You are on page 1of 262

SIRAT-I MSTAKM Giri Doru Yolun Gerei Dinimizi kemala erdiren, zerimizdeki nimetlerini tamamlayan slam din olarak

benimsememizden honut olacan belirten, kendisinden bizleri gazaba uramlarn (yahudilerin) ve sapklarn (hristiyanlann) yollarndan uzak tuturak dosdoru yola (srat- mstakim'e) nimetlendirdik-lerinin yoluna iletmesini dilememizi emreden [1]Allah'a ham-dolsun. ahadet ederim ki, Allah'dan baka ilah yoktur, O tektir ve ortakszdr. Yine ahadet ederim ki, Muhammed (s.a.v.) O'nun kulu, hak dinle ve dosdoru eriatle [2]gnderdii, bu eriata uymasn emrettii ve; "te benim yolum budur, ben ve bana uyanlar Allah'a basiretle davet ederiz." 12/108) demesini buyurduu Rasuldr. (Yusuf:

mdi, ben zaman zaman gerek dorudan doruya ve gerekse sorulan sorulara cevap vererek bayram trenleri konusunda kafirlere zenilmemesi gerektiini belirtmi, bu konuda klasik kaynaklarmzda bulunan yasaklayc bilgileri ve er'i delilleri dile getirmi, gerek kitapl (ehl-i kitap) ve gerekse kitapsz kafirlerin izleyicisi olmaktan kanmann eriatteki gereklerini aklamtm. Bu nokta eriatn nemli bir temel kural ve bir ok detay ieren ana ilkesi olmasna ramen, bu konuda sylediklerim hep ksa ve stnkr olmu, verdiim yazl cevaplar da o andaki hazr bilgilerimle snrl kalm, bununla birlikte bu sz ve yazlarn Allah'n takidiri orannda yarar grlmtr. Bir sre sonra bu sz ve yazlarmn kkl alkanlklarna ters dtn gren baz kimselerin sylediklerimi garip ve aslsz bulduklarn haber aldm. Bu kimseler bana kar karken baz genellemelere dayanmaya kalkmlard. te bunun zerine bir dostum benden bu konunun i yzn ele alan bir eser yazmam istedi. Ona gre byle bir eser ok yararl, yaygn ve etkili olacakt. Sz konusu kafirlere zenme hastalnn ou kimselere bulatn ve bu yzden bir eit Cahiye Dnemi grntsne brndkle-rini grdm iin bu konuda bildiklerimi kaleme almaya karar verdim. unu da belirteyim ki, eer bu konudaki delillere ve alimlerin szlerine yer verseydim, bu mesele ile ilgilenen eserlerin tmn taram olsaydm sylenecek daha ok eyler bulurdum. Kanaatim odur ki, fkh ilmini derinliine inceleyerek, eriatn incelik ve amalar ile fkh alimlerinin gereklerini ve problemlerini iyi kavrayan kimseler bu konudaki uyarlarmzn hakllndan asla pheye dmezler. Baka bir deyimle kalbinde kkl bir iman barndran, slamn gerek mahiyetini kavrayarak onun Allah tarafndan kabul edilecek, geerli tek din olduunu benimseyen herkesin byle bir uyan ile karlanca kalbinin derinlii ve imannn salaml sayesinde derhal bu uyary benimseyecei dncesindeyim. Fakat kalb kirlilii ile nefsin ihtiraslarndan Allah'a snrz. nk bu iki hastalk insan gerei tanyp benimsemekten alkoyar. [3]

-------------------------------------------------------------------------------[1] Ustad burada her namazda okuduumuz Fatiha suresinin ierdii dualara iaret ediyor. B'i bir ihtiyatr. Nitekim Mslim, her zaman, yalnz Allah'tan hidayet (doru yolla iletme) istemiyle

Fatiha'nm dua olarak okunmasnn mstehab Uyi bir eylem) olduunu belirtiyor.). [2] "el-Millet-l-Hnifeye:": Erilii olmayan, dosdoru eriat ve dindir. brahim Aleyhisselam'm milletidir. Ksaca slamdir. [3] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 5-7.

BRNC BLM... 1 PEYGAMBERMZDEN NCEK DURUM... 1 "Gazaba Urayanlar" ve "Sapklklar". 2 Bize Bulaan Baz Hastalklar. 6 Dosdoru Yol 11 Taklitten Kanmann Delilleri 13 zenmeyi Yasaklayan Ayetler. 14 Kble Deiiminin Hikmeti 16 Dini Davranlar e Ayrlr. 19 Servet, Mal, Evlatlar Ancak Allah indir. 21 Kur'an'n Anlalmasnda Zaman Faktr. 24 Mriklere Benzemeyi Yasaklayan Hadisler. 25 Blnmede Benzeme. 30 BRNC BLM PEYGAMBERMZDEN NCEK DURUM Bilinmelidir ki, Cenab-i Allah'n Muhammed'i (s.a.v.) insanla peygamber olarak gnderdii sralarda artk nesli kesilmeye yz tutmu baz kitaplar dnda [1]gerek arab ve gerekse arap olmayan ile btn yeryz halk O'nun sevgisinden yoksun kalm, gazabn haketmi durumda idi. O gnn insanlar balca u iki ksma ayrlyorlard: a) Belirli bir kitaba bal kitapllar. Balandklar kitap ya nemli deiikliklere uratlarak aslndan uzaklatrlm veya ok daha nce tm ile yrrlkten kaldrlm (nes-hedilmi) Bir kitap idi. Bu kategoriye girenlerin bir blm de kimi ksmlar belirsiz ve kimi ksmlar terkedilmi bir takm

dinlere inanyorlard. b) nsanln dier bir ana ksmn da arap olan ve olmayan mmiler (herhangi bir hidayet kaynandan tm ile yoksun olanlar) meydana getiriyorlard. Bunlar holarna giden ve kendilerine yarar salayacan sandklar eitli nesnelere tapyorlard. Bu nesneler kimi zaman bir yldz, kimi zaman bir put, kimi zaman bir mezar, kimi zaman bir ant ve kimi zaman da baka bir ey oluyordu. Hangi kategoriden olursa olsun, insanlarn tm koyu bir cahiliyet iinde yzyorlard. Bu derin bilgisizlik iinde aslnda koyu bir bilgisizlik rnei olan bir takm szleri bilgi, kesinlikle fesad (erilik ve kargaalk) olan bir takm davranlar rnek ve yararl eylemler sayyorlard. O dnemlerin bilgi ve amel ynnden gze batan sekin simalarnn amac ya eski peygamberlerden artakalan baz bilgi krntlar elde edebilmekti. arlatanlarn ve uydurmaclarn ihtiraslar ile glgelenmi bilgi krntlar -stelik dorular yanllarna kararak belirsiz hale gelmi bilgi krntlar- veya az bir ksm meru, ou uydurma ve bu yzden sahibine ok zararl olabilen ayinlerle urayorlard. By-Ielerinin dier bir ura alan da felsefecilerin peinden giderek olanca gleri ile tabiat, matematik ve iyi ahlak edinme konularnda akl yrtme oluyordu. Bu yoldaki abann amac tarif edilmez skntlara katlandktan sonra, eer olabilirse, varlkla yokluk arasnda titreen bir nebzelik yararl gerek krntsna ulaabilmekti. O gerek krnts ki, ne bir susuzu kandrabilir ne bir hastaya ifa olabilir ve ne de ilahi kaynakl bilginin boluunu doldurabilirdi. nk elde edilirse bile sapk ksmnn oram gerek ksmnn payndan kat kat fazla idi. O da elde edilebilirse! stelik bu alann uzmanlar arasndaki derin gr ayrlklar ve atmalar yznden elde edilebilen gerek krntsn delil ve gerekeye dayandrabimek imkanszla yakn derecede zordu. Bu ortamda Cenab- Allah'n (c.c.) Muhammed'i (s.a.v,) ilahi bilgilerle tehiz ederek peygamber olarak gndermesi insanla hi bir dilin anlatamayaca vehi bir irfan sahibinin kavrayamayaca derecede ak ve parlak bir hidayet balad. Bu ufuk ac hidayet, Peygamberimizin genel olarak mmetinin tmne ve zellikle bilginler kesimine ylesine yararl bir bilgi birikimi, salih amel, yce ahlak ve istikametli gelenek sistemi salad ki, dier milletlerin her trl kusurdan arndrlm yararl bilgi ve davran kalplarnn tm biraraya getirilerek bu ilahi hidayet birikimi ile karlatrl s a aralarndaki uurum derecesindeki fark kavramak bile imkansz olurdu. Rabbimize, O'nun sevgisine ve honutluuna mazhar olacak ekilde hamdolsun. Bu gerein delillerini sunmann ve rneklerini aklamann imdi yeri deildir. Cenab Allah (c.c), Peyfamberimizi "Srat-i mstakim (dosdoru yol) ile e anlaml olan slam dini ile donatarak gnderirken insanlara, her gn klacaklar namazlarn her rekatnda kendisinden hidayet (doru yola iletme) dilemelerini emretmi ve bu doru yolun "kendilerine nimet sunduu peygamberlerin, sddklarn, ehitlerin ve salih kullarn yolu olup, gazaba uramlarla saplmlarn yolu olmadn" belirtmitir. [2] "Gazaba Urayanlar" ve "Sapklklar" Sahabilerden Adiy b. Hatem[3] (r.a.) diyor k: "Bir gn Rasulullah'n (s.a.v.) yanma girdim. O srada mescidde oturuyordu. Yanndakiler kendisine: "Bu Adiy b. Hatim'dir." dediler. Elimde ne emanname ve de bir tavsiye mektubu vard. Yanna gtrldmde elimi tuttu. -Daha nce bir defasnda benim iin: "Allah'dan onun elini benim elime koymasn dilerim" demiti- Elimi tutarak ayaa kalkt, birlikte

Mescid-den ktk. Yolda nne bir kadnla bir ocuk kt. Kadn: "Sen'den bir dileimiz var" dedi. Bunun zerine elimi brakp onlarn yanna gitti ve dileklerini yerine getirdi. Arkasndan yine elimden tutarak beni evine gtrd. Cariyesi Velide'nin getirdii bir yer minderi zerine oturdu. Ben de karsnda oturdum Allah'a hamd- sena ettikten sonra bana: "Lailahe llallah (Allah'dan baka ilah yoktur) demekten mi kanyorsun? Yoksa AHah'dan baka ilah olduuna dair bir bildiin mi var?" diye sordu. Kendisine: "Hayr, yok" diye cevap verdim. Bu cevabm zerine bir sre konutuktan sonra bir ara yine bana dnerek: "Allahu ekber (Allah en byktr) demekten mi kanyorsun? Yoksa Allah'dan daha byk bir ey olduuna dair bir bildiin mi var?" diye sordu. Ben kendisine yine: "Hayr, byle bir bilgim yok" diye karlk verince szlerine: "Yahudiler, gazaba uramlar ve hristiyanlar da sapklardr" diye devam etti. Ben kendisine: "Ben dosdoru yolu benimsemi (Hanif) bir mslma-nm" deyince yznn sevinle parladn grdm." Daha da uzun olan bu hadis Tirmizi'de yer alm ve "Hasen" ve "Garib" olarak nitelenmitir.[4] Bu hadisin anlamn pekitiren Kur'an- Kerim'in bir yerinde yle buyuruluyor: "De ki, Allah katnda yeri bundan daha kt olan size haber vereyim mi? Allah'n kendilerine lanet ve ga-zab eyledii ve aralarndan bir ksmn maymun, domuz veya taut tapcs yapt kimseler." (Maide: 5/60) Ayetin daha ncesinden kolayca anlalabilecei zere burada yahudiler kasdedilmektir. Yine Cenab- Allah baka bir ayette yle buyuruyor: "Allah'n gazabna uram bir kavmi dost edinenleri grmyor musun? Onlar ne sizdendirler ve ne de onlardan." (Mcadele: 58/14) Burada sz edilenlerin yahudileri dost edinen mnafklar olduu tefsir alimlerinin szbirlii ve bu ayetin daha ncesinin iareti ile sabittir. Baka bir ayette de yle buyuruluyor: "Nerede olurlarsa olsunlar, zerlerine zillet damgas vurulmutur. Ancak Allah Man ve insanlardan cman alarak bu zilletten kurtulabilirler. Onlar Allah'n gazabna uramlardr." (AI-i mran: 3/112) Ayn ifade Bakara suresinde "Onlar Allah'n gazabna uramlardr" ve "Onlar gazab stne gazaba uradlar" (Bakara: 2/61, 90) eklinde iki yerde tekrar edilmitir. Bu ayetler yahuderin "gazaba uramlar" olduklarn aka belirtmektedirler. te yandan Cenab-

Allah (c.c.) hristiyanlar hakknda da yle buyuruyor: "Allah n ncsdr diyenler kesinlikle kafir olmulardr. Oysa, tek ilandan baka hibir ilah yoktur. Onlar bu dediklerinden vazgemedikleri takdirde aralarndaki kafirler kesinlikle ac bir azaba arplacaklardr. Onlar hal tevbe edip Allah'n mafiretine snmayacaklar m? Allah balayc ve esirgeyicidir. Mesih olu sa sadece bir peygamberdir. O'ndan nce de bir ok peygamberler gelip gemitir. Annesi de doru yolda idi. Her ikisi de (dier inanlar gibi) yemek yerlerdi. Bak biz onlara ayetlerimizi nasl aklyoruz da sonra onlar nasl iftiralar dzyorlar? De ki, Allah' brakp ne fayda ve ne de zarar verme gc olmayan nesnelere mi tapyorsunuz? Hi phesiz Allah iiten ve bilendir. De ki, ey kitapllar (ehl-i kitab) dininizde hibir hakl gerekeye dayanmakszn arla dmeyiniz; daha nceleri sapm, bir oklarn saptrm ve doru yolu kaybetmi bir kavmin keyfine uymaynz." (Maide:5 /73-77) Bu ayetler szn geliinden kolayca anlalaca zere hristiyanlara sesleniyor. Grld gibi Cenab- Allah onlar arlktan, yan snr amaktan saknmaya aryor. Nitekim ayn an ayette de tekrarlanyor: "Ey Kitapllar, sakn dininizde arla dp, Allah hakknda asl olmayan szler sylemeyiniz. Meryem olu sa Mesih sadece Allah'n Rasul, Meryem'e sunulmu kelimesi ve O'ndan gelen bir ruhtur." (Nisa: 4/171) Buna gre yahudiler hakkn (gerein) gerisinde berisinde kalanlar, hritiyanlar da gerek izgisini aanlar, tesine taanlardr. Bu arada yahudilerin "gazaba uramlk" ve hristiyaniarm "saptrmhk" damgalar ile damgalanmalarnn gerek kolayca anlalabilecek (zahiri) ve gerekse derinliine dnmeyi gerektiren (batini) bir ok sebebi vardr ki, ele alnmalarnn yeri buras deildir Szn ksas, yahudilerin kafirlii, bildiklerini uygulamalarndan ileri gelir. Onlar gerei bildikleri halde kimi zaman ya sz ya da davranlar le kimi zaman da ne sz ve ne de davranlar ile buna uymamaktadrlar. Bunun yannda hristiyaniarm kafirlii ilme dayal olmayan amelleri yzndendir. nk onlar, Allah katndan gelen bir eriatn klavuzluuna bal olmakszn bir ok ibadetler yapyor ve Allah ile ilgili asln bilmedikleri eitli iddialar ileri sryorlar. Bu yzdendir ki, aralarnda Sfyan b. Uyeyne'nin[5] de bulunduu baz islam bykleri yle demilerdir: "Alimlerimiz arasnda kim yoldan karsa baz bakmlardan yahudere benzemi, buna karlk ibadetle uraanlarmz arasmda yoldan kanlar da ksmen hristiyanlara benzemi demektir." Bu gr aklamann yeri de buras deildir. Cenab- Allah (c.c.) bizleri yahudilerle hristiyanlara zenmeyelim, onlarn pelerine taklmayalm diye uyard halde bu konudaki takdiri geerli olmaktan geri kalmam ve ezeli bilgisinin kavram olduu bu takdiri vaktiyle Peygamberimize (s.a.v.) bildirmitir. Nitekim Ebu Said-i Hud-ri'nin rivayet ettiine gre Rasurullah bir gn sahabilere: "Sizden ncekilerin geleneklerine kl klma kesinlikle uyacaksnz. yle ki, onlar kertenkele deliine girse siz de (mutlaka bir hikmeti vardr) diyerek oraya gireceksiniz"[6] buyurunca sahabiler: "Ya Rasulallah, bizden ncekilerden kasdnz yahudilerle hristiyanlar mdr?" diye sordular. Peygamberimize de kendilerine: "Baka kimler olabilir" diye karlk vermitir. Dier yandan Buhari'nin Ebu Hureyre'den[7] Allah ondan raz olsun- rivayet ederek kaydettii bir

hadise gre Peygamberimiz (s.a.v.) bir defasnda: "mmetim kar kar ve kula kula eski devirlerin adet ve geleneklerini benimsemedike kyamet kopma-yacaktr." buyurmutur ve sahabilerin: "Ya Rasulallah, Bizans ve Pers , devirlerini mi kasded-yorsunuz?" eklindeki sorularna: "Onlardan baka kim olabilir ki ?" diye cevap vermi-tir.[8] Grlyor ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hem ehl-i kitap olan yahudiler ile hristiyanlara ve hem de Bizansllar ile eski ranl'lara benzeyeceklerini, onlarn yaama tarzlarna zeneceklerini vaktiyle ak ak bildirmitir. Bu yzden Peygamberimiz hayat boyunca mslmanlara hem berikilere ve hem de tekilere benzemeye kalkmay kesinlikle yasaklamtr. Yalnz Peygamberimizin (s.a.v.) ok nceden haber verdii bu tehlike mmetin tmn kapsamaz. nk bu hadisler yannda O'nun yle buyurduunu da biliyoruz: "Kyamet gnne kadar mmetim arasnda hakk tutup destekleyenler her zaman varolacaktr."[9] u hadisler de ayn anlamdadr: "Hi phesiz Allah bu mmeti sapklkta birletirmez."[10] "Hi phesiz Allah her dnemde bu dinin toprana yeni fidanlar diker ve onlar kendisine ibadet etmeye yneltir."[11] Demek ki, Peygamberimizin verdii doruluu kesin bu haberlerden aka anlalyor ki bu mmetin bir kesimi O'nun katksz islam dini demek olan rehberliine smsk bal kalrken, dier bir kesimi yahudi dininin baz unsurlarna baka bir kesimi de hristiyan dininin baz geleneklerine sapacaklardr. Her ne kadar kimi durumlarda insan bu sapma yznden kafir, hatta fask (gnahkar mmin) olmasa bile, bazan bu sapma, sahibini kafirlik veya fasikla srkler. Bazan bu sapma gnah ve bazan da hata nitelii tar. , Bu sapma insan tabiatnn houna giden ve eytan tarafndan gze alml gsterilen bir hastalktr. Bu yzdendir ki, Cenab- Allah (c.c.) kullarndan bizleri ne yahudilie ve ne de hristiyanha hibir ekilde sapmayan dosdoru yola iletmesi iin kendisine dua etmemizi istemitir. [12] Bize Bulaan Baz Hastalklar Ben imdi burada bu mmete u veya bu oranda bulaan baz ehl-i kitap veya yabanc kaynakl hastalklara parmak basacam. Ta ki, dz yolun yolcusu olan mslmanlar "gazaba uramlar" ile "sapitmiarn" tarafna sapmaktan kanabilsinler. Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Kitapllardan ou, gerein ne olduunu aka anladktan sonra, srf ilerindeki kskanlk yznden sizleri imannzdan ayrp kafirlie dndrmek isterler." (Bakara: 2/109) Cenab- Allah bu ayette mslmanlarn sahip olduklar doru yolu ve gerek bilgi birikimini ekemeyen, kskanan yahudileri knyor. Samza solumuza bakarsak bu hastaln benzerini bu mmetin baz ilim ve ibadet adamlarnda da grrz. Bylelerinin Aliah'n kendilerine yararl ilim ve

salih amel balad baz dindalarn u veya bu oranda kskandklar grlr. Bu kesinlikle knanm bir huydur ve buna gre "gazaba uramlar" in hastalklarndan bir paradr. Cenab- Allah baka bir ayette de yle buyuruyor: "Hi phesiz Allah kendini beenip vnen kimseleri sevmez. Onlar kendileri cimrilik ettikleri gibi bakalarna da cimri olmay emrederler ve Allah'n kendilerine baladn gizlerler." (Nisa: 4/37) Cenab- Allah bu ayette sz geenleri cimrilikle niteliyor. Bu cimrilik hem bilgi hem de mal cimriliidir. Geri daha nceki ayetler, bu ayetteki asl maksadn ilim cimirilii olduunu gsteriyor. Nitekim Cenab- Allah, bu kimseleri daha baka bir ka ayette ilimlerini saklamakla knyor. Mesela bu ayetlerden biri udur: "Allah kendilerine Kitab verilenlerden" onu mutlaka insanlara aklayacaksnz, gizlemeyeceksiniz" diye sz almt. Fakat onlar vermi olduklar sz arkalarna atarak bu kitaba karlk birka para aldlar. Kitab satmak karlnda satn aldklar ne kadar kt bir eydir." (Al-i mran: 3/187) Dier bir ayette de yle buyuruluyor: "ndirdiimiz ak ayetleri ve doru bilgiyi, biz Ki-tab'da insanlara aka belirttikten sonra, gizleyenler var ya, ite onlara hem Allah lanet eder ve hem de btn lanet edebilenler lanet ederler. Ancak tevbe edip durumlarn dzeltenler ve gerei aklayanlar baka. Onlar affederim. nk ben tevbelerin kabul edicisi ve rahmet sahibiyim." (Bakara: 2/159) Ayn konuda bir dier ayet de udur: "Allah'n indirdii Kitab'i insanlardan gizleyip bir ka paraya satanlar var ya, onlar midelerine ateten baka bir ey doldurmuyorlar. Kyamet gn Allah onlarla ne kontacak ve ne de kendilerini gnahlarndan arndracaktr. Onlar iin ac bir azab vardr." (Bakara: 2/174) Bir baka ayette de yle buyuruluyor: "Onlar mminlere karlatklarnda inanyoruz derler. Fakat eytanlar ile babaa kaldklar zaman "Biz aslnda sizin yannzdayz, onlarla sadece alay ediyoruz" derler." (Bakara: 2/14) Grlyor ki, ayetlerde Cenab- Allah "gazaba uramlar" bilgilerini halktan saklamakla niteliyor. Bu saklamann sebebi bazan cimrilik, bazan dnyalk bir bedel karlnda bu grevden yan izmek ve bazan da aklanacak bilgilerin sy-leyicileri aleyhine koz olarak kullanlabilcekleri tehlikesidir. Ayn hastalk bu mmetin baz ilim adamlarnda da grlr. B yleleri bazan cimrilikleri ve elde ettikleri stnle bakalarnn ulamasn istememeleri yznden bildiklerini gizlerler. Kimi zaman bildiini sylememenin sebebi bu bilgi basamak edilerek, elde edilen mevki ve servettir. Eer eldeki bilgi bakalarna aktarlacak olursa bu bilgi karlnda elde edilmi olan mevki ve servtin elden karlacandan korkulur. Kimi zaman da bazlar u yzden bildiklerini aklamaktan kanrlar. Her hangi bir konuda karsndakinden farkl dnyordur veya her hangi bir grne kar klan bir guruba baldr. Adam bildiklerini aklasa kar tarafa hakllk kazandrc bir koz vereceinden ekindii iin bildiini saklar, aklamaktan ekinir. stelik kar tarafn haksz olduundan, yanl dndnden emin olmad durumlarda byle yapar. te bu yzden Abdurrahman b. Mehdi [13]yle diyor:

"lim adamlar lehlerinde olan da aleyhlerinde olan da yazarlar, saklamazlar. Fakat ihtiraslarnn zebunu olanlar sadece lehlerine olan eyleri yazarlar." . Burada maksadmz konunun detayna girip hangi bilgiyi aklamak farz ve hangi bilgiyi aklamak mstehaptr tartmasna girimek deildir. Sadece zeki kimselere Allah'n balayaca yararl sonular kazandrabilecek ana hatlara deinmek istedik. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Onlara 'Allah'n indirdii gereklere inannz' denildiinde 'Biz, bize indirilen bilgilere inanrz' diyerek kendilerine indirilen bilgilerden sonrasn inkar ederler. Oysa o da kendilerine gelen bilgiyi dorulayan bir gerektir. De ki, eer gerekten inanyor idi iseniz daha nce niye Allah'n peygamberlerini ldrdnz?" (Bakara: 2/91) Bu ayetin iki ayet ncesinde yle buyuruluyor: "Onlara kendi kitaplarn (Tevrat') tasdik edici olarak Allah tarafndan bir kitap (Kur'an) gnderildi. Daha nce inkar edenlere kar yardm isteyip dururlarken, gerek olduunu bilip durduklar bu kitap kendilerine gelince onu inkar ettiler. Allah'n laneti inkarclarn zerine olsun!" (Bakara: 2/89) Cenab- Allah (c.c.) bu ayetlerde yahudilerin Peygamberimiz tarafndan tebli edilip benimsenmesi istenen ilahi gerei daha nceden bildikleri halde bu gerek kendi rklarndan olmayan bir peygamber tarafndan ortaya atlnca bilip durduklar bu gerei kabul etmediler. Onlar sadece kendi rklarndan olan biri tarafndan bildirilecek gerei kabul edebilirlerdi. Bu yzden kendi inan sisteminin gereine uymaya bile yanamyorlard. Bu hastalk, zamanmzda belirli bir ilim ve din gurubuna mensup olan fkh ve tasavvuf[14] adamlarnda veya Peygamberimiz dnda stn tutulan dini bir lidere kr krne balanm mezlerde[15] grlyor. Boyleleri guruplar tarafndan onaylanmam hibir fkh gr, hibir rivayetin gerekliini kabul etmeye yanamazlar. stelik bunlar kendi guruplarnn gerekli grd amelleri de yapmazlar. Oysa islamiyet, Peygamberimiz dnda hibir kiiye ve hibir belirli zmreye kr krne balanmakszn gerek ilmi aratrma ve gerekse rivayet alanlarnda kaytsz artsz olarak geree, doruya uymay gerekli grr. Cenab- Allah (c.c.) "Gazaba uramlar" in baka bir niteliini yle belirtiyor: "Yahudilerden yleleri var ki, kelimeleri anlamlarnn dna kaydrrlar." 4/46) Bu tutum baka bir ayette de yle tanmlanyor: " "Onlardan bir gurup var ki, uydurduklar snzleri siz Kitab'dan sanasnz diye dillerini kvrarak konuurlar. Oysa bu ekilde okuduklar szler aslnda kitab'dan deildir." (AI-i mran: 3/78) Tefsircilere gre bu ayetlerde sz konusu olan tahrif (kelimeleri veya kelimelerin anlamlarn deitirmek) hem ilahi kaynakl kelimeleri deitirmeyi ve hem de bu kelimeleri bile bile yanl yorumlamay ierir. (Nisa:

Yorum yolu ile yaplan tahrifin rnekleri gerekten oktur ve mmetin bir ok zmreleri bu hastaln zebunudur. Asl metni deitirme anlamndaki tahrife gelince bu sapkla denler de az deildir. Byleleri Peygamberimizin (s.a.v.) szlerini deitirerek aslsz szde hadisler rivayet etmektedirler. Geri yetkili hadis uzmanlar bu uydurma hadisleri titizlikle ayklyorlar. Bylelerinin bir ksm, geri baaramamlardr, ama bizzat Kur'an- Kerim'i bile tahrif etmeye yeltenerek, mesela "Vekellemellahu Musa Tek-limen" ayetinin son kelimesini "Tekellmen" eklinde deitirmeye kalkmlardr. (Nisa: 4/164) Dinleyicilerde sylenenlerin ilahi kaynaa dayand izlenimini uyandirabilmek iin bavurulan "dil kvrarak" okuma dzenbazlna gelince buna da baz vaizlerin Peygamberimize uydurma szler isnad etmeleri veya szde hakllklarn ispat edebilmek iin dinde yeri olmayan aslsz deliller ileri srmeleri rnek olarak gsterilebilir. Bu tutum, hi phesiz yahudi ahlaknn bir rneidir. Kur'an ve hadisin dikkatli okuyucular bu tutumun sk sk verildiini iyi bilirler. Bu dikkatli okuyucularn sz konusu yerici ifadeleri okuduktan sonra bu mmetin baz mensuplar tarafndan giriilen tahrif olaylarn iman nuru ile gzden geirmeleri dndrc olsa gerektir. Cenab- Allah hristiy anlar la ilgili olarak yle buyurur: "Ey kitabllar (ehl-i kitab) dininiz konusunda arla dp Allah hakknda gerek d szler sylemeyiniz. Meryem olu sa Mesih, Allah'n sadece bir kulu, Meryem'e sunduu bir kelimesi ve O'ndan gelen bir ruhtur. Allah'a ve peygamberlere inannz. Sakn "Allah tanedir" demeyiniz. Kendi yararnza olmak zere bu sze son veriniz. nk Allah tek bir Haldr ve ocuk sahibi olmaktan mnezzehtir. Gklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O yeterli bir vekil (dayanak) dr." (Nisa: 4/171) Bu konudaki baka bir ayette de yle buyuruluyor: "Allah, Meryem olu Mesih'dir, diyenler kafir oldular. De ki, yle ise Allah, Meryemolu Mesih'i, annesini ve yeryznde olanlarn tmn yok etmek istese Allah'a kar kimin elinde bir ey var? Gklerde, yerde ve ikisi arasnda bulunan her ey O'nundur. O dilediini yaratr. Hi, phesiz, Allah her eye kadirdir." (Maide: 5/17) Bu anlamdaki ayetlerin says oktur. Hemen belirtelim ki, peygamberler ve sekin kullar (sarihler) hakknda an grler beslemek, sapk abidler (kendilerini ibadete adayanlar) ile tasavvuf[16] bals baz zmrelerde de grlen bir hastalktr. yle ki, bylelerinin ou hulul ve ittihad (Allah'a szma ve O'nunla btnleme) akmlar gibi ya hristiyanlarn iddialarndan daha beter, ya ayn veya ok az daha hafif samalklara kaplmlardr. Cenab- Allah'n (c.c.) bu konudaki bir baka buyruu da yledir: "Onlar Allah' bir yana brakarak hahamlar ile rahiplerini ilah edindiler. Meryem olu Mesih'i de. Oysa oniara kendisinden baka ilah olmayan tek Allah'a kulluk etmeleri emredildi. O, onlarn kotuklar ortaklardan mnezzehtir." (Tevbe: 9/31) Peygamberimiz (s.a.v.) sahabilerden Adiy b. Hatem'e -Allah ondan raz olsun- bu ayeti aklarken: "Hahamlarla rahipler kimi haramlar helal ve kimi helal eyleri de haram saydlar ve izleyicileri olan

ehl-i kitab da bu konularda onlara uymutur."[17] buyurmutur. imdi dnelim. ou cahil sofular (abidler) gzlerinde byttkleri liderlerin her emrine kr krne uyarlar. Bu emirler Allah'n belli bir haramn helal ve belli bir helalini haram saymay ierdikleri durumlarda bile bu byle oluyor. Yine Cenab- Allah (c.c.) "saptmlar" hakknda yle buyuruyor: "Kendilerinin uydurduklar ruhbanl biz onlarn zerine yazmadk. Srf Allah'n rzasn kazanmak iin bunu onlar ortaya kardlar, fakat ona gerei gibi de uymadlar." (Hadid: 57/27) Biz bir ok mslman zmrelerin Allah tarafndan aka uydurma olduu belirtilen bu ruhbanlk akmna kapldklarn biliyoruz. Yine Cenab- Allah (c.c.) bir ayette yle buyuruyor: "Bu mcadelede stn kanlar O'nlarn mezarlar zerine mutlaka mescid yapalm" dediler." (Kehf: 18/21) Eski devirlerde gerek "gazaba uram" yahudiler ve gerekse saptm hristiyanlar peygamberlerin ve sayg duyduklar llerin mezarlar zerinde mabed yaparlar. Peygamberimiz bir ok kereler bu adeti mmetine yasaklad halde, hatta dnyadan ayrlaca anda bu yasa pekitirmi olmasna ramen, bu mmetin bir ok mensuplar bu hasta rktan da yakalarn, kurtaramamlardr. Bu arada "saptmlar" n dinlerinin arlrk merkezini alg aletlerinin sesleri ile alml resimlerle oturttuklar grlr. Onlar dini trenlerinde ses ekicilii ile mzik cazibesi kadar hi bu eye nem vermezler. Baz mslman zmrelerin bu hastala da tutulduklarn gryoruz. alg, aletleri ve kasideler eliinde yaplan sema trenleri gzel resimlerle gzel seslerden kalbleri heyecana getirmek iin yararlanma adetleri hristiyanlann baz geleneklerine zenmekten baka ne anlama gelebilir? Yine Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Yahudiler 'Hristiyanlar hibir geree dayanm,-yorlar' dedrier. Buna karlk hristiyanlar da 'YahudiIer hibir geree dayanmyorlar' dediler..." (Bakara:2/113) Grld gibi bu ayet yahudiler ile hristiyanlarn birbirlerini geree dayanmamakla sulayarak reddettiklerini belirtiyor. Ne acdr ki, baz mslman kesimlerde ayn hastalk gmlr. Mesela sen baz fkh alimlerinin derviler (mutasavvflar) ve sofular (abidleri) adam yerine koymadklarm, onlar, kesinlikle cahil ve sapk saydklarn,Tutturduklar yolun ilim ve gerekten uzak olduuna inandklarn gryorsun. Buna karlk bir ok dervi[18] ile sofunun da eriat ile ilmi bo saydn hatta bunlarla uraanlarn Allah'dan uzak kaldna bu kimselerin Allah katnda yararlanacaklar hibir ey elde edemeyeceklerine inandna rastlyoruz. Oysa iin dorusu udur. Gerek bu tarafta ve gerekse o tarafta bulunan Kur'an'a ve Snnete uygun unsurlar hak ve gerek, buna karlk gerek bu tarafta ve gerekse o tarafta grlen Kur'an'a ve Snnete aykr unsurlar batldr, botur, Mslmanlarn Bizans'llara ve eski ran'Ilan zenmesine gelince slam dinini iyi bilin ve olup bitenleri aratran herkes bilir ki, bu mmetin adet ve gelenekleri arasna gerek Bizans kltrnden ve gerekse eski ran kltrnden bir ok szl ve davrana dayal unsurlar karmtr. Burada amacmz gerek "gazaba uramlar" ve gerekse "saptmlar" ile bu mmet arasnda meydana gelen benzemelerin rneklerini tek tek saymak deildir. stelik bu benzeme rneklerinin bir ksmi

ya ictihad yanlglarndan kaynaklandklar veya zararlarn karlayacak oranda yarar saladklar iin, yahud daha deiik bir gereke yznden sahiblerini gnahkar olmaktan da uzak tutabilirler. Bizim asl amacmaz istisnasz herkesin Srat- Mstakim'e (doru yola) iletilmeye kanlmaz ekilde muhta olduunun kesinlikle anlalmasn ve bunun yannda okuyucunun "sapklk" gerei zerine dikkatini younlatrarak bu tehlikeden kanlmasn salamaktr. [19] Dosdoru Yol Bilmek gerekir ki "Srat- Mstakim (Dosdoru Yol) 'in "baz inanlar ve tercihler gibi kalbde beliren ie dnk (batini) zellikleri olduu gibi bir takm szler, davranlar ve ibadetler gibi da dnk (zahiri) gstergeleri vardr. Ayrca bu yolun beslenme, giyim, evlenme, barnma, biraraya gelme, ayrlma, yolculuk, ikamet, ata vb gibi gndelik hayat olaylarn ieren gelenek ve adet biiminde gstergeleri vardr. Bu ie dnk ve da dnk gstergeler biribirinden kopuk deildir, tersine aralarnda kesinlikle balant ve uyum vardr. yle ki, bu gstergelerin sonucu olarak kalbde beliren duygu ve heyecan da dnk belirtiler dourduu gibi, da dnk davranlar btn de kalbde belirli duygu ve heyecanlar meydana getirir. Cenab- Allah (c.c.) kulu ve elisi olan Muhammed'i (s.a.v.) koyduu bir yol (snnet) bir yaama tarz ile birlikte gnderdi. Bu yol O'nun tarafndan konmu bir dzen, bir yaam tarzdr. Bu yolun balca zelliklerinden biri, gerek "gazaba uramlar" m ve gerekse "saptmlar" in yaama biimlerine ters den, onlarla badamayan davran ve szleri iermesidir. Buna bal olarak Cenab- Allah, da dnk gidiatta ve grntde de bu iki guruba benzemez olmay emretmitir. Her ne kadar sradan halkn ounluu d grnteki benzerliin zararlarn kavrayamaz ise de, bu prensip vardr ve balca gerekeleri unlardr: 1- Da dnk gidiatta ve grntdeki ortaklk, ortaklar arasnda zamanla ahlak ve davran uyuumuna yolaacak bir benzerlik ve uyum meydana getirir. Gndelik hayatta bunun rneklerine sk sk rastlanr. Mesela ilim adamlarnn zel klna giren onlar gibi giyinen bir kimsenin iinde zamanla bu zmreye katld gibi bir duygu uyanr. Yine mesela askeri niforma giyen kimsenin huy ve karakteri yava yava askerlerin huy ve karakterlerine benzemeye balar. Tabii ki, eer adamn byle br eilim gstermesini nleyen bir sebep yoksa bu byle olur. 2- Da dnk gidiatta ve grntdeki ayrlk aykrlk yahudi ve hristiyanlarla mslmanlar arasnda kesin bir farklla ve badamazla yolaar. Bu farkllk ve badamazlk sayesinde mslman, Allah'n gazabna uratan gerekelerle sapklk sebeplerinden uzak kalaca gibi, Allah'n hidayet ve honutluunu kazananla kaynar ve bunlarn sonucu olarak Allah'n kendi kurtulmu askerleri ile hsra- na uramaya mahkum dmanlar arasnda asla olmamas- n emrettii iliki ve balln tamamen kesilmesi gerek- lemi olur. Kalb ne derece diri olur ve slamiyeti ne oran- da gerek anlam ile tanrsa yahudi ve hristiyanlara kar bes- ledii ayrlk ve farkllk duygusu gerek ie ve gerekse da dnk olarak daha gl ve baz msmmanlara bulam huylar ile kendi arasna koyduu mesafe daha uzak olur. Tabii ki, ben burada srf evreyi taklit etmekten kaynaklanan kuru bir inanca dayal mslmanl ve onun getirecei ireti ie dnk ve da dnk zelliklere brnm olmay kasdetmiyorum. 3- Bu iki kesimin da dnk gidiattaki ortaklar grnm benzerliine yol aar. Bunun sonucu olarak da hidayete ermi ve Allah'n honutluuna mazhar olmular zmresi ile "gazaba uramlar" ve "saptmlar" zmreleri arasndaki zahiri farkllk ortadan kalkar. Tabii bu prensibin daha baka gerekeleri vi hikmetleri de vardr.

