You are on page 1of 37

TAHKKYE RSALES

Ysuf bin Ali (SNBL SNN EFEND)

www.semazen.net

RAHMAN VE RAHM OLAN ALLAHIN ADIYLA


Bizi u (hakikat yolu)na ileten Allaha hamd olsun. phesiz eer Allahn bizi hidayete erdirmeseydi kendimiz hidayet yolunu bulamazdk. Allahn hidayeti ile (insanlar) hak yoluna ileten mahlukatn en stn Hz. Muhamed (s.a.s)e ve Allahn inayetiyle hem kendilerini hem de bakalarn hidayete erdiren onun al ve ashabna salat ve selam olsun! En mkemmel dua ise srekli olarak, sultanlarn sultan, haremeyn-i erifeynin, karalarn ve denizlerin sultan, Selim Hann olu Sultan Sleymann zerine olsun. Allah, onu her iki cihanda selametli klsn, onun vezirlerini, alimlerini, Salihlerini, adaletli ve insafl olan icraatlarnn yardmclarn ve avenelerini (hidayet nuruyla) aydnlatsn. Amin! (Bu duay kabul buyur) Ey alemlerin Rabbi ve dilekte bulunanlarn (dualarna) icabet eden! Hz. Peygamber yle buyuruyor: Allah, Emire (Devlet reisine) iyilikte bulunmak istedii zaman, ona sadk bir vezir ihsan eder. yle ki, Emir, (bir ey) unuttuu zaman (vezir) ona hatrlatr, hatrlad konularda da ona yardmc olur. Aksine eer Allah, (Emir iin) baka bir ey murat ederse bu takdirde ona kt bir vezir nasib eder. yle ki, Emirin unuttuu eyleri ona hatrlatmaz, hatrlad eylerde de yardmc olmaz. Allahm! Sen ona (Sultan Sleymana) o gl yardmnla yardm et ve ona hakk batldan ayran fetihler nasip eyle! Bilesiniz ki, samimi dostlardan baz arkadalarn ve talebelerin vuslata ermi seyr-i sulk erbabnn yolunu, bir takm pheler reterek engel olmaya alanlarn bu kabil phelerini rtp reddetmem iin- srarl talebelerin karsnda kaldm. Bunun zerine ben: -yce Allahn yardmna snarak, Allahn kitabna yaparak, Hz. Peygamberin (s.a.s)in snnetinden meded alarak,- onlarn bu arzularna icabet ettim. Ayrca yce Allahn Rabbinin yoluna hikmet ve gzel tle ar. Onlarla en bir tarz ile mcadele et. Mealindeki emrini ve Hz. Peygamber (s.a.s.)in Kim bir ilmi ehlinden saklarsa, kyamet gnnde, ateten bir gemle gemlenir. eklindeki hadis-i erifleri ile Hz. Alinin: Allah ilim adamlarn rettikleri bilgiden dolay muaheze etmez eklindeki szn kendime rehber edindim. Bylece dostlarn arzularn (Tarikat- Sufiyye-i Muhamediyede yakini (kesin) bilgi elde etmek isteyen ehl-i irfan iin kaleme aldm risaleye Tahkikiye Risalesi adn verdim.

Allahm bizi Ayna (Zat- Akdesin marifetine yada hakikat pnarna) kavuan ariflerden eyle! Sadece kulaklaryla iiten ayn ile kendini aldatanlardan eyleme! Amin, Hz. Peygamber (s.a.s) onun al-i beyti hakk iin amin! Bil ki Aziz kardeim Allah sana merhamet etsin!- Eer sen kzgn ve kskn bir gz ile deil de, insaf ve honutluk gzyle bakarsan (grrsn ki): ah Selim zamannda Allah onu selamete erdirsin- baz kimseler, gerei renmek iin deil, pein hkml olarak sufilerin hallerine vakf olmadan, bir araya toplanarak daire eklinde halka tutup, ayakta Allah ok zikretmelerinin caiz olup olmadn sordular. Bunun zerine, evliyann kerametlerini, muhabbet, vecd, sekr (kendinden geme, istirak vs.) hallerini inkar eden mutezilelerin itikadi mezhepleri ile, onlarn kerametlerini ve sz konusu hallerini kabul eden ehl-i snnet vel cemaat mezhebinin arasndaki fark anlayamayan bir ksm alimler yanl fetvalar verdiler. Hatta kendilerini ehl-i snnet vel cemaat iinde kabul eden Kurtub, Bezzaz ve benzeri ilim adamlar da srekli kiyl-u kal (yle denildi, dedi vs.) ile megul olduklarndan dolay- bu konuda gaflete dtler. Bu gibi alimler; Hz. Peygamber (s.a.s)in Kim bildiiyle amel ederse, Allah ona bilmedii hususlar da retir ve cenneti hak edinceye kadar, salih amel yapmaya muvaffak klar. Fakat kim ki bildiiyle amel etmezse, bildii konularda da aknla urar, salih amel ilemeye muvaffak olamaz ve bylece cehennem ateini hak eder eklindeki sznden habersizdirler. te bu gibi ilim adamlar, dnp tefekkr etmeden, Hanefi, afi kitaplarn okuyup aratrmadan, Ahmediyye katnda makbul olan muhakkiklerin eserlerini tahkik etmeden (yanl fetvalar verdiler). Dediler ki: Bu deveran (Sufilerin halka tutup ayakta dnmeleri) bir rakstr, raksn haram olduu icma ile sabittir. Dolaysyla ona helal diyen kafir olur. Hell demeyen fakat o hareketlere katlan kimse ise fask olur. Bu fetvay verenler, hakknda hkmettikleri bu fasid hkmn vebalinin bu hkmden rucu etmedikleri takdirde kendilerine dndn bilemediler. Nefislerimizin errinden ve yaptmz ilerin kt akibetlerinden Allaha snrz. Allah kimi hidayete erdirirse, o artk dosdoru yoldadr. Allah kimi de saptrrsa, artk onun iin yol gsterici bir dost bulamayacaksn. (Bu konudaki fetvaclar,) bir mutezili olan Keafn sahibi (Zemaheri)nin szlerine kanmlardr. Nitekim Zemaheri, De ki: Eer siz Allah seviyorsanz, bana uyun, Ey iman edenler, sizden kim dininden dnerse, iyi bilinmeli ki; Allah ileride yle bir kavim getirecek ki, o, onlar sever, onlar da

onu severler. Mminlere kar alak gnll, kafirlere kar izzetlidirler. Allah yolunda cihat ederler ve hibir knayann knamasndan korkmazlar. te bu, Allahn bir ltfudur, onu diledii kimselere ihsan eder. Allah sonsuz merhamet sahibidir, her eyi hakkyla bilendir mealindeki ayetleri aklarken, insanlarn Allaha olan sevgilerini (muhabbetullah) inkar etmekte, Allahn zatn hakiki manada sevmenin mmkn olmadn sylemektedir. Ona gre, Sufilerin kendinden geme, vecde gelme ve raksetmeleri hatta nameli terennm edilen iirler dinlemelerinin hepsi birer sapklktr. Bunlar Fahrettin Razi (rh.)nin Eer Allah seviyorsanz, bana uyun ayetinin tefsirinde ve Mevlana Sadeddin Teftazni (r.h.)nin ona yazd haiyede syledii gereklerden, cevaplardan habersizdirler. Kurtub (r.h.)nin tefsirinin deiik yerlerinde ve el-Bezzri (r.h.)nin -de Kitabul Kfr adl eserinin son ksmlarnda ve daha baka konularda- Kurtubi ve Keaf sahibi (Zemaheri)ni taklid ederek sylediklerinin zeti udur: Raks etmek drt mezhep imamlarnn icmayla haramdr. Halbuki konu aratrldnda bu hkmn pek deersiz ve byk bir iftira olduu grlecektir. nk raksn afi (r.h.) yannda mutlak haraml sz konusu deildir, demilerdir. mam Gazali (r.h.) hyal-ulum adl eserinde Raksn hkm durumuna gre farkllk gsterir demi ve Konusu vgye deer bir raks, gzeldir; mbah olan bir raksn hkm mubahtr, konusu kt bir raks, ktdr aklamasnda bulunmutur. Nitekim bu konu akl sahiplerine phe brakmayacak ekilde aklanacaktr. Tevfik ve yardm yalnz Allahtandr. imdi konuyu detayl bir ekilde incelemeye alyor ve diyoruz ki: Hi phe yok ki, bu tr fetva verenler, fahi bir hata ilemilerdir. nk, bu fetvalar iki mukaddime (nerme)siyle de batl ve kymetsizdir. Evet davalarnn suras (kk nermesi) olan Zikr edenlerin deveran (toplu halde halka halka dnmeleri) bir rakstr hkm yanl olduu gibi, kbras (byk nermesi) olan Raksn her trls mutlak olarak haramdr hkm de yanltr. Buna gre, sz konusu iki nermenin yanl olmas, onlarn: Raks hell sayan kafir olur eklindeki hkmlerinin de yanlln gerektirmektedir. Kald ki bunlarn bu hkmlerini kabul etmek, mam- afi ve tabilerini, mam Gazali, el-Avarif kitabnn sahibi (Shreverdi), Necmeddin Daye, bnul-Farid, el-Kan ve benzeri pek ok mtehid ve alimleri tekfir anlamna gelir. nk bu alimler, (raks denilen belli bir hareketi takip ederek de olsa) Allah zikretmenin byk fazilet ve bazlar iin birnevi ibadet olduunu sylemilerdir. Bu alimlerin eserlerine bak.

Bu fetvann yanllna ikna olmuyorsan inallah tafsilat gelecek. Samimi olarak renmek isteyen ehl-i sulk iin nefis bir aratrma ve faydal bir takm baka bilgiler ihtiva eden almamz blmden meydana gelmektedir: Birinci blmde, Ehl-i zikrin toplu ve halkalar halinde dne dne devern etmeleri bir rakstr eklindeki hkmn yanll zerinde durulacak. kinci blmde, Raks etmek, icma ile haramdr, ona hell diyen kfir olur eklindeki fetvann yanlln ele alacaz. nc blmde ise, De ki: Allah seviyorsanz, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin... mealindeki ayetin gerek anlamn ortaya koymaya alacaz. Yine bu blmde Ey iman edenler sizden kim dininden dnerse... phesiz stn olanlar Allaha yakn olanlardr cmlesine kadar (Maide 5/54-56) Allah kimin gsn (gnln) slama aarsa... Allah kimi saptrrsa, artk onun iin hibir yol gsterici olmaza kadar ki ayetlerin aklamasn yapacaz ki, baz mfessirlerin aklamasnda yer alan pheleri ortadan kaldralm.

BRNC BLM
Bu blmde Allahn inayetiyle- onlarn Ehl-i zikrin, zikir esnasndaki devernlarnn raks olduuna dair szlerinin rkln ortaya koyacaz. u bir gerek ki, ehl-i zikrin toplu ve halkalar halinde yaptklar devern , ne lgat bakmndan, ne eriat bakmndan ve ne de rf asndan bir raks deildir. Kamus sahibinin (Firzbdi) bildirdiine gre, Adam raksetti demek oynad demektir. Deve raksetti denildiinde hareket etti anlamna gelir. arap raks etti demek kaynad demektir. Kafr Nakar gibi. Yani raks sadece oynayan kimse, deve ve arap hakknda kullanlan bir kavramdr. Bu aklamalar baka muteber kaynaklarda da yer almaktadr. Kendin de aratrabilirisin. Grld gibi, raks kavram dilbilimcilerinin tespitlerine gre, sadece elenen, oyun oynayanlarn gsterdikleri hareketler iin kullanlmamaktadr. Halbuki gnmzde bir takm mutaassplar kimselerin dnda ehl-i zikri oyuncu, onyanayan olarak deerlendiren hi kimseyi bulamazsn. Cemel adl tefsirin mellifi de konu ile ilgili unlar sylemitir: Raks bilinen bir eydir. Btn insanlarn bildii, raskn herkesin yapamayaca, mutlaka bir eitime ihtiya duyan belli bir oyun ve ll hareketlerin ad olduudur. Bezzaz (r.h)nin Kitabul Kfr adl eserinin sonlarna doru iledii

deiik meseleler konusunda ifade ettii gibi, raks oyunu, ne toplu ne de halkalar halinde yaplr. O sadece tek bana icra edilen bir oyundur. Bezzazye gre, raks ilk ortaya koyan Samiridir. Yapt buza, ses karan bir ceset olarak ortaya knca, Samiri (sevincinden) raks etmeye balad. Grld zere, Bezzaznin szlerinden, raksn belli bir hareketlerle yaplan zel bir oyun ad olduu, aka anlalmaktadr. mam- Gazali (r.h) hyaul-ulum adl eserinin Sema ve Vecd baln tayan kitabnn birinci blmnde u grlere yer vermektedir: Sema (kulaa ho gelen ses, mzik anlamna gelen bu kavram, Trke lisannda semaa kalkmak tabiri ile baz tasavvufularn ortaya koyduu ll hareketler ve nameli seslendirmeler kastedilmektedir.), iin balangcdr. Semadan kalbe vecd denilen bir his doar. Vecd ise insann sallanmaya msait (ba, el, ayak vb.) baz d organlarn harekete geirir. Bu hareketler eer lsz bir ekilde meydana gelirse, buna Izdrap denir. Sz konusu hareketler, belli llere gre ortaya karsa, buna Tasft ve Raks ad verilir Artk Allah zikredenlerin, zikir esnasnda gsterdikleri deverann raks olduuna dair gr bu fetvaclar ve benzerleri bir ksm gafiller dnda- hi bir kimsenin kabul etmedii aka anlalmtr. te bylece bu yanl fetvaclarn davalarnda kullandklar kk nermelerin, iddialarn rkl ortaya kmtr. Ehl-i zikrin ortaya koyduu baz devernn raks olmad, bu konudaki fetvalarn yanl olduu ispatlanm bulunmaktadr. Aslnda raksn icma ile haram olduundan ibaret olan byk nermenin yanlln ortaya koymaya ihtiya kalmamtr. Fakat biz yine de ikinci blmde bunun rkln de ortaya koymaya alacaz. nk -ileride detayl bir ekilde aklanaca gibi- ehl-i sulkten baz sadk insanlar ve bir ksm kamil ve muhakkik kimseler de raks ediyorlar. Biz ayn zamanda Raks helaldir diyen kafir olur eklindeki hkmn de yanlln gzler nne sereceiz. Nitekim mam- afi (r.h), lim ve fazl kimselerden pek ok muhakkik insanlar raksn yerine gre mbah, yerine gre ibadet olduunu sylemilerdir. Buna ramen Raks helaldir diyen kafir olur eklindeki fetvay nasl verebilirler?

