You are on page 1of 24

FRANKFURT OKULU VE ELETREL TEOR: SOSYOLOJK POZTVZMN ELETRS

Bekir BALKIZ

ABSTRACT
In this article the basic arguments that critical social theory accompanied with Frankfurt School has put forward for critique of sociological positivism will be discussed. Having many variations in itself, critical theory can be read as a kind of criticism of positivism as well. Being initially systematized by Comte, sociological positivism identifies the perception of social reality with the perception of physical reality. According to critical theory the identification of natural sciences with social sciences i.e. methodological monism, leads to the inevitable reification of social events. Whereas positivist social theory aims to control and maintain society as it is, critical theory strives to go beyond given situation and to put forward that society has the potentiality of a different reality. If a theory is "critical", this means that it is based on an opposing and questioning way of analysis. Critical theory aims to reveal the ideological illusions penetrated into social relations and to analyse the theories that expose "false" explanations of social reality. Critical theory is not only a criticism of social facts but also a criticism of the theories that make "false" representations of these facts. But this does not mean that critical theory is not a "scientific" theory. When social world is considered, critical theory asserts that through criticism scientific knowledge can be produced. Consequently it also calls itself "critical social science".

Keywords: Critical Theory, Positivism, Ideology, Social Reality, Power and Domination, Emancipation, Appearance and Reality.

Yard. Do. Dr., Ege niversitesi Edebiyat Fakltesi Sosyoloji Blm. 135

1. Giri
Bu yazda sosyolojik pozitivizmin bir eletirisi olarak eletirel teorinin dayand epistemolojik ve metodolojik nvarsaymlar (assumptions) zerinde durulacak ve ardndan bu teori hakknda kapsaml bir deerlendirme yaplacaktr. Buradaki amacmz, eletirel teorinin yntem anlay ve toplum teorisi bakmndan farkl bir sosyolojik paradigmay temsil ettiini ortaya koymak ve bu paradigmann sosyolojik pozitivizme ynelttii eletirilerin ana noktalarn tespit etmektir. Bu dorultuda, kendi iinde farkl varyasyonlar olmakla birlikte eletirel teorinin, pozitivizm eletirisinde bir i tutarlla sahip olduu gsterilecek ve bu eletirinin temel parametreleri formle edilecektir. Sosyolojik almalarda belli bir aratrma ynteminin kullanlmas, insan ve topluma ilikin belirli nvarsaymlarn kabul edilmesi anlamna gelmektedir. Bu yazda yapacamz analiz ve deerlendirme erevesinde, eletirel teorinin yntemi ve toplum teorisi arasnda da isel bir balantnn mevcut olduu gsterilmeye allacaktr. Eletirel sosyal teori, konuyla ilgili literatrde bazen radikal sosyoloji, mdahaleci sosyoloji, eletirel (hermeneutik) yorumlayc sosyoloji, refleksif/dnmsel sosyal teori vb. kavramlarla da ifade edilmektedir. Ancak bu farkl adlandrmalara ramen, eletirel teorinin, pozitivist metodoloji ve toplum teorisine ynelik bir itiraz ve sorgulamay temsil ettii anlalmaktadr. Eletirel sosyal teori paradigmas iinde yeralan dnr ve ekollerin nemli bir blmnn, pozitivizm eletirisinde temel esinlerini yeniden ina edilmi ve yorumlanm bir Marksizmden aldklar grlmektedir. Bu eilim, zellikle Frankfurt Okuluna mensup teorisyenlerin almalarnda belirgin bir biimde ortaya kmaktadr. Eletirel teorinin pozitivizm eletirisine zemin oluturan Marksizm, bu teorisyenlerin katklaryla anti-pozitivist bir okumaya tbi tutulmakta, yeni kavram ve almlarla zenginletirilmektedir. Bu tutum, zellikle Habermasn almalarnda ak bir biimde gze arpmaktadr. O, eletirel bir sosyal teori olarak Marksizmin pozitivistik unsurlar iinde barndrdn iddia eder ancak, ondan tmyle de vazgemez. Bununla birlikte, eletirel teorisyenlerin Marksizme yaknlklar, onlarn pozitivizmle yapc ve verimli bir diyaloga girmelerine engel tekil etmemektedir. Zira

Burada paradigma kavramn, ihtiyat koymak suretiyle Thomas Kuhnun tarif ettii anlamda kullanyoruz. Buna gre bir paradigma, belirli bir bilim sahas iinde aratrmalara ilikin imajlar retir. Paradigma, neyin aratrlmaya deer olduunu, aratrma srasnda hangi sorularn ve nasl sorulmalar gerektiini; aratrma sonucunda elde edilen bulgularn nasl deerlendirileceini ve bu deerlendirmeye ilikin kurallar nceden belirler. Paradigma bir bilim sahas iinde olumu olan konsenss birliidir ve o, bir bilim topluluunu dierinden ayrt eden snr izgisini oluturur. Paradigma, belirli bir bilim sahas iinde mevcut olan modelleri, teorileri, yntem ve aralar snflandrr, tanmlar ve onlar birbiriyle ilikilendirir. Bu konuda daha ayrntl bilgi iin bkz. Kuhn, Thomas, Bilimsel Devrimlerin Yaps, ev. Nilfer Kuya, Alan Yaynlar, stanbul, 1982

136

onlar, pozitivizmin bilimsel bilgiye ynelik olumlayc tutumunu deil, onun bilimcilik ideolojisisini eletirel bir sorgulamaya tbi tutmaktadrlar. Frankfurt Okulunun eletirel teorisini, esas itibariyle bir ideoloji eletirisi olarak tanmlamak mmkndr. Okulun ideoloji eletirisi, Marxn ekonomi-politik eletirisinden tretilmitir. Doa zerinde tesis edilen bilimsel-teknik rasyonalitenin topluma uygulanmas sonucunda bilim, Adorno ve Horkheimera gre, ideoloji haline gelir (Dant, 1991:86). Eletirel teorinin kkeninde, Marxn ekonomi-politik eletirisi ile Lukacsn Hegelci Marksizminin bulunduu ileri srlebilir. Eletirel teori, Lukacsn btnsellik (totalite) kavramndan hareketle, toplumsal yaamn hibir ksmnn, tarihsel btnle yani, sosyal yap ile ilikilendirilmedike kavranamayacan iddia eder. Horkheimer ve Adorno, ekonomi-politik eletirisine arasal akln eletirisini de ilve etmi ve Marksizmi yeniden yorumlamlardr. Onlara gre kapitalizm, zerine oturduu arasal akl yani rasyonalite ilkesi gz nnde bulundurulmadan kavranamaz (Connerton, 1976:12-27). Marxn ekonomi politik eletirisi, aslnda bilim maskesine brnm bir ideolojinin eletirisiydi ve bu eletiri Frankfurt Okulu dnrlerinin metodoloji konusundaki yaklamlarna temel oluturmaktayd. Bu dnrlerin yapt ey, bir bakma, Marxn ekonomi politik eletirisini sosyolojik pozitivizmin eletirisine uyarlamaktan ibaretti. Onlara gre ekonomi politik, ekonomik kategorileri ve olgular nasl doal gereklikler olarak alyor idiyse, sosyolojik pozitivizm de toplumsal olgular dorudan gzleme ak olan ynleriyle, yani grndkleri halleriyle inceleme konusu yapyor ve bu olgularn tarihsel olarak kurulmu gereklikler olduunu gzard ediyordu. Adorno, toplumun mekanik bir biimde iledii izlenimi veren meta mbadelesi ilikisini, tpk Marx gibi, kapitalizme zg ancak evrensel olmayan bir iliki olarak nitelendirir. Pozitivist sosyoloji ve iktisat, bu deiim ilikisini kapitalizmin (sanayi toplumunun) nedensel yasalara dayal mekanik ileyiinin zorunlu bir sonucu olarak grr ve bu ilikiyi ebedletirir. Onlarn teorik kategorileri ise, bir gereklik olarak bu ilikiyi merulatrr. Adorno, pozitivist iktisat ve sosyolojinin, kendi toplum analizinde k noktas yapt ncl, yani toplumsal olgularn ey benzeri doal olgular olduu eklindeki ncl, sorgulanmas ve eletirilmesi gereken bir nkabul olarak grr. Ona gre, meta mbadelesi ve deiim ilikisi; piyasa, cret, sermaye gibi kategori ve olgularla birlikte analiz edildii taktirde, onlarn belirli toplumsal koullarn rn olarak ortaya km olduklar anlalr hale gelebilir. Eletirel teori, kendi analizini, mevcut toplumsal durumdaki elikilerin analizine dayandrr. Tpk Marxn, metalarn deiimi ve kullanm deerleri arasndaki elikiyi gzler nne sermesi gibi. Sosyal gerekliin elikili karakterini ortaya koymak, Adornoya gre, keyf bir hareket noktas deil, aksine eletirel bir sosyolojiyi olanakl klan motivdir (Frisby, 1974:222). Marx gibi, eletirel teorisyenler de, bireysel ve toplumsal zgrln gereklemesine katkda bulunacak bir eletirel toplum teorisi gelitirmeye almlard. zgrleim amal bir teori, toplumun dntrlmesini mmkn klacak doru bilgiyi de temin edecekti. Eletirel teorisyenler, pozitivist sosyolojiyi tam da bu noktada sorgulamlar ve onu statkocu olmakla sulamlard. Zira onlara gre, 137

