You are on page 1of 296

Vasitye Akidesi erhi

eyhu'l-slm bn-i Teymiyye


[-Trke-Turkish ]

erh Muhammed Halil Herrs

Terceme eden : M.Beir Eryarsoy

2009 - 1430

0341 - 9002

Tahkik Eden'in nsz Giri: Hamd, Allaha mahsustur. Ona hamdeder, Ondan yardm ister, Onun gnahlarmz balamasn dileriz. Nefislerimizin errinden, amellerimizin ktlklerinden Allaha snrz. Allahn hidayet verdiini hi kimse saptramaz. Onun saptrdn da kimse hidayete erdiremez. ehadet ederim ki Allahtan baka hibir ilah yoktur, O bir ve tektir, orta yoktur. Yine ehadet ederim ki Muhammed Allahn kulu ve Rasldr. phesiz en doru sz Allahn kitab, en hayrl yol Muhammed -Sallallahu aleyhi ve sellem-n yoludur. En kt iler bidat olarak ortaya kartlanlardr. Sonradan kartlan herbir husus da bidattir. Her bidat bir sapklktr ve her sapklk cehennem ateindedir. Yce Allahn bu mmet zerindeki nimetlerinden birisi de hi phesiz bu mmetin dinini kemale erdirmi olmas, bu mmet zerindeki nimetini tamamlam olmas ve ona slam din olarak semi bulunmasdr. phesiz Raslullah -Sallallahu aleyhi ve sellem- bu mmeti gecesi gndz kadar apaydnlk bir yolun zerinde brakacak hale gelmeden cann teslim etmedi. Byle bir yoldan ancak helk olmas mukadder kimseler sapar. Bu Rahmet Peygamberi, bu mmeti cennete yaknlatracak ve cehennem ateinden uzaklatracak hayr namna her ne varsa mutlaka ona gstermitir. Ne kadar ktlk varsa da mutlaka bu mmeti o ktlkten sakndrmtr. Bylelikle helak olan apak bir delil zere helak olsun, hayat bulan da apak bir delile bal olarak hayat bulsun. Yce Allah bizlere anlamazla dtmz hususlarda kendisine ve Raslne dnp onlarn hkmleri gereince muhakemelememizi emretmitir. Yce Rabbimiz yle buyurmaktadr: "yet herhangi bir hususta anlamazla decek olursanz, eer Allaha ve hiret gnne iman ediyorsanz, onu Allaha ve Raslne dndrnz. Bu daha hayrl ve sonu itibariyle daha gzeldir." (en-Nisa, 4/59) te bu mmetin selefini tekil eden ashab- kiram ve tabin ile onlarn yollarn izleyip admlarn takib eden kimseler bu yntemi izlemilerdir.

Selef Akidesinin nemi: phesiz ki selef akidesini incelemenin nemi bizatihi akidenin kendisinin neminden ve tekrar insanlar bu akideye dndrmek iin kesintisiz ve srekli almann zorunlu oluundan ileri gelmektedir. Bunun da birka sebebi vardr: 1- Bu akide sayesinde mslmanlarn ve slam davetilerinin saflar birleir. Bu akide etrafnda szbirlii ederler. Bu olmakszn darmadan olurlar. nk bu akide kitabn, snnetin ngrd ve ashab- kiramn oluturduu ilk neslin akidesidir. Bunun dndaki bir akide etrafndaki herbir toparlanmann sonu baarszlk ve dalma olacaktr. 2- Selef akide mslmann kitab ve snnetin nasslarn tazim etmesini salar, bu nasslarn ihtiva ettii manalar reddetmekten yahut ta bunlar hevya uygun yorumlayarak onlarla oynamaktan korur. 3- Mslman selefi tekil eden ashaba ve onlara tabi olanlara balar. Bylelikle bu onun izzetini, imann ve erefini arttrr. nk Allah dostlarnn efendileri, takva sahiblerinin nderleri onlardr. Nitekim durum bn Mesud -Radyallahu anh-un u szlerinde ifade ettii gibidir: "Allah kullarnn kalblerine bakt. Muhammed -Sallallahu aleyhi ve sellem-n kalbinin, kullarn kalblerinin en hayrls olduunu grd. O bakmdan onu kendisi iin seti ve risaletiyle onu gnderdi. Muhammed -Sallallahu aleyhi ve sellem-n kalbinden sonra yine kullarn kalblerine bakt, onun ashabnn kalblerinin sair kullar arasnda en hayrl kalbler olduunu grd. O bakmdan onlar da peygamberine dini urunda savaacak yardmclar kld. Bu bakmdan mslmanlarn gzel grdkleri bir ey Allah nezdinde de gzeldir. Kt grdkleri ey de Allah nezdinde de ktdr."1 Yada durum, bn mer -Radyallahu anhma-dan syledii rivayet edilen u szlerde dile getirdii gibidir: "Sizden herkim birilerinin snnetini (yolunu) izleyecek olursa, lm olanlarn yolunu izlesin. Bunlar Muhammed -Sallallahu aleyhi ve sellem-n ashabdrlar. Onlar bu mmetin en hayrllar idiler. Kalbleri en iyi, ilimleri en derin, gereksiz yere kendilerini zora komaktan en uzak kimseler idiler. Allah onlar Peygamberine arkadalk etmek, dinini bakalarna aktarmak iin seti. O bakmdan sizler de onlarn ahlak ile ahlaklanmaya ve onlarn gittikleri yoldan gitmeye alnz. Onlar Muhammedin ashabdrlar, onlar Kabenin Rabbi olan Allah hakk iin dosdoru hidayet zere idiler."2

4- Selef akidesinin ayrc bir zellii de ak ve anlalr olmasdr. nk bu akide tasavvur ve kavrayta tevil, tatil ve tebih (ileride aklamalar gelecektir)den uzak bir anlay ve kavraytan hareketle kitab ve snneti delil edinir. Bu akideye sarlan kimse Allahn zat hakknda delilsiz sz syleyip, helak olmaktan, Allahn kitab ile Peygamberinin snnetinin nasslarn reddetmekten kurtulur. Dolaysyla bu akideye sahib olan kimse ilahi takdire raz olur ve huzur ile kadere boyun eer, Allahn azametini takdir eder. Bu akide, mmini akln g yetiremeyecei gaybi hususlar zerinde dnmek klfetinden kurtarr. O halde selef akidesi kolaydr, karmaklktan ve anlalmas zor hususlardan uzaktr.

Selef Akidesini Anlatan Eserler Arasnda "Vstiyye Akdesi"nin nemi: phesiz ki eyhul-slam bn Teymiyyenin telif ettii "el-Akdetul-Vstyye" selef akidesini dile getiren eserler arasnda en kolay olmakla birlikte, ifadeleri en ak, delil getirmesi en doru, sz dizisi de en ksa olanlardandr. Bu akide yeryznde byk bir kabule mazhar olmutur. lim talebeleri ve incelemelerde bulunanlar bunu byk bir kabul ile karlam, incelemi, sonra da bunu okutmulardr. Ard arkasna nesiller bu akideyi ezberlemitir. Gerekten de bu akide metni ehl-i snnet vel-cemaat akidesine dair yazlm en kapsaml ve en zgn eserlerdendir. Bu akideye "el-Akdetul-Vstyye" adnn verili sebebine gelince, bunu bu akidenin mellifi eyhul-slam -Allah Ona Rahmet Etsin-n kendisi u szleriyle aklamaktadr: "Vst diyarnda, orann yakn blgelerindeki kadlarndan birisi olan afi mezhebine mensub Radyud-Din el-Vst adnda bir hoca efendi hac dn bize de urad. Hayrl ve dinine bal bir kimse idi. Kendi topraklarnda ve Tatarlarn ynetimi altnda insanlarn iinde bulunduu baskn gelen bilgisizlik, zulm, din ve ilmin izlerinin silinmek zere oluundan ikayet etti, bana kendisine hem kendisi iin, hem de aile efrad iin dayanak tekil edecek bir akide metni yazmam istedi. Bu iten beni affetmesini istedim ve; nsanlar pek ok sayda akide metni yazm bulunuyorlar. Snnet imamlarndan herhangi birisinin yazd bir akide metnini al, dedim. Ancak o, bu isteinde srar edip yle dedi: Ben ancak senin yazacan bir akide metnini arzu ediyorum. Bunun zerine ben de ona ikindi vaktinden sonra oturup, bu

akide metnini yazdm. Bu akidenin birok nshas Msr, Irak ve baka yerlerde etrafa yayld."1 Yce Allahn tevfik ve takdirinin bir gerei olarak byle bir akidenin yazlmasn isteyen ahs Vstl idi. te bundan dolay bu akideye de "el-Akidetul-Vstyye" ad verildi. Ayn ekilde bu akide eyhul-slamn bataraflarnda da syledii gibi hem Vstyye, hem de Vsatiyye (vasat yolu izleyen) bir akide olmak zelliindedir: "...Hatta onlar -yani ehl-i snnet vel-cemaat- btn mmet frkalarnn en vasat olanlardr. Tpk bu mmetin dier mmetler arasnda vasat mmet oluu gibi. Onlar yce Allahn sfatlar meselesinde tatl ehli ile cehmiye arasnda, temsl ehli ile mebbihe arasnda ortada yer alrlar. Yine Allahn fiilleri hususunda da cebriye, kaderiye ve dierleri arasnda vasat (orta) yoldadrlar..."

Byk lim Adam Herrsn "Vstyye Akdesi"ne Yapt erhin Dier erhler Arasndaki Yeri ve nemi Byk ilim adam Muhammed Halil Herrasn "Vstyye Akidesi"ne yapt erh ak seik ve zl olmak gibi bir zellie sahiptir. Nitekim Allme Abdur-Rezzak Afifnin de belirttii gibi bu erh "erhlerin en nefisi, en ak ve anlalr olan, bununla birlikte en ksalardr." M.Halil Herras -Allah Ona Rahmet Etsin- byk bir ounlukla akide metninde geen hibir kelimeyi aklamadan brakmamtr. Birok yerde Kurn- Kerm ile Muhammed Mustafa -Sallallahu aleyhi ve sellem-n hadislerini, sahabe ve mfessirlerin grlerini mam Ahmed, Buhar, Nuaym b. Hammd ve bakalar gibi selef imamlarn, daha sonra gelip de onlarn izlerinden yryen eyhul-slam (bn Teymiyye)nin eserlerinden baka yerlerdeki ibarelerini, onun iki rencisi bnul-Kayyim ve ez-Zeheb ile sonradan gelen (mteahhir) ilim adamlar arasndan eyh Abdur-Rahman b. Sa'd ve Muhammed b. Man gibi selef alimlerinin grlerini delil gstermitir. Ayn zamanda o eitli frkalarn grlerini szkonusu etmi, onlarn phe ve tereddtlerine cevap vermitir. Cehmiye, kaderiye, cebriye, mutezile, eariyye ve bakalarnn grlerini ele alm olmas buna bir rnektir. Ayrca bunlarn gerek Geylan ed-Dmak, Bir el-Meris ve bunlara benzer gemiteki nderlerinin, gerek onlardan sonra gelmi bulunan er-Raz ve el-Gazzal gibi nder ilim adamlarnn yanldklar hususlar aklam bulunmaktadr. Daha sonra da amzda yaam Zahid el-Kevser gibi ahsiyetlerin birtakm kanaatlerini de ele alp

deerlendirmitir. Btn bunlar ise u kk ve kolay ve anlalr erhinde gerekletirmitir. Bundan dolay bu erh Vsitiyye akidesine yaplm erhlerin en deerlisi ve en zls niteliinde kabul edilmeye deerdir. Bunun ne kadar gerek bir deerlendirme olduunu ancak bu erhi mtalaa eden, inceleyen ve bununla birlikte dier erhleri de gren bir kimse anlayabilir.

"Vstyye Akdesi" ve erhleri: Kurtulua eren frka (frka-i naciye)nin akidesini ifade eden Vstyye akidesi'nin pekok basks ve birok erhi yaplmtr. rnek olmak zere aadakilerini szkonusu edelim:

1- "et-Tenbihatul-Latife fi ma'htevet Aleyhi el-Vastyyetu minel-Mebahisil-Munyfe: Bu erhi byk ilim adam Abdur-Rahman en-Nasr es-Sad telif etmitir. Bu erhle birlikte eyh Abdul-Aziz b. Abdullah b. Bazn aklamalarndan seilmi birtakm notlar da vardr. Bunun nerini ve basn kontroln Prof. Abdur-Rahman b. Ruveyid ile Prof. Sleyman b. Hammad yapmlardr. Orta boy, almdrt sahifelik olan bu erhin bask tarihi bulunmamaktadr. Daha sonra sayn Ali Hasen Abdul-Hamid bunu ikinci olarak bastrm, akidenin metnini ve hadislerini harekelemitir. ed-Dammamda Daru bnil-Kayyimde neredilmi olup, byk boy yzyedi sahife olan bu bask da h. 1410 ylnda yaplmtr.

2- "el-Akdetul-Vstyye: Byk ilim adam sayn Prof. Muhammed b. Abdul-Aziz b. Man -eski milli eitim genel mdr- nin tashihini yapt ve notlar ekleyerek yaplan basks. Bu eklenen notlar son derece ksa olup, orta boy otuziki sahife olarak ilk basks Riyadda tarihsiz olarak Matbuatu Sa'd er-Raidde yaplmtr. 3- "erhul-Akdetil-Vstyye:

Byk ilim adam Muhammed Halil Herrsn erhi olup, elinizdeki bu eserdir. Prof. Abdur-Rezzak Afif bunu gzden geirmi olup, Medine-i Mnevverede el-Camiatulslamiyyede kk boy yzyetmialt sahife olarak baslm, ikinci olarak da eyh smail elEnsarnin tashihini stlenip, notlar ekledii haliyle daretul-Buhus el-lmiyye... genel bakanlnn yapt neir; kk boy yzseksenyedi sahife olup, 1403 ylnda baslmtr. nceki basksndan -ok istisnai birka yer dnda- fark yoktur. e-eyh el-Ensarnin de buna ekledii baz notlar vardr.

4- "et-Tenbihatus-Seniyye alel-Akdetil-Vstyye: Riyad temyiz mahkemesi bakan Prof. Abdul-Aziz en-Nasr er-Reidin erhi olup, geni bir aklamadr. Byk boy yz seksensekiz sahifedir. O bu eserini el-Ma'hedul-lmideki rencilerinin istei zerine kaleme alm. Darur-Reid... tarafndan yaynlanan bu eserin bask tarihi bulunmamaktadr.

5- "el-Kevaiful-Celiyye an Menil-Vstyye: Riyad mamud-Dave Enstits eski hocalarndan Prof. Abdul-Aziz Muhammed esSelmann yapt genie bir erhtir. Drtyz yetmibir sahife olan bu eser defalarca baslm ve bedelsiz olarak datlmtr. Sonuncu basks olan onyedinci bask 1410 ylnda gereklemi olup, bu bask sekizyzyedi sahifedir.

6- "el-Es'iletu vel-Ecvibetul-Usuliyye alel-Akdetil-Vstyye: Ad geen ilim adam tarafndan yaplm bir erh olup, soru ve cevap eklindedir. Byk boy yzkrk sahife olan bu eserde iyilik severlerden birisinin finansman ile defalarca baslp, bedelsiz olarak datlmtr. Bizzat mellifin kendisi de bunu ayrca zetlemitir.

7- "erhul-Akdetil-Vstyye: Riyad Yksek Hakimlik Enstits Mdr Prof. Salih b. Fevzan el-Fevzann yapt kolay ve ksa bir erh olup, ikiyzyirmiiki sahifedir. Bu erhini hazrlarken mellif er-Reidin "etTenbhtus-Seniyye" adl eseri ile Prof. Zeyd b. Abdil-Aziz b. Feyyadn "er-Ravdatun-

Nediyye erhul-Akidetil-Vastiyye" adl eserlerini kaynak almtr. Riyadda MektebetulMerifde defalarca baslmtr.

8- "el-Akdetl-Vstyye: Byk ilim adam Muhammed b. Salih el-Useymn tarafndan birtakm kelimelere yaplm ksa aklamalar ihtiva eden olduka kk hacimli bir eser olup, kitabta yer alm birtakm terimlerin de tantm yaplmaktadr. Orta boy ellibe sahife tutan eser ilk olarak 1406 ylnda dou blgesinde yer alan Medinetus-Sakbadaki el-Hud yaynevinde baslmtr.

9- "et-Talikatul-Mfide alel-Akdetil-Vstyye: Bu notlar hazrlayan Abdullah b. Abdur-Rahman b. Ali e-er olup, akidenin metninin harekelenmesi noktasnda grdm basklarn en gzelidir. Bununla birlikte yetlerin yerleri gsterilmi, ksa bir ekilde hadislerin kaynaklar belirtilmitir. Mellifinin koyduu isimden de anlalaca zere faydal ve zl birtakm notlar da vardr. Orta boy seksendokuz sahifeden ibaret olan bu eserin ilk basks er-Riyadda 1404 ylnda Daru Taybede yaplmtr.

10- "el-Akdetul-Vstyye ve Meclisul-Mnazarati fiha...: Bu eseri tahkik eden Prof. Zheyr e-avi olup, sadece metninin tahkiki yaplmtr. Kendisinin de belirttii gibi bu tahkiki yaparken elinde bulunan bir el yazmas nshaya dayanmtr. Gzel bir ekilde neredilmi olan bu basksnda yetlerin Kurn- Kermdeki yerleri gsterilmi, olduka ksa bir surette de hadislerin kaynaklar belirtilmitir. Daha sonrada eyhul-slam ile onun bu akidede serdettii kanaatlerini benimsemeyen hasmlar arasndaki tartmay szkonusu etmektedir. Tartma ile birlikte metin orta boy yz sahife kadar olup, bunu muhakkik kendisine ait el-Mektebul-slmde 1405 ylnda bastrmtr.

11- "erhul-Akdeti'l-Vstyye:

Said b. Ali b. Vehef el-Kahtan tarafndan yaplm olan bu erh Prof. Dr. Abdullah b. Abdur-Rahman el-Cebr tarafndan gzden geirilmi olup, ksa ve kolay erhtir. Orta boy seksenyedi sahifedir. Bu erhin mellifi daha nce kendilerinden szettiimiz erhleri kaynak olarak alm olup, 1409 ylnda baslmtr. 12- "er-Ravdatun-Nediyye erhul-Akdetil-Vstyye: Zeyd b. Abdul-Aziz b. Feyyada ait olan bu erh olduka genitir. lk basks 1377, ikincisi 1378 ylnda yaplm olup, beyzonalt sahifedir.

13- "erhul-Vastyye: Byk ilim adam Prof. Muhammed b. Salih el-Useymine ait olan bu erh nce kasetlerde ses bantlar halinde kaytl iken rencilerinden birisi tarafndan deifre edilmi bir erhtir. lim talebeleri elinde dolamakta bulunan daha iyisi bulunmayan son derece nefis bir erhtir.* te btn bunlardan bu akidenin ne kadar nemli olduu anlalmaktadr. nk kimi ilim adam bu akidenin metnini harekelemeye, kimileri hadislerinin kaynaklarn belirtmeye, bakalar buna dair aklamalar ve notlar koymaya yahut ksa ya da uzunca erhler yazmaya kalkmtr. Btn bunlar ise "el-Akdetul-Vstyye"de ifadesini bulan selef akidesine yaplm bir hizmettir. Ancak ben Prof. Abdur-Rezzak Afif ile el-Ensarnin yaptklar gzden geirme ve ekledikleri ksa notlar dnda Prof. Muhammed Halil Her-rsn telif ettii bu erhe gerekli hizmetleri ifa eden kimse gremedim. Bundan dolay ben bu erhe gereken itinay gstermek erefine erimek istedim. zellikle bu akideyi incelediim her seferinde ya elimin altndaki zel nshann boluklarnda, yahut ta ayr birtakm yerlere ya da hafzama birtakm mlahazalar kaydettim. O bakmdan btn yapacam bu yazdklarm yeniden biraraya getirip, dzenlemek ve tekrar gzden geirip, arkasndan basn ve yayna hazrlamaktan ibaretti. Yce Allahn yardm ile bu ii ifa edebilmek iin btn gayretimi ortaya koymaya altm.

Yazma Metin Nshas:

10

Bu nsha Bat Berlinde bulunmaktadr. Bunun bir sureti de Kuveytte ki hyaut-Turas el-slam Cemiyetine bal el-Mahtutat vet-Turas vel-Vesaik Merkezinde; (2/12147-akide) numarada kaytl bulunmaktadr. Ad geen merkeze bunun bir suretini bize gnderdii iin burada teekkrlerimizi ifade ediyoruz. Bu nsha onbir varak olup, 10,5X 18,5 c.m ebadnda ve 23 satrdr. Gzel, ak seik ve etraf erevelenmi bir nesih hatt ile yazlm olup, mstensihi ve istinsah tarihi bilinmeyen bu gzel hat, kitabn bandan sonuna kadar devam etmektedir. Bu nshann hatt gzel olmakla birlikte oka kelimeler dm ve pekok hatalar vardr, yetlerde bile. Bundan dolay ben tahkikte allan bir husus olduu zere bu nshay asl kabul edemedim. Bunun yerine asl ile birlikte baslm olan erhi asl metin olarak kabul ettim. nk erh bu metne tabi olup, onunla birlikte yer almaktadr. Ben bu sz edilen nshay basl metinler arasndan herhangi bir farkllk olduu zaman tercihe sebeb bir dayanak olarak kabul ettim. zellikle benim asl olarak kabul ettiim bask ile MecmuulFetv arasnda yer alan bask arasnda bulunan farkllklarda ona dayandm. Bununla birlikte bazan anlam etkileyebilecek nemli farkllklara iaret etmekle yetindim. Zikredilmesinde faydas bulunmayan birok farkllklara iaret etmeye gerek grmedim. nk bunlar ayrca zikretmek bazan okuyucuyu yanltabilir.

Elinizdeki Yaynda Yaptm ler: 1- Az nce szn ettiimiz gerek akidenin bamsz basklarndan, gerek birtakm not ya da erhlerle birlikte yaplm basklarndan hareketle metni olduka salam bir ekilde ortaya karmaya altm ve bunu yazma nsha ile karlatrdm. Ayrca kolaylkla okunup, ezberlenebilmesi iin de bu metni harekeledim. 2- Elimizdeki erhin metni ile el-Camiatul-slamiyye ve Darul-fta tarafndan yaplm iki basknn metinleri arasndaki farkllklar tesbit etmeye altm. Olduka az olan bu farkllklar yeri geldike akladm. 3- erhte yer alan ve okunmas zor ya da yanl anlamalara meydan verebilecek olan lafzlar harekeledim ki okuyucunun bunlar anlamas kolaylasn. 4- Ayetleri harekeleyip, Kurn- Kermdeki yerlerini gsterdim.

11

5- Bulamadm tek bir hadis dnda btn hadis ve sahabeye dair rivayetlerin kaynaklarn gsterdim. Kaynan tesbit edemediim hadis ise: "Allah inkr eden el-yer (hallerinin deimesi) ile karlamaz." Rivayetlerin kaynaklarn tesbit ederken izlediim yola gelince: ncelikle iki parantez arasnda hadisin shhat ya da zayfl ile ilgili hkm zikredeceim. Sonra Buhar ve Mslim ile balayp, arkasndan Ktb-i Sittenin geri kalanlar, sonra mam Ahmedin Msnedi yahut Malikin Muvatta arasndan bu hadisi zikreden kaynaklar belirttikten sonra Beyhak ya da Hakim yahut onlarn dnda hadisi rivayet edenleri srasyla zikrettim. Bazan hadisin sz geen sralamaya gre ya da drt eserdeki yerini zikretmekle -baz istisnalar hari- yetindim. Hadis Ktb-i Sittede ya da bazlarnda bulunuyor ise bask farkllklar dolays ile kitab ve bab olarak getii yeri iaret edip, erhlerde bulunduu yerleri de kaydettim. Eer hadis Buharde yer alyor ise Selefye matbaas basksn esas alarak Fethul-Bardeki yerini zikrettim. Mslimde yer alyorsa Nevev erhindeki yerini kaydettim. Eer Tirmizde ise Tuhfetul-Ahvezdeki yerini, Ebu Davudda ise Avnul-Mabuddaki yerini, Nesade geiyor ise Ebu uddenin tahkikiyle, Suyut erhi ile es-Snd Haiyesindeki yerini, bn Macede bulunuyor ise Abdul-Baknin hazrlad basky, Msnedde ise el-Fethur-Rabbandeki yerini gsterdim. Bazan iki ya da yeri kaydetmekle yetindim. Hadis ile ilgili hkme gelince yet hadis Buhar, Mslim ya da birilerinde ise parantez arasnda "sahih" kelimesini kaydederek bu iki kaynaktaki yerine iaret etmekle yetindim. yet bakalarnda yer alyor ise bu daln nder ilim adamlarndan hadise kimlerin sahih, kimlerin zayf dediini kaydettim. Zeheb, bn Hacer, el-Enban ve bazen mesela el-Arnavut gibilerinin adn verdim. Kimi zaman hadis ilminin gerektirecei kadar ile senede dair aklamalarda bulundum ki, bu olduka azdr. 6- arihin birilerine nisbeten kaydettii szlerin birounu o sz syleyenlerin kendi eserlerindeki ya da bakalarnn eserlerindeki yerlerini kaydettim. 7- Adlar geen zel ahslarn nemlilerinin biyografilerini kaydettim. Ashab- Kiram, kimi tabin ve mteahhir ilim adamlarndan mehur ve tannan kimselerin ise biyografilerini szkonusu etmedim. 8- Metin ya da erhte szkonusu edilen cehmiyye, mutezile, eariler ve daha baka btn frkalarn tanmn yaptm.

12

9- "Dstur, milli, mecsure" gibi olduka az sayda geen birtakm yabanc kelimelere dair aklamalarda bulundum. 10- Zorunlu grdm, olduka az miktarda baz notlar ekledim. 11- ster metin, ister erhin ifadelerini olduu gibi braktm. Bundan nceki basklardaki birtakm bask yanllklar sebebiyle pek az yerlerdeki dzeltmeler ise mstesnadr. 12- Baz paragraflara balklar koydum. Bunu da okuyucuya kolaylk olsun diye yaptm. Bu balklar ise metine kendiliimden bir ey sokmam olmak iin sahife kenarlarnda metnin dnda braktm. 13- Kitabn bundan nceki basklarnda erh ve metnin sahifedeki uyumsuzluklar probleminden kurtulmak maksadyla akidenin metnini birok ksma ayrdm. Bu ksmlarn herbirisinin bal bana belli bir konuyu almak zelliinde olmasna dikkat ettim. Ondan sonra da erhini kaydettim. Bundan nce de "n" harfini yazdm. Metin ile erhin hurufatn farkl kullandm ki, okuyucu, metnin herbir blmnn erhini tam bir uyum ierisinde kolaylkla izleyebilsin. 14- eyhul-slam bn Teymiyye -Allahn rahmeti zerine olsun-nin zl bir ekilde biyografisini yazdm. 15- Byk ilim adam arih Muhammed Halil Herrsn da olduka zl bir biyografisini kaydettim. 16- Teknik birtakm fihristler yaptm. Bunlar aadaki ekildedir: yetlerin Kurn- Kermdeki sralarna gre fihristi, Alfabetik sraya gre hadis ve ashab ile tabine ait szlerin fihristi, Frka ve mezheblere dair fihrist, Biyografileri kaydedilmi zel ahslarn fihristi, Birinci ve ikinci derecedeki kaynaklarn fihristi, Konu fihristi.

13

Byk arn yce ve kerim Rabbi olan Allahtan benim bu almam kyamet gnnde hasenatmn arasna katmasn, ilim adamlar ve mslman kardelerime bunu faydal klmasn niyaz ederim. Bu, kusurlu birisinin ortaya koyduu bir gayrettir. "Tetkik edecek ahslar bunu dikkatle tetkik etsin, alabildiine bizi mazur grsn. nk akll kii bakasn mazur grebilendir. Yce Allah ise kendi kitabndan bakasn hatadan korumu deildir. nsafl kii bakasnn birok dorular karlnda az saydaki hatalarn balayabilendir." 1 Dorusunu en iyi bilen Allahtr. Peygamberimiz Muhammede onun aile halkna ve ashabna Allahn salat ve selamlar...

Ebu Muhammed Alev es-Sekkaf

14

15

eyhu'l-slm bn Teymiyye

Nesebi ve Doumu: Ad Ahmed olan bn Teymiyyenin babasndan itibaren geriye doru atalarnn ad yledir: Abdul-Halim, Abdus-Selm, Abdullah, el-Hdr, Muhammed, el-Hdr, Ali, Abdullah, Teymiyye el-Harrn. "Teymiyye" lakab ile ilgili olarak yle denilmitir: Onun beinci dedesi olan Muhammed b. el-Hdr, Teyma yolu zerinden hacca gitmiti. Orada kk bir kz ocuu grmt. Geri dndnde ise hanmnn bir kz dourmu olduunu da grnce, Tebk yaknlarndaki bir belde olan Teymaya nisbetle ey Teymiyye; Ey Teymiyye diye seslenince, ona bu lakab verilmi oldu. bnun-Neccar dedi ki: "Bize nakledildiine gre dedelerinden Muhammedi, annesi Teymiyye diye adlandrrd. Teymiyye ise vaize bir kadn olup, daha sonra ona nisbet edildi ve onun adyla tannr oldu."1 bn Teymiyye 661 Rebiulevvel aynn onuna rastlayan bir pazartesi gn am topraklarndan saylan Harranda dnyaya geldi. eyhul-slam Takuyud-Din lakab ile anld, knyesi Ebul-Abbasdr. eyhul-slam lakabnn anlam ile ilgili olarak eitli aklamalar yaplmtr: Bu aklamalarn en gzeli, mslman olarak yalanm (eyh, ihtiyar olmu) kii demektir. O bu lakab ile daha nce gemi benzerlerinden farkl bir zellie sahip ve bu hususta esenlie kavuaca belirtilen mjde vaadini elde etmi gibidir: "Her kimin mslman olarak bir sa aarrsa, bu onun iin kyamet gnnde bir nur olacaktr."2

16

Dier bir aklamaya gre eyh, avamn rfnde dayanak ve destek olan kii yani yce Allahtan sonra hertrl skntda bavurduklar kii demektir. Bir dier aklamaya gre o kendi yaknlarnn yolundan gitmekle eyhul-slamdr. Yani genlerin kt ve cahilce davranlarndan kurtulmu kimsedir. O farz ve nafile btn amellerinde snnete uygun hareket eden bir kii demektir.3 Bu isimlendirme eskiden beri kullanlmtr. Bunu mam afi, mam Ahmed b. Hanbel ve bakalar da kullanmtr.4 Ailesi: Ailesi olan Teymiyye hanedan Harranda kkl bir ailedir. lim ve dine ball ile n salmtr. Dedesi Ebul-Berekt Mecdud-Din Hanbel ileri gelen ilim adamlarnn byklerindendir. e-evkannin "Neylul-Evtar" ad ile erhettii "el-Munteka min Ahbaril-Mustafa" adl eser onun teliflerinden birisidir. Babas ihabud-Din Abdul-Halim Ebul-Mehasin babasndan sonra meihat makamn stlenmi ve Ebul-Abbas ile Ebu Muhammed adndaki oullarna ilim retmitir. Kardei Ebu Muhammed erefud-Din, Hanbel mezhebinde olduka ileri derecede fkh bir seviyeye ulamt.

Hocalar: rencisi bn Abdul-Had yle demektedir: "Kendilerinden ilim dinleyip, belledii hocalar ikiyzden daha fazladr."1 Bunlarn en nllerinden: 1- emsud-Din Ebu Muhammed Abdur-Rahman b. Kudame el-Makdis. 682 h. ylnda vefat etmitir. 2- Eminud-Din Ebul-Yemen Abdus-Samed b. Askir ed-Dmek e-afi. 686 h. ylnda vefat etmitir. 3- emsud-Din Ebu Abdillah Muhammed b. Abdil-Kavi b. Bedran el-Merdav. 703 h. ylnda vefat etmitir.

17

rencileri: eyhul-slam bn Teymiyye kkl bir ekoln temsilcisidir. Onun hayatta olduu dnemde pekok ilim adam bu ekoln renciliini yapm, gnmze kadar onun pekok eseri vastas ile de hala bu ekole mensub olup, renciliini yapanlarn varl srmektedir. bn Teymiyyeye rencilik yapanlarn mehurlarndan bazlar: 1- emsud-Din b. Abdil-Had. 744 h. ylnda vefat etmitir. 2- emsud-Din ez-Zeheb. 748 h. ylnda vefat etmitir. 3- emsud-Din bnul-Kayyim. 751 h. ylnda vefat etmitir. 4- emsud-Din bn Mflih, el-Fru ve el-dbu-eriyye adl eserlerin mellifi. 763 h. ylnda vefat etmitir. 5- nl tefsirin mellifi mdud-Din bn Kesir. 774 h. ylnda vefat etmitir.

Mezhebi: Hanbeli mezhebine mensub bir kii olarak yetiti. Daha sonra hakknda ez-Zehebnin szn ettii u noktaya ulat: "u ana kadar pekok yldan bu yana muayyen bir mezhebe bal olmakszn, aksine delile dayal olan gre gre fetva vermektedir. Katksz snnetin ve selef yolunun zaferi iin almtr. Bu yolun lehine birok delil, nerme ve daha nce bakasnn gstermedii hususlar delil olarak kendisi ortaya koymu, ncekilerin ve sonrakilerin kullanmaktan ekindikleri ifade ve szleri kendisi cesaretle dile getirmitir."1

Akdesi:

18

Akidesinin ne olduu hakknda bizzat kendisinin yazm olduu u kaside ile bize ylece cevab vermektedir: "Ey mezhebimi ve akidemi soran kii! Doru yolu bulmak iin soru sorana, doru yolda gitmek ihsan edilsin. Szn tahkik ederek syleyen, bundan yan izmeyen ve deitirmeyenin szne kulak ver. Btn ashab sevmek benim yolumdur, bu sevgiyle onlara yakn olmay, Allaha yakn olmaya bir vesile (yol) sayarm. Herbirisinin pek ak-seik kadri ve fazileti vardr, fakat aralarndan es-Sddiyk daha da faziletlidir. Kuran hakknda yetlerinde geenleri sylerim, o kadimdir, Allah tarafndan indirilmitir. lahi sfata dair btn yetleri ilk tarzda nakledildii ekilde hak olarak kabul ederim. Bunun mesuliyetini de bu nakli yapanlara havale ederim ve bu hususta hertrl tahayyle kar onu korurum. Kurn bir kenara itip de syledii sze: el-Ahtal dedi ki... diye delil getiren ne irkin i yapm olur! Mminler Rablerini hak olarak greceklerdir. Ve keyfiyetsiz olarak (hadiste belirtildii zere) semaya iner. Mizan ve kendisinden iip, susuzluumu gidereceimi mit ettiim Havz ikrar ve kabul ederim. Ayn ekilde cehennemin stnde uzatlacak srat da. Muvahhid olanlar kurtulacak, dierleri ise terkedileceklerdir. Cehennem ateine bedbaht olan bir kimse ilahi hikmet gerei girecektir, takva sahibi olan kii de ayn ekilde cennete girecektir. Canl ve akl banda herkesin kabrinde ameli kendisiyle birlikte olacak ve ona kabirde soru sorulacaktr.

19

te afinin de, Malikin de, Ebu Hanifenin de sonra da Ahmedin de nakledilegelen akidesi budur. Eer onlarn izledikleri yola uyarsan, ilahi tevfike mazhar olursun. Eer bidat bir yol ortaya koyarsan, kimse senin bu yolunu dayanak kabul etmez."1

Eserleri: Eserleri hakknda ez-Zeheb unlar sylemektedir: "eyhul-slam Takyud-Din EbulAbbas Ahmed b. Teymiyye -Radyallahu anh-n telif ettii eserleri topladm, bunlarn bin esere vardklarn tesbit ettim. Daha sonra da onun baka eserlerini de grdm."2 Onun deerli rencisi bn Kayyim el-Cevziyye de "Esmu Mellefti bn Teymiyye" adn verdii ve Salahud-Din el-Mneccidin tahkiki ile Beyrut Darul-Kutubil-Cerdede baslm, telif ettii eserlere ait bir eser de yazmtr. Gzel bir tasnif, gzel bir ibare, dzenleme, taksim ve aklama noktasnda olduka yetkin idi. Bu hususa onun hasm bnuz-Zemelkan bile tanklk etmitir.3. bn Teymiyye ibraniceyi, latinceyi konuur4 idi. Bunu u szlerinden anlamaktayz: "branice lafzlar bir dereceye kadar Arapa lafzlara yaknlamaktadr. Nitekim isimler byk itikak noktasnda birbirine olduka yaklamaktadr. Ben kitab ehli arasnda mslman olmu birtakm kimselerden Tevratn branice lafzlarn dinledim. Her iki dilin birbirine olduka yakn olduklarn grdm. yle ki sonunda srf Arapa bilgime dayanarak onlarn branice konumalarnn birounu anlar oldum.5

Ahlk Nitelikleri ve Yaratl: Ahlk niteliklerinden birisi de cmert bir ahsiyet oluu idi. Bu onun ftri bir zellii idi. Cmertlik iin kendisini ayrca zorlamazd. Yiitti, dnyaya kar zahid idi. Hibir ekilde dnyaya bal deildi. Haramlara dmek korkusuyla pekok mbah terkederdi. Yaratl itibariyle tad niteliklere gelince beyaz tenli, sa ve sakallar siyah, aarm salar azd. Salar kulaklarnn yumuaklarna kadar ulard, gzleri adeta konuan iki dil gibi idi. Orta boylu, omuzlar geni, yksek sesli, fasih sratle okuyan bir kii idi. Sertletii olurdu ama hilm zellii ile o sertliini bastrabiliyordu.6

20

Cihad: Allah ona rahmet etsin hem diliyle, hem kalemi ile hem de eliyle cihad etmi, tatarlara kar savam, mslmanlar onlara kar harekete getirmeye almtr. 702 h. ylnda ekhab vakasnda n saflarda arpm, Merc es-Suffer gn diye bilinen arpmada onlara kar sebat gstererek, yerinden ayrlmamt. Tatarlarn hkmdar Kazann huzuruna girip, onunla cesareti dolaysyla hazr bulunanlar dehete drecek ekilde konumutur. Ayn ekilde mslman topraklar Tatarlara teslim etmek noktasna gelen Msr Sultann da tehdit etmitir.

lim Adamlarnn Onun Hakkndaki Szleri:1 Arkada ve rencilerinden ok, onun dmanlar ve onun seviyesinde olan ilim adamlar eyhul-slamdan vgyle szetmilerdir. Hatta bn Nsrud-Din ed-Dmek ondan vgyle sz eden adalarndan seksen ilim adamndan daha fazlasn saym ve bu hususa dair nl kitab "er-Rddul-Vfir adl eserini yazmtr. Bu eserde 841 ylnda vefat eden ve bn Teymiyye hakknda "eyhul-slam" diyen bir kimsenin kfir olacan iddia eden el-Al el-Buhar diye n salm, Muhammed b. Muhammed el-Acemnin grlerini red etmektedir. te ben sz geen bu eserden gerek bn Teymiyyenin ada, gerek mellif bn Nasirud-Dinin ada olan en nl ilim adamlarnn birtakm szlerini setim. Bizzat ona rencilik etmi bulunan bnul-Kayyim, bn Kesir ve bn Abdil-Had gibi rencilerinin ona dair vg dolu szlerini ayrca kaydetmedim. nk bunlar pekok ve bilinen eylerdir. Ondan hayrla szedip, onu ven ve mslmanlar arasndaki konumunu akla kartanlarn bazlar: 1- "Uynul-Eser fil-Mezl ve-emaili ves-Siyer" adl eserin mellifi olan bn Seyyidin-Nas (v. 734 h.) hakknda unlar sylemektedir: "Ben onu btn ilimlerde pay sahibi grdm. Nerdeyse snnete dair btn rivayetleri ezberlemiti. Tefsire dair sz syledi mi bu iin sancan yklenmi olduu grlrd. Fkha dair fetva verdi mi en ileri noktaya ulam olduu, hadise dair konutu mu hadis ilim ve rivayetinde olduka ehil olduu, mezheb ve frkalar hakknda konutu mu bu hususta ondan daha etrafl bilgi sahibi kimsenin grlemedii, onun ilerisinde bu hususlarn kimse tarafndan idrk edilemedii anlalrd. Ksacas btn ilim dallarnda akranlarndan ileri idi.

21

Onu gren hibir gz onun benzerini grmemitir. Hatta kendisi bile kendisi gibisini grm deildir." 2- "Siyer-u A'lamin-Nubel"nn mellifi emsud-Din ez-Zeheb (v. 748) dedi ki: "Benim gibi bir kimsenin onun niteliklerine dair sz sylemesinden ok daha byktr. Eer Kbede Hacer-i Esvedin bulunduu rkn ile Makam- brahim arasnda bana yemin ettirilecek olsa, hi phesiz benim gzm onun gibisini grmemitir, diye yemin ederim. Allaha yemin ederim bizzat kendisi bile ilim bakmndan kendi benzerini grm deildir." Bir baka yerde de unlar sylemektedir: "Henz bulua ermeden Kuran ve fkh okudu, tartt, delilleriyle, grlerini ortaya koydu. Yirmi yalarnda iken ilim ve tefsirde olduka ileri dereceye ulat, fetva verdi ve ders okuttu. Pek ok eserler yazd, daha hocalar hayatta iken byk ilim adamlar arasnda saylr oldu. Develere yk tekil edecek kadar pek byk eserler yazd. Bu srada onun yazd eserler belki drtbin defter, belki de daha fazla tutar. Cuma gnlerinde seneler boyunca herhangi bir kitaba bavurmaya gerek grmeksizin yce Allahn kitabn tefsir etti. Fkran bir zeka idi, pekok hadis dinlemitir. Kendilerinden ilim belledii hocalarnn says ikiyz akndr. Tefsire dair bilgisi en ileri noktadadr. Hadis, hadis ravileri (Ricli), hadisin sahih olup olmamasna dair bilgisine hibir kimse ulaamaz. Fkh, nakli -drt mezheb imamnn da tesinde- ashab ve tabinin grleri esizdi. Mezheb ve frkalara dair, usul ve kelma dair bilgisine gelince, bu hususta onun seviyesinde bir kimse bilmiyorum. Dile dair geni bir bilgisi vard, Arapas olduka gl idi. Tarih ve siyere dair bilgisi artc idi. Kahramanlk, cihad ve atlganl ise nitelendirilemeyecek kadar, anlatlamayacak kadar ileri idi. rnek gsterilecek derecede ok cmert idi. Yemekte ve imekte az ile yetinir, zhd ve kanaat sahibi bir kimse idi." 3- "Tabakatu' afiyye el-Kbr" adl eserin mellifi Tacud-Dinin babas Takyud-Din es-Subk -Allahn rahmeti zerine olsun- unlar sylemektedir: "Akl ve er ilimlerdeki geni bilgisi, stn kadri ve kaynayp coan denizi andran hali ile ileri zekas, itihad ile btn bu alanlarda anlatlamayacak ileri dereceye ulamt..." dedikten sonra unlar sylemektedir: "Bana gre o btn bunlardan daha byk, daha stndr. Bununla birlikte yce Allah ona zhd, vera, dindarlk, hakka yardmc olmak, hakk yerine getirmek gibi zellikleri vermiti; btn bunlar da yalnzca Allah iin yapard. Bu hususta selef-i salihin izledii yolu izlerdi. Bu konuda ok byk bir pay sahibi idi. Bu dnemde hatta uzun dnemlerden beri onun benzeri grlm deildir."

22

4- Muhammed b. Abdil-Berr e-afi es-Sbk (v. 777)de unlar sylemektedir: "bni Teymiyyeye cahil bir kimse ile yanl kanaat ve grlere sahib bir kimseden bakas buzetmez. Cahil bir kimse ne sylediini bilmez, yanl kanaat sahibi kimseyi ise sahib olduu yanl kanaat onu bilip tandktan sonra hakk sylemekten alkoyar." 5- Hasmlarndan birisi olan Kemalud-Din b. ez-Zemelkan e-afi (v. 727) eyhulslam bn Teymiyye hakknda unlar sylemektedir: "Herhangi bir ilim dalna dair kendisine soru sorulacak olursa, onu gren ve onu dinleyen bir kimse, onun bu ilim dalndan baka bir ey bilmediini zanneder ve bu seviyede kimsenin o ilmi bilmediine hkmederdi. Dier mezheblere mensub fukaha onunla birlikte oturduklarnda kendi mezhebleri ile ilgili olarak daha nceden bilmedikleri eyleri ondan renirlerdi. Herhangi bir kimse ile tartp da hasm tarafndan susturulduu bilinmemektedir. ster er ilimler olsun, ister bakalar olsun herhangi bir ilim hakknda sz syledi mi mutlaka o ilim dalnn uzmanlarndan ve o ilmi bilmekle tannanlardan stn olduu ortaya kard. Beyz yldan bu yana ondan daha ileri derecede hadis hfzetmi kimse grlm deildir." 6- Mlik ve (sonralar) afi mezhebine mensub bn Dakk el-Iyd (v. 702 h.) onun hakknda yle demektedir: "bn Teymiyye ile biraraya geldiimde btn ilimlerin onun gz nnde bulunduunu, bu ilimlerden istediini alp, istediini brakan bir kii olduunu grdm." 7- Aslen bilyeli, Dmakl (v. 738 h.) el-Birzl Ebu Muhammed el-Kasm b. Muhammed, bn Teymiyye hakknda unlar sylemektedir: "Hibir hususta arkasndan yetiilemeyecek bir imamd. tihad mertebesine ulam ve mtehidlerin artlar kendisinde toplanmt. Tefsirden sz etti mi ar derecedeki ezberleri dolaysyla, gzel sunmas ile herbir gre tercih zayflk ve rtmek gibi layk olduu hkm vermesiyle ve herbir ilme dalabildiine dalmas ile insanlar hayrete drrd. Huzurunda bulunanlar onun bu haline arrlard. Bununla birlikte o zhd, ibadet, yce Allaha ynelmek, dnya esbabndan uzak kalp, insanlar yce Allaha davet etmeye de kendisini bsbtn vermi bir kimse idi." 8- afi mezhebine mensub Dmakl ve Tehzibul-Keml adl eserin sahibi Ebu Haccac el-Mizz de (v. 742 h.) eyhul-slam bn Teymiyye hakknda unlar sylemektedir: "Onun benzerini grmedim, kendisi de kendi benzerini grm deildir. Allahn kitab ve Raslnn snneti hakknda ondan daha bilgilisini, her ikisine ondan daha ok tabi olan grm

23

deilim." Bir seferinde de yle demitir: "Drtyz yldan bu yana onun benzeri grlmemitir." 9- Fethul-Bar adl eserin mellifi bn Hacer el-Askaln (v. 852 h.) onun hakknda unlar sylemektedir: "En hayret edilecek hususlardan birisi de udur: Bu adam Rafz, Hullcler, ttihatlar gibi bidat ehline kar btn insanlar arasnda en ileri derecede duran bir kimse idi. Bu husustaki eserleri pekok ve nldr. Onlara dair verdii fetvalarn snr yoktur." Yine onun hakknda unlar sylemektedir: "eyhul-slam Takyud-Dinin, kanaatlerini kabul edenin de, etmeyenin de oka istifade ettii ve herbir yana dalm eserlerin mellifi nl rencisi emsuddin bn Kayyim el-Cevziyye dnda eer, hibir eseri bulunmasayd dahi, bu bile bn Teymiyyenin ne kadar yksek bir konuma sahib olduunu en ileri derecede ortaya koyard. Durum byle iken bir de gerek akli, gerek nakli ilimlerde Hanbeli mezhebine mensup ilim adamlar yle dursun, ada olan afi ve dier mezheblere mensup en ilerideki nder ilim adamlar akli ve nakli ilimlerde olduka ileri ve benzersiz olduuna da tanklk etmilerdir." 10- "Umdetul-Kar erhu Sahihil-Buhar adl eserin mellifi Halef Bedrud-Din el-Ayn (v. 855 h.) eyhul-slam hakknda unlar sylemektedir: "O, faziletli, maharetli, takvl, tertemiz, vera sahibi, hadis ve tefsir ilimlerinin svarisi, fkh ve hadis usul ve fkh usul ilimlerinde gerek anlatm ve gerek yazm itibariyle ileri derecede idi. Bidatilere kar ekilmi yaln klt. Dinin emirlerini uygulayan byk ilim adam, marufu oka emreden, mnkerden oka alkoyand. Son derece gayretli, kahraman ve korku ve dehete dren yerlerde atlgan, oka zikreden, oru tutan, namaz klan, ibadet eden bir kimse idi. Geiminde kanaatkarl semi, fazlasn istemeyen bir kimse idi. Olduka gzel ve stn ekilde szlerine bal kalr, ok gzel ve deerli ileriyle vaktini deerlendirirdi. Bununla birlikte aalk dnyalktan da uzak kalrd. Mehur, kabul grm ve tenkid edilebilecek bir kusuru bulunmayan, niha sz kestirip atan fetvalar vardr." Onun an ve erefine dil uzatan kimselere kar savunarak ve bu gibi kimseleri yeren bir slubla da unlar sylemektedir: "Ona dil uzatan kimse ancak glleri koklamakla birlikte hemen len pislik bcei gibidir. Gznn zayfl dolaysyla k parltsndan rahatsz olan yarasaya benzer. Ona dil uzatanlarn tenkid edebilme zellikleri de yoktur, k sac, dikkate deer dnceleri de yoktur. Bunlar nemsiz ahsiyetlerdir. Bunlar arasndan onu tekfir edenlerin ise ilim adam olarak kimlikleri belirsizdir, adlar, sanlar yoktur.

24

En yaygn bilinen hususlardan birisi de eyh, imam, byk ilim adam Takyud-Din bn Teymiyyenin en faziletli ve stn ahsiyetlerden, esiz ve pek kapsaml belge ve delillerden birisi olduudur. Onun sahib olduu edep ve terbiye, ruhlar besleyen bir ziyafeti andrrd. Onun sekin szleri adeta duygular harekete getiren ho bir ikiyi andrrd. Olduka ileri derecede dnrlerin olgun meyveleri gibi idi. Onun bu alandaki tabiat ilikten ve irkinlikten son derece uzakt. zerleri rtl pekok hususun rtsn aan kii idi ve bylelikle kapallklar gideren zndklarn, inkrclarn dine dil uzatmalarna kar dinin savunucusu, peygamberlerin efendisinden gelen rivayetleri ilmi tenkide tabi tutan ashab ve tabinden gelen rivayetleri de tenkid szgeinden geiren bir ahsiyet idi."

Ona Yaplan ftiralar: eyhul-slam bn Teymiyyeye ada, mutasavvf, kelamc ve bidati dmanlarndan oka iftiralarda bulunulduu gibi, andan sonra gnmze kadar da (bu durum)devam etmitir. Ancak bu iftiralar arasnda en artc olup hasm bidatilerin dayanak kabul ettikleri iftira ise gezgin bn Batutann, "Rihletu bn Batuta (bn Batuta Seyehatnamesi)" diye tannp mehur olmu "Tuhfetul-Enzar..." adn tayan eserinde -Allahtan layk ile muamele grmesini dileriz- syledii u szlerdir: "726 yl muazzam ramazan ay 9una tesadf eden perembe gn amn Dmak ehrine vardm... Dmakta Hanbeli fukahasnn byklerinden amn by ve eitli ilim dallar hakknda sz syleyen Takyud-Din bn Teymiyye vard. Ancak akl pek yerinde deildi. Dmakllar onu oka tazim eder, o da minbere kp, onlara vaazlar verirdi..." diye szlerini srdrr ve daha sonra unlar syler: "Caminin minberinde insanlara vaaz ederken cuma gnnde huzurunda bulundum. Onlara t veriyordu, syledii szler arasnda u da vard: Allah dnya semasna benim u iniim gibi iner, dedi ve minberin basamaklarndan bir basamak indi. bnuz-Zehra diye bilinen Malik mezhebine mensup bir fakih ona kar kt ve onun syledii bu sz reddetti. Fakat herkes bu fakihe kar kt, elleriyle, ayakkablaryla onu alabildiine vurdular ve nihayet sar da dt..." Ve daha baka yalan ve iftiralar bunlarn akabinde sralamaya devam etmektedir.1 bn Batutann szleri bunlar, iftiras bu. Bundan dolay eyh Ahmed b. brahim b. sa "el-Kasidetul-Nniyye"2ye yazd erhinde u szleri sylemektedir: "Byle bir yalandan Allaha snrz. Bu yalan syleyen Allahtan korkmaz, bu iftirada bulunan utanmaz m? Nitekim hadis-i erifte: "Eer utanmazsan dilediini yapabilirsin"3 diye buyurulmutur.

25

Bu yalan o kadar aktr ki ayrca bunu uzun boylu reddetmeye gerek yoktur. Bu iftirac ve yalancya kar Allah yeter. nk bu ahs Dmaka 726 yl 9 Ramazan tarihinde girdiini sylemekte. eyhul-slam bn Teymiyye ise o srada el-Kalada hapsedilmi bulunmakta idi. Nitekim onun rencisi Hafz Muhammed b. Ahmed b. Abdul-Hadi "Tabakatul-Hanbile" adl eserinde ile Hafz Ebul-Ferac Abdur-Rahman b. Ahmed b. Receb'in belirttikleri gibi gvenilir ilim adamlar bunu bylece zikretmilerdir. Hafz EbulFerac sz geen "Tabakat"nda bn Teymiyyenin biyografisini yazarken unlar sylemektedir: "eyh (bn Teymiyye) 726 yl, aban ayndan, Zlkadenin 28. gnne kadar elKalada (hapis) kald."1 bn Abdil-Had ayrca onun oraya alt abanda girdiini de ekler.2 imdi bu iftiraya bir bakalm. Bu ahs onun huzurunda bulunduundan ve bu srada minberde insanlara vaz-u nasihatte bulunduundan szetmektedir. Bunun gerekle ilgisini bir bilebilseydik! Acaba caminin minberi Dmak Kalasnn ilerine mi intikal etti? Halbuki bn Teymiyye belirtilen tarihte sz edilen kaleye girdiinde ancak na zerinde dar kmt. Hafz madud-Din bn Kesir "Tarihinde3 bunu bylece kaydetmektedir. Bylelikle bu hususta yaplacak aklamalar niha maksadna ulam bulunuyor. bn Batutann oka yalan sylediinin delillerinden birisi de onun bu seyahatnamesinde naklettii ok acaib hikyeleridir. O kadar ki bn Haldun bu seyahatnameden bir miktar nakillerde bulunduktan sonra unlar sylemektedir: "...Onun anlatt eylerin ounluu Hint lkesinin hkmdar ile ilgili olup onu dinleyenlerin oka garib karlayaca halleri ile ilgili anlattklardr... Nihayet o bu kabilden hikayeler anlatt, bu sefer insanlar kendi aralarnda onun yalanc olduunu sylemeye koyuldular. O gnlerde Sultan Faris b. Vardarn veziri ile karlatm. Bu hususta onunla konutum ve ben bu adamn insanlar tarafndan yaygn bir ekilde yalanlanm olmas dolaysyla vermi olduu haberleri kabul etmediini grdm."4 O halde bn Haldun rivayet ettii haberlerin oka garib olular sebebiyle bn Batutann doruluunda phe etmektedir. bn Teymiyyeye dair naklettii rivayetten daha garibi de yoktur. Dier taraftan bn Batutann Hindistan ziyareti esnasnda naklettii garib hadiselerden birisi de u szleriyle anlattklardr:

26

"Nihayet Beay dana vardk, orada salih eyh Ata Evliya'nn zaviyesi de vardr. "Ata" trkede baba demektir, "evliya"da Arapa bir kelimedir. Anlam evliyalarn babas demek olur. Ayn ekilde ona "si sad sale" de denilir. Farsada "si sad" yz "sale" de yl anlamndadr. Onlarn belirttiklerine gre o yzelli yanda imi. Onlar bu kii hakknda gzel inanlara sahibtirler..." Daha sonra unlar syleyinceye kadar szlerini srdrr: "Yanna girdik, ona selam verdim, boynuma sarld. Cismi nemli idi, ondan daha yumuak bir cisim grmedim. Onu gren kii ise elli yanda olduunu zanneder. Bana naklettiine gre herbir yz yanda salar ve dileri (yeniden) kar..."1 Bu seyahatnamede ne kadar uydurma, yalan ve iftira bulunduunu ancak Allah bilir. Allah, bn Teymiyyeye geni geni rahmetini ihsan etsin, zalimlerin tuzaklar ise mutlaka boa kar.

Mihneti ve Vefat: bn Teymiyyenin hasmlar onun birok mihnetlere dmesine sebeb tekil etmilerdir ki; bunlar fetvalarna ve grlerine muhalefet etmesi kendilerine oka ar gelen fukaha, mutasavvf ve kelamclar arasndandr. Defalarca hapse atld. Bunlardan birisi de 26 Ramazan cuma gnne tesadf eden 705 h. ylndadr. Bayram gecesi el-Cub'de bir baka yere nakledildi ve tam bir yl orada mahpus kald. Daha sonra 23 Rebiulevvel 707 hicri ylnda hapisten kt. Arkasndan bir baka sefer sufilerden birisinin davas dolaysyla bir daha hapse atld ve ramazan bayram gn 709 ylnda kt. 726 ylnda bir defa daha mihnete urad, fetva vermesi yasakland ve tutukland. Bu da 10 aban Cuma gnne tesadf ediyordu. ki yl ve birka ay hapiste kald. Pazartesi gecesi de 20 Zlkade 728 ylnda vefat etti. Cenazesine gelenlerin haddi hesab yoktu. mam Ahmedin u szlerine canl bir rnekti. "Bidat ehline deyiniz ki: Bizim ve sizin aranzda fark cenazelerde bulunmalar olsun." te bu ekilde davet, cihad, ders vermek, fetva, telif, tartma, selefin metodunu savunmakla dopdolu bir hayattan sonra vefat etti. Ne evlendi, ne cariye edindi, ne de geriye mal mlk brakt.

27

Yce Allah ona bol bol rahmetini ihsan etsin, cennetin geni yerleri makam olsun. Bize, slama ve mslmanlara yapt hizmetlerin karlnda Allah onu en hayrl ekilde mkfatlandrsn.

Biyografisinin Bulunabilecei Yerler:2 a- Genel Kaynaklar: 1- bn Kesir, el-Bidaye ven-Nihye (XIV, 4, 7-23, 36-39, 44, 48, 53-55, 67, 97, 123, 135-140, 143) 2- bn Hacer, ed-Durarul-Kmine, I, 144 3- e-evkan, el-Bedrut-Tal, I, 63 4- ez-Zeheb, Tezkiratul-Huffz, IV, 1496 5- bn Receb, ez-Zeylu al Tabakatil-Hanabile, II, 387 6- Tabakatul-Mfessirn, I, 45. 7- Suyut, Tabakatul-Huffz, 520 8- el-Ktb, Fevtul-Vefeyt, I, 74 9- es-Seh'av, el-Ilnu bit-Tevbih limen Zemmet-Tarih, Tahkik Rovental, Kontrol Salih el-Ali, s. 111, 136, 137, 294, 307, 352. 10- Sddiyk Hasen Han, et-Tacul-Mkellel, s. 420, 431.

b- zel Kitablar: Eskiden de, gnmzde de onun iin zel biyografiler de yazlmtr. Bunlarn en nemlileri: 1- bn Nasrud-Din ed-Dmak, er-Reddul-Vfir. 2- bn Abdil-Had, el-Ukud'u-l Durriyye fi Menakibi bn Teymiyye.

28

3- Mer el-Keram, el-Kevakihlud-Durriyye fi Menakibi bn Teymiyye. 4- Mer el-Keram, e-ehdetu'z - Zekiyye fi Senail-Eimmeti ale'bni Teymiyye. 5- el-stanbul, bn Teymiyye Batalul-slahid-Din. 6- Selim el-Hilal, bn Teymiyye el-Mfter aleyh. 7- Muhammed Ebu Zehra, bn Teymiyye Hayatuhu ve Asruhu. 8- Ebul-Hasen en-Nedv, Ricalul-Fikr adl dizinin bn Teymiyyenin biyografisine ait blm. 9- Abdur-Rahman Abdul-Halik, Lemahatun min Hayati bn Teymiyye. 10- el-Fevezan, Min Alamil-Mceddidin: eyhul-slam bn Teymiyye. 11- e-eyban, Evrakun-Mecmuatun min Hayati eyhil-slam bn Teymiyye.

29

Prof. Halil Herras'n Ksa Biyografisi:1

Byk ilim adam selef, muhakkik Muhammed Halil Herrs; Msr Arab Cumhuriyeti el-arbiyye eyaletinden. 1916 ylnda Tantada dodu, krkl yllarda Ezher niversitesi Usulud-Din Fakltesinden mezun oldu. Tevhid ve mantk dalnda doktor nvann ald. Ezher niversitesi Usulud-Din Fakltesinde profesr olarak alt. Suudi Arabistan Krallnda misafir hoca olarak grev yapt. Riyaddaki slami Muhammed b. Suud niversitesinde ders verdi. Tekrar Suudi Arabistana misafir olarak geldi ve bu sefer Mekke-i Mkerremede imdiki mmul-Kura niversitesi olan eski eriat fakltesinde lisans st ksmnn akide blm bakanln yapt. Tekrar Msra geri dnd ve Ansarus-Sunnetin-Nebeviyye Cemaati genel bakan vekilliine getirildi. Sonra da Kahiredeki bu cemiyetin genel bakan oldu. Vefatndan iki yl nce 1973 ylnda doktor Abdul-Fettah Selme ile birlikte el-arbiyye eyaletinde Cemaatud-Dava el-slamiyyenin kuruluuna katld ve bu cemaatin ilk bakan oldu. Yaklak altm yalarnda 1975 ylnda vefat etti. Selef akidesine mensub birisi idi. Hakta son derece metanetli, delil ve aklamalar gl idi. Hayatn retim, telif, snneti ve ehl-i snnet vel-cemaat akidesini yaymakla geirdi. Pekok telifi vardr. Bunlarn bazlar:

30

1- bn Kudamenin el-Muni adl eserinin tahkiki: Bu eser ilk olarak Msrda Matbaatulmamda baslmt. 2- bn Huzeymenin et-Tevhid adl eserine tahkik ve notlar. 3- Ebu Ubeyde el-Kasm b. Sellamn el-Emval adl kitabna tahkik ve notlar. 4- Suyutnin el-Hasaisul-Kbr adl eserinin tahkik ve tenkidi 5- bn Hiamn es-Siyretun-Nebeviyye adl eserine tahkik ve notlar. 6- bn Kayyime ait el-Kasidetul-Nuniyyeye dair iki ciltlik erhi. 7- bn Teymiyye ve Nakduhu li Mesalikil-Mtekellimin fi Mesailil-lahiyat. (bn Teymiyye ve ilahiyat meselelerinde mtekellimin yntemini eletirisi) 8- bn Teymiyyeye ait el-Akdetul-Vastiyye erhi, ki elinizdeki bu kitabtr.

31

erh Eden'in nsz

Hamd olsun lemlerin rabbi, rahman, rahim, din gnnn maliki Allaha. Salat ve selam olsun rasllerin en ereflisi Peygamberimiz, Allahn kulu ve Rasl Muhammede, onun aile halkna, ashabna, kyamet gnne kadar da gzel bir ekilde onlara tabi olacaklara. eyhul-slam bn Teymiyye -Allahn rahmeti zerine olsun-ye ait "el-AkdetulVstyye ehl-i snnet vel-cemaat akidesine dair yazlm en kapsaml eserlerdendir. Bununla birlikte lafzlar olduka ksa, ibareleri olduka dikkatli seilmitir. Ancak birok yerde kapallklarn giderecek bir aklamaya, gizli cevherlerin zerindeki perdeleri kaldracak bir izaha ihtiyac vardr. Yaplacak bu aklamann bununla birlikte pekok nakillerle usandrc olmamas, uzun olmamas gerekir. Bylelikle yetikinlerin idrakine uygun dsn ve onlara kolaylkla konunun zn verebilsin. Bundan tr yce Allahtan hayrlsn dileyerek bu ii yapmaya kalktm. lerimizin okluuna ve byle bir ile uramay engelleyen bir younlua ramen bunu yapmaya kalktm. Aziz ve celil olan Allahtan okuyan herkese faydal klmasn, bu erhi Onun rzas iin halis klmasn dilerim. phesiz ki O pek yakndr, dualar kabul edendir.

Muhammed Halil Herrs

32

33

el-Akdetl-Vstyye erhi

34

35

"Bismillahirrahmanirrahim: Rahman, rahim, Allahn ad ile.

Besmele: lim adamlar besmelenin her bir surenin balangcn tekil eden bir yet mi yoksa sureleri birbirinden ayrmak ve balarken onun bereketinden faydalanmak zere zikredilmek iin indirilmi bamsz bir yet mi olduu hususunda farkl grlere sahiptir.1 Tercih edilen gr ikincisidir. Bununla birlikte besmelenin en-Neml suresinin (30. yetinin) bir paras olduu hususunda ve et-Tevbe suresinin batarafnda terkedilecei zerinde gr birliine varmlar. nk etTevbe suresi, el-Enfal suresi ile birlikte tek bir sure gibi deerlendirilmilerdir. "Bismi"nin bandaki "be" yardm dilemek iindir ve bazlar fiil olarak, bazlar isim olarak takdir ettikleri hazfedilmi (gizli, zikredilmemi) bir kelimeye taalluk etmektedir, demilerdir. Her iki gr de birbirine yakndr, Kurn- Kermde her iki husus da varid olmutur. Yce Allahn: "Yaratan Rabbinin adyla oku." (el-Alak, 1) buyruunda mteallak fiildir. "Onun akp yrmesi de Allahn adyladr." (Hud, 41) buyruunda da mteallak isimdir. Bununla birlikte mteallakn sonradan takdir edilmesi gzeldir. "nk yce Allahn isminin baa alnmas daha uygun olduu gibi, cr ile mecrrun nceden zikredilmesi yce Allahn gzel adnn teberrken, zellikle zikredilmi olduunu ifade eder. sim ise bir manay tayin ya da dierinden ayrdetmek iin kullanlan bir lafzdr."

36

"sim"in hangi kkten tredii hususunda gr ayrl vardr. Bunun almet anlamndaki "es-simetu"den tremi olduu sylendii gibi, ykseklik ve ycelik anlamna gelen "es-sumuv"den tredii de sylenmitir, tercih edilen gr budur. "sm"in bandaki hemze de vasl hemzesidir. sim, kimilerinin iddia ettii gibi msemmsnn (yani ad olduu eyin) bizzat kendisi deildir. nk isim dellet eden lafz, msemm ise bu isim ile kendisine dellet olunan anlamdr. Tesmiye (isim vermek)in kendisi ise byle deildir. nk isim vermek, isim verme fiilini ifade eder. Mesela: Ben oluma Muhammed adn verdim, denilir. Bazlarnn sylediklerine gre "bismillah"deki "ism" lafz fazladan gelmitir. nk yardm Allahn isminden deil, bizzat kendisinden istenir. Ancak bu grn bir kymeti yoktur, nk maksat an yce Allahn o gzel adn dil ile anmaktr. Yce Allahn "En yce Rabbinin adn tesbih et." (el-Ala, 1) buyruunda olduu gibi. Yani Rabbinin adn syleyerek, onu telaffuz ederek, onu tesbih et. O halde maksat yce Allahn adn bata anmak suretiyle onun bereketinden yararlanmaktr.

sm-i Cell Olan Allah: sm-i celal olan "Allah" adnn trememi camid bir isim olduu sylenmitir. nk tremi olmak, tredii kkn var olmasn gerektirir. Yce Allahn ad ise kadimdir, kadim olann ise herhangi bir kk maddesi yoktur. O halde ism-i celal de ad olarak kullanlmalar ile birtakm sfatlar ihtiva etmeyen katksz dier zel isimler gibidir. Ancak doru olan bu ismin mtak (belli bir kkten tredii)dir. Bunun tredii ilk kkn hangisi olduunda ise gr ayrl vardr. Bu kkn ibadet etmek anlamna gelen "elihe-ye'lehu-ilheten-ulheten"den geldii sylendii gibi, arp kalmay ifade eden "elihe-ye'lehu-elehen"den tredii de sylenmitir. Doru olan birinci grtr. O halde o kendisine ibadet olunan (melh) yani mabd anlamnda "ilh"tr. Bundan dolay bn Abbas -Radyallahu anh-: "Allah btn mahlukatnn zerinde ulhiyyet ve ubdiyyet hakkna sahip olandr."1 demitir.

37

"Allah" lafznn bir kkten trediini kabul eden gre gre bu lafz asl itibariyle bir sfat olur. Ancak zel isim olmas daha ar bastndan dolay dier isimlerle onun hakknda haber verilir ve ona sfat olurlar. Mesela Allah, rahman, rahim, semi, alimdir denildii gibi, rahman, rahim olan Allah... da denilir.

Rahman ve Rahim:

"er-Rahman, er-Rahim" Yce Allahn gzel isimlerinden erefli iki isimdir. Bunlar yce Allahn rahmet sfatna sahip olduuna dellet etmektedir. Rahmet an yce Allahn celline yakan bir ekilde gerek anlamda bir sfatdr. -Muattilenin ileri srd gibi- rahmet'ten kast, mesela iyilik yapmay dilemekte olduu gibi, rahmetin gerei olan eyleri dilemektir, eklindeki aklama.doru deildir. Yce Allahn izniyle buna dair geni aklamalar ileride gelecektir. "Rahman ve Rahim"in birlikte kullanlmas hususunda da gr ayrl vardr. Bir gre gre "er-Rahman" dnyada rahmeti hereyi kuatm olan demektir. nk "faln" kipi dopdolu olua ve oklua delalet eder. "er-Rahm" ise hirette rahmetini zel olarak mminlere tahsis edecek olan demektir. Bunun aksi de sylenmitir. Byk ilim adam bnul Kayyim -Allahn rahmeti zerine olsun- "Rahman" adnn an yce Allahn zat ile kaim sfata dellet ettiini "er-Rahim"in de kendisine rahmet olunana taalluk ediine dellet ettiini kabul etmektedir. Bundan dolay Kurn- Kermde "erRahman" ad mteaddi (geili) olarak gelmemitir. Mesela yce Allah: "O mminlere kar pek rahimdir." 1 diye buyurmaktadr, fakat "Rahmandr" diye buyurmamaktadr. Bu aklama her iki isim arasndaki fark ortaya koyan aklamalarn en gzelidir. bn Abbasn da yle dedii rivayet edilmektedir: "Bunlar son derece rikkatli iki isimdir. Bunlarn biri dierinden daha rikkatlidir."2

38

Kimisi de besmelede ki "er-Rahman" isminin ism-i celalin sfat olmasn kabul etmemektedir. nk bu da bir baka zel isim olup, ondan bakas hakknda kullanlmamaktadr. zel isimler ise sfat olarak kullanlmazlar. Doru olan ise bu ismin muhtevasndaki sfat anlam nazar- itibara alnarak, ism-i celalin sfat olduudur. Buna gre "er-Rahman" yce Allahn hem ad, hem sfatdr. Onun isim olmas, sfat olmasna aykr deildir. O sfat olmas itibariyle yce Allahn ismine tabi olarak zikredilmitir. sim olmas itibari ile de Kurn- Kermde baka bir isime tabi olmadan zel bir isim olarakta varid olmutur. Yce Allahn: "Rahman, ara istiv etmitir." (Taha, 5) buyruunda olduu gibi. "Rasln hidayet ile hak dini de btn dinlere stn klmak zere gnderen Allaha hamd olsun. ahid olarak Allah yeter.'' "Allaha hamdolsun" ile ilgili olmak zere Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-n yle buyurduu rivayet edilmektedir: "Allaha hamd ve bana salat(u selam) ile balamayan herbir sz kesiktir, arkas kopuktur, bereketi giderilmitir."3 Bunun benzeri besmele hakknda da varid olmutur. te her iki rivayet ile amel etmek maksadyla mellif her ikisini yerine getirmitir. Bu iki rivayet arasnda da bir eliki yoktur. nk balang biri gerek, biri izafi olmak zere iki trldr. Hamd yermenin zttdr. Adam hamdettim, ona hamdediyorum, ederim (verim) denilir. len kimseye de mahmd ve hamd denilir. Yce Allaha ard arkasna hamd-u senalarda bulunmay anlatmak zere; "hammedallahe" denilir. "O kii elhamdulillah dedi" diye de kullanlr.

Hamd le kr Arasndaki Fark: Hamd, ister bir nimet olsun, ister bir baka ey olsun tercihen yaplan gzel eylere kar dil ile vgde bulunmaktr. Mesela; ben filan adama nimetleri dolaysyla hamdettim denildii gibi, kahramanln hamdettim (vdm) de denilir. kr ise zel olarak nimet hakknda kullanlr. Kalb, dil ve azalarla yaplr. Nitekim air yle demektedir:

39

"Benim sizlere olan nimetimi ey ifade etmitir: Elim, dilim ve grnmeyen kalbim (vicdanm)." Buna gre hamd ile kr arasnda genellik, zellik ilikisi vardr. Nimete karlk dil ile vmek noktasnda ikisi de ortaktr. Nimet olmayan ihtiyari iyiliklere karlk dil ile vgde bulunmak hamdin tek bana sahib olduu bir zelliktir. Nimetin zellii dolays ile kalb ve azalarla vgde bulunmak ta krn tek bana sahib olduu bir zelliktir. Buna gre hamd, mteallak itibariyle daha genel, arac itibariyle daha zeldir. kr ise bunun tam aksinedir.

Hamd le Medh (vg) Arasndaki Fark: Hamd ile medh arasndaki farka gelince, bnul-Kayyim yle demektedir: "Hamd, kendisine hamdolunann iyiliklerini haber vermekle birlikte onu sevmeyi ve tazim etmeyi de ifade eder. Dolaysyla beraberinde hayr iradesinin de bulunmas kanlmazdr. Medh (vmek) ise byle deildir. O sadece bir haber vermekten ibarettir."1

Bundan dolay medh daha geni erevede kullanlmaktadr. nk medh canl, l ve cansz varlklar iin de szkonusu olabilmektedir. "el-hamdu"de ki "el" istirak iindir. Yani muhakkak ve mukadder btn hamd eit ve birimlerini kapsamay ifade eder. Cins iin olduu da sylenmitir. Bunun anlam da1 "kmil manasyla hamd Allah iin szkonusudur. Bu da yce Allahn kemal sfatlar ve gzel vasflar dolaysyla kendisine hamdetmeyi gerektiren herbir hususun onun hakknda sabit olmasn gerektirir. Zira kemal sfatlarna sahib olmayan bir varlk mutlak olarak hamdolunan bir varlk deildir. Olsa olsa ancak bir yn ile kendisine hamdedilir, baz ynleriyle edilmeyebilir. Her bakmdan ve btn bak alarna gre btn hamd eitleri ile hamd edilen bir varlk olamaz. Bundan tek istisna btn kemal sfatlarna sahib olandr. Eer kemal sfatlarndan bir tanesine dahi sahib olmazsa o sfatn eksiklii sebebiyle ona yaplan hamdde eksiklik szkonusu olur."2 "Rasl " szlkte kendisi ile risalet (mesaj) gnderilen demektir. Mesela, onu bu i ile rasl olarak gnderdi, denilir. Yani o kimseden gnderdii mesaj eda etmesi ve tebli etmesi istenmesi halinde bu ifade kullanlr. oulu "rusl ve rusul" ekillerinde gelir.

40

er bir terim olarak rasl, kendisine bir eriatin vahiy ile bildirilip onu tebli etmekle emrolunmu, hr, erkek bir insandr. yet ona vahiy gnderilmekle birlikte, onu tebli etmesi emredilmemise o vakit bu bir nebidir.

Rasl le Neb Arasndaki Fark: Buna gre herbir rasl bir nebidir, fakat aksi szkonusu deildir. Bir kimse nebi olmakla birlikte rasl olmayabilir de.3 Burada Rabbe ait zamire izafe olunan raslden kast ise Muhammed -Sallallahu aleyhi ve sellem-dr. "Hidyet" szlkte aklamak ve dellette bulunmaktr. Yce Allahn u buyruunda olduu gibi:"Semud kavmine gelince, Biz onlara hidayet verdik, ama onlar krl hidayetten daha sevimli buldular." (Fussilet, 17) Burada anlam, biz onlara gerekli aklamalar yaptk, eklindedir. Nitekim yce Allah bir baka yerde yle buyurmaktadr: "Gerekten Biz, onu doru yola hidayet ettik. ster kredici olsun, ister nankr olsun." (el-nsan, 3) Bu anlam ile hidayet btn insanlar iin geneldir. Bundan dolay Kurn- Kerm de hidayet ile nitelendirilmitir. u buyrukta olduu gibi:"Gerekten bu Kurn en doru olana hidayet eyler (iletir)." (el-sra, 9) Yce Allahn u buyruunda olduu gibi, Allah Rasl de hidayet ile nitelendirilmitir:"Ve muhakkak ki sen doru yola hidayet edersin (iletirsin)." (e-r, 52) Hidayet, tevfik ve ilham anlamnda da kullanlabilir. O takdirde bu, yce Allahn hidayete iletmeyi diledii kimseler hakknda zellik ifade eder. Yce Allah yle buyurmaktadr:"Allah kimi doru yola hidayet etmeyi (iletmeyi) dilerse, gsn slma aar." (el-Enam, 125) te bundan dolay yce Allah raslnn hidayet etme gcne sahib olmadn belirterek yle buyurmaktadr:"Muhakkak sen sevdiini hidayete erdiremezsin. Fakat Allah dilediine hidayet verir." (el-Kasas, 56)

41

Burada hidayetten maksat Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-n getirmi olduu doru haberler, sahih iman, faydal bilgi ve salih ameldir. "Din" ise eitli anlamlarda kullanlr. Bunlardan birisi karlk (ceza) demektir. Yce Allahn:"Din gnnn maliki" (el-Fatiha, 4) buyruunda olduu gibi. "Kii nasl bir din ile hareket ederse, o da yle bir din ile kar karya braklr. Nasl hareket ederse, onun gibi karlk grr."1 ifadesi de bu anlamdadr. Bir dier manas boyun emek ve emre bal olmak demektir. Onun nnde eildi ve boyun edi anlamnda; "dne leh" denilir. "dnellahe bi kez" veya; "al kez" yani u yol ile ya da ununla Allaha ibadet etmeyi din edindi, de denilir. Burada ise dinden kast, yce Allahn raslullah ile gndermi olduu ister itikadi, ister kavli, ister fiili olsun btn hkm ve eriatlerdir. Burada dinin hakka izafe edilmesi, mevsufun sfatna izafe edilmesi kabilindendir. "Hak olan din" demektir. Hak, mastardr. Bir eyin sabit olup, vacib olmasn ifade eder. Bununla kastedilen sabit ve vakada bulunandr. Ztt ise herhangi bir gerei bulunmayan batldr. "stn klmak iin" anlamndaki ifadenin bana gelen "lam"(iin) talil lmdr ve "gnderen" anlamndaki fiile taalluk etmektedir. stn ve galib gelmek anlamn verir. Yani delil ve belge ile btn dinlere kar stn klmak iin dinini gnderen... demektir. "ed-Din" lafznn bandaki "elif, lam" cins iindir. Kapsamna batl olan btn dinler girmekte olup, bunlar da slamn dndaki dinleri ifade eder. "ahid olarak Allah yeter" ifadesindeki hid (ehd) "fal" vezninde olup, "hid oldu" anlamndaki fiilden mbalaa kipidir. Bu da ya haber vermek ve bildirmek anlamndaki ehadet'ten yahut ta "hazr bulunmak" anlamndaki ehadet'ten gelmektedir. Yani raslnn doruluunu haber veren olarak yahut ta kendisinden hibir eyin gizli kalmad hereyi gren ve hazr olan (ahid) olarak Allah yeter, demektir. Btn bu geen aklamalarn topluca anlam udur: Btn kemal sfatlar, en mkemmel ve en eksiksiz ekilde yce Allah hakknda sabittir an yce Allahn hamdini gerektiren hususlardan birisi de Onun kullarna ihsan etmi olduu nimetleridir. Btn insanlar bu nimetleri sayp dkemezler. Bu nimetlerin en by ise yce Allahn Muhammed -Sallallahu aleyhi ve sellem- lemlere rahmet, takv

42

sahiblerine de bir mjde olmak zere hidayet ile ve hak din ile gndermi olmasdr. Onu bu din ile gndermesinin hikmeti ise bu dini delil ve belgelerle; g, iktidar ve hakim olmak suretiyle btn dinlere stn klmaktr. Raslnn doruluuna ve getirdiklerinin gerekliine ahid olarak Allah yeter. an yce Allahn ahitlii, onun sz, fiili, raslne yardm, mucize ve getirmi olduu dinin apak hakkn kendisi olduuna dair eitli delilleri ile desteklemesi ekillerindedir.