Hakikat talep eden ve onu renmeyi arzulayanlara faydal bir takm bilgiler vermekte yarar vardr. Ey hak ve hakikat arayan kii! unu iyi bil ki; Sufilerin onlara uyan kimselerin ve taraftarnn yapmakta olduklar devern a) Mukarrep meleklerin arn etrafndaki tavaflar, devernlar gibidir. Tenzil (Zmer) suresinin sonunda yer alan Melekleri grrsn ki, Rablerine hamd ile tesbih ederek Arn etrafn kuatmlardr. (Zmer, 39/75) Kd (Beydavi), mam (Fahreddin) Razi, Keaf sahibi (Zemaheri) ve Bev Allah hepsine rahmet eylesin- bu ayetin aklamasnda yle dediler: Yani melekler arn etrafn epe evre kuatarak yanlar (kanatlar) ile dnp tavaf ediyorlar. b) Tpk meleklerin zikredenlerin evresinde gsterdikleri durum gibidir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyuruyor: Allah zikretmek zere bir yerde oturan bir topluluun evresini mutlaka melekler kuatr, onlar rahmet kaplar, zerlerine sekinet (huzur ve skun) iner, ve Allah o kendisini zikredenleri kendi katnda bulunanlarn meclisinde anar. c) Onlarn durumu tpk ilim meclisinin evresinde yer alan meleklerin durumu gibidir. Nitekim bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyuruyor: Allahn mescitlerinden herhangi bir mescitte Allahn kitabn okumak ve kendi aralarnda ilim derslerini mzakere etmek iin bir araya gelmi bir topluluun zerine mutlaka sekinet (huzur) iner, onlar rahmet kaplar, melekler onlar epeevre kuatr. Allah da onlar kendi katnda bulunanlara anar. Kimi, ameli geri braktrmsa, artk soyu sopu onu ileriye doru gtremez. Vecihuddin, Mearik[1] iin yazd erhinde, sz konusu hadislerin izahn yaparken yle demektedir: Melekler onlar kuatr anlamna gelen haffet bihiml-melaiketu ifadesi ayn zamanda onlarn etrafnda dolap onlar tavaf etti anlamnda da anlalmaldr. Buna gre hadiste ifade edilen Meleklerin zikir halkasnda bulunanlarla ereflenmek, onlarn kazanlarna bir cihette rabet etmek zere, onlarn evresinde dolap, onlar tavaf ettikleri... eklindeki gerektir. Bylece hadis-i erif, ehl-i zikrin faziletine aka delalet etmektedir. Zeynul Arab da Mesabha yazd erhte yukardaki hadisleri yle yorumlamtr: Melekler onlar (ilim ve zikir meclislerini) epeevre kuatp onlar tavaf ederler, etraflarnda dnp dolaarak (devern ederek) okunan Kuran ve yaplan ilim mzakerelerini dinlerler. Onlar afetlerden korurlar.

Onlarla musafaha eder ve onlar ziyaret ederler. Keaf sahibi (Zemaheri)nin: Ar yklenen ve bir de onnu evresinde bulunanlar (melekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler (Gafir, 40/7) mealindeki ayetin aklamasnda bildirdiine gre, arn evresinde yetmi bin saf halinde bulunan melekler, tehlil (kelime-i tevhidi ekmek) ve tekbir (Allah ekber demek) getirerek onu tavaf ederler. Bunlarn arkasnda yetmi bin saf da ayaktadr. Ellerini omuzlarna koyup yksek sesle tehlil ve tekbir getirirler. Bunlarn arkasnda da yz saf yer almaktadr. Bu melekler ise sa (kanat)larn sol (kanat)lar zerine koyup, her biri dierinin yapmad bir tesbih ile tesbih ederler... Yukardaki ayetin tefsirinden yapan Bev de Veheb b. Mnebbihten naklen u bilgileri vermektedir: Arn evresinde, bir birinin ardnca sralanm yetmi bin saf melek bulunmaktadr. Bir ksm gelir bir ksm gider. Melekler birbiriyle karlatklarnda, bir taraf tehlil bir taraf da tekbirler getirir. Bunlarn arkasnda da, ayakta durup ellerini boyunlarna doru kaldrarak omuzlar zerine koyan yetmi bir saf daha vardr. Bunlar tekilerin tehlil ve tekbirlerini duyduklar zaman, yle tesbihte bulunurlar: Seni hamd ile tesbih ederiz. annn byklk ve ycelii idrakimizin fevkindedir. Ey byk Allahm! senden baka hibir ilah yoktur. Sen btn varlklardan ycesin. Btn varlklar sonunda sana dneceklerdir. Bunlarn arkasnda da yz saf halinde bulunan dier bir ksm melekler vardr ki, sa (kanat)larn sol (kanat)larnn zerine koyarak dururlar. Onlardan herbiri dierlerinin yapmad bir tarzda Allah hamd ile tesbih eder. Her birinin iki kanad aras yz yllk bir mesafe kadardr. Kulaklarnn yumua ile omuzlar arasnda drt yz yllk bir mesafe vardr. te btn bu anlatlanlardan -zerre miktar akl ve insaf bulunan kimseler iin aka anlalmaktadr ki, Sufilerin zikir halkalarnda ve toplantlarnda ortaya koyduklar durum, meleklerin arn evresinde toplanp zikrederken; zikir halkalar ile ilim meclisleri evresinde gsterdikleri durumun aynsdr. Namaz klarken kyam halinde, meleklerin ayaktaki durumlarna; rku ve secdeleri, onlarn rku ve secdelerine benzedii gibi, zikirleri de -cemaat halinde ak (cehr) zikir ekliyle ve gsterdikleri durum asndan- onlarn zikirlerine benzemektedir. Dolaysyla Sfileri bu durumlarndan dolay sapklkla sulayanlar, elbette hakkettilerini bulurlar. Kadi-yi Hamednnin Zbdetl-Hakaik adl eserinde rivayet ettiine gre, Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurmutur: nsanlar ksmdr. Bir ksm

hayvanlar gibidir, ileri sadece hayvanlarn yedii gibi yemektir. Bir ksm meleklere benzer. Yani onlar gibi gece gndz usanmadan tesbih ederler. Dier bir ksm ise Peygamberlere benzerler. Yani Allah (gerek anlamda) sever ve Ona mtaktrlar. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: Ve sizler de snf olduunuz zaman, sadakiler (amel defterleri sadan verilenler), ne mutlu sadakilere! Soldakiler, ne bahtszdrlar onlar! (Hayrda) nde olanlar (ecirde de) ndedirler. te bunlar naim cennetlerinde (Allaha) en yakn olanlardr. (Vaka, 56/7)

Gerei arayanlara byk fayda salayan bir aklama:


Yukardaki aklamalardan aka anlalmtr ki cehr zikir yapmak vgye deer, makbul bir zikirdir ki, arn altnda meleklerin usanmadan srekli yaptklar zikrin tpksdr. Kim ki cehr zikir haramdr diyorsa, (ki bazlar bunu) mam- Azamaa dayandryorlar. Byle fasit, yanl bir iddiay revata tutmak iin mam- Azama isnad eden, ona byk bir iftirada bulunmutur. Gerek olan udur ki; mam Azam ile mam afi arasnda yer alan ihtilaf (cehr zikrin caiz olup olmamas hakknda deil) cehr zikir ile gizli zikirden hangisinin yerine gre daha evl olduu hususundadr. Byle bir kimse yle bir hata ilemitir ki, gafillerden baka kimse ona raz olmaz, Kurann ayetlerini, kuds ve nebev hadisler ile fkh kaynaklarnn zerinde gerei gibi dnp tefekkr etmeyen cahillerden baka hi kimse ona iltifat etmez. Nitekim yce Allah yle buyuruyor: Beni anp zikredin ki, ben de sizi anaym (Bakara, 2/152) Ayette geen zikr kelimesi umumi bir lafz olup hem cehr hem de gizli zikri ayn derecede ihtiva eder. nk amm ve mutlak bir lafz onu takdis eden bir sebep olmad srece- kendi medlulnn sz konusu edildiine ak delil tekil eder. Hanefilerdeki lafz- has gibi. Bu kaide usul ilminde aka yerini bulmu bir kuraldr. Bu kaideyi iyice ezberle ki sana yarar olsun. Gklerin ve yerin yaradlnda gece ile gndzn bir biri ardnca gidip geliinde akl selim sahipleri iin gerekten ak ibretler vardr. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanlar zerine yatarken (her vakit) Allah zikrederler (Al-i mran, 3/189-190) ayetinin aklamasnda Zemaheri yle demitir: Yani hangi halde olursa olsunlar ister ayakta, ister oturmu, ister yanlar zerine yatm olsunlar genellikle btn vakitlerinde Allah zekretmekten geri

kalmazlar. Rivayet edildiine gre bn Amr, Urve b. Zbeyr ve sahabeden bir cemaat (r.a) bir bayram gn kp musallaya (bayram namaznn klnd geni bir alan) gittiler, orada oturup Allah zikrettiler. Ancak baz arkadalar, yce Allahn Onlar ayakta ve oturarak Allah zikrederler mealindeki szn hatrlatnca, bu defa kalkp ayakta zikretmeye baladlar. bn Amr, Urve b. Zbeyr ve bir sahabe cemaatinin (r.a) bu szleri (bu davranlar) zikrin her zaman cehr yaplmasnn caiz olduunu ve zikir halkalarnn snnetin bir yansmas olduunu gsteren ok ak ve kuvvetli bir delildir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurmutur: Cennet bahelerine uradnz zaman (meyvelerinden) yiyin Sahabiler cennet baheleri ne demektir Ey Allahn resul diye sorunca; Hz. Peygamber (s.a.s.) onlar zikir halkalardr buyurdu. Bu hadis el-Mesabihde nakledilmi, Abdrrezzak el-Kaani de el Cami beyne Tefsiril Kurani ve tevilih adl eserinde bu ekilde rivayet etmitir. Kad Beydavi (r.a) yukardaki ayeti aklarken: yani bulunduklar her konumda daima Allah zikrederler grne yer vermitir. Sahibl Kev de Ey iman edenler Allah okca zikredin mealindeki ayetin yorumunda yle demitir: Yani Allah layk olduu ekilde zikredin. Tehlil, tekbir, tahmid ve takdis ile onu okca zikredin. Ayakta, oturarak, yanlarnz zerinde, hastayken, salkl iken, gece-gndz, karada, denizde her halkarda Allah zikredin. Ancak baylmakla uurunun kaybolduu veya uyku ile haktan gaflet edildii yahut cnub durumunda olunduu haller bunun dndadr. Sakn gafil olma ayeti bu geree iaret etmektedir. Beav ve Sleb gibi mfessirler bu ayetin tefsiri sadedinde bn Abbastan unlar nakletmilerdir: bn Abbas (r.a) dedi ki: Yce Allah kullarna bir eyi farz klmsa, mutlaka ona belli snrlar izmitir. uurunu kaybetmi olanlarn dnda hi kimsenin o snrlar dn karak o farzlar terketmesine izin vermemi ve herhangi bir mazeretini kabul etmemitir. Aksine her vakit o vecibelerin yerine getirilmesini emretmitir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: Ey iman edenler! Allah ayakta ve torurken okca zikredin yani gece-gndz, karada, denizde, salk, hastalk durumunda, gizli-ak her vakit zikredin. Mcahide gre ayette sz konusu edilen ok zikredinden maksat Allah hibir zaman unutmamaktr.

