You are on page 1of 7

Sosyoloji Notlar 15

PIERRE BOURDIEUNN TEMEL KAVRAMLARINA GR


Cihad zsz* Eer sosyolog her zaman biraz rahatszlk veriyorsa, bunun nedeni, bilinsiz kalnmas yelenen eylerin bilincine varmaya zorlamasdr." Pierre Bourdieu Metodolojisi Genel olarak var olan kabullere ynelik eletiriler ieren Bourdieu metodolojisi, z olarak, kendi saha almalar srasnda ekillenmitir (kendi ifadesiyle, metot ona kavramlar dayatmtr). Ampirik aratrmadan yoksun teori botur, teoriden yoksun ampirik aratrma krdr" sznden hareketle almalarn ekillendiren Bourdienn eletirileri yap-eylem, makro-mikro ve metodolojizmteorisizm ayrmlarna yneliktir. Metodolojizm, yntem zerine dnmn, bilimsel almada etkin kullanmndan ayrlmas ve yntemi yntem iin gelitirmek eklinde tanmlanabilir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 33). Yntembilimin bu ekilde nesneden kopartlp kuramsal inann temeline yerletirilmesi, teknik bir indirgemecilik olarak karmza kmaktadr. Yntembilimi baat bir konuma yerletiren bylesi bir fetiizm, nceden ina edilmi nesneleri bilim kisvesine brndrmeye mahkumdur ve bilimsel bir miyoplua dme tehlikesini beraberinde getirir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 33). Bourdieu kuram ve metodolojinin i ie bir sre olduunu sklkla vurgular. Ona gre kuram, pratii olduu gibi ynlendiren bir sre deildir. Bourdieu, ampirik almann btn pratik dayatmalaryla ve gereklikleriyle ban koparm bylesi bir gsterii kuramla uramaz. Onun kavramlarla ilikisi pragmatik bir ilikidir: onlara sorunlar zmeye yardm eden bir alet kutusu (Wittgenstein) muamelesi yapar (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 35). Bourdieu kuram ve pratii nermeler ve ampirik rneklerle ekillendirdii iin snrsz bir kavram evrenine de sebep olmaz. Bu anlamda her konuyu kendi balamnda aratrmak, (pratiin ve kavramlarn da bu balamda ekillenmesi) Bourdieunn aratrma ve makalelerinin tutarllnn kant niteliindedir. Burada bahsettiimiz, teori ve pratik arasndaki dnl metot, Bourdieunn yaklamnn reflexivity zelliine denk der. Reflexivity kavram Bourdieuda, hem dnmsellik, hem de dnmsellik anlamlarna denk der (Wallace ve Wolf, 2004: 135). Bu dnmsellik/dnmsellik yapbozum ile evrensellik, akl ile grelilik arasnda uzlama salayacak tarihselci bir aklclk kurmaya ve bilimsel doruya bu yolla ulamaya olanak tanr. Bourdieu, bir yandan, Habermas gibi bilimsel doruluun olaslna ve gerekliliine inanr. Ama Frankfurt Okulunun kuramcsna
*

