Professional Documents
Culture Documents
1.GENEL BİLGİLER
♦ İşletme yöneticileri,
♦ İşletme sahipleri
A) EKONOMİK FAKTÖRLER
Mali tablolar analizini etkileyen ekonomik faktörleri de, “Ekonomik Konjonktür
Hareketleri” ve “Paranın Satın Alma Gücünde Meydana Gelen Değişmeler” biçiminde iki alt
grupta düşünmek gerekir.
a) Ekonomik Konjonktür Hareketleri
Mali tablolar analizinden beklenen yararın sağlanabilmesi için, bu analizin çalışmasında
veri ve bilgi kaynağı olarak kullanılan, mali tabloların hangi ekonomik konjonktür şartlarında
düzenlendiğinin bilinmesi gerekir. Özellikle birden çok döneme ilişkin mali tabloların analiz
sonuçlarının değerlendirilmesinde, söz konusu dönemlerdeki ekonomik konjonktür
hareketlerinin incelenmesi ve bunların işletme ve dolayısıyla mali tablolar üzerindeki
etkilerinin bilinmesi gerekir.
Konjonktürün gelişme dönemlerinde işletmelerin kolaylıkla büyüdükleri, faaliyet
sonuçlarının ise tatminkar düzeylere ulaştığı bilinmektedir. Ancak, konjonktürün gerileme
dönemlerinde ve özellikle gelişme döneminden gerileme dönemine geçişte büyümenin
durduğu, işletme performansının ise giderek düştüğü ve başa baş noktasına yakın bir düzeyde
çalıştığı görülmektedir.
Analizi yapacak olan analistin, analiz çalışmasına başlamadan yukarıda açıklanmaya
çalışılan konjonktür hareketleri ile ilgili tespitleri yapması gerekir. Bu gerçekleştirildiğinde,
konjonktürün gerileme dönemini kapsayan bir analiz çalışması sırasında performans
düşüklüğünün belirlenmesi, normal bir olay olarak kabul edilecek ve faaliyet sonuçlarının
yetersizliği olağan sayılacaktır. Ancak, konjonktürdeki gelişmeye rağmen tatminkar olmayan
faaliyet sonuçlarının tespiti, işletmenin yönetimi ile ilgili yanlış politikaların aranması
gereksinimini ortaya çıkaracaktır. Buna göre mali tablolar analizinden sağlanan sonuçların
değerlendirildiği aşamada,
♦ Karlılığın azaldığının,
♦ Stok devri hızı katsayısının düştüğünün,
♦ Alacakların tahsil süresinin uzadığının,
♦ Likidite yetersizliğinin başladığının
Belirlenmesi durumunda yukarıda da açıklandığı üzere konjonktür hareketlerinin niteliğine
göre karar vermek gerekir. Eğer bu tespitler, konjonktürün gerileme gösterdiği bir dönemi
kapsayan mali tablolar analizi sonunda elde edilmişse, karamsarlığa kapılamamak gerekir.
Ancak; konjonktürdeki gelişmeye rağmen böyle bir tablo ortaya çıkmışsa, o taktirde, işletmenin
durumunu düzeltici önlemlerin alınması kaçınılmazdır. Bütün bu olaylar yıllar arasında ve hatta
aynı yıl içerisinde meydana gelebileceği için, analistin yapacağı değerlendirmede bu duruma
göre karar vermesi gerekir.
1) İşletme İçi Bilgi Faktörleri: İşletme içi bilgi faktörleri; işletmenin ana
sözleşmesi, şirket toplantılarında alınan kararların yayınladığı Ticaret Sicil
Gazeteleri, kapasite raporları, teşvik belgeleri, organizasyon şemaları, yıllık
faaliyet raporları, plan ve programlar, maliyet çizelgeleri ve fiyat listeleridir. Tüm
bu kaynaklar her zaman için analistin elinin altında bulunmalıdır. Analist ayrıca
yöneticilerin özgeçmişleri ile yetenek ve karakterleri hakkında da bilgi sahibi
olmak durumundadır. Ayrıca incelemesi yapılacak işletmeyi yakından görmesi,
çalışma biçimi, tesisleri ve çalışanları araştırması faydalı olacaktır. Bilindiği gibi
bu tür bilgilerin başka kaynaklardan sağlanması mümkün değildir. Ancak
işletmeden elde edilen bilgiler genellikle subjektif nitelik taşır. Bu nedenle söz
konusu bilgilerin diğer kesimlerden alınacak bilgilerle doğruluğu kontrol edilmeli
ve ancak ondan sonra analiz işleminde kullanılmalıdır.
2) İşletme Dışı Bilgi Faktörleri: İletme dışı bilgi faktörleri; başta Beş Yıllık
Kalkınma Planı ve Yıllık Programlar olmak üzere DPT yayınları, Devlet İstatistik
Enstitüsü, Bakanlıklar, T.C. Merkez Bankası, Odalar Birliği yayın, araştırma ve
bültenleridir. Bunun yanı sıra yurtdışı kuruluşlarının yayınları da yararlı birer
kaynaktırlar. Tüm bunlar, ülkenin finansal politikası, para politikası, teknolojik
gelişmeleri konularında analiste bilgi sağlayacak kaynaklardır. İşletme dışından
sağlanacak bu bilgiler genellikle işletmenin gelişme seyrinin değerlendirilmesinde
etkili olmaktadır.
b) Dış Analiz: Dış analiz ise; işletmeye mal satan kuruluşlar, kredi kuruluşları, hisse
senedi ve tahvil sahipleri tarafından yapılır ve bu analizde yalnızca işletmeye ilişkin basılı
raporlar kullanılır. Bu nedenle analistin, işletmenin verdiği bilgilerle yetinmesi gerekmektedir.
Bu ayrım bugün için önemini yitirmiştir. Çünkü dış analistler işletmeye ilişkin her türlü
bilgi ve raporları kolaylıkla sağlamakta ve kullanmaktadır.
a) Statik Analiz: Belirli bir tarihe veya belirli bir döneme ilişkin mali tablolardaki
kalemler arasında mevcut ilişkilerin miktar yönünden incelenmesi “Statik Analiz”dir. Belirli bir
döneme ilişkin mali durum ile faaliyet sonuçlarının analiz edilmesini içeren statik analize
“Dikey Analiz” de denmektedir. Bu tür analiz tek bir dönemle ilgili olarak yapılır. İşletmenin
mali durumu ve faaliyet sonuçlarını cari dönem için gösteren statik analiz, geniş bir mali
analizin vazgeçilmez bir parçasıdır.
Statik analiz, oran, yüzdeler ve diğer analitik tekniklerle yapılır. Bu tür analizde
işletmenin toplam aktiflerinin, dönen varlıklarının, yabancı kaynaklarının ve öz kaynaklarının
yapısı hakkında yüzdeler halinde bilgiler edinildiği gibi; net satış hasılatına göre, gelir
tablosunda yer alan kalemlerin büyüklükleri ve durumlarının ne olduğu da görülür.
Statik analizde hesaplanan oranlar; işletmenin cari dönemdeki likidite, karlılık,
etkinliklerin verimliliği ve mali yapıları hakkında bilgi verir. Böylece işletmenin kıs vadeli
borçlarını karşılama gücü, sahip olduğu aktifleri kullanmaktaki etkili olma derecesi , kaynak
yapısında borçların yeri ve işletmenin karlılığı ile hisse senedi başına kazançları ve ödediği kar
payları saptanmış olur.
b) Dinamik Analiz: Dinamik mali analiz ise, işletmenin birden fazla döneme ilişkin
mali tablolardaki değerin kolayca karşılaştırılabilir şekilde incelenmesidir. Bu analiz
karşılaştırmalı tablolar, yüzdeler ve trendler gibi analitik tekniklerle yapılır. Bu şekilde
işletmenin yönetim tarzı, finansal politikaları, geçmiş dönemlerdeki karlılığı, borç ödeme gücü
ve geçmiş finansal durumunda görülen eğilimlere ilişkin yargılara varmak mümkün olmaktadır.
Dinamik mali analizde, çeşitli dönemlere ilişkin veriler yan yana karşılaştırıldığı için
bu tür analize “Yatay Analiz” de denmektedir. Statik analizden sağlanan sonuçlara ilişkin
olumlu ya da olumsuz gelişmeler dinamik analiz yoluyla ayrıca yorumlanır. Bunun sonucunda
rakip işletmeler ait verilerle karşılaştırmalar da yapılabilir. Dinamik analiz, işletme hakkında
önemli eğilimleri gösterdiği için geleceğe ilişki öngörülmemelerde oldukça sık kullanılır.
Statik ve dinamik analizler, modern anlamda mali analizin temelini oluşturur. Bu
analizlerin birbirleri yerine kullanılma olanağı yoktur. Çünkü, tam bir analiz yapılabilmesi için
her iki analizin birbirlerini tamamlayacak biçimde ele alınması gerekir.
3) YAPILMA AMAÇLARINA GÖRE MALİ ANALİZLER
Mali analizler yapılma amaçlarına göre üçe ayrılırlar:
a) Yönetim Analizi,
b) Kredi Analizi,
c) Yatırım Analizi.
a) Yönetim Analizi: Yönetim analizi, yönetim çalışmalarının etkinliğini sağlamak
için yapılan bir mali analiz türüdür. Bu tür analize başlamadan önce, analize temel oluşturacak
olan tabloların analiste sağlanması gereklidir.
Yönetim analizinde hem statik hem de dinamik analizden yararlanılır. Bilanço ve gelir
tablolarının incelenmesi ve yorumlanması analizi kapsamındadır İşletmenin etkinliklerinde
başarılı ve sağlam bir finansman politikasına sahip olabilmesi için mali tabloların yönetim
tarafından bütünüyle anlaşılması gereklidir. Bu konuda finans yöneticisinin de rolü büyüktür.
Yöneticiler yönetim analizi ile;
♦ İşletmenin etkinliklerinin bir bütün olarak başarı derecesini ölçme,
♦ İşletmenin ana ve yan hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını belirleme,
♦ Hedeflere ulaşılmamışsa nedenlerini araştırma,
♦ Geleceğe ilişkin planlar yapma,
♦ Üretilecek mal ve hizmetlerin üretim miktarı ve izlenecek üretim politikası konusunda
karar alma .
♦ Etkinlikleri kontrol etme ve değerlendirme,
♦ Yürütmenin her aşamasında doğru ve düzeltici kararlar alma amaçlanmaktadır.
Yönetim analizi ile ulaşılmak istenen sonuç, sağlıklı kararlar alarak verimliliği ve
kararlılığı arttırmaktır.
c) Yatırım Analizi: Yatırım analizi, bir işletmenin mevcut ve potansiyel hissedarları ile,
işletmeye uzun vadeli kaynak sağlayan ya da bunları sağlamayı düşünen bireylerce yapılır.
Bu analizin temel amacı; işletmenin gelecek dönemlere ilişkin kazanma gücünü
saptamaktır. Bir işletmenin mevcut ve potansiyel ortakları, işletmenin sürekliliği, yatırım
güvencesi, işletmenin karlılığı, gelecek dönemlere ilişkin kazanma gücü, dağıtılacak temettü
miktarı, hisse senetlerinin değer artışı ve bunların izlediği eğilimle ilgilidir. Bu konularda
sermaye sahiplerine ışık tutacak başlıca araç, mali tablolar ve bunların analizidir. Ayrıca
işletmenin ortakları için hazırladığı raporlardan da yararlanılır.