pozitivist sosyoloji verili gerekliin snrlar ierisinde kalmakta ve bu gerekliin tarihsel olarak geici doasn gz ard etmekteydi. Marx da, ondokuzuncu yzyl dnr ve iktisatlarna ynelttii eletirisinde, onlarn toplumsal dnya hakknda rettikleri bilimsel bilginin, statkoyu merulatran ideolojik bir bilgi olduunu ileri srmt. Marxa gre klsik iktisatlar, rtk bir biimde ve bazen de ak olarak, insan yabanclamaya yol aan sosyo-ekonomik sreler ile politik yap ve pratikleri merulatrmak suretiyle, toplumda tahakkm edici kurumlarn srp gitmesine katkda bulunmulard. Marxn klsik iktisat eletirisini temel alan eletirel teorisyenler, ayn sulamay pozitivist sosyolojiye kar yneltmilerdir. Onlara gre pozitivist sosyoloji, tm bilimsellik iddiasna ramen, aslnda sosyo-politik bir muhafazakrla angajedir ve verili dzeni merulatran bir disiplin olarak almaktadr (Sabia&Wallulis, 1983:4). Eletirel teoriler, epistemolojik olarak, doabilimsel teorilerden farkldrlar. Doabilimsel teoriler nesnelletirici olduklar halde, eletirel teoriler dnmsel dirler. Eletirel bir teori, insan aktrlere aydnlanma ve zgrleimin bilgisini temin etmek anlamnda dnmsel bir teoridir. Frankfurt Okulunun eletirel teorisine gre pozitivizm, ontolojik, epistemolojik ve metodolojik olarak, sosyal bilimleri doa bilimleriyle zdeletiren bir yaklamdr. Frankfurt Okulunun temel amalarndan birisi pozitivizm eletirisi iken, dier bir amac da dnmsellii geerli bir bilgi kategorisi olarak ne kartmaktr. Dnmsellik, yanl bilin olarak ideolojinin eletirisi iin vazgeilmez bir bilgi retim yoludur. Eletirel teoriye gre ideoloji, toplumsal aktrlerin, kendi gerek durum ve karlarn kavramalarna engel tekil eden yanl bir bilgi formudur. Aktrlerin, tahakkmden kurtulmak istiyorlarsa eer, kendilerini bu yanl bilinten arndrmalar gerekir (Geuss,1981:3). Bir bilin formu, belirli trden kurum ve pratikleri destekleme, koruma ve merulatrma fonksiyonunu yerine getirdii lde ideoloji olarak nitelendirilebilir. Eletirel teorisyenler ideolojiden, ok sk olarak, tahakkm ilikilerini srekliletiren veya merulatran bir dnya tasavvuru olarak sz ederler. Eletirel teori perspektifinden, toplumsal elikileri maskelemeye hizmet eden bilin formlar ideoloji olarak adlandrlabilir. Eletirel teoride toplumsal analiz ile ideoloji eletirisi birbiriyle i ie geer. Verili haliyle gereklii betimlemek ve analiz etmek yerine, eletirerek analiz etmek temel ama olarak kabul edilir. Pozitivist toplum teorisinin amac toplumu verili haliyle kontrol etmek ve korumak olduu halde, eletirel teorinin amac verili durumu amak ve onun farkl bir gerekliin potansiyelitesine sahip olduunu ortaya koymaktr (Geuss, 1981:15-26). Pozitivist toplum teorisi, dsal olduu kabul edilen toplumsal olgular arasnda yasa benzeri ve dzenlilik arzeden nedensel ilikileri tespit etmeyi amalar. Eletirel toplum teorisi ise, insan aktrlere gizli bir basknn varln fark ettirerek, onlarn bu baskdan kurtulmalarn ve kendi gerek karlarn kavrayabilmelerini salayacak bir zgrleimci bilgi oluturmay amalar. Pozitivist ve eletirel teoriler mantksal veya bilisel yaplar bakmndan da birbirinden farkldrlar. Pozitivist teoriler nesneletiricidirler. Bu, teori ve teorinin iaret ettii objeler alan arasnda net bir 138

ayrm yaplabilecei anlamna gelir. Teorinin kendisi, tanmlad obje alannn bir paras deildir. Eletirel teori, aksine, nesnesiyle diyalektik bir diyalog iindedir. Bu teori, tanmlad obje alannn (toplumsal dnyann) bir paras olduunun farkndadr. O, obje alan ile kendi arasna souk ve yabanc bir mesafe koymaz. Bir toplum teorisi, kendi sosyal balam hakknda apak bir kavray iinde barndryorsa, ancak o zaman bu teorinin dnmsel (self-refleksif) bir teori olduu ileri srlebilir. Frankfurt Okulunun eletirel toplum teorisine dayanak tekil eden Marksizm, bu anlamda dnmsel bir teoridir. Marksizm, hem toplumun objektif sosyo- ekonomik koullar hem de aktrlerin znel bilinleri hakknda bir aklama ortaya koymay amalar. O, kendi varolu koullar hakknda da bir farkndalk bilincine sahiptir (Geuss, 1981:55,56). Frankfurt Okulunun eletirel teorisinin ayrt edici zellii, mevcut iblm sistemi ile bu sistemin hizmet ettii, gizledii ya da maskeledii toplumsal karlar sorgulamaya tbi tutmasdr. Bir teorinin eletirel olmas, onun muhalif ve sorgulayc bir analiz yntemine dayand anlamna gelir. Eletirel teori, sosyal ilikilere ikin olan ideolojik yanlsamalar ortaya karmay ve sosyal gereklie ilikin yanl aklamalar ortaya koyan teorileri eletirel bir analize tbi tutmay amalar. Bu teorinin dier bir zellii ise, kendi kendisi zerinde dnebilmesi (self-refleksivite) ve kendi kendisinin farknda olmasdr. Baka bir syleyile o, hem toplumun tarihsel geliimi iindeki kklerinin hem de toplumsal dnmde oynad roln farkndadr (Morrow&Brown, 1994:5-7). Eletirel teori, akademik sosyal bilim disiplinleri arasnda yer alan herhangi bir disiplin de deildir. Dolaysyla o, kendisini, akademik iblm iine yerletirmekten kanr. Bunun nedeni, eletirel teorinin, sosyal bilimlerde disipliner uzmanlamaya kar kmas ve bu uzmanlamann bizatihi kendisini, kapitalist toplumun uzmanlamaya dayal iblm sistemiyle balantl grmesidir. Eletirel teori, toplumsal yaamn her bir alannn, bu alanlar zerinde uzmanlam disiplinlerin konular haline getirilmesine de itiraz eder. Zira bilgide uzmanlama, toplumsal btnsellii kavramay olanaksz hale getirir. Dolaysyla, eletirel teorinin disiplinler aras ve btnsel bir toplum teorisi olduunu ileri srmek mmkndr. 2. Eletirel Teori Kavramnn Anlam Eletirel teori, pozitivist teori anlayndan da farkldr. Pozitivizme gre teori, verili olgular ve onlar arasndaki ilikilerin yalnzca betimlenmesi anlamna gelmektedir. Ama, olgusal gereklii olduu haliyle yanstmaktr. Bir teorinin doruluu, pozitivizme gre, onun olgusal gereklie tekabl edip etmediine baklarak tespit edilebilir. Baka bir syleyile, eer olgusal gereklik teoriye doru bir ekilde yanstlmsa, o teori dorudur. Eletirel toplum teorisine gre, bu teori anlayndan yola kld taktirde, olgusal gerekliin a priori olarak sabitlenmesi ve katlatrlmas kanlmaz hale gelir. Pozitivist teori, kendisini olgusal gerekliin grnyle snrlandrr ve onun tesine geemez. Olgularn orada olduu ve kendi kendilerine konutuklar varsaylr. Eletirel teoriye gre, bu tekabliyeti teori anlaynn kaynanda, sosyal olgularn ey benzeri doal olgular olarak grlmesi yatmaktadr. Burada teori olgulara tekabliyeti, uyumu ifade eder. Sosyal olgular ya da onlar arasndaki ilikilerin nasl deitii anlatlr; ancak bu olgularn neden mevcut 139

olduklar bir tartma konusu haline getirilmez. Eletirel teori ise, sosyal olgularn, doadaki olgular gibi sabit deil, tarihsel rnler olduklarn ileri srer. Buna gre, ncelikle, toplumsal dnyadaki olgusal gerekliin ne trden bir gereklik olduu zerinde durulmaldr. Verili haliyle sosyal gereklik insanlar tarafndan oluturulmu, ancak onlarn yanl bir bilinin etkisi altnda olmalarndan dolay henz farkna varmadklar yanl bir gerekliktir. Zira bu gereklikteki g, tahakkm ve eitsizlik ilikileri, insan yabanclamaya yol aan sreler, sosyal olgular olarak, doadaki olgular gibi nceden verilmi deildir. Baka bir syleyile, mevcut haliyle olgusal gereklik, insan toplumunun doal hali olamaz. Buradan bakldnda sosyal gereklik, gerek olmayan yanl bir gerekliktir. Pozitivist toplum teorisi, bu yanl gerekliki olduu haliyle doru bir biimde yanstyor olsa da, onun tesine gemeyi baaramad iin son tahlilde yanl bir teoridir. Tam bu noktada, eletirel teorideki eletiri kavramnn, olgusal gerekliin bir eletirisini de ifade ettii ileri srlebilir. Eletiri kavram ayrca, teorinin, kendisini verili olgusallkla snrlandrmas ve kapatmasna ynelik bir itiraz da dile getirmektedir. Bu, eletirel teorinin, ak ulu ve srekli ina halinde olan bir teori olduu anlamna gelir. Eletirel teori, yalnzca sosyal olgularn bir eletirisi deil, fakat ayn zamanda bu olgular yanl temsil eden teorilerin de bir eletirisidir. Ancak bu, eletirel teorinin bilimsel bir teori olmad anlamna gelmez. Eletirel teori, toplumsal dnya sz konusu olduunda, bilimsel bilginin, ancak eletiri yoluyla retilebilecei iddiasndadr. Dolaysyla o, kendisini eletirel sosyal bilim olarak da adlandrr. Eletirel teorisyenlerin bilim kart olduu iddia edilemez. Aksine onlar, bilimi, pozitivist indirgemecilie kar olduu kadar, neo-romantik, tinselci ve idealist saldrlara da kar savunmulardr. Bu teorisyenlerin eletirileri, bilimin her trl bilgiyle zdeletirilmesine ve sosyal hayatn bilimin mantna gre dzenlenmesine yneliktir. Dolaysyla onlara gre, Bilim ve onun yorumu iki farkl eydir. Eletirel teorisyenler, toplumun, doa bilimlerine zg bir yntemle incelenmesi durumunda, nesneletirilmesi ve eyletirilmesinin kanlmaz olacan ileri srerler. Bu teorisyenlere gre, doa bilimlerini model alan sosyal bilimler, verili gereklii doal gereklik olarak kabul ettikleri iin, kanlmaz olarak, teknokratik rasyonaliteyi amalayan sosyal mhendislik ideolojisine dnmlerdir. Deerden bamsz sosyal bilim ideali de, aslnda kartezyen zne-nesne ayrmnn toplum dnyasna aktarlmasn ifade eder. Burada, toplumsal olgularn her trl deerden bamsz doal olgular olduu varsaylr. Sosyal dnya iin olgu-deer ayrm yapmak, objektivist bir yanlsamann kapsam alann geniletmekten baka bir anlama gelmez. Eletirel teorisyenlere gre, doay kontrol etmeye ynelik bilimsel mantn sosyal dnyaya tanmasndaki ama, verili haliyle toplumu kontrol etmek ve srdrmektir. te tam bu noktada, doa bilimlerini temel alan sosyal bilimler statkocu bir ideolojiye dnrler. Horkheimern mantksal pozitivizm eletirisi bu konuyla ilintilidir. Ona gre, mantksal pozitivistler toplumun ileyiini fiziksel doann ileyiine, sosyal bilimler dahil tm bilimleri de fizie indirgedikleri iin, verili haliyle toplumsal yaam deitirilemez olarak gstermektedirler. Bu bilim anlayn Horkheimer, teknokratik ideolojinin en radikal (u) versiyonu olarak nitelendirir (Horkheimer, 1986). Sosyal 140