"ahidlik ederim ki Allahtan baka hibir ilah yoktur. Bir ve tektir, Onun orta yoktur. Bunu ikrar ederek ve (Onu) tevhid ederek (sylyorum)."

ehdetin Anlam: ehdet, bir ey hakknda bilerek haber vermek, onun doru olduuna ve sabit olduuna inanmak demektir. krar ve itaat ile birlikte olmadka ve bu hususta kalb ile dil birbirine muvafakat etmedike, ehadet muteber deildir. nk yce Allah mnafklarn syledikleri: "ehdet ederiz ki muhakkak sen Allahn Raslsn." (el-Mnafikun, 63/1) szlerinde, bunu dilleriyle sylemi olmakla birlikte yalanc olduklarn belirtmitir.1 "L ilhe illallah" tevhid kelimesidir. Btn peygamberler sz birlii halinde onu getirmilerdir. Hatta hepsinin davetlerinin z, risaletlerinin hlasas budur. Ne kadar rasl gelmise, mutlaka iinin ba bu olmutur, merkeze onu koymutur. Nitekim Peygamberimiz -Sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmutur: "La ilahe illallah deyinceye kadar savamakla emrolundum. Bunu syledikleri takdirde -onun hakk ile olmas hali mstesnkanlarn ve mallarn benden korumu olurlar. Hesablarn grmek ise aziz ve celil olan Allaha aittir."2 Bu kelimenin tevhide delalet etmesi ise mnhasran bir mana ifade etmesini gerektiren hem nefy, hem de isbat (reddi ve kabul) ihtiva etmesi itibariyledir. Byle bir slub ise mcerred isbattan daha belidir. Mesela, Allah bir ve tektir demekten daha belidir. Tevhid kelimesi birinci blmyle yce Allahn dndaki btn varlklarn ulhiyetlerini reddetmekte, ikinci blm ile de ulhiyetin sadece Allah iin szkonusu olacan ortaya koymaktadr.

43

Bu tevhid kelimesinde u takdirde bir haberin gizli olduunu kabul etmek gerekir: Hakkyla ibadet olunan Allahn dnda hibir varlk "yoktur."1 "O, bir ve tektir. Onun orta yoktur." ifadesi ise tevhid kelimesinin dellet ettii anlam tekid etmektedir. "Bunu ikrar ederek" ifadesi de "ehadet ederim" fiilinin anlamn pekitirmektedir. Maksat kalb ile dilin birlikte ikrardr. "Tevhid ederek" ibadete yalnzca Allah'a ihls ile ynelerek... anlamndadr. Bundan da kast marifet ve isbat tevhidi esas zerinde ykselen irade ve kiinin istei ile gerekletirilen tevhiddir. "Ve yine ehadet ederim ki Muhammed Allahn kulu ve rasldr. Allahn salat ve artp duran selam ona, aile halkna ve ashabna olsun." Allah Raslnn risaletine ve kulluuna ahidlii, yce Allahn tevhidine ahidlik ile birlikte szkonusu etmesi her ikisinin de kanlmaz olduuna iaret etmek iindir. Bunlarn biri dierinin yerini tutmaz. Bundan dolay ezanda da (namazdaki) teehhdde de her ikisi birlikte zikredilir. Kimi ilim adam yce Allahn:"Hem Biz, ann da ykseltmedik mi?" (el-nirah, 94/4) buyruunun tefsiri hakknda yle demitir: "Yani ben anlacak olursam, mutlaka sen de benimle birlikte anlrsn."2 Peygamber efendimizin risalet ve kulluk vasflarn birarada szkonusu etmesi, kulun sahib olabilecei en yksek vasflarn onlar oluundan dolaydr.

badetin Anlam: badet, yce Allahn mahlukat kendisi sebebiyle yaratm olduu hikmetin ifadesidir. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "Ben cinleri de, insanlar da ancak Bana ibadet etsinler diye yarattm." (ez-Zariyat, 51/56) te yaratlmn kemali bu gayeyi gerekletirmesine baldr. Kul, kulluu ne kadar ileri derecede gerekletirebilirse, kemali o kadar artar, derecesi o kadar ykselir.

44

Bundan dolay yce Allah peygamberinin en yksek hali ve en erefli makamlarnda -sra, yce Allaha davet grevini ifa etmesi, Allahn ona vahiy bildirmesi, zerine indirilmi olan Kurn- Kermle meydan okumas gibi- ondan "kul" vasfyla sz etmitir. "Kulluk: ubdiyyet" vasf ile ayn zamanda bazan rasln snrn aarak onu ulhiyet mertebesine ykseltip arya kaanlarn kanaatlerinin reddedilmesine de dikkat ekmektedir. Sapk sufilerin yaptklar gibi. Halbuki Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-n yle buyurduu sahih olarak bize ulam bulunmaktadr: "Hristiyanlarn Meryem olu (sa)y ar tazim ettikleri gibi, siz de beni tazim etmeyiniz. Ben ancak bir kulum. Bu sebeple, Allahn kulu ve rasl deyiniz."1 Maksat o ki; bu ehadetle kul, Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-in Rabbine kulluunu ve risaletinin kemalini itiraf ile onun kemalini ortaya koyan herbir zellikte btn insanlardan stn olduunu dile getirmektir. Kul, Peygamber efendimizi haber verdii btn hususlarda tasdik etmedike, emrettii btn hususlarda ona itaat edip btn yasaklarndan da kanmadka bu ahitlii tamamlam saylmaz.

Saltn Manas: Szlkte salt dua demektir. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"Onlara dua (salt) da et. phesiz senin duan onlara huzur ve gvendir." (et-Tevbe, 9/103) Yce Allahn raslne salt getirmenin anlam ile ilgili olarak yaplm en sahih aklama Buharnin Sahihinde Ebul-Aliyeden rivayet ettii u aklamadr: "Allahn raslne salt melekler nezdinde ondan vg ile szetmesidir."2 Meleklerin salatnn anlam ile ilgili olarak mehur olan gre gre bu mafiret istemek anlamdr. Nitekim sahih hadiste yle buyurulmaktadr: "Sizden namaz klan bir kimse, namaz kld yerinde klmaya devam ettii srece melekler o kimseye salt getirirler. Allahm, ona mafiret buyur, Allahm, ona rahmet buyur, derler."3 nsanlarn salt getirmeleri ise niyaz etmeleri, yalvarp yakarmalar, dua etmeleri demektir. Bir kiinin al' (aile halk), akrabalk ve benzeri salam bir ba ile kendisi ile balantl olan kimselerdir. Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-n al' ile kimi zaman kendilerine

45

zekat vermenin haram olduu kimseler kastedilir ki, bunlar Haimoullar ve Muttalib oullardr. Kimi zaman da dini zere ona tabi olan herkes kastedilir. "l"in asl ekli "ehl"dir. Henin yerine hemze getirilmitir. ki hemze arka arkaya gelince, ikinci hemze elif'e dntrlmtr. Bunun kltme ismi "uheyl" ya da "uveyl" diye getirilir. O bakmdan ancak ou zaman eref ifade eden hususlar hakknda kullanlr. Mesela; hacamat yapann al' ya da dokumacnn al' denilmez. "Ashab" dan kast ise Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-n sahabeleridir. Hayatta iken mmin olarak onunla karlam ve bu hal zere lm olan herkese "sahabe" denilir.

Selmn Anlam: Selm mastar bir isimdir. Holanlmayan herbir eyden selm verilen kimse iin, esenlikte olmasn istemek demektir. "es-Selm" yce Allahn isimlerindendir. Her trl kusur ve eksiklikten uzak olmak demektir. Yahut ta hirette mmin kullarna selam verecektir, anlamndadr.

"mdi bu (risale) kyametin kopaca vakte kadar yardma mazhar, kurtulua eren frka olan ehl-i snnet vel-cemaatin itikadna dairdir." "Emm badu: mdi" maksada geii gsteren ve bu amala kullanlan bir kelimedir. Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- gerek hutbelerinde, gerek mektublarnda bunu oka kullanrd. Nahivcilere gre takdiri anlam udur: Her ne olursa olsun, imdi... syleyeceimize gelelim. "Bu" sz ile telif edilen bu eserin ihtiva ettii itikada dair imani esaslara bir iarettir ki, bunlar da "bu itikad Allaha iman etmek... dr" diye zetlemitir. tikad "una itikad ediyorum"un mastardr. Bir eyi akide (inan) edinmeyi ifade eder. Bunun da anlam kalb ve vicdan ile bunu kat olarak kabul edip bununla da Allaha balanp itaat etmektir. Asl itibariyle ipi akdetmek (dmlemek)den gelmektedir. Daha sonra kat inan ve kararllk hakknda kullanlmaya balanmtr.

46

Kurtulua Eren Frka (Frka-i Naciye): "Frka" fe harfi esreli olarak, insanlardan bir kesim demektir. O bu frkay "yardma mazhar, kurtulua eren" diye nitelendirmi ve bunu da Peygamber efendimizin u hadisinden hareketle sylemitir: "mmetimden bir kesim hak zere yardma mazhar olarak kalmaya devam edecektir. Onlar yardmsz brakanlarn, onlara zarar olmayacaktr. Allahn emri gelinceye kadar."1 Bu ifadeleri kullanrken ilham ald dier hadis de udur: "Bu mmet yetmi frkaya ayrlacaktr. Biri mstesna hepsi atetedir, o ise bugn benim ve ashabmn zerinde bulunduumuz yolun benzeri zerinde gidenlerdir."1

Ehl-i Snnet Vel-Cemaat: "Ehl-i snnet vel-cemaat" ifadesi "frka" ifadesinden bedeldir. Snnetten kast bidat ve farkl grlerin ortaya kmasndan nce Raslullahn ve ashabnn zerinde gittikleri yoldur. "Cemaat" asl anlam itibariyle biraraya gelmi, toplanm topluluk demektir. Burada onlardan kast ise yce Allahn kitab ile Raslnn snnetindeki apak hakkn etrafnda toplanm ve bu mmetin selefini tekil eden ashab- kiram ile tabindir.

"man Allaha, meleklerine, kitablarna, rasllerine, ldkten sonra dirilie iman etmek ve hayryla, erriyle kadere inanmaktr."

mann Esaslar: te bu alt husus imann esaslardr. Kii kitab ve snnetin dellet ettii doru ekliyle bunlarn hepsine iman etmedike hibir kimsenin iman tamam olmaz. Bunlardan birisini inkr eden yahut bu ekilden baka trl inanan kimse kfir olur.

47

Btn bunlar mehur Cibril hadisinde; Cebrail -Aleyhisselam-n Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-e slama, iman ve ihsana dair soru soran bir Bedev Arap klnda geldii vakit szkonusu edilmi esaslardr. Peygamber ona yle demiti: "(man) Allaha, meleklerine, kitablarna, rasllerine iman etmendir. ldkten sonra dirilie ve hayr ile erri ile kadere inanmandr."2 Kaderin acsyla, tatlsyla yce Allahtan olduuna inanmaktr.

Meleklere man: Melike (melekler) lafz "melek"in ouludur. Kelimenin asl anlam elilik demek olan "el-ulke"den gelmektedir. Melekler yce Allahn yarattklarndan bir eittir. Onlar semavtnda yerletirmi, yarattklarnn ileri ile onlar grevlendirmitir. Kitabnda onlar yce Allahn kendilerine vermi olduu emirlerde, ona kar gelmemekle, emrolundaklarn yapmakla ve gece gndz yorulmadan, aralksz olarak Onu tesbih etmekle nitelendirmektedir. Onlar hakknda sfat ve amellerine dair kitab ve snnette varid olmu hususlara iman etmek ve onun dndaki hususlarda bir ey sylememek grevimizdir. nk bunlar Allah ve Raslnn bize rettikleri dnda bilgi sahibi olmamzn szkonusu olmad gayb hususlardandr.

Kitablara man: Kitablar (el-ktb) lafz "kitab"n oulu olup, toplamak ve birbirine katmak anlamna gelen "el-ketb"den gelmektedir. Kitablardan kast semadan Allahn rasllerine indirilen kitablardr. Bizim bu kitablardan bildiklerimiz brahimin sahifeleri, Musa -Sallallahu aleyhi ve sellem-a levhalarda indirilmi olan Tevrat, saya indirilmi olan ncil, Davuda indirilmi olan Zebur ve son olarak nazil olan, ncekilerini dorulayan, onlar hakknda hkm vermek konumunda bulunan Kurn- Kermdir. Bunlarn dndaki kitablara da icmal (toplu) olarak inanmak gerekir.

Peygamberlere man:

48

Rsul (peygamberler, rasller) rasln ouludur. Yce Allahn kendisine bir eriat vahyedip onu tebli etmekle emrolunan kiiye rasl denildii daha nceden belirtilmiti. Yce Allahn kitabnda ismini verdii kimselere tafsil olarak iman etmemiz gerekir. Bunlar yirmibe peygamberdir. air u szleriyle bunlar zikretmi bulunmaktadr: "te bu... hccetimizdir."1 Buyruunda sekizinin ile; Onunun ad geer, geriye yedisi kalr, onlarn da ad udur: dris, Hud, uayb, Salih ve Zlkifl ile Adem ve bir de sonuncular olan o sekin (peygamber Muhammed)" Bunlarn dndaki rasl ve nebilere gelince, biz onlarn nubuvvet ve risaletlerine itikad etmek anlamnda icmali olarak iman ederiz. Onlarn saylarn ve isimlerini aratrmak gibi bir klfetin altna kendimizi sokmayz. nk bu yce Allahn bilgisini kendisine ayrm olduu hususlardandr. Yce Allah yle buyurmaktadr: "Kssalarn sana daha nce anlattmz peygamberlere de kssalarn sana (henz) anlatmadmz peygamberlere de (vahyettik)". (en-Nisa, 4/164) Bu peygamberlerin kendilerine risalet olarak verilen btn hususlar yce Allahn kendilerine emretmi olduu ekilde tebli ettiklerine, kendilerine peygamber olarak gnderilmi olduklar arasndan hibir kimsenin bilmemesi szkonusu olmayacak ekilde bunlar ak ve seik bildirdiklerine, yalanclktan, hainlikten, teblii gizlemekten ve ahmaklktan yana korunmu olduklarna da iman etmek gerekir. Onlarn en faziletlileri "ulul-azm" diye bilinen peygamberlerdir. Mehur olan gre gre bunlar Muhammed, brahim, Musa ve sa ile Nuh (hepsine selam olsun)tur. nk bu peygamberlerin hepsi yce Allahn u buyruklarnda birlikte zikredilmi bulunmaktadrlar: "Hani peygamberlerden senden, Nuhtan, brahimden, Musadan ve Meryem olu sadan ahidlerini almtk." (el-Ahzb, 33/7); "O dini dosdoru tutun, onda ayrla dmeyin diye dinden Nuha tavsiye ettiini, sana vahyettiimizi, brahim, Musa ve saya tavsiye ettiimizi size de eriat yapt." (e-r, 42/11)

Basa (ldkten Sonra Dirilie) man Etmek: Bas asl anlam itibariyle bir eyi kaldrmak ve hareket ettirmek demektir. er bir terim olarak bastan kast, llerin kyamet gnnde diriltilmi olduklar halde kabirlerinden

49

kartlmalardr. Bunun sebebi ise aralarnda hkm vermektir. Kim zerre arl kadar bir hayr ilemise onu grecek, kim de zerre arl kadar bir ktlk ilemise onu grecektir. Yce Allahn kitabnda aklanm olduu ekilde basa iman etmek gerekir. Bu da; Dnyada bulunan cesetler paralanm ve dalm iken bunlarn biraraya toplanmalar, yeni bir ekilde yaratlmalar ve tekrar onlara hayat verilmesi ile gerekleecektir. Felsefecilerle, hristiyanlar gibi cismani dirilii inkr eden kimse kfir olur. Bunu kabul etmekle birlikte yce Allahn ruhlar dnyada bulunan cisimlerin dndaki bedenlerde diriltileceini iddia eden kimse ise bidati ve fask bir kimsedir.

Kadere man: Kader, kelime olarak mastardr. Bir eyin miktarn kuatmak, bilmek anlamna gelir. er bir terim olarak kaderden kast udur: Yce Allah eyann miktarlarn ve zamanlarn ezelden beri bilmitir. Daha sonra da kudret ve meieti ile bunlara dair bilgisine uygun olarak bunlar vareder. Ayrca O, bunlar meydana getirmeden nce Levh(-i Mahfuz)da da yazm bulunmaktadr. Hadiste belirtildii gibi: "Allahn ilk yaratt ey kalemdir. Ona: Yaz dedi, o: Ne yazaym? deyince, olacak olan hereyi yaz, diye buyurdu."1 Yce Allah da yle buyurmaktadr:"ster yeryznde, ister nefislerinizde meydana gelen herbir musibet mutlaka bizim onu yaratmamzdan nce o bir kitabta yazlmtr." (elHadid, 57/2)

Gerek Allah aziz kitabnda kendisini, gerekse Rasl Muhammed -Sallallahu Aleyhi ve Sellem- Onu ne ile nitelendirmi ise bunlara-tahrif, tatil, keyfiyetlendirme ve temsil

50

(misillendirme, rneklendirme)- szkonusu olmakszn inanmak da Allaha iman etmenin kapsam ierisindedir." 1 "Allahn aziz kitabnda... Allaha imann kapsam ierisindedir." Szleri ile daha nce icmal (toplu) olarak yaplm aklamalarn etrafl bir ekilde aklanmasna geildiini gstermektedir. Buradaki: "min: kapsam ierisindedir" edat tebd (ksmlik bildirmek) iindir. Anlam udur: Ehl-i snnet vel-cemaatin, iman esaslarnn ilki ve en by olan Allaha imann kapsam ierisinde olmak zere onlarn Allaha kendi zatn vasfettii ekilde... iman etmeleri de vardr. "Tahrif sz konusu olmakszn" lafz sz edilen iman ile alakaldr. Yani onlar btn bu batl anlamlardan uzak bir ekilde ilahi sfatlara iman ederler. Herhangi bir temsil szkonusu olmakszn bu sfatlar kabul ettikleri gibi, bu sfatlar tatil (anlamsz hale getirmek) de sz konusu olmakszn (mahlukata benzemekten) tenzih ederler.

Tahrifin Anlam: Tahrif aslnda bir eyi asl halinden uzaklatrp, deitirmek bozmak hakknda kullanlan, bir eyi cihetinden, ynnden baka bir tarafa evirmek demektir. Tahrif kipi mbalaa ifade eder. Szn tahrif edilmesi ise hatra gelen ilk anlamdan lafzn ancak zayf bir ihtimal ile kendisine dellet ettii bir baka anlama kaydrmak demektir. O halde (szn o manada olduunu syleyebilmek iin) o anlamn kastedildiini ortaya koyacak bir karinenin bulunmas kanlmaz bir eydir.1

Tatilin Anlam: Tatil boluk, bo olmak ve terketmek demek olan tl olmaktan gelen bir lafzdr. Yce Allahn:"Sahibsiz kalm kuyular." (el-Hac, 22/55) buyruunda da bu kkten gelen lafz kullanlmtr. Yani sahipleri terketmi ilevsiz kalm demektir. Burada bundan kast, ilahi sfatlar reddetmek ve bu sfatlarn Allahn zat ile kaim olduklarn kabul etmemektir.2

51

Tahrif ile Tatil Arasndaki Fark: Buna gre tahrif ile tatil arasndaki fark udur: Tatil kitab ve snnetin dellet ettii gerek ve hak olan manay kabul etmemek, tahrif ise nasslar dellet etmedikleri batl anlamlarla yorumlamaktr. Her ikisi arasndaki iliki mutlak umum, husus ilikisidir. Yani tatil mutlak olarak tahriften daha genel kapsamldr. Yani tahrif sz konusu oldu mu tatil de var demektir, fakat aksi byle deildir. Buna gre batl bir anlam kabul edip, hak olan bir manay kabul etmeyen kimse hakknda her iki durum da szkonusu iken, kitab ve snnette varid olan sfatlar reddedip, bunlarn zahirlerinin kastedilmediini iddia eden, bununla birlikte onlara bir baka anlam da tesbit etmeksizin duran kimse hakknda ise, tahrif szkonusu olmakszn tatil var demektir. Bu da bu tutumu taknanlarn "tefviz" adn verdikleri eydir. Mteahhir Earlerin3 ve daha bakalarnn syledikleri gibi selefin kabul ettii grn bu olduunu ileri srmek hatal bir iddiadr. nk selef, manann bilinmesi hususunda ii Allaha havale etmiyorlard. Onlar manasn anlamadklar bir sz de okuyor deillerdi. Bilakis onlar kitab ve snnetteki nasslarn anlamlarn anlyorlar ve yce Allah hakknda bunlarn sabit olduunu kabul ediyorlard. Daha sonra sfatlarn knhlerini yahut ta keyfiyetlerini4 tefvz ediyorlar (anlamn Allaha havale ediyorlar)d. mam Malike yce Allahn Ara istivsna dair soru sorulduunda: "stivnn ne olduu bilinen bir eydir. Fakat keyfiyeti bizim iin mehuldr (bilinmezdir)" dedii gibi.5 Tekyf ve Temsilin Anlam: "Tekyf ve temsil szkonusu olmakszn" szlerine gelince, her ikisi arasndaki fark udur: Tekyf, yce Allahn sahib olduu sfatlarn u keyfiyette olduuna inanmak yahut ta sfatlar hakknda bunlarn nasl olduunu soruturmaktr. Temsl ise Allahn sfatlarnn, yaratlmlarn sfatlar gibi olduuna inanmaktr. "Tekyif szkonusu olmakszn" szlerinden maksat bu sfatlarn keyfiyetlerini mutlak olarak reddetmek demek deildir. nk herbir eyin mutlaka herhangi bir keyfiyette olmas kanlmaz bir eydir. Maksat onlarn bu keyfiyeti bilmediklerini anlatmaktr. Zira yce Allahn zat ve sfatlarnn keyfiyetini kendisinden bakas bilemez.

52

"Bilakis yce Allahn: "Onun benzeri hibir ey yoktur ve O hereyi iitendir, grendir." (e-r, 42/11) buyruunda dile getirilen geree iman ederler." "Onun benzeri hibir ey yoktur." eklindeki yce Allahn kitabnda yer alan bu muhkem yet, sfatlar bahsinde ehl-i snnet vel-cemaatin dsturudur.1 nk yce Allah bu yet-i kerimede hem nefy hem de isbat bir arada dile getirmitir. Kendisinin benzeri (misli) olmasn nefyederken semi ve basar (iitmek ve grmek) isbat etmitir. te bu da hak mezhebin Muattilenin yapt gibi sfatlar mutlak olarak nefyetmek olmadn, temsile sapanlarn yaptklar gibi de mutlak olarak isbat etmek olmadn gstermektedir. Aksine hak yol, bunlar temsil szkonusu olmakszn ylece kabul etmektir. "Onun benzeri hibir ey yoktur." buyruunun irab hususunda farkl grler vardr. Bu grlerin en sahih olanna gre bu buyruktaki (benzetme edat olan) kef tekid iin fazladan gelmitir. airin u beyitinde olduu gibi: "Delikanl Zheyr gibisi yoktur, Ahlk itibariyle; faziletlerde ona denk gelecek."

"Bu sebebten tr onlar yce Allahn kendi zatn nitelendirdii vasflar ondan nefyetmezler, kelimeleri kulanldklar yerlerinden (ak anlamlarndan) uzaklatrmak yoluna gitmezler. Onlar Allah'n isim ve yetlerine ilhda sapmazlar. Onun sfatlarn, yaratklarnn sfatna benzetmezler ve keyfiyetlendirmezler." "Yce Allah'n kendi zatn nitelendii sfatlar Ondan nefyetmezler..." szleri daha nce geen ifadeler esas alnarak ortaya konulmu bir ayrnt aklamadr. Onlar bu ekilde Allaha

53

iman ettiklerine gre, sfatlar nefyetmezler, tahrif etmezler, keyfiyetlendirmezler ve temsil yoluna da gitmezler demektir. "Yerler" lafz "yer"in oulu olup bundan maksat ifadelerin anlalmas gereken ve onlarla kastedilen manalardr. nk lafzlar mutlak olarak kullanld takdirde hatra gelen anlamlar bunlardr. Onlar bu ilk anlalan anlamlar brakarak szleri baka tarafa kaydrmaz, gtrmezler.

Allahn simlerinde lhad (Erilie sapmak): "Onlar Allahn isim ve yetlerinde ilhda (inkra, manalarn kaydrmaya) sapmazlar" szlerine gelince, byk ilim adam merhum bnul-Kayyim yle demektedir: "Allahn isimlerinde ilhd (erilie, inkra sapmak) o isimleri, hakikatlerini ve manalarn onlar hakknda sabit olmu hak anlamlarndan uzaklatrmak demektir. Bu kelime "meyletmek, sapmak"dan alnmtr. Nitekim "lehade" kk de buna dellet etmektedir. Lahd de buradan gelmektedir ki, bu da ortasndan yana doru kaym kabrin yan tarafnda yark amak demektir. Haktan meyleden ve hak olmayan eyleri dine sokan kimse hakknda kullanlan "dinde mlhid" tabiri de buradan gelmektedir." O halde Allahn isimlerinde ilhad, ya onlar bile bile reddetmek ve bsbtn inkr etmekle olur yahut ta onlarn anlamlarn inkr edip hibir anlam ifde etmeyecek ekilde aklamaktr ya da onlar dorudan uzaklatrp fsid tevillerle hakkn dna kartmaktr yahut bu sfatlar sonradan yaratlm birtakm varlklara isim vermekle olur. Vahdet-i vcudu savunanlarn ilhad gibi. Yaplan bu aklamalarn z udur: Selef, yce Allahn kitab- kerminde kendi zat hakknda, raslnn de yce Allah hakknda haber verdii herbir eye tahrif ve tatilden, keyfiyetlendirme ve temsilden uzak bir ekilde iman ederler. Yce Allahn zat ve sfatlar hakknda sz sylemeyi ayn konu olarak kabul ederler. nk sfatlara dair sz sylemek zat hakknda sz sylemenin bir ayrntsdr. Zat hakknda sz sylerken izlenen yolun ayns izlenir. Zatn isbat bir varln isbatdr. Keyfiyetlendirme isbat deildir. Sfatlarn isbat (yani kabul edilmesi) da bu ekildedir. Bazan bu hususu u szleriyle dile getirirler: "Bu buyruklar tevilsiz olarak geldii gibi kabul edilir." Onlarn bu szlerini anlamayan kimseler bu ifadeler ile anlam zerinde dnmeksizin lafz okuyup gemek olduunu sanmlardr. Oysa bu batl bir anlaytr. nk burada nefyedilen tevilden kast, manann hakikati, z ve keyfiyetidir.1

54

mam Ahmed -Allahn rahmeti zerine olsun- yle demitir: "Yce Allah ancak kendi zatn nitelendirdii yahut raslnn onu nitelendirdii sfatlarla vasfedilir. Bu hususta Kurn ve hadisin snrlarnn dna klmaz."2 Buharnin hocas Nuaym b. Hammd da yle demitir: "Allah yarattklarna benzeten kimse kfir olur. Allahn kendi zatn nitelendirdii sfatlar inkr eden de kfir olur. Allahn kendi zatn nitelendirdii vasflarda da, Raslnn Onu nitelendirdii vasflarda da ne tebh szkonusudur, ne de temsl."3

"nk an yce Allahn ada yoktur, dengi yoktur, ei benzeri yoktur." "nk an yce Allahn ada yoktur..." ifadeleri daha nce ehl-i snnet vel-cemaat hakknda kulland: "Onlar keyfiyet nisbet etmezler, temsile gitmezler" eklindeki szlerinin bir gerekesi mahiyetindedir.

Allahn Adann Olmamasnn Anlam: "Onun ada yoktur" ifadesi onun ismi gibi bir isme layk, o ismi hakedecek bir benzeri yoktur, demektir.4 Yahut ta hi kimse ycelikte Onunla yaramaz. Bunun sz konusu olmayacann delili yce Allahn Meryem suresinde yer alan: "Onun adyla anlan bir kimse biliyor musun?" (Meryem, 19/65) buyruudur.5 Burada istifhm (soru) inkrdir ve olumsuz anlam tar. Allahn isimleriyle isimlendirme yaplamayacandan kast, bakasnn Onun isimleriyle adlandrlamayaca deildir. nk onun ile yaratklar arasnda ortak olarak kullanlan baz isimler vardr. Asl maksat bu isimlerle Allah adlandrld takdirde, bu isimlerin, hi kimsenin bunlarda Ona ortak olmad Allaha zg isimler anlamnda kullanlmasdr. nk ortak olu, ancak ismin kll anlamnda szkonusu olur. Byle bir eyin sadece zihinde varl dnlebilir. Zihin dnda ise bunun ancak cz ve zel bir manas olur ve bu da ismin izafe edildii zata gre deiiklik arzeder. Eer bu isim Rabbe izafe edilecek olursa, isim ona mahsus olur. Kul bu isimde onunla ortak olmaz. yet bu isim kula izafe edilecek olursa, bu isim kula mahsus olur, Rabbin onunla ortakl szkonusu olmaz.

55

Kfv (denk)e gelince, bu da denk ve eit olan demektir. Yce Allah hakknda bunun szkonusu olmayacann delili de:"Kimse de Onun dengi deildir." (el-hlas, 112/4) buyruudur. Onun benzeri (en-nid) ise ona eit olan, onun ayarnda olan demektir. Yce Allah da:"Artk Allaha eler komaynz." (el-Bakara, 2/22) diye buyurmaktadr.

"an yce Allah yarattklar ile kyas edilemez." "Yarattklar ile kyas edilemez" ifadesinden maksat, kyas edilen ile kendisine kyas olunan arasnda ilh zellikler bakmndan benzerlii ve eitlii gerektirecek kyaslardan herhangi birisinin yaplmasnn caiz olmaddr.

Temsil (Benzerlik) Kyas: Bunun rnei usul alimlerinin ortak bir hkm bakmndan ferin (kk nermenin) asla (byk nermeye) katlmas eklinde tanmladklar temsil kyasdr. Haramlk bakmndan hkmn illetini tekil eden sarholuk vermek eklindeki ortak zellikleri dolays ile sarholuk veren dier ieceklerin araba katlmas (onun hkmnde deerlendirilmesi) gibi. Buna gre temsil kyas, byk nerme ile kk nerme arasndaki benzerliin varlna dayaldr. an yce Allaha ise yarattklarndan herhangi bir eyin benzer ve misli kabul edilmesi mmkn deildir.

ml (Kapsamllk) Kyas: ml kyas da buna rnektir. Bu da mantklar tarafndan kll olan bir eyi, cz olan bir eye delil gstermektir. Bu da cz olann bakalar ile birlikte bu kll olann kapsam ierisinde olmas suretiyle yaplr. Bu kyasn esas ise, kllnin kapsam ierisinde bulunan birimlerin birbirlerine eit olmas esasna dayaldr. Bundan dolay kll olan hakknda verilen hkm, bunlarn herbirisi

56

hakknda da geerlidir. Oysa yce Allah ile yarattklarndan herhangi birisi arasnda eitlik olmayaca bilinen bir husustur.

Evl Olan Kyas: Yce Allah hakknda kyas- evl kullanlr. Bunun muhtevas yledir: Yaratklar arasnda sabit olmu ve yaratcnn da onunla nitelendirilmesi mmkn olan herbir kemal sfat o yaratlmtan ziyade ve ncelikli olmak zere yaratcya yakr. Yaratlmn mnezzeh bulunduu herbir eksiklikten ise yaratcnn tenzih edilmesi daha bir uygundur.

Kemal Kaidesi: Ayn ekilde u anlam dile getiren kemal kaidesi de byledir; Birisi bir kemal sfatna sahib, dieri ise o sfata sahib olmas imknsz iki varlk dnlecek olursa, elbetteki birincisi, ikincisinden daha mkemmeldir. te byle bir sfatn varl kemal, yokluu ise eksiklik olduu takdirde yce Allahn byle bir sfata sahip olduunun kabul edilmesi gerektirir.

"phesiz ki O hem kendi zatn, hem de bakasn en iyi bilendir. Onun sz yaratlmlarn sznden daha doru ve daha gzeldir. Dier taraftan Allahn raslleri de Onun hakknda bilmedikleri eyleri syleyenlerin aksine hem doru szldrler, hem de doruluklar tasdik edilmi olanlardr." "O kendi zatn da, bakasn da en iyi bilendir... Dier taraftan Allahn raslleri de... hem doru szldr, hem de doruluklar tasdik edilmi olanlardr.." ifadeleri kitab ve snnette varid olmu btn sfatlara iman hususunda selefin izledii yolun doruluunu aklamaktadr. an yce Allah hem kendisini, hem bakalarn en iyi bilen olduuna gre, o sz en doru ve en gzel olduuna gre, raslleri de -salat ve selam onlara-onun hakknda haber verdikleri btn hususlarda doruyu sylediklerine, vakaya aykr olarak hakknda haber vermekten, Ona kar yalan sylemekten korunmu olduklarna gre; sfatlarn

57

varln kabul etmek ya da etmemek hususunda yce Allahn ve btn yaratlmlar arasnda Allah en iyi tanyan raslnn onun hakknda sylediklerinin esas dayanak alnmas gerekir ve bu hususta yce Allaha kar yalan uydurup iftira eden ve bilmediklerini syleyen kimselerin szlerine bakmamak gerekir.

Szn Manalara Delleti: Bu husus yle aklanr: fadelerin delleti sebebten biri dolaysyla onlardan kastedilen manalara mnhasr kabul edilir: Ya konuann cahillii ve ne sylediini bilmemesi, ya maksadn iyice aklayamamas ve buna g yetirememesi yahut yalan sylemesi, aldatmas ve gerekleri gizlemesi dolaysyla. Kitab ve snnetin nasslar ise her bakmdan bu husustan bsbtn uzaktr. Allahn da, raslnn de szleri son derece ak ve anlalrdr. Dier taraftan dorulukta ve szlerinin vakaya uygunluu bakmndan en stn rnek de onundur. nk bu sz harici nisbetleri kemal derecesinde bilen zattan sadr olmutur. Ayn ekilde bu sz insanlar hidayete iletip onlara doru yolu gstermek noktasnda mkemmel bir arzu ve istek sahibi, onlarn iyiliini tam anlamyla isteyen ve onlara kar efkatli olan bir zattan sadr olmutur. O halde en mkemmel ekilde maksada dellet edip muhataba maksad kavratmann esasn tekil eden unsur, onun szlerinde bir arada bulunmaktadr. Raslullah -Sallallahu aleyhi ve sellem- insanlara haber vermek istedii hususlar en iyi bilendir. Bunu aklamaya ve dile getirmeye de insanlarn en muktedir olanlardr. nsanlarn hidayet bulmasn en ileri derecede isteyen ve byle bir eyi hepsinden daha ok arzu eden odur. Dolaysyla Onun szlerinde herhangi bir eksiklik ve kusurun bulunmasna imkn yoktur. Bakalarnn szleri ise byle olamaz. nk bu bakalarnn szleri, bu husustan birisinde ya da hepsinde bir kusurdan uzak deildir. Bundan tr bakasnn syledii szlerin onun szlerine -szleri braklp bakasnn szlerine ynelmek yle dursun- denk tutulmas doru olamaz. Byle bir ii yapmak son derece sapklktr ve aresizliin en ileri derecesidir.

58

"Bundan dolay yce Allah: "zzet sahibi olan Rabbin onlarn niteleyegeldiklerinden mnezzehtir. Gnderilmi peygamberlere selm olsun, lemlerin Rabbi Allaha da hamdolsun." (es-Saffat, 37/180-182) diye buyurmaktadr. Bylelikle O, rasllere muhalif olarak zatn vasfedenlerin bu nitelemelerinden kendi zatn tenzih etmekte, rasllerine de -sylediklerinin eksiklik ve kusurdan uzak olmas sebebiyle- selam olsun, demektedir." "Bundan dolay... diye buyurmutur" szleri daha nce geen Allah ve Raslnn kelm doruluk bakmndan en mkemmel, aklamak ve mahlukatn iyiliini istemek bakmndan en eksiksiz, herkesin szlerindeki kusur ve eksikliklerden en uzak olduuna dair kulland ifadelerin gerekeleridir.

Tesbihin Anlam: "Subhn (tesbih ve tenzih etmek)" tesbhten mastardr. Tesbih ise ktlkten tenzih etmek ve uzak tutmaktr. Asl hz, ayrlp gitmek ve uzaklatrmak anlamn ihtiva eden "essebh"den gelmektedir. Hzl koan ata: "ferasun sebhun" denilmesi de buradan gelmektedir. "Rabbin izzet sahibi olduu"nun sylenmesi Onun byle bir sfata sahib olduunu anlatmaktr. O bakmdan yce Allah mriklerin kendisine nisbet ettikleri ei bulunmaktan, ocuklar olmaktan, her trl eksiklik ve kusurdan kendisini tenzih etmekte, daha sonra da rasllerine salt ve selm getirmektedir. Bu yolla yce Allahn tenzih edilmesinin ve her trl eksiklik ve kusur aibesinin ondan uzaklatrlmasnn gerektiine iaret edildii gibi, rasllerin de ayn ekilde sz ve fiillerinde hertrl kusurdan uzak olduklarna iman etmenin gereine de iaret etmektedir. nk onlar Allaha yalan sylemezler, Ona ortak komazlar. mmetlerini aldatmazlar, Allah hakknda haktan bakasn sylemezler. "lemlerin Rabbi Allaha hamdolsun" buyruu da Allah-Subhanehu ve Tela-nn sahib olduu kemal ve celal sfatlar, vlmeye deer fiilleri dolaysyla kendi zatna bir vgdr. Hamdin anlamna dair aklamalar daha nceden getiinden burada tekrarlamaya gerek yoktur.

59

"Yce Allah kendi zatn nitelendirdii ve kendisine verdii isimlerinde hem nefy, hem de isbat birarada zikretmi bulunmaktadr." nceki aklamalarnda ehl-i snnet vel-cemaatin yce Allah kendi zatn ve Raslnn Onu nitelendirdii sfatlarla vasfettiklerini akladktan sonra -ve btn bunlarn hepsi isbat ya da hepsi nefy olmadklarndan dolay- bu hususa: "Yce Allah hem..." szleriyle iaret etmektedir. unu belirtelim ki, isim ve sfatlar hususunda nefy ve isbat, bir bakma mcmel (toplu ve zl) ifadelerdir. Bir bakma da mufassaldr.

Nefyde cmal: Nefyde icmal aziz ve celil olan Allahtan kemali ile elien her trl kusur ve eksikliklerin uzak olduunu belirtmektir. Yce Allahn:"Onun benzeri hibir ey yoktur." (eura, 42/11);"Onun adyla anlan bir kimse biliyor musun?" (Meryem, 19/65);"Allah onlarn niteleyegeldiklerinden mnezzehtir." (el-Muminun, 23/91) buyruklar buna rnektir.

Nefy Hususunda Tafsiltl Aklamalar: Nefy hususunda tafsilta (geni aklamaya) gelince, o da yce Allahn bu kusur ve eksikliklerin herbirisinden ayr ayr tenzih edilmesi demektir. Babas, olu, orta, zevcesi, ei, dengi, ztt bulunmaktan cahillikten, cizlikten, aknlktan, unutmaktan, uyuklamaktan, uykudan, abes iler yapmaktan, batl iler yapmaktan... tek tek ve ayr olarak tenzih edilmesi demektir. Ne yce Allahn kitabnda ne de snnet-i seniyyede katksz bir nefy szkonusu deildir. nk katksz nefyin vnlmeyi gerektiren bir taraf yoktur. Her iki tryle nefyden maksat ise, bunlarn zttn tekil eden kemali isbat etmektir: Onun ortann, einin ve benzerinin olmadn sylemek, azametinin kemalini isbat etmek (aklamak, ortaya koymak) iindir. ciz olmadn kudretinin kemal derecesinde olduunu; cahil olmadn sylemek ise ilminin geniliini ve kuatcln ortaya koymak, zalim olmadn sylemek, adaletinin kemalini aklamak; abes (bo i) yapmadn sylemek, hikmetinin kemalini ortaya koymak; uyuklama, uyku ve lmn Onun hakknda szkonusu olmadn sylemek, hayat ve kayymiyetinin kemalini ortaya koymak; iindir... te bundan dolay

60

kitab ve snnette nefy, ou hallerde mcmel (toplu ve zl) ifadelerle gelmektedir. sbat ifadeleri ise byle deildir. Bunlarda tafsiltl aklamalar, zl aklamalardan fazladr. nk bunlar bizatihi aklanmas istenen hususlardr.

sbatta cmal fadeler: sbat hususunda icmal ifadelere gelince, mutlak kemalin, mutlak hamdin, mutlak mecdin (an ve erefin) ve buna benzer hususlarn Allahta bulunduunu sylemektir. Yce Allahn:"Hamd, lemlerin Rabbi Allaha mahsustur." (el-Ftiha, 1/2);"En yce sfatlar ise Allaha aittir." (en-Nahl, 16/60) buyruklarnda olduu gibi.

sbtta Tafsl (Geni Aklamalar): sbatta tafsili aklamalara gelince, bu kitab ve snnette vrid olmu, hertrl isim ve sfat kapsar. Bu da pek oktur, yle ki herhangi bir kimsenin btn bunlar sayp dkmesi dahi mmkn deildir. nk bunlarn bazlarn da yce Allah kendi ilmine tahsis etmi (bakalarna bildirmemi)dir. Nitekim Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmaktadr: "Seni tenzih ederiz. Biz sana vg ifadelerin tamamn sayp dkemeyiz. Sen bizzat kendi zatn vdn gibisin."1 Darlk ve sknt ierisinde olann yapaca dua ile ilgili hadiste de yle demektedir: "Kendine isim olarak verdiin yahut kitabnda indirdiin yada mahlukatndan herhangi bir kimseye rettiin yahut gayb ilminde kendi nezdinde kendin iin mahfuz tuttuun, sahip olduun herbir isimle senden diliyorum..."2

"Ehl-i snnet vel-cemaat rasllerin getirdiklerinden baka tarafa sapmaz. nk o yce Allahn kendilerine nimetler ihsan etmi olduu peygamberlerin, sddiyklarn, ehitlerin ve salihlerin yolu olan dosdoru yol olan srat- mustakimdir." "Ehl-i snnet vel-cemaat rasllerin getirdiklerinden..." ifadeleri daha nce gemi bulunan ifadelere bal bir sonutur. nk peygamberlerin getirdiklerinin, uyulmas gereken hakkn kendisi olduu belirtilmi idi. te bu yoldan sapmak doru olamaz. Buna

61

gereke olarak da bu yolun srat- mustakim olduunu gstermektedir. Yani hibir erilik ve sapmann szkonusu olmad, hereyiyle mutedil ve dosdoru yol demektir.

Srat- Mustakim: Srat- mustakim (dosdoru yol) ancak bir tane olabilir. Kim bundan sapar yahut kayarsa o sapkln ve zalimliin yollarndan herhangi birisine der. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "phesiz ki bu benim dosdoru yolumdur. O halde ona uyun, baka yollara uymayn, sonra sizi Onun yolundan ayrrlar." (el-Enam, 6/153) Srat- mustakim vasat mmetin yoludur. frat ile tefrit ular arasndaki yoldur. Bundan tr yce Allah bizlere namazn herbir rektinde bizleri srat- mustakime iletmesini istememizi emretmi ve retmitir. Yani biz ondan bu yolu izleyip tabi olma ilham ve baarsn vermesini istememizi dilemitir. nk yce Allahn kendilerine nimetler ihsan etmi olduu peygamberlerin, sddklarn, ehidlerin ve salihlerin yoludur. Esasen arkada olarak bunlar ne gzeldir.*

"Kurn- Kermin te birine denk den hlas suresinde yce Allahn kendi zatna dair belirttii vasflar da bu ereve ierisindedir. Yce Allah bu surede yle buyurmaktadr: "De ki; O, Allahtr, bir tektir. Allahtr, sameddir, dourmamtr, dourulmamtr. Kimse de Onun dengi deildir." (el-hlas, 112/1-4)" 1 "Bunun kapsamna... girer" ifadeleri ile nefy ve isbat hususunda iman edilmesi gereken isim ve sfatlar ihtiva eden, kitab ve snnetteki nasslar zikretmeye balamaktadr. O, bu ie bu pek byk sureyi zikrederek balad. nk bu sure baka surelerin kapsamad hususlar kapsamaktadr. Bundan tr buna hlas suresi ad verilmitir. nk bu sure tevhidi irk ve putperestliin hertrl aibesinden soyutlamaktadr. mam Ahmed, Msnedinde kaydettii rivayete gre Ubeyy b. Kab -Radyallahu anh- bu surenin nzul sebebi hakknda yle demitir: Mrikler: Ey Muhammed dediler. Bize Rabbini

62

tant. Bunun zerine an yce Allah: "Deki: O, Allahtr. Bir, tektir. Allahtr, sameddir..." diye balayan sureyi sonuna kadar indirdi.2 Sahih(-i Buhar)de bu surenin Kurnn te birine denk dtne dair rivayet sabit olmutur. lim adamlar bunun yorumu hususunda farkl grlere sahiptirler. Bunlarn doru olma ihtimali en yksek olan eyhul-slamn, Ebul-Abbastan3 naklettii grtr. Bu grn hlasas da udur: Kurn- Kerm u temel maksad kapsar: 1- Fkh ve ahlak ilminin konusunu tekil eden ameli ahkm ve er hkmleri ihtiva eden emir ve nehiyler. 2- Gemi peygamberlerin -salt ve selm onlara- mmetleri ile balarndan geen olaylar, onlar yalanlayanlar kuatan helk trlerini, vaad ve tehdit eitlerini, mkafat ve ceza ile ilgili tafsilat ihtiva eden kssalar ve haberler. 3- Tevhide, kullarn yce Allahn bilmeleri gereken isim ve sfatlarna dair ilim. te bu, bu hususun en erefli olandr. hlas suresi de bu ilmin esaslarn ihtiva edip, bunlar kapsaml bir ekilde dile getirdiinden tr bu sure Kurnn te birine denk der, demek dorudur. Bu surenin tevhid ilimlerinin tamamn ve ilmi ve itikad tevhidin ana konularn tekil eden esaslarn nasl kuatm olduuna gelince, bunun ile ilgili olarak da unlar syleyebiliriz:

sbat Tevhidi: Yce Allahn:"Allahtr, bir tektir" buyruu her bakmdan ortann bulunmasnn nefyedildiine delildir. Zatnda, sfatlarnda ve fiillerinde ortann olmadn ortaya koymaktadr. an yce Allahn azamet, kemal, mecd, cell ve kibriy sfatlarna da tek bana sahip olduunun delilidir. Bundan dolay isbat halinde "ehad: bir tek" lafz, ancak yce Allah hakknda kullanlr ve bu "bir (vhid)"den daha belidir.

Samed: Yce Allahn:"Allahtr, sameddir" buyruunda geen "samed"i bn Abbas -Radyallahu anh- u szleriyle aklamtr: "Efendilii kemal derecesinde olan seyyid, erefi kemal

63

derecesinde olan erif, azameti kemal derecesinde olan azim, hilmi (cahillerin cahilliini affedii) kemal derecesinde halim, baka varlklara muhta olmay kemal derecesinde ani, ceberrutu kemal derecesinde cebbr, ilmi kemal derecesinde lim, hikmeti kemal derecesinde hakmdir. Samed hertrl eref ve efendilikte kemal sahibi olan demektir. O da aziz ve celil olan Allahtr. te Onun bu sfatlar ancak Ona yarar, Onun dengi yoktur, Onun benzeri yoktur."1 Samed, karn boluu olmayan2 diye akland gibi btn mahlukatn kendisine boyun edii btn ihtiya ve isteklerinde kendisine yneldii kimse3 diye de aklanmtr. Buna gre yce Allahn ehadiyyetini kabul etmek ortakl ve benzerlii reddetmeyi ihtiva etmektedir. Geen btn anlamlaryla samediyyeti isbat etmek; btn gzel isimlerin ve yce sfatlarn tafsilatn isbat da ihtiva eder. te isbat tevhidi de budur.

Tenzih Tevhidi: kinci tr olan tenzih tevhidine gelince, bu da yce Allahn: "Domamtr, dourulmamtr. Kimse de Onun dengi deildir" buyruundan anlalmaktadr. Nitekim toplu olarak da "O, Allahtr, bir tektir" buyruundan da anlalmaktadr. Yani kimse ondan dallanp budaklanmad gibi, kendisi de kimsenin dal buda deildir. Onun dengi, misli ve benzeri yoktur. te bu surenin itikad ve marifet tevhidini, an yce Rab hakknda kabul edilmesi gereken ve mutlak olarak ortakla aykr ehadiyyeti, hibir ekilde eksikliin szkonusu olmad btn kemal sfatlarn tesbit eden samediyeti, kimseye muhta olmaynn samediyet ve ehadiyetinin gereklerinden olan ocuk sahibi oluu ve bir babadan douu nefyedip sonra da tebih, temsil ve onun benzeri oluunu nefyetmeyi ihtiva eden Onun denginin bulunmayn nasl da ihtiva etmi olduuna dikkatle bakmamz gerekir. te btn bu bilgileri ihtiva eden bir sureye, Kurnn te birine denk dmek yaraan bir zelliktir.

64

"Kitabnda yer alan en byk yette kendi zatn nitelendirmesi de bu kapsam ierisindedir ki; bu yet-i kermede yle buyurmaktadr: "Allah... Ondan baka ilah yoktur. Diridir, kayymdur, Onu ne bir uyuklama alr, ne de bir uyku. Gklerde ve yerde ne varsa hepsi yalnz Onundur. Onun izni olmakszn nezdinde kim efaat edebilir! O, yaratklarn nlerindekilerini, arkalarndakini bilir. Onun ilminden kendisinin dilediinden baka hibir eyi kavrayamazlar. Onun krsisi gkleri ve yeri kuatmtr. Onlar korumas Ona ar gelmez, O ok ycedir, ok byktr." (el-Bakara, 2/255) 1 Mslim, Sahihinde2 u rivayeti kaydetmektedir: Ubeyy b. Kabdan; Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- kendisine: "Allahn kitabndaki en byk yet hangisidir?" diye sormu, Ubeyy: -Allah ve Rasl daha iyi bilir, dedi. Bunu defalarca tekrarladktan sonra Ubeyy: AyetelKrsdir diye cevab verdi. Bunun zerine Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- elini Ubeyyin omuzuna koyup dedi ki: "Bu ilimden dolay sana ne mutlu ey Ebul-Munzir!" Ahmedin, Msnedinde yer alan rivayette de yle denilmektedir: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki bu yetin bir dili ve iki duda vardr. Arn aya yaknnda melik (olan Allah) takdis etmektedir."3 Bunda hayret edecek bir ey yok. nk bu byk yet-i kerme baka herhangi bir yetin ihtiva etmedii ekilde yce Rabbin birtakm isim ve sfatlarn kapsamaktadr. Yce Allah bu yet-i kermede ulhiyetinde bir ve tek olduunu belirterek kendi zat hakknda haber vermektedir. Btn trleri ve deiik ekilleriyle ibadetin yalnz kendisine yaplmas gerektiini bildirmektedir.

65

Daha sonra tevhid meselesinin akabinde buna tanklk eden kamil sfatlar ve zelliklerini de zikretmektedir. Kemal derecesinde hayat sahibi hayy olduunu szkonusu etmektedir. nk hayat Onun varlnn gereklerindendir. Onun hayat ezeli ve ebedidir. Hayatnn kemal derecesinde olmas btn zati kemal sfatlarnn kendisi hakknda sabit olmasn da gerektirmektedir. zzet, kudret, ilim, hikmet, sem, basar, irade, meiet ve daha baka dier btn kemal sfatlar. nk bunlardan herhangi birisi ancak hayattaki bir eksiklikten dolay bulunmaz. O halde hayat bakmndan, hayatn kemal derecesinde olmas ayn zamanda hayat iin gerekli ve vazgeilmez olan dier sfatlarda da kemal sahibi olmay gerektirir.

Kayym: Daha sonra yce Allah kayym ismini zikretmektedir. Bu da bizatihi var olan ve btn yarattklarna mutlak olarak ihtiyac olmayan hibir ekilde ihtiya aibesine maruz kalmayan demektir. nk Onun muhta olmay (mstani olmas) zatidir ve btn varlklar Onunla var olabilmitir. Btn varlklarn Ona ihtiyalar ise zati bir ihtiyatr. Bir an dahi hibir varln Ona muhta olmamas szkonusu deildir. Bu derece salam ve mkemmel ekliyle bu varlklar ta bandan beri vareden Odur. lerini ekip eviren Odur. Varlklarn srdrebilmeleri iin ve bunlar iin uramalarn takdir etmi olduu kemal noktasna ulamalar iin gerek duyacaklar herbir eyi onlara salayan da Odur. Bu isim, o halde btn fiil kemal sfatlarn ihtiva etmektedir. Nitekim Onun "hayy" ismi de btn zat kemal sfatlarn kapsamna alr. te bundan dolay rivayetlerde kaydedildiine gre "el-hayy ve el-kayym"un, yce Allahn kendisi anlarak, kendisinden dilekte bulunulmas halinde isteneni verdii ve kendisine onunla dua edildii takdirde duay kabul ettii Allahn sm-i Azam olduklarna dair rivayet varid olmutur. Daha sonra yce Allah hayat ve kayymiyetinin kemline dellet eden ifadelerle yle buyurmaktadr:"Onu ne bir uyuklama alr, ne de bir uyku" Onu bastrr. nk bu kayymiyete aykrdr. Zira uyku lmn kardeidir. Bundan dolay cennet ehli de uyumazlar. Daha sonra yce Allah btn st ve alt lemleri kapsayan genel mlikiyetini szkonusu etmekte, btn bu lemlerdeki varlklarn hepsinin Onun mutlak hkm ve saltanat altnda bulunduunu dile getirerek:"Gklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Onundur" diye buyurmaktadr. Onun ardndan da, Onun mlknn eksiksiz olduuna dellet eden ifadeleri

66

zikretmektedir ki, bu da efaatin tamamyla yalnz Onun olduu gereidir. Onun izni olmakszn hibir kimse Onun nezdinde efaati olamaz.

er efaat: Bu nefy ve istisn iki hususu ihtiva etmektedir: 1- Sahih efaatin kabul edilmesi. Bu efaat yce Allahn sz ve amelinden raz olduu kimselere izniyle gerekleecek efaattir.

irk efaat: 2- kincisi ise mriklerin putlar hakknda inandklar irk efaati rtmektir. nk onlarn kanaatine gre yce Allahn izni ve rzas olmadan dahi putlar kendilerine efaati olacaktr. Daha sonra yce Allah, ilminin geniliini ve kuatcln gemi ve gelecek hibir eyin Ona gizli bulunmadn szkonusu etmektedir. Yaratlmlara gelince onlar:"Onun ilminden hibir ey kuatamazlar." Burada Onun ilmi ile kastedilenin, Onun malumu olan eyler olduu sylendii gibi, isim ve sfatlarnn ilminden eyler diye de aklanmtr. "Onun" yani an yce Allahn "dilediinden baka" raslleri vastasyla yahut bunun dnda aratrma, inceleme, sonular karma ve deney gibi eitli yollarla Allahn kendilerine retmeyi diledii eyler mstesnadr. Daha sonra yce Allah, mlknn azametine, egemenliinin geniliine dellet eden hususlar szkonusu etmekte, krssinin gkleri ve yeri tamamyla kuattn haber vermektedir.

Krs Ne Demektir?:

67

Krsi ile ilgili olarak sahih olan gr onun Artan ayr olduu, Krsnin ayaklarn konulduu yer olup, Arn ierisinde byk bir dzle braklm bir halka gibi olduudur. bn Kesirin, bn Abbastan Krs hakknda onu ilim ile tefsir ettii eklinde naklettii rivayete gelince, bu rivayet sahih deildir.1 nk bu, yet-i kermede tekrar olduu sonucunu verir. Bundan sonra yce Allah kudretinin azametinden, kuvvetinin kemalinden de: "Onlar" yani gkleri, yeri ve iindekileri "korumas, Ona ar gelmez." buyruu ile haber vermektedir. eyhul-slam bn Teymiyye -Allahn rahmeti zerine olsun- "Ona ar gelmez" buyruunu, Ona ar gelmez ve Onu skp yormaz diye aklamtr ki, bu lafz bir iin, bir kimseye ar gelmesi halini anlatmak iin kullanlr. Daha sonra yce Allah bu yet-i kermenin sonunda kendisini olduka deerli ve gzel u iki vasf ile nitelendirmektedir: "O ok ycedir (aldir)" ve "ok byktr (azmdir)."

Yce Olu (el-Uluvv)un eitleri: "el-Al (ok yce)" btn ynleri ile mutlak ycelik kendisinin olan demektir. Zatyla ycelik: Onun btn mahlukatn stnde, Arn zerinde olmas demektir. Kadriyle yce: nk btn kemal sfatlarna sahiptir. Bu sfatlarn da en stn ve en ileri derecesi Onun hakknda szkonusudur. Kahredici oluuyla yce: O, btn kullar zerinde kahir olandr, O hakmdir, habrdir. "el-Azm"in anlamna gelince, kendisinden daha azametli, daha stn, daha byk hibir eyin szkonusu olmad azamet sfatna sahib olan demektir. Peygamberlerinin, meleklerinin ve sekin kullarnn kalblerinde kemal derecesinde tazim yalnz Onun iindir.

"Yce Allahn u buyruklar da bu kabildendir: "O hem ilktir, hem hirdir, hem zhirdir, hem btndr. O, hereyi en iyi bilendir." (el-Hadid, 57/3)

68

"O hem ilktir" cmlesi burada her iki kelimesi de marife olarak gelmitir. O halde bu cmle an yce Allahn bu drt isme ve bu drt ismin anlamna celal ve azametine layk olacak ekilde, zel olarak sahib olduunu ifade etmektedir. Bunlarn hibir blm Ondan bakas hakknda szkonusu olamaz.

lk, hir, Zhir ve Btn: Bu isimlerin aklanmas hususunda kelmclarn kullandklar ifadeler farkllk arzetmektedir. Bunlarn hatadan korunmu peygamber tarafndan yaplm tefsirleri bize kadar ulatna gre, sz geen bu tefsirlere ihtiyacmz yoktur. Mslim, Sahihinde Ebu Hureyre -Radyallahu anh-dan kaydettii bir rivayete gre Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- uyumak zere yatana ekildiinde yle derdi: "Yedi semann Rabbi, arzn Rabbi, hereyin Rabbi, taneyi ve ekirdei yaran, Tevrat, ncili ve Kurn indiren Allahm! Ben, senin alnndan yakaladn herbir eyin errinden sana snrm. Sen, ilksin, senden nce hibir ey yoktur. Sen hirsin, senden sonra hibir ey yoktur. Sen zhirsin, senin stnde hibir ey yoktur. Sen btnsn, senden tende hibir ey yoktur. Benim borcumu det, fakirlikten beni kurtar."1 te bu an yce Allahn azametinin kemaline, Onun btn eyay her bakmdan kuatm olduuna dellet eden olduka kapsaml ve ak bir aklamadr. lk ve hir olmas Onun zaman itibariyle kuatcln, Zhir ve btn oluu mekn itibariyle kuatcln aklamaktadr. Ayn zamanda Onun "ez-zahir" ismi Onun btn mahlukatnn stnde yce olduuna, mahlukatndan hibir eyin Ondan daha yksekte olmadna dellet etmektedir. O halde bu drt ismin etrafnda dnp dolatklar anlam kuatclktr. Onun ilk oluu, hir oluu, ilkleri ve sonlar kuatmtr. Zhir ve btn oluu da zhir ve btn olan herbir eyi kuatc olduunu ortaya koyar. O halde Onun ilk (el-evvel) ismi Onun kadim ve ezeli oluuna, hir ismi Onun bk, kalc ve ebed oluuna, Zhir ismi Onun yceliine ve azametine,

69

Btn ismi de Onun yakn ve beraber oluuna delalet etmektedir. Daha sonra yet-i kerme yce Allahn gemi, imdiki ve gelecekteki btn hereyi kuatc olduunu, st ve alt alemdeki hereyi vcib (varl zorunlu), caiz (varl ve yokluu eit) ile imknsz (mstahil) btn varlklar kuatc olduunu ifade eden buyruklarla sona ermektedir. Yerde olsun, gkte olsun zerre arl kadar bir ey dahi Onun bilgisinin dnda deildir. O halde yetin tm an yce Rabbimizin btn yarattklarn her bakmdan kuatc oluu, btn lemlerin Onun avucunda oluu ile ilgilidir. Tpk kulun elindeki bir hardal tanesi gibidir. Hibir ey Onun tasarrufu dnda deildir. Bu sfatlarn hepsi tek bir mevsf (nitelenen) hakknda gelmi olmakla birlikte bu sfatlar arasna "vav" edatnn getirilmesi, gerei daha ak ifade etmek ve pekitirmek iindir. nk "vav" nceki vasfn tahkikini ve bu vasfn gerek olarak var oluunu gerektirmektedir. Ayrca lafz itibariyle birbirine kart gibi grnen vasflar arasnda gelmesi de gzel dmtr. nk ilk anda insann hatrna btn bu vasflara birden sahib olmann uzak olduu vehmi gelebilmektedir. nk ilk olu zhiren, ahir olua aykr olduu gibi, zhir olu ta, batn olua aykr gibi grnmektedir. te bu pekitirici ifade ile byle bir eyin olamayaca vehmi ortadan kaldrlm olmaktadr. "Yine yce Allah yle buyurmaktadr:

"Asla lmeyen ve hayy olana tevekkl et." (el-Furkan, 25/58)" "Asla lmeyen... tevekkl et" cmlesi yine mellifin yce Allahn birtakm isim ve sfatlarnn bulunduuna delil olmak zere kaydettii yetlerdendir. Bu yet-i kermede yce Allahn hayy adnn bulunduu ortaya konulmaktadr. yet-i kermede ayn zamanda hayatn ztt olan lmn Onun hakknda szkonusu olmad muhtevas da vardr. Biz daha nceden yce Allahn zatndan ayrlmayan bir sfat olan hayat ile hayy olduunu nceden aklam bulunuyoruz. Bu hayata lm ve zeval asla rz olamaz. Onun hayat en mkemmel ve en eksiksiz bir hayattr. Dolays ile bu hayatn Onun hakknda

70

hayatn kemal derecesinde olmas iin, reddedilmesi gereken kemal ile elien herbir husustan ve zellikten uzak olarak Onun hakknda sabit olmas gerekmektedir. Bundan sonraki yet-i kermelerde ise yce Allahn ilim sfat ve bu sfattan tremi olan dier sfatlar, alim olmas, biliyor olmas, ilmiyle hereyi kuatc olmas gibi... sfatlarn varl ortaya konulmaktadr.

"Yce Allahn u buyruklar da byledir:"O, en iyi bilendir. Hakmdir." (et-Tahrim, 66/2); "O, hakmdir, hereyden haberdardr (habrdir) Yere gireni, ondan kan, gkten ineni ve oraya ykseleni bilir." (Sebe, 34/1, 2); "Ya ve kuru mstesna olmamak zere hepsi apak bir kitabtadr." (el-Enam, 6/59); "Onun bilgisi dnda hibir dii ne gebe kalr, ne de dourur." (Fussilet, 41/47); (Fatr, 35/11); "Allahn gerekten hereye kadir olduunu ve muhakkak Allahn ilmi ile hereyi kuatm olduunu kesinlikle bilesiniz diye." (et-Talk, 65/12)

lim Sfat: lim, yce Allahn sfatdr. O sfat ile btn malumat olduu ekilde bilir. Hibir ey -nceden de akladmz gibi- Ona gizli kalmaz. Hakm: Bu buyruklarda yce Allahn el-Hakm ismi de isbat edilmektedir. Bu, "hikmet"den alnmadr. Dorudan baka bir ey sylemeyen ve yapmayan anlamndadr. Ondan abes ve batl hibir ey sdr olmaz. Aksine Onun yaratt yahut emrettii herbir ey Onun hikmetine tabidir.

71

yle de aklanmtr: Bu kelime "mfil" vezninin anlamn vermek zere "fail" vezninde gelmitir. Yani O, eyay (herbir eyi) son derece muhkem yani salam yapandr. Bu da ihkm yani salam yapmak anlamndan gelmektedir. Bundan dolay Onun yaratmasnda bir tutarszlk, bir gedik bulunmaz. Onun tedbir ve idaresinde de bir boluk yahut bir uygunsuzluk meydana gelmez.

Habr: Yine bu buyruklarda yce Allahn Habr ad da tesbit edilmektedir. Bu da hibretten gelmektedir ki bilginin kemali, salaml, etrafl bir ekilde herbir eyi kuatmak, ilminin gerek maddi, gerek manevi kk ve basit herbir eye ulam olduu anlamna gelir. an yce Allah bu yet-i kermelerde ilmiyle ilgili olan birtakm hususlar szkonusu etmektedir. Bylelikle yaratt varlklarn bilgilerinin ulaamad herbir eyi Onun bilgisi ile kuatm ve kapsam olduuna dellet etmektedir. O: "Yere gireni" tane, tohum, su, haerat ve maden gibi eyleri, "ondan kan" ekin, aa, pnar ve faydal madenleri, "gkten ineni" kar, yamur, yldrm ve melek gibilerini, "ve oraya ykseleni" ayn ekilde melek, ameller, saf saf olmu kular ve buna benzer an yce Allahn bildii daha baka eyleri "bilir." Yine bu yetlerde yce Allah:"Gaybn anahtarlar Onun yanndadr. Ondan bakas bunlar bilmez" diye buyurmaktadr. Gaybn anahtarlarndan maksadn hazineleri olduu sylendii gibi, onlar vastasyla gayba ulalan yollar ve sebepler diye de aklanmtr ki, buradaki anahtarlar (anlamndaki mefth) esreli mim ile "miftah" ya da -mefl veznindeki "ya" hazfedilerek- "mifth"in ouludur. Peygamber (bunlar) u buyruuyla aklam bulunmaktadr: "Gaybn anahtarlar be tanedir. Bunlar yce Allahtan bakas bilemez. Daha sonra yce Allah:n "Saatin ilmi muhakkak Allahn indindedir, yamuru O indirir, rahimlerde olan O bilir, hibir kimse yarn ne kazanacan bilemez, hibir nefis de hangi yerde leceini bilmez. Muhakkak Allah hereyi bilendir, hereyden haberdardr." (Lokman, 31/34) buyruunu okudu1

Mutezile:2

72

Son iki yet-i kerme yce Allahn kendisine ait bir sfat olan ilim ile lim olduuna ve bu sfatn Onun zat ile kaim olduuna dellet etmektedir. Sfatlarn kabul etmeyen Mutezile ise bu hususta muhalefet etmektedir. Onlardan kimisi: O, zatyla alm, zatyla kadir... derken, kimisi Allahn isimlerini selb birtakm anlamlarla aklayp Onun alm olmas, cahil olmamas demektir. Kadir olmas, ciz olmamas demektir... diye aklamlardr. Bu yet-i kermeler onlarn aleyhine birer delildir. Bu yetlerde yce Allah ilmi ile her diinin gebe kaln veya dourmasn mana ve keyfiyet itibariyle bilgisi ile kuattn haber verdii gibi, Onun kudretinin genel kapsaml olup mmkn olan hereyi kapsadn, Onun bilgisinin btn eyay kuatm olduunu haber vermektedir. mam Abdul-Aziz el-Mekk1nin "el-Hayde" adl eserinde Mutezile alimlerinden Bir elMeris2 ile ilim meselesini tartrken syledii u szler ne kadar gzeldir: "Yce Allah kitabnda, ilme sahib olduuna dellet etsin diye cahil olmadn belirterek ne mukarreb bir melei, ne mrsel bir peygamberi, ne de takva sahibi bir mmini vm deildir. O bunlar alim olduklarn belirterek vm bulunmaktadr. Bununla da onlarn cahil olmadklarn belirtmi olmaktadr." Sonunda unlar sylemektedir: "lmi kabul eden cehaleti zaten reddetmi olur. Ancak cehaleti reddeden ilmi kabul etmi olmaz."3 Yce Allahn ilim sahibi olduuna dair akl delile gelince, cahil olmakla birlikte onun bunca varl yoktan var etmesi imknsz bir eydir. nk bu varlklar var etmesi iradesi ile olmutur. rade ise murad (kastedileni) bilmeyi gerektirmektedir. Bundan dolay yce Allah yle buyurmaktadr:"Yaratan bilmez mi hi? O latiftir (ilmi eyann inceliklerini kuatandr.) Hereyden haberdardr." (el-Mlk, 67/14) Dier taraftan yaratlm btn varlklardan onlar meydana getirenin ilmine tanklk edecek ekilde son derece muhkem, salam, olaanst sanat ve ok incelikli yaratl zellikleri bulunmaktadr. Btn bunlarn ise bilgi olmadan gerekletirilmesine imkn yoktur. Dier taraftan yaratlmlar arasnda lim olanlar vardr. lim, bir kemal sfatdr. Eer Allah alim olmasa idi, yaratlmlar arasnda baz varlklar Ondan daha mkemmel olurdu. Herbir mahlukun sahib olduu bilgi aslnda onu yaratandan gelmitir. Mkemmel olan bir eyi balayann o mkemmel vasfa sahip olmas ncelikle szkonusudur. nk bir eye esasen kendisi sahib olmayan, o eyi bakasna veremez.

73

Filozoflar: Filozoflar1 yce Allahn cz eyleri bildiini kabul etmeyerek yle demilerdir: O, eyay klli ve sabit bir ekilde bilir. Onlarn szlerinin gerek anlam ise hibir ey bilmediidir. nk harite bulunan herbir ey cz demektir.

Kaderiye: Kaderiye2nin arlar da yce Allahn kulun fiillerini ilemedike bilebileceini kabul etmemilerdir. nk onlara gre eer bunlar bilecek olursa, bu cebre gtrebilir. Onlarn bu grlerinin btn dinlerce kesin olarak batl olduu bilinen bir husustur.

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "nk phesiz ki Allahtr hem rzk veren, hem pek etin kudret ve kuvvet sahibi olan." (ez-Zriyt, 51/58)" Yce Allahn: "nk phesiz ki Allahtr..." buyruu Allahn, rezzk ismine sahib olduunu ortaya koymaktadr. Rezzk "rzk" kknden gelen bir mbalaa ismidir. Kullarna oka ve bol bir ekilde ard arkasna rzk veren demektir. Yce Allahtan kullarna ulaan herbir fayda ister mbah olsun, ister olmasn bir rzktr. u anlamda ki: O bunu onlar iin bir gda ve bir yaama arac klmtr. Yce Allah bir baka yerde yle buyurmaktadr: "Ve tomurcuklar stste binmi byk ve yksek hurma aalar(n) da kullara rzk olmak zere (yarattk)" (Kaf, 50/10);"Rzknz ve vaadolunduunuz da semadadr." (ez-Zariyat, 51/22) u kadar var ki eer bir eyin kullanlmasna izin verilmi ise o hkm itibariyle helaldir, aksi takdirde haramdr. Bunlarn hepsinin toplam da rzktr. Ayet-i kermede isim cmlesinin marife (belirtili) gelip, bu cmlede fasl zamirinin kullanlmas rzk kullarna ulatrmann zellikle Allahn ii olduunu anlatmak iindir. bn Mesud -Radyallahu anh-dan yle dedii rivayet edilmitir: "Raslullah -Sallallahu aleyhi ve sellem- bana (ez-Zariyat, 51/58. yeti): nk phesiz ki ben hem rzk verenim, hem de pek etin kudret ve kuvvet sahibi olanm" diye okutmutur."3

74

"Kuvvet sahibi (zul-kuvve)" kuvvete sahib olan demektir. Bu da yce Allahn "el-kavi" isminin anlamn ifade eder. Ancak mana itibariyle daha belidir. Bu yce Allahn kuvvetinde herhangi bir eksilmenin szkonusu olmadn, zamanla gcnn azalp, bitmesinin dnlemeyeceini ortaya koymaktadr.1 "Pek etin kudret (el-metin)" ise metanetten gelen bir isimdir. bn Abbas bunu e-edid (pek etin g sahibi) diye tefsir etmitir.2

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr:"Onun benzeri hibir ey yoktur ve O hereyi iitendir, grendir." (e-ura, 42/11); "Gerekten Allah bununla size ne gzel t veriyor! phe yok ki Allah hakkyla iitendir, hakkyla grendir." (en-Nisa, 4/58)"

"Onun Benzeri Hibir ey Yoktur": Yce Allahn: "Onun benzeri hibir ey yoktur..." buyruunda Allahn benzerinin bulunmad belirtildikten sonra semi (iitmek) ve basar (grmek) sfatlarna sahib olduu ifade edilmektedir. Onun benzerinin bulunmadn belirtmekten kast ise -Muattlann ileri srp doru olmayan bir ekilde delillendirdikleri gibi- sfatlarn da nefyedilmesi deildir. Aksine maksat bu sfatlarn yaratlmlarnkine benzemediini belirtmekle birlikte, onun hakknda sabit olduunu ortaya koymaktr. Byk ilim adam bnul-Kayyim (Allahn rahmeti zerine olsun) yle demektedir: "Yce Allahn: "Onun benzeri hibir ey yoktur" buyruundan kast -mebbihe ile mriklerin yaptklarnn aksine- onunla birlikte ibadet ve tazime layk herhangi bir ortak ya da bir mabudun bulunmadn ortaya koymaktr. Bu ifadelerden kast, Onun kemalinin, mahlukatnn zerinde oluunun, kitablar ile kelam ediinin, raslleri ile konumasnn

75

nefyedilmesi ile gnein ve ayn bulutsuz bir gnde grld ekilde mminlerin de gzleriyle Allah aka greceklerinin szkonusu olmadnn anlatlmas deildir..."

Semi ve Basar: "Semi" oluunun, anlam, ne kadar yava olursa olsun, btn sesleri idrak eden demektir. O yaratklarnn iitmelerine benzemeyen bir sfat olan semi sfatyla gizli ve ak olan herbir eyi iitir. "Basr" de ne kadar ince ve hissedilemez gibi grlse ya da uzak olsa dahi kii, cisim ve renk trnden grlme zelliine sahip hereyi idrak eden demektir. Engellerin, perdelerin onun grmesine olumsuz bir etkisi yoktur. Bu mfil (veznindeki ism-i fal) anlamnda "fail" veznindedir. Bu da an yce Allah hakknda basar sfatnn kendi zatna layk ekliyle sabit olduunun delilidir. Ebu Davud, Sneninde Ebu Hureyre -Radyallahu anh-dan gelen rivayetine gre Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- yce Allahn:"phe yok ki Allah hakkyla iitendir hakkyla grendir." yetini okumu ve ba parman kulann zerinde, ona bitiik olan (ehadet) parman da gzlerinin zerine koymutur.1* Hadisin anlam da udur: an yce Allah sem ile iitir, gz ile grr. Bu, yce Allahn semini iitilen eyleri bilmesi, basarn grlen eyleri bilmesi diye yorumlayan Ear2 mezhebine mensub birtakm kimselere kar delildir ve bu hatal bir yorumdur. nk kr olan bir kimse semann varln bilir, ancak semay gremez. Sar olan bir kimse seslerin varln bilir, fakat o sesleri iitemez.

76

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Bana girdiin zaman maallah (bu Allahn dilediidir) Allahn yardm olmadan (hibir eye) g yetirilemez, demeli deil miydin?" (elKehf, 18/39); "Eer Allah dileseydi, onlardan sonra gelenler kendilerine apak deliller geldikten sonra birbirlerini ldrmezlerdi. Fakat anlamazla dtler de kimi iman etti, kimi de kfir oldu. Eer Allah dileseydi, birbirlerini ldrmezlerdi. Fakat Allah diledii eyi yapar." (el-Bakara, 2/253); "hramda iken avlanmay helal saymamak art ile ve size okunanlar hari olmak zere size drt ayakl hayvanlar helal klnd. phesiz Allah diledii hkm koyar."(el-Mide, 5/1); "Allah kimi doru yola iletmeyi dilerse, gsn slma aar. Kimi de saptrmay dilerse, onun da gsn -gkyzne trmanyormu gibi- daraltr, sktrr..." (el-Enm, 6/125)" Yce Allahn: "Bana girdiin zaman... demeli deil miydin?" buyruu ile balayan bu yet-i kermeler, yce Allahn irade ve meet sfatlarna sahib olduuna delil tekil etmektedir. Buna dair deliller de saylamayacak kadar pek oktur. Ear mezhebine mensup olanlar ezelde btn irade edilen eylere iliik olan kadim ve tek bir iradenin varln kabul ederler. Buna gre Earilerin kast edilen eyi iradeden farkl ve ona aykr grmeleri gerekir. Mutezileye gelince, onlar sfatlar kabul etmediklerinden tr irade sfatn da kabul etmez ve yle derler: O, belli bir yeri szkonusu olmakszn hdis (sonradan varolan) bir irade ile irade eder. Buna gre Mutezilenin de sfatn tek bana var olduu kabul etmesi gerekir ki bu batllarn en batldr. Hak ehli olan kimseler ise yle derler: rade iki trldr: 1- Meet ile e anlaml olan kevn irde. Bu iki tr irade de yce Allahn yapmay ve meydana getirmeyi diledii herbir eye taalluk ederler. an yce Allah bir eyi murad eder ve meetiyle isterse, o ey var olmasn dilemesinin hemen arkasnda meydana gelir. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "Bir eyin olmasn istedii zaman, Onun ii, ona "ol" demekten ibarettir, o da hemen oluverir." (Ysn, 36/82)

77

Hadiste de yle denilmektedir: "Allahn diledii olur, dilemedii de olmaz."1 2- Yce Allahn sevdii ve raz olduu eylere ait kullarna vermi olduu emirlerle ilgili er irade. Bu da yce Allahn u buyruu ile benzeri buyruklarnda szkonusu edilmektedir:"Allah size kolaylk diler, glk istemez." (el-Bakara, 2/185) Bu iki irade arasnda kopmaz bir ilikinin varl szkonusu deildir. Aksine bu iradelerin herbirisi dierinin taalluk etmedii bir baka eyle taalluk edebilir. Bundan dolay aralarnda bir bakma genellik ve zellik ilikisi vardr. Kevn ve er rade: Kevn irade an yce Allahn sevmedii ve raz olmad, kfr ve masiyetlere de taalluk etmesi bakmndan daha geneldir. Ancak kfirin iman etmesi, fskn da itaat etmesi gibi eylere taalluk etmemesi asndan da daha zeldir. er irade ise ister vaki olsun, ister olmasn Allahn emretmi olduu hereye taalluk etmesi bakmndan daha geneldir. Ancak kevn irade dolaysyla vaki olan bir eyin, bazan emrolunmayan bir ey olmas asndan da daha zeldir. zetle syleyecek olursak: Mminin iman etmesi, itaat edenin de itaat etmesi gibi hususlarda her iki irade de birarada bulunabilir. Ancak kfirin kfir olmas, isyankrn da isyan etmesi gibi hallerde (Allah bylesini kullarndan dilemediinden) sadece kevn irade szkonusudur. Kfirin iman etmesi, gnahkrn da itaat etmesi gibi hallerde ise (bunu kullarndan eran istediinden) sadece er irade szkonusudur. Yce Allahn:"Bana girdiin zaman... demeli deil miydin?" (el-Kehf, 18/39) buyruu, yce Allahn iki bahe sahibinden mmin olan adamn kfir arkadana sylemi olduu szleri bize aktarmas eklindedir. Bu kii kfir olan arkadana, szleriyle yce Allahn nimetine kar kretmesi ve bunun Allahn meeti (dilemesi) dolays ile meydana geldiini syleyip kendi g ve kuvvetinin bir neticesi olmadn bilmesi hususunda bir t vermitir. nk Allahn dilemesi ile olmadka, kuvvetin hibir faydas yoktur. "Eer Allah dileseydi... birbirlerini ldrmezlerdi" (el-Bakara, 2/253) buyruu da bize rasllere tabi olanlar arasnda rasllerden sonra ortaya kan anlamazlk, birbirlerine hakszlk ve kskanlklar sebebiyle duyduklar dmanlk hakknda verilen bir haberdir. Bu buyrukta meydana gelen bu hususlarn ancak yce Allahn meieti (dilemesi) ile olduunu

78

ortaya koymaktadr. Eer O, bunlarn olmamasn dilemi olsayd, hi bunlar meydana gelmezdi. Fakat O, bunlarn meydana gelmesini dilediinden tr bunlarda oldular. Yce Allahn:"Allah kimi doru yola iletmeyi dilerse..." (el-Enm, 6/125) buyruuna gelince, hidayetin ve dalletin (sapkln) yce Allahn yaratmas ile meydana geldiklerini gstermektedir. Allah kimi hidayete iletmeyi dilerse, -yani ona hidayeti ilham edip, hidyete ulama baarsn vermek isterse- slma girmek iin kalbine bir genilik verir. Bu da onun kalbine bir nur brakmas suretiyle olur. Bu sefer slama kar kalbinde bir genilik ve bir huzur vcuda gelir. Nitekim hadiste de bylece varid olmutur. Kimi de saptrmak ve ilahi yardmdan yoksun brakmak dilerse, bu sefer gsn son derece dar ve skntl klar, o kalbe iman nuru nfuz etmez. Yce Allah bu hali gklere doru kp ykselen kimsenin durumuna benzetmektedir. "Yine yce Allah yle buyurmaktadr:Ve ihsan edin, muhakkak Allah ihsan edenleri sever." (el-Bakara, 2/195); "Ve adaletli olun, nk Allah adaletli olanlar sever." (el-Hucurat, 49/9); "O halde onlar size kar doru davrandklar srece siz de onlara dorulukla davrann. phesiz ki Allah saknanlar sever." (et-Tevbe, 9/7); "Gerekten Allah oka tevbe edenleri de sever. ok temizlenenleri de sever." (el-Bakara, 2/222); "Deki: Eer Allah seviyorsanz, bana uyun ki Allah da sizi sevsin." (Al-i mran, 3/31); "Allah... kendisinin onlar sevecei, onlarn da kendisini sevecei bir topluluk getirir..." (el-Maide, 5/54); "Gerek u ki Allah kendi yolunda birbirine kenetlenmi bina gibi saf balayarak arpanlar sever." (esSaf, 61/4) Bu yet-i kermeler yce Allahn muhabbet sfatndan ortaya kan birtakm fiillerini ihtiva etmektedir. Allahn baz kiilere, amellere ve ahlka muhabbeti Onun kendisi ile kaim bir sfatdr. Bu da Onun meeti ile alakal ihtiyar fiil sfatlarndandr. O, ileri derecedeki hikmetinin gerei olarak baz eyleri sever baz eyleri sevmez. Earler ile Mutezile muhabbet sfatnn varln kabul etmezler. nk onlarn iddiasna gre bu sfat bir eksiklik izlenimini vermektedir. Zira yaratlm varlklarn muhabbeti, kendilerine mnasib yahut zevk alacaklar eye meyletmeleri anlamndadr. Earler ise muhabbet sfatn irade sfatna raci kabul eder ve yle derler: Allahn kuluna muhabbet (sevgi) duymasnn tek anlam sadece ona ikramda bulunmas ve ona mkfat vermesini irade etmesinden ibarettir. Rza, gazab, holanmay ve fke (sehat) sfatlar hakknda da bu aklamay yaparlar. Onlara gre btn bu sfatlar mkfat vermek (sevab) ile cezalandrmak (ikab) iradesinde bulunmak anlamndadr.

