You are on page 1of 121

Paulo Coelho eytan ve Gen Kadn

Bu e-kitap grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu kitaplar, size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek, ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. Tarayann notu. Bireysel ktphanemi bilgisayar ortamna geirirken Taradm kitaplar kitapsevenlerle paylamak istedim. Bu Kitap Sadece Grme Engellilerin stifade Etmesi in www.kitapsevenler.com Web Sitesine Teslim Edilmitir. Belisa

<

O.

ADA DNYA YAZARLARI

P a u l o C o e l h o E Y T A N

VE GEN KADIN
ROMAN
Trkesi

LKNUR ZDEMR
Yayn Ynetmeni Dizg:' Dzelti Montaj Kapak Dzeni Bask Cilt

: lknur zdemir : Serap Kl : Fulya Tkel : Mine Sarkaya : Semih zcan


V

: Ozal Basmevi : ZE Ciltevi

1. basm : Ekim, 2001

Bu basm, Sant Jordi Asociados/Barcelona-spanva izni ile gerekletirilmitir. ISBN 975-07-0108-9 "2000 by Paulo Coelho/ Sant Jordi Asociadns, Barcelona, Spain/ Can Yaynlar Ltd. U. (2001) Paulo Coelho'nn internet adresi: http://www.paulocoelho.com.br

Hayriye Caddesi No. 2, 80060 Galatasaray, stanbul Telefon: (0-212)252 56 75252 59 88-252 59 89 Fax: 252 72 33 web sayfa

CAN YAYINLARI LTD. T.

mz: http://www.canyayinlari.com e-posta: yayinevi@canyayinlari.com

>-c/. .>.^

zgn ad O Demnio e a Srta. Prym

PAULO COELHO'NUN GAN YAYINLARI *NDAK KTAPLARI

. SMYACI / roman PIEDRA IRMAININ KIYISINDAOTURDUMALADIM /roman BENC DA / roman VERONKA LMEK STYOR / roman EYTAN VE GEN KADIN / roman

Paulo Coelho, 1947 ylnda Brezilya'da dodu. Yazarla bala madan nce lkesinde tannan bir ark sz yazanyd. Bir sre gazetecilik de yapan Paulo Coelho, 1986 ylnda Hristiyanlarn Bat Avrupa'-dan balayp spanya'da Santiago de Compostela kentinde sona eren geleneksel hac yolculuunu yapt. Bu dene yimini Hac adl kitabnda anlatt. 1988 ylnda yaynlanan roman Simyac, Coelho'yu en ok okunan ada yazarlardan biri yapt. 42 lkede yaynlanan, 26 dile evrilen Simyac, benzersiz bir baarya ulat. Paulo Coelho'nun kurduu Paulo Coelho Enstits, lkesindeki yoksul ocuk ve yallara yardm etmek tedir. Coelho, Unesco'nun Kltrleraras Diyaloglar programn-da danman olarak grev yapmaktadr. Ayn zamanda isvire'nin Davos kentindeki Dnya Ekonomik Forumu'nu dzenleyen Schwab Vakf'nn ynetim kurulundadr. Yaptlaryla pek ok dl ve nian alan Paulo Coelho, Brezilya'nn Rio de Janeiro kentinde yaamaktadr.

Ve bir reis ona: yi muallim, ebedi hayat miras almak iin ne yapaym, diye sordu. Ve Isa ona dedi: Niin bana iyi diyorsun? Birden baka, kimse iyi deildir, o da Allah'tr. Luka ncili, Bap 18;18-19

Ya z a r n

Notu

yi ile Kt'nn birbirinden ayrlmasyla ilgili ilk sylence eski Perslerde ortaya kmtr: Zaman Tanrs, evreni yarattktan sonra evresindeki gzelliin farkna varr, ancak ok nemli bir eyin eksik olduunu hisseder: Btn bu gzelliklerin tadn birlikte karabilecei biri yoktur. Tam bin yl, bir olu olsun diye dua eder. Dualarn kime ynelttii sylencede aka belirtilmemitir, aslnda kendisi her eyin hkimi, en gl ve tek efendisidir. Yine de dua eder ve sonunda gebe kalr. Zaman Tanrs dualarnn kabul olduunu anlar anlamaz bir oul dilemi olmaktan pimanlk duyar, nk dengelerin ne kadar kolay bozulabile-ceinin farkna varmtr. Ama artk ok getir, olu domak zeredir. Yalvarp yakarsa da ancak karnnda tad erkek ocuun ikiye blnmesini salayabilir. Sylenceye gre, Tanr'nn dualarna karlk olarak iyi (Hrmz), pimanlna karlk olarak da Kt (Ahriman) doar: ikiz oullar. Kayglar iindeki Zaman Tanrs, rahminden ilk kann Hrmz olmas iin abalar; amac, Hrmz'n kardeine gz kulak olmas ve Ahriman'n evrende hibir eye zarar vermemesidir. Yine de 9

Ahriman, kurnaz ve becerikli olduu iin doum s rasnda Hrmz' bir yana itmeyi ve yldzlarn n ilk gren bebek olmay baarr. Ne yapacan bilemeyen Zaman Tanrs, Hrmz'e yardmc olmaya karar verir: Hrmz ile birlik olup savaarak Ahriman' alt edecek ve onun dnyaya hkim olmasn engelleyecek insan rkn yaratr. Pers sylencesinde, insan rk yi'nin mttefiki olarak doar ve geleneklere uygun olarak sonunda Kt'y yener. yi ile Kt'nn blnmesini anlatan ve yzlerce yl sonra ortaya kan bir baka sy-lencedeyse tam tersi ne srlmektedir: nsan, Kt'nn elinde oyuncaktr. Okurlarmn ou ne demek istediimi anlamlardr: Bir erkekle bir kadn cennet bahelerinde yaarlar, akla hayale gelebilecek btn zevkleri tadarlar. Bir tek ey yasaklanmtr onlara: Erkek ve kadn, neyin yi, neyin Kt olduunu bilmemelidirler. "Ve Rab Allah adama emredip dedi: iyilik ve ktl bilme aacndan yemeyeceksin. "l Gnn birinde ylan kar ortaya ve onlar bu bilginin cennetten daha nemli olduuna inandrr, o bilgiyi mutlaka elde etmelidirler. Kadn, kar kar buna, bunu yaparsam Rab Allah bana leceimi syledi, der; ama ylan, bana byle bir ey gelmeyeceinden emin olmasn ister, hatta tam tersi olacaktr: yi ile Kt'y ayrt edebildikleri gn, Allah gibi olacaklardr. kna olan Havva, yasak meyveden srr, bir para da Adem'e verir. O dakikadan sonra cennetteki denge bozulur, Adem ile Havva cennetten kovulurlar ve lanetlenirler. Ama Allah, gizemli bir cmle syler ki bu sylediiyle ylana hak ver' Tekvin. Uap 2. 17.

mi olmaktadr: "iste, adam Iyi'yi ve Kt'y bilmekte bizden biri gibi oldu."' Bu olayda da (mutlak hkim olmasna karn dua ederken birinden bir ey dileyen Zaman Tanr-s'nn hikyesinde olduu gibi) Allah'n kiminle konutuuna ncil aklk getirmiyor, -eer biricikse-neden 'bizden biri' dediine de. Ne olursa olsun, insan rk, ta bandan, bu iki zt kutup arasnda gidip gelmeye mahkm edilmitir. Biz de bugn atalarmzn yaad kukular yayoruz. Bu kitabn amac, dnyann drt bir yannda anlatlan sylenceleri de yer yer olaylarn arasna katarak bu konuyu ilemektir. eytan ve Gen Kadn ile birlikte "Ve yedinci gn...' balkl lemem tamamlanm oluyor. lemenin ilk iki kitab, Piedra Irmann Kysnda Oturdum, Aladm (1995) ile Veronika lmek sti-yor'dur (2000). Bu kitaplarn nde de, akla, lmle ve iktidarla anszn kar karya kalan sradan insanlarn bir hafta iinde yaadklar anlatlr, insanda olsun, toplumda olsun kkl deiikliklerin ok ksa zaman dilimlerinde gerekletiine inanrm. En beklemediimiz anda hayat, cesaretimizi ve deiim arzumuzu snayacak biimde meydan okur bize. Demek ki ortada hibir ey yokmu gibi davranmann yarar yoktur ya da hazr olmadmz syleyerek mazeret aramann. Hayat, bize meydan okurken beklemez. Hayat, geriye bakmaz. Bir hafta, alnyazmz kabul edip etmemeye karar vermemize bol bol yetecek bir zamandr.
Buenos Aires, Austos 2000
'Tekvin, Bap 3, 22

10

11

Y ah Berta neredeyse on be yldan beri her gn kapsnn nnde otururdu. Bescoslular pek de tuhaf bulmazlard bunu, nk yallar, gemiin ve genliklerinin hayalini kurar, artk kendilerine ait olmayan bir dnyaya dalgn dalgn bakar, komularyla sohbet etmek iin frsat ararlar. Ancak Berta'nn orada oturmak iin geerli bir nedeni vard. Yabanc bir adamn dik yokuu trmanp ar admlarla kyn tek oteline yneldiini grd sabah bekleyii son buldu. Yabancnn d grn, Berta'nn sk sk kafasnda canlandrdna hi uymuyordu. stba eski psk, salar gereinden uzundu, bir kar da sakal vard. Ama yannda birini getirmiti: eytan'.
'Kocam haklym,' diye dnd Berta. 'Burada oturmasaydm, kimsenin bundan haberi olmayacakt.' Berta, insanlarn yan pek kestiremezdi, adamn krk ya da elli yalarnda olduunu tahmin etti. 'Gen biri,' diye dnd, tpk genlere ya bien yallar gibi. Sonra da adamn kyde ne kadar kalacan merak etti. Grne baklrsa pek uzun kalmayacakt orada, yannda kk bir srt anta13

sndan baka bir ey yoktu. Byk olaslkla kyde bir gece geirecek, sonra da, Berta'nn bilmedii ve hi de ilgisini ekmeyen bir hedefe doru yoluna devam edecekti. Bununla birlikte, evinin nnde oturarak ve onun geliini bekleyerek geirdii bunca yl boa gemi saylmazd, nk bu sayede dalarn gzelliinin tadn karmay renmiti - Bescos'ta doduu ve manzaraya alt iin daha nce pek de farkna varamamt bu gzelliin. Berta'nn tahmin etmi olduu gibi otele girdi adam. Berta, bu istenmeyen ziyareti konusunda rahiple konusam m acaba, diye geirdi iinden, ama sonra vazgeti, nasl olsa rahip kendisini dinlemeyecek ve kocakar masal anlatyorsun diyecekti. 'Pekl, grelim bakalm neler olacak,' demekten baka aresi kalmamt Berta'nn. Frtnalar, kasrgalar ve lar iki yz yllk aalar nasl birka saat iinde yerlerinden skp gtriirlerse bir eytan da g ap kapayana kadar her eyi mahvedebilir. Ktln kendine Bescos'u setiini bilmenin hibir eyi deitiremeyeceini anszn anlay-verdi Berta. eytanlar gelirler ve giderlerdi, ama onlarn gelmesi mutlaka bir eyleri bozmazd. Dnya zerinde dolap dururlard, kimi zaman neler oluyor diye bir gz atmaya gelirlerdi, kimi zaman da u ya da bu kiiyi snamak iin. Ancak pek kararl olmazlard, durup dururken hedeflerini deitiriverirler, ou kez de kavgadan zevk aldklar iin yaparlard bunu, yaptklarna da deerdi. Berta, Bescos'ta heyecan uyandrc, ilgi ekici hibir ey olmadn dnyordu, bir yabancy orada bir gnden fazla tutacak hibir ey yoktu, nerede kal14

m cehennemin elisi gibi nemli ve ii bandan akn birini. Berta dikkatini baka bir eye evirmeye alt, ama Yabanc'nn grnts gzlerinin nnden gitmiyordu. Az ncesine kadar gneli olan hava bulutlanmaya balamt. 'Bu mevsim iin ok normal,' diye dnd Berta. 'Yabanc'nn geliiyle ilgisi yok bunun, yalnzca rastlant.' Tam o srada uzaktan bir gk grlts duyuldu, peinden de tane daha. Gk grlts, arkadan gelecek frtnann habercisiydi, ama kydeki sylencelere baklrsa fkeli bir tanrnn sesi de olabilirdi, artk kendisini hi umursamayan insanlardan yaknan bir tanrnn. 'Belki de bir eyler yapmam, gerekiyordur,' diye dnd Berta. 'Ne de olsa beklediim ey oldu.' Birka dakika, evresinde olanlar izledi. Bulutlar kyn zerinde alalmlard, ama artk grlt duyulmuyordu. nanl bir Katolik'ti Berta, sylentilere ve kr inanlara aldrmazd, hele hele Bes-cos'takilere hi; bu tr eylerin kk ta eskilere, kyn Keltlere ait olduu gnlere dayanyordu. 'Gk grlemesi yalnzca bir doa olay. Tanr in sanlarla konumak isteseydi byle dolayl yollar semezdi.' Berta'nn akl hl bu konudayd ki, yan banda patlayan bir gk grltsyle yerinden srad. Ayaa kalkp iskemlesini ald, yamur balamadan eve girdi. Ancak anszn yreine nedenini zemedii bir korku doldu. 'Ne yapmalym?' Bu Yabanc buralarda oyalanmadan ekip gitse, diye dnd. Berta; kyne, kendine ve Yce Tan-r'ya yardmc olamayacak kadar yal hissediyordu, Tanr'nn yardma ihtiyac olsayd mutlaka daha 15

gen birini bulurdu. Hem btn bunlar kuruntudan baka bir ey deildi. i gc yoktu da ondan byle dnyordu, kocas yannda olsayd zaman geirmesine yardmc olacak eyler bulmaya alrd. te yandan, eytan' grmt Berta, bundan kuku duymuyordu. Etiyle kemiiyle grmt, gezgin klndayd.

Jp Spt Jtp*

V_y tel, ayn zamanda ky rnlerinin sata sunulduu bir dkkn, yerel yemekler hazrlanan bir lokanta ve Bescoslularn konusu hi deimeyen sohbetlere -ya havadan sz ederlerdi ya da genlerin kye kar ilgisiz olularndan- koyulduklar bir bar olarak da hizmet veriyordu. "Dokuz ay k, ay cehennem," diye szlanrlard durmadan; her eyi yalnzca doksan gn iinde yapmak zorunda kaldklarn sylemekti amalar; doksan gn iinde tarlalar srerler, gbrelerler, ekerler, sonra beklerler, ekin bierler, samanlar kaldrrlar, koyunlar krkarlard. Bescos'ta kalm olanlar, oktan batm olan bir dnyaya inatla tutunduklarn biliyorlard elbette. Yzlerce yldr bu dalarda yaam olan iftilerin ve obanlarn sonuncu kua olduklarn kabul etmek g geliyordu onlara. Eninde sonunda makineler gelecek, hayvanlar Bescos'un olduka uzanda zel besinlerle yetitirilecekler ve bu kk ky belki de merkezi yurtdnda bulunan byk bir yabanc irkete satlacak, o da burasn bir kayak merkezine dntrecekti. O blgedeki teki kylerin bana oktan gelmiti bu, bir tek Bescos direnmiti, nk o, sonuna kadar savamann ne kadar nemli olduunu ret16
eytnn ve Gen Kldn 17/2

mi olan atalarna ve onlarn geleneklerine kar so rumluluk hissediyordu. Yabanc, oteldeki kayt formunu dikkatle okudu, nasl kaydolmas gerektii zerinde dnd. Gney Amerikal olduu aksanndan kolayca anlalyordu, bu yzden kendini Arjantinli olarak gstermeye karar verdi, nedeni de, Arjantin futbol takmn pek beenmesiydi. Formda adres de sorulduundan, sokak ad olarak Kolombiya'y gsterdi, Gney Amerikallarn birbirlerini karlkl olarak yceltme alkanlnda olduklarm biliyordu n k, nemli alanlarna ya da caddelerine komu lkelerin adlarn verirlerdi. Yabanc, kendine ad olarak da geen yzylda yaam nl bir terristin adn seti. ki saat gemi gememiti ki, Bescos'ta yaayan iki yz seksen bir kii, Arjantin doumlu, Buenos Aires'teki bakml Kolombiya Caddesi'nde oturmakta olan Carlos adnda bir yabancnn kye geldiini rendi. Kk yerlerin ayrcal buydu ite: Herkes, her eyi en ufak ayrntsna kadar nnda renirdi. Kye yeni gelen adamn amac da buydu zaten. Yabanc, odasna kp srt antasn boaltt: Yanna pek az giysi almt, antasnda bir tra makinesi, bir ift yedek ayakkab, souk algnlna kar vitaminler, notlarn tuttuu kaln bir defter ve her biri ikier kilo eken on bir tane kle altn vard. Yaad heyecandan, trmantan ve tad ykten ylesine bitkin dmt ki yatar yatmaz uyuyuverdi; iki yz seksen bir Bescoslunun hepsine 18

gvenebileceini bilse de yatmadan nce bir iskemle alp kapnn arkasna dayamt. Ertesi sabah kahvalt etti, kk otelin resepsiyonuna ykanacak amarlarn brakt, altn klelerini yeniden srt antasna yerletirdi, kyn dousundaki daa doru yola koyuldu. Yolda yal bir kadnn dnda kimseyi grmedi, kadn evinin nnde oturmu, Yabanc'ya merakl gzlerle bakyordu. Yabanc, ormann iine dald, kulaklar bceklerin vzltsna, kularn cvltsna ve plak dallar birbirine arptran rzgrn uultusuna alana dek bekledi. Burada, kendisi farkna varmadan kolaylkla gzetlenebileceim biliyordu, bu yzden neredeyse tam bir saat hi kprdamadan bekledi. Bir gzetleyen varsa bile beklemekten sklp kyde anlatacak haber bulamadan buradan ekip gitmitir diyebilecei na kadar bekledi, sonra Y biimindeki bir kayann yaknnda bir ukur at ve klelerden birini oraya gmd. Sonra biraz daha yksee trmand, bir . saat de orada oyalanp doay incelemeye dalm gibi yaptktan sonra kartal biiminde bir kaya grd, onun yaknnda ikinci bir ukur kazp kalan on kleyi de oraya koydu. Kye dnerken karlat ilk kii, gen bir kadn oldu; eriyen karlarn oluturduu derelerden birinin kysnda oturuyordu. Yabanc'nn ayak seslerini duyan kadn ban okumakta olduu kitaptan kaldrd, adama bir gz atp yeniden kitabna dnd. Ne de olsa yabanclarla konumak yakk almazd. Ancak, yabancs olduklar bir kye gelen kiilerin tanmadklar kimselerle ahbaplk etme haklar 19

vardr, bu yzden Yabanc, gen kadnn yanna yaklat. "yi gnler," dedi. "Bu mevsim iin hava fazla scak. " Kadn bayla dorulad bu sz. Ama Yabanc peini brakmad. "Bir eye bakmanz istiyorum." Gen kadn kibarca kitabn bir yana brakt, elini uzatp kendini tantt. "Adm Chantal," dedi. "Akamlar sizin kaldnz otelin barnda alyorum. Akam yemeine inmemenizi garipsedim. nk oteli ayakta tutan yalnzca odalarn kiralanmas deil mterilerin br harcamalardr da. Adnz Carlos, Arjantinlisiniz ve Buenos Aires'te Kolombiya Caddesi'nde oturuyorsunuz. Buradaki herkes bunu biliyor, nk avlanma mevsimi dnda buraya gelen biri merak uyandrr: yaklak elli yalarnda, salar krlam ve grm geirmi olduu baklarndan okunan sizin gibi bir adam rnein. Davetinize gelince; teekkr ederim, ama Bes-cos'un manzarasn akla gelebilecek her adan seyrettim ben. Belki de benim size daha nce hi grmediiniz keleri gstermem daha iyi olur, ama sanrm fazla megulsnzdr." "Ben elli iki yandaym, adm Carlos olmad gibi kayt defterindeki teki bilgilerin de hibiri doru deil." Chantal ne diyeceini bilemedi. Yabanc szne devam etti: "Ben size Bescos'u deil, daha nce grmediiniz bir eyi gstermek istiyorum." Chantal, bir yabancnn peine taklp ormann ilerine giren ve arkasnda iz brakmadan ortadan yok olan kzlarla ilgili pek ok hikye okumutu. Bir an korkuya kapld, ama sonra serven yaama 20

hevesi baskn kt. Bu adam kendisine bir ey yapmaya cesaret edemezdi, nk otelin kayt defterindeki bilgiler gereklere uymasa da btn kyn onun varlndan haberdar olduunu az nce Yabanc'ya sylemiti. Hem felaketler yalnzca geceleri gelirdi, en azndan romanlarda. "Kimsiniz siz?" diye sordu Chantal. "Eer bana anlattnz gerekse, polise gidip sahte bildirimde bulundunuz diye sizi ihbar edebileceimi bilin!" "Btn sorularnz yantlayacama sz veriyorum, ama nce benimle gelmelisiniz, size bir ey gstermek istiyorum. Be dakikalk bir yolumuz var." Chantal kitabn kapatt, derin bir soluk ald ve sessizce dua etti; yreinde korku ve heyecan birbirine karmt. Sonra ayaa kalkp Yabanc'nm peine takld. Bir kez daha hayal krklna urayacandan emindi. likileri her zaman vaatlerle dolu bir tanmayla balar ve gereklemeyen byk ak hayallerinden biri olarak sona ererdi. Adam Y biimindeki kayann yanna gitti, az nce kazm olduu topra iaret etti ve Chan-tal'dan orada gml olan eyi karmasn istedi. "Ellerim kirlenecek," dedi Chantal. "Giysilerim de kirlenecek." Adam yerden bir dal ald, ikiye bld, topra kazmas iin Chantal'a uzatt. Onun bu davran Chantal' ylesine artmt ki, adamn isteini yerine getirmeye karar verdi. Be dakika sonra o kirli sar kle nnde duruyordu. "Bu altna benziyor." "Altn zaten. Bana ait. imdi ltfen yeniden topraa gmn onu." Chantal denileni yapt. Adam gen kadn peine takp teki gizli yere gtrd. Chantal bir kez 21

daha kazd topra. Bu kez gzlerinin nne serilen klelerden akna dnmt. "Bunlar da altn. Bunlarn da sahibi benim," dedi Yabanc. Chantal topraa bulanm altnlar yeniden gmecekti ki adam onlar olduu gibi brakmasn syledi. Sonra bir tan zerine oturup bir sigara yakt ve gzlerini ufka dikti. Hi konumuyordu. "Siz kimsiniz? Burada iiniz ne? Bu dada neyin sakl olduunu herkese syleyeceimi bile bile bana bunu neden gsterdiniz?" "Bir defada ne ok soru soruyorsunuz," dedi Yabanc, gzleri dalarn doruklarndayd, sanki kadnn varln umursamyordu. "Sizinle birlikte gelirsem sorularm yantlaya canza sz vermitiniz." "nce unu syleyeyim: Vaatlere inanmamaksnz. Dnya vaat doludur: zenginlik, gnahlardan kurtulu, bitmeyen ak. Her eyi vaat edebileceklerine inanan insanlar vardr: Kimileri de -sizin gibi-kendilerine gzel gnler vaat eden her eye gz kapal inanrlar. Bir ey vaat edip szlerini tutmayanlar sonunda kendilerini gsz ve fkeli hissederler. Ayn ey, vaatlere gz kapal inananlar iin de geerlidir." Adam sz uzattka uzatt. Kendi yaamndan sz etti, kaderini deitiren geceden, gerei kabul etmek g geldii iin inanmak zorunda kald yalanlardan. Kzn anlayabilmesi iin onun anlayaca szcklerle konumak zorundayd. Oysa Chantal sylenenlerin hemen hemen hepsini anlyordu. Btn yal erkekler gibi, diye dnd, bu adam da genlerle cinsel ilikiden baka bir ey dnmyor. Herkes gibi o da parayla her eyi satn alabileceine inanyor. Her yabanc gibi o 22

da, taral kzlarn, yaadklar yerden kap gidebilmek iin ufack bile olsa' bir olaslk barndran, gereklemesi mmkn olan ya da olmayan her trl neriyi kabul edecek kadar saf olduklarn'sanyor. Bu adam, byle kaba saba bir biimde Chantal' batan karmaya alan erkeklerin ne ilkiydi ne de ne yazk ki sonuncusu olacakt. te yandan, teklif ettii altnn miktar Chantal'n aklm kartrmt. Gen kz kendi deerinin bu kadar yksek olabileceini hi dnmemiti, bu durum onu hem korkutmu hem de gururunu okamt. "Vaatlere inanmayacak kadar bydm," dedi Chantal, zaman kazanmak iin. "Oysa her zaman inandnz vaatlere, imdi de inanyorsunuz." "te bunda yanlyorsunuz. Cennette yaadm biliyorum ben, ncil'i okuyup bitirdim; elindekiyle yetinmeyen Havva Anamzn iledii hatay ilemem." Elbette doru deildi bu szler. Chantal, Yabanc kendisiyle ilgilenmekten vazgeip gitmeye kalkar diye kayglanmaya balamt bile. Aslnda, ormandaki bu karlamay tezghlayan, adam ana dren Chantal'n kendisiydi. Yabanc'nn dn yolunda geecei yere oturmutu; -be laf edecek, hatta belki de kendisine vaatlerde bulunacak birini aryor, birka gnlne de olsa yeni bir akn, doup byd bu vadiden bir daha dnmemek zere kurtulmann hayalini kurmak istiyordu. Kalbi pek ok kez krlmt, yine de gnn birinde hayatnn erkeini bulacana inanyordu. lk balarda bu erkei kendisi semek istemiti, ancak artk zamann hzla akp getiini hissediyordu, kendisini alp gtrmeye gnll olan ilk erkekle -onun iin hibir ey hissetmese bile- Bescos'tan ayrlmaya hazrd.

23

daha kazd topra. Bu kez gzlerinin nne serilen klelerden akna dnmt. "Bunlar da altn. Bunlarn da sahibi benim," dedi Yabanc. Chantal topraa bulanm altnlar yeniden gmecekti ki adam onlar olduu gibi brakmasn syledi. Sonra bir tan zerine oturup bir sigara yakt ve gzlerini ufka dikti. Hi konumuyordu. "Siz kimsiniz? Burada iiniz ne? Bu dada neyin sakl olduunu herkese syleyeceimi bile bile bana bunu neden gsterdiniz?" "Bir defada ne ok soru soruyorsunuz," dedi Yabanc, gzleri dalarn doruklarndayd, sanki kadnn varln umursamyordu. "Sizinle birlikte gelirsem sorularm yantlaya canza sz vermitiniz." "nce unu syleyeyim: Vaatlere inanmamals-nz. Dnya vaat doludur: zenginlik, gnahlardan kurtulu, bitmeyen ak. Her eyi vaat edebileceklerine inanan insanlar vardr: Kimileri de -sizin gibi kendilerine gzel gnler vaat eden her eye gz kapal inanrlar. Bir ey vaat edip szlerini tutmayanlar sonunda kendilerini gsz ve fkeli hissederler. Ayn ey, vaatlere gz kapal inananlar iin de geerlidir." Adam sz uzattka uzatt. Kendi yaamndan sz etti, kaderini deitiren geceden, gerei kabul etmek g geldii iin inanmak zorunda kald yalanlardan. Kzn anlayabilmesi iin onun anlayaca szcklerle konumak zorundayd. Oysa Chantal sylenenlerin hemen hemen hepsini anlyordu. Btn yal erkekler gibi, diye dnd, bu adam da genlerle cinsel ilikiden baka bir ey dnmyor. Herkes gibi o da parayla her eyi satn alabileceine inanyor. Her yabanc gibi o 22

da, taral kzlarn, yaadklar yerden kap gidebilmek iin ufack bile olsa' bir olaslk barndran, gereklemesi mmkn olan ya da olmayan her trl neriyi kabul edecek kadar saf olduklarn'sanyor. Bu adam, byle kaba saba bir biimde Chantal' batan karmaya alan erkeklerin ne ilkiydi ne de ne yazk ki sonuncusu olacakt. te yandan, teklif ettii altnn miktar Chantal'n aklm kartrmt. Gen kz kendi deerinin bu kadar yksek olabileceini hi dnmemiti, bu durum onu hem korkutmu hem de gururunu okamt. "Vaatlere inanmayacak kadar bydm," dedi Chantal, zaman kazanmak iin. "Oysa her zaman inandnz vaatlere, imdi de inanyorsunuz." "te bunda yanlyorsunuz. Cennette yaadm biliyorum ben, ncil'i okuyup bitirdim; elindekiyle yetinmeyen Havva Anamzn iledii hatay ilemem." Elbette doru deildi bu szler. Chantal, Yabanc kendisiyle ilgilenmekten vazgeip gitmeye kalkar diye kayglanmaya balamt bile. Aslnda, ormandaki bu karlamay tezghlayan, adam ana dren Chantal'n kendisiydi. Yabanc'nn dn yolunda geecei yere oturmutu; -be laf edecek, hatta belki de kendisine vaatlerde bulunacak birini aryor, birka gnlne de olsa yeni bir akn, doup byd bu vadiden bir daha dnmemek zere kurtulmann hayalini kurmak istiyordu. Kalbi pek ok kez krlmt, yine de gnn birinde hayatnn erkeini bulacana inanyordu. lk balarda bu erkei kendisi semek istemiti, ancak artk zamann hzla akp getiini hissediyordu, kendisini alp gtrmeye gnll olan ilk erkekle -onun iin hibir ey hissetmese bile- Bescos'tan ayrlmaya hazrd.

23

O adam sevmeyi renirdi naslsa, ak da bir zaman sorunu deil miydi. "Ben de bunu renmek istiyorum ite," diyerek Chantal'n dncelerini bld adam. "Cennette mi yayoruz, cehennemde mi?" Gzel, tuzaa dyordu demek. "Cennette. Ama kusursuz bir yerde ok uzun sre kalanlar sonunda sklmaya balarlar." Chantal ilk yemi atmt. Yani, 'Ben serbestim, emrinize amadeyim,' demek istemiti. "Sizin gibi mi?" olmalyd Yabanc'nn sorusu. "Sizin gibi mi?" diye sordu Yabanc. Chantal temkinli olmalyd imdi; susuzluktan krlsa da emeye koarak gitmemeliydi. Adam r-ktebilirdi. "Bilmiyorum. Bazen byle hissediyorum, bazen kaderimin beni buraya baladn ve Bescos'tan uzakta asla yaayamayacam dnyorum." ikinci adm: kaytszm gibi davranmak. "Eh, bana gsterdiiniz altn konusunda daha fazla bir ey anlatmayacaksanz derenin kysna, kitabmn bana dneyim artk. Bu gezinti iin teekkr ederim." "Durun biraz!" Adam zokay yutmutu. "Bu altnn neden burada bulunduunu elbette anlatacam size. Yoksa neden sizi buraya kadar ge tireyim ki?" Seks, para, g, vaatler... Ancak Chantal artc bir aklama beklermi gibi davrand. Erkekler stn taraf olmaktan tuhaf bir zevk alrlar, oysa davranlarnn nedeninin ak seik anlaldn ou kez bilmezler. "Hayat deneyimimiz olduka fazla galiba, sizden ok ey renebilirim." 24

Mkemmel, ip biraz gevetilecek, av rkmesin diye birazck pohpohlanacak: Bu, nemli bir kurald. "Bununla birlikte kt bir alkanlnz var: Kestirme bir yant vereceinize vaatler hakknda ya da hayatta nasl davranmamz gerektii zerine uzun uzadya konuuyorsunuz. Seve seve kalrm yannzda ama nce konumamzn banda size sorduum sorular yantlamanz istiyorum: Kimsiniz? Ve burada iiniz ne?" Yabanc, gzlerini dalardan evirip karsndaki gen kadna dikti. Yllar yl eit eit insan tanmt, imdi bu gen kadnn da ne dndn biliyordu, hatta emindi buna. O altnlar, zenginli-iyle kendisini etkilemek iin gsterdiini sanyordu mutlaka. te yandan Chantal da Yabanc'yi genliiyle ve kaytszlyla etkilemeye alyordu. "Kim miyim? yle diyebiliriz, bir sredir belli bir gerein peinde olan bir adamm. Kuramsal olarak buldum o gerei, ama henz uygulamaya koyamadm." "Ne tr bir gerek bu?" "nsann doasyla ilgili. Eer kkrtlrsak sonunda bu kkrtmaya kar koyamayacamz kefettim. Koullara bal olarak, dnyadaki herkes ktlk yapmaya hazrdr." "Bence..." "Sz konusu olan sizin ya da benim ne dnd mz deil, neye inanmak istediimiz de deil; sz konusu olan kurammn geerli olup olmad. Benim kim olduumu mu bilmek istiyorsunuz? Ben ok zengin, ok nl bir sanayiciyim. Emrimde binlerce kii alyordu, yerine gre sert, yerine gre yumuak davranrdm. yle eyler yaadm ki bakalar bunlar hayal bile edemez. Zevki de bilgiyi de 25

bilinen snrlarn tesinde aradm: Tekdzeliin ve ailenin cehenneminde astrlm olduuna inand srada cenneti tanm olan bir adamm ben; snrsz zgrln sunduu cennetin tadna vardmda da cehennemi tandm. te byle biriyim ben, hayatm boyunca kt de oldum, iyi de; insan ruhunun z konusundaki soruma en iyi yant verecek olan belki de benim; ite bu yzden buradaym. Sizin imdi ne renmek istediinizi biliyorum." Chantal stnlnn elden gittiini hissetti. Adam hemen yeniden avucunun iine almas gerekiyordu. "Size imdi, bu altn neden bana gsterdiniz diye soracam sanyorsunuz, deil mi? Aslnda benim renmek istediim, zengin ve tannm bir sanayicinin, kitaplarda, niversitelerde ya da sadece nl bir filozofa danarak bulabilecei bir yant iin neden Bescos'a geldii." Gen kadnn zekice yant Yabanc'nn houna gitmiti. Demek ki, her zaman olduu gibi doru kiiyi semiti. "Bescos'a gelmemin nedeni, bir planmn olmas. Uzun zaman nce, Drrenmatt adnda bir yazarn bir tiyatro oyununu seyretmitim. Drrenmatt' bilirsiniz mutlaka..." Bu son cmle gen kadm kkrtmak iin sy lenmiti. Chantal'n Drrenmatt'm adn duymulu-u yoktu mutlaka, ama yazar tanyormu gibi davranacak, kim olduu zerinde durmayacakt. "Devam edin ltfen," dedi Chantal, tam da Ya banc'nn tahmin ettii gibi. "Yazar tanmanza memnun oldum, ama hangi oyunundan sz ettiimi size aklayaym." Yabanc szlerini tartarak konuuyordu, sesinin tonundan kzla dalga getii anlalmyor, ama onun yalanma inanmad belli oluyordu. 26

"Oyunda yal bir kadn vardr, zengin olduktan sonra doduu yere geri dner; amac gen bir kzken kendisini reddetmi olan eski sevgilisinden intikam alp onu mahvetmektir. Kadnn btn yaam, btn evlilikleri, zenginlemesi, bir tek amaca hizmet etmitir: ilk akndan intikam almasna. Bu ykden yola karak kendi oyunumu kurdum: Halknn sevin, huzur ve uyum iinde yaad, gzlerden uzak bir yere gidecek ve orada yaayanlardan birkann en nemli emirlere kar gelmelerini salayp salayamayacam grecektim." Chantal ban evirip dalara bakt. Kendisinin o yazar tanmadm Yabanc'nn anlam olduunu biliyordu artk, imdi de adamn kendisine bu nemli emirlerin neler olduunu sormasndan korkuyordu. "Bu kyde herkes drst, en bata da siz," diye devam etti Yabanc. "Size gsterdiim altn klesi, btn dnyay dolamanza, izbe da kylerindeki gen kzlarn hayalini kurduu eyleri yapmanza yetecek zgrl salayabilirdi. Ama altn klesi burada kalacak. Onun bana ait olduunu biliyorsunuz. sterseniz alabilirsiniz de altn. Byle yaparsanz en nemli emirlerden birine kar gelmi olursunuz: 'almayacaksn.'" Gen kz gzlerini dadan evirip Yabanc'nn yzne bakt. "teki klelere gelince," diye*devam etti Yabanc, "btn ky halknn yaamlarnn sonuna kadar almalarna gerek brakmayacak miktardadr. Kleleri yeniden topraa gmmenizi istemedim, nk onlar alp benden baka kimsenin bilmedii bir yere gtreceim. Kye dnnce bu altnlar ve size yaptm neriyi ky halkna anlatman' Yahudilikte ve Hristiyanlkta Allah'n Sina Dut'nda Hz. Musa'ya vahyettiine inanlan on emir.