Hacettepe niversitesi Sosyoloji Blm Yksek Lisans rencisi

Sosyoloji Notlar 16 kar, akl, bilincin ve dilin tarih tesi yaplar zerine kurma tasarsnn, felsefenin ve tarihsel bilimlerin kurtulmas gereken aknc bir yanlsamann bir paras olduunu savunur. Bu balamda Derrida ve Foucaultnun yapbozumcu tavrna yaknlaan Bourdieu, bu srete bilimin iktidar alanna girmemesi gerektiini savunur. Son derece siyasi bir eylem olan bilim, kendi siyasetini (bilgisini) toplumun siyasetiyle kartrd takdirde (iktidar) bilimsel alann tarihsel olarak kurulmu zerkliini deersiz klm olur. Bourdieu bu noktada post-yapsalclktan ayrlr: Yapbozum, kendi kendisini yapbozuma uratsayd kendi tarihsel olaslk koullarn kefederdi ve kendisinin de entelektel evrenin toplumsal yapsnda kk salm aklc diyalog ve doruluk ltleri varsaydn kabul etmek zorunda kalrd der (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 41). Dnmsellik*, bireysel olandaki toplumsal, mahremin altnda gizlenen gayri ahsiyi, zelin en derinine gmlm evrenseli kefettirerek bizi bylesi yanlsamalardan kurtaran eydir. Bu anlamda, nemli olduu halde dnmselliin kullanlmamasnn temel sebebi toplumsaldr, yani entelektelin kendisini sorgulamaktan kanmasndan kaynaklanr (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 40). Bu nokta Bourdieunn nesneyi aratran zne iin bitii roln farkl bir tanm gibidir. Bourdieu nesneyi ele alan ya da inceledii eyi nesneletiren znenin, kendisini ne derece nesneletirdii sorusu zerinde srarla durur. Burada temel olarak etnograflar ele alan Bourdieu iin; (Barnardn szleriyle) gzlemcinin konumunu, ina edilen nesneyle ayn eletirel zmlemeye tabi tutmak daha nemlidir (Akt: Bourdieu ve Wacquant, 2003: 29). Aratrmacnn yanllk problemi tam da burada doan ayr bir problemdir. Kiisel, akademik ve entelektalist yanllk olarak ayrlan bu yanllk, srasyla kiisel kkene(snf, cinsiyet vb.), entelektel ya da iktidar alannn sunduu konuma ve son olarak da dnyay pratik zmler gerektiren somut bir sorunlar btn gibi alglamaktan ok, gsteri gibi alglamaya iten yanllklardr (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 37). Bourdieu bu konuyla ilgili olarak; Baz sosyoloji almalarn okurken beni zen ey, toplumsal dnyay nesneletirmeyi meslek edinenlerin, kendi kendilerini nesneletirme yeteneini ok ender olarak gstermeleri ve grnrde bilimsel olan sylemlerinin nesneden ok, nesneyle ilikilerini anlattn bilmemeleridir demektedir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 53). Ksaca; sosyolojik sylemin en nemli zorluklarndan birisi, nesneletirme aamasnda bireyin deer yarglarndan ve zerine konutuu eye deer ykleme huyundan arnabilmesidir. Bir sosyolog, rnein din veya devletle ilgili bir sylem gelitirecei zaman ona deer yklememeye zen gstermelidir. Yani; onun ne deerde olduunu deil, ne olduunu belirtmeye almaldr. Kendi metodolojisinin snrlarn bu ekilde izen Bourdieu, eletirdii ya da kendisini eletiren dnrlerden ayrld noktay da bu snrlar dahilinde sunar; tarihsellik olmadan sosyoloji, sosyolojik bak olmadan tarih yaplamayacan ileri sren Bourdieu, kendisinin ada toplumlarn zgl niteliklerinin tarihsel bir zmlemesi zerine kurulu genel bir antropoloji kurma giriimi grd yerde, dier dnrlerin sadece -zellikle eitim sistemi ve kltr zerine- siyasal savlar grdn syler (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 156). Bourdieu bu sosyal bilim anlayn ekillendirirken Husserl, Heidegger ve Merleau-Pontynin fenomenolojileri kadar Wittgensteinn ikinci dnem felsefesinden de yararlanm, Descartes varlkbilimin ikiliklerini -beden ile zihin, anlama ile duyarllk, zne ile nesne, kendinde ile kendi iin- reddetmitir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 29). Sosyal bilimin has nesnesi, ne tm metodolojik bireyciler tarafndan naif bir biimde temel gereklik olarak kutsanan o en gerek varlk olan bireydir, ne somut bireyler kmesi olarak gruplardr; tarihsel eylemin iki gereklemesi arasndaki ilikidir, bu ilikiden doan her eydir, yani alglanan ve takdir edilen gereklikler eklinde kendini gsteren alanlar, toplumsal temsiller ve pratiklerdir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 117).
*

Reflexivity kavram iki anlama gelse de Trke kaynaklarda srekli olarak dnmsellik olarak

