You are on page 1of 244

T. C.

ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS TEMEL SLAM BLMLER (KELM) ANA BLM DALI

KURNA GRE NSANIN EVRENDEK YER

Doktora Tezi

Recep DOAN

ANKARA-2008

T. C. ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS TEMEL SLAM BLMLER (KELM) ANA BLM DALI

KURNA GRE NSANIN EVRENDEK YER

Doktora Tezi

Hazrlayan Recep DOAN

Tez Danman Prof. Dr. aban Ali DZGN

ANKARA-2008

T. C. ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS TEMEL SLAM BLMLER (KELM) ANA BLM DALI

KURNA GRE NSANIN EVRENDEK YER


Doktora Tezi Hazrlayan Recep DOAN Tez Danman Prof. Dr. aban Ali DZGN

Tez Jrisi yeleri Ad ve Soyad 1. Prof. Dr. aban Ali DZGN 2. Prof. Dr. Ahmet Akbulut 3. Do. Dr. Muammer Esen 4. Do. Dr. znur zdoan 5. Do. Dr. Mehmet Evkuran Yedek yeler Yrd. Do. Dr. Hilmi Demir Do. Dr. Mahmut Ay
Tez Snav Tarihi: 26/ 12/ 2008

mzas

NDEKLER

NDEKLER ...............................................................................................................4 KISALTMALAR ............................................................................................................8 GR NSANA LKN TEMEL TANIM ALANLARI BRNC BLM DEER (ANLAM) KAYNAI OLARAK NSAN A) GENEL OLARAK NSAN ...................................................................................... 19 B) NSANIN YAPISINA DAR TARTIMALAR ....................................................... 34 C) NSANLA LGL DEERLENDRMELER........................................................... 40 D) SORUMLULUK VE NSAN BENL................................................................... 52 KNC BLM KURN'DA NTELKLER AISINDAN NSAN A) VARLIK OLARAK NSAN: Kavramsal ereve .................................................... 71 B) BLG YN AISINDAN NSAN........................................................................ 77 C) NAN YN AISINDAN NSAN...................................................................... 87 D) AHLK AISINDAN NSAN ................................................................................ 95 F) VAHY BALAMINDA NSAN ........................................................................... 109 G) MKAN VE YETERLLK (STTAAT) AISINDAN NSAN ............................ 115 H) BADET YN AISINDAN NSAN.................................................................. 125 I) SINIRLILII AISINDAN NSAN ........................................................................ 129 ) GEREKLERE DESTEK VEREN NSAN............................................................. 131 J) DEER OLARAK NSAN ..................................................................................... 133 4

K) BLMEYE ENGEL TEKL EDEN YN AISINDAN NSAN........................ 135 L) KAZANMA YA DA KAYBETME RSK AISINDAN NSAN .......................... 145 M) AKSYON YN AISINDAN NSAN.............................................................. 147 O) ADLET AISINDAN NSAN ............................................................................ 153 ) DUYGUSAL AIDAN NSAN............................................................................. 155 NC BLM KURNDA NEM AISINDAN NSAN A. VARLII VE VAZFES AISINDAN NSAN .................................................... 157 B) POTANSYEL AISINDAN NSAN ................................................................... 187 C) OLUMSUZ YNLER AISINDAN NSAN........................................................ 198 D) AKIL AISINDAN NSAN................................................................................... 204 E) NAN HRRYET AISINDAN NSAN .......................................................... 212 F) SOSYAL SORUMLULUK AISINDAN NSAN.................................................. 221 G) GAYB LE LKL BOYUTUYLA NSAN ....................................................... 223 SONU....................................................................................................................... 228 BBLORAFYA ........................................................................................................ 232

NSZ Sahip olduu donanm itibariyle evrende ayrcalkl bir yere sahip olan insan, bu ynyle potansiyel olarak btn yaratlmlardan stn olma kabiliyetindedir. Kukusuz insan nemli ve deerli klan ey, onun sahip olduu kabiliyetler, ilahi isim ve sfatlar anlamada istidll bilgi verecek ekilde Allahn grevlisi olmasdr. nsan tab varlklar iinde tekml geirerek en st noktaya gelen ve bunu da konuma yeteneiyle gsteren bir varlk olarak tanmlamaktan ziyde, onu, tabiat aan fiziktesiyle balantl bir varlk olarak grmek daha doru olur. Onu nemli ve anlaml klan tab yeteneklerinin tesinde bu fiziktesi balantsdr. Bu balamda Kurn, insana aka ve kuvvetli bir tonda sonsuzluk ve mutluluk vaat eder. Burada insana bu iki eyin vaat edilmi olmas onun evren ierisinde en deerli, en sekin ve en eiz ilh sanat eseri olduunu gsterir. nsan sahip olduu irade ve kabiliyetleri ile kendi geleceini in edebilmektedir. nk onun iradesine ve bu iradeye tbi olan meete mdahle szkonusu deildir. nsann sahip olduu zellikler tabiatta olduu gibi bir dzen ve henk ierisinde ona verilmemitir. nsan tabiat, yaratlta iman ya da kfrden soyut, ntr vaziyettedir. Onun sonraki kazanmlar, tercih ve fiilleri hangi sfat (iman ve kfr gibi) alacan belirler. Sonu olarak insan kendisinin ne olacan belirleyen zgr ve sorumlu bir varlktr. Kurnda insan iin kullanlan pek ok isim ve sfat, Allaha izfe edilen mutlak isim ve sfatlar anlamada istidll imkn verir. nsan dncesi Allahn isim ve sfatlarn anlamlandrr ve bunlarn uygunluklarn tartr. Yaratcnn evrende yansyan isim ve sfatlar mikro planda insanda da yansmtr. Bunun iin insan anlama, ksmen hem evreni, hem de evrenin Yaratcsn anlamann yolunu aar. Kurn insann kabiliyetlerini ifade etmek zere bir ksm isim ve sfatlar kullanarak onun yetkinliini kabul eder. Hatta mcizeleri bile anlatrken bunlarn zamana bal olarak insan gcnn snrlar ierisinde olduklarn m eder. Ancak Kurn, onun sahip olduu gcn bir felaket arac olmasn nlemek iin insann yaratltan getirdii ahlk ynne de vurguda bulunur. Kurnda insann rabbn olmaya arlmasnn temelinde tabiatndaki ahlka uygun olarak beer gc kullanma ars vardr.

Bu balamda biz, tezimizde Kurnda insann gaye erevesini ortaya koymak isitiyoruz. Akll ve duygusal bir varlk olarak insann birbiriyle atan ve enerji ykl kuvvetlerin oluturduu bir yap olmas modern dnyann da paylat ve tartmaya devam ettii gncel sorunlar arasnda yer alr. Vahyin nzul ile ortaya kan ve insann merkeze alnd srete Kurn, zgrlk, sorumluluk ve irade gibi temel ilkelere vurgu yapmtr. Bu durum, Allah-insan ilikisinin yeniden kurulmas olarak da deerlendirilebilir. Tezin konusunun ve teknik erevesinin belirlenmesinin yansra, ierik konusundaki birikimlerini de benimle paylaan, ortaya kan zahmeti tatl bir meyveye eviren saygdeer hocam aban Ali Dzgn beye teekkrlerimi sunmay bir bor bilirim. Bunun yansra tezin hazrlanmas ve yazlmas esnasnda bana destek veren Kelm Anabilim Dalndaki hocalarma ve arkadalarma da minnettarm.

Recep DOAN ANKARA-2008

KISALTMALAR

a.g.e. a.g.m. AFD. AED. ASBE. b. Bkz. c. DEFD. DA. DB. h. .A. sh. kr. MFV trc. thk. ts. Yay.

: Ad Geen Eser : Ad Geen Makale : Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi : Ankara niversitesi slm limleri Enstits Dergisi : Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits : Bin, bn : Baknz : Cilt : Dokuz Eyll niversitesi lahiyat Fakltesi : Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Diyanet leri Bakanl : Hicri : Milli Eitim Bakanl slm Ansiklopedisi : Sayfa : Karlatrnz. : Marmara niversitesi lahiyat Faklyesi Vakf Yaynlar : Tercme : Tahkik : Tarihsiz : Yaynevi, Yaynlar

GR NSANA LKN TEMEL TANIM ALANLARI

Tarih, z asndan, insann varlk alanna kmasndan itibaren kendisini anlamlandrma sorunlar ile gemitir. Bu erevede eski Yunan felsefesinden zellikle, insan ilk kez felsefenin odana yerletiren Sofistlerden gnmze kadar pek ok kimse insanla ilgili pek ok teori ortaya atm, ancak ortaya atlan bu teoriler pek ok elikiyi de beraberinde getirmitir.1 Eskiden beri her semv din, insann ilh bir sanat olduunu, ilh kudretle aniden var edildiini, evrende hereyden farkl ve kendine has zellikleri olan bir varlk olduunu sylemitir.2 Buna kar olanlar ise insan tabiatn bir paras olarak grm ve onun evrim sonucu meydana geldiini iddia etmilerdir. 3 Bu teori, tabiatn dnda bir varlk fikrini de dlad iin insann evrenin zgn ve nemli varl olduu tezini ve hiret inancn reddeder. Bu teorilerle ilikili olarak ele alndnda Kuran, insan iki seviyede ele almaktadr: Bunlardan ilki, insann madd varlk yapsn karlayan beer, dieri ise bu madd yapy anlaml klan ruhsal yn temsil eden insandr. nsan, insans bir varlk olan beer statsnden kp tam anlamyla insanlk niteliini kazand ana kadar tabiatn ileyi seyrine bal olan dier varlklarla ayn kaderi paylamtr. Bu anlamda insan, biyolojik geliiminin en son noktasnda, akl dzeyinin gelimesinin ise insann Allah gsteren en kapsaml ayna olmas arasnda da bir irtibat kurar.5 henz balangcndadr. 4 slm dnrlerinden bn Arab de Hakkn lemdeki tecellsiyle

Ltf ztaba, Felsefe Dersleri, Remzi Kitabevi, stanbul 1974, s. 47; M. Ali Aaoullar, Eski Yunanda Siyaset Felsefesi, Teori Yaynlar, Ankara 1989, s. 71; Ayhan Bak, Sofistlerin Siyaset Anlaylar, Felsefe Dnyas Dergisi, Say 12, (1994), s. 75. 2 Reinhold Niebuhr, The Nature and Destiny of Man, (a christian interpretation) Charles Scribners Sons New York 1945, s. 1-2; Ayrca bkz. Bakara 30-33; Hicr 26-40; Furkan 54-55. 3 Douglas J. Davies, Anthropology Theology, Oxford International Publishers Ltd. Oxford, New York 2002, s. 1; Alexander Goldenweiser, Anthropology, F. S. Crofts & Co New York 1946, s. 3. 4 aban Ali Dzgn, nsann Yetkinliini Teolojik Olarak Temellendirmenin mkan, Kelm Dergisi, 4: 2 (2006), s. 11-38. 5 Buna gre insan iki sretten oluan bir nsha olup, bunlardan birincisi Hakk, ikincisi ise lemdir. nsann maddi olan d yaps lem, mnev olan i yaps ise Hakkn sreti ve ona ruh flenmesinden ortaya kmaktadr. bn Arab, Fussul-hikem, (ner. Ebul-l Aff, Drul Ktbil Arab), Beyrut 2002, s. 55.

Bu gr, hem varln ve yaratln hedefini, hem de bilin ve bilgi sahibi olan insann hilfetini aklamaktadr. Buna gre insan, bir yandan Allahn isim ve sfatlarnn tamamnn tecell ettii bir varlk, dier yandan da lemin bir minyatrdr. lem ise Allahn btn isim ve sfatlarnn tecell ettii bir baka aynadr. u hlde gerek lem ve gerekse insan, bir btn olarak Onun sfatlarn yanstmaktadr. Kaosu deil, nizam esas alan bu gr, bn Arab ve takipilerinde grlen lemdeki unsurlarla insandaki unsurlar arasndaki karlatrmalar ve bunlarn ilh isim ve sfatlara balanmas yoluyla insanla lem arasnda bir uyum arayn da ortaya koymaktadr.6 Ancak insan bu noktada dier varlklardan ayran ey manev varl, bilgi ve bilincinin gelimeye ak bir yapda olmasdr. Varlk trleri ve saylar henz kefedilmemi olan evrende insann yerinin ve neminin nelii sorusuna verilebilecek yantlar beraberinde elikileri de dourmutur. Modern Fiziin ortaya koyduu verilere gre Gne sistemi evren iinde kk bir yer igal ederken, insan da bu kk gne sistemi ierisinde saysz canl eidinden sadece bir tanesidir. 7 Modern bilim dncesinde insann varlk dzeyine aklk getirilmi olmasna karn, iinde bulunduumuz bu evrenin meydana geliine, mkemmelliine ve varlk eitleri ierisinde insann nemine yer verilmemitir. nsann kendisi ile ilgili bilgileri birer paradoks olmakla beraber genelde insan hakknda iki temel dnce gze arpar; bunlardan ilki, insann evren ierisinde bu dnya da meydana gelmi ve evrenin kurallarna bal, geliime ve deiime ak, belli bir sre ile snrl bir canl olmasdr.8 Dieri ise, insann mnev yapsdr ki bu, tabiat, hayat ve akln dnda insann metafiziksel bir varlk oluudur.9 Modern bilimin bu noktaya gereken nemi vermediine ve bu dnceyi kabul etmediine deinmitik. Benzer ekilde tabiatlar da insan mmkn olduu kadar tab bir varlk olarak grdkleri iin insann mnev ve ruhsal ynn grmezden gelmilerdir.10

bn Arab, Ftht, (ner. Osman Yahy), el-Mektebetl Arabiyye, Beyrut 1992, 1/ s. 170-171, 2/ s. 230232. 7 Reinhold Niebuhr, The Nature and Destiny of Man, s. 3. 8 George Berkeley, Principles of Human Knowledge, Penguin Books, London 1988, s. 4. 9 Nelson Goodman, Of Mind and Other Matters, Harvard University Press Cambridge, Massachusetts and London, England 1984, s. 29. 10 Robert Harvey Monro, The Chief Works Of Benedict de Spinoza, Dover Publications, New York 1951, s. 48.
6

10

Davran ve kltr antropologlar, insan beninin sonsuz bir esneklie sahip olduunu, sz konusu benin kltrel ve tarihsel artlanmlkla meydana getirildiini sylerler. Bu relativist bak asna gre, sabit bir insan mhiyeti yoktur. Bu yaklamda insan, ounlukla bakalarnn oluturduu eydir. nsan karakterize eden nitelikler toplum, eitim ve evreye gre deitii gibi zaman, mekn ve kltre gre de deimektedir. Bir dier yaklam, temel insan mhiyeti (insana bahedilen muhtemel ortak genetik yap) ile ikinci dereceden insan mhiyeti arasnda bir ayrm yapmakta ve gerek insan mhiyeti olarak tanmlanabilecek eyin bu ikincisi olduunu ve bunun iine doulmadn aksine bunun retilerek iimize yerletirildiini sylemektedir.11 te yandan insan eylemlerinin ve dncelerinin toplam olarak tanmlamaya alan varoluu yaklamlar ise, insann iinde yaad toplumsal artlarn belirleyiciliini ama ynndeki isten ve hareketliliinin, onu tanmlamak iin kullanlabilecek en iyi ipular olduunu kabul etmitir.12 Teistik adan Liberal Teoloji, Tanr ve yaratt varlklar arasnda simetrik bir iliki kurmakta ve Allahn, insana kendisini kurtaracak yetileri onun tabiatna yerletirdiini savunmaktadr. Allahla ilikisi iinde insann elde ettii mkemmellik, kendisini fiziksel varlk alannda da gstermi olacak, bylece Allah, insan ve evren arasnda srekli bir ilikiden bahsetmemize imkn veren rasyonel, anlalabilir ve aklanabilir bir varlk yaps ortaya km olacaktr.13 Sreklilik fikrine kar sreksizlik fikrini savunan K. Barth ise, Allah btnyle teki olarak grm ve rasyonel bilginin tesine itmitir. Bylece o, insann kurtuluunu kendi rasyonalitesine ve doruyu bulma gcne deil, Tanrya havale etmitir. Ona gre insan, asli gnahnn getirdii arln altndan akl deil, Tanrya teslimiyeti kurtaracaktr. Bu yaklam ile K. Barth insan tanmlarken gnah kavramn ne karm olmaktadr. nk o, gnahsz insan hakknda hibir ey bilmediimizi,

Ashley Montagu, Anthropology and Human Nature, Porter Sargent, Boston, 1957, s. 37. aban Ali Dzgn, nsan Onuru ve Toplumsal Yaam in Etik, Kelm Aratrmalar Dergisi, 5:1, (2007), s. 1-12. 13 aban Ali Dzgn, nsan Onuru ve Toplumsal Yaam in Etik s. 1-12.
12

11

11

mevcut hliyle insan tanmlamaya imkan verecek en iyi unsurun gnah kavram olduunu ileri srmtr.14 M. kbl, kendi imknlarmzla hayata direnemeyeceimizi kabul eden ve kurtuluu daha st unsurlara (Tanr gibi) balayan zihniyeti reddetmektedir. Ona gre Kurn ktln her eidi ile mcadele etmek iin benlii ykmay deil, aksine onu olabildiince glendirmeyi emreder. Zira insann yeteneklerle donatlm olmas, pasif bir teslimiyeti deil, aktif bir ynlendirmeyi gerektirir. Kendisinde benliin nisb bir mkemmeliyete eritii insan, ilh yaratc kudretin kalbinde gerek bir yer tutar. O, evresinde bulunan teki varlklardan daha fazla bir hakkt derecesine sahiptir. Btn yaratlmlar arasnda Hlikn yaratc hayatna uurlu bir ekilde itirk etmeye muktedir olan yegne varlk insandr.15 nsan, teolojik adan deerlendirildiinde (Tanrnn sfatlarn dn alp tam anlamyla insan olduktan sonra) onun gerekletirecii hedefler nne Tanr tarafndan konulmutur. nsann yasak meyveyi yemesiyle balayan bu srele, insan zerinden geen zaman, tek tip ileyen bir sre olan beer sreten km, artk insann hayatna anlam katan iyi-kt, gzel-irkin, vs. btn deerlerin aktif olmaya balad insan nitelie kavumutur. Verilen bilgi ile, baka bir ifdeyle isimlerin retilmesiyle beer zellii sona erdirilen ve insan olarak isimlendirilen bu varlk, kendine ait bir bilince kavumu ve dier varlklardan farkn ortaya koymak amacyla mahrem yerlerini rtmeye balamtr. Tanrsna isyan eden ilk insan, artk bu insan olma srecinden sonra iradesiyle davranmaya balam bunun neticesinde mutlu olabilme, isyan edebilme, af iin yakarma imkanna sahip olmutur. Buna gre tarih artk insann zerinden gememekte, bilakis o, insanla birlikte ilemeye balamtr. Zaman insanlarn tek varlk ve yokluk sebebi olmaktan kp, insanla paralel giden, insann yapp ettikleriyle fazletler ya da felaketler tarihi eklinde ileyen bir srece, anlaml ve deitirilebilir bir

u halde insana hakim olan gcn gnah olduunu ve insan ancak bununla kontrol edebileceimizi kavram gnahtr. nsana hkim olan g gnahtr ve insan ancak bununla kontrol edilebileceini kabul etmitir. Karl Barth, The Epistle to the Romans (Der Rmerbrief), (terc. Edwyn Hoskyns), Oxford Univ. Pres. Oxford, 1933, s. 167. 15 Muhammed kbal, Cavidnme, Kakns Yaynlar, stanbul 2008, s. 98-99.

14

12

vetireye dnmtr. Bu srecin sonunda bir ilk rnek olarak ortaya konulan insan, zgr ve sorumlu bir varlk olmutur.16 Kurna gre insan hem yaad sre iinde ortak hayat alann paylat varlklara kar grevleri olan hem de Allaha kar sorumlu bir varlktr. Bu sorumluluk alannn genilii onun kendisini gereklitirirken aktif klaca yeteneklerinin imknlarn da beraberinde getirmitir. Bu insan imknlar sadece madd dnyaya deil, onun da tesine ynlendirilebilecek mahiyettedir. nsan hayatn btncl olarak anlama ve anlamlandrma ancak bu kapsayc (fiziksel ve metafiziksel) bak asyla mmkn hle gelir. Dolaysyla insann en byk sorumluluu, phesiz, sahip olduu potansiyelin farkna varmak ve bu potansiyeli gerei gibi deerlendirmektir. Dncenin ve aksiyonun nnde engel olarak duran btn yaklamlardan kurtulup ilh isim ve sfatlar beeri dzlemde gerekletirmek her insann en nemli ve ncelikli vazifesidir. Zira insan, varl ve zgnl ile aka hayvanlardan ayrlr. nsan kendisi yaratk olmakla beraber kendi snrlar ierisinde yaratmaya ve hayat ekillerine mdahle eder. nsanlk tarihi gstermitir ki, insan, kendi hayatna olduu kadar tabiata da mdahle etmi ve bir eit yaratmaya katkda bulunmutur. nsan her ne kadar mutlak manada zgr olmasa da yaamn deiik formlarna belli snrlar ierisinde mdahle etme gcne sahiptir. nsann deeri, dier canllar arasndaki yerini gsteren zellikleri btnnde ve ortak iyiyi ve yarar yaratmay amalamasnda yatar. Bu onur, insann kendi imgesine uygun bir bilin ve davran gelitirmesini ve bakalarndan da byle bir davran beklemesini salar.17 1. Kltrel Bir Varlk Olarak nsan nsan, iinde doduu ve yaad belli bir kltr havzas ierisinde ekillenir. Diyalektik olarak bir yandan o kltr olutururken; dier yandan da kltr onu ekillendirir. Bir fenomen olarak kltr, insan hayatnn aynas ve yapp-ettiklerinin bir rndr. Dnrken ve konuurken kullandmz dil, iinde yaadmz kltr havzasna aittir. Gelenekten devraldmz ve gnlk yaantmzn ynlendiricisi olmakta devam eden dnya tasavvurlarmznda kkleri kltrdedir. Eskiyi iyice incelediimizde
16 17

Dzgn, nsann Yetkinliini Teolojik Olarak Temellendirmenin mkan, s. 11-38. Dzgn, nsan Onuru ve Toplumsal Yaam in Etik s. 1-12.

13

insan her iklimde yer alm, her ekolde temsil edilmi ve her dncenin arkasnda grnp kaybolmu buluruz. 18 Dolaysyla insan iin kltrden kamak ya da kendini kltrden soyutlamak mmkn deildir. Kltr, dinin insan zerindeki veya insann kendi zerindeki tesirinden ibrettir; btn uygarlk, zekann tabiat ve d dnya zerindeki tesiri demektir. Kltr insan olmak hneri iken; uygarlk ise ilemek, retmek, ynetmek ve eyleri daha mkemmel yapmak mahretidir. Dier bir deyile kltr, durmadan kendi kendini yaratmak; uygarlk ise, dnyay durmadan deitirmektir.19 Akl ve vahyi iki zt kutup olarak kar karya getiren Hristiyanlar pek ok teolojik kmaza girmitir. Szkonusu akl-vahiy ayrm, belki de insanlar yaadklar dnyann ve kltrn dna iten en byk faktr olmutu.20 Halbuki insandan beklenen, kendisine verilen potansiyel deerlerle kendisinde olmayan kazanmak ya da kendisinde olan potansiyeli pratie evirmektir. Yani vahyin desteindeki bir aklla yaratmaya katkda bulunmaktr. Teolojik yaklamn aksine Marx ve Engels, kaynan gklerden alan Tanr merkezli anlaya tamamen kar kmtr. Buna karn onlar, yerden ge ykselen bir anlay kabul etmilerdir. Bu perspektifte onlar, insan sylemini, hayl ve algsn esas kabul etmiler ve insann anlalmasnn ancak bu ereve ierisinde olacan iddia etmilerdir. Onlarn hareket noktas, yaayan gerek insandr. Onlara gre insann geliimi ve ortaya koyduu rnler onun fikri geliiminin birer yansmasdrlar. 21 Bazen insan yaad toplumu aar ve genel seviyenin stnde baarlar elde eder. Bunu yaparken de pahal alet ve edavatlar kullanmaz. Copernicus, Galileo, Newton gibi kimseler bu baarlar elde etmek iin pahal alet ve edevat kullanmamlardr.22 Bilimsel aratrma yapacak bir insan gemiin hatalarn tekrar etme ya da kltrn kendisini iine

Hasan Hanefi, slm Kltrnde nsan ve Tarih, (ev. Vecdi Akyz), Ay Kitaplar, stanbul 2000, s. 11. 19 Ali zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, (ev. Salih aban), Nehir Yaynlar, 10. Bask, stanbul 2008, s. 85. 20 H. Richard Niebuhr, Christ and Culture, Harper Torchbooks, 1956, NewYork, s. 46. 21 Sidney Hook, The Quest For Being, Published by Prometheus Books, New York 1991, s. 7. 22 Bertrand Russell, Bertrand Russell Speaks His Mind, The World Publishing Company, Cleveland and New York, 1960, s. 129.

18

14

ektiide arlk altnda ezilme yerine kendi dncelerini ortaya koymal ve ahlk ilkelere bal olarak kendisini ifde etmelidir.23 Dalistler de24 Hristiyanla tepki olarak insan ve onu anlamlandrmada yle dnr; rade, ahlkn kurallarn bamsz bir ekilde yapabilir. Kendine gveni olan bir insan kendi kendini kontrol edebilir. Samimiyet, btnlk ve drstlk sahibi birisi Tanrnn ya da kilisenin inyeti olmadan da yaayabilir. Bamsz iyi bir insan kendi dnda baka hibir eye muhta olmaz. rade Tanrnn yerini alr ve insan da en soylu hareketlerin meydana gelmesine kaynaklk eder. Akl kutsaln yerinde bir hakem ya da hkim olarak deer hkmleri verir. 25 Grld zere dalistler, hem insan, hem de kanunlar tanrlatrmlardr. Sonu olarak bunlara gre gnah insan balar, insan insan sever, sann yerine her insan kurtarc olur. Tanrya balanp teslim olma yerine Onun yannda dnya ile yzleme onlarn temel felsefesidir. 26 Kltr Bilimleri denilen bilimler (Felsefe gibi) insann zihinsel abasyla rettii bilimleri tanmlamaktadr ve insan bu bilim retme gc sebebiyle dier varlklardan ayrlmaktadr. nsan aklna ve zihnine dayanan bilimler, insan dncesi ve emeiyle tarih ierisinde oluturulmu ve bir sosyal evre olarak bir kez olutuktan sonra iine doduu insan da oluturan her eyi iine alan bir anlam geniliine kavumutur. Tin alannda herey tekillik arzeder. Bu tekillii anlamann da dilbilimsel zmlemeden getii kabul edilmektedir. Her bireyin kendi iradesi, akl, ruhu ve bunlara dayal oluturduu bir kltr ifresi vardr. Bu ifreyi zmenin yolu bu tekillerden hareketle btn anlamaktr. 27 nsan bilimleri, z asndan insan ve insann tarih iinde rettii entelektel birikimi anlamaya alr. Dolaysyla entelektel birikimin arkasndaki insan oluturan temel unsurlar dikkate almadan yaplacak bir analiz kukusuz eksik olacaktr. nsan oluturan ve sz konusu entelektel birikime rengini veren unsurlardan biri de dinsel
Ayn Rand, The Voice of Reason ( edited by Leonard Peikoff), published by Penguin Group, New York 1990, s. 16. 24 Burada dalist kavram insan sadece maddi bir varlk olarak grmeyen bilakis onun ahlak ynne de nem veren manasndadr. Ancak bu anlayta ahlak temellendiren din deil btnlk sahibi insandr. 25 Niebuhr, Christ and Culture, s. 155. 26 Niebuhr, a.g.e s. 157. 27 aban Ali Dzgn, ada Bilimler Balamnda slm Bilimlerini Konumlandrma, Ankara niversitesi Uzaktan Eitim Yaynlar, 1. Bask, Ankara 2005, s. 171.
23

15

dnce ve yaamdr. Bu durum, insan bilimleri ile din bilimleri arasnda kanlmaz bir ilikinin varln zorunlu klmaktadr.28 Din tabiatla kurduu ban yansra, yaam da irdeledii iin teorik olduu kadar pratik amalar da tar. Dinin bireysel veya toplumsal hayat ynlendiren ve ykmllkleri yerine getirmede ya da zorluklara tahamml etmede duygusal g veren bir kaynakla yani vahiyle ilgili oluu, bu pratik amalarn zeminini oluturur. nsan bilimlerinin insan ele al zeminine paralel olarak Teoloji Tanry, tabiat ve insan dikkate alan bir yelpazede kendi snf kavramlarn retir ve anlam erevesini bu yaplar arasndaki ilikiyi dikkate alarak kurar. Pozitivistlerin teolojiye saldrmalarndaki temel ama dilde bir nitelie ulamak deil, alternatif bir dnya gr gelitirmektir. Bu dnya gr ierisinde Allahn varl batan dlanmakta, ahlk kararlar iradeye ve irrasyonel tercihlere braklmakta, bireyin gndelik hayatta karlat problemlere hibir ekilde referansta bulunulmamaktadr.29 Buna kar Kurn dnyay hiretle yanyana koyar ve hireti kazanmann yolunun dnyay mar etmekten getiini kesin bir ekilde ifde eder. Dnyann mar ise ancak insann sahip olduu yetenekleri ve kabiliyetleri sonuna kadar kullanmasyla mmkn olur. 2. Dinin Hem zne Hem de Nesne Varl Olarak nsan Kurn'da insan iin kullanlan kelime ve sfatlar dikkate alndnda, insann Allah nezdindeki deerini anlamak biraz daha kolaylaacaktr. Bu bak as erevesinde insann sorumluluu meselesini de daha tutarl bir ekilde ele almak mmkn olacaktr. Kurnda Allah iin kullanlan pek ok isim ve sfatn insan iin de kullanlm olmas tezimizin merkeze alaca ana ilke olacaktr. Teolojinin konusu sadece Allah olmamaldr, bilakis tema olarak yeterince ilenmemi ise de teoloji, insan ve onun sosyal niteliini, birbiriyle ilikisi asndan insan ve sosyal dzeni de problematik olarak ele alr.30 Teoloji, Tanrya ar vurgu yaparken insana ve insann varlk alanndaki fonksiyonuna yeterince eilmemitir. Bu

Dzgn, ada Bilimler Balamnda slm Bilimlerini Konumlandrma s. 173. Dzgn, Allah, Tabiat ve Tarih, Lotus Yaynevi, Ankara 2005, s. 72. 30 B.Spinoza, Tractatus Theologico-Politicus, Hasan Hanefnin bu eserin Arapa tercmesi Risle fllhta ves-siyseye yazd mukaddime, Msr trs., s.13.
29

28

16

yaklam, tabiatnda baz olumsuzluklar barndrmaktadr.31 Bunun doal sonucu olarak Mutezile ve ksmen Mturid kelm hari, klasik kelm, insan zgrlk, sorumluluk ve irade gibi etkinliklerinden soyutlam, onu, ikinci derecede neme sahip ve btn faaliyetlerinde sadece Tanrya baml bir varlk kategorisi olarak deerlendirmitir. Hatta insann fiilleri ve bu fiillere ynelik iradesi, hibir ekilde insann kendi z gc olarak grlmemi, Tanrnn mutlak otoritesi, otantik bireysel otoriteye kart bir g eklinde konumlandrlmtr. Byle olunca, Allahn insanla olan epistemolojik ve ontolojik ilikisi, insan glendiren ve yaratma gcn artran bir unsur olmaktan karm, tersine onu zavallla iten ve gsz klan bir unsur olarak deerlendirilmitir. Sonu olarak insan, Allahn mutlak kudreti karsnda aciz, mutlak ilmi karsnda chil vs. olarak grlmtr. Beer varlk dzleminde ilah isim ve sfatlara sahip olan insan iin uygun olan yaklam, ilh gc kaynann mutlakl karsnda ezilmek deil, gurur duymak, Allaha rakip olmak deil, Onunla birlikte i grmektir. nsann omuzlarna yklenen sorumluluklar bu dncenin verdii dinamizmle yerine getirmek ynnde harekete geirecek bir anlayn gelitirilmesi zorunludur.32 Sistematik adan bakldnda nsann, varlk alannda, baka bir deyile, Allahn yaratma plannda ne anlam ifde ettii ve kaderinin ne olduu konusunda iki akm tartlagelmitir.33 Bunlar, insann nesnel ve znel gayeleridir. Buradaki nesnellik, Tanrnn insan iin ngrd ve bu erevede aktellemesini istedii ilahi gayeyi deerlendirilirken; znellik ise, hayata kendi perspektifinden bakmas ve kendi tercihlerini n plana ekmesidir. z asndan her iki gaye de bir eyin iki yz gibidir; bu sebeple, insann objektif gayesi nedir? sorusuna verilecek cevap, insann sbjektif gayesi nedir? sorusuna da yant olabilir. Bu erevede denge, szkonusu iki gayeden birinin aleyhine bozulduunda insann anlam btnl de paralanmaktadr. Allahn, etkin ve zgr bir varlk olarak yaratt insan, objektif olarak belirlediimiz ilh gayenin aksine, bu zgrl teslim edecek tab ve tabiatst gler arayna girdi. K. Rahnerin ifdesiyle, insan, zgrlk kendisine ar gelmeye

Donald Wiebe, The Irony of Theology and the Nature of Religious Thought, McGill 1991, s. 15. aban Ali Dzgn, Sosyal Teoloji: nsann Yeryz Serveni, Aka Yaynlar, 1. Bask, Ankara 1999 s. 1-3. 33 Herbert Waddams, A New Introduction to Moral Theology, New York 1965, s. 57.
32

31

17

balaynca, bundan kurtulmann yollarn arad.34 Ancak insan cennetten karldndan beri kendisine verilen hrriyetten, iyilik ve ktlk dramnn iinden kurtulamad, hayvan veya melek gibi masum olamad. Kendi hrriyetini semeye ve kullanmaya, iyi veya kt olmaya, tek bir kelime ile, insan olmaya mecbur oldu. Bu seme kabiliyetinin neticesi ne olursa olsun, kinatta mmkn olan varoluun en yksek eklidir. 35

James F. Bresnahan, Rahners Ethics: Critical Natural Law in Relation to Contemporary Ethical Methodology, The Journal of Religion, 56 (1976), say: 1, s. 41. 35 zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 76.

34

18

BRNC BLM

DEER (ANLAM) KAYNAI OLARAK NSAN

A) GENEL OLARAK NSAN

a. 1. nsan Kurnda insan iin ins, ns, ensiy gibi ayn kkten farkl formlarda ifadeler kullanlmtr. Kelimenin kk anlam, cin ve nefretin zdd olup36 sezmek, farketmek, hissetmek, kendisiyle nsiyet etmek anlamna gelir ve demolunun cins ismidir.37 Konun canl38 tanmyla insan kavramnn Kur'n'da pek ok kullanm vardr; bu balamda altm be yerde "insan", on sekiz yerde "ins", bir yerde "ins" eklinde gemektedir. Ayrca bir ayette "ens", ikiyzotuz yerde "ns" eklinde oul olarak yer almaktadr.39 Anthropos insan,logos ise teori anlamna gelmektedir.40 Bu iki kelimenin bileimi Anthropology ise, dorudan insan inceleme konusu yapan,41 onun kkeni, nereden ve nasl bu hle geldii, insann ilgili olduu, yapt her eyi, yaam ya da yaayan btn insan rklarn inceleyen bir bilim daldr. 42 nsan tanmlamak iin ya konuan varlk (homo loquax), ya bilge insan (homo sapiens), ya yapan insan (homo faber) ya da duyan insan (homo patheticos) kavramlarn kullanrz. 43 Bu tanmlarda insann rasyonel, tecrb ve duygasal ynleri belirtilmi olur. Teoloji, dini bilgiler
Muhammed b. Mukrim bn Manzr, Lisnul-Arab, Beyrut 1990, I/ s. 148; Ayrca bkz., lhan Kutluer, "nsan", DA, stanbul 2000, XXII/ s. 321. 37 Fahrud-din Rz, Meftih-ul Gayb, Darul Fikr 1. bask Beyrut 1981, XXX/ s. 235; Crullah Eb Ksm Zemaheri, Kef, Mektebetul Abikan, 1. bask, Riyad 1998, VI/ s. 274. 38 Crcn, Ali b. Muhammed b. Ali, Kitbut Trift, (thk; brahim el-Ebyr), Drud Deyyn lit Turs, Medine ts., s. 56. 39 Kutluer, a.g.m. 40 Encyclopedia Britannica, Anthropology, Encyclopedia Britannica Ltd. London 1953, II/ s. 41. 41 John Lewis, Anthropology Made Simple, Made Simple Books W. H. ALLEN, London, s. VII. 42 David Pocock, Social Anthropology, Sheed and Ward Stagbooks, London 1988, s. 9. 43 Hasan Hanef, slm Kltrnde nsan ve Tarih, s. 31.
36

19

nda

insan deneyimini

anlatrken,

Antropoloji

belirli

toplumlardaki

hayat

deneyimlerini yorumlar. 44 Antropolojiye gre insan tabiat dzeninin bir paras olup45 evrim yoluyla maymundan meydana gelmitir. 46 Ancak bugn bu deiim srecinin geliim detaylar ve deiim dinamikleri hakknda pekok tartma vardr. nsan renklerin, seslerin, zevk ve aclarn, tutkulu aklarn znesi olarak bilinen bir varlktr. Ancak son zamanlarda insan matematiksel sistemin nemsiz bir sonucu gibi alglanmaya balanm ve gerek deerinden soyutlanmtr. 47 nsann metafiziksel ynnn inkar bu sonucu dourmutur. Halbuki slm dncesinde insan zt olarak deil sfat ve fiiller itibariyle Allaha benzeyen tek varlktr.48 Bu durumda ilahn ilah olmas da ancak kendisine ibdet edecek varln var olmasn gerektirmektedir. Bu da ancak Allah gsteren en kapsaml ayna Adem ile olur. Kurnda ilk insan olarak demle kasd edilen eylerden biri de insann prototipi olmas bakmndan insan yapsdr.49 dem kelimesinin kk tartmaldr.50 htimaller arasnda, esmerlik anlamna gelen dme; tip, rnek anlamna gelen edeme; insicm ya da lfet anlamna gelen dm ya da dme yer almaktadr. demin yaratld toprak ya da yeryz anlamndaki edml-arz tamlamas da bir baka ihtimaldir. kinci temel kavram olan insann Allaha verilen ahdi unutmas sebebiyle nisyn (unutkanlk) ya da evresi ve hemcinsleriyle uyum halinde yaayabilmesinden dolay ns (almak, uyum salamak) kknden geldii tartmaldr. Deri, kabuk gibi anlamlara gelen nc temel kavram beer, tek ya da ok, kadn ya da erkek insan trn ifde etmekte, ayn kkten treyen br kelimesi ise mjde anlamna gelmektedir.51 nsan tarifinin klasik felsef

Douglas J. Davies, Anthropology Theology, Oxford International Publishers Ltd. Oxford, New York 2002, s. 1. 45 Alexander Goldenweiser, Anthropology, F. S. Crofts & Co New York 1946, s. 3. 46 Calvin Wells, Sosyal Antropoloji Asndan nsan ve Dnyas, (ev. Bozkurt Gven), Remzi Kitabevi, 2. Basm, stanbul 1984, s. 3. 47 Edwin Burtt, Metaphysical Foundations of Modern Science, New York 1951, s. 90. 48 Muhyiddn Eb Abdullah Muhammed b. Ali b. Arab, Fussul-hikem, (ner. Ebul-l Aff), Drul Ktbil Arab, Beyrut 2002, s. 48. 49 Nitekim bn Arab yle der: dem ve Havvdan kendi zamanna kadar yaam belli bir ahsa hitap etmiyoruz. Burada kasd edilen, insann yapsdr. bn Arab, Ftht, (ner, Osman Yahy), el-Mektebetl Arabiyye, Beyrut 1992, 1/ s. 194. 50 Fahreddin Rz, Mefatih-ul Gayb, XXVI/ s. 96. 51 Ibn Manzur, Lisan-ul- Arab, I/ s. 147.

44

20

yaklamlarda olduu gibi, sadece hayvan- ntk (dnen ya da konuan canl) gibi belli bir ynyle snrlanmas yanltr. nk insan, ilh srette tasvir ve tarif edilmitir.52 Yarm asr ncesinde baz bilimadamlar insan bir makine gibi dnm ve bu makineye, doru veriler yklendii takdirde mutlu gelecein elde edileceini iddia etmilerdir.53 yi bir teknik kullanlarak insanlar belirli ynde hareket ettirme ve belli ekilde dnmelerini salamakla topik bir gelecei hayl etmilerdir. Ancak zamanla insann zannedildii gibi basit bir varlk olmad, yaayan dier canllardan ilkesel olarak farkl ynlerinin olduu ve ayn zamanda her insann kendine has ok zel ve orjinal bir tarafnn bulunduu ortaya konmutur. nsann zgrl ve kurtuluu, ancak saptrc yanstmalarn radikal bir ekilde almasyla mmkndr. nsan kendi kaderini kendi eline almaldr. Bu da yabanclatrc yanstmalar insani ideallere tercme etme yoluyla teistik Tanr imgelerinin dayatmalarndan kurtulmakla olur.54 Bir muamm olan insann Allahn varln ispat etmek ve temellendirmek yetisi de en st konumdadr. Allah kendisini dnya ile yle ilikilendirir ki, kendisine dair bilgi istidll ya da mantksal yolla kefedilebilir hle gelir. Ancak bu istidll ve mantksal karm bir n hazrl, ontik (ftr) ve epistemik (bilgisel) olarak bir var olu durumunu gerektirir. nsann hakkti kefetmede dayanaca kaynaklardan birisi de bizzat kendi ftratdr. Ftratn izin verdii kadaryla her dzeydeki varlk hakknda bilgi edinebilir. Zira ftrat, insann kendisine gre yaratld bir prototiptir.55 z asndan bu kavram, insann kapasitesi ve snrlarn gstermektedir. Her bir sorumluluk alannn denk dt ontik yhut epistemik bir insan yetenei vardr. nsann bilme yeteneini ifade etmek zere Kurnda lbb, fud, sadr, kalb, akl, basret, gibi pek ok kavrama atf yaplmtr. zzetbegovi insanla ilgili farkl bir yaklamla u grleri dile getirir; nsan hem arzn kurdu hem de semnn ocuu olduundan, yani yaratlm olduundan, henksiz bir varlktr ve onun dzleminde klid hengi mmkn deildir. Yaratl hakktine insan hayatnn yalnz btn derin
William Chittick, Hayal lemleri bn Arab ve Dinlerin eitlilii Meselesi, (ev. Mehmet Demirkaya), Kakns Yaynlar, stanbul 1999, s. 55. 53 Joseph Wood Krutch, The Measure of Man, The Bobbs-Merril Company, New York 1953, s. 94. 54 Hasan Hanef, slm Kltrnde nsan ve Tarih, s. 91. 55 Dzgn, nsann Yetkinliini Teolojik Olarak Temellendirmenin mkan, s. 11-38.
52

21

hakktleri deil, btn korkun dalletleri de istind etmektedir. Dier bir ifde ile, insann bykl, ahlk, gayreti ve trajedisi yannda btn mkilleri, memnuniyetsizlii, dayanmaktadr.
56

lanetlilii,

gaddarl

ve

ktl

de

bu

geree

zzetbegoviin bu felesef yaklam Kurnn insann birbiriyle atan ikili yapsna yapt vurguya uygundur. nsann ikili bir yaps vardr: Bedeni ve hayvn; ruh, insann rasyonel tarafn temsil etmektedir. Beden olan, insann knanmay gerektiren davranlarna kaynaklk eden ynn temsil etmektedir. nsandaki bu beden yhut hayvan nitelikler, baz ynlerden ona yarar salamasna ramen insann entelektel gleri ile atma hlindedir. Knamay gerektiren hususlarn, insann fiziksel ynnn bir paras durumundaki hayvan glerine ve yeteneklerine balanmas, insan bedeninin tahkir edilmesiyle kartrlmamaldr. nsann gereklii yhut z, kii ben dediinde buna karlk gelebilecek eydir ve bu bilginin de mekndr.57 Ben doru yola yani ftratyla uyumlu bir ekilde iyi ve doru olana doru bir eilim gsterdiinde, zerine ilh bir huzur (sekne) iner.58 Nefs; ruh ve beden ikiliinin iine ekildii iin, bir yandan hayvan nefs (nefs-i hayvan), dier taraftan da rasyonel nefs (nefs-i ntka) olarak kendini gstermektedir; nefsin mutluluu ve uhrev yaamda nih saadeti elde etmesi, bu ynlerden hangisini tercih edip, ibirlii yaptna baldr. Nefsin her iki yn kendine ait kuvvet ve kabiliyetlere sahiptir. Hayvan nefsin kabiliyetleri, motive edicilik ve alglayclktr. Motive edici olan arzuya dnktr, ehvete ve fkeye (gazab) dnk iki alt kabiliyete sahiptir.59 Alglayc olan ise, d dnyadaki tikelleri alglama ilevini gren be hric duyudan oluur. Ayrca duyumsal imajlar ve bunlarn anlamlarn isel olarak alglayan, bunlar birletiren yhut ayran, bunlara ilikin anlamlar kavrayan, bu ekilde kavranan anlamlar muhafaza eden ve bunlar akletme ilevini gren be isel duyu daha vardr.60 Rasyonel nefsin kabiliyetleri, eyleme ynlendirici ve biliseldir. Harekete geiren entelekt olarak ilev grd iin, bu nefs insan bedeninin hareketinin de temel
zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 74. N. Muhammed Attas, Prolegmana to the Metaphysics of slm slmda Mutluluun Anlam ve Tecrbesi, (ev. .A.Dzgn), Malezya: ISTAC, 1993 s. 163. 58 Bakara 248; Tevbe 26; Fetih 4. 59 bn Sina, Kitbu if, Kahire, 1975, s. 33; Kitbn Nect, Beyrut, 1985, s. 197-198. 60 if, s. 33-34; Nect, s. 198.
57 56

22

esasdr. Bu pratik akldr ve tek tek eylemleri bilisel entelektin teorik kabiliyetiyle uyumlu bir ekilde almaya ynlendirir. Bir eyi arzulamas yhut bir eyden kanmas bir eylemle somutlaacak olan iradeyi harekete geirme sorumluluundaki hayvan nefsin motive edici kuvveti, insana ait duygularn da kaynadr. Nefsin alglama kuvveti ve bu kuvvetin temsil, tahmin ve hayl edici kabiliyetlerine gelince, bu fiziksel nesneleri idare etmekte ve insann maharetlerinin ve sanatlarnn ortaya kmasna kaynaklk etmektedir; rasyonel akl yrtme kabiliyetini kullannca da ncller ve sonularn ortaya kmasna vesile olmaktadr. nsann bedenini bu kuvvetin ynetmesi, ktlklerin ve fazletlerin tannmasna imkn vermekte ve bylece insanda ahlk davrann ortaya kmasn tevik etmektedir.61 slm filozoflarndan Kind ise nefs kavramn yle deerlendirir: Nefis basit, erefli ve yetkindir; deeri byktr. Gne nn gneten gelmesi gibi onun cevheri de n yce Yaratcdan gelmektedir. Yapsnn erefli oluundan ve bedende aa kan arzu ve fke glerine zt bir karaktere sahip bulunuundan anlald zere bu nefis, cisimden bamsz, ona aykr; cevheri de ilh ve rhndir. nk fke gc bazen insan tahrik ederek ok kt iler yapmaya sevkeder; fakat bu nefis ona kar koyar ve fkenin yapmak istediine engel olur veya tpk svarinin sert bal at dizginle zaptettii gibi, o da insann kin ve intikam duygusuna kaplmasn nler.62 nsann rasyonel ve duygusal ynn nefis mekanizmas altnda deerlendiren Kind akl ve iradenin bu sistem ierisinde bir eit kontrol vazifesi grdn ve bunun metafiziksel bir varlkla balantl olduunu syler. Zaten Kurnda insan akl ve zgr iradesi sebebiyle dier canllardan ayr tutar. a. 2. nsann Anlam abas nsann iine doduu evrenin ntr m, deer ykl m olduu tartmas insann anlam araynda nemli bir yere sahiptir. Sregelen bu tartmalarda slm evrenin deer

Attas, slmda Mutluluun Anlam ve Tecrbesi s. 164. Kind, Resail-il Kind el-Felsefiyye, (tah. Muhammed Abdl Hdi Ebu Rde), Drul Fikril Arab, Msr 1950, s. 271.
62

61

23

ykl olduunu kabul eder, nk, ilk olarak, var olmak bal bana bir deerdir, ikinci olarak da, varlk irtibatl olduu varlktan (Allah) deerini alr. Kurnda evren, Allah gsteren ayet ve sembollerden oluur. Bu teolojik yaklam slm dncesinin ana eksenini oluturur. Batda bilimselliin hkim olmas ile bu ayetler ierdii anlamlardan ve sembollerden soyutlanm ve birer kat bilim hline dnmtr. Bu anlamda Galileo ve Newtonun tasarlad alem, determinist bir aland ve aklanabilir hibir yap iine Tanr kavram dahil edilmiyordu. Tanr sadece aklanamayan balklarn izahnda bir alt unsur olarak kullanlyordu. Bu yap iinde Tanrya alan alan iyice daralm ve Tanrnn yerini bilimin indirgemelerde bulunmasnn ok gl olduu insann derun yaps ve insan tarihi almtr. Tabiat teolojik armlar yapamayacak kadar iindeki iaret ve sembollerden soyulmu ve zayflatlmtr.63 nsanolu srekli bilinmeyen eyleri anlamaya almtr. Hatta ilk insanlar arasnda bile dnyann tarihi ve orjini ile ilgili sorular, dnceler yer almtr. Felsefeciler ve din adamlar bu sorulara farkl cevaplar vermilerdir. Genel olarak bu cevaplar kategoride deerlendirmek mmkndr; 1) Sonsuz zamana sahip dnya. 2) Belli zaman aralnda olumu ve sreli dnya. 3) Srekli evrimin olduu dnya.64 nsanlar mensup olduklar toplumun nem algsna gre retimde bulunurlar. Bu erevede insann nem deerlerinin iki temel kayna vardr; Birincisi kozmik kaynaktr. Buna gre insan kavrar, sezer, bir eyi nemli, bir bakasn da daha nemli grr. Birinci kaynak eyada var olan nem olgusunun hakkti hakknda bilgi vermekle beraber, insanlar arasndaki farkl nem alglarna kaynak olmaz. Burada ikinci kaynak gndeme gelir ki bu da yaadmz hayatn kendisidir. 65 Belli bir zaman diliminde ve belli bir sre iinde dnyann yaratld anlay temelini dinden alan bir nermedir. Ortaa Hristiyan dnyasnda yaygn olan gr
Dzgn, Allah, Tabiat ve Tarih, s. 18-19. Ernst Mayr, What Evolution Is, Published by Basic Books, New York 2001, s. 3-4. 65 David Ray Griffin, God and Religion in the Postmodern World, State Univ. Of New York pres. New York, 1989, s. 13-14.
64 63

24

budur. Bu anlayta Tanr mutlak g sahibi olarak btn evreni ve insan yaratm, insan evrenin merkezine yerletirmi ve onu varlklarn batc yapmdr. 66 Felsefenin ilgisinin varlkbilimden bilgi felsefesine kayd modern dnce dnemiyle, insan varlklar talandran bir tr olarak tanmlamak artk eskilere ait bir mit olarak geride brakld. Kopernik, insann evrenin merkezinde olmadn syleyerek insanla ilgili kozmolojik miti, C. Darwinde insann dier btn trlerden farkl ve stn olduunu reddederek insann biyolojik mitini ykmt. Freud bata olmak zere psikanalistler ise insann yapsnda, zellikle irade ve zihninin almasnda akln (ego) ok da etkin olmadn, aksine belirleyici olan eyin gdler olduunu syleyerek insana bitirici darbeyi indirmilerdi. 67 nsann anlamnn varoluuluk temelinde 20. yzylda sorgulandn biliyoruz. Bu erevede, varln anlamszl zerinde dnerek kendi varlnn anlamszlna nasl ulatn anlatt eseri Nausea (Bulant) ile J. P. Sartre; Rebel (Asi) romannda, sama bir hayata kar srekli isyan hlinde olduumuzu seslendiren Albert Camusy; yine, evrenin bir btn olarak samaln, dncesinin nirengi noktas yapan ve sama bir evrende anlaml bir hayat srmenin ne kadar mmkn olduunu sorgulayan F. Kafkay hatrlamak gerekir.68 Bilindii gibi bu gr, varlklarn yapsnda, btn var olanlarn birbiri ile uyum iinde yaamalarna imkn veren ilkelerin z/cevher olarak bulunmadn, aksine bunlarn sonradan insanlar tarafndan yaratldn syleyen varoluuluktur. Buna gre varolu (existence), z (essence) ncelemektedir. Bu sebeplede, uyum gstermemiz gereken hibir doal kanun, ilh ama ve objektif deerler hiyerarisi yoktur. Aksine varolu srecinde btn bu deerleri biz yaratrz. Ve btn bunlar deerli klan da sadece onlar semi olmamzdr, yoksa kendilerinde bir deer yoktur.69 B. Russell bu anlamszl yle betimlemektedir: nsan, nceden ulaacabilecei amac bulunmayan sebep-sonu zincirinin bir rndr; kkeni, bymesi, mitleri, korkular, aklar ve inanlar

Mayr, What Evolution Is, s. 4. Dzgn, nsan Onuru ve Toplumsal Yaam in Etik s. 1-12. 68 Griffin, God and Religion in the Postmodern World, s. 17. 69 Dzgn, a. g. m, s. 1-12.
67

66

25

atomlarn tesadfi birlikteliinin yarattklarndan baka eyler deildir; hibir ate, hibir kahramanlk, hibir dnce ve his younluu insan hayatn mezarn tesine geiremez; btn alarn ileri, btn adamalar, btn ilhamlar, insan dehasnn gn-ortas parlakl, gne sisteminin engin lmll iinde yok olmaya mahkmdur. nsan baarlarnn bu byk mabedi, kanlmaz olarak, kalntlar iindeki evrenin enkaz altnda yok olacaktr...70 Bu anlamszlk iinde Russell insana yine de bir anlam alan amaktadr: Garip bir sr udur ki kudretli ama kr tabiat, , kendi kudretine baml da olsa, sonunda ngrs olan, iyiyi ve kty bilen, dncesiz annesinin btn yapp ettiklerini yarglama kapasitesine sahip bir ocuk meydana getirdi.71 Russell, insann bu kapasitesiyle deerler yarattn, onlar idealletirdiini ve bu deerlerin peine takldn sylemektedir. Ona gre, mutlak madde olan evrenin nih yaratcs maddeye tapmaktansa, kendi yarattmz ideallerimize tapmamz daha iyidir: Ksa ve gszdr insann yaam; insann ve btn insan rknn zerine yava ve emin bir ekilde ker acmasz ve karanlk bir ekilde felaketler. yi ve ktye kr olan, durmadan ykan, her eye gc yeten madde durmadan dinlenmeden hkmn srer; bugn en sevdiklerini kaybetmeye, yarn ise karanln kapsndan kendisi gemeye kanlmaz bir ekilde yazglanan insana den, btn esip grlemelerine ramen, bu ksa zamann ereflendiren gururlu dncelerle deer bulmaya almak, Kaderin klesinin korkak terrne burun kvrmak ve kendi elleriyle ina ettii mabette ibdete dalmaktr72 Ayn ekilde, objektif deerlerin olmadn savunan nihilist postmodernism, bir ahlk grecelii esas alarak dnyann anlamsz olduunu iddia etmitir. Evrenin anlamsz bir alan olduu konusunda varoluularla nihilist postmodernistler ayn gr paylamakla birlikte, bu anlamszla kar gelitirdikleri tepki birbirinden olduka farkldr. Bu anlamsz alan iinde insann otantik bir beninin olduunu ve bu beniyle
Bertrand Russell, A Free Mans Worship, The Basic Writings of Bertrand Russell 1903-1959, (ed. Robert Enger ve Lester Dennon), Simon and Schuster, New York 1961, s. 67. 71 Russell, A Free Mans Worship, s. 67. 72 Russell, a.g.e, s. 72.
70

26

anlamszla isyan etmesi gerektiini syleyen varoluulara kar, nihilistler insann otantik bir beninin de olmadn, dolaysyla herhangi bir hakkt yhut doruluk deerini dikkate alarak bir isyan yhut mcadelenin balatlmasnn da imknsz olduunu iddia etmilerdir. Bu nihilist yaklam btn dnya grlerine kar olma durumunu yaratmtr.73 Varoluularn savunduklar grler bir tarafa, varlklarda bir anlam vardr ve anlaml bir ekilde var olabilmek, ancak varlklardaki bu anlamll dikkate alarak var olmaktan geer. nsan, kendisini iinde bulduu bu varlk yapsna ya uyum gsterecek ya da isyan edecektir. Akas kr tesadflerin sonucu var olduuna inanlan bir varlk alanna uyum gstermek, insan daha anlaml klmaz. Eer evrende olup bitenler, kr tesadflerle oynanan bir oyun ise ve bu oyuna biz de kendimizi katacaksak, yaratacamz btn deerler ve katklar bu anlamszln bir paras olmaktan teye gidemez. Orwellin 1984 ve Huxleyin Brave New Worldunda olduu gibi yapacamz yegne ey, sosyolojik mhendisliklerle iyi vatandalar yetitirmeye almaktan ibret olur. Modern dnya, varoluularn anlamsz saydklar bir dnya ile mcadele etmek yerine szkonusu felsefeyi paylaan bir sre izlemektedir.74 Byk Alman filozofu Kanta gre insan iin aydnlanma akl, bilgi ve rasyonel zgrleme ile olur. O insan sadece akldan ibret grmez. nsann duygusal ynn ve tecrbelerini de nemser. Ona gre toplumun ideallerini gerekletirmesi iin onun liberal, katlmc, farkl grlere ak bir hayat tarz olmas gerekir. Bakalarnn zgrlne sayg ve onlar anlayla karlama insann zgven sahibi olduunu gsterir.75 Schopenhauer ise insan tabiatn tanmak iin onun duygusal yn zerinde durur.76 nsan tabiattaki dier varlklar gibi bir varlk olmasnn yansra akl, iradesi ve igdleri olan aktif ve merak dolu ayrcalkl bir varlktr. Akas bu yaklam kendi iinde elikilidir. nk bu bak asnda insandaki rasyonel kabiliyetlerin nereden
73

Dzgn, nsan Onuru ve Toplumsal Yaam in Etik s. 1-12. Griffin, God and Religion in the Postmodern World , s. 19. 75 Karl Popper, In Search Of A Better World, Lectures and Essays From Thirty Years, Published by Routledge, New York and London 1992, s. 138139. 76 Arthur Schopenhauer, The World as Will and Representation, (Translated by E. F. J. Payne), Dover Publications, New York, 1966, s. 445.
74

27

geldii sorusu yantsz kalmaktadr. Bir dier yantsz kalan sorun da insann bir eyin sebep-sonucunu bilmesinin tesinde genel kavram, ana fikri ve btn grme zelliine de sahip olmasdr. nsann beden ve akl olmak zere ikili bir yapsnn olduunu savunanlar bunu tam olarak aklamakta glk ekmilerdir. Mesela insann duygular ya da maruz kald aclar, zdraplar gibi mnev durumlar iin herhangi bir niyet sz konusu deildir. Bunlar insann akl ynyle irtibatlandrmak zordur. Bunlar belli bir niyete dayanan ve bir ksm eyleri temsil eden eyler deildirler. Dier taraftan insanlarn inanlarn bir fenomen olarak kabul etmek de zordur. nk kendi bana d dnyada bir madd gereklii olmayan bu eyler ancak insanla temsil edilir. 77 Marksist grte insan ekonomik ve materyalist bir noktadan ele alnmtr. Bu dncede insan bir amaca ulamak iin azimle ve tutkuyla alr. Ancak bu durum tarihin aknn genel kanunlara itaat etmesini bozmaz. Yani iin balangcnda uur ve irade var; fakat sonuta, ne uur ne de irade var. Bu ise ak bir elikidir. Marksist psikoloji insann rasyonelliini madd ya da bedensel boyutlarda ele alr ve insanlarn btn ihtiyalar eit ekilde karlandnda mutlu bir toplum meydana geleceini varsayar. F. Nitzschenin kendi deneyimine gre insan sadece igdsel eilimlere bal bir varlktr. Ona gre igdlere dayanan ahlk anlay bilgimizi geniletip zenginletirecektir.78 nsann igdsel olarak ortaya koyduu davranlarn yannda dier davranlar inanlar zerine bina edilir. Hatta tabiatn bir gerei olarak kabul edilen davranlar bile nceki inanlarn doru kabul edilmesiyle ilgilidir. Bu bakmdan bizim iinde yaadmz dnya yorumlanm ve bir ksm kabullere gre ekillenmitir. Bu balamda baz fikirler ok gl drtlerden daha gl olabilirler. Mesela belli yiyecekleri ya da hayvanlar kutsal kabul eden birisi lm ya da kutsal yemek arasnda bir tercihte kalsa bir ksm insanlar lm tercih edecektir. Bu onlardaki bir ksm kabullerin tab drtlerden daha gl olduunu gsterir.79

Richard Rorty, Philosophy and the Mirror of Nature, Princeton University Pres. Prienceton, New Jersey 1979, s. 22. 78 Liliane Frey-Rohn, Daimon Verlag, Friedrich Nietzsche, Zrich 1984, s. 39, 68. 79 Sidney Hook, The Quest For Being, published by Prometheus Books New York 1991, s. 5.

77

28

nsann ok zel, evrendeki btn varlklardan farkl, biricik olduu kabul edildiinde, ilk akla gelecek sorular insanlk tarihindeki trajedik olaylar ya da insanlarn yaptklar ktlkler olacaktr. Bir kimsenin kendisini kt kabul etmesinden sonra yapt deerlendirme ise ne derece geerlidir? Objektif bir deerlendirme yapabilecek insandaki en saf, en sade ve en temel ben nedir?80 ncelikle insan iin hayat yaamaya deer mi ya da insan hayatnn deeri nedir diye sorulduunda, soruyu soran kimsenin bu soruyu sorabilmek iin insan olmann dna kp bamsz biri olarak sormas gerekir. Hayat reddeden birisi ise yaam gcnden daha esasl ve nemli baka bir ey ortaya koymaldr. Hayat, kartna gre biztih deerdir. Bu z deerinden dolay hayat yaanr. Kurna gre Allahn varln gsteren en byk delillerden birisi de bizzat hayatn kendisidir. Will Durant, insanlarn genellikle ldkten sonra cennete girme eiliminde olma anlayn eletirir. nk buna gre hayat kt, lm ise cennete girmeye sebep olduu iin iyi olarak alglanr. Ona gre bu anlay son derece yanltr. Esas olan cennete dnyada girmektir; Her mkemmel kitap, ilham veren sanat eseri, hakkte adanm her hayat dnyada iken cennete girme arsdr. Hlbuki biz ok erken yorulup cennete girme eilimindeyiz. Aslnda yapmamz gereken yeniden canlandrmak ve insan olmaya terettp eden sorumluluklar ortaya koymaktr.81 Lockea gre insan tabiat kanunlarna baldr. Bu kanunlarn ne olduunu Tanr insan akl ile insana bilinir klmtr.82 Aristo ise insan rasyonel bir canl olarak grr ve akl da genel kavramlara ulatran bir alet olarak kabul eder. Ancak rasyonalistler, insann, kendisini aabilen ve zn bilime konu yapabilen yann ou zaman grmezler. Nitekim bir rasyonalist olan Russelln dnya grn drt bilim dal oluturur ve bunlarn ierisinde insann aknln ifde edecek bir bilim dal yoktur; a) Fizik b) Psikoloji
Niebuhr, The Nature and Destiny of Man, s. 1-2. Will Durant, The Greatest Minds and Ideas of All Time ( Compiled and edited by John Little), Simon and Schuster, New York 2002, s. 7. 82 Maurice Cranston, Locke, Published by Longmans, Green, London 1961, s. 15.
81 80

29

c) Fizyoloji d) Matematiksel Mantk.83 Russella gre insanlar dini bilgisel temellendirme zerine kabul etmeden daha ok duygusal zemin zerine kabul ederler.84 Bu iddiaya Kurn merkezli baktmz zaman ne kadar yanl olduu kendiliinden ortaya kar. nk Kurn bin ayetten fazla yerde insanlar dnmeye davet eder ve onlara akllarn kullanmay kuvvetli bir tonda emreder. Zaten akldan uzak olan inanc, Kurn atalar kr krne taklit olarak grr ve asla kabul etmez.
a. 3. Dil, Anlam ve nan

Dier varlk tarzlarndan farkl olarak insan, ieriini ve delaletini kendisinin belirledii anlaml bir dil kullanmaktadr. Kurn bu anlaml dil kullanma yeteneinin insana retildiini sylemektedir: Rahman Kuran retti. nsan yaratt. Ona beyan (dili anlaml kullanmay) retti.85 Yine Allahn deme (insana) varlklarn (eyann) ismini retmesi de,86 anlaml dil kullanmnn insana retilen (ilim temeline dayanan) bir ey olduunu gstermektedir. Allah hakknda yaklak anlatm olan isimler, bilim ve hikmet gibi teorik gleri, balama, iade ve tasvir gibi pratik gleri, mafiret, tvbe, hesap ve kp gibi ynetim glerini de gsterir ki bunlarn hepsi insan melekeleridir.87 Bunlarn yansra dier btn varlklardan ayr olarak sembollere anlam yklemek ve semboln delalet ettii eyin ardna dmek de insann temel karakteristiidir. Bylece insan sadece iinde bulunduu tabiata/fiziksel dnyaya hapsolup kalmamakta, btn doal unsurlar kendilerinin tesinde bir eylere iaret eden birer sembole dntrerek etrafnda anlaml ve deer ykl bir varlk alan da oluturabilmektedir. Dolaysyla insann dil kullanmas, bu dile anlam yklemesi ve buradan da sembolize edilen alana yani inancn nesnelerine gemeyi baarabilmesi insan cinsine ait bir zellik ve nceliktir.

Bertrant Russell, My Philosophical Development, Simon and Schuster, New York 1959, s. 16. Bertrant Russell, Why I am Not a Christian, A Touchstone Book, New York 1957, s. 18. 85 Rahman 1-3. 86 Bakara 30-33. 87 Hasan Hanef, slm Kltrnde nsan ve Tarih, s. 17.
84

83

30

Lisan yalnzca insana bahedilmi bir olgudur. Bu olgu yap zelliklerini iinde toplar ve bir byte gibi yanstr. 88 Chittick, deme isimlerin retilmesi olgusunun varlklara isim vermeyi de ierdiine temas ederek bu yetin tm slm teoloji, antropoloji ve kozmolojisini zetlediini syler. Yine one gre Kurnda dem ilk gnahkr olarak tavsif edilmekten ok ilk peygamber olarak nitelendirilmesi ne kmaktadr. Bu husus ayn zamanda Allahn varlklara demin nnde secde etmelerini emretme sebebidir. 89 Ayrca bu yet, lemdeki varlklarn insana boyun emeleri olgusunu da kapsamaktadr. Bu noktada, lemde tasarrufta bulunmann, sadece bilgi deil, deer boyutu da ortaya kmaktadr. Bu deer boyutunun bir yan da insann dili anlaml kullanabilme yeteneidir. Soyut anlamlar zmlemede insann takip ettii yol kelimelere snmadr. Zaten kelimeler olmadan bu soyut kavramlar anlamak rakam kullanmadan matematik yapmaya benzer. Ancak kullanlan kelimeleri tam olarak kavramak soyut manalarn tam anlalmas iin ok nemlidir.90 Kavrama ve anlamlandrmada etkin olan motifleri saf akl deerlendirir. Aslnda bu saf akl, tarih ve tecrbeler ierisinde olumu sembollerle dolu bir akldr. Bireylerdeki akl insan cinsinde tarih olarak yerini alr. 91 nsann kavramsal sistemi ounlukla bu sembolik formlardan karlm soyut eylerdir. Bir insan dierleri iin tamamen bir bilmece ya da gizemli hale gelebilir. Biz bu durumu gelenekleri ve dili tamamen yabanc bir lkeye gittiimiz zaman daha iyi anlarz. lkede konuulan anadili anlayamama insan o lkede yabanc klmaz. nsanlarn kendi aralarnda ne konutuklarn anlamamak deil konuulan eylerin iinde o insann katksnn olmamas bu insan yabanc klar.92 Dil, ierisinde, kltr, inanc ve hayata bak yanstr. Tecrbelerimiz ile fikirlerimiz arasnda dil yoluyla dorudan balant kurarz. Gemiteki fikirlerimizin gelecei ekillendirdiine inanrz. nsan tabiatn ve

Wilhelm Keller, nsan Doas, (ev. Akn Kanat), lya Matbaas, kinci Basm, 2001 zmir, s. 75. William Chittick, Hayal lemleri bn Arab ve Dinlerin eitlilii Meselesi, (ev. Mehmet Demirkaya), Kakns Yaynlar, stanbul 1999, s. 55. 90 Bryan Magee, Men of Ideas, The Viking Pres. New York 1979, s. 11. 91 Arthur Schopenhauer, The World as Will and Representation, s. 445. 92 Stanley Cavell, Must We Mean What We Say, Charles Scribners Sons, New York 1969, s. 67.
89

88

31

anlay biimini buna gre deerlendiririz. 93 Gnlk dilde, zerine basarak yahut alkanlkla sk sk kullandmz kavramlar, deyiler, benzetmeler gerekliin kavrannn ve anlamlandrlnn davurular olarak incelenebilirler. Kavramgereklik bantsn aklamada, kavram oluturan etkenlerin kklerini tarihte aramaktan baka yntem yoktur.94 Dili kullanabilme yetenei insan geliiminin kilometre talarndan biridir. 95 nsann yeryznde halifelik sorumluluunu gerei gibi alglayp yerine getirmesi de dile baldr. demin meleklerde olmayan meziyetlerinden birisi de dildir. dem, sahip olduu beyan gc ile yeni bir anlam dnyas in etmitir. simlerin iaret ettii nesneler manalara dntrlerek kelimeler yoluyla zihne tanr. Bu yetenee sahip olan dem, eyann hakknda dil dzeyinde (gyben) hkm verme ve verdii hkmlerle eya zerinde hkimiyet tesis etme imkanna kavumutur. Dncede derinlik ve derin dnce dile vukfiyetle ilgilidir. Dilin inceliklerini bilen ve zengin kelime hazinesi olan bir insan bakalarna nazaran dncelerini daha iyi ifde eder. Bazen ok derin fikirler insan hayline yansrlar. Ancak her insan hayline gelen derin fikirleri olduu gibi kelimelere dkemez. Zihninde bildii o derin meseleleri kelimelere dkmekte zorluk eker. Nitekim Bergson, her byk felsefecinin sadece tek tkenmez dncesi olduunu ve btn hayat boyunca bu dnceyi ifde etmeye altn syler. Martin Heidegger de yarm asr aan meslek hayat boyunca tek konu etrafnda younlatn, bu konunun ok sde ve basit olduunu syler. Ancak bu basit konuyu ifde etme ve yazya dkme ne Heidegger, ne de onun yorumcular iin kolay olmutur.96 a. 4. Akl ve gd Daha nce de iret edildii zere insan hem rasyonel davranabilen hem de dier biyolojik varlklarla ortak bir zellik olarak igdlerine gre hareket edebilen bir varlktr. Belki de onu insan yapan bu iki tarafnn da farknda oluudur. nsan akl ile kendi benliinin, kabiliyetlerinin, stn taraflarnn veya zayf ynlerinin farkna varr ve
David Hume, A Treatise Of Human Nature, Penguin Books, London 1984, s. 310-311. Ulu Nutku, nsan Felsefesi almalar, Bulut Yaynlar, 1998, s. 34. 95 Ken Wilber, The ntegral Vision, Shambhala Publications, Boston and London, 2007, s. 31. 96 Thomas Sheehan, Heidegger The man and The Thinker, Precedent Publishing, Chicago 1981, s. 7.
94 93

32

bu farkndalk ile kendisini ap telere gider. inde varolan ve kendisinin olduu, bildii varolu, kendisinden bamsz olarak gelimez. nsann bildii kendi varoluu, kendi eseridir.97 Akl, insan aknln ve zgrln sembolize eder. Goethenin akln kefi ile ilgili ilk byk katks da akla yeni bir zgrlk ve zerklik modeli vermesi olmutur.98 evresindekiyle ilikisinin farknda olan akl, insandaki ahlk deerlerin yegne temelidir. Ancak akln dnda sosyal drtlerinde hayat zerinde derin etkileri vardr. nsann akl yaps ile igdsel istekleri bazen eliki iinde olabilir. nk insandaki igdsel istekler ve drtler bir dzen ierisinde insana verilmemitir. Dier canllarda ise bu drtler henk ierisinde ve dzeni bozmayacak ekildedir. nsandaki bu sistem insan iradesi ve aklna braklmtr. Bundan dolay insan tabiat, irade ile igdsel istekler aras ekimelere sahne olur. Eer insan, hayvansal organizmalarda olduu gibi, sadece sinyallere ynelik drtleri olan bir canl olsayd, alg dnyas etkinlik dnyasna gre olusayd, anlk drtlere gre davranp baka hi bir ey grmeseydi insani bir varolua sahip olamazd.99 Nietzsche tabiat, iradelerin yarma alan olarak grr: Ben beden ierisinde bir bedenim. Bunun tesinde bir ey yoktur. Ruh bedendeki bir kelimedir. En yksek hikmetten daha ok akl insan bedeninde vardr. Yaratc beden ruhu iradesinin bir aleti olarak yaratt100 der. Yine ona gre birbirini takip eden dncelerin sebep-sonu ilikisi ierisinde insan aklnda yer almas insan algs ile ilgilidir. Mantklar da gerekte olmayan, sadece rneklerde kullandklar nerilerle dncenin dnceye sebep olduu nyargsna dmlerdir.101 Engelse gre bizim uurumuz ve dncelerimiz tabiatst gibi grlse de bunlar sadece beynin ve organlarn faaliyetlerinden ibrettir. Madde ya da herhangi bir mesele akln rn deil, akl kendisi en yksek madd rndr.102

Wilhelm Keller, nsan Doas, s. 80. Waulter Kaufmann, Discovering The Mind, McGraw-Hill Book Company, New York 1980, s. 15. 99 Keller, a.g.e, s. 81. 100 Niebuhr, Christ and Culture, s. 41. 101 Friedrich Nietzsche, The Will to Power, (Translated by Walter Kaufmann), Vintage Books, New York 1968, s. 264. 102 Niebuhr, Christ and Culture, s. 47.
98

97

33

Tanr sahip olduu mutlak gle varlklar yaratsa bile szkonusu gcn insan iin en son hle geldii sylenemez. nsann sahip olduu irade de bu konsepte izfe edilmelidir. radenin gce olan ynelii, insanda deiken arzularn gce olan meyli veya yaratc gcn kullanmdr. 103 Akldan bamsz kullanlan irade, tab drtlerin etkisi altnda insana zarar verir. henk ierisindeki drtler insan iin birer motive edici g olduklar iin slm insann igdsel ynn knamaz. slmn knad ey, akldan bamsz ve kontrolsz drtlerdir. Akl ve irade ile terbiye edilip kontrol edilen duygular insan iin zenginlik kaynadr.