27

z istiyorum; akllarndan bile geirmedikleri bir eyi yaparlarsa altnlar Bescoslulara vereceimi yani." "rnein?" "rnek vermeme gerek yok, tam anlamyla somut bir ey istiyorum, o da u: Bescoslularm, Kutsal Kitap'taki 'ldrmeyeceksin' emrine kar gelmelerini istiyorum." "Neden?" Gen kadnn azndan bir lk gibi kmt bu soru. "Evet, doru duydunuz. Onlarn bir su ilemelerini istiyorum." Yabanc, gen kadnn szcn tam anlamyla donup kaldn fark etti; belki de lafn sonunu din lemeden ekip gidecekti. Plannn tamamn hzla aklamalyd. "Bir hafta sre tanyorum. Yedi gnn sonunda kyden biri l bulunursa -kimseye hayr dokunmayan yal biri olabilir bu, aresiz bir hastala yakalanm biri ya da insanlarn bana dert olan bir zihin zrl; kim olaca nemsiz- bu altnlar Bescos halknn olacak, ben de btn insanlarn iinde ktlk bulunduu sonucuna varacam. Eer bu altn klesini siz alarsanz, ama kyller byle bir eye kalkmazlarsa ya da tersi olursa, o zaman iyi insanlar da kt insanlar da bulunduu hkmne varacam; bu durumda ciddi bir sorunla kar karya kalrm, nk o zaman doast bir atma var demektir, bu atmada her iki taraf da galip gelebilir. Allah'a, doastne, meleklerle eytanlar arasndaki atmalara inanr msnz?" Gen kadn konumaynca Yabanc soruyu yanl zamanda sorduunun farkna vard. Szlerini bitirmesine frsat vermeden gen kadn srtn dnp
28

gidebilirdi. Ironik sz oyunlarna bir son verip konuya dorudan girmeliydi. "Yedi gnn sonunda ben antamda on bir altn klesiyle buradan ayrlrsam, inanmak istediim her eyin yalan olduu kantlanm olacak. Almak istemediim yantla birlikte mezara gideceim; keke hakl ksam, yani dnya Kt'nn hkm altnda olsa; o zaman hayat benim iin daha kolaylard." 'ektiim strap hi azalmasa da,' diye dnd Yabanc. Chantal'n gzleri yala dolmutu. Yine de kendini kontrol edecek gc bulabildi. "Bunu neden yapyorsunuz? Neden benim ky m setiniz?" . "Burada sz konusu olan ne sizsiniz ne de ky-| nz, sz konusu olan 'ben'im. Bir insann hikyesi btn insanln hikyesidir. yi mi, kt m oldu-.umuzu renmek istiyorum. yi isek, Tanr adildir. Yaptm her eyi, beni mahvetmeye alanlara ettiim beddualar, en nemli anlarda aldm yanl kararlar, hatta imdi size yaptm bu neriyi bile balayacaktr, nk beni karanln iine iten Tanr'dr. Eer ktysek, o zaman yaptmz her ey doru demektir. O zaman ben hi yanl karar almadm demektir, o zaman biz oktan lanetlenmiizdir, bu hayatta ne yapacamzn hi nemi yoktur, nk 'kurtulu', b;r insann dncesinin ve davrannn tesinde yatmaktadr." Chantal gitmeye davranmadan Yabanc ekledi: "Benimle ibirlii yapmak istemeyebilirsiniz. Bu durumda ben, onlara yardm etme frsatn size tanm olduumu, sizinse buna yanamadnz herkese anlatrm. nerimi onlara kendim akla29

rm. Unutmayn ki birini ldrmeye karar verirlerse bu kurban pekl da siz olabilirsiniz."

30

JDescoslular Yabanc'nn gnlk dzenine abuk altlar: Erkenden kalkyor, sk bir kahvaltdan sonra, geliinin ertesi gn balayan ve gne yzn ara sra gsterse de, bir sre sonra karla kark yamaya balayan yamura aldrmadan, dalarda yrye kyordu. len yemei yemiyor, otele leden sonra dnyor, odasna kapanp uyuyordu; en azndan Bescoslular byle dnyordu. Hava kararr kararmaz yeniden yrye kyor, bu kez kyn evresinde dolayordu. Lokantaya ilk o geliyor, fiyatlara kanmadan en lezzetli yemekleri smarlyor, mutlaka en pahal olmas gerekmeyen ama en kaliteli arab seiyor, bir sigara tttryor ve sonra da bara geiyordu; geldii ilk gnden beri, barn mdavimi olan erkeklerle ve kadnlarla ahbaplk etmeye zen gstermiti. Yabanc, Bescos'ta ok eskiden yaam insanlarla ilgili sylenceleri (bu kyn, kyn dndaki birka ykntdan da grlecei gibi eskiden ok daha byk olduunu syleyenler vard) dinlemekten holanyordu, tara yaamnn bir paras olan gelenek ve greneklerle kr inanlar zerine hikyeler kadar ada tarm teknikleri ve hayvan yetitirme konularn da ilgiyle dinliyordu. 31

Kendisinden sz etme sras Yabanc'ya geldiinde, elikili hikyeler anlatyordu; bazen eskiden denizci olduunu sylyor, bazen de ynetmi olduu byk silah fabrikasn anlatyordu ya da Tanr'y aramak iin bir sre manastra kapanm olduunu. Bardan kan mteriler, evlerine giderken Ya-banc'nm doruyu syleyip sylemediini aralarnda tartyorlard. Belediye bakan, bir adamn hayatta bazen birka ey birden olabileceini dn yordu, oysa Bescoslular daha beikteyken nasl bir hayat sreceklerini bilirlerdi. Rahip ise, yeni gelen bu adamn akn ve ne yapacan bilmez grndn, bu kye kendini bulmak iin gelmi olduunu ileri sryordu. Ne olursa olsun kesin olan bir ey vard: Yabanc kyde yedi gnden fazla kalmayacakt.

Gerekten de, otelin sahibesi, onun uak biletini onaylatmak zere bakentteki havaalanna telefon ettiini duymutu; ne tuhaf ki Yabanc'nm gidecei yer, Gney Amerika'da deil de Afrika'da bir kentti. Telefon biter bitmez Yabanc, cebinden bir deste banknot kartp oda kirasn, yedii ve yiyecei yemeklerin parasn pein demek istemi, ama otelin sahibesi ona gvendiini belirtmiti. Yabanc srar edince, kadn, teki konuklarn yapt gibi onun da kredi kart ile demesini nermiti. Bylece nakit parasn, yolculuun bitimine kadar ortaya kabilecek acil durumlarda kullanabilirdi. Az daha, belki Afrika'da kredi kart gemiyordur, diye ekliyordu. Ancak byle yapsayd telefon konumasna kulak verdii ve baz ktalarn tekilere kyasla daha az geli mi olduunu

dnd ortaya kard ki, bunu is temezdi. Yabanc, gsterilen ilgiye teekkr etmi ve pa ray kabul etmesini kadndan kibarca istemiti.

Onu^r sonraki akam, Yabanc -hep nakit deyerekbardaki mterilere birer iki smarlamt. Be^os'ta o zamana dek byle bir ey grlmemiti, bu nedenle Bescoslular bu adam hakknda kyde dolaan elikili hikyeleri unutup onu eli-ak, dopt ve nyargsz, kyllere de kentli kadnlar ve erkeklere davrand gibi davranan biri olarak grmeye baladlar. Artk barn gedikli mterilerinin konuma konusu deimiti: Bar kapandnda, sona kalan mteriler, Yabanc'nn grm geirmi biri oldu unu, iyi dostluun kymetini bildiini syleyen belediye bakanna hak vermeye baladlar. Rahibin grn paylaanlar da vard, nk rahip insan ruhunu ilgilendiren konularda daha bilgiliydi. Bu ikinci grubun gznde Yabanc, yeni arkadalar ya da

deiik bir hayat arayan yalnz bir adamd. Hangisi olursa olsun, hepsi de onun ho bir insan olduu grnde birleiyorlard; gelecek pazartesi oradan ayrldktan sonra onu mutlaka zleyeceklerine emindiler. Ayrca, herkesin nemli bir ayrnt sayesinde saptam olduu gibi, dnceli bir adamd da o. Otele 3

yalnz gelen yolcular, gelip geici bir serven filan istediklerinden olsa gerek, genellikle barn garsonu Chantal Prym ile sohbeti koyultmak isterlerdi. Bu adamsa iki istemek dnda kzla hi konumuyor, #na batan karc ya da anlaml baklar atmyordu. *** 3

i
lift

A-/ere kysndaki karlamay izleyen gece Chantal neredeyse gzn hi krpmad. Durup durup patlayan frtna mthi bir grlt karyor, metal panjurlar takr takr ttryordu. Elektrie fazla para gitmesin diye kaloriferi geceleri hep sn-drse de Chantal ter iinde, srayarak uyanyordu. lk gece yi'nin etkisindeydi Chantal. Neler gr dn anmsayamad karabasanlar arasnda uyandka Tanr'ya yakaryor, ondan yardm diliyordu. Kendisine anlatlan eyi bakalarna aktarmay, bylelikle gnahn ve lmn habercisi olmay bir an bile gze alamyordu. yle bir an geldi ki Chantal Tanr'nn kendi sesini duyamayacak kadar uzakta olduuna inand ve bu yzden dualarn ksa bir sre nce len ve annesi kendisini doururken yaamn yitirdii iin Chantal' bytm olan bykannesine yneltti. Var gcyle, Kt'nn bir zamanlar buralardan gemi olduu ve bir daha asla geri dnmeyecei dncesine sarlmt. Kiisel sorunlar ne olursa olsun Chantal drst erkek ve kadnlarn bulunduu bir toplumda yaadn, bu insanlarn grevlerini yerine getir35

diklerini, balarnn dik alnlarnn ak olduunu ve btn o yrede sayg grdklerini biliyordu. Ama bu her zaman byle olmamt: Bescos, iki yzyldan fazla, insanlarn yaratt en byk ktlklerin etkisinde kalmt, herkes de bunu ok doal karlamt, nk bu durumu Romallara yenilen Keltle-rin bedduasnn sonucu olarak gryorlard. Sonunda, beddualara deil de hayr dualarna inanan bir adamn, bir tek adamn susmas ve yreklilii halkn kurtarmt. Chantal metal panjurlarn takrtsna kulak verirken ok eskiden olanlar anlatan bykannesinin sesini duyar gibi oldu. "Uzun yllar nce, bu yredeki maaralarn birinde bir kei yaarm, daha sonralar Aziz Savinus olarak bilinmi bu kei. O gnlerde Bescos bir snr kyym, adaletin nnden kaan haydutlar, kaaklar, fahieler, kafa dengi arayan servenciler, iki cinayet arasnda burada dinlenen katillerle dolup taarm. lerinde eh kts Ahab adnda bir Arapm, bu adam ky ve evresini kendi denetimi altnda tutar, drst yaamakta srar eden iftileri haraca kesermi. Gnn birinde Savinus maarasndan km, Ahab'n evine gelmi ve geceyi orada geirmek istediini sylemi. Ahab glmekten katlm: 'Sen benim bir katil olduumu, yaadm yerde pek ok adamn grtlan kestiimi, senin hayatnn benim gzmde bir hi olduunu bilmez misin?' 'Biliyorum,' diye yantlam onu Savinus. 'Ama o maarada yaamaktan bktm. Burada hi deilse bir gece kalaym.' Ahab, azizin nn duymumu, kendininkin-den aa kalmyormu ve bu da onun hi houna gitmiyormu, nk kendisinden baka kimsenin 36

byle nlenmesini istemiyormu. Bu yzden adam hemen o gece ldrmeye karar vermi, amac herkese oralarn tek rakipsiz efendisinin kim olduunu gstermekmi. Sohbete balamlar; Ahab azizin szlerinden et kilenmi. Ama kukucu bir adamm o ve oktandr yi'ye inanmaz olmumu. Savinus'a yataca yeri gsterdikten sonra istifini bozmadan ama tehditkr bir havayla hanerini bilemeye balam. Savinus onu birka dakika izledikten sonra gzlerini kapayp uykuya dalm. Ahab gece boyu hanerini bilemi. Savinus sabah erkenden uyandnda Ahab' yan banda szlanr bulmu. 'Benden korkmuyorsun, beni yarglamadn da. lk kez biri, benim iyi biri olabileceime, gidecek yeri olmayan herkese konukseverlik gsterebileceime inanarak geceyi evimde geirdi. Sen benim doru davranacama inandn iin ben de yle davrandm.' Ahab su ilemekten o gn vazgeti ve kendini o yreyi deitirmeye adad. Bylece Bescos haydut yata bir snr ky olmaktan kt, iki lke arasnda nemli bir ticaret merkezi haline geldi. te bilmen gereken bu." Chantal gzyalarna bouldu ve bu yky aklna getirdii iin bykannesine iinden teekkr etti. Ky halk iyi insanlard, Chantal onlara gvenebilirdi. Yeniden uykuya dalmaya alrken, aklndan Yabanc hakknda bildii eyleri insanlara anlatmak geti, en azndan kyden kovulduunda onun yzndeki akn ifadeyi grmek iin. Akam olunca, Yabanc her zaman yapt gibi bara gitti, mterilerle sohbete dald; tpk herhangi

37

bir turist gibi incir ekirdeini doldurmayan konularla -rnein koyunlarn krklmas ya da etlerin hangi usulle ttslendiiyle- ilgilenir gibi yapyordu. Bescoslular btn yabanclarn onlarn srdkleri salkl ye doal yaama hayran olduklarna inanrlard, bu yzden de, "Ah, uygarln uzanda yaamak ne kadar da ho!" diyerek ayn eyleri anlatp dururlard; oysa her biri btn kalbiyle kyn ok uzanda olmay, havay kirleten aralarn arasnda, gvensizliin kol gezdii mahallelerde bulunmay dilerdi; nk byk kentler, tarallar iin hep inanlmaz bir ekim gcne sahip olmutur. Ama ne zaman kye yabanc biri gelse, ona gizli bir cennette yaamann salad keyf anlatan nutuklar ekmeye giriirler, ayn zamanda burada domu olmann bir mucize olduuna kendilerini de inandrmaya abalarlard; te yandan o gne kadar otele gelen hibir mterinin her eyi geride brakp Bescos'a yerlemeye karar vermediini unuturlard. Akam keyifli geiyordu, ta ki Yabanc, aslnda sylememesi gereken bir sz edene kadar: "Buradaki ocuklar ok iyi yetitirilmi. Bundan nce bulunduum pek ok yerin tersine buradakilerin sabahlar bardn hi duymadm." Bar birden sessizleti, nk Bescos'ta hi ocuk yoktu; skntl geen birka dakikann sonunda birinin aklna Yabanc'ya az nce yedii yre yemeini beenip beenmediini sormak geldi, bylece sohbet normal seyrine dnd, tara yaamnn iyi yanlar ve byk kentte yaamann kt yanlar konuulmaya baland. Saatler ilerledike Chantal huzursuzlanmaya balad, Yabanc'nn ormandaki karlamalarndan sz etmesini isteyeceine inanyordu nk. Ama adam Chantal'a bakmad bile, herkese iki smar38

larken konutu onunla yalnzca, ikilerin parasn da her zamanki gibi nakit dedi. Mteriler bardan ayrlr ayrlmaz Yabanc da odasna kt. Chantal nln kard, masalardan birinde unutulmu bir paketten bir sigara alp yakt, otelin sahibesine ortal ertesi sabah temizleyip dzene koyacan syledi; bir gece nceyi uykusuz geirdiim iin ok bitkinim, dedi. Kadn hi itiraz etmedi, Chantal da mantosunu srtna alp gecenin ayazna kt. Yzn slatan yamur altnda hemen yakndaki odasna doru yrrken, o korkun neriyi yapan Yabanc'nn belki de kendisinin ilgisini ekmek iin bu tuhaf yntem dnda bir ey bulamam olduu geldi aklna. Ama altn unutmamt Chantal; onu grmt, kendi gzleriyle grmt. Belki de altn deildi grd. Ama bunun zerinde dnemeyecek kadar yorgundu gen kadn; odasna girer girmez soyundu ve yataa girdi.

ikinci gece, hem yi hem de Kt, ChantaFn yanndayd. Gen kadn deliksiz, dsz bir uykuya dalmt, ama bir saat sonra uyand. Dars sessizdi: Ne metal panjurlar takrdyor, ne gece kular tyordu, Chantal'n hl canllarn dnyasnda bulunduunu gsteren hibir belirti yoktu. Pencereye gidip ssz soka, iseleyen yamuru, otelin kl tabelasndan baka bir eyin seilmedii sisi seyretti; ky gzne hi bu kadar karanlk grnmemiti. Tara kentlerindeki, huzur ve sknet deil de konuacak yeni bir ey bulunmad anlamna gelen bu sessizlii iyi tanrd. 39

Dalara doru bakt: Bulutlar epeyce alakta olduu iin bir ey gremedi, ama o tepelerin bir yerinde bir altn klesinin gizlenmi olduunu biliyordu. Ya da bir yabancnn topraa gmm olduu, tula biiminde sar bir ey. Yabanc ona klenin bulunduu yeri gstermiti, az kalsn altn topraktan karp yanna almasn da isteyecekti. Chantal yeniden yatana girdi; birka kez saa sola dndkten sonra kalkt ve banyoya gitti; aynann nne geip plak bedenini kaygl gzlerle inceledi, yaknda btn gzelliini yitirmeyecek miydi bedeni? Yatana dnd, bardaki masalardan birinin zerinde unutulmu o sigara paketini yanna almadna piman olmutu, ama paketin sahibinin onu aramak iin geri dneceini biliyordu, Chantal da sulanmak istemiyordu. Bescos byleydi ite: Yars boalm bir sigara paketinin sahibi olurdu; sahibi ortaya kana kadar bir ceketten den dme atlmaz, saklanrd; hatta para st bile son kuruuna kadar geri verilmeliydi, rakam yuvarlatlamazd. Lanet olas bir yerdi Bescos, srprizlere yer yoktu, dzenli ve gven vericiydi. Yeniden uyuyamayacan anlayan Chantal, bir kez daha dua edip bykannesini dnmeye alt, ancak gzlerinin nne hep ayn sahne geliyordu: alm ukur, toprak bulam sar metal, yola kmaya hazr bir hacnn bastonu gibi elinde tuttuu dal. Chantal dalp dalp uyanyordu, ama evresini saran sessizlik azalmyor, kafasnn iinde hep ayn sahne dolanyordu. afak sker skmez giyinip dar kt. Bescoslular sabahn ilk klaryla birlikte kal karlard; ancak bu kez Chantal onlardan nce dav ranmt. Issz sokakta yrrken Yabanc tarafn40

dan izlenmediine emin olmak iin sk sk arkasna bakt ama sis yznden birka metreden tesini g-remiyordu. Ara sra durup ayak sesleri var m diye kulak kabartyordu, ancak duyduu tek ses kendi kalbinin gmbrtsyd. Ormana girip Y biimindeki kayann olduu yere gitti -kayann zerine yklmasndan korka korka- bir nceki gn orada brakm olduu dal eline ald, Yabanc'mn kendisine gstermi olduu yeri kazd, elini sokup altn klesini kard. Ormanda tuhaf bir sessizlik vard, sanki bir hayalet hayvanlar rktyor, bitkileri uyuturuyordu. Altn eliyle tartt, tahmin ettiinden daha ard, kleyi temizleyince zerine kazlm birka iaret grd, iki tane damga ve bir dizi de say vard, onlarn ne olduunu anlamaya altysa da baaramad. Acaba deeri neydi klenin? Tam olarak bile miyordu bunu, ama Yabanc'mn syledii gibi mutlaka hayatnn sonuna dek almadan yaamasna yetecek kadar olmalyd. Ellerinin arasnda hayallerini tutuyordu Chantal, hep arzulam olduu ve bir mucize sonucu eline geen eydi o. Bescos'taki birbirinin tpatp ayn olan gnlerden ve gecelerden, on sekizini doldurduundan beri alt otelden, eitim grmek ve adam olmak iin uzaklara gitmi olan kz ve erkek arkadalarnn yllk ziyaretlerinden, artk alm olduu btn o terk edililerden, kendisine dnyalar vaat edip ertesi gn veda bile etmeden ekip giden geici erkeklerden, boa kmas alnnda yazl olan btn hayallerden kurtulmak iin bir frsatt bu. Ormandaki o an, Chantal'n hayatnn en nemli nyd. Hayat Chantal'a hep adaletsiz davranmt. Babasn tanmyordu, annesi lousa yatanda lp Chantal' sululuk duygusuyla ba baa brakmt, 41

bir ifti olan bykannesi torunu en azndan okuyup yazmay rensin diye ayrca terzilik yapp para biriktirmiti. Chantal'n pek ok hayali vard: Engelleri aacan, bir koca bulacan, byk bir kentte ie gireceini, dnyann bir ucundan kalkp kye gelen bir yetenek avcs tarafndan kefedileceini, tiyatro sanats olacan, ok satan bir kitap yazacan, fotomodel olacan, hayatn krmz hal deli yollarnda yryeceini hayal ederdi. Her gn yeni bir bekleyiti. Her gece, deerini bilecek kiiyle tanmann ateiyle yanard. Yatana giren her erkek, ertesi gn oradan ayrlp kyn o sokan, o ykk dkk evleri, arduvaz tayla kapl damlar, kiliseyi ve bakmsz mezarl, oteli ve hazrlamas haftalar alan ve sonunda otelde fabrika rnleriyle ayn fiyata satlan doal rnleri bir daha asla grmemek demekti. Bir gn Chantal'n aklna o kyn eski sakinleri olan Keltlerin oraya muhteem bir hazine gizlemi olacaklar ve kendisinin de sonunda bunu bulaca gelmiti. Btn dleri iinde en samas, en inanlmaz buydu. te imdi, avularnda o altn klesiyle duruyordu orada, varlna gerekten inanmad hazineyi okuyordu, onun sayesinde sonunda zgrlne kavuacakt. Ama birden panie kapld; hayatnn tek frsat bir anda yok olabilirdi. Ya Yabanc, dncesini deitirirse? Ya baka bir kye gitmeye kalkarsa ve orada plann gerekletirmesinde kendisine yardmc olacak bir kadn bulursa? Bu yzden Chantal tereddt etmemeli, kalkp odasna dnmeli, sahip olduu -be eyi valize atp ekip gitmeliydi... Kendisini soluk solua yoku aa giderken, kyn knda otostop yaparken grr gibi oldu; o srada sabah yryne km olan Yabanc, alt42

nn alndnn farkna varacakt. Chantal yakndaki bir kente varrken adam otele dnp polis aracakt. Chantal kendisini arabasna alan srcye teekkr edecek, doruca otobs terminalindeki gieye gidip en uzak kente bir bilet alacakt. Tam o srada yanna iki polis memuru gelecek, kibarca antasn amasn isteyecek ama iindekini grr grmez kibarl elden brakacaklard; saat nce hakknda ikyette bulunulduu iin aradklar kadn olacakt Chantal. Karakolda Chantal'n iki seenei olacakt: Ya doruyu syleyecek, ama hi kimse kendisine inan mayacakt ya da eelenmi topra grdn, kazmaya karar verdiini ve altn bulduunu iddia edecekti. Bir zamanlar bir altn araycs -Keltlerden kalma hazineleri aryordu adam- bir gece Chantal ile birlikte olmutu. Ona, byle bir durumda yasalarn ak olduunu sylemiti. Bulduu her eyi kendine alkoyabilirdi, ancak tarihi eserleri resmi makamlara bildirmesi ve devlete teslim etmesi gerekiyordu. Oysa bu kle altnn tarihi bir deeri yoktu, eski filan deildi, zerinde iaretler, damgalar ve saylar kazlyd. Polis, Yabanc'y sorguya ekecekti. Adam, Chantal'n odasna geldiini ve maln aldn kantlayamazd. Chantal'nkine kar adamn sz olacakt, ama adam daha gl olduu, nemli kiileri tand iin, sonunda haksz kan Chantal olacakt. te yandan Chantal polisten altn klesini incelemelerini isteyecekti, polis zerinde toprak zerrelerini bulunca da gen kadnn doruyu sylediini anlayacakt. O arada olay Bescos'ta duyulacak ve halk -ya kskanlktan ya da hasetten- Chantal'n otel m terileriyle yatt dedikodusunun bir bakma doru
43

olduunu syleyecekti; belki de adam gece uykusunda soymutu. Olay, dokunakl bir sonla noktalanacakt: Mahkeme karar verene kadar altn klesine el konacak, Chantal aalanm, yklm bir halde ve yine otostopla Bescos'a geri dnecek, orada yllarca kendisiyle alay edilecek ve sonunda her ey unutulacakt. Chantal mahkemelerin hibir ie yaramadn, avukatlarn ok para istediini -ki Chantal paraszd- ok sonra renecekti; bylece davadan geri ekilecekti. zetlersek: Chantal hem altn yitirecekti hem de saygnln. Baka bir bak as daha vard: Yabanc'nn gerei sylemesi. Chantal altn alar ve oradan ekip giderse ky daha byk bir felaketten kurtarm olmaz myd? Ama daha evden kmadan ve daa ynelmeden ok nce bu adm atamayacan biliyordu. Hayatn batan sona deitirmesinin mmkn olduu byle bir anda neden bylesine bir korkuya kaplmt? Ne de olsa cannn istediiyle yataa girmiyor muydu? Kimi zaman, yabanclardan ufak bir bahi koparmak iin onlara cilve yapmyor muydu? Zaman zaman yalan sylemiyor muydu? Kyden ayrlp yalnzca yl sonlarnda, ailelerini grmek iin kye dnen eski tandklarna gpta etmiyor muydu? Altn ellerinin arasnda sk sk tuttu, ayaa kalkt, ama kendini gsz ve umarsz hissediyordu, dizlerinin zerine kt, altn ukura brakt ve stn toprakla rtt. Hayr, altn alp gtreme-yecekti. Bu bir drst olup olmama sorunu deildi, Chantal anszn korkuya kaplmt. nsann dle44

rini gerekletirmesine engel olan iki ey olduunu I anlamt: Birincisi, dlerin zaten asla gereklee- / meyecei inancyd, ikincisi de kader izgisinin an-1 szn tersine dnmesiyle bu dlerin anszn, en bek-lenmedik anda gerekleebilir olmas. Bu gibi anlar-J da insan nereye gtrd belli olmayan bir yola girmekten, bilmedii tehlikelerle dolu bir yaamdan, alk olduu eylerin bir daha dnmemek zere kaybolabileceinden korkar. nsanlar hem her eyin deimesini isterler hem de her eyin hi deimeden srp gitmesini. Chantal bu elikiyi pek anlamazd, ama imdi benzer bir durumdan kurtulmak zorundayd. Belki Bescos'a fazlasyla balyd, yenilgilere almt, zafer kazanma frsat onun iin ar bir ykt. Yabanc'yi yantsz brakmasnn artk onu bk trdna emindi; belki de adam daha o gn bir bakasn semeye karar vermiti bile. Ne var ki gen kadn kaderini deitirmeye kalkamayacak kadar korkakt. Altna dokunmu olan o eller imdi yeniden s prgeyi, sngeri ve toz bezini tutmak zorundaydlar. Chantal o servete srtn evipdi ve kye geri dnd; otelin sahibesi Chantal' sabrsz bir ifadeyle bekliyordu, nk Chantal ona, otelde kalan tek mteri uyanmadan bar temizleyeceine sz vermiti. Chantal'n korkular gereklemedi: Yabanc kyden ayrlmamt, barda oturmu, her zamankinden de batan karc bir havayla yars gerek yars yalan, ama hi deilse hayalinde dolu dolu yaad hikyeler anlatyordu. Bu kez de gen kadnla baklar, yalnzca bardaki mterilere smarlad ikilerin parasn derken ilgisizce karlat. 45

Chantal yorgundu. Herkes erkenden ekip gitse diye dua ediyordu, oysa Yabanc iyice comutu, an lattklarnn sonu gelmiyordu, tekiler de onu dikkatle, ilgiyle ve tarallarn byk kentlerden gelenlere, onlarn daha kltrl, daha iyi eitimli, daha zeki ve daha modern olduklarn sandklar iin gsterdikleri kin ykl saygyla -boyun eme demek daha doru olur- dinliyorlard. 'Salaklar!' diye dnd Chantal. 'Ne kadar nemli olduklarn anlamyorlar. Dnyann neresinde olursa olsun bir insan ataln azna gtrebili-yorsa, bunu Bescoslular gibi sabahtan akama kadar durup dinlenmeden alan, zanaatkar, ifti ya da hayvan yetitiricisi olan insanlar sayesinde yapabildiini bunlar bilmiyorlar. Bizler byk kentlerde yaayanlardan daha gerekliyiz dnyaya, yine de onlarn karsnda kendimizi aa, kompleksli ve ie yaramaz gryor, yle hissediyoruz.' te yandan Yabanc, kltrl olmasnn, evresinde toplanm insanlarn almasndan ok daha deerli olduunu onlara kantlamak istiyordu. Parmayla duvarda asl bir tabloyu iaret etti. "Bunun ne olduunu biliyor musunuz? Dnyadaki en nl tablolardan biridir: Leonardo da Vin-ci'nin yapt bu tablo, sa ile on iki havarisini son yemekte gsteriyor." "nl bir tablo olmas beni artt," dedi otelin sahibesi, "nk ben onu ok ucuza aldm." "Bu yalnzca bir rprodksiyon. Asl burann epey uzandaki bir kilisede duruyor. Ama bu tablonun bir hikyesi var, bilmem renmek ister misiniz?" Bardaki mteriler balarn salladlar; Chantal orada bulunmaktan, bu adamn, srf kendisinin tekilerden daha bilgili olduunu gstermek iin birta46

kim sama eyler anlatarak bbrlenmesini dinlemek zorunda kalmaktan bir kez daha utan duydu. "Bu tabloyu yapmay dndnde Leonardo da Vinci byk bir glkle karlat. yi'yi sa'nn bedeninde, Kt'y de sa'nn arkada olan ve son akam yemeinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda'nn bedeninde tasvir etmek zorundayd. Tabloyu yarm brakarak bu iki kiiye model olarak kullanabilecei birilerini aramaya balad. Bir gn bir koronun verdii konser srasnda korodakilerden birinin sa tasvirine ok uygun dtn fark etti. Onu poz vermesi iin atlyesine davet etti, saysz taslak ve eskiz izdi. Aradan yl geti. 'Son Akam Yemei' neredeyse tamamlanmt, ancak Leonardo da Vinci henz Yahuda iin kullanaca modeli bulamamt. Leonardo'nun alt kilisenin kardinali, tabloyu bir an nce bitirmesi iin ressam sktrmaya balad. Gnlerce aradktan sonra vaktinden nce yalanm gen bir adam buldu, paavralar iindeki bu adam sarholuktan kendinden gemi bir durumda kaldrm kenarna ylmt. Leonardo yardmclarna adam glkle de olsa, doruca kiliseye tamalarn syledi, nk artk taslak izecek zaman kalmamt. Kiliseye varnca yardmclar adam ayaa diktiler. Zavall, bana gelenleri anlamamt; Leonardo bir yandan adamn yznde aka grnen inanszl, gnah, bencillii tabloya geiriyordu. Leonardo iini bitirdiinde, o zamana kadar sar holuun etkisinden syrlm olan berdu gzlerini at ve duvardaki resmi grd. aknlk ve hzn dolu bir sesle yle dedi: 'Ben bu tabloyu daha nce grdm!'
47

'Ne zaman?' diye sordu Leonardo da Vinci, o da armt. ' yl nce, elimde avucumda olan kaybetmeden nce. O sralarda bir koroda ark sylyordum, pek ok hayalim vard, bir ressam beni sa'nn yz iin modellik yapmak zere davet etmiti.'" Yabanc uzun bir ara verdi. Birasn imekte olan rahipten gzlerini ayrmadan konumutu, ama Chantal Yabanc'nn szlerinin kendisine ynelik olduunu biliyordu. "Baka bir deyile, yi ile Kt'nn yz ayndr. Her insann yoluna ne zaman ktklarna baldr her ey." Yorgun olduunu syleyerek ayaa kalkan Yabanc, bardakileri selamlad ve odasna kt. Mteriler de bardan ayrldlar, kmadan nce de nl bir tablonun ucuza alnm rprodksiyonuna bir gz attlar; bir yandan da kendi kendilerine, acaba ne zaman bir eytan ya da bir melek buralara urad, diye soruyorlard. Yksek sesle sylemeseler de, mutlaka Ahab, Bescos'un bulunduu blgeye huzur getirmeden nce olmutur bu, diye dndler. O gn bu gndr Bescos'ta gnler hep birbirinin ayn geiyordu.
& & afe
ip ip ip

jLJLyakta duracak hali kalmayan Chantal bir robot gibi alyordu. Bescoslulann arasnda yalnzca kendisinin farkl dndn biliyordu, nk Kt'nn batan karc elinin yzn okadn hissetmiti. 'yi ile Kt'nn yz ayndr. Her insann yoluna ne zaman ktklarna baldr her ey.' Gzel szlerdi bunlar, doruluk pay da vard mutlaka, ama o srada Chantal gidip yatmaktan baka bir ey dnemiyordu. Mterilerden birine para st verirken hata yapt, oysa ender olarak yapard byle bir hatay. Rahiple belediye bakan gidene kadar -genellikle en sona kalrlard- kendini koyuvermedi Chantal. Onlarn arkasndan kasay kapad, eyalarn ald, stne tam oturmayan ucuz yn hrkasn srtna geirdi ve yllardr yapt gibi evinin yolunu tuttu. nc gece, Chantal' yalnz brakmamak sras Kt'deydi. Ve Kt, mthi bir yorgunluk ve yksek ate biiminde gsterdi kendini; bunun sonucu olarak yar baygn yatt gen kadn, ama uyu-yamad; darda, evin yaknnda bir kurt uluyordu. Biraz sonra cinnet geirdiini sand gen kadn, sanki hayvan odasna girmiti ve Chantal'n anlamad-

48

eytun ve Gen Kadn

49/4

p bir dilde onunla konuuyordu. Bir an kendine gel diinde, kiliseye gitmek iin ayaa kalkmay denedi Chantal, bir doktor armas iin rahibe ricada bu lunacakt, nk hastayd, ok hasta. Ancak ayaklarnn zerinde duramyordu. Bir adm bile atamayacan anlad. Yryebilseydi bile kiliseye ulaamazd. Ulasayd bile rahip uyanana, giyinene ve kapy aana kadar beklemek zorunda kalr, beklerken souk yznden atei iyice ykselir, hatta kilisenin, kutsal bilinen o meknn iki adm tesinde sersefil lp giderdi. 'Daha iyi ya, beni mezarla tamak zorunda kalmazlard, nk zaten mezarln yan banda saylrdm.' Chantal btn geceyi sayklayarak geirdi, sabahn ilk klar pencereden ieri vururken atei dmeye balad. Gcnn biraz yerine geldiini hissedip huzur iinde uyuyacakt ki Bescos'a gelen ekmek kamyonunun tandk kornas kulanda yankland: Kahvalt saati gelmiti. Aaya inip ekmek almasa da olurdu. zgrd, istedii kadar odasnda kalabilir, tembellik edebilirdi, akama kadar ie gitmesi gerekmiyordu. Ama Chantal eskisi gibi deildi artk, iyice akln karmamak iin insanlarla bir arada olmalyd. Yapacak ilerinin, yiyecek ekmeklerinin olacan bildikleri iin yeni bir gne sevinle balayan ve kk, yeil kamyonetin evresini sarp bozuk paralarn uzatan insanlarn arasnda olmak istiyordu. . Chantal aa indi, oradakileri selamlad. "Yorgun grnyorsun," ya da "Bir ey mi oldu?" diyenler oldu. nsanlar iyi niyetliydiler, gvenilirdiler, yardma hazrdlar, eliak, saf ve iddiaszdlar; oysa 50

Chantal'n ruhunda, dler, servenler, korku ve iktidar arasnda durup dinlenmeyen bir sava hkm sryordu. Srrn birileriyle paylamay ne kadar isterdi; oysa bundan bir tek kiiye bile sz etse len olmadan kyn yars her eyi renmi olurdu. Bu yzden saln soranlara teekkr etmekle yetindi ve dncelerinin dzene girmesini bekledi. "Bir eyim yok. Kurdun biri sabaha kadar uludu ve beni uyutmad." "Kurt mu? Ben bir ey duymadm," dedi otelin sahibesi; o da oradayd. Bardaki kk dkknda satlan rnleri hazrlayan kadn da, "Aylardr buralara kurt inmemiti," dedi. "Avclar kurtlarn kkn neredeyse kuruttular. Ama bu, ilerimize sekte vuracak. nk avclar kurt avna baylrlar. En iri hayvan kim vuracak, diye de sama sapan yarrlar." "Frnc buralardayken ortalkta artk kurt olmadn bara ara sylemeyin ltfen," dedi Chantal'n patronu, sesini alaltarak. "Bir duyulursa Bescos'a kimse gelmez." "Ama ben bir kurt ulumas duydum." "u lanetli kurt olmal," dedi belediye bakannn ei. Chantal'dan pek holanmazd, ancak duygularn belli etmeyecek kadar iyi terbiye almt. "Lanetli kurt filan yok burada, ite o kadar," diye tslad otelin sahibesi. "Alelade bir kurttur o, herhalde imdiye dek lmtr bile." Ama belediye bakannn ei, "Ne olursa olsun bu gece kurt ulumas duyan yok aramzda," dedi. Bu kz sabahn krne kadar altryorsunuz, ylesine bitkin dyor ki sanrlar gryor." Chantal o ikisini tartrken brakt, ekmeini alp odasna kt.