zikredilmektedir

Sosyoloji Notlar 17 Bourdieu genelde sosyal bilimlerin, zelde ise sosyolojinin (etik davranmas gerektiine inanr, ama) ilerlemi toplumlara bir ahlak felsefesi salayabileceine inanmaz. Sosyolojinin, ahlaki eylemin pratikte nasl harekete geirilebileceini sylemesi gerektiini, ne ynde olmas gerektiini syleyemeyeceini ileri srer (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 43). Bourdieunn sosyolojiye (ya da sosyal bilimlere) bitii bu dnmsel rol, basite felsefeyi estetize etme abas deil, eyleme geii mmkn klma abasdr. Sk sk yanl yorumlara maruz kalan ifadelerinden yola karak, sosyal bilimleri felsefenin yerine gz dikmi bir disiplin olarak grenlere de yle seslenmektedir; Eer sosyal bilimler felsefe iin bir tehdit oluturuyorsa, bu, sanld gibi o zamana dek felsefenin tekeline ald alanlara el koyduu iin deildir. Daha ok, (sessizce ya da aka) profesyonel felsefecinin makamnda ve duruunda sze dklmeden kaytl olan eyin tam kart (tarihselci, yine de aklc) bir felsefeye kalktklar iindir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 154). Bourdieu, ok yakn grnd etnometodoloji ve Garfinkelle ayr dt noktay ise u ekilde tanmlar; etnometodoloji, pozitivizmin mutlak kabullerini reddedip, istatistiin karsna video kaydn koyarak nesnelliin snrlarn genilettiine inanr, ancak hala kesmeden kaydettii kaydn izdii snrlar dahilinde deerlendirme yapmakta, bu anlamda kendisi dndaki baz gereklerin n-inasn yine kabullenmi olmaktadr (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 58). leride ayrntl olarak greceimiz sermaye ve alan ilikileri her kaytta, ilk elde ak ak grnmeyebilir. Bu anlamda etnometodoloji tarihsellikten kk bir kopu sergileyip, o anki ilikilere odaklanr. Oysa tarihsellik Bourdieu iin nemli bir ayrntdr, bir ilikiler andaki anlamlar, ancak o ilikinin tarihsel sre ierisinde kazand ekiller bilinirse, konuyla ilgili her trl bilgiye sahip olunursa doru anlalabilir. Tmyle sra d olan bu dnce biimi, klasik nesnelliin mutlak savlarnn braklmas sonucunu dourur ama bu, klasik nesnellii grecelie terk etmez: Gerekten de, bilimsel znenin ve nesnesinin olaslk koullar bir btndr ve bilimsel znelerin toplumsal retim koullarna ilikin bilgide salanan her ilerleme, bilimsel nesnenin daha ok tannmasn salar ve bunun tersi de geerlidir. Aratrmann, konu olarak kendine bilimsel alan, daha ak bir anlatmla bilimsel bilginin gerek znesini setii durumlarda buna yeterince tank olunur (Bourdieu, 1999: 319). Bourdieunn Alan-Sermaye Sistemi Bourdieu, snflar aras ilikileri, Marxta olduu gibi salt ekonomik veya salt ideolojik olarak ele almaz. Dnen politika anlayn ve politikadan kaynaklanan g ilikilerini ele ald bu durum, fikirlerindeki Weber etkisini gstermektedir (ki bu etkiyi dolayl olsa da kendisi de kabul eder). Bourdieu snflar arasndaki atmay aklayabilmek iin atma alanlar belirler. Bu alanlar mevkiler aras ilikilerden oluur ve gce gre ekillenirler. Bu gcn dalm da sermayelerin dalmna gre deiir. Sermayeler ekonomik, toplumsal, kltrel ve simgesel olmak zere 3(+1) farkl balkta ele alnrlar. z olarak ekonomik sermaye, ekonomik kaynaklar anlamna gelir. Toplumsal sermaye, toplum ierisindeki ilikiler btnn yanstr. Kltrel sermaye ise eitim yoluyla renilmi tm kabulleri, davran kalplarn, ksacas toplumun zn ierir. Simgesel sermaye; her sermayenin ierisinde grlebilecek, sahip olunan simgesel deerler btndr. Dier sermaye tiplerinin herhangi birinin, alg kategorileriyle kavrandnda brnd biimdir. Bir toplumda ekonomik karlar (illusio) nemli konuma gelmiken, bir dier toplumda kltrel karlar baat nem kazanabilir. Bu durum simgesel sermayenin, iddete dnmesi noktasnda da farkllklar dourur; yani simgesel iddetin boyutunu da belirler. Tm bu dinamikler araclyla ekillenen sistemin yeniden retimini salayan dinamik ise habitustur. Tm bu kavramlar Bourdieunn kendi tanmlaryla ele alalm. Alan ve Habitus Bourdieu, alan kavramnn daha iyi anlalabilmesi iin oyun metaforunu kullanr. Bir oyunda; oyuncular, onlarn yatrmlar, kar amalar, stratejileri, aka