B) NSANIN YAPISINA DAR TARTIMALAR b. 1. nsann Kimlii ve Nelii nsann doutan getirdii ve sonradan elde ettii kazanmlar dikkate alnarak yaplan tanmlarla ilgili olarak ikili bir sorgulama yaplmaldr: Bunlardan biri insann kim, dieri ise ne olduu ile ilgilidir. Dier bir ifde ile insann ne olarak doduu, sonra da yaam, fiilleri, tercihleri ve kazanmlaryla kim olduu sorusu, insann neliini ve kimliini anlamamza yardmc olacaktr. Kim, sorusu zneyle ilgilidir ve buna verilecek yant, insann duygusal ya da rasyonel biimde bireysel, toplumsal ve politik etkiler karsnda gsterdii tepkiyle, zihinsel ve bedensel emeiyle yarattklaryla ilgilidir. Dolaysyla insan kimlii, gelitirilebilen dinamik bir yapdr; doumla deil, toplumsal deneyim ve eylemsel iletiim srecinde kazanlr. Dier bireylerle, toplum, doa ve Tanryla iletiim kurmak, bireyin kendisini gerekletirmesini, kendi deerini tanmasn ve tantmasn salar ve bylece bir kimlik oluturur. Kimlik bu srecin bir rndr. Dorusu insan bu ilikilerinin ve kendini farkl klabilme potansiyelinin farknda olarak birey olur. Birey olabilme yetenei, ayn zamanda, insann onur kaynadr. Dolaysyla insan, olmakta olan, toplumsal etkileim iinde zneleen, zgrletike tm hiyerarileri reddeden bir varlktr. Bu anlamda insan, bireyselliini ve kimliini, yarataca yeni toplumsal matrislerden alr. Bunun yansra kimlik, toplumsal, siyasal, tarihsel, etnik, dinsel veya
103

Nietzsche, The Will to Power, s. 333.

34

kltrel hibir kimliin esiri olmamak, aksine onu deerlendirecek, gzden geirecek ve aacak yeni bir kltr yaratabilme yeterliliidir. Bu sebeple, insann kimliine ilikin sorular, onun rettikleri ve anlam kazandrdklar ile cevaplandrlmaldr. Bireyin belirlemedii ve retemedii nitelendirmeler, insan sadece yaratlan deerlerin taycs klar. Bu durumda artk bir deer kayna insandan deil, arasallatrlm insandan sz ediyor oluruz.104 nsan hareketleriyle neye benzer, nasl bir varlktr sorusu iin ne srlen cevap eyay belli bir plana ve sonuca gre inaa eden bir sanatkr olmutur.105 Aristoya gre her sanat, her kavray, her hareket edi bir seviyede iyiyi hedef edinmektir.106 Maddesi insan hayatnn kendisi olan bir kimse hangi meslek gurubundan olursa olsun neticede iyilik anlayn sanat ile ifde edecektir. nsan bir sona doru ya da belli bir niyeti gerekletirmek iin hareket eden bir varlktr. alma alan ise bizzat kendisidir. nsan kendi kendini ekillendirir, belli bir formata koyar. Bu zellii ile insan dier canllardan ayrlr. nsann meneine dair dnceler her dnya grnn temel tan oluturur. lim insann ortaya kn; zoolojik ve insan zellikleri arasnda kesin snrn bulunmad ve insann uzun bir gei safhas geirdii, basit hayat ekillerinden balayarak bir tekml srecinden getii yolundaki yorumlarla izah eder. Buna kar din ve sanat, insann yaratlmlndan, Tanrnn bir fiili olan, gelimeye dayanmayan ni, sancl, fcil bir olaydan bahsetmektedirler. Hemen hemen btn dinlerde farkl tasvirlerle mevcud olan insann yaratl ile ilgili vizyon, insann maddenin iine atlm olmasndan, dnyaya dnden, insan ile tabiat arasndaki zddiyetten, insana yabanc ve dmanca bir muhitten sz etmektedir. nsann bir gelime neticesi mi, yoksa yaratlla m ortaya kt meselesi, bylece insann kim olduu, dnyann bir paras m, yoksa ondan ayr m olduu meselesine dner.107 nsann nelii ise, insann dnda gelien ve oluan nesnel kriterlerle tanmlanan yapsdr. nsan tanmlarken neliini ne karmak, onu birey d kategorilere gre

Dzgn, nsan Onuru ve Toplumsal Yaam in Etik, s. 1-12. H. Richard Niebuhr, The Responsible Self, s. 48. 106 W. D. Ros, The Works of Aristotle, Oxford Clarendan Pres. 1925 Vol. 9, Ethica Nicomachea, bk. 1, 1. 107 zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 31-32.
105

104

35

snflandrmak, kurulu ve verili paradigmalarn esiri hline getirmek ve yabanclatrmak demektir. rademizin dnda bizi belirleyen, ynlendiren veya biimlendiren her sistem, kanlmaz olarak yabanclatrmann yeni bir yntemidir. Btn insanlar, kendi dlarnda oluturulan objektif verilerin nda deerlendirmek, total kimlikler oluturmann bir yoludur ve bunu en iyi yapan da ideolojilerdir. Deerin, kimliin ve onurun kaynan insandan alp rk, milliyet, din, kltr, vs. nesnel alanlara kaydrmak ve bir birey olarak insan bu total kimlikler altnda soluklatrmak en yaygn kimlik tahrifi olarak karmza kmaktadr.108 nsan kim sorusu yerine ne sorusuna verilecek yantlarla tanmlama abas, insan da nesneletirmektedir. Bu total verilere dayal kimlik tanm, hegemonyalar retmekte, insan bu hegemonyac yap iindeki yerine gre deerini almakta, srgit ileyen bu srete insan Kurann ifdesiyle yakt insan olan bir cehennem yaratmaktadr. 109 b. 2. Niceliksel ve Niteliksel Ynleriyle nsan nsan niceliklerine ve niteliklerine gre tanmlamaya almak mmkndr. nsann niceliklerini yani madd zelliklerini dikkate alarak tanmlamak, onu madd varlklarla ortak bir dzlemde tanmlamaya abalamaktr. nsann niteliklerini ve soyut zelliklerini, adlet duygusunu, inanma hissini ve sezgilerini dikkate almak ise onu Tanr ile ortak bir dzlemde tanmlamaktr. Niyet ya da kast insann ilh ynnn bir gstergesidir. Belirli sorumluluklarla mkellef olan insan bir taraftan sorumluluklarn yerine getirirken dier taraftan da aknln btn hayat ile gsterir. 110 nsan biyolojik yaps, akl, ruhu ve hayat deeriyle olduka karmaktr. nsan beden ve ruh diye iki ayr e olarak ele alp, birini bak asna esas klarak bir gr gelitirmek hi bir zaman hatadan msum olamaz. Freud insan ruhunun karmak yapsn aklarken biyolojik bak asyla ele alr. Ancak biyolojik drtlerin nasl yksek ve kompleks insan ruhuna dntne aklk getiremez.111 ada psikoterapi almalarnn tamam bireysel almalar sonucu bulunan sonularn insan geneli zerine yaylmas anlay zerine kurulmutur. Bu almalarda aratrmaclar btn dikkatlerini
Dzgn, nsan Onuru ve Toplumsal Yaam in Etik, s. 1-12. Detay iin bkz. Osman Can, Kimsiniz? Nesne, Yalnzca Bir Nesne!, Radikal 2, 3 Aralk 2006. 110 Richard Rorty, Philosophy and the Mirror of Nature, , Princeton University Pres. Prienceton, New Jersey 1979, s. 27. 111 Niebuhr, Christ and Culture, s. 42.
109

108

36

belli seviyedeki uursuzluk hline vermiler, sonra da bulduklar verileri insan yaps zerine genelletirmilerdir. 112 nsan Tanr ile ilikisi asndan tanmlamak salt madd yapsyla ve madd ilikiler ayla ele almann yarataca ksrla dme riskinden kurtarr. Bu balamda, varolusal psikolojinin kurucularndan biri olan Ludwig Binswanger, insann ayak uydurmak durumunda olduu nesneler, biyolojik gdler ve doal kanunlar dnyasnn (umwelt), insan bilinci, zihni ve ruhunun oluturduu kendi dnyasna (Eigenwelt) hkim olmasna izin verilmemesi gerektiini sylerken nemli bir noktaya dikkat ekmektedir. Hkim klnmas gereken, insan bilincinin ve zihninin stnldr.113 Bu yaklam, Freudun insan biyolojik igdleriyle doa gibi kabul eden ve insann paralelliini doa ile kuran (Homo natura) grn reddederek, bu paralellii Tanr ile kurmaya almaktadr. nsann doa ile ortak olan taraflar olduu gibi, doast ile de ortak taraflar vardr. Toplumun yesi olarak insan bu dnyann ocuudur; yalnz, ahsiyet olarak o semnn da skinidir. 114 Bu ynlerin birbiri ile nasl bir ilikisi olaca dnrleri birbirinden ayrmaktadr. Dinler, insan gdleriyle deil akl, sezgisel, vs. yetileriyle tanmlarlar. nsan neyin doru olduunu aklyla tespit edebilmekte ve buna uygun davran gelitirebilmektedir. Ktlk, insann gdlerinin hkim olduu alan yani tutkularn, zevklerini, vs. kontrol edemediinde, baka bir ifdeyle rasyonalitesini kaybettii zaman ortaya kar. Kuran, akletme yetisinin kaybedilip, gdlerin hkim olmaya balad andan itibaren, insann bir akl hastalna tutulduuna iaret etmek zere maraz terimini kullanmaktadr.115 nsan Antropolojik ynden tanmlamak iin bilin, akl, iletiim yetenei gibi niteliklerine atfta bulunulur. nsann bu niteliklerinin, phesiz, bir de din boyutu vardr. Bu boyut, insann kendisiyle, dier insanlarla, evresiyle ve Tanr ile ilikisinde kefedilir. Din ilikide insan, sadece ruhsal yn ne karlarak tanmlanan bir varlk deildir. Bu ruhsalln dinamizm kazandrd madd bir beden ve madd ilikiler a (ahlk alan) vardr. nsann kendini ve sosyal evresindeki kuatc

Fritjof Kapra, Uncommon Wisdom, Published by Simon and Schuster, New York 1988, s. 98. Dzgn, nsan Onuru ve Toplumsal Yaam in Etik, s. 1-12. 114 Ali zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 304. 115 Bakara 10.
113

112

37

artlar ama ve fiziksel varlk yaps iine hapsolup kalmama arzusu ve bu yndeki yetisi, onun tanrsal deerlerle ilikisinden kaynaklanmaktadr.116 Tanr ile paylatmz soyut nitelikler insandan bamsz z deerler olarak vardr; insan onlardan kendi bireysel yhut toplumsal kapasitesine ve ihtiyacna gre beslenir. rnein, adlet ideal bir kavram olarak, dem peygamber yok iken de Allahn bir nitelii olarak vard. Bu sfatn somut varlklardan bamsz olarak var olmas onu beslenilecek ezel objektif bir deer olarak nmze koymaktadr. Bu balamda insanlarn hkm ve adleti Allahn hkm ve adletini taklit etme teebbsdr.117 Bu z deerlere ve bunlarn nda insann hayatn kurmasna ve madd ilikilerini dzenlemesine iaret etmek zere iki ayete iaret etmek gerekir. lk ayet udur: Biz insana neyin iyi neyin de kt olduunu ilham ettik.118 Ayette, insann yapsna, zne, yerletirilen bu z/cevher niteliklerden bahsedilmektedir. Adlet duygusu, inanma hissi, merak, vs. btn insanlar bu soyut zlere doutan sahiptir ve bunlarn var olmasnda onlarn herhangi bir katklar yoktur. nsanlar olmasa da bu zler vardr. Zira bunlar varlklarn Tanrdan alrlar ve sr/formel/mnev bir yapya sahiptirler. Bu yeteneine bal olarak insan, akl yrtmeye ihtiya duymadan sezgisel olarak neyin iyi, neyin kt, neyin doru, neyin de yanl olduunu bilir.119 kinci ayet ise; Allah, sizi, siz hibir ey bilmez bir durumda iken, annelerinizin karnlarndan kard. Ama O, kretmeniz iin size kulaklar, gzler ve kalpler bahetmitir.120 Ayet, insann doutan bir ey getirmedii, sonradan kazanmaya, renmeye ve retmeye baladndan sz etmektedir. nsann doumundan sonraki srete rendii ve rettii deerler, insann zndeki soyut deerlerin aksine, madddir. Kuran bu madd kazanmlara ey adn vermektedir. Bu durumda madd olarak retilenler, insanlarn

Dzgn, nsan Onuru ve Toplumsal Yaam in Etik, s. 1-12. zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 328. 118 ems 8. 119 Dzgn, a. g. m, s. 1-12.
117
120

116

Nahl 78.

38

zlerindeki temel deerlerden beslenmektedir. Farkllk tasa da, btn bu kazanmlar zlerin birer yansmasdr.121 nsan nceden gelen deerleri ve sonradan kazandklaryla madd ve mnev adan tanmlayan . A. Dzgn, bu konuda dini literatrde olmayan, tamamen orjinal bir yorumda bulunur; Kurndaki iki sreyi (kevser, teksr) insann madd ve mnev yapsna denk gelecek ekilde yle yorumlar: nsan ya niceliklerini/madd zelliklerini ve kazanmlarn (teksr) ya da niteliklerini ve z deerlerini (Kevser) ne kararak tanmlamak mmkndr. Teksr ve Kevser ayn kkten gelmekle birlikte, teksr, insann madd olan, kimliinin ve onurunun esas tanmlayc unsuru olarak ne karmasn ve ruhunu bu unsurlarn tahakkmne terk ediini temsil etmektedir. Byle insanlar, onurlarn madd kazanmlarna malup edenlerdir. nsann onurunu niceliin tahakkmne vermesi, Kuran tarafndan iddetle eletirilmektedir.122 Teksr onuruna ve deerine kaynak yapanlar, kendilerine verilen iyilikler ve gzellikler yaratma kabiliyetlerini (en-nam) kullanmadklar iin eletirilmektedirler. ounlukla nimetler olarak tercme edilen en-nam ifdesi, aslnda, insann iyi hl yaratma abasn ve kendisini her trl darbeden, kt sz ve eylemden koruyacak kalkan ifde etmektedir.123 Teksr suresinin sonunda, bu kalkan oluturamayarak kendini her trl ayartmaya ak hle getiren insann, bu kalkan aktelletirememenin sorgusuna ekilecei beyan olunmaktadr. Bilindii gibi Kevser, cennetteki btn rmaklara kaynaklk eden ana rmak olarak tanmlanmaktadr.124 Bu terimi dnyamza tarsak Kevser, hem btn hayrlara ve iyiliklere kaynaklk eden z hakktlerin toplamn, hem de bu hakktleri gerekletiren yani deer reten insan tanmlamaktadr. Cennetteki ana rmaa kyaslandnda Kevser niteliini hak eden insan da, btn hayrlara ve iyiliklere kaynaklk etme iradesini gsterendir. Bu deerler, insan insan yapan, onu organik ya da inorganik btn varlklardan ayran temel tanmlayc niteliklerdir.
Dzgn, a.g.m, s. 1-12. Teksr sresi. 123 Rgb sfehn, Mfredtu Elfzil-Kurn, (tahk. Safvan A. Davud), Beyrut, 1992, s. 814; Ayrca bkz. bn Faris, Mucemul-Mekyis fil-Lua, k.s.r maddesi, (tahk. ihbddin Eb Amr), Beyrut, 1994, s. 919. 124 Rgb, Mfredt, s. 703.
122 121

39

Bu tanmlayc nitelikler, ayn zamanda, insann kendi zgr seimi (ihtiyar) ile kalc iyilikler (hayr) var etmesinin etken gleridir. Yani hayr, ancak zgr iradeyle seilerek yaplan ilerin neticesinde ortaya kmaktadr.125

C) NSANLA LGL DEERLENDRMELER c. 1. Klasik Bak As Kozmik yk biimleri az yada ok, fikirlerin konuulmam arkaplandr. Anlamda kuatc yk, bir kltrn dnya grnn da vurumudur. Dnya gr bir btn olarak gerekte hangi faktrlerin bizim deneyimimizde nemli faktr olduunu, hangi eylerin sonsuz, srekli ve geici olmadn, hangi eylerin birinci dereceden sebep-sonu ilikisine bal g olduunu belirler. Dnya grmz bize eyann tabiatndaki en nemli olgunun ne olduunu gstererek nih kaygmzn ne olmas gerektiini syler.126 Klasik bak as Grek metafizik bak asyla belirlenmitir. Modern dncede insan natralizme doru kayarken klasik bak asnda insan platonik, aristocu ve stoiktir. nsan kavramlar genel olarak insann ok zel ve akl yeteneiyle dierlerinden ayrlan zellikte kavramlarla rldr. Her insann kendine has bir benlii ve mnev yaps vardr. Bu benlik akln aktivitelerinde aracdr. Aristoya gre bilme iine katlan ya da onun paras olan bir insann kendisi hakkndaki bilgisi geerli deildir. Ona gre hibir akl bilme iine katlmakla kendisini bilemez. Akl hem bilgi elde eden, hem de bilgiye konu olan eydir.127 Platonda insann madd ve mnev yaps keskin bir ekilde birbirinden ayrlmamtr. Ancak akl her ikisinde de tam bir ekilde bedenden ayrlmtr. Platon ve Aristo arasnda rasyonalizm ve dalizm ortaktr.128 te bu rasyonalizm ve dalizm klasik insan bak asn belirlemi ve btn modern bak alar bu iki zellii onlardan dn almlardr. Stoizim monestik ve panteist bir felsefe olup Aristo ve Platondan pek ok
Dzgn, nsan Onuru ve Toplumsal Yaam in Etik, s. 1-12. Griffin, a.g.e, s. 14. 127 Niebuhr, The Responsible Self, s. 9-10. 128 Niebuhr, a.g.e, s. 12.
125

126

40

ynle ayrlr. Bu felsefede akl, hem dnya hem de rh tecrbelerde daha ikindir (immanent).129 c. 2. Hristiyan Bak As Her din iin en nemli temel, dnya grdr, her dnya gr bir din sunar. Bunun sebebi nedir? Neden evren gr iimizdeki dn reaksiyonlar uyarr? nk evren ile uyumlu adm atmak bizim iin nemlidir. Eyann tabiatndaki en nemli eye uygun olarak hayatmz yaamak bizim iin nemlidir. Dindar bir Yahdi, bir Hristiyan veya bir Mslman dnyann ve hiretin yaratcs sonsuz Tanr ile uyum ierisinde olmak ister. Tanr, dnya ve hiretin gayesini gnderilen peygamberlerle din mensuplarna bildirilmitir. Her dinin nih gerek hakknda farkl vizyonlar olsa da temelde hepsinde ayn arzu vardr; eyann tabiatndaki en nemli, en gl ve sonsuz gerek ile uyumlu olma arzusu. 130 Klasik bak as Grek metafizik bak asyla belirlenmesine karn Hristiyan bak as bu dinin inanlarna gre belirlenmitir. Hristiyanlkla rasyonalizm arasndaki eliki, olay ile akl, var olma ile uur arasndaki ztlk ya da anlamazlktr. 131 Tanr saf akl deildir. Tanr gerekliliin, formun ve btn varln kaynadr. Bu dnya bir Tanr deildir, ancak kt de deildir. nk dnyay Tanr yaratmtr. nsan tabiatna, bu dnya bak asyla yaklaldnda beden ve ruh insan kimlii ierisinde birlemi olur. Bu anlay ruhun iyi, bedenin kt olduu anlayn ykar. Ayrca iyilii insann tabiatnda arayan, ktl de insann mnev yaps veya akl zelliinde gren romantizmin yanln da engeller. Hristiyan perspektifine gre insan, yaratlm, sonlu, beden ve ruhtan meydana gelen bir varlktr. Tanr en son bilgi kaynadr. Bu bilgi kaynandan balanlarak dier btn bilgiler elde edilir.132 Hristiyan felsefesinin ve psikolojisinin en byk yanl da budur. Bu anlayn ikinci karakteristik zellii, insann Tanr ile alglanmas, insann akl zellikleri ya da tabiatla olan ilikisine baklmamasdr. nsan Tanr suretinde (image of God) yaratlmtr. Aslnda felsefenin insan akll hayvan tanmlamasna farkl bir
129

Niebuhr, The Responsible Self, s. 11. Griffin, God and Religion in the Postmodern World, s. 14. 131 Niebuhr, a.g.e, s. 12-13. 132 Niebuhr, a.g.e, s. 13-14.
130

41

adan benzeyen bu tarif pek ok yanl anlamalara sebep olmutur. nsan ruhu tanmlanmam, gerileme anlamnda kendisinin dna kma zelliinde grlmtr. uur, dnyay aratrr ve merkez ynetimden kararlar verir. nsann kendisi hakkndaki bilgisi, insann kendisini ap kendisini bilgi konusu edinmesiyle olur. Dnya kendi kendine hayatn anlamn bulamaz. Ancak benlik ile hayat anlam kazanr. nsan ruhunun derinlii kendisini ne kadar aml ile deerlendirilir. Hristiyanlar ve mistikler insan sonsuza gre deerlendirmede benzerlik arz ederler. Tanr bireyselliin temeli ya da zeminidir. Tanrya iman ve bireysellik bu inanca baldr. Kutsaln bilgisinden mahrum olan veya bu konuda eksiklii olan birisi tabiatn ve akln gereklerinden kamaya alt zaman yanl anlamalara girecektir. Bilgiyi Tanrya imanda kabul eden birisinin anlam aray, kutsala snmakla son bulacaktr. Bu ise insan olmaktan son derece uzaktr. Kendisini anlamaya alan birisi kendsisinin dardan anlalabileceini kabul etmi olur. Bu da onu anlayan ve seven Tanrdr. Bu bak as ile insana verilen btn yetiler tekrar Tanrya devredilmi olur. Bylece insan kutsal iradeye boyun eecek ve kendisini kutsaln iinde bulmaya alacaktr. slmda Allahn pek ok isim ve sfatlar olmasna karn Hristiyanlk Tanry adan ele alr: 1) yaratc 2) hkim 3) kurtarc (say insanln gnah iin fidye olarak verip onlar kurtarmak). Tanrnn grnm iki ekilde olmutur; bunlardan biri, bireyle olan birebir ilikisi, her varlkla olan ayr ayr ilham, vahyi, dieri ise, btn varlkla olan ilikisi. Yani Tanrnn kendisini gsterdii iki aynas vardr. Birisi birey aynas, dieri btn varlk aynas. Bu anlay slm tasavvufundaki vhidiyet- ehdiyet tecellilerini andrr. Bu anlay ayn zamanda Tanrnn tarih ierisinde grnmesinin de alt yapsn oluturur. Tanr insana iki sfat vermitir ki biri hkm verme dieri rahmettir. 133 Hristiyan teolojisinde yaratlm olma zellii ile insan Tanrdan uzaktr. Yaratlm olan insan doutan gnahkrdr. Bu gnah insann Tanrya kar isyanndan
133

Niebuhr, The Nature and Destiny of Man, s. 136.

42

dolaydr. nsan tabiatnn merkezinde bu ktlk hkimdir. Yani ktlk insan iradesinin ve benliinin tam merkezindedir. Bu anlay Hristiyan dncesi ile slami bak birbirinden en keskin ekilde ayran noktadr. Hristiyan anlayna gre insan kendi bana gnahn stesinden gelemez. Bunun iin Tanr gnah kendisi stlenmi ve stesinden gelmitir. Bu arada insan hayat gnahsevap aras srp gider. Kutsal yardm olmadan insan hibir zaman gnahtan kurtulamaz. Bunun iin Tanr fidye ile insan gnahtan kurtarmtr. Tanrdan ayr den insan bylece yeniden Tanr ile yaknlama imknna kavumu ve ciddi bir ykten kurtulmutur. Hristiyanlk genel olarak insan adan ele alr ve bunlardan birisini esas alarak onu anlamaya alr. nsann Tanr suretinde yaratlmas doktrini ile en yksek seviyede insan ruhunun aknl vurgulanr. nsann zayfl, bamll ve sonlu oluu btn ktlklerin kaynadr. Bu durum insanda gvensizlik meydana getirir. Bunun iin insan gvensizlik meydana getiren gereklerden kaar. 134 nsan sosyal bir varlk olmakla birlikte bireysel bir varlktr da. Ancak insan kendi yetersizliinin farknda olmadan, olduundan fazla grnmeye alt iin evrendeki umm hengi bozmutur. Bunun iin insann gnah bedensel deil mnevdir. slma gre, demin gnahndan demin evlatlar asla sorumlu deildir. nk her birey ayr birer ahsiyet olup sadece kendi gnahlarndan sorumludur. Gnah kaltsal ya da genetik olarak sonraki nesillere geen bir ey deildir. Her insan kendi gnahn ya da sevabn iradesiyle gerekletirme gcne sahiptir. Douta ise beyaz bir kt gibi gnahsz ve ftrat zere doar. Sonraki yaam ve tecrbeleri bu ftrat ekillendirir. Hristiyanla gre insann meyil ve enerjisi birbirine ters iki istikmette, yani semya ve arza doru blnmemelidir. Hi kimse iki efendiye hizmet edemez. Ya birisinden nefret edip tekini sevecek, ya da birisine balanarak tekini ihmal edecektir. Siz hem Tanrya hem de Mammona (para ve servet) hizmet edemezsiniz. ( matta 6: 24) Tolstoy bu dnceyi yle ifde eder; insan ayn zamanda hem kendi ruhuyla hem de dnyev ilerle uraamaz. Eer dnyev menfaat istiyorsan, ruhunla uramaktan

134

Niebuhr, The Nature and Destiny of Man, s. 150.

43

vazge, fakat eer ruhunu korumak istiyorsan, o zaman dnya ilerini brak. Yoksa kendini mahvederek ne buna ne de una sahip olacaksn.135 c. 3. Modern Bak As Orta adan modern dneme geite husus ok nemlidir; 1) Orta a anlayna gre dnya kendine has zellikleri olan bir Tanr tarafndan yaratlm ve en byk gcn kendisi de bu Tanr idi. 2) Varlk ierisinde insan ayrcalkl bir konuma sahipti. Meleklerden biraz aa olan insan cinsi, varln ba tc idi. nsan Tanr sretinde yaratlm ve varlk silsilesinde en yksee yaknd. 3) nsann yeryzndeki hayat bir son deil, sadece yeni hayatn bir balangc idi. Cennet-cehennem her ne kadar rktc grlsede onlar bu dnyada bizim yaptmz eylerdi. Buna gre insann sonradan ne hle geldii ok nemliydi. 136 Modern bak bu zelliin hepsini inkar edip reddetti. Darwinizm teorisi ile hem insan, hem de btn varlk, evrime bal grlp kendisine has zellikleri olan Tanrnn yaratcl reddedildi. Varlk, tesdfen ve Tanrdan hari d glerin etkisi ile evrime bal olarak varlk meydana geldi. Evrene ve yeryzne bakan bir Tanr olmad iinde insann ayrcalkl bir nemi yoktu. Bu baka gre insan Tanr suretinde yaratlmam ve yeryznde Tanrnn temsilcisi de deildi. 17. yzylda balayan modern bak, eyay nem srasna gre tasnif etti; ilk srada, ekil, hacim, boyut, arlk gibi madd zellikleri olan objektif ve saymsal eyler, ikinci seviyede, gerekte tek balarna darda mevcud olmayan renk, ses, tat, koku, s vb. zellikler, nc srada ise uura yada bilince ait tm zellikler vard. Niyet, duygu, ahlk, iyi-kt, gzel-irkin gibi eyler uura ait zellikler olup tabiatn ierisinde mevcud olmad ve sadece uura has zellikler olduu iin nc srada yer almt. Bu bak asnn szlerinden olan gzellik alglayan kimsenin gzlerindedir fikri gerekten ve doutan gzel bir ey yoktur anlamna gelir. 137 Modern insan kendisiyle ilgili gelitirdii basit bak asyla insann anlam sorununu zmeyi amalamtr. Buna gre modern insan idealist, natralist, rasyonalist

136

zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 269. Griffin, God and Religion in the Postmodern World, s. 15. 137 Griffin, a.g.e, s. 15-16.

135

44

veya romantik diye snflara ayrlp isimlendirilmitir.138 Aslnda bu durum insann kendisini anlama problemini daha da ktletirmitir. nk kabul edilen bu basit teoriler kendi arasnda elikili ve tarihin ak gereklerine terstir. Bunun iin modern tarih bu grleri rtm ya da ortaya srlen teorinin yetersiz olduunu gstermitir. Rnesanstan beri tabiat anlamada ok iyi olan modern dnya gr, insan anlamlandrmada daha ok kafa karklna sebep olmutur. Modern dncenin kmazlarn daha iyi anlamak iin bu dnceyi oluturan geleneksel bak alarn anlamak gerekir. Btn modern bak alar ya eskinin bir uyarlamas, ya yeni bir ekle brnm, veya deiik bak alarnn bileimidir. Bu bak asnn bilgi alt yapsn, ksmen klasik, ksmen Hristiyan ve ksmen de modern yaklamlar oluturur. Bu bak asnda da eitli problemler sz konusudur. nsan tabiatyla ilgili kavramlarn iindeki elikiler, insan tabiat hakknda kabul edilen kesin grlerin bireysellie kaydrlmas ve insan tabiatnn iyi olduuna dair grn tarihin gerekleriyle elimesi gibi problemler bu teorinin kmazlardr.139 Modern insan kendisini anlamada tabiatla olan ilikisine eildi. Ancak tabiattaki sebep-sonu ilikisi ile insandaki sebep-sonu ilikisi hakkndaki ileri srd teoriler daha ok kafa karklna sebep oldu. Modern kltrn kayna olan Descartes insan sadece dnce iinde alglad. Tabiat, mekaniklii ierisinde insanla herhangi bir organik baa sahip deildir. nsan bir taraftan elikiler, dier taraftan da modernitenin ahlkszl ile kar karya kald. Bu arada burjuva dndaki orta snf, insan aklnn tabiat zerindeki gcn farketti. Bundan da kapitalizm dodu ki, buna gre iyi bir hayat iin tabiat hazine evi gibi her eyi iinde barndrmaktadr. Modern insann temel zelliklerinden biri de ok zel bir akla sahip olma ve tabiatla olan benzerlikleridir. Tabiattaki hayat ve canlln insann kendi hayatnn ve varlnn da sebebi olupolmad sorusunun cevab modern insan bir elikiden dierine drmtr. Rnesans, Hristiyan inan sisteminin karsnda insan ruhunun zgrlne vurguda bulunmutur. Pico Della Mirandola insan ruhunun zgrl hususunda ok durur ve onu vglerle anlatr;

138 139

Niebuhr, The Nature and Destiny of Man, s. 166. Nibuhr, a.g.e, s. 15.

45

Tanr insana sen tek bana hi bir engelle ya da snrlama ile karlamayacaksn dedi. Bu ise senin iraden ile bu zgrle almana ve onu benimseyip kabul etmene baldr. Ben seni dnyann merkezine yerletirdim ki kolayca etrafna bakasn ve iindekileri tutabilesin. Ben sana hayat verdim. Sen ne dnyal, ne hiretli, ne lml ve ne de lmszsn. Artk sen kendi kendinin yaratcs olacak ve istediin formu kendin iin seeceksin.140 Modern insan, bir eit mit olan, yaratlp dm ve keffareti sa ile denmi Hristiyan dogmasn aka kabul etmez. Bunlar modern insan iin hem geersiz, hem de ok greceli kavramlardr. Aslnda o tab olarak pheli eyleri kabul etmemeye eilimlidir. nk toplumun deer lleri, kendi dn biimi, an deerleri ile bu kavramlar arasnda modern insan herhangi bir ba kuramamaktadr. Modern sosyal bilimciye gre gnah kavram ergenlik ana ermi bir mantalitenin psikolojik yandr. Modern insan daha ok sosyal kaoslar ve politik anarilerle ilgilenir. Zaten modern tarihte pek ok sosyal, politik kavgalar, fkeler ve savalarla doludur. Bu ise insann ktlk ileme ynn ve evrendeki umm hengi bozma iradesini gsterir. Ayrca akl engellemeye alan kilise dogmalarna kar bir isyandr. Modern insan kendisini batan km kurumlarn kurban olarak dnr. Bu kurumlar onu ya yok edecek, ya da yeniden ekillendirecektir.141 Kendisini zararsz ve ilkeli kabul eden bu insan tipi bu gryle tarihin ak gerekleriyle eliir. Bilimin tabiat anlama ile ilgili byk baars onu insan da ok iyi anlad yanlgsna gtrmtr. Tabiat belli sebeplerden belli sonularn meydana geldii tek boyutlu bir lem gibi grnr. Ancak biraz daha derince baklnca bir sonu pek ok sebepten birisi ile balantl gibi grnse bile bu, sebeple-sonu arasnda kesin, deimez bir ban olduunu gstermez. Bu noktada insan ok daha kompleks ve karmak bir yap arz eder. Onu bir fizik ya da matematik konusu gibi ele alamazsnz. Ancak insan gzlem ve matematiksel hesap methodlaryla ele alnm ve tabiattan herhangi bir para gibi deerlendirilmeye tbi tutulmutur.

140 141

Niebuhr, The Nature and Destiny of Man, s. 21-22. Niebuhr, a.g.e, s. 94-95.

46

Akl ve tabiat modern insann iki Tanrs gibi olmutur. Tabiattaki kaosun akl ile giderilecei inanc benimsenmitir. Kendisini sebep-sonu bantsna ya da akln orjinallii ve esizlii anlayna bal olarak deerlendiren insan, bir ynyle bu deerleri tanrlatrmtr. Bu anlaya gre meydana gelen ktlklerin aresi ya sosyal organizasyonlar kurmak ya da iyi bir eitimdir. Ktlk probleminin temellerini anlamaya alrken ortaya konan teorilerde bir nokta gzden karlmtr. Eer tarihte kt din adamlar, kt idareciler yer alm ve ktlkleri yapmlarsa bile, kukusuz onlar ellerindeki gc halktan almlardr. Temel bozuk olunca binada bozuk olur. nan bozuk olunca o inanca dayal yaplan eylemler de bozuk olur. Thomas Hobbes belli canllar bir araya gelir, birlikte henk ierisinde yaamlarn srdrrler. Neden insan bunu yapamaz sorusunu sorar ve o bu sorusuna yle cevap verir; insan srekli rekabet ierisindedir; g, onur, makam, vb. eyleri elde etme rekabeti sonradan kskanla, kin, nefret, fke ve sonu olarak savalara dnmtr.142 Bu erevede Spinoza insann dn insan aklnn tutkularn kontrol edememesine balamtr. lk insan dem, eer tutkular kontrol etme gcne sahip olsayd asla cennetten dmezdi. Buna gre insan tutkularnn esiridir. Akl onu bu tutsaklardan kurtaramaz.143 Natralizm veya dealizm insann tabiat veya mantk sistemini ihll edecek kadar zgr olduunu anlamaktan uzaktrlar. nsan anlama ile ilgili Batda ne srlen yorumlara bakld zaman bunlardan hibirinin insan gerei gibi deerlendirmedii grlr. nsan sahip olduu yeteneklerle hem kendisini, hem de d dnyay deerlendirir, anlam verir ve bir yaam felsefesine ular. Bununda tesinde insan yapt bu anlama abasn da aarak yapt bu ii deerlendirir ve nasl anlam verdiini anlamaya alr. Zira insan kendi snrlarnn tesine geme kapasitesine sahiptir. c. 4. Postmodern Bak As Postmodern gr, kendi kendine yeterlilik ilkesine vurguda bulunur. Bu yaklamda vahiyden bir ksm fikirleri alma balamnda istifde etmek mmkn olsa da hibir zaman vahiy, bir iddiann doruluunu gsteren l deildir. nk fikirlerin
142 143

Niebuhr, The Nature and Destiny of Man, s. 100. Niebuhr, a.g.e, s. 114.

47

doruluu kendi ilerinde yeterince ikn edici delilllere sahip olup-olmamas ile test edilir. Sreklilik ve yeterlilik fikirleri test etmede kullanlan ilkelerdir. Bu gre gre insan kendisine has zellikleriyle yaratlm dnyann bir paras ve bu dnyaya ait bir varlktr. Ayn zamanda insan evren ierisinde en mkemmel rnek olmasyla varln ba tacdr. Dnyamz da, sahip olduu zellikleriyle btn varlklar kucaklayacak mhiyettedir. Bu bak as reddeder.145 Postmodern bak insan yceltirken insan dndaki varlklarn deerlerini drmez. Eya, kendisine has bir deneyim ve tecrbeye sahip olduu iin insandan bamsz kendi z deeri vardr. Bu bak asnda ruh-beden ayrmnn getirdii sorun yoktur. Buna gre ruh gerek ve faaldir. Vcd paralar da faal, kendilerine has tecrbe ve deneyimlere sahiptirler. Beyni oluturan hcrelerin akldan sadece derece fark vardr. Akl ve beyin hcreleri, duyumlar alglamada ortakdrlar. Deneyimin kendisi ve eleri, eyann tabiatnda birinci derecede neme sahiptirler. Modern bak asnn birinci derecede grd byklk, ekil, hacim vb. gibi zellikler bu bak asnda ikinci, hatta nc derecede neme sahiptirler. Yine modern bakn nc derecede grd niyet, duygu gibi soyut eyler post modern bakta birinci derece neme sahiptriler.146 Postmodern bak, dnyay kendine has zellikleri olan bir Tanrnn yaratt yer olarak grmekle beraber bu yaklamda Tanr kavram orta an Tanr kavramndan farkllk arzeder. Bu bak asnda Tanr enerji olaylar ierisindeki kaosdan dnyay dzenli bir yapya kavuturmutur. Ancak Tanr tabiat olaylarna mdahle etmedii gibi her eyi de kontrol etmez. Tanr eyay tek tarafl yaratmayp eyann ierisine z deer hissi vererek eyann kendi kendisini yaratmasna imkn verir. Bu baka gre hayat lmden sonra da devam eder. Ruh bedenden ayr bir ey olup tekml srecinde insan cinsinin gelitirdii bir kazanmdr. Bu balamda lmden sonraki yaama, Tanr tek tarafl karar vermez; insan cinsi de bu kararda pay sahibidir. nsan sembolizm, akl ve dnen bir uura sahip olma zelliklerini tekml srecinde gelitirdii gibi Tanrnn ilhamlar ve tevikleriyle yine bu srete lmden sonra yaama yeteneini de
Evren ierisinde insan asli unsur, dier varlklar ve dnya insan iin yaratlm ve gereklerinde sadece insan tecrbesinde aranmas gerektiini syleyen gr. 145 Griffin, God and Religion in the Postmodern World, s. 23. 146 Griffin, a.g.e, s. 24.
144

insan merkezci (anthropocentrism)144 anlay da

48

gelitirmitir. Bu bak as lmden sonra da hayatn mmkn olduunu sylemekle insann nemini farkl bir balamda desteklemitir. Yine bununla insan ierisindeki ahlk deer alglar da yeni bir formata brnm olur.147 c. 5. slmn Bak As (nsann Allahn simlerini Temsili) Hristiyanlk insan olma zelliini muhafaza eden bir insan- kmil fikrini asla kabul edememitir. Halbuki, Hz Muhammed insan olarak kalm, hep insan dzlemde ilikiler kurarak yaayan insanlar iin yaanabilir bir model olmutur. slm insanda, tabiatn aan vasflar gelitirme gayreti iinde deildir. nsanlar aziz veya melek yapmak istemez; zira byle bir istek haylidir. Biz aslnda ne isek, slm da bizi yle, yani insan yapmak ister. slm bir nevi zhd tanmakla beraber, hayat, shhat, zihin, sosyal davran, mutluluk ve zevke olan meyli yok etmek istemez. Kabul ettii zhd, kan ile ruh, hayvn ve ahlk arzu arasnda bir denge unsuru olarak telakki eder. Din, insann bu dnyadaki kaderini yeryznn teri ierisinde ekmeini yiyeceksin szyle izmitir. slm insandan btn mesuliyeti zerine almasn ister. nsan iin tam ve dolu bir hayat talep eder. Bu hayat iki koordinat zerine durur; birisi mutlulua ve kudrete olan meyil, br ahlken ykselmek, kendi kendini durmadan yaratmaktr. ncilin tab drtleri lanetliyerek srf ruhtan sz etmesine karlk, Kurn onlar tekrar ortaya karr. nk onlar o kadar asil olmamakla beraber doru ve gerektirler. Kurn bunlardan anlayla bahseder. nsan yumuak huylu, zarif, sadece iyilik iin proramlanm bir varlk olmayp ayn zamanda o madd, kaba ve tenkuzlar ierisinde yuvarlanan bir varlk olup meyilleri ile imtihanlar arasnda gerilmi vaziyettedir. Hristiyanln iffet ve nefse hkim olma talebi her ne kadar yce grnyor gibi olsa da, slmn kontroll ve itidalli cinsi hayat anlay insana daha uygun ve meselenin hakiki, dnyev ynn dikkate alan bir mhiyettedir. Bu meselede slm din olarak deil, tam manasyla hayatn hakkti olarak hareket etmitir. Hz. Peygamber arlklar reddetmi, yaad modelle dnya-hiret btnln ortaya koymutur. O, zenginlik ve refaha kar deildi, fakat fazlet zenginliini kesin olarak talep ediyordu. Gsz, himyesiz ve yaln fazlete pek nem vermiyordu. Daha iyi hayat artlar iin cehlet,
147

Griffin, God and Religion in the Postmodern World, s. 25-26.

49

hastalk, seflet ve pislie kar mcadele etmeyi ahlk deerlerle beraber ayn dzeyde ele alyordu. Namaz klmak ve oru tutmakla insanlarn evliy olmayacaklarn ok iyi biliyordu. Bu modele gre yetien ilk Mslmanlar fiil hayata tekrar tekrar itirak edip iliklerine kadar insanlklarn yayorlard. Bunlar, insanlardan uzak ssz yerlere ekilmez, kendilerini ihmal etmez ve Allahn helal kld gzel eylerden vazgemezlerdi. Sadece ite hr olmak onlara kfi gelmez, fizik bakmdan da hr olmak isterler ve kle olmay kabul etmezlerdi. Yeryzndeki hayatmzn yegane hayat olmadna inanrlar, fakat ondan sarf nazar etmek suretiyle onu kaybetmek te istemezlerdi. slmda madde birok gzel ve ulv gaye iin vasta olarak grlr. Madd dnya eytann mlk, beden de yuvas deildir. 148 nsann en byk mitlerinin baland hiret bile Kurnda dnyev renklerle tasvir edilir.149 slmn d dnyaya yneliinin bir neticesi de onun insan anlayndaki zel gerekiliidir. Tabiatn prensip olarak kabul, insan tabiatnn da kabul demektir. Kurn iki dnyay da ihmal etmez, onun iki dnya dini olmas, insan hayatnn her ynn kapsayan bir dinin ortaya kmasn salamtr. Kaynan Kurndan alan teoloji, iinde ontolojiden daha ok fazlasn barndrr. Bu teolojide Tanr sistematik bir dnce doktrini olmann ok tesinde insann varlyla ve varoluuyla ilgili hayati bir anlama sahiptir. Varlkla ve varolula birebir ilgili anlam kaynamz olan Tanr sadece varolan deil varl hem kendinden olan hem de dier varlklardan tamamen farkl olandr. Varlk tarz ile dier btn varlklardan farkl olan Tanr bu varlklarn varolmalarnn ve varlklarn devam ettirmelerinin de biricik kaynadr. nsanolu btn ilh isimleri kendinde toplad iin, Allaha ait herhangi bir sfat grnr klabilme niteliine sahiptir. Bu isimlerin insandaki tezhrnn, o insanda dengeli bir ahsiyet ortaya karp karmayaca durumu ise farkl bir konudur. bn Arab, her insan tekini ilh srete sahip grmese de, her bireyin ilh isimlerin tamamn yanstma noktasnda belli bir potansiyel tadn kabul etmektedir.150 Yine one gre tm
zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 305-306. Bakara 25; Nisa 13, 57, 122; Mide 12, 85; Tevbe 72, 89; brahim 23; Meryem 61; Taha 76. 150 bn Arab, Fussul Hikem, s. 56.
149 148

50

ilh isimleri toplayan Allah isminin bir tezhr olarak ilk insan dem bir prototip olarak Allah gsteren en kapsaml ayna olmann yansra en iyi kulluk etme potansiyeline de sahiptir.151 nsann bu zelliini Cemiyyet kavram ile ifade eden bn Arab bu kavramla lemdeki tm niteliklerin insan varlnda toplanm olduunu ve Hakkn bu sayede en mkemmel biimde insanda tecell ettiini syler.152 u hlde insann yeryznde tasarruf edebilmesinin varlk art yannda, bilgi ve deer boyutlarndaki art da insanla Allah arasnda ortak bir zeminin varln gerektirmektedir ve insann ilh srette yaratlmas bu zemini salamaktadr. Buna gre insann ilh olmas, ilh emirleri anlamas ve uygulamas iin bir zorunluluktur. Tanrnn ztn tanmlayan sfatlarn deil, Allah-lem aras ilikide fonksiyonel olan ve insan yaamnn her alannda aktif olan isimlerin dnce konusu yaplmas gerekir. Bu anlamda insanlar a olanlar doyurmak suretiyle rzk ismini, bakalarna gven vererek mmin ismini, insanlar madd-mnev tutsak eden btn balardan kurtaran ismini, vs tecelli ettirmelidirler. Bylece metafizikten ok farkl olarak Teoloji aya yere basmayan tartmalardan iinde yaadmz hayatla birebir ilikili yaklamlara kayacaktr. Aslnda zt kavram Kurnda Allah anlatan bir terim deil, insann bir niteliidir. Bu kavram, i ve sosyal boyut, bir mekana yneli, manevi zellikler ya da hissi zellikleri anlatmak zere Kurnda kullanlmtr. 153 Felsefe tarihinde zat, dnce, ben, bilin, uur, vicdan ve bamszlk sahibi insan hakknda sylenen bir szdr.154 Bu balamda lah zt, gerekte insan zt aa karan bir perdedir. Tanrya atfettiimiz isim ve sfatlarn uygunluunu kontrol eden unsur, antropolojik ve ahlk boyutlaryla insan dncesidir. Allaha atfettiimiz isim ve sfatlar, insandaki isim ve sfatlarn mutlak halleridir. Allahn lemi yaratmadan nce sahip olduunu kabul ettiimiz ve yaratlmlardan Onu ayran Zt sfatlar hari, Allaha ait btn isimlendirmeler insanda da vardr. nsann mikro seviyede bu isimlere sahip olmas ve bu isimleri hem kendine hem de Allaha atfetmede nasl bir yol takip
Mustafa Kara, bn Arabde Varlk Dncesi, nsan Yaynlar, stanbul 1992, s. 204. Izutsu, bn Arabnin Fussundaki Anahtar Kavramlar, (ev. Ahmet Yksel zemre), Kakns Yaynlar, stanbul 1998, s. 317. 153 li mran 119; Enfal 1; Tebbet 3. 154 Hasan Hanefi, slm Kltrnde nsan ve Tarih, s. 15.
152 151

51

edeceini denetleyecek ontik ve epistemik yetilere sahip olmas insana geni bir yorum alan amaktadr. Bu isimlere mutlak dzeyde sahip olan bir varl ancak bunlara mikro seviyede sahip olan insan takdir eder. Kudret sahibi bir insann bu kudretinin ie yaramad ve bir cizlie dnt an, mutlak kudret sahibi varln takdir edilecei yegne andr. Bilen bir varlk olarak insann dakikalar sonra bana gelecek eylerden habersiz olmas mutlak bilen olarak Allahn bilgi gcnn takdir edildii biricik zamandr. Ksacas insanda Allahtan dn alnm olan her isim Allah laykyla tanmann, takdir etmenin ve bunun gereklerini yerine getirmenin tek yoludur. Allahn insanlar rabbn olmaya armasnn temelinde de bu dnce yatmaktadr.

D) SORUMLULUK VE NSAN BENL d. 1. Benlik ve Sorumluluk Bireysellik tabiatla ruhun birlikteliinin bir sonucudur. Benliin temelleri beden ierisinde bulunur. Ben dier benlerden farkl bir bedene, kiilie, alkanlklara... vb. sahip olmakla ayrlr. nsan dndaki varlklarda bireysellik ya da ayr bir kimlik sz konusu deildir. Hlbuki insanlarn herbiri ayr bir benlie, kimlie ve zellie sahiptir. Benlik hareket hlinde kendi uurunda olarak karar verir, seim yapar ve yargda bulunur. Benlik u anda hazr bulunan bir yapdr ve hibir zaman benlii u an hazr olma dncesinden ayramayz. Benlik ve u an, ayrlmaz ikili, biri dierini gerektiren kavramlardr. Gemi ya da gelecek ancak dardan bir gzlemci ile alglanr. Zaman insann hfzasnda, alkanlklarnda yani benliinde bir btn olarak mevcuttur. Dnceler, davranlar, konumalar hepsi zaman ierisinde benliin kazanmlardr. Gemi, btnyle beraber uan ki davranlarda benlikte hazr bulunur. Benlik saatin gemii geride brakmas gibi gemii brakmaz. Sevgi, nefret, dostluk, dmanlk, korku, mit....vb. insana ait her trl duygu, dnce ve davran benlikte bir btn olarak mevcuttur. Gemi, gelecek ve u an benliin yayld bir alandr.

52

Sorumluluk veya ayn manay artran dier kelimeler daha ok zamana bal ve kozmik alem iinde yaayan insann fiillerinin ahlka ya da genel kabule gre deerlendirilmesiyle ilgilidir. Sorumlu vatanda, sorumlu toplum, sorumlu kurum gibi kavramlar hep ayn anlamda kullanlrlar. inde yaanlan zaman ve an temel karakteristik zellikleri (ethos) sorumluluk kavramnn ieriini de farkllatrr. nsan zaman ierisinde bir taraftan kavram retirken dier taraftan kavramn ieriini de reten deiken bir varlktr. nsan yaamnn karakteristik zellii dierlerinden ayr olma ve orjinalliinin bir kimlikte birlemesindedir. Bunun iin bireysellik hem beden, hem de ruhun dierlerinden ayr ve orjinal olmasyla birlikte dnlmelidir. Yalnzca insan kendisini ap kendi kimliini anlama ansna sahiptir. Farkl, zgn ve uurlu bir ruha sahip olan insan bu syede kendisini ap, kendi kimliinin farkna varr. Hayvanlar iinde yaad evre ierisinde ihtiya duyduu eyleri igdleri ile sezerler ve ihtiyalarn giderirler. Hayvann sahip olduu igd ve bunun salad bilgi sadece merkez organik birliin evresiyle salad ilikidir. nsan uuru ise hem dierlerinden tamamen farkl olan, hem de d dnya ile balanty salayan insan kimliinin de temelini oluturan bir eydir. nsann kendisini ama kapasitesi hem insan zgrlnn hem de farkl bireyselliin zeminidir. Locke, felsefesini genel olarak ahlk teorisi zerine kurmutur. Onun yaad dnemde ahlkla ilgili ana yaklam insann sadece bedenden oluan madd bir varlk olmad bilakis bir i yapsnn bulunduu tezine dayanyordu. Locke bunun tam tersini dnd. Ona gre Tanr ya da tabiatn insana verdii ey akln bir paras ya da insann kendini sevmesiyle ilgiliydi. O, akln insann kendisini sevmesiyle ve birlemesiyle ahlk olumutur der.155 G. Fichte bunu yle dile getirir; Cennet ya da semv olan mezarn tesinde olan bir yer deil, o, u an var olan, etrafmz saran ve her temiz kalpten ykselen ktr. Benim iradem tamamen benim olan ve bana bal olandr. Onunla ben zgrlk hakktinin bir vatanda olur ve saf mnev hareketlerde bulunurum. Ben kendi irademle iinde

155

Maurice Cranston, Locke, Published by Longmans, Green, London 1961, s. 27.

53

meydana geldiim dnyay ekillendirir, almalarmla amalarm elde ederim. Benim irademin nnde de yabanc bir g grmem.156 Kklerini insann orjinallii ve harikal anlayndan alan Rnesansn bireysellik anlay insann zgrln ifde eder. Rnesansn nde gelen dnrleri insan fiillerinin hi bir ekilde nceden bilinemeyecei tezini savunmulardr. nk bu durum insann yaratclna ters ve onun tarihteki etkin roln bitirecek bir eydir. zellikle talyan rnesanslarn en temel meselesi iradenin zgrl olmutur.157 Thomas Hobbesa gre insan benlii diye bir ey yoktur. nsanda tpk hayvanda olduu gibi hayatta kalma drts vardr. nsan akl tabiatta bilinen ekliyle hayatta kalma igdsn sadece belli snrlarn tesine tamtr. nsann kendini aml ile ilgili hibir rasyonel kant yoktur. Ona gre politik g moralitenin tek kaynadr.158 John Locke e gre insan dnen eydir. Madd yapnn ne olduu nemli deildir. ster ruhi veya madd, isterse basit veya bileik olsun neticede insan kendinde olan mutluluk, ac, zevk, znt gibi eyleri hisseden bir varlktr. Rakamsal olmayan bu yapsal durum ve uur insan kimliini meydana getirir. Onun bu tanm Descartesin kendi farkndaln anmsatr. Hereyden phe etsem bile bunlarn hibirisi bendeki phe eden bir eyin varl hakknda beni pheye drmez. Ancak bu tanmda insan kimliini ve benliini btn ynleriyle tanmlamaz.159 Romantizm bireysellii zirveye karmtr. Bu anlayta birey fizik ve rh ynyle ele alnr. Sembolik dil kullanan bu akm, hikmeti akldan daha ziyde bedende arar. Ancak insan biomekanik bir yapya da drmez. Beden derken, hisseden, hayl eden ve irade sahibi bir eyi kasdeder. Romantizmin rasyonalizmle olan kavgas ruhla akln kavgas gibidir. Romantizm ruhun bedenle olan birlikteliini savunur ve insan srf akldan ibret saymaz. Ruh-beden birliktelii ruh-akl veya ruh-evren birlikteliinin karsndadr. Lavatere gre her insann ayr bir kimlii, ayr bir dini ve ayr bir Tanrs vardr. O bu ifdeyi kullanrken ok Tanrl bir dini kasdetmez.160
156

Johann Gottlieb Fichte, The Vocation Of Man, The Open Court Publishing Company, Illinois 1965, s. 135. 157 Niebuhr, The Nature and Destiny of Man, s. 64. 158 Niebuhr, a.g.e, s. 70. 159 Niebuhr, a.g.e, s. 71. 160 Niebuhr, a.g.e, s. 71.

54

Bir sosyoloun gznde insan, politik bir canl olup grup hayatna katlr. Kendi amalarn, ideallerini gerekletirmek iin zamann ksaln bilen insan sosyal yapya katlr ve dierlerinin yardm ile bu amalarna ular. 161 Bu tanmda bireye zel kimlik tanm yoktur. ahlak kurallara uymaya balayanlara gre insan, kurallara uygun olarak hareket eden, tarihe ve zamana bal bir varlktr. Bunun iin insan teolojik olarak daha az neme sahiptir. Bu akmn en kararl temsilcilerinden biri olan Kanta gre zaman alglama duyusudur.162 Zaman pratik akln hareketlerine gre speklatif akldan daha az grecelidir. Akl, ister uzun zaman nce olsun, ister yakn zaman nce olsun olay insan fiili olarak alglar ve onun insanla ilgisini, ahlk ynn ve duygusalln anlamaya alr.163 Zaman iinde var olmak sadece dnen varlklara ait bir temsil eklidir. Zaman ierisinde yanl yapan ve gnaha giren benlik hi bir zaman sorumluluktan muaf deildir. Ancak Hristiyanlardaki kurtulu anlay ile sorumluluu badatrmak mmkn deildir. nk onlara gre sa insanlarn gnahlarn srtna alm ve bu uurda Tanr biricik olunu kurban etmitir. Gnah, insann snrlarn geip bakasna ait alana girmesi, snr ihlli yapmas olarak alglanmtr. Bunun sonucu ise ya hukki bir ceza, ya toplumdaki ahlk yapy dengeye alacak bir yaptrm veya hukkun stnln devam ettirme, birini cezalandrp dierlerini uyarma ya da bunlarn hepsidir. Kurtulus anlay, gnahkarn yarglanp umm mahkeme nnde gnahna ramen aklanmasdr. Ancak bu kiinin aklanabilmesi iin sann devreye girmesi arttr.164 slm insan gnahyla kabul eder. nk, insan ahlk yasalara aykr davranabilir, fakat ahlk sahas dnda, iyi ile ktnn tesinde bulunamaz. Baka bir ifde ile o kendi kendisini dar atamaz.165 Gnah, insan olmayla ilgili bir kavram olduu iin insan deiik torpillerle gnahtan kurtarmaya almak insan olduunun dna karmak demektir. Gnah yalnz Allah affeder. nk insana bu zgrl veren Odur. Fakat bu af insan sorumluluunu kesinlikle ortadan kaldrr mahiyette deildir. Allah insana gnahn telafi etme frsatlar verir ve kulun tvbesini kabul eder. Gemite yaplan bir yanl dzeltmeden veya bir

Niebuhr, The Responsible Self, s. 91. Niebuhr, a.g.e, s. 90. 163 Niebuhr, a.g.e, s. 92. 164 Niebuhr, a.g.e, s. 130. 165 zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 31-32.
162

161

55

ksm sorumluluklar yerine getirmeden bir af beklentisi Kurnla badamaz. nk byle bir anlayta sorumluluk ve insan kimlii yok olur. nsann deerini alaltan ve onu eya ile bir tutan herey gayr insandir. Bu itibarla insan yaptklarndan sorumlu tutmak ve onu bu yzden cezalandrmak insandir. nsan mefhumu insann aklna birbirine hemen hemen zt iki mana tedy ettirir; biz insanz demek; biz gnah ileriz, zayfz, cismaniyiz demektir; insan olalm ise, bizim daha yksek bir varlk olduumuzu, bencil olmamamz, insanca hareket etmemiz gerektiini hatrlatan bir ardr. Mesuliyet, insan deer ve haysiyetin en yksek tezhr eklidir. Ahlk ve uhrev manas vardr. nsann yeryznde dier varlklarn nnde mesul olmas ancak mutlak manada, ebediyette Allaha kar mesul olmasndandr. Btn yarglamalar ilh mahkemenin snk bir taklitidirler. Tvbe kavramnda esasen insann kendisini amas ve ariz olarak maruz kald ktlkleri gemesi sz konusudur. slmda birey lm gelene kadar tvbe etme imknna sahiptir. Yani hayatn her diliminde insan kendisini ama, baml olduu kt alkanlklardan kurtulma ansna sahiptir. Bunun iin insan fiillerini kat matematik kurallar ierisinde incelemek mmkn deildir. Her an srprize, deiime ve yenilie ak bir kimlik hakknda fizik kanunlar kesinlii ierisinde konumak imkn ddr. Hristiyan inancna gre insan hrriyeti Tanr iradesiyle snrldr. Kalbin derinliklerindeki srlarda ancak ilh bilgi ile bilinebilir. Bu da insan hayat iin insan her trl ilkellikten kurtaracak olan bir din Hristiyanlk ile olur.166 Hristiyanlkta kimlik kutsaln iinde yok olmu ve insan iradesinin yerini Tanr iradesi almtr. Tanrnn iradesini de kilise ve papazlar kullanmlardr. Hence Klausnere gre Yahudi eriat yalnz din ya da ahlk retileri deil ayn zamanda bir rkn ihtiya duyaca her eyi iinde barndran bir zdr. Ancak ona gre sa gelince bunu paralamaya alt ve btnn paralarn birbirinden ayrd.167 Yahudiler, Hz. say sularken onun mevcut topluma hibir ey vermediini, kltr, sanat ve hukka...vb. hibir katksnn olmadn sadece insanlar din bayla balamaya altn, i, ii, ekonomi ve politikaya ilgi gstermek yerine bonmay yasakladn
166 167

Niebuhr, The Nature and Destiny of Man, s. 57. H. Richard Niebuhr, Christ and Culture, s. 3.

56

ve kutsal deerler uruna insanlarn ruhbanlamasn tevik ettiini iddia ederler. Yani sa madd hayatla ilgili hereyi grmemezlikten geldii iin Yahudilere gre o, insanlarn kurduu medeniyete ait bir kiilik deildir. slmn insan anlay Yahudi ve Hristiyan eriatndan farkllk gstermektedir. Hristiyan paradigma, insan doutan gnahkar sayd iin, onun dnyada btn sorumluluu zerine almasna tahamml edemez. Genesisin yaratl mitine gre, Tanr tarafndan iyi karakterli olarak yaratlan ilk insanlar, sonlu varlklar olduklar gereini kabul etmemiler, gururlar ve Tanrya ortaklk iddialar sebebiyle kendilerini Tanrdan uzaklatrmlar, yaratlm olduklar gereini ilan etmeyerek, Tanrnn Tanrln da rtmeye almlardr. Bunun sonucunda da insanlarn sonsuz potansiyelleri, sonsuz sapknla dnt. Tanrnn kendileri iin hazrlad gelecei daha yaamadan kaybettiler ve insanlk tarihini evrensel bir sapmann tarihi olarak balattlar.168 Ayn ekilde, insanlar, dnyada ilk gnah ileyen Habilin ve Allaha isyann sembol olarak Babil Kulesini ina edenlerin varisleri olarak gren Yahudilik, ou zaman insana lanetler yadrmaktadr: nsan, Tanrnn kendisine verdikleriyle yetinmeyerek ve zaaflarna boyun eerek gnaha girdi. Bu gnah sebebiyle Adn Cennetinden, rezillik yurdu Douya doru srld ve yeryz onun yznden lanetlendi.169 Sonu olarak insann gnahkr ve sulu bir varlk olarak alglanmas, dnyada insann deil Tanrnn kralln bekleme gibi bir sonu dourmutur. Buna gre, insana krall ihsan eden Tanrdr ve olu say dnyay deitirmek iin gnderen de Odur (enkarnasyon). Fakat sa, Yeni Ahite gre, insandan daha ziyde Tanrdr. Bu sebeple, esasen, bu anlaya gre dnyada edimlerde bulunan ve deiim veya dnm gerekletirecek olan da bir insan deil, Tanrdr. slmda Yahudi ve Hristiyan teolojilerindeki insann gnahkar olduu tezine kar zgrlk, sorumluluk ve irade gibi insan zneletirmeyi esas alan ve insan kimliine vurgu yapan bir yaklam vardr. Etrafnda olup bitenden insan sorumludur. Bu dnce, her eyden soyutlanm akn bir Tanr, baka bir ifdeyle, dnyaya asla
168 169

Dzgn, Sosyal Teoloji, s. 54. Dzgn, a.g. e, s. 54.

57

mdahle etmeyen Epikryen bir Tanrnn savunusunun yapld anlamna gelmez. Bunun tersine, Allah tarihin iinde olmas ve bu aka vahiyle katk yapmas anlamnda ikin, evrende olup biten olaylara tbi olmamas ynyle de akndr. 170 Yani O, lk ve Sondur. Akn ve kin olandr. Ve her eyin bilgisine sahip olan da Odur.171 Bu noktada iradesini kr bir teslimiyetle atl klmayan, hayatn ileyi srecinde aktif bir ekilde rol alan ve deer reten, dier yandan da kendisine hitap eden Tanrnn sesiyle kendi akl ve bilincinin isel sesini birletirmeye alan insan aray srecini m eden stn ya da Kmil nsan kavramnn yeni bir kavram olmadn belirtmek gerekir.172 Yetkin nsan kavramn ilk kullananlar arasnda bn Sn ve bn Tufeyl gelmektedir. Bu dnrler Kmil nsana dair grlerini mehur Hayy b. Yakzn (Uyank olu Diri) ortak alegorileriyle ortaya koymulardr.173 Bu kavram kendi sisteminde farkl bir forma sokan ilk dnr ise bn Arabdir.174 Ona gre insann atas dem ilk gnahkr olmaktan ok, insan- kmilin ilk rneidir. 175 Bu ereve ierisinde kalmak kaydyla deme mahsus zellikleri birbiriyle sk skya balantl olan temel kavram ierisinde ele alr: Allahn tm isim ve sfatlarn toplamas ve yanstmasn ifde eden cemiyyet, insann varlk yapsndaki ztlklar, lemdeki konumu ve bilgisini ifade eden berzahiyyet ve insann bu varlk ve bilgi durumunun gerektirdii dorultuda yeryznde ahlk ilkelere gre tasarruf etmesi esasna iret eden hilfet.176 bn Arab cem kavramn, etkilenilen bir eyden kanmak ya da dikkatini onda toplamak bakmndan insn kuvvetlerin bir araya geldii son mertebe olarak tanmlam, bu duruma cemiyyet adn vermitir.177 Buna gre insan, btn ilh sfatlarn kendisinde topland tek varlktr. Mertib-i vcd asndan bakldnda insan- kmil mertebesi, Zt alanndan ibret ilk mertebe olan l-taayyn
Dzgn, Sosyal Teoloji, s. 56. Hadd 3. 172 Dzgn, a.g.e, s. 73. 173 Bkz. bn Tufeyl, Hayy The Son of Yaqzan, (ev. George N. Atiyeh), Medieval Political Philosophy: A Sourcebook, (ed. R. Lerner & M. Mahdi), Kanada 1963, s. 134. 174 Abdulhamid Sinanolu, slm Dncesinde "nsan- kmil" Anlay ve Allah ile likilendirilmesinin Teolojik Deeri, Kelm Aratrmalar, 6: 2 (2008), s. 93-114. 175 bn Arab, Kitbl sfr an Neticil Esfr Resil bn Arab, (ner, Muhammed ihabeddin el-Arab), Dr-u Sdr, Beyrut 1997, s. 472. 176 Toshihiko Izutsu; bn Arabnin Fussundaki Anahtar Kavramlar, s. 309-310. 177 Ebul-l Aff, Muhyiddin bn Arabde Tasavvuf Felsefesi, (ev. Mehmet Da), Krkambar Kitapl, stanbul 1998, s. 97.
171 170

58

mertebesi dndaki tm mertebeleri iinde toplayan son mertebedir. Bu erevede bn Arabye gre ilk insan deme verilen sfat ilhdir. Bu ilhlik sfat, Allah demi kendi sretinde yaratt178 hadisinin bir aklamas olarak ortaya konmaktadr. O, Allah isminin btn ilh isimleri cem ettii gibi, demin de btn ilh isimleri kapsadn belirtmekte, bu aklamay demin lem-i kebrin zeti olmasyla da irtibatlandrmaktadr.179 Onun insan- kmil teorisi, rencisi Abdulkerm b. brhm el-Cl tarafndan daha detayl bir ekilde ilenmi ve metafiziksel bir teze dntrlmtr.180 Bu konuda, 13. yzyl dnr ve hekimlerinden bn Nefsin Kmil nsan Fzl b. Ntk da eklemek gerekir. 181 Gerekte ilahiyat, her ne kadar, zt, sfat ve efal asndan Allah hakknda bir teori gibi grnyorsa da, zt, sfat ve efal asndan insan- kmilin bir nitelenmesidir. Bu ilahiyatn iki esasa ayrlmasndan ortaya kmtr: Tevhid ve adl. Tevhidin asl Allah (zt ve sfat), adlin asl insan( halkul efal, hsn ve kubh) konusudur.
182

nsan- kmil dnce ile eylemi, sz ile uuru birletiren, yaptn syleyen,

sylediini yapan, dndn hisseden ve hissettiini dnen kimsedir. nsan- kmil teorilerine yer veren sistemler, insann dinsel konularda kendi aklyla karmlara varabileceini iddia etmeleri ynyle geleneksel Ehl-i Snnet anlayndan ayrlrlar. Bu insan tipolojisi, akletme ve dnme yeteneini kullanp, kendisi, evresi ve daha ileri seviyede dinsel gerekler hakknda bilgi sahibi olma konusunda insann mkemmelliini vurgulamaktadr. Bu anlaya uygun olarak kble gre evren, oluumunu tamamlam, kapal, deime yeteneini kaybetmi bir varlk alan deildir.183 kblin bu grnde esas vurgusu, benlik zerinedir ve ideal insan veya onun deyiiyle Merd-i Mmindir. O, ierii ve temelleri asndan Hallc- Mansrun Enel-Hakk teorisini reddeder. Ona gre bu anlay, okyanusta yalpalayan bir
Buhr, stizn, 1; Mslim, Birr, 115; Msned, 2/ s. 244, 251, 315, 434, 463, 519. bn Arab, Ftht, 2/ s. 121, 13/ s. 125-131; Michel Chodkiewicz, Sahilsiz Bir Umman Muhyiddin bn Arab, (ev. Atila Ataman), stanbul 2003, s. 59-61. 180 Jamilah Khatoon, Iqbals Perfect Man, Studies in Iqbals Thought and Art, (ed. Saeed Sheikh), Lahore 1972, s. 125; Ayrca bkz., aban Ali Dzgn, Rasyonalist Dncenin Son Dnem Kurn Yorumuna Etkileri II. Kurn Sempozyumu, Bilgi Vak, Ankara 1996, s. 305; M. Iqbal, The Development of Metaphysics in Persia, London 1908, s. 172-174. 181 Sinanolu, slm Dncesinde "nsan- kmil" Anlay ve Allah ile likilendirilmesinin Teolojik Deeri, s. 93-114. 182 Hasan Hanef, slm Kltrnde nsan ve Tarih, s. 13, 19. 183 Muhammed Iqbal, The Reconstruction of Religious Thought in Islam, London 1934, s. 10.
179 178

59

su damlas gibi, insann gerek anlamn lahi Varlkla birlemekle elde ettiini vurgulamaktadr. Halbuki kble gre burada nemli olan sadece Enenin (Ego/Ben) vurgulanmasdr.184 kbl Bene varlk leminde gerek bir varlk atfetmeyen ve fenomen lemiyle birlikte iindeki her eyi gerek d kabul edip, yoka indirgeyen panteismi de iddetle eletirir.185 Burada vurgulanmas gereken nokta kblin gerek kiiliin bir ey deil, bir fiil ve amel olduunu savunmasdr. Srekli olan, hareket eden, etkide bulunan, etkileyen, irade eden, bir amaca ynelen bir faaliyet. u halde benlik, bir gelime ve alma durumunda olan bir zdr. O, srekli bir gerginlik ierisindedir. Sanki bir meydandadr. Karlkl saldr ve etkileimlerin olduu bir meydan. Benlik bu arenada kendini oluturur, geliir ve ekillenir. 186 Hem ruhsal hem de fiziksel olarak insan, ben merkezli bir varlktr. Ama bu hliyle o tamamlanm bir varlk deildir; kendisini, ancak ilh sfatlar kendinde var ederek tam ve mkemmel bir varlk hline getirebilir. Bu da ilh olan kendi beninde uyandrmas ve kendi benliini aalamadan Allaha daha da yaklamas anlamna gelir. Tanrnn sfatlarnn insanda tezhr ettirilmesi insan glendirir, kiiliini pekitirir ve ona ilhlik niteliini dn verir. Baka bir ifdeyle, birlik tecrbesi, sonlu benin Sonsuz Bende yok olmasn gerektirmez, tersine Sonsuz Benin fonksiyonlarnn sonlu bende aktif hle getirilmesini ierir. 187 Sadece bu tr bir ben ve bireysellik anlay dinamik ve evrimci bir toplum teolojisinin ortaya kna zemin hazrlayabilir. nsan, dinamik bir evrene yerletirilen dinamik bir enerji merkezi olduu iin, kendinde ve dnda olan eyleri deitirmesine ve zerlerinde hkimiyet kurmasna imkn verecek yaratc bir g, giriimcilik ve zgr bir ahsiyetle donatlmtr. Kendi tabiatndan kaynaklanan snrlamalara ve evresinden kendisine empoze edilen kstlamalara ramen, insann gerek beni, fiziksel bir olayn tersine, zaman ve meknn getirdii engellemelere taklmamaktadr. Btn baarszlklarna ramen, gklerin, yerin ve dalarn bile yklenmekten kand byk

Dzgn, Sosyal Teoloji, s. 80-81. Ishrat Hasan, Metaphysics of Iqbal, Lahore 1944, s. 31. 186 Necmettin Tozlu, Batda ve Douda nsan Anlay, Felsefe Dnyas, Temmuz 1998, say:27, s. 25. 187 Dzgn, a.g.e, s. 82.
185

184

60

sorumluluu omuzlayan insan, bu tutumuyla evresindeki her eye kar bir stnlk elde etmitir. Bu sebeple varln yapsnda esas unsur olma misyonu, onun iin kanlmaz bir eydir.188 d. 2. nsan Benlii ve Hfza Arap dilinde h-f-z fiil kknden gelen bu kelime, bir eyi hazr etme, zabt etme ve anlamn kendisiyle sabit olmas iin gz nnde bulundurma, 189 koruma, gzetimde tutma, muhfaza etme gibi anlamlara gelir. 190 Bu kelimeyle ayn kkten gelen hafz ismi, Kurnda hem insan iin hem de Allah iin kullanlr. 191 nsan zaman boyutunda yaar; eylemesiyle imdide, anmasyla gemite, umut etmesiylede gelecekte.192 Hafza insan yaamnn bir boyutudur. nsanlar kendi dzlemlerinde pek ok eyi kaydeder ve istedikleri zaman onlar ortaya dkerler. Bu da bir eit ilh sfat beer dzlemde gerekletirmektir. nsan elde ettii ilim sayesinde dnya kadar ktphaneyi bir hard diske sdracak hle gelmitir. Kurn evrende kk byk hi bir eyin kaybolmadn, onlarn, Allahn hafz ismi ile muhfaza edildiini bildirmenin yansra, insan srekli gzetleyenlerin olduunu ve onun her niyet, fiil ve davranlarnn da kaydedildiini anlatmakla insann evrene denk bir nemi haiz olduuna iaret eder. Bir tarafta evrende cereyan eden hadiselerin anlatm, dier tarafta ise insann fiillerinin muhfaza edildiinden bahsedilmesi insann evrene denk bir neme sahip olduu izlenimini verir. nsann evrendeki bu neminden dolay btn insanlarn hayatlar kayt altna alnr; Her insan iin nnden ve arkasndan takip edenler vardr. Allahn emriyle onu gzetlerler.193 Neticesine mkaft yada ceza vaat edilen insan fiilleri ilah adletin tam gereklemesi iin kayt altna alnr. Bu ismi beer seviyede temsil eden her insann bir hfzas vardr ki, bu benliin ve zgr kimliin bir gstergesidir. nsan fiillerinden
Dzgn, Sosyal Teoloji, s. 83-84. bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 929. 190 Zebid, Tcul-Ars, XX/ s. 218. 191 Rgb, Mfredt, s. 139; Ayrca bkz. Yusuf 12, 63; Hicr 9 ; Mminn 5; Mearic 29; Ahzb 35; Nisa 34. 192 Ulu Nutku, nsan Felsefesi almalar, s. 45. 193 Rad 11.
189 188

61

sorumlu olduu iin bir hfzaya sahiptir. O, dier canllar gibi gemii geride brakp yaptklarn unutan bir varlk deil, ortaya koyduu fiilleriyle hem kendi benliini hem de geleceini in eden bir varlktr. slm filozoflar yukarda zikri geen ayeti u ekilde deerlendirir; amellerin yazlmas cad edilmi bir takm hussi nak ve izgilerden ibrettir. Biz o naklarn bizzat o manalara ve o eylerin ztlarna (z) dellet ettiini varsaydmzda o yazma ii daha kuvvetli ve daha mkemmel olur. nsan herhangi bir ii defalarca yaptnda o kimsede kk salm gl bir meleke meydana gelir. Bu, iyiliklerden meydana gelmise mutluluklara, ktlklerden meydana gelmise skntlara ve azaba sebep olur. nsann her an her bir hareket veya sknunda az veya ok mutluluk eserlerinden bir eser veya talihsizlik paralarndan bir para meydana gelmi olur.194 Platoncu anlayta insann aknl ana temelar arasnda yer alr. Augustine bu anlaytan etkilenmi olarak insann kendi kendisini at noktas zerinde durur. Ona gre insan hfzas, onun aknlnn sembol ve kapasitesidir. nsan bu sayede zamann yansra kendisini de aar. yle ki; ben istediim zaman hfzamda var olan eyleri gzmn nne getirebilirim. Hatta ben karanlkta olsam bile hfzamda renkleri retebilir, hibir ey koklamadan kokular ayrt edebilirim. nk bunlar benim hfzamda olan eylerdir. Ben istediim zaman kendimle konuur, kendimi hatrlar, ne zaman hangi hisler ierisinde olduumu bilebilirim. Hfzamdaki bu imajlar birletirip yeni terkiplere ulaabilir, gelecei, mitlerimi ve u an bununla yanstabilirim. Bu erevede Augustine insann dini yapsn da hfza gcnde arar.195 Bellek, hayal ve tasarlama gleri, gemii imdiletirmeyi gerekletirir. Bellek bitmi olan yinelerken hayal onu canlandrmaya, ayn duyum ve duygularla yeniden yaamaya alr. d. 3. nsann Sorumluluu ve Hsun-Kbuh Meselesi Ahlk ktlkler, insann istek, seim ve ynelimlerinden bilinli ve amal olarak meydana geldii halde, doal ktlkler insann kudreti ve kontrol dnda meydana gelir. Doal ktlk problemi, Tanrnn bilgi, irade, kudret, yaratma ve adlet gibi nemli sfatlaryla ilikisi asndan, sz konusu ahlk ktlk problemine oranla
194 195

Rz, Meftihul-Gayb, XIII/ s. 409-410. Niebuhr, The Responsible Self, s. 155.