Modern işletmelerde hisse senedi ya da tahvillerini koruma, satma veya yenilerini satın
alma konularında karar verme amacına yöneliktir. Yatırım analizlerinden elde edilen sonuçlar,
karar verme işleminde kullanılır.
Yatırım analizi yapacak kişinin birinci derecedeki işlevi, ilgili yatırımı; sağlayacağı gelir,
sahip olduğu güvence ve risk faktörleri ile piyasadaki sürüm olanakları bakımından
değerlendirmektir.
Hisse senedi ile ilgili yatırım analizinin amacı, bir hisse senedinin gelecek dönemdeki
değerini belirlemektir. Öncelikle hisse senedi başına kazanç ve temettülere ilişkin trendler
incelenir. Bu incelemelerde rasyolardan da yararlanılır.
Tahvillere yönelik analizde ise, işletmenin kazanma gücü, işletme sermayesi ve
finansman kaldıracının durumu incelenir. Tahvil analizinin amacı, işletmenin faiz ve borç
taksitlerini vadesinde ödeme gücüne sahip olup olmadığını saptamaktır.
Yatırım kararlarının doğruluğu, yatırım analizlerinin başarısına bağlıdır.
Sonuç olarak, modern işletme yönteminde, mali analiz çalışması önemli bir yer
tutmaktadır. Mali analistin belli başlı görevleri, karşılaştırma ve dolayısıyla öngörülmeme
yapmaktır. Mali analist bu görevleri yerine getirirken türlü bilgi kaynaklarından yararlanmak
durumundadır. Bu bilgi kaynakları genel olarak, muhasebe bilgi ve verilerinin özeti
durumundaki mali tablolar ve raporlardır.
2. MALİ ANALİZ TEKNİKLERİ
Bundan önceki bölümlerde de açıklandığı üzere, mali analiz çalışması, bir işletmenin
mali durumunun, faaliyet sonuçlarının ve finansal yönden gelişmesinin yeterli olup
olmadığını belirleme ve bu konulardaki öngörümlemeleri gerçekleştirmek amacıyla
yapılmaktadır. Bu duruma göre analiz çalışmasında iki aşamanın varlığından söz edilebilir.
Bu aşamaların ilkinde geçmişin belirlenmesi , diğerinde ise geleceğin öngörümlenmesi
egemendir. Ancak bu aşamaların her ikisi de birbirini tamamlayacak özellik ve nitelikler
taşımaktadır.
Mali analiz çalışması, muhasebe veri ve bilgilerinin özeti durumundaki mali tablolardan
yararlanılarak ve belli analiz teknikleri aracılığı ile gerçekleştirilir. Konu ile ilgili literatürde
mali analiz tekniklerinin dört grupta toplandığı görülmektedir. Bunlar:
♦ Karşılaştırmalı tablolar analizi,
♦ Yüzde yönetimi ile analiz tekniği,
♦ Eğitim yüzdeleri tekniği ile analiz,
♦ Oran tekniği ile analiz’dir.
Bu analiz teknikleri, işlevleri itibariyle birbirinden farklı nitelik ve özellikler taşımakta
ve analiz çalışmasının bütünlüğü içinde birbirini tamamlayacak biçimde kullanılmaktadırlar.
Bir başka anlatım biçimiyle bu teknikler, mali analiz sürecinde farklı işlevleri yerine
getirmekle birlikte, zaman zaman analiz sonuçlarının kontrolü bakımından entegre edilerek
kullanılırlar.
+250.000
-500.000
(95-97 ) = x 100 = %66,66
750.000
-250.000
(96-97 ) = x 100 = - % 100
250.000
Buraya kadar yapılan açıklamalar gelir tablosu içinde aynen geçerlidir. Ancak
karşılaştırma aynı nitelikteki kalemler arasında yapıldığından, iki yılın sonuçların farklı
olduğunda ; örneğin birinci yıl kar, ikinci yıl zarar olması halinde artış veya azalış
hesaplanması yapılmayacağı unutulmamalıdır.
PASİF
III. KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
Ticari Borçlar (Net) 98.500.000 22.285.500 +123.785.500 +125.67
Diğer Borçlar 2.244.300 3.800.000 +1.555.700
+60.31
Borç ve Gider Karşılığı 20.000.000 42.000.000 +22.000.000
+110.00
Kısa Vadeli Yab. Kay.Top. 120.744.300 268.085.500 +147.341.200 +122.02
IV.UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
Ticari Borçlar (Net) 407.000 420.000 +13.000 +0.31
Diğer Borçlar 1.200 -1.200 -100.00
Borç ve Gider Karşılığı 20.000.000 42.200.000 +32.200.000 +111.00
Uz. Vadeli Yab. Kay.Top. 120.744.300 42.620.000 +32.211.800 +108.83
V. ÖZ KAYNAKLAR
Ödenmiş Sermaye 20.000.000 20.000.000
Sermaye Yedekleri 20.000.000 39.000.000 +19.000.000 +95.00
Kar Yedekleri 5.400.000 9.000.000 +3.600.000 +66.66
Dönem Net Karı 11.200.000 41.000.000 +29.800.000 +266.07
Öz Kaynaklar Toplamı 56.600.000 109.000.000 +52.400.000 +92.57
PASİF TOPLAMI 197.752.500 419.705.500 +221.953.000 +112.23
XYZ ANONİM ŞİRKETİNİN KARŞILAŞTIRMALI GELİR TABLOSU
Artış ve Azalış
Bilanço ve gelir tablosunda saptanan mutlak değer farkı ile artış (azalış) yüzdelerini sıra
ile yorumlayalım:
1.Hazır Değer : İşletmenin para, banka v.b. kalemlerini içeren hazır değerleri 1997
yılında, 1996 yılına göre 11.000.000 – TL ve % 15.38 oranında göstermiştir. Bu artışın
nedeni peşin satışların artışından olabileceği gibi yabancı kaynak ( kısa vadeli) artışları da
olabilir.
2. Ticari Alacaklar: Ticari alacaklar 1997 yılında 1996 yılına göre 16.500.000 – TL .
ve % 76.90 oranında artış göstermiştir. Bu kalemdeki artışın nedenini bilançoda görmemiz
olanaklı değildir. Ticari alacaklıların artışı kredili satışların artışı neden olabilirse de
örneğimizde brüt satışların % 100.13 , stokların artışının da % 132.27 oranında artması,
( stokların eritilmediği anlaşılıyor) ticari alacakların tahsilatında problem olduğunu gösterir.
3. Stoklar: İşletmenin stokları 1997 yılında 1996 yılına göre 78.100.000 –TL. ve
%132.37 oranında artış göstermiştir. Stokların artışı kısa vadeli yabancı kaynakların ( ticari
borçların) artışından kaynaklanmakta olup, işletmenin kredili alış yaptığı anlaşılır. Daha önce
vurgulandığı gibi stok artışının bir nedeni de satışların yetersiz oluşundadır.
4. Diğer Dönen Varlıklar: Diğer dönen varlıklar 1997 yılında 1996 yılına göre
4.250.000 –TL. ve %113.33 oranında artış göstermiştir. Bu kalem içinde indirilecek KDV
bulunması mal alımlarından doğan katma değer vergisinden kaynaklandığından
vurgulanabilir.
5. Dönen Varlık Toplamı: Dönen varlık toplamının 1997 yılında 1996 yılına göre
177.630.000 –TL: ve % 13.63 oranında artış göstermiştir. Bu artışın nedeni yabancı kaynak
(kısa ve uzun vadeli) artışı ile öz kaynak (dönem net karı) artışından oluştuğu görülür.
6. Maddi Duran Varlıklar: Maddi duran varlıklar 1997 yılında 1996 yılına göre
29.500.000 –TL. ve % 93.65 oranından artış göstermiştir. Maddi duran varlıkların artışı
özkaynaklardan ( ödenmiş sermaye dışında) karşılandığı görülür.
7. Maddi Olamayan Duran Varlıklar : Bu kalem 1997 yılında 1996 yılına göre
13.700.000 –TL. ve % 318.60 oranında arttığı, nedenin ise öz kaynakların artışından oluştuğu
görülür.
8. Duran Varlıklar Toplamı: Duran varlık toplamının 1997 yılında 1996 yılına göre
44.323.000 –TL. ve % 106.97 oranında arttığını bununda tamamen öz kaynakların artışından
oluştuğu görülür.
9. Ticari Borçlar: Kısa vadeli yabancı kaynaklarda yer alan ticari borçlar 1997
yılında 1996 yılına göre 123.785.500 –TL. ve %125.67 oranında artış göstermiştir. Kredili
mal alışlarından doğan artışın nedeni stoklardaki artıştır.
10. Borç ve Gider Karşılıkları: Bu kalemde 1997 yılında 1996 yılına göre 22.000.000-
TL. ve % 110 oranında artış görülmektedir. Bu artışın nedeni 1995 yılı dönem karından
ödenecek vergi yüküdür. Uzun vadeli yabancı kaynaklar grubunda yer alan borç ve gider
karşılıklarının artış nedeni ise kıdem tazminatı karşılıklarıdır.
11. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar Toplamı: Bu grup toplamı 1997 yılında 1996
yılına göre 147.347.200 –TL: ve % 122.02 oranında artış göstermiştir. Bu artışın nedeni
dönen varlıklardaki artıştan kaynaklanmaktadır. Ancak kısa vadeli yabancı kaynakların artış
oranının, dönen varlık artış oranından yüksek olması, işletmenin net işleme sermayesi
sıkıntısı yaratacağı; ileride borç ödeme kabiliyetinin zayıflayacağı anlamına gelir.
12. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar Toplamı: Uzun vadeli yabancı kaynaklar
toplamı 1997 yılında 1996 yılına göre 22.211.800 –TL. ve % 108.83 oranında artış
göstermiştir. Bu artışın nedeni ticari borçlar ile borç ve gider karşılıklarındaki artıştan
kaynaklanmaktadır.
13. Öz Kaynaklar Toplamı: Bu grubun 1997 yılında 1996 yılına göre 52.400.000 –
TL. ve % 92.57 oranında artış görülür. Bu grupta en çok dönem net karı, sermaye ve kar
yedeklerinden ileri geldiği görülür. Öz kaynakların yabancı kaynakların artışının (mutlak
değer ve % olarak ) altında kalması oldukça bozuk bir dengenin varlığını gösterir. Başka bir
anlatım biçimi ile öz kaynak artışı otofinansman yönlü olup, işletmenin ileride sermaye
artırımına gidilmesini işaret eder.
14. Brüt Satış Karı : Brüt satış karı 1997 yılında 1996 yılına göre 139.450.000 –TL ve
% 101.49 oranında arttığı görülür. Bu artışın nedeni net satışların, brüt satışlar paralelinde
artış göstermesidir. Ancak satışların maliyetinin artış oranı, net satışlar artışının üzerinde
olması, ileride satışlar ile maliyet arasının kapanarak brüt satış karını azaltacağı anlaşılır.
15. Faaliyet Karı: Faaliyet karı 1997 yılında 1996 yılına göre 13.450.000 –TL ve %
305.68 . Bu artışın nedeni brüt satış karından kaynaklanmakta olup faaliyet giderlerinin de
etkisi vardır.
16. Olağan Kar : Olağan kar 1997 yılında 1996 yılına göre 50.600.000 –TL ve %
162.17 oranında artış göstermiştir.
17. Dönem Karı: Dönem karı 1997 yılında 1996 yılına göre 51.800.000 –TL ve %
166.02 oranında artış göstermiştir. Söz konusu artışın nedeni olağan kar ile olağan dışı gelir
ve karın artışından kaynaklanmakta olup işletmenin esas ve yan faaliyetlerinden sağladığı
görülür.