olgular fiziksel olgulara indirgeyen ve bylelikle onlar fetiletiren pozitivistler, bu olgularn tarihsel sre iinde insanlar tarafndan retilmi kollektif rnler olduunu unuturlar. Oysa sosyal olgular, baskc bir gce sahip olsalar da, insanlarn bilinli eylemiyle bu zelliklerini kaybedebilirler. Onlar bilin dolaymyla vardrlar ve yine bu dolaymla alabilirler. Tarihsel varlklar olarak insanlar tarafndan yaratlm rnler, tarihin stnde ya da tabii (doal) eyler olarak grlemez. Sosyal olgularn bu karakteri, yani doal (fiziksel) nesneler olmamalar, onlarn doabilimsel bir yntemle incelenemeyecei anlamna gelir. Eletirel teorisyenlere gre, sosyal olgular ile onlar alglayan znelerin tarihsel rnler olmalar, bu tespiti dorulamaktadr (Gebhardt, 1978:372-378). 3. Arasal Akla Kar Eletirel Akl Eletirel teorisyenlere gre, arasal akl ve pozitivizm, ortaya klarna kaynak tekil eden sosyal balam hesaba katmaz ve kendi kendilerini bir sorgulama konusu haline getirmezler. Arasal akl, kendisini mutlak akl, pozitivist bilim ise kendisini nihai doru bilgi tr olarak takdim eder. Eletirel teorisyenler mutlak akl ve mutlak doru bilgi kavramlarna itirazda bulunurlar. Onlara gre bilgi sistemleri ve akl (mantk) tarihsel ve toplumsal rnlerdir. Dolaysyla tarihsel zamann dnda ve stnde yer alan mutlak ve akn (transandantal) bir akldan sz edilemez. Bu noktada eletirel teorisyenler, mantn ve akl kategorilerinin toplumsal tecrbeler yoluyla olutuunu ileri sren Durkheim onaylarlar (Gebhardt, 1978:375). Kategorilerin anlamlarnn toplumun yaps ile birlikte deitiini ileri sren Horkheimera gre de, tarihin hibir noktasnda tamamlanm bir akldan sz edilemez. Bu yzden o, diyalektik ya da ak ulu akl kavramn kullanmay tercih eder (Horkheimer, 1978:437,438). Pozitivizmin arasal akl verili olana tbidir ve onu aamaz. Eletirel teorisyenler ise, aksine, verili ve fiil olan aan bir akl kavramn kullanrlar. Arasal akl da bnyesinde tayan bu diyalektik akl, kendisini gzlemlenebilir olanla snrlandrmaz. Diyalektik kavram, iinde bir eyin ayn anda hem muhafaza edildii hem de lvedildii ve dntrld bir devinimi (hareketi) ifade eder. Diyalektik akla bal eletirel teori de, eletirisini yapt teorileri hem bnyesinde muhafaza eder hem de dnme uratr. Habermasn bilgi oluturucu karlar teorisi buna rnek tekil eder. Habermas, geleneksel pozitivizm ile hermeneutik gelenei btnyle reddetmez, ancak onlarn snrllklarn ortaya koyar. Onun amac, iki farkl akl anlayna sahip bu her iki gelenei, daha kuatc olan bir eletirel teori iine yerletirmek ve sentezlemektir. Habermasa gre pozitivizm, arasal bir kara dayaldr. Bu karn kaynanda, zneden bamsz olduu varsaylan (doal ve toplumsal) gereklii kontrol etme arzusu bulunur. Doa zerinde tesis edilen bilimselteknik kontroln, toplumda da tesis edilebilecei dnlr. Pozitivizmin, metodolojik dzlemde, toplumu doa ile zdeletirmesi ve bilimlerin birlii ilkesine bal kalmas bu karla ilintilidir. Pozitivizm eletirisi yapan tarihsel-hermeneutik bilimleri ise, insanlar arasnda karlkl anlama ve iletiimi salama kar, yani pratik bir kar ynlendirir. Habermasa gre bu gelenek, yer yer doru bir pozitivizm eletirisi yapyor olsa da, insanlar arasndaki yanl anlama ve arpk iletiim srelerini bir tartma 141

konusu haline getirmez. Eletirel teori, bu her iki gelenei iine alr ve kapsayarak aar. Bu teoriye yn veren kar ise zgrleim kardr. Teknik ve pratik karlar iine alan eletirel teori, bu karlar gerek insan ihtiyalarnn hizmetine sokmak ister. Ama, insanlar olgularn tahakkmnden ve kendi kendilerini yanl anlamaktan kurtarmaktr (Habermas, 1997:85-233). Eletirel teori, toplumsal ve entelektel yaamn farkl vehelerini eletirel bir analize tbi tutar. Bu teori, temel esinini, balangta felsef dncelerin eletirel bir analiziyle daha sonra ise kapitalist sistemin doasna ilikin eletiriyle biimlenmi olan Marxn eserlerinden alr. Eletirel okulun eletirel ilgi alanlar toplum ve bilgi sistemleridir. Temel ama, toplumun doasn gzler nne sermektir. Marxn grlerine dayansa da bu okul, Marksizmin ekonomist ve mekanik yorumlarna kar kar. Eletirel teorisyenler, ekonomi ile birlikte toplumsal yaamn teki alanlaryla da ilgilenirler. 4. Geleneksel ve Eletirel Teori Eletirel teorisyenlerin pozitivizm eletirisi, ksmen ekonomik determinizm eletirisiyle de ilintilidir. Zira ekonomik determinizmi savunanlarn en azndan belli bir ksm pozitivist bilgi teorisini onaylayan kimselerdir. Pozitivizm, tek bir bilimsel yntemin btn aratrma alanlarna uygulanabilecei eklindeki gr savunur. Fizik bilimler, tm disiplinler iin bir kesinlik ve doruluk standard olarak kabul edilir. Pozitivistler, bilginin doas itibariyle ntr olduuna inanrlar. Onlara gre insan deer ve normlar, bilimsel bilgi retim srecinin dnda tutulmaldr. Baka bir syleyile, deer ve olgular arasnda keskin bir ayrm yaplmal, deer ve olgular alan birbirine kartrlmamaldr. Eletirel okul, pozitivizmi birka noktada eletirir. Eletirel teoriye gre pozitivizm, sosyal dnyay eyletirir ve bu dnyay doal bir sre gibi gsterir. Pozitivizm, sosyal aktrlerin dnyay dntrme kapasitelerini grmezlikten gelir ve onlar doal glerin belirlenimi altnda olan pasif varlklar konumuna indirger. Aktrlerin dntrc kapasite ve eylemlerine zel bir vurguda bulunsalar da eletirel teorisyenler, doabilimsel yntemle insan-toplumsal yaamn analiz edilemeyeceine inanrlar. Pozitivizm, eletirel teoriye gre, verili gereklii doal bir gereklik olarak kabul ettii iin, onu radikal olarak deitirmeyi de talep etmez. Bu anlamda pozitivizm, bir tr muhafazakrlktr. Pozitivizm, olgular mutlaklatrr ve verili olan dzeni eyletirir. Pozitivist bilim anlaynn doal bir sonucu olarak hem aktr hem de sosyal bilimci pasif bir konumda kalr. Eletirel okul, sosyolojiye de eletiriler yneltmitir. Burada esas olarak, sosyolojinin bilimsel yntemi kendi iinde bir ama haline getiren bilimcilii eletirilir ve sosyolojinin statkoyu muhafaza etmekten yana olduu iddia edilir. Eletirel teoriye gre, pozitivist sosyoloji, ne topluma cidd bir eletiri yneltir ne de onu ama abas iine girer. Eletirel teorisyenler, sosyolojinin ada toplumda tahakkm altnda olan insanlara yardmc olma gibi bir ykmlle sahip olmas gerektiini iddia ederler (Ritzer, 1992:281,282).

142

Horkheimer, Adorno ve Marcuse, kendi zerine dnen (self-refleksif) bir tarihsel materyalist teorinin yeniden inasyla ilgilenmekteydiler. Onlara gre bu teori, geleneksel teoriye kart olarak, Marxn ekonomi-politik eletirisinden tretilen eletirel bir teori olacakt. Lukacsn burjuva ve proleter dnce arasnda yapt karlatrmaya benzer biimde, Horkheimer da geleneksel ve eletirel teori arasnda bir ayrm yapmaktayd. Horkheimer, geleneksel teorinin, statkonun toplumsal yeniden retimine katkda bulunan ve onu merulatran bir ideoloji olduunu iddia etmekteydi. Ona gre geleneksel teori, kapitalizmin kendisini merulatrma ihtiyacnn bir sonucu olarak ortaya kmt (Hamilton, 1974:56). Horkheimer, geleneksel bir teori olarak pozitivizmi, doa bilimlerinde geerli olan bilgi retim yntemini, sosyal dnyann incelenmesinde kulland iin eletirir. Pozitivizme gre, bir teori gereklii yanstyor ve ona tekabl ediyorsa dorudur. Horkheimer bu tmevarmc doruluk anlaynn sosyal dnya iin geerli olamayacan ileri srer. Ona gre pozitivizm, matematikte yaygn olarak kullanlan karm yntemini tm bilimlere uygular ve bylelikle dnyadaki dzen, tmevarmsal bir akl yrtme zinciri erevesinde kavranr. Doa bilimleri model olarak alnd iin, sosyal teorinin matematiksel bir mantk iinde ina edilmesi amalanr. Horkheimer, ayrca, pozitivist gelenek iinde yer alan farkl sosyoloji ekollerinin benzeri bir teori anlay zerinde uzlatklarna dikkat eker (Horkheimer, 1976:206-224). Horkheimer, eletirel teori kavramn, bilimsel ortodoks Marksizme kart bir anlamda kullanr. Burada eletirel teori, ayn zamanda, eletirel ama dogmatik olmayan bir Marksizm anlamna da gelir. Eletirel teori, ada kapitalist toplumda bugn fonksiyonel bir rol olan rasyonalitenin, ideolojik bir formda ilediini iddia eder. Tm sosyal ilikilerin, bilimsel akln gereklerine uygun olarak dzenlenmesi gerektiine iaret eden rasyonalite ilkesi, kamusal sorunlarn, katlmclar arasnda demokratik bir biimde tartlmasna engel oluturur. nk bilimsel rasyonalite, toplumsal projeler oluturulmas grevini uzmanlar olan sosyal mhendislere brakr. Buna gre, sosyal problemler ancak bilimsel olarak tespit edilebilecei iin, onlarn zmnn de tartmaya yer brakmayacak ekilde bilimsel olmas gerekir. Dolaysyla burada iletiim, diyalog, tartma gibi demokratik mekanizmalar bilimsel rasyonaliteye tbi klnr ve ikincilletirilir (Romm, 1991:161). Politikann bilimselletirilmesi, teknolojik akln politik alana aktarlmas anlamna gelir. Weberin ok daha nce, modern Bat kltrndeki rasyonalizasyon eilimi zerinde dururken dikkat ektii gibi, insan varoluunun btn problemlerine ancak teknik-bilimsel zmler getirilebilecei eklindeki inan, kamusal politika alannda da etkili olmutur. Bu anlaya gre, doay nasl teknik olarak kontrol etmek mmkn ise, toplumu da teknik olarak kontrol etmek o kadar mmkndr. Toplumun da tpk doa gibi, insan iradesinden bamsz olarak ileyen yasalarnn olduu nkabulnden yola kld iin, insan dnyas ile nesne dnyas arasnda bir ayrm yaplmaz; baka bir syleyile doa ve toplum birbiriyle zdeletirilir ve insan eylemleri maniple edilebilir eyler konumuna indirgenir. Bu noktadan bakldnda, Durkheimn sosyal olgularn eyler gibi ele alnmas gerektii eklindeki metodolojik kuralnn (1995:45), aslnda, toplum zerinde teknik kontrol amalayan sosyal 143

