You are on page 1of 53

Joseph Ratzinger _ Avrupa Dayand Dncelerin Dn ve Bugn UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar...

Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 sayl kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran ve benzeri yardmc aralara, uyumlu olacak ekilde, "TXT", "DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grme engelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "engelli-engelsiz elele" dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibir ekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tm yasal sorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar Mutlu LGL KANUN: 5846 sayl kanun'un "Altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

Bu e-kitap grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir

kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu kitaplar, size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek, ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. www.kitapsevenler.com Tarayan Gkhan Aydner Joseph Ratzinger _ Avrupa Dayand Dncelerin Dn ve Bugn

Joseph Ratzinger Avrupa - Dayand Dncelerin Dn ve Bugn Edizioni San Paolo s.r.l. Cinisello Balsama (MI) Yeni Seri: 472 Politika: 14 Editr: Esen Gr Kapak Tasarm: Nevruz Kran ksz Tasarm: Hasan Seval Birinci Bask: Ekim 2005 ISBN 975-308-685-7 Kapak, i bask ve cilt: Kaya Matbaaclk (0212) 656 62 20 Genda A, ataleme Sok. Nu. 19 Caalolu-stanbul tlf. (0212) 512 33 86 - 512 94 67 (Pbx) faks 520 82 12 e-posta: gendaskultur@yahoo.com Bu kitap ile ilgili medya aratrmalar iin yapaca almalardan dolay "ZLEM INTERNATIONAL"a teekkr ederiz.

JOSEPH RATZNGER

AVRUPA
Dayand Dncelerin Dn ve Bugn
talyanca'dan eviren: Nilfer

Uur Dalay

POLTKA

NDEKLER

NSZ.............................................7 Birinci Blm: AVRUPA NEDR? 1. Avrupa, nanca dayanan dncelerin bugn ve yarn......11 2. Avrupa hakknda dnceler ..........................34 kinci Blm: POLTKA VE AHLK 1. Siyasi bak alar ve siyasi pratik......................47 2. Dnyay birletiren eyler Devletin ahlki temelleri ve politikada ncelii olan eyler . . .68 nc Blm: BARI N SORUMLULUKLARIMIZ Mttefiklerin Fransa sahillerine kartma yapmalannn altmnc yldnm anma trenlerinde yaplan drt konuma 1. Bar ararken......................................85 2. Teslis inanc ve dnyada bar........................102 3. Hristiyanlarn bar salama sorumluluklar.............110 4. Balanma ltf .................................116 NOTLAR..........................................121

NSZ
Avrupa konusu, bu konuda yazdm ilk kitaptan bu yana gncelliini hi yitirmedi.1 Bununla birlikte, yllar getike konu daha ok siyasi tavr anlamnda Avrupa dncesinin dayand dncelerin ve temelindeki ilkelerin zerinde younlamaya balad. Bu nedenle Avrupa konusunu artk yaadmz gnlerin kresel meydan okumalar kapsamnda ele almak gerekmektedir. Son on yl boyunca, benim isteimin dnda da olsa, bu konu zerinde konumam iin srekli konferanslara davet edildim. Bylelikle, birbirinden farkl balklarda ama ayn ana fikir erevesinde toplanabilecek elinizdeki kitabn ierii olutu. lk blmde, Avrupa'nn ne olduu, ne olabilecei ve ne olmas gerektii konusunu aklamaya alrken, dier iki blmde, Avrupa'nn ve dnyann iinde bulunduu koullar gz nne alndnda, doru siyasal tavr oluturan ilkeler sorununu ele aldm. Bir btn olarak konularn birbirleri ile rtmesinden ve tekrar edilmelerinden kanlamam olsa da, grlerin veri dzeni ile daha iyi bir aklama yaplm olduunu sanyorum. Bununla birlikte, bugn tek tek hepimizi etkileyen sorunlar karsnda, bu kitapla vermeye altmz yantlarn ne kadar yetersiz kaldnn bilincindeyim. Yine de var olan yapda neyin zararl neyin yararl olduunu daha iyi anlamaya yarayacak bir katknn salanm olmasn umarm. Joseph Ratzinger Roma, 23 Temmuz Aziz Brijit Bayram

BRNC BLM AVRUPA

NEDR?

Avrupa nanca dayanan dncelerin bugn ve yarn


Avrupa. znde Avrupa nedir? Bu soru, "Avrupa nerede balar nerede biter" eklinde, Kardinal Josef Glemp tarafndan, Avrupa Piskoposlar Ruhani Meclis'i toplantlarnda, sk sk soruldu. Nfusu Avrupallardan olusa bile, Sibirya, dnce ve yaama biimleri Avrupa'dan ok farkl olduu iin mi Avrupa saylmamaktadr? Rusya topraklarnda yaayan halk cumhuriyetlerinin ne kadar gneyinden geen bir izgi izilse, tesi Avrupa saylmamaktadr? Atlantik Okyanusu'nun nereleri snr kabul edilebilir? Hangi adalar Avrupa'dr, hangileri deildir ve neden deildirler? Btn bunlar dnldnde Avrupa'nn corafi blge zellikleri tmyle ikincil derecede nem tad grlr: Avrupa, bir ktadr diyerek coraf tanmlarla snrlandn-lamayacak olan kltrel ve tarihsel bir kavramdr. 1. Avrupa'nn douu Avrupa'nn kkenlerine doru uzandmzda aklkla grlecek bir gerektir. Avrupa'nn kklerini kim incelerse inceleBu metin 28 Kasm 2000 tarihinde Berlin'de dzenlenen bir konferansta sunulmutur. 13 Mays 2004 tarihinde, talyan Senato Bakan Marcello Pe-ra'nn daveti zerine katldm bir dier konferansta, zgn metine, gndemde olan Avrupa Anayasas'nn temel sorunlarn ele alan ikinci blm ekledim. 11

sin, Heredot'a (M..484-425) gnderme yapar. Avrupa'y corafi terimlerle tanmlayan ilk kii odur ve syle der: "Persler Asya'y ve orada yaayan barbar toplumlar, kendilerine ait bir yer olarak, Avrupa'y ve Yunan dnyasn da ayr bir lke olarak kabul ederler".2 Avrupa'nn snrlar verilmemekle birlikte, bugn Avrupa'nn ekirdeini oluturan topraklarn Tarihi'nin gr alannn ok dnda olduu ok aktr. Nitekim, Helen Devletleri ve Roma mparatorluu'nun gelimesiyle, daha sonra Avrupa'y oluturacak olan bir kta biimleniyordu ancak snrlar olduka farklyd: Akdeniz'i evreleyen topraklar, gerek kltrel balar, gerek ulam ve ticari yollar, gerekse, birbirlerine benzer siyasi sistemleri nedeniyle, beraberce gerek bir kta'y oluturuyorlard. slam dininin ve devletlerinin gelimesiyle birlikte, yani 7.yzylda ve 8.yzyln balarnda, Akdeniz'i snr alan bir kta kavram olutu. Neredeyse Akdeniz snr izgisi olacak biimde blnd ve o tarihe kadar tek bir kta olan topraklar ktaya dnt: Asya, Afrika, Avrupa. Dou'da antik an dnm Bat'dan daha yava seyretti: Roma mparatorluu, her ne kadar hep ulara itilmi olsa da, temel diren noktas Konstantinopolis olarak 15.yzyla kadar dayand.3 Dier taraftan Akdeniz, 700 yllan civarnda, o zamana dek kltrel bir kta olarak alglanabilecek yapdan koptu ve kltr, gitgide daha gl bir biimde kuzeye doru yayld. Limes4 o zaman kadar kta snn

olarak kabul edilirken, bu zelliini yitirdi ve yeni bir tarih sahnesine doru, gerek anlamda ekirdek lke olarak tanmlanan bugnk Galya5, Almanya, Britanya'ya doru ald ve giderek skandinavya'ya kadar geniledi. Snrlarn yer deitirmesi srasnda, bir nceki Akdeniz ktas ile dnce sreklilii, corafi anlamdan farkl olarak, tarihin Hristiyan tanr-bilimsel yaps tarafndan salanmaktayd: Danyal Peygamberin kitabna gre, Roma mparatorluu, Hris12

tiyan inanc ile yenilenip dntrlm olduundan, dnyada hkm sren son ve kalc kraliyetti ve bu nedenden tr, halk-lann ve devletlerin birlii, son Kutsal Roma mparatorluu vmn oluumu srecinin gerei olarak tanmlanyordu. Kltrel ve tarihsel anlamda bu yeni kimliin olumas sreci, tamamen Karolenj Krall'nn bilgisi dahilinde tamamlanyordu. te tam da bu noktada, bir kez daha o antik Avrupa ismi, bu kez deiime uram bir biimde ortaya atlyordu: Avrupa, adeta Charlemagne'in krall ile zletiriliyor, gelecei biimleme sorumluluu stlenmi bir g olarak devletler birliini gren yeni bir yaklam ve devamllk bilinci gibi yeni bir dnce ile kendini tanmlyordu. Kendini, tarihin nceki dnemlerinin bir devam, ondan sonra srecek olann da balang noktas, adeta mihenk ta olarak gryor ve bu nedenle de gelecek ile ilgili sorumluluk duyuyordu.6 Bu biimdeki kendini anlamaya alma sreci, hem kendi kendisini tanmlama hem de bir misyon stlenmeyi eanl olarak anlatlmaktadr. Nitekim, Avrupa kavramnn, Karolenj Krall'ndan sonra yok olmaya yz tuttuu ve yalnzca bilim dnyasnda kullanlan bir kavram olarak kald da bir gerektir. Halk dilinde, modern an balangcna kadar ve biraz da Trklerin yaratt korku nedeniyle kendini yeniden tanmlamann zel koulu olarak, 18.yzylda yeniden kendini kabul ettirinceye kadar kullanlmaz. Szcn bu tarihesinden bamsz olarak, Fransa Krall'nn, hi yklmayacak ve yeniden doan Roma mparatorluu olarak yaplanmas, bugn Avrupa olarak tanmladmz ne varsa onun olumasnda en nemli ve temel adm olduu anlamna gelmektedir.7 Elbette Avrupa'nn ikinci bir kknn, Bat olmayan bir Avrupa'nn daha olduunu da unutmamamz gerekir: nitekim Ro-

13
ma mparatorluu, daha nce de sylediim gibi, Bizans'ta, halk topluluklarnn glerine ve slam'n saldrlarna8 karn yaamaya devam ediyordu. Bizans kendini gerek Roma olarak gryordu; nitekim burada mparatorluk hi batmamt ve Roma mparatorluu'nun dier taraf ile batdaki kanad ile hesaplama artarak devam ediyordu. Bu Dou Roma mparatorluu da kuzeye doru, Slav rknn yaad lkelere doru genilemekteydi. Yunan-Roma kltrnn karmasndan oluan bir dnya yaratmt kendine. Latin kltryle yorulmu Bat Avrupa kltrnden farkl bir dnyayd bu: dinsel ayin usul ve dzeni farklyd, kilise ritellerinin oluumu farklyd, yaz karakteri farklyd, yaz ve renim dili olarak resmi dil kabul edilmi Latince'den farkl bir dil kullanmlaryla farklyd. Elbette, birbirinden farkl bu iki dnyay tek ve ortak bir kta yapabilecek, balayc unsurlar da bulunmaktayd. Her eyden nce, ortak bir kitap, ncil ve Eski Kilise vardr ve her ikisi de imdi Avrupa snrlan dnda bulunan, kutsal bir topraa, ortak bir kkene, Filistin'e gnderme yapmaktaydlar. Dier yandan, ortak bir mparatorluk fikri, kkenlerdeki ortak Kilise anlay ve haklar dncesi ve yarg aralan temelinde ortaklklar bulunmaktayd. En son olarak din adamlan kurumu ile ilgili or-taklklan hatrlatmak isterim. nk byk alkantlann yaand tarihsel dnemlerde, siyaset ncelikli ve siyaset st glerin her zaman iin nclk yapt yenileme hareketlerinin yaand dnemlerde, din adamlan, yalnzca kltrel srekliliin deil, ayn zamanda, ncelikle ahlki ve dini ilkeler olmak zere, insanolunun doru yolu bulmasnda, yol gsterici olmular-dr.9 ki Avrupa arasnda, ortak dini miras varl olmasna karn, nemini Endro von Ivanka'nn10 zellikle vurgulad, ok temel bir farkllk vard: Bizans'ta Kilise ve mparatorluk birbir-

14
leriyle hemen hemen rtm gibiydi; mparator Kilisenin bayd. mparator kendisini sa'nn temsilcisi olarak grr, Melki-sedek'in kiiliinde, hem kral hem de papa grevlerini stlenmi (Yar 14,18)n ve .yzyldan itibaren resmi olarak "kral ve papa" unvann tamaktadr.12 nk, Costantinos'den itibaren imparator Roma'dan ayrlmt, Aziz Petrus'un halifesi ve Kilisenin en byk oban13 olarak, mparatorluun eski bakentinde, bamsz Roma Piskoposu makam ihsas edilebilir hale gelmiti. Bu noktada, Costantinus Dneminin bandan itibaren, yneticilik makamnda iki

ballk yaanmaya balanmt: nitekim papa ve imparator farkl iki ynetici gt ve hibiri tek bana tm erki elinde tutmazd Papa Gelasius I (492-496)14, mparator Anastasius'a yazd o mehur mektupta Bat'nn bak asn aklar ve kaleme ald drdnc nizamname metninde daha ak bir biimde Melkisedek'in Bizans modeli nerisi karsnda, gler birliinin yalnzca sa'nn elinde olduunu bildirir: nitekim btn bunlar, insanolunun gszl (kibri!) nedeniyle, yllar boyunca iki nazrl blnmesine neden oldu, srf kimse kendi kendine paye vermesin, kibre kaplmasn diye" (c.ll). Sonsuz yaam iin Hristiyan mparatorlarn papalara gereksinimi vard ve bunlar da, gndelik yaamn srdrlebilmesi iin mparatorlara ve imparatorluk kurumlarna gereksiniyorlard. Papalar, gndelik ilerinin yrtlebilmesi iin, kutsal dzen tarafndan atanm imparatorun yasalanna uymak zorunda kalrlarken, imparatorlar da kutsal eylerle balant iinde kalabilmek iin papalann yasalanna uymak zorundaydlar.15 Bu tarihten sonra gler dengesi asndan nemli bir aynm ve blnme balamtr ki bu aynm, Avrupa'nn bundan sonraki gelimesi iin ok nemli bir role sahip olacak ve aslnda bir btn olarak Bat diye adlandnlan eyin temellerini oluturacaktr. Tm bu yetki snrlandrmalanna karn, taraflarn gc tek

15
elde toplama, karsndakinin zerinde kendi gcn gsterme ynndeki igds hep canl kalm ve bu gler ayrm ilkesi yaanan ok sayda acnn da kaynan oluturmutur. Somut anlamda, gerek siyasal gerekse din alannda ilkelere uygun ya-anabilmesinin gereklilii, hem bugnn hem de yarnn Avrupa'snn temel sorunlarndan biri olarak ortada durmaktadr. 2. Modern an dnm noktas u ana kadar sylediklerimize dayanarak, batda Karolenj mparatorluu'nun kurumas16, Bizans'ta Roma mparatorluu'nun17 devam ediyor olmas ve bu imparatorluun, Slav rklarnn yaad topraklardaki etkinliinin srmekte olmas gz nne alndnda, gerek Avrupa ktasnn domu olduunu, modern an balangcnda her iki Avrupa'nn da, gerek kendi varoluunun biimlendii, gerekse, snrlarnn belirlendii bir dnm noktasnda, kkten bir deiimin arifesinde bulunduunu syleyebiliriz. 1453 Ylnda Kostantinopolis Trkler tarafndan fethedildi. O. Hiltbrunner bu gelimeyi yle zetlemektedir: "son...bilginler de g ettiler... talya'ya doru ve Rnesans in hmanistlerine Yunan uygarlnn metinlerini orijinallerinden aktardlar; ancak dou, kltrszle gmld" }% Bu saptama biraz ham ifade edilmi ve ilenmeye gereksinimi var. nk Osman oullar Krall'nm19 da kendi kltr vard. Ancak bylelikle, Bizans'da hkm srmekte olan Yunan-Hristiyan, Avrupa kltrnn sonu gelmi oldu. Avrupa'nn iki kanadndan biri, bu ekilde kayp olma tehlikesiyle burun buruna gelmiti. Ancak Bizans'n kltrel miras henz lmemiti: Moskova kendisini nc Roma ilan etti, ikinci imparatorluk devri fikrine daya16 narak kendi patrikliini kurdu ve bylelikle kendini, Kutsal mparatorluksun yeni bir metamorfozu olarak ilan etti. Bu, Avrupa'ya dayal bir konumlanmayd. Bat'ya bal, ona gnden gne yaklaan ve en sonunda, Byk Petro Dneminde bir Bat lkesi konumuna gelen bir varolutu. Bizans Avrupa'snn bu biimde kuzeye doru kaymas, ktann snrlarnn douya doru genilemesi sonucunu getirmekteydi. Ural Dalar'nn snr olarak kabul edilmesi arada adeta bir arabuluculuk durumu yaratt. Onun dousu her zaman iin bir anlamda Avrupa'nn alt trevi olarak algland. Ne Asya'yd ne Avrupa. Avrupa znesinin tavnda dvlm ancak hi bir zaman zne olamam, nesnesi olarak kalm ve o znenin kendisini de kendi tarihine tamam olan bir alt trev. Belki de bu, bir btn olarak olarak bakldnda, bir lkede bulunan kk ve yabanc bir toplum gibi dnlebilecek koloniyal bir devlet modeli gibiydi. Batl olmayan Bizans Avrupa'sna baktmzda, modern am balangcnda, ift karakterli bir oluumdan sz edebiliriz: bir tarafta Roma mparatorluu ile olan tarihsel balarna ramen dalmakta olan Eski bir Bizans, dier taraftan, merkezi Moskova'ya tanm, snrlan Dou'ya doru genilemi, hatta hatta bir eit alt koloni yap olarak adlandrlabilecek bir konumdaki Sibirya'ya kadar yaylan yeni bir Avrupa. Ezamanl olarak Bat'da tarihsel kkenleriyle ilintili ift karakterli bir srecin oluumundan da sz edebiliriz. Alman kltrnn hkm srd dnyann byk bir blm Roma'dan tmyle kopmutu. Hristiyanln, aydnlanm yeni bir biimi domutu.20 yle ki o tarihten sonra, sanki Bat, farkl dnme ve farkl tasarlama biimi ile rahatlkla kltrel bir snr diye sz edebileceimiz

bir ayrtrmayla, adeta bir izgiyle ikiye blnmt. Elbette Protestan dnyasnda da krlmalar yaand21; nce Luterci'lerle Reformistler arasnda, sonra onlardan Metodist17

ler ve Presbiteryenler trerken, Anglikan Kilisesi, Katoliklerle Evanjelistler arasnda orta yolu bulmaya alrken. Tabii btn bu krlmalara, uygulamasn bugnk Avrupa'da grdmz devlete bal Kilise ile Kuzey Amerika'da uygulamasn grdmz, daha sonra daha ayrntl olarak zerinde duracamz, bamsz kiliselerin Hristiyanlk anlay ve uygulamalarndaki farkllklar eklenmelidir. imdi dikkatlerimizi, bir zamanlarn Latin Avrupa's ne ise modern ada o olan, dnemi tanmlayan ikinci bir gelime zerine, Amerika'nn kefine odaklayalm. Avrupa'nn, Rusya'nn Asya'ya doru genilemesi nedeniyle douya doru genilemesi, bat tarafnda baka bir alma, Avrupa'nn corafi snrlarnn ok dna, imdi Amerika adn alan Okyanus tesine gemesi karlk gelmektedir: Avrupa'nn Katolik-Latin ve Protes-tan-Germen olarak ikiye blnml22, igal edilen bu yeni topraklara da olduu gibi tanm ve orada yansmalarn bulmutu. lk zamanlar Amerika da genilemi bir Avrupa, bir koloni konumundaydlar. Ancak, daha sonra, Fransz htilali'nin Avrupa'da yaratt dnce akmlaryla ve onun dnyada yaratt ivme ile kiiliini bulmu ve kendi kendisinin znesi olmutur. Nihayet 19.yzyldan itibaren, doduu Avrupa'nn kltrel ortamnda kiilii biimlenmi olsa da, bamsz bir zne olarak, Amerika olarak, Avrupa'nn karsnda bir duru gelitirmitir. Tarihsel gelimeleri irdeleyerek Avrupa'nn derinliklerinde ve znde var olan kimlii grme adna yaptmz bu deerlendirme srecinde iki tarihsel dnm noktas ile karlatk: ilki Kutsal mparatorluktu kurmak amacyla, Akdeniz havzasnda konumlanm eski ktann kuzeye doru hareket etmesi, burada Charlemagne'm hkm srd dnemden itibaren Bat-Latin Dnyas kimliinde yeni bir Avrupa'nn oluturulmasyd; ikin18 cisi ise eski Roma'nn Bizans'ta, Slav rknn yaad topraklara doru yaylarak devam etmesiydi. kinci adm olarak Bizans'n fetih sonunda dmesini, o tarihten sonra Hristiyanln hkm srecei mparatorluk olarak Avrupa'nn bir blmnn kuzeye, bir blmnn batya doru yer deitirmesini, Avrupa'nn btnnn Germen-Protestan ve Latin-Katolik olarak tamamen ikiye blnmesini, ktann Amerika'ya doru anakarann dna kldnda da bu blnmenin tanmasn ve en sonun olarak da Amerika'nn kendi bana tarihsel bir kimlik olarak, Avrupa'nn karsna yeni bir zne olarak kn grmtk. imdi nmze nc bir dnm noktasn koymalyz; en arpc grntnn Fransz htilali'nin olduu nc bir dneme. Kutsal mparatorluk tanmnn siyasi bir gerek olarak ortaan son dnemlerinden itibaren ypranmaya balad, git gide daha da knlganlat tartmasz ve geerli bir tarihsel gerek yorumudur. Ama bu kez, bu din erevesi, olmasayd Avrupa'nn biimlenememi olaca bu din erevesi, parampara oluyordu. Bu gerek siyasal, gerekse, inanlarda yaratt sonular asndan ok nemli bir sretir. nanlar asndan bu, tarihin dine dayal kutsal temellerinin ve grkemli varoluunun bir kenara frlatlp atlmas anlamndadr: tarih, artk ondan nce var olmu yaratc ve biimlendiriri bir Tanr inancna dayanarak aklanamayacaktr. Devlet bundan byle, aklc temellere ve vatandalarn iradesine dayanan mutlak anlamda laik bir ierik kazanacaktr. Laik devlet23, tarih sahnesinde ilk kez somut anlamda ortaya kmaktadr. Kaynan Tanrdan alan gvenceler ve siyasi iradenin Tanrdan aldklar gle kural koyma gelenei, dnyann mitolojik yorumlanmas olarak alglanarak bir kenara braklyor ve terk ediliyordu. Tanr ile olan iliki ve Tanrnn bizzat kendisi, kamusal yaamn ve toplumsal gereksinimlerin belir-

19
lenmesinde taraf olmayan zel bir iliki biimi olarak tanmlanyordu. Artk bu trden oluumlar akln biimlendirdii oluumlar olduundan Tanrya ak olarak yer yoktu: artk din ve Tanrsal iman, inan ve duygu dzleminde deil akln dzleminde yer alyordu. Tanr ve onun iradesi kamusal alanda nemini yi-tiriyordu. te bu ekilde, 18.yzylm sonu ile 19.yzyln balarnda, yeni bir tr hizipleme ortaya kyordu. Bu hiziplemenin ekim gcn bugn ok daha net bir biimde grmekteyiz. Bu sre Almanya'da ok yava ve hafif iledii iin Almanca'da tam olarak karl bulunmamaktadr. Latin kkenli dillerde buna laiklerle Hristiyanlar arasndaki blnme ad veriliyor. Bu paralanma, Latin lkelerinin son iki yzyllk yaamlannda derin bir yara olarak yaanmtr. Liberal dnce ve aydnlanma

dncesi, Hristiyanln Protestan kanadnda ilk zamanlar kendine yer bulmakta zorlanmam ve geni Hristiyanlk erevesinin bu ekilde zarar grecei ve yok edilebilecei dnlmemiti. O tarihsel kutsal imparatorluk fikrinin, gereki siyaset bak asyla para para edilip datlmasnn sonucunda u noktaya geldik: imdi ortak dillerin konuulduu, birlemelerle yeniden biimlenen uluslar ve devletler, kendilerini tarihsel gemiin gerek ve tek miraslar olarak grmekte ve eskiden ok da bal olmadklar byle bir gemii paylatklar iin de kendilerinin ayrcalkl ve stn olduklarn dnmektedirler. Bugn o tarihi nesnedeki hazin denilebilecek patlamann bugnk grnts yledir: Avrupa'nn byk devletleri, toplumda gelien dncelerin onlara evrensel bir sorumluluk yklediinin bilincindeydiler. Ama yine biliyorlard ki bu sre onlar birbirleri ile burun buruna getirecek ve iinde bulunduumuz yzylda ac deneylerini beraberce yaadmz trden byk bir atmaya srkleyecek.
20

3. Avrupa Kltr'nn evrensellemesi ve yaad kriz Sonu olarak dnya tarihinin, son birka yzylda deien, yeni bir dnya olduunu kabul etmeliyiz. Nasl yeniadan nceki yal Avrupa, her iki kanadnda, lm ve yaam konularnda bir karlatrma yapaca tek bir eyle, slam alemiyle yz yze geldiyse, nasl yeniada Avrupa'nn yaad dnm noktas sonunda, gerek Amerika, gerekse kendi kltrel znesini tamakszn Asya'nn bir blmne doru genileme yaandysa, imdi de, zerinde fazla durmadmz iki blgeye doru, snrlarn aan bir sramadan sz etmeliyiz: Avrupa'nn bir ubesine dntrlp, koloni haline getirilmeye allan Afrika ve Asya'dan. Bir noktaya kadar bu grev de baarld. Gerek Asya'da, gerekse Afrika'da, teknolojik yeniliklerde biimlenen dnyann nimetlerinden yararlanp dnsel ana fikirlerle tannca, eskimeye yz tutan dini geleneklerle sorunlar yaanmaya baland ve laik dnce katmanlar kamusal alanda git gide daha etkin oldu. Ancak oralarda bir de kar etki dodu. slam dininin douu slam lkelerinin zenginliklerine bal olarak gereklemedi. slam, toplumlarn yaamn dzenleyen, ruha ve inanca dayal bir dzen kurulabilecei bilinciyle beslendi. te bu dayanma noktas, yal Avrupa'nn elinden kama benziyor, nk, artan siyasal ve ekonomik gcne karn, bylesi bir temel, gitgide gerilemeye ve kmeye mahkummu gibi grlmeye baland. Asya'nn byk dini gelenekleri, zellikle de en iyi Budizm'de tanmlanm olan mistik eleri, ahlki ve dini temellerini yadsyan bir Avrupa karsnda, ok daha gl bir ruhsal destekmi gibi grnmeye baland. Arnold Toynbee'nin altml yllarn balarnda vurgulad, Avrupa'nn yaad zaferlerinin yaratt iyimserliin, bugn garip bir biimde unutuldu21

u anlalyor: bizim ortaya karttmz 28 kltrden... 18'i yok oldu ve ne yazk ki, gnmze kadar yaayan 9 tanesi -bizimkinin dnda- lmcl yaralar ald"24 Bugn, ayn szleri kim bir kez daha tekrarlayabilir ki? Ve genel hatlaryla, gnmze kadar yaayabilmi olan bizim kltrmz nedir? Avrupa kltr acaba btn dnyaya yaylabilme baars gstermi teknik uygarlk ve ticaretten mi olumaktadr? Bu deilse, sz konusu olan, Avrupa'nn antik kltrnden sonra domu olan bir postAvrupa kltr m? Ben burada iice gemi bir paradoks gryorum: antik dnem Avrupa sonrasndaki laik- teknik dnyann zaferinden sonra, yaama ve dnce biimi modelinin

evrensellemesiyle birlikte, tm dnyayla ilikiye geiliyor, ancak, zellikle de Asya ile Afrika'nn Avrupa kkenli olmayan blgelerinde, Avrupa'nn deerlerinin, kltrnn ve inan sisteminin, dier bir deyile kimliini oluturan her eyin sonunun geldii ve tarih sahnesinden silinmekte olduu izlenimi oluuyor ve imdi baka alemlerin deerler sisteminin, Kristof Ko-lomb ncesi Amerikan, slam ve Asya'nn mistik inanlarnn zamannn geldii dnlyor. Avrupa imdi, hem de baarsnn ve nnn en ok artt bir dnemde, ii boaltlm, bir anlamda dolam sistemindeki bir sorun nedeniyle fel geirmi ve yaamsal tehlike iindeymi ve bu nedenle, daha sonra kiiliini deitirecek bir doku naklinin yaplmas zorunluymu gibi duruyor. Ruhsal ve inan sistemine yeni glerin nakline paralel olarak Avrupa, etnik yapsna da veda etmek zorunda kalacakm gibi duruyor. Avrupa'da bugn, gelecek istememe gibi bir eilim var. Gelecek demek olan ocuklar insanlarn gzne bugnn tehlike-siymiler gibi geliyor; sahip olduu haklarnda, yaamlarndan bir eyleri gtryorlarm diye dnlyor. Gelecee ynelik bir umut deil, bugn snrlayan bir eymi gibi grlyorlar.
22

Bu yaklam yklma dnemindeki Roma mparatorluu ile bir karlatrrsak unu grrz: mparatorluk, knt halindeyken tm organlar ileyen byk tarihsel tabloydu. Gndelik yaamnda, onu yok olmaya gtrecek i dinamiklerle beraber yaamaya devam ediyordu.nk biliyordu ki hayatn srdrmesi iin gerekli olan yaam enerjisi tkenmiti ve yaamak iin onlara muhtat. Bu saptamayla birlikte gnmzn problemlerine ulatk. Avrupa'nn muhtemel gelecei ile ilgili birbiriyle elikili iki tan koyuldu. Bir tarafta Osvvald Spengler'in, byk kltrel olgulara, aynen doa yasalarnn ileyii gibi baklabileceini syleyen tezi var: her kltrn bir doum an var, sonra srasyla, adm adm gelimesi, bir kltrn iek amas, hzn kaybederek yava yava arlamas, eskimesi ve lm. Spengler tezini gz kamatrc bir biimde, bu doa yasasnn ileyiini sezinleyebileceimiz kltr tarihindeki yaanmlarla belgeleyerek glendiriyor. Onun tezi, Bat'nn son eie geldii, bu kltr ktasnn, ne nlem alnrsa alnsn, kanlmaz lme doru hzla srklendii ynnde. Elbette Avrupa, omuzlarnda tad yaam birikimini, gemite var olup sonra yok olan kltre sunulduu gibi domakta olan yeni bir kltre de dl olarak sunabilir. Bu teze, kltrel olgulara bir biyolog gibi yaklalamayaca ynnde yneltilen eletiri, iki dnya sava arasndaki dnemde ok ateli taraftarlar buldu, zellikle de Katolik evrelerde; etkileyici bir biimde, bugn pek dikkate alnmayan bir dizi iddia ileri srlerek, bu tezin aslnda Arnold Toynbee'nin tezine bir kar k olduu konusunda deerlendirmeler yapld.25 Toynbee, maddeciteknik gelime ile onun tinselleme olarak adlandrd somut gerein gelimesi arasndaki farklar ortaya koymaktadr. Ona gre Bat, bat dnyas, krizdedir. Kriz, din-