Sosyoloji Notlar 18 ifade edilmeyen kurallar (doxa), herkesin sahip olduu kartlar vardr. Oyuncular, toplumdaki eyleyiciler, yani genel anlamda toplumdur. Yatrmlar, oyun sonundaki beklentilerini (illusio, yani karlarn) salamaya ynelik olarak riske attklar sermaye paralardr. Asl sermaye ise, her oyuncunun ellerinde bulundurduklar kartlardr. Alan bu oyunun oynand yerdir ve kiilerin sermayesine gre alandaki g arl, kazanma/kaybetme ans farkllk gsterir. Oyun srasnda oyuncularn gelitirdikleri stratejiler ise habitus kavramna denk der. Bu stratejiler, baarya gtren belli formller deil, sre ierisinde ekillenen yatknlklardr.* Daha z olarak bir alan, baz iktidar (ya da sermaye) biimlerine gml konumlar arasndaki tarihsel nesnel bantlar btnnden ibarettir. Bir alan tpk manyetik bir alan gibi, nesnel kuvvetlerin yaplanm bir sistemidir; buraya dahil olan btn eyleyici ve nesnelere dayatabildii zgl bir arlk merkeziyle donanm, bantsal bir konfigrasyondur. Bir alan ayn zamanda bir atma ve rekabet mekandr, bu bir sava alan analojisidir, bu savaa katlanlar, bu alanda etkili olan zgl sermaye tr -sanatsal alanda kltrel yetke, bilimsel alanda bilimsel yetke, dinsel alanda papazlarn yetkesi vs.- zerinde tekel kurma ve iktidar alannda farkl yetke biimleri arasndaki dnm oranlarna ve hiyerariye karar verme gcn elde etme amacyla birbirleriyle rekabet etmektedirler (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 25-26). Sosyal alanlar iinde yaratlan etkiler, ne rastgele eylemlerin aritmetik toplam ne de ortak bir plann btnlemi sonucudur. Sosyal bir aralkta meydana gelen (yukarda da bahsettiimiz) rekabet tarafndan retilirler. Bu aralk, rekabetin genel eilimlerini etkiler. Bu eilimler, temel hukukunu oluturduklar oyunun yapsnn iine yazlm olan varsaymlara (iki alan arasndaki ilikilere) baldr (Bourdieu, 2005: 61). Bourdieu bir alann oluumunu evrede ele alr. Bu evre srasyla; zerkliin kazanlmas, ikici yapnn ortaya kmas ve simgesel sermayenin oluumudur. Sanatn Kurallar (1999) yaptnda, yaznsal alann oluumu rneinden yola karak, alann oluumunu salayan evreleri ayrntl olarak aklar. zerkliin kazanlmas, bir anlamda iinde bulunulan alana direni gstermektir. Bu direni sayesinde iki cephesi bulunan bir atma doar ve kendi alanna sahip olan (rnein yaznsal) alan, kendi sermayesini oluturarak, oluumunu tamamlar. Bu sre, habitusun olumas ve bu sayede alann kendisini srekli yeniden retmesiyle devam eder. Bu noktada habitus kavramna aklk getirmeye alalm. Habitus, ne tam anlamyla bireyseldir, ne de davranlar tek bana belirler; eyleyicilerin iinde ileyen yaplandrc bir mekanizmadr, ok eitli durumlarla baa kmay salayan bir strateji retme ilkesidir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 27). Baka bir deyile habitus; toplumsal eyleyicilerin, tam anlamyla aklc olmadan, yani davranlarn sahip olduklar aralarn verimliliini azamiye kartacak ekilde dzenlemeden ya da daha basiti, hesap yapmadan, hedeflerini aka ortaya koymadan ve bunlara ulamak iin sahip olduklar aralar aka birletirmeden, ksacas planlar, tasarlar yapmadan, makul olduklarn, deli olmadklarn, lgnlklar yapmadklarn aklamak iin varsaymak gereken eydir. Bu anlamda habitus bir eyleyici iin kader deil, karlalan yeni deneyimlerle srekli gelien/deien bir yatknlklar btndr (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 121 ve 125). Habitus kavramnn ilevlerinden biri de zel bir eyleyicinin ya da bir eyleyiciler snfnn pratikleriyle mallarn/varlklarn birletiren slup birliini aktarabilmektir. Habitus, bir konumun ikin ve bantsal zelliklerini birliki (niter) bir yaam stilinde, yani insanlarn, mallarn/varlklarn, pratiklerin tercihindeki birliki bir btnde dile getiren can verici ve birletirici kkendir (Bourdieu, 1995a; 23). Tm bu sylediklerimiz nda alan ve habitus arasndaki banty daha net grebiliriz. Alan, varln srdrmek iin habitusu ekillendirir. nk bir alan, yeniden retimini salayacak eyleyicilere ihtiya duyar ve bu eyleyiciler habitusun varl sayesinde etkin olurlar. Bu anlamda, habitus yeniden retimi salayarak alann