51

'Ne kadar sama bir yar,' diye dnd; bakkaln karsnn syledii sz aklndan kmyordu. Herkes yaam yle gryordu: sama bir yar olarak. in kolayna kaan, ruh yoksulu bu insanlar gerekten ciddi bir yarmaya nasl girecekler diye grmek iin Yabanc'nn nerisini az daha orackta aklyordu Chantal. Basit bir su karlnda on kle altn; bu altn, Bescoslularn ocuklarnn, torunlarnn geleceini gvenceye alaca gibi Bes-cos'un, kurtlar olsun olmasn, yitirdii grkemli gnlerini de geri getirebilirdi. Ama kendini tuttu Chantal. te yandan da hikyeyi hemen o akam, barda herkesin nnde anlatmaya karar verdi, bylece hi kimse olanlar duymadm ya da anlamadm diyemeyecekti, insanlar herhalde bir anda Yabanc'nn zerine ullanacaklar ve onu alp dosdoru polise gtreceklerdi; Chantal da toplum yararna yapt iten dolay dl olarak altn klesini kendine alkoyabilecekti. Ama belki de inanmayacaklard Chantal'a, bu durumda Yabanc da herkesin iyi insanlar olduuna inanarak ayrlacakt oradan; oysa gerek bu deildi. Herkes ne kadar kibirli, saf ve koyun gibi. Hi kimse inanmaya almad eylere inanmyor. Herkes Tanr'dan korkuyor. Hayatlarn deitirme frsat kt anda herkes -Chantal da- korkaklk ediyor. Oysa 'iyilik' diye bir ey yoktur, ne korkaklarn yaad yeryznde, ne de bizi ktlkten korusun diye mr boyu kendisine yalvarabilmemiz iin dnyay dncesizce strapla dolduran Yce Tan-n'nn cennetinde. Hava soumutu; Chantal gece pe pee uykusuz kalmt ama kahvaltsn hazrlarken kendisini her zamankinden iyi hissetti. Tek korkak kendisi deildi. tekiler hayat 'sama bir yar' diye niteledikleri ve korkularn ycegnlllk sandk52

lan iin korkaklnn farkna varan tek kii Chantal olmutu. Komu kydeki bir eczanede alm ve yirmi yl sonra iinden atlm olan bir Bescosluya gitti akl. Bu adam tazminat bile istememiti; gya eczanenin sahibiyle arkadat da bu adam parasal adan skntya dt iin iten karldnda tazminat isteyerek ona zarar vermek istememiti. Palavra: Bu adamn mahkemeye gitmemesinin nedeni korkak olmas, ne olursa olsun herkesin kendisini sevmesini istemesiydi; patronu onun ycegnll ve anlayl bir adam olduunu dnmeliydi. Daha sonra bor para istemek zere eski patronuna gittiinde, adam kapy suratna kapatmt. "Sen istifa mektubu yazp imzalamam miydin? Benden hibir ey koparamazsn!" diyerek. Hak etmiti bunu. yi yrekli adam rol oynamak, yalnzca hayatta tavr almaktan korkanlara zg bir eydi. nsann, kendinin iyi olduuna inanmas, bakalarna kar kmaktan ve haklarn savunmak iin savamaktan ok daha kolaydr. Kendinden daha gl biriyle savamak iin cesaret top-lamaktansa bir hakareti sessizce kabullenmek de ok daha kolaydr. zerimize atlan ta bize isabet etmemi gibi yapabiliriz ama geceleri -odamzda yalnz kaldmzda, odamz paylatmz karmz, kocamz ya da okul arkadamz uykuya daldnda- korkaklmza sessizce alarz. Chantal kahvesini ierken, o gnn abucak sona ermesini diledi. Akam olduunda kyn canna okuyacak, Bescos'un iini bitirecekti. Zaten o kyn haritadan silinmesi uzun srmezdi, ocuk olmayan bir yerin varln srdrmesi olanakszd. Artk genler ocuklarn lkenin baka kentlerinde, enliklerin, gzel giysilerin, yolculuklarn, u 'sama yarn' bulunduu yerlerde dnyaya getiriyorlard. 53

Ama gn hi de abuk gemedi. Alak bulutlarla ykl karanlk hava, saatleri uzattka uzatt. Sis yznden dalar bulutlarn gerisinde grnmez olmutu, ky sanki dnyadan soyutlanm, kendi iinde kaybolmutu, sanki dnyada o ky dnda insanl yer yoktu. Pencereden bakan Chantal, Ya-banc'nn otelden ktn, her sabah olduu gibi dalara doru yola koyulduunu grd. Altn dnnce kaygland gen kadn, ama sonra yatt. Yabanc geri dnecekti, bir haftalk otel parasn pein demiti, varlkl insanlar be kuruun deerini bile bilirlerdi. Bilmeyenler yalnzca yoksullard. Kitap okumaya alt, ama bir trl dikkatini toplayamad. kp Bescos'ta dolamaya karar verdi; gezinirken sabah akam evinin nnde oturup neler olup bitij'or diye gzleyen yal dul Berta'dan bakasna rastlamad. "Hava daha da souyacaa benziyor," dedi Ber-ta. Chantal, acaba havann nasl olduu isiz gsz insanlar neden bu kadar ilgilendirir, diye dnd. Sonra Berta'ya bayla evet, dedi. Chantal orada oyalanmad, nk Bescos'ta yaad onca yl boyunca, konuacak ne varsa konumutu Berta ile. Berta'nn ilgin, yrekli bir kadn olduunu dnd zamanlar olmutu; kocasnn bir av kazasnda lmnden sonra Berta kendini koyuvermemi, hayatn dzene sokmay becermi, hatta elindeki -be para eyann bir ksmn satp parasn sigortadan ald tazminatla birletirerek bir kenara koymu, elde ettii faizle geinmeyi baarmt. Zamanla Chantal artk o dul kadnla ilgilenmez olmutu; o kadn, Chantal'n ne pahasna olursa olsun uzak durmak istedii bir gelecein simgesi haline gelmiti: Chantal akamlarn, Berta gibi evinin 54

nndeki bir iskemlede oturarak geirmeyi, klar kaln bir hrkaya sarnarak, en ufak bir ilginlii, nemi ya da gzellii bulunmasa da hayatnda grd tek manzaray seyrederek kalmay asla istemiyordu. Her bir patikasn, aacn ve tan tand, sisle kapl ormana yolunu kaybetmekten korkmadan girdi. O akam geirecei heyecanl dakikalar gznde canlandrd, Yabanc'nn yapt teklifi nasl anlatacann provasn yapt: kh duyduu ve grd her eyi santimi santimine anlatyor, kh gndr kendisini uykusuz brakan Yabanc'nn slubuna yknerek uydurma m gerek mi olduu belli olmayan bir yk buluyordu. 'Tehlikeli bir adam, tandm btn avclardan ok daha tehlikeli.' Chantal ormanda yrrken Yabanc'dan daha tehlikeli birini kefetmi olduunu anlad birden: kendisini. Daha drt gn nce, her eyi nasl da olduu gibi kabul ettiinin farknda deildi. Kim olduunun, gelecekten ne bekleyebileceinin, Bescos'ta yaamay hi de yle dayanlmaz bulmadnn farknda deildi. Buralara 'kk cennet' diyen turistlerin her yaz Bescos'a dolumas da houna gidiyordu. imdiyse canavarlar mezarlarndan kyorlar, Chantal'n gecelerini karartyorlar, onun kendisini mutsuz, hakszla uram, Tanr ve kader tarafndan yzst braklm hissetmesine neden oluyorlard. Daha da kts: ini kemiren kederi, gece ya da gndz, ormandayken ya da iteyken, insanlarla seyrek bulumalarnda ve yalnz geen dakikalarnda grmeye zorluyorlard Chantal'. 'Tanr bu adamn belasn versin. Benim yoluma ksn diye onu zorladm iin benim de belam versin.'

55

Kye dnerken yaamnn her dakikasndan pimanlk duydu, bu kadar erken ld iin annesine, kendisine iyilii ve drstl rettii iin bykannesine, ekip gittikleri iin arkadalarna, kendisine yardmc olmad iin kaderine lanet etti.

Berta hl ayn yerde oturuyordu. "Bu ne tela byle," dedi. "Biraz yanma otur da soluklan." Chantal kadnn davetini kabul etti. Zamann abuk gemesine yardmc olmak iin elinden geleni yapard. "Ky nedense farkl," dedi Berta. "Havada yeni bir eyler var. Dn bir kurt ulumas iittim." Gen kadnn ii rahatlad. Lanetli olsun ya da olmasn, bu gece bir kurt ulumutu, kendisi dnda en az bir kii daha duymutu ulumay. "Buras asla deimez," diye yantlad Berta'y. "Yalnzca mevsimler deiir; kn gelmesine az kald." "Hayr. Bunun Yabanc'nn geliiyle bir ilgisi var." Chantal soluunu tuttu. Yabanc, birisiyle daha m konumutu? "Yabanc'nn geliinin Bescos'la ne ilgisi var?" "Gnlerimi doay seyretmekle geiriyorum. Bunun zaman kayb olduunu dnenler var. Ama ben sevdiim insann kaybn ancak bu yolla unutabildim. Mevsimler gelip geer, aalarn yapraklar dklr, sonra yeniden yeerir. Yine de ara sra beklenmedik bir ey mutlak deiiklikler getirir. Etrafmzdaki dalarn binlerce yl nce meydana gelen bir depremin sonunda ortaya ktn sylemilerdi bana." 56

Gen kadn ban sallad. Okulda o da renmiti bunu. "Ondan sonra hibir ey eskisi gibi olmad. Yeniden byle bir ey olur diye korkuyorum." Chantal az daha altn klelerinden sz edecekti, yal kadnn bu konuda bir eyler bildiini hissediyordu. Dilinin ucuna kadar geldi ama azn amad. "Aklma hep Ahab geliyor, byk reformcumuz, kahramanmz, Aziz Savinus'un kutsad adam." "Neden Ahab?" "nk o, iyi niyetle yaplm da olsa kck bir ayrntnn her eyi mahvedebileceim biliyordu. Kenti huzura kavuturduktan, ie yaramaz kiileri kovduktan ve Bescos'ta iftilii ve ticareti ada-latrdktan sonra bir akam dostlarn akam yemeine arp'onlara yumuack bir et kzartmak istemi Ahab. Ama birden tuzu kalmadn fark etmi. Olunu yanna arm. 'Kye git de tuz al. Ama gerek bedelini de. Ne daha az ne de daha fazla.' Olu arm. 'Fazla dememem gerektiini anlyorum baba, ama pazarlk edebileceksem neden paradan biraz tasarruf etmeyeyim ki?' 'Byk kentlerde byle yapabilirsin. Ama bizimki gibi bir kyde bu ok irkin bir ey olur.' Olan baka soru sormayp. gitmi. Bu konumaya tank olan konuklar olann tuzu neden daha ucuza almamas gerektiini renmek istemiler; Ahab da bunun zerine; "Tuzu ucuza satann acilen paraya ihtiyac var demektir,' demi. 'Bu durumdan yararlanan kii, bir ey retmek iin alnndan ter aktarak alm olan adama saygszlk etmi olur.' 57

'Ama bir tutam tuzun kye ne zarar olabilir ki?' 'Dnya kurulduunda hakszlk da bir tutamd. Ama her yeni kuak, ne nemi olur diye dnerek biraz biraz stne ekledi, grn bakn imdi ne durumdayz.'"

"Tpk u Yabanc gibi," dedi Chantal, Ber-ta'nm da Yabanc'yla konutum, diyeceini umuyordu. Ama Berta sustu. "Bescos'u kurtarmak Ahab iin neden bu kadar nemliydi bilmem," diye srar etti Chantal. "nce haydut yuvasyd buras, imdi de dleklerle dolu bir ky." Yal kadn mutlaka bir eyler biliyordu. Ya-banc'nn Berta'ya bir ey anlatp anlatmadn renmeliydi Chantal. "Haklsn. Ama bunun adna gerekten dleklik mi denir, bilmiyorum. Bence deiiklikten rkyor herkes. Bescos'un olduu gibi kalmasn istiyorlar: Tarlalarn srp hayvan yetitirebilecekleri, avclar ve turistleri arlayan, ertesi gnn neler getireceini herkesin batan sona bildii, nceden bilinmeyen tek eyin hava koullar olduu bir yer. Belki huzura kavumann bir yolu da budur, ancak bir noktada seninle ayn grteyim: Herkes her eyi denetim altnda tuttuunu sanyor, ama aslnda byle bir ey yok." "Hibir ey onlarn denetiminde deil," diye kadn dorulad Chantal. "Alnmzda yazl olana bir tek harf bile ekleyemeyiz," dedi Berta, Katolik ncili'nden alnt yaparak. "Ama kendimizi gvende hissettirdii iin bu yanlsamayla yaamay severiz.

Sonunda bu da bir tr seim; hayatn iindeki deiikliklere hazrlkl olmamz engelleyen sahte bir gvenlie snarak dnyay denetim altnda tutacamza inanmak budalaca olsa da. En hazrlksz olduumuz zamanda bir deprem dalar ykar; iek aan bir aaca yldrm der, bir av kazas namuslu bir adamn yaamna son verir." Berta kocasnn nasl ldn yznc kez anlatt. Kocas, o yrenin en saygn rehberlerinden biriydi, avcl barbarca bir spor olarak deil, sahip klmas gereken bir gelenek olarak gryordu. Bescos'taki doal park onun sayesinde kurulmutu, onun abalaryla belediye bakan, cinsi azalmakta olan hayvanlar koruma amacyla yasalar koymutu, vurulan her hayvan iin bir vergi kesiliyor ve bu para toplum yararna ilerde kullanlyordu. Berta'nn kocas, -kimileri iin vahi, kimileri iin de ata sporu saylan- avclk yoluyla avclara yaam sanat hakknda bir eyler retmeye alyordu. Cebi ikin ama acemi biri ondan yardm almak istediinde adam alp ssz bir yere gtryordu. Orada bo bir kutuyu bir tan zerine yerletiriyor, sonra da elli metre geriye ekilip kutuyu bir atta deviriyordu. "Dnyann en iyi niancs benim," diyordu. imdi de size benim kadar iyi at yapmay reteceim." Kutuyu yeniden tan zerine koyuyor, yerine dnyor, cebinden bir mendil karp yanndakilere benim gzm balayn, diyordu. Sonra nian alp yeniden ate ediyordu. "isabet ettirdim mi?" diye soruyordu gzban zerken. "Elbette ettirmediniz," diyordu acemi aylak, karsnda bbrlenen retmen kk dt diye 59

58

sevinerek. "Kurun hedefin metrelerce uzandan _ geti. Bana bir ey retebileceinizi hi sanmam." O zaman Berta'nn kocas, "Ben size hayatnzn en nemli dersini verdim," diyordu. "Bir ey elde etmek istiyorsanz gznz hi kapamamals-mz, btn dikkatinizi hedefinizde toplamal ve ne istediinizden emin olmalsnz. Kapal gzlerle hi kimse hedefine ulaamaz." Bir keresinde, yal adam kutuyu ilk attan sonra yerine koymak zereyken, acemilerden biri kendisinin hedefi tutturacan orackta kantlamak istedi. Berta'nn kocas yerine dnmeden ate etti ve adam boynundan vurdu. Dikkatini hedefin zerinde toplama konusundaki mkemmel dersi renmeye zaman olmamt. "Gitmeliyim," dedi Chantal. "e gitmeden nce yapmam gereken eyler var." Berta ona iyi gnler diledi ve kilisenin yanndaki sokakta gzden kaybolana kadar arkasndan bakt. Kapnn nnde oturarak ve dalara, bulutlara bakarak, lm kocasyla kafasnn iinde konuarak geirdii yllar ona insanlar 'grmeyi' retmiti. Szck daarc snrlyd, insanlara baknca iinde uyanan deiik duygulan szcklere dkeme-dii ok oluyordu, yine de bakalarn 'fark ediyor', duygularn tanyordu. Her ey, byk ve biricik aknn mezara girmesiyle birlikte balamt. Alayarak mezarn banda dururken ocuun biri -komunun oluydu bu, imdi artk bymt, kilometrelerce uzakta yayordu- neden aladn sormutu ona. Berta, lmden ve ayrlmaktan sz ederek ocuu rktmek istememiti. Ona yalnzca kocasnn 60

gitmi olduunu ve belki de uzun bir sre Bescos'a geri dnmeyeceini sylemekle yetinmiti. "Bence yanlyorsunuz," demiti ocuk. "Ben onu az nce grdm. Mezarlardan birinin arkasna saklanm glmsyordu, elinde bir orba ka vard." ocuun annesi bu szleri duyunca onu serte azarlamt. "ocuklar hep byle hayal grrler," deyip Berta'dan zr dilemiti. Berta alamasn hemen kesmi ve ocuun iaret ettii yne bakmt. Kocasnn, orbay hep ayn kakla ime saplants vard, bu da Berta'y kzdrrd, onun gznde btn kaklar birbirinin aynyd ve ayn miktarda orba alabilirlerdi. Kocas ise kendi kan kullanmakta srar ederdi. Berta kocasn deli sanrlar diye bu olay kimseye anlatmamt. ocuk, Berta'nn kocasn gerekten grmt. Kak bunun kantyd. ocuklar baz eyleri 'grrlerdi'. Kocasn, ruh olarak bile olsa, geri almak, onunla konuabilmek iin Berta da 'grmeyi' renmek istedi. Balangta eve kapand, dar pek kmaz oldu, kocasn karsnda grebilmeyi umuyordu. Gnn birinde bir nsezi dt iine. Kapnn nne kp insanlara bakmalyd. Daha neeli bir hayat srmesini, evinin dnda olup bitenlere daha ok katlmasn kocasnn istediini hissedebiliyordu. Sandalyesini sokak kapsnn nne koyup dalar seyretti. Bescos'un sokaklarnda pek gezinen olmazd, ama ayn gn yakndaki kye giden bir komusu geri dndnde pazarda ok ucuza atal kak satldn anlatt, szlerini kantlamak iin de cebinden bir kak kard. Berta kocasn bir daha asla gremeyeceini an lamt, kocas onun kye gz kulak olmasn istiyordu, o da bu istei yerine getirecekti. Zamanla sol

61

tarafnda birinin varln hissetmeye balad, kocasnn orada olduuna, ona elik ettiine, onu tehlikelerden koruduuna emin oldu, ayrca bakalarnn fark etmedikleri eyler de gsteriyordu Ber-ta'ya, rnein iletiler tayan bulutlarn biimlerini. Yan bandaki bu varln yzn grmek isteyip de gremeyince kederleniyordu Berta elbette. Ancak sonralar, sezgilerini kullanarak kocasyla konuabildiini fark etti, bylece o ikisi akla gelen her konuda uzun uzun konumaya baladlar. U yl sonra Berta artk insanlarn duygularn 'grmeye', kocasnn tlerini 'iitmeye' balamt, bu tler ok iine yaryordu: Sigorta irketi, verdii emekli ayln drmeye kalkarsa buna kar koy, diyordu kocas; ya da banka iflas etmeden parasn ekmesini tlyordu; sonradan, o yredeki herkesin binbir glkle biriktirdii paralar da batrarak iflas etmiti banka. Bir sabah, hangi sabah olduunu artk bilmiyordu Berta, kocas ona Bescos'un mahvolabilecei-ni syledi. Berta'nn aklna hemen deprem olaca, yeryznde yeni dalarn oluaca geldi, ama kocas, en az bin yl byle eyler olmayacan syleyerek onu yattrd. Baka tr ykmd bu, kendisi de ne olacan tam olarak bilemiyordu ama ok kayglanyordu. Karsna dikkatli olmasn tembihledi, ne de olsa buras onun da kyyd, oradan ok erken ayrlmak zorunda kalm olsa da dnyada en ok sevdii yerdi. Berta o gnden sonra insanlara, bulutlarn bi imlerine, gelip giden avclara daha da dikkatle bakmaya balad; ama kimseye ktl dokunmam bir ky birisinin gizli gizli tahrip etmeye hazrlandn gsteren hibir belirti yoktu. Ne var ki Berta'nn kocas iin peini brakmad, karsna srekli dikkatli olmasn syledi, Berta da onu dinledi. 62

Berta, gn nce Yabanc'nn, yannda bir eytanla Bescos'a geldiini grnce bekleyiinin sona erdiini sezdi. Bugn bu gen kadnn yannda da bir eytan ve bir melek grmt. Bu iki olayn arasnda hemen bir ba kuran Berta, kyde ilgin bir eyler olduunu anlad. Berta kendi kendine glmsedi, sol yanna bakt ve oraya gizlice bir pck gnderdi. Yo, Berta ie yaramaz yalnn teki deildi. Yapacak nemli bir ii vard: Nasl bir nlem alacan tam olarak bile-mese de doduu ky kurtaracakt. Chantal yal kadn dnceleriyle ba baa brakp evine gitti. Bescoslular Berta'nn yal bir cad olduunu sylerlerdi. Onun, evine kapanp geirdii bir yl boyunca kara by renmi olduunu fsldyorlard birbirlerine. Chantal bir keresinde onlara, Berta'ya bunu kimin rettiini sorduunda, eytann bizzat kendisinin geceleri gelmi olduunu anlatmlard. Berta'nn, annesiyle babasndan rendii szcklerle bir Kelt rahibinin ruhunu ardn syleyenler de vard. Ama btn bunlar kendine dert edinen yoktu. Berta zararsz biriydi, her zaman da gzel ykler anlatrd. Berta ayn ykleri tekrarlayp dursa da kimsenin itiraz olmuyordu. Chantal birden, eli kapnn tokmanda kalakald. Berta'nn kocasnn nasl ldn defalarca dinlemiti, ama bu ykden kendisine nemli bir ders karabileceinin imdi farkna varmt. Ormandaki gezintisini hatrlad, yoluna kim ve ne karsa ksn -Bescos, Bescoslular, nlarn ocuklar, hatta kendisiiinde kabaran nefreti hatrlad: 63

Ama bu nefretin asl hedefi, Yabanc'yd. Dikkatini toplamal, ate etmeli, avm vurmalyd. Bunun iin bir plana ihtiyac vard Chantal'n; bu gece her eyi anlatmas budalalk olurdu, o zaman olay kendi denetiminden kard. Yabanc'yla karlamasn anlatmay bir gn sonraya erteledi; belki de Bescoslulara bundan hi sz etmezdi.

jfe & fe
ip tp- fp

64

xAJcsam, Yabanc her zaman yapt gibi bardaki mterilere smarlad ikilerin parasn derken Chantal'n eline gizlice bir kt tututurdu. Chan-tal onun kendisine soran gzlerle baktn fark ettiyse de kd

hi istifini bozmad an cebine soktu. Sanki oyun imdi tersine dnm t: imdi stn taraf Chantal idi, dellon un yerini de saatini de o be lirtiyor du. Usta avclar da byle yaparla rd: Av ken dilerine gelsin diye koulla r belirlerl

erdi. Nedense o gece artk iyi bir uyku ekeceinden emin olarak odasna dndnde cebindeki kd karp at. Yabanc, ilk karlatklar yerde bulu may neriyordu. Ayrca, Chantal ile ba baa grmeyi yelediini de eklemiti. Ancak, eer Chantal isterse herkesin nnde de konuabilirlerdi. Chantal bu szlerin altnda yatan gizli tehdidin farkndayd, ama bu kd almak onu korkutmam, tam tersine memnun etmiti. Bu szler Yaban-c'nn denetimi elinden karmakta olduunu kantlyordu, nk tehlikeli erkekler ve kadnlar byle bir eyi asla yapmazlard. Bescos'a bar getiren byk Ahab yle derdi: "ki tr ahmak vardr: tehdit edildikleri iin bir ey yapmayanlar ve tehdit edilSeytan ve Gen Kadn 65/5

dikleri iin bir ey yapmak zorunda olduklarna ina nanlar." Chantal kd kk paralara ayard, tuvalete att ve sifonu ekti. Sonra scak bir banyo alp keyifle yatana girdi. stediini tam olarak elde etmiti ite: Ba baa grebilmek iin Yabanc'yla tekrar buluacakt. Onu alt etmek istiyorsa daha

^_ ,
yd

Chantal hemen uykuya dald; derin, dinlendirici, rahatlatc bir uykuydu bu. Bir geceyi yi'yle, bir geceyi yi ve Kt'yle, bir geceyi de Kt'yle geirmiti. Her ikisi de Chantal' kendi tarafna ekeme-miti, ama her ikisi de Chantal'n ruhunda varlklarn srdryorlard, kimin daha gl olduunu kantlamak amacyla orada birbirleriyle savamaya balamlard.

***

66

X abanc, derenin kysna vardnda, frtnayla kark yamur balam, Chantal iliklerine kadar slanmt. "Bu kez havadan sz etmeyeceiz," dedi Chantal. "Grdnz gibi yamur yayor. Daha rahat konuabileceimiz bir yer biliyorum." Chantal ayaa kalkt, yelken bezinden yaplma, uzunca bir torbaya uzatt elini. "O torbada bir silah var," dedi Yabanc. "Evet." "Beni ldrmek istiyorsunuz." "Evet. Baarp baaramayacam bilmiyorum ama bunu ok istiyorum. Ama bu silah yanma almamn nedeni baka. Belki lanetli kurda rastlarm da onu vururum, bylece Bescos'ta saygnlm artar. Dn onun uluduunu duymutum ama bana inanan olmad." "Lanetli kurt da nedir?" Dman olan bu adama alp almamakta tereddt etti Chantal. O srada aklna Japon dv sanatyla ilgili bir kitap geldi; Chantal mterilerin otelde unuttuklar kitaplar, hangi konuda olursa olsun, okurdu hep, nk kendisi kitaba para harcamay sevmezdi. Bu kitapta, hasmnz zayf dr67

m
menin en iyi yolunun, onun tarafnda olduunuza hasmnz inandrmak olduunu okumutu. Rzgr ve yamurun iinde yrrlerken Chan-tal ona hikyeyi anlatt. ki yl nce Bescoslu bir adam, daha dorusu kyn demircisi, bir gezinti srasnda yannda yavrular olan bir kurtla karlamt. Korkudan d patlayan adam bir dal koparp bununla hayvana vurmutu. Aslnda kurt kaard ama yannda yavrular olduu iin adama saldrp bacan srmt. Meslei gerei gc yerinde olan demirci hayvan yle bir dvmt ki hayvan geri ekilmek zorunda kalmt. Sonra da yavrularn alp ormana ekilmi, bir daha da onu gren olmamt. Kurt hakknda bilinen tek ey, kulann ar kasnda beyaz bir leke olduuydu. "Neden lanetli?" "En vahi hayvanlar bile, genellikle kimseye saldrmazlar, ama bu olayda olduu gibi yavrularn korumak zorunda kalrlarsa saldrrlar. Ancak bir kez saldrp da insan kannn tadn alnca tehlikeli olurlar. Daha da fazlasn isterler ve bu vahi hayvanlar tam anlamyla birer katile dnrler. Herkes bu kurdun gnn birinde yeniden birine saldracana inanyor." 'Bu benim ykm,' diye dnd Yabanc. Chantal olabildiince hzl yryordu, Yaban-c'dan daha gen ve daha formdayd, kendisine elik eden adam yormak ve mahcup etmek iin kendi psikolojik avantajndan yararlanmak istiyordu. Oysa Yabanc, Chantal'n admlarna ayak uydurdu. Biraz soluu kesilse de yol boyunca Chantal'dan yavalamasn istemedi. Avclarn barnak olarak kulland kk, evreden grlmeyen yeil bir naylon adra ulatlar. ine girip oturdular, souktan donmu ellerini ovuturup soluklaryla sttlar. "Ne istiyorsunuz?" diye sordu Chantal. "O kd neden verdiniz bana?" "Size bir bilmece soracam: Hayatmzn gnleri iinde asla gelmeyecek olan hangisidir?" Yant gelmedi. "Yarndr," dedi Yabanc. "Bana kalrsa siz yarn olmayacak sanyor ve sizden istediim eyi hep erteliyorsunuz. Bir hafta sona ermek zere. Siz bir ey sylemeyecekseniz, ben ele alacam bu ii." Chantal barnaktan kt, gvenli bir mesafede durdu, yelken bezinden torbasn at, iinden silah kard. Yabanc silah grmemi gibiydi. "Altn ellediniz," dedi Yabanc. "Gnn birinde bu yaadklarnz zerine bir kitap yazacak olsaydnz, bin bir glk eken, hayatn ve insanlarn yapt hakszlklarla baa kmaya alan, ocuklarn doyurmak ve okula gnderebilmek iin mcadele eden okurlarnzn ounluu, sizin altn alp kamanz iin hayr dua m ederdi sanyorsunuz?" "Bilmiyorum," dedi Chantal ve namluya bir kurun srd. "Ben de bilmiyorum. Beklediim yant da bu." Silaha ikinci kurun da yerletirildi. "Siz beni ldrmeye hazrsnz, kurdun peindeyim filan diyerek beni kandrmaya almayn. Aslnda, kendime sorduum sorunun yantn vermi oluyorsunuz: nsann z ktdr, tarann bir kesindeki basit bir garson kz, para uruna su ilemeye hazrdr. leceim, ama artk sorumun yantn biliyorum, huzur iinde leceim." "Aln!" Chantal silah Yabanc'ya uzatt. "Aln Jte! Benim u anda bildiklerimi baka kimse bilmiyor. Otel kaytlarmdaki btn bilgiler sahte. Ne zaman isterseniz gidebilirsiniz. Doru anladysam dnyann neresine olursa olsun gidebilecek paranz var. Usta bir nianc olmasanz da nemi yok: Silah 69

68

bana dorultup tetie basmanz yeterli. Kurun kk samalardan oluuyor, namludan kar kmaz paracklar koni biiminde dalyorlar. Bununla kular ve insanlar vurabilirsiniz. Bedenimin delik deik oluunu grmek istemiyorsanz baka tarafa bakabilirsiniz." Adam parman tetie koydu, Chantal'a nian ald, onun silah bir profesyonel gibi doru tuttuunu gren gen kadn ard. Uzunca bir sre byle kaldlar, adamn eli titrerse ya da anszn ortaya kabilecek bir hayvandan rkerse, parmann kprdayacan ve silahn ate alacan biliyordu Chan-tal. Tam o anda, davrannn ne kadar ocuka olduunu anlad; bakalarndan istedii eyi kendisinin yapamayacan syleyerek, salt kkrtm olmak iin neden meydan okuyordu ki o adama? Yabanc ta kesilmi gibiydi, namluyu Chantal'a do-ultmutu, gzlerini krpmyor, elleri titremiyordu. Artk ok geti, oysa kendisine bunca meydan okuyan bu gen kadnn iini bitirmek hi de fena olmayacakt. Chantal, adama kendisini balamasn sylemek iin azn at, ama daha o hibir ey syleyemeden Yabanc silah yere indirdi. "Korkunuz elle tutulur gibi belli," dedi ve silah Chantal'a geri verdi. "Yamur silse bile, bedeninizden fkran korku terinin kokusu geliyor burnuma. Rzgr aalar cehennemi bir grltyle sarssa da yreinizin atlarn boynunuzda grebiliyorum." "Benden istediinizi yerine getireceim," dedi Chantal. Yabanc'nn az nce sylediini duymazlktan gelmiti, nk o adam Chantal'n ruhunu okumutu. "Ne de olsa, nasl bir yaradlnz olduunu renmek, iyi mi yoksa kt biri mi olduunuzu bilmek iin geldiniz Bescos'a. En azndan size bir ey gstermi oldum: Tetie basabilirdiniz, ama basmadnz. Neden olduunu biliyor musunuz? Siz bir
70

korkaksnz da ondan. Kendi sorunlarnz kendiniz zemiyor, bunun iin bakalarn kullanyorsutt

nuz. "Bir Alman filozof bir zamanlar yle demi: 'Tanr'nn bile bir cehennemi vardr: insanlara duyduu sevgi.' Hayr, ben korkak deilim. Bundan ok daha berbat silahlarn tetiine bastm ya da daha dorusu bundan ok daha iyi silahlar rettim ve btn dnyaya gnderdim. almalarm yasald, hkmetten aldm izinle, ihracat belgeleriyle, sat vergileriyle filan gerekletirdim iimi. Sevdiim kadnla evlendim, iki harika kzm oldu ondan, irketimden bir tek kuru bile karmadm ve her zaman hakkm neyse onu istedim. Siz kaderin elinde oyuncak olduunuzu dn yorsunuz, bense sizden farklym, ben hep eylem adam oldum, glklerle savaabildim, kimi savalar kaybettim, kimilerini kazandm, ama ayn zamanda zaferlerin de yenilgilerin de herkesin yaamnn bir paras olduunu anlayabildim; korkaklarn yaamnn deil ama, sizin sylediiniz gibi; onlar asla kazanmaz ve asla kaybetmezler. ok okudum, kiliseye gittim, Tanr'ya inanr, onun emirlerine sayg gsteririm. ok tannm bir sanayiciydim, ok byk bir iletmenin basndaydm. Ayrca, her yaptmz i zerinden komisyon aldmdan yalnzca karma ve iki kzma deil, torunlarma ve torunlarmn torunlarna da yetecek Para kazandm. nk silah ticareti dnyadaki en kazanl ilerden biridir. Sattm her parann deerini bildiimden ileri bizzat kontrol ediyordum. Birka kez suistimaller oldu, sulular iten attm, kuku duyduum szlemeleri iptal ettim. Benim silahlarm dzenin korunmas iin retiliyordu, nk ancak onlar sayesinde geliilebilecegine ve dnyann ayakta kalabileceine inanyordum." 71

Yabanc, Chantal'a yaklat, omuzlarndan tutarak gzlerine bakmasn salad, doruyu sylediini kzn anlamasn istiyordu. "Belki de dnyada silah tccarlarndan daha kts olmadn dnyorsunuzdur. Kukusuz haklsnz. Ama ta devrinden beri gerek olan bir ey var: nsan silahtan yararlanr; ilk balarda hayvanlar ldrmekte yararland, sonra da bakalarn egemenlii altna almak iin. Dnya tarm olmadan, hayvan yetitirmeden, dinsiz, mziksiz var olabilir; ama silah olmadan asla." Yerden bir ta alp elinde tartt. "Bakn: te ilk silah, tarihncesi alarda hay vanlarn saldrlarna karlk vermek zorunda olanlar iin tabiat anamz bolca salam bu silah. Bunun gibi bir ta mutlaka bir adam kurtarmtr ve bu adam pek ok kuak sonra bizim -sizin ve benim- dnyaya gelmemize olanak salamtr. O ta olmasayd, et yiyen bir canavar o adam yutar ve yz milyonlarca kii domam olurdu." Rzgr yeniden esmeye balad, yamur hzland, ama ikisinin gzleri birbirinden ayrlmad. "Pek ok insan avclar eletirir ama avclar sa yesinde karn doyduu iin Bescos onlar barna basar; insanlar arenadaki boalardan hi holanma-salar da hayvanlarn uygun bir biimde ldkleri gerekesiyle kasaba gidip et satn alrlar; pek ok insan da silah tccarlarn eletirir; ama dnyada bir tek silah olsa bile silah tccarlar varlklarn srdreceklerdir. nk bir silah varsa bakalar da olacaktr, yoksa denge tehlikeli bir biimde bozulabilir." "Bunun benim kymle ne ilgisi var?" diye sordu Chantal. "Bunun kutsal emirlerin inenmesiy-le, su ilemekle, hrszlkla, insann yaradlyla, iyiyle ve ktyle ne ilgisi var?" 72

Yabanc'mn gzleri buuland, anszn zerine derin bir hzn km gibiydi. "lk bata size sylediimi hatrlayn: Ben ilerimi hep yasalara uygun biimde yapmaya altm, kendimi 'drst adam' dedikleri trden biri olarak grdm. Bir gn bromdayken bir telefon geldi: Tatl ama duygudan yoksun bir kadn sesi bana, yesi olduu terrist grubun karmla kzlarm kardn bildiriyordu. Onlara salayabileceim bir eyden inanlmaz miktarlarda istiyordu: silah. Kadn bu konumadan kimseye sz etmememi syledi, bana verilecek talimatlar yerine getirirsem ailemin bana kt bir ey gelmeyeceini belirtti. Kadn yarm saat sonra yeniden arayacan syleyerek garn yanndaki bir telefon kulbesinde beklememi istedi, sonra telefonu kapatt. Oraya gittim; ayn ses bana kayglanmama neden olmadn, karmla kzlarma iyi davranldn ve ksa sre sonra zgr braklacaklarn anlatarak, yabanc bir lkedeki ubelerimizden birine bir elektronik posta gndermemin yeterli olacan syledi. Aslnda bir hrszlk sz konusu deildi, sahte bir sat denebilirdi, altm irkette kimse farkna varmadan gerekletirilebilirdi bu ilem. Ama yasalara uymaya alkn ve yasalar tarafndan korunduunu hisseden iyi bir vatanda olarak, telefon kulbesine gitmeden nce yaptm ilk i polise haber vermek oldu. O andan balayarak artk kendi kararlarmn efendisi olmaktan ktm, kendi ailesini korumaktan aciz bir zavall durumuna dtm; benim yerime hareket edecek anonim sesler ve lgn telefonlardan oluan bir a kurulmutu evremde. Bana tarif edilen telefon kulbesi ne gittiimde, bir teknisyenler ordusu, telefonun nereden edildiini anlayabilmek iin kulbenin yeralt kablolarna dinleyici yerletirmi ve bunlar en 73

modern aletlere balamt bile. Helikopterler hava lanmaya hazrlanyor, polis arabalar stratejik yerlere konulanyor, dilerine kadar silahl, deneyimli adamlar harekete gemek iin iaret bekliyorlard. Gelimelerden haberdar edilen iki hkmet, birbirleriyle balant kurup terristlerle hibir pazarlk yapmamaya karar verdiler. Benim yapacam tek ey, yetkililerin talimatlarna uymak, bana retilen yantlar ailemi karanlara vermek, terristlerle savaan uzmanlarn benden istediklerini sk skya yerine getirmekti. Gn sona ermeden rehinelerin tutulduu yere saldrld, ailemi karanlar -acemi olduklar belli olan, byk bir siyasal rgtn piyonlar olduu anlalan iki erkekle bir kadn- kurun yamuruna tutularak can verdiler. Ama lmeden nce, karmla kzlarm ldrme frsatn buldular. Tanr'nn bile bir cehennemi varsa ve bu cehennem insanla duyduu sevgi ise, o zaman herkesin cehennemi, elini uzatsa tutaca yerdedir, yani ailesine duyduu sevgide." Yabanc, konumasna ara verdi. Sesinin, duygularn gereinden ok ele vermesinden korkuyordu. Kendini toparladktan sonra devam etti: "Hem polis hem de ailemi karanlar, benim fabrikamda retilmi silahlar kullanyorlard. Bu silahlarn terristlerin eline nasl getiini kimse bilmiyor, hem nemi de yok zaten. nemli olan onlarn bunlar ailemi ldrmekte kullanm olmalar. Evet, aldm nlemlere karn, retim ve satn kurallara sk skya bal olarak gerekletirilmesi iin gsterdiim onca abaya karn ailem, benim retmi olduum ve byk olaslkla u ar pahal lokantalardan birindeki, havalardan ya da dnya politikasndan sz ettiimiz bir i yemei srasnda satm olduum silahlarla ldrlmt. " 74