79

Mutezile ise yce Allahn zat ile kaim bir irade sfatnn varln kabul etmediklerinden dolay muhabbeti, onlara gre bu gibi kimseler iin yce Allah tarafndan verilmesi icab eden mkafatn kendisi diye aklarlar. nk onlara gre itaat eden kimsenin mkfatlandrlmas ile isyankrn cezalandrlmas vacibtir. Hak ehline gelince, hak ehli yce Allahn ona yakan bir ekilde hakiki anlamyla muhabbet sfatna sahib olduunu kabul ederler. O bakmdan onlara gre bu sfat herhangi bir eksiklik ya da bir tebihi gerektirmemektedir. Muhabbetin gerei olan da Allah hakknda sabit kabul ederler ki bu da yce Allahn sevdii ve mkfatlandrmak istedii kimselere ikramda bulunmak iradesidir. Keke Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-in Ebu Hureyre tarafndan rivayet edilen u hadis-i erifine muhabbeti kabul etmeyenlerin ne ekilde cevab verdiklerini bir bilebilseydik: "phesiz Allah bir kulu sevdii takdirde Cibril -Aleyhi Selam-a: Ben filan seviyorum, sen de onu sev der. Bunun zerine Cibril -Aleyhi Selam- da semavattakilere yle der: phesiz sizin aziz ve celil olan Rabbiniz filan kimseyi sever, siz de onu seviniz. Bunun zerine semadakiler o kimseyi sever. Yeryznde de onun iin (hsn-) kabul yerletirilir. Bir kimseye buzedecek olursa, yine bunun gibi syler."1 Hadisi Buhar ve Mslim rivayet etmitir. hsann Anlam: Birinci yet-i kermede yce Allahn: "Ve ihsan edin" buyruu her hususta genel olarak ihsanda bulunmay emretmektedir. zellikle de bundan nce yerine getirilmesi emredilmi Allaha cihad urunda infakta ihsan ihtiva etmektedir. nfakta ihsan cmerte verip, cimrilik etmemekle yahut ta ksmak ile savurganlk derecesine varmak arasnda orta yolu tutmakla olur. te yce Allahn el-Furkan suresinde1 emretmi olduu orta yollu harcama da budur. Mslimin, Sahihindeki rivayete gre eddd b. Evs Raslullah -Sallallahu aleyhi ve sellem-n yle buyurduunu kaydetmektedir: "Muhakkak Allah hereye ihsan yazmtr. O bakmdan ldrdnz takdirde gzelce ldrnz, boazladnz vakit gzelce boazlaynz. Sizden (boazlayacak) kimse ban iyice bilesin ve kesecei hayvan rahatlatsn."2 Yce Allahn: "Muhakkak Allah ihsan edenleri sever" buyruuna gelince, bu da ihsan emrinin bir gerekesidir. Onlar ihsann Allah tarafndan sevilmeyi gerektirdiini bildikleri takdirde bu emri yerine getirmekte ellerini abuk tutarlar.

80

Adaletli Davranmak: kinci yet-i kermede yer alan: "kisinin arasn adaletle dzeltin" buyruuna gelince, bu da adaletli davranma (iksat) emrini ihtiva etmektedir. Mminlerden anlamazlk ierisinde bulunan iki taraf arasnda adaletle hkmetmek demektir. Bu fiil "zulmetti" anlamnda "kaseta" fiilinden gelmektedir. Ayet-i kermede kullanld ekliyle hemzeli ekil ise zulmden uzak kal ifade etmek iin gelmitir. Yce Allahn isimlerinden birisi de "elmuksit (mutlak adaletli)"dir. Ayet-i kermede adalet yapmaya tevik ve adaletin stnlne iaret vardr. Adaletli olmann Allahn sevgisini kazanmann sebebi olduuna dikkat ekilmektedir. Yce Allahn:"O halde onlar size kar doru davrandklar srece, siz de onlara dorulukla davrann." (et-Tevbe, 9/7) buyruuna gelince, anlam udur: Sizler ile u Mescid-i Haramn yaknlarnda kendileriyle antlama yaptnz bu kimselerle olduu ekilde herhangi birileriyle aranzda antlama bulunuyor ise, onlar size kar ahidlerinin gereklerini dosdoru yerine getirdikleri srece siz de onlara dorulukla davrann. Daha sonra yce Allah bu emrin illetini (gerekesini): "phesiz ki Allah saknanlar sever" buyruu ile aklamaktadr. Yani yce Allah her hususta Allahtan saknanlar ve bu arada da ahitlerini bozmaktan saknanlar sever demektir. Yce Allahn:"Gerekten Allah oka tevbe edenleri de, oka temizlenenleri de sever." (et-Tevbe, 2/222) buyruuna gelince, bu da yce Allahn kullar arasndan bu iki kesimi sevdiine dair verdii bir haberdir. Bunlarn birincisi tevbe edenlerdir. Yani yce Allaha oka tevbe edip ilemi olduklar gnahlar sebebiyle oka mafiret dileyen kullarn sever. Bunlar oka tevbe etmek suretiyle gnah ve masiyetler demek olan manevi kir ve pisliklerden arnm olurlar. kinci kesim ise ok temizlenenlerdir. Bunlar temizlenmekte ileriye giden kimseler demektir. Bu ise abdest almak yahut gusletmek ile hadeslerden ve maddi pisliklerden temizlenmek anlamndadr. Burada sz geen "temizlenenler (el-mutetahhirn)"den kastn, ay hali zamanlarnda yahut arka yoldan hanmlara yaklamaktan saknan kimseler olduu da sylenmitir. Ancak anlamn umumi olduunu kabul etmek daha uygundur. Yce Allahn:"Deki: Eer Allah seviyorsanz, bana uyun ki Allah da sizi sevsin." (Al-i mran, 3/31) buyruuna gelince, bu yetin sebeb-i nzulu ile ilgili olarak el-Hasenden rivayet edildiine gre yet Allah sevdii iddiasnda bulunan bir topluluk hakknda inmitir. Bunun zerine yce Allah onlar snamak zere yet-i kermeyi indirdi.1

81

Bu yet-i kermede yce Allah kulunu sevmeyi peygamberine tabi olma artna balamtr. Bu sevgiye Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-e ancak gzel bir ekilde uyan ile onun yoluna smsk sarlan kimseler nil olabilirler.

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: O ok mafiret edendir. Pek sevendir." (elBuruc, 85/14); "Rahman ve Rahim Allahn ad ile" (en-Neml, 27/30); "Rabbimiz rahmetin ve ilmin hereyi kuatmtr." (el-Mumin, 40/7); "O mminlere ok merhametlidir." (el-Ahzab, 33/43); "Rahmetim ise hereyi kuatmtr." (el-Araf, 7/156); "Rabbimiz kendi zerine rahmeti yazd." (el-Enam, 6/54); "O, mafiret edendir, rahmet edendir." (Yunus, 10/107); "Allah en hayrl koruyucudur. O merhametlilerin en merhametlisidir." (Yusuf, 12/64) Allahn afr ve Vedd simleri: Yce Allahn:"O ok mafiret eden (el-afr) ve pek sevendir (el-vedd)" (el-Buruc, 85/14) yeti yce Allahn Esma-i Hsnsndan el-afr ile el-vedd isimlerini ihtiva etmektedir.

82

Birincisi mafiret etmekten mbalaadr. Yani gnahkar kullarnn gnahlarn oka rten ve onlar sorgulamayp, affeden demektir. "el-afr (merhamet etmek)"in asl anlam setretmek, rtmek demektir. Boyann kiri rtmesini anlatmak zere de bu kkten gelen kelime kullanlr. Ba rten bala "el-mifer" denilmesi de buradan gelmektedir. kinci isim olan "el-vedd" ise katksz sevgi ve sevginin en latifi olan "el-vudd"den gelir. Bu ekliyle ya "fail" anlamnda "fel" veznindedir. O takdirde anlam kendisine itaat edenlere oka sevgi besleyen ve onlara yardm ve verdii zaferleriyle onlara yakn demek olur yahut ta "meful" anlamnda fel vezninde olup o takdirde anlam oka ihsanda bulunmas dolaysyla sevilen ve yarattklar tarafndan sevilmeye layk olup, kendisine ibadet etmeleri ve hamdetmeleri gereken, anlamnda olur.

Rahmet ve lim Sfatlar: Yce Allahn:"Rahmn ve Rahm Allahn adyla" (en-Neml, 27/30) buyruu ile ondan sonra zikredilen yet-i kermeler yce Allahn, rahman ve rahim isimleri ile rahmet ve ilim sfatlarnn Allah hakknda szkonusu olduunu ihtiva etmektedir. "Bismillahir-RahmanirRahim" aklanrken rahman ve rahim isimlerine dair aklamalar gemi, her ikisi arasndaki fark ile birincisinin zat sfata ikincisinin de fiil sfata delalet ettii belirtilmi idi. Earlerle, Mutezile bunlarn yaratlmlarda bir zayflk, bir glk ve kendisine merhamet duyulan kii dolaysyla bir ac duymak anlamlarn ihtiva ettii iddias ile rahmet sfatn kabul etmezler. Ancak bu, en kt ekliyle bir cehalettir. nk rahmet gller tarafndan zayflara kar beslenir. Hibir ekilde zayfl ve gszl gerektirmezler. Hatta gayet gl ve muktedir olmakla birlikte dahi rahmetli olmak szkonusu olabilir. Gl olan insan kk ocuuna, yalanm anne ve babasna ve kendisinden daha zayf olanlara merhamet duyar. En kt sfatlardan birisi olan zayflk ve gszlk nerede? Yce Allahn zatn kendisi ile nitelendirip bu sfata sahip gerek dostlarndan vgyle szedip bunu biribirlerine tavsiye etmelerini emretmi olduu rahmet nerede? Yce Allahn:"Rabbimiz rahmetin ve ilmin hereyi kuatmatr." (el-Mumin, 40/7) buyruunda geen ifadeler yce Allahn bizlere Ar tamakta olan ve onun etrafnda bulunan meleklerin sylediklerini belirttii szleridir. Onlar bu dualar ile yce Allahn rububiyetini, rahmet ve ilminin geniliini, mminlere yaptklar dualarnda bir vesile olarak zikretmektedirler. Bu ise duann kabul edilmesi midini olduka ykselten tevessl ekillerinin en gzellerindendir.

83

"Rahmetin ve ilmin" anlamndaki lafzlar yet-i kermede filden dntrlm temyiz olarak nasbedilmilerdir. fadenin takdiri de u anlamdadr: Senin rahmetin ve ilmin hereyi kuatmtr. Buna gre yce Allahn rahmeti dnyada mmini de, kfiri de, iyiyi de, gnahkr da kuatm, ancak kyamet gnnde zellikle takva sahiblerine ait olacaktr. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"Onu saknanlara, zekt verenlere... yazacam." (el-Araf, 7/156) Yce Allahn:"Rabbiniz kendi zerine rahmeti yazd." (el-Enam, 6/54) buyruuna gelince, o kendisinden bir ltuf ve ihsan olarak bunu kendi kendisine yazmtr. Yoksa kimse bunu Onun zerine bir ykmllk olarak yazm deildir. Buhar ile Mslimde yer alan Ebu Hureyrenin rivayet ettii hadiste de yle denilmektedir: "phesiz Allah yaratklar yaratnca, Arn stnde kendi nezdinde bulunan bir kitabta unu yazd: Muhakkak Benim rahmetim, Benim gazabm gemitir -ya da geer."1

Hfz ve Hafz Sfatlar: Yce Allahn:"Allah en hayrl koruyucudur..." (Yusf, 12/64) buyruuna gelince; "elHafz ile el-Hafz" isimleri korumak demek olan "el-hfz"den alnmtr. Anlam ise kullarn genel olarak koruyan ve gdalarn elde etmelerini kolaylatran, helk olmak ve ktrm dmek sebeplerine kar onlar kollayan demektir. Ayn ekilde amellerini muhafaza eden, szlerini tesbit edendir. Gerek dostlarn da zel muhafazas ile korur, onlar gnahlara dmekten, eytann tuzaklarna yakalanmaktan, kendilerine din ve dnyalarnda zarar veren herbir eyden korur anlamndadr.

84

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Allah onlardan raz olmutur, onlar da Ondan honut olmulardr." (el-Mide, 5/119); (et-Tevbe, 9/100); "Kim de bir mmini kasten ldrrse, cezas orada ebediyyen kalmak zere cehennemdir. Allah ona gazab etmi, ona lanet etmi...dir." (en-Nis, 4/93); "Bu byledir. nk onlar Allah gazablandran eylere uydular. Onun rzasn ho grmediler." (Muhammed, 47/28); "Nihayet onlar bizi gazablandrnca kendilerinden intikam aldk." (ez-Zuhruf, 43/55); "Fakat Allah onlarn kmalarndan holanmad da kendilerini alkoydu." (et-Tevbe, 9/46); "Yapmayacanz eyi sylemeniz Allahn yannda byk bir hm gerektirir." (es-Saff, 61/3)

Yce Allahn Rza ve Gazab Gibi Sfatlar: Yce Allahn:" Allah onlardan raz olmutur..." buyruu ile dier yet-i kermeler yce Allah hakknda rza, gazab, lanet, holanmamak, kzmak (saht) fkelenmek ve fke duymak gibi fiil sfatlarn Allah hakknda szkonusu edildiini ihtiva etmektedir. Bu sfatlar hak ehline gre yce Allaha yakan bir ekilde Onun hakiki sfatlar olup bunlarn yaratlmlardaki benzerlerine benzetilmesi szkonusu deildir. Ayrca bu sfatlar dolaysyla yaratlmlar iin gerekli olanlarn, Allah hakknda da szkonusu edilmesi gerekmemektedir. Bu sfatlarn kabul edilmemesi ile ilgili olarak Earlerle, Mutezilenin herhangi bir delilleri yoktur. Ancak onlar yce Allahn bu sfatlara sahip olmas, bu sfatlarn onda da yaratlmlardaki ekle benzer olmas gerektiini sanmlardr. Onlarn Rableri hakkndaki bu zanlar onlar yanltm ve sfatlar nefyetmek ya da tatil etmek bataklna drmtr. Earler nceden de grdmz gibi btn bu sfatlar iradeye raci kabul ederler. Onlara gre raz olmak sevab iradesi, gazab ve fke ise cezalandrmak iradesidir.

85

Mutezile ise bu sfatlarn bizzat sevab ve ikabn kendisine raci olduunu kabul etmektedirler.

Rznn Anlam: Yce Allahn: "Allah onlardan raz olmutur. Onlar da Ondan honut olmulardr" (elMide, 5/119) buyruu yce Allah ile gerek dostlar arasndaki karlkl rza ve muhabbeti haber vermektedir. Onun kendilerinden raz olmas hi phesiz onlara verilmi olan btn nimetlerden daha byk ve daha deerlidir. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "Allahn rzas ise hepsinden daha byktr." (et-Tevbe, 9/72) Onlarn Allahtan raz (honut) olmalarna gelince, onlarn herbirisinin ne olursa olsun kendi konumuna raz olmas ve bundan dolay sevinmesidir. yle ki onlarn herbirisi kendisinden bakasna, kendisine verilenden daha iyisinin verilmemi olduunu zannedecektir. te bu da cennette olacaktr. Yce Allahn: "Kim de bir mmini kasten ldrrse..." (en-Nisa, 4/93) buyruuna gelince, burada "bir mmin" buyruu ile kfirin ldrlmesi darda tutulmutur; "kasten" buyruu da onun kan koruma altnda bulunan bir insan olduunu bilerek byk bir ihtimalle ldrc olduu kabul edilen bir letle ldrmesi demek olup, bununla da hata yoluyla ldrme kapsam dnda tutulmu olmaktadr. "Ebediyyen kalmak zere" buyruu da ebedi olmak zere orada kalmay ifade etmektedir. Ebedi kalmann burada ok uzun bir sre kalmak olduu da sylenmitir. Lanet: Lanet, yce Allahn rahmetinden kovmak ve uzaklatrmak demektir. Lan ile meln ise kendisine lanetin hak olduu yahut ta kendisine lanet ile beddua olunan kii demektir. lim adamlar kasten bakasn ldren kimsenin tevbesinin kabul olunmayaca ve cehennemde ebedi braklacann buyurulmu olmas dolaysyla, bu yetleri aadaki buyruk ile birlikte uygun bir ekilde izah etmeyi zor bir i olarak grmlerdir. nk bu buyruk yce Allahn: "Dorusu Allah kendisine irk koulmasn mafiret etmez. Ondan bakasn da dilediine balar." (en-Nisa, 4/48) yeti ile atma (teruz) halindedir. lim adamlar bu hususa dair bir ka cevab vermilerdir. Bunlardan bazlar:

86

1- Byle bir ceza (ebedi cehennemde kal), kasten mmini ldrmeyi hell kabul eden kimseler iindir. 2- Eer bir kimse bundan tr cezalandrlacak olursa, hak ettii ceza budur. Bununla birlikte tevbe etmesi yahut ta yapt o kt iten daha ar basacak salih amel ilemesi suretiyle cezalandrlmamas da mmkndr. Ayet-i kerme byle bir gnahn ne kadar ar olduunu anlatmak ve bu iten vazgeirmek sadedindedir. 3- Ebedi olarak cehennemde kalmaktan kast nceden de akladmz gibi uzun bir sre kalmaktr. bn Abbas ile bir grub ilim adam kasten mmini ldren kimsenin tevbesinin kabul edilmeyecei grndedir. yle ki bn Abbas yle demitir: "Bu yet-i kerme son inen buyruklardandr ve hibir ey onu neshetmi deildir."1 Sahih olan da udur: Katilin zerinde hak vardr: Allahn hakk, miraslarn hakk ve ldrlenin hakk. Allahn hakk tevbe ile der. Miraslarn hakk ise ona cezann uygulanmas ile ya da affedilmek suretiyle der. Maktuln hakk ise kyamet gnnde kendisini ldren ile bir araya gelmedike dmez. nk maktul kyamet gnnde ban eliyle tuttuu halde gelecek ve: Rabbim buna sor, beni ne diye ldrd? diyecektir.

ntikamn Anlam: Yce Allahn: "Nihayet bizi gazablandrnca..." (ez-Zuhruf, 43/55) buyruunda sz geen "esef (gazablanmak)" ileri derecede keder anlamnda kullanld gibi, ar ekilde fkelenmek ve gazablanmak anlamnda da kullanlr. Ayet-i kermede kastedilen anlam budur. ntikam almak ise cezalandrmak demektir. Bu da "nkmet"den alnma olup ileri derecede tiksinmek ve gazablanmak anlamndadr.

87

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Onlar buluttan glgeler iinde Allahn ve meleklerin kendilerine gelivermesinden ve ilerin bitirilivermesinden bakasn m bekliyorlar?" (el-Bakara, 2/210); "Onlar kendilerine meleklerin gelmesinden yahut Rabbinin gelmesinden yahut Rabbinin yetlerinden birisinin gelmesinden bakasn m bekliyorlar?" (el-Enm, 6/158); "Hayr, yer dalp zerreler gibi para para edildiinde Rabbin gelip melekler de saf saf dizildiinde..." (el-Fecr, 89/21-22); "Ve o gnde gkyz bulutla yarlacak, melekler ard arkasna indirileceklerdir." (el-Furkan, 25/25)

tyan ve Mec (Geli, Gelmek) Sfatlar: Yce Allahn:" Allahn... gelivermesinden" buyruu ve dier yet-i kermeler yce Allahn iki fiili sfatn szkonusu etmektedirler. Bunlar da ityn ve mec (gelmek, geli) sfatlardr. Ehl-i snnet vel-cemaatin kabul ettii gr, bunlarn hakiki anlamlarna inanmak ve gerekte bir inkr ve tatil demek olan tevilden uzak durmaktr. Burada, bu ada Cehmiyecilik ile tatilin nderliini yapan Ve Zhid el-Kevser1 diye bilinen ahsn sylediklerini nakletmemiz uygun debilir. Beyhaknin "el-Esm ves-Sfat" adl eserine dt haiyelerinde2 unlar sylemektedir:

88

"ez-Zemaher3 u anlamda bir aklama yapmaktadr: Yce Allah kendisinden rahmetin beklendii bulut ierisinde azab getirecektir. Bylelikle rahmetin beklendii yerden azabn gelii daha korkun ve dehetli olur. mamul-Harameynde yet-i kermede yer alan "be" harfinin anlam hakknda nceki gibi aklamalarda bulunmutur. Fahrud-Din er-Raz de: Allahn emrinin onlara gelmesi demektir, diye aklamtr." Bu ahsn gemitekilerden tatile dair yapm olduu bu nakillerden de bu buyruklar aklamalarndaki tutarszlklarnn boyutu rahatlkla grlmektedir. Halbuki bu yet-i kermeler, bu tevillerin hibirisi uygun dmeyecek ekilde bu hususta gayet aktr. Birinci yet-i kerme kfrleri, inatlar ve eytana tabi olular zerinde srar eden bu gibi kimseleri, onlarn bekledikleri tek ey yce Allahn aralarnda hkm vermek iin bulutlar arasnda gelii olduunu belirterek tehdit etmektedir. Bu da kyamet gnnde gerekleecektir. Bundan dolay yce Allah daha sonra: "Ve ilerin bitiriliverilmesinden" diye buyurmaktadr. kinci yet-i kerme daha da aktr. Zira buradaki "geli"in ilh emir ya da azabn gelii diye tevil edilmesine imkn yoktur. nk burada meleklerin gelii ile Rabbin gelii ya da yce Rabbin baz yetlerinin geliinden birarada szedilmektedir. Bundan sonra yer alan: "Rabbin gelip, melekler de saf saf dizildiinde" yetinin azabn gelii diye yorumlanmasna imkn bulunmamaktadr. nk burada melekler Allah tazim etmek maksad ile saf saf dizilmi iken, hkm vermek zere yce Allahn kyamet gnndeki geliinden szedilmektedir. te onun bu gelii esnasnda da son yet-i kermenin ifade ettii gibi sema bulutlarla paralanm olacaktr. O halde an yce Allah gelir, iner, yaklar. Bununla birlikte O, mahlukattan ayr Arnn zerindedir. Btn bunlar yce Allahn gerek anlamyla fiilleridir. Bunlarn mecaz olduklarn iddia etmek, Allahn fiilini tatil etmektir. Bu geliin yaratlmlarn gelii trnden olduuna, onlarn gelilerine benzediine inanmak ise inkr ve tatile kadar gtrebilen bir tebhe ynelitir.

89

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Ancak cell ve ikram sahibi Rabbinin yz bk kalacaktr" (er-Rahman, 55/27); "Onun vechinden baka herey helak olacaktr." (el-Kasas, 28/88) Ancak "cell ve ikram sahibi Rabbinin yz bk kalacaktr" yeti ile dier yet-i kerme yce Allah hakknda vech (yz) sfatn tesbit etmektedir." Kitab ve snnetteki "yz" sfatn isbat eden nasslar saylamayacak kadar pek oktur. Bunlarn hepsi de vechi (yz) cihet, mkfat ya da zat diye tefsir eden Muattlann tevillerinin anlamsz olduunu ortaya koymaktadr. Hak ehlinin kabul ettii gr, vechin zattan ayr bir sfat olduudur. Bu sfatn Allah hakknda sabit olduunu kabul etmek yce Allahn -Mcessimenin belirttii gibi- birtakm azalardan meydana gelmi olduunu gerektirmez. Aksine bu, yakan ekliyle yce Allahn bir sfatdr. Hibir yz Ona benzemedii gibi, Onun yz de hibir yze benzemez. Muattile bu iki yet-i kermeyi yzden zatn kastedildiine delil gstermilerdir. Zira kalclkta ve sonunun gelmeyii hususunda vechin herhangi bir zellii bulunmamaktadr. Bizler byle bir delillendirmeye u ekilde kar kyoruz: yet yce Allahn gerek anlamyla bir vechi bulunmam olsayd, bu lafz zat anlamnda kullanlm olmazd. nk belli bir anlam iin kullanlan bir lafzn o sfata sahib olan zat hakknda o lafzn, asl manas sabit olmad srece bir baka anlamda kullanlamaz. nk zihnin gerektirici olandan, gerekene intikal edebilmesi baka trl mmkn deildir. Dier taraftan onlarn bu mecazi yorumlarn baka bir yolla da rtmek mmkndr. Burada vech lafz kullanlp zat kastedilmitir, demek yerine, kalclk veche isnad edilmitir. Bu ise zatn da kalc olmasn gerektirir, denilir. el-Beyhaknin, el-Hattabden naklettiine gre yce Allah vechi zata izafe edip, sfat (celal ve ikram sahibi) da veche izafe ederek: "Celal ve ikram sahibi Rabbinin vechi ise kalcdr" diye buyurmu olmas, burada "vech"in zikredilmesinin sfat olmadna, buna karlk "celal ve ikram sahibi" ibaresinin "vechin" sfat olduuna, "vech"in ise "zat"n sfat olduuna delil tekil etmektedir. Mesel Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-in Taif dnnde yapt belirtilen duann zikredildii hadis ile benzerlerindeki rivayetlerde geen "vech"in zat veya baka bir ekilde tevil edilmesi nasl mmkn olabilir? Peygamber Taif dn hadisinde yle demitir: "Kendisi sebebiyle karanlklarn aydnlatld, vechinin nuruna snrm..."1

90

Yine Ebu Musa el-Earnin rivayet ettii u hadiste de yle denilmektedir: "Onun hicab nur yahut nrdr. Eer hicabn aacak olur ise vechinin parltlar yarattklarndan gznn ulat herbir eyi muhakkak yakard."2

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Kendi ellerimle yarattma secdeden seni ne alkoydu?" (Sd, 38/75); "Yahudiler: Allahn eli baldr, dediler. Sylediklerinden tr kendi elleri baland ve onlara lanet edildi. Hayr, Allahn iki eli de aktr. O, nasl dilerse yle infak eder." (el-Maide, 5/64) Yce Allahn: "Kendi ellerimle... seni ne alkoydu? " buyruu ile bir sonraki yet-i kerme, an zatna yakan bir ekilde gerek anlam ile onun sfat olmak zere yce Allahn iki elinin olduunu ihtiva etmektedir. Birinci yet-i kermede yce Allah blisi elleriyle yaratm olduu deme secde etmediinden dolay azarlamaktadr. Burada "iki el " in kudret diye yorumlanmas imknszdr. nk blis de dahil olmak zere hereyi yce Allah kudretiyle yaratmtr. Bu durumda demin ayrcalkl bir konumda olduunu belirten bir zellii kalmaz. Abdullah b. Amr yoluyla rivayet edilen hadiste Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellemyle buyurmaktadr: "Aziz ve celil olan Allah eyi eliyle yaratmtr: Ademi eliyle yaratm, Tevrat eliyle yazm ve Adn Cennetini (aalarn) eliyle dikmitir."1 Dier yaratlm varlklarla birlikte bu eyin de Allahn kudreti ile var olmalarna ramen, zellikle bu eyin szkonusu edilmesi onlarn bakalarnda bulunmayan ayr bir zellie sahib olduklarn gstermektedir. Ayn ekilde "el-yedeyn: iki el" lafznn tesniye (ikil) olarak ancak gerek el hakknda kullanld bilinen bir husustur. Bu lafz hibir zaman kudret ya da nimet anlamnda varid

91

olmu deildir. Dolaysyla; Yce Allah onu iki kudret ile yahut iki nimet ile yaratmtr, demek uygun demez. Ayn ekilde "iki el"in nimet, kudret veya baka bir anlamda kullanlmalar ancak gerek anlamyla iki ele sahib olarak nitelendirilen kimseler hakknda sz konusu olabilir. Bundan dolay mesela, rzgarn eli vardr, suyun eli vardr, denilmez. Muattilenin baz yet-i kermelerde "el" lafznn tekil olarak kullanlm olduunu, baz yetlerde de oul olarak zikredildiini delil diye ileri srmelerinin delil olacak bir taraf yoktur. nk lugatta iki organ ile yaplan bir iin bazan tek organ ile yaplm gibi szkonusu edilmesi pekala mmkndr. Mesela; gzmle grdm, kulamla duydum denilir. Maksat ise iki gz ve iki kulaktr. Ayn ekilde oul da bazan tesniye anlamnda kullanlr. Yce Allahn u buyruunda olduu gibi: "Eer ikiniz de Allaha tevbe ederseniz (ne al; nk) kalbleriniz meyletmi bulunuyor." (et-Tahrim, 66/4) Maksad ikinizin kalbidir. Ancak gerek el iin szkonusu edilebilen, parmaklaryla birlikte el, parmaklar, sa, sol, yakalamak (kabz) ve bast (amak) ve buna benzer hususlarn da varid olduu gz nnde bulundurulacak olursa, "el"in kudret ya da nimete yorumlanmas nasl mmkn olabilir? kinci yet-i kermede de an yce Allah -mstehaklar verilesice- yahudilerin syledikleri szleri aktarmakta ve onlarn -h- yce Allahn elini bal olmakla vasfettiklerini belirtmektedir. Yani onun eli infak etmeyip cimrilik etmektedir. Daha sonra yce Allah onlarn sylediklerinin aksinin kendisi hakknda szkonusu olduunu belirtmektedir. O da iki elinin diledii ekilde infak etmek ve bol bol balarda bulunmak suretiyle yaylm olduklarn, ak olduklarn belirtmektedir. Nitekim hadiste yle denilmitir: "Allahn eli dopdoludur. O gece gndz durmadan infak eder. Hibir harcama onda bulunanlar azaltmaz."2 Acaba yce Allahn gerek anlamyla iki eli bulunmam olsayd, burada "iki elin ak olduu"nun belirtilmesi gzel bir tabir olabilir miydi? Evet, gerekten gereksiz yere tevil edenler bundan mahcub olmaldr.

92

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Rabbinin hkm (gele)ne kadar sabret. nk sen gzlerimizin nndesin." (et-Tr, 52/48); "Onu levhalar ve ivileri olan (gemi) zerinde tadk. Gemi gzlerimizin nnde akp gidiyordu." (el-Kamer, 54/13, 14); "Ve Ben tarafmdan senin zerine bir muhabbet braktm. Benim gzetimim altnda yetitirilesin diye." (T-h, 20/39) Yce Allahn: "Rabbinin hkm gelene kadar sabret" buyruu ile dier yet-i kermelerde an yce Allah kendi zatna grlme zelliine sahip hereyi kendisiyle grd bir gz nisbet etmektedir. Bu da yce Allaha ait, Ona yakan ekilde hakiki bir sfattr. Byle bir sfat kabul etmek, onun ya, sinir ve daha baka maddelerden meydana gelmi bir organ olmasn gerektirmez. Muattilenin buradaki "gz" grmek, korumak ve muhafaza etmek gibi manalarla aklamas bu sfat nefyetmek ve tatil etmektir. Bu sfatn kimi nasslarda tekil, kimi nasslarda da oul olarak gelmi olmasnda bu sfat reddetmek iin lehlerine delil olacak bir taraf yoktur. nk Arapa byle bir ifade tarzna elverili bir dildir. nk Arapada bazan oul lafz ile tesniye (ikil) hakknda aklamalarda bulunulur. Kimi zaman da tekil lafz "iki el"e dair yaptmz aklamalarda belirttiimiz gibi, ikinin yerini tutabilmektedir. Dier taraftan Muattilenin gz lafz ile ilgili szn ettikleri aklamalar, ancak gerek anlamyla gz bulunan bir varlk hakknda kullanlabilir. Acaba Muattile unu mu sylemek istiyor: Allah kendisinde bulunmayan sfatlarla kendisini vmeye almaktadr. Bylelikle o sahib olmad halde kendisinin gznn bulunduunu belirtmektedir. Yoksa onlar yle mi demek istiyorlar: Onun eyay grmesi, grmeye has bir sfat ile gereklememektedir. Aksine o eyay zatnn tamam ile grmektedir, mi demek istiyorlar? Nitekim Mutezilede: O zatyla kadirdir, O zatyla irade eden (murid)dir... derler. Birinci yet-i kermede yce Allah peygamberine kendi hkm gelene kadar sabretmesini ve kavminden grecei eziyetlere katlanmasn emretmektedir. Verdii bu emre gereke olarak da Allah tarafndan grlmekte olduunu, Allahn muhafazas, gzetim ve korumas altnda olduunu gstermektedir. kinci yet-i kermede yce Allah peygamberi Nuh -Aleyhiselam-n kavmi tarafndan yalanlanm olduunu, bundan dolay azab sznn gereinin aleyhlerine hak olduunu, Allahn tufan ile onlar cezalandrdn belirtmektedir. Ayrca Nuh -Aleyhiselam- ile beraberinde bulunan iman edenleri, ivilerle birbirine balanm byk tahta paralarndan

93

yaplm bir gemi zerinde tadn ve bu geminin Allahn gz nnde, korumas ve gzetimi ile akp gitmi olduunu haber vermektedir. nc yet-i kermede ise yce Allah peygamberi Musa -Aleyhisselam-a hitab etmekte ve ona kendi tarafndan bir sevgi brakm olduunu bildirmektedir. Yani an yce Allah onu sevdii gibi, mahlukatna da sevdirmiti. Musa -Aleyhisselam-n kendi gz nnde yetimesini saladn ve risaletini Firavun ve kavmine tamasn salayabilecek ekilde terbiye edilip, yetitirilmesi iin gerekli artlar salam olduunu haber vermektedir.

Sem, Basar ve Ruyet (Grmek) Sfatlar:

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr:"Kocas hakknda seninle mcadele eden ve Allaha ikyet etmekte olan kadnn szn elbetteki Allah iitmitir. Allah sizin konumanz da zaten iitiyordu. nk Allah en iyi iitendir, en iyi grendir." (el-Mcadele, 58/1); "Andolsun Allah: Muhakkak Allah fakirdir ve biz zenginiz, diyenlerin szlerini iitmitir." (Al-i mran, 3/181); "Yoksa onlar gizlediklerini ve fsltlarn iitmez miyiz sanrlar? yle deil, hatta elilerimiz de yanlarndadr yazp duruyorlar." (ez-Zuhruf, 43/80); "Korkmayn, nk ben sizinle beraberim, iitir ve grrm." (Ta-ha, 20/46); "Allahn muhakkak grdn hi bilmez mi?" (el-Alak, 96/14); "O, seni kalknca da grr, secde edenler arasndaki dolaman da. Muhakkak O, hereyi iitendir, bilendir." (e-uara, 26/218-220); "Deki: Haydi amel edin. Allah, rasl ve mminler de ilediinizi grecektir." (et-Tevbe, 9/105)" Mellif -Allah Ona Rahmet Etsin- yce Allahn: "Kocas hakknda seninle mcadele eden... elbetteki Allah iitmitir" buyruu ile ondan sonraki yet-i kermeleri, yce Allahn semi (iitme), basar (grme) ve ruyet (grme) sfatlarna sahib olduunu ortaya koymak iin zikretmi bulunmaktadr. Yce Allahn sem sfatn yet-i kermeler btn itikak (kkten treme) kipleri ile dile getirmi bulunmaktadr. Bu kkler ise iitti, iitir, ok iyi iiten (semi), iitiriz, iitirim gibi kiplerdir. O halde bu yce Allaha ait hakiki bir sfat olup nceden de akladmz gibi, bununla sesleri idrk eder.

94

Basar ise kendisi vastas ile kiileri ve renkleri idrak ettii bir sfatdr. Ruyet (grmek) de onun ayrlmaz bir gereidir. Ebu Musa yoluyla gelen hadiste (peygamber -s.a-) yle buyurmaktadr: "Ey insanlar, kendinize acynz. Siz ne sar olan bir kimseye ne de hazr olmayan bir kimseye dua ediyorsunuz. Aksine sizler sem ve basr (hereyi iiten ve hereyi gren)e dua ediyorsunuz. Hi phesiz kendisine dua ettiiniz (o yce zat) sizden herhangi birinize devesinin boynunun yaknlndan daha yakndr."1 Sem de, basar da birer kemal sfatdr. Yce Allah mrikleri iitmeyen ve grmeyen eylere ibadet ettiklerinden dolay da ayplamtr. Nakledilen ilk yet-i kerme kocas kendisine zihr yemini yapmas zerine Salebe kz Havle hakknda inmitir. Bu hanm Raslullah -Sallallahu aleyhi ve sellem-a gelerek ikyette bulunmu ve onunla karlkl konumutu. O srada da Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- ona: "Grdm kadaryla sen artk kocana haram olmusun." diyordu.2 Buhar de Sahihinde, Urveden, o ie (r.anh)dan yle dediini rivayet etmektedir: "itmesi btn sesleri kuatan Allaha hamdolsun. Kocas hakknda tartan kadn gelip Raslullah -Sallallahu aleyhi ve sellem-a ikayette bulunduunda ben de odann bir tarafnda bulunuyor ve ne sylediini duyamyordum. Aziz ve celil olan Allah: "Kocas hakknda seninle mcadele eden... kadnn szn elbetteki Allah iitmitir..." yetlerini indirdi."3 kinci yet-i kerme ise kt ahsiyet olan yahudi Finhs hakknda inmitir. Ebu Bekir -Radyallahu anh- onu slama davet ettiinde yle demiti: Allaha yemin olsun ki ey Ebu Bekir, biz fakir olmadmzdan tr Allaha ihtiyacmz yoktur, oysa o fakir birisidir. Eer muhta olmayan varlkl bir zat olsayd, bizden bor talebinde bulunmazd.1 nc yet-i kermede ise "yoksa" lafz ile birlikte soru sorulmaktadr. Bu soru inkr bir soru olup, azar anlamn ihtiva etmektedir. Anlam yledir: Yoksa bunlar gizlenip, saklanmak suretiyle bizim gizlediklerini ve gizlice fsldamalarn iitmeyeceimizi mi sanyorlar? Aksine biz bunlar iitiyoruz. Ayrca hafaza meleklerimiz de onlarn yanbalarnda neler syleyip neler yaptklarn yazmaktadrlar. Drdnc yet-i kerme ise yce Allah tarafndan Musa ile Harun (ikisine de selm olsun) a bir hitabtr. nk onlar Firavunun kendilerini cezalandrmak maksadyla yakalamasndan korktuklarn arz etmilerdi. Bunun zerine yce Allah da kendilerine: "Korkmayn, nk ben sizinle beraberim. itir ve grrm." demiti.

95

Beinci yet-i kerme ise Ebu Cehil (Allahn laneti zerine olsun) hakknda Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- Beytullahn yannda namaz klmaktan alkoymak istemesi zerine nzil olmutur. Bu hususta yce Allahn u buyruklar inmitir: "Bir kulu namaz klarken engelleyeni grdn m? Grdn m (onun yaptn)? Ya o (namaz klan) doru yol zerinde ise yahut takvay emretti ise? Grdn m (ya bu engelleyen) yalanlayp, yz evirdi ise? Allahn muhakkak grdn hi bilmez mi?..." buyruklar ve surenin sonuna kadar olan dier buyruklar nazil oldu.2

Mekr ve Keyd Sfatlar:

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "O kudret ve azab etin olandr." (er-Rd, 13/13); "Onlar hile yaptlar, Allah da hilekrlklarna karlk verdi. Allah hileye karlk verenlerin en hayrlsdr." (l-i mran, 3/54); "Onlar tuzak kurdular, biz de -onlar farketmeksizin- bir tuzak kurduk." (en-Neml, 27/50)3; "Gerekten onlar olduka hile yapyorlar. Ben de bir hile yaparm." (et-Trk, 86/15-16) Yce Allahn: "O kudret ve azab etin olandr..." buyruu ve dier yet-i kermeler yce Allah hakknda mekr ve keyd sfatlarnn szkonusu olduunu tesbit etmektedir. Bunlar ihtiyar, fiil sfatlardandr. u kadar var ki bu iki sfattan onun hakknda isim tretilerek o mkirdir (hilekrlk yapandr) ve o kiddir (hile yapan, dzen kuran) denilmez. Aksine nassn tesbit ettii ekilde o mkirlerin en hayrlsdr ve o kfir dmanlarna keyd yapar (hile yapar, dzen kurar) denilir.

96

Yce Allahn: "O kudret ve azab etin olandr " buyruu ise u buyruklarda olduu gibi cezalandrmak maksad ile etin ve iddetli bir ekilde yakalayan demektir: "phe yok ki Rabbinin azabla yakalay verii pek etindir." (el-Buruc, 85/12); "phesiz Onun yakalay pek ackl, pek iddetlidir." (Hud, 11, 102) bn Abbas dedi ki: "Bunun manas gc kuvveti pek etin demektir." Mcahid de: "Olduka etindir demektir" demitir. Grler birbirine yakndr. "Allah hileye karlk verenlerin en hayrlsdr" buyruuna gelince, O, hileye karlk vermesi en etkin ve en abuk olandr demektir.

Allahn Mekri (Hileye Karlk Vermesi)nin Anlam: Seleften bazlar Allahn kullarna mekrini, onlarn bilmedikleri bir yerden nimetler ile derece derece azaba yaklatrmas diye aklamtr. Onlar yeni bir gnah iledike, O da onlara yeni bir nimet ihsan eder. Hadiste yle denilmektedir: "Bir kimse masiyetini ilemeye devam ettii halde, ona Allahn dnyadan sevdii eyleri vermekte olduunu grecek olursan, bil ki bu Allah tarafndan (o kimseye) bir istidrc (derece derece azaba yaklatrlmas)dr."1 Bu yet-i kerme yahudilerin sa -Aleyhisselam- ldrmek istemeleri zerine nazil olmutur. O bir aydnlatma delii bulunan bir odaya girmiti. Yce Allah onu Cibril -Aleyhisselam- ile destekleyerek o aydnlatma deliinden onu semaya ykseltti. Yahz onu takib edenlere say ldrmeleri iin yerini gstermek zere onun bulunduu yere girince, yce Allah o hain Yahuzay saya benzetti. eri girip de say grmedi. Fakat dar ktnda da bu sefer: eride kimse yok, dedi. say takib edenler ise Yahuzann sa olduu inancyla Yahuzay ldrdler. te yce Allahn: "Onlar hile yaptlar. Allah da hilekrlklarna karlk verdi." buyruu bunu anlatmaktadr.2 Yce Allahn: "Onlar tuzak kurdular. Biz de..." buyruu ise Salih -Aleyhisselamkavmine mensub dokuz kiinin: "Onlar kendi aralarnda Allah adna yemin ederek dediler ki: Ona ve aile halkna gece baskn yapalm." yani geceleyin kendisini ve aile halkn ldrelim. "Sonra da velisine: Biz aile halknn helak edildikleri yere bile tank olmadk... diyelim." diyen kimseler hakkndadr. Onlarn kurduklar bu tuzan akibeti ise yce Allahn onlara tuzak kurmas sonucunda kendilerini ve kavimlerini toptan helk etmesi olmutur.1

97

el-Afuvv (ok Affedici) smi:

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Bir hayr aklar veya gizlerseniz yahut bir ktl affeder iseniz, phesiz Allah affedicidir, hereye gc yetendir." (en-Nis, 4/149); "Affetsinler ve grmezlikten gelsinler, Allahn size mafiret etmesini sevmez misiniz? Allah ok balayandr, bol bol rahmet edicidir." (en-Nur, 24/22) "Bir hayr aklar veya gizlerseniz..." diye balayan bu yet-i kermeler yce Allahn ok affedici (afuvv), kudret, mafiret, rahmet ve izzet, annn ycelii (tebrek), cell ve ikram sahibi oluu sfatlarn ihtiva etmektedir. Afuvv, yce Allahn ismi olarak: Kendisine tevbe edip yneldikleri takdirde kullarn cezalandrmayan demektir. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "O kullarndan tevbeyi kabul eden, ktlkleri affeden...dir." (e-r, 42/25) Affn kemal derecesi intikam almaya ve sorgulamaya tam muktedir olmak halinde olduundan tr afuvv ve kadir (ok affedici, hereye gc yeten) isimleri bu yet-i kermede olsun, bakasnda olsun birlikte zikredilmilerdir. Kudret ise var etmek ve yok etmek bakmndan mmkn olan varlklar ile ilgisi bulunan bir sfattr. Meydana gelen ve var olan herbir varlk ve olu, yce Allahn dilemesi ve kudreti ile ortaya kar. Nitekim hadis-i erifte yle buyurulmaktadr: "Allahn diledii olur ve dilemedii olmaz."2 Yce Allahn: "Affetsinler, grmezlikten gelsinler..." buyruu Ebu Bekir -Radyallahu anh-n Mistah b. sseye infakta bulunmamaya dair yemin etmesi zerine nazil olmutu. nk Mistah ifk (Hz. ieye iftira) olayna karm ve ileri geri konumu bir kimse idi. Mistahn annesi ise Ebu Bekir -Radyallahu anh-n teyzesinin kz idi. Bu yet-i kerme nazil olunca, Ebu Bekir: "Allaha yemin ederim ki Allahn gnahm balamasn severim." deyip, Mistah grp gzetmeye devam etti.1

zzet Sfat:

98

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Halbuki izzet Allahndr, Raslnndr ve iman edenlerindir." (el-Mnafikun, 63/8) Yce Allah blisin yle dediini de nakletmektedir: "zzetin hakk iin hepsini mutlaka azdracam." (Sad, 38/82) Yce Allahn: "zzet Allahndr, Raslnndr ve mminlerindir" buyruu mnafklarn ba Abdullah b. Ubeyy b. Selul hakknda inmitir. Gazalardan birisinde Raslullah -Sallallahu aleyhi ve sellem- ile ashabn Medineden kartacana dair yemin etmiti. Bunun zerine yce Allahn: "Derler ki: Eer Medineye dnersek elbetteki en erefli ve kuvvetli (aziz) olan en hakir olan oradan mutlaka karacaktr." (el-Mnafikun, 63/8) buyruklar inmiti. "En erefli ve kuvvetli olan" ile -lanet olasca- kendisini ve kendisi gibi dier arkadalarn kastediyordu. "En hakir" szleri ile de Raslullah -Sallallahu aleyhi ve sellemile beraberindeki mminleri kastetmiti. Yce Allah da onun bu szlerini: "zzet Allahndr, Raslnndr, mminlerindir. Fakat mnafklar bilmezler" buyruu ile onun bu iddiasn reddetmektedir.2 zzet yce Allahn kendi zat hakknda szkonusu ettii bir sfattr. Yce Allah: "O azizdir, hakimdir." (brahim, 14/4); "Allah, pek gldr, azizdir." (el-Ahzab, 33/25) diye buyurmaktadr. Yine efaat hadisinde getii zere an yce Allah izzeti adna yemin etmektedir: "zzetim, byklm ve azametim hakk iin yemin ederim ki, ben oradan (cehennemden) l ilahe illallah diyen herkesi kartacam."3 blisin: "zzetin hakk iin hepsini mutlaka azdracam. Aralarndan ihlsa erdirilmi kullarn mstesna." (Sad, 38/82-83) demi olduunu da bize haber vermektedir. Sahih-i Buharde ve baka hadis kaynaklarnda Ebu Hureyreden u rivayet de zikredilmitir: "Eyyub -Aleyhisselam-n plak olarak ykand bir srada zerine altndan ekirgeler dkld. Bunlar elbisesine toplamaya balad. Rabbi kendisine: Ey Eyyub u grdn duruma ihtiya duymayacak bir ekilde ben seni zenginletirmedim mi? diye seslenince, o da: yledir Rabbim, izzetin hakk iin yemin ederim. Fakat senin bereketine muhta olmamam szkonusu deildir, diye cevab vermitir."1

99

Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-n da birtakm arlardan ikayet eden kimseye retmi olduu duann zikredildii hadiste de yle buyurduu belirtilmektedir: "Duyduum bu arlarn ve ekindiim eylerin errinden Allahn izzet ve kudretine snrm."2

zzetin Anlam: zzet galib olmak ve kahretmek anlamna gelir. Bir kimseyi yenik drmeyi anlatmak iin bu fiil kullanlr. Ayrca g ve metanet anlamnda da kullanlr. Bu anlam dolaysyla son derece sert ve salam yere: "Ardun azazun" denilir. Deerin ycelii ve dmanlarn zarar verememesi anlamna da kullanlr. te btn bu anlamlar an yce Allah hakknda aynen geerlidir.

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Celal ve ikram sahibi Rabbinin ad ne ycedir!" (er-Rahman, 55/78)" Yce Allahn: "Celal ve ikram sahibi Rabbinin ad ne ycedir." buyruunda geen "tebreke: ne ycedir" lafz "bereket"den gelmekte olup anlam hayrn srekli oluu ve ok oluudur. "Cell sahibi" ise kendisinden daha stn ve daha azametli hibir eyin olmad, celal ve azamet sahibi olmas demektir. "krm" ise kendisine yakmayan eylerden mkerrem olan yani mnezzeh olan demektir. Salih kullarna dnya ve hirette trl ltuflarla ltufta bulunarak onlara ikramda bulunan demektir, diye de aklanmtr.

100

101

"Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "O halde Ona ibadet et ve Ona ibadetinde sabr gster. Onun adyla anlan bir kimse biliyor musun?" (Meryem, 19/65); "Kimse de Onun dengi deildir." (el-hls, 112/4); "Artk siz de bildiiniz halde Allaha eler komaynz." (elBakara, 2/22); "nsanlar iinde Allahtan bakasn e edinen kimseler de vardr. Onlar Allah sever gibi severler." (el-Bakara, 2/165); "Ve de ki: ocuk edinmemi, mlkte hibir orta olmayan, cizliinden tr velisi (yardmcs) da bulunmayan Allaha hamdolsun. Onu tekbir ettike et." (el-sra, 17/111); "Gklerde ve yerde olan herey Allah tesbih eder. Mlk de yalnz Onun, hamd de yalnz Onundur ve O hereye kadirdir." (et-Tebun, 64/1); "Hak ile batl ayran (furkan) lemlere uyarc olsun diye kuluna indiren (Allah) ne yce, ne mbarektir ki gklerin ve yerin mlk yalnz Onundur ve O hibir evlat edinmemitir. Mlknde de orta yoktur. Hereyi yaratp, onu inceden inceye takdir ve tayin etmitir." (elFurkan, 25/1-2); "Allah hibir evlat edinmedi. Onunla birlikte herhangi bir ilah da yoktur. Eer olsayd, bu takdirde herbir ilah yarattn alr, elbette kimisi kimisine stnlk salard. Allah onlarn niteleyegeldiklerinden mnezzehtir. O gizliyi de, a da bilendir. Ortak komalarndan ycedir O." el-Muminn, 23/91-92); "Artk Allah hakknda rnekler bulmaya kalkmayn. nk Allah bilir, siz bilmezsiniz." (en-Nahl, 16/74); "Deki: Rabbim ancak hayaszlklar, onlarn ak olann, gizli olann, bununla beraber gnah, haksz isyan, Allaha -hakknda asla bir delil indirmedii- herhangi bir eyi ortak komanz ve Allaha bilmediiniz eyleri isnad etmenizi haram klmtr." (el-Araf, 7/33)

Selb Sfatlar: Yce Allahn: "O halde ona ibadet et..." diye balayan yet ile dier yetler, selb birtakm sfatlar ihtiva etmektedirler. Bu ise yce Allahn ad ile anlan bir kimsenin olduunu, denginin, einin, benzerinin, ocuunun, ortan, dklk ve ihtiya dolaysyla veli ve yardmcsnn olduunu nefyetmek, bunlarn szkonusu olmadn aklamaktr. Ayrca subut birtakm sfatlar da ihtiva etmektedirler. Allahn mutlak malik oluu, hamdin Ona ait oluu, kudret ve kibriy sahibi oluu ve Ona tebreke (an ne ycedir) denilmesi gibi.

102

Semiyy (Ayn Adla Anlan)in Anlam: Yce Allahn: "Onun adyla anlan bir kimse biliyor musun?" buyruu ile ilgili olarak eyhul-slam -Allahn rahmeti zerine olsun- unlar sylemektedir: "Dilbilginleri yle demilerdir: Onun adyla anlan bir kimse biliyor musun?" buyruu u demektir: Yani Onun adnn benzeri ile anlmaya hak kazanm, Onun benzeri bir kimse biliyor musun? bn Abbastan rivayet edilen "Onun adyla anlan bir kimse biliyor musun?" Yani Ona benzer yahut Onun misli bir kimse biliyor musun? demektir."1 eklinde rivayet edilen ifadenin anlam da budur." Ayet-i kermede istifham (soru) nefy anlamn ifade eden inkar bir sorudur. Yani sen, Onun ad ile anlan bir kimse bilmiyorsun, (nk byle bir varlk yoktur) demektir. "Kimse de Onun dengi deildir." (el-hls, 112/2) buyruuna gelince, denk (el-kfv) ise onun ile ayn kefede konulan, ona eit olan demektir. Bu yet-i kerme an yce Allahn hibir yn ile benzerinin, denginin bulunmadn ortaya koymaktadr. nk "kimse" anlamndaki lafz nefyden sonra gelmi bir nekredir. O bakmdan bu umum ifade eder. hlas suresinin tamamnn tefsirine dair aklamalar daha nceden gemi bulunmaktadr, oraya baklabilir.

E (Nidd)in Anlam: "Artk siz de bildiiniz halde Allaha eler (niddin oulu: endd lafz ile...) komaynz" buyruuna gelince, endd, niddin oulu olup nceden de belirtildii zere e ve benzer anlamndadr. Mesela Allahn niddi ve ztt yoktur denilirken, maksat Ona denk ve e olacak herbir eyi, Ona zt ve aykr olacak herbir eyi reddetmektir. "Artk siz de bildiiniz halde" cmlesi ise "komaynz" lafzndaki muhatab zamirinden hal olarak gelmitir. Yani sizler, sizi yaratp rzklandrann yalnzca Allah olduunu, ancak ibadete hak kazanmak hususunda Ona eit, e ve benzer kldnz u uydurma ilahlarn da hibir ey yaratmadn, aksine onlarn yaratlm olup sizlere bir zarar veremediklerini, fayda da salayamadklarn bildiinize gre, artk onlara ibadet etmeyi terkediniz, ibadet ve taziminizi yalnzca yce Allaha tahsis ediniz.

Uydurma lhlar Allah Sever Gibi Sevmek:

103

"nsanlar iinde Allahtan bakasn (Allaha) e edinen kimseler de vardr." (el-Bakara, 2/165) buyruu ile yce Allah bize mriklerin uydurma ilhlarn aziz ve celil olan Allah sever gibi sevdiklerini haber vermektedir. Yani onlar bu uydurma ilhlarn sevgi bakmndan Allaha eit derecede grrler. "man edenlerin Allaha sevgisi ise" mriklerin kendi ilhlarna kar besledikleri sevgiden "ok daha salamdr." nk onlar Onu ihlsla severler ve yalnzca Onu severler. Mriklerin ilhlarna kar duyduklar sevgi ise ilahlar arasnda paylatrlr. phesiz ki sevgi tek bir ynde ise daha salam ve daha gl olur. yle de aklanmtr: Yani onlar uydurma ilhlarn mminlerin Allah sevdikleri gibi severler. Ancak iman edenlerin Allaha duyduklar sevgi, kfirlerin kotuklar ortaklara duyduklar sevgiden daha gl ve daha salamdr. "Ve deki: ocuk edinmemi... Allaha hamdolsun" (el-sr, 17/111) buyruunda sz geen "hamd "in anlamna dair aklamalar daha nceden gemi bulunmaktadr.1 Orada hamdin nimet ve baka eyler dolaysyla dil ile vg anlamnda olduunu sylediimiz gibi unu da belirtmitik: Hamdin yce Allah iin szkonusu olduunun ifade edilmesi, mutlak olarak hamdi, ancak btn kemalatta en ileri derecede ulaan kimsenin hakettiinin de ifade edilmi olduunu belirtmitik. Daha sonra yce Allah ocuk sahibi olmak, orta bulunmak ve fakirlik ve ihtiya gibi herhangi bir cizlikten tr velisi ve yardmcs bulunmak gibi kemale aykr hususlarn kendisi hakknda sz konusu olmadn belirtmektedir. O hibir zaman ihtiya duyduundan yahut cizliinden tr yaratt varlklardan herhangi bir kimseyi veli (dost) edinmez. Daha sonra kulu ve raslne yce Allahn ann byttke bytmesini (tekbir getirmesini) emretmektedir. Yani onu alabildiine tazim ederek, ona dman olan mriklerin onu nitelendirmi olduu her trl eksik sfattan da tenzih etmesini emretmektedir.

"Gklerde ve yerde olan herey Allah tesbih eder..." (et-Tebun, 64/1) buyruunda geen tesbih, nceden de akland gibi tenzih etmek ve ktlklerden uzak olduunu bildirmek demektir. phesiz gklerde ve yerde bulunan herbir ey Rabbini hamd ile tesbih etmekte, Onun ilim, kudret, izzet, hikmet, tedbir ve rahmetinin kemaline tanklk etmektedir. te yce Allah

104

yle buyurmaktadr: "Onu hamd ile tesbih etmeyen hibir ey yoktur. Fakat siz, onlarn tesbihlerini anlamazsnz." (el-sr, 17/44)

Cansz Varlklarn Tesbihi: Konuma kabiliyeti bulunmayan cansz varlklarn tesbihi hususunda bu tesbihler hal dili ile midir yoksa kl (sz syleyen) dili ile midir? hususunda farkl grler vardr. Kanaatime gre onlarn bu tesbihi kendilerine has sz ve dilleri ile olduudur. Buna delil de yce Allahn: "Fakat siz onlarn tesbihlerini anlamazsnz" ifadesidir. Zira varlklarn hal dili ile tesbih ettikleri anlatlmak istenmi olsayd, bu zaten bilinen bir husus olarak kabul edilirdi. Dolaysyla ondan sonra; "fakat siz..." demek doru bir anlatm olmazd. Yce Allah Davud -Aleyhiselam- hakknda da unu bildirmektedir: "Gerekten biz dalar -akemleyin ve kuluk vakti onunla birlikte tesbih eder halde- musahhar kldk. Toplanp gelen kular da; herbirisi Ona ynelmitir." (Sd, 18-19)

"Tebreke"nin Anlam: "... indiren (Allah) ne yce, ne mbrektir (tebreke...)" (el-Furkan, 25/1) buyruuna gelince, daha nce "tebreke"nin anlamnn bereketten geldiini sylemitik. Bereket, hayrn sreklilii ve ok oluu demektir. Ancak bu ok olutan ve arttan maksat daha ncesinin eksik olduu anlam kmaz. nk maksat yce Allahn meet ve kudretine tabi olan ihtiyar kemaltn kesintisiz olarak yenilenip durmasdr. Bu kemalat Onun hikmetine uygun olarak zatnda yenilenip durur. Hikmetinin bunlar gerektirmesinden nce bunlarn olmamas ise herhangi bir eksiklik olarak deerlendirilemez.1 Bazlar da "tebreke"yi sebat etmek ve deimemek diye aklamlardr. Suyu iinde sabit kaldndan dolay havuza -ayn kkten gelen-: "el-birke" denilmesi de burdandr, ancak bu uzak bir anlamdr. "Furkan (hakk batldan ayran)"den kast Kurn- Kermdir. O, hak ile batl, hidayet ile sapkl ok gl ve ak bir ekilde ayrdndan dolay bu ismi almtr. "ndiren" (anlamndaki buyruun: nezzele eklinde) "ze" harfinin eddeli kullanlmas ise Kurnn nzulnn tedrici (ksm ksm) olduunu ve bir defada inmediini anlatmak iindir.

105

"Kuluna" buyruu ile kastedilen ise Muhammed -Sallallahu aleyhi ve sellem-dr. Ondan "kul" diye szedilmesi -nceden de getii zere- onun erefini yceltmek ve erefine dikkat ekmek iindir. "lemler"de "lem"in ouludur. "lemn: alemler" lafz akl sahibi varlklar iin kullanlan ekilde oul yaplmtr. Bununla neyin kastedildii hususunda farkl aklamalar vardr. nsanlarn kastedildii sylendii gibi, insanlar ve cinlerin kastedildii de sylenmitir. Doru olan da budur. nk Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-n ayn zamanda cinlere de peygamber olarak gnderildii, onlarla buluup biraraya geldii, onlara Kurn- Kerm okuduu, Kurn- Kermi dinlediklerinde cinlerden bir kesimin de mslman olup Kurn- Kerm ile kavimlerini uyarp korkutmak zere geri gittikleri de sabit olmutur. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "Hani cinlerden bir grubu Kurn dinlesinler diye sana yneltmi idik. Onun huzuruna geldiklerinde: Susup dinleyin dediler. Bitirilince de kavimlerine uyarclar olarak dndler." (el-Ahkaf, 46/29) Nezir ile mnzir ise korkutmakla birlikte bireyi haber veren demektir. Beir ya da mbeir bunun zt anlamlsdr. Bu da sevindirici bir eyi haber getiren kimse demektir. "Allah hibir evlt edinmedi..." (el-Muminun, 23/91) yet-i kermesi de yce Allaha yakmayan eyleri nefyedip reddeden birtakm tenzihi sfatlar ihtiva etmektedir. an yce Allah bu yet-i kermede evlat edinmekten, kendisiyle birlikte bir baka yaratcnn bulunmasndan, mfteri ve yalanclarn Onu nitelendirdii vasflardan tenzih etmektedir. Ayn ekilde Ona rnekler bulmann yasakland, herhangi bir delil ve belge bulunmakszn, Ona ortak koup herhangi bir bilgi ve delil bulunmakszn Onun hakknda sz sylemenin de yasaklandn gryoruz. Bu yet-i kerme hem ulhiyetin tevhidi, hem de rububiyetin tevhidini ihtiva etmektedir. an yce Allah kendisi ile birlikte herhangi bir ilahn var olmadn haber verdikten sonra, bunu kat bir delil ve gz kamatrc bir belge ile de aklayarak: "Eer olsayd..." diye buyurmaktadr. Yani yet bu mriklerin syledikleri gibi, onunla birlikte baka ilhlar bulunmu olsayd "bu takdirde herbir ilah yarattn alr. Elbette kimisi kimisine stnlk salard" diye buyurmaktadr.

Temnu Delili: Bu delil ylece aklanr: Yaratc ilhlar birden ok olmalar halinde herbirisinin ayr ayr yaratma ve fiilinin olmas gerekir. Kendi aralarnda yardmlamalarna da imkan yoktur. Biribirleriyle anlamazla dmeleri kanlmaz bir eydir. Dier taraftan yaratma

106

hususunda biribirleriyle yardmlamalar herbirisinin tek bana aciz olmalarn gerektirir. Aciz olan varlk ise ilah olamaz. Dolaysyla onlardan herbirisinin yaratma ve fiilinin bamsz olmas kanlmaz bir eydir. O takdirde ya kudret bakmndan birbirlerine denk olacaklar, onlardan biri dierlerini kahredip yenilgiye dremeyecek, bunun sonucunda da herbirisi yarattn alp bir kenara ekilecek ve kendi zel mlknde egemen olacak. Tpk dnya hkmdarlarnn bir bakasn hakimiyeti altna alma imkan bulamad takdirde herbirisinin kendi hakimiyeti altndaki alan ile yetinmesi gibi. Yahut bu ilahlarn biri dierinden gl olacak, dierlerini yenik drp emri altna alacak, tek bana yaratacak ve kinat idare edecek. O halde ilahlar birden ok olduu takdirde, bu iki durumdan birisi szkonusu olur: Ya herbir ilah yaratm olduunu alp bir kenara ekilecek yahut biri dierlerine stnlk salayacak. Herbir ilahn yarattn alp bir kenara ekilmesi olmu bir ey deildir. Zira bu, kainatn paralar arasnda atmay ve birbirinden ayr olmay gerektirir. Halbuki gzlemlenen durum lemin tmnn paralar arasndaki sk iliki ve balant dolaysyla tek bir cisim gibi olduu, herbir ynnn dieri ile uyum arzettii eklindedir. O halde lem ancak bir ve tek ilhn eseri olabilir. lhlarn birbirlerine stnlk salamalar ise en stn ilhn tek bana ilh olmasn gerektirir. Yce Allahn: "Artk Allah hakknda rnekler bulmaya kalkmayn." (en-Nahl, 16/74) buyruuna gelince, bu buyruu ile yce Allah yarattklarndan herhangi bir eye benzetmelerini yasaklamaktadr. nk hibir mahlukun kendisine ortaklnn sz konusu olmad en stn rnek an yce Allah iindir. Kyas- temsil ve kyas- ml gibi yce Allah ile bakalar arasnda benzerlii ya da eitlii gerektiren herhangi bir kyas eklinin yce Allah hakknda kullanlmasnn caiz olmadna dair aklamalar, daha nceden gemi bulunmaktadr. Kyas- Evl: Ancak bu hususta muhtevas u olan kyas- evl kullanlabilir: Herhangi bir ekilde yokluu ve eksiklii gerektirmeyen ve varln kemal derecesini ifade edip mahluka sfat olan herbir husus ve sfata yaratcnn sahip olmas ncelikle szkonusudur. nk yarattna bu kemali balayan Odur. Dier taraftan byle bir sfata sahip olmas mmkn olmakla birlikte bu kemal sfatna sahib olmamas halinde mmkin (var olmas da, yok olmas da dnlebilen) varlklardan herhangi birisinin ondan daha mkemmel olmasn gerektirir. Bu ise imknsz bir eydir. Yaratlmn mnezzeh olduu herbir eksiklik de ayn ekildedir. Yaratcnn ondan mnezzeh olmas ncelikle szkonusudur.

107

"Deki: Rabbim ancak hayaszlklar... haram klmtr" buyruunda yer alan ve "ancak" anlam verilen edat sz edilen eylerin zellikle haram klndn belirten bir hasr edatdr. Bu ifadeden sz edilenlerin dnda kalan ho ve temiz eylerin -bundan nceki yetin de ifade ettii gibi- mubah ve kullanlmalarnda saknca olmad anlam kmaktadr. "Hayaszlklar: el-fevhi" lafz "fhie"nin oulu olup son derece irkin olan davran demektir. Bazlar ise zina ve Lut kavminin ameli gibi arzu ve lezzeti ihtiva eden masiyetler ve bunlara benzer zahir olan birtakm hayaszlklar hakknda ile ucb ve bakanlk arzusu gibi btn fevhi trnden masiyetler hakknda kullanlan zel bir kavram olduu grndedirler. "Gnah: ism"i kimisi mutlak olarak masiyet diye yorumlamtr. O vakit bu tabir ile hayaszlklardan daha aa durumda olan gnahlar kastedilir. Kimisi de bunu zel olarak iki diye yorumlamtr. nk btn ktlklerin odak noktas odur. "Haksz isyan" buyruu ise insanlara ksas ve misilleme yoluyla verilen meru bir ceza olmakszn yaplan herhangi bir tasallut ve saldry ifade eder. "Allaha -hakknda asla bir delil indirmedii- herhangi bir eyi ortak komanz" buyruu ile yce Allah kendisi ile birlikte bakasna ibadet etmeyi, kendisinden baka varlklara herhangi bir ibadet ve Allaha yaknlatrc amel trlerinden birisi ile yaknlamaya kalkmay haram klmaktadr. Dua etmek, adakta bulunmak, onun iin hayvan kesmek, korkmak, mid etmek (havf ve rec) ve buna benzer kulun yalnzca Allaha kalbini ihlsla yneltip teslim olmasn gerektiren ameller onlardandr. Ayrca o, kendisinden baka ibadet ve muamelatlarnda Allahn izin vermemi olduu hususlar dinden kendilerine eriat yapan veliler (dost ve yneticiler) edinmelerini de yasaklamtr. Kitab ehlinin hahamlarna ve rahiblerine kar takndklar tavrn benzerini taknmalarn yasaklamtr. nk kitab ehli bunlar Allah brakarak, ter hususunda rabler edindiler. Allahn haram kldn helal, helal kldn da haram klmalar hususunda kitab ehli arkalarndan gittiler. "Hakknda asla bir delil indirmedii" buyruu da vakay beyan etmek iin gelmi bir kayttr. nk Allahtan baka kendisine ibadet olunan yahut buyruklarna uyulan ya da itaat olunan herbir varla kar taknlan bu tutumun herhangi bir delili olamaz.

Allah Hakknda Bilgisizce Sz Sylemek: Allah hakknda bilgisizce sz sylemeye gelince, bu olduka geni bir alandr. Bunun kapsamna herhangi bir delil ve belge olmakszn Allaha haber vermenin her trls

108

girmektedir. Allahn olumlu olarak ortaya koyup varln belirttii eyi nefyetmek yahut nefyettiini kabul etmek yahut Onun yetleri hakknda tahrif ve yersiz tevil ile sapmak gibi. Byk ilim adam bnul-Kayyim, lmul-Muvakkn1 adl eserinde yle demektedir: "Allah fetva ve yarg alannda bilgisizce sz sylemeyi haram klm ve bunu en byk haramlar arasnda saymtr. Hatta bu haramlarn en ileri mertebesi olarak deerlendirmitir. Yce Allah yle buyurmaktadr: "Deki: Rabbim ancak hayaszlklar, onlarn ak olann gizli olann... haram klmtr" diye buyurmakta ve haramlar drt mertebe olarak sralamaktadr. Bunlarn en alt mertebede olanlarndan balamtr ki bu da hayaszlklardr. kinci olarak bundan daha ar derecede haram klnan eyleri szkonusu etmitir ki bu da gnah ve zulmdr. nc olarak bu ikisinden daha ar bir haram szkonusu etmitir ki bu da yce Allaha irk komaktr. Daha sonra drdnc olarak btn bunlardan daha ar haram hkm ihtiva eden Allah hakknda bilgisizce sz sylemeyi szkonusu etmitir. Bu ise an yce Allah hakknda isimleri, sfatlar, fiilleri, dini ve eriat hususunda bilgisizce sz sylemeyi kapsamaktadr."

109

stiv Sfat:

"Yce Allahn: "Rahman ara istiv etti" buyruu yedi 1 yerde gemektedir: [el-Araf suresinde: "phesiz Rabbiniz O Allahtr ki gkleri ve yeri alt gnde yaratt, sonra ara istiv etti." (el-Araf, 7/54) Yunus -aleyhisselm- suresinde yle buyurmaktadr: "phesiz ki sizin Rabbiniz gkleri ve yeri alt gnde yaratan, sonra da ar zerine istiv eden Allahtr." (10/3) er-Rd suresinde de yle buyurmaktadr:"Allah Odur ki gkleri grdnz ekilde direksiz ykseltmitir. Sonra ar zerinde istiva etmitir." (er-Rad, 13/2)

110

Ta-ha suresinde de yle buyurmaktadr: "Rahman ara istiv etti." (20/5) el-Furkan suresinde de yle buyurmaktadr: "Sonra ar zerinde istiva edendir. Rahmandr." (el-Furkan, 25/59) Elif. Lam. Mim es-Secde suresinde de yle buyurmaktadr: "Allah gklerle yeri ve onlarn aralarnda olanlar alt gnde yaratan sonra ara istiv edendir." (es-Secde, 32/4) el-Hadid suresinde de yle buyurmaktadr: "O, gkleri ve yeri alt gnde yaratan sonra da ara istiv edendir." (el-Hadid, 57/4)] 1 "Rahmn ar zerine istiv etmitir..." buyruu an yce Allahn arn zerine istiv ettiini haber verdii bu yedi yerde gemektedir. Hepsinin de sabit olduklar kesindir. nk bu yedi buyruk ta Allahn kitabnda yer almaktadr. Cehmiye mensubu muattl bir kimse bunlar red de edemez, inkar da edemez. Ayn ekilde bu buyruklar bu hususta gayet aktr. Herhangi bir tevil ihtimali yoktur. nk "istiva" lafz dilde "al: ...e, a, zerine" ile gei yapt takdirde bu lafzdan ancak ykseklik ve yksee k anlalr. Bundan dolay selefin bu lafz aklamas drt trl tabir ile gelmi ve bunlarn dna kmamtr. Bu drt trl aklamay byk ilim adam bnul-Kayymn "en-Nniyye"2 diye bilinen iirinde u ifadeleri ile dile getirmektedir: "Onlarn bu hususta drt trl ibareleri vardr, yi svari ve iyi mzrak kullanan kimse bunlar renebilmitir. Bu drt aklama: stikrar etti (yerleti) stne kt ve ayn ekilde, zerine ykseldi eklinde olup, bunda herhangi bir tepki yoktur. Yine drdncs olan sud etti (zerine kt) da byledir. Ki e-eybannin arkada Ebu Ubeyde Tefsirinde bu gr tercih etmektedir. O elbette Cehmden daha iyi Kurn bilen birisidir." O halde ehl-i snnet vel-cemaate gre yce Allahn kendi zat hakknda haber verdii ekilde ar zerinde kendi yce zatnn bildii bir keyfiyet ile yarattklarndan ayr olmak zere istiva etmitir. Nitekim Malik ve bakalar da: "stiva"nn ne demek olduu bilinmektedir, ancak keyfiyeti mehuldr."3 diye aklamlardr.

111

Tatilcilerin krkledikleri, istivann kabul edilmesi halinde doru olmayan birtakm eylerin de kabul edilmesi gerekir, eklindeki ifadeler bizim iin balayc deildir. nk bizler, onun arn zerinde oluu herhangi bir mahlukun, bir baka mahlukun zerinde oluu gibidir, demiyoruz. Bu sarih yet-i kermeleri onlarn aknlk ve tutarszlklarna dellet eden ekilde bozuk tevillerle zahiri anlamlarndan uzaklatrma abalarna gelince... Mesela "istiva" lafzn "istila" diye aklamalar buradaki "al: zerine" lafzn "il: e, a" anlamna yorumlaylar ile "istiv" lafzn "kastetmek" anlamna allar eklindeki yorumlarna ve cehmiyecilik ve tatilin sancan tayan Zahid el-Kevsernin4 naklettii dier aklamalarn tmne gelince, bunlar batl aklamalar krklemekten ve hakkn eklini deitirmekten baka bir ey deildir. Bunun onlara az olsun, ok olsun hibir faydas olmaz. Keke bu Muattilenin neler sylemek istediklerini bir bilebilseydik. Acaba bunlar: Semada kendisine ynelinecek bir rab, arn zerinde kendisine ibadet olunan bir ilah yoktur, mu demek istiyorlar? O halde O nerededir?

Allah Semdadr: Belki de bizlerin "nerededir" diye ona dair soru sormamza glebilirler, fakat yaratlmlarn en mkemmeli, rablerini en iyi bilenleri olann (Allahn salat ve selamlar ona olsun) Allah hakknda: "Nerede" diye soru sorduunu unutuyorlar. O cariyeye: "Allah nerededir?" diye sormu ve: "semadadr" diye cevab vermesini de beenmiti.1 Ayn ekilde: Rabbimiz semavt ve arz yaratmadan nce nerede idi? diye soran kimseye de o: Tek bana vard, Ondan baka bir varlk yoktu... diye cevab vermitir.2 Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-dan byle soru soran azarladna yahut ta ona: Sen yanl bir ekilde soru sordun, dediine dair bir rivayet gelmemitir. Bu hususta binbir dereden su getirmeye alan kimsenin en ileri derecede syleyebilecei sz udur: Yce Allah vard ve o zaman mekn diye birey yoktu. Sonra mekn yaratt, u anda o mekn yaratmadan nceki hali zeredir. Acaba Allah varken olmayan mekn ile bu tahrifinin kastettii nedir?

112

O bununla lemin kapsam ierisine giren varlk meknlarn m kastetmektedir? Bunlar sonradan yaratlm mekanlardr. Bizler ise yce Allahn sonradan yaratlm bu mekanlarn herhangi birisinde olduunu sylemiyoruz. Zira onun bu yaratt varlklardan hibir ey Onu kuatamaz ve Onu snrlayamaz. Eer hibir varl bulunmayan katksz boluk demek olan yokluk mekann kastediyorsa, bu durumda: Orada bir yaratma yoktur, denilemez. nk byle bir yoklua yaratmann taalluku szkonusu deildir. nk bu yokluk ile alakal bir i, bir emirdir. Eer: Yce Allah bu anlamyla bir mekandadr -yet ve hadislerin delalet ettii ekilde- denilecek olursa, bundaki saknca nedir? Ancak hak olan yle sylemektir: Allah vard ve Ondan nce hibir ey yoktu. Sonra O, gkleri ve yeri alt gnde yaratt. Ar da su zerinde bulunuyordu, sonra da ara istiva etti. Buradaki "smme: sonra" mcerred atf (bala) deil, zaman tertib (zaman sralamasn bildirmek) iindir.

