You are on page 1of 105

1

T.C FIRAT NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS TEMEL SLAM BLMLER ANABLM DALI (TEFSR BLM DALI)

KURANDA AYET VE AYET BTNL


(YKSEK LSANS TEZ)

DANIMAN Yrd. Do. Dr. Gyasddin ARSLAN

HAZIRLAYAN Abdulbaki GNE

Elaz - 2005

T.C FIRAT NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS TEMEL SLAM BLMLER ANABLM DALI (TEFSR BLM DALI)

KURANDA AYET VE AYET BTNL


(YKSEK LSANS TEZ)

Bu tez . / . / . tarihinde aadaki jri tarafndan oybirlii /oy okluu ile kabul edilmitir.

JR BAKANI Prof. Dr. Mehmet SOYSALDI YE Yrd. Do. Dr. Gyasettin ASLAN YE Yrd. Do. Dr. Cevdet KILI Tasdik Olunur . / . / .

Elaz 2005

ZET YKSEK LSANS TEZ KURAN DA AYET ve AYET BTNL ABDULBAK GNE FIRAT NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS TEMEL SLAM BLMLER ANABLM DALI (TEFSR BLM DALI) 2005; Sayfa: 1 - 96

Bu tezde ayet kavramnn szlk ve terim anlamlaryla birlikte Kur-anda hangi anlamda kullanldn ortaya koyduktan sonra, ayet btnln u ynleriyle ele aldk: Ayetin anlamsal ve lafz btnl Anlamsal btnlk bal altnda, ayetin kendi i btnl ve dier ayetlere olan btnl incelendi. Ayetin lafz btnl barl altnda da, Kur-anda hibir zaid kelimenin olmad, her ayetin lafz itibariyle bir btn olarak bir seferde indii ve Kuran ayetlerinin lafzlaryla manas arasnda mkemmel bir ilikinin bulunduu rnekleriyle birlikte aklamaya altk. Kur-ann doru anlalp yorumlanabilmesi iin, ayetlerin yer ald balamlar iinde ve btnl gz nnde bulundurularak deerlendirilmesi gerekir. Aksi takdirde balamndan koparlan ve btnl gz ard edilerek yorumlanan bir ayetten, Kur-ann vermek istedii mesaja ters bir hkm karlabilir. Zaten slam tarihindeki fikir ayrlklar derinlemesine incelendiinde, bu ayrlklarn en nemli sebeplerinden birin de ayeti siyak ve sibakndan (balamndan) kararak metin ierisinden soyutlayp ele almak ve ona parac bir ekilde yaklamak olduu grlecektir. te bu tezimizde, btn bu konulara dikkatleri ekip incelemeye altk.

Anahtar Kelimeler: Ayet, Lafz, Mana, Btnlk

SUMMARY MASTERS THESS THE VERSE AND COMPLETENESS OF THE VERSE OF THE QURAN ABDULBAK GNE UNIVERSITY OF FIRAT INSTITUTE OF SOCIAL SCIENCES INTERPRETATON MAINSCIENCE BRANCH In thsi theris after putting out in which meaning the Coancept of the verse has been used to gether with its dictionary and term meaning, wer took the verses completeness as the following: The semantic completeness and word completeness of the verse. Under the headline of the semantic completeness the completeness of the verse was studied with other Verses. Under the unity of the words, it was understood that there hadnt been an unneceeary word in the Quran that every verse was revealed as an integrity that there has been an excellent harmany among the verses of the Quran and the meaning of the words. In order to understand and interprete the Quran, the verses must be evaluated in the links and completeness. Otherwise the verses that are separated from their links and which completeness are regarded can be misinterpreted. When the contrastive thouthts are studied deeply in the slamic history one of the most important contrastive reason of this is to take the verse from its original. Meaning and interprate it. In this thesis we studied there kinds of subjets carefully.

Key Words: Verse, Words, Meaning, Completeness

NDEKLER Sayfa No ZET. SUMMARY NDEKLER.. NSZ.. KISALTMALAR GR. A. Aratrmann Konusu ve nemi B. Aratrmann Amac. C. Aratrmann Metodu.. BRNC BLM AYET..... 1. Ayetin Lgat Anlam. 2. Ayetin Terim Anlam. 3. Ayetin Kuran Kerimde Kullanld Anlamlar. 4. Ayet ve Surelerin Tertibi.. a. Ayetin Tertibi.. b. Surenin Tertibi.. KNC BLM AYET BTNL A. KURANIN BTNL. 1. Kurana Btncl Yaklamann Faydalar.. 2. Kurana Btncl Yaklam Engelleyen Faktrler..... B. AYETN BTNL.. 1. Ayetin Anlamsal Btnl a. Bir Ayetin Kendi indeki Anlam Btnl. 14 14 17 20 26 26 38 4 4 5 8 9 9 11 I II III V VII 1 1 2 2

b. Ayetler Arasndaki Anlam Btnl (Balam)... b.1. Mnasebet Ba Kolay Bir ekilde Kurulabilen Ayetler. b.2. Mnasebet Ba Yardmc Bilgilerle Kurulabilen Ayetler.. a. Benzerlik (Tanzir) likisi Asndan Ayet Btnl... b. Kartlk (Zddiyet) likisi Asndan Ayet Btnl. c. Ara Sz (stitrad) Kullanm Asndan Ayet Btnl.. 2. Ayetin Lafz Btnl a. Nzul Asndan Ayet Btnl b. Zaid Harf ve Kelime Bulunmamas Asndan Ayet Btnl.. 3. Ayette Lafz ve Mana Btnl... 4. Ayetlerdeki Ses Mana Btnl.. a. Ayetleri Oluturan Harflerin Ses ve Anlam likisi.. b. Ayetlerin Tilavetindeki Ses-Anlam likisi. c. Krat Farkllklarndaki Ses ve Anlam likisi.. d. Tecvid Kaidelerindeki Ses ve Anlam likisi. SONU. BBLYOGRAFYA.. ZGEM.

50 53 57 57 58 59 64 67 72 76 82 83 84 84 85 88 91 96

NSZ Din bir ihtiyatr. Kuran- Kerim en son dinin kitabdr. Bu kitap insanln hidayet ve mutluluunu ama edinmitir. Bu amaca ulatrmak iin evrensel prensipler getirmitir. Tabi ki Kurann sunmu olduu evrensel deerlere uyabilmek iin, Kurann doru anlalp doru yorumlanmas gerekir. Aksi taktirde Kuran adna telafisi mmkn olmayan bir ok yanllklar ve hatalar yaplabilir. Nitekim slam tarihinde Kuran adna ortaya kan baz frkalarn slam toplumunda ne onulmaz yaralar atklar bilinen bir gerektir. Onlarn niyetleri iyi idi, fakat takndklar tavrlar ve sergiledikleri eylemler yanltr. Bu yanllkta da Kuran doru alglayamamalarndan kaynaklanyordu. unu unutmayalm ki eri cetvelle doru izgi izilmez. yleyse hakikate ulaabilmek iin, Kuran ayetlerini n yargdan uzak, siyak ve sibakna uygun, btncl bir yntemle inceleyip yorumlamak gerekir. Ayet ve ayet btnln incelemeye altmz bu tezimiz, iki blmden meydana gelmitir. Birinci blmde ayetin lugat anlamn ve terim anlamyla birlikte Kuran- Kerimde hangi anlamlarda kullanldn rnekleriyle birlikte vermeye altk. Ayet btnln ve ayetler arasndaki tenasp ve insicamn bir anlam ifade edebilmesi iin Kurann tertibinin vahye dayal (tevkifi) olmas gerekir. Bunun iin de ayet ve surelerin tertibinin ictihadi mi, tevkifi mi olduunu ortaya koymaya altk. Tabi ki ayet Kurann bir cz olduu iin, nce Kurann btnln incelemekle balamak gerekir. Bunu iin, Kurann btnl ve btncl yaklam engelleyen faktrlerin neler olduunu, btncl yaklamann ne gibi faydalar saladn zl bir ekilde ikinci blmde izah etmeye altk. Ayet btnl baln tayan ksmda ise, ayetin anlam btnl ad altnda nce bir ayetin kendi iindeki anlam btnln sonra da ayetler arasndaki anlam btnln ortaya koymaya altk. Ayetin lafz btnl ana bal altnda da her ayetin bir btn olarak indiini, Kuranda zait

lafzlarn olmadn ve Kuran ayetlerinin lafzlaryla manas arsnda bir ilikinin var olduunu ortaya koymaya altk. Bu almamz hazrlarken aratrma metodu ve konu ile ilgili kaynaklara ulama konusunda bize yardmlarn esirgemeyen danman hocam, Yrd. Do. Dr. Gyasettin ARSLANa teekkr ederim.

Abdulbaki GNE ELAZI2005

KISALTMALAR age. Bkz. C. ev. s. trs. by. TDV. agm. vb. Yay. YYF. Thk. Trc. Ad geen eser Baknz Cilt eviren Sayfa Basn tarihi yok Basn yeri yok Trkiye Diyanet Vakf Ad gecen makale Ve benzeri Yayn evi (yaynlar) Yznc Yl niversitesi lahiyat Fakltesi Tahkik eden Tercme eden

M.. FAV. Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf

10

GR A. Aratrmann Konusu ve nemi nsanlk iin bir hidayet kayna olarak gnderilen ve evrensel mesajlar ieren Kuran- Kerim, Allahn Kelam olmas hasebiyle elikilerden uzaktr. Bir olan Allahn Kelamnda da birlik ve btnlk vardr. Mslmanlarn toptan Allahn kitabna sarlmalarn ve tefrikaya dmemelerini tlyor. Bu birlikteliin salanp tefrikann ortadan kaldrabilmesi iin Kurann doru okunup mkul bir ekilde yorumlamas gerekir. Bu itibarla nce pein fikirlerden syrlmalyz. Kurann btn ayetleri zerinde dnp, her bir ayet ve ayetlerdeki birimlerin birbirileriyle olabilecek ince irtibatlarn gz nne alp Kurann btnl erevesinde meseleye yaklamak gerekir. Bu aratrmamzda Kuranda ayet ve ayet btnl konusunu incelemeye altk. Bir eyin paralarn iyice tanyp kavramadan btnln kavramak ok zordur. Onun iin Kurann anlalabilmesi iin ncelikle ayetlerin salkl bir tahlilinin yaplmas gerekir. Biz de bu almamzda bir ayetin kendi iinde nasl bir btn olduunu, kendinden nce ve sonraki ayet veya ayetlerle nasl bir iliki iinde olduunu ortaya koymaya altk. Yine ayetin lafz btnl konusunda, Kurann her bir kelime veya cmlesinin en gzel bir ekilde, siyak ve sibakna uygun bir ekilde yerletirilmi olduunu; bu kelimelerden birinin yerininin deitirilmesi durumunda anlamda da deimenin olacan ortaya koymaya altk. Ayn ekilde Kuran lafzlaryla manas arasnda mkemmel bir uyumun olduu, Allahn ifade etmek istedii manaya en uygun szc setiini delilleriyle ortaya koymaya altk. Eer ayetler, siyak ve sibaklarna uygun bir ekilde btnlk ilkesine de riayet edilerek yorumlanrsa Mslmanlar arsndaki bir ok ihtilaf ve tartma kendiliinden ortadan kalkacaktr. Yine Allahn bizden istedii hayat modeli, ancak Kuran ayetlerinin doru yorumlanmas neticesinde oluturulabilir.

11

B. Aratrmann Amac Kuran doru anlamak ve yorumlamak her devirde yaayan

Mslmanlarn temel grevlerinden biridir. nk dini yaam, Kuran yaamaktan, onun koymu olduu hayat prensiplerine uymaktan geer. Kuran doru anlama ameliyesi, ona btncl bir bakla ynelmeyi zorunlu klar. zellikle her hangi bir konuda hkm karrken tek bir ayeti veya ayetin bir ksmn deil, ayetin btnn ve hatta dier ayetlerle ilikisini tespit ettikten sonra hkm verilmelidir. Aksi taktirde siyak ve sibakndan koparlarak ele alnan bir ayetten slama ters hkmler karlabilir. Kuranda ayetlerin her biri bir siyakta cereyan eder. nk beli olan her ifadede olduu gibi Kelamullahta da birbiriyle ilgisiz szler yan yana gelmez. Bu almamzn amac, Kurann bir btn olduu ve tutarllndan hareketle onun, btn birimlerinin mutlaka kendi btnl iinde anlalmas gerektiini ortaya koymaktr. nk, Kuran ayetleri aklanp yorumlanrken gerekli olan bu husus zaman zaman kimi evreler tarafndan yerine getirilmedii iin ihtilaflar ok ciddi boyuta varm, anlamszca ztlamalara ynelinmi ve hatta i dmanlk boyutuna kadar vardrlmtr. C. Aratrmann Metodu almamza, ncelikle ayetin lugat ve terim anlamlarn eitli tefsir ve lugat kitaplarna mracaat ederek, vermeye altk. Daha sonra ayet kavramnn Kuran- Kerim de hangi anlamlarda kullanldn tespit edip rnekleriyle birlikte vermeye altk. Aratrmamzn bel kemiini oluturan ayet btnl ilkesini aklamaya gemeden nce, ayet ve surelerin tertibinin itihad mi, tevkifi mi olduunu konuyla ilgi eitli kaynaklar tarayarak ortaya koymaya altk. nk ayetler ve sureler arasnda tensp ve insicamn bulunduu fikrinin bir anlam ifade edebilmesi iin tertibin tevkifi (vahye dayal) olmas gerekir. Aksi taktirde tensp ve insicamdan bahsetmek anlamsz olur. Bundan dolay nce

12

ayet ve surelerin tertibinin tevkifi olduunu sureler hakknda ihtilaf olmasna ramen zl bir ekilde delilleriyle ortaya koymaya altk. Ardndan Kurann btnl ilkesini, Peygamber Efendimizin tefsir metodundan da rnek vererek ksaca aklamaya altk. Kuran metninin, paralar birbiriyle balantl yapsal bir birlik oluturduu ilkesinden hareketle ayetin hem kendi i btnl, hem de dier ayetlerle olan ilikisini rnekleriyle birlikte ortaya koymaya altk. almamz esnasnda Kurann manasyla lafz arasnda da mkemmel bir ilikinin olduunu grdk ve bunu da ayr bir balk altnda zikrettik. Bu almamzda mmkn olduunca tefsir ilminin temel kaynaklarndan istifade ederek konumuzu aklamaya altk. Bunun yannda Hadis, Fkh, Kelamla ilgili eserlerden de gerekli grld kadaryla istifade etmeye altk. Yakn dnem ve ada yazarlarn eserlerinden de imknlarmz lsnde yararlanmaya altk. Bu almamzda mnasebet kavramn btnlk kavramyla ayn anlamda kullandk. nk aratrdmz birok kaynakta zellikle tefsirin temel kaynaklar ayet ve sureler arasndaki mnasebet deyimiyle btnln ortaya konmaya alldn grdk ve buna almamzn ierisinde de deindik.

13

BRNC BLM

AYET
1. Ayetin Lgat Anlam bni Manzura gre ayet, almet demektir. Halil bin Ahmede gre ayetin vezni Fealetn dur. Onun dndakilerin grne gre ise ayet kelimesinin asl eyyetn olup Faletn veznindedir. Ayet kelimesinin oulu yt ve Ay dr.1 Zerkaniye gre ise ayet szlkte, mucize, alamet, ibret, acayip i, cemaat, burhan ve delil anlamna gelir.2 Ayetin lgattaki asl anlam, bir eyin ve bir amacn mevcudiyetinin gsteren alamet tir. Buna bal olarak ak alamet, delil, ibret, iaret gibi anlamlara da kullanlmtr.3 Ayet Arapa bir kelimedir. oulu yt tr. Ak alamet manasnadr. Trkede Bellek, Farsa da nine kelimesiyle ifade edilir. Almet, zahir ve ak demek olunca, ayet onun daha zahiri demektir. Mesela, da alamet ise,

1. Cemaleddin Muhammed Bin Mkerrem bni Manzur, Lisnul Arap, Drul Fikr Beyrut 1990, C. 14, s. 61. 2. Muhammed Abdulazim ez-Zerkni, Menhilul- rfan fi Ulmil- Kuran, Darul- Fikr, Beyrut 1988 C. 1, s. 338.Baka kaynaklar iin bkz. smail Cerraholu, Tefsir Usul, TDV Yay., Ankara. 1989, s. 55; smail Karaam, Kraat lminin Kuran Tefsirindeki Yeri, M.FAV Yay. stanbul 1996, s.78; H. Mehmet Soysald, Nzlnden Gnmze Kuran ve Tefsir, Fecr Yay., Ankara 2001, s.83; Suat Yldrm, Kuran- Kerim ve Kuran limlerine Giri, Ensar Ne., stanbul 1985, s.40; Osman Keskiolu, Kuran- Kerim Bilgileri, TDV. Yay. Ankara. 1989, s. 126; brahm Mustafa, MucemulVasit, ar Yay., stanbul. 1989, s. 35; Elmall M.Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, Eser Ne., by., trs., Mukaddime s. 23 ; Mehmet Doan, Byk Trke Szlk, Beyan Yay. stanbul. 1989, s. 75; Addurrahman etin, Kuran- Kerim Tarihi, Dergah Yay., stanbul. 1982, s. 52; Ali Turgut, Tefsir Usul ve Kaynaklar, M.. FAV, Yay., stanbul 1991, s. 96; Ali nal, Kuranda Temel Kavramlar, Beyan Yay., stanbul, 1989, s. 35; brahim Medkr, el-Mucemul-Veciz, Darut-Tahrir, 1980, by. s. 32; Mustafa nver, Kuran Anlamada Siyakn Rol, Sidre Yay. Ankara, 1996, s. 110; Ragb el-sfahani, Mfredat Elfazil Kuran, Dar- amiye, Beyrut, 1997, s. 102; Ahmet Ate, Ayet, M.E.B., slam Ansiklopedisi, Milli Eitim Basm Evi, stanbul, 1970, C. 2, s. 64; Muallim Naci, Lgt-i Naci, ar Yay. stanbul, 1995, s. 15; emsettin Sami, Kamus-i Trki, ar Yay., stanbul 2002, s. 61; Pars Tulac, Okyanus Ansiklopedik Szlk, Ayet Maddesi, Pars Yay. stanbul, 1971, C. 1, s. 189; Yaar Nuri ztrk, Kurann Temel Kavramlar, Yeni Boyut Yay. stanbul, 1998, s. 44 48. 3. Yusuf evki Yavuz - Abdurrahman etin, yet, TDV slam Ansiklopedisi, stanbul. 1997 C.4 s. 242243.

14

zirvesi onun ayetidir. Gne, bir gndz ayeti; ay, bir gece ayetidir. Cami bir alamet ise; minare onun ayetidir.4 2. Ayetin Terim Anlam Terim anlam itibaryla ayet, surelerin iinde yer alan, bandan ve sonundan ayrlan, bir veya birka cmleden oluan kelamdr. 5 Elmall M. Hamdi Yazr ise ayeti yle tanmlar: Kurann harflerinden bir fasla ile ayrlm olan zmrelerinden her birine bir ayet denilir ki bunlar Kurann nazmndan birer cz tam tekil ederler. Ayetlerin ekserisi bir veya birka cmleden mteekkil mstakil birer kelamdr. Mamafih ilerinde bir cmle tekil etmeyen mfret veya mrekkep mmtaz birer sfat gibi kayt halinde bulunanlar da vardr. Mesela Fatihadaki er-Rahmanir-Rahim bir ayettir, fakat bir cmle deil, iki sfat mmtazedir. Rahman suresindeki mdhmmatn ayeti, bir kelimedir. Byle iken bunlar bir kelime neesi ile mustakillen okunabilirler, zerlerinde vakf olunabilir.6 Kurandaki en uzun ayet, tam bir sayfa tutan Bakara suresinin 282. ayetidir. En ksa ayeti zerinde ise tam bir gr birlii yoktur. Bunlar arasnda; Ved-duha Vel-Fecr, Ya sin, Er- Rahman ve Mdhammetan lafzlar zikredilmektedir. Kuranda 6200den fazla ayet vardr. Ancak bir tek rakam zerinde ittifak yoktur. Baz alimlerin durak sayd yerleri bazlarnn kabul etmemesi, baz surelerin banda bulunan ve Hurf- u Mukattaa ad verilen harflerin mstakil birer ayet saylp saylmamas ve Besmelenin her surenin banda bir ayet kabul edilip edilmemesi gibi sebeplerden dolay muhtelif saylar ne srlmtr.7 Ayetlerin says yuvarlak rakam olarak 6666 olarak belirtilmi ise de baz alimlerce daha az olarak kabul edilmektedir. bni Abbasdan da gelen rivayete gre ayet says 6616 olmakla birlikte, daha ok kabul gren gr bu saynn 6236 olduudur.

4. Cengiz Yac, Ayet, amil slam Ansiklopedisi, Dergah Ofset, stanbul 2000, C. 1. s. 240- 241. 5. ez-Zerkani, Menahil, C. 1, s. 339; Ali Turgut, age., s. 86; amil slam Ansiklopedisi, Ayet Maddesi, s. 240; Suat Yldrm, age., s. 41.; Mustafa nver, age., s. 110; Ali nal age., s. 35. 6. Elmal M.Hamdi Yazr, age., Mukaddime, C. 1, s. 24. 7. Abdurrahman etin, age., s. 53; Suat Yldrm, age., s. 42.

15

Kuran ayetlerinin tamamnn 6200 ksr olduunda ittifak varsa da, Kraat ekolleri arsnda ksuratta ihtilaf vardr. Kfi Kraata gre bu ksur 36, Mekkiye gre 20, mi Kraata gre 16, Medeniye gre 17 (veya 14 veya 10), Basriye gre de 4 (veya 5 veya 19) dur. Yaplan taksime gre: 1-1000er ayet emir, nehiy, vaad, vaid, haberler ve ksalar, mesel ve ibretlerle ilgilidir. 2-500 ayet ahkamla ilgili, 3-100 ayet: Tesbih ve dua ile, 4-66 ayet ise: nasih ve mensuhla ilgili olmak zere toplam ayet says 6666y bulmaktadr.8 Ayetleri tayin etmek tevkifidir, vahye dayaldr. Akl ile bulunmaz. Bundan dolay bir ayet sayld halde, . bir ayet saylmaz. Basrallar ve Kfeliler arasnda bu hususta ihtilaf vardr. Baz ayetler tam bir hkm ifade etmez. Baz ayetlerde ise birka hkm beyan olunur. Bir ayeti tam bir cmle gibi tutamayz. Ayetler birbirinden fsl, (durak) ile ayrlr ki, bu ayetin son kelimesi demektir. Bunun son harfine de Fsla harfi denir. Fasla harfleri, Kuranda muayyendir. ok defa en henkli olan Nun harfi gelir. Faslalar, iirin kafiyesi ve nesrin secileri gibi de deildir. Ayetler inilerine gre Mekki ve Medeni diye bir taksime urad gibi Muhkemt ve Mtebihat diye de bizzat Kuran tarafndan ikiye ayrlmtr. Mhkemat: Manas beyan edilmeye muhta olmayan, yahut yalnz bir tr mana verilebilecek ak ve muhkem manal ayetlerdir. Mtebihat: Surelerin banda bulunan Hurufu Mukattaa gibi manas anlalmayan veyahut trl izah ve tefsirlere msait bulunan ayetlerdir.9 Alimlerin ounluuna gre ilk nazil olan ayetler Alak suresinin ilk be ayetidir. Bu arada el-Mddesir, El-Fatiha ve Besmeleyi ilk nazil olanlar arasnda sayanlar da mevcuttur. Son nazil olan ayetler hakknda tam bir ittifak mevcut deildir. Bu hususta Bakara 278, Bakara 281, Nisa 176, Tevbe 128-129, Nasr 1-3 ve Maide 3. ayetlerin son inen ayetler olduu belirtilmitir.10 Son devir slam limlerine gre mutlak anlamda ayet balca iki ksma ayrlr:

8. Ali Turgut, age., s.87. 9. Osman Keskiolu, age., s.126. 10. Ali Turgut, age., s.88.

16

1 Fiili Ayetler: kinattaki saysz eitlilik ve farkllklar surekli bir dzen ve kanuna balayan yaratcnn varln, birliini ve yce sfatlarn gsteren ve yaratklarn tad zelliklerden karlan delillerin tamam bu tr ayetleri oluturur. Bunlara kevni, tekvini veya ilmi ayet de denilir. 2 Kavli Ayetler: Peygamberlere indirilen ilahi kitaplarn hepsi bu tr ayetlerdir. Bunlar fiili ayetlere iaret eder ve insanlar tarafndan kolaylkla anlalmalar iin gerekli aklamalar ihtiva eder. Bunlara terii, tenzili veya vahyi ayetler de denir.11 Kurann her bir ayeti mucizedir. Her ayet onlar tebli eden peygamberlerin doruluuna birer delil, dnen ve kafasn yoranlar iin birer ibret; mucize olular ve deerleri itibariyle de birer emr-i acib (acaib i) dir. Ayet; harf, kelime ve cmlelerden olutuu iin de cemaat manas tar ve nihayet her biri ilim ve hidayet kayna olduklarndan dolay da Allahn kudretine, ilmine ve hikmetine, Allah elisinin de sdk ve doruluuna birer delil ve burhandrlar.12 Ayetin Kuran- Kerimde peygamberlerin doruluunu ispat eden delil anlamnda kullan ilk devir kelam limlerince de devam ettirilmitir. Fakat sonraki dnemlerde onun yerine daha ok mucize terimi tercih edilmitir. Ayet kavram mezhepler tarihi ve tasavvufda farkl anlamlarda kullanlmtr. Mezhepler tarihinde ayet iki ayr kullan kazanmtr. Biri ibni Tmerin, mehdiliini tastik eden tbilerini snflandrmas srasnda kulland ayet-i aere, ayet-i hamsin ve ayet-i sebin tbirlerindeki ayet kelimesidir ki alamet manasna gelir. Dieri de sna aeriyye iasnca ilahi hakikatlerin tercman ve Allahn yeryzndeki alametleri gzyle braklan limlere verilen ayetullah unvanndaki ayettir. Tasavvufta ise ayet, mahiyetleri farkl ve saylar ok olan varlklar gerek ilahi birlik gz ile bir tek varlk olarak mahede etmekten ibarettir.13

11. Elmal M. Hamdi Yazr, age., C.1, s.569; Osman Keskiolu, age., s.126. 12. Cengiz Yac, Ayet Maddesi, amil slam Ansiklopedisi, C.I, s. 240. 13. Yusuf evki Yavuz Abdurrahman etin, Ayet Maddesi, TDV. slam Ansiklopedisi, C. IV, s. 243.

17

3. Ayetin Kuran Kerimde Kullanld Anlamlar Kuran Kerim de tekil ve oul eklinde 382 defa geen ayet kelimesi balca u anlamlarda kullanlmtr:14 a) Mucize: Peygamberlerin Allah tarafndan grevlendirilmi eliler olduklarn ispat eden harikulade olaylar Kuran- Kerimde ayet diye ifade edilmitir. srail oullarna sor, onlara nice apak ayetler verdik 15 b) Alamet: Herhangi bir eyin iareti anlamna gelen eyler, ayet diye nitelendirilmitir. Peygamberleri onlara (yle) syledi: Gerek onun hkmdarlnn ak alameti size o Tabutun gelmesi olacaktr ki, iinde Rabbinizden bir sekinet vardr 16 c) Delil: Kuran- Kerimde Allahn varln ispat etmeyi amalayan delillerden ounlukla ayet diye sz edilir. Gklerin ve yerin belli bir dzende yaradl, yer krenin canllarn yapsna elverili hale getirilmesi, hayat kayna suyun gkten indirilii vb. konular Kuranda Allahn varlnn delillerinden kabul edilir ve ayet kelimesi ile ifade edilir. Gkleri ve yeri yaratmas, dillerinizin ve renklerinizin deiik olmas onun ayetlerindendir 17 Bu ayette de Ayet kelimesi Allahn varlnn bir delili anlamnda kullanlmtr. d) Acaib : Kuran- Kerim Allahn koymu olduu tbiat kanunlarna aykr olarak sra d bir ekilde yaratt veya meydana getirdii olaylardan bahsederken de Ayet kelimesi kullanr. Biz, say ve annesini bir ayet kldk. Onlar akar suyu olan yerlemeye uygun yksek bir yere yerletirdik.18

14. smail Cerraholu, age., s.55; TDV. slam Ansiklopedisi, C.4, s.242; smail Karaam, age., s.78. 15. Bakara, 2/211. 16. Bakara, 2/248. 17. Rum, 30/22. 18. Mminun, 23/50.

18

e) bret Anlamnda: Kuran, Allahn yaratt eitli varlklardan ve olaylardan bahsettikten sonra bu bahsedilen eylerden ders alnmas gerektiini iaret etmek iin ayet kelimesini kullanr. Sizin iin yerde eitli renklerle yaratt neler varsa (onlar da size msahhar klmtr). Bunlarn her birinde t alacak (iyi dnecek) bir zmre iin elbette birer ayet vardr. 19 4. Ayet ve Surelerin Tertibi Kuran ayet ve surelerin bir btnlk arz ettii (birbirleriyle

mnasebetlerinin bulunduu) tezinin bir anlam ifade edebilmesi iin ayet ve surelerin tertibinin tevkifi olduunun, yani vahye dayandnn ispatlanmas gerekir. nk eer tertip ilahi vahye dayal ise o takdirde ayetler ve sureler arasnda bir mnasebet aramak anlaml olur. Eer Kurann tertibi ictihadi ise bu takdirde Kurann paralar arasnda bir mnasebet aramann bir anlam olmayacaktr. Bunun iin konuya ncelikle ayet ve surelerin tertibinin itihadi mi, yoksa tevkifi mi olduunu ispatlamakla balamamz gerekiyor. Daha ak bir ifadeyle, ayet ayet ve sureler uygun olan siyaklarna yerletirilmilerse, baka bir ifadeyle ayet ve surelerin tertibi tevkifi yani ilahi iradenin idaresi altnda gerekletirilmise Kurani birimlerin siyaklar iinde anlalmas gerektii ilkesinin Kuran iin bir anlam olacaktr. Aksi takdirde birimleri gelii gzel sralanm bir kitabn ayet ve sureleri arasnda bir ilgi ve mnasebet kurmaya almak son derece zayf ve zorlama bir yaklam olmaktan ileri gemeyecektir.20 a. Ayetlerin Tertibi Ayetlerin tertibi, ilmi tbiriyle, ittifaken ve icmaen tevkifidir, yani vahye dayaldr. Bizzat Resul-i Ekrem tarafndan, nazil olduu vakit ayetler bugnk ekilde tertip olunmutur. Bunda hi ihtilaf yoktur. nk Resul-i Ekrem, u ayeti, u ve u ayetleri ieren surenin urasna yazn diye vahiy ktiplerine
19. Nahl, 16/13. 20. Mustafa nver, Kuran- Anlamada Siyakn Rol, Sidre Yaynlar, Ankara, 1996, s.84.