23
den uzaklalp teknie, ulusulua, militarizme tapnmadan kaynaklanmaktadr. Onun iin kriz, sonu olarak, laiklik anlamna gelmektedir. Krizin nedeni bilindiine gre iyileme yollar da pekala gsterilebilirdi: ona gre, din faktr zellikle de tm kltrlere kaynaklk etmi olmas nedeniyle "bat dnyas Hristiyanlk anlayndan geriye ne kaldysa", yine iin iine sokulmalyd. Biyoloji merkezli bir bak asnn aksine burada da, az sayda yaratcya ve zgn tek tek bireylerin kiiliklerine dayanan, znde niyete, dileklere bal bir bak as ortaya kmaktadr. Sorulmas gereken soru bu tannn doru olup olmaddr. Yant evet ise, elimizde kalan tortuyu kullanarak varacamz bir Hristiyanlk sentezini ve insanln dine dayal mirasn, dine gei iin bir eik gibi kullanmak ve dnyann gidiatna uygulamak, bizim gcmz dahilinde olan bir ey mi? Sonu olarak Spengler ile Toynbee'nin arasnda geen tartmann sonu ak kalmaya mahkum nk biz gelecei ngremeyiz. Ancak btn bu tartmalardan bamsz olarak, gelecein neyin zerinde dayanacan ve yaanlan tm tarihi dnmlerden sonra, Avrupa'nn znde var olan kimlik zelliklerini koruyarak yaamaya devam etme gcnde olup olmadn sorgulama sorumluluumuz bulunmaktadr. Daha da basite sylersek: bugn ve yarn, insanlk onuruna ve ona uygun bir varolua neyi miras olarak brakmaktayz? Bu soruyu yantlayabilmek iin bugne, tarihsel kkenini gzden karmadan yeniden bir gz atmamz gerekir. Az nce, sz Fransz htilali ve 19.yzylda kesmitik. Bu zaman diliminde iki farkl Avrupai model ortaya kt. Latin kltrnden gelen lkelerin laik modeli: Devlet, dini kurumlardan tmyle

ayrlm ve dini zel alan saylmt. Devletin kendisi, dini temellere dayandn reddetmiti ve akl ve akln sezgilerinin
24

zerinde ykseldiini kabul etmiti. Geen srede, akln krlganl nedeniyle bu sistemlerin de krlgan olduklar ve rahatlkla diktatrlklerin ana debilecekleri ortaya kmtr. Bu sistemler tek tek varlklarn korumaya devam etmektedir nk, her ne kadar gemiten devraldklar kkenlerini reddetseler de, temellerindeki ahlki kabul tmyle yok olmadndan, o eski ahlki vicdan bilinaltnda yaamaya devam etmektedirler. te yandan, Germen toplumunda, Katolik aleminden daha farkllam bir Liberal Protestan Devlet Kilisesi Modeli bulunmaktadr. Her ne kadar Devlet denetimi altndaki bir din grntsnde de olsa, znde ahlk olarak alglanm ve aydnlanma felsefesiyle yorulmu bir Hristiyanlk, ahlki kabul ve Devlet dini kabul edilmeyen dier dinlerin kendini uydurmak zorunda hissettikleri geni bir din anlayn gvence altna almtr. Bu model, Byk Britanya'da, skandinav lkelerinde ve Prusyallarn etkinliinin srd Almanya'nn ilk yllarnda, uzun bir sre devletle sosyal yapnn bir arada yaayabilmesine olanak salamtr. Almanya'da, her eye ramen, Prusyallarn etkinliinin srd dnemdeki Devlet Hristiyanlnn kmesi bir boluk yaratm ve bu boluk da bir sre sonra diktatrle davetiye kartmtr. Bugn Devlet Kiliseleri hemen her yerde kmeye yz tutmulardr: Devletten treyen dini organlardan artk ahlki bir g ortaya kmamaktadr. Devletin kendisi ahlki bir g yaratamayaca iin de byle bir gcn var olduunu varsaymak ve kendini onun zerine konumlandrmak zorundadr. Bu iki model arasnda Amerika Birleik Devletleri'nde uygulanmakta olan model yer almaktadr. Bamsz kiliselerden oluur. vmesini bu olduka kat ayrmadan alrlar ve istisnalar bir tarafa brakrsak, temelde farkl mezhep anlaylarnca ekillenmemi olan Protestan Hristiyan bir uzlamayla bir arada

25
tutuluyorlar. Bu mezhepler, kendileri dnda kalan dini dnyaya kar, kendilerine zg bir misyonerlik bilinciyle bir arada yaayabiliyor ve bylelikle, her ne kadar siyaset d ve siyaset st gler politik ortamda biimleniyorlarsa da, toplumda din faktrnn arln arttryorlar. Elbette Amerika Birleik Devletleri'ndeki Hristiyanlk mirasnn paralanmasnn gn be gne srdrmekte olduu, spanyol kkenli unsurlarn artmasyla ve dnyann farkl lkelerinden gelen farkl dini geleneklerin varlyla manzarann deimekte olduu da gizlenemeyecek bir gerek. Belki burada, Amerika Birleik Devletleri'ndeki belli blgelerin, Latin Amerika'nn Protestanlamasn geni apta tevik ettii, bamsz kiliseler biimde ileyen sistemde Katolik Kilisesi 'nin etkisinin gittike zayflamakta olduu konularn da incelememiz gerekir. Bu zayflama, Katolik Kilisesinin, siyasi ve ekonomik anlamda istikrarl bir sistemin varln garan-tileyemedii, dolays ile devletleri slah etme ilevini yerine getiremedii ynnde yaygn bir inann olmas ile ilintili olabilir. Dier yandan, Amerika Birleik Devletleri 'nde uyguland gibi bamsz kilise modelinin, ahlki uzlamay saylayabilecei ve kamunun hr iradesince biimlenen demokratik yapy salamlatrabilecei dnlmektedir. Manzaray iyice bulandrmak iin, Katolik Kilisesinin, Amerika Birleik Devletleri'nde en geni cemaate sahip olduunu da belirtmek gerek. Bu cemaat, inan dnyalarnda Katolik kimlie sahiplerlerken, Kilise ile siyaset arasndaki dengeler konusunda bamsz kilise geleneini tercih etmektedirler nk Devlet ile ok i ie gememi bir Kilisenin bir btn olarak ahlki ilkeleri daha iyi savunabileceini dnmektedirler. Bu ekilde Devletin demokratik ideallerinin desteklenmesi, inan ile son derece uyum iinde olan ahlki bir grev olarak grlmektedir. Bu durum, zaman iinde baz deiikliklere uram olsa da, daha nce szn et26 mi olduum Papa Gelasius modelindeki doru haklarn devam niteliindedir. Dnelim Avrupa'ya. Biraz nce szn ettiim iki modele, 19.yzylda bir ncs eklendi, yani sosyalizm. O da en ksa srede iki alt blme ayrld, totaliter olan ve demokratik olan. Demokratik sosyalizm, en bandan itibaren, var olan iki modelin iine eklemlenebildi ve radikal liberal konumlarn karsnda adeta bir denge unsuru gibi, hatta onlar eitlendirip dzelterek durma becerisini gsterdi. Ayrca sr olmann da tesine geen eylerin varl ortaya kt: ngiltere'de Katolik Parti kendini ne Protestan-muhafazakarlarn ne de liberallerin yannda, demokratik sosyalistlerin yannda olduu kadar, kendi evindeymi gibi hissetmediini itiraf etti. Wilhelm'in ynetimde olduu dnemde Almanya'da da Katolikler, kendini hala kat bir biimse Prusya etkisi altnda grenlerle Protestanlarn bulunduu muhafazakar gler birliinin yanndan ok demokratik

sosyalistlere daha yakn hissedebildi. Bir ok eyde demokratik sosyalizm Katolik sosyal doktrine yakn olmu ve hala yakn durmaya devam etmektedir ve sosyal bilincin biimlenmesinde gz ard edilemeyecek katklar olmutur. Oysa ki totaliter model, kat bir biimde, maddeci ve tanrtanmaz olan tarihsel bir felsefe dnce akm ile ba kuruyordu: tarih, belirlenimci bir biimde, en sonunda mutlak ve son toplum dzeni olarak adlandrlan bir dzene ulamak iin, dini evreden bir ileri aama olarak alglanan liberal evreye geiyordu. Bu sonuncu ve mutlak dzende din, gemiten gelen bir kalnt olarak almas gereken bir eydi ve maddeci koullarn ileyii tm toplumun mutlulua ulamasnn gvencesini oluturuyordu. Bu bilimsellik grnts, grmemezlikten gelinemeyecek bir dogmatizmi gizlemektedir: tin maddeden domaktadr; ahlk, iinde yaanlan evreyle kurulan ilikilerle birlikte re-

27
tilmektedir ve toplumun amalar dorultusunda biimlenmeli ve uygulanmaldr; toplumun nihai mutlulua ulalaca devletin geliimi iin yararl olan her ey ahlkidir. Burada, Avrupa'y ina eden her eyin altst olduunu gryoruz. Daha da tesi, insanolunun geleneksel ahlki btnlnde koskoca bir atlan olutuunu gryoruz: artk, ilerleme amalarnn dnda kabul edilebilir hi bir deer yoktur, belirli bir anda, yeni belirlenen amalar erevesinde her eye izin verilebilir ve hatta bunlar yapmak gereklidir. nsan bir ara olabilir de; bireyin nemi yoktur, yalnzca her eyden ve herkezden daha ncelikli olan o rktc kutsal gelecek vardr. Komnist sistemler, zellikle o yanl ekonomik dogmatizmleri nedeniyle frtnaya yakalandlar. nsan haklarn ihlal eden, sistemin gereksinimleri ve vaat edilen gelecek adna ahlk boyunduruk altna alan bu sistemin git gide dibe batt gereini memnuniyetle izledik. Kendi omuzlarna ykledikleri gerek felaket, ekonomik dzlemdeki deildir; asl yk ruhlarn oraklamasnda, ahlki vicdann yok edilmesindedir. Yaadmz gnlerin Avrupa'snda ve dnyasnda temel sorun olarak unu gryorum; geirilen ekonomik felaketlere itiraz edilmemektedir ve ite bu yzden eski komnistler, bir rpda, hi tereddt etmeden ekonomik anlamda liberal oluverdiler; oysa ki bu felaketlere zg ahlk ve din sorunsal tmyle gzden kayor. Marksizm rin arkasnda brakt sorunsal bugn de var olmaya devam ediyor: insanolunun Tann hakknda, kendisi hakknda ve evren hakknda bildii dorulann parampara edilmesinin somut bir tehlike oluturduunu kabul etmeye balamalyz. Dokunulamaz ahlki deerleri ieren vicdann paralanmas hala ve yeniden gnmzde bizim iin nemli bir problem ve bu durum, Speng-ler'in tkenmekte olan kltrler yaklamndan bamsz olarak, Avrupa vicdann kendi kendine yok etmeye kadar gtrebilir.

28
4. Bugn hangi noktada bulunuyoruz? imdi, bundan byle nasl devam edeceimiz sorusu ile kar karyz. Bugn, yaamakta olduumuz iddet ieren bunca eylemin yaand bir ortamda, gelecek vaat eden ve eer varsa btn gcmzle destek vermemiz gereken bir Avrupa kimlii var m? u an, gelecein Avrupa Anayasas konusunda konuabilecek kadar aynntl bir hazrlm yok. Ancak temel fikirlerini oluturan ilke ve unsurlara ksaca iaret etmek isterim ve benim grme gre bunlar, hi bir zaman gzden uzak tutmamamz gereken eylerdir. lk unsur, insan onurunun ve insan haklarnn stnlnn olduunun ve her trl yarg yetkisinden ncelie sahip deerler olduunun kaytsz artsz kabul edildii "koul ne sreme-me" ilkesidir. Bu temel haklar, yasa koyucu tarafndan yaratlan ve vatandalara verilen haklar deillerdir. Bunlar, "aslnda insann z haklar olarak var olmulardr, yasa koyucu tarafndan her zaman iin sayg duyulmas gereken, ona, en st dzeydeki bir dzen koyucu olarak ncelii olduu iin verilmi haklardr" ,26 nsan onuru ile ilgili bu kabul her trl siyasal etkinlikten ve siyasal karardan nceliklidir ve znde Yaradan'a gnderme yapmaktadr: yalnzca Tann, insann var oluundan gelen ve dokunulamayacak olan deerlerini belirleyebilir. Hikimse tarafndan dokunulamayacak yle deerler vardr ki bunlar insanolunun byklnn ve zgrlklerimizin gvencesidirler; Hristiyan inanc bunda Yaradan'in mucizesini ve Tamnn, yaratt insanolunda yansyan imgesini grr. Bugn kimse insan onurunun ve temel insan haklannn her trl siyasal karardan daha ncelikli olduu gereini yadsyamaz; nazizmin ve onun rk teorilerinin yol at korku ve iddet ok yakn bir gemiimizde yaand. Ancak ilerleyen tbbi 29 gelimelerin yaratt soyut dnyay dndmzde, sz konusu deerlere ok ciddi saldrlar olduunu grrz: klonlama-lar, aratrma amacyla ceninlerin depolanmalar ve organ nakillerini,

genetik alannda yrtlen almalar dndmzde, insan onurunun bylesi bir organik gszletirme yoluyla yava yava zayflatlmas ve aalanmas kimsenin grme-mezlikten gelebilecei olgular deildir. Btn bunlara gnden gne artan insan ticareti, yeni klelik trleri, nakiller nedeniyle yaplan organ ticaretleri eklenebilir. Ve btn bunlar, hakl grlemeyecek eyleri hakl kartmak iin yaratlm iyi ve yce amalarla hizmet etmek ile gerekelendirilmektedir. zetlersek: kat zerinde kalm insanlk onuru ve insanlk deerleri, zgrlk, arka plannda demokrasinin yer ald eitlik ve dayanma, haklarn kullanmna dayal devlet gibi saptamalar, pek de ak ve net olmayan bir insan grnts ve ahlki seim hakk ortaya koymaktadr. Ancak bunlar, Avrupa kimliinin temel unsurlardr ve gelecekte ekillenecek olan Avrupa Anayasas'nda ve yarataca somut sonularda kesinlikle gvence altna alnm olmalar gerekir. Ve btn bunlar, ancak ve ancak ahlki vicdanla balant kurularak gelitirilebilirse savunulabilir hale gelir. Avrupa kimliinin belirginletii bir dier nokta da evlilik ve aile kavramlardr. Gerek kadn ve erkek arasndaki ilikinin temel yaps olarak, gerekse, devlet gzetimindeki toplumun ekirdek oluumu olarak tekeli evlilik, ncil'e dayal bir inantan esinlenerek kurulmu bir modeldir. Bu inan, gerek Bat gerekse Dou Avrupa'ya ok zel bir yann, insanlk zelliklerini sunmutur. te bu nedenle, burada vurgulanmakta olan inan ve her eyden vazgeme, her seferinde byk abalar harcayarak ve aclara ekilerek elde edilebilen bir ey olduu iin nemlidir. Sosyal bnyesini oluturan bu temel ekirdek yap ortadan

30
kalkarsa ya da z deitirilirse artk Avrupa, Avrupa olmaktan kar. Boanmann gittike kolaylamasyla aile dalmalarnn ve paralanmalarnn abuklamas, dier tarafta git gide yaygnlaan yasal olmayan evlilik d kadn ve erkein beraber yaamalar, evlilik ve aile kurumunun nasl saldrya uradn ve hrpalandn hepimize gstermitir. Btn bunlarla byk bir eliki oluturan, ecinsellerin birlikte yaamalar ve manta aykr bir biimde bu durumlarn, hemen hemen evlilikle eit haklara sahip olacak hukuki ereveye sokmak istemeleridir. Tm bu eilimlerle insanln ahlk tarihi btnnn dna klmaktadr. Oysa ki evlilik kurumunu dzenleyen yasal yntemler ne kadar farkllk gsterirse gstersin, evlilik ierdii z gerei hep ayn anlama gelmektedir, kadn ile erkein, ocuklara dolaysyla aileye doru alan ok zel bir ba. Burada ayrmclk yaplmyor. Kadn ve erkek, insan olarak nedirler ve kadn ile erkein beraber yaamalarnn yasal erevesi ne olabilir sorularna yant aranmaktadr.Eer onlarn birliktelii gittike yasal dzenlemelerden uzaklayorsa, eer ecinsel beraberlikleri, evlilik ile ayn dzlemde grlmeye balanacaksa, o zaman insan imgesinin paralanmas ile kar karyz demektir ki bunun sonulan son derece ar ve tehlikelidir. rdelemek istediim son nokta din sorunudur. Burada, son yllarda uzun uzun tartlm olan karmak konulara girmeden tm kltrler iin geerli olan temel bir bak asna dikkat ekmek istiyorum: bir bakas iin kutsal olan eylere gsterilen sayg, ona, o ok ykseklerdekine, Tanrya gsterilmi bir saygdr, yerinde ve uygun olan davran, Tanrya inanmayanlarn da bu saygy gstermeleridir, bunu bekliyoruz. Bu saygnn yok olduu bir toplumda ok temel bir ey yitirilmi demektir. krler olsun ki bizim toplumumuzda srailoullan'mn inancn, onun Tanr imgesini ve tasvirlerine saygszlk edenler knanr.

31
Ayn ekilde Kuran' ve slam'n zn oluturan inanlar kk grenler de knanr ve cezalandrlr. Oysa ki sa ve Hristiyanlar iin kutsal saylan eyler sz konusu olduunda, ite o zaman orada dnce zgrl en iyi ve en nemli ey olduu hatrlanr ve onun snrlandrlmasnn da genel anlamda zgrln ve hogrnn ortadan kaldrlmas ve aalanmas anlamna geldii ortaya kverir. Oysa ki dnce zgrlnn snr, dierinin onur ve saygnlnn yok edilmemesindedir: dnce zgrl insan olmaktan ileri gelen haklarn yok edilme ya da yalanlanma zgrl deildir. ok gariptir ki, bu konuda Bat'da, kendi kendinden nefret etme hali vardr ve bu patolojik bir durum olarak kabul edilebilir; Batnn kendi dndan gelen deerleri anlamaya ak olmas vgye deer bir eydir, ama artk kendisini sevmemektedir; kendi tarihine baktnda artk yalnzca utanlacak ve yok edilmi, km eyleri grebilmektedir, gzel, yce ve dzgn olan eyleri alglayacak durumda deildir.Avrupa'nn yaamas, eer yaamaya devam etmek istiyorsa, kendiyle yeniden, elbette ki eletirel ve alakgnll bir biimde, barabilmesinde yatmaktadr. Srekli ve tutkuyla desteklenen ve zendirilen ok kltrllk bazen kendine zg eyleri yadsma ve terk etme, kendinden kamadr.

ok kltrllk ortak noktalar olmakszn, kendine has zelliklerden hareket etmeksizin var olamaz. Elbette, kutsal olan eylere sayg duyulmakszn var olunamaz. Bu doal olarak dierinin kutsal saydklarna sayg gstermeyi de ierir. Ama bu, ancak ve ancak, kutsal olan ey, Tanr, bize yabanc deilse olabilir. Elbette biz, bakalar iin kutsal olan eylerden bir eyler renebiliriz ve renmeliyiz de ancak bakalarnn nnde ve zellikle de bakalar iin, bizim iin kutsal olan eylere sayg gstermek ve kendimizi bu ynde beslemek de yapmamz gereken bir eydir. Yapmamz gereken bir dier

32
ey de; bizim grntmzde simgeleen Tanrnn imgesini, onun gszlere ve fakirlere, dul ve yetimlere, yabanclara merhamet eden yzn, insani olan Tanny, insaniliinin gcnden insanlaan, ac eken insan olan, bizimle birlikte ac eken ve ektike acya umut ve onur katan Tanny bakalarna gstermektir. Bunlar yapmazsak, yalnzca Avrupa'nn kimliini yadsm olmakla kalmaz ayn zamanda, yalnzca bakalarnn kullanabilecei haklarnn olduu bir hizmeti sunmu oluruz. Batda uygulamas balayan, "kutsal saylan eylere zen gstermemek" gibi bir tavr, dier kltrlerin tmyle yabancs olduklar bir davran biimi. Bu kltrler, Tanrnn olmad bir evrenin geleceinin olmadna inanyorlar. te tam da bu nedenden dolay ok kltrllk bizi yeniden kendi kendimize dnmeye davet ediyor. Gelecekte Avrupa'nn durumunun ne olacan bilmiyoruz. Temel Haklar Bildirgesi, Avrupa'nn yeniden, bilinle ruhunu aramas konusunda verdii bir iaret, somut bir ilk adm oluturabilir. Bu konuda, bir toplumun kaderinin her zaman iin yaratc bir aznla baldr, diyen Toynbee'ye hak vermek gerekir. nan sahibi Hristiyanlar, kendilerini bu sz edilen aznlklar gibi alglamal ve Avrupa'nn, gemiten devrald mirasa yeniden sahip kmasna katkda bulunmallar ki bylelikle Avrupa'nn zn oluturan deerler tm insanln hizmetine sunu-labilsin.

33 Avrupa hakknda dnceler4


Avrupa nedir? Hristiyan nc bin ylna baladmz u gnlerde, tarihi gelimelere bir btn olarak baktmzda, ortaya kan manzarada ne grrz ve de ne grmek zorundayz? kinci Dnya Sava'ndan sonra Avrupa ile ilgili ortak bir kimlik ve ortak bir ama aray yeni bir evreye girmitir. Yirminci yzyln ortalarnda, Avrupa'y yakp ykan, tm dnyay alt st eden intihar niteliindeki iki savatan sonra, tm Avrupa lkelerinin bu korkun dramda kaybedenler tarafnda olduu ve bu durumun yinelenmemsi iin bir eylerin yaplmasnn gereklilii ok ak olarak ortaya kt. Avrupa, gemiinde de hep anlamazlklar nedeniyle alt st olmu, uyumsuzluklar ve mcadelelerin yaand bir ktayd. 19. Yzyl beraberinde, birbiriyle atan karlarn ykc nitelikteki anlamazlklara yeni bir boyut ekleyen ulus devletlerinin oluumunu getirmiti. Avrupa'nn birleme almalarnn znde iki gereke belirleyiciydi. Blen milliyetilik ile kinci Dnya Sava srasnda anlamazlklar derinletiren egemen ideolojilere kar, ortak kltrel, dinsel ve ahlki Avrupa miras, lkelerinin vicdann birletirmek ve halk* Cernobbio (Como) da dzenlenen bir toplantda, 8 Eyll 2001 tarihinde sunulmutur. Ekonomi ve siyaset dnyasnn nemli temsilcilerinin nnde yaptm bu konumamda, bundan nce bakalar tarafndan yaplm ve bilinen zm nerilerine girmeden, siyasete meydan okuyan ekonomik sorunlarla ilgili deitirilemez bak as konusuna dikkat ekmek istemitim. 34

larnn bar yolunda ilerleyebilmesi iin ortak bir kimlik konusunu, gelecekte yrnlecek ortak bir yolu tartmak zorundayd. Aranlan, ulusal kimlikleri yadsmayacak ya da yok etmeyecek ancak tek bir halklar topluluu gibi daha st bir dzlemde birletirecek bir Avrupa kimliiydi. Ortak tarihsel gemi, barn yaratc gc olarak deerlendirilmeliydi. Resmi olarak ifade edilmese bile, Avrupa birliinin fikir babalan, Hristiyanlk mirasnn bu tarihsel kimliin ekirdeini oluturduunu gayet iyi biliyorlard; Hristiyanlar iin ortak olan ne varsa, dile getirilmese de, dnyay harekete geirecek birletirici bir gm gibi grlyordu. Hristiyanlk gereinin akla dayanma boyutu bu aamada, bu boyutu gze sokma durumuna getiren aydnlanmann yce idealleri ile badaamazm gibi de grlmyordu ve tm tarihsel elikilere karn, Avrupa'daki Hristiyan tarihinin temel lkleri ile uyuabilecekmi gibi duruyordu. Ayrntlara tek tek baktmzda, bu genel ngr byk bir aklkla hi bir zaman gzler nne serilmedi; bu anlamda bu noktalarda yle sorunlar kald ki hala irdelenme zorunluluu gsteriyor. En bata Avrupa miraslar arasndaki uzlaabilme kans, karlkl ilikilerde var olan problemlerden ok daha glyd.

Avrupa'nn birletirilmesinin balangcndaki bu tarihi ve ahlki boyuta bir ikincisi daha ekleniyordu. zellikler smrgecilik sisteminde ve onun ardndan kurulan ekonomik ve siyasi balantlarda, kinci Dnya Sava 'nn bitimiyle beraber Avrupa'nn dnya zerindeki egemenlii bir daha eskisi gibi kurulamayacak bir biimde sona ermiti. Bu anlamda Avrupa, btn bir kta olarak sava kaybetmiti. Bu kez Amerika Birleik Devletleri egemen g olarak tarih sahnesine kmt. Savata yenilmesine karn Japonya da ileri bir ekonomik g olmutu ve nihayet Bat Avrupa ve Amerika Birleik Devletleri'ne kar duran nc dnya lkelerinin de gvenerek dayand Sov35 yetler Birlii de, uydu devletleriyle beraber yeni bir imparatorluk kurmulard. Oluan bu yeni ortamla birlikte, Avrupa lkeleri tm bu glere tek balarna muhatap olabilecek bir dzeyde deillerdi. Avrupa, dnya siyasetinde arln koymaya devam etmek istiyorsa, ortak bir Avrupa yaps ierisinde karlarn birletirmek zorunlu hale geliyordu. Ulusal karlar, ortak bir Avrupa kan iin birlemek zorundayd. Tarihi gemiten treyecek ve barn kurucusu olacak yeni bir kimlik araylar, ortak karlarn kabul varsaymna dayanyordu, dolays ile imdi artk ekonomik bir g olma iradesi, siyasi g olmann n koulu haline geliyordu. Son elli yl iindeki gelime srecine baktmzda Avrupa'nn birlemesi konusundaki bu ikinci bak asnn gittike daha baskn, hatta hatta belirleyici olduunu gryoruz. Avrupa ortak para birimi, Avrupa'nn birletirilmesi anlaynn en ak ifadesi olarak grlebilir: Avrupa, ekonomik ve parasal bir birlik olarak kendini ifade etmektedir. Avrupa tarihin biimlenmesine katkda bulunmakta ve kendisinin bu konumuyla kabul edilmesini talep etmektedir. Kari Marx, din ve felsefenin, var olan ekonomik ilikilerce belirlenmi ideolojik st yaplar olduu tezini ileri srer. Bu tez gerekle birebir rtmemektedir, nk aslnda karlkl etkileimden sz edilmelidir: tinsel davranlar ekonomik tavrlar belirlerken ekonomik koullar da ortaya kmalarndan nce dnml olarak dine ve ahlka bak asn etkiler. Etik ve dini uyum salandktan sonraki Avrupa'nn ekonomik gcnn inas srecinde, ekonomik karn belirleyicilii gitgide daha gz nne kar hale geldi. Ancak imdi, ekonomik giriimler ve yeni yaplann inasna, balangta pek llp biilmeyen ancak sonralar aka aydnlatlmalannn gereklilii ortaya kan kltrel kararlann elik etmesinin zorunlu olduu, artk ok daha net bir biimde dile getirilmeye baland. Kahire ve Pekin'de 36 dzenlenen o geni katlml uluslararas toplantlar, sorunlarn ortaya koyulduu tartmalardan ok bu trden ortak davran ilkelerinin araynn bir ifadesidir. Bu trden toplantlarn, ortak dorulann dile getirildii ve insan varoluunun ilkelerinin yceltildii, bir anlamada dnya kltr kurulu gibi tanmlanabilecei sylenebilir. Ekonomik yardmlann kslmas ya da tmden kaldrlmas,zellikle dnya nfusunun denetimsiz art konusundaki kayglar ve bu amala ngrlen nlemlerin tm dnyada uygulanmasnn zorunlu klnmas gibi neriler, bu ilkelerin zorla kabul ettirilmesinin bir baka biimidir. Afrika'da, kabile gelenekleri biiminde uygulanan cinsler aras ilikileri dzenleyen eski etik kurallar, kozmik dzenin kurallarndan esinlenilerek dzenlenen Asya'daki byk uygarlklarn kurallar ve tektanrl dinlerde, on emir kriterinden27 hareket edilerek dzenlenen kurallar, uygulamaya koyulan bir dizi bakaca kurallar sistemi araclyla yaylmaya yz tuttular. Bu kurallar silsilesi, snrsz cinsel zgrle dayanrken dier taraftan ieriinin dnya halklannn hak kullanmnda numerus clausus ilkesi28 erevesinde belirlendiini ve bu ierie ve amaca uygun teknik aralarla donatlmasn ieren anlaylara kadar uzanmaktadr. Benzer eilimlere iklim konferanslannda da karlalmaktadr. Her iki konuda da, kurallar koymay gerekli klan unsur, evrende kaynaklann snrl olmasdr. Her iki konuda da bir tarafta insanolunun gerek ile olan ilikilerindeki zgrl savunma varken dier tarafta snrsz bir zgrln yol aaca sonula-n nleme, frenleme abas vardr. Geni katlml uluslararas toplant konulanndan ncs, egemen ekonomik glerin kreselleen ekonominin kurallannn oluturulmas konusunda oluyor ve bu toplantlar Komnizm sonras dnemin ideolojik sava alanna dnyor. Teknoloji ve ekonomi, insann temel zgrl nnde bir engel olarak grlrken, her yere ve her

37
eye snrsz eriilebilmesi, imdi bir eit kresel diktatrlk olarak gsteriliyor ve yok etme zgrlnn, insan zgrlnn asli unsuru olduu sylenerek gelimelere anarik bir fke ile kar klyor.

Tm bu sorunlar Avrupa iin ne anlam tamaktadr? Btn bunlar, tek tarafl olarak bir ekonomik g oluturmaya ynelmi bir projenin iinden ve kendiliinden bir deerler sisteminin treyecei ve bu deerler sisteminin srdrlebilme sresi ile bir gelecek yaratma kapasitesi, denenerek anlalmaya allmaldr, anlamna geliyor. Ksa bir sre nce onaylanan Carta Avrupa Bildirgesi, bu yeni deerler sistemi ile geleneksel Avrupa'nn klasik deerleri arasnda bir orta yol bulabilme abasnn rndr. imdiden bunun ie yarayacan syleyebiliriz. nemli noktalarn pek de iyi vurgulanmam olmas, bu arabuluculuk abasnn sorunlara gebe olduunu aka ortaya koymaktadr. zeri rtlmeye allan sorunlar zerinden tartmann kmas kanlmaz grlmektedir. Bu konu, konumamn konusu kapsamnda deil. Burada yalnzca yz yze gelinmek zorunda kalnacak sorunlar iaret etmek istiyorum. Daha nce de deindiimiz gibi, Avrupa birlemesinin fikir babalan, kinci Dnya Sava 'ndan sonra, Hristiyanln ahlki miras ile Avrupa aydnlanmasnn ahlki mirasnn uyuan temel ilkelerinden hareket etmilerdi. Aydnlanma dneminde, Tanrnn ncil'ce alglan biimi, bamsz akln szgecinden geerek ikili bir anlam kazanmt: srekli olarak dnyay rehberlik eden ve destekleyen Yaratc ve Yardmc Tanr, yalnzca evrenin yaratlmasn salayan birine dnmt. "nsanla mesaj iletme" kavram bir kenara braklmt. Spinoza'nm Deus ive natura29 forml, birok insan iin ve birok ynyle aydnlanmann belirleyici gr olarak deerlendirilmi olabilir. Bu, Tanr tarafndan biimlendirilmi bir doaya ve bu doay alglama kapa-