bn Abbas ve Mcahidin bu ayetin aklamasnda syledikleri zikrin cehr olarak icra edilmesinin caiz hatta mstehap olduunu gsteren en ak bir kanttr. nk Allah zikretmek farz cmlesindedir. Farzlar aktan yapmak sahibini thmetten kurtard iin- daha evldr. Nitekim Keaf sahibi Zemaheri de Maun suresinin tefsirinde u grlere yer vermitir: Nafile ibadetlerin gizli yaplmas daha evladr. Ancak eer samimi bir niyetle gzel bir maksat iin olursa bu takdirde aktan, cehr yaplmas daha evldr. Szgelimi: baka insanlarn kendisine uymasn istedii veya onlar gafletten uyandrp Allahn zikrini gnllerine yerletirmek gibi gzel bir gayeyi takip ettii takdirde nafile de olsa ibadetlerin aktan, cehr yaplmas daha gzeldir. Yine Tevbe suresinde (Tevbe, 9/114) yce Allah elisi brahimi (Allahn selam bizim peygamberimiz ve onun zerine olsun) phesiz brahim ok yumuak huylu ve pek sabrl idi ifadesiyle vmektedir. Durerl-Men tefsirinde bildirildiine gre ayette geen evvab, Allah yksek sesle zikreden, dua eden ve ok Kuran okuyan kimse demektir. Cehr zikrin caiz olduunu gsteren delillerden biri de u ayet-i celiledir: Hac ibadetinizi bitirdikten sonra (Bakara, 2/200), yani kurbanlarnz kestikten, minada kalp eytan taladktan ve bylece hac ibadetinizi tamamladktan sonra Babalarnz andnz gibi Allah ann yani Allah oka ann. Babalarnz anarken, onlar ar derecede vp, iyiliklerini sayp dktnz gibi, Allah da ylece ann. Kureyliler ve dierleri (cahiliye dneminde) hac ibadetlerini bitirdikten sonra, Minadaki mescid ile da arasndaki bir yerde durup, atalarnn faziletlerini, iyi ynlerini, onlarn devirlerinin gzelliklerini sayp dkyorlard. (te ayette bu hatrlatlyor.) Devamla ayette hatta ondan daha kuvvetli bir ekilde Allah ann yani; veya sizden ok daha kuvvetli bir ekilde babalarn anan bir kavmin anmas tarznda Allah ann. Grld gibi bu ifadeler, cehr zikrin mstehap olduunu gsteren en ak ve en kuvvetli bir dellildir. nk Araplar babalarnn, atalarnn iyiliklerini kbenin yannda ak ve alen olarak sayp dkyorlard. Zira onlarn maksatlar medar- iftiharlar olan babalarnn iyi ynlerini bakalarna duyurmaktr, yoksa kendi kendilerine vnmek bir ey ifade etmez. te Allah da mminlere o Araplarn babalarn andklar tarz ile kendisini anmalarn emr etmitir.

Eer denilse ki: Bu ayeti delil ve hccet getirerek cehr zikrin her zaman sz konusu edilip ekilebileceini sylemek nasl doru olabilir? Halbuki ayette geen hac ibadetinizi bitirdikten sonra babalarnz andnz gibi hatta ondan daha kuvvetli bir ekilde Allah ann ifadesinde bunu anlamak doru deildir. nk ayetteki fa harfi takibiyyedir. Buradaki zikirden maksat terik tekbirleridir. nk bu tekbirlerin dnda hac ibadetinin tamamlanmasndan sonra herhangi bir zikrin vcubiyeti sz konusu deildir. Terik tekbirlerinin meruiyeti ise farz namazlardan sonra hususi vakitlerde sz konusudur. Buna yle cevap veririz: Bu ayette Allahn her vakit vg ile anlmas emredilmitir. Ayrca Araplarn babalarn vgyle andklar her yerde, her vakit Allah anmalar emredilmitir. Daha ok bilgi almak iin el-Kafi fi erhil Vfi isimli eserin Tekbiratl Terik blmne bakn.

Eer denilse: Neden ayette daha ok vacib olan Allahn hakk daha az vacib olan babalarn haklarna benzetilmitir? El-cevap: Araplar vnmek iin babalarn mbalaal bir ekilde anp, vyorlard. Allah da kendilerine yapt bunca iyilik ve ihsanlarna karlk gleri yettii nisbette- onlarn kendisini ar ekilde zikretmelerini emretmitir. Geri bu iki hak arasnda byk fark vardr, fakat yine de bir karlatrma uygun grlmtr. Hlasa: Baz zamanlarda zikrin cehr olarak yaplmasnn mstehap olduunu, baz vakitlerde ise gizli olarak yaplmasnn daha evla olduunu gsteren ayetler cidden oktur. Ancak biz ksa kesmek iin bunlarla yetiniyoruz.

Kuds Hadisler:
Konu ile ilgili Kuds Hadisler ise saylamayacak kadar oktur. bn Abbas (r.a) anlatyor: Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurdu: Allah buyurdu ki: Ey ademolu eer sen beni tek bana andnda ben de seni tek bama anarm. Eer sen beni bir mecliste anarsan, ben de seni o zikir meclisinden daha hayrl bir mecliste anarm. (Bu hadisi el-Bezzaz sahih bir isnatla rivayet etmitir.) Muaz bin Cebel (r.a) anlatyor: Allah buyurdu ki: Kii beni kendi iinde zikrettii zaman, ben mutlaka onu meleklerin meclisinde anarm. Eer o beni bir

mecliste zikredip anacak olursa, ben onu mutlaka refikul alada anacam. (Hadisi Tabern hasen bir isnatla rivayet etmitir) Hz. Peygamber (s.a.s.) yle dedi: Allah buyuruyor ki; Ben kulumun bana olan (hsn) zann yanndaym. O beni zikredip and zaman ben onunla beraberim. O beni kendi iinde zikrederse, ben de onu kendi katmda anarm. Eer o beni bir mecliste anarsa ben de onu meclisinden daha hayrl bir mecliste anarm. Bu Rabbani (kudsi) hadisler zikrin cehr yaplmasnn mstehap olduunu gstermektedir. nk akl banda ve insaf sahibi herkes bilir ki, ala meleinnas mecliste yaplan zikir aline ve cehr olur. Nitekim eer beni kendi iinde zikrederse, ben de onu kendi katmda anarm ifadesi de gizli (hafi) zikrin mstehap olduuna delalet etmektedir. Yine yukarda zikredilen ayetler de cehr zikre delalet etmektedir. Bunlar iyice kavra, nk bunlar gerei renmek isteyenlere gl bir hccettir. [2] Avariful-Maarifte nakledildiine gre: Hz. Peygamber (s.a.s.) yce Rabbinden hikaye ederek dedi ki: Eer kulum byk ounlukla benimle megul olursa, onun btn himmetini ve lezzetini kendi zikrime brakacam. Artk o hep beni sevecek, ben de onu seveceim. Aramzdaki perdeyi kaldracam. nsanlarn sehiv yapt yerde onlar sehiv yapmazlar. Onlarn hepsi peygamberlerdir. Onlar gerek kahramanlardr. Onlar yle kimselerdir ki, yeryzndekilere bir ukubet bir azap vermek istediim zaman, onlar hatrlar ve o azab onlardan eviririm.

Nebev Hadisler:
Hz. Peygamber (s.a.s) yle buyurdu: yryn mfred/mfrid olanlar yar kazanmlardr. Mfred/mfridler kimlerdir ey Allahn Resul? diye soranlara, Hz. Peygamber (s.a.s.), onlar Allah okca zikreden erkek ve kadnlardr diye cevap verdi(Mesbih) Dier bir rivayette Hz. Peygamber (s.a.s.) yryn mfredler yar kazandlar dediinde, bunlar kim ye resulallah diye soranlara yle cevap verdi; Onlar seher vakitlerinde Allah zikretmekle megul olan kimselerdir. Allahn zikri onlarn arlklarn zerlerinden alm olduundan kymet gn ok hafif bir ekilde mahere geleceklerdir. (hyal-ulumdan) Dier bir rivayette Hz. Peygamber (s.a.s) mfridleri yle nitelemitir:

Onlar hayretler ierisinde hareket eden ve bu tarzda Allah zikreden kimselerdir. Allahn zikri onlarn arlklarn (gnahlarn) zerlerinden kaldrd iin kyamet gn hafif bir ekilde gelir ve kpry geerler. (Hadisi Mslim sahihinde tahri edilmitir) Bu hadiste gsteri karmad srece- zikr esnasnda ne ekil olursa olsun belli hareketler yapmann caiz olduuna aka delalet edilmektedir. Gsteri zaten btn ibadetlerde haramdr. Ne varki, gsteri gizli bir husus olduundan Allahn zikri ile srekli megul olanlarn davranlarn gsteri olarak deerlendirmek doru deildir. Aksine doru olan ey, mminlere daima salih kimseler olarak bakmaktr. mam Beavi Mealimt-tenzil adl eserinde bildirdiine gre, Ata b. Yesar unlar sylemitir: Ben Abdullah b. Amr bin Asa rastlam ve ondan Hz. Peygamberin (s.a.s.) vasflarnn Tevratta yer alp almadn sormutum. O yle dedi: Evet Allaha yemin ederim ki, onun Tevrattaki baz vasflar aynen Kurandaki gibidir: Ey Peygamber! phesiz biz seni bir ahid, bir mjdeci, bir uyarc ve mmiler iin bir koruyucu olarak gnderdik. Sen benim kulum ve resulmsn. (Burada uslp 3. ahsa hitap ekline dnm, baka bir hadisin ifadesi olmas ilmi ifadesiyle mdre olma ihtimali kuvvetlidir) Ona mtevekkil adn verdim. O, ne kaba bir kimsedir, ne de kat yreklidir. ar pazarda yksek sesle konumaz. Ktl ktlkle savmaz, aksine affedip balar. Eri bir milleti onunla dzeltmeden yani la ilahe illallah diyerek tevhid inancn benimseyen bir duruma getirmeden- bir takm kr gzleri atrmadan, sar kulaklar iyiletirmeden ve gafil olan kalpleri gafletten uyandrmadan Allah onun ruhunu kabz etmez. eyh mam Necmeddin Razi (r.a) bu ifadeleri aklarken, yle dedi: Amadan maksat, Hakkn cemalini grmeyen gz demektir. Kulaklar da Hakkn kelamn iitmediklerinden sardr. Kalpler ise tevhid ilmini idrak etmekten aciz olduundan gaflete dmekle kapanmlardr. (Bu husus Avariful Mearif ve Menazilus Sairinde yer almtr.) Yine Avarif ile el-Mirsad sahibi Necmeddin Razinin (r.a) MenazilusSairin adl eserinde belirtildiine gre, Abdullah b. Zeyd babasndan (Allah hepsinden raz olsun) unlar nakletmitir: Hz. sa (a.s.) dedi ki: Rabbim! Bana mmet-i merhume (rahmetin kucana alnm)nin kimin mmeti olduunu bildirmeni isterim Allah buyurdu ki; O Muhamed (s.a.s.)in mmetidir. Onlar, ulema, asfiya ve hukemadr. Benim verdiim rzkn azna raz olurlar. Ben de az amil ile onlardan raz olurum. La ilahe ilallah

ile onlar cennete koyacam. Ey sa! Onlar, cennet ehlinin ounluunu tekil ederler. nk hibir kavmin dili, onlarn dilleri kadar kelime-i tevhidi ekmemitir. Hibir kavmin boyunlar onlarn boyunlar kadar secde ile eilmemitir. Ebu Said el-Hudr (r.a) anlatyor: Hz. Peygamber (s.a.s.): Allah yle ok zikredin ki, bakalar sizi deli sansn buyurdu. (Bu hadisi Ahmed, Ebu Yala, bn Hibban sahihinde ve Hkim rivayet etmitir. Hakim isnad sahihtir demitir.) bn Abbas (r.a) anlatyor: Hz. Peygamber (s.a.s.) Mnafk olanlar sizi gsterile itham edinceye kadar, Allah ok zikredin buyurdu. (Hadisi Taberani ve Beyhak rivayet etmitir) Bu iki sahih hadiste, zikir ehlini baz davran ve hareketlerinden dolay ktleyen kimseler iin byk bir azar/ uyar vardr. Mmin iseniz bundan saknn. Abdullah b. Zbeyrin (r.a) bildirdiine gre; Hz. Peygamber (s.a.s.) namazdan selam verince, yksek sesle, la ilahe illallah, vahdeh la erike leh, lehul mlk ve lehl hamdu ve huve ala klli eyin kadir, ve la havle ve la kuvvete illa billah, la ilahe illallah, ve la nabdu illa iyyahu, muhlisine lehd-din ve lev kerihel-kafirun (Hadisi Mesabihden nakledilmitir) Nevevinin Bustn kitabnn Ezkr blmnde zikredilmitir ki: Hz. Peygamber (s.a.s.) sahabelerle beraber namazlardan sonra zikr, tehlil ve tesbihleri yksek sesle yapyorlard. Ravatl-ulema adl kitabn 81. blmnde belirtildiine gre, Abdullah b. mer, Hz. Peygamber (s.a.s.)in yle dediini rivayet etmitir: Kim Allah yolunda yksek sesle Allah ekber diyecek olursa, Allah ona en byk honutluunu gsterecek, onu cennetlerinde Hz. brahim ve dier peygamberlerle birlikte bulunduracak. Ve o kimse sabah-akam Rabbinin cemalini grenlerden olacaktr. Drer tefsiri ve erh-i Drerin haiyesinde rivayet edilmi ki; ki kii Hz. Peygamber (s.a.s.)in huzurunda tartmaya baladlar. Onlardan biri arkada aleyhine: kendisinden baka ilah olmayan Allaha yemin ederim diyerek yalan yere- and iti ve sesini olduka ykseltti. Yemininden sonra Hz. Cebrail indi ve adamn yemininde yalanc olduunu bildirdi. Ancak Allah la ilahe illallah eklindeki tevhid cmlesini sesli olarak okudu iin onu affetti (Bu manada baz ifadeler el-Meihatta da gemitir.)