Yce Allahn Uluvv Sfat ve Onun Semda Oluu:

113

Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Ey sa! Muhakkak ben seni ldreceim ve seni kendime ykselteceim." (l-i mran, 3/55); "Bilakis Allah onu kendi katna doru kaldrmtr." (en-Nis, 4/158); "Gzel sz yalnz Ona ykselir, onu da salih amel ykseltir." (Fatr, 35/10); "Ey Hmn! Benim iin yksek bir kk yap. Belki o yollara ularm, gklerin yollarna. Sonunda belki Musann ilhnn yanna karm. Dorusu u ki ben onu yalanc sanyorum." (el-Mumin, 40/36-37); "Gktekinin sizi yere geirmesinden emin mi oldunuz? O zaman onun durmadan alkalanmakta olduunu greceksiniz. Yahut gktekinin zerinize ta yadran bir rzgar gndermesinden emin mi oldunuz. Hem benim korkutmamn nasl olduunu bileceksiniz." (el-Mlk, 67/16-17) Yce Allahn: "Ey sa! Muhakkak ben seni ldreceim..." diye balayan yet-i kermeler bundan nceki yet-i kermelerde szkonusu edilen yce Allahn mahlukattan ayr olmak zere yksekte oluu ve arn zerinde oluu gereini desteklemektedir. Ayrca Muattlann bunu red ve inkrlarnn isabetsizliini de ortaya koymaktadr. Yce Allah onlarn sylediklerinden alabildiine mnezzehtir. lk yet-i kermede yce Allah Rasl ve kelimesi olan Meryem olu sa -Aleyhisselam-a eceli gelince kendisini ldreceini ve yahudilerin ona komplo hazrlayacaklar vakit de onu kendisine ykselteceini haber vermektedir. "Kendime"deki zamir an yce Allaha aittir. Baka bir kimseye ait olma ihtimali yoktur. Bunun: Rahmetimin bulunduu yere yahut meleklerimin meknna diye yorumlanmasnn hibir anlam yoktur. Yce Allahn yahudilerin say ldrp, astklarna dair iddialarn reddetmek zere: "Bilakis Allah onu kendi katna kaldrmtr." buyruu hakknda da benzeri aklamalar yaplr. Ayet-i kermede szkonusu edilen teveff (ldrme) ile neyin kastedildii hususunda farkl grler vardr. Bazlar bunu lm diye aklam iseler de ounluk bundan kastn uyku olduu kanaatindedirler. Mteveff lafz da bu anlamda kullanlabilmektedir. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "O geceleyin sizi ldren (teveff eden), gndzn de ne kazandnz bilendir." (el-Enm, 6/60) Kimisinin iddiasna gre de ifadede bir takdim ve tehir olup ifadenin takdiri yledir: Seni kendime ykselteceim, sonra vefat ettireceim. Yani bundan sonra cann alacam. Gerek u ki; sa -Aleyhisselam- canl olarak ykseltilmi ve kyametin kopaca vakte yakn bir zamanda inecektir. nk bu husustaki hadis sahihtir.1 Yce Allahn: "Gzel sz yalnz Ona ykselir" buyruu ise kullarn sz ve amellerinin yce Allaha ykselmesi hususunda gayet ak bir ifadedir. Kirmen ktibin hergn ikindi

114

namaznn ve sabah namaznn peinden -u hadis-i erifte de belirtildii gibi- bunlar yce Allaha ykseltirler: "Geceleyin aranzda kalanlar yukar karlar. Rableri -en iyi bilen o olduu halde- onlara Kullarm ne halde terkettiniz, diye sorar. Onlar da: Rabbimiz biz onlara namaz klyorlarken gittik, yine onlar namaz klyorlarken brakp geldik, derler"2 an yce Allahn Firavunun sylediini naklettii: "Ey Hmn..." buyruuna gelince, bu Musa -Aleyhisselam-n azgn Firavuna ilahnn semada olduunu haber verdiine, Firavunun da kavminin gerei grmesini nlemek maksadyla ona ulamann yollarn aramaya kalktna, bundan dolay Hamana kendisi iin ykseke bir kule yapmasna dair emir verdiine delildir. Daha sonra ise: "Dorusu u ki ben onu yalanc sanyorum" demitir. Yani Musann ilahnn semada olduuna dair vermi olduu haberin yalan olduu kanaatindeyim. O halde unu sormak lazm: Nisbet itibariyle kim Firavuna daha yakn olur? Allahn yukarda oluunu kabul eden bizler mi yoksa u Muattla m? Hi phesiz Firavun, Musa -Aleyhisselam- ilhnn semada oluu hususunda yalanlamtr. Onun bu syledikleri ile bunlarn syledikleri ayn eydir. "Gktekinin sizi yere geirmesinden emin mi oldunuz?..." yetlerine gelince, bu iki yet-i kerme yce Allahn semada olduunu aka ifade etmektedir. Bunun, bu ifadelerle kastedilen azab yahut emir ya da melektir diye Muattilenin yapt ekilde yorumlanmas caiz deildir. nk burada "kimse" anlamndaki: "men" lafz kullanlmtr ki, bu da akl sahibi varlklar iin kullanlr.3 Bunun melek hakknda yorumlanmas ise, bunu gerektiren herhangi bir karine olmakszn lafzn zahir anlamnn dna kartlmasdr. Yce Allahn: "Semada" buyruundan ise semann Allahn zarf (iinde bulunan mekn) diye anlalmas caiz olamaz. Aksine eer sema ile bu bilinen sema kastedilmi ise buradaki "fi: ...de, da" "ala: zerinde" anlamnda olur. Yce Allahn: "Andolsun ki sizi... hurma dallarnda asacam" (Taha, 20/71) buyruundaki ("fi: de, da" lafznn "ala: zerinde" anlamnda kullanld) gibidir. yet sema lafz ile yksek cihet kastedilmi ise bu takdirde "fi" edat gerek anlam ile kullanlm olmaktadr. nk an yce Allah yceliin en ycesindedir.

Maiyyet (Beraber Olu) Sfat: "O, gkleri ve yeri alt gnde yaratan, sonra da Ar stne istiv edendir. O yere gireni de, ondan kan da, gkten ineni de oraya ykseleni de bilendir. Nerede olursanz O, sizinle beraberdir. Allah yaptklarnz ok iyi grendir." (el-Hadid, 57/4); " kii fsldamay versin,

115

muhakkak O, onlarn drdncleridir. Be kii olmayversinler, mutlaka O, onlarn altnclardr. ster bundan daha az veya daha ok olsunlar, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra kyamet gnnde kendilerine yaptklarn haber verir. Gerekten Allah hereyi ok iyi bilendir." (el-Mcadele, 58/7); "Tasalanma phe yok ki Allah bizimle beraberdir." (et-Tevbe, 9/40); "nk Ben sizinle beraberim iitir ve grrm." (Taha, 20/46);"nk Allah saknanlarla ve daima iyi davrananlarla beraberdir." (en-Nahl, 16/128); "Bir de sabredin. phesiz Allah sabredenlerle beraberdir." (el-Enfal, 8/46); "Nice az bir topluluk, daha fazla bir topluluu Allahn izniyle yenmitir. Allah sabredenlerle berabedir." (el-Bakara, 2/249)" Yce Allahn: "O gkleri ve yeri alt gnde yaratan..." buyruu ile balayan bu yet-i kermeler yce Allah hakknda maiyyet (beraber olu) sfatnn szkonusu olduunu ihtiv etmektedir. Bu beraber olu iki trldr: 1- Genel olarak beraber olu: Bu btn mahlukat kapsar. an yce Allah, ilmi, kudreti kahr-u galebesi ve kuatcl ile hereyle beraberdir. Hibir ey Ondan gizli deildir, hibir ey Onu ciz brakamaz. te yet-i kermede szkonusu edilen beraber olu budur. Bu yet-i kermede yce Allah kendi zat hakknda gkleri ve yeri yaratann yalnz kendisi olduunu bildirmektedir. Yani nceden bir tertib ve bir takdire gre alt gnde onlar var etmitir. Bundan sonra yarattklarnn ilerini ekip evirmek ve idare etmek iin de Arnn stne ykselmitir. O, arnn zerinde bulunmakla birlikte ister yce, ister alt alemden olsun hibir ey Ona gizli ve sakl kalmaz. nk O: "Yere gireni de, ondan kan da, gkten ineni de, oraya ykseleni de bilendir." phesiz ilim ve kudreti hereyi kuatan, elbetteki hereyle beraberdir. Bundan dolay da: "Nerede olursanz, O sizinle beraberdir. Allah yaptklarnz ok iyi grendir" diye buyurmaktadr. " kii fsldamayversin..." buyruu ile yce Allah ilminin kapsaml olduunu ve hereyi kuattn, kendi aralarnda fsldaanlarn fsltlarnn kendisine gizli ve sakl kalmadn, her eye tank olup hereyden haberdar olduunu belirtmektedir. Buradaki " kii fsldamayversin" buyruundaki "fsldama"nn kiiye izafe edilmesi, sfatn mevsufuna izafe edilmesi kabilindendir. Yani kii kendi aralarnda fsldaacak olsalar... demektir. 2- Geri kalan yet-i kermelerde ise Onun raslleriyle, dostlaryla, yardm, desteklemesi, muhabbeti, tevfki ve ilham ile birlikte oluunu ifade eden zel bir birlikte oluu ortaya koymaktadr. Yce Allahn: "Tasalanma. Hi phe yok ki Allah bizimle beraberdir" buyruu Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-n Ebu Bekir es-Sddka maarada bulunduklar

116

srada syledii sz nakletmektedir. Mrikler Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- takib etmek zere ktklarnda, maarann azna kadar gelmi ve oray tutmulard. Ebu Bekir bunu grnce dehetle: Allaha yemin olsun ey Allahn Rasl, onlardan herhangi birisi ayana bakacak olursa, mutlaka bizi grecektir, demiti. Bunun zerine Raslullah -Sallallahu aleyhi ve sellem- da ona yce Allahn burada naklettii ekilde: "Tasalanma! Hi phe yok ki Allah bizimle beraberdir" demiti.1 O halde buradaki beraberlikten kast, yardm ve dmanlardan korumak anlamyla bir beraberliktir. Yce Allahn: "nk Ben, sizinle beraberim. itir ve grrm" buyruuna gelince, buna dair aklamalar daha nceden getii gibi, bunun Musa ve Harun -Aleyhisselam-a bir hitab olup Firavunun onlar yakalamasndan yana korkmamalarn ihtiva ettii belirtilmi idi. nk yce Allah yardm ve desteiyle onlarla birliktedir. Dier yet-i kermeler de byledir. Bu yet-i kermelerle yce Allah emir ve nehiyleri hususunda Allahn gzetimi altnda olduklarn bilen, onun hududlarn koruyan takva sahibleri ile her hususta ihsandan ayrlmayan ihsan edicilerle birlikte olduunu haber vermektedir. hsan ise herbir eyde kendi durumuna gredir. Mesela ibadette yce Allah gryormu gibi Allaha ibadet etmektir. Eer kii Allah grmyor ise dahi Allah onu grmektedir. Tpk Cibril hadisinde getii gibi.1 Ayn ekilde yce Allah nefsin houna gitmeyen eylere katlanan, Allah yolunda ve Allahn rzasn isteyerek zorluk ve eziyetlere tahamml eden, Allaha itaat zere direnen, Ona isyandan uzak durmak ve hkmlerine katlanmak suretiyle sabredenlerle birlikte olduunu da haber vermektedir.

Kelm Sfat: Yce Allah yle buyurmaktadr: "Allahtan daha doru szl kimdir?" (en-Nisa, 4/87); "Allahtan daha doru szl kim olabilir?" (en-Nisa, 4/122); "Allah: Ey Meryem olu sa... diyecei zaman" (el-Mide, 5/116); "Rabbinin sz doruluk ve adalet bakmndan eksiksizdir." (el-Enam, 6/115); "Ve Allah Musa ile de konutu." (en-Nisa, 4/164); "Allah onlardan kimisi ile sylemi..." (el-Bakara, 2/253); "Musa tayin ettiimiz vakitte gelip ve Rabbi de onunla konuunca..." (el-Araf, 7/143); "Biz ona Trun sa tarafndan seslendik ve onu kendimize yaklatrarak zel bir ekilde konutuk" (Meryem, 19/52); "Hani Rabbin Musaya yle seslenmiti: Git, o zalimler topluluuna..." (e-uara, 26/10); "Rableri her ikisine: Ben size bu aac yasak etmedim mi?... diye seslendi." (el-Araf, 7/22); "O gn onlar arp buyuracak ki: Peygamberlere ne cevap verdiniz?" (el-Kasas, 28/65)" 1 Bu yet-i kermeler yce Allahn kelm sfatna sahib olduunu ortaya koymaktadr.

117

Bu hususta insanlar byk apta anlamazla dmlerdir. Onlardan kimisi yce Allahn kelmn zatndan ayr ve bir mahlk olarak kabul etmi ve: Onun mtekellim olmas demek, kelmn yaratcs olmas demektir, demilerdir. Byle diyenler Mutezile mezhebine mensub olanlardr. Kimileri de kelm yce Allahn ezel ve ebedde zatndan ayrlmaz, Onun meet ve kudreti ile ilgisi bulunmayan bir sfat olarak kabul etmi; harf ve sesinin olmadn syleyerek, bu ezelden bir manadr demilerdir. Byle diyenler ise el-Kllabye2 ile Earlerdir. Kimileri kelmn Allahn zatndan ayrlmayan kadim harf ve sesler olduu iddiasnda bulunmular ve yle demilerdir: Bunlar ezelde birliktedirler. an yce Allah ksm ksm bunlar sylemez. Byle diyenler ise ulat (ar giden) baz kimselerdir. Kimileri de kelm yce Allahn zat ile kaim, Onun meet ve kudreti ile ilgili fakat hdis (sonradan yaratlm) kabul etmilerdir. Bunlarn iddialarna gre kelmn Allahn zatnda bir balangc vardr. Yce Allah ezelden beri mtekellim deildir. Byle diyenler de kerramiye mezhebi mensublardr.3 Bizler bu grlerin tutarsz olduu, salkl bir anlay ve doru bir bak asna sahip olan herkes tarafndan aka anlalmakla birlikte, bu grleri tartacak ve bunlar rtmeye kalkacak olursak, uzun uzun aklamalarda bulunmamz gerekir. u kadar var ki bu meselede ehl-i snnet vel-cemaatin kabul ettii grn zeti yledir: Yce Allah her zaman diledii takdirde kelam sfat ile konuabilir. Kelm Onun zat ile kaim bir sfatdr. Meet ve kudreti ile bu sfat ile konuur. O, her zaman, diledii vakit sz syleyebilir. Yce Allahn syledii szler, Onun ile kaimdir. Mutezilenin syledii gibi mahluk ve ondan ayr deildir. Earlerin syledikleri gibi de hayat sfatnn Onun zatnn bir gerei ve ayrlmaz bir vasf olduu gibi; zatna ait ayrlmaz bir vasf deildir. Aksine bu Onun meet ve kudretine tabi olan bir vasftr. an yce Allah Musaya da, dem ile Havvaya da zel bir ses ile nidada bulunmutur. Kyamet gnnde de kullarna sesiyle nid edecektir. Yine zel bir ses ile vahyi ile konuur. Ancak an yce Allahn kendileri ile sz syledii harfler ve sesler Onun bir sfatdr ve yaratlm deillerdir. Yaratlm varlklarn ses ve harflerine de benzemez. Tpk yce Allahn ilim sfatnn kendi zat ile kaim olup, kullarnn ilmine benzemedii gibi. an yce Allah hibir sfat ile yaratlmlara benzemez.

118

Burada zikredilen ve en-Nis suresinde yer alan iki yet-i kerme Allahtan daha doru szl kimsenin olamayacan, aksine haber verdii herbir hususta, herkesten daha doru sz syleyenin O olduunu ortaya koymaktadr. nk Onun hakknda haber verilen gereklere dair bilgisi daha kapsaml ve daha dorudur. O bakmdan O, herbir eyi her bakmdan gerek ekli ile bilir. Bakasnn ilmi ise byle deildir. "Allah: Ey Meryem olu sa... diyecei zaman" buyruu kyamet gnnde gerekleecek olan yce Allahn rasl ve kelimesi olan saya soraca soruyu anlatmaktadr. Bu soru hristiyanlar arasndan onu ve annesini ilah kabul edip kendisine nisbet etmeleri, kendisini ve annesini Allahtan ayr iki ilah edinmelerini emredip emretmedii hakknda olacaktr. Bu soruyu sormak ise sa -aleyhisselam-n gnahszln aa karmak ve bu ahmak ve sapklarn yalan syleyip, iftira ettiklerini tescil etmektir. "Rabbinin sz doruluk ve adalet bakmndan eksiksizdir." (el-Mide, 6/115) buyruundan maksat ise verdii haberlerde doru, ahkmnda da adaleti ihtiva ettiidir. nk yce Allahn kelam ya verilen birtakm haberlerdir, bu haberlerin tamam da doruluun en ileri derecesindedir yahut ta birtakm emir ve nehiylerdir, bunlarn hepsi de hibir zulum ihtiva etmeyen adaletin en ileri derecesini ifade eder. nk bunlarn dayana ilahi hikmet ve rahmettir. Burada "sz"den kast ise "szler"dir. Zira sz lafz marife olan bir lafza izafe edilmitir. O bakmdan oul anlamn ifade eder. Allahn rahmeti, Allahn nimeti demeye benzer. "Ve Allah, Musa ile konutu." (en-Nis, 4/164) buyruu ile ondan sonra gelen ve yce Allahn Musaya seslenip onunla konutuunu, perde arkasndan ve herhangi bir melein vastas ile olmakszn gerek anlamyla onunla konutuuna dellet eden yet-i kermeler, kelm harf ve ses szkonusu olmakszn nefs ile kaim bir mana olarak kabul eden Earlerin kanaatlerini reddetmektedir. Onlara yle denilir: Peki Musa, bu kelm- nefs dediiniz kelam nasl iitmitir? yet: Allah, onun kalbinde kendisi ile konumay murad ettii manalar kesin olarak bilmesini salayacak bir bilgi brakt, denilecek olursa, o vakit bu bakmdan Musa -Aleyhisselam-n bir zelliinin olduundan szedilemez. yet: Allah aata yahut havada bir kelm yaratt ve buna benzer bir sz syleyecek olurlarsa, o takdirde Musaya: "phesiz ben senin Rabbinim" diyenin aa olmas gerekir.

119

Ayn ekilde bu ayet-i kerimeler onlarn kelm "Allahn zatnda, ondan hibir eyin hadis oluu szkonusu olmakszn, ezelden beri tek bir mana olarak" kabul edilerini de reddetmektedir. nk yce Allah yle buyurmaktadr: "Musa tayin ettiimiz vakitte gelip ve Rabbi de onunla konuunca dedi ki..." (el-Araf, 7/143) Bu buyruk ise Musa -Aleyhisselam-n tayin edilen vakitte gelii esnasnda kelmn huds ettiini (meydana geldiini) ifade etmektedir. Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Biz ona Trun sa tarafndan seslendik." (Meryem, 19/52) te bu, Trun sa tarafnda sesleniin hdis olduunun (sonradan var edildiinin) delilidir. Sesleni (nid) ise ancak iitilen bir ses ile olur. Yce Allahn Adem ve Havva hakknda: "Rableri her ikisine... diye seslendi." (el-Araf, 7/22) yeti de bu ekildedir. Buradaki nida (sesleni) ancak onlarn gnah ilemelerinden sonra olmutur. O halde bu nidnn hdis olduu katidir. Yine yce Allahn: "O gn onlar arp, buyuracak ki..." (el-Kasas, 28/65) buyruu da byledir. Burada sz edilen buyurmak (nid) ve sylenecek sz kyamet gnnde gerekleecektir. Hadis-i erifte de: "Kyamet gnnde Allah ile kulun arasnda herhangi bir tercman (vasta) bulunmakszn Allahn kendisi ile konumayaca hibir kul yoktur."1 diye buyurulmaktadr.

"Eer mriklerden biri senden eman dilerse, ona eman ver; ta ki Allahn kelmn dinlesin." (et-Tevbe, 9/6); "Halbuki onlarn bir zmresi vardr ki, Allahn kelamn dinlerlerdi de onu anladktan sonra bile bile onu tahrif ederlerdi." (el-Bakara, 2/75); "Allahn szn deitirmek isterler. De ki: Sizler asla peimizden gelemezsiniz. Allah daha nceden byle

120

buyurmutur." (el-Feth, 48/15); "Rabbinin kitabndan sana vahyolunan oku! Onun szlerini deitirebilecek yoktur." (el-Kehf, 18/27); "Gerekten bu Kurn srailoullarna hakknda anlamazla dtkleri eylerin ounu anlatr." (en-Neml, 27/76); "Bu ise indirdiimiz bir kitabtr, mbarektir." (el-Enam, 92/155); "yet biz bu Kurn bir daa indirse idik, muhakkak ki Allahn korkusundan onun, ban eerek dalp para para olduunu grrdn." (el-Har, 59/21); "Biz bir yeti dier bir yetin yerine getirip deitirdiimizde -Allah neyi indireceini en iyi bilen olduu halde-: Sen ancak bir iftiracsn dediler. Hayr, onlarn ou bilmezler. De ki: Onu Ruhul-Kuds (Cebrail) iman edenlere tam bir sebat vermek, mslmanlara bir hidayet ve bir mjde olmak iin Rabbinden hak olarak indirmitir. Andolsun ki onlarn: Ona muhakkak bir insan retiyor, dediklerini biliyoruz. nkra saparak kastettikleri o kimsenin dili yabancdr. Bu ise apak bir Arapadr." (en-Nahl, 16/101-103)

Kurn Allahn Kelmdr: "Eer mriklerden biri senden eman dilerse..." yeti ile dier yet-i kermeler mushafn iki kapa arasnda yazl okunan ve okunmas dinlenen Kurn- Kermin Allahn gerek anlamyla kelm olduunu, Earlerin dedikleri ekilde Allahn kelmnn tabiri yahut Allahn kelmnn aktarlmas olmadn ortaya koymaktadr. Onun (Allahn kelm diye) yce Allaha izafe edilmesi Allahn zat ile kaim bir sfat olduunu, Allahn evi ya da Allahn dii devesi gibi bir izafet olmadn gstermektedir. Burdaki izafet bir manann zata izafe edilmesi olup, o manann o zat hakknda sabit olduuna delildir. Oysa evin ya da dii devenin izafesi bu trden deildir. O ayn eylerin izafe edilmesidir. te bu Mutezilenin: Allahn kelm (Kurn- Kerm) Allahtan ayr bir mahluktur, eklindeki kanaatlerini reddetmektedir. Yine bu yet-i kermeler Kurn- Kermin Allah tarafndan indirilmi olduuna da dellet etmektedir. Yani yce Allah bu Kurn- Kerm ile Cibril -aleyhisselm-n iittii bir ses ile sylemi, Cebrail de onu indirmi ve Raslullah -Sallallahu aleyhi ve sellem-a an yce Rabbimizden iittii ekliyle aynen ulatrmtr. Bu husustaki aklamalarn zeti udur: Arab olan Kurn- Kerm Allahn kelm olup, peygambere indirilmitir. Mahluk deildir, ondan gelmi ve ona dner. Allah gerek manasyla Kurn- Kermi kelm olarak sylemitir. Kurn- Kerm gerek olarak Allahn kelmdr, bakasnn kelm deildir. nsanlarn Kurn- Kermi okuyup yahut ta mushaflara yazmalar onu Allahn kelm olmaktan karmaz. nk kelm gerek anlam ile ilk olarak onu syleyene izafe edilir. Ald kelm bakasna tebli eden kimseye deil.

121

Kendi lafz ile harf ve manalar ile onu kelm olarak syleyen yce Allahtr. Kurn- Kermin iinde ondan bakasnn kelm yoktur. Ne Cebrailin, ne Muhammedin ne de, bakalarnn. Yine yce Allah bu Kurn- Kermi kendi sesi ile konumutur. Kullar bu Kurn okuduklar takdirde kendi sesleriyle okumu olurlar. Mesela Kurn okuyan kimse: "Elhamdu lillahi Rabbil-alemiyn" diyecek olursa, ondan syledii iitilen bu sz Allahn szdr. O kimsenin bizzat kendi sz deildir. Onu okuyan ahs ise Allahn sesi ile deil, kendi sesiyle okumu olur. Kurn- Kerm Allahn kelm olduu gibi Allahn kitabdr da. nk yce Allah onu Levh-i Mahfuzda yazm ve mushaflarda yazl bulunmaktadr. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "phesiz o, olduka erefli bir Kurndr. Korunan bir kitabtadr." (el-Vaka, 56/77-78) Yine bir baka yerde yle buyurmaktadr: "Daha dorusu o ok erefli bir Kurndr. Levh-i Mahfuzdadr." (el-Buruc, 85/21-22); "ok erefli, son derece yksek ve tertemiz sahifelerdedir. Emrine itaatkr, deerli ktiblerin elleri ile yazlmtr." (Abese, 80/13-16) "Kurn" lafz asl itibariyle "krat" gibi bir mastardr. Yce Allahn u buyruunda olduu gibi: "nk sabah Kurn (namazda Kurn okunmas) tank olunandr." (el-sr, 17/78) Burada Kurn- Kermden kast ise Allah tarafndan indirilmi, mushafn iki kapa arasnda yazl, tilveti ile Allaha ibadet olunan, en ksa suresinin benzerinin de meydana getirilmesi iin meydan okunulan zel bir kitab kastedilmektedir. "De ki: Onu Ruhul-Kuds iman edenlere tam bir sebat vermek... iin Rabbinden hak olarak indirmitir." (en-Nahl, 16/101) buyruu da Kurn- Kermin ilk olarak Allah nezdinden indirilmi olduuna Ruhul-Kuds olan Cebrail -aleyhisselm-n an yce Allahtan ancak kendisinin bildii bir ekilde alglam olduuna dellet etmektedir.

122

Kyamet Gnnde Mminlerin Rablerini Grmesi:

"Yce Allah yle buyurmaktadr: "O gnde yzler var ki apaydnlktr. Rablerine bakcdrlar." (el-Kyame, 75/22-23); "Tahtlar zerinde seyrederler." (el-Mutaffifin, 83/23 ve 35); "hsanda bulunanlara daha gzeli ve daha da fazlas vardr." (Yunus, 10/26); "Orada onlara diledikleri herey var, yanmzda fazlas da var." (Kaf, 50/35) Yce Allahn kitabnda bu kabilden yet-i kermeler pek oktur. Kurn zerinde, hidayeti Kurndan isteyerek iyice dnen kimse iin hak yolun hangisi olduu aka ortaya kar." "O gnde yzler var ki apaydnlktr..." (el-Kyame, 75/22) buyruu ile dier yet-i kermeler, kyamet gnnde cennette mminlerin yce Allah greceklerini ortaya koymaktadr. Mutezile, Allah iin ciheti kabul etmediklerinden tr Allahn grlmesini de kabul etmezler. nk grlen bir varln, grenin nnde belli bir cihette olmas gerekir. Allah hakknda cihet imknsz olduuna, grmek iin ise art olduuna gre; o halde Allahn grlmesi de imkansz bir eydir. Gsterdikleri nakl delil de yce Allahn: "Gzler Onu idrk edemez" (el-Enam, 6/103) buyruu ile Musa -aleyhisselm- yce Allah grmeyi dilediinde ona sylemi olduu: "Beni

123

asla gremezsin. Fakat u daa bak, eer o yerinde durabilirse, sen de beni grebileceksin." (el-Araf, 7/143) buyruudur. Earlere gelince, onlar da Mutezile gibi ciheti kabul etmemekle birlikte, Allahn grleceini kabul ederler. Bundan dolay bu grmenin nasl olaca hususunda hayrete dmlerdir. Onlardan kimisi: Allah btn cihetlerden greceklerdir derlerken, kimisi bu grmeyi basar (ba gz) ile deil de basire (kalb gz) ile kabul etmiler ve yle demilerdir: Maksat ise adeta gzle gryorlarmcasna daha ok inkiaf ve tecellinin gerekleeceidir. Ancak mellifin kaydetmi olduu bu yet-i kermeler ruyeti kabul etmeyen Mutezile aleyhine bir delildir. nk birinci yet-i kermede bakmak "il: ...e, a" ile gei yapmtr. Bu durumda bu gstermek anlamn ifade eder. Mesela, ben ona nazar ettim ve ona basar ettim denilince, bu anlamda kullanlr. Burada nazar etmek an yce Rab ile alakaldr. (Yani ona baklacaktr.) Mutezilenin kendilerini zorlayarak "bakcdrlar" anlamndaki lafz "gzetleyicidirler" eklinde "il"y da nimet diye yorumlamalarna gelince, bu Rabbinin verecei mkfat bekleyeceklerdir, demek olur. Ancak byle bir tevil gerekten glntr. kinci yet-i kermeye gelince, bu yet-i kerme cennet ehlinin tahtlar zerinde iken Rablerine bakacaklarn ifade etmektedir. Son iki yet-i kermede ise Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-dan "fazlal" yce Allahn yzne bakmak diye yorumlad sahih rivayetlerle sabit olmutur.1 Yine bu grn lehine yce Allahn kfirler hakkndaki: "Hayr, muhakkak onlar o gnde Rablerinden elbette perdelenmi olacaklardr." (el-Mutaffifin, 83/15) buyruu tanklk etmektedir. Kfirlerin perdelenmi olacaklar, Onun dostu olan mminlerin Onu greceklerine aka delil tekil etmektedir. Hadis ilmini bilen ehil kimselere gre Allahn grlecei ile ilgili hadisler mana itibariyle mtevatirdir. Bunlar ancak inkrc ve zndk bir kimse reddeder. Mutezilenin grlerine delil olarak gsterdikleri yce Allahn: "Gzler Onu idrk edemez" buyruunda lehlerine delil olacak bir taraf yoktur. nk Onun idrk edilemeyeceinin belirtilmesi grlmemesini gerektirmez. Maksat gzler onu grecektir, fakat grmek ile onu kuatamayacaklardr. Nitekim akllar onu bilirler amma bilgileriyle onu kuatamazlar. nk idrak etmek kuatmak suretiyle grmek demektir. zel bir grme

124

eidinin szkonusu olmayacann belirtilmesi ise mutlak olarak grmenin olmayacan gerektirmez. Ayn ekilde yce Allahn Musa -aleyhisselam-a: "Beni asla gremezsin" demi olmasn da delil olarak gstermeleri uygun deildir. Aksine yet-i kerme bir ok bakmdan grlmenin gerekleeceine delildir. Bunlarn bazlar: 1- Musa, Allahn Rasl ve Onun Kelmi olduu halde, Allah hakknda neyin imknsz olduunu bu Mutezililerden daha iyi bilirdi. Bununla birlikte byle bir talebte bulunmutu. Eer onun grlmesi imkansz olsayd, byle bir istekte bulunmazd. 2- Yce Allah grlmeyi, tecelli etmesi halinde dan yerinde durmas artna balamtr. Bu ise mmkn olan bir eydir. Bir eyin varln mmkn olan bir eye balamak, onun var olmasnn mmkn olmas demektir. 3- Yce Allah, cansz bir varlk olduu halde, fiilen daa tecelli etmitir. O halde sevdii ve setii kimselere tecelli etmesi imknsz deildir. Onlarn; "buradaki: "len: asla" edat ebediyyen nefyi ifade eder. Bu grmenin asla gereklemeyeceine dellet etmektedir" eklindeki iddialarna gelince, bu dil bakmndan doru deildir. Mesela yce Allah kfirler hakknda: "Onu (lm) ebediyyen asla temenni etmezler." (el-Bakara, 2/95) diye buyurmakla birlikte, bir baka yerde de yle buyurmaktadr: "Ey Mlik, Rabbin hakkmzda (lmle) hkm versin diye seslenecekler." (ez-Zuhruf, 43/77) diye buyurmakta ve bylelikle onlarn ilk yet-i kermede lm asla temenni etmeyeceklerini "len" edat ile haber verdikten sonra cehennemde bulunacaklar vakit onlarn lm temenni edeceklerini bildirmektedir. Buna gre yce Allahn: "Asla beni gremezsin" buyruunun anlam dnyada beni grme gcn bulamayacaksn, demektir. nk insanlarn dnyada yce Allah grme gleri yoktur. Eer bizatihi grmek imknsz bir ey olsayd, yce Allahn: Ben grlmem yahut ta benim grlmem mmkn deildir ya da ben grlen bir varlk deilim gibi bir ifade ile cevab vermesi gerekirdi. Dorusunu en iyi bilen Allahtr.

Sfat yetleri ile lgili Genel Baz Bahisler: Mellifin -Allah Ona Rahmet Etsin- sralad sfat yetlerini tetkik eden bir kimse bu hususta bavurulmas gereken nemli birtakm kaide ve esaslar kartabilir:

125

Birinci Esas: Selef btn Esm-i Hsnya, bu gzel isimlerin dellet ettii sfatlara ve bunlardan ortaya kan fiillerin tmne iman etmenin vacib olduunu ittifakla kabul etmitir. Buna kudreti rnek gsterebiliriz. Yce Allahn hereye kadir olduunu, Onun kudretinin mkemmel olduuna ve btn kainatn kudreti ile meydana geldiine iman etmek vacibtir. Dier Esm-i Hsnda bu ekilde. Buna gre musannfn -Allah Ona Rahmet Etsin- serdettii yet-i kermelerde geen bu Esma-i Hsnadan ortaya kan sfatlara iman etmek, bu isme iman etmenin kapsam ierisindedir. Bu yetlerde geen Allahn izzeti, kudreti, ilmi, hikmeti, iradesi ve meeti gibi sfatlara gelince, bunlara da iman etmek, sfatlara iman kapsam ierisindedir. Buralarda szkonusu edilen mutlak ve mukayyed fiiller yce Allahn unu bilmesi, dilediine hkmetmesi, grmesi, iitmesi, nid etmesi, konumas, zel ekilde sylemesi gibi btn fiiller Allahn fiillerine imann kapsam ierisindedir. kinci Esas: Bu Kurn nasslar yce yaratcnn sfatlarnn iki ksm olduunu gstermektedir: 1- Zat Sfatlar: Bunlar Allahn zatndan asla ayrlmazlar. Aksine bu sfatlar ezelde ve ebedde Onun zatndan ayr olmad gibi, yce Allahn meet ve kudreti de bunlara taalluk etmez. Hayat, ilim, kudret, kuvvet, izzet, mlk, azamet, kibriy, mecd, cell... sfatlar gibi. 2- Fiil Sfatlar: Bunlara da yce Allahn meet ve kudreti her zaman ve her an taalluk eder. Bu fiil sfatlarn ayr ayr tecellileri Onun meet ve kudreti ile meydana gelir. Ezelden beri bu sfata sahib olsa bile. Yani meydana gelen bu fiillerin tr kadimdir, ancak tek tek meydana gelmeleri hdistir. an yce Allah ezelden beri dilediini yapandr. imdi de byledir, ebediyyen de byle olacaktr. Her zaman iin O, syler konuur, yaratr, ileri ekip evirir, idare eder. Onun fiilleri hikmet ve iradesi bal olarak ksm ksm meydana gelir. Buna gre mmine den, an yce Allahn zat ile alkal olup kendisine nisbet ettii hereye iman etmektir. Arn zerine istiv etmek, gelmek, dnya semasna inmek, glmek, rza, gazab, holanmay ve muhabbet gibi. Onun mahlukat ile alakal olanlara da ayn ekilde iman etmek gerekir. Yaratmak, rzk vermek, hayat vermek, ldrmek, ve eitli tedbir ve idare trleri gibi.

126

nc Esas: Yalnzca an yce Rabbimizin kemal sfatlarna sahib olduunu bilip, kabul etmek bu sfatlarn hibirisinde Onun hibir ortann yahut benzerinin bulunmadna inanmak. Daha nce geen yet-i kermelerde belirtilen en yce rnein (sfatlarn) yalnzca Onun iin szkonusu olduu, einin, benzerinin, denginin, Onun ad ile anlan bir varln ve ortann bulunmadn belirten buyruklar buna delil tekil etmektedir. Ayn ekilde Onun her trl eksiklik, kusur ve fetten mnezzeh olduuna da delildirler. Drdnc Esas: Kitab ve snnette varid olmu btn sfatlar kabul etmek, bunlarn ilim, kudret, irade, hayat, sem, basar ve buna benzer zat olanlar ile rza, muhabbet, gazab ve holanmay gibi fiili sfatlar arasnda hibir fark gzetmemek yine Allahn sahib olduu belirtilen vech, eller ve buna benzer sfatlar ile Arn zerine istiva etmek ve nzul (inmek) gibileri arasnda da hi fark gzetmemek. Selef btn bunlar herhangi bir tevil, tatil, tebih ve temsil szkonusu olmakszn ittifakla kabul etmitir. Bu esas ile ilgili olarak muhalefet edenler iki kesimdir: 1- Cehmiye: Bunlar btnyle isim ve sfatlar kabul etmezler. 2- Mutezile: Bunlar btn sfatlar kabul etmezken, isimler ile ahkm kabul ederler. Derler ki: O alimdir fakat ilmi yoktur, kadirdir kudreti yoktur, hayydr hayat yoktur... Byle bir kanaat ise son derece tutarszdr. nk sfatsz olarak bir mevsufu kabul etmekle birlikte sfatn zelliini de mcerred (yani sfat bulunmayan) bir zat hakknda kabul etmek eran batl olduu gibi aklen de imknsz bir eydir. Earler ile onlara tabi olanlara gelince, onlar Men sfatlar adn verdikleri ve bunlarn akl ile sahib olduunu ileri srdkleri yedi sfat kabul etmek hususunda ehl-i snnete uygun kanaat belirtirler. Szkonusu bu sfatlar hayat, ilim, kudret, irade, sem, basar ve kelmdr. Fakat haberlerde sahih olarak belirtilmi haberi sfatlardan olup, bu yedisi dnda kalanlar kabul etmemek bakmndan da Mutezileye uygun kanaat belirtmilerdir. Hepsine kar ise kitab, snnet, ashabn ve faziletli klnm nesillerin btn bu sfatlarn sabit olduunu kabul etmekte icma etmi olmalar, bunlarn hepsine kar bir delildir.

127

Kurna Gre Snnetin Konumu:

"Dier taraftan Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n snnetinde (de bu sfatlar varid olmutur.) nk snnet Kurn tefsir eder, aklar, ona dellet eder, onu yorumlar. Allah Raslnn Rabbini kendileri ile vasfetmi olduu ve bu hususta bilgi sahibi kimselerin kabul ile karlam olduu sahih hadislerde yer alan sfatlarn tmne de ayn ekilde iman etmek vacibtir." "Dier taraftan Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n snnetinde de..." ifadesi daha nce gemi bulunan: "Bu ereve ierisine yce Allahn kendi zatn hls sresinde nitelendirmi olduu vasflar... da girmektedir..." szlerine atfedilmitir (balanmtr.) Yani sahih snnette vrid olduu ekliyle Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n yce Rabbini kendileriyle vasfettii sfatlar da bunun kapsamna girer. Snnet kendisine bavurulmas gereken ve yce Allahn kitabndan sonra esas alnmas gereken ikinci esastr. Yce Allah yle buyurmaktadr: "Allah sana kitab ve hikmeti indirmi...dir." (en-Nis, 4/113) Burada "hikmet"ten kast snnettir.

128

Yine bir baka yerde: "Onlara kitab ve hikmeti reten..." (el-Bakara, 2/129) diye buyurmaktadr. Peygamberinin hanmlarna da yle emretmektedir: "Evlerinizde okunan Allahn yetlerini ve hikmeti hatrlayn." (el-Ahzab, 33/34) diye buyurmaktadr. Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Peygamber size ne verdi ise onu aln, neyi de yasak etti ise ondan saknn." (el-Har, 59/7) Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-da yle buyurmutur: "Dikkat edin gerek u ki bana Kurn- Kerm ve onunla birlikte de onun bir benzeri verilmitir."1 lmin, yaknin, itikad ve amelin sabit olmas hususunda Kurnn hkm ne ise, snnetin hkm de odur. nk snnet Kurnn bir aklamas ve ondan neyin kastedildiinin beyan edicisidir: Snnet, Kurnn mcmelini tafsil eder, mutlakn kaytlandrr, umumi olann tahsis eder. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "nsanlara kendilerine ne indirildiini aklayasn diye sana da bu zikri (Kurn) indirdik." (en-Nahl, 16/44) Bidat Ehlinin Snnete Kar Tutumlar: Sahih snnete kar bidat ve hev ehli kimseler snnete kar tutumlarna gre ikiye ayrlrlar: 1- Kendi mezhebine muhalif olarak varid olduu takdirde snneti red ve inkr etmekten ekinmeyen bir kesim. Bunu yaparken de bu snnetin zannn dnda bir ey ifade etmeyen hd hadisler olduu iddiasn ileri srerler. Onlara gre itikad bahislerinde yakn gerekir. Byle diyenler Mutezile ve Felsefecilerdir. 2- Snneti kabul edip, naklinin shhatine inanmakla birlikte kitabn yetlerini tevil ile urat gibi snneti de tevil etmeye alan kimseler; ta ki bunlar zahir manalarndan kartp, sapma ve tahrif trnden istedii anlama gre yorumlayabilsinler. Bunlar ise Ear mezhebine mensub mteahhir kimselerdir. Bu hususta en ileri derecede yorumu genileten kimseler ise el-Gazzali1 ile er-Raz2dirler. "Allah Raslnn kendisini vasfettii eyler..." ifadesi de u demektir: Yce Allah Kitab- Kerminde kendisini vasfettii btn sfatlara tahrif, tatil, keyfiyetlendirme ve temsil szkonusu olmakszn iman etmek gerektii gibi; ayn ekilde btn mahlukat arasnda Rabbini ve Onun hakknda inanlmas gerekenleri en iyi bilen yce zatn Allah nitelendirdii hereye de iman etmek ayn ekilde gereklidir. nk o, Allahn doru syleyen ve doruluu tasdik eden rasldr. Allahn salat ve selamlar onun ve aile halknn zerine olsun.

129

Bunlara imann da ayn ekilde Kurndaki buyruklara iman gibi olmas gerekir. Tahrif, tatil, keyfiyetlendirme ve temsilden uzak bir ekilde aksine btn bu sfatlar an yce Rabbimizin azametine yakan ekliyle kabul etmek gerekir.

Sfatlar htiva Eden Hadisler:

"Bu trden bir rnek Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n u buyruu gsterilebilir: "Rabbimiz her gece, gecenin son te biri geriye kaldnda dnya semasna iner ve: Yok mu bana dua eden, duasn kabul edeyim. Yok mu benden istekte bulunan, ona vereyim. Yok mu benden mafiret dileyen ona mafiret edeyim, der. Hadisi Buhar ve Mslim rivayet etmitir.1"

Nzl Sfat: "Bunlardan birisi de Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-n u buyruudur..." diye naklettii hadis-i erif ile ilgili iki adan aklamalarda bulunacaz: 1- Nakil asndan shhati: Mellif -Allah Ona Rahmet Etsin- hadisin mttefekun aleyh (Buhar ve Mslim tarafndan rivayet edilmi) olduunu belirtmektedir. ez-Zeheb de "elUluvv lil-Aliyyil-affar"2 adl eserinde yle demektedir: "Nzul ile ilgili hadisler katlik ifade edecek ekilde mtevtirdir." Buna gre bunun inkr ya da reddedilmesine imkn bulunmamaktadr. 2- Bu, hadisin ne ifade ettii ile ilgilidir. Bu hadis an yce ve mbarek Rabbimizin her gece... indiini haber vermektedir.

130

Bunun da anlam udur: Nzl (inmek); yce Allahn celline ve azametine yakr bir ekilde sfatdr. Onun nzl tpk istivs, yaratlmlarn istivsna benzemedii gibi, yaratlmlarn nzulne benzemez. eyhul-slam (bn Teymiyye) -Allahn rahmeti zerine olsun- hlas suresinin tefsirinde unlar sylemektedir: "an yce Rabbimizi, rasl her gece dnya semasna inmekle vasfedip, arafe gn onun haclara yaklatn belirttiine gre, yce Allah da Musa ile o mbarek vadide sa taraftan, aatan konutuunu sema duman halinde iken ona yneldiini (istiv ettiini) belirterek semaya ve arza: steyerek ya da istemeyerek geliniz diye emrettiini belirtmi ise btn bunlarda szkonusu olan fiillerin u grdmz varlklarn grdmz ekildeki inii trnden olmas icab etmez ki byle bir eyi kabul etmek bir meknn boaltlmasn ve bir dier meknn da igal edilmi olmasn gerektirir denilebilsin."3 O halde ehl-i snnet vel-cemaat nzuln yce Allahn gerek anlamda ve Onun diledii keyfiyette olmak zere hakiki bir sfat olduuna iman ederler. Onlar kitab ve snnette sabit olan btn sfatlar kabul ettikleri gibi nzul de kabul ederler ve burada dururlar. Herhangi bir keyfiyetlendirme ve temsile gitmezler. Byle bir sfat reddetmez ve tatil etmezler. yle derler: Allah Rasl bizlere Rabbimizin indiini haber vermi, ancak nasl indiini bize haber vermemitir. Ayrca biz yce Allahn dilediini yapan olduunu ve hereye de kadir olduunu biliyoruz. Bundan dolay mminlerin havas olanlar bu deerli zamanda Rablerinin ltuflarna ve balarna nail olmak maksad ile boyun eerek zilletle yalvarp, yakararak Ona ibadet etmeye kalkarlar. Allahn kendilerine rasl vastas ile vaadetmi olduu ihtiyalarnn karlanmasn mit ederler.

Sevinme Sfat:

131

"Yine Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmaktadr: "Sizden herhangi birinizin zerinde yknn bulunduu devesini bulmasndan daha ok, yce Allah tevbe eden mmin kulunun tevbesinden tr sevinir." Bu hadis te mttefekun-aleyhtir.1" Mellifin iaret ettii: "Allah... daha ok sevinir..." hadisinin tamam Buhar ve dierlerindeki ekliyle yledir: "Allahn tevbe eden mmin kulu dolaysyla duyduu sevin, zerinde yiyecek ve iecei bulunan devesi ile birlikte helk edici zellikte usuz bucaksz bir ldeki bir adama benzer. Bu adam devesinin zerinden inip, devesi yanbanda olduu halde uykuya dalar. Uyandnda devesinin gitmi olduunu grr. Onu aramaya koyulur, fakat bir trl bulamaz. Nihayet susuzluktan lecek hale gelince: Allaha yemin ederim, ykmn bulunduu yerde lmek zere geri dneceim, der ve orada uykuya dalar, uyandnda devesinin yanbanda olduunu grr. Ar sevincinden dolay yanllkla: Allahm sen benim kulumsun ben de senin Rabbinim der."2 Bu hadis-i erifte yce Allah hakknda sevinmek sfat sz konusu edilmektedir. Buna dair sylenecek szler de dier sfatlar hakknda sylenecek szler gibidir: Bu an yce Allaha yakan ekilde onun hakiki bir sfatdr. Bu yce Allahn meiet ve kudretine tabi fiili sfatlarndandr. Burada "sevinmek" diye tabir edilen bu mana kulu tevbe edip, kendisine dnd takdirde meydana gelir. Bu ayn zamanda tevbe eden kulundan raz olmasn ve tevbesini kabul etmesini de gerektirir. Yaratlmn sevinmesi eitli ekillerde olduuna gre kimi zaman bu sevin duyulan bir hafiflik, nee ve zevk dolaysyla olabilir. Kimi zaman bu sevin marklk ve azgnlk dolaysyla olabilir. Ancak an yce Allah btn bunlardan mnezzehtir. Onun sevinmesinin ne zatnda, ne sebeplerinde, ne amalarnda yarattklarndan hibirisinin sevincine benzemez. Onun sevinmesinin sebebi rahmetinin kemali ve kullarndan bu rahmetine nil olmalarn diledii kimselere ihsanda bulunmas, tevbe edip, kendisine ynelenen kimselere de nimetini tamamlamasdr. Sevinmenin, gerei olan rza ile yorumlanmas, rzann da ona mkafat verme iradesi ile yorumlanmasna gelince, btn bunlar yce Allahn sevinme ve rzasn nefyetmek ve tatil etmektir. Bu Muattilenin Rableri hakknda kt zanlar onlar bu noktaya itmitir. nk onlar bu gibi hususlarn mahlukatta olduu gibi onun hakknda sz konusu olaca vehmine kaplmlardr. Yce Allah ise onlarn benzetmelerinden ve tatillerinden yce ve mnezzehtir.

132

Glmek Sfat:

"Yine Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmaktadr: "Yce Allah her ikisi de cennete girecek olan ve biri dierini ldrm iki adamn bu halinden tr gler." Bu hadisi de Buhar ve Mslim rivayet etmitir.1" "Yce Allah... gler" hadisi ile ilgili olarak ehl-i snnet vel-cemaat, -bu hadisin ve bakalarnn da ifade ettii ekilde- yce Allah hakknda Onun zatna yakr ekilde glmek hususiyetini kabul etmektedirler. Onun bu glmesi, elbetteki sevinten dolay bir hafiflik hissettiklerindeki yahut ta neenin kendilerini hafifliklere ittiindeki glmelerine benzemez. Aksine bu onu gerektiren hususun varl srasnda zatnda meydana gelen bir manadr ve bu mana Onun meet ve hikmetiyle meydana gelir. Glmek, yaratlm olan varlkta benzerleri dna kan hayret verici bir ii idrk etmesi esnasnda szkonusu olur. Bu hadiste sz edilen durum da bunun gibidir. Kfirin, mslman kimseyi ldrme imkanna sahib klnmas ilk anda yce Allahn o kfire gazab etmesini, onu yardmsz brakmasn, dnya ve hirette onu cezalandrmasn gerektirir. Ancak yce Allah daha sonralar bu kfire ltuf ve ihsanda bulunacak olur ve onu slma girmeye hidayet edecek olup o da ehit oluncaya kadar Allah yolunda arparak cennete girmesini lutfedecek olursa, bu gerekten hayret edilecek ilerden birisi demektir. Bu da an yce Allahn rahmetinin kemal, kullarna ihsan ve lutfunun geniliindendir. Mslman Allah yolunda savar, kfir tarafndan ldrlrse, mslman kimse ehit olmak ltfuna mazhar olur. Daha sonra yce Allah o mslman ldrene ltufta bulunur, onu slma iletir ve ona da Allah yolunda ehit olmay nasib eder. Her ikisi de bylelikle beraberce cennete girerler. Yce Allahn glmesini, rza yahut kabul ile tevil etmeye ya da bu i kendisi dolaysyla glnen bir ie benzer ve o konumdadr, yoksa ortada gerek manada bir glme yoktur; diye yorumlamaya gelince, bu Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n Rabbi hakknda tesbit ettiini nefyetmektir, byle bir yoruma da iltifat edilmez.

Aceb (Hayret Etmek) Sfat:

133

"Yine Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmutur: "Rabbimiz hayrnn yaknlna ramen, kullarnn mit kesmelerinden hayret eder. O sizin darlk ve sknt ierisinde halinize bakar ve sizin mit kestiinizi grr. Sizin kurtuluunuzun pek yakn olduunu bilerek glmeye devam eder.1 Bu hasen bir hadistir." "Rabbimiz... hayret eder" hadisi hayret etme (aceb) sfatn hakknda tesbit etmektedir. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n u hadisi de bu anlamdadr: "Rabbim elenceye herhangi bir dknl bulunmayan bir gencin haline hayret eder."2 ve 3 Yce Allahn: "Evet sen ayorsun, onlar ise alay ediyorlar." (es-Saffat, 37/12) buyruunu bn Mesud "evet, ben ayorum, onlar ise alay ediyorlar" anlamna gelecek ekilde okumutur.4 Yce Allahn hayret etmesi, aknl (aceb duymas) sebeplerin gizliliinden yahut ilerin gereini bilmeyiinden -yaratlmlarn hayretinde olduu gibi- kaynaklanmaz. Aksine bunu gerektiren eyin varl esnasnda meet ve hikmetinin gerei olarak bu husus yce Allah hakknda szkonusu olur. Gerektirici ey ise kendisinden hayret edilmesi gereken herbir husustur. Burada Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n Rabbini nitelendirdii hayret etmek, rahmetinin eserlerindendir ve bu, yce Allahn kemalinin bir tecellisidir. Kullarn fakirliklerine, ileri derecedeki ihtiyalarna ramen yamurun yamas gecikecek olursa, mitsizlik onlar kuatrsa ve onlar sadece zahiri sebeplere bakp kalacak olurlarsa, bunun arkasnda da pek yakn ve dualar kabul edenin kurtuluunun gelmeyeceini zannedecek olurlarsa, yce Allah gerekten onlarn bu hallerine hayret eder. Bu, gerekten hayret edilecek bir konudur. nk rahmeti hereyi kuatm olduu halde ve bu rahmetin meydana gelmesi iin sebebler btnyle mevcutken nasl mit kesebilirler? Kullarn muhta olular ve fakr-u zaruret ieriside bulunular Onun rahmetinin sebebleri arasndadr. Ayn ekilde yamurun yamas iin dua etmek ve Allahtan mit etmek de bunun sebebleri arasndadr. Skntl zamanlarla birlikte kurtuluu nasib etmek, zorlukla birlikte kolayl vermek, darlk ve skntnn devaml olmay yce Allahn yarattklarnda cereyan edegelen bir adetidir. Buna ek olarak bir de gl bir ekilde Allaha

134

snlr, Allahn ltfuna mit balanr, Ona yalvarlp yakarlacak olursa, Allah da hatra gelmeyecek kadar rahmetinin hazinelerini zerlerine aar. mit kesmek anlamna gelen "el-kunt" "kanata"nn mastardr. Bu Allahn rahmetinden mit kesmek demektir. Yce Allah da yle buyurmaktadr: "Rabbinin rahmetinden sapklardan baka kim mit kesebilir?" (el-Hicr, 15/16) "Hayrnn yaknlna ramen" ise ltuf ve rahmetinin yaknlna ramen demektir. "Hayr" kelimesi "yeri" diye de rivayet edilmitir ki "yer" bir eyin deitirilmesi, deiiklie uramas kknden gelmektedir. Nitekim "istiska hadisi (yamur duas)"nde yle denilmitir: "Kim Allah inkr eder ise yer ile karlar."1 Bundan kast ise halin deiiklie uramas ve iyilikten fesada, bozulua doru ynelmesi demektir.

Ayak (Ricl ve Kadem) Sfat:

"Yine Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmaktadr: "Cehennem izzetin Rabbi oraya ayan (ricl) -bir rivayette ise: kademini- koyuncaya ve bunun sonucunda biri birinin iine geinceye ve nihayet: Artk yeter, artk yeter deyinceye kadar, iine (cehennemlikler) her atldka o: Daha var m? deyip durur." 2 Bu hadis muttefekun aleyh (Buhar ve Mslim tarafndan rivayet edilmi)dir." "... Cehennem... demeye devam eder..." hadisinde yce Allah hakknda ricl ve kadem (ayak) szkonusu edilmektedir. Bu sfat da dier sfatlar gibi deerlendirilir. Onun azametine yakr ekilde bu sfata sahib olduu kabul edilir. Yce Allahn cehennem ateine ayan koymasndaki hikmete gelince, Onun: "Andolsun ki Ben cehennemi cin ve insanlarla dolduracam." (Hud, 11/119) buyruunda getii zere oray dolduracan vaadetmi olmasdr.

135

Gnahsz olarak kimseyi azab etmemesi, Onun rahmet ve adaletinin bir gerei olduundan, cehennem ise son derece geni ve derin olduundan yce Allah vaadini gerekletirmek zere iine ayan koyacak, ite o vakit cehennemin her iki taraf birbirine kavumu olacak ve onda fazlalk kalmayacaktr. Cennette ise yce Allahn cennetliklere pek ok ltuf ve ihsanlarda bulunacak olmasna, onlarn yerlerini geni tutacak olmasna ramen, cennet ehlinin bulunmad geni yerler de kalacaktr. Hadis-i erifte sabit olduu zere bu yerler iin yce Allah baka yaratklar var edecektir.1

Nid Sfat:

"Yine Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyuracaktr: "Yce Allah ey Adem diye buyuracak, Adem emret Rabbim emrine hazrm diyecek. Ona yle bir sesle nida edilecek: phesiz Allah sana soyundan gelenler arasndan cehennem ateine gidecekleri kartman emretmektedir..." hadis muttefekun-aleyh (Buhar ve Mslim tarafndan rivayet edilmi)dir.2" "Yine Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmaktadr: "Kiinin kendisi ile Rabbi arasnda herhangi bir tercman bulunmakszn, aranzda Rabbinin kendisi ile konumayaca hibir kimse yoktur."3 "Yce Allah ey dem... diye buyuracak..." diye balayan bu iki hadis-i erifte yce Allah hakknda sz sylemek, nidda bulunmak ve yce Allahn konumas (teklim)i szkonusu

136

edinmektedir. Ehl-i snnet vel-cemaatin bu husustaki mezhebini daha nceden aklam, onlarn an yce Allahn bu fiil sfatlarna iman ettiklerini ve bu fiil sfatlarn Onun meet ve hikmetine tabi olduunu kabul ettiklerini belirtmitik. Szkonusu bu sfatlar dedi, der, nid etti, nid eder, konutu, konuur... diye zikr edilmitir. Onun sz sylemesi, nids ve konumas harflerle ve seslerle olur. Bunlar da nid ettii, seslendii ve kendisiyle konutuu kimseler duyarlar. Bu aklamalar Allahn kelm kadimdir, Onun kelm harfsiz ve sessizdir, diyen Earlerin grlerini reddetmektedir. kinci hadis yce Allahn btn kullar ile aracsz olarak konuacan ortaya koymaktadr. Bu ise umumi bir konumadr, nk bu, hesaba ekmek iin olacaktr. Byle bir konuma mmini, kfiri, iyiyi, kty kapsar. Yce Allahn:"Allah onlarla konumayacaktr." (el-Bakara, 2/174, Al-i mran, 3/77) buyruuna aykr deildir. nk burada olmayaca belirtilen konuma kendisiyle konuulan sevindirecek trden olan konumadr. Bu zel bir konuma eklidir. Bunun karlnda ise an yce Allahn cennet ehline sevgi, rza ve ihsan ifade edecek ekilde konumas yer almaktadr.

Yukarda ve stte Olu:

137

Yine Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- hasta olann rukye (okumak suretiyle) tedavisi hakknda yle buyurmutur: "Ey semada olan Rabbimiz Allah, ismin pak ve mnezzehtir. Emrin hem semada, hem yerde geerlidir. Nasl ki semada rahmetin varsa, yeryznde de rahmetini ihsan et. Gnahmz bala, hatalarmz bala. Sen iyilerin Rabbisin. Rahmetinden bir rahmet, ifandan bir ifay bu arya indir.1 [O vakit bu hasta iyileir.]" 2 [Hasen bir hadistir.] 3 Bu hadisi Ebu Davud [ve bakalar] 4 rivayet etmitir. Yine Peygamber yle buyurmaktadr: "Semada bulunann emini olduum halde bana gvenmez misiniz?" 5 [Sahih bir hadistir.] 6 Yine Peygamber yle buyurmaktadr: "Ve ar [suyun] 7 stndedir. Allah da arn stndedir ve O sizin neyin zerinde (halinizin ne olduunu) bilir." 8 [Hasen bir hadistir. Bunu Ebu Davud ve bakalar rivayet etmitir.] 9 Yine Peygamber cariyeye: "Allah nerede?" diye sormu, o: Semadadr, diye cevap vermi. Bu sefer: "Ben kimim?" diye sormu, yine cariye: Sen Allahn Raslsn deyince, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-: "Sen bunu azad et, nk o mmin birisidir." demitir.10 Bu hadisi de Mslim rivayet etmitir. Peygamber efendimizin: "Ey semada olan Rabbimiz Allah..." diye balayan ilk hadisi ile [ikinci hadisi]11 yce Allahn uluvv ile fevkyyeti (yani yukarda ve stte oluu) hususunda ak ifadeler tamaktadr. O bakmdan bu yce Allahn: "Gkte olann sizi yere geirmesinden emin mi oldunuz?" (el-Mlk, 67/16) buyruuna benzemektedir. Daha nceden yle demitik: Bu nasslardan kast semada yce Allah ihtiva eden bir zarfn bulunduunu anlatmak deildir. Aksine: "fi: ...de, da" birok ilim ehli ve dilbilginlerinin syledikleri gibi "ala: zerinde, ...e, a" anlamndadr ve birok yerde "fi" edat "al" anlamnda da kullanlmaktadr. Yce Allahn: "Ve andolsun hurma dallarna asacam." (Th, 20/71) buyruunda olduu gibi; yahut ta semadan kast st cihettir. Her iki anlama gre de bu buyruklar yce Allahn yarattklarnn stnde oluuna dair ak bir nass tekil etmektedir.

138

Sz geen rukye (okumak yoluyla hastaya ifa talebinde bulunmak, tedavi etmek) hadisinde rububiyeti, uluhiyeti, isminin takdisi, yarattklarnn stnde oluu, er ve kader emrinin umumi oluu belirtilerek Ona senada bulunulmak suretiyle tevesslde bulunulmaktadr. Daha sonra da btn semavattakileri kuatan rahmeti vesile olarak zikredilip yeryznde bulunanlara da bu rahmetinden bir pay ayrmas istenmektedir. Arkasndan byk ve kk gnahlarn balanmas iin yalvarlmaktadr. Sonra da yce Allahn kullar arasndan ho ve temiz kimseler olan peygamberler ile onlara tabi olanlar hakkndaki zel anlamyla rububiyeti vesile klnmaktadr. Bu rububiyetinin eserleri arasnda ise onlar din ve dnyann gizli ve ak nimetlerine garketmi olmasdr. Yce Allaha bu eitli vesileler ile yaplan bir duann hemen hemen reddi szkonusu olmaz. Bundan dolay Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu duadan sonra ne kadar hastalk varsa, mutlaka ortadan sildii Allahn ifasn istemek iin dua etmi bulunmaktadr. Bu duasnda da yce Allahtan bakasna yalvarmak szkonusu deildir. Bu duada Allahtan bakasna yaplan herhangi bir yalvarp yakarma yoktur. Birtakm zatlarla, ahslarla, filann hakk, filann yz suyu hrmeti ve buna benzer ifadeler ile vesileler klan, araclar koyan, kabir abidleri acaba bunun farkna varrlar m?

Ar: Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n: "Ar da suyun zerindedir..."1 hadisine gelince, bu hadiste hem yce Allahn arnn stnde oluuna, hem ilminin btn varlklar kuatmasna iman birarada zikredilmektedir. Yaknl halinde bile yce olan, yceliinde bile yakn olan Allahn an ne ycedir! O btn eksikliklerden mnezzehtir. Drdnc hadise2 gelince, bu hadis Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n yce Allahn yarattklarnn zerinde olduunu itiraf eden cariyenin mmin olduuna tankln ihtiva etmektedir. te bu yce Allahn yukarda olu (uluvv) sfatnn en byk sfatlarndan birisi olduunun delilidir. nk Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- dier sfatlar arasnda zellikle onun hakknda soru sormutur. Yine yce Allahn her bakmdan mutlak olan uluvvne (yukarda oluuna) iman etmenin imann en byk esaslarndan birisi olduuna da delildir. Onu inkr eden bir kimse sahih bir imana sahib olmaktan da yoksun kalr. Allah, Raslnden daha iyi bildii iddiasn ortaya koyarcasna bu sfatlar nefyeden Muattile diye bilinen bu ahmak kimselere hayret dorusu! Bu hadiste grld gibi kimi zaman bakasna soru sormak suretiyle, kimi zaman da: Rabbimiz nerede idi? Diye soru

139

soran kimseye bu ekilde cevab vermek suretiyle bizzat Allah Rasl bu lafz kulland halde, onlar yce Allahn "nerede oluu" ile ilgili bilgileri kabul etmemektedirler.

Beraber Olu Sfat:

140

Yine Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmaktadr: "mann en faziletlisi nerede olursan ol, Allahn seninle beraber olduunu bilmendir." 1 Bu hasen bir hadistir. Bir baka hadisinde yle buyurmutur: "Sizden herhangi bir kimse namaza kalktnda yznn dnd tarafa doru ve sana sakn tkrmesin. nk yce Allah onun yzn dnd taraftadr, ama soluna yahut ta ayann altna (tkrebilir.)1 Hadis mttefekunaleyh (Buhar ve Mslim tarafndan rivayet edilmi)dir. Bir baka hadisinde yle buyurmaktadr: "Yedi semavatn [ve arzn] 2 Rabbi! Byk arn Rabbi olan Allahm! Bizim Rabbimiz ve hereyin Rabbi, taneyi ve ekirdei yaran, Tevrat, ncili ve Kurn indiren. Ben [nefsimin errinden] 3 ve alnndan yakaladn herbir canlnn errinden sana snrm. Sen ilk olansn, senden nce hibir ey yoktur. Sen ahirsin, senden sonra da hibir ey yoktur. Sen zhirsin, senin stnde hibir ey yoktur. Sen batnsn, senden te bir ey yoktur. Benim borcumu de ve fakirlikten, muhtalktan beni kurtar." 4 Mslimin [rivayeti] 5 bu ekildedir. Yine [ashab- kiram] 6 zikrederlerken seslerini ykselttiklerinde Peygamber yle buyurmutur: "Ey insanlar, kendinize acynz. nk sizler ne sar olan birisine, ne de gaib (hazr olmayan) birisine dua ediyorsunuz. Sizler hereyi iiten [hereyi gren] 7 ve ok yakn olan birisine dua ediyorsunuz. Sizin kendisine dua ettiiniz sizden herhangi birinize devenizin boynundan bile daha yakndr." 8 Hadis muttefekun aleyh (Buhar ve Mslim tarafndan rivayet edilmi)dir."

hsan: "mann en faziletli hali... bilmendir." hadisinde imann en faziletli halinin ihsan ve murakabe (Allahn gzetimi altnda olduunu bilmek) makam olduunu gstermektedir. Bu ise kulun gryor ve Onu mahede ediyormucasna Rabbine ibadet etmesidir. Nerede olursa olsun, Allahn da kendisiyle birlikte olduunu bilmesidir. Her ne konuur, ne yapar ve her ne ie dalarsa mutlaka yce Allahn kendisini grmekte ve gzetmekte olduunu bilmesidir. Yce Allah yle buyurmaktadr: "Herhangi bir ite bulunsan, ona dair Kurndan

141

bir ey okusan ve siz her ne yaparsanz yapnz, o ie daldnzda biz mutlaka zerinize ahidiz." (Yunus, 10/61) phesiz ki kul btn hallerinde yce Allahn bu beraberliini hatrndan kartmayacak olursa, Allahn yasaklam olduu bir yerde kendisini grmesinden yahut ta yapmasn emretmi olduu bir ii yapmadn tesbit etmesinden utanr. Bu durumda byle bir birlikte olua inan, Allahn haram kld eylerden uzak durmaya ve yerine getirilmesini emretmi olduu itaat olan ileri zahiren ve batnen en mkemmel ekilde yapmakta eli abuk tutmak iin ok yardmc olur. zellikle kul ile Rabbi arasnda bir sesleni ve en byk ba tekil eden namaza balamas halinde bu byledir. Bu durumda kalbi huu ile dolar, yce Allahn azamet ve celalini hatrlar. Namazn dndaki hareketleri azalr, nne ya da sana tkrmek gibi Rabbine kar gzel olmayan edebe aykr davranlar olmaz. Peygamber efendimizin: "Sizden herhangi bir kimse namaza kalktnda..." diye balayan hadis-i erifi yce Allahn namaz klan kimsenin kblesinin karsnda olduuna delil tekil etmektedir. eyhul-slam (bn Teymiyye): "el-Akdetul-Hameviyye" adl eserinde1 yle demektedir: "phesiz ki hadis zahiri zeredir ve haktr. an yce Allah arn stndedir ve O namaz klann kblesinin karsndadr. Hatta bu vasf mahlukat hakknda da byledir. nk insan yet semaya yahut gnee ve aya dua edecek olursa, phesiz ki sema, gne ve ay onun zerinde bulunur ve ayn ekilde bunlar yzn dndrd tarafta bulunurlar." "Gklerin ve yerin Rabbi olan Allahn..." hadisi de yce Allahn ilk (el-evvel), hir, zahir ve btn isimlerini ihtiva etmektedir. Bunlar yce Allahn gzel isimlerindendir. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- da bunlar herhangi bir kimsenin baka bir sz sylemesine ihtiya brakmayacak ekilde aklam bulunmaktadr. O Rabbinin isimlerini ve bu isimlere dellet eden anlamlar btn yaratklar arasnda en iyi bilendir. Dolaysyla kim olursa olsun, Ondan bakasnn szlerine iltifat edilmez. Yine hadis-i erifte peygamberimiz bizlere dilekte bulunmadan nce yce Rabbimize nasl vglerde bulunacamz da retmektedir. O bu hadisiyle yce Allaha hereyi kuatan umumi ve kapsaml rububiyetini szkonusu ederek, Onu vmekte daha sonra Onun kullarna hidayet ve nuru getirmi olan kitab indirmi olmasnda mahhaslam zel rububiyetini, arkasndan kendisinin ve yaratm olduu ve ktlk verebilme imknna sahip herbir varln errinden Ona snmakta, sonra da hadisin sonlarnda borcunu deyip kendisini ihtiyatan kurtarmasn dilemektedir.

142

"Ey insanlar! Kendinize acynz..." hadisine gelince, bu hadis an yce Allahn kullarna ne kadar yakn olduunu ve seslerini ykseltmelerine ihtiyacnn bulunmadn dile getirmektedir. nk yce Allah hem gizlice sylenen szleri, hem de fsltlar bilir. Hadis-i erifte sz edilen bu yaknlk kuatclk, ilim, iitmek ve grmek anlam ile bir yaknlktr. Onun kullarnn zerinde oluuna aykr deildir.

Mminlerin Kyamet Gnnde Rablerini Grmeleri:

"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmutur: "Sizler ondrdnde ay onu grmek iin herhangi bir sknt ekmeden grdnz gibi Rabbinizi greceksinizdir. Bundan dolay eer gne domadan nceki bir sabah namazn cemaatle klmak ve batmadan nceki bir ikindi namazn geirememek (vaktinde eda etmek) gcnz varsa, bunu yapnz." 1 Hadis mttefekun aleyhtir." Sahih ve mtevatir olan bu hadis-i erife daha nce mminlerin cennette Allah greceklerine ve onun kerim zatnn, kerim vechine bakmakla nimetleneceklerine dair yet-i kermelerin dellet ettii hususlarn da lehine tanklk etmektedir. yet ve hadislerden oluan bu nasslar u iki hususu gstermektedir: 1- Yce Allahn yaratklarnn stnde oluuna delildir. nk bu nasslar onlarn Rablerini stlerinde olduu halde grecekleri hususunda ak ifadeler tamaktadr. 2- En byk nimet eidi an yce Allahn kerim vechine bakmaktr.

143

Peygamber efendimizin: "Ondrdnde ay grdnz gibi" diye buyurmasndan kast grmenin grmeye benzetilmesidir. Grlenin grlene benzetilmesi deildir. Yani onlarn Rablerini grmeleri ayn en mkemmel hali olan ondrdnde olup, herhangi bir bulut tarafndan glgelenmedii sradaki grlmesi ne kadar ak seik ise Rablerini de grmeleri bylece olacaktr. Bundan dolay hemen arkasnda: "Onu grmekte herhangi bir sknt ekmeksizin..." kaydn kullanmtr. Bu ibarenin bir rivayeti de birbirinizi sktrmakszn ve biriniz dierine yapmakszn anlamna da gelebilir. Bir rivayette de; onu grmekte siz herhangi bir sknt ya da bir aldana dmeyeceksiniz, anlamndadr. Bu hadis-i erifte Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-n zellikle ikindi ve sabah namazlarn klmaya tevikte bulunmas, bu namazlar cemaatle birlikte klmaya zen gsteren kiinin her trl nimetin kendisine oranla kld, o mkemmel nimete nail olacan gsterdii gibi, dier hadisin de dellet ettii zere bu iki namazn nemini vurgulamaktadr: "Gece melekleri ile gndz melekleri aranzda grev teslimi yaparlar ve bu melekler sabah namaz ile ikindi namaznda bir arada olurlar."2 Hadis mttefekun-aleyh (Buhar ve Mslim tarafndan rivayet edilmitir.)

Ehl-i Snnet vel-Cemaat Dier Frkalarn Ortasndadr "... ve Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n Rabbi hakknda bize haberler verdii benzeri daha baka hadisler de vardr. phesiz ki Frka-i Nciye (kurtulmu frka) olan ehl-i snnet vel-cemaat Allahn kitabnda haber verdii eylere iman ettikleri gibi, bunlara da herhangi bir tahrif ve tatil, herhangi bir keyfiyetlendirme ve misillendirme szkonusu olmakszn iman ederler. Aksine onlar mmetin frkalar arasnda vasattrlar. Tpk bu mmetin dier mmetler arasnda vasat mmet oluu gibi." Mellif-Allah Ona Rahmet Etsin-: "Ve benzer, dier hadisler..." szleri ile unu anlatmak istemektedir: Zikretmi olduu hadisler sfatlara dair haberlerde varid olanlarn tamam olmadndan dolay onun szkonusu etmi olduu bu hadislerin benzerleri ile Raslullah -Sallallahu aleyhi ve sellem-n Rabbi hakknda baka hadislerde haber verdiine de dikkat ekmektedir. te dier hadislerin de hkm budur. Yani bu hadislerin ihtiva etmi olduu yce Allahn isim ve sfatlarna da iman etmek gerekir.

144

Daha sonra ehl-i snnet vel-cemaatin inancnn mahiyetini, pekitirici ifadelerle dile getirmektedir. Onlar sahih snnette varid olmu sfatlara inanrlar. Tpk yce Allahn Kitab- Kerminde haber verdiklerine inandklar gibi, herhangi bir tahrif, tatil, keyfiyetlendirme ve temsil yoluna da gitmezler. Arkasndan ehl-i snnet vel-cemaatin bu mmet arasnda bulunan eitli sapk frkalar arasnda vasat olduunu, tpk bu mmetin nceki mmetler arasnda vasat mmet oluuna benzediini bildirmektedir. Yce Allah yle buyurmutur: "Bylece sizi vasat bir mmet kldk. Btn insanlara kar hidler olasnz, bu peygamber de size kar hit olsun diye." (el-Bakara, 2/143)

Vasat Oluun Anlam: "Vasat " adaletli, hayrl kimseler anlamndadr. Nitekim bu hususta (anlamnn bu olduuna dair) hadis vrid olmutur.1 O halde bu mmet zarar veren arla sapm mmetler ile helke gtren kusurlu yollara meyletmi mmetler arasnda vasat bir mmettir. mmetlerden kimisi yaratlmlar hakknda arla kam ve onlar hakknda yaratcnn sfatlarnn ve haklarnn bir ksmn kabul etmilerdir. Mesih -Aleyhisselam- ve rahibler hakknda arya kam hristiyanlar gibi. Kimileri peygamberlere ve peygamberlerin izinden gidenlere kat davranm, hatta onlar ldrm, onlarn davetlerini reddetmitir. Zekeriya ve Yahyay ldren, Mesihi ldrmeye kalkan ve ona iftirada bulunan yahudiler gibi. Bu mmet ise Allahn gndermi olduu btn rasllere iman etmi, onlarn risaletlerine inanm, Allahn kendilerini stn klm olduu yce makamlarn kabul etmilerdir. Yine baz mmetler kt, pis olsun, temiz olsun hereyi hell kabul etmitir.

145

Bazlar ise arya kaarak, haddi aarak tertemiz olan eyleri haram klmtr. Yce Allah ise bu mmete ho ve temiz eyleri helal klm, pis ve murdar eyleri de haram klmtr. Ve buna benzer yce Allahn vasat olmakla kemali yakalam olan bu mmete lutfetmi olduu daha pek ok hususlar da vardr. te ehl-i snnet vel-cemaat de byledirler. Onlar srat- mstakimden sapm bulunan mmetin bidati frkalar arasnda orta yolu tutturmu vasat frkadr.

Cehmiye ve Mebbihe:

"Onlar an yce Allahn sfatlar bahsinde tatil ediciler olan cehmiye1 ile temsil ehli olan mebbihe 2 arasndadr(vasat)lar." "Onlar yce Allahn sfatlar bahsinde... vasattrlar" ifadeleri u demektir: Ehl-i snnet vel-cemaat yce Allahn sfatlarn kabul etmeyerek yce zat bu sfatlara sahib olmadn belirten tatil ediciler ile bu hususta varid olmu yet ve hadisleri sahih manalarndan uzaklatrp salam bir delil ile ak bir akl belgeye dayanmakszn, kendisinin inancna gre tahrif ederek yorumlayanlar arasnda orta yolu takib etmilerdir. Bu tahrifiler mesela Allahn rahmeti, Onun ihsanda bulunmak iradesi, eli Onun kudreti, gz Onun korumas ve gzetmesi, arn zerine istiva etmesi, istila edip kuatmas demektir... diye aklarlar ve buna benzer Rableri hakkndaki kt zanlar ile bu sfatlarn Onun zat ile kaim olmasnn ancak bu sfatlarn yaratlm varlklarda bulunduu ekliyle bulunmas halinde akl ile kavranlabilecei vehmine kaplmalar sonucunda iine dtkleri daha baka trden dier nefy ve tatil rnekleri de vardr. u beyiti syleyen ne gzel sylemi: "Tevil yapan kimsenin tevilinin en ileri derecesi u ki: Bir takm zanlarda bulunarak,

146

Rahman hakknda bilmedikleri eyleri sylerler." Sfatlar tatil eden kimselere cehmiye denilmesinin sebebi Tirmizli ve fitne ve sapkln ban eken Cehm b. Safvana nisbetledir. Bu lafz anlam itibariyle geni bir kullanma alanna ulam ve sonunda isim ve sfatlardan herhangi birisini kabul etmeyen herkes hakknda kullanlr olmutur. Bundan dolay cehmiye, filozof, mutezile, eariye, batn karmatler gibi btn frkalar kapsayan bir isimdir.3 te ehl-i snnet vel-cemaat sfatlar nefyeden bu cehmiye ile yce Allah yarattklarna benzeten ve Onu kullarnn misli gibi kabul eden, temsile sapan mebbihe arasnda vasattrlar. Yce Allah: "Onun benzeri hibir ey yoktur" buyruu ile mebbihenin kanaatlerini "ve O hereyi iitendir, grendir" buyruu ile de Muattilenin kanaatlerini reddederek ayn yet-i kermede (e-r, 42/11) her iki kesimin de kanaatlerini reddetmi olmaktadr. Hak ehli ise yce Allahn sfatlarn temsil szkonusu olmakszn kabul edenler ve tatil szkonusu olmakszn Onu yaratlmlarna benzemekten tenzih eden kimselerdir. Bylelikle hak ehli, her iki kesimde bulunan en gzel hususiyetleri kendisinde toplam olmaktadr. Yani hem tenzih, hem de sfatlarn isbatn kabul etmektedir. Bununla birlikte hataya dp yanllk yaptklar tatil ve tebihi de terketmi bulunmaktadrlar.