Btn bu sylediklerimiz sz konusu da dnk gidiatn aslnda kesinlikle mubah olduu, yahudi ve hristiyanlara benzemenin dnda hi bir saknca tamad durumlar iindir. Eer sz konusu gidiat unsuru onlarn kafir olmalarna yolaan zelliklerinden biri ise, o zaman kafirliin bir unsuru ile kar karyayz demektir. Byle bir eyde onlarla ortak olmak, onlarn kafirlik ve isyanlarna belli bir oranda katlmak demek olur. Bu prensibi hibir zaman akldan karmamak gerekir. Doruyu sadece Allah bilir. [20] Taklitten Kanmann Delilleri Aslnda geni bir ereve iine oturtulabilecek belirli ve zel bir meseleyi ele aldmz iin, kafirlere kar kmay emreden baz Kur'an, snnet ve icma- mmet delillerini zikrederek ie giritik. Bu deliller ister kar kmann her trlsn iersin, isterse belirli bir eye kar kmay belirtsin ve kar kma emri ister gereklilik ve isterse mste-hblk anlam tasn, aradaki farklar gznne almadk. Bunun arkasndan da zellikle bayram trenleri konusunda kafirlere benzemeyi yasaklayan delilleri akladk. Burada nemle belirtmemiz gereken bir incelik var ki o da udur. Her hangi bir guruba uymak veya kar kmakla ilgili olan emir, srf o guruba uymaya niyetlenmenin veya srf uymann yararl olmasndan ileri gelebilir. Buna karlk uymama yasa da srf kar kmaya niyetlenmenin veya srf kar kma tutumunun yararl oluuna dayanabilir. u anlamda ki, sz konusu uyma ve kar kma tutumu, uyma ve kar kma konusu davrantan bemsz olarak insana fayda yada zarar vericidir. yle ki, eer uyma veya kar kmaya konu olan davran, uyma veya kar kma tutumundan bamsz olarak ele alnsa, sz konusu fayda ve zarar tamayabilir. te bu gereke ile bizler gerek Peygamberimizin (s.a.v.) gerekse ilk mslmanlarn ylesine davranlarn rnek edinip uygulamaktan fayda salarz ki, eer bu davranlar onlar tarafndan yaplmam olsayd, sz konusu fayday bize salayamayablirlerdi. Yani bu davranlar srf onlar yaptlar diye yaptmz iin bize yarar salamaktadrlar. nk bu tutumumuz Peygamberimizle ilk mslmanlara kar duyduumuz sevgiyi pekitirir ve kalblerimizle onlarn kalbleri arasnda kaynama meydana getirir. Bu da bizlere onlara dier davranlarnda da uyma arzusu uyandrr. Bu sevgi ve kaynamann phesiz baka yararlan vardr. Tpk bunun gibi kafirlerin yle baz davranlarna uymak bize zararl olur ki, eer bu hareketleri onlar yapmam olsalar, onlar ilemek bize zarar dokundurmayabirdi. Buna karlk yle davranlar var ki, bunlarla ilgili uyma veya kar kma emri, sz konusu davrann faydal veya zararl olma gerekesine dayanr. Yani o davrann biz-. zat kendisi, uyulmas veya kar klmas emredilen guruplar tarfndan ilenmemi olsa bile znde ya faydal veya zararl olma karakteri tamaktadr. Bazan belirli bir davranta bu iki gerekede biraraya gelebilir. Yani uyma veya kar kma emri hem sz konusu davrann z itibari ile faydal ya da zararl olmasna ve hem de bu davran ileyen guruba uymu veya kar km olmamza dayanabilir. Bizden uyulmas veya kar klmas istenen davranlarn ou bu karekterdedir. Yani hem belirli bir guruba uymay veya kar kmay ifade etmeleri asndan hem de aslnda faydal veya zararl olmalar bakmndan anlamldrlar. Bu ince noktay mutlaka kavramak ve kavradktan sonra hibir zaman akldan karmamak gerekir. nk Cenab- Allah'n (c.c.) gerek mutlak ve gerekse kaytl olarak kafirlere benzememizi yasaklayan emirlerinin anlam ancak bu incelik sayesinde anlalabilir. Bilesin ki, Kur'an belirli bir davranla ilgili olarak ancak genelleme ve sonu karma yolu ile hkm

bildirir. Kur'an'n hkmlerini aklayp zelletiren kaynak snnettir. [21] zenmeyi Yasaklayan Ayetler Buna gre biz, bu genel kural hakknda nce Kur'an'da yer alan ayetleri zikredecek ve arkasndan da bu ayetlerin anlam ve amalarn belirten hadisleri ele alacaz. Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Biz srailoullarina kitab, hkm (bilgelik ve egemenlik) ve peygamberlik verdik; onlar gzel nzklarla besledik ve kendilerini alemlere stn kldk. Ve onlara din konusunda ak bilgiler gnderdik. Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra srf aralarndaki ekemezlik yznden ayrla dtler. phesiz, Rabbin Kyamet gn ayrla dtkleri konularda aralarnda hkm verecektir. Sonra sana da bu konuda belirli bir eriat verdik; sen ona uy, bilmeyenlerin keyfine uyma. nk onlar Seni Allah'n azabndan kurtaramazlar. Hi phesiz, zalimler birbirlerinin dostlardrlar, buna karlk Allah gnahdan kananlarn dostudur." (Casiye: 45/16-19) Cenab- Allah bu ayetlerde srailoullarma bir ok din ve dnya nimeti verdiini, fakat onlarn kendilerine bilgi geldikten sonra biribirlerini ekemedikleri iin aralarnda atmaya giritiklerini, daha sonra Muhammed'e (s.a.v.) kurallar belirli bir eriat bildirip ona uymasn emrettiini ve bilmeyenlerin keyiflerine uymasn yasakladn belirtiyor. Ayetteki "Bilmeyenler" deyiminin kapsamna bu eriate ters den herkes girer. Onlarn "keyfiyeti" demek de, bu eriata ters denlerin holarna giden btn gr ve davranlar, mriklerin aslsz dinlerinin gerei sayarak uyguladklar kurallar ile bunlara bal gelenekler demektir. Onlar bunlardan holandklar iin bu alanda onlara uymak, onlarn keyiflerine uymak demektir. Byle olduu iindir ki, kafirler, kimi gr ve geleneklerin mlslmanlarca uygulanmasndan sevin duyarkr. Bu durumdan holanrlar ve byle bir sonuca varabilmek iin byk maddi masraflar yapmaya seve seve katlanrlar. Onlarn gelenekleri arasnda olan her hangi bir davran benimsemenin onlarn keiyflerine uymak demek olamayaca far-zedilse bile, o konuda onlara kar kmak byle bir eilimin sz konusu olmadn ispat etmenin en kesin delili ve AUah'n rzasn kazanmann en geerli yoludur. Ayrca byle bir davranta onlara uymak, daha baka ve daha tehlikeli konularda da onlara zenmenin bir bahenes olacaktr. nk Peygamberimizin (s.a.v.): "Kim bir yasak blgenin (koruluun) evresinde dolarsa, her an oraya girebilir" sz bunun delilidir. Bu iki endieden hangisi gznne alnrsa alnsn ama gereklemi olur. Geri ilk endie daha nemli ve geerlidir. u ayet de ayn anlam dile getiriyor: "Kendilerine kitab verdiklerimiz aslna sana indirdiimiz gerekler karsnda sevin duyarlar. Fakat (sana kar birleen) gruplarn baz mensuplar bu gereklerin bir ksmn inkar ederler. De ki, "Bana yalnz Allah'a kulluk etmem ve O'na hibir eyi ortak komamam emredildi. Ben (herkesi) arrm ve dnm de O'na-dr. te biz bu gerekleri arapa bir hikmet kayna halinde indirdik. Eer sana gelen bu bilgiden sonra onlarn keyiflerine uyacak olursan, artk Sen'i Allah'n azabndan kurtaracak ne bir veli ne de bir koruyucu bulamazsn." (Ra'd: 36-37) Burada "Onlarn keyiflerine, deyimindeki "onlar", Allah-u Alem, Peygamberimiz'e inmi gereklerin bir ksmn inkar eden ve O'na kar birleik cephe oluturan guruplardr. Buna gre yahudi olsun hristiyan olsun veya baka bir kesim olsun, Kur'an'n bir ksmn inkar eden her gurup, her zmre ve

her akm bu kategoriye girer. Cenab- Allah (c.c.) ayn konuda Kur'an'n baka bir yerinde de yle buyuruyor: "Eer sana bilgi geldikten sonra onlarn keyiflerine uyacak olursan, o takdirde kesinlikle zalimlerden olursun." (Bakara: 2/145) Demek ki, "onlarn" dinlerinin gerei olan bir konuda veya dinlerinden kaynaklanm bir geleneklerinde onlara zenmek, onlarn "arzularna ve keyiflerine" uymak demektir. Aslnda onlar arzularna ve keyiflerine uymak eylemi bunlardan daha nemsiz bir zenti ile de gerekleir. u ayet de konumuza byk oranda k tutucudur: "Sen olarn dinlerine (ideolojilerine, kltrlerine) sk skya uymadka, ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden raz olmazlar. De ki, "Asl doru yol, Allah'n yoludur." Sana gelen biligiden sonra eer Sen onlarn arzularna ve keyiflerine uycak olursan, artk Sen'i Allah'n azabndan kurtaracak ne bir dost ve ne de bir yardmc bulamazsn." (Bakara: 2/120) Dikkat edilsin ki, Cenab- Allah (c.c.) ayetin bilgi verme zellii'tayan ksmnda "millet" (yani ideoloji ve kltr) deyimini kullanrken, yasaklama cmlesinde "arzu ve keyif ifadesini kullanyor. nk sz konusu kavimler ve milletler, ancak ideolojilerine ve uygarlklarna btn ile uyulunca tatmin olurlar ve ancak bu takdirde karlanndakini benimserler. Bu yzden onlara uymann, onlara zenmenin az da ou da yasaklanmtr. Bilindii gibi, daha nce belirttiimiz zere onlarn baz dini geleneklerine uymak, belirli oranda onlarn bir ksm arzularna uymak demek olduu gibi, ayn zamanda dier arzularnda da onlara uyma ihtimali'nin smnlar iine girmek demektir. imdi de u ayetleri okuyalm: "Kendilerine Kitab verilenlere Sen her trl ayeti (delili ve mucizeyi) getirecek olsan bile, onlar yine Sen'in kblene uymazlar; Sen de olarn kblasine uyacak deilsin. Aslnda onlar da birbirlerinin kblesine uymazlar. Sana gelen bilgiden sonra eer Sen onlarn arzularna ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde kesinlikle zalimlerden olursun. Kendilerine Kitab verdiklerimiz (onun peygamber olduunu) oullarn tandklar gibi bilirler. Buna ramen onlarn bir gurubu, bile bile gerei saklarlar. Gerek, Rabb'inin katndan gelendir. Sakn bu konuda kukuya denlerden olma. Herkesin yneldii bir istikamet vardr. Buna gre hayrl konularda aranzda yarnz. Nerede olursanz olunuz, Allah sizleri bir araya getirecektir. Allah her eye kadirdir. Nereden yola karsan yzn Mesci-i Haram'a doru evir; bu hi phesiz Rabb'inin bildirdii bir gerektir. Allah yaptklarnzdan habersiz deildir. Nereden yola karsan yzn Mecid-i Haram'a doru evir. Nerede olursanz, yzn o yana eviriniz ki, insanlarn aleyhinizde kullanabilecekleri bir delilleri olmasn, yalnz onlarn arasndaki zalimler (gerei tanmayanlar) baka..." (Bakara: 145-151) lk tefsir alimlerinin epeycesi[22] bu ayetlerin son ksmlarn yorumlarken yle demilerdir; "nsanlarn, aleyhinizde kullanacilecekleri bir delilleri olmasn" cmlesinin anlam "Yahudiler, kendi kblelerine uymanz aleyhinizde bir delil diye kullanarak -Mslmanlar madem ki. bizim kblemize uydular, yaknda dinimize de uyurlar- diye konumasnlar" demektedir. Cenab- Allah mslmaniarn kblesini deitirerek yahudilerin bu kozunu, bu dayanan ellerinden almtr. Bilindii gibi, "delil, gereke" terimi, doru olsun, eri olsun, tartmalarda kullanlan dayanak demektir. Yine bu ilk dnem tefsircilerine gre, yukardaki ayetlerin son cmlesinde geen "Yalnz onlarn arasndaki zalimler baka" ifadesi ile Kurey'li mrikler kasdedilmitir. nk mslrnanlarn kblesinin Mescid-i Haram ynne evrilmesi zerine bunlar "Mslmanlar bizim kblemize dndler. Buna gre yaknda bizim dinimize de dneceklerdir" demeye baladlar. [23]

Kble Deiiminin Hikmeti Grld gibi Cenab- Allah, aka belirtiyor ki. Kble deiikliinin hikmeti bu konuda kafirlerden ayrlmak, onlara ters dmektir. Bylece onlarn sapk beklentilerine kesin ekilde set ekilmek istenmitir, bilindii gibi bu gereke, bu endie btn uyum ve kar klarda vardr. nk kafirin her hangi bir konudaki gr ve davranna uyulduu takdirde bu uyum daha sonraki ballklarn gerekesi ve basama olmaktadr. Tpk kble konusunda yahu-diler iin sz konusu olduu gibi. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Sakn kendilerine ak deliller geldikten sonra blnp ayrla denler gibi olmaynz."(Al-i mran: 3/105) Ayette sz konusu olan zmreler, aralarnda yetmiten ok guruba ayrlm olan, yahidilerle, hristiyanlardr. Bu yzdendir ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) mmetini onlar gibi blnp paralanmamaya arm, bu alanda onlarn kt geleneine zenmemizi yasaklamtr. Bununla birlikte yine Peyfamberimiz "mmetinin yetmi guruba ayrlacan" da haber vermekten geri kalmamtr. Burada nemli bir nokta vardr ki, o da udur: Peygamberimizin "Falanca gibi olma, ona benzeme" eklindeki yasaklayc sz szel veya anlam bakmndan genellik ifade eder. Genellik ifade etmedii durumlarda da sz konusu zmrelere ters dmenin, onlara benzemekten kanmann eriata uygun olduu, eriatmzda kesinlikle yasaklanmam olan konularda onlara benzemekten ne derece uzak durulursa, zenilmesi kesinlikle yasaklanm konularda onlara benzeme tehlikesine dmekten o oranda uzak kalnaca anlamna gelir ki, bu da ok nemli bir kazan ve ok yararl bir baardr. imdi de bu anlayla Cenab- Allah'n, Musa ile Harun'a -selam zerlerine olsun- seslenen u ayeti okuyalm: "Dosdoru olunuz ve sakn bilmeyenlerin yoluna uymaynz." 10/89) Baka bir ayette de yle buyurulmutur: "Musa, kardei Harun'a "Kavmin arsnda benim yerimi al, dzeltici ol, sakn bozguncularn yolundan gitme." (A'raf: 7/142) Bir de u ayeti okuyalm: "Kim doru yolu aka belledikten sonra Peygambere kar gelip mminlerin yolundan baka bir yola girerse onu setii yolla babaa brakr ve cehenneme atarz." (Nisa: 4/115) Kur'an'da ayn anlamda daha bir ok ayet vardr. Bu ayetlerde grlecei zere zenilmemesi gereken zmrelerin yollar ve davranlar, "m'minlerin dnda kalanlarn yollan" hatta "bozguncularn ve "bilmeyenlerin " yollardr. imdi bu genel kavramlarn kapsamna girmedii farzedi-Ien bir yabanc gr ve davran dnelim. Bu belirli yabanc gr ve davrann cinsinin yasakland kesin olduuna gre bu cinsin btn trlerine zenmekten uzak durmak, kesin, yasaklardan uzak kalmann daha gvenli bir yolu olduu gibi, o belirli gr ve davrana yakn durmak da kesin yasaklara dme tehlikesini daha yakma getirici bir tutumdur. Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: (Yunus:

"Sana kendinden nceki kitaplar dorulayc ve pe-kitirici olarak gerek uyarnca bu Kitab indirdik. Onlarn arasnda Allah'n sana indirdii gereklere uygun hkm ver, sakn sana gelen gereklerden ayrlp onlarn arzularna uyma. Biz her biriniz iin bir dzen ve yol belirledik. Allah dileseydi, hepinizi birtek mmet yapard. Fakat gnderdii eriatlerle sizleri denemek istedi. O halde iyiliklerde birbirlerinizle yarnz. Hepinizin dn Allah'adr, O size anlamazla dtnz konularn mahiyetini bildirecektir. Onlarn arasnda Allah'n indirdii gerekler uyarnca hkm ver, sakn onlarn keyiflerine uyma, ve onlarn Sen'i Allah'n indirdii gereklerin bir ksmndan saptrmalarndan kendilerini sakndir.Eer Sen'den yz evirirse, bil ki Allah baz gnahlar yznden kendilerini musibete uratmak istiyordur. Zaten insanlarn ou sapk davranih-dir (fasikr)." (Maide: 5/48-49) Grlyor ki, onlarn yoluna uymak, onlarn arzularna aymak veya arzularna uyma tehlikesi ile kar karya olmak demeft olduu gibi onlarn yoluna kar kmak, onlarn arzularna uyma tehlikesinden kesinlikle uzak kalmak demektir. Bilesin ki, Kur'an'da bizleri kafir milletlere benzemekten sakndran ayetler ve onlarn davranlarndan uzak olmamz ibretli rneklerle anlatan kssalar (hikayeler) pek oktur. Mesela Cenab- Allah, kafirlere verecei cezalar anlattktan sonra bize dnerek bir ayette de: "Ey basiret sahipleri, ibret alnz" "Onlarn hayat hikayelerinden phesiz, akl sahipleri iin ibret (ders verici bir sz) vardr." diyor. (Har: 59/2, Yusuf: 12/12) Kur'an'da bu tip ayetler daha pek oktur. Bu ayetlerin bir ksm bizim maksadmz aka belirtirken, dier bir kism-da maksadmza iaret etmekte veya bu konuya tamamlayc bir aklk getirmektedir. Ayrca unu da belirtelim ki, kafirlere kar kmamzn gereklilii belirtilmek istenince, byle konular sz konusu olunca bunu bu anlamdaki ayetlerin tm deil, bazlar aka belirtilmektedir. Biz kafirlere her alanda ve genellikle kar kmann, ters dnmenin eriatmza uygun olduunu vurguladk. nk bizim bu konudaki asl amacmz budur. Bu anlamdaki ayetlerin kesinlik ve gereklilik ifade edenleri yle olmayanlardan ayrdetmeye gelince u andaki amacmz bu deildir. naallah (Allah dilerse) ilerde belirteceiz ki, bayram trenleri konusunda kafirlere benzemek, haram olan zentilerdendir. Bizim bu eseri yazarken gttmz asl belirli ama budur. Bunun dndaki meseleleri gndeme getirmemizin sebebi bu konuda amacmza vardran geni ereveli bir genel kural meydana getirmektir. Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Erkek ve kadn btn mnafklar aralarndan bir btndrler. Hepsi ktl emredip, iyilii yasaklarlar ve eli sk olurlar. Onlar Allah' unuttuklar iin Allah da onlar unuttu. Mnafklar, ayn zamanda fask frlar. Allah kadm-erkek btn mnafklarla kafirleri ebedi olarak cehenneme koyacan kesinlikle bildirmitir, oras onlara yeter, Allah onlara lanet etmitir, onlar srekli bir azab beklemektedir. Siz de sizden ncekiler gibisiniz. Onlar sizden daha gl, sizden daha ok servet ve evlad sahibi idiler, dnyalk paylarnn zevkine da-hp oyalandlar. Sizden ncekiler nasl dnyalk paylarnn zevkine dalp oyalandilarsa siz de paynzn zevkine dalp oyalandnz, batla dalanlar gibi siz de batla daldnz. Oysa onlar amelleri dnyada ve ahirette bouna gitmi kimselerdir, onlar asl hsrana urayanlardr. Onlara kendilerinden ncekilerin Nuh, Ad, Semud kavimlerinin; brahim kavminin, Medyen halknn ve Lut kavminin balar zerine ters dneri ehirlerinin haberleri gelmedi mi? (Onlarn balarna gelenleri duymadlar m?) Peygamberleri onlara ak gerekler getirmilerdi (ama inanmadlar ve bundan dolay Allah'n gazabna uradlar) Allah onlara asla zulmetme m i ti, tersine onlar kendi kendilerine zulmettiler. Kadn-Erkek btn mminler birbirlerinin dostlardrlar. Aralarnda iyilii emredip ktl yasaklarlar, namaz klarlar, zekat verirler, Allah'a ve Rasulllah'a itaat ederler. te bunlara Allah rahmet edecektir. Hi phesiz Allah aziz ve hikmet

sahibidir. Allah Kadn-erkek btn mminlere altlarndan rmaklar akan ilerinde ebedi kalacaklar cennetler ve Adn cennetlerinde alml meskenler va d etmitir. Allah'n onlardan raz olmas, bunlarn hepsinden byktr. te byk kurtulu budur. Ey Peygamber, kafirlere ve mnafklara kar cihad et (sava), onlara kar sert ol. Onlarn varacaklar yer cehennemdir, oras ne kt varlacak bir yerdir!" (Tevbe: 9/67-73) Yukardaki ayetlerde Allah (c.c.) mnafklarn ve mminlerin niteliklerini, zelliklerini aklad. Bu iki zmrenin her ikisi de mslman grnldr. Bu arada sz geen nitelik ve tutumlarna ramen mslman gibi grnen mnafklarla ne olduklarn aka ortaya koyan kafirleri cehenneme atacan bildirmi ve Peygamberine her iki zmre ile savamay emretmitir. unu belirtelim ki, Cenab- Allah'n, kulu ve elisi Hz. Muhammed'i (s.a.v.) grevlendirip gnderdii ve hele Medine'ye g edildii gnlerden beri insanlar mmin, mnafk ve kafir olmak zere kategoriye ayrlmaya balamlardr. Kafir, inkarcln aka ifade eden bir kimsedir. Onun durumu ve kimlii bellidir. Bizim buradaki amcmz ise, Kur'an'da ve snnette belirtilen mnafklarn sfatlar ile ilgilidir. nk kb/e ehline (yani mminlere) asl tehlike bu zmreden gelir. Cenab- Allah, yukardaki ayetlerde mna-fklur "Birbirlerinden olan bir btn" ve mminleri de "Birbirlerinin dostalari" olarak nitelendirmitir. Bu tespiti yle aklayabiliriz. Mnafklar duygu ve davran bakmndan biribirlerinin benzeri olduklar halde, Cenab- Allah (c.c.) onlarla ilgli olarak: "Sen onlar bir btn zannedersin, ama aslnda kalb-Ieri (duygular) baka bakadr" buyuruyor. (Har: 59/14) Demek ki, onlarn kalbleri arasnda sevgi ve ballk yoktur. Aralarndaki dayanma ancak hep birlikte inandklar ortak ama varolduka vardr. Bu ortadan kalknca hemen birbirlerinden kopuverirler. Oysa mmin byle deildir. O, mmin kardeini sadece yzyze iken deil, gyabnda 8a sever ve destekler. Araya lkeler ve alar girs> be bu byle olur. Yukarya aldmz ayetlerde Cenab- Allah (c.c.) daha sonra bu iki zmreyi gerek kendilerine dnk, sadece kendilerini ilgilendiren ve gerekse bakalarna dnk, bakalarn ilgilendiren davran ve tutumlar bakmndan tantmtr. Cenab- Allah'n bu konudaki ifadeleri alabildiine geni kapsamldr. [24] Dini Davranlar e Ayrlr yle ki, insann dinle ilgili davranlar (amelleri) iki trldr. Biri bir hareketi yapmak veya yapmamak. br de belirli bir hareketin yaplmasn veya yaplmamasn bakasna emretmek. Yaplan harekete gelince de, bu hareket ya bizzat yapana veya bakasna yararl olur. Buna gre dini davranlar u ekilde e ayrlr bunlarn bir drdncs yoktur. 1- Yarar sadece sahibine ait olan bakasn ilgilendirmeyen dini eylemler. Mesela namaz klmak gibi. 2- Yarar bakalarna dokunan dini eylemler. Mesela zekat vermek gibi. 3- Bakasna yaplmas emredilen dini eylemler (ameller). Bu durumda eylemi yapan bakasdr, kiinin bu eylemdeki pay onun yaplmasn emretmi olmasdr.