mhendislik projesi iin ne kadar nemli bir dayanak oluturduu aka ortaya kmaktadr. Toplumu, verili haliyle kendinde bir gereklik olarak yani doal bir gereklik olarak almadan, onun zerinde teknik kontrol tesis etmek mmkn olmaz. Doa ve sosyal bilimlerin birliini metodolojik bir kural olarak kabul eden pozitivist sosyolojinin, politik bir ilgi/kara baml olduu, ancak bu nokta gz nnde bulundurularak anlalabilir (Sabia&Wallulis, 1983:7,8). 5. Empirist Sosyal Aratrmalarn Eletirisi Adornoya gre, empirik sosyal aratrmalar, Comteun pozitivizminden bu yana kendisine model olarak doa bilimlerini almtr. Pozitivist-empirik aratrmalar, insanlarn subjektif kanaatlerinden hareketle, gereklik hakknda genellemeler oluturma amacndadr. Adorno, insanlarn, kendileri ve iinde bulunduklar koullar hakknda yaptklar subjektif deerlendirmelerin, sosyal gerekliin analizi iin temel alnamayacan ileri srer. Bu aratrma anlaynda, subjektif tasavvurlarn, gereklik hakknda yanl imajlar iinde barndrabilecei hesaba katlmaz. Subjektif deerlendirmeler, objektif gerekliin temsilleri olarak kabul edilir. Adorno, bu noktada, empirik sosyal aratrmalarn, kamuoyuna mutlak bir stat atfetmesi dolaysyla ideolojik bir fonksiyon yerine getirdiklerini iddia eder ve bu eilimin, zellikle Amerikan sosyolojisinde ok belirgin olduuna dikkat eker (Adorno, 1976:237-257). Baz eletirel teorisyenler ise, empirik aratrmalarn, kapitalist sanayi toplumlarnn problemlerine teknik zmler bulmak amacyla bir sosyal mhendislik arac olarak gelitirildiklerini ileri srerler (Pollock, 1976:225). Adorno, empirik aratrmalarn nemini reddetmez, aksine bu aratrmalardan elde edilecek verilerin, eletirel bir toplum analizinin malzemeleri olarak kullanlabileceini ileri srer. Ona gre yanl olan, bu tr aratrmalarn feti hale getirilmesidir. Empirik bir aratrma, kendisini olgusal gerekliin salt betimlemesi ile snrlandryor ya da olgular arasndaki gzlenebilir nedensel ilikileri sosyal yasa olarak nitelendiriyorsa, aktr ki o, empirist bir metodolojiye dayanyor demektir. Adorno, empirik aratrmaya deil, aratrmann empirist bir metodolojiden hareket edilerek yaplmasna kar kar. O, bu noktada, teoriyi empirik verilerin birbirleriyle ilikilendirilmesi ve betimlenmesi olarak gren empirist-tmevarmc anlaylar da eletirir. Adornoya gre teori, veri elde edilir edilmez gereksiz hale gelen basit bir ara deildir (Frisby, 1974:224). Empirizm, veriyi (olguyu) ne kartr, akl deil. Burada akl olgulara tbi klnr ve ikincilletirilir. Adorno, toplum hakknda yaplacak bir analizin yalnzca empirik bulgulara dayandrlamayacan ileri srer (Bryant, 1985:122). Adornoya gre, sosyal gereklii doa bilimlerinin tmevarm ve tmdengelim kavramlarndan hareket ederek analiz etme iddiasnda olan pozitivist sosyoloji, verili gerekliin snrlar iinde kalr ve bu gereklii sadece yanstmak ve betimlemekle yetinir. Bu sosyoloji, sosyal gereklii doa benzeri bir gereklik olarak tanmlayp dsallatrd iin, onun tarihsel karakterini gzard eder. Toplumsal gerekliin, Durkheimda olduu gibi, eyletirilmesinin sonucu olarak bu sosyoloji, verili gerekliin almasn amalamaz. Doa bilimlerinin doann incelenmesinde 144

temel ald metodolojik bir kural, yani zne-nesne ayrm, pozitivist sosyolojinin metodolojik bir kural haline gelir. Durkheimn sosyal olgularn eyler gibi incelenmesi gerektii eklindeki metodolojik talimat, aslnda bu kural ifade etmektedir. Adornoya gre, sosyal dnyann incelenmesi sz konusu olduunda znenesne ayrm, statkonun mutlaklatrlmas ve dolaysyla merulatrlmas sonucunu dourur. O, buradan giderek, doa bilimlerinin yntem kurallaryla alan pozitivist sosyolojiyi politik bir ideoloji olarak nitelendirir (Adorno, 1976:237-257). 6. Toplumun ve Toplumsal Olgularn eyletirilmesine Ynelik Eletiri Eletirel teoriye gre, Durkheimn sosyal dnyay eyletirmesi, muhafazakr bir bilim ideolojisine bal olmasndan kaynaklanmaktadr. Her ne kadar insan aktrler, sosyal dnyann yaratcs olsalar da, bu dnya onlara dsal ve doal bir dnya gibi grnr. nsanlar bu dnyann kendi rnleri olduunu unuturlar. Bu sosyal dnya, insanlarn dnda ve onlara yabanc olan baskc bir g haline gelir. Bu erevede toplumsal olgularn fetiizasyonu ile meta fetiizasyonu arasnda bir paralellik kurulabilir. Kapitalizm koullarnda emek rnleri yani metalar, emekiden bamszlar ve onun karsna sermaye formunda bir g olarak kar. Emekiler, kendi yaratmlarnn rnleri olan metalara tbi hale gelirler. Bu sre, bir yanlsamaya yol aar ve bu dnya mevcut haliyle onlarn gznde ebedleir. Bu noktada eletirel teorisyenler, Durkheimn toplumsal olgular fetiize ederek tanrlatrmasn, yabanclamay merulatran ideolojik bir tutum olarak nitelendirirler. Eletirel teorisyenler iin toplumsal dnyann dsallk ve baskcl doal ve ebed deil, tarihsel olarak olumu ve bilinli insan eylemiyle ortadan kaldrlabilecek geici bir durumdur. Tpk metalar gibi toplumsal olgularn bu zellikleri de, onlarn zn tekil eden doal zellikler deildir. Durkheim sosyolojisi, sosyal olgular ey benzeri doal olgular haline getirdii iin, eletirel teorisyenler tarafndan statkocu sosyoloji olarak tanmlanr. Onlara gre, eletirel bir toplum teorisinin amac, toplumsal olgularn tarihselliine ve geici doasna dikkat ekmek ve insan eyleminin dntrc bir kapasiteye sahip olduunu ortaya koymak olmaldr. Toplumun doa olmadn vurgulayan eletirel teorisyenler iin, toplumsal nedensellik ve yasalar, g ve tahakkm ilikilerinin doal bir sonucu olarak ortaya kmlardr ve dolaysyla ebed deildirler. Durkheimn sosyolojisi, aksine, insanlar toplumsal yasalar karsnda pasif varlklar konumuna indirger. Durkheim, toplumsal olgularn sz edilen karakterlerini politik bir okumaya tbi tutmaz. Bu noktadan bakldnda onun sosyolojisi, toplumun tarihselliini hesaba katmaz ve insanlar baskc bir statko karsnda boyun emeye tevik eder. Sosyolojik Yntemin Kurallar adl kitabnda Durkheimn, aslnda z itibariyle ideolojik-muhafazakr olan kendi sosyolojisine epistemolojik bir temel hazrlad sylenebilir. Durkheimn metodolojisi, iddia edildii gibi ntr ve objektif deil, aksine belirli bir politik ilgi/kara angaje olan bir metodolojidir (Benton, 1977:93). Marcuseye gre pozitivizm, yalnzca bilime ilikin pozitif bir teori deildir. Pozitivizm, ayn zamanda, verili olgular olumlayan statkocu bir ideolojidir. Marcuse, eletirel teorinin ise, aksine verili dzeni korumay ya da merulatrmay deil, onu 145