Rivayetlere gelince:
Mecmuun-Nevazilde, Hniyede (Tatarhniye), Hamiyede, Kbrada ve Surada, Camiul-Mudmeratta, Hassiye ve Mulhasinde, el-Fetava, esSiraciyede, Multakat, Tecnis ve el-Mezidde denilmitir ki: Hamamda Kuran yksk sesle okumak mekruhtur. Ancak alak sesle okumak mekruh deildir. Mezhebin fetvas budur. (Camiul Mudmerat, en-Nisab ve yukarda ad geen dier kitaplarda aynen yle ifade edilmitir.) En-Nevazil, el-Hamiye, es-Sevsiye ve el-Multekatta namazdan sonra yksek sesle tesbih ve tehlilin mekruh olmad zikredilmitir. Tecnis ve el-Mezidde ise bunun mekruh olduu kaydedilmitir. Siraciye ve Muhtasarul kbrada babl Kurann ikinci faslnn birinci blmnde- hamamda yksek sesle de olsa tesbih ve tehlil etmenin mekruh olmad ifade edilmitir. Btn bu rivayetler Fetava es-Sufiyede zikredilmektedir. Artk bu ayetlerdin, kudsi ve nebevi hadislerden ve fkh kaynaklarndan senin iittiin gibi- cehr zikrin kerahetsiz caiz, hatta mstehap olduu, ok kesin bir ekilde anlalmtr. Nitekim, Hz. Peygamber (s.a.s.) ve sahabileri hem ferdi hem de toplu halde cehr zikir yapmlardr. Kald ki bunu ayet ve hadislerin ifadelerinden anlamak da mmkndr. nk zikr lafz umum bir kavram olup hem cehr, hem de hafi zikre ayn seviyede delalet etmektedir. Hatta zikir lafzndan ilk akla gelen cehr olandr. Has bir lafzn btn fertlerine amil olduu gibi, amm olan bir lafzn da btn fertlerine amil olduu aktr. Hanefilerce bu delalet katidir. Usul kitaplarnda, baz hadis kaynaklar ile muteber fkh kitaplarnda bu husus aka ifade edilmitir. Nitekim Zemaheri, Kaani, mam Razi ve Beydavi gibi mfessirler, Bir zaman Zekeriyya Rabbine gizli bir ekilde yalvarmt (meryem, 19/3) mealindeki ayeti aklarken, Zekeriyya Rabbine gizlice arp yalvarmt. nk Allah iin gizli ile ak fark etmez. Ancak gizli yaplan yakarlar, gsteriten daha uzak olunca o tercih edildi demilerdir. Bu aklamalardan da anlald zere konu ile ilgili muhakkik alimler arasndaki ihtilaf zikrin herhangi bir eklinin haram veya mekruh olup olmad ve onlarn varl yokluu hususunda deil, cehr ile hafi (ak-gizli) zikirden hangisinin daha evla olduu hakkndadr. Mazhar sahibi de konu ile ilgili olarak u grlere yer vermitir: Yksek

sesle zikretmek caiz hatta mstehaptr. Yeter ki iin iine riyakarlk girmesin. nk yksek sesle yaplan zikir ile dini bir hava meydana gelir, insanlar ondan faydalanr. Ayrca o evrede bulunan ev, i yerleri gibi mekanlardaki insanlar da istifade eder. Sadece istifade ile kalmaz, sesini iitenler, ona katlarak yaptklar zikir ile o sesli zikredene ayrca sevap kazandrr. Kyamet gnnde ise ya-kuru, onun sesini duyan her ey ona ahitlik yapar. Mazhar sahibinin bu szleri gerekten gzeldir. Allahm! Bizi duyduu szlerin en gzeline uyanlardan eyle, amin! iratul-slamda denilmi ki; Gafiller arasnda zikredenlerin bulunmas, onlar iin bir ganimettir. Bu kitabn erhinde ise yle denilmitir: ar-Pazar gibi kalabalk, izdihaml yerlerde zikretmek, ou zaman ordaki gafil ve fask olan kimselerin uyanmasna sebep olur. zellikle herkesin fsk ile (veya lzumsuz eylerle) megul iken, o yerleri Allahn zikriyle enlendirmek niyetiyle sesli zikir yaplrsa sevab oktur. ar-pazarda yaplan zikir baka yerlerde yaplanlardan daha faziletlidir. (el-Bezzaz bunu nakletmitir.) Hz. Peygamber (s.a.s.) buyurdu ki: Gafiller arasnda zikreden kimse, kurumu aalar arasnda bulunan yemyeil aa gibidir. Yine buyurdu ki: Gafiller arasnda Allah zikreden gaziler arasnda bulunan sava gibidir. Yine buyurdu ki: Gafiller arasnda Allah zikreden kimsenin durumu, ller arasnda bulunan diri gibidir. Hz. Peygamber (s.a.s.) yine buyurdu ki: Hepiniz cennete gireceksiniz. Ancak bundan imtina eden, girmemek iin direten adeta Allaha kar bir devenin sahibine kar gsterdii azgnlk tr bir azgnlk gsteren bunun dndadr. Ey Allahn resul! cennete girmemek iin direten nasl bir insandr? dediler. Bunun zerine Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurdu: kim la ilahe illallah demezse, o ayak diretmi demektir. Sizinle onun arasna perde ekilmeden nce la ilahe illallah ile Allah ok zikredin. nk o bir kelime-i tevhiddir, o da bir kelime-i ihlastr, o da bir kelime-i takvadr ve o da bir kelime-i tayyibedir. O da hakka davettir, o da kopmaz en salam kulptur, o da bir cennet meyvesidir. Nitekim yce Allahn hsann karl ancak ihsandr (Rahman suresi) mealindeki sznn aklamasnda ihsan dnyada la ilahe illallah szdr ve ahirette ise cenettir denilmi. yilik edip iyi davrananlar iin iyilik ve fazlas vardr ayeti iin de ayn ey sylenebilir. Sehl b. Abdullah (r.a) demi ki; Samimi bir ekilde la ilahe

illallah demenin mkafat yce Allahn cemalini grmekten baka bir ey deildir. Cennet ise amellerin karldr. (hyadan nakledilmitir.) Ayrca davet ancak aktan, cehr olarak yaplr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurmutur: Ey Ebu Hureyre! llere kelime-i tevhidi telkin edin. nk bu kelime btn gnahlar silip gtrr. (Ebu Hureyre diyor) Dedim Ey Allahn Resulu! Bu l iindir ya diriler! Hz. Peygamber (s.a.s.) Bu kelime-i tevhid hem ller hem de diriler iin sz konusudur, btn gnahlar silip gtrr buyurdu. Aktr ki telkn ancak cehr sesli olarak- yaplabilir. Keaf sahibi Zemaheri, O namaz klp da namazlarndan habersiz olanlarn vay haline! Ki onlar gsteri yaparlar (Maun, 107/4-6) ayetini aklarken u grlere yer vermitir: Aktan yaplan salih ameller eer farz cinsinden ise- onlara riya girmez. nk farzlar aktan yapp ilan edip tehir etmek gerekir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurmu: Allahn farz kld ibadetlerde riya girmez nk onlar slamn alametleri ve dinin iarlardr. Bunun yannda farzlar terk eden kimse ktlemeyi ve nefret edilmeyi hak eder. O halde bu konudaki ithamlarn olmamas iin farzlar aktan yaplmaldr. Farz olmayan nafile tr- ibadetlerde byle bir thmet sz konusu olmad iin gizli olarak yaplmas daha uygundur. Bununla beraber, eer bakasna gzel bir rnek olmak gibi halis bir niyet varsa, onun da aktan yaplmas gzel olur. Gsteri (Riya): Grenlere iyi bir insan imaj vermek maksadyla, yaptn bakasna gsterme arzusudur. Bilindii gibi Allah ok zikretmek farzdr. Yce Allah kitab- mubin olan Kuran- Azimin pek ok yerinde Ey iman edenler! Allah okca zikredin buyurmutur. Yine Kuranda mnafklar ktlenmi ve Onlar namaza kalktklar zaman tembel ve isteksiz olarak kalkarlar. nsanlara kar gsteri yaparlar. Allah ok az zikredip anarlar eklinde nitelenmilerdir. Grld gibi ayette Allah az zikretmek mnafklarn bir zellii olduu vurgulanmtr. Emredilen bir eyin ilk akla gelen hkmn vacib olmasdr. Bununla beraber zikrin azl nifakn alameti saylmtr. Allah ok zikretmek ya farzdr ki ilk anlalan budur- bu takdirde hakk aktan yapmaktr. Veya farz deildir, bu takdirde dier nafile ibadetlerde olduu gibi izhar caiz olur. zellikle bakasna numune-i imtisal olmak, gafilleri uyandrmak, diri ve llere telkinde bulunarak, gnahlarnn silinmesini, kendilerinin balanmasn,

kalplerindeki pasn yok edilmesi vs. gzel eylerin olumasn salamak gibi gzel bir niyet sz konusu ise, zikrin aktan yaplmas gzellik stne gzellik kazanr. Nitekim, Hz. Peygamber (s.a.s.): Demir pas tuttuu gibi, kalpler de pas tutar buyurduunda, dinleyenler: peki onun cils nedir? diye sorunca Hz. Peygamber (s.a.s.): Onun cils Allah zikretmek, Kuran okumak ve lm hatrlamaktr diyerek cevap verdi. Yine Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurmutur: Kalpler 4 eittir. Birincisi przsz parlak bir kalptir ki; onda srekli bir lamba yanar. Bu mmin kalbidir. kincisi: Tersine dnm, karanlk bir kalptir ki, kafirlere aittir. ncs: Kabuklu bir klfla kaplanm bir kalptir ki mnafklara aittir. Drdncs: Her tarafa ak mfsah kalptir ki iinde hem iman hem de mnafklk bulunabilir. mann misali, gzel su ile geliip serpilen bakla misalidir. Nifakn misali ise, irin ve sar su ile kapl olan iltihapl bir yara misalidir. Bu iki unsurdan hangisi stnlk salarsa, yarann hkm ona gre olur. Yce Allah da yle buyuruyor: Takva sahiplerine eytandan bir vesvese dokunduunda (Allahn emir ve yasaklarn) hatrlayp hemen gerei grrler. (Araf, 7/201) Ayette kalplerin grmesi ve cilalanmasnn Allah zikr etmeye bal olduu vurgulanmtr. Basret zikrin bir sonucudur, takva zikir kapsdr, zikir kefin kapsdr, keif ise byk kazancn anahtardr. Btn bunlardan ak olarak ortaya kan udur: Allah cehr olarak zikretmenin shhati aktr. Cenazenin nnde veya arkasnda meyyite, llere ve dirilere telkinde bulunmak, gafil ve zalim olanlar gafletten uyarp uyandrmak, dnya sevgisi ve riyaseti (makam-mevki) ile kalpleri pas tutup katlam insanlarn, zellikle zamanmzdaki alimlerin ve amirlerin kalplerindeki pas ve katl gidermek iinyksek sesle zikir edip telkinde bulunmann da shhatini ortaya koyar. Hz. Peygamber (s.a.s.) buyurdu ki: Muhammedin mmetinde iki snf vardr ki, onlar dzelirse insanlar da dzelir. Onlar bozulursa, dier insanlar da bozulur. Bunlar amirler ve fakihlerdir. Yine buyurdular ki: Dnyay ayakta tutan drt snf insandr. Vera sahibi alimler, eli ak zenginler, sabreden fakirler ve adalet sahibi sultanlar. Eer bunlar da bozulurlarsa, artk insanlarn rnek alaca kim var ki! Rivayete gre adamn biri, Hz. Peygamber (s.a.s.)e erden sordu. Hz. Peygamber (s.a.s.) ise, bana erden deil hayrdan sorun dedi ve bunu defa tekrar etti sonra unlar syledi: erlilerin en erlisi alimlerin erlileridir. Hayrllarn en hayrls ise yine alimlerden en hayrl kimselerdir. nk alimler, mmetin rehberleri, dinin direkleridirler, insanlarn yapsnda var olan cehalet