62

daha grift, etrefilli ve tartmaya ak bir alan olarak karmza kmaktadr. slm kelmclar, bir yandan ahlk eylemleri, yani ktlkleri ve masiyetleri insann ird sorumluluu ile ilikilendirirken,196 te yandan d lemde meydana gelen doal felaket, ktlk, kuraklk, msbet ve aclar karsnda, insanolu iin bunlarn, Tanrnn bir cezalandrmas m yoksa bir ibreti (dersi) mi olduu sorularn daima tartma gndeminde tutmaya almlardr.197 Bu ynyle, konunun her zaman hem felsef dn dzleminde hem de teolojik platformda byk bir nem tad sylenebilir. Ktlk sorunu, Ortaa slm dnyasnda ahlk felsefesi ile ilgili olarak yaplan tartmalarn bir rn olarak, ilh znelcilik ya da ilh nesnelcilik olmak zere ortaya atlan balca iki ahlk retisinin ilkeleri nda zme kavuturulmaya allmtr. 198 nk bu tartmalarn zerinde odaklat sorunlardan birisi de, kt, irkin, zulm, hakszlk, zarar, ac, strp, kfr, yalan, masiyet gibi deer ierikli kavramlarn ontolojik durumlar, baka bir deyile bu kavramlarn nesnel mi, yoksa znel mi olduklar hususudur. Dolaysyla da ktlk sorunu, aslnda sz konusu deerlerin ontolojik nitelikleri ile ok yakn bir ilikisi balamnda ele alnmas gerekir.199 Evrende ktlk fenomeni gerek ve dolayszdr.200 Ktlk, aslnda hissedebilen, ac duyabilen bir varln zarara uratlmas kadar ak bir olgudur. Bu balamda nemli olan acnn bizzat kendisidir. Ktlk, dolaysz bir biimde zihin ve duygular tarafndan hissedilir. Ktlk hibir zaman soyut deildir. Her zaman insann ektii ac temelinde kavranmas gerekir. nsanolu, kendi aclarndan hareketle ktle maruz kalanlarn ve can ekienlerin aclarn anlayabilir. Ktln alglan, bir insana yaplan bir fiilin

Kd Abdulcebbar, erhu Usulil Hamse, (thk. Abdulkerim Osman), Mektebetul Vehbe, Kahire 1996, s. 697; Badad, el-Fark beynel Frak, (ev. E.Ruhi Flal), Ankara, 1991, s. 85-86; ehristan, el-Milel ven-Nihal, Beyrut, trs. s. 42; Rz, tikdat Frakl Mslimn vel Mrikn, Kahire 1978, s. 29. 197 Nelson Pike, God and Evil, Prentice-Hall, New Jersey 1964, s. 47; David Hume, Din stne, (ev. Mete Tuncay), Ankara, 1979, s. 165; Fethi Kerim Kazan, Kelmi Dncede Ktlk Sorununa Ksa Bir Bak, Kelm Aratrmalar, 6: 1 (2008) s. 77-106. 198 George F. Hourani, Islamic Rationalism: The Ethics of Abd al-Jabbr, Clarendon Pres, Oxford 1971, s. 10-13; Fethi Kerim Kazan, Gazl ncesinde Ehl-i Snnet Kelmnda Ahlk Dncesi, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 2007, s. 73-75. 199 Kazan, Kelmi Dncede Ktlk Sorununa Ksa Bir Bak, s. 77-106. 200 Jeffrey Button Russel, Lucifer: Ortaada eytan, (ev. Ahmet Fethi), Kabalc Yaynevi, stanbul 2001, s. 13.

196

63

dorudan bir deneyimidir. Ktlk ykar, ina etmez; paralar ve onarmaz; keser ve balamaz.201 yi, amacn iyi olmas ile belli olur. Genele huzur ve refah getiren eyler, akl- selim insanlarca iyi kabul edilmitir. Tarihe bu bak as ile bakld zaman ahlklar ya pragmatist ya da maksimum faydac (utilitarian) 202 bak as ile davranlar deerlendirmilerdir. 203 nsanlar, iinde yaad toplumun dinine gre kendi yerlerini ve davranlarn belirlerler. Bir insan bir dine mensup olduunu sylerken aslnda o toplumun deerleriyle beraber alglad ve benimsedii bir dine mensuptur. Allahla olan ilikisinde bu etkilerden bamsz olmas dnlemez. 204 Ktlk meselesi, genel olarak d lemde somut birer nesnel gereklik olarak vardr. Bu erevede ktlklerin iyi, dil, merhametli, efkatli, her eyi bilen ve her eye kdir bir Tanr anlay ile uzlatrlp uzlatrlamayaca hususu teolojinin en nemli tartma sorunudur.205 Stoac filozoflara gre, iyi ve kt karlkl etkileimleri sayesinde birbirlerini devam ettirir. Platonun dnce sisteminde, ktlk tek bana pozitif bir ey olmayp, aksine sadece iyinin mevct olmasndan ibrettir. Ona gre, Tanrnn, yarat eyleminden nce var olduunu savunduu ezel maddeye, biimini alabildii kadar iyi olarak vermitir.206 Plotinosa gre, madde ayn zamanda ktdr. Evrenin ilkesi olarak Ebed Bir, sonsuza dein kusursuzdur ve iyidir. Birden kaynaklanan nesne ise, Ona oranla daha az iyidir. 207 Felsefe tarihinde metafizik, doal ve ahlk ktlkler arasnda geleneksel bir ayrm yapld grlmektedir.208 Buna gre, metafizik ktlk, yaratlm evrenin sonluluu ve snrll anlayna dayanr. Bu tr ktlk, varlktaki asl eksiklik ya da srf yetkinsizlik olarak nitelendirilir. Szgelimi, Leibniz, gerek fizik ktln gerekse ahlk ktln kklerini bu tr bir ktlkte arar. Fizik yasalarndan kaynaklanan
Russell, eytan: Antikiteden lkel Hristiyanla Ktlk, (ev. Nuri Plmer), Kabalc Yaynevi, stanbul 1999, s. 11-18. 202 En fazla say iin en st fayda veya btn hayati eleri iine alan genel henk teorisi. 203 Reinhold Niebuhr, Christ and Culture, s. 170. 204 H. Richard Niebuhr, The Responsible Self, s. 45. 205 Charles Werner, Ktlk Problemi, (ev. Sedat Umran), Kakns Yaynlar, stanbul 2000, s. 13-25. 206 Platonn, Timaios, (ev. Erol Gney ve Ltfi Ay), M.E.B. Yaynlar, stanbul 1989, s. 28-32. 207 Alfred Weber, Felsefe Tarihi, (ev. H. Vehbi Eralp), Sosyal Yaynlar, stanbul 1991, s. 112-113. 208 Russel, eytan: Antikiteden Hristiyanla Ktlk, s. 169; Metin Yasa, Tanr ve Ktlk, Elis Yaynlar, Ankara 2003, s. 18-19.
201

64

deprem, kasrga ve doal afet gibi ktlkler, ya da insan salyla ilgili yaanan ve zm getirilemeyen kanser, ADS gibi hastalklar ya ilh takdr ya da doal nedenler sonucu meydana gelmilerdir. Burada doa olaylarnn kendileri deil, neden olduklar ac, keder ve lm, doal ktlk olarak gsterilmektedir. Buna karlk, Ahlk ktlkler, dnebilen, bilinli ve amal bir varlk olarak insann hr iradesi, seimi ve yneliminden kaynaklanan ktlkler ve gnahlardr. Bunlar insanlarn bilerek yaptklar veya ihmalleri sonucu ortaya kan ktlklerdir. Bilinli ve kastl strap verme ahlk ktln zdr. Tanrnn ktlklerden sorumlu olmad tezini savunmak iin, genellikle ktlk, doal ve ahlk diye iki ana bee ayrlr. Buna gre, birincisi, slm filozoflarnn yapt gibi, maddenin her trl yetkinlii (keml) alabilecek ve kabul edebilecek yatknlkta bir durumda olmad tezine dayandrlmaktadr. kincisi ise, insann kendi sorumluluk ve ykmllne isnt edilmektedir. 209 Bunlardan baka, ktln, iyiliin bilinmesi ve takdr edilmesi iin gerekli bir ara deer ve lt olduu, belli oranda var olan ktln, d lemdeki estetik grnm ve yapy tamamlayc ve dzenleyici bir unsur olarak ilev grd, zira irkinlik olmadan, insann gzellik kavramn elde edemeyecei gibi zm nerileri de sunulmutur.210 Gazl, Allahn ilim, irade, kudret vb. sfatlarna dayanarak bu lemin mmkn lemler arasnda en iyisi, en gzeli ve en tam olduu hususunun altn aka izer.211 Gazl, bu ifdeleriyle Ehl-i Snnetin Ear kanadnyla birlikte evrenle ilgili iyimserci tutumunu aka ortaya koymaktadr. Mutezil kelmclarn, Tanrnn mutlak adlet sahibi bir varlk olduunu, dolaysyla da Onun asla ktl semeyeceini ve zulm ilemeyeceini, varlklar iin sadece en iyi ve elverili olan (aslah) yapacan ve ktlk ilemekten mnezzeh olduunu savunmak zere, rasyonel bir ahlk nesnelcilik anlayn gelitirmeye eilim gsterdiklerini belirtebiliriz. nk onlar, insanlarn hr iradeleriyle yaptklar iyi ya da kt tasarruf ve eylemlerine bal olarak mutlak srette iyiliklerin dllendirilmesi (vad) ve ktlklerin cezalandrlmas (vad)

Kad Abdlcebbar, el-Mun, (tahkik; Ahmed Fud el-Ehvn), Msr 1962, VI/ s. 137, 139, 140, 148, 220. 210 Mehmet Aydn, Din Felsefesi, D.E.. Yaynlar, zmir 1987, s. 120-126. 211 Gazali, hyu Ulmi'd Din, IV/ s. 258.

209

65

eyleminin, Onun adletinin kanlmaz bir gerei olduunu ve bunun ilh ltfa mazhar olarak alan rasyonel bir sezgicilikle dorudan kavranabileceini ne srmektedirler. 212 Ebl-Hzeyl el-Allf, Allahn ktl ve adletsizlii yapma kudreti bulunduu, fakat onu fiilen yapmayaca tezini savunmaktadr. O, hayr ve er kavramlarn Allahn kudret sfatyla ilikilendirerek izah eder. Ona gre, Allah, zulme, yalana ve kt fiil ilemeye muktedirdir, ama bunu hikmetinden ve rahmetinden tr fiil olarak yapmaz.213 Byle bir ey, Onun kudretinin ve ilminin kstlanmas anlamna da gelmez.214 d. 4. Ahlk ve Toplum man, toplumsal alanda bir pratik olarak ahlk nermelerine dnr. Ahlkn kken olarak (h.l.k.) yaratmak anlamna geldii dikkate alndnda var olmann, yaratarak ve eylemde bulunarak aktelletiini grrz. Kurn insana abes ve anlamsz m yaratldn sorarak ondan bir anlamlar dnyas yaratmasn ister. Dolays ile yaratlm insann anlamlar dnyas yaratarak yaratmaya katkda bulunmas ahlkn bir gereidir. Birey ahlk ile kollektif ya da toplumsal ahlk arasnda fark vardr. Toplum kendi karlarna en uygun yolu takip ederken, birey ahlk ilkeleri nde tutabilir. Bireysel egolar, ancak toplumsal egoya dnt zaman daha gl ve etkili hle gelir. Bireylerin egosu olduu gibi lkelerin de birer kimlik ve egolar vardr. lke ya da vatan egosunun temelinde toprak mefhumu ve ortak deerleri paylaan insanlar vardr. Bu ego bazen kiisel kimliin ramna ileyebilir. Ancak bir toplumda var olmak, toplumun dier yeleri ile iletiimde bulunmak ve topluma katk salamak anlamna gelir. Bireyin toplumsallamas nceki kuaklarn kendisine sunduu anlam rglerini benimsemesiyle balar. Toplumun gereklii, her bireyin baka bireylerle birlikte varoluunu olanakl klan ve iletiimini gden kavram rgsnde yansr.

Kazan, Gazl ncesinde Ehl-i Snnet Kelmnda Ahlk Dncesi, s. 281-282; brahim Arslan, Kad Abdlcebbarda Kelam Yntemi, Baslmam Doktora Tezi, Ankara 2007 213 Ebl-Hasan Al b. sml el-Ear, Makltl-slmiyyn vehtilfl-Musalln, (ner. Hellmut Ritter), Franz Steiner Verlag, Wiesbaden 1980 s. 555. 214 Er, Mklt, s. 577; Abdlcebbr, erh, s. 307.

212

66

Bu balamda dinin ngrd insan birey olarak tanmlamak yerine kii olarak nitelemek daha uygun dmektedir. Zira birey, insan tek bana, kii ise bakalar ile iliki hlinde bir varlk olarak tasarlar. Dinin nihayetinde ilikiler a iindeki varlklar (Allah-alem-insan, vs.) konu edindiini dndmzde bireyin temel haklarn bki tutmak kaydyla, kiinin daha byk bir vurguya sahip olduunu grm oluruz.215 Ancak tarih bu izgide cereyan etmemi, ou zaman bireyin haklar hkim snf tarafndan gasbedilmitir. Tabiat bilimleri, gelenein elinden kurtularak bamszln elde etmesine karn sosyal bilimler toplumda hkim glerin kanunlarn devam ettirme adna ekonomik gerekeler yznden gelenein elinden kurtulamamtr.216 Bunun bir sonucu olarakda sosyal hadiselerle ilgili tamamen rasyonel ve objektif bir tutum sergilemek mmkn olmamtr. Toplumda hukku salamak iin gerekli olan politik kararlar kiliseyi savunan taraftarlarca ou zaman kabul edilmememitir.217 nk kilise elde ettii siyasi ve ekonomik otoriteyi hukuka kaptrmak istememitir. Bu da pek ok i savalara neden olmutur. Bat dncesi, tabiat bilimlerinde pozitif bir gelime kaydetmesine karn ahlkn pratiinde ve dier milletlerle olan ilikilerinde geri kalmtr. Bu srete Bat, elde ettii bilgiyi ya da teknolojik geliimi baka lkeleri smrme ve onlara ait zenginlikleri gasp etmede kullanmtr. Batnn teknoloji alanndaki geliimi beraberinde ahlk rmeyi getirmitir. Toplumlardaki g dalm dengesizlii ahlkszlnda sebebi olmutur. Bu izgiye uygun olarak ekonomik kayglar politikada pekok yanl kararlar alnmasna da neden olmutur. Bu yanlln sebebi akl ya da bilgi eksiklii deil, bilakis toplumdaki hkim snfn ekonomik kar nceliidir. Toplumda yaanan sosyo-politik sorunlarn sebepleri olarak deiik nedenler sralanmtr. Bazlar bunun nedenini cehlet ve bencillik olarak kabul etmi, gelien insan zeks ve kltr sayesinde bu sorunlarn stesinden gelineceine dair mit beslemilerdir. Dini referans alan evreler ise cehletten daha ziyde bencillie vurgu yapmlar ve sosyal problemlerin kaynann bencillik olduunu savunmulardr. Onlara
. A. Dzgn, Bir Bilgin Mutasavvfn Gzyle Allah ve nsan, (Yaynlanmam Makale). Reinhold Niebuhr, Moral Man and Immoral Society, Charles Scribners Sons, New York, s. 14. 217 Niebuhr, a.g.e, s. 13.
216 215

67

gre saf bir din insandaki bencillii drebilir ve birlikte yaama ahlk kazandrabilir.218 Rasyonalistlere gre ise insann entellektel yapsnn geliimi ile sosyal problemler zme ular.219 Onlarn bu dncesi 18. yzyl aydnlanma dneminden beri vardr. Toplumda deiik snflarn olumasna kaynaklk eden ekonomik koullar ve gelir dalm, farkl snflar, kendi snflarn savunmasna ve sk skya o snfa bal kalma tepkisine itmitir. Gce ya da ekonomik ayrcala sahip olan bir snf, bu statsn kaybetmemek iin toplumda snf ayrmcl yapm ve eitlie asla yanamamtr. Trk toplumunda dnyann genel izgisinden biraz farkl olarak baz snflar ekonomik snfn nnde bir ayrcala sahiptir. Bu durum bizim geleneklerimizden kaynaklanr. Fakat modern toplumlarda kapitalist anlayn bir gerei olarak retim yollarna sahip olanlar toplumun ayrcalkl snf olurlar.220 d. 4. Sanat ve iir nsan tarihsel olarak din ve sanat ile beraber var olmutur. Sanatn dinden ktn veya her ikisinin iptid ahlkla beraber ayn kaynaktan, yani, insann kaybolmu bir dnyay arayndan ileri geldiini, ortaya koymak iin tarihsel bir perspektif kullanmak gerekir. Sanatn heyecan verici anlam, insan hayatn ezdii kiilerde grmesi veya insan bykl, unutulmu, kk insanlarda aramas, dier bir ifdeyle, ulv ve ayn deerde olan insan ruhunu her beerde kefetmesinde yatmaktadr. Kahramann fiziki ve sosyal mevksi ne kadar dkse bu keif de o kadar byk ve messirdir. 221 Her sanat eseri, ona ait olmadmz, iinden neet etmediimiz, iine atldmz bir dnya hakknda bir haber, bir izlenim niteliindedir. Sanat vatan hasreti veya hatrlama ve insan yaratmaya bir ardr. Din, ahlk ve sanat daha yaratl fiili ile zuhur eden ayn soy aacnn dallardr. nsanolunun kaderi, yalnzl, fanilii ve lm, varoluun mn ya da mnszl ve bu mkllerden k yollar, hibir zaman ilmin tetkik mevzusu olamaz; sanat ise istese de bu mevzulardan kaamaz.
Niebuhr, Moral Man and Immoral Society, s. 21. Niebuhr, a.g.e, s. 23. 220 Niebuhr, a.g.e, s. 114. 221 zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 79.
219 218

68

Bir sanat eseri z asndan sanatkrn ahsiyetine baldr. Yaratma olarak, insann yapt olarak bir sanat eseri, bir ruhun rndr ve bu vasf ile blnemez bir fiildir. Sovyet air A. Voznesenki Nazari olarak, gelecekte bilgisayarlarn insann yapt her eyi yapabileceklerini, sadece dindar olamayacaklarn ve iir yazamyacaklarn syler.222 Din, ebediyet ve mutlakiyeti merkez noktas yapmtr; ahlk, iyilik ve hrriyeti, sanat ise insan ve yaratmay. Bunlarn hepsi belki yetersiz, fakat istifde edebildiimiz tek lisanla sezilen ve ifde edilen ayn hakktin deiik tezhrleridir. Sanat isel (dern) meylin saf bir tecellsi ve bir nevi ilh vahiydir. Sanat durmadan yeniden vcda gelmektir ve sanata mahsus olan orjinaldir. Bir kyaslama yapmak gerekirse ilim kefeder; sanat yaratr. lmin kefettii uzaktaki bir yldzn bundan evvel de vard. Sanatn bizi aniden aydnlatan ise, sanatn kendisi tarafndan o anda yaratlmtr. Sanat olmadan o k asla meydana gelemez. Sonu olarak ilim mevcud olanla uramaktr; sanat vcuda gelmenin kendisidir. Sanatn soylu bir ocuu olan iir, ruhun, aslnda ifde edilemeyen hakktle ve onun kayna Tanr ile olan temasnn meyvesidir. Her iir, kendi saf iirsel mhiyetini saf iir sanat dediimiz gizemli bir hakktin varlna ve birletirici etkisine borludur. iir sanat kozmik belirsizlii iinde tayan hayatmzn kendi kendine sormakta olduu o mthi srdan vastasz haberdar olma olarak kendini gstermektedir. Bu balamda air, gayb gren ve eski zaman trenlerinin anahtarlarn kefeden kii gibidir. airler insanln hassas duyumlardr. Onlarn kayg ve kukularna gre hkm verecek olursak, dnya hmanizme doru deil, dmanla ve kendi kendine yabanc olmaya doru seyrediyor. Yine onlara gre insanlar birbirinden beton duvarlarla ayrlm ve bu duvarlar herhangi bir sevgi cereyanna mni oluyorlar. airler iirleri vastasyla ruhun en gl arzusu olan ebediyet ve sonsuzluu dile getirirler. Tannm srrealistlerden Michel Leiris bu balamda u grlerini dile getirir; Bundan sonra hibir eye ve hereyden evvel Tanrya hatta br hayata inanmyordum, fakat yine o mutlak, o Bk olandan seve seve bahsediyordum. Mphem olarak mit ediyorum ki iir mcizesi hereyin deimesine tavassut edecektir ve ben de diri olarak
222

zzetbegovi, a.g.e, s. 50.

69

ebediyete

geeceim

ve

bylece sz

sayesinde

insan olarak

mukadderatm

yeneceim.223

223

zzetbegovi, a.g.e, s. 138.

70

KNC BLM

KURN'DA NTELKLER AISINDAN NSAN

A) VARLIK OLARAK NSAN: Kavramsal ereve

a. 1. nsan Kurnda insan kavramna karlk gelmek zere ins, ns, ens eklinde farkl form kullanlmtr. Kk anlam asndan bu kelime varlk olarak cinnin ve anlam olarak nefretin zdddr.224 -ne-se ayn kkten tremi olarak sezmek, farketmek, hissetmek ve bir eyi gzle grmek gibi manalara gelir.225 dem ve oullar iin insan cins ismi kullanlr. 226 nsan iin yaplan en sde ve basit tanm onun konun bir canl olduudur.227 nsana verdii sz unutan anlamnda insiyn ad verilmitir. 228 nsann unutma ve hata yapma ihtimali Allahn insana olan gveninin somut bir gstergesidir. nsana verilen zgrlk onun hata yapmasna ve unutmasna da imkn verir. Ancak ortaya konulacak sonu dnlnce bu hata ve unutmalarn pek bir nemi olmayacaktr. Kur'n'da insan ile ilgili bir ok kullanm bulunmaktadr. Buna gre, altm be yerde "insan", on sekiz yerde "ins", bir yerde "ins" gemektedir. Ayrca bir ayette "ens", ikiyzotuz yerde ise "ns" eklinde oul olarak kullanlmtr.229 Kur'n'da insan Allah'n yeryzndeki halifesi olarak, yaratl, mhiyeti, gayesi ve bu dnyadaki misyonu bir btnlk ierisinde ele alnmtr. Allah kendi ruhundan insana fleyerek onu zel bir formda yaratm, nnde meleklerden sayg duruunda bulunmalarn istemitir. Allah insana kendi iradesi, ilmi, kudreti ve dier sfatlarndan

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, I/ s. 148; Ayrca bkz., lhan Kutluer, "nsan", DA, stanbul 2000, XXII/ s. 321. 225 bn Manzr, a.g.e, I/ s. 149. 226 Rz, Mefatih-ul Gayb, XXX/ s. 235; Zemaheri, Kef, VI/ s. 274. 227 Crcn, Kitbut-Trift, s. 56. 228 Rgb, Mfredt, s. 35; Ayrca bkz. Furkan 49; Nisa 6; Nur 27; Ns 1; Bakara 13; Nisa 54. 229 Kutluer, lhan, "nsan", DA, XXII/ s. 321.

224

71

beer seviyede paylar vererek ondan evrendeki yaratmaya bir eit katkda bulunmasn istemitir. a. 2. dem Kurnda insan kavramnn alt bileenleri olarak ben dem, ibn, ebn, benn, bneyy, bint, bent gibi eitli formlar yer alr. Bu ifadeler, ocukarn dnyaya geliini bir aidiyet olarak deme balama manasndadr. 230 Ayrca bu terkip, demin binas, kendisini bir eye ya da kimseye adam, onun emrinde alan ve ilerini grp gzeten manasna da gelir.231 Bir eyin ocuu dendii zaman o eye ok dkn, baml, onun emrince hareket eden manas kast edilir (parann, mekann, kadnn.... ocuu).232 Fiil olarak a-d-m kelimesi, telif etmek, slah etmek, rengini almak, esmerlii artmak ve iddetlenmek gibi manalara gelir. demin topraktan yaratlm olmas, renginin esmer olmas, muhtelif unsurlardan meydana gelmesi, yeteneklerinin pek ok olmas, nefsin ho bulaca akl, idrk gibi stn yeteneklere sahip olmas ve kokusu gzel olmas gibi pek ok mana da, bu kelimenin artrd anlamlardandr.233 Kk anlam asndan dem kelimesi pek ok eyi bin eden, bir halife olarak yeryzne mdahle eden, onun mar ve inaasnda balca rol oynayan varlk olarak ieriklendirmek mmkndr. Ortaya koyaca fiilleri ile pekok eyin vcud bulmasna ya da ortadan kalkmasna sebep olan insan, Kurnda yaptklarndan sorumludur. Kurn insan fiilleri iin mkfaat ya da ceza vaat eder ve sorumluluu bireysellik ilkesine balar. a. 3. Beer Kurnda insan kavramnn alt bileenleri arasnda beer kelimesi de yer alr. Bu kelime derinin d ksmna (beere) verilen bir isimdir. 234 Bu sebeple beer kelimesinin insan iin kullanlmasnn mecz anlamda olduunu belirtmek gerekir. Yani

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, I/ s. 364. Fahreddin Rz, Mefatih-ul Gayb, XXVI/ s. 96. 232 Rgb, Mfredt, s. 20; Ayrca bkz. Yusuf 5, 67, 81; Saffat 102; lokman 13; Tebve 30; Hd 45, 78-79; Nahl 57, 72; Arf 31, 27. 233 Ibn Manzur, Lisan-ul- Arab, I/ s. 147; Rgb, Mufredt, s. 20; Ayrca bkz. nsan 2; Hicr 29; Sad 92; sra 7. 234 bn Manzr, Lisn-ul Arab, I/ s. 286.
231

230

72

nsan derisini saklayacak post ve yn gibi eyler olmad iin insan derisi ortadadr.235 u halde cz zikredilip kl kasdedilmesi gibi deriden insan kasdedilmitir.236 Kurnda beer kelimesi her nerede kullanlyorsa mutlaka insann d grnm, zhir yaps ve cssesi kastedilmektedir. nsanlar grnte benzer gibi grnseler de akl, muhkeme ve irade gibi hususlarda olduka farkldrlar. Beere, fiil olarak temas etmek ve yemek anlamlarnda kullanlr. Bu kelimenin ifl ya da tefl babndaki kullanm ise mjdelemek, i ve d gzellii yakalam birini vmek anlamnda kullanlr.237 Kurnda peygamberleri yalanlayanlarn kssalar anlatlrken, onlarn

peygamberlerin d grnmleri ya da sosyal statleri konusunda takntl olduklarna vurgu yaplmtr. Mrikler peygamberlerin getirdikleri mesaj anlamaya almadan, onlarn bir beer oluu, arda pazarda gezmeleri, yanlarnda meleklerin olmamas, insanlar ierisinde stat itibariyle alt seviyeden olmalar ve fakir olmalar gibi nedenlerle sadece onlarn beer ynleri ile ilgili itirazlar dillendirmilerdir. nk onlara gre peygamber soylu, zengin ve itibr sahibi biri olmalyd. Hele mesaj getirenin onlarn sosyal statsn tehdit ediyor olmas ve insanl eitlie armas, mesajn ieriine baklmakszn reddedilmesine sebep olmutur. a. 4. Racul Racul kelimesi, etimolojik olarak biyolojik adan olgunlam ve bulua ermi erkek iin kullanlr. 238 Erkeklemi kadna rcletn denir.239 Ricl ayak demek olup rcil de ism-i fil formunda ayaklar zerinde yryen kimse anlamna gelir. Yry gl olan kimseye raculn raculn denir. Bu kelimeden tremi olan irticl de sz ayakta sylemek, herhangi bir metne bakmadan yani irticl olarak konumaktr. Bu kelime ifl babnda gndermek ve salvermek anlamnda kullanlr. 240

Sleyman Ate, Kurn Ansiklopedisi, Kba Yaynlar, II/ s. 118-129. Rgb, Mfredt, s. 57-58. 237 Rgb, Mfredt, s. 57-58; Ayrca bkz. Mminun 47; Furkan 54; Sad 71; Mddessir 25; Kamer 24; Yasin 15; Tegabun 6; Kehf 11; l-i mrn 47; Meryem 20; Yusuf 31; Bakara 187; Hicr 53-55. 238 Crcn, Kitbut-Trift, s. 146; Seyyid Muhammed Murtaza Zebid, Tcul-Ars Min Cevahiril Kamus, Kuveyt Hkmet Matbaas, Kuveyt 1965, XXIX/ s. 33. 239 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, III/ s. 1599. 240 Rgb, Mfredt, s. 122-123; Enm 9; Kasas 20; Gafir 28; Maide 6; Bakara 239.
236

235

73

a. 5. ns Arapa kaynak szlklere bakldnda erkein reme organna zeker, kadnnkine ise ns denir.241 Hayvanlar iin de kullanlan bu kelime zayflk anlamn ierir. Araplar bir iin zayfln kasdettii zaman dii ameli derler.242 Kolay ve bol rn veren toprak iin de bu kelime kullanlr. Demirin zayf veya yumuakl da bu kelime ile ifde edilir. Diilii Araplar kendi putlar ve melekler iin kullanmlardr ki bununla da onlarn bizzat fil olmayp baka birinin etkisi altnda olduklarn kasdetmilerdir. 243 Kadn iin kullanlan bir dier ifade nis kelimesidir. Bu kelimenin tekili yoktur ve Arapa gramer kurallarna aykr olarak gelmitir. En yakn fiil nesiye olup bu da unutmak ve gafleti ok olmak gibi anlamlara gelir.244 Neslin ve insann evrendeki grevinin devam etmesi remeye baldr. reme iin kadn-erkek birliktelii gerekir. Allah kadn tpk verimli toprak gibi barnda yeni nesli yetitirecek ekilde dourgan yaratmtr. Kadn, bir taraftan ok nazik yapya sahip olmasna karn, dier taraftan olduka verimli ve retkendir. Kadnn bu ynn ifade etmek zere Arapada terbiye edici anlamnda rabbetl-beyt tabiri de kadn iin kullanlr. Yani kadn, insan seviyede erkekten daha fazla Rabb ismini temsil eder. Cahiliye dnemi Arap anlaynda kadn, aalanan ve mal gibi alnp-satlan bir eydi. Bunun iin onlardan birisi bir kz ocuu ile mjdelendii zaman simsiyah ve kaskat kesiliyor, fkesinden tkrn bile yutamayacak hle geliyordu.245 nk bu onlarn anlayna gre insann erefini dren ve insana leke getiren bir durumdu. Kurn onlarn bu ve buna benze pek ok arpk anlaylarn dzeltmitir. Hem kadna hem de genel olarak insana tam zgrlk veren Kurndr. Baka hi bir din ya da sistemde slmdaki insan iin tannan zgrl bulmak mmkn deildir. nk Kurna gre insan, Allahn en erefli ve estetik (ahsen-i takvm) zere yaratt mstesn bir varlktr.246

Zebid, Tcul-Ars, V/ s. 157. bn Manzr, Lisnu'l-Arab, I/ s. 145. 243 Rgb, Mfredt, s. 35; Ayrca bkz. Nisa 117, 124; Necm 20; Zuhruf 19. 244 bni Manzur, Lisnu'l-Arab, I/ s. 145. 245 Nahl 58. 246 Bkz. Tn Sresi
242

241

74

a. 6. Nefs Szlkte ruh, can, hayat, hayatn ilkesi, nefes, varlk, zt, insan, kii, hev ve heves, kan, beden ve bedenden kaynaklanan sfl arzular gibi anlamlara gelen nefs kelimesi, 247 Kurnda ruh anlamnda kullanld gibi, 248 zt ve z varlk anlamnda da kullanlmtr.249 Crcn, nefsin beden ile olan eit ilikisinden bahseder. Birincisi; hayat, his, hareket ve irade gibi gleri zerinde tayan nefs; ikincisi, bedene biyolojik canll veren nefstir ki, bu, lm annda beden ile olan ilikisini keser; ncs ise, insandaki her trl ktln kaynan tekil eden nefsi emmredir ki, bu da iyi bir dn eitimle mhiyeti deiip mutmain nefs olacak olan cevherdir.250 Bu kelimenin mufale babndan kullanm ise yksek deerleri elde etmek iin gayret sarfetmek ve mcadeleye girmek anlamna gelir.251 Kurnda bazen insann i zelliklerine ait bir husus zerinde durulmu, bazen de d yaps zerine dikkat ekilmitir. Psikolojik yn anlatlrken, ondaki sosyal yne de dikkat ekilmitir. Her insan farkl bir kiilik, zgn bir nefs ve zel bir varlktr. nsanlardaki bir ksm zellikler ortak olsa da, karakter olarak her ferdin ayr bir lem olduu grlr. Her insann kendine zg duygular, hisleri, tercihleri, zevkleri vb. vardr. Byk filozof Kind, nefisle ilgili unlar syler; n yce Yaratcnn nurundan olan nefs, bedenden ayrlnca lemde ne varsa hepsini bilir, hibir ey ona gizli kalmaz. Nefs lmden sonra bkdir, onun cevheri n yce Yaratcnn cevheri gibidir. O, soyutlannca ya tpk Yaratcnn bilmesi gibi dier eyleri veya biraz ondan aadakileri bilme gcne kavuur. Nefs, iinde bulunduu bedenden ayrlarak soyutlanr ve felein stndeki akl alemine kavuursa Yaratcnn nuruna erer ve n yce Yaratcy grr, nuru onun nuru ile uyuur, onun melektunda ycelir. Tmyle
bni Manzur, Lisanu'l-Arab, VI/ s. 4500; Rgb, Mfredt, s. 557; Zebid, Tcul-Ars, XVI/ s. 559; Bkz., Sleyman Uluda, Nefis DA, stanbul 2006, XXXII/ s. 526-29. 248 Enm, 93. 249 l-i mrn, 28-30. 250 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 312. 251 Rgb, Mfredt, s. 557; Ayrca bkz. Bakara 235; Maide 116; l-i mrn 28, 30; Mutaffifin 26.
247

75

eya n yce Yaratcya ikr olduu gibi ona da olur. Ayna pasl olursa hi bir eyin sreti onda belirmez; pas giderilince btn sretler ortaya kar. Akl nefs de byledir, pasl ve kirli ise son derece chil demektir; dolays ile onda bilgi formlar ortaya kmaz. Fakat temizlenip arnnca parlar. O zaman btnyle varla ait bilgi formlar onda belirir. Nefsin sfiyeti, kirden temizlenip bilgi kazanmasyla olur; onun varl bilmesi temiz ve parlak oluuna baldr. Nefsin parlakl arttka eyann bilgisi onda belirmeye balar. Nefs, eni, boyu ve derinlii olmayan bir cevherdir. Fonksiyonlarn cisimde ve cisimle gerekletirir; bu durum cismin maddeyle birlemesi gibi deildir.252 a. 7. Nesl Bu kelime szlkte "bir eyden ayrlmak ve kopmak" anlamna gelmektedir.253 Devenin kllarnn kopup ayrlmas n-s-l fiili ile ifde edildii254 gibi, insann gmleini karmas da ayn fiille ifde edilir.255 Kurnda bu kelime insan soyunun devamlln ifde iin kullanlr. 256 Pepee gelip yeryznde sz sahibi olacak insan cinsi kendi arasnda sebep-sonu silsilesi ierisinde rer ve bir nceki nesil bir sonraki nesli meydana getirir. Ayn zamanda kltre, akl ve dnce yapsna da nemli lde nesiller tesir ederler. Kurn, her neslin bir mmet olarak kendi zaman diliminden sorumlu olduunu, nceki nesillerin hatalarndan dolay sonraki nesillerin hirette sorguya ekilmeyeceini aka ifde eder. Tpk birey gibi her toplum da kendi zaman dilimindeki grevlerden sorumludurlar. Dnceyi, gemi birikimlerden de yararlanarak daha ileriye gtrmek, Kurn an idrkine gre anlamak her neslin bir sorumluluudur. a. 8. Zrriyyet Z-r-v kknden gelir. Bu kkten tremi olan zirve szlkte bir eyin yksek ksm ve hrgc manasna gelir.257 nsan cinsi de varlklar silsilesinin zirvesidir.

Kind, Resail-il Kind el-Felsefiyyeti, s. 273-274. Ibn Manzur, Lisnu'l-Arab, VI/ s. 4413. 254 Zebid, Tcul-Ars, XXX/ s. 488; Rz, Meftihul-Gayb, V/ s. 210. 255 Rgb, Mfredt, s. 546; Ayrca bkz. Bakara 205; Secde 8; Enbiya 96; Yasin 36. 256 l-i mrn 34; sra 3; Yasin 41; Bakara 214; Ayrca bkz. Zemaheri, Kef, I/ s. 416. 257 bn Manzr, Lisnul-Arab, III/ s. 1502.
253

252

76

Zrriyyet ounlukla kk ocuklar iin kullanlr. 258 nsan neslini ifde eden bu kelime, Kurnda tekil ya da oul olarak da kullanlmtr.259 Evrende her ey mkemmele doru yrmektedir. Varlk silsilesi ierisinde insan en son yaratld iin tekml kanununa uygun olarak en mkemmeldir. nsann mkemmellii de kendi iinde derecelidir. Sahip olduu kabiliyetler, akl ve bilgi olarak insan srekli bir geliim iindedir. mr snrl olmasna karn insann kabiliyetleri snrszdr. Bu kabiliyetlerin ortaya kmas, geliimi ve olgunlamas elbette bir insan mr ile olmaz. Nesiller boyu devam edecek bu geliimin kesintiye uramamas iin Allah insanlara zrriyyet vermi ve insanlarn geleceini bir yasaya balamtr. Yeni nesil nceki neslin bilgi birikiminden de faydalanarak zaman deerlendirip gelecee uzanrlar ve daha gelimi bir medeniyet ortaya koyarlar.

B) BLG YN AISINDAN NSAN

b. 1. Akl kile ktilin maktl iin diyet vermek zere bal bulunmas ya da develeri maktlun havlusuna balamas demektir.260 Akl kelimesi szlkte, mastar olarak men etmek, engellemek, tutmak ya da tutunmak, alkoymak, balamak, topuz yapmak ve dm atmak gibi manalara gelir.261 Ayrca bu kelime felsefe ve mantk terimi olarak varln hakktini idrk eden, madd olmayan, fakat maddeye tesir eden bir cevher, maddeden ekilleri soyutlayarak kavram hline getiren ve kavramlararasnda iliki kurarak nermelerde bulunan ve kyas yapabilen g262 demektir. sfehan, gklerin, yerin ve dalarn stlenmekten ekindii, titredii emneti akl olarak yorumlamtr.263 Akl bilgiyi elde eden ya da elde edilmi bir verinin bilgi olup olmadn kontrol eden
258

Ibn Manzur, a.g.e, III/ s. 1503. Zebid, Tcul-Ars, I/ s. 235; Rgb, Mfredt, s. 200; Ayrca bkz. l-i mrn 34; sra 3; Yasin 41; Bakara 214. 260 Zebid, Tcul-Ars, XXX/ s. 33. 261 Ibn Manzur, Lisnul-Arab, IV/ s. 3046-3050; Ayrca bkz. Sleyman Hayri Bolay, Akl DA, stanbul 1989, II/ s. 238-242. 262 Bolay, Akl DA, II/ s. 238. 263 Rgb, Mfredt, s. 382-383; Ayrca bkz. Bakara 171; Ankebut 43.
259

77

insan bir kabiliyettir. Bu adan kendisinden faydalanlan bilgiye de akl denir. Kurnda insan akln kullanmaya ve akla gre hareket etmeye aran ayet says olduka fazladr. Zaten Kurnnn btn anlalmak zere akl sahibi insana Allahtan gelen bir hitaptr. Akl insan tabiatnda hazr olarak bulunduu gibi, sonraki renim ve tecrbelerle de gelitirilebilir. Akl olmayann dini de olmaz ve Allah onu muhatab kabul etmez. Hz. Peygamber bir hadislerinde Allah kendisine akldan daha sevimli gelen bir ey yaratmamtr264 buyurarak akln nemini vurgulamtr. b. 2. lim-lim lim bir eyin hakktini idrktir ve ikiye ayrlmaktadir: 1) Bir eyin ztn idrk. 2) Bir ey zerinde bir hkmde bulunmak.265 Ayrca ilim nazar ve amel olmak zere ikiye ayrlr. lemin varln bilmek nazar ilme, lemin sahibine ibdetlerde bulunma da amel ilme rnek verilebilir. lam bir eyi hzl bir ekilde haber vermek, talm ise renenin zihninde retilen eyin iyice yerlemesi iin oka tekrar etmektir.266 Bir ksm kimseler talme manann zihinde tasavvur edilebilmesini salamak anlamn vermilerdir. lim, Kurnda yaklak olarak yz seksen ayette isim, fiil ve sfat eklinde Allaha nisbet edilmitir.267 lim, Allahn ztna nispet edilen subt sfatlar iinde yer alr ve bunlarn en kapsamlsn oluturur. lmin konusu itibariyle dereceleri ve eitleri vardr.268 Bu noktada herkesin ilmi dierinden farkldr, her bilenin zerinde baka bir bilen vardr. Allah btn bilenlerin zerinde mutlak bilendir. Allahn sfatlarndan biri olan ilim, insan iinde kullanlr.269 Tabiatta bilmeye kaynaklk eden pek ok ayete iaret eden Kurn, insandan bunlar aratrmasn ister. Burada ilimle ilgili talep teolojik karakterli olup Allahn varlk ve birliine yneliktir. nsan burada yaratc tabiat deil, Allahn bir aheseri olan tabiat
bn Manzr, Tehzib-i Tarih-i Dimek li bn Asakr, III/ s. 455. bn Manzr, Lisnul-Arab, IV/ s. 3083-3088. 266 Zebid, Tcul-Ars, XXXIII/ s. 129. 267 Yusuf evki Yavuz, lim, DA, stanbul 2000, XXII/ s. 108. 268 Sleyman Ate, Kurn Ansiklopedisi, XXIII/ s. 329-330. 269 Rgb, Mfredt, s. 384-385; Ayrca bkz. Enfal 6; Mmtehine 10; Maide 109; Hucurat 16; Rahman 2; Alak 4; Enm 91; Neml 16; Bakara 31, 129; l-i mrn 164; Cuma 2; Kehf 65-66; Yusuf 76; Ankebut 43.
265 264

78

mhade eder. Bu da ilm merak ve hayranln bir karmdr. Tabiat mhade, insann tabiata hkim olmasnn balangcdr.270 lim szcnn atomik (e) anlam vardr: Biri, kii, zt, bilen; ikincisi, ilim, bilme; ncs, bilinen nesne, obje. Benzer ekilde Hlk szcnn de atomik (e) anlam vardr: Birincisi, zt, yaratan; ikincisi, halk etmek, yaratmak; ncs, mahlk (yaratlan, yaratk). 271 nsan, bir taraftan Allahn ilmine konu olan ve Hlk isminin nesnesidir, dier taraftan da Allahn ilmini anlamaya alan ve bunu beeri dzlemde yanstan varlktr. Eer Allahn ilmini anlayabilecek, en azndan sonsuzluunu kavrayabilecek bir varlk olmasayd, bu sonsuz ilim mehulun iinde takdir edilemeyecekti. nsan ile pek ok ey bilinir ve takdir edilir olmutur. Gizli bir hazine olan Ztn, insan yaratmadan da murd kendisini ona tantmaktr. Allah tanmak, ancak Onun isim ve sfatlarn tanmak ile olur. nk Ztn bilmeye imkn yoktur. u halde Onun isim ve sfatlarn en iyi tanyabilmenin yolu, o isim ve sfatlar beer dzlemde temsil eden insan tanmaktr. Salt ilimde baka hi bir eyde bulunmayan bir lezzet vardr. nk ilim, bilgiyle kavranan ey zerinde bir nev hkimiyet kurmak ve onu fethetmek anlamn tar. Bir eye vkf olma ve onun zerinde hkimiyet kurma tutkusu insann ftratnda olan bir eydir ve insan kalbi hep buna meyillidir. nsan ilim elde etme potansiyeli ile btn evrene bilgisel balamda hkim olma imkanna sahiptir. Ancak ilim, insan iin aba ve zamana bal bir eydir. nsann ilim istidd srekli geliime ve artmaya uygundur. Srekli bilinmezleri bilmeye alan insan, sonuta Mutlak lim olan Ztn ilmini takdir eder. b. 3. lem Kaynaklarda alem, iz, iaret, kendisiyle baka bir eyi bilmeye yarayan almet manasna gelip mhr ya da tabiat gibi kendisiyle sahibinin tannd ve bilindii ey

270 271

zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 296. Hseyin Atay, "slm Felsefesinde Yaratma", Kelm Aratrmalar, 1:1 (2003), s. 3-10.

79

olarakta kullanlr. 272 lem, gezegen ve ihtiva ettii eylere isimdir. Bu lem, Allahn varlna delalet eden en byk delillerdendir. Bunun iin kelmclar eyann hakkti zerinde srarla durmulardr. Zira eya bilinmeden eyann sahibi bilinemez. Her insan bir lemdir. nsan tanyan Allah tanm olur. nk Allahn tecell ettii en kapsaml ayna insandr. Kelime anlamna uygun olarak her insan, zerinde orjinal bir mhr tar ve bu mhr hi kimse taklit edemez. Kendisi orjinal olan insann yaad yer lem de ok zeldir. zerinde pek ok iz, iaret ve almet tayan dnyamz da Allahn isim ve sfatlarnn tecell ettii bir baka dellet alandr. b. 4. ehd- hid -h-d fiil kknden gelen uhd, hazr bulunma ve tank olma manasna gelir.273 ehdet ise, grme, bilme ve tank olmadan hsl olmu bir ilimden meydana gelen bir szdr.274 Bu da bir hkme hitlik etmek, bir hkm kabul etmek ve bunu sylemekle olabilir.275 nsanlarn ilim sahibi ksm Allahn varlna ve birliine hitlik eder.276 ehd ve hid Kurnda sfat olarak hem insan, hem de Allah iin kullanlr. Kurnda Allah, kendi varlna limleri hid tutar.277 Tanklk etmede ilim sz konusu olduu iin Allaha hitlik yapacak insann ilim sahibi, d dnyay ve ondaki hikmeti ok iyi mtalaa eden birisi olmas gerekir. Allah gnderdii kitab Kurnda, pek ok hkmlerde bulunmutur. Bu hkmlerin doruluuna hitlik edende yine akl ve bilgi sahipleridir. b. 5. Lbb Szlklerde bir eyin saf ve sekin ksmna lbb ya da lbb denir.278 Yine her trl karklktan, ibeden uzak, saf ve duru akla da lbb denir.279 Etimolojik olarak lebbe fiili, akl sahibi olmak, sevk etmek, aklll ile tannmak, bir yerde
Rgb, Mfredt, s. 384-386; Ayrca bkz. Fatiha 1; Bakara 47, 122; Rahman 24; Yunus 10; En'm 45; Safft 182; Zmer 75; Gafir 65; Hicr 70. 273 bn Manzr, Lisanu'l-Arab, IV/ s. 2348. 274 Zebid, Tcul-Ars, VIII/ s. 254. 275 Rgb, Mfredt, s. 300-302; Sleyman Ate, Kurn Ansiklopedisi, XIX/ s. 232. 276 l-i mrn 170. 277 Rz, Mefatihil Gayb, VII/ s. 220. 278 bn Manzr, a.g.e, V/ s. 3979. 279 Zebid, a.g.e, IV/ s. 194.
272

80

kalmak gibi manalara gelir.280 Bu kelime Kurnda akln aktif olarak kullananlar iin ve bunu medhetme makamnda kullanlr. 281 Potansiyel akln pratik akla dnmesi ve srekli aktif olarak kullanlmas insann dorular bulmas adna son derece nemli ve hayati bir konudur. Kurn anlayacak ve ondaki srlar, hikmetleri, derin ilimleri kavrayacak olan lb sahipleridir. 282 Kurnnn insandan istedii de potansiyel akl aktif hle getirmesidir. b. 6. Basar Renkleri, ekilleri ve kavramamza yardmc olan kuvvete basar denir.283 Bilgi vastalarndan herhangi biri yoluyla elde edilen bir veriyi idrk etmeye de basret denir.284 Bu kelime ayrca bir eyin hakktine nfz etmek iin iyice grmeye ya da anlamaya almak manasna da gelir. 285 Grlen ey ayn zamanda idrk sahasna da girmi demektir. Fakat bunlar birbirinin lzm deildir. Her grdmz idrk etmek gerekmedii gibi, her idrk ettiimizi de grmemiz gerekmez. Basr hem insan iin hem de Allah iin kullanlan bir sfattr. Bilgi elde etme yollarndan birisi de havss- selme dediimiz duyu organlardr. Bu duyu organlarndan birisi olan grme, akla veri tama adna ok nemlidir. Btn duyu organlarmzla elde ettiimiz verileri, akl tasnif eder ve hangi eit bilgi olduunu belirler. Gzn grd bir ey tek bana bilgi ifde etmez. Bu veriyi ancak akl deerlendirdii zaman bir deer ifde eder. Gz bazen yanlabilir, akl bunun bilgi deerini tahkik eder ve gzn yanlmasn da tashih eder. nsan her grdn anlam saylmaz. Grleni anlamak, akln bir fiili olup grlen ey zerinde dnmeyi gerektirir. Enine boyuna dnlmesiyle elde edilen bilgi, basit bir grme olmadan karak basret olur.286 Eyann hakktine nfz etmek sde bir bak ve grme ile olmaz. Sadece grdne gre hkm veren birisi her zaman

bn Manzr, a.g.e, V/ s. 3979. Rgb, a.g.e, s. 500; Ayrca bkz. Bakara 269; l-i mrn 7; Rad 19; brahim 52; Sad 29; Zmer 9. 282 Rz, a.g.e, VII/ s. 74. 283 Crcn, Kitbut-Tarift, 66; Ayrca bkz. Zebid, Tcul-Ars, X/ s, 196. 284 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, I/ s. 290. 285 Rgb, Mfredt, s. 59-60; Ayrca bkz. Kamer 77; Ahzb 10; Kaf 22; Necm 17; Ahkaf 26; Meryem 42; Secde 12; Yunus 43; Kyamet 14; En'm 103. 286 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, III/ s. 490-491.
281

280

81

yanlabilir. Onun iin basar bir bilgi vastas olmasna karn kendi bana bir bilgi ifde etmez. b. 7. Habr Arapa kaynak szlklere gre gzel kabul edilen bir i ya da eser iin hibr denir.287 Gzel bir iir, gzel bir elbise ya da gzel bir yeri ifde etmek iin bu kelime kullanlr. 288 Habr lim demek olup oulu ahbrdr. Kelime olarak habr bir eserin gzelliinin devam etmesi manasna da gelir. 289 nsann stn baarlara ulamas ilim ile olur. lim sahibi habr, insanlarn istifde edecei gzel bir eser brakr ve bu eser insanlara rehberlik edip onlar gzele ynlendirir. lim ehli olan kimseler ldkten sonra da kendisinden istifde edilen eserleri ile insanlar arasnda yaamaya devam ederler. b. 8. Hfz Hfz kavram, bir eyi hazr etme, zabt etme ve anlamn kendisiyle sabit olmas iin gz nnde bulundurma gibi manalara gelir.290 Ayrca koruma, gzetimde tutma, muhfaza etme de bu kelimenin anlamlarndandr.291 Hfz, ayrca idrk edilen eylerin kaydedilmesidir. 292 Hfza ve hfz bu kelimenin mtaklarndandr. Bu kelime hem insan iin hem de Allah iin isim ve sfat olarak kullanlr. 293 nsanlar kendi dzlemlerinde pek ok eyi kaydeder ve istedikleri zaman onlar ortaya dkerler. Bu da bir eit ilh sfat beeri dzlemde gerekletirmektir. nsan elde ettii ilim sayesinde dnya kadar ktphaneyi bir hard diske sdracak hle gelmitir. Kurn evrende kk byk hi bir eyin kaybolmadn, onlarn, Allahn hafz ismi ile muhfaza edildiini bildirir. Bir kitab, eseri, olay, grnty, sesi, kokuyu vb. pek ok eyi sahip olduumuz hfza sayesinde hfz eder ve istediimiz zaman da onlar gndeme alabiliriz. Baz zamanlarda gndemden dm veya dier bir ksm gndemler yznden unutulmaya yz tutmu eyleri kaybeder onlar hatrlayamaz hle geliriz. Ancak yine de kk bir
bn Manzr, a.g.e, II/ s. 748. Zebid, a.g.e, X/ s. 505. 289 Rgb, Mfredt, s. 119; Ayrca bkz. Tevbe 31; Rum 15. 290 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 929. 291 Zebid, Tcul-Ars, XX/ s. 218. 292 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 120. 293 Rgb, a.g.e, s. 139; Ayrca bkz. Yusuf 12, 63; Hicr 9; Mu'minn 5; Mearic 29; Ahzb 35; Nisa 34.
288 287

82

armla bir ksm bilgileri yeniden hatrlayabiliriz. Aslnda insan, hfzasn ne kadar gelitirmise ondan o kadar istifde eder. Byk bir ounluk hfzasnn kk bir ksmn kullanmakta ve ondan tam kapasite istifde edememektedir. Hfzasn ok iyi terbiye eden birisi unutmay unutur ve dnya kadar bilgiyi kk beyninde muhafaza eder. b. 9. Hikmet Szlk anlam olarak, ktlkleri nleyip faydalar getirecek sebebleri bilmek,294 eyay aslna uygun olarak tanmak,295 gerein bilgisine sahip olmak, hakkte uygun hkmde bulunabilmek ve sylenen szn geree uygun dmesi gibi manalara gelir.296 Hikmet, insann gc lsnde nesnelerin mhiyet ve hakktlerini bilmesidir.297 Hikmeti elde etmenin balangc dncedir. Bu da hev ve hevesten temizlenmi akl ile olur.298 Akl hikmetin art, dnce de balangcdr. 299 Kurnda bir ok ayette geen hikmet, on yerde kitap kelimesi ile birlikte yirmi defa gemektedir. defa mlk, birer defa da mevize, hayr ve ayet kelimeleri ile birlikte kullanlmtr. Hikmetn-blia kelimesi bizzat Kurn ifde eden bir terkiptir.300 Allahn hem yaratmasnda hem yarattklarnn devamn salamasndaki hkimiyetinden bahsettiimiz de, yaratmann adlete, bilgiye, temel ilkelere uygunluk gstermesi ve amallk tamas (hikmet) ne kmaktadr. Bu ilkeleriyle evrenle ilikili olan Allahn hkimiyetine ontolojik hkimiyet adn veriyoruz. Kelimenin kk anlam itibariyle bu hkimiyet, slaha ve iyiletirmeye ynelik dzenlemelerde bulunmay, norm koymay, otorite kurmay, her ii bir hikmet dahilinde yapmay, evreni ve iindekileri mkemmellemeye doru giden bir srece sokmay ifde etmektedir. Evrenin yaratlnn bitmedii, hla yaratlmakta olduu gerei de bu mkemmelleme srecine iaret etmektedir.301 (Kn emrinin fekne deil de feyekn

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 951. Zebid, Tcul-Ars, XXXI/ s. 529. 296 bn Kesir, Tefsiru'l-Kurnil Azm, I/ s. 322. 297 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 123. 298 Rz, Meftihul-Gayb, VII/ s. 72. 299 Sleyman Ate, Kurn Ansiklopedisi, VIII/ s. 364-371. 300 Kutluer, lhan, Hikmet DA, stanbul 1998, XVII/ s. 503. 301 aban Ali Dzgn, Ontolojik Egemenlikten Egemenliin Ontolojisine, Kelm Aratrmalar, 6:2 (2008) s, 11-16.
295

294

83

eklinde tezhr etmesi, olu emrinin muhatab olan btn varlklarn hep olma srecinde bulunduklarn gstermektedir.) Hikmet, hkm, hkmet ve ihkm manalaryla ilikili olarak kullanldnda ktlkleri kaldrma ve iyilikleri elde etme anlamna gelir. 302 Bu balamda bir eyin iinde gizlenen ve sonu bakmndan ortaya kacak olan fayda ve iyilie, o eyin hkm ve hikmeti denir. Hikmet denildii zaman mutlaka ya bir sebeb-sonu ilikisi veya daha genel olarak sebep, neden ve gerekeli mana sz konusudur. Yani hikmet sonucun sebebe irc edilmesi, tutarl ve salam bir iliki kurulmasdr. Hikmette bir ii, nn arkasn dnerek, ondan doacak btn tehlikeleri bertaraf etmeyi gzeterek yapma manas vardr. Farkl bir adan hikmet yle tarif edilebilir; szde, fiilde doruyu tutturma, doru bildii eyi hayata geirme, doruyla amel etme, kesin bilgiye ulama ve varlklarn zndeki manay anlamadr. 303 Bu cmleden olarak Allahn emirlerini sebep-sonu ilikisi ierisinde anlama ve bu anlay ictihd yoluyla yeni hkmlere uygulama ve hayatn problemlerini bu espiri ile zme de hikmettir. Ayrca varlk dzeyinde her eyi yerli yerine koyma, her hak sahibine hakkn verme, gc yettiince Yce Yaratcya benzeme (bu da ilmini bilgisizlikten, icraatn zulm ve hakszlktan arndrmakla olur) yani Allahn ahlk ile ahlklanma da hikmettir. Evrende yaratanla yaratlanlar arasnda iki trl ilkiden bahsedilebilir. Birisi dorudan doruya Ona balanan sebep ilikisi, dieri ezelden ebede doru zincirleme akp giden sebep-sonu ilikisidir ki bunda btn varlklar bir btn hlinde birbirlerine tutunarak yaratln balangc ve sonu itibariyle Allaha dayanr.304 Buras akl ile ilmin alandr. Evren hikmetler kitab, Kurnda bu hikmetlerin oluumunu anlatan bir dildir. Akl sahipleri ise imdiki hli grp ncesini ve sonrasn kavrayan yani hikmete ermesi umulanlardr. Allahn isimlerinden olan hakm ve hkim isimlerinin insan iinde kullanlmas bu manay teyid eder mhiyettedir.

Zemaheri, Kef, I/ s. 500. Yazr, Hak Dini Kurn Dili I/ s. 208; Ayrca bkz. Buhari, es-Sahh, cuma 11, ceniz 32, vesy 9. 304 Yazr, a.g.e, II/ s. 212.
303

302

84

b. 10. Kelime Kelm idrk edilebilen tesir demektir.305 Kelm duymayla, kelm ise gzle idrk edilir. 306 Kelm ayrca yaralama manasna da gelir.307 Kelm belli bir manay ifde iin dzenli bir ekilde biraraya getirilmi isim, sfat, fiil ve edatn btndr. Kelime ise kelmn unsurlarndan her biridir.308 Ayrca kelime u manalara da gelir; insana teklif edilen emnet, imtihan unsurlar, tevhid inanc, Allahn kitab, mcize, ak delil, doruya gtren rehber, hkm ve Kurn.309 Bu kelime insan iin sfat olarak kullanldnda Allahn varlna en ak delil, doruya ulatran rehber ve mcize gibi manalara gelir.310 Kurn Hz. sann, Allahtan ak bir yet ve doruyu anlatan beli bir kelime olarak Yahudilere gnderildiini bildirir. Kurndaki Yahudi karakteri materyalist bir grnm arz eder. Bu karaktere gre beikteki bir insann konumas, amurdan yaplan bir kuun canlanp umas, kr ve abras hastalarnn iyilemesi akl delillerden daha inandrcyd. Bunun iin sann doumu bile mcize olarak gereklemitir. Bu balamda Hz. sann doumu Yahudilerin inanmalar adna bir yet, mcize ve bir kelimedir. Ama yine de Yahudilerin ou gerei bilerek inkar ettiler ve say ldrmeye kalktlar. Zaten insanlarn iman etmesi iin mcize tek bana yetmez. Bunun tesinde hem mcizeyi, hem de dier btn ayetleri ve kelimeleri okuyacak bir akl gerekir. Kelimeler okunmak iin olduu gibi mcizeler de ibret alnp dnmek ve gerei bulmak iin akla yardmc aralardr. b. 11. Gayb Gayb, szlkte gz nnde olmayan, 311 balangta, duyular yoluyla hemen anlalmayan ve dncede hazr olmayan ey demektir.312 Gaybn bir ksm deliller ile anlalabilir, bir ksmn ise yalnz Allah bilir.313 Mesela evimizde otururken kapmz
305

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3922. Zebid, Tcul-Ars, XXXIII/ s. 371. 307 bn Manzr, a.g.e., V/ s. 3922. 308 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 238; Zebid, Tcul-Ars, XXXIII/ s. 371. 309 Rgb, Mfredt, s. 481; Ayrca bkz. Kehf 5; Bakara 124; l-i mrn 39; Nisa 171; En'm 115. 310 Rgb, a.g.e, s. 481. 311 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3321. 312 Zebid, a.g.e, III/ s. 497-501. 313 Crcn, a.g.e, s. 209.
306

85

alnr ve bir ses duyarz. Bu sesden anlarz ki kapy alan birisi var. Fakat kapy ap o ahs gzlerimizle grene kadar o sesin sahibi bizim iin gaybdr. Ancak zorunlu olarak kapy alan birinin olduunu biliriz. Bir ksm gayb da vardr ki onlar yalnz Allah bilir; Gaybn anahtarlar Onun yanndadr, bu gayb ondan baka kimse bilmez314 Baz eyler de vardr ki, bugn bizim iin gayb olsa da, zamann ve tekolojinin ilerlemesi ile yarn gayb olmaktan kmalar mmkndr. nsan aklnn geliimi ile gemiin pek ok gayb bugnn bilineni olmutur. Allahn zt, kymetin saati gibi konular mutlak gaybdrlar. Allahtan bakas bunlar bilemez.315 Ancak pek ok gayb diye bildiimiz eyler vardr ki bugnn insan iin artk onlar gayb deildir. Allah ilim iin ok geni bir alan tayin etmitir. b. 12. mm Bir eyin vcdu, terbiyesi, slah ya da balangc iin asl olan her eye mm denir.316 Bu kelimede bir eyin kendisine katlmas ve ondan saylmas sz konusudur. mm, anasndan doduu gibi kalp, yabanc ilim ve eitimin tesirinden uzak olan, okuma-yazma bilmeyen ve bilgisizlik hlini anlatan bir sfattr.317 Bir isbata dayanmadan ve ilim elde etme yollarn kullanmadan bir ksm faraziyelerde bulunmaya da mniyye denir.318 Hem Hz. Peygamber, hem de Onun cemaati iin mm denilmesi319 yabanc kltrlerin tesirinden uzak, baka anlaylarn ynlendirmesine mruz kalmam, kendi kltrne bal (vahiyle ekillenmi kltr) olduklarn ifde etmek iindir. Kurna gre akl ve dnceyi esas klarak her insan bilgi elde edebilir. nsann ok kitap okumas deil akln ok kullanmas nerilir. slm kendi deerleriyle bakasna muhta olmadan muhteem bir medeniyet kurmutur. Kurn, Mslmanlarn ihtiya duyaca genel prensipleri ierisinde barndrr. Bu balamda o, Mslmanlar iin bir mmdr. Medeniyet tarihi yazarlar slmn kendi medeniyetini kurduunu ve bunun Usl Fkh medeniyeti olduunu sylerler.

Enm 59. Raz, Meftihul-Gayb, II/ s. 26. 316 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, I/ s. 133. 317 Zebid, Tcul-Ars, XXXI/ s. 259. 318 Rgb, Mfredt, s. 29-30; Ayrca bkz. Bakara 78; Arf 157. 319 Cuma 2.
315

314

86

C) NAN YN AISINDAN NSAN

c. 1. Mmin E-m-n fiil kknden gelip ifl babndan ismi fildir.320 Nefsin itminn, korkunun gidip emniyetin gelmesi, emn, emnet, gven ve emniyet gibi anlamlarda kullanlr. 321 Istilh olarak iman, inanlmas kesin olarak din tarafndan emredilen hususlara, kalp ile itikat dil ile ikrardr. 322 man bir tasdik olup sadece bir bilgi deildir. Tasdik eden tasdik ettiini yalanlamaktan emin klm ya da kendisi yalandan emin olmu olur.323 Crcn, imann be ksmndan bahsederek bunlar; matbu iman: Meleklerin iman, makbul iman: Mminlerin iman, msum iman: Peygamberlerin iman, mevkuf iman: Bidatlarn iman ve merdud iman: Mnafklarn iman eklinden tasnif ve izah eder.324 Bilgi, iman deildir. man bilginin tesinde bilinen hususu izan ile kabullenme ve benimsemedir. -m-n fiili iki ekilde kullanlr: a) Gvence vermek, bu manadan olmak zere Allahn isimlerinden birisi de mmindir. b) nanmak, dorulamak ve iman sahibi olmak gibi lzim manada kullanlr.325 b harfi ceri ile kullanld zaman itiraf, lam harfi ceri ile kullanld zaman izan ve kabul anlam ierir. 326 Izutsu, iman, tm slam erdemlerin kt bir kaynak olarak grm ve slmda Allaha ve Kurna kar iten bir inana dayal olmayan hi bir fazletin

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, I/ s. 142. Zebid, Tcul-Ars, XXXIV/ s. 191-195. 322 Crcn, s. 60; Zemaheri, Kef, I/ s. 152-153. 323 Rz, Meftihul-Gayb, II/ s. 26-32. 324 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 60. 325 Rgb, Mfredt, s. 33-34; Ayrca bkz. Bakara 125; l-i mrn 92; Enfal 27; Ahzb 72; Tevbe 55; Nahl 116; Ankebut 67; Maide 69; Yusuf 106; Hadid 19; Nisa 51. 326 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 164-168.
321

320

87

dnlemeyeceini ifde etmitir.327 Kurnda insanlarn arld iman, bilgiye dayal, uurluca, akl kullanarak ve tefekkr yoluyla her zaman yenilenen bir iman olup, kr krne atalar taklit ya da uursuzca bir eyleri tekrar etmek deildir. Bir eyi tasdik etmek onu doru olarak almak demektir. Doruluk ise ya kelime ya da szle olur. Tasdikin esas menei doru szde, doru szn menei de hkmn doruluunda yani vakaya uygunluundadr. Zihinde beliren szler ve kelimeler eer d dnyadaki vakaya uygun ise bu szn doruluunu gsterir. Lugat bakmndan iman denebilecek bir ksm tasdikler vardr ki onlar din asndan tam kfrdrler. Mesela irke iman, zlmu iyi kabul etmek. Asl eri iman imdiki hlin arkasnda veya iinde gizlenmi, gerein lsn veren ve bir tek yol takip eden prensiplerin btndr. man, kalp ile tasdik, dil ile ikrardr. Sadece dil ile ikrar iman olamaz, eer sadece dil ile ikrar iman olsayd mnafklarn hepsinin mmin olmalar gerekirdi. Ayn zamanda yalnz bilgi de tek bana iman olamaz, eer olsayd kitap ehlinin hepsinin mmin olmalar gerekirdi.328 nk kitap ehli Hz. Peygamberi kendi ocuklarn bildikleri gibi tanmalarna ramen329iman etmemilerdi. Eb Hanfeye gre amel imandan baka bir eydir.330 Mesela fakirin zekat yoktur denilir de iman yoktur denilemez. Ayn ekilde fakirin zekata iman yoktur da denilmez. Ona gre insanlar tasdik hususunda derecedirler; bir ksm Allah ve Allahtan geleni hem kalbiyle hem diliyle tasdik eder, bir ksm diliyle tasdik eder kalbiyle yalanlar, dier ksm da kalbiyle tasdik eder diliyle yalanlar. Birincisi Allah ve Mslmanlar yannda mmin, ikincisi Allah katnda kfir insanlarn nezdinde mmin, ncs insanlar nazarnda kfir Allah katnda mmindir.331 Mminler iman ve Allah birlemede eit; amellerde ise farkldrlar. slm dini yalnz bir iman ii deildir. O btn bir hayat kuatan bir sistem, bir hayat tarzdr. Bir amelin farz olduuna iman etmekle onu ilemek birbirinden farkldr. nsan amel ettii iin mmin deil, iman ettii iin amel eder. slm dininde iman,
327

zutsu, Toshihiko, Kurnda Din ve Ahlk Kavramlar, (ev., Selahattin Ayaz), Pnar Yaynlar, stanbul 1997, s. 243. 328 erafettin Glck, Sleyman Toprak, Kelm, Tekin Datm, Konya 2001, s. 12. 329 Bakara 46. 330 Rz, Meftihul-Gayb, II/ s. 27. 331 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 173-174.

88

esasen, kalp ii olmasna ramen, din sadece bunlardan ibret deildir. man kalbin iinde balayp sonra dar yaylan ve bundan da gzel ameller meydana gelen bir kaynaktr. slmn emrettii iman insanlara zararl deildir ki onu yalnz kalb ve vicdana hapsedelim. Ancak zorlayc bir kaba kuvvet karsnda iman saklamaya ruhsat vardr. slm ve iman ayn ey deildir, ama karlkl olarak birbirinin olmazsa olmazlar ve ayrlamazlardrlar. Kastettiimiz anlamda iman, ngilizcede anlald ekilde, sadece sahip olunan bir eyi deil, aksine Allahn insana yerletirdii ftrata uygun bir olu hlini ifde eder. Bu da imann sadece dile getirilmesini deil, buna uyumlu olarak kalbin tasdikini ve beraberinde bedenin amelini getirir. Doru olduu bilinen bir eye uygun davranarak onu dorulamak eklindeki zelliinden dolay iman, onu nceleyen bilgiden daha fazla bir anlam ifde etmektedir.332 man, insann beninde aktellemeyi gerektiren hakktin kabul ve itiraf demektir. Bu durumda hakktin kabulne sadece kalp dediimiz sezgisel yeteneimiz kanalyla ulalr, baka bir ifdeyle bu hakkte ulamak sadece rasyonel nermelerle yhut mantksal isbatlarla deil ilh rehberlikle (hd) mmkn olur.333 c. 2 Mslim Mslim, szlkte, s-l-m fiil kknden ifl babnda ismi fil olup, teslim olan kii anlamndadr. Ayn kkten gelen silm ise i ve d kusurlardan temiz ve uzak olma demektir.334 Her trl kusur ve ayptan mnezzeh olan Allahn isimlerinden biriside ayn kkten gelen selmdr.335 Bu kelimenin ifl babna aktarlmasyla elde edilen esleme fiili bir eyi teslim etmek ve yerine ulatrmak manasna kullanlr. 336 slm Kurndaki dinin ad, mslim de bu dine mensup olan kiidir.337 En yksek ekli insanda sergilenen ruh-madde birlii prensibinin ad slmdr.338

Burada doru, Allah, Allahn yaratmas, insann kaderi, Allah-alem arasndaki iliki, insann bireysel hrriyeti ve sorumluluunun mhiyeti ve hakkti hakknda Hz. Peygambere vahiy yoluyla indirilenlerin btnn temsil etmektedir. 333 Attas, slmda Mutluluun Anlam ve Tecrbesi, s. 163. 334 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, III/ s. 2077. 335 Zebid, Tcul-Ars, XXXII/ s. 379. 336 Rgb, Mfredt, s. 269-270. 337 Ebu Mansur el-Mturid, Kitabut- Tevhid Tercmesi, (trc. Bekir Topalolu), sam Yaynlar, Ankara 2003, s. 511-516. 338 zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 12.