19

emrederdi. Onlar da o tertip zere yazarlard. Bylece bir surenin ayetleri vahyolunurken Sahib-i Vahiy tarafndan Cebrailin talimi zere tertib edilmitir.21 Suyuti, u bilgilere yer verir: cma ve nasslara gre ayetlerin tertibi tevkifidir. Bunda en ufak bir phe yoktur. Bu konuda icma olduunu Zerkei el Burhan isimli eserinde, Ebu Caferiz-Zbeyr de Munasebt adl eserinde nakletmitir. Ahmed b. Hanbel, hasen senedle Osman b. Ebil Asn yle dedii rivayet eder: Rasullahn yannda otururken gzlerini bir noktaya dikip yneltti; sonra yle dedi: Cebrail geldi, bana u ayeti Allah adaleti emreder. (Nahl:90) u suredeki yerine koymam emretti. 22 Zerkani ayetlerin tertibi ile ilgili yle der: Kuran ayetlerinin bugn Mushaflarda grdmz ekildeki tertibinin tevkifi olduu (Peygamberimizin Allah tarafndan bildirildii ekliyle tertib ettii) hususunda icma- mmet hasl olmutur. Bu konuda itihad ve reye yer yoktur. Cebrail Rasullaha ayetleri indiriyordu ve her ayeti hangi sureye koymas gerektiini de bildiriyordu. Sonra Peygamber bu ayetleri sahabelere okuyor, sonra vahiy katiplerine her bir ayetin bulunmas gereken sure iinde yazlmasn emrediyordu. Peygamber efendimiz bu ayetleri sahabelere defalarca namaznda ve vaazlarnda bu tertip zere okuyordu. Yine her yl Peygamberimiz Kuran ayetlerini batan sona kadar Cebraile okuyordu. Btn bu okuyular, Mushaflarda bildiimiz tertip zere gerekleiyordu.23 Grld gibi ayetlerin tertibinin tevkifi olduu konusunda slam limleri ittifak halindedirler. Aksini iddia eden hi bir lim yoktur. 24

21. Osman Keskiolu, Nuzlinden tibaren Kuran- Kerim Bilgileri, TDV. Yay. Ankara 1989, s.105. 22. Celaluddin Abdurrahman es- Suyuti, Kuran limleri Ansiklopedisi (Trc. Sakp Yldz; H. Avni elik), Hikmet Neriyat, stanbul, 1987, C.1, s.144. 23. M. Adlazim ez- Zerkani, Menahill- rfan fi Ulumil Kuran , C.1, s. 346 -347. 24. Bu konu ile ilgili geni bilgi iin u kaynaklara baklabilir: Muhammed Hamidullah, Kuran- Kerim Tarihi, M.. FAV. Yay., stanbul , 1993, s.50; Nasr Hamid Ebu Zeyd , lahi Hitabn Tabiat, Kitabiyat Yay. Ankara, 2001, s.196; Abdurrahman etin, Kuran- Kerim Tarihi, Dergah Yay. stanbul, 1982, s. 59 Muhammed A. Draz, En Mhim Mesaj Kuran, (Trc. Suat Yldrm), Ik Yay., zmir, 1994, s.181; Mustafa nver, Kuran- Anlamada Siyakn Rol, Sidre Yay. 1996, Ankara, s.84; Halis Albayrak, Kurann Btnlg zerine, ule Yay., stanbul, 1993, s.20; Suat Yldrm, Kuran- Kerim ve Kuran limlerine Giri, Ensar Neriyat, stanbul, 1985, s.43; Said Havva, el Esas fit Tefsir (Trc. M.Beir Eryarsoy), amil Yaynevi, stanbul 1989, , C.1, s.21; Ahmed Cevdet Paa, Muhtasar Kuran Tarihi, Hamalolu Yay., stanbul 1985, s.75; smail Cerraholu, Tefsir Usul, TDV. Yay., Ankara, 1979, s.56; Ali Turgut, Tefsir Usul ve Kaynaklar, FAV, st, 1991, s.88 smail Karaam, Kraat liminin Kuran Tefsirindeki Yeri, M..FAV Yay., stanbul,. 1996, s. 79.

20

b. Surelerin Tertibi Surelerin Mushaflardaki tertibinin tevkifi (vahye dayal )mi, yoksa ictihadi mi olduu konusunda ayr gr vardr. Zerkani bu konuda yle der: slam limleri surelerin tertibi konusunda ihtilafa dtler. Bu konuda ayr gr vardr: BRNC GR: Surelerin tertibinin tevkifi olmad, sahabenin ictihadna dayand gr. Bu gr savunanlarn ileri srdkleri iki delil vardr. Birinci delil; Kuran- Kerimin Hz. Osman zamannda cem edilmeden nce, surelerin tertibi konusunda sahabenin Mushaflar farkllk arz ediyordu. Eer tertip tevkifi olsayd Mushaflardaki surelerin tertibi farkl olmazd. kinci delil ise; Abdullah bin Abbas diyorki: Hz Osmana sordum: Niin mesaniden olan Enfal suresi ile (Miun) yzlklerden olan Bera suresini yan yana getirdiniz ve hem neden aralarna besmele yazmadnz ve onu sebi tivale koydunuz? " dedim. Hz. Osman cevabnda dedi ki: Enfal suresi Medinede ilk nazil olanlardandr. Fakat mevzular Bera suresi ile birbirine benzer. Bana yle geldi ki bunlar birbirlerine baldr. Resulullah da bu surenin ondan olup olmadn bize beyan etmeden irtihal buyurdular. te bu sebepten dolay onlar birbirine yakn koydum ve aralarna da Besmele yazmadm. Onu sebi tivale koydum. Hz. Osmann bu tavrn surelerin tertibinin ictihadi olduuna bir delil olarak ileri surerler. Zerkani, tertibin ictihadi olduunu savunanlarn delillerini yle tenkit eder: Sahabilerin mushaflarnn tertibinin farkl olmas, onlarn Kuran surelerinin tertibinin tevkifi olduunu renmelerinden ncesine dayanr. Zaten bu sahabler Hz. Osman zamannda Kuran- Kerim cem edildiinde kendi Mushaflarn imha edip, Hz. Osmann cem ettii mam Mushaflarnn tertibini benimsemilerdir. Benim kanaatime gre de sahabilerin mushaflarnn farkl oluu tertibin icdihadi olduunun kesin bir kant olamaz. nk sahabiler Kuran sahifelerinin kenarlarna aklayc notlarda kaydediyorlard. O Mushaflar kendileri iin zel hazrlamlard. Onlarn balayc bir yn yoktur.

21

KNC GR: Surelerin btnnn tertibinin tevkifi (vahye dayal) olduunu savunan gr. Bu gr savunanlara gre surelerin tertibi ayetlerin tertibi gibi Resululah (s.a.v.)n bildirmesine dayal olarak tevkifidir. Bu gr savunanlara gre her sure Resululah (s.a.v.)n emriyle bugnk yerine koyulup tertip edilmitir. Bu gr savunan limler, Hz. Osman zamannda yazlan Mushaf hakknda btn sahabenin ittifak etmeleri, bu mushafa muhalefet eden hibir sahabenin bulunmamasn delil olarak gsterirler. Eer surelerin tertibi ictihadi olsayd farkl tertiblerdeki mushafa sahip olan sahabiler, kendi Mushaflarna sarlr, ona dayanrlard. Bilakis bundan kandlar ve kendi Mushaflarn imha ettiler. Hz. Osmann yazdrm olduu mushafa ve onun tertibine ynelip benimsediler.25 Sureler arasndaki tenasub ve insicama baktmzda Kuran surelerinin tertibinin tevkifi olduu gr arlk kazanmaktadr. Sureler arasndaki bu uyum, ancak tertibin tevkifi olmas sonucu gerekleebilir. Biz de bu gr benimsiyoruz. Usul Fkhta uzun boylu mnakaa ve izah olunduuna gre surelerin tertibi de sahih olan rivayete gre tevkifidir. Vahye msteniddir. bni Atiyye derki: surelerin birounun tertibi Resulullahn hayatnda belli idi. Seb-i tival, Hamimler, Mufassal gibi tbirler var. Bazlar, surelerin tertibi sahabenin ictihadiyledir diyorsa da bu rivayet birinci rivayetle telif olur. yle ki: Resulullah: Bu sure u sureden evveldir, u sure ondan sonradr diye gsterirdi. Hz. Peygamber bunlar ashabna retir ve gsterirdi. Ancak Kuran o tertip zerine yazlarak sralanm deildi. Yazan heyet cem ederken Resulullahn iaret ve irad buyurduklar zere o tertiple yazmlardr. Heyet o belli tertip zerine yazd. Heyet tertip etti, rivayetlerinden maksud budur. Baz sahabe bunu kendilerinden yapmadlar. Resulullahn tertibinin nasl olduunu aratrdlar ve yle yazdlar. Bylelikle her iki grn arasn bulup telif etmek mmkndr. Yani hangi sra ve tertib zere olduklarn gsteren Resulullahtr. O gsterilen tertip zere sureleri yazan, ii yapan heyettir. in dorusu da budur. Yoksa ashabn ictihadyla sureler tertiplenmi deildir.
25. ez-Zerkani, age., C.1. s.353-354.

22

Surelerin birbirine balants ok yksek bir remz ve mana tar. Biten surenin sonu balayan surenin bana en muhkem ekilde raptolmutur. Ayetler ve sureler birbiri ard sra yle salam bir ekilde bedii bir tarzda sralanmtr ki, onlar asla yerinden oynatmaya gelmez. Onlara bu tertibi veren Allah-u zlcelaldir. Buna beer fikri nfuz edemez. nsanlarn mahsul olan eylerde byle yksek ahenk grlemez.26 NC GR: Baz surelerin tertibinin tevkifi, baz surelerin tertibinin ise sahabe ictihadna dayal olduunu savunanlarn gr. Ne var ki, bu gr savunanlarda, hangi surenin tertibinin icdihadi, hangisinin ise tevkifi olduu konusunda ihtilaf etmilerdir.27 Surelerin tertibi konusunda sonu olarak unu sylemek istiyoruz. Tertib konusunda her gr incelediimizde, bize en isabetli grn tertibin tevkifi olduunu syleyenlerin gr olduu geliyor. leri srlen deliller ve sureler arasndaki uyum ve anlam ilikisi, bir surenin ba ile nceki surenin sonu arasndaki mnasebet, pepee gelen iki surenin lfzen ayn vezinde olmas, bir suredeki cmlelerin, ounlukla dier suredeki cmlelerle benzemesi gz nnde bulundurulduunda tertibin tevkifi oldugunu savunan gr daha da glendiriyor. Ebubekir el Enbari yle der: Kuran Kerim nce btn olarak dnya semasna indirildi. Sonra da yirmi ksr senede para para indirildi. Cebrail ayet ve suresinin yerini bildirdi. Surelerin bir biri ardna sralanmas, ayet ve harflerin sralanmas gibi olurdu. Bunlarn hepsi Rasulullah (A.S) tarafndan yaplrd. Bir sureyi ne alan veya geriye brakan, Kurann tanzimini bozmu olur.28

26. Osman Keskinolu, Nzulnden tibaren Kuran- Kerim Bilgileri, TDV.Yay., Ankara, 1989, s.107. 27. Ez Zerkani, age., C.1. s. 356. 28. Celaleddin es Suyuti, Kuran limleri Ansiklopedisi, C.1, s.147; Geni bilgi iin bkz. Bedruddin Muhammed bin Abdillah ez- Zerkei, el Burhan fi Ulumil Kuran, Darut Turas, Kahire,1984 C.1.s. 260 ; smail Cerraholu, Tefsir usul, , TDV.Yay., Ankara 1989, s.58 ; Ahmed Cevdet Paa, Muhtasar Kuran Tarihi, Hamalolu Yay., stanbul 1985, s.72; Muhammed Hamidullah, Kuran- Kerim Tarihi M..FAV. Yay., stanbul 1993 s. 50; Suat Yldrm, Kuran- Kerim ve Kuran limlerine Giri, Ensar Ne, st, 1985, s.54 ; Mustafa nver, Kuran- Anlamada siyakn Rl, Sidre Yay., Ankara 1996,s.84; Abdurrahman etin, Kuran- Kerim Tarihi, Dergah Yay., stanbul, 1982, s.65 ; Muhammed A. Draz, En Mhim Mesaj Kuran, Ik Yay., zmir, 1994, s.181 ; Ali Turgut, Tefsir usulu ve Kaynaklar, M..FAV. Yay., stanbul, 1991,s.90; Hasan Hanefi, slami limlere Giri (Trc. Muharrem Tan), nsanYay., stanbul, 2000, s. 15.

23

KNC BLM

AYET BTNL
A. Kurann Btnl Kuran, elikiden ve tutarszlktan uzak, fikri insacam salam bir kitap olarak karmza kar. Zaten ihtilaflar zmleyici olmas bir yerde onun, kendi iinde tenakuzdan uzak bir yapda olmasn icap ettirir. Girift bir mana rgsne sahip olan Kurann, kendisini tefsir etmesi, onun, kendi btnl ierisinde anlalmas demektir. Kurann kendi btnl iinde anlalmas, zellikle erevede gereklemektedir. Bunlar; ayet erevesi, siyak-sibak erevesi ve Kurann btnl erevesidir.29 Tez konumuz olan ayet btnlnn iyice anlalabilmesi iin, Kurann btnln ana hatlaryla incelememiz gerekir. Kuran- Kerimin doru anlalp yorumlanabilmesi iin Kuran, kendi btnl iinde deerlendirmek gerekir. slam dnyasndaki bir ok problemin ve fikir ayrlnn temelinde, Kurana parac bir yaklam metoduyla mracaat etmek yatmaktadr. Her bir fikir, dnce ve inan ekol, kendi grnn doruluunu isbatlamak ve delillendirmek iin konuyla ilgili sadece bir ayeti veya ayetin bir blmn ele alarak deerlendirmede bulunmu ve sonuta eitli problemler ortaya kmtr. Kurann Kuranla tefsiri, baka bir ifadeyle Kurann kendi btnl iinde anlalmas gerei, slamn balangcndan beri bilinen ve yeri geldike limlerce nemi vurgulanan bir husustur. Peygamber (s.a.v) de bu tr tefsirin ilk rneklerini vermi ve bu rnekleriyle, Kuran yine Kuranla anlamann gereine iaret etmitir.30 Sahabeden olan mfessirler bata olmak zere daha sonra gelen mfessirlerde Kuran hep Kuranla tefsir ede gelmilerdi. Grebildiimiz kadaryla, Kurann kendine has slubu ve bilinen tertibi zaten onun, kendi btnl iinde anlalmasn bir zaruret olarak ortaya koymaktadr. Onun
29. Halis Albayrak age., s. 155. 30. Halis Albayrak, age., s. 11.

24

iindir ki, Kuran- Kerimi ister batan sona ayet ayet tefsir etsin, ister herhangi bir konusunu aklamaya alsn, isterse onun tercmesini yapsn hibir Kuran mfessiri ve aratrcs, Kuran, yine kendi iyaps ierisinde anlamaktan mstani kalmamtr.31 Kurann objektif olarak anlalabilmesi iin onun ayetleri arasnda bir anlam zinciri kurmak gerekir.32 fadelerin ayn anda birden fazla balamla ilikisi olabilir, bu balamlarn bazs birbirleriyle kesiebilir. Kuran yorumunda balam gz nne alnrken bazen Kurann tamam, bazen sure, bazen ayetler topluluu, bazen de tek ayetin dikkate alnd yerler olabilir, ya da deiik hkmler iin bunlarn hepsinin veya birkann devreye girmesi gerektii durumlar olabilir.33 Blmler birbiriyle balantl bir yap oluturan Kuran metninin bir btn oluunu34 sbatlamak iin, nceki alimlerin mnasebet ilmi dedikleri ayetler ve sureler arasndaki iliki ve uyumu ortaya koymaya almak, Kurann doru anlalmasna elbette ok byk katklar salayacaktr. Kuran yorumcular eer bu hususu gz nnde bulundurmadan bir ayeti veya Kurandaki her hangi bir konuyu izah etmeye alrlarsa birok zorluk ve sorunla kar karya kalrlar. Kuran ayetleri arsndaki mnasebet vechi, nerdeyse nzl sebeplerinin yerini tutacak tarzda kurulmutur. Zira nzl sebepleri bilinmeyebilir veya bilindii halde bize intikal etmemi olabilir yahut da intikal ettii halde yaylmam olabilir. Ama metin gz nnde olduundan, insan ister istemez mnasebetler zerinde dnr.35 yleyse ncelikle Mnasebet lminin ne olduunu, ne anlama geldiini aklayalm. Mnasebet, lugatta yaknlk anlamna gelir. Fulanun yunasibu fulanen demek, falanca, falancaya yakn ve benzer demektir. Nitekim karde, amcaolu vb. yakn akrabaya nesib denmesi de buradan gelir. nk bu durumdaki iki kii, arasndaki akrabalk ba ile birbirine yakn olmaktadr... Ayetlerin balarnda ve sonlarndaki mnasebet de byledir. Bunun mercii-Allah

31. Halis Albayrak, age., s. 12. 32. Ali Galip, Tefsirde Semantik Metot ve Kuranda Kavm Kelimesinin Semantik Analizi, tken Yay., stanbul, 2002, s.77. 33. Kamil Gne, slami Dncenin ekilleniinde Akl ve Nass, nsan Yay., stanbul, 2003, s. 388. 34. Nasr Hamit Ebu Zeyd, age., s. 199. 35. Suat Yldrm, age., s. 97.

25

en iyisini bilir-, aralarndaki anlam irtibatn salayan umum yada husus, akli yada hissi veya hayali vb. zihni balantlardan yahut da haber tarznda vuku bulan bir eyi sralanmas gibi sralanan harici trden bir irtibatn bulunmasdr.36 Herhangi bir ifadenin dieriyle olan mnasebeti deyiinden o iki ifadenin ekil, yap ve ifade ettii mana ynnden birbirine yakn, benzer ve uygun olmas, aralarnda bir irtibat veya alaka kurulmas anlalmaktadr. 37 te ayetler arasndaki bu mnasebet ba, Kuran ayetlerinin btnln oluturur. Her bir ayetin bir nceki veya sonraki ayet veya ayet guruplaryla mutlaka bir ilikisi vardr. Sureler arasndaki uyumun aratrlmas, genellikle yoruma dayal eitli ilikiler tesis etme abas ierisinde Kurana ynelik genel bir btnlk oluturmaya almaktadr; ayetler arasndaki uyumun aratrlmas ise, bizi dorudan metnin enstrmental unsurlarna ynelik dilsel aratrmann iine sokmaktadr. Burada gz nnde bulundurulmas gereken udur: Mnasebet ilmi ne harici ilikileri aratrr, ne de metin d delillere dayanr. nk bu ilim dalnda, metnin bizzat kendisi delildir ve dilsel, akli veya maddi terkip yapsna bal olarak pasajlar arasndaki iliki ltlerini Kuranda yine metnin kendisidir. Bu sz konusu ilikilerin, okuyucu ve yorumcunun akln iletmesinden bamsz tematik ilikiler olduu anlamna gelmez. Aksine bunlar da, okuma faaliyeti esnasnda okuyucunun metinle olan diyalektiinden kaynaklanan ilikilerdir.38 Evet, Kuran metninin blmleri arasndaki sz konusu ilikiler (mnasebet), gerekte mfessirin kavray ile metnin verileri arasndaki ilikinin bir baka boyutundan te bir ey deildir. Bunun iin Fahreddin Razi gibi, bu konuda kafa yoran alimler ok mkemmel ilikiler ortaya kararak, Kurann Btnl konusunda byk hizmetler icra etmilerdir. Zaten Kuran da aklmz kullanmamz ve kendisini okuyup dnerek ayetleri hakknda kafa yormamz istemiyor mu? Mnasebet bilgisinin, bir takm kaidelerin gelitirilmesinden daha ziyade mfessirin abasna ve icazul - Kuran sahasnda, bunun belaatla ilgili srlar
36. es-Suyuti, Kuran limleri Ansiklopedisi, C. 1, s. 288; Nasr Hamid Ebu Zeyd. age., s.197. 37. Mustafa nver, age. s 99. 38. Nasr H. Ebu Zeyd, age., s. 206.

26

konusunda ve esiz beyan ynleri hususunda zel bir vukufiyet kazanmasna baldr. Ayrca ayet ve sureler arasndaki bu ince ilgiyi ve mnasebeti kefedebilmek iin Kuran okuyan kimsenin, bazen edebi zevkini, bazen ftri mantn, bazen de nceki bilgilerini devreye sokmas gerekmektedir.39 Bu izahtan sonra diyebiliriz ki; ardarda gelen, bu ayetteki mnasebet ya kelimelerin birbirine bal oluu, ya birinci ayetle manann tamamlanmay, ya ikinci ayetin birinci ayeti tekid veya tefsir edii, itiraz veya bedel olmas ynyle irtibat aranr ki bu, kabul edilen bir irtibattr. Ya da aralarnda irtibat bulunmaz, herbiri birbirinden farkl mstakil birer cmle olur. Bu iki cmlede biri dierine, ya hkmde ortak olan atf edatyla atfedilir, ya da edilmez. Eer atfedilirse, aralarnda ortak bir yn bulunmas gerekir. 40 1. Kurana Btncl Yaklamann Faydalar imdi de Kuran ayetlerine btncl bir metotla yaklamann faydalar zerinde duralm. Niin ayet ve surelere btncl yaklamak gerekir? Kuran ayetlerinin, siyak ve sibaklarnn gz nnde bulundurmadan yorumlanmasnn ve hkm karlmasnn ne gibi olumsuz sonularnn olabileceini grelim. Konuyla ilgili Zerkei yle der: Ayetlerin mnasebetlerini tayin etmek, ince ve zor bir i olduu iin, mfessirlerin ok az bu konuya ihtimam gsterdi. Bu konuyla en ok ilgilenenlerden biri olan Fahreddin Razi tefsirinde yle der: Kurann inceliklerinin ou, Kurann tertibinde ve (ayet ve surelerinin) irtibatnda gizlidir. Baz limlere gre, kelamn bir ksmnn dier bir ksmyla irtibatl olmas kelamn gzelliindendir... Kad Ebu Bekir ibn Arabi Siracul-Mridin adl eserinde yle der: Kurann baz ayetlerinin baz ayetleriyle yle bir irtibat vardr ki, sanki bunlar tek bir kelime gibidir.41 Ayet ve sureler arasnda ki mnasebet (ilgi) iyi kavranrsa Kurann btnl de kendiliinden ortaya km olur. Kuran- Kerimin lafz ve anlam itibariyle mkemmel olmas ve rakiplerini susturmas bir nevi Kurann paralar
39. Mustafa nver, age, s. 98 40. Celalettin es-Suyuti, Kuran limleri Ansiklopedisi, C. 1, s. 289. 41. Ez-zerkei, age., s. 36.

27

arasndaki bu uyum ve ahengin bir sonucudur. nk ancak ilahi olan bir kelamn paralar arasnda mkemmel bir irtibat olabilir. Suyuti de el-tkannda u bilgilere yer verir: Mnasebetin faydas; cmleler arasnda sk bir ba kurmak, aralarndaki bu ba kuvvetlendirmektir. Kurulan mnasebetle cmlelerin durumu, ksmlar arasnda uygunluk bulunan salam bir binaya benzer.42 Subhi es-Salih de unlar syler: Mnasebet ilmi byk bir ilimdir. Kurann inceliklerinin ve gzelliklerinin ou mnasebet ilminde korunmutur. Kurann bir ok hkm ve kanunlar, mnasebet ilminin altnda tefsir edilmitir. 43 Gerekten de Kuran ayetleri, siyak ve sibak gz ard edilerek yorumlanp hkm karldnda birok hatayla kar karya kalnabilmekte ve hatta Kurann ruhuna, vermek istedii mesaja yzde yz ters den sonulara ulalabilmektedir. te Kuran ayet ve surelerine btncl yaklam, bu yanll bertaraf eder. Kurana btncl yaklamann faydalar hakknda Said Havva ise u zl bilgilere yer verir: Ayet ve sureler arasndaki mevcut ilikiyi tesbit etmek, Kurann icaznn daha bir gelitirilmesi, Mekki Kuran ile Medeni Kuran arasnda farkllk bulunduuna dair phenin rtlmesi, Kurann bir takm srlarnn bilinmesi konusunda katkda bulunmas, ifade aknn (siyak) delalet ettii pek ok manalarn anlalmas problemine yardmc oluu bu faydalardan bazlardr.44 Kurann hkmlerini aklama ve slubu konusunda Abdulkerim Zeydan u bilgilere yer verir: Bir hkm, ihtar, tekid ve nemini belirtmek iin Kuranda bazen birden fazla yerde gelmitir. Son olarak Kuran hkmlerinin eitli surelerde dankl dnlebilir. Hkmler bir yerde toplanmamtr. nk Kuran, kanun kitaplarnda altmz ekillerden ok ayrdr. Hukuki meseleleri, kanuni hkmleri getirmesine ramen hukuk kitab deil, irad, hidayet, ahlak, ibadet kitabdr. Hkmlerin bir ksm dierleri ile bitiiktir. Mesela, geni manada ahlaki hkmler muamelat hkmleri ile, ahiret hkmleri akide ile
42. es-Suyuti, age., C. 1, s. 288. 43. Subhis-Salih, age., s. 151. 44. Sait Havva, age., C. 1 s. 25.

28

muttasldr. Hkmlerin bir yerde toplanmay zarar vermez. Kurann eitli yerlerinde yaygn ekilde bulunuu hkmlerin yeniden, gayet salam ekilde anlalmasna onlarla ilgili dier hususlar bilmeye yardmc olur. Okuyucu Kurandan her hangi bir paray okumaktan usanmaz, doymaz.45 Kurannn btnl konusunda Mevdudi yle der: Manasn bilmek ve anlamak istediiniz ayetin nce Arap dili asndan kelimelerine ve cmle yapsna dikkat etmelisiniz. Sonra da onun siyk ve sibkna (kelime ve mana uyumu iindeki yapsna) bakacaksnz. Ayrca o konuyla ilgili Kuran- Kerimin eitli yerlerinde bulunan ayetleri bir araya toplayarak, inceleme konusu yaptnz ayetin hangi yorumu o ayetlere uygun dyor, hangi yorumu zd dyor diye zerinde dneceksiniz. Bu l iinde, Kuran- Kerimin ne istediini yine Kurannn kendi mesajnda anlamaya almalsnz.46 Kuranla herhangi bir iliki kurmak isteyen okuyucu, aratrmac veya mminin, Kuranla yz yze gelmezden evvel sahip olmas gereken en nemli donanmlardan birisi de Kurann nasl konutuunu, nasl bir dil kullandn bilmesidir. te bu balamda, Kurann ifade zelliklerini tahlil ederken tarihsellik ve btnlk ilkelerinden yararlanmak durumundayz. Birincisi; tarihsellik bize, Kurann neden byle bir ifade tarz setii ve ne demek istedii sorusunun cevabn ararken yardmc olacaktr. kinci ilke btnlk ise, ayn/benzer ifadelerin kullanld veya ayn fikri ieren Kuran pasajlarnn farknda olmamz salayacak; bylece ilgilendiimiz pasaja, bir btn olarak Kurana ters debilecek anlamlar verme tehlikesini ortadan kaldracaktr.47 Netice itibariyle Kuran- Kerim bir btn olarak ele alnp incelendiinde, mslmanlar arasnda derin fikir ayrlklarna yol aan ihtilaflarn nemli lde azaltlabilecei ve Kurann ifade ettii o elikisizlik niteliine48 ulama yolunda byk mesafeler kaydedilecei kanaatindeyiz.

45. Abdulkerim Zeydan, slam Hukukuna Giri (Trc. Ali afak), Srda Yay. stanbul, 1976, s. 285. 46. Ebul-la Mevdudi, Meseleler ve zmleri 3, (Trc. Yusuf Karaca), Risale Yay., stanbul, 1990, s. 12. 47. merzsoy, Dinsel Bir Metin Olarak Kurann Baz fade zellikleri, , Kuran Sempozyumu. Bilgi Vakf Yaynlar, 1. Bask, Ankara, 1994, s. 182. 48. Nisa, 4/82.

29

Ayetler ve sureler arasndaki mnasebeti kefetmek; ifade birimleri arasnda bir ilinti kurmaktr ki, bu sayede balant kuvvetlenir. Bylece szn yaps, blmleri arasnda uygunluk bulunan salam bir binann durumu gibi olur.49 Kurann bu salam yapsn kavrayabilmek iin, Kuran bir hayat metodu kabul edip, onu gnlk hayatta uygulamak niyetiyle aratrmak gerekir. nk Allah kimin hakknda hayr murat ederse onu dinde fakih klar ve hak ile batl ayrtedebilecek bir meleke (furkan) verir.50 Aksi taktirde Kuran- Kerimi, Kurann indii hareket ortamna girmeden ve ayn ortamn gerei olan tavr taknmadan anlayp tatmaya imkan yoktur. Kurann anlam ve muhtevasn, hareket ortamnn dnda; evinde oturarak yorumsal ve edebi incelemelere tbi tutan kimselerin, Kuran hakikatten bir ey anlamalarna imkn yoktur. ylese Kuran aratrmacs kendini samimiyet sorgulamasndan geirmelidir. 2. Kurana Btncl Yaklamay Engelleyen Faktrler Btncl yaklam metodu, Kuran- Kerim iin gerekli ve hatta zorunlu bir metottur. nk Kurann doru anlalmasnda en tutarl yol, ona btncl bir bak asyla yaklamaktr. Eer parac bir yaklam iine girilirse, Mevlanann misalini verdii krlerin fil tanmlamasnda olduu gibi herkes, kendi bak asyla Kurann bir blmn ele alarak, Kurann hi kastetmedii anlam ve hkmler karabilir. Kurann bir btn olarak deerlendirilmesini engelleyen baz faktrler vardr. Bu konuya ksaca deinelim. Kuran batan sona bilinen tertibiyle tefsir etme gelenei de, onun bir btn olarak deerlendirilmesini bir lde engellemitir, denebilir. nk Kuran, iletmek istedii mesajlar muayyen balklar altnda sunmayp Kurann her yerine serpitirmitir. Kurann ayet ayet batan sona tefsir edilmesiyle, konuyla ilgili baka ayetler ele alnamam, dolaysyla pek ok husus aa kavuturulamamtr. Kuran Kuranla tefsire alan enkti bile ilgili Kuran
51

49. Ez-Zerkei, age., C.1, s. 36. 50. Enfal, 8/29. 51. Ahmet Faiz, Fi zilalil-Kuran da Davet yolu, Sekin Yay., trs. s. 225.

30

birimlerini, bir arada mtalaa edememitir. nk, batan sona tefsir metodu, yaps icab, Kuran bir btn olarak deerlendirme imkan vermemektedir. Kuran konularna gre tefsir etme yolu, onun btnln gzetmede daha elverili bir ortam salayabilir. Yalnz bu tr almalarla, Kurann zihniyetine uygun sonulara ulaabilmek iin, sadece ilgili olduu varsaylan ayetlerin bir araya getirilmesi yetmez. Hangi konuda olursa olsun salkl sonulara ulaabilmesi iin mutlaka Kurann batan sona defalarca ve titizlikle gzden geirilmesi gerekir.52 Kurandaki baz ifadeleri siyakndan karmak ve metnin ierisinden soyutlayarak ele almak, ona parac bir ekilde yaklamak da53 btnl engelleyen hususlardan biridir. Kurana btncl yaklamay engelleyen en byk ve de vahim sebep ise baz kii veya frkalarn srf kendi grlerine dncelerine delil bulmak, kendi grlerini Kurana onaylatmak iin Kurann bir parasn veya konuyla ilgili bir ayetini ele alrken, dier para ve ayetlerini grmemezlikten gelmeleridir. slam tarihindeki tartmalar ve fikri ayrlklar dikkatlice tahlil ettiimizde arka planda yatan sebebin bu n yargl tutum olduu grlecektir. Oysa Kurann biz Mslmanlardan istedii ey, kendi dnce ve grlerimizi Kurana gre dizayn etmektir, Kuran kendi grlerimize gre yorumlayp uydurmak deil. uras aktr ki, Kurann anlalmasnda ve ondan hkmlerin karlmasnda esas olarak ister Kuran alnsn, isterse yaanan hayatn problemleri; her iki halde de odak nokta Kurandr. nk Kuran btn grlerin salamasnn yaplaca bir kitap olmak durumundadr. Dolaysyla harici faktrlerin etkisiyle nceden edinilen grlerin, ne olursa olsun Kurana onaylatlmak istenmesi, Kuran tbi olunacak bir rehber olmaktan karp tbi olan durumuna drr. Kiileri, bu tr affedilmez bir hataya drerek, onlar Kuran nirengi noktas olmaktan karmaya kadar gtrebilen amilleri, iki gurupta mtalaa etmek mmkndr: Birisi hissi (sbjektif), dieri ise metodiktir. Yani biri, insann

52. Halis Albayrak, age., s. 156. 53. Mustafa nver, age., s. 23; Bkz. Yusuf Kardavi, Nasl Bir Kltr (Trc. M. Said imek) Davet Yay., Konya, 1982, s. 42; Talat Koyiit, Hadiscilerle Kelamclar Arasndaki Mnakaalar, TDV. Yay., Ankara, 1988, s. 232.