Cebriye ve Kaderiye:

"Onlar ayn ekilde yce Allahn fiilleri hususunda da Cebriye1 ile Kaderiye 2 [ile bakalar arasnda] 3 vasattrlar." "...Onlar... vasattrlar..." ifadelerine gelince, byk ilim adam Muhammed b. AbdulAziz b. Man bu ifadeler ile ilgili olarak u aklamalar yapmaktadr4 : Kullarn Fiilleri:

147

"unu bil ki insanlar kullarn fiilleri hususunda farkl grlere sahiptirler: Bu fiil Rabbin makdru (kudretinin bir neticesi) midir? Yoksa kulun makduru mudur? el-Ear ve ona tabi olanlar yle demilerdir: Makdura etki eden ey kulun kudreti deil, Rabbin kudretidir. Mutezilenin ounluu -ki bunlar kaderi kabul etmeyen Kaderiyedir- de yle demilerdir: Yce Rab kulun kudreti ile yapt eyin bizatihi kendisine kadir deildir. Acaba kulun g yetirdii eyin benzerine kadir midir? hususunda da farkl grlere sahibtirler. Ebu Ali, Ebu Haim gibi Basrallar bu soruya olumlu cevab verirlerken, el-Kab ile ona tabi olan Badatllar bunu kabul etmezler. Hak ehli ise yle demilerdir: Kullar iledikleri fiilleriyle Allaha itaatkr ya da isyankr olurlar. Bunlar yce Allah tarafndan yaratlmlardr. an yce Allah btn mahlukat tek bana yaratr, Ondan baka mahlukatn yaratcs yoktur. Buna gre Cebriye kaderi kabul etmekte ar gitmi ve kulun fiilini kkten kabul etmemilerdir. Kaderi reddeden Mutezile ise kullarn Allah ile birlikte yaratc olduunu kabul etmilerdir. Bundan dolay onlara bu mmetin mecusileri denilmitir. Yce Allah ehl-i snnet olan mminleri kendi izniyle hak ile ilgili olarak ihtilfa dtkleri hususlarda hidayete iletmitir. Allah dilediini dosdoru yola iletir. Ehl-i snnet yle demilerdir: Kullar fiilleri ileyenlerdir. Kullar da, fiillerini de yaratan Allahtr. Nitekim yce Allah: "Halbuki sizi de, yapp ettiklerinizi de Allah yaratmtr." (es-Sfft, 37/96) diye buyurmaktadr." Biz bu ifadeleri aynen nakletmi bulunuyoruz. nk gerekten de kader ve kullarn fiilleri ile ilgili gr belirtmi mezheblerin ok gzel bir zeti mahiyetindedir. Mrcie ve Vadiye:

"Allahn vadi (tehdidi) hususunda da Mrcie 1 ile Kaderiyeye ve bakalarna mensub Vadiye 2 [arasnda] 3 drlar." "Allahn vadi (azab tehdidi) hususunda..." szleri u demektir: Ehl-i snnet vel-cemaat vad (azab ile tehdit) hususunda da arya gidenler arasnda orta yolu temsil eden vasattrlar. Arya giden Mrcie yle derler: Nasl ki kfr ile birlikte itaatin faydas sz

148

konusu deilse, iman ile birlikte gnahn da hibir zarar olmaz. Bunlarn iddialarna gre iman sadece kalb ile tasdikten ibarettir. sterse dil ile bunu sylemese bile. Onlara irca nisbet edilerek bu isim verilmitir. Bu da ertelemek, geriye brakmak anlamndadr. nk onlar (bu grleriyle) ameli imandan geri brakm olmaktadrlar. Bu anlamyla ircn kiiyi dinden kartacak trden bir kfr olduunda phe yoktur. nk iman iin hem szle sylemek, hem kalbten inanmak, hem de azalarla amel etmek kanlmaz bir eydir. Bunlardan birisi olmayacak olursa, kii mmin olamaz. Ebu Hanife gibi Kufelilerin nder ilim adamlar ile daha bakalarna nisbet edilen Mrcielie gelince, onlar yle derler: Ameller imandan deildir. Ancak bununla birlikte onlar da ehl-i snnet gibi yce Allahn byk gnah ileyen kimselerden diledii kimseleri cehennem ateinde azablandracan kabul etmektedirler. Daha sonra yce Allah efaat ve baka bir yolla bu kimseleri cehennemden kartacaktr. Ayrca onlar da iman iin dil ile sylemeyi kanlmaz kabul ettikleri gibi, farz olan amellerin yerine getirilmesi gerektiini ve onlar terkedenin yerilmeyi ve cezalandrlmay hakettiini de kabul ederler. Byle bir irc asla kfr deildir. Her ne kadar sonradan ortaya km batl bir sz olsa dahi. nk onlar amelleri imann dna kartm olmaktadrlar. Vadiyeye gelince, bunlar aklen Allahn isyankr kimseyi cezalandrmas gerektiini kabul ederler. Tpk itaat eden kimseyi mkfatlandrmas vacib olduu gibi. Onlara gre byk gnah ileyip, tevbe etmeden len kimseye Allahn mafiret etmesi caiz deildir. Ancak mezhebleri btldr, kitab ve snnete muhaliftir. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "Dorusu Allah kendisine irk koulmasn mafiret etmez. Ondan bakasn da dilediine balar." (en-Nis, 4/48 ve 116) Tevhid zere len isyankr kimselerin cehennem ateinden kartlp cennete gireceklerine dair hadisler ise pek oktur. Ehl-i snnet vel-cemaatin mezhebi ite Mrcieden olup vaidi (tehdidi) kabul etmeyenler ile vaidi gerekli gren Kaderiye mensublar arasnda orta bir yoldur. Ehl-i snnete gre byk gnah ileyerek len kimsenin durumu Allaha kalmtr. Dilerse onu cezalandrr, dilerse onu affeder. Az nceki yetin dellet ettii gibi. Bu gnah dolaysyla kulu cezalandracak olursa, elbetteki kfirler gibi orada ebedi kalmaz. Aksine cehennemden kar ve cennete girer.

Harurler:

149

"man[n isimleri] 1 ve din hususunda ise Harurler 2 ile Mutezile 3 arasnda ve Mrcie ile Cehmiye 4 arasndadrlar." "mann... isimleri hususunda da..." ifadesine gelince: simler ve bu isimlerin hkmleri meselesi slam tarihinde farkl mezhebler arasnda anlamazlklarn ortaya kt ilk meselelerdendir. Siyasi olaylar ile o dnemlerde Ali ile Muaviye (r.anhuma) arasnda meydana gelen savalar ile bunlara bal olarak ortaya kan Hricler, Rfzler ve Kaderlerin bu anlamazlklarda pek byk etkisi olmutur. "simler" ile burada kastedilen mmin, mslim, kfir, fsk ve buna benzer dine bal olarak verilen isimlerdir. "Hkmler" ile kastedilen ise bu isimleri tayan kimselerin dnya ve hirette tabi olmalar gereken hkmlerdir. Haricler, Harurler ve Mutezile kalbiyle tasdik edip, dili ile ikrar eden ve btn farzlar yerine getirmekle birlikte btn gnahlardan kanan kimseler dnda kimse iman ismine layk deildir, derler. Onlara gre byk gnah ileyen (murtekib-i kebire)ye her iki kesimin ittifak ile mmin ad verilmez. Ancak byle bir kimseye kfir ad verilir mi, verilmez mi? hususunda farkl grlere sahibtirler. Hariciler byle bir kimseye kfir derler. Kann ve maln hell kabul ederler. Bundan dolay Ali, Muaviye ve onlarla birlikte olanlara kfir demiler ve kfirlerin neleri helal oluyor ise bunlarn da ayn durumda, sahib olduklarnn hell olduunu kabul etmilerdir. Mutezile ise yle demilerdir: Byk gnah ileyen kimse imandan kar fakat kfre girmez. O iki menzile arasndaki bir yerdedir. Bu da Mutezile mezhebinin zerinde ykseldii esaslardan birisidir. Yine her iki kesim byk gnah ileyerek tevbe etmedii halde len kimsenin ebedi olarak cehennemde kalacan ittifakla kabul etmilerdir. Buna gre bu iki frka iki hususta birbirleriyle ittifak halindedirler:

150

1- Byk gnah ileyen kimseye mmin adnn verilemeyecei, 2- Kfirlerle birlikte cehennemde ebedi kalaca. ki hususta da birbirleriyle ihtilaf etmektedirler: 1- Byle birisine kfir ad verilmesi, 2- Kannn ve malnn helal kabul edilmesi. Bu ise dnyevi bir hkmdr. Mrcienin mezhebine dair aklamalar daha nceden gemi bulunmaktadr. Onlarn kanaatlerine gre iman ile birlikte hibir gnahn zarar yoktur. Onlara gre byk gnah ileyen bir kimse iman- kamil bir mmindir ve cehenneme girmeyi haketmemitir. Ehl-i snnet vel-cemaatin mezhebi ise bu iki mezheb arasnda vasat bir mezhebdir. Onlara gre byk gnah ileyen bir kimse iman eksik bir mmindir. ledii masiyet kadaryla iman eksilmitir. Haricilerle Mutezile gibi, asla iman yoktur, demezler. Mrcie ile Cehmiye gibi iman kmildir, de demezler. Onlara gre byle birisinin hiretteki hkm udur: Yce Allah dorudan onu affedebilir ve batan onu cennete girdirebilir yahut ta masiyeti kadaryla onu azablandrabilir, sonra onu cehennemden kartp -nceden de belirttiimiz gibi- cennetine koyabilir. Bu hkm de ayn ekilde byle birisinin ebedi olarak cehennemde kalacan syleyenler ile masiyeti dolaysyla herhangi bir cezay haketmez, diyenlerin grleri arasnda vasat bir hkmdr.

Rafzler:

"Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n ashab hususunda da Rfzler 1 ile Hariciler 2 [arasnda] 3 arasnda yer alrlar." "Raslullahn ashab hususunda da..." szlerine gelince, bilindii gibi Rfzler -Allah mstehaklarn versin ashab -radiyallahu anhum-a dil uzatrlar, onlara lanet okurlar. Hatta onlarn bazlarn ya da hepsini tekfir dahi ederler. Onlarn byk ounluu ise ashabn ouna ve halifelere dil uzatmakla, birlikte Ali ve onun ocuklar hususunda arya gider, onlarn ilhlklarna inanrlar.

151

Bunlar nceleri yahudi olan, sonradan slama girip, mslmanlara ve slama ktlk yapmak maksadn gden Abdullah b. Sebein nderliinde Ali -radyallahu anh-n hayatnda ortaya kmlardr. Nitekim daha nceden yahudiler de hristiyanla kar byle tuzaklar kurmu ve hristiyanl ifsad etmilerdi. Ali -radyallahu anh- bunlar fitnelerin sonunu getirmek maksad ile ate ile yakarak cezalandrmtr. Bu hususta onun yle dedii rivayet edilmitir: "Ben iin olduka mnker (kt ve benzeri grlmedik) bir i olduunu grnce, Ateimi yaktm ve Kumber (kamber)i ardm."1 Hariciler ise bu Rafzlerin zttna Ali ile Muaviyeyi onlarla birlikte bulunan ashabn kfir olduunu sylemiler, onlarla savamlar, kan ve mallarn hell kabul etmilerdir.

Ehl-i Snnet Vel-Cemaatin Ashaba Kar Tutumu: Ehl-i snnet vel-cemaate gelince, onlar da bir kesimin arya gitmesi ile brlerinin kusurlu davranmas arasnda vasat bir yoldadrlar. Yce Allah peygamberlerinin ashabnn faziletini kabul etmek, onlarn iman, slam, ilim ve hikmet bakmndan bu mmetin en mkemmelleri olduunu sylemek hususunda hidayete iletmitir. Ancak onlar hakknda arya kamazlar. Onlarn masum (gnahsz) olduklarna da inanmazlar. Aksine onlarn haklarn yerine getirmiler, gemiteki byk ileri dolaysyla slamn zafere kavumas ve Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte cihad etmeleri hususundaki gzel snavlar dolaysyla onlar sevmilerdir.

Arn zerine stiva Etmek Sfat:

"Daha nce szn ettiimiz Allaha ve Allahn kitabnda haber verdii hususlara iman etmek ile raslnden mtevatir olarak nakledilip, mmetin selefinin icma ile kabul ettii an yce Allahn semavatnn zerinde, arnn stnde, mahlukatna l 1 yce oluuna iman etmek de szn ettiimiz bu hususlarn kapsam ierisine girmektedir. O an yce Allah nerede olursa olsunlar, kullar ile birliktedir. Onlarn neler yapmakta olduklarn bilir. Nitekim bu hususlar u buyruunda bir arada zikretmi bulunmaktadr:

152

"O, gkleri ve yeri alt gnde yaratan, sonra da ar stne istiv edendir. O yere gireni de, ondan kan da, gkten ineni de, oraya ykseleni de bilir. Nerede olursanz O, sizinle beraberdir. Allah yaptklarnz ok iyi grendir." (el-Hadid, 57/4) Yce Allahn: "O sizinle beraberdir" buyruu yaratlmlar ile kark ve iiedir demek deildir. Dil byle bir anlamay gerektirmez. 2 [Ayrca bu mmetin selefinin icma ile kabul ettiine muhaliftir. Yce Allahn mahlukat zerinde yaratm olduu ftrada da aykrdr.] 3 Aksine (mesela) ay Allahn yetlerinden ve yarattklarnn en kklerinden olan bir yettir. O semada yerletirilmitir. Bununla birlikte o yolcu nereye giderse gitsin, onunla beraberdir, fakat ondan baka bir eydir. an yce Allah arnn stndedir. Mahlukatnn zerinde rakib (gzetleyici)dir. Onlarn zerinde egemendir ve onlara muttalidir... ve buna benzer Onun rububiyetinin dier hususiyetlerine de sahibtir. "Yce Allahn szkonusu ettii arnn zerinde olmas, Onun bizimle birlikte olmas gibi btn bu hususlar gerektir ve hakikati zeredir. Herhangi bir tahrife ihtiyac yoktur. Bununla birlikte yalan zanlardan korunmas gerekir. Mesela "gkte" (el-Mlk, 67/7) buyruunun zahiri kabul edilerek semann onu glgeledii yahut ta onu tad sylenemez. Bu ilim ve iman ehlinin icma ile batldr. "phesiz Allahn Krssi gkleri ve yeri kuatmtr." (el-Bakara, 2/255) "zni ile olmas dnda Allah gkleri ve yeri zeval bulmasnlar diye (Fr, 35/42) ve semada yerin zerine dmesin diye tutar. (el-Hacc, 22/65); Gklerin ve yerin emri ile ayakta durmas da Onun yetlerindendir." "Szn ettiimiz... imann kapsamna... da girmektedir" ifadeleriyle mellif yce Allahn uluvv (ycelik) ve ar zerinde yarattklarndan ayr olmak zere istiva ettiini aka sz konusu etmektedir. Nitekim bu hususu yce Allah Kitab- Kerminde bylece haber verdii gibi, raslnden gelen haberler de bylece mtevatir olarak gelmitir. lim ve iman bakmndan bu mmetin en mkemmelleri olan selef de bu husus zerinde bu ekilde icma etmilerdir. Mellif buradaki ifadeleriyle daha nce bu hususta gemi aklamalar pekitirmekte ve bunlar kabul etmeyen Cehmiye, Mutezile ile Earler onlara tabi olanlara kar tepkisini arlatrmaktadr. Daha sonra yce Allahn ar zerinde istiva etmesinin, Onun yaratt kullar ile birlikte olup onlara yakn olmasna aykr dmediini aklamaktadr. nk birlikte oluun anlam maddi olarak hissedilen kark ve birlikte olu ile yaknlk demek deildir. O buna semada bulunan ay misal olarak vermektedir. Ay yolcularla ve bakalaryla nerede olurlarsa olsunlar birliktedir. Bu birlikte oluu, onun grnmesi ile nn ulamas

153

iledir. Aya nisbetle byle bir ey mmkn olduuna gre -ki o Allahn yarattklarnn kklerindendir- acaba ilim ve kudreti ile kullarn kuatm bulunan, hereye tank ve onlara muttali bulunan, szlerini iiten, durumlarn gren, gizlediklerini ve fsldamalarn bilen, hereyden haberdar ve latif olan hakknda byle bir ey caiz olmaz m? Semavatyla, arz ile artan fere kadar kainatn tm yce Allahn nndedir. Bunlarn durumu adeta bizden herhangi birimizin elindeki yuvarlak bir ta gibidir.1 Acaba bu durumda olan kimsenin hakknda: O, arnn zerinde, kullarndan ayr ve kullarnn stnde olmakla birlikte yarattklaryla birliktedir, denilmesi mmkn olmaz m? Elbetteki mmkndr. an yce Allahn yceliine, kullaryla beraber oluuna iman etmek gerektii gibi; btn bunlar yanl anlalma szkonusu olmakszn yahut doru olmayan anlamlara ekilmeksizin gerek ekliyle haktr. Yce Allahn: "O sizinle beraberdir" buyruundan Hulliye2nin iddia ettii ekilde karklk ve iie olu birlikteliinin anlalmas yahut ta "(O) semadadr" buyruundan semann Onu kuatan ve Onu iine alan bir zarf olduu manasnn kartlmas, bu yanl yorum ve kt anlaylara bir rnektir. Onun krssi btn gkleri ve arz kuatm iken byle bir anlay nasl doru olabilir! zni ile olmas hali dnda semay arzn zerine dmesin diye tutan O iken, bu anlay nasl doru olabilir? Vehmedenlerin vehminin hakknda doruya ulaamad, lemlerin kavraynn kendisini idrk edemedii o yce zat, her trl eksiklikten mnezzehtir.

154

Yce Allahn Yaknl ve Birlikte Oluu (Maiyeti):

"Yine bunun kapsamna yce Allahn [yarattklarna] 1 yakn ve dualarn kabul edici olduuna iman etmek de girer. Nitekim yce Allah bu hususlar u buyruunda bir arada szkonusu etmektedir: "Kullarm sana Beni sorarlarsa, ite muhakkak ben pek yaknm..." (el-Bakara, 2/186); "phesiz sizin kendisine dua ettiiniz zat sizden herhangi birinize devesinin boynundan daha yakndr." 2 Yine kitab ve snnette szkonusu edilmi Onun yakn ve birlikte oluu, ayrca szkonusu edilen olan ycelii ve yukarda oluuna da aykr deildir. nk btn sfatlarnda an yce Allaha benzer bir ey yoktur. O yakn oluunda da ycedir, yceliinde de yakndr."

"Bunun (yani Allaha imann) kapsamna... da girmektedir" szleri u demektir: Yani yce Allahn kendi zatn nitelendirmi olduu yakn ve dualar kabul eden vasfna iman etmek gerekir. O, kendisine dua edenlere, yalvarp yakaranlara pek yakndr. Dualarn ve niyazlarn iitir, diledii zaman, diledii ekilde dualarn kabul eder. O bakmdan yce Allah ilim ve ihata (kuatcl) ile yakndr. Nitekim yle buyurmaktadr: "Andolsun ki Biz insan yarattk. Nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduunu da biliriz. Zaten Biz ona ah damarndan daha yaknz." (Kaf, 50/16) Bylelikle kitab ve snnette szkonusu edilmi yce Allahn yaknl, beraberlii ile yine bunlarda szkonusu edilen Onun ycelii ve yukarda oluunu belirten buyruklar arasnda herhangi bir aykrln bulunmad aka ortaya km olmaktadr. Btn bunlar an yce Allaha yakan ekilde Allahn sfatlardr. Hi birisinde Onun benzeri hibir ey yoktur.

Kurn Allahn Kelmdr:

155

"Allaha ve kitablarna imann kapsam ierisinde Kurn- Kermin Allahn kelm olduuna iman etmek de girmektedir. yle ki: Kurn- Kerm Allah tarafndan indirilmi olup, mahluk deildir. Ondan gelmitir, Ona gidecektir. Allah Kurn- Kermi gerek anlam ile konumutur. Onun Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-a indirmi olduu bu Kurn Allahn gerek manasyla kelmdr, bakasnn kelm deildir.

156

Kurn- Kermin Allahn kelmnn nakledilmesi (hikayesi) yahut onun tabiri (ifadesi) olduunu sylemek caiz deildir. Aksine insanlar onu mushaflarda okuyup yahut yazdklar takdirde, bu bile Kurn- Kermin gerek anlamyla Allahn kelm olmamasn gerektirmez. nk kelm gerek anlam ile onu ilk olarak syleyene izafe olunur. Onu tebli eden veya ulatran olarak syleyen kimseye izafe olunmaz. Harfleri ve manalar ile o Allahn kelmdr. Manalar bir yana sadece harfler Allahn kelmdr denilemeyecei gibi, harfler bir yana sadece manalar Allahn kelmdr da denilmez. "Allaha ve kitablarna imann... kapsam ierisindedir" szleriyle musannf Kurnn Allahn kelm olduuna iman etmeyi, Allaha imann kapsam ierisine sokmaktadr. nk kelm Allahn sfatlarndandr. Bu sfata iman etmeksizin, Allaha iman tamam olmaz. Zira kelm ancak kelm (sz) syleyenin sfatdr. an yce Allah ise diledii zaman diledii eyleri sylemek zere mtekellim olmak vasfna sahibtir. O ezelden beri byledir ve byle kalmaya devam edecektir. Yani tr olarak onun kelm sylemesi kadimdir. Her ne kadar bu kelmn birimleri hala hikmetine uygun olarak peyderpey ortaya ksa dahi tr olarak Onun kelm kadmdir. Daha nce yle demitik: Kurn Allahn kelmdr" szndeki izafe, sfatn mevsufa izafet edilmesi kabilindendir. Bu ise Kurn- Kermin yce Rabbimizin sfat olduu ve lafz ve manalaryla kendi sesi ile gerek anlamyla onu syledii manasna gelmektedir. Mutezile mezhebine mensup olanlardan Kurn- Kermin mahluk olduu iddiasnda bulunan kimseler yce Allaha ok byk bir iftirada bulunmu olurlar. Bir sfat olarak Allahn kelm sfatn kabul etmemi ve bunu yaratlmn bir sfat olarak kabul etmitir. Ayn ekilde byle bir kimse dile kar da bir su ilemi olur. nk dilde, hibir kimse sz yaratan kii anlamnda bir mtekellim (sz syleyen)in varl yoktur. Elimizde var olan Kurn- Kermin Kllabiyenin dedii gibi Allahn kelmnn hikyesi yahut Earlerin syledikleri gibi, o kelmn bir ibaresidir, iddiasnda bulunan kimse ise Mutezilenin bu hususta sylediklerinin yarsn sylemi olur. nk bu kii lafz ile manay birbirinden ayrm olmakta, lafzlar mahluk, manalar ise kadim sfattan ibaret olarak kabul etmi olur. Yine byle bir kimse kelimeden ibaret olan lhtun sa -aleyhisselm-n cesedi demek olan nsta hull ettiini syleyen hristiyanlarn grlerine benzer bir iddiada bulunmu olur. Zira o, kadim sfattan ibaret olan manalarn bu yaratlm sfatlara hulul ettiini sylemi olmakta, bylelikle lafzlar bu manalarn nstu olarak deerlendirmi olmaktadr.

157

Kurn- Kerm ne durumda olursa olsun Allahn kelmdr. Biz mushaflara onu yazsak yahut dillerle onu okusak dahi, Allahn kelm olmaktan kmaz. nk kelm -musannfn da belirttii gibi- onu ilk olarak syleyene izafe edilir. Onu bakasna tebli etmek yahut ta ulatrmak maksadyla syleyene izafe edilmez. Selef-i slihn syledii: "O (Kurn) Ondan gelmitir, Ona dnecektir" szlerine gelince, buradaki geli, "el-bed: balamak"dan tremektedir. Yani ilk olarak onu kelm olarak syleyen yce Allahtr, bakasndan balam ve sadr olmu deildir. Ayrca bunun kknn ortaya kmak (zuhur) anlamnda: "el-buduv"den gelmi olma ihtimali de vardr. Yani onu syleyen ve kendisinden ortaya kt zat Odur, bakasndan ortaya km deildir. "Ona dner" ifadesinin anlam da vasf itibariyle Ona raci olur, demektir. nk Kurn onun ile kaim olan Onun bir sfatdr. yle de denilmitir: Manas -mushaflardan ve hafzalardan kaldrlaca vakit- hir zamanda Ona dnecektir. Nitekim kyametin almetleri arasnda bylece szkonusu edilmitir.1 Kurn- Kermin Allahn kelm olduuna iman etmenin kitablara imann kapsam ierisinde olduuna inanmaya gelince, bunlara sahih olarak iman etmek, kulun bu kitablar lafz ve manalaryla Allahn sylemi olduuna iman etmesini gerektirmektedir: Bu kitablarn hepsi Onun kelmdr, bakasnn kelm deildir. branice Tevrat konuan, Sryanice ncili, apak bir Arapa ile de Kurn- Kermi konuan Odur.

158

"Yine Allaha, kitablarna, meleklerine ve rasllerine iman ile ilgili olarak yaptmz aklamalarn kapsam ierisine unlar da girmektedir: Mminler kyamet gnnde Rablerini gzleri ile greceklerdir. Tpk bulutun olmad, havann ak olduu bir zamanda gnei grdkleri gibi ve tpk ondrdnde ay herhangi bir sknt ekmeksizin (ya da birbirleri zerine kmak gereini duymadan yahut izdiham olmakszn) grdkleri gibi greceklerdir. Yce Allah kyamet arastnda bulunduklar srada grecekleri gibi, cennete girmelerinden sonra da -yce Allahn diledii ekilde- Allah greceklerdir."

Arastta Bulunanlarn Rablerini Grmeleri: "Yine... szkonusu ettiimiz...in kapsamna girmektedir." ifadelerine gelince, yetlerin ve sarih hadislerin aka dellet ettii ekilde mminlerin cennette Rablerini greceklerine dair aklamalar, daha nceden gemi bulunmaktadr. Buna dair o szleri yeniden tekrarlamaya ihtiya yoktur. u kadar var ki musannfn: "Onlar yce Allah kyametin arastnda bulunduklar srada greceklerdir" ifadesi bu grmenin sadece mminlere has olaca izlenimini verebilir. Ancak gerek udur ki bu, arastta bulunacaklarn tm iin genel bir grmedir. Yce Rabbimiz insanlar arasnda ayrdedici hkmn vermek zere gelecei vakit gerekleecektir.1 Nitekim yce Allahn u buyruu da buna dellet etmektedir:"Onlar buluttan glgeler iinde Allahn ve meleklerin kendilerine gelivermesinden... bakasn m bekliyorlar?" (el-Bakara, 2/210) Arast, arasann oulu olup, zerinde bina bulunmayan geni herbir yer demektir.

Kabir Fitnesi (Suali) ve Azab:

159

"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n lmden sonra olacana dair haber verdii btn hususlara iman etmek de hirete imann kapsam ierisindedir. O bakmdan mminler kabir fitnesine (sualine) kabir azab ve nimetine de inanrlar. Kabir fitnesine gelince, insanlar kabirlerinde snanrlar. Kiiye: Rabbin kim? Dinin ne? Peygamberin kim? Diye sorulur.

160

Yce Allah iman edenlere dnya hayatnda da, ahiret hayatnda da sabit (salam) sz zerinde sebat verir. O bakmdan mmin Rabbim Allahtr. slam dinimdir. Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- de peygamberimdir, diye cevab verir. phe ierisinde olan ahs ise: "H, h bilmiyorum. Ben insanlarn bireyler sylediklerini duymutum, onu syledim, der. Bunun zerine demirden bir balyoz ile vurulur. yle bir feryat basar ki insan dnda herey o feryadn duyar ve eer insan o feryad duyacak olsa, mutlaka baylr.1 Bu sorgulamadan sonra ya nimet vardr ya da azab. Bu da byk kyametin kopaca vakte kadar devam eder. te o vakitte de ruhlar cesetlere geri dndrlr." "...hirete imann kapsam ierisindedir..." yani hirete iman etmek imann zerinde ykseldii alt temelden birisi olduuna gre hiret gnne tam ve eksiksiz olarak iman, ancak kulun Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem-n haber vermi olduu lmden sonra gerekleecek olan gayb hususlarn tamamna iman etmekle gerekleebilir. Bu husustaki l udur: Bunlar olmas mmkn ilerdir. Doru szl o yce Peygamber -Allahn salt ve selmlar onun ve linin zerine olsun- bunlar haber vermitir. Doru szl peygamberin gerekleeceini haber verdii mmkn olan herbir hususa ise onun haber verdii ekilde meydana geleceine iman etmek gerekir. Btn bu hususlar ise ancak rasln verdii haberden renilebilir. Ehl-i snnet vel-cemaatde btn bunlara iman ederler. Haktan uzaklap kayan filozof ve Mutezillere gelince, bunlar kabir suali, kabrin nimeti, azab, srat, mizan ve buna benzer hususlar inkr ederler. Bu husustaki iddialar ise bunlarn akl ile sabit olmadklardr. nk onlara gre akl, onun yolu ile olmakszn imann caiz olamayaca birinci derecede hkm koyucudur. Onlar bu hususta varid olmu hadislerin de ayrca bunlarn itikad hususlarnda kabul edilmeyecek trden olan hd hadisler olduklarn iddia etmeleridir. Bu husustaki yetlere gelince, onlar bu yet-i kermeleri gerek manalarndan uzaklatracak ekilde tevil ederler.

Kabir Fitnesi (Suali): "Kabir fitnesi" tamlamasnda ki izafet terkibi "de" anlamndadr. Kabirde meydana gelecek olan fitneye (sorgulamaya) iman etmek gerekir, demektir. Fitne aslnda altn ve benzeri madenleri yabanc unsurlardan ve kirlerden arnmas iin atee koymaktr. Daha sonralar bu fitne deneme ve snama anlamnda kullanlmtr.

161

Kabir Azab: Kabir azab ve nimetine gelince, buna yce Allahn Firavun hakkndaki u buyruu dellet etmektedir:"Atetir o, onlar sabah akam ona arzolunurlar." (el-Mumin, 40/46) Nuh -aleyhisselm- kavmi hakkndaki yce Allahn u buyruu da buna delildir:"Onlar da gnahlarndan dolay suda bouldular. Ardndan atee atldlar..." (Nuh, 71/25) Ayrca Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de yle buyurmutur: "Kabir ya cennet bahelerinden bir bahedir yahut cehennem ukurlarndan bir ukurdur."1

Kyametin Kopacana man Etmek:

"Yce Allahn kitabnda ve rasl vastas ile haber vermi olduu, mslmanlarn da icma ile kabul ettikleri kyamet kopacaktr. nsanlar kabirlerinden lemlerin Rabbinin huzuruna gelmek zere plak ayakl, elbisesiz ve snnetsiz olarak kalkacaklar. Gne onlara olduka yaklaacak ve terden adeta gemlenmi gibi olacaklardr. Teraziler kurulacak ve bu terazilerde kullarn amelleri tartlacaktr."Kimlerin tartlar ar gelirse, ite onlar kurtulua erenlerin ta kendileridir. Kimlerin de tartlar hafif gelirse, ite onlar kendilerine zarar verenlerdir. Cehennemde ebedi kalcdrlar." (el-Muminun, 23/102-103)

162

Divanlar yani amel sahifeleri yaylacaktr. Kimisi kitabn sandan, kimisi solundan yahut arka tarafndan alacaktr. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "Her insann amelini kendi boynuna ayrlmayacak ekilde doladk. Kyamet gn de onu yaylm bir halde karsnda bulaca bir kitab karrz: Oku kitabn bugn kendine kar iyi hesablayc olarak kendin yetersin (denir.)" (el-sra, 17/13-14)

"Kyamet... kopacaktr" ifadeleri ile kastedilen byk kyamettir. Buradaki "byk" vasf tahsis iindir. Bu sfat ile herkesin lm ile birlikte meydana gelen "kk kyamet" darda braklmak istenir. Nitekim haberde: "Kim lrse onun da kyameti kopmu demektir."1 denilmektedir. Sra frlmesi: Yce Allah bu dnyann sona ermesine hkm verecek olursa, srafl -aleyhisselm-a Sra birinci defa frmesini emredecektir. O vakit gklerde bulunanlar ile yerde bulunanlarn hepsi -Allahn diledikleri mstesn- baygn deceklerdir. Yeryz de dmdz bir alan haline dnecek, dalar darmadan ve yumuack kum tepeleri haline dnecektir. Yce Allahn kitabnda haber vermi olduu herey meydana gelecektir. zellikle de et-Tekvr ve el-nfitr surelerinde haber verdikleri. te bu, dnya gnlerinin sonuncusudur. Daha sonra yce Allah semaya emir verecek, sema da krk gn sreyle erkeklerin menilerini andran bir yamur yadracaktr. O yamur sonunda insanlar kabirlerinden "acbuz-zeneb" denilen kk paracktan ekin gibi bitip yetieceklerdir. nk demolu btn ile rd halde acbuz-zeneb rmez.1 Nihayet onlarn yaratlmalar ve yaplarnn terkibi tamamlanacanda yce Allah srafile Sura ikinci defa frmesini emredecektir. Bunun zerine insanlar da kabirlerinden canl olarak kalkacaklar. O vakit kfirler ile mnafklar: "Vay bize! Yattmz yerden kim kaldrd bizi?" diyecekler, mminler de: "Bu Rahmann vaadettiidir. Peygamberleri de doru sylemilerdir." (Ysn, 36/52) diyeceklerdir.

Har: Sonra melekler onlar ayakkabsz, plak ayakl, elbisesiz, plak olarak ve snnetsiz olarak Mevkf diye bilinen duracaklar yere haredecektir (toplanmalarn salayacaklardr.)

163

Kyamet gnnde kendisine elbise giydirilecek ilk kii hadis-i erifte de belirtildii gibi brahim -aleyhisselm-dr.2 Mevkf (denilen hesab iin durulacak yer)de gne insanlarn bana doru olduka yaklaacak, ter her taraflarndan boanacak. Kimisi topuklarna kadar, kimisi diz kapaklarna kadar, kimisi gsne kadar, kimisi de grtlana kadar tere gmlecek, herkes ameline gre. Bir takm kimseler de yce Allahn glgesinde bulunacak. leri zorlap, skntlarnn byyecei bir srada rasllerin ve peygamberlerin iinde bulunduklar halden kendilerini kurtarmas iin Allaha efaat etmelerini isteyecekler. Herbir rasl onlar kendisinden sonraki dierine gnderecek ve sonunda peygamberimize gelecekler. O da: "Bu benim iim" deyip, onlara efaat edecek ve aralarnda ayrdedici hkm verilmek zere gidecekler.

Terazilerin Kurulmas: te orada teraziler kurulacak ve bunlarla kullarn amelleri tartlacak. Bu teraziler gerek anlamda terazidir. Herbir terazinin bir dili ve iki kefesi bulunacaktr. Yce Allah araz olan kullarn amellerini, arlklar bulunan cisimlere dntrecektir. Hasent bir kefeye, seyyit bir dier kefeye konacaktr. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"Kyamet gnne has adalet terazilerini koyarz. Kimseye en ufak bir zulm yaplmaz. Bir hardal tanesi arlnca olsa bile biz onu getiririz. Hesaba ekenler olarak Biz yeteriz." (el-Enbiya, 21/47) Sonra amel sahifeleri ile ayn ey olan divanlar yaylacaktr. Kitab sa tarafndan verilecek olan kolay bir ekilde hesaba ekilecek ve yaknlarnn yanna sevinle geri dnecektir. Kitab sol tarafndan yahut arka tarafndan verilen kimse ise1 helak olmay temenni edecek ve cehenneme atlacak, keke bana kitabm verilmeseydi, keke hesabmn ne olduunu bilmeseydim, diyecektir. Yce Allah yle buyurmaktadr:"Kitab konmu olacak, gnahkrlar onun iindekilerinden korkuya kaplm greceksin. Vay bizim halimize! Bu kitaba ne olmu? Kk byk hibir ey brakmayp, sayp dkm diyecekler. Onlar ilediklerini de hazr bulacaklardr. Rabbin kimseye zulmetmez." (el-Kehf, 18/49) Yce Allahn: "Her insann amelini kendi boynuna ayrlmayacak ekilde doladk..." buyruu hakknda da Rb yle demektedir: "Bu insann kendisinden ayrlp, giden hayr ve er trnden amelini ifade etmektedir."2 u kadar var ki, zahir olan buradaki tir (mealdeki; amel)den kast dnyadaki hali ile dnyada onun iin yazlm bulunan rzk ve amel demektir.3 Nitekim yce Allah yle

164

buyurmaktadr: "Onlarn kitabtan nasibleri neyse kendilerine eriecektir." (el-Araf, 7/37) Maksat, onlarn haklarnda kitabta yazlanlar kendilerine eriecektir, eklindedir.

Hesaba man: "Allah (mkellef) mahlukat hesaba ekecektir. Mmin kulu ile babaa kalacak ve kitab ve snnette belirtildii ekliyle gnahlarn ona tek tek syletecektir. Kfirlere gelince; onlar iyilikleri ve ktlkleri tartlacak kimseler gibi hesaba ekilmeyeceklerdir. nk onlarn iyilikleri yoktur. Ancak amelleri saylp, tesbit edilecek ve amellerinden haberdar edilecekler, onlar yaptklar kendilerine syletilecektir [ve bu amelleri dolaysyla rezil edileceklerdir.] 1" "Allah (mkellef) mahlukat hesaba ekecektir..." diye sz edilen hesaba ekmekten kast dnyada iken ilemi olduklar Allahn tesbit edip kendilerinin ise unutmu olduklar ve nden gnderdikleri hayr ve errin kendilerine hatrlatlp yaptklarnn kendilerine bildirilmesidir. Yce Allah yle buyurmaktadr:"Nihayet dnleri yalnz Rablerinedir. O da kendilerine yaptklarn haber verecektir." (el-Enm, 6/108) Sahih hadiste belirtildiine gre: "nceden inceye hesaba ekilen kimseye azab edilir." Bunun zerine Aie -Radyallahu anh- dedi ki: Ey Allahn Raslu yce Allah: "O kolay bir hesab ile hesaba ekilecek." (el-nikak, 84/8) diye buyurmuyor mu? Bunun zerine Raslullah -Sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurdu: "O, arz halindedir. Fakat inceden inceye hesaba ekilen kimse helk olur."2 "Mmin kulu ile babaa kalr." szlerine gelince, bn mer -Radyallahu anh-dan gelen rivayete gre aziz ve celil olan Allah mmin kulunu kendine yaklatrr. Onun zerine rtsn koyar ve kendisi ile babaa onu hesaba eker. Gnahlarn ona syletir ve: Filan gn filan ii yapmadn m? Filan gn u ii yapmadn m? der. Nihayet btn gnahlarn ona syletip de kul artk helk olacana kesin kanaat getireceinde ona yle buyuracak: Dnyada iken ben bu gnahlarn gizli tuttum. Bu gn de onlar sana balyorum.3 Kfirleri kastederek: "nk onlarn hasenat yoktur" szne de yce Allahn u buyruu delil tekil etmektedir:"ledikleri amellerinin nne geip onu havaya salm toz zerreleri yaparz." (el-Furkan, 25/23);"Rablerini inkr edenlerin durumu: Amelleri aynen frtnal bir gnde rzgarn iddetle savurduu bir kle benzer. Kazandklar hibir eyi ellerine geiremezler. Uzak sapkln ta kendisi ite budur." (brahim, 14/18)

165

Dorusu; kfirin iledii hayrl amellere karlklarnn yalnzca dnyada verileceidir. yle ki kyamet gn gelecei vakit hasenatnn yazlaca sahifenin bombo olduunu bulacaktr. Bir gre gre de kfrn dndaki gnahlar dolaysyla grmesi gereken azab, bu iyilikleri dolaysyla hafifletilecektir.

Havz:

"Kyamet arasatnda Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n susuzluu gidermek iin bana gelinecek olan Havz (el-Havdul-Mevrd) vardr. Suyu stten daha beyaz, baldan daha tatldr. Etrafndaki kaplar semadaki yldzlar kadardr. Boyu bir aylk, eni bir aylk mesafedir. Ondan bir defa ien, ondan sonra bir daha ebediyyen susamayacaktr.1" "Kyamet arasatnda..." diye szkonusu ettii hususa gelince, Havz szkonusu ederek vrid olmu hadisler tevatr derecesine ular. Bunlar ashab- kiramdan otuz ksur sahabi rivayet etmitir.2 O bakmdan Havz inkr eden bir kimseye uygun ceza o en byk susuzluun ekilecei o gnde o Havzdan su imesinin engellenmesi olacaktr. Hatta baz hadislerde: "Herbir peygamberin bir Havz vardr."3 denilmektedir.

166

Ancak Peygamberimizin Havz bunlarn en by, en tatls ve su imek zere geleceklerin says en fazla olanlardr. Allah lutfu keremiyle bizi de onlardan klsn.

Srat:

167

"Srat da cehennem zerinde kurulmutur. Srat cennet ile cehennem arasndaki kprdr. nsanlar onun zerinden amelleri lsnde(ki bir hzla) geerler. Kimisi bir gz ap kapayacak kadar hzl, kimisi imek gibi hzl geecektir. Kimisi rzgar gibi geecek, kimisi asil bir at gibi geecektir. Kimisi de binek olarak kullanlan deve gibi geecektir. Kimisi koarak geecek, kimisi yryerek geecektir. Kimisi srnerek geerken, kimisi de iyice yakalanp cehenneme atlacaktr. nk kprnn zerinde insanlar amellerine gre alp yakalayan kancalar vardr. Sratn zerinden geebilen kimse cennete girer. Sratn zerinden getikten sonra cennet ile cehennem arasndaki bir kprnn banda dururlar. Bu sefer birinden tekinin lehine ksas yaplr. Nihayet tertemiz edilip, arndrldktan sonra cennete girmeleri iin kendilerine izin verilecektir." 1 "Srat... konulmu bir kprdr..." ifadelerinde geen "srat"n asl anlam geni yol demektir. Ona bu ismin verili sebebi byle bir yoldan geen kimseleri adeta yutmas da denilmitir. Manevi olarak izlenen yol hakknda da kullanlabilir. Yce Allahn: "phesiz ki bu benim sratmdr. O halde ona uyun." (el-Enm, 6/153) buyruunda olduu gibi. Cennet ile cehennem arasnda2 ve cehennemin zerinde uzatlm bulunan kpr demek olan ahiretteki srat ise haktr ve hak olduunda hibir phe yoktur. nk bu hususta doru szl peygamberin haberi bize kadar ulam bulunmaktadr. Allahn hak dini demek olan srat zerinde dnyada dosdoru yryen bir kimse hirette de o srat zerinde dosdoru yryebilecektir. Bu sratn nitelii ile ilgili olarak "kldan ince ve kltan keskince olduu"3 eklinde rivayetler de varid olmutur.

Cennete lk Girecek Kimse:

168

"Cennetin kapsnn almasn isteyecek ilk kii Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-dr. Cennete girecek ilk mmet de onun mmetidir." "Cennetin kapsnn almasn isteyecek ilk kii Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-dr..." Yani kendisine kapsnn almas istei ile cennet halkasn (kapy almak maksadyla) hareket ettirecek ilk kii odur. Nitekim o yle buyurmaktadr: "nmek iin sylemiyorum ama kyamet gnnde demoullarnn efendisi benim. Yine nmek iin sylemiyorum ama (diriltilmek iin) yerin zerinden ayrlaca ilk kii benim. Cennetin (kapsnn) halkalarn hareket ettirecek ilk kii benim. Oraya ben gireceim ve benimle birlikte de mmetimin fakirleri girecektir."1 Yani rasllerle, peygamberlerin cennete girilerinden sonra bu mmetin fakirleri, insanlar arasnda cennete girecek ilk kiiler olacaklardr.

efaat Trleri:

"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- efendimizin kyamette efaati olacaktr:

169

1- Birinci efaat: Aralarnda hkm verilmek zere Mevkfte bulunan kimselere yapaca efaattir. Adem, Nuh, brahim, Musa ve Meryem olu sa peygamberler, bu efaati biribirlerine havale edecek ve sonunda ona ulalacaktr. 2- kinci efaat: Cennetliklere cennete girmeleri iin efaatte bulunacaktr. Bu iki efaat sadece ona mahsustur. 3- nc efaat: Cehennem ateine girmeyi haketmi kimselere yapaca efaattir. Hem onun, hem dier peygamberlerin, sddklarn ve bakalarnn bu tr efaat haklar vardr. Cehennem ateine girmeyi haketmi kimselere girmemesi iin, oraya girmi kimselere de oradan kartlmas iin efaatte bulunacaktr. Ayrca yce Allah birtakm kimseleri efaatsiz olarak kendi lutfu ve rahmeti ile cehennem ateinden kartacaktr. Dnya ehlinden olup, cennete giren kimselerin cennete girmesinden sonra da cennette bir fazlalk kalacaktr. Yce Allah bunun iin birtakm kimseleri var edecek ve onlar cennete girdirecektir." 1

efaatin Anlam: "Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- efendimizin kyamet gnnde efaati olacaktr..." ifadelerinde geen efaatin asl kk: Bir eyi dierine katmak anlamnda kullanlr. efaat edene bu ismin verili sebebi onun istek ve ricasnn, lehine efaat edileninkine katlmas dolays iledir. efaat Kitab ve snnet ile ve snnetteki mtevatir hadisler ile sabit olmu hususlardandr. Yce Allah yle buyurmaktadr:"Onun izni olmakszn nezdinde kim efaat edebilir?" (el-Bakara, 2/255) Bu buyruu ile yce Allah izinsiz efaati reddederken izin verildikten sonra efaat edileceini belirtmektedir. Yce Allah melekler hakknda da yle buyurmaktadr: "Gklerde nice melek vardr ki Allahn dileyip raz olduu kimseye izin vermedike efaatleri hibir ie yaramaz." (enNecm, 53/26) Bylece yce Allah geerli efaatin kendisinin izin vermesinden sonra ve sz ve davrann beendii kimselerin lehine verecei izin zerine yaplacak efaat olduunu aklamaktadr.

170

Hariciler ile Mutezilenin efaatin olmadn ispatlamak zere ileri srdkleri yce Allahn:"Artk efaat edenlerin efaati onlara fayda vermez." (el-Mddessir, 74/48);"Kimseden fidyenin kabul edilmeyecei, hibir ekilde efaatin kimseye fayda vermeyecei..." (el-Bakara, 2/123);"Artk bize efaat edecek bir kimse de yoktur." (e-uar, 26/100)... buyruklarna ve benzerlerine gelince, burada olmayaca belirtilen efaat mrikler hakkndaki efaattir. Mriklerin kendi putlar hakknda kabul ettikleri hristiyanlarn Mesih ile rahipler hakknda kabul ettikleri irk efaati de byledir. Bunlar Allahn izin ve rzas olmakszn yaplacak efaatlerdir.

Birinci efaat: "Birinci efaat: Aralarnda hkm verilmek zere Mevkftekilere efaatte bulunacaktr" ifadelerinde szkonusu edilen efaat, efaat-i Uzm (Byk efaat)dr. Btn peygamberlerin kendisi sebebiyle gbta edecekleri Makam- Mahmud ile yce Allahn:"Umulur ki Rabbin seni lm bir makama gnderir" (el-sra, 17/79) buyruunda gndereceini vaadettii makam da budur. Yani o Mevkfte bulunanlarn hepsi, bundan dolay onu eceklerdir. Peygamberimiz (salat ve selam ona) da bize ezan duyduunuz takdirde kendisine salat-u selam getirdikten sonra u duay okumamz emretmitir: "Allahumme rabbe hazihid-davetit-tammeh...: Ey bu eksiksiz davetin, klnacak olan namazn Rabbi olan Allahm! Muhammede vesileyi, fazileti ver; onu kendisine vaadetmi olduun makam- mahmuda ulatr."1

kinci efaat: "kinci efaat: Cennetliklerin cennete girmeleri iin efaat edecektir." Yani onlar cennete girmeyi hak kazanm olmakla birlikte, ancak onun efaatinden sonra cennete girmeleri iin kendilerine izin verilecektir.2 "Bu iki efaat ona mahsustur" ifadeleri de u demektir: Yani Mevkfte bulunanlara efaat ile cennet ehlinin cennete girmeleri iin yapaca efaat yalnz ona mahsustur. Bunlara nc bir efaat daha katlr. Bu da baz mriklerin azabnn hafifletilmesi iin yapaca efaattir. Amcas Ebu Talibe yapaca efaat gibi. Bunun zerine o, az miktardaki bir atein ierisinde olacaktr. Nitekim bu hususta hadis de varid olmutur.1

171

nc efaat: "nc efaate gelince: Cehenneme girmeyi haketmi kimseler hakknda... efaatte bulunacaktr." te Haricilerle, Mutezilenin kabul etmedii efaat budur. Onlarn grlerine gre cehennemi haketmi bir kimsenin cehenneme girmesi kanlmaz bir eydir. Oraya giren bir kimse de ne efaat ile ne de baka bir yolla oradan bir daha kamaz. Ancak bu hususta gelmi pek ok saydaki mtevatir hadisler onlarn bu kanaatlerini reddetmekte ve rtmektedir.2

"hiret yurdunun kapsam ierisinde bulunan hesab, sevab, ikab (ceza), cennet, cehennem ve bunlara dair etrafl bilgiler, semadan indirilmi kitablar ile peygamberlerden nakledilmi ve onlardan kalm bulunan ilm birikimlerde szkonusu edilmitir. Muhammed -Sallallahu aleyhi ve sellem-den miras olarak kalan ilimde ise bu hususta kalbe ifa verecek ve yeterli gelecek kadar bilgiler vardr. Bu bilgiyi arayan bulur." "hiret yurdunun kapsam ierisinde bulunan hesab..." ifadeleri ile ilgili olarak unu belirtelim ki; hayr ile erri ile amellerin karlnn verilmesinin asl dayana sem (er) deliller ile sabit olduu gibi; akl ile de sabittir. Yce Allah kitabnn bir ok yerinde bu noktaya akllarn da dikkatlerini ekmi bulunmaktadr. u buyruklarda olduu gibi: "Acaba siz, bizim sizi bouna yarattmz ve sizin bize gerekten dndrlmeyeceinizi mi zannettiniz?" (el-Muminn, 23/115);"Yoksa insan ba bo braklacan m sanr?" (el-Kyme, 75/36)

172

Hakm olan yce zatn hikmetine insan babo, ihmal edilmi, onlara herhangi bir emir ve nehiy verilmeksizin, sevab ve ceza sz konusu olmakszn terketmesi yakmaz. Ayn ekilde mmin ile kfir, iyi ile kty eit tutmas da adalet ve hikmetine yakmaz. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"man edip salih amel ileyenleri yeryznde fesad karanlar gibi mi klarz? Yahut takva sahiplerini gnahkrlar gibi mi klarz?" (Sad, 38/28) Salkl akllar byle bir eyi kabul etmez ve en ileri derecede bunu tepkiyle karlar. Ayn ekilde yce Allah dnyada gerekletirmi olduu nemli olaylarda itaatkrlara ltufta bulunmak, azgnlar da yardmsz brakmak sureti ile de bu hususa dikkatlerini ekmi bulunmaktadr. Amellere verilecek karlklarn detaylar ve miktarlar ise ancak hevsndan konumayan masum zattan (Allahn salat ve selamlar ona ve aline olsun) gelen sahih nakiller ile ve sem yolu ile bilinebilir.

Kadere man:

"Ehl-i snnet vel-cemaatten olan Frka-i Nciye (kurtulua eren kesim) hayr ile erri ile kadere de iman eder. Kadere iman da iki derecedir. Herbir derece de iki eyi ihtiva eder." Hayr ile erri ile kaderin an yce ve mbarek olan Allahtan olduuna iman etmek, iman yrngesinin etrafnda dnd alt esastan birisidir. Nitekim Cibril hadisi ve baka hadisler buna bylece dellet ettii gibi, yce Allahn kitabndaki sarih yetler de buna bylece dellet etmektedir.

173

Burada mellif kadere imann iki derecesinin olduunu ve bu iki derecenin herbirisinin iki hususu ihtiva ettiini szkonusu etmektedir:

"Birinci derece yce Allahn yaratt varlklarn ne ameller ileyeceklerini ezel ve ebed olarak sfat bulunan kadim ilmi ile bildiine iman etmektir. Ayrca yce Allah itaat, masiyet, rzk ve ecel gibi btn hallerini de bu ilmiyle bilir. Sonra yce Allah levh-i mahfuzda mahlukatn kaderlerini yazmtr. Allahn ilk yaratt kalemdir, ona: Yaz dedi, o: Neyi yazaym? Deyince, yle buyurdu: Kyamet gnne kadar olacak eyleri yaz. nsana isabet eden bir eyin isabet etmeyecei dnlemez. Ona isabet etmedik bir eyin de isabet etmesi dnlemez. nk kalemler kurumu, sahifeler drlmtr. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"Bilmez misin ki Allah gkte ve yerde olan hereyi bilir. phesiz ki btn bunlar bir kitabtadr. Gerekten bu Allaha ok kolaydr." (el-Hac, 22/70);"ster yeryznde ister nefislerinizde meydana gelen herbir musibet mutlaka bizim onu yaratmamzdan nce o bir kitabta (yazlm)dr. phesiz ki bu Allaha ok kolaydr." (elHadid, 57/22) an yce Allahn ilmine tabi olan bu takdir kimi yerde icmali olarak (btn yaratklar iin), kimi yerde de tafsil olarak bulunur: Yce Allah levh-i mahfuza dilediini yazmtr. ine ruhun flenmesinden nce cenini yaratt vakit de yce Allah ona bir melek gnderir. Bu melek drt kelime yazmakla emrolunur. Ona: Rzkn, ecelini, amelini, mutlu mu yoksa bedbaht m olduunu yaz -ve buna benzer eyler- denilir. Bu anlamdaki takdiri nceleri kaderiyenin ar gidenleri inkr ediyor idi. Ancak gnmzde onun inkrclar azdr." 1 Birinci derece u hususlar kapsar:

174

1- Yce Allahn hereyi kuatan kadim ilmine ve yce Allahn ezelden ebede kadar sfat bulunan bu kadim ilmi ile yarattklarn neler yapacaklarn bilmi olduuna, bu ilmiyle onlarn itaat, masiyet gibi halleri ile rzk ve ecellerini btnyle bildiine iman etmektir. Gerek ayn olarak, gerek sfat olarak var olan herey, gerek fiil olarak, gerek olay olarak meydana gelen herey yce Allahn ezelden beri bildiine uygun olarak meydana gelir. 2- Yce Allah btn bunlar Levh-i Mahfuzda yazp tesbit etmitir. Yce Allah mahlukatn takdirlerinden ve eitli varlklar ile ilgili olarak gerekleecek ve meydana geleceini bildii, buna bal olarak halleri, sfatlar, fiilleri, kyle byyle btn ileri yazm ve kaleme bunlar yazmasn emretmitir. Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmaktadr: "Allah yarattklarn kaderlerini gkleri ve yeri yaratmadan ellibin yl nce takdir etmitir. Ar da su stnde idi."1 Mellifin szn ettii hadiste de Peygamber yle buyurmutur: "Allahn ilk yaratt ey kalemdir. Ona: Yaz diye buyurdu, o neyi yazaym? dedi. Allah: Kyamet gnne kadar olacak eyleri yaz, diye buyurdu."2 Burada buyruk; Allah kaleme, onu yaratr yaratmaz byle buyurdu takdirindedir. lk yaratt kalemdir, anlamnda da rivayet edilmitir.

Ar ve Kalem: Bundan dolay ilim adamlar ar ve kalemin hangisinin daha nce yaratlm olduu hususunda farkl grlere sahiptirler.3 Byk ilim adam bnul-Kayyim bu hususta iki gr nakletmi ve arn kalemden nce yaratlm olduu grn tercih etmitir. O en-Nuniye4 diye bilinen kasidesinde yle demektedir: "nsanlar gr ayrlna dmlerdir. Deyyn (Allah) tarafndan takdirlerin kendisi ile yazld, kalem hususunda, Acaba artan nce miydi, yoksa ondan sonra m? ki gr vardr. Ebul-Ala el-Hemdanye gre.

175

Gerek u ki ar ncedir, nk yazma zamannda5 onun (arn) rknleri (ayaklar) vard. Kalem-i erifin yazmas sonradan gereklemitir. Var edilmesinin hemen akabinde ve araya bir zaman faslas girmeden." Kalem kyamet gnne kadar meydana gelecek herbir olay ve herbir varl yazm olduuna gre btn bunlar kalem ile yazlana uygun olarak meydana gelirler. nsana isabet eden bir eyin ona isabet etmemesi szkonusu deildir. Onu gelip bulmayan bir eyin de ona isabet edecei dnlemez. Nitekim bn Abbas -radyallahu anh-n ve bakalarnn rivayet ettikleri hadis-i erifte de byledir.6 Yce Allahn kadim ilmine tabi olan bu takdir kimi zaman Levh-i Mahfuzda olduu gibi icmal olur. nk hereye dair btn takdirler orada bulunur, kimi zaman da herbir ferde ait olmak zere baz yerlerde tafsil olur. Cenine ruhun flenmesi esnasnda melein yazmakla emrolunduu drt kelimede olduu gibi. Melek ceninin rzkn, ecelini, amelini ve mutlu mu yahut bedbaht m olduunu yazar.1 Bu zel bir takdirdir. Eyann varlndan nce szkonusu olan ezeli takdiri ise daha nceden kaderiyenin ar gidenleri kabul etmiyorlard. Mabed el-Chen2 ve Gaylan edDmek3 gibi. Bunlar iler iin ezelden bir takdir yoktur, herey yeni batan takdir edilir, diyorlard. Kaderin bu derecesini inkr eden kfirdir. nk byle bir kimse dinden olduu kesin olarak bilinen bir hususu inkr etmi olur. Halbuki bu kitab, snnet ve icma ile sabit olmutur.

176

"kinci dereceye gelince: Allahn geerli ve etkin meeti ile kapsaml kudretidir. Bu da Allahn dilediinin olduuna, dilemediinin olmadna, gklerde ve yerde hareket ve durgunluk trnden ne varsa mutlaka Onun meeti (dilemesi) ile olduuna [mlknde istemedii hibir eyin olmadna] 1 var olan ve olmayan herbir eye kadir olduuna, yerde ve gkte ne kadar yaratk varsa mutlaka Allah tarafndan yaratlm olduuna, Ondan baka bir yaratc, Ondan baka bir Rab olmadna iman etmektir. Bununla birlikte O kullarna kendisine ve rasllerine itaat etmelerini emretmi ve kendisine kar gelip, isyan etmelerini yasaklamtr. O, takva sahiblerini, ihsan edicileri, adaletli olanlar sever. man edip salih amel ileyenlerden raz olur. Kfirleri sevmez, fasklar topluluundan raz olmaz. Hayaszlklar emretmez, kullarnn kfir olmalarna raz olmaz, fesad sevmez." "Kaderin ikinci derecesine gelince..." bu da iki eyi ihtiva eder: 1- Yce Allahn meetinin genel olduuna, Onun diledii hereyin olduuna, dilemedii hibir eyin olmadna, mlknde Onun dilemedii hibir eyin meydana gelmediine, kullarn itaat olsun, masiyet olsun btn fiillerinin, hibir varln dnda

177

kalmad bu genel meieti ile olduuna -ister Allahn sevip, raz olduu eylerden olsun, ister yle olmasn- iman etmektir. 2- Herey yce Allahn kudreti ile meydana gelir. Herey Onun tarafndan yaratlmtr. Ondan baka hibir yaratc yoktur. Bu hususta kullarn fiilleri ile bakalar arasnda herhangi bir fark yoktur. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "Sizi de yapp ettiklerinizi de Allah yaratmtr." (es-Saffat, 37/96) er emirlere ve yce Allahn kullar ykml klarak onlara kendisine ve rasllerine itaat etmelerini emredip kendisine isyan etmelerini yasakladna iman etmek de gerekir. Btn eya hakknda szkonusu olan yce Allahn genel meieti ile Onun diledii emir ve nehiyler ile kullarn mkellef tutmas arasnda asla bir aykrlk yoktur. nk yce Allahn bu meieti hibir zaman kulun hrriyeti ile yapmak istediini tercih etmesine aykrlk arzetmez. Bundan dolay yce Allah u buyruunda her iki meeti, (dilemeyi) birarada szkonusu ederek yle buyurmaktadr: "Aranzdan dosdoru yolda gitmek isteyenlere, lemlerin Rabbi olan Allah dilemedike siz de dileyemezsiniz." (et-Tekvir, 81/28-29) Ayn ekilde yce Allahn bu meieti ile yce Allahn sevip raz olduu eyler ile alakal olan er emirler arasnda da bir ayrlmazlk yoktur. nk yce Allah bazan sevmedii bir eyi de dileyebilir ve olmasn istemedii bir eyi de sevebilir. blisin ve askerlerinin var olmalarn dilemi olmas gibi dilekleri birinci tre rnektir. Kfirlerin iman etmelerini, gnahkrlarn itaat etmelerini, zalimlerin adalet yapmalarn, fasklarn tevbe etmelerini sevmesi gibi hususlar da ikinci tre rnektir. Eer yce Allah bunu dilese hepsi olur. nk Onun diledii herey olur ve dilemedii hibir ey olmaz.

178

Kullarn Fiilleri: "Kullar gerek manada faildirler. Allah da onlarn fiillerini [yaratmtr.] 1 Kul mmin, kfir, iyi, gnahkr, namaz klan, oru tutandr. Kullarn kendi amellerini yapabilme kudretleri vardr. [Onlarn bir iradesi de vardr. Onlarn, kudretlerinin ve iradelerinin yaratcs da Allahtr.] 2 Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"Aranzdan dosdoru yolda gitmek isteyenlere(bir tten baka bir ey deildir, u da bir gerektir ki), alemlerin Rabbi olan Allah dilemedike siz bir ey dileyemezsiniz." (et-Tekvir, 81/28-29) Ayn ekilde yce Allahn hereyi yaratm olmas ile kulun kendi fiilinin faili olmas arasnda da bir aykrlk yoktur. Yapt fiili ile nitelendirilen kii kuldur. Buna gre iman eden, kfir olan, iyilik yapan, gnah ileyen, namaz klan, oru tutan kulun kendisidir. Onun da, onun fiilinin yaratcs da Allahtr. nk kendileri vastasyla bu ileri gerekletirdii kudret ve iradeyi onda yaratan yine yce Allahtr. Byk ilim adam eyh Abdur-Rahman b. Nasr es-Sad 3 -yce Allah gnahlarn balasn, bol bol mkfatlandrsn- yle demektedir: "Kul namaz klp, oru tuttuunda, hayr ilediinde yahut herhangi bir masiyet ileyecek olursa, bu salih ameli de o kt fiili de yapan kendisidir. Sz geen bu ii de hi phesiz onun tercihi ile meydana gelmitir. Ayrca o, kanlmaz olarak bu fiili ilemeye ya da terketmeye mecbur olmadn da hisseder. Diledii takdirde o ii yapmayacan farkeder, vaka budur. te kitabnda yce Allahn ve Onun Raslnn iyisiyle, ktsyle amelleri kullara izafe edip, bu ileri yapanlarn onlar olduklarn haber verince, salih olduklar takdirde bu amelleri dolaysyla lp, mkfat kazanacaklarn, kt olmalar halinde ise bunlardan tr knanp cezalandrlacaklarn belirtirken syledikleri de budur. Bylelikle phesiz olarak aka u gerek ortaya kmaktadr: Bu fiiller kullarn tercihi ile kullar tarafndan meydana getirilmektedir. Onlar diledikleri takdirde bu ii yaparlar, diledikleri takdirde bu ii terkederler. Bu gerek aklen, hissen, eran ve mahede yoluyla bylece sabit olmutur. Kullar tarafndan bu fiiller, bu ekilde yaplm olmakla birlikte; bu fiiller nasl olur da kaderin erevesi ierisindedir ve nasl ilh meiet bunlar kapsamaktadr? Gereini renmek isteyecek olanlara yle denilir: Hayr ile erri ile kullardan sadr olan bu ameller ne ile meydana gelmitir? Kudret ve iradeleriyle diye cevaplandrlr. Bunu herkes itiraf ve

179

kabul eder. Bu sefer: Onlarn kudret, irade ve meietlerini kim yaratmtr? Herkesin itiraf edip kabul edecei cevap u olacaktr: Onlarn kudret ve iradelerini yaratan yce Allahtr. Kendileri vastasyla fiillerin meydana getirildii hususlar yaratan kim ise fiilleri yaratan da Odur. te meseleyi zen budur. Bylelikle kul kalbi ile; kader, kaza ve ihtiyarn birarada nasl szkonusu olduunu kavrayabilmektedir. Bununla birlikte an yce Allah mminlere birtakm sebeb ve eltaf- ilahiye ile eitli yardmlarla destek vermi ve (hayrlar ilemelerinin nndeki) birtakm engelleri de bertaraf etmitir. Nitekim Peygamber -Sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmaktadr: "Mutlu kimselerden olana ise, mutlu insanlarn amelini ilemesi kolaylatrlr."1 Ayn ekilde o, fasklar yardmndan mahrum brakm, onlar kendi halleriyle babaa terketmitir. nk onlar yce Allaha iman etmemiler, Ona tevekkl etmemilerdir. O da kendileri iin semi olduu dostlarla babaa brakr."

Kader ve Kullarn Fiilleri: Kader ile kullarn fiilleri hususunda ehl-i snnet vel-cemaatin grlerinin hulasas kitab ve snnetin nasslarnn dellet ettii ekilde yledir: Ayn, vasf, fiil ve bunlarn dnda kalan hereyin yaratcs an yce Allahtr. Onun meieti btn varlklar ve oluumlar kapsar. Bu meiet olmakszn, bunlardan hibir ey meydana gelmez. an yce Allahn hereyi meieti ile yaratm olmas, bunlara dair ezeli ilmiyle bildiklerine ve levh-i mahfuzda yazp, takdir ettiklerine uygundur. Kullarn da kendisi vastas ile fiillerinin gerekletii bir kudret ve bir iradeleri vardr. Katksz irade ve tercihleriyle bu fiilleri ileyenler bizzat kendileridir. te bundan dolay onlar yaptklarnn karln almay hakederler. Ya vlr ve mkafat alrlar, ya yerilir ve cezalandrlrlar. Bu fiillerin, fiil olarak meydana getirilmeleri bakmndan kullara nisbet edilmeleri, var etmek ve yaratmak itibariyle yce Allaha nisbet edilmelerine aykr deildir. nk kendileri vastasyla bu fiillerin meydana geldii btn sebeplerin yaratcs da Odur.

180

"Bu aamadaki kaderi Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n: "Bu mmetin mecusileri" diye adlandrd kaderiye genel olarak yalanlamaktadr. Kabul edenlerin bir kesimi de bu hususta arya gitmekte, yle ki kulun kudret ve ihtiyar (seme) sahibi olduunu kabul etmemekte, bunlarn hkm ve maslahatlarn Allahn fiillerinden ve hkmlerinden kartmaya kalkmaktadrlar."

Kader Hususundaki Sapmalar: nceden de getii zere kader hususunda iki kesim saptm bulunmaktadr: Birinci kesim, kaderi kabul etmeyen ve bu mmetin mecusileri diye anlan kaderiyedir. Nitekim byle adlandrldklar merfu ve mevkuf olarak rivayet edilen baz hadislerde grlmektedir.1 Bunlar arya kamakla ve kaderi inkr etmekle saptmlar ve kulun fiilindeki tercihinin ve fiilinden sorumlu oluunun kesin olarak sabit olmas ile yce Allahn genel olarak hereyin yaratcs olduunu ve meietini belirten nasslarn dellet ettii hususlar birarada yorumlanmasnn imknsz olduunu ileri srmlerdir. nk onlarn iddialarna gre bu genel ifadeler kulun kendi fiilinden sorumlu olmasn ortadan kaldrmakta ve mkellefiyetleri ykmaktadr. Bundan dolay onlar emir ve nehiy tarafn tercih etmiler. Genel olarak yaratmak ve meiete dellet eden nasslar ise kullarn fiilleri dnda kalan fiillere tahsis edip, kulun kendi kudret ve iradesiyle fiilinin yaratcs olduunu ileri srmlerdir. Bylelikle bunlar Allahtan baka iki yaratc kabul etmi olmaktadrlar. Bundan dolay onlara "bu mmetin mecusileri" ad verilmitir. nk mecusiler eytann erri ve rahatsz edici eyleri yarattna inanarak, Allah ile birlikte onun bir baka yaratc olduunu iddia ederler. te bu kaderiye de kullar Allah ile birlikte yaratc olarak kabul etmi olmaktadrlar.

181

kinci kesime, Cebriye denilmektedir. Bunlar da kaderi kabul etmekte o kadar ar gittiler ki, sonunda kulun gerek anlamda bir fiilinin olmasn inkar edecek hale geldiler. Hatta onlarn kanaatlerine gre kulun ne bir hrriyeti, ne bir tercihi, ne de bir fiili vardr. Tpk esen rzgarn nndeki bir ty gibidir. Fiillerin kula isnad edilmesi; mecazidir. Namaz kld, oru tuttu, ldrd, hrszlk yapt denilmesi tpk gne dodu, rzgar esti, yamur yad demek gibidir. Bylelikle onlar Rablerini zulm ile ve kullar g yetiremedikleri eyleri mkellef tutmak ile, ayrca kendilerinin yapmadklar ilerin karln onlara vermekle itham etmi olmaktadrlar. Ayrca Rablerini kullarnn mkellef klnmas hususunda abes i yapmakla itham ettiler, emir ve nehiyde hikmetin szkonusu olmadn sylemi oldular. Ne kadar kt hkm veriyorlar!

mann Tarifi: [Ehl-i snnet vel-cemaat] 1in inand esaslardan birisi de udur: Din ile iman kavl ve ameldir. Kalbin 2 ve dilin 3 kavli ile kalbin, 4 idilin 5 ve azalarn 6 amelidir. "man itaat ile artar, masiyet dolaysyla eksilir." "simler ve hkmler" meselesinde ehl-i snnet vel-cemaatin imann dil ile sylemek, kalb ile inanmak, azalarla amel etmek olduuna ve bu hususun mutlak olarak iman adnn kapsam ierisine girdiine inandklarn belirtmi idik. Mutlak imann kapsam ierisine zahiri ile batnyla, iman esaslaryla, fruu ile dinin tamam girmektedir. Buna gre mutlak olarak iman adn ancak btn bunlar kendisinde toplam ve bunlardan bir ey eksiltmemi kimse hakeder. Ameller ve szler iman adnn kapsam ierisine girdiinden tr iman artp eksilebilir. O bakmdan iman itaatla artar, masiyet dolaysyla eksilir. Nitekim kitab ve snnetin apak delilleri bunu gsterdii gibi mminlerin itikadlarnda, kalb ve azalarnn amellerinde birbirlerinden farkl olduklar da aka grlen bir husustur. mann artp eksildiinin delillerinden birisi de udur: Yce Allah mminleri tabakaya ayrarak yle buyurmaktadr: "Sonra kitab kullarmzdan setiklerimize miras verdik. Onlardan kimisi nefsine zulmedicidir. Kimisi itidal zeredir. Kimisi de Allahn izni ile hayrlarda ne gemitir." (Ftr, 35/32) Hayrlarda ne geen kimseler farz ve mstehablar ed eden, haram ve mekruhlar terkeden kimselerdir. Bunlar mukarreb olanlardr.

182

Orta yollu olanlar ise sadece farzlar ed edip, haramlar terketmekle yetinenlerdir. Nefislerine zulmedenler ise birtakm haramlar ilemek cretini gstermekle beraber, imann asln muhafaza etmelerine ramen, baz farzlar yerine getirmekte de kusurlu hareket edenlerdir. mann artp eksilme ekillerinden birisi de udur: Mminler iman ilimleri hususunda farkl farkldrlar. Kimisine iman ile ilgili eitli tafsilat ve inan meseleleri hakknda pek ok bilgi ulamtr. Bu sebebten bunlarla iman art gstermi, yakni tamam olmutur. Kimisi de daha aa mertebededir. Hatta bazlar ancak icmal iman elde etmi, tafsil hkmlerinden hibir ey renememi olur ve bununla birlikte o kimse mmindir. Dier taraftan mminler kalb ve azalarn amellerinin bir ounda da itaatlerinin okluk ve azl bakmndan da birbirlerinden farkldrlar. mann sadece kalb tasdik olduunu, art ya da eksiliinin mmkn olmadn kabul edenlere gelince, -Ebu Hanife ve bakalarndan rivayet edildii gibi- szn ettiimiz deliller onlara kardr. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- da yle buyurmutur: "man yetmi ksur ubedir. En yksei l ilhe illallah sz, en aas ise yoldan gelip, geenleri rahatsz edici eyleri kaldrmaktr."1

183

"Bununla birlikte onlar mutlak masiyetler ve byk gnahlar sebebiyle -Hriclerin yaptklar gibi- kble ehlini tekfir etmezler. Aksine masiyetlerle birlikte iman kardelii sabittir (derler). Nitekim yce Allah [ksas yetinde] 1 yle buyurmaktadr: "Fakat kime kardei tarafndan bir ey affolunursa, artk (diyet alan) rfe uyarak istesin." (el-Bakara, 2/178) Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Eer mminlerden iki grub birbirleri ile arprlarsa, onlarn aralarn dzeltin. Eer onlarn biri dierine kar tecavz ediyorsa, o tecavz eden grubla Allahn emrine dnnceye kadar arpn. Eer dnerse ikisinin arasn adaletle dzeltin ve adaletli olun. nk Allah adaletli olanlar sever." (el-Hucurat, 49/9);"Mminler ancak kardetirler. O halde iki kardeinizin arasn dzeltin." (el-Hucurat, 49/10) Mutlak olarak iman birtakm sz, amel ve itikadlardan meydana gelmekle birlikte bunlarn hepsi ayn seviyede deildir. Aksine itikad edilmesi gereken hususlar imanda esastr. Buna gre Allah melekleri, kitablar, raslleri hiret gn ya da namazn, zekatn farz oluu, zina ve hakszca ldrmenin haram oluu gibi dinden olduklar kesinlikle bilinen hususlardan herhangi bir eyi inkr eden bir kimse kfirdir ve bu inkr sebebiyle imann dna km olmaktadr.

184

"slam dini zere bulunan fsk kimseden [slam] 1 adn bsbtn kaldrmazlar. Mutezilenin syledii gibi de ebediyyen cehennemde olduunu sylemezler. Aksine fsk da iman adnn 2 kapsam ierisindedir. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"...O zaman (katilin) mmin bir kle azad etmesi gerekir." (en-Nisa, 4/92) Yce Allahn u buyruunda olduu gibi bazan mutlak olarak iman ad kapsam ierisine de girmeyebilir: "Gerek mminler ancak o kimselerdir ki, Allah anld zaman kalpleri titrer. yetleri karlarnda okunduu zaman (bu) onlarn imann arttrr." (el-Enfal,

185

8/2) Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n u buyruunda da bu kabildendir: "Zinakr, zina ettii vakit mmin olarak zina etmez. Hrsz, hrszlk yapt vakit mmin olarak hrszlk yapmaz. ki ien, iki itiinde mmin olarak iki imez. nsanlarn deer verdiklerinden tr balarn kaldrp, kendisine bakmalarna sebeb tekil edecek herhangi bir mal hakszca alacak olursa, mmin olarak almaz." 3 "[Biz diyoruz ki] 4: Byle bir kimse iman eksik bir mmindir. Yahut iman ile mmin, iledii byk gnah dolaysyla fasktr. Bu durumda ona ne mutlak olarak (iman) ismi verilir, ne de mutlak olarak bu (iman) ismi ondan alnr." slam dini zere bulunup ta haram olduklarna inanmakla birlikte birtakm gnahlar ileyen fska gelince, ehl-i snnet vel-cemaat byle bir kimseden iman adn bsbtn kaldrmazlar ve Mutezile ile Hrcilerin dedikleri gibi, onun ebedi olarak cehennemde olduunu sylemezler. Aksine ehl-i snnete gre byle bir kimse iman eksik bir mmindir. Masiyeti kadar imanndan eksilme olmutur yahut bylesi fask bir mmindir. Ona mutlak olarak iman adn vermedikleri gibi, mutlak olarak iman adn da ondan kaldrmazlar. Kitab ve snnetin delilleri mellifin -Allah Ona Rahmet Etsin- szn ettii masiyet ile birlikte, mutlak olarak imann sabit olduunu gstermektedir. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"Ey iman edenler! Benim de dmanm, sizin de dmannz olanlar veliler (dostlar) edinmeyin." (el-Mumtehine, 60/1) Grld gibi masiyetin varlna ramen yce Allah bylelerine mminler diye seslenmektedir. Szkonusu masiyet ise onlarn kfirleri veli edinmeleridir...

man ve slm: er anlamlaryla iman ve slm, varlklar itibariyle birbirinden ayrlmazlar. Biri dieri olmadan bulunmaz. Aksine nerede sahih ve muteber bir iman varsa, onunla birlikte slam da vardr, aksi de byledir. Bundan dolay bazan birini anmakla yetinilebilinir. nk bunlardan birisi tek bana anlacak olursa, dieri de onun kapsamna girer. Ancak birarada szkonusu edildikleri takdirde o zaman iman ile tasdik ve itikad, slam ile dil ile ikrar, azalarla amel gibi zahiri inkyat ve itaat kastedilir. Ancak bu mutlak imana nisbetle byledir. Mutlak iman ise mutlak slamdan daha zeldir. Bazan o olmadan slam bulunabilir. Yce Allahn u buyruunda olduu gibi:"Bedevi Araplar: man ettik, dediler. De ki: Siz iman etmediniz, fakat slm olduk, deyiniz..." (el-

186

Hucurat, 49/14) Bylelikle onlarn mutlak manada iman sahibi olmadklarn belirtmekle birlikte; mslman olduklarn haber vermi olmaktadr. Cibril hadisinde de mertebe szkonusu edilmitir: slam, iman ve ihsan. Bu da sonraki her mertebenin bir ncekinden daha zel olduuna dellet etmektedir.

Ashab- Kiram Sevmek:

187

"Ehl-i snnet vel-cemaatin esaslarndan birisi de Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n ashabna kar kalblerinde herhangi bir kt duygu beslememeleri, dilleriyle de onlardan kt bir biimde sz etmemeleridir. Onlar yce Allahn u buyruunda nitelendirdii ekilde davranrlar:"Onlardan sonra gelenler derler ki: Rabbimiz, bizi ve bizden nce iman etmi kardelerimizi mafiret eyle. Kalblerimizde iman edenlere kar hibir kin brakma. Rabbimiz phesiz ki sen ok esirgeyicisin, ok merhametlisin." (el-Har, 59/10) Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n: "Ashabma svmeyiniz. Nefsim elinde olana yemin ederim ki sizden herhangi bir kimse Uhud da kadar altn infak edecek olursa, onlardan herhangi bir kimsenin bir md yahut onun yars kadar yapt harcamasna (mkfat ve faziletine) ulaamaz." 1 buyruunda belittii ekilde peygambere itaat ederler. Ayrca onlar kitab, snnet ve icma ile tesbit edilen ekliyle onlarn fazilet ve mertebelerini de kabul ederler." Mellif diyor ki: Ehl-i snnet vel-cemaatin kendilerinin dnda kalan hak yoldan uzaklam ve sapm kimselerden ayrldklar esaslardan birisi de udur: Onlar Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n ashabndan hibir kimseyi kk grmezler ve hibir kimsenin aleyhine dil uzatmazlar. Kimseye kar kin, dmanlk ya da kmseyici duygular beslemezler. Onlarn kalbleri de, dilleri de btn bunlardan uzaktr. Ashab hakknda syledikleri yalnzca yce Allahn kendilerinden szederken belirttii: "Rabbimiz bizi ve bizden nce iman etmi kardelerimizi mafiret eyle..."(el-Har, 59/10) yetinde dile getirdii ifadelerden ibarettir. Bu Ashab- kirama gzel bir ekilde uyan ve onlardan sonra gelen kimselerin yaptklar bu dua onlarn Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n ashabn mkemmel bir derecede sevip, onlardan vgyle szettiklerini gstermektedir. Esasen ashab- kiram byle bir sevgiye, saygya layktrlar. nk onlarn stn faziletleri ncelikle slama balanmalar ve slam urunda byk fedakrlklar vardr. Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n yakn arkadalar olmular ve btn mmete iyilikte bulunmulardr. Zira Peygamberleri Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-n btn getirdiklerini onlara tebli edenler onlardr. Sonradan gelenlerden herhangi bir kimseye ulam bulunan btn bilgi ve haberler (peygambere ve ashaba dair rivayetler) onlarn aracl ile ulamtr. Sonradan gelenler ayn ekilde Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-a itaat etmek zere de ashaba gereken saygy gsterirler. nk Peygamber ashaba dil uzatmay, onlarn deerlerini kmsemeyi yasaklam, herhangi bir sahabinin yapm olduu azck bir amelin bakalarnn yapm olduu pekok amelden stn geldiini beyan etmitir. Bu ise onlarn ihlslarnn mkemmelliinden, imanlarnn samimi oluundan dolaydr.

188

Ashab- Kiram Arasnda Fazilet Fark:

"Hudeybiye bar demek olan Fetihten nce Allah yolunda infakta bulunup savam olan kimselerin, daha sonradan infakta bulunup savaanlardan daha faziletli olduunu kabul ederler. Muhacirleri, ensardan nde bilirler. Yce Allahn Bedire katlanlara -ki yzon ksur kii idiler-: "Dilediinizi yapnz, ben size (gnahlarnz) baladm." 1 dediine inanrlar.

189

Aacn altnda Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n haber verdii gibi 2 beyat eden kimselerden hibirisinin cehenneme girmeyeceine, aksine yce Allahn kendilerinden raz olup onlarn da yce Allahn mkfatndan honut olacaklarna da inanrlar. Bunla, 1400 kiiden daha fazla idiler.1 "Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n cennetlik olduklarna tanklk ettii kimselerin, cennetlik olduklarna onlar da tanklk ederler. Aere-i mbeere, Sabit b. Kays b. emms ve dier ashab- kiram gibi." Mellifin: "Hudeybiye bar demek olan fetihden nce infak edip, savam kimseleri ondan sonra infak edip savam kimselerden stn tutarlar" ifadelerine sebep bu husustaki Kurni nassn varldr. Yce Allah el-Hadid suresinde yle buyurmaktadr: "Aranzdan fetihten nce infak edip, savaanlar (dierleriyle) bir olmaz. Onlarn dereceleri fetih sonrasnda infak edip, savaanlardan daha byktr. Bununla beraber Allah hepsine de elHsny (cenneti) vaad etmitir." (el-Hadid, 57/10) yet-i kermede geen "Fetih"in Hudeybiye bar diye aklanmasna gelince, mehur olan aklama ekli budur ve Fetih suresinin Hudeybiye barnn sonrasnda nazil olduu sahih rivayetle sabit olmutur.2 Bu bara fetih denilmesinin sebebi ise slamn izzeti, g kazanmas, yaylmas, insanlarn slama girmeleri hususlarnda olduka nemli sonular dourmu olmasndan dolaydr.