Cenab- Allah (c,c.) mnafklarn niteliklerini belirtirken onlarn "mnkeri (ktl) emredip marufu (iyilii) yasakladklarm, buna karlk mminlerin niteliklerini belirtirken de onlarn "marufu emredip, mnker'i yasakladklarm" vurguluyor. "Maruf iman ve salih amel trnden Allah'n sevdii, holand davran ve tutumlarn tmn ieren bir terimdir. "Mnker" de Allah'n houna gitmeyen, O'nun tarafndan yasaklanan btn davran ve tutumlar ierir. Mnafklarn niteliklerini belirten yukardaki ayetin devamnda "Ellerini tutarlar (alkoyarlar)" diye buyuruluyor. nl tefsir bilgini Mcahid,[25] ayetin bu cmlesini "Ellerini Allah yolunda harcama yapmakan alkoy arlar."[26] diye yorumlarken, bir baka nl tefir bilgini olan Katade'nin aklamas "Ellerini her trl hayn ilemekten geri tutarlar" eklindedir. Grld gibi, Mcahid'in yorumu[27] "Mali yarar salamaya" iaret ederken, Katade'nin yorumu "hem mali hem de bedeni yarar salamaya" iaret etmektedir. "Elini tutmak, onu alkoymak", cimrilik ve el skl" anlamna gelen bir deyimdir. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) bir ayette: "Ellerini ne smsk boynuna bala ve ne de sonuna kadar a." 17/29) buyurmutur. Ayn anlamdaki baka bir ayet de yledir: "Yahudiler, Allah'n eli baldr, dediler, tersine bal olan kendi elleridir, ayrca byle dedikleri iin lanete uradlar. Oysa Allah'n iki eli de aktr, diledii gibi verir." (Maide: 5/64) Yine yukardaki ayete dnersek mnafklarn: "Ellerini tutma, vermekten alkoyma" niteliklerine karlk mminler hakknda: "Onlar zekat verirler" buyuruluyor. Zekat, her ne kadar eriatta belirlenen mali bir verginin ad ierde daha geni anlamda bakalarna salanan her trl mali ve bedeni yarar ieren bir terimdir. Yine ayn ayetin devamnda mnafklar iin "Onlar Allah' unuttuklar iin Allah'da onlar unuttu" buyuruluyor. "Allah' unutmak" demek "O'nu zikretmemek, anmamak" demektir. . Mnafklarn bu niteliine karlk olarak mminler "Onlar namaz klarlar" diye nitelendiriliyorlar. Namaz da -tpk zekat iin dediimiz gibi- hem farz namazlar ve hem de nafile namazlar ierir. Namaz terimi, ayrca gerek szl ve szsz^ (manevi) btn zikir (Allah' anma) trlerini de ifade eder. Nitekim sahabilerden bn-i Mesud[28] Allah ondan raz olsun-: "Allah ' zikrettiin (andn) srece istersen arda dolayor ol" ve Muaz b. Cebel'de[29] -Allah ondan raz olsun: "lmi alma yapmak, tebihtir" derlerken namazn bu geni anlamn vurgulamlardr. [30] Servet, Mal, Evlatlar Ancak Allah indir Ayn ayetlerde Cenab- Allah (c.c.) daha sonra kafirler ve mnafklar iin belirledii laneti ve ahirette onlar iin hazrlad cenenemle srkekli azab vurguluyor. Bunun karl olarak da mminlere vadetmi olduu cenneti, honutluu ve rahmeti haber veriyor. Ayrca bu ayetlerde grlen kelime dzeni ile szck seiminin bir ok srlan vardr, imdi bunu ele (sra:

almann sras deildir, imdiki tek amacmz ilerde zerinde duracamz bir genel kural ortaya karmaktr. Bir yoruma gre Cenab- Allah'n buradaki "onlar iin srekli bir azap vardr" eklindeki ifadesinde kafirler ve mnafklar iin hem dnyada ve hem de ahirette ayrlmaz ekilde var olan karamsarlk, keder, znt, bunalm, sknt ve cehalet gibi psikolojik aclara iaret edilmektedir. nk bilindii gibi kafirliin ve Allah'a kar gelmenin daha dnyada ekilen srekli bir takm aclar ve bunalmlar vardr. Byle olduu iindir ki, bu tip kimselerin ounlukla dnya saadetini ancak alkoll iki ve uyuturucu madde imek gibi, oyalayc grntler seyretmek gibi ve alg aletleri dinlemek gibi yollarda bulabildiklerini grrz. Buna karlk yine ayn ayetlerde mminlerle ilgili olarak "Onlara Allah rahmet edecektir" buyuruluyor. Gerekten Cenab- Allah, mminlere balam olduu iman hazz, gnl huzuru, inan srura, ilim ak, faydal i ve evki ve salih amel sevinci gibi imtiyazlar sayesinde onlara rahmetinin baz tezahrlerini daha dnyadayken tattrmtr. Cenab- Allah (c.c.) sz konusu ayetlerin bir yerinde "Sizden ncekiler gibi ki onlar sizden daha gl, sizden daha ok servet ve evlad sahibi idiler..." buyuruyor. Ayetin bandaki benzetme edat olan "gibi" ile ilgili eitli yorumlar vardr. Bu yorumlardan birine gre ayet "sizler, sizden ncekiler gibisiniz" demektir. Baka bir yoruma gre de, bu ifade "sizler, sizden nceklerin yaptklarn yaptnz, onlar gibi davrandnz anlamndadr. Bu yoruma gre benzetme yn "daha ncekilerin davranlar" iken baka bir gr de benzetme ynnn azab olduunu ve buna gre -ki bu daha yerindedir- ayetin anlamnn "Allah sizden ncekileri lanete uratt gibi onlar da lanete uratm ve azaba arptrmtr" veya "Allah mnafklara bizden ncekilere vadettiini vadederek onlar daha ncekileri lanete uratt gibi lanete uratmtr, daha ncekiler iin olduu gibi onlar iin de srekli bir azab vardr." eklinde olduunu ileri srmtr. Bu ayetin yorumu zerinde beliren iki grten birinin benzetme ynnn davran (amel) ve brnn azab olduunu ileri srdklerini hatrlayacak olursan, her iki grn biribirine bal olduunu, aralarnda yakn iliki bulunduunu anlarsn. nk sebep benzerlii sonu benzerliim gerektirir, bunun tersi de dorudur yan sonular arasndaki benzerlik sebepler arasnda da benzerlik bulunmasn gerektirir. Sz konusu kimselerde grlen bu benzerliin mmin-lerdeki karln Cenab- Allah ayn ayetlerin bir yerinde "Onlar Allah'a ve Rasulllah'a itaat ederler" eklinde ifade ediyor. nk Allah'a ve Rasulullah'a itaat etmek "sizden ncekiler" gibi olmamay, onlara ters dmeyi gerektirir, yani bu iki tutum birbiri taban tabana zttr. Ayn ayette geen "Onlar dnyalk paylarnn zevkine dalp oyalandlar" ifadesi tefsirciler tarafndan eitli ekillerde yorumlanmtr. Tefsir bilginlerinden Abdurrez-zak'n[31] Ma'mer[32] yolu ile Hasan- Basr'ye[33] dayanarak ileri srdne gre ayetteki "Halak (pay, nasib)" onlarn sapk dini inanlar demektir.[34] Sahabilerden Ebu Hurey-re'nin[35] -Allah ondan raz olsun- de bu grte olduu bildirilmitir. bni Abbas'a[36] -Allah ondan raz olsun- gre de "onlarn paylar" demek ahiretten dnyadaki paylar demektir.[37] Dier bir gurup tefsir bilginine gre burada "onlarn dnyalk paylan"[38] kasdedilmitir. Aslnda ayet, bu tefsir bilginlerinin hipsinin yorumlarn ierecek bir geniliktedir. Bilindii gibi Cenab- Allah (c.c.) burada: "Onlar sizden daha gl, sizden daha ok servet ve evlad sahibi idiler." buyuruyor. "Onlarda" varolduu belirtilen bu kuvvetle bu kimseler hem dnya ve hem de ahi-ret iin alabilirler,

kuvvetlerini bylesine dengeli bir ekilde kullanabilirlerdi. Servetlerini ve evladlarn da yle. te bu g bu servet ve bu evladlar, ayette geen "Halak' (pay, nasibi) meydana getirir. "Onlar" glerini, servetlerine ve evladlarm srf dnya iin kullandlar. Bu gc bu serveti ve bu evladlari Icullanarak yaptklar davranlarn tm onlarn" dinidir. Eer onlar bu davranlar Allah ve ahi-ret yurdu uruna ileselerdi, bu davranlar karlnda sevap kazanacaklard. Bu kimselerin sz konusu nimetlerden yararlanp onlarla oyalanmalar" bu nimetlerden geici hazlar almalar demektir. Buna gre yapt ileri srf dnya amac ile yapan herkes bu ifadenin kapsamna girer. Yaplan davrann cinsi ister ibadet olsun, ister baka bir hareket olsun, farketmez. Ayeti okumaya devam edelim; "Sizden nceker nasl dnyalk paylarnn zevkine dalp oya-landlarsa, siz de paynzn zevkine dalp oyalandnz, batla dalanlar gibi siz de batla daldnz." Dnyalk Payla Oyalanma ve Erilie Dalma Cenab- Allah, bu ayete "Dnyalk payla oyalanma" ile grie dalma" yi birarada zikrediyor. nk dinde sapklk, yanl inanlara kaplp bu yanl inanlar dile getirmek veya gerek inanca ters den hareketler yapmak yolu ile olur. Birincisi bidatler ve benzerleri,[39] ikincisi ise gnahlar vebenzeri yanl hareketlerdir.[40] Birinci kategorinin kaynai pheli grler, ikinci kategorinin kayna ise ihtiraslar, nefsin ar arzulardr. Nitekim atalarmz "nsanlarn iki zmresinden saknnz, Ar arzularna kaplm ihtiras sahipleri ile, krlk derecesinde dnyaya balanan dnya tutkunu". Yine eskilerimizin yle bir szleri var; "Gnahkar alimle, cahil sofunun (ibadet dknnn) fitnesinden saknnz. Bu ikisinin fitnesi batan kmaya msait herkesi ayartabilir. "Gazaba uramlara" ikincisi de gerek bilgiye dayanmakszn amel eden "Sapklar" a benzer. Ahmed b. Hanbel'in[41] -Allah ondan raz olsun- nemli zelliklerini belirtirken, sylenen u szler de konumuz bakmndan nemli olduu iin hatrlatlmaya deer. Onun hakknda yle denmitir: "Rahmetli, dnyaya kar ne kadar direnli ve eski ms-1 limanlar ne kadar benzerdi! zerine en bidatlar geriye pskrtm ve zerine gelen dnyay geri evirmitir."[42] Nitekim Cenab-i Allah (c.c.) bir ayette takva sahibi nderleri yle tantmtr: "Sabrettikleri ve ayetlerimize kesinlikle inandklar zaman aralarndan buyruumuzla doru yola ileten nderler kardk." (Secde: 32/24) nk sabr sayesinde an ihtiraslar gemlenir ve kesin iman (yakn) sayesinde de pheler, bulank grler saylr. Bunun yannda: "Onlar birbirlerine gerei ve sabretmeyi tavsiye ederler." 103/3) ayeti ile: "Gl ve basiretli kullarmz brahim, shak ve Ya-kub'u an." 32/45) eklindeki ayetler bu gerei vurgular. Peygamberimizin (s.a.v.) u hadisi de bu nemli noktaya aklk getiriyor: "Hi phesiz Allah, pheler bana nce kl krka yaran basiret sahipleri ile duygular (Secde: (Asr:

ihtiraslar byynce dizginleri elden karmayan kamil akl sahiplerini sever."[43] Szn ksas, ayetteki "Dnyalk paynzla oyalandnz" ifadesi gnahkarlarn hastal olan ihtiraslara kaplmaya iaret ederken "Daha ncekiler gibi erilie daldnz" ifadesi bidatlarn, ahsi gr ve ekemezliklere baml kimselerin hastal olan phelere kaplmaya iaret etmektedir. ounlukla bu iki hastalk birarada bulunur. nk, inancnda sakatlk bulunan bir kimsenin bu halinin davranlarna yansmamas ender grlen bir durumdur. Ayette daha nce yaam kavimlerin dnyalk paylar ile oyalandklarm ve erilie daldklarn aka belirtiyor. imdiki sapklar da onlarn yaptm yapmlardr. [44] Kur'an'n Anlalmasnda Zaman Faktr Bir de unu belirtmek gerekir. Ayetteki "Oyalandnz" ve "Daldnz" eklindeki gemi zamanl ifadeler bu eylemlerin gemite meydana geldiini haber vermekle birlikte ayn zamanda kyamet gnne kadar ayn davranlar ileyecek olanlar kmayc zelliktedirler. Tpk Peygamber Efendimiz zamannda (s.a.v.) yaayan kafirler ile mnafklarn davran ve niteleklerini haber veren ayetlerin kyamet gnne kadar ayn davranlar ileyecek ve ayn nitelikleri tayacak olan kimse iin kmayc olmas gibi. Ayetteki bu ifadeler srekli bir durumu, kesintisiz bir realiteyi de haber veriyor olabilirler. nk bu ifadeler her ne kadar "oyalandnz" ve "daldnz" eklinde sadece o dnemde yaayanlara sesleniyor gibi grlyor, ikinci ahs-l bir slup tayorlarsa da, gerek Peygamberimiz dneminde yaayan ve gerekse o gnlerden kyamet gnne kadar gelip geecek olan herkese hitap etmektedirler. Sebebine gelince bu szler, Allah kelamdr ve Peygamberimiz sadece bu szleri Allah katndan alp insanlar tebli etmitir, baka bir rol yoktur. Ayetin bu ekildeki yorumu, alimlerin ounluunun grdr. Geri baz fkh usul alimleri, ayetteki ikinci ahs zamirinin sadece Peygamberimiz (s.a.v.) zamannda yaayanlar kapsadn, daha sonraki dnemlerin insanlarn ancak ya hkm ayniliini belirten kesin bilgimizle, ya snnetle ya icma- mmetle ve kyas yolu ile ierdiini ileri srmlerdir. Bu gre gre "oyalanma" ve "erilie dalma" eylemini gerekletiren herkes, hangi dnemde yaam olursa olsun, "oyalandnz" ve "erilie daldnz" ifadelerinin muhatab olmu olur. Cenab- Allah, bu ayetlerin devamnda, sz geen "oya-lananjar" ile "erilie dalan" larn karlaacaklar ac akibeti "Onlar, amelleri hem dnyada ve hem de ahirette bouna gitmi kimselerdir, onlar asl hsrana urayan kimselerdir" buyruu ile haber vermektedir. te bu ayetlerin zerinde duruumuzun asl masad bu hkmdr. Ksaca tekrarlarsak, Allah tpk daha nceki mmetlerde olduu bu mmet arasnda dnyalk paylan ile oyalananlan ve erilie dalanlarn varolduunu haber vererek bylelerini knyor ve onlar ac bir akbetin beklediini haber veriyor. Cenab- Allah (c.c.) daha sonraki ayette bu kimseleri kendilerinden nce gelip geenlerden ibret almaya ararak buyuruyor ki: "Onlara kendilerinden ncekilerin, Nuh Semud kavimlerinin; brahim kavminin, Medyen halknn ve Lut kavminin balar zerine ters dnen ehirlerinin haberleri gelmedi mi? (Onlarn balarna gelenleri duymadlar m?) Peygamberleri onlara ak gerekler getirmilerdi (ama onlar inanmadlar ve bundan dolay Allah'n gazabna uradlar) Allah onlara asla zulmetmemiti, tersine onlar kendi kendilerine zulmettiler." (Tevbe: 9/70) Daha nce belirttiimiz gibi, mminlerin bu ayetlerin bir yerinde Allah'a ve Rasulullah'a itaat etmekle

vasiflandrl-malar bu kimselerin eski dnemlerde yaayanlara benzemekle nitelendirilip bu yzden knanmalarna karlktr. Yine bu ayetlerin devamnda Allah'n, mminlere kafirlerle ve mnafklarla cihad etmeye armas, "zevke dalanlarn" ve erilie sapanlarn" cihad hedefi olduklarnn delilidir. [45] Mriklere Benzemeyi Yasaklayan Hadisler Kur'an nasl bu mmetin din ve dnya hayat konusunda eski alarn sapklarna benzediini belirterek bylelerini knyorsa Peygamberimizin de bu gerei vurgulayan hadisleri vardr ve sahabilerin bu ayetlerle hadisleri biribirlerine bal olarak yorumladklar grlmektedir. Nitekim Ebu Hureyre'nin -Allah ondan raz olsun- rivayet ettii bir hadiste Peygamberimiz (s.a.v.) yle buyuruyor: "Sizler adm adm, kar kar ve dirsek dirsek daha nceki mmetlerin yollarn izleyeceksiniz. yle ki, onlardan biri kertenkele deliine girmi olsa -mutlaka bir hikmeti vardr diyerek- siz de o delie gireceksiniz." Ebu Hureyre hadisin burasnda dinleyicilerine: "sterseniz, 'Sizden ncekiler gibisiniz. Onlar sizden daha gl, daha ok servet ve evlad sahibi idiler...' ayetini okuyunuz- dedikten sonra, hadisi nakletmeye yle devam etti, Sahabiler: "Ya Rasulallah, Pers'lerin, Rumlarn ve dier kitab ehlinin yaptklarn yapacamz m sylemek istiyorsunuz?" diye sorunca Peygamber kendilerine: "Baka kimler olabilir ki?" diye cevap verdi.[46] Sahabilerden bn-i Abbas -Allah ondan raz olsun- da bu ayetle ilgili olarak: "Bu gece, dn geceye ne kadar da benziyor! ite srailo-ullarna benzedik gitti."[47] demitir. Sahabelerinden bn Mesud (r.a.) da bu konuda yle diyor: "Sizler, srailoullanna tutum ve gidiat bakmndan en ok benzeyen mmetsiniz. Kl klna onlarn davranlarna zeniyorsunuz. Yalnz onlar gibi altn buza heykeline tapp tapmayacanz bilmiyorum." Yine sahabilerden Huzeyfe b. Yeman[48] -Allah ondan raz olsun- avm konuda unlar sylyor; Gnmzde sizin aranzda bulunan mnafklar, Peygamberimiz zamannda yaayan mnafklardan daha beterdir. Dinleyenlerin: "Bu nedenle bvledir?" eklindeki sorusuna bu sahabi: "nk o dnemin mnafklar mnafklklarnm saklyorlard. Oysa imdiki mnafklar aktan aa mnafklk yapyorlar."[49] diye cevaplandrmtr. Din ve dnya konusunda mslmanlarla eski mmetler arasnda benzerlik olacan haber vererek bu durumu knayan ve bu duruma dmekten saknmaya aran daha pek ok hadis vardr. Mesela dnya menfaatma kaplma konusunda Amr b. Avf[50] -Allah ondan raz olsun- tarafndan rivayet