dntrmeyi amaladn vurgular. Ona gre pozitivist toplum teorisi, toplumu doa bilim yntemleriyle incelenebilecek doal bir organizma olarak grrken, eletirel sosyal teori, toplumu insan yaratmnn bir rn ve tarihsel olarak kurulmu bir gereklik olarak kavrar. Marcuse, toplumu ve devleti insann tarihsel rn olarak gren ve onlar zgrlk asndan yorumlayan Hegeli izler. Pozitivizm, sosyal gereklii doayla zdeletirir ve onu tpk doa gibi nedensel yasalarla ileyen bir nesnel kategori olarak inceler. Marcuse, toplum yasalarnn mevcudiyetini kabul etse de, ona gre bu yasalar doa yasalar formunda yasalar deildir. nsann kurduu ancak u anda insan denetleyen toplumun yasalar olarak onlar, insann bilinli tarihsel eylemiyle ortadan kaldrlabilecek yasalardr. Marcuseye gre toplumun demir yasalar yoktur. Marxn kapitalist toplumun ileyi yasalar olarak nitelendirdii yasalar, rnein sermaye birikimi, artk-deer ve kriz yasalar, kapitalist toplumun son bulmasyla birlikte ortadan kalkacaktr. Nitekim Marx da, kapitalist toplumu merulatran iktisatlara ynelik eletirisinde, onlarn evrenselletirdikleri yasalar, geici ve insan toplumunun belirli bir evresine ait tarihsel yasalar olarak nitelendirmiti (Kellner, 1984:135-137). Pozitivizmin tarihsel kanlmazlk ve zorunluluk kavramlarn reddeden Marcuse, verili haliyle sosyal gerekliin iinde farkl bir gerekliin imkn ve unsurlarnn mevcut olduunu ileri srer. Ona gre eletirel teori, yalnzca grnn ardndaki gereklii ortaya karmakla yetinmeyecek, fakat ayn zamanda yeni bir gerekliin inasna da katkda bulunacaktr. Bu yzden eletirel teori, bilimsel bilgi ve pratiin birliini ifade eder (Kellner, 1985:105). Eletirel teoriye gre, toplum kavram, pozitivist sosyolojide olduu gibi soyut ve ntr bir kavram olarak kullanlamaz. Daha nce, pozitivistlerin toplumu doa ile zdeletirdiklerini ve onu insan iradesinden bamsz varolua sahip dsal bir kategori olarak aldklarn belirtmitik. Baz pozitivist sosyologlarn ise, szgelimi Spencerda olduu gibi, toplumu canl bir organizma olarak kabul ettikleri de bilinmektedir. Bu tr kullanmlarda toplumun gerilim ve elikilerle dolu ileyii doal bir sre olarak gsterilir. ou fonksiyonalist ve organizmac sosyal teorisyen iin toplumun salkl bir biimde ileyiini salayan devlet, ekonomi (yani pazar ekonomisi!), aile vb. kurumlar, organizmann yaamasnda hayat rol oynayan biyolojik organlar gibi fonksiyonlar yerine getirmektedirler. Eletirel teorisyenlere gre, bu toplum kavramlatrmasnda, tarihsel sre iinde g ilikilerinin ortaya kard kurumlar ebedletirilmekte ve doallatrlmaktadr. Pozitivist toplum anlayna gre, toplumda srekli olarak atma, gerilim ve eitsizlikler mevcudiyetini koruyacak, ancak sosyolojiye den temel grev, bu koullarda toplumsal btnl yani denge salayc mekanizmalar temin edecek yollar bulmak olacaktr. Eletirel teorisyenler, bu tr bir toplum kavramlatrmasnn, iddia edildii gibi hi de bilimsel ve ntr olmadn, aksine iinde ideolojik-politik bir perspektifi ve kar barndrdn iddia etmektedirler. Nitekim onlara gre, ada toplumun sanayi ya da kapitalist toplum olarak nitelenii de, onun analizi asndan nemli sonular dourur. Adornonun da ifade ettii gibi, ada toplum, sahip olduu retici gler sz konusu olduunda bir sanayi toplumudur; te yandan retim ilikileri bakmndan kapitalisttir. Birinciye,

146

ikincisi aleyhine vurguda bulunmak, Habermasa gre, teknokratik rasyonaliteyi ne kartan pozitivist sosyolojiye zg bir tutumdur (Frisby, 1974:221). 7. Eletirel Teoriye Farkl Katklar Faye gre sosyal bilimlerin amac, sosyal aktrlerin kendilerine ve iinde bulunduklar sosyal koullara yeni bir biimde bakmalarn salayarak onlar aydnlatmak olmaldr. Bu yeni kavray temelinde onlar, verili sosyal dnyann geici ve greli bir dnya olduunu grecekler ve onu ama teebbsnde bulunacaklardr. Bu anlamda sosyal bilimci bilin oluturucu roln yerine getirmekle ykmldr. Dolaysyla Marksist teori, verili haliyle gereklii olduu gibi yanstan bir teori olamaz. Aksine bu teori, objektif bir yanstmann, aslnda yanl olan bu gerekliin tesine gemeyi engelleyen ideolojik bir tl perde fonksiyonu yerine getirecei iddiasndadr. Fay, szn ettii eitim srecinin, eiten ve eitilenler arasndaki etkileimin bir eitimi olmas gerektii konusunda da uyarda bulunur. Ona gre eitici bir uzman otorite deil, arabulucu olduunun farknda olmal ve grevini yerine getirdiinde kendi varlk nedeninin de ortadan kalkacan bilmelidir (Romm, 1991:166). Bleicher, The Hermeneutic Imagination [Hermeneutik mgelem, 1982] adl almasnda Fayinkine benzer bir gr ortaya koyar. Ona gre pozitivist sosyolojinin amac, verili dzeni korumak ve teknik olarak kontrol etmek iin, uzman teknisyenlere enformasyon temin etmektir. Bu sosyoloji, toplumdaki g ve tahakkm ilikilerini verili, doal ve deimez bir olgusal gereklik olarak kabul ettii iin, bu tr ilikilerin nasl alabilecei problemi zerinde durmaz. Bleicher, alternatif olarak, hermeneutikdiyalektik bir sosyoloji nerisinde bulunur. Ona gre bu sosyoloji, verili olan gereklii ama ve farkl bir gerekliin potansiyelini aka ortaya koyma amacyla karakterize edildii iin, tabiat itibariyle eletirel bir sosyolojidir. Mevcut haliyle toplumsal yaam, insanlk tarihinin son ve kalc pozitif evresi olamaz. Toplum tarihsel bir kategoridir. O, yeniden ve farkl biimde kurulma potansiyelini kendi iinde tar. Hermeneutikdiyalektik sosyoloji, toplumda u anda hakim olan insan ilikilerinin tahakkme dayal yapsn bilince karmay amalar. Basky bilince getirmek suretiyle o, insanlara bu basknn stesinden gelmeleri iin doru bilin temin eder. Ancak bu doru bilin oluturma sreci, insanlarn dnya tasavvurlarn dikkate almay gerektirir. Baka bir syleyile, eletirel sosyolojinin ortaya koyaca eletirel bilgilerin, empirik olarak, toplumdaki insanlarn gndelik dnmleriyle bir diyalog iinde olmas gerekir. Bu sosyoloji, insanlara ramen insanlar aklama iddiasnda deildir. Zira, insanlarn kendi yaamlarna ilikin znel deerlendirmelerini dikkate almayan ve insan eylemlerini doal nesnelermiesine inceleyen pozitivist sosyolojinin asl hatas da burada ortaya kar. Dolaysyla eletirel sosyoloji, mutlak bir otorite olmay reddeder ve insan dnyasndaki problemleri, deyim yerindeyse sosyal bir terapiye bavurmak suretiyle, insanlarla birlikte zmeye alr. O, kendi hakikatlerini topluma dardan empoze etmez. Aksine onun amac toplumu ieriden anlamak ve aklamaktr. Bu noktada,

147

eletirel sosyolojinin, insanlarda yeni bir dnya kavraynn yolunu aan arabulucu bir sosyoloji olduu sylenebilir (Bleicher, 1982:139-151). Bleichera gre, sosyal dnyay ntr bir ekilde gzlemlemek ve aklamak mmkn deildir. nsanlar gereklii, ancak iine gml olduklar sosyal konumlarndan hareketle alglayabilir ve anlamlandrabilirler. Bu noktada o, sosyal gerekliin insan eylemiyle ina edilmi bir gereklik olduunu ve bilinten bamsz kendinde bir gerekliin mevcut olmadn iddia eden Adornoya katlr. Bleicher, Habermas izleyerek, eletirel sosyoloji pratiinin daima ve ancak deneysel olabileceini vurgular. Eletirel sosyolojinin deneyi, teorik hipotezleri verili haliyle gereklie giderek snamak anlamna deil, verili gereklii bilinli insan eylemiyle amak ve bu yolla doru bilin oluturmak anlamna gelir. nsanlar ancak kendi sosyal tecrbelerinden hareket ederek bu dnyann kalc olmadn ve alabileceini anlayabilirler. Bu sosyal tecrbeden elde edilecek bilgiyi sistematize ve teorize etme grevi eletirel sosyolojiye aittir. Bu anlamyla deney, belirli bir kavray temelinde topluma mdahale etme yntemidir. Ancak bu mdahalenin ortaya karaca sonular, nceden asla ngrlemez. Sosyolojik mdahale yntemini Touraineden aldn belirten Bleichere gre, mdahale ancak sosyologun sosyal aktrler ile diyalog kurmas sayesinde gerekletirilebilir. Dzeni sorgulayan toplumsal hareketlerin iine girmek suretiyle sosyolog, aktrlerin kendi mcadelelerini analiz etmelerine yardmc olacak ve tecrbeden elde edilen her bilgiyi sosyolojik mdahalenin bir unsuru haline getirecektir (Bleicher, 1982:139-152). Blackburn, pozitivist sosyolojiye eletiriler yneltse de, burjuva olmayan bir sosyolojiyi tesis etmenin imkn dahilinde olduunu belirtir ve Marxn kapitalist toplum analizinde temelleri atlan eletirel ynelimi benimser. Ona gre, pozitivist sosyolojiye ynelik Marksist eletiri, Marksist olmayan eletiriler ile uzlatrlabilir. Blackburn, pozitivist sosyolojinin, eletirel kavramlar dlamak suretiyle, statkoyu merulatran bir sylem kullandn ileri srer. Bu sosyoloji syleminde kapitalizm, smr, eliki, yabanclama, snf vb. kavramlar yerine endstriyel toplum, denge, fonksiyon, toplumsal btnleme-zlme gibi kavramlar kullanlr. Geri bu sosyoloji literatrnde yabanclama ve snf kavramlarna zaman zaman bavurulsa da, onlar, eletirel anlamlarndan uzaklatrlm ve empirik aratrmalar iin operasyonel hale getirilmi bir biimde kullanlrlar. Blackburn, sosyolojide egemen teorik ekoln fonksiyonalizm olduunu ve bu teorinin deime yerine sosyal btnleme ve istikrar zerine odaklandn; toplumsal sistemin her bir esinin, sistemin korunmas ve devamna yapt katk bakmndan inceleme konusu yapldn ileri srer. Ona gre, sosyolojide kart gibi gsterilen fonksiyonalist ve atmac teori ayrm da geerli bir ayrm deildir. Zira bu her iki teori de, ters istikametlerden hareket ediyor olsalar da, sosyal btnleme problemi zerinde odaklanmlardr. Fonksiyon kavram, atma literatrnde yerini sosyal atmann fonksiyonu kavramna brakr. Blackburn, farkl teorik perspektifleri iinde barndrsa da, pozitivist