Muhacirler ve Ensar: "Muhacirleri, ensardan nde tutarlar" ifadelerine sebeb de udur: nk muhacirler Allahn dinine yardm etmek ile hicret etmek gibi iki vasfa sahiptirler. Bundan dolay raid halifeler ile aere-i mbeerenin geri kalanlar muhacirler arasndandr. Ayrca Kurn- Kermde gerek et-Tevbe suresinde3, gerek el-Har suresinde4 muhacirlerin, ensarn nnde olduklarn belirtmektedir. Byle bir stn tutma (tafdil) genelin genele faziletli olduunu kabul etmektir. Bu ensar arasndaki birtakm kimselerin muhacirler arasndaki baz kimselerden daha faziletli olmasna aykr deildir. Ebu Bekr -radyallahu anh-n Sakife gn yapt konumada u szleri syledii rivayet edilmitir: "Biz muhacirler insanlar arasnda ilk mslman olan kimseleriz. Biz sizden nce mslman olduk. Kurn- Kermde de sizden ncelikli olduumuz belirtilmitir. O bakmdan emirler bizler olmalyz, sizler de bizim vezirlerimiz (yardmclarmz)snz."1

190

Bedire Katlanlar: "Yce Allahn Bedir ehline... dediine inanrlar" szlerine gelince, mer -radyallahu anh- Bedire katlm bulunan Hatb b. Ebi Belteay Kureylilere Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n ordusuyla zerlerine gelmek iin hazrlandn haber veren bir mektub yazd iin ldrmek isteyince, Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ona yle demiti: "Yce Allah Bedir ehline: stediinizi yapnz ben size mafiret ettim, dememi olduunu nerden biliyorsun, ey mer?"

Aa Altnda Peygambere Beyat Edenler: "Aa altnda Peygambere beyat eden hibir kimsenin cehenneme girmeyeceine... de" szlerine gelince, bunun gerekesi Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n bunu bylece haber vermi olmas ve yce Allahn u buyruudur:"Andolsun ki aacn altnda sana beyat ederlerken Allah mminlerden raz olmutur..." (el-Feth, 48/18) te yce Allahn bu ekilde onlardan raz olmu olmas, onlar azablandrmak istemesine engeldir, onlara ikramda bulunmasn ve mkfatlandrlmalarn gerektirmektedir.

Cennet ile Mjdelenenler: "Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n kendilerine tanklk ettii kimselerin cennete gireceklerine tanklk ederler. Aere-i mbeere, Sabit b. Kays b. emms ve dier sahabilere olduu gibi..." ifadelerine gelince; Aere-i mbeere unlardr: Ebu Bekr, mer, Osman, Ali, Talha, Zbeyr, Sad b. Ebi Vakkas, Said b. Zeyd, Abdur-Rahman b. Avf ve Ebu Ubeyde b. el-Cerrah2 Sabit b. Kays3, Ukkae b. Mihsan4, Abdullah b. Selam5 gibileri ile onlarn dnda cennet ehlinden olduklarna dair sahih haberin varid olduu herkesin1 de (cennetlik olduuna ahitlik ederler.)

191

Raid Halifeler: "Mminlerin emiri Ali b. Ebi Talib -radyallahu anh-dan mtevatir nakil ile gelmi olan: Bu mmetin peygamberinden sonra en hayrllar Ebu Bekir, sonra merdir, eklindeki naklin gereini ikrar ve kabul ederler. nc olarak Osman ve drdnc olarak Ali (r.anhum)in faziletli olduunu sylerler. Nitekim rivayetler de buna bylece dellet ettii gibi ashab- kiramda (halifelie) beyat hususunda Osman -radyallahu anh-n ncelenmesini icma ile kabul etmilerdir. Bununla birlikte baz ehl-i snnet mensubu kimseler Ebu Bekir ile Osman -radyallahu anh-n ne geirilmelerini -ittifak ile kabul etmekle birlikte- Osman ile Ali -radyallahu anh-den hangisinin faziletli olduu hususunda ihtilaf etmi bulunuyorlar. Kimileri Osman ncelemi ve baka bir ey sylememi yahut ta drdnc olarak Aliyi saymlar, kimileri de Aliyi ncelemi, kimileri ise bu konuda bir ey sylememilerdir. Fakat nihayette ehl-i snnet Osman -radyallahu anh-n efdal olduuna, ondan sonra da Alinin geldiine karar klmlardr. Bununla birlikte bu mesele -Osman ve Ali meselesi- ehl-i snnetin cumhurunun kanaatine gre bu hususta muhalif kanaat kabul eden kimselerin sapk kabul edilecei esas meselelerden deildir. [Fakat kiinin sapk olduuna hkm verilmesine sebeb tekil eden mesele] 1 hilafet meselesidir. nk onlar (ehl-i snnet vel-cemaat) Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-dan sonra halifeliin (srasyla) Ebu Bekir, mer, sonra Osman, sonra da Aliye getiine inanrlar. Bunlardan herhangi birisinin halifeliine dil uzatan bir kimse evindeki eeinden de daha akndr." Mellifin: "Mminlerin emiri Ali b. Ebi Talib ve bakalarndan mtevatir olarak nakledilen, bu mmetin peygamberinden sonra en faziletlilerinin Ebu Bekir ve mer olduuna inanrlar" eklindeki ifadelerini ele alalm: Rivayet edildii zere Ali -radyallahu anh- bu hususu Kfe minberinden irad ettii hutbesinde sylemitir. Pek byk bir kalabalk onun bu szlerini de dinlemitir. O yle derdi: Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bizler kendisinden sonra aramzda en faziletli olan kiinin Ebu Bekir olduunu kesin olarak renmedike, Ebu Bekir de aramzda kendisinden sonra en faziletli kiinin mer olduunu bilmedike vefat etmediler."2

192

"nc olarak Osman ve drdnc olarak ta Aliyi..." eklindeki szlerine gelince; ehl-i snnetin cumhurunun kabul ettii gre gre raid halifelerin fazilet itibariyle sralar halifelik sralarna uygundur. Bundan dolay onlar Osmann, Aliden faziletli olduunu kabul ederler. Buna delil olarak da Ashab- Kiramn halifelie beyat hususunda Aliden nce Osman -radyallahu anh-a beyat etmi olduklarn gsterirler. Ehl-i snnetten bazlar da Alinin faziletli olduunu sylerler. nk bunlarn grne gre Ali -radyallahu anh-n meziyet ve menkbelerine dair gelen rivayetler daha fazladr. Kimisi de bu hususta herhangi bir gr belirtmez. Durum ne olursa olsun mellifin de belirttii gibi daha faziletli olu meselesi muhalefet eden kimselerin sapklklarna hkmetmeyi gerektiren asl meselelerden deildir. Gr ayrlnn mmkn olabilecei fer meselelerdendir.

Halifelik: Halifelik meselesine gelince, Osman -radyallahu anh-n halifeliinin sahih bir halifelik olduuna inanmak gerekir. nk onun halifelie seilmesi mer -radyallahu anh-n kendisinden sonraki halifeyi semek zere tayin etmi olduu alt kiilik 1 istiare heyetinin kararnn bir sonucu olmutu. Buna gre Osman -radyallahu anh-n halifeliinin batl olduunu, Ali -radyallahu anh-n halifelie ondan daha ok hak sahibi olduunu iddia eden bir kimse bu ifadelerindeki muhacir ve ensar kk drc anlamlar ihtiva etmekle birlikte, ilik anlaynn daha ar bast bidati ve sapk bir kimsedir.

l-i Beyti Sevmek:

193

"(Ehl-i snnet vel-cemaat) Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n ehl-i beytini severler. Onlar veli edinir ve onlar hakknda Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n adiri Hum gnnde sylemi olduu u szlerindeki vasiyetine riayet ederler: "[Benim ehl-i beytim hakknda sizlere Allah hatrlatrm.] 1" 2 Yine Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- baz Kureylilerin, Haimoullarna kat davrandndan kendisine ikyette bulunan amcas Abbasa da yle demitir: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki, Allah iin ve benim akrabalm dolaysyla sizleri sevmedike iman etmi olamazlar." 3 Bir baka hadisinde de yle buyurmaktadr: "Muhakkak Allah smailoullarn semitir. smailoullarndan Kinaneyi, Kinaneden Kureyi semi, Kureyten Haimoullarn, Haimoullarndan da beni semitir." 4

Peygamberin Ehl-i Beyti: Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n ehl-i beyti, sadaka almalar haram klnan kimselerdir. Bunlar ise Ali, Cafer, Akl ve Abbasoullardr. Hepsi de Haimoullarndandr. Muttaliboullar da bunlar arasndadr. nk Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmutur: "Onlar ne cahiliye dneminde, ne slam geldikten sonra bizden ayrlmadlar."5 Bundan dolay ehl-i snnet vel-cemaat onlara gerektii gibi hrmet ederler. Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-a olan akrabalk balarn gzetirler. Ayn ekilde mslman olmalar ve mslman olmaktaki ncelikleri yce Allahn dinine yardmc olmak noktasnda gzel snav vermi olmalar dolaysyla da onlar severler. "adiru Hum (hum havuzu, su birikintisi)"; denildiine gre Mekke ile Medine arasnda el-Cuhfe diye bulunan bir yerdeki su birikintisinin kendisine izafe edildii boyaclk yapan bir adamn addr. Bir dier gre gre Hum orada bu su birikintisinin kendisine izafe edildii sk aalk bir yerdir. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n amcasna syledii: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki Allah iin ve benim akrabalm dolaysyla sizleri sevmedike iman etmi olamazlar." sznn anlamna gelince: Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n ehl-i beytini ncelikli olarak Allah iin, ikinci olarak da Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n yanndaki konumlar ve nesebinin onlarla birlemesi iin sevmedike, kimsenin imannn kemale ermeyeceini ifade eder. Onlar Allah iin sevmenin gerei, onlarn da Allah iin

194

sevilmeleri ve veli (dost) edinilmeleri gereken Allahn dostlar ve Allaha itaat eden kimseler olularndan dolaydr.

Mminlerin Annelerini Sevmek: "Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n hanmlar ve mminlerin annelerini de veli edinirler. Onlarn hirette de Peygamber efendimizin hanmlar olacaklarna inanrlar. zellikle ocuklarnn ounluunun annesi olan, ona ilk iman eden, dininde ona destek olan ve Peygamberin nezdinde nemli bir yeri olan Hadice -radyallahu anha-y; Ve Ebu Bekir es-Sddykn kz olan ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n hakknda: "ienin dier kadnlara stnl, tiridin dier yemeklere stnl gibidir." 1 dedii sddyka (Aie -radyallahu anha)y (dost ve veli edinirler.)" Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n hanmlar nikah ile kendileri ile evlenmi olduu hanmlar olup bunlarn birincisi Huveylid kz Hadice -radyallahu anha-dr. Peygamber olmadan nce Mekkede onunla evlenmitir. O srada Peygamber yirmibe yanda idi. Hadice -radyallahu anha- ise Peygamberden onbe ya daha bykt. Vefat edinceye kadar ondan baka bir hanmla evlenmedi. brahim dnda btn ocuklar ondandr. Ona ilk iman eden kii odur. Risalet grevinin yklerini tamak noktasnda ona ilk destek veren de odur. Altmbe yanda hicretten yl nce vefat etmitir. Ondan sonra da Zemaa kz Sevde -radyallahu anha- ile evlenmitir. ie -radyallahu anha- ile nikh akdini yaptnda alt yanda idi. Nihayet Medineye hicret ettikten sonra dokuz yanda iken onunla gerdee girmitir. Peygamber efendimizin hanmlarndan birisi de Um Seleme (r.anha)dr. lk kocas Ebu Selemeden sonra onunla evlenmitir. Cah kz Zeyneb ile de Zeyd b. Harisenin, Zeynebi boamasndan sonra evlenmitir. Yahut ta daha sahih olan gre gre yce Allah, Peygamber efendimizi Zeyneble evlendirmitir. Haris kz Cuveyriye, Huyey kz Safiye, mer kz Hafsa, Huzeyme kz Zeyneb de mminlerin anneleridirler. Bunlar hirette de Peygamber efendimizin hanmlardr. Mutlak olarak onlarn en faziletli olanlar ise Hadice ve Aie -radyallahu anha-drlar. Rafzler ile Nevasbn Ashaba Kar Tutumlar:

195

196

197

"Ayrca (ehl-i snnet vel-cemaat) ashaba buzeden ve onlara dil uzatan Rafzlerin 1 izledikleri yoldan uzak olduklarn belirtirler. Ayn ekilde sz [yahut] 2 davranlar ile ehl-i beyte eziyet veren Nevsb 3in izledikleri yoldan da uzaktrlar. Ashab arasnda meydana gelen olaylar hakknda sz sylemekten kanr ve yle derler: Onlarn bu olumsuz halleri ile ilgili olarak gelmi olan bu rivayetlerin kimisi yalandr, kimisine birtakm ilaveler yaplm yahut eksiltmelerde bulunulmu ve gerek ekli deitirilmitir. Bunlarn sahih olanlarnda ise onlar mazurdurlar. Ya itihad edip isabet etmiler yahut ta itihad edip hata etmilerdir.

Ashab Masum Deildir: Bununla birlikte ehl-i snnet vel-cemaat ashab- kiramdan herbir kimsenin byk olsun, kk olsun gnahlardan masum olduklarna inanmazlar. Aksine genel olarak onlarn gnah ilemeleri mmkndr. Bununla birlikte nce mslman olmu olmalar ve sahib olduklar faziletler -eer meydana gelmise- yapm olduklar gnahlarn mafiret edilmesini gerektirir. [yle ki onlarn] 4 kendilerinden sonra gelmi olanlarn balanmayacak trden olan gnahlar balanabilir. nk onlarn kendilerinden sonra gelenlerin sahib olamayacaklar trden gnahlar silen hasenatlar vardr.

Ashab Nesillerin En Hayrlsdr:

198

Onlarn nesillerin en hayrls olduklar, onlardan herhangi birisinin sadaka olarak vermi olduu bir mudn kendilerinden sonra gelenlerden bir kimsenin harcayabilecei Uhud da kadar altndan daha faziletli olaca Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n buyruu ile sabit olmutur. Dier taraftan onlardan herhangi birisinden sadr olmu bir gnahtan tr tevbe etmi olmas yahut o gnah silecek iyiliklerde bulunmu olmas ya da erken slama girmi olmasnn fazileti yahut insanlar arasnda efaatine bakalarna gre daha layk olduu Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-in efaati ya da dnyada kar karya kald bir bel ve sknt dolays ile bu gnah affedilmi, rtlm de olabilir. Muhakkak olarak bilinen gnahlarda durum byle olduuna gre; itihad edip de isabet etmi olmalar halinde iki ecir, hata etmi olmalar halinde ise tek bir ecir alp hatalarnn da balanabilecei trden olan itihad ettikleri ilerde ya durum nasl olur? Dier taraftan onlardan bazlar tarafndan yaplm ve uygun karlanmayan baz fiilleri Allaha ve Raslne iman, Allah yolunda cihad etmek, hicret, Allahn dinine yardm etmek, faydal bilgi ve salih amel gibi sahib olduklar faziletler ve gzelliklere nisbetle olduka azdr ve balanacak zelliktedir. Bir ilim ve bir basiret ile onlarn yaaylarn ve yce Allahn onlara ihsan etmi olduu faziletleri tetkik eden bir kimse kesin olarak unu bilmi olacaktr: Peygamberlerden sonra insanlarn en hayrllar onlardr. Ne ncesinden onlar gibi gelmitir, ne de sonra onlar gibileri gelecektir. Onlar mmetlerin en hayrllar, Allah nezdinde de en deerli mmet olan bu mmeti meydana getiren nesillerin en sekin olandrlar." Ali ve onun aile halk hususunda ar gitmek, onun dndaki ashab- kiram buzedip, onlara dil uzatp, tekfir etmek eklindeki Rafizlerin izledikleri yoldan ehl-i snnet velcemaatin uzak olduklarn anlatmak istemektedir. Bunlara bu ismi veren ilk kii Zeyd b. Ali1 -Allahn rahmeti zerine olsun-dir. Kendisine beyat etmek iin Ebu Bekir ile merin halifeliini kabul etmediini ifade etmesini istediklerinde o bu istei yerine getirmemi, bundan dolay etrafndan dalp gitmilerdi. Kendisi de onlara: Siz beni rafd ettiniz (beni terkettiniz) demiti. te o gnden itibaren bunlara "Rafizler" ad verilmitir. Rafzlerin frkalar pek oktur. Kimileri ar gitmitir, kimileri o kadar ar deildir. Ehl-i snnet vel-cemaat ayn ekilde bilinen siyasi birtakm sebebler ve olaylar dolaysyla peygamberlik hanedanna dmanlk ilan eden Nevsbn yolundan da uzaktrlar.

199

Ehl-i Snnet Vel-Cemaatin Ashab- Kiram Arasndaki Anlamazlklara Kar Tutumlar: Ehl-i snnet vel-cemaat, ashab -radyallahu anh- arasnda meydana gelmi anlamazlklara dalmaktan uzak kalrlar. zellikle Osman -radyallahu anh-n ldrlmesinden sonra Ali, Talha ile Zbeyr arasnda meydana gelen olaylar ile daha sonralar Ali, Muaviye, Amr b. el-s ve bakalar arasnda cereyan etmi olaylar hakknda... Ashabn kt halleri ile ilgili gelmi rivayetlerin ounluunun yalan yahut gerekleri tahrif edilmi olduklarn kabul ederler. Bu rivayetlerin sahih olanlarn ise ashabn bu hususta mazur olduklarn kabul ederek: Onlar tevil etmi ve itihad etmi kimselerdir, derler. Bununla birlikte ashabn byk kk gnahlardan korunmu (masum) olduklarn da iddia etmezler. Fakat onlarn erken dnemlerde mslman olular, faziletleri, Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-a sahabe olular, onunla birlikte cihad etmi olmalar, onlardan sadr olmu olmas ihtimal dahilinde bulunan yanllklarnn mafiret edilmesini gerektirmektedir. nk onlar Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n tankl ile btn nesillerin en hayrllar ve en faziletlileridir. Onlardan herhangi birisinin Allah yolunda harcam olduu bir md yahut onun yars bir miktar onlardan sonra gelenlerden bir kimsenin Uhud da kadar sadaka olarak dataca altndan daha faziletlidir. Mellif -Allah Ona Rahmet Etsin- unu kastetmektedir: Onlardan herhangi bir kimsenin yce Allahn kendisine gazab etmesini gerektirecek bir gnah zerinde srar ederek lm olmas kabul edilemez. Aksine fiilen onlardan herhangi bir kimseden eer bir gnah sadr olmu ise szn ettii hallerden herhangi birisi szkonusudur. Ya lmnden nce tevbe etmitir, ya iledii bu gnah giderecek ve silecek iyilikler yapmtr, ya erken dnemde slma girmi olmasnn fazileti dolaysyla bu gnah ona balanmtr. Nitekim Bedire katlanlar ile aa altnda peygambere beyat edenlerin gnahlar bundan tr balanmtr. Yahut Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n efaati ile gnah balanacaktr. nk insanlar arasnda onun efaati dolaysyla en mutlu olmaya ve o efaate en ok hak kazanmaya layk olanlar onlardr. Yahut ta dnyada gerek kendi ahsnda, gerek malnda, gerekse de ocuklar hakknda kar karya kald bir bela ve musibet dolaysyla onun gnah affedilmi olabilir. Onlarn muhakkak olarak iledikleri kabul edilen gnahlara nisbetle inanlmas gereken bu olduuna gre; itihad ve hata edebilme konusu olan hususlarda gnahlarnn balanmayaca nasl sylenebilir?

200

Dier taraftan onlarn hata ettikleri kabul edilen bu husus, sahib olduklar gzellik ve faziletler ile llecek olursa, adeta bu kusurlar denizde bir damla bile olmaz. Hulasa, peygamberini seen yce Allah o peygamberine bu ashab semitir. Onlar peygamberlerden sonra en hayrl insanlardr. mmetlerin en faziletlileri olan bu mmet arasndan sekin kimselerdir. Mellifin ashab- kiram hakkndaki bu aklamalarn dikkatle dnen bir kimse, cahil ve mutaassplarn ona yaptklar iftiralardan, onlarn ashabn deerine kar hcum eden bir tavr takndn, onlarn deerlerini kltp, icmalarna kar ktn ve buna benzer aslsz iddia ve iftiralar ona yaktran mutaassp cahillerin yaptklar bu iftiralara son derece hayret eder.

Evliynn Kermetleri: "Ehl-i snnetin kabul ettikleri esaslardan birisi de evliynn kermetleri ile yce Allahn onlar vastas ile gerekletirdii eitli ilim, keif, kudret ve tesir kabilinden meydana getirdii olaanst hadiseleri tasdik etmektir. Ayrca gerek Kehf suresinde ve bakalarnda nceki mmetlerden ve gerekse de bu mmetin ilkleri olan ashab- kiram ile tabinden [nakledilen] 1 ile mmetin dier [frkalar] 2 ndan nakledilenleri de (tasdik ederler). Ayrca bunlar bu mmet arasnda kyamet gnne kadar devam edecektir." Peygamberlerinin getirdikleri hidayete tabi olan Allah dostlarna yce Allahn birtakm kerametler verdiini kitab ve snnetin nasslar mtevatir bir ekilde ortaya koyduu gibi, eski ve yeni olaylar da buna dellet etmektedir. Keramet olaanst bir itir. Yce Allah bunu velilerinden bir velisi vastas ile gsterir.3 Bunu da o kimseye ya dini, ya da dnyevi bir hususta yardmc olmak zere yapar.

Mucize ile Keramet Arasndaki Fark: Mucize ile keramet arasndaki fark u ortaya koymaktadr: Mucize kerametten farkl olarak risalet iddias ile birlikte gsterilir. Bu kerametlerin meydana gelmesi birtakm hikmetler ve birok maslahatlar ihtiva etmektedir. Bunlarn nemlileri unlardr:

201

1- Keramet de mucize gibi yce Allahn kudretinin kemaline, Onun meietinin etkinliine, Onun diledii hereyi yaptna, bu grlen snnetler (tabi kanunlar) ile allm sebeblerin dnda insanlarn bilme imknn bulamad amelleri ile de tesbit edemeyecekleri baka birtakm snnetlerinin olduunun en byk delilidir. Bu kerametlerden birisi Ashab- Kehf kssasdr. Yce Allah bu upuzun sre ierisinde onlar uyutmu olmakla birlikte, bedenlerini dalp, yok olmaktan korumu olmasdr. Mihrabnda (mabedinde) bir kenara ekilmi olduu halde rzknn kendisine ulatrlmas da yce Allahn mran kz Meryeme vermi olduu kerametlerdendir. yle ki Zekeriya -aleyhisselm- bu ie arm ve ona: "Bu sana nereden geliyor?" (Al-i mran, 3/37) diye sormutu. Babasz olarak sa -aleyhisselm-a gebe kalm olmas, onu dourmu olmas, beikte iken konumas ve dier hususlar da bu trden birer keramettir. 2- Evliyann kerametlerinin meydana gelmesi gerekte peygamberlere bir mucizedir. nk bu kerametler ancak onlarn peygamberlerine tabi olmalarnn, onlarn gsterdikleri hidayet zere yrmelerinin bereketi ile onlar tarafndan gsterilebilmektedir. 3- Velilerin kerametleri yce Allahn onlara dnya hayatnda abuklatrd bir mjdedir. Burada mjdeden kast, onlarn veli olduklarna, akibetlerinin gzelliklerine dellet eden bir i olmasdr. te kerametler de bu kabilden bir delleti ihtiva etmektedir. Bununla birlikte kerametler bu mmet arasnda kyamet gnne kadar var olacaktr ve kesilmeyecektir. Bu hususta grlenler bunun en byk delilidir. Felsefeciler1 peygamberlerin mucizelerini kabul etmedikleri gibi, evliyann kerametlerini de kabul etmezler. Mutezile ile baz Ear mezhebi mensubu kimseler de kerametleri mucizeye karabilir iddias ile kabul etmemilerdir. Ancak bu rk bir iddiadr, nk keramet belirttiimiz gibi peygamberlik davas ile birlikte gsterilmez. Bununla birlikte kendilerine mutasavvf adn veren bidat, tarikat mensubu yalanc deccallerin ve insanlarn gzlerini boyayan kimselerin meydana getirdikleri ameller ile eytani birtakm olaan st gibi grlen hadiselere de dikkat etmek gerekir. Atee girmek, kendilerine silah vurmak, ylanlar tutmak, gayba dair haber vermek gibi... Bunlarn kerametle hibir ilgisi yoktur. nk keramet Allahn gerek velilerinin eliyle gerekleir. Bunlar ise eytanlarn velileridirler.

202

Snnet ve Bidat: "Dier taraftan ehl-i snnet vel-cemaatin tarikat (yolu) batnen ve zahiren Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n izinden gitmek, ilk nde gidenler olan muhacirler ve ensarn yoluna uymak ve Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n u buyruundaki vasiyetine uymaktr: "Benim snnetime ve benden sonra gelen raid ve hidayete erdirilmi halifelerin snnetine uymaya baknz. Bu snnete smsk sarln ve onu az dilerinizle kavrayn. Sonradan ortaya kartlan ilerden saknn. nk hi phesiz [sonradan ortaya kartlan] herey [bir bidattir ve her] 1 bidat dallettir." 2 En doru szn Allahn sz, en doru yolun Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-n gsterdii yol olduunu bilirler. Allahn kelmn, o kelmn dnda kalan eitli insanlarn kelmna tercih ederler. Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-n yolunu da herkesin yolundan ncelikli bilirler. te bundan dolay onlara ehl-i kitab ve snnet ad verilmi, ehlul-cemaat denilmitir. nk cemaat demek [icma] 3 demektir. Bunun ztt ise ayrlktr. Her ne kadar (cemaat) lafz biraraya gelip toplanm bir topluluun kendisinin ad haline gelmi ise de bu byledir. cma ise ilim ve dinde dayanak kabul edilen nc esastr. te ehl-i snnet vel-cemaat insanlarn kabul ettikleri btn szler ile din ile ilgisi bulunan gizli ya da ak btn amelleri bu esas ile lp bierler. Esas kabul edilen icma ise selef-i salihin zerinde bulunduklar yoldur. Zira onlardan sonra ayrlklar oalm [ve mmet arasnda yaylmtr.] 4"

Ehl-i Snnet Vel-Cemaat Yolunun Esaslar: "Ehl-i snnet vel-cemaatin yolu..." ifadesi itikadi (usul) meselelerinde izledikleri yoldan ayr olarak gerek usule, gerek fura dair btn dini hkmleri karmak iin izledikleri yolu aklamak sadedindedir. zlenen bu yolun esas vardr: 1- Szlerin en hayrls ve en dorusu olan yce Allahn kitab, Onlar, hibir insann szn Allahn sznn nne geirmezler. 2- Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n snneti ile onun hidayet ve yoluna dair gelmi olan nakiller. Hibir insann izledii yolu bunun nnde tutmazlar.

203

3- Ayrlklardan, danklklardan eitli bidat ve yanl grlerin ortaya kmasndan nce bu mmetin ilk neslinin zerinde icma ettii hususlar. Bu dnemden sonra meydana gelmi insanlarn ortaya attklar grler ile kabul ettikleri kanaatlere gelince, bunlar kitab, snnet ve icmadan ibaret olan bu esas ile ler, bierler. Bunlara uygun derse kabul ederler, bunlara aykr olursa syleyenin kim olduuna bakmakszn reddederler. te orta yol, dosdoru yol budur. Onu izleyen sapmaz, ona uyan bedbaht olmaz. Nasslarla diledii gibi oynayp, kitab tevil eden, sahih hadisleri inkr eden, selefin icmana aldrmayan kimseler ile rasgele nne geleni alp, her gr kabul eden, herbir sz benimseyen bu konuda doru ile yanl, sahih olan ile olmayan birbirinden ayrdetmeye kalkmayan ve bunu nemsemeyenlerin yollar arasnda orta bir yoldur. Gzel Ahlakn Esaslar:

204

"Dier taraftan onlar bu esaslarla beraber eriatn gerektirdii ekilde iyilii emredip ktlkten alkorlar. Yneticilerle birlikte -ister iyi, ister gnahkr olsunlar- haccn, cihadn, cuma ve bayramlarn gereklerinin yerine getirilecei grndedirler, cemaatle namaza dikkat ederler. mmete nasihatta bulunmay dinin bir gerei olarak kabul eder. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n: "Mminin, mmine kar durumu birbirini glendiren, birbirine

205

kenetlenmi bir yap gibidir." deyip, parmaklarn birbirine geirmesi 1 ile "mminlerin sevgi, merhamet ve efkatlerinde birbirlerine kar durumlar bir vcudun durumuna benzer. Onun herhangi bir organ rahatszlanacak olursa, vcudun dier ksmlar ate ykselmesi ve uykusuz kalmak ile onun bu zdrabna katlr" 2 hadislerinin ifade ettii manaya inanrlar. Bel ve musibetlere kar sabrl olmay [rahatlk zamanlarnda] 3 kretmeyi, ac ilahi kaza ve hkmlere raz olmay emrederler. Ahlkn stn deerlerine, gzel amellere arr ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n: "man en mkemmel mmin, ahlk en gzel olanlardr" 4 hadisinin anlamna iman ederler. Seninle ilikileri kopartann ban gzetmene, seni mahrum edene vermene, sana zulmedeni affetmene seni tevik ederler. Anne-babaya iyilikte bulunmay, akrabalk ban gzetmeyi, gzel komuluk ilikilerini, yetimlere, yoksullara, yolculara iyilikte bulunmay, klelere efkat ve merhametle davranmay emrederler. Bbrlenmeyi, byklenmeyi, haddi amay, hakl ya da haksz olarak dier insanlara kar taarruzlarda bulunmay yasaklarlar. Yce ahlak deerleri emreder, baya huylar yasaklarlar. ster bu kabilden, ister bunlarn dndakilerden olsun syleyip yaptklar btn hususlarda onlar yalnzca kitab ve snnete tabi olurlar. [Onlarn izledikleri yol ise yce Allahn Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- ile gndermi olduu slam dinidir.]1" "Sonra bu esaslarla birlikte onlar..." ifadeleriyle mellif, bu blmde ehl-i snnet velcemaatin ahlak olarak bilinen stn ahlaki deerlerin esaslarn ortaya koymaya almtr. Bunlar eriat ve akl ile iyi ve gzel olduu bilinen marufu emretmek ile akl ve eriate irkin grlen kt (mnker)den alkoymaktr. Bunu da Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n u buyruundan anlald gibi, eriatn bu farizay yerine getirilmesini gerekli grd ekilde ifa ederler: "Sizden kim bir mnker grrse, onu eliyle deitirsin. Eer gc yetimezse diliyle, eer ona da g yetirmezse kalbi ile (deitirsin). Bu ise imann en zayf halidir."2 Kim olurlarsa olsunlar, yneticilerle birlikte cumalara, cemaatlere, hac ve cihada katlmak da onlarn kabul ettikleri esaslardandr. nk Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-: "yi olsun, gnahkr olsun herkesin arkasnda namaz klnz."3 diye buyurmutur.

206

"Din nasihattan ibarettir"4 buyruu dolaysyla da her mslmana nasihatte bulunmak ta bu ahlk deerlerindendir. man kardeliinin gerektirdii karlkl merhamet, sevgi ve yardmlamay sahih bir ekilde anlamak da onlarn ahlk deerleri arasndadr. Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n mminleri talar birbirini destekleyen, birbirine kenetlenmi yapya yahut ta hayra ve stn ahlk deerlere davet noktasnda organlar birbiriyle salam ilikiler iinde bulunan bir vcuda benzettii hadislerde olduu gibi... O bakmdan onlar musibetlere kar sabrl olmaya, nimetlere kar kretmeye, Allahn kaza ve kaderine raz olmaya... ve buna benzer szn ettii dier hususlara davet ederler.

207

Frka-i Nciye (Kurtulmu Frka), Ehl-i Snnet Vel-Cemaattir:

"Ancak Peygamber, -sallallahu aleyhi ve sellem-n mmetinin yetmi frkaya ayrlacan, bunlarn cemaati tekil eden birtanesi dnda cehennemde olacaklarn 1 diye haber verdiine ve yine ondan rivayet edilen bir hadiste belirtildii zere: "Onlar ise bugn

208

benim ve ashabmn zerinde bulunduum yolun benzeri zerinde olanlardr." 2 diye buyurduundan tr hertrl aibeden arnm, katksz slama smsk yapanlar ehl-i snnet vel-cemaati tekil ederler. Sddklar, ehidler, salihler onlar arasndadr. Hidayetin nderleri, karanln aydnlatc kandilleri, ard ardna nakledilegelmi1 byk menkbeler ile nakledilegelmi faziletlerin sahibleri onlar arasndadr. Ebdal da onlar arasndadr, mslmanlarn hidayet zere olduklar ve [dirayetlerini] 2 kabul ettikleri kimseler olan [din nderi kimseler] 3 de onlar arasndadr. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n haklarnda: "mmetimden hak zere ilh yardma mazhar bir kesim var olmaya devam edecektir. Onlara muhalefet edenlerin de, onlar yardmsz brakanlarn da ona zararlar olmayacaktr. Kyamet kopuncaya kadar bu byle kalacaktr." 4 diye buyurduu ilahi yardma mazhar olan kesim de onlardr. Yce Allahtan bizleri de onlardan klmasn, bizi hidayete ilettikten sonra kalblerimizi saptrmamasn, kendi nezdinden bizlere bir rahmet balamasn niyaz ederiz. phesiz ki O ok balaycdr. Dorusunu da en iyi bilen Allahtr. Muhammede, onun aile halkna ve ashabna Allahn pek ok salt ve selmlar olsun." "Sddklar... onlarn arasndadr" szlerinde geen sddklar "sdk"den mblaa kipidir. Bununla oka tasdik eden kimse anlatlr. Ebu Bekr -radyallahu anh- bu mmetin ilk sddkidir. ehidler ise ehidin ouludur, Allah yolunda sava esnasnda ldrlen kimse demektir. Ebdal5 kelimesi "bedl"in ouludur. Bunlar bu dini yenilemek ve bu dini savunmak hususunda ard arkasna gelen kimselerdir. Nitekim hadiste yle buyurulmutur: "Her yz yln banda yce Allah bu mmete dininin ilerini yenileyecek kimse(ler) gnderir."6 Dorusunu en iyi bilen Allahtr. Allah Muhammede, onun aile halkna ve ashabna pek ok salt ve selm eylesin.

209

el-Akdetl-Vstyye erhine Ek Blm

Alev b. Abdulkdir es-Sakkf

210

211

Arapa nc Basknn nsznden

nsz

lemlerin Rabbi olan Allaha hamdolsun. Salt ve selm Peygamberimiz Muhammede, onun aile halkna ve btn ashabna olsun. nc basksn sunmakta olduumuz, byk ilim adam Muhammed Halil el-Herrsn "el-Akdetul-Vstyye erhi" adl eserini -akide ile ilgili bahisleri tamamlamak kastyla sonunda ilave edeceimiz ekleri ile birlikte- sunmaktayz. bn Teymiyyenin "el-Vstyye" adn tayan akide risalesinde szkonusu etmedii birtakm meseleleri Ebu Cafer et-Tahavnin mehur akide metninden yahut ta onun arihi bn Ebil-zz el-Hanefnin aklamalarndan hareketle aadaki balklar erevesinde kaydetmeye altk: 1- Tevhidin eitleri, 2- Cemaat ve tefrika, 3- Muvalt ve mudt (dostluk ve dmanlk), 4- Allahn indirdiklerinden bakasyla hkmetmek, 5- Meru mslman yneticilere kar kmamak, 6- Misak, 7- sr ve Mira, 8- Kyametin almetleri,

212

9- Cennet ve cehennem, 10- Kelmn yerilmesi ile kitab ve snnetin nasslarna teslimiyetin gerei, Btn bu aklamalarmz yaparken eyhul-slam bn Teymiyyenin el-Vstyye adn tayan akide metniyle onun arihi el-Herrsn izledikleri zl anlatm yntemini biz de izleyerek aadaki ereve ierisinde sunmaya altk: 1- Tahavnin konu ile ilgili metni, 2- Dipnotta szn ettiimiz bu metnin bn Ebil-zzin erhi ile el-Elbannin tahkikinin sekizinci basksndaki yerini ve ayrca eyhul-slam bn Teymiyyenin herhangi bir kitabnda Tahavnin ifadelerine benzer ifadelerinin getii yerleri kaydetmek, 3- bn Ebil-zzin, Tahavnin szlerini erhi, 4- erhin kendisinde izlenen yolun aynsn takib ederek baz ksa notlar ekleyip, hadislerin kaynaklarnn belirtilmesi, 5- yetleri, hadisleri, kaynaklar ve dier hususlar genel fihristler arasnda almalar gereken yere yerletirmek, Bu hususta yce Allahn beni baarl klm olacan mit ettiim gibi, insanlara ehl-i snnet vel-cemaatn selefin akidesini retmeye kendilerini adam olan eitimci ve hocalara da bu almalarmn faydal olmasn Allahtan temenni ederim. Btn gzelliklerin lutuf ve nimeti ile tamama erdii yce Allaha hamd-u senlar olsun. Duamzn sonu alemlerin Rabbi olan Allaha hamdetmektir.

Ebu Muhammed Alev b. Abdil-Kadir es-Sakkf

213

Tevhid'in eitleri: Tahav -yce Allahn rahmeti zerine olsun- yle demektedir: "Allahn tevfkne inanarak, Allah tevhid hususunda deriz ki: Muhakkak Allah bir ve tektir, Onun hibir orta yoktur."1

Aklama: Tevhid hususu ihtiva etmektedir: 1- Allahn sfatlarna dair yaplacak aklamalar, 2- Rububiyetin tevhidi ve hereyin yaratcsnn yalnzca yce Allah olduunun aklanmas, 3- Uluhiyetin tevhidi. Bu da an yce Allahn ibadete ortaksz olarak ve tek bana layk olduunu ihtiva eder.2 1- (...)3 2- Rububiyetin tevhidi: Onun hereyin yaratcs olduunu, kinatta sfat ve fiilleri itibariyle birbirine denk iki yaratcnn bulunmadn kabul ve itiraf etmektir. Bu ekilde bir tevhidin phesiz bir hak olduu aktr. Bu tevhidin aksini Ademoullarna mensub bilinen herhangi bir kesim iddia etmi deildir. Aksine kalbler dier varlklarn varln kabul etmekten daha ok ve byk bir apta bu tevhidi ftri olarak kabul ve itiraf eder. Nitekim yce Allahn bize naklettii zere peygamberler yle demilerdir:"Peygamberleri yle demiti: Gkleri ve yeri yaratan... Allah hakknda m phe (ediyorsunuz)?" (brahim, 14/10) 3- ncs ise rububiyetin tevhidini de ihtiva eden, uluhiyetin tevhid edilmesidir. Bu da bir ve tek olarak, Ona hibir ortak komakszn, sadece Allaha ibadet etmek demektir. Mrik Araplar rububiyetin tevhidini, gkleri ve yeri yaratann birliini kabul ediyorlard. Nitekim yce Allah onlar hakknda bize unu bildirmektedir:"Andolsun onlara: Gklerle yeri kim yaratt? diye sorsan, onlar elbette: Allah diyeceklerdir." (Lokman, 31/25);"De ki: Yer ve ondakiler kimindir? Eer biliyorsanz (syleyin.) Onlar: Allahndr, diyeceklerdir. Sen de ki: O halde siz iyice dnp ibret almaz msnz?" (el-Muminn, 23/84-85)... Buna benzer yet-i kermeler Kurn- Kermde pek oktur.

214

Onlar putlarn kinatn yaratlmasnda Allaha ortak olduklarna inanmyorlard. Aksine onlar yce Allahn haklarnda haber verdii zere u halde idiler:"Ondan baka veli (ilh)lar edinenler: Biz bunlara ancak bizleri Allaha yaklatrsnlar diye ibadet ediyoruz (derler)." (ezZmer, 39/3);"Onlar Allah brakp kendilerine ne bir zarar, ne de bir fayda vermeyecek olan eylere taparlar. Bir de: Bunlar Allah katnda bizim efaatilerimizdir, derler. De ki: Siz Allaha gkte ve yerde bilmeyecei bir eyi mi haber veriyorsunuz? Haa. O, ortak tutmakta olduklar hereyden mnezzeh ve ycedir." (Yunus, 10/18) Bylelikle istenen tevhidin, rububiyetin tevhidini de ihtiva eden uluhiyetin tevhidi olduu anlalm olmaktadr. Cemaat ve Tefrika Tahav -Allah Ona Rahmet Etsin- yle demektedir: "Cemaati hak ve sevb, tefrikay ise sapmak ve azab olarak grrz."1

Aklama: Yce Allah yle buyurmaktadr:"Allahn ipine topluca sarln ve asla ayrlmayn." (l-i mran, 3/103);"Siz kendilerine apak deliller geldikten sonra paralanp ayrla denler gibi olmayn. te onlar iin byk bir azab vardr." (l-i mran, 3/105);"Dinlerini para para edip frka frka ayrlanlar var ya! Senin onlarla hibir ilikin yoktur. Onlarn ii ancak Allaha aittir. Sonra O, yaptklarn kendilerine haber verecektir." (l-i mran, 6/159) Yine yce Allah yle buyurmaktadr: "Onlarsa hala anlamazlk ierisindedirler. Rabbinin rahmet ettikleri mstesn." (Hud, 11/118-119) Bylece yce Allah rahmetine nail olmu kimseleri anlamazla dm olanlardan istisn etmektedir. Bir baka yerde de yle buyurmaktadr:"Bunun sebebi Allahn kitab hak ile indirmesidir. Muhakkak ki kitab hakknda anlamazla denler elbette uzak bir ayrlk iindedirler." (el-Bakara, 2/176) Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-de yle buyurmaktadr: "Kendilerine kitab verilmi olan iki kesim dinleri hususunda yetmiiki frkaya ayrldlar. Bu mmet ise yetmi frkaya ayrlacaktr. (Bununla hevlarnn peinden giden frkalar kastetmektedir.) Hepsi atetedir, birisi mstesn. O da cemaat(in izledii yol)dir."2 Bir rivayette de: Bu (kurtulan frka) hangisidir, ey Allahn Rasl? diye sordular. O da: "Benim ve ashabmn zerinde bulunduu yol(u izleyenlerdir)" diye cevab vermitir.3

215

Gerek asl meselelerde, gerek fer meselelerde mmetin hakknda anlamazla dt hususlar eer yce Allaha ve Raslne havale edilmeyecek olursa, bunlarda hakkn hangisi olduu ortaya kmayacaktr. Aksine bu hususlarda anlamazlk ierisinde olanlar bu tutturduklar yollarnda apak bir delil zere olamazlar. Eer Allah onlara rahmette bulunacak olursa, biri dierinin dediklerini kabul eder ve biri dierine kar hakszlk etmez. Ashab- Kiramn mer ve Osmann halifelii dneminde olduklar gibi, baz itihad meselelerinde birbirleriyle anlamazla derler. Biri dierinin kanaatinin doruluunu kabul eder. Ne o bakasna hakszlk eder, ne de bakas ona hakszlk eder. yet ilahi rahmete nil olmayacak olurlarsa, aralarnda ho karlanmayan ayrlklar meydana gelir. Ya kfir ve fask olduunu sylemek suretiyle szl olarak, yahut muhalif kanaati ileri sreni hapsetmek, dvmek ve ldrmek suretiyle fiil olarak birbirlerine hakszlk ederler. nsanlar eer Allahn Rasl ile gnderdiklerinin bir ksmn bilemeyecek olurlarsa, ya adaletli davranrlar yahut zalimlik ederler. Aralarnda adaletli davranan kimse peygamberlerin mirasndan kendisine ulam olann gereince amel edip bakasna zulmetmeyen kimsedir. Zalim kimse ise bakasna hakszlk eden kimsedir. Fakat byk ounluu zulmetmekte olduklarn bilmekle birlikte hakszlk ederler. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: "Kendilerine kitab verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra aralarndaki kskanlktan dolay ayrla dtler." (l-i mran, 3/19) Aksi takdirde eer adalet diye bildikleri yolu izleyecek olurlarsa, biri dierinin izledii yola ses karmaz. Kendilerinin yce Allahn ve raslnn taklid ettikleri meselelerdeki hkmn bilmekten ciz olduklarn bilip ilim imamlarn taklid edenlerin yapt gibi. Bunlar taklid ettikleri imamlarn Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n vekili kabul eder ve yle derler: Bu bizim yapabildiimizin en ileri snrdr. Bunlardan adaletli olan bir kimse bakasna zulmetmez, sz ve davran ile ona hakszlk etmez. Mesel; ortaya koyaca herhangi bir delil olmadan, taklid ettii kimsenin sznn sahih olduunu iddia edip mazur olmakla birlikte ona muhalefet eden kimseyi yermeye kalkmak gibi bir hakszla dmez.

Veli (Dost) Edinme ile Dmanlk Etmek: Tahav -yce Allahn rahmeti zerine olsun- der ki: "Mminlerin btn Rahman olan Allahn velisidir. Aralarnda Allah nezdinde en deerli olanlar ise Ona en ok itaat eden ve Kurn- Kerme en ok uyanlardr."1

216

Aklama: Yce Allah yle buyurmaktadr:"Haberiniz olsun ki Allahn velilerine hibir korku yoktur. Onlar kederlenecek de deillerdir. Onlar iman edip takval davrananlardr." (Yunus, 10/62-63) Veli kelimesi dmanln ztt olan velayetten gelmektedir. Mminler Allahn velileridirler. Allah da onlarn velisidir. Yce Allah yle buyurmaktadr:"Allah iman edenlerin velisidir. Onlar karanlklardan nura karr. Kfirlerin velileri ise tttur. O da onlar nurdan karanlklara karr." (elBakara, 2/257);"Bu byledir. nk Allah iman edenlerin velisidir. Kfirlerin ise velisi yoktur." (Muhammed, 47/11);"Mmin erkeklerle, mmin kadnlar birbirlerinin velileridir." (et-Tevbe, 9/71);"Sizin veliniz ancak Allahdr. Onun peygamberidir ve namazn klan ve rk halinde iken zektn veren mminlerdir. Kim Allah, Rasln ve mminleri veli edinirse, phe yok ki Allahn hizbi galib olacaklarn ta kendileridir." (el-Mide, 5/55-56) Btn bu nasslar, mminlerin birbirlerinin velisi olduklarn, ayn zamanda onlarn Allahn velisi, Allahn da onlarn veli ve mevllar olduunu tesbit etmektedir. Yce Allah mmin kullarn veli edinir. O onlar sever, onlar da Onu severler. O onlardan razdr, onlar da Onun mkfatndan honut olurlar. Kim Allahn bir velisine dmanlk edecek olursa, Allaha kar adeta sava am olur. Allahn bu ekilde veli edinmesi, Onun rahmet ve ihsanndandr. Yoksa bir ihtiyac dolaysyla yaratlmn bir baka yaratlm veli edinmesine benzemez. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"De ki: ocuk edinmemi, mlkte hibir orta olmayan, cizliinden tr velisi de bulunmayan Allaha hamdolsun. Onu tekbir ettike et." (el-sr, 17/111) O halde yce Allahn cizlikten tr bir velisinin bulunmas szkonusu deildir. Aksine izzet (g ve galibiyet) btnyle Allahndr. Hkmdarlar ile dierlerinin yaptklar gibi acizlii ve kendisine yardm edecek bir veliye ihtiyac dolaysyla onu veli edinenlerin durumundan farkldr. Velyet de ayn ekilde imana benzemektedir. Tam da olabilir, eksik de olabilir. Tam velyet takv sahibi mminler hakknda szkonusudur. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"Haberiniz olsun ki; Allahn velilerine hibir korku yoktur. Onlar kederlenecek de deillerdir. Onlar iman edip takvl davrananlardr. Onlar iin dnya hayatnda da, hirette de mjde vardr." (Yunus, 10/62-64)

217

Buna gre velilik iman edip takva sahibi olan kimseler iin szkonusudur. Bunlar her yet-i kermede sz geen ilh vaadin muhatablardr. Bu ise gerek veli ve her hamde layk olan yce Allaha sevdikleri ve gazab ettikleri btn hususlarda muvafakat etmek (uygun tavr ve tutumlarda bulunmak)tr. Buna gre Allahn velisi, Allahn sevdii hususlarda, Allaha muvafakat etmek suretiyle, Allah dost edinen ve Onun raz olaca eylerle, Ona yaknlamaya alan kimsedir. Bunlar da yce Allahn haklarnda yle buyurduu kimselere benzerler:"Kim Allahtan korkarsa, ona bir k yolu ihsan eder ve ona ummad bir yerden rzk verir." (et-Talk, 65/2-3) O halde yce Allah bakalar iin skntl olan hallerden, takva sahiblerine bir k yolu gsterir ve ummadklar yerlerden onlar rzklandrr. Onlara zarar verecek eyleri Allah bertaraf eder, onlara faydal olacak eyleri salar ve yce Allah -aklamas uzun srecekpekok eyler onlara verir. Tahav: "Allah nezdinde onlarn en deerlileri Allaha en ok itaat edenleri ve Kurna en ok tabi olanlardr." szleriyle unu kastetmektedir: Mminler arasnda Allah katnda en deerli olan kiiler Allaha en ok itaat edenler, Kurna en ok uyan kimselerdir. En mttaki olanlar ite bunlardr. En mttaki kim ise Allah katnda da en deerli odur. Yce Allah yle buyurmaktadr:"phesiz ki Allahn katnda sizin en deerliniz, en takvl olannzdr." (elHucurat, 49/13) Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-den de yle buyurduu rivayet edilmitir: "Hibir Arabn, Arab olmayana, Arab olmayann da, Arab olana, beyazn siyaha, siyahn beyaza -takva ile olmas dnda- hibir stnl yoktur. Btn insanlar dem dendir. demde topraktandr."1 O halde Allah katnda stnlk, deerlilik ve eref, takva ve imann hakikatleri iledir. Fakirlikle ya da zenginlikle deildir. Tahav -Allah Ona Rahmet Etsin- yle demektedir: "Biz adalet ve emanet ehlini sever. Buna karlk zulm ve hainlik ehline de buzederiz."2 Aklama: Bu imann kemali, ubudiyetin eksiksizliindendir. nk ibadet muhabbetin kemalini ve en ileri derecesini ihtiva eder. Allahn rasllerini, peygamberlerini ve mmin kullarn sevmek, Allah sevmenin bir neticesidir. nk seven bir kimse sevdiinin sevdiklerini de sever. Onun buzettiklerine de buzeder. Onun raz olmas kendisini de raz eder, Onun gazablanmas dolaysyla kendisi de gazablanr.

218

an yce Allah hainleri sevmez. Fesad kartanlar sevmez, mstekbirleri sevmez. Biz de yce Rabbimize uygun olarak onlar sevmeyiz, onlara buzederiz. Buhar ile Mslimde yer aldna gre Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmutur: " husus vardr ki bunlar kimde bulunursa, o kii imann tadn alr: Allah ve Rasln onlarn dnda kalan hereyden ok seven, sevdiini ancak Allah iin seven ve yce Allah kendisini kfrden kurtardktan sonra tekrar Ona dnmekten, atee atlmaktan holanmad gibi holanmayan."1 O halde eksiksiz sevgi, sevilenin sevdii eyler ile holanmad eyler hususunda, dost ve dman edinmesinde, sevdiine muvafakat etmeyi de gerektirir. Bilindii gibi Allah gerei gibi seven bir kimsenin, Allahn dmanlarna da buzetmesi kanlmaz bir eydir. Allahn sevdii ekilde onlara kar cihad etmeyi de sevmesi kanlmazdr. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"Gerek u ki Allah kendi yolunda birbirine kenetlenmi bina gibi saf balayarak arpanlar sever." (es-Saf, 61/4) Sevmek ve buzetmek o eydeki hayr ve err zelliklerine gredir. Kimi zaman ayn kulda hem veli edinmenin, hem de dmanlk etmenin sebepleri, hem sevmenin, hem buzetmenin sebepleri birarada bulunabilir. O takdirde bir ynyle sevilen ve bir ynyle buzedilen kii olur. Hkm ise ounlua gredir.

Allahn ndirdikleri ile Hkmetmek: Tahaviye akidesinin arihi bn Ebil-zz der ki2: "Burada2 dikkat edilmesi gereken bir husus vardr. O da udur: Allahn indirdiklerinden bakas ile hkmetmek bazen kiiyi dinden kartan bir kfr olabilir, bazen byk ya da kk bir masiyet olabilir. Kfr olmas halinde de bu kfr -belirtilen iki gre uygun olarak- bazan mecazi bir kfr olabilir, bazan kk bir kfr olabilir. Bu da hkm verenin durumuna gre deiir. Eer hkm veren ahs Allahn indirdikleri ile hkmetmenin farz olmadna, bu hususta serbest braklm olduuna inanr yahut ta bu hkmn Allahn hkm olduuna kesin inanmakla birlikte onu hafife alr ve nemsemezse bu byk bir kfrdr. yet Allahn indirdii ile hkmetmenin farz olduuna inanr ve o zel meselede Allahn hkmn bilmekle birlikte bu ekilde hareket etmesi dolaysyla cezalandrlmay hakettiini kabul etmekle beraber o hkmden yan izerse, byle bir kimse isyankr birisidir. Byle birisine de mecazi kfr ile kfir yahut kk kfr ile kfir ad verilir.1 Eer o meselede btn gcn ortaya koymakla birlikte Allahn hkmnn ne olduunu bilmek iin

219

btn abasn bu uurda tketmi olmasna ramen, Allahn hkmn bilemeyecek olur ve isabet ettiremezse, byle bir kimse hata eden bir kimsedir. Ona itihadnn ecri verilecektir ve hatas da mafiret olunur." eyhul-slam bn Teymiyye de Fetvlarnda yle demektedir: "ster mslmanlar, ister kfirler, ister ftuvvet ehli kimseler, ister atclar, ister ordu, ister fakirler ve ister baka kimseler olsunlar, Allahn mahlukatndan hi kimse arasnda kimse Allah ve Raslnn hkm dnda kalan bir hkm ile hkmedemez. Kim bundan baka bir yol arayacak olursa, yce Allahn u buyruklarnn kapsamna girer:"Onlar hala cahiliye devrinin hkmn m istiyorlar? Yakn sahibi bir toplum iin kimin hkm Allahn hkmnden daha gzel olabilir?" (el-Maide, 5/50);"Hayr, Rabbine andolsun ki aralarnda kan anlamazlklarda seni hakem yapp, sonra da verdiin hkmden dolay ilerinde hibir sknt duymadan tam bir teslimiyet ile teslim olmadka iman etmi olmazlar." (enNisa, 4/65) O halde mslmanlara aralarnda kan btn anlamazlklar hususunda Allah ve Raslnn hkmne bavurmak farzdr..."2 Yine bn Teymiyye yle demektedir: "Veliyyul-Emr (emretmek yetkisine sahip, ynetici) eer kitab ve snnetteki hkm bilecek olursa, insanlar arasnda gereince hkmeder. yet o hkm bilmeyip, bununla birlikte hakk bilecek noktaya gelecek ekilde bunun ve tekinin neler sylediini bilme imkan var ise yine onun gereince hkmeder. Eer bunu da, tekini de bilme imkan yoksa, bu sefer mslmanlar bulunduklar hal zere brakr. Herkes yce Allaha kendi itihadna uygun olarak ibadet eder. Kimseyi bakasnn -ynetici olsa dahi- szn kabul etmeye zorlama hakk yoktur. Eer yneticiler bu erevenin dna kacak olurlarsa, Allahn indirdiinden bakas ile hkmetmi olurlar ve birbirlerine derler. Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmaktadr: "Bir kavim Allahn indirdiinden bakas ile hkmedecek olursa, mutlaka onlar birbirlerine derler."3 te bu gerek amzda, gerek baka dnemlerde ard arkasna benzerleri meydana geldii gibi devletlerin hallerinin deimesinin en byk sebebleri arasndadr. Allah kimin hakknda mutluluk dilerse, bakasnn bana gelen musibetlerden onu ibret alacak hale getirir, o da Allahn destekledii ve yardm ettii kimselerin yollarn izler. Allahn yardm etmeyip kk drd kimselerin izledikleri yollardan da uzak kalr. Yce Allah kitabnda yle buyurmaktadr: "Allah kendi (dini)ne yardm edene elbette yardm eder. Muhakkak Allah gldr, azizdir. O kimselere eer biz yeryznde bir iktidar imkn verirsek, onlar namazlarn dosdoru klarlar, zekt verirler, marufu emreder, mnkerden alkoyarlar. lerin kbeti Allahndr." (el-Hac, 22/40-41)

220

Yce Allah kendi dinine yardm edenlere yardm edeceini vaad etmitir. Onun yardm ise kitabna, dinine ve raslne yardmdr. Yoksa Allahn indirdiklerinden bakas ile hkmeden ve bilmedii hususlarda sz syleyen kimselere yardm deildir. phesiz ki hakim (ve ynetici) eer dindar olmakla birlikte bilgisizce hkm verecek olursa, cehennem ehlinden olur. Bilmekle birlikte bildii hakka aykr hkm verecek olursa, yine cehennemliktir. Eer adaletsiz ve bilgisizce hkm verecek olursa, cehennem ehlinden olmas ncelikle szkonusudur. Bu muayyen bir meselede bir ahs lehine hkm vermesi halinde byledir. Eer mslmanlarn dini ilgili hususlarda genel bir hkm verecek olup da, hakk batl, batl hak, snneti bidat, bidati snnet, marufu mnker, mnkeri maruf yapacak olur, Allahn ve Raslnn emrettiini yasaklayp Allah ve Raslunun yasakladn emredecek olursa, ite bu bir baka trl hkmdr. lemlerin Rabbi, rasllerin mutlak ilah ve din gnnn mutlak maliki onun hakknda hkmn verir. O, din gnnn mliki ki: "Hem dnya ve hem de hirette hamd yalnz Onundur. Hkm de yalnz Onundur. Siz zaten Ona dndrleceksiniz." (el-Kasas, 28/70);"O rasln hidayet ile ve hak din ile -onu btn dinlere stn klmak iin- gnderendir. ahid olarak Allah yeter." (el-Feth, 48/28) "Alemlerin Rabbi olan Allaha hamdolsun. Allah, Muhammede, aile halkna ve ashabna salat ve selam eylesin."1

Yneticilere Kar kmamak: Tahav -Allah Ona Rahmet Etsin- yle demektedir: "Aleyhine kl ekmek vacib olanlar dnda Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- mmetinden herhangi bir kimseye kar kl ekilecei grnde olmadmz gibi, imamlarmza ve yneticilerimize kar kmay da -hakszlk etseler bile- uygun grmeyiz, onlara beddua etmeyiz. Onlara itaat etmekten el ekmeyiz. Onlara itaat etmenin, yce Allaha itaatin bir paras ve bir farz olarak grrz. Elverir ki bir masiyetle emretmesinler. Onlarn slah olmalar ve esenlie kavumalar iin de dua ederiz."2

Aklama: Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-de gelen sahih hadiste yle buyurduu kaydedilmektedir: "Allahtan baka hibir ilah olmadna, benim Allahn Rasl olduuma

221

ahitlik eden mslman bir kimsenin kan ancak u eyden birisi ile helal olabilir: Evli olduu halde zina eden, cana kar can ve dinini terkedip cemaatten ayrlan."3 Yce Allah da yle buyurmaktadr:"Ey iman edenler! Allaha itaat edin. Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahiblerine de." (en-Nisa, 4/59)

Yine sahih hadiste Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n yle buyurduu kaydedilmektedir: "Kim bana itaat ederse, Allaha itaat etmi olur. Kim bana kar gelirse, Allaha kar gelmi olur. Kim (tayin ettiim) emire itaat ederse bana itaat etmi, kim emire isyan ederse bana isyan etmi olur."1 Ebu Zerr -radyallahu anh-dan da yle dedii rivayet edilmektedir: "Benim can dostum, bana dinleyip itaat etmemi emretti. sterse, organlar kesik Habeli bir kle dahi olsun."2 Yine Buhar ile Mslimde u hadis yer almaktadr: "Sevdii ve sevmedii hususlarda mslman kiiye dinleyip itaat etmek der. Bir masiyet ile emrolunmas hali mstesn. Masiyetle emrolunmas halinde ise ne dinlemek, ne de itaat vardr."3 Avf b. Malik -radyallahu anh-dan rivayete gre Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellemyle buyurmutur: "En hayrl yneticileriniz kendilerini sevdiiniz ve sizi seven, kendilerine dua ettiiniz ve sizlere dua eden yneticilerdir. Kt yneticileriniz ise kendilerine buzettiiniz ve sizlere buzeden, kendilerine lanet okuduunuz ve sizlere lanet okuyan yneticilerdir." Biz: Ey Allahn Rasl, byle bir durumda klla bunlara kar kmayalm m? diye sorduk. O: "Aranzda (sizlere) namaz kldrdklar srece hayr" diye buyurdu. "unu bilin ki her kimin bana bir ynetici gelir de o Allaha isyan olan bir ii yaptn grrse, Allaha isyan olduu halde yapt o iten holanmasn, bununla birlikte itaatten de asla el ekmesin."4 te kitab ve snnet masiyet ile emretmedikleri srece yneticilere itaat etmenin vacib olduunu gstermektedir. Yce Allahn u buyruu zerinde dnn:"Allaha itaat edin, peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de." (en-Nis, 4/59) Burada yce Allahn "peygambere de itaat edin" diye buyurup, "sizden olan yneticilere de itaat edin" diye buyurmam olduuna dikkat edelim. nk yneticilere bamsz itaat szkonusu deildir. Onlara Allaha ve Raslne itaat olan hususlarda itaat edilir.5 Hakszlk etseler dahi onlara itaat etmenin gereine gelince, nk onlara itaatin dna kmak sonunda meydana gelecek ktlkler, zulmlerinin sonucunun kat kat fazlas olur.

222

Hatta onlarn zulmlerine sabretmek halinde, ktlklerin rtlmesi ve ecirlerin kat kat arttrlmas szkonusudur. nk phesiz ki yce Allahn bylelerini bizlere musallat klmas ancak amellerimizin bozukluundan dolaydr. Ceza da amelin trnden olur. O halde bizim mafiret dilemeye, tevbeye ve amellerimizi slah etmeye almamz gerekir. Yce Allah yle buyurmaktadr:"Size isabet eden herbir musibet ellerinizle kazandklarnz sebebi iledir, ounu da affeder." (e-r, 42/30); "te biz kazanmakta olduklar yznden de zalimlerin kimini kimine bylece musallat ederiz." (el-Enm, 6/129) O halde ynetilenler eer zalim yneticinin zulmnden kurtulmak istiyorlarsa, zulm terketsinler.

Msak (demoullarndan Alnan Sz): Tahav diyor ki: "Yce Allahn Ademden ve zrriyetinden alm olduu msk (sz) de haktr."1

Aklama: Yce Allah yle buyurmaktadr:"Hani -kyamet gn: Bizim bundan haberimiz yoktu demeyisiniz diye- Rabbin demoullarnn srtlarndan zrriyetlerini alm ve onlar kendilerine ahid tutup: Ben sizin Rabbiniz deil miyim? (diye buyurmutu). Onlar da: Evet, ahid olduk, demilerdi." (el-Araf, 7/172) Bylelikle yce Allah Ademin soyundan gelecek olanlar sulblerinden kartm olduunu ve Allahn kendilerini onlarn Rableri, mutlak malik ve egemenleri olduu, Ondan baka hibir ilahn bulunmad hususunda kendilerine kar ahit tuttuunu haber vermektedir. Adem -aleyhisselm-n belinden zrriyetinin alnmasna, onlarn ashab- yemin ve ashab- imal diye biribirlerinden ayrldklarna dair hadisler varid olmutur. Kimi hadislerde de Allahn onlarn Rableri olduuna dair ahit tutulduklar da belirtilmektedir. Bu hadislerden birisini mam Ahmed, bn Abbastan gelen bir rivayet olarak kaydetmektedir. Buna gre Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyurmutur: "Muhakkak Allah, Adem -aleyhisselm-n srtndan Numanda (Arafatta) ahdi alm bulunmaktadr. Onun sulbnden yarataca btn zrriyeti kartm ve nnde yaymt.

223

Sonra onlar karsna alarak onlarla konuup: Ben sizin Rabbiniz deil miyim? diye sormu, onlar da: Evet, ahidlik ederiz, demilerdi..." diye yeti sonuna kadar okumutur.2 Yine mam Ahmedin rivayetine gre Enes b. Malik Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-den yle buyurduunu rivayet etmektedir: "Kyamet gnnde cehennem ehlinden bir kimseye yle denilir: Ne dersin? Yeryznde ne varsa hepsi senin olsayd, bunu (kurtulmak iin) fidye olarak verir miydin? O, evet diyecek. Bunun zerine (yce Allah) yle buyuracak: Ben senden bundan daha basit bir eyi istemitim. Sen demin srtnda iken bana hibir eyi ortak komaman iin senden sz almtm. Ancak sen bana bir eyleri ortak komaktan bakasn kabul etmedin." Bu hadisi Buhar ve Mslimde Sahihlerinde rivayet etmilerdir.3 sra ve Mira: Tahav -Allah Ona Rahmet Etsin- yle demektedir: "Mira da haktr. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- geceleyin gtrlm ve uyanklk halinde iken ahs olarak semaya ykseltilmitir. Ondan sonra da yce Allahn diledii yksekliklere kartlmtr. Allah diledii eylerle ona ikramda bulunmu, vahyettii eyleri vahyetmitir. Kalb grdn yalanlamad. Dnyada da, hirette de Allahn salt ve selm onun ve aile halknn zerine olsun."1

Aklama: Mira kelimesi urcdan gelmektedir. Yani kendisi ile urc edilen yani yksee klan alet demektir. O bakmdan mira merdiven mesabesindedir. Bunun nasl olduu bilinemez, hkm dier gaybi eylerin hkm ile ayndr. Ona iman eder, nasl olduu ile uramayz. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- geceleyin yrtlm (isra) ve uyank olduu halde bedeniyle miraca kartlmtr. sra, Mekkede iken peygamberlikten sonra ve hicretten bir yl nce bir defa gereklemitir. sra olay ile nakledilen hadiste belirtildiine gre Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- sahih olan gre gre uyank olduu halde bedeni ile birlikte Mescid-i Haramdan, Mescid-i Aksaya kadar Buraka binmi olarak geceleyin yrtlmtr. Cebrail -aleyhisselm- da onunla birlikte idi. Mescid-i Aksada indi, imam olarak dier peygamberlere namaz kldrd. Burak mescidin kapsnn halkasna balad.

224

Daha sonra Beytul-Makdisten ayn gece dnya semasna ykseltildi. Sonra ikinci semaya, sonra nc, drdnc ve nihayet yedinci semaya ykseltildi. Oralarda pek ok peygamberi grd. Daha sonra da Sidretul-Mntehya ykseltildi. Sonra da el-BeytulMamura ykseltildi. Allah kuluna vahyettii eyleri vahyetti. nce ona elli vakit namaz farz kld. Dndnde Musa -aleyhisselm-n yanndan geti. Sana ne emrolundu? diye sordu. Elli vakit namaz, diye cevab verince, Musa -aleyhisselm- dedi ki: mmetin bunu kaldramaz. Rabbine dn, Ondan mmetin iin hafifletmesini dile. Bunun zerine on vakit indirdi. Sonra indi. Tekrar Musann yanna vardnda, ona durumu haber verince, Rabbine dn, ondan hafifletmesini dile dedi. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Musa ile an yce Allah arasnda gidip geldi ve nihayet be vakte kadar indirildi. Musa -aleyhisselm- yine ona geri dnmeyi ve hafifletmesini dilemesini sylediyse de Peygamber yle buyurdu: Artk Rabbimden utanr oldum. Bu kadarna rza ve teslimiyet gsteriyorum. Peygamber ayrlnca, bir mnadi yle seslendi: Ben farzmn gereini yerine getirdim ve kullarmn ykn de hafiflettim.2 Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n Rabbini grmesi hususunda gr ayrl vardr. Doru olan ise Rabbini kalbiyle grd, ba gzyle grmediidir. srann Peygamber efendimizin bedeni ile birlikte ve uyankken gerekletiinin delillerinden birisi de an yce Allahn:"Kulunu geceleyin Mescid-i Haramdan evresini mbarek kldmz Mescid-i Aksaya gtren (Allah) mnezzehdir." (el-sra, 17/1) buyruudur. "Abd: Kul" ise beden ile ruhun toplamdr. Nitekim insan da beden ile ruhun bir arada oluunun addr. Mutlak olarak bu lafz kullanldnda bilinen anlam budur, doru olan da budur. O halde sra da ikisinin toplam ile gereklemitir. Bu aklen imkansz bir ey de deildir. Eer insanlarn ykselmesinin uzak bir ihtimal olarak grlmesi mmkn olsayd, meleklerin inmesinin de uzak bir ihtimal olarak grlebilmesi gerekirdi. Bu ise peygamberliin inkarna kadar gtrr, bu da kfrdr. nce sra ile Beytul-Makdise gitmekteki hikmet nedir? diye sorulacak olursa, -Dorusunu en iyi bilen Allahtr ya- cevab udur: Kureyliler Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-a Beytul-Makdisin niteliklerini sorduunda, Allah Raslnn iddiasnn doruluunu aka ortaya koymak iindi. Onlar sorunca o da Beytul-Makdisin niteliklerini onlara anlatm ve yolda iken geip grd kervanlar hakknda da onlara haber vermiti. Eer Mekkeden semaya ykselmi olsayd, bu husus gereklemezdi. Zira bu durumda onlara haber vermi olsayd, semada bulunan eyleri onlarn bilip tesbit etmelerine imkan olmazd. Ancak Beytul-Makdisi grmlerdi. O da onlara orann niteliklerini bildirmiti.

225

Mira hadisinde iyice dnen kimseler iin yce Allahn uluvv sfatnn sabit olduuna eitli bakmlardan da deliller bulunmaktadr. Baar Allahtandr.

Kyametin Almetleri: Tahav -Allah Ona Rahmet Etsin- yle demektedir: "Bizler kyametin almetlerine (ertus-sa) iman ederiz.1 Deccalin kmas, Meryem olu sa -aleyhisselm-n semadan inmesi gibi. Gnein batsndan doacana ve dbbetul-ardn zel yerinden kacana da iman ederiz."2

Aklama: Huzeyfe b. Esdden dedi ki: Kendi aramzda kyametten sz ederken Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yanmza geldi: "Neden sz ediyorsunuz?" diye sordu. Ashab: Kyametten sz ediyoruz, dediler. yle buyurdu: "ncesinden on tane alamet grmedike asla kopmayacaktr. Aralarndan duman, deccal, dbbe, gnein batdan domas, Meryem olu sann inmesi, Yecuc ile Mecuc, birisi douda, birisi batda, birisi Arap yarmadasnda kara parasnn yere gemesinden szetti. Onlarn sonuncusu ise Yemenden kacak ve insanlar maherlerine doru kovalayacak bir atetir." Bu hadisi Mslim rivayet etmitir.1 Buhar ile Mslimde yer alan rivayete gre bn mer -radyallahu anh- yle demitir: Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n huzurunda Deccalden szedildi, yle buyurdu: "Allah tanrsnz. phesiz Allahn bir gz kr deildir, dedi ve eliyle gzne iaret etti. Ancak Mesih, Deccalin sa gz krdr. Sanki gz prsm bir zm tanesi gibidir."2 Buhar ve bakalarnn kaydettii rivayete gre Ebu Hureyre -radyallahu anh- yle demitir: Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki Meryem olu (sa)nn aranzda adaletli bir hakim olarak inmesi pek yakndr. Ha kracak, domuzu ldrecek, cizyeyi kaldracak, mal o kadar artacak ki, kimse onu kabul etmeyecek. yle ki tek bir secde dahi dnyadan ve dnyadaki hereyden hayrl olacak." Daha sonra Ebu Hureyre yle der: Arzu ederseniz:"Kitab ehlinden lmnden evvel ona iman etmeyecek kimse yoktur. O da kyamet gn aleyhlerinde bir ahid olacaktr." (enNis, 4/159) buyrunu okuyabilirsiniz" 3 Deccal ve Meryem olu sa -aleyhisselm-n semadan inip onu ldreceine dair hadisler ile Deccali ldrmesinden sonra onun dneminde Yecuc ile Mecucun ortaya kp

226

yce Allahn onlarn hepsini onlara yapaca bedduann bereketi ile tek bir gecede helk edeceine dair hadisler, o kadar ok ki onlar uzun uzadya kaydetmek bu sahifelere smaz. Dbbenin ve gnein batdan douuna gelince, yce Allah yle buyurmaktadr:"O sz aleyhlerine gerekleince, biz onlara yerden bir dbbe kartrz. Onlara: nsanlar yetlerimize inanmyorlard, diye syler." (en-Neml, 27/82) Buharde yer alan rivayete gre Ebu Hureyre yle demitir: Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: "Gne batdan domadka kyamet kopmayacaktr. nsanlar onu greceklerinde yeryznde bulunan herkes iman edecektir. te bu nceden iman etmemi ise hibir nefse iman etmesinin fayda vermeyecei zamandr."4 Mslimdeki rivayete gre de Abdullah b. Amr yle demitir: Ben Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-tan bir hadis belledim ki onu henz unutmadm. Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yle buyururken dinledim: "phesiz ki ilk olarak grlecek almet gnein batdan kmas, kuluk vaktinde de Dbbenin insanlara kar kmasdr. Bunlarn hangisi daha erken olursa, dieri de fazla zaman gemeden hemen arkasndan gelecektir."5 Burada kast allmadk trden olan almetlerin ilkidir. nk Deccal, sa -aleyhisselm-n semadan inii, bundan nce olacaktr. Yecuc ile Mecucun k da byledir. Ancak btn bunlar garib kamayan allm alametlerdir, nk bunlar insandrlar. Onlarn benzerlerinin grlmesi allm bir eydir. Dabbenin garib bir ekilde ortaya kmas ise sonra insanlara hitab etmesi, onlar iman ya da kfr ile damgalamas ise allmadk bir eydir. Allagelmi, cereyan eden adetlerin dnda kalan bir itir. te bu, yeryznde grlecek ilk alamettir. Tpk gnein allagelmiin aksine batdan domasnn semadaki yetlerin ilki oluu gibi."

Cennet ve Cehennem: Tahav -Allah Ona Rahmet Etsin- diyor ki: "Cennet ve cehennem yaratlmlardr. Ebediyyen yok olmazlar ve sonlar gelmez. phesiz ki yce Allah dier mahlukattan nce cenneti ve cehennemi yaratmtr. Onlara gidecek kimseleri de yaratmtr. Onlardan dilediini onun bir lutfu olarak cennete yaratm, diledii kimseleri de adaletinin bir tecellisi olarak cehennem iin yaratmtr. Herkes de kendisi iin olup bitmi olana amel eder ve ne iin yaratlmsa ona ular. Hayr ve er kullar hakknda takdir edilmi eylerdir."1

227

Aklama: Tahavnin: "Cennet ve cehennem yaratlmlardr" ifadeleriyle ilgili olarak belirtelim ki: Ehl-i snnet cennet ve cehennemin yaratlm ve u anda var olduklarn ittifak ile kabul etmilerdir. Ehl-i snnet hep bu kanaattedir. Bu hususta Kurn nasslarndan bazlar yce Allahn cennet hakkndaki:"O takv sahibleri iin hazrlanmtr." (l-i mran, 3/33); "Allaha ve rasllerine iman edenler iin hazrlanmtr..." (el-Hadid, 57/21) buyruu ile cehennem hakkndaki:"Kfirler iin hazrlanmtr." (Al-i mran, 3/131);"phesiz ki cehennem bir pusudur. Azgnlarn dnp varacaklar bir yerdir." (en-Nebe, 78/21-22) eklindeki buyruklardr. Yine yce Allah yle buyurmaktadr:"Andolsun ki onu dier bir iniinde de grmtr. Sidretul-Mnteh yannda. Cennetul-Mev da onun yanndadr." (en-Necm, 53/13-15) Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Sidretul-Mntehy ve orada yannda Cennet-i Mevy da grmtr. Nitekim Buhar ile Mslimde yer alan Enes -radyallahu anh-n naklettii sra kssas ile ilgili hadiste de byle belirtilmektedir: Bu hadisin sonlarnda u ifadeler yer alr: "Sonra Cebrail beni ald ta Sidretul-Mntehya kadar geldi. Onu ne olduklarn bilemediim renkler brd." Devamla dedi ki: "Sonra cennete girdim. Baktm ki orann tmsekleri inciden, topra misktendir."2 "Ebediyyen yok olmazlar, sonlar gelmez" ifadesine gelince, selef ve haleften imamlarn cumhurunun kabul ettii gr budur. Cennetin ebedi oluu ve onun sonunun gelmeyip yok olmayacana gelince, bu Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n haber verdii ve kesin olarak bilinen hususlardandr. Yce Allah yle buyurmaktadr:"O bahtiyar olanlara gelince, onlar da cennettedirler. Gkler ve yer ayakta durduu mddete orada ebediyyen kalcdrlar. Rabbinin diledii kadar mstesna. Bu arkas kesilmeyen bir batr." (Hud, 11/108) Burda istisna edilen sre ise kabirde ve hesab iin Mevkfte bekledikleri sredir. bn Cerir et-Taber yle demektedir: phesiz Allah vaadinden caymaz. stisnann hemen akabinde "bu arkas kesilmeyen bir batr" diye buyurmaktadr. Yani bunun kesintisi olmayacaktr. Durum ne olursa olsun, buradaki istisna mteabihtir. Ancak yce Allahn: "Bu arkas kesilmeyen bir batr" ifadesi muhkemdir. O bakmdan biz muhkemi esas kabul ederiz, mteabihi de onu bilene havale ederiz.