edilen ve Buhari ile Mslim'de yer alan yle bir olay anlatlmtr: Peygamberimizin mmetin Dnya Mal Konusunda Rekabete Gireceinden Endie Etmesi Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir ara sahabilerden Ebu Ubeyde b. Cerrah' -Allah ondan raz olsuncizye toplamak zere Bahreyn'e gnderdi. Bilindii gibi Rasulullah, daha nce Bahreyn halk ile bar yapm ve Ala b. Hadremi'yi[51] bu yreye vali tayin etmiti. Bir sre sonra Ebu Ubeyde,[52] bu yrenin cizyesini toplayp Medine'ye dnd. Bu durumu haber alan sahabiler dnnn ertesi gn, byk bir kalabalk halinde sabah namazna tler. Rasulullah namaz bitirip Mescid'den kaca srada kalabalk bir gurup nne kt. Onlar bu durumda gren Peygamberimiz glmseyerek: "yle sanyorum ki, Eb Ubeyde'nin Bahreyn'den bir eyler getirdiini haber aldnz." buyurdu. Sahabiler: "Evet" deyince Rasulullah kendilerine unlar syledi: "stekle beklediiniz bu ganimet blnne hem sevininiz ve hem de zlnz. Sebebine gelince sizin hakknzda korktuum ey fakirlik deildir. Tersine sizin hesabnza korktuum ey, tpk daha nceki mmetlere oluduu gibi, dnyann nnzde almas (byk servetler elde etmeniz) ve arkasndan bu alanda birbirle-rinizle o eskiler gibi rekabete giriip onlar gibi kendinizi mahvetmenizdir."[53] Grld gibi Peygamberimiz, mmetinin gelecei hesabna fakirlikten deil tersine dnyann nlerinde alp bu konuda birbirlerine dmelerinden ve bunun sonucu olarak kendilerini mahvetmelerinden kayg duymaktadrlar. te yukardaki ayetlerde haber verilen "dnyalk payla oyalanma" olay budur. Yine hem Buhari'de hem de Mslim'de yer alan ve Uk-be b. Amir[54] -Allah ondan raz olsuntarafndan rivayet edilen bir hadise gre: "Bir gn Rasulullah, Uhud'lu bir cenazenin namazm kldktan sonra minbere karak u konumay yapt: "Ben sizin nderinzim, size rnek olaym diye gnderildim. u anda, vallahi, -kyamet gn buluma yerimiz olan- Havuz'umu gryorum. Yeryz hazinelerinin -veya yeryznn- anahtarlar bana verilmitir.Vallahi, sizin hakknzda korktuum ey, Ben'den sonra Allah'a ortak komanz, tekrar mrik olmanz deildir. Fakat sizin hesabnza korktuum ey, dnya urunda aranzda rekabete dmenizdir."[55] Baka bir rivayete gre Rasulullah'n szlerinin bu ksm: "... Fakat sizin hesabnza korktuum ey, dnya urunda rekabete giriip, biribirinizi ldrmeniz ve bunun sonucu olarak sizden ncekiler gibi mahvolmanz, helake srklenmenizdir" eklindedir. Hadisi rivayet eden Ukbe, szlerini "Bu, Peygamberimizi minberde son grm olmutur"[56] diye balamtr. Mslim'de yer alan ve Abdullah b. mer[57] -Allah ondan raz olsun- tarafndan rivayet edilen bir hadise gre de Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir gn sahabilere dnerek: "Pers ve Bizans hazineleri elinize getii zaman acaba nasl bir toplum olacaksnz?" diye sordu. Dinleyiciler arasnda bulunan Abdurrahman b, Avf'n[58] -Allah ondan raz olsun-: "Allah bize nasl olmamz emretti ise yle oluruz"[59]eklindeki cevab zerine Rasulullah szlerini yle balad: "O zaman aranzda rekabete giriir, sonra birbirinizi kskanrsanz ve arkasndan biribirinize

kserseniz. Daha sonra baka yerlere gp oralarda yerleerek bi-ribirinizi ldrmeye giriirsiniz."[60] Buhari ile Mslim'in, Ebu Said-l Hudri'den[61] -Allah ondan raz olsun- rivayet ederek yer verdikleri bir hadise gre de hadisi rivayet eden Ebu Said el-Hudri yle bir olay anlatyor: Bir gn Peygamberimiz minbere kp oturdu. Biz de onun evresinde oturduk. Arkasndan bize dnerek: "Benden sonra sizin hesabnza korktuum eylerden biri nnzde alacak olan dnyann ekicilii ve almlldr." diye buyurdu. Aramzdan biri: "Ya Rasulallah, kt eyden iyik gelir mi?" diye sordu. Bu soru zerine Peygamberimiz bir sre sustu. Allah'n Diledii Gibi Kullanlmayan Varlk Kyamet Gn Sahibinin Aleyhine ahit Olur. Bu yzden arkadalarmzdan biri soruyu sorana: "Niye sen Rasulullah ile konutuun halde O Seninle konumuyor?" diye sordu. Aslnda biz bu srada Peygamber'e vahiy geldiini anlamtk. Nitekim bir sre sonra terleyen alnn sildiler, arkasndan bize dnerek: "Soru sahibi nerede?" diye sordu. Byle derken ondan holand belli oluyurdu. Arkasndan: "Kt eyden hayr kmaz, hayr gelmez" buyurdu ve szlerine yle devam etti; "lkbaharn erken gveren bir ksm otla bu otlaktan otlayan hayvanlar ya ldrr veya lmn eiine getirir. Fakat yazn olgunlam imenini otlayan hayvan byle olmaz. Hayvan leye kadar byle bir imende otladktan sonra ikembesine aldklarn sindirir ve fazlalklar dk ve sidik olarak dar atar, arkasndan yine otlamaya devam eder. Varlk, mslmann eline geince, yani bu varln bir ksmn yoksullara, yetimlere ve yolda kalmlara veren mslmann eline geince ne gzel bir eydir o!" Nitekim Rasulullah, baka bir defasnda "Haksz yere servet ele geiren kimse yedii halde doymayan kimse gibidir. stelik ele geirdii mal Kyamet gn aleyhinde ahid olur" buyurmutur."[62] Yine Mslim'in, Ebu Said'e -Allah ondan raz olsun- dayandrarak yer verdii bir hadise gre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yle buyuruyor: "Dnya tatl ve alml renklidir. Allah sizi burada egemen klarak nasl davranacanza bakacaktr. Dnyadan saknnz, kadnlardan saknnz. nk israilo-ullarn ilk batan karan fitne kadnlar olmutur."[63] Grld gibi, mslmanlan kadnlarn fitnesi karsnda uyank olmaya armakta ve bu duyarln sebebi olarak da srai lou Harn ayartan ilk fitnenin kadnlar olduunu haber vermektedir. Bu hadisin bir benzeri de Muaviye[64] -Allah ondan raz olsun- tarafndan rivayet edilen aadaki hadistir. Buna gre Rasulullah (s.a.v.) yle buyuruyor: "srailoullar, ne zaman kadnlarnn sa rglerini avuladlarsa o zaman mahvolmulardr."[65] Yeri gelmiken hemen belirtelim ki, kitab ehlinin bayram trenleri ve dier adetleri konusunda

mslmanlar arasnda meydana gelen ou benzerliklerin asl alayclar kadnlar olmaktadr. [66] Blnmede Benzeme Daha ncekiler gibi erilie saplanma konusuna gelince Abdullah bn-i Amr -Allah ondan raz olsunanlat. Buna gre, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yle buyuruyor: "sraoullarnn bana gelen her ey, adm adm, tpks tpksna benim mmetimin de bana gelecek, yle ki, sraiEoulIarndan biri eer aka anasnn zerinden geecek olursa, benim mmetimden de bu ii yapan kacaktr. sailoullari yetmi iki guruba ayrlm, benim mmetim de yetmi guruba ayrlacaktr. Bir tanesi dnda bu guruplarn hepsi cehennemliktir." Sahabilerden birinin: "Bu tek gurup hangisidir?" eklindeki sorusuna Rasulul-lah (s.a.v.): "Bu gn benim ve sahabilerimin gittii yolu benimseyenlerdir." diye cevap vermitir. Hadisi Ebu sa el-Tirmi-zi rivayet etti ve bu hadis aklanm garip bir hadistir fakat bu hadisin bu yoldan baka bir yolla rivayetini bilmiyoruz. Peygamberimiz, mmeti arasnda bu ekilde ayrlk belireceini, Ebu Hureyre, Sa'd, Muaviye, Amr b. Avf ve baka sahabiler tarafndan rivayet edilen hadislerde de belirtmitir. Bizim burada ncelikle bn Amr -Allah hepsinden raz olsun- tarafndan rivayet edilen hadise ncelikle yer veriimizin sebebi bu hadiste yahudilerle mslmanlar arasnda doacak benzerliin vurgulanm olmasdr. Nitekim Ebu Hureyre -Allah ondan raz olsun- tarafndan Muhammed b. Amr'den, o da Ebi Seleme'den rivayet edildiine gre Peygamberimiz (s.a.v.) yle buyuruyor: "Yahudiler yetmi bir veya yetmi iki guruba blnd. Hristiyanlar da yle. Benim mmetim de yetmi guruba blnecektir." Muaviye -Allah ondan raz olsun- tarafndan rivayet edildiine gre ise Peygamberimiz (s.a.v.) ayn konuda yle buyuruyor: Kitap ehli dinleri konusunda yetmi iki guruba blndler. Bu mmet de yetmi guruba blnecektir. Biri dnda bu guruplarn tmnn yei cehennemdir, (bu kurtulu gurub) cemaat gurubudur. Benim mmetimden yleleri kacaktr ki, kuduz hastal nasl bir vcudu sararsa bu ayrlk grler tarafndan yle sarlacaklar. Bu hastaln girmedii hi bir damarlar ve hi bir eklemleri kalmayacaktr."[67] Hadisi rivayet eden Muaviye szlerini yle balyor: "Ey Araplar, eer siz Rasulullah'n yolundan gitmeyecek, onun sylediklerine uymayacak olursanz, sizin dnzda-kiler haydi haydi bu yoldan uzak kalacak, onun buyruklarna yan izeceklerdir." Grld gibi Peygamberimiz bu hadislerde yetmi guruba blneceini haber veriyor. te yandan phe yok ki, bu yetmi gurubun yetmi ikisi Kur'an'n belirttii: "Daha ncekiler gibi erilie saplananlar" kategorisine girmektedirler. Ayrca bu blnme ya srf din konusunda hem din ve hem dnya konusunda veya srf dnya konusunda olur.

Oysa okuduumuz hadislerde haber verilen bu blnme ve ayrlk aadaki ayetlerde Allah (c.c.) tarafndan kesinlikle yasaklanmtr: "Sakn, kendilerine ak deliller geldikten sonra blnp ayrla denler gibi olmaynz. te onlar byk bir azab bekliyor." "Dinlerinde ayrla dp gurup gurup blnenlere senin hi bir iin yoktur, onlarn ii Allah'a kalmtr. lerde Allah onlara yaptklarn tek tek bildirecektir." "te benim dosdoru yolum budur, bu yolla uyunuz. Baka yollara saparak dosdoru yoldan ayr dmenize meydan vermeyiniz" (Al-i mran: 150; En'am: 159,153) Bu ayetlerin anlam Mslim'in[68] Amir bin Sa'd b. Ebu Vakkas'n[69] babasndan -Allah her ikisinden raz olsun- rivayet ettii u hadisle uyumaktadr. Sa'd'n babas diyor ki: Peygamberimiz bir defasnda bir gurup sahabi ile birlikte Aliye'den yrye geti. Beni Muaviye mescidinin nne gelince ieri girdi, iki rekat namaz kld, biz de yle yaptk. Namazdan sonra uzun bir dua yapt. Arkasndan bize doru dnerek unlar syledi: "Rabbimden ey istedim, ikisini kabul ve birini reddetti. Rabbimden mmetimi ktlk ve kuraklkla helak etmemesini diledim, bu dileimi kabul etti. Yine Rabb'im-den mmetimi suda boarak helak etmemesini diledim onu da kabul etti. Fakat Rabb'imden mmetimin birbirlerine dp aralarnda savamamalrm istedim, bu dileimi reddetti."[70] Yine Sevban[71] -Allah ondan raz olsun- tarafndan rivayet edilen ve Mslim de yer aldna gre Rasurullah (s.a.v.) yle buyuruyor: "Allah yeryzn dmdz yapp gzlerimin nne serdi, bylece dousunu da batsn da grebildim. Dn-yann benim nme serilen kesimini mmetim egemenlii altna alacaktr. Ayrca bana krmz ve beyaz mcevherlerin (altn ve gm) her ikisi de verildi. Bu arada Rabb'imden mmetimi kuraklkla ktlkla helak etmemesini ve balarna kendilerinden baka bir dman musallat etmemesini diledim. Allah bu dileklerime karlk bana buyurdu ki: "Ey Muhammed, Ben bir eye hkmedince artk onun nne geilmez. Ben mmetimi kuraklk ve ktlkla helak etmeme ve onlarn zerine kendilerinden baka hibir dman musallat etmeme konularnda dileklerini kabul ettim. Fakat aralarnda belirecek dmanlk sonunda birbirlerini ldrecekler ve yek dierlerini esir edeceklerdir."[72] Yukardaki hadisi aynen rivayet eden Brkani[73]bu noktadan itibaren Peygamberimizin szlerini yle baladn sylyor: "...Bir kere aralarna kl girince artk Kyamet gnne kadar kalkmayacaktr. mmetin bir ksm mriklere katlmadka ve dier bir ksm da putlara tapma-dka Kyamet kopmayacaktr. Bu arada mmetim arasnda otuz yalanc ortaya kp Peygamber olduklarn ileri sreceklerdir. Oysa Ben Peygamberlerin sonuncu-suyum, Ben'den bonra peygamber yoktur." Fakat mmetimin bir gurubu her zaman hak yolda baaryla yryecek, kendilerini destekiz ve yzst brakanlar, Allah'n son emri (Kyamet gn) gelinceye kadar, onlara zararl olamayacaklardr."[74]

Bu anlamda deiik kanallardan rivayet edilen ok sayda hadis vardr. Peygamberimiz bu hadislerin tmnde bu mmetin kesinlikle ayrla ve blnmeye urayacana iaret etmekte ve Allah'n hastalndan uzak kalacaklarn takdir ettii kesimi bu tehlike karsnda uyarmaktadr. Nitekim Nezzal b. Sebure'nin[75] anlattna gre sahabilerden Abdullah b. Mesud -Allah ondan raz olsunyle diyor: Bir defasnda bir arkadamzn Kur'an'n bir ayetini Peygamberimizden duymu olduumdan deiik bir ekilde okuduunu grnce, hemen elinden tutup kendisini Ra-sulullah'n yanna gtdm ve meseleyi O'na anlattm, fakat yznde memnuniyetsiz bir ifadenin belirdiini grdm. Bu arada yle buyurdu: "Her ikinizin de okuduu dorudur. Sakn ihtilafa dmeyiniz, nk sizden nceki mmetler ihtilafa dtkleri iin helak oldulur."[76] Grld gibi Peygamberimiz bu olayda atan taraflardan her ikisinin kar taraftaki hakllk payn reddeden ekli ile ihtilafa dmeyi,ayrla kaplmay yasaklyor. nk her iki sahabi de ayeti doru okumutur. Peygamberimiz bu ihtilaf yasaklarken daha nceki mmetlerin ihtilafa dtkleri iin helak olduklarn gereke olarak gstermitir. Nitekim daha sonralar am ve Irak halknn Kur'an'n baz ayetlerini farkl harflerle okuduklarn gren Huzeyfe b. Yemani, halife Osman'a yle demitir. "Bu mmetin imdadna yeti de, daha nceki mmetlerin balarna geldii gibi kitablar konusunda ayrla dmesinler."[77] Bu hadisten iki sonu kyor. Biri bu tip konularda ihtilafa dmenin haram olduu ve br de bizden nceki mmetlerin balarna gelenlerden ders alarak onlara benzemekten kanmamz gerektiidir. [78]

-------------------------------------------------------------------------------[1] Bu konuda Mslim Sahih'inde uzun bir hadis naklediyor. Hadis yle: "Allah (c.c.) yeryzne bakt. Ehl-i Kitab'n dnda Arap'a da Aceme -azap olmayan- de gazap etti... lh. Bkz. Mslim, KitabEI Cenne, Dnyada Cennetlikler Ve Cenennemliklerin Bilinmesini Belirleyen nitelikler, Bab (blm). Hadis No: 2865, c. 4, s.2197.) [2] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 7-14. [3] Sahabi'nin byklerinden olan Adiy bin Hatem'in asl ad, Adi bin Hatem bin Abdullah bin Sa'd elTaid'ir. Cahiliye dneminde iyilik ve co-mertliiyle nlyd. H. 10. ylnda mslman oldu. Cahiliye dneminde de mslman olduktan sonra da kabilesinin lideriydi. Riddet gn, -slam'dan dnmelerin olduu dnem- mslman kald. Irak ve dier lkelerin fethinde bulundu. Daha sonra Kfe'de yaarmiH srdrd, Sffiyn olaynda Ali'nin (r.a.) yannda yer ald. H. 68'dc 121) yanda ld. Bkz. el-sabe, Fi Temyiz el-Sahabe, c. 2, sh. 468-469.) [4] Snen e3-Tirmizi, Kitab'u Tefsir el-Kur'an, Fatiha Suresinin Aklamas Bab, H. No: 2953, c. 5, s. 202, 203, 204. Tirmizi, hadisin "Hasen" ve "Garib" olduunu, Simak bin Harb'den bakasnn rivayet ettiini bilmediini sylyor. Hadisin baka tanklar ve ou ksaltlm dier br takm rivayet yollan da vardr. Bkz. Ahmed'in Msned'i, c. 4, s. 378.) [5] Selef imamlarndan olan Sfyan bin Uyeyne'nin asl ad, Sfyan bin Uyeyne bin Ebi mran'dr. Beni HilaPin dostudur. Knyesi, Ebu Muhammed'dir. 107 h'de Kfe'de dodu. Rivayet ettii hadislerin bir ou delil olabilecei kantlanm Sika (salam) bir ravidir. Mekke'de yaad

dnemde Hicaz'n Muhaddisi (hadisisi)ydi. mam afii hakknda, "Eer mam Malik ve sfyan olmasayd. Hicaz'da ilim yok olurdu." der. Mekke'de yaad ve orada vefat etti. (198. H) Bkz. elTabakat el-Kb-ra, bn Sa'd, c. 5, s. 497; ayrca. Zerkeli el-Alam, c. 3, s. 105) [6] Bu hadis, yaygn sahih hadis kitaplarnda (Buhari Mslim) S-nen'lerde (Sneni Ebu Dayud, Sneni Trmizi, Sneni Nesa-i, Sneni bn Mace) ve Msned'lerde (Ahmed bn Hanbel'in msnedi) nakledilmitir. Buhari, Mslim, hadisi bir takm yollardan rivayet ediyorlar. Neki, orada "Hazvel kuzzeti bil-kuzze" ibaresine rastlanlmad. Sahihayn'in (Buhari-Mslim) sz birliiyle rivayet ettikleri szckler Ebu Said el-Hudri'nin rivayetidir. O da "Le tetbe anne snene men kane kabiekm ibran bi ib-rin ve zira'an bi zira in..."-Yani, "Sizden ncekilerin geleneklerine kar kar adm adm uyacaksnz" kelimelerim ieren rivayettir. Bkz. sahih el-Buhar, Kitab el-'tisam, Peygamberin: "Sizden ncekilerin geleneklerine mutlaka uyacaksnz" hadisi bab, H. No: 7320; Feth'ul-Bari, c. 3, s. 200; Mslim, kitab el-lim, Yahudi ve Hristiyanla-rm Yollarna Uyma Bab. H. No: 2669, c. 4, s. 2054. Hadisi yukarda geen metniyle Ahmed bin Hanbel Msned'in de 4, s. 125'detahrietti. Ayni szcklerle bn el-Esir, Cami el-usul isimli eseri, c. 10, s. 34'de anlatm.) [7] Byk Sahabilerden olan Ebu Hureyre'nin asl ad, Abdurrahman bin Sahra el-Dusi'dir. Hicretin yedinci ylnda mslman oldu. ounlukla Rasulullah'la birlikte olduu ve onun hizmetinde bulunduu iin ok hadis rivayet etti. Ayrca Ashab- Suffa'dand. Rasulullah'a (s.a.v.) unutkanlndan yaknd. Rasulullah gmleini yaymasn emretti. O da yayd sonra toplad. Ebu Hureyre bu olaydan sonra hibir hadisi unutmadn syledi. Hz. mer (r.a.) onu Bahreyn'e gnderdi. Oradan dndkten sonra Medine'de yaad ve orada ld. (H. 59). Bkz. el-Bidaye ve'n-Nihaye, bn Kesir, c. 9, s. 103-114; Esed el-Gabe, c. 5, s. 315-316. [8] Sahih el-Buhari, Kitab el-1'tisam, "Sizden ncekilerin yollarna mutlaka uyacaksnz" Blm, H. No: 7319,Feth'ul-Bari, c.3, s. 300. [9] Bu hadis, nl hadis kitaplarnn hemen hepsinde naklediliyor. Biz burada sadece Sahihayn'm yani, Buhari ve Mslim'in rivayetlerine deinmekle yetineceiz. Buhari hadisi, Kitab el-Menakib, bab, 27, H. No: 3640'da tahri ediyor. Bkz. Feth'ul-Bari, c. 6, s. 632 H. No: 7311. Ayn hadis 7459 numara ile Muire bin u,'be'den rivayet ediyor. Muaviye'den de baka szcklerle tahri etmektir. Fethu'1-Bari, H. No: 3641. Mslim bu hadisi Kitab el-mare, Peygamber'in "mmetimden bir topluluk..." sz babnda naklediyor. Hadis numaralar, 1920, Sevban'dan, 1921. Muire'den, 1037, Muaviye'den. [10] Hadisi Tirmizi bn mer'den naklediyor. Rasulullah (s.a.v.) buyurdu: "Kukusuz Allah mmetimi -ya da Muhammed mmetini- sapklk zerine birletirmez. Allah'n eli toplulukla birliktedir. Kim topluluktan (cemaat) ayrlrsa atee yaklar." Bkz. Tirmizi, Kitap el-Fi-ten, Cemaatin Gereklilii bab, H. No: 2167, c. 4, s. 466. Tirmizi, hadis bu ynyle "gariptir" diyor. Hakim'in Mstedrek'inde hadisin baka ravileri de vardr. Bkz. c. 1, s. 115-116. bn Ebi Asm'n Snne'sinde hadis u numaralarla naklediliyor: 80, 82, 83, 84, 85, s. 39,41,42; Ayn hadisi Suyuti, Cami el-Sair isimli eserinde -Allah'n eli cemaat zerindedir. Kim cemaatten ayrlrsa atee yaklarfazlalyla anlatyor. Ve hadisin "Hasen" olduunu sylyor. el-Cami el-Sair, c. 1, s. 278, H. No: 1818; Hadis Msned'de baka ravi'den naklediliyor. Ebu Zer yle anlatyor; Peygamber'den: "Kukusuz Allah azze ve celle kesinlikle mmetimi hidayetten baka bir eyde toplamaz." Msned c. 5, s. 145. Snen el-Daremi, c. 1, s. 29. Giri ksmnda, Peygamber'e Verilen stnlkler Bab.