148

sosyolojinin, verili sosyal dzeni merulatrma ve eyletirme noktasnda bir i tutarllk sergilediini iddia eder. Ona gre pozitivist sosyoloji, burjuva toplumunun snrlar ierisinde kald ve analiz kategorilerini eletirel bir temele oturtmad iin bilimsel bir burjuva ideolojisidir. Nitekim bu sosyoloji, sosyal gerekliin sadece dsal grnmyle ilgilenir ve onu, kendisine, doabilimsel bir modelden hareket etmek suretiyle empirik bir aratrmann konusu yapar (Smart, 1976:21-25). 8. Sosyolojik Pozitivizmin Eletirisi Olarak Eletirel Teori: Bir Deerlendirme Eletirel sosyoloji, sosyal gerekliin, zne ve nesnenin birliini temsil ettii varsaymndan yola kar. Pozitivist sosyoloji geleneinde, sahte somutluk dnyas, yani fenomenal gereklik, gerek dnya olarak kabul edilir. Toplum dnyas ikinci doa haline getirilir. Bu dnyann insanlar tarafndan tarihsel olarak ina edilmi bir dnya olduu hesaba katlmaz. nsanlar, aktif zneler olarak deil, doal toplumsal dnyann kanlmaz yasalarna boyun een varlklar olarak resmedilir (Smart, 1976:169). Pozitivist sosyolojiyi ynlendiren karn, esas olarak kontrole ynelik teknik kar olduu anlalmaktadr. znellii grmezlikten gelme ve sosyal gereklii doalatrmak suretiyle pozitivist sosyologlar, sradan insanlarn sosyal dnyaya ilikin saduyusal anlaylarn yeniden retmekte ve merulatrmaktadrlar. Bu yzden verili sosyal dzen doal dzen olarak sunulur. Statkoyu gereklikle zdeletiren pozitivist sosyolojinin aksine eletirel sosyoloji, dntrc praksis yoluyla, toplumun tarihsel olarak ina edilmi bir gereklik olduunu kantlamaya alr. Bu sosyolojiyi ynlendiren kar, yeniden ina ve kendi zerine dnm yoluyla zgrleimi salamaktr (Smart,1976:183). Pozitivist sosyoloji geleneinde, sosyal gerekliin btnselliini bir dalizme indirgeme eilimi ok gldr. Bu eilim, gerekliin makro ve mikro ya da objektif ve sbjektif gereklik olarak blmlenmesi eklinde karmza kmaktadr. Sosyologlar, insan ya salt bir inceleme objesi olarak kabul etmi ve onu dsal gerekliin belirlenimi altnda olan bir nesne konumuna sokmulardr ya da aksi biimde gereklii insan znelliinin bir rn olarak grm ve tamamen znel alg ve perspektife bal grme biimleri zerinde odaklanmlardr. kinci sosyoloji gelenei sz konusu olduunda, rnein Weber, Colletinin de iaret ettii gibi, sosyolojinin inceleme konusunu yani tarihi, nihai olarak salt kltrel olgulara indirgemi, ekonomik sreleri de kltrden hareket ederek aklamaya almtr (Smart, 1976:163). Daha nce de belirttiimiz gibi eletirel teori, bir hedef olarak kendisine pozitivist sosyolojiyi seer ve onun bilimciliine saldrr. Bu sosyolojinin bilimsel yntemi kendi iinde bir ama haline getirmesi eletirilir. Eletirel gelenek, pozitivist sosyolojiyi toplumu cidd bir biimde eletiriye tbi tutmad ve onu amaya almad iin statkoculukla sular. Eletirel sosyologlara gre pozitivist sosyoloji bir eletiri arac olmak yerine, varolan toplumun btnleyici bir paras yani sistemin

149

kendini ideolojik olarak yeniden retmesini salayan bilgi teknolojisi haline gelir (Ritzer, 1983:121,122). Kapitalizmin yabanclamaya dayanan sosyal ilikilerini doallatran pozitivizm, gemi, bugn ve gelecei tek boyutlu bir zaman erevesine indirger. Eletirel toplum teorisinin metodolojik temeli, Hegelin diyalektiine dayanr. Diyalektik manta gre, olan gerek olmayandr. Baka bir syleyile, toplumun mevcut tahakkm ilikileri insan varoluunun hakikati olamaz. Hakikat, verili gerekliin olgusallnda deil, baka yerde, olgularn olumsuzlanmas ve almasnda yatar. Hakikat, daha iyi bir dnya iin, verili gerekliin tesine gitme teebbsyle ortaya karlabilir. Dolaysyla hakikat, dnyay deitirme ve mevcut gereklii eletirmeyle ilintilidir. Eletirel bir sosyolojik analiz dnyay deitirmeye yardmc olduu ve bu dnyay yaanabilir bir dnya haline getirmeye alt lde dorudur. Bu yzden hakikat, dorudan insan kavraynn tesinde yer ald ve hibir zaman kavramlara indirgenemeyecei iin, bir potansiyalite olarak insan yaamnn her annda mevcuttur. Eletirel analize gre, pozitivist sosyoloji, byk lde verili olgusallk dzeyinde kalr. Grnd haliyle gereklik ile onun zsel nitelikleri arasnda ayrm yaplmaz. Bu trden bir yaklam, ister bilinli ister bilinsiz olsun, statkoyu merulatran bir ideoloji formudur. Eletirel analiz, epistemolojinin metodolojiye indirgenmesini reddeder. ou sosyologun bu olguyu kantlamak nasl mmkndr? diye sorduu yerde, eletirel teori olgu nedir? diye sorar. Olgusallk, pozitivist sosyolojide, btnsellikten soyutlanarak tikelletirilirken, eletirel sosyolojide o, tam tersine btnsellikle irtibatlandrlr. Pozitivizmin verili olgusall temel alan dorulama kriterini reddeden eletirel teori, bir teorinin dorulanma kriterinin ancak ve ancak praksis olabilecei iddiasndadr. Praksis, bilinli pratik eylem idealine, yani teori ve pratiin birliine iaret eder. Sosyal olgularn, tarihsel olarak ve insan eylemiyle ina edilmi gereklikler olduunu kantlamak ancak praksis ile mmkndr. Olgular, kendi kendilerine konumazlar. Bir konuturan olmadka olgular suskundurlar. Olgularn, Durkheimn pozitivizminde sz edilen dsal ve baskc karakterleri de, insanlar arasndaki tahakkm ilikilerinin ortaya kard bir durumdur. Baka bir syleyile olgularn gc, insann insan zerindeki gcn simgeler. Olgularn gc, baskc bir gtr (Marcuse, 1978:451). Dolaysyla pozitivist sosyolojinin kendisini yalnzca verili olgusallkla snrlandrmas, sz edilen tahakkm ilikilerini doal bir gereklik olarak sunmasna yol aar. Durkheim, toplumu o kadar dsallatrp kendinde bir gereklik haline getirmekteydi ki, vard nokta, nihayetinde u olmaktayd: Toplum Tanrdr. Sosyal eyler (olgular) bamszdrlar ve kendileri iin vardrlar. Pozitivist sosyoloji, insann yabanclam bilincini yani, toplumun kontrol edilemez bamsz bir g olduu yanlsamasn sosyolojik bir kural haline getirir (Friedrichs, 1972:281,282). Bu anlamda, pozitivist sosyoloji, insann kendi yaratmnn rn olan topluma bamlln merulatran ve telkin eden bir ideolojiye dnr (Agger, 1989:305-311). Eletirel toplum teorisi, ezilenlerin bak asndan hareketle bir kapitalizm eletirisi ortaya koyar. Kendi mistifikasyon sistemini yaratan kapitalizmde tahakkm 150

ilikileri doal ve ebed ilikiler olarak grnrler. Horkheimera gre, pozitivistlerin sosyoloji olgulara uymaldr iddias, ortaan teoriler dinsel dogmalara uymaldr talimatna benzemektedir. Horkheimer, kapitalizmde, tahakkm ilikilerinin dinsel merulatrlmasnn yerini, bilimsel merulatrmann aldn belirtir (Horkheimer, 1986). Dinsel metafiziin k, yeni bir tanrnn -bilim ve teknolojininykseliinde zorunlu bir admdr. Yeni toplumun rahiplerinin sosyologlar olacan belirten Comteun, sekler bir din olarak sosyolojiye, bilimlerin kraliesi payesini vermesi bu adan ok anlamldr Eletirel teorinin iki amac vardr: G ve tahakkm ilikilerini bilin dzeyine karmak ve zgrleimin yolunu amak. Bu teori mevcut yapy deitirmek iin hayatn eletirisini talep eder. Eletirel teori devrimci bir praksisi iinde barndrr. Teori eylem halinde olan bir teoridir. Sosyal varoluun kategorilerini olduu gibi almak yerine eletirel teori, bu varoluta henz gereklememi bir zgrln olanan ve potansiyelini saptar. Eletirel toplum teorisi kapsamnda yaplan aratrmalarn byk bir blm ada sosyal bilimlerin ideolojik karakterini ortaya koymaya yneliktir. Hem pozitivist sosyoloji hem de klsik ekonomi politik, bilimsel yntem inancna yani, bat rasyonalizminin epistemesine dayanrlar. Eletirel teori, ayn zamanda Aydnlanmac akl ve rasyonalite eletirisidir. Eletirel teorisyenler, modern akln ve rasyonalitenin kendi kendisinin amac haline gelmesini, bilimin statkoyu merulatran bir ideolojiye dnmesinin balangc olarak grrler. lk defa Comte tarafndan sistematize edilen sosyolojik pozitivizm, sosyal gerekliin kavrann fiziksel gerekliin kavranyla eitler (Comte, 1970). Eletirel teoriye gre, doa ve sosyal bilimlerin zdeletirilmesi yani metodolojik monizm, sosyal olgularn kanlmaz olarak eyletirilmesi sonucunu dourur. Sosyal ve doal gereklik, pozitivistler tarafndan objektif olarak snflandrlabilir ve llebilir gereklikler olarak alglanr. Buna gre, bilim yoluyla doay kontrol etmek ne kadar mmkn ise, sosyoloji yoluyla toplumu kontrol etmek de o kadar mmkndr. Comteun ngr ve kontrol arasnda kurduu iliki, sosyolojinin aslnda bir sosyal mhendislik projesi olarak dnldn aka ortaya koymaktadr. Eletirel teoriye gre, doa ve tarih arasnda temel bir farkllk vardr: nsanlar tarihi yaratrlar, doay deil. nsanlarn yapma/eyleme gcne sahip olmalar, deitirme gcne de sahip olduklar anlamna gelir. Dolaysyla sosyoloji brokratik idare ve kapitalist denetim iin teknik bir kaynak olmak yerine sosyal dnyay yeniden kurma teebbsnde itici bir rol oynayabilir. Comte gibi erken dnem pozitivistler toplumun incelenmesini doann incelenmesiyle zdeletirmiler ve biyolojideki insan anatomisinin yapsal ilkelerinden giderek, toplumsal gelimenin yasalarn kefetmeye almlardr. Comte devlet, aile, sosyal snf ve politik yaplar insan bedeninin hcreleri ve organlar ile karlatracak kadar ileri gider. Bu trden basitletirici organizmac analojiler, zihinlerde, mevcut toplumsal yaamn doal bir yaam olduu ynnde imgeler olumasna yol aarlar.