38
sitesi olan ve bunu akln bir talebi olarak deerlendiren bir insana inanldndan, daha farkl bir anlama gelmez. te yandan Marksizm kkl bir atlak yaratmt: gnmz dnyas, kendi mantksal kurgusunda bir evrim srecinin rndr; yaanlan mantk kurallarnca ileyen bir dnyada insan, eldeki ham malzemeden gerein mantkd malzemesini bulup kartmaldr. Hegel'in tarih felsefesine evrim dogmas ve onun sosyo-ekono-mik yorumu eklenerek oluturulan bu bak as ile, snf mcadelesinin son aamas olarak ortaya kacak olan ve bylelikle en son ve tek ahlki ilke fikrinin olutuu, snfsz toplum beklentisine geilmektedir: bu mutluluk aamasna k salayan her ey iyidir; onun karsnda olan her ey ktdr. Bugn, Deus ive natura formlne srtn dnmekle yetinmeyip umudun Marksist ideolojisinin mantk diiliinin maskesini dren ve onun yerine, adna yeni dnya dzeni denilen ve temel ahlki ilke haline gelmesi gerektii sylenen, akla dayal bir gelecek hedefi ileri sren, ikinci bir aydnlanma dneminin ierisindeyiz. Bu anlay, herhangi bir mantksal nedeni olmakszn rastlant sonucu domu ve evrim srecinden gemi bir dnya ve onu dzenleyen i yasalar yaklam Marksizm'le ortak noktalar oluturuyor ama o eski doa anlayndan farkl olarak ahlki hibir gsterge iermiyor. Dier bir deyile bu, evrim yasalar oyunundan insan varoluu oyununun yasalarn tretme giriimidir. Bu yeni bir ahlk anlaydr. Asln sylemek gerekirse olduka yaygn bir anlay olmakla birlikte inandrc olmaktan uzaktr. imdi, bize insann akla ve manta dayanan yeni bir dnya yaratma hakk ve sorumluluu olduunu syleyen, Sin-ger, Rorty, Sloterdijk gibi felsefecilerin sesleri ykselmektedir. Tartmasz, gereklilii olan yeni bir dnya dzeni, akl ve mantn dnya dzeni olmaldr. Buraya kadar herkes ayn fikirde. Ancak akla dayanan, mantkl olan nedir? Akl ve mantk 39

i'I
lleri, bilimsel temel zerinde ykselen teknoloji retimi deneyimi varsaymna dayandrlmaktadr. Aklc olan, ilevsellik, etkinlik, insan yaamnn kalitesinin ykseltilmesi dorultusunda olandr. Bununla birlikte doann istismar, gittike fecilee-meye balayan evre sorunlar nedeniyle git gide byyen bir problem olmaktadr. nsanolunun kendi zerinde uygulad deneyler ftursuzca artmaktadr. Huxley'in ngrs geree dnmektedir: bundan byle insanolu akla ve herhangi bir nedene dayanmakszn yaratlmayacak, insan akl ile retilebilen bir rne dnecektir. nsandan, bir rn olarak insan kacaktr. Planlama ve retim srecinde, mkemmel insan rneine ulancaya kadar kalitelisiz rnler skartaya kartlacaktr. Ac azalmal ve yaam keyif vermeli. Bu trden kkl deiikliklere yol aabilecek grler henz toplum desteinden uzak ve yaltlmlar ancak byle bir davran ilkesi, insann yapabilecei her eyi yapmas dorudur, uygundur, yerindedir ilkesi, gitgide daha ok kabul grmektedir. Byle bir olaslk, yeterli bir l olabilmektedir. "Srekli evrim geiren bir dnya" bak asnda, mutlak saylan deerlerin olamayaca aktr, hep kt ve hep iyi olan eyler vardr. Ahlk llerinin seiminde iyi olan eylerin llp biilerek belirlenmesi

izlenecek tek yoldur. Bu durumda, yce amalar iin, rnein, hastalklarn iyiletirilmesi gibi daha iyi bir sonu ngrlyorsa, insan istismarnn bile bir mazur grlebilecei bir anlayn geliebilecei anlamna gelmektedir. Bu ekilde yeni skntlar douyor ve yeni bir egemen snf ortaya kyor. Sonu olarak insanlarn kaderini bilim gcn elinde tutanlar ve kiileri bu amaca ynlendirenler, onlar ynetenler ve bu amaca uygun aralar salayanlar, yasal dzenleyiciler belirliyor. Aratrmalarn gerisinde kalmama, neredeyse bunun dnda kalnamayacak bir zorunluluk gibi ve bu abala40

rn ynn de ite bu zorunluluk belirliyor. Bu durumda Avrupa'ya ve dnyaya nasl bir tavsiyede bulunulabilir ki? zellikle de Avrupa bu durumda btn ahlki gelenekten uzaklam ve teknolojik akla ve onun olanaklarna dikkatini younlatrm gibi duruyor. Bu temel ilkelere dayanan bir dnya dzeni gerekte bir dehet topyasna dnmyor mu? Avrupa ve dnya, kkl geleneklerinden ve insanln kkl ahlki geleneinden g alan drst ve dzenleyici unsurlara gereksinim duymuyor mu? nsan onurunun dokunulmazl, hi bir biimde el srlmemesi gereken ahlki dzenlemelerin temel direi olmaldr. Yalnzca eer insan kendisini nihai ama olarak tanmlarsa ve eer insan, insan iin kutsal ve dokunulamaz ise birbirimize gvenebilir ve bar iinde bir arada yaayabiliriz. Daha yce amalar adna insan bir deney malzemesi haline getirmeyi hakl gsterecek hi bir iyilik dncesi olamaz. Ancak ve ancak, burada her trl iyilik dncesinin zerinde bir konuma yerletirilmi bir mutlak gryorsak, ite o zaman, bir takm hesaplarn peinde deil de ahlkl bir tavr ierisindeyiz demektir. nsan onurunun dokunulmazl derken bu onurun her bir insan iin geerli olduunu, her birimiz iin geerli olduunu, insan yz olan ve biyolojik anlamda insan soyu iin geerli olduunu anlamaktayz. e yararlk lsnn burada hi bir deeri olmamaldr. Ac eken insan da, zrl de, henz domam da bir varlktr. Yeri gelmiken irdelemek istediim bir dier ey de, bu deerlendirmeye, insanolunun balangc iin kadn ile erkek arasndaki kurulan baa da sayg duyulmasnn gerektiini eklenmesidir. nsanolu retilen bir rn haline gelmemelidir. retilmi rn olamaz, yaratlm olabilir yalnzca. te bu nedenle, insanln geleceinin dayand kadn ile erkek arasndaki ban onurunun korunmas, her toplumunda deimez etik deerler arasnda saylmaldr. Ancak bu yalnzca ac ekmenin
41
l"

onuru konusuna doru yeniden ynelebilirsek mmkn olabilir. Yaamay renmek ayn zamanda ac ekmeyi renmek demektir. Bu nedenle kutsal olan eylere sayg gereklidir. Yaratc Tanrya duyulan inan, insan onurunun en byk gvencesidir. Hi kimseye yaplan toplum iin byk bir iyiliktir dncesiyle ynlendirme yaplamaz, biz inananlar iin insana sayg ne gemelidir Dayanan akldan alan davran trnn, Avrupa kltrnn temel gstergelerinden biri olduu dorudur. Dier bir bak asyla baktmzda, Avrupa'nn bununla dnyay fethettii bir gerektir nk her eyden nce Avrupa'da doup gelimi olan akla dayal dnce biimi bugn tm ktalarn yaama biimini dzenlemektedir. Ancak bu akla dayanan dnce biimi eer kkenlerinden uzaklar ve teknolojik olanaklar tek l dzeyine kartrsa, ykc olabilir. Bilginin iki byk kayna olan doa ve tarih arasndaki balant, gerekli bir badr. Her iki alan da yalnzca "kendisi iin olan "dan sz etmezler ayn zamanda ikisi arasndan birlikte yrnlecek yol konusunda fikirler de kabilir. Kullanmnda seici olunmamasna artk isyan eden doa tahribat, yine doann kendisinden gelen izlenmesi gereken yollar konusunda yeniden fikir yrtlmesine yol at. Yaradln ncil'deki yorumunda, doa zerindeki egemenlik, doann vahice kullanlmas anlamna gelmez, tam tersine bize sunduu olanaklarn anlalmas ve insann doann hizmetinde, doann da insann hizmetinde olduu karlkl birbirinden yararlanlmas biimindedir. nsanolunun ortaya k da doal ve insani olann bir arada olduu bir sretir: kadn ile erkek arasndaki ilikide, doal unsur ve tinsel unsur, insana zel nitelikte birlemektedir ve bu z zarar vermeksizin yok saylamaz. Ayn ekilde, byk dinlerde yansmalarm bulduumuz insann tarihsel deneyimleri de, bilginin, akln gstergelerinin deime-

42
yen kaynaklardr ve bu kaynaklar sz edilen geleneklerin hibiriyle kendisini zletirmeyen kiileri dahi etkiler. Tm bunlar deerlendirmeye almakszn dnmek ve dikkate almakszn yaamak, n yargl olmaktr ki insan sonunda bolua srkler ve kaybolmu durumuna getirir.

Btn bunlarla Avrupa'nn zn oluturan kaynaklarn ne olduu sorusuna kesin bir yant vermemi oluyoruz. Yalnzca nmzde duran devin ana hatlarn izmeye altk. Bu konu zerinde daha ok almak acil grevimizdir.

43

KNC BLM POLTKA VE AHLK


45 Siyasi Bak Alar ve Siyasi Pratik
Gnmz partileri iin, deiim sz vermek ok doal bir davran saylyor, elbette iyi ynde bir deiimden sz ediyoruz. Bir zamanlarn efsanevi devrim szcnn gncelliini yitirmeye balamasyla birlikte, geni apl reform taleplerinin gelmesi ve reform szlerinin verilmesi oalmtr. Sonu olarak modern toplumlarda doyumsuzluk duygusunun arttn ve bu artn tam da refahn ve zgrlklerin imdiye kadar gelinmedii kadar yksek bir dzeye ulatnda ortaya km olduunu syleyebiliriz. nsanlar, sanki dnyann ekilmez bir yer haline gelmi gibi hissediyorlar. Oysa ki dnya iyiye gitmelidir ve bunu gerekletirmek de siyasetin greviymi gibi duruyor. O halde, genel kan, dnyann daha iyiye gitmesi ve yeni bir dnyann ina edilmesi grevinin politikann en temel grevi olduu konusunda birleiyorsa, "koruyucu" szcnn neden tehlikeli bir szck olduu ve neden kimsenin koruyucu olarak alglanmak istemedii de anlalabilir: anlalan, burada kaygya konu olan varolan koullarn korunmas, istenen ise onu ama. Politikacnn ilevine iki farkl bak as: dnyann var olan dzenini korumak ya da dntrmek ada politikann hatta yaam anlaynn znde var olan bu ynelim, gemi dnemlerin bak asyla ok belirgin bir

47
eliki iinde bulunmaktadr. nk bu dnemlerde en nemli siyasal tavr, var olan, olas saldrlara kar savunmak ve korumakt. Burada dille ilgili kk bir saptama yapmann faydal olacan dnyorum. Hristiyan alemi, Roma'da sa'y dncelerini znden ve herkes tarafndan anlalabilecek biimde tanmlayacak bir szck ararken Conservator30 szcne rastlad. Bu szck, Roma'da stlenilen en temel grev ve en yce hizmete karlk geliyordu ve insanla bu ierikle kazandrlmas gerekiyordu. Ancak bizzat Hristiyanlarn kendisi, Kurtarc peygamberlerine bu sfat yklemek istemediler ve ykleyemediler; bu szck nitekim, dnyann Kurtarcs grevi olan "MesihKutsanm" sfatlar ile rtemiyordu. Roma mparatorluu bak asndan bakldnda, i ve d ve saldrlara kar mparatorluun var olan koullarn korumak en nemli grev olmas gerekiyordu, nk bu imparatorluk, insanlarn gvenlik iinde ve saygn bir konumda yaayabildii bir bar ve haklarn kullanlabildii bir ortamn tanmlyordu. Nitekim Hristiyanlar ve tabii ki havariler, mparatorluun onlara sunduu bu bar ve haklar ortamnn gvencesinin deerini biliyorlard. Elbette ki, dier toplumlarn saldrlar ile yaratlan kargaa ortamnn tehlike ve tehditleri karsnda, Kilisenin Pederleri, mparatorluun var olan koullarnn korunmas, yarg gvencesi, bar srdren dzenlemelerin deerinin farkndaydlar. Hristiyanlar, var olann olduu gibi korunmasn istemekle yetinemi-yorlard; elbette ki mparatorluun bak asyla Yeni Ahit'in31 satrlarnda yer alan Kyamet Gn, herkesin anlayaca bir biimde korunamayacakt ve deitirilmesi zorunlu olan bir eylerin var olduunu gsteriyordu. Bu durumda Kutsanm sa, Con-servator olarak deil Salvator32 olarak betimlenmeliydi ve bu betimlemenin herhangi bir politik-devrimci anlam olamazd, yine de, barn ileyiinin ve politikaya zg kurallarn tesin48 de, koruma anlaynn snrlarn gsteriyor ve insan varoluunun belirli bir boyutuna gnderme yapyordu. Politikann temel grevlerinin varoluunu alglama yolunda hikyemizi biraz daha derinletirerek devam edelim. Conserva-tor ile Salvator adlandrmalar arasnda, u ana kadar kendini pek belli etmeyen elikinin alternatifinde iki farkl bak as ortaya kmaktadr. Yalnzca politika ve ahlkn deil, ayn zamanda da birbirleriyle iice gemi biimde politika, din ve ahlki davran biiminin ortaya koyulabilecei ve koyulmak zorunda olduu bir bak as yer alyor. Bir tarafta koruyuculuktan hareket eden ve belki de en anlalr halini in'in evrensellik anlaynda bulduumuz statik bak as var33: sonsuza dek deimeden kalacak olan gklerin dzeni ile ayn biimde, yeryznde de geerli olacak bir dzen ls sunmaktadr. Bu insanlarn davran biimlerinde dikkate almalar

ve uymalar gereken gerein ve varoluun yasas, Tao'dur. Tao gerek gklerin gerekse ahlkn yasasdr. Gkyznn ve yeryznn uyumunun gvencesi olduu gibi politik yaamla sosyal yaam arasndaki uyumun da gvencesidir. Kargaa, barn bozulmas, karklk, insanolu Tao'ya kar kt zaman, onu yok kabul edip onun aksi davrand zaman domaktadr. O halde, ortak yaamn bozulma ve paralanmasna kar Tao'nun yeniden dzenlenmesi gerekir ve bylelikle dnya yeniden yaanlabilecek bir yer haline gelebilir. Her ey srdrlecek dzenin korunmasnda sakldr ya da eer ondan uzaklap terk edildiyse, yeniden o dzene dnmekle korunma srdrlebilir. Buna benzer kavramlar ve dnce biimlerine Hint felsefesinin Dharma'sn-da34 da rastlarz. Dharma, insann, yaamn uyumlu bir biimde srdrlebilmesi iin, kendisini uydurmas gereken gerek evrenle ilgili, gerekse, ahlki ve sosyal dzenle ilgili anlamna gelmektedir. Budizm35 bu bak asn evren, politik ve dini kap-

49
sayacak biimde tmleyerek kavramlatrm ve dnyay bir aclar dngs olarak tanmlamtr; kurtulu evrende deil, ondan uzaklamakta, onun dna kmakta aranmaldr. Kurtulu araylar Nirvana'ya36 ulama gibi bu dnyayla ilgili olmayan bir kavrama atfedildii iin, yeni bir politik bak as gelitirilememitir; bu ekliyle alglandnda dnya iin yeni zm modelleri nerilmemektedir. srail37 inanc daha farkldr. Aslnda o da, Tanr ile Nuh Peygamberin arasndaki anlamadan tr38, evrenle ilgili bir dzeni kabul eder ve onun deimezliinin korunmas konusunda sz verildiini dnr. Ancak ayn srail'in inancnda, gelecee ynelme giderek daha belirgin hale gelmitir. Bu sonsuza kadar srecek bir deimezlik deildir. Bugn hep kendisi gibi, ama yarn, iinde bulunulan anda belli olmayan bir gelecek, kurtulua eriilecek bir yer gibi grlmektedir. sa'dan iki yzyl nce yazlm olan Danyal'n kitab, politik ve dini dncenin gelimesinde ok byk anlam tayan iki nemli tarihsel-tann-bilimsel bak as sunmaktadr. kinci blmde, altn, gm, demir ve kilden yaplm bir heykel betimlemesi vardr. Bu drt element, drt kralln silsilesini anlatmaktadr. Sonunda herkes ve her ey insan eli dememi bir dadan kopup gelen bir tan altnda ezilip yok olur. Arkalarnda yalnzca toz kalmtr, rzgar da bu tozlan ardnda onlardan hibir ey brakmayacak biimde alp gtrr. Oysa ki dadan kopup gelen ta byk bir da olur ve dnyann tm kara parasn kaplar; ta, gkyznn ve yeryznn Tanrsnn ina ettii ve sonsuza dek yaayacak olan bir kralln simgesidir (2,44).39 Ayn kitabn yedinci blmnde, bir ncekinden ok daha etkileyici bir simge daha yer alr. Krallklarn silsilesi bu kez, drt vahi hayvann birbiri ardndan geii ile anlatlmaktadr. Kraliyet silsilesinden ve hayvanlarn geilerinin sonunda, olup bitenleri izleyen, "gzet50 men" olarak tanmlandrlan Tanr bir karara varmaktadr. Dnya tarihinde hkm sren drt byk imparatorluu simgeleyen drt vahi hayvan, lm ve lmn yaratt korkunun gcn kullanarak yaam tehdit etme gcn simgeleyen denizden gelmilerdir; Tanrnn vard karar sonucunda gkten yeryzne bir insan ("bir insanolu") inecek, tm krallklar, tm uluslar ve diller ebedi olacak, hi yklmayacak ve zaman asla gemeyecek olan tek bir krallk altnda ona emanet edilecektir. Tao ve Dharma anlaynda, evrenin sonsuza dek srecek dzenlemelerinin stlendikleri bir rol varken, "tarih" fikri hibir biimde ortaya kmyorken, burada "tarih", evrene gnderme yaplmakszn ok zel bir gereklik olarak alglanmaktadr. Daha nce izine rastlamadmz bu antropolojik ve dinamik gereklikle birlikte, btnyle yeni bir bak as mjdelenmekte-dir. Tarihteki krallklarn birbiri ardna gelip gemelerinin gittike daha da korkunlaan vahi hayvanlarn geii ile betimlenmesi, o dnemde egemen olan toplumlardan biriyle btnle-tirilemeyecei ok aktr. Sosyolojik olarak, bu vahi hayvanlarn agzllkleri nedeniyle tehlike iinde olduunun bilincinde olan, pelerini brakmayan bu g gsterisi deneyimini yaayan ve deneyim sonunda varolma haklarnn ellerinden alndn bilen bir toplumun var olduu varsaylmaktadr. Yaadklan dnemi, tarihte herhangi bir dnem olarak gren ve varoluun korunmasyla ilgilenmeyen bak as, ezilenlerin bak asdr. Danyal'in bak asnda tarihin gidiini deitirecek bu dnm noktas politik ve askeri bir eylemle gereklememektedir, bu sonu iin yalnzca bunu gerekletirmeleri gerekecek gler eksiktir. Tannnn bir mdahalesi ile devreye girilmektedir: Tan-n tala devreye girmektedir, krallklan yok eden, "insan eli dememi" bir dadan kopan tala (2,34).40 Kilisenin Pederleri burada gizemli bir mjdeyi, yalnzca Tannnn gc ile, Bakire 51

Meryem'den doan sa'nn douunu grmektedirler; onlar Kutsanm sa'da ta grmektedirler, sonunda da olan ve tm karay kaplayacak olan. Tao ve Dharma'da basit bir biimde ele alnan gerek anlamda "tanrsal" olarak tanmlanabilecek tanrsal gle balant kuran evrene yeni bak as gelmektedir. Yalnzca evrene indirgenmeyen bir tarih grnts vermekle kalnmyor, nc ayn zamanda da ilk kez karmza kan bir gereklik ortaya koyuyor: ilk kez olarak, ezilenlere umut olmak iin bir eyler yapmaya koyulan bir Tanr ortaya kyor. Aslnda Danyal'n bak asnn ekillendii yzylla hemen hemen ayn yllarda yaam Makkabi'nin41, "siyasi ve askeri bir eylemle Tanrnn mdahale etmesini gerektiren nedenler gerekletirilebilir" diyen grleriyle balant kurulabilir; Kumran mektuplarnn42 baz blmlerinde tann-bilimsel umut ile insana zg eylemin iice geerek kaynamas daha da belirgin bir hal alr. Nihayet Bar Kokheba Savanda43, siyasi Mesihliin ak izlerini grlr: Tanr olma yetkisiyle ve ykmllyle, siyasi ve askeri eylem araclyla bir yeni bir dzen kurulabilir, bir yenilik yaplabilir, "Mesih" ten, tarihin dnm noktalarnda, dnm dnemlerinde yararlanla bilinir. Hristiyanlarn Kutsal mparatorluk'u ne Latin dneminde, ne de Bizans dneminde, bu trden kavramlara ne yneldi ne de ynelebildi. Hristiyan anlay ile temellendirilen yeni bir dnya dzenin korunmasyla uralyordu. Tarihin altnc evresiy-di44, yallk dnemiydi, sonra ardndan baka bir dnya geliyordu ve Tanrnn sekizinci gn45 gibi tarihe paralel gidiyordu ve dolays ile kesin olarak onun yerine geilmeliydi.

52
19. yzylda kyamet gn tezli akmlarn yeniden douu46 Dnyaya egemen bir gc yadsmak, deiime ve bylelikle dnyay kurtarma umudunu yok kabul etmekle zetlenebilecek bir Kyamet dncesi akm, yeni bir anlay biimiyle, 18.yz-yldan itibaren din d ve zaman zaman din kart bir kimlikle su yzne kmamtr. Kkl biimine Marksizm'le ulamakla birlikte, bu yaklamn gemi tarihi tmyle olumsuz biimde deerlendirmesiyle nedeniyle, Danyal'in yaklamyla balants kurulabilir. Tarih birilerinin dierleri zerinde kurduklar egemenliin tarihidir. Sosyolojik anlamda, her trl haktan yoksun iiler ile toprak sahibinin elinde tutsak kyllerden oluan ezilen snflar varsaymna dayanmaktadr. Nedenlerinin hala ok iyi irdelenmemi olmasna kar, srpriz bir ters ynl gelimeyle, Marksizm, Batda, daha ok entelektellerin dini olmutur, nk, reformlar nedeniyle haklanna kavuan ii snf iin, var olan tarihi koullarn tepe taklak olmasn ngren devrim, genel hatlar ok belirgin olmayan, mulak bir kavramm gibi grnmeye balamtr. Sosyal sistemde gerekletirilen reformlardan sonra , artk onlarn krallklar ykan taa gereksinimleri yoktur: onlar aslnda daha ok Danyal'in dier figr ile, iki ayaklarnn zerinde insan gibi dikilmi olan ve kendisine bir insan kalbi verilmi olan aslan figrne (7,4)47 dikkatlerini yneltmilerdir. Reformlar, devrimin yerini almtr: aslan insan kalbi tayorsa, o halde pekala aslan ile birlikte yaanlabilir. ounu saygdeer entelektellerin oluturduu tarafta ise, hani neredeyse devrimi kutsallatran bir "reformculuk" kart bir eilim olumutu. Yepyeni bir dnya yaratlmaldr: gerek dnyada, nedenleri yeterince incelenip zmlenmemi olan bir bezginlik vardr. imdi, bu yeni tip kyamet akmnn dnsel

53
yapsn ve bileenlerini anlamaya alalm. Bu tarih anlaynn temelinde, bir tarafta tarihsel olarak devralnan evrim kuram, dier tarafta da ncekilerle balant kurmakszn, Hegel'den devralnan ilerleme dncesi ve inanc bulunmaktadr. Evrim kuramyla balant kurmak demek, tarihin biyolojik gelimeler erevesinden, hatta hatta zdeki ve belirlenimci bir bak asyla alglanmas demektir: tarihin, aksi ynnde durulup mcadele edilebilir ancak asla ele geirilemeyecek, kendine zg yasalar ve bir yn vardr. Evrim Tanrnn yerini almtr. Artk "Tanr" gelime ve ilerlemedir. Ancak bu ilerleme, burada devreye Hegel girmektedir, diyalektik devinimle gereklemektedir; ilerleme de bylece belirlenimci bir gzle alglanmaktadr. Diyalektik yolculuun son aamas ezilenlerin tarihinden kurtuluun nihai tarihine yaplacak sramadr- Danyal'in kitabndaki vahi hayvann insan Olu'na dnmesi gibi. imdi, insan Olu'nun krallnn ad "snfsz toplum"dur. Her ne kadar bir tarafta doal bir olay olarak diyalektik sramalar bu felsefenin zorunluluu olarak ortaya kyorsa da, somut anlamda - yine hep onlara gre- politik mcadele yoluyla gerekleiyorlar. Diyalektik srayn politik karl devrimdir. Bu reformun zdd bir durumdur ve bu nedenle reformlara kar klmaldr nk vahi hayvana insan kalbi verildiinde, ona kar mcadele etmenin gereksiz olduu izlenimini domaktadr. Reformlar, devrimci sramay yok ediyor deniyor;

bu tarihin i mantna aykrdr, bu bir evrim deil bir gerilemedir dolaysyla ilerlemenin dmandr. Devrim ve topya - mkemmel bir dnya d-birbiriyle balantldr: yeni bir Mesihiliin48, siyasal ve dnyevi, somut biimidir. Gelecein ilah imdiki zaman yutmaktadr; devrim ilah, dnyann var olan koullarnn iyiletirilmesine dayanan siyasi tavrlara kar durmaktadr. Genel anlamda kyamet gnn de ieren Danyal'in bak as, efsaneletirile-

54
rek ve derinden deforme edilerek, dnyevi gereklie uyarlanm olmaktadr. Nitekim bu iki siyasal dnce, devrim ve topya, diyalektik ve evrim kuram ile balantlaryla birlikte, kesinlikle akla dayanmayan bir efsanedir: politikann akla dayal bir biimde ilevlerini yerine getirebilmesi iin, efsanelerden arnmak ve arndrmak son derece acil bir ihtiyatr. Yeni Ahitteki yazmalarn konuyu ele al Danyal'in kitabn ve siyasi Mesihilii bir kenara brakrsak, Hristiyanlk inanc nerelere balanmaktadr o halde? Tarihin ve zellikle de bizim tarihsel davran biimimizdeki bak as nedir? Genel bir gr oluturma yolunda bir eyler sylemeden nce, Yeni Ahittin ok nemli blmlerine gz atmamzda fayda var. Byk zmlemelere girmeden, hemen iki grup metnin olduunu syleyebiliriz: bir tarafta, kyamet gn ile ilgili balantlarn ok ak grlmedii ncil ve Havarilerin leri metinleri var, dier tarafta, Yohanna'nn Esinlemeleri/Kyameti blm var ki, adndan da anlalabilecei gibi, kyamet anlay burada ele alnr.49 Havarilerin yazd mektup metinlerinde, ncil'in genel dzeniyle uyumlu olarak, devrim yoluyla uzaktan yakndan ilikilenilmemektedir, tam tersine, aka kar klmakta olduu bilinen bir gerektir. ki temel blm, (Rml3,l-6) ve (Pt 2,13-17) ok aktrlar ve tm devrimcilerin ellerine ine batrmaktadrlar.50 ncil'deki Romallar kitabnn 13. blmnde, "herkesin" szle sylemek gerekirse her ruhun, kurulmu otoriteye boyun emesini istemektedir, nk Tanrdan gelmeyen bir otorite yoktur. Kurulmu otoriteye kar kmak demek, Tanrnn otoritesine kar kmak demektir. Demek ki, boyun eme yalnzca bir zorunluluk deil, ayn zamanda da

55
vicdani bir nedendir. Benzer ekilde Petrus'un birinci mektubunda da "Tanr ak" iin yasalarla kurulmu ynetimin otoritesine boyun eilmesi istenmektedir: "nk bu Tanrnn buyruudur: iyilik iin allrken ahmaklarn cehaletinin de azn kapam oluyorsunuz. zgr insanlar gibi davrann, ama zgrlkten kendinizi ktlklerden korunmak iin, ktln stn rten bir rt gibi yararlann...". Ne Paulus ne Petrus, burada Roma Devleti'ni yceltici bir yaklam gstermiyorlar. Onlar devletin tzel kiiliinin dzenlendii tanrsal kkenlerini vurguluyorlar, Devletin kutsallatnlmasndan olduka uzaklar. Bunun nedeni, Devletin Tanrsal olmayan gibi, Tanrnnki gibi olmayan snrlarn gryorlar, dzenlemelerinin yararlarm ve onlarn ahlki deerlerini kabul ediyorlar. Bylelikle ncil gelenei ile balant kurulmaktadr. Babil Devleti'nin basklarna kar kan srgn edilmi sraillileri, bu Devletin onlara haklar verdiini ve bar iinde yaamalarn gvence altna aldn, dolayl olarak da olsa srail'in rahatlk ve refahn koruyarak halk olarak yeniden yaplanmalarn saladn syleyerek doruluktan ayrlmamalar iin tevik eden Yeremya'nn51 szlerini dnelim. Kore'i Tanr tarafndan kutsanm olarak tanmlamaktan korkmam olan kinci Yeeya'y dnelim52: srail'in Tannsna inanmamasna karn, tamamen karc bir tavr ve politik nedenlerle, srail halknn vatanlarna dnmelerine izin veren Pers Kral'nm davran da ayndr, Tanrnn bir arac olarak haklarn kullanm ve yasalarn yeniden istikrara kavumasna uramaktadr. sa'nn Ferisiler ve Hirodes yanllarna, vergilerle ilgili syledikleri de ayn izgidedir: Sezar'a ait olan Sezar'a verilmelidir (Mel2,17).53 Haklan koruduu ve yasala-n koyduu srece Roma mparatoruna itaat edilmelidir; itaat etme zorunluluunun z udur: Sezar'n olan eyler vardr, Tan-nnn olan eyler vardr. Sezar, Tann katna ykseltildiinde, s56 mrlann am olur ve itaat etmek o zaman Tanny yadsmak anlamna gelir. sa'nn Pilatus'a yant da yine bu ana fikir erevesindedir. Adil olmayan vali karsnda sa, "yarglama grevinin yaplabilmesi, yasalar uygulama yetkisi, yalnzca yukandan verilebilecek glerdir" demektedir (Yu 19,11).54 ki gcn birleriyle olan karlkl bamllklar dikkate alndnda, ortaya u fikir kmaktadr: devletin iindeki organlarn znel anlamda iyi niyetleri ya da tek tek kiilerin gvenilirlii belirleyici deildir. Bar salama ls ile yasalar uygulamay salayan l, tanr tarafndan verilmi bir kullanma yetkisine karlk gelmektedir; bugnn terminolojisiyle sylememiz gerekirse: Tannnn

yetki verdii bir temsil etme durumu. Devlete, dinden zerk yapsyla sayg duyulmaldr; temelinde sosyal ve siyasal hayvan olarak insann varlnn kabul edildii bir insan doasnn tanmlanmas zorunludur ve bu insan yaps insann varolduu anlay ile rtmelidir. Btn bunlarn znde aynca Devletin erevesi de ortaya kmaktadr: Devletin snrlan vardr ve o snrlar aamaz; en yce hak sahibi olan Tan-nya sayg gstermek zorundadr. mparatora ve genel olarak Devlete itaat etmeyi reddetme, znde yalnzca totaliter Devleti reddetmedir. Petrus'un birinci mektubunda bu snrlar ok net bir biimde izilmektedir. Havari yle demektedir: "inizden hikimse katil, hrsz, ktlk yapan yada bakalarnn iine kansan biri olarak ac ekmesin. Ama, eer biri Hristiyan olarak ac ekerse, bundan utan duymasn; tad bu adla Tanry yceltsin" (R, 4,15). manl Hristiyan, ahlki dzenlemelerde olduu gibi Devletin yrtme gcnce de snrlandrlmaktadr. "Bir Hristiyan olarak" ac ektii zaman baka bir durum ortaya kmaktadr: Devlet bir Hristiyan', inancndan tr cezalandrdnda, dzeni ve gveni salayan deil, artk verilmi olan haklar yok edendir. Bu durumda cezalandrlmak bir utan 57 deil bir onur vesilesidir. Bu nedenle ac eken kii, zulm gren sa ve onun gibi ac ekenler silsilesine katlm olur: armha Gerili sa, Devletin gcnn snrlarn, haklarnn nerede bittiini ve bu durumda zulme ve acya dayanmann bir gereksinim olduunu gstermektedir. Yeni Ahitteki inan devrimciyi kabul etmez, bir dnce ve inan uruna ehit olan tanr; ehit Devletin otoritesini kabul eder ama bu otoritenin snrlarn da bilir. Ynetme yetkisini kullanan yabanc birileri olsa da, inanca dmanca davranyor olsa da, ehit kullanlacak haklar ve Devletin dzenledii toplumun hizmetinde olacak her eyi yapar ancak, ona ktlk yapmas yani Tanrnn buyruklarnn dna kmas syleniyorsa, ite o zaman direnir. Direnci savaan, aktif bir diren deil, Tanrnn iradesi ve buyruklar iin ac ekmeye hazr birinin direncidir: direnmek adna savaan, elinde silah ile len, Yeni Ahit anlayna gre ehit deildir. nanan bir Hristiyan'n, Devletle olan ilikilerinde yz yze geldii sorunlar karsndaki davran biiminin irdelenmesi iin Yeni Ahittin dier metinlerine baktmzda, ayn izgide ele alndn grrz. Pavlus'un Titus'a Mektuplar kitab blm 3, ayet 1 de yle der: "manllara yneticiler ve yarglara bal olmalarn, szlerini dinlemelerini, iyi olan her eyi yapmaya hazr olmalar gerektiini hatrlat". Pavlus'un Selaniklilere 2.Mektup, 3 Blm 10-12.ayetler arasnda, Havarinin, sa'nn dirilerek geri dnn beklemeyi bahane ederek almayan ve hibir ey yapmak istemeyenler iin syledikleri ok dikkat ekicidir. Onlar sakin sakin almaya ikna etmeye almaktadr nk "almayana ekmek yoktur".55 Cokun eskatoloji56 boyutlar genileyerek tekrar tekrar karmza kmaktadr. nemli bir bak as da Pavlus'un Timoteyus'a 1. Mektubunun 2.Blmndeki 2.ayette ortaya kmaktadr.57 Burada Hristiyanlar "Daha sakin ve huzurlu bir yaam srelim diye" kral ve 58 tm otorite sahibi yneticilere dua etmeye zorlanmaktadrlar. Burada iki ey aa kmaktadr: Hristiyanlar kral ve yneticiler iin dua ediyorlar ancak onlara tapnmyorlar. Mektup, eer Pavlus tarafndan yazldysa, mparator Neron zamanna aittir, yok eer daha sonraya tarihleiyorsa, yaklak olarak mparator Domitiyanus zamanna aittir ki, her halkarda, sz konusu olan, Hristiyanlara zulm uygulayan iki tirann dnemidir. Yine de Hristiyanlar ynetmekte olana, grevlerini laykyla yapabilmesi iin dua etmektedirler. Ancak, ynetici kendini Tann katma ykselttiinde, buyruu altna girmeyi reddediyorlar. kinci nemli nokta, Devletin grevinin, gereksiz bir aklkla tanmlanmakta olmasdr: Devlet, i ve d barn salanmasndan sorumludur. Bu, sylediim gibi biraz anlamsz gelebilir ama gerekte, znde ahlki olan bir istek ifade edilmektedir: i ve d bar, ancak insann ve toplumun temel haklan gvence altna alndnda salanabilir. imdi bu tespitleri, daha nce iaret ettiimiz bilgilerle kaynatrmaya alalm. Bana gre iki ey sylenebilir. Dinamik kyamet bak as ve Mesihlik umutlan ok dolayl olarak belirmektedir; Mesihlik anlay, sa figr ile kkten deiiklie uramtr. ehitliin, Devletin haklannn snrlarnn kesin olarak belirlenebilmesi iin gerekli olduu siyasi anlamda gz ard edilemeyecek kadar nemlidir. Her ehit, dirilip yeryzne geri dnecek olan sa'nn szne inanmaktadr; varolan dnyann tesine, insann Tann ile, insann insan ile birlikte yaayaca yeni bir yere, te dnyaya geri gitmektedir. Ancak, Devletin erevesinin bu ekilde snrlandnlmas ve gelecek yeni bir dnyaya uzanan bu ufuk alm, gnmzn doal akl ve onun mantna dayanarak toplumlar ynetmeye devam etmek zorunda olan ve iinde bulunduumuz tarih aralnda geerliliini koruyan kamusal dzenlemeleri sorununu zmemektedir.