Burada: "Onlar sapklk zerine birlemezler" ibaresi kaydedilmi. [11] bn Mace hadisi, eserine giri ksmnda tahri ediyor. Bkz. Sneni bn Mace, Rasulullah'n Snnetine Uyma Bab, H. No: 8, c. 1, s. 5. Eb Unbe el-Havlani -Allah ondan raz olsun- anlatyor: Rasulul-lah'dan yle duydum: "Allah her zaman bu dinn topranda, kendisine itaatte kullanaca fidanlar diker (yetitirir)." Ahmed'in Msned'inde ayn raviden, buna benzer bir ekilde rivayet ediliyor. el-Msned, c. 4, s. 200. Hadisten sz eden imamlara rastlanmad. Ancak hadisin ravileri, hadisi reddedecek lde zayf deillerdir [12] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 14-23. [13] Byk imamlardandr. Asl ad, Abdurrahman b. Mehdi b. Hasan el-Anberi el-Lu'li el-Basri'dir. H. 135'de dodu. Selefin byk imamlarndan olduu gibi, gvenilir hads alimlerindendir de. Gayet takva bir kiilie sahipti. afii: "Dnyada bir benzerine rastlamadm" diyor onun iin. Doum yeri olan Basra'da ld. (H. 198) Bkz. el-Lbab fi Tehzib el-Ensab, bn Cerir, c. 3, s. 135-136; Ayrca Bkz. Tehzib el-Teh-zib, ibn Cerir, c. 6, s. 279-281. [14] Mutasavvife: Bunlar birtakm sufi tarikatlerine giren dervi ve mridlerdir. Gnmzdeki hiyerarik ekliyle tasavvuf, slama yabanc bir meloddur. Mslmanlar arasna sonradan sokuturulmu, Allah'n Kitabnda Rasulullah'm Snnetinde, Sahabi'nin, Tabii'nin, isiarmn zndeki Selefi Salihin'in yannda hibir asl olmayan bir anlaytr. Hurafelerle, amelde szde ve inanta birok sapmalarla dolu bir bidattir. Gnmzde birok islam lkelerinde(!) bu tr inanlara sahip bir ok sufi-lerin bulunduunu gryor, duyuyor ve okuyoruz. ar pazarda onlarn yazdklar bidatlarla, sapklklarla ve irklerle dolu birok nl kitaplarna tank oluyoruz. rnek olmas bakmndan burada bir takmn zikredelim. arani el-Tabakat el-Kbra, 'Nebbani' Cami-i Keramet el-Evliya. Nebhani, evahid el-Hakk. Tacani, Cevahir el-Ma'ani, Kaani, erh Fu-sus el-Hikem. Dr. Abdulhalim el-Mahmud, El Seyyid Ahmed elbedevi, Dr. Abdulhalim Mahmud, Ebu Medyen el-Gavs, Hayatuhu ve miracuhu ilallah, Salah Azzam, Aktab el-Tasavvuf el-Selase, Ebi Nasr el-Tusi, el-Lema'a, daha bir oklar. [15] ttibe Al-Firak (Ekollere) uyanlar: Bunlara eski adan rnek Mutezile, Cehmiye Harici ve iiler'dir. amzda ise milliyetilik (Irklk) Diriliilik, Sosyalizm gibi ideolojiler ve ada uydurma dinlerden olan Bahailik, Kadiyanilik gibi dinler mezhepler ve hareketler. [16] Tasavvuufular, eyhlerini ve tarikat byklerini Allah'tan bakasna yaklatnlamayacak niteliklerle niteler ve yceltirler. Melekut'e (melekler evreni) tasarruf eden olular idare eden ve gayb bilen "Gavslar" diye ad vermekle irke dyorlar. Abdal, Aktab, Evtad diye adlandrmak da bu kabildendir. Onlarla ilgili kitaplar, bu tr unvanlarla doludur. an yce olan Allah onlarn btn bu sylediklerinden byktr. Bu balamdaki rnekler in baknz: Cami-i Keramet el-Evliya. c. 1, s. 69-79; aynca bu kitabn.ya-zannm(bnTeymiye)Mecmuel-Fetava,c. II,s. 333-345'e bakabilirsiniz. [17] Tirmizi, Kitab, Tefsii el-Kur'an, Tevbe suresinin aklanmas blm. H. No: 3095, c. 5, s. 278, Trmizi, "B:i hadis gariptir" diyor. Ayrca bkz. Tefsir bn Cerir El Taberi, Cz. 10, s. 80-81. [18] el-Mftakira Bunlar kendilerini bilgisizce ibadete veren, kendilerine reva grdkleri muhtalklan aktan grnen Sufi ve dervi geinen kimselerdir.okluk uzlete (insanlardan ve dnya ilerinden el etek ekerek ssz bir keye ekilen) ekilirler ya da amasz rindane (esrik) gezilere

karlar. eri ilmi noksan kabul ederler ve sahibine bir yarar salamayan grnrde bir bilgi (zahiri ilim) olarak grrler. ou akl kt kimselerdir. Avamdan bilgisiz bazlarnn itikatlarna benzer insanlar vardr. Bunlara halk arasnda meczup ya da dervi diye ad verilir. Allah'n srrn kendilerine verdiine inanrlar ve kendilerini ehliillah (Allah ehli) sayarlar. Buna benzer daha bir ok batl inanlar vardr. Allah'tan kurtulu ve afiyet isteriz. Geni bilgi iin baknz: Mellifin Mecmu elFetava, c. 11. [19] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 23-26. [20] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 26-27. [21] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 27-32. [22] Burada Selefin nl tefsircileri Mcahit, Ata, el-Dehhak, Re-bii Bin Enes, ve Katade el-Seyyidi kasdedilmektedir. [23] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 32-37. [24] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 37-40. [25] Tefsir ilminin nc alimlerinden olan Mcahid'in asl ad, Mcahit bin Cabirel-Mahzumi, elMekki'dir. Knyesi, Ebu el-Haccac'dr. Tabin'in nc kuamdandr. Tefsir ilminde byk olduu gibi fkh-da da bykt. H. 103 'de 83 yandayken vefat etli. Ktb-i Sitte-alti hadis kitabmellifleri, dier hadisiler kendisinden hadis tahri etmilerdir. Bkz. Takrib el-Tehzib, c. 2, s. 229; Tabakat el-Kbra, bn Sa'd, c.5, s. 466 467. [26] Tefsirciler, Mcahid'in "Ellerini tutarlar" ayetini "hak yoluna ver-mekien ahkoyarlar" diye yorumladn anlatyorlar. Bkz. Tefsir el-Ta-beri, c. 10, s. 120. Mellifin yukarda zikrettii szckler bn Kesir tefsirinden alnmtr. Bkz. Tefsir-i bn Kesir, c. 2, s. 368. [27] Bkz. Tefsir el-Taberi, c. 10, s. 121. [28] Byk Sahabi'dir. Asl ad, Abdullah bn Mesud, bin Gafil, bin. Habp el-Hezeli'dir. Knyesi, Ebu Ab'difrahman'dr. Beni Zhre kabilesiyle antlama yapan Sahabiydi. Mekke'de Said bin Zeyd ve ei Fa-tma binti el-Hattab mslman olduu srada ilk mslman olanlardandr. lk mslman olan altnc kii olduu da syleniyor. Kur'an- Mekke'de ilk defa ak okuyan ve bundan dolay ikence edilenlerin ilkidir. Cenab- Rasule hizmet etti. ki hicrette de -Habeistan ve Medine hicreti- bulundu. ki kbleye -Mescid-i Aksa ve Mescid-i haram- ynelip namaz klanlar arasndadr. Bedir, Uhud, dier sava ve seferlerde hazr bulundu. Kur'an' ve tefsirini en iyi bilen sahabilerdendir. Onun bu zelligine bizzat Rasuiullah da tanktr. mer bin Hattab -Allah ondan raz olsun- islam insanlara retmesi iin kendisim Kufe'ye gnderdi. Osman'n Halifelii dneminde tekrar Medine'ye dnd ve orada vefat etti. (H. 38) Bkz. Esed el-Gabe, c. 3, s.256-260; el-sabe, c. 2, s.368-"370. [29] Asl ad, Mu'az bin. Cebel bin Amr bin Evs, el-Ensari el-Haz-reci olan Muaz bin Cebel de Sahabi'nin ululanndandr. Knyesi Ebu Ab-durrahman'dr. Akabe bi'at srasnda biat eden 70 Ensar'dan biridir. Hemen btn sava ve seferlerde Peygamber'le birlikte bulundu. Kur'an' en iyi bilen Sahabiler arndadr. Onun bu zelliine ve mmetin "Helal ve Haram" en iyi bildiine Rasuiullah tanklk ediyor. Sahabi arasnda Fetva verebilme liyakatna sahip olduu iin Peygamber (s.a.v.) onu Yemen'e yarg ve mrid tayin etti. Ebu Bekir'in hilafeti srasnda Medine'ye dnd. am'da Ebu Ubeyde ile birlikte dmana kar arpt. Veba hastalna yakaland srada Ebu Ubeyde, Onu Habeistan'a halife atad. H. 18'de, 33 yanda iken rdn'n cra bir bucanda yaama veda etti. (Allah ondan raz olsun) Geni bilgi iin bkz. Esed el-Gabe, c.4, s.301 biyografyi No: 3620.

[30] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 40-44. [31] Byk imamlardandr. Asl ad, Abdurrezzak bin Hiimam bin Nafi el-Humeyri, el-San'ani'dr. Knyesi, Ebu Bekir'dir. H. 126'da dodu. Tefsir, hadis ve fkh ilimlerinde gvenilir (sika) hafz imamlardandr. nl eserleri vardr. Birka, el-Musannef Fi el-Hadis, Tefsir el-Kur'an, Kitap elSnne Fi el-Fkh ve Kitab el-Megazi. H. 210'da ld. Bkz. Taba-kat el-Hanabile, c. 1, s. 209, biyografi No: 280; Zirikli el-A'lam, c. 3 s. 3531. [32] Asl ad, Ma'mer bin Raid bin Ebu mer el-Ezdi'dir. Fkh'da ve hadis ezberleyiciliinde gvenilir, kaynak imamlardandr. Basra'da dodu. (H.95) Yemen'de yaad ve orada tannd (nl oldu). lmne kadar burada ikamet etti. H. 153'de vefat etti. Bkz. el-Bidaye ve'n-Niha-ye, c. 9, s. 266-267; Takrib el-Tehzib, c. 2, s. 266, Biyografi No: 1284. [33] Asl ismi Hasan bin Yesar el-Basri'dir. Knyesi, Ebi Said'dir. Tabf in'in byklerinden olan bu nl imam, H. 21 'de Medine'de dodu. Basra'da yaad, tefsirde fkhda ve hadiste zamannn ve mmetin nemli alimiydi. Hz. Ali'nin korumasnda byd. Egemenliinde bulunanlara Allah'n emrettiiyie emretti, yasakladyla yasaklad. Bylelikle byk saygnlk kazand. H. 100'de vefat etti, Bkz. bn Hallikan Ve-fayet el-Ayan, c. 2, s.69-73, biyografi No: 156; Tehzib el-Tehzib, c. 2, s. 263-270. biyografi No: 488. [34] Bkz. Tefsir bn Kesir.-c. 2, s. 368; Tefsir bn Cerir, c. 10, s. 123. [35] Bkz. Tefsir bn Kesir, c.2, s. 368. [36] Sahabilerin ulularndan ve mmetin yksek alimlerinden olan bu sahabinin asl ad, Abdullah bn Abbas, bin Abdulmuttalib, el-Hami, el-Kurai'dir. Rasulullah'n amca oludur. Tefsirde Kur'an'n tercman ve raslmanlarn nderidir. Rasul (s.a.v.) Dinde anlayl (Fakih), Kur'an'n te'vilini ona retmesi iin Allah'a dua etti. Tefsirde, lgat ilminde, Megazi -tarih ilminde, Arap iirineki geni bilgisinden dolay kendisine Derya, okyanus anlamna gelen "el-Bahr" diye isim veriliyordu. Rait Halifelerin zamannda halifelerin, ilerini enine boyuna istiare ettikleri nc bir zatt. Hz. Osman'n hilafeti zamannda onun emriyle Hicaz'a vali atanmt. Haricilerle sava srasnda. Ali ile birlikte oldu. Onlarla tartm ve salam deliller getirmiti. Bir sre de Basra'ya emir tayin edildi. Daha sonra Taife yerleti ve (H.68 'de) lmne kadar burada yaamn srrd. Doumu Hicret'ten yl ncedir. Geni bilgi iin baknz bn Kesir el-Bidaye ve'n-Nihaye, c. 8, s. 295-306; bn Sa'd Ta-bakat el-Kbra, c. 2, s. 635-372. [37] Bkz. Firuz Abadi, el-Mikbas Fi Tefsir bn Abbas, s. 124. [38] Bu gr mam el-Sada'ya aittir. Bkz. evkani, Feth el-Kadir, c. 2, s. 380. [39] rnein, badetlerde gereksiz.artrmlar, Kabirlerin yannda dua eimek ve zerlerine "iiirbe"ler yapmak, mescidin dnda kalan (M. Haram, M. Aksa ve M. Nebi) mescitleri grmek iin yolculua kmak, Ylba, baz nemeli gnlerin yldnmlerini ulusal bayramlar ve bunlara bezer uydurma gn ve gecelerde karlkl yoklamalarda (ziyaret) bulunmak. Bunlarn hepsi, batla bulam eylemlerdir. [40] Byk gnahlar diye adlandrlan bu eylemleri de yle sralayabiliriz. Faiz yemek, Alkoll iki ve uyuturucu kullanmak, zina etmek, batl yollardan (kumar, ans oyunlar vs.) insanlarn maln yemek, hrszlk etmek, Anne-baba haklarn inemek, yalan yere tanklkta bulunmak. Bunlar ve benzerleri, yukarda mellifin de iaret ettii gibi dnya-hk payla oyalanmaktr.

[41] Drt byk islam mezhebinden biri olan Hanbelt mezhebinin kurucusu olan Ahmed bn Hanbel bk. Hilal bin Hilal el-eybani, Badat'da dodu. (H.164) Kk yata ilim renmeye balad. Badat dndaki lkelere gitti ve oralarn nl ilim adamlarndan okudu. Bu yllarda bile hafzasnn gll ile nlyd. Snnet'e ball, "Hakk' kantlamadaki gc, takvas ve dzgn kiilii sayesinde FknYda, hadis'de byk imamlardan oldu. Kur'an'n mahluk (sonradan yaratlm) olduu savnda bulunan bid'atlara kara verdii savamyla n btn islam dnyasna yayld. [42] bn Kayyum el-Cevzi, bu gr, Ebi Umeyr sa bin Muhammed bin el-Nehhas, el-Rami, elFilistini'nin Menakib el-mam Ahmed isimli eserinin 173. sayfasndan naklediyor. Bunun gibi ayn ifadeyi bn Kesir, el-Bidaye ve el-Nihaye isimli eserinde kaydetmi. Bkz. a.g.e., c. 10 s. 336. Ravinin knyesi Ebu mer'dir. Onun bu kar duruu, okluk mslmanlar zerinde etkili olmaya balayan Mu'tezile ve dier snnet d ekollerin (mezhepler, frkalar) etkinliklerini geriletti. Allahu Tea'la bu alma bereketiyle snnet taraftarlarn (Ehl-i Snnet) gnmze kadar bozuntuya uramadan getirdi. Kur'an, snnet, kelam ve dier islam ilimleri alannda bir ok yazlm eserleri vardr. En nl eseri "el-Msned" dir. H. 241 'de ld. Allah ona rahmet etsin. Bkz. bn kesir, el-Bidaye ve el-Cevzi ve el-Nihaye, c. 10, s. 325-343. [43] stad bu hadisle, Fetva, c. 20, s. 58, s. 44'de iaret ediyor. Ne ki, hadisin senetleri (ravi zincirini) zikretmiyor. [44] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 44-46. [45] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 47-48. [46] Sahiheyn'de (Buhari-Mslim) Snenler'de ve Msnedler'de bu hadisi nakleden ahitler (raviler) vardr. stad bir ksmna, kitabnn banda deindi. Orada baz rivayet tariklerini anlatt. Hafz bn Kesir, -Szcklerdeki baz deiiklerle- hadise bu zel di-zimiyle, tefsirinde iaret ediyor. Sonra, "Buhari'de de hadisin ahitleri vardr" diyor. Bkz. Tefsir-i bn Kesir, c. 2 s. 368.. bn Cerir u senetle (an-latanlar zinciriyle) naklediyor hadisi: el-Msenna, ona da Ebu Salih dedi: Bana Ebu Aar, ona, Said bin Ebi Said el-Makberi, ona da Ebu Hureyre anlatt. Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdu... Sonra hadisi naklediyor. Bkz. Tefsir-i bn Cerir, c. 10, s. 121. [47] bn Cerir tefsirinde bu hadisi u senetle naklediyor: Bana el-Kasm anlatt ona, el-Hseyin, ona Haccac, ona bn Cerih, ona mer bin Hattab, ona krime, ona da bn Abbas anlatt, "Sizden ncekiler gibi..." kelimeleriyle balayan ayet konusunda yukarda anlatlan sz syledi. Ve bu szn ardndan mezkr hadisi nakletti. Bkz. Tefsir bn Cerir, c,10, s. 121-122. [48] Byk sahabilerdendir. Asl ad, Huzeyfe b. Hasl bin Cabir el-A'besi'dir. "el-Yemani" lakabhdr. Knyesi Ebu Hasl'dir. Mnafklar konusunda Rasuluah'n srdayd. Rasulullah onlarn isimlerini ona syler ve kimseye sylemeyip kendisine saklamasn isterdi. O da mr boyu Rasulullah'm bu srrm korudu. Uhud'da Rasu'ullah'la birlikte oldu. mer bin Hattab onu, Pers lkelerinden olan elMedain'e vali olarak atad. slendii bu grevini baanyla yerine getirdi. Bu srada Hemadan, Rey, Mah, Sindan' fethetti. Nihavend'lilerle de bar antlamas yapt. Dierleri Rasulullah'dan "hayr" -iyilikleri- sorarken o, iine dme olasl olan "er" sorard. Medain'de vefat etti. (h.36). -Allah ondan raz olsun- Bkz. Esed el-Gabe, c.l.s. 390-392; Zerkeli, el-A'lam, c.2, s. 171. [49] Bkz. Kenz el-Ummal, c.l, s. 367, H. No: 1615, Hadis Ebi ey-be'den rivayet edildii iin "in" harfi simge olarak kullanlm. [50] Amr bin Avf el-Ensari, ulu sahaberdendir. Beni Amir Bin Lui'le antlama yapan Uhud'da