31

i dnyasyla ilgilidir ki bu, belirli ekollere balln tezahr nyargl olutur. Dieri ise, daha ok akl ve muhakemeyle ilgilidir ki bu da Kuran anlamaya alrken tutulan yanl yoldur. 54 Bekir Topalolu slam tarihinde mezheplere ayrlmann sebeplerini aklarken kitabnda u bilgilere yer verir: Onlar Kuran dnmyorlar m? Eer Allahtan bakas tarafndan olsa (gnderilse) idi, onda birok eliki bulurlard.55 Mealini verdiimiz ayet-i kerime Kuranda lafz ve mana bakmndan, ihtilaf ve tezad bulunmadn gsterir. te fikir ayrlklarnn bir ksm eri hkmleri anlamann vastas olan Arapay bilmemek ve eriatn maksatlarn bilmemekten domutur.56 Kuran- Kerime n yargl yaklamlar, Kuran btnlnn gz ard edilmesi sonucunu dourmutur. Btnlk nazar- itibara alnmaynca, hemen herkesin kendi dorularna Kuranda dayanak bulmas son derece kolaydr. nk Kurann ifadeleri, birbirinden bamsz olarak da alnrsa bunun iin son derece msait bir zemin oluabilmektedir. Bunun ise Kuran anlayta-bilhassa temel konularda-ihtilaf alabildiine krkleyecei aikadr. Nitekim hemen hi bir tarihte ihtilaflarn n alnamamtr.57 Mesela Haricilerin, byk gnah sahiplerinin tvbe etmeden ldkleri takdirde ebedi cehennemde kalacaklarn savunan grlerine noktas olmaktan kardklarn grmek mmkndr. Kurann mesajn doru alglamak iin, mutlaka Kuran mutlaka kendi sistemi ve kendi terminolojisi ierisinde anlalmaldr. nk herhangi bir ilim dalna baktmzda, o ilim dalnn kendine has terminolojisinin olduunu ve kendi sistematiini oluturduunu grmekteyiz. Yine her ilim dalnn, kendine komu ilimlerle mnasebetleri olsa da, yine belli bir sahayla ilgilendikleri ve birbirinin sahalarna girmemeye altklar bir vakadr.
58

baktmzda

nyargl tavrlaryla, btnl nasl ihmal ettiklerini ve Kuran nasl odak

54. Halis Albayrak, age., s. 57. 55. Nisa, 4/ 82. 56. Bekir Topalolu, Kelam lmine Giri, Damla Yay., stanbul 1991, s. 163. 57. Halis Albayrak, age., s. 61. 58. Ethem Ruhi Fglal, amzda tikad slam Mezhepleri, Seluk Yay., Ankara 1993; s. 128 Muhammed Ebu Zehra, slamda Siyasi ktisadi ve Fkhi Mezhepler Tarihi (Trc: Abdulkadir ener), Hisar Yay., stanbul 1983, s. 78.

32

u halde mevcut ilimlerin ve fikirlerin prensip ve kavramlarn birbirleriyle kartrmann, sistemleri anlalmaz klaca akken; genel prensibler baznda her eyi akladn syleyen ilahi kitap, ister Mslmanlarn yaad ortamda, isterse gayri Kuran dinamikleri olan bir ilim ve fikir ortamnda muayyen bir dnce sisteminin veya belli bir ilmin terminolojisi, odak noktas yaplarak incelenirse durum ne olur? unu syleyebiliriz: Kurann btnl haleldar edilmi, onun oluturduu sistem, olmas gerektii biimde aksettirilmemi, dolaysyla ilahi mesajn hedefi saptrlm ve onun indirili gayesi gerektii gibi tahakkuk etmemi olur. Bunun iin, Kurann kendi sistemi iinde btncl bir yaklamla anlalmas, hem subjektif yaklamlardan, hem de metodik hatalardan uzak olmay gerektirir.59 Aksi takdirde, Kurana eer sbjektif yaklam tarzyla ynelip, herkes, Kurann iine gelen pasajlarna smsk sarlp bir sonuca varmaya alrsa, ok byk hatalara debilir. Grebildiimiz kadaryla parada kalnp btnlk gz ard edildii mddete hemen her gr sahibinin Kuranda kendisine hak verilecek dayanaklar bulabilir. Nitekim Basra kads olan Ubeydullah ibnulHasan yle demitir: Kuran, ihtilafa delalet eder. Onun iin kim kaderi reddediyorsa onun sz dorudur ve kitap da bu grn bir asl ve temeli vardr. te yandan kim cebr fikrini (cebriyye) savunuyorsa o da dorudur ve kitapta bir asl vardr. Bu durumda kim u gr, kim de tekini ileri srerse her ikisi de isabet etmitir. nk bir ayet, bazen iki farkl yn gsterebilir ve iki zt manaya ekilebilir.60 Grld gibi ayetler Kurann btnl iinde ele alnp deerlendirilmez, bir paras ele alnp dier blm gz ard edilirse, Kurann hi de kastetmedii manalar karlabilir ve yanl sonulara varlabilir. Onun iin ilahi mesaj doru alglayp yorumlayabilmek iin, ayetleri hem Kurann anlam btnl iinde, hem de ayetin kendi btnl iinde siyak ve sibakn gz nnde bulundurarak yorumlamak gerekir. Kurann btnl ile ilgili olarak Prof. Toshihiko zutsu yle der: Kuranda kelimeler aras iliki de son derece ilgi ekicidir. Mesela, Allah,
59. Halis Albayrak, age., s. 73-74. 60. bn Kuteybe ed-Dineveri, Hadis Mdafaas (Trc. Hayri Krbaolu), Kayhan Yay. stanbul 1989, 2Bask, s. 118.

33

Selam, Nebi, man vs. gibi ok nemli Kuran szlerini toplayp, Kuranda ne anlam verdiklerine bakmakla manann kavranabilecei zannedilir. Fakat hakikatle mesele, yle sanld kadar basit deildir. nk bu kelimeler, Kuranda birbirinden ayr, yaln halde bulunmazlar. Her birinin tekiyle yakn bir ilikisi vardr. Bu kelimeler, mahhas anlamlarn, birbiriyle olan bu iliki sisteminden alr. Dier bir ifadeyle bunlar, kendi aralarnda byk-kk eitli gruplar tekil ederler ve birbirlerine muhtelif yollarla balanrlar. Bu suretle sonunda gayet dzenli bir btn, son derece kark kavramsal bir mnasebet a kurarlar. te nemli olan husus, bu anlam sistemini yakalamaktr.61 Dolaysyla Kuran kavramlar, sadece iinde yer ald ayet erevesinde veya szlk anlamlaryla deerlendirilmekle her zaman doru sonuca ulatrmayabilir. Ayetlerde kullanlan kelimelerin anlamlarn yine ayet, siyak ve sibak ve Kurann tm erevesinde kavramak gerekir. Yani iin daha bandayken Kurann btnn gzden geirme zarureti vardr. nk aratracamz konunun anlatld pasajlardaki kelimeler, konuyla muhteva bakmndan ilgili olmayan baka ifadelerde pekala deiik boyutlar kazanabilmektedir. Daha nce de ifade ettiimiz gibi Kuran, blmleri, blmlerinin bnyesinde ana balklar ve tali balklar olan bir kitap deildir. Genellikle okuduumuz kitaplarda bilgiler, fikirler ve mantki deliller, telif metodu ile insicaml bir ekilde belli bir konunun etrafnda dner.62 Fakat Kurann tertibi, bu allm metodun dnda bir grnm arzeder. Konular, dank bir ekilde Kuranda yer alm gibi gzkrse de aslnda meseleye btnlk asndan ve Kurann ana hedefi asndan yaklaldnda hi de yle olmad grlecektir. Konunun banda Resulullah (s.a.v)in zaman zaman Kuran, yine Kuranla tefsir ettiini sylemitik. O, bu tutumuyla bir nevi biz Mslmanlara Kurann bir blmn aklarken Kurann btnln gz nnde bulundurmann gerekliliine iaret buyurmu oluyorlar. Konuyla ilgili bir rnek verip meseleyi burada noktalayalm.
61. Toshihiko zutsu, Kuranda Allah ve nsan, (Trc. Sleyman Ate), Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Yay., Ankara 1975, s. 15-16. 62. Ebu-l-AlaMevdudi, Kuran Anlamak iin Temel Prensibler (ev.Mehmet Sylemez), 2. Bask., 1969, s. 9.

34

Abdullah b. Mesuddan rivayet edildiine gre, o yle dedi: Enam suresinin 82. ayeti nazil olunca, iman edip, imanlarna zlm kartrmayanlar... ifadesindeki sorumluluk insanlara zor (ar) geldi. nsanlar dediler ki: Ya Resulullah! Hangimiz kendi nefsine zulmetmez ki? Bunun zerine Resulullah (s.a.v) buyurdu ki: O, sizin sandnz manada zlm deil. Salih kul (Lokmann)un ne dediini duymadnz m? O yle demiti:...Muhakkak ki irk, en byk zulmdr. (Lokman: 13) bu ayette geen zlm kelimesi irk demektir.
63

Bylece Resulullah (s.a.v) Enam 82 ayetteki zlm kavramn,

Lokman suresi 13. Ayetteki irk kelimesiyle izah ettiler.

63. Celaleddin Abdurrahman Ebi Bekir es-Suyuti, Ed-Drrl-Mensur- Fit-Tefsiril-Mesur, Darul Kutubil lmiyye, Beyrut 2000, C.3. s. 49; Ebil-kasm Mahmud b. mer ez-Zemaheri, El-Keaf an Hakaikit-Tenzil ve Uyunill-Akavil fi vucuhit-Tevil, Dara hyait- Turasil-Arabi, Beyrut 1997, C.2, s. 41; Muhammed Reid Rza, Tefsirul-Kuranil-Hakim, Darul-Kutubil-mmiye, Beyrut 1997, C.2, s. 41; -Vehbe Zuhayli, Et-Tefsirul-Mnir fil-Akide ve-eria vel-Menhec,Darul-Fikr, Dimek 1991, C.7-8, s. 273, Ebu Cafer Muhammed bin Cerir et-Taberi, Camiul-Beyan an Tevili Ayil- Kuran, Darul-Fikr, Beyrut, 1995, C.5, s.235; er-Razi Fahruddin, Tefsirl-Fahrir-Razi, Darul-Fikr, Beyrut 1995,C. 7, s. 64; Kadi Nasruddin Ebi Said Abdullah Ebi mer b. Muhammed el-Beydavi, TefsirulBeydavi (Envarut-Tenzil ve Esrarut-Tevil), ,Darul-Fikr, Beyrut1996, C. 2, s. 425; ahabuddin Mahmud el- Alusi, Ruhul-Meni fi Tefsiril-Kuranil- Azim, hyt-Trsil- Arabi, Beyrut, 1985, C.7-8, s.207; mer Nasuhi Bilmen, Kuran- Kerimin Trke Meali lisi ve Tefsiri, Bilmen Yay., stanbul, trs., C.2, s.914Mehmet Vehbi, Hulsatl- Beyn fi Tefsiril-Kuran, Dal Neriyat, stanbul, 1967, s.1468.

35

B. AYETN BTNL

Kuran, telif eserlerden tamamen farkl bir yapdadr. Onda konular, blmler ana balklar ve alt balklar altnda ilenmez. Muayyen konular, siyaksibak erevelerinde adeta mstakil olarak ele alnm grnmn verseler de, her siyak-sibak erevesi, yinede Kurann dier pasajlaryla dorudan veya dolayl olarak irtibatldr. nk deil bir ayet gurubu, bazen bir terkib bile bir ka hedef gzetebilmektedir. Bundan dolay Kurann bir biriminin sadece bir konuya mnhasr klnmas ounlukla mmkn olmamaktadr. Btn paralar, bulunduklar mana erevelerinde, zerlerine deni yaparken, Kuran manzumesi iindeki dier birimlerle olan ilikilerini de srdrrler. Dolaysyla Kuran her bir azas mkemmel alan bir btn oluturur.64 Kurann btnl konusunu daha nce zl bir ekilde grmtk. imdi de ayetin btnl erevesini deerlendirelim.

1. Ayetin Anlamsal Btnl Kuran- Kerimi bandan sonuna kadar okuduunuz takdirde onun sralannn olduka salam, pek ok incelikleri ihtiva ettiini, slubunun sarslmaz, balantlarnn gl olduunu; btn sure, ayet ve cmlelerinin birbirine sk skya bal olduunu greceksiniz. Onun muciz olu zellii adeta bir tek kalpm gibi adan zye kadar her tarafnda grlr. Gzleri kamatran benzeri grlmemi bir gerdanla benzer. Onun harfleri ve szleri dzenli bir ekilde sralanm; cmleleri, ayetleri birbiriyle irtibatl, sonu ba ile balantl, ba ise sonunun adeta bir hazrlaycs durumundadr.65 Said Havva bu balamda u sorular sorarak, Kurann icaz srlarndan yeni bir srrn farkna vardn ifade eder; Kurann bu mucizev ahengi ve dzeni nasl gereklemi olabilir? Topluca deil de olay ve hadiselerin danklna uygun olarak yirmi yldan daha uzun bir sure ierisinde ksm

64. Halis Albayrak, age., ,s. 155. 65. Said Havva, age., C. 1 s. 23.

36

ksm inmi olmasna ramen bu nasl gerekleebildi? te biz burada Kurann icaz srlarndan yeni bir srrn farkna varyoruz. Kurann kaynana ve onun herkesin mutlak egemeni bir tek Rab olan Allahn kelam olduuna dair apak ve parlak bir delilini okuyoruz: Eer O Allahtan bakas tarafndan (indirilmi) olsayd onda birbirini tutmaz ok eyler bulurlard. (Nisa: 82)66 Zerkei ayetler arasndaki ilikiyi incelerken dikkat edilmesi gereken hususlar ylece aklar: Btn ayetlerde ncelikle gz nnde bulundurulmas gereken, ayetin, ncesini tamamlar nitelikte mi yoksa mstakil mi olduunun tesbiti. Mstakil olmas durumunda da ncesiyle ilikisinin hangi ynde gerekletiidir. Sureler aras siyak-sibak balants da yine bu ekilde irdelenir.67 Kurann ayetleri arasnda mkemmel bir insicam vardr. Hepsi bir tek klli manann etrafnda dnmektedir. Buna merkezi mana da diyebiliriz. Bu merkezi mana da, insanlar kendi hr iradeleriyle Allaha kullua armaktr. Kurann ihtiva ettii ok eitli mevzularn ve czi manalarn hepsi, bir tek klli manann etrafnda dnmektedir. Bu mihver de insanlar, kendi fikir ve iradeleriyle Allaha kullua armaktr. Evet, nasl Allah, kendilerini cebren kul olarak yaratmsa, iradeleriyle de bu kulluu kabul etmelerini, kendilerini, yaratana gre tanzim etmelerini ve nlerinde, mutluluu ve bedbahtlyla bu dnya hayatnn yannda bir hi durumunda kalaca bir baki hayatn bulunduunu bilmelerini istemektedir. te Kuran btn kainatn merkezini tekil eden bir klli manay teri, ksas, tarih, cedel, tasvir, vad ve vaid gibi eitli konularn hepsine bir ruh klmtr. Bu ruh, o muhtelif mevzulara sirayet ederek onlara hayat vermektedir. te bu da Kuranda karlatmz, manalarn tedahl edip kaynamalarnn meydana getirdii bir kompozisyonla olabilir.68 Bundan tr Kuran bir kssa naklettiinde, ona dalp da merkezi gayeyi unutmaya frsat brakmaz. Bir t, bir vad, bir vaid vb. tarzda, bu gayeyi ustaca kssann arasna yerletirir. Byle yapmas, kssann nakledilmesinden gdlen maksad gerekletirmek iindir. Faraza Kuran, meselelerini anlatnda beeri telif usullerine gre hareket edip de akaid esaslarn bir
66. Said Havva, age. C. 1, s. 23. 67. Nasr Hamid Ebu Zeyd, age., s. 196. 68. Suat Yldrm, age., s.147.

37

blmde cennet ve cehennem ahvalini bir blmde, terii ahkam bir blmde, tarih ve ksaslar bir blmde ilh. toplasayd... Evet Kuran bu tutumu izleseydi, merkezi gayeyi gerekletiremeyecek ve bu ayr faslalar ruhsuz kalacak ve hepsini aksettirmesi matlup olan bu klli mana, ekseriya snk kalacakt. Okuyucu onu bir yerde grecek, ama dier blmlerde ok gemeden unutacakt.69 Kuran iyice anlayabilmek iin bu kitabn tbiatn, merkezi fikrini, ama ve hedeflerini bilmek gerekir. Okuyucu ayn zamanda onun slubunu, kulland terimlere ve aklama yaparken kulland usule yatkn olmaldr. Bir blm incelerken, o blmn
70

indirildii

zaman

ve

zemini

de

gz

nnde

bulundurmaldr.

Grld gibi Kuran ayetlerinin her birinin ihtiva ettii ayr bir anlam ve vermek istedii ayr bir mesajnn olmas yannda, hepsinin hedefledii nihai bir gaye ve merkezi bir mana vardr. Bu merkezi mana, birbirinden kopuk gibi gzken ayetler arasnda mkemmel bir insicam oluturmaktadr. Kuran paralar, birinci dereceden muayyen bir hedef gzettii gibi, ikinci, nc derecelerde baka gayelere de hizmet edebilmektedirler. Kurann varlklara ve hadiselere bakn yanstan ifadeler birbirleriyle girift bir mana rgs iinde sunulmaktadr. Mesela, Kurann vermek istedii Allah anlayn kavrayabilmek iin sadece Allah, onun sfatlar ve fiilleriyle alakal Kuran pasajlarn ele almak yetmez. Bunun yannda, insan ve insann niteliklerini, peygamberlik messesesini ve dier varlklarn durumunu anlatan ifadeleri de deerlendirmek gerekir. Mesela, Kurana gre Allahn dilemesini, btnlk iinde anlarken, Onun yaratcln, kudretini, adaletini, hikmetini ele alan pasajlarla birlikte, insann sorumluluu, iradesi yapp ettiklerinden dolay ceza veya mkafatla karlamas gibi hususlardan bahseden ifadeleri de gz nnde bulundurmak gerekir. Aksi takdirde bazen tam bir cebr anlayna varmak kanlmaz olur.71

69. Suat Yldrm, age., s. 147-148. 70. Ebul-Ala Mevddi, Tefhimul-Kuran, C. 1, s. 17. 71. Halis Albayrak, age., s. 49.

38

Kuran- Kerimi ap okuyan bir kii, farkl konulardan bahseden ayetlerin pepee sralandn grnce, ilk bakta ayetlerin rastgele dzensiz bir ekilde surelere serpitirildii zannna kaplabilir, fakat konunun uzman bir kii Kuran metnini dikkatli bir ekilde incelediinde, hi de sanld gibi dzensizlik ve irtibatszln olmadn; ayetlere btncl bir bakla yaklat zaman aralarndaki insicam ve anlam btnln kefedecektir. Bu hususu yle izah edebiliriz: Ak ve berrak bir gecede gkyznde parldayan yldzlara bakyorsun. teye beriye rastgele serpilmi, gelii gzel oralara da dmler gibi. yle tabur halinde sraya dizili deil. Kibrit ubuklar gibi istif de edilmemiler darmadank duruyorlar gibi. Fakat bunlarn aralarnda yle bir ince nizam ve ahenk var ki, birinin mahrekinden kmas, medarndan kk bir inhiraf dalmasn mucip oluyor. Senin gznde tesadfe bal, gelii gzel sralanm gibi grnen bu yldzlar arasnda yle bir ahenk ve nizam var ki, insan hayran oluyor. Bunu bize kim haber veriyor? Astronomi uzmanlar, bu ince nizam onun teleskopu gryor ve gsteriyor. ihtisas meselesi. te Kurandaki ayetlerin ve surelerin arasndaki ince nizam ve gzel insicam da bu ilmin erbab biliyor.72 Evrendeki her eyi bir lye, bir nizama gre yaratan73, btn varlklar kainat kitabna yerli yerince, konumuna ve konusuna uygun bir ekilde yerletiren Allah; vahiy kitab olan Kurana, ayet ve sureleri rastgele, dzensiz ve ilgisiz bir ekilde yerletirmesi elbette ki dnlemez. Bunun iin ayetlere mana verirken siyak-sibak erevesinde deerlendirmek gerekmektedir. nk Kuran, nzul asndan olaylara, tertip asndan da hikmete mebnidir. Btn ayet ve sureler tevkifi yolla terkip edilmitir. slubu ve parlak nazm mucizedir.74 Mesela: Bakara suresindeki ribaya ait olan ayet, sadakaya ait olan ayetleri takip eder. Bunun sebebi udur: Sadakaya dair olan ayetler ile riba yapmann gnah olduunu anlatan ayetler fukara lehinde olan ayetlerdir. Bunlardan maksat hep fakirlerin halini islah etmektedir. O gnk itimai artlar bu iki eit ayetlerin birlikte nzulne msait deildi. Ribay men etmeden nce
72. Osman Keskiolu, Kuran- Kerim Bilgileri, TDV. Yay., Ankara, 1989, s. 113. 73. Kamer, 54/49. 74. Mustafa nver, age., s. 94.

39

itimai heyeti hazrlamak gerekirdi. Onun iin manaca, konuca ve gayece birbirine bal olan bu iki ayet ayr ayr zamanlarda nazl olmutur. Fakat mevzular birbirine yakn olduundan tertipte yan yana yazlmlardr. Bunu yapan Resulullahtr. Aradaki mnasebet ve alakay sahibi vahiy bilir ve gsterir.75 Mevdudi, okuyucunun Kuran anlamasna yardmc olmak, onun mana ve ruhunu tam anlamyla kavramasn salama konusunda unlar dile getirir: Okuyucu, Kuran- incelemeye balamadan nce, onun okunan dier kitaplardan farkl ve esiz bir kitap olduunu aklndan karmamaldr. Sradan kitaplarn aksine Kuran, edebi bir sraya gre tertip edilmi belirli konular hakknda bilgi, fikir ve tartmalar ele almaz. Bu nedenle Kurana yabanc olan kii, Onunla ilk karlatnda, blmler ve ksmlara ayrlmam veya farkl konularn farkl bir ekilde ele alnmam ve hayatn farkl ynleri ile ilgili emirlerin dzenli bir ekilde verilmemi olduunu grnce aknla der. Bunu mukabil, daha nceden hi karlamad ve onun kitap anlayna hi uymayan bir eyle karlar. Kurann imanla ilgilendiini, ahlaki direktifler verdiini, mjde verdiini ve bunlarn hepsinin bir ahenk iinde sunulduunu grr. Ayn konu farkl ekillerde tekrar edilir ve grnrde hi ilgisi olmayan bir konu dierini takip eder. Bazen hi grnr bir sebep yokken, bir konunun ortasnda baka bir konu anlatlr... Ayn ekilde kltrel, politik, sosyal ve ekonomik problemleri zmede kendi metodunu izler; kanunlar ve prensibleri sosyologlardan, hukukulardan ve hkimlerden farkl bir ekilde ele alr. Ahlak, bu konuda yazlan btn eserlerden farkl bir yolla retilir. te bu nedenle yabanc bir okuyucu, kendi kitap anlayna hi uymayan bu tip eylerle karlatnda akna dner. Kurann ayetleri arasnda hi ilgi ve balant veya konularnda sreklilik bulunmayan bir kitap olduunu, anlalmaz bir ekilde eitli konular ele aldn ve kelimenin kabul edilen anlamyla bir kitap olmad halde, kitap eklinde dzenlendiini dnmeye balayabilir. Bunun bir sonucu olarak, onun dmanlar Kurana ok garip iddialarla kar kmakta, Kurann ada izleyicileri ise bu phe ve kar

75. Osman Keskiolu, age., s. 112.

40

iddialar rtmek iin garip yntemler kullanmaktadrlar. Ya ka psikolojisine dmekte ya da zihinlerini yattrmak iin garip yorumlara yeltenmektedirler. Bazen de grnrde aralarnda iliki olmayan ayetleri aklayabilmek iin suni anlam balar kurmakta ve son ka olarak Kurann hibir dzen ve anlam sras olmakszn ok eitli konulara deindii tezini kabul etmektedirler. Sonu olarak, ayetler kendi yerlerinden alnmakta ve anlamda karklk ortaya kmaktadr.76 Emin el-Hli konuyla ilgili yle demektedir: Hi phesiz, mevcut tertibde de bir takm ilahi hikmetler ve gayeler vardr.77 te Kuran ayetlerini ele alp incelerken anlam karklna meydan vermemek; ayetlerin sure iinde rastgele, dzensiz bir ekilde serpitirildii phesine dmemek iin Kuran doru okumak ve doru yorumlamak gerekir. Bunun salanabilmesi iin de Kurana doru bir ekilde ynelmek gerekir. Onun sradan bir kitap olmadn, dolaysyla olaylara kronolojik bir srayla yaklamadn, her hangi bir konuda syledii sz, kendi balamnda deerlendirerek ayet btnl erevesinde ele almak gerektiini unutmamak gerekir. Kuran- Kerimin bir tek suresinin ayetlerini ve btn surelerini birbirine balayan bir ban var olduunu savunan Said Havva yle der: Ayet ve sureler arasnda bir ban olmay alemlerin Rabbi kelamnda yle dursun, insanlarn kelamna bile yakmaz. Allah kitabnn bu konuda insanlarn kitaplarndan daha aa olduu duygusunu mslmana vermeye alan bir kimsenin uyandrmak istedii phe gerekten korkuntur78 diyerek ayet ve sureler arasnda bir mnasebet aramann yersiz olduu fikrini savunanlara bir nevi cevap vermektedir. Kuran ayetlerine insafla dikkat edilirse onun sunuu, dier kitaplardaki gibi, bir iki maksad takip eden tedrici bir fikir silsilesinin takdimine benziyor. Aksine defi ve ani bir hususiyeti, hayatiyetin nabz atlar tarznda, ilka olunan bir gidiat vardr. Beraber gelen paralar bile, mstakil olarak uzak bir yerden gelen gayet ciddi ve ehemmiyetli bir muhaberenin tek tek, ksa ksa bir surette
76. Ebul-Ala Mevdudi, Tefhimu-l Kuran, C.1, s. 15-16. 77. Emin el-Hli, Kuran Tefsirinde Yeni Bir Metot, (Trc. Mevlt Gngr), Kuran Kitapl Yay., stanbul, 1995, s. 71. 78. Said Havva, el-Esas fit-Tefsir, amil Yay., C. 1, s. 25, stanbul 1989.

41

geldiinin nianlarn tar. Vcudu meydana getiren ve ilk nazarda dank duran bir ok uzuv nasl organik btnle mani deillerse bilakis ayr ayr bulunduklar yerlerde olmalar organizmann devamnn art ise, Kurandaki eitli mevzularn arasna siyakla uyum salayacak ekilde, merkezi manann serpitirilmesi de canllk veren ruhun, vcudun her tarafna sirayet etmesi kabilindendir.79 Dolaysyla farkl konulardan bahseden ayetler derinlemesine incelenip zerinde fikir yrtldnde, bir makinenin paralar gibi, her bir ayetin kendi i btnl olduu gibi, konunun veya iinde yer ald surenin btnln salamaya ynelik bir ynnn de olduu grlecektir. Konuyla ilgili smail Cerraholu yle der: Ayetler eitli zamanlarda ve eitli sebeplere binaen nazil olmakla beraber, aralarnda yle bir irtibat var ki, onlardan birini yerinden oynatmak mmkn deildir. Kurann icaz bu yne de temil edilebilir. Belagat ve ahenk bakmndan Kurann byle bir insicama sahip olmas, onun ebedi bir mucize olduunun delilidir.80 Mnasebet ilmi, ayet ve sureler arasndaki iliki biimiyle ilgilenen slup eksenli bir ilimdir. Ayet ve sureler arasndaki mnasebet, Kuran metninin, paralar birbiriyle balantl yapsal bir birlik oluturduu temeline dayanr. Mfessirin grevi, hem ayetleri hem de sureleri birbirine balayan iliki ve mnasebetleri aa karmaktr. Bu ilikinin ortaya karlmas, mfessirin gcne ve metnin derinliklerine nfuz etmedeki keskin zeksna dayanr. phesiz bu ilikiler, kimi zaman has, kimi zaman da akli, zihni yahut hissi veya varsayma dayal olur... Ayet ve surelerin birbirleriyle olan irtibatn ortaya karmak, metinde yerleik mevcut, sabit ilikileri aa karmak anlamnda olmayp, aksine mfessirin kavray ile metin arasnda bir iliki tesis etmektir ki, bunlar araclyla da metnin blmleri arasndaki balantlar aa karlr. Bu yzden bir mfessir, zel ilikileri ortaya koymasn salayacak metne ait verilere dayanrken, bir dier mfessir, daha baka verilere dayanmakta ve farkl tarzda ilikiler ortaya koymaktadr. Metnin blmleri arasndaki sz konusu ilikiler, gerekte mfessirin kavray ile metnin verileri arasndaki ilikinin bir baka boyutundan te bir ey deildir. Muhtemelen, metnin zel bir sebeple
79. Suat Ydrm, age. s. 149. 80. smail Cerraholu, age. s. 204; Nasr Hamid Ebu Zeyd, age. s. 196.