Bir kez daha sustu. Szlerine devam ettiinde sanki o deil de bir bakas,, konuyla ilgisi olmayan biri konuuyordu: "Ailemi ldren silah da mermiyi de ok iyi bi^ liyorum, katillerin nereye ate ettiklerini de: gse. Kurun bedene girerken, kk parmanzn kalnl kadar bir delik aar. Ama ilk kemie deer de' \ mez, kurun drt paraya ayrlr, her para bir baka yne gider, nne kan her eyi byk bir iddetle paralar: bbrekler, kalp, karacier, akcier. Kurun paras, kendisine direnen bir eye rastlarsa, rnein bir omura, ynn deitirir, krk ke- I mik paralarn ve paralanm kaslar birlikte s rkleyerek bedenden dar kar. Kurunun dar karken at drt deliin her biri yumruk byk-lndedir ve kurunun, bedende dolarken koparp srkledii kas, doku, et ve kemik paracklarn, kt meknda drt bir yana savuracak yeterli gc hl vardr. Btn bunlar iki saniye bile srmez. lmek iin iki saniye uzun saylmaz. Ama zaman byle llmez. Beni anladnz umuyorum." Chantal bayla evetledi. "O yln sonunda iimi braktm. Dnyann drt bucanda dolatm durdum, alayarak acm boalttm, bir insan nasl bu kadar ktlk yapabilir diye sordum kendime. nsann sahip olabilecei en deerli eyi yitirmitim ben: insanlara duyulan gveni. yi'nin ve Kt'nn elinde alet olduumu bana byle gario bir yolla gsteren Tanr'nn bu ironisine hem gldm hem de aladm. insanlara duyduum sevgi gitgide silindi iimden, bugn kalbim kupkuru, buz gibi. Yaamak ya da lmek umurumda deil. Ama nce, tutsaklklar sresince neler yaadklarn karmn ve kzlarmn adna anlamam gerek. nsann kin yznden ya da

75

ak uruna cinayet ilemesini anlyorum, ama hi nedensiz, salt ticaret yznden olabilir mi? Bu anlattklarm ok basit bulabilirsiniz, ne de olsa her gn insanlar para yznden birbirlerini ldryorlar, ama bu beni hi ilgilendirmiyor. Ben yalnzca karm ve kzlarm dnyorum. Terristlerin kafasndan geenleri bilmek istiyorum. Acaba bir an insafa gelip ellerindeki rehineleri serbest brakmak istediler mi, nk bu savan benim ailemle bir ilgisi yoktu. yi ile Kt'nn karlat ksack bir an, saniyenin binde biri kadar bir zaman var m, varsa o anda yi Kt'ye stn gelebilir mi, ben bunu renmek istiyorum." "Neden Bescos? Neden zellikle benim kym?" "Dnyada, bazlar hkmet kontrolnden uzak onca fabrika varken, neden zellikle benim fabrikamn silahlar? Yant basit: rastlant. Ben kk bir yer semek istedim, herkesin birbirini tand, iyi geindii. Bescoslular dl duyar duymaz yi ile Kt yine kar karya gelecek ve daha nce rehinelerin bana gelen, sizin kynzde aynen yinelenecek. Terristlerin etraf evrilmiti, kurtulma umutlar yoktu. Yine de ldrdler onlar, be para etmez, sama bir det yznden. Sizin kynzn seme hakk var, benimse yoktu. Bescoslularm gzn para hrs brm olabilir, Bescos'u korumak ve kollamakla grevli olduklarn dnebilirler; her ne olursa olsun, bunun da tesinde, rehineyi ldrp ldrmeyeceklerine karar verme yeteneine sahipler. Ben bir tek eyle ilgileniyorum: Baka insanlarn o kana susam zavall serserilerden farkl davranp davranmayacan bilmek istiyorum. lk karlamamzda sylediim gibi, bir kiinin hikyesi btn insanln hikyesidir. Duygudalk diye bir ey varsa, kaderin bana acmasz davran76

olduunu, ama bazen bakalarna merhamet gsterebildiini dneceim. Bu benim hissettiklerimi hi deitirmeyecek, ailemi geri getirmeyecek, ama en azndan yanmdan ayrlmayan ve btn umutlarm kran eytan rktecek." "Benim hrszlk yapp yapamayacam neden bilmek istiyorsunuz?" "Ayn nedenden. Belki siz dnyay kk sular ve byk sular diye ikiye ayryorsunuzdur. Bu hatadr. Sanrm o terristler de byle bir snflandrma yapmlard. Br ama uruna cinayet ilediklerine inanyorlard, laf olsun diye, sevgi, kin ya da para yznden deil. Siz o altn alrsanz, ileyeceiniz bu suu nce kendinize, sonra da bana aklamak durumunda olacaksnz; bylece ben de o katillerin sevdiklerimi ldrmelerini kendi aralarnda nasl hakl karm olduklarn anlayacam. Bunca yl, neler olup bittiini anlamaya altm fark etmi olmalsnz. Bu yaptmn beni huzura kavuturup kavuturmayacan bilmiyorum, ama baka seenek gremiyorum." "Altn alacak olursam beni bir daha hi gre mezsiniz." Yarm saattir konuuyorlard, ama Yabanc'nn dudaklarnda ilk kez bir glmseme belirdi. "Unutmayn ki silah iinde alyordum. zinizi bulmak g olmaz."
m

Yabanc, Chantal'dan kendisini derenin kysna geri gtrmesini istedi, yolunu kaybetmiti, nasl dneceini bilemiyordu. Chantal silah (ok gergin olduunu, avlanrsa biraz oyalanacan bahane ederek bir arkadandan dn almt) alp yeniden yelken bezinden torbaya koydu. Yan yana dadan aa indiler. 77

Yolda hi konumadlar. Derenin kysna inin ce Yabanc, gen kadnla vedalat. ;f "Teredddnz anlyorum, ama artk daha fazla bekleyemem. Kendinizle daha iyi mcadele edebilmek iin beni daha iyi tanmanz gerekiyordu bunu anlyorum; artk tanyorsunuz beni. Ben yan banda bir eytanla dolap duran bir adamm. Onu rktp karmak ya da sonsuza ka dar kabullenmek iin baz sorularn yantn bul-1 mam gerek." W

ni

V_/atal bardaa srarla arpyordu. O cuma akam tkabasa dolu olan barda btn balar sesin geldii yne evrildi; herkesin susmasn isteyen kii, Bayan Prym'di. Ortalk bir anda sessizleti. Basit bir garson kzn o kyde byle bir eye cesaret etmesi grlm ey deildi. 'Umarm syleyecei ey nemlidir,' diye dnd otelin sahibesi. 'Yoksa hemen imdi son veririm iine, bykannesine ona gz kulak olurum diye sz vermi olsam bile.' "Beni dinlemenizi istiyorum," diye balad Chantal. "nce, konuumuz dnda..." eliyle Ya-banc'y iaret etti, "hepinizin bildii bir hikye anlatacam size. Arkasndan da konuumuzun bildii ama sizlerin bilmedii bir hikye anlatacam. Her iki hikyeyi de dinledikten sonra, alarak geirdiiniz bir haftann sonunda artk dinlenmeyi hak etmi olduunuz bir akamda banz artmakla doru bir ey yapp yapmadma kendiniz karar verin." 'Bu ne kstahlk!' diye dnd rahip. 'Bizim bilmediimiz ne biliyor ki. stelik zavall bir ksz o, gelecei olmayan bir gen kadn, iten atmasn diye otelin sahibesini ikna etmek kolay olmayacak.' 79

78

'Ama dnlrse, bu o kadar da g olmaz,' diye dncelerini srdrd rahip, 'hepimiz kk gnahlar ileriz, iki- gn fkelenirler, sonra her ey balanr ve unutulur.' Koca kyde, Chantal'm iinde almak isteyen kimseyi tanmyordu rahip. Genlere gre bir iti bu ve Bescos'ta Chantal'dan baka gen kalmamt. "Bescos'ta tane sokak var, zerinde bir ha dikili olan bir kk alan, birka ykk dkk ev ve bir de kiliseyle yan bandaki mezarlk," diye balad Chantal. "Bir dakika!" diye seslendi Yabanc. Cebinden bir teyp kard, masann zerine koyup kayt dmesine bast. "Bescos'un tarihiyle ilgili her ey ilgimi ekiyor. Bir tek szc bile karmak istemiyorum, bu yzden szlerinizi teybe kaydetmem umarm sizi rahatsz etmez." Chantal, bundan rahatsz olmal m olmamal m, karar veremedi, ama konumasn da kesmedi. Korkusunu yenebilmek iin saatlerce abalam ve sonunda sze balayabilmek iin gereken cesareti toplayabilmiti. Sznn kesilmesini istemiyordu. "Bescos'un soka var, zerinde ha dikili olan bir kk alan, birka ykl- dkk, birka da bakml ev, bir otel, bir diree asl olan bir mektup kutusu, bir de yan banda kk bir mezarlk bulunan kilise." Hi deilse bu kez tarifi eksiksiz olmutu. Artk heyecan da yatyordu. "Hepimizin bildii gibi, Bescos bir zamanlar bir haydut yatayd; Aziz Savinus'la grtkten sonra akl bana gelen ve dncelerini deitiren byk kurtarcmz Ahab buray bugn yalnzca iyi ve
80

drst erkeklerle kadnlarn yaad bir ky haline getirmeyi baard. Yabanc'nn bilmedii ve benim size anlatacam ey, Ahab'm hedefine nasl ulat. nsanlar ikna etmeyi bir an bile denemedi, nk insan doasn iyi tanyordu. Deneseydi, insanlar drstlkle zayfl birbirine kartrrlard, Ahab'n gcnden de kuku duyulurdu. Ahab, yakn bir kyden birka marangoz ard, onlara zerinde bir resim olan bir kt verdi ve bugn han olduu yerde bir ey kurmalarm istedi. Kyn sakinleri on gn boyunca, gece-gndz, odunlar testereyle kesilirken, oluklar alrken, tahtalar delinirken kan grlty ve eki seslerini dinleyip paralar birbirine tutturan, vidalayan adamlar seyrettiler. On gnn sonunda, alann ortasnda, kocaman bir ey ykseldi, ama zeri bir bezle rtlyd. Ahab 'ant'n alnda hazr bu lunmalar iin Bescoslular oraya toplamt. Ciddi bir ifadeyle ve tek sz etmeden rty ekip ald Ahab; ipi, kapa filan yerinde olan eksiksiz bir daraacyd bu. Prl prld, hava koullarna uzun sre dayanabilsin diye balmumuyla cilalan-mt. Ahab insanlarn orada toplanmasndan yararlanp iftileri koruyan, hayvan yetitirilmesini ve ticaretini destekleyen birka yasay yksek sesle okudu; herkesin bundan byle ya doru drst bir i bulmalar ya da ekip bir baka kente gitmeleri gerekeceini de szlerine ekledi. Az nce rtsn at 'ant'n adn azna bile almad. Ahab, tehditlerle i grleceine inanan bir adam deildi. Toplantnn sonunda insanlar sada solda k melendiler. ounluk, Ahab'n Aziz Savinus tarafndan kandrldn dnyordu; eski cesaretini yitirdi ve bu yzden lmeyi hak etti, diyorlard bunlar. O gn izleyen gnlerde Ahab' ldrebilmek
fylun VB Gen Kadn

81/6

iin planlar gelitirmeye baladlar. Ama herkesin yolu bu daraacnn nnden geiyor ve herkes kendine, 'Ne ie yaryor bu?' diye soruyordu. 'Yeni yasalara uymayanlar lecekler mi?' 'Kim Ahab'n tarafn tutuyor, kim tutmuyor?' 'imizde casus mu var?' Daraac insanlara bakyordu, insanlar da daraacna. Bakaldranlarn balangtaki fkesi yerini korkuya brakmaya balamt. Ahab, kararlarn dan dnmemesiyle nlyd. Birka kii ky terk etti, birka da, ya nereye gideceklerini bilemedikle rinden ya da alann ortalk yerindeki o lm aleti nin glgesi yznden kendilerine nerilen baka i lere girdiler. Bir sre sonra Bescos kalc bir huzura kavutu, snrda nemli bir ticaret merkezi haline geldi, birinci snf yn ve kaliteli buday ihracats oldu. ! Daraac orada on yl kald. Ahab salamd, yalnzca ipini srekli yenilemek gerekiyordu. Hi kullanlmad. Ahab da bu konuda tek sz etmedi. Pervaszln korkuya, gvenin gvensizlie, kafa tutmann uysal mrltlara dnmesi iin bir bak yeterliydi. On yl sonra, Bescos'ta yasalar iyice yer letikten sonra, Ahab daraacn kaldrtt ve onun bulunduu yere tahtadan bir ha diktirtti." Chantal anlatmaya ara verdi. Bardaki sessizlii bozan tek ses Yabanc'nn alk oldu. "Gzel bir yk," dedi adam. "Ahab insan doasn gerekten tanyormu. Toplumun istedii gibi davranlmasn salayan, yasalara uyma arzusu deildir, cezadan duyulan korkudur. Hepimiz bu daraacn iimizde tarz." "Yabanc benden bunu istedii iin ben bugn buradaki ha karyor ye onun yerine yeniden bir

daraac yerletiriyorum," diye szlerine devam etti gen kadn. "Carlos," dedi biri. "Onun ad Carlos, ona 'Yabanc' diyeceine adn sylesen daha kibar davranm olurdun." "Adn bilmiyorum. Otelin kayt defterindeki btn bilgiler sahte. deme yaparken hibir zaman kredi kart kullanmad. Ne nereden geldiini biliyoruz, ne de nereye gittiini. Hatta havaalanna ettii telefon bile yalan olabilir." Herkes Yabanc'ya bakt. O ise gzlerini Chan-tal'a dikmiti. "Gerei sylediinde ona inanmadnz," dedi Chantal. "Gerekten de bir silah fabrikasnn yneticisiymi, bandan pek ok olay gemi, deiik kimliklere brnm, hem sevecen bir baba hem de acmasz bir pazarlkym. Burada yaayan sizler hayatn sandnzdan daha karmak ve daha zengin olduunu anlayamazsnz." "Dilinin altndaki baklay kar kzm!" dedi otelin sahibesi. Chantal da devam etti: "Drt gn nce bana on tane kocaman altn klesi gsterdi. Bu kadar altnla Bescos'ta yaayan herkes daha otuz yl sknt ekmeden geinir, kyde hatr saylr iler yaplr, ocuklar iin bir oyun alan bile kurulabilir; bylece belki buras yeniden ocuklarla dolar. Daha sonra bu altnlar alp ormann bir yerine saklad, imdi nerede bulunduunu bilmiyorum." Baklar yine Yabanc'ya yneldi. Bu kez dorudan Chantal'n gzlerinin iine bakan Yabanc bayla onun szlerini dorulad. "nmzdeki gn iinde burada birisi ld rlecek olursa bu para Bescos'un olacak. Kimse lmezse bu Yabanc, altnlarn da alarak buradan gidecek.

82

83

Hepsi bu. Baka syleyecek bir eyim yok. Daraacn eski yerine diktim. Ama bu kez, suu nlemek iin durmuyor orada, masum biri orada sallandrlsn ve onun lmyle buras refaha kavusun diye duruyor." Oradakiler bir kez daha dnp baktlar Yaban-c'ya. Yabanc birka kez ban sallad. "Bu gen kadn hikye anlatmasn biliyor," dedi. Teybi kapatp cebine soktu. Chantal tezgha dnp bardaklar ykamaya giriti. Bescos'ta zaman durmu gibiydi. Kimse konumuyordu. Duyulan yalnzca musluktan akan suyun rlts, mermer tezgha deen bardaklarn tkrts, dardaki aalarn plak dallarnda uuldayan rzgrn sesiydi. Sessizlii blen belediye bakan oldu: "Polise haber vermeliyiz." "Verin," dedi Yabanc. "Teybim burada. 'Bu gen kadn hikye anlatmasn biliyor,' dedim ben yalnzca, baka bir ey deil." "Derhal odanza kmanz, eyalarnz toplamanz ve buray terk etmenizi istiyorum," dedi otelin sahibesi. "Bir haftalk paray pein dedim ve bir hafta kalacam. Polisi arsanz bile kalacam." "Kendinizin de ldrlebileceinin farknda msnz? " "Elbette. Ve bunun benim iin hibir nemi yok. Ama byle bir ey olursa, bir su ilemi olursunuz, ancak vaat edilen dl asla alamazsnz." Barn gedikli mterileri birer birer ayrldlar oradan, nden genler gitti, en arkadan da yallar.

Sonunda barda Chantal ile Yabanc'dan baka kimse kalmad. Chantal antasn ald, hrkasn giydi, kapya yneldi, kmadan nce arkasna dnp, "Siz ac ekmi, almak isteyen bir adamsnz," dedi. "Yreiniz lm, ruhunuz kararm. Oyunu onun istedii gibi oynadnz iin yan banzdaki eytan imdi bayram ediyordur." "Ricam yerine getirdiiniz iin size teekkr ederim. Daraac hakkndaki o ilgin ve gerek hikyeyi anlattnz iin de teekkrler," dedi Yabanc. "Ormanda bana baz sorulara yant bulmak is tediinizi sylemitiniz. Ama yle bir plan yapmsnz ki, dllendirilen yalnzca 'Kt' oluyor. Eer ldrlen olmazsa, yi'nin dl 'aferin'den baka bir ey olmayacak. Oysa siz de bilirsiniz ki, vg karn doyurmaz, ykk dkk evlerin onarmn da salamaz. Siz bir soruya yant aramyorsunuz, inanmak istediiniz eyin, yani btn insanlarn kt olduunun, dorulanmasn istiyorsunuz." Yabanc'mn baklar karard, Chantal bunun ne anlama geldiini biliyordu. __ "Btn insanlar ktyse, sizin yaadnz trajedinin itiraz edilecek bir yan kalmaz," diye devam etti Chantal. "Bylece karnzn ve kzlarnzn kaybn daha kolay kabullenebilirsiniz. Ama iyi insanlar varsa, o zaman, siz aksini iddia etseniz de, hayat dayanlmaz olur. nk o zaman kader sizi, hi de hak etmediiniz bir tuzaa drm demektir. Siz yeniden bulmak istemiyorsunuz; dnyada karanlktan baka bir ey olmadna emin olmak istiyorsunuz." "Amacnz ne?" Yabanc'mn sesi titriyordu, ama kendini tutuyordu. 85

"Daha haka bir bahis istiyorum. gn iinde kimse ldrlmezse on kle altn Bescos'a kalsn. Bescoslularn gsterdii dayanmann karl olarak." Yabanc gld. "br kleyi de ben alrm, bu kirli oyuna ka tldm iin." "Ben budala deilim. Bunu kabul edersem, ilk yapacanz i gidip bakalarna anlatmak olur." "Bu bir risk. Ama byle bir ey yapmam ben. Bykannemin bana yemin ederim ki yapmam, eer yaparsam ruhum azaptan kurtulmasn." "Bu yetmez. Tanr'nn yeminleri duyup duymadn kimse bilemez, ruhun azaptan kurtulup kurtulmayacam da." "Bunu yapmadm renirsiniz, nk alann ortasna yeni bir daraac diktim. Numara yapan olursa kolayca anlalabilecek. Hem az nce konutuklarmz gidip bakalarna anlatsam bana kim inanr? Bu, birinin, elinde bu hazineyle Bescos'a gelip, 'Yabanc'nn dediini ister yapn ister yapmayn, bu altnlarn hepsi sizin,' demesine benzer. Buradaki kadnlarla erkekler ar ie, her bir kuruu ahnteriyle kazanmaya almlardr, gkten servet yaacan hayal bile edemezler." Yabanc, bir sigara yakt* kadehindeki ikiyi bitirdi, masadan kalkt. Chantal ak kapda durmu, ieri giren souk havada yabancnn yantn bekliyordu. "Bana numara yapmaya kalkmayn," dedi Yabanc. "Tpk sizin Ahab'mz gibi ben de insanlar tanrm." ; "Bundan kukum yok. Demek 'kabul' ediyorsunuz." O gece nc kez ban evet anlamnda sallad Yabanc.

"Bir ey daha sylemek istiyorum. Siz insann jyi olabileceine hl inanyorsunuz. Yoksa salt kendinizi inandrmak uruna btn bu hokuspoku-su dzenlemezdiniz." Chantal dar kp kapy kapatt, evine giden \ ssz yolda yrmeye balad. stese de istemese de bu oyuna o da karmt imdi; dnya yzndeki btn ktlklere inat, insanlarn iyi olduunu iddia etmiti. Yabanc'yla yapt bu son konumadan hi kimseye sz etmeyecekti, nk artk o da sonucu renmek istiyordu. Chantal, klar yanmayan evlerinin iinden, perdelerin arkasndan btn Bescos'un kendisini iz lediini biliyordu. Ama bunun hi nemi yoktu; gz yalarn gremeyecekleri kadar karanlkt sokak.

Sp >p -ip*

it

86

87

X abanc, odasnn penceresini at ve gecenin ayaznn, yanndaki eytann sesini birka dakikalna bastrmasn diledi. Ama olmad, zaten olmayacan da biliyordu, nk gen kadnn az nce syledikleri, eytan iyice ileden karmt. Yabanc, ka yldr ilk kez onun gcnn azaldn, hatta yanndan uzaklatn hissetti, ama ok gemeden geri dnd eytan, gc ne artm ne de azalmt, her zamanki gibiydi. eytan, Yabanc'nn beyninin sa yarsndayd, manta ve akla hkmeden yerde; ama hi grnmezdi, bu yzden Yabanc onu gznde canlandrmak zorunda kalrd. Onu bin deiik biimde grmeye abalamt, kuyruklu, boynuzlu geleneksel eytandan sar bukleli sal kk bir kz ocuuna kadar. Sonunda, siyah pantolon, mavi gmlek ve siyah salarnn zerine yerletirdii yeil beresiyle yirmili yalarnda gen bir erkein suretinde karar klmt. eytann sesini ilk kez, irketten ayrldktan sonra dinlenmek zere ekildii bir adada duymutu. Kederler iinde sahilde oturmu, aclarnn sona ereceine kendini bou bouna inandrmaya abalarken hayatnda grd en gzel gnbatmna tank olmutu. te o zaman iyice aresiz hissetmiti 89

kendini, hatta aresizliin dibine vurmutu, nk gnein byle batn grmek karsyla kzlarnn da hakkyd. lgnca alam, dt bu kuyunun dibinden bir daha asla kamayacan sezmiti. Tam o anda tatl, dost bir ses duymutu; bu ses, yalnz olmadn syleyerek onu teselli ediyor, bana gelen her eyin bir anlam olduunu sylyordu; bu anlam, herkesin kaderinin nceden izilmi olduunu kantlamakt. Trajedilerin olmas kanlmazd, ne yaparsak yapalm, bizi bekleyen kt eylerin bir tanesini bile nleyemezdik. T "yi diye bir ey yoktur," demiti ses, "erdem, dehetin deiik yzlerinden biridir. Bunu kavrad-1 mz zaman, dnyann, Tann'nn bir elencesinden [Jbaka bir ey olmadn da anlarz." Hemen arkasndan -kendisinin bu dnyann tek efendisi olduunu, dnyada olup biten her eyi bildiini syleyen- o ses, ona sahilde oturan insanlar gstermeye balad. Bir kenarda eyalarn toplayan ve ocuklarnn giyinmesine yardm eden efendi grnml aile babas, elinden gelse sekreteriyle ilikiye giriirdi ama karsnn gsterecei tepkiden korkuyordu. Kars da mmkn olsa bir ie girer ve bamsz olurdu ama o da kocasnn tepki sinden korkuyordu. ocuklar terbiyeli davranyorlard, nk ceza almaktan korkuyorlard. Tek bana bir gne emsiyesinin altnda kitap okuyan gen kadn, can sklm gibi duruyordu, oysa yaamnn geri kalan ksmn yalnz geiririm diye korkudan lmek zereydi. Elinde tenis raketi olan gen adam bir yandan spor yapyor, bir yandan da ailemin beklentilerini boa karrm diye tir tir titriyordu. Zengin mterilere tropikal ikiler sunan garsonun, iini kaybetmekten d kopuyordu. Kendisine kalsa danszl yeleyen gen bir kadn, komular knamasn diye hukuk eitimi gryor-

du. Szmona kendini byle daha iyi hissettii iin sigara ve iki kullanmayan yal bir adam, aslnda lmn souk nefesini duyuyordu. Deniz kysnda neeyle koan ve ayaklaryla sular havalandran gen iftin glmsemesinin altnda aslnda yalanma, can skc olma, hastalanma korkusu yatyordu. Teknesiyle denizde bir aa bir yukar giden yank tenli gen adam glerek el sallarken parasn bir anda kaybetme korkusu tayordu. Btn o cennet gibi manzaray brosundan seyreden ve mterilerin arzularn gzlerinden okuyan otel sahibi bile vergi memurlar kaytlarnda birtakm dzensizlikler bulur diye dndke korkudan titriyordu. Sahildeki btn bu insanlar srekli korku iinde yayorlard, hatta insann soluunu kesen gnbatmn seyrederken bile. Yalnz kalmaktan korkuyorlard; eytanlarn t karanlktan; pot krmaktan; Tann'nn yargsndan; bakalannn ne diyeceinden; her eyi cezalandran mahkemelerden; risk alp yenilgiye uramaktan; kazanp bakalarnn kskanlna katlanmak zorunda kalmaktan; sevip de reddedilmekten; maana zam istemekten; bir daveti kabul etmekten; bilmedii yerlere gitmekten; yabanc bir dili konuamamaktan; bakala-nn etkileyememekten; yallktan ve lmden; ha-talanyla gze arpmaktan; meziyetleriyle gze arp^ mamaktan; ne hatalaryla ne de meziyetleriyle gze arpmaktan. Korku, korku, korku. Yaam, giyotinin glgesinde bir terr rejimiydi. "Umarm bu biraz olsun iini rahatlatr," diyen eytann sesini duymutu Yabanc. "Herkes korkudan lyor. Bir tek sen deil. Tek fark, senin iin en g blmn geride brakm olman. En ok korktuun ey arkanda kald. Senin yitirecek bir eyin yok artk, oysa sahildeki bu insanlar srekli bu korkuyu yayorlar. Bazlar

90

91

daha ok bilincinde bunun, onlar korkularm bastrmaya alyorlar, bazlar da korkuyu yok sayyorlar; ama gnn birinde korkunun penesine deceini herkes biliyor." Kulaa inanlmaz gelebilir ama duyduu ey onu sakinletirdi, sanki bakalarnn ektii ac kendisininkini azaltmt. O gnden sonra eytan onun yanndan hi ayrlmad. ki yldr birlikteydiler, ruhunun tmyle eytann eline gemesi Ya-banc'y ne sevindiriyor ne de cann skyordu. eytann varlna altka Kt'nn kaynan bilmek istei de artyordu, ama hibir sorusuna tam bir yant alamad. "Benim varlmn nedenini bulmaya almak bouna aba olur. lla da bir aklama istiyorsan, Tann'nn, bir dalgnlk nnda evreni yaratm olmasnn cezasn bende ektiini dnebilirsin." eytan kendisi hakknda pek fazla bilgi verme diinden, cehennemle ilgili ne varsa sadan soldan renmeye alt Yabanc. Dinlerin ounda, 'ceza ekilen yer' diye adlandrlan bir kavram bulunduunu rendi, topluma kar su ileyen lmsz ruh oraya gidiyordu (anlaldna gre her ey toplumun evresinde dnyordu, bireyin deil). Kimileri ruhun, bedenden ayrldktan sonra bir rma aacan, bir kpekle kar karya geleceini ve bir kapdan geeceini sylyordu; bu kapdan getikten sonra geri dn yoktu. lnn bedeni bir ukura konulduundan, ac ekilen bu yerin, topran altnda ve karanlk olduu dnlyordu. Volkanlar nedeniyle yeraltnda ateler yand biliniyordu, bylece insann hayal gc, gnahkrlara ikence eden alevleri yaratt. 92

Cehennemde yanmayla ilgili en ilgin betimle melerden birini bir Arapa kitapta bulmutu: Orada, ruhun bedeni terk eder etmez sa yannda cen-1 netin, sol yanndaysa yerkrenin dibindeki karanl- ' a doru inen bir sarmaln yer ald bak srtndan ince bir kprden gemesi gerektii yazyordu. Kprden (Srat Kprs) geenler (kitapta kprnn nereye gittii belirtilmiyordu) sevaplarn sa ellerinde, gnahlarn sol ellerinde tayorlard; denge bozulunca, yeryznde iledii sevabn ya da gnahn okluuna gre kii sa ya da sol yana d yordu. Hristiyan inancnda, inlemelerin ve di takrtlarnn duyulduu bir yerden sz ediliyordu. Musevilik, bir i cehennemden sz ediyordu, orada belli sayda ruha yer vard; gnn birinde cehennem dolacak ve dnyann sonu gelecekti. slam dini, Allah aksini istemedike, iinde herkesin yand bir ateten sz ediyordu. Hindular iin cehennem asla sonsuz ikence ekilen bir yer deildi, nk onlarn inancna gre ruh, gnahlarnn kefaretini onlar iledii yerde demek zere belli bir zaman sonra geri dnyordu, dnd bu yer de dnyayd. Bununla birlikte Hinduizm'in 'aadaki dnyalar' dedii 21 tane ac ekme yeri vard. Budistler de ruhun katlanabilecei eitli cezalar deiik gruplara ayrmlard: ateler yanan sekiz cehennem, buzlar bulunan sekiz cehennem, ayrca, cehenneme atlan kiinin ne yand ne donduu, ama sonsuz alk ve susuzluk ektii bir lke. inlilerin cehennem eitleri karsnda btn bunlar bir hiti. Cehennemi yerkrenin dibinde dnen teki uluslarn tersine inliler, gnahkrlarn ruhlarnn, 'Kk Demir Set' adnda bir daa gittiine inanyorlard; bu da, ikinci bir da, B93

yk Set kuatyordu. Bu ikisi arasnda kalan yeri sekiz tane byk, st ste duran cehennem doldurmutu, bunlar da kendilerinden daha kk 16 tane cehennemi denetim altnda tutuyorlard, bu kkler de kendi altlarnda yer alan milyonlarca cehennemi. inlilerin inancna gre eytanlar, cezalarn ekmi olanlarn ruhlarndan baka bir ey deildi; bylece eytanlarn ortaya kna ilikin tek inandrc aklamay da inliler yapm oluyordu. Bu ruhlar ktl bizzat kendi bedenlerinde tattklar iin ktydler, sonu gelmeyen sonsuz bir intikam evrimi iinde ktl bakalarna aktarmak isti-

Tanr 'ya svyor ve yaptklarn hakl gsteriyordu, ama iki yldr ilk kez Tanr'ya yneliyordu. Bu ktye iaretti.

'Belki de benim gibi,' diye dnd Yabanc, Chantal Prym'in szleri aklna gelince. Bu szleri eytan da duymu, glkle ele geirdii topraklardan bir blmn kaybettiini sezmiti. Kaybettiini yeniden ele geirmenin tek yolu, Yabanc'nn ruhundaki tereddtleri silip atmasyd. "Tamam, kuku duymutun," dedi eytan. "Ama korku gemez. Daraac yks gerekten iyiydi, insanlarn korku yznden erdemli olduklarn ok gzel anlatyor, ama insan znde ktdr, onlarn hepsi benim soyumdan gelmedir."

Yabanc souktan titriyordu, ama pencereyi bir sre daha ak tutmaya karar verdi. 1 "Tanrm, bama gelenleri hak etmedim ben. Senin bana yaptn ben de bakalarna yapabilirim. Adalet budur." I eytan ard, ama susmay yeledi. Kendi iinin de korkuyla dolduunu belli edemezdi. Adam 94

I
95

iyiye iaret!" Ekmek getiren kamyonetin kornasn duyduunda Chantal'n ilk dncesi bu oldu. Demek Bescos'ta yaam her zamanki gibi sryordu, ekmek getiriliyor, insanlar evlerinden dar kyorlard. Cumartesi ve pazar gnleri boyunca kendilerine yaplm olan o lgn neriyi tartmak iin yeterli zamanlar olacakt; pazartesi sabah da Yabanc'nn bavullarn toplayp oradan gitmesini -hafif bir pimanlkla olsa daizleyeceklerdi. leden sonra Chantal onlara, kendisinin giritii bahisten sz edecek, sava kazandklarn, bundan byle artk varlkl olacaklarn duyuracakt. Chantal, Savinus gibi aziz mertebesine erimeyecekti, ama gelecek kuaklar onu, ky Kt'nn elinden ikinci kez kurtaran kadn olarak anacaklard. Belki adnn evresinde sylenceler de reyecekti. Kyn gelecekteki halk onun ok gzel bir kadn olduunu anlatacak, yerine getirecei grev yznden genken Bescos'tan ayrlmayan tek kii olarak bileceklerdi. Dindar kadnlar onun iin mum yakacaklar, delikanllar bu kahramana hayranlk duyacak, onu tanmadklar iin hayflanacaklard. Chantal kendisiyle gurur duyuyordu; kendisine ait olan altn klesi konusunda dilini tutmalyd, tutmazsa kydekiler, azize olmann koullar araeytan ve Gen Kadn 97/7

snda maln mlkn bakalarna datmak da bu lunduuna ChantaP eninde sonunda ikna ederlerdi. Chantal ruhunu kurtarmas konusunda Yabanc'ya kendi usulyle yardm ediyordu, gn gelip de Chantal yaptklar iin hesap vermek durumunda kaldnda Tanr bunu dikkate alrd elbette. Bu adamn kaderiyle hi ilgilenmiyordu Chantal. Onun tek dilei, nndeki iki gnn olabildiince hzl gemesiydi, nk srrn daha fazla kendine sakla-yamayacakt.