karanln aydnlatan birer lambadrlar. Onlar slam divannn sekinleri, kitap ve snnette yer alan hkm ve hikmetlerin madenleridirler. Yine onlar, mahlukatn ierisinde Allahn emnleri, kullarn tabibleri, tevhd inancnn bayraklar olan millet-i hanifiyyenin en uurlu mensuplar ve emanet-i kbrann hameleleridirler. Dolaysyla takvann hakikatn kavramak herkesten ok onlarn hakkdr. Dnyada herkesten ok onlar zhd hayatna muhtatr. nk onlar hem kendileri hem de bakalar iin bu gerekleri yaamaya muhtatr. Zira onlarn bozulmalar da dzelmeleri de bakasna rnek tekil edecektir. Eer denilse: E-ira kitabnda meyyitin arkasnda hibir ekilde sesi ykseltmek doru deildir. nk o an, maher gnne benzer ki O gn sesler Rahmann huzurunda alalm ayetin ifadesiyle maher gn hi kimse sesli konumayacaktr denilmi. El-Hlasa ve onun erhinde de Cenazeyi teyi esnasnda yksek sesle zikretmek veya Kuran okumak mekruhtur. nk bu ehl-i kitaba benzemektir denilmi!... El-Cevap: Bu iki phe de, yukarda arz edilen telkin niyeti ve daha nce aklanan dier gereklerle tamamen ortadan kalkmtr. Eer denilse: Ebu Musa el-Eariden yaplan rivayette, Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurmutur: Ey insanlar! Kendinize gelin! Siz ne sar olan birini ne de uzakta olan birini armyorsunuz. Aksine siz her eyi hakkyla iiten, hep size yakn ve sizinle birlikte bulunan birini aryorsunuz. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir sefer esnasnda, sahabilerin yksek sesle tekbirler getirmeleri zerine bunlar sylemitir. Bu ise yksek sesle zikretmenin mekruh hatta haram olduunu gstermektedir. Siz buna ne dersiniz? El-Cevap: Bu hadisi zikrin gizli yaplmasnn mstehap olduuna hamletmek gerekir. Yoksa dier kati delillerle bir eliki sz konusu olur. Nitekim bn Ferite (r.a) de bu hadisi erh ederken: Bu hadisten, Allah sessizce zikretmenin mstehap olduu anlalmaktadr ifadesine yer vermitir. Keafn arihi et-Tyb olarak mehur olan bir mfessir konu ile ilgili u grlere yer vermitir: Bu makam hasebiyledir mrid olan eyh, bazan ie yeni balam mbtedi olan kimsenin sesini ykseltmesini ister. O bununla rash/ftri olan baz gzel duygularn kalbinde iyice yer etmesini gye edinmi olur. Mearik arihi Herev dedi ki: Sz konusu hadiste yer alan irbeu kelimesi (hemzenin esresi, bann stn ile) irfik (kendinize acyn) anlamna

gelir. Yani sesinizi ykseltmede arya kamayn. Bu ifadeden dua yaparken baka bir maksat yoksa sesi alak tutmann mendup olduunu anlamak gerekir. Bayramlarda ve hacdaki tekbirler de dua kavramna dahildir. Zira orada sar veya uzakta (gaib) olan birini armyorsunuz. Tekbir ve dier eyler orada dua olarak adlandrlr. Eer denilse: el-Hakaikda sahih senetle bildirildiine gre, bn Mesud (r.a) toplu halde yksek sesle tehlilde bulunan bir toplulua ben sizi bidat olarak gryorum demi ve onlar mescitten dar kartmtr. Bu ise yksek sesle zikretmenin mekruh, hatta haram olduunu gstermektedir. El-Bezzaz (r.a)nin Kitabl-hsanda bildirdii gibi, kadihn fetevasnda: yksek sesle zikretmek haramdr, denilmitir. Yine sahih bir rivayete gre, bn Mesud (r.a) mescidde toplanarak yksek sesle zikredip salavat getiren baz insanlarn bu durumunu duyunca, derhal oraya gidip onlara: Sizin bu tarznz, Hz. Peygamberin (s.a.s.) hayatnda hi rastlamadmz bir durumdur. Ben sizi bidat olarak gryorum dedi ve bunu tekrar ede ede onlar mescidden dar kard... buna ne dersiniz? El-Cevap: Evvela bn Mesudtan yaplan bu rivayet sahih deildir. nk bu rivayet daha nce bildirdiimiz Kurann ak naslarna, sahih olan nebevi hadislere ve kerrubi meleklerin yaptklarna muhaliftir. Allahn mescitlerinde Onun adnn anlmasna engel olan ve onlarn harap olmasna alandan daha zalim kim olabilir? (Bakara, 2/114) ayeti ortada olduuna gre, bu rivayet sadece bir iddiay dorulamak uruna Hz. bn Mesuda yaplan en byk bir iftiradr. Saniyen: Faraza byle bir eyin vukuu doru olsa bile bu bir tek rivayet, kesin olan dier deliller karsnda bir deer ifade etmez. Salisen: Kdi ve dierlerinin yksek sesle zikretmek haramdr szlerinin anlam udur: kim byle yaparsa ahirette cezaya arplacak ve azap ekecektir. Halbuki byle bir hkm akl ile deil, ancak nakil ile isbat edilebilir. imdi herhangi bir ayete, bir hadise ve bir esere (sahabe ve tabiin grlerine) dayanarak, kyamet gn, Allahn ismini yksek sesle zikredip onun birliini seslendiren, ila-i kelimetullan iin, onun her tarafa yaylmas iin gafil insanlar gaflet uykusundan uyandrmak iin ve nihayet tevhid tohumunu mminlerin kalplerine ekmek iin Allahn adn yksek sesle anm kimselerin azap greceklerini iddia eden bir Allahn kulu var m? Byle bir ey iitildi mi? Halbuki Hz. Peygamber (s.a.s.) buyuruyor ki: Gafiller arasnda Allah

zikredenlerin durumu kurumu aalarn ortasnda bulunan yemyeil aa gibidir. Gafiller arasnda Allah zikredenler, gaziler arasnda savaan kimseler gibidir. Allah yle ok zikredin ki, bakalar size mecnun desin. Mnafklar size gsteri yapyorlar diyecek raddeye gelinceye kadar, Allah ok zikredin Cehr zikirde gsteriin ihtimal dahilinde olmas, onun haram olduuna sebep olmaz. Olsa olsa gizli zikrin daha faziletli olduunun gerekesi olur. Bu da ancak cehr zikir ile salih bir niyet ve meru bir maksat takib etmek, bayram, ihram ve hac tekbirleri, ezan, hutbe okumak, gafilleri uyandrmak, diri ve llere telkinde bulunmak gibi sesli yaplmas snnet olan ibadetlerin dndaki durumlar iin sz konusudur. Yoksa bu saylan yerlerde daima yksek sesle, sz konusu zikri seslendirmek daha evladr. zetle denilebilir ki: Allahn zikri dier ibadetler gibi bir ibadettir, hatta en faziletli bir ibadettir. Allahn zikri en byktr (yani ibadetlerin en bydr) ayeti bunu gstermektedir. O halde dier ibadetlerin hem ak hem gizli yaplabildii gibi Allahn zikri de yle olmaldr. Eer sadakalarnz aktan yaparsanz, gerekten gzel bir ey olur. Yok eer onu gizlice fakirlere verirseniz, bu sizin iin daha hayrldr ayeti buna iaret etmektedir. nk Allahn zikri sadakalarn en hayrlsdr. Rabian: Sylenmi olduu kabul edildii durumda bile, bn Mesudun szleri, kitap, snnet, icma ve kyastan ibaret olan edille-i eriyyeden deildir. Yaptklar zahirine gre edille-i eriyyeye ters dmektedir. Eer denilse: Kendi kendine yalvararak ve rpererek yksek olmayan bir sesle sabah akam Rabbini an. Gafillerden olma (Araf, 7/205) ayeti yksek sesle zikir yapmann mekruh hatta haram olduuna delalet etmektedir. Ki cehr zikrin mekruh veya haram olduunu iddia edenler de bu ayeti delil olarak getirmilerdi. Ve zikrin cehr ve gizli olarak yaplabileceini gsteren ayetlerin tahsis edildiini sylemilerdir. Buna ne dersiniz? El-Cevap: Evvela buradaki ayet, sz konusu dier ayetleri tahsis edemez. nk ayetlerin bir ksm, Bakara suresinde, bir ksm Al-i mran suresinde bazlar da Ahzap suresinde yer almaktadr ki, bunlarn hepsi Medinede inmitir. Buradaki ayet ise (Araf, 205) Mekkede inmitir. Oysa Mekkede inen ayetler Medinede inen ayetleri tahsis edemez. nk daha nce inenler daha sonra

inenleri tahsis eder. O halde sz konusu ayetlerin ve hadislerin meydana getirdii deliller genel anlamlaryla delil olmaya devam etmektedir. Ve bunlar Hanef mezhebine gre, kesin delillerdir. kincisi; ddiacnn cehr zikrin kerahet ve haramlna delil olarak gsterdii ayetler, ayet genel olarak ahslara, zikirlere ve vakitlere umumi bir ekilde bakacak olursa yksek olmayan ses ile de, yksek sesli zikrin haram olduu manas karlrsa, delil olabilir. Halbuki bu drt eyin (ahslar, zikirler, vakitler, yksek olmayan sesli zikir) kesin tespitini yapmak imkansz gibidir. Nitekim Hanefi ve afilerden gvenilir mfessirler bunlar deiik ekilde yorumlamlardr. Onlardan hi biri cehr zikrin ayetlerin bu ifadelerini cehr zikrin kerahetine ve haramlna delil gstermemilerdir. Teysir sahibi[3] ve Beaviye gre ayetteki zikri namazlarda okunan Kurana tahsis tlmlardr. Teysir tefsirinde bn Abbastan yaplan bir rivayette u grlere yer verilmitir: Ayette geen zikirden maksat namazda okunan Kurandr. yalvararak, tazarrudan maksat dil ile seslendirmek demektir. hufyeten rpererek veya gizliceden maksat kalpten seslendirmek demektir. dunel-cehrden maksat ar derecede yksek sesden kanmak demektir. Mealimut-Tenzilde bn Abbasn yle dedii kaydedilmektedir: Ayette geen zikirden maksat namazda okunan eylerdir. Yce Allah bu ayetle sanki yle diyor: Ey kulum! Kraat gizli olan namazlarda kendi iinden oku, bana yalvararak ve rpererek namaz kl. Kraat ak olan namazlarda ise, Kuran aktan oku, yalnz ar gitme, senin arkanda bulunan cemaatn iitecei kadar alak sesle oku. Mcahid ve bn Cneyhe gre, buradaki zikirden maksat duadr. Onlara gre, yce Allah kullarnn kendisine huu ve tazarru ierisinde yakarp yalvarmalarn, yksek sesle barp ararak dua etmemelerini emretmitir. Keaf sahibi (Zemaher) Kaan, Medrik sahibi ve Kad Beydaviye gre, zikirden maksat, Kuran okumak, dua etmek, tesbih ve tehlilde bulunmaktr. dunel cehrden maksat, ne ok sessiz ne de ar sesli yapmayp ikisi arasnda mutedil bir sesle okuyup zikir etmektir. Onlara gre, buradaki ifade namaz klarken yksek sesle okuma, sesini alak da yapma, bilakis ikisi aras orta bir yol tut mealindeki ayetin ifadesiyle ayndr. Onlara gre bu tarz mstehaptr. Onlarn bu tarz mstehap grdklerine delil, u ifadeleridir: nk alak sesle gizlice- okumak, daha ihlasl, gzelce tefekkr etmeye

daha uygundur. Onlarn namaz klma tarz byle idi. Rabbini kendi iinde an mealindeki ayetin ifadesi, btn zikirler iin genel bir ifadedir. Buna kuran okumak, dua, tesbih ve tehlil ve dier zikir eitlerinin hepsi dahildir. Ayette geen tazarruan ve hifetenin anlam tazarru, huu ve korku ierisinde demektir. Dunel-cehrden maksat ise fazla yksek olmayan bir sesle demektir. nk bu tarz daha faziletli, gzelce dnp tefekkr etmeye daha uygundur. Sabah-akam vakitlerinin tesis edilmesinin sebebi, bu iki vaktin daha faziletli olduunu gstermektedir. Bundan sreklilii anlamak da mmkndr. Beydavinin ifadesi aynen yledir: Yani yksek sesliliin altnda, gizliliin bir derece stn orta bir yolda- zikir edin demektir. nk bu tarz alak gnllle ve ihlasa daha uygundur. mam Razi tefsir-i kebirinde, Keaf ve Misbahn arihi Taybnin erhinde ayette yer alan Rabbini zikret ifadesini, lafzndan da zahir olduu gibi yalnz Hz. Peygamber (s.a.s.)e mahsus olduunu sylemilerdir. Zikir bu vasflarla vaki olursa ihlas ve tazarrua daha yakn olur.