Bilanço Kaleminin
Bilanço Toplamına Mutlak Değeri
Göre Yüzde = x 100
Aktif (Pasif) Toplamı
İndirimleri olan bilanço kalemleri gerek grup gerekse aktif veya pasif toplamlarına net
değerleri ile dikkate alınırlar. Bir başka anlatım biçimiyle dikey yüzdeleri net değer üzerinden
hesaplanmasını gerektirir. Ancak öz kaynaklar grubunun indirim kalemi olan “dönem net
zararı” grup ve pasif toplamlarına oranları saptanır fakat yüzdesi parantez içinde gösterilir.
110.000.000 275.000.000
AKTİF PASİF
Gn. G Gn.
Grup
I. Dönen Varlıklar Tutar Top III. Yab. Kaynaklar Tutar rup Top
%
% % %
Hazır Değerler 10.000.000 9 3.6 • •
Ticari Alacaklar 60.000.000 • •
Şüp. Al. Karşılığı (1.000.000) • •
Tic. Alacaklar(net) 59.000.000 53.7 21.5 • •
Stoklar 41.000.000 37.3 14.9 • •
Dönen Var. Top. 110.000.000 100 40 Yabancı Kay.Top. 65.000.000 100 23.6
II. Duran Varlıklar • •d •d V.Öz kaynaklar
• • •d •d Sermaye 250.000.000
• • •d •d Ödenmemiş ser. (50.000.000)
• • •d •d Ödenmiş ser. 150.000.000 95.2 72.7
• • •d •d Kar yedekleri 25.000.000 11.9 9.1
• Dönem Net Zararı (15.000.000) (7.1 (5.4
• • • )
)
Duran Varlık Toplamı 165.000.000 100 60 Öz Kaynak Toplamı 210.000.000 100 76.4
Gelir tablosunda “dönem net karına” veya “ dönem net zararına” aynı nitelikteki sonuç
hesaplarına ilişkin değerlerin toplanması ve farklı nitelikteki sonuç hesaplarına ilişkin
değerlerin birbirinden çıkarılması gibi farklı aritmetik işlemler sonucunda ulaşılır. Bu
nedenle gelir tablosundaki yüzdelerin bulunması her kalemin “Net Satışlar”a oranlanması ile
bulunur. Bir başka anlatım biçimi ile, gelir tablosunda bilançodaki grup toplamı veya genel
toplam söz konusu değildir. Bu nedenle net satışların tutarı 100 kabul edilerek, her kalemin
tutarı net satışlara oranlanır. Bu yaklaşımımızı aşağıdaki gibi formüle ederek gelir tablosunu
yüzde ile gösterilmesi olanaklıdır.
Tutar %
Brüt Satışlar 240.000.000 100.4
Buraya kadar yapılan açıklamalarımızı üretim işletmesi olan C Anonim Şirketinin 1997
yılına ilişkin aşağıda verilen bilanço ve gelir tablosunu, “yüzde yöntemi”ni uygulayarak
yorumlayalım.
C ANONİM ŞİRKETİNİN 31.12.1997 TARİHLİ BİLANÇOSU
(000 İLAVESİYLE)
AKTİF PASİF
I. DÖNEN VARLIKAR III. KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
Hazır Değerler 2.150.000 - Mali Borçlar 20.000.000 –
Ticari Alacaklar (net) 59.750.000 - Ticari Borçlar 30.000.000 -
Diğer Alacaklar (net) 80.000 - Diğer Borçlar 6.000.000 –
Stoklar 28.300.000 - Borç ve Gider Karşılığı 15.000.000 -
Diğer Dönen Varlıklar 20.000 – KISA VAD.YAB.KAYNAK 71.000.000 -
TOPLAMI
DÖNEN VARLIK TOPLAMI 90.300.000 – IV. UZUN VADELİ YABANCI
KAYNAKLAR
II. DURAN VARLIKLAR Borç Gider Karşılıkları 14.000.000 -
Diğer Alacaklar 600.000- UZUN VADELİ YAB. KAY. 14.000.000 -
TOPLAMI
Mali Duran Varlıklar 290.000- V.ÖZ KAYNAKLAR
Maddi Duran Varlıklar(net) 35.000.000- Ödenmiş Sermaye 15.000.000-
Diğer duran Varlıklar 10.000- Sermaye yedekleri 17.000.000-
DURAN VARLIK TOPLAMI 35.900.000 - Kar Yedekleri 4.000.000-
Geçmiş Yıl Zarar (6.000.000)-
Dönem Net Karı 11.200.000-
ÖZ KAYNAKLAR TOPL. 41.200.000-
C ANONİM ŞİRKETİNİN
31.12.1997 TARİHLİ YÜZDE İLE GÖSTERİLMİŞ BİLANÇOSU (000)
Grup Genel
AKTİF Toplam Top. Top.
Göre Göre
% %
I. DÖNEN VARLIKLAR
Hazır Değerler 2.150.000- 2.38 1.70
Ticari Alacaklar (net) 59.750.000- 66.20 47.35
Diğer Alacaklar (net) 80.000 – 0.07 0.07
Stoklar 28.300.000- 31.34 22.42
Diğer Dönem Varlıklar 20.000.000- 0.01 0.01
Dönem Varlık Toplamı 90.300.000- 100.00 71.55
II. DURAN VARLIKLAR
Diğer Alacaklar 600.000- 1.67 0.48
Mali Duran Varlıklar 290.000- 0.80 0.24
Maddi Duran Varlıklar 35.000.000- 97.49 27.73
Diğer Duran Varlıklar 10.000- 0.04
Duran Varlık Toplamı 35.900.000- 100.00 28.45
AKTİF TOPLAMI 126.200.000- 100.00
PASİF
III.KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
Mali Borçlar 20.000.000- 28.17 15.84
Ticari Borçlar (net) 30.000.000- 42.25 23.77
Diğer Borçlar 6.000.000- 8.45 4.75
Borç ve Gider Karşılığı 15.000.000- 21.13 11.89
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar Top. 71.000.000- 100.00 56.25
IV.UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
Borç ve Gider Karşılığı 14.000.000- 100.00 11.10
Uzun Vadeli Yab. Kaynaklar Top. 14.000.000- 100.00 11.10
V.ÖZ KAYNAKLAR
Ödenmiş Sermaye 15.000.000- 36.40 11.89
Sermaye Yedekleri 17.000.000- 41.26 13.47
Kar Yedekleri 4.000.000- 9.71 3.17
Geçmiş Yıl Zararı (6.000.000)- (14.55) (4.75)
Dönem Net Karı 11.200.000- 27.18 8.87
Öz kaynaklar Toplamı 41.200.000- 100.00 32.65
PASİF TOPLAMI 126.200.000- 100.00
Tutar %
Brüt Satışlar 190.000.000 102.48
Satış İndirimleri (4.600.000) (2.48)
Net Satışlar 185.000.000 100.0
Satışların Maliyeti (125.000.000) (67.42)
Brüt Satış Karı 60.400.000 32.58
Faaliyet Giderleri (16.000.000) (8.63)
Faaliyet Karı 44.400.000 23.95
Diğer Faal. Olağan Gelir ve Karlar 1.200.000 0.35
Diğer Faal. Olağan Gider ve Zararlar (2.000.000) (0.78)
Finansman Giderleri (23.900.000) (12.89)
Olağan kar 19.700.000 10.63
Olağan Dışı Gelir ve Karlar 100.000 (0.05)
Olağan Dışı Gider ve Zararlar
Dönem Karı 19.800.000 (10.68)
Dönem Karı Vergi ve Diğer Yasal Yük. (8.600.000) (4.64)
Dönem Net Karı 11.200.000 4.04
C Anonim Şirketinin yüzde ile gösterilmiş olan bilanço ve gelir tablosunu ayrı ayrı
yorumlayalım.
A) Bilançonun Yorumu:
3. Varlık – Kaynak İlişkisi: İşletme 1997 faaliyet döneminde kısa vadeli yabancı
kaynakların tamamını, dönen varlıkların finansmanından kullanmıştır. Dönen varlıkların, kısa
vadeli yabancı kaynaklardan büyük olması, işletmenin net işletme sermayesine sahip
olduğunu, bir başka anlatım biçimiyle borç ödeme gücünün bulunduğunu gösterir. Ayrıca
dönen varlıkların, kısa vadeli yabancı kaynakları aşan kısmı, özkaynaklardan karşılanmıştır.
Çünkü dönen varlıkları aşan kısmı % 15.30 ( Dönen Varlıklar- Kısa Vadeli Yabancı
Kaynaklar)dır. Bunu da özkaynakların karşılaması olanaklıdır.
Öz kaynakların dönen varlıkları karşıladıktan sonra kalan kısmı ve uzun vadeli yabancı
kaynakların tamamı duran varlıkların finansmanında kullanıldığı görülür.
B) Gelir Tablosunun Yorumu:
1. Brüt satışların, net satışlara oranı görüldüğü gibi % 102.48’dir. bu oranın net
satışlara yakın olması , işletmenin satışlardan dolayı kaybı olmadığını (satış
indirimi, satış iadeleri gibi) gösterir. Bir başka anlatım biçimiyle, satış
politikasının iyi olduğunu, mamul satışlarından taviz vermediği gösterir.
2. Satışların maliyetinin 1997 yılında net satışlara oranının % 67.42’dir. bu oran
yüksek olmakla birlikte işletmeyi brüt satış karına ulaştırabilir.
3. Brüt satış karının net satışlara oranı % 32.58 olup, yeterli görülebilir. Çünkü
faaliyet giderleri oranının çok üstündedir.
4. Faaliyet giderlerinin net satışlara oranı % 8.63 olması arzulanan durumdur.
5. Faaliyet karının net satışlara oranı %23.95 olup, işletmenin finansman
giderlerini karşılayabilecek durumdadır.
6. Diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karların oranı % 0.35 olup önemsiz
büyüklüktedir. Ancak diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararların % 0.78
olması (net satışlara oranı küçük olmakla birlikte) düşündürücüdür.
7. Finansman giderlerinin net satışlara oranı %12.89’dur. bu durumda faaliyet
karının yarıdan fazlası, işletmenin kullandığı yabancı kaynak faizi ile kaybettiği
görülür. Bu durum olağan kar oranının düşük bir düzeyde gerçekleşmesine
neden olur.
8. İşletmenin 1997 yılında net satışların % 10.68 oranında dönem karı elde ettiği
görülmektedir. Söz konusu kar işletmenin esas faaliyetlerden elde edilmiştir.
Ancak bu oranın yeterli olup olmadığı, işletmenin geçmiş yılları ve aynı
sektörde faaliyet gösteren diğer işletmelerle karşılaştırılarak karar verilmesi
gerekir.
9. İşletmenin 1997 yılı dönem net karının net satışlara göre oranı (vergi ve yasal
karşılıklar indirildikten sonra) % 6.04 olup, gerek dağıtılacak kar gerekse
otofinansman aracı olarak destekleyici olduğu söylenemez.
Şurası unutulmamalıdır ki; eğilim yüzdelerin hesaplanışı sırasında baz alınan yılda
mutlak değeri olmayan bir kalemin diğer yıllar için eğilim yüzdesi de olmaz.