332

89

slm, hem fiil hem de isim olarak grd ilevin yannda, aslnda bir dinin tanmn vermektedir: Allaha teslimiyet. Duygu, inan ve eylem tam da bu kavramda hayat bulmaktadr. nsann Allaha teslimiyeti aktndaki temel unsur, ona varlk vermesinin karlnda duyduu borluluk hissidir. Bu yzden, Allah varln yaratcs olarak kabul etmeyi ve tanmay gerektiren bu his, gerek bir teslimiyeti (slm) nceleyen bir n arttr.339 nsann kemale ermesi ve mkemmellii yakalamas, ancak gzel ahlk ile olur. Allah tarafndan gnderilen peygamberlerin ana vazifesi insanlar gzel ahlka ulatrmada yardmc olmaktr. Yaratl itibariyle mkemmel olan insann i yaps itibariyle de mkemmel olmas ancak gzel ahlk ile olur. Mslman elinden ve dilinden dier insanlarn gvende olduu, herhangi bir ktln gelmeyeceinden emin olunan kimsedir. Mslman olupta her trl ktl yapan kimsenin inan problemi vardr. Bir insan inandn syledii eyi deilde farkl bir eyi yapyorsa onun kmil anlamda inandndan bahsedilemez. Bugn mslmanm diyen pek ok kimsede pek ok kfir sfat grmek mmkndr. Bunun terside kfir olduunu sylediimiz kimselerde pek ok Mslman sfat grmemizdir. Mesela ilim, aratrma ve hakkti bulma bir mslman sfat iken bu sfat Mslmanlarda deilde baka milletlerde mevcuddur. Drstlk, i ahlk vb. hususlarda hep bakalarn takdir edip mslmanm diyen kimselerden de endie ediyorsak bu durum sfatlarn yer deitirdiine en ak almettir. c. 3 Musaddik Bu kelime tasdik ve tahkik olan yerlerde kullanlr. Tahkik bir eyin doruluunu tespit etme, Tasdik ise tespit edilen bu doruyu izan ile kabullenme ve doruluunun hkmn vermedir.340 Bu cmleden olarak iman bir tasdiktir ancak tahkike dayal bir tasdiktir. Tasdikin ksmlar vardr; a) Bir hkm, bir sz veya sz syleyenin doruluunu yalnz gnlde itiraf, teslim ve buna kalben emin olmak.

Attas, slmda Mutluluun Anlam ve Tecrbesi, s. 163. Mturid, Kitabut- Tevhid, s. 511-516; Taftazani, Kelm lmi ve slm Akaidi, (ev. Sleyman Uluda), Dergah Yaynlar, stanbul 1999 s. 276; erafettin Glck, Kelm, s. 112- 117; bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV, s. 2417.
340

339

90

b) Kalbin tasdik ettii eyi dil ile de ifde etmektir. Bu tasdikte bazen dil ile kalp birbirine uyumlu olur, bazen de kalp baka eyi tasdik eder, dil baka eyi syler. c) Fiil ile tasdiktir ki bir szn gereini fiilen yerine getirmekle olur. 341 Fiil ile tasdik kalbi tasdie uygun olmazsa riya olur. Mnafklarn inanmadklar halde mmin gibi tavrlar sergilemeleri buna en gzel rnektir. c. 4. Mrik Szlkte -r-k fiil kknden gelip ifl babndan ismi fildir. 342 ki veya daha fazla bir maln ztn ya da faydasn kartrp ortaklk tesis etmeye irket ve mreket denir.343 Bu kelime bazen de mal sz konusu olmakszn bir hkme, cezaya ya da ayn akibete sahip olma manasnda kullanlabilir.344 Dinde irk iki ksmdr: a) Allaha ortak komak b) Bir ksm ilerde, ibdetlerde veya Allah iin yaplmas gereken herhangi bir eyde baka eyleri gz nnde tutmak, mlahazaya almak.345 (riya, nifak gibi) slm da en nemli esas tevhid inancdr. Bu esas btn hayat kuatan ok kapsaml bir ilkedir. Kurn irki en byk zulm olarak grr.346 nk mrik Allahn hakkn bakasna veren bir zlimdir. Chiliye Araplarnn yapt ey de Allaha inanmakla beraber kendi elleri ile uydurduklar putlar Allaha ortak etmek idi. Kendi btl inanlarna gre putlar Allaha yaklatran birer arac sayyorlard. Kurn onlarn bu anlaylarn ykm, Allah ve kul arasnda hibir arac tanmamtr. Bu nedenle slmda, Hristiyanlkta olduu gibi bir din snf yoktur. slmda bir eyin helal ya da haram olmasn belirleyen yalnz Allahtr. Allahtan baka kimsenin bu helal, bu da haram demeye hakk yoktur. Yahudilerin hahamlarn Allahn yerine rabb edinmelerinin sebebi budur. Yahudi din adamlar herhangi bir dayana olmadan bir ksm eyleri helal veya haram sayyorlard ki, bu

Rgb, Mfredt, s. 311. bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 2228. 343 Zebid, Tcul-Ars, XXVII/ s. 223-228. 344 Rgb, a.g.e, s. 291-292; Ayrca bkz; Taha 32; Nisa 59; Maide 92; Nur 54; Muhammed 33; Tegabun 12; Saffat 33; Zuhruf 39; sra 111; ura 2; Kasas 62. 345 Rgb, a.g.e, s. 291-292; Ate, Kurn Ansiklopedisi, XIX/ s. 402-404. 346 Lokman 13.
342

341

91

aka dinde Allaha ortak olma anlam tamaktadr. Kurn bu durumu irk olarak kabul etti ve irkin her eidini yasaklad. c. 5. Kfir Etimolojik olarak kfr bir eyi rtmek demektir.347 Geceye de her eyi rtt iin kfir denir. Tohumu yere sap toprakla rten iftiye de bu isim verilir.348 Dinde kfr imann zdddr.349 Yalanlama, inkar veya hi gerei yokken iman terketme kfrdr. mandaki tasdik gibi kfrdeki tekzip de kalb, kavl veya fiil olur. 350 Kalp ile yalanlama nasl kfr ise zorlama olmakszn szl yalanlama da yledir. man, tevhid ilkesine uygun ekilde btn inanlacak eyleri blnmez bir btnlk ierisinde tasdik etme, kfr ise onlardan birinin bile olsun reddi ve yalanlanmasdr. Kurnda bu kelime genel olarak bir nimetin deerini bilmeme veya o nimetin deerini saklama, inkar etme, bilmemezlikten gelme gibi anlamlarda kullanlr. 351 Bu kelime, stlh olarak, inanlmas din tarafndan kesin olarak emredilmi esaslar veya onlardan bir tanesini inkar edenlerin genel addr. 352 c. 6. Fsk Fsk, szlkte, yolun ortasndan sapmak, yoldan kmak, farenin ban deliinden karmas ve hurmann ban kabuunun dna karmas gibi manalara gelir. 353 Fsk Kurndaki kullanma gre, arinin hkmnn dna kma, nce kabul ettii eyleri sonra bozma ya da daha balangta o emirleri hi tanmama,354 akln ve ftratn neticesi olan dorulardan ayrlma ve nimetleri rtp grmezlikten gelmedir.355 zutsuya gre

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3897. Zebid, Tcul-Ars, XIV/ s. 50-60. 349 Ate, Kurn Ansiklopedisi, XII/ s. 385. 350 Rz, Meftihul-Gayb, II/ s. 42-45. 351 Rgb, Mfredt, s, 484-486; Ayrca bkz. Crcn, s. 237; Lisanu-l-Arab V/ s. 149, Tacu-ul Arus XIV/ s. 60, Tehzibi'l-Lugat X/ s. 201; Enbiya 94; sra 99; Furkan 50; Neml 40; Bakara 41, 152; uara 19; brahim 7; Rum 44; Fatr 39; Nahl 83. 352 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 192. 353 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3414. 354 Zemaheri, Kef, I/ s. 609. 355 Rgb, a.g.e, s. 425-426; Ate, Kurn Ansiklopedisi, VI/ s. 238-240; Ayrca bkz. Kehf 50; l-i mrn 110; Nur 4, 55; Har 19; Secde 20; Tevbe 67; Yunus 33.
348

347

92

kfr bir dereceye ulatnda fska dnmektedir. Yani fsk kfrn daha yksek bir derecesidir ve fsk da kfirin ok inat bir trdr.356 Genel olarak bu kelime byk gnah ilemek suretiyle Allaha itaatn dna kmak manasna gelir. Bunun da deiik seviyede meydana gelmesi sz konusudur. Bunlardan birisi, gnah irkin saymakla beraber arasra ilemek, dieri, zerine derek srekli yapmak, bir dieri ise, gnah gnah olarak kabul etmeyip ilemektir ki bu ksm kfrdr. u halde fask vasf iinde kfirler bulunabilecei gibi imann kaybetmemi olanlar da bulunabilir. Kelmclar arasnda fasn mmin olup-olmad tartma konusu olmu ve bazlar onlar kfir sayarken, bir ksm da gnahkr mmin olduklarn savunmulardr. mann amelden bir cz kabul edilip-edilmemesine gre, fask hakkndaki grler de eitlilik arzetmitir. man amelden bir cz kabul edenlere gre fask kfirdir. man amelden bir cz kabul etmeyenlere gre ise o, her ne kadar byk gnah ilese de, hl mmin saylr. Amel imann bir cz olmad iin ilenen gnahlar kiiyi imann dna karmaz. Kanaatimize gre de insan byk gnah ilemekle kfir olmaz. Bundan dolay Kurn bu kimselere fsk diye zel bir isim vermitir. Ancak fasklk kfrle snr olduu iin baz fsklar, sahibini kfr tarafna geirmi olur. Bunlarda srf byk gnah ilemekle deil, byk gnahla ilgili inanlar yznden kfir olmulardr. c. 7. Mzebzeb Zebbe, bir meknda sabit duramamak, titremek, kurumak, benzi solmak, uzaklatrmak ve kovmak gibi manalara gelir. 357 Zbb, sinek; zebbebe, yrynde hzl olmak; zeb ise yerinde durmayan ve srekli hareket eden vahi kz anlamndadr.358 Mzebzeb bir yerde sabit durmayan, kh burada kh orada, bazen iman izhr eden bazen kfre giren, davranlarnda kh mmince davranan, kh kfirce olan, durmadan yer deitiren inancnda oturaklamam kimsedir. 359 Mutezile, bu kelimeden hareketle byk gnah ileyen birisinin iman ile kfr aras bir yerde olduunu syler. Ehli snnet ise byk gnah ileyenin inkar etmedike mmin olmaya
Kurnda Dini ve Ahlk Kavramlar, s. 212. bn Manzr, Lisnu'l-Arab, III/ s. 1483. 358 Zebid, Tcul-Ars, II/ s. 427-428. 359 Zemaheri, Kef, II/ s. 167; Rgb, Mfredt, s. 198.
357 356

93

devam ettiini syler. Kanaatimize gre kendisine ait bir kimlii olmayan birisi iin sabit bir sfat sadece mzebzebdir. Bu ise kararszl simgeler. c. 8. Mnfk Mnfk, bitmek ve gemek manasna gelen n-f-k fiil kknden gelir.360 Nafak geit veya tnel, nifk bir kapdan girip dierinden kmaktr. 361 Kurnda kullanl ile mnfk, d grn itibariyle inan, iman izhr eden, fakat gerekte izhr ettii eylere inanmayan kimsedir. 362 nsanlar kandrmaya alan mnfk, Kurna gre sadece kendisini kandrr.363 nk iman bireyin zgr iradesiyle meydana gelen bir tasdik olup bu hususta hi bir zorlama sz konusu deildir. man etmedii halde mmin gibi grnmeye almak bir kiilik bozukluudur. Kendi gibi olamayan bu kimse hep bir sinema aktr gibi baka rollerde oynar. Byle bir kimsenin ise kendi olarak ya da kendine zg bir kimlikle yaad sylenemez. Bunun iin Kurn mnaf kfirden daha aa grm ve cehennemin en alt tabakasna bunlarn gideceini bildirmitir.364 c. 9. Hanif Hanef sapklktan uzaklap istikmete ermek, 365 doruya meyletmek, yanltan kap dorunun peine dmek ve doruya meyilli olmak gibi manalara gelir366. Kurnda bu kelime putperestlik inancndan uzak olan, atalarnn dinini kr krne taklit etmeyen ve tevhid inancna sahip kimseler iin kullanlr.367 Tarihin hemen her dneminde insanlar deiik btl inanlara sahip olmu ve gzlerinde byttkleri varlklara ya da nesnelere ibdet etmilerdir. Hanif hakktin peinde her trl nyarg ve taassuptan uzak olarak gerekleri arayan kimsedir. inde yaad toplumun deerlerini sorgular ve akla ters grd inanlara aka tavr alr.

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, VI/ s. 4507. Zebid, Tcul-Ars, XXVI/ s. 431-436. 362 Rgb, Mfredt, s. 558; Ayrca bkz. Bakara 195; Mnfkun 10; Enm 35; Tevbe 67; Nisa 145. 363 Bakara 9. 364 Nisa 145. 365 Zebid, a.g.e, XXIII/ s. 168. 366 bn Manzr, a.g.e, II/ s. 1025. 367 Rgb, a.g.e, s. 149-150; Ayrca bkz. Nahl 120; Hac 30-31; l-i mrn 67.
361

360

94

D) AHLK AISINDAN NSAN

d. 1 Muhsin Muhsin, h-s-n fiil kknden olup, arzu duymak, sevmek ve gzel bulmak gibi manalara gelir.368 His ynnden olabilecei gibi akl ynnden de bir ksm eyleri ho bulmak bu fiil ile ifde edilir. Bunun iin insan sevindiren, yzn gldren her trl fayda ve nimete hasene denir. 369 Bir ey bizzat gzel olabildii gibi ondaki bir vasf sebebiyle ya da insan gzne ho grnmesi sebebiyle de gzel olabilir. Bir hkm bilerek, basret zere yakn bir bilgi ile vermek de bu kelime ile ifde edilir. 370 Yine eyann iindeki hikmetlere nfz etme, onlar bilme, bakalarna iyilik yapma, ya da yapt ii gzel bir ilim zerine bina etme de bu kelimenin anlamlarndandr. 371 Ayn kkten gelen ihsn, stilh olarak, basret nuruyla Rabbin huzurunda Allah tarafndan grlyor gibi, Onun sfatlarn yakn bilgi ile mhade ederek kulluk etmektir. 372 nsan madde ile manadan mrekkep bir varlktr. Pek ok duygularla donanm olan insan eya hakknda fikir belirtir. Evreni insann nne bir sanat sergisi gibi koyan Zt, insandan bu sergi hakknda takdirde bulunmasn ister. nsan da kendi donanm ile eyay deerlendirir. Zira o, tabiat itibariyle gzeli seven, takdir eden ve hatta gzele ak olan bir i donanma sahiptir. Allah insann tabiatn bildii iin eyay ok gzel yaratm ve onu insann nazarna arz etmitir. Hatta evrendeki bu gzellik bir ksm slm ulemsn u dnceye gtrmtr imkn alemi ierisinde eya bundan daha gzel olamaz.373 Yani sebepler zincirine bal olarak yaratlan evren o kadar gzel yaratlmtr ki artk imkn aleminde bundan tesi olamaz. Evrendeki gzellik hikmet dnyasndaki gzelliin son noktasdr. nsandaki gzellik duygusu, sadece eyann d yzndeki gzellii grp takdir etme deil, eyann iindeki hengi, dzeni, sanattaki incelikleri yani eyann iindeki
bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 877-880. Mkatil b. Sleyman, Kurn Terimleri Szl, (trc., M Beir Eryarsoy), aret Yaynlar, s. 134-137; Zebid, Tcul-Ars, XXXIV/ s. 422. 370 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, V/ s. 253. 371 Rgb, Mfredt, s. 133-134; Ayrca bkz. Arf 131; Nisa 78; Rum 36; Zmer 18; Ankebut 8; Tevbe 52; Maide 50; Secde 7; sra 7; Nahl 90. 372 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 27. 373 Gazali, hyau Ulmi'd-Din, IV/ s. 258.
369 368

95

hikmetleri de sezebilen, bununla ilgili salam hkmlerde bulunabilen bir gzellik duygusudur. nsandaki akl, his ve uur gibi zellikler onu eyann iindeki srlar anlamaya ve kefetmeye kabiliyetli klar. nsan zhirle ya da d grnle yetinmeyip, eyann iine nfz etme, ondaki srlar, hikmetleri ve ilmi de anlamaya alr. Bu isim hem insan iin hem de Allah iin kullanlp, Allahtaki mutlak hli insanda beeri sevide temsil edilir. d. 2. Sdk Sdk, s-d-k fiil kknden ismi fil olup, bu fiilin mastar olan sdkkelimesi gemi-gelecek vaat ya da baka bir hususta sz syleme ve bu szn vkya mutabk olmas manasn ierir. 374 Ancak yalanla kurtulmann mmkn olduu bir yerde doruyu sylemek, sdkn hakkt ehli yanndaki tanmdr.375 Bir eyin doru ya da yalan olmas verilen haberle ilgilidir. 376 Sdk ise verdii haberde doru kandr.377 zutsu, sdk n anlam kategorisinde, yaknen balantl olmakla birlikte, birbirinden farkl iki yn sezinlediini, bunlardan birisi, vaat, anlama yhut ahde sadakat; dieri ise doru szllk olarak ifde eder.378 Allahn isimlerinden biri de sdktr.379Okullarna vaat ettii eyleri verme ve insanla yaplan anlamada, bu anlamaya uyma konusunda son derece sdktr. Sdk, ayn zamanda bir peygamber vasfdr.380 Onlar szlerinde, davranlarnda ve btn hareketlerinde hep dorudurlar. Yalann en knden bile fevkalde saknrlar. Zira tadklar sorumluluk fevkalde doruluk gerektirir. Yalan, vkya ya da bilinen bir duruma muhlif beyan olmasna karlk, sdk, vkya muvfk bir beyandr.381 Peygamberler hem doru szl hem de davalaryla hareketleri arasnda tam mutbakat olan sdk kimselerdir. Bir taraftan hep doru syleme, dier taraftanda sylenen dorulara sdk kalma bir peygamber sfatdr.

Zebid, Tcul-Ars, XXVI/ s. 5-18. Crcn, Kitbut-Tarift, s. 174. 376 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 2417-2421. 377 Rgb, Mfredt, s. 310-311; Ayrca bkz. Nisa 87, 122; Meryem 41, 54; Maide 75; Ahzb 8, 23; Fetih 27; Zmer 33; Kamer 55; Yusuf 2; sra 80; uara 84. 378 Kurnda Din ve Ahlk Kavramlar, s. 140. 379 Nisa 87. 380 Mkatil b. Sleyman, Kurn Terimleri Szl, s. 189-190. 381 Ate, Kurn Ansiklopedisi, XIX/ s. 26-32.
375

374

96

d. 3. Slih Slih, s-l-h fiil kknden ismi fil olup, fesadn zdddr. 382 Mn itibriyle, her trl kusurdan uzak olma hli olan bu kavram, ounlukla insan fiilleri iin kullanlr.383 Bir ii salam-kusursuz yapmak, dzeltmek, slah etmek, sulh yapmak, iyi hkmde bulunmak, fayda ve faydasna olacak eyleri istemek gibi manalara gelir. 384 yilii ya da ktl ileme zgrlne sahip olan insan tercihini iyilikten yana kulland zaman slih ismini alr. yrngeli, faydal olacak ekillerde
385

Evrene mdhale etme hakkna sahip yegane

varlk insann nnde iki seenek olup, bu mdhalelerinde ya ii adlete uygun slah yapacak, ya da bu llerden uzaklap zulme saplanacaktr. radesinde ve fiillerinde serbest olan insan Allahn isim ve sftlarn kendi seviyesinde sergileyebildii lde adleti, hakkniyeti ve salh tutturacak, bunun aksi ise hakszlk ve zulm olacaktr. nsana bu derece ayrcalkl konum veren Allah, bununla insana olan gvenini ve verdii deeri de ortaya koymutur. Bir ii salam, dzgn ve kusursuz yapmak neticeyi elde etme adna ok nemlidir.386 Hangi meslek dalnda olursa olsun iini iyi ve salam yapan kimseler tutulur ve onlar hsn kabul grr. Kurnda insann Allah tarafndan sevilmesi ve takdir edilmesi, evrende kendisine den rol en iyi ekilde oynamasna balanmtr. Kurn yeryznn devamn adlete balam, orada slah ediciler olduu mddete yeryznn helk edilmeyeceini bildirmitir. 387 Yani slih insan, hem kendisinin hem de yeryznn sigortasdr. Allah kullarndan ancak salam yaplm, iinde bir bozukluun olmad, iyiliin esas alnd ve adlet yrngeli amelleri kabul eder. d. 4 Seyyid Seyyid, siyah manasna gelen sevad kelimesinden tremi olup,388 uzaktan grlebilen ahs ve ok cemaat gibi anlamlara gelir.389 Seyyid
382

sevadn yani

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 2479. Crcn, Kitbut-Tarift, s. 172. 384 Zebid, Tcul-Ars, VI/ s. 547-550. 385 Rgb, Mfredt, s. 318-319; Ayrca bkz. Tevbe 102; Arf 56, 85; Bakara 82; Nisa 57; Ankebut 7, 9; Fatr 7; Gafir 58; ura 22; Muhammed 2; Hucurat 9-10; Ahkaf 15; Hd 62. 386 Ate, Kurn Ansiklopedisi, XVIII/ s. 355-356. 387 Mkatil b. Sleyman, Kurn Terimleri Szl, s. 344-347. 388 bn Manzr, a.g.e, III/ s. 2141-2145. 389 Zebid, a.g.e, VIII/ s. 224-230.
383

97

kalabalk bir cemaatin banda olan, onlar sevk ve idare eden kimsedir.390 Kurn Hz. Yahya iin bu vasf kullanmtr. 391 Yaratlanlar ierisinde sadece insan cinsi evreni sevk ve idare edecek bir potansiyele sahiptir ve evrenin efendisi olmak zamana bal olarak insan iin imkn dailindedir. nsan cinsinin ortaya koyduu her gelime, yeni bir bulu, muhteem bir sanat eseri, onun evrenin efendisi olmaya doru atm olduu bir admdr. Snrsz kabiliyetleri ile insan tpk her an yeni bir en ile olan Zta392 benzemeye alr ve srekli daha iyinin peinde olur. nsanlardan, ahlkl, davranlarnda efendi ve insanlarla muamelesinde nazik kimselere de seyyid denir ki393 bu da yine insanlar gzel ahlkla idare etme manasna irc edilebilir. d. 5. Hasr Hasr tazyik, bask ve sktrma manalarna gelir.394 Hasr ise kadnlara kar ehvetini kontrol edebilen kimse demektir. 395 Bu tabir Kurnda Hz. Yahya iin kullanlp396 Onun ehvetini iradesi ile kontrol ettiini anlatr.397 Akln nndeki engelleri amak iradeye bal olup, potansiyel iradeyi bilfiil kullanmakla insan his ynn dengelemi olur. Akln emrindeki irade insan evrenin efendisi yaparken, hislerin tesirindeki bir irade ise onu her trl ktl yapabilecek bir mekanizmaya dntrr. nsan sahip olduu deerlerle ok daha byklerini kazanabilecei gibi tamamen de kaybedebilir. Bu ise Allahn insana tand zgrln ne denli geni bir alana sahip olduunu gsterir. Kurn, eytann zayf olduunu, sadece vesvese verip, insan kt bir fiil ilemeye meylettirdiini ifde eder.398 nsann his yn akl ile dengelenmedii zaman eytann kullanaca bir alan hline gelir. Allah neslin devam adna insana ehev his
Rgb, Mfredt, s. 278; Ayrca bkz. Yusuf 25; Ahzb 67. l-i mrn 39. 392 Rahmn 29. 393 Zemaheri, Kef, I/ s. 555. 394 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 895-897. 395 Rgb, a.g.e, s. 135. 396 l-i mrn 39. 397 Rz, Meftihul-Gayb, VIII/ s. 40-41. 398 Nis 76.
391 390

98

vermitir. Verilen bu hissi din ve ahlk ilkeler dengeler. Hrs ile azim, hased ile gpta, zina ile evlilik, zgven ile bencillik vb. pek ok ey yine insann akl yn ile birbirinden tefrik edilir. d. 6. kir kr nimetin tasavvuru ve onun ortaya kmasdr.399 Bu anlamda kr, kfrn zdddr. 400 nk kfr nimeti rtme, grmemezlikten gelme ya da unutmadr.Oysa kr, nimetin farknda olma, kalp, dil ve el ile onu verene kar minnet duygusunu ifde etmedir.401 ekr ise dopdolu olmak manasna olup, nimet verene kar medyniyet hisleri ile dolu olma manasn da iermektedir.402 kr tasavvurda, dilde ve fiilde olur.403 Btn bunlarda esas ve z mn, bir nimete kendi cinsinden hak ettii deeri vermedir. 404 Kurna gre, insan sorumlu varlk olduu iin sahip olduu nimetleri yerli yerinde kullanmak ve o nimetlerin kymetini bilmekle mkelleftir. 405 nsana verilmi en byk nimet olan akl, srekli aktif olarak kullanmak ve hayat onun hakemlii altnda tanzim etmek insann balca grevleri arasnda yer alr. Bu kelime hem insan iin hem de Allah iin kullanlr. Allah iin kullanldnda; kullarn gayretlerine, almalarna ve ortaya koyduklar her trl fiillere gereken deeri veren ve bunlara karlk kullarn mkfaatlandracak olan anlamna gelir. Allah ile kul arasnda karlkl kr al-verii vardr. d. 7. Refk Refk, szlk anlam olarak yumuak, iyi, kolay, centilmen ve alabildiine nazik gibi anlamlara gelen rfk kknden gelir.406 Deveyi balayan yulara da rifk denir.407

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 2305. Mkatil b Sleyman, Kurn Terimleri Szl, s. 171-172. 401 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 168. 402 Zebid, Tcul-Ars, XII/ s. 224-230. 403 Rgb, Mfredt, s. 298; Ayrca bkz. Sebe 13; Lokman 14; l-i mrn 145; Neml 40; Nahl 121; sra 3; Tegabun 17. 404 Ate, Kurn Ansiklopedisi, XIX/ s. 429-433. 405 Safft 24; Ahzb 15. 406 bn Manzr, a.g.e, III/ s. 1694-1697. 407 Zebid, a.g.e, XXV/ s. 346-351.
400

399

99

Refk bir kimsenin beraberinde olma, 408 onunla arkadalk etme, beraberinde olduu kimseye kar efktle, merhametle ve gzellikle muamele etme demektir. 409 Kurnda bu kelime eler aras ilikiyi ifde eder. Kurn, sevgi bayla birbirine balanm ve bu ba zerine evlenmi kimselerin birbirlerine kar alabildiine nazik, yumuak, efkt ve merhametle davranmasn syler.410 Sevgi ve efkt insanda asl, fke ve nefret ise rizdir. Allah insann mayasn sevgi ile yourmu, insanlar arasnda en gl ba sevgi klmtr. Kabalk, kin, nefret ve dmanlk insanlar aras ba zedeleyen, birlikleri datan, toplumu temelinden sarsan rzalardr. Dmanlk ztlara kar olmayp, sfatlara kar sz konusudur. Mesela bir mslman bir kfirin ztna deil kfr sfatna dmanlk eder. Eer ztna dmanlk etseydi ayn zt mslman olduunda da yine o zt sevmemesi gerekirdi. Dier taraftan insan sevmek insann sanatkrna kar saygnn ve sevginin bir gereidir. nsan seven Allah da sever. nsana dmanlk eden ise Allahn da dmandr. Bu balamda refik hem insanlara dost, hem de Allaha dost olan kimsedir. d. 8. Hall Hlel iki ey arasndaki boluk ve iki eyin aras demektir. Parmaklar birbiri ierisine geirmeye de tahlil denir. 411 Bir ite geveklie dme ve azmini yitirme hlel kelimesi ile ifde edilir. Klc rten ve iine alan knna hillet denir.412 Hllet gnle nfz eden sevgi ve gnl tesir altna alacak etki demektir. 413 Hall en iyi dost, srda, gizli ilerini bilecek kadar bir kimsenin dnyasna girmi olan ve sevgisi gnlne nfz etmi kimsedir. 414 Kurn bu kelimeyi insan cinsinden bir rnek olan Hz. brahim iin kullanr.415 Allahn sevgisi kalbinin derinliklerine nfz etmi ve bu sevgi ile ilh srlar anlamaya koyulan brahim bu yolculuun sonunda pek ok ilh srlar renerek Allaha hall oldu. Her bir insan potansiyel olarak Allahn pek ok srlarn bilme imknna sahip
Zemaheri, Kef, II/ s. 104. Rz, Meftihul-Gayb, VIII/ s. 151. 410 Nis, 69. 411 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 1249- 1250. 412 Zebid, Tcul-Ars, XXVIII/ s. 420-430. 413 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, III/ s. 90-91. 414 Rz, a.g.e, III/ s. 474; Rgb, Mfredt, s. 172-173. 415 Nisa 125.
409 408

100

olup, tad stn deerler ile Allaha dost ve Allahn kelmna muhatabtr. Mahlkat ierisinden Allahn insan dost edinmesi son derece nemlidir. Bu tercihde bir taraftan insann konumu, dier taraftan da insann sahip olduu donanm ok nemlidir. Gnle nfuz edecek sevgi hem insan iin hem de mecz olarak Allah iin sz konusudur. Zira dostlukta sevgi karlkldr. Allahn sevgisi brahimin gnlne nfuz ettii gibi brahimin sevgisi de belgattaki mukbele esasna gre mecz olarak Allahn gnlne nfuz etmitir. Baka bir varlk iin sz konusu olmayan hllet, insann evrendeki yerini anlamamza yardm eden temel kavramlardan biridir. d. 9. Takva Bu kelime korumak, himye etmek, rtmek gibi manalara gelen v-k-y fiil kknden tremitir.416 Takva, vikye, ittik kelime olarak ac ve zarar verecek eylerden saknp, insann kendisini iyice korumas demektir.417 Allah iin kullanld zaman azabndan saknlacak Zt, manasna gelen bu kelime, 418 insan iin kullanldnda, akln kullanp kibetini garanti altna alan ve bu uurda gerekli artlar yerine getiren kimse anlamna gelir. 419 Crcnye gre mttak gizli-ak farzlar yerine getiren ve haramlardan uzak olandr.420 Tefsirciler genellikle takvaya hirette azaba sebep olacak sz, fiil ya da inanca kar kiinin kendisini korumas eklinde mana vermilerdir. 421 Halbuki insan iin iki kibet vardr; birisi, dnya akbeti, dieri de, hiret akibetidir. Takva sahibi kimse her iki yerde de baarl olmak iin gerekli sebebleri yerine getiren kimsedir. Kurn Allahn kelm olarak her iki konumda da baarl olmann yollarn mslmanlara gsterir. Ancak Mslmanlar Kurn sadece bir ksm ahlk ve hukk kurallarndan ibret grm, onun ayn zamanda iinde yaadmz evreni de anlatan ynn ihml etmilerdir. Bugn slm dnyasnn bat karsnda geri ve yenilmi olmasnn en byk sebeplerinden birisi de Mslmanlarn yanl takva anlaylardr. Onlar sadece hiret
bn Manzr, Lisnu'l-Arab, VI/ s. 4902-4903. bn Manzr, a.g.e, VI/ s. 4902-4903; Zebid, Tcul-Ars, IV/ s. 230. 418 Zebid, a.g.e, IV/ s. 230. 419 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/s. 161-163. 420 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 256. 421 Zemaheri, Kef, I/ s. 149; Rz, Meftihul-Gayb, II/ s. 23-25.
417 416

101

kibetini nemsemi, dnya kibetine gereken nemi vermemilerdir. lim ve aratrmaya gereken nemi verip evrene hkim olmaya alma takvann bir gereidir. Gerekleri birbirinden ayr, bamsz ele almak, Kurn paralamak olduu iin, byle kimseler asla baarl olamazlar. Kendisinde hi bir phe olmayan bu kitap takva sahipleri iin bir hidyettir.422 nsann hem dnyada hem de hirette kendisini korumas adna Kurn birinci art olarak akln kullanlarak hakktin aratrlmasn ister. Bat ilme gereken nemi vermi, taklit yerine akl esas alm ve ilmi aratrmalarla stnlk hakkn (dnyev takva) elde etmilerdir. Takvann bir yan olan evreni okuyup anlama, onun iinde yerletirilmi pek ok gizli hakktleri kefetme ve bunlar teknolojiye aktarma zellii Mslmanlarn yerine Batda olduu iin stnlkte onlarn hakk olmutur. Mslmanlar ise takvay dnyev yn itibariyle kaybettikleri iin kendilerini koruyamaz hle dmlerdir. Bat elde ettii ilm stnlk ile kendisini koruyamayan slm dnyasn ezmitir ve hl ezmeye de devam etmektedir. Allah nasl kendisine ibdet edilmesini emrediyorsa ayn ekilde akl kullanma, evrende sebeb-sonu ilikisini kefetme, bu kefedilen sebeblere riyet etme, ilmi ve ilme uymay da emrediyor. Kurn Allahn bir kitab olduu gibi evren de onun bir kitabdr. Her iki kitab da taklitden ve taassubdan uzak akln rehberliinde okumak, sonra bu bilgiyi esas kabul etmek takvann bir dier nemli yandr. d. 10 Fet Bu kelime genliinin baharnda olan, delikanl,423 canl ve diri424 kimseler iin kullanlr. 425 Bu kelimeden gelen ftvvet lugatte cmertlik ve kerem, stlhi olarak da bakalarn dnya ve hirette kendi nefsine tercih etmek anlamlarna gelmektedir.426 Kehf Suresinde bu kelime, dnemin zlim hkmdar karsnda inancn aka syleyen, cesaretle dorular dile getiren entelektel genler iin kullanlmtr.427 fde zgrl Allahn insanlara verdii en byk hediyelerden biridir. Bunun iin Allah insana beyan
Bakara 2. bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3347. 424 Zebid, Tcul-Ars, XXXIX/ s. 208-210. 425 Rgb, Mfredt, s. 417. 426 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 212. 427 Kehf 10, 13.
423 422

102

gc ve dncelerini ifde edebilme yetenei vermitir. nancn veya bilgisini aka ifde etme zgvenine sahip kimseler Kurna gre gerek yiitler ve hakiki entelektellerdir. brahim lm tehditlerine aldrmadan dnemin btn Zlimleri karsnda inand gerekleri aka ifde etttii iin Kurn ibrahim iin fet428 kelimesini kullanr. d. 11. Zlim Bu kelime zulmet ve karanlk manasna olup nurun zdddr. 429 Mecaz olarak cehlet, irk, fsk da bu kelime ile ifde edilir. 430 Zulm bir eyi layk olduu yere koymama,431 eksik veya fazla hakkn tam vermeme432 veya bir ii tam vaktinde fa etmeme gibi manalara gelir. 433 Zulm hakk tecavzdr, bu da az veya ok olabilir. Kurnda snf zulmden bahsedilir: 1) Kfr, irk ve nifak434 2) nsanlar arasnda hakszlk yapmak ve her hak sahibine hakkn vermemek435 3) nsann kendisine kar arl, dengeyi bozmas ve kendisi iin adleti ikme edememesi. 436 Zulm Kurnn en byk menfi deer szcklerinden biridir. Kurnn bir ok yerinde farkl ekillerde karmza kan bu kelimenin ilk plandaki anlam yanl yere koymaktr. Ahlk ilmi sahasndaki ilk ve en mhim anlam muayyen haddi amak ve bir bakasnn hakkn ihll etmektir.437 Kurna gre en byk zulm irktir. Lokman hekim oluna nasihat ederken irkin ok byk zulm olduunu ifde eder.438

Enbiya 60. bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 2757. 430 Mkatil b. Sleyman, Kurn Terimleri Szl, s. 146-149. 431 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 186; bn Manzr, a.g.e, IV/ s. 2756. 432 Zebid, Tcul-Ars, XXXIII/ s. 33-43. 433 Rgb, Mfredt, s. 352-353. 434 Lokman 13; Hd 18; Zumer 3. 435 ura 40, 42; sra 33. 436 Fatr 32; Neml 144; Kasas 16; Nisa 64; Bakara 35; Arf 19. 437 zutsu, Kurnda Din ve Ahlk Kavramlar, s. 221-222. 438 Lokman 13.
429

428

103

Kurn bedevilerin kfre ve nifaka daha yakn olmalarnn sebebini, Allahn hudutlarn bilmemelerine balar.439 Chil insan bilgisizlii sebebiyle her an zulm ileme ihtimaline aktr. Bundan dolay cehlette bir eit zulm olarak kabul edilmitir. d. 12. Advv Adv snr geme, haddi ama440 ve bir bakasyla arkadalk adna kaynamama441 gibi manalara gelir. 442 Advet bir bakasndan intikam alma ve ona zarar verme adna kalpte oluan nefrettir.443 Bir insann baka bir insana olan kalb uzakl ve nefreti onunla arkada olmasna engel olur. Bu ise adletten sapp o insana kar dmanca tavrlar sergilemeye neden olur.444 nsan akln kullanmaktan uzaklatka dmanla, zulme ve nefrete der. d. 13. Muted tid hakk ineyip hakszlk yapma manasna gelir.445 Haddi ama insann kendi nefsine kar olabilecei gibi, dier insanlara kar ya da Allaha kar da olabilir. 446 Muted kiinin haddinin tesine gemesi ve bu yzden de birisine kar saldrganlk ve hakszlk etmesi demek olan bir sfat hlidir.447 Durmas gereken yerde durmayp snr ama ve hakszlk yapma insann duygularnn esiri olmasnn tab bir neticesidir. Akl ve irade ile kontrol edilmeyen her trl his sahibini haddi amaya ve bakasnn haklarn gaspetmeye gtrr. d. 14. Hasd Bir nimeti, fayday, baary veya arzu edilen bir eyi elinde bulunduran ve onu almaya hakk olan kimseden o nimetin gitmesini temenni etme, 448 bunun da tesinde bunun iin bizzat aba sarfetmeye hased denir.449 Bu durum insann kendine

Tevbe 97. bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 2845. 441 Zebid, Tcul-Ars, XXXIX/ s. 5-8. 442 Rgb, Mfredt, s. 365. 443 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 191. 444 Ate, Kurn Ansiklopedisi, XXIII, s. 423-425. 445 bn Manzr, a.g.e, IV/ s. 2846, Zebid, a.g.e, XXXIX/ s. 7. 446 Rgb , a.g.e, s. 365-366; Ayrca bkz. Bakara 231; Nisa 14; Mearic 31; uara 166; Maide 87. 447 zutsu, a.g.e, s. 231. 448 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 117. 449 Zebid, Tcul-Ars, VIII/ s. 25; bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 868, Rgb, Mfredt, s. 132.
440

439

104

gvensizliine bal psikolojik bir hastalktr.450 Hased eden insan kendi zgvenini yitirdii iin bakasnn hi bir ey yapamamasn ister. Hased eden insan byk lde kendine zarar verir ve kendisi iin hayat yaanmaz hle getirir. Kurnnn ortaya koyduu iyi insan tipi bakalarndaki gzellikleri takdir etmekle beraber her zaman daha iyisini ve daha gzelini elde edeceine inanan tiptir. nsanlar farkl alanlarda farkl baarlar elde edebilirler. Her insann ayn alanda baarl olmas gerekmez. Bu balamda insan bakasnn baarsn kskanma yerine kendisini kefedip baarl olca alanlar aratrmas daha uygundur. d. 15 Mfsid Mfsid, f-s-d fiil kknden gelip ifl babndan ismi fildir.451 Bu kelime slah kelimesinin nakzi olup, az veya ok dengeyi bozma, tidalden ve adletten sapma manasna gelir. 452 fsd insann bizzat kendisi iin olabildii gibi, dier eyler iin de mmkndr.453 Bu kelime ile ayn kkten gelen fesad szc her trl kt ii iaret edecek derecede kapsaml bir kelimedir. 454 Fukahya gre fesad asl meru olan bir eyin vasfnda meru olmamasdr. 455 Melekler insan prototipini karlarnda grnce bu yeryznde kan dker, bozgunculuk yapar456 demekten kendilerini alamamlard. nk insan projesinde insan iradesi serbest braklmt. stelik insan mhiyeti ehevt denilen arzu ve isteklerle dolu, kontrol edilmediinde zararl olabilecek konumdayd. te meleklerin bu aknl evrende her ey Allaha mutlak itaat ederken bu yeryzn ifsd edecek varln yaratlmasna idi. Ancak Allah onlar uyarm ve bilmedikleri ok hikmetlerin olduunu syleyerek onlarn aknlklarn gidermiti. Hrriyetin bedeli ar olsa da ancak insan cinsi ifsd ihtimaline ramen evrende kendisine yklenen sorumluluun stesinden gelebilir. Nitekim yeryznde bozgunculuk yapacak bir varln yine de yaratlmas insann hereye ramen yeryznde adleti ikame edeceini gstermektedir.
Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, VIII/ s. 6408. bn Manzr, a.g.e, V/ s. 3412. 452 Zebid, a.g.e, VIII/ s. 494-499; bn Manzr, a.g.e, V/ s. 3412. 453 Rgb, a.g.e, s. 425; Ayrca bkz. Mminun 71; Enbiya 22; Rum 41; Bakara 11-12, 205; Neml 34; Yunus 81. 454 zutsu, Kurnda Din ve Ahlk Kavramlar, s. 279. 455 Crcn, a.g.e, s. 214. 456 Bakara, 30.
451 450

105

d. 16. Mbezzir Tebzr ayrma, tohumu topraa atma ve dkmeye denir. 457 Kurnda bu

kelime mecz olarak maln tohum saar gibi gereksiz ekilde harcayan ve bylelikle israf eden kimseler iin kullanlmtr.458 Chiliye Araplar mallarn vnmek ve hret kazanmak uruna oka datyorlard ki459 Kurn bunu israf sayd ve maln yerli yerinde harcanmas gerektiini mslmanlara retti. Uygarlk insan ile tabiat arasndaki madde al-veriini younlatrmakta, zhir yaay dhil olann zararna tevik etmeye almaktadr. Elde etmek iin retmek, israf etmek iin elde etmek prensibi uygarln karakterinde mevcuddur. d. 17. Hin Sznde durmama, emnette emin olmama460 ve gizlice anlamay bozup hakka muhlefette bulunmaya461 hynet, bu iin filine de hin denir. 462 Yahudiler yaptklar anlamalar sk sk bozup mriklere gizlice destek olduklar iin hin vasfn almlard.463 Daha nce kendi peygamberlerine hainlik edip anlamay bozan bu kavim, Hz. Peygamber dneminde de pek ok defa anlamalarn bozmulard.464 Dier varlklardan ayr bir konuma sahip olan insan, Allahla szleme yapm ve emneti stlenmitir. Gklerin, yerin ve dalarn titreyip rperdii emneti insan stlenmitir. Emneti insana veren Allah insandan sz alm ve bir ksm sorumluluklar yklemitir. Bunda bir adan insan iin ok stn bir eref, dier adan ise korkutucu bir sorumluluk vardr. d. 18. Hasm Hasm tartma, mnakaa yapma,465 bir grn taraftar olup dier grlerin dman olma gibi manalara gelir.466 Buna gre hasm kendi grnde srar edip
bn Manzr, Lisnu'l-Arab, I/ s. 237-240. Rz, Meftihul-Gayb, XX/ s. 195; Rgb, Mfredt, s. 49-50. 459 Zemaheri, Kef, III/ s. 512. 460 Zebid, Tcul-Ars, XXXIV/ s. 499. 461 bn Manzr, a.g.e, II/ s. 1294-1296. 462 Rgb, a.g.e, s. 180-181; Ayrca bkz. Enfal 27; Tahrim 10; Maide 13; Gafir 19. 463 Zemaheri, a.g.e, II/ s. 216. 464 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, III/ s. 184-185. 465 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 1177. 466 Rgb, Mfredt, s. 168; Ayrca bkz. Bakara 204; Zuhruf 18; Hac 19; Kaf 28; Nahl 4.
458 457

106

baka grlere, dncelere kulan tkayan, gerei arama yerine taassubla kendi grne sarlan ve baka anlaylara hayat hakk tanmayandr. Ahnas b. erik es-Sakaf Hz. Peygambere gelerek mslman olduunu ve Peygamberi sevdiini sylemiti. Ancak ii dmanlk, kin ve nefretle dolu olduu iin hemen oradan ayrlnca Mslmanlara ait bir ekin tarlasn yakm ve iftlikteki hayvanlar telef etmiti. 467 Kurn onun i dnyasn anlatrken hsm kelimesini kullanr.468 Aslnda Kurn bununla btn mnafklar kasdetmitir. 469 d. 19. Esm sm gnah, helal olmayan bir eyi ileme,470 sevaptan geri kalma, sevap hususunda yava olma manasndadr.471 Esm gnahlar yznden geri kalan ya da gnahlar sevap ilemesine mani olan demektir.472 Hakk kabul etmeme ve gereklere kar byklk taslama insan gnaha dren hususlardan biridir.473 Hz. Peygamber mrikleri ya da mnafklar geree davet ettii zaman iledikleri gnahlar onlar gerei kabul etmeden alkoymutu.474 Gnah bir eit alkanlktr ve sahibinde bamllk haline gelir. Gnah insandaki gzel davranlar bitirir veya insann iyi davranlarda bulunma ansn ok azaltr. Bu durum insann kendi irade ve tercihleriyle ilgili olduu iin sonucundan da insann kendisi sorumludur. Alkanlk insan iin ok nemli bir konu olduundan ahlklar ahlkn alkanlktan ibret olduunu sylerler. Ancak bu alkanlklar iyi yada kt olabilirler. nsan iradesi sayesinde nasl bir alkanlk kazanmak istediini belirler. Bir kere gnah ileyen birisinin ikinci kez ayn gnah ileme ihtimali daha fazladr. Tekrarn artmasyla gnaha bamllk ihtimali de glenir. Srekli gnahla megul olan birisinin sevap noktasnda geri kalmas kuvvetle muhtemeldir. Kalbin mhrlenmesi meselesi de ilenen gnahn artk alkanlk hline gelmesiyle ilgilidir.

Rz, Mefatihul-Gayb, V/ s. 213 Bakara, 204; Ayrca bkz. Rz, a.g.e, V/ s. 213. 469 Zemaheri, Kef, I/ s. 416. 470 bn Manzr, a.g.e, I/ s. 28. 471 Zebid, Tcul-Ars, XXXI/ s. 200-203. 472 Rgb, a.g.e, s. 16; Ayrca bkz. Bakara 206, 219; Furkan 68; Meryem 59; Kalem 12; Maide 45; Ayrca bkz., Crcn, Kitbut-Tarift, s. 23. 473 Zemaheri, a.g.e, I/ s. 416. 474 Rz, a.g.e, V/ s. 219-220.
468

467

107

d. 20. Cebbr Cebr slah iin kahredici vuru, bir fiile balama ya da o fiili sona erdirme, yaray sarma, bir eyi dzeltmek iin hesap olarak bir eyi dierine katma gibi manalara gelir.475 Sultana da cebbr denmesi insanlar zerinde hkimiyet kurup onlara ilerini yaptrmasndan dolaydr.476 Bu kelimenin ifl babndan kulanl zorlama ve mecbur etme manasna gelir. 477 Allahn insanlar kader olarak yazd fiilleri yapmaya mecbur ettii ya da kulun rzgarn nndeki yaprak gibi iradesiz olduu grn savunan kelm ekolne de Cebriyye denmitir. Cebbr, insan iin kullanld zaman zorba, istediini zorla alan, kar konulmaz, 478 boyuna eriilmez gl kuvvetli dev gibi adam479 manasna geldii gibi hak etmedii makam, konum ve durum iin eksikliini sarp rtp insanlara kusursuz grnmeye alan ve o makama ehil olduu zannn uyaran, gerekirse bu yolda despotluk yapan manasna da gelir. 480 Bu durum Kurnda hep ktleme ve yerme makamnda kullanlmtr. 481 Bu kelime Allah iin kullanldnda ise ihtiya sahiplerini nimetleri ile saran, eksiklerini gideren ve hkmndeki stn hikmet ile her eyi teslim alan manasna gelir.482 stnlk eyann iindeki hikmetleri kavramakla olur. Hem Allah iin, hem de insan iin bu kelimenin ortak kullanlmasnn manas insann bu sfat temsil edebilecek kabiliyette olduunu gstermek iindir.

d. 21. Katr k-t-r fiil kk azaltmak manasna gelir.483 Kater, ufku kaplayan toz, toprak, duman, katre ise damla manasna gelir.484 Katr ise cimrilikte ok ileri gitmi,

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, I/ s. 534-538. Mkatil b. Sleyman, Kurn Terimleri Szl, s. 217- 218; Rgb, Mfredt, s. 97. 477 Zebid, Tcul-Ars, X/ s. 347-357. 478 Zemaheri, Kef, II/ s. 221. 479 Yazr, Hak Dini Kurn Dili, III/ s. 216. 480 Rgb, a.g.e, s. 97. 481 brahim 15; Meryem 32; Maide 22; Gafir 35. 482 bn Manzr, a.g.e, IV/ s. 115-116; Zebid, a.g.e, X/ s. 349-353; Tehzibi'l Lugat, XI/ s. 60. 483 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3525-3527. 484 Zebid, Tcul-Ars, XIII/ s. 361-366.
476

475

108

elinden bir ey kmayan ancak damla ile veren ve bir ey verirken srekli azaltmay dnen kimsedir. 485 Kurn insann cimrilik ynne dikkat ekmi ve eer Allahn rahmet hazineleri sizin elinizde olsayd hi kimseye bir ey vermeyen cimriler kesilirdiniz 486 buyurmutur. Kfirler kendi beldelerinde rmaklarn alamasn ve ok mal-mlk sahibi olmay ve rahat bir yaama ulamay istemilerdi ki sr 100. ayet nazil olmu ve insann cimrilik ynne dikkat ekmitir.487 slm servet sahibi olmann karsnda deildir. Ancak o, insann sosyal bir varlk olmasndan dolay fakirlerin gzetilmesini ve toplumdaki dier insanlarn sorunlarnn zlmesini servet sahibi kimselere emreder. Bu sorumluluu yerine getirmeyen kimseler gerek cimrilerdir.

F) VAHY BALAMINDA NSAN

f. 1. Resl Bu kelime r-s-l fiil kknden gndermek, yry kolay olmak ve bir sz tamak gibi manalara gelir. 488 Istilh olarak Allahn mesajn insanlara tayan ve onlara bu mesaj duyuran kimsedir.489 Allahn eliliini yapan bu kimse insanlardan olduu gibi meleklerden de olur.490 Ancak herbiri kendi cinsi iersinde elilik vazifesini yapar. Kurndaki kullanm ile resl ve neb kavramlar arasnda bir ksm farklar vardr. Kelmclar bu kavramlarn farklar zerinde durmu ve hangi kelimenin daha kapsaml olduunu tespit etmeye almlardr. Genel yaklama gre resl yeni bir eriat getiren ve geldii toplumu getirdii mesajla nemli lde deitiren peygamber, neb ise farkl bir kitap ya da eriat getirmeyip daha nceki paygamberin getirdii kitaba
Rgb, Mfredt, s. 439; Ayrca bkz. Furkan 67; sra 100. sr 100; Ayrca bkz. Zemaheri, Kef, III/ s. 555-556. 487 Rz, Meftihul-Gayb, XXI/ s. 63. 488 bn Manzr, a.g.e, III/ s. 1644-1647; Zebid, a.g.e, XXIX/ s. 72-77. 489 Rgb, a.g.e, s. 220-221; Crcn, Kitbut-Tarift, s. 148; Rz, a.g.e, XXIV/ s. 124; Zemaheri, a.g.e, IV/ s. 382. 490 Rgb, a.g.e, s. 220-221; Ayrca bkz. Tevbe 128; uara 16; Hakka 40; Tekvir 19; Hd 81; Ankebut 33; Mrselat 1; Zuhruf 80; Enm 48; Kehf 56; Mminun 51; Meryem 73.
486 485

109

tbi olan Allahn elisidir. 491 Genel itibariyle ve z olarak btn peygamberler ayn dini tebli etmilerdir. Zaten z olarak din tekdir. Bunun zamana gre yorumu, alm ve hayata yansmas ise deiik farkllklar arzeder. Allah insanlarla konumak ve onlara kendisini tantp, mesajn duyurmak iin insanlar arasndan bir ksm kullarn peygamber olarak seer. Bu Onun kelm sfatnn gereidir. 492 Nbvvet, dnce ile gerek arasnda bir iletiim halkas olarak insan, insann gerekletirdii ve gelecek nesillere ulatrd misyon sahibi oluu, bir tarihi olduu ki bu vahyin ve nihai bamszlna kadar insan bilincin geliimine uygun olarak dnem dnem indiriliin tarihidir, vahyi kavramann ve gerekletirmenin mmkn oluundan sz eder.493 Allah insanlara asla bir melek ya da baka bir cins varl peygamber olarak gndermemitir. Zira byle bir ey hem akla, hem de hikmete uygun dmez. Btn peygamberlerin kavimleri tarafndan karlatklar eletirilerden birisi onlarn insan olmalar, ar-pazarda dolamalar vb. insan zellikler gstermeleri olmutur. Halbuki insan gibi psikolojik stnlk duygusuna sahip bir varla ancak yine bir insan peygamber olabilir. Dier taraftan gnah nedir bilmeyen bir melek hibir zaman insanlara peygamberlik yapamaz. Btn evren ierisinde dnyamz bir nokta ve insanlar da bu nokta iersinde zerreler misalidir. Bu muazzam evrenin sahibinin zerre misali insan muhtap almas, emir ve nehiylerde bulunmas, onlar arasndan peygamberler semesi insann konumunu anlamada ana dayanak noktamz olmutur. Bir emir ile btn evreni yok edecek gcn sahibi Allah insana vaat ve vadde bulunuyor, cennet ile onu ibdete, gzelliklere, kullua aryor, cehennem ile de onu ktlklerden, isyandan ve kfrden uzaklatrmak istiyor. Bunu yaparken de asla insann iradesine, tercihlerine mdahle etmiyor, onu byk bir muhtap olarak kabul edip bir anlama yapyor. f. 2. Neb

Crcn, Kitbut-Tarift, s. 148. Ahmet Akbulut, Nbvvet Meselesi zerine, Birleik Datm Kitabevi, Ankara 1992, s. 9-14. 493 Hasan Hanef, slm Kltrnde nsan ve Tarih, s. 13-14.
492

491

110

Neb kelimesi, n-b-e fiil kknden olup, kendisiyle ilmin hsl olaca faydal habere denir.494 Her haber vermeyi ifde iin bu fiil kullanlmaz. erisinde ilim ve faydann bulunduu haberler iin kullanlr. 495 Bu kelime Kurndaki kullanm ile insanlarla Allah arasnda elilik yapan, Allahn haberlerini insanlara bildiren kimse anlamndadr.496 Nebnin verdii haberlerle akl sahipleri skuna ve huzura erer. Yine bu kelimeden tretilmi olan tenebbee peygamberlik iddiasnda bulunan yalanc kimseler iin kullanlr.497 Arapada te-faale zorlama ve tekellf ifde iin kullanlr. Bu kipin artrd manaya gre, mtenebb hi gerei yokken kendini zorlayarak kehnette bulunmaya alan veya gibten haber vermek suretiyle tekellfe giren kimsedir. Halbuki neb Allahtan ald mesaj olduu gibi yerine ulatrr, tekellf ve zorlamaya girmez.498 Peygamber insan aklnn kabul edecei ve uzun zaman diliminde pek ok tecrbelerle ulalacak gerekleri Allahtan ald vahiyle insanlara tebli eder. erisinde tam bir ilim olan bu mesaj insan tarafndan deerlendirilir, akl ve mantk ilkeleriyle test edildikten sonra kabul edilir. Mesajn ve peygamberin doruluu ancak byle anlalr. Bunun iin Kurn sk sk insan dnmeye, akln kullanmaya ve gerekleri grmeye davet eder. Kurn anlayacak olan akldr. Aslnda bir haber olan Kurn ilim elde etme yollarndan biridir. Haberin ise doru ya da yalan olma ihtimali vardr. Haberin doruluunu tespit eden akl ve tecrbelerdir. Peygamber hi bir zaman kendi kendine teblide bulunmaz. Bu mesaj bazen peygembere ar gelse bile yine o tebliini yapar ve onu asla gizlemez. Vahyin dndaki alanlarda peygamber an iyi okuyarak ictihdlarda bulunur ve bir ksm kararlar verebilir. f. 3. Ber

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, VI/ s. 4315. Zebid, Tcul-Ars, I/ s. 443-449. 496 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 307; Ate, Kurn Ansiklopedisi, XVII/ s. 5-17; Ayrca bkz. Sad 67; Tegabun 5; Hd 49; Arf 101; Hucurat 6; Yusuf 37; Hicr 51; Yunus 18; Rad 33. 497 bn Manzr, a.g.e, VI/ s. 4316. 498 Rgb, Mfredt, s. 354-355.
495

494

111

Bu kelime b--r fiil kknden tremi olan bir ismi fildir.499 Mjdeleme, gzel haber verme ve verdii haberle haber verileni sevindirme gibi manalara gelir. 500 Bu kelime ile ayn kkten gelen biret yzn derisinin renginin deimesine sebep olan her habere denir.501 Istlh olarak ise; Allaha inanan ve peygamberi tasdik edenleri cennet ve oradaki nimetlerle mjdeleyen kimsedir. 502 nsann ftratnn iyilie dkn, hayr isteyen, menfaatini arayan ve yapt ilerde karlk bekleyen bir yapda olmasna binen Allah peygamberleri vastasyla insanlardaki bu ihtiyaca cevap verir. 503 nsan korku ile mit aras bir noktada durur. Bir taraftan arzu ettii neticeye ulama midini tar, dier taraftan da bekledii eyleri elde edememe ya da elde ettii eyleri kaybetme korkusunu duyar. Kurn insann bu ftratn en iyi ekilde gzeterek insan korku-mit aras dengeli bir ekilde dolatrr. 504 nsann bir ie balamas ya da balad bir ii devam ettirmesi iyi bir motivasyonla olur. Peygamberlerin bir sfat da berdir. Allahtan gelen vahiyle peygamber, iinde bulunduu toplumun insanlarn cennnetten bahisler aarak cenneti kazanmaya tevik eder. Dier taraftan da cehennemin ne kadar kt bir yer olduunu anlatarak onlar kt kibetten sakndrr. 505 I. Akabe biatnda Peygamber insanlar slma ardnda muhatap olan kimseler, karlnda bize ne var diye sormulard. Peygamber ise ksaca cennet demiti. 506 Yaplan bu anlamay iki tarafta kabul etmi ve bu anlama slm iin yeni bir alm olmutu. f. 4. Nezr Nezr, n-z-r fiil kknden fal vezninde ismi fildir. Mastar olarak nezr, insann kendisine vcip olmayan bir ii vcip klmasdr.507 Bu kelimenin ifl

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, I/ s. 287. Zebid, Tcul-Ars, X/ s. 183-190. 501 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 65. 502 Rgb, Mfredt, s. 58. 503 Tevbe 3; l-i mrn 21; nikak 24; Zmer 17; Yusuf 19, 96; Ankebut 31. 504 Rz, Meftihul-Gayb, XXV; s. 217. 505 Ate, Kurn Ansiklopedisi, XVII/ s. 10-12. 506 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, V/ s. 105; Zemaheri, Kef, III/ s. 96; Rz, a.g.e, XII/ s. 188-190. 507 Crcn, a.g.e, s. 308; Zebid, a.g.e, XIV/ s. 197.
500

499

112

babndan kullanm olan inzr ise ierisinde korkutmann da olduu bir haber verme eididir.508 Nezr, insanlar kt kibete, istenilmeyen neticelere dmekten sakndran ve onu ikz edendir. 509 Bu cmleden olarak peygamberler Allahtan aldklar bilgi ile insanlar uyarrlar ve onlarn kt kibete dmemeleri iin ikaz ederler.510 Onlar bu ii yaparken kendi hev ve heveslerinden bir ey sylemeyip sadece aldklar mesaj aktarrlar.511 Bu adan peygamberin bizzat kendisi de vahiy yoluyla uyarlm, Allah tarafndan ikz edilmi olur. 512 Hristiyanla gre Tanr biricik olu say insanlarn gnah iin fed ettii iin ona inanan herkes kurtulacaktr. slmda ise iyi ya da kt her insan ne yapmsa mutlaka karln grecektir. slmda ne yaplan iyilii inkar, ne de yaplan ktlkleri hafife alma vardr. Tam bir sorumluluk anlay ile insann yapt fiillerin eksiksiz olarak deerlendirilecei ilkesi hkimdir. f. 5. Hdi Yol gsterme, rehberlik yapma manasna gelen bu kelime, genel olarak doruyu bulmaya yardmc olma manasnadr. 513 Bu kelimeden gelen hidyet, istenen eye ulatran rehberlik manasna gelir.514 Hayvanlarn nnde giden rehberlere hevdi ve devenin nnde ark syleyerek onu gden, sevk eden obana da hdi denir. 515 Kurndaki kullanm ile bu kelime insanlar doruya, geree, hakkte ve adlete ulatrmak iin Allahn insanlar arasndan yine insanlara gnderdii rehber kimselerdir.516 Kurn potansiyel olarak btn insanlar iin hidyet kaynadr. Realite plannda ise Kurn sadece mttakler iin hidyettir.517 Aslnda Kurn ve Hz. Peygamber, evrensel bir ar olarak insanlar iin bir hidyet kaynadr. Hz. Peygamber
bn Manzr, Lisnu'l-Arab, VI/ s. 6390- 6392. Rgb, Mfredt, s. 557. 510 Rz, Meftihul-Gayb, XXV/ s. 217. 511 Ate, Kurn Ansiklopedisi, XV/ s. 5-17. 512 Meryem 26; Leyl 14; Fussilet 13; Ahkaf 21; ura 21; Yasin 6; Hd 25; Nuh 2; Hicr 89; Fatr 37. 513 bn Manzr, a.g.e, VI/ s. 4638-4642. 514 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 319. 515 Zebid, Tcul-Ars, XL/ s. 282-286. 516 Rgb, a.g.e, s. 570-571; Ayrca bkz. Muhammed 17; Tegabun 11; Secde 24; Saffat 23; Taha 50; Ankebut 69; Nur 46; ura 52; Enbiya 73; Rad 7. 517 Zemaheri, Kef, I/ s. 145- 147.
509 508

113

dneminde olduu gibi gemite de Allah her kavme onlar doruya ileten hdiler gndermitir.518 Bu sfat hem Allah iin, hem de insan iin kullanlr. Yolunu kaybetmi kimselere yol gsterme bir hidyet olduu gibi, inan itibriyle sapkla dm kimselere hakktleri anlatma ve onlarn doruyu bulmalarna yardmc olma da bir hidayettir.519 nsanlar ancak birbirlerine doruyu grmede yardmc olurlar. Ancak bizzat doruya ulatrma anlamnda hi kimse bir dierinin hdisi olamaz. Mturid kelm sisteminde iman, Allahn kulun iradesini hesaba katarak insann kalbinde yakt ktr. Hz. Peygamber ok istedii halde amcas Ebu Talibe hidyet edememitir. nk hidyette en nemli esas kulun kendi iradesidir. Hidyet kavramn farkl bir bak asyla . A. Dzgn yle deerlendirir; hidayet insana akl ve duyularnn kendisine gsterdii ve rettiinin tesinde, varln bir btn olarak sorgulama ve nihy endielerine cevaplar aramann kapsn aralar. phesiz, hidyet kavram salt metafiziksel sylemlere kurban edilecek zihinsel bir kavram deildir. Aksine, hem bireyin kendini deerlendirmesinde hem de toplumla kuraca ilikide nasl bir hukki ilikiler an hkim klacan belirleyen emsiye bir terimdir. nsanda tek bir epistemik/bilgisel yetenek olmad iin, hidyet, insann bu karmak bilme yetenekleri iin aama aama rehberlik anlamn ifde etmektedir.gdler duyu verileriyle, duyu verileri ise akl ile kontrol edilmektedir. Hidyet btn bu sreci kontrol eden bir d g, yapp edilen her eye bir anlam veren, iyi ve anlaml olan srekli klan bir kontrol srecidir.520

Rz, a.g.e, XIX/ s. 14. Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 159-160. 520 Dzgn, "nsann Yetkinliini Teolojik Olarak Temellendirmenin mkan", s. 11-38.
519

518

114

G) MKAN VE YETERLLK (STTAAT) AISINDAN NSAN

g. 1. Kav G, kuvvet veya bir ii yapabilme imknn salayan istitaat manasna gelen kav fiilinden tremi ismi fil formunda bir kavramdr.521 Bu kelime Kurnda kudret, bir eyi vcda getirme, bedensel g veya akl gcn ifde etmek iin kullanlr. 522 Genel itibariyle kendisinden yardm grlen, destek alnan kudret manasna gelmektedir.523 Bu g potansiyel olabilecei gibi aktif olarak da bulunabilir. 524 Bazen bu kelime bir kabiliyeti ve istitaat ifde iinde kullanlabilir. Bu ise imkn dahilindeki bir gtr.525 Crcn, kuvveti tab kuvvet, nefsni kuvvet, akl kuvvet olmak zere e ayrr. Akl kuvveti de kendi arasnda nazar ve amel kuvvet olmak zere ikiye ayrr.526 Hem Allah, hem de insan iin kullanlan bu sfat, insann Allahn isim ve sfatlarn temsil ettiinin bir baka delilidir. Allah mutlak manada kavidir. nsan ise gittike artan ve artma istitaatnda olan bir kavidir. Sahip olduu gle insan pek ok eyi yapar ve eyay yeniden biimlendirir. nsan bu kuvvetle yeryzne mdahle etme, onu yeniden ekillendirme imknna sahip olur. Potansiyel gcn aktif hle getirmeyi baarabilen birisi, ok byk gibi grnen ilerin stesinden gelir ve byk baarlara imza atar. nsann gc sadece bedensel bir g olmayp akl gcn de ifde eder. Zaten akl gcn kullanan birisi genel itibariyle beden gcne gre stnlk elde eder. Fakat bununla biz beden gcnn hi bir nemi yok demiyoruz. Aksine her gcn kendine gre bir yeri ve nemi vardr. Ancak akln emrindeki bir g, akldan bamsz glerden her zaman stndr.

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3787-3790. Bakara 63, 93; Arf 181; Kehf 95; Meryem 12; Hd 80; Neml 33; Tekvir 20; Necm 5. 523 Zebid, Tcul-Ars, XXXIX/ s. 360-365. 524 Ate, Kurn Ansiklopedisi, XXVI/ s. 232-233. 525 Rgb, Mfredt, s. 467-468. 526 Kitbut-Tarift, s. 231.
522

521

115

g. 2. Gan Gan, kaynaklarda kimseye muhta olmama, 527 gnl tok olma, kendine yeterli olma, insanlara kar mustan olma, kanaatkr davranma, mal-mlk sahibi olma, yeterli olma ve kifyet etme gibi manalara gelir.528 Bu sfat insanla Allah arasnda ortak olarak kullanlan sfatlardandr. 529 Allah mutlak manada gandir. nsan ise Allahn verdikleri ile Allahtan baka hi bir eye muhta olmayacak kadar zengindir. Bu kelimenin kart olan fakir ya da muhta olma durumu u konularda sz konusu olur: 1) Zorunlu eylere muhta olmak. Allahtan baka herkes yaam iin gerekli temel eylere muhtatr. 2) Baz mal ve eyaya muhta olmak. Toplum ierisindeki fakirlerin durumu buna rnektir. 3) Nefis fakirlii ya da agzllk. 4) Bakasna deil yalnz Allaha muhta olma duygusu. 530 Tevhid inancnn znde kulun Allahtan bakasna muhta olmayacak kadar mstan olmas vardr. nsan yalnz Allaha muhtatr. Hem dier insanlara, hem de insan dndaki varlklara kul-kle olma zorunluluu yoktur. Sahip olduu deerlerin farknda olan birisi yeryznn en zenginidir. Bu deerlerden habersiz birisi ise zhiren ok zengin olsa da i dnyas itibariyle son derece fakirdir. Nitekim Krun, onca malnmlkn ierisinde gnl fakirlii yaam birisidir.531 g. 3. mam Em-me ve teyemmm kelimesi kasdetmek anlamna gelir.532 Bu fiilden tremi olan mm ana, bir eyin meydana gelmesini salayan, terbiye ve slahn yapan, merkez, ana kaynak ve asl gibi anlamlara gelir.533 Bu erevede bir zamann, bir

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3308. Zebid, Tcul-Ars, XXXIX/ s. 188-195. 529 Rgb, a.g.e, s. 409; Ayrca bkz. Hac 64; Nisa 6; Tevbe 93. 530 Ate, Kurn Ansiklopedisi, XXIII/ s. 260-276. 531 Rz, Meftihul-Gayb, XXV/ s. 13-15. 532 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, I/ s. 132. 533 Zebid, Tcul-Ars, XXXI/ s. 243-251.
528

527

116

dinin ya da bir mekann bir araya getirip ekillendirdii toplulua da mmet,534 okumayazma bilmeyene ise mm denir.535 mam ise nde duran, kavmin ileri geleni, nderi, rehberi, szne ittib edilen, toplumun takip ettii kitap ya da insandr.536 Bu zellii ile Kurn da insanlar iin bir imamdr. Kitap manas kasdedildii zaman levh-i mahfuz anlamn ierir. 537 nsan, Rabb isminin bir tecellisi olarak, bir eyin meydana gelmesi ve meydanda olan bir eyin olgunlamasn salayan veya bozuk olan bir eyin slah edilmesini yapabilen bir rabbndir. Evrende insan ilh isim ve sfatlarn kesiim noktasnda durduu iin o bir kaynak, bir merkez ve bir asldr. Allah ve icraatlarn anlamak isteyen birinin, koca evrene bakmak ve onu aratrmak yerine insana bakmas ve onu tanmaya almas yeterlidir. nsan btn mahlukatn imam ve nde gelenidir. Bunun iin Allah mahlukat ierisinde imam olan insanla muhatap olmu ve onunla konumutur. rade sahibi bu imamlar kendi iradeleriyle ve tercihleriyle bir araya gelip bir mmet imamlar topluluu meydana getirmi ve kollektif akl ile dnyann marnda nemli mesafe katetmilerdir. nsann imaml kendi hev ve hevesine gre deil kitab yani ilme dayanmaktadr. lmi kendine esas kabul etmeyen ve ilimden nasibini almayan kimse, ilenmemi bir ham madde veya anasndan doduu gibi kalm bir mmi olmaya mahkum olur. Kurn bilenleri stn tutmu ve insanlar ilme tevik etmitir. Zira potansiyel imam olan insann gerek imam olmas ancak ilim ile olur ki insann gerek deeri de ite bu zaman ortaya kar. g. 4. Melik Melik, insan topluluklarn emir ya da nehiy yoluyla ynlendiren ya da onlar zerinde tasarrufta bulunan kimsedir. 538 Bu kelime insanlar zerinde ynetici konumunda olan kimseler iin kullanlp, bir eyaya veya mala sahip olan kimse iin melik

Ate, a.g.e, XXII/ s. 5-9. Ate, a.g.e, XXII/ s. 27-29. 536 Rgb, Mfredt, s. 29. 537 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, VI/ s. 403. 538 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 235; bn Manzr, Lisnu'l-Arab, VI/ s. 4266.
535

534

117

denmez. 539 Bu kelimeden tremi olan milk ise eyann aslna sahip olma ya da bu eya zerinde tasarruf hakkn elinde bulundurma540 ve kendisini kuatan bir eyin araz demektir.541 Melik, ayrca siyset sahibi kimse olup bu siyaseti ile emrinin altndaki kimseleri idare eder.542 Ayn kkten gelen mlk kelimesi ise tab hisler yoluyla bilinen madd alemdir. 543 Toplu halde yaama gerei duyan insanlar balarnda onlar idare edecek birine her zaman ihtiya duymulardr. Akl ve irade sahibi varlklar idare etmek, ok iyi derecede siyset ilmi bilmeye baldr. Tutarl ve doru siyset yapma ise, zaman ok iyi okumaya, insan iyi tanmaya, hdiselerin dilinden gelecei grmeye, kiisel-ilevi ya da sosyal problemleri zmeye vb. pek ok eye baldr. Allah insan yaratrken hem melik, hem de mlik olabilecek bir potansiyelde yaratmtr. Melik ve mlik Allahn sfatlarndan olmasna ramen insan iin de bu sfatlar sz konusudur. nsan eya zerinde hkimiyet kurar ve sahiplik elde eder. Eyaya mlik olan insan istedii gibi tasarrufta bulunur. Ancak insan bir mal veya emtia olmad iin ona malik olunamaz. nsanlarla ilgili tasarruf, ancak onlar hakknda tedbirler, hkmler veya kararlar almakla mmkn olur. nsan idaresi ok kompleks olduu iin bu alanda ok baarl meliklerin var olduu sylenemez. g. 5. Ktib Kitap, isbat, takdir, cab, azm ve yaz gibi manalara gelir.544 el-Ketbu bir yz dier yze bir iple balama ve rabt etmedir.545 rfte ise harfleri yaz ile birbirine balamaktr.546 Kitap iinde mektup ya da mektuplar olan sahifelerdir. Balang irade; sonu yazdr. Hkm ve hkmn verildii ekilde yerine getirilmesine de kitap denir.547Kitap hikmeti ierisine alr. Hikmet ise vkya uygun hkm vermedir. Ktip bir hkm, inanc veya fikri yazya dkp tespit edendir.
539

Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 99-100. Zebid, Tcul-Ars, XXVII/ s. 346. 541 Crcn, a.g.e, s. 295. 542 Rgb, Mfredt, s. 527; Ayrca bkz. Fatiha 4; Gafir 16; Neml 34; Maide 20; Nisa 54; Furkan 3. 543 Crcn, ag.e, s. 295. 544 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3816. 545 Ate, Kurn Ansiklopedisi, XXVI/ s. 201-205. 546 Zebid, Tcul-Ars, IV/ s. 100-103. 547 Rgb, Mfredt, s. 472-474.
540

118

Kurn insana yapt ilerde yazy kullanmasn, yaz ile al-verilerini tespit etmenin adlete daha uygun olduunu tler.548 Herhangi bir hakkn zyi olmamas ya da arada anlamazlklarn kmamas adna bu prensibin ok nemli olduunu syler. nk insan unutan bir varlktr. Hfzasna gvenip yapt ileri yazmamas onu pek ok kartrmalara ve anlamazlklara gtrr. yan- sbite dediimiz ilim kitab eyann hakktini ierisinde barndrr. Burada deiiklik yoktur. nsanla ilgili sabit hakktlerde burada yer alr. Kelmclarn en byk tartma alanda bir adan buradan kmtr. Bir tarafta her eyi bilen mutlak lim, dier tarafta ise yapt fiillerinden mesul olan irade sahibi insan. Eer insann fiilleri nceden takdir edilmi ve aresiz insan o fiilleri ileyecekse neden mesul olur, yapmakta zorunlu olduu fiillerden insann sorumlu olmas adlete uyar m gibi pek ok sorular sorulmu ve meseleyle ilgili tutarl bir teori ortaya konmaya allmtr. Evrende her ey mutlak manada Allahn emirlerine, kitabna uyarken insann bu kitaba uymas iradesine braklmtr. Allah insan yaratmakla kendi iradesini yine kendi iradesiyle snrlandrmtr. Zira insan iradesine yaplacak bir bask mesuliyet mefhumunu zedeler. nsan iin esas olan fiilerinde alabildiine serbest olmasdr. Hatta insan, Allahn hi sevmedii inkar, kfr, nifak, fsk ...vb. pek ok ktl ileme hrriyetine sahiptir. g. 6. Mukarreb k-r-b fiil kknden gelen bu kelime g, gzetim, nispet, zaman ve mekan gibi konularda kullanlan549 bu kelime yakn olmak, yaklamak veya yaklatrlmak gibi manalara gelir.550 Mukarreb, Allaha yakn olmu ve ilh uunt (beeri kabiliyetlerin mutlak halleri) anlayacak kadar yakn olmu kimse demektir. 551 el-kurb kulun mutluluunu netice verecek olan Allaha yaknlktr. Yaknlama (kurb), insan iin kullanlmakta olup, her zaman insanlara yakn (karb) olan Allah iin kullanlmaz. 552 Bu

548 549

Meryem 30; Nisa 153; Enm 7; Mcadele 21; Maide 45; Ahzb 6; Enfal 75; Rad 39; Kehf 28.