42

irtibatn ifade eden tarihsel boyut u hareket noktas kabul eden baz alimleri mnasebet ilmine kar kmaya sevk eden de budur.81 Evet baz slam alimleri Kurann ayetleri ve sureleri arasnda bir irtibat kurmaya almann, mnasebet ilmiyle uramann kiiye altndan kalkamayaca baz sorumluluklar ve zorluklar ykleyeceinden hareketle bu ilimle uramaya kar kmlardr. Mnasebet ilmine kar olan limlerden biri olan zzuddin b. Abdisselam yle demitir: Mnasebet ilmi gzel bir ilimdir. Ancak bir ifadenin balantsnn gzel olmas iin, onun ba ile sonunun birbiriyle balantl tek bir konu hakknda olmas art aranr. eitli sebepler zerine vaz edilmi bir kelamda, ba ile sonu arasnda irtibat art aranmaz. Bu tarz mnasebeti kurmaya alanlar, altndan kalkamayacaklar zorlama bir ie kalkmlar demektir. Bylesi bir zorlamada irtibat ise, szn gzeli (Kuran) yle dursun, normal bir szn bile anna yakmayan zayf bir mnasebettir. Zira Kuran yirmi ksur ylda farkl hkmler hakknda muhtelif sebeplere bal olarak inmitir. llet ve sebeplerin farkl olmas hasebiyle, Kurann ayet ve sureleri arasnda irtibat kurulamaz.82 Fahruddin Razi ise, zzuddin b. Abduselam gibi mnasebet ilmine kar olan ve tefsirlerinde bu ilme yer vermeyen alimleri eletirmi ve onlarn kayglarnn yersiz olduunu ifade etmitir. Raziye gre Kurann ifade gzelliklerinin ekserisi, tertib ve irtibatlara tevdi edilmitir.83 Mnasebet ilmine kar olanlar eletirenlerden biri de Veliyuddin elMollavidir. O, bu konuda unlar syler: eitli olaylar zerine inmelerinden dolay ayeti kerimeler arasnda mnasebet aranmaz diyen vehmetmitir. nk Kuran, nzul asndan olaylara, tertip asndan da hikmete mebnidir. Btn ayet ve sureler tevkifi yolla tertib edilmitir. slubu ve parlak nazm mucizedir...84 nceki limlerin de belirttii gibi, zzuddin bin Abdsselam ve onun grn savunanlar yanlgya dmlerdir. Onlarn yanlglarnn sebebi,
81. Nasr Hamid Ebu Zeyd , age. s. 197-198. 82. ez-Zerkei, el-Burhan, C. 1, s. 37; Mustafa ztrk, Kuran Dili ve Retorigi, s. 19 (Bkz.) Abdullah Draz, Kurann Anlalmasna Doru (Trc. Salih Akdemir) Mim Yay., 1983, by., s.119-120. 83. Suat Yldrm, age. s. 95. 84. Mustafa nver, age. s. 94.

43

yalnzca, Kurann hikmete mebni ekilde sralanm olmas deil, bundan da te, onun genel tasarruf ile dilsel tasarrufu birbirine kartrmasdr. Zira dilin, olguyu dile getiren zel mekanik unsurlar vardr. Dil, olaylar olduu gibi resmetmeyip, onlar zel mekanik unsurlara ve kurallara bal olarak sembolik bir tarzda formle eder. Bundan dolay bazen harici olaylar (nzul sebebi) arasndaki iliki kaybolur; fakat dil, bu olaylar dilsel ilikiler ierisinde kalba dker. Her ne kadar pasajlar, farkl olaylar dile getirse bile, Kuran metni, dinsel bir metindir ve pasajlar arasndaki ilikileri gelitirme ve bunlara yeni bir boyut katma gcne sahiptir. 85 Evet grld gibi Fahrettin Razi ve Veliyuddin el-Mollavinin de ifade ettii gibi Kurann ayet ve surelerinin arasnda irtibat kurma giriiminin gereksiz olduunu savunanlarn iddialar pek kabul grecek bir gr deildir. Evet, belki her ayet grubu ve her sure iin bir irtibat yn bulmak mmkn olmayabilir. Fakat Zerkeinin de ifade ettii gibi metnin blmleri arasndaki ilikiler, gerekte mfessirin kavrayna baldr. Bir mfessir eer Kuran dikkatlice ve derinlemesine inceleyecek olursa gerekten ok ilgin irtibat ynleri ortaya kar. yle bir irtibat ki, Kad Ebu Bekir b. El-Arabinin ifadesiyle, Kurann baz ayetlerinin dierleriyle yle bir irtibat var ki, sanki manalar ayn, yaps muntazam bir tek kelime gibidir.86 Tenasub ve insicam konusunda zz b. Abdisselam ile yaklak ayn gr paylaan atibi, Kurann caznn belli bir ayette, surede veya belli bir slp tarznda deil, bizzat Kurann mahiyetinde mndemi bulunduunu; dier bir ifadeyle, bu mucizenin bir btn halinde Kurann kendisi olduunu, dolaysyla , ondaki tenasub ve insicamn da lafzdan ziyade mana ve maksadn n plana kt fikri btnlkte aranmas gerektiini savunmaktadr.87 Aksi halde, tenasb ve insicam yle dursun, Allahn kelamnda hibir eliki bulunmadn bildiren 4. Nisa, 82. ayete ramen Kuranda birbiriyle eliik gzken bir takm ifadelerle karlalmas kanlmazdr. Nitekim, klasik dnem slam alimleri Kuran mkemmel bir tenasp ve insicama sahip bir
85. Nasr Hamid Ebu Zeyd, age. s. 198. 86. ez-Zerkei, age., C. 1, s. 36. 87. Mustafa ztrk, age., s. 19.

44

yazn metni gibi algladklar iin, kanlmaz olarak birbiriyle eliik gzken baz ayetlerle yz yze gelmiler ve tefsir usul ve Kuran ilimleriyle ilgili eserlerde atklar Mkilul-Kuran bal altnda, sz konusu ayetlerdeki elikileri (eliki gibi grnen hususlar) bertaraf etmeye ynelik bir takm nerilerde bulunmulardr. Bu nerilerden ilki, eliik ifadeler ieren ayetlerin mmkn mertebe nzl srasna gre tertib edilmesi ve ayetlerin bu tertibe gre okunmasdr. Bu durumda, ilk inen ayetler mensuh, sonrakiler ise nasih kabul edilmiti. Bu bir bakma nzl ortamn tarihsel bir bak asyla yeniden kurgulamak demektir ve bu yzden olduka salkl Kuran okuma biimidir. Bu noktada, tarihsel okumann, hakknda nesh cari olmad kabul edilen ihbari ayetlerde salkl sonular vermeyecei sylenebilir. Ancak biz, bu okumann her hlkarda en salkl Kuran okuma biimi olduunda srar ediyoruz. Aksi takdirde, Kurandaki mkilleri zmlemek olanakszdr. Nitekim slam limleri Kurandaki mkl ifadelerin izahnda, ayetlerin indii tarihsel ortam kurgulamak yerine metni esas aldklar iin nesh teorisi dnda - tatminkr saylabilecek trden hemen hibir zm nerisinde bulunmamlardr. rnein, Rahman 39. ayette Kyamet gn ne insan ne de cine gnahlarndan asla sorulmayaca bildirirken saffat, 24. ayette mcrimlerin hesaba ekilmeleri iin durdurulacaklar, Araf 6. ayette ise hem kendilerine peygamber gnderilenlere hem de peygamberlere hesap sorulaca belirtilmitir. Kuran yek pare bir yazl metin olarak tasavvur ettiimizde, bu ayetteki bildirimin birbiriyle elitiini sylemekten baka bir seeneimiz yoktur. slam alimleri i btnlkl Kuran tasavvuruna sahip olduklar iin, mezkur ayetlerde birbiriyle eliik gzken ifadeleri halletmeye almlardr. Ne ki, onlar az ncede belirtildii gibi, zm evvelemirde metnin iinde aradklar iin gayb alanlarla ilgili mkil ifadeler zerine bir takm varsaymlarda bulunmak zorunda kalmlardr. Bu varsaymlardan birine gre Kyamette farkl meknlar olacak; dolaysyla insanlar bu meknlarn bazsnda hesap iin durdurulmayacak; bazsnda ise sorguya ekileceklerdir.88 Tamamen varsayma dayanan bu izahn tatminkar bir ierik tamad aikrdr. Bizce buradaki problemin tek zm yukarda zikri geen her
88. Mustafa ztrk, age., s.19.

45

ayetin indii ortam dier bir deile, hangi ortamda, kime hitap ettiini, ksaca hadis, siyer ve esbab nzlle ilgili rivayet malzemesinden istifade ederek nzln tbii balamn yeniden kurgulamaktr. Bu noktada denebilir ki, Rahman suresinde insanlara ve cinlere gnahlarndan dolay sorgu-sual edilmeyeceini bildiren 39. ayet tevhit inanc bata olmak zere, Allahn insan oluna lutfettii bunca nimeti inkr eden nankrlerin ilemi olduklar bu aikar ve affedilmez sutan tr Ahirette onlara u suu veya gnah ilediniz mi? diye sormann dahi zaid olaca fikrini ihsas etmekte; Araf 6. ayet ise zelikle inanan insanlarn zihinlerinde Ahiretteki hesap bilincini zinde tutmay hedeflemektedir.89 Yukarda Rahman suresi 39. ayet ile Arf suresi 6. ayetin bildirdii hkm arasnda bir eliki varm gibi bir gr serdedildi ve bu eliki baz yorumlarla giderilmeye alld. Aslnda Rahman suresindeki ayet, siyakndaki ayetle (41. ayetle) birlikte ele alnp siyak-sibak btnl erevesinde deerlendirildiinde aslnda bir elikinin sz konusu olmad grlecektir. nk Rahman suresi 39. ayette insanlara ve cinlere gnahlarndan sorulmayaca belirtirken, Rahman suresi 41. ayette ise sulularn simalarndan tannd, peremlerinden ve ayaklarndan yakalanacaklar belirtiliyor. Simasndan sulu olduu belli olan bir kimseye sen sulu musun, her hangi bir su iledin mi? diye soru sorulmas zaten anlamszdr. Yani bir nevi Allah, gnahkr inkrclar muhatap kabul edip soru sorma gerei duymuyor. Kuranda, ayetler arasndaki mnasebeti gsteren umumi esaslar unlardr: Surenin hangi gaye ile indiini bilmek, bu gayelere gtren sebepleri aratrmak, bu sebeplerin birbirine yaknlk ve uzaklk durumunu incelemek, ayetlerin birbirini takibinde, dinleyenin meraknn dikkate almak, belagatn gerektirdii hususlara nem vermektir. Ayetler arasndaki mnasebeti kolaylatran umumi kaide ite bunlardr. Bu kaide uygulandnda, her sure ve ayet arasnda mevcut mnasebet, aka ortaya kar.90 Ayet ve sureler arasndaki tenasb gstermek hususunda muhakkik mfessirler zorlamalardan kanmlar ve bunu yaptklar lde baarl olup,
89. Mustafa ztrk, age., s. 19-20. 90. es-Suyti, Kuran limleri Ansiklopedisi, C. 1, s.292.

46

bu bahenin en gzel meyvelerini devirmilerdir. spat etmilerdir ki, yirmi ksur sene boyunca, eitli sebeplerle ve muhtelif artlarda inen Kuran- Kerimin her suresinde, ayetler tam yerlerini bulmulardr. O derecede ki bir ok yerde insicam, nzl sebebinin bulunup bulunmadn aratrmay hatra bile getirmez. fade sanatndaki insicam, tarihi realitesini bilmeye ihtiya brakmaz ve inci gibi dizilmi ayetleriyle 114 sure; 114 kolye halinde zamann boynunu ssler.91 Subhi es-Slih bir kelamda tenasbn makbul ve makul olmas iin u art ne srer: Ayet ve sureler arasndaki mnsebet konusunda tbiiliin veya zorlamann asl miyar, mevzular arasndaki benzerliktir. Kelamn sonu, ba ile irtibatl ve ayn mevzuda ise, makl ve makbl olan bir tenasub var demektir. Muhtelif sebeplere ve birbiri ile ilgisiz meselelere dair ise ak bir tenasb olduu sylenemez. Demek tensp ii vzh olmakla beraber bazen gizli de kalabilmektedir. Bu gizlilik ayetlerden ziyade sureler arasnda grlr. Zir mevzun, bir tek ayette bitmesi ok nadirdir: tekid veya tefsir, istisna veya hasr, itiraz veya tezyil maksadlarndan biriyle ayetler pepee gelir. Bylece mnasebet ve btnlk ortaya kar.92 Btn bu aklamalardan da anlald zere makbul ve makul bir mnasebeti ortaya koyabilmek iin zorlama yorumlardan kanp ii tbii mecrasnda ele almak gerekir. Bu nbilgilerden sonra imdi de ayet btnl konusunu blmlere ayrarak ve rnekleriyle aklayalm. Bu tezimizde btnlk kavram ile mnasebet/tenasub kavramlarn birbiriyle eanlaml kavramlar olarak kullanacaz. nk bir kelamda btnln olabilmesi ve btnlk kavramndan bahsedilmesi iin, o kelamn birimleri arasnda bir mnasebetin insicamn bulunmas gerekir. Birimleri arasnda tensub olmayan bir kelamda, btnlkten bahsetmek mmkn deildir. Zaten tefsir kaynaklarn dikkatlice okuyup incelediimizde mfessirlerin tenasub veya mnasebet kavramlaryla ortaya karmak istedikleri eyin, btnlk konusu olduu grlecektir.93 nk ilevleri itibariyle bir uyum iinde olan paralar, bir araya getirildiinde bir

91. Subhis-Salih, Mebahis fi ulumil-Kuran, Dersaadet, stanbul, trs., s.157. 92. Subhis-Salih, age., s. 152. 93. Subhis-Salih, age. s. 152; Zerkei, age., C. 1. s. 236; Suyuti, age., C.1. s. 80.

47

btn olutururlar. Kuran metninin gemi dnem alimlerinin tbiriyleblmleri birbiriyle balantl bir yap oluturmas sebebiyle bir btn oluu mnasebet ilminin gayesini tekil eder.94 Ayetin anlam btnln iki ana balk altnda inceleyebiliriz: a. Bir ayetin kendi iindeki anlam btnl b. Ayetler arasndaki anlam btnl (Balam) imdi bir ayetin kendi iindeki anlam btnln inceleyelim. a. Bir Ayetin Kendi indeki Anlam Btnl Kuran- Kerim ayetlerini doru anlayp doru yorumlamak iin, hele hukuki konularla ilgili doru hkm verebilmek iin ayetlerin ban ve sonunu birlikte ele alp ayetlere btncl bir yaklamla yaklamak gerekir. Ayetin bir ksmn ele alp bir ksmn ihmal ederek parac bir ekilde deerlendirecek olursak, Kurann ruhuna ve gayesine taban tabana zt bir yorumla ve hkmle kar karya kalabiliriz. Ayetlerin keyfi ve ahsi mlahazalarla arzu edilen yne doru ekilmesinin nne gemenin yolu, ayetlerin ba ve son ksmlarnn beraberce deerlendirilmesi, czlerin grlp de klln (btn) gz ard edilmemesinden geer. Bilindii gibi anlama ameliyesi paralardan btne doru gerekleir. Harfler bir szc, szckler de bir cmleyi anlamamza yardmc olurlar. Dier bir deile paralar anlamadan btn anlayamayz. Bunun gibi, ayn ilke Kuran- Kerim iin de geerlidir. nk Kuran platformda da anlamaya ynelik atlm en kk adm ayetler olmaktadr.95 Kuran kendi btnl iinde anlalmaya alrken ncelikle

deerlendirilmeye tbi tutulacak olan ereve, ayet erevesidir. Yani kelimeleri terkibleri, nce cmlenin btnl iinde anlamaya almak gerekiyor. nk bazen cmlenin tamamlayc unsurlarndan herhangi birini deerlendirmeye almadnz taktir de, varacanz sonu, Kurann o blmde iletmek istedii

94. Nasr Hamit Eb Zeyd, age., s. 199. ; Suat Yldrm. age., s. 96. 95. Mustafa nver ,age . s. 110.

48

fikirlerden az ok farkl veya zdd olabilir. Bu itibarla Kuran anlarken ncelikle cmle ve ayet baznda anlatlmak isteneni tespit etmek gerekmektedir. Mesela, Bakara suresinin 275. ayetinin ba tarafnda, faiz yiyenlerin, yani faiz muamelesinde bulunanlarn kyamet gnnde eytan arpm kimseler gibi kalkacaklarndan bahsediliyor. Fakat ayetin devamnda onlarn byle fena bir duruma dar klnmalarnn sebebi zerinde duruluyor ve Allah, al verii helal, faizi ise haram kld halde, bu insanlarn, al verile faizi eit tuttuklar, bu ikisinin arasnda hibir fark grmedikleri, dolaysyla faizi de al-veri gibi helal saydklar iin eytan arpm gibi dirilecekleri anlatlyor: Faiz yiyenler (maherde) ancak eytann arpt gibi kalkarlar. Byle olmas onlarn: Zaten al veri de faiz gibidir demelerindendir. Oysa Allah, al verii hell, faizi haram kld...96 Eer biz bu ayetin devamn dikkate almadan ilk blmn anlamaya kalkrsak gerekten farkl bir sonuca varrz. nk bu taktirde ayetin bandaki ifadesinin zahirine bakarak, faizi helal saymakszn yiyenlerin ve bu muamelede bulunanlarn byle bir azaba maruz kalacaklar gibi bir sonu ortaya kar ki, bu da, ayetin btnl iinde anlalan manaya ters der. Tbiatyla bu da Kurann bu ayette muhataplarna vermek istedii ey deildir. Biz burada, ayetlerin ncelikle kendi btnlkleri iinde anlalmalarnn ne kadar elzem olduunu grmekteyiz. 97 Konuyla ilgili baka bir rnek olarak da Nisa suresindeki namazla ilgili ayeti verebiliriz: Ey iman edenler! Ne dediinizi bilene kadar sarhoken namaza yaklamayn ...98 Eer ayetin ba ksmn ele alp, dier ksmn deerlendirmeye tbi tutmazsak, ayetin vermek istedii mesaja taban tabana zt farkl bir sonuca ularz. nk bu durumda sanki Allah Kuran- Kerimde, Ey iman edenler! Namaza yaklamayn.... demi gibi olur. Bu taktirde namaz, sanki kanlmas gereken bir davranm gibi alglanr. Oysa ayetin, ba ve sonunu gz nnde bulundurarak btncl bir yaklam sergilediimizde doru bir sonuca ularz. Allahn bize vermek istedii mesaj doru olarak alglarz. Yani Ey iman

96. Bakara, 2/275. 97. Halis Albayrak , age., s. 44. 98. Nisa, 4/43.

49

edenler! Ne dediinizi bilinceye kadar sarhoken namaza yaklamayn eklinde doru bir sonuca ularz. Bir dier rnek olarak da unu verebiliriz: Talut ve ordusu, Clta kar savamaya gittiklerinde Talutun ordusu bir nehirle imtihan edilir. Bu imtihana gre, o nehirden bir avutan fazla su ienler Talutdan olmayacaklardr. Olayn anlatld Bakara suresi 249. ayetinde, ayetin sadece onlardan pek az mstesna ondan itiler ksmn alrsak bir avu ienlerin bile kaybedenlerden olduklarna hkmetmemiz gerekecektir. Dolaysyla bu da son derece yanl bir hkm olacaktr. Ama Bakara suresi 249. ayeti btnyle okuduumuzda u cmleleri de greceimiz iin yukardaki yanlla mahal verilmemi olacaktr: Kim ondan ierse benden deildir. Ondan hi tatmayan ya da sadece bir avu ien bendendir eklinde ayeti kendi i btnln gz nnde bulundurursak doru neticeye varrz.99 mam- afii, bir ayeti aklarken siyaknn gz nnde mutlaka bulundurulmas gerektiini ve bylece btnlk ilkesine riayet edilmesinin ne kadar gerekli olduunu aklamak iin u rnei verir:. Onlara deniz kysndaki kasabann durumunu sor. Cumartesi yasaklarn iniyorlard. Cumartesi gnleri onlara balklar sryle geliyordu; baka gnler gelmiyordu. Biz, onlar yoldan kmalar sebebiyle bylece deniyorduk.100 Bu ayette Allah, nce onlara deniz kysndaki kasabann durumunu sormalarn emrettiini bildirmi; sonra da, cumartesi yasaklarn iniyorlard... buyurmutur. Bu gsteriyor ki Allah, Kasaba halknn durumunu sormalarn murad etmitir; nk kasabann kendisi, ne cumartesi, ne de baka bir gn yasaklar iner ve yoldan kar. Burada Allah, yoldan kmalar sebebiyle denedii kasaba halknn yasaklar inedikleri kastedilmitir.
99. Mustafa nver , age.,s.113. 100. Araf, 7/163. 101. Muhammed bin dris e-afii, er-Risale, TDV.Yay., (Trc. Abdulkadir ener, brahim alkan) Ankara, 1997, s.41.
101

50

Bylece afii, ayetin doru anlalmas iin mutlaka siyaknn gz nnde bulundurulmasnn gerektiini ortaya koymutur. slami ilimler alannda bir takm aratrmalar yapan Prof. W. M. Watt, ilk mfessirleri ve tefsirlerini atomcu olarak nitelendirilmektedir. O, konuyla ilgili yle der: lk tefsirleri atomcu (her ifadeyi tek bana ele alan bir metod) olarak nitelendirmek mmkndr. yle ki, bir ayet hatta bir ayetin bir blmne, kendi bana yeterli olan bir atom gzyle baklabilir; bulunduu yerden karlarak hukuki veya kelami bir noktay ispat etmek iin kullanlabilirdi... Bu nazariye, Cahiliye devri dnemi Arapasnn da dikkate alnmasna msaade edilmek suretiyle az da olsa bir deiiklie tbi tutuldu. Bu deiiklie gre Kuran ayetlerinin herhangi bir kelimesine, Cahiliyye devri iiri tarafndan desteklenmedike, allmam bir mana verilemez. Yukardaki gre gre bir ayetin anlam, onun dier ayetlerle olan benzerliine veya siyak ve sibakna baklmakszn o ayetin bizzat kendisinden karlr. Bu eit bir atomcu yorum genellikle baz tutarszlklar grmezlikten gelir. Fakat bunu btn ilk Mslman limler iin sylemek doru olmaz.102 Bylece Watt, slam dnyasnda ayetleri anlama ve yorumlamada iki farkl gr benimseyen mfessirlerin bulunduunu atomcu (parac) yaklam ve btncl yaklam ileri srerek bir nevi farkllklarnn kaynana iaret etmi oluyor. Kuran- Kerimi tefsir ederken btnlk ilkesine (mnasebet) riayet eden ve Kurann ayet ve sureleri arasnda mkemmel bir tanasb ve insicamn bulunduunu en ok savunan mfessirlerden biri de hi phesiz ki Fahreddin Razidir. Onun Bakara Suresi 54. ayetini nasl, ayet btnl erevesinde tefsir ettiini inceleyelim: Hani Musa kendi milletine: Ey milletim! Siz buzay tanr edinmekle kendinize zulmettiniz. Yaradannza tvbe ediniz. Nefislerinizi ldrnz...103

102. W.M Watt, Modern Dnyada slam Vahyi, (Trc. Mehmet S. Aydn) HlbeYay.,Ankara,1982, s.110. 103. Bakara, 2/54.

51

Yukardaki

ayette

geen

ifadesi

Buzay

edinmenizle/edindiniz iin eklinde bir manaya gelir. Bu ifadede sz edilen kiilerin, buzay ne olarak edindikleri konusunda, ayette aklayc bir unsur yok. nk, mastarn ikinci meulu, hazfedilmi bulunuyor. Bu ayetteki sz konusu ifadeyi Fahreddin Razi, ayet btnl ilkesinden hareketle yle yorumlar: Allahn Buzay edindiiniz iin szne gelince, bu ifadede hazif (kelime dmesi) vardr. nk onlar sadece buzay edindikleri /ona sahip olduklar) iin nefislerine zulmetmi olmadlar. nk onlar eer buzay ilah edinmeyip sadece ona sahip olsalard, bu durumda onlarn bir buzaya (heykeline) sahip olma fiilleri zlm olmazd. Buzay edindiiz iin sznden maksat, buzay ilah edindiniz demektir. nk ayetin bandaki ifadeler, bu hazfedilen kelimeye (mefule) dellet eder.104 Bylece Razi, ayetin banda geen = zulmettiniz ifadesini gz nnde bulundurarak buzay ilah edindiniz eklinde bir sonuca varyor. Hangi tefsiri aarsak aalm, sz konusu ifadeye Buzay rab (ilah) edinmekle eklinde bir manann verildiini grrz.105 Yine istisna edatlarnn iinde yer ald ayetlere, eer btncl bir bakla baklmaz, ayetin sadece bir blm deerlendirmeye tbi tutulup hkm karlmaya allrsa, Kurann kasteddii gayeye aykr, yanl bir sonuca varlr. zelliklede bu tr ayetlerde, szn ba ile sonu birlikte ele alnp deerlendirilmelidir. rnek olarak Furkan suresinin 20. ayetini ele alalm. Eer ayetin ban ele alp sonunu gz nnde bulundurmazsak ayetten yle bir mana kar: Biz senden evvel hibir peygamber gndermedik ... Bu durumda Hz. Muhammed (s.a.v)den nceki btn peygamberler reddedilmi olur. Byle bir ifade slamn inan esaslaryla taban tabana zttr. nk Peygamberimizden nce bir ok peygamber gnderilmitir. Fakat ayetin ban sonu ile birlikte deerlendirdiimizde, Allahn burada gnderilen btn peygamberlerin Hz.

104. Rzi Fahruddin, Tefsiru Fahrir Razi , C.2, s.86. 105. Bkz. bn Kesir, imduddin Ebul- Fida smail, Muhtasaru Tefsiri ibn Kesir (Thk: M.Ali Sabuni) ,Dersaadet, trs., by, C.1,s.65; Celaluddin Abdurrahman b- Ebi bekr es-Suyti, Tefsirul-Celleyn, DarulKtubul ilmiyye,Beyrut,trs.,s.13; M. Ali es-Sabni, Safvett-Tefasir ,(Trc: Sadreddin Gm-Nedim Ylmaz), Ensar Yay., stanbul, 1990,c,1, s.50.; Yazr, Hak Dini Kuran Dili, C. 1, s. 354;.

52

Muhammed

(sav.)

gibi

yemek

yediklerini

ve

arlarda

yrdklerini

vurgulayarak, peygamberlerin melek deil birer insan olduklarn beyan etmeye alld grlecektir. Ayetin btnl yledir: Biz senden evvel hi peygamber gndermedik (ve hibiri hari deil ki) muhakkak onlar da yemek yerlerdi arlarda yrrlerdi...106 Bu rneklerde de grld gibi eer ayetler kendi btnl iinde deerlendirilmez, ba ile sonu arasndaki btnlk ilikisi gz nnde bulundurulmazsa herkes bir ayetten farkl anlamlar ve hkmler karabilir. Zaten slam tarihi incelendiinde, siyasi mezheplerin ortaya knda ve Mslmanlarn eitli hiziplere blnmesinde, ayetlerin parac bir yaklamla ele alnp, her mezhebin kendi grnn destekleyen deliller ileri srmesi byk rol oynamaktadr. Bylece mezhepler, Kuran dorular kabul edip benimsemek yerine kendi dorularn Kurana onaylatma yoluna gitmilerdir. Onlara bu frsat douran ey de ayetlere parac yaklamaktr. Bu itibarla nce pein fikirlerden syrlmalyz. Kurann btn ayetleri zerinde dnlp, her bir ayet ve ayetlerdeki birimlerin bir birleriyle olabilecek ince irtibatlar gz nne alnmaldr.107 Ancak bu durumda doru sonuca varabiliriz. Ayet btnl ilkesine dikkat eken ve bu konu zerinde nemle duran bilginlerden biri de mam- afiidir. O risale adl eserinde Arap dilinin zelliklerinden yola karak ayet btnl ilkesinin filolojik adan izahn yaparak yle der: Allah, Araplara kendi dilleri ile hitap etmitir. Bu dilin doasnda bulunan zenginlik gerei, onlar bazen amm bir ifade kullanrlar; fakat bu sz bazen has bir anlam ifade eder. Bazen de onlar, szn zahirinden, zahir anlam kastetmezler. Bu durumda bunlarn bilinmesi ise, ya szn banda, ya ortasnda, ya da sonunda mevcut olan bir zellikten dolay mmkn olur. Bu anlamda Araplar, sze balarlar; bu balang, szn sonundaki anlam beyan eder. Bazen de szn son ksm, ba ksmn beyan eder.108

106. Furkan, 25/20. 107. Halis Albayrak, age., s. 14. 108. Gyasettin Arslan, mam afiinin Kuran Okumalar, Rabet Yay. stanbul, 2004, s. 151.

53

mam- afiinin bu aklamalar, bize Kuran ayetlerini doru bir ekilde anlamak iin ayetlere btncl bakmann ne kadar elzem olduunu gsteriyor. afii bu metodunu snnetin Kuran- neshedemeyecei eklindeki mehur grn ispat etmek iin, Bakara suresi, 106. ayete getirdii yorumda da gsterir: O, biz bir ayetin hkmn yrrlkten kaldrr veya onu unutturursak (ertelersek) her halde daha iyisini veya benzerini getiririz. Bilmedin mi ki, Allah her eye kadirdir ayetinin ban, ortasn ve sonunu beraber dikkate alarak, ayet btnlne dikkat eder. Ayetin bandaki nesh ifadesi, orta yerindeki hayr kavram ve ayetin sonunda vurgulanan Allahn Kudreti kavramlarnn hepsini beraber gz nnde bulundurur. O, buradan, ortada bir nesh olaynn bulunduunu; bunun, bir olgu olarak caiz olduunu, ancak, mensuh ayetten daha hayrl olabilecek eyin, yine onun gibi bir ayet olabileceini, (Hadisin Kurandan daha hayrl olmayacan) ayetin sonundaki, Allahn her eye kadir olduu ibaresiyle, peygamberin bu sfatlara sahip olmadn, dolaysyla peygamberin (snnet) Kuran neshedemeyeceini belirtir.109 Suyti, el-itkan adl eserinde klnan namazn sahih olmasn, btnlk ilkesinden hareketle yle izah eder: Ayetin yarsn okumakla, namazn sahih olmayacana dair icma vki olmutur. Ulemann bir ksm namazda bir ayet okumann yeterli olacan, bir ksm en az ayet, dier bir ksm ise mutlaka yedi ayet okumann gerekli olduunu sylemilerdir. Kurann icaz en az bir ayetle ortaya kar.110 Grld gibi namazn sahih olabilmesi iin ayetin btnnn namazda okunmas gerekir. nk bir ksmn okuyup, dier ksmn okumazsak sz tamamlanmam olur. mam afiinin ifadesiyle ayet anlam olarak tek bir kelamdr ve sz bir yerde kesilip baka bir yerde devam etmez. nk ayet, anlam btnlne sahiptir; paralanm szde ise anlam btnl olmaz. 111 Dikkat edilmesi gereken nemli noktalardan birisi de, bir ayetin sonunda yer alan Allahn isimleriyle, o ayetin anlam arasndaki mkemmel uyum. Kuran- Kerim dikkatlice incelendiinde grlecektir ki Allah, bir ayetin sonunda
109. Gyasettin Arslan, age., s. 151. 110. Suyti age., C. 1 s. 163. 111. Gyasettin Arslan, age., s. 150.