Eğilimlerin karşılaştırılmasında, her kalemin gösterdiği eğilimin belirlenmesi ve
eğilimler arasındaki farklılığın ortaya konulması gerekir. Eğilim yüzdeleri endeks şeklindeki
pozitif değerler olup, 100’ün üzerindekiler “artışı” 100’ün altındakiler “azalışı” gösterir.
Eğilim yüzdeleri tekniğini aşağıdaki örnek bilanço ve gelir tablosunun bazı kalemleri
üzerinde gösterelim.
X İŞLETMESİNİN BİLANÇOLARI (000)
AKTİF
1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994
I. Dönen Varlıklar
Hazır Değerler 500 400 300 235 185 180 280
Menkul Kıymetler 180 160 800 800 1500 1500 2000
Ticari Alacaklar 720 800 880 400 500 600 700
Stoklar 1000 1200 1400 1450 1420 1390 1550
Dönen Varlık Toplamı 2400 2560 3380 2885 3605 3670 4530
II.Duran Varlıklar • • • • • •
•
• • • • • •
• •
• • • • • •
• •
• • • • • •
• •
• • • • • •
• •
AKTİF TOPLAM 3850 4040 4400 4750 5300 5650 5800
Yukarıda gösterilen formüle göre eğilim yüzdelerinin 1988 dönemini baz alarak bazı
kalemlerin hesaplanmasını aşağıda gösterelim:
400 x 100
Hazır Değerler (1989) = = 80
500
280 x 100
Hazır Değerler (1994) = = 56
500
1200 x 100
Stoklar (1989) = = 120
1000
1550 x 100
Stoklar (1994) = = 155
1000
302.0 x 100
Brüt Satışlar (1989) = = 130
233.0
879.8 x 100
Brüt Satışlar (1994) = = 378
233.0
Eğilim (trend) yüzdeleri tekniğine göre düzenlenmiş tablolar birbirleri ile ilişkili
kalemlerin eğilim yüzdelerine göre yorumlanır. Bir kalemde ortaya çıkan durum karşısında
ilişkili olan diğer kalemdeki durumu, eğilimlerin etkileri ile gelişmenin işletmenin mali
durumu açısından olumlu olup olmadığı incelenir. Bir başka anlatımı biçimiyle, bu tekniğin
temeli aralarında ussal ilişki bulunan hesaplar arasında karşılaştırma yapılmasıdır. Aralarında
ilişki bulunan söz konusu kalemleri şöyle sıralayabiliriz.
♦ Ticari alacakların eğilimi ile net satışların eğilimini karşılaştırma,
♦ Stokların eğilimi ile net satışların eğilimini karşılaştırma,
♦ Dönen varlıkların eğilimi ile kısa vadeli borçların eğilimini karşılaştırma,
♦ Maddi duran varlıkların eğilimi ile net satışların eğilimini karşılaştırma,
♦ Maddi duran varlıkların eğilimi ile öz kaynakların eğilimini karşılaştırma,
♦ Yabancı kaynakların eğilimi ile öz kaynakların eğilimini karşılaştırma,
♦ Brüt satışların eğilimi ile net satışların eğilimini karşılaştırma,
♦ Net satışların eğilimi ile satışların maliyetinin eğilimini karşılaştırma,
♦ Brüt satış karının eğilimi ile faaliyet giderlerinin eğilimini karşılaştırma.
Görüldüğü gibi karşılaştırma ikili hesap ve hesap grubu ile bölümler halinde,
birbirlerini (direkt veya endirekt) etkileyecek biçimde seçilir. Etkileme sonuçlarına göre, bir
hesabın eğiliminin diğer hesap eğilimine olan etki sebebi ve yönü dikkate alınıp; işletmenin
bugünkü mali durumu saptanarak (koşulların aynen devam edeceği varsayılmak sureti ile)
gelecek için öngörümlemede bulunur. Saptanan sebep – sonuç ilişkisi (işletmenin lehine
olmak koşulu ile) olumlu yorumlanmalıdır. Ayrıca eğilim yüzdelerinin yorumunda, mutlak
değerlerdeki değişmeleri de dikkate almak yararlı olur. Çünkü yalnızca eğilim yüzdelerindeki
değişmeye bakmak bazen yanıltıcı olabilir.
Buraya kadar yapılan açıklamalarımızın ABC Anonim Şirketinin aşağıda verilen
bilanço ve gelir tablolarını “Eğilim (trend) yüzdeleri” yöntemini uygulayarak gösterelim.
AKTİF
1990 1991 1992 1993 1994 1995
I. Dönen Varlıklar
Hazır Değerler 500 550 600 900 1.050 1.000
Menkul Kıymetler 760 600 500 400 800 1.000
Ticari Alacaklar (NET) 700 580 600 1.000 1.300 900
Stoklar 750 600 800 960 1.200 1.440
Diğer Dönen Varlıklar 150 50 300 240 200 100
Dönen Varlık Toplamı 2.860 2.380 2.800 3.500 4.550 4.440
II.Duran Varlıklar
Diğer Alacaklar 120 200 200 600 800 1.200
Mali Duran Varlıklar 720 720 920 920 1.000 1.120
Maddi Duran Varlıklar 1.620 1.440 1.260 1.800 3.440 3.020
(net)
Maddi Olmayan Duran 480 200 200 80 160 120
Varlık
Duran Varlıklar Topl. 2.940 2.560 2.580 2.680 5.400 5.460
AKTİF TOPLAMI 5.800 4.940 5.380 6.180 9.950 9.900
PASİF
III. Kısa Vadeli Yab.Kay.
Ticari Alacaklar 1.080 1.040 1.380 2.180 3.350 2.700
Kısa Vadeli Yab.Kay.Top 1.080 1.040 1.380 2.180 3.350 2.700
IV.Uzun Vadeli Yab. Kay.
Mali Borçlar 2.000 2.000 1.000 400 2.200 2.000
Uzun Vadeli Yab.Kay. Top 2.000 2.000 1.000 400 2.200 2.000
V.Özkaynaklar
Ödenmiş Sermaye 2.000 2.000 2.000 2.000 2.000 2.000
Kar Yedekleri 120 200 200 600 1.100 1.800
Dönem Net Karı(zararı) 600 (300) 800 1.000 1.300 1.400
Özkaynaklar Toplamı 2.720 1.900 3.000 3.600 4.400 5.200
PASİF TOPLAMI 5.800 4.940 5.380 6.180 9.950 9.900
Diğer Faaliyetlerden
Gider ve Zararlar (500) (800) (320).- (600).- (200) (300)
•
•
•
Dönem Karı(Zararı) 1.000 (300) 1.280 1.800 2.500 2.580
II.Dönen Varlılar
Diğer Alacaklar 100.- 167.- 167.- 500.- 667.- 1.000.-
Mali Duran Varlıklar 100.- 100.- 128.- 128.- 139.- 156.-
Maddi Duran Varlıklar 100.- 89.- 78.- 67.- 212.- 186.-
(net)
Maddi Olmayan Dur.Var. 100.- 42.- 42.- 17.- 33.- 25.-
_____ _____ _____ _____ _____
_____
Duran Varlıklar Toplamı 100.- 87.- 88.- 91.- 184.- 186.-
_____ _____ _____ _____ _____
____
AKTİF TOPLAM 100.- 85.- 93.- 107.- 172.- 171.-
PASİF
____________________
Diğer Faaliyetlerden
Olağan gelir ve Karlar 100 300 600 400 1000 400
Diğer Faaliyetlerden
Olağan gider ve Zararlar 100 160 64 120 40 60
Ticari alacaklarını eğiliminin artmasına karşılık net satışların azalma (veya daha
yavaş artış) eğilimi göstermesi işletme aleyhinedir. Bu durumda ticari alacakların
tahsilatında problem olduğu görülür.
Ticari alacakların azalış eğilimi gösterirken net satışların daha da yavaş azalış
eğilimi göstermesi işletme lehine bir durumdur. Çünkü işletmenin satışlarını peşin
yaptığı anlaşılır.
Stoklar azalış eğilimi gösterirken net satışların artış eğilimi göstermesi ise
işletmenin lehinedir. Stokların satışında problem olmadığı anlaşılır. Ancak eğilim
azalışı, stok bulundurmamaktan kaynaklanıyorsa bu durum işletme aleyhinedir.
dönen varlıklardaki artış eğilimine karşılık kısa vadeli yabancı kaynaklar azalma
eğilimi olması işletmenin lehinedir. Çünkü işletmenin net işletme sermayesi bulunduğu,
bir başka anlatım biçimiyle borç ödeme gücünün yeterli olduğu anlaşılır. Ancak mutlak
değerleriyle birlikte ele alınması gerektiği unutulmamalıdır.
dönen varlıklar ile net satışlarda artış eğilimi veya net satışların artış eğiliminin
dönen varlıklar artış eğiliminin üzerinde olması işletmenin lehinedir. Çünkü işletmenin
dönen varlıklarını etkin kullandığı bir başka anlatım biçimiyle sürekli yenilediği
anlaşılır.
Dönen varlıklar azalma eğilimi gösterirken net satışlarda azalma (veya daha
yavaş bir artış) eğilimi göstermesi işletmenin aleyhine olup, dönen varlıkların etkin
kullanılmadığını ileride işletme sermayesi darboğazına girebileceğini gösterir.
Stoklardaki artış eğilimine karşılık ticari borçlar eğiliminin azalması (veya daha
az bir artış) durumu işletmenin lehinedir. Çünkü işletmenin borçlarını zamanında
ödeyebildiğini (veya peşin alımda bulunduğunu) gösterir.
Tersine stoklar azalış eğilimi gösterirken ticari borçlar artış eğilimi göstermesi,
işletmenin borç ödeme gücünün yeterli olmadığı gösterir. Bu durumda işletme (beklide
daha az faiz yüküyle) yeni kredi arayışına gidebilir.
Bu açıklamamız ışığında örnek ABC Anonim Şirketi’nin verilerine baktığımızda
stokların artış eğilimi, ticari borçların artış eğiliminin altında kaldığı görülür.
maddi duran varlıktaki artış (veya daha yavaş bir azalma) eğilimi göstermesine
karşılık, net satış eğilimi artıyorsa işletmenin lehinedir. Çünkü maddi duran varlıklardan
tam kapasitede yararlanıldığı, bir başka anlatım biçimiyle maddi duran varlık
yatırımının geri döndüğünü gösterir.
Maddi duran varlıktaki artış eğilimine karşılık net satışlar azalma (veya daha az
bir artış) eğilimi gösteriyorsa işletmenin aleyhinedir. Çünkü maddi duran varlıklardan
yeterince yararlanılmadığını veya maddi duran varlık yatırımının fazla olduğu anlaşılır.
Brüt satışlar ve net satışlar paralel eğilim artışı göstermesi işletmenin lehinedir.
Çünkü işletmenin brüt satış hasılatından (satış indirimi ve satış iadeleri gibi) düşüşler
olmadığı anlaşılır
brüt satışlar artış eğilimi gösterirken, net satışların eğiliminde azalma (veya daha
az bir azalma) görülürse işletmenin aleyhinedir. Çünkü satışların yüksek oranda
indirimlerle yapıldığı veya satış iadelerinin fazla olduğu anlaşılır. Ancak bu durumda
eğilim azalışlarını yanı sıra mutlak değerlerin de birlikte incelenmesi gerekir.
Bu açıklamamız ışığında örnek ABC Anonim Şirketi’nin verilerine baktığımızda
net satış eğilim artışlarının (1991 hariç) brüt satış hasılatı eğilim artışlarına paralel
olduğu görülür. Satış indirimlerinin eğilim artışları daha yüksek olmakla birlikte, mutlak
değer olarak pek önemli olmadığı görülür. Satış indirimleri eğiliminin yüksek olması
baz yılının satış indirim mutlak değerinin küçük olmasından kaynaklandığı açıktır.