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3566-3570. Zebid, Tcul-Ars, IV/ s. 5-15. 551 Rgb, Mfredt, s. 446-447; Ayrca bkz. Bakara 35; Arf 19; Enm 152; sra 34; Tevbe 28; Zariyat 27; Nisa 8; Fatr 18; Mutaffifin 28; Kaf 16. 552 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 223.
550

119

kelimeden tremi olan karb sfat hem insan iin hem de Allah iin kullanlan sfatlardandr. nsan Allahn isim ve sfatlarn beeri dzlemde temsil ettii iin Allahn isim ve sfatlarnn anlalmasn da bir vhid-i kyasdir. Snrl kabiliyetlerden snrsz sfatlara ulama ve bir fikir sahibi olma asndan insan ok nemli rnektir. nsan grr, iitir, konuur ...vb. bunun gibi Allahda mutlak manada grr, iitir, konuur...vb. Ancak insan iin kullanlan bir ksm isim ve sfatlar vardr ki onlar Allah hakknda kullanmak caiz deildir. Mesela insann fakir, zayf, chil olmas ....vb. g. 7. Ulu-l Emr Emr, nehyin nakzidir.553 , durum, hkm554 manasna gelen bu kelime fiil olarak bir kimseyi bir ile mukellef tutmaktr.555 Ayrca emr kelimesi din, sz, azap, mcize, kymet, vahy ve nasr gibi manalara da gelir.556 Hem fiil, hem de sz iin kullanlr. Yoktan var etme, benzersiz, rneksiz ve ilk defa yaratma ii iin de emr kelimesi kullanlr. 557 emire fiil olarak ok olmak, oaltmak manasna gelir ki bir kavim ok olduu, nufusu kalabalklat zaman onlar bir emir sahibi oldu diye bu kelime kullanlr.558 Ulu-l emr siyaseti ve bilgelii ile mensup olduu topluluu ynlendiren ve idare edendir. O bu ii yaparken pek ok hkmler verir. Verilen bu hkmler bazen genele ynelik, bazen de ahsa zel olur. Ancak verilen hkmn d grn ve i duruma uygunluu hkmn mhiyetini adlete ya da zulme yaklatrr. Bunun iin ulu-l emrin bilge, hkm vermede acele etmeyen ve isabetli karar verebilen kimse olmas istenir. Allahn dil ismini insan seviyede gerekletiren ulu-l emr yapt icraatlarla Allahn adletine temsilcilik yapar.

bn Manzr, a.g.e, I/ s. 125. Zebid, a.g.e, X/ s. 68-73. 555 Crcn, a.g.e, s. 53. 556 Mkatil b. Sleyman, Kurn Terimleri Szl, s. 246-250. 557 Ate, Kurn Ansiklopedisi, XXI/ s. 531-535. 558 Rgb, Mfredt, s. 31-33.
554

553

120

g. 8. Rabbn Rabbe bir eyi terbiye etmek, tamamna erdirmek iin para para in etmek, sahip olmak, nimet vermek, idare etmek, stn olmak gibi manalara gelir.559 Allah hem evreni hem de evren iindeki her eyi terbiye eden olduu iin Onun isimlerinden birisi de Rabb dir.560 Ayrca rabb kelimesi nizam ve intizam, denge, maslahat, daha mkemmel duruma gelme, olgunlama,561 efendi ve melik manalarna da gelir.562 Rabbn kelimesi elif ve nun ziydesi ile rabbe mensup, Allahn dinine ok bal olan kimse anlamna gelir. bn Abbas iinde bu mmetin rabbnsi denmitir.563 Dier taraftan rabbn, uluhiyet bilgisine sahip ilim ehli olup hem ilmi, hem de ilimle insanlar terbiye eden kimsedir. 564 Rabbn, dnyay ekillendiren, insanlar ve insan dndaki varlklar olgunlatrmaya alan, ilh isim ve sfatlarn glgesinde rabbnlik yapandr. Bu kelime yerine rabb ya da oulu erbb kelimesi insan iin kullanldnda ilahlatrlm kimse manas kasdedilir ki bu da Kurnda hep knama makamnda kullanlmtr.565 nsan dzlemde gcnn ve snrlarnn farknda olarak Allah taklit etme, ona benzemeye alma ve Allah ahlk ile ahlklanma bundan farkldr. rabbn olun566 ayeti de bu manaya iaret eder. Hz. Muhammedden nceki mmetler kendi din adamlarn kutsallatrm ve onlara ilahlk yetkisi vermilerdi. Mesela o din adamlar kafalarna gre bir eyi helal ya da haram klyorlard. Kurna gre Allahtan baka hi bir kimse hi bir eyi ne helal, ne de haram klabilir. 567 Bir eyi helal ya da haram klmak ile rabbn olmak arasnda bir balant yoktur. Rabbn olmada Allahn rabb ismini temsil etme manas vardr. Bu ise eyay terbiye etme, dengeyi salama, fayda ve maslahatlar elde etmektir.

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, III/ s. 1546-1548. Sebe 15; Fatiha 2; Yunus 10; Casiye 36; Duhan 44; Yusuf 23; Maide 63; l-i mrn 79, 146. 561 Zebid, Tcul-Ars, II/ s. 459-465. 562 Rgb, Mfredt, s. 208. 563 Zemaheri, Kef, I/ s. 574. 564 Rz, Meftihul-Gayb, VIII/ s. 122-123. 565 l-i mrn 80. 566 l-i mrn 79. 567 Enm 140; Maide 87; Tevbe 29; Araf 37.
560

559

121

g. 9. Ulu-t Tavl Tavl kelimesi tldan gelip ksalk anlamndaki kasr kelimesinin zdddr.568 Tle, zaman ya da zamana bal bir iin uzamas; tetvele, kiinin parmaklar zerine dikilip bir eye bakmas; tyle, insan mr; tetavvele, iyilik ve ihsanda bulunmak; tavl, g, kuvvet ve gerekli artlara sahip olma manalarna gelir. 569 Yine mecz olarak kocann karsna verecei mehre ya da yapaca harcamaya da tavl denir.
570

ulu-t tavl ml imknlara sahip kimse 571 anlamna gelse de bundan daha genel

olarak,bir gayeye matuf olarak onu elde etmek iin gerekli imknlara sahip olma anlamn da tar. Toplumda sz dinlenen lider kimseler iin de bu kelime kullanlr. 572 inde yaadmz dnyada pek ok imknlar insann nne serilmi ve bunlarn deerlendirilmesi akl ve iradenin tercihine braklmtr. Ancak bu imknlar her akl sahibi ayn lde deerlendiremez. Potansiyel olarak her insan hedeflerine ulaabilecek bir yapdadr. Ancak, potansiyeli geree dntrme akl ve iradesini kullanan kimseler iin sz konusudur. Hayatn her alannda sz sahibi olma bir insan iin sz konusu olmasa bile,insann baz alanlarnda sz sahibi olmas mmkndr. Bir i adam baarl bir alma ile nemli bir konuma gelme ihtimaline sahip olduu gibi yine bir niversite hocas da iyi bir gayret ve ok iyi bir alma ile dnyann dinleyip dikkate ald bir stat konumuna gelebilir. Hayatn her alannda herkes bir veya birka hususta baarl olma ansna sahiptir. Genelde ise btn alanlarda insan cinsi sz sahibi ve ulu-t tavldir. nsan cinsi varlk ierisinde hedeflerine ulaacak kabiliyet ve glere sahip olduu iin evrene hkim olma da imkn olarak insan iin sz konusudur. g. 10. Halfe Szlkte half emmenin (nn) zdd olup arka anlamnda kullanlr.573 Sonradan gelme, bir eyin devam olma, sonradan gelip ncekinin yerine geme, hatal sz, baltann ba, kendisinde hayr olmayan insan, hazr bulunmayan, nesl, srt gibi
bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 2725. Zebid, Tcul-Ars, XXIX/ s. 390-401. 570 Rgb, Mfredt, s. 348; Ayrca bkz. Hadid 16; Mzzemmil 7; Kasas 45; Gafir 3; Tevbe 86; Nisa 25. 571 Zemaheri, Kef, III/ s. 80. 572 Rz, Meftihul-Gayb, XVI/ s. 160. 573 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 1234.
569 568

122

manalara gelir.574 hilfe, yrme, dolama, eitli olma; halef, salih evlad; el-ehlf, az akll; ehlefe, sznde durmama gibi manalara gelir. 575 Hilf, ihtilf, muhlefet ise kendi yolunu tutup bakasnn yoluna girmeme ya da kendi anlayn, grn tercih edip bakasn kabul etmemedir. 576 Zemaheri, halfe ye bakasnn yerine geen manasn vermi ve demin yeryznde Allahn halfesi olduunu ve onun neslininde demin yerine getiini sylemitir. 577 Razi ise konuyla ilgili unlar syler; insann yaratlmasndan nce yeryznde cinler vard. Onlar bozgunculuk karnca Allah melekleri onlar yeryznden srmek zere gnderdi. blsin de ierisinde bulunduu askerler cinleri denizlere srd. Bundan sonra Allah, insan yaratacan meleklere bildirmesi sonucunda insan cinlerin yerine geti.
578

Dier bir manaya gre de insan halfe olmakla Allahn

yerine mahlukat iin hkm verme konumuna geldi. Merhum Yazr, insann halfelik meselesini yle anlamtr: Allah kendi iradesinden, kudret ve sfatndan baz salhiyetler vererek insann yaratklar zerinde Allahn vekli olarak icraatlar yrteceini ve hkmler vereceini bildirmitir. O, bu hususta asl olmayacak ancak Allahn bir vekli ve kalfas olacaktr. radesiyle Allahn iradesini, emirlerini ve kanunlarn tatbik edecek, sonra onun arkasndan gelenler hlef olarak ayn vazifeyi devam ettireceklerdir.579 nsanolu mahlukatn yaratl silsilesinde en son yaratlm fakat ncekilerin nne gemi, kendi stn donananm ile yeni davran biimleri, yeni ekiller ve tarzlar ortaya koymu, ncekileri taklit etme zorunluluuna dmemi orjinal bir varlktr. nsanlardan nce cinlerin yeryznde olduu tefsircilerin syledii bir husustur. Farkl zelliklere, kafa yapsna ve karakterlere sahip insan cinsi ierisinde tab olarak pek ok muhlefetler olmutur. Kendi yolunu tutup bakasnn yoluna girmeyen insan ou zaman dnceleri urunda kavga vermi, hatta cann bile bu uurda feda etmitir.

Zebid, a.g.e, XXIII/ s. 240-243. Tcul-Ars, XXIII/ s. 243-250. 576 Rgb, Mfredt, s. 174-175; Ayrca bkz. Rad 11; Meryem 59; Furkan 62; Zuhruf 60; Fatr 39; Enm 165; Sad 26; Yusuf 73; Arf 69. 577 Kef, s. 251. 578 Rz, Meftihul-Gayb, s. 180. 579 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 259.
575

574

123

nsandan sonra insann yerini alacak fakl bir cins sz konusu olmad iin bu cinsin devam birbiri ardna gelen nesiller eklinde olmutur. Allah mkemmel donanmla yaratt insana emneti vermi ve pepee gelen nesiller boyu bu emneti yerine getirmeyi insana bir vazife olarak yklemitir. Her insan topluluu iinde yaad ada bu sorumluluu yerine getirmekle sorumlu tutulmu, hi bir kavim baka bir kavmin davranlarndan sorumlu tutulmamtr. Sahip olduu kabiliyetlerle evrenin mar ve insnda grev alan insan yeryznn halifesi olmutur. Bu vazifeyi yerine getirmeme ise snnetullah gerei ilh azab getirmi ve o kavmin yerine yenileri getirilmitir. 580 Yani vazifesini yapmayan insanlar vazifeden alnm ve yerine o vazifeyi yapacak yeni insanlar grevlendirilmitir. g. 11. Vezr Vezer, snak ve dadaki korunak yerine denir.581 Vizr ar yk demektir ki mecz olarak gnah iin de kullanlr. 582 Tamak ve yklenmek anlamna gelen vezere mecz olarak vaat etmek anlamnda da kullanlr. Vezer kelimesi snak veya korunak anlamna geldii iin bu kelimeden treyen vezrde mvekkel bulunduu kimsenin ileri hususunda kendisine snlan ve grlerine mracaat edilen kii anlamna gelir. 583 Vezr efendisinin ar ykn hafifletip ve ona yardm ettii iin kendisine bu ad verilmitir.584 Kurnda bu kelime, Msnn Allahtan peygamberlik iine yardmc olmak zere Hrnu yardmc olarak istedii yerde kullanlr. 585 Allah Msy Firavuna gerekleri anlatmak zere grevlendirdii zaman, Ms, bu iin ok ar ve byk bir i olduunu anlamt. Bu ar ite kendisine yardmc olacak ve ykn hafifletecek bir vezre ihtiya duydu. Bunun zerine kardei Hrnu ilerinde yardmc olmak zere Allahtan vezr olarak istedi. Allah Msnn bu isteini kabul etti.586 Msnn Allahtan vezr istemesi, yalanlanmak ya da sorumluluu hakkyla yerine getirememek korkusundan kaynaklanyordu. Zaten vezr de efendisinin ykn hafifleten kimse
Secde 26; Kasas 78; Hicr 4; uara 208. bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 4824. 582 Zebid, Tcul-Ars, XIV/ s. 358. 583 Zebid, Tcul-Ars, XIV/ s. 359-360. 584 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 4824. 585 Rgb, Mfredt, s. 593-594; Ayrca bkz. Taha 29. 586 Zemaheri, Kef, IV/ s. 77.
581 580

124

olduu iin, Ms bu ykn altndan kardei Hrn ile daha iyi kalkacana inanm ve Allahtan byle bir istekte bulunmutu.587 Toplulukta ferdiyette olmayan bir g vardr. Bir araya gelen fertler mthi bir akl ve g kayna olutururlar. Bu g kayna ile de tek bana yapamayacaklar eyleri kolaylkla baarabilirler. Yanl kararlar almama ve yanlgya dmeme iin insann baka insanlardan destek almas yine akln gereidir. Zira akl akldan stndr ilkesince bir akln gremedii bir yn bir baka akl grebilir ve yanl karar alnmasna engel olabilir. Kurnnn Hz. Peygambere istire emretmesinin de temelinde bu espiri yatar.

H) BADET YN AISINDAN NSAN

h. 1. Abd Bu kelime, a-b-d fiil kknden tremi ve fal vezninde isimdir. Abd, hrriyeti olmayan kle; abede, sahip olmak; abbde, kle klmak anlamlarna gelmektedir.588 Bu kelimeden treyen ibdet ise her trl gzelliin, yceliin ve kemaltn sahibine kar takdir gsterme, sevgi ve sayg belirtme, boyun bkme ve itaat etme manalarna gelir.589 ubdiyyet ahde vef, snrlar gzetme, mevcuda raz olma ve yokluk zamannda sabretme anlamnda kullanlr.590 badette z mana sayg ile boyun bkmekdir.591 nsan dndaki mahluklar iradeleri olmakszn Allahn emirlerine boyun bkmtr. nsan ise irade ve tercihi ile Allaha ibdette bulunur.592 Bunun iin Kurnnn istedii kulluk bilgiye dayanan, taklitden uzak ve akl-mantk zere kurulu bir kulluktur. Bu ekilde kulluk yapana abd denir. 593

Rz, Meftihul-Gayb, XXII/ s. 48-49. bn Manzr, a.g.e, IV/ s. 2776-2779; Zebid, a.g.e, VIII/ s. 327-340. 589 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 102-105 590 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 190. 591 Zemaheri, Kef, I/ s. 118. 592 Rz, Meftihul-Gayb, I/ s. 246- 249. 593 Rgb, Mfredt, s. 358-359; Ayrca bkz. Yusuf 40; sra 53; Bakara 21; Hac 77; Nisa 36; Maide 72; Nahl 36; Mminun 23; Neml 45; Ankebut 16.
588

587

125

slmdaki tevhid inanc insanlar Allahtan baka eylere tapmaktan yasaklar ve yalnz Allaha kul olmaya arr. Allaha kul olmaya arrken de her hangi bir zorlamada bulunmaz, insanlarn akl ve iradelerine seslenir. Akl kendisine rehber edinmi, ilmi esas bilmi bir insan evren kitabn okurken grd gzelliklerin, mkemmelliklerin sahibine ibdet ad altnda takdirlerini bildirir. Kime ibdet ettiini veya neden ibdet ettiini bilmeyen kimselerin abd olduu sylenemez. slmda ibdeti sembolize eden namaz, slmn dnya grnn bir ifdesi olduu kadar, slmn dnyay nasl dzenlemek istediini de gstermektedir. Namaz iki ey ilan etmektedir: 1) bir deil, iki ezeli insan meyil vardr; 2) bunlar mantka birbirinden ayr olmakla beraber insann hayatnda birleebilir. Ne temizlik olmadan namaz var, ne de fiziki ve sosyal abalar olmadan mnev abalar. Namaz abdestsiz ve taharetsiz olmaz. Namaz slmn iki kutuplu birlii olarak adlandrdmz eyin en mkemmel ifdesidir. 594 h. 2. Muhlis Bu kelime, h-l-s fiil kknden gelip, bulankl gitmi ve saflam manasna gelir.595 ehlasa birine veya bir eye has klma, yalnz onun iin yapma, seme, tahlis, her trl aibeden arnma, halasa il, ulama, hlasa, iyi geimli olma, hlas, z, hlis, beyaz veya saf gibi manalara gelir.596 Bu kelimenin ifl babndan mastar olan ihlas inan itibariyle kark her trl dnceden uzak olarak Kurndaki tarif edildii ekliyle Allaha inanma ve ona kullukta bulunmadr.597 hlas Sresine bu adn verilmesi de ierisinde hlis tevhid inancnn anlatlndan dolaydr.598 Muhlis yalnz Allah mabud tanyan, her trl irk ibesinden uzak, saf ve temiz niyet ile Allaha kulluk eden kimsedir.599

zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 283. bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 1227. 596 Zebid, Tcul-Ars, XVII/ s. 557-560. 597 Rgb, Mfredt, s. 173-174; Ayrca bkz. Enm 139; Yusuf 80; Bakara 119; Arf 29; Yunus 22; Ankebut 65; Lokman 35; Gafir 65; Beyyine 5. 598 Rz, Meftihul-Gayb, XXXII/ s. 175. 599 Crcn, Kitbut-Trifat, s. 28
595

594

126

h. 3. D Bu kelime de- fiil kknden ismi fil olup, nida eden, aran manasna gelir.600 de- istemek, yalvarmak, armak, davet etmek, snmak, ynelmek, bir eyi elde etmek iin tevik etmek gibi pek ok manalara gelir.601 Dua kelimesiyle ayn kkten gelen dav kelimesi talep manasna gelir. 602 Kurnda bu kelime daha ziyde insann isteklerini ve ihtiyalarn arz ettii kudret sahibi yaratcya yapt dua anlamnda kullanlr. 603 Dua iin zel bir zaman ve durum yoktur. Kurnda Allah kullarn duaya tevik eder ve dua etmemenin insan nemsizlie mahkum eden bir illet olduunu beyan eder.604 Dua insann hlini Allaha arzetmesi, Ondan yardm istemesi ve ilerinde Onu vekl tutmasdr. Dua insan iin bir g kaynadr. Peygamber Allahtan ald emirle insanlar slma davet ettiiinden onun bir ismi de ddir. h. 4. Ksss Kuss kelimesi kaynaklarda aklllar demektir. el-Ks, Bir iin peine dme ve onu talep etme; kasss, koucu, gybet yapan; el-ks, Hristiyanlarda ilim ve dinde nder olan kimse;605 ksss, byk lim anlamna gelir.606 Kurndaki kullanm ile ksss lim ve bid607 Hristiyan din reisine verilen bir isimdir. 608 Orijin olarak bu kelime sonradan arapalatrlmtr. Kurnnn vg ile bahsettii bu kimseler dorunun peinde olup, n yarg ve banazlktan son derece uzaktrlar. Bu ksss limlerden dolay Hz. Peygambere kar Hristiyanlar, Yahudiler gibi iddetli dmanlk yapmamlardr.609Kurnnn kulland ksss kelimesinde ibdetlerini ilim zerine yapan kimseler kasdedilir.

bn Manzr, a.g.e, II/ s. 1385. Zebid, a.g.e, XXXVIII/ s. 53-56. 602 Crcn, a.g.e, s. 139. 603 Rgb, a.g.e, s. 190-191; Ayrca bkz. Bakara 171; Nur 63; Arf 56; Zmer 8; Yunus 12, 106; Furkan 14; Yusuf 25; Gafir 41- 42. 604 Furkn, 77. 605 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3624-3625. 606 Zebid, Tcul-Ars, XVI/ s. 371. 607 Zemaheri, Kef, II/ s. 280. 608 Rgb, Mfredt, s. 450; Ayrca bkz. Maide 82. 609 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, III/ s. 325-326.
601

600

127

h. 5 Ruhban Korunmak, korkmak ve endie iinde olmak manasna gelen rehbe ya da ruhb kknden gelen bu kelime fulan vezninde isimdir.610 Terehhub kullukta bulunmak, rahbaniyyet ar korkudan dolay tayaca kulluun ve ibdetin stnde bir yk ile kendini kullua balamaktr ki611 Kurnda Hristiyanlarn Allah emretmeksizin kendilerinden ortaya koyduu bu husus eletirilmitir.612 Ruhban, fitne korkusuyla kap dalara snm ve kendisini ibdete vermi kimsedir.613 nsanlardan uzak kalan ve hain elbiseler giyen bu kimselerde en bariz sfat korkudur.614 Din emir ya da yasakta bulunurken insan ftratn gz nnde tutar ve asla arla izin vermez. Ancak Hristiyanlar dinin bu dengesini bozmulardr. h. 6. kif Ukf bir eye srekli ynelme ve yzn ondan hi evirmeme, bir mekana kendini balama,
615

itikf hapsetme, 616 bir eyi yceltmede devamllk gsterme ve

srekli yceltilen eye bal bulunmadr.617 itikf er manasyla ibdet niyetiyle kiinin kendisini bir ksm zel yerlerde (kabe, mescidler) hapsetmesi ve ibdete vermesidir.618 lim Kurnda ok stn olarak kabul edilmi ve ilim sahiplerinin de dier insanlardan daha stn olduklar vurgulanmtr. slmda hem iman, hem de imana bal ibdet bilgi zerine bina edilir. Bilgisizce yaplan ibdetlerin yanllardan uzak olmas mmkn deildir. Putlara yaplan ibdet akln kullanlmad zaman insann ne kadar yanl inanlara, ibdetlere gireceini aka gsterir. Doruyu test eden akl olduu iin yaplacak ibdetin de akln rehberliinde yaplmas gerekir.

Zebid, a.g.e, II/ s. 537-539. bn Manzr, a.g.e, III/ s. 1748. 612 Rgb, a.g.e, s. 230; Ayrca bkz. Hadid 27. 613 Crcn, Kitbut-Trifat, s. 146; Zemaheri, Kef, VI/ s. 52. 614 Rz, Meftihul-Gayb, XXIX/ s. 246. 615 Zebid, Tcul-Ars, XXIV/ s. 179-180. 616 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 3058. 617 Rgb, Mfredt, s. 383. 618 Zemaheri, Kef, I/ s. 391.
611

610

128

I) SINIRLILII AISINDAN NSAN

. 1. Sefh Sefeh, hilmin nakzi olup hilm hafiflii ve cehlet gibi manalara gelen bir kelimedir.619 Fiil olarak bu kelime grlerinde ve nefsinde hafif olan anlamndadr.620 Sefihe nefsehu terkibi, kendisini helak etmek ya da byk bir zarara sokmak; sefh, akl noksanlndan dolay davranlarnda hafif olan kimse manasndadr.621 Ticari hayatta insanlarn haklarnn zyi olmamas adna Kurn sefh kimselerin ktiplik yapmamasn tenbihler.622 Akl nimetinden mahrum olan bir kimse adleti gerekletiremez. Akl yetersizliinden dolay grlerinde ve davranlarnda hafiflik yaayan bu kimse dinde sosyal grevlerin yerine getirilmesinde ehil kabul edilmez. Sefihlik hakkten veya hkmen olur ki her ikisinde de ortak mana akln devre d kalmasdr.623 Kfirler kendi anlaylar dndaki kimseleri sefihlikle ithm ederler.624 Kurn asl sefihlerin kendileri olduunu syler. 625 nsann vakar, saygnl ve davranlarnn deeri akl ve irade ile ok ilgilidir. Evrende insan ok mstesn hle getiren de yine onun akl ve iradesidir. . 2. Zayf Zaaf kelimesi Arapada g ve kuvvetin zdddr. Zuf, kiinin bedenindeki zayflk; zaf ise, akl ve gr zayfldr. 626 Acziyet, gszlk, irade eksiklii, deersiz ey gibi manalara da gelir. Bu kelime ile ayn kkten gelen zf ise artrma, ikiye katlama ve snrsz art gibi manalara gelir.627 nsann zayf bir varlk olarak yaratlmas628 meselesini Zemaheri, ehvetlere kar sabredemeyen ve meakkatli ilerde
bn Manzr, a.g.e, II/ s. 2032-2033. Zebid, a.g.e, XXXVI/ s. 367-369. 621 Rgb, a.g.e, s. 263. 622 Nisa 5; Cin 4. 623 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 211. 624 Zemaheri, Kef, I, s/ 182-183. 625 Bakara 13. 626 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 2587. 627 Zebid, Tcul-Ars, XXIV/ s,. 49. 628 Nisa 28.
620 619

129

azimli olamayan eklinde, 629 Rz ise lezzet ve ehvetlere meyletmeye aran sebeplerin okluu eklinde yorumlamtr.630 nsandaki bu zaaflar sebebiyle din kolaylk esas zerine vaz edilmi ve insan zerinden her trl zorluk kaldrlmtr.631 nsann zayf yaratlmas, ruhunun pek ok eye muhta olmas, dine ve ibdete ihtiya duymas onu Allah karsnda muhta klar. nsan mutlak manada g sahibi deildir. Zira o yaratl itibariyle basit bir sudan yaratlm, sonra glenip kendi ilerini yapacak bir yeterlilie ulamtr. Ancak biyolojik olarak ihtiyarlkta bedensel gc kaybeden bir varlktr. Kurna gre insann sorumluluu sahip olduu imknlara gredir. Dolays ile her insann sorumluluu eit deildir. Nice beden itibariyle zayf kimseler vardr ki akl itibariyle ok gl olduu iin kendisinden beden olarak daha gl ve kuvvetli kimseleri yenmilerdir. Kurn Tlut-Clut hadisesini anlatrken Hz. Davudun Clutu ldrdn bildirir.632 Tefsirciler muhataplarn nasl bir yapya sahip olduklarna dair bir ksm rivayetleri nakleder. 633 Bunlardan birisine gre Clut olabildiine gl ve dev gibi bir adamdr. Karsna kan bir kl darbesiyle yere seren Clutun karsna kimse kamaz. Karlkl dte kaybetmek kesin gibidir. Bundan dolay Davud muhatabna ok yaklamadan byk bir tala nce Clutu yere serer ve sonra hemen gsne oturup kellesini koparr.634 Bylece Davud akl gc ile beden gcn yener. . 3. Fakir Fakr kelimesi anlam olarak zenginliin (gna) zdddr. Miskin, hi bir eyi olmayan anlamna gelmesine karn; fakir, miskine gre durumu biraz iyi olan ve snrl da olsa belli eylere sahip olandr.635 Muhta olma, zaruri eylere ihtiya duyma,636 elinde kendisini idare edecek kadar bir eyi olmama,637 psikolojik olarak dkn olma ve dilenci

Zemaheri, a.g.e, II/ s. 61. Rz, Meftihul-Gayb, X/ s. 78. 631 Hamdi Yazr, a.g.e, II/ s. 546-547. 632 Bakara 251. 633 Rz, a.g.e, VI/ s. 202. 634 Rz, a.g.e, VI/ s. 202-207. 635 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3444. 636 Crcn, Kitbut-Trifat, s. 216. 637 Zebid, Tcul-Ars, XIII/ s. 334-339.
630

629

130

tabiatl olma yine bu kelime ile ifde edilir.638 nsan varln Allaha borlu olduu iin Onun nezdinde fakirdir.639 Allah ise mutlak manada gandir.640

) GEREKLERE DESTEK VEREN NSAN

i. 1. Vel Bu kelime, inan, yardm, sadakat, din, nispet veya mekan ynyle yaknlk ifde etmek iin kullanlr. 641 Vel, seven, koruyan, yardm eden;642 el-velyu, yaknlk, yamurdan sonra yamur;643 vilyet, imret, sultan, yardm; velyet ise bir ii stlenmedir. 644 Bu balamda bir ii stlenme, sorumluluu kabul etme manasna gre mmin Allahn velsidir, yardm manasna gre de Allah mminlerin velsidir.645 man Allahn yardmn alma adna en nemli vesiledir. 646 man insan Allaha yaklatrr. nsan, iman ederek Allah sevgisini ve yardmn kazanr.647 Dier insanlarla ilikisi asndan Allah, btn insanlarn velsidir. Ancak zel olarak Allah, yalnzca mminlerin velsidir. Bunun manas ise onlar kayrmas, karanlklardan aydnla karmas, onlarn dostu olup sevmesi, ellerinden tutup phelerden kurtarmasdr.648 nsann akl ve irade sahibi olmas Allahn insana yapt en byk yardmdr. i. 2. Havr Yardmc manasna gelen bu kelime Kurnda Hz. sann arkadalar iin kullanlmtr.649 Haver, gzdeki beyazln ve siyahln iddetli olmas; havriyyt,

Rgb, Mfredt, s. 429. Fatr 15. 640 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, VI/ s. 381. 641 bn Manzr, a.g.e, VI/ s. 4920- 4926. 642 Ate, Kurn Ansiklopedisi, XXII/ s. 190-194. 643 Crcn, a.g.e, s. 329. 644 Zebid, a.g.e, XXXX/ s. 241-243. 645 Rgb, a.g.e, s. 606; Ayrca bkz. Bakara 257; Arf 196; l-i mrn 68; Enfal 40; Hac 78; Cuma 6; Maide 51; Tevbe 23. 646 Zemaheri, Kef, I/ s. 488. 647 Rz, Meftihul-Gayb, VII/ s. 18. 648 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, II/ s. 174-175. 649 l-i mrn 52; Hamdi Yazr, a.g.e, III/ s. 369.
639

638

131

beyaz tenli ve gzel renkli kadnlar anlamna gelir.650 Havr yardmc, vezr, dost, sekin, candan arkada, peygamberlerin mmetleri ierisinde sekinler gibi anlamlara gelir.651 nsanlar Allaha imana davet iinde Hz. saya yardm eden bu sekin kimselere Kurn havr adn verir. 652 Neden havr ismi verildiine dair deiik grler vardr: a) nsanlar Allaha imana davet ederken ksa, zl ifdeler, tebih ve temsiller kullandklar iin, b) nsanlara din ve ilim reterek onlarn nefislerini temizledikleri iin, c) nsanlarn gnllerini gzel konuma yoluyla aldklar iin, d) Hz. saya din iinde yardmc olduklar iin,653 e) Hz. saya inananlar ierisinde en sekin olduklar iin, f) Beyaz elbise giydikleri iin, g) Elbiselerini ykayan bu kimseler mesajlaryla da gnlleri temizledikleri iin, bu ismi almlardr.654 i. 3. Vekl Vekl, koruyan, kefil olan, birinin ilerini idare eden;655 vekele, bir ii teslim etmek, birine havale etmek;656 ittekele al, bir ite birine gvenmek; vekel, bir ii bakasna havale eden; tevkl, bakasn kendi yerine geirme ve ileri ona havale etme; tevekkl, zaafn izhr edip bakasndan yardm istemek manalarna gelir. 657 Yardm ve destek manasna olmak zere Allah insanlarn veklidir. 658 Allahn isimlerinden birisi de vekldir.
659

Sorumluluk asndan hi bir insan dierinin vekli deildir. Zira kimse

kimsenin gnahn yklenemez ve onun yerine kullukta bulunamaz.

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 1044-1045. Zebid, Tcul-Ars, XI/ s. 103. 652 Zemaheri, a.g.e, I/ s. 561. 653 Rgb, Mfredt, s. 151. 654 Rz, a.g.e, VIII/ s. 69. 655 Crcn, Kitbut-Trifat, s. 328. 656 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, VI/ s. 4909. 657 Zebid, Tcul-Ars, s. 96-98. 658 Rgb, Mfredt, s. 604-605; Ayrca bkz. Nisa 81; Ahzb 48; l-i mrn 173; ura 6; Enm 61. 659 Zemaheri, Kef, II/ s. 115.
651

650

132

Kim Peygambere itaat ederse Allaha itaat etmi olur, kimde yz evirirse biz seni onlara beki gndermedik660 ayetine kar mnafklar, Muhammed ilahlk iddeasnda bulunuyor demeleri zerine; Sana itaat ettik derler, fakat senin yanndan knca ilerinden bir takm geceleyin sylemi olduklarnn tersini kurarlar. Allah onlarn geceleyin tasarladklarn yazyor. Sen onlara aldrma, Allaha gven, vekl olarak Allah yeter661 ayeti nazil olmu, peygambere teselli verilerek kfirleri de Allaha havale etmesi tenbih edilmitir.662 Hz. Peygamber insanlarn vekli deildir. O, insanlara doruyu anlatr ve hayatyla bir model ortaya koyar. Bunun tesi ise insanlara kalmtr. Doruya uyma ya da yanlta srar etme her ahsn kendi tercihi ile ilgilidir ve hi kimse bir bakasnn tercihlerinin vekli deildir. Bir ksm hukki ilerde vekl tutma sz konusu olabilir ki bu karlkl anlamayla ilgilidir. Bunda da veklin tasarruflarna rz olma sz konusu olduu iin iin sonu yine vekl klan kimseye dnmektedir.

J) DEER OLARAK NSAN

j. 1. Vech Vech, yz manasna insann en erefli uzvudur. Bir eyi karlamada insann birinci uzvu yz olduu iin bu mana ile mecz olarak insann kendisi kastedilir.663 Bunun yansra szlklere bakldnda vech kelimesi, bir eyin kendisi, bir zaman diliminin ilk ksm, grnen yldz, gidilmek istenen yol, bir kavmin efendisi, yn, az su gibi anlamlarda kullanlmaktadr.664 Tevecchte bulunma, kabul etme, gzel karlama ve raz olma gibi anlamlar da bu kelimenin deiik kalplaryla ifde edilir.665 Belgatta cz sylenip kln kastedilmesi kuralna uygun olarak insan yzyle de insann btn kastedilmi olur. Fakat bu kural genelde kelimeyi hakiki manasna hamletmenin uygun
Nisa 80. Nisa81. 662 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, III/ s. 34-35. 663 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, VI/ s. 4775. 664 Zebid, Tcul-Ars, XXXVI/ s. 535-538. 665 Rgb, Mfredt, s. 585.
661 660

133

olmad durumlar iin sz konusudur. nsan iin mecz olarak kullanldnda bu kelime makam ve itibar sahibi deerli kimse gibi manalara gelir.666 vech insanlar tarafndan tannan ve sahip olduu vasflardan dolay vlen kimsedir.667 Her insan Allah katnda stn bir deere sahiptir. Bunun tesinde insanlara stnlk getiren husus Kurnda takvya balanmtr. j. 2. Hlid Huld kelimesi, fesada uramadan bir eyin bulunduu hl zere devam etmesi demektir.668 Hled, akl, kalp, nefs; muhlid, ihtiyarlad halde sann ve sakalnn siyah kalan kimse; hlede, bir yerde kalmak, srekli olmak; ahlede, bir eye balanmak, sarlmak, ebedletirmek gibi anlamlara gelir.669 Ayrca bir eyin bozulmas veya bulunduu hlin deiimi ok uzun zaman alyorsa Araplar bunu ifde iin huld kelimesini kullanrlar. Hald, insann yaad mddete dier uzuv ve organlarna aykr olarak deimeyen ve bulunduu hl zere kalan ksmdr. Muhalled uzun sre kalan manasna olup uzun mrl kimselere raculun muhalled denir.670 Kurndaki kullanl ile bu kelime insann bozulmadan asl zere devam etmesi ve ebed genlie kavumasn ifde eder.671 Kurn insann hiret alemindeki sonsuz hayatn bu kelime ile ifde eder.672 nsan evren sergisinde en gzel ilh sanattr. Sahip olduu donanm ve gerekletirmesi istenen grevler asndan insan evrenin en gzde varldr. O Allah gsteren bir ayna olduu iin onun madd-mnev yapsnda ilh isim ve sfatlar grlr. uurlu varlklarn en kabiliyetlisi insandr. nsan bir taraftan ilh sanat anlamaya alr, dier taraftan ise Allahtan ald kabiliyetler ile kendi sanatn icr eder. Yine insan, Allahn insan doasna yerletirdii ahlkla ahlklanmann bir gerei olarak kendi seviyesinde bir rabbn olarak eya zerinde tasarrufta bulunup eyaya kendi rengini, kendi desenini vermeye alr. Bu zel donanma sahip insann dirilmemek zere

Zemaheri, Kef, I/ s. 559; Rz, Meftihul-Gayb, VIII/ s. 55; l-i mrn 45. Crcn, Kitbut-Trifat, s. 325. 668 bn Manzr, a.g.e, II/ s. 1225. 669 Zebid, a.g.e, VIII/ s. 61-67. 670 Rgb, Mfredt, s. 173. 671 uara 129; Bakara 82; Arf 42; Yunus 26; Hd 23; Rad 5; Mcadele 17; Nisa 93. 672 Zemaheri, Kef, I/ s. 532.
667

666

134

ebediyyen lmesine Allah raz olmad iin insana ebediyet vaat etmitir. nsandan bakasna ebediyyet vaat edilmemitir. Aslnda insan evren iinde bir nokta kadar bykle sahip deildir. Ancak Kurna bakarsanz o kck varla btn evrenin sahibi olan Allah tehditlerde ya da mjdelerde bulunmak sretiyle onu ebediyeti kazanmaya arr. nsana konuurken onun bir fiilinden gklerin ve yerin neredeyse atlayacan bahseder. Kurn insana hitap ederken onu hep szlemenin bir taraf olarak grr ve konumunun nemine gre bir uslup kullanr. Aksi takdirde mutlak g ve otorite sahibi Allahn insana hitap ekli anlalamaz. nsan evrende basit, sradan bir varlk olmadndan dolay onun iin kullanlan hitapta basit ve sradan deildir.

K) BLMEYE ENGEL TEKL EDEN YN AISINDAN NSAN

k. 1. Summ Samme, kulan engellenmesi, iitmenin arlamas; samme, vurmak demektir. el-Esm, ierisinde silah sesi duyulmad iin cahiliye Araplar Recep ayna bu ad verirlerdi. 673 Esamm, sert, kat, hi mit edilemiyecek kimse, samma, semiz deve, iddetli bela; sammn, talk arazi; samm, bir eyin z, asl gibi manalara gelir.674 Mecz olarak doruyu duymayan, gereklere kar sar kesilen kimselere de Kurn summ ismini verir.675 Kfirlerin duyu organlar salkl olmalarna karn Kurna kar onlar kapattklar iin Kurn onlar sarlar olarak niteler.676 nsann bilgi elde etme yollarndan birisi de iitme organdr. Kulak kendisine gelen sesleri alglar ve bunlar beyne iletir. Beyin ise gelen sesleri deerlendirir ve bunlarn ne deer ifde ettiklerini belirler. Kulak tek bana bilgi ifde eden bir vasta deildir. Kulaa gelen sesler bazen duyma aralnn alt eik noktasnda olur ve tam net duyma gereklemez. Bu noktada tahkik ehli bir kimse bir hkmde bulunmaz, daha net
673 674

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 2500-2501. Zebid, Tcul-Ars, XXXII/ s. 513-518. 675 Bakara 18, 171; Hd 24; Furkan 73; Maide 71. 676 Zemaheri, Keaf, I/ s. 194; Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, I/s. 216; Rz, Meftihul-Gayb, II/ s. 84.

135

duymaya alr ya da tam duyamadm der. His ehli ise tam duymad bu sese bir mana verir ve sanki net duymu gibi yle duydum der. Halbuki yle duydum dedii ey sadece tahminden ibrettir. Hz. Peygamber Kurn ayetlerini Mekke mriklerine okuduu zaman onlar kulaklarn tkyor, elbiselerini balarna geiriyor ya da grlt yaparak ayetlerin duyulmasn nlemeye alyorlard. Onlar bu halleriyle kendi nefisleri adna sarlk yapm oluyorlard. Duyduklar sz anlayp sze szle karlk verme yerine kulak tkayarak, grlt yaparak karlk vermeleri onlarn ne kadar zayf deerlere bal olduklarn gstermesi asndan ok manidardr. k. 2. Bkm Bu kelime etimolojik olarak bekemin oulu olup, konuamayan ya da doutan dilsiz olan kimseler iin kullanlr.677 Arapada akl ktlndan dolay sz sylemekten aciz olan kimseler iin bekeme ani-l kelm tabiri kullanlr. 678 Kurn bu kelimeyi mecz olarak kfirler hakknda kullanr.679 Mrikler dillerini doruyu sylemekten engelleyip kendi iradeleri ile gerekler karsnda dilsiz kesildikleri680 iin Kurn onlar konumaktan ciz varlklar dzeyinde deerlendirmi681 ve bekemlik sfatyla nitelemitir. 682 Allahn kelm sfatn temsil eden insanlar da sz syleme kabiliyetine sahiptirler. Konuma sfat hem Allah iin hem de insan iin sz konusudur. nsandaki kelm ve ilim sfat insann yeryznde halife olmasnn da sebebidir. Bilgi edinme yollarndan biri olan havss- selmenin bir unsuru da konumadr. nsan dili vastas ile dncelerini dile getirir. Konumann doru olup-olmadn akl test ettikten sonra sylenen sz bilgi ifde eder.

bn Manzr, a.g.e, I/ s. 337. Zebid, a.g.e, XXXI/ s. 313. 679 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 219-220. 680 Zemaheri, Kef, I/ s. 194. 681 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, I/ s. 216. 682 Rz, Meftihul-Gayb, II/ s. 84.
678

677

136

k. 3. my Gzleri grmeyen, grme duyusunu kaybetmi anadan doma veya sonradan olma krler iin am kelimesi kullanlr.683 miye, grme duyusunu tamamen kaybetmek; amm, gizlemek; mmiyye, dallet veya kibir; ama, chil, kr ve uzun boylu gibi manalara gelir. 684 Kurna gre ama, grlmesi gerekeni grmek istemeyen ve gereklere kar bilerek krlk eden kimsedir.
685

Bu kimseleri Kurn
686

iddetle knar ve sahip olduklar duyular kullanmaya davet eder.

Gzden, dilden ve

kulaktan mahrum olmakla vasflanmak knamann en son derecesidir.687 Bir ksm duygusal haller akln nnde gerekleri grmeye engel olabilir. Bunun iin Usl-u Fkhta bir kaide olarak hkim kzgn iken hkm vermez prensibi yer almtr. Yani hkimin akln ve muhkemesini etkileyecek bir durum olduunda hkim adletli karar veremeyecei iin o halde karar vermez. nk akln nne perde olan psikolojik bir durum sz konusudur. k. 4. Murid Arz genilik, en, arz etmek, bir ticaret maln piyasaya srmek, teklif etmek ve gstermek manalarna gelir.688 Bu kelime ifl babnda kullanldnda aka bir eyi sunma, an harfi ceri ile kullanldnda yz evirme, srtn dnme, grmemezlikten gelme, kabule yanamama, dnmeden kama ve dorular inkar etme689 gibi temelde insann akl kullanmaktan kamasn ifde eden manalara gelir. 690 Bunun da temel nedeni atalarn dinine kr krne ballk ya da bakasn uursuzca taklitdir. Bu ekilde davrananlar Kurnda en ar bir dille knanm ve onlarn bu halleri akl olmayan hayvanlarn durumlarna benzetilmitir. Dorulardan kama ve gereklere srtn dnme Mekke mriklerinin karakteristik bir hareketi idi. Onlar yeni bir durumla karlatklar zaman biz atalarmzdan byle bir ey grmedik deyip srtlarn dnyorlard. Kendilerine arz edilen ey zerinde dnme,
bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 3115. Zebid, Tcul-Ars, XXXIX/ s. 107-114. 685 Zemaheri, a.g.e, I/ s. 194. 686 Rz, a.g.e, II/ s. 84. 687 Eb Hayyn, a.g.e, I/ s. 216. 688 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 2884-2887. 689 Zebid, Tcul-Ars, XVIII/ s. 377-380. 690 Rgb, Mfredt, s. 369-370; Ayrca bkz. Secde 22; Nisa 63; Arf 199; Taha 124; Enbiya 32; Nur 48.
684 683

137

anlamaya alma ve kendi akllaryla onu deerlendirme yerine bu kimseler kendilerine gemii ana referans ve doruluk kriteri olarak kabul etmilerdi. Atalarnn dinine uymayan eyleri hi anlamadan ve dinlemeden reddeden bu kimselere Kurn, ya atalarnz aklsz, hi bir eyi anlamayan ve btl zere yaam kimselerse691 sorusunu sorarak onlar dnmeye davet eder ve kr krne taklitin insana yakmadn arpc ve vecz bir ekilde anlatr. k. 5. Ala Ykseklik, ycelik, ululuk, stnlk692 gibi manalara gelen al fiilinden tretilmi olup, mbalaa bildiren sfattr.693 Ulvi-eyi, bir eyin tepesi, zirvesi; al, daa kmak; malt, eref kazanmak; ilyetn-nas, insanlarn ereflileri; ilave, ban en st ksm, terazinin iki kefesi arasndaki kulp, her eyin fazla ksm; aly, dan tepesi; ilyn, iri deve, uzun insan, gr ses gibi manalara gelir.694 Bu kelime baskc zihniyetin insanlar zerindeki tahakkmn ve zlmn ifde eder.695 Bu sfat aslnda Allah iin kullanlan bir sfattr.696 Allah stn hikmeti ile eyay teslim alsa da insana asla bask yapmaz. Mcessime, bu sfattan hareketle Allah iin stte bir yer olduu anlayna gitmidir. Byle bir anlay ulhiyet anlay ile eliki arz eder.697 nsann vg makamnda baldr. Bu sfat Allah iin kullanld zaman Ztnda her eyden stn ve yce olduu gibi isim ve sfatlarnda da byle olan anlamna gelir.698Allah mutlak stndr. Ancak onun bu stnl insann iradesini ortadan kaldran, insan cebr anlamda kendi iradesine mecbur klan bir stnlk deil aksine insana deer veren, onu iradesinde hr klan ve hepsinden nemlisi onun evrende baarl olmas iin srekli yardm eden bir stnlktr. Allahn bu sfatn temsil etmesi adlet ilkesine

Maide 104; Yunus 78. bn Manzr, a.g.e, IV/ s. 3088-3091. 693 Rgb, a.g.e, s. 386. 694 Zebid, a.g.e, XXXIX/ s. 82-87. 695 Yunus 83; Mminun 46; Sad 75; Kasas 83; sra 4; Hac 62; Naziat 24. 696 Zemaheri, Kef, VI/ s. 356. 697 Rz, Meftihul-Gayb, XXXI/ s. 138. 698 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, IX/ s. 138-139.
692

691

138

k. 6. Kebr Bu kelime bir eyin cisim ya da saysal olarak bakasna nazaran ok olduunu ifde eden bir sfattr.699 Kebura, byk oldu; el-kbir, erefi byk olan; kebbera, yceltmek; kebira, ya byk olmak; kebera, artrmak, eklemek; el-kibr bir eyin ou ksm, ykseklik, byklk, zorbalk; tekebbera, byklk taslama gibi anlamlara gelir.700 Bu kelime ayn zamanda bir eyin deerini ve nemini ifde etmek iinde kullanlr ki o zaman deeri yksek oldu veya bir toplulua ba, reis oldu manasna gelir.701 Kebre, kesin haram olan, dnya ve hirette cezay gerektiren byk gnahlar iin kullanlan bir kelimedir.702 Kibir insann gerekleri grmesine en byk engeldir. 703 Firavunun Msya inanmamasnda da en byk saik kibirdi. 704 Kibir sahibi birisinin asli ftrat bozulmu olduu iin inanma istidaat kalmamtr.705Gerekte byk olmad halde byklk taslamak geree muhlifet olduu iin bir yalandr ve hakk kabuln nnde en byk engellerden biridir. k. 7. Mstehz Hz den gelen bu kelime, dk seviye aka, oyun ve elence manasna gelir.706 Mstehz hereyi dalgaya alan, oyun ve elence vastas yapan kimsedir.707 Kurnda bu kelime insan iin kullanldnda Allahn ayetlerini alaya alan, onlar elence ve glme vastas yapan kimseler kast edilmi olur. Bu kelime Allah iin kullanldn da ise insanlar yaptklar fiilin ayn cinsiyle cezalandran, onlara mhlet tanyp sonunda anszn yakalayan manasna gelir. 708 Belgattaki mukbele esasna gre Allah insan iin kulland baz kelimeleri kendisi iin de Kurnda kullanmtr. Bu kelimelerden birisi de istihzdr. 709 Alaya
bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3807. Zebid, Tcul-Ars, XIV/ s. 5-11. 701 Rgb, Mfredt, s. 470. 702 Crcn, Kitbut-Trifat, s. 235. 703 Hamdi Yazr, a.g.e, IV/ s. 132. 704 Zamaheri, a.g.e, II/ s. 509. 705 Rz, Meftihul-Gayb, XV/ s. 4. 706 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, VI/ s. 4659. 707 Rgb, Mfredt, s. 574-575. 708 Rz, a.g.e, XVI/ s. 124. 709 Casiye 9; Furkan 41; Enbiya 36; Tevbe 56; Hd 8; Nahl 34; Zmer 48; Gafir 83; Ahkaf 26.
700 699

139

alma, dalga geme anlamnda olan bu kelime Allah iin kullanldnda farkl bir anlam kazanr. Mukbele esasna gre insan nasl bir tavr sergilemise o ekilde bir davrana maruz kalr. Allahn istihz edenlerle istihz etmesinin manas da onlar kendi fiilleriyle karlamas ve onlara gre mukbelede bulunmas anlamn ifde eder. k. 8. Muhtl H-y-l fiil kknden gelen bu kelime ifteale babndan ismi fil formundadr. Byklenme, yrrken sallanarak ve meylederek yrme, alm satma, kendisini insanlara farkl gsterip insanlar farkl dncelere sevk etmeye alma ve olduundan byk grnmeye alma gibi manalara gelir.710 Kelimenin z manas byklk taslamadr. Hayl kelimesi de buradan gelir. Bu ise gerein dnda bir kanaat ve anlay oluturmaya alma ya da bir eyi mhiyet-i nefsil emriyesinin dnda grme ve gstermeye almadr. 711 Ayrca muhtl arkada ve akrabalarna kar byklk taslayp onlara iyilik etmeme anlamna da gelir. 712 Kurna gre eyann hakkti sabittir. Bir ksm hokkabazlklarla, laf oyunlaryla ve deiik aldatma yntemleriyle gerekleri farkl gstermeye alma, dorular deitirmez. Kendi ile bark olmayan insan tipi srekli farkl kimliklerde grnmeye alr. Olduu gibi tannmadan ve grnmeden kaan bu tipler hep byk grnmeye alrlar. Halbuki insan olmak bal bana en byk deerdir. k. 9. Chil Hilmin zdd olup snfta mtalaa edilebilir; a) limden yoksun olmak, bilgisizce davranlarda bulunmak, b) Bir eyi olduunun dnda baka bir ekilde kabul etmek ve yle inanmak, c) Uygun olmayan fiil ya da davran, bir ii yaplmas gerekli ve uygun olan yolun dnda uygunsuz bir formatta icr etmek. 713 Cehlet ilmin nakzidir. Techele, bilgisizlik izhr ettii halde gerekte yle olmayan; techl, cehlete nispet etmek; cehile, bir ii bilgisizce yapmak gibi
711

bn Manzr, a.g.e, II/ s. 1293-1294. Zebid, Tcul-Ars, XXVIII/ s. 450-461. 712 Rz, Meftihul-Gayb, XVI/ s. 124. 713 Rgb, Mfredt, s. 115.

710

140

manalara gelir.714 Mechele, cehlete srkleyen ey; ardun mecheletn, zerinde hi bir alamet ya da iz olmayan yer; nkatn mechletn, st vermeyen deve; cehiletl kdr, kaynamas iddetlenmek anlamlarna gelir.715 Crcn cehleti basit ve mrekkeb olmak zere ikiye ayrr: a) Basit; bir eyi bilmedii halde kiinin kendisini biliyor zannetmesi, b) Mrekkeb; geree ters bir eye kesin inanmak.716 Allah Kurnda Hz. Peygambere imann insan iradesine bal bir husus olduunu bildirmi ve bu yolun dndaki anlayn cehlet olduunu vurgulamtr.717 Bunun yansra akldan uzak hareket eden chillere, ge merdiven dayayp ya da yere tnel ap bir mcize getirmenin bile fayda vermeyeceini Kurn bildirmitir. 718 Kurn insanlar Allaha imana davet ederken nce onlar akllarn kullanmaya ve dnmeye davet eder. nk zerinde dnlmeden yaplacak bir iman taklit demektir ki zaten bu iman Kurn ok ciddi bir ekilde knar. man, bir mr boyu sren ve her gn yenilenmesi gereken aktif bilmedir. k. 10. Mmter M-r-y kknden gelen miryet kelimesi, bir i hususunda tereddt etmek olup ekten daha hussdir.719 Bu kelimeden gelen imtir ise iinde phe ve teredddn bulunduu bir hususta zorlamal olarak delil bulmaya almaktr.720 Mer bir eyi karmak, bir hakk bilerek inkar etmek, vurmak gibi anlamlara gelir.721 Mekke mrikleri sosyal konumlarn kaybetmemek iin Hz. Peygamberin arsn kabul etmemi ve buna da kendilerine gre deliller gstermeye almlard. Mesela onun bir beer oluu, toplum ierisinde fakir bir statye sahip oluu gibi aklla badamayan pek ok zorlamal bahaneler ileri srmlerdi. 722

bn Manzr, Lisnu'l-Arab, I/ s. 713. Zebid, a.g.e, XXVIII/ s. 255-258. 716 Crcn, Kitbut-Trifat, s. 108. 717 Zemaheri, Kef, II/ s. 241. 718 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, III/ s. 414-415. 719 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, VI/ s. 4190. 720 Rgb, Mfredt, s. 251. 721 Zebid, Tcul-Ars, XXXIX/ s. 523-525. 722 Bakara 147; Kehf 22; Hd 109; Meryem 34.
715

714

141

Kurn insana hitap ederken kulland sluplardan birisinde de insana verilen nimetleri tek tek sayar ve somut delillerle insandaki pheyi gidermek ister. Mekke mrikleri hiretin varl, ldkten sonra dirilme gibi pek ok hususta phe iindeydiler. Onlarn phesi ilm bir phe olmadan ok sosyal statlerini kaybetme korkusu idi. Nitekim Kurn onlarn gerekleri bilerek inkr ettiklerini syler. Sosyal staty kaybetme ve hiretin varl arasnda phe ierisinde bocalayan bu kimseler Kurnda mmter kelimesi ile anlatlmtr. 723 k. 11. Murb Arapada herhangi bir ey hakknda pheye dmek, tevehhm etmek ve iki iten hangisinin doru olduunu seememek reyb kelimesiyle sylenir. 724 Reyb zaman iindeki hdiseler, ihtiya, zan, phe, thmet, vehim gibi manalara da gelir. Erbe, pheli hle gelmek, pheye drmek; irtbe, itham etmek anlamndadr.725 Murb de iki durum arasnda phe iinde kalm, doruyu bulamam ve tereddt hlinde olan kimsedir.726 ounlukla inanla ilgili konularda doruyla yanl arasnda gidip gelen, kesin kanaata varamayan kimseler iin kullanlr. Reyb aslnda nefse kuku ve zdrap vermek manasna mastar iken, buna balca sebep olan phe anlamnda kullanlmas galip olmutur.727 Bunda kt zan gibi thmet manas da vardr. Eski alkanlklarna ok bal kimselere yeni eyler sylenince iddetli tepki gsterirler. Bal bulunduklar atalarnn dininden ayrlp yeni bir dine girme onlar korkutur. Bu iki durum arasnda bir trl doruyu bulamayan ve phe ierisinde kvranan bu kimseler srekli tereddtler yaarlar. Dnmeden inanan bu kimseleri dnerek inanmaya arma onlar zdraba drme demektir. Dnce ile taklit aras gelgitler yaayan bu kimseleri anlatan en gzel kelime murbdir.

Hac 55; Fussilet 54; Hicr 63; Necm 12. bn Manzr, a.g.e, III/ s. 1788. 725 Zebid, Tcul-Ars, II/ s. 547-549. 726 Rgb, Mfredt, s. 234; Ayrca bkz. Hd 110; Fussilet 45; ura 14; Hac 5; Bakara 23. 727 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 158.
724

723

142

k. 12. Fehr Bu kelime mlein tn tn ses karmas manasna gelen fahr kelimesinden gelir.728 Kurn insann byle tn tn ses karan bir topraktan yaratldn syler.729 Fehr eskilik, soy, itibar, mal okluu gibi hususlarda vnen kimseye denir. 730 Bu kelime genel olarak dtaki bir ey ile (mal,makam vb..) insann vnmesini ifde eder.731 Kurndaki kullanmn da gz nnde tutarsak bu kelimeyi yle tarif edebiliriz; balangta tn tn diyen bir amurdan yaratldn unutup kendi z benliine yabanclam, sahip olduu z deerlerin farknda olmad iin baka eylerle dier insanlara kar vnp kibirlenen ahlk d bir insan tipidir. nsanda gzeli takdir etme yn olduu gibi takdir edilme yn de vardr. Aslnda kendi ile bark olan bir insan ne bakalarnn vgsnden, ne de yermelerinden etkilenmez. O, insan olduu iin kendisini Allahn sekin bir varl kabul eder. k. 13. And nd kelimesi yaknlk manasna olup somut anlamda mekan yaknln, soyut anlamda da inan yaknln ifde etmek iin kullanlr. 732 Ayrca bu kelime hkm, itibr ve ok yakn olma gibi manalara da gelir. a-ne-de bir eyden ya da gerekten yz evirmek, azgn olmak, isyan etmek, uzak olmak gibi manalara gelir. 733 ndiyye eyann hakktini inkar eden, eyay su stndeki naklar gibi evhm ve hayllerden ibret gren felsef bir akmdr.734 Bir eyin doru veya yanl olduunu nemsemeksizin o ey zerinde inad etmek, bakasn kabul etmemek ve bilgi yerine kendi hislerini esas kabul etmek insandaki dengeyi bozar ve onu pek ok yanllarn iine sokar. Bunun iin bu kelimeyle ayn kkten gelen und dengeden sapan, adleti bozan ve doruyu brakp yanla saplanan kimseler iin kullanlmtr.735 nyarg dorularn ortaya kmasnn nndeki en byk engellerden birisidir. nyargl insan kendi zihnindeki eyleri tek doru kabul eder ve
bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3361. Rahman 14. 730 Crcn, Kitab-t Tarift, s. 212; Zebid, a.g.e, XIII/ s. 305. 731 Rgb, a.g.e, s. 418; Ayrca bkz. Lokman 18. 732 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 3124. 733 Zebid, Tcul-Ars, VIII/ s. 421-425. 734 Crcn, Kitab-t Tarift, s. 203. 735 Rgb, Mfredt, s. 391.
729 728

143

bunlar asla test etmez. Eletirilere kapal olduu iin de yanllarn grme ansna sahip olamaz. k. 14. Acl El-acel yavaln zdd olup hz ifde eder. sticl, bir eyi vaktinden nce istemek; teaccl, bir eyi elde etmede acele etmek; acl, hzl ok manasna gelir.736 Acln zamann ve gnlerin hzla gemesi; micl, erken doum yapan; ucle, acele edilen ey anlamna gelir. 737 Bu kelime Kurnda insann bir eyi vaktinden nce elde etmeye almasn ifde iin kullanlr. Pek ok istek ve arzu sahibi olan insan bu arzularnn ok abuk yerine getirilmesini ister.738 Fakat her eyin bir zaman vardr. stein bykl ya da ciddiyeti nisbetinde o eyin zaman da uzayabilir. Bir fkh kaidesi olan bir eyi vaktinden nce elde etmek isteyen kimse o eyden mahrum braklmakla cezalandrlr esas bize her eyin bir vakti olduunu ve bunu deitirmeye almann maksadn tersi ile neticeleneciini ifde eder. Zamana kar sabr da bir sabr eididir. Her eyin bir olgunlama vakti, gayeyi tahsil etme zaman ve murada erme n vardr. Bunlarda acele etme insann maksadnn aksiyle muamele grmesine sebep olur. Bir ocuun domaya elverili hle gelmesi iin bir zaman gerekir. Bu zaman ne almaya alma bir ksm sakatlklara ya da lme sebep olur. Allahn evrenin ierisine koyduu snnetullahtan birisi de zaman mefhmudur. Evrendeki her eyi bir sebep-sonu balants ierisinde zamana sarm olan Allah, insanlar snnetullah karsnda dikkatli olmaya arr ve bunda yaplan ihmallerin insann zararyla sonulanacan bildirir. k. 15. Karn ki eyin birleip tek ey olmasna iktirn denir. Bir eyi dier bir ey ile bir araya getirme k-r-n fiili ile ifde edilir. 739 pe de kendisiyle bireyler bir araya

bn Manzr, a.g.e, IV/ s. 2821. Zebid, a.g.e, XXIX/ s. 431-435. 738 Rgb, a.g.e, s, 361; Ayrca bkz. Taha 114; Enbiya 37; Nahl 1; Hac 47; Yunus 11; Enbiya 37; sra 11; Sad 16. 739 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3607-3608.
737

736

144

getirildiinden dolay karen denir. 740 Deiik hallerde ve durumlarda birbirine yakn olan veya ayn bak asna sahip olan kimselere de karn denir. Ayn zamann iine toplad toplulua da kavm manasna karn denir.741 Bir ucu mehulde balayp dier ucuyla mehule giden zaman bir ip gibi zerine pek ok insanlar, varlklar ve olaylar asmtr. Her insan iin bir zaman aral olmu ve her karn da farkl topluluklar iine toplamtr. Kurnda kt arkada manasna kullanlan bu kelime ile insan evresine kar duyarl ve seici olmaya arlr. nk evrenin insann imanna dorudan etkisi vardr. Arkada seerken seici olmayan insan bazen istemedii ya da yapmayaca fiilleri yapar hle gelebilir. Ancak bu durum insandan sorumluluu kaldrmaz. nk sorumluluk bireysel olduu iin kii nasl bir evrede yaadn eletirel bir bakla deerlendirmek zorundadr. Aksi bir tutum insan sr psikolojisi ierisinde hareket eden bir varlk hline drr.

L) KAZANMA YA DA KAYBETME RSK AISINDAN NSAN

l. 1. Hasr Husr ve hsrn kelimesi ana parann eksilmesi veya tamamnn kaybolmas, ticarette sermayeyi kaybedip iflas etmek gibi manalara gelir. 742 Hasret kalbin znt ve kederle dolmas demektir.743 Ayrca bu kelime mutlak kaybetme ve sahip olduu eyi yitirme manasna da geldii iin ticaret, makam, shhat, akl, iman ve sevap gibi kayplar da ifde etmek iin kullanlr.744 Genel olarak bu kelime Kurnda insann adleti ikme edip kazanmas umulan yerde adleti ykarak kaybettiini ifde etme sadedinde kullanlr. 745

Zebid, Tcul-Ars, XXXV/ s. 539. Rgb, Mfredt, s. 448-449. 742 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 1156. 743 Crcn, Kitab-t Tarift, s. 117. 744 Zebid, Tcul-Ars, XI/ s. 531-534. 745 Rgb, Mfredt, s. 166; Ayrca bkz. Naziat 12; Zumer 15, 63; Bakara 121; Ankebut 52; Rahman 9.
741

740

145

nsana akl ve irade verilmesi beraberinde hrriyeti, bunun da bir neticesi olan sorumluluu getirmitir. Kullarn iradesine mdahle etmeyen Allah, kaybetmemesi ve hsrana uramamas iin insanlar iddetle uyarr. Yahudiler Hz. Peygamberi bildikleri halde iman etmedikleri iin aka hsrana uramlard.746 Onlar sapkl tercih edip hidayeti terketmilerdi. 747 Kurn insann kendi eliyle kendi akibetini in ettiini ve bunun tek sorumlusunun da yine insann kendisinin olacan syler. l. 2. Hib Haybet istedii eye ulaamamak ve umduunu elde edememektir.748 Hayebe mahrum olmak ve istediine nil olamamak anlamna gelir. 749 Kurnda bu kelime kazanma kuanda kaybeden, kendi fiilleri ile kendisini ilh rahmetten mahrum eden ve cennete nil olamayan kimse anlamnda kullanlr. 750 nsan dier canllardan farkl olarak yapt fiillerinden sorumludur. Sahip olduu donanmla kazanma ya da haybet yaama kendi eline verilmitir. mtihnn bir gerei olarak zorlama ya da mdhale yoktur. O, zgr iradesi ile kendi tercihlerini yapar. Her imtihnn bir sresi olduu gibi insann imtihnnn da sresi kendisine verilen mrdr. Sonu balangta ortaya konan fiillere gre cerayan eder. nsan balangta sergiledii fiilleri ile hiretteki durumunu belirlemi olur. l. 3. Muflih Bu kelime f-l-h fiil kknden ismi fil formundadr. Yarmak manasna gelen bu kelime, genel olarak dnyada veya hirette baarl olmak, istenen neticeye ulamak manalarna gelir.751 Felah ayrca u anlamlara da gelir; a) Yoklua maruz kalmadan srekli olmak, b) Fakirliin sz konusu olmad zenginlik, c) Zillete maruz kalmadan srekli izzet, d) Cehletin ya da yanlgnn sz konusu olmad bir ilim. 752
Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 401. Zemaheri, Kef, I/ s. 317. 748 bn Manzr, a.g.e, II/ s. 1297. 749 Zebid, a.g.e, II/ s. 388. 750 Rgb, a.g.e, s. 181; Ayrca bkz. brahim 15; Taha 61; ems 10. 751 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3458.
747 746

146

Dnyev baarlar veya hirette baar getirecek dnyadaki uygulamalar ve fiillere de felah ismi verilir. 753 Bunlardan baka sabahn alaca karanlna felah dendii gibi, namaza ar olan ezanda da felah ars vardr.754 Kurn bu kelime ile insann ok byk kazancn ifde eder.755 Bunlar gazap ve sapklktan kurtulup ebed saadeti elde etmi kimselerdir.756 Kapal kaldklar dnyay zaferle yarp hirete kan bu kimselere hi bir korku yoktur.757 lmi kendisine nc kabul eden, akl ve iradenin rehberliinde yol alan birisi asla yanlmaz ve kayba uramaz. nsan iin felah ilim ile olur. Chil insanlar hibir zaman felha eremezler. nsana baar getirecek fiil ve uygulamalar hep ilmin barnda geliir, akl ve iradeyle de olgunlar. l. 4. Ndim Nedm gemi bir iten veya elden karlan bir frsattan dolay iten ie znt duymak758 ya da eski grn deitirip yeni bir gre sahip olmak demektir.759 Nedm, bir ii birlikte yapan kimse; nedmn, beraber yiyilip-iilen arkada; nedm, akll ve kibar; nidm, sulamak ve arap iin oturmak anlamlarna gelir. 760 Tvbe bir i yenilenmesi olup insann zaman daha uurluca deerlendirmesi adna yeni bir zihin yapsna sahip olmasn ifde eder. Gnahn meydana getirdii i kntlerden tvbe ile kurtulan insan yeni ve taze bir ruh hliyle zaman deerlendirmeye alr.

M) AKSYON YN AISINDAN NSAN

m. 1. mil Amel her trl canldan meydana gelen her trl fiile denir. 761 el-Amel, i, meslek, fiil; istamele, bir i yapmay isteme; itemele, bir ite muzdarip olma;
Rgb, Mfredt, s. 430. Tehzib-il Lugat V/ s. 72. 754 Buhari, Bab-ur Rikk, bab 1. 755 Ankebut 64; Mcadele 22; Ala 14; ems 9; Mminun 1; Bakara 5, 189; l-i mrn 130, 200; Maide 35. 756 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 188-189. 757 Zemaheri, Kef, I/ s. 161-162. 758 Crcn, Kitab-t Tarift, s. 308; bn Manzr, Lisnu'l-Arab, VI/ s. 4386. 759 Rgb, Mfredt, s. 541; Ayrca bkz. Maide 31; Mminun 40. 760 Zehebi, Tcul-Ars, XXXIII/ s. 485-487. 761 bn Manzr, a.g.e, IV/ s. 3107.
753 752

147

amele zihnehu, bir eyi anlatmak iin dndrme ve dili kullanma; raculun amilun, tabiat aksiyonla btnlemi olan; imletn, iin ekli, durumu veya creti gibi manalara gelir.762 nsan iin kullanld zaman sonucu itibariyle vlmeyi ya da knanmay gerektiren, ya da ne vg ne de knanmann sz konusu olmad (mubah) her trl fiildir.763 Kurn byk gnahlardan kanp Allahn emirlerini yerine getiren salih amel sahiplerini ver, buna ters davrananlar ise yerer.764 Her ne kadar iman amelden ayr tutulmu ise de sorumluluk asndan btnlk arzeder. Rz iman amelden ayr grr ve bunu da ayetlerdeki iman ve salih amelin ayr ayr zikredilmesine balar.765 Amel imandan bir cz deilse de, amelsiz cennetle mjdelenmenin zor olduu anlalr. 766 Snnetullah gerei Allah dnyada alana karln verir. Kim daha ok alrsa baary elde eden de o olur. Bu balamda hangi inanca sahip olmaktan te, ne kadar alld nem areder. Zaten slm insanlar almaya tevik eder ve insan iin ancak almasnn fayda vereceini haber verir. Dnya ve hiret mutluluu insann almalar zerine kurulur. Bir kfir sfat olan tembellik ve atlet kimde bulunursa bulunsun, sahibini kaybetmeye mahkum eder. Maalesef bugnn Mslmanlarnda pek ok kfir sfat bulunmasna karlk, kfirlerde de pek ok Mslman sfat mevcuttur. Batnn Mslmanlara kar stnl de onlardaki bu sfatlar sebebiyledir. Kurnn kurucu ilkelerine gre bir hayat yaamayan slm dnyas atlet, cehlet ve fakirliin kskacnda kalmtr. Bir hrka, bir lokma anlay katiyyen slmla badamaz. slm, sebeplerini yerine getirmeden sonucu bekleme manasna tevekkl anlayn da reddeder. Bilakis Allah insanlar evrende cri olan kanunlar anlamaya ve bilgi ile hayat tanzim etmeye arr. Allahn ilmini anlamann da tek yolu varlk kitabn iyi okumaktr. Bu kitab Bat doru okumu ve bunun gerei olarak da stnl elde etmidir.