151

Pozitivistler sosyolojik teoriler oluturmak ve onlar test etmek iin olgulara gidilmesi gerektiini ileri srerler. Olgularn insandan bamsz olarak orada olduunu varsaymak suretiyle sosyolojik pozitivizm, bu olgularn insanlarn tarihsel eylemlerinin rn olduklarn kavramada baarsz kalr. Pozitivizm dorudan/dolaysz grnler dnyasnn olgusalln a priori bir verilmilik olarak kabul eder. znenin yaratc, aktif rol reddedilir. Pozitivizm, bilgiyi reten insan aktr devreden kararak dolaysyla bilgi znesini eletirel incelemeden muaf tutmaya alarak daha ok bilgi objesi zerine younlar. Buna bilgi retim srecinin insanszlatrlmas da diyebiliriz. Dolaysyla pozitivist bilgi hem sosyal bilimciden hem de inceleme konusu yaplan toplumdan yabanclam bilgidir. Pozitivistler ile onlarn inceledikleri sosyal dnya arasndaki iliki, ounlukla mesafeli duru olarak adlandrlmtr. Buna gre bilen zne ancak nesne ile arasna mesafe koyarak onu inceleyebilir. Sosyologun rol, sadece ve sadece gerekliin deerden bamsz olarak gzlemini yapmaktr. Pozitivist dncenin bu zelliini Marcuse tek boyutluluk olarak adlandrr (Marcuse, 1964). Pozitivist sosyoloji, sosyal dnyada olup bitenlerin mesafeli gzlemini yapmaya indirgenir. Durkheimn, sosyal olgularn eyler gibi incelenmesi gerektii eklindeki metodolojik talimat pozitivist sosyolojinin bir aments olarak kabul edilir. Bu nerme, pozitivizmin sosyal gereklii eyletirme eilimini ifade eder. Sosyolojik pozitivizm, en sofistike haliyle, sosyal olgular eyletiren objektivist bir idealizme dnr. Pozitivizm, incelediini iddia ettii sosyal dnyadan aslnda firar eder. Kendisine toplum st bir paye atfeden pozitivizmin analiz kategorileri, gerekliin her naslsa yle olduu, olmas gerektii gibi olmad varsaymndan hareketle oluturulur. Bu analiz modeli, sosyal olgular deikenlere indirgemek suretiyle, deikenler arasnda dzenlilik arz eden ilikileri yasa formunda kavramlatrr. Sosyolojik aratrma, deikenler aras ilikilerin incelenmesiyle zdeletirilir. Verili sosyal ilikilerin olduu haliyle incelenmesinden elde edilen bilgi, gereklii yanstan doru bilgi olarak sunulur. Pozitivist bak asndan sosyoloji, yalnzca test edilebilecek ve lm yoluyla gzlemlenebilecek doru nermeleri temel alabilir. Etik kavramlar kullanmaktan kanan ve deerden bamsz aratrmay bir feti haline getiren pozitivist sosyoloji, deerden bamsz bilimin aslnda deer baml olduunu gizler. Sosyolojik pozitivizm, eyletirilmi bir olgu tanmndan yola kmak zorundadr. Ancak belirtmek gerekir ki, sosyal olgular doal gereklikler deil, Peter Bergerin de iaret ettii gibi sosyal olarak ina edilmi gerekliklerdir (Berger, 1967). Dolaysyla, g ilikilerini ieren ve yanstan sosyal olgular, insan varoluunun doal hali olamaz. Deerden bamsz sosyoloji iddias, olgularn objektif bir karaktere sahip olduklar eklindeki dogmatik bir inanca dayanr. Hem sosyal bilimlerde hem de doa bilimlerinde farkl pozitivizm trlerini birletiren nokta, gerekliin olgusal doas zerine olduu gibi kabul edilen uzlamadr. Oysa sosyal olgularn znel insan eylemiyle oluturulmu gereklikler olduunu dikkate almak gerekir. Dolaysyla insan toplumsal dnya dardan yani objektif bir konumdan incelenebilecek bir dnya deildir. Sosyal bilimcinin kendisi de inceleme konusu yapt toplumun bir mensubudur. Sosyal bilimci hibir zaman tanr bak asndan topluma bakamaz. Pozitivist programn aratrmacya tledii ey, sosyal dnyaya kar mesafeli ve 152

souk durmaktr. Oysa sadece gerekliin kendisi deil, ayn zamanda gereklii alglama tarzmz da tarihsel olarak koullandrlmtr. Bu balamda, alglama fonksiyonlarn yerine getiren organlarmzn dahi tarihsel ve toplumsal olarak biimlendiklerini belirtmek gerekir. Dolaysyla, rnein ntr/objektif bir grme biimi asla sz konusu olamaz. n kabul ve kategorilerimizi devreye sokmadan basit bir tanmlama dahi yapamayz. Sosyal bilimci dahil, her insan tarihsel etkiye maruz kalm sonsuz sayda sosyal ilikinin kesime noktasnda biimlenir. Pozitivist sosyoloji, sosyolog gzlemcinin, kendisini tarihsel etkiden arndrabilecei ve her eyi yukardan gren Tanr bak asna sahip olabilecei varsaymndan hareket eder. Pozitivizm, toplumun tarihsel olarak ina edilmi olma karakterini grmezlikten geldii iin, insanlarn toplumun yeniden inasna politik katlmn nemsizletirir. Toplumsal yaamn doal ileyi mekanizmalar yani toplumsal yasalar bir kez tespit edildikten sonra geriye, toplumu mhendislik kurallarna uygun bir biimde dzenlemek kalr. Buna gre, topluma ilikin doru bilgiye sahip olan teknokratlar, bilimin sunduu verilere gre plnlar oluturabilir ve uygulayabilirler. Bu noktadan bakldnda pozitivist sosyolojinin aslnda bir sosyal mhendislik projesi olduu hemen ortaya kar. Katlm bu anlayta yalnzca teknik bir problem haline gelir. Bilim ve teknolojinin dorular politikaya empoze edilir. Habermasn da vurgulad gibi, her eyin rasyonalite ilkesine tbi klnd kapitalist toplumda politika bilimselletirilir. Bilim politikaya deil, politika bilime tbi olur (Habermas,1970). Pozitivist sosyologlar arasnda metodolojik prosedrler konusunda pek ok anlamazlk mevcuttur. Olgularn incelenmesinde, kalitatif ya da kantitatif tekniklerden hangisinin ne kartlmas gerektii konusunda yaplan tartma buna bir rnek oluturur. Kendilerini empiristler ve teorisyenler olarak gren pozitivistler arasnda da baz temel anlamazlklar mevcuttur. Ayrca grand teorisyenler ile orta boy teorisyenler arasnda da bir atmadan sz edilebilir. Bu anlamazlklar tmevarmtmdengelim ve mikro-makro ayrmlarnda da karmza kar. Ancak btn bu anlamazlk ve atmalara ramen, taraflar arasnda sosyal olgularn eyler gibi incelenmesi ve teorinin olgulara gidilerek dorulanmas gerektii konusunda zmn bir uzlama vardr. Dolaysyla bu tartmalar pozitivizm ii tartmalar olarak nitelendirilebilir. Daha nce pozitivizmin sosyal olgularn deerden bamsz olarak incelenebilecei eklindeki bir postladan hareket ettiini belirtmitik. Oysa olgular, ilgi ve deerlerimiz olmadan asla tanmlanamazlar. Olgular, kendinde gereklikler olarak karmza kmazlar. Sosyal srelerin olgusallamas kendi kendine meydana gelmez. Bir tanmlayan olmadka sosyal olgudan sz edilemez. Olgular konuturan ve olgusallatran sosyal bilimcinin kendisidir. Pozitivizm eletirisi, eletirel teorinin en temel ve belirgin zelliidir. Sosyolojinin, doa yasalarna benzeyen sosyal yasalar betimleyen sosyal fizik olduu