Net satışlar, satışların maliyetinden daha hızlı artış eğiliminde veya net satışlar
artarken satışların maliyet eğilimi azalış gösteriyorsa İşletmenin lehinedir.
Brüt satış karı eğiliminin faaliyet giderleri eğilimden daha yüksek bir artış
göstermesi işletmenin lehinedir. Çünkü işletmenin esas faaliyetinin karlı olduğu
söylenebilir. Tersine bir durumda faaliyet zararı söz konusu olacaktır ki bu arzulanan bir
amaç değildir.
Bu açıklamalarımız ışığında örnek ABC Anonim şirketi'nin verilerine baktığımızda, brüt
satış kar eğiliminin genelde faaliyet giderleri artış eğiliminden fazla olduğu görülür.
Bundan önce açıklanan analiz teknikleri mali tablolarda yer alan kalemlerin her
birinin zaman içindeki değişmelerini saptamak amacı ile kullanıldığını biliyoruz. Buna
karşın oranlar, mali tabloların içinde yer alan kalemler arası her türlü ilişkinin ortaya
çıkmasını ve mali tabloların daha kolay anlaşılmasını sağlar. Hatta günümüzde
oranların, muhasebe denetiminde kanıt toplama tekniği olarak ta kullanıldığı görülür.
Oranlar İşletmenin, çeşitli mali tablolarında yer alan varlık ve kaynak yapışı ile
ilgili çokluklar arasındaki karakteristik ilişkiyi gösterirler. Bu nedenle mali tablolar
analizi ile ilgili çalışmalar sırasında kullanılan oranlar, İşletmenin yönetimi bakımından
her biri bir anlam taşıyan, değerler arasındaki oransal bağlantıları gösterir. Bu yaklaşım
içerisinde ele alındığında, oranların işletme çalışmalarının açık ve hızlı bir biçimde
analizine olanak sağlayan anahtarlar olduğu söylenebilir. Oranlar analizi tekniğinin en
büyük özelliği, incelenmek istenen tek bir konuda bile uygulanabilir olmasıdır. Bu
nedenle işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını kendi içinde veya aynı
sektördeki diğer işletmelerin sonuçlarıyla karşılaştırmak amacıyla kullanılır. Bir başka
anlatım biçimiyle; oran tekniğinin amacı, kalemler arası anlamlı ilişkiler kurularak
işletmenin borç ödeme gücünü, aktiflerinin verimliliğini, yabancı kaynak kullanımını ve
karlılığını ölçmektir. Dolayısıyla işletmenin analizi yapılarak, İşletmenin başarısını daha
gerçekçi bir şekilde değerlendirilmesi olanaklı olur.
Bunların ilkinde, aynı işletmeye ilişkin geçmişe dönük ve geleceğe yönelik oranlar
karşılaştırılır Bu İşlemin amacı İşletmenin zaman içerisindeki mali durumu, likiditesi,
karlılığı ve performansı konusunda gereksinim duyulan bilgilerin üretilmesidir.
Mali tablolarda yer alan ve aralarında ilişki kurulacak olan kalemler aynı
veya farklı tablolarda bulunabilir. Kalemlerin ayrı tablolarda bulunması önemli
değildir,önemli olan anlamlı ilişkiler kurulabilecek kalemleri ele almaktır. Bu
açıdan ayrı ayrı oranların . kullanılması olanaklı ise de temel olan, bütünü olan
gruplardan yararlanmaktır.
Genelde üç ila beş yıllık mali tablo verilerine göre saptanan oran sonuçları
standart bir ölçü durumuna gelir. Yukarıda da değindiğimiz gibi standart oranlar, hem
aynı işletmenin farklı dönemleri arasında hem de aynı sektördeki benzer işletmeler
arasında karşılaştırmalı incelemeler yapılmasına olanak verirler. Doğal olarak, yapılacak
olan bu karşılaştırmalarda geçici olayların ve aşırı fiyat hareketlerinin, oran sonuçları
üzerindeki olumsuz etkilerinin göz önünde tutulması gerekir. Bu nedenle de, standart
oranların belli dönemlerde gözden geçirilmeleri ve düzeltilmeleri zorunludur. Ayrıca,
standart oranların her zaman ideal durumu göstermedikleri ve genel olarak temsili bir
niteliğe sahip oldukları gözden uzak tutulmamalıdır. Çünkü bazı durumlarda, çok
başarılı bir İşletmenin bile standart oranlarında sapmalar görülebilir. Önemli olan bu
sapmaların nedenlerinin araştırılmasıdır.
Sözü edilen grupların her birini aşağıda ayrı ayrı ele alarak çıkan sonuçların ne
anlama geldiğini belirtelim.
2.4.4.1. LİKİDİTE DURUMUNUN ANALİZİNDE KULLANILAN
ORANLAR (LİKİDİTE ORANLARI)
Likidite oranları, bir işletmenin,kısa vadeli borç ödeme gücünü ölçmeye, işletme
sermayesinin yeterli olup olmadığını saptamaya yardım eder. Bir başka anlatım
biçimiyle, İşletmenin ödeme gücünün saptanmasında, dönen varlıkları ile kısa vadeli
yabancı kaynaklar arasındaki İlişkiler analiz edilir.
1. Bilanço oranları
2. Gelir tablosu oranları
3. Fon akım tablosu oranları
b. Yönetim fonksiyonlarına göre gruplandırma:
1. Satış yönetimi için oranlar
Dönen varlık unsurları ile kısa vadeli yabancı kaynaklar arasındaki oransal ilişkiler
aşağıdaki oranları ortaya çıkarır.
1. Cari oran
2. Likidite oranı .
1. CARİ ORAN :
Cari oran, dönen varlıklar ile kısa vadeli yabancı kaynaklar arasındaki ilişkiyi
gösterir. Bunun için, dönen varlıklar toplamının kısa vadeli yabancı kaynaklar
toplamına oranlanması gerekir.
Dönen Varlıklar
Likidite Oranı =
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar
Bu formülün sonucu, her bir liralık kısa vadeli yabancı kaynak borcuna karşılık
kaç liralık dönen varlığın olduğunu ifade eder. Fiyat yükselmeleri ve dönen varlıkların
değer kaybına uğraması ihtimalleri dikkate alınarak cari oranın 2/1 olması genel kabul
görmüştür.
Cari oranın büyük olması işletmenin ihtiyacından fazla dönen varlığa sahip olduğunu,
oranın küçük olması net İşletme. sermayesinin yetersiz olduğunu gösterir. Cari oranın
1'in altında olması yani 1 liralık kısa vadeli yabancı kaynak borcuna karşılık 1 liradan az
dönen varlığın bulunması, İşletmenin kısa vadeli borç ödeme gücünün zayıflığı ile net
işletme sermayesi noksanına işaret eder. Yalnız cari oranın yeterli olup olmaması,
işletmenin faaliyet konusuna ve diğer aktifler ile kısa vadeli yabancı kaynakların
bileşimine bağlı olacağı da unutulmamalıdır.
Hazır değerler oranı, bir İşletmenin stok satışının bir süre tamamen durması veya
yavaşlaması ile senetli ve senetsiz alacaklarının tahsillerinin bir süre durması veya
zayıflaması durumunda o işletmenin kısa vadeli borç ödeme gücünün ne olacağını
ölçmeye yarar. Oran olarak sonucun 1/1 çıkması istenir.Bu da, 1 liralık kısa vadeli borca
karşılık, 1 liralık hazır değerin mevcut olduğu anlamına gelir.
Hazır değerler oranının 1/1 olması kısa vadeli borçların tamamının işletmenin nakit ve
nakit benzeri değerleriyle rahatlıkla karşılanabileceği şeklinde yorumlanır. Ancak daha
düşük bir oranın hemen olumsuz yönde yorumlanmaması da gerekir. Çünkü satışların ve
alacakların tahsil kabiliyetinin iyi olduğu durumlar ile yüksek bir likidite ve cari orana
sahip olunduğunda düşük bir hazır değerler oranıyla çalışmanın hiçbir sakıncası yoktur.
Tabii ki, bu oranın aşın derecede de düşük olmaması gerekir. Yoksa, işletme nakit sıkıntısı
içinde bulunuyor demektir; bunun da çeşitli sakıncaları olur.
Bir işletmenin dönen varlıklar toplamından kısa vadeli yabancı kaynaklar toplamı
çıkarıldığında ortaya çıkan dönen varlıklar fazlasına net işletme sermayesi denir. Bu
nedenle bu oran ancak net işletme sermayesinin mevcut olması halinde hesaplanır. Bu oran,
stokların net işletme sermayesine oranlanmasıyla bulunur. Bu oran şöyle gösterilir.
Stoklar
Stokların Net Çalışma Sermayesine Oranı =
Net işletme Sermayesi
Formülde varsa stokların stok değer düşüş karşılığı düşüldükten sonra net değeri île yer
almaşı gerekir.
Oran, işletmenin öz kaynakların yüzde kaçı kadar kısa vadeli yabancı kaynak olduğunu
ifade eder. Bu oranın özellikle sanayi işletmeleri için genel kabul görmüş yüzdesi %
35'tir. Bu oran, bir anlamda, 100 liralık öz sermayeye karşılık kaç liralık kısa vadeli
borç bulunduğunu gösterir.
Bu oran, uzun vadeli borcu olmayan veya uzun vadeli borç
Maddi_duran_Kaynaklar
Kısa Vd.Yb.Ky. Özkaynaklara oranı =
Özkaynaklar
Bilindiği gibi, finansman gideri kısa ve uzun vadeli borçlar için tahakkuk
ettirilen faizlerden gelir. Bu giderler ile dönem karı arasında bir ilişki kurularak
aşağıdaki şekilde finansman giderlerini karşılama oranı hesaplanır.
Ortalama tahsilat süresi oranı ticari alacaklar ile satışlar arasındaki İlişkiden doğar. Bu
amaçla ticari alacaklar toplamı dönemin günlük satışlarına bölünür:
Ticari Alacaklar
Ortalama Tahsilat Süresi Oranı = ————————————
Günlük Satışlar
Formüldeki günlük satışlar da şu şekilde hesaplanır:
Kredili Satışlar
Günlük Satışlar =
360
Ticari Alacaklar
Ortalama Tahsilat Süresi Oranı = x360
Kredili Satışlar
Eğer kredili satışlar rakamı ayrıca elde edilemiyorsa bunun yerine gelir
tablosundan net satışlar rakamı konulabilir.
Ortalama tahsilat süresi oranının sonucu "gün” olarak bulunur. Bu da, bir İşletmenin
kredili satışlarda müşteriye tanıdığı vadeyi ifade eder. Üretim işletmeleri için bu
sürenin 30 gün olması uygun görülür.
Ortalama tahsilat süresi oranı, ticari alacakların satıştan kaç gün sonra tahsil
edileceğini gösterir. Oranın küçük olması, işletme fonlarının kısa süre için satışlara
bağlandığı açısından iyidir. Burada satışları artırmak amacıyla müşteriye kredi
kullandırtmak gerekli ise de, müşteriye tanınan kredi süresinin hiçbir zaman işletmece
satıcılardan sağlanan vadeyi aşmaması gerekir. Bu likit durum iyi değilse, işletmeyi
faizle para bulmak zorunda bırakabilir. Diğer taraftan, enflasyonist dönemlerde paranın
hızla satın alma gücünü kaybetmesi müşterilere tanınan vadenin daha da küçük olmasını
gerektirir.
net satışlar
Ortalama alacaklar
Alacakların devir hızı oranının sonucu "defa' olarak çıkar. Bu da, ticari alacakların bir
hesap döneminde kaç defa tahsil edildiğini ifade eder.