Bescoslular, komu kylerdekilerden ne daha iyi ne de daha ktydler, ama para iin su ileyecek insanlar olmadklar kesindi. Chantal'n bundan kukusu yoktu. Artk bu hikye herkes tarafndan duyulduuna gre hi kimse kendi hesabna hareket edemezdi, nk dl herkese eit paylatrlacakt ve Chantal bakalarnn kazancna el koymak uruna kendini tehlikeye atacak kimseyi tanmyordu. Buna kalkacak biri olmas durumunda, ki bunu dnmek bile samayd, o kii bunu ancak tekilerin -elbette kurban dnda- onayn alarak yapabilirdi. Bir kii bile kar ksa -kimse kmazsa bu kii Chantal olacakt- Bescoslu kadnlarla erkeklerin tm birden ihbar edilip tutuklanma tehlikesi altnda olurdu. yleyse yoksul ve onurlu kalmak zengin olarak hapse atlmaktan iyiydi. ' sokakl bu kyde, belediye bakan seimi bile hararetli tartmalara ve gr ayrlklarna neden olmutu/ diye dnd Chantal, merdivenden inerken. Bescos'un gneyinde bir ocuk park yaplmas istendiinde herkes ylesine birbirine girmiti ki sonunda park yaplmadan kalmt. Kimileri kyde zaten hi ocuk olmadn sylemi, kimi9S

leri de ocuk park yaplrsa bunun ocuklar yeni dan Bencos'a geri getirebileceini ileri srmt; bu ocuklarn ana-babalar tatillerinde Bescos'a geldik lerinde bir gelime olduunu grebilirler, denmiti. Bescos'ta her ey tartma konusu olurdu: ekmein kalitesi, avlanma kurallar, lanetli bir kurt olup olmad, Yabanc, Berta'nn davran ve -kimse bunu Chantal'n nnde aza almaya cesaret edemese de- onun otelin baz mterileriyle yapt kaamaklar. Hayatnda ilk kez, kyn tarihinde barol oynayan biri edasyla ekmek kamyonetine gitti Chantal. O zamana kadar zavall bir kszden baka bir ey deildi, yeri yurdu olmayan, kendine koca bulamayan, her akam barda hizmet etmek zorunda olar* zavall bir garsondu. Beklemesinin karln alacakt. Hele bir-iki gn gesin, herkes ayaklarna kapanacakt, ellerine geen para iin, Chantal'n yce-gnlll iin ona teekkr edeceklerdi, belki de bir sonraki belediye seimlerinde aday olmasn bile isterlerdi (yoksa Bescos'ta biraz daha kalp kavutuu nn tadn m karmalyd?). Kamyonetin evresindeki insanlar sessizce ek meklerini alyorlard. Hepsi dnp Chantal'a bakt, ama tek bir szck bile eden olmad. 'Burada neler oluyor?" diye sordu, ekmekleri datan delikanl. "Biri mi ld?" "Hayr," diye yantlad onu demirci, cumartesi sabah olmasna karn kalkp gelmiti, isteseydi o sabah ge saatlere kadar uyuyabilirdi. "Hastalanan biri var da, onu merak ediyoruz." Chantal neler olup bittiini anlayamamt "Ne alacaksanz, abuk aln," diyen birini iitti. "Delikanlnn ii var, gidecek." 99

Chantal fazla dnmeden delikanlya paray uzatt ve ekmei ald. Kamyoneti kullanan delikanl omuzlarn silkti ve baka soru sormad, Chan-tal'a parann stn verdi, herkese iyi gnler dileyip oradan ayrld. "imdi syleyin bakalm; burada neler oluyor?" dedi Chantal, korkmaya balamt, terbiyesi elverdii lde ykseltmiti sesini. "Neler olduunu biliyorsunuz," dedi demirci. "Byk bir para karlnda su ilememizi istiyorsunuz. " "Ben hibir ey istemiyorum. Ben yalnzca o adamn benden istediini yerine getirdim. Hepiniz aklnz m kardnz?" "Akln karan sizsiniz. Bu lgnn habercisi olmay kabul etmemeniz gerekirdi. stediiniz ne? Bu iten bir kazancnz var m? Buray Ahab'm yksnde olduu gibi cehenneme mi evirmek istiyorsunuz? Terbiye ve onur denilen eyleri unuttunuz mu?" Chantal titriyordu. "Hepiniz delirmisiniz! Yoksa iinizde bu neriyi ciddiye alan m oldu?" "Rahat brakn onu," dedi otelin sahibesi. "Gidip kahvaltmz edelim." Kalabalk ar ar dald. Chantal, ekmek elinde, hl tir tir titreyerek orada duruyor, yerinden kprdayamyordu. Her zaman aralarnda tartan bu insanlar ilk kez ayn grteydiler: Sulu olan Chantal'd. Ne Yabanc suluydu, ne de yapt neri; sua tevik eden Chantal Prym'di. Btn dnya ldrm myd? Chantal elindeki ekmei sokak kapsnn nne brakp dalara doru yrd. Ne alk hissediyordu ne de susuzluk; can hibir ey istemiyordu. ok

nemli bir eyi anlamt ve bu anlad ey yreini korku ve dehetle doldurmutu. Ekmek kamyonetindeki delikanlya hi kimse hibir ey sylememiti. Baka zaman olsa byle bir olay delikanlya fkeli kahkahalarla anlatrlard, oysa evredeki kylere ekmek ve dedikodu tayan delikanl Bescos'ta neler olduunu renmeden kip gitmiti. Belli ki Bescoslular henz bugn bir araya gelmilerdi ve kimsenin bir gece nce olanlar zerinde konumaya, fikir alverii yapmaya zaman olmamt. Bununla birlikte hepsi de barda neler olduunu biliyorlard ve bilinsizce bir sessiz kalma anlamas imzalamlard. Belki de hepsi, kimselere sylemeden, en akla gelmeyeni akllarna getirmiler, en hayal edilmeyecei hayal etmilerdi. Berta, Chantal'a seslendi. Her zamanki yerinde oturmu, gzlerini kye dikmiti; ama ne yapsa bounayd, nk tehlike kapnn eiindeydi ve insann hayal edebileceinden de bykt. "imdi konumak istemiyorum," dedi Chantal. "Ne dnebiliyorum, ne konuabiliyorum, ne de baka bir ey yapabiliyorum." "O zaman syleyeceklerimi dinle. Otur uraya." O sabah kalktndan beri Chantal'a iyi davranan tek kii Berta olmutu. Chantal oturmakla yetinmedi, Berta'ya smsk sarld, konumadan oturdular. Sessizlii bozan Berta oldu: "Ormana git, dncelerin dalr. Bu senin sorunun deil, bunu biliyorsun. Onlar da bunu biliyorlar, ama bir gnah keisine ihtiyalar var." "Sulu olan Yabanc!" 101

100

"Bunu yalnz senle ben biliyoruz. Baka bilen yok. Herkes, kendilerine ihanet, edildiine, bunu ok daha nce anlatm olman gerektiine, onlara gvenmediine inanmak istiyor." "hanet mi?" "Evet." "Neden inanmak istiyorlar buna?" "Dn bakalm." Chantal dnd Bir gnah keisine ihtiyala n vard. Bir kurbana. "Bu hikyenin sonunun nasl geleceini bilmiyorum, " dedi Berta. 'Bescos, drst insanlarn yaad bir yer, senin sylediin gibi biraz dlek olsalar da Yine de sen bir sre buradan uzaklasan iyi olur." Berta aka yapyordu herhalde. Yabanc mn bu nerisini kimse ciddiye almazd. Hi kimse. Hem Chantal'n ne gidecek paras vard ne de gidecek bir yeri. Ama bu doru deildi. Chantal' bekleyen bir kle altn vard, dnya zerinde nereye isterse gidebilirdi o parayla. Oysa Chantal bu konuyu aklna bile getirmek istemiyordu. Yabanc'nn tam o anda nlerinden geip her sabah olduu gibi dalara doru yrmesi kaderin bir 05Tinu muydu? Onlara bayla selam verip yoluna devam etti. Berta adam baklaryla izlerken Chan tal da Yabanc kendilerine selam verirken kyden biri tarafndan grlp grlmediini anlamaya alt. Gren olduysa bunu ahane edip Chantal' onun ibirlikisi olmakla sulard, ikisi arasnda gizli bir iaret olduunu sylerdi. "Her zamankinden daha dnceli grnyor," dedi Berta. "ok tuhaf." 102

"Belki de yapt akann ciddiye bindiini an lamtr." "Hayr baka bir ey var Ne olduunu bilmiyorum, ama... yle ki... yo, yo, ne olduunu bilmiyorum." 'Kocam bilir bunu,' diye dnd Berta, sol yanndan doru huzursuz, rahatszlk verici bir ey hissetti. Ama imdi kocasyla konumann sras de ildi. "Btn bunlar bana nedense Ahab'n yksn anmsatyor," dedi Chantal'a. "imdi Ahab da, yksn de duymak istemiyorum, hibir ey duymak istemiyorum. Dnyann eskisi gibi olmasn, ne kadar kusuru olsa da Bes-cos'un bir adamn delilii yznden mahvolmamas m istiyorum!" "Grne baklrsa sen buray sandndan daha ok seviyorsun." Chantal titredi. Berta yeniden sarld ona, ban omzuna yaslad, sanki Chantal onun asla sahip olmad kzyd. "Sylediim gibi Ahab cehennemle cennet hakknda bir masal bilirmi, bu masal eskiden ana-babal ardan ocuklarna aktarlrd, ama artk unutulup gitti. Bir adam, at ve kpei yolda gid^j yorlarm. Kocaman bir aacn yanndan geerlerken n de yldrm arpm. Ama adam bu dnyay terk ettiklerini fark etmemi ve yannda iki hayvanyla yoluna devan etmi. Bazen ller, yeni konumlarna almak iin zamana ihtiya duyarlar ." Berta kocasn dnd, karsna syleyecek nemli bir eyi vard, bu yzden de Chantal' bandan savsn diye Berta'y zorlayp duruyordu. Belki de kocasna nrtk l olduunu, durmadan Ber103

ta'nn szn kesmemesi gerektiini aklamann zaman gelmiti. "Yollan olduka uzunmu, yoku yukar gidi yorlarm, gne yakcym, ter iinde kalmlar, susamlar. Bir dnemecin ardnda harika bir mermer kap grmler; kap, ortasnda bir eme bulunan altn deli bir meydana alyormu, emeden berrak bir su akyormu. Yolcu, kapdaki bekiye dnm. 'yi gnler.' 'yi gnler,' diye yant vermi beki. 'Buras harika bir yer, ad ne?' 'Buras cennet.' 'Ne iyi, cennete gelmiiz, nk ok susadk.' 'eri girip dilediiniz kadar su iebilirsiniz,' demi beki ve eliyle emeyi gstermi. 'Atmla kpeim de susadlar.' 'Kusura bakmayn,' demi beki. 'Buraya hayvanlar giremez.' Yolcu ok zlm, ok susamm, ama suyu tek bana imek istemiyormu. Bekiye teekkr edip yoluna devam etmi. Epeyce bir sre yama yukar gittikten sonra eski grnml, kk bir kapya varmlar, kap iki yam aalkl toprak bir yola alyormu. Aalardan birinin altnda, apkasn alnna indirmi, uyur gibi yatan bir adam varm. yi gnler,' demi yolcu. Adam ban sallam. 'Atm, kpeim ve ben ok susadk.' 'urada talarn arasnda bir pnar var,' diyen adam eliyle oray iaret etmi. 'stediiniz kadar su iebilirsiniz. ' Yolcu, at ve kpei pnara gidip susuzluklarn gidermiler. Yolcu bekiye teekkr etmi. 104

'istediiniz zaman yine gelebilirsiniz,' demi beki. 'Burann ad ne?' 'Cennet.' 'Cennet mi? Ama mermer kapdaki beki bana orasnn cennet olduunu syledi.' 'Oras cennet deil, cehennemdi.' Yolcunun akl karm. 'Sizin adnz kullanmalarna niye izin veriyorsunuz? Yanl bilgi vermeleri byk karkla neden olur!' 'Hi de deil. Aslnda onlar bize byk bir iyilikte bulunuyorlar. En iyi dostlarna srt evirenlerin hepsi orada kalyor nk.'" Berta gen kadnn ban okad, o kafann iinde yi ile Kt'nn acmaszca savatklarn sezdi; gen kadna ormana gitmesini ve hangi kente gitmesi gerektiini doaya sormasn tledi. "nk dalarn arasna sokulmu kk cen netimizin ok gemeden dostlarn yzst brakacan tahmin ediyorum." "Yanlyorsunuz Berta. Siz baka kuaktansnz. Eskiden Bescos'ta yaayan canilerin damarlarndaki kan benim damarlanmdakinden daha koyuydu. Burann insanlar onurludur. Onurlar olmazsa birbirlerine gvenmezler. Gvenleri yoksa korkarlar." "Tamam, o zaman yanlyorum demektir. Olsun; szm dinle yine de, doaya kulak ver." Chantal yola koyuldu. Berta da kocasnn ruhuna dnd, sakin olmasn istedi ondan; Berta ne sylediini biliyordu, yalandka deneyimi artmt, gen birine t vermeye alrken durmadan sz105

n kesmemeliydi kocas. Kendisine bakmay renmiti Berta, imdi de ky iin bir eyler yapmalyd. Kocas temkinli olmasn istedi ondan, gen kadna da faziaca t vermemeliydi, ne de olsa bu hikayenin nereye doru gideceini kimse bilmiyordu. Berta ard, nk llerin her eyi bildikleri ne inanrd. lm kocas onu kye yaklaan tehlike konusunda uyarmam myd? Belki de yalanmt kocas artk, orbasn her zaman ayn kakla imek dnda baka saplantlar da edinmiti. Kocas Berta'ya, yalanan sensin, dedi, ller hep ayvu yata kalrlard. Yaayanlarn bilmedikleri eyleri biliyorlard, ancak yksek rtbeli meleklerin yaad yerlere kabul edilmeleri iin daha uzun bir sreye ihtiyalar vard. Kendisi henz taze bir lyd (dnyay terk edeli on be yl bile olmamn, karsna epeyce yardm dokunabiliyorsa da daha o&renecoi ok ey vard. Berta ona, yksek rtbeli meleklerin yaad ver acaba daha m gzel; daha m rahat, diye sordu. Kocas da kendisinin rahat olduunu, her eyin yolunda ir.iti ;;;n, bu akalnnna bir son verip tm g-, cnu Besr:-H'u kurtarmakta kullanmasn istedi. Aslnda BfcseoVun kurtulup kurtulmamas pek de ilgi-jcnhrnynrdu m ne de olsa lm bir.'ydi artk-, ldnde'i bu vana hi kimse veriden dou konusunu a/ma alm-unut (bu o ' : > h k i i l t r i l i birkn ko-nuniya kulak misafiri olmu o isa da yeniden dou mmkn olsa bile, tanmad h;r yerde yeniden dnyaya gelmeyi isterdi. Kendisi iin fvmli olan, karsnn bu dnyadaki gnlerini rahat ve huzur iinde gecirmesydi. 'O zaman kafan Utkma, dr, o a^;. nd Berta. Kocas bu de kulak asmad. Elinden geleni yapmas iin zorlad Berta'yj. U tanecik sokaktan oluan, bir alan, hu U:k kilisesi buiunrft '-Vscos ;ribi

kk ve izbe bir yerde bile olsa Kt'nn galip gel n.esi, daha sonra btn vadiyi, blgeyi, lkeyi, ktay, denizleri, btn dnyay ele geirmesi demekti

jfa, j+v ^tjr

Sp. t 3pt

106

10?

JJescos'ta iki yz seksen bir kii yayordu -kyn en yals Berta, en genci de Chantal idi- ama sz geenlerin says ancak alt idi: Otelin sahibesinin grevi turistleri rahat ettirmekti; rahip ruhlarn huzuruyla ilgilenirdi, belediye bakan yasalarla; belediye bakannn kars da belediye bakan ve kararlaryla har neirdi; ayrca, lanetli kurdun srd ve lmden kurtulan demirci vard, bir de yredeki arazilerin byk ksmnn sahibi olan bir adam. ocuk parknn yapmna kar kan da bu adamd, Bescos'un -uzun vadedegelieceine inanyor, o yrenin lks binalar iin ok uygun bir yer olduunu dnyordu. Kyn teki sakinleri kyde ne olup bittiiyle pek ilgilenmezlerdi, koyunlar, tarlalar ve aileleri zaten onlarn btn zamann alyordu. Otelin barna uruyor, kilisedeki ayinlere katlyor, yasalara uyuyor, aletlerini onarsn diye demirciye gtryor, arada srada da bir para toprak satn alyorlard. Arazilerin sahibi olan adam bara hi uramazd. Yabanc'nn hikyesini yannda alan bir kzdan renmiti; o gece barda olan kz heyecanla eve komu, arkadalaryla patronuna, otele gelen mterinin zengin bir adam olduunu anlatmt; servetinin bir ksmn ele geirmek uruna ondan bir o109

cuk edinmeye deerdi. Gelecek gnler iin kayglanan -ya da Chantal'n hikyesi ortala yaylr da kye avclar ve turistler gelmez olur diye korkan-adam, hemen bir kriz toplants istemiti. Chantal ormanda, Yabanc nerede olduu bilinmeyen gezintilerdeyken, Berta da ky kurtarmas iin neler yapmas gerektiini kocasyla tartt srada, kyn ileri gelenleri olan alt kii kk kilisede, ayin eyalarnn korunduu levazm odasnda bir araya geldiler. "Polise bavurmaktan baka aremiz yok," diye sze balad arazilerin sahibi olan adam. "Altn filan yok. Bu adamn tek amac yanmda alan kz batan karmak." "Siz ne dediinizi bilmiyorsunuz, nk barda deildiniz," dedi belediye bakan. "Altn gerekten var. Chantal Prym, somut bir kant olmadan yle bouna konumaz. Ama bu bir eyi deitirmez, polise yine de haber vermemiz gerek. Bu yabanc herhalde aranan bir haydut; yakalayana dl verilecektir, aldklarn burada gizlemeye aLyordur." "Samalama!" diye atld belediye bakannn kars. "yle olsayd gze arpmamaya alrd." "Sorun bu deil. Polise hemen haber vermeliyiz." Herkes bu grteydi. Toplantdakile in sakinlemesi iin rahip arap datt. Yabanc'ya kar ellerinde kant olmad iin polise ne syleyeceklerini grmeye baladlar. Chantal Prym'in sua tevik nedeniyle tutuklanmasyla da bitebilirdi her ey. "Tek kant altn. Altn olmazsa bu ii zemeyiz." Doru. Ama altn neredeydi? Altn bir tek kii grmt, o da imdi yerini bilmiyordu. 110

Rahip, arama ekipleri kurulmasn nerdi. Otelin sahibesi, odann mezarla bakan penceresine gitti nce bir yandaki, sonra teki taraftaki dalar ve ikisinin arasndaki vadiyi iaret etti eliyle. "Bu i iin yz adamn yz yl uramas gerekir." Mezarln tam da buraya kurulmu olmasna iinden hayfland arazi sahibi. Harika bir manzaras vard, oysa manzarann llere yarar yoktu. "Bir gn sizinle u mezarlk iini konumak isterim," dedi rahibe. "Kilisenin yan bandaki bu mezarla karlk olarak ller iin size bu yaknlarda ok daha byk bir yer verebilirim." "Eskiden llerin bulunduu yerde inaat yap mak iin kim satn almak ister ki buray?" "Bural biri almaz belki. Ama turistler yazlk evlere baylrlar. Tek yapacamz ey, Bescoslular a enelerini tutmalarn tembihlemek. Bylece kymze daha ok para gelir, belediye de daha ok vergi toplar." "Haklsnz. Tek yaplacak ey, onlara azlarn sk tutmalarn sylemek. Bu da pek g olmaz." Birden bir sessizlik kt odaya. Uzayan sessiz ligi kimse bozmaya cesaret edemiyordu. Kadnlarn ikisi de dardaki manzaray seyrediyor, rahip kk bir bronz heykelcii ovuyor, arazi sahibi kadehine biraz daha arap koyuyor, demirci izmesinin Dacklarn zp zp balyordu. Belediye bakan da, randevusuna ge kalm gibi durmadan saatine gz atyordu Kimse yerinden kprdamyordu. imdi mezarln bulunduu araziyi satn almak isteyen biri kacak olsa, Bescos'ta herkesin tek bir vcut olup susacam hepsi biliyordu. Yok olmak tehlikesiyle kar karya olan o izbe yere bu sayede yeni insanlarn 111

gelip yerletiini grmenin hazzn tatmak iin bile olsa. enelerini tuttuklan iin ceplerine be kuru bile girmeden hem de. K Bir dnn, bu parann elinize getiini. Bir dnn, elinize geecek para sizi hayatnzn sonuna kadar geindirir. Bir dnn, elinize geecek para hem sizi hem de ocuklarnz hayatnzn sonuna kadar geindirir. Tam o anda kilisedeki odann iinden bir rzgr geti. "neriniz ne?" diye sordu rahip, be uzun dakikadan sonra. Odadakiler ona dndler. "Bescoslularn bir ey sylemeyeceklerine emin-sek, grmelere devam edebiliriz diye dnyorum, " diye yantlad onu arazi sahibi, yanl anlalmamak, yani doru anlalmak iin szcklerini dikkatle semiti. "Burallar namuslu, alkan, iddiasz insanlardr," diye devam etti otel sahibesi, onun da szleri iki anlamlyd. "Daha bu sabah, frncnn gen ra neler olup bittiini sorduunda, hi kimse azn amad. Bence onlara gvenebilire,- " rz. Yine sustular. Ama bu kez skc bir sessizlik oldu, artk geri dn yoktu, oyunu srdrdler; demirci sz ald: "Sorun, Bescoslularn dillerini tutmalar deil, bunu yapmann ahlakd, kabul edilmesi olanaksz ^.J bir ey olmas." 1|^H "Neyi yapmann?" ^^ "Kutsal topraklar satmann." Herkes derin bir soluk ald. in uygulamas zerinde epeyce yol aldklarna gre artk ahlak ko nusuna geebilirlerdi. I 112

"Asl ahlakd olan, Bescos'un kne seyirci kalmaktr," dedi belediye bakannn kars. "Burada bizden sonra kimsenin yaamayacak olmasna, gemi kuaklarn, atalarmzn, Ahab'n ve Keklerin kurduklar dn birka yl iinde yok olmasna bile bile gz yummaktr. ok gemeden biz de buradan ekip gideceiz: Kimimiz yallar yurduna gidecek, kimimiz de byk kentlere g edecek, kente uyum salayamayan, gemie zlem duyan, ana-ba-balarmdan aldklar deerli miras gelecek kuaklara devredemedikleri iin kederlenen biz gsz, akn ve yallarla ilgilenmeleri iin ocuklarmza yalvaracaz." "Haklsnz," diye katld ona demirci. "Srdmz bu yaam ahlakd. Bescos yok olup giderse, bu tarlalar bir anda sahipsiz kalr ya da yok pahasna satlr. Makineler gelir, daha dzgn sokaklar alr. Evler yerle bir edilir, atalarmzn vaktiyle bin bir glkle diktikleri ta binalarn yerinde metal yaplar ykselir. Tarlalar makinelerle srlr, tarm iileri sabah gelir ve akam da uzak yerlerdeki evlerine dnerler. Bizim kuamz bundan utan duymal. ocuklarmzn gitmesini engelleye-medik, onlar burada tutamadk." "Ne pahasna olursa olsun Bescos'u kurtarmalyz," dedi arazilerin sahibi olan adam, oysa kyn yok olmasndan kazan salayacak tek kii oydu, her eyi satn alabilir ve sonradan byk krla byk bir irkete satabilirdi. Ama, altnda belki de bir servet yatan topraklarn yok pahasna elden kmasna da raz deildi. "Siz ne dnyorsunuz, Peder?" diye sordu otelin sahibesi. "Benim iyi bildiim tek ey, dinim; bir tek insann fedakrl btn insanl kurtarmt."

eytan ve Gen Kadn

113/8

Bir kez daha sessizlik kt ortala, ama bu uzun srmedi. "Cumartesi ayinine hazrlanmam gerek," diye devam etti Peder. "Bu akam yeniden bu lualm m?" Herkes kabul etti bu fikri, buluacaklar saati kararlatrdktan sonra acele ileri varmasma oradan bir anda kp gittiler. Aralarnda serinkanlln yitirmeyen tek kii belediye bakanyd. 'A? nce sylediiniz ey ok ilgin, mkemmel bir vaaz konusu olurdu. Bence bugn hepimiz ayine katlmalyz."

hantal artk tereddt etmedi. Y biimli kayaya gitti, altn eline geirince neler yapacan tasarlad Eve gidecek, biriktirdii paray alacak, salam ayakkablar giyecek, yoldan aa vadiye yrye cek, geen bir arabay durduracakt. Bahis mains yoktu. Bu insanlar, ellerini uzatsalar tutabilecekleri o serveti hak etmiyorlard. Yanna bavul da almayacakt. Gzel, ama sama sapan sylenceleriyle, namuslu ama dlek halkyla, srekli ayn eyleri konuan insanlarn doldurduu baryla, artk gitmedii kilisesiyle Bescos'u bir daha dnmemek zere terk ettiinin fark edilmesini istemiyordu. Elbette otobs terminalinde polis kendisini bekliyor olabilirdi, Yabanc onu hrszlkla sulam olabilirdi falan filan. Ama artk her trl riski gze alacak duruma gelmiti Chantal. Daha yarm saat nce duyduu kin, imdi yerini ok daha ho bir duyguya brakmt: alma duygusuna Kydekileri, saf ve szmona iyi yrekli ruhlarnn kuytusunda gizli olan ktlkle ilk kez kar karya getiren kiinin kendisi olmas sevindiriyor du Chantal'. Herkes su ilediini hayal ediyordu; bunu yalnzca hayal ediyorlard, nk hibiri su ileyemezdi. Yoksul yaamlarnn son gnne ka115

114

dar, soylu davrandklarn, hakszlk yapmann elle-'l rinden gelmediini, kyn onurunu ne olursa olsun korumak zorunda olduklarn yineleyip duracaklard; te yandan masum bir insan ldrememelerinin tek nedeninin korku olduunu bileceklerdi. Her sabah kalktklarnda, tutarllklarn koruduklar iin vnecekler, geceleri ise ellerine gemi olan frsattan yararlanmadklar iin yer inecekler di. O gnleri izleyen ay boyunca barda konuu- j lacak tek konu, ycegnll ky sakinlerinin d- rstl olacakt. Sonunda, av mevsimi aldnda, yabanclarn kulana bir ey gitmemesi iin bu konuya bir sre deinilmeyecekti; yabanclar, her eye baka bir gzle bakarlard, her eyden soyutlanm bir yerde bulunduklarm, orada dostluk ve iyilik hkm srdn, doann oraya cmert davrandn, hatta kk dkknda -otelin sahibesi oraya bu- tik demeyi severdi- satlan doa rnlerinde bile oradaki ruhun tadnn bulunduunu dnmekten holanrlard. Ama av mevsimi sona erecek ve Bescoslular yine eri gzde konuma konularna geri dneceklerdi. Ellerinden kardklar parann arkasndan geceler boyu gzya dktkten sonra bu olayla ilgili varsaymlar reteceklerdi. Neden kimse, gecenin karanlndan yararlanarak o yal, ie yaramaz Berta'y1 on kle altn karlnda ldrme cesaretini gsterememiti? Her sabah koyunlarn daa gtren oban Santiago'nun bana neden bir av kazas gelmemiti? Ellerine gemi olan frsatlar, nce serinkanllkla, sonra fkelenerek hayal edeceklerdi. Bir yl gemeden herkes birbirinden nefret ediyor olacakt - kye bir frsat verilmi, kyller bunu kullanamamlard. iz brakmadan ortadan kaybolan Chantal Prym'e ne olduunu merak edeceklerdi elbette, belki de Yabanc'nn topraa gmd alt116

n alp kamt. O ksz, o nankr yaratk, by kannesinin lmnden sonra herkesin yardm elini uzatt ve ne bir koca bulabildii ne de oradan ekip gidebildii iin bardaki bu ie girmesine arac olduu; otelin mterileriyle -ounlukla yal adamlard bunlaryatan ve fazladan bahi koparabilmek iin btn turistlere apkn baklar atan o hafifmerep kz; herkes onu tefe koyacakt. Bescoslular kendilerine acyarak ya da kendilerinden nefret ederek bir mr geireceklerdi. Chantal mutluydu, bu onun intikamyd. Ekmek kamyonetinin evresindeki insanlarn baklarn hibir zaman unutmayacakt, kendilerinin asla ilemeyi gze alamadklar bir su konusunda dilini tutmas iin ona sessizce yalvarmlard; bu korkaklklarnn gn na kmas Chantal'n suuymu gibi sonra da ona cephe almlard. "Ceket. Deri pantolon. ki tirt st ste giymeli, altn klesini de belime balamal. Ceket. Deri pantolon. Ceket." ite gelmiti, Y biimindeki kayann karsndayd. Kayann yamnda, iki gn nce topra kazd dal duruyordu. Chantal, kendisini namuslu bir insandan bir hrsza dntrecek olan hareketi yapmadan nce durup o nn tadn kard. Hrsz deildi. Yabanc onu kkrtm, Chantal da hakkn almt. almamt, bu berbat komedide arac rol oynad iin cretini almt. Bir kle altn hak etmiti, hem de bir tek kleyi de deil; ekmek kamyonetinin yannda, bu cinayet ilememi katillerin baklarna gs germek zorunda kald iin, btn hayatn bu kyde rtt ve zavall ruhu -eer bir ruhu varsa elbette- lanetlendi diye geceyi uykusuz geirdii iin. 117

Yumuak topra kazd, altn klesini grd. Tam onu grd srada kulana bir ses geldi. Biri onu izlemiti. Yapt hareketin anlamszh n: bile bile at ukurun zerine hemen biraz toprak att. Arkasnda durann Yabanc olmas olaslna karlk, altn aradn, Yabanc'nn bu patikada dolatn bildiini ve kendisinin o gn yeni kazlm topra grdn sylemeye hazrland Ama arkasna dndnde dili tutuldu, nk karsnda duran, ne altnlar, ne kydeki kriz, ne de drstlkle drst olmamak arasndaki fark ilgilendiriyordu. Onu ilgilendiren yalnzca kand. Sol kulanda beyaz bir leke vard: lanetli kurt. Kurt, Chantai ile yandaki aacn arasnda du-du. nnden geip gitmek olanakszd. Chantai, kurdun mavi gzlerinden bylenmi gibi hareketsiz kalakald. Kafasn deli gibi altryor, bundan sonra ataca adm tasarlyordu. Bir dal alsayd eline? Ama kurdun saldrsna kar koruyamazd Chantal'. Y biimindeki kayaya trmansa? ok alakt; lanetli kurt konusundaki sylentilere bo verip srsnden ayrlm bir kurttur diye bu kurda meydan okusa? Hepsi de tehlikeliydi bunlarn, iyisi mi btn sylencelerde bir gerek pay olduunu aklda tutmalyd. 'Ceza.' Haksz bir ceza alyordu, hayatndaki her ey gibi. Tanr, insanlara duyduu nefretin acsn Chantal'dan karmak istiyordu galiba. iinden gelen bir drtyle ve iyice ardan alarak elindeki dal yere- brakt, korunmak iin kolla rn boynuna sard. Kurt onu boynundan srmama-lyd. Keke deri pantolonumu giymi olsaydm diye dnd. Boynundan sonra en tehlikeli yer, bacayd, eer kurt Chantal' bacandan srrsa ve damara denk gelirse, on dakika iinde kan kaybndan 118

lrd. En azndan, giydikleri uzun izmeleri hakl gstermek isteyen avclar ne sryorlard bunu Kurt azn ap hrlad. Tehdit etmekle kalmayp saldrmaya hazrlanan birinin kard bouk, tehlikeli bir sesti bu. Chantai, yrei azna gelmesine karn gzlerini kurdun gzlerine dikti, nk kurt dilerini gstermeye balamt. Bir zaman sorunuydu bu. Ya saldracak ya da gidecekti kurt; ama Chantai onun saldracan biliyordu. Ayann taklabilecei gevemi bir ta var m diye evresine baknd, ama gremedi. O zaman hayvann olduu tarafa doru komaya karar verdi. Hayvann onu bacandan srmasn gze alarak aaca doru koacakt. Bu acya katlanmalyd. Altn dnd. Altm almak iin ok gemeden geri geleceini dnd. Sivri dilerin etini paralayaca, kemiinin ortaya kaca, hatta yere decei ve kurdun onun boynuna saldraca dncesine katlanabilecek gc kazanmak iin aklna gelen her umudu bytyordu iinde. Komaya hazrland. O anda tpk bir filmdeymi gibi, kurdun arkasnda birinin belirdiini grd, bu grnen kii epeyce uzaktayd. Hayvan bir bakasnn varln sezdi, ama kafasn evirmedi, Chantai da gzlerini ondan ayrmad. Sanki yalnzca bu baklarn gc saldrya engel oluyordu. Eer gelen varsa, Chantal'n hayatta kalma ans artm demekti, sonunda altm elinden karmak pahasna bile olsa. Kurdun arkasndaki glge sessizce yere meldi, sonra sol tarafa doru gitti. Chantai orada trman)mas kolay bir baka aa daha bulunduunu biliyordu. Tam o srada kurdun yaknna bir ta dt. Kurt bir anda geri dnp tan geldii yere doru atld. "Haydi kan!" diye haykrd Yabanc. 119

Chantal kaabilecei tek yere doru kotu, o srada Yabanc da bir hamlede teki aaca trmanmt. Lanetli kurt yamna vardnda adam oktan gvendeydi. Kurt hrlamaya, zplamaya balad, ara sra aacn gvdesine biraz trmand oluyordu, ama her seferinde aa kayyordu. "Birka dal koparn!" diye bard Chantal. Ama Yabanc uyumu gibiydi. Chantal st ste bard, bir kez, iki kez, kez; Yabanc onun ne dediini anlayana kadar barmaktan vazgemedi. Sonunda Yabanc, dallar koparp hayvann zerine atmaya balad. "Yo, yle deil! Dallar koparn, bir demet yapn ve tututurun!" diye bard Chantal umarszca. "Yanmda akmak yok, ama siz benim dediimi yapn!" Yabanc, dallan bir demet yapt, onlar tututurmas asrlar srd sanki. Bir gn nce yaan yamurdan dolay hepsi srlsklamd, stelik bu mevsimde gne de aaca ulaamyordu. Chantal'n gz adamn zerindeydi. Bu adamn bana geleceklerle hi mi hi ilgilenmiyordu, orada kalabilir, nasl ki dnyaya dehet salmak istiyorsa kendisi de ayn deheti yaayabilirdi. Ne var ki kendisinin lmden kurtulmas ve oradan kap gidebilmesi iin o adama yardmc olmas artt. "Haydi bakalm, bir erkek olduunuzu kantlayn!" diye bard Chantal. "Aatan inin, mealeyi dimdik tutun ve kurda doru uzatn!" Yabanc fel olmu gibiydi. "nin haydi!" Bu kez Yabanc harekete geti, Chantal'n sesindeki otoriteydi onu harekete geiren; Chantal'a bu gc veren duyduu dehetti; bu g sayesinde, gecikmeden tepki verebiliyor, korkusunu ve acsn erteleyebiliyordu. Yabanc, elinde mealeyle yere 120

atlad, yzne srayan kvlcmlara aldrmyordu. Kurdun dilerini ve aznn evresindeki kpkleri grd. Korkusu byd, ama bir ey yapmak zorundayd; kars karldnda, kzlar ldrldnde yapm olmas gereken bir ey. Gen kadnn, "Gznz hayvandan ayrmayn!" diye seslendiini duydu. z dinledi. Geen dakikalarla birlikte her ey kolaylayordu, artk dmann silahlarn deil, kendi iindeki dman gryordu. kisinin de gleri aynyd, karsndakini korkutmak, dehete drmek konusundaki yetenekleri eitti. Ayaklar yere dedi. Kurt atei grnce geri ekildi. Hrlyor, adamn evresinde sryor, ama yaklamyordu. "Saldrn ona!" Hrlamas artan, dilerini gsteren ama yine de gerilemeye devam eden hayvann stne yrd adam. "Peinden gidin! Buradan uzaklatrn!" Mealenin atei harlanmt, Yabanc'nn elleri neredeyse yanyordu. Fazla zaman kalmamt. Uzun boylu dnmeden, gzleri hayvann kt bakl mavi gzlerine dikilmi olarak kurda doru kotu. Kurt hrlamay ve sramay kesti, bir hamlede ormann iine dald. Chantal yldrm gibi aatan aa indi, hemen yerden birka dal toplad ve kendisine de bir meale hazrlad. "Hemen gidelim, gelin!" "Nereye?" Nereye mi? Birlikte geldiklerini herkesin grecei Bescos'a m? Atein bir ie yaramayaca bir baka tuzaa m? Chantal kendini yere brakt, srtnda mthi bir ac duydu, kalbi yerinden frlayacakm gibi atyordu. "Ate yakn," dedi Yaban121

c'ya. "Brakn da biraz dneyim." Hareket etmeye alnca, boazndan bir lk ykseldi. Srtna, krekkemiklerinin arasna bak saplanm gibi hissediyordu. Yabanc kuru yapraklarla dallar top lad ve bir ate yakt. Chantal her kmldannda acyla kvranyor, usul um! inliyordu. Aaca t:rma-mrkei bir yerini epeyce incitmi olmalyd. "Kayglanmayn, bir yeriniz krlmam," dedi Yabanc, Chantal'n acyla gerilmi yzn grdnde. "Bunu bilirim. nsann bedeni fazlasyla gerilince kaslar tutulur ve bize byle bir oyun oynar. Masaj yapmam ister misiniz?" "Bana dokunmayn. Yanma da yaklamayn. Susun yeter!" Ac, korku, utan. Chantal altn gml olduu yerden kardnda Yabanc mutlaka arkasnda du ruyordu. eytan yoldayd onun ve eytanlar ruhlar iyi tandklar iin bu kez Chantal'n altn alacan biliyordu mutlaka. O anda btn kyn bir cinayet ilemek konusunu dndn de bildii gibi. Korktuklar iin hibir ey yapmayacaklarn bildii gibi, oysa kyllerin niyetleri bile Yabanc'nm sorusunu yantlamaya yetiyordu: Evet, insann znde ktlk yatar. Chantal'n kap gideceini de biliyordu. Dnk bahis artk geerli deildi El dememi hazinesini ve dorulanm tahminlerini alp geldii yere dnebilirdi Yabanc. Chantal oturduu yerde bir nebze rahat edecei bir konum almaya alt ama olmad. Hi kmldayamyordu. Kurt atee yaklaamazd ama ok gemeden evrede dolaan obanlar onlarn varln fark ederdi. Bylece yabancyla Chantal birlikte grlm olurlard. Birden aklna o gnn cumartesi olduu geldi. Bescoclularn, minik heykelle, nl tablolarn rp~ 122

rodksiyonlan, aldan yaplma aziz heykelcikler? ile dolu evlerinde vakit geirmeye altklarn dnd; bu cumartesi, kinci Dnya Sava'nn bitiminden bu yana geirdikleri en elenceli hafta eo nuydu. "Benimle konumayn!" "Ben bir ey demedim ki!" Chantal alamak zereydi, ama bu adamn nnde gzyalarn koyuvermek istemiyordu, bu yzden kendini tuttu. "Sizin hayatnz kurtardm. Altn hak ettim.' "Ben de sizin hayatnz kurtardm. "Voksa kurt size saldirrd." Doruydu. "te yandan sizin, benim iimdeki Dr eyi kur tarm olduunuza inanyorum," diye devam etti Yabanc Numarayd bu. Adamn sylediini duymam gibi yapacakt. Bylece hazineyi alabilir ekip gidebilir, bu ii bitirebilirdi, ite o kadar. "u dnk bahis. yle byk bir ac ekiyordum ki, herkesin de mutlaka benim kadar ac ekmesini istiyordum. Tek tesellim bu olacakt. Siz haklydnz " Yabanc'nn iindeki eytan bu duyduklarndan hi holanmamt. Chantal'n eytanndan yardm istedi, ama o Chantal'n iine henz girmiti ve gen kadn tam anlamyla denetimi altna alamamt. "Bu bir eyi deitirir mi?" diye sordu Chantal. "Hayr. Bahis hl geerli, kazanacam biliyo rum. Ne kadar sefil bir durumda olduumu anlyorum, neden kendimi byle sefil durumda hissettiimi de; sanrm bama gelenleri hak etmiyorum da ondan."