59
Coku iindeki bir devrimci-eskatolog Mesihlik anlay Yeni Ahitte yabanc bir anlaytr. Tarih, bir anlamda akln kralldr; politika, Tanrnn Krall'n yaratmamaktadr, ancak insanolu iin uygun krall kurabilmek iin uramak zorundadr, dier bir deyile: "Tanr yolunda tam bir ballk ve arballk iinde sakin ve huzurlu bir yaam srebilelim diye", i ve d bar ve adaleti salamak iin gerekli varsaymlar kurmak zorunluluu vardr (Tm 2,2). Ayrca burada, din zgrl tezinin ileri srld de sylenebilir, ayn ekilde insan varlnn ahlki temellerini anlayabilecek ve bu temellere uygun olarak siyasi tavrn belirleyebilecek bir akldan da sz edilmekte olduu sylenebilir. Bu anlamda, Tao ile Dharma'nn, Devletin kurulu temelleri iin nerdikleriyle uzaktan da olsa bir ba kurulabilmektedir. te bu nedenden tr, Hristiyanlar, Yunan felsefesinin nerdii ile benzer anlayla, Stoac anlayta58 grlen ahlkn doal yasalarna olumlu yaklaabilmekteydiler. Tarihin dinamiklemesine Danyal'n kitabnda ok belirgin bir biimde grrz. O tarihi yalnzca evren ile ilintili bir olgu olarak grmez, tarih, iyi ile ktnn mcadelesiyle ilerleyen bir eydir ve bu ilerleme, mcadelelerde Mesihlik umudu tanarak yrr. Politikann ahlki llerini gz nne serer ve siyasi gcn snrlarn gsterir; tarihin ileri zamanlarnn ngrebilmesinin salad umut ufku ve doru eylem ve doru zulm konusunda gsterilen cesaretin at ufukla snrlar belirlenebilmektedir. Bu anlamda, evrenle ilgili bak asyla tarihle ilgili bak as arasnda bir sentezden sz edilebilir. Benim grme gre, buradan hareket ederek Hristiyan Kyamet anlay ile dier agnostik anlay59 arasndaki snrlarn nerelere kadar uzand anlalabilecektir. Kyamet anlay, yaratl inanc ile ban koruduu srece Hristiyan bir anlay olarak kabul edilebilir; yaradl inanc, onun deimezlii ve o anlaya duyulan gven terk edil-60 dii srece anlay Hristiyanlk anlay deildir, daha teye artk agnoziye geilmitir. Elbette ki bu anlayn znde seilebilecek bir dizi deiiklik olanaklar bulunmaktadr ancak ortak bir temel zerinden seim yaplabilir. Her ne kadar buras yeri olmasa da, ncil'i oluturan kitaplar arasnda bir analiz yapsak, Yohanna'nn Esinlemeleri, her ne kadar youn bir direnmeye esin veren pathos'u60 nedeniyle dier Havarilerin kitaplarndan ayrlsa da, tm de Hristiyanln bu seme anlayn ierirler. Hristiyanlarn bugnk politika ile ilgili sorumluluklar Tm bu anlatlanlardan, bugnk siyasi bak as ile siyasi pratik arasndaki iliki konusunda ne gibi sonular kmaktadr? Elbette bu konu hakknda ok geni ve derin tartmalar yapmak gerekir ki ben kendimi bu konuda uzman olarak grmyorum. Bununla beraber, tm bu sylediklerimi gnmze uyarlamak iin iki ana tez zerinde toplamak istiyorum. 1. Politika akl ve mantn alanna girmektedir. Daha da kesin ve ak bir biimde sylemek gerekirse, yalnzca teknolojik-hesap kitap yapan bir akln deil, Devletin snrlar ve bar ve adalet konusunda olduu gibi, politikann ulaabilecei son snr gibi, ahlki yapda olduundan, ahlki bir akln alanna girmektedir. Bunun anlam udur: ahlki akl, daha da dorusu bar ve adaletin salanmas iin gerekenleri ayrt etme yetisi ahlkidir, srekli zerinde allmas ve akln seebilme yetisini azaltabilecek her trl bulankla, karartlmaya kar korunmaldr. Dier taraftan, g kullanmnn aynlmaz paras olan tin, kanlmaz olarak politikada ahlki gerekliin, gerek olann o olduunu syleyerek ok sayda efsane yaratacaktr. Ancak bu tr-

61
den abalar yalnzca gcn maskelenmesi ve klf taklmasdr abalar olarak grlmelidir. Geen yzylda, sonulan korkun olan iki byk "efsanevi" dzen denemesini beraberce yaadk: nasyonal sosyalistlerin kurtuluu salamak iin ileri srdkleri yalan vaatlerinin sonu olarak rklk; tarihin diyalektik evrimi temelinde devrimin efsaneletirilmesi; her iki durumda da, insan varoluunun kkeninde bulunan iyi ve kt anlay silinmi, ortadan kaldrlm oldu. O zamana kadar ulatmz insanlk bilinci bize bunlarn kt olduunu sylediyse de, bize rklarn egemenliinin kurulmasnn ya da gelecein dnyasn yeniden ina edilmesinin iyi eyler olduu sylendi. Byk ideolojilerin yklmasndan sonra, bugn artk politika efsaneleri daha da bulamklatlar. Ancak bugn de gerek deerlerin efsaneletirilmesi devam etmektedir. Bu trde deerler, doruluu kesinlemi deerlere demir attklar iin inanlabilir gibi geliyorlar. Ancak, ite tam da bu nedenle ok tehlikeliler nk bu deerleri kendi grleri erevesinde, tek yanl olarak ele aldklarndan sonunda kanlmaz olarak efsaneleiyor-lar. imdi, efsanevi taraflln bugnn ahlki akl iin bir tehlike oluturduu, toplumsal bilince egemen deerden sz etmek istiyorum. Tek yanl bir biimde srekli olarak efsaneleti-rilen deer ilerleme, bilim ve zgrlktr. lerleme oldum olas efsanevi bir

szck olmutur. Politik ve insani tavrn deimez bir kural olarak kabul ediliyor ve en yce ahlki nitelik-mi gibi ortaya karlyor. Son yz ylda kat edilen yola kim bakarsa baksn, tp, teknik, bilgi ve doa glerinin kt kullanm konularnda ok byk ilerlemeler kaydedildiini yadsyamaz ve gelecekte de yaanacan ngrebilir. Bu ilerleme kavram eanl olarak iki farkl grnm altnda ortaya kar ki, bu eanlaml yan da en az kendisi kadar gncelliini korumaktadr: varoluumuzun z olan yaradl, ilerleme tarafndan aalanmaktadr; insanlar arasnda eitsizlie neden olmaktadr, insanlk ve dnya iin gitgide daha byk bir tehlike olmaktadr. Bu nedenle ilerlemeyi, ahlki deerler ltnde ynlendirmek kanlmazdr. Hangi ltlerde? te sorun buradadr. Her eyden nce, ilerleme insan ile zdeksel dnya arasndaki iliki boyunca yrr ama Marksizm ve liberalizmin gsterdii gibi yeni bir insan, yeni bir toplum anlayna yer vermez. nsan olarak insan, ilkel koullarda neyse teknolojik olarak gelimi koullarda da ayn insan olarak kalmaktadr ve daha gelimi aletlerle tant ve kulland iin, iinde bulunduu insani dzeyi gelime-mektedir. nsan olarak varoluu, her insan varoluuyla birlikte yeniden balamaktadr. Bu nedenle tanm gerei, byk ideolojilerin ve teki dnya umutlarnn yklmasndan sonra, umut tayan hemen herkesin genel amac haline gelen, yeni, ilerlemi ve salkl toplum diye bir ey varolamaz. Tanm olarak salkl bir toplum, zgrlklerin sonunu getirir. Ancak insan zgr olduunda, her kuakla birlikte her ey yeniden balar; bununla birlikte, yaratlan yeni koullarda, her zaman toplum iin doru yapy yeniden kurmak gerekecektir. Bu nedenlerden tr politikann ilgi alan bugndr, gelecek deil. Bugnk politikalar oluturulurken, gelecekte de etkisini srdrecek ve ulalan aamadan ii ele alp daha ileriye gtrecek reformlar yaplyorsa ve bu reformlara bal hak kullanm ve bar yaplar oluturu-luyorsa, ite ancak o zaman gelecek, politikann alanna girer. Ama bunu da garantileyenleyiz. Ben, ilerlemenin bu snrlarn her zaman iin gz nnde tutmann ve gelecee uzanabilecek dzmece sramalarn engellenmesinin nemli olduunu dnyorum. kinci srada bilim anlayndan sz etmek istiyorum. Bilim, deneyle denetim altna alnm ve onaylanm bir akl olduu iin byk bir iyiliktir. Ancak bilimde de patolojik, marazi say62 63 lacak durumlar, olanaklarnn gc elinde tutanlarca, insan onuruna zarar verici biimde yanl kullanld durumlar vardr. Bilimin, kitle imha silahlan gibi, insanlarn denek olarak kullanlmas gibi, organ nakli iin insan ticareti gibi insanlk d kullanlabildii durumlar vardr. Bu nedenle, bilimin de ahlki llerin iine alnmasnn gerekli olduu ve g kullanmnn emrine verildiinde ya da ticari amalarla kullanldnda ya da ya da yalnzca baarl olmann tek l olarak alnarak kullanldnda, gerek ve doru yapsndan uzaklalmakta olduu bilinmelidir. En sonunda zgrlk kavramna deinelim. O da modern ada farkl efsanevi izgilerden geti. zgrlk ska anarik anlamda ve her trl kuruma kar olma biiminde alglanmakta ve bylelikle bir ilah haline gelmektedir: insann zgrl, karlkl olarak doru ve adil ilikiler kurmakta zgrlk, anlamnda olmaldr, aksi halde koskoca bir yalan haline gelir ve insanlar klelie gtrr. 2. Her efsanenin amac, akl, kendi kendine iade etmektir. Ancak burada, bir kez daha, akla dayal bir politikann, karar gerektiren son sorusunu nmze koymu bir efsanenin maskesinin drlmesi gerekir: ounluun karan, birok durumda, belki de durumlann ounda, ortak zmlere ulamada "en aklc" yoldur. Yine de "ounluk" son ilke, son l olmamaldr; hibir ounluun yrrlkten kaldrma hakk olmayan deerler vardr. Masum kiilerin ldrlmesi rnein, hi bir zaman bir hak olamaz ve herhangi bir g tarafndan hak olma dzeyine ykseltilemez. Bu saptamayla yine son tahlilde akl savunulmaktadr: akl, ahlki akl, ounluun zerindedir. "Akla dayanan", ahlk asndan doru olan ve her ounluk deitiinde, herkesi yeniden ykmllk altna sokan politikann z64 n oluturan bu deerler nasl tanmlanabilir? Bu deerler hangileridir? Devlet doktrini, gerek antik ada, gerek ortaada, gerekse modern adaki mcadelelerde hep, doru akln61 kabul edebilecei doal haklara vurgu yapmtr. Oysa bugn bu doru akl, aranlan sorulara bir yant vermiyor gibi ve artk doal haklar, herkes iin bilinen, ak bir eymi gibi deil de sanki Hristiyanlk retisinin zel bir haliymi gibi alglanyor. Bu, politik krizle ayn anlama gelen politik akln krizi anlamndadr. Bana sanki artk, temel deerlerin st dzey dzenlemelerinde herkes iin geerli olan ortak bir akldan ok, yalnzca parti mant varm gibi geliyor. Oluan bu koullar amak iin aba harcamak,

dnyada bansn ve adaletin salanmas iin sorumluluu olan herkesin, yani tek tek hepimizin, nndeki en acil grevdir. Bu uran gidilecek bir ufku yok deil, nk bir taraftan tin, bir taraftan da oluan gce kar durduu gnden gne daha fazla anlalan akln varl, byle bir ufkun vardnn kantdr. Bugn, her ne kadar tartmaya almamsa da gerekte ok belirgin olmayan ve karanlk noktalar irdeleyen, "deien deerler" anlay var. Ban, adalet, yaradln tml- lemesinin varolduu, artk tm dnyada kabul ediliyor ancak, ierii tmyle belirsiz: bansn emrinde olan nedir? adalet nedir? yaradl en iyi nasl korunur? Evrensel olarak kabul gren dier deerler, rk fark gzetmeksizin insanlarn eitlii, cinsel ayrmclk yaplmamas, dnce ve inan zgrldr. Burada da ierik asndan ak olmama sorunu var. Bu durum, inan ve dnce zgrl iin bir kez daha tehlikeye nedeni olabilir ama temel dzenlemeler nemlidir ve uygun olanlar kabul edilmelidir. Tartlmadk bir nemli nokta daha var: her bir insan varlnn yaam hakk ve bu hakkn insan yaamnn hibir evresinde ihlal edilmemesi. zgrlk adna, bilim adna sz konusu haklarda gittike daha derin yaralar almaktadr: krta65 jm bir zgrlk hakk olarak kabul edildii bir yerde, birilerinin zgrl, bir dierinin yaama zgrlnn stnde tutuluyor, ona stn grlyor demektir. Cenin zerinde yaplan deneyler bilim adna reklam edildii yerde, en korumasz insan varl ayaklar altnda ezilmi ve yok saylm olmaktadr. Her hakkn zn oluturan insana ve insan onuruna saygy yitirmek istemiyorsak, zgrlk ve bilim kavramlarn efsaneletirme iine artk bir son vermemiz gerekir. Karanlk noktalardan bir dieri de bakalar iin kutsal olan eyleri ciddiye almamak ve onlarla alay etmektir. krler olsun ki bizim evremizde bir Musevi iin, bir Mslman iin kutsal olan eylerle alay edilmesine izin verilmez. Ancak, Hristiyanlar iin kutsal olan eyleri gln ve kk grmek hakk, hie saymak hakk, temel zgrlk haklarndan saylmaktadr. Son olarak bir karanlk nokta daha var deinmek istediim: evlilik ve aile, modern an temel deerlerinden deilmi gibi grlmektedir. Acil olarak, deerler sisteminin yetkinletirilmesi ve efsanevi biimde yceltilmi olan bu kavramlarn ait olduklar dzeye ve yere geri ekilmesi gerekmektedir. Felsefeci Flores d'Arcais ile yaptm tartmada tam tamna bu noktaya, " ortak bir kabul salama ilkesinin snrlarTna deinmitik. Bay Flores d'Arcais62, ounluk tarafndan olsa bile, tartmaya alamayacak olan deerlerin var olduunu kabul etmek zorunda kald. Ama bu deerler hangileridir? Bu sorun karsnda toplant bakan Gad Lerner u soruyu sordu: neden on emri lt almyoruz? Gerekte on emir yalnzca Hristiyanlar ve Museviler iin kabul grm ilkeler deillerdir. Byk kltrlerce kabul edilmi, olduka yaygn bir inanan toplumunca benimsenmi, ahlki akln ok ok st bir ifadesidir. On emre geri dnmek, akl ve mantn iyiletirilebilmesi iin, doru akln yeni bir ata iin doru ve gerekli bir adm olabilir. Burada, inancn, iyi bir politika uygulamas iin neler yapabilecei ak bir ekilde ortaya kmaktadr: akln yerini almamaktadr ama temel deerlerin ortaya kartlmasnda katks olabilir. Yaamn somutluunun inanca ynelmesi ona yalnzca deer katar, ayn zamanda da akln hastalklardan iyilemesine ve aydnlanmasna yol aar. Geen yzylda, her yzylda olduu gibi, inanlan uruna ehit olanlarn tankl, gc elinde tutanlarn g amna snrlar koymu ve kesin bir biimde akl iyiletirmitir. 66 67

Dnyay birletiren eyler Devletin ahlki temelleri ve politikada ncelii olan eyler*
Tarihin bu dneminde, ritmi hzla artmakta olan yaadmz u gnlerin aksine ok yava hareket eden bir evrimin gstergeleri olarak, zellikle de iki etkenin belirgin bir biimde su yzne ktn gryoruz. Bunlardan birincisi, dnyada kresel bir toplumun domu olmasdr. Bu toplumda varolan farkl siyasi, ekonomik ve kltrel gler gitgide birbirlerine daha baml, birbirlerinin alanna daha sk girer ya da yaklar hale gelmilerdir. kincisi ise, insanolunun retmek ve yok etmek iin kullanabilecei olanaklarnn artmasdr. Bu art, her zamankinden farkl olarak, gc elinde bulunduranlarn ahlki ve ynetimsel yoldan denetlenmeleri sorunu bytmektedir. Ve bu iki etkenin sonucunda, ok acil bir sorun olarak ortaya kan, farkl kltrBavyera Katolik Akademisi, 19 Ocak 2004 akam Mnih'te bir toplant dzenledi. Bu toplantya laik Devlet anlaynn en tannm destekilerinde Prof. Jrgen Habermas ile Klasik Katolik anlayn savunucusu olarak ben davet edilmitik. Bizden

istenen, Devletin ahlaki temelleri konusundaki bak amz aklayan ksa bir sunu yapmamzd.Toplantya snrl sayda sekin felsefeci, siyaset bilimci ve tannbilimciler davet edilmiti. Davetliler, konumaclarla birlikte, disiplinler aras ilikileri zellikle de toplant konusu zerinden karlkl ilikileri tartacaklard. Konferanslarda tartlan konularn metinleri, bugne dek birok yerde yaynland. Ancak o akam toplantda savunduum tezler, bu kitabn konusu ile ok yakndan ilikili olduu iin, konuma metnimi buraya aktarmaya karar verdim. 68

lerin birbirleri ile olan karlkl ilikilerinde, bir arada yaayabilmenin, yargsal ve ynetimsel gc elinde bulunduranlarn denetlenmesi ve sistemin dzenlenmesi konusunda, ortak bir yapy ina etme koullarn oluturacak ahlki temellerin nasl bulunabilecei sorunudur. Hans Kng63 tarafndan ileriye atlan "dnya ahlk" tasarmnn geni bir kabul grmesi, bunun gncel bir sorun olduunu kantlamaktadr. Bu tasarma Robert Spaemann'n64 ynelttii sert eletiriler erevesinde doan tartmalarn boyutu da bu gncellii bir kez daha kantlamaktadr. Daha nce andm iki etkene bir ncs daha eklenmektedir: kltrlerin bulumas ve kaynamas srecinde, bu ana kadar bizimle birlikte getirdiimiz ahlki dorular darmadank hale gelmektedir. Byle bir ereve iinde iyinin ne olduu ve iyi adna insanlarn kendi kendilerine neden zarar verdii konusu, halen yantn bulamayan sorulardr. Sanyorum bilimin ethos'u65 yaratamayaca, yani ahlk bilincinin bilimsel bir bulu olamayaca gayet aktr. Dier taraftan insana bak asndaki kkl deiimin ve bilimsel almalarda kaydedilen ilerlemeler altnda dnyayla yeniden tanlmasnn, o eski, bilinen ahlki dorularn parampara olmasnda yadsnamayacak katklar vardr. Bu anlamda, bilimin en az insanolu kadar sorumluluu bulunmaktadr. Felsefenin de, bilim dallarnda kaydedilen gelimeleri eletirel bir gzle izlemek, elde edilen sonulan deerlendirmek, insann ne olduu, nereden geldii ve neden varolduu hakknda elde edilen yanl sonulan eletirel gzle incelemek, dier bir deyile bilimsel sonulara sk sk kansan bilimsel olmayan unsurlardan arndrmak, bylelikle btne ve tek tek bilim dallannm yalnzca bir blmnn grlebildii insan gereinin farkl boyutlanna berrak bir biimde bakmay salamak gibi sorumluluklar bulunmaktadr. 69

f
ti

ktidar ve hak G ve iktidar hakkn himayesine vererek onun iyi ve doru kullanmn salamak siyasetin en somut grevi olduu aktr. Yalnzca gl olann hakkn korumakla kalmamal, hakkn gcn korumaldr. Hakkn hizmetine ve emrine verilmi olan iktidar, hak tanmayan g olarak tanmladmz ve onun tam zdd olan iddetin tam kar ucunda yer almaktadr. O halde, bir toplumda, hakkn ve onun kullanmyla ilgili dzenlemelerin her trden kuku, kayg ve korkunun zerinde olmaldr. nk, ancak o zaman kiiler kendi seimlerini ve kendi iradelerini zgrce uygulayabilecek ve kararlar verebilecek yetilerini ortaya kartm olurlar ve zgrlkler de ancak toplumda yaayan dier insanlarla birlikte paylalarak kullanlm olabilir. Yasalarla tanmlanm haklar olmakszn kullanlan zgrlk anaridir ve zgrln yok edilmesidir. Eer haklar, herkesin hizmetinde olan bir ey olarak deil de soyguncularn, yasa tanmazlarn yaratt bir eymi gibi grlrse ya da iktidar sahiplerinin belirledii bir lt olarak ortaya karsa, er ya da ge, haklara kar duyulan kayg ona kar gelme ekline dnr. ktidar hakkn korunmas ile grevlendirme dncesi nmze u soruyu koymaktadr: hak nasl domaktadr ve doru olan eyleri belirleme ayrcaln iktidar sahiplerinin ellerine brakmadan, adalet nasl salanabilir? Kendimize hem hakkn nasl olutuunu, hem de ltnn ne olduunu soralm. Hakkn, bir aznln elindeki bir ara deil de herkesin ortak yararnn bir ifadesi olduu anlay, toplumsal uzlan demokratik yollarla zmlenmesi iin gelitirilmi aralar yoluyla zlm gibi grnmektedir. Herkes hakkn doma srecine katlmaktadr, hak herkes iindir ve bu biimde anlalmal ve uygu70

lanmaldr hatta bu ekilde anlalmak ve uygulanmak zorundadr. Nitekim, hakkn olumasna ve gcn doru bir biimde kullanlmasna katlm gvencesi, demokrasinin temel mant olduu gibi siyasal dzenlemenin olabilecek en uygun biimidir. Bence hala bir soru daha kald. nsanlar arasnda fikir birliin olumasnn, uyumann ok zor olduu anlaldna gre, uzlamann demokratik yollarla salanmas vazgeilemez bir ara olarak ortaya koyulduuna gre, bu konuda birilerini, ounluun kararn yanstacak biimde yetkili klmaktan

baka yolun kalmad grlmektedir. Ancak ounluklar da kr ve adaletsiz olabilir. Tarih bunun rneklerini ok grd. ounluk, sayca olduka byk bir ounluk, baskc yasalarla, bir dinsel ya da rksal aznl eziyorsa, bu durumda adaletten, haktan sz edilebilir mi? ounlua dayanma ilkesi ve hak olamayacak eyler konusu bu nedenlerle hakkn ahlki temelleri sorununun bir ucunu hep ak brakmaktadr. Doas gerei hi bir zaman doru olmayacak bir ey ya da tam tersine hak anlayna gre doas gerei hi bir zaman kar klamayacak bir ey, ounluun kararma gre daima ncelii olacak bir ey haline gelecek ve sayg gsterilmesi zorunlu olacaktr. Modern a, insan haklarnn konusunda yaplan farkl aklamalarda grld gibi, bu yasal unsurlar, ounluun cilvesinden arndrarak kalc formlasyonlar gelitirildi. Gnmzn bilin dzeyi, bu deerlerin aka ifade edilmesinden honuttur. Ancak sorunun bir de felsefi sonulan bulunmaktadr. nsan doasndan kaynaklanan kalc deerler vardr ve bu deerler ayn doal yapdan gelen insanlar tarafndan dokunulamayacak deerlerdir. Deerlendirmelerin ulat noktaya yeniden dnersek, sz konusu deerlerin her kltrde ayn aklkla tanmlanmadn sylememiz gerekir. slam dncesi, batdakinden farkl in-

71

ifl
san haklan anlay gelitirmitir. Ayn ekilde in de, Batda domu bir kltr anlayndan, Marksizm'den izler tamaktadr. Ancak, benim bildiim kadaryla, insan haklarnn batnn bir icadnn olup olmadn orada da tartlmaktadr. Yeni iktidar biimleri ve bu iktidarn uygulanndan doan sorunlar Hakkn kayna, iktidar ile hak arasndaki ilikiler konusunu irdelerken ayn zamanda g olgusunu da kendi btnl iinde incelemek gerekmektedir. Burada amacm gcn zn tanmlamaya almak deil. Daha da dorusu ben, son elli ylda gelien yeni g tanmlarndan kaynaklanan kar klara deinmek istiyorum. kinci Dnya Sava'nn ilk yllarna, yeni bir bulu olarak ortaya kan yeni ykc g atom bombasna kar duyulan korku egemen olmutur. nsan birden bire kendini, yalnzca kendini deil, tm dnyay yok edebilecek dzeyde grmeye balamtr. nsan ve lkeleri bu ykmdan koruyabilecek siyasal ileyilerin sorgulanmas, ite buradan domutur. Bu ileyiler nelerdir, nasl bulunur ve nasl etkin bir biimde iletilebilir? Bu siyasal dzenleri biimlendirme kapasitesi olan ahlki gler nasl harekete geirebile bilir ve onlar nasl etkin hale getirilebilir? Uzun bir sre, defacto,66 kart iki siyasi blok arasndaki rekabet, karsndakiyle birlikte kendini de yok etmek, nkleer savatan korunmak gibi korkular salnarak yaand. Karlkl olarak glerin snrlandrlmas ve kendisine yaplan saldrya kar koyamama korkusu, bu korkudan kurtulma abalann devreye soktu. Artk bugn bizi kayglandran atma ve sava korkusu deil, her yerde karmza kabilecek, bize ynelebilecek ve vurabilecek olan terr korkusudur. Grld gibi, dnyay yaan72

lamaz bir yer haline getirebilmek iin artk insann savalara gereksinimi yok. Terrn her yerde olabilecek ismi ve kayna belirsiz gc yle gl ki, hepimizi en zel mekanlarmzda ve anlanmzda vurabilir; hibir siyasal dzenlemeye uymadan dnyay karmaaya yneltebilecek, canilerden yaratlm acmasz yok edicilerin tehdidi ile kar karyz. Bu nedenle, hak ve et-hos sorunu yer deitirmitir: terr hangi kaynaklardan beslenmektedir? Bu yeni insanlk hastaln kaynandan yok etmeyi nasl baarabileceiz? Bu anlamda, terrn bir ekilde kendine ahlki ve meru zemin hazrlamas rahatsz edicidir. Bin Laden mesajlannda terr, gllerin aalayc tavrlar karsnda ezilen ve gsz braklm toplumlarn bir yant, haddini amalarnn, dinsel inanlanna ynettikleri kfr niteliindeki kibirli tavrlannm ve zulmlerinin hakl cezas olarak ifade etmektedir. Belirli sosyal ve siyasal koullar altnda bulunanlar iin bu motivasyonlar elbette ki son derece inandnc olmaktadr. Ayrca terrist eylemler dinsel gelenein, batl toplumlarn genilemesi karsnda korunmas olarak da ifade edilmektedir. Bu durumda, yeniden irdelemek zorunda olduumuz bir soruya dnyoruz: eer terrizm dinsel fanatizmle besleniyorsa ya da bu fanatizmden douyorsa, o halde din bir kurtulu ve iyiyi arama ve bulma kayna ve gc deil mi? Yoksa din, insanlar yanllara ve hogrszle srkleyen hayali evrenler yaratan tehlikeli ve geerliliini yitirmi bir g m? Dinin, akln ve mantn korumas altnda alnmas ve snrlarnn belirlenmesi gerekmiyor mu? Elbette bu soruyu btn bu eylemleri yapanlara sormak gerekir. Ancak soru hala yantsz olarak nmzde duruyor: dinin yava yava gndelik yaammzdan dlanmas, bir anlamda almas, gerekten de zgrle ve evrensel hog-

rye kavuma yolunu bulma srecindeki insanln kanlmaz ilerlemesinin bir sonucu olarak m kabul edilmelidir?

73
Tm bunlar yaanrken, ilk bata doru ve yararl bulunarak kabul gryormu gibi duran ama aslnda insan iin tehlikeli olabilecek, yeni bir g ve iktidar biimiyle karlatk. nsan artk yeni bir insan yapabilecek, retebilecek dier bir deyile deneye deneye yeniden mkemmel insan rneini retebilecek duruma geldi. nsan artk bir rn haline gelmitir ve insann kendi kendisi ile olan ilikisi kkten deimitir. Artk o doann ya da Yaratc Tanrnn bir armaan deildir; artk kendi kendisinin bir rndr. nsan, iktidar kaynann temeline inmi, kendi varoluunun kayna, nedeni olmutur. Artk mkemmel insan yaratma, insan zerinde deneyler yapma, yaratlan insan bir artk, deersiz ve kusurlu gibi grp atma ve yeniden retme giriimleri, bu ilerlemelere kar olan ahlklarn yaratt fanteziler deildir. nce dinin, pozitif bir ahlki g olup olmad sorusu ortaya atlmt, imdi akln gvenilirlii hakkndaki kukular su yzne kmaya balad Eninde sonunda atom bombasnn retilmesi akln bir rndr; eninde sonunda, insanlarn iyi rn, kt rn diye seime tabii olmalar ve retimi de akln rrn-dr. O halde, aslnda inceleme altna alnmas gereken akl olmuyor mu? ncelemeyi kim ve hangi yollarla yapmaldr? Yoksa, akl ve din, ncelikle kendi snrlarn izmek, doru yolu bulma adna birbirleri ile olan ilikilerinin snrlarn karlkl olarak belirlemek zorunda deiller mi? Bu noktada bir kez daha, kreselleme boyutuna gelmi bir toplumlar btn iinde, iktidar ilikilerinin tm ileyileri ve denetlenemez gc gerei karsnda, ahlki gelenekler ve haklar konusunda var olan farkl farkl yaklamlar altnda, znde gerekli ve yeterli motivasyon gc olan ve yukarda sz edilen tehlikeleri amak iin yardm dokunacak etkin bir ahlki belirleyicilik, gereklik bulunup bulunamayaca sorusu ile kar karya kalyoruz.
74

Hakkn varsaymlar: hak - doa - akl Bugn iinde bulunduumuz koullan deerlendirebilmek iin nce, gemie, tarihte var olmu olan koullara yle bir bakalm. Antik Yunan'n Aydnlanma an yaadn, geleneksel din anlay zerinde temellenen hak anlaynn belirleyiciliini yitirdiini ve hak anlaynn daha derinlerine inmeyi gerektiren bir aratrmaya gereksinimi olduunu gz nnde bulundurmakta fayda var. Bylece, doru ve haka verilmemi olan haklara kar, insann varoluundan sahip olduu, doasndan gelen haklar olduu anlay domutur. Pozitif haklan dzeltebilmek adna bu yeni hak anlayna ulald. Hakkn kayna ve ierii hakknda yeni dnce temelleri ortaya koyan ve Modern an balangcnda Avrupa'nn ekillenen yeni bilin dzeyinde, iki kmlma noktasn deerlendirmeye almak doru olur. ncelikle, Amerika'nn kefi ile Hristiyan Avrupa'snn snrlarnn genilemesi gereinden balayalm. O dnemde, herkes iin hakkn kayna olan ve onu biimleyen tek ey demek olan Hristiyanlkla, Hristiyanlk yargs ve Hristiyan inanc ile ilgili herhangi bir bak alar olmayan toplumlarla karlalmtr. O toplumlarla oraya gidenler arasnda herhangi bir yarglama anlay ortakl yoktu. O tarihte, onlardan bazlannn da ifade ettii gibi herhangi bir hakka sahip deillerdi ve onlara bu anlaylanna dayanlarak davranld. Belki de var olan tm yarglama sistemlerinin dnda, insann insan olduu ve insanlan birbiriyle kaynatran bir ban var olduunun kabul edildii bir sistemleri vard Fransisko de Vitori-a67 bu kapsamda ius gentiunf kavramn, o tarihte de bilinen, ancak gentes ile "pagan" olanlann "Hristiyan olmayanlar"n tanmland, "halkn haklan" kavramn ortaya atmtr. Bununla,