Alacaklar ne kadar sık tahsil edilirse o kadar iyidir. Çünkü bu, ticari alacakların
vadelerinde kolaylıkla tahsil edilebildiği fonların tekrar tekrar satışa konu olup, iş
hacminin ve dolayısıyla karlılığın artacağı anlamına gelir. Sonuç itibariyle bu da, dönen
varlıkların bileşimi ve likit yapı bakımından güçlenmesine yarar. Yüksek bir devir
hızında ortalama tahsilat dönemi kısa ve alacakların tahsil kabiliyeti iyi olur. Diğer
taraftan yüksek bir devir hızında daha düşük bir cari oran ve likidite oranı ile çalışmak
olanaklıdır. Alacakların devir hızı düştüğünde, alacakların daha uzun sürede tahsil
edilebildiği, şüpheli alacak zararlarının büyüyebileceği, kredi ve tahsil giderlerinin
artacağı ve daha yüksek bir cari orana ihtiyaç olacağı düşünülür.
Bir dönemin stokları ile net satışları arasında kurulacak ilişki stok devir hızını
bulmaya yarar. Bunun için de, net satışların ortalama stoklara bölünmesi gerekir
Net Satışlar
Stok Devir Hızı Oranı =
Ortalama Stoklar
Ortalama Stoklar =
Stok devir hızı oranı, stokların bir yılda kaç defa satışa konu olduğunu gösterir.
Ticari işletmeler bakımından stoklar sadece ticari malları İfade ederken, üretim
işletmelerinde mamuller, yarı mamuller, ilk madde ve malzemeler stok kalemini
oluşturur. Bu bakımdan formülde ticari işletmeler için ortalama “ticari malların" üretim
işletmelerinde ortalama "mamullerin” ele alınması gerekir.
Stok devir hızı oranının yüksek çıkması işletmenin ticari mallarının stokta fazla
beklemeden hemen satıldığını ve bu nedenle de malların sürümünün iyi olduğunu;
düşük bir devir hızı ise, stoklama süresinin uzun ve sürümün yavaş olduğunu gösterir.
Yüksek devir hızı işletmenin fiyat, moda ve talep değişmelerinden fazla etkilenmediği,
likiditesinin (kısa vadeli borç ödeme gücünün) yüksek ve aktiflerin etkili kullanılmakta
olduğu anlamına gelir. Devir hızı arttıkça kazanma gücü de artar ve nakit ihtiyacı
azalabilir. Ancak stok eksikliklerinin stok devir hızının yüksek çıkmasına neden
olabileceği de hiç unutulmamalıdır. Devir hızındaki düşüklük stoklama ve fiyat, moda,
talep değişmelerinden doğan zararı artırırken, işletmenin kazanç ve finansal gücünü
azaltır.
Maddi duran varlıklarla satışlar arasında kurulacak ilişki maddi duran varlıkların
devir hızını bulmaya yarar. Bu amaçla net satışlar, maddi duran varlıkların maliyetinden
birikmiş amortismanlar düşüldükten sonra net değerine bölünür.
Net Satışlar
Bu oran net satışların net maddi duran varlıkların kaç katı olduğunu gösterir. Bir başka
anlatım biçimiyle, maddi duran varlıkların kendilerinin kaç katı satış yarattığı bu
formülle bulunur. Sonucun 1’in altında olması, net satışlar tutarının maddi duran
varlıkların net değerinden küçük olduğunu, yani maddi duran
varlıkların kendisi kadar bile satışa katkıda bulunamadığını ifade eder.
Maddi duran varlıkların devir hızı oranı maddi duran varlıkların ne derece verimli
(etkili) kullanıldığını ölçmeye yarar. Bu oranın yüksek olması, maddi duran varlıkların
kapasiteleri üzerinde kullanılabildiğini; düşük devir hızı ise maddi duran varlıkların
kapasitelerinin altında kullanıldığını gösterir. Böylece işletmenin maddi duran
varlıkların aşırı yatırım yapıp yapmadığı, işletmede atıl kapasite olup olmadığı da
ortaya çıkarılabilir.
Dönen varlıkların devir hızı oranı, net satışların dönen varlıklara bölünmesiyle
bulunur:
Net Satışlar
Dönen varlıkların devir hızı oranı, dönen varlıkların kaç katı net satış hasılatı
sağlandığım gösterir. Dönen varlıkların devir hızı oranının , büyüklüğü dönen
varlıkların verimli bir şekilde kullanıldığına işaret eder. Yüksek bir devir hızı dönen
varlıkların bileşimini ve toplamını lehte etkileyebilir. Bunun için işletmenin faaliyet
yılını karla kapatmış olması gerekir. Düşük bir devir hızı, dönen varlıkların ya
gereğinden fazla olduğunu, ya da kendisinden yeterince yararlanılmadığını gösterir.
işletmenin net satışların hazır değerler toplamına oranlanması, bize nakit devir
hızı oranını verecektir.
Net Satışlar
Nakit Devir Hızı Oranı =
Hazır Değerler
Bu oran, bir hesap dönemi süresinde hazır değerlerin kaç katı net satış
yapıldığını gösterir. Oranın sonucu, hazır değerlerin aşırı miktarda bulundurulmasından
dolayı düşük, normal miktarda hazır değere karşılık net satışların büyüklüğünden dolayı
da yüksek çıkabilir.
Nakit devir hızı oranı, işletmedeki nakit ve nakit benzeri değerlerin ne derecede
verimli kullanıldıklarını ölçmeye yarar. Bu bakımdan; düşük bir devir hızı, eğer satışlar
tutarı az değilse, elde gereğinden fazla para tutulduğunu ve bunların da gelir getirici bir
şekilde kullanılamadığını gösterirken; yüksek bir devir hızı, hazır değerlerin işletmede
normal düzeyde olduğunu ve bunların verimli olarak kullanıldığını gösterir. Bu şekilde
bir işletme için faaliyetlerin gerektirdiği elde bulundurulacak hazır değerler miktarını
belirleme olanağı da bulunmuş olur.
Bir işletmenin net satışlarının aktif toplamına oranlanması aktif devir hızı
oranım verir. Şöyle ki;
Net Satışlar
Aktif Devir Hızı Oranı =
AktifToplamı
Yüksek bir aktif devir hızı oranı, aktifin tam kapasite ile verimli bir şekilde
kullanıldığına işaret eder. Düşük bir oran, aktifin tam kapasite ile kullanılmadığını ve
aktifin verimliliğinin düşük olduğunu gösterir. Bu son durumda gereğinden fazla aktif
bulundurulup bulundurulmadığı ile aktifte grup dağılımının hatalı olup olmadığına da
bakmak gerekir.
Kar ile kaynaklar arasında ilişki kurularak öz kaynakların ve uzun vadeli yabancı
kaynakların verimli kullanılıp kullanılmadığı belirlenmeye çalışılır. Bilindiği gibi
kaynaklar aktifte yapılan yatırımların finansmanında kullanılmaktadır. Bu
bakımdan yatırımlardan sağlanan kar, kaynakların karlılığı olmaktadır. Bu açıdan bu
oranlara yatırımlara göre karlılık oranları veya varlıkların karlılık oranları da denilir.
Bilindiği gibi, bir işletmenin gelir tablosu, faaliyet sonuçlarını tutar olarak verir. Bu
faaliyet sonuçları brüt satış karı faaliyet karı, olağan kar, dönem karı ve dönem net karı
olarak ortaya çıkar. Bir dönemin satışlarının bütün bu karları sağlayacak büyüklükte
olması arzulanan bir durumdur. Bu açıdan bu karlar ile satışlar arasında ilişkiler
kurularak satışların karlılık oranları bulunur. Adını bu ilişkiden alan ve gelir tablosu
yüzdeleri olarak da adlandırılan satışların karlılık yüzdeleri şunlardır:
Brüt kar oranı, yüzde şeklinde hesaplanır ve ana faaliyet konusunda net satışların yüzde
kaçı oranında brüt kar elde edildiğini gösterir. Bir başka anlatım biçimiyle, bu oran
satılan malların maliyeti düşüldükten sonra kalan brüt faaliyet kan yüzdesini gösterir.
Brüt kar oranının yüksek bir yüzde şeklinde çıkması daima iyidir. Böyle bir sonuç, brüt
satış karının faaliyet giderlerini karşıladıktan sonra İşletmeyi yeterli bir faaliyet karına
ulaştıracağı şeklinde yorumlanır.
Faaliyet Kan
Faaliyet Karı Oranı =
Net Satışlar
Faaliyet kar oranı, yüzde şeklinde hesaplanır ve faaliyet karının net satışların
yüzde kaçı oranında gerçekleştiğini anlatır. Bir başka anlatım biçimiyle, oran brüt satış
karından faaliyet giderleri düşüldükten sonra kalan net faaliyet kan yüzdesini gösterir.
Yüksek bir faaliyet karı oranı işletmenin ana faaliyet konusunda başarılı olduğunu
ifade eder. Ancak oranın, faaliyet dışı gider ve zararlar ile vergiyi karşıladıktan sonra
yeterli bir ölçüde dönem net karı bırakacak büyüklükte olması çok önemlidir.
Dönem net karının net satışlara bölünmesi net kar marjı oranını verir.
Dönem net karı oranı, faaliyet karı elde etmiştir işletmede net satışların yüzde
kaçlık bir dönem net karı İçerdiğini gösterir. Fakat dönem net karının tamamının veya
büyük bir kısminin faaliyet dışı gelir ve karlardan oluşması halinde bunu söylemek pek
mümkün değildir.
Bu oran, işletmenin her bir hisse senedi başına düşen kar payını gösterir. Buna
göre, oranları şöyle gösterebiliriz:
Dağıtılacak Kar
Hisse Başına Kar Payı = —————————
Hisse Senedi Sayışı
Bu oran, hisse senedi başına düşen kar payı ile hisse senedinin borsa fiyatı
arasındaki ilişkiyi ortaya koyar.
Söz konuşu oran, hisse senedinin nominal değerine göre plasman oranının ne olduğunu
gösterir. Hisse senetlerinin plasman değerinin bilinmesi, hisse senetlerinin maliyet
bedeli veya borsa değeri ile karşılaştırma yapılmasına olanak vermesi açısından ortaklar
yönünden önemlidir.
Bu oran, hisse senedi başına düşen kar payının cari faiz oranına bölünmesi ile bulunur.
DÖNEMNETKARI 11.258.455.-
EK BİLGİLER:
1. Şirketin sermayesi nominal değeri 2500 TL. olan 6.600 adet hisse senedinden
oluşmakta olup, 600 adedi imtiyazlı 600 adedi ise adi hisse senedidir.
3. Dönem Net Karının 2.258.455.-TL. kar yedeği olarak ayrılacak olup, dağıtılacak kar
payı 9,000.000. -TL, dır. Söz konuşu tutarın 2.400.000.- TL'sı imtiyazlı hisse senedi
sahiplerine dağıtılacaktır.
AKTİF TUTAR
l,DÖNEN VARLIKLAR
Hazır Değerler 2.213.256.-
Ticari Alacaklar(Net) Stoklar 59.710.147.-
Stoklar 29.048.017.-
PASİF
V.ÖZKAYNAKLAR
90.971.420 -29.048.017
——————————————=0.88
70.700.760
2.213.256
7.700.760 =0.03
Netİşl.Ser.