228

Yine yce Allah yle buyurmaktadr:"Orann yiyecekleri de, glgeleri de devamldr." (er-Rd, 13/35);"Onlar oradan karlacak da deillerdir." (el-Hicr, 15/48) Yce Allah cennetliklerin orada ebedi olarak kalacaklarn Kurn- Kermin birok yerinde vurgulam ve onlarn:"Onlar orada ilk lmden baka lm tatmazlar." (edDuhan, 44/56) buyruu ile bir daha lm tatmayacaklarn haber vermektedir. Buradaki istisna munkat bir istisnadr. Bunu yce Allahn: "Rabbinin diledii mstesn" istisns ile birlikte ele alcak olursak, her iki yetteki istisnadan kastn onlarn cennette bulunmadklar srenin ebedilikten istisn edilmesi olduu aka ortaya kar. Tpk ilk lmn genel olarak lmden istisna edildii gibi, ite burada onlarn ebedi hayatlarndan nce gereklemi bir lm szkonusu edilmektedir. O dnem ise cennette ebedi kallarndan nce szkonusu olan cennetten ayr kaldklar bir sredir. Cennetin ebedi ve devaml oluuna dair snnetten deliller ise pek oktur. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n u buyruu gibi: "Kim cennete girerse, artk o nimetlere gark olur ve asla sknt ekmez. Orada ebedi kalr ve lmez."1 Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n u buyruu da byledir: "Bir mnadi yle seslenir: Ey cennetlikler! Sizin iin burada ebediyyen salk vardr ve asla hastalanmayacaksnz. Devaml gen kalacaksnz ve ebediyyen yalanmayacaksnz. Hayatta kalacaksnz ve ebediyyen lmeyeceksiniz."2 lmn cennet ile cehennem arasnda boazlanmas hadisinde de yle buyurulmaktadr: "Ey cennet ehli! Sizin iin ebedilik vardr, lm olmayacaktr ve ey cehennem ehli! Sizin iin ebedilik vardr, lm olmayacaktr, denilir."3 Cehennemin ebedilik ve devamllna gelince, an yce Allah snnette varid olduu zere diledii kimseyi oradan kartr ve kfirleri ise sonu gelmeyecek ekilde orada ebediyyen brakr. Cehennemin ebedi oluu ve sonunun gelmeyiinin delillerinden bazlar yce Allahn u buyruklardr:"Onlar iin srekli kalc bir azab vardr." (el-Mide, 5/37);"Onlara hafifletilmez, onlar o azab iinde mitsiz kalacaklardr." (ez-Zuhruf, 43/75);"Hi phesiz onlar iin cehennem atei vardr. Onlar orada ebediyyen kalacaklardr." (el-Cin, 72/23);"Onlar oradan karlacak da deillerdir." (el-Hicr, 15/48);"Ve onlar ateten kacak da deillerdir." (elBakara, 2/167);"Onlar hakknda hkm verilmez ki lsnler, onlarn zerinden (cehennem) azabndan bir ey de hafifletilmez." (Ftr, 35/36) Snnette varid olmu pek ok delil de la ilahe illallah diyen kimselerin cehennemden kacan gstermektedir. efaate dair hadisler de muvahhid gnahkrlarn cehennemden kacaklar hususunda ve bu hkmn onlara has bir hkm olduunda ak ifadeler

229

tamaktadr. yet kfirler oradan kacak olurlarsa, onlar da muvahhidlerin konumuna gelirler ve cehennemden kmak, iman ehline ait bir zellik olmaktan kar. Cennet ile cehennemin bekalar kendi varlklarndan kaynaklanan bir ey deildir. Aksine yce Allahn onlar baki klmas iledir. "Ve onlara gidecekler yaratmtr" ifadesine gelince, yce Allah yle buyurmaktadr:"Andolsun ki biz cehennem iin cin ve insanlardan ok kimseler yaratmzdr." (el-Arf, 7/179) Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- da yle buyurmaktadr: "Muhakkak Allah cennete girecek kimseler yaratmtr. Onlar daha babalarnn sulblerinde iken onlar oras iin yaratmtr. Cehenneme gidecek kimseleri de yaratmtr. Onlar henz babalarnn sulblerinde iken onlar oras iin yaratmtr."1 Bu hadisi Mslim, Ebu Davud ve Nesa rivayet etmitir. "Onlardan diledii kimseleri Onun bir lutfu olarak cennete, onlardan diledii kimseleri de adaletinin bir tecellisi olarak cehenneme... koyar." ifadelerine gelince, bilinmesi gereken hususlardan birisi de udur: Yce Allah sevab ve mkfat onu haketmeye sebeb tekil eden hususu engellemedike engellemez. Buna sebeb ise salih ameldir, nk;"Kim mmin olduu halde salih amel ilerse, o zulme uratlmaktan da korkmaz (mkfatnn) eksiltilmesinden de." (T-h, 20/112) Ayn ekilde cezalandrlmaya sebeb olan husus olmadka da kimseyi cezalandrmaz. nk yce Allah yle buyurmaktadr:"Size isabet eden herbir musibet ellerinizle kazandklarnz sebebi iledir. ounu da affeder." (e-r, 42/30) Veren ve engelleyen an yce Allahtr. Onun vereceini kimse engelleyemez, Onun engellediini kimse veremez. Ama yce Allah bir insana iman ve salih ameli lutfedecek olursa, bunu gerektiren hususu da ondan alkoymaz. Aksine ona byle mkfat ve yakn klc zellikler verir ki, bunlar ne bir gz grm, ne bir kulak iitmi, ne bir insann hatrndan gemitir. Bunlar ondan engelleyecek olursa, bunlara sebeb tekil eden salih amelin olmayndan dolaydr. phesiz ki O diledii kimseye hidayet verir, diledii kimseyi saptrr. Fakat bu Onun bir hikmeti gereidir ve Onun adaletidir. Salih amellerden ibaret olan mkfat sebebini alkoymas Onun hikmet ve adaletindendir. Sonularn sebeblerinin var olmasndan sonra ortaya kmasna gelince, hibir ekilde bunlar engellemez. Elverir ki bu sebebler ya ameldeki bir fesat yahut amelin gerei ve sonucu ile atan bir neden dolaysyla salih olmayan sebebler olmasnlar. O vakit mkfat gerektiren sebebin olmadndan yahut ta engelin varlndan tr sonular da ortaya kmaz. an yce Allahn (mkfat) engellemesi ve cezalandrmas iman ve amel-i salihin olmamas dolaysyla olduuna gre -ki O bunu snamak ve ta batan beri kendiliinden

230

deil de ancak Onun bir hikmet ve adaletinin bir gerei olarak verir- her iki halde de Ona hamdetmek gerekir. Her hale ramen O kendisine hamdedilendir. Onun herbir ba, Onun bir lutfudur, Onun herbir cezas, Onun bir adaletidir. phesiz yce Allah hikmeti sonsuz olandr. Herbir eyi kendisine uygun gelen yerine koyar. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"Onlara bir yet gelse: Allahn peygamberlerine verilen gibi bize de verilmedike asla iman etmeyeceiz, derler. Allah peygamberliini kime vereceini ok iyi bilendir." (el-Enm, 6/124) Yine yce Allah yle buyurmaktadr:"Biz bylece onlarn bir ksmn, dier bir ksm ile denedik ki: Allah aramzdan bunlara m lutfetti, desinler diye. Allah kredenleri en iyi bilen deil midir?" (el-Enam, 6/53) ve buna benzer daha baka buyruklar... Kelma Yergi ve Kitab ve Snnetin Nasslarna Teslimiyetin Gerei: Tahav -Allah Ona Rahmet Etsin- yle demektedir: "slmn aya ancak teslimiyet ve teslimiyeti gstermek zere sabit olur."1

Aklama: Yani ancak iki vahyin nasslarna teslim olan, onlara boyun een, onlara itiraz etmeyen, kendi gr, akl ve kyasyla onlara kar kmayan kimselerin mslmanl salamdr. Buhar, mam Muhammed b. ihab ez-Zhr -Allahn rahmeti zerine olsun-den yle dediini rivayet etmektedir: "Risalet vermek Allahtan, tebli etmek raslden, teslim olmak ta bize der."2 Bu sz gerekten kapsaml ve faydal bir szdr. Yine Tahav yle demektedir: "Kim ilmi kendisine engellenmi olan eyi bilmeye kalkr, kavray teslimiyet ile kanaat bulmazsa, onun bu maksad kendisini halis tevhidden, katksz marifetten ve sahih imandan alkoyar."3

Aklama: Bu da nceki ifadeleri pekitirmekte ve dinin esaslar ile ilgili hatta bakalar hakknda da, bilgisizce konumaktan daha da sakndrmaktadr.

231

Yce Allah yle buyurmaktadr:"Bilmediin bir eyin ardna dme! nk kulak, gz ve kalbin herbiri ondan sorumludur." (el-sr, 17/36) Yine yce Allah yle buyurmaktadr:"nsanlardan kimisi Allah hakknda bilgisiz, delilsiz ve aydnlatc bir kitab olmakszn mcadele eder. nsanlar Allahn yolundan saptrmak iin byklenerek yz evirir. Dnyada onun iin rsvaylk vardr. Kyamet gn de biz ona yakc ate azabn tattrrz." (el-Hac, 22/8-9) Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem- da yle buyurmutur: "Bir kavim nceleri bir hidayet yolu zerinde bulunuyorsa ve sapacak olursa, mutlaka kendilerine cedel (tartma) verilmitir. (Sonra yce Allahn):"Bunu sana ancak tartmak zere rnek gsterdiler." (ezZuhruf, 43/58) buyruunu okudu. Bunu Tirmiz rivayet etmi ve: Hasen bir hadistir, demitir.1 phesiz Allah Raslne teslim olmayann tevhidi eksik olur. Bu kimse kendi gr ve hevsna gre kanaat belirtir, Allahtan gelmi bir hidayet olmakszn da gr ve heva sahibi kimseleri taklid eder. Raslullah -sallallahu aleyhi ve sellem-n getirdiklerinin dna kt kadar da tevhidinden eksilmi olur. nk bu kii byle birisini bu hususta Allahtan baka bir ilah edinmi olur. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr:"Hev ve hevesini ilh edinen kimseyi grdn m?" (el-Furkan, 25/43) Nefsinin arzu ettii eye ibadet edeni grdn m? demektir. Dnyaya fesad kesimden gelmitir. Tpk Abdullah b. el-Mubarek -Allahn rahmeti zerine olsun-in dedii gibi: "Grdm ki gnahlar kalbleri ldryor, Hatta alkanlklar bazan zilleti douruyor. Hayat verir kalblere gnahlar terketmek, Nefsin iin hayrldr, ona isyan etmek. Syle bana dini kimler bozdu ki, Hkmdarlardan, kt alimlerle, abidlerden baka?" Zalim hkmdarlar zalimce siyasetleriyle eriata itiraz ederler ve bu uygulamalaryla eriata kar karlar. Bu politikalarn Allah ve Raslnn hkmnn nne geirirler.

232

Kt alimler ise Allah ve Raslnn haram kldn helal klmay, mbah kldn ise haram klmay, onun kaldrdna itibar etmeyi, itibar ettiini kaldrmay, onun kayt getirdiini mutlaklatrp mutlak braktn kaytlamay ve buna benzer hususlar ihtiva eden gr ve bozuk kyaslaryla eriatn dna kan ilim adamlardr. Kt bidler ise iman ve eriatn gereklerine zevkleriyle, vecdleriyle, hayalleriyle, eytani ve batn keifleriyle imann hakikatlerine itiraz eden cahil mutasavvflardr. Bu tutum ise Allahn izin vermedii eyi eriat yapmay, Peygamberi -sallallahu aleyhi ve sellemvastas ile teri buyurduu dinini iptal etmeyi, imann hakikatlerinin yerine eytann aldatmalarn ve nefsin hazlarn yerine geirmeyi ihtiva etmektedir. Birinci kesim olan hkmdarlar yle derler: Siyaset ile eriat birbiriyle eliecek olursa, biz siyasete ncelik tanrz. Kt alimler: Akl ile nakil atacak olursa, akl nceleriz, derler. Zevk sahibi (cahil bidler) ise yle derler: Zevk ve keif eriatn zahiri ile atacak olursa, biz zevk ve kefi nceleriz. Allahn kitab ile Raslullahn sznden ifa, hidayet, ilim ve yaknin elde edilmeyip de akn kimselerin szlerinden bunun gereklemesi imkansz bir eydir. Asl yaplmas gereken Allah ve Raslnn sylediklerini esas almak, onun manas zerinde dnp akletmeye almaktr. Bunun akl delil ve belgesi ile sem ve haber delilini bilmek gerek buna, gerek tekine ait delletini bilmek ve renmektir. Buna uyan ve muhalefet eden insanlarn grlerini ise mteabih ve mcmel olarak deerlendirmektir. Bu gr sahiplerine de yle demektir: Bu lafzlar u u anlama gelir, eer onlar bu lafzlarla Allah Raslnn haberine uygun olan anlam kastetmi iseler kabul edilir, eer ona muhalefet eden eyi kastedecek olurlarsa reddedilir. Saptrmann sebebi ise Allah ve Raslnn sz zerinde dnmekten yz evirip Yunan szleri ile deiik grlerle uramaktr. Bu gibi kimselere kelmclar denilmesinin sebebi ise bunlarn daha nce bilinmeyen bir ilmi ortaya koymayp ancak belki pek faydas olmayan fazladan birtakm szler sylemi olmalarndan dolaydr." Yine Tahav yle demektedir: "Byle bir kimse vesveseli ve akn, pheli ve sapkn bir halde ne tasdik eden bir mmin, ne de inkrc bir yalanlayc olmayarak, kfr ile iman, tasdik ile yalanlama, ikrar ile inkr arasnda gider gelir."1

233

Aklama: Kitab ve snneti brakp, yerilmi kelm ilmine ynelen yahut ta byle bir kelm ilmi ile kitab ve snneti bir noktada birletirmeye alan, atmalar halinde ise nass tevil edip deiik grlerle reye gre yorumlayan herkesin hali budur. Sonunda bu kimsenin durumu aknlk, sapklk ve pheye kadar ular. Ebu Abdullah Muhammed b. mer er-Raz "Eksamul-Lezzt" adl eserinde yle demektedir: "Ben kelm yollar ve felsefi yntemleri iyiden iyiye inceledim. Bunlarn hasta olan bir kimsenin derdine deva olmadklarn, susamn susuzluunu gidermediklerini grdm. En ksa yolun Kurn yolu olduunu tesbit ettim. Allahn birtakm sfatlarnn isbatna dair yce Allahn u buyruklarn okuyalm:"Rahman (olan Allah) ara istiv etti." (Th, 20/5);"Gzel sz yalnz Ona ykselir." (Fatr, 35/10) Nefy (selb) sfatlar hususunda da u buyruklar okuyabiliriz:"Onun benzeri hibir ey yoktur." (e-r, 42/11);"Onlar ise bilgileri ile onu kuatamazlar." (Th, 20/110)" Daha sonra unlar sylemektedir: "Kim benim getiim deneyimlerden geerse, benim bildiklerimi de renir." Ebul-Mel el-Cuveyn de yle demitir: "Arkadalarm, kelmla uramayn, eer ben kelmn beni nereye ulatracan bilmi olsaydm, onunla uramazdm." lm esnasnda da unlar sylemitir: "Ben o dalgal denize daldm. slam ehli ve onlarn ilimlerini braktm. Bana yasakladklar eyin iine girdim. imdi ise eer Rabbim rahmeti ile bana yetimeyecek olursa, el-Cuveynnin olunun vay haline! te ben annemin akidesi zerine lyorum. (Ya da: Neysabur kocakarlarnn akidesi zerine lyorum, demitir.)" Bu duruma ulaan bir kimseye eer Allah rahmeti ile yetimeyecek olursa, varaca yer zndklktr. afi -Allahn rahmeti zerine olsun- yle demitir: "kelm ehli hakkndaki hkmm udur: Onlar sopalarla, ayakkablarla dvlr. Kabileler ve airetler arasnda dolatrlr ve: Kitab ve snneti terkedip kelma ynelenin cezas budur denilir." Yine yle demitir: "Ben kelmclardan yle eyleri grdm ki bu szleri mslman bir kimsenin syleyeceini zannedemiyorum. Allaha ortak komak mstesn bir kulun Allahn yasaklam olduu hereye mbtel olmas kelma mbtel olmasndan daha iyidir."

234

Bunlardan birisinin lm esnasnda koca karlarn izledii yola geri dndn ve onlarn kabul ettikleri ekilde kabul ettiini, buna muhalif olup bir zamanlar kesin zannettii, sonradan da tutarszlklarn aka grd yahut ta doru olduklarn tesbit edemedii bu inceliklerden yz evirdiini ve netice itibariyle -eer azabtan kurtulacak olurlarsa- ilim ehline tabi olan kk ocuklar, kadnlar ya da Bedev Arablar seviyesine vardklarn gryoruz."

235

236

Bibliyografya1: Kurn- Kerm. Suyt, Celalud-Din, el-Itkan f Ulmil-Kurn, el-Bakllan, czul-Kurn ile birlikte, elBab el-Haleb basks, 1398. el-Beyhak, Ebu Bekr, el-Esm ves-Sfat, Tahkik: Zhid el-Kevser, Beyrut 1405. el-Elban, Muhammed Nasrud-Din, Irvul-Gall fi Tahrici Ehadsi Menris-Sebl, Beyrut 1399. bn Teymiyye, ktidaus-Sratil-Mustakm, Tahkik: Nasr el-Akl, Mektebetur-Reid 1413. ez-Zirikl, Hayrud-Din, el-Alm, Beyrut 1980. e-eyban, Muhammed brahim, Evraku Mecmuatun min Hayati eyhil-slm bn Teymiyye, Kuveyt 1409. bnul-Kayyim, emsud-Din, Bediul-Fevid, Beyrut, Tarihsiz. bn Kesir, el-Bidye ven-Nihye, Beyrut 1980. es-Sicistan, Hafz Ebu Bekr Abdullah b. Sleyman b. el-Eas, el-Bas, Tahkik: Ebu shak el-Huveyn el-Eser, Darul-Kitabil Arab 1408. Bahel, Eslem b. Sehl el-Vast, Tarihu Vst, Tahkik: Gorgis Avvad, Alemul-Ktb basks, I. bask. Abdul-Latif, Muhammed Amr, Tebyidus-Sahifeti bi Usulil-Ahadsid-Daifeti, Msr 1409. el-Mubarekfur, Muhammed b. Abdur-Rahman, Tuhfetul-Ahvez bi erhi Camit-Tirmiz, Beyrut 1399. bn Batuta, Muhammed b. Abdul-Levat, Tuhfetun-Nuzzr fi araibil-Emsar ve AcaibilEsfar (bn Batuta Seyahatnamesi), Tahkik: Dr. Ali el-Muntasr el-Kettan, Beyrut 1405. e-erif, Abdullah b. Abdur-Rahman, et-Tlikatul-Mfide alel-Akidetil-Vastiyye, Riyad 1404.

237

bn Kesir, Ebul-Fida smail, Tefsirul-Kurnil-Azim, Tahkik: Mukbil b. Had el-Vad, Kuveyt 1405; Tahkik: D. Muhammed brahim el-Benna, Abdul-Aziz uneym, Muhammed Ahmed Aur, Kahire, Tarihsiz. el-Humeyd, Dr. Abdul-Aziz, Tefsiru bn Abbas ve Merviyyatuhu fit-Tefsiri min KtbisSnne, Mekke, Camiatu mmil-Kura, Tarihsiz. el-Askalan, Ebul-Fadl ihabud-Din Ahmed b. Ali b. Hacer, Telhsul-Habr fi Tahrici Ehadsir-Rafiiyyil-Kebir, Medine 1384. es-Sad, e-eyh Abdur-Rahman, et-Tenbihat, el-Latife alel-Akidetil-Vastiyye, raf: Abdur-Rahman er-Ruveyid, Sleyman b. Hammad, I. Bask. bn Huzeyme, Ebu Bekir, et-Tevhid ve sbatu Sfatr-Rabbi Azze ve Celle, Tahkik: Abdul-Aziz e-ehevan, Riyad, I. Bask. bnul-Esir, Mecdud-Din Ebus-Saadt el-Mubarek, Camiul-Usul fi Ahadsir-Rasl, Tahkik: Abdul-Kadir el-Arnaut, Matbaatu ve Mektebetul-Beyan, Tarihsiz. et-Taber, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Camiul-Beyan an Tevili yil-Kurn (Taber Tefsiri), Beyrut 1405. Ayrca Tahkik: Mahmud Muhammed akir, Tahric: Ahmed akir, Msr. et-Tirmiz, Ebu sa, Camiut-Tirmiz, Tashih: Abdul-Vehhab Abdul-Latif, Beyrut, Tarihsiz. el-Beyhak, Ebu Bekr, el-Camiu li uabil-man, Tahkik: Abdul-Ali Hamid, ed-DarusSelefiye, I. Bask. el-lus, es-Seyyid Numan, Celul-Ayneyn fi Muhakemetil-Ahmedeyn, Beyrut, Tarihsiz. Ebu Nuaym Ahmed el-Isfahan, Hilyetul-Evliya ve Tabakatul-Asfiya, Beyrut, Tarihsiz. Suyut, Celalud-Din, ed-Durrul-Mensr, Beyrut 1403. Suyut, Celalud-Din, ed-Durarul-Mntesira fil-Ahadsil-Mtehira, Tahkik: Muhammed b. Lutfi es-Sebba, Camiatul-Melik Suud Neri. bn Receb, Ebul-Ferec Abdur-Rahman, ez-Zeylu al Tabakatil-Hanabile, Beyrut, Tarihsiz. Darim, Osman b. Said, er-Raddu alel-Cehmiyye, Tahkik: Bedr el-Bedr, Kuveyt, I. Bask.

238

ed-Dmek, Nasrud-Din, er-Raddul-Vafir ala men Zeame bi enne men semme bne Teymiyyete "eytiel-slmi" Kfir, Tahkik: Zheyr e-avi, Beyrut, I. Bask. el-Ekar, Dr. Umer Suleyman, er-Rusulu ver-Rislt, Kuveyt 1401. bn Hanbel, Ahmed, ez-Zhd, Darul-Kutubil-lmiyye 1403. el-Beyhak, Ahmed b. Hseyn, ez-Zhdl-Kebir, Tahkik: Takyud-Din en-Nedv, DarulKalem II. Bask. el-Elban, Muhammed Nasrud-Din, Silsiletul-Ahadsis-Sahiha, Beyrut, Tarihsiz. es-Sicistan, Ebu Davud Sleyman b. el-Eas, Sunenu Ebi Davud, Tahkik: zzet edDas, el-Mektebetus-Selefiyye 1388. ed-Darakutn, Ali b. mer, Snenud-Darakutn; -Haiyetut-Talikil-Muni ile birlikte-, Nerus-Snne. en-Nesa, Ebu Abdur-Rahman Ahmed b. uayb, Snenun-Nesa (Suyut erhi ile birlikte), tina: Abdul-Fettah Ebu udde, Darul Beair 1406. bn Ebi sm, es-Snne, Tahkik: Muhammed Nasrud-Din el-Elban, Beyrut 1400. el-Beav, Ebu Muhammed el-Huseyn b. Mesud, erhus-Snne, Tahkik: uayb elArnaut, Muhammed Zheyr e-avi, Beyrut, I. Bask. bn Ebil-Iz el-Hanefi, Ali b. Ali, erhul-Akidetit-Tahaviye, Tahkik: Cemaatun minelulema, Tahric: Muhammed Nasrud-Din el-Elban, Beyrut 1404. Herrs, Muhammed Halil, erhul-Akidetil-Vastiyye li eyhil-slam bn Teymiyye, Talik: smail el-Ensar, Riyad 1403. el-Buhar, Muhammed b. smail, Sahihul-Buhar, (Fethul-Bar ile birlikte), Tahkik: Abdul-Aziz b. Baz, Darul-Fikr, Tarihsiz. el-Elban, Muhammed Nasrud-Din, Sahihul-Camis-Sair ve Ziyadatihi, II. Bask 1399. el-Elban, Muhammed Nasurud-Din, Sahihu Snen-i bn Mce, I.Bask. el-Elban, Muhammed Nasurud-Din, Sahihu Snenit-Tirmiz, I. Bask.

239

el-Elban, Muhammed Nasurud-Din, Sahihu Snenin-Nasa, Mektebut-Terbiyedil-Arab li Duvelil-Halic I. Bask. el-Kueyr, mam Mslim b. el-Haccac, Sahihu Mslim (Nevev erhi ile birlikte) Mracaat (kontrol): Halil el-Meys, Beyrut 1407. ed-Darakudn, Ebul-Hasen Ali b. mer, es-Sfat, Tahkik: Ali b. Muhammed el-Fakh, I. Bask 1403. bnul-Kayyim, emsud-Din, es-Savikul-Mrsele, Tahkik: Ali ed-Dahilullah, Riyad 1408. el-de, Sleyman b. Hamed, Abdullah b. Sebe ve Eseruh fi hdsil-Fitneti fi Sadrilslam, Riyad 1405. el-Esbehan, Ebu-eyh, el-Azame, Tahkik: Ridaullah b. Muhammed dris elMubarekfur, Darul-sime, 1408. el-Fevezan, Salih, erhul-Akidetil-Vstyye, Riyad, 1407. el-Man, Muhammed b. Abdul-Aziz, Talikun alel-Akidetil-Vastiyye, Riyad, Tarihsiz. bn Teymiyye, el-Akdetul-Vastiyye, Tahkik: Zheyr e-avi, el-Mektebul-slami 1405. bn Abdil-Had, Muhammed b. Ahmed, el-Ukudud-Drriyye fi Menakibi eyhil-slam bn Teymiyye, Msr, Tarihsiz. akir, Ahmed Muhammed, Umdetut-Tefsir anil-Hafz bn Kesir, Msr 1376-1377. emsul-Hak el-Abad, Ebut-Tayyib, Avnul-Mabud erhu Sneni Ebi Davud, elMedinetul-Mnevvere 1388. es-Sddk, Muhammed b. Allan, el-Futuhatur-Rabbaniyye alel-Ezkarin-Nevviyye, Daru hyait-Turasil-Arab, Tarihsiz. bn Hanbel, Ahmed, Fedailus-Sahabe, Tahkik: Vasiyullah Abbas, Camiatu mmil-Kura, 1403. bn shak el-Kad, Muhammed b. smail, Fadlus-Salati alen-Nebi, Tahkik: Muhammed Nasirud-Din el-Elban, Tabaatul-Mekteb, 1389.

240

el-Gazzal, Muhammed, Fkhus-Sre, Tahkik: Muhammed Nasirud-Din el-Elban, Katar, Tarihsiz. bn Mslim, el-Kure el-Msr, Abdullah b. Vehb, el-Kader ve m verede fi zalike minelsr, Tahkik: Abdul-Aziz Abdur-Rahman Muhammed el-Useyn, Darus-Sultan 1406. el-Crcan, Ebu Ahmed Abdullah b. Ad, el-Kmilu fi Duafair-Rical, Darul-Fikr 1404. el-Heysem, bn Hacer, Mecmaul-Bahreyn fi Zevaidil-Mecmaeyn, Tahkik: AbdulKuddus Nezir, Bask yeri yok, 1413. bn Teymiyye, eyhul-slam Ahmed, Mecmul-Fetv, Cem: Abdur-Rahman b. Kasm -Birinci baskdan tpk basmez-Zeheb, Muhtasarul-Uluvv, Tahkik: Muhammed Nsirud-Din el-Elban, Beyrut 1401. bnul-Kayyim, emsud-Din, Medricus-Slikn, Tahkik: Muhammed Hamid Fak, Beyrut, Tarihsiz. bn Hanbel, Ahmed, el-Msned, -Hamiindi Muntehabu Kenzil-Ummal min SnenilAkvali vel-Efl, Beyrut 1398. bnul-Msenna, et-Temim, Hafz Ahmed b. Ali, Msned-u Ebi Yal el-Mevsl, Tahkik: Hseyin Selim Esed, Darul-Memun 1404. et-Tebriz, Muhammed b. Abdillah, Miktul-Mesabih, Tahkik: Muhammed Nasirud-Din el-Elban, Beyrut 1399. bn Ahmed Hilmi, Hafz, Mericul-Kabul erhu Sllemil-Vusul ila lmil-Usuli fit-Tevhid, Riyad, Darul-fta basks. et-Taberan, Hafz Ebul-Kasm, el-Mucemul-Kebir, Tahkik: Hamdi es-Selef, Badad, I. Bask. bnul-Kaysern, Ebul-Fadl Muhammed b. Tahir el-Makdis, Marifetut-Tezkira filAhadsil-Mevdua, Tahkik: madud-Din Ahmed Haydar, Messesetul-Kutubis-Sekafiye 1406. bn Haldun, Abdur-Rahman b. Muhammed, Mukaddime, Tahkik: Dr. Ali Abdul-Vahid Vaf, Kahire, III. Bask. bn Kayyim el-Cevziyye, emsud-Din Ebu Abdillah Muhammed b. Ebi Bekr, el-MenarulMnif fis-Sahihi ved-Daif, Tahkik: Abdul-Fettah Ebu udde, Haleb 1402.

241

Hafz Abdul-Hamid, el-Muntehab, Tahkik: Mustafa el-Adev, Kuveyt, I. Bask. et-Tarhn, Muhammed b. Rzk, Mevsuatu Fedaili Suveri ve ytil-Kurn, Demmam 1409.

ez-Zeheb, Ebu Abdillah Muhammed b. Ahmed b. Osman, Mizanul-tidal fi NakdirRical, Tahkik: Ali Muhammed el-Becav, Darul-Marife, Beyrut. ez-Zeyla, Cemalud-Din Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf, Nasbur-Raye li AhadsilHidaye, el-Mektebetul-slamiyye 1393. el-Hilal Selim b. Iyd, Nushul-Umme fi Fehmi Ehadsif-tiraki Hzihil-Umme, Darul-Adha 1409. bn Teymiyye, Nakdul-Mantk, Tahkik: Muhammed b. Abdur-Rezzak Hamza, Mektebetus-Sunnetil-Muhammediyye, tarihsiz. el-Hakim et-Tirmiz, Ebu Abdullah Muhammed, Nevdirul-Usul min Marifeti EhadsirRasl (haiyesinde: Mirkatul-Vusul) Beyrut tarihsiz.

242

indekiler

Tahkik Eden'in nsz Giri 5

Selef Akidesinin nemi

5 7

Selef Akidesini Anlatan Eserler Arasnda "Vstiyye Akdesi"nin nemi

Byk lim Adam Herrs'n "Vastyye Akidesi"ne Yapt erhin Dier erhler Arasndaki Yeri ve nemi 7 8

"Vstyye Akdesi" ve erhleri Yazma Metin Nshas 11

Elinizdeki Yaynda Yaptm ler 11 eyhu'l-slm bn Teymiyye Nesebi ve Doumu 15 Ailesi 16 16 16 17 15

Hocalar rencileri Mezhebi Akdesi 17

243

Eserleri 18 Ahlk Nitelikleri ve Yaratl Cihad 18 lim Adamlarnn Onun Hakkndaki Szleri Ona Yaplan ftiralar 22 Mihneti ve Vefat 24 24 19 18

Biyografisinin Bulunabilecei Yerler a- Genel Kaynaklar 24 b) zel Kitablar 25

Prof. Hall Herras'n Ksa Biyografisi erh Eden'in nsz 27 Besmele 31 32

26

sm-i Cell Olan Allah Rahman ve Rahim 32

Hamd le kr Arasndaki Fark

34

Hamd le Medh (vg) Arasndaki Fark 34 Rasl le Nebi Arasndaki Fark ehdetin Anlam badetin Anlam Salt'n Manas Selm'n Anlam 37 38 39 40 40 35

Kurtulua Eren Frka (Frka-i Naciye)

244

Ehl-i Snnet Ve'l-Cemaat mann Esaslar Meleklere man Kitablara iman 41 41 42

41

Peygamberlere man42 Ba'sa (ldkten Sonra Dirilie) man Etmek Kadere man 43 Tahrif'in Anlam Ta'til'in Anlam 44 45 45 43

Tahrif ile Ta'til Arasndaki Fark Tekyif ve Temsil'in Anlam 46

Allah'n simlerinde lhad (Erilie Sapmak) Allah'n Adann Olmamasnn Anlam Temsil (Benzerlik) Kyas 49 48

47

ml (Kapsamllk) Kyas 49 Evl Olan Kyas Kemal Kaidesi 50 Szn Manalara Delleti Tesbihin Anlam Nefy'de cmal 52 Nefy Hususunda Tafsiltl Aklamalar sbatta cmal fadeler 53 53 52 51 50

245

sbtta Tafsil (Geni Aklamalar) 53 Srat- Mustakim sbat Tevhidi 55 Samed 56 Tenzih Tevhidi Kayym irk efaat 58 59 56 54

Krs Ne Demektir? 59 lk, hir, Zhir ve Btn lim Sfat Hkim 63 Habr 63 63 65 65 66 62 60

Mutezile Filozoflar Kaderiye

O'nun Benzeri Hibir ey Yoktur Semi' ve Basar 66

Kevn ve er' rade 68 hsan'n Anlam 71

Adaletli Davranmak 71 Allah'n afr ve Vedd simleri Rahmet ve lim Sfatlar 73 73

246

Hfz ve Hafz Sfatlar

74 75

Yce Allah'n Rza Ve Gazab Gibi Sfatlar Rz'nn Anlam Lanet 76 76 77 75

ntikamn Anlam

tyan ve Mec' (Geli, Gelmek) Sfatlar

Sem', Basar ve Ru'yet (Grmek) Sfatlar Mekr ve Keyd Sfatlar 84

82

Allah'n Mekri (Hileye Karlk Vermesi)'nin Anlam el-Afuvv (ok Affedici) smi 86 zzet Sfat 87 88

85

zzet'in Anlam Selb Sfatlar 90

Semiyy (Ayn Adla Anlan)'in Anlam E (Nidd)'in Anlam 91

90

Uydurma lhlar Allah' Sever Gibi Sevmek Cansz Varlklarn Tesbihi "Tebreke"nin Anlam Temnu' Delili93 Kyas' Evl 94 92 92

91

Allah Hakknda Bilgisizce Sz Sylemek 95 stiv Sfat 96

247

Allah Semdadr

98 99

Yce Allah'n Uluvv Sfat ve O'nun Semda Oluu Maiyyet (Beraber Olu) Sfat Kelm Sfat 103 107 101

Kur'an Allah'n Kelmdr

Kyamet Gnnde M'minlerin Rablerini Grmesi Sfat yetleri ile lgili Genel Baz Bahisler111 Kur'an'a Gre Snnetin Konumu 113 Bid'at Ehlinin Snnete Kar Tutumlar Sfatlar htiva eden Hadisler Nzl Sfat 115 114 114

109

Sevinme Sfat116 Glmek Sfat 117 Aceb (Hayret Etmek) Sfat 118 Ayak (Ricl ve Kadem) Sfat 119 Nid Sfat 120 121

Yukarda ve stte Olu Ar 123 124

Beraber Olu Sfat hsan 125

M'minlerin Kyamet Gnnde Rablerini Grmeleri

127 128

Ehl-i Snnet Ve'l-Cemaat Dier Frkalarn Ortasndadr

248

Cehmiye ve Mebbihe Cebriye ve Kaderiye 131 Kullarn Fiilleri 131 Mrcie ve Vadiye Harurler Rafzler 133 134 132

129

Ehl-i Snnet Ve'l-Cemaat'in Ashaba Kar Tutumu Ar'n zerine stiva Etmek Sfat 135 Yce Allah'n Yaknl ve Birlikte Oluu (Maiyeti) Kur'n Allah'n Kelmdr 140 143

135

139

Arast'ta Bulunanlarn Rablerini Grmeleri Kabir Fitnesi (Suali) ve Azab Kabir Fitnesi (Suali) 145 Kabir Azab 145 145 143

Kyametin Kopacana man Etmek Sr'a frlmesi Har 147 148 147

Terazilerin Kurulmas Hesaba man 148 Havz Srat 150 151

Cennete lk Girecek Kimse 152

249

efaat Trleri 153 efaatin Anlam Birinci efaat 155 kinci efaat 155 155 154

nc efaat Kadere man 157 Ar ve Kalem 160 Kullarn Fiilleri 164

Kader ve Kullarn Fiilleri

165 166

Kader Hususundaki Sapmalar mann Tarifi 167 man ve slm 171

Ashab- Kiram Arasnda Fazilet Fark Muhacirler ve Ensar 174 Bedir'e Katlanlar 175

173

Aa Altnda Peygamber'e Bey'at Edenler Cennet le Mjdelenenler Raid Halifeler Halifelik 178 178 179 180 176 175

175

l-i Beyt'i Sevmek

Peygamber'in Ehl-i Beyt'i

M'minlerin Annelerini Sevmek

250

Rafz'ler ile Nevasb'n Ashab'a Kar Tutumlar181 Ashab Masum Deildir 183 183

Ashab Nesillerin En Hayrlsdr

Ehl-i Snnet Ve'l-Cemaat'in Ashab' Kiram Arasndaki Anlamazlklara Kar Tutumlar 185 186 186

Evliynn Kermetleri

Mucize le Keramet Arasndaki Fark Snnet ve Bid'at 187

Ehl-i Snnet Ve'l-Cemaat Yolunun Esaslar

189

Frka-i Nciye (Kurtulmu Frka), Ehl-i Snnet Ve'l-Cemaattir 193 el-Akdet'l-Vstyye erhi'ne Ek Blm 195 Arapa nc Basknn nsznden Tevhid'in eitleri Cemaat ve Tefrika 199 200 197

Veli (Dost) Edinme le Dmanlk Etmek 201 Allah'n ndirdikleri le Hkmetmek Yneticilere Kar kmamak 205 207 203

Misak (demoullarndan Alnan Sz) sra ve Mira 208 Kyametin Almetleri209 Cennet ve Cehennem 211

Kelm'a Yergi ve Kitab ve Snnet'in Nasslarna Teslimiyetin Gerei214

251

Bibliyografya 219 indekiler 223

1 Rihle, I, 466 2 Burada zikrettiklerimiz, biyografisinin bulunduu en nemli yerlerdir. Bunlar eyhu'l-slam'n biyografisini inceleme iini ilim talebelerine tevik olsun ve bu hususta onlara kolaylk olsun diye kaydettim. 1 Bu biyografik bilgileri bize adalarndan olan muhterem hocalarmz Abdur-Rezzak Afif ile Abdul-Fettah Selme lutfetmilerdir. 1 Bu meseleyi eyh Ahmed akir, Tirmiznin Snenini tahkikinde (II, 16-25) uzun uzadya ele alp, incelemi ve neticede besmelenin Tevbe suresi mstesna herbir surenin bir yeti olduu sonucuna ulamtr. 1 bn Abbastan bu rivayeti bn Cerir, besmelenin tefsirinde rivayet etmitir. eyh Ahmed akir de bu hususta: Bu haberin senedi zayftr demektedir. Bk. Taber Tefsiri, Tahkik: Ahmed kir, I, 123 1 el-Ahzab suresinin 43. yet-i kermesinin bir blm olup, tamam yledir: O, sizi karanlklardan nura karmak iin size salat (rahmet) getirendir, melekleri de. O, mminlere ok rahimdir (merhametlidir.) 2 Uydurma bir rivayettir. Bunu el-Beyhak el-Esm ves-Sfatda (s. 71) rivayet etmi olup, bunun rivayet zincirinde yer alanlar bir yalanclar silsilesidir. nk bunu Muhammed b. Mervan, el-Kelbden, o Ebu Salihden, o bn Abbastan diye rivayet etmitir. Suyut, elItkan (II, 242) adl eserinde yle demektedir: bn Abbas tefsirinin rivayet yollarnn en gevei el-Kelbnin, Ebu Salihten, onun bn Abbastan diye yapt rivayettir. yet buna bir de Muhammed b. Mervan es-Sdd es-Sair de ilave edilecek olursa, artk bu yalanclar silsilesidir. Ayrca bk. Tefsiru bn Abbas ve Merviyyetuhu fit-Tefsir min Ktbis-Snneti, I, 26. Beyhaki, uabul-man, V, 299da Mukatil b. Sleymandan, o ed-Dahhaktan, o da bn Abbastan merfu olarak yle dediini rivayet etmektedir: ...Kul bismillahirrahmanirrahim dedii takdirde, yce Allah: Kulum biri dierinden daha incelikli iki incelikli isim ile bana dua etti. Rahim, rahmandan daha incedir (rakiktir). kisi de (birbirinden) rakiktir.

252

Beyhak dedi ki: ki incelikli (rakik) ifadesinin burada rivayetin aslndan meydana gelmi bir tashs (lafz deitirmesi) olduu sylenmitir. Asl iki rafik eklindedir. Rafik ise yce Allahn isimlerindendir. Eserin muhakkiki Abdul-Al Hamid ise yle demektedir: Bu rivayetin senedi zayftr. Senedinde mehul ravi vardr. Mukatil b. Sleyman da itham edilmitir. ed-Dahhak ise bn Abbastan rivayet iitmemitir. 3 Zayf bir hadistir. Bunu Ebu Davud, Edebde el-Hedyu fil-Kelam babnda (AynulMabud, XIII, 184) bn Mace, mam Ahmed ve bakalar rivayet etmilerdir. Nevev, el-Ezkar adl eserinde (no: 339) hasen olduunu belirtmitir. el-Elban, es-Silsiletut-Taife, no: 902de: nemli olup da kendisine elhamdulillah ve bana salat ile balanlmayan herbir i kesiktir, kopuktur, ondan hertrl bereket giderilmitir. lafz ile kaydettikten sonra bu hadisin uydurma olduunu sylemitir. Ayn ekilde bu hadisi Daiful-Cam, 4216-4218de farkl lafzlarla kaydettikten sonra bu hadisin zayf olduunu belirtmitir. Ayrca bk. el-rva, no: 1, 2. Bu hadisin kaynaklarn uzun uzadya gsterdikten sonra niin zayf olduunu da belirtmitir. el-Arnavud ise Camiul-Usul, 3980de unlar sylemektedir: Senedinde Kurra b. Abdur-Rahman vardr. Doru szl bir ravi olmakla birlikte, mnker rivayetleri de vardr. 1 Bediul-Fevid, II, 93 1 Burdan itibaren belirtilecek yere kadar ifadeler bnul-Kayyime aittir. 2 Burada bnul-Kayyimin szleri sona ermektedir. Ayrca bk. Medricus-Slikn, I, 64 3 eyh mer el-Ekar er-Rusul ver-Rislt adl eserinde (s. 14) belirttiine gre ilim adamlar nezdinde yaygn olan kanaat budur. Ancak bunun byle olmas uzak bir ihtimaldir. Zira yce Allah nebilere de risalet verdiini u buyruunda aka ifade etmektedir: Senden nce ne kadar rasl ve nebiye risalet verdiysek... (el-Hac, 22/52) Dier taraftan yce Allahn bir insana vahiy gndermekle birlikte onun o vahyi herhangi bir kimseye tebli etmemesi mmkn deildir. Peygamber (s.a) da yle buyurmaktadr: mmetler bana gsterildi. Beraberinde dokuz-on kiilik bir topluluk bulunan peygamberler grdm. Bir-iki adam bulunan peygamberler grdm. Beraberinde hibir kimse bulunmayan peygamberler grdm... Bu hadisi Buhar ve Mslim rivayet etmitir. Nebi ile rasl arasndaki farka dair yapt tercih olan: Rasl kendisine yeni bir eriat vahyedilen kimse, nebi ise kendisinden ncekilerin eriatlerini tasdik ve yerletirmek iin

253

gnderilen kimsedir. srailoullar peygamberlerinin ou da byledir eklindeki gr dorulua daha yakn grnmektedir. Dorusunu en iyi bilen Allahtr. 1 Beyhak, ez-Zhd, 297de, bn Adiy, el-Kmil, II, 2168de, bn merden merfu olarak u hadisi rivayet etmektedirler: yilik boa gitmez. Gnah unutulmaz. Deyyn (olan ve herkese amelinin karln veren) asla uyumaz. stediin gibi ol, nasl diynet edersen, sen de yle diynete maruz kalrsn. (Ne yaparsan onunla karlarsn.) Bu hadisin senedi zayftr. Yine bu hadisi Ahmed, ez-Zhdde (s. 176) Ebud-Derdaya mevkufen ve yine zayf bir sened ile rivayet etmitir. Bk. Daiful-Cam, 4274; Suyut, ed-Durarul-Muntesira filAhadisil-Mtehera, Tahkik: es-Sabb, no: 328. 1 arihin kastettii yce Allahn, el-Mnafikun suresinin birinci yetinde mnafklarn iddialarn yalanlad u yet-i kermedir: Mnafklar sana geldiklerinde dediler ki: ehadet ederiz ki muhakkak sen Allahn Raslusn. Allah da biliyor ki sen hi phesiz Onun raslsn ve Allah ahidlik eder ki muhakkak mnafklar yalancdrlar. 2 Hadis sahihtir. Deiik lafzlarla Buhar zekt blmnn bataraflarnda (FethulBar, III, 262) stitabetul-Mrteddin blmlerinde, Mslim ise iman blmnde (Nevev, I, 314) Tirmiz, Nesa ve Ebu Davud rivayet etmilerdir. Bk. Camiul-Usul, 35-42 nolu hadisler. 1 Bu kelimenin, cinsi nefyeden lam iin gizli haberinin takdiri olduunu kastetmektedir. 2 Bu yetin tefsiri ile ilgili olarak Mcahidden yle dedii sahih olarak rivayet edilmitir: Ben anlacak olursam, mutlaka sen de benimle birlikte anlrsn: ehadet ederim ki Allahtan baka hibir ilah yoktur. ehadet ederim ki Muhammed Allahn Rasldr. (gibi) el-Elban de bn shak el-Kadye ait Fadlus-Salti alen-Nebi adl eserde (s. 86) yle demektedir: snad mrsel, sahihtir. O halde bu mrsel ve kudsi bir hadistir. Ebu Yala (II, 522) zayf bir isnad ile Ebu Said el-Hudrden merfu olarak unu rivayet etmektedir: Ben anlacak olursam, sen de benimle birlikte anlrsn. Ayrca bk. ed-DurrulMensr, VIII, 549. 1 Sahih bir hadistir. Bunu Buhar, mer b. el-Hattab (r.a)dan Hudud, Recmul-Hubl minez-Zina iza Ahsanat babnda (Fethul-Bar, XII, 144); el-Enbiya, babu Kavlillahi vezkur fil-Kitabi Meryem babnda (Fethul-Bar, VI, 478)

254

2 Buhar bu hadisi tefsir, innel-laha ve meliketeh yusallne alen-nebide muallak olarak (Feth, VIII, 532) rivayet etmitir. bn shak el-Kad bu hadisi Fadlus-Salati alenNebi adl eserinde (s. 82) mevsul olarak rivayet etmitir. el-Elban de: Senedi mevkuf ve hasendir, demitir. 3 Sahih bir hadis olup, Buharnin ezan, men celese fil-mescidi yentazirus-salate babnda (Feth, II, 142); Mesacid ve Bedul halk blmlerinde rivayet etmitir. Mslimde mesacid, fadlu salatil-cmaa ventizaris-sala babnda (Nevev, V, 171)da rivayet etmitir. Ayrca Ebu Davud, Tirmiz, Nesa, Msnedinde Ahmed, Muvattanda Malik yakn lafzlarla rivayet etmilerdir. 1 Sahihtir. Bu hadisi Buhar, el-Itisam, Kavlun-Nebi...de; (Feth, 13/293) Mslim, mare, Kavlun-Neb...; (Nevev, XIII, 70) ile Ebu Davud, Tirmiz, bn Mace, Ahmed ve bakalar rivayet etmitir. 1 Hasen bir hadistir. Tirmizi bu hadisi Abdullah b. Amr b. el-stan, iman, ma cae fiftiraki hazihil-ummede, (Tuhfe, VII, 397), rivayet edilmektedir. el-Irak, Tahricul-hya (III, 230)da yle demektedir: Bu mmetin ayrlmasn szkonusu eden hadisin senedleri ceyyid (iyi)dir. Ayrca hafz bu hadislerin senedlerinin hasen olduunu Tahricul-Keaf (s. 63, no:17)de belirtmektedir. Bu mmetin frkalara ayrlacan belirten hadisleri kardeimiz Selim el-Hilal, Nushul-Umme... adl eserinde biraraya getirmi bulunmaktadr. Oraya baklabilir: s. 9-27. 2 Bu mehur Cibril hadisinden bir paradr. Bunu Mslim rivayet etmitir. Sahihinin banda kaydettii ilk hadis budur. (Nevev, I, 259) Bu hadisi ayrca Ebu Davud Snne, Kader babnda (Aynul-Mabud, XII, 459)da, Tirmiz iman bahsinde, Nesa de iman bahsi Natul-slam blmnde. Hepsi mer b. el-Hattabdan gelen rivayet ile kaydetmilerdir. Ayn ekilde Buhar, Mslim, Ebu Davud ve bn Macede bu hadisi Ebu Hureyre ile Ebu Zerr rivayetiyle de zikretmilerdir. 1 air yce Allahn el-Enam, 6/83-86. yet-i kermede yer alan u (meldeki) buyruklar kastetmektedir: te bu kavmine kar(1) brahime verdiimiz hccetimizdir. Biz kimi dilersek onu derece derece ykseltiriz. phesiz Rabbin tam hikmet sahibidir, hereyi ok iyi bilendir. Biz ona(2) shak ile(3) Yakubu baladk. Herbirine hidayet verdik. Daha nce de(4) Nuha da hidayet verdik. Onun zrriyetinden(5) Davuda(6) Sleymana(7) Eyyuba(8) Yusufa(9) Musaya(10) Haruna da biz iyi hareket edenleri ite byle mkafatlandrrz. (11) Zekeriyyaya(12) Yahyaya(13) saya(14) lyasa da (hidayet verdik). Hepsi salihlerdendi.(15) smaile(16) Elyesaa(17) Yunusa ve (18) Luta a (hidayet

255

verdik). Herbirini alemlere stn kldk. te bunlar toplam 18 peygamberin ismidir. Geriye ikinci beyitte adlarn verdii sekiz peygamber kalmaktadr. 1 Sahih bir hadistir. Kaynaklar ileride (kadere imann dereceleri anlatlrken) gsterilecektir. 1 Byk ilim adam bn Useymin, el-Akdetul-Vastiyye erhinde unlar sylemektedir: Mellifin szlerinden anlald gibi izledikleri yolda onlara muhalefet eden kimseler onlarn (ehl-i snnet vel-cemaatin) kapsamna girmezler. nk Peygamber (s.a) ve ashab an yce Allahn sfatlarn hakikatleri zere kabul ediyorlard. Bundan dolay ehl-i snnet vel-cemaat, selefiler, eariler ve maturidilerdir, diyenler yanlmaktadrlar. Biz de diyoruz ki: Bunlar farkl kanaatler ileri srmekle birlikte hepsi nasl ehl-i snnet olabilirler? Onlarn herbirisi, brnn kanaatini reddederken, hepsinin ehl-i snnet olmas imknsz bir eydir. ki zttn birarada bulunmasnn mmkn olduu sylenmesi hali mstesn. Yoksa onlardan sadece birilerinin bu hususta snnete tabi olduunda phe bulunmaz. O kimdir? Eariler mi? Maturidiler mi? yoksa Selefiler mi? Kim snnete uygun ise o kii bu hususta snnete bal demektir. Muhalefet edenin bal olduu sylenemez. Biz de diyoruz ki: Ehl-i snnet vel-cemaat selefin kendisidir. Bakalar hakknda bu vasf szkonusu olamaz. Kelimelere de manalarna gre itibar edilir. Dolaysyla biz snnete muhalefet edenlere nasl ehl-i snnet diyebiliriz? Bu mmkn olamaz. Bunlar birbiriyle ihtilaf eden kesimdir derken, ondan sonra dnp bunlarn ayn kanaatte birletiklerini nasl syleyebiliriz? Birlemek nerede? Buna gre ehl-i snnet vel-cemaat selef itikadna sahib olanlardr. Eer Peygamber (s.a)n izledii yol zerinde ise kyamet gnne kadar sonradan gelmi olsa dahi elbetteki o selefidir. 1 Tahrif, hem lafz hem mana itibariyle de olur. Lafzda tahrifin rnei Allah, Musa ile zel bir ekilde konumutur. (en-Nisa, 4/165) buyruunda Allah lafza-i celalini merfu olarak okuyacak yerde (Musa, Allah ile zel bir ekilde konumutur, anlamna gelecek ekilde) bu lafza-i celali nasb ile okumak buna rnektir. Mana itibariyle tahrife gelince, istiv lafznn istila etti, egemenlii altna ald diye, onun elini de kudreti diye aklamak rnek gsterilir. 2 Tatil, iki ksmdr: Sfatlar nefyeden cehmiyye ve mutezilenin yaptklar gibi kll tatl ile sadece yedi sfat kabul edip dierlerini kabul etmeyen Earilerin yaptklar gibi cz ttil. 3 leride Earilere dair aklamalar gelecektir.

256

4 Mufevvida: Sfatlar kabul etmekle birlikte bunlarn manalarn bilmeyi yce Allaha havale eden kimselerdir. Ehl-i snnet vel-cemaat ise sfatlar ve anlamlarn bilmeyi kabul ederler, fakat bunlarn keyfiyetlerinin bilinmesini Allaha havale ederler. Ben sfatlar kabul ediyorum, bunlarn bilgisini ise Allaha havale ediyorum diyen kimseye de yle deriz: Bunlarn bilinmesi ile neyi kastediyorsun? Manasnn bilinmesini mi, yoksa keyfiyetlerinin bilinmesini mi kastediyorsun? diye sorarz. 5 Beyhak bunu el-Esma ves-Sfat, s. 515de Hafz bn Hacerin Fethul-Barde (XIII, 407) ceyyid olduunu belirttii bir isnad ile mam Malikten gelen bir rivayet olarak kaydetmektedir. Bu mam Malikin hocas Rabiatur-Reyden de rivayet edilmitir. Bunu Beyhak, elEsma ves-Sfat, s. 516da, el-Laleka de erhu tikadi Ehl-i Snne, III, 398de zikretmektedirler. Bu ayn ekilde Um Selemeden merfu (Peygambere atfen) ve mevkuf (Um Selemenin sz olarak) da varid olmutur. Ancak bn Teymiyye Fetvalarnda (V, 365) yle demektedir: Bu cevab Um Seleme (r.anha)dan mevkuf ve merfu olarak da rivayet edilmitir. Ancak senedi gvenilebilecek sened deildir. el-Elban, erhut-Tahaviye, s. 281de merfu rivayet hakknda: Sahih deildir dedikten sonra: Dorusu bunun Malik ya da Um Selemeden geldiidir. Birincisi (Malikten geldii) ise daha mehurdur. 1 Bu kanun ya da esas anlamna gelen Farsa bir kelimedir. Tcul-Arsda toplumlar iin gereince uygulama yaplan nsha, diye aklanmtr. 1 Bunu pekitiren hususlardan birisi de udur. Onlar bazan yle derlerdi: Bu buyruklar geldii gibi kabul edilir, keyfiyet nisbeti yoluna gidilmez. Yoksa onlar Bunlar manas olmakszn geldikleri gibi kabul edilirler. demiyorlard. te bundan anlaldna gre onlar manay kabul ediyor, fakat keyfiyeti reddediyorlard. arihin: Manann hakikati sznden kast da keyfiyettir. O, mana ile manann hakikati arasnda fark gzetmektedir. yle ki, onlar manay kabul ederler, hakikatini yani keyfiyetini ise red ederler. 2 Bk. Mecmuul-Fetv, V, 26.

257

Ahmed b. Hanbel: Ehl-i snnet vel-cemaatin gerek imamdr. Tam anlamyla eyhul-slamdr. Knyesi Ebu Abdullah olup, ez-Zhr, e-eyban, el-Mervez sonra da elBadad diye bilinir. nder imamlardan birisidir. Kurnn yaratlmas mihnetinde sebat gstermitir. 164 h. ylnda domu, 241 h. ylnda vefat etmitir. 3 ez-Zeheb bunu el-Uluvv adl eserinde senediyle kaydetmitir. el-Elban, Muhtasarul-Uluvv (s. 184)de: Bu sahih bir isnaddr demektedir. Nuaym b. Hammad: Ebu Abdullah el-Huza el-Mervez diye bilinir. Hadise dair ilk msned toplayan kiidir. nsanlar arasnda feraizi en iyi bilen kii idi. 228 h. ylnda vefat etmitir. 4 leride bu husus yine ayr balk altnda ele alnacaktr. 5 Ayet-i kermenin tamam yledir: Gklerin, yerin ve ikisi arasnda bulunanlarn Rabbidir. O halde Ona ibadet et ve Ona ibadetinde sebat gster. Onun adyla anlan bir kimse biliyor musun? (Meryem, 19/65) 1 Sahih bir hadistir. Bunu Mslim Salt, babu m yukalu fir-ruku ves-sucudda (Nevev, IV, 450de) Aie (r.a)dan Peygambere merfu olarak (atfen) rivayet etmitir: Allahm gazabndan senin rzana, cezalandrmandan verecein esenlie, senden sana snrm. Ben sana vgleri sayp dkemem, sen bizzat kendi zatn vdn gibisin. Hadisi Buhar, Mslim, Ebu Davud ve Tirmiz ile mam Ahmed rivayet etmitir. 2 Sahih bir hadistir. Ahmed, Msnedde (I, 391, 452)de, Abdur-Rahman es-Saat tertibi ile (XIV, 262)de, Hakim, el-Mstedrek (I, 509); bn Hibban, Sahihde rivayet etmitir. Ahmed akirde Msned, (V, 266)da sahih olduunu belirttii gibi el-Elban de es-Silsiletus-Sahiha (198)da da sahih olduunu belirtmitir. Ayrca bk. Cmiul-Usul, 2300. * Gerek bn Teymiyye, gerek arih en-Nisa, 4/69. yete iaret etmektedirler. -eviren1 Buhar, Tevhid, m ce fi duain-nebiyyi ummetehu ilet-tevhidde Peygamberin: Nefsim elinde olana yemin olsun ki phesiz ki o Kurnn te birine denktir. (blm) Hasen bir hadistir. Bunu Tirmiz, Tefsir, ve min suretil-hlas, (Tuhfetul-Ahvez, IX, 299); Ahmed, Msned (V, 133); bn Ebi Asm, es-Snne (I, 297) de rivyet etmilerdir. el-Elban, Sahihut-Tirmiz, 2680de hasen olduunu belirtmitir.

258

Ebu-eyh, el-Azame adl eserin muhakkiki Rdaullah el-Mubarekfur, hadisin yollarn topladktan sonra unlar sylemektedir (I, 375): te bu yollarn birarada olmas ile hadisin sahih olduu ortaya kmaktadr. Abdul-Aliy Hmid, uabul-man, I, 276da senedin hasen olduunu belirtmektedir. 2 el-Camiatul-slamiyye basksnda eyhul-slam Ebul-Abbasn naklettii... eklindedir. Ancak doru olan burada kaydettiimizdir. 3 Ebul-Abbas ise Ebul-Abbas b. Sreyc diye bilinen kimsedir. Bk. Mecmuul-Fetv, XVII, 103. 1 bn Abbasn bu aklamasn, bn Cerir hlas suresi tefsirinde senediyle rivayet etmekte ve yle demektedir: Bize Ali anlatt, bize Ebu Salih anlatt, bize Muaviye Aliden, o bn Abbastan bunu bylece nakletti... bn Abbastan rivayet eden Ali ise bn Ebi Talhadr. Nitekim bn Kesir tefsirinde de byledir. Saduk (ok doru szl) bir ravidir. Ancak bn Abbasla grmemitir. bn Abbasn tefsirini Mcahidden nakletmitir. Dolaysyla bn Abbastan rivayeti munkatdr. Bunu ayrca Ebu-eyh el-Azame, (I, 383)de ayn sened ile rivayet etmitir. Muhakkiki el-Mubarek Fur zayf olduunu belirtmitir. Ancak Hafz bn Hacer, et-Tezhibde yle demektedir: Fakat aradaki vasta bilindikten sonra ve o da gvenilir bir ravi olduuna gre -ki bu da Mcahiddir- bunda bir saknca kalmamaktadr. Bk. Tefsiru bn Abbas ve Marviyatihi fit-Tefsiri min Ktbis-Snne, I, 25. 2 Bu rivayet Mcahid, el-Hasen, ed-Dahhaktan sahih olarak nakledildii gibi merfu olarak da varid olmusa da sahih deildir. Bk. Ebu-eyh, el-Azame, (I, 379); bn Ebi Asm, es-Snne -beraberinde el-Elbannin Zillul-Cennesi-; no: 673, 674, 675, 680, 688, 689. 3 Bu aklama brahim en-Nehaden sahih olarak gelmitir. Bk. bn Ebi Asm, esSnne, no: 687. bn Abbastan zayf bir isnadla da gelmitir. Bk. el-Azame, (I, 380) 1 El yazmas nshasnda fazladan u ifadeler de vardr: Bundan dolay bir gecede bu yet-i kermeyi okuyan kimseyi yce Allah muhafazas altna alr ve sabaha kadar eytan ona yaklaamaz. Fetvalarnda da byledir.

259

2 Mslim, Salatul-msafirin, Bab, Fadli Suretil-Kehfi ve yetilKrs, Nevev, (VI, 341); Ebu Davud, Salat, Babu ma cae fi Ayetil-Krs, (Avnul-Mabud, IV, 334) 3 Bu fazlal Abd b. Humeyd, Msnedinde, Mslim ile ayn rivayet yolu ile kaydettii gibi Ahmed de Msnedinde (V, 141; es-Saat, XVIII, 92); el-Beav, erhus-Snne, IV, 459; Beyhak, uabul-man, V, 353; el-Hakim et-Tirmiz, Nevadirul-Usul, s. 337. Ayrca bk. Mevsuatu Fedaili Suveril-Kurn, (I, 141) 1 nk bu rivayetin ravilerinden birisi de Cafer b. Ebil-Muiredir. O Said b. Cbeyrden, o bn Abbastan diye rivayet etmitir. ez-Zeheb, el-Mizanda (I, 417) yle demektedir: bn Mende dedi ki: Said b. Cbeyrden rivayet etmek te pek kuvvetli deildir. Bu rivayetin senedi hakknda da: Bu konuda ona mutabaat olunmaz demitir. Daha sonra ez-Zeheb yle demektedir: Ammar ed-Dhn, Said b. Cbeyrden, o bn Abbastan yle dediini rivayet etmektedir: Onun Krssi ayaklarnn konulduu yerdir... Arn miktar ise takdir edilemez. el-Vadi de -bn Kesirin tefsirinde de olduu gibi- (I, 549) yle demektedir: ezZeheb -Allahn rahmeti zerine olsun- bunun Cafer b. Ebil-Muirenin yapt rivayeti illetli duruma drdn kastetmektedir. Zira Ammr ed-Dhn, Cafer b. Ebil-Muireden daha tercihe deer bir ravidir. Ahmed akirde, Umdetut-Tefsir (II, 162)de yle demektedir: snad ceyyiddir. u kadar var ki o az bir rivayettir. bn Abbastan sahih olarak sabit olan rivayete muhaliftir. Daha sonra bn Abbasn krsiyi ayaklarn konulduu yer diye tefsir ettiine dair rivayeti ile ilgili olarakta unlar sylemektedir: te bn Abbastan sabit ve sahih olan budur. Krsinin ilim diye tevil edildii eklinde ondan nakledilen nceki rivayet ise az bir rivayettir. Arap dilinden buna bir delil getirmek de mmkn deildir. Bundan dolay Ebu Mansur el-Ezher, bn Abbastan gelen sahih rivayeti tercih etmi ve yle demitir: Bu rivayetin sahih olduunu ilim ehli ittifakla kabul etmilerdir. Krsinin ilmi olduuna dair ondan rivayet yapan kimse bu sfat iptal etmi olur. 1 Sahih bir hadistir. Mslim, Zikir, bab m yakulu inden-nevm..., (Nevev, XVII, 39) hadisi ayn zamanda Ebu Davud ve Tirmiz de birbirine yakn lafzlarla rivayet etmilerdir. 1 Sahih bir hadistir. Buhar, Tefsir, Suretul-Enm, Bab: Ve indehu mefatihul-gayb; (Fethul-Br, VIII, 91), Lukman suresi, Rad suresi ile tevhid bahislerinde (Fethul-Br, 13, 361de) rivayet etmitir.

260

2 Mutezile, Allahn sfatlar bahsinde cehmiyye gibidirler. Sfatlar kabul etmezler. Kader bahsinde de kaderiye gibidirler. Kullarn fiilleri, kullar tarafndan yaratlr, derler, mminlerin kyamet gnnde Rablerini greceini kabul etmezler. yilikleri mkafatlandrmay, ktlkleri cezalandrmay, salh ile aslah Allah hakknda vacib kabul ederler. Adalet ilkesini benimserler. Mutezile, iki mertebe arasnda bir yerdedir. Akl nakilden nde tutarlar. Mutezile, Hasan- Basrnin meclisinden ayrlan Vsl b. Atann peinden gidenlerdir. Yirmi frkadrlar. nanlar esas itibariyle gnmze kadar devam etmektedir. 1 Abdul-Aziz b. Yahya el-Kinan el-Mekk fakih bir kimsedir. lim ve fazilet ehlinden idi. afiden ve onun arkadandan fkh renmitir. 240 h. ylnda vefat etmitir. 2 Zeyd b. el-Hattab hanedan azadllarndan olan kelamc ve tartmaya nem veren birisiydi. Kurann yaratlnn propagandasn yapanlardand. Dneminde cehmiyenin alimi idi. 218 h. ylnda vefat etmitir. 3 el-Hayde, s. 30 el-Camiatul-slamiyye basks. 1 Filozoflar: Yce Allahn ilmini inkar ettikleri gibi, bedenlerin haredileceini de inkr ederler. Onlarn grlerine gre alem kadimdir. Onun illeti de zorunlu olarak messirdir. Ancak ihtiyar ile fail deildir. (Evliyann kerametlerinden sz ederken tekrar onlarn baz grlerine deinilecektir.) 2 Kaderiye, Mabed el-Chenye tabi olanlar olup, onlarn grlerine gre Allah olmular bilir. Henz olmam ve tekvinleri gereklememi olanlara gelince, ileri ancak var olmalar halinde bilebilir. O, olaylar var olmadan nce ezelde takdir etmi deildir. Derler ki: Allahn ilmi sonradan ortaya kar. Onun ilmi kadim deildir. Amellerini ortaya karanlar kullarn kendileridir. 3 Hasen bir hadistir. Tirmiz, el-Krt, (Tuhfe, VIII, 261), Tirmiz: Hasen, sahih bir hadistir demitir. Ebu Davudda ayn ekilde kraat bahsinde rivayet etmitir. Bk. Cmiul-Usul, 965, elElban, Sahihut-Tirmiz, 2343de yle demektedir: Hadis metin itibariyle sahihtir, ancak bu az bir kraattir, demektedir. 1 eyh Abdur-Rezzak Afif, el-Camiatul-slamiyye basksnda u notu dmektedir: Aslda da byledir, ancak dorusu: Onda bir eksilme ve bir ftur yoktur, denilmesidir.

261

2 Bu hadisi bn Cerir senediyle ez-Zariyat, 58. yetin tefsirinde: Ali b. Ebi Talhadan, o bn Abbastan diye rivayet etmitir. Alinin, bn Abbastan rivayetine dair aklamalar daha nceden (samedin anlam aklanrken) gemi bulunmaktadr. 1 Sahih bir hadistir. Bunu Ebu Davud, es-Snne, bab fil-cehmiyye, Avnul-Mabud, XIII, 37. el-Elban ve el-Arnavut senedinin sahih olduunu belirtmilerdir. Bk. Sahihu Snen-i Ebi Davud, III, 895; Camiul-Usul, 5020; Hafz bn Hacer de el-Feth (XIII, 373)de yle demektedir: Bu hadisi Ebu Davud, Mslimin artna gre kavi bir senedle rivayet etmitir. Daha sonra da Ukbe b. Amirin el-Beyhak tarafndan kaydedilmi u hadisini zikretmektedir: Ben Raslullah (s.a) minber zerinde iken yle derken dinledim: Muhakkak bizim Rabbimiz iitendir, grendir. Bu aradada eliyle gzne iaret etmiti. Hafz (bn Hacer): Senedi hasen olan bir hadistir demektedir. * Peygamber Aleyhissalatu Vesselam bu hareketiyle iitme ve grme fiiline iaret etmitir. Yoksa, bazlarnn sand gibi bu fiilleri gerekletiren uzuvlar kast etmemitir. 2 Earler nceleri Mutezile mezhebine mensup olup, daha sonra Mutezile mezhebini terkeden ve Mutezilelik ile ehl-i snnet vel-cemaat (selef) mezhebi arasnda bir mezheb edinen Ebul-Hasen el-Earye tabi olan kimseler demektir. Daha sonra bu gibi (yani selefe uymayan) grlerinden dnp, tevbe etmi, mam Ahmed ile ehl-i snnet vel-cemaate inan bahislerinde uygun kanaatler belirtmitir. Ancak ona tabi olan baz kimseler gnmze kadar onun nceki kanaatlerini tayagelmilerdir. Bunlar ise iman bahislerinde mrcie, sfatlar bahislerinde tevil edicidirler. Ehl-i snnet vel-cemaate (bu bakmdan) en yakn kimselerdirler. 1 Zayf bir hadisin bir blmdr. Eb Dvd, Edeb bbu m yekulu iz asbah, AvnulMbd, XIII, 415; Nesa, Amelul-Yevmi vel-Leyle, s. 40, no: 12; bnus-Snn, Amelul-Yevmi vel-Leyle, s. 25, no: 46. bn Hacer: Garip bir hadistir demitir. Bk. el-FuthturRabbniyye, II, 121; Nevev, el-Ezkr, no: 232; Daful-Cmi, 4121. Ancak anlamnn doruluu kesindir. 1 Sahih bir hadistir. Buhar, Tevhid, bab-u kelamir-Rabbi mea Cibril... (Fethul-Br, XIII, 461); Mslim, el-Bir Vassle bab-u iz ahabballahu abde... (Nevev, XVI, 422) Tirmiz, Tefsir, Bab-u ve min sureti Meryem. 1 Bununla yce Allahn el-Furkan suresinde yer alan: Ve onlar ki, mallarn infak ettiklerinde israf da etmezler, cimrilik de etmezler. Bunun arasnda orta bir yol tutarlar. (elFurkan, 25/67) buyruuna iaret etmektedir.

262

2 Sahih bir hadistir. Mslim, Sayd babul-emri bi ihsaniz-zebhi vel-katli, (Nevev, XIII, 113); Tirmiz, Diyat, babul-nehyi anil-msleti. (Tuhfetul-Ahvez, IV, 664); Ebu Davud, Edahi, babul-nehyi en tusberal-behimu... ; Nesa, Dahy, babul-emri bi ihdadi-ehrati. 1 Bu hadisi bn Ebi Hatim, Tefsir (no: 379)da ve bn Cerirde el-Hasene mevkuf olarak rivayet etmilerdir. bn Cerir yle demitir: Bizim szn ettiimiz el-Hasenden gelen bu rivayete gelince, bize gre bu hususta sahih olan bir haber bulunmamaktadr. Daha sonra o bu yet-i kermenin Necran hristiyanlar heyeti hakknda indiini tercih etmektedir. Bk. Taber, Tahkik: A. Muhammed akir, VI, 322-324. 1 Sahih bir hadistir. Bunu Buhar ve Mslim farkl lafzlarla rivayet etmilerdir: Buhar, Tevhid, bab kavlillahi... (Fethul-Bar, XIII, 384) ile ayn blmn baka bablarnda rivayet ettii gibi, Bedul-Halk, Bab-u ma cae fi kavlihi teala... (Fethul-Bar, VI, 287)da rivayet etmitir. Mslim, Tevbe, babu fis-siati rahmetillahi teala... (Nevev, XVII, 74); Tirmiz, Deavt. 1 Sahih bir rivayet olup, bunu Buhar, Tefsir, en-Nis, babu kavlihi tel ve men yaktul...; (Fethul-Br, VIII, 257) ve Tefsir, el-Furkanda; Mslim, Tefsir (Nevev, XVIII, 265)de Ebu Davud ve Nes de rivayet etmilerdir. Tefsiru bn Abbas ve Merviytuh fit-Tefsiri min Ktbis-Snne, I, 259-264e de baklabilir. Orada bu mesele hakknda gzel bir inceleme yer almaktadr. 1 leride ksa biyografisi gelecektir. 2 S. 563. 3 Knyesi Ebul-Kasm olup, ad Mahmud b. mer b. Muhammed el-Hrzm ezZemaherdir. Mfessir ve dilbilginidir. Mutezile mezhebine mensuptur. Tefsire dair elKef adl eseri ile Garibul-Hadise dair el-Fik isimli eserleri vardr. H. 538de vefat etmitir. 1 Bu hadis zayftr. Bunu bn shak Taif kssasn anlatrken senedsiz olarak zikretmitir. el-Elban, Gazzalnin Fkhus-Siyre adl eserinde (s. 132) zayf olduunu belirtmektedir. 2 Sahih bir hadistir. Mslim, man, babun fi kavlih aleyhis-selam... (Nevev, III, 16) Yznn parltlarnn nuru ve celali anlamnda olduu sylenmitir. Bk. CmiulUsul, 5016.

263

1 Bu hadisi Darakutn, es-Sfat (s. 45)de rivayet etmitir. Tahkik: el-Fakih; el-Beyhak, el-Esma ves-Sfat (s. 403), el-Haris b. Nevfel yoluyla merfu olarak rivayet etmitir. bn mer -Radiyallahu anh-dan da yle dedii sahih olarak sabittir: Allah drt eyi eliyle yaratmtr: Ar, Kalem, Adem ve Adn cenneti. Sonra da dier yaratklara: Ol dedi, onlar da oluverdi. ez-Zeheb, el-Uluvv adl eserinde: snad ceyyiddir (iyidir, gzeldir) demitir. elElban, Muhtasarul-Uluvv s. 105de yle demektedir: Senedi Mslimin artna gre sahihtir. 2 Sahih bir hadistir. Buhar, Tevhid, babu kavlillahi teala: lima halaktu bi yedeyye, (Fethul-Bar, XIII, 393) ile Bab-u ve kne aruhu alel-ma, (Fethul-Bar, 13/403), Tefsir; Mslim, Zekat, Babul-hassi alen-nefaka, (Nevev, VII, 84) Mslimdeki lafzi manas da yledir: Allahn sa eli dopdoludur. Hi eksilmez. O, gece gndz durmadan infak eder. Gkleri ve yeri yaratt gnden beri infak ettiklerini bir dnn. Bu dahi onun sa elinde bulunan eksiltmi deildir. 1 Sahih bir hadistir. Bunu birbirine yakn lafzlarla: Buhar, Deavt, ed-duu iz al akabeten, (Fethul-Bar, XI, 187); babu kavli l havle ve l kuvvete ill billah; Tevhid, babu ve knellahu semian basira ile kader, Cihad ve Megazi blmlerinde; Mslim, ez-Zikr, babu istihbabi hafdis-savti bi zikr (Nevev, XVII, 29)de rivayet ettikleri gibi ayrca Ebu Davud ve Tirmizde rivayet etmilerdir. 2 Bir sonraki nota baknz. 3 Sahihtir. Buhar, Tevhid, babu kavlillahi teala ve knellahu seman basrada muallak olarak (Fethul-Bar, XIII, 372); Nesa, Nikah, babuz-zihr (VI, 168de) mevsul olarak rivayet ettii gibi, onun naklettii rivayet yolu ile hafz (bn Hacer) et-Talik adl eserinde (V, 339)da mevsul olarak rivayet etmi ve sahih olduunu belirtmitir; Ahmed, Msned, VI, 46, bn Mace, Hkim, el-Mstedrek. Bu rivayette de unlar da vardr: Peygamber (s.a) Havleye: Grdm kadaryla sen ona artk haram oldun demitir. Bk. Cmiul-Usul, 538; Sahihun-Nesa, 3237, Sahihu bn Mce,155. 1 Senedi zayftr. bn Cerir senediyle Tefsirinde (Muhammed akir neri, no: 8300, 8301de) rivayet etmitir. Senedinde Zeyd b. Sabitin mevlas Muhammed b. Ebi Muhammed el-Ensar vardr. Buhar bu ahstan et-Tarihul-Kebir adl eserinde szetmi ve hakknda cerh ve tadil ifade eden bir tabir kullanmamtr. bn Hibban da bu ahs es-Sikat adl eserinde zikretmitir. Zeheb onun hakknda el-Mizanda: Bilinmemektedir derken, hafz (bn Hacer) mehuldr, demitir.

264

2 Sahihtir. Mslim, Sfatul-Mnafkin, babu kavlih teala innel insane le yet..., (Nevev, XVII, 145); Ahmed, Msned, II, 370. Ayrca bk. es-Sahihul-Msned min esbabinnuzul, s. 174. 3 Bu yetten nceki iki yet yledir: O ehirde yeryznde bozgunculuk yapan fakat slah etmeyen dokuz kii vard. Onlar kendi aralarnda Allah adna yemin ederek dediler ki: Ona ve aile halkna gece baskn yapalm. Sonra da velisine: Biz aile halknn helak edildikleri yere bile tank olmadk. Biz gerekten doru syleyenlerdeniz diyelim. (en-Neml, 27/48-49) 1 Sahih bir hadistir. Bunu Ahmed, Msned, IV, 145de rivayet etmitir. Devam da yledir: Sonra yce Allahn: Onlar kendilerine hatrlatlan eyi unutunca, biz de zerlerine hereyin kaplarn atk. Nihayet kendilerine verilenlere sevinince, anszn onlar tutup, yakalayverdik ve mitsiz kalverdiler. (el-Enam, 6/44) el-Irak, Tahricul-hya, IV, 132de senedinin hasen olduunu belirtirken el-Elban, esSilsiletus-Sahiha, 413de sahih olduunu belirtmektedir. 2 Bu anlamdaki aklamalar bn Kesir, Tefsir, II, 37de herhangi bir kaynak zikretmeksizin szkonusu etmektedir. bn Cerir de bunu es-Sddye varan senediyle (VI, 454 Ahmed Muhammed akir neri)de zikretmi. bnul-Cevz, Zdul-Mesr, I, 395de bn Abbasa nisbet etmitir. 1 Bk. bn Kesir, Tefsir, VI, 207. 2 Bu hadis daha nceden irade ve meet sfatlar ile ilgili aklamalarda bulunurken gemi idi. Hadise dair dipnota baklabilir. 1 Sahih bir hadis olup, fk hadisesi ile ilgili hadisin bir blmdr. Bunu da Buhar, ehdt, tadilun-nisai baduhnne badan, (Fethul-Kadir, V, 269) Cihad, Hamlur-Raculi mraatehu fil-azvi ile Meaz, Tefsir, Eyman venzur, tisam ve Tevhid blmlerinde Mslimde, Tevbe, Hadisul-fkde (Nevev, XVII, 108) rivayet ettii gibi Tirmiz ile Nesa de rivayet etmilerdir. 2 Sahih bir hadistir. Bu nzul sebebini Buhar, Tefsir, Suretul-Mnafikunda (FethulBari, VIII, 264); Mslim, Sfatul-Mnafiknde (Nevev, XVII, 125) Tirmiz, Tefsir, SuretulMunafikunda rivayet etmilerdir. 3 Sahih bir hadistir. Mslim, man, Edna ehlil-cenneti menzileten fha, (Nevev, III, 65) Yakn lafzlar ile bn Ebi Asm da es-Snne, 828de rivayet etmilerdir.

265

1 Sahih bir hadistir. Buhar, Gusl, menitesele uryanen vahdehu, (Fethul-Bar, I, 387) Enbiy ve Tevhid bahislerinde de rivayet etmitir. Nesa, Gusl, babul-istitari indel-itisal; Ahmed, Msnedde rivayet etmitir. 2 Sahihtir. Mslim, Selam, stihbabu vad yedihi ala mevdil elemi mead-duai (Nevev, XIV, 439) Ebu Davud, Tbda, Tirmiz, Tbda, Muvatta da el-Aynda rivayet etmilerdir. Bu rivayet Mslimde izzet zikredilmeksizin yer almakta ise de bakalar izzeti de zikretmilerdir. 1 Bk. bn Teymiyye, Mecmul-Fetv, III, 4. bn Abbastan gelen bu rivayeti bn Cerir yetin tefsirinde senedi ile Ali b. Ebi Talhadan, o bn Abbastan diye rivayet etmitir. Ali b. Ebi Talhann bn Abbas yoluyla yapt rivayete dair aklamalar daha nceden (ihlas suresinin tefsiri yaplrken) aktarlm bulunmaktadr. Ayrca bk. bn Kesir, Tefsir, V, 245. 1 erhimizin ba taraflarnda gemi bulunmaktadr. 1 eyh Salih el-Fevzn, el-Vastiyye erhinde (s. 72) unlar sylemektedir: Tebreke (ne ycedir, ne mbarektir) lafz bereketden alnm mazi bir fiildir. Bereket ise sabit ve srekli bir art ve oal demektir. Bu lafz ancak yce Allah hakknda ve ancak mazi lafz ile kullanlr. 1 I, 38. 1 erh ile birlikte baslm olan nshada byledir. Ancak el yazmas nsha ile Fetvdaki ifade yledir: Yine yce Allah yle buyurmaktadr: Rahman (olan Allah) ara istiva etti.; Sonra ara istiva etti buyruu alt yerde gemektedir... Bu daha dorudur, nk ikinci yet-i kerme Kurn- Kermde sadece alt yerde gemektedir. 1 Yedi yetin tamam el yazma nshada yer almamaktadr. 2 Bk. el-Herrasn erhi, I, 215; Ahmed b. sann erhi, I, 440. 3 Daha nce Tefvidin anlam bal altnda gemi idi. 4 Ad Muhammed Zahid b. el-Hasen b. Ali el-Kevserdir. Aslen erkezli hanefi mezhebine mensubtur. Cehmiyye itikadn savunur. 1296 h. ylnda domu. 1371 h. ylnda vefat etmitir. 1 Sahih bir hadis olup, ileride yukarda ve stte olu balnda kaynaklar gsterilecektir.