Rasulullah'la birlikte bulunan sahabiler arasndadr. Tm yaamn Medine'de srdrd. Rasululah'dan tek bir hadis rivayet etli. Bu hadisi de ondan el-Mesrur bin Mahrime alm. Meiin yukarnda geil. Bkz. Hsed el-Oab^ c. 4, s. 124. [51] Asl ad, Abdullah bin el-Hadrami, Abdullah bin Ubade bin Ekber bin Rebi'a olan bu zat, sahabidendir. Harb Bin meyye ile antlama yapan delegelerdendir. el-Hadrami: el-Hadra-Mevt diye bilinen e-hire nisbeten verilen addr. Rasulullah (s.a.v.) Onu Bahreyn'e emir atad. Daha sonra Ebu Bekir, -Allah ondan raz olsun- onu, Kufe'ye emir ata-yncaya kadar Bahreyn emiri olarak grevini srdrd. Kufe'ye giderken yolda ld. Duas kabul olan, bir ok "Keramet"i grlen kimseydi. H. 14. ya da 21'de ld syleniyor. Yani, kesin bir tarih yok. Bkz. bn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye, c. 4 . s. 7. s, 120; Esed el-Gabe, c. 4, s.7. [52] Ebu Ubeyde Cennetle mjdelenen on kiiden biri ve Sahabi 'nin ululanndandr. Cenab- Rasul (s.a.v.) "Bu mmetin en emini" ismini verdi ona. lk mslman olanlardandr. Seferlerin ounda Peygamber'le (s.a.v.) bulundu. Uhud'da Rasulullah'm yzne saplann iki ok parasn da o kard. Asl ad, Amir bin Abdullah bin el-Cerrah bin Hilal bin Ehyeb, bin el-Fehri, el-Kurai'dir. Habeistan'a ve Medine'ye hicret etti, mer -Allah ondan raz olsun- am ordularnda Halit bin Velid'in yerine komutan tayin etti. Kahramanlkta tekti. H. 18'de vebadan vefat etti. Btn ocuklar kendisinden nce ld iin neslinden kendisinden sonraya kimse kalmad. Bkz. bn Sa'd Tabakat elKbra, c.3 s. 409-415; Esed el-abe, c. 3, s. 84-86; bn Kesir el-Bidaye ve'n-Nihaye c.7, s. 94. [53] Hadisi Bahari, Mslim, Trmizi, bn Mace, Ahraed Msned'in-de lahric ettiler-naklettiler.- Bkz. Feth'ul-Bari Kitab el-Cizye ve el-M-vede'a, Ehl-i Harb'le anlama ve cizye bab, c.6, s. 258. H. No: 31-58, Kitab el-Megazi Bab: 12- isimsiz- c.7, s. 319-320, H. No: 4015; Mslim, -Kitab el-Zhd ve Rekaik- H. No: 2961 c.4, s. 2273; Snen el-Tirmizi Kitab Sfat el-Kyame. bab: 28, c.4, H. No: 2461. Tirmizi "Bu hadis "hasen" ve" sahih" dir." diyor; Snen bn Mace, Kitab, el-Fiten-Maln Snav "Fitne" olmas bab, h. No: 39-97, s. 2, s. 1325; Miisned-i Ahmed c. 4, s. 137-327. [54] Byk sahabidir. Asl ad, Ukbe bin Amir bin Abbas bin Malik el-Ciiheni 'dir. nsanlarn Kur'an' en gzel okuyanyd. Gl bir atcyd (silah kullanan). 55 Hadis rivayet elti. H. 44'de Msr valiliinde bulundu ve orada vefat etti. (58 H.)Bkz. Esed el-Gabe, c. 3, s. 412; Zerke-li, el-Alam, c. 4, s. 240. [55] Hadisi Buhari, Mslim, Ahmed bin Hanbel ve Tirmizi rivayet ettiler. Bkz. Feth'ul-Bari, Kitab elCenaiz-ehid zerine namaz klma bab, H. No:1343, c. 3, s.209. Hadisin dier ksmlar Buhari'de u numaralarla yer almaktadr: 3596/4042/6426/6590; Mslim -Kitab el-Fedail-Peygamberimizin (s.a.v.) Havzn ve niteliklerini kantlama (isbat) bab, c. 4, s. 149; Snen el-Tirmizi, -Kitab Sfati el-Kyamebab, 28, H. No:2462, c. 4, s. 640; Tirmizi, Bu hadis "Hasen" ve "sahih" dir diyor. [56] Ukbe'nin rivayetindeki bu fazlal Mslim, yukarda geen hadisin numaras altnda, dier bir rivayet tarikiyle (zincir-yol) nakletmektedir. H. No: 2296, c. 4, s. 1796. ayn hadisi Buhar, u szcklerle kaydediyor. "Fe kanet ahim ma nazartin nazartha ila Rasulullah (s.a.v.)" yani, "Bu bakm Rasululkh'a son bakmd." Bkz. Feth'ul-Bari, Kitab el-Megazi, Uhud Sava bl im, c. 7, s. 348-349, h. No: 4042. [57] Sahabinin ululanndandr. Asl ad, Abdullah b. Amr b. El As, b. Vail el-Sehmi el-Kurai'dir. Babasndan nce mslman oldu. Peygam-ber'in izniyle "el-Sadka" adn vedii sayfayi, hadis yazard. Sahabi'nin alim ve abidlerindendi. Babasyla birlikte am'n fethinde bulundular. Kendisi islememesine karn babasnn emriyle, Sffin olayna kart. Daha sonralar bu olay anmsadnda kahrlanarak yle derdi: "Bana ne oldu ki ben, Sffin'de bulundum" Muaviye onu Kufe'ye vali atad. Msr'da ld. (H. 65), am'da ld de sylenir. Bkz. bn Kesir el-Bida-ye ve'n-Nihaye, c. 8, s. 263264; bn Sa'd, Tabakat el-Kbra, c. 4, s. 261-268.

[58] Byk Sahabi ve Cennetle mjdelenen on kiiden biridir. Asl ad Abdurrahman b. Avf b. Abdi Avf b. Abdi el-Hars b. Zhre el-Kura-'dir. Hz. mer'in belirledii alt ura yesinen birisidir. Kendisi Hilafet hakkndan vazgeerek Hz. Osman'n hilafetinde ona bi'at edinceye kadar ura bakanhm yriin. Sahabi'nin ifc mslman oJananndan-dr. Her iki hicretle de buludu. Btn savalarda Peygamber'in yannda yer ald. Sahabi'nin sayl zenginleri arasndadr. Allah yolunda ok verirdi. Onun hakknda mer, "Mslmanlarn efendilerinin efendisidir" dedi. Medine'de vefat etti. (H. 32). Bkz. el-sabe fi temyiz el-Saha-he, c. 2, s. 416-417, biyografi No: 5179. [59] Elimizdeki M islim nshasnda, "Az-ze ve Cel-le" ibaresi bulunmuyor. [60] Bkz. Mslim Kitab el-Zhd ve el-Rekaik, H. No: 2962, c.4, s. 2274, "Biriniz brnzn boynunu vurursunuz"un anlam: "Bir ki; mnz dier ksma amtr olma giriiminde bulnur"dur. Bkz. erh el-Nevevi Ab Mslim, c.8, s. 97. [61] Byk Sahabi'dir. Asl ad, Sa'd bn Malik b. Sa'lebe el-Ensa-ri el-Hazreci'dir. Peygamber'den (s.a.v.) ok hadis rivayet eden, Saha-bi'nin fkhlanndandir. Ya kk olmasna ramen Hendek Savanda bulunmu. Daha sonraki atmalara da katlmtr. Sahabi'nin bilgili ve sekinlerindendi. -Alah ondan raz olsun- H. 74'de vefat etti. Bkz. Esed el-abe, c.5, s. 211; bn Kesir, el-Bidaye ve'nNihaye, c. 9, s.3-4. [62] Buhari bu hadisi bir ok konuda nakletti. Bkz. el-Cihad Allah yolunda vermenin fazileti bab, H. No: 921, 1465, 6427. Mslim'de Sahi-hi'nde bir ok yollardan (tariklerden) tahri ediyor bu hadisi. Bkz. Kitab el-Zekat Dnya ssnn dourduu zararlardan korkma bab, H. No: 1052, c. 2, s. 727728-729. [63] Sahihi Mslim Kitab Er-Rikak Cennetliklerin ounun fakirler, Cehennemliklerin ounun kadnlar va kadnlarn fitneliklerini aklama bab, H. No:2742, c. 4, s. 2098. [64] Bilinen Sahabi'lerdendir. Asl ad, Muaviye b. Ebu Sfyan, Sahr b. Harb b. meyye el-Kurai, elEmevi'dir. Fetih ylnda (Mekke'nin fetih) mslman oldu. Rasulullah (s.a.v.) onu, vahiy katibi yapt. Huneyn, Yemame savalarna katld. RasuluIIah'dan bir ok hadis rivayet etti. Zeki, cmert ve yumuak huyluluuyla efendi bir kiilie sahipti. mer onu am'a vali olarak atad. Osman'n dneminde de ayn grevini baaryla srdrd. Cihad ehliydi. Bu grevi, Osman'n ldrlmesinden sonra, Ali b. Ebi Talib'in hilafeti srasnda maydana gelen nl Sffin ve Ce-mel Fitnesi olayna kadar devam etti. Ali'nin -Allah ondan raz olsun- bn Mlcem tarafndan ldrlmesinden (ehd edilmesinden) sonra, halife olarak mslmanlar ona bi'at ettiler. Hz. Hasan'la antlama yaptktan sonra, (H. 40) hilafeti zerinde btn grler birleti. (Btn mslmanlar-ca hilafeti onayland.) lmne kadar bu grevde bulundu. (H.60). Bkz. el-Bidaye ve'n-Nihaye, c. 8, s. 117-144.) [65] Sahihi Mslim, Kitab el-Libas ve el-Zine takma sa (peruka) kullanmann haram olmas bab, H. No: 2127, c. 3, s. 1679. [66] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 57-63. [67] Hadisi Ahmed b. Hanbel Miisned'inde, c. 4, s. 102'de; Ebu Da-vud Ksaca Kitab el-SnneSnnelin Aklamas bab, H. No: 4597, c.5, s. 5-6'da kaydediyor. bn Ebi Asm, -Kitab el-SnneKmanm Tutkular bab, H. No: 1-2, c. 1, s. 7-8. Dierlerinden farkl olarak hadisi, iki tarikten tahri ediyor. "Vallahi Ya Ma'eral Arab..." ibaresini zikretmiyor. Ayn hadisi Hakim, el-Mstedrek, c. 1, s. 128 'de naklediyor. [68] As) ad, Mslim b. el-Haccac b. Mslim el-Kueyr'i el-Nisabu-ri'dir. H. 204'de dodu. Bir

gre gre 206. sayl hadis hafizlarndan-dr. nl Sahih'i Mslm isimli eserin sahibidir. Bu eser, Buhari'den sonra sahihlik bakmndan Snnet kitaplarnn ikincisidir. Bu byk eserin dnda mellifin hadis ve dier ilimlerle ilgili daha bir ok eserleri vardr. -Allah ona rahmet etsin- Alim, Takva, Vera ehli olmak gibi bir ok stn nitelikleri kendisinde toplamt. 261 H'de vefat etti. Bkz. el-Bi-daye ve'n-Nihaye, c.l 1, s. 33-34; Ayrca Muhammed {Mehmet olabilir) Fuat Abdulbaki'nin yazd, el-Tercme- Mslim, c.5, s.591. [69] Asl ad, Amir b. Sa'd b. Ebi Vakkas el-Leysi olan bu zat hem Tabii'nin byklerinden hem de gvenilir en ok hadis rivayet edenlerdendir. Baz sahabilerden hadis dinledi. Ondan da Said b. Miseyyeb, Mii-cahid, el-Zhri E'as b. shak ve baka hadis ravileri dinledi. Medine'de ld. (H. 104) Bkz. Ibn Sa'd Tabakat el-Kbra, c.5, s. 167; el-Cerh Ve eI-Ta'dil,c.6,s.l67. [70] Sahihi Mslim, Kitab el-Ften ve el-Erat el-Sa'ah mmet'in bir ksmnn dierini yok edecei Bab, h. No: 2890, c.4, s. 2216. [71] Peygamberimizin (s.a.v.) dostu olan bu zatn asl ad, Sevban b. Chder'dir. Denildiine gre Chder Yemen'Iidir. Cahiliye dneminde esir satclarnn eline dt. Rasulullah onu satn ald ve azad etti (zgrlne kavuturdu). Bylelikle onu, milletin en hayrls durumuna getirdi. Peygamber'in yannda kald. Rasulullah'm yakn oldu. Yolculukta veya ikamet ettii yerde O'ndan bir daha ayrlmad. Rasulullah'dan sonra Msr'n fethine katld. Daha sona Humus'a gitti ve burada bir ev yapt. lnceye kadar orada oturdu. Msr'da ld de syleniyor. lm yl, H. 53 -Allah ondan raz olusun- Bkz. el-Bidaye ve'n-Nihaye, c. 5, 314. [72] Mslim, Kitab el-Ften Ve Erati el-Sa'ah mmetin Bir ksm Dierini ldrecei Bab, H. No: 2889 c. 4, s. 2215. [73] el-Brkani el-Hafz Ebu Bekir, Ahmed, b. Muhammed b. Ahmed Galib el-Biirkani'dir. H. 333'de dodu. lim elde etmek iin seyahatla-ra kt. Ktphane biriktirdi. Hadisi, fkh, Kur'an' ve grameri iyi bilen biriydi. Hadis konusunda gzel eserleri vardr. H. 425'de vefat etti. -Allah ona rahmet etinBkz. el-Bidaye, el-Nihaye, c.12, s. 36; el-Lbab Fi Tehzib el-Ensab, el, s. 140. [74] Mellifin burada anlatt fazlaljyla birlikte Sevban'm rivayet ettii bu hadisin tamamn Ebu Davud Sneni'nde, Kitab el-Fiten Ve el-Melahim, Fitneleri Ve Kantlarn (delillerini) Anlatma Bab, H. No: 4252, c.4, s. 450-451-452'de kaydediyor. Tirmizi, Kitab el-Fiten H. No:2202'de rivayet ediyor. Ayn hadisi isim vermedii bir bab altnda 2219'da; Yine ayn hadisi, c. 4, s. 490-499'da, Yalanclar ortaya kncaya kadar (sanrm yalanc peygamberler kasdediliyor) "Kyamet kop-mayacak" adn verdii babda kaydediyor. Her iki hadisin de "Hasen" ve "Sahih" olduunu sylyor. bn Mace ise -szel dizgede baz deiliklerle -Kitab el-Fiten, H. No: 3952, c. 2, s. 1304'de rivayet ediyor. [75] Tabiin'in byk ve erdemlilerinden olan bu zatn asl ad, Nezzal b. Sebure, el-Hilali, elAmiri'dir. Peygamber'i grd de sylenir. Hz. Ali, Abdullah bn Mesud ve dier sahabilerden hadis rivayet etmitir. a'bi, el-Dahhak gibi bir takm hadisiler de ondan hadis rivayet etmitir. Yahya b. Muin ve dier hadis tenkitileri, gvenilir olduunu sylyorlar. Bkz. Kitab el-Cerh ve el-Ta'dil, c. 7, s. 498, biyografi No: 2279; Esed el-abe, c. 5, s. 45. [76] Hadise Mslim'de rastlyamadm. Ancak Buhari ve Ahmed'in Msned'inde grdm. Bkz. Sahihi Buhari, Kitab el-Husumat, Kiiler (Yahudi ve Mslmanlar) Arasndaki Dmanl Anlatan Bab: Feth'ul-Bari, H.No: 2410, c. 5, s. 70, Buhari hadisi, birden ok konuda tahri ediyor. H. No: 34765062, Feth'ul-Bari; Msned'i Ahmed, c.l, s. 412-456. [77] Hadisi, Buhari rivayet ediyor. u szcklerle "Edrik Hazihi el mme, kable en yahtelifu el yahud ve el nesara" (Yahudi ve Hristiyanlarn elikilerine dmeden bu mmetin imdadna yeti). Bkz.

Buhari, kitab el-Fedail el-Kur'an, Kur'an'n Toplanmas (Bir araya getirilmesi) bab: H. No: 4987, Feth'ul-Bari, c. 9, s. II. [78] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 48-57.

KNC BLM... 1 HTLAFLARIN YZ.. 1 Kader le lgili Tartmalar. 9 Benzemekten Sakndrmann Yarar 11 Yahudi ve Hristiyanlara Ters Dmek. 18 Yasak Vakitler. 24 Oturan Bir kimseye Ayakta Durarak Hrmet etmek Yasaktr. 27 Mminler Her Durumda kardeini Desteklemelidir. 33 Yabanc Modalara zenmek. 44 Sade Yaamak Tavsiye Edilmitir. 46

KNC BLM HTLAFLARIN YZ Bilmek gerekir ki, bu mmet arasnda doan ve ihtiraslar krkleyen ou ihtilaflarn bu eitten olduunu grrsn. Baka bir deyimle bu ihtilaflar ounlukla taraflardan birini savunduu tezde tmyle veye ksmen hakl, buna karlk kar taraf redderken haksz olduu ihtilaflardr. Tpk yukarda anlattmz olayda Peygamberimiz'in hakemliine bavuran iki Kur'an okuyucusu gibi. Bu oayda okuyucularn her ikisi de kendi okuma tarznda hakl, fakat kar tarafn okuma tarznn yanl olduunu sylerken hakszdr. nk insan ounlukla bir eyiflspat edip benimserken deil de, bir eyi inkar edip yalanlama eklinde beliren reddetme tutumu srasnda cehaletin penesine der. Sebebine gelince insann ispat ettii eyi kavramas, reddetii eyi kavramasndan daha kolaydr. Byle olduu indir ki, bu mmetin Kur'an ayetlerini karlatrp aralarnda eliki aramas yasaklanmtr. nk eliki arama amac ile karlatrmann z karlatran ayetler arasnda bamszlk olduu farzedildii takdirde bu ayetlerden birine inanp brn reddetmektir. Sebebine gelince iki zt ey biraraya gelemez. Bunun bir rnei Mslim'in, sahabilerden Abdullah b. Rebah'a[1] dayanarak anlatt u olaydr. Bu olayn ilk kayna olan Abdullah b. Amr -Allah her ikisinden de raz olsun- unlar anlatyor:

Bir gn le sularnda Peygamberimiz'in yanna gitmitim. O srada Rasulullah, mescidde yoktu. Bu arada iki kiinin bir ayetin nasl okunmas gerektii konusunda tartmakta olduklarn iittim. Tam bu srada Rasulullah ka-geldi, fkeli olduu yznden okunuyordu. Bize dnerek: "Sizden nceki mmetler kitablar konusunda ihtilafa dtkleri iin helak oldular."[2] buyurdu. Grld gibi Rasulullah kzgnlnn sebebi olarak bizden nceki mmetlerin helak olmalarna yolaan kitab ha-knda ihtilafa dme tutumuna balyor. Bu da eski mmetlerin bu konudaki tutumundan belirlilikle ve dier alanlardaki tutumlarndan da genellikle uzak durmamz gerektiini gsterir. Cenab- Allah'n (c.c.) Kur'an'da akladna gre ihtilaf iki ksmdr. Birincisi'nde atan taraflarn her ikisi de knanmtr. Aadaki ayetler bu eit ihtilafa rnektirler: "Eer Rabb'in dileseydi, btn insanlar tek bir mmet yapard. Fakat insanlar srekli olarak ihtilafa dyorlar. Yalnz Rabbinin rahmet ederek ihtilaftan sakndrdklar mstesna..." (Hud: 11/118-119) Grld gibi, Cenab- Allah, bu ayette rahmet bulunanlarn ihtilaftan uzak kalan kimseler olduklarn belirtiyor. u ayetler de ayn anlamdadr: "nk Allah, kitab gerekle indirmitir: Kitab hakknda ihtilafa denler derin bir anlamazla sapmlardr." (Bakara: 2/176) "Kendilerine kitab verilenler,onlara ilim geldikten sonra srf aralarndaki kskinhktan dolay ihtilafa dtler." (Al-imran:3/19) "Sakn kendilerine ak deliller geldikten sonra ayrla saplanp ihtilafa denler gibi olmaynz." "Dinlerinde ayrla dp gurup gurup blnenlere Sen'in yapacan hibir ey yoktur." 6/159) (En'am:

te yandan Cenab- Allah (c.c.) hristiyanlar hakknda Kur'an'n iki yerinde yle buyuruyor: "Bu yzden Kyamet gnne kadar aralarna kin ve dmanlk saldk. Allah ilerde onlara ne yaptklarn bir bir haber verecektir." (Maide: 5/14) Yahudiler arasndaki ihtilaf Kur'an'm iki yerinde yle anlatyor; "Biz onlarn arasna Kyamet gnne kadar srecek kin ve dmanlk saldk. Ne zaman bir sava atei yak-salar Allah onu sndrr." (Maide: 5/64) "Fakat onlar dinleri konusunda eitli guruplara blnp paralandlar. Her gurup kendi inanc ile bbrlenir oldu." . (M'minun: 23/53) teyandan Peygamberimiz ileride mmetinin yetmi guruba ayrlacan bildirdikten sonra: "Bu guruplarn, biri dnda hepsinin cehennemlik olduunu ve bu tek gurubun "Cemaat" gurubu, baka bir rivayete gre de "Bu gurup, bu gn Ben'im ve sahabilerimin yolundan gidenler olduunu"[3]buyurmutur. Baka bir deyimle ihtilaf karan taraflarn ezici bir ounlukla helak olacaklarn, bunlarn iin-de sadece bir gurubun kurtulaca ve bu gurubun "ehli s-net vel cemaat gurubu olduunu aka haber vermitir.