Zebid, a.g.e, XXX/ s. 55-59. Rgb, a.g.e, s. 389; Ayrca bkz. Bakara 277; Yunus 9; Hd 23; Kehf 3; Meryem 96; Lokman 8; Buruc 11; Nisa 124; Taha 112; Tahrim 11. 764 Zemaheri, Kef, I/ s. 226. 765 Rz, Meftihul-Gayb, II/ s. 139. 766 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 239-240.
763

762

148

m. 2. Mtevekkil tevkl bakasna dayanmak ve bir ite bakasn kendi yerine geirmek anlamna gelir.767 Tevkl edilen kimse de kendisine verilen ii mvekkili namna yapar. Bu balamda tevekkl iki manaya gelir; birisi bir kimsenin ilerini stlenme, dieri ise gvenme ve dayanmadr.768 Allah bizim iin en byk dayanaktr.769 Kullarna bir ii yapma hususunda cesaret veren ve onlarn baarl olmas iin yardm edendir.770 Bedirde Mslmanlarn says az olduu halde Allahn yardm ile mrikleri yenmilerdi. 771 Tevekklde Allah ahlkna gven ve itimat vardr. nsan kendi yapabileceklerini ortaya koyduktan sonra gc her eye yetene dayanr ve yapt almalarn asla zyi olmayacan bilir. slmn tevekkl anlay sebeplerin yerine getirilmesinden sonra sonucun iyi olmasn Allahtan beklemektir. Devesini balamadan tevekkl etmek isteyen bir bedeviye Hz. Peygamber deveni bala, yle tevekkl et demitir. Sebepleri kusursuz yerine getirmek tevekkln temel kouludur. nsan nce kendi gc ile yapacaklarn ortaya koyar, sonra gc her eye yetene dayanp Ondan yardm ister. Kendi yapmas gereken ksm yapmayp Allaha dayanan birisi ise hi bir zaman baarya ulaamaz. nk sebepleri yaratan da Allahtr ve bunlar yerine getirmek kulluktur. m. 3. Glip Galebe, stnlk salama, yenme, kahretme ve hkimiyet kurma gibi manalara gelir.772 Galbe,
773

boynu

kaln

olmak;

mugalleb,

defalarca

yenilmi

olan

anlamndadr.

Kurnda bu kelime rakiplerine kar stnlk salam ya da bir i

hususunda baarl olmu kimseler iin kullanlr. 774 Evrende ileyen kevn kanunlar herkes iin ayn ekilde iler. Allahn kanunlarna riyet etmeden, Allahn bizi galip klmas dnlemez. Kurn iyi derecede anlayan birisi snnetullah da, sebep-sonu ilikisini de, bilginin hkimiyet
bn Manzr, Lisnu'l-Arab, VI/ s. 4909. Rgb, Mfredt, s. 604. 769 l-i mrn 122, 160; Maide 11; Tevbe 51; brahim 11; Mcadele 10; Talak 3; Mmtehine 4. 770 Hamdi Yazr, a.g.e, II/ s. 416-417. 771 Zemaheri, Kef, I/ s. 620. 772 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3278-3279. 773 Zebid, Tcul-Ars, III/ s. 491. 774 Rum 2-3; Bakara 249; Enfal 48, 65; Mcadele 21; Arf 113; uara 41; Enbiya 44.
768 767

149

olduunu da anlam olur. Galibiyet akln aktif kullanlmas, dnceye gereken nemin verilmesi ve taassuptan kurtulup yeni fikirlere ak olunmas ile mmkn olur. m. 4. Kavvm Kavvm, k-v-m fiil kknden gelmekte olup, 775 bir eyi gzeten, muhafaza eden, isteinde sabit olan, bir hakk ayakta tutan, azimli ve kararl anlamna gelmektedir.776 K-me, ayaa kalkma; e-k-me, bir yerde ikmet etme; kym, bir eyi grp gzetme, muhfaza etme ve bir eyi elde etmek iin azimli olma gibi anlamlara gelir.777 Erkeklerin kadnlar zerine kavvm olmas onlar koruyup gzetmesi, haklarn muhafaza etmesi ve aile hayatn ayakta tutmas anlamndadr. 778 Bu husus kaba kuvvetle deil ahlk ve fazlet esasna dayanr.779 m. 5. Mchid Cehd ve chd tkat ve meakkat demektir.780 ctihd, bir ii talep hususunda btn gcn sarfetmek; cehede, gcn sonuna kadar kullanmak, hastaln hastaya zarar son haddine ulamak, bir eye arzu duymak, ok yemekten hazmsz olmak; cehide, geimi skntl olmak; el-cehd, bitki olmayan orak arazi; echede, bir ey karmak, maln bitirmek, dmanl iddetli olmak;781 cihd, hak dine ar782 ve vatan dmana kar savunmak gibi anlamlara gelir.783 Mchid, sahip olduu imknlarn farknda olan ve bunlar son haddine kadar aksiyonel bir ekilde kullanan kimsedir.784 Bu bazen sava alannda olmakla785 birlikte ounlukla kiinin kendi iradesi etrafnda cereyn eder. Kurn, her eyi detaylca anlatan bir hukk kitab deildir. O, genel prensipleri ve ana ilkeleri ierisinde barndrr. nsan da bu genel ilkelerden yararlanarak kendi ann problemlerini ictihdlarla zmeye alr. Allah insan iin ok geni bir alan
bn Manzr, a.g.e, V/ s. 3781. Rgb, Mfredt, s. 464-465; Ayrca bkz. Hd 100; Har 5; Zmer 9; Nisa 34; Maide 8; l-i mrn 18. 777 Zebid, a.g.e, XXXIII/ s. 305- 315. 778 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, II/ s. 556-557. 779 Zemaheri, Kef, II/ s. 67. 780 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, I/ s. 708. 781 Zebid, Tcul-Ars, VII/ s. 534-539. 782 Crcn, Kitbut-Tarift, s. 107. 783 Muktil b. Sleyman, Kurn Terimleri Szl, s. 383-384. 784 Hac 78; Tevbe 41; Nisa 95. 785 Zemaheri, a.g.e, II/ s. 135.
776 775

150

brakmtr. nsan ortaya koyaca cehdi, gayreti ve ictihdlaryla bu boluklar dolduracaktr. nsan madd g sahibi olduu gibi mnev gcn de sahibidir. ctihd edebilme yetenei onun mnev gcn gsterir. nsan zorluklara kar mcadele ettike ykselir ve mhiyetindeki pek ok potansiyel yeteneklerde aktif hle gelir. Teklif kelimesinde de ayn anlam verdr. m. 6. Kid Kud, kymn zdd olup oturma durumunu anlatr.786 Makat, oturulacak yer; kdetn, oturu tarz ve bir ailenin son ocuu gibi anlamlara gelir. 787 Bir eyi enip yapmayana kid denir. 788 Bu kelime, mecz olarak, savaa veya harhangi bir ie kar tembellik gsterip bakalarnn o iteki kibetlerini bekleyen manasna gelir.789 Kurnda bu kelime genel olarak aktif olmak, bir i ve amelde bulunmak ya da aksiyon insan olmann zdd olarak kullanlr. 790 Bu vasfa sahip olanlar sorumluluklarndan kaan kimselerdir.791 Ftratna uygun hareket etmeyenler Kurnda yerinde oturup kalan kimseler olarak vasflandrlrlar. nsann fiziki yaps oturmaktan ok hareket etmeye yatkndr. Oturma riz olup bu da dinlenip yeniden hareket etmek iindir. Kurn mnafklarn bir kenarda oturup tevhid kavgasnda yer almadklarn bildirir. Onlar Hz. Peygamberin ars karsnda deiik yalanlardan mzeretler beyan etmiler ve bylelikle kendilerini kibeti belli olmayan riskli yerlerden uzak tutmaya almlardr. Ancak onlar bu davranlar ile kfr tarafn tercih ettikleri iin mutlak manada kaybetmilerdir. m. 7. Kehl Bu niteleme genliinin kemline ermi, gc-kuvveti olgunlam792 kimseler iin kullanlr. 793 Otlar kurumaya yz tutttuu zaman iktehelen-nebt denir. 794 Bu kelime Kurnda Hz. snn beikte insanlarla konutuu gibi genliindede onlarla
bn Manzr, a.g.e, V/ s. 3686. Zebid, a.g.e, IX/ s. 44-47. 788 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, III/ s. 58-59. 789 Rgb, Mfredt, s. 456. 790 Nisa 95, 103; Arf 16. 791 Zemaheri, Kef, II/ s. 135. 792 Rz, Meftihul-Gayb, VIII/ s. 57. 793 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3947. 794 Zebid, Tcul-Ars, XXX/ s. 362.
787 786

151

konutuunu ifde etme sadedinde kullanlr. 795 Henz beikte iken kendisinin Allahn kulu olduunu, kitabn ve hikmetin kendisine verildiini syleyen Hz. s, bunlar genliinin kemlinde tam olarak bir kere daha syledi. 796 Meryeme iftira atmak isteyen Yahudilere Allah, Hz. s ile cevap vermi ve onlarn kt dncelerini yzlerine vurmutu. Hz. snn bir peygamber olarak fonksiyonunu f etmeye balamas olgunluk yana erince (kehl) olmutur. m. 8. Habs-Tayyib Habs, tayyibin zdd olup rzk, ocuk ve insanla ilgili durumlarda kullanlr. 797 Aklen ya da hissen irkin grlenler olmak zere iki ksma ayrlr. Bu kelimenin zdd tayyib de akln ho kabul ettii ve nefse ho gelen manasnadr.
798

Kurn yiyecek konusunda yasak zihniyetin anlaylarn ykma ve onlarn merluunu anlatma sadedinde tayyib kelimesini kullanarak yiyecekler hakknda bir eit kutsama fikri verir. 799 Gazlye gre fiil filin gayesine uygun ise hasen, aykr ise kabih, ne uygun ne de aykr ise sefeh diye isimlendirilir. Yine Gazlye gre bu kavramlar insanlarn tabiat, rf, adet ve arzularna gre deiiklik arz eder.800 Neyin iyi neyin de kt olduunu Allah bildirir. Bazen Arap belgatna uygun olarak insan telaffuz edilir, ancak bundan onun fiilleri kastedilir. Bu balamda Kurn insan tabiatna aykr irkin davranlara ya da bu davran sahiplerine de habs der.801 Ayrca bu iki kelime Kurnda bazen haramhelal, 802 bazen ktlk yapmaya alkn kimseler veya bunun zdd olanlar,803 bazen mmin-kfir 804 ve bazen de yalan-doru805 manalarnda kullanlr. Bir eyin iyi ya da kt olmas (hsun-kbuh) zt yn itibariyle midir, onda bulunan bir sfat sebebiyle midir, neticesi asndan mdr yoksa bize izfet ynyle
Rgb, a.g.e, s. 493. Zemaheri, a.g.e, I/ s. 559. 797 Zebid, Tcul-Ars, V/ s. 231; bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 1088. 798 Rgb, Mfredt, s. 158-159; bn Manzr, a.g.e, IV/ s. 2731. 799 zutsu, Kurnda Din ve Ahlk Kavramlar, s. 308. 800 erafettin Glck, Kelm Tarihi, s. 172. 801 l-i mrn 129. 802 Nisa 2. 803 Nur 26. 804 Maide 100. 805 brahim 26.
796 795

152

midir? Kelmclar hsun-kbuh bal altnda bu sorular tartm ve deiik fikirler ortaya atmlardr. Mturid kt ya da irkin denilen eylerin yaratlmasnda bizim bilmediimiz pek ok gizli hikmetlerin bulunduunu, insanlara bakan ynyle bunlarn birer imtihan unsuru, Allaha bakan ynyle onun birliinin delillerinden olduklarn belirtir. 806 Mutezileye gre bir eyin hsun ya da kbuh olduunu belirleyen akldr. Vahiy ise akln anlayabilecei alanlarda aklk getirir. 807 Kurn bazen bir yiyecei habis diye isimlendirirken ondan gelecek zarar itibariyle bu ismi verir. Mesela ikiye kt, habs veya necis denmesindeki temel espiri onun insana zarar vermesi itibariyledir. Ancak ikinin ham maddeleri olan zm, arpa ve dier yiyecekler tek balarna kt deillerdir. Ne zaman sarho etme zellii kazanrlarsa o zaman necis olurlar.

O) ADLET AISINDAN NSAN

o. 1. Hakem Allahn isimlerinden olan hakem, hkim ve hakm isimleri insanlar iin de kullanlr. 808 hakeme fiili ifl babnda bir ii salam yapma, gzel yapma ve sabit klma anlamna gelir. 809 h-k-m slah manasyla men etmek, hkm bir ey gerekte yle olsun-olmasn, verilen hkm bir ahs balasn-balamasn bir ey hakknda karar verme ve yargda bulunmadr.810 nsanlar arasnda bu ii yapan kimseye hkim denir. Hakem ise bir i hususunda bilgisine ve hkmne mract edilen kimse olup hkimden daha huss bir kullanma sahiptir.811 nsann Allahn isim ve sfatlarn temsil ettiine bir rnekte onun hkimlik ve hakemlik yapmasdr. Haklarn zayi olmamas ve her hakkn sahibine ulamas iin gerekli olan hkmler dnya da sz konusu olduu gibi hirettede olacaktr. hirette
Mturid, Kitab-ut-Tevhid, (ter. Bekir Topalolu), s. 137-138. erafettin Glck, Sleyman Toprak, Kelm, s. 47. 808 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 951 809 Zebid, Tcul-Ars, XXXI/ s. 526. 810 Rgb , Mfredt, s. 143-144. 811 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, II/ s. 560.
807 806

153

mutlak adlet tecelli edecek ve hi bir kimseye hakszlk yaplmayacaktr. Dnyada ise bu vazife insana braklmtr. Hukk, bir yandan gaye gdc, sosyal, siyasi, objektif ve tamamen dnyaya dnktr; br taraftan ise normatift ve ahlkdir. Dnya iindeki mnasebetlere hakkaniyet prensibini, ahlk dzenin prensibini, yani bu dnyaya ait olmayan bir eyi sokmaya almaktadr. Byle bakld zaman insann olduu gibi hukk da iki kutuplu bir birliktir. Srf menfaat zerine hibir hukk kurulamaz. nk kamu yararnn gerekesi ve fertlerin vazgeilmez haklar tab olarak birbiriyle badamaz. Eer insan ahsiyet deilse (Sosyalizmde olduu gibi sadece toplumun yesi ise) o zaman herhangi bir mutlak, a priori, tab hakk da yoktur. Haklar ancak doutansa; hkmdar, parlamento veya snfn iradesi deilse, tabiatn veya Allahn vergisiyse, yani insanla beraber domusa vazgeilmezdir. Onlar insan haysiyetinin bir yndr ve bu zellikleriyle de zaman, artlar ve tarihi ap, yaratla kadar uzanmaktadr.812 o. 2. Muksit Kst adlete uygun pay, hak edilen karlk ve bir eyin hak ettii deer anlamnda kullanlr.813 Bu kelimenin ifl babndan kullanm ise bakasnn payn (kst) verme, birinin hak ettii karl ona vererek insafl olma ve adlet etmedir.814 Ks-t eklinde fiil olarak kullanm ise bakasna ait olan hakk alarak zulmetmek demektir.815Ayaklardaki erilie kast dendii gibi ksts da l-tart olup adletten kinye olarak kullanlr. 816 Kelime olarak ayn kkten gelen kavramlardan birisinin kst adlet dierinin kast zulm manasna gelmesi bize adlet meselesinin ne kadar ince ve zor bir husus olduunu hatrlatr. Bazen adleti salayaym derken insann zlme dmesinin an meselesi olduu bu kavramlar aras yaknlktan karlabilir. Kavram olarak birbirine ok yakn olan adlet ve adletsizlik aksiyonda da birbirine ok yakn olabilir. Adlet adna
Ali zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 319-320. bn Manzr, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3626. 814 Rgb, Mfredt, s. 450; Ayrca bkz. Rahman 9; Yunus 4; sra 35; Maide 42. 815 Zebid, Tcul-Ars, XX/ s. 27. 816 bn Manzr, a.g.e, V/ s. 3626.
813 812

154

ortaya konan bir aksiyon netice itibariyle bir zulm olabilecei gibi bunun tersi de sz konusu olabilir. Bu fark ortaya koyma akl, irade ve bilgiyle hkm vermekle olur. nsanlarn hkm ve adleti Allahn hkm ve adletini taklit etme teebbsdr. nsanlarn adleti niyet, eilim, saik gibi eyleri ne kadar dikkate alrsa, ilh adlete de o kadar yakn olur. Ferdiyetilere gre u ilemenin kabahati insandadr. Pozitivistler ise kabahatin toplumun, artlarn, tek kelimeyle insann dnda bulunan bir ey olduu grndedirler. Birinci kanaate gre insan fildir, hr ve mesul bir ahsiyettir, ikincisine gre ise, eyler arasnda bir ey, kanlmaz tabiat kanunlarna tbi ve hrriyetini kazanmaya gc yetmeyen biyolojik bir gerektir.817

) DUYGUSAL AIDAN NSAN

. 1. air ar sa; are, bir eyi bilgi olarak dikkatlice inceleyip bilmektir. 818 Ere, bir eyi bildirmek ya da retmek; iir, ilerin inceliklerini bilme ve duygu ile sezme; aura, bir eyi icad etmek anlamna gelir.819 air dier insanlarn hissedemeyecei ince eyleri stn zekas, engin dikkati ile bilen ve hisseden kimsedir.820 iirde kelimeler ll ve kfiye iinde kullanlr. airler bazen hislerinin enginliine malup olup hakkte uymayan ve lye gelmeyen szler de sarfedebilirler.821 Sleyman b. Abdlmelik Ferezdaktan bir iir duyunca ona had uygulamak ister. Ferezdak hemen ey melik sen bilmez misin Kurn bizim hakkmzda yle der: airlere sapklar uyar. Onlarn her vadide akn akn dolatklarn ve gerekte yapmadklar eyleri sylediklerini grmedin mi? 822 der ve hadden kurtulur.823

zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 328. bn Manzr, Lisnu'l-Arab, IV/ s. 2273. 819 Zebid, Tcul-Ars, XII/ s. 175-178. 820 Rgb, Mfredt, s. 293; Ayrca bkz. Enbiya 5; Saffat 36; uara 224. 821 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, VI/ s. 120. 822 uara 224-225. 823 Zemaheri, Kef, IV/ s. 425-426.
818

817

155

Vahyin ilk inmeye balad yllarda bir ksm insanlarn Kurn iin bu bir iirdir demeleri onlarn Kurnnn beyan karsnda tesir altnda kalmalarndand. Chiliye Araplarnda iir ok ileri seviyede idi. Sz kullanmasn ok iyi bilen bu insanlar iirleriyle bazen savaa, bazen de bara sebep olabiliyorlard. Beyanda byleyici bir g vard. Allahn beyan gcn beeri seviyede temsil eden airler de beyan gc ok etkili oluyordu. Hz. deme isimlerin retilmesi hakktnn bir yann da onun sz byleyici bir ekilde kullanabilme yetenei oluturur.

156

NC BLM

KURNDA NEM AISINDAN NSAN

A. VARLII VE VAZFES AISINDAN NSAN a. 1. nsann Yaratl Kurn evrenin ve iindekilerin tekml prensibine bal olarak srekli gelitiini ve bunun zamana bal olarak gerekletiini ifde eder. Tekml kelimesiyle kastmz evrim teorisi deil, Allahn eyann ierisine yerletirdii deiim ve geliim kanunudur. Evren zaman mefhumuna sarl olarak srekli bir geliim ierisindedir. Bu geliim seyrinde zaman insann srasn gsterdii anda Allah bizzt kendi eliyle dier varlklardan tamamen farkl olarak zel bir formda insan yaratmtr. Biz insan kuru bir amurdan, ekil verilmi bir balktan yarattk.824 Bir zaman Rabbin meleklere yle demiti; Ben kuru bir balktan, ekil verilmi, kokumu amurdan bir insan yaratacam. Onun yaratln tamamladm ve ona ruhumdan flediim zaman siz hemen onun iin secdeye kapann. Bunun zerine melekler toptan secdeye kapandlar. Yalnz bls hari, o secde etmekten ekindi. Allah buyurdu; ey bls ne oluyor sanada secde edenlerden olmuyorsun? bls yle dedi; kuru bir amurdan, ekillenmi bir balktan yarattn bir insana secde edemezdim. Allah; yleyse oradan k. Sen artk kovulmu birisin, kyamet gnne kadar lanet senin zerinedir. bls ; Rabbim yleyse insanlarn kabirlerinden kaldrlacaklar gne kadar bana mhlet ver dedi. Allah Allah katnda bilinen bir gne kadar sen mhlet verilenlerdensin buyurdu. bls Rabbim beni saptrdn iin mutlaka bende yeryzndekilere gnahlar ssleyeceim, ihlasl kullar hari hepsini yoldan karacam dedi.825

824 825

Hicr 26. Hicr 28-40.

157

nsann yaratl ile ilgili olarak kullanlan kelimeler zerinde biraz durmak gerekir; salsal; ses veren, yani vurulduu zaman tn tn nlayan, kuru, pimemi, i amur, pimi olursa da tula, kiremit gibi ses karan kuru bir amur olur.826 Hame; uzun sre su ile yumuayp bozulmu, cvk, kokumu amur yani balktr.827 Mesnn; bozulmu, srtlm, kaznm, bilenmi, dklm ve bir ekil zere resimlenmi demektir.828 nsan nce salsal, sonra da ondan zel bir ekilde kalba dklp insan mayasn meydana getiren ekil kara balk yaplm ve ondan da son derece estetik bir varlk olan insan yaratlmtr. Salsal, su ile kartrldktan sonra szlp kuru amur hline getirilmitir. Byle kuru bir amurda hayat eseri dnlemez. Hayat, hayatn sahibinin hayat vermesiyle meydana gelen ilh bir srdr. Allah insana kendi hayatndan hayat, kendi iradesinden irade vermi, gz, kulak, dil... gibi organlar vermi, hepsinden te kendi ilminden ilim vermi ve ilmi elde edecek akl ona emnet etmitir. Byle muhteem sanat eseri karsnda melekleri ve blsi sayg duruuna davet etmi ve sanatn onlarn takdirlerine arz etmitir.829 Tabi ki bu onur, herkesin gpta edecei hatta hased edecei bir makam idi. Herkes byle bir erefe sahip olmak isterdi. Ancak Allah bu erefi sadece insana vermiti. Bylelikle insan bir taraftan kendisi Allahn en mkemmel sanat, dier taraftan da evrende Allahn sanatlarn, kudretini, ilmini seyredecek bir seyirci, bununda tesinde Allahn isim ve sfatlarn beeri seviyede temsil etme donanmna sahip bir varlk olmutu. Bylesine bir deer eytan ileden karm ve onu elde edemedii stnlk karsnda inkara ve hafife almaya gtrmt. bls ise amurdan yaratlan bir eye sayg duymam deyivermiti. Kendi kendine bir ksm ncller kurarak bir nerme oluturdu.
Eb Hayyn, Bahrul-Muht, V/ s. 440; Rz, Tefsiril Kebir, XIX/ s. 182; Zemaheri, Kef, IV/ s. 404. Zemaheri, Kef, IV/ s. 405; Rz, Meftihul-Gayb, XIX/ s. 184; Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, V/ s. 440. 828 Rz, a.g.e, XIV/ s. 90-95; Zemaheri, a.g.e, IV/ s. 405, Eb Hayyn, a.g.e, V/ s. 440. 829 Hicr 28-40.
827 826

158

Bu nermeye gre ate, amurdan stnd. Fakat bunu syleyen eytand. Yani fasit, yalanc bir kyas ile insann stnln reddetme adna hezeyana girdi ve Allahn muhteem sanatn kk grd. Bu durum sanatkrn sanatna bir hakaret olduu iin cezay gerektiriyordu. Bunun iin eytann cezas hemen geldi ve ona kyamete kadar lanet damgas vuruldu. bls girdii yanl yoldan ve yapt hatadan dnmek yerine Allahtan mhlet istedi. Allah, ona kyamete kadar mhlet verdi. Ancak bu nankrln sonunda cehennem olduunu da ona bildirdi. eytan ihlasl kullar hari btn insanlar yoldan karmaya azmetti. hlasl kullar ise istese de yoldan karamazd. hlasl kulda Allahn verdii donanmn farknda olup ilim zere hareket eden, Allahn verdii kabiliyetleri en gzel ekilde deerlendiren ve ayn zamanda alabildiine ahlk ve adletli kimsedir. limden uzak olup kr taklitle yetinen kimseler ise eytann avlayaca avlardr. nsan mkemmel bir sanat eseri olarak yaratan Allah, insan inanp inanmamada serbest brakt; Allah hakkn (gerein) tam kendisidir. Artk dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin.830 nsandan kendi irade ve gayretiyle kendi yolunu belirlemesini istedi. nsan yaplan bu mukaveleye gre davranlarnda hr, ancak neticesine katlanmakla sorumlu olmutu. Evrende kendisine bylesine stnlk verilen bir varlk bir tarafdan mjdeler, dier tarafdan da tehditlerle kar karya kalmt.831 Buna gre insan olma sorumluluunu zerinde tamay baarabilenler daha byk imknlara kavuacak, bunun aksi davrananlar ise mahrumiyetler yaayacakt. nsan sudan yaratp ona bir nesep baheden ve shriyyet ba ile akraba yapan odur. Rabbinin gc her eye yeter. Hal byle iken inkarclar Allah brakp kendilerine ne fayda ne de zarar veremeyen eylere kulluk ediyorlar. Zaten kfir srekli Rabbine kar kar durur.832

Kehf 29. Zemaheri, Kef, III/ s. 583; Rz, Meftihul-Gayb, XXI/ s. 119. 832 Furkan 54-55.
831

830

159

Kurn, genel olarak varlklarn yaratlnn sudan olduunu ifade etmitir. Biz her canly sudan yarattk.833 zel olarak insann yaratl ise bir eit su olan nutfeden olmaktadr.834 Tek nutfeden erkek ve kadn gibi iki farkl insan yaratmas Onun uluhiyetine ayr bir delildir. 835 Tefsirciler ayette kullanlan nesep kelimesi ile deme nispet edilen nesil, shr kelimesi ile de Havvadan meydana gelmi neslin kastedildiini sylemilerdir. 836 dem ve Havvadan erkek-kadn insan cinsi meydana gelmi ve yine bu cinsin devam kadn-erkek birlikteliine balanmtr. Varlk Allahn ilmindeki ilmi asllardan alnan prototiplere uygun olarak kudret eliyle yaratlm ve bu yaratma olay sebep-sonu ilikisi ierisinde eitli safhalar hlinde olmutur. nce Allahn ilminde ilmi sabiteler olarak var olan eyler durgunlukhareket aras deien manzaralar olarak birbirini takip ederken, bu esnada bir su indirilmitir. phesiz hayat bir tek eit olarak ortaya kmamtr. Deiik ekil ve seviyede evrende belirmi ve bundan bir eit szme, z bir eit hayat yaratlmtr ki bu da insandr. nsanda tek bir cins olarak deil, farkl cinslerde ve renklerde yaratlmtr. And olsun ki biz insan amurdan yarattk. Sonra onu emin ve salam bir karargahta nutfe hline getirdik. Daha sonra nutfeyi alakaya, alakay da mudgaya evirdik. Derken mudgay kemiklere dndrdk ve ona et giydirdik. Bundan sonra onu bambaka bir varlk olarak ekillendirdik. Yaratanlarn en gzeli Allah pek ycedir.837 Ayette geen sulle kelimesi sell masdarndan alnmadr. Bu kelime ise bir eyi bir eyden incelik ve yumuaklk ile syrp karmak demektir.838 u halde bir eyin sulalesi o eyden syrlp karlan bir netice demek olur. 839 nsan nce byle amurdan syrlp karlm bir sulaleden yaratlmtr ki, bu mertebe ilk insan demin yaratld ve insan cinsinin balad ilk evredir.840 Allah amurdan madenleri, bitkileri ve hayvanlar yaratm, bunlarn znden de insan yaratmtr. Yani insan btn varln

Enbiya 30. Rz, a.g.e, XXIV/ s. 101. 835 Zemaheri, Kef, IV/ s. 363. 836 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, VI/ s. 464. 837 Mminun 12-14. 838 Zemaheri, Kef, IV/ s. 221. 839 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, V/ s. 511. 840 Eb Hayyn, a.g.e, VI/ s. 368.
834

833

160

z, esas ve szmesidir. lk insann yaratlmasndan sonra insan trnn yaratl ve evreleri insann tohumunda dercedilmitir. 841 Ey insanlar eer siz ldkten sonra yeniden dirili hakknda phe iinde iseniz uras bir gerek ki biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra bir alakadan, sonrada yaratl belli belirsiz bir inem etten yarattk.842 ldkten sonra yeniden dirilme konusunda phe ierisinde olanlara ya da hari reddedenlere Kurn pek ok akl deliller getirmi ve onlar dnmeye davet etmitir. Burada da Kurn insann nazrn hayatn balangcna evirerek bu hayat kim balatmsa yeniden ayn eyi yapabilir diye akl deliller sergilemitir. 843 Cansz topraktan canl bir insan yaratmak mutlak hayy olan Ztn iidir. nsan ana rahminde nce bir kan phts sonra bir inem et, daha sonra da deiik evrelerden geirerek yaratan Allah lmden sonra diriltmeyi de yapacan bildirmitir.844 Farkl ekil, fakl boy ve farkl bir kimlik olarak dnyaya gelen her insan iin pek ok evrelerden oluan ayn yol sz konusudur ki bu da tevhide ak bir delildir.845 Balangta szme bir amurdan mkemmel bir heykel olarak yaratlan dem ilh nefha ile buluunca canland, gren, iiten, duyan ve akleden bir varlk oldu. Sonra dem yalnz kalmasn diye ei Havva yaratld, bylece dem skna erdi. Bundan sonraki insann yaratl ise ayette ifde edildii gibi bir sebep-sonu ilikisine baland. Srekli geliim zinciri ierisinde herbiri kendisine mahsus bir hayat ekli ifde eden, her seviyesinde bir eit diriltme olayn ieren bu tedric kanunu ierisinde meydana gelen insann yaratl safhalarn gz nnde bulunduran birisi onun evrende ok zel bir yere sahip olduunu anlar. O Allah yaratt her eyi gzel yapandr. nsan yaratmada amurdan balad. Onun zrriyetini ise hakir bir sudan yaratr. Sonra onu dzenleyip tamamlad ve kendi ruhundan fledi. Sizin iin kulaklar, gzler ve gnller yaratt. Ne az kredersiniz.846

Rz, Meftihul-Gayb, XXIII/ s. 85. Hac 5. 843 Rz, Meftihul-Gayb, XXIII/ s. 8. 844 Zemaheri, Kef, IV/ s. 177. 845 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, VI/ s. 327. 846 Secde 7-9.
842

841

161

Allahn insana kendi ruhundan flemesi insan iin bir deer ifdesidir.847 nsann yceliini, nemini belirtmek ve Allah katndaki konumunu hatrlatmak iin byle bir ifde kullanlmtr.848 nsana verilen ruhun Allaha izafe edilmesi insan tam manada Allahtan baka kimsenin bilemeyeceini de m eder.849 Zira Allahn isim ve sfatlarn temsil eden bir varl Allahtan bakasnn tam manasyla bilmesi mmkn deildir. nsann grme, iitme ve akl sahibi olmas kyas vahidi yoluyla Allahn grmesi, iitmesi ve ilmine delalet eder. a. 2. nsann Varla k Kurn insan iki seviyede ele almaktadr: Bunlardan ilki, insann madd varlk yapsn karlayan beer, dieri ise bu madd yapy anlaml klan ruhsal yn temsil eden insandr. nsan, insans bir varlk olan beer statsnden kp tam anlamyla insanlk niteliini kazand ana kadar tabiatn ileyi seyrine bal olan dier varlklarla ayn kaderi paylamtr. Bu anlamda insan, biyolojik geliimin en yksek noktas, akl dzenin gelimesinin ise balangc durumundadr. 850 Gerekten insann zerinden yle bir zaman geti ki o zaman insan zikre deer bir ey deildi. Biz onu kark bir damla sudan yarattk, onu iitir ve grr kldk. phesiz biz insan imtihan ederiz. Ona hidayet yolunu gsterdik. Artk bundan sonra ya kreder, ya da nankrlk eder.851 nsan zerinden yle bir zaman gemitir ki; bu sre iinde anlmaya deer bir ey bile deildi ... ayetinde insanla ilgili olarak anlmaya deer grlmeyen yn, insann bu beer yndr. nsann beer yaps, onun zoolojik taraf ve tabiata bal olan yndr. nsan yn ise zaman ddr. Bu sebeple insan, kendini srekli tabiatn dnda metafizik bir alanla irtibatlandrmak zorunda hisseder. Bu zellii, onun yapsna koyan zamanddr.852

Eb Hayyn, a.g.e, VII/ s. 194. Zemaheri, a.g.e, V/ s. 29. 849 Zemaheri, a.g.e, V/ s. 29. 850 Dzgn, nsann Yetkinliini Teolojik Olarak Temellendirmenin mkan, s. 11-38. 851 nsan 1-3. 852 Dzgn, a.g.m, s. 11-38.
848

847

162

Kurna gre insann yaratl evrenin yaratlndan sonra olmutur. 853 nsann varlk sahasna kmadan nceki hli zikre bile demezdi. Yani insann olmad bir zamann insana anlatlmasnn pek nemi olmad m edildii gibi ayn zamanda zamana deer veren, anlatma gzellik katan eyin insann varlk sahasna kmas ve evrende emneti stlenmesi olduunu da m eder. Ayette geen hn alemin yaratl ile insann yaratl arasnda geen sreyi ifde eder.854 Balangc Allahn yaratmas olan insan bir anda yaratlm basit bir varlk deildir. Zamann balangcndan bu yana aama aama yaratlm, ad san gemeyen eylerden szlp birbirlerine katla katla birletirilmi, terbiye edile edile bir takm nitelik ve zellikler eklenerek yaratlmtr. 855nsan gittike mkemmellemek, en aa mertebeden en yukarlara ermek zere yaratlmtr. Byle stn donanml yaratlan insana bir ksm sorumluluklar da verilmitir. a. 3. dem ve Havva Kurn ilk insanlarn dem ve onun ei Havva olduunu bizlere bildirerek insann zel bir yaratlla yaratldn ve bunun tabiatn ileyiinin zorunlu bir sebebi olmadn ak bir ekilde ifde eder; Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan, ondan da eini ve her ikisinden bir ok erkek ve kadn treten Rabbinizden ekinin.856 nsanlk demin yaratlmasyla balam, Havvann ona e olmasyla devam etmitir.857 Havvann yaratl ile ilgili iki gr var;858 birisi deme ait bir paradan (sol kaburga kemiklerinden birinden), ikincisi demin cinsinden demin ei olarak yaratld. Bir ksm kimseler bu ayetle istidll ederek yle demitir; btn insanlar tek bir nefisten yaratld, tek nefis olan dem ise topraktan yaratld, sonradan olan bir madde nceden olan bir maddeden yaratlmtr. Herhangi bir eyin srf yokluktan yaratlmas imknszdr.859 Bu iddiada Allah insan dzlemde kabul ve Onun sahip
Zemaheri, Kef, VI/ s. 274. Rz, Meftihul-Gayb, XXII/ s. 321-323. 855 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, VIII/ s. 454-457. 856 Nisa 1. 857 Zemaheri, a.g.e, II/ s. 5. 858 Rz, a.g.e, VII/ s. 311. 859 Rz, a.g.e, VII/ s. 313.
854 853

163

olduu isim ve sfatlar nazara almadan bir deerlendirme sz konusudur. Mantik bir kyasla evreni Allahn yoktan var ettiini anlayabiliriz. yle ki; Bir eyi bir eyden yaratmak aklen imknszdr. Yaratlm olan ey kendinden nceki eyin ayns olursa bu bir yaratma olmaz. ayet biz bu yaratlan eyin kendinden nce mevcut olan o eyden baka bir varlk olduunu sylersek bu durumda yaratlan ve sonradan meydana gelen bu ey srf yokluktan meydana gelmi olur. Evrende Allahn benzeri veya ayn zellikleri tayan hi bir ey yoktur. Zaten yaratlm bir ey ilah olamaz. Allah bir maddeden meydana gelmedii iin onun maddesi lemde asla mevcud deildir. Allah bir eyi yaratmak iin her hangi bireye veya ham maddeye asla ihtiya duymaz. Eer ihtiya duysayd bu bir noksanlk olurdu ki o zamanda Allah olmas sz konusu olmazd. a. 4. Ruh ve nsan Benliinin Mhiyeti Kurnda kullanlan ruh kavram hakknda slm dnrleri farkl fikirler ortaya atm ve bunun ne olduunu anlamaya almlardr; Ey Muhammed sana ruhtan soruyorlar, deki; ruh Rabbimin bildii bir itir. Size ilimden az bir ey verilmitir.860 Ruh ve insan benlii hakknda pek ok tartma olmu, insanda asl olan eyin ruh mu, beden mi ya da her ikisi mi veya byle bir ayrmn hi olmad m zerine pek ok ey sylenmitir. Mfessirlerin ouna gre bu ayette kasdedilen ey hayatn sebebi olan ruhtur.861 Zemaheri ruhun mhiyetinin Allahn ilmine has klnm zel bir varlk olduunu syler.862 Bu ayette zikri geen ruh hakknda sylenen grleri yle zetleyebiliriz; 1) Ruhtan maksat Kurndr. nk Allah bir ok ayette Kurn ruh diye isimlendirmitir.863 2) Ruhtan maksat gk meleklerinden bir melektir ki kuvvet ve kudret bakmndan en byk melektir.
sra 85. Rz, Meftihul-Gayb, XV/ s. 36-45. 862 Zemaheri, Kef, III/ s. 548. 863 ura 52; Nahl 2.
861 860

164

3) Hasan Basri ve Katadeye gre ayette geen ruh ifadesinden kasdedilen Cebraildir.864 4) nsandaki hayatn kayna olan eydir. Ruh deyince balca ey gz nnde bulundurulmu olur; a) Kendisi ile hareketin gerekletii ey, yani hareketin balangc, b) Kendisi ile hayatn olduu ey yani hayatn balangc, c) Kendisi ile anlayn gerekletii ey yani anlayn balangc. Hareketin balang noktas olmas dncesiyle ruh maddenin tam karl olarak kuvvet demek olur. Hayatn balangc olarak ise bundan daha zel olup hayatn kaynadr. drkn balangc olmasyla ruh, bilgi, anlama, ilim, irade, konuma gibi eyler dolaysyla hayatn en yksek mertebesidir. 865 nsan benliinin hakktinin ne olduu hususunda pek ok farkl grler ileri srlmtr. Her insan ben diye bir eyin olduuna dair zaruri bir bilgiye sahiptir. nsan bildim, anladm, grdm ...vb. dediinde bunlardan her birine ben zamiri ile iaret etmi olur. nsan ya cisimdir, ya arazdr, ya cisim ile araz toplam bir varlktr, yhut cisim ve arzadan baka bir varlktr, yhut da bu ndendir. 866 Bu taksimt akl taksimttr. Bir ksm kelmclar insan salt madd bir bnye olarak ele alm, insan iin gzle grlen madd cisimdir demilerdir.867 Razi buna kar kar ve delillerini yle sralar; 1) nsan vcdu artma-eksilme, imanlama-zayflama gibi deiken olduu hususunda kesin bilgi vardr. Deien eyler deimeyen eylerden farkldr. O halde insan srf bedenden ibret deildir.

uara 193; Meryem 17, 64; Kadir 4. Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, V/ s. 320. 866 Rz, Meftihul-Gayb, XV/ s. 38. 867 Rz, a.g.e, XV/ s. 38-43.
865

864

165

2) nsan fikri bir ey ile megul olurken vcdundan habersizdir. Bu durumda insan kendisinin bir parasn biliyor, dier paralarn bilmiyor demektir. Yani bilinen bilinmemi oluyor. Buda gsteriyor ki insan yalnz bedenden ibret deildir. 3) nsan akl, uzuvlarn kendisine izafe ederek konuur ( bam, gzm ...vb) halbuki muzaaf, muzaafun ileyhten bakadr. Bunun gibi insann beden ve uzuvlardan farkl bir z ve hakkti vardr. 4) nsann cisim olmasnn imknsz olduuna dair btn deliller insann sadece cisimden ibret olmadna dair de delildirler. 5) nsan bedeni l olsa bile mhiyeti diri olabilir. Allah katnda ldrlenlere ller demeyin, onlar Rabbileri katnda diri olup rzklandrlrlar.868 6) Kurn ve hadislerdeki naslar insanda bedenden baka bir zn olduunu bildirir.869 7) Ey itminana ermi ruh! sen Ondan raz, O da senden raz olarak dn Rabbine870 ayetindeki dn hitab ancak lmden sonra olur. Bu da cesedin dnda Allahtan honut olan ve Allahn kendisinden honut olduu bir eydir.871 nsan sadece bedenden ibret sayanlar ise konuyla ilgili unlar sylerler; nsan bedenin iinde mevcud olan bir cisimdir. Bu lemdeki maddeler drt unsurdan veya bunlarn terkibinden meydana gelmitir. nsan bedeninde hlis, saf, katksz bir maddenin bulunmas imknszdr. Bunun iin insan bu drt unsurun karmndan meydana gelmitir.872 nsan ruhla bedenin bileiminden ibret sayanlar ise konuyu yle aklarlar; nsan u belli cevher (ruh) ile bedenden ibrettir. Buna gre insan ne lemin iinde ne de dnda, sadece lemde tasarruf ve idare etme ilikisi olan bir varlktr. Ruh bedenle iliki kurduunda bedenle aynlemi olur. Bylece nefis bedenin ayns ve bedende ruhun

l-i mrn 169. Mmin 46; Nuh 25. 870 Fecr 27-28. 871 Rz, Meftihul-Gayb, XV/ s. 38-43. 872 Rz, a.g.e, XV/ s. 38-43.
869

868

166

ayns olur. nsan bu ikisinin biraraya gelmesinden ibrettir. lm vakti geldiinde bu birliktelik bozulur. Beden dalr, ruh varln devam ettirir.873

a. 5. nsann Halife Olmas ve simlerin retilmesi Evrende dier varlklardan farkl olarak yaratlan insan yine ayn farklln bir gerei olarak yeryznde ilah isim ve sfatlar beer seviyede gerekletirmek zere halife olarak yeryznde grev almtr. Byle bir grev daha nce baka hi bir varla verilmedii yalnz insana verildii iin bu onur meleklerde gbtaya, eytanda ise hasede sebep olmutu; Rabbin meleklere Ben yeryznde bir halife yaratacam demiti. Onlar bizler Seni hamdle tesbih ve takdis edip dururken, yeryznde fesad karacak, orada kan dkecek insan m halife olarak yaratyorsun dediler. Allah da onlara Ben sizin bilmediinizi bilirim dedi. Allah, deme btn isimleri retti. Sonra onlar meleklere arz edip eer sznzde sdk iseniz unlarn isimlerini bana syleyin dedi. Melekler, Ya Rabb Seni noksan sfatlardan tenzih ederiz. Senin bize rettiklerinden baka bilgimiz yoktur. phesiz alm ve hakm olan Sensin dediler. Ey dem! eyann isimlerini meleklere sen syle dedi. dem eyann isimlerini onlara haber verince Ben yerde ve gklerdeki gayb bilirim, bundan te gizli, ak yaptklarnz da bilirim dememimiydim.874 Ayette geen halife kelimesi tekil olarak gemi ve dem iin kullanlmtr. Ancak belagatta cz zikredilip ondan kl kasdedilmesi kuralna uygun olarak burada dem ve demden sonra gelip onun yerini alacak olan insan cinsi murad edilmitir.875 Burada insann yokluktan varla karlmas ve nnde meleklerin secde etmelerinin anlatlmas Allahn insana verdii deeri gsterir.876 Ayrca bu deerin hatrlatlmas insann bu deeri kaybetmemesi adna da bir uyardr.

Rz, a.g.e, XV/ s. 38-43. Bakara 30-33. 875 Zemaheri, Kef, I/ s. 251; Rz, a.g.e, II/ s. 174. 876 Ebu Hayyn, Bahrul-Mhit, I/ s. 286.
874

873

167

nsann zti bir kymeti vardr. Gnah, isyan ve bozgunculuk gibi eyler sonradan kazanlan eyler olup yaratldan deildirler. Hristiyanlardaki asli gnah meselesi kesinlikle slm anlaya uygun deildir. Bu ayetlerde eytann mhiyetinin insandan baka olduu ve insanla eytan arasnda eski bir dmanlk sz konusu olduu anlalr. 877 eytan bu dmanlktan asla vazgemeyecektir. insan asli ftratn muhafaza etmek suretiyle kendisini eytana kar koruyabilir ve mutluluun en yksek seviyesine ulam olur. nsanlar yeryznde ortaya kmadan nce Allah, ezeli iradesini aklayarak ve sonsuz kudretini gstererek meleklere ben yeryznde bir halife yapacam dedi. Kendi irademden, kudret ve sfatlarmdan baz yetkiler vereceim. nsan bu yetkiler ve donanm ile evrende tasarruf hakkna sahip olacak, hkmler verecek, sonra arkadan gelen dier nesiller ayn grevi icr edecekler. Yani insan cins olarak Allahn isim ve sfatlarn temsil edecek, evrende tasarrufta bulunup adleti hkim klmak iin alacaktr. Kendilerini danma makamnda gren melekler bir taraftan bundaki erefi takdir ettiler, dier taraftan da yeryzndeki bir varla byle yksek bir irade yetkisi verilmesinde bir er ve ktlk ihtimalinden korktular. Acaba byle yksek irade yetkisi alan insan bunu gzel kullanabilecek mi? Kendisine bu yetkiyi veren gerek irade ve g sahibini unutup ilahlk taslayarak bozgunculuk mu yapacak? Melekler muhtemelen insan mhiyetinin ilmi sabitelerinde o mhiyetin isyana, fesada, kan dkmeye ak olduunu grnce byle bir varl yaratmann, stelik byk yetkiler ve sorumluluklarla donatmann hikmetini merak etmilerdi. Meleklere gre byle isyana ve fesada ak yeni bir trn yaratlmasna ihtiya yoktu. Zira onlar srekli Allah tesbih ediyor ve Ona hamdlerde bulunuyorlard. Meleklerin byle bir soru sormas ayn zamanda kendilerini byle bir makama ehil grdklerini de m eder. Yani eer bu stn irade gc ve eya zerinde tasarruf hakk ille de birine verilecekse biz melekler bu ie daha laykz isteini m ediyordu. Allah meleklere phesiz Ben sizin bilemiyeceklerinizi bilirim buyurdu. phe yok ki mutlak ekilde dnld zaman ilh ilmin kendi ilimlerinden kyas kabul edilemeyecek ekilde stn olduunu melekler biliyordu. yle iken inkar makamnda
877

Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 272.

168

tekit ifde eden bir edat ile Allahn bunu tekrar hatrlatmas insann evrendeki konumunun nemi ile ilgilidir. Buna gre insana byle stn bir erefin verilmesinde meleklerin bilmedii pek ok ynler var demektir. Yine Allahn onlara bu cevabnda onlarn zmn olarak bu erefi istemelerinin uygun olmad nk tabiatlarnn bu i iin yetersiz olduuna dair de iaret vardr. Meleklere gerekli cevap verildikten sonra Allah deme isimleri retti. Bu durum demin ilim olarak meleklerden stn olduuna aka delalet eder.878 simlerin deme retilmesi dilin nceden var olduunu ve konumann bundan sonra meydana geldiini gsterir.879 simlerden kast msemmlar ve isimlerle ilgili dier hususlardr.880 simlerin deme nasl retildiiyle ilgili olarak iki bak as dnlebilir; 1) Allah btn isimleri demin tabiatna kodlad. 2) dem btn isimleri gerektii zaman koyabilecek bir donanm ile yaratld.881 demin evrendeki yeri ve stnl dnld zaman ikinci bak asnn daha uygun olduu anlalr. sim koyma, isimleri mhiyetlere uygun olarak bilme, isimle msemm arasndaki ilikiye uygun adlar verme olduu iin stn bir kabiliyettir. dem bu stn kabiliyet ile eyann mhiyetlerine uygun isimlerini bildi. Burada insanda mevcud olan yeteneklerin eitim ile potansiyel olmaktan aktif hle getirilmesine bir tevik vardr. Eitim insan cinsinin mhiyetinde olan en stn sfatdr. deme retilen isimler konusunda deiik anlaylar vardr. Ayette geen btn (klleha) isimlerin kapsam nedir? bu konuda deiik bak alar var; 1) nsanlarn tanmalarna ve konumalarna yardmc olan btn isimler 2) Meleklerin isimleri 3) demin zrriyyetinin isimleri

Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, I/ s. 289. Rz, Meftihul-Gayb, II/ s. 191. 880 Zemaheri, Kef, I/ s. 253. 881 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 266-267.
879

878

169

4) simlerden maksad dil deil eyann duygular, dier bir ifde ile bu duygulardan oluan ilmi suretlerdir. nsanla eya arasndaki iliki, dilin nesnesi ve dolaysyla hkmetme alan olan eyadr. Bilginin tanm, eyaya hkim olmann getirdii her trl iktidar ve hkimiyet olarak tespit edilmitir. Modernizmin bilgi ve nesnesiyle ilgili getirdii bu tutum tutarl bir yaklamdr. Bakara 2/31den itibaren aktarlan bilgiler insann (dem) isimlendirme aktnn konusunun eya olduunu, Tanry isimlendirmediini ve kendisine byle bir yetkinin verilmediini, zira isimlendirmenin isimlendirilen nesneye hkmetme yetkisini de beraberinde getirdiini grrz. slm kltrnde saf anlamyla bilgi tanmnn varln hakktini kefetme ya da hakktin bilgisini elde etme gibi, in etme ye deilde, anlama ve aklamaya ynelik mutlak ve soyut bir hedefe ynlendirilmi olmas ve gzmzn nndeki eyann baka bir ifdeyle varln hakktinin bile sadece Mutlak Hakkt olan Allaha gtren bir gsterge olduu iin ikinci dereceden bir hakkt olarak kabul edilmesi, kltrmzdeki bilgi anlaynn ve bu anlaya dayal olarak gelitirdiimiz klliyatn nitelii konusunda bizlere ipucu vermektedir. Bilgi metodumuzda, eletirdiimiz bu noktadaki bir deime rasyonel ve empirik dnmenin ykseliini hazrlayacak, bu bir yandan akln zgrlemesi demek olan rasyonalizmi bir yandan da eyann bilgisinin eyadan renilmesi demek olan empirizmin yolunu aacaktr. Bu da bilginin sadece anlama ve aklamaya alma fonksiyonunu yapma ve in etmeye dntrecektir. Ancak bunun insan ynden bir bozguna yol amayacak bir dnm olmas iin salam bir dinsel ve ahlk temele oturmas arttr.882 deme isimlerin retilmesi ona ilim ve kelm sfatnn verilmesini gerektirir. Evrende stn irade sahibi olarak yerini alacak bir varln beyan gcne sahip olmas ok nemlidir. Balangtan gnmze kadar insan cinsinin pek ok dile sahip olmas deme verilen bu kabiliyettendir. nsan bu donanm ile kyamete kadar muhatap olaca btn eyaya isim koyacak ve bu sretle onlar ilme konu edecektir. lim hkimiyet getirdii iin insan eyaya isim vermekle ayn zamanda eya zerinde hkimiyette kurmu olacaktr.

aban Ali Dzgn, Bir Kelm Problemi Olarak Din-Dnya likisi Sempozyumu, Kelm Aratrmalar, 1:1 (2003) s. 97-120.

882

170

Meleklerde uur sahibi varlklardr. Fakat insana has olan isimleri bilme kabiliyeti onlarda yoktur. Nitekim isimler meleklere arz edilince onlar bu ii bilmediklerini aka ifde etmilerdir. Yani Allah, deme rettii isimleri meleklere arz edip; haydi siz zmn olarak ifde etmek istediiniz hilafet yeteneinizi gstermekte hakl iseniz ite bunlarn isimlerini bana gzelce haber verin dedi. Meleklerin bu soruya cevab onlarn halifelie liyakatlarnn olmadn aka gsterdi. dem msemmy sadece ztlaryla deil isimleriylede tand. Bu yetenek, eya hakknda tasarruf, tedbir, adletli olma veya bunlarla ilgili dier eylerin huzura getirmeye ihtiya olmakszn gyaplarnda da isimleriyle anlatlabilecei imkann verdi. Kelm sfat ilim sfatndan fazla bir meziyete sahiptir. Dile ait kuvvet, dier ifde ile geree uygun konuma ve dnmenin ahsi bir deeri vardr. Bu imkn olmadan hkmler yerine getirilemez. Melekler bu imtihan neticesinde bu stn vazifeye ehil olmadklarn aklamlardr. lim ynnden insann stnl beyan kabiliyeti ile pekitirilmi ve bu vazifeye ehil olduu meleklere de gsterilmitir. lim hakktn bizzat grnm ve bir zel inkiafdr. Gerek, ilmin iinde sakldr. lim ile renilen hakktler kelm ile ifde edilir. Kelm ilmi aktarrken isimleri kullanr. Bylece isim gerei srtnda tama grevini f eder. smin asl manas bir eyi zihne ykseltmek iin kullanlan iaret ve delildir. sim kendisi de bir ey olmakla beraber isimlii dier bir eye iaret ve delil olma bakmndandr. sim msemmy zihne getirip hazr eder. Yani isim msemmnn ilmi vcududur. Bunun iin ismin msemmnn mhiyetine uygun konulmas msemmnn zihinde ak, anlalr halde isim yoluyla hazr bulunmasn salar. Bylelikle insan isimler yoluyla msemm zerinde hkimiyet kurar. a. 6. nsann Yeryzne nii dem bir yanl yapm ve kendisine konulan snr amt. Gkte eytanla dem arasnda balayan bu kavga ayn zamanda demin yeryz serveninin de balangc olmutu. Aslnda dem kssas, u an yaayan, her an den, kendisine vahiyle ve saduyuyla yeniden normallemenin yollar gsterilen insann hikayesidir. Byle bir

171

noktadan hareket ettiinde tarih felsefesi, bu dem hikayesini yaayan btn demlerin hikayesi olarak yorumlayarak, yaayanlarn tarihinin felsefesini yapm olacaktr. 883 Btn evren bir saray gibi hazrlanm ve misafirini bekliyordu. dem yeryzne iner inmez ilk ii gnah iin tvbe etmek, yapt yanl telafi etmek, geici olan gnahtan kurtulup yeniden ve daha salam bir ekilde Rabbine ynelmek oldu. Yani dem hatasn anlad ve o hatada srar etmedi. Bu nokta demle eytan arasndaki en esasl farktr. Her ikisi de birer hata iledi. Ancak eytan hatasnda srar etti ve diretti, dem ise hemen tvbe ile hatadan vazgeti. Gnah tabiatna mal olup bir huy hline gelmeden dem hemen iman akdini sz, fiil ve kalp ile yenileyip kurtulua yneldi. nsan mitsizlie atacak olan ey meydana gelen bir gnah deil, gnahta srar etme ve bunun insan benliinin bir yan hline gelmesidir. nsan yeryzne indirilince kendisine u tavsiye de yapld; imdi size benim tarafmdan peygamber, kitap, herhangi bir delil veya hidayet sebebi gelirde ona uyarsanz, artk sizin iin endie edecek, zlecek hibir korku ve azap yoktur. Fakat kfre sapp onca delilleri, ayetleri grmemezlikten gelirseniz Allahn rahmetinden uzaklam olursunuz. Yani insan evrene gelirken hem vaat, hem de vad le beraber gelmitir ki bu da bir eit insan tabiatn iyi ynde tevik saylabilir. Artk bundan te baarl olmak ya da kaybetmek insann eline verilmitir. nsanl ayrla dren, irke ve kavgaya srkleyen, gerekleri kabul yerine kaba kuvvetle hereyi halletmeye altran bencillik, kibir ve heveslerin esiri olmaktr. Hz. dem karsnda bls olay tamamen bunu temsil eder. Kitap ehlininde srf kendi ilerinden kmad diye son peygamberi inkar etmeleri yine bu yzdendir. Halbuki insan iin l kimin syledii deil ne sylediidir. nemli olan sylenen eyin hakkt ve geree uygun olmasdr. Gerei kimin syledii neticeyi deitirmez. Ancak gnmzn insan, ne sylendiinden daha fazla kimin sylediine bakyor ve bazen ok nemli hakktleri anlamaya almadan hemen reddediyorlar. Bu durum aklna gvenemeyen, bakasnn akl ile yaayanlarn hli olup insan olma onuruna yakmayan bir durumdur.

Dzgn, lahi Olann Objetifleme Alan Olarak Tarih ve Tarihin Teolojik Yorumu, Kelm Aratrmalar, 2:2 (2004), s. 57-82.

883

172

a. 7. nsann Emneti stlenmesi Emnet ya da eminlik bakasnn haklar konusunda gvenilir ve inanlr olmaktr. Sonra gvenilen, inanlan eye de isim olmutur.884 Gerek Allah haklar, gerek insanlarn haklar ve gereksede dier mahlukatn haklar ile ilgili sorumluluklarn yerine getirilmesi konusunda emin olma, haklar yerli yerine koyma ve her hakk sahibine verme de emnet olarak adlandrlmtr. Biz o emneti gklere, yere ve dalara arz ettik, onlar onu yklenmeye yanamadlar, ondan korktular. Onu insan yklendi. O gerekten ok zlim ve ok childir.885 Bu emnet Allahn dier eya da olduu gibi cebren deil gnlden tercih ile yaptrmak istedii serbest fiillerden meydana gelen sorumluluktur.886 Byle bir sorumluluk karsnda dalar, gkler ve yer titreyip sorumluluu almaya yanamadlar. nk onlar bu ie ehil deildiler. Yaratllar, kapasite ve kabiliyetleri bu ar vazifeyi gtrecek durumda deildi. 887 Bunun iin bu ii insan denen stn, tam donanml ve geliimi snrsz mstesn bir varlk stlendi. Bu da onun emnete ehil olduunun deliliydi. nsan bu emneti tamada serbesttir. Emnet yerine getirildii zaman sonular byk, deeri ok yce, aksi ise ok byk zulm ve hakszlktr. Zulm haklar yerine getirmeme ve hak sahibine hakkn vermemedir. En byk zulm irktir. nk Allahn hakkn hi hakk olmayan eylere verme en byk hakszlktr. Bu zulm ileyen kimse son derece chil ve ilimden nasipsizdir. Bu chil kimseler emneti ifa etmek bir tarafa emnetin ne olduunu ve ne kadar nemli olduunu da anlamazlar. Ayetin sonunun cehlet ve zulm ile bitmesi bu iki vasfn insan iin ne kadar irkin ve kt olduunu vurgular. Bilgisizlik zulm dourur, zulm ise emnetin zayi olmasn netice verir. Akl insanda hem bir emnet hem de emneti f edecek bir aratr. Akl olmayann emneti de yoktur.

Rz, Meftihul-Gayb, XXV/ s. 235. Ahzb 72. 886 Zemaheri, Kef, V/ s. 102. 887 Rz, a.g.e, XXV/ s. 236.
885

884

173

nsan yeryznde zgr olmakla beraber zgrln kullanma biiminden Allaha kar sorumludur. zgrle bir misal olarak siyasi alan verebiliriz. Kurnda dorudan siyasetle ilgili hkmlere yer verilmemitir. Yani Kurn hem insana gelmi hem de siyaseti insana brakmtr.888 nsann kurtuluu, Yce Allahn kendisine verdii yeryzndeki grevini yerine getirmesine baldr. Yani ahlk sorumluluunu yerine getirerek olgunlamas ve insan- kmil olmasyla insan kendisinden bekleneni yerine getirmi olacaktr. Bu dnya grne gre kurtulu bir olumsuzluktan kurtulmak deil, iyiye, doruya ve gzele doru hareket etmektir. Kurn insan nce gnahkr sayp, sonra kurtarmaya almaz. Her bir insan bizzat bir deerdir. Bir kiiliktir. Hibir kimse bakasnn gnahn yklenmez. Her birey, grevini yerine getirip getirmediinden Allaha kar sorumludur. Yani ahlk sorumluluumuz bireyseldir. 889 a. 8. nsann Sorumluluu nsan, emaneti tayacak yetenekleri sebebiyle fiillerinden sorumla olmak zere yeryznde adleti gerekletirme vazifesini zerine almtr. nsann adleti kurmak zere sergiledii fiilleri, ilahi adletin beer seviyede temsilidir. Ey iman edenler Allah iin hakk ayakta tutanlar ve adlete ahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz sizi adletsizlie sevk etmesin. Adletli olun nk bu takvaya daha uygundur.890 Bu ayet tevhid dininin ahlk gayesini, sosyal ve siyasi hikmetini zetler. 891 Tevhid inancna sahip bir kimse tam hrriyetle adleti ayakta tutmay gaye edinir ve adleti bir ksm dnya menfaatlerine asla deimez. Allahla yapt anlamann bir gerei olarak insan Allah adna dimdik ayakta durup kendisi veya yaknlar aleyhine bile olsa hakk itiraf edip adleti ikme eder.892 Baz zamanlarda dmanlk ve nefret duygular kabarsa bile hakkn hatrn hereyden stn tutar ve kendine ramen adleti tercih eder.893 Genel olarak slm tarihinde Mslmanlar kendileri dndaki insanlara

Ahmet Akbulut, Hz. Muhammed Sonras lk Siyasi Krizin Teolojik Yansmalar, Kelm Aratrmalar, 4; 2 (2006) s. 1-10. 889 Akbulut, Hz. Muhammed Sonras lk Siyasi Krizin Teolojik Yansmalar, s. 1-10. 890 Maide 8. 891 Raz, Meftihul-Gayb, VIII/ s. 531. 892 Zemaheri, Kef, II/ s. 212-213. 893 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, III/ s. 177-178.

888

174

kar hep dil davranm ve asla zulm etmemilerdir. Ancak kendi aralarnda pek ok hakszlklara, zulmlere ve adletsizliklere girmiler, da kar sergiledikleri o gzel tavr kendi aralarnda gsterememilerdir. Fikirlere sayg ve herkesi kendi gryle kabul yerine bask, zulm ve baka anlaya yaama hakk tanmama adna dini bile siyasete alet edenler olmutur. Hatta cebri kader anlaynn arkasnda Emevi devletinin kendi zulmlerini rtbas etme eilimi olduu bile sylenebilir. Buna karn zulmlere kar kanlar, basky kabul etmeyenler kaderi inkar etmekle sulanm ve kfr damgas yemilerdir. Halbu ki Kurndaki 4 ana esastan bir tanesi adlettir ve gerek bir Mslman adleti asla hi bir eye feda etmez. Yce Allah Rahman olduu iin ezeli rahmeti ummdir. Hereyin ilk yaratl ve cadnda alm olduu btn ftr kabiliyetler Allahn Rahman oluundan kaynaklanr. Varlklarn ilk yaratl yalnz Allah vergisidir. Hi kimse seim ve tercihde bulunmam yalnz Rahmana dayanmakla meydana gelmitir. Tan ta, aacn aa ve insann insan olmas byle zorlayc bir rahmet eseridir. Fakat bu kadar ile kalsayd ilim ile bilgisizliin, alma ile bo durmann, itaat ile isyann, iman ile kfrn, adlet ile zulmn hi fark kalmam olurdu. Durum gerekten byle olsayd evrende iradeyi gerektiren i ve hareketlerden hi bir iz bulunmazd. lim, irade, alma, ilerleme ve medeniyetler kurma imkn ortadan kalkar hep tab olur, cebriyecilerden olurduk. Hem kendimizi hem de Allah yapt ilerde mecbur grrdk. radenin yerini bir ksm igdler alr, akl ve iradenin gereklerini yapamazdk. Allahn Rahman olmas yannda ayn zamanda Rahim olmasyladr ki bizler akl ve irade sahibi varlklar olarak yaratldk. Bylece evreni ekillendirme, medeniyetler kurma, ilim ve bilgide ilerleme, adleti ikme gibi pek ok sorumluluklar mmkn olmutur. Akln ve iradesini gzel bir ekilde kullananlar Allahn Rahim sfatndaki rahmetten faydalanacak, aksine davrananlar ise bu rahmetten mahrum kalacaklardr. Balangta alan-almayana bakmadan varlk alemini yaratmak Rahman oluun bir rahmeti, daha sonra alanlara altklarnn karln vermek ve onlar mkafaatlandrmakta Rahim oluun rahmetidir.

175

Allah size emneti ehline vermenizi ve insanlar arasnda adletle hkmetmenizi emrediyor.894 Emnet insan, emin, gvenilir ve itimad edilen kimsedir. En byk emnet tevhiddir. 895 Emnet, kendisine madd veya mnev herhangi bir ey gnl rahatlyla korkusuz bir ekilde teslim edilebilir ve istendii zamanda eksiksiz bir ekilde geri alnabilir kimse olmas anlamna mastardr.896 Bu ayetin nzul sebebi olarak yle bir olay anlatlr; Hz. Peygamber Mekkeyi fethedince Kabeye girmek istemiti. Kabenin anahtarlar ise Osman bn Talhada idi. Hz. Ali zorla bunun elinden anahtarlar ald ve Kabenin kapsn at. Bu olaydan hemen sonra ise az nce zikri geen ayet nazil oldu. Alide Kabenin anahtarlarn tekrar bir mrik olan eski sahibine iade etti.897 Emnete ehil olma mslman olmakla ilgili olmayp iin ehli olmakla ilgilidir. nsan, Allahn emnetini tayan emni ve sorumluluu alan yegane varldr.898 Tabiatndaki olumsuz unsurlara ramen insann emnet stlenmek iin seilmesi Allahn insana olan sevgisini gsterir.899 Bu sayede insan dier varlklar zerinde tasarruf etme hakkna sahip olur ve hkimiyetini tesis eder. nsanlar emnet noktasnda Allaha kar sorumlu olduklar gibi birbirlerine, evreye ve muhatap olduu her eye kar da sorumludurlar. Allahn insandaki emneti akl ve bunun bir neticesi olan adlettir. 900 a. 9. nsann nemi nsan evrende Allahn en sekin varl ve en gzde sanatdr. Eyann hakktine nfz edecek ve evrendeki ilh icraatlar anlayabilecek bir akl gcne sahiptir. Bu akl ile insan evrendeki hikmetleri kefeder ve eya zerinde hkimiyet tesis eder. nsan bir taraftan bilgi elde eder, dier taraftan da beyan gc ile bu birikimi bakalarna aktarr.901 nsan dndaki dier varlklar ise bir eyi tam olarak anlama, eyann hakktine nfuz edip bunu bakalarna aktarma yeteneinden mahrumdurlar.902 Akl, dil, yaz, gzel bir
894 895

Nisa 58. Zemaheri, Kef, II/ s. 94. 896 Raz, Meftihul-Gayb, VIII/ s. 95. 897 Zemaheri, a.g.e, II/ s. 94. 898 Zemaheri, a.g.e, V/ s. 102. 899 Rz, a.g.e, XXV/ s. 235. 900 Hamdi Yazr, Hak Dini Kur'n Dili, I/ s. 52-53. 901 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, VI/ s. 58. 902 Rz, a.g.e, XXI/ s. 13.

176

suret ve mutedil bir yatatl zere olma, dnya ve hiretle ilgili ileri idare etme, yeryzndeki varlklarn emrine verilmi olmas vb. pek ok hususlarda insan stn eref sahibidir.903 And olsun ki Biz demolunu stn bir izzet ve erefe mazhar klmzdr.904 Kalem ile yazmay reten Rabbinin adyla oku, O insana bilmediini retti.905 nsanda akl gc olduu gibi ayn zamanda tabiatnn bir gerei olarak bir ksm istek ve arzularda vardr. Bu istek ve arzularn akln rehberliinde hayat bulmas insana fayda salar. Tersi ise ifsada, karmaaya ve dengesizlie sebep olur. nsan duygularna bu derece nem verilmesi onun nemine ayr bir delildir. nsann mhiyeti ve dnyada kendisine nasl bir sorumluluk alan ald ve bu sorumluluklarn yerine getirebilmesi iin ne tr yetilerle donatld konusunda ok farkl teorilerin olduu tartma gtrmez. Bu teoriler zerinde uzlamak ise hi bir zaman mmkn olmayabilir. Ancak insann yaanabilir bir dnya kurmak iin yapmas gerekenler konusunda fazla bir fikir ayrl olmaz. O halde, teolojik olarak, insanlar arasnda uzlama yaratacak kavramsal retorii, Kurnnn ifdesiyle, ortak kelimeyi, payday teorilere ve speklatif doruluk sylemlerine kurban etmeden pratik bir alan zerinden kurmak gerekir. 906 Allah koymu (takdir) olduu bu kanunlar kefedecek ve bylece hem kendimizi gelitirecek hem de Allahn btn yaratma plannda ngrd gelime ve tekmle ayak uyduracak epistemik yetenek olan hidayeti de Allah ftratmza yerletirmitir. Herkese ihtiyac olan eyi lp vermi (takdir etmi) ve bu lye uyum gstermek suretiyle tekml edebilecek igdler ve fiziksel kabiliyetlerle donatmtr.907 Takdir tek bana mekanik bir rehberlik olarak insana verilebilirdi; ancak Allah byle dilememi ve ardndan hidayeti de verdiini syleyerek, takdirle yryen tabiattan ve igdleriyle

Zemaheri, Kef, III/ s. 534. sra 70. 905 Alak 3-4. 906 Dzgn, nsann Yekinliini Teolojik Olarak Temellendirmenin mkan, s. 11-38 907 Dzgn, a.g.e, s. 11-38.
904

903

177

varlklarn devam ettiren hayvanlardan farkl olarak, insan aklnn ve iradesinin iledii bir dzenin kurulmasn irade etmitir. 908 Tanrnn evreni yaratmasndaki gaye, sebep insandr. Tartmasz, yapt her eyi bir hikmete/gayeye gre dzenleyen Yaratc, bu gayesini gerekletirecek bilgi, irade ve kudret, vs. sfatlara sahiptir. Ayn ekilde, evrende etkin ve yetkin g (halife) olmasn irade ettii insan da, nne koyduu gayeleri gerekletirmesini salayacak benzer niteliklerle donatmtr. Bu donanm, insann hem ontik/ftri hem de epistemik/bilgisel yapsnda mevcuttur.909 Her ne kadar insana bylesine st seviyede deer verilse de insann bu deeri hi kaybetmeyecei anlamna gelmez. Nitekim Kurn srailoullarndan bir gurubun maymuna evirildiklerinden bahseder ki bu zerinde durulmaya deer bir konudur.910 Burada hayvanlar ierisinden zellikle maymunun seilmesi mnev meshin deformasyonun nemine iaret iindir. Aslnda insan ile maymun arasndaki fark bir kl ve bir kuyruk deildir. Esas fark akl, mantk, huy ve ahlk farkdr. Maymunun btn hneri taklit hissinin gelimiliindedir. nsann yapt hareketleri gren maymun onlar derhal taklit eder. Ondaki bu taklit zellii bir ksm insanlar nazarnda onu adeta insana yaklatrr. Halbuki maymunun nnde gnlerce ate yaksanz, souk gnlerde snmay retseniz, sonra onu alp bir daa gtrseniz, yannada ate yakmak iin gerekli malzemeleri koysanz o yine de d zaman bunlar kullanarak snmay baaramaz ve beceremez. Bu kadarck bile mantk ilikisi gsteremez. te mnev dnyas meshe uram kimseler de byledir. Atalarn dinine hi sorgulamakszn kr krne balananlar taklitden baka bir ey yapamaz ve hayvan duygularndan teye geemezler. Hz. Peygamber Kurn Mekke mriklerine tebli ettii zaman onlardan ald cevap biz atalarmzdan byle bir ey grmedik, atalarmzn dininden bizi saptrmayam alyorsun? biz sadece atalarmz taklit ederiz911 olmutur. Onlarn bu kr taklitlerini de bu eit mnev deformasyon altnda deerlendirebiliriz.