123

Chantal oradan nasl kurtulabileceklerini dnd. Henz len olmamt, yine de burada sonsuza kadar kalamazlard elbette. "Bakn, o altn hak ettiimi dnyorum, bana engel olmadnz takdirde onu alacam," dedi. "Size de ayn eyi neririm. kimiz de Bescos'a geri dnmek zorunda deiliz. Doruca vadiye inebilir, yoldan geen bir arabay durdurabiliriz, sonra da herkes kendi yoluna gider." "sterseniz siz gidebilirsiniz. Ama tam u anda Bescoslular kimin leceine karar veriyorlar." "Olabilir. nmzdeki iki gn, sre sona erene kadar, bunun zerinde dnecekler. Sonra iki yl kadar kurban kim olabilirdi diye tartacaklar. , harekete gemeye gelince hibir zaman karar veremezler, suu bakalarnn zerine atmaya gelince de iyice insafsz olurlar. Kym tanrm ben. Geri dnmezseniz, sizi unutup giderler. Btn bunlar benim uydurduuma inanrlar." "Bescos'un dnyadaki teki kylerden farlc yok, burada olanlar her ktada, her kentte, her orduda, her manastrda, her yerde olur. Ama siz bunu anlamak istemiyorsunuz, bu kez kaderin bana yardmc olduunu da: Benimle ibirlii yapmas iin doru insan semiim. Setiim kii d grnte alkan, drst bir kadna benziyor, ama ayn zamanda almak da istiyor. Dman gremezsek -bu hikyeyi en u noktasna gtrrsek, bizim gerek dmanmz Tanr olur, btn bunlar yaamamza neden olan Tanr-fkemizi evremizden karrz, intikam duygusu tatmin edilmezse yaama yneltir kendini." "Neden konuup duruyoruz burada?" diye sordu Chantal hrsla; hrslyd nk dnyada en ok nefret ettii insan, ruhunu avucunun ii gibi biliyordu. "Neden altn alp kamyoruz buradan?" 124

"Hayatta en ok irendiim eyi -karmla kzlarmn bana gelen nedensiz bir cinayeti- bakalarna nerdiimde, aslnda kendimi kurtarmak istediim kafama dank etti de ondan. kinci grmemizde size szn ettiim filozofu anmsyor musunuz? Sonsuz yaamnn her saniyesinde insanlarn tutumu yznden ac ektii iin Tanr'nn cehenneminin, insanlara duyduu sevgi olduunu syleyen filozofu? Ayn filozof bir ey daha sylemiti: En iyi tara fmza ulamak iin en kt tarafmza da ihtiya duyarz. " "Anlayamadm." "Eskiden srf intikam dnrdm. Tpk sizin kynzn halk gibi ben de bir ey hayal eder, sabahtan akama kadar planlar yapar, ama harekete gemezdim. Uzunca bir zaman, benimkine benzer koullarda sevdiklerini kaybetmi olanlarn yklerini gazetelerden izlemitim. Onlarn tepkisi benimkinin tam tersi olmutu. Kurbanlara yardm komiteleri oluturmular, adaletsizlie kar kmak iin dernekler kurmular, almak iin giriilen hibir eyin, sevilen kiinin kaybndan duyulan acy gi-dermeyeceini, gidermemesi gerektiini gsterecek kampanyalar dzenlemilerdi. Her eyi daha hogrl bir adan grmeye de altm. Ama baaramadm. Oysa artk cesaretimi topladm, ii bu derecelere getirdim ve ta geride bir k olduunu kefettim." "Devam edin," dedi Chantal, o da bir k grmt. "Ben insanln yozlatn filan kantlamak istemiyorum. Ben bama gelenleri bilinsizce dilemi olduumu kantlamak istiyorum daha ok, nk ben ktym, alan biriyim, hayatn bana layk grd cezay da hak ettim."

125

"Si/ Tanr 'nm adil olduunu kantlamak isti yorsunuz. " Yabanc dnd. "Olabilir." "Tanr'nn adil olup olmadn bilmiyorum. En azndan benimle ilgili olarak pek de drst davran-mad, bu durum benim iimde bir yetersizlik duygusu uyandrd, bu da ruhumu actyor. O'mak istediim kadar iyi olamyorum bir trl, gerektii kadar kt Ac olamyorum. Birka dakika nce Tanr'nn, insanlarn ona verdikleri btn kederlerin cn almak ii;, beni semi olduunu dnyordum.' "Sanrm siz de ayn kukular yayorsunuz., ama sizinkiler daha byk. Sizin iyiliiniz hibir zaman dllendirilmemi." Chantal kendi sylediine kendisi de armt. Yabanc'nm eytan, gen kadnn meleinin ldadn ve durumun tersine dnmekte olduunu fark etti "Bir eyler yap," diye fsldad kardaki eytana. "Yapyorum ya," diye yant verdi teki. "Ama zorlu bir sa\ a oluyor." "Sizin sorununuzun temelinde Tanr'nn adil olup olmad yatmyor," dedi adam, "kendinizi hep koullarn kurban yapm olduunuz gerei yatyor. Sizin durumunuzda olan pek ok kii tanyorum." "rnein sizin gibi " "Hayr. Ben bama gelen bir eye kar isyan ettim, insanlarn benim yaptm iyi bulup bulma-trala: umurumda deil. Siz ise zavall ksz roln kabullendiniz, ne pahasna olursa olsun bakalar tarafndan benimsenmek istediniz. Aslnda sz Bescoff'takJJer gibi olmak istiyorsunuz, aslnda hepimiz
jl'6

bakalar gibi olmak isteriz. Oysa kader size baka bir hikye layk grm." Chantal ban sallad. "Haydi bir ey yap," dedi Chantal'n eytan, meslektana. "Kendisi hayr dese bile uhu dutu mu anlar ve evet der." Yabanc'nm eytan kendini aalanm hissetti nk bu yeni gelen eytan, kendisinin Yaban-c'y susturacak gce sahip olmadn hemen anla-yvermiti. "Konumakla bir ey elde edemezler." dedi. "B rakalm konusunlar, hayat onlarn farkl davranmalarn salayacaktr." 'Sznz kesmek istemezdim," dedi Yabanc "Tanr'nn adaletinden sz ediyordunuz." Yabanc'nm bunu sormas Chantal') rahatlatt, kendisi hakknda baka gerekler duymak istemiyordu . 'Bir anlam olup olmadn bilmiyorum ama belki farkmdasnzdr, kilisesi olmasna karn Bes-cos pek de yle dini btn bir yer deildir. Bunun da nedeni. Aziz Savinus sayesinde din deitirmi olsa da Ahab'm. rahiplerin insanlar zerindeki etkisi konusunda ciddi tereddtleri olmasyd Bu yrenin sakinlenin ou hayduttu; lahipler gelip de cehennem' gidecek-iniz diye onlar srekli tehdit oderlers< yeniden eski hallerine dnebilirlerdi. Ahab burniar k"rku\ordu. Kaybederek bi* eyi ol mayanlar cenre.t.j filan dnmeztet. ok gemeden ilk rahip geldi buraya, Ahab tehlikeyi h<>men hissetmiti. Bu tehlikeyi savuturmak iin M.. "fvrrden iiprendi hr evi uvguladr ba-

ll'?

r
lanma gnn. Ama kendince bir ritel uygulayarak. Ylda bir kez herkes evlerine kapanyor, iki liste hazrlyor, en yksek daa yzlerini dnyor ve birinci listeyi ge uzatyorlard. 'Tanrm, burada sana kar ilediim gnahlar yazl,' diyorlar ve iledikleri gnahlar okuyorlard. Ticarette hile, ee ihanet, hakszlklar filan. 'Ar gnahlar iledim, sana kar geldiim iin beni balaman istiyorum.' Sonra da -bu, Ahab'n icadyd- Bescoslular cep lerinden ikinci bir liste karyorlar, onu da ge uzatyorlar ve yine ayn daa dnyorlard yzlerini. Ve aa yukar yle sylyorlard: 'Tanrm, burada da senin bana kar ilediin gnahlarn listesi var; beni gereinden ok altrdn, onca duama ramen kzm hastaland, soyuldum, drst olmaya altm ama gereinden ok ac ektim.' ikinci liste de okunduktan sonra Bescoslular ri-teli u szlerle bitiriyorlard: 'Sana kar haksz davrandm. Sen de bana kar haksz davrandn. Ama bugn balama gn, sen benim gnahlarm unutacaksn, ben de seninkileri, bylece bir yl daha birlikte olabiliriz." "Tanr'y balamak," dedi Yabanc. "Durmadan yapan ve sonra da ykan acmasz bir Tanr'y balamak. " "Bu konumann tad kat bence," dedi Chan-tal ve gzlerini baka yne evirdi. "Ben hayattan, size bir eyler retecek kadar ok ey renmedim henz." Yabanc sustu.

"

bir k parldadn grmt, oysa hi mi hi tahamml edemezdi byle bir eye. Bu , iki yl nce dnyann pek ok sahilinden birinde lanetlemi'Bu i benim hi houma gitmiyor,' diye dnd Yabanc'nn eytan; Yabanc'nn yan banda 128

ti.

3(S ^p 3|>

eytan ve Gen Kadn

129/9

JJescoslular, yakn zamanlara kadar vaftiz trenlerine ve dnlere, gitgide sklaan cenaze trenlerine ve Noel ayinlerine giderlerdi ama rahip, saysz sylenceler, Keltlerin ve Protestanlarn etkileri ve azizlerle haydutlarn bir arada bulunmas yznden Bescos'un pek de dini btn bir yer olmadn biliyordu. Cumartesi ve pazar gnleri saat on birde yaplan ayine gelenlerin says pek azd. Rahip yine de uyguluyordu ayinleri, kydeki varln geerli klmak, dindar ve alkan bir adam izlenimi brakmak iin tek bana bile olsa uyguluyordu. O gn kiliseyi dolu grnce ard, hatta birka kii yer bulamayp altarn evresine dolumutu. Her zamanki gibi tavandaki iki elektrikli stcy yaktrmak yerine iki yandaki kk pencereleri atrd rahip, nk ierdeker terlemeye balamlard. Bu terlemenin, scak nedeniyle mi, yoksa kilisenin iinde kendini hissettiren gerginlik nedeniyle mi olduunu dnd. Chantal Prym dnda btn ky gelmiti, Chantal herhalde bir nceki akam sylediklerinden utan duyuyordu; bir de Berta yoktu, byk olaslkla dinle aras pek iyi olmayan u yal cad. "Baba, Oul ve Kutsal Ruh adna." 131

r
Bu cmlenin arkasndan gl bir 'Amin' sesi ykseldi. Rahip ayine balad, dualardan sonra bir rahibe ncil'deki 'havarilerin mektuplar'n okudu. Rahip de ar ar ncil'den bir blm okudu. Sonra banklarn nnde dikilenlerin oturmalarn istedi, tekiler ayakta kald. imdi sra vaazdayd. "Luka'nn ncili'nde adamn biri sa'nn yanna gelir ve ona sorar: 'iyi muallim, ebedi hayat miras almak iin ne yapaym?' sa ona u yant verir: 'Ni-in bana iyi diyorsun? Birden baka, kimse iyi deildir, o da Allah'tr. '1 Bu ksa blm zerinde yllarca dndm ve peygamberimizin ne demek istediini anlamaya altm. Kendisinin iyi olmadn m sylyordu? Merhamet dncesi zerine kurulu Hristiyanlk, kendini kt bilen birinin retilerine mi dayanyordu? Sonunda kavradm: sa bunu sylerken kendi insan doasn kastediyordu. nsan olarak ktdr o. Tanr olarak iyidir." Cemaatinin bu szler zerinde dnebilmesi iin rahip szlerine ara verdi. Ama kendini kandryordu: sa'nn ne demek istediini hl anlamamt, nk eer sa'nn insan doas kt olsayd, szleri ve davranlar da kt olurdu. Ama bu teolojik bir tartmayd, imdi sras deildi. nemli olan, yapt aklamann karsndakileri ikna etmesiydi. "Sz uzatmayacam. Sefil, yozlam bir doamz olduunu kabul etmenin conditio humana'mn bir paras olduunu anlamanz istiyorum; sa'nn kendisini insanln kurtuluu iin feda etmesi sayesinde cehennemde yanmaktan kurtulduumuzu bilmelisiniz. Tekrar ediyorum: Bizi kurtaran, Tan-r'nn Olu'nun kendini feda etmesidir. Bir tek insann kendini feda etmesidir.
' Luka, 18:18-19.

Bu vaazm Eski Ahit'in kitaplarndan birinden aldm bir blmle bitirmek istiyorum, Eyb'n Kitab'nm ba ksmndan. Rab Allah cennette bir tahtta oturmaktadr, o srada eytan gelir ve onunla konuur. Rab Allah ona nereden geldiini sorar. 'Dnyada dolamaktan ve orada gezinmekten,' diye yantlar onu eytan. 'Kulum Eyb'e iyice baktn m? nk dnyada onun gibisi yok; kmil ve doru adam, Allah'tan korkar ve ktlkten ekinir.' eytan gler ve yle der: 'Eyb Allah'tan bouna m korkuyor? Onun etrafna, evinin etrafna ve nesi varsa hepsinin etrafna sen epevre it evirmedin mi? Ellerinin iini sen bereketledin ve onun mal memlekette oald. Fakat imdi elini uzat da nesi varsa hepsine dokun, ve yzne kar sana lanet edecektir.' Bylece eytan Allah'a meydan okur. Allah da bu bahse giriir. En sevdii kiiyi her yl cezalandrr. Eyb kendini, anlayamad bir gcn karsnda grr, en adil g olarak grmtr onu ama bu g elinden hayvanlarn alr, ocuklarn ldrr, bedenini yaralar iinde brakr. Eyb korkun aclar ektikten sonra Allah'a bakaldrr ve hakkn arar. te tam o anda Allah ona, elinden aldklarn geri verir. Yllardr bu kyn yozlamasna tank oluyoruz. Ve acaba bu Allah'n bir cezas m, diye kendime sormaya balyorum; nk biz, bamza gelenleri hi yaknmadan kabulleniyoruz; sanki yaadmz ky, srdmz tarlalar, otlaklarmz, atalarmzn dlerine uygun olarak ina edilen evleri kaybetmeyi hak etmiiz gibi. Acaba bakaldrmamz gereken saat gelmi olabilir mi? Allah Eyb' buna zorladysa bizi de zorluyor olamaz m? Allah Eyb' neden bu ie zorlad? Onun doasnda ktlk olduunu ve her eyi iyi davran sayesinde deil, Allah verdii iin elde ettiini kant133

132

lamak amacyla. Kendimizi olduumuzdan daha iyi sandk, bu bir gnaht, bu gururumuz yznden de imdi cezalandrlyoruz. Allah eytanla bahse tututu. Eyb de kendisini, tpk bizim gibi, iyi bir insan sandndan gereken dersi ald. 'Hi kimse iyi deildir' der Yce Allah, iyilik taslamaktan vazgemeliyiz, bu Allah'n gcne gider. Hatalarmz kabul etmeliyiz. Gnn birinde eytanla bahse tutumamz gerekirse, Yce Allah'n, klesi Eyb'n ruhunu kurtarmak iin bunu yaptn hatrlamalyz." Vaaz sona ermiti. Rahip herkesten ayaa kalkmasn istedi ve ayine devam etti. Ne demek istediinin anlaldna emindi.

ip- ^p

A A ay di gidelim. Herkes kendi yoluna, ben altn klemi alaym, siz de..." "Benim altn klem," diye Chantal'n szn kesti Yabanc. "Eyalarnz alp gitmeniz yeterli. Bense bu altn alamazsam Bescos'a geri dnmek zorundaym. Ya iime son verilir ya da utan iinde yaarm. Herkes bana yalanc gzyle bakar. Buna hakknz yok, bana byle bir ey vapamazsnz. Ben zerime deni yerine getirdim, karln almaya hak kazandm." Yabanc ayaa kalkt, atein iinde yanan dallardan birkan eline ald. "Kurt, ateten her zaman rker, deil mi? Ben Bescos'a dnyorum. Siz de ne istiyorsanz onu yapn, altn aln, kap gidin, artk bununla ilgilenmiyorum. Yapacak daha nemli ilerim var." "Bir dakika! Beni burada tek bama brakmayn!" "O zaman benimle gelin!" Chantal nndeki atee bakt, Y biimindeki kayaya, elindeki yanan dallarla uzaklaan Yabanc'ya bakt. O da Yabanc gibi yanan atein iinden birka dal alabilir, altn topraktan karabilir ve doruca vadiye inebilirdi. Bin bir glkle biriktire135

134

bildii -be kuruu almak iin eve gitmesine demezdi. Vadinin ucundaki kentte altn bir bankaya gtrp deerini bitirebilir, sonra satp kendine nce giysiler ve bir bavul satn alabilirdi. zgr olur, can ne isterse onu yapabilirdi. "Beni bekleyin!" diye seslendi Yabanc'nn ar kasndan. Ama o hi aldrmadan Bescos'a doru yoluna devam etti, ok gemeden de gzden kayboldu. "Dn, haydi dn!" dedi kendi kendine Chantal. Uzun uzadya dnmedi. Atein iindeki dallardan birkan ald, kayann yanma gidip altn gmd yerden kartt. Eline alp elbisesinin eteiyle sildi, nc'kez bakt ona. Birden panie kapld, yanan dallan eline alp Yabanc'nn gittii yola kotu. Btn gzeneklerinden nefret fkryordu. Ayn gn iki kurtla karlamt, birincisi ateten korkuyordu, ikincisi ise hibir eyden, nk kendisi iin deerli olan her eyi yitirmiti. imdi krlemesine oraya buraya gidiyor, yoluna kan her eyi yakp ykyordu. Elinden geldiince hzl kotu, ama Yabanc'ya yetiemedi. Herhalde imdi elinde snm mealeyle ormandan geiyor, ldrmek istedii kadar delicesine lmek istedii iin de kurda meydan okuyordu. Chantal kye vard, kyn giriinde Berta'nn sesini duymazlktan geldi, kiliseden kan kalabaln arasndan kendine yol at. Neredeyse btn ky halknn ayine gitmi olmasna hayret etti. Yabanc, bir su ilenmesini istiyor ve onun bu istei hem kilisenin dolmasn hem de rahibin bo kalmamasn salyordu. Tanr'y kandrabilirlermi gibi btn bir haftay gnah kartarak, nedamet getirerek geirecekti ky halk. 136

Herkes Chantal'a bakt, ama kimse onunla ko numad. Chantal baklarn onlardan karmad, gnah olmadn, gnah kartmaya gitmesi gerekmediini biliyordu. O yalnzca kt bir oyuna alet olmutu, yava yava anlamaya balyordu bu oyunu; anlamaya balad ey de hi mi hi houna gitmiyordu. Odasna kapand, pencereye yaklat. Kalabalk dalmt. Byle gneli bir cumartesi le sonras iin ky alan bo saylrd. Eskiden daraacnn bulunduu bu alanda genellikle insanlar kmelenirler, sohbet eder, lk k gneine yzlerini tutarlard. Havadan, sdan, yamur mu yoksa kuraklk tehlikesi mi olduundan sz ederlerdi. Ama bugn evlerinden kmyorlard, Chantal nedenini merak etti. Sokaa baktka kendini onlara daha yakn hissetti Chantal, hem de kendini onlardan hep farkl gren, gzpek, kafas bu kyllerin hayal bile edemeyecei planlarla dolu olan Chantal. Ne ayp! Ayn zamanda ne byk bir ferahlama! Kader kendisine kt davrand iin bulunmuyordu Bescos'ta, bunu hak ettii iin bulunuyordu ve tekilerden temelde hibir fark olmad iin. Bu altn klesini tam kez topran altndan karm, ama alp gitmek elinden gelmemiti. Suu yreinde iliyor, ama gerek dnyada somutlatra-myordu. Bunu yapamayacan da biliyordu, asla yapma malyd, nk bu eytana uymaktan te bir eydi. Bir tuzakt. "Neden bir tuzak olsun?" diye dnd. inden bir ses, Yabanc'nn yaratm olduu sorunun bu altnla zmleneceini sylyordu. Ama kendini ne kadar zorlarsa zorlasn bu zmn nasl olacan bulamad.

137

Az nce oraya gelmi olan eytan kenardan Chantal'a bakt; Bayan Prym'in, az ncesine kadar prl prl parlayan nn zayflamakta olduunu grd. Meslektann orada olmamasna, bu zaferini grememesine zld. Oysa eytan, meleklerin de taktikleri olduunu bilmiyordu. nk Chantal Prym'in bilerek k slmt, dmann aldatmak iin. Chantal'm melei onun uyumasn bekliyordu, o zaman insanlar gece gndz rahat brakmayan korkular ve sululuk duygular araya girmeden onun ruhuyla konuacakt. Chantal uykuya dald. Ve duymas gerekeni duydu, anlamas gerekeni anlad.

^p. S^t 4f&

JL~Vrsalar ve mezarlklar hakknda konumayalm artk," dedi belediye bakannn kars, kilisenin levazm odasnda toplandklarnda. "Dorudan konumuza gelelim!" teki be kii balarn salladlar. "Beni ikna ettiniz Peder, " dedi arazi sahibi. "Tanr baz davranlar mazur gsteriyor." "ineli laflara gerek yok," dedi Peder. "u pen cereden dar bir bakarsak her eyi anlayabiliriz. Rzgr neden esmeye balad dersiniz? eytan yanmza geldi de ondan." "Doru," diye ona katld belediye bakan, aslnda eytanlara inanmazd. "Bunu zaten biliyoruz. Ama imdi konuya girelim, zaman kaybediyoruz." "Bana kalrsa durum ok ak," diye sz ald otelin sahibesi. "Yabanc'nn nerisini kabul edip etmemeyi dnyoruz. Bir su ileyip ilememeyi." "Bir kurban vermeyi," diye dzeltti rahip, dinsel ritelleri tekilerden daha iyi biliyordu. Bu szleri izleyen sessizlik herkesin ayn grte olduunu belli etti. "Yalnzca korkaklar sessizliin arkasna gizlenirler. Yksek sesle dua edelim de Tanr sesimizi duysun ve bunu Bescos'un iyilii iin yaptmz bilsin. Diz kelim." 139

138

Herkes gnlszce diz kt, bile bile iledikleri bir gnah ve yaptklar ktlk iin Tanr'dan balanmay dilemenin bouna olduunu hepsi biliyordu. Ama Ahab'n koyduu balanma gnn hatrladlar. O gn geldiinde, kendilerinin eytana uymasna meydan verdii iin Tanr'y sulayacaklard. Rahip odadakileri hep birlikte dua etmeye davet etti. "Peygamberimiz Efendimiz, sen hi kimsenin iyi olmadn sylemitin. Bizi hatalarmzla kabul et, sonsuz hamiyetinle ve sonsuz sevginle bni bala. Kutsal Topraklar yeniden ele geirmek iin Mslmanlar katletmi olan Hallar baladn gibi; kilisenin safln korumaya alan engizis-yoncular baladn gibi; seni inciten ve armha geren herkesi baladn gibi; bir kurban vererek bir ky kurtarmak zorunda olduumuz iin bizi de bala." "imdi bu ii nasl uygulayacamz konualm," diyen belediye bakannn kars yerinden kalkt. "Kurban kim olacak? Bu ii kim gerekletirecek?" "Kendisine her zaman yardm etmi olduumuz bir kz eytan buraya getirdi," dedi arazi sahibi; bu adam uzun zaman nce bu kzla yatmt, o zamandan beri Chantal karsna her eyi anlatr diye kvranp duruyordu. "Ktye ktlkle karlk verilir, hem kzn cezalandrlmas gerekir." ki kii daha, kyde gvenilmeyecek tek kiinin Chantal olduunu, onun her zaman her eyi herkesten farkl yapmak istediini, en byk dileinin kyden ekip gitmek olduunu syleyerek arazi sahibinin dncesine katld. "Annesi ld, bykannesi de yle. Kimse onun eksikliini hissetmez," diye ekledi belediye bakan. 140

Ayn gr paylaanlarn says e kmt bylece. Ama kars kar kt: "Ya hazinenin nerede ol duunu biliyorsa? Altnlar ondan baka gren yok. Ayrca ona gvenebiliriz de: Kye ktl getiren, btn bir ky halknn aklna ktlk etmeyi sokan o deil mi? Ne sylerse sylesin, onun szne karlk hepimizin sz olacak; sorunlar olan bir gen kadnn szne karlk hayatta bir eyler baarm insanlarn sz." Kars ne zaman farkl grte olsa belediye bakan ne yapacan arrd, bu kez de yle oldu. "Onu sevmiyorsun ki, neden kurtarmak istiyorsun?" "Ben anladm," dedi rahip. "Bu ii kim bamza sardysa su onun zerinde kalmal. Bu yk mrnn sonuna kadar omuzlarnda tamal. Belki de sonu Yahuda gibi olur, sa Peygamber'e ihanet ettikten sonra intihar eden Yahuda gibi; aslnda sama ve anlamsz bir eydi bu intihar, nk havarinin iledii suu telafi edemezdi." Belediye bakannn kars rahibin yrtt mantk karsnda armt, kendisi de tpk byle dnyordu. Chantal gzeldi, erkekleri batan karyordu, Bescoslular gibi yaamak istemiyordu, ne olursa olsun alkan ve drst olan insanlarn yaad, pek ok kiinin yaamaktan mutlu olaca (yabanclard bunlar elbette, heyecansz bir yaam srmenin ne kadar skc olduunu anlar anlamaz ekip giderlerdi oradan) bir kyde bulunmasna karn srekli yaknp duruyordu. "Aklma bakas gelmiyor," dedi otelin sahibesi, barda hizmet edecek birini kolay kolay bulamayacan biliyordu; te yandan eline altn geerse otelin kapsna kilit vurup kyden ayrlabilirdi. "iftilerle obanlar birbirini tutarlar, pek ounun da ocu-

141

u var, buradan uzakta oturuyor olsalar da ana-babalarnn bana bir ey gelirse kukulanabilirler. z brakmadan kaybolabilecek tek kii Chan-tal Prym." Rahip, dinsel nedenler yznden -ne de olsa Isa, masum birini sulayanlar lanetlemiti- kimsenin adn vermek istemiyordu. Ama kurban olarak kimi nerebileceini biliyor, bu ad tekilere st kapal olarak ima etmeye alyordu. "Bescoslular, scaa soua aldrmadan sabahtan aHama kadar alrlar. Hepsinin stne den bir grev var, eytann kt emelleri iin setii bu zavall kzn da. Saymz az, bir kiinin eksilmesi ilerimizi aksatr, bizim iin kt olur." "Eer durum byleyse Peder, kurban edecek kimse yok demektir, olsa olsa bu gece kye bir yabanc daha gelsin diye dua edebiliriz; ama onun da yokluunun farkna varacak ve drt bir yanda onu arayacak akrabalar olacaktr. Bescos'ta eli kolu salam olan herkes alr, ekmeini namusuyla kazanr. " "Haklsnz," dedi rahip. "Belki de dn akamdan bu yana bir hayal dnyasnda yayoruz. Hepimizin, yokluumuzu fark edecek yaknlar var, hi kimse sevdiklerinin bana bir ey gelmesini hazmedemez. Bu kyde yalnz yaayan kii var: ben, Madam Berta ve Chantal Prym." "Kurban olarak kendinizi mi neriyorsunuz?" "Kyn menfaati her eyden nce gelir." Odadaki teki be kii rahat bir soluk ald; bir anda gnein parladnn, niyetlerinin su deil bir fedakrlk olduunun farkna varmlard. Levazm odasn dolduran gerginlik sihirli bir denek dokun-muasna yok oldu; otelin sahibesinin iinden bu aziz adamn ayaklarna kapanmak geldi.

"Geriye yalnzca bir ey kalyor," diye devam etti rahip, "bir din adamn ldrmenin byk bir gnah olmadna tekileri inandrmak." "Bunu Bescoslulara siz aklayn!" dedi belediye bakam; eline geecek parayla neler yapabileceini dnmeye balamt bile: Yerel gazetelere reklamlar verecekti, otel byyecei iin turizm de canlanacakt; imdiki sistem gibi sk sk arzalanmayan yeni bir telefon ebekesi de kurabilecekti. "Bunu yapamam," dedi rahip. "Halk birisini kurban etmek istediinde seilen kii buna sesini karmadan raz olmutur hep. Ama kurban hibir zaman gelin beni ldrn dememitir, nk dinimiz, hayatn Tanr'nn bir armaan olduunu syler. Bescoslulara bunu siz aklamalsnz." "Buna kimse inanmaz ki. Tpk Yahuda'nn sa'ya yapt gibi para iin kutsal bir adam ldrmek istiyorsunuz diyerek bize acmasz katil damgas vururlar. " Rahip omuzlarn silkti. Gne bir bulutun arkasna girmi, levazm odasna yine gergin bir atmosfer hkim olmutu. "O zaman geriye bir tek Madam Berta kalyor," dedi arazi sahibi. Uzun bir suskunluktan sonra rahip sz ald: "Bu kadn kocasnn lmnden beri ok ac ekiyor olmal. Yllardr, scak souk demeden can sknts iinde kapsnn nnde oturuyor. znt iinde geiriyor mrn, bence artk akl da pek banda deil, nk ne zaman evinin nnden gesem kendi kendine konutuunu duyuyorum." Levazm odasnn iinden yine bir rzgr geti, odadakiler ardlar, nk btn pencereler kapalyd. "Son yllarda ok zntl bir hayat srd," diye sz ald otelin sahibesi. "Bir an nce sevgili ko143

142

casnn yanna gitmek iin her eyini verir bence. Krk yl evli kaldklarn biliyor muydunuz?" Bunu hepsi biliyordu, ama imdi ne nemi vard ki bunun. "mrnn sonuna gelmi olan yal bir kadn," diye ekledi arazi sahibi. "Bu kyde nemli bir i yapmayan tek kii. Bir keresinde ona neden kn souunda bile kapnn nnde oturduunu sormutum. Ne yant verdiini biliyor musunuz? Ky gzettiini syledi, ktlk yaklatnda farkna varabilmek iin yapyormu bunu." "Demek gzetmesi bir ie yaramam." "Tam tersine," dedi rahip. "Konumanzdan an ladma gre, ktln kye girmesine gz yuman kii, onun kyden kmasn da salamal." Yeniden sustular, kurbann seilmi olduunu herkes biliyordu artk. "Son bir ayrnt kald," dedi belediye bakannn kars. "Halkn iyilii iin ne zaman kurban verileceini hepimiz biliyoruz. Kurbann kim olduunu da biliyoruz. Bu sayede iyi bir insan, dnyada kalp ac ekmek yerine cennete gidecek ve mutlu olacak. Ancak bu ii nasl yrteceiz?" "Kydeki btn erkeklerle konumaya bakn," dedi rahip, belediye bakanna. "Ve akam saat dokuzda alanda bir toplant dzenleyin. Sanrm bu ii nasl yapacamz biliyorum. Saat dokuzdan nce siz buraya urayn da ba baa konualm." Sonra da, otelin sahibesiyle belediye bakannn karsndan bu toplant srasnda Berta'nn evine gidip onun yannda kalmalarn rica etti. Yal kadn akamlar evinden kmazd ama yine de temkinli olunmalyd.

Vyhantal bardaki iine zamannda geldi, ieride kimse yoktu. "Alanda bir toplant yaplyor," dedi otelin sahibesi. "Ama yalnz erkekler iin." Baka bir ey sylemesine gerek yoktu. Chantal orada neler olduunu zaten anlamt. "Altnlar gerekten grdn m?" "Evet, Yabanc'ya rica edin de onlar buraya getirsin. stediini elde ederse altnla birlikte srra kadem basabilir." "Deli deil ya bu adam!" "Evet, yle." Bu fikir otelin sahibesinin pek houna gitti. Ya144

banc'nn odasna kt, "birka dakika sonra da geri dnd. "Kabul etti. Altnn ormanda sakl olduunu, yarn gidip alacan syledi." "Sanrm bugn almama gerek yok." "Var tabii. Aramzdaki szlemeye gre alman gerek." Kadn, leden sonra kilisede konuulanlardan Chantal'a nasl sz edeceini bilemiyordu, ama onun tepkisini de grmek istiyordu. "Btn bunlar bana ok etkisi yapt," dedi. "te yandan, insanlarn harekete gemeden nce son kez dnmeleri gerektiini biliyorum."
uvtan ve Gen Kadn

145/10

"isterlerse yirmi kez, iki yz kez dnsnler, yine de bir ey yapmaya cesaret edemezler." "Olabilir," dedi kadn, "ama yine de harekete gemeye karar verirlerse ne yaparsn?" Otelin sahibesi Chantal'n azn aramak istiyordu; Chantal, Yabanc'nm geree kendisinden daha yakn olduunu fark etti, oysa kendisi onca zamandr Bescos'ta yayordu. Alanda bir toplant ha! Ne yazk ki artk daraac yoktu orada. "Ne yaparsn?" "Bu soruyu yantlayamam," dedi Chantal, oysa ne yapacan ok iyi biliyordu. "Yalnzca unu sy leyebilirim: Ktlkten iyilik domaz. Bugn leden sonra bunu bizzat yaadm." Chantal'n kendisine kafa tutar gibi olmas otel sahibesinin hi houna gitmemiti, ama gen kadnla tartmaya kalkmamann daha akllca olduuna karar verdi. Aralarnda dmanca bir hava olumas, gelecekte sorunlar yaamalarna neden olabilirdi. O gnn hesaplarn dzene sokmas gerektiini bahane^ederek (otelde bir tek mteri kald dnlrse glnesi bir bahaneydi bu) dar kt ve Chantal' barda tek bana brakt. i rahatt. Chantal Prym itiraz eder gibi grnmemiti, hatta ona alandaki toplantdan sz edip Bescos'ta allmadk bir eyler olduuna iaret ettii zaman bile. Gen kadnn paraya ihtiyac vard, nnde koca bir mr uzanyordu, mutlaka genlik arkadalarnn yapt yapacak ve Bescos'tan ayrlacakt. ibirlii yapmak istemese bile bu ie omak sok mayaca belliydi.