153

eklindeki Comte gr, kapitalizm, rklk, cinsiyetilik ve tahakkm ilikilerini olgusallatrarak, bugn ontolojik olarak dondurur. Bu eilimin ideolojik karakterine dikkat eken eletirel teorinin, toplumun insan eylemiyle ina edilmi bir gereklik olduunu ifade etmek iin kulland bir dier kavram tarihsellik kavramdr. Sosyal rntlerin akkanlna iaret eden bu kavram, toplumun doallatrlmasna ve sosyal yasalarn ebedletirilmesine kar eletirel imlar iinde barndrr. Marx izleyen eletirel teorisyenler tarihi bir olanaklar/potansiyeller alan olarak resmederler. Bir ideoloji eletirisi olarak eletirel teori, doru bir bilince sahip olmadan insanlarn, gndelik aktiviteleriyle ancak statkoyu yeniden retebileceklerini ileri srer. Eletirel teoriye gre zorunluluk zgr insan eylemiyle alabilir. Eer bilin gerekliin basit bir yansmas olmu olsayd, insanlarn aslnda yanl olan gereklie ebediyen mahkm kalmalar gerekirdi. Oysa insanlar yanl bir dnya iinde doru bir bilin oluturabilirler. Gereklii, soyut bir dzlemde zihinde kavramsal olarak yeniden kurmak mmkndr. Mevcut g ilikileri matriksi iinde eletirel bir bilincin oluturulabilmesi bu iddiaya kant tekil etmektedir. Ancak doru bir bilin, taycs olan znenin tarihsel eylemiyle gerekletirilmedike hibir deere sahip olmayacaktr. Doruluk/hakikat sorununun teorik olmaktan ziyade pratik bir sorun olduunu belirten Marxn kastettii ey de aslnda budur. Bu uzun deerlendirmeden sonra, eletirel teoriyi karakterize eden temel kabulleri ana balklar halinde yle zetleyebiliriz: Eletirel sosyal teori esas olarak bir pozitivizm eletirisidir. Buna gre, bilgi somut gerekliin dorudan bir yansmas deil, aksine sosyal bir inadr. Dolaysyla bilgi, doas gerei balam bamldr. Deer ve kardan bamsz bilgi iddias ancak bir fiksiyon olabilir. Eletirel sosyal teori, toplumun insan iradesinden bamsz doa yasalarna sahip olduu eklindeki pozitivist kabule itiraz eder ve toplumun tarihselliine vurgu yapar. Eletirel sosyal teorinin fonksiyonu, mevcut tahakkm ilikilerini aa karmak ve bugnknden niteliksel olarak farkl bir toplumun kurulabileceini kantlamaktr. Bu teori, yabanclam sosyal ilikilerin yol at krlemeye kar doru bir bilin oluturmann imkn dahilinde olduu iddiasndadr. Eletirel sosyal teori, tahakkm ilikilerinin yapsal olduunu ileri srer. Buna gre, insanlarn gndelik yaamlar politika, ekonomi, kltr, sylem, cinsiyet ve rk gibi sosyal iliki, sre ve kurumlardan etkilenir. Ancak insanlarn sosyal yaamlarn koullandran yap, iinden klmaz bir demir kafes deildir. Eletirel sosyal teori, yapnn praksis yoluyla krlgan bir doaya sahip olduunu ortaya koymak amacndadr. Eletirel sosyal teori, tahakkm ilikilerinin, ideolojilerin, eylemenin, hegemonyann ve tek boyutluluun yanl bilin yoluyla yeniden retildiini ileri 154

srer. Gnmzde bu yanl bilin, toplumun deimez yasalarla ynetildiini iddia eden ve sosyal olgular eyletirerek fetiletiren iktisat ve sosyoloji gibi pozitivist sosyal bilim disiplinleri tarafndan bilimsel olarak yeniden retilmekte ve pekitirilmektedir. Pozitivist sosyal bilimler, insanlara, verili sosyal olgulara riayet etmeleri gerektiini telkin etmektedirler. Pozitivist sosyoloji, mevcut g ilikilerini kanlmaz bir ontolojik yazgya dntrr. Bu yzden pozitivist yntem itaati provoke eden politik bir emir haline gelir. Eletirel sosyal teori, zel hayatn politik olduu kabulnden hareketle daha bugnden gndelik hayatn her alannda dnmler gerekletirilebilecei iddiasndadr. Bu anlamda eletirel teorinin, mutlaklatrlm bir sosyal determinizm eletirisi olduunu sylemek mmkndr. Marx izlemek suretiyle eletirel sosyal teori, yap ve aktr arasnda diyalektik bir iliki kurmaya alr. Eletirel teoriye gre, yap, insanlarn toplumsal yaamlarn koullandrsa da, yapnn ileyi mekanizmasna ilikin bilgi, insanlarn toplumsal koullar deitirmelerine yardmc olabilir. Eletirel teori zneye aktif bir rol ykler. znellik ve irade kavramlar, praksis kavram gibi, eletirel teorinin anahtar kavramlar haline gelirler. Eletirel teori bir sosyal epistemoloji tr olarak tanmlanabilir. Eletirel teori, hem tarihsel olarak objektif hem de otonom olan yani kendi kendini amaya muktedir bir akl anlayndan yola kar. Bu anlayta akl, ne ontolojik bir kategoridir ne de zaman st bir insan yetisidir. Baka bir syleyile ak ulu materyalist bir diyalektii temel alan eletirel teori iin, tarihin herhangi bir noktasnda tamamlanm bir aklsallk sz konusu olamaz. Akln yalnzca amalara ulamak iin kullanlan aralarla tanmlanr olmas yeni bir egemenlik biimi yaratmtr. Pozitivist sosyoloji, arasal akl akln kendisiyle zdeletirir. Tarihsel pratik iindeki kendi eletirel soyutlama uraklarndan uzaklaarak arasal ve faydac bir fonksiyon yerine getiren akl, toplumsal istikrar ve verimliliin bir aracna dnr. Akln verili olan olumlayc bu dnmnn ideolojik ifadesi pozitivizmdir.

155

KAYNAKA
Adorno, T.W.(1976), Sociological and Empirical Research; Connerton, P.(Ed.), Critical Sociology: Selected Readings iinde, Penguin Books. Agger, B. (1989), Socio(onto)logy, Urbana and Chicago: University of Illnois Press. Benton, T. (1977), Philosophical Foundations of the Tree Sociologies, London: Routledge and Kegan Paul. Berger, P.; Luckmann, T. (1967), The Social Construction of Reality, Garden City: Anchor Books. Bleicher, J. (1982), The Hermeneutic Imagination/Outline of a Positive Critique of Scientism and Sociology, London: Routledge and Kegan Paul. Bryant, C.G.A. (1985), Positivism in Social Theory and Research, London: Macmillan. Connerton, P. (1976), Introduction, Connerton, P. (Ed.), Critical Sociology: Selected Readings iinde, Penguin Books. Dant, T. (1991), Knowledge, Ideology and Discourse: A Sociological Perspective, London: Routledge. Durkheim, E. (1995), Toplumbilimsel Yntemin Kurallar, ev. Cemal Bali Akal, stanbul: Engin Yaynclk. Friedrichs, R.W. (1972), A Sociology of Sociology, New York: The Free Press. Frisby, D. (1974), The Frankfurt School: Critical Theory and Positivism, Rex, J.(Ed.), Approaches to Sociology: An Introduction to Major Trends in British Sociology iinde, London: Routledge and Kegan Paul. Geuss, R. (1981), The Idea of a Critical Theory: Habermas and the Frankfurt School, Cambridge: Cambridge Uni. Press. Gebhardt, E. (1978), A Critique of Methodology: Introduction, Arato, A.; Gebhardt, E. (Ed.), Esssential Frankfurt School Reader iinde, Oxford: Basil Blackwell. Habermas, J. (1970), Toward a Rational Society, Boston: Beacon Press. Habermas, J. (1997), Bilgi ve nsansal lgiler, ev. Celal A. Kanat, stanbul: Kyerel Yaynlar.

156

Hamilton, P.(1974), Knowledge and Social Structure, London: Routledge and Kegan Paul. Horkheimer, M.(1986), Akl Tutulmas, ev. Orhan Koak, stanbul: Metis Yaynlar. Horkheimer, M. (1978), On the Problem of Truth, Arato, A.; Gebhardt, E. (Ed.), Essential Frankfurt School Reader iinde, Oxford: Basil Blackwell. Horkheimer, M. (1976), Traditional and Critical Theory, Connerton, P. (Ed.), Critical Sociology: Selected Readings iinde, Penguin Books. Kellner, D.(1984), Herbert Marcuse and the Crises of Marxism, Berkeley: University of California Press. Kellner, D.(1985), Critical Theory, Max Weber and Dialectics of Domination, Antonio, R.J.; Glassman, R.M.(Ed.), A Weber-Marx Dialogue iinde, University Press of Kansas. Kuhn, T.(1982), Bilimsel Devrimlerin Yaps, ev. Nilfer Kuya, stanbul: Alan Yaynlar. Marcuse, H.(1978), A Note on Dialectic, Arato, A.; Gebhardt, E.(Ed.), Essential Frankfurt School Reader iinde, Oxford: Basil Blacwell. Marcuse, H.(1964), One Dimensional Man: Studies in Ideology of Advanced Industrial Society, Boston: Beacon Press. Morrow, R.; Brown D.(1994), Critical Theory and Methodology, London: Sage. Pollock, F.(1976), Empirical Research into Public Opinion, Connerton, P.(Ed.), Critical Sociology: Selected Readings iinde, Penguin Books. Ritzer, G.(1983), Contemporary Sociological Theory, New York:Alfred A. Knopf, Inc. Ritzer, G.(1992), Sociological Theory, New York:Mc Graw- Hill. Romm, N.R.A.(1991), The Methodologies of Positivism and Marxism/A Sociological Debate, London: Macmillan. Sabia, D.R.Jr.; Wallulis, J.(1983), The Idea of a Critical Social Science, Sabia, D.R.Jr.; Wallulis, J.(Ed.), Changing Social Science: Critical Theory and Other Critical Perspectives, Albany: State Uni. Of New York Press. Smart, B.(1976), Sociology, Phenomenology and Marxian Analysis, London: Routledge and Kegan Paul.

157

ZET
Bu yazda, daha ok Frankfurt Okuluyla birlikte anlan eletirel sosyal teorinin sosyolojik pozitivizm eletirisinde ne kartt temel argmanlar zerinde durulacaktr. Kendi iinde eitli varyasyonlar olan eletirel teori, bir tr pozitivizm eletirisi olarak da okunabilir. lk defa Comte tarafndan sistematize edilen sosyolojik pozitivizm, sosyal gerekliin kavrann fiziksel gerekliin kavranyla eitler. Eletirel teoriye gre doa ve sosyal bilimlerin zdeletirilmesi, yani metodolojik monizm, sosyal olgularn kanlmaz olarak eyletirilmesi sonucunu dourur. Pozitivist toplum teorisinin amac toplumu verili haliyle kontrol etmek ve korumak olduu halde, eletirel teorinin amac verili durumu amak ve onun farkl bir gerekliin potansiyelitesine sahip olduunu ortaya koymaktr. Bir teorinin eletirel olmas, onun muhalif ve sorgulayc bir analiz yntemine dayand anlamna gelir. Eletirel teori, sosyal ilikilere ikin olan ideolojik yanlsamalar ortaya karmay ve sosyal gereklie ilikin yanl aklamalar ortaya koyan teorileri eletirel bir analize tbi tutmay amalar. Eletirel teori yalnzca sosyal olgularn bir eletirisi deil, fakat ayn zamanda bu olgular yanl temsil eden teorilerin de bir eletirisidir. Ancak bu, eletirel teorinin bilimsel bir teori olmad anlamna gelmez. Eletirel teori, toplumsal dnya szkonusu olduunda, bilimsel bilginin, eletiri yoluyla retilebilecei iddiasndadr. Dolaysyla o, kendisini eletirel sosyal bilim olarak da adlandrr.

158

You might also like