266

2 Ebu Rezn el-Ukayl (r.a)n rivayet ettii hadise iaret etmektedir. Dedi ki: Ey Allahn Rasl! Rabbimiz bu mahlukatn yaratmadan nce nerede idi, diye sordum. O: Tek bana baka hibir varlk bulunmakszn o vard. Alt hava, st hava (boluk) idi. Arn da su zerinde yaratt. Bu hadisi Tirmiz, Tefsir, ve min sureti Hud, (Tuhfetul-Ahvezi, VIII, 528)de rivayet etmi, hasen olduunu belirtmitir. bn Macede, Mukaddime, fi m enkerat el-Cehmiyyede; Ahmed, Msned, IV, 11de rivayet etmilerdir. el-Arnavut der ki: Hadisin senedinde Vek b. Udus -yahut Hudus- adndaki ravi vardr. bn Habban dnda buna sika diyen olmamtr. Geri kalan ravileri ise sika (gvenilir) ravilerdir. Bununla birlikte Tirmiz ve bakalar bu hadisin hasen olduunu belirtmilerdir. Bk. Camiul-Usul, 1989; el-Elban ise es-Snnenin tahricinde (No: 216) zayf olduunu belirtmitir. Hadiste geen el-ama lafznn onunla beraber hibir varlk yoktur eklindeki aklamay da Yezid b. Harun yapmtr. 1 Bununla u hadise iaret etmektedir: Nefsim elinde olana yemin olsun ki Meryem olu (sa)nn aranzda adaletli bir hakem (hakim ve ynetici) olarak inecei zaman pek yakndr. O zaman ha kracak, domuzu ldrecek ve cizyeyi kaldracaktr. Mal o kadar artacak ki kimse onu (sadaka ve zekat olarak) kabul etmeyecektir. Bu hadisi Buhar, Mezalim, kesrus-salib (Fethul-Bar, V, 121) Enbiya, nuzulu sa b. Meryemde; Mslim, man, Nuzulu sa b. Meryem... (Nevev, II, 548)de ve Ebu Davud ile Tirmiz rivayet etmilerdir. 2 Sahih bir hadis olup, Buhar, Mevaktus-salah, fadlu salatil-asr (Fethul-Bar, II, 33); Bedul-Halk, Zikrul-Melike ve Tevhidde; Mslim, Mescid, fadlu salata-subhi vel-Asri..., Nevev, V, 138; Nesa ve Malik, Muvattada hadisin ba taraf da u ekildedir: Melekler biri dierinin arkasnda aranzda bulunurlar... 3 eyh smail el-Ensar, burada u notu dmektedir: yet mellif burada akl sahibi varlk yerine lim lafzn kullanm olsayd, isabetli olurdu. 1 Sahih bir hadistir. Buhr, Fedlu Ashbin-Nebiy, Menkbul-Mhcirinde (FethulBr, VII, 8), Hicretin-Nebiy ilel-Medine, ve Tefsr S^reti Bere (Tevbe) de; Mslim, FedlusSahbe, Fadlu Eb Bekr (Nevev, XV, 158); Tirmiz, Tefsir, bab ve min sretit-Tevbe yakn lafzlarla. 1 Kaynaklar daha nce mann Alt Esas balnda sterilmitir.

267

1 El yazmas nshada ayrca yce Allahn: Onlara seslenecei o gnde yle diyecektir: ddia ettiiniz ortaklarm hani nerede? (el-Kasas, 28/62 ve 74) buyruu da zikredilmektedir. Mecmul-Fetavda da byledir. 2 Kllbye, Abdullah b. Said b. Kllbn izinden gidenlerdir. Bunlarn iddialarna gre yce Allahn sfatlar ne kendisidir, ne de Ondan bakasdr. Derler ki: Yce Allahn isimleri ile sfatlar ayn eydir. Ayrca onlar zat sfatlar ile fiil sfatlar arasnda da bir fark gzetmezler. Bk. es-Svikul-Mrsele, I, 231. 3 Kerrmiye: Ebu Abdullah Muhammed b. Kerrm es-Sicistannin izinden gidenlere denilir. 255 h. ylnda vefat etmitir. Bunlar hem Mebbihe, hem Mcessime, hem de Mrciedirler. Oniki frkaya ayrlmlardr. 1 Sahih bir hadistir. Deiik lafzlaryla Buhar, Tevhid, Kelamur-Rabbi azze ve cell, fi kavlihi tel: Vucuhun yevmeizin ndiratun (Fethul-Br, XIII, 423)de Zekt, Enbiy, Edeb ve er-Rikak bahislerinde farkl lafzlarla rivayet ettii gibi, Mslim, Zekat, el-Hassu alessadaka... (Nevev, VII, 106) ile Tirmiz, Sfatul-Kyamede rivayet etmilerdir. 1 Bununla: Mslim, man, shtu ruyetil-mminin filhiseti rabbehum bab (Nevev, II, 20) de; Tirmiz, Zfalul-Cenne, m ce f ruyettir. Rabbi bb (Tuhfe, VII, 267) de; bn Mce, Muhaddime, Fm Enkerel-Cehmiyye bb, Msned, IV, 332de rivyet edilen hadise iaret etmektedir. Bu hadiste Peygamber -Sallallahu Aleyhi Vesellem- yle buyurmaktadr: ... derken (yce Allah) hicb aar. Rablerine bakmaktan daha ok sevdikleri hereyi onlara verilmi olmayacaktr. Sonra da: hsanda bulunanlara daha gzeli ve daha fazlas var (Yunus, 10/26) buyruunu okudu. 1 Sahih bir hadistir. Eb Dvd, Snne, f lzmis-snne bb (Avnul-Mabd, XII, 355); Ahmed, Msned, IV, 131 (St, I, 191); ayrca bk. Miktul-Mesbh, 163; CmiulUsul, I, 281. 1 Ebu Hamid b. Muhammed b. Muhammed b. Muhammed b. Ahmed olup Tusludur. afi mezhebine mensubtur. Kelam alimi, mutasavvf, fakih ve usl alimidir. Kelm ve tasavvuf ilminin derinliklerine dalm ve denildiine gre vefatndan nce yanl kanaatlerinden dnmtr. Tus ehrinde 450 h. ylnda dnyaya gelmitir. hy-u Ulumid-Din adl eseri en mehur eserlerindendir. 2 Muhammed b. Dyaud-Din mer b. el-Huseyn olup, Kureyli Bekroullarndandr. Taberistanldr. 544 h. ylnda dnyaya gelmitir. Usl, kelm ve tefsir alimidir. Pek ok

268

olan eserlerinde Kurn ve snnet ile badaamayan birok husus vardr. et-Tefsirul-Kebir yahut Mefatihul-Gayb eserlerinin en mehurlarndandr. Bu yanllklarndan dnp tevbe ettikten sonra 606 h. ylnda vefat etmitir. 1 Buhar, Tevhid, Kavlullahi Teala: Yurdune en yubeddilu... (Fethul-Br, XIII, 464); Teheccd, ed-Duau ves-Sltu fi Ahiril-Leyl (Fethul-Bar, III, 29), Devat, ed-Duau NisfelLeyl; Mslim, Salatul-Musafirin, et-Teribu fid-Dua (Nevev, VI, 282)de rivayet ettikleri gibi Malik, Muvattada, Tirmiz ve Ebu Davud da rivayet etmilerdir. 2 el-Uluvv lil-Aliyyil-affr, s. 73 ve 79: Muhtasar, s. 110, 116. Oradaki ifade yledir: Yaratc Rabbimizin nzul ile ilgili hadisleri mtevatirdir. Bir baka yerde de yle demektedir: Ben nzul ile ilgili hadisleri ayr bir czde topladm. Bunlar kat olarak sylyorum ki, mtevatirdir. 3 Bk. Dekikut-Tefsir, (VI, 424) 1 Bk. Dekikut-Tefsir, (VI, 424) 2 Buhar, Deavt, Babut-Tevbe (Fethul-Bar, XI, 102) Mslim, Tevbe, el-Haddu aletTevbe, (Nevev, XVII, 65); Tirmiz, Sfatul-Kyame, el-Muminu yera zenbehu kel cebeli fevkahu bahsinde farkl lafzlarla rivayet etmilerdir. 1 Sahih bir hadistir. Buhar, Cihad, el-Kfiru yaktulul-mslime smme yslimu (FethulBar, VI, 39); Mslim, mare, Beyanur-raculeyni yaktulu ahaduhumal-har yedhulanelcennete (Nevev, 13/39); Malik, Muvattada, Nesa, Snende zikretmilerdir. Hadisin tamam yledir: Bu Allah yolunda arpp, sonra ehid olur. Yce Allah katilin tevbesini kabul eder. Mslman olur, o da Allah yolunda arpr ve ehid olur. 1 Zayf bir hadistir. Ben bu hadisi bu lafzyla tesbit edemedim. Ancak gler yahut Rabbimiz gler diye ve hayr yerine yeri: hallerin deimesi lafz ile tesbit edebildim. Hadisi bn Mace, Mukaddime, fi ma enkerat el-Cehmiyede, Ahmed, Msned, IV, 11; Taberan, el-Kebir, XVIV, 208; el-curr, e-eria, s. 279; el-Beyhak, el-Esma ves-Sfatda; Lleka, erhu Usulil-itikad III, 426 da rivayet etmilerdir. Hepsi de Vek b. Hudus -Udusde denilmitir-den o amcas Ebu Rezinden yoluyla rivayet etmilerdir. ez-Zeheb, Vek hakknda: Hadis rivayetiyle bilinmemektedir derken, Hafz (bn Hacer): Makbuldr demitir.

269

Hadis hakknda el-Elban Daful-Cami, 3585de: Olduka zayftr demitir. Ayrca Bk. bn Ebi Asm, es-Snne, I, 244. 2 Olduka zayftr. Hadisi Ahmed, Msned, IV, 151; Ebu Yal, Msned, III, 288; elKuda, Msnedi-ehab, I, 336; Taberan, el-Kebirde hepsi de bn Lehidan, o Ebu Aneden bylece rivayet etmilerdir. Sehav, el-Mekasd, s. 123de hakknda unlar sylemektedir: Hocamz -Hafz bn Haceri kastediyor- fetvalarnda bn Leha dolaysyla zayf olduunu bildirmitir. el-Elbande es-Silsiletud-Daife, no: 1658de zayf olduunu belirtmitir. 3 Keke musannf da, arih de, Buharnin, Cihad, el-Usara fis-Selasil (Fethul-Bar, VI, 145)de Ebu Hureyreden merfu olarak rivayet ettikleri: Allah zincirlerle cennete girecek bir topluluun haline hayret eder eklindeki merfu rivayet ile yahut ta yine Buharnin (no: 4889)de Ebu Hureyreden merfu olarak rivayet ettii: Allah filan kii ile filan hanmdan dolay hayret etmitir. lafz ile yetinmi olsalard. Bu hadis ise Mslimde (2054): Bu gece misafirinize yaptnzdan dolay Allah hayret etmitir lafz iledir. Yahut ta yce Allah hakknda hayret (aceb) sfatn szkonusu eden baka dier sahih hadislerle yetinmi olsalard. 4 Bu kraat Hkim, II, 430da sahih bir senet ile sabittir. Onun zikrettii rivayet yolu ile el-Beyhak, el-Esma ves-Sfat, II, 225te yer almaktadr. Hakim yle demektedir: Bu hadis Buhar ve Mslimin artna gre sahih olmakla birlikte her ikisi de bunu rivayet etmemilerdir. ez-Zeheb de bu hususta Hakime muvafakat etmitir. 1 Bu hadisin kaynan tesbit edemedim. 2 Sahih bir hadistir. Buhar, Tefsiru Suret-i Kaf, Babu kavlillahit-Tel: ve tekulu hel min mezid, (Fethul-Bar, VIII, 594), Eyman ven-nuzr ve Tevhid blmlerinde; Mslim, Cennet, babun-nari yedhuluhal cebbarun..., (Nevev, XVII, 189); Tirmiz, Tefsiru Suret-i Kafda rivayet etmilerdir. 1 arih Buhar ve Mslimin rivayet ettii u hadise iaret etmektedir: Cehenneme... cehennemlikler atlr durur. Bu hadisin kaynaklar az nce gsterilmiti. Hadisin geri kalan u ekildedir: Ancak cennette yce Allah oras iin yeni yaratklar var edip onlar cennetin artan blmlerinde yerletirinceye kadar cennette fazla yer kalmaya devam edecektir. 2 Hadisin geri kalan blm yledir: ... dem Ey Rabbim diyecek, cehenneme gidecek kafile de ne oluyor? (Yce Allah) buyuracak ki: Her bin kiiden dokuzyz doksandokuz kii ite gebe olann karnndakini drecei, kk ocuklarn salarnn

270

aaraca zaman o zamandr. Sen insanlar sarho grrsn, halbuki onlar sarho deillerdir. Fakat Allahn azab pek iddetlidir. (el-Hac, 22/2) Bu insanlara ok ar geldi. yle ki yzleri deiti, ey Allahn Rasl dediler. Hangimiz o tek kii olacak ki? Bunun zerine Raslullah (s.a) yle buyurdu: Yecuc ile Mecucdan dokuzyz doksandokuz kii ve sizden bir kii Hadisin baka rivayetleri de vardr. Buhar, Enbiya, Kssatu Yecuc ve Mecuc, (Fethul-Bar, VI, 382), Rikak, Tevhid bahislerinde; Mslim, man, Babu kavlihi: yekulullahu li deme... (Nevev, III, 97) 3 Sahih bir hadistir. Daha nce Allahn kelm bahsinde gemi ve kaynaklar orada gsterilmitir. 1 Bu hadis zayf ya da olduka zayftr. Bunu Ebu Davud, Tb, keyfe er-ruka, (AvnulMabd, X, 385)de Ebud-Derd yoluyla rivayet etmitir. Hadiste Ziyade b. Muhammed elEnsar vardr. Buhar ile Nesa onun hakknda: Rivayet ettii hadisler mnkerdir demilerdir. Bk. el-Mzn, II,98. Zeheb onun hakknda yle demektedir: Ey semada olan Rabbimiz Allah eklindeki rukye hadisini tek bana rivayet etmitir. Bu hadisi Hakim de bu yolla rivayet etmitir. Bk: Daful-Cam, 5422; Bu eserde el-Elban yle demektedir: Olduka zayftr; Miktul-Mesabih, 1555, Camiul-Usl, 5717. Ahmed, Msned, VI, 21de, Fedle b. Ubeyd el-Ensar yoluyla rivayet etmitir. Senedinde Ebu Bekr b. Ebi Meryem el-Gassan vardr ki zayf bir ravidir. Bk. Zadul-Med, IV, 175. Bu hadis bn Adiyy, el-Kmil, III, 54de Fedale, o Ebud-Derdadan bylece yer almaktadr. Hadisi bnul-Kayseran, Marifetut-Tezkira fil-Ahadisil-Mevdua, 202de zikretmektedir. 2 Yazma nshada bu ifade yok. 3 Yazma nshada yok. 4 Yazma nshada yok.

271

5 Sahih bir hadistir. Buhar, Meaz, Basu Aliyyin ve Halidin ilel-Yemen (Fethul-Bar VIII, 67); Mslim, Zekat, Zikrul-Havarici ve Sfatihi, (Nevev, VII, 168) de rivayet edilmitir. 6 Yazma nshada: Sahih bir hadistir ifadesi yerinde: Bunu Buhar ve bakalar rivayet etmitir denilmektedir. 7 El yazmas nshada su yerine bu anlamndaki lafz kullanlmtr. 8 Hadis mevkuf olarak sahihtir. Bu lafzla merfu olarak tesbit edemedim. bn Mesuda mevkuf bir rivayet olarak tesbit edebildim. u lafzla merfu hkmndedir: Ar suyun zerindedir. Allah arn zerindedir. Amellerinizden hibir ey Ona gizli kalmaz. ez-Zeheb, el-Uluvvde: snad sahihtir demitir. el-Elbande onunla ayn kanaati paylamtr. Bk. Muhtasarul-Uluvv, s. 103; bn Huzeyme, et-Tevhid, I, 243; ed-Darim, er-Reddu alel-Cehmiyye, Tahkik: Bedr el-Bedr s. 46. Ebu Davudun, Sneninde, (Avnul-Mabud, XIII, 14de) u lafz ile yer almaktadr: Muhakkak Allah arnn zerindedir. Ar da semavatnn zerindedir. 9 Bunu Ebu Davud, Tirmizi ve bakalar rivayet etmitir denilmekte ve orada: Hasen bir hadistir ifadesi bulunmamaktadr. 10 Sahih bir hadistir. Mslim, Mesacid, Tahrimul-Kelam fis-Salah, (Nevev, V, 25); ayrca Malik, Ebu Davud ve Nesa de rivayet etmilerdir. 11 fadeler arasnda yerletirilmesi gereken bir fazlalktr. 1 Bu da zikredilen nc hadistir. 2 Basl nshada ikinci diye gemekte ise de dorusu bizim kaydettiimizdir. Basl nshada drdnc hadisin aklamas nc hadisten nce yer almtr. Biz ise metinde getii sraya uygun olarak burada kaydetmeyi uygun grdk. 1 Zayf bir hadistir. el-Heysem, Mecmauz-Zevid, I, 60da yle demektedir: Bunu Taberan, el-Evsat ve el-Kebirde rivayet etmitir ve yle demitir: Bu hadisi sadece Osman b. Kesir rivayet etmitir. Ben derim ki: Bu ahstan sika (gvenilir) olmakla ya da cerh etmek suretiyle szeden kimseyi grmedim.

272

Bu hadis Beyhak, Esma ves-Sfat, s. 541de yine Osman b. Kesirin rivayeti ile yer almaktadr. Fakat bu Taberan, Msned-amiyyn, I, 305den, Osman b. Said b. Kesirin rivayeti ile zikredilmektedir ki (bn Hacer) et-Takribde onun hakknda: Sika (gvenilir) bid bir ravidir demitir. Yine bu hadisin senedinde Osmandan hadisi rivayet eden Nuaym b. Hammadda vardr. Bk. el-Hilye, VI, 124; ez-Zeheb, el-Mizanda onun hakknda yle demektedir: Hadisinde nisbeten bir geveklik bulunmakla birlikte ileri gelen nderlerdendir. Hafz bn Hacer de et-Takribde: oka hata eden, doru szl birisidir demitir. el-Elban, Daful-Cam, 1002de hadisin zayf olduunu belirtmektedir. 1 Sahih bir hadistir. Farkl lafzlarla: Buhar, Salt, Hakkul-Buzaki bil-yedi, (FethulBar, I,507); Sfetus-Sal ve Edeb blmlerinde; Mslim, Mesacid, Babun-nehyi anil-msaki fil-mescidde (Nevev, V, 41de); Malik, Muvattada, Ebu Davud ve Nesa de rivayet etmilerdir. 2 Bu fazlalk ne yazma nshada, ne de fetvalarda vardr. 3 Bu da ayn ekildedir. 4 Bu hadisin kaynaklar daha nceden yce Allahn evvel, ahir, zahir ve batn olduuna dair ifadeler aklanrken gemi idi. 5 Yazma nshada bunu ... rivayet etti eklinde olduu gibi fetvalarda da byledir. 6 Yazma nshada: Onun ashab eklindedir. Fetvalarda da byledir. 7 Mslimin rivayetinde olduu gibi yazmada da bu ifade yoktur. Basl nshada ise yer alan Buhardeki rivayettir. 8 Hadisin kaynaklar daha nceden yce Allahn sem, basar ve ruyet sfatlar aklanrken gsterilmiti. 1 Mecmuul-Fetava, V, 107. 1 Sahih bir hadistir. Buhar, Mevktus-Sala, Fadlu Salatil-Asr (Fethul-Bar, II, 33; Tefsir, Suretu Kaf, ve Tevhidde; Mslim, Mescid, Fadlu Salateyis-Subhi vel-Asri (Nevev, V, 138) Ayrca Ebu Davud ve Tirmiz de rivayet etmilerdir.

273

2 Sahih bir hadistir. Daha nce yce Allahn uluvv sfat ve Onun semda oluu bal altnda gemi olan bu hadisin kaynaklar da orada gsterilmiti. 1 arih burada Buhar, Tefsir, Kavluh Tel: ve kezlike cealnakum mmeten vasata, (Fethul-Bar, VIII, 171) Enbiya ve tisam bahislerinde; Tirmiz, Tefsir, ve min suretil-Bakarada (Tuhfetul-Ahvez, VIII, 297) rivayet ettii Ebu Said el-Hudr yoluyla gelen u hadise iaret etmektedir: Peygamber (s.a) buyurdu ki: Kyamet gnnde Nuh arlacak, o: Buyur Rabbim, emrine hazrm diyecek. Yce Allah ona: Tebli ettin mi? diye soracak. O da: Evet, diyecek. Bu sefer onun mmetine: Size tebli etti mi? diye sorulacak, onlar: Bize uyarc diye bir ey gelmedi, diyecekler. Bu sefer yce Allah ona: Senin lehine kim ahitlik eder diye soracak, o da: Muhammed ve onun mmeti, diyecek. Onun tebli ettiine ahidlik edecekler. Rasl de size kar ahid olacak. te an yce Allahn: Bylece sizi vasat bir mmet kldk. nsanlara kar ahidler olasnz, rasl de size kar ahid olsun diye buyruu bunu anlatmaktadr. Vasat ise: adaleti demektir. Hafz bn Hacer Fethul-Bar, VIII, 172de yle demektedir: Vasat adaletli diye aklamas ayn rivayette peygambere merfu olarak gelmi bir aklamadr. Bu ifade baz arihlerin yanldklar gibi ravilerden birisi tarafndan araya dercedilmi bir aklama deildir. 1 Cehmiye: Emevilerin sonlarna doru yaylm bir frkadr. Tirmizli el-Cehm b. Safvana nisbet edilirler. sim ve sfatlar kabul etmezler. Ayn zamanda onlar Mrcie ve Cebriyenin de ar kolunu temsil ederler. 2 Mebbihe: Mcessime diye de adlandrlrlar. Bunlar ise isim ve sfatlar kabul etmek hususunda Cehmiyenin tam zttdrlar. Allahn yaratlmlarn eli gibi bir eli vardr, (itmeleri gibi iitmesi, grmeleri gibi grmesi vardr) demilerdir. Yce Allah zalimlerin sylediklerinden alabildiine ycedir. 3 arih bu ifadeleriyle bunlar hakknda; Biz sim ve sfatlar hususunda Cehmiyedirler, deriz demek istemektedir. 1 Cebriye: Bunlar Cehmiye ile onlarn kanaatlerini kabul edip yle diyen kimselerdir: Kullarn ne iradeleri vardr, ne de itaatleri ileme kudretleri, ne de yasak klnm eyleri terkedebilme gleri. Onlar btn bunlar yapmaya mecburdurlar. Cebriye, Kaderiyenin tam zttdr.

274

2 Kaderiye: Bunlar da Mutezile ve onlarn kanaatlerini kabul edip, yle diyenlerdir: phesiz an yce Allah kullara kendisine itaat etmelerini emretmi, isyan etmelerini yasaklamtr. taat ve masiyet ortaya kmadka O, kimin kendisine itaat edeceini, kimin de kendisine isyan edeceini bilmez. Kaderiye, Cebriyenin zttdr. Yine daha nce Kaderiye ile ilgili malumat verilmi bulunmaktadr. 3 Yazma nshada da, Fetvalarda da bu ifade yoktur. Olmamas daha uygundur. 4 Muhammed b. Abdul-Aziz, el-Vastiyyeye Talik, s. 14 Riyad, Sad er-Rid basks. 1 Mrcie: man kalb ile tasdik, dil ile sylemektir. Ameller ise imandan deildir, diyen kimselerdir. Mrcieye mensub Kerrmiye ise yle derler: man sadece dil ile sylemektir. Bunlarn arlar (ult) ise yle derler: O sadece kalb ile tasdiktir. ehadet kelimelerini dili ile sylemese dahi. Bunlara gre nasl ki kfr ile birlikte bir itaatn faydas olmuyorsa, iman ile birlikte gnahn da bir zarar yoktur. 2 Vadiye: Bunlar Kaderiyeye mensub olup Allahn tehdidinin mutlaka yerine getirileceini kabul ederler. Byk gnah ileyen bir kimse tevbe etmeksizin lecek olursa, ebedi olarak cehennemde kalr. Yine derler ki: Allah isyankr kullarn cehennem ve azab ile tehdit etmitir. O ise verdii sznden caymaz. 3 Fazlalk yazma nshadan. 1 Yazma nshada yok. 2 Harurler: Bunlar Ali (r.a)a kendisi ile Muaviye (r.a) arasndaki hakem tayin etme olayn kabul etmesi zerine kar km kimselerdir. Ondan ayrlp, Harura diye bilinen Kfeye iki millik mesafedeki bir yerde toplanp biraraya geldiler. Buraya nisbet edilerek adlandrlm oldular. 3 Daha nce onlarn grlerine dair aklamalar zikredilmi idi. 4 Bunlara dair aklamalar da nceden gemi bulunmaktadr. 1 Rafzler: Bunlar Zeyd b. Ali b. el-Huseyn, Ebu Bekir ve meri veli ve dost bildiini ortaya koyunca, onu rafdettiler (reddettiler) ve daha nce dedesini yardmsz ve desteksiz braktklar gibi Kfede iken onu da yardm ve destekten mahrum braktlar. 2 Haricilere dair bilgi daha nceden verilmi bulunmaktadr. Harurler ile ayndrlar. 3 Yazma nshadan.

275

1 Hafz bn Hacerin, Fethul-Bar, XII, 270de hasen kabul ettii bir senedde bu haber varid olmutur. Hz. Alinin onlar yaktna dair haber de Sahih-i Buharde krimeden gelen rivayetle sabittir. yle demektedir: Ali (r.a)a baz zndklar getirildi. O da onlar yakt. Bu husus bn Abbasa ulanca yle dedi: Ben olsaydm, onlar yakmazdm. nk Raslullah -Sallallahu Aleyhi Vesellem-: Allahn azab ile azablandrmaynz demitir. Ancak onlar ldrrdm. nk Raslullah -Sallallahu Aleyhi Vesellem: Dinini deitireni ldrnz diye buyurmutur. (Fethul-Bar, XII, 267) stitabetul-Mrteddin, Hkml-Mrteddi velMrteddeti vestitbetuhum. Bu hususu rivayet edenler arasnda Ebu Davud, Tirmiz, Nesa ve bakalar da vardr. Bu hususta nemli bilgiler ve gerekli aratrmalar iin bk: Sleyman el-Ude, Abdullah b. Sebe ve eseruhu fi ihdasil-fitneti fi sadril-slam, s. 214. 1 Bu lfz el-Ensar Drul-ift basksnda kayd etmi ve dediine gre bu lafz, elAkdetul-Vsitiyyenin eitli nshalarnda da tespit etmitir. Zheyr e-v de hazrlad basksnda bu lafz tespit etmitir. Fetvdaki ekil de byle olup; elCamiatul-slmiyye, el-ft ve Abdullah e-erfin talihi ile yaplan Dru Taybe basklarnda yer alan bin: ayr kelilmesinin yerine kayd edilmitir. Yazmada ise bu lafz bulunmamaktadr. 2 el-Camiatul-slamiyye basksnda: Bunun yerine: Onu ynlendirmez, tercih etmez anlamnda bir kelime vardr. 3 Bu fazlalk yazma nshadan. Bu fazlalk ayn ekilde fetvalarda da yer ald gibi eavi ile e-erif basklarnda da yer almaktadr. Fakat erh ile birlikte yaplm baskda bulunmamaktadr. 1 bn Abbas -radiyallahu anh-den yle dedii rivayet edilmektedir: Yedi sema ile yedi arz ile onlarn iindekilerle, onlarn aralarnda bulunanlar Rahmann elinde ancak sizden herhangi birinizin elinde bulunan bir hardal tohumunu andrrlar. Bk. erhutTahviye, s. 281. 2 Hululiye: Yce Allah muayyen birtakm ahslarn iine hull etmitir, diyen kimselerdir. Yce Allah onlarn sylediklerinden mnezzehtir. Bunlar Mebbihenin gult (ar gidenleri)dirler. 1 Bu fazlalk yazma nshadandr ve Fetvalarda da yer almaktadr. Zikredilen yet-i kermenin devam da udur: Bana dua ettiinde dua edenlerin duasna karlk verir, kabul ederim. O halde onlar da arm kabul etsinler, bana iman etsinler. Olur ki doru yola ularlar.

276

2 Bu hadisin kaynaklar daha nceden yce Allahn sem, basar ve ruyet sfatlar aklanrken gsterilmi bulunmaktadr. 1 Bununla bn Macenin (II, 1344)de, Hkimin Mstedrek (IV, 473 ve 5450)de zikretmi olduu Huzeyfe b. el-Yemann naklettii hadise iaret etmektedir. Buna gre Peygamber (s.a) yle buyurmutur: Elbisenin zerindeki desenin silindii gibi slam silinecektir. yle ki oru nedir? Namaz nedir? Kurban kesmek nedir? Sadaka nedir? bilinemeyecektir. Bir gece yce Allahn kitab zerine gelinecek ve yeryznde ondan tek bir yet dahi kalmayacaktr. nsanlardan birtakm kimseler, piri faniler ve olduka yalanm ahslar yle diyeceklerdir: Bizler atalarmz l ilahe ilallah diye syler grmtk, biz de onu sylyoruz. Bu hadisin sahih olduunu Hkim belirtmi, ez-Zeheb ve el-Elban de bu hususta ona uygun kanaat belirtmilerdir. Bk. es-Silsiletus-Sahiha, 87. el-Elban hadis ile ilgili olarak u notu dmektedir: Bu ise kat olarak slam btn yerkresinin tamamna egemen olup slam sznn en yce sz oluundan sonra gerekleecek bir eydir. 1 Bunun iin eyhul-slam bn Teymiyyenin kfirlerin Rablerini greceklerine dair Bahreynlilere yazm olduu risaleye baknz: Mecmul-Fetv, VI, 485-507. Orada merhum mellif bu hususta geni aklamalarda bulunmaktadr. Risalede eitici, olduka byk faydal bilgiler vardr. Ayrca Prof. Abdul-Aziz er-Rum, Deletul-Kurni vel-Eser ala Ruyetillahi Tel bilBasar adl eserinin nc blmne de baklabilir. 1 Bununla Buhar, Ceniz, m ce fi azabil-kabr (Fethul-Bar, III, 223); Mslim, Cennet, Arzu mekadil-meyyiti minel-cenneti ven-nar (Nevev, XVII, 208)de; Nesa, Ceniz, Meseletul-Kfir, (Ebu udde, IV, 197) ile mam Ahmedin deiik lafzlarla rivayet etmi olduu hadise iaret etmektedir. 1 Bu hadis zayftr. Tirmiz, Sfatul-Kyame, (Tuhfe, VII, 160)de rivayet etmitir. elHeysem, Mecmauz-Zevid, III, 46da yle demektedir: Bu hadisi Taberan, el-Evsatta rivayet etmitir. Senedinde Muhammed b. Eyyub b. Suveyd vardr, zayf bir ravidir. bn Hacer, Tahricul-Keaf, s. 35, no: 291de yle demektedir: Tirmiz, Ebu Said yoluyla rivayet etmitir. Zayf bir hadistir.

277

Bundan nce ise hocas el-Irak, Tahricul-hya, I, 302de zayf olduunu belirttii gibi hadisin senedinin zayf olduunu Sehav, el-Mekasdul-Hasene, s. 302, no: 758de, el-Hind, Tezkiratul-Mevzuat, s. 216da zayf olduunu belirtmilerdir. Ayrca el-Elban de Sahihul-Cam, 1231de zayf olduunu, el-Arnavut, Cmiul-Usl, 8696da zayf olduunu belirtmilerdir. 1 Merfu olarak zayftr. el-Irak, Tahricul-hy, IV, 64de zayf olduunu belirtmi ve bn Ebid-Dnyann el-Mevt adl eserinde Enes yoluyla rivayet ettiini belirtmitir. el-Elban, es-Silsiletud-Dafe, 1166da ona uygun kanaat belirtmitir. Tebydus-Sahife, s. 128de de yle denilmektedir: ed-Dlb, el-Kn vel-Esm, II, 89da Muireden yle dediini rivayet etmektedir: Bunlar kyamet kyamet diyorlar. Sizden herhangi birinizin kyameti onun lm demektir. snad da hasendir. Daha sonra el-Hilye V, 325de mer b. Abdul-Azizden: Her kime lm gelirse, onun kyameti kopmu demektir diye bir rivayet zikretmektedir ve senedinin sahih olduunu belirtmektedir. 1 Bununla Buhar, Tefsir, ve nufiha fis-sr, (Fethul-Br, VIII, 551); Mslim, Fiten, mabeynen-nefhateyn, (Nevev, XVIII, 303); Ebu Davud ve Nesanin Ebu Hureyreden birbirine yakn lafzlarla rivayet ettikleri hadise iaret edilmektedir. Acb: Omurun en altnda bulunan kk bir kemik parasdr. Usus diye bilinen paracn ucunu tekil eder. Bu drt ayakl hayvanlarn kuyruunun balang noktas yerindedir. Yamurun erkeklerin menisine benzetilmesi de zayf bir hadiste gemitir. Bk. Tahav (Akidesi erhi), s. 410, el-Elbannin hadislerini tahrici ile yaynlanm nshas; Bunu krk gn ile kaytlamas da yine zayf bir hadiste zikredilmitir. Bk. bn Ebi Davud, el-Bas, Tahric: el-Huveyn, s. 79. Buhar ile Mslimde sabit olan ve Ebu Hureyre yoluyla rivayet edilen hadiste ise: ki nefha aras krktr denilmektedir. Ebu Hureyre ise bu krk gn m? ay m? yahut sene ile mi? kaytlamaya yanamamtr. Dorusunu en iyi bilen Allahtr. 2 Bununla bn Abbasn Raslullah (s.a)dan rivayet ettii u hadise iaret etmektedir: nsanlar arasnda kyamet gnnde kendisine elbise giydirilecek ilk kii brahim elHalildir. Buhar, Rikak, el-Har, (Fethul-Bar, XI, 377)

278

1 Daha uygun ifade yle olmalyd: Kitab kendisine srtnn arka tarafndan soluna verilecek olana gelince... Nitekim bn Kesir ve bakalar byle demilerdir. Bu gibi kimseye kitab arka tarafndan soluna verilecek ve eli arkasna doru dndrlerek, kitab ona bylece verilecektir. Bk. bn Kesir, el-nikak suresi 10. yetin tefsiri. 2 Bu yet-i kerme hakknda bn Kesirin tercih ettii yorum da budur. 3 Bk. Zadul-Mesr, V, 15. Orada yetin anlam ile ilgili drt gr zikredilmektedir. Burada arihin tercih ettii gr bnul-Cevz, Ebu Ubeyde ile bn Kuteybeye nisbet etmitir. 1 Yazmadan alnm bir fazla ifadedir. Fetvlarda ve e-avi basksnda ise onun karlnda cezalandrlrlar anlamndadr. 2 Sahih bir hadistir. Buhar, lm, men semia eyen fercea hatta yarifehu (FethulBar, I, 197), Tefsir, ve Rikak bahislerinde; Mslim, Cennet, sbatul-Hisab (Nevev, XVII, 213); Ebu Davud ve Tirmiz rivayet etmilerdir. 3 Sahih bir hadistir. Buhar, Mezlim, Babu kavlillahi teala: El lanetullahi alez-zlimn, (Fethul-Bar, V, 96), Tefsir, Suretu Hud, Edeb ve Tevhid bahislerinde; Mslim, Tevbe, Kabulu tevbetil-katili... (Nevev, XVII, 93) 1 Sahih bir hadistir. Buhar, Rikak, Havz (Fethul-Bar, XI, 463)da ve Mslim, Fedil, sbatu havzi nebiyyin (Nevev, XV, 60, 67, 68)de kaydettikleri hadise iaret etmektedir. 2 Bunu Hafz (bn Hacer) Fethul-Bar, XI, 467de zikretmi olup, yle demektedir: Bu ravilerin rivayet ettikleri hadislerden Buhar ile Mslimde bulunanlar yaklak yirmi rivayettir. Dierlerinde ise geri kalanlar yer almaktadr. 3 Hasen veya sahih bir hadistir. Tirmiz, Sfatul-Kyame, m ce fi sfatil-havz, (Tuhfetul-Ahvez, VII, 133): el-Hasenden, o Semuradan naklen Peygamber buyurdu ki: phesiz herbir peygamberin bir havz vardr. Onlar hangisinin havzna su imek zere daha ok kii gelecek diye iftihar ederler. Su imek zere geleceklerinin saylar en ok olacak olan havzn benimki olacan mit ediyorum. Hadisi ayrca Taberan, el-Mucemul-Kebir, VII, 656da; Buhar, Tarih, I, 44; bn Ebi sm, Snne, 734de hepsi de el-Hasenden ve Semuradan... diye rivayet etmilerdir. el-Hasenin, Semuradan hadis dinlediinde gr ayrl vardr. Hasan- Basri ise tedlis yapmtr. Burada aka iittiini ifade etmemektedir.

279

u kadar var ki hadise tanklk edecek pek ok rivayet vardr. Bundan dolay elElban, Silsiletul Ehadsis-Sahiha, 1589da yle demektedir: zetle sylenecek olursa, hadis rivayet yollarnn toplam ile hasen veya sahihtir. Ayrca bk. Fethul-Bar, XI, 467. el-Hasenin, Semuradan hadis dinledii ile ilgili olarak bk. Taberan, el-MucemulKebir, VII, 231-236da yer alan not; gzel ve etrafl aklamalar vardr. 1 Buna yakn bir hadisi Buhar, Rikak, es-Srat u cisru cehennem (Fethul-Bar, XI, 444)da rivayet etmektedir. 2 Ben snnette sratn cennet ile cehennem arasnda olduunu tesbit eden bir rivayet bulamadm. Sabit olan ise onun cehennemin iki taraf zerinde olduudur. Bk. Fethul-Bar, II, 292, XIII, 419. 3 Peygambere merfu bir rivayet olarak sahih deildir. Bundan dolay Beyhak, uabul-man, II, 247de yle demektedir: Hadisi bu lafzyla sahih rivayetler arasnda tesbit edemedim. Ancak Mslim, man, marifetu tarikr-rya, (Nevev, III, 46)da Said b. Ebi Hilalden, o Zeyd b. Eslemden, o Ata b. Yesardan, o Ebu Said el-Hudrden rivayetle dedi ki: Ey Allahn Rasl dedik, Rabbimizi grecek miyiz?... Sonra hadiste yle denilmektedir: Ebu Said dedi ki: Bana ulatna gre kpr (srat) kldan ince kltan keskincedir. bn Mende, Kitabul-man, II, 802de tamamyla ve ayn senetle rivayet etmi, fakat yle demitir: Said b. Ebi Hilal dedi ki: Bana ulatna gre kpr kldan ince kltan keskincedir. Beyhak, uabul-man, II, 246da Enesten, o Peygamber (s.a)dan diye mevsul olarak rivayet etmitir. Senette Said b. Zirb ile Yezid er-Ruka de vardr ki, her ikisi zayf ravilerdir. Bundan dolay Hafz (bn Hacer) Fethul-Bar, XI, 454de: Senedinde geveklik vardr demitir. Yine bu hadis Ziyad en-Numeyrden, o Enesten merfu olarak da rivayet edilmitir. Ancak Ziyad zayf bir ravidir. Bundan dolay Beyhak, uabul-man, II, 248de: Bu da ayn ekilde zayf bir rivayettir demitir. Tashif (rivayetlerdeki deiiklik)in artc rneklerinden birisi de Keful-Hafa, II, 24, no: 1559da bu ifadenin: Bu da ayn ekilde sahih bir rivayettir diye deiiklie uratlm olmasdr.

280

Ubeyd b. Umeyrden, o Peygamber (s.a)dan diye mrsel olarak da rivayet edilmitir. Ayn ekilde Said b. Ebi Hilalden mrsel ya da mudal bir baka rivayet daha gelmitir. Bk. Fethul-Bar, XI, 454. u kadar var ki bn Mesuddan mevkuf (kendi sz) olarak yle dedii sahih bir ekilde rivayet edilmitir: Srat kl gibi keskindir. Olduka kaygan ve yol alnmas zor bir yerdir. Bunu Hakim, II, 276da rivayet etmitir. Bk. Tahaviye, s. 415, el-Elbannin tahrici ile. Yine sahih rivayetlerde sratn ustura gibi keskin olmakla nitelendirilmesi varid olmutur. Selman yoluyla gelen merfu hadiste yle denilmektedir: ...Ve ustura gibi keskin olan srat konulur... Bunu Hakim, IV, 586da rivayet etmitir. el-Elban, Silsiletul-ehdsissahiha, 941de sahih olduunu belirtmitir. 1 Hadisin senedi zayftr. Tirmiz, Menakbda (Tuhfetul-Ahvez, X, 84) bn Abbastan rivayet etmitir. Senedinde Zemea b. Salih vardr, zayf bir ravidir. Tirmiz de yle demektedir: Bu garib bir hadistir. Bk. Camiul-Usul, 3624, Daiful-Cami, 4077. u kadar var ki hadisin ilk blmlerine baka hadisler de tanklk etmektedir. Bunlardan birisi u hadis-i eriftir: Ben peygamberler arasnda uyanlar en ok olan kiiyim. Cennetin kapsn ilk alacak olan kii de ben olacam. Bir baka hadis: Kyametin gnnde cennetin kapsna geleceim. O kapnn almasn isteyeceim. Grevli: Sen kimsin? diye soracak, ben de: Muhammed diyeceim. O da: Bana senin adn verildi. Senden nce kimseye kapy amamakla emrolundum. Bu iki hadisi de Mslim, man, Kavlun-Nebi -sallallahu aleyh ve sellem-: Ene evvelun-nasi yefeu fil cenne, (Nevev, III, 72) Orta blmndeki ifadelere de Enesin merfu olarak rivyet ettii u hadis tanklk etmektedir: Ben cennet kapsnn halkasn ilk yakalayacak ve onu alacak ilk kiiyim. Bunu da Ahmed, Tirmizi, Darakutn ve bakalar rivayet etmilerdir. Bk. es-Silsiletus-Sahiha, IV, 97. Son blmlerine de Ahmed, bn Mace ve -lafz kendisinin ait olmak zere- Tirmiznin zikrettii Ebu Hureyre yoluyla gelen u rivayet tanklk etmektedir: Fakirler cennete zenginlerden beyz yl nce gireceklerdir. Bk. Sahihut-Tirmiz, II, 275. 1 efaat ve trleri iin Mukbil el-Vd, e-efa; mer el-Ekar, el-Kyametul-Kbr s. 173-191 adl eserler ile dier akide kitablarna baklabilir. 1 Sahih bir hadistir. Buhar, Ezan, ed-Duau nden-nid, (Fethul-Br, II, 94) ile Tefsiru Suretil-srda; Ebu Davud, Tirmiz ve Nesa de rivayet etmilerdir.

281

2 Sahih bir hadistir. nk Mslim, man, Edna ehlil-cenneti menzileten fh, (Nevev, III, 70)de Huzeyfe b. el-Yeman ile Ebu Hureyre -radyallahu anh-n yle dediklerini rivayet etmektedir: Raslullah -sallallahu aleyh ve sellem- buyurdu ki: an yce ve mbarek olan Allah insanlar toplar. Mminler ayaa kalkar; ta ki cennet onlara oka yaknlatrlr. Ademe giderler, ey babamz derler. Bizim iin kaplarn almasn iste... Daha sonra hadiste brahim, Musa ve saya gidileri szkonusu edilmekte ve sonra yle denmektedir: Sonra Muhammed -sallallahu aleyh ve sellem-a gelirler, o da kalkar ve ona izin verilir. 1 Bunlardan birisi de Buhar, Menakbul-Ensar, Kssatu Ebi Talib, (Fethul-Bar, VII, 193)de ve er-Rikak bahsinde; Mslim, man, efaatun-Nebi -sallallahu aleyh ve sellem- li Ebi Talib, (Nevev, III, 85)de Ebu Said el-Hudrden gelen rivayettir. Buna gre o Raslullah -sallallahu aleyh ve sellem- -yannda amcas Ebu Talibin vefat szkonusu edilmikenyle buyurmutur: Belki kyamet gnnde efaatimin ona faydas olur... 2 Bunlardan birisi de Buhar, Rikak, Sfatul-cenneti ven-nar (Fethul-Bar, XI, 418)de mran b. Husayndan naklettii u hadis-i eriftir: Peygamber -sallallahu aleyh ve sellembuyurdu ki: Muhammed -sallallahu aleyh ve sellem-n efaati ile birtakm kimseler cehennem ateinden kp cennete gireceklerdir. Onlara el-cehennemiyyun: cehennemliler ad verilecektir. 1 Bu ekilde ksmlara ayrp, kaderi drt mertebe olarak incelemek daha nceden bilinen bir husus deildir. Belki de bu ekilde ksmlara ayran ilk kii eyhul-slam (rahimehullah)dr. Baz garezkrlar bunu onun ortaya koyduu bir bidat olarak kabul etmilerdir. Ancak selefin sylediklerini okuyan bir kimse onlarn kadere iman ile bu mertebelere iman kastettiklerini, bunlardan birisine inanmamann ise kadere iman gerekletirmemi olacan grr. Szkonusu mertebeler unlardr: Yce Allahn hereyi bilmesi, hereyi yazmas, etkin meeti ve hereyi yaratmas. Konuyu aklamak maksad ile birtakm ksmlara ayrmann ise bir sakncas yoktur. 1 Sahih bir hadistir. Mslim, Kader, Hiccu deme ve Musa, (Nevev, XVI, 442); Allah takdirleri... yazmtr lafzyla. Tirmiz de kader bahsinde rivayet etmitir. 2 Sahih bir hadistir. Bunu Ebu Davud, Snne, Kaderde (Avnul-Mabud, XII, 468); Tirmiz, Kader (Tuhfetul-Ahvezi, VI, 369); Ahmed, Msned, V, 317. Bk. Camiul-Usul, 7576; bn Ebi sm, es-Snne, I, 48. 3 eyh el-Elbannin sz geen bu hadis ile ilgili gzel bir tahrici vardr. Bu tahricinde ona yaz dedi sz banda bir fe ya da smme (sonra)nn bulunmasn tercih etmitir. Buna gre o kalemin artan nce yaratlm olduunu, arn ise yazmadan nce yaratlm

282

olduunu tercih etmi olmaktadr. Tahav, s. 264, es-Silsiletus-Sahiha, 133e baklabilir. Ayrca bk. el-Kure, el-Kader, s. 122deki dipnot. 4 Bk. el-Herras, erhun-Nniye, I, 165, bn sa erhi, I, 374. 5 Sz geen iki kaynakta zamannda anlamndaki kelime yerine nce kelimesi vardr. 6 Sahih bir hadistir. Tirmiz, Kader, m ce fil-imani bil-kader, (Tuhfetul-Ahvez, VI, 356) Cabir b. Abdullahtan rivayet edilen hadisin bir paras olarak. Buna gre Peygamber efendimiz yle buyurmutur: Kaderin hayr ile erri ile Allahtan olduuna iman etmedike ve kendisine isabet eden bir eyin isabet etmemesinin, kendisine isabet etmeyen bir eyin de isabet etmesinin szkonusu olmayacan kesinlikle bilmedike hibir kul iman etmi olmaz. Bk. Sahihul-Cam, 7461. Yine bu hadisi Ebu Davud, Tirmiz ve bakalar bn Abbas, Ubeyy b. Kb, Ubde b. esSmit (r.anhum)dan merfu ve mevkuf olarak da rivayet etmilerdir. Bk. Camiul-Usul, 7574, 7575, 7576. 1 nk Buhar, Bedul-Halk, Zikrul-Melaike, (Fethul-Bar, VI, 303); Mslim, Kader, Keyfiyetul-Halkil-Ademiyyi, (Nevev, XVI, 429) Ahmed, Msned, I, 374; Ebu Davud ve Tirmiznin rivayet ettii hadisten anlalan budur. Bu bn Mesud mehur hadisinin bir blmdr: Sizden herhangi bir kimse annenizin karnnda... yaratlr. 2 Ad Mabed b. Abdullah b. Alim el-Chendir. Kaderden ilk szeden kii odur. Hasan- Basri onunla oturup kalkmay yasaklam ve yle demitir: O hem sapk, hem saptrcdr. Haccac onu h. 80 ylnda ldrmtr. Abdul-Melik b. Mervann onu astrd da sylenmitir. Bk. Mizanul-tidal, IV, 141; el-Alm, VII, 264. 3 Ad Gaylan b. Mslim b. Ebi Gaylandr. Ebu Mervan ed-Dmek knyelidir. Olduka belagatli bir yazma slubu vard. Kaderden szeden ikinci kiidir. O bu grlerini Mabed el-Chenden renmiti. Hiam b. Abdul-Melik tarafndan Dmakta h. 105 ylndan sonra aslmtr. Bk. el-Alm, V, 124. 1 Yazma nshada Onun mlknde, Onun dilediinden baka hibir ey olmaz. eklindedir. Fetvlarda da byledir.

283

1 Yazmada yaratc anlamndadr. Fetvlarda da, el-Camiatul-slamiye basksnda da byledir. 2 Yazmada onlarn iradelerine... (kudretleri vardr) Allah onlar, kudretlerini ve iradelerini yaratandr. 3 Bk. et-Tenbhtul-Latife, s.47; arihin burada naklettikleri ile Prof. Abdurrahman b. Ruveyid ile Prof. Sleyman b. Hammdn nezaretinde yaplan baskdaki ifadeler arasnda basit farklarla.

284

1 Daha nce 161. sayfada 1 nolu dipnot ile tahricinden bahsedilen bn Mesud hadisinden bir blmdr. 1 Bunlardan birisi: Ebu Davud, Snne, fil-kader, (Avnul-Mabud, XII, 452), bn mer, Raslullah -sallallahu aleyh ve sellem-dan yle buyurduunu rivayet etmektedir: Kaderiye bu mmetin mecusileridir. Hastalanacak olurlarsa, onlarn ziyaretine gitmeyiniz, lrlerse cenazelerinde hazr bulunmaynz. Ancak senedinde Zekeriya b. Mansur vardr. el-Heysem, Mecmauz-Zevaid, VII, 205te yle demektedir: Ahmed b. Salih ve bakalar onun sika bir ravi olduunu sylerken, bir topluluk da zayf olduunu sylemitir. Hadisi el-Lleka, erhu Usulil-tikad, III, 639da muhakkiki tarafndan hepsi de zayf olduu belirtilen birtakm senetlerle kaydetmitir. bn Ebil-zz, Tahaviye erhi, s. 273de yle demektedir: Kaderiye ile ilgili merfu olarak rivayet edilen hadislerin tamam zayftr. Ancak bunlarn mevkuf olarak (sahabenin sz olarak) gelen rivayetleri sahih olabilir. u kadar var ki el-Elban hadisi eitli rivayet yollarnn toplam ile hasen olarak deerlendirmitir. Bk. erhut-Tahaviye, s. 273; bn Ebi Asm, es-Snne, I, 149. 1 Yazmada: Frka-i Naciye (kurtulmu frka) eklindedir. 2 Kalbin kavli tasdiki ve yakndir. 3 Dilin kavli ehadet kelimesini sylemektir. 4 Kalbin ameli niyet, ihlas, muhabbet, inkyat...dr. 5 Dilin ameli: Ancak dil ile yerine getirebilen Kurn tilveti ve sair zikirler gibi ilerdir. 6 Azalarn amelleri kyam, ruk ve sucd gibi ancak azalar ile ed edilebilen amellerdir. Bk. Mericul-Kabul, II, 17-20. 1 Sahih bir hadistir. Buhar, man, Umurul-man, (Fethul-Bar, I, 51); Mslim, man, Beyanu Adedi uabil-man, (Nevev, II, 363); Ebu Davud, Snne, Reddul-rc, (AvnulMabd, XII, 432); Tirmiz, Nesa, bn Mce ve bakalar tarafndan da rivayet edilmitir. 1 Bu fazlalk yazma nshadandr. Fetvlarda da ayn ekilde yer almaktadr. 1 Yazmada: man ismi eklindedir. Fetvlarda da byledir. Daha sahihi budur.

285

2 Basl nshalarda mutlak iman eklindedir. Ancak burada uygun deildir. Yazmada ve Mecmul-Fetv (III, 151)de ise yukarda kaydettiimiz ekildedir. Bylelikle mana doru olmaktadr. e-erif, el-Vstyyeye talikinde Mutlak man ibaresini tercih etmitir. Bununla da ifade doru olur. Dorusunu en iyi bilen Allahtr. 3 Sahih bir hadistir. Buhar, Mezalim, en-Nuhba bi gayri izni sahibihi, (Fethul-Bar, 5, 119) Ayrca Eribe, Hudud ve Muharibinde rivayet etmitir; Mslim, man, Beyanu nuksanil-imani bil-maasi..., (Nevev, II, 401) ile Ebu Davud, Tirmiz ve Nesa rivayet etmilerdir. 4 Yazmada: Ve derler eklindedir. Fetvalarda da byledir. Daha sahihtir. nk bu szler ehl-i snnet vel-cemaate nisbet edilmektedir. 1 Sahih bir hadistir. Buhar, Fedailus-Sahabe, lev knt mttehizen halilen buyruu, (Fethul-Br, VII, 21); Mslim, Fedilus-Sahabe, Tahrimu sebbis-sahbe, (Nevev, XVI, 326) 1 Sahih bir hadistir. Buhar, Meazi, Fadlu men ehide Bedr, (Fethul-Bar, VII, 304); Mslim, Fedilus-Sahabe, min fedili ehl-i Bedr, (Nevev, XVI, 287) Ayrca bk. Htb b. Ebi Beltea -radyallahu anh-n kssas. 2 Burada Mslim, Fedailus-Sahabe, min fedaili ashabi-ecere..., (Nevev, XVI, 290) ile Ebu Davud, Snne; Tirmiz, Menakbda rivayet etmi olduklar Cabir b. Abdullah yoluyla gelen u hadise iaret etmektedir: Cabir dedi ki: Raslullah -sallallahu aleyh ve sellembuyurdu ki: naallah aacn altnda beyat eden o kimselerden hibirisi cehenneme girmeyecektir. Lafz Mslime aittir. 1 Bu say Buhar ve Mslimde, Cabir b. Abdullah yoluyla gelen hadiste sahih olarak gelmi bulunmaktadr. Dedi ki: Raslullah -sallallahu aleyh ve sellem- Hudeybiye gn bize yle dedi: Sizler yeryzndekilerin en hayrllarsnz. O srada biz 1400 kii idik. yet bugn gzlerim grm olsayd, size aacn bulunduu yeri gsterecektim. Bk. el-Luluu vel-Mercn, II, 250. 2 Bunun gerekesi Buhar, Tefsir, nna fetahna leke fethen mubiyna, (Fethul-Bar, VIII, 582)de rivayet ettii senedinin zahiri itibariyle mrsel olduu grnen fakat Tirmiznin de msned olarak rivayet ettii hadis-i eriftir. Bk. es-Sahihul-Msned, s. 139; Mslim, Cihad, Sulhul-Hudeybiye, (Nevev, XII, 381)

286

3 et-Tevbe, 9/20. yet-i kermede yle buyurulmaktadr: man edip de hicret edenlerin, Allah yolunda mallar ve canlaryla cihad edenlerin Allah katnda dereceleri pek byktr. te umduklarn elde edenler de onlarn ta kendileridir. 4 el-Har, 59/8. yet-i kermede de yle buyurulmaktadr: Yurtlarndan ve mallarndan kartlp uzaklatrlm olan ve Allahn lutuf ve rzasn isteyen, Allaha ve Peygamberine yardm eden fakir muhacirler iindir (o fey). te onlar sadklarn ta kendileridir. 1 Sahih rivayetle sabit olduuna gre Ebu Bekr es-Sddk -radyallahu anh- Sakife gn ensara unlar sylemitir: Bizler emirleriz, sizler de vezirlersiniz. Buhar, Fedailu ashabin-nebi, Kavlun-nebiyyi: Lev knt mttehizen halil, (Fethul-Bar, VII, 20) ile Cenaiz ve Mezde. 2 Bunu Tirmiz, Menakb, Menakbu Abdir-Rahman b. Avf, (Tuhfetul-Ahvezi, X, 249)da Abdur-Rahman b. Avftan gelen bir rivayet olarak kaydetmekte ve yle demektedir: Hasen, sahih bir hadistir. Ayrca Ahmed, Msned, I, 187; Ebu Davud, Snne, fil-hulefa, (Avnul-Mabud, XII, 400)de Said b. Zeydden rivayet etmilerdir. Ancak bu rivayette onuncu kii Ebu Ubeyde b. el-Cerrah yerine Raslullah -sallallahu aleyh ve sellem- saymaktadr. Bk. Sahihul-Cam, no: 50; Camiul-Usul, VIII, 560. 3 Buna gereke: Mslim, man, Mehafetul-Mumini en yuhbata ameluhu, (Nevev, II, 493); Ahmed, Msned, III, 137de yer alan u rivayettir: Yce Allahn: Ey iman edenler! Sesinizi peygamberin sesinden fazla ykseltmeyin... (el-Hucurat, 49/2) buyruu nazil olunca, Sabit dedi ki: Aranzda Raslullah -sallallahu aleyh ve sellem-a kar sesini en ok ykselten kimsenin ben olduumu biliyorsunuz ve ite bu yet-i kerme de inmi bulunuyor. O halde ben cehennemliklerdenim. Sad bu hususu Peygamber -sallallahu aleyh ve sellem-a aktarnca, yle buyurdu: Hayr o cennetliklerdendir. 4 nk mehur hadiste Peygamber -sallallahu aleyh ve sellem- yle buyurmutur: Bu hususta (cennetliklerden olmay isteme hususunda) Ukke senden nce davrand. Buhar, Rikak, Yedhulul-cennete sebne elfen bi gayri hisab, (Fethul-Bar, XI, 405); Mslim, man, Muvalatul-muminine ve mukataatu gayrihim...(Nevev, III, 90) 5 Gerekei udur: Buhar, Menakbul-Ensar, Menakbu Abdillah b. Selm (Fethul-Bar, VII, 128); Mslim, Fedailus-Sahabe, Fedailu Abdillah b. Selm, (Nevev, XVI, 274) Lafz Mslimindir, hadisi rivayet eden sahabi Sad b. Ebi Vakkas -radyallahu anh-dr. O yle

287

demitir: Raslullah -sallallahu aleyh ve sellem-n -Abdullah b. Selam mstesnayeryznde yryen canl bir kimse iin: O cennetliklerdendir, dediini duymadm. 1 Hadice b. Huveylid, Muhammed -sallallahu aleyh ve sellem-n kz Fatma, Ali b. Ebi Talibin iki olu el-Hasen ile el-Hseyn, Bilal b. Ebi Rabah -yce Allah hepsinden raz olsunve daha baka birok kimse buna rnektir. 1 El yazma nshada yle denilmektedir: Ancak muhalefet eden kimselerin sapk olduu kabul edilen mesele... Fetvlrdaki ifade de buna yakndr. 2 bn Ebi sm, Snnet, II, 570, el-Elban der ki: Senedi zayftr. Ancak ona gre onun yle dedii sahih olarak sabit olmutur: Peygamberinden sonra bu mmetin en hayrls Ebu Bekirdir. Ebu Bekirden sonra merdir. Eer ben size nc kiinin adn vermek isteseydim, onu da yapardm. Buharde, (Fethul-Bar, 7/54); bn mer -radyallahu anh-dan yle dedii kaydedilmektedir: Biz Peygamber -sallallahu aleyh ve sellemdneminde Ebu Bekire denk hibir kimseyi grmezdik. Daha sonra mer, sonra da Osman geldii grnde idik. Sonra da Peygamber -sallallahu aleyh ve sellem-n ashabn birinin dierinden faziletli olduunu sylemeksizin, ylece dururduk. Ayrca bk. Ahmed b. Hanbel, Fedailus-sahabe, I, 76. 1 Bunlar Ali, Osman, Zbeyr, Talha, Sad ve Abdur-Rahman -radiyallahu anhum- idiler. Bk. Buhar, (Fethul-Bar, VII, 61) 1 Bu ifade yazma nshada tekrar edilmitir. 2 Sahih bir hadistir. Mslim, Fedailus-sahabe, min fadli Ali bn Ebi Talib, (Nevev, XV, 188) bn Ebi sm, Snne, II, 643. 3 Tirmiz, Menakb, Menakibul-Abbas -radyallahu anh-, (Tuhfetul-Ahvez, X, 264) Abdul-Muttalib b. Rabiadan merfu olarak u rivayeti kaydetmektedir: Peygamber -sallallahu aleyh ve sellem- buyurdu ki: Nefsim elinde olana yemin ederim ki Allah ve Rasl iin sizi sevmedike hibir kimsenin kalbine iman girmez. Tirmiz: Hasen, sahih bir hadistir demi ve bu hususta el-Arnavut, Camiul-Usul, 6543de onun kanaatini paylamtr. Ayrca mam Ahmed de bunu bu lafzla (Ahmed, Muhammed, akir neri, 1772, 1773de) rivayet etmitir. Akrabalm iin lafz ile de 1777 nolu hadis olarak kaydetmitir. Ahmed akir her ikisinin de senedinin sahih olduunu belirtmitir. el-Elban ise Daiful-Cam, 6112de zayf olduunu belirtmitir.

288

Ancak mam Ahmed, Fedailus-Sahabe, 1756da: Allah iin ve benimle akrabalnz iin sizleri sevmedike... lafz ile ve mrsel ve zayf bir sened ile rivayet etmitir. Ancak eserin muhakkiki Vasiyullah Abbas yle demektedir: Ben Tarrad ez-Zeyneb (88 b.)nin Emali adl eserinde Sfyandan, o babasndan, o Ebud-Duhadan, o bn Abbastan yoluyla mevsul bir sened ile rivayet edildiini tesbit ettim. bn Abbas dedi ki: Abbas dedi ki... bu ise mevsul ve sahih bir senettir. Dorusunu en iyi bilen Allahtr. 4 Sahihtir. Mslim, Fedail, Fadlu Nesebin-Nebiyi -sallallahu aleyh ve sellem-, (Nevev, XV, 41); Tirmiz, Menakib, Ma cae fi fadlin-Nebiyyi -sallallahu aleyh ve sellem-, (TuhfetulAhvez, X, 74) 5 Sahih bir hadistir. Hadisin tamam yledir: Ne cahiliye dneminde, ne slm geldikten sonra onlar benden ayrlmadlar. phesiz Haimoullar ile Muttalib oullar ayn eydir deyip, parmaklarn birbirine geirdi. Nesa, Kasmul-Feyy, VII, 131de ve lafz ona ait olmak zere; yakn ifadelerle Ebu Davud, Harac, fi beyani mevadii kasmil-hums, (AvnulMabud, VII, 202)de rivayet etmitir. Buhar ise sadece son blmn rivayet etmitir: Gerek u ki Haimoullar ile Muttaliboullar ayn eydir. Bu husustaki delil daha gl olmak zere: Meazi, azvetu Hayber, (Fethul-Bar, VII, 484), Fardul-Hums, ve mined-delili ala ennel-humse lil-imam, (Fethul-Bar, VI, 244) Menakb, Menakibu Kurey, (Fethul-Bar, VI, 533). Haim ile Muttalib iki kardetiler. kisinin babas Abdu Menaf b. Kusay b. Kilabtr. Dolaysyla Haim ile Muttalibin ocuklar amca ocuklar olurlar. 1 Sahih bir hadistir. Buhar, Enbiya, Kavlullahi Teala: ve iz kaletil-melaiketu ya Meryemu, (Fethul-Bar, VI, 471) Fedailus-Sahabe, Fadlu ie (r.anha), (Fethul-Bar, VII, 106); Mslim, Fedailus-Sahabe, Fedailu Hadicete Ummil-Muminyn, (Nevev, XV, 208) ile Fadlu ie -r.anha-, (Nevev, XV, 219) Ayrca Tirmiz ve Nesa de rivayet etmilerdir. 1 Rafzlere dair daha nceden Rafzler bal altnda aklamalarda bulunulmu idi. 2 Yazma nshada ve eklinde. 3 Nevsb: Ehl-i beyte kar dmanlk eden, onlara dil uzatan, onlarn kfir olduklarn syleyen kimselerdir. Bunlar Rafzlerin zttdr. 4 Yazma nshada: Bununla birlikte onlara... anlamndadr. Fetavda ise hatta ... eklindedir.

289

1 Zeyd b. Ali b. el-Huseyn b. Ali b. Ebi Talibdir. 1 Yazma nshada: Rivayet edildii gibi... eklindedir, Fetvlarda da byledir. 2 Yazma nshada nesiller eklindedir, Fetvlarda da byledir. Daha dorusu budur. 3 Veli: emrolunan yerine getiren, yasak klnan terkeden, takdir edilenlere kar sabreden, bundan dolay Allahn kendisini sevdii ve Allah seven, Allahtan da raz olup honut olan kimsedir. Bk. eyhul-slam bn Teymiyye, el-Furkan... adl risale. 1 Felsefe, yunancada hikmet sevgisi demektir. Feylosof (filozof) ise fila ve sofa kelimelerinden meydana gelmitir. Fila seven, sofa ise hikmet anlamndadr. Yani filozof hikmeti seven kimse demektir. Arab felsefecileri (ya da filozoflar) denince Aristo, Eflatun ve buna benzer Yunan filozoflarna kfr ve sapklklarnda tabi olan kimseler anlalr. bn Rd, bn Sina, Tabip er-Raz ve dierleri Arab filozoflar arasnda saylrlar. Bunlar peygamberlere ve peygamberlerin mucizelerine inanmadklar gibi, evliyann varlna ve kerametlerine de inanmazlar. Filozoflara dair daha nce de geen bir dipnotta baz bilgiler verilmi idi. 1 Yazma nshadan alnmtr. Fetvlarda da bu ekildedir. 2 Sahih bir hadistir. Tirmiz, Ebvabul-lm, el-Ahzu bis-Snneti vectinabul-bida, (Tuhfetul-Ahvez, VII, 438)de rivayet etmi ve: Hasen, sahih bir hadistir demitir. Ebu Davudda, Snne, fi luzumis-snne, (Avnul-Mabud, XII, 358)de; bn Mace, Mukaddime, ttibau Snnetil-Hulefair-Raidinde rivayet etmilerdir. Bk. bn Ebi sm, es-Snne, No: 5459 (Zilalul-Cenne ile birlikte); Camiul-Usul, I, 278. 3 Yazma nshada icma yerine ictima (toplanma) eklindedir. Fetvalarda da byledir, daha dorudur. 4 Yazma nshada ve mmet yaylmtr... eklindedir. Fetvlarda da byledir. (Alnan metinde de bu ekildedir. Ancak tercmeye esas alnan metinin benimsedii ekil tercmeye yanstlmtr. -eviren1 Sahih bir hadistir. Buhar, Mezalim, Nusratul-Mazlum, (Fethul-Bar, V, 99); Mslim, elBirru ves-sla, terahumul-muminne ve tetufuhum, (Nevev, XVI, 376)

290

2 Sahih bir hadistir. Buhar, Edeb, Rahmetun-nasi vel-behaim, (Fethul-Bar, X, 438); Mslim, el-Birru ves-sla, Terahumul-muminne ve tetufuhum, (Nevev, XVI, 376) 3 El yazmadan. Bu ayn zamanda fetvalarda ve el-Cmiatul-slamiyye basksnda da yer almaktadr. 4 Hasen ya da sahih bir hadistir. Tirmiz, Rada, Ma cae fi hakkl-mereti al zevcih, (Tuhfetul-Ahvez, IV, 325)de rivayet etmi ve: Bu hasen, sahih bir hadistir demitir; Ebu Davud, Snne, ed-Delilu al ziyadetil-imani ve noksanih, (Avnul-Mabud, XII, 439) el-Arnavut, Camiul-Usul, 1976da senedinin hasen olduunu, el-Elban, Sahihul-Cam, 1241de sahih olduunu belirtmitir. Hafz bn Hacer, Fethul-Bar, X, 458de de bu hadisi kaydetmi ve Ahmed, Tirmiz, Hkim ve Ebu Yal tarafndan rivayet edildiini belirtmekle birlikte hakknda bir sz sylememitir. Buhar (Fethul-Bar, X, 456)de merfu olarak (Peygamber s.an yle buyurduu) belirtilmektedir: phesiz sizin en hayrllarnz ahlak en gzel olannzdr. 1 Bu ibareler tercmesini yaptmz erhte kaydedilmi bulunmaktadr. -eviren2 Sahih bir hadistir. Mslim, man, Kevnun-nehyi anil-mnkeri minel-iman, (Nevev, II, 380); Tirmiz, Fiten, m ce fi tayiril-mnkeri bil-yed, (Tuhfetul-Ahvez, VI, 393) Ayrca Ebu Davud, Nesa ve bn Mace de rivayet etmilerdir. 3 Zayf bir hadistir. Bunu Darakuzn, II, 57de Mekhulden, o Ebu Hureyreden diye rivayet etmitir ve unlar sylemitir: Mekhul, Ebu Hureyreden hadis dinlememitir. Hafz bn Hacer, et-Telhisul-Habr, II, 35 ile Zeyla, Nasbur-Rye, II, 27de senedinin munkat olduunu belirtmilerdir. Ayrca bk. Daiful-Cam, 3478. Ancak Buhar, Ezan, iza lem yutimmel imamu ve etemme men halfehu, (Fethul-Bar, II, 187)de Peygamber -sallallahu aleyh ve sellem-dan kaydettii u buyruk buna ihtiya brakmamaktadr: Onlar -yani sapk imamlar, nderler, yneticiler size namaz kldrrlar. yet isabet ederlerse hem sizin, hem onlarn lehinedir. Eer hata edecek olurlarsa, sizin lehinize ve onlarn aleyhinedir. 4 Sahih bir hadistir. Mslim, man, Beyanu enned-dinen- nasiha, (Nevev, II, 396); Ebu Davud, Edeb, fin-nasiha, (Avnul-Mabud, XIII, 288); Ayrca Nesa de rivayet etmitir. 1 Sahih bir hadistir. Ebu Davud, Snnenin bataraflarnda (Avnul-Mbud, XII, 341) ile bn Mace ve Darim de rivayet etmilerdir. Bk. es-Silsiletus-Sahiha, I, 358. bn Ebi sm, esSnne, I, 32. Hadis daha nce kurtulmu frka bahsinde de gemi bulunmaktadr.

291

2 Hasen bir hadistir. Yine bu hadis daha nce belirtilen yerde gemi bulunmaktadr. 1 Darul-fta basksnda el-Mecsre eklindedir. Bask hatas olma ihtimali vardr. Kaydettiimiz ekli ile ifade btn basklarda da byledir. 2 Yazma nshadan alnmtr. Fetvlarda da bu ifade yer almaktadr. 3 Yazma nshada: Yalnzca nderler eklindedir, Fetvlarda da byledir. u kadar var ki aralarnda lafz da yoktur. Buna gre bu kelime ebdlin bedeli olmaktadr. 4 Sahih bir hadistir. Daha nceden, Frka-i Naciye (Kurtulmu Frka) balnda kaynaklar gsterilmi bulunmaktadr. 5 Hafz bnul-Kayyim, el-Menarul-Munif, 136da yle demektedir: Ebdal, aktab (kutublar), gavslar, nakibler, necibler ve evtad ile ilgili btn hadisler Raslullah -sallallahu aleyh ve sellem- hakknda uydurulmu batl hadislerdir. O bu ifadeleriyle herbirisi yedi ktadan birisi zerinde avs ve neciblerin emrine binaen bir ktada tahakkm eden yedi tane ebdalin olduunu iddia eden sufilerin kanaatlerini reddetmektedir. eyhul-slam (bn Teymiyye)in kastettii ebdal, arihin tarif ettii kimselerdir. 6 Sahih bir hadistir. Ebu Davud, Melhim, ma yuzkeru fi karnil-mia, (Avnul-Mabud, XI, 385) Bunu ayrca Hakim ile Beyhak, el-Marifede rivayet etmi. Hafz bn Hacer, TevlitTesis, s. 49da senedinde bulunan ravilerin kavi raviler olduunu gstermitir. Bk. SahihulCam, 1870 ile Camiul-Usul, 8881. 1 Bk. erhul-Akidetit-Tahaviye, s. 78/98; bn Teymiyye, et-Tedmuriye Mukaddimesi. 2 Birinci ve ikinci tre marifet ve isbat tevhidi. kinci tr tevhide ise taleb ve kast tevhidi de denilir. 3 Mellif -Allah Ona Rahmet Etsin- burada isim ve sfatlarn tevhidini szkonusu etmitir. el-Herrsn el-Vstiyye erhinde bu tevhid tr aklanm bulunmaktadr. 1 Bk. erhul-Akidetit-Tahviye, s. 512-517; Mecmul-Fetv, I, 12-19 Kaidetun filcemaati vel-frkati ve sebebu zlike ve neticetuhu. 2 ve 3 Bu hadisin kaynaklar daha nceden Frka-i Naciye (Kurtulmu Frka) ile Ehl-i snnet vel-cemaat kurtulua eren Frkadr balklarnda gemi ve kaynaklar orada gsterilmiti.

292

1 Bk. erhul-Akidetit-Tahaviye, s. 357-362; bn Teymiyye, el-Furkan, Beyne evliyairrahman ve evliyai-eytan adl eserinin birinci blm. 1 Sahih bir hadistir. Ahmed, Msned, V, 411, Taberan, el-Evsat, V, 305, MecmaulBahreyn, 3116 nolu hadis; el-Bezzr, II, 224, Muhtasaruz-Zevid, 1745de buna yakn; ifadelerle. bn Teymiyye, ktizus-Sratil-Mustakm, II, 367, Tahkik: el-Akl Ahmed b. Hanbelin senedinin sahih olduunu belirttii gibi; el-Elbande erhul-Akidetit-Tahaviye, s. 361de bu kanaati ifade etmitir. 2 Bk. erhul-Akidetit-Tahaviye, s. 383, 384. 1 Sahih bir hadistir. Buhar, man, Halavetul-man, Mslim, man, Beyanu hisali menittasafa bihinne vecede halavetel-iman. 2 Bk. erhul-Akidetit-Tahaviye, s. 323. 3 arih bu szlerini Tahavnin: Biz helal kabul etmedii srece herhangi bir gnah sebebiyle kble ehlinden hibir kimseyi tekfir etmeyiz... szlerini aklarken sylemektedir. Buna benzer aklamalar ise daha nceden ehl-i snnet vel-cemaatin tutumlarna dair aklamalarda bulunulurken gemi bulunmaktadr. 1 Kimi ilim adam birinci tr kfre (byk kfre) itikadi kfr, ikincisine de ameli kfr adn vermektedirler. 2 Mecmul-Fetv, 35, 407-408. 3 Hasen bir hadistir. bn Mace, Fiten, el-Ukubatda; Onlarn imamlar (yneticileri) Allahn kitab ile hkmetmeyip, Allahn indirdiklerinden iyi grdkleri ile hkmedecek olurlarsa, mutlaka Allah onlar birbirine drr. lafzlar ile rivayet etmitir. Ey muhacirler topluluu... diye balamaktadr. Ayrca Ebu Nuaym, el-Hilye, VIII, 333de rivayet etmitir. Her ikisinin senedinde bn Ebi Malik Halid b. Yezid vardr. Zayf bir ravidir. Hakim, Mstedrek, IV, 540da hasen bir isnad ile rivayet etmitir. Bk. es-Silsiletus-Sahiha, no: 106. 1 Bk. Mecmul-Fetv, XXXV, 387-388. 2 Bk. erhul-Akidetit-Tahaviye, s. 379-381; bn Teymiyye, Mecmuul-Fetv, XXVIII, 179-181 ile es-Siyasetu eriyye. 3 Sahih bir hadistir. Buhar, Diyt, kavlillahi tel: ennen-nefse bin-nefsi...; Mslim, Kasame, ma yubahu bihi demul-mslim.

293

1 Sahih bir hadistir. Buhar, Cihad, Yukatelu min verail-imami ve yutteka bihi; Mslim, mare, Vcubu taatil-umarai fi gayri masiye. 2 Sahih bir hadistir. Mslim, mare, vcubu taatil-umer-i f ayri masiyetin ve tahrmuh il-masiyede rivyet etmitir. 3 Sahih bir hadistir. Buhr, Cihd, es-semu vet-taat lil-imamda; Mslim, mare, tatul umer-i f ayri masiyetin ve tahrimuh fil-masiyede. 4 Ahmed, Msned, VI, 28; Mslim, mare, Hyarl-eimmeti ve iraruhum. 5 eyhul-slam, bn Teymiyye, Mecmuul-Fetava, XXIX, 196da yle diyor: Adaletli yneticiye masiyet olduu bilinmeyen btn hususlarda itaat etmek vacibtir. Adil olmad bilinen yneticiye ise, itaat olduu bilinen hususlarda itaat etmek vacibtir. 1 Bk. erhul-Akidetit-Tahaviye, s. 240-247; Mecmul-Fetv, VIII, 65. 2 Bu hadis, sahihli gayrihidir. Ahmed, Msned, I, 272; bn Cerir, Tefsir,-Ahmed Muhammed kir neri- 15338; bn Ebi sm, es-Snne, no: 202. Ayrca bk. es-SilsiletusSahiha, no: 1623. 3 Sahih bir hadistir. Bunu Buhar, Enbiya, Halku Ademe ve zrriyetihi; Mslim, SfatulMunafikin, Talebul-Kfiri el-Fidae...; Ahmed, Msned, III, 127, 129da rivayet etmilerdir. unu belirtelim ki sz almak ve buna dair ahit tutmak bizim ksr akllarmzn tasavvur edemeyecei gaybi ilerdendir. Dier gayba dair hususlar gibi bunlara da iman etmemiz gerekir. Bu hususun anlalmas zor ynlerini en gzel ekilde akla kavuturmu olduunu grdm kimselerden birisi de e-eyh Hafz Hakem, MericulKabul, I, 84-94deki aklamalardr. Ayrca el-Elbande az nce sz geen bn Abbasn hadisini es-Silsiletus-Sahiha adl eserinde tahri ederken gzel aklamalarda bulunmutur. Arzu eden oraya bavurabilir. 1 Bk. erhul-Akideti Tahaviyye, s. 223-226; bn Teymiyye, Mecmul-Fetv, IV, 328, V, 256; Deru Teruz bil-akli ven-nakli, V, 354. 2 Sahih bir hadistir. Buhar, Bedul-Halk, Zikrul-Melike, Menakbul-Ensar, Mirada; Mslim, man, el-srau bi Raslillahi iles-semavati ve ferdus-salavatda rivayet etmilerdir. 1 art, almet ile ayn eydir. Saatden kast da kyamettir. Saatin artlar ile kastedilen ise kyametten nce ortaya kan ve yaklatna dellet eden almetlerdir.

294

lim adamlar kyamet almetlerini kk ve byk almetler olmak zere iki ksma ayrmlardr. Kk alametler uzun zaman sresinden nce ortaya kanlardr. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-n peygamber olarak gnderilmesi, ilmin kaldrlmas, uzun bina yapmnda yarlmas gibi... Byk almetler ise kyametin kopmasna yakn zamanda ortaya kan byk ilerdir. te burada kastedilenler de bunlardr. 2 Bk. erhul-Akidetit-Tahaviye, s. 499-502; Mecmul-Fetva, XXXVI, 45. 1 Sahih bir hadistir. Ahmed, Msned, IV, 6; Mslim, Fiten, el-ytulleti tekunu kablesse. 2 Sahih bir hadistir. Buhar, Tevhid, Kavlullahi teala: ve li tusmea al ayn; Mslim, Fiten, Zikrud-Deccali ve sfetuhu ve ma maah. 3 Bu hadis ve kaynaklar daha nceden yce Allahn uluvv (ycelik) sat balnda gemi bulunmektadr. 4 Sahihtir. Buhri, Tefsir, Kul heumme uhedekum; Mslim, man, Beyanuzzemenillezi l yukbel fihil iman. 5 Sahihtir. Mslim, Fiten, Hrcd-Deccali ve muksh fil-ard. 1 Bk. erhul-Akidetit-Tahaviye, s. 420-432; Mecmul-Fetv, XVIII, 307. 2 Sahihtir. Buhar, Salt, keyfe turidatis-salatu fil-isr; Mslim, man, el-srau bi Raslillahi -s.a- iles-semavati ve fardus-salavat. 1 Sahihtir. Ahmed, Msned, XV, 190, no: 8030, Ahmed Muhammed akir yayn; Mslim, Cennet, fi devami nami ehlil-cennede: Kim cennete girerse, nimete nail olur. Asla sknt ekmez, elbiseleri eskimez, genlii son bulmaz lafz ile. 2 Sahihtir. Mslim, Cennet, fi devami naimi ehlil-cenne -buna yakn ifadelerle-; Ahmed, Msned, XVI, 113, no: 8241, Ahmed Muhammed akir neri. 3 Sahihtir. Buhar, Rikak, ve enzirhum yevmel-hasreti; Mslim, Cennet, en-naru yedhuluhal-cebbarune vel-cennetu yedhuluhad-duafau. 1 Sahihtir. Mslim, Kader, M n kulli mevludin yledu alel-ftra; Ahmed, Msned, VI, 41. 1 Bk. erhul-Akidetit-Tahaviye, s. 201-203.

295

2 Buhar bunu muallak olarak Tevhid, kavlullahi tel: Ya eyyuher-rasl belli m nzile ileyke...de rivayet etmitir. 3 Bk. erhul-Akidetit-Tahaviye, s. 203-208; Mecmul-Fetv, XXXVI, 60. 1 Hasen bir hadistir. Tirmiz, Tefsir, ve min suretiz-Zuhruf, bn Mace, Mukaddime, ctinabul-Bidai vel-cedel; Ahmed, Msned, V, 252, 256. 1 Bk. erhul-Akidetit-Tahaviye, s. 208-210.

296

You might also like