29048.017
90.971.420-70.700.760. = %143
İŞLETME SERMAYESİ
VE
NET İŞLETME SERMAYESİNDE DEĞİŞİM TABLOSU
A- GENEL
1-Net işletme sermayesi, döner değerlerle kısa vadeli yabancı kaynaklar arasındaki
müsbet farktır. Diğer bir değişle :
Net İşletme Sermayesi =Döner Değerler- Kısa Vadeli Borçlar
Net işletme sermayesi, döner değerlerin kısa vadeli yabancı kaynaklarla finanse
edilmemiş bölümünü gösterir. Bu nedenle kısa vadeli borçlanma yolu ile bir teşebbüsün
net işletme sermayesini artırmasına imkan yoktur.
Bir teşebbüsün kısa vadeli borçları toplamı, döner değerleri tutarından daha fazla
ise, o teşebbüs için net işletme sermayesi açığı söz konusudur.
Net işletme sermayesi, bir teşebbüsün borç ödeme kabiliyetini belirten önemli
göstergelerden biridir. Bu nedenle kredi kurumları için,borç isteyenlerin net işletme
sermayesi durumu, her zaman için önem verilen bir faktör olmaktadır. Kredi kurumları,
verdikleri kredinin geri ödenmesini garanti altına alabilmek için, kredi sözleşmelerine,
borç alanın gelecek dönemde işletme sermayesinde herhangi bir azalmayı önleyecek
hükümler koymaktadırlar ( Net işletme sermayesinin, belirli bir tutarın altına
düşmemesi, belirli bir cari oranın devam ettirilmesi, borç ödemeyi kolaylaştıracak özel
fonlar ayrılması, nakten kar dağıtımının sınırlandırılması gibi ).
Net işletme sermayesinin yeterliliği, net işletme sermayesinin tutarından ziyade,
cari oranla, diğer bir değişle döner değerlerin, kısa vadeli borçlara oranı ile ölçülür.
Normal olarak, bu oran ne kadar yüksek ise, işletmenin borç ödeme kabiliyeti o kadar
fazla demektir. Bununla beraber cari oranın çok yüksek olması, işletmenin elinde atıl
fonlar bulunduğunu veya mali kaynakların, verimli olmayan aktif değerlere yatırılmış
olduğunu ifade edebilir.
3- Brüt işletme sermayesi, döner değerler toplamını ifade eder. Brüt işletme
sermayesi hesaplanırken, şüpheli alacaklar karşılığı, stok değer düşüş karşılığı,
menkul kıymet düşüş karşılığı gibi döner değerleri düzeltici karşılıkların
nazara alınması, eğer bunlar bilançonun pasifinde gösterilmiş iseler, döner
değerlerin brüt toplamından indirilmeleri gerekir.
Sermayedarlar, kredi kurumları, işletmeye kredili satış yapan firmalar, net işletme
sermayesi durumu ile ilgili oldukları halde, yöneticilerin, daha ziyade brüt işletme
sermayesi ile ilgilendikleri söylenebilir. Yukarıda da açıklandığı gibi, kısa vadeli
yabancı kaynaklarla, net işletme sermayesini artırmağa imkan yoktur; fakat bir işletme
kısa vadeli borçlanma yolu ile faaliyeti için gerekli fonları sağlayabilir. Örneğin, kredili
olarak mal satın alabilir,malı sattıktan sonra hem borçlarını ödemek hem de normal bir
kar elde etmek imkanına sahip olabilir. Yöneticilerin, brüt işletme sermayesi ile daha
fazla ilgili olduklarını gösteren diğer bir husus ta, bir teşebbüsün sabit sermayesi ile brüt
işletme sermayesi arasındaki ilişkinin, teşebbüsün karlılığını etkilemesidir.
Bir örnekle, karlılığı etkileyen bu ilişkiyi açıklayalım:
80.000 Satış hasılatı
gelirler
giderler
Toplam giderler
60.000
Değişken giderler
40.000
0
100 200 300 400
Üretim miktarı
4- Satış hacmi
İşletme sermayesi ihtiyacı, iş hacmi ile doğrudan doğruya ilgilidir. Normal olarak
iş hacmi genişledikçe işletme sermayesi gereksinmesi de artar; fakat bu artışın, iş
hacmindeki genişleme ile aynı oranda olması zaruri değildir. İş hacmi genişledikçe,
teşebbüsün, işletme sermayesini daha verimli bir şekilde kullanabilmesi, daha fazla
kredi sağlayabilmesi, daha ucuz fiyatla daha büyük miktarlarda alış yapabilmesi
olanaklarının varlığı nedeniyle, işletme sermayesindeki artış oranı daha az olabilir.
8- Konjonktür hareketleri
Refah devrelerinde teşebbüsün iş hacmi genişleyeceğinden işletme sermayesi
gereksinmesi de artar.
Durgunluk devrelerinde ise, ancak çok başarılı işletmeler, stoklarını, alacaklarını
paraya çevirebilirler. Söz konusu işletmeler, aşırı nakit kaynaklarını a) biriktirebilirler,
b) menkul değerlere yatırabilirler, c) borçlarını ödeyebilirler, d) veya zarar ediyorlarsa,
zararların kapatılmasında kullanabilirler.
10- Satışların mevsimlik olusu veya bütün yıla oldukça düzenli bir şekilde
dağılması
Bazı işletmelerin satışları, bütün bir yıl yeknesak bir şekilde, düzenli olarak
dağıldığı halde, bazı işletmelerin satışları belirli aylarda veya mevsimlerde toplanabilir.
Eğer bir işletmenin faaliyeti mevsimlik ise, faaliyetin toplandığı mevsimde işletme
sermayesi gereksinmesi en yüksek düzeye ulaşır. Diğer mevsimlerde ise bu tür
işletmelerin elinde aşırı işletme sermayesi kalmaktadır. Diğer bir ifade ile bu
teşebbüslerin işletme sermayesi gereksinmesi, mevsimlere göre dalgalanmaktadır. Bu
nedenle mevsimlik taleple karşılaşan işletmeler, faaliyetlerini çeşitlendirmek, işletme
sermayesini daha verimli bir şekilde kullanmak olanaklarını araştırmaktadır.
Satışların bütün yıla oldukça yeknesak (düzenli) bir şekilde dağılan teşebbüslerin
işletme sermayesi gereksinmesi, aylar, mevsimler itibariyle büyük dalgalanmalar
göstermez.
Gerek işletmenin yöneticileri gerek işletmeye kredi veren şahıslar ve kurumlar, net
işletme sermayesi durumu ve net işletme sermayesinde meydana gelen değişikliklerle
yakından ilgilidir. Net işletme sermayesinde değişiklik tablosu da, bir hesap dönemi
içinde, kaynaklarını ve kullanılış yerlerini de göstermek suretiyle net işletme
sermayesindeki artış veya azalışı açıkça ortaya koyar.
Bu tablonun düzenlenmesinin sağladığı yararlar şöyle özetlenebilir:
a) Bu tablo, diğer mali tabloların cevaplandıramadığı fakat gerek işletmenin
yöneticileri, gerek işletmeye kredi veren üçüncü şahıslar yönünden önemli soruları
yanıtlayarak, diğer mali tabloları tamamlar.
Bu tablonun yanıtlayabildiği başlıca sorular şöyle sıralanabilir:
(1) Hesap dönemi içinde işletme sermayesindeki değişikliklerin sebepleri
nelerdir?
(2) İşletme normal faaliyeti sonucu ne miktar işletme sermayesi yaratmıştır? Bu
şekilde sağlanan işletme sermayesi nerelerde kullanılmıştır?
(3) Sermaye artışı veya uzun vadeli borçlanmalar yolu ile ilgili hesap döneminde
ne miktar kaynak sağlanmıştır ve bu kaynaklar ne şekilde kullanılmıştır?
(4) İşletme, ilgili hesap döneminde sabit değerlerini satmışmıdır? Satmışsa, bu
satışlardan elde edilen hasılat nedir?
(5) Hesap döneminde, döner değerler, sabit değerlerin elde edilmesinde
kullanılmış mıdır?
b) Bu tablo, geçmiş dönemde teşebbüsün işletme sermayesini etkileyen faktörleri
belirttiğinden, işletme sermayesini etkileyen faktörleri belirttiğinden, işletme
sermayesinin kontrolü ve gelecekte kaynakların verimli bir şekilde kullanılması için
yöneticilerin elinde faydalı bir kaynaktır.
c) Yöneticiler gelecek yıllardaki işletme sermayesi gereksinmesini tahmin ederken
bu tablodan yararlanabilirler.
Şu hususu belirtmek gerekir ki, söz konusu tablo, nakit akışı (para akışı) ve geniş
anlamda fon akımı tablosundan farklıdır. Gerçekten bu tablo, işletmenin, bir hesap
dönem içinde nakit tahsilat ve ödemelerini göstermediği gibi, üçüncü şahıslarla olan
ilişkilerden doğan tüm mali olanaklarını ve bunların kullanılış yerlerini de ortaya
koymaz, kapsam itibarı ile, nakit akışı tablosundan daha geniş; fakat fon akım
tablosundan daha dardır.
(a) İşletmenin faaliyeti sonucu elde edilen net kar ve o hesap döneminde ayrılan
amortismanlar, tükenme ve itfa payları.
(b) Sermayenin artırılması (Sabit değerlerin işletmeye sermaye olarak konulması
yolu ile sermaye artırılıyorsa, bu şekilde bir artış, net işletme sermayesini etkilemez.)
(c) Uzun vadeli borçlanmalar (Hisse senetleri yerine tahvil vermek yolu ile
sermayede azalış ve buna karşılık uzun vadeli borçlarda artış sağlanıyorsa, bu mali
işlem, net işletme sermayesini etkilemez)
(d) Vergi iadeleri.
(e) sabit değerlerin satışı (Sabit değerin, diğer bir sabit değerle trampa edilmesi
işletme sermayesini artırmaz.)
Karşılaştırmalı Bilançoları
A- Değişiklikler
Döner Değerler
Genel olarak, belirli bir hesap döneminde net işletme sermayesinde artış, olumlu olarak
yorumlanabilir. Ancak bu konuda sıhhatli bir yorum ve değerlendirme yapabilmek için iki
faktörün nazara alınması gerekir.
1) Döner değerlerin yapısında (kompozisyonunda), likiditesinde değişiklik,
2) Net işletme sermayesindeki artışın kaynakları.
Bir işletmenin, para mevcudu, serbest menkul değerleri, alacakları veya stoklarındaki
artış nedeniyle işletme sermayesi artabilir. Ancak alacakların artması, alacakların
tahsilatındaki yavaşlamadan, stoklardaki artış ise, sürüm güçlüğünden, stok devir hızının
azalmasından ileri gelebilir. Eğer işletme sermayesindeki artış bu gibi sebepten ileri geliyorsa,
bu artışı teşebbüsün lehine bir gelişme olarak yorumlamamak gerekir. Diğer yönden bir
firmanın işletme sermayesindeki artış olmakla beraber döner değerlerin bünyesi daha az likit
bir hale gelmiş olabilir. Diğer bir deyişle nakit ve nakit benzerlerinin, döner değerler içindeki
nisbi önemi çok azalmış; buna karşılık stokların önemi artmış olabilir. Bu nedenle, net işletme
sermayesindeki artışın teşebbüsün lehine bir gelişme olup olmadığı konusunda bir
değerlendirme yaparken, döner değerlerin yapısına(kompozisyonuna), likiditesine de bakmak
gerekir.