75
Hristiyanlk ncesi dnemdeki hak yapsndan, toplumlarn bir arada doruluk iinde yaamasn salayan kurallar btn iindeki hak anlay anlatlmaya allyordu. kinci krlma noktas, Hristiyanln kendi iinde yaad, zaman zaman birbirine dmanca davranacak biimde kar karya getiren iki cemaate blnmesi ile ortaya kt. Bir kez daha, dogmaya gre ncelii olan, artk inan temeline deil de insann doumuyla ortaya kan ve insan aklna dayanan, asgarilerde buluulduu ortak bir hak anlay gelitirmek gerekecekti. Ugo Grozio, Samuel von Pufendorf ve dier hukuku dnrler, inanlarn belirledii snrlarn tesinde, akl herkes iin ortak bir hak yapsnn temel unsuru olarak ne kartan, akln hakk olarak doal hak fikri zerinde almalara balamlardr. Doal hak kavram, zellikle de Katolik Kilisesi'nde, laik toplum ile dier dini cemaat arasndaki iletiimde ortak akla gnderme yapan, laik ve oulcu bir toplumda

hakkn geleneksel ilkeleri konusunda uzlama zemini arandnda bavurulan bir kavram olarak kalmtr. Bu ara ne yazk ki anmtr ve bu nedenle bugnk konumamda bu konuya deinmeyeceim. Doal hak anlay, doa ile akln birbirini kapsad, doann kendisinin aklc olduu varsaymna dayanmaktadr. Bu doa anlay, evrim kuramnn aslmasyla darmadank hale geldi: doada, her ne kadar akla dayal bir davran, tutum varsa da, bu haliyle bile aklc deildir. Bu, bugn zerinde tartlmayacak kadar ak bir gerektir ve varlan bu noktaya yaplan ok sayda aratrmadan sonra ulalmtr.69 O tarihteki doal hakkn dayand temel olan doa anlaynn farkl boyutlarnn deerlendirilmesinden elimizde yalnzca Ulpiano'nun (M.S. 3.yzyl balan)70 "Ius naturae est quod natura omnia animalia docet"71 olarak zetledii ifade kalmtr.72 Ancak bu aradmz sorunun yant olmaya yeterli deildir. Tm "canl varlklar"a ait olan 76 eylerin insan iin de geerli olmas beklenemez, nk insan aklnca yaratlm ve yalnzca insana ait olan ve akl olmakszn stesinden gelinemeyecek grevler bulunmaktadr. O dnemin doal hak kavramndan, Modern ada da geerliliini srdren tek unsur, akln bir hakk olarak insan haklar kavramdr. nsan olarak insann, "insan" soyuna ait olmasndan tr baz haklara sahip olduu varsaylmazsa, insan olarak varoluu nedeniyle sahip olduu ve sonradan icat edilmemi olan deerleri ve ilkeleri olduu varsaylmazsa, bu haklar anlalamaz. Belki de bugn, insan haklan kuramna, insann zorunluluklar ve insann snrlar gibi bir kuram daha eklemek gerekmektedir ve eer doann bir mant yoksa ve buna bal olarak insan ve insann yeryzndeki konumlan hakknda, bu akldan doan bir hak yoksa, bu, tretilecek yeni bir terimler dizgesi iinde sorunu yeniden tartmaya amaya nemli bir yarar salayacaktr. Bu sorunsalla, farkl kltrlerin katlmyla ve ok kltrllk dzeyinde yeniden yzleilmesi ve yorumlanmas gerekecektir. Hristiyanlar iin Hristiyanlk anlay ierisinde bunun karl vardr, yaradl ve Yaradan. Hint aleminde karl, varoluun i kural olarak "Dharma", in geleneinde ise gklerin buyruklar ve dnceleridir. Kltrler aras kavram ve yaratt sonular Vardmz sonulan toparlamadan, biraz nce irdelediklerimi biraz daha derinletirmek isterim. Sanrm kltrler araslk, insanolunun temel sorunlan zerinde yaplan tartmasnn esaslann belirleyebilmek iin vazgeilmez bir boyuttur. nk bu sorunlar, istendii kadar iten davranlsa da ne yalnzca Hristiyan aleminde, ne de batnn akla dayal gelenei erevesin-

77
de daha ilerilere gtrlemez. Her iki perspektifin de73 kendi i tutarllklarn evrensel dorular olarak grdkleri dorudur ve belki de, de iure,14 evrenseldirler. Ancak de facto, yalnzca insanln belirli alannda anlalabilir ve kabul edilebilir olduu ncelikle ifade edilmelidir. lk bata says ok gibi grnen rakip kltrlerin saysnn aslnda o kadar da ok olmad bilinen bir gerektir. Farkl kltrel evrelerde herhangi bir "tek tipliliin" olmad, kendi geleneklerinden gelen kkl gerilimlerle belirlenmi olduklar ve bu gerilimlerle dierlerinden ayrt edildikleri nemli bir gerektir. Bat iin de bu kesinlikle dorudur. Her ne kadar laik kltr kat bir aklcla dayanmaktaysa da, Haber-mas'n bize ok etkileyici biimde aklad gibi, gerein Hristiyanlk anlay ile alglan her zaman iin arln korumu, uzun sre egemen ve birletirici bir unsur olarak grlmeye devam etmitir. ki kutup birbirlerine yakn mesafede ama belirli bir gerilim iinde, ok belirgin olmasa da karlkl olarak birbirini anlama ve yadsma dzleminde ilikilerini srdrmlerdir. slam kltrnn etkin olduu evrede de benzer gerilimler belirleyiciliini srdrmektedir: geni bir yelpaze iinde, mutlak anlamda fanatik Bin Laden'den, akla dayanan hogrl ak toplumlara kadar giden bir anlay dzlemi var. nc etkisi yaygn kltrel evre olan Hint kltr ya da daha geni yelpazede dnrsek, Hint ve Buda retilerinin geerli olduu kltrel evrede de, kendi aralarnda, her ne kadar bizce, bizimkiler kadar dramatik olmasa da, benzer gerilimler bannmaktadr-lar.Bu kltrler de, Bat tarz akla dayanan dncenin ileri srd savlar kadar onu srekli soru yamuruna tutan Hristiyanlk dncesiyle kar karya kalmaktadrlar: gerek Hint gerekse Buda retisi, Batdan gelen bu iki dncenin etkisi altnda-

78
dr; her iki reti de, kendi zgn kiiliini korumaya alsa da, Bat kaynakl dnce sistemlerinin kendine benzetme abasnn etkisi altna girmilerdir. Gerek Afrika kabile kltrlerinin, gerekse, Latin Amerikan kabile kltrlerinin, Hristiyanlk din bilimi dnceleriyle uyandnlmlklar genel tabloyu tamamlamaktadr. Onlarda, hem Batnn akla dayal dnce sistemine kar, hem de Hristiyanlk esinlemelerinin evrenselleme iddialar karsnda kararszlk geirmektedirler.

Btn bunlar bizi nereye gtrmektedir? Bence her eyden nce, de facto, Batnn, Hristiyanlk kltr ile laik akla dayal dnce kltr gibi iki byk kltrel hareketinin dndaki kltrel hareketleri, "evrensel olmama" durumuna getiriyor. nk her iki kltr de, kendine has yntem ve yollarla, tm dnyay ve tm kltrleri etkisi altna almtr. Bu anlamda, Ha-bermas'n konumas srasnda alnt yapt Tahranl bir meslektamzn yneltmi olduu soru, zel bir neme sahip: konuya, "kltrel-kltreller aras" ve "dinsel- toplumbilimsel" bilginin salad aralarla bakldnda, ya Avrupa'nn dnye-vi/sekler retisi yeniden gzden geirilmesi gereken kendine zg bir yol, zel hallere zg bir bir dorultuysa?75 Konuyu, gerekmedike Cari Schmitt, Martin Heidegger ve Levi-Stra-uss'un yorgun Avrupa, daha da dorusu yorgun Avrupa aklcl durumu ltlerin indirgemeyeceim. Bizim laik aklclmzn akl, daha da dorusu eitimle biimlenmi Avrupal aklclmz iin akl, her koulda anlalabilir/aklayabilir deildir. Dier bir deyile, aklclk retisi, "akl ile okuma" etkinlii srasnda snrl kalabilmektedir. Nitekim akln akl, kltrel bir dizi fikir ve olaylar btnne baldr. Bu ekliyle, u anda olduu gibi kaldnda, tm insanln hizmetinde ve ona yararl olamayacan kabul etmelidir ve bunun doal sonucu olarak, insanlk iin btn ynleriyle kullanlabilir olamaya79 aktr da. Dier bir deyile, herkesin kabul edebilecei ve onun zerine dayanarak sistemlerini kurabilecekleri evrensel bir aklclk ya da ahlki ya da dini bir forml yoktur. Bu nedenle "evrensel ahlk" denilen ey soyut bir kavram olarak kalmaktadr. Sonu O halde ne yapmalyz? Uygulanabilir sonular asndan ben de, Habermas'n ortaya koyduu, postsekler toplum, renmeye hazr olma, her iki tarafn da kendi snrlarn kendisinin belirlemesi gibi saptamalarla, hemen hemen ayn fikirdeyim. Benim kiisel olarak var olan duruma bakma ve deerlendirme biimimi iki teze balayarak zetlemek ve bylece konumam bitirmek istiyorum. 1. Dinde, Kilisenin Pederleri'nin76 de bir zamanlar dndkleri gibi, dinin her seferinde arnma ve kendini dzenleme frsatn bulaca, akln kutsal n, bir eit denetleme organ olarak deerlendirmenin gerekli olduunu syleyen son derece tehlikeli bir hastalk seyri vardr. Ancak her ne kadar bugn insanlk deerlendirmeye pek almasa da, yaptmz eitli incelemelerde, akln da hastalkl bir seyrinin olduu, daha az tehlikeli olmayan bir hybris11 akln olduu ve hatta var olan gc dnldnde daha da tehlikeli olabilecei su yzne kmtr: atom bombas gibi, insan retmek gibi. Bu nedenle akl da, kendi snrlarn bilmeye ve insanln byk dini geleneklerine kulak vermeyi renmeye davet edilmelidir. Eer davran ve dncelerinde tmyle zgr braklrsa, renmek iin yaplan davete uymaz, aba harcamaz ise, kendini dzeltmeyi kabul etmezse, ite o zaman yok edici bir hale gelir. Geenlerde Kurt Hbner, sz konusu zorunluluu vurgulad 80 ve ileri srlen bylesi bir savn hemen "inanca dn" anlamna gelmediini ve bu ekilde " yaadmz an yaratt krlkten kurtulunabileceini, onun da (yani inancn) bugnn insanna, hmanist akl, aklclk ve zgrlk hakkndaki fikirlerine ihanet etmi olacandan, syleyebilecei hibir eyinin kal-mayacan"hatrlatt. Bu nedenle ben de akl ile inancn, akl ile dinin birbiriyle olan balantsndan ve her ikisinin de karlkl olarak arnmas ve hastalklardan kurtularak iyilemesi iin aba harcamaya davet edilmesinin gerekliliini vurgulamak isterim. 2. Bu temel kural, gndemimizde bulunan "kltrler aras-lk" metninde de somutlatnlmaldr. phesiz, bu karlkl bantnn taraflar Hristiyanlk inanc ve Batl laik aklclktr. Bu herhangi bir yapay ve yersiz bir "Avrupa merkezlilik" adna sylenmemelidir ve sylenemez de. Her ikisi de dnyann iinde bulunduu durumu, herhangi baka bir kltrn yapamayaca kadar ak bir biimde betimlemektedir. Bu dier kltrlerin auantie negligeable18 olarak bir kenara itilmesi anlamna gelmemektedir. Bu Batnn diyetini ok pahalya deyecei ve demekte olduu bir eit hybris yapsndan kaynaklanmaktadr. Bat kltrnn bu iki bileeni iin dier kltrlere kulak vermeye hazr olmak ve onlarla da birbirleri arasnda var olana benzer bir balant iinde olmak nemlidir. Doruluundan ve gerekliinden phe edilmeyen oksesli bir balant abasn iin iine sokmak nemlidir. Bylelikle kap, akl ve inancn birbirini tmleyen varoluuna alm olur. Bylelikle evrensel bir arnma sreci balatlm olur. Bylelikle sonunda tm insanlarn u ya da bu ekilde sezinledii, alglad ve bildii deerler ve kurallar btn yeniden panldamaya balayabilir.

Bylelikle insanlar bir arada tutan gler yeniden kazanlm ve dnya birlik ve beraberlie kavumu olur.

81

NC BLM BARI N SORUMLULUKLARIMIZ


Mttefiklerin Fransa sahillerine kartma yapmalarnn altmnc yldnm anma trenlerinde yaplan drt konuma

83 Bar ararken
Sava yllarnda ve Sava sonras yllarda Avrupa Mttefik glerin Alman Ordusu tarafndan igal edilmi Fransa sahillerine yapt kartmann balad tarih olan 2 Temmuz 1944, tm dnya iin olduu gibi, Almanya'da yaayan ok sayda insan iin de, kalc bir barn salanaca ve zgr Avrupa'nn kurulacann belirtisi olmutur. O tarihte ne olmutu? O tarihte, bir cani ve parti arkadalar, Almanya'da iktidar ele geirmeyi baarmlard. ktidara egemen olan bir parti olduu iin, yasal olan ile olmayan iice gemi, birbirine karmt. nk bir cani tarafndan kullanlan hkmet, Devletin ve onun kurallarnn ynetiminin de imtiyazlarn ele geirmiti. Bylelikle vatandatan Devlet otoritesine itaat ve boyun eme istenebiliyor (Rm,13,l)79, hak anlay da canice amalara ulaabilmek iin bir ara olarak kullanlabiliyordu. Gndelik yaamda allagelmi biimde yrtlen yasal dzenlemeler, ayn zamanda hakkn ortadan kaldrlmas ve yok edilmesine yarayan bir g haline gelmiti: adaletin hizmetinde olmas gereken dzenlemeler, tam tersine, yasa diiliin egemenliini mdahale edilemez hale getiriyor ve vicdanlar bulandran yalanlarn denetiminde, yasal sapknl pekitiriyordu. Bu yalan egemenliini pekitiren unsurlardan biri de bir korku sisteminin kurulmu olmasyd. Hikimseye gvenilemiyordu, herkes, kendi maskesi altna smyor ve saklanyordu. Bu durum bir yandan insanla85 rn kendilerini korumasn salarken bir yandan da ktnn gcn salamlatrmasna yol ayordu. te bu nedenden dolay btn dnya, bu canice ereveyi paralamak ve hak ve zgrln yeniden kurulmasn salamak iin giriimde bulunmak zorunda kald. Kaderi Nazi terrnn elinde olan ve Alman ordusu tarafndan igal edilmi olan lkelerin dndaki lkelerin de bu giriime katlm olduklar iin ve btn yaplanlar iin kran duymamz gerekir. Biz Almanlarn da kran duymas gerekir nk bylelikle hak ve zgrlmz bize geri kazandrlm oldu. Eer tarihte bellum iustum80 diye bir ey varsa ite tam tamna budur: Mttefiklerin yaptklar, savaa yol aan lkenin insanlarnn da yararna olmutur. Byle bir vurgunun nemli olduunu sanyorum nk tarihte yaanlan bir olay temel alnarak mutlak barseverliin her zaman ve mutlak anlamda savunulamayacam gstermektedir. Dier taraftan bu durum bizi, bugn dahi hangi koullar altnda doru bir sava vardr gibi ekinerek soracamz bir soruyu sormaktan kurtaramaz. Dier bir deyile, bar salamak adna ve ahlki ller erevesiyle uyumlu, doru ve hakl olmayan sistemlere kar askeri bir giriimde bulunulabilir mi sorusunu sormaktan ekinmemeliyiz. imdiye kadar sylediklerimizden, her eyden nce bar ve hak, bar ve adalet birbiriyle ayr tutulamayacak biimde i ieydiler, sonucu ortaya kmaktadr. Haklarn ayaklar altna alnarak ezildii yerde, hakszln iktidar ele geirdii yerde, bar tehlikeye girmitir, daha da dorusu ihlal edilmitir. Bu nedenle, bar salamaya almak, her eyden nce tek tek bireylerin ve tm toplumun adaletini gvence altna alan bir hak aray iin almak demektir. Mays 1945 tarihinde kin dolu savan sona ermesinden sonra, Avrupa, ktamz, tarihi boyunca hi yaamad kadar uzun bir bar dnemine girdi. Bunda sava sonras dnemin Churc86 hill, Adenauer, Schumann, De Gasperi gibi, birinci kuaktan siyasilerinin nemli bir pay bulunmaktadr ve bugn bu abalar iin kendilerine kran duyuyoruz. Sava sonras Bat dnyasnn yeniden inas srasnda, galip gelen lkelerin malup lkelere kar bir cezalandrma ya da intikam ve aalama dncesi ile hareket etmemi olmalarndan, herkesin haklarnn korunmu olmasna gsterilen saygdan tr minnet duyuyoruz; yoldan km bir gemie karn haklara saygl ortak bir sorumlulukla kimliini koruyan tek tek uluslarn, rekabete girmeden karlkl alveri ve ibirlii iinde olmalar, birbirini tanmaya almalar ve karsndakinin farkllklarn dosta karlamalarndan tr minnet duyuyoruz. Bu barsever politikann tayc ekseni siyasi uygulamalarn ahlki

deerlere balanmalar olmutur. Politikann ana ilkesini, bizim tarafmzdan yaratlmam olan ama her insan iin eit olan ve herkes iin tanmlanm olan ahlki deerler oluturmutur. Daha ak bir biimde sylersek: bu politikaclar, Devlet, hak, bar ve Hristiyanlk inanlarndan olumu dnce yaplarnn ierisinden, Aydnlanmann deneyimlerinden gemi ve partinin uygulad ahlk ve hak anlay sapmalarn sorgulayp arndrlm bir inanc, bir anlay bulup kartmlard. Elbette gnah kartan bir Devlet kurmak istemiyorlard, istedikleri gelenek ve trelerinden gelen ahlk anlaylarnn biimlendirdii bir Devlet kurmakt; inanlar, ideolojik uranln bozduu ve boyunduruk altna ald bir akla yeniden hayat vermede ve eski itenliine kavuturmada yardmc olmutu. Akln ve ahlki mantn politikasn uygulamlardr; Hristiyanlk inanlar onlar akla dayanmaktan vaz-geirmemiti ama aydnlatmt. Btn bunlara bir de Avrupa'nn yalnzca kendi ktasn deil, dnyay da ikiye ayran bir eikten getiini eklemeliyiz. Orta Avrupa'nn byk bir blm ile Dou Avrupa, partiyi

87
kullanan, Devleti bir kenara iterek partiye baml bir organ haline getiren bir ideolojinin egemenliine girdi. Burada da sonu, yalann hkm srmesi ve karlkl olarak gvenin yok olmasyd. Bu diktatrlklerin yklmasndan sonra, bu trden bir egemenliin, ekonomik, ideolojik ve tinsel dzleme ne trden derin saldrlar yapt grlmtr. Balkanlarda, tarihsel gemiin arlnn iddet ykl patlamalar nasl atelediinin anlald silahl atmalar yaand. Eer yaanlanlar, o rejimlerin sua eilimli kiiliini ortaya koyuyorsa ve bozguna uramalar yreklerimize su serpiyorsa, o zaman u soruyu sormamz gerekir: neden Asya ve Afrika ktasndaki halklar, balantsz olarak adlandrlan bu Devletler, Batnn politik ve yasal dzenlemelerini deil de sistemini, kendi siyasi dzenlemeleri iin daha gereki ve daha ahlki buluyorlar? Bu saptama aslnda uzun uzun dnmemiz gereken, yaplanmzdaki kusuru, a, yetersizlii ve kayplar gstermektedir. Sava sonras dnya koullarndaki gelimeler Avrupa, 1945 tarihinden bu yana, Balkanlar'daki anlamazlklar bir tarafa brakacak olur ve dnya genelinde yaanan atmalar da gz nne alrsak, uygulad barsever politikalar nedeniyle, huzur ve bansn nimetlerinden yararland bir dnem yaad. Kore'den Vietnam'a, Hindistan'dan Pakistan'a, Banglade'e, Cezair ve Kongo'ya, Nijerya'ya, Sudan, Ruanda ve Buruni, Etyopya, Somali, Mozambik, Angola, Lierya, Afganistan ve eenistan'daki anlamazlklara kadar, hatta bunlara Kutsal Topraklar iin o topraklarda yaananlar ve Irak'ta yaananlar da eklendiinde, dnya, silahl kuvvetlerin kanl atmalarnn yaand bir yer oldu. Yaralarn henz sanlmad bu atmalarn trn analiz etmenin ne yeri ne de zaman. Ancak, yeni saylabilecek iki olgu var ki onlar irdelemek isterim. Bar aray iinde olduumuz u gnlerde, ieriklerinde irdelenmesi gereken zel bir tehlike banndrdklan iin zellikle deinmek istiyorum. Olgulardan biri, farkl kltrlerin bir arada yaayabilme becerileri ile hakkn beraberce ele alnabilme gcnn azald gibi bir izlenimin domaya balamasdr. Haklarn salad gcn azalmasna ve dolays ile karmaa ve anari batana saplanmaya rnek olarak Somali gsterilebilir. Devlet otoritesinin zgrlk ve ban salamak iin, elindeki gc gvenilir bir biimde kullanmadnda, herkesin kendi adaletini kendisinin salamaya baladnda toplumun nasl iten ie ktne iyi bir rnek olarak Liberya gsterilebilir. Benzeri bir deneyimi biz Avrupa'da, Yoguslavya'da niter devletin yklmasyla birlikte yaadk: kuaklardr aralannda kk birka gerilimin dnda ban ierisinde yllarca yaayabilmi etnik guruplar, birden bire, birbirlerine kar inanlmaz bir merhametsizlikle saldrmaya baladlar. Sanki onlan yllardr bir arada tutan tinsel bir engel kalkm gibi oldu: koruyucu kalkanlar, gelien yeni durum karsnda artk snrlan tutamaz oldu ve o gne kadar ortak tarihsel gemiin ve salanan haklann salad gcn nlemeyi baard, o ruhlann derinliklerinde reklenmi iddet gds ve dmanlk bomba gibi patlayverdi. Elbette o corafyada farkl tarihi geleneklere sahip toplumlar yan yana yayorlard ve aralannda her zaman gizli sakl bir gerilim vard: Hristiyanlar arasnda Latin ve Yunan geleneinden gelenler arasnda olduu gibi daha sonra, Trklerin sekler egemenlii dneminde slam'n etkinlii ile iki farkl inan gurubu arasnda bu gerilimler yaanyordu. Ancak tm bu gerginlikler, beraberce yaamaya engel olmamt ama artk bir arada yaama sistemi zayflamaya ve

89
anariye dnmeye balyordu. Bu nasl mmkn olabildi? Nasl oldu da Ruanda'da, kutularla tut siler bunca yl bir arada yaarlarken, birdenbire birbirlerinin kann dken dmanlara dntler? Elbette, hak anlaynda yaanan zayflamann, uyum iinde uzlaarak yaama gc ve yeteneinin

krelmesinin tek bir nedeni yoktur. Ama yine birka tanesini sayabiliriz. Tm bu corafyalarda ideolojinin sinizmi81 vicdanlar ve bilinci bulandrmt: ideolojinin vaatleri, amaca ynelik olduu dnler her eylem, bu yolda kullanlacak her trl ara kabul gryordu. Bylelikle hak anlay hatta hatta iyi ile kt arasndaki ayrm bile gz ard ediliyordu. deolojik sinizmin yannda, ona sk skya bal olan i anlaynda ve ticarette uygulanan sinizm, hibir zen ve dikkat gstermeden doal kaynaklarn yamalanmas gibi etmenler sonu hazrlayan nedenlerden bazlardr. Burada iyinin yerini yararl kavram, hakkn yerini g kavram almtr. Bu ekilde tre ve ahlkn gc iten ie zayflam ve ardndan yararl kavram da ortadan kalkmtr. Bu dzleme gelindiinde, bugn, Hristiyanlarn nnde bir grev durmaktadr: herkes birbirinden uyum iinde uzlaarak yaamay renmeli ve vicdan ve bilincin, ideolojilerin ve karlarn ayaklan altnda ezilmeden, stn gelmesini salamaldr. zellikle de Balkanlarda, geri bu sylediklerimiz rlanda iin de geerlidir, ekumenliin82 grevi sa'nn barn beraberce aramak, birbirimize armaan etmek ve bar iinde yaama becerisini doru ve gerein bir ls olarak kabul etmektir. Yeni saylacak olgulardan ikincisi, bugn bizleri tedirgin eden terrizmdir. Terrizm yeni bir dnya sava biimi olmutur. Cephelerin ok ak olarak belirlenmedii, her yerde vurabilecek olan ve savaanlarla siviller arasnda, sulularla masumlar arasnda herhangi bir ayrm yapmayan bir sava bu. Ayrca u da var ki, terrizm, rgtl yaps ile tay hep daha yukarya doru ykseltmekte ve su 90 alann geniletmektedir. Atom bombasna ve biyolojik silahlara sahip olabilirler ve bu da bize, kar karya olduumuz tehlikenin korkun boyutlarda olduunu gstermektedir. Gemite, bu yok edici, ykc gcn ancak gl iktidarlarn elinde olduunu bildiimiz srece, gerek kendi Devletleri, gerekse, kendi halklarnn kar karya olduu tehlikenin bilincinde olma ve akln yolundan ilerleme anlaynn,bu gleri, bylesine korkun silahlan kullanmaktan alkoyar diye dnyorduk. Tanrya krler olsun ki, Bat ile Dou arasnda yaanan bunca gerilime karn, atma kmas hep engellendi. Ancak terrist gler ve su rgtleri sz konusu olduunda bu trden akl yrtmeler yaplamamaktadr nk zaten bir ehit gibi kendini feda ederek ycelme, gklere kma ve vaat edilmi eylere dnme yoluyla kendi kendini yok etme anlay, terrizmin gcn oluturan ana unsurlardan biridir. Barn izinde: dinler arasnda doru iliki biimini bulma sorunu Bu durumda ne yapabiliriz ve ne yapmalyz? Her eyden nce baz temel dorulan ve gerekleri kabul etmeliyiz. Hakkn kart ve ahlka aykm olan terrizm, yalnzca gle ortadan kaldnlamaz. Tabii ki, yok etmek isteyen gce kar kendini savunma yasal olabilir ve hakkn yok edilmesi, kastn amayan bir oranda kar koymay da gerektirebilir. Konumamm banda da ksaca deindiim gibi, hak kullanmn kstlayan basklan gmemezlikten gelen mutlak anlamda bir bar yanll, yasa diiliin karsnda boyun emek, yasa diiliin iktidarn denetimini ele geirmesini onaylamak anlamna gelir ve dnyann iddetin boyunduruunu girmesine izin vermek demektir. An-

91
cak, hakkn gcnn keyf uygulamalara dnmesine engel olmak iin, bu hak kullanmlarnn herkes tarafndan kabul edilecek kat kurallarla belirlenmesi gerekir. Terrizmin gerek nedenlerinin kkenlerine baktmzda, daha nceden grlen ancak zerine kararllkla gidilmemi olan hakszlklar kadar giden bir yolu grrz: Bu nedenlerin zerine gitmeliyiz ve gemite var olan tm hakszlklar ortadan kaldrmay hedef almalyz. Ancak iddetin ksr dngsn krabilmek iin affetmenin nemli olduu konusunda fikir birliine varlmaldr. Eer "gze gz" kstas uygulanmaya balanrsa iddetin yaratt ortamdan k yolu yoktur. Karsndakinde insani eleri grmeye ve bulmaya alma ve ondaki insanla ulamak iin aba harcama gibi iddeti yok edecek insani tutum, insanca davranlarn ilk bata yokmu gibi grld yerde bile gereklidir. Bu gibi durumlarda, yok olmu haklan gvence altna almak adna, gc elinde bulunduranlarn tek bana hareket etmemeleri nemlidir. nk en ksa zamanda kiisel karlar n plana kmaya balayabilir ve doru olan eyler bylelikle gzden kaabilir. Planlanm gizli amalar ve ona bal olarak egemenlik kurma abas olmakszn, acil olarak gerek bir ius gentium'a gereksinim vardr: nk ancak bylelikle, kar tarafta olanlar da iine alan ve de onlarn da dahil olduu, herkes iin ortak ve eit olan haklan savunmak iin giriimlerde bulunulmasnn gereklilii ak ve seik anlatlmaldr. te kinci Dnya Sava srasnda yaplan da buydu. Her iki taraf da bu tavnn doruluuna ikna olmu ve dmanlar arasnda gerek bir ban ortam yaratlabilmitir. Her ne kadar yeni egemenlik yaplannn gelimesi tmyle

engellenemese bile, yalnzca belirli bir kesim iin deil, herkes iin geerli olan bir zgrln, gerek, doru ve eit haklann salanmas benimsenmitir. Ancak gnmzde yaanmakta olan, demokratik byk l-92 kelerle slam ekseninde ekillenen terrizm olgusunda iin iinde nedenleri ok derinde olan sorunlar girmektedir. Grnrde iki farkl iktidar anlay ve ahlki ynelimi olan iki byk kltrel sistem kar karya gelmiler gibi durmaktadr: Bat ve slam. yi de Bat nedir? Ya da slam nedir? zlerinde birbirlerinden ok farkl, birok ynden birbirine aykm olan, ou zaman kar karya gelen karmak iki alem. Byle kabaca bakldnda Bat/slam atmas kanlmaz grlyor. Bazlar, var olan bu ayknhklan/elikileri daha da derinletirmeye alyorlar: elikileri aydnlatmac akla kar tutucu-banaz din anlay dzeyine indirgiyorlar. Eer i buraya geliyorsa, o zaman banazl, btn biimleriyle rtmek ve yerle bir etmek gerekir. Aklla birlikte, dinin, akln tm ama tm ilkelerine uyarak belirli koullarda aydnlanmas iin, dinin aydnlanm biiminin baars iin destek olmak ve nclk yapmak gerekir. Bu koullarda, akl ile din arasndaki ilikinin ve aralarnda doru ilikiyi arama urasnn bansn en nemli ve ivedi konusu olduu dncesini yreklerimize yerletirmenin, ok nemli ve kritik dorudur. Hans Kng'n artk mehur olmu "Dinler arasnda ban yoksa dnyada ban yoktur"cmlesini dntrerek sylersek, akl ile inan arasnda bar salanmadka dnyada ban salanamaz, nk, akl ile inan arasndaki bar olmazsa, ahlkn ve hakkn kaynaklar kurumu demektir. Sylemek istediklerimi bir kez de olumsuz anlamda yineleyerek aklamak istiyorum. Dinlerde sayrl durumlar, patolojiler vardr: bunu gryoruz; ama akln saynl, patolojik durumla-n da vardr: bunu da gryoruz. Her iki sayrlkta lmle sonulanmaktadr, hatta hatta, yaadmz ada, kresel gler biiminde belirerek insanlk iin lmcl sonular yaratmaktadr. Daha derinlere gidelim. Taru ya da tannsallk, kendi karlan-mz, kendi glerimizi mutlaklatrma yntemi olabilir. Tann-

93
nn grntlerinden yalnzda bir yan, kk bir blm olan inananlar ve inananlarn karlar ile zdeen mutlak Tanr grnm, deneysel ve greli olan bir eyi mutlak bir ey dzeyine ykseltmek abas, hak ve ahlk konusunu zemez: o halde iyi, kendi gcn arttrmaya yarayan bir ey haline gelir ve iyi ile kt ararsndaki fark ortadan kalkar. Ahlk ve hak bir tarafta kalr. Git gide ktleen bu durum, kendi amac iin savama iradesinin, mutlan tutuculuu ile, dini tutuculuk ile ykleniyor olmasna ve bylelikle kr ve acmasz bir hale dnmesine baldr. Tanr, insann kendi iradesine hayran kald bir ilaha dnmektedir. Baktmzda terristlerin dnce biimleri ile ehitlik ideolojilerinde benzer davran biimleri grebiliriz. te yandan bu belki de yalnzca, dnyada hkm sren adaletsizlikler karsnda umutsuzluun bir davurumu da olabilir. Bu oyun Bat dnyas sahnesinde de sergileniyor. Onun setinde de dinde akla dayanma ve sapma rnekleri bulunuyor ve bu durum ynn arm bir dinin ne kadar tehlikeli olabileceini gsteriyor. te yandan bir de Tanr fikrinden tmyle ayrlm bir akl sayrs var. Bu rnei totaliter ideolojilerden sz ederken grmtk. Tanr fikrinden ayrlmlard ve yeni bir insan, yeni bir dnya yaratmak istiyorlard. Hitler, kesinlikle akln kabul etmedii, irrasyonalist biri olarak tanmlanmaldr. Ancak Marksizm'in byk vaizleri ve uygulamaclar, yrttkleri mantk sonunda kendilerini dnyann yeniden ina edicileri gibi gryorlard. Belki kendini bu biimde tanmlama patolojisinin en dramatik uygulamas, dnyann yeniden inasnn acmaszcl-nn bu denli ak bir biimde ortaya koyulmas, Pol Pot uygulamas srasnda yaanmtr. Batnn tinsel geliimi de git gide akln patolojik ykmlar dorultusunda ilerlemektedir. Yapcln gc olmas gerekirken, atom bombas ile yok etme gcnn snand, snrlarn ok tesine geen bir uygulama akln 94 uygulamalar deil midir? Dier taraftan akl, genetik kodlar belirleme aratrmalar yaparken ellerini insann kkenine uzattnda, insan artk Yaradan'n (ya da "doann") bir dl olarak deil de bir insan retme ura zerine kullanlmaya balamaktadr. nsan bir "rn" ise, "retilebilir" ise o halde yok edilebilir de. nsanlk onuru ortadan kaldrlmaktadr. O halde, insan haklan nereye dayandrlacaktr? nsana, kazanana, gsze, ac ekene, zrlye sayg nasl korunabilecektir? Ayn zamanda akl kavram da git gide daha da arnmaya balamaktadr, rnein, antik a dnrleri, ratio ile intellectus'u, deneysel olan ile olgusal olan arasndaki ilikiyi kuran akl ile varoluun en derin katmanlarna sinen akl farkl gryorlard. imdi yalnzca ratio kald geriye o da son derece snrlandrlm olarak. Deneyle dorulanabilir olan akla dayaldr; akl, yalnzca deneyle

dorulanabilir eye indirgenmektedir. Ahlk ve din ile ilintili her ey bylelikle "znel" olana girmekte ve ortak akl erevesinin dna karlmaktadr. Din ve ahlk artk akla ait alanlar deillerdir. Ahlkn, "nesnel", ortak herhangi bir lt artk yoktur. Bu trajik bir ey olarak grlmemektedir: herkes kendi istediini seer. Bunun anlam, din ve ahlkn, insanlar yreklendirici, destekleyici yararlan olan znel bir bezeme olarak kabul edilmekte olmasdr. Ahlk erevesinde yeniden ortak kurallar aray balamaktadr. Ama, eer tm gereklik, mekanik srelerin bir rn ise, ieriinde herhangi bir ahlki lt ba-nnamaz. Kant felsefesinin znde bulunan bylesi bir "iyi", artk yoktur. imdi aramzda olmayan merhum bir din bilimci, iyi olan yalnzca "dierinden daha iyi olan"dr demiti. Eer bu byleyse, o halde znde her zaman kt olan bir ey de yoktur demektir. O halde iyi ve kt, yarattklan sonular hesaplanarak ve ona bal olarak iyi ve kt olarak tanmlanacaklardr. Zaten ideolojik diktatrlkler de byle dzenlerini kurarlar: kimi ko-