*?JK HjS ^S

Avahip sade bir akam yemeinden sonra kilisedeki banklardan birine oturdu. Belediye bakan birka dakika sonra orada olurdu. Beyaz badanal duvarlara, deerli sanat yaptlarnn deil de ok eski tarihlerde o yrede yaam olan azizlerin basit heykellerinin ssledii altara gz gezdirdi. Aziz Savinus kyn gelimesinde nemli bir rol oynam olmasna karn Bescoslular hibir zaman dinlerine bal olmadlar, diye dnd. Halk Savinus'u unutup Ahab', Keltleri ya da bin bir eit sylenceyi hatrlamay yeliyordu, gnahlarndan kurtulmalar iin bir tek eyin, insanln tek kurtarcs olarak sa'y kabul etmelerinin, 146

yeterli olacan anlamazlard. Birka saat nce bizzat kendisinin kurban olmasn nermiti. Bu tehlikeli bir oyundu, insanlar byle dncesiz, byle kolay ynetilebilir olmasalard i ciddiye binebilirdi de. 'Bu pek doru deil. Dncesiz olabilirler ama kolay ynetildiklerini syleyemem.' Ne de olsa susarak ve ustalkla konuarak ona duymak istedikleri eyi syletmilerdi: Birinin kurban olmas onlar ra hatlatacakt; kurban onlarn kurtuluu olacakt; k yaayan ky yeniden eski grkemine kavuacakt Dardan baklnca, bu insanlarn kendisini 147

amalar iin ktye kullanmalarna gz yummu gibi grnyordu, ama aslnda o, inand eyi sylemiti. Erken yatan beri rahiplik mesleine ynelmiti, bu onun gerek mesleiydi. 21 yana geldiinde rahip olmu, konuma yetenei ve cemaatini ynetme becerisiyle herkesi etkilemiti. Her gece dua eder, hastalarn yardmna koar, hapishaneleri ziyaret eder, alara yiyecek datrd; tpk ncil'in ngrd gibi. n o yrede gitgide yayld, piskoposun kulana kadar gitti; piskopos bilgeliiyle ve adaletli davranmasyla tannan bir adamd. Piskopos, rahibi birka gen rahiple birlikte akam yemeine davet etmiti. Yemek yendi, oradan buradan konuuldu, sonunda olduka yal olan, glkle yryebilen piskopos ayaa kalkt, herkese su vermek istiyordu. Kimse su istemedi. Bir tek rahip bardan azna kadar suyla doldurttu. teki rahiplerden biri, piskoposun da duyabil-mesi iin yksek sesle yle fsldad: "Hepimiz suyu geri evirdik, nk hepimiz bu aziz insann elinden su imeye layk olmadmz biliyoruz. Elindeki ar su iesiyle herkesi dolaan piskoposumuzun nasl bir fedakrlk yaptm anlamayan bir tek kii var." Piskopos yerine oturduunda, "Beni aziz sayan sizler, alakgnlllk edip verdiim suyu kabul et mediniz, benim canm da bir ey vermek istemedi. Bu rahip ise 'yi'nin kendini gstermesine yardmc oldu." Bu olaydan sonra piskopos rahibi daha nemli bir cemaatin bana atad. Piskoposla rahip dost kaldlar ve sk sk grtler. Rahip ne zaman bir konuda kukuya dse, 'manevi babam' dedii piskoposa akl danyordu, ald yantlardan da hep tatmin oluyordu. Aklnn 148

iyice kart bir gn leden sonra piskoposun yanna gitti, davranlarnn Allah'n nazarnda kabul grp grmeyeceinden emin olamamt. "brahim yabanclar kabul etti ve Allah bundan honut kald," oldu ald yant. "lyas yabanclar sevmiyordu ve Allah bundan honut kald. Da-vud yaptyla gurur duyuyordu, Allah ondan da honut kald. Altarn nndeki mltezim yaptndan utan duyuyordu ve Allah ondan honut kald. Vaftizci Yahya le gitti ve Allah ondan honut kald. Paulus, Roma mparatorluu'nun byk kentlerine gitti ve Allah ondan honut kald. Yce Tan-r'y neyin sevindireceini ben nasl bileyim? Yreinin sesini dinle, Allah honut kalacaktr." Bu konumay izleyen gn piskopos ld, rahibin manevi akl hocas iddetli bir kalp krizi geirmiti. Rahip, piskoposun lmn bir iaret olarak kabul etti ve o gnden sonra bu adamn kendisine tledii gibi yreinin sesini dinledi. Kimi zaman sadaka datt, kimi zaman da insanlara almalarn syledi. Kh ciddi vaazlar verdi, kh inananlarla birlikte ilahi syledi. Onun davranndaki bu deiiklik yeni piskoposun da kulana gidince rahibi yanna ard. Piskoposluk konutuna gidince karsnda, birka yl nce yal piskoposun verdii yemekte su konusunda o tatsz sz etmi olan kiiyi gren rahip ok ard. "Bugn nemli bir cemaati ynettiinizi biliyorum," dedi yeni piskopos, gzlerinde alayc bir bakla. "Ve geen yllar iinde selefimle aranzda iyi bir dostluk kurulduunu da biliyorum. Belki benim bulunduum mevkiye siz gelmek istiyordunuz." "Hayr," dedi rahip, "ben bilgelie ulamak isti yorum. " 149

"yleyse imdi ok kltrl bir adam olmal ruz. Sizin hakknzda tuhaf hikyeler duydum; b zen sadaka veriyor, bazen de kilisemizin vermesi \ reken yardmdan kanyormusunuz." "Pantolonumun iki cebi var., her birinde bir k paras durur, ben paray hep sol cebime koyanm." Akl karan piskopos bu ktlarda ne yazd" _ru sordu. "Sa cebimdeki ktta yle yazyor: Ben toz ve klden baka bir ey deilim. Param da koyduum sol cebimde duran ktta ise Ben Tanr'nn yeryzndeki grntsym, yazyor. Sefalet ve hakszlkla karlatmda elimi sol cebime sokuyor ve yardm ediyorum. Tembellik ve uyuuklukla karlatmda elimi sa cebime atyor ve verecek hibir eyim olmadn gryorum. Bylece maddi ve manevi dnyay dengede tutabiliyorum." Yeni piskopos merhameti betimleyen bu gzel rnek iin rahibe teekkr etti ve cemaatinin yanna dnebileceini syledi; btn blgeyi yeniden ya plandrmay planladn da szlerine ekledi. Aradan ok gemeden rahip, Bescos'a atand haberini ald. Bu atamann altnda ne yattn hemen anlamt: kskanlk. Ama Tanr'ya nerede olursa olsun hizmet edeceine sz vermiti, bylece alakgnlllk ve alma hevesiyle dolu olarak Bescos'a doru yola kt. Bu onun iin yeni bir meydan okumayd, stesinden gelmeliydi. Aradan bir yl geti. Bir yl daha. Be yl geti, ama ne kadar abalasa da kilisesine yeni yeler kazandramad. Bescos'ta Ahab'n ruhu dolayordu, a rahip ne vaaz verirse versin ortalkta dolaan bu es' ki sylencelere kar eli kolu bal kalyordu. 150

Aradan on yl geti. On yln sonunda hatasn anlad rahip. Bilgelie ulaaym derken gerek dnyaya gzlerini yummutu. Tanr'nn adaletine ylesine inanmt ki bu adaleti diplomasi sanatyla birletirmeyi bilememiti. Her zerresinde Tanr'nn var olduu bir dnyada yaadna inanmt, oysa kendini, Tanr'y yreklerine pek sokmayan insanlarn arasnda bulmutu. On beinci yln sonunda, artk Bescos'tan kur tulamayacan anlamt. Bu arada yeni piskopos Vatikan'da sz geen bir kardinal olmutu, Papala seilme ansnn byk olduu syleniyordu. Taral bir rahibin ortaya kp, bir zamanlar kskanl yznden onu srgne gnderdii konusunda gevezelik etmesini istemezdi elbette. Bu arada rahip, en ufak bir destek grememi olmas sonucunda hevesini kaybetmiti; halkn bunca yl srp giden umursamazlna kim dayanabilirdi ki. Rahiplik grevinden ayrlrsa Tanr'ya daha yararl olacan dnmeye balam, ama durumun deieceini umarak bu kararn hep ertele-miti; imdi ise artk ok geti, dnya ile hibir balants kalmamt. Yirmi yl sonra bir gece, uykusundan aresizlik iinde uyand. Hayat batan sona boa gemiti. Elinden neler gelebileceini, ama ne kadar az eyi gerekletirdiini biliyordu. Pantolonunun ceplerine soktuu iki kt paras aklna gelince elini hep sa cebine sokmu olduunun farkna vard. Bilge olmak istemi ama hi politik davranmamt. Adil olmak istemi, ama bilgece davranmamt. Diplomata davranmak istemi, ama rkeklik gstermiti. "Senin cmertliin nerede Hazreti sa? Neden bana da Eyb'e yaptn yaptn? Hayatta yeni bir

151

frsatm olmayacak m? Bana bir frsat daha ver ltfen!" Yataktan kalm, ne zaman bir yanta ihtiyac olsa yapt gibi ncil'in geliigzel bir sayfasn amt, isa'nn son akam yemeinin anlatld sayfa vard karsnda. sa, kendisine ihanet eden kiiye, "Beni arayan askerlere beni teslim et," diyordu. Rahip okuduklar zerinde saatlerce dnd. Isa, o hainden neden bir gnah ilemesini istemiti? "Kitap'ta yazlan yerine gelsin diye," derlerdi kilise bykleri. Yine de sa neden bir insan gnaha tevik etsin ve cehennem ateinde yanmasna neden olsun? sa asla byle bir ey yapmazd. Aslnda hain, bir kurbandan baka bir ey deildi, tpk sa'nn kendisi gibi. Sonunda yi'nin galip gelmesi iin bir yerde Kt'nn ortaya kp zerine den rol oynamas gerekiyordu. hanet olmasa armh da olmazd, Kutsal Kitap'ta yazlanlar yerine gelmez, kurban rnek olarak gsterilemezdi. Birka gn sonra kye bir yabanc gelmiti, pek ok gelip gidenden biriydi. Rahip adam pek nemsememi, sa'dan diledii eyle ve ncil'de okuduu cmleyle bu yabanc arasnda bir balant olabileceini aklna getirmemiti. Leonardo da Vinci'nin 'Son Akam Yemei'ni resmetmek iin kulland modelle ilgili hikyeyi duyduunda, bu konuyla ilgili bir baka metne ncil'de rastladn hatrlam ama bunun bir rastlant olduunu dnp zerinde durmamt. Ama Chantal Prym o neriyi getirdiinde rahip dualarnn iitilmi olduunu anlad. Bescoslularn yreini harekete geirebilmesi iin Kt'nn ortaya kmas gerekiyordu. Bescos'a geliinden bu yana kilisesi ilk kez byle dolup ta152

mt. Ve kyn eraf ilk kez kiliseye, onun ayana gelmilerdi. 'yi'nin deerinin anlalabilmesi iin Kt'nn kendini gstermesi gerekiyordu.' Yapt iin vahametini sonradan anlayan hain gibi, Bescoslular da durumu sonradan anlayacaklard. Yaptklarna ylesine piman olacaklard ki kiliseye snacak ve onca yldan sonra dinine bal, Tanr korkusu tayan insanlar olacaklard. Rahibe den rol, Kt'nn arac olmakt. Tan-r'nn karsnda ancak bu kadar alaltabilirdi kendini. Belediye bakan kararlatrdklar saatte geldi. "Ne sylemem gerektiini renmek istiyorum." "Siz brakn," dedi rahip, "toplanty ben yne teceim." Belediye bakan duraklad. Ne de olsa Bes-cos'taki en st yetkili oydu, bir yabancnn kyn nemli ilerine burnunu sokmasndan holanmazd. Rahip yirmi yl akn bir sredir Bescos'ta yaamasna karn burada domu biri deildi, kyn tarihini tam olarak bilmiyordu, damarlarnda Ahab'n kan dolamyordu. "Byle nemli bir konuyu ben halkla dorudan konusam daha iyi olur diye dnyorum," diyerek kar kt rahibe. "Doru ya, daha iyi olur, nk i sarpa sarabilir, kilisenin bu ie bulamasn da istemiyorum zaten. Size planm aklayaym, onu halka duyurma iini siz stlenin." "Aslnda dndm de, plannz siz aklasanz daha doru ve daha drste olur."

153

" *" korkut


###

'Hep u korku,' diye dnd rahip. 'Bir ina-

ISf

154

Aki kadn saat dokuza doru Berta'nn evine gel diklerinde onu kk oturma odasndav koltuunda oturmu rg rerken buldular. "Bu akam ky ne kadar farkl," dedi yal kadn. "Bir sr insan geti buradan, pek ok insann ayak sesini duydum. Bu kadar kalabalk, bara nasl sacak?" "Geenler erkeklerdi," dedi otelin sahibesi. "Ky alanna gittiler, Yabanc'y ne yapacaklarn grecekler de." "Anlyorum. Ama bence tartacak pek bir ey yok

ortada. Ya teklifini kabul edeceks iniz ya da iki gn sonra burada n gidecek ." "T eklifini kabul etmemi z sz konusu deil," dedi belediy e bakan nn kars, fkeyle . "N eden olmasn ? Rahibin bugn muhte em bir vaaz verdii ni syledil er; bir tek

insann kendini feda etmesinin btn insanl kurtardn, Allah'n bile bir eytanla bahse tututuunu ve sonunda en sadk klesini cezalandrdn anlatm. Bescoslu-lar bu neriyi -diyelim ki- bir alveri olarak grmeye karar verirlerse bunun neresi yanl olur?" "Herhalde ciddi konumuyorsunuz?" "Hem de nasl. Hepiniz beni kandrmaya al yorsunuz." 155

- iki kadn, acaba kalkp gitsek mi diye dndler. Ama bu tehlikeli olurdu. "Hem bu ziyaretinizi neye borluyum? Daha nce hi byle bir ey yapmamtnz." "Chantal Pry m iki gn nce lanetli kurdun ulu duunu duymu." "Lanetli kurdun, demircinin gz boyamak iin uydurduu bir bahane olduunu hepimiz biliyoruz," dedi otelin sahibesi. "Komu kyden bir kadnla ormana gitmitir herhalde, kadn batan karmaya kalknca kadn kar koymu olmal; demirci, ora-sndaki burasndaki rkleri aklayabilmek iin byle bir hikye uydurmutur bence. Her neyse, biz zaten epeydir sana uramak istiyorduk, her ey yolunda m diye bir bakalm dedik." "Her ey yolunda. Yarna sa kmayabilirim, bitirip bitiremeyeceimi de bilmiyorum ama bir yatak rts ryorum." Skc bir sessizlik oldu. "Yal insanlar ounlukla anszn oluverirler ya," diye devam etti Berta. iki konuk rahatlayarak derin bir soluk aldlar. "Byle eyler dnmemelisiniz." "Bakalm. Gn ola harman ola. Yine de bu dnce bugn aklmdan kmad." "Bunun iin bir neden var myd?" "Neden olmas gerekir mi?" 'Bu konuyu hemen deitirmeliyiz,' diye dnd otelin sahibesi, 'hem de ona belli etmeden. Alandaki toplant da balam olmal. Umarm fazla uzun srmez.' Yksek sesle ekledi: "Sanrm insan yalandka lmden kamann mmkn olmadn daha iyi anlyor. Biz de lm serinkanllkla, bilgece ve tevekklle kabul etmeyi renmeliyiz. ou kez lm bizi gereksiz aclardan kurtarr." 156

"Haklsnz," dedi Berta. "Ben de bu akam byle dnmtm. Nasl bir sonuca vardm bilmek ister misiniz? Ben lmden korkuyorum, hem de ok korkuyorum. Bence benim lm saatim henz gelmedi." Odadaki gerginlik gitgide artyordu; belediye bakannn karsnn aklna kilisedeki tartma geldi, mezarlktan sz edilirken aslnda herkes baka bir ey dnmt. Alandaki toplantnn nasl gittiini, rahibin plannn ne olduunu ve Bescoslu erkeklerin nasl bir tepki vereceklerini bilmek isterdi dorusu. Berta'y daha ak konumaya zorlamann ne anlam vard? Hi kimse yle kalayca, hi kar koymadan lme gnderilmeyi kabul etmezdi. Ortada bir sorun vard: Bu kadn ldrmek istiyorlarsa bu i olabildiince mcadelesiz olmal, ipucu da braklmamalyd, yoksa soruturma srasnda kuku uyanabilirdi. Ortadan kaybolmak. Bu yal kadn ortadan kaybolmalyd. Cesedi ne mezarla getirilmeli ne de ormanda braklmalyd. Yabanc'ya, ilenmesini istedii suun kantn gsterir gstermez yal kadn yakp kllerini dalara serpmelilerdi. "Ne dnyorsunuz?" diyen Berta kadnn d ncesini bld. "Atei dnyorum," dedi belediye bakannn kars. "Bedenlerimizi ve yreklerimizi stacak gzel bir atei." "yi ki ortaada yaamyoruz! Kyde baz kim selerin beni cad sandklarn biliyor muydunuz?" Bu sz reddederlerse Berta kukulanabilirdi. ki kadn ballarn salladlar. "Ortaada olsaydk gzmn yana bakmadan yakarlard beni, birinin beni herhangi bir eyle sulamas yeterdi hem de."

157

'Bu kadna neler oluyor?' diye dnd otelin sahibesi. 'Biri bizi ele mi verdi acaba? Yoksa belediye bakamnn kars benden nce buraya gelip kadna her eyi anlatt m? Rahip yapt tekliften pimanlk duyup bir gnahkra her eyi aklad m?' "Eh, ziyaretinize teekkr ederim. Umarm iiniz rahat etmitir. Ben iyiyim, salm yerinde, mmkn olan her.fedakrl yapabilecek durumdaym, hatta kolesterolm drecek u budala rejimlerden birini bile yapabilirim. Daha ak konuaym: Daha uzun sre yaamak istiyorum." Berta ayaa kalkt, kapy at, iki konuuyla vedalat. "Geldiinize sevindim. Gidip yatmak istiyorum, rtye yarn devam ederim. Doruyu sylemem gerekirse u lanetli kurdun varlna inanyorum. Yani kendinize dikkat edin! Grrz!" Byle diyerek kapy kapatt. "Her eyi biliyor!" diye fsldad otelin sahibesi, belediye bakannn karsna. "Biri ona sylemi olmal. Sesindeki alaycl fark etmediniz mi? Onu gzaltnda tutmak iin buraya geldiimizi hemen anlad." "Bilmesi mmkn deil," diye fsldad belediye bakannn kars, altst olmutu. "Ona her eyi anlatacak kadar lgn olamazlar. Acaba..." "Acaba ne?" "Acaba gerekten cad m bu kadn? Kilisedeyken esen rzgr anmsyor musunuz?" "Evet, hem de pencereler kapalyd." Bir el sanki iki kadnn yreini sktrd. Yzyllk bir kr inan yeniden su stne kt. Berta gerekten cad ise, lm ky kurtarmayacakt, tam tersine sonunda mahvedecekti. Sylenceler byle derdi. 158

Berta kapatt ve tl perdenin aralndan sokaktaki iki kadn gzledi. Glmesi mi, alamas m, yoksa kaderine raz m olmas gerektiini bilemiyordu. Bir tek eyden emindi: Kurban olarak seilen kii kendisiydi. Akama doru kocas Berta'ya grnmt, yannda Chantal Prym'in bykannesini getirmesi Berta'y pek artmt. Onu grr grmez irkilmi-ti Berta; kocasnn bu kadnla ne ii vard? Ama sonra onlarn gzlerindeki kaygy fark etmi ve o ikisi ona kilisedeki bulumadan sz edip hemen buradan kamas iin zorlaynca ne yapacan bilemez olmutu. "aka ediyor olmalsnz," diye kar kmt Berta. "Nasl kaacam? Bu bacaklar beni yz metre tedeki kiliseye zor gtrr, nasl kaaym da bir yere gizleneyim? Siz bulunduunuz yerde benim sorunuma zm bulun ve beni koruyun. Bir mr boyu azizlere bouna m dua ettim ben?" Durumun onun tahmin ettiinden ok daha karmak olduunu sylediler Berta'ya. yi ile Kt arasndaki bir sava sz konusuydu, kimse bu savaa mdahale edemezdi. Meleklerle eytanlar periyodik savalarndan birine tutumulard, bu savalar sonunda koca koca blgeler belli bir sre iin lanetlenebilir ya da kurtulua erebilirdi. "Bu beni ilgilendirmiyor. Kendimi nasl savu nacam bilmiyorum. Bu benim savam deil, buna katlmak istemiyorum." Bu sava kimse istememiti. Koruyucu meleklerden birinin iki yl nce yanl hkm vermesiyle balamt her ey. Bir kadn iki kzyla birlikte karlmt. Kadnla byk kznn gnleri saylyd, ama yandaki kk kzn kaderinde kurtulmak vard, annesiyle ablasnn kaybndan sonra babasna yaad bu korkun acy unutturacak ve onun 159

hayata inanmaya devam etmesini salayacakt. Baba, iyi biriydi, trajik anlar yaam olsa da (nedenini kimse bilmiyordu, Allah'n iine akl ermezdi) bu acy unutmay baaracakt. Kk kz ald bu darbeyi unutmadan byyecek ve yirmi yana gelince yaad bu acnn deneyimiyle bakalarnn aclarm dindirmeye balayacakt. Onun hayr ileri btn dnyada duyulacakt. Bata dnlen buydu. Her ey de yolunda gi diyordu. Polis kiiyi karanlarn sakland yere girdi, ate at, o gn lmeleri alnlarnda yazl olanlar ldler. Tam o srada kk kzn koruyucu melei -Berta, yandaki btn ocuklar gibi onun da koruyucu bir melekle balantda olduunu biliyordu- kza bir iaret verdi, duvara doru gerilemesini istedi. Ama kk kz iareti anlamad, melein ne sylediini duymak iin ona doru ilerledi. ldrc kurunu yemesi iin otuz santim ilerlemesi yetti. O dakikadan sonra hikye baka bir yn ald. Gzel bir kurtulu hikyesine dnecek ey, soluk solua yrtlen bir atma oldu. in iine eytan da girdi, nefretle, alma arzusuyla dolan ama elinden bir ey gelmeyen babann ruhunu istedi. Melekler buna raz olmak istemediler. O iyi bir adamd, dnyada pek ok eyi deitirecek olan kzma yardm etmek zere seilmiti, meslei buna pek uygun dmese de. Ancak meleklerin ricalarna kulaklarn tkad baba. Ve eytan yava yava onun ruhunu eline geirdi, sonunda neredeyse tam anlamyla sahip oldu. "Neredeyse mi?" dedi Berta. "Neredeyse, dediniz..." Evet neredeyse, nk kck bir umut kalmt geriye, nk meleklerden biri pes etmek istemiyordu. Hi kimsenin dikkatini ekmemi olan 160

bir melekti bu, bir gece nce Chantal Prym sayesinde sesini bira? duyurabilmiti. "te bunun iin buradaym," dedi Chantal'm bykannesi. Eer birinin yardm dokunacaksa, bu kendi torunu olacakt. Ama sava her zamankinden daha iddetliydi, Yabanc'nm eytan melein: a11 etmek zereydi. iki konuun sinirleri iyice gerilmie benziyordu, Berta onlar yattrmaya abalad. Kendisinin aksine, l olduklar iin onlarn bir eyden korkmalarna gerek yoktu. Her eyi deitirmesi iin neden onlar Chantal'a yardm edemiyorlard? u srada Chantal'n eytan stnlk salamak zere, diye yantladlar onu. Daha nce ormanda bykannesi torununun yanna o lanetli kurdu yollamt, gerekten vard byle bir kurt, demirci doru sylemiti. Bykanne Yabanc'nn iindeki yi'yi uyandrmak istemi ve bunu baarmt da. Ama belli ki Chantal ile Yabanc arasndaki konuma bir sonuca varmamt. Her ikisinin de kiilikleri glyd. Son bir olaslk kalmt geriye: gen kadnn, grmesini istedikleri eyi en sonunda grmesi. Ya da -onun zaten grdn bildikleri iin-gen kadnn, grdnn ne olduunu anlamas. "Neyi anlamas?" diye sordu Berta. Ziyaretileri bunu ona syleyemezlerdi. Yaayanlarla olan balantnn da bir snr vard, baz eytanlar ne konuulduuna kulak kabartyorlard, eer plan nceden renirlerse her eyi mahvedebi-lirlerdi. Ama plan ok basitti, Chantal bykannesinin iddia ettii gibi becerikli biriyse her eyi kontrol altna alabilirdi. Berta daha fazla srar etmedi. Srlar dinlemeye pek merakl olsa da hayatna mal olabilecek bir bilgiyi renmek istemezdi. Yine de aklanmas gereken bir ey vard; kocasna dnd:

eytan ve Gen Kadn

161/11

"Sen bana yllar yl bu sandalyede oturup, Kt kymze gelebilir diye buraya gz kulak olmam sylemitin. Bu dediin, o kk kzn melei hatal bir iaret vermeden ve kk kz ldrlmeden ok nceydi. Nasl oldu bu?" Kocas, Kt'nn yle ya da byle Bescos'a gele ceini syledi, nk Kt, dnya zerinde srekli dolar, insanlar hazrlksz yakalamay severdi. "Bu dediin pek inandrc deil." Berta'mn kocas da pek ikna olmu deildi, ama gerek buydu. yi ile Kt arasndaki mcadele her insann yreinde vardr, dedi, oras btn meleklerin ve eytanlarn sava alandr; binlerce yldr insanlarn yreklerinde, biri tekini tmyle yok edene kadar her kar toprak iin savaagelmilerdir. Kendisi oktandr ruhani katlara km olsa da bilmedii pek ok ey vard - dnyada olduundan ok daha fazla. "Bu biraz daha inandrc. Siz hi tasalanmayn. leceksem, saatim geldii iin lrm ben." Grdn doru anlamas iin ChantaFa yardmc olmalar gerektiini bahane eden bykanneyle Berta'mn kocas oradan ayrldlar. Berta kocasn pek brakmak istemedi, onu yanndaki kadndan kskanyordu, nk bykanne bir zamanlar Bescos'un en beenilen kadnlarndan biriydi. te yandan Berta kocasnn kendisine gz kulak olduunu ve daha uzun sre hayatta kalmasnn kocasnn en byk dilei olduunu da biliyordu. Dardaki o iki kadna bakarken bu vadide biraz daha zaman geirmesinin her eye ramen abaya deer olduunu dnd, dalarn manzarasn seyretmek, kadnlarla erkekler, aalarla rzgrlar, meleklerle eytanlar arasndaki bitip tkenmeyen atmay izlemek hi fena olmayacakt. 162

Alandaki toplant dalmadan Berta uyuklamaya balamt bile. Chantal'n ruhlarla konuma yetenei olmasa da Berta onun eninde sonunda kendisine verilen mesaj anlayacana emindi. "Yarn rgme mutlaka bir baka renkle devam etmeliyim," diye dnd, uyumadan nce.

J- adlisede, Tanr'nn evindeyken bir kurban ge rektiinden sz ettim," dedi rahip. "Burada, dnyevi toprak zerinde sizden ehitlie hazr olmanz istiyorum. " Bir tek sokak lambasndan yaylan clz n aydnlatt (belediye bakan seimler srasnda bir sr vaatte bulunmu, ancak paralar bir taneden fazla lambaya yetmemiti) kk alan tkabasa doluydu . Yorgun yzl iftilerle obanlar -nk gnele yatp gnele kalkmaya alkndlar- sayg ve korku dolu bir suskunluk iinde bekliyorlard. Rahip, herkesin kendisini grebilmesi iin armhn yanma koyduu iskemlenin zerine kt. "Kilise, yzyllardr haksz mcadeleler yrtmekle suland, aslnda amac tehlikelerden korunmakt." "Bii. buraya kilise hakknda nutuk dinlemeye gelmedik, Peder," diye seslendi biri. "Biz Bescos'ta neler olduunu renmek istiyoruz." "Bescos'un, tarlalarnz ve hayvanlarnzla birlikte haritadan silinmek tehlikesiyle kar karya olduunu size sylememe gerek yok. Ben buraya kilise hakknda konumaya da gelmedim, ama sylemem gereken bir ey var: Ancak kurban vererek ve kefaret deyerek kurtulabiliriz. Szm kesmeyin 165

de dinleyin: Ben aramzdan birinin kurban edilmesinden, herkesin kefaret demesinden ve kymzn kurtulmasndan sz ediyorum." "Rahibin yalan sylemedii ne malum?" diye bard kalabalktan biri. "Yarn Yabanc bize altnlar gsterecek," dedi belediye bakan halinden honut bir tavrla, nk rahipten daha ok ey biliyordu. "Chantal Prym so rumluluu tek bana stlenmek istemiyor, otelin sahibesi de altn klelerini getirmesi iin Yaban-c'y ikna etmi. Bize gvence vermeden hibir ey yapmayz." Bundan sonra belediye bakan kyde yapaca deiikliklerden sz etmeye koyuldu, ocuk park yaplacak, vergiler drlecek, altnlar halka pay latrlacakt. "Eit datlmal," dedi kalabalktan biri. Belediye bakan pek istemese de oradakilerle uzlamak zorundayd. Herkesin gz onun zerindeydi, herkes dikkat kesilmiti. "Eit olarak," diye onaylad rahip, belediye bakan daha azn aamadan. Baka seenekleri yoktu. Ya herkes sorumluluu paylaacak ve sonunda dl blecekti ya da eninde sonunda ilerinden biri ilenen suu ihbar edecekti; kskanlktan ya da almak iin. Belediye bakanna bu szcklerin ikisi de yabanc deildi. "Kim lecek?" Belediye bakam Berta'nn nasl seildiini aklad. Kocas lmt, Berta onu ok zlyordu, arkada yoktu, stelik yalyd da, bunam saylrd, sabahtan akama kadar bo bo evinin nnde oturuyordu. Bescos'ta bir arazi almak ya da koyun beslemek yerine btn birikimlerini kentteki bankaya yatrmt; Berta'nn parasndan olsa olsa gezgin satclar yararlanyordu. 166

Kalabalktan bir tek itiraz bile ykselmedi. Belediye bakan durumdan honuttu. Otoritesi sarslmamt. Rahip ise kalabaln susmasnn iyiye de ktye de iaret edebileceini biliyordu, nk susmak mutlaka onaylamak anlamna gelmezdi, ou kez nnda tepki verme konusundaki yetersizliin kantyd. Belki de ilerinden biri ayn grte deildi, neriyi ses karmadan kabul eder, hemen arkasndan pimanlk duyabilirdi. Bunun da sonular pek ar olabilirdi. "Herkes hemfikir olmal," dedi rahip. "Ayn grte olup olmadnz yksek sesle sylemenizi istiyorum, bylece Tanr sylediinizi duyabilir ve cesur kullara sahip olduunu bilir. Tanr'ya inanma-sanz bile dncenizi yksek sesle sylemenizi istiyorum, herkes yanndakinin ne dndn bilsin." Rahibin 'istiyoruz' ya da 'belediye bakan istiyor' yerine 'istiyorum' demesi belediye bakannn pek houna gitmemiti. Bu olay sona erdiinde otoritesini yeniden kurard nasl olsa, ama imdi iyi bir politikac olarak meydan rahibe brakyor ve boyunun lsn almasn umuyordu. "Onayladnz duymak istiyorum." lk 'evet' diyen demirci oldu. Cesaretini kantlamak isteyen belediye bakan da yksek sesle 'evet' dedi. Alanda toplanm olan erkekler teker teker onaylarn bildirdiler; sonunda herkes zerine deni yapt. Bazlar evlerine abucak dnebilmek iin evet demilerdi; bazlar altnlar ve Bescos'tan olabildiinde abuk nasl kaabileceklerini dnmlerdi; bazlar da ocuklar uzak kentlerde arkadalarnn karsnda mahcup olmasn diye onlara para gndermeyi tasarlyorlard. Oradakilerden hibiri, Bes-cos'un eski parlak gnlerine bu altn sayesinde ye167

niden geri dnebileceine inanmyordu; hep hak etmi ama hibir zaman elde edememi olduklar paraya sahip olmak istiyorlard sadece. Hibiri 'hayr' deme cesaretini gsteremedi. "Kymzde yz sekiz kadn ve yz yetmi erkek yayor," diye devam etti rahip. "Her erkein en azndan bir tane silah var, ne de olsa kyn gelenei herkesin avlanmay renmesini art kouyor. Yarn hepiniz silahlarnz, iinde bir tek kurun olmak zere kilisenin levazm odasna getireceksiniz. Evinde birka silah bulunan belediye bakanmzdan benim iin de bir silah getirmesini rica edeceim." "Silahlarmz asla bakasnn eline vermeyiz/' diye bard bir ormanc. "Silahlarmz kutsaldr, bize aittir, ne yapaca da bilinmez." "zin verin de szm tamamlayaym. Bir idam mangasnn nasl ilediini size anlataym: lm mahkmuna ate etmeleri iin yedi asker seilir. Askerlere yedi silah verilir, bunlardan altsnda gerek kurun vardr; birinde ise talim fiei. Onun iindeki barut da tekilerde olduu gibi patlar, kard ses de ayndr, ama kurbann bedenine ate ederken o silahn iinden kurun kmaz. Hangi silahta talim fiei olduunu askerlerden hibiri bilmez. Her biri kendi silahnda talim fiei olduuna ve tanmadklar ama ldrmek zorunda olduklar mahkmun lmnden tekilerin sorumlu olduuna inanr." "Hepsi kendini susuz sanr," dedi o dakikaya kadar azn amam olan arazi sahibi. "Evet. Yarn 87 tfekteki kurunlar karacam, tekilerde ise gerek barut kalacak. Hepiniz ayn anda ate edecek, ama hibiriniz hangi silahlarda mermi bulunduunu hangilerinde bulunmad168

n bilemeyeceksiniz. Bylece hepiniz masum olduunuza inanabilirsiniz." Yorgun erkekler, rahibin nerisini rahat bir soluk alarak kabul ettiler. Hepsi de taze bir gce kavumuasna omuzlarn dikletirdiler, sanki birdenbire bu hikye trajik boyutunu yitirmiti de herkes yalnzca gizli bir hazinenin peindeydi. Her biri kendini btn sorumluluklarndan arnm hissediyor, ayn zamanda, yaadklar ky ve ortam* deitirmek konusunda arkadalaryla dayanma iinde olduunu dnyordu; ne de olsa Bescos beklenmedik ve nemli eylerin yaanabilecei bir yerdi 'Kendi amdan ben hibir eyi rastlantya brakmak istemiyorum. Benim silahm mutlaka dolu ulacak. Altndan alacam paydan da vazgeiyorum. Bunu baka nedenlerden dolay yapyorum." Rahibin syledikleri, yine houna gitmedi belediye bakannn. Liderlik nitelikleri tayan cesur bir adam olduunu, gnlbol ve her trl fedakrla hazr olduunu Bescoslulara hissettimek istiyor gibiydi. Belediye bakannn kars orada olsayd, rahibin belediye bakanlna gz dikmi olduunu sylerdi. 'Pazartesiye kadar bekleyelim bakalm,' diye dnd belediye bakan. Rahibe Bescos'ta hayat zehir etmek iin elinden geleni yapacakt. "Ya kurban?" diye sordu demirci. "Orada olacak," dedi rahip. "Ben onunla ilgile nirim Ama bana yardmc olacak kiiye ihtiycm var." Hi kimse gnll olmaynca rahip oradakilerin arasndan tane gl kuvvetli adam seti. Bun-

169

lardan bir tanesi geri ekilmek istediyse de arkadalar ona serte baknca sus pus oldu. "Bu i nerede yaplacak?" diye sordu arazi sahibi, sorusunu rahibe yneltmiti. Otoritesinin kaybolmakta olduunu gren belediye bakan hemen araya girdi: "Buna ben karar veririm," diye azarlad arazi sahibini. "Bescos'un topraklar kanla kirlenmemeli. Kurban treni, yarn bu saatte Keltlerden kalan monolitlerin yannda yaplacak. Silah nereye do rulttuunuzu iyice grebilmeniz ve skalamamanz iin yannzda el feneri, fener ve meale getirin." Rahip iskemleden indi. Toplant sona ermiti, sinir bozucu bu akamdan sonra herkes evine gitmekte acele ediyordu. Belediye bakan karsyla bulutu, kars ona Berta'ya yapt ziyaretten ve onun korkusundan sz etti. Otel sahibesiyle bu konuyu grtklerini, Berta'nn bir ey bilmediinden emin olduklarn anlatt: Sululuk duygusu yznden byle dndk herhalde, dedi. 'Lanetli kurt' filan gibi hayaletler olmadn da szlerine ekledi. Rahip kiliseye geri dnd ve sabaha kadar dua etti.

***

V^/hantal kahvaltda bir gn ncesinin ekmeiyle yetinmek zorunda kald, pazar gnleri ekmek servisi yoktu. Pencereden baknca evlerinden kan Bes-coslular grd, hepsinin elinde birer silah vard. lmeye hazrland, kendisinin seilmi olmas olasl vard elbette. Ama gelip kapsn alan olmad, Chantal'n evinin nnden geip kiliseye gittiler, ktklarnda herkesin eli botu. Merakla otele kotu, patronu ona bir gece nce olanlar anlatt: Kurbann seiminden, rahibin ne risinden, kurban treni iin yaplan hazrlklardan sz etti. Kadnn sesindeki dmanca ton silinmi gitmiti, sanki her ey Chantal'n lehine dnyor gibiydi. "Sylemek istediim bir ey daha var. Senin Bescoslular iin neler yaptnn bir gn farkna va racaklar." "Ama Yabanc'nn altnlar teslim edeceine inanyor musunuz?" diye sordu Chantal. "Hi kukum yok. Az nce bo bir srt antasyla dar kt." Chantal ormanda gezintiye kmaktan vazgeti; ksayd Berta'nn evinin nnden gemek zorunda kalacakt, oysa artk o kadnn gzlerinin iine ba171

170

kaak cesareti yoktu. Odasna dnd ve bir gece nce grd ryay dnd. Bir gece nce tuhaf bir rya grmt. Bir melek kendisine on bir tane altn klesi uzatm ve bunlar alkoymasn istemiti. Chantal melee; altnlar alkoyabilmem iin birisinin ldrlmesi gerekir, demiti. Melekse byle bir eye gerek olmadn sylemiti. Tam tersine bu kleler, altnn var olmadn kantlyorlard. Bu nedenle Chantal otelin sahibesinden Yaban-c'yla konumasn lica etmiti. Bir plan vard. Ama yaamndaki btn mcadelelerden yenik kt iin bu plan uygulayabileceinden de hi emin deildi. *##

JL-/ alarn arkasnda batan gnei seyreden Ber-ta, rahiple adamn eve doru geldiini grd. Bir hzn kt zerine, nedeni vard bunun: Birincisi, lme zamannn geldiini anlamt; ikincisi, kocas tenezzl edip kendisini avutmaya gelmemiti (belki karsnn kendisine syleyebilecei eyden korktuundan, belki de onu kurtaramayacandan duyduu utan yznden), ncs de, biriktirdii paray kendi harcamayp imdi bankaclarn eline brakacak olduundan. Yine de kendisini sevindiren iki ey vard: u anda zamanm belki de Chantal Prym'in bykannesi ile geirmekte olan kocasn yeniden grecekti; ve yaamnn son gn serin ama gneli ve bulutsuz gemiti. Byle gzel bir anyla dnyadan ayrlmak herkese nasip olmazd. Rahip adamlara biraz uzakta beklemelerini ia ret ederek Berta'nm yanna yaklat. "Tnaydn," dedi Berta ona. "Bakn Yce Tan-r'nn iine, u doa ne kadar gzel. Beni alp gtreceksiniz ama ben btn hatalarm burada brakacam."