54

isimlerinden birini zikrettiinde, o ayetin anlamyla uyumlu bir ismini zikreder. Esmi Hsna ayet sonlarna rastgele, uygunsuz bir ekilde serpitirilmi deildir. yle ki: Yce Allah tevbeden bahseden bir ayet-i celilesinde, ayeti tevbeleri ok kabul eden anlamnda Tevvab, ya da ok balayan anlamnda Gafur gibi isimleriyle bitirmektedir. Yine Allahn stnl, yceliini anlatan ayeti kerimeler genellikle Kadir, Aziz gibi isimlerle bitmektedir. Bizce bu husus, zerinde ok ciddi durulmas ve aratrlmas gereken bir durumdur. Birok ayetin yorumlanmasnda, doru alglanmasnda ayet sonlarndaki esma-i Hsna bize birtakm ipular verecektir. Hatta anlalmasnda glk ekilen ayetler, sonlarnda yer alan Esma-i Hsna ile irtibatlandrlarak rahat bir ekilde zmlenmesi ve anlalmas salanabilir. nk her hangi bir ayet ile, o ayetin sonunda yer alan Allahn isimleri arasnda anlamsal bir btnlk vardr. Allahn isimlerinin manas malum olduundan, bundan hareketle manas net bir ekilde anlalamayan ayetin anlam da zmlenebilir. Yani daha ak bir ifade ile bir bilinenden hareketle bilinmeyen bir eyi renmenin imkan doar. imdi Esma-i Hsna konusu ile tezimizi isbatlayan ve destekleyen baz deliller sunalm: Allah, Al-i mran suresinde: ki topluluun kar karya geldikleri gn, sizden geri dnenleri, kazandklar baz eyler dolaysyla eytan onlarn ayan kaydrmak istemitir. Ama andolsun ki, Allah onlar affetti. phesiz Allah, balayandr, yumuak olandr.112 Bu ayeti kerimede savatan dnenlerin, kazandklar ktlkten dolay eytann onlarn ayan kaydrmak istediinden bahsettikten sonra Allahn onlar affettii ifadesi yer alyor. Bu manaya uygun olarak da ayet sonunda gafur ve halim Esma-i Hsnas yer almtr. Dier bir ayeti kerimede: Namaz dosdoru kln, zekat verin, kendiniz iin nceden hayr olarak neyi takdim ederseniz, Allah katnda onu bulacaksnz. phesiz Allah yaptklarnz gryor113 buyuruluyor. Burada namaz klmak, zekat vermek gibi ibadetler emredildikten sonra, ayetin sonunda Allahn her eyi gren anlamna gelen Basir ismi kullanlmtr. Bylece ayette geen, davranlarn yerine getirilmesi emredilirken, bir taraftan da
112. Ali mran, 3/155. 113. Bakara , 2/110.

55

Allahn yaptmz her eyi grd hatrlatlarak gnahlardan uzak kalmamz bir nevi tavsiye ediliyor. Bu ayetlerde de grld gibi Esma-i Hsna ile, iinde yer ald ayet arasnda bir mnasebetin olduu grlmektedir. Bu konu ile ilgili Kurandan bir ok rnek vermek mmkndr. Ancak biz birka tanesiyle yetinmek durumundayz.114 Bu hususta karacamz sonu udur: Allahn isimleriyle biten ayetleri yorumlayp anlamlandrrken, mutlaka ayette geen Esma-i Hsna ile, o ayet arasnda mkemmel bir uyumun bulunduunu; Allahn her bir ayeti mana ve ruhuna uygun bir ismiyle sonlandrdn, Esma-i Hsnann rastgele ayet sonlarna serpitirilmediini bilmemiz gerekir. Cmleleri ayet btnl iinde deerlendirmek ne kadar nemliyse, ayn ekilde kelimeleri de ayet btnl iinde deerlendirip mana vermek o derece istiyoruz. Taberinin bn mer ve Suddiden naklen kaydettiine gre ( G kitap sayfasn drer gibi drdmz gn)
115

bir

nemi

haizdir.

Kelimeleri,

ayet

btnl

iinde

deerlendirmemekten doan bir hatay aklamak iin bir rnek vermek

ayetindeki

kelimesinden her hangi bir melein kastedildii ifade edilmektedir. yle grnyorki, kelimesinin lgattaki manalarndan biri de melek olduu iin bn mer ve Subdi byle bir gre varmlardr. Oysa buradaki ifadeyi bir btn olarak ele aldmzda gk yzn drlmesi, bir eyin drlne benzetiliyor. Eer burada sicill kelimesinin melek olduunu kabul edersek, byle bir melein iyi tanyor olmamz gerekir. Ayrca bu melein kitap sayfalarn nasl drd hakknda da bir fikir sahibi olmamz gerekir ki bu yolla gn drln anlayabilelim. Halbuki insanlar melekleri zaten grmemektedirler. Onun iin, onlarn, meleklerin, kitaplar nasl drdkleri konusunda bilgileri de yoktur. Bu durumda Allahn, bilinmeyen bir eyi, yine bilinmeyen bir eye benzetmesi sz konusu olur. Oysa kendisine benzetilenin, benzetmenin yapld hususta daha ak, daha kuvvetli ve daha

114. Baka rnekler iin baknz: Maide, 5/3, 17; Tvbe, 9/102, 104; Nisa, 4/58. 115. Enbiya, 21/104.

56

anlalr olmaldr. stelik bu durumda ayetin btnl iin de ile kelimelerinin yakn irtibat da dikkate alnmam olmaktadr. Ayetteki kelimesini melek olarak anlamamz, ifadenin sevk edilii bakmndan mmkn grnmemektedir. Dolaysyla bn Abbas ve Mcahidden nakledilen sahife anlam, kelamn sevkiyle uyum iindedir. nk kitap sayfalarnn drl her kese malum bir husustur. Bylece, bilinmeyen bir durum, bilinebilecek bir eyle anlatlm, gklerin drl, kitap sayfalarnn drlne benzetilmitir.116 Ayet btnl ilkesini savunan alimlerden biri olan tibi, ayetlerin ban ve sonunu birlikte ele alarak deerlendirmemiz gerektiine iaretle yle der: bareler, farkl hallerde, farkl zamanlarda, farkl ekillerde sylenir. Meni ve beyn ilminde, bu malumdur. Anlayc, iitici durumunda olan kimse, meseleye ve duruma gre bana ve sonuna ynelmek durumundadr. nk kaziyye, bir takm cmleleri iine alsa da, onlarn bazs bazsna baldr. nk onlar tek bir ey hakknda nazil olmu tek bir kaziyye (hkm) dir. Onun iin, anlayan kimse iin, szn sonunu evveline, evvelini sonuna reddetmekten baka care yoktur. te o zaman, riin maksad, mkellefe anlalr. Eer bir btn halinde dnmezse, onun muradn anlayamaz. Bir yerin dnda kelamn sadece baz blmlerine bakmak doru deildir. O mstesna olan ksm da, zahiri manaya, mtekellimin maksadna gre deil de, Arap diline gre bakmaktr. Zahiri mana Arapaya gre sahih olduu zaman, kelamn kendisine dner. Yakndan, murat olunan mana ortaya kar. Artk ona gre hareket etmesi gerekir. Onun bu maksada ulamasnda, nzl sebeplerine bakmak yardmc olur. nk bu, Kuran ayetlerine bakan ve maksatlarn farkl gren ahsa, aklayc mahiyette olur.117 Ayetlerden hkm karlrken de, ayetin sadece bir blm zerinde durmann tam bir fayda salayamayacan ayetin btnln gz nnde tutmak gerektiini syleyen tibinin grleri, slam dnyasnda modernist diye adlandrlan ve genelde Kurana atomcu bir yaklam tarzyla (parac

116. Halis Albayrak, age., s. 45. 117. Cemalettin el-Ksimi, Tefsir ilminin Temel meseleleri, (Trc: Sezai zel), z Yay., stanbul 1990, s. 147.

57

yaklam) ynelen

118

kiilerin iine dtkleri hatalarn bir nevi sebebini ortaya

koymu oluyor. imdi modernistlerin parac yaklamlarndan dolay, dtkleri hatalardan birine rnek verelim: Fazlurrahman, drt kadnla evlenmeyle ilgili olduu sylenen Nisa suresinin 3. ayetini yorumlarken, hkmn yetimlerle ilgili olduunu ifade etmeye alyor. Bu meyanda Nisa suresinin 129. ayetinin ilk ksmn kadnlar arasnda ne kadar isterseniz de adil davranamazsnz... ele alarak kadnlar arasnda adaletin asla temin edilemeyeceini dolaysyla hkm de buna bal olduu iin ok kadnla evlilie izin verilmesinin geici, kstl bir gaye iin olduunu;119 bu beyanlarn genel mantki sonucu, normal artlar altnda ok kadnla evlenmenin yasak olduunu savunuyor.120 Fazlurrahmann byle bir sonuca ularken, ayetin btnl ilkesini ihmalinin tipik bir rneini u ayette grebilmekteyiz. Nisa suresinin 129. ayetinde yle buyrulmaktadr: Kadnlar arsnda ne kadar isteseniz de adil davranamazsnz. O halde bsbtn birine meyledip dierini askdaym (ne evli, ne de dul) gibi brakmayn... Dikkat edilirse drt kadnla evlenebilmenin muayyen bir dnem iin sz konusu olabileceini ne suren Fazlurrahman, Nisa sure 129. ayetin sadece ba tarafn gz nne alp, Nisa suresi 3. ayetteki ...eer adil olarak davranamayacanzdan kar, demektedir. Oysa burada dikkat edilirse ncelikle ifadelerin, ayet erevesinde kazandklar mana tespit edilmeden (ayet btnl gz nnde bulundurulmadan) baka bir ayetin blmyle karlatrma yaplm ve hataya dlmtr. Allah, kocalarn adil davranamayacaklarn bile bile, neden Nisa suresi 129. ayetin devamnda: ...O halde bsbtn birine meyledip dierine
118. W. M. Watt, Modern Dnyada slam Vahyi, (Trc: Mehmet S. Aydn) HlbeYay., Ankara 1982, s. 111. Talha Hakan Alp, slam limlerin Orijinallii Balamnda Modernistlerin Usul- i Fkh Eletirilerine Cevap, http://www.darulhikme.org.tr/makale/tha04.htm. 119. Fazlurrahman, Ana Konularyla Kuran (ev. Alparslan Ak gen) Ankara 1987, s. 123. 120. Fazlurrahman, slam, (Trc: Mehmet Da, Mehmet Aydn) Seluk Yay., Ank 1993, 3. Bask. s. 53.

endie

ederseniz

zaman

bir

kadnla

evleniniz...ifadesiyle irtibatlandrarak, bir kadnla evlenilmesi gerei ortaya

58

askdaym (ne dul, ne evli) gibi brakmayn ... diyerek ok evlilie cavaz vermektedir? Yani zaten ayetin sonundaki ifadeden, birden ok kadnla evlenmeye cevaz verildii aka anlalyor. Demek ki ayet btnl ilkesine riayet edilmedii taktirde ok byk hatalara ve yanl hkmlere varlabilir. Ayetin czleri arasndaki mnasebeti ve bunlarn oluturduu btnl iyice kavrayabilmek iin, ayetin iinde yer ald surenin maksadn tespit edip sure hakknda genel ve toplu bir fikre sahip olmak gerekir. Daha ack bir ifadeyle Kuran- Kerim aratrlrken bu manada tmden gelim metodu uygulanrsa daha salkl sonular elde edilebilecei kanaatindeyiz. Yani Kurann ana gayesi bizim sureyi iyi anlamamza, surenin temel maksadn bilmekde bizim ayeti iyi anlamamza yardmc olur. Konuyla ilgili M. Abdullah Draz, u aklamalara yer verir: Aratrc belli bal czlerini ve maksatlarn tesbit ederek sure hakknda genel bir toplu fikir sahibi olmadan czler arasndaki balar yani ayetlerin balarnda, sonlarnda veya aralarnda bulunan mevzii balar bulmaya almaldr. Surede meseleler mteaddid olsa da sonu ba ile, ba sonu ile irtibatldr. Ayn meseleye dair olan cmleler birbirleriyle irtibatl olduu gibi btn halinde de sure ayn maksada ynelir. Binaenaleyh surenin nazmn anlamak isteyen kimse ona btn olarak bakmak ihtiyacndadr. Keza o meselenin czlerini anlamak isteyen kimse de bundan mstani kalamaz. Bylece, sureye hakim olan klli nizamdan sarf- nazarla sadece mcvir iki meseleye ynelen dar bir daireye kapanmak suretiyle ayetler arasndaki mnasebeti bulmak isteyenlerin kar kaya kalm olduklar hata anlalabilir. Bu ksa gr bir ok durumda sahibini maksadndan uzaklatrr; nazmdaki en parlak gzellik unsurlarn yakalamaktan onu alkoyar. Bu ahsn durumu bir haly inceleyen ahsn durumuna benzer. Bu halnn sadece el kadar yerine bakp oradaki naklar tetkik ederse siyah, beyaz, yeil gibi muhtelif renkli iplerin yan yana getirildiini grr ve kendisinde, renk ve desen uyumu bulunduu intiba uyanmaz. Fakat gzn daha geni bir sahaya evirince, bakt naklarn simetrilerini grnce, desendeki ahengi ksmen anlar, zevk alr. Fakat halnn tamamna toplu bir tarzda baknca daha byk unsurlar

59

arasndaki renk ve desen ahengini mahede etmekle ald zevk daha da fazla olur. te Kuran surelerinden her birinin nazmna dikkat eden kimsenin de byle yapmas icap eder.121 Kuran da ayn konu ile ilgili ayetlerin tamam, btncl bir yaklamla tefsir edilmeli ve ancak bundan sonra bir hkme varlmaldr. Ayetin siyakn sadece sure iindeki pasajlar dikkate alarak aklamak da her zaman da tutarl sonular vermeyebilir. Sureler kendi balarna birer anlam dnyas olutururlar. Bu yzden surelerin btnl gz nnde tutularak tefsir yaplmas iyi sonular verebilir. nk her surenin konu btnl vardr.

b. Ayetler Arasndaki Anlam Btnl (Balam) Bir ayet, kendi iinde bir btnle sahip olduu gibi, dier ayet gruplaryla da bir btnlk oluturabilmektedir. Kurannn en kk birimi olan harflere, kelimelere, yan cmlelere, ana cmlelere, ana cmlelerden muteekkil ayetlere ve bu ayetlerin oluturduu daha byk pasajlara kadar her Kuran parasnn bal bana grevler yklendii gibi, Kuran btnl iinde, birbiriyle balantl bir yap oluturduu gzlenir. Kuran herhangi aygta benzetirsek, szn ettiimiz irili ufakl bu paralar, aygt oluturan a, b, c, gibi eler olarak dnebiliriz. Bu paralar tek balarna muayyen bir rol stlenmekle birlikte onlarn aygtn tmnn ahenkli almasn salayan fonksiyonlar vardr.122 Dolaysyla Kuran ayetlerinden hkm karlrken sadece ayetin kendi i btnln deerlendirmek yeterli deildir. Bu ayetin siyak ve sibakn da gz nnde bulundurarak deerlendirmeye tbi tutmalyz. nk bazen ayetin vermek istedii mesaj, ncesi ve sonrasnda geen ayetin manasyla birlikte deerlendirildiinde doru bir ekilde alglanabilir. Onun iin ayetler arasndaki mnasebeti (iliki) iyice tespit etmek gerekmektedir.

121. Muhammet A. Draz, age., s. 190-191. 122. Halis Albayrak, age., s. 22.

60

Herhangi bir ifadenin dieri ile olan mnasebeti deyiinden o iki ifadenin ekil, yap ve ifade ettii mana ynnden birbirine yakn, benzer ve uygun olmas, aralarnda bir irtibat veya alaka kurulmas anlalmaktadr. Bu yaklam, Kurana tatbik edildiinde birimleri arasnda yakn, uyumlu ve benzer manalarn bulunmas konusu akla gelmektedir. Bu takdirde ayetler arasnda genel veya zel, akli veya hissi mana balar ile sebep veya msebbep, illet veya malul, benzerlik veya ztlk gibi baz ilgi ve irtibat ynleri tespit edilebilmektedir. Veliyuddin el Molevinin de ifade ettii gibi, her eyden nce her bir ayetin mstakil veya nceki ayetin tamamlaycs olup olmad tespit edilmeye allmaldr. Mstakil ise bu taktirde nceki ayetle yine de nasl bir ilgi ve mnasebet ierisinde olduu ortaya konmaldr. 123 Ayetler arasndaki uyumun aratrlmas bizi dorudan metnin enstrmantal unsurlarna ynelik dilsel aratrmann iime sokmaktadr. Burada gz nnde bulundurulmas gereken udur: Mnasebet ilmi, ne harici ilikileri aratrr, ne de metin d delillere dayanr. nk bu ilim dalnda metnin bizzat kendisi delildir ve dilsel, akli veya maddi terkib yapsna bal olarak pasajlar arasndaki iliki ltlerin Kuranda yine metnin kendisidir. 124 Mnasebet bilgisinin olumas, bir takm kaidelerin gelitirilmesinden daha ziyade mfessirin abasna ve icazul Kuran sahasnda, bunun belagatla ilgili srlar konusunda ve esiz beyani ynleri hususunda zel bir vukufiyet kazanmasna baldr. Ayrca ayet ve sureler arasndaki bu ince ilgiyi ve mnasebeti kefedebilmek iin Kuran okuyan kimsenin, bazen edebi zevkini, bazen ftri mantn, bazen de nceki bilgilerini devreye sokmas gerekmektedir. Ortaya konan ilgi ve mnasebet de tutarl, isabetli, manalar uyumlu, balamyla btnlemi ve dil bilimini lgavi kaidelerine uygun olduu mddete mantkl, makbul ve latif olarak kabul grecektir.125 Ayetler eitli zamanlarda ve eitli sebeplere bal olarak nazil olmalarna ramen, aralarnda kopmaz bir ba vardr. Bu yzden onlardan birini
123. Mustafa nver, age., s. 99. 124. Nasr Hamid Ebu Zeyd, age., s. 206. 125. Mustafa nver, age., s. 98; Suat Yldrm, age. S. 96.

61

yerinden almak ve ayrmak mmkn deildir. Aslnda Kurann bu zellii onun icaz (esizlik) ynlerinden birini oluturmaktadr. 126 Metnin btnl kavram, icaz meselesine bal bir kavramdr. caz ise byk lde metnin mtekelliminin (Allah) dier mtekellimlerden ayr oluuna dayanr. Bu sebeple, nceki limler, mnasebet ilminde, balant yn ak olan ayetler arasndaki ilikiler hakknda konumaktan ekinmilerdir. Szgelimi: ikinci ayetin birinci ayeti tekid etmesi, aklamas veya ona itiraz ya da karlk vermesi gibi durumlarda limler konumaktan kanmlardr. Ayn ekilde bu limler, ayetin kendinden nceki ayete atfedilip de iki ayet arasndaki atfn ortaklk ve benzerlik esas zerine kaim olduu mnasebet trlerini de tartmaktan kanmlardr.127 Ayetler arasndaki uyumun tespit edilmesinde, belaatn inceliklerinden olan fasl ve vasl konusunun ok iyi bilinmesi nem arz etmektedir. Veliyuddin el-Molevinin de ifade ettii gibi mnasebet iliminde bir ayetin mstakil veya nceki ayetin tamamlaycs olup olmad tespit edilmeye allmaldr. Konu ile ilgili Abdulkahir el-Crcani unlar sylemektedir: unu bil ki, cmlelerin bir ksmnn dier bir ksmna atfedilmesi (vasl) ya da bu atfn terk edilip de cmlelerin birbirinden bamsz olarak zikredilmeleri (fasl), belaatn inceliklerinden olup bunu ancak halis Araplar doru ekilde anlayabilirler.128 Crcaninin yukardaki ifadesinden de anlald gibi ayetler arasndaki irtibat tespitte ok nemli bir yere sahip olan Fasl ve Vasl konusu, belaat ilminin inceliklerini bilmeye baldr. Bu bilgi de Araplarn doasnda vardr. Dolaysyla Fasl ve Vasl konusunu en iyi tespit etmek de onlara has bir zelliktir. Daha nce de zikrettiimiz gibi mnasebet bilgisinin olumas, bir takm kaidelerini gelitirilmesinden daha ziyade mfessirini abasna ve belegatla ilgili srlara vukfiyetine baldr. Dolaysyla ayetlerin irtibatn tesbit etmek iin ok iyi bir Arapa bilmek gerekir. Aksi takdirde ayetler arasndaki mnasebeti ve bu mnasebetin oluturduu btnl, srf meallere bakarak tespit etmeye almak salkl bir sonu vermez.

126.Ali Turgut, age., s. 210 ; N.Hamid Ebu zeyd, age., s. 197. 127. Nasr Hamid Ebu Zeyd, age., s. 207. 128. N. H. Ebu Zeyd, age , s. 207.

62

el-sra ile el-Kehf surelerinin arasndaki mnasebeti zikrettikten sonra esZemelkaninin syle dedii rivayet edilmektedir: lgi ve irtibat sureler arasnda bile zuhur edince artk ayetler arasndaki mnasebet ncelikle ortaya kar. Hatta daha tesi tefekkr mekanizmas olaylarn ruhuna doru ilediinde btn Kurannn tek bir kelime gibi bir btn olduu grlecektir. 129 Genel olarak ayetler arasndaki irtibatla ilgili olarak yle bir tasnife gidile bilir. b.1. Mnasebet Ba Kolay Bir ekilde Kurulabilen Ayetler Aralarndaki mnasebet kolay bir ekilde kurulabilen ve herhangi bir yardmc bilgiye ihtiya duymayan ayetler arasndaki irtibat ekli balk altnda deerlendirilebilir. a. Bir birimin tek bana tamam olmayarak dier bir birime ihtiya duymas durumundaki ilgi ve irtibat ekli: Mnasebetin en ak grlen ksmnn bu olguu sylenebilir. Mesela, bir ayetin tek bana tam bir mana ifade etmemesi ve bunun iin ancak dier ayet ve ayetlerle tam bir mana ifade edebilir hale gelebilmesi bu ksm aklamaktadr. imdi bu maddeyle ilgili rnek grelim: And olsun Tura. Yaylm ince deri zerine satr satr yazlm bu kitaba, Mamur Eve. Ykseltilmi tavana, kaynatlm denize.130 Grld gibi alt tane ayet ard arda sralanm olduu halde tam bir cmle anlam yinede ifade edilememektedir. Bu alt ayetin manasnn tam olarak ortaya kmas ve anlalmas bir baka ayetin varln gerekli klmaktadr. Ayetlerin devamndaki ayetin de okunmas ile anlam tamam olmakta ve tam bir cmle zellii ortaya kmaktadr. Hi phe yok ki Rabinin azab mutlaka vuku bulacaktr.131 Grld gibi bu ayet, nceki alt ayetin tamamlaycs konumunda bulunmaktadr.

129. ez-Zerkei, age, C.1, s. 39; Mustafa nver, age., s.114. 130. Tur , 52/1-6. 131. Tur , 52/7.

63

Bazen bir ayet bir baka ayete tekit, tefsir, itiraz veya bedel olarak da gelebilir. rnein: Bizi dostdoru yola hidayet eyle.132 Ayette geen dostdoru yol acaba nedir? Kimlerin yoludur? gibi sorularn cevabnn ayn siyah ierisinde verilmekte olduunu grmekteyiz: (Bizi) Nimet verdiin kimselerin yoluna (hidayet eyle) kendilerine gazap edilmi olanlarn ve dalalete denlerin yoluna deil. Grld gibi ikinci ayet, ilk ayeti tefsir ve tafsil etmektedir. b. Baz durumlarda da ayetlerin, komu ayetlerden mstakil olarak deerlendirmeleri gerekir. Bu tr durumlarda ayet, mstakil olarak ele alnmad takdirde Kurannn hi kastetmedii ters sonular kabilir. rnek olarak u ayeti verebiliriz: Kardeinin cesedini nasl gmeceini gstermek iin (Allah) ona yeri eeleyen bir karga gnderdi. Bunun zerine (katil olan karde) yle dedi: Yazklar olsun bana kardeimin lsn rtmek konusunda u karga kadar bile olamadm. Ve piman olanlardan oldu. Bundan dolay srailoullarna yle yazdk. Kim, bir cana veya yeryznde fesat yapmaya karlk olmakszn bir can ldrrse btn insanlar ldrm gibi olur133 Gayet aktr ki, Allahn srailoullarna haksz yere bir kimseyi ldrmenin btn insanlar ldrmek gibi olaca aktini yazmas demin olunun kardeini ldrdne piman olmasndan dolay deildir. Bilakis onun bu haksz ldrme iini yapmas sebebiyledir. Dolaysyla, piman oldu anlamna gelen cmlesini, bundan dolay anlamna gelen ve anlamsz olacaktr.134 Suyuti u bilgilere yer verir: Baz Mteahhirin ulemas yle der: Kuranda ayetler arasndaki, mnasebeti gsteren umumi esaslar unlardr: Surenin hangi gaye ile indirildiini bilmek bu gayeye gtren sebepleri aratrmak, bu sebeplerin birbirlerine yaknlk ve uzaklk durumunu incelemek, ayetlerin birbirini takibinde, dinleyenin merakn dikkate almak, belagatn gerektirdii hususlara nem vermektir. Ayetler arasndaki, mnasebeti fadesinden mstakil olarak dnmemiz gerekmektedir. Aksi taktir de ortaya kan anlam son derece yanl

132. Fatiha, 1/ 6. 133. Maide, 5/31-32. 134. Mustafa nver, age. s.103.

64

kolaylatran umumi kaide ite bunlardr. Bu kaide uygulandnda, her sure ve ayet arasnda mevcut mnasebet, aka ortaya kar. 135 c. Baz ayetler de aralarnda btnsel bir iliki olmas sebebiyle atf harflerinden biriyle birimlerin birbiriyle irtibatlandrldklar grlmektedir. Bunu bir baka deyile sylersek her hangi iki ifade arasnda atf harflerinden birisiyle irtibat kurulabilmesi aralarnda mutlak bir btnln olmasna bal olmaktadr.136 sra Suresinin ilk ayetlerinin ayetler aras uyum konusunda zel bir yeri olduu aikardr. Zira, aralarndaki iliki, bilinen atf ilikilerinin tesinde aklamaya ihtiya duyulan bir ilikidir. yle ki, ilk ayet sradan (Gece yry) bahsetmekte, ikinci ayet ise Hz. Musa ve srailoullarnn ksasna gemektedir. Buradaki atf ise vav harfiyle yaplmtr. nc ayet srailoullarn, Hz. Nuhla birlikte gemide tadklarmzn soyundan gelenler eklinde zel bir sfatla niteler ve bu arada, O, ok kreden bir kuldu mealindeki, Hz. Nuhu nitelemeye ilikin bir ara cmleye yer verir. Daha sonra drdnc ayet Allahn srailoullarna ynelik vaadine deinir ve bu, sekizinci ayete kadar devam eder. Dokuzuncu ayetde metin Kurandan geer. Burada yle bir soru gndeme gelmektedir: sra olay ile srailoullarnn anlatlmas arasnda ne gibi bir iliki sz konusudur? Btn insanlk Hz. Nuhun zrriyetinden olduu halde, srailoullarnn Hz. Nuhla birlikte gemide tanan kimselerin soyundan olduklar zerinde durulmasnn, ardndan da Kurandan sz etmeye geilmesinin sebebi nedir? Kulu Muhmmedi, bir gece mescid i Haramdan (Kabe), kendisine baz iaretlerimizi gsterelim diye, evresini mberek kaldmz Mescidi Aksaya gtren Allah, noksan sfatlardan msezzehtir. O, her eyi iiten ve her eyi grendir phesiz ki, Kuran en doru yola iletir; iyi davranlarda bulunan mminlere, kendileri iin byk bir mkafat olduunu mjdeler. 137 sz etmeye

135. es-Suyuti, age. C.1., s.292. 136. Mustafa nver, age. s.103. 137sra, 17/1-9.

65

Bkllni, bu ayetler arasndaki ilikinin, Kurann icaz ekillerinden biri olduunu aa karma gayreti ierisinde, birinci ve ikinci ayetler arasnda grlen fasln gerekte vasl olduunu ve bunun da ayetlerin sradan bir ifadedeinsana ait ifadebulunmas mmkn olmayan sz dzeninden(nazm) kaynaklandn sylemitir. te Hz. Nuhun zikredilmesine neden olan da bu dzendir. Hz. Nuhun, ifadenin bir ksmnn dier ksmyla irtibatlandracak tarzda ok kreden bir kul olarak nitelenmesi ise, bir taraftan ayet sonu uyumunu salamak, dier taraftan da Kurann ada olan srailoullarna, Hz. Nuhun yapt gibi kretmeleri gerektiini belirtmek iindir. Bkllni, btn bu noktalarda, Kuran metni ile dier metinler arasnda ayrm zerine vurgu yapm ancak bunu yaparken birinci ayetle ikinci ayet arasndaki ilikinin ynn kesin olarak belirtmeksizin sadece u szleri sylemekle yetinmitir: Konudan konuya geme eklindeki bu durum, ayet (ilahi nitelikte olmayan) bir baka kelamde olmu olsayd, sz konusu blmler arasnda bir ilinti bulunmad dnlebilirdi. Halbuki Kurann nazmndaki mhteemlik ve arpclktan tr, ifadeler arasnda bir kopukluk sz konusu deildir. Bazen, btnle sahip bir ifadedeki birimler arsnda kopukluklar olabilir ve sz dizgesindeki bozukluktan tr, onda farkllk ve irtibatszlk ortaya kar. Bu ayetlerdeki fasl, ok hassas olduundan tr vasl olarak tasavvur edilebilir. Dolaysyla, valsn zerine ayetler arasnda kopukluk olduu (iddias) temellendirilemez. Bu ayetlerdeki hitabn Hz. Nuhan sz etmeye ve onu vmeye nasl getiine bak! Bu ifade nasl olurda fsla (birbirinden kopuk) olarak nitelendirilebilir? Zira, her nekade Hz. Nuhdan sz edilmeye geilmesi onun kreden bir kul olarak nitelendirilmesi, ilk ifadeden kopuk bile olsa, yine de ifadenin nazm ancak bununla tamamlanmaktadr. yle ki, srailoullarn Hz. Nuhun neslinden olmas; kretme hususunda, onu takip etmelerini ve onun gibi davranmalarn, yine onun gibi Allahtan bakasn dost edinmemelerini, tufan bakalarn helak ettii srada Hz. Nuhun onlar gemiye alp kurtarmasnn kendileri iin byk bir kurtulu olduuna inanmalarn gerektirir. Allah onlarn iledikleri gnah ve bozgunculuk sebebiyle hesaba ektiinin ve cezalandracan bildirmi; bunun ardndan da, Allahn kendilerine ve neslinden geldikleri atalar Hz. Nuha verdii nimetin deerini

66

dnsnler ve bilsinler diye, onlara iyilik ve gzellikle muamelede bulunmutur. Ancak cahilliklerine dndklerinde ve azgnlkta arya gittiklerinde, Allah onlara yine azabla muamelede bulunmutur.138 b.2. Mnasebet Ba Yardmc Bilgilerle Kurulabilen Ayetler Ayetler arasndaki ilgi ve irtibat, daha nce bir ksmdan bahsedilen yollarla kurulamyor ve eitli balalarla da birbirine atfedilemiyorsa, bu durumda ayetler arasndaki mnasebeti temin eden eitli karine ve yntemler devreye girebilmektedir. imdi bu yntemlerden bazlarn yle incelemeye alalm: a. Benzerlik (Tanzir) likisi Asndan Ayet Btnl Temelde birbirine benzeyen, birbirine arm yaptran konularn bir arada zikredilmesi yntemidir. rnek: "Nitekim Hak uruna (savaa gitmek iin) Rabbin seni evinden kard zaman, mminlerden bir ksm bundan holanmamlard.139 Bu ayet, Bedir Savanda elde edilen ganimetlerin taksimatyla ilgili ayetlerin siyak iinde gemektedir. Acaba Hz. Peygamberin (s.a.v.) Bedir Sava iin evinden kmas ve bundan da baz mminlerin holanmamas ile ganimetlerin taksimat arasnda hangi mnasebet bulunmaktadr? Hz. Peygamber, Bedir Savanda, savan ehir dnda yaplmasn istemi ve bu yzden Medine dna kmay murad etmiti. Mminlerden bir grup bundan holanmam, Medinede kalp savunma sava yapmay daha uygun grmlerdi. Oysa daha sonra ortaya kmtr ki, Hz. Peygamberin bu tutumu Mslmanlara zafer, ganimet ve izzet kazandrm ve nnun hakl olduu anlalmtr. te daha nce Hz. Peygamberin Medine dna kp savamaya ynelik hareketinden holanmayan bu ve benzeri insanlar, bu defa da ganimetlerin taksimat konusunda onun emrine honutsuzluk ve memnuniyetsizlik gstermilerdi. Szn ettiimiz ayet, bu ilgi ve mnasebet sebebiyle,
138. Nasr Hamid Ebu Zeyd, age. s.208-209. 139. Enfal, 8/5.