Birinci Mesele:
Bil ki, yce Allah Kuran okunduu zaman dinleyin ve susun eklindeki emrinden, Kuran okuyan kimsenin onu bakasnn duyaca ekilde yksek sesle okuyaca anlalmtr. Kuran okuyann Hz. Peygamber (s.a.s.) olduu aktr. Buna gre bu ayette, Hz. Peygamberin (s.a.s.) kavmine kar Kuran yksek sesle okumas emredilmitir. nk vahiy ve risaletin teblii grevi ancak bu ekilde yerine getirilmi olur. Sonra yce Allah bu emrinden sonra ona, bu defa kendi iinde Rabbini zikir edip anmasn emretti. Gizlice insann kendi iinde gizlice zikir etmesinin faydas, daha yksek mertebeleri kazanmak iindir. Zikir bu vasflarla vaki olursa ihlas ve tazarrua daha yakn olur.

kinci Mesele:
Yce Allah Resulne zikrin yaplmasn emir ederken, onu bir takm kaytlara balamtr. 1. Rabbini kendi iinde an cmlesinin anlam; kiinin lisan ile ifade ettii zikirlerin manasn bilmesi, Allahn Celal, Cemal, zzet,Uluvv sfatlarn zihninde hazr bulundurabilmesidir. nk kalbin habersiz olduu bir zikrin yalnz dil ile yaplmasnn bir faydas yoktur. Dier kaytlarn detaylarn renmek isteyen

Tefsir-i Kebirin ilgili yerine baksn. Taybnin ifadesi ise yledir: Ayet, dil ile yaplan zikirlerde asl olan itidal ve dengenin korunmasnn gereine iaret etmektedir. Namazda ok yksek sesle okuma., sesini ok da alaltma, aksine ikisi aras bir yol takip etmeye al ayeti de ayn lye dikkat ekmektedir. Rabbinizi huu ve rperti ierisinde yalvararak arn ayeti yalnz duay sz konusu etmektedir. Bu yorumu byle kabul ettiimiz takdirde zikr et-an ifadesinde yer alan zikir kavramn, genel bir szck (lafz- am) olarak deerlendirmek gerekir. Nitekim yryerek mescidlere gidenleri kyamet gn elde edecekleri tam bir nur ile mjdele hadisi de byle genel bir anlam ihtiva etmektedir. Yok eer sz konusu zikir emri yalnz Hz. Peygamber (s.a.s.)e tahsis edilirse, ki bununla mmetine ders vermek, onlara rnek olmak ve Hz. Peygamberin (s.a.s.) yksek makamn dikkatlere sunmak gibi hususlarn ders verilmesi amalanm olacak. Bu takdirde ayette zikir kavramna dikkat ekmek ve zikir edenlerin farkl olan derecelerinin varlna iaret etmek gibi maksatlar sz konusu edilmi demektir. Buna gre yalvararak ve rpererek Rabbini kendi kendine an mealindeki cmle, en yksek mertebeye iarettir. Ki bu mertebe hakka vasl olmu mahade ehlinin malumudur. Fazla yksek olmayan sesle.. ifadesi ise, ok yksek ve ok alak sesin ortasnda bulunan, mutedil bir ses tonuna iarettir. Bu vasat mertebe, mahade makamna doru yol almakta olanlarn makamdr. Sakn gafillerden olma cmlesi ise ehl-i slukun aalarda yer alan mertebelerine iarettir. Yalvararak ve rpererek Rabbini kendi iinde an sesini ykseltmeden dua etmenin gerekliliini ifade eder. Sakn gafillerden olma ifadesi ise yani heyecana kaplp iinde bulunduun mertebeden daha yukarya kmak iin, yapmack fevri hareketler yaparak gafillerden olma sakn! Yani yksek sesle bir cehd-u gayret iine girme! nk senin mevkiin o makmdan daha stndr. nk sen hakikate kavuan kimselerdensin. Sen mukarrebun zmresinde yer alan ve uhd makamnda bulunanlara mmasil bir makmdasn ki bunlar nefsin kt telkinlerini yok etmek ve heva-hevesin kirlerini silip sprmek iin srekli bir cehdu gayret iindeler. Ayette geen korku-rperti ise, Allahn Celalinden yansyan heybetinin idrak edilmesine iarettir. airin dedii gibi Onu grmeye ok mtaktm, fakat grr grmez Celalinden dolay bam nme edim. Korkudan deil heybetten cemalini korumak iin Nitekim Buhari, Mslim, Tirmizi ve Ebu Davudun Ebu Musa el-Eariden rivayet ettikleri bir hadis-i erifte Hz. Peygamber (s.a.s.) bu makamdan (yksek sesle zikrin makam) nehyetmitir: Ebu Musa el-Eari anlatyor: Biz Hz. Peygamber (s.a.s.) ile birlikte bulunduumuz bir sefer esnasnda, insanlar yksek

sesle tekbir getirmeye baladlar. Bunun zerine Hz. Peygamber (s.a.s.): Kendinize gelin! phesiz siz sar olan veya uzak olan birisini aryor deilsiniz. Aksine siz her eyi hakkyla iiten, size ok yakn ve sizinle beraber olan birini aryorsunuz. Sizin ardnz Allah, ah damarnzdan size daha yakndr. te daha iin banda olan mridin durumu byledir. Seyr- suluke soyunmu olan mridin durumu, mridi olan eyhe baldr. Buna gre eyh bazen mridine yksek sesle zikir etmesini emredebilir. Bununla nefsin istek ve arzularn ortadan kaldrmaya alr. te ayetteki Sakn gafillerden olma! emri bu makama iarettir. Ben hi phesiz, eyhl slam Ebu Hafs es-Shreverdi (r.a)nin baz szlerini grdm ki yle diyordu: Kulun bnyesi, vcudu geni bir ehre benzer. Uzuvlar, organlar ise, o ehrin sakinleri mesabesindedir. Kulun zikir esnasndaki uyank uuru, sz konusu ehrin kapsnda bulunan minareye kp ezan okuyan bir mezzin gibidir. nk byle ciddi ve hakikatl bir zikir sahibinin kalbini ve dier duygularn ikaz eder. Zikrin dil ile yaplmas da kendisini ayrca ikaz edip uyandrr, kalbini ve dier organlarn sulamaya balar. Bylece o zikirden kiinin dil ile yapt yakarlar, kalp kubbesinde yanklanmaya balar. Nefis ehrinin ahalisi de bu zikir sayesinde huzura gelirler. Zihin ve hissin dank olan askerleri bir araya gelir. Kii bir parasyla (lisan ile) zikir eder, ancak btn varlyla onu dinler. Bylece kelimeler lisandan kalbe intikal eder. Kalp ise onunla nurlanr. Artk deiik hallere kar mcadele gcn kazanr. Sonra kalpteki nurun da yansmasyla, gzel/salih ameller gibi iyi rnler bitmeye balar. Yine Shreverdi Avarif adl eserinde yle demektedir: Kii halvetinde bu kelimeyi, kalbinin muvafakatyla dili ile tekrar ede ede, onu kalbine tam yerletirir. Nefsin kuruntusunu kesip atar. Nihayet zikir edilen kelime tamamen dile hakim olup, ona rahat gelmeye baladnda, kalp o kelimeyi (su gibi) imeye balar. Artk lisan dursa bile kalp durmaz. Sonra kalpte bir cevher hasl olur. yle ki kelimenin ekli lisandan kp gitse bile, manas kalpte nurlanp billurlamaya devam eder. Bu durumda zikir, zikredilen yceler ycesinin azametini grmekle edeer olur. Bylece zikir, zaten zikri olarak ortaya kar. Bu zikir, mahede, mkefe ve muayene zikridir. Ztn zikri ise, zikrin nuru denilen bir cevrehere dnr. Mahlukattan istenilen en yksek maksat da budur. ou zaman, bir kelime ile zikir edilmeden veya Kuran- kerim kalp ve dilir muvafakatyla- oka okunmadan bu netice elde edilememektedir. Fakat

zikir ve Kuran dil ile okunur, lafzn manas, nefsin istekleri/kuruntularnn yerine geerse de artk gerek namaz klarken gerekse Kuran okurken bu kelimeler kula ok rahat gelmeye balar. Bu durumda zatn zikri de sz konusu olabilir ve kelmn nuru ile zikredilen yce Allahn azametinin mtaalas zdelemi olur. Kadi Beydav (r.a) Eer sz gizleyecek olursan, bil ki O (Allah), gizliyi de gizlinin gizlisini de bilir (Taha, 20/7) ayetini aklarken unlar sylemitir: Eer Allahn zikrini ve ona yaptnz duay gizleyecek olursan iyi bil ki, Allahn senin aktan sylemene ihtiyac yoktur. nk O, gizli olan da gizlinin gizlisini de bilmektedir. Daha gizli denilen husus (ahf) nefsin zamirin (kalbin i derinliklerin)den ibarettir. Bu ayetten anlalyor ki, zikir ve duann cehr olarak okunmasnn meru olmasnn sebebi, onu Allaha bildirip duyurmak iin deil, nefsin kendisine zikri tasvir edip yerletirmek, nefsi baka eylerle megul olmaktan alkoymak ve Allaha kar yaplan yalvar-yakarlar nefse iyice sindirmeye yneliktir. Kaani (r.a) de sz konusu ayetin aklamasnda u grlere yer vermitir: Ayette insanlarn dikkati u hususa ekilmektedir; aktan zikretmek, onu nefse sindire sindire yerletirmek, kurb-i ilhiye zarar verecek eylerden nefsi uzaklatrmak iindir, yoksa Allaha duyurup, bildirmek iin deildir. Bununla beraber ayette gsteri gibi eylerden sakndrmay anlamak da mmkndr. Nitekim Rabbini kendi kendine yalvararak ve rpererek, yksek olmayan bir sesle (zikredip) an mealindeki ayette de bu hususa dikkat ekilmektedir. Keaf tefsirinde de yle denilmitir: Ayette (Taha, 20/7) geen ifadeler insana unu retiyor: zikirlerin aktan yaplmas, onu Allaha duyurmak iin deil, baka maksatlar iindir. Ey hakikat renmek isteyen! Anlatlan bu gerekleri iyi ezberle! nk bunlar, byk lde seni hak yoluna iletecektir. Sahih, muttasl bir isnad ile rivayet edilmi ki: Hz. Ali (r.a) Hz. Peygamber (s.a.s.)e, Ey Allahn resul! bana, Allaha gtren en yakn (ksa), Allah katnda en stn ve Allahn kullarna en kolay gelen yolu gsterir misin? diye sorduunda, Hz. Peygamber (s.a.s.) yle cevap vermitir: Bu yol beni peygamberlie ulatran yoldur Hz. Ali (r.a) Bu da ne demektir? deyince, Hz. Peygamber (s.a.s.) nziva yerlerinde Allah srekli olarak zikir etmektir diye buyurdu. Hz. Ali (r.a) Demek zikrin fazileti bu kadar byktr. Halbuki btn insanlar Allah zikrediyor dediinde, Hz. Peygamber (s.a.s.), Y Ali! unu iyi bil ki yeryznde Allah, Allah diyen bir kimse bulunduu mddete kyamet kopmaz dedi. Bunun zerine Hz. Ali (r.a), Ya resulallah ! nasl zikretmeliyim? diye sordu.

Hz. Peygamber (s.a.s.); Gzlerini yum, skut et, ben defa zikredeceim, sen de beni dinlersin, sonra sen de defa zikredeceksin ben de seni dinlerim dedi ve sa tarafndan sol tarafna meylederek, gzlerini yumarak, yksek sesle defa la ilahe illallah dedi, Hz. Ali (r.a) de onu dinliyordu. Sonra Hz. Ali (r.a) sa tarafndan sol tarafna meylederek, gzlerini yumarak, sesini ykselterek kere la ilahe illallah dedi. Hz. Peygamber (s.a.s) de onu dinliyordu. Ve kalp gzn at ve grdn grd. te bu tarz zikri, yce Allah Hz. Cebraile, o da Hz. Peygamber (s.a.s.)e, o da Hz. Ali (r.a)e, o da oullar Hz. Hasan ve Hseyin (r.a)e, Hasan Basri (r.a)e, Kmeyl b. Ziyada (Allah hepsinden raz olsun) telkin etti. Hasan Basri ayn tarzda Habibl-Acemiye, o da Davudi Taiye, o da Maruf-i Kerhiye telkin etti. mam Hseyin b. Ali (r.a) ayn tarz, olu mam Zeynelabidine, o da olu Muhammed bakra telkin etti. Muhammed Bakr da onun aynsn olu Cafer Sadka o da olu mam Musa Kazma, o da olu mam Ali Rzaya telkin etti. Maruf-i Kerhi, marifet ve hakikat dersini bu imamdan alm ve onu eyh Seriyyus-Sakatiye retmitir. O da bunu kzkardeinin olu ve bu taifenin (sufilerin) reisi olan eyh Cneyd el-Badadye ders verdi. Cneyd ise onu eyh Ebu Necib es-Shreverdiye, eyh Mmad ed-Dineveriye, o da Muhammed elBekriye, o da Vahyuddin el-Kadiye telkin etti, o da mer el-Bekriye ders verdi. Es-Shreverdi ise ayn hakikatlar Kutbuddin el-Ebheriye, o da Ruknuddin Muhammed Sincarye, o da ihabuddin et-Tebrizye ders verdi. Tebriz de ayn hakikatlar, seyyid Cemaleddine, o da eyh brahim ezZahid el Geylanye, o da Ahi Muhammede, o da eyh pr mer el-Halvetye ders verdi. Halvet ise ayn hakikatlar, Ahi Mirim (Merem veya Emrem de okunmutur), o da el-Hac zzeddine, o da Ehi Muhammed el Halvetiye, o de eyh pir Sadreddin el-Kaneviye, o da Yahya el-Bakuye, o da eyh Muhammed b. Mahmud b. Muhammed Cemaleddin (k.s)e, o da eyh Yusuf b. Ali bin Kaya Bey elBurlavye ders verdi (ki bu son zatn doum yeri Burla, hicret yeri Merzifon, makam ise Konstantiye/stanbuldur) Allah hepsinden raz olsun! te btn bu aklamalardan anlalyor ki, ihtilaf konusu olan, zikrin gizli olan m, yoksa aktan olan m daha faziletli olduuna dairdir. Meayihten bir ksm cehr olan zikrin herkes iin (bulunduu konumu ne olursa olsun) daha evla olduunu sylemilerdir. nk bu daha fazla ii barndran bir ibadettir. Dolaysyla sevab ok byktr. Dier bir ksm ise, riyadan daha uzak, ihlasa daha yakn olduu iin gizli olan zikri tercih etmilerdir. Bazlar da zikir eden kimsenin durumuna gre, bir deerlendirmeyi uygun