Alan-oyun benzetmesinin daha ayrntl bir zmlemesi iin; Bourdieu ve Wacquant, 2003: 82-83.

Sosyoloji Notlar 19 varolmasnda etken rol oynar. Bu durum habitus ve alann birbirine ne kadar bal olduunu bize kantlar. Sermaye ve Simgesel iddet Bourdieu, alan ierisindeki hakimiyet abas srasnda elde edilmeye allan sermaye tipleri belirler. Bunlar ekonomik, toplumsal ve kltrel sermayelerdir. Dnr daha ok kltrel sermaye zerinden aklama yoluna gider. Ekonomik sermaye, salt ekonomik kaynaklarn elde bulundurulmas anlamna gelir. Toplumsal sermaye ise bir eyleyicinin iinde bulunduu alanda sahip olduu iliki ana gnderme yapar. Bourdieunn almalarnda ok temel bir yeri olan kltrel sermaye, bir alanda gc elinde bulunduranlarn (bugnk anlamyla devletin) eitim yoluyla ailelere ve dolaysyla bireylere alad yapdr. Bu anlamda Bourdieu okullar ok baat bir konuma yerletirir. Eitim sistemi ounlukla sekinlerin baarl olduu bir dzen dayatr, sekin olmayan aileler ise bu eitim sisteminde baarnn art olduuna inanm olarak (yani habitus edinmi olarak) srete yer alr ve sistemin yeniden retimini salarlar. Ailelerin ocuklarna miras brakt, (habitusu ekillendiren) bu kabuller o toplumun kltrel sermayesi haline gelmitir. Bourdieu okul kurumunun ilevini daha iyi anlatabilmek iin fiziki Maxwellin cin varsaymn kullanr. Maxwell ikinci termodinamik yasasnn askya alnabilmesi iin cin imgesini ortaya atar. O, az ya da ok scak, yani az ya da ok hareketli tanecikler arasnda bir cin olduunu hayal eder. Bu cin tanecikleri ayrr, en hzllarn ss artan bir kaba, en yavalarn da ss azalan bir kaba atar. Bunu yaparken de, baka trl yapldnda ortadan kalkacak olan farkll, dzeni korumu olur. Okul sistemi de Maxwellin cini gibi, miras yoluyla kltrel sermayeye sahip olanlar (sekinleri), bu sermayeden yoksun olanlardan ayrr. Yetenek farkllklar ise, miras alnan kltrel sermayeye gre oluan toplumsal farkllklardan ayrlamayacandan, bylece eskiden var olan toplumsal farkllklar ayakta tutar (Bourdieu, 1995a: 40-41). Tam bu noktada simgesel sermaye kavram devreye girer. Devlet (bu rnek zerinden devam edecek olursak) yeniden retimini salamak iin, fiziksel iddet iermeyen bir bask unsuru kullanr. Simgesel iddet, bir toplumsal eyleyici zerinde kendi su ortaklyla uygulanan iddet biimidir (buradaki su ortakl habitus kavramn aklar) (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 166). Simgesel iddetin bir dier zellii de egemenlik ve boyun eme ilikilerinin sevgi ilikilerine, iktidarn karizmaya ya da duygusal bir honutluk yaratabilecek bir cazibeye dnmesidir. Borcun kabul minnete, bu cmerte edimi gerekletirene kar kalc bir duyguya (habitusa) dnr (Bourdieu, 1995a: 187). Bu kabul ettirme srecinde devletin elinde bulundurduu bask aralar simgesel sermayedir ve kltrel sermaye zerinden ilemektedir. Farkl bir alanda, (rnein din alannda) simgesel sermayenin ierii farkl bir boyut kazanacak, ancak simgesel iddeti salamas balamnda yine ayn ilevi grecektir. Daha keskin bir ifadeyle, simgesel sermaye iindeki kartlklar ya da blnmeler araclyla alglandnda, her trden sermayenin ald biimdir (Bourdieu, 1995a: 116-117). nk srekli olarak kartlklar dayatarak simgesel iddeti tevik eder.* Gnmzde simgesel iddetin en nemli dinamiklerinden birisi de televizyondur. Bourdieu iin de ok nemli bir konu olan televizyon, sekinlerin, ynetenlerin veya hakim snfn kendi lehlerinde kamuoyu oluturmalar asndan nemli bir iddet aracdr. Bourdieu bu ekilde olumu olan kamuoyunun ne derece var olduunu da ayrca tartr. Televizyon ve Kamuoyu zerine Televizyon kanallarnn kimlerin elinde olduu ve kanallar elinde bulunduran kiilerin iktidarla olan ilikileri Bourdieunn zerinde nemle durduu konulardandr. Simgesel iddet uygulamak iin kullanlan televizyon kanallarna konuk olun (szde)
*