67

Mslmanlarn nceki durumu ve neticesini gz nne getirerek onlarn Hz. Peygamberin emrine itaat etmeleri ve nefislerine uymamalar iin bu siyakta zikredilmitir. Dolaysyla bu iki farkl konu arasnda benzerlik yntemi olarak, Hz. Peygamberin emrine kar bir honutsuzluk ve memnuniyetsizlik motifi kullanlm olmaktadr.140 Bylece ganimetlerin taksimi ile ilgili ayetten sonra Bedir Sava ile ilgili baz Mslmanlarn gstermi olduu honutsuzluk dile getirildi, bir nevi burada Hz. Peygambere hem moral vermek hem de bildii doru ii yapmakta srarc olmas ynnde bir destek vermek sz konusudur. Yani hak bildiin yolda insanlarn arzu ve isteklerine boyun eme, eklinde bir bilgilendirmedir. Nitekim bu hususta u ayet savunduumuz gr destekler mahiyettedir: Bilin ki, Allah Resul iinizdedir. Eer bir ok ite, O size itaat etseydi skntya derdiniz141 b. Kartlk (Zddiyet) likisi asndan Ayet Btnl Ayetler arasndaki irtibat ou zaman sebep-sonu tarznda vuku bulmaktadr. Byle bir durumun olmad durumlarda ise bir olgunun-deyi yerindeyse iki ucunu yani zt taraflarn gz nne sermek suretiyle bir ilgi ve irtibat kurulabilmektedir. Yaplmas istenen bir davrann yaplmamas durumunda, ortaya kan sonucun izah edilmesi, aslnda yaplmas istenen davrann vurgulanmas anlamna gelmektedir. Zaten eyalar ztlar ile kaimdir darb- meseli de mesajlarn teblii konusunda bu yntemin nemini tekid etmektedir. Szgelimi, azap ayetlerinden sonra rahmet, cehennem ayetinden sonra cennet ayetlerinin gelmesi bu ynteme rnek gsterilebilir. Ahkam ayetlerini zikrettikten sonra vad ve vaid ile ilgili ayetleri ahkamla ilgili ayetlerle amel etmeye yneltmek iin zikretmesi Kuran- Kerimin detlerindendir.142 Bakara suresinin 5. ayetine kadar Kurannn nasl bir kitap olduundan hareketle hidayete ermi olan mminlerin eitli vasflarndan sz edilmekte ve
140. ez. Zemaheri, el-Kef, C.1, s. 114 ; ez. Zerkei, age., C.1, s. 47; Mustafa nver, age., s.104. 141. Hucurt, 49/7. 142. ez-Zerkei, age., C.1, s.40; Suat Yldrm, age. s.97; Mustafa nver, age. s.105.

68

onlarn kurtulu ehli kimseler olduu bildirilmektedir. Bunlarn ardndan kafirlerden sz eden u ayetin gelmesi konumuzun gayet ak bir ekilde izah etmektedir. Kafirlere gelince, onlar uyarsan da uyarmasan da onlar iin birdir. Onlar inanmazlar.143 Kurann bu ekilde baz ztlar ele alarak onlardaki gzellik veya irkinlikleri en briz bir ekilde gzler nne sermesi nce akl harekete geirdikten sonra kalbi devreye sokarak sahibini hep gzel olan eyler zerinde sabit klmay hedeflemesinden dolaydr.144 c. Ara Sz (stitrad) Kullanm Asndan Ayet Btnl Bir manadan dier bir manaya gemek, diye tanm yaplan istidrat, belli bir konuyu anlatrken bir yaknlk ve ilgiden dolay baka bir konuya gemek ve sonunda tekrar ilk konuya dnmektir.145 Baz ayetler, aralarndaki ilikinin aklanmas noktasnda nzl sebebine gereksinim duymazken, baz ayetlerdeki ilikinin ortaya karlmas nzl sebebi bilgisine gereksinim duymaktadr. nk bu tr ayetlerde iliki ve bant ynnn ortaya kmasnda mfessire yardmda bulunan mn ve delalet, nzl sebebi vastasyla belirlenebilmektedir. Bunun iin ayetler aras mnasebet aratrlrken nzl sebebini de gz nnde bulundurmak bizi doru ve gzel sonulara ulatrr. u ayet buna rnektir: Sana ayn evrelerini soruyorlar. De ki: Onlar, Haccn ve insanlarn (teki faaliyetlerinin) vaktini gsterir. Gerek iyilik, evlere arkalarndan girmeniz deildir. Lakin gerek iyilik sahibi, Allaha kar sorumluluk bilinci duyan (saknan) kimsedir. O halde, evlere kaplarndan girin ve Allaha kar sorumluluunun bilincinde olun ki, gerek mutlulua eresiniz.146

143. Bakara , 2/6. 144. ez-Zerkei, age., C.1, s.49; Mustafa nver, age. s.106. 145. Mustafa nver, age., s.107. 146. Bakara, 2/189.

69

Ayn evrelerinden bahsedilmesi ile evlere girmenin hkm arasndaki iliki veya mnasebet nedir? Bu sorunun nemi, bir tek ayetin iki konuyu iermesinden gelmekte; dolaysyla da bu iki konunun arasndaki irtibatn da gl olmas gerekmektedir. Kuran alimleri, bu ayetin iki blm arasndaki irtibat u iki ihtimalle snrlandrmlardr: Birincisi evlere arkalarndan girmenin, onlarn ayn evrelerini sormalarna ynelik sembolik bir temsil olduudur. Bu durumda ayette anlan soru, ayetin ini sebebine dayanlarak anlalr. Ancak bu, bilgi edinme amac tamayan, aksine dalga gemek ve alaya alma tarzndan bir sorudur. Nitekim onlar unu sormulard: Bu aya ne oluyor da balangta hilal eklinde douyor, bilahare tamamlanp dolunaya dnyor, daha sonrada tekrar klyor? Bunun hikmeti nedir?
147

Ayet bu nzl sebebine binaen sorulan soruyu cevaplarken sorunun kendisine iltifat etmemi ve asl sormalar gereken baka bir soruyu cevaplam ki bu daha sonra bilge slbu (slb-u hakim) adyla anlmtr; daha sonrada, muhataplarn ters soru sormaya ilikin durumlarnn, evlere arkada giren kimsenin durumu gibi olduunu belirterek onlar alaya almtr. Bu anlaya bal olarak ayetin iki ksm arasndaki iliki, rnek-rneklendirilen ilikisi olmu olur. Byle olunca da ayetin ikinci ksm; onlarn ters soru sorma zelliklerini rneklendirme kabilindendir. Nitekim onlarn durumu, kapy brakp da eve arkadan giren kimsenin durumu gibidir. Kendilerine yle denmitir: Gerek iyilik, u an yaptmz gibi sorular tersinden sormak deildir; aksine, gerek iyilik sahibi, bundan saknan kimsedir. Bunlar syledikten sonra Allah Tel yle buyurmutur:Evlere kapdan giriniz. Yani meselelere nasl yaklalmas gerekiyorsa yle yaklan; arptmada bulunmayn. Ayet bu tr bir anlayta, harici olay-nzl sebebini-sembolik ve temsili bir ekle dntrmektedir. O, sz konusu olay ne otomatik bir ekilde yanstmakta ne enstrmental bir slupla ifade etmekte;(aksine)onu mecazi bir forma dntrmek suretiyle yanstmakta ve ayn zamanda da olay anlatmaktadr. Ancak burada una da dikkat ekmek gerekir ki, bu anlay, her ne kadar nzl sebebine dayansada yine de bir yorumdur. Buradaki yorum ise,

147. H.Tahsin Emirolu , Esbb- Nzl, Elif ofset, stanbul 1978, C. 1, s. 156.

70

ayetin nzl sebebini bilmenin saklad anlam ile evlere arkadan girmeden karlan mecazi form arasndaki rtme ye dayanmaktadr.148 Ayetin iki blm arasndaki irtibat ynne dair ikinci ihtimal ise, evlere arkalarndan girme ekline ynelik bu temsili anlay pek makul karlamaz ve metnin olgu ile olan ilikisi zerine odaklamakla yetinerek hacdan bahsedilmesinin ardndan onlarn ayn evreleriyle ilgili sorularn cevap meyannda evlere arkalarndan girmenin zikredilmesinin bir tr ara sz (istitrad) olduu dnlr: Bu, arasz kabilinden sarf edilmi bir ifadedir. nk daha nce ayn evrelerinin Hac vakitlerini belirledii zikredilmitir. Eve arkalarndan girmek, onlarn Haccla ilgili uygulamalarndan biriydi. Hadiste yle geer: Ensardan bazlar ihrama girdiklerinde baheye eve veya adra kapsndan girmezlerdi. ayet yerleik hayat sren kimseler iseler, evin arkasndan bir delik aar, oradan girer karlard. Yok eer gebe iseler, o zamanda adrn arkrsndandar karlard. te bu kimselere denilmitir ki: Gerek iyilik kapdan girmeyi gnah saymanz deildir.Bilakis gerek iyilik sahibi, Allahn haram kld eylerden saknan kimsedir. Onlarn, ayn evrelerinin ne ie yaradn deil, bu meseleyi (evlere arkadan girmeyi) sormalar gerekirdi.149 Ayn ekilde Bakara suresinin 226. ayetinden 237. ayetine kadar olan blmde aile hukukundan (boanma konusu) bahsediyor. Sonra 238 ve 239. ayetleri namaz klmay emrediyor. Daha sonra gelen 240 ve 241. ayetlerde tekrar boanma komusuna deginilmi. Acaba neden namazla ilgili ayetler, boanma hukukundan bahseden ayetlerin arasna yerletirilmitir. Namaz ayetlerinin boanma ayetleri ile ilgi ve mnasebeti nedir? Vehbe Zhayli bu iki grup ayetlerin mnasebetlerini ok gzel bir ekilde izah eder: ( Namazlar ve (zellikle) de orta namaz koruyunuz. Gnlden boyun eerek Allah iin kyam ediniz. Aile hukuku ile ilgili hkmleri ieren ayetlerin ortasnda namazla ilgili yukardaki ayetin gelmesinin hikmeti udur: nsan Allaha namaz klmakla ameli zikir ihtiyacn gidermi olur. Bylece bu ameli zikir (namaz), insan azgnlktan ve dmanlktan uzaklatrr ve ailevi mnasebetlerde adil davranmaya ve iyilik yapmaya yneltir. zellikle de kin, dmanlk ve nefret duygusu uyandran
148. Nasr Hamid Ebu Zeyd, age., s.212. 149. ez-zerkei, age.,c. 1, s. 41; Nasr Hmit Ebu Zeyd, age.s. 212; Mustafa nver, age.s. 108.

71

talaktan (boanma) sonra byle bir ameli zikre (namaza) olan ihtiya daha da nem arz etmektedir. Bu zikir, fuhu ve ktlklerden alkoyan insan iyilie ve hogrl olmaya aran, sabrszl gideren ve dnya kederlerini unutturan, insann nefsini en hayrl yola yneltip terbiye eden namaz ibadetidir.150 Bylece yce Allah talak hkmnden (boanma) bahseden ayetlerin arasna namazla ilgili ayeti yerletirerek, bir nevi bize u mesaj vermeyi murad etmitir: Peygamberimizin (sav): Yce Allahn gazabn en ok celbeden helal talaktr, 151 ifadesi ile de ok zarri olmadka ho karlanmayan talak (boanma) konusunda karar verilirken aceleci davranmamak gerekir. fkeli iken karar vermemek, biraz soluklanmak gerekir. Boanma ile ilgili ayetlerin arasnda Allah hatrlamay salayan namaz konusunu zikrederek, bir nevi nefsinizin arzu ve isteklerine uyup da karnzdaki einizi madur durumda brakmayn, Allahtan korkun, eklinde bize bir uyarda bulunmaktadr. Bylece kii namaz klmakla Mevlasyla diyaloga gemi, manevi tekmln tamamlam, nefsan arzulardan syrlarak sufli davranlarda bulunmaktan korunmu olur. Ve bylece namaz klmann verdii huzur, rahatlk ve sakinlikle karar verme imknna kavumu olur. Grld gibi ilgisiz gibi grlen ayet bekleri, dikkatlice ve ilmi bir metotla incelendiinde aralarnda ok mkemmel bir ilikinin olduu ortaya kacaktr. Hata bu iliki farkl zamanlarda inen ayetler arasnda bile gzlemlenebilmektedir. Nzl itibaryla farkl zamanlarda inen, fakat tertip itibaryla da Kuranda pepee gelen ayetler arasnda da bir mnasebet vardr. Ayetlerin ini zamanlar arasndaki uzun sure, mnasebette engel deildir. Alimler, ayetlerin mnferit vesilelerle inmeleriyle, onlarn mnasib siyaklarna yerletirilmeleri arasnda tearuz grmemilerdir. Bylece bir taraftan tarihi ortam, dier taraftan da edebi siyak nazar itibara alnmtr. Zaten Kuran Kerim, tenzil olarak ayr ayr zamanlarda indirildii halde ilahi hikmet, mevcut tertib zere olmasn dilemitir.

150. Vehbe Zhayli, Tefsirl-Mnir fil-Akideti vel-eriati vel-Menhec, Darul, Fikril-Muasr, Beyrut, 1991 C. 1, s.393. 151. Ebu Davud, Snen Ebi Dvud, Talak, 3, ar Yay., stanbul, 1981.

72

Mesela:

Kendilerine

kitaptan bir pay verilenleri grmedin mi? Puta ve batla inanyorlar ve inkar edenler hakknda: Bunlar, iman edenlerden daha doru yoldadrlar diyorlar.152 ayeti, Yahudi ileri gelenlerinden Kb bin Eref hakknda inmiti. Bu adam Mekkeye giderek Bedirde ldrlen mriklerin intikamn almaya mrikleri tevik etmi ve onlarn, mminlerden daha hayrl, daha doru yolda olduklarn sylemiti. bu ahs ve onun szlerini benimseyenler hakknda 3-5 ayet yer aldktan sonra, emanetleri ehline vermekten bahseden: Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasnda hkmettiiniz zaman adaletle hkmetmenizi emreder.153 ayeti gelir. Bu ayet, Mekkenin fethi srasnda inmiti. Kbenin bekisi Osman bni Talha, kapy kilitleyip Hz. Peygamberin Kabeye girmesine engel oldu. Hz. Ali anahtar alp kapy at. Peygamberimiz Kabeye girip knca, amcas Abbas anahtarn kendisine verilmesini teklif etti. Fakat o, eski bekcisi Osman ibni Talhaya verilmesini bildirince bu ayet nazil oldu. Tarih itibaryla aralarnda alt sene gibi uzun bir zaman fark bulunan bu iki pasaj, acaba neden yan yana getirilmi olabilirler? limler bu iki para arasndaki mterek unsurun, emanete riayet edip, hyanetten sakndrmak olduunu ifade etmilerdir. Zira o Yahudi, Hz. Peygamberin ve mminlerin zelliklerini bildii halde bu bilgi emanetine yani Tevrata hyanet etmiti. te buna binaen mteakip ayet, emanetin ehline verilmesini ve adaletten ayrlmamasn bildiriyor.154 Grld gibi yukarda geen iki ayetin (Nisa:51 ve Nisa:58) ini zamanlar arasnda yaklak alt yl gibi uzun bir zaman bulunmasna ve farkl olaylar hakknda inmesine ramen aralarnda mkemmel bir uyum ve hedef birlii vardr ki oda,,Emaneti ehline (layk olana)vermektir. Muhammed Kutubun da ifade ettii gibi eer (ayet) konular arasnda bir ilgi ve irtibat olmasayd Mekkede inen bir ayetin Medinede inen bir sure ierisine, Medinede inen bir ayetin de Mekkede inen bir sure ierisine yerletirilmesinin hibir mantkl anlam ve aklamas kalmazd.

152. Nisa, 4/51. 153. Nisa, 4/58. 154. Suat Yldrm, age. s.94, Nasr Hamid Eb Zeyd, age. s.213-214.

73

Ayetler aras mnasebet ile ilgili bir ok rnek vermek elbetteki mmkndr. Fakat biz bir ka rnek daha verip konuyu burada noktalamak istiyoruz. Kble konusu ile ilgili bir dizi ayetin (Bakara suresi:142-150 aras ayetler), Yahudi ve Hristiyanlarla ilgili baz tartmalarn sergilendii ayetlerin (Bakara:109-141) ardndan zikredilmesi arasda bir ilgili ve irtibat vardr.155 Yine bakara suresi: 190 195. ayetler arasndaki munasebet iin Tefsirul-Mnire;
156

Ahzap suresi 56 ve 57. ayetlerin irtibat hakknda tefsiru Aytil-Ahkma;157

Kehf suresi: 1 26. ayetlerle, Kehf suresi: 27 53 arsndaki ayetlerin bir birleriyle olan mnasebetleri iin Safvett-Tefasr158 adl esere baklabilir. Bylece Kurann btn paralar bulunduklar mana erevelerinde zerlerine deni yaparken, Kurann manzumesi iindeki dier birimlerle olan ilikilerini de srdrrler. Dolaysyla Kurann her bir azas mkemmel aluan bir btn oluturur.159 2. Ayetin Lafz Btnl Kuran- Kerimin ayet ve sureleri arasnda bir anlam btnl olduu gibi lafz btnl de vardr. Vahyi gnderen Allah, her bir manay ifade edecek lafzlar zenle semi, itina ile konmas gereken yere yerletirmitir. Bu lafzlar yle bir ahenk ve btnlk oluturuyor ki, bu mmtazam yapda bir kelime karlacak veya fazla bir kelime eklenecek olsa, oluturulmu olan vahdeti bozar. Bu, Kurann kendine has bir slbudur. Kuran slbu, lafznn veciz olmasna ramen, byk bir mana zenginlii ihtiva eder. Bu mana serveti, ayn zamanda ziynetli olup estetik ller bakmndan da mkemmeldir. Kuran cmlelerinin unsurlar ylesine yerli yerindedir ki bu unsurlarn uyumu sayesinde mahkem bir bina ortaya kar. Bir ii anlatan ifade dzgn olmazsa, onun manasndaki vahdet zlr, danklk ba gsterir. Nasl ki bir aynann sath eri-br olursa, onda

155. Said Havva, age., C.1, s.300. 156. Vehbe Zhayli, age. C.1, s. 177. 157. M. Ali Sbuni, Reviu-Beyan Tefsir Aytil-Ahkam, Dersaadet, stanbul, by., C.2, s. 336. 158. M. Ali. Sbuni, Safvetit-Tefsir, (Trc: Sadrettin Gm, Nedim Ylmaz), Ensar Yay. stanbul 1990, C. 3, s. 438. 159. Halis Albayrak; age., s. 155.

74

grlen suretde bozuk olur. Suretin unsurlar arasnda ahenksizlik grlr. fadede aynsdr; bundan tr, manada ki tbii vahdeti ibraz etmek iin beyan sanatndaki vahdetin de mkemmel olmas lazmdr. Bu da ifadenin czleri arasnda tam bir btnlk salamas ile olur; czlerin iyice yorulup bir btn halindeki hamur kvamnn elde edilmesiyle hasl olunur. Beyan sanatn iyi bilmeyen birinin zannedecei gibi, bu i yle kolay deildir. O czlerden her birisi iin en mnasib yeri semek, byk bir maharet, hassas bir duygu, ince bir zevk ister: Hangi unsur asl, hangisi tamamlayc unsur olmal? Hangisi bata, hangisi sonda, hangisi ortada yer almal? Bunlar tam yerli yerince koymak gerekir. Ayrca bu unsurlar iyi bir ekilde meczetmenin de en gzel yolunu semek lazmdr: snad m, atf m, talik mi veya baka bir tarz m seilmeli? Tabiatyla btn bunlar, bizzat bu unsurlar gzelce bulup setikten sonra yapmak lazm. Keza onlardan her birinin mnn ruhu ile mnasebettar olduklarndan ve haivden uzak olduklarndan emin olmak gerekir. Keza ifadede yer alan merkezlerle evrelerin ayn maksada ynelmesi arttr. Tpk dairenin evresindeki noktalarn merkeze uzaklklarnn veya merkezin evre noktasndan uzaklnn msavi olmas gibi.160 Evet, Kurann beyan sanatndaki vahdeti, kullanm olduu ifade tarznn czleri arasnda tam bir btnlk salandndan mkemmeldir. Onun iindir ki Allah, inen her ayetin, hangi surenin neresine yerletirilmesi gerektiini peygamberimize bildirerek, her bir czn mnasip yere yerletirilmesini salamtr. Kuran- Kerimin kulland harflerin zellikleri ve kelimelerinin tertibi ynyle mmtaz bir konuma sahiptir. Kuran, insanlarn konumalarnda kullandklar alla gelmi tertiplerin dnda bir tertip kullanmtr. Kurann kulland bu lugavi gzellik, icazn zirvesine kmtr. yle ki Kurana insanlarn szlerinden bir ey karsa Kuran okuyann azndaki tat bozulur, dinleyenin kulandaki nizam (ses dzeni) bozulurdu.161 nsan, harfleri tbii mahreclerinden kararak Kuran okuyan bir zat dinlediinde, ayetlerde bulunan kelimelerin ve harflerin birbirine eklenmesindeki fonetik zellikten, devaml surette tazelenen bir zevk alr. Kimisi tok sesli, kimisi
160. Muhamme3d. A. Draz, En mhim Mesaj Kuraan, s.173-174, Ik yaynlar, zmir, 1994. 161. M. Ali Sabuni, et-Tibyn fi Ulumil-Kuran, Dersaadet, Hicri 1408. s. 161.

75

slk sesli, bazs hafi, bazs zhir, kimisi mehmse, kimisi mechure tarznda tecvit ilminde gruplandrlan harf nevileri pepee gelir.162 Serbest her bir ayetin deta dier birok ayete bakan birer gz, ona mteveccih birer yz vardr, onunla arasnda bir mnasebet hatt vardr. Saatin saniye, dakika ve saatleri sayan millerinin hareketleri birbirini tamamlad, birbirini hatrlatt, biri dierine bakt ve ondan ayr mtala edilmedii gibi, Kuran cmlelerindeki kelimelerin nazmnda yerletirilmesinde de byle bir metanet vardr.
163

(diziliminde) ve cmlelerin

Kuran- Kerimin her suresindeki ayetler; her ayetindeki cmleler; her cmlesindeki kelimeler ve hatta her kelimedeki harfler kelamn sahibi yce Allah tarafndan zenle seilmi ve en uygun yere konmutur. Kelamn hibir cz rastgele seilip uygunsuz bir yere yerletirilmemitir. Bunun iin Kuran ayetlerinin bir anlam btnl olduu gibi, lafz btnlde vardr. Seyid Kutubun ifadesiyle: Kuran nazmnda en ufak bir takdim-tehir veya herhangi bir deiiklik yapmak, ahengi derhal bozar.164 rnek olarak Necm Suresindeki bir dizi ayeti ele alalm: Grdnz m Lat ile uzzay ve ncs olan dier Menat?
165

Eer bu ayetler eklinde denilseydi fsla uymazd denilseydi vezin

ve ahenk zarar grrd. Eer, bozulurdu.

Ayn ekil de, Erkek sizinde, dii Onun (Allahn) yle mi? ite bu, o taktirde haksz bir taksim.166 Sznde de eer, denilip kelimesi hazf edilseydi o taktirde kelimesi ile hsl olan l bozulurdu. Grld gibi kelimeler cmledeki belirli bir yere konmutur. Eer onlarn konulduklar yer, ne alnmak veya geriye braklmak ve hazf edilmek suretiyle deitirilseydi bu lafzi uyum ve zel vezin bozulmu olurdu.167

162. Ez-Zerkni, age., C.2, s.312, Muhammed A. Draz, age. s.125. 163. Suat Yldrm, age. s. 129. 164. Seyit Kutub, Kuranda Edebi Tasvir, s. 158, Ankara, 1969. 165. Necm, 53/19-20. 166. Necm, 53/21-22. 167. Mustafa Mslim, Mebhis ficazil-Kuran, Drul-Mslim, Riyad, 1996, s. 149-150.

76

Evet, Kurandaki her bir cmle ve her bir kelime en uygun siyakda zikredilmitir. Ve her kelimenin gectii cmleye, ya manaca yada vezin ve kafiye asndan bir etkisi vardr. Kuranda hibir zaid harf veya kelime yoktur. Bu konuyu ileride zaten ileyeceiz. Kurann lafzlarndan tek bir kelime bile hazf edilip karlacak olsa, ayetin manas ters yz olabilir. rnek olarak u ayeti inceleyelim: Biz, seni ancak, alemlere rahmet olarak gnderdik168 Bu ayette eer edat hazf edilse ayetin manas ters yz olur. yle ki: manasyla taban tabana zt bir anlam ortaya kar. a. Nzul Asndan Ayet Btnl Baz temel kaynaklarda, ayetlerin para para inmi olabilecei eklinde bir yarg mevcuttur. Bu gr benimseyen baz alimler, Kurann baz ayetlerinin bir blmnn nce, dier bir blmnn daha sonra nazil olduunu illeri srmlerdir. Tpk surelerin para para nazil olmas gibi. Bu gr mam- afiinin de savunduu ayet btnl ilkesine ters den bir grtr. Her bir ayetin hem bir anlam btnl hem de lafz btnl vardr. Eer ayetlerin para para indiini kabul edecek olursak bu takdirde btnlk ilkesinden bahsetmemiz anlamsz olur. Yine eer bir ayetin bir blm nce, dier bir blm de sonradan nazil olmu olsayd, bu takdirde peygamberimizin(sav) sureler hakkndaki u ayeti u surenin u konudan bahseden yerine yazn ifadesi gibi, ayetler hakknda da u cmleyi u konudan bahseden u ayetin yanna ekleyin eklinde bir ifadesinin de bulunmas ve rivayet edilmesi gerekidi. nk sureler hakknda bu ifadeler yer almaktadr. nk her bir surenin ayetleri para para indi Oysa hibir tefsir kaynanda veya hadis kaynanda Peygamberimizin (sav)u cmleyi u ayetin yanna ekleyin eklinde bir sznde bahsedilmemektedir. Demek ki ayetler bir btn olarak nazil oldu. Konuyu imdi detaylca, delillerine dayandrarak inceleyelim. ncelikle ayetin para para indii hakkndaki Buharide gecen rivayetleri deerlendirelim.
168. Enbiya, 21/107.

Biz, seni alemlere rahmet olarak gndermedik Bu durumda ayetin

77

Buharinin el-camius-sahih adl eserinde yer alan Bera bin Azibin rivayetine gre, Mminlerden-zr sahibi olanlardan baka-oturanlar ile mallar ve canlar ile Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah mallar ve canlar ile cihad edenleri derece bakmndan oturanlardan stn kld
169

Ayeti nazl

olduu zaman, Zeyd bin Sasit Mescide girip bu ayeti okudu. O srada hazr bulunan alma ibn mmi Mektum, buna ok zlm ve bundan byle cihada katlacana yemin etmiti. Bunun zerine daha nce ayette gemeyen yani zr sahibi olanlardan baka ksm nazil oldu. mam- afiiye gre ise, hibir ayet para para nazil olmaz nk, aksi durumda sz blnm olur; szn blnmesi de Kurana uymaz.170 Ayetin para para nazil olmadn savunan mam- afinin gr bize gre de isabetli, doru bir grtr. nk Buharide Nisa suresi 95. ayetiyle ilgili Muhammed Bin Yusuf, smail, Ebi shak, Bera adl raviler zinciriyle rivayet edilen dier bir Hadis-i erifte, zr sahibi olanlardan baka ksmn iermeyen Nisa:95. ayetinin yerine zr sahibi olanlardan baka ksmn da ieren, ilgili ayetin bir btn olarak nazil olduu ifade edilmektedir. Hadisi erifin tam metni yledir.: Muhammed bin Yusufun srailden, o da Ebi shakdan, Ebi shakda Berdan rivayet ettiine gre, Bera yle dedi: mminlerden oturanlar eit deildir. Ayeti inince, Resulullah (s.a.v) buyurdu ki: Bana falancay arn. arlan kii yannda kat ve kalem olduu halde geldi. Resulullah (s.a.v) buyurdu ki: Mminlerden oturanlar ile Allah yolunda cihad edenler eit deildir. Ayetini yaz. Bu esnada Peygamberimizin arkasnda bni mm Mektum vard. Dedi ki: Ya Resulullah! Ben zrlym. Bunun zerine nceki ayet metninin yerine Mminlerden zrsz olarak oturanlar ile, mallar ve canlaryla Allah yolunda cihad edenler eit deildir ayeti nazil oldu.171

169. Nisa, 4/95. 170. Gyasettin Arslan, age., s. 150. 171. Ebu Abdillah Muhammed b. brahim b. Muire b. Berdzebe el-Buhari, Sahihul-Buhari, elMektebetl-slamiyye, stanbul, ty. Tefsir, 18, C. 5-6, s. 183.