95
ullar altnda, eer gelecekte akla dayal bir gelecek kurulacaksa, masum insanlar ldrmek iyi ve doru bir eylem biimi olarak grlebilir. Her halkarda insanlarn mutlak anlamda onurlar yok kabul edilmektedir. Hastalkl akl ve amalara alet edilmi din, eninde sonunda ayn sonuca varmaktadr. lmeyen deerler hakkndaki tm dorulamalar, akln gereklie ulama gc konusundaki tm abalar, hastalkl akla banazlkm gibi gelmektedir. Geriye Jacques Derrida'nn yazdklarn anahtar kabul ederek, yeniden ina etme, geri kalann da frlatp atmak kalmaktadr. Nitekim o misafirperverlii, demokrasiyi, Devleti ve doal olarak terrizm kavramn da yeniden ina etti ve btn bunlar 11 Eyll olaylar karsnda korkudan dili tutulmu kalakalmak iin yapt. Kendi kendisinden ve deneysel dorulardan baka hibir eyi tanmayan bir akl, fel geirmi gibi hareketsiz kalr ve yok olur gider. Alet edilmi, kullanlm bir Tanr inanc ve Tanr fikri de byle ok zararl bir hale dnebilir: ite bu da dinin kar karya kald tehlikedir. Ancak, Tanr fikrinden tmyle uzaklaan, hatta kopan, Tanr fikrini yalnzca "znel alanla" snrlamaya alan bir akl da, pusulasn kaybeder ve yok edici glere kaplarn sonuna kadar aar. Eer Aydnlanma felsefesi, geerli kabul edilecek ahlki deerlerin kkenlerini etsi Deus non da-retur'das3 aramaya ktysa, bugn bilinmezci84 dostlarmz Deus daretur'a?5 doru alan bir ahlk anlayna doru gelmeye davet ederiz. Kolakowski86, ateistbilinemezci87 bir toplum deneyiminden yola karak, mutlak bir dayanak noktas yoksa, insan eyleminin belirsizlik batanda kaybolup gideceini ve kanlmaz olarak kaderini ktnn gcne teslim edeceini ustalkla gstermitir. Bugn biz Hristiyanlar bir greve arldk. Grevimiz elbette ki akla kar kmak ya da ona snrlar koymak deil, daha ok onun "yapmak" erevesine indirgen96 mi konumunu yadsmak ve neyin iyi ve Kimin yi olduunu, neyin kutsal ve Kimin Kutsal olduunu kavrayabilmesi iin gcn kullanmasna destek olmaktr. nsanla yararl olan iin savamak ve insanlk d olana kar savunma yapma ile zafer kazanlacaktr. Yalnzca Tanr fikrine ak bir akl, yalnzca znellik snrlarna hapsedilmemi bir ahlk kabul eden akl, ya da ahlk hesaplara indirgememi bir akl Tanr fikrinin baz amalara alet edilmesinin, dinin saynlannn nne geebilir ve ona iyileme umudunu ve ansn verebilir. Hristiyanlarn grevi Bylelikle Hristiyanlarn nndeki nemli grev ortaya km olmaktadr. Onlann ve bizim grevimiz, akln, yalnzca teknoloji ve matematik dnyasnda kaydedilen ilerlemeler erevesinde deil, ayn zamanda ve zellikle de hakkn koullarndan, dolays ile de dnyada hkm srecek barn nkoulu olan, gerei kavrayabilme ve iyiyi tanmlayabilme gc konusunda youn bir biimde almasn salamaktr. Bir dier grev de Tann konusunun insan hakknda yaplan tartmalarndan dlanmasna engel olmaktr. ki zellii olan bir Tunr kavram zerinde duruyoruz: Tannnm kendisi Logos'dur88, var olan tm gerein akla dayanan kaynadr,dnyann doduu ve dnyada yansyan yaratc akldr. Tann Logos'dur: yndr, akldr, szdr, ve ite bu nedenle insan, varoluunun ahlki boyutlan-nn grmemezlikten gelemeyecei bir akln savunulmas ve akln kabul araclyla Ona tutunmakta ve kabul etmektedir. nk Logos yalnzca matematik olmayan, iyinin gvencesi ve temeli olan bir akl demektir. Logos Tanrya olan inan ayn zamanda da akln yaratc gcne inan demektir, Yaratc Tann-

1
97
ya inan demektir. nsann, Tanrnn grn olarak yaratldna ve Tanrnn dokunulamaz onurunun bir paras olduunu kabul etmek demektir. Her ne kadar tarihsel gelimesi ve hazrlanma sreci farkl yollardan getiyse de, insan haklar fikrinin derinlikleri buradan temellenmektedir. Tanr Logos'tur. Ama baka bir zellii daha vardr. Hristiyanlk inancnn bir gerei de Tanry sonsuz, lmsz Akl-Sevgi olarak kabul etmektir. O, kendini her eyin merkezine alp ilikiler kurmayan, balantlar oluturmayan bir varlk deildir. O yce hkmdar olduu iin, yaratc olduu iin, her eyi kucaklayp kavrad iin Sevgidir ve Badr. Tanrnn Kurtarc sa'da vcuda gelmesine ve insanlara olan tutkulu sevgisine ve bu amala lmesine olan inan, bu sevgi ve ba anlaynn en yce anlatmdr: tm ahlk anlaynn znde, insann varoluunun znde ve insani ilkelerinin en derinliklerinde ite bu Sevgi vardr. Bu kabul, iddete dayal her trl ideolojinin reddedilmesi nedenini oluturur ve insann ve Tanrnn en nemli, en gl savunmasn oluturur. Btn bunlarn yan sra, akln ve sevginin Tanrsnn ayn zamanda da insanlarn ve dnyann Hakimi olduunu, ve biz tm insanlarn ona hesap vereceimizi unutmamalyz. ktidar giriimleri karsnda bu yargnn gerekliinin ok nemli olduunu dikkatlerden uzak tutmamalyz: her birimiz hesap vereceiz. Platonun Gorgias89 isimli yaptnda, Hristiyanlk inancna btnyle deinen, deerlendiren ve yadsmayan etkileyici bir yaklam vardr. Platon, ruhun nasl lmden sonra Hakimin karsna rlplak geleceini anlatr. Dnyada yaarken hangi snfa ait olduunun, rtbesinin ne olduunun burada artk bir nemi kalmamtr. Pers Kral ya da herhangi bir lkenin prensi olup olmamak fark etmiyordur. Hakim, yalan yere yemin etmenin, hakszlk yapmann izlerini grr, "ve dnyada yaptmz her hareketin ruhta brakt izleri. 98 Kibir ve yalandan her ey eri br olmutur. Hibir ey dzgn deil, nk gerei grmeden gelimitir. O, nne gelen ruhun nasl despotlukla, gsteri ve debdebeyle, arlklarla, eylemlerinde hafiflik ve lszlkle, nasl alaklkla, utan ve irenliklerle dolu olduunu grr. Kimi zaman da nne, drst ve ho bir yaam geirmi, bir kylnn ya da sradan bir adamn ruhu gelir... O zaman keyiflenir ve onlar mutlular adasna gnderir".90 Bir gn hesap verileceine sarslmaz biimde inanlan bir yerde, hak ve adalet de salanmtr. Hristiyanlk geleneinin, yine ok zor koullar yaand dnemlerde byk nem tayan, nc bir unsurundan sz etmek istiyorum. sa'nn at kapdan giren Hristiyanlk inanc, din adamlarnn siyasal yneticilii fikrini kabul etmektedir. ada terimlerle sylemek gerekirse, Hristiyanlk inanc, Hristiyanlarn, baka inanlarda olan insanlarla bir arada zgrce yaadklar, insan doas ve adaletin doas fikirleri zerine dayanm ortak ahlki sorumluluklarla birlemi insanlarn yaad, laik Devlet anlayn desteklemektedir. Bu dnce, Hristiyan inancn, var olmayan ve bu dnyada siyasal bir gereklik olarak var olamayacak, ama inan, mit ve iyilikseverlik yoluyla varl bilinebilecek ve dnyay znden deitirecek Tanrnn Krall anlayndan farkllamaktadr. Yaadmz dnya koullarnda, Tanrnn Krall, bu dnyayla ilgili deildir. nsann zgrlemesi iin yaplan bir ar ve akla, stne den grevleri yapabilmesi iin bir destek verme anlaydr. sa'nn eylemlerinde ve giriimlerinde, aslnda ite bu farkllama iin iine girmektedir: din adamlarnn siyasal yneticiliinin reddi, Devletin grecelilii, akln kendine zg haklan, her insana verilen seme zgrl Bu anlamda laik Devlet, her ne kadar sonularn anlamak iin ok byk abalar harcam da olsa, Hristiyanln znde var olan bu seme zgrl anlay konu99 sunda kararsz kalmaktadr.Devletin doasndan gelen zellikleri gerei, bu "laik", sekler karakteri, daha nce irdelemeye altm, akl ile din arasndaki dengeyi salamay da iermektedir. Dier taraftan Devlet, ideoloji olarak laiklie kar durmaktadr. nk, yalnzca akla dayanan, tarihsel her trl kkeninden kopartlm ama akln grmemezlikten gelemeyecei ahlki temelleri de yok sayamayacak bir Devlet yaps kurmay arzula-maktadr.Bylece geriye yalnzca ounluk ilkesinin pozitivist ltleri kalmaktadr, istatistiklerce ynetilen bir hak anlaynn git gide zayflamas kalmaktadr.Eer Bat Devletleri, tek olduu grlen bu yolu izlemeye devam ederlerse, uzun dnemde, din adamlarnn siyasi yneticilii ve ideolojilerin yaratt baskya kar koyamaz hale

gelebiliriler. Laik bir Devlet de, onu oluturan ahlki kklerine dayanabilmeli hatta dayanmaldr; olmasalard domam ve yaamn srdrememi olaca temel deerleri kabul etmelidir hatta hatta kabul etmek zorundadr. Soyut ve tarihi olmayan bir akln Devleti yaamaya devam edemez. Uygulamada btn bu anlattklarmn anlam, biz Hristiyanlarn, birlikte yaadmz tm vatandalarmzla birlikte ok almamzn gerektiidir. nk hakkn ve adaletin ahlki temelleri Hristiyanln temel kamlarndan alnt yapmaktadr. Tek tek bireyler kkenlerinde yatan deerleri grmeli ve gndelik yaamnn btn ile ban kurarak iselletirmelidir. Bu herkes iin ortak olan akla dayanan kanlarn kabul edilebilmesi, "doru akl"n farkllklar grme alkanlndan vazgememesi iin, bizim gemiten devraldmz miraslar gl bir biimde ve saf halleriyle yaamamz, toplumun genelinde grlebilir olmas ve znde var olan ikna gc ile toplumda yaayan insanlarn eylemlerinde etkili olmas asndan ok nemlidir. Szlerimi Kiel'li felsefeci Kurt Hbner'in bu trden kayglarn 100 dile getirdii szleri ile bitirmek isterim: "Bugn bize dmanca yaklaan kltrlerle burun buruna gelmekten ancak, Tanry unuttuumuz sulamasn, Hristiyanlk kltrmzn kkeninde yatan ilkeleri yeniden vicdanlarmza kazandrarak rtebi-lirsek engelleyebiliriz. Her ne kadar bu, bugn yaamsal olan bir ok alanda Batnn nceliinin olmasnn yaratt krlmalar onarmaya, hnlar silmeye yetmese de, alevlenmesini bizim beslediimiz o din yangnnn sndrlmesinde nemli bir katk salar".91 Gerek, Koruyucu sa ile yan bamza kadar gelen Tanr ile, ncil'deki Tanr zerinde yeniden dnmeden, bar yolunu bulamayacamzda.

101 Teslis inanc ve dnyada bar4


Kutsal Teslis Bayram92, Noel93, Paskalya94, 6 Ocak Yortusu95, Hamsin Yortusu96 gibi dini bayramlar gibi nemli ancak ok daha farkl bir bayrammzdr. Bu bayram sresince Tanrnn yce davranlarn kutlarz: sa'nn insan olarak vcut bulmas yani tecessmn, diriliini, Kutsal Ruhun sevgisini gstermesini ve onunla birlikte Kilisenin douunu. Kutsal Teslis Bayram'nda, Tanry grdmz "bir eylerin" olduu bir olay deil, Tanrnn kendisini, var olmasn kutlarz. Tanr var olduu iin ve byle olduu couyoruz, var olduu teekkr ediyoruz, olduu gibi olduu iin, onu tanyabildiimiz ve onu sevebildiimiz iin, bizi tand, bizi sevdii ve bize kendisini gsterdii iin duyduumuz mutluluktan tr ona teekkrlerimizi sunuyoruz. Ancak, Tanrnn olmas, varl, bizi tanmas gerekten de mutluluk duyulmas gereken bir ey mi? Elbette ki bu olaan ve beklenen bir ey deil. Dnyadaki dier toplumlarn dinlerinin tanrlarndan gelen davranlar korkun, acmasz, ben merkezci, iyi ile ktnn tartlabilir bir bileimi olarak grlebilir. Antik an zelliklerinden biri, tanrlardan, onlarn hmndan ve fkelerinden korkma ve onlarn gizemli glerinin yaratt korku zerinde ekillenmi yaam biimidir. Tanrlarn birbirleri ile anlamazla dmemelerine dikkat etmek gerekir6 Haziran 2004 tarihinde Bayeux katedralinde Kutsal Teslis Bayram nedeniyle yaplan dinsel sylei ve tlerin metnidir. 102

di. Onlarn kaprislerinden ve kt ruh hallerinden ve huylarndan kamak gerekirdi. Hristiyanln baard ilerden biri de zgrletirici gc ile, tm bunlar bo inan ve hayali alametler olarak kabul etmesi, bu ilahlardan ve bu tanrsallklardan dnyay kurtarm olmasdr. Hristiyanlk ayn zamanda Kurtarc sa ile insana bedenine dnebilen bir Tanry mjdelemitir, o sevgi ve akl olan Tanry. Bu Tanr, dnyada var olabilecek tm karanlk glerden daha gldr: "Yerde ya da gkte ilah diye adlandrlanlar varsa da - nitekim birok 'ilahlar' ve 'Rabler' vardr-" diye devam ediyor Pavlus "bizim iin tek bir Tanr Baba vardr" (lKor.8,5ss).97 Bugn bile bu mesaj, tm an-tikan geleneksel dinlerinden daha zgrletirici bir noktadr: etrafmzda dnp duran cin ve perilerden korkmamamza gerek yoktur. Bou bouna bedenimize giren eytanlar kovmamza gerek kalmamtr. "Ycelerin Ycesi'nin barnanda oturan, Her eye Gc Yetenin glgesinde barnr (Sal,9l,l).98 Artk gvendedir, onu korumak iin barnanda arlayan birinin koruyuculuu altndadr. Koruyucu sa'nn Tanrs'na inananlar, Tanr erevesinde yaratlm her trl korkudan da korunmu olacaklar ve dnyaya gnden gne daha da yeni biimlerde yaylan znt, kayg ve tehlikelerin yreklerini paralanmasna engel olacaklardr. Dnyadaki tm tehlikeler karsnda bir kez daha ayn soruyu sormak gerekecek: Tanr var m? Varsa gerekten de iyi bir Tanr m? Yoksa Tanr gizemli ve tehlikeli bir gereklik mi? Modern toplumlarda bu soru biim deitirmitir: Tanrnn varl zgrlmzn snn gibi durmaktadr. Tanr, sanki gzleri ile bizi takip eden bir gzetmen, denetmenmi gibi. Modern ada Tanrya kar ykselen bakaldr^ ite bu her eyi gren Tanr bakndan

kaynaklanmaktadr. Bu bak sanki bir tehlike, bir aalanma gibi geliyor bize. Grlmemi, izlenmemi olmay yeliyoruz. Tek bamza kalmak istiyoruz ve bu

103
bize yetiyor. nsan yalnzca Tanry bir tarafa ittii zaman kendini zgr ve kimliini bulmu gibi hissediyor. Bunu bize, Tanry rakip gibi gren Adem Peygamberin hikyesi de sylyor: Adem Peygamber, Tanrdan gizlenerek "bahedeki aalar arasnda" tek bana yaamak istemektedir (Yar 3,8)." Sartre da ayn eyleri sylemektedir: Tanr varsa bile, Tanr kavram insann bykl ve zgrl nnde bir engel olduundan, varl yadsnmaldr. yi de, Tanry bir tarafa attktan sonra, dnya daha aydnlk, daha zgr ve daha mutlu yaanlan bir yer mi oldu? yi de bu ekilde insann onuru hileyle elinden alnm, her trl acmasz ve insafsz seimlerle kar karya kalp, ii bo bir zgrle mahkum olmu olmuyor mu? Tanrnn bak, kleliin ve bamlln bir biimi olarak alglanrsa, evet ite ancak o zaman insan tedirgin eder ve korkutur; ama bir de baklarndan onun bize duyduu sevgiyi grrsek, bizi yaatan varlmzn temel nkoulu olduunu kefedersek, o zaman da korkar myz? "Fi-lipus, beni gren Babay grmtr" de, Efendimiz Filippus'a ve tm bizlere (Yu 14,9). 10 sa'nn yz Tanrnn yzdr: Tanr ite byledir. Bizim iin zulm grp ac eken, lerek bize bar armaan eden sa, bize Tanrnn yzn yanstr. Bu bizi tehlikeye atan, korkutan bir bak deildir, bu bizi kurtaran bir baktr. Tanr var olduu iin, bize kendisini gsterdii iin ve bizi yalnz brakmad iin sevinmeli, neelenmeli ve kutlamal-yz.Baz arkadalarmzn telefon numarasnn bizde olmas, bizi seven, yardmmza komaya hazr olan, ilikilerimize mesafe koymayan iyi insanlarla arkadalk yapmak bizi teselli eder, g verir: onlar her zaman iin arayabiliriz onlar da bizi istedikleri zaman arayabilirler. te Tanrnn Kurtarc sa'da vcuda gelmesi ite tam tamna bunu sylemektedir: Tanr telefon def-104 terine hepimizin telefon numaralarn yazd. Teknolojiye ya da paraya gereksinimiz olmadan onu arayabiliriz: o her zaman bizi dinlemeye hazrdr. Vaftizle101 ve vaftizi pekitirme dualaryla102 onun ailesinden birisi olmaya balarz. Her zaman bizi arlamaya hazrdr: "Ben dnyann sonuna kadar, her gn sizlerle birlikteyim"(Mt 28,20).103 Ancak ncil, zellikle bugn ok nemli olan bir saptama daha yapmaktadr: sa, ayn konumas ierisinde defalarca "Pa-raclito"104 diyerek, Gerein Ruhu'nun gerei gstereceini vaat etmektedir (Yu 16,13).105 Ne anlama geliyor bu ar? Latince'de bu szck Consolator106 szcyle evriliyor, Teselli Eden. Bu Latince szck, kelime anlamyla ele alndnda, yalnz olduumuzda bizimle birlikte olan Kii, anlamna gelmektedir. Bylelikle yalnzlmz o eski yalnzlk olmaktan kmaktadr. nsanolu iin yalnzlk hzn zaman demektir: insann sevgiye gereksinimi vardr ve yalnzlk insandaki bu sevgi eksikliini ortaya kartr. Yalnzlk bir sevgi kaybnn da vurulmasdr, bize zel yaammzdaki bir kaygy, tehlikeyi gsterir. Sevilmeme, insan mutsuzluunun, kiinin hznnn ana nedenidir. Consolator szc ite bu hi yalnz olmama, sevgi yoksunluu ekmeme, sevgi nedeniyle terk edilmemi olma durumunu tanmlar. Kutsal Ruh araclyla Tanr yalnzlmza girer ve sevgide hayal krklna uram halimizi yok eder. Bu gerek bir teselli etmedir. Szcklerle snrl kalmayan, etkin ve etkileyici bir gc olan bir tesellidir bu. Ortaada, insanlara, ac ekenlerin yalnzlna ortak olma zorunluluu getirilmesi, ite bu Teselli Eden Ruh tanmndan hareket ederek gelitirilmi bir anlaytr. Bu nedenle ilk hastaneler, ilk dknler evi hep Kutsal Ruhun adna ithaf edilmitir: bylelikle insanlar Kutsal Ruhun grevlerini stlenmeye balamlar, "teselli eden" olma ilevini stlenmiler, ac ekenlerin, yallarn yalnzlklarna 105 ortak olarak onlar aydnla kavuturmaya almlardr. Bugn, yaadmz bu ada, hepimizin arld grev de ite bu! Dier taraftan Yunanca paracletos szc baka bir ekilde de evrilebilir: " savunan". Anlamn ncil'de Esinlemeler Kitab 12. Blm 10. ayette daha ak biimde okuyabiliriz: "Bundan sonra gkte yksek bir sesin yle dediini duydum: "Tanrmzn kurtar, gc, egemenlii ve Mesih'inin yetkisi imdi gerekleti. nk kardelerimizin sulaycs, onlar Tanrmzn nnde gece gndz sulayan, aa atld". Yreinde Tanry hissetmeyen, insan da hissedemez. Tanry yadsyanlar, ok ksa bir sre sonra doaya zarar veren, srekli olarak insanlar sulayan, insanlardan ikayet eden kiilere dnrler. nk ancak insanlar sulayarak, doay hrpalayarak Tanry tanmamann yaratt aykr konumlarnda kendi sylediklerini kendi kendileri destekleyebilirler: bunlar yapan Tanr iyi

olamaz! Bu onlarn mantk yrtme biimleridir. Kutsal Ruh, Tanrnn Ruhu sulayc deildir, o insann ve yaradln savunucusudur. Tanrnn kendisi bizzat insanlarn ve yaratlm olanlarn yanndadr. Yaradlta Tanr, bizi savunarak kendini gsteriyor ve savunuyor. Tanr bizim iin vardr. Bunu sa'nn kat ettii yolu izlediimizde ak bir biimde grrz. lm kapsndan ieri girinceye kadar bizim yanmzda olan ve bizim tarafmz tutan tek eydir. Bu bilin Paulus iin cokun bir sevin nedeni olmaktadr: "yleyse buna ne diyelim? Tanr bizden yana ise, kim bize kar olabilir?... Tanrnn setiklerini kim sulayacak? Onlar aklayan Tanrdr. Kim sulu karacak? lm, stelik dirilmi olan Mesih sa, Tanrnn sandadr ve bizim iin araclk etmektedir. Mesih'in sevgisinden bizi kim ayrabilir? Sknt m, elem mi, zulm m, alk m, plaklk m, tehlike mi, kl m?... Eminin ki, ne lm, ne yaam, ne melekler, ne ynetim-106 ler, ne imdiki ne gelecek zaman, ne gler, ne ykseklik, ne derinlik, ne de yaratlm baka herhangi bir ey bizi Rabcimiz Mesih sa'da olan Tanr sevgisinden ayrmaya yetecektir"(M 8,31-39).107 Byle bir Tanr bizim iin sevin kaynadr ve bunun iin onu anar ve kutlarz. Onu tanmak, yeniden kefetmek yaadmz yzylda byk bir anlam tayor. kinci Dnya Sava'nn o korkun gnlerini anmaktayz. Hitler'in tm o korkun eylemleri sonucunda yenilmi olmasndan tr, Avrupa'nn yeniden zgrlne kavumasndan tr sevinliyiz. Ancak gzmzden karmamamz gereken gerek u ki, bugn de dnya korkun zulmler ve tehlikelerle doludur.Tanr anlaynn alet edilerek ve arptlarak kullanlmas da en az 2O.yzylda savunulan ideolojilerin k noktas olan Tanry yadsmalar kadar tehlikelidir. Bu ideolojiler ve bu ideolojiler sonrasnda kurulan totaliter rejimler, dnyay, ite ve dta, ruhlarn derinliklerine kadar kurak bir le evirdiler. te tam da tarihin bu evresinde Avrupa'nn ve dnyann sa'da esinlenen Tanrnn varlna, Kutsal Ruh aracl ile yanmzdan ayrlmayan Tanrya, her zamankinden daha ok gereksinimi var. Tanrnn dnyada var olduuna inanmak, insan kendi kendisini yok etmekten kurtaracak tek g olarak aramzda olmasn kabul etmek, biz Hristiyanlarn grevleri arasndadr. Tanr tektir, lkte tektir: O sonsuz yalnzlk iinde deil sonsuz sevgi iindedir, Kiinin karlkl ilikilerini kurun bu sevgidir, her varln ve her yaam biiminin ilk ve balangtaki zdr. Sevgiden yaam bulan teklik, lenmi teklik ok yce bir birliktir. Yap tann, plak gzle grlemeyecek olan maddesel tekliinden daha ycedir. Bu en yce teklik, kat ve dengeli bir duru anlamnda deildir, sevgi anlamndadr. Bu gizemin en iyi betimleniini bize

107
15.yzylda Andrej Rublev armaan etmitir: Teslisi betimleyen o mehur ikona bize bu gizemli birliktelii anlatr. Sz konusu ikona Tanrnn kendisinde var olan lmsz gizemi betimlememektedir: bunu kim yapmaya cesaret edebilir ki? Bu gizemi tarihin bize sunduu bir gzellii betimlemeye alarak yanstr. Mamre meeliinin yannda adamn brahim Peygamberi ziyarete gelilerini konu eder (Yar 18,l-33).108 brahim Peygamber bu adamlarn sradan adamlar olmadklarn hemen anlad. Tanr, onlar aracl ile kendisine grnyordu. Rublev'in ikonasnda olaydaki gizem korunmu ve farkl boyutlar mkemmel bir anlatmla yanstlmtr: bir sr olarak kalmas istenmi ve yle braklmtr. konann sanatsal zenginliinden hareket ederek bir baka zelliini, Kiilerin gizemini betimleyen olayn doal evresini irdelemek isterim. Rublev'in tek bir aa olarak betimledii Marme'nin Meelii109 yaknlarndayz: bu tek aa hayat aac olarak betimlenmitir ve bu tek hayat aac, yeryzn yaratan, ayakta durmasnda destek olan, kurtaran ve her trl yaam biiminin kayna olan o teslisin, Baba, Oul ve Kutsal Ruh lemesinin verdii sevgiden baka bir ey olamaz. Bize Yuhanna Kitab 1. Blm 14. ayeti artran adr110 ve brahim'in evi de ikonada betimlenmitir: "Sz beden olup aramzda yaad ve adrn bizlerin arasna kurdu" (Yu l,14).n Tanr Sznn temel ksm insan bedenine dnm, bu halin bizzat kendisi de adra ve Tanrnn oturduu barnaa dnmtr: Tanr bizim snamz ve barnamz olmutur. brahim'in bu kiiye verdii "krpe ve besili bir buza" gibi hediyelerin yerini ikonada kase112 almtr: Eukharistia113 iareti, Tanrnn kendi kendisini armaan ettiinin iareti: "sevgi, fedakarlk, kendini feda etme, yaradl izlemekte ve ortaya k kaynan oluturmaktadr".114 Aa, adr, kase: bunlar bize Tanrnn gizemini anlatyor, onun zne, lenen sevgisine, tes-

108
lis sevgisine ynelebilme gc veriyor. te bugn kutladmz Tanr bu Tanrdr. Bize nee ve mutluluk veren Tanr, bu Tanrdr. O bizim dnyamzn tek gerek umududur. Amin.

109

Hristiyanlarn bar salama sorumluluklar*


Bugn, 6 Haziran gn bize, altm yl nce Avrupa ve onun zgrl iin savalmas iin verilen tarihi karan hatrlatmaktadr. Ancak yalnzca gemii anmayacaz. Bu hatrlama ayn zamanda gelecek iin de bir ynlendirme niteliinde olacaktr. Ama imdi, bir an iin gemie yle bir bakalm. Altm yl nce verilen karar, Avrupa'y ve dnyay, insan hor gren, aalayan insanlk d bir diktatrden kurtarma kararyd. nsanlk onuru, yeni bir dnya kurmak isteyen bir gcn lgnl sonucunda ayaklar altna alnm, kullanlm ve kendi amalarna alet edilmiti. Tanrdan sz ediliyordu ama aslnda Tanr ismi, mutlak egemenlii elinde bulunduran gcn amalarna alet edilmi bir etiket gibi kullanlyordu. Tanrnn isteklerinin hi bir deeri yoktu. nemli olan egemen gcn istek ve iradesiydi. Bu nedenle insana, Tanrnn sayg duyulmas gereken bir yansmas olarak deil, i grdrlebilecek bir "insan malzemesi" olarak baklyordu: aslnda insan, Tanrnn hor grlp yaraland iin aalanp yaralanyordu. Saylar bilinemeyecek kadar ok insan, toplama kamplarnda basit bir malzeme gibi kullanldlar. Azmsanmayacak kadar ok sayda gen de sava alanlarnda topraa dtler: bugn biz burada bu topraa girmi insanlar saygyla anmak iin toplandk. Savan her iki tarafnda
6 Haziran 2004 gn; Bayeux Katedralinde yaplan anma treninde yaplan konuma.