Dilin simgesel iddet arac olarak kullanlmas konusunda ayrntl bir zmleme iin; Bourdieu ve Wacquant, 2003: 135-147

Sosyoloji Notlar 20 aydnlar ve kendi deyimiyle fast-thinkerlar, ne yaptklarn sorgulamalar konusunda uyarr. nk Bourdieu, (Eletirel Okulun kulland anlamda) kltr endstrisinden kurtulmann yolunun kendisini her trl ballktan kurtarm bir sosyolojiyle mmkn olacan syler. Kendisi de bu konudaki grlerini profesrlk yapt niversitenin kanalnda, kendi belirledii bir formatta sunar (Daha sonra Televizyon zerine adyla baslacak olan ve televizyondan yaynlanan dersler kapsamnda). Burada gstermeye alt ey, kendisinin insiyatif koyabildii bir kanalda, istediini syleyebildii, ancak belli bal zenginlerin elinde bulunan kanallara (ayet durumun farknda olmadan) klmsa, insiyatifin kaybolaca ve orada bulunan dnrn fastthinker konumuna deceidir. Fast-thinkerlar, Bourdieunn tanmlamasyla, istenilen konuda istenilen eyleri akademik bir slupla syleyen ve medya tarafndan sklkla tercih edilen popler (szde) akademisyenlerdir. Bu yolla simgesel iddetin yeniden retildiini ve bu iddet biiminin ona maruz kalanlarn ve ayn zamanda da, ou kez onu uygulayanlarn sessiz su ortaklyla ve her iki tarafn da onu uyguladklar ya da ona maruz kaldklarnn bilincinde olmadklar lde uygulanan bir iddet biimi olduunu syler (Bourdieu, 1997: 21-22). Televizyon zerine eserinde Bourdieu, gnmz televizyon ve gazete haberciliinin, birbirinden farkl davranabilme, ya da ayn haberi en nce verebilme hrsnn, zamanla btn habercileri ayn hale getirdiini anlatr. Haber bltenlerinde, aslnda konuulmas gerekenin deil de, yukardan gsterilmesi istenenin gsterildii ve geitirme haberlerle gndemin srekli bulanklatrld konularna deiniyor. Bourdieu bu haberlere konu ya da nayak olan aydnlar dzene ballar olarak tanmlar. Bu dzene ballar ounlukla eski modele gre eletirenler (ya da yalnzca solcular) olarak yaamay srdrrler (Bourdieu, 2006: 68). Bourdieu tm bu tekdzelikten kurtulmak iin aydnlarn kurtarc olabileceini, ancak pazarn gleriyle su ortakl ve ibirliinden kaabildikleri takdirde bunu baarabileceklerini syler. Kendisinin de bu konuda bir direni oluturmaya altn syler (2006: 68-69). Kamuoyuyla ilgili olarak da Bourdieunn gr hayli serttir. Kamuoyu yoktur makalesinde dile getirdii ey temel olarak kamuoyu yoklamalarnn kat bir zmlemeye tabi tutulmas gerektiidir. Kamuoyu yoklamalar cevap yok yantn verenleri yok sayan, sonular sadece soruya cevap veren katlmclar zerinden deerlendirilen, cevap klarnda keyfi dzenlemeler yaplan ve katlmclar beklemedikleri ve belki de istemedikleri sorular cevaplamaya zorlayan (bu anlamda ahlaki olarak sorgulanmas gereken) bir yapya sahiptir (Bourdieu, 1995b: 177-181). Ayrca Bourdieu, kendi aratrmalarndan elde ettii verilerle, kamuoyu yoklamalarna cevap yok cevabn veren kesimin, genel seimlerde sandk bana gitme konusunda en yksek yzdeye sahip olan kesim olduunun altn izer (1995a: 18). Bourdieu; bireylerin farkl eitim, gelir vb. zelliklere sahip olduklar halde, anketlerde veya sandk banda ayn sz hakkna sahip olmalarnn, sonulara nasl etki edeceinin nemli bir sorun olduu ve bu haliyle kabul edilmi bir kamuoyunun var olmadn iddia etmektedir; Ben sadece, kamuoyu yoklamalar yapanlar ya da bu yoklamalarn sonularn kullananlar tarafndan st kapal bir biimde benimsenen kabul erevesindeki kamuoyu, bu kamuoyu yoktur, diyorum (1995b: 188). Sonu Pierre Bourdieu, ortaya att kavramlarla sosyal bilimlerin her alannda kullanlabilecek bir ereve izmitir. Kendisinin de ifade ettii gibi bu kavramlarn hepsi, yapt saha aratrmalar srasnda, aratrma kendisine dayatt iin domu kavramlardr. Ampirik aratrmadan yoksun teorinin bo, teoriden yoksun ampirik aratrmann kr olduunu syleyen Bourdieunn genelde sosyal bilim, zelde sosyoloji anlay dnmsel ve dnmsel (reflexive) olarak, metot-teori arasnda bir sreci nerir. Bu anlayla ortaya koyduu alan, sermaye, simgesel iddet, habitus ve illusio gibi kavramlar, kendisinden nce bir ok kuramn eksik kald yerleri tamamlamaktadr. Kendisinin bu tamamlama fikrine ikna olmasnn sebebi de, bu kavramlarn pratikte karsna kan sorunlardan domasdr.