78

Buharinin rivayet ettii bu hadisi ele aldmzda, ayetin bir btn olarak nazil olduunu grrz. Ayetin nzulu ilgili iki farkl rivayetin var olmasna karlk, ayetin btn olarak nazil olduunu ifade eden rivayeti tercih etmemizin bir takm mkl sebepleri vardr. ncelikle bu ayet hakknda Buharide geen bunun zerine nceki ayet metninin yerine, (mminlerden zrsz olarak oturan ile mallar ve canlaryla Allah yolunda cihad edenler eit deildir) ayet metni nazil oldu, ifadesi burada bir (nesh) olaynn var olabileceini artryor. Son gelen Nisa 95. ayet metni, nce inen Nisa 95. ayet metnini, hem lafzen hem de manen (hkm asndan) nesh ettii dnlebilir. Nesh olayndaki = hayr esprisini de dikkate aldmzda, ikinci inen metin, birinci metni nesh edip, bir btn olarak ayet nazil olmutur. Bir ayetin tekrar inebilecei172 grn savunan limlerin grlerini de gz nnde bulundurduumuzda byle bir kanaate varmamz daha da kolaylaacaktr. Bu balamda afii, ramazan orucunu emreden. Kim (ramazanda) hasta veya yolcu olursa tutamad gnler saysnca baka gnlerde tutsun..173 Ayetinin tefsirinde, iki ihtimal olduunu syler: 1- Hasta ve yolcular, Ramazandan sonra tutamadklar gnler kadar iade orucu tutarlar anlam. 2Ya da bu hastalk ve yolculuk hallerinde ruhsat olarak ve skntya girmemeleri iin oru deil de iftar etmeleri gerektii ihtimali. Yani ayet hem kazaya, hem de ruhsata muhtemeldir. afii, burada oru tutma ile iftar etme emrinin ayn ayetle varit olduunu, ayetin hepsinin bir defada nazil olduunu, buna muhalif gr beyan eden hi kimseyi hatrlamadn syleyerek, tezini savunmaya yle devam ediyor: Ayn konudaki iki ayet, bir sure iinde bile bazen mteferrik ayr ayr nazl olabilir; ancak tek ayet asla para para nazil olmaz. nk ayet, anlam olarak tek bir kelamdr. Ve sz bir yerde kesilip, baka bir yerde devan etmez. nk ayet, anlam btnlne sahiptir; paralanm szde ise anlam btnl olmaz. Ona gre bu konuda usulcler ihtilaf de etmemilerdir. afii, ilk mfessir Hz. Peygamberin snnetinin de bunu gsterdiini onun

172. Nasr Hamid EbuZeyd, age., s. 145. 173. Bakara, 2/185.

79

seferilikte bazen oruc tuttuunu, bazende iftar ettiini eitli hadislerle delillendirir.174 Bir metnin dilsel ibaresi ile, ifade ettii anlam arasndaki ayrlmazlk ilikisi, bilinen bir eydir. Fakat, Kuran alimleri, bir metnin (ayetin) Mekke dnemin de inmesi, onun eri ve fkhi hkmnn ise daha sonra Medine dneminde tahakkuk etmesi eklinde metnin, hkmnden nce inebilecei ynndeki varsaymlarndan tr, zaman zaman metinle anlam arasndaki bu zorunlu e zamanllk ve birliktelik ilikisini ortadan kaldrmlardr. Yine onlar-bir nceki varsaymn mantksal uzants olarak- Mekke dneminde hkm inebileceini, bu hkm ifade eden metnin ise daha sonra Medine dneminde gelebileceini farzetmilerdir. 175 Evet yukardaki gr paylaan alimlerin aksine, metinle hkmn e zamanl olarak indiini; hkmn Mekkede, metnin ise Medine dneminde inmesinin sz konusu olmayacan savunan alimler ise bu grlerini isbat etmek iin baz ayetlerin para para indiini; bir ayetin bir ksmnn nce dier ksmn ise sonradan indiini savunmak zorunda kaldklar kanaatindeyiz. Alimlerin, metnin iniinin, hkmnden sonraya kalmasna dair serdettikleri rneklerin analizinden hareketle, onlarn iine dt ve-daha nce belirtildii gibi-ncekilerden gelen btn rivayetleri eletiri ve analize tbi tutmakszn kabul etmelerinden kaynaklanan yanlgy ortaya koymamz mmkndr. lk rnek, baz alimlerin, ini sebebine dayanarak Medeni olduu kanaatine vard teyemmm ayetidir. Bu kanaat, namazn Mekkede farz klnd gereiyle kesin bir biimde eliir. Ayet yledir: Ey inananlar! Namaz klmaya kalktnz zaman yzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi balarnz meshedip, topuklara kadar ayaklarnz ykayn. Eer cnp iseniz kendinizi temizleyin. Ama eer hasta iseniz yahut seyahatteyseniz yahut tbii ihtiyacnz gidermiseniz veyahut bir kadnla olmusanz ve su bulamyorsanz, o zaman, temiz topraa ellerinizi srn ve onunla yznz ve
174. Gyasettin Arslan, age., s.150. 175. Nasr Hmd Zeyd Eb, age. s. 118-119.

80

kollarnz hafife ovun. Allah sizi zora komak istemez; ama sizi tertemiz klmak ve nimetlerinin tamamn size bahetmek ister ki kredenlerden olasnz. 176 Ayetin ini sebebi ise u ekilde nakledilmektedir. Hz. Aienin yle dedii nakledilmitir: Medineye (benim varmak zereyken Beyd blgesinde iin gerdanlm dmt. gerdanlmn bulunup getirilmesi

durduumuzda) Allah Resl devesini ktrd ve aa indi. Biraz uyumak iin ban gsme dayad. Bu arada (babam) Ebu Bekir zerime gelip beni iddet6le itti ve insanlar bir gerdanlk iin bekletiyorsun, dedi. Daha sonra Resulullah (s.a.v) uyand. Namaz vakti gelmiti. Allah Reslsuya baknd fakat bulamad. Bunun zerine ayet indi. Bu ayet icm ile Medenidir. Hlbuki abdestin farz klnmas, namazla birlikte Mekkede gereklemitir. bn Abdil Berr yle der: Megazi limlerinin tamam unu bilmektedir ki, Hz. Peygamber namaz farz klnd ilk gnden beri namaz ancak abdestli olarak klmtr. Bunu ancak bilgisiz yada inat kimselerreddeder. Uygulamas daha nce mevcut olduu halde abdest ayetinin iniindeki hikmet, bu farziyetin Kuranda yer almas iindir. Bir bakas da yle demitir: abdestin farz klnmasyla birlikte ayetin ilk ksmnn inmi olmas, kalan ksmn-teyemmmn-ise daha sonra inmesi de ihtimal dhilindedir. mam- Suyti bu grleri aktardktan sonra yle der: ben derim ki: ayetin medeni olduu ynndeki icma bunu (ayetin para para indii grn) rtr.177 bni Hiamn Cebrailin Hz. Peygambere namaz ve abdesti fiili olarak birlikte rettiine dair naklettii rivayetler, bu dini metne ynelik kapsaml bir anlay oluturma noktasnda son derece faydal bilgiler ihtiva etmektedir. Zira Kuran, ne namazn nasl klnacan, ne ka vakit olduunu, ne rekatlarn ne de farz ve nafilelerinin belirlenmesini iermekte, sadece namazn farz olduunu ve yerine getirilmesinin gerekliliini zet bir biimde ifade etmektedir. Bu tarz bir anlayla metin, hkmnden sonra inmez; dahas, metin hkme bitiik ve onunla e zamanl iner. Bununla birlikte, tartma konusu olan Maide suresinin 6. ayeti, abdes hakknda deil, teyemmm hakknda bir nassdr. Yani burada bizzat kastolunan abdest deildir. Dahas, abdest ayetin kendisine cevap olarak indii

176. Maide, 5/6. 177. Nasr Hamid Ebu Zeyd, age., s. 120.

81

durumun eksenini tekil eden teyemmm konusuna bir giri kabilinden zikredilmitir. 178 Evet, yukardaki misallerde ve aklamalarda da grld gibi, bir ayetin para para indii gr kesin bir delile dayanmayp, ihtimal dahilinde kabul edilmitir. Yani bu sadece bir yorumdur. kinci nemli husus, snnetin bir nass olduunun gz nnde bulundurulmamas veya unutulmu gzkmesi sanki peygamberin hkm koyma yetkisi yokmuasna, sadece Kurandan deliller sunulmaya allyor. Oysa bn Hiamn naklettii rivayetlerde, cebrailin Hz. Peygambere namaz ve abdesti fiili olarak birlikte rettii bilgisi yer alyor. Zaten Kurann ifadesiyle de Hz. Peygamber kendi hevasna gre konumaz onun konutuu eyler ona vahyolunan, vahiyden baka bir ey deildir.
179

yleyse abdestle ilgili olan Maide suresi 6. ayetin Medine dneminde inmi olmas, abdestin daha nce Mekke dneminde nasl alnacann bilinmedii anlamna gelmez. nk her ne kadar Mekki ayetlerde abdest konusu yer almasa bile, Cebrail (a.s) Hz. Muhammede (s.a.v) fiili olarak abdestin aln eklini retmiti. Ve Mslmanlarda bu bilgi dorultusunda abdest alp namazlarn klyorlard. te bu bilgiyi gz nnde bulundurmayan baz alimler Maide suresi 6. ayetin abdestle ilgili ksmnn Mekkede, geri kalan teyemmmle ilgili ksmnn ise Medinede nazil olduunu var sayp, ayetin para para indii grne varmlardr. Sonu olarak bu konuyla ilgili unu sylememiz gerekir: Hibir ayet para para inmemitir. Her ayet bir btn olarak inmitir. mam afiinin ifadesiyle-r. Ayet anlam olarak tek bir kelamdr. Ve sz bir yerde kesilip, baka bir yerde devam etmez. Aksi takdirde Kuran ayetlerinin anlam btnlnden de bahsetmemiz mmkn olmaz. b. Zaid Harf ve Kelime Bulunmamas Asndan Ayet Btnl Kuran- Kerim ayetlerini dikkatlice inceleyip aratrdmzda, Kurann hibir cmlesinde, belirli bir anlam ve gayesi bulunmayan tek bir kelimeye ve hatta edat ve harfe rastlamamz mmkn deildir. Her bir kelime ve harfin cmledeki anlam ve gayesi tamamlamaya ynelik bir grevi vardr. Dolaysyla
178. Nasr Hamid Eb Zeyd, age., s. 120. 179. Necm, 53/3-4.

82

Kuranda hibir zaid lafz bulunmamaktadr. En ufak bir birim bile bazen bir cmlenin veya ayetin belkemiini oluturabilmektedir. Tpk bir atn ayandaki naln ivisi misali. Nasl ki bir ivi bir nal, bir nal bir at, bir at bir komutan, bir komutan bir orduyu, bir ordu ise bir milleti kurtarrsa; ayn ekilde bazen ivi misali, bir edat bir harfi bir harf bir ayetin manasn alt st edebilecek dzeyde bir mana stlenmi olabilir. Kuranda zaid harf vardr diyenler, aslnda etraflca dnp aratrdklarnda her bir harfin cmleye katt ayr bir manann olduunu greceklerdir. Kurann her cmlesinde, insanlarn gnllerinin ilahi hidayete olan ihtiyacn giderecek miktarda aklamay n gren bir maksat bulunur. Kuran lafzlar, hem israftan hem de taktirden (cimrilikten) uzak olarak, manay tam if edecek bir surettedir. Asli veya tamamlayc unsur noksan olmad gibi, garip bir fazlalk da bulunmaz. Bu i kolay gibi grnrse de aslnda Kurandan baka kelamlarda gerekletiine pek rastlanamaz. En beli bir edip bileyeterli mana iin yeterli lafz kullanma hususunda iki kuma arasnda ki koca gibidir. Birini honut ettike brn kzdrr. Az ve z sylemek arzusu, manann aleyhine iler, kelam bilmece haline dntrr. Manay etraflca anlatmaya ynelse, szn uzad grlr. Buda kelamn parlakln nisbeten giderir ve muhatap, asl mana ile zaid manay ayrt edemez duruma gelir. Edipler bazen dengeyi kurabilirlerse de, ekseriya bunu baaramazlar. sterseniz, Mushaf- erifi anz. Kurandan her hangi bir cmleyi alp kelimelerini saynz. Sonrada ayn uzunluktaki baka birsz alp mana ynnden bu szleri, mana ve lafz lleriyle muvzene ediniz. Neticede unu greceksiniz: Kuran lafznda atlacak hibir lafz bulunmad halde, dierinde karld takdirde zarar vermeyecek kelimeler bulacaksnz. 180 Zerkani yukarda Kurann lafzlar yerli yerince ve ihtiya orannda kullandn, israftan ve cimrilikten kanp tam bir denge iinde kastettii manay uygun lafzlarla ifade ettiini, hibir zaid lafzn bulunmadn gzel bir ekilde ifade etti.

180. Ez-zerkani, age., C. 2, s. 324-325; Muhammed A.Draz, age., s. 136.

83

imdi Kurandaki her bir lafzn belirli bir mana iin konduunu ve zaid bir lafzn bulunmadn bir rnekle aklayalm. Bakara suresindeki u cmleyi inceleyelim: 5 4 3 2 1

...Kendilerini rzklandrdmz eylerden infak ederler.181 Bu cmledeki kelimelerin anlam yledir: Kendilerini- 4, rzklandrdmz- 3, eylerden- 2, Mttakiler 1, infak ederler- 5. burada unlar tespit edeceiz: , daki ba ziyyet ifade eden (( ) aslnda ( ) olup, idam vaki olmutur.) Maln tamamnn deil, bir ksmnn verileceini, sadakaya muhta hale gelinecek kadarnn verilmemesini bildirir. ( daki kelimesi (kendilerini), bakasnnkinden deil, kendi ) malndan verilmesi gerektiini bildirir. ( rzklandrdmz) kelimesi, Mal Allahn mal bilip, verdiini minnet etmemek gerekir. Burada Rzklandrdmz kelimesi, verenin Allah, kulun ise vasta olduunu gsterir. Yardmn makbul olmas iin ihtiya mahlline (sahibine ) verilmelidir. nfak ( ,) ihtiya gidermek iin vermek manasna gelir. Nitekim zarri ihtiya demek olan nafaka, bu fiilin ismidir. nfak sadece mal ile deil, ilim ve fikirle, bedenen yardm etmek de olabilir. Bunun iin de ummiyete delalet eden ( eyler), edat kullanlmtr. Grld gibi fazla olan hibir ey yok. Atlabilecek veya deitirile bilecek hibir harf de yok. Bu ksa cmle, gramer esaslarna gre yardmn makbul olmas iin gerekli olan artlarn hepsini toplamaktadr. bni Atiyye gibi bir byk mfessir ihtisasn verdii otorite ile u neticeye ulamtr: Kurandan bir lafz karlacak olursa, btn Arap lisan alt st edilse bile, onun yerini tutabilecek tek kelime bulunamaz. Kuran slubunun tartld ince mizan bilmeyenlerin etraflca dnmemekten veya acelecilikten dolay zide, (szn gidiine uymayan fazla kelime) , tekid dedikleri baz lafzlarn, iin erbabnn gstermi olduklar manalar vardr.182

181. Bakara, 2/3. 182. Suat Yldrm, age., s. 135- 136; Baka rnekler iin bkz. Zerkan-i, age., s. 327.

84

Evet, bir kelamda karld takdirde kelamn manasn hibir surette deitirmeyecek bir lafz varsa, bu durum o kelam ve kelamn sahibi iin bir kusurdur. Sz gereksiz yere uzatm olmaktan te bir anlam tamaz. Kuran iin: onda zaid harf veya kelime var demek, onun icaz srrn kavramamak demektir. Kainat kitabnda anlamsz ve gayesiz hibir varlk yaratmayan Allah kendi Kelam kitabnda anlamsz ve gayesiz unsurlara yer verir mi hi? Kuranda geen her harf edat veya kelimenin, ya manay, yada hem mana hem de vezni tamamlamaya ynelik bir grevi vardr. rnek olarak u ayeti inceleyelim: imdi mi (iman ettin)? Halbuki daha nce isyan etmitin ve bozgunculardan olmutun baka ilah yoktur. Ben de Mslmanlardanm, dedi.
184 183

Firavun suda boulurken: iman ettimki, srail oullarnn iman ettiinden Fakat Allah, Firavunun son andaki imann kabul etmeyip, imdimi(iman ettin)? eklindeki yukarda geen ayetin ifadesini kulland. Bu ayette geen zarfnda, istifham meddi (elif) kullanlmtr. Bazlar bu istifham meddini zaid bir ey sanabilir, fakat durum yle deil. Buradaki istifhm meddi, Firavunun imannn kabulne mani olacak kadar ok uzun bir zaman ertelediine delalet eder; zira o, akln bana toplayacak olann yaayaca kadar yaamtr.185 Yani geen btn bu surede iman etmedin de imdimi iman ediyorsun anlamn ifade eder. Grld gibi, brakn bir kelimenin veya edatn Kuranda zaid olarak kullanlmasn, bir istifham edatnn medli (uzatmal) olarak kullanlmas bile ok derin anlamlar ifade etmek iin kullanlyor. Mustafa Sadk Rafiinin de dedii gibi: nahivcilerin zaid kelime addettikleri kelimelerde fazla deildir. Onlarn hem ahenkte, hem de manada yeri vardr. Bunlar irabda belki zaiddir. Fakat (Kuran) nazmnda asla 186 Zaid lafz konusunda, Hamdi Yazr da yle der: Kuranda manas bulunmayacak hibir kelime yoktur. Fakat manas pek derin olan kelimeler bulunduu gibi bir kelime etrafnda birok manalarn tezahm ettii ve baz ifadelerin hepsi de sahih olmak zere mteaddit vecihlerin, ihtimallerin itima

183. Yunus, 10/91. 184. Yunus, 10/90. 185. Muhammed A.Draz, age. s. 172. 186. Osma Keskinolu, age., s. 199.

85

ettii yerlerde oktur ki bunlar tefsir ve tevile tevakkuf eder.187 Grld gibi Elmallda Kuranda gereksiz hii bir lafzn kullanlmadn belirtmektedir. 3. Ayette Lafz ve Mana Btnl Her dil, varlklarn anlatmnda ve adlandrlmasnda kendine zg duygular kullanr. Her dilin kendine ait kaideleri, ses vurgusu ve bir anlatm tarz vardr. Bir konu anlatlrken, nerelerde sesin kesilecein, nerelerde vurgu yaplaca, szn balang ve biti noktalar, o dile ait bilgileri ihtira eden yazl eserlerde ounlukla mmkndr. Denebilir ki, her dil birok kavram bizzat kendisi ortaya koyar. Seslerin tonu, harflerin seilii, manay ou kere aynyla aksettirir. Bunu kendi dilimizde grdmz gibi, bahse konu olan Kuran lafzlarnda da grrz. Trkemizde sere kelimesiyle karga kelimesini karlatrdmzda, telaffuzdaki ses tonu, serenin hafifliini, kargann da sereye nisbetle kabaln gsterir gibidir. Kuran kelimelerinde bu zellik, zaman zaman en mkemmel seviyeye ular. Mesela, / iri mi iri, etin mi etin 188 ifadesinde birinci kelimede iki tane kaln sfatl harf, iki adet iddet sfatl harf vardr. Her iki kelimenin oluumunda kaln harfler
189

ile

iddet

harfleri

Cehennemde

grevli

melekleri

tasvir

etmektedir.

slam Dnyasnda Kuran zerine yaplan aratrmalarda, Kuran metni yorumlama sorununun bu metnin nasl allmas, nasl anlalmas gerektiine ilikin sorularla i ie ve balantl olduu unutuluyor. Kurannn bir blm/suresi veya belgesinin/ayetinin nasl rnein, sadece sz dizgesi dzeyinde kalp zahir anlamyla m, yoksa sembolik olarak m anlalmas gerektii; doru zmleme ve doru yorumlama sorununu da gndeme getirmektedir. Metin zmleme faaliyetine birka ynden yaklalabilir: zmleme, kitap sahibinin niyetini kefetmeye ynelik dnlebilecei gibi, metnin anlamnn okuyucuya gre ekillenmesi olarak da deerlendirilebilir. Bu arada bazlar da yazar ve okuyucuyu bir tarafa brakp sadece metnin zerine
187. Elmall Hamdi Yazr, age., C. 1, Mukaddime s. 14; Geni bilgi iin bkz. Ahmet Yksel, Dil Bilim Asndan Kuranda Zaid Harfler, slami Aratrmalar Dergisi C. 17, Say 3, 2004, s. 171-183. 188. Tahrim, 66/6. 189. Necati Tetik, Ses ve Anlam likisi, YYF., Kuran ve Dil Sempozyumu, Bakanlar Matbaas, Erzurum 2001, s. 297.

86

younlamay savunabilir Metin merkezli yaklam biiminde metnin kendisi, aratrma iin yeterli grlmektedir. Bu yaklam biimini seenlere gre, yazarn niyetiyle metnin anlam arasnda mantki bir iliki vardr. Metin sahibinin dnce, duygu ve niyetleri, metinde seip kulland kelimelerle balantldr. Bu nedenle, metin dna kmamaya zen gsterilir.190 Kuran metnini yorumlamada metin merkezli yaklam tarznn isabetli sonulara ulatraca kanaatindeyiz. Gerektende Kuran- incelediimizde, Allahn seip kulland lafzlarla (sz), kastettii mana arasnda sk bir ilikinin olduunu grrz. Allah, ifade etmek istedii manaya en uygun olan lafz seerek Kelamn tanzim ediyor. Bu balamda Kurann icaz meselesi gndeme geliyor. Kuran lafzyla m, manasyla m yoksa hem lafz hem de manasyla m mucizedir? Kurann hem lafznn, hem de manasnn mucize olduunu savunan alimlerin grlerini benimsiyoruz. el-Cabiri lafz-mana ilikisi hakknda u aklamalara yer verir: Kelamclarn ilgisini lafz ve mana ilikisi zerine toplayan biricik eksen tevil konusu deildi. Zira ayn balamda Kelamclarn, Belaatclarn hatta uzmanlklarnn farkllklarna ramen beyan bilginlerinin tmnn ilgisini ekmi baka bir eksen daha vard: Kurann mucize oluu (icaz) yani Kurann lafzyla m, manasyla m, yoksa hem lafz hem de manasyla m mucize olduu problemi. Bu eksen zerindeki aratrmalar beyan aratrmalardaki iki farkl akm birletirmesi bakmndan zellik arz eder. Bunlardan biri, ncelikle beyani sylemin yorumu ile ilgili kanun ve kaideleri koymak ile ilgilenen, dieri de temelde sylemin fiilen retilmesini esas alan bir akmdr. te Kurann mucizelii meselesine bu ekilde her iki adan yaklalmasnn bir sonucu olarak, beyani aratrmalarda, lafz-mana problematii noktasnda lafz ile mana arasndaki dikey iliki dzeyinden (irab, delalet ve sz sahibinin kast), sz terkipleri (cmle yaplar) ve mana kalplar dzeyine, yani sylemin sistemiyle akln sistemi arasndaki yatay iliki dzeyine geilmitir.191

190. J.J.G. Junsen, Kurana Bilimsel-Filolojik-Pratik Yaklamlar, Fecr Yay. Ankara, 1993, s.VIIIIX. 191. Muhammed Abid el-Cabiri, Arap-slam Kltrnn Akl Yaps, (Trc. Hasan Hacak) Kitapevi Yay., stanbul, 1999, s. 97.

87

Peygamberimizin risaleti yllarnda slam kartlarnn Kurana ynelttii itirazlardan biri de Kurannn insan sz olduu iddaysyd. Bu iddia zerine Kuran, iddia sahipleri tarafndan benzerinin ortaya konulmasn isteyerek meydan okumutur. Bunun yaplamayn ise iddia sahiplerinin acizlii olarak deerlendirmi ve Kurann mucize oluunun ve ilahi kaynaktan geliinin tekidi olarak sunmutur. slam fetihleri sona erip Arap slam devleti g ve istikrar kazannca, farkl dinlere mensup kiilerce, slam toplumunda medeniyet srtmeleri ve kltr savalar yeniden balaynca, Kurann icaz meselesi yeniden gndeme geldi Byle bir gelime karnda bata kelamclar olmak zere tm slam mtefekkirlerinin bu karalamalara, Kurann mucize oluunun dayanaklarn ortaya kararak kar koymaya almalar doald. Bu noktada Mutezile, Kurann mucize oluu meselesine, Arap olan olmayan herkesin kabul edilebilecei evrensel bir karakter kazandrmak istemi ve bunu da Kurann icazn gaipten haber verme gibi mana ile alakal lafzla degil durumlarla balantlandrarak aklamtr Kurann icaz hakkndaki bu kelami yntem beyani ekol ierisinde bile tepkilerin ykselmesine sebep oldu. Zira risalet gnlerinden itibaren Kuran sadece ierdii manalar bakmndan deil ayn zaman da hatta ncelikle fesahat ve belagat yani nazmyla mucize kabul ediliyordu.192 Bylece Kuran hem lafz hem de mana ynyle mucize kabul edildiine gre yleyse Kurann lafz ile manas arasnda sk bir ilikisinin bulunmas gerekir. Allah, kullarna iletmek istedii mesaj mesajn anlamna en uygun ve onunla bir btnlk arz eden lafzlarla ifade etmitir. Bu durum, Kurann gzelliklerine gzellik katmtr. Ve belki de bunun iindir ki, Arapa bilmeyen Mslman gzel bir ekilde, kurallarna uygun olarak okunan Kuran dinlediinde hngr hngr alayabiliyor ve Kurann kendi ifadesiyle Allah anld zaman kalpleri rperir, Allahn ayetleri okunduunda imanlar artar ve Rablerine tevekkl ederler.193 te, lafz, manay bir ekilde yanstt ve muciz, ilah bir kelam olduu iin insanlar etkileyebiliyor. Mesela Kyamet sahnesinden

192. Muhammed Abid el-Cabiri, age. s. 97-98. 193. Enfal, 8/2.

88

bahseden ayetlerde Allah, yle lafzlar semi ki, o lafzlar ses tonlar ve vurgularyla, sanki o dehetli sahneleri canlandryor gibi oluyorlar. Kuranda slup acsndan en kk ayrnt bile ok nemlidir. Sz gelimi, cmlelerdeki blmeler (fasla) bunlardan biridir. Bu durum, sadece Kurana zgdr. Edebiyattaki seci ve kafiye bazen bununla kartrlr. Kafiye iirde bulunur. Kuranda asl olan, kelimeler arasndaki armonidir. Kurandaki faslalarda anlam, birinci planda tutulmutur. Armoni ise tbi gzellii ile kendiliinden gelir. Faslalarn meydana getirdii stn ahenk, tenasp ve insicam, zihinlerde ve gnllerde derin bir tesir brakr. Kukusuz bu durum, ses ve sz uygunluu, anlam btnl ile sadece Kurana zg bir gzelliktir.194 Kuran, lafz itibariyle de mucizedir. Fakat asl olan manadr. Lafzlar manay ifade etmek iin kullanlr. Bu yzden Rummani, seci ile fasla arasndaki ayrm balamnda unlar syler: Kuranda seci olduu sylenemez. Zira fasla ile seci arasnda nemli bir fark vardr. Fasla, ayetlerin son hecelerinde bulunan ve szn daha iyi anlalmasna katk salayan, birbirine benzer harflerdir. Faslalar belagat, seciler ise kusurdur. Ayrca faslada lafzlar manaya, secide ise mana lafza tbidir. Lafzn manaya ncelenii, hikmetin muktezasna ters der. nk hikmete mebni bir kelamdaki temel maksat anlamn ortaya konmasdr. Bakllani de ayn konuya dikkat ekerek Kuranda secinin bulunmadn ifade ettikten sonra yle der: Kuranda lafz, manaya tbidir. Bir ifadenin kendisinden kastedilen anlam belirleyen lafzlardan olumasyla, sadece manadan olumas arasnda fark vardr.195 Evet, Kuran lafzyla manas arasnda sk bir iliki, stn ahenk ve insicam bulunmakla birlikte asl olan manadr. Lafzlar ikinci planda gelir. Bunu iindir ki slam bilginleri seciyi Kurandan nefyetmiler, bunun yerine fasla kavramn kullanmlardr. Bu noktada, Kurann dili kullanma tarz ok nemli ve hakk verilerek anlalmay gerekli klan bir husus olarak ortaya kmaktadr. Bir benzetme yapmak gerekirse, Kurann dili tpk iirde olduu gibi, z ve biim ayrmazln esas alan bir mahiyet gsterir. Daha ak bir ekilde ifade etmek gerekirse onun ifadelerinin muhtevasn ifadelerin kendilerinden ayrmak
194. Necati Tetik, age. s. 298. 195. Mustafa ztrk, age., s. 106-107.

89

mmkn deildir. Kurann kelimelerinin, takdim, tehir, eklinde bile olsa her hangi bir deiiklie tbi tutulmas onun btn anlam, ilev ve hatta muhtevasn deimesine yol aabilir. Kurann anlamn syleyiinden soyutlayarak anlamaya almak, onun dz bir metin gibi okumakla ayn anlama gelir. nk Kuran, kelimeleri felsefi veya bilimsel bir incelemede olduundan ok farkl bir ekilde istihdam eder. Tpk iirsel dil ile sylemde olduu gibi, belli bir ayetin o ekilde tertib ve ifade edilmesi o ayetin anlamnn gerek bir paras dahi olabilir. Burada biimin bal bulunduu ilikiler asndan, bizim ne tr ya da hangi duygu, durum al ve hatta kavray dzeyimize hitap ettiinin kesinlikle gz nnde bulundurulmas gerekir. te bu bakmdan, Kurann nazmnn gerei gibi anlalmas gerekmektedir. Kurann zellikle bir nazm olduu gz nnde bulundurulacak olursa, onun sz ile birlikte ses ilede btnleen ynnn vazgeilmez bir neme sahip olduu daha iyi anlalacaktr.196 bn Raik lafz ve manann hangisinin daha stn olduu konusunda el Umde isimli eserinde zel bir blm ayrr: Burada batan itibaren unu ortaya koymaya alr: Lafz beden; mana da onun ruhu gibidir. Lafzn mana ile ilikisi, ruhun beden ile olan ilikisine benzer. Beden zayf olduunda ruh da zayf der, g kazandnda ise o da g kazanr. Bir mana, lafzdan kaynaklanan ve lafzn gerekenin aksine seilmesi gibi bir sebep olmadan bozulmu olmaz. 197 Belagatclar beyani ileyi surecinde, mana aleyhine lafzn nemini yceltme noktasnda rahat ve zgr davranmlar ve bunu Arapaya zg bir nitelik olarak ortaya koymulardr. Bu noktada kendilerine genel referans erevesi olarak Arap dilini esas almlardr. Belagatclarn bu tavrna karlk Kurann mucizelii konusuna younlam olan Kelamclar ise ayn trden bir zgrlk ve rahatla sahip deildiler. Zira onlarn Kuran metninde, lafz kadar iin mana ynne de nem vermeleri gerekiyordu. Bundan dolay onlarn, belagat ve beyan alanndaki faaliyet surecinde lafz ve manaya ayn derecede bal kalarak, bu ikisi arasnda bir uyum ve birbirini tamamlama ilikisinin varln esas aldklarn gryoruz. Ebu Ham el Cubbai yle der: Bir
196. Turan Ko, Kuran Dili Asndan Sz-Anlam likisi, YYF., Kuran ve Dil Sempozyumu, Bakanlar Matbaas, Erzurum, 2001, s. 28. 197. Muhammed Abid el Cabiri, age. s102.

90

szn fasih olmas ancak, lafznn przszl, manasnn gzellii ve doruluu sebebiyledir. Burada her iki hususa dikkat etmek de nemlidir. Zira bir szn eer lafz ak ve net olduu halde, manas silik ve kstl olursa bu sz fasih saylmaz. O halde her iki bakmdan da gerekli zellikleri tamas gerekir. Bir szn fasihlii sadece belirli bir lafz kalbnn (nazmnn) olmas deildir. Zira nazmlar yani syleyi sluplar farkl olduu halde bir hatibin airden daha fasih olmas mmkndr.198 Kuran- Kerim belagat ve fesahat asndan mkemmel bir kitap olduuna gre yleyse onun hem lafz ak ve net olmal, hem de manas parlak ve esiz olmaldr ki, yledir. Bu durumda lafzla mana birbirine her hususta uyum salamal. Lafz-mana uygunluu konusunda Mustafa Mslim yle der: Kurannn aklamak ve izah etmek istedii mana ile Kuran lafzlar arasnda tam bir uygunluk gzetmek Kurann slubundandr. Kuranda lafzlar tanzim edilirken, bazs bazsna uygun olarak ve her bir lafz ayn maksada ynelik olarak dizilir. Eer mana garib (bilinmeyen) ise bunu ifade eden lafz (sz) da garib gelir, eer mana bilinen ve (halk arasnda) kullanlan bir anlam ise lafzda buna uygun olarak bilinen bir kelime eklinde gelir. 199 Kurann belagat ve fesahat ynnden etkileyicii sadece szckleri seii ynnden deil, ayn zamanda onun setii szckleri dzenleyi tarznda da mkemmellik vardr. Her bir szc, en uygun yerine koymutur. Kurann sz sanatlar dediimiz belgt ve fesahat ynnden byleyicilii ve etkileyiciliini sadece szcklerin seiliine balamak son derece eksik ve hatta yanl olur. Onun etkileyici zelliini ayn zamanda szcklerin dzenleniinde de aramak durumundayz. Kurann herhangi bir ayetinin sz diziminde yaplacak deiikliin kastedilen anlam deitirecei veya ulalacak gzellii azaltaca aka ortada olan bir husustur. te bu yzden, Araplar Kuran taklit etmekten acze dren eyin belli bir edebiyat tarznn seilmi olmas deil, onun hem syleyi hem de anlam bakmndan mkemmellik arz eden fesahati olduu sylenmitir. 200
198. Muhammed Abid el Cabiri, age. s103; Nasr Hamid Eb Zeyd, age., s. 191. 199. Mustafa Mslim, age., s.143, rnekler iin bkz. 144-145; M. A. Draz, age., s.143. 200. Turan Ko, agm,s.28.