110
da arpanlarn u anda Tanrnn merhametine sndklarn biliyoruz. Her biri Tanrnn evladdr, her biri tek tek Tanr tarafndan tannr, onun tarafndan sevilir, isimleriyle bilinirler. imdi iyi ellerde olduklarn biliyoruz, onlar artk Tanrnn elle-rindeler, merhamet ve balamann hayrl ellerindeler. Bugn, Tanrnn bu hayn zerinde dnmek, yeniden insan onurunu ve her insan tekil olarak dnmemize yarayacak bir miras gibidir. Bize ne kadar yabanc ve sevimsiz gelirse gelsin, her insann Tanrnn bir grnm olduunu kabul etmeyi renmeliyiz. Her insana baktmzda, gelecekte yol arkadamz olacan, baka bir dnyada yeniden karlaacamz bir yol arkadamz olduunu kabul etmeliyiz. Sonsuz hayatla ilgili, bir gn Tanr ile yz yze geleceimizi dnerek, gndelik hayatmzda ve yaammzn btnnde yeni bir istek, eilim ve yetenek gelitirmeliyiz. Benim kuamda, te dnya ve sonsuz yaam fikri hep bir kenara atlm, geitirilmi ve hatta kilisenin vaazlarnda bile ikinci derecede nem tayan, sradan bir konu olarak alglanmtr. Gerek inananlar, gerekse Sz115 syleyenler, belki de te dnya dncesine fazla kaplmann Hristiyanlar! bu dnyay nemsememek, bu dnyann ileriyle ilgilenmemek gibi, bu dnyann tarihsel ve somut gereklii zerinde fazla durmamak gibi bir sonucu olabileceinden kayglandlar. Hristiyanlarn bu dnya dzenini kurma konusunda yarm az ilgileneceklerini, bu urata gnlsz olacaklann sandlar. Hristiyanlarn yaa-dklan bu dnyadan te dnyaya kap gitmek gibi bir tutum taknmasalard, dnyann daha iyi ve daha insanca yaanlabilecek bir yer olaca yzyllardan beri syleniyordu. Bu durumda, te dnyay dnmek iin daha ok zamann olduu, imdi dnyay daha yaanabilir klmak iin daha ok almak gerektii dnlyordu. Elbette bu ideolojilerle dnya daha yaanabilir ve daha insanca olmad, tam tersine,sonsuz yaamn bilinci ve so-

111
rumluluunun altnda imdiki zaman yaayan, yaad gnlere daha derin ve youn bir anlam katt. Tanr bize rahatmza bakp, verdii yeteneklerimizi kullanmamamz deil tam tersine bize bahettii deerli yeteneklerimizi deer retmekte kullanmamz syler (Mt 24,14-30).116 Dier taraftan sonsuz yaam bilinciyle yaayan kii, her eyi ve hemen isteme, her eyi ve hemen tketme agzllnden kurtulur. nk iinde bulunduu zamann alma zaman olduunu ve byk bayramn zamannn daha sonra geleceini bilir. u anda nnde bulunduumuz bu lm tarlalar bizi lm unutmamaya, imdiki zaman, sonsuzluk ufkunu gz ard etmeden iyi yaamaya davet ediyor. Bu dncelerimizi ok iyi zetleyebilecek anahtar kelime var: balama, ban, sorumluluk. kinci Dnya Sava'mn kanl arpmalarndan sonra, yreimizle ve derin kranlarmzla deerini bildiimiz bir balama dnemi balamtr. Amerika Birleik Devletleri, bir zamanlarn hasmlarnn kalknp ayaa kalkabilmeleri ve yeniden doup yaayabilmeleri iin, geni ve kapsaml bir yardm programn uygulamaya koydular. ngiltere ve Fransa, kinci Dnya Sava srasnda dmanlar olan lkeleri, baladlar ve el sktlar. Charles De Gaulle, bunun anlamn yle aklad: bir dnem dman olarak kalmak bizim zorunluluumuz idiyse, imdi dost olmak bizim sevinci-mizdir. Avrupa'da, zellikle de Atlantik tesi ittifakla gerekletirilen ve dnya tarihi iin nemli kararlardan biri olarak bu balama sreci, Hristiyanlk inancnn ruhunun znden domutur. Yalnzca affetme, balama bar yaratabilir, koullan iyiletirecek olan iddet deil adalettir. inde bulunduumuz

ada, yaanlan anlamazlklarn zmlenmesinde geerlilii olan siyasal tavnn ana ilkesi, lt bu olmaldr. branilere Mektup'da Kurtanc sa'nn kanndan cokuyla sz ederken, baka bir lk daha ykselmektedir, Habil'in aktlm kann-112 dan daha da farkl olan (b 12,4).117 Bu misillime yapan, intikama aran bir lk deildir, bu balamaya andr. Efeslilere yazlan mektupta da ayn gereklikten sz edilir: bizim barmz Kurtarcmzdr. lmyle birlikte o ayrmclk, kin ve dmanlk duvarn ykmtr. Akan kanyla, yani lme ve kaybna kadar giden sevgisiyle, lm deneyimi srasnda bile, yan banda ve ok uzanda olanlara tek bir eyi anlatmaya alyordu (Ef 2,14-22).118 Gstermeye altmz Tanr budur, bize rehber olmas gereken insan grnts de budur. Kurtarcnn bar Hristiyanlk snrlann aar ve gerek yakndakiler iin gerekse uzaktakiler iin geerliliini korur. Gerek kk, gerekse byk eylere kar davran zelliimiz onun tutumuna dayanmal ve onun izini srmelidir. Bylece dnce silsilemizin son anahtar kelimesine geliyorum: "sorumluluk" kavramna. Birinci Dnya Sava'ndan balayarak ve kinci Dnya Sava deneyiminden sonra gittike glenen bir lk ykseldi: "Bir daha asla sava olmasn!". Ne yazk ki yaanlan gerek bu istekten olduka farkl bir grnt sergiliyor: 1945'i izleyen yllarda dnyann farkl corafyalarnda son derece kanl felaketler yaand. Bir kez daha hakszlk ve ktln, sakland yerden ban kaldrmasndan ve ne yazk ki zaman zaman askeri gleri de araya koyarak, hakszlk ve ktle kar ban ve adaleti savunmann gerekli olacandan kayg duymalyz. O halde umudumuz ne olmaldr? Ne yapmalyz? 20.Yzyln totaliter ideolojileri bize hakszln olmad zgr bir dnyann yeniden ina edilmesini vaat etmilerdi ama bu hedefi gerekletirebilmek iin ileri srdkleri iddialar masum insanlann kymyla, ekatomb'lsi119 sonuland. Ancak bu topik ryalar Hristiyanlann vicdanlarna iledi, izini brakacak biimde derinden etkiledi ve yer etti. nsanlar yaadklar tarihsel dnemde ve o tarih iin bir umut beklentisi ve istei iindey-

113
ken, Kurtarcnn yeniden yeryzne dnmesinin beklentisi, tarih d bir zamandaki kurtulu umuduna gnderme yapmaktadr. Yeni Ahitteki "Tanrnn Krall" teriminden hareket ederek, "Tanr" kavramn bir kenara atmak ve hem Hristiyanlar hem de Hristiyan olmayanlar ayn biimde kucaklayan yeni bir topyay betimlemek iin "krallk" kavramndan sz etmek tercih edilir oldu: "krall", yani daha iyi bir dnyay yaarken, tarih srerken kurmak gereklidir. Oysa ki inancmzdan yararl hibir ey kartlmyor ve bu "krallk" kurmann reeteleri, ideolojilerin yanl anlamalarna meydan brakacak kadar da belirsiz. Ancak ideolojiler ve topyalar, insanlar yanla yneltebilecek yalanc hayaletlerdir. Bir kez daha kendi kendimize sormalyz: "bize ne vaat edilmiti?", "ne yapmamz gerekir?". Hristiyanln bu sorulara verdii yant aamaldr. ncelikle insanlar tarafndan ina edilen deil Tanr tarafndan armaan olarak verilen gklerin vaat edilmi Kuds' vardr. Bu hikyenin tesinde, insan zgrlnn bir kez daha kt amalarla kullanldndan, ktln bir kez daha tm dnyaya egemen olmaya altndan sz eden o eski kehanetten dem vurulur. Yuhanna'mn Esinlemeleri bu sonu korkun grntler izerek ayrntlaryla anlatr. Bu karanlk grntlerin arasndan btnn dier yans da grlebilmektedir ve o taraf da ok nemlidir: Tanr kty de seilebilecek kadar zgrlklere izin veriyorsa (bu tezde dorulanan eyler, her seferinde farkl farkl da olsa oktur), O, dnyann ellerinin arasndan kayp gitmesine hibir zaman izin vermeyecektir. Evet, Esinlemelerde ykmdan sz edilir ama bu snrl bir yer tutar, gelecekte yaanlacak bu kt kader, kitabn belirli bir yzdesini rnein te biri kadar bir yer kaplar. Dnya, her ne kadar geliebilecei bir zemin bulsa da ktle deil, Tanrya aittir. Bu kesin olarak bilinen temel bir do114 rudur ve kyamet grntlerinin yer ald kitapta ok nemli ve kesin bir sonuca ulam yargdr. Nitekim, Esinlemelerin anlatt, gelecekte gerekleecek o korkun eyler, zaten nceden bilinmektedir; onlar dnyaya tmyle egemen olmay baaramayacaklardr ve dnyay yakp ykamayacaklardr: ilettii mesajn z budur.120 Son olarak, gelecee ynelik olarak sorduumuz sorularn Hristiyan inanc erevesinde verilecek yantta, nc aamann ad Ethos'dm, yani sorumluluktur. zgrlklerde yoksun bir dnya olmas pahasna da olsa sonunda daha iyi ve doru bir dnya ina etme konusuna odaklanan, tarihsel ilerleyerek gelime anlaynn byl bir ekicilii deildir bu. Tanr dnyaya destek olmaktadr. Bu desteini znde bizim zgrlklerimize dayanarak vermektedir. Bu zgrlk iyiye ynelik ve ktnn zgrlne kar durabilen bir zgrlk kullanm olmaldr. nan daha iyi bir dnya

yaratmaz. Ancak, ktlk denizine kar durabilecek set, mevzi ve siperleri oluturacak tm etik gleri uyarr ve birletirir. nan, ktle ynelerek zgrlmz arpk bir biimde kullanma giriimlerine kar iyilii seme zgrlmz uyandrr ve glendirir. kinci Dnya Sava 'nda topraa verdiimiz insanlarn mezarlarndan bizlere, iyi gleri daha da gl klma sorumluluu mesaj kmaktadr: bu almak iin yaplan bir davettir, bu, destek noktas, merkezi Tann olan btnlemi, birlemi bir dnyay oluturan tm o gerein ve deerlerin domas ve glenmesi iin yaamak ve bunun iin gerekirse ac ekmek iin bir davettir. Tanr, brahim Peygambere en az on doru adam bulabilirse Sodom ehrini yok etmeme sz vermiti (Yar 18,32).121 O halde, bir ehrin yklp yok olmamas iin, o adamlarn saysnn onun altna dmemesine almalyz.

115 Balanma ltf'


kinci Dnya Sava'nda kaybettiimiz llerimizin aziz hatralar nnde diz kyoruz. Sava denilen o kanl kymda umutlan ve gelecekleri yklan genlerimizi dnyoruz. Ve biz Almanlar olarak, onlarn gelecekle ilgili ideallerinin ve Devlete kar olan ilikilerinde gsterdikleri drstlk ve gvenin, haksz ve adaletsiz bir rejimin ellerinde alet olmas daha da ok zyor, yreklerimize iliyor. Ancak, yalnzca Tanrnn grebildii vicdanlara sahip bu genlerin onurlar lekelenmemitir. Onlarn her biri, srdrdkleri yaamla ve lmleriyle tek balarna Tanrnn nndedirler; her biri, btn llerimiz gibi, balayc iyilii ile saknp gzleyen, bildiimiz o Tanrnn nndeler. dnyalarnda yaadklar korkun i hesaplamalar, kuku ve sorulara karn onlar yalnzca grevlerini yaptlar. Ama imdi onlar da bize bakyor ve soruyorlar: "Ya siz? Sizler, ocuklarnz savaa gitmesin diye ne yapardnz? Dnyann bir kez daha yalan, iddet ve nefretle yklp yok olmamas iin ne yapardnz? Eer bu bir ac ve bir vicdan muhasebesi an olmasnn yan sra bir de minnettarlk anysa, bunun nedeni, bu mezarlar zerinden bir balanmann domu olmasdr.122 Bir zamanlar birbirleri ile dman olanlar imdi el ele tutuarak ayn yolda
5 Haziran 2004 tarihinde, Almanya'nn Caen kentindeki La Cambe mezarlnda yaplan konuma. 116

yryen dostlar oldular. Her ne kadar gemi bir olayn bak asyla bakyor olsak da, llerimizin gsterdikleri fedakarlklar boa gitmemitir. Birinci Dnya Sava'ndan sonra birbiriyle savaan lkeler arasnda, zellikle de Franszlar ile Almanlar arasnda hn, kin ve dmanlk kalmt. Bu nefret ruhlar zehirliyordu. Versailles Anlamas123, bilinli olarak Almanya'y aalamak istiyordu. Anlama ok yksek sava tazminatlar yklenmiti. Bylece stlenilen ykler, insanlar oradan oraya savurdu ve u ideolojilere ve diktatrle kaplar ardna kadar alm oldu. Almanya'y zgrlne, kaybedilen onuruna ve itibarna, eski byklne kavuturmak safsatas yanda buldu ve bu amala toplumda ayn amaca doru yryen insanlarn says artt. Ancak "gze gz, die di" ilkesinin bar getiremeyeceini hep birlikte grdk. Tanrya krler olsun ki, kinci Dnya Sava'ndan sonra ayn eyler yinelenmedi. MarshalI Plan ile Amerikallar biz Almanlara yaptklar byk yardmlarla, zgrlk ve refah salayarak lkemizi yeniden kurabilme frsat verdiler. Smrgecilik dneminin sona ermesiyle kurulan yeni dnya dzeninde ve Bat ile Dou arasnda iddetli anlamazlklarn yaand bu dnemde, hemen, yalnzca birlemi bir Avrupa'nn gelecekte dnya tarihinde sz hakk olabilecei bilinci olgunlamt. Ktamz parampara eden ulusalc ideolojilerin, yerini yeni bir dayanmaya brakmas iin ortadan kalkmalarnn gereklilii anlalmt. Fransa ve Almanya arasnda, arkalarnda yalnzca kanl izler brakm olan ve yzyllarca sren anlamazlklardan sonra, bu gerein uygulanma gereklilii anlalmt. Tanrya krler olsun ki, Fransa ile Almanya arasnda git gide daha da pekien bir dostluk, 2O.yzyln ikinci yansndan sonra, zellikle de 50'li yllann balarnda, birlemenin ilk ekirdeini oluturdu ve bu ekirdei evreleyen daireler gittike daha danya doru bymeye balad. Bugn, bize o bir

117
zamanlarn lme yazgl anlamazlklarn anmsatan bu mezarlarn banda, dost olarak ve birbirini balam insanlar olarak duruyoruz. imdi gemie dnp, aama aama gelien bu balama ve dayanma srecine baktmzda, bunun, biimsel olarak yeni dnya dzeninin gerektirdii ve olanakl kld, akla dayal bir sre olduunu gryoruz. Ancak bundan, akln kendiliinden birletirici bir biimde alglad ve bu ekilde gelitii anlam kmamal. Tarih, bize sk sk akla ve manta aykn davranld-n gstermektedir. Balama siyaseti srecinin yaama geirilmesi, ok sayda siyasetinin eseridir: Adenauer, Schumann, De

Gasperi, De Gaulle'nin isimlerini anmalyz. Onlar zeki ve tarafsz insanlard ve salkl bir siyaset gerekliine sahiptiler: bu gereklik, bu insanlarn akln Ethos'u, arnm ve durulua ermi bir akln Ethos'u olarak tanmladklar ey, kklerini Hristiyanlk Ethos'unun toprana salmt. Siyasetin saf bir pragmatizm olmadn, ahlki bir olay olmas gerektiini biliyorlard: siyasetin taraflarndan biri adalet ve adaletin yannda bartr. Siyasal dzen ve g, kaynan hakkn temel ilkelerinde bulmaldrlar. Eer politika zn, gcn ahlki temellere dayanm halinden ve kayna haklar ilkesi olan bir dzenden oluturuyorsa, o halde bu politikann dayanak noktas temel etik ltlerdir diyebiliriz. O halde, adaletin temel ltleri nerede oluup gelimektedir? Onlar nerede aramal ve nerede bulmalyz? Bu insanlar iin, adaletin temel dayanak noktasnn, tm alar boyunca geerliliini korumu olan On Emirde yazl olanlarn olduu ok aktr; onlar bu emirleri, Hristiyanln verdii mesajlar altnda bir kez daha okumular, bu konu zerinde derinlemesine dnmler ve yeniden yorumlamlardr. Hristiyan inancnn, Avrupa'nn yaamasndaki tarihsel rol tartma gtrmez bir gerektir. Yalnzca Avrupa'nn douu 118 deil, ayn zamanda Yunan-Roma Uygarlnn yklmasndan ve barbar akmlar dneminden sonra yaamasnda da Hristiyanlk inancnn byk pay vardr. Ayn ekilde, kinci Dnya Sava'ndan sonra Avrupa'nn yeniden douu da kaynan Hristiyanlkta ve Tanrya kar olan sorumluluunda bulur: Nazizmin yklmasndan sonra kabul edilen Alman Anayasamzda da ok net bir biimde yazl olduu gibi, haklara dayal Devletin znn ve temelinin bu olduunu biliyoruz. Bugn, haklar ve adalet konusunda kale gibi gl, farkl kltrlerden gelen farkl kiiler iin ortak bir Avrupa ina etmek isteyen kimse, Tanr ile ilgili hibir eyi tanmayan, belirli bir kltre dayanmayan ama tm kltrleri kendi adalet metresi ile lmeye kalkan soyut bir akla dayanmay dnmemelidir. O halde hangi adalet metresini kullanmaldr? Bylesine soyut bir akl hangi zgrl gvence altna alabilir neleri reddedebilir? Bugn hala Tanr karsnda duyulan sorumluluk, yce deerlere dayanmak, Hristiyan inanc gerei, herkes iin ortak olduu iin Hristiyanlk inancna zg aklamalarnn tesinde yer alan her trl deer, ekonomik bir cephe olmaktan ok teye geebilecek bir Avrupa'nn inas iin vazgeilemeyecek glerdir: yalnz kendisi iin deil, tm insanlk iin geerli olabilecek bir haklar topluluu, bir haklar kalesi bu glerle kurulabilir. La Cambe'de yatan ller, Tanrnn huzurunda bar iindeler ama bize sormaya devam ediyorlar: "Sizler, bar iin ne yapyorsunuz?". Haklara kaynaklk eden ilkeleri yitirebilecek ve ait olduu kklerden bizi skp atabilecek bir Devlete kar durmamz iin bizi beki tayin ediyorlar. kinci Dnya Sava'nm yaatt aclar ve yaanan ktlklerin ans ile Tanrya krler olsun ki Avrupa'da gereklemi olan balamann anl gemiinin ans, bize Avrupa'y ve dnyay iyiletirecek glerin nerede olduunu gstermektedir. Yalnzca Tanry dnyam-

119
za sokabilirsek, yalnzca bunu yapabilsek, yeryz daha aydnlk ve dnya daha insancl olabilir.
120

NOTLAR
1 Svolta per l'Europa (Avrupa'nn dnm noktas), San Pa-olo, Cinisello, 1992. 2 Heredot, Tarih I, 4, Torino 1996,63 -* Avrupa'nn oluumuna, gerek corafi gerekse, deerler anlamnda geni ve keskin bir bak iin bkz. P.Brovvn. ^ Snr yolu, patika, snr izgisi anlamnda Latince szck. Burada Akdeniz, aynm izgisi olarak su yolu kastedilmektedir (.N.) ^ Fransa kastedilmektedir (.N.) " Bkz.H Gollvvitzer, Europa, F.Prinz. ' Bkn. Gollvvitzer, a.g.e., s:826.
Q

Burada genel olarak tm islam dinini kabul etmi devletlerin Bizans'a ynelik olarak 7.yzyldan itibaren balayan akn ve fetihleri kastedilmektedir. Bununla birlikte italyanca'da yaygn olarak kullanlan "Trkler"ile ilgili terimler nedeniyle, bu aknlarn, Trk Devletlerinin ve Beyliklerinin, daha 5. yzylda Hun Trkleri ile balayan aknlarn da ieriyor olabileceini dndrmektedir. (.N.) " Rahiplik kurumu ile ilgili zengin bir okuma nerisi olarak H.Fisher ve F.Prinz'i neririm. 10 Endro Von vanka, 1990 ylnda "Plato Christianus, Kilisenin Pederleri'ne anlaynda Platon eletirisine giri" isimli kitabn yazan teologdur. (.N.)

121

** Tevrat, Yaratl Kitab 14.Blm 18.ayet: Yce Tanrnn kahini olan alem Kral Melkisedek ekmek ve arap getirdi. (.N.) 12 E.VonIvanka, 1968. J Hristiyanlk inannda ruhlarn rehberi olan kiiye verilen ad. sa Peygamber yi oban olarak anlr. (.N.) *4 Aziz Gelasius 1, 492-496 tarihleri arasnda papaplk yapt. Dnya deerlerinin ruhani deerlere uymas gerektiini ileri srd ve Roma Kilisesi'nin stnln savundu. stanbul Patriine, metropolit rtbesine kar kt. Papaz snfna sk bir disiplin getirdi. zellikle Gelasius Kararnamesi ile tannd. Kutsal Kitap'in ana metinleri ile pheli metinleri birbirinden ayran bu kararnamenin Damaius tarafndan kartld sylenir. (.N.) ^ Okuma metinleri ve belgeler iin Bkz. U.Duchrow. Konu ile ilgili geni bilgi ayrca H.Rahner, 1979 iindedir. Stephan Horn bana, Byk Lui'nin bir metnini salad. Bu metinde, Papann 22 Mays 452 tarihinde mparatora yazd mektup bulunmaktadr ve Kalkedon'a 28 Emirin reddedildii yazlmaktadr. Bu metnin ieriinde, Konstantinopolis'in, Roma'nn yan sra, mparatorluk merkezi olarak ncelikli konumu vurgulanmaktadr. "Habeat sicut optamus Constantinopolitana civitas gloriam uam, et protegente Dei dextera diuturno clementiae vestrae fru-atur imperio, alia tamen ratio est rerum saecularium alia divina-rum, nec praeter illam petram quam Dominus in fundamento po-suit stabilis erit ulla constructio" (Kostantinopolis yurttalarnn bir soyluluu var ve Tanr uzun sredir ltf ile sizin imparatorluunuzu desteklemektedir.bununla birlikte, gerek dnya ile ilgili gerekse Tanrya kar grevleriniz vardr.mparatorluun temellerini glendirmek ve istikran salamaktr). Bu sorun hakknda ayrca bkz.A.Michel. Yine ayn ciltte, Thomas O.Mar-

122
tin'in Kalkedon'a 28 Emir hakkndaki katks da bulunmaktadr. 16 Fransa'da 754-978, Almanya'da 754911, talya'da aralkl olarak 774-901 arasnda hkm sren slalenin hkmranl anlatlmaktadr. Slaleye Charlemagne'ye atfen Karolenj'ler ya da Karlovenj'ler denilmektedir. Karolenj mparatorluu, Charlemagne zamannda (M.S.742-810) en parlak dnemine ulat. ldnde btn Avrupa, Kuzey Denizi'nden Akdeniz'e, Atlas Okyanusu'ndan Elbe-Saale-Tuna hattna, talya'da Benevento'ya ve spanya'da Ebro rmana kadar tek kralln ynetimi altnda birlemiti. Daha sonra aile arasnda topraklar paylald ve ayr ayr krallklara blnd. k dnemi olan bu dnemden sonra aile, bu kralhklan yneten eitli kollarn ortadan kalkmasyla son buldu. (.N.) *' Dou Roma mparatorluu. Romallar, douda sahip ol-duklan topraklan, Germenlerin, slavlarm ve Perslerin saldr la-nndan korumak amacyla bir askeri ve siyasi merkez kurdular. Constantinus, eski Bizantion'un yerine, kendi adna verdii ehri, Kostantinopolis'i ite bu amala kurdu. Bununla birlikte, Roma mparatorluunun 395 tarihinde yklmasndan sonra Roma mparatorluundan aynlarak bamsz bir imparatorluk haline geldi. (.N.) 18 O.Hiltbrunner, 1950, s:102. *" Yazara zg bir tanmlama olarak, orijinaline uygun olarak evrilmitir. Kral kavramnn kapsam belirsizdir. Bu ad ok zaman tek bana ve az ok etken otoriteyle uyruklann yneten hkmdan ifade eder. Genellikle mrnn sonuna kadar en yksek devlet otoritesini, btn devlet bakan yetkilerini, seim ya da veraset yoluyla elinde bulunduran ya da bulundurma yetkisine sahip kimseye kral denmektedir. mparator ise, eitli milletlerden meydana gelen byk bir devleti yneten kimsedir. mparatorluk, farkl din, rk ve uluslardan insanlann bir arada

123
^ Tevrat, Yaratl Kitab 14.Blm 18.ayet: Yce Tanrnn kahini olan alem Kral Melkisedek ekmek ve arap getirdi. (N.) 12 E.VonIvanka, 1968. ^ Hristiyanlk inannda ruhlarn rehberi olan kiiye verilen ad. sa Peygamber yi oban olarak anlr. (.N.) '^ Aziz Gelasius 1, 492-496 tarihleri arasnda papaplk yapt. Dnya deerlerinin ruhani deerlere uymas gerektiini ileri srd ve Roma Kilisesi 'nin stnln savundu. stanbul Patriine, metropolit rtbesine kar kt. Papaz snfna sk bir disiplin getirdi. zellikle Gelasius Kararnamesi ile tannd. Kutsal Kitap'in ana metinleri ile pheli metinleri birbirinden ayran bu kararnamenin Damaius tarafndan kartld sylenir. (.N.)

^ Okuma metinleri ve belgeler iin Bkz. U.Duchrow. Konu ile ilgili geni bilgi ayrca H.Rahner, 1979 iindedir. Stephan Horn bana, Byk Lui'nin bir metnini salad. Bu metinde, Papann 22 Mays 452 tarihinde mparatora yazd mektup bulunmaktadr ve Kalkedon'a 28 Emirin reddedildii yazlmaktadr. Bu metnin ieriinde, Konstantinopolis'in, Roma'nn yan sra, mparatorluk merkezi olarak ncelikli konumu vurgulanmaktadr. "Habeat sicut optamus Constantinopolitana civitas gloriam uam, et protegente Dei dextera diuturno clementiae vestrae fru-atur imperio, alia tamen ratio est rerum saecularium alia divina-rum, nec praeter illam petram quam Dominus in fundamento po-suit stabilis erit ulla constructio" (Kostantinopolis yurttalarnn bir soyluluu var ve Tanr uzun sredir ltf ile sizin imparatorluunuzu desteklemektedir, bun unla birlikte, gerek dnya ile ilgili gerekse Tanrya kar grevleriniz vardr.mparatorluun temellerini glendirmek ve istikrar salamaktr). Bu sorun hakknda ayrca bkz.A.Michel. Yine ayn ciltte, Thomas O.Mar122

tin'in Kalkedon'a 28 Emir hakkndaki katks da bulunmaktadr. 16 Fransa'da 754-978, Almanya'da 754911, talya'da aralkl olarak 774-901 arasnda hkm sren slalenin hkmranl anlatlmaktadr. Slaleye Charlemagne'ye atfen Karo-lenj'ler ya da Karlovenj'ler denilmektedir. Karolenj mparatorluu, Charlemagne zamannda (M.S.742-810) en parlak dnemine ulat. ldnde btn Avrupa, Kuzey Denizi 'nden Akdeniz'e, Atlas Okyanusu 'ndan Elbe-Saale-Tuna hattna, talya'da Benevento'ya ve spanya'da Ebro rmana kadar tek kralln ynetimi altnda birlemiti. Daha sonra aile arasnda topraklar paylald ve ayr ayr krallklara blnd. k dnemi olan bu dnemden sonra aile, bu krallklar yneten eitli kollarn ortadan kalkmasyla son buldu. (.N.) *' Dou Roma mparatorluu. Romallar, douda sahip olduklar topraklan, Germenlerin, slavlarn ve Perslerin saldrlarndan korumak amacyla bir askeri ve siyasi merkez kurdular. Constantinus, eski Bizantion'un yerine, kendi adna verdii ehri, Kostantinopolis'i ite bu amala kurdu. Bununla birlikte, Roma mparatorluunun 395 tarihinde yklmasndan sonra Roma mparatorluundan aynlarak bamsz bir imparatorluk haline geldi. (.N.) 18 O.Hiltbrunner, 1950, s:102. 1" Yazara zg bir tanmlama olarak, orijinaline uygun olarak evrilmitir. Kral kavramnn kapsam belirsizdir. Bu ad ok zaman tek bana ve az ok etken otoriteyle uyruklarn yneten hkmdan ifade eder. Genellikle mrnn sonuna kadar en yksek devlet otoritesini, btn devlet bakan yetkilerini, seim ya da veraset yoluyla elinde bulunduran ya da bulundurma yetkisine sahip kimseye kral denmektedir. mparator ise, eitli milletlerden meydana gelen byk bir devleti yneten kimsedir. mparatorluk, farkl din, rk ve uluslardan insanlarn bir arada

123
yaad topluluu anlatmaktadr. Osmanl, Pax Ottomana erevesinde, farkl insan topluluklarnn bar iinde bir arada yaad bir ynetim biimi olmas nedeniyle, mparatorluk tanmna daha uymaktadr. (.N.) zu Protestanlk. Hristiyan dininde geni kapsaml bir reform hareketidir. Bu harekete Rnesans'n getirdii ulusallk bilinci de etken olmutur. Bu yzden Protestan Kiliseleri bamsz ve ulusaldr, Katolik Kiliseleri gibi Papann yetkesine bal ve uluslar arars nitelikte deildir. Kuramsal adan birok Katolik dogmalarn yadsmtr. rnein, Tanr bann karlksz ol-duu,gnah kartmann zorunlu olmad, bir Hristiyan'n sorularnn karln papadan deil en yksek yetke olarak kutsal kitaptan alabilir,Hristiyanlann Tanrya ulamak iin kilise grevlilerine gereksinimleri yoktur, papazlar evlenebilir gibi yeni ve akln szgecinden gemi reformcu yanlan vardr. (.N.) 2* Almanya ve skandinav lkelerinde Luther'ci, ngiltere'de Anglikan, Fransa ve svire'de Calvin'ci, skoya'da Pres-biteryen kiliseler Protestanlktan krlmalar anlatr. Hepsi Protestan'dr ancak aralarnda gr ve reti ayrlklar vardr. Bu ayrlklar, ibadet yntemlerinden ba ve kurtuluun nitelii gibi temel dogmalara kadar eitli alanlarda belirmektedir. (.N.) 22 Roma mparatorluu'nun bakenti Roma, dili Latince'dir ve Hristiyanlk mezhebi olarak Katoliklii semilerdir. Hristiyanlk Papann dinsel bakanln kabul eden bir anlaytadr. Tarihi olarak Bat Roma mparatorluu bu nedenle Latin-Kato-lik olarak adlandrlr. Hristiyanln birliinin salanmas ve Kutsal mparatorluun kurulmas iin Papay ba Hristiyan ynetici saymak gerekir dncesine kar kan kimi din grevlilerinin Kiliseden ayrlmas sonucunda Hristiyanlkta mezhepilik balamtr. 16. Yzylda Roma kilisesini protesto eden Alman papaz Martin Luther'in reformuyla oluan mezhebe Protes-124

tanlk ad verilmitir. Almanya'da gelimeye balad ve o tarihlerde Almanya topraklarnda Germen mparatorluu hkm srd iin Germen- Protestan olarak adlandrlr. Hristiyanln nc mezhebi ise Ortodoksluktur. M.S.1054 ylnda Ro-ma'dan ayrlan, onu tanmayan Bizans ve ona bal Dou Kiliseleri Ortodoks'tur. Kiliselerin dini lideri Patriktir. Bu topraklarda gelien kltr Yunan kltr, dil Yunanca olduu iin Bizans- Ortodoks, Yunan-Bizans ya da Yunan-Ortodoks olarak adlandrlrlar. (.N.) 2-> Siyaset szc olarak laiklik, dnya ilerini dinden ayrma olarak tanmlanan laiklik, derebeylik dzeninin teokratik devlet anlayna kar bir burjuva tepkisidir. Metnin daha ileri blmlerinde sekler ve seklerizmle birlikte de kullanlacaktr. Toplumbilimsel bir terim olarak seklerlik,dnyallatrma, dinden bamszlatnp laikletirmeyi dile getirir.Fclsefi anlamda, dnyaclk ad da verilen kavram, metafizii bir yana brakarak dnyayla uramay yeleyen, olguculuk akmnn getirdii bir eilimdir. te dnyadaki yaam dlemek yerine dnyadaki yaam dzenlemek gerektiini ileri srer .(.N.) 24 AJ. Toynbee, 1958, s:370; J.Holdt, 1997, s:53. 2-> O. Spengler, Mnih 1927. leri srd tez erevesinde yaplan tartmalar iin bkz. Holdt iinde s: 1317. Spcngler'in tezine kar k, zellikle iki dnya sava yllan arasndaki dnemde, ahlk felsefesi almalarnn vazgeilmez konusu oldu. Bunun iin bkz. Steinbchel, 1938 ve 1947. 2" E. Chargaff'n u cmlesine de gnderme yaplmas zorunlu hale gelir: "herkesin aslan kesildii ve istedii her eyi yapabildii yer, rnein serbest piyasa/pazarda, toplum kan revan iinde kalm cesetler toplumuna dner", E. Chargaff, Stuttgart, 1955, s:168.

125
2' Tevrat'n k Blmnde yazl olan ve Tevrat'n temel ilkelerini oluturan, Tanrnn Musevilere gnderdiine inanlan on buyruk. Bu buyruklarn iki ta levha zerine tanrnn parmayla yazldna inanlr. Bu on emir unlardr: 1. Benden baka hibirTann'ya tapmayacaksn. 2. Put yapmayacaksn. 3. Tanr adn gereksiz yere kullanmayacaksn. 4. Cumartesi gnn kutsal sayacaksn ve hibir i grmeyeceksin. 5. Ana-Babana sayg gstereceksin. 6. ldrmeyeceksin. 7. Zina etmeyeceksin. 8. almayacaksn. 9. Yalan sylemeyeceksin. 10. Komunun evine, karsna, klesine, cariyesine, malna gz koymayacaksn. 2" Kapal say, kapal, kuatlm yer, konum anlamnda Latince deyi. Hukukta ayn haklarda kapal adet ilkesini ifade eder. Buna gre ayn haklar kanunda teker teker saylmtr ve taraflar kendi iradeleriyle, kanunda yazl ayn haklardan baka yeni bir ayn hak tipi yaratamazlar. (.N) 2" Ya Tanr ya doa, Tanr ya da doa anlamna gelen Latince deyi. (.N.) 3^ Muhafz, koruyucu anlamnda Latince szck (.N.). 3* Hristiyanlarn kutsal kitab. Yeni szleme (ahd) anlamndadr. Eski ahit ise Yahudi dininin kutsal kitabna verilen addr. Ahit szc ile Tanr ile yaplan szlemeyi gnderme yaplmaktadr. Bu szleme gerei Tanrnn buyruklarn yerine getirecek olan srail oullarna Tanr Filistin'i verecektir. Ancak Yahudiler, Eski Ahitle Tanrya verdikleri szleri yerine getirme-

126
dikleri iin vatanlarndan srlerek cezalandrlmlardr. Ne var ki Tanr onlara acm ve Yeni Ahitle yeni bir anlama nermitir. Bu yeni szlemeye uyarlarsa Filistin onlara tekrar verilecektir. (.N.) 32 Kurtarc anlamnda Latince szck. (.N.) 33 Szlk anlamyla yol demek olan Tao, topyekn dzenin dile getiriliidir. Taoculuun kurucusu Lao-Tse'dir. Evren bu ilkeyle var olmutur ve bu ilkeyle gelimektedir. Evrende bir dzen vardr, ad Tao'dur. Ancak bu dozen Taoculua gre bir gerekler dzeni deil, bir dler dzenidir. 34 Sanskrite'de hukuk ve varlk anlamlarn dile getiren terim. (.N.) 35 zdeki ve tanrsz bir Hint inan yaps. in, Japonya, Tibet etkin olan bir inantr. Yaratlmam ve yok olmayacak bir ilk zdek vardr. Bu ilk zdek, mekanik bir yasayla evreni ve evrensel olan her eyi oluturmutur. Her ey doar, yaar ve lr, dier bir deyile evren evrimseldir ve sonsuzca gelimektedir. (-N.)