Artışı sağlayan kaynaklara göre de, net işletme sermayesinde değişikliğin yorumu,
değerlendirilmesi farklı olur. Net işletme sermayesi, teşebbüsün normal faaliyet sonucu
artıyorsa, bunu lehe bir gelişme olarak yorumlamamak gerekir. Eğer işletme sermayesi, uzun
vadeli borçlanmalar veya sabit değerlerin satışı gibi nedenlerle artmışsa, bu gelişmeyi başarı
olarak değerlendirmemek gerekir. Bir örnekle, bu görüşleri açıklayalım:
Kullanış yerleri
Kar 55.000
Amortismanlar 45.000
Sabit değer satışı 145.000
Toplam 245.000
Kullanılış yerleri
Kar
Amortismanlar 45.000
Alınan uzun vadeli krediler 200.000
Toplam 245.000
Kullanış yerleri
KARŞILAŞTIRMALI BİLANÇOLAR
31 Aralık Artış veya Azalış
1977 1978
AKTİF
Döner değerler
Kasa 50.000 80.000
+30.000
Ticari alacaklar 150.000 200.000
+50.000
Şüpheli alacaklar
karşılığı (-) (4.000) (5.000)
(+1.000)
Alacaklar, net 146.000 195.000
+49.000
Tahakkuk etmiş gelirler 5.000 7.000 +
2.000
Stoklar 220.000 250.000
+30.000
Peşin ödenmiş giderler 5.000 7.000
+2.000
Döner değerler toplamı 426.000 539.000
+113.000
Sabit değerler
Bina, arazi,makine ve
demirbaşlar 600.000 600.000 -----
Birikmiş amortismanlar(-) (60.000) (90.000)
(+30.000)
Maddi sabit değerler, net 540.000 510.000 -
30.000
Aktif toplamı 966.000 1.049.000
+83.000
PASİF
Kısa vadeli borçlar
Ticari borçlar 110.000 100.000 -
10.000
Tahakkuk etmiş giderler 4.000 7.000
+3.000
Kısa vadeli borçlar topl. 114.000 107.000
-7.000
Uzun vadeli borçlar 50.000 50.000 ---
Borçlar toplamı 164.000 157.000
-7.000
Öz sermaye
Ödenmiş sermaye 700.000 700.000 ---
Yedek akçeler 102.000 192.000
+90.000
Öz sermaye toplamı 802.000 892.000
+90.000
Pasif toplamı 966.000 1.049.000
+83.000
Satış giderleri
Reklam giderleri 12.000
Dağıtım giderleri 18.000
Amortismanlar 5.000
(satış kısmı için)
Diğer satış giderleri 15.000
Satış giderleri toplamı 50.000
Şüpheli alacaklar karşılığı 1.000
Faaliyet giderleri toplamı 150.000
Faaliyet karı 130.000
Faaliyet dışı gelirler
Kira geliri 10.000
Toplam 140.000
Faaliyet dışı giderler
Ödenen faizler 5.000
Diğer giderler 5.000
Değersiz alacaklar 5.000
Faaliyet dışı giderler toplamı 15.000
Kar 125.000
DAĞITILMAMIŞ KARLAR TABLOSU
Dönem başında dağıtılmamış karlar toplamı 102.000
1978 yılında elde edilen net kar 125.000
toplam 227.000
Nakden dağıtılan kar hissesi (-) (35.000)
Hesap dönemi sonunda dağıtılmamış karlar
Toplamı 192.000
Alacaklar, değersiz alacak mahiyetini aldıkları zaman defterlerde yapılan kayıt şöyledir.
/
Faaliyet Dışı Giderler H.
Değersiz Alacaklar H. 5000
Ticari Alacaklar H. 5000
Değersiz Alacakların zarar yazılması
/
Mizanın düzeltme kısmında, nakit hareketini gerektirmeyen bu işlem için ters kayıt
yapılır.
(b) Şüpheli alacaklar karşılığı : 1000 TL.
1978 yılında işletmenin ayırmış olduğu şüpheli alacaklar karşılığında 1.000 TL.’lık bir
artış görülmektedir. Şüpheli alacaklar karşılığı ayrılması, işletmeden bir nakit çıkışını
gerektirmez. Nakit hareketini gerektirmeyen bu işlem, mizanın düzeltme bölümünde elemine
edilmiştir.
Kira 10.000
Tahakkuk etmiş kiralardaki artış(-) 2.000
Nakden tahsil edilen kira geliri 8.000
Tahakkuk etmiş olmakla beraber hesap dönemi sonuna kadar ödenmemiş olan 3.000
TL. tutarındaki personel gideri, o tarihe kadar işletmeden bir nakit çıkışını
gerektirmediğinden, nakit akımı tablosu düzenlenirken nazara alınması gerekir.
Örnek IX- 1’deki işletme, hesap döneminde 780.000 liralık satış yapmış fakat satış
bedellerinin ancak 725.000 lirasını tahsil etmiştir. Bakiye 55.000 TL. işletmenin
müşterilerinden olan alacağını arttırmıştır. Diğer bir ifade ile, satış bedelinin 55.000 liralık
kısmı, nakit olarak işletmenin kasasına girmemiştir. Nakit akımı tablosu düzenlenirken, bu
durumun nazara alınması gerekir.
Bir işlemenin cari veya geçmiş hesap dönemindeki satışlarından sağladığı nakit miktarı,
aşağıdaki şekillerde hesap edilebilir:
Hesap döneminde mal alışları için yapılan nakit ödemeler aşağıdaki şekillerde
hesaplanabilir:
Örnek : IX -1
NAKİT AKIM TABLOSU (TL)
Nakit kaynakları
Satışlar 780.000
Alacaklardaki artış (-) (55.000)
Satışlar dolayısıyla
nakit tahsilatı 725.000
Kira geliri 10.000
Tahsil edilmemiş kira (-) (2.000)
Nakden tahsil edilen kira 8.000
Nakit kaynakları toplamı 733.000
Kaynakların kullanılışı
Mal alışları 530.000
Ödenen ticari borçlar 10.000
Nakden ödenen genel idare giderleri 71.000
Personel giderleri 37.000
Büro giderleri 10.000
Diğer genel giderleri 24.000
Nakden ödenen satış giderleri 45.000
Reklam giderleri 12.000
Dağıtım giderleri 18.000
Diğer satış giderleri 15.000
İşletmenin nakden ödenen
diğer giderleri 10.000
Peşin ödenmiş giderler 2.000
Nakden ödenen kar hissesi 35.000
Örnek: IX.1d
NAKİT AKIMI TABLOSU İÇİN HAZIRLANAN MİZAN
Bilanço ve Gelir Net değişiklik Düzeltmeler Nakit Nakit
Tablosu Kalemleri Borç Alacak Borç Alacak Artışı Azalışı
Kasa 30.000
Ticari alacaklar 50.000 5.000 (a) 55.000 (f)
Stoklar 30.000 30.000 (g)
Tahakkuk etmiş gelirler 2.000 2.000 (d)
Ticari borçlar 10.000 10.000 (h)
Tahakkuk etmiş giderler 3.000 3.000 (e)
Şüpheli alacaklar 1.000 1.000 (b)
Birikmiş amortismanlar 30.000 30.000 (c)
Ödenen kar hissesi 35.000 35.000
Satış ,net 780.000 55.000 (f) 725.000
Stoklar 220.000 250.000 30.000 (g)
Mal alışları , net 530.000 10.000 (h) 540.000
2. Kulanım Yerleri:
a) Varsa Dönem zararı
b) Gelir Üzerinden Ödenen Vergiler
c) Ödenen Kar Payları
d) Aktif Değerlerde Artış
1) Döner Değerlerde Artış
(Kasa ve Bankalardaki Artış Hariç)
2) Sabit Değerlerde Atış
e) Borçlarda Azalış
1) Kısa vadeli Borçlarda Azalış
2) Uzun Vadeli Borçlarda Azalış
f) Sermaye Azaltılması
Bilanço Kalemleri 31.12.1977
( Firma sahip veya sahiplerinin31.12.1978 Kaynak
firmadan çektikleri değerler(bin TL.) Kullanım
dahil)
AKTİF Kullanım Yerleri Toplamı
Döner değerler
3. Kasa ve Bankalardaki Değişim ( + veya - )
Kasa ve bankalar 800 1.000 200
Devlet tahvilleri TOPLAM --
600 600
Alacaklar 8.000 12.000 4.000
Stoklar 16.200 24.600 8.400
Kasa ve bankalardaki
Döner değerler topl.azalış kaynaklar
25.600 arasında, buna
37.600 karşın söz konusu kalemdeki artış
Sabit değerler
kullanım yerleri arasında da gösterilebilir. Bu taktirde “ Kasa ve Bankalardaki Değişim”
Maddi sabit değerler 32.000 50.000 18.000
tabloda ayrı bir bölüm
Birikmiş olarak yer almaz.
amortismanlar(-) (9.600) (13.600) 4.000
Maddi sabit değerler, net 22.400 36.400
Fon akım tablosunun ne şekilde düzenlenebileceği Örnek X-1 ile açıklanmıştır.
İlk tesis giderleri 2.000 2.000 --- ---
Birikmiş itfa payları(-) (800) (1.200) 400
İlk tesis
Örnek X-1agiderleri, net 1.200 800
Sabit değerler toplamı 23.600 37.200
AKTİF TOPLAMI KARŞILAŞTIRMALI 49.200BİLANÇOLAR
74.800
PASİF
Kısa vadeli borçlar
Banka kredileri 12.000 20.000 8.000
Ticari borçlar 4.400 6.800 2.400
Borç senetleri 2.000 -- 2.000
Ödenecek giderler 1.600 800 800
Diğer kısa vadeli borçlar 2.400 3.200 800
Kısa vadeli borçlar topl. 22.400 30.800
Uzun vadeli borçlar
Tahviller 10.000 25.000 15.000
Diğer uzun vadeli borçlar 1.200 2.000 800
Uzun vadeli borçlar topl. 11.200 27.000
Öz sermaye
Ödenmiş sermaye 10.000 10.000
Yedek akçeler 2.600 4.100 --- ----
Dönem karı 3.000 2.900 2.900
PASİF TOPLAMI 49.200 74.800
1977 karı üzerinden
ödenen vergi 1.500
Fon akım tablosu düzenlenirken çift sayımlardan kaçınmak gerekir. Örneğin, ayrılan
amortismanlar kaynaklar arasında gösterildiğinden, sabit değerlerdeki brüt artışa fon
kullanımları arasında yer verilmelidir. Geçen dönem karından yedek akçelere eklenen kısım,
ikinci kez kaynak olarak hesaba katılmamalıdır.
FON AKIM TABLOSU (Bin TL)
I.. Kaynaklar:
a) Faaliyet Sonucu Yaratılan Kaynak 7.300
Dönem Karı 2.900
Dönem İçinde Ayrılan Amortismanlar 4.000
İtfa Payları 400
b) Aktif Değerlerde Azalış 600
Devlet Tahvilleri 600
c) Borçlarda Artış 27.000
Banka Kredileri 8.000
Ticari Borçlar 2.400
Diğer Kısa Vadeli Borçlar 800
Tahviller 15.000
Diğer Uzun Vadeli Borçlar 800
d) Sermaye Artışı
Tutar Tutar
(Bin TL) % (Bin TL)
%