grmlerdir. Bunlara gre, eer zikreden ahs gsteriten uzak bir kimse ise ona cehr zikir daha evladr. Yok eer, riyadan endie ediyorsa gizli zikri tercih etmesi onun iin daha iyidir. Ehl-i tahkik olan meayihe gre, avam iin ve seyr-i sulka yeni balam mbtediler iin zikir ve Kurann aktan okunmas daha evladr, belki de vaciptir. nk kt telkinlerin bertaraf edilmesi, hadisun-nefs denilen, nefsani kuruntularn nne geilmesi, zikrin kalbe tam yerletirilmesi iin cehr olan zikre ciddi ihtiya vardr. Bu daha iin banda olanlar iin byledir. Fakat bu kimseler, ne zaman ki kalp makamna girer, zikir zaten ayns olarak ortaya kar, zikredenin varl zikredilenin kendisinde yok olur da artk haktan baka orda da bir ey kalmazsa, kii de kendi nefsini tanmak suretiyle Rabbini gerekten tanmaya balarsa ite o zaman gizli zikir yapmak vacip olur. Yce Allahn Rabbini kendi iinde, yalvararak ve rpererek, yksek olmayan bir sesle, sabah-akam an. Ve gafillerden olma eklindeki peygamberlerine emir buyurmas bu geree iarettir. Gafillerden olma demek ie yeni balam, anlaylar da ok zayf olan ve zihinleri donuk olan kimselerden olma demektir. Allahm! Bizi kyamet gn kendileri iin bir korku sz konusu olmayan ve asla zlmeyecek olandan eyle! Amin ya Muin!

KNC BLM
RAKSIN HARAM DDASININ PTAL
imdi de iddiacnn kbrasn (byk nermesini) rteceiz: Bilindii gibi byk nermeleri: Raks, Malik, afi ve Ahmed (Rahimehmullah)e gre bil-icma haramdr. cma ile haram olduuna gre, onu helal sayan kafir olur. eklinde idi. Eer bu ifade ile byk nermelerini salama almak iin- her trl raksn icma ile haram olduuna kast ediyorlarsa, bu byk bir iftiradr. Nitekim elHakaik ismindeki erhl-Manzumede deniliyor ki: mam afiye (r.a) gre, makamla iir ve manzumeleri sylemek ve dinlemek (teanni ile name yapmak) asl itibariyle mubahtr. Yeter ki genliin kt duygularn tahrik etmekten uzak olsun ve sreklilik gstermi olmasn.

Ancak teaniyi meslek haline getiren ve srekli insanlar dolaan ya da meslek edinmemekle beraber yine de srekli olarak bu tr teanileri dinlemeyi adet haline getiren kimse, sefih olup ahitlii kabul edilmez. Bu hkmler kl ile oynamak, raksetmek ve benzeri oyunlar iin de geerlidir. (el-Umde adl eserde byle denilmi) afi fkh kaynaklarndan; Muharrer, Envar, Hubab ve erh-i Havide herhangi bir alg aleti kullanmakszn, sadece normal ses kullanlarak, nameler (iir, ark vs.) okumann ve dinlemenin haram deil mekruh olduu vurgulanmtr. Bu eserlere gre, kl ile oynamak da haram deil sadece mekruhtur. nk bu oyun yalnz ll bir takm hareketlerden ibarettir. Nitekim rivayetlerde sabit olmu ki, Hz. Peygamber (s.a.s.) raks ederek oynayan Habelileri seyreden Hz. Aie iin beklemi ve gzlerden korunmas iin ona perdedarlk etmitir. El-Halimiye gre, iinde bellerin bkld, dizlerin krld oyunlar muhammes (kadn gibi davranan erkek)lerin hareketlerine benzediinden dolayhem erkeklere hem de kadnlara haramdr. Cemaleddin Envarn haiyesinde belirttiine gre, mam Rafii, bel ve diz krma eklinde olmayan raksn mekruh mu, mubah m olduuna dair bir aklamada bulunmamtr. Mesele ihtilafldr. El-Bahre de kendisinden nakledildiine gre, Nekkal bunun mekruh olduunu sylemitir. Nevrai el-Umdede raksn mubah olduunu sylemitir. Gazzali el-Vasifte ayn gr benimsemitir. Ebu Ali ve el-Haliminin ifadelerinden de bu anlalmaktadr. Yine afi kitaplarndan erhl Veciz, elidinin Kitabu-ehadeti adl blmnde raksn haram olmad belirtilmitir. Kadi Hseyin: Raks etmek ehl-i hal ve vecd olan kimseler iin mubah, dierleri iin mekruh olduunu syleyerek meseleye farkl bir boyut kazandrmtr. staz Ebu Mansur da ayn hususa dikkat ekmitir. ki taifenin de reisi olan Hamse miann sahibi olan mam Gazzalinin rivayet ettii bir hadisi erifte Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurmutur: Yce Allah bu mmet iin her yzyl banda onlara dinlerini yeniden reten bir mceddid gnderir Yine buyurmutur ki: Bu ilmi her nesilden en adil olan baz kimseler omuzlayacak. Bunlar hakiki ilmi, bir ksm amillerin tahrifinden, gerei iptal etmek isteyenlerin telkinlerinden ve cahil kimselerin yanl tevillerinden arndrp asli hviyetine kavuturacaklardr. Yine mam Gazzali hyaul-Ulum adl eserinin Rubul-adat blmnn sekizinci kitabnda seman mubah olup olmad konusu

hakkndaki alimlerin ihtilaf, bal altnda unlar sylemitir: Btn bu kyaslar bu naslar, teanninin ve raksn mubah olduuna delalet etmektedir. Yine bunlar tef almann, kalkan ile oynamann, daarck ile oynamann, halkn btn sevin gnlerinde Habei ve zencilerin oynad raksa bakmann da caiz olduunu gstermektedir. zellikle bayram gnlerinde, velime, akiha, snnet dnlerinde, bir yaknn gurbetten dnd zaman, eran sevinmesi caiz olan her vesileyi kullanarak bu sylenen oyun ve teannileri icra etmek caizdir. Dostlarn bulutuu yerde, yakn ve dostlarn kalabalk olduu yemek sofralarnda ki buralarda genellikle semadan bo olmazlar- fazla sevin gstermekte bir saknca yoktur. Gazzali (r.a) baka yerlerde u grlere yer vermitir: Bir oyun, oyun olduu iin haram deildir. Nitekim Habelilerin oynadklar oyun ve yaptklar raks da bir oyun ve bir elencedir, ama Hz. Peygamber (s.a.s.) onu kerih grmeden seyretmitir. Kald ki eer oyun ve elence yalnz faydasz bir fiilden ibaret olduu kabul edilirse, bunun iin Allah tarafndan her hangi bir sorumluluk da sz konusu olmaz. rnein bir gnde yz defa elini bana koymay alkanlk haline getiren bir kimsenin bu hareketinde elbette bir fayda yoktur, bu abesle itigaldir, ancak buna haram demek de mmkn deildir. nk yce Allah yle buyuruyor: Allah sizin yemin kastnz olmaksznettiiniz yeminlerinizden dolay sizi sorumlu tutmaz. imdi bir ey zerine Allahn ismi kullanld halde bir kasde mukarin olmad iin- ona aykr davranmak, en azndan faydasz bir meguliyet olmasna ramen, eer sorumluluk getirmiyorsa, bir iir bir raks iin nasl haramdr denilebilir? Yine Gazzali hya adl eserinin baka bir blmnde unlar sylyor: Oyun ve elence mubahtr. Habelilerin ve zencilerin ortaya koyduklar oyun ve elenceden daha sten oyun mu var? Halbuki bunun helal olduu nas ile sabittir. Kald ki ben diyorum ki; elenceler aslnda kalpleri rahatlatr, fikir yorgunluunu giderir. Halbuki kalp rahatsz olduu zaman kr olmaya balar. Onu rahatlatmak, onun yeniden ciddiyeti taknmasna yardmc olmak demektir. Oyun, elence ise kalbi rahatlatmakla onu ciddiyete yneltir. Peygamberlerin kalpleri/nefisleri dnda hibir nefis daima mutlak ciddiyet zerinde devam demez. O halde oyun, elence, kalbi yorgunluk ve geveklik hastalndan kurtaran bir ila hkmndedir. Bu adan baklnca oyun/elencenin mubah olmas gerekir. u kadar var ki, ilac fazla kullanmak doru olmad gibi oyunlara fazla dalmak da uygun olmaz.

Buna gre, srf kalbe yeniden dinamizm kazandrmak niyetiyle olursa, oyun da bir nevi ibadet hkmne geer. Yine mam Gazzali bir yerde yle diyor: Bil ki sema iin balangcdr. Sema kalpte vecd denilen bir halet meydana getirir. Vecd ise, organlar harekete geirir. Bu hareketler eer belli ller ierisinde seyr etmiyorsa buna strap ad verilir. Yok eer, belli ller ierisinde sz konusu oluyorsa bu gibi hareketlere tasfik ve raks ad verilir. Bu tr hareketler, sevin ve neeye sebep olur. Btn mubah sevinleri tahrik etmek caizdir. Eer haram olsayd, Hz. Aie (r.a), Hz. Peygamber (s.a.s.) ile birlikte raks eden Habelileri hi seyreder miydi? Baz rivayetlere gre, Hz. Peygamber (s.a.s.) Hz. Aieye (r.a) Habelilerin oyununu seyretmek istiyor musun diye sormutur. (Bu da ayr bir incelii gsteriyor) Sahabeden bir cemaatin sevinlerinden dolay raksettikleri de gelen rivayetler arasndadr. Rivayet gre, Hz. Hamzann (r.a) kznn trbesinde, Hz. Ali, Hz. Cafer, Hz. Zeyd b. Sabit tarttlar. Hz. Peygamber (s.a.s.) Hz. Aliye (r.a) hitaben Sen bendensin ben de sendenim buyurunca, Hz. Ali (r.a), sevincinden raks etmeye balad. Sonra Hz. Peygamber Hz. Cafere (r.a) hitaben Sen hem fiziki ynden hem de ahlaken bana benziyorsun deyince Hz. Cafer (r.a) de sevincinden raks etmeye balad. Sonra da Zeyde (r.a) hitaben Sen bizim kardeimiz ve mevlamzsn (azatl klemiz, dostumuz) deyince o da sevincinden raks etmeye balad. Bunun hkm heyecan tahrik eden sebebin durumuna gre farkllk arz eder. Eer sevincin kayna mubah ise onun sonucu olan raks da mubah olur. Eer sevincin kayna mubah deilse raks da mubah olmaz. Evet bu eit sevin yansmalar bakasna rnek durumunda olan yksek mevki sahiplerine pek yakmaz. nk bunlar ounlukla bir oyun ve elence tarznda olur. rnek olan kiilerin, kendilerini halkn gznde kk drecek, rnekliine glge drecek hareketlerinden kanmalar gerekir. Elbiseyi yrtmak iin iradesi elinde olan kimseler iin caiz deildir. Kendinden gemi olanlar bunun dndadr. Vecde gelmi birinin kendinden geerek farknda olmadan- elbisesini yrtabileceini veya farknda olduu halde, iradesine sahip olmadndan stn ban yrtabileceini unutmamak lazmdr. (Gazzalinin sz bitti. Fazla bilgi iin hyann Rubul-adat blmne baklabilir) eyh Sihabeddin mer es-Shreverdi (r.a) el-Avarif adl eserinin 28. blmnde Sema hakkndaki grler bal altnda u grlere yer vermitir: Bazen olur ki, samimi baz kimseler herhangi vecd eseri olmakszn, srf baz