172

173

"Cennetin ne kadar gzel olduundan haberiniz yok, " dedi rahip, ama Berta, szlerinin tam yerini bulduunu ve rahibin serinkanlln korumak iin kendisiyle mcadele ettiini fark etti. "Gzel olup olmadn bilmiyorum, hatta var olup olmadn bile bilmiyorum. Siz hi gittiniz mi oraya?" "Henz gitmedim. Ama cehennemi tandm ve dardan baknca ok ekici grnse de onun korkun bir yer olduunu biliyorum." Berta onun Bescos'tan sz ettiini anlad. "Yanlyorsunuz Peder. Siz cennetteydiniz ama bunun farknda deildiniz. Dnyada pek ok insan da byledir. Mutlu olmay hak etmediklerini sanarak en byk sevinci bulabilecekleri yerlerde keder ararlar." "yle grnyor ki, burada geirdiiniz yllar sizi bilge biri yapm." "Eskiden kimse yanma gelip benimle konumazd, imdi birden herkes benim varlm kefetti. Bir dnn, dn akam otel sahibesinin ve belediye bakannn kars beni ziyaretleriyle onurlandrdlar. Bugn de sayn rahibimiz geldiler. Birdenbire nemli biri mi oldum ben?" "Hem de nasl!" dedi rahip. "Kyn en nemli insan oldun!" "Mirasa m kondum?" "On kle altn. Kadnlar, erkekler ve ocuklar, gelecek btn kuaklar adna sana minnettar olacaklar, kimbilir belki de senin adna bir ant dikerler." "eme yaparlarsa daha makbule geer. Hem meydan ssler, hem yolcularn susuzluunu giderir hem de insann iini aar." "O zaman eme yaparz. Szm sz."

Berta bu oyuna bir son verme zamannn geldiini dnerek asl konuya girdi: "Ben her eyi biliyorum, Peder. Kendini savunamayacak durumda olan bir kadn mahkm edi yorsunuz. Size de, bu kye de, burada yaayan herkese de lanet olsun!" "Evet, ben lanetleneyim," diye ona katld rahip. "Yirmi yldan beridir bu ky kutsamaya altm, ama kimse beni dinlemedi. Yine yirmi yldr insanlarn yreklerine iyilik tohumlar serpmeye abaladm, sonunda Tanr'nn beni kendinin sol kolu olarak setiini, insanlara Kt'y gstermemi istediini anladm, nk onlarn elinden ktlk gelir. Belki de yle bir korkarlar ki nedamet getirirler." Mmkn olsa alard Berta, ama kendini tuttu. "Bu gzel ama bo laflarla gaddarlnz ve hakszlnz mazur gstermeye alyorsunuz." "Ben bu ii tekiler gibi para iin yapmyorum. Bu altnn da tpk bu ky gibi lanetli olduunu biliyorum, hi kimseye ans getirmeyeceini de. Tanr benden bunu istedii iin yapyorum. Daha dorusu: Bana bunu emretti, dualarm duydu." 'Tartmak anlamsz,' diye dnd Berta, rahip elini cebine sokup birka hap karrken. "Hibir ey hissetmeyeceksiniz," dedi rahip. "eri girelim." "Ben hayatta olduum srece evime ne siz ne de bu kyden bir bakas adm atabilir. Belki bugn, gecenin bitiminde kapm ak olabilir, ama imdi deil." Rahip adamlardan birine iaret etti, adam elinde bir plastik ieyle geldi. "Bu haplar yutun. Bylece nmzdeki birka saat uyursunuz. Uyandnzda cennette, kocanzn yannda olacaksnz." 175

174

"Ben hep kocamn yanndaydm. Ben asla uyku hap kullanmadm, hi uyuyamadm zaman bile." "Daha iyi. Bylece hemen etkisini gsterir." Gne batm, vadinin, kilisenin, kyn stne karanlk inmiti. "Ya yutmazsam?" "yle ya da byle yutacaksnz." Berta, rahibe elik eden adamlara baknca rahibin doruyu sylemi olduunu anlad. Haplar ald, azna att ve iedeki suyu iip bitirdi. Su, tatsz, kokusuz, renksiz bir eydi ama yine de dnyadaki en nemli eydi. Tpk u anda Berta'nn olduu gibi. Artk iyice karanla gmlm olan dalara son bir kez bakt Berta. Gkyznde beliren ilk yldz seyretti, iyi bir hayat yaam olduunu dnd: Sevdii bir yerde dnyaya gelmiti, orada da lecekti, buras her zaman ona cmert davranm ol: masa da; daha ne isterdi ki? Sevip de karlnda sevilmeyi beklerseniz boa zaman harcam olursunuz. Tanr'nn ansl kulu olmutu Berta. Baka bir yer grmemiti, ama Bescos'un baka yerlerden pek de farkl olmadm biliyordu. Sevdii adam yitirmiti ama Tanr ona, kocasn lmnden sonra da yannda hissetme frsatn vermiti. Bescos bozulmadan nce yaamt orada, tmyle mahvolmadan da ayrlp gidecekti. nsanlar hatalaryla ve sevaplaryla tanmt ve imdi bana gelen onca eye karn, sonunda insann iindeki yi'nin galip geleceine inanyordu. Rahibe acyordu, belediye bakanna, Chantal Prym'e, Yabanc'ya, Bescos'ta yaayan herkese de; Kt asla yi'yi ortaya karmyordu, herkes buna sk skya inansa da. Gerei kefettiklerinde ok ge olacakt. Hayatnda bir tek eyden pimanlk 176

duymutu Berta: Denizi hi grememi olmaktan. _JDenizin var olduunu biliyordu, ok byk olduunu, hem vahi hem durgun olduunu; ama asla gidememiti denize, tuzlu suyundan tadamam, plak ayaklarnn altnda kumlar hissedememiti, Byk Ana'nn rahmine dalar gibi (Keltlerin bu terimi kullandklarn hatrlad) hi denize dalmamt.

Bunun dnda bir ikyeti yoktu. Bu biimde gitmek zorunda kald iin zgnd, hem de ok zgn, ama kendini bir kurban olarak grmek istemiyordu. Mutlaka kendisini bu role Tanr uygun grmt, bu rol, rahibe bitii rolden ok daha iyiydi. "yi iie Kt konusunda bir ey daha syleyeyim,' dediini duydu rahibin, o arada ellerinde ve ayaklarnda bir uyuma balamt. "Gerek yok..Siz yi'yi bilmiyorsunuz. Size yaplan Ktlk'ten zehirlendiniz, imdi de bu salgn hastal kymze bulatryorsunuz. Kymze gelen ve imdi burann mahvna neden olan Yaban-c'dan hibir farknz yok." Azndan kan bu son szleri duymad bile Berta. Gkteki yldza bakt, sonra gzlerini kapad.

^tb ^fc. vlv

=Sp sp

eytan ve Gen Kadn

177/12

JL abanc oteldeki odasnda banyoya girdi, altn klelerini birer birer ve zenle ykad, sonra hepsini teker teker eski, ypranm srt antasna yerletirdi. ki gndr sahnede yoktu, ama imdi oyunun son perdesinde yeniden ortaya kyordu. Her eyi en ince noktasna kadar planlamt: az nfuslu o izbe kyn seilmesinden ibirlii yapaca kiiye kadar; kimse kendisini cinayete tevikle sulamasn diye, iler ktye giderse, suu bu ibirlikinin zerine ykabilirdi. Kulland teyp, koyduu dl, att temkinli admlar; ilk aamada ky halkyla dostluk kurmas; ikinci aamada halk arasnda korku ve karmaa yaratmas; Tanr kendisine ne yaptysa imdi o bakalarna yapacakt. Tanr kendisine nasl nce yi'yi verip sonra uurumun dibine ittiyse kendisi de imdi bakalarna ayn oyunu oynayacakt. En kk ayrntlara bile dikkat etmiti, bir ey dnda: Plannn ileyeceini hibir zaman olas grmemiti. En kritik anda nerisine 'Hayr' denmesinin hikyenin akn deitireceinden yola kmt. lerinden biri mutlaka olaya bulamak istemeyecekti ve her eyin yitirilmemesi iin bu bir tek kii yeterli olacakt. Bir kii ky kurtarrsa dnya da kurtulmu olacakt, yine umut var demek179

ti, iyi stn geliyor demekti; terristler nasl bir ktlk yaptklarn bilmemi olacaklard; btn aclarn hznl birer an olaca balanma gn gelecek demekti ve Yabanc bununla yaamay renebilecek, mutluluu yeniden arayabilecekti. Seve seve duyaca bu 'Hayr' karlnda kyller altn alacaklard, Yabanc'nn gen kadnla giritii bahis bunu etkilemeyecekti. Ama plan baarszlkla sonulanmt. Artk ok geti, geri dn yoktu. Biri kapy tklatt. "Artk gitmeliyiz," diyen otel sahibesinin sesini duydu. "Vakit geldi." "Hemen aa iniyorum." Ceketini ald, giyip aa, bara indi. ".Altnlar yanmda," dedi. "Ama yanl anlamalarn nne gemek iin, bilmenizi isterim ki bulunduum yeri bilenler var. Baka bir kurban setiiniz takdirde polis gelip beni burada arayacaktr. Ka tane telefon grmesi yaptm grdnz." Otel sahibesi evet anlamnda ban sallamakla yetindi. X JLeltlerden kalma monolit, kyden yryerek yarm saatlik uzaklktayd, insanlar yzyllardr o mo-ncliti, yamurun ve karn cilalad, yldrm arpm, kocaman bir ta olarak grmlerdi. O ta, ak havada doal bil masa yerine getii im Ahab yallar meclisini orada toplard. Gnn birinde hkmet oraya Keltlerden kalan izleri aratrmas iin bir ekip gnderince, ekipteki-lerden biri antn farkna vard. Bunun zerine oraya bek bek arkeologlar geldi, ltler, bitiler, hesaplar yaptlar, tarttlar, kazdlar ve bir zamanlar Keltlerin oray ayin ya da sunak yeri olarak kullandklar sonucuna vardlar, ancak orada ne tr rit-ellerin uyguland konusu akla kavumad. Bazlar orada bir astronomi gzlem yeri bulunduunu ileri srdler, bazlar da orada -rahiplerle bakireler arasnda- dourganlk trenleri yaplm olduunu sylediler. Bilim adamlar bir hafta boyunca tarttktan sora, buluntular zerinde gr birliine varamadan, daha ilgin bir konuya getiler. Belediye bakan, bu greve seildiinde turizmi canlandrmaya almt, bunun iin de yerel bir gazeteyi Bescos'taki Kelt miras zerine bir rportaj yapmaya ikna etmiti. Ama anta giden patikalar yrnecek gibi deildi, yola kmay gze alan

3p $1 3$E

180

181

birka servenci sonuncfd yalnzca devrilmi bir ta buldu, oysa vadideki baka kylerde heykeller, yaztlar ve baka ilgin eyler sergileniyordu. Turistler iin tasarlanan gsteriden sonu kmad ve ok gemeden monolit yeniden eski ilevine dnd: Bes-coslular oray hafta sonlarnda piknik yeri olarak kullandlar. leden sonra Bescos'taki pek ok evde hararetli tartmalar oldu, hem de hep ayn nedenden. Kocalar yalnz gitmek istiyor, kanlarysa 'kurban tre-ni'nde -Bescoslular ileyecekleri sua bu ad takmlard- hazr bulunmak istiyorlard. Erkekler, bu iin tehlikeli olduunu, ateli silahlara gvenilemeyeceini sylyorlarsa da karlar pes etmiyor, dnyann deitiine gzlerini yuman erkeklere lanet olas benciller diyor, kadnlarn haklarna mutlak sayg gstermelerini istiyorlard. Sonunda kocalar yelkenleri indirdiler. Kalabalk ar admlarla ve sallana sallana ormana doru yola koyuldu, ellerinde fenerlerle el fenerleri olan 281 insandan olumu bir k zinciri -Yabanc da dahildi bu sayya, ama derme atma bir sedyeye uzanm uyuyan Berta deildi. Her erkek elinde silahn tayordu, yanllkla ate almasn diye de parman tetikten uzak tutuyordu. Berta'nn yatt sedyeyi tayan iki oduncu ykn arl altnda inliyorlard. 'yi ki bu yk geri tamak zorunda deiliz!' diye dnd biri. 'Bedenine saplanacak onca kurunla mutlaka kat daha arlard.' Adam midesinin bulandn hissetti. Pazartesi gnnden baka bir ey dnmemeliydi. Yol boyunca konuan olmad. Kimse birbirinin gznn iine bakmyordu, olabildiince abuk

unutmak istedikleri bir karabasandaym gibiydiler. Yorgunluktan ok, yaadklar gerginlik-yznden soluk solua kalarak Keltlerden kalma monoli-tin bulunduu dzle vardklarnda tan evresinde ellerindeki klaryla byk bir yarm daire oluturdular. Belediye bakannn iareti zerine Berta'nn balarn zen oduncular onu tan zerine yatrdlar. "Byle olmaz," dedi demirci, askerlerin yerde srnd sava filmleri gelmiti aklna. "Yatan birini vurmak ok gtr." Bunun zerine oduncular Berta'y indirdiler, srtn taa dayayarak ayaa diktiler. En uygun duru bu olmalyd. Ama tam o anda bir kadnn h-krd duyuldu. "Bize bakyor," diyordu kadn, "yaptmz sey rediyor." Elbette ki bir ey grd yoktu Berta'nn, ama dudaklarnda bir glmsemeyle orada uyuyan, az sonra saysz mermiyle delik deik edilecek olan ve melek gibi masum grnen o zavall kadm seyretmek dayanlr gibi deildi. "Srtm bize dndrn," diye seslendi belediye bakan, o da katlanamamt kadn seyretmeye. Oduncular sylene sylene bir kez daha monoli-tin yanna gittiler ve Berta'y ters evirdiler, Berta artk yere melmi, yzyle gsn taa dayam durumdayd. Onu bu konumda tutmak olanaksz olduundan bileklerine ip balamalar, ipi taa dolamalar ve br tarafa skca tutturmalar gerekti. Berta'nn duruu imdi gerekten tuhaf olmutu: Srtn onlara dnp yere diz km bir kadn, kollarm dua etmek ya da bir ey dilenmek istercesine tan zerinden arkaya uzatm. Kalabaln iinde homurdanan biri daha olduysa da belediye 183

182

bakan artk bu ii bitirmenin zamannn geldiini syledi. Ne kadar abuk clursa o kadar iyiydi. Tartmann ya da kendilerini hakl karmann sras deildi, bunlar ertesi gn de yapabirlerdi, barda, sokaklarda, tarlalarda. Yal kadnn kendi kendine konuarak oturup" daiar seyrettii kapnn nnden geebilecek kadar yrekli olamayacaklarn biliyorlard, ama kyn iki girii daha vard, ayrca bir de dorudan anayola kan basamakl bir kk patika. 'Haydi gelin u ii abucak bitirelim," diye nerdi belediye bakan, rahip artk konumad ve bylelikle kendisi de otoritesinin yeniden yerine geldiini grd iin keyifliydi. "Iklar vadiden grlebilir, burada neler olup bittiini merak edebilirler. Haydi silahlarnz dorultup ate edin, sonra da gidelim buradan." Seremonisiz. Kylerini savunan iyi askerler gibi grevlerini yerine getirerek. Tereddt etmeden. Emir emirdi ve uyulacakt. te o anda belediye bakan, rahibin suskunluunun ne anlama geldiini ve bir tuzaa drlm olduunu anlayverdi. Bu hikye gnn birinde duyulacak olursa herkes sava sulularnn azlarna doladklar eyi syleyecekti: Biz yalnzca grevimizi yaptk. Bu insanlarn yreklerinde ne vard u anda acaba? Kendisini bir serseri olarak m gryorlard, yoksa bir kurtarc olarak m? Zaaf gstermemeliydi, hele imdi hi; silahlar dorultulur, tetikler atee hazrlanrken. Belediye bakan 174 tfein sesini hayal etti, arkasndan da kendisinin talimat vermi olduu gibi, sndrlm fenerler ve lambalarla, herkesin telala kye dnmesini. Kyller yolu avularnn ii gibi bilirlerdi, 184

komu kylerin dikkatini zerlerine ekmekten ka nmalydlar. Kadnlar igdsel olarak geri ekldile, erkekler de yaklak 50 metre kadar uzaktan Berta'nn hareketsiz bedenine nian aldlar. sabet ettireceklerdi, nk hepsi, kk yalardan beri hareket halindeki hayvanlara ate etmeyi renmilerdi. Belediye bakam tam ate emri verecekti ki, bir kadn sesi duy* Idu: "Bir dakika!" Baran Chantal Prym'di. "Ya altn? Altm grdnz m?" Silahlar aa indirildi, ama parmaklar tetikteydi. Hayr, altn gren olmamt. Herkes gzlerini Yabanc'ya evirdi. Yabanc ar admlarla ne kt, silahlarn nne kadar geldi. Srt antasn yere brakt, iin deki altn klelerini birer birer kard. "te burada," dedikten sonra yarm dairenin bir ucundaki yerine dnd. Chantal Prym altn klelerinin durduu yere gitti, birini eline ald. "Bu, altn," diye onaylad. "Ama ben sizin bunu tantlamanz istiyorum. Dokuz kadn buraya gelsin ve yerde duran teki dokuz kleyi incelesin." Kadnlarn ate hattna girmelerinden kayglanan belediye bakan bir kaza olmasndan korkup onlar engellemek istedi ama dokuz kadn -aralarnda kendi kars da vard- Chantal Prym'in arsna uyup kleleri dikkatle incelediler. "Evet, bu altn," diye onaylad belediye bakannn kars, altn elinde tartyor, sahip olduu pek az saydaki takyla kyaslyordu. "zerinde hkmetin damgas var, bir seri numaras var, dkld tarih de var, arl da yazl. Kandrlmyoruz." "Yerinize dnmeden nce beni iyi dinleyin." 185

"imdi konferansn sras deil, kk hanm," dedi belediye bakan. "Kenara ekilin, grevimizi yerine getirmeliyiz." "enenizi kapatn, budala adam!" Chantal'n bu haykr herkesi irkiltti. Bes-cos'ta byle szckler duyacaklarn hi kimse dnde bile grmemiti. "Aklnz m kardnz?" "enenizi kapatn!" diye daha yksek sesle bard Chantal. Batan ayaa titriyor, gzlerinden nefret fknyordu. "Akln karan sizsiniz, bizi bu hkm vermeye zorlayan ve lme gtren bu tuzaa dren de siz! ok sorumsuzsunuz!" Belediye bakan Chantal'n zerine yrdyse de iki adam onun nne geti. "Bu gen hanmn bize ne syleyeceini duymak istiyorum," diye seslendi kalabalktan biri. "On dakika ge kalmamzn hi nemi yok." Oysa on -hatta be- dakikann bile nemi vard, ve bunu herkes -kadnlar da erkekler de- biliyordu. Bu sahneyi seyrettike korkular artacakt, sululuk duygular da; kendilerinden daha ok utanacaklard. Btn yol boyunca, hepsi, ellerindeki silahn kurusk doldurulduuna ve her eyi olabildiince abuk geride brakmann nemli olduuna kendilerini inandrmlard, imdi, ellerinden gelse bir bahane bulup vazgeerlerdi. Artk hem silahlarnn gerek kurunla dolu olmasndan korkuyorlard, hem de o -cad olduu sylenen- yal kadnn hayaletinin geceleri kendilerini rahatsz etmesin den. Ya biri enesini tutmazsa? Ya rahip verdii szden cayarsa ya oradaki herkes sulanrsa? "Be dakika," dedi belediye bakan, sanki hl sz geermi gibi, oysa artk gen kadnn kurallar geerliydi. 186

"Ne kadar uygun grrsem o kadar konuacam," dedi Chantal, kendini toparlamt. Bir tek geri adm bile atmayacakt. Kendisine bile yabanc gelen bir otoriteyle konuuyordu imdi. "Ama sz uzatmayacam. Burada olanlar izlemek zaten olduka artc; bir dnsenize, Ahab'n zamannda, ellerinde kurunu altna dntren bir toz olduunu iddia eden adamlar gelmi buraya. Bu adamlar 'simyac' olduklarn sylyorlarm; Ahab lmle tehdit ettiinde bu adamlardan hi deilse bir tanesi iddiasn kantlam. imdi siz de aynn yapmak zeresiniz. Kurunla kan kartrmak istiyorsunuz, nk bu karmn u anda elinizde tutmakta olduunuz altna dneceine eminsiniz. Bir bakma haklsnz. te yandan elinize bu kadar abuk geirdiiniz altn ayn hzla parmaklarnzn arasndan akp gidecektir." Yabanc, gen kadnn ne demek istediini anlamasa da iinden Chantal'n konumaya devam etmesini diliyordu, nk ruhunun karanlk bir kesinde o solgun n yeniden parlamaya baladn sezmiti. "Hepimiz okulda Kral Midas'n u nl yksn dinlemitik; bu ykde Midas bir tanr ile karlar ve bu tanr onun her isteini yerine getirir. Midas zaten varlkl biridir ama daha da varlkl olmak ister. Bu yzden, dokunduu her eyin altna dnmesini diler tanrdan. Neler olduunu hatrlataym size: Midas nce eyalarm altna dntrd, sonra sarayn ve evresindeki her eyi. Bir gn sabahtan lene kadar ' alp her yan altndan bir baheye sahip oldu, altndan aalara, altndan merdivenlere. len olduunda karnnn acktn hissetti ve yemek yemek istedi. Ama hizmetkrlarnn hazrlam olduu lez-

187

zetli koyun budunu eline aldnda but da altna d ns verdi. arap kadehini eline ald, ama o da altn oluverdi. aresizlik iinde karsnn yanma koup ondan yardm istedi, nk bir hata ilemi olduunu anlamt artk. Karsnn koluna dokunur dokunmaz o da altn kesildi. Kendilerinin bana da ayn eyin gelmesinden korkan hizmetkrlar saraydan katlar. Bir hafta gemeden drt bir yan altnla evrilmi olan Midas alktan ve susuzluktan lmt bile." "Bize bu yky neden anlatyorsunuz?" diye sordu belediye bakannn kars, elindeki altn klesini hemen yere brakp kocasnn yanna gitmiti. "Yoksa Bescos'a bir tanr geldi de bize bu yetenei mi verdi?" 'Bu yky anlatmamn basit bir nedeni var: altnn kendi bana bir deeri yoktur. Hem de hi. Onu ne yiyebiliriz, ne iebiliriz, ne de onunla hayvan ya da toprak satn alabiliriz. Deeri olan ey nakit paradr. Syleyin bana, bu altn nasl paraya evirebiliriz? ki ey yapabiliriz: Demirciden, bu kleleri eritmesini isteyebiliriz, iki yz seksen eit paraya bleriz ve herkes kente gidip altn paraya evirebilir. Byle bir ey yetkililerin dikkatini eker hemen. nk bu vadide altn bulunmaz. Soru soracaklardr, biz de onlara Keltlere ait bir hazine bulduumuzu syleyebiliriz. Ksa bir inceleme, bu altnn yakn zamanda eritildiini ortaya karr, burada daha nce kazlar yapld, Keklerin bu miktarlarda altna sahip olmadklar anlalr; sahip olsalard burada kocaman, grkemli bir kent kurarlard zaten." "Siz cahil bir gensiniz," dedi arazi sahibi. "Kl eleri olduu gibi brakmalyz, zerlerindeki hkmet damgasyla filan. Bankaya gider, altn paraya evirir ve aramzda blrz." 188

"Bu da ikinci zm. Belediye bakan1 kleleri alr, bankaya gider ve karlnda kendisine para verilmesini ister. Bankadaki veznedar hibir soru sormaz; oysa biz gidip bir kle altn bozdurmak istesek sorar. Belediye bakan saygn bir insan olduu iin veznedar ondan yalnzca altnn satn alma belgesini ister. Belediye bakan ona bu belge\c se hip olmadn syler, ama -az nce karsmm da syledii gibi- ite hkmetin damgas burada der ve gerek bu damga. te seri numaras Bu arada altn bize vermi olan adam oktan uzaklamtr buradan. Veznedar biraz zaman ister, nk belediye bakann tanmasna ve onun d rt bir insan olduunu bilmesine karn bu kadar para demek iin izin almas gerekmektedir. Altnn nereden geldiini sormaya balayacaktr insanlar. Belediye bakan altn bir yabancnn hediye ettiini anlatacaktr. Ne de olsa belediye bakan mz zeki biridir ve her eye bir yant bulur. Bunun zerine veznedar banka ubesinin mdryle konuacak ve mdr de gvensizlik duymasa bile merkezi arayacaktr Merkezde belediye bakann tanyan yoktur, ykl miktardaki demeleri yaparken gzlerini drt aarlar. Altnn kaynann belirlenebilmesi iin belediye bakanndan iki gn beklemesini isterler. Ne bulabilirler? Bu altnn alnt olarak kaytlara getiini. Ya da uyuturucu tacirleriyle ilikisi olduu tahmin edilen birileri tarafndan satn alnm olduunu." Chantal sustu. Kendine ayrlan altn gmld g yerden amay denedii ilk gn duyduu korku, imdi herkesin korkusuydu. Bir insann yks btn insanln da yksdr hep. "nk bu altnn seri numaras var. zerinde tarih de var: Bu altn kolaylkla tehis edilebilir." 189

Herkes gzlerini, kprdamadan bir kenarda durmakta olan Yabanc'ya evirdi. "Ona sormann yarar yok," dedi Chantal. "Onun gerei sylediine inanmaktan baka aremiz yok, ama bakalarndan su ilemelerini isteyen birine nasl gvenebiliriz?" "Altn paraya evirene kadar onu burada alko-. yabiliriz," diye atld demirci. ' Yabanc, otelin sahibesine bakp ban sessizce iki yana sallad. "Onun klna bile dokunamayz. Herhalde nfuzlu dostlar var. Benim yanmda birka kiiye telefon etti, bilet ayrtt. Ortadan kaybolursa karldn anlarlar ve onu aramak zere Bescos'a gelirler," dedi otelin sahibesi. Chantal elindeki altn yere brakt ve ate hattnn dna kt. teki kadnlar da onu izlediler. "sterseniz imdi ate edebilirsiniz. Ama ben bunun Yabanc'nm tuza olduunu biliyorum, bu yzden bu sua karmak istemiyorum." "Bir ey bildiiniz yok sizin," dedi arazi sahibi. "Eer szlerimde haklysam belediye bakan ok gemeden hapse atlr ve insanlar onun bu altn kimden aldn renmek iin Bescos'a akn ederler. Birinin bunu onlara aklamas gerekecek. Bu aklayan ben olmayacam. Ama enemi tutacama sz veririm. Neler olduunu bilmediimi sylemekle yetinirim. Hem belediye bakan tandmz biri; Bescos'tan ekip gidecek Yabanc'dan farkl o. Belki de btn suu zerine alr, Bescos'a gelen ve burada bir hafta kalan birini soyduunu syler. Hepimiz ona kahraman gzyle bakarz, ilenen su asla ortaya kmaz ve biz de yle ya da byle hayatmza devam ederiz; ama altn olmadan." 190

"Ben size gvence veriyorum," dedi belediye bakan, bu lgnn szn kimsenin dinlemeyeceine gvenerek. Yine de az sonra yere evrilen ilk silahn sesi . duyuldu. "Bana gvenin," diye bard belediye bakan, "ben bu riske giriyorum." Yant, bir baka silahn daha namlusunun yere evrilmesi oldu, sonra bir bakas, bir bakas daha, sonunda hemen hemen btn namlular indirildi. Politikaclara inanlabilir mi? Yalnzca belediye bakanyla rahip silahlarn hl indirmemilerdi; biri Chantal Prym'in stne evriliydi, teki Ber-ta'nn. Ama az nce yal kadnn bedenine ka tane kurun saplanacan hesaplam olan oduncu, o ikisinin ellerinden silahlarn ekip ald. Chantal Prym haklyd: Bakalarna inanmak her zaman riskliydi. Sanki birden herkes bunun farkna varm gibi kalabalk dalmaya balad. Yallar nde, genler arkada ar ar yamatan aa inmeye baladlar, gndelik yaamlarna dndler: havann nasl olduu, krklmas gereken koyunlar, srlmesi gereken tarlalar, yaknda balayacak olan av mevsimi. Hibir ey olmamt, nk Bescos Tanr'nn unuttuu bir yerdi, gnler birbirinin ayn geerdi orada. Bu hafta sonunun bir d olduunu dnd herkes. Ya da bir karabasan.

$E 3& S?

191

mt, bunlardan biri bir taa bal olarak uyuyordu. "te bu altn kynzn," dedi Yabanc. "imdi ne altnm kald ne de aradm yant buldum." "Kyn altn m? Yo, o benim. Y biimindeki kayann yanna gml altn da benim. Altn paraya evirebilmem iin benimle geleceksiniz. Hibir sznze gvenmiyorum." "Sylediiniz eyi yapmayacam biliyorsunuz. Aslnda siz beni deil kendinizi hor gryorsunuz. Olan bitenler iin minnet duymalsnz. Ben size altn gsterdiimde zengin olma frsatndan ok daha fazla ey sunmutum aslnda. Sizi harekete gemeye, oturduunuz yerde halinizden yaknmamaya zorlamtm. Sizi sorumluluk almaya zorlamtm." "Ne kadar ycegnllsnz," dedi Chantal, alayc bir sesle, sonra devam etti: "Sizi grdm ilk anda bile insan doas hakknda bir eyler syleyebilirdim isteseydim. Bescos yok olmaktadr belki, ama parlak ve bilgelik dolu bir gemie sahiptir. Eer aklma gelseydi, aradnz yant size verebilirdim." Chantal balarn zmek iin Berta'nn yanma gidince kadnn alnnn syrlm olduunu grd.
eytan ve Gen Kadn

D*. *. *-. * ,*. **- _

193/13

Pek kt bir syrk deildi, herhalde ba taa konulduu srada olmutu. Ancak ertesi sabah Berta aylana kadar burada beklemek zorundaydlar. "Bu yant bana imdi verebilir misiniz?" diye sordu Yabanc. "Size herhalde Aziz Savinus ile Ahab'n kar lamasn anlatmlardr," dedi Chantal. "Elbette. Aziz gelmi, Ahab'la biraz konumu, sonunda Ahab inancn deitirmi, nk Aziz'in cesaretinin kendisininkinden fazla olduunu grm. " "Doru. Ancak Ahab, Savinus'la karlat andan beri, konutuklar srece hanerini bilemi, ama bu, Savinus'u yatp uyumaktan alkoyamam. Btn dnyann kendisi gibi dndn sanan Ahab, Savinus'a u soruyu sormu: 'Kentin en gzel orospusu imdi u kapdan ieri girse, onun gzel ya da batan karc olmadn dnmek gelir mi elinizden?' 'Hayr. Ama kendimi tutmak gelir,' diye yant vermi Aziz. 'Ya dalardan inip bize katlmanz iin size pek ok altn vaat etsem, bu altna tam gibi bakmak gelir mi elinizden?' 'Hayr. Ama kendimi tutmak gelir.' 'Peki ya yannza iki karde gelse ve bunlardan biri sizden nefret etse, tekiyse sizin bir aziz olduunuzu grse, her ikisine eit davranmay baarabilir misiniz?' 'Bana ac verse de kendimi tutmay ve her ikisine eit davranmay baarabilirim.'" Chantal bir sre sustuktan sonra devam etti: "Bu konumann ok nemli olduu ve Ahab' inancn deitirmeye ikna ettii sylenir." Chantal'n yky daha fazla aklamasna gerek yoktu. Savinus ile Ahab'n benzer eilimleri

vard; iyi ile Kt o iki adam ele geirmek iin sa vamlard, dnyadaki btn insanlar iin savatklar gibi. Ahab, Savinus'un kendisine benzediini anladnda kendisinin de ona benzediini anlamt. Her ey bir zdenetim sorunuydu. Ve insann nasl bir karar verecei sorunu. Baka bir ey deil.

Xff- %jf- Sp

195 194

V^hantal, vadiye, dalara, ocukken iinde gezindii ormanlara son bir kez gz gezdirdi; berrak sularn, taze toplanm sebzelerin, yrenin en iyi zmlerinden retilen ve Bescoslularn kskanlkla kendilerine saklad arabn -ne turistler iin hazrlanrd o arap ne de ihracat iin- tadna bakt iinden. Berta'yia vedalamak zere geri dnmt. Kente yapt ksa yolculuk srasnda zengin bir kadna dntn kimse anlamasn diye srtna her zamanki giysilerini geirmiti. Yabanc her eyle ilgilenmi, altn ona devretmek iin gerekli belgeleri imzalam, altnn satlmasn ve karlnda alnan parann Chantal Prym adna alan yeni hesab.' geirilmesini salamt. Bankadaki veznedar, bu tr bir ilem iin mutlaka sorulmas gereken sorulan sormakla yetinmiti, ama Chantal onun ne dndn ad gibi biliyordu: 'Bu gen kadn bu yal adamn metresi. Yatakta onu ok memnun ediyor olmal ki bunca paray elinden alabilmi.' Yolda kyden birka kiiyle karlamt. Kyden ayrlacan hibiri bilmiyordu, hepsi de hibir ey olmam, eytan kye hi uramam gibi selam verdiler ona. Chantal da onlarn selamna karlk 197

verdi ve bu gnn herhangi bir gnden fark yo mu gibi davrand. Kendisiyle ilgili olarak kefettii eylerin kendisini ne kadar deitirdiini henz bilmiyordu. Ama bunun zaman vard. Berta evinin nnde oturuyordu. Artk Ktle kar uyank olmak iin deil, yapacak baka ii olmadndan oturuyordu orada. "Benim adma bir eme yapacaklar," dedi Berta. "Susmamn bedeli bu. Bu emenin ok uzun mrl olmayacan ve pek az kiinin susuzluunu gidereceini biliyorum; nk Bescos yle ya da byle ortadan kalkacak: buraya gelen eytan yznden deil, iinde bulunduumuz a yznden." Chantal emenin nasl bir ey olacan sordu Berta emenin gne biiminde olmasn dnmt, emeden akan su bir kurbaann azna dklecekti. Gne, Berta'y, kurbaa da rahibi temsil edecekti. "Ben sizlerin a duyduunuz susuzluu gide receim," demiti belediye bakanna, "bu yzden de emenin mr ne kadarsa benimki de o kadar olacak." Beled3?e bakan emenin maliyetini ok yksek bulmutu, ama Berta onu dinlememiti. Bakann baka seenei yoktu. almalar gelecek hafta balayacakt. "Sana tlediim eyi sonunda yapacaksn, yavrum. Yanlmadmdan emin olarak sana unu syleyebilirim: Yaam, ksa ya da uzun srebilir; bu onu nasl yaadmza bal." Chantal glmsedi, Berta'y kucaklad ve Bes-cos'u bir daha dnmemek zere terk etti. Yal kadnn hakk vard: Uzun bir yaam srmeyi umut ediyor olsa da yitirecek zaman yoktu.
22 Ocak 2000, saat: 23.58

198

Paulo Coelho
EYTAN VE " GEN KADIN
TWMMV&

LKNUR ZDEMR

EYTAN VE GEN KADIN

Paulo Coelho

Gzlerden uzak, kuytu bir da ky ve bu kyn d dnyadan soyutlanm, kendi halinde, ounluu yal, zamann dnda bir yaam sren insanlar. Kydeki tek gen kadn, kk otelin barnda alan gzel ChantaVr. Gelip geen avclarla ya da turistlerle gnl elendiren gen kadnn tek dilei bu skc yerden kurtulmaktr. Beklenmedik bir anda kye gelen ve gerek kimliini gizleyen bir yabanc, ky halkna, hepsinin yaamn alt st edecek, onlar kkrtacak, deer yarglarn tersine evirtecek, hatta kknden deitirtecek bir neride bulunur. Yabanc, ky halkna yedi gn sre tanmtr. Bu sre iinde bu insanlarn her biri yaam, lm, adalet ve drstlkle ilgili temel sorunlarla yzleecek, bir yol ayrmnda durup kendi yaam izgilerini deitirecek bir karar almak zorunda kalacaklardr. Yabancya kucak aan ky halk, onun tehlikeli oyununa alet olurken, Adem'le Havva'dan bu yana insanolunun ruhunu ele geirme mcadelesi veren yi ile Kt 'nn ikilemi, bu basit insanlarn rneinde evrensel boyutlara alyor. yi ile Kt arasndaki sava ve insann Tanr ile karlkl ilikisini konu alan eytan ve Gen Kadn, usta anlatc Paulo Coelho'nun yaynlandndan bu yana toplam bir buuk milyon okurla buluan son roman. ISBN 975-07-0108-9 KDV NDEDR
9117897 S nll7n 1 n S

http://www.canyayinlari.com

*,

Paulo Coelho _ eytan ve Gen Kadn Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 sayl kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran ve benzeri yardmc aralara, uyumlu olacak ekilde, "TXT", "DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grme engelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "engelli-engelsiz elele" dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibir ekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tm yasal sorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar Mutlu LGL KANUN: 5846 sayl kanun'un "Altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

Bu e-kitap grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu kitaplar, size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek, ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. Tarayann notu. Bireysel ktphanemi bilgisayar ortamna geirirken Taradm kitaplar kitapsevenlerle paylamak istedim. Bu Kitap Sadece Grme Engellilerin stifade Etmesi in www.kitapsevenler.com Web Sitesine Teslim Edilmitir. Belisa Paulo Coelho _ eytan ve Gen Kadn

You might also like