91

Daha Hz. Peygamber (s.a.v) dneminden balayarak sahabe ve ondan sonra gelen fukah, nasslarn lafz ile maksat ve ruhu arasnda bir denge kurmaya alagelmilerdir. Kimi lafzna arlk verirken, kimi de dengeyi zenle korumak istemilerdir. Nitekim tamamen ruha itibarla lafz ihmal eden bir dier u da eksik olmamtr. Nasslarn lafz ve ruhunu insann beden ve ruhuna benzeten Ramazan el-Bt, nasl ki, ruhun bekas iin bedenin korunmasna ihtiya varsa, nassn ruhuna itibar iin de lafznn korunmasna ihtiya vardr, der ve lafzn delalet ettii mana iptal edilerek ruha itibar etmenin bir gaflet olduuna dikkat eker.201 4. Ayetlerdeki Ses Mana Btnl Kuran ayetlerinin lafzlaryla manas arasnda bir btnlk olduu gibi, ses ve anlam (mana) arasnda da ayn ekilde bir mnasebet ve btnlk vardr. Zaten Kuran okunurken dinleyenlerin, manasn bilmedikleri bu ilahi Kelam karsnda kendilerini tutamayp alamalarna ve etkilenmelerine vesile olan eyde belki de bu ses ve mana btnldr. Allah, Kelamnda setii lafzlarn, bir nevi ses tonuyla manasn ihsas ettirmeye alyor. Muhammed Draz, Araplarn Kuran iin neden obir iirdir demiler de hitabet veya daha baka bir eydir, dememilerdir, sorusunu cevaplarken u aklamalarda bulunur.: Kuran nazmnda Arap kulann ilk hissettii taraf, ses nizamdr. Hareke ve sukunlarn, kapal ve ak hecelerin, dinleyenin evkini tazelendirecek tarzda mtenevvi, med ve gunne harflerinin, tam bir rahatlamaya eriilecek olan mteakip faslaya varmadan nce sesi terci etme ve insan ara ara rahatlatma imkn verecek tarzda ll bir ekilde datldmuhteem bir ses nizam M. Draz, okunan bir Kuran dinleyen kiinin karlaaca eyler hususunda ise yle der: Kuran dinlediinizde musiki ve iirin dinletmesi gibi, kendini dinleten bir nizam ve ahenk bulacaksnz; ama o ne musiki melodileri ne de iir vezinleridir. Bununla beraber onda, ne iirde ne de musikide bulamadnz bir taraf bulacaksnz. O da udur: Bir iir kasidesi dinlersiniz,
201. Mehmet Erdoan, slam Hukukunda Ahkmn Deimesi, M..FAV. Yay. stanbul, 1990, s. 86; Bkz. Fahrettin Atar, Fkh Usul, M.. FAV. Yay., stanbul, 1988, s.28.

92

kasidedeki havann monotonluu, ayn ahenk ile size tekrar edildiinde ok gemeden size usan vermeye balar. Hlbuki Kuran dinlerken bu monotonluk yoktur, devaml surette deien ve tazelenen sesler duyarsnz.202 Nihat Sami, tevhid akidesinin en erefli abidesi olan Kurann musikisini ele alr; ve yle der:Kuran Kerim, imana yalnz ifade deil, ayn zamanda seda vermi, hem de derin bir ses, yce bir musiki vermi Lahuti bir lisanla terennm etmitir. Onun her ayeti, herhangi bir lisan cmlesinin stnde, bir telkin mucizesi iinde ve bir musiki cmlesi halinde nazl olmutur. Bu syleyii saglayan din, iman ve vicdan unsurlarnn ycelii yannda bir takm ses unsurlar; Arapann byk doyurucu kudretini en ok Kuran- Kerimde gsteren, bir takm terennm srlar vardr Nihat Sami daha sonra bu bulgularna delil getirir: Fetih suresinin ilk ayeti, ahengindedir. Bu ayette nce bir fafur kase tannaniyeti veren, ince N sesleridir; sonra bu sesleri, her hecesi yerden ge ykseliyormu gibi bir dil ve musiki mucizesiyle gzelletiren, ince ve uzun heceleridir. O kadar ki bu uzun hecelerden sonra sylenen ve onlarla llmeyecek kadar ksa telaffuz edilen heceleri, adeta uzun bir sesleniten sonra nefes almay salamak iin yer alm, gizli nefesler gibidir. Kuran musikiyi en st seviyede anlayan Nihat Sami bu musikinin, ayn lafzn Trkeye tercme edilmesi halinde yok olacan da beyan eder.203 imdi Kurandaki ses ve anlam ilikisini blmlere ayrarak rnekleriyle grelim. Konuyu drt ana balkta ele alacaz.204 a. Ayetleri Oluturan Harflerin Ses ve Anlam likisi Enam suresi 125. ayetinde yle buyrulmaktadr: Allah kime hidayet etmeyi dilerse, slama onun gsn aar, gnlne genilik verir. Her kimi de sapkla brakmak isterse, onun kalbini de yle sktrr ki, ge kacakm gibi zorlukta olur. Bu ayette kelimesi harfi cerle kullanld iin, glkle kma sz konusudur. Kelimenin telaffuzunda da bir zorluk vardr. nk kelimeyi oluturan harfte de smat sfat vardr. Ismat, susmak, susturulmak,
202. Muhammed A.Draz, age., s.124. 203. Ahmet Bedir, Yitik Masumiyet, Merkr Yay., stanbul, 2003, s. 201-202 . 204. Necati Tetik, age., s. 298.

93

menetmek anlamndadr. Grld gibi burada zlak sfatndaki akclk yoktur. Yani hem manada, hem de telaffuzda bir zorluk sz konusudur.205 b. Ayetlerin Tilavetinde Ses-Anlam likisi Kuran tilavetinde lafzn mana ile olan ilikisini ayet-i Kerimede de grmekteyiz. Tilaveti ok akc olan ayetler vardr. Zorlanlmadan kolay ve akc bir eda ile tilavet srdrlr. Baz ayetleri de okurken zorlandmz hissederiz. Telaffuzun zorluluu, meselenin etin oluunu, beerin takatini zorladn apak beyan eder. rnek olarak Abese suresinin 33. ayetini inceleyelim:

Ama kulaklar sar eden grlt (Kyamet) geldii vakit.

Bu ayette kyamet olayndan bahsedilmekte, zellikle de kulaklar sar ettii vurgulanmaktadr. Burada Esshha kelimesi, kulaklar sar eden iddetli grlt demektir. Kelimenin telaffuzu grebildiimiz kadar cihetten mana ile ahenk iindedir: a. Evvela bataki Sad harfinde slk manasna gelen safir sfat vardr. Bu harfte ayrca, tefhim, istil ve tbak sfatlar da bulunduundan slk anlamndaki safir sfatyla iyice kuvvet kazanmaktadr.206 b. Esshha kelimesinde ikinci hususiyet, medd-i lazm kelime-i msakkale oluudur. Buda kyamet olaynn arln telaffuza tamaktadr. c. nc olarak da Sad harfi eddelenmi ve telaffuz olduka arlk kazanmtr.207 c. Krat Farkllklarndaki Ses ve Anlam likisi Konu ile ilgili Tevbe suresinin 38. ayetini inceleyelim: Ey insanlar! Size ne oldu ki, Allah yolunda topluca savaa kn denildii zaman, yere aklp kaldnz. Yoksa ahiretten vaz geip dnya hayatna m raz oldunuz. Fakat, ahretin yannda, dnya hayatnn zevk ve faydas pek az bir eydir.
205. Necati Tetik, agm., s.299. 206. smail Karaam, Kuran- Kerimin Faziletleri ve Okunma Kaideleri M.. FAV. Yay., stanbul, 1976, s. 213-214. 207. Necati Tetik, agm., s. 300.

94

Bu ayette, dnya ile ahiret karlatrlmas, telaffuz bakmndan da dikkatleri celbeder. kelimesi, idam edilmeksizin bir elif miktar ile okunur. Ayrca, dnya kelimesinde idam maalanne yaplmaz. kelimesi ise, ilk hece yani ile balayan hece bir eliften be elif miktarna kadar uzatlabilir. Dnya ve ahiret kelimelerindeki tilavet (okunu) kraat vecihleri u hususlar bize ihsas ettirir. a. Dnya kelimesinin kasr ile okunmas (uzatmadan) dnyann geiciliine yani ahrete nisbetle ksa bir zaman ihtiva eder. b. dam yaplmamakla, dnyaya yapp kalnamayacan c. Ahiret kelimesindeki ilk hecenin uzatlmas ise, ahretin ebedi oluuna birer iaret saylmaktadr. Zaten, zikri geen ayetin sonunda, dnya hayat ve metann ahirete nispetle ok az bir ey olduu bildirilmektedir. Bu hkm ayetin sonundaki ( ok az bir ey) kelimesiyle ifade edilmitir.208 d. Tecvid Kaidelerindeki Ses ve Anlam likisi Lafzn mana ile kurduu ahenk, tecvid kaidelerinin gzelce eda edilmesi ile daha iyi anlalacaktr. Gzel bir hatibi dinlediimizde, konuya kendimizi daha iyi verme imkan buluruz. ok iyi hazrlanm bir hitabeyi, beceriksiz birinden dinlediimizde ise sklrz. Tecvid kaidelerini yerine getirmeyen, gereksiz yere bararak okuyan, uygunsuz yerde vakf ve ibtida (balama) yapan bir okuyucu da, dinleyiciler zerinde msbet ve manevi bir havann olumasna yardmc olamaz. imdi Meddi muttasl ile mana arasndaki ahengi grelim: Nebe suresinin 31 ve 36. ayetleri arasnda, mttakiler iin cennette hazrlanm nimetlerden bahsedilmektedir. Bu nimetler sayldktan sonra yle buyrulur: ( Bunlar) Rabbinden bir mkafat ve yeter bir ba olarak (verilir).209 Ayetteki ba kelimesi, madd-i muttasl ile tilavet edilen lafzdr. Ban kasr vechi ile geitirilmediini, med-i muttasl ile temdid (uzatld) edildiini grmekteyiz. Bu uzatma; ban az ve ksa sureli olmadn gstermektedir. Hem hem de kelimesi medd-i muttasl ile okunmaktadr.210 Konula
208. Necati Tetik, agm., s. 303 209. Nebe, 78/36 210. Necati Tetik, agm., s. 305

95

ilgili Meryem suresindeki u ayeti inceleyelim : Rabbim, benim kemiklerim gevedi ba ihtiyarlk
211

aleviyle bembeyaz oldu

Faraza burada yalnz " kelimesini deitirip: diyecek olursak, iirin veznindeki bozukluk gibi bir bozukluk hissederiz. Zira fkrann bandaki ile vezinlidir. yle: , Dedi: Ey Rabbim!/Gerekten benim/Yprand kemiim/Tututu bamda/Bembeyaz ihtiyarlkla Burada yle bir i musiki vardr ki, izah edilemez. Bu musiki, tek lafzn dokusunda ve tek cmlenin yapsndadr.212 Evet, Kuran bir iir kitab deildir, fakat kulland edebi sanatlar, ifade ettii mana onu, iirin ok stnde bir makama oturtur. O, hem kulland lafzlarn melodisiyle hem de o lafzlarn manasyla kendisine inansn inanmasn btn insanlar etkilemitir. Mesela imdi sen ne ile emrolunuyorsan (kafalarn atlatrcasna) apak bildir. Mriklere aldr etme.213 Bu ayetteki ifadesindeki fe harfinin sad a tutturuluu, dal harfinin ayn harfine vurulup atlatl mana ahengiyle muazzam bir belagat ifade etmektedir. Onun iindir ki, bir bedevi bu ayeti iitince secdeye kapanmtr. Kendisine Mslman m oldun? diye sorulunca Yok, ben bu ayetin belagatna secde ediyorum demiti.214 Konuyla ilgili Suat Yldrm unlar ifade eder. Fonetik hususiyet, ekseriya manaya da uygunluk gsterir. Mesela lmden sonra dirilmeyi inkar edenlere kar cidal ve tehdid temasnn hakim olduu Kaf suresi nde, dier yerlerde rastlandndan ok daha fazla kaf, b, dl, cim gibi kalkale harfleri bulunur. Mushaf sahifeleriyle iki sahife gibi az bir yerde fazlasyla bulunan (kaf: 64, b:74, dal:53, cim:22 defa)bu tarrakal kelimeler manalaryla olduu gibi sesleriyle de mrikleri sustururlar.215

211. Meryem, 19/4. 212. Abdullah Aymaz, Kuranda Edebi Mucize, Silm Matbaas., zmir, 1983, s.91. 213. Hicr, 15/94. 214. Abdullah Aymaz, age. s.91. 215. Suat Yldrm, age., s.132.

96

Grld gibi Kurannn sesi ile manas arasnda da mkemmel bir ahenk vardr. Allah setii kelimelerin lafzyla da manaya kuvvet katmakta, onun duygular harekete gemesine yardmc klmaktadr. Sabuninin u aklamasyla konuyu neticelendirelim. Kurann slubunun zellikleri konusunda yle der: Kurann lafzlarn bulunduklar, dzen iinde bir dnrsen, elbette o lafzlarn sarf ve luatla ilgili harekeleri, mfret ve cmlenin kuruluunda harflerin fesahatn gerektirecek ekilde konulmu olduklarn ve akc bir usluba sahip bulunduklarn greceksin ve harflerin seslerle uzlaarak mutlaka msiki dzen iinde birbiriyle yartklarn greceksin.216

216. Muhammet Ali Sabun, et-Tibyan fi ulumil-Kuran, s. 157.

97

SONU Aratrmac Kuran incelemeye balamadan nce, onun okunan dier kitaplardan farkl ve esiz bir kitap olduunu aklndan asla karmamaldr. Dier kitaplarn aksine Kuran edebi bir sraya gre tertip edilmi belirli konular hakknda bilgi, fikir ve tartmalar ele almaz. Bu nedenle Kurana yabanc olan bir kii Onu ilk defa okuduunda blmlere ve ksmlara ayrlmam veya farkl konularn farkl bir ekilde ele alnmam ve hayatn farkl ynleriyle ilgili emirlerin dzenli bir ekilde verilmemi olduunu grnce aknla debilir. Kurann imanla ilgilendiini, ahlaki direktifler verdiini kanunlar koyduunu, insanlarn slama ardn kafirleri uyardn, tarihi olaylardan ibret dersleri verdiini uyarlarda bulunduunu, mjde verdiini ve bunlarn hepsinin bir henk iinde sunulduunu grr. Ayn konu farkl ekillerde tekrar edilir ve grnmde hi ilgisi olmayan bir konu dierini takip eder. Bazen hi grnr bir sebep yokken, bir konunun ortasnda baka bir konu anlatlr. Konumac, hitaplar ve hitabn yn hibir kurala uymakszn srekli deiir. Hibir yerde blm veya konular ayran bir balk veya iaret yoktur. Tarihsel olaylar anlatlr; fakat anlatm tarih kitaplarndan ok farkl bir ekilde ele alnr. nsandan ve evrenden, tbiat bilimlerindekinden farkl bir ekilde bahsedilir. Btn bu sebepten dolay Kurana yabanc bir okuyucu, kendi kitap anlayna hi benzemeyen bu tip eylerle karlatnda; Kurann, ayetleri arasnda hibir ilgi ve balant veya konularnda sreklilik bulunmayan bir kitap olduunu dnebilir. Kurann tm sayfalarna yaylm halde birbirine benzer konulardan olutuunu dnp bunu anlamakta zorluk ekebilir. Hatta anlam ok ak olan ayetler bile, Kurann slubunu bilmeyen okuyucuya anldklar ereve iinde anlamsz grnr. Kuran iyice anlayabilmek iin bu kitabn tbiatn, merkezi fikrini ama ve hedefini bilmek gerekir. Okuyucu ayn zamanda Onun slubuna, kulland terimlere ve aklama yaparken kulland usule yatkn olmaldr. Kurandan her hangi bir blm incelerken, o blmn indirildii zaman ve zemini de gz nn de bulundurarak siyak-sibak erevesinde deerlendirmeye tbi tutmaldr. En nemlisi de Kuran incelerken objektif davranmal, n yarglardan uzak

98

durulmaldr. Kurann kendi dnce ve grlerini onaylatmak yerine, Kurann temel prensipleri dorultusunda grlerine yn vermelidir. te yukarda sraladmz hususlar gz nnde bulundurularak Kuran incelenirse hem Onu anlamak kolaylar. Hem de salkl sonular elde edilir. Biz bu almamz neticesinde una ulatk: Kuran, nzl asndan olaylara; tertip asndan da hikmete mebnidir. Btn ayet ve sureler tevkifi yolla tertip edilmitir. Onun iin ayetler ele alnp deerlendirilirken mutlaka ve mutlaka siyak ve sibaklar gz nnde bulundurulup ylece mana verilmelidir. Bir ayetin, yer ald balamndan koparlarak tefsir edilmesi ok byk hatalara neden olabilir. Allah, ayetleri tertip ederken onlarn birbiriyle mnasebetlerini gz nnde bulundurarak tertip etmitir. Kelamullahda birbirileriyle ilgisiz szler yan yana gelmez. Gerekten de mnasebet ilmiyle ilgilenen alimlerin eserleri incelendiinde, ayetler arasnda kurmu olduklar irtibat o kadar harika ki, kii o zaman Kuran birimlerinin rastgele dizilmediini daha da iyi anlyor. Ayetlerin anlamlar bir btn olduu gibi lafzlarnda da bir btnlk vardr. Her manay ifade den lafz en gzel bir ekilde seilmi ve cmle iinde en uygun yerine konmutur. Onun iin Kurann bir kelimesini dahi ne veya arkaya almak suretiyle yaplacak en ufak bir deiiklik, manay ksmen veya tamamen deitirir. Kurann lafzlaryla manas arasnda da mkemmel bir iliki vardr. Bir benzetme yapmak gerekirse, Kurann dili, tpk iirde olduu gibi, z ve biim ayrmazln esas alan bir mahiyet gsterir. Daha ak bir ekilde ifade etmek gerekirse, Onun ifadelerinin muhtevasn ifadelerin kendilerinden ayrmak mmkn deildir. Kuran kelimelerinin takdim, tehir, eklinde bile olsa, herhangi bir deiiklie tbi tutulmas onun btn anlam, ilev hatta muhtevasnn deimesine yol aabilir. Kurann anlamn syleyiinden soyutlayarak anlamaya almak, onu dz bir metin gibi okumakla ayn anlama gelir. nk Kuran, kelimeleri felsefi ya da bilimsel bir incelemede olduundan ok farkl bir ekilde istihdam eder. Tpk iirsel dil ile sylem de olduu gibi. Belli bir ayetin o ekilde tertip ve ifade edilmesi o ayetin anlamnn gerek bir paras dahi olabilir.

99

Sonu olarak unu syleyebiliriz. Vcudu meydana getiren ve ilk nazarda dank duran bir ok uzuv nasl organik btnle mni deillerse, bilakis ayr ayr bulunduklar yerlerde olmalar organizmann devamnn art ise, Kurandaki eitli mevzularn arasna siyakla uyum salayacak ekilde, merkezi manann serpitirilmesi de canllk veren rhun, vcudun her yerine sirayet etmesi kabilindendir. Kurana bu bak acsyla ynelmeyen aratrmac onu gerei gibi alglayp yorumlayamaz.

100

BBLYOGRAFYA Albayrak, Halis, Kurann Btnl zerine (Kurann Kuranla Tefsiri), le Yay. stanbul, 1993 Alp, Talha Hakan, slami limlerin Orijinallii Balamnda Modernistlerin Usul-i Fkh Eletirilerine Cevap, www.darulhikme.org.tr/Makale Alusi, ihabuddin Mahmud, Ruhul - Meani fi Tefsiril - Kuranil - Azim, Daru hyait Trasil Arabi, Beyrut 1985 Arslan, Gyasettin, mam afinin Kuran Okumalar, Rabet Yay., stanbul, 2004. Atar, Fahrettin, Fkh Usul, M. . FAV. Yay., stanbul, 1988. Ate, Ahmet, Ayet, MEB. slam Ansiklopedisi, Milli Eitim Basm Evi, stanbul, 1970. Aymaz, Abdullah, Kuranda Edebi Mucize, Silm Matbaas, zmir, 1983. Bedir, Ahmet, Yitik Masumiyet, Merkr Yay., stanbul, 2003. Beydavi, Kadi Nasruddin, Envarut Tenzil ve Esrarut Tevil, Darul Fikr, Beyrut 1996. Bilmen, mer Nasuhi, Kuran- Kerimin Trke Meali Alisi ve Tefsiri, Bilmen Yay., stanbul, trs. Buhari, Muhammed bin smail, Sahihul-Buhari, el-Mekdebetl slamiyye, stanbul. trs. Cbiri, Muhammed bid, Arap-slam Kltrnn Akl Yaps, Kitapevi Yay., Ankara,1999. Cerrahoolu, smail, Tefsir Usl, TDV. Yay., Ank-1979. Cevdetpaa, Ahmet, Muhtasar Kuran Tarihi, Hamalolu Yay., stanbul, 1985. etin Abdurrahman, Kuran- Kerim Tarihi, Dergah Yay., stanbul, 1982. Doan, Mehmet, Byk Trke Szlk, Beyan Yay., stanbul, 1989. Draz, Abdullah, Kurann Anlalmasna Doru, (Trc. Salih Akdemir) Mim Yay., 1983 by ------------------ En Mhim Masaj Kuran (Trc. Suat Yldrm), Ik Yay. zmir, 1994

101

Ebu Davud, Sleyman bin Eas es-Sicistani, Snen- Ebi Davud, ar Yay., stanbul, 1981. Ebu Zehra, Muhammed, slamda Siyasi tikadi ve Fkhi Mezhebler Tarihi, Hisar Yay., stanbul, 1983. Emirolu, H. Tahsin, Esbab- Nzl, Elif Ofset, stanbul, 1998 Erdoan, Mehmet, slam Hukukunda Ahkamn Deimesi, M.. FAV. Yay., stanbul. 1990 Fazlurrahman, Ana Konularyla Kuran, (Trc. Alpaslan Akgen), Fecr Yay., Ankara, 1993. ------------------- slam (Trc. Mehmet Da-Mehmet Aydn), Seluk Yay., stanbul, 1993. Faiz, Ahmet, Fi Zilalil-Kuranda Davet Yolu, Sekin Yay., bs. trs. Flal, Ethem Ruhi, amzda tikad slam Mezhebleri, Seluk Yay., Ankara, 1993 Gezgin, Ali Galip, Tefsirde Semantik Metod ve Kuranda Kavm Kelimesinin Semantik Analizi, tken Yay., stanbul, 2002 Gne, Kamil, slami Dncenin ekilleniinde Akl ve Nass, nsan Yay., stanbul, 2000 Hamidullah, Muhammed, Kuran- Kerim Tarihi, M..FAV Yay., stanbul, 1993 Hanefi, Hasan, slami limlere Giri, (ev. Muharrem Tan), nsan Yay., stanbul, 2000 Havva, Said, el-Esas fit-Tefsir (Trc. M. Beir Eryarsoy), amil Yay., stanbul, 1989. bn Kuteybe, Ebu Muhammed Abdullah bin Mslim, Hadis Mudafaas (Tevil Muhtelifil-Hadis), (Trc. Hayri Krbaolu), Kayhan Yay. , stanbul, 1989. bn Kesir Ebl-Fida smail, Muhtasar Tefsiru ibn Kesir, (Thk: M. Ali Sabuni) Dersaadet, trs. , by. bn Manzur, Cemaluddin, Lisanul Arab, Darul Fikr, Beyrut. 1990 brahim Mustafa (Heyet), Mucemul Vasit, ar Yay., stanbul, 1989 zutsu, Toshihiko, Kuranda Allah ve nsan (Trc. Sleyman Ate), A.. lahiyat Fakltesi Yay., Ankara, 1975

102

Junsen, J.J.G. , Kurana Bilimsel- Filolojik-pratik Yaklamlar, Fecr Yay., Ankara, 1993 Karaam smail, Kraat lminin Kuran Tefsirindeki Yeri, M..FAV. Yay., stanbul,1996 ---------------------- , Kuran- Kerimin Faziletleri ve Okunma Kaideleri, M..FAV. Yay., stanbul, 1976 Kardavi, Yusuf, Nasl Bir Kltr, (Trc. Said imek) Davet Yay. Konya. 1982 Kasimi, Cemaleddin, Tefsir lminin Temel Meseleleri (Trc. Sezai zel), z Yay., stanbul, 1990 Keskinolu, Osman, Nuzlnden tibaren Kuran- Kerim Bilgileri, TDV. Yay., Ankara, 1989 Ko, Turan, Kuran Dili Asndan Sz-Anlam likisi, YYF. Kuran ve Dil Sempozyumu, Bankalar Matbaas, Erzurum, 2001 Koyiit, Talat, Hadisilerle Kelamclar Arasndaki Mnakaalar, TDV. Yay., Ankara. 1998 Kutub, Seyyid, Kuranda Edebi Tasvir (Trc. Sleyman Ate), Ankara, 1969. Medkur, brahim, Mucemul Veciz, Darut Tahrir, by. 1980 Mevdudi, Ebul-la, Tefhimul-Kuran (Trc. Komisyon), Risale Yay., stanbul, 1997. --------------------------- Meseleler ve zmler 3, (Trc. Yusuf Karaca), Risale Yay., stanbul, 1990. ---------------------------, Kuran Anlamak in Temel Prensipler (Trc. Mehmet Sylemez), Risale Yay., stanbul, 1969 Mslim, Mustafa, Mebhis fi cazil-Kuran, Darul-Mslim, Riyad 1996. Naci Muallim, Lgat i Naci, ar Yay., stanbul, 1995 Nasr Hamid, Ebu Zeyd, lahi Hitabn Tbiat, (Trc. M. Emin Masal), Kitbiyat Yay. Ankara, 2001. zsoy, mer, Dinsel Bir Metin Olarak Kurann fade zellikleri, 1. Kuran Sempozyumu, Bilgi Vakf Yay. , Ankara, 1994 ztrk, Mustafa, Kuran Dili ve Retorii, Kitbiyat Yay., Ankara, 2002 ztrk, Yaar Nuri, Kurann Temel Kavramlar, Yeni Boyut Yay., stanbul, 1998

103

Ragb al sfehani, Mfredat Elfazil Kuran, Daru amiyye, Beyrut 1997 Razi, Fahreddin, Tefsirul-Fahrur-Razi, Darul-Fikr, Beyrut 1995 Rza, Muhammed Reid, Tefsirul Menar; Darul Kutubil lmiyye, Beyrut. 1999 Sabni, M. Ali, Revil-Beyan Tefsiru Aytil-Ahkam, Dersaadet, stanbul, 1995. --------------------- et-Tibyan fi Ulumil-Kuran, Dersaadet, trs. ------------------------, Safvett-Tefasir (Trc. Nedim Ylmaz-Sadrettin Gm), Ensar Yay., stanbul, 1990. Sami, emseddin, Kamus u Turki, ar Yay., stanbul, 2002 Soysald, H. Mehmed, Nzulnden Gnmzde Kuran ve Tefsir, Fecr Yay., Ankara, 2001 -----------------------------, Kuran Anlama Metodolojisi, Fecr Yay. Ankara, 2001. Subhi Salih, Mebhis fi Ulumil-Kuran, Dersaadet, stanbul, trs. Suyuti, Celaleddin Abdulrahman Ebi Bekir, Ed Drrl Mensur Fit Tefsiril Mesur, Darul Kutubil lmiyye, Beyrut. 2000 ------------------------------------- Kuran limleri Ansiklopedisi, (Trc. Sakp YldzH. Avni elik), Hikmet Ne., stanbul, 1987 ------------------------------------- , Tefsirul-Celaleyn, Darul-Ktubul-lmiye, Beyrut, trs. afii, Muhammed bin dris, er-Risale (Trc. Abdulkadir ener-brahim alkan), T.D.V. Yaynlar, Ankara. 1997. Taberi; Ebi Cafer Muhammed bin Cerir, Camiul Beyan an Tevili Ayil Kuran, Darul Fikr, Beyrut 1995 Tetik, Necati, Ses ve Anlam likisi Bakmndan Kuran ve Kraat, YYF Kuran ve Dil Sempozyumu, Bakanlar Matbaas, Erzurum 2001 Tulac, Pars, Okyanus Ansiklopedik Szlk, Pars Yay., stanbul trs. Topalolu, Bekir, Kelam lmine Giri, Damla Yay. stanbul, 1991. Turgut, Ali, Tefsir Usul ve Kaynaklar, M..FAV.Yay., stanbul, 1991 nal, Ali, Kuranda Temel Kavramlar, Beyan Yay., stanbul, 1982 nver, Mustafa, Kuran Anlamada Siyakn Rol, Sidre yay., Ankara, 1996

104

Vehbi, Mehmet, Hulasatl Beyan fi Tefsril Kuran, Dal Ne., stanbul, 1967 Watt, w. Montgomery, Modern Dnyada slam Vahyi (Mehmet S. Aydn), Hlbe Yay. , Ankara, 1982 Yac Cengiz, Ayet, amil slam Ansiklopedisi, stanbul, 2000 Yavuz Y. evki Abdulrahman etin, Ayet, TDV. slam Ansiklopedisi, stanbul, 1997 Yazr, Elmall M. Hamdi, Hak Dini Kuran Dilli, Eser Ne., 1971. Yldrm, Suat, Kuran- Kerim ve Kuran limlerine Giri, Ensar Ne., stanbul, 1983 Yksel, Ahmet, Dil Bilim Asndan Kuranda Zaid Harfler, slami Aratrmalar Dergisi, C. 17, Say 3, 2004 Zemaheri, Mahmud b. mer, El Keaf an Hakaikit Tenzil ve Uyunil Ekavil, Daru hyait -Turasil Arabi, Beyrut 1997 Zerkani, Muhammed Abdulazim, Menhilul-rfn fi Ulmil Kuran, DrulFikr, Beyrut 1988. Zerkei, Bedruddin el Burhan fi Ulumil-Kuran, Darut-Turas, Kahire 1987. Zeydan, Abdulkerim, slam Hukuna Giri, (Tcr. Ali afak) Srda Yay., stanbul, 1976 Zuhayli, Vehbe, Et Tefsirul Mnir fil Akide ve eria vel Menhec, Darul Fikr, Dimek. 1991

105

ZGEM 21. 08. 1969 ylnda Elazda dodu. lkrenimini Yurtba beldesinde, orta ve lise renimini Elaz mam Hatip Lisesinde tamamlad. 1988 ylnda Marmara niversitesi lahiyat Fakltesin de renime balad. 1993 ylnda Faklteden mezun oldu. 1994 ylnda Kahramanmaraa retmen olarak atand. 1997 ylnda Elaz Fatih Lisesinde greve balad. 2002de Frat niversitesi lahiyat Fakltesi n de Temel slam Bilimleri Ana Bilim Dal (Tefsir Bilim Dal) nda yksek lisans eitimine balad. Kuranda Takva Kavram adl seminer almasnn ardndan Ayet ve Ayet Btnl adl Yksek Lisans Tezini hazrlad.

You might also like