fukarann ortaya koyduklar hareketlere katlp onlar honut etmek iin, sahibi iin bir batl hkmnde olur. nk raks eriata gre haram olmamakla beraber, genel mubah olanlar iinde de yer almaz. Hareketli bir oyun olduu iin raks ve ll hareketleri glnecek mizahi trden- birer mubah hkmnde olur. Kiinin kendi oluk-ocuu ile akalap oynamas da buna dahildir. Hatta nefsin fazla olan dinliini krmak gibi halis bir niyetle yaplrsa, bu gibi hareketler ibadet hkmnde bile dnlebilir. Nitekim, Ebu Derdann (r.a) ben bazen nefsi batl bir eyle megul ediyorum ki, hakka hizmetine yardmc olsun dedii rivayet edilmitir. Demek ki, raks, hal davas yerine byle gzel bir niyetle yaplsa, ne lehinde ne de aleyhinde olmaz. Hatta bazen kalbi rahatlatmak ve dolaysyla ibadete yeni bir g kazanmak gibi gzel bir niyet olsa, zellikle Rabbinin sonsuz merhametini ve efkatini dnp onunla sevinmeye iinde tasa raks bir nev-i ibadet hkmne geebilir. (Fazla bilgi iin Avarif kitabna baknz) Yine Shreverdi Avarifin 25. blmndeki sema konusunda unlar sylyor: Bize Ebu Zura Tahir, babas Ebul Fadl el-Makdisiden, o da Ebu Memur Muhammed b. Abdlmelik el-Muzafferden, o da Ebu Ali el-Fadl b. Mansur b. Nasr el-kaidi, es-Semerkandiden, o da Said b. Amirden, o da ubeden, o da Abdlaziz b. Suheybden, o da Hz. Enesden yle rivayet etmitir. Hz. Enes (r.a) dedi ki: Biz H.z. Peygamber (s.a.s.)in yannda idik. O anda H.z. Cebrail (a.s.) indi ve yle dedi: Ya Resulallah! mmetinin fakirleri zenginlerden be yzyl nce -ki bu yarm gndr, cennete girecekler. Buna ok sevinen Hz. Peygamber (s.a.s.) iinizde bize bir eyler okuyan yok mu? dedi. Bedevilerden bir adam Evet ya Resulallah! ben okurum deyince, oku diye buyurdu. Bedev yle balad: Ak ylan cierimi srd, yaram iin ne bir doktor ne de bir tedavi eden vardr. Tek arem u anda kendisine ak olduum sevgilimdir, benim ilacm sadece onun yanndadr. Bunun zerine Hz. Peygamber (s.a.) vecde geldi. Sahabeler de vecde geldiler. yle ki efendimizin ridas omuzlarndan yere dt. Sonra vecd halleri sona eren herkes yerine geti. Bu arada Muaviye b. Ebi Sfyan: ya Resulallah! bu elenceniz ne gzel oldu! dedi. Buna karlk Hz. Peygamber (s.a.s.) Sus, sevgilinin zikrini (anldn) iitip de yerinden kmldamayan, erefli deildir buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (s.a.s.) rida-i erifini drt yz paraya ayrp oradaki ashabna datt. (Biz bu hadis-i duyduumuz gibi msned olarak naklettik. Bununla beraber hadis alimleri bunun shhati hakknda tereddt etmiler. Biz bundan baka gnmzn sema ve vecdine benzeyen herhangi bir eyin Hz. Peygamber (s.a.s.)den nakledildiini gremedik. Suhreverdinin sz bitti. Bunun tpksn Necmettin de MenazilsSairinde zikir etmitir.)

eyh Muhyiddin-i Arabi Endlsi, Futhat- Mekkiyesindeki vasiyetlerinde (yapt tavsiyelerde) unlar sylemitir: Ahmet b. Mesut b. eddad el-Mukri el-Mevli alt yz bir ylnda bize haber verdi ki, sika bir kimse idi o da Ebu Cafer el Kadiden, o da Yusuf b.Ebil-Ganam ed-Diyarbekriden , o da Cemalil-slam Ebul-Hasan Ali b. El-kureyi, el Hekkariden, o da Ebul-Hasan elKerkiden, o da Ebul-Abbas Ahmed b. Muhammed el-Fadl en-Nihavendiden, o da eyhi Cafer b.Muhammed b.el-Huldiden nakl etmitir. Cafer dedi ki, Hicaz yolunda Cneyd-i Badadi (r.a) ile beraberdim. Derken Tur-i Sna dana ktk. Cneyd yukarya doru trmand biz de takip ettik. Nihayet Hz. Musann durduu mevkide durunca yerin heybetinden zerimize bir rperti kt. Yanmzda bir kavval vard. Cneyd ona bir eyler sylemesi iin iaret verdi. Adam bir iir okudu. (Aka dair bir iir okudu, metni okunamad, Osmanlcasnda da yok.) Bunun zerine Cneyd hazretleri vecde geldi, bizde cotuk. yle ki, artk hi birimiz gkte mi, yerde mi olduunun farknda deildi. Bizim yaknmzda bir deyr (kilise) vard, iinde bir rahip bulunuyordu. Ey Muhammed mmeti! Allah iin bana cevap verin diyerek seslendi. Fakat iinde bulunduumuz o gzel halet-i ruhiyeyi bozmamak iin hi kimse onun bu sesine iltifat etmedi. Rahip ikinci kez: Din-i mbin-i hanifin hakk iin bana cevap verin diye yalvard. Ancak yine bizden hi kimse oral olmad.nc kez rahip yine tapmakta olduunuz mabudunuzun hakk iin bana cevap verin diyerek seslendi ise de, bizden yine hi kimse onun bu arsna kulak asp cevap vermedi. Nihayet semadan hasl olan vecd hali kalkp da Cneyd dadan inmee hazrlannca, kendisine rahibin bize defa arda bulunduunu, bizim de kendisine cevap vermediimizi anlattk. Bunun zerine Cneyd, haydin oraya gidelim, belki de Allah ona hidayet nasip eder de Mslman olur dedi. Kendisini ardk, yanmza gelip selam verdi ve iinizden hangisi stattr? dedi. Cneyd bunlarn hepsi birer stattr deyince, Rahip, dorudur, ancak iinizden birisi mutlaka en byk stattr dedi. Arkadalar Cneydi iaret ettiler. Bunun zerine Rahip: sizin biraz nce yaptklarnz ne idi; bu durum herkes iin olabilen bir ey mi, yoksa dininize mahsup bir durum muydu?diyerek sordu. Cneyd: Allaha mit balayarak ve ona kar besledikleri sevin (sevgi)i niyet ederek semaya kalkyorlar dedi. Rahip: Hangi niyetle kalkp bu hareketi icra ediyorlar diye sordu. Cneyd: Bu belli topluluklara mahsus bir eydir dedi. Rahip: Hangi niyetle kalkp bu hareketi icra ediyorlar diye sordu. Cneyd: Allaha mit balayarak ve ona kar besledikleri sevin (sevgi)i niyet ederek semaya kalkyorlar dedi. Rahip: Hangi niyetle dinlerler/semaa kalkarlar deyince, Cneyd: Allahdan dinlemeyi niyet ederler dedi. Rahip: Hangi niyetle barp aryorlar? diye sorduunda,

Cneyd: Ubudiyetin Rububiyetin emirlerine icabet etmek niyetiyle dedi ve yle devam etti: Yce Allah buyuruyor ki: Allah ruhlara ben sizin Rabbiniz deil miyim? diye sorunca, ruhlar da: Evet Ya Rabbi biz de buna ahitlik ederiz dediler. Rahip: Bu sesler nedir?deyince Cneyd: Rabbime olan armdr dedi. Rahip: Bunlarn oturular hangi niyete gredir? Cneyd: Allah korkusu niyetiyle .... dedi. Rahip: ok doru syledin dedi ve devam etti; uzat elini , Ben ehadet ederim ki, Allahtan baka ilah yoktur, o birdir, onun hibir orta yoktur. Yine ehadet ederim ki, Muhammed (s.a.s.) Allahn kulu ve resuldr diyerek Mslman oldu. Cneyd: Sen benim doru sylediimi nereden bildin?deyince, Rahip: Ben Meryem olu Mesih saya indirilen ncilde unlar okudum: Muhammed mmetinin has kullar bir hrka giymekle kanaat ederler, ekmein krntlarn yemekle yetinirler ve kendilerine yetecek eylerle raz olurlar. En ar-duru olduklar vakitlerde semaa kalkar,Yce Allahn varl ile sevinirler, ona kar mtak ve arzuludurlar. Allah iin vecde gelirler ve daima ona kar rabet iindedirler. Rahip bizimle beraber Mslman olarak gn daha yaad ve vefat etti. Allah rahmet eylesin! eyh Ata Tezkratl-evliya adl eserinde Farsa olarak yukardaki kssay yazmtr. (Kssa Farsa olarak aynen yazlm olduundan tekrara gerek yoktur.) Son olarak deriz ki: Nakledilen bu bilgilerden anlalmtr ki, mam afi, mam Gazzali ve esrar ilmini, zahir ve batn ilimlerini kendilerinde barndran, ehl-i tahkik olan byk meayihin hepsine gre, raks mubahtr. Hatta bu muhakkiklere gre, raks yerine gre, baz vakitlerde halis niyete bal olarak bir nevi ibadet hkmn bile alabilir. Mubah olan da budur. Daha nce de belirttiimiz gibi, vecde bal hareketler H.z.Peygamber (s.a.s.)den de sadr olmutur. Hatta ncilde de biraz nce deindiimiz gibi sz konusu edilmitir. imdi dediklerimizin doru olduuna kanaat ettiysen, elbette inatla bunu inkar eden gafillerden olmayacaksn. Ve bileceksin ki, raksn caiz olduunu

syleyenleri tekfir etmek, ona helal nazaryla bakan mtehidlerin de tekfirini gerektirir. Halbuki onlardan bazlarna gre raks, sadece mubah deil, ayn zamanda vgye deer bir hal ve vlmeye layk bir fiildir. ster ihtiya ile olsun ister olmasn. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) den, onun sahabelerinden, byk meayihten ve byk tabiinden bu tr hareketlerin vukuu sz konusudur. Hasetilerin hasedinden ve Hz. Peygamber (s.a.s.)in aada arz edilecek hadisinin hedefi olan , kibirli alimlerin fetvalarndan Allaha snrz! Evet Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyuruyor: phesiz ki yce Allah, kullardan ekip almakla ilmi yok etmez. Fakat alimleri vefat ettirip, ortadan kaldrmakla, ilmi de ortadan kaldrr. yle ki btn alimler yok olup hibir alim kalmaynca, insanlar ister istemez- bir ksm cahilleri kendilerine reis seerler. Onlar sorulara muhatap olacaklar, saparlar ve halk da saptrrlar. Allahn sevgilisi elbette doru sylemitir. Zira bu durum aynen vukuu bulmutur. unu da sylemeliyim ki, muhalefetinden dolay tekfiri gerektiren icma, sahabeler arasnda vukuu bulan ve mevcudiyeti tevatr ile kesin olarak sabit olan icmadr. Halbuki byle bir icman hibir zaman vukuu bulmad kesin olarak bilinmektedir. Nitekim sz konusu ettiimiz kitaplardan da bunu anlamak mmkndr. Dolaysyla konu ile ilgili icman vukuu bulduunu iddia etmek byk bir iftiradr. Gerek u ki, tevatr yoluyla kesin olarak- tespit edilemeyen bir sahabe icma, aykr davrananlarn tekfir sebebi olamaz. Mehur veya ahad yolla gelen icma haberleri, -usul ilminde belirtildii zere- muhalefeti tekfire mucip deildir. Nitekim usul kitaplarnda u grlere yer verilmitir: cman mertebeleri vardr. Sahabe icma, onlardan sonra gelenlerin sahabeye aykr bir rivayetin sz konusu olmad- konularda yaptklar icma, bir de sahabeden aykr rivayetlerin sz konusu olduu konularda yaplan icma. Bu sonuncusu ihtilafl icma adn alr. Bunlardan birincisi ayet ve mtevatir haber hkmnde olup, inkar eden kafir olur. kincisi, haber-i mehur hkmndedir ki, inkar eden delalete der. ncs, ihtilafl olduundan inkar eden tadlil edilmez. (Sapkla dt denilmez) Sonra unu da bil ki, eer her asrda icma ile nakl edilen ve bu yolla bize kadar gelen sahabe icma mtevatir hadisin nakli gibidir ki inkar eden tekfir edilir. Yok eer bu icma haberi bize hret (mehur rivayat) veya ahad yoluyla gelmise sika bir kimsenin: sahabeler u konuda icma etmiler demesi gibi- bu

da mehur veya ahad yolla gelen snnetin durumu gibidir. lim deil (kesin olarak ona inanmak) fakat onunla amel etmek gerekir. nkar eden tekfir edilmez. Fakat bu kyasa tercih edilir. Bir nshada: er-Risalett-Tahkikiye fi tarikis-Sufiyye adl eser tamamland. eyh Musa (ks)nn vakfdr. Asl nshada: Koca Mustafa paa eyhi olarak mehur olmu Hac Smbl Sinan Yusuf efendiye ait bu erefli, yararl risale tamamland. Allahn rahmeti onun zerine olsun, Allah srrn takdis etsin ve efaatinden faydalandrsn!

Ali toker fulya 30 eyll 2001 1 Mearikul-Envr, Saanndir. 2 Mesabih arihi der ki, Zikir ses ykseltilerek olur, eer riyadan saknlabilirse, bu cehr zikirdir. Buharnin rivayetine gre, Hz. Peygamber (s.a.s) yle buyurur: Allah bir topluluk (kavim) ile beraber zikredin. Baz insanlarn gnein batmas ile birlikte seslerini ykselterek Allah (c.c) zikrettikleri ve sonra seslerini kstklar sylendiinde, Resulallah (s.a.v) onlara mer bin Hattab (r.a) gnderir ki, seslerini ykseltsinler 3 Muhyiddin Ebu Abdillah Muhammed bin Sleyman El-Kafiyeci (Vefat 879/1474) Kitabatul-Teysir fi Kavaidi ilmit-Tefsir

www.semazen.net

You might also like