Dzgn, a.g.m. s. 11-38. Dzgn, nsann Yekinlii, s. 11-38. 910 Bakara 65. 911 Bakara 170-171.
909

908

178

10. a. nsann En Gzel Srette Yaratl Yetenekleri itibariyle evrenin en gzde varl olan insan, d yn itibariyle de olduka estetik ve gzel grnml yaratlmtr; Gerekten biz insan en gzel bir biimde yarattk.912 Allah insan cinsini madd-mnev olarak dorultmann, kvama koymann ve biimlendirmenin en gzelinde yaratt.913 Takvm eriyi dorultmak, dzene koymak, kymet bimek ve kymetlendirmek gibi manalara gelir.914 Kelimenin sonundaki tenvin belirsizlik ve byklk ifde eder. Buna gre ahsen-i takvm biimlendirmenin en gzeli demek olup915 eklinin, yapsnn, d grnnn gzel olmasna, kuvvet ve kabiliyetinin yksek olmasna, akl, bilgi ve ahlk ile ilh gzellie ermesine iaret eder. bni Arabiye gre mutlak vcd ilk mertebede taayyn- evvel ahadiyyetini vahidiyyete dntrerek taayynata balamtr. Allah insan- kmili yaratt zaman ona akl evvel mertebesini vermi ve bilmedii eyleri retmitir. Onun mertebesini meleklere retmi ve onlara insann lemde kendisinin halifesi olduunu bildirmi, gklerde ve yerde bulunan eylerin hepsini onun emrine musahhar klm, bylece Allahn lemdeki hkm insan- kmil ile zhir olmutur.916 Yine bni Arabiye gre lemin varlnn sebebi ve koruyucusu bu insan- kmildir. a. 11. Allahn nsanla Szlemesi Allah insan ftrat zere (tevhid inanc) yaratm ve ondan kendisine iman edip kullukta bulunmasn istemi, bu hususta insanla szleme imzalamtr.917 Bu anlamay teyid ve takviye iin peygamberler, kitaplar gndermi, insanlara verdikleri sz ve sorumluluklarn hatrlatmtr. Ancak insan bunu unutmu ve anlama konusunda azim gsterememiti. 918 Akl ve ftratn gerei olan Allaha kulluk919 ve Allahn insana

Tin 4. Zemaheri, Kef, VI/ s. 401; Rz, Meftihul-Gayb, XXXII/ s. 8. 914 Ibn Manzur, Lisnu'l-Arab, V/ s. 3782. 915 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, VIII/ s. 486. 916 Azizuddin Nesef, nsan- Kmil, (terc., A. Avni Konuk), Kurtulu Matbaaclk, Ankara 2004, s. 40. 917 Eb Hayyn, a.g.e, VI/ s. 262. 918 Zemaheri, a.g.e, IV/ s. 112. 919 Rz, Meftihul-Gayb, XXII/ s. 124.
913

912

179

verdii saysz mkemmel yetenekleri kullanma, ilah isim ve sfatlar insan seviyede temsil etme Allahla yaplan bu anlamann bir gereiydi. Dorusu biz demden sz almtk, fakat o unuttu. Biz onda bir azim bulamadk.920 Ey insanolu eytana tapmayn. O size apak dmandr. Bana kulluk edin, doru yol budur diye sizinle szleme yapmadk m? 921 nsann Allah katndaki konumu, stn donanm ve emnetin sahibi olmas gibi hususiyetler eytan hasede sevketmi ve eytan insana apak dman kesilmiti. Kurn insana ezeli dmann hatrlatarak eytann hilelerine kar insandan akln kullanmasn istemitir. 922 phesiz sana biat edenler Allaha biat etmilerdir. Allahn eli onlarn ellerinin zerindedir. Bundan sonra kim Allahla yapt anlamay bozarsa kendi aleyhine bozmu olur, kim de anlamasna sadk kalrsa Allah ona byk mkafaat verecektir.923 Allahn elinin insanlarnn elinin zerinde olmasn Rz yle anlamtr; Allahn nimetleri, korumas ve yardm sizin zerinizdedir.924 nsan Allah karsnda ok nemli bir muhatap olduu iin Allah insanla szleme imzalamtr. Szlemenin bir tarafna insann sorumluluklarn yerine getirme maddesi, dier tarafna ise Allahn insana vaat ettiklerini vermesi maddesi konulmutur. nsann sorumluluklarndan biri de evreni sebep-sonu asndan incelemek ve evrendeki pek ok ilh srlar kefederek evrendeki ileyie katkda bulunmaktr. Klasik kelm kitaplarnda insan, Allahn bir rakibiymi gibi alglanm ve srekli Allahn hkimiyetine vurgu yaplarak insann acizlii dile getirilmitir. Bu anlay slm dnyasn derinden etkilemi, belkide Bat karsndaki malubiyetin en byk etkeni olmutur. Bugnn slm dnyas hadiseleri anlama, onlardaki sebep-sonu ilkisini zme, Allahn verdii akl sonuna kadar kullanp bilgiye ulama ve hayat buna gre tanzim etme yerine teslimiyetci bir anlay ile rzgarn nndeki yaprak gibi saa sola
Taha 115. Yasin 60-61. 922 Zemaheri, Kef, V/ s. 185; Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, VII/ s. 328. 923 Fetih 10. 924 Rz, Meftihul-Gayb, XXVIII/ s. 87.
921 920

180

savrulup durmaktadr. Halbuki insan Allah karsnda bir rakip grme yerine Allahn evrendeki en sekin sanat olarak kabul etseydik925 sorumluluklarmz daha iyi kavrayacak ve yaplmas gerekenleri en gzel ekilde yapp ok iyi bir konumda olacaktk. yi bir davran, salam bir fiil hereyden nce salam ve salkl bir inan zerine bina edilir. Bugnk arpk fiillerimizin ya da Bat dnyas karsndaki zavall hlimizin en byk sebebi Kurna uygun bir inantan ok uzak olmamzdr. Kurn btn evreni bir kitap gibi nmze koymuken biz mspet ilimlerin (matematik, fizik, kimya....vb) caiz olup-olmadn tartmz. Kurnda anlatlan hakktin iki yzn grememi sadece bir yzne taklp kalm ve sonuta da malup olmuuz. Kurndaki hakktin bir yz eriat, dier yz ise kevni hakktler, snnetullah, hikmet rgs, her eyin sebep-sonu ilkisi zerine yaratlmas gereidir. Bir vahidin iki yznden biri olan kainat kitabn biz hep ihmal ettik ve gereken nemi asla vermedik. Kurn, insan ve evren mtedahil daireler gibi birbirini anlatan, birbirine hem delil hem iret olan, ayn hakktleri farkl leklerde ierisinde bulunduran ve birbirleriyle ok sk irtibatlar olan gereklerdir. Bu gerekleri birbirinden koparan kimsenin baarl olmasna imkn yoktur. Kurna gre gerek mttaki de bu hakktleri anlayan, hayatn bunlara gre tanzim ederek kendisini korumaya alan kimsedir. Allahla yaptnz anlamada sorumluluunuzu yerine getirin. ok salam yeminlerden sonra anlamay bozmayn. Allah zerinize ahit tuttuktan sonra nasl olurda bozarsnz. phesizki Allah yaptklarnz bilir.926 Bundan dnmeyeceklerdi. sorulacaksnz.927 Gnmz Mslmanlar parac yaklamlarla Kurn ele alyor ve herkes kendi anlayn hakl karmak iin Kurndan para para ayetler alarak onlar kendi yaklamlarna k noktas yapmaktadrlar. nsanlara hidayet olmak zere gelen Kurn,
925

nce

Allahla bu

szleme bir

yapmlard ve

da siz

bu

szlemeden mutlaka

phesiz

sorumluluktur

bundan

Bakara 40, 83; l-i mrn 81, 187; Arf 169; Rad 20, 25; Ahzb 7, 15; Hadid 8; Maide 7; Taha 115; Yasin 60; Fetih 10. 926 Nahl 91. 927 Ahzb 15.

181

neredeyse problem kayna hline getirilmitir. Ayn kitaba inanan Mslmanlar ayn kitaptan para para ayetleri delil gstererek birbirlerine nice zulmler ve nice hakszlklar yapmlardr. Bu durum bize problemi zme adna sahip olmamz gereken bir ly gsteriyor ki o da btn grlere saygl olma, akl, ilmi, mant ve muhkemeyi hakem kabul edip btn grleri zgr bir ortamda tartabilme ahlkdr. Bir zaman Rabbin demoullarnn zrriyetini alp onlar kendi nefislerine ahit tutarak ben sizin Rabbiniz deilmiyim? dedi. Siz de; evet Sen bizim Rabbimizsin biz buna hidiz dediniz. Sonra kyamet gn kalkp bizim bundan haberimiz yoktu demeyesiniz, yhut atalarmz daha nce irk komulard ve biz onlardan sonra gelen nesildik, o btl yolu tutanlarn yznden bizi helak m edeceksin demeyesiniz diye sz almtk.928 Her insan potansiyel olarak Allah bilecek ve bir yaratcs olduunu akl ile kavrayacak bir ftrat zere yaratlmtr.929 nsan vicdanda bu geree gre programlanmtr. Akln bulduu dorular vicdan kabul edecek mhiyettedir. 930 Bu gerek temsil yoluyla dile getirilmitir. Bunun iin ayette anlatlan hususu hakkte hamledemeyiz.931 Bir insan hi peygamber ya da dinle muhatap olmasa bile bir yaratcs olduuna inanmakla sorumludur. Eer bunun tersini sylersek yani kendisine peygamber gelmemi ve dinden habersiz biri hi bir ey ile sorumlu deildir dersek o zaman bu kimselerin yaratlmas abes ve yaamlar anlamsz olacaktr. Allah abes ilemekten mnezzehtir. Yukardaki ayete gre her bir insan sahip olduu zellikler ya da ftrat itibariyle Allahn Rabb olduunu bilecek donanmdadr. Bu da insann Rabbi ile olan anlamasdr. Buna gre insan gerek kendi varl zerinde, gereksede d dnyadaki eyler zerinde dnmekle sorumludur. nk delilden medlule, eyadan eyann sahibine ulalr. Biz Allah ztyla deil evrende tecelli eden isim ve sfatlaryla biliriz. Bu bilgiye ulamak iin insann akln kullanmas en byk sorumluluktur. Misak, hem bireysel hem de toplumsal bir boyuta sahiptir. Bireysel olarak nasl bir anlam tadn, insan prototipi durumundaki demle Allah arasndaki ilikiyi

Arf 172-173. Rz, Meftihul-Gayb, XV/ s. 51. 930 Zemaheri, Kef, II/ s. 529. 931 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, IV/ s. 419.
929

928

182

bandan sonuna kadar takip ettiimizde grrz. Bu ilikide gnah da, tvbe de bireyseldir. Aslnda temiz bir ftratla yaratlan insan tek bana bulunduunda sade bir yapya sahiptir. nsanlarn bulunmad durumdaki saf hlinin, insanlarla birlikte byyp gelimesiyle nasl ihtirasl, muktedir olmay arzulayan bir insan karakterine dntn tarih ierisinde grrz.932 Allah insan yokluktan varla karp akl, uur, duygu gibi pek ok kabiliyetlerle donatt. Her bir insan birer zel kimlik ve kiilik sahibi oldu. Buna gre her ahs sadece kendisinden sorumlu tutulup bakasnn gnahndan ya da sevabndan mesul olmad. nsan bununla doal, ftr bir szlemenin altna girmi oldu. Bu szleme dinin, ahlkn, sosyal hayatn ve medeniyetin balang noktas ve ekirdeidir. nsan iin Allah tanma ve gereklere ulama yalnzca bilimsel delillerle elde edilecek bir bilgi meselesi deildir. Bununla beraber yaratlnda var olan ve sadece kendine has zel kimliinin farkna varmakla da Allah bilinir. Bilgi, bilgi vastalarnn aktif kullanlmasna baldr. Nice bildiimizi zannettiimiz eyler vardr ki aslnda tam manasyla bilmiyoruz, stelik bunun da farknda olmadan kendimizi biliyor zannediyoruz. nk bildiimizi zannettiimiz eyler zerinde dnme ve onlar anlamaya alma yerine yzeysel bir bilgi ile yetinmiizdir. nsan zerinde en byk emnet akldr ve insan bu emneti en gzel ekilde kullanmakla grevlidir.933 Atalarn kr krne taklit edenler Allahla yaptklar anlamay bozmulardr. Bir hkmde karlkl kabul manasna gelen bu anlamann her zaman lafz ve muhataplarn yzyze olmas artna bal deildir. Asl olan taraflarn fikir birlii etmesi ve bir maksatta birlemesidir. Biz iinde yaadmz devletlede bir anlama imzaladk. Ancak hi bir zaman karlkl oturup konuma yapmadk. Fakat akln bir gerei olarak bir devlette yaamann bir hukka tabi olma ve bir ksm sorumluluklar kabul etme olduunu bildik. Ayn akl yrtmeyle insanlar evren devletinde kendilerinin evrenin sahibine kar sorumlu olduklarn anlarlar. Ftri olarak insandan alnan bu sz peygamberler ve kitaplar yoluyla bir kere daha teyid edilmitir. Bu sze uyma ya da uymamann neticeside ayrntl olarak anlatlmtr.
Dzgn, lahi Olann Objektifleme Alan Olarak Tarih ve Tarihin Yorumu, s. 57-82. Rz, Meftihul-Gayb, XI/ s. 130; bn Kesir, Tefsiri bn Kesir, XI/ s. 26-264; Vehbe Zuhayli, Tefsirul Munr, V/ s. 123.
933 932

183

Buna gre her insan sadece kendisinden sorumlu ve sonraki nesillerin nceki nesiller yznden saptmas geerli bir mazeret deil, atalar kr krne taklit insan sorumluluktan kurtaran bir ey deildir. nk her insann Allaha olan sz bireyseldir. Her fert atalarn verdii szden deil kendi szlemesinden sorumludur. And olsun ki yarattmz cinlerden ve insanlardan ou cehennemliktir. nk onlarn kalpleri var ama gerei anlamaz, gzleri var fakat grmez ve kulaklar var ama iitmezler. te bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha da aadadrlar. Bunlar gafillerin ta kendileridir.934 Balangta en gzel donanm ile (ahseni takvim) yaratlan insanlar ilh szleme gerei iradeleriyle babaa braklp cebri mdahle yaplmamtr. Ancak bir ksm insanlar sonradan kazandklar gnahlar ve bu gnahlarn onlarn tabiatlar hline gelmesiyle asli ftratlarn kaybetmilerdir. Gerei bulmak iin her trl donanma sahip insanlar bu kabiliyetlerini kullanmamakla kendilerini cezaya mahkum etmilerdir. Akl, gz ve kulak birer alet, irade bu aletleri kullanan bir kumanda merkezi ve insanda iradesiyle hr bir varlktr. a. 12. nsann Takipisi nsann evrende ok zel bir varlk olarak yaratlmas beraberinde sorumluluu da getirmitir. Sorumluluun bir gerei olarak insann btn fiilleri dil bir yarglama olmas adna kayt altna alnmaktadr; Her insan iin nnden ve arkasndan takip edenler vardr. Allahn emriyle onu gzetlerler.935 nsan iin bir ksm muakkipler, takip ediciler, izleyiciler vardr ki srekli kiiyi izleyip her szn, her davrann kaydederler.936 Ayette geen muakkibat kelimesi genel olarak insann amellerini yazan ve koruyan bir takm melekler olarak anlalmtr. 937 Kelmclar insann amellerinin kaydedilmesinin sebebi olarak kyamet gn insanlarn iyiliklerinin ya da ktlklerinin deerlendirileceini sylerler. nsanlarn

Arf 179. Rad 11. 936 Zemaheri, Kef, III/ s. 338. 937 Rz, Meftihul-Gayb, XIII/ s. 404; Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, V/ s. 363.
935

934

184

iinde yaplacak bu deerlendirmede iyilik taraf ar gelen kimsenin mahlukat tarafndan cennetlik olaca anlalacak, bunun zdd ise cehennemlik olduuna iaret olacaktr. slm filozoflar ise konuyu u ekilde ele alr; amellerin yazlmas icad edilmi bir takm hususi nak ve izgilerden ibrettir. Biz o naklarn bizzat o manalara ve o eylerin ztlarna delalet ettiini farzettiimizde o yazma ii daha kuvvetli ve daha mkemmel olur. nsan herhangi bir ii defalarca yaptnda o kimsede kk salm gl bir meleke meydana gelir. Bu meleke iyiliklerden meydana gelmise mutluluklara, ktlklerden meydana gelmise skntlara ve azaba sebep olur. nsann her an her hareket veya sukununda az veya ok mutluluk eserlerinden bir eser veya talihsizlik paralarndan bir para meydana gelmi olur.938 Allahn insana azab ya da mkfaat insann fiillerine gre cereyan edecektir. Balangta birer nimet olan hususlar kt kullanmla birlikte birer azap vesilesi olabilirler. nsan iin zulm, hakszlk, kan dkme ..vb binlerce ktlk yapma ihtimali olduu gibi, adlet, iyilii emr, ktlkten yasaklama gibi pek ok gzellii de sergilemede sz konusudur. Bu ihtimallerden hangisinin realiteye dneceine insan iradesi karar verir. Meydana gelen bu fiiller iradenin eseri olduu iin insan bu fiillerin neticesinden sorumludur. Allah kullarna bir hkm verirken ahlk davranr ve onlara asla zlmetmez. Allah babalarnn gnah yznden mrik ocuklarna azap etmez, nk bu ocuklar Allahtan ald nimetlere kar henz bir nankrlk sergilememi, azab hak edici bir durum sergilememilerdir. Cebriye kul daha bali olur olmaz kuldan meydana gelen bir sebep olmakszn Allah onu saptrp hidayetten mahrum brakabilir der. Bu anlaya gre insan sorumluluunu anlamann imkn olmad gibi Allahda keyfine gre azap ya da mkafaat veren durumuna der ki Allah bundan ok yce ve mnezzehtir. Allaha ortak koanlar dediler ki; Allah dileseydi ne biz ne de atalarmz ondan bakasna tapmaz ve onun emri dnda hi bir eyi haram klmazdk. Onlardan ncekilerde byle yapmlard. Peygamberlerin vazifesi sadece teblidir.939

938 939

Rz, Meftihul-Gayb, XIII/ s. 409-410. Nahl 35.

185

Taklit psikolojisinden kurtulamam kfirler ayn anlay ierisinde niye inanmadklarn; Allah dileseydi biz inanm olurduk eklinde izah ediyorlar. Bu arpk anlayn temel karakteristik zellii iradeyi ve hrriyeti yok etme ve taklit tasmasyla hareket etmedir. Yani bizim irademiz yok, tercih hakkna sahip deiliz, bizler dier hayvanlar gibi konulmu kanunlara uyarz diyen bu arpk zihniyet kendi gnahlarn Allaha ykleyecek kadar ileri gitmi bir eit cebriyecidirler. Her insann amel defterini boynuna doladk, kyamet gn bu kitab nne karrz. Kitabn oku, bugn hesap grc olarak nefsin sana yeter deriz. Kim doru yola gelirse srf kendi iyilii iin gelir, kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Hi bir kimse bakasnn gnah ykn ekmez. Biz peygamber gndermedike azap edecek deiliz940 Her insann amel defterinin boynuna taklmas941 talih ya da talihsizlii, cennet ya da cehennemi insann kendi iradesine ve kendi fiillerine balanmtr.942 Herkes kendi eliyle cennetini ya da cehennemini ina eder. Yani insanlar hayatlar boyunca iradeleri, fiileri ve her trl davranlaryla kendi akbetlerini kendi elleriyle ina edip durmaktadrlar. 943 hirette karlarna kacak olan defterler insanlarn kendi hayat hikayeleri olacaktr. Her insann cenneti ya da cehennemi kendi rn olacaktr. Deki; herkes kendi karakterinin gereini sergiler. Kimin doru yolda olduunu Rabbiniz daha iyi bilir.944 Bu ayette geen akile kelimesi tabiat, adet, din, ahlk, niyet, mizac ve yaratl gibi manalara gelir.945 Herkes kendi durum ve mizacna uygun olan yolda hareket eder. Sahip olunan zellikler davranlar belirler. Fakat bunlarn doru olup-olmamasnn ls insann kendi keyfi deildir. Nice kimseler vardr ki kendilerine verilen asl ftrat, zerine misak yaplan ftrat bozmu, iledii gnahlarla yeni ftrat kazanmlardr. Byle kimselerin ftratlar bozuk olduu iin gittikleri yol ve yaptklar ilerde yanltr. Davranlarn belirleyen akile ktlklerden mrekkep olduu iin ortaya kacak
sra 13-15. Zemaheri, Kef, III/ s. 498. 942 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, VI/ s. 13. 943 Rz, Meftihul-Gayb, XX/ s. 168. 944 sra 84. 945 Rz, a.g.e, XV/ s. 32.
941 940

186

fiilde hep ktlk olmutur. Zira herkes kendi nefis cevherinin akilesine gre hareket eder. Eer nefsi aydnlanm, temiz, yce bir nefis ise ondan fazletli ve deerli davranlar meydana gelir. Yok eer bulank, kt ve saptm ise ondan da kt fiiller meydana gelir.

B) POTANSYEL AISINDAN NSAN b. 1. Davud ve Sleyman Davud ve Sleyman insan cinsinden birer fert olmakla birlikte pek ok stn kabiliyetlere sahiptirler.946 Potansiyel olarak insan cinsinin sahip olduu gc gstermesi bakmndan nemli rneklerdir. Her insan ayr ayr kabiliyet ve glerle donatlmtr. Btn insanln kabiliyet ve glerini bir merkezde toplayp bir btn olarak grme imkn olsayd muazzam bir g ve kabiliyet karmza kacakt. Kurnda aadaki ayetlerde olduu gibi bir ksm mcizelerin anlatlmas bize unu m eder; mcizeler bir ksm sebebler yoluyla gerekleir. Allah btn icratn sebebler ve hikmetler ierisinde gerekletirir ki insanlar bu sebepleri kefederek medeniyetlerini ilerletsinler. And olsun ki biz Davuda tarafmzdan bir fazlet verdik. Ey dalar onunla beraber tesbih edin, kular siz de yle yapn. Zrhlar lyle biimlendirip yapmas iin ona demiri de yumuattk. Siz de iyi iler yapn, ben her yaptnz gzetiyorum. Sleymann emrine de rzgar verdik. Sabah gidii bir aylk, akam dn bir aylk yolu katederdi. Erimi bakr menban da ona sel gibi akttk. Hem Rabbinin izniyle cinler de emrinin altnda alyorlard. Onlardan kim emrimizden karsa ate azab tattrrdk. Onlar ona mihrablar, heykeller, havuzlar gibi anaklar ve sabit kazanlardan istediini yaparlard. aln ey Davud hanedan, kr iin aln. Ama kullarn iinde kreden azdr. Ne zaman Sleymann lmne hkmettik, cinlerin bundan haberi olmad. Yalnz bir gve bcei dayand asasn yiyordu. Sleyman yere yklnca

946

Rz, Meftihul-Gayb, XXV/ s. 264; Zemaheri, Kef, V/ s. 110.

187

gerek ortaya kt. Eer cinler gayb bilselerdi o azabn zilleti ierisinde bekleyip durmazlard.947 Mcize diliyle Allah insanlara yle seslenir; mdem mcizeler sebeblerle meydana geliyor, o halde sizler o sebebleri arayp bulun, mcizenin dilini kefedin ve bu bilgiyi teknolojiye, gndelik hayata insanlarn istifdesi iin aktarn. Kurndaki her ayet btn zaman dilimlerine hitap eder. nemli olan Kurn an idrkna uygun olarak anlayabilmektir. Bu balamda btn zaman dilimlerine hitap eden yce Kurnnn gemite olmu bitmi ve bizim iin mcize olma manas ifde etmeyen bir olay anlatmas abes olurdu. Ancak burda unu sylemek gerekir ki mcize meydana geldii zaman balar ve Allahn yaratmasyla meydana gelir. Mcizenin meydana geli ekli bir iddia karsnda ani, hazrlksz ve peygamberlii isbata ynelik olarak Allahn yaratmasyla meydana gelir. Fakat bu mcizede sebebler dairesinde meydana gelir. Ancak insanlarn alk olmad ve bilmedikleri bir tarzda meydana gelir. Dalarn bir hoparlr ya da megafon gibi Davud ile tesbih etmesi, onun sesini ykselterek yanstmas bir teknolojiye iaret eder. Davudun demiri elinde eritmesi, zrhlar yapmas ve bu ii lye gre yapmas pek ok eyi bize ilham eder. Yine Sleymann rzgara binmesi ve bir gnde iki aylk mesafeyi kat etmeside bizlere havada uabilecek bir ksm aralar yaplabileceine iaret eder. Bunun gibi rnekleri oaltmak mmkn ancak bir perspektif olarak vermek istediim bak as Kurndaki ayetleri iyi anlamaya alma, her eyi sorgulama ve bilgiyi esas almadr. Kurna bu bak asyla yaklamak ondaki pek ok gizli hazinelerin karlmas adna ok nemlidir. b. 2 Belks Belks Yemen Kralnn kz olup gnee tapan bir kavmin bandadr.948 Onun sahip olduu ilim byk bir ara ve egemenlie sahip olmasna olanak salamtr. Bilgi ile hkimiyet elde etmitir; Gerekten onlara (Sebelilere) hkmdarlk eden, kendisine her trl imkn verilmi ve byk bir tahta sahip olan bir kadnla karlatm.949

Sebe 10-14. Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, VII/ s. 50; Zemaheri, Kef, IV/ s. 448. 949 Neml 23.
948

947

188

Tarih sayfalarna baktmz zaman insanlardan bir ksm ilim ve hikmete sahip olmu, bu da onlara hkimiyet getirmitir. Bu kimselerden biriside Hz. Sleymandr. Sleyman ilimde ok ileri bir seviyede olduu iin pek ok varl emri altna alm ve onlar istedii istikmette, istedii ilerde kullanmt. Onun bildii ilimlerden biriside mantk-ut-tayr idi. Mantk konuma demek olmakla birlikte, konumann k yeri olan konuma kabiliyeti manasnda terim olarak kullanlmtr.950 Konuma ise zihinde beliren manalarn sesler aracl ile dilde kodlanarak anlatmdr. Gerek konulu itibariyle, gerek akl ve gereksede doal iaret yollar ile bir mana ifde edebilen sesler, iaretler ve karinelerdir. Mantk-ut tayr da kuun eitli duygular arasndaki ilikileri idare eden zel kabiliyet ve bunu ifde etmek iin kard seslerdir. Sleyman kularn kulland bu dili renmi ve onlar bir ksm ilerinde altrmtr. altrd kulardan biri olan Hdhd Sebe krallndan bir haber getirmi ve Sleyman bu hususta bilgilendirmitir. Getirdii haberde Sebelileri bir kadnn ynettii ve bu kadna her trl imknn verildii haberi vard. Bir kadn sahip olduu ilim ile o blgeyi hkimiyeti altna alm ve pek ok imknlara kavumutu. Aslnda Kurnda anlatlan bu trden misaller insana sahip olduu potansiyeli hatrlatr ve ilmin evrene hkim olmann yolu olduunu bildirir. Peygamberlerin ellerinde meydana gelen mcizeler sadece mcizelerin olduu zamanla ilgili olup sonras iin geerli deillerdir. Burada nemli olan bir husus vardr; yeni bir sebep-sonu ilikisi olduu iin allm yrtan bu harika olay insanlar lfetten, bilmilikten ya da almlktan kurtarmak ve dnmeye sevketmek adna peygamberin elinde Allahn yaratt bir olaydr. Mcize de olsa bir sebep-sonu ilkisi mutlaka vardr. nemli olan o ilikiyi zmek ve bu bilgiyi teknoloji dnyasna ya da insanln faydasna sunmaktr. Bu bak asyla Sleymann kularla konumas ve onlar istihdam etmesi bize bir ufuk ayor ve bunu kefetme adna bizi tevik ediyor. Fizik kanunlar da bir eit sebebler zinciridir. Evrende kefedilmeyi bekleyen pek ok kanun vardr. Bunun tesinde Allah srekli yeni eyler yaratr ve bizi bunlar kefetmeye davet eder. Sonu olarak mcize Allahn yaratt yeni bir sebep-sonu ilikisi olup ilim d veya sadece Allahn kudretiyle meydana gelen bir hadise deildir.
950

Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, VI/ s. 131-133.

189

Allah yaratt her eyi bir ilim zerine ve ierisine hikmetler koyarak yaratmtr. nsana den evrendeki bu hikmet rgsn kefetmeye almak ve bilgiyi hayata hkim klmaktr. Kitaptan ilim sahibi kimse gzn ap kapamadan ben o taht sana getiririm dedi. Sleyman taht yannda grnce bu dedi kr m edeceim yoksa nankrlkte mi bulunacam diye beni snamak zere Rabbimin verdii lutuflardandr. kreden ancak kendisi iin kretmi olur, nankrlk edene gelince o bilsin ki Rabbim mstanidir ve ok kerem sahibidir.951 ok ksa bir zamanda ok uzak mesafeden eyann nakl bugn bile henz ilmin ulaamad bir seviyedir. Yannda kitaptan bir ilim bulunan bir kimsenin isminin ayette zikredilmemesi nemli olann ahs deil insan cinsinin potansiyel olarak bu ilmi elde edebilecek yapda olduu gstermek iindir. Sahip olduu ilmin nasl bir ilim olduunuda bilmiyoruz. Bildiimiz ey bu kimse sahip olduu bu ilim ile ok ksa zamanda (gz ap kapama zaman) ok uzak yerden taht getirmitir. Byle bir ilim imkn olarak mevcut ve bugnn insan da bu ilmi elde edebilir. Muhyiddin bni Arabi bu olay anlatrken unlar syler; bu ii yapan kimse eyann srekli varlk yokluk aras gidip geldiini bilen ve eyaya bu srete mdahle eden kimsedir. Srekli varlk yokluk aras gelip giden eyaya ilim sahibi birisi mdahle ediyor ve ok ksa zamanda byle harika bir ey gerekletirebiliyor. lim sadece bir ksm insanlarn sahip olduu bir meziyet deil genel olarak insanln bir kabiliyetidir. Kurnda hem Allah iin hem de insan iin ilim sfat kullanlmtr. Bu ise insana Allahn ilmi ile donanma adna bir ardr. b. 3. Dil ve Beyan nsanlk iin en byk hediye Kurndr.952 nsan Yaratan ve ona Kurn reten Rahmandr.953 Rahman ismi btn varl rahmetiyle kuatan Zt iin kullanlr.954 nsan mhiyet olarak btn evrenle ilgili olduu iin Rahman ismi ile ilgili olarak ona evreni anlama ve anlad eyi ifde edebilme yetenei verilmitir. nsann gerek kendini,
Neml 40. Zemaheri, Kef, VI/ s. 5. 953 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, VIII/ s. 186. 954 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, III/ s. 1612.
952 951

190

gerekse de zihninde meydana gelen duygu, dnce ve tasavvurlarn bakalarna ak ve gzel bir ekilde anlatmas dil ve beyan ile olur.955 Rahman Kurn retti, insan yaratt ve ona beyan retti.956 lmin elde edilmesi ve retilmesi hatta Kurnnn retilmesi de (Allahtan Cebraile, Hz. Peygambere ve insanlara) yine dil ile olur.957 Hz. dem yaratldktan sonra kendisine isimlerin retilmesi sayesinde meleklerin bile bilemediklerini bildi ve onlarn ulaamad stnlklere ulat. sim szlk anlamyla bir eyin zihinde domasn salayan iaret ve alamettir. Tek bana anlalr bir manaya delalet edene kelime, delalet ettii mana veya onun dta, zihinde gerekleen asl ekline msemm denir. Allah zel ismi zerinde birletirilmeyen ve dzene koyulmayan ilimlerimiz, sanatlarmz ve btn bilgilerimiz iki ucu bir araya gelmeyen, varlmz silip spren dank fikirlerden, anlamsz bir toz ve dumandan ibret kalr. lme konu olan her ey Allah hakktinden gelir ve yine o hakkte dner. Yce Allahn varl ve birlii tasdik edilmeden kainat ve kainattaki dzeni hissetmek bir hayldir. Akl sebep-sonu asndan varl deerlendirir ve hakkte uygunluunu tesbit eder. Bu deerlendirmede ortaya pekok mmkn bilgiler karr. Fakat Allah bu mmkn bilgilerin stnde varl zaruri, gerek bilgilerimizin, gerekse de varlmzn ilk balang noktas, hem de ilk sebebidir. Kurn bu gerei kavrayabilecek bir donanmda olan akla hitap eder ve onu kendisini tanmaya davet eder. Deimez, sabit ya da ayan sabite dediimiz sabit hakktlerden biridir beyan. Beyan Allahn ilminin bir yandr. Bununla O bizlere istedii gibi hitapta bulunur. Eyann belli kelimeler, isimlerle ifde edilmesiyle donuk ve snk gibi grnen eyler bir den ok manal bir kitap olarak ufkumuzda belirir. nsan bu g ile varl istedii gibi yorumlar. Dili ustalkla kullanan bir kii ordular harekete geirebilir ya da bir dncenin etrafnda insanlar toplayabilir. Her peygamber peygamberlie ait vazifeyi stn bir belaat ve fesahatla ifde etmi, gereklerin insanlarn gnlne rahata girmesi iin dili en gzel ekilde kullanmtr.

Rz, Meftihul-Gayb, XXIX/ s. 85-86. Rahman 1-4. 957 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, VII/ s. 365.
956

955

191

nsan bazen zihninde ya da haylinde beliren manalar, tasavvurlar aynyla kelimelere, cmlelere dkmede acizlik yaayabilir. Ancak dil stadlar zihin dnyasnda beliren o dnceleri olduu gibi aktarr ve bizleri kafalarnn ilerinde seyahat ettirirler. Bylelikle bizleri dncelerine ahit tutarlar. Gemite yaanm bir olay iyi tasvir eden bir dil stad bizleri sanki o gemiteki hadiseyi seyrediyor gibi bilgilendirir ve olay btn derinlikleriyle kavramamza yardmc olur. yi bir kelmc da Allah hakknda konuurken dili ok iyi kullanmak zorundadr. Aslnda inanca ait her bir konuda dil ok iyi kullanlmal, Kurndaki gerek, doru inancn ne olduu ve ayn zamanda ne olmad gzelce ifde edilmelidir. nk inantaki bir yanl anlay hayata yansr ve bir toplumun yenik dmesine hatta yklmasna kadar gtrr. Efradn cami ayarn mani bir tanm ile inan dosdoru ifde edilmeli ve insanlar pheye, tereddde drlmemelidir. Dil bir adan bizim zihin dnyamz aktarmaya yarayan bir ara iken dier yandan zihin dnyamzn zengin ya da fakir olmasna tesir eden bir gtr. Dili iyi bilen, onu zengin kullanan ya da birden ok dil bilen bir insan dierlerine nazaran daha engin bir ufka ve daha derin bir dnce yapsna sahiptir. Manalar kelimeler ierisinde sakldr. Bir manay bazen pek ok kelime ifde eder, bazen de bir kelime pek ok manay zerinde tar. Bu zenginlie sahip birisinin dnce ufku ok yksek, hayl dnyas alabildiine zengin, eya ve hadiselerdeki balar kavramada da daha kapasitelidir. Dili byle olmayan kimse ise ne mevcud fikrini doru drst ifde edebilir, ne de gzel bir dnceyi kafasnda tasavvur edebilir. nsana beyann retilmesi sayesinde insan Allaha muhatap olmu, Allahn kelmn dinleyip anlama seviyesine ykselmitir. Dier adanda insan Allaha meramn anlatabilecek, dncelerini seslendirebilecek yani Allahla konuacak bir makama erimitir. Btn varlk adna insann Allahla konumas ok byk ereftir. Ancak bu eref beraberinde sorumlulukta getirmitir. En byk sorumluluk dilin doruyu sylemesi, beyann gereklere tercman olmasdr. Kltrn gelecek nesillere tanmasnda dil en nemli sebeptir. Kendine zg bir dili olan bir milletin zgrl olur, bundan mahrum olan ise bakalarnn igaline, smrgesine ak bir alan hline gelir. nk milletlerin gc dil ve dncelerinin

192

gcyle doru orantldr. Bir fert ya da millet ne lde kendi dilini iyi kullanyor ve bakalaryla ne lde rahat mnasebete geebiliyorsa o lde kendi olarak kalmasn teminat altna alm demektir. nsanlar asimile etmenin en etkili yolu onlar dillerinden mahrum brakmadr. nk dil btn bir tarih, kltr ve inantr. Dilin deiimi ile btn deerlerde deimi olur. b. 4. Zlkarneyn Zlkarneyn, iki el sahibi, iki kanatl gibi manalara gelir. Karn ise boynuz, asr, bir zamanda beraber yaam topluluk, insann tepesi zellikle bann yanlar, gnein emberinin kenar ve bir toplumun banda bulunan lider gibi pek ok manaya gelir.958 Kurnda bahsedilen Zlkarneyn bir isim midir, lakap mdr bununla ilgili pekok ey sylenmitir. lgili ayetlerin konteksine gre bu kimse bilginin, gcn ve hkimiyetin temsilcisidir. 959 lim ve bilgi ile dnyann dousunu ve batsn fethetmi bir cihangir olma ihtimali yksektir.960 Burada nemli olan nokta bilginin hkimiyet getirmesi meselesidir. nk bilgi gtr ve ona sahip olan hkim olur. Sana Zlkarneynden sorarlar, deki; size ondan bir hatra okuyacam, gerekten biz onu yeryznde iktidar sahibi yaptk ve ulamak istedii her eyi elde etmesinin bir yolunu rettik.961 stenilen neticeye ulama veya arzu edilen eyi elde etme adna mutlaka bir ksm yollar vardr ve bunlar bilgi ile elde edilir. Dnya hikmet dnyas olduu iin her ey belli sebebler zinciri ierisinde meydana gelir. Sebeblere uyma ve artlar yerine getirme takvann bir yandr. Sebebleri yaratan Allah, onlar bo, abes olarak yaratmamtr. Sebeblerin ileyi biimini en iyi bilen hkimiyeti elde eder. Bugn slm dnyas yenik, ezik ve malup ise bunun en birinci sebebi Kurnn bu emrini anlamam olmalarndandr. Yine Bat dnyas bugn stnse onun da en birinci sebebi Kurnnn bu emrini yerine getirmeleri, yani bir mslmanda olmas gereken mslman sfatna sahip olmalarndandr. Allah insanlar imtihan iin yaratmtr. Sebeblere uymada bu imtihann bir ksmdr. Evrende ilim esasdr ve ilmi elde eden hkim olur. lim ise
Zemaheri, Kef, III/ s. 610. Rz, Meftihul-Gayb, XXI/ s. 164. 960 Zemaheri, a.g.e, III/ s. 610; Rz, a.g.e, XXI/ s. 164-165. 961 Kehf 83-84.
959 958

193

sebebleri anlama, hangi sebebin hangi sonucu douracan bilme, yani evrende cri olan snnetullaha vakf olmaktr. Zlkarneynle ilgili gze arpan bir dier nemli husus onun adlet dncesine kilitli, hakszla kar fevkalade sert ve adleti ikme etmeye ok nem veren biri olmasdr. 962 nsan bilgi ve g ile evrene hkim olabilir. Ancak adleti tesis etme, zulm ortadan kaldrma suretiyle bu gcn sorumluluunu eda etmi olur. Adletten bamsz bir g sadece zulm getirir. Zulm ise devam etmez. Allahn gemi pekok insan topluluunu helak etmesinin en byk sebebi zulmdr. Bilgi kadar nemli olan adleti ikme insann zerine yklenmi bir sorumluluktur. Bu sorumluluk yapldnda insan evrenin en gzde, en mstesna varl olma konumunu korumu olur. b. 5. Rabbnler Dinin z tevhiddir. Yani dncede, tasavvurda ve aksiyonda yalnz Allaha inanp ona kulluk etmektir. Btn peygamberlerin en birinci vazifesi bu inanc insanlar arasnda yerletirmektir. Fakat bazen ar sevgiden dolay insanlar sevdikleri ahslar putlatrmlar ve Allahn yannda o ahslarada uluhiyetten pay vermilerdir. Halbuki hi bir peygamber insanlarn byle bir sapkla girmelerini ve kendilerini putlatrmalarn iztemez. Allahn peygamberlik verdii hi bir peygamber insanlar kendisine kullua armamtr. Ancak rabbn olmaya armtr. nsanlardan hibir kimseye Allah kendisine kitap, hkm ve peygamberlik verdikten sonra kalkp insanlara Allah brakp bana kul olunuz demesi yakmaz. Fakat rabbnler olunuz demesi uygundur. Yine melekleri ve peygamberleri Tanrlar edinin de demez. Siz iman ettikten sonra inkar size hi emreder mi?963 Bu ayetin nuzul sebepleri hakknda bir ka rivayet var; bn Abbastan, Yahudiler zeyir Allahn olu, Hristiyanlar da Mesih Allahn olu dedikleri iin964, Yahudilerden Ebu Rafi el-Kurazi ve Hristiyanlardan Necran heyetinin reisi Hz. Peygambere sana ibdet etmemizi ve seni rabb edinmemizi mi istiyorsun 965 demiler, Hz. Peygamberde

Rz, a.g.e, XXI/ s. 165-170; Zemaheri, a.g.e, III/ s. 610-615. l-i mrn 79-80. 964 Rz, Mefatih-ul Gayb, VIII/ s. 121. 965 Zemaheri, Kef, I/ s. 574.
963

962

194

Allahtan bakasna tapmaktan Allaha snrz dedii iin966, Bir adam Hz. Peygambere Ey Allahn Reslu biz sana birbirimize selam verdiimiz gibi selam veriyoruz sana secde edelim mi?967 sorusuna Hz. Peygamber hi bir kimsenin Allahtan bakasna secde etmesi asla doru deildir dedii iin968 bu ayet nazil olmutur. Ayette geen rabbn ifdesi hakknda dilciler ve tefsirciler deiik grler ortaya atmlardr; Rabbe mensup, Onu bilen ve Ona itaat eden969 lim ehli olup insanlara ilim reten, onlar eiten ve onlarn durumlaryla ilgilenen kimse970 mmetin idarecesi ve limleri971 Bu kelime ibranice veya sryanice olup renen ve rendiiyle hareket eden manasna gelir.972 Razi yukarda zikri geen ayeti yle deerlendirir; ilim, talim ve tedris sahibinin rabbn olmas mit edilir. Sebep msebbebten baka bir eydir. Bir kimsenin lim olmas rabbn olmasndan bakadr. Ancak Allahn rzasn isteyip azabndan korkanlar rabbn olabilirler. Peygamberlerin btn abas kalpleri Allaha evirme ve hakka ynlendirmedir. Bu durumda onlardan birinin kalkp insanlar kendisine kullua armasnn imknszl ortaya km olur. 973 Bize gre rabbn olunuz ifdesinde Allahn isim ve sfatlarn beeri seviyede temsil edin emri vardr. Zira Kurnda Allah iin kullanlan isimlerin pek ou insan iinde kullanlmtr. Bu da gsteriyor ki insanda ilh bir yn vardr. Ancak insan asla bir ilah olamaz. O halde insan ahlk olarak Allaha benzemeye almal ama asla ilahlk iddiasna girmemelidir. nsan muhteem bir varlk olmasna ramen yine de lml ve varl gerek yaratana baldr. Bununla beraber evrende emsali olmayan ok stn bir
Zemaheri, a.g.e, I/ s. 574. Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, II/ s. 530. 968 Rz, a.g.e, VIII/ s. 121. 969 bn Manzr, Lisnu'l-Arab, III/ s. 1549. 970 Zemaheri, a.g.e, I/ s. 574. 971 Rz, Meftihul-Gayb, VIII/ s. 123. 972 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, II/ s. 530. 973 Rz, a.g.e, VI/ s. 522.
967 966

195

varlktr. Sahip olduu kabiliyetleri kullanmas onun Rabbe benzemesini salayacak ve evrende Allahn emnetini tamaya uygun hle getirecektir. Ayette insanlar rabbn olmaya arlm ve meselenin yanl anlalmamas iinde bunun ilahlk olmad vurgulanmtr. Ey ehli kitap din hususunda ar gitmeyin, Meryem olu sa Mesih sadece Allahn peygamberidir. Meryeme ulatrd bir kelime, Ondan bir ruhtur. Allaha ve peygamberine iman edin. Allah tr demeyin, bundan vazgein, iin dorusu udur ki Allah birdir, O ocuk sahibi olmaktan mnezzehtir. Gklerde ve yerde ne varsa hepsi Onundur.974 Hristiyanlar din hususunda arya gitmi, sapkla dm ve tevhid inancn bozmulardr. Hz. saya olan ar sevgileri onu putlatrmaya sebep olmu ve onu Allaha ortak yapmlardr. Aslnda bugnn slm dnyasndada durum bundan farkl deildir. Sevdikleri liderlerini, eyhlerini putlatrp tevhid inancn zedeleyecek davran ya da inanlar sergilemektedirler. Halbiki insanlar insanyet noktasnda eit olduklar gibi mabud olmama noktasndada eittirler. Bugnn kelmclarnn en byk vazifelerinden birisi tevhid inancn yeniden yerlertirmek ve insanlardaki her trl irki, putperestlii kaldrmaktr. nsanlar genel olarak stn grd veya baz stn vasflarndan dolay bir ksm kimseleri putlatrmaya pek yatkndrlar. Bu noktada gerek lim ayn zamanda iyi bir rehberdir. nsanlarn sr psikolojisinden yararlanp onlar kendine kle yapmay asla dnmez. Aksine onlara kendi z deerlerini hatrlatr ve bakasna kul-kle olmaktan men eder. Hz. Peygamber bu noktada ashabn yer yer uyarm, onlarda kendilerine gven ve bakasna kulluk etmeyecek bir ahlk oluturmutu. Bu terbiyeyi alan Hz. Peygamberin arkadalar da bazen Hz. Peygamberin kararlarna kar eer vahiy deilse farkl fikirler beyan etmiler, Hz. Peygamberde onlarn fikirlerini saygyla kabul etmi hatta kendi ictihdndan vazgeip onlarn fikirlerine gre hareket etmitir. Kurn insanlar Allaha kullua arrken kr krne kullua deil, basret zere, akla-manta dayal ve muhkeme esasl bir kullua arr ki bunda rabbn olun emriyle sk irtibat vardr. Kurn akldan asla endie etmez. Aksine akl
974

Nisa 171.

196

kullanmay tevik edip dnce sistemlerinin gelitirilmesini ister. Kurnnn bu felsefesini iyi anlayamam slm dnyas akl-mantk dini olan slm taklitilie evirmilerdir. Halbuki lemi, olmas muhtemel evrenler iinde en mkemmeli hline getirme, insann omuzlarna yklenen bir sorumluluktur. Dnyann mkemmel olarak yaratlmamas, oluumunu hala devam ettiriyor olmas ve kendisine dnya isminin layk grlmesi (cennet deil) onun olgunlamadn, ama insan eliyle olgunlama potansiyelini iinde barndrdn gstermektedir. Kutsal Kitaplarda halife (slami literatr) veya Tanr'nn ocuklar (Hristiyani literatr) olmaya hak kazanma ancak bu olgunlama srecine katk koyma ve bunu gerekletirme artna balanmtr. Tarihte Allah adna hareket ettii iddiasn dillendirenlerin, bu iddialarnn meruluu ve deeri, kendi etnik ve dinsel kkenlerini ne karmadan, Tanrsal olan bu isimlere ve sfatlara tarihte ne kadar yer aabildiklerine baklarak deerlendirilecektir.975 b. 6. Mal ve Can Karl Cennet Satn Alanlar Hz. Peygamber akabe gecesi ensardan yetmi kii ile biat ettii zaman976 Abdullah b. Revaha Rabbin ve kendin iin dilediini art ko demiti. 977 Hz. Peygamberde Rabbim iin ona ibdet etmenizi ve hi bir eyi ortak komamanz, kendim iinde beni kendi nefislerinizi ve mallarnz koruduunuz gibi korumanz istiyorum dedi. Onlarda bunu yaptmz takdirde bize ne var? diye sordular. Hz. Peygamberde cennet diye karlk verdi. Bunun zerine bu al-veri karldr, bu szlemeyi ne bozar ne de bozulmasn kabul ederiz dediler. Sonra bu ayet nazil oldu.978 Allah mminlerden karl cennet olmak zere mallarn ve canlarn satn almak ister979 nsann sahip olduu can ve mal birer deer olup Allah insan bu deerlerle daha stn deerleri kazanmaya davet eder. Bu teklifte insanlarn canlarn ve mallarn alp mlkiyetine geirme manas sz konusu deildir. nk mal da can da yaratan
Dzgn, nsann Yetkinlii s. 11-38. Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, V/ s. 105. 977 Zemaheri, Kef, III/ s. 96. 978 Rz, Meftihul-Gayb, XII/ s. 188-190. 979 Tevbe 111.
976 975

197

Allahtr. Aslnda bu ayet insandan alnan misakn farkl bir uslupta ifdesidir. nsan sahip olduu mal ve canda istedii gibi tasarruf etme hakkna sahiptir. Ancak bunlar bir eit sermaye olarak dndmz zaman bu ana sermayeyi rastgele deil de neticede ok kr getirecek bir i iin tasarruf etmenin daha akllca olaca aka anlalr. Bunun da en gzel yolu balangta bize bu imknlar veren ve bizden misak alan Zta mal ve can cennet karl satmaktr. Allah tercihi kula brakm ve onu resmen pazarla armtr. Bu pazarlk teklifinde Allahn insana verdii deerin ne kadar byk olduu kendiliinden ortaya kar.

C) OLUMSUZ YNLER AISINDAN NSAN c. 1. Allahtan Bakasn Rabb Edinmek Helal haram klma, haram da helal sayma hi kimsenin yetkisinde deildir. Helal ve haram belirleyen Allahtr. Bunun aksi ise insanlar Allahn yerine rabb edinme anlamna gelir.980 Genel itibaryla insanlar dine ya da kutsala sayg duyar ve bu konuda bilgili zannettikleri kimselere teslim olurlar. nsanlarn bu kabulleri ya da teslimiyetleri akl ve mantki esaslar zerine oturmad zaman din istismar ya da kutsaln bezirganlar sahneye kar. Bunlarda insanlar Allahn dnda kendilerine kullua davet ederler. Bazende tam tersi olur ve insanlar hakiki tevhid inancna sahip kimseleri putlatrrlar. Hristiyanlarn saya Allahn olu demeleri bu trden yanlla gzel bir rnek olur. Dlen temel yanllk dini inan ve kabullerin akl ve mantk temelinden uzak olma yanlldr. Onlar hahamlarn, rahiplerini ve Meryem olu say da Allahn dnda kendilerine rabb edindiler. Oysa onlar bir olan Allaha ibdet etmekle emrolunmulard. Allahtan baka ilah yoktur. O mriklerin ortak kotuu eylerden mnezzehtir.981 Hristiyanlar sa iin, Yahudiler de zeyir iin Allahn olu deme hatasna dmler ve ehli kitap olmayla badamayacak bir davran sergilemilerdir. Her iki gurupta putlatrdklar ahslarn bir ksm mcizelerinden dolay onlar olaanst
980 981

Zemaheri, Kef, III/ s. 34; Rz, Meftihul-Gayb, XVI/ s. 38; Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, V/ s. 33. Tevbe 31.

198

grm ve onlara uluhiyet izafe etmilerdir. Ehli kitabn rahiplerini ve hahamlarn rabb edinmeleride yine ayn kltrn devamdr. Allahn insanlara verdii zgrl benimseyememi kimseler bakalarn putlatrmlardr. Gerek zgrlk ve tam hrriyet tevhid inancndadr. Allahn dnda bakalarna kulluk ise insann zgrln bitirir, insan insanlktan karp aklszca bir ksm taklitlere gre hareket eden mahluk seviyesine drr. Nitekim ehli kitabn hahamlar onlara Allahn dnda bir ksm eyleri haram saynca onlarda haram kabul ediyor veya helal klnca da helal sayyorlard. Halbuki Allahn dnda insanlarn helal ya da haram klma yetkileri yoktur. Herhangi birini rabb edinmek iin ona rabb ismini vermi olmak gerekmez. Allahn emrine uygun olup-olmadna bakmakszn bir ksm insanlarn emirlerine uymak, zelliklede din hususnda o insanlarn szlerini inan gibi kabul etmek, bunlara uyunca Allaha uyduunu sanmak ite bu kimseleri rabb edinmektir. Geree dayanmyan bir eyin ilmi deeri yoktur. Gerek limde Allahtan bakasna tapmay asla doru bulmayan hr iradeli ve ahlkl kimsedir. Bilgisizce iman etmek ya bir taklit, ya da bir teslim olu veya bir gcn nnde boyun bktr. Bedeviler iman ettik dediler. Deki; siz iman etmediniz ama boyun edik deyin. Henz iman kalplerinize girmedi. 982 Bedeviler inkar ve nifak bakmndan daha iddetlidirler. Allahn Rasulne indirdii snrlar bilmezler. Allah lim ve hkimdir.983 Herhangi bir medeni yerleim yerinde yerleik olmayan, badiyede, lde gebe olarak yaayan kimselere bedevi denir. Yaadklar l hayatnn gerei olarak tabiatlar daha sert, yaant olarak ilkel, medeniyetten ve ilimden uzak olduklar iinde inkar bakmndan daha iddetlidirler. Bu tiplerin temel karakteristik zellii bir hakkti duyduu zaman anlamadan hemen kar koymaktr. Kurnnn inceliklerini ve bir btn olarak felsefesini bilmedikleri iin ne gerek tevhidi, ne de eri hkmlerin mhiyetini ve kapsamlarn bilmezler. Bilgiden uzak olmak onlara kabalk, sertlik ve inkar getirmitir.

982 983

Hucurat 14. Tevbe 97.

199

Klasik hric anlaynn temeli bedeviliktir. Onlar hakem olayna karn Aliyi, Muaviyeyi ve dierlerini tekfir ederken tipik bedevi karakteri sergilemilerdir. nk bu kimseler Kurndan bir ayetle yola kp insanlar kfir ilan ediyorlard. Ayetin Kurn iindeki yeri ve dier ayetlerle ilikisine bakmakszn kaba, sert bir ekilde bu uurda pek ok kan dkmlerdi. stelik bu korkun cinyetleri ilerken kendilerinin cihad ettiklerini inanyorlard. Bilgiden mahrum bu toplulua bn Abbas bir konuma yapnca 4000 kiilik bir gurup bu tutumlarndan vazgemiti. Sabaha kadar alnlar nasr tutacak ekilde namaz klan bu harcilerin dinden nasipleri bu kadard. te Kurn bu tip insanlarn imandan ziyde kfre yakn olduklarn ve Allahn snrlarn bilmeme de daha iddetli olduklarn kesin bir dille belirtir. c. 2. Gazaba Urayanlar ve Yoldan Sapanlar nsanlar hayatlarn dzenlerken dorularn yannda pek ok yanllarda yapar, hatal, kmaz ve saptrc yollara ynelirler. Sapmann ve yanlmann ba sebebi bilgisizlik, akl brakp hevaya uymak, dorular terkedip ehevata tabi olmaktr. nsan mhiyet itibariyle yolun dorusunada, erisine de gidebilir. Bu noktada din insann ahlk yapsn glendirir, ona sorumluluunu hatrlatr, zulme ve hakszla girmemesi iin insan akl-mantki delillerle uyarr. Gemi milletlerin tarihteki tecrbelerini bize birer rnek olarak anlatr. Bizi gazaba urayanlarn ya da yoldan sapanlarn hline drme984 Yukardaki ayette anlatlanlarn Yahudi ve Hristiyanlar olduu985 tefsircilerin genel kabuldr.986 Yahudiler Tevrat tahrif etmi, kendi yazdklar eylere bu Allahn kitab demilerdi. Hahamlar bir ksm eyleri haram, yine bir ksm eyleride helal klyordu ve bylece ortaya yeni bir din koyuyorlard. Bunun da tesinde Allahn kendilerine gnderdii nice peygamberleri ldrmlerdi. phesiz onlarn bu halleri Allahn gazabn ekmi, onlara zillet ve meskenet damgas vurulmasna ne den

Fatiha 7. Ahmed b. Hanbel, Msned, IV/ s. 378. 986 Zemaheri, Kef, I/ s. 123; Rz, Mefatih-ul Gayb, I/ s. 264.
985

984

200

olmutu.987 Hristiyanlarda ncili tahrif etmi, yzlerce farkl ncil nshalar meydana getirmilerdi. Akln olmad bu ortamda pek ok mezhep savalar olmu ve insanlar mezhep ii kavgalarla pek ok karde kan dkmlerdi. Teslis inanc Hristiyanl kmaza drmt. lah hem birdir, hem tr diye sapttlar. i bylesine raydan karan papazlar kilisede cennet arsalar satmaya baladlar ve insanlar cehennemden kurtarma belgesi dzenlemeye kalktlar. Hz. sann yolu oktan unutulmu, insanlar arm ve saptmt. Yukarda geen ayetten maksat sadece Yahudi ve Hristiyanlar deildir. Onlar gazaba ya da dallete sevk eden vasflar her kim tayorsa onlarda yukardaki ayetin tehdidi ierisine girer. Ancak Hz. Peygamber bu ayetin kapsamna giren rneklerden yalnz iki tanesini zikrederek dierlerini akla havale etmitir. c. 3. Gerekleri Gizlemek Gerekleri arptp bir ksm yalanlar, aslsz iddialar dorularla kartrmak ve insanlar aldatmak insann ahlk konumuna son derece zt bir davrantr. Gerei arptp yalanla kartrma ilim plannda olduu gibi davran ve aksiyon planndada sz konusudur.988 Bakasn saptrma bir delili saptrma suretiyle olduu gibi delili tamamen saklama suretiylede olabilir. 989 Bu konu bilgilik taslayp hile, yalan, dolandrclkla bozgunculuk yapma, ticarette kark ilere girme, zulm ve hakszlkla bakalarnn haklarn gasbetme, mahkemede hkimlerin haksz hkmlerine kadar pek ok meseleyi iine alr.990 Kurn bu konuya daha ziyde srailoullarndan rnekler verir. Onlar kendi yazd eyleri, fikirlerini ve yorumlarn Tevratn asl ile kartryorlar ve Tevrat seilmez bir hle getiriyorlard. Ayrca kendi aleyhlerine kullanlabilecek ayetleri de Hz. Peygamber dneminde olduu gibi gizliyorlard.991 Hakk btla kartrp da bile bile gerei gizlemeyin992 Yazklar olsun o kimselereki kitab kendi elleriyle yazp sonra bu Allah katndandr derler.993
Bakara 61. Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, I/ s. 334. 989 Rz, Mefatih-ul Gayb, III/ s. 45. 990 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 285-286. 991 Zemaheri, Kef, I/ s. 260. 992 Bakara 42.
988 987

201

Bugnk slm dnyas ilme deil ahslara taklm, dorulardan ziyde kimin sylediiyle ilgilenir olmutur. Aslnda insan ilim itibaryla meleklerden bile stn konumdadr.994 Zira Allah deme btn isimleri reterek onun meleklerden stnln gstermitir. nsann stnl akl ve ilme balanm olduu iin bundan ayrlmann o stnl kaybetme manasna gelecei aktr. Buna gre ilim ahslara gre deil, ahslar ilme gre deer kazanrlar. c. 4. Byklk Taslamak Gnah kendine adet edinen, zulme baml olup hakszl meslek edinen, hakka kar byklk taslayan kimseler hevalarnn peinde koan kimselerdir. Bunlar ahlk sorumluluunu unutmu ve akl iptal etmi kimselerdir. Hikmetler rgs olan evren bu kimselere hi bir ey ifde etmez. Gerei grseler de kabul etmez, nk gerei kabul edecek ahlak ynleri kalmamtr. Yeryznde haksz yere byklk taslayanlar ayetlerimizi anlamaktan uzaktrlar. Zaten ayetlerimizi grselerde iman etmezler. Doru yolu grselerde o yola girmez, fakat sapklk yolunu grnce hemen o yolu tutarlar. nk onlar ayetlerimizi inkar etmeyi adet edinmiler ve bylece gaflete dalmlardr.995 Byklk taslayp hakka boyun ememe, dorulara teslim olmama insandaki hakktleri kabul kabiliyetini yok eder ve bu kimse sonunda kendi nefsi isteklerinin dnda hi bir l tanmaz.996 Byle bir kimse mcize bile grse glp geer veya sihir der yoluna devam eder. Mcize akla inanma adna destek salar, insanlar dnmeye sevkeder ve onlar doruya teslim olmaya davet eder. Ancak bir kimse akln kullanmyorsa mcizenin hibir faydas olmaz. c. 5. nsann lahlk ddeas Evren ierisinde insan bir ksm alardan gsz, zayf dier alardan ise gl, irade sahibi bir varlktr. nsann konumunu anlamaya alrken insan iradesi ile Allahn iradesini karlatrmak son derece yanltr. Zira insana iradeyi veren bizzat Allahtr. Allah irade vermeseydi insan nereden irade sahibi olurdu. nsann evrendeki yerini
Bakara 79. Rz, Meftihul-Gayb, II/ s. 273. 995 Arf 146. 996 Rz, Meftihul-Gayb, XI/ s. 65.
994 993

202

anlamaya alrken meseleye insan sorumluluu asndan yaklamak daha uygun olacaktr. Yeryzndeki btn karklklar, kan dkmeler ve zulmler insann sorumluluunu unutup kendisini kaytsz-artsz serbest, sonsuza hkmeden fili muhtar bir Tanr gibi grme kuruntusuna dmesinden kaynaklanan bir irk iddiasndan ileri gelir. Halbuki her an insan iradesi dnda pek ok ey meydana gelir. Firavuna git, nk o azd, temizlenmeye arzusu var m ona syle. Sana Rabbini tanma yolunu gstereyim ki ondan saknasn. Ms Firavuna en byk mcizeyi gsterdi. Fakat Firavun yalanlad ve isyan etti. Sonra yz evirip fesat karmaya giriti. nsanlar toplayp haykrarak yle dedi; ben sizin en byk rabbinizim. Bunun zerine Allah onu dnya ve hiret azabna uratt.997 Bu ayet insann snrlarn gstermesi bakmndan fevkalade nemlidir. nsan beeri dzlemde Allahn isim ve sfatlarn temsil etse de hi bir zaman ilah olamaz. Ahlk olarak insan btn fiillerinden sorumludur. Allaha meydan okuyan birisi bunun sonularnada katlanr. nsann bilinli tecrbesi ve dncesi, tecrbe ettii her bir kesiti karlatrma ve aralarndaki ztl farketme yetenei sayesinde mmkn olmaktadr. Kelimeler ve semboller yaratarak da alglanabilir btnlerden oluan sembolik ve dzenli bir evren ina edebilmektedir. nndeki alternatifleri deerlendirme, bunlar iin kriterler oluturma ve standartlar tanmlama yetisi insana evresindekileri kontrol gc vermektedir. te yandan, insan insandan bamsz birer varlk alanna sahip olan ebedi deerlere kaynaklk edememekte, bu konuda hem bilgi hem de g olarak snrl kalmaktadr.998 Kendisini ilah zanneden Firavun gibi kimseler bir an bir fel ya da bir hastalkla en gsz acizler ierisine debilir. Eski msr firavunlarnn o gl, grkemli hallerinden iz bile kalmamtr. Hayat Allahn mlk ve onun iradesine baldr. nsan iin kaytsz-artsz bir hayatt yoktur. nsan sorumlu bir varlktr. nsan iradesi Allahn iradesinin hididir. nsan kendisine verilen bu irade ile hem kendi kaderini hem de bir adan dnyann kaderini yazar. Ancak yazd bu kaderden sorumlu olduu iin bir gn

Naziat 17-25. aban Ali Dzgn, Bir Problem Alan Olarak Metafizik ve Metafizik Olmayan Bir Teolojinin mkan, Kelm Aratrmalar, 1:2 (2003) s. 57-80.
998

997

203

hesaba ekilir. Allah insan iradesini iyiye kullanmak zere desteklemek iin peyamberler, kitaplar ve din gndermitir. Din akl sahiplerinin kendi iradelerini iyi ynde kulanmaya tevik eden bir ksm kurallardr. nsan aklda sre uzun olsada bu kurallar pek ok tecrbelerle bulabilir. Ayn dorulara pek ok ac tecrbelerden ve uzun bir zaman diliminden sonra ulalabilir. Allah insanlara merhamet ettii iin bu kurallar peygamberleri vastasyla insanlara ok ksa srede retir. Dini peygamberlerden alan akl sahipleri hayat tarzlarna ve yaadklar zamana uygun olarak ictihdlar yapar ve dini hayata mal ederler. Kendisini anlayan ve ictihdlar yapan insanlarn olmad yerde dinin neminden bahsedilemez.

D) AKIL AISINDAN NSAN d. 1. Akln Deeri Akl olmadan dier duyular bilgi ifde etmez. Bilginin oluumu iin duyular yoluyla toplanan verilerin akl szgecinden gemesi gereker. Grme ya da grme duyusu ne kendisi ne de alglamas idrk iin yeterli deildir. Gz btn ya da klliyat kavrayamaz. Ancak akl gemi, gelecek ve u an olmak zere geni bir dairede dolaabilir ve bunlardan bir ksm bilgiler elde edebilir. Duyular sadece eyann d yzn alglar, akl eyann hakktini ve mhiyetini kavrar. Allahn evrende tecelli eden isim ve sfatlar yine akl ile kavranlr. Akl olmayan dini olarak da sorumlu deildir. Akl var olana taalluk ettii gibi yok olana da taalluk eder. Madum ya da mevcud konu olarak akln sahasna girer. Mesela akl yle bir hkm verir; varlk ve yokluk ne ayn anda var olabilir ne de ayn anda yok olabilir. Akl terkip gcne sahiptir. Bir eyden pek ok ey veya pek ok eyden bir ey karabilir. mkan olarak akl sonsuz bilgi elde edebilir. u andaki mevcud bilgilerle ilerde ortaya kacak bilgiler akln sahasna girer ve akl potansiyel olarak hem mlumu hem de mehlu bilebilir. Nihayeti olmayan saylar dnebilir. Akl hem kendi zerinde, hem dnceleri zerinde hem de dn biimi hakknda ayn anda dnebilir. Yani pek ok balant, irtibat ve izafetler kurabilir. Akl bir ey idrk etmek iin idrk edilecek eyin darda olmas artn

204

komaz. Akletme iinde vastalarada ihtiya duymaz, bizzat kendisi dnceler retebilir. Akln en byk engeli taklit, taassub ve bilgisizce tartmalardr. nsanlardan kimi de vardr ki ne bir bilgiye, ne bir delile, ne de aydnlatc bir kitaba dayanmakszn Allah hakknda tartr.999 Ayette geen ilim kelimesinden maksad zaruri ilim, delilden (hda) maksad istidlal ve nazar, kitaptan maksatta vahiydir.1000 bn Abbastan rivayetle Ebu Cehil taklit yoluyla bir ksm szleri tekrar edip durduu iin bu ayet nazil olmutur.1001 Bu ayet mefhumu muhlifi ile insanlara yle der; eer siz Allah hakknda konumak istiyorsanz mutlaka bir bilgiye, bir delile veya doruyu gsteren bir kitaba dayanarak konuunuz. Yani akla dayanarak ve bilgiyi esas kabul ederek konuunuz. lahiyat ilimlerini bilen, Allah Kurndaki ekliyle tanyan ve Kurnnn temel felsefesini iyi kavrayan Kelmclar Allah hakknda konuma hakkna sahiptirler. Bunun iin Allah hakknda sz syleme herkesten nce Kelmclarn iidir. Bir dier konu ise srf taklite dayal olarak ve taassubun bir gerei olarak yaplan itirazlarn, tartmalarn ne kadar kt, insann dorular grmesine ne kadar byk bir engel olduu meselesidir. Zaruri, nazari ya da nakl bir bilgiye dayanmakszn yaplan tartmalar zaman kaybndan baka bir ey deildir. Allah brakp hakknda hi bir bilgiye sahip olmakszn her azl eytann ardna derler.1002 Nadr bn Haris Kurn hakknda bu ncekilerin masallarndan baka bir ey deil,
1003

melekler Allahn kzlar1004 ve Allah rm kemikleri diriltemez 1005 demesi

zerine bu ayet inmitir. Vahyin ilmi yaps, baka bir ifdeyle anlatmn sebep-sonu ilikisi erevesinde cereyan etmesi ve okuyucunun akl ve tecrbesine hitap etmesi, okuyucu ile metin arasnda iletiimi mmkn klan temel unsurdur. Akl ve vahiy arasndaki karlklHac 8. Zemaheri, Kef, IV/ s. 178. 1001 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, VI/ s. 329. 1002 Hac 3. 1003 Rz, Meftihul-Gayb, XXIII/ s. 6. 1004 Zemaheri, a.g.e, IV/ s. 175. 1005 Eb Hayyn, a.g.e, VI/ s. 326.
1000 999

205

zorunlu ilikiyi mmkn klan bu durum, vahyin dogma olarak adlandrlmasn engeller.1006 Zira dogma, yapsna nfuz edilemeyen ve tartlmadan kabul edilen doruluk iddialar iin kullanlmaktadr. Vahyin, kendisini anlayacak ve yorumlayacak insanlara gelmi olmas ve akln szgecinden geerek ifdelendirilmi olmas, dogma olarak ifdelendirilmesini imknszlatrr. Ayn ekilde, Kurnn ilke ve hkmlerinin belli sebeplere (illetlere) dayandrlm olmas, aklamalarnda srekli argman ve delil getiriyor olmas, hkmlerin uygulanmasnda gsterilen esneklik, zaman ve mekann getirdii artlara bal olarak zerlerinde yeniden dnlmeye ak olular (itihad), vs. dikkate alndnda dogma olarak adlandrlamayacaklar ortaya km olur.1007 Kurn Faiha ile Fatihada Allaha hamd ile balar. Fatihada avalim deilde alemin kelimesinin seilmesi zellikle akl sahibi varlklara dikkat ekmek iindir. nk btn evren bir sanat sergisi gibi akl sahibi varlklarn nazarlarna arz edilmek zere yaratlmtr. Bu sanat sergisini temaa edecek, zerinde dnecek, dnp sanatn deerini anlayacak ve bu anlayn neticesinde bu sanatn sahibine vglerde bulunacak olan akl sahibi insandr. Bunun iin inasn en byk vazifesi kendisine verilen akl aktif olarak srekli kullanmas, evrenin ierisine saklanm olan saysz-snrsz gerekleri kefetmesidir. Kurn akla ok gvenir ve akl Allahn varl-birlii dahil her konuda dnmeye davet eder. Zaten alemin kelimesi ilimden gelir. lim ise akln elde edecei bir eydir. Alem kelimesinin kk asndan asl manas bilgi edinmeye alet ve vasta olan ey demektir. lim dnce ile gerei bulma, imanda bu gerein hak olduunu vicdan ile tasdik etmektir. Bizim btn bilgilerimiz aslnda bir olan Allahn alametleridir. nsan hem bir ilim konusu hem de ilme konu olan eyler zerinde dnen, anlamaya alan uurlu bir varlktr. Mhiyeti olmayp srf varl olan, varl srf varlktan ibret olan zorunlu varlk (Necessary Being/Vacibul-Vcud) denir. Akl onun varln kabul etmek zorundadr. Akl, yokluunu dnemez. Akln onun yokluunu dnebilmesi iin, ncelikle kendi yokluunu dnebilmelidir. Akl kendi yokluunu dnrse, zorunlu varl

1006 1007

Dzgn, nsann Yetkinlii, s. 11-38. Dzgn, a.g.m. s. 11-38.

206

dnmesine gerek ve ihtiya olmaz.1008 Pozitivistlerin akln ilkelerini kabul etmemek iin akl hilemeleri kendi aleyhlerinedir. nk pozitivizmin kk posittir. Posit ise bir yere, bir duruma koymak, var saymak, tespit etmektir. Bu anlamlar hep akln iidir. Akl olmaynca da pozitivizm olmaz. Olumluya olumlu diyen, zorunluya zorunlu diyen, sezgiye sezgi diyen, pozitivizme pozitivizm diyen, vicdana vicdan diyen, hayle hayl diyen hep akldr. Haylin hayl olduunu akl bilir ve ona gre hkm verir.1009 Kurn, insana hitap ederken doal olarak beeri bir dil ve terminoloji kullanmaktadr. Kurnn insana ulamak iin kulland bu dzlem, vahiy ile beeri dili ayn ufukta birletirmektedir. Kurnn ilh hitabn ierii ile ilgili olarak insan tefekkre tevik etmesi ise, ncelikle vahiy dilinin anlam yapsna ulamay gerektirmektedir. nsann, vahyin tad anlam temsil eden lafzlar zerinden bu anlama ulaacak ftri ve bilgisel yeteneklerle donatlm olmas, bu anlama ulamay mmkn klmaktadr. Dolaysyla insan, yaps gerei hem tab varlk alann, hem de bu varlk alannn metne dklm anlatmn kendi hline brakmayp tevil eden, yorumlayan bir varlktr. nsann yorum etkinliinin arac olan dil de, insann kendisini de iine alan bu varlk alannn mkemmel seviyede gramerini gstermekten baka bir ey deildir. Bu yorumlama, ayn zamanda, insann btn varlyla iine katld bir sorgulama srecidir. Kendine anlam ve eylem alan aan gerek bilgi de, ancak bu tevil srecinin sonunda ortaya kmaktadr.1010 Tevil bir eyin evveline ulamak olduu iin, metnin arkasnda yatan gerek anlam kefetmek iin zihinsel bir aba gerekmektedir. Bu aba, olaylar sadece olgusal dzeyde deerlendirme riskini ortadan kaldrr ve metnin ve eyann grnen yznn tesine geme imkn salar.1011 Kurn, dinin tekmle erdirildiini ifde etmektedir. Bunun iki anlam vardr: ilk olarak, yeni bir vahiy indirme dnemi kapanm ve vahyedilen dinlerdeki ilkelerin hayata geirilme dnemi balamtr. kinci olarak da, Muhammed kblin vurgulad ekliyle,

Hseyin Atay, slm Felsefesinde Yaratma, Kelm Arartrmalar, 1: 1 (2003) 3-10. Atay, a.g.m. s. 3-10. 1010 Dzgn, nsann Yetkinlii, s. 11-38. 1011 Dzgn, a.gm, s. 11-38.
1009

1008

207

artk insan bundan sonra kendi yayla kavrulacaktr.1012 Zira, Kurn vahyi byk vurgularla, insann rasyonel ve bilimsel yeteneklerini aa kartmaya ve insann bunlarn farknda olmasn salamaya almaktadr. Her iki durumda da, insan bu srete kazand btn yeteneklerini aktif klmak ve kendisine yklenen ve altndan kalkmas emredilen sorumluluklarn (ukd) altndan kalkacak yeteneklerini gelitirmek zorundadr.1013 d. 2. limde Derinlemi Olanlar limde rush sahibi olanlar yakini ve kati delillerle Kurnnn Allah kelm olduunu bilirler. Kurndan gerek manada istifde edecek olanlarda yine bu kimselerdir. Bilgi ancak akl kullanmak ile elde edilir. Allah nazarnda en deerli insan akln kullanp ilimde rush sahibi olan kimsedir. Kurn bir bilgi yn deildir. Bilgiyi elde etme yolunu reten ve bilgiden maksadin ne olduunu syleyen, bylece btn hayat tanzim eden ilh bir kitaptr. Kitaptaki mteabih ayetlerin tevilini ancak Allah bilir, ilimde rush sahibi olanlarda ona inandk, hepsi Rabbimizin katndandr derler.1014 Bu ayetteki durak yerine gre mana deiir. Ancak mutlak manada mteabih ayetlerin kesin manasn yalnzca Allah bilir.1015 limde rush sahipleride kitab en iyi bilenler onlar olduu gibi mteabih ayetleride insanlar arasndan ancak onlar bilebilirler. Arapada rush bir eyin iyice iinde olmak demektir.1016 d. 3. Allaha ahitlik Yapmak uhud ve ehedat hazr olmak ve gzyle grmek demek olup bir hakkn, bir gerein yerini bulmas adna bir bilgiye sahip olup onu ispat etmektir.1017 Allahn varl ve birlii davasnda davac Hz. Peygamber,1018 davallarda inkarc kfirlerdir.1019

Dzgn, a.gm, s. 11-38. Dzgn, a.g.m, s. 11-38. 1014 l-i mrn 7. 1015 Zemaheri, Kef, I/ s. 529. 1016 Rz, Meftihul-Gayb, VI/ s. 162. 1017 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, II/ s. 324-326. 1018 Zemaheri, a.g.e, I/ s. 537. 1019 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, II/ s. 419.
1013

1012

208

Allahtan baka ilah olmadna Allah, melekleri ve ilimde derinlemi olup adleti ayakta tutan limler ahitlik ederler.1020 Allahn kendi Ztna ahitliinin manas evrende saysz, snrsz gizli-ak kendi varl ve birliine delalet eden deliller yaratmasdr. Bir gerein gerekliinin sabit olmas iin hakkte ya da vakaya uygun olmas gerekir. Bu ayet bize her bilginin kesin bilgi olmadn, gerek bilginin delillerle ispatlanabilen ve vakaya uygun bilgi olduunu bildirir. Bu da gerek d dnya da, gerekse insann kendi i aleminde bir eye ahit olunarak ve tecrbe edilerek elde edilen bilginin nazari bilgiden stn olduunu gsterir. Herhangi bir eyin zne uygunluu o odur eklinde aynilik denilen bir orantnn doruluunun ispat demektir ki bu ancak bilen bir kii ile olur. Bilgi ve bilen aradan karld zaman eyann kendi mhiyetine uygunluu meseleside ortadan kalkar. Bilenin gznde eya bir eylerin delili ve iaretleridir. Kendi varlndan bile haberdar olmayan bir ksm nesneler insan bilgisi sayesinde ahit olma ya da delil olma mertebesine ykselir. Varlklarn mhiyetlerinin zlerine olan uygunluu Allahn kendi Ztna uygunluunun ve bu husustaki ahitliinin eseridir. Bundan dolay varlk aleminde ne kadar ahitlik edilecek konu varsa hepsi Allahn Ztn bilmesine ve bunu bize bildirmesine dayanr. Rabbinin hereye ahit olmas sana yetmezmi? 1021 Evrene serpilmi Allahn varln gsteren delilleri anlayacak olan insandr. Bunun iin ayette adleti ayakta tutan, gerekleri saklamayan, dorular olduu gibi syleyen gerek ilim ehli Allahn varlna ahit gsterilmitir. lim ehli arasnda olupta adleti ayakta tutmayan kimseler Allaha ahitlik yapamaz ve onlarn bilgileri pheyle karlanr. d. 4. Her Bilenin stnde Bir Bilen Allahn insana verdii derecelerin en stn ilimdir. lminde kendi arasnda pek ok derecesi olup her ilim sahibinin stnde baka bir ilim sahibi vardr. Yusufun kardelerine olan stnlde ilim stnldr;

1020 1021

l-i mrn 18. Fussilet 53.