Sosyoloji Notlar 21 Ayrca medya ve kamuoyu zerine yapt tespitler de, gnmzdeki yapy net olarak gstermekte, bu konudaki yapbozumcu tavryla, (ya da en azndan fikirler) dikkate deer noktalara vurgu yapmaktadr.
Kaynaka BOURDIEU, Pierre (1995a) Pratik Nedenler: Eylem Kuram zerine, ev. Hlya Tufan, Kesit Yaynclk, stanbul BOURDIEU, Pierre (1995b) Kamuoyu Yoktur, Kamuoyu Kimin Oyu?, Haz. Hlya Tufan, Kesit Yaynclk, stanbul BOURDIEU, Pierre (1997) Televizyon zerine, ev. Turhan Ilgaz, Yap Kredi Yaynlar, stanbul BOURDIEU, Pierre (1999) Sanatn Kurallar: Yaznsal Alann Oluumu ve Yaps, ev. N. Kamil Sevil, Yap Kredi Yaynlar, stanbul BOURDIEU, Pierre & WACQUANT, Loic J.D. (2003) Dnmsel Bir Antropoloji in Cevaplar, ev. Nazl kten, letiim Yaynlar, stanbul BOURDIEU, Pierre (2005) Hukukun Gc: Yasal Alann Sosyolojisine Doru, ev. Sibel Demir, Kalan Yaynlar, Ankara BOURDIEU, Pierre (2006) Kar Ateler, ev. Halime Ycel, Yap Kredi Yaynlar, stanbul ELLIOT, Anthony & RAY, Larry (2003) Key Contemporary Social Theorists, Blackwell Publishing, Oxford NAL, Ahmet Zeki (2004) Sosyal Tabakalama Balamnda Pierre Bourdieunn Kltrel Sermaye Kavram (Yaynlanmam Doktora Tezi), Hacettepe niversitesi, Ankara WALLACE, Ruth & WOLF, Alison (2004) ada Sosyoloji Kuramlar, ev. L. Elburuz ve M. R. Ayas, Punto Yaynclk, zmir

You might also like