3" Sanskrite acdan kama anlamna gelen bir szck. Hint Budizm'inde acdan arnm ruhu anlatan bir terimdir. (.N.) 37 Yahudi peygamberi Yakup'un lakabdr. Yahudiler bundan tr srail oullar adyla anlrlar. Szck olarak branici-de tanrya kar savaan,onunla green anlamndadr. (.N.) 3 Yaratl Kitab 9.Blm 6. ve 7. ayetler: "Kim insan kan dkerse, kendi kan da insan tarafndan dklecektir. nk Tanr insan kendi suretinde yaratt Verimli olu, oaln. Yeryznde reyin artn." 8. ayet: Tanr Nuh'a ve oullarna yle dedi: 9-10.ayetler: "Sizinle ve gelecek kuaklarnzla, sizinle birlikte btn canllarla-kular, evcil ve yabanl hayvanlar, gemiden kan btn hayvanlarlaanlamam srdrmek istiyo-

127
rum. 11. ayet: Sizinle anlamam srdreceim:Bir daha tufanla btn canllar yok olmayacak. Yeryzn yok eden tufan bir daha olmayacak." (.N.) 3" Tevrat, Danyal (Daniel) kitab 2. blm 44. ayet: Bu krallar dneminde Gklerin Tanrs hi yklmayacak, baka halkn eline gemeyecek bir krallk kuracaktr. Bu krallk nceki krallklar ezip yok edecek, kendisiyle sonsuza dek srecek. (.N.) 40 Tevrat, Danyal Kitab 2.Blm 34. ayet: Sen bakyorsun ki, bir ta insan eli demeden kesilip heykelin demirden, kilden ayaklarna arparak onlan parampara etti. (.N.) 4* M..167 ylnda Suriye Kral Aniokhos IV Epiphanes, Musevilerin din zgrln ortadan kaldrarak Yahudileri Yu-nanlatrmak istedi. Bunun zerine Asmon ailesinden gelen haham Mattatias, gerek Kuds'te yaayanlar gerekse, Anadolu, Msr, ran, Suriye topraklarnda yaayan Musevi gruplar krala kar ayaklanmaya zorlad. Bu ayaklanmalar Mattatias ve 5 olu tarafndan ynetilmitir. Yahudilere kumanda etmi olan oullarna kilise yazarlarnn verdii ad Makkabi'dir. Balangta basit birer askeri nderken daha sonra bapapaz, daha sonra da ilerde kral unvan alacak olan Asmoni'ler hanedannn kurucular oldular. (.N.) 42 Eski Ahittin yazld bugnk Filistin topraklarnn ierisinde kalan Kumran Vadisinde, Lut Gl'nn kuzey batsnda ve Yehu ehri'nin 12 km gneyindeki bir maarada 1947 ylnda, eski brani'ce dilinde yazlm el yazmalar bulunmutur. Tevrat'n ieriini de oluturan bu el yazmas mektuplar, gerek tarih, gerekse dinler tarihi asndan ok nemli edebi eser olarak kabul edilmektedir. (.N.) 43 kinci Yahudi ayaklanmasnn (M.S.132-135) ba Si-mon'un lakab. Yldzn olu anlamna gelen lakabnn Mesihlik128 le ilgili bir anlam vardr. Bar-Kokheba Kuds' ele geirdikten sonra, mparator Hadrianus'un Bretagna'dan ard Julius Severus, Yahudi direniini yava yava krd Bar-Kokheba imdiki Bitter kalesine kapatld ve orada ld. (.N.) 44 Antrosof, Macar teolog Rudolf Steiner'in gelitirdii bir kuramdr. Bu kurama gre yeryz ve insan srekli evrim geiren, reinkarnasyondan geen tanrsal bir grngdr. Dnya Tanr tarafndan var edildiinden bu yana 5 evre geirmitir. 6.Evre 3000'li yllarn sonunda balayacaktr. u anda yeryznde var olan Ari 7 rk ve devlet vardr. A.B.D.de fsyonu gereklemekte ve u anda bilemediimiz yeni bir rkn tohumlan atlmaktadr. Dnya iklim, bitki rts ve hayvan tr olarak da evrim geirecektir. rnein Avrupa'nn gneyi lleecek ve Avrupa, douya doru g edecektir. Bu g sonucunda Avrupa arlkla san rktan oluan bir kta haline gelecektir. (.N.) 4-> Musevi inancnda abat, Cuma gn gn batmndan Cumartesi gn gnbatmna kadar geen sredir. Bu sre dinlenme ve ibadete ayrlmtr. Hristiyan inancnda da Tanrnn dnyay 6 gnde yaratt ve 7.gnde dinlendiine, dolays ile cumartesi gnnn Tanrnn gn olduuna inanlr. Bu gnde allmaz ve 6 gn iinde yaplanlar deerlendirilerek mutlu olunur. Hristiyanlk inancna gre, sa Peygamberin abat gnnden nceki gn armha gerilmi ve sekiz gn sonra dirilerek dnyaya geri gelmitir. Bu nedenle, Hristiyanlar, Cuma gnnden sonraki sekizinci gn olan Pazar gnn, yeniden dnyaya gelmenin gn olarak, dualarla ve kranlarla ibadet ederek geirirler. (.N.) 4" Burada kyamet olarak yer alan szck, Yunanca aklama, vahiy, esin anlamna gelen apocaliptus szcnden tremi kelimenin yerine kullanlmtr. ncil'in son blmn oluturan Yohanna'nn Esinlemesi, kyamet gnnden sz etmekte-

129

dir. Metin, M.S. ilk yzylda olduka yaygn ve sembolizm ynnden zengin bir yazn tr olan apokaliptik trde yazlmtr. Bu yazn tr, Tanrnn insanlk tarihindeki amacn aklamay hedef edinir. Tanrnn tek egemen olduu, iyi ve mkemmel amacn gerekletirmek iin sonunda dnya tarihini doast olaylarla etkileyecei gr, apokaliptik grn arlk noktasn oluturur.Tanrnn kartlar, simgesel olarak ou kez karmza canavarlar biiminde kan ktln eitli gleridir. Grnen, konuan melekler, kyasya dven byk gler vardr. Sonunda Tanrya inanp zulm grm olanlarn c alnr. Yuhanna ncil'in Esinlemeler blmnde yazlanlarn, sa'nn esinlemeleri olduunu, Tanrnn yakn zamanda olmas gereken olaylar, kullarna gstermesi iin sa'ya bu esini verdiini zellikle belirtmitir. (.N.) 4' Tevrat'tan Danyal Kitab /.Blm 4.ayet: Birinci yaratk aslana benziyordu, kartal kanatlan vard. Ben bakarken kanatlar kopartld, yaratk yerden kaldrld, insan gibi ayaklan zerine durduruldu. Ona bir insan yrei verildi. (.N.) 4 Hemen hemen btn dinler ve inanlarda, evrenin bitimine doru, kyamet gnnden nce, bir kurtancnn gelecei ve btn dzensizlikleri dzene dntrecei inanc vardr. Mslmanlar Mehdiye, Hristiyanlar ve Museviler Mesih'e, Budistler Buda'ya, Brahmanistler Vinu'ya, dnyay dzenleyici olarak inanrlar. (.N.) 4" Hristiyanlarn kutsal kitab. Mjde anlamna gelen Yunanca evangeliondan tretilerek evangile'e dnm, daha sonra Arapalatnlarak ncil olmutur. Musevilerin kitab gibi peygamberlerce deil, yine Kuran gibi tanr tarafndan yazlmamtr. sa'nn tutumu, yaam ve szlerini saptamak iin insanlar tarafndan yazlmtr. 60'I akn ncil vardr, Katolik Kilisesi bunlardan drdn kabul etmektedir. sa'nn havarileri/elile130

ri olan Matta, Markos, Luka ve Yohanna tarafndan yazlan bu drt yaptn drdne birden ncil (Evangil) ad verilir. lk drt kitaptan sonra gelen Havarilerin leri blmnde ise sa'nn setii bu elilerin, zellikle Anadolu'da inanl topluluklan nasl oluturduklan anlatlr. 4 kitap ve bir Havarilerin ilerinden sonra 21 tane mektup gelir. Bu mektuplar, sa'nn rencileri tarafndan, Hristiyan inancn benimseyen topluluklara yol gstermek, sa'nn retisine uygun bir yaam srmelerini salamak ve karlatklan sorunlann stesinden nasl gelebileceklerini gstermek amacyla yazlan mektuplardr. ncil'in son blmnde ise Havari Yohanna'nn gelecekteki olaylar haber verdii peygamberlik szlerinin yer ald Esinlemeler Kitap bulunmaktadr. (.N.) ^ ncil'i oluturan kitapklar blmlere, blmler de ayetlere aynlmtr. Bir ayet arandnda, ksaltlm olarak yazlm kitap ismindeki ilgili blm numarasna (bb) ve oradaki ayet numarasna bakmak gerekir. Rml3,l-6, Romallara Mektuplar kitabnn 13. blmndeki 1 ve 6 numaral ayeti anlatmaktadr. Pt 2,13-17 ise Petrus'un Birinci Mektubu 2. blmndeki 13 ve 17 numaral ayet demektir. Rml3, 1: Herkes, altnda bulunduu ynetime bal olsun nk Tanrdan olmayan ynetim yoktur. Var olanlar Tam tarafndan kurulmutur. Rm 13,6: Vergi demenizin nedeni de budur. te yneticiler, Tanrnn bu ama iin gayretle alan hizmetkarlardr. Pt 2,13: nsanlar arasnda yetkili klnm her kuruma, gerek her eyin stnde olan krala (burada Roma mparatoru kastedilmektedir), gerek ktlk yapanlann cezalandnlmas ve iyilik edenlerin onurlan-dnlmas iin kral tarafndan gnderilen valilere Rabb'in adna baml olun. Pt 2,17 : Btn insanlara sayg gsterin. manl kardelerinizi sevin. Tanndan korkun, krala sayg gsterin. (.N.)

131
^ * Musevilerin drt byk peygamberinden biri. Eski Ahitte yer alan iki kitap, Yeremya ve Yeremya'nn mersiyeleri (atlar) onundur. Onun anda Kuds iki kez Kaide'liler tarafndan alnm ve srailliler tutsak klnarak Babil'e gnderilmilerdir. Atlar bu felaketler iin sylenmektedir. (.N.) -^Yeeya branice'de "Rab kurtarr" anlamna gelir. M..740-700 arasnda Yerualim'de yaad sanlmaktadr. Musa ldkten sonra gelen, drt byk Musevi peygamberinden biridir. Kitab 3 blmden oluur ve ikinci blmnde Tanrnn tarihi ynlendiren Egemen Rab olduu, halknn araclyla teki uluslar da bereketlenen tasarlar olduudur. nemli olan bu ikinci blm nedeniyle kinci Yeeya'da denir. Yeeya Kitab 45. Blm 1. ayette, Tanrnn Rabbn Pers Kral Kore'i yeni bir greve atananlara yapt gibi bana zeytinya srerek meshettii ve sa elinden tuttuu yazlmaktadr. Oysa ki Kore Musevi dinini ve Onun Tanr anlayn kabul etmemektedir. (.N.)

JJ

Marcus kitab, 12.blm, ayet 17: isa'da onlara, "Sezar'n hakk Sezar'a, Tanrnn hakkn da Tanrya verin" dedi. (.N.) 54 Yuhanna kitab 19.Blm, 11.ayet: sa, "Sana gkten verilmemi olsayd, benim zerimde hibir yetkin olmazd" diye karlk verdi. "Bu nedenle beni sana teslim edenin gnah daha byktr". (.N.) ~*5 2Se 3,10: Hatta sizinle birlikteyken size u buyruu vermitik: "almak istemeyen yemek de yemesin!" 2Se 3,12: ylelerine Rab sa Mesih'in adna yalvaryor ve unu buyuruyoruz: sakin bir ekilde alp kendi ekmeklerinden yesinler. (.N.) ->" Ahret bilimi. En ilkel dinlerden en gelimi inanlar olan dinlere kadar btn inan sisitemlerinde olan, ruhun lmszl, tednya, cennet ve cehennem, llerin belli bir sonda yeni132

den dirilmeleri gibi gelecee ve sonu'a (Yunanca Eskha-tos'dan) dair btn inansal tasarmlarn kapsand dal. (.N.) ^' Tm 2,2: Her eyden nce unu tlerim: Tanr yoluna tam bir ballk ve arballk iinde sakin ve huzurlu bir yaam srelim diye, krallar ve tm st yneticiler dahil, btn insanlar iin dilekler sunulsun, dualar, niyazlar ve krler edilsin. (.N.) ^ Atina'da M.. 3.yzylda Zenon tarafndan ileri srlen felsef dnce biimi. Hristiyanln karsna ok gl bir engel olarak kp onu etkileyen ve kendisinden dnler vermeye zorlayan bir felsefe retiidir. lk kez Tanr kavramn doada bulunan zdeksel bir g olarak tanmlam ve bir eit tek-tannclk gelitirmitir. Yar dinsel trebiliminde doaya uygunduk ltn koymutur.Bu dnceye gre, ahlk fkrine,doa yasalarna gre yaayarak, tutkulardan kurtularak ve erdemler kabul edilen eyler zerinde allarak varlacak bir kaytszlk, kaygszlk hali ile ulala bilinir. (.N.) 5" Derin ve tam bilgi anlamna gelen Yunanca gnose szcnden tretilmitir. Tanrsal bilgiye btnyle varlabileceini savunan eklektik Hristiyan gizemcilidir. Hristiyan disiplini iinde sapkn saylmlardr nk imanla yetinmezler ve sa'nn cisimlemesi gibi Hristiyan dogmalarn yadsrlar. Kimi dnrler, Kabala'yi Musevi agnostisizmi, Btnlii de Mslman agnostisizmi sayarlar. (.N.) "^ Yunanca'da aklla deil de duyguyla kavrama anlayn anlatan szck. (.N.) "1 Latince "Recta ratio" olarak kullanlm olan "doru akl" kavram, akln kabul ettii dorudur nermesine gnderme yapmaktadr. (.N.) "2 Paolo Flores D'Arcais, yaayan talyan felsefeci. Micro-

133
Mega isimli derginin yayn ynetmenidir. Eyll 2000 tarihinde, kitabn yazar Joseph Ratzinger ile dergide "Tanr var m? Konulu bir tartma yapmlardr. Kendini Tanr tanmaz olarak tanmlayan D'Arcais, bu tartmada "hakikat ve inan,laiklik ve akl, olguculuk ve hogr, krtaj, Paskal ve Pinochet"gibi farkl konulara deinilmitir. Tartma metni daha sonra, 3 Mays 2005 tarihinde MicroMega Yaynlan ierisinde 112 sayfalk bir kitap olarak yaynlanmtr. "3 H. Kng; Niin bir dnya etii, Brescia 2004. 64 R. Spaemann; n.570-571, s:893-904. "* Yunanca ahlk, rf ve adet anlamna gelen szck. (.N.) "" Olaydan sonra, olumasndan sonra anlamnda kullanlan Latince deyi. (.N.) "' Dominiken tarikatndan, Rnesans spanyol din-bilimci. 1492-1546 yllarnda yaam, 1504 ylnda Paris'e sanat ve din-bilim dersleri almaya gelmi, 1515-1523 yllar ararsnda Paris'te din-bilim hocal yapm. Hi kitap yazmam ancak ders notlan daha sonra rencisi de olan spanya Kral tarafndan Kutsal Roma mparatorluu ismiyle baslmtr. (.N.) " Uluslararas hukuk, devletler hukuku anlamna gelen ve farkl toplumlann birbirleri olan ilikilerinde karlkl haklan-nn dzenlendii ve bugn de kullanlan Latince hukuk terimi. (.N.) "" Evrim felsefesine en etkileyici yaklam, belli dzeltmeler yaplm olsa da hala etkisini srdren J.Monod, Milano 1974 de bulunmaktadr. Evrim felsefesinin gerek ve doru bilimsel sonulan iin ise bkz. R. Junker - S. Scherer, We-yel,1984. Evrim kuramna bal felsefe ile karlatrmal bir alma iin bkz. J. Ratzinger, Siena 2003, s: 145-192. Domizio Ulpiano (M.S. 2.yzyl-Roma 228) hukuku ve 134 Romal siyaseti. Justinianus'un Digest'inde kullanlm ok sayda yaznn yazar. 222 Ylnda srgn edilmi ancak Severius Aleksandros dneminde yeniden Roma'ya arlarak nemli grevler verilmitir. Roma valisi/yargc olarak grev yapmtr. (.N.)

'* Doal haklar, doann tm canl canl varlklara verdii eydir. (.N.) '2 Ortaan doal haklan anlaynn boyutu (genel olarak varoluun dinamikleri, insanlar ve hayvanlarca ortak kullanlan doann ynelimi (Ulpiano), insann aklla dayal doasna zg ynelim), iin nerilecek makale PH.Delhaye, 821,825. Decretum Gratianfrm giri blm, doal haklar kavram iin nemli bir blmdr. "Humanum genus duobus regitur, natura-li videlicet iure et moribus. Ius naturale est quod in lege et Evan-gelio continetur, quo quisque iubetur alii facere quod sibi vult f-eri et prohibetur alii inferre quod sibi nolit fieri" (nsan trne iki ey yol gsterir; doal haklar ve lm. Doal haklar, ncil'de ve yasada yazd gibidir. Onur duyacamz eyleri yapmamz emreder, onur duymayacamz eyleri yapmamz yasaklar). (.N.) '3 Burada slam kltr ile Hristiyan kltrnn perspektifleri kastedilmektedir. (.N.) 74 Haklya hakl, hakla ilgili, yasaya uygun anlamlarna gelen Latince bir deyi. (.N.) '* Habermas konferansta yapt konumada, Tahran'dan bir meslektann gzlemlerini aktarm ancak bu gzleme kar karak onun yerine Cari Schmitt, Martin Heidegger ve Levi-Stra-uss'un grlerine yer vermiti. Habermas'm konumas s:2-4 de yaynland. talyanca s ise s:239-250 de yer ald. 7 Daha nce ad geen eserimde daha iyi aklamaya al-

135
mtm. Ayn zamanda bkz. M.Fiedrowicz, 2001. '' Saf kan olmayan, melez anlamnda Latince deyi. (.N.) ' Gz ard edilebilir, gzden kartlabilir nicelik, anlamna gelen Franszca deyi. (.N.) '" ncil, Romallar Kitab 13.Blm, 1. ayet: Herkes, altnda bulunduu ynetime bal olsun. nk Tanrdan olmayan ynetim yoktur. Var olanlar Tanr tarafndan kurulmutur. (.N.) v Adil, hakl,doru sava anlamna gelen Latince deyi. (.N.)
Ol

M.O. Ayzylda Atina'da kurulmu, Sokrates geleneinden gelen felsefe okulu. Toplum hayatna egemen olan sosyal uzlamalar, insana dair idealleri kabul etmeyen, her trl gelenei reddeden bir anlay (.N.) 2 Katolik kilisesinin, konsller dneminden sonra, ortaya kan birletirici eilimi. Hristiyanlkta, zellikle de Katolik Kilisesinde dogmalar ve kilise disiplinini dzenleyen kurallar, M.S. 2.yzyldan beri toplanmakta olan, piskopos ve tanrbilim-cilerden oluan kurulca dzenlenmektedir. Modern ada tm Hristiyan mezhep ve kiliselerinin katlm ile gerekletirilen bu kurullar, tm dinlerde var olan ortak tinsel motifleri yeniden deerlendirmektedirler. (.N.) 3 Tanr armaan olarak vermemise de, her ne kadar Tanr armaan deilse de, anlamna gelen Latince deyim. (.N.) 4 Agnostisizm, nesnelerin kendiliklerinin hi bir zaman bilinemeyeceini ileri sren bir felsefi akmdr. Tarihsel olarak, bilimin denetiminden yoksun insan dncesinin dt byk yanlglara bir tepki olarak belirmitir.Terim ilk kez ngiliz dnr Huxley tarafndan Yunanca bilinemez anlamna gelen ag-nstos szcnden tretilerek kendi retisini adlandrmak 136 iin kullanlmtr. Terim daha sonra btn bilinemezci retileri kapsamtr. (.N.) ^ Tanr armaan olarak vermise, Tanr dllendirendir, anlamna gelen Latince deyim. (.N.) 86 L.Kolakowski, 1982. ' Tanrtanmazlk. Tanry yok sayan retilerin genel ad. (.N.)
no

Logos szc Yunanca'da usla kavrama anlamndadr ve duyguyla kavrama anlamndaki pathos szc karlnda kullanlr. Kavrama, seme anlamndan gelen leg szcnden tremitir. Kk anlamyla ilgili olarak us ve bu usa dayanan sz, yasa, dzen,bilgi, bilim anlamlarn da dile getirir. (.N.) 89 Gorgias, Platon'un (ya da Eflatun, M.. 427-347) olgunluk dnemi ncesi, genlik dnemi sonras, geit dnemi yapt-larndandr. Dnsel yapsn toplad tm yaptlannda olduu gibi burada da devlet, idealar, bilgi, evrenin doumu, lmszlk gibi be kuramndan sz etmektedir. Gorgias'da Sokrates t-rebilimini diyaloglarla gelitirilmitir. lllk ya da dzen erdemini temel erdem kabul etmektedir. dealar retisinin izleri ve belirtileri de yine bu geit dnemi eserinde bulunmaktadr. (.N.) 90 Platon, Gorgias 525a-526c; Milano 2002.

91 9

K. Hbner, 2003, s: 148. ^ Teslis: Hristiyanlk inannda, Tanr, sa ve Kutsal Ruh lemesinin tek bir unsurda, Tann'da toplanmasna inanlmas. Hem tektir hem lemedir. (.N.) 9 ^ sa'nn doduu gn olan 25 Aralk gn kutlanan bayram. (.N.) "4 sa'nn ldkten sonra diriliinin kutland bayram.

137
sa'nn armha gerilii ve lm gn olarak kabul edilen 21 Mart izleyen dolunaydan sonraki Pazar gn kutlanr. (.N.) "^ ncil'e gre, 6 Ocak tarihinde, yeni doan bebek sa'y ziyaret etmeye Dou'dan gelen kahinin, sa'nn gelecekte yapacaklar hakknda esinlemelerde bulunmasnn kutland bayram. (.N.) "" Paskalya'dan be gn sonra, Kutsal Ruh'un yeryzne iniinin kutland bayram. (.N.) "' Pavlus'un Korintlilere Birinci Mektubu 8. Blm 5. ayet. (-N.) "" Sz konusu ayet 91.Mezmur'un 1.ayetidir. Zebur diye de bilinen Mezmurlar, ilahi ve dua kitab olarak, brani iirinin en belirgin zelliklerini tayan bir kitaptr. Eski Ahit'in iinde yer alr ve 150 Mezmur'dan oluur. (.N.) 99 Eski Ahit Yaradl Kitab 3.Blm 8. ayet: Derken, gnn serinliinde bahede yryen Rab Tann'nn sesini duydular. O'ndan kap aalarn arasna gizlendiler. (.N.) 100 Yuhanna Kitab 14. Blm 9 ayet: sa "Filipus" dedi, "bunca zamandr sizinle birlikteyim. Beni daha tanmadn m? Beni grm olan, Baba'y grmtr. Sen nasl "Bize, baba'y gster" diyorsun? (.N.) 101 Hristiyan Kiliselerinin, yeni doan bebein bandan aaya su dkerek ya da suya batrlarak ilk kez Tanr adna kutsanmalar. (.N.) 102 Katolik Kilisesinde,doumdan sonra vaftiz edilmi olan ocuklarn, Kutsal Ruhun kutsamas ve inanlarnn pekitirilmesi iin bulu ana geldiklerinde baka bir trenle inanlarn tazelenmesi ve pekitirilmesi. (.N.) 103 Matta Kitab 28. Blm (son buyruk) 2O.ayet: "Size bu138 yurduum her eye uymay onlara retin. te ben, dnyann sonuna dek her an sizinle birlikteyim". (.N.) 104 Yardmc, koruyucu, destekleyici, yanda, savunan, himaye eden, anlamlarna gelen Yunanca szck. (.N.) 105 Yuhanna Kitab l.Blm 13. ayet: "Ne var ki O, yani Gerein Ruhu gelince, sizi her geree yneltecek. O kendiliinden konumayacak, yalnz iittiklerini syleyeck ve gelecek olanlar size bildirecek". (.N.) 106 Avutan, teselli eden anlamnda Latince szck. (.N.) 107 ncil, Romamllar Kitab 8.Blm 31-33-35-38-39. ayetler. (.N.) 108 Yaradl Kitab, 18.Blm, 1-33 sayl ayetler aras. (.N.) 109 Tevrat'n Yaradl kitabnda yer alan isimlerden biri Marme'dir. Tufandan kurtulup gemiden kan Nuh ve olu Sam, Ham ve Yafet'dir. Yeryzne yaylan btn insanlar onlardan remitir. am'n soyundan gelenlerden biri de Av-ram'dr. Avram Kenan topraklarna yerlemitir. Avram, kendisini destekleyen adamlar olan Ekol'la Aner'in kardei Amorlu Mamre'nin meeliinde yayordu (Yaratl Kitab 14.Blm 13. ayet). Avram adrn skt, gidip Hevron'daki Mamre meeliine yerleti. Orada Rab'be bir sunak yapt (Yaratl Kitab, 3.Blm, 18. ayet). Hevron,Lut Gl'nn dousunda bulunmaktadr. (.N.) 110 Burada adr, Tanklk adrn, eski Yahudilerin tanabilir tapnaklarn anlatr. Tapnma adrlar anlamnda kullanlmaktadr. (.N.) H Yuhanna Kitab 1.Blm 14. ayet: Sz insan olup aramzda yaad. Biz de Onun yceliini, Babadan gelen, ltuf ve gerekle dolu olan biricik Oullun yceliini grdk. Yuhanna 139 Kitab 1.Blm 15. ayet: Yahya Ona tanklk etti. Yksek sesle yle dedi: '"Benden sonra gelen benden stndr. nk O benden nce vard' diye szn ettiim kii budur". (.N.) H2 Kiliselerde kadeh biimindeki kutsal kase anlatlmaktadr. Kase byk ac simgesi olarak kullanlmaktadr. (.N.)

H-* Yunanca'da minnet ve krann dile getirilii anlamna gelir. Ekmekte bedenin, arapta kann var olduu inancna dayanan Isa Peygamberi kutsama treninin addr. ncil'e gr sa Peygamber son yemekte bizzat kendi vcudunun ekmek ve kannn arap olduunu sylemitir. Markos Kitab 14. Blm'n iindeki Fsh Yemei Babnda 22. ayet yle der: sa yemek srasnda eline ekmek ald, kredip ekmei bld ve "Aln, bu benim bedenimdir" diyerek rencilerine verdi. 23. ayet: sonra bir kase alp kretti ve bunu rencilerine verdi. Hepsi bundan iti. 24. ayet: "Bu benim kanm" dedi. sa, "Biroklar uruna aktlan antlama kandr. 25. ayet: Size dorusunu syleyeyim, Tann'nn Egemenliinde tazesini ieceim o gne dek, asmann rnnden bir daha imeyeceim". 26. ayet: lahi syledikten sonra dar kp Zeytin Da'na doru gittiler. (.N.) 114P.Evdokimov, 2002. H* gz syleyende Tannnn szn syleyen, yani ncil'den sz eden din grevlileri kastedilmektedir. Yuhanna ncil'i, dier Matta, Markos ve Luka ncil'lerinden farkl olarak sa'nn doumunu anlatarak balamaz. sa'nn balangtan beri Tannyla birlikte bulunmu, beden alp aramzda yaam olan Tanr Sz olduunu aklamakla balar. Yuhanna Kitab 1. Blm 1. ayet: Balangta Sz vard. Sz Tannyla birlikteydi ve Sz Tannyd. 2. ayet: Balangta O, Tannyla birlikteydi. 3. ayet: Her ey Onun araclyla var oldu, var olan hibir ey Onsuz olmad. (.N.)

140
11" Matta Kitab 24.Blm 14.ayet: Gksel Egemenliin bu mjdesi tm uluslara bir tanklk olmak zere btn dnyada duyurulacak, ve son o zaman gelecek. 30. ayet: O zaman nsanolu'nun belirtisi gkte grnecek. Yeryzndeki btn halklar alayp dvnecek. nsanolu'nun gkteki bulutlar zerinde byk g ve grkemle geldiini grecekler. (.N.) 11^ branilere Mektup Kitab 12.Blm 4. ayet: Gnaha kar verdiiniz mcadelede henz kannz aktana dek dayanmak zorunda kalm deilsiniz (.N.). 118 Pavlus'un Efesliler Mektubu Kitab 2.Blm 14.ayet: nk Mesih'in kendisi banklmzdr. Kutsal Yasay, buyruklar ve kurallanyla birlikte etkisiz klarak iki topluluu birletirdi, kendi bedenindeki engel duvann, yani dmanl ykt. Amac, bu iki topluluktan kendisinde yeni bir insan yaratarak esenlii salamak, dmanl armhta ldrmek ve armh araclyla bir bedende iki topluluu Tanryla bartrmakt. 22. ayet: Siz de Ruh araclyla, Tannnn konutu olmak zere hep birlikte Mesih'te bina ediliyorsunuz. (.N.) H Yunanca yz kzn kurban edilmesi anlamna gelen deyi. Deyi, antik ada, Tannlann hiddetinden ve gazabndan korunmak iin, halkn onlann erefine yz kz kurban etmelerini anlatmaktadr. (.N.) 120 Yuhanna'nn Esinlemeleri grnmlerden oluur. Bu grnmler, Hristiyanlann bask altnda yaadklan Roma mparatoru Neron'un (M.S. 54-68) yllarnda ya da Domitian dneminde (M.S. 8196) kitaba kaynaklk etmilerdir. Kitap, dnyann urayaca Tann gazabndan ve Tanr yargsndan sz eder. nsanlar bu yargya aldrmaz, tvbe etmeye yanamazlar. Sz konusu yarg, yedi mhrn almas, yedi borazann alnmas ve Tann fkesiyle dolu yedi tasn yeryzne boaltlmasy-

141
la gerekleir. Ejderha, yani eytan, gkten yeryzne atlr. Kendisi ve yandalar bir sre iin sahip olduklar gc sergiler. Ne var ki, birer birer yenilgiye urarlar. Canavar ve sahte peygamber ve sonunda eytan ate glne atlr. ller yaptklarna gre yarglanrlar. Adlar yaam kitabnda bulunanlar yeni bir ge, yeni bir dnyaya kavuur. Bundan byle Tann'nn konutu insanlarn arasndadr. Tanr onlarn arasnda yaayacaktr. Onlarn gzlerindeki btn yalar silecektir. Artk lm olmayacaktr. Artk ne yas, ne alay, ne de strap olacaktr. Adlan yaam kitabnda olmayanlar ate glne atlrlar, onlar iin ikinci lm budur. (.N.) 121 Tevrat, Yaratl Kitab 18.Blm 32. ayet: brahim, "Ya Rab, fkelenme ama, bir kez daha konuacam" dedi, "Eer on kii bulursan?". Rab, "On kiinin hatn iin kenti yok etmeyeceim" diye yantlad. 122 Hristiyan inannda, Eukharistia treninde, sa Peygamberin ektii aclar simgeleyen bir kasenin iine, kann simgeleyen krmz arap ve etini simgeleyen niasta ve undan yaplan kk, yuvarlak, tad glla yaprana benzeyen paralar koyulur. ledikleri gnahlar, ayini ynetecek olan din grevlisine kartm olan inananlar, ayinden sonra srayla rahibin nnde eilirler, rahip kasenin iindeki kk paralan, Tann ve sa adna balandklann syleyerek, cemaat yelerinin azlarna verir. Gnah ileyen, gnah kartarak annan ve sa'nn temsilcisi tarafndan bir kez daha balanarak simgesel olarak sa'nn eti ve kann dualarla alan inanan rahatlam ve bir kez daha gnah ilememeye

yemin etmi olmaktadr. Balkta yer alan balanma szc, yukanda sz edilen balanma/balama anlamndadr. Bu Tannnn insanlara bahettii bir ltuftur. (.N.) 28 Haziran 1919 ylnda imzalanan ve Birinci Dnya Sa-

142
va'na son veren antlama. Bu antlamaya gre Almanya; Al-sace-Lorraine blgesi Fransa'ya geri veriliyordu, Eupen Mal-medy ve Moresnet, Belika'ya, Poznan ve Bat Prusya'nn bir blm Polonya'ya veriliyordu. Almanya Mamel'i ve Danzig kentini kaybediyor, btn smrgelerinden mttefikleri lehine vaz geecek, ordusunu kltecek, fazla malzeme komisyon denetiminde tahrip edilecek, yeni sava malzemesi retemeyecek, aynca 20 milyon altn mark sava tazminat deyecek ve istila ettii topraklarda el koyduu her eyi iade edecekti. (.N.)

143 Joseph Ratzinger _ Avrupa Dayand Dncelerin Dn ve Bugn UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 sayl kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran ve benzeri yardmc aralara, uyumlu olacak ekilde, "TXT", "DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grme engelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "engelli-engelsiz elele" dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibir ekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tm yasal sorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar Mutlu LGL KANUN: 5846 sayl kanun'un "Altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz.

Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

Bu e-kitap grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu kitaplar, size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek, ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. www.kitapsevenler.com Tarayan Gkhan Aydner Joseph Ratzinger _ Avrupa Dayand Dncelerin Dn ve Bugn

You might also like