209

Yusuf kardeinin eyalarndan nce dier kardelerinin eyalarn aramaya balad. Sonra su kabn kardeinin yknn iinden kard. te Yusufa byle strateji rettik. Melikin kanunlarna gre kardeini yannda alkoymann baka yolu yoktu. Ancak Allah dilerse o baka. Biz dilediimizin derecelerini ykseltiriz. Her bilenin stnde bir bilen vardr.1022 Yusuf iyi bir strateji uzman olup hadiselerin dilini iyi biliyor, bir iin durumundan neticesinin ne olacan nceden kavrayabiliyor ve hareketlerini bilgi zere yapyordu. O zamann Msrdaki kraln dinine gre hrszlk yapann cezas aldnn iki katn demek ve dvlmek idi. 1023 Ancak Yusuf kardeini yannda tutmak istiyordu. Ayrca yllar nce kardelerinin kendisine yaptklar o irkin fiili hatrlatp onlar dnmeye sevkedip yanllarn anlamalarn ve itiraf etmelerini istiyordu. Bylece hakly-haksz ortaya karmay planlyordu.1024 Bu plana gre hrszlk olaynda hkm verme iini kardelerine brakm, onlarda suun cezasnn kendi dinlerine gre bizzat sulunun kendisi olduunu beyan etmilerdi. Tabi onlar bu aklamay su tebeyyn etmeden nce yapmlard ki bu da Yusufun ayr bir stratejisi idi. nk su ortaya ktktan sonra bu suun cezasn onlara sorsayd kardeleri yalan syleyip yan izebilirlerdi. Hadiselerin dilini iyi okuyan Yusuf bu planda bekledii neticeyi alm ve kardeini yannda alkoymay baarmt. d. 5. Gerek Kelm limi brahim tek bana bir millet ve hanif dinin temsilcisi idi. brahim, yaad toplumda pek ok arpk inanla karlam ve onlara kar sava ilan etmiti.1025 Dorular her ortamda ve herkese kar haykracak kadar kendi zgveni olan gerek bir limdi. Kavmini ikn adna pek ok metod denemi ve srekli onlar yanl inanlardan vazgeirmeye almt. Denedii metodlardan bir tanesi de muhatabn dncesini paylayor gibi yapp any yoldan yryerek bu yolun nasl kmaz sokak olduunu ve ne kadar yanl bir anlay olduunu gsterme metodu idi. 1026

Yusuf 76. Zemaheri, Kef, III/ s. 310. 1024 Rz, Meftihul-Gayb, XIII/ s. 299-301. 1025 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, IV/ s. 170. 1026 Zemaheri, Kef, II/ s. 366.
1023

1022

210

brahim babas Azere demiti; sen putlar Tanr m ediniyorsun? Dorusu ben seni ve kavmini ak bir sapklk iinde gryorum. Bylece Biz brahime gklerin ve yerin melekutunu gsterdik ki kesin inananlardan olsun.1027 Yldzlara tapanlara kar sanki ayn dnceyle acaba bu ilah m diye ie balyor, sonra yldzlarn batp gitmesiyle onlarn ilah olamayacan onlarn anlayaca tarzda ortaya koyuyordu. Aya, gnee tapanlara karda ayn ekilde bir yol kullanyor ve onlar bu bataklktan kurtarmaya alyordu. Hi bir putun hibir ekilde taplmaya layk olmadn akl, mantki delillerle onlara izah ediyor ve gerek bir kelmc olarak en doru inanc ve gerek uluhiyet anlayn yerletirmeye alyordu. brahim Allahla yapt ftri szlemeye hayatnn sonuna kadar uygun davranm ve bunun bir gerei olarak da dorular ifde etme urunda kavga vermiti. Allahn birliini isbat ve ona ortak komay yok etmek iin bir ok yerde bir ok kimseye kar mcadele ederken hep akl yrngeli ve mantk esasl hareket etmitir. Bu mcadelelerden ilki babas Azere idi; Sen putlar Tanr m ediniyorsun.1028 Babacm iitmeyen, grmeyen ve sana hi bir fayda vermeyen eylere niin tapyorsun?1029 kinci itirazn kavmine kar yapp onlara yle seslenmiti; Ben yzm gkleri ve yeri yoktan var edene evirdim, ben asla ortak koanlardan deilim. Kavmi onunla tartmaya balad. brahim onlara dedi ki; beni doru yola eritirdii halde Allah hakknda benimle mcadelemi ediyorsunuz?1030 nc itirazn ilahlk iddiasnda bulunan Nemruda kar yapp onuda susturmutu. nce basit bir delille ilahn ldrme ve diriltme gcne sahip olan birisi olmas gerektiini anlatmt. Nemrud buna mugalata ile cevap verip bende ldrr ve diriltirim dedi. Bir mahkumu hrriyete kavuturup oka para verdi, ite bunu dirilttim, dierinide idam ettirip ite bunuda ldrdm dedi. brahim muhatabn mugalata yaptn anlar anlamaz ok keskin ve asla mugalata yapamyaca bir delil serdetti; Benim

1027 1028

Enm 74-75. Enm 74. 1029 Meryem 42. 1030 Enm 79-80.

211

Rabbim gnei doudan getirir eer sende ilahsan haydi onu batdan dodur deyiverdi. Bu delil karsnda Nemrud app kald ve cevap veremedi. brahim drdnc itiraznda kfirlerin putlarn krarak onlarn kendisine bile faydalar olmayan zavall ta, aa... yn olduunu onlara gstermiti.1031 Kendilerini bile savunamayan eylerin ibdete layk olmadklarn en ak ekilde onlara gstermiti. Ana hatlaryla vermeye altmz brahimin hayat gerei ortaya karma kavgasndan ibretti. Zaten gerek bir kelmc da en doru inanc btn delilleriyle ortaya koyan insan demektir.

E) NAN HRRYET AISINDAN NSAN

e. 1. man-Kfr Seimi Hz. Peygamber dorular insanlara en gzel ekilde beyan eder ve hliyle bir rnek olur. Ancak kimseyi zorla imana sokmaz. Onlarn akllarna seslenir ve gereken btn delilleri onlarn gz nne serer. nsana den bu ak belgelere kar gzlerinini kapatmayp akl gcn kullanarak bunlardan bilfiil istifde etmek ve iman bu bilgi zerine bina etmektir. Kurndaki iman asla kr bir taklit ve uursuz bir teslimiyet deildir. phesiz size Rabbinizden gerei gsteren deliller gelmitir. Kim onlar grrse kendi lehine grm, kimde onlara kar krlk ederse kendi aleyhine krlk etmi olur. Ben sizin zerinize beki deilim.1032 Ayette grme ya da krlk yapma fiilleri bizzat insanlara nispet edilerek onlarn iradelerinde hr olduklar, asla icbarn, zorlamann olmad hatrlatlmtr.1033 Basar bataki gz ile meydana gelen idrk ve grme, basret ise kalpte meydana gelen tam idrk ve kmil anlay manasna gelir. 1034Ayette geen besair aslnda kendisi tam bir anlay deil, fakat bunlara bakan ve bunlar zerinde dnen
Enbiya 58. Enm 104. 1033 Zemaheri, Kef, II/ s. 384. 1034 Rz, Meftihul-Gayb, X/ s. 96.
1032 1031

212

kimsenin kesin anlaya ulamas adna apak deliller, kesin belgelerdir. 1035 Allah insanla yapt anlamann gerei olarak onu inanmaya mecbur etmemi ve onu iradesiyle babaa brakmtr. Fakat Allah kullarn kfre dmesine asla raz olmad iin onlar imana sevkedecek pek ok delillerle onlar desteklemitir. Ancak btn bu destee ramen iman-kfr seiminde insan yine hr braklm ve neticesindende yalnz kendisi sorumlu tutulmutur. Bu noktada Hz. Peygamber bile insanlar zerine bir beki deil, her insan kendi tercihini yapmakla sorumludur. Bir kavim kendi davrann deitirmedike Allah onlara verdii nimeti deitirmez. phesiz Allah hereyi iitir ve bilir.1036 nsanlarn bir gzellie ermeleri ya da bir skntya dmeleri kendi karar ve davranlaryla ilgilidir.1037 nsanlar ftri misak bozup deitirince nimetlerden mahrum olma yoluna girmiler demektir. lahi snnet kiisel sebeplere dayal verdii nimetlerin deiimini ya da elden kamasn yine kiisel sebeblere balamtr. Bu da insann sorumluluu ile ilgilidir. Bir kimsenin kendi asli ftratn bozmas ve kendisine verilmi kabiliyetleri yerli yerinde kullanmamas yznden sahip olduu akl ve irade gibi nimetler sorumluluk asndan birer azaba dnebilirler. 1038 Eer Rabbin dileseydi yeryznde kim varsa hepsi toptan iman ederdi. O halde insanlar mmin olsunlar diye sen mi zorlayacaksn? Allahn izni olmadka hi kimsenin iman etmesi sz konusu deildir. Akllarn kullanmayanlar zerine Allah bir uursuzluk ykler. Deki; gklerde ve yerde olup bitenlere dikkatle bakn. Fakat bu uyarmalar ve ayetler iman etmeyen kavme fayda vermez ki1039 man kulun iradesine bal olarak Allahn kulun kalbinde yaratt bir nurdur. Allahn kulun kalbinde yaratt iman hususunda asla icbar ve zorlama yoktur. nsanlar inanp-inanmamada serbesttir ve Hz. Peygamber bile kimseyi iman etmeye zorlayamaz.1040 nanan kendi akl, iradesi ve tercihi ile inanr, inkar edende kendi tercihi

Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, IV/ s. 490. Enfal 53. 1037 Rz, Meftihul-Gayb, XV/ s. 187. 1038 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, IV/ s. 502. 1039 Yunus 99-101. 1040 Zemaheri, Kef, III/ s. 176; Rz, Meftihul-Gayb, XVII/ s. 173.
1036

1035

213

ile inkar eder.1041 Hz. Peygamber insanlarn inanmas konusunda ok hrsl ve ok istekli idi. Hatta baz zamanlar insanlar bu Kurna niye iman etmiyor diye zntsnden lecek gibi oluyordu. Allah bir adan Hz. Peygamberi teselli etmek, dier adan da sorumluluun tastamam ortaya kmas iin bu ve benzeri ayetlerde inan hrriyetini ok net bir ekilde ortaya koymu ve imanda zorlamann asla olamayacan beyan etmitir. De ki; ey insanlar ite size Rabbinizden hak geldi, artk kim hidayeti kabul ederse kendisi iin kabul etmi, kimde sapklk ederse kendi aleyhine sapklk etmi olur. Ben sizin zerinize vekl deilim. 1042 Kurn insanlarn iman adna ihtiya duyaca btn delilleri akln nne sermitir. Artk bundan tesi kiinin iman ya da kfr tercihi yapmasna balanmtr.1043 Kim iman seerse kendi iyilii adna tercih yapm, kimde kfr tercih ederse kendi ktlne tercih yapm olur ki1044 bu da Allahn kullarna tand zgrln tab bir sonucudur. Allahn kullarnn nasl davranacn bilmesi iradeyi etkileyen bir bilme deildir. Bu ayet yaplan tercihin nasl bir sonu douracan anlatmakla insanlar iin uyar olma zellii tar. 1045 e. 2. Ftratn Dinine Uymak lk yaratl, temiz ve asli tabiat anlamna gelen ftrat beer varln Allah'n yaratma fiili sonucunda ortaya kan balangtaki saf ve asl hlini ifde eden ahlk ve psikoloji ile ilgili bir terimdir; Sen yzn Allah bir bilerek, insanlar yaratm olduu ftrat zerine evir. Dosdoru din budur. Fakat insanlarn ou bilmezler.1046 Allah ile ilikisinde insann konumunu tespit etmeye imkn veren anahtar kavramlardan biri ftrattr. nsan, ftratn izin verdii kadaryla her dzeydeki varlk hakknda bilgi edinebilir. Zira, ftrat; insann kendisine gre yaratld prototiptir ve

Diyanet Tefsiri, Heyet, III/ s. 144-145. Yunus 108. 1043 Rz, Meftihul-Gayb, XVII/ s. 183. 1044 Zemaheri, Kef, III/ s. 179. 1045 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, V/ s. 196. 1046 Rum 30.
1042

1041

214

insann kapasitesini ve snrlarn gstermektedir.1047 Ftrat, Allah ile insanlar arasnda hem birlikteliin hem de farklln zeminidir. Ayette, Allahn insanlar zerine yaratt Allahn ftrat bu birliktelie taban salarken, terimin kk anlam, Allah ve insan arasnda farkll getirmektedir. Bu da, Allahn kendi mhiyetinden farkl olarak meydana getirdii ve kendine has kurallarn yapsna yerletirdii bir varlk formu demektir.1048 Bu farkl ftratlara sahip olma durumu, hem insan hem de dier varlk tarzlar iin geerlidir. Hanif kelimesi, hanef masdarndan bir sfat olup sapklktan istikmete, arpklktan dorulua meyildir. Haneflik her trl btl mabudlardan yz evirip yalnz bir Allaha ynelmektir. irkin ve ilimsiz hevaya tabi olmann zdd olan bu kelime hakka meyli, doruluu, ilmi ve tevhidi ifde eder. 1049 Allah insan ftrat zere yaratmtr. nsanlar bu ftrat zere yaratl szlemesinde Ben sizin Rabbiniz deil miyim hitabna bela (evet Sen bizim Rabbimizsin) demilerdir.1050 Bylece Yaratann Rabbliine ahit olmaya sz vermilerdir. Yaratln Yaratana delaleti tab, ftri olduu iin her insann yaratlnda, kendisine dair bilincin znde ve vicdannn derinliinde bir hak duygusu ve Allah tanma gizlidir. Ftrat ilk yaratmak demek olup masdar- bina-i nevi olarak btn insanlarn insan olmalar bakmndan yaratllarnda esas olan ortak, genel yaratltr. nsann insan olma ynnden tabiat budur ve bu tabiat tevhide gre programlanmtr. Sonradan kazanlan huylar, adetler ve alkanlklar ise ya bu tabiat bozar veya salamlatrp teyid eder. Ftrat hep doru ve geree doru hareket eder. Bu ise tevhid inancnn bir eit salamasdr. Dinsizlik ve Allahtan bakasna tapma ftrat bozma demektir. Ftrat geree ynelme olduu iin ftrata sarlmada gereklere uygun bir hayat yaama demektir. Bu durum insann davranlarn belirleyen iki faktr olduunu ortaya koyar; birisi ftrat, dieri sonradan kazanlan huylar ya da alkanlklardr. Allahn insanlar yaratt ftratn

aban Ali Dzgn, nsann Yetkinlii, s. 11-38. Dzgn, a.g.m, s. 11-38. 1049 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, VI/ s. 254. 1050 Zemaheri, Kef, IV/ s. 577, Rz, Meftihul-Gayb, XXV/ s. 121.
1048

1047

215

alternatifi yoktur. nsan bu asli ftrat deitirdii zaman zulme, putperestlie ve her trl ahlkszla decektir. yilik yaparak kendini Allaha teslim eden ve brahimin hanif dinine tabi olandan din bakmndan daha iyi olan kim vardr. Allah brahimi dost edindi.1051 Bir hanif olan brahim evrendeki ilh srlarn pek ouna vakf olmu, hayatn srrn ve kaynan bilmi, putlara, aya, gnee ve yldzlara tapmaktan kendisini uzak tuttuu gibi dier insanlarda yalnz Allaha inanmaya armt. nanc urunda her trl zorlua katlanm ve tam bir entellektel olarak bildii hakktleri her trl ortamda dile getirmitir. brahimin medeni cesareti, akln rehberliinde hakktlere ulamas, bildiinden asla taviz vermemesi onu Allaha dost klmtr.1052 Koskoca evrende brahim Allaha dost olmutu. Ayette geen hlil bir kimsenin ileri ve srlar arasna giren ve sevgisi kalbinin her tarafna nfuz eden, hi bir eksiklii olmayan sevgiye mazhar olan kimse demektir.1053 Evrende bu payeyi elde eden tek varlk insandr. e. 3. Atalarn Dinine Tabi Olmak Akl her insann sahip olduu en byk nimet ve onu kullanmakta her insana farz ayndr. Akl olmayann dini olmad gibi, Allah aklszlar kendisine muhatap kabul etmez. Akln en byk dman taklitdir. Kuran, takliti ve atalarn dinine kr krne ball iddetle knar. Hatta Allah kendi varln bile akln nnde tartmaya aar ve akln hakemliine gvenilmesi gerektiini vurgular. Zira akl yaratan, akln dorular bulacandan emindir ve bunun iin insanlar atalarn dinine deil akla uymaya arr. Kr taassubun bir neticesi olan taklit akl iptal eder ve insan hisleriyle hareket eden bir varlk derecesine drr. Taklitin olduu ortamda ne ilim olur, ne de ilme uygun inan olur. Onlara Allahn indirdiine tabi olun dendii vakit hayr biz atalarmz neyin zerinde bulduysak ona uyarz derler. Ya atalar bir eye akl edemez, doruyu seemezlersede mi onlara uyacaklar? O kfirlerin hli sadece bir arma ve barmadan

Nisa 125. Zemaheri, Kef, II/ s. 153. 1053 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, III/ s. 92; Rz, Meftihul-Gayb, VIII/ s. 337.
1052

1051

216

bakasn iitmeyerek haykrann hline benzer. Onlar sar, dilsiz ve krdrler. Aklda etmezler.1054 lim ve dorularn ortaya karlmas iin mutlaka akln kullanlmas gerekir. Takliti knarken gemiin birikimini bir tarafa brakp yeni batan her eye balamak elbette akllca bir i deildir. Ancak o birikimlerinde akl szgecinden geirilmesi gerekir. Aksi takdirde bizde Mekke mrikleri gibi atalarmz uursuzca taklit etme hatasna dm oluruz. Doru-yanl, fayda-zarar, iyilik-ktlk hep aklla temyiz edilir. Bunun iin bir eye tabi olma sebebi eskilik veya filan limin sz olmas deil geree ve akla uygun olmasdr. Bunun iin fkhta zarar kadim olamaz ve yine kadim kdemi zerine terk edilir kaidesi vardr. Eski hi bir kayda bal olmadan eski olduu iin deil bir zarar bulunmamas ve geree uygun olmas ynyle geerlidir. Allahn indirdii ayetlere kulak vermeyip yalnz atalar taklit etme eytana tabi olmaktr. Bu bir kfir sfatdr1055 ve mmin bundan olabildiince uzak olmaldr. Bu sfatla muttasf kfirlerin hli bir hayvann hline benzer ki barp armadan baka bir ey iitmeyerek haykrr, duyduu ve syledii sadece kuru sz olup ierisinde mana yoktur.1056 Bunlar birtakm sar, dilsiz ve krlerdir. Bunun iin hi bir ey anlamaz sadece kaval sesine kulak verip haykrrlar.1057 Kii iinde yaad kltrel ortamn mevcut baskn dnce formlaryla ilikisini belli bir niyet ve bilinlilik ile eletirel ve diyalektik bir tarzda kurmak suretiyle, kendisini evreleyen ve kuatma riski altna alan sosyal evrenin artlandrmasnn zerine kabilir.1058 ou zaman iinde yaadmz ve bizi evreleyen ve snrlayan toplumsal dnme ve hareket etme biiminin tesine gemek iin bir st doktrine ihtiya duyulur. Kendi dinamikleriyle evrilemeyen bir toplumu byle bir doktrin uyandrabilir ve evirebilir. Toplumun grme ve hareket etme kabiliyetindeki bu toplumsal fel ve tutulma (katalepsi) durumunu amak iin, gnderilen peygamberlerin bu insanlara kalkn, uyann nidalaryla uyandrmaya almasnn mant burada yatmaktadr.1059
1054 1055

Bakara 170-171. Rz, Meftihul-Gayb, V/ s. 6. 1056 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, I/ s. 656. 1057 Rz, Meftihul-Gayb, IV/ s. 206. 1058 Dzgn, lahi Olann Objektifleme Alan Olarak Tarih ve Tarihin Teolojik Yorumu, s. 57-84. 1059 Dzgn, a.g.m, s. 57-84.

217

Tarih bir objektifleme, gereklikle yzleme alandr; zira, insan tarihte sadece yaamayan, yaadklarn, tecrbelerini toplayan, insanletiren bir zellie sahiptir. Bu tecrbeler toplam iinde yaad ortamn, yaam artlarnn phesiz belirleyicilii var. Bu yaam tecrbesi, insann ne olmak istediini belirleyen bir zellie sahiptir; baka bir ifdeyle insan ne olabileceini, nerelere kadar uzanabileceini bu yaam artlar ve tecrbesi iinde kefedebilmektedir. nsan olmann snrlarn ona reten, bir doktrinin tesinde bu yaamdr, tarihtir. Bu anlamda toplum, statik ilikiler ann oluturduu monolitik ve sabit bir entite deil, bir gelime seyriyle oluan, kendisiyle birlikte kendisini tanmlayan kavramlar da deiiklie uratan bir yapya sahiptir. Bunun iin de toplum kavram, teolojik verileri yorumlamada bize gzard edilemeyecek hermentik bir arka plan salayarak, bizi ar idealizmden de kurtararr. Bunun iin, teolojinin toplumsal olanla ilgili ifdeleri bu sreci ve geliimi dikkate alarak ve bu srele ilikilendirilerek yorumlanmaldr. Srekli akn bir boyut dikkate alnarak yorumlanan teolojinin ikinletii an burasdr. 1060 e. 4. Hidayet nsann kendi dndaki varlk alann kefedip anlamasna imkn veren epistemik yetenek Kurnda hidayet terimi ile kavramsallatrlmtr. Hidayet yeteneinin korelasyon kurup kefedecei varlk alan ise takdirdir.1061 Hidayet ve takdir arasnda kurulan ilikinin nitelii ise Hakk olarak anlmaktadr. Hidayet genel anlamyla sezginin, duyularn ve akln rehberliini, Hakk ise Varln ortak niteliini ve gereklii temsil etmektedir.1062 Bu iki kavram birbirini btnleyen gereklikler olarak, btn insanlarda varolan ve sorumluluklarnn da temelini oluturan kk paradigmalarn kavramsallam halleridir. Zira, ilh irade varlklara bir hayat tarz verdiinde, bunu aktelletirebilmeleri iin onlar doal gerelerle donatr. Bizim Rabbimiz, her eye hilkatini (varlk ve zelliini) veren, sonra da doru yolu bulacak yeteneklerle donatandr (hidayet).1063

Dzgn, lahi Olann Objektifleme Alan Olarak Tarih ve Tarihin Teolojik Yorumu, s. 57-84. Dzgn, a.g.m, s. 57-84. 1062 Dzgn, a.g.e, s. 11-38. 1063 Taha 50.
1061

1060

218

Hem, bize yollarmz gstermi olduu (hidayet ettii) halde, ne diye biz, Allaha dayanp gvenmeyelim? 1064 Hidayet insana, akl ve duyularnn kendisine gsterdii ve rettiinin tesinde, varln bir btn olarak sorgulama ve nihayi endielerine cevaplar aramann kapsn aralar. phesiz, hidayet kavram salt metafiziksel sylemlere kurban edilecek zihinsel bir kavram deildir. Aksine, hem bireyin kendini deerlendirmesinde hem de toplumla kuraca ilikide nasl bir hukku ve ilikiler an hkim klacan belirleyen emsiye bir terimdir. nsanda tek bir epistemik/bilgisel yetenek olmad iin, hidayet, insann bu karmak bilme yetenekleri iin aama aama rehberlik anlamn ifde etmektedir: igdler duyu verileriyle, duyu verileri ise akl ile kontrol edilmektedir. Hidayet btn bu sreci kontrol eden bir d g, yapp edilen her eye bir anlam veren, iyi ve anlaml olan srekli klan bir kontrol srecidir. 1065 e. 5. Kalpleri Hasta Olanlar nsan kendi irade, azmi ve niyetiyle bir gnaha girdii zaman ikincisine de davetiye karm olur. Ceza amelin cinsinden olur kaidesine gre bu kimseler irade ve hareketleriyle ktlklerle ili dl olmular, srekli kt niyetlerini gerekletirme yolunda iradelerini kullanmlardr ki bu da sebeblerin artmasyla neticenin de artmas manasna gelir. Onlarn kalplerinde hastalk vardr.1066 Yani bir trl zihinden sklp atlamayan, hatta sklp atlmas dahi dnlmeyen kt dnceleri baka kt niyetler dourmu, bu da iradenin kt fiillerin gerekletirilmesi yolunda kullanlmasna sebep olmu, yaplan kt fiiller yeni kt dncelerin domasna sebep olmu ve bir fasit daire iinde kalplerindeki hastalk arttka artmtr. Her bir hatadan baka bir hataya, bir gnahtan daha byne ondan da kfre deiik gei yollar olduu iin balangta gayet kk bir nokta olarak balayan bir ey bazen tasavvurlar akn geni bir alan ile sonulanabilir. Sonu olarak insan kendi

brahim 12. Dzgn, nsann Yetkinlii, s. 11-38. 1066 Bakara, 10.


1065

1064

219

irade ve fiilleri ile kendi kendini hasta eder, gnaha baml hle gelip hastalk kalbi sarar. e. 6. Kalplerin Mhrlenmesi Kurnda kalplerin mhrlenmesi hatm kelimesi ile ifde edilir. 1067Bu fiil geili olarak kullanld zaman zerini mhrlemek, bir eyi veya iindekini salamlatrmak iin zerine damga basmak manasna gelir. 1068 Hatm ve ketm (gizlemek) kardetirler, nk her ikisindede temel anlam bir eyi bakalarndan saklama ve gizlemedir.1069 Kalp; uur, vicdan, duygu ve sezilerimizin kayna, dnme kuvvetinin merkezi, insann anlayan bilgin ksm, muhatap olan, vaat ya da vadde bulunulan sorumlu olan zdr.1070 Btn benliimiz ncelikle burdadr. Anlayan ben anlalan benin ierisindedir. Akl ve iradeye buradan geilir. Sezgi, akl ve irade kalp sisteminin rknleridir. Bir mekan olmayan bu sistem, bizim bedenimizin kontrol, kumandas ve motoru hkmndedir. Filozoflar bilginin eklini, naslln ve bedenin hangi noktasyla alakal olduunu tayin etmede zorlanmlardr. Kurna gre akl son mercidir. Gelen btn verileri deerlendirir ve onlar anlaml formatlara sokar. Kfre kilitlenmi, kfrle nyargl hle gelmi, kfr yznden btn bilgi elde etme vastalarn iptal etmi kimseler her trl bilgi ve belgeyi grsede yine inanmazlar. Gerei dnp anlamaya, bunun da tesinde dorular kabul etmeye kabiliyetleri kalmamtr. nk bu kimseler kt alkanlklar, ileyegeldikleri gnahlar, yaptklar zulmler yznden ikinci bir ftrat kazanmlar ve asli, saf ftratlarn kaybetmilerdir. Kfr bu kimselerin btn kazanlar ve ikinci ftratlar olmutur. Kalp insanda bilginin, ilmin zarf ve kab gibidir. Ne kadar bilgimiz, anlaymz varsa hep bu zarfn iinde sakldr. Kalbin mhrlenmesi bu zarfn mhrlenmesidir. Hz. Peygamber yle buyurur; Gnah ilk defa yapld zaman kalpte siyah bir nokta brakr. Eer kul piman olur tvbe ve istifar ederse kalp yine parlar. Tvbe etmez de gnah tekrarlanrsa o leke de artar, sonra arta arta bir dereceye gelir ki leke bir klf gibi btn
Bakara 7. bn Manzr, Lisnu'l-Arab, II/ s. 1102. 1069 Zemaheri, Kef, I/ s. 164; Rz, Meftihul-Gayb, II/ s. 58. 1070 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 195-196.
1068 1067

220

kalbi kaplar, Mutaffifin suresinde (hayr onlarn ileyegelip yaptklar eyler kalplerinin zerine pas tutmutur.)1071 ayetindeki reyn budur.1072 Bu hadis gsteriyor ki gnahlar devam ettike kalpleri bir klf gibi kaplar ve arkasndan mhrlenme olur.1073 Gnah lekesi balangta silinmesi mmkn iken tekrar ile matbu hle gelir ve silinmez olur. Yani bu gnahlar bir huy hline gelir ki artk ne kar, ne de silinir. Allah asla cebir ile kimsenin kalbini mhrlemez. Bilakis kul ancak kendi fiileriyle kendi kalbinin mhrlenmesine sebep olmu olur. Devam ve alkanlk terbiye sisteminde ok nemlidir. Bir gnahta devam etmekle-etmemenin farkda burdadr. yilikler adet edinmekle kazanld gibi ktlklerde alkanlk ile iinden klmaz ikinci bir ftrat olurlar. Allah hi bir zaman kulun irade ya da fiillerini dikkate almakszn onun hakknda bir hkm vermez. Yine onu bir eyi yapmaya ya da terke zorlamaz. Fakat Allah kendi yaratt insann bir ksm fiiler ya da terklerle ne hle geleceini bilir. Srekli gnah ileyen, yalan syleyen, zulmeden birisinin yeniden ahlkl olmasnn kul iin ok zor olduunu bilir. nk snnetullah gerei kulun yaad hayat buna izin vermez.

F) SOSYAL SORUMLULUK AISINDAN NSAN f. 1. Bar Silm, bar ve selamet olup slmla ayn kkten gelir. 1074 Buna gre slmn bir manas da dnya ve hirette bar ve selamete girmek ve bulunduu her ortamda emniyetin temsilcisi olmaktr.1075 Mslman da; insanlarn haklarna tecavz etmeyen, hi bir kimseye zarar dokunmayan, ilikilerinde karlkl sayg ve sevgiyi esas alan kimsedir.

Mutaffifin 14. bn Mce, zhd, 29; Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 70. 1073 Zemaheri, Kef, VI/ s. 337; Rz, Meftihul-Gayb, XXXI/ s. 92. 1074 Zemaheri, Kef, I/ s. 417. 1075 Rz, Meftihul-Gayb, V/ s. 223.
1072

1071

221

Ey iman edenler hep birlikte bara sarln ve eytann admlarna uymayn. nk o sizin iin apak bir dmandr.1076 nsanlar tek bir mmet idi, aralarnda anlamazlk kmasndan sonra mjdeleyici ve uyarc olarak Allah peygamberler gnderdi ve beraberlerinde hak ile kitap indirdi ki insanlarn anlamazla dt hususlarda hakem olsun.1077 nsanlarn hepsi tek bir kkten, demden tremilerdir. Balang itibariyle tek bir toplum, tek bir millet olup birlikte yayorlard. Yeryznde insanlarn var olmasnn balangcndan itibaren hep bir din vard. nsanlar asla dinsiz ve toplumsuz deillerdi.1078 nsanlar arasnda kan anlamazlklar yznden Allah onlara peygamberler gnderdi de o peygamberlerle insanlar arasndaki promlemleri zp insan yaayn dzene sokmak istedi. demden bu yana her zaman hak-hukk tanmayan kimseler km ve yeryznde bozgunculuk yapmlardr. Sulhun temini, adletin tesisi btn insanlarn ortak sorumluluudur. Ancak Allah zellikle inananlardan bu vazifeyi yerine getirmelerini istemitir. f. 2. Emri bil Maruf Nehyi Anil Mnker yilii emir ve ktlkten men imandan sonra insann hem topluma hem de Allaha kar bir sorumluluudur.1079 Sosyal hayatn ve insanlar arasndaki dzenin salanmas bu sorumluluun edasna baldr. Toplumda anari, kargaa ve her trl huzursuzluk insann ahlk ynnn ihmali sonucu ortaya kar. Dinde ahlkn tamamlanmas iin gelmitir. nsandaki yaratltan varolan ahlk vasflarn gelitirilmesi ve desteklenmesi iin Allah peygamberler gndermitir. Dinin z ahlk, ahlkn zde emri bil maruf nehyi anil mnkerdir. Bu sorumluluun nemini doru kavrayan Mutezile be esastan biri olarak bu kaideyi kabul etmitir. inizden iyilii emreden ktlkten men eden bir topluluk bulunsun, ite kurtulua erenler onlardr.1080

Bakara 208. Bakara 213. 1078 Rz, a.g.e, V/ s. 22. 1079 Eb Hayyn, Bahrul-Mhit, III/ s. 23. 1080 l-i mrn 104.
1077

1076

222

Evrenin tamamnda Allahn kanunlar hkimdir. nsan ve cinlerin dnda btn evren bu konunlara boyun emitir. nsann evrendeki henge uyumu hr iradesine braklm ve insan bizzat kendi iradesi ile umm harmoniyi yakalama ve ona ayak uydurma sorumluluunu kabul etmitir. Bunun iin o iyilii emr ve ktlkten nehy vazifesini yapmak ve adleti ikme etmekle sorumludur.1081 Ancak bu vazifeyi yapabilmesi iin insann nce iyinin ve ktnn ne olduunu bilmesi gerekir. Yani bu vazifede bilgi arttr. Raziye gre bu ayet mkellefiyeti ihtiva eder; hayra davet, ktden nehyetme ve iyiyi emretme. 1082 Hayra davetin en fazletlileri Allah ztyla, sfatlaryla tantmak ve Onun yaratlmlarn hi birisine benzemediini ve bir tek olduunu ortaya koymaktr. Bu davet ilim yrngelidir; kelmclar bu sorumluluu yerine getirirler. Deki ite bu benim yolumdur, ben ve bana tabi olanlar basret zere (ilim) Allaha davet ediyoruz.1083 Hayra davetin altnda genel olarak uygun olan yapmaya tevik ve olmayandanda vazgeirme vardr. Gzelin yaygnlamas ve irkinin engellenmesi insan iradesine baldr. nsanla ilgili konularda insan iradesine ok byk sayg vardr. yilii emir ve ktlkten vaz geirmede insan cinsinin yapmas gereken en nemli vazifelerdendir.

G) GAYB LE LKL BOYUTUYLA NSAN

g. 1. Gayba nanmak nsann varln btnleyen, onu iinde yaad tabiatn tesindeki bir anlam dnyasyla ilikiye geiren gayb inanc insann sadece fizik bir varlk olmadn bunun yannda onun metafizik bir varlkta olduunu gsterir. Bilgi sadece grnenle snrl olmad gibi insanda sadece madd yada bu dnya ile ilgili olanla snrl deildir. Gayb

Eb Hayyn, a.g.e, III/ s. 23. Rz, Meftihul-Gayb, VI/ s. 522. 1083 Yusuf 108.
1082

1081

223

kavram insann aknln, ilh ynn ve madde tesi alemle ilikisini anlamamza yardmc olur. Onlar gayba inanrlar1084 Dorular bilmenin tek yolu gzle grmek deildir. man etmek iin gzlerin nnde olan bugnk ve u anda grlen, hissedilen eyler olmas art yoktur.1085 Evrenin nasl var edildiini balang itibariyle grmesekte varlndan asla phe etmeyiz. Bu grnen veya bilinenden grnmeyene, bilinmeyene doru akl-mantki balarla ulama ve yeni bilgiler elde etme yoludur. Hakktte varlklar grlen ve grlmeyen olmak zere ikiye ayrlrlar. Bir ok filozof sabit ve deimez hakkti grlmeyen ksmda kabul eder ve buna ayan- sabite vb. isimler verirler.1086 Grlen ve hissedilen eyler bize be duyu yoluyla gelir ve bunlarn her birinin sebebleri vardr. Ik, ses, koku, tat, scak ve souk gibi eyleri bizzat grr, hisseder, bunlar vastasylada dier eyleri biliriz. Biz hakkti sadece d grnyle bilemeyiz. nk d grnler bazen aldatc olabilirler. Nitekim k dediimiz ey srekli bir titreimden ibrettir. Grntde bu titreimin gzmzle temas sonucu oluan ani bir olaydr. nsan gayba inanmakla kendi grdkleri ve bildiklerinin tesinde daha nice gerekler olduunu kabul eder ve hakkti sadece kendi grg ve bilgisiyle snrlandrmam olur. Allah gzle grlmez. nk hi bir ey onu ihata edemez. O her eyi kuatmtr. Allahn isimleri arasnda gayb diye bir ismi yoktur. Allahn grlememesi Onun bilinemeyeceide anlamna gelmez. Onun evrene ve insana yansm isim ve sfatlarndan hareketle akl kullanmak yoluyla Onun hakknda bilgi sahibi olabiliriz. Binaenaleyh gayb grlemeyen deil grlmeyen demektir. Bugnn akla uygunu yarnn hissedileni, bir dier gnde grleni olabilir. Biz delilsiz olan gayba deil, delili olan makul gayba iman ediyoruz. Her delil delalet ettii eyin bir yann gsterir. nsan, Kurn ve evren Allah gsteren ayr delildir. Biz gayba iman ederken grnen gerekten hareketle iman

Bakara 3. Zemaheri, Kef, I/ s. 153. 1086 Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, I/ s. 164-167.
1085

1084

224

ederiz. Zira eyann hakkti sabittir ve Allaha en byk delildir. Tabiat denilen ve hissedilen olaylar ksa bir bak hlinin zahiri grnmdr. Bunun arkasnda karanlklara karm bir gemi silsilesi ve nnde de henz domam bir gelecek zaman dilimleri vardr. Zamann ve her eyin stnde, tesinde her eyin sahibi bir tek hkim Allah vardr. g. 2. Dnya-hiret Perspektifi Fertleri yksek idealleri yapmaya sevk eden en birinci etken hiret inancdr. Bu inan ferdin dnya da yapt fedakarlklar ya da btn gzel davranlarnn mkfaatn gvence altna alr. nsann hirete inanc bulunmadka yksek ideallerin gerekletirilmesine imkn yoktur. Sayl gnlerden ibret olan bu dnya hayatnn sonunda lnce bsbtn yok olup gideceine ve yeniden diriliin imknsz olduuna inanan birisinden fazletli davranlar beklenmez. kalu beladan insann dnyann iine veya sosyal hakktin iine itildii andan beri insan iin tekli hayat mmkn deildir. nsan bir tek hayata inansada iki hayat yaar. Bakalar urunda veya hakkt iin adlet ve iyilik iin yaplan mcadele, her zaman hayatn snrl ve nih olduunun inkardr.1087 Kurnda dnyann yznden bahsedilir; birisi hireti kazanma adna bir ticaret yeri, dieri Allahn isim ve sfatlarnn tecelli ettii mecla, bir dieri ise Allahtan ve hiretten bamsz hayvan his ve heveslerin tatmin edildii kt yz. Kurn bir btn olarak kavramaktan aciz olan kimseler bu farklar grmeden dnyay btnyle karalama hatasna dmlerdir. Bu bak as dnyay kefedilmeyi bekleyen bir bilgi hazinesi deilde srekli zemmedilen, nefret duyulmas gereken bir yer gibi karmza sunmutur. slm dnyas bu kt paradigmadan ok ekmitir. ... Bir taraftan bu dnya ve teki dnya arasndaki irtibat parentez iine alnarak dindarlk ve hiret adna dnya hayat aalanmtr ki, bu madd dnyay ve imknlar alann parentez iine alan ruhu yaklamdr. Dier taraftan da insan yapp etmelerini ve hayatn madd dnyayla snrl grenler var ki bu da, dnyay dnya iinde olanla snrlandrmaktr. te bu yaklam kelimenin tam anlamyla dnyevlemedir. Her iki yaklamda Kurnn ruhundan uzaktr. nsann, insan olma ve varlklar dnyasnda yaama gereini, yani varl bilginin konusu yapma ve dnya kurma etkinliini ve
1087

zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slm, s. 13

225

anlamn inkr eden yaklamla, ahlk deerleri ve sorumluluu inkr eden ve alay konusu yapan yaklamn kkleri olduka derindir. Birisine gre, insann dnya ile ilikisinin amac sadece hirete hazrlanmak, dnyay bir varlk alan olarak doyumluk deil, tadmlk olarak grmek, bilgiyi insann imn meselesine k tutan bir ara olmakla snrlandrmaktr. Halbuki insann hayatn insanca srdrmesi ve kazanmas, kazancn paylamas, varlk alannda varla dnk arasal deerler retmesine ilikin btn dini ifdeler bu eilimin karsnda yer almaktadr.1088 nsann varoluundan beri zaman zaman zayf, zaman zaman da etkili olarak seslendirilen ikinci yaklam ise Kurn yle dile getirir: Ne ise hep bu dnya hayatmzdr; lrz ve yaarz, biz ldkten sonra diriltilecek deiliz.1089 Dediler ki: ne varsa u dnya hayatmzdr, baka bir ey yoktur. lrz, yaarz. Bizi zamandan bakas helak etmiyor. Fakat onlarn bu hususta hibir bilgileri yoktur. Onlar sadece zannediyorlar.1090 kinci yaklama gre ise gerek, zamana/imdiye, dnyaya ait olandr. Dolaysyla anlam, alg ieriklidir ve grlendir, hayat nesneler dnyasna u veya bu ekilde hkmetmektir ve ahlk deerleri hie sayarak doya doya yaamaktr. te bu kelimenin tam anlamyla dnyevlemedir. slmn reddettii de budur. Varl bilgi konusu yaparak kefetme ve ara deerlerle dnyay daha yaanlr hle getirme de bir dnya kurmadr, dnyevlemedir. Fakat anlan anlamda bir dnyevleme deildir. kisinin arasn
1091

ayrarak

islami

dnyevlemenin

imknlarn

kefetmemiz

gerekmektedir.

Kurnda geen dny kelimesinin etimolojisi, anlam bakmndan analiz edildii zaman, din dlktan ziyde, din bir anlam tad grlr. Szcn arkik Arapada yakn olmak anlamndaki den kknden geldii dnlrse, dny kelimesi, insan Allaha yaklatran bir ara olmaktadr. Bundan dolay Kurn devaml surette insan,
aban Ali Dzgn, Bir Kelm Problemi Olarak Din-Dnya likisi Sempozyumu, Kelm Aratrmalar, 1: 1 (2003), s. 97-120. 1089 Mminun, 37. 1090 Casiye 24. 1091 Dzgn, Bir Kelm Problemi Olarak Din-Dnya likisi Sempozyumu, s. 97-120.
1088

226

insann bilincine yaklatrlan tabiat hrikalar zerinde tefekkr etmeye davet eder. Kurnda dnya ve doa, asla alaltc bir vurgu eliinde insan idrkine sunulmaz. Kurnda uyar, sadece dny hayatnn, hiret hayat gzard edildii taktirde Allahla olan ilikiyi saptrc mhiyetine yneliktir. Mslman tecrbede te dnyac dindarlk tasavvuru, ortaala birlikte bu hayattan tamamen ayr ve bamsz olarak alglanmaya balanmtr. Bu ne denle Kurnn davransal sorumluluk duygusu anlamna gelen takvs yerine baka bir tip dindarlk ve takv talim ettirilmitir. Bu da Mslmanlarn bakn gelecee sabitletirme anlamna gelip gelecek hayat da dnydan, bu hayattan kopuk birey olarak alglanmtr. Bu sebeple Mslmanlar, zellikle ortaa sonlarnda bu dnyann sorunlaryla hemen hemen hi ilgilenmeyen bir dindarlk anlay gelitirmilerdir. 1092

1092

Dzgn, Bir Kelm Problemi Olarak Din-Dnya likisi Sempozyumu, s. 97-120.

227

SONU Evrenin tekmlnde insan cinsi mkemmel bir varlk olarak ilh isim ve sfatlar temsil etmek, adleti gerekletirmek, geliim srecine katkda bulunmak, ilh sanatlar takdir ederek kendi dzleminde kendi sanatn icr etmek ve ortaya koyaca btn fiillerinden sorumlu olmak zere varlk alanna karlmtr. Bu varlk fizik olduu kadar metafizik de olduu iin belirli biz zaman aralnda yaayp kaybolacak bir varlk deil, Allahn Bki isminin izdmnde sonsuza uzanp her gn bir en ile olan Zt sahip olduu sonsuz geliime ak kabiliyetlerle bilmeye ve tanmaya devam edecek olan bir varlktr. Evrenin en muhteem sanat, ilh nefha ile buluup varla gzn atktan itibaren ikili (dnya-hiret) hayat yaamaya mecbur olmutur. Bu balamda insan dnyev olduu kadar uhrev, madd olduu kadar madde tesi, bir zaman aralnda yaayp len biri olduu kadar zaman ap sonsuza uzanan bir varlktr da. Ona bu yetenei veren, evreni ve evrenin btn srelerini kontrol eden Zttr. Sahip olduu donanm, irade, akl ve hrriyet ile insan evrenin ileyiine mekanik olarak katlmak zorunda olan bir varlk olmaktan kp bu srete bizzat rol alan, katkda bulunan ve kendisini ifde eden bir varlk olmutur. nsann bu donanm beraberinde sorumluluk da getirmi, artk bundan sonra insan yeryznde sorumlu bir halife, ilh adleti beeri dzlemde gerekletirecek bir grevlisi olmutur. Allahn evrende yansyan kudretini anlamaya alan insan pek ok anabilim ve bilim dallarnn ortaya kmasnda balca rol oynamtr. nsann hem kendisini, hem de eyay anlama abas pek ok ilmin domasna imkn hazrlamtr. Bugn yeryznde sayamyacamz kadar ilim dallar vardr. Bir ksm slm ulemasnn bu ilimleri farz, caiz, mekruh, haram vb. katagorilere ayrmas onlarn insan anlamada ne kadar eksik olduklarn en ak ekilde belgeler. Meseleye insan nasl olmuta bu ilimleri ortaya koymu, ona bu kabiliyetleri kim vermi, insandaki ilim yetenei ve sanat duygusunu onun ruhuna yerletiren Ztn bundan amac nedir diye yaklamak zannediyorum insan anlamak iin daha elverili admdr. nsann dier varlklardan farkl, orjinal ve olduka kompleks yaps onu anlamada pek ok sorunlarn ortaya kmasna neden olmutur. Kltr antropologlar

228

insan benliinin kltrel artlanmlkla meydana geldiini ve insann bakalarnn meydana getirdii bir rn olduunu sylemiler, varolucular ise insann iinde yaad toplumu ve artlarn ama kapasitesinde olduunu syleyerek onun stnlne ve orjinalliine vurguda bulunmulardr. Eskinin takliti bataklna dmeyen liberal teoloji de, insan kendisini kurtaracak yeteneklere sahip bir varlk olarak grr. Zira insana pek ok yeteneklerin verilmi olmas, pasif bir teslimiyeti deil, aktif hareketlilii gerektirir. lahi sfatlara kendi dzleminde istidll ve istihd olma kapasitesine sahip insan, yasak meyveyi yemekle gerek bir insan olmu, bylelikle insan zerinden geen sre tek tip ileyen sre olmaktan km, iyi-kt, gzel-irkin, vs. btn deerlerin aktif olmaya balad insan nitelie kavumutur. Tarih artk insan zerinden gemeyen, insanla birlikte ileyen, insann yapp ettikleriyle fazletler ya da felaketler tarihi eklinde ileyen bir srece, anlaml ve deitirilebilir bir vetireye dnmtr. Yaad bu srete insan, hem Allaha, hem de dier varlklara kar sorumlu bir varlktr. nsana yklenen sorumluluk beraberinde bu sorumluluu eda edecek yeteneklere sahip olmay da getirmi ve insan bu yetenekleriyle sadece bu dnyaya deil onun tesine de ynelmitir. Kendisi yaratk olan insan, kendi snrlar ierisinde yaratmaya katkda bulunmaya balam ve hayat ekillerine mdahle eder hle gelmitir. Klasik Kelm kitaplarnn ou, her ne kadar konu olarak Allahla birlikte insanda setiklerini syleseler de daha ok Allah zerine vurguda bulunmular, insan zerine kurulan bir dnyay grmemilerdir. Allaha ar vurgu yaparken insana ve insann varlk alanndaki ifde ettii anlama yeterince eilmemilerdir. Bu paradigma slm dnyasnda pek ok sapk fikrin ortaya kmasna neden olmu ve slm dnyas bu bak asndan ok ekmitir. Bu paradigmaya gre insann fiilleri ve bu fiillere ynelik iradesi insann kendi z gc olarak grlmemi, Allahn mutlak otoritesi otantik bireysel otoriteye kar bir g olarak konumlandrlmtr. Bu bak asna bal olarak insan zavall, gsz, aciz ve chil gibi negatif sfatlarla nitelendirilmitir. Oysa insan, Allaha rakip deil Onunla birlikte i gren ve omuzlarna yklenen sorumluluklar bu dncenin verdii dinamizmle yerine getirmeye alan bir varlktr. Her insan ayr bir lem ve pek ok kabiliyetlere sahip bir varlktr. Kendi kabiliyelerinin farkna varp o potansiyeli pratie dkmek insan bir sorumluluktur.

229

Bakasn uursuzca taklit eden kimsenin ne kendi kabiliyetlerini anlamasna, ne de potansiyelini pratie dkmesine imkn yoktur. Biz bu ifde ile gemii ve gemiin bilgi birikimini tamamen bir tarafa brakalm demiyoruz. Bilakis gemii alp gelecee yrmenin gerekliliini vurguluyoruz. Gemiin birikimini bugnk aklla yeniden gzden geirip gelecei bugnn bilgi birikimi ile ekillendirmenin gerekliliini vurguluyoruz. nk sonsuzdan gelen insan sadece sonsuza raz olur. Sonsuz ise srekli deiimi ve geliimi gerektirir. nsanda sonsuza ak yaps ile srekli kendisini yeniler ve gelitirir. Hi bir zaman gemii olduu gibi tekrar etmez. Gemii olduu gibi uursuzca taklit edenler insan vasftan uzaklam olurlar. Kurn insann rasyonel, tecrb ve duygusal ynlerine vurguda bulunur. nsann duygu ynn anlatrken duygularn kontrol edilmediinde insan felaketlere srkleyecek mhiyette olduu ikznda bulunur. Ancak mutlak manada insann duygusal ynn asla knamaz, tam tersine bunlarn insana has ve insan ayrcalkl klan zellikler olduunu syler. Kurn dnya-hiret mutluluu adna insana ok sk olarak akln kullanmasn sylerken bu eyleme bir snr koymaz. Hatta Allah kendi varln bile akln nnde tartmaya aar ve kil kimseleri kendi varlna ahit tutar. Dier taraftan Kurn akln nndeki engellere dikkat eker ve bunlarn balcalar olarak; atalar taklit, kibir, yalan, gerei bilerek inkr etme, cehlet, duygu organlarn gerei gibi kullanmama, ahlka ters tutumlara girme gibi hususlar sayar. an gereklerine gre yeniden eya ve hadiseleri yorumlama bir Kurn sfatdr. nk Kurnda man kelimesi ounlukla fiil kalb ile kullanlmtr. Yani dnn bilgi birikimi bugne yetmez. Biz bugn de yeniden bilgimizi in etmek zorundayz. Tarihin gerisinde kalmamak, tarih d olmamak iin hem birey, hem de toplum olarak an seviyesine paralellik arzeden bir bilgi seviyesiyle yeniden man etmek zorundayz. Her zaman dilimi bizim iin yeni bir alm, yeni bir kazanm olmal ve biz asla gemile yetinmemeliyiz. Gemite ortaya konulan o gzel almalar bugnn insan iin ne ifde ediyor sorusunun cavabn aramal ve gnn gereklerine gre yeni bir Kelm gelitirmeliyiz. Bu gelitirilecek Kelmda an bilgi seviyesi dikkate alnmal ve modern insann aklna ve mantna hitap edecek bir uslup benimsenmelidir.

230

Pek ok kabiliyete sahip insann yapaca daha ok i ve gerekletirecei pek ok grev var iken gemii taklit ya da gemile yetinip bugn ortaya bir ey koymama en bata insan yaratan o Sanatkra kar en byk saygszlktr. nsan en gzel sanat eseri olarak ortaya koyan o Zt kendi sanatnn en gzel ekilde sergilenmesini ister. Her gn yeni bir en iinde olan Allahn kullarndan istedii ey de ayn ilh sfat sergilemektir. Mevlana nn ifdesi ile her gn yeni bir ey sylemek gerekir. nk insan, mhiyetinde lemlerin sakl olduu kk ama manen ok byk bir varlk olduu iin sylecek ok sz vardr.

231

zet Tezin birinci blmnde insan ile ilgili deerlendirmelere yer verdik. nsan kelimesinin Arapa ve Latincede hangi anlamlara geldiine deindik. Bu balamda insan meydana getiren duygusal, tecrb ve rasyonel ynlere vurguda bulunduk. nsandaki nefis mekanzmasnn ileyiine ksaca deindik ve bu mekanizmada akln yerini gsterdik. Ayrca insann iine doduu evrenin ntr ya da anlam dolu olduu tartmasna yer vererek insann anlam arayna dair servenini dile getirdik. Tezin ikinci blmnde Kurnda insan iin kullanlan isim ve sfatlar gsterdik. Bu isim ve sfatlardan pek ounun hem insan hem de Allah iin kullanldn tespit ettik. Bu durum insann evrende Allahn isim ve sfatlarn temsil ettiini ve Allah gsteren en kapsaml ayna olduunu ortaya koyar. Tezin nc blmnde insann evrendeki nemini anlamamza yardmc olabilecek ayetler zerinde durduk. nsann yaratl, isimlerin retilmesi, halife olarak yeryzne inii, emaneti stlenmesi vb. konulara deinerek Kurnn insan algsn farkl bir formda bir kez daha ortaya koymaya altk. Sonu olarak nsan, sahip olduu donann, temsil ettii ilah isim ve sfatlar sebebiyle evrenin en gzde varldr. nsan nemli ve anlaml klan tab yeteneklerinin tesinde metafiziksel balantsdr. Bu balamda Kurn, insana aka ve kuvvetli bir tonda sonsuzluk ve mutluluk vaat eder. Burada insana bu iki eyin vaat edilmi olmas onun evren ierisinde en deerli, en sekin ve en eiz ilh sanat eseri olduunu gsterir.

232

Abstract The purpose of this study is to explore the place of humankind amidst the entire creation according to the Word of God. In the first part of the thesis, we have examined the critical points of current knowledge on human and analyzed the various meanings of the Arabic word insan (human) and its equivalent in Latin. Focusing on the empirical, emotional and rational sides of human, we have discussed the mechanism of human soul, pointing out the place of human reasoning in this mechanism. Pointing to the arguments whether the universe human beings are born in is neutral or laden with meanings, we have reminded of mans venture of giving meanings to the things and beings in the universe. In the second part, we have pointed out all the names and attributes used for human beings in the Quran and found out that most of the names and attributes used for man are used interchangeably for the Divine Being in the Quran. This clearly demonstrates that only man manifests all these Divine Names and Attributes to this extent in the entire universe and becomes such a comprehensive mirror for reflecting the Divine in himself. In the third part, we have laid stress upon the Quranic verses that help us grasp the significance of human in the entire universe. We have put forth the Quranic perception of man by pointing out his creation, all the names he was taught, his being sent to this world as the representative of the Divine Being on earth, and the Divine trust man has been burdened. In consequence, man is the most valuable being in the entire universe due to the faculties he has been endowed and the Divine Names and Attributes he manifests. The thing that makes human this much important is his metaphysical connection beyond his inherent talents. In this context, the Quran evidently promises man both the eternity and everlasting bliss. These two things man is promised clearly prove how man becomes the most outstanding and matchless Divine art amidst the whole creation.

233

BBLORAFYA

1. KLASK KAYNAKLAR AMD, Seyfuddin, el-hkm f uslil-ahkm, Msr, 1914. ASIM EFEND, Kms Tercemesi, IV cild, stanbul, 1305. BADD, Abdlkhir b. Thir b. Muhammed, Kitbu Uslid-Dn, stanbul, 1928. .......................................... el-Fark beynel-Frak, (ev. E.Ruhi Flal), Ankara, 1991. BKILLN, Kad Ebu Bekr, et-Temhd, Kahire, 1931. BEYD, Kemalu'd-Din Ahmed; ratu'l-Merm, (thk. Zahid el-Kevseri), stanbul, 1949. CEVHER, Es-Shh, Beyrut, 1984. CUVEYN, Ebu'l-Me'li Abdulmelik, el-rd, (thk. Es'ad Temim), Beyrut, 1992. CRCN, Ali b. Muhammed b. Ali, Kitbut-Trift, thk; brahim el-Ebyr, Drud-Deyyn lit-Turs, Medine ts. EBU HAYYAN, Muhammed Yusuf, Tefsiril Bahril Muhit, Darul Ktbl lmiye 1. baskBeyrut 1993. el-KR, Ali, erhu Fkhu'l-Ekber, Dru'l-Kitbi'l-slmi, stanbul, 1955. EAR, Ebu'l-Hasen ismail b. Muhammed; Maklt'l-slmiyyin,(thk. Hellmut Riter), Weisbaden, 1980. , el-Luma, (nr., R.J. Mc Charty), el-Matbatul-Katolikiyye, Beyrut, 1952.

234

BN ARAB, Muhyiddn Eb Abdullah Muhammed b. Ali, Ftht, ner. Osman Yahy, el-Mektebetl-Arabiyye, Beyrut 1992. .................................. Kitbl-sfr an neticil-Esfr, Resil bn Arab, ner. Muhammed ihabeddin el-Arab, Dr-u Sdr, Beyrut 1997. ...................................Fussul-Hikem, ner. Ebul-l Aff, Drul-KtbilArab, Beyrut 2002. BN FARS, Mucemul-mekyis fil-lua, tahk. ihbddin Eb Amr, Beyrut, 1994. BN HAZM, el-Endulus, lmul-Kelm, Kahire, 1989. Kitbul Fasl fil-Milel vel-Ehv ven-Nihal, Msr 1320. BN MANZR, Muhammed b. Mukrim, Lisnul-Arab, Beyrut 1990. BN SNA, Kitbu-if, Kahire, 1975. ...................Kitbn-nect, Beyrut, 1985. C, AbdurRahman b. Ahmed, el-Mevkf, I. Bask. Msr, 1325. ISFEHN, Ebul-Ksm el-Hseyin b. Muhammed, el-Mfredt fi GaribilKurn, Msr, 1324. KD ABDLCABBAR, Kadl-Kudt Abdulcebbr b. Ahmet, el-Mun fi Ebvbit-Tevhid, Kahire, 1962. ............................................. erhu Usulil-Hamse, thk. Abdulkerim Osman, MektebetulVehbe, Kahire, 1996. KND, Resail-il Kind el-Felsefiyyeti, (tah. Muhammed Abdl Hadi Ebu Ride), Drul Fikr-il Arab, Msr 1950. MTRD, Ebul-Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmd, KitabutTevhd, (thk.Bekir Topalolu, Muhammed Arui) SAM Yay. Ankara 2003.

235

NESEF, Eb'l-Mun Meymun b. Muhammed b. Muhammed el-Hanefi, Tabsrat'l-Edille fi Usuli'd-Din,I-II (thk. Hseyin Atay, aban Ali Dzgn), Ankara, DB, 1993-2003. NESEF, Azizuddin, nsan Kmil, (terceme A. Avni Konuk), Kurtulu Matbaaclk, Hazran 2004. RZ, Fahru'd-Dn; el-Muhassal, (Kelm'a Giri, trc. Hseyin Atay), AF Yay. Ankara, 1978. ........................ Tefsiri Fahrur-Razi (Tefsiri Kebir), Darul Fikr 1. bask Beyrut 1981. .......................... tikdat Frakl-Mslimn vel-Mrikn, Kahire 1978. SBN; el-Bidye f Usuli'd-Dn, (trc. Bekir Topalolu, Mturidye Akaidi) DB Yay. Ankara, 1979. EHRSTAN, el-Milel ven-Nihal, Beyrut, trs. TAFTZN, Sa'deddin Mesud b. mer b. Abdullah, ehul-Maksd, stanbul, 1305. ZAMAHER, Carullah Ebu Kasm, el-Kef an-il Hakaiki Gavamid-it-Tenzil ve Uyunu-ul-Ekavil Fi Vucuh-ut-Tevil, Mektebet-ul-Abikan, 1. bask, Riyad 1998. ZEBD, Seyyid Muhammed Murtaza, Tac-ul Arus Min Cevahir-il Kamus, Kuveyt Hkmet Matbaas, Kuveyt 1965.

2. ADA ALIMALAR AFF, Ebul-l, Muhyiddin bn Arabde Tasavvuf Felsefesi, (ev. Mehmet Da), Krkambar Kitapl, stanbul 1998 AAOULLARI, M. Ali, Eski Yunanda Siyaset Felsefesi, Teori Yay., Ankara 1989. 236

AKBULUT, Ahmet, Sahabe Dnemi ktidar Kavgas, Ankara 2001. ATAY, Hseyin, Kurana Gre man Esaslar, Ankara, 1961. ., Cehletin Tahsili, Ankara 2004. , Kurana Gre Aratrmalar V, Ankara 1995. ATE, Sleyman, Kurn Ansiklopedisi, Kba Yaynlar. AYDIN, Mehmet, Din Felsefesi, D.E.. Yaynlar, zmir 1987. BARTH, Karl, The Epistle to the Romans (Der Rmerbrief), (terc. Edwyn Hoskyns), Oxford Univ. Pres. Oxford 1933. BERKELEY, George, Principles of Human Knowledge, (edited by Roger Woolhouse), Penguin Books, London 1988. BURTT, Edwin, Metaphysical Foundations of Modern Science, New York 1951. BUTLER, Benjamin, Humes Philosophy, Published by Student Outlines Company, Boston 1965. CAVEL, Stanley, Must We Mean What We Say, Charles Scribners Sons, New York, 1969. CHODKIEWICZ, Michel, Sahilsiz Bir Umman Muhyiddin bn Arab, (ev. Atila Ataman), stanbul 2003. CRANSTON, Maurice, Locke, Published by Longmans, Green, London 1961. DAVIS, Stephen T., Philosophy and life after death: the Questions and Options, Philosophy of Religion: A guide and anthology (ed. Brian Davies), Oxford 2000. DAVIES, Dougles J., Anthropology Theology, Oxford International Publishers Ltd. Oxford, New York 2002 DAVIES, Paul, Tanr ve Yeni Fizik, (ev. M.Temelli), stanbul: m Yay, trz.

237

DESCARTES, R., The Passions of the Soul, W. Dennis (Ed.), Readings in the History of Psychology, New York 1948. DURANT, Will, The Greatest Minds and Ideas of All Time, ( Compiled and edited by John Little), Simon and Schuster, New York 2002. DZGN, aban Ali, Nesef ve slm Filozoflarna Gre Allah-Alem likisi, Ankara, 1998. .. Allah, Tabiat ve Tarih, Ankara, 2005. .............Sosyal Teoloji: nsann Yeryz Serveni, Aka Yaynlar, 1. Bask, Ankara 1999. ELWES, R.H.M., The Chief Works Of Benedict de Spinoza, Dover Publications, New York, 1951. FITCHTE, Johann Gottlieb, The Vocation Of Man, The Open Court Publishing Company, Illinois 1965. FORD, Brian J. Fromm nternational Edition, 2000 New York. GOLDENWEISER, Alexander, Anthropology, F. S. Crofts & Co New York 1946. GOODMAN, Nelson, Of Mind and Other Matters, Harvard University Press Cambridge, Massachusetts and London, England 1984. GRIFFIN, David Ray, God and Religion in the Postmodern World, State Univ. Of New York press, New York 1989. HARVEY, Robert Monro, The Chief Works Of Benedict de Spinoza, Dover Publications, New York 1951. HASAN, Ishrat, Metaphysics of Iqbal, Lahore 1944. HOOK, Sidney, The Quest For Being, Published by Prometheus Books New York 1991. HOURANI, George F., Islamic Rationalism: The Ethics of Abd al-Jabbr, Clarendon Pres, Oxford 1971. 238

HICK, J., Death and Eternal Life, London 1976. HUME, David, A Treatise Of Human Nature, Penguin Books, London 1984. .......................... Din stne, (ev. Mete Tuncay), Ankara, 1979. BN Tufeyl, Hayy The Son of Yaqzan, (ev. George N. Atiyeh), Medieval Political Philosophy: A Sourcebook, (ed. R. Lerner & M. Mahdi), Kanada 1963. IKBAL, Muhammed, The Reconstruction of Religious Thought in Islam, London 1934. .............................. Cavidnme, Kakns Yaynlar, 2008 stanbul. ZMRL, smail Hakk, Yeni lmi kelm, mran, Yay. Ankara, 1981. ZUTSU, Toshihiko, Kurnda Din ve Ahlk Kavramlar, (ev. Selahattin Ayaz), Pnar yaynlar, stanbul 1997. .................................... bn Arabnin Fussundaki Anahtar Kavramlar, (ev. Ahmet Yksel zemre), Kakns Yay. stanbul 1998. KARA, Mustafa, smail, bn Arabde Varlk Dncesi, nsan Yay. stanbul 1992. KAZAN, Fethi Kerim, Gazl ncesinde Ehl-i Snnet Kelmnda Ahlk Dncesi, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 2007. KHATOON, Jamilah, Iqbals Perfect Man, Studies in Iqbals Thought and Art, (ed. Saeed Sheikh), Lahore 1972. LEWIS, John, Anthropology Made Simple, Made Simple Books W. H. ALLEN, London. MAYR, Ernst, What Evolution Is, Published by Basic Books New York 2001. MAGEE, Bryan, Men of Ideas, The Viking Press, New York 1979. MARTIN, Calvin Luther, The Way Of Human Being, Yale University Press, New Haven, London 1984.

239

MONTAGU, Ashley, Anthropology and Human Nature, Porter Sargent, Boston 1957. NIEBUHR Reinhold, The Nature and Destiny of Man, (a christian interpretation) Charles Scribners Sons New York 1945. Moral Man and Immoral Society, Charles Scribners Sons, New York. NIEBUHR H. Richard, Christ and Culture, Harper Torchbooks, 1956, NewYork. NIETCZSHE, Friedrich, The Will to Power, (Translated by Walter Kaufmann), Vintage Books, New York 1968. RAND, Ayn, The Voice of Reason, ( edited by Leonard Peikoff), Published by Penguin Group, New York 1990. ROHN, Liliane Frey, Friedrich Nietzsche, Daimon Verlag, Zrich 1984. RORTY, Richard, Philosophy and the Mirror of Nature, Princeton University Press, Prienceton, New Jersey 1979. RUSSEL, Bertrant, Why I am Not a Christian, A Touchstone Book, New York, 1957. ........... Bertrand Russell Speaks His Mind, The World Publishing Company, Cleveland and New York, 1960. .............. My Philosophical Development, Simon and Schuster, New York 1959. RUSSEL, Jeffrey Button, Lucifer: Ortaada eytan, (ev. Ahmet Fethi), Kabalc Yaynevi, stanbul 2001. eytan: Antikiteden lkel Hristiyanla Ktlk, (ev. Nuri Plmer), Kabalc Yaynevi, stanbul 1999. QUINTON, Anthony, The Soul, Philosophy of Religion, (ed. W. L. Rowe & W. J. Wainwright), USA, 1989. SHEEHAN, Thomas, Heidegger The man and The Thinker, Precedent Publishing, Chicago 1981.

240

SCHOPENHAUER, Arthur, The World as Will and Representation, (Translated by E. F. J. Payne), Dover Publications, New York, 1966. KAPRA, Fritjof, Uncommon Wisdom, Published by Simon and Schuster , New York 1988. KAUFMANN, Waulter, Discovering The Mind, McGraw-Hill Book Company New York 1980. KHAN, Wahiduddin, Religion and Science, (trans. Farida Khanam), New Delhi: Al-Risale Books. KRUTCH, Joseph Wood, The Measure of Man, Bobbs-Merril Company, New York 1953-1954. NER, Necati; Klasik Mantk, AF Yay. Ankara,1974. ZCAN, Hanifi; Mturidde Bilgi Problemi, MFV Yay. stanbul, 1993. ZTABA, Ltf, Felsefe Dersleri, Remzi Kitabevi, stanbul 1974. PIKE, Nelson, God and Evil, Prentice-Hall, New Jersey, 1964. POCOCK, David, Social Anthropology, Sheed and Ward Stagbooks, London 1988. POPPER, Karl, In Search Of A Better World, Lectures and Essays From Thirty Years, Published by Routledge, New York and London 1992. TAYLOR, A. E., Immortality, Problems and Perspectives in the Philosophy of Religion (ed. George I. Mavrodes and Stuart Hackett), New York, 1969. YASA, Metin, Felsefi ve Deneysel Dayanaklarla lm Sonras Yaam, Ankara 2001. ................................. Tanr ve Ktlk, Elis Yaynlar, Ankara 2003. YAZICIOLU, M. Sait, slm Dncesinin Tarihsel Geliimi, Aka Yaynlar,Ankara, 2001.

241

...........Kelm Ders Notlar, Ankara, 1996. YAZIR, Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, Eser Neriyat, ts. WADDAMS, Herbert, A New Introduction to Moral Theology, New York 1965. WEBER, Alfred, Felsefe Tarihi, (ev. H. Vehbi Eralp), Sosyal Yaynlar, stanbul 1991. WELLS, Calvin, Sosyal Antropoloji Asndan nsan ve Dnyas, (ev. Bozkurt Gven), Remzi Kitabevi, 2. Basm, stanbul 1984. WERNER, Charles, Ktlk Problemi, (ev. Sedat Umran), Kakns Yaynlar, stanbul 2000. WIEBE, Donald, The Irony of Theology and the Nature of Religious Thought, McGill 1991. WISDOM, John, Problems of Mind and Matter, New York: Cambridge University Pres. WILBER, Ken, The ntegral Vision, Shambhala Publications, Boston and London, 2007. . A Brief History of Everything, Shambhala Publications, Boston and London, 1996.

3. MAKALELER AKBULUT, Ahmet, Hz. Muhammed Sonras lk Siyasi Krizin Teolojik Yansmalar, Kelm Aratrmalar, 4: 2 (2006). ATAY, Hseyin, Kuranda Bilgi Teorisi, AFD. XVI., Ankara. ..slm Felsefesinde Yaratma, Kelm Aratrmalar 1:1 (2003). ..........Mslmanlarda phecilik, AFD., XXVIII, Ankara, 1986.

242

ATTAS, N. Muhammed, Prolegmana to the Metaphysics of slm slmda Mutluluun Anlam ve Tecrbesi, (ev. .A.Dzgn), Malezya: ISTAC, 1993. BERNARD, Maria, lk Mutezililerde lim Kavram, trc, erafettin Glck, EAFD, Say II, Ankara 1977. CANATAN, Kadir, slm Epistemolojisinin Temelleri: lim ve Hikmet, slmiyt, c. III, say: 1, Ankara, 2000. DZGN, aban Ali, Bir Problem Alan Olarak Metafizik ve Metafiziksel Olmayan bir Teolojinin mkan, Gnmz nan Problemleri Sempozyumu, Erzurum, 2001. ....... nsann Yetkinliini Teolojik Olarak Temellendirmenin mkan, Kelm Aratrmalar 4: 2 2006. .. lahi Olann Objektifleme Alan Olarak Tarih ve Tarihin Teolojik Yorumu, Kelm Aratrmalar, 2:2 2004. Bir Kelm Problemi Olarak Din-Dnya likisi Sempozyumu, Kelm Aratrmalar, 1:1 2003. ...........ada Bilimler Balamnda slm Bilimlerini Konumlandrma, Ankara niversitesi Uzaktan Eitim Yaynlar, 1. Bask, Ankara 2005. ............... nsan Onuru ve Toplumsal Yaam in Etik, Kelm Aratrmalar Dergisi, 5:1, (2007). ................... Modern Bat Dncesinde lm Sonrasna Dair Tartmalar, yaynlanmam makale. ....................... Bir Bilgin Mutasavvfn Gzyle Allah ve nsan, yaynlanmam makale. ENCYCLOPEDIA, Britannica, Encyclopedia Britannica Ltd. London 1953. SNANOLU, Abdulhamid, slm Dncesinde "nsan- kmil" Anlay ve Allah ile ilikilendirilmesinin Teolojik Deeri, Kelm Aratrmalar, 6: 2 (2008).

243

TOZLU, Necmettin, Batda ve Douda nsan Anlay, Felsefe Dnyas, Temmuz 1998, say:27. KAZAN, Fethi Kerim, Kelmi Dncede Ktlk Sorununa Ksa Bir Bak, Kelm Aratrmalar, 6: 1 (2008). YAZICIOLU, M. Sait Mtrd Kelmnn ki Byk Simas: Ebu Mansur Mtrd ve Ebul-Muin Nesefi, AFD, c. XXVII, Ankara 1985. Ros, W. D, The Works of Aristotle, Ethica Nicomachea, Oxford Clarendan Press, 1925 Vol. 9.

244

You might also like