htilafn bu eidinde taraflarn atma sebebi bazan kt niyettir. Bu durumda vicdanlar kin ve azgnlk duygulan, yeryznde kargaalk kararak mevki kapma ihtiras ve buna benzer irkin arzular egemen olur. O zaman insan karsna ald kimseye stn gelebilmek iin onun szn veya davrann knamaktan ya da onu kk drmekten zevk duyar. Tpk bunlar gibi kendisi ile ayn sorunu, ayn mezhebi, ayn beldeyi paylaanlarn veya dostlarnn grlerini destekler. nk bu yollardan kendisine yakn grd grlerin yaygnlap tutulmas ona eref ve mevki kazandrr. nsanlar arasnda bu tip tutumlar ne kadar yaygndr! htilafn bu eidi zulmdr, hak snrn amaktr. Kimi zaman da ihtilaf krkleyen sebep, ya taraflarn aralarndaki atma konusunun gerek mahiyetini bilememeleri veya tartan taraflardan birinin kar tarafn dayand delili kavrayamamalar, ya da taraflardan birinin kendi delil ve hkmnn hakllk payn bilememesidir. Demek ki, ana sebepleri cehalet ve zulmdr ki, bu iki ey btn ktlklerin kaynaklardr. Nitekim Cenab- Allah (cc): "Fakat bu emaneti insan yklendi. Hi phesiz, O ok zalim ve ok cahildir." buyuruyor. (Ahzab: 33/72) Fikir Ayrlklarnn eitleri Fikir ayarlklannn (ihtilaflarn) eitlerine gelince bunlar "benzerler arasndaki ayrlklar" ve "ztlar arasndaki ihtilaflar" olmak zere balca iki ksma ayrlrlar. Benzerler arasndaki ihtilaflar da bir ka eittir. Bu tip gr farklarnn kiminde sz konusu olan her iki gr veya davran doru olabilir. Mesela Yukarda anlattmz Kur'an okuyan iki sahab'nin okuyular arasndaki farkllklar gibi. Byle olduu iin Peygamberimiz bu iki sahabiye: "Her ikinizin de okuyuu dorudur" diyerek o konuda tartmamalarn emretmitir. Ezan, kamet, ftitah tekbiri, birinci ve ikinci teehhd (ettehiyyat'ye oturma), korkulu durumlarda namaz klma, bayram tekbirleri, cenaze tekbirleri ve bunlara benzer konularda grlen ve her ne kadar "Bazlar daha faziletlidir" deniyorsa da, aslnda hepsi de eriata uygun klar ieren farkllklar da bu kategoriye girer. unu hemen belirtelim ki, bu tip ihtilaflar yznden bu mmetin baz guruplar arasnda kan dkld olmutur. Kamet cmlelerini birer kere veya iker kere okumak ve benzeri tartma konulan gibi ki, bu tutum haramn ta kendisidir. Bu tip konularda ii o kadar ileri dereceye vardran kimselerin ounun ya kalblerinde bu tartma konularnn klarndan biri lehine ar hassasiyet tadklarn veya Peygamberimizin bu konudaki yukarda belgelendirdiimiz yasaklamasna ramen yasaklayc bir tavr takndklarn gryoruz. Yine bu kategoriye giren gr ayrlklarnn bazlarnda ifade tarzlarnn farkllna ramen kar karya gelen grlerin her ikisi de aslnda ayn anlamda olabilir. Nitekim insanlarn ou ele alnan konunun ya tarifinde ya da de-lillendirme biiminde ya is imlendirilme sinde ya tasnifinde veya baka bir zihni ileminde deiik kelimeler kullandklar grlr. Arkasndan da ya cahillikten veya zulmden, bu nemsiz ztl abartarak, taraflardan birini vmeye brn yermeye kalkr. Yine bu tip gr ve ayrlklarnn bazlarnda kar karya gelen klar farkl anlamldr ama aralarnda badamazlk ve eliki yoktur. Yani her ne kadar berikinin anlam ie-kininki ile ayn deilse de, hem beriki k hem de teki k dorudur. Bu, tatma larda sk sk rastlanan bir

durumdur. Bu tip gr ayrlklarnn dier kesiminde ise, her iki k eriata uygundur. Fakat adamn biri veya guruplardan biri beriki gr tutarken, teki de br gr tercih etmitir. Aslnda grlerin veya yollarn her iksi de dince gzeldir. Fakat bir sre sonra yine ya cehalet veya zulm yznden hibir yarar hibir bilgiye hatta hibir uurlu niyete dayanmakszn bu grlerden biri ya hor grlmeye veya stn tutulmaya kalklr. "Ztlar aras ihtilaflara" gelince bu durumda ya usul veya detay (teferruat) ile ilgili iki elikili, iki uzlamaz grle kar kariyayz demektir. Bu sylediimiz, "Doru.tektir" diyen ounluun yaklam uyarmcadir. Yoksa "Her mtehid, her ilmi aratrc doru sonuca varr" diyenlere gre bu eit gr ayrlklar da "ztlar aras ihtilaflar" doar, "Benzerler aras ayrlklar" kategorisine girer. Hi phesiz gr ayrlnn bu eidinde i daha ciddi ve taraflar aras gerginlik daha yksektir. nk ortada iki eliik gr vardr. Fakat byle atmalarda sk sk u durumla karlarz. Yanl ve eri kk savunan tarafta az da olsa bir hakllk pay veya u ya da bu oranda hakll gerektirecek ciddi bir delil vardr. Ama hakl taraf bu gerei iine sindiremeyerek kar tarafn grn kknden reddeder. O zaman da eri taraf tamamen eri ve doru taraf-da erilik, pay olan bir doru olur. Bu durum ehl-i snnet alimlerinin kaderle, Allah'n sfatlar ile sahabilerle ve bunlara benzer baz konularla ilgili ou grlerinde grlebilir. Bu konularda bidat enlinin durumu ise zaten bellidir. Yine bu duruma ou fkh alimleri arasnda, daha dorusu yakn dnemin ou fetvalar arsnda, rastlayabildiimiz gibi ayn durumu fkhlarla tasav-vufular arasnda ve tasavvufun eitli tarikatleri arsnda da grebiliyoruz. Allah'n kendilerine hidayet ve nur balad kimseler gerek Kur'an'da gerekse hadiste bu eit tutumlara getirilen yasaklamalarn tad ak yarar grmekte gecikmez. Geri salkl zihinler byle bir tutumu prensip olarak redderler ki, bu nur zerine nur olur. Fakat Allah'n nur vermedii kimselerde nurun krnts bile bulunmaz. "Benzerler aras ihtilaflar" da taraflarn her ikisi de phesiz hakldrlar. Fakat karsndakine edep, kurallarn aarak saldran taraf knanmtr. Kur'an- Kerim byle bir durumda her hangi bir taraftan saldn gelmedii takdirde her iki taraf da vmtr. Nitekim Cenab-i Allah (c,c.) yle buyuruyor: "Hurma aalarndan her hangi bir eyi kesmeniz, ya-hud aalar kkleri zerinde brakmanz hem Allah'n izni ile ve O'nun yoldan kanlar cezalandrmas iindir." (Har: 59/5) Bilindii gibi Beni Nadir olay srasnda sahabiler sava alanndaki hurma aalarn kesme konusunda anlamazla dmler, kimisi nne den aalan keserken, kimisi kesmemiti. te ayet bu olayla ilgilidir. Ayn gerei dile getiren baka bir ayet de yledir: "Davud ile Sleyman, iine davar giren ekin hakknda hkm verdikleri zaman onlarn bu hkmlerine biz ah i d idik. Biz o meselenin hkmn Sleyman'a bildirmitik. Ayrca her ikisine de hkm ve bilgi vermitik." (Enbiya: 21/78) Grld gibi ayette "anlay" ve "kavrama" yetenei Sleyman'n zellii olarak belirtmekle birlikte hem Davud ve hem de Sleyman -selam zerlerine olsun- bilgi ve hkm sahipleri olmakla vlmekfedirler.

Yine Beni Kurayza[4] Sava gn, Peygamberimiz'in (s.a.v.) verilmi bir karar dolayl biimde onaylanmas ayn gerekeye dayanr. Bu savata bir ara: "Beni Kurayza'nm yanna varncaya kadar hi kimse ikindiyi klmasn" diye seslenildii duyulmutu. Bunun zerine Peygamberimiz de "Hayr, yle olmaz" demeyerek: "kindi namazn vaktinde klan klsn. Vaktinde klmayanlar ise Beni Kurayza'nm yanna varnca namazlarn klarlar."[5] buyurmutur. Bu tutumun en kesin delili Peygamberimizin u buyruudur: "Hakim, bir olay aratrp doru hkme vard takdirde iki, aratrd halde doru hkme varamad takdirde bir sevap de eder."[6] Bu anlamda daha baka hadisler de vardr. Kur'an'da zikredilen bir ikinci ihtilaf eidinde ise ayn mesele ile ilgili olarak iki zmreden biri olan mminler vlm ve br zmre verilmitir. Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "te biz baz peygamberleri dierlerinden stn kldk. Allah onlardan kimisi ile konutu ve kimilerini de derecelerce yceltti. Meryem olu sa'ya da ak deliller verdik ve onu Ruh-ul Kuds ile destekledik. Allah dilesey-di onlardan sonra gelen milletler, kendilerine ak deliller geldikten sonra birbirlerini ldrmezlerdi. Fakat anlamazla dtler de onlardan kimi mmin ve kimi kafir oldu. Allah dileseydi, onlar biribirlerini ldrmezlerdi." (Bakara: 2/253) Ayetteki "Fakat anlamazla dtler de onlardan kimi mmin ve kimi kafir- oldu." ifadesi, bu zmrelerden biri olan mminleri vme ve br zmre olan kafirleri yerme anlam tar. Aadaki ayet de bu anlamdadr: "te bunlar Rabb'leri hakknda atan iki hasm taraftr. Bu taraflardan kafir olanlara ateten elbiseler biilmitir. Balarnn stnden de kaynar irinli sular dklecektir onlarn. Bununla barsaklar ve derileri ya-rlacaktr. Ayrca onlar iin demir topuzlar da vardr. Her ne zaman cehennemden ve onun zdrabndan kmak isterlerse, yine oraya dndrlrler. Ve onlara "Yanma azabm tadnz" denir." (Hacc: 22/19-23) Ebu Zerr'den -Allah ondan raz olsun- rivayet edildiine gre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu ayet hakknda yle buyurmutur: "Bu ayetin Bedir sava srasnda biribirleri ile vuruan iki taraf hakknda, yani Ali,[7] Hamza[8] ve Ubeyde b. Haris[9] ile Kurey tarafndan onlarn karlarna kan Utbe, eybe[10] ve Velid b. Utbe hakknda inmitir." Szn ksas, bu mmet arasnda ihtiraslarn krklenmesine yolaan ihtilaflarn ou, birinci kategoriye giren ayrlklardr. Bu ayrlklar ihtiraslar krklemek bir yana ii, kan dkmeye, mallar mubah saymaya, dmanlk ve derin kin duygularnn ekilmesine kadar gtrmlerdir. nk taraflardan biri kar tarafn haklln kabul edip, ona insaf gstermemekte tersine sahip olduu haklla bir ok yanllklar eklemektedir. Tabii ki, kar taraf da yle. Nitekim, Cenab- Allah (c.c.) u ayetle insann "ly amasn" ihtilafn kayna saymtr. "Oysa kendilerine kitab verilenler, onlara apak deliller geldikten sonra srf birbirlerine kar lsz tutumlar yznden o kitab hakknda ihtilafa dtler." nk "ly amak" bakalar karsnda hi bir snr tanmakszn hakszla girimek demektir. Bu mmete ibret olsun diye bu nokta Kur'an'm bir ok yerinde tekrarlanarak vurgulanmtr. Ebu

Hureyre -Allah ondan raz olsun-tarafndan rivayet edilen u hadiste de Peygamberimiz (s.a.v.) mesele ile ilgili bir baka incelii dile getiriyor: "Size sylemediim eyler hakknda beni rahat braknz. nk sizden ncekiler ok soru sorduklar ve Peygamberlerine ters dtkleri iin helak oldular. Ben size bir eyi yasaklaynca ondan kannz, buna karlk size bir ey emredince onu elinizden geldii oranda yerine getiriniz."[11] Grld gibi Peygamberimiz sahabilere emir vermedii eyleri kurcalamamalarn buyuruyor. Sebep olarak bu yzden daha nceki mmetlerin helak olduklarn belirtiyor. Yani daha nceki mmetler ok soru sorduklar ve peygamberlerin dediklerine kar ktklar iin helak olmulardi. Nitekim bilindii gibi Cenab- Allah bize Kur'an'da s-railoulularnn, cihad ve dier baz konularda Musa'nn emirlerini dinlemediklerini ve kendilerine kurban etmelerini emrettii srn nitelekleri hakknda ona bir ok sorular sorduklarm detayl bir ekilde anlatmaktadr. Burada u noktay belirtelim. Yukardaki hadiste sz edilen "Peygamberlere kar ihtilaf dan maksat, -geri dorusunu Allah bilir, ama- peygamberlere kar gelmek, onlarn dediklerini yapmamak demektir. Hani hkmdara kar gelindii zaman "Halk, hkmdara kar ihtilaf etti." denmesi bu isyan olaynn bu ekilde ifade edilmesi gibi. Fakat ayette sz edilen "ihtilaf ise "halkn arasnda beliren gr ayrlklar" anlamndadr. Geri bu ikisi birbirinden ayrlmaz, baka bir deyimle peygamberlere kar beliren ihtilaf, halk arasnda da ihtilafn domasna yol aar. Ayrca Kur'an hakkndaki ihtilaf, ya Kur'an'in sz ve kelimeleri ile ilgili lafz (szel) bir gr ayrl olur. Yukarda anlattmz farkl okuma ekilleri gibi. Ya da gr ayrl ayetlerin yorumu ile ilgili olur. Yorum farkllklarndan kaynaklanan ihtilaflar ile ilgli olarak Ahmed b. Han-bel'in "Msned" adl hadis kitabnn bir yerinde yle deniyor: "Amr b. uayb'n[12] babasna dayanarak anlattna gre dedtesi yle-diyor: '*Bir defasnda bir ka kii Peygamberimizin kaps yannda oturmu konuuyorlard. Aralarndan biri: "Allah yle demedi mi?" dedi. Bunun zerine bir bakas da: "Allah yle demedi mi?" diye karlk verdi. Bu tartmay iiten Rasulullah hemen dar frlad, yznde sanki nar taneleri amt, hiddetli bir ekilde tartmalar yle dedi: "Size byle yapmanz m emredildi? (veya size byle mi emir gnderildi?)" Yani Allah'n kitabnn baz ayetleri ile dier baz ayetlerini arptrasmz (ayetler arasnda eliki arayasmz) diye mi emredildiniz? Sizden nceki mmetler, ite bu gibi tutumlar yznden helak oldular. Bu tip tartmalarn size hibir faydas yoktur. Size emrettiklerime bakp onlar yerine getiriniz ve size yasakladklarma bakp onlardan vazgeiniz."[13] Yine ayn kaynakta Davud b. Ebu Hind'e dayanlarak belirtildiine gre "Peygamberimiz bir defasnda sahabilerin yanna ikageldi, onlar o srada kader konusunda tartyorlard" Bundan sonra yukardaki hadis olduu gibi naklediliyor. Yine ayn kaynakta yer aldna gre Amr b. uayb, babasna dayanarak dedesinin yle dediini naklediyor: "Bir defasmda ben ve kardeim karlnda bana kzl da-veler balarsa raz olmayacam bir topantya katlmtk. Bir ara bir gurup yal sahabinin Peygamberimizin kaps nnde oturduklarm grdk. Onlarn arasna girmek istemediimiz iin bir kenara ekilip oturduk. O srada sahabi-ler

Kur'an'n bir ayetini okuyarak yksek sesle zerinde tartmaya giritiler. Bunun zerine Rasulullah anszn kapya kt, yz kzarmt ve tartan sahabelerin zerine toprak saarak yyle buyurdu: "Ar olunuz, ey sanabilelim. Sizden nceki mmetler bu yzden helak oldular. Yani onlar Peygamberlerine ters dtkleri ve kendilerine gelen kitabn hkmleri arasnda eliki aradklar iin helak oldular. Kur'an, baz ayetleri ile dier baz ayetlerini rtmek, yalanlamak iin deil, btn ayetleri ile birbirini desteklemek zere inmitir. Kur'an'n bildiiniz ksmlarn uygulaynz ve bilmediiniz ksmlarn da bilenlere havale ediniz."[14] Yine ayn kaynan ve ayn rivayet zincirinin belirttiine gre "Peygamberimiz bir gn kapya kt, o srada baz sahabiler kader hakknda konuuyorlard. Bu durumu gren Rasulullah'n ehresinde kzgnlktan sanki nar taneleri amt. Tartan sahabilere yle buyurdu: "Niye Kur'an'm baz ksmlarn dier baz ksmlar ile kar karya getiriyorsunuz? Sizden nceki mmetler bu yzden helak oldu." Hadisin ravisi szlerini yle balyor: "Peygamberimizin katldm hibir toplants iin bu kadar hayfanmamtm. Bunun kadar hayflandm, yazklandm bir toplant olmamtr. nk ben o toplantda yoktum."[15] Grld gibi bu hadis Amr b. uayb'dan iitilerek bir ka kanal tarafndan rivayet edilmitir. teyandan bn-i Mace, "Snen" adl kaynak eserinde ayn hadisi Muavi-ye'ye dayanarak zikretmitir. te yandan Ahmed b. Hanbel (halife) Mtevekkil'e[16] yazd mektupta[17] bu hadise yer verdii gibi hilafet sarayndaki tartma srasnda karsndakilere: "Kur'an'n baz ayetlerini dier baz ayetlerine kar delil olarak kullanmamz yasaklanmtr" dedi. nk bu deerli imam, bu hadise uymamann, ona kar kmann yolaaca byk fesad iyi biliyordu. Yine bu hadisle ayn anlama gelen baka bir hadise de Tirmizi Ebu Hurejre'ye dayanarak yer vermitir. [18] Kader le lgili Tartmalar Bu konuda sylenecek sz oktur, fakat bizim imdiki maksadmz bu deildir. Bizim imdiki asl amacmz daha nceki mmetlere benzemenin bu mmet iin tad tehlikeyi vurgulamaktadr. nk yukardaki hadisin z Peygamberimizin belirttii gibi "nsanolunun helak oluunun temel sebebi kader hakknda tartmaktr." Sebebine gelince "Evren, aydnlk ve karanlk olmak zere iki zt gerekten meydana gelmitir" diyen Mecusilerin[19] mezhebi olsun, Evren'in "Kadim (varlnn balangc yok)" diyen Sabiilerin[20] (yldzlara tapanlarn) ve dier maddecilerin mezhepleri olsun, bu mmetin ve dier mmetlerin mecusileri-nin[21] nice mezhepleri olsun, eriatleri inkar eden bir ok akmlarn mezhepleri olsun, bunlarn hepsi temelde kader konusuna dayanr. Sebebine gelince bu akmlar, Allah'n eyleminin (fiilinin) sebebini, yani yaptklarnn nedenini tartma konusu yaptlar. Byle olunca Cenab- Allah' sradan varlklara benzetmenin gerei olarak, O'nun eylemlerini neden balayabilecekleri bir ey ortaya koymak istediler ve sapkln koyusuna dtler. nk ya Allah'n eyleminin srekli ekilde O'nun zne yapk olduunu, ya bu eylemlerin ki ayr yapcs (faili) olduunu, ya eylemin bir ksmn Allah'n ve dier ksmn yaratklarn ilediklerini ileri srmlerdir. teyandan Allah'n eylemi (fiii) ile emri arasnda kendilerince eliki grdklerinde de ya "O yaptn

zddm emretmez" veya "O emrettiin zddm takdir etmez" demilerdir. Bylece kimi kaderi onaylayp Allah'n emrini inkar ederken, kimi de, O'nun emrini onaylayp kaderi inkar etmitir. nk taraflarn her ikisi de zaman zaman bu ikisinin (kader ile emrin) badamasn imkansz saymlardr. Taraflarn her biri, kar tarafn onayladn inkar ederken yanlgya dmtr. Bu sk sk byle olur. nk bir eyin hkmlerinden, eklenti ve uzantlardan nce o eyin z, kendisi tartmaya konu olur. Bu byle olduu iin Peygamberimiz "Onun (Kur'an'n) bildiiniz ksmlarn uygulaynz ve bilmediiniz ksmlarn da bilenlere havale ediniz" buyurmutur. Bu hadisleri burada ele almaktaki maksadmz , Kur'an- Kerim'den okuduumuz Allah'n (c.c.) "Daha ncekiler gibi erilie daldnz" buyruuna paralel vurgulamalarn snnette ve hadiste varolduunu gstermektedir. te sahabiler-den Vakd- Leysi'nin[22] u anlattklar da bu kategoridendir: "Peygamberimizle birlikte Huneyn savama kmtk. O srada biz daha yeni mslman olmutuk. Bir ara mriklerin bir aacn evresinde halkalandklar ve silahlarn da bu aaca astklarn grdk. Buna "Zat- Envat" adn veriyorlard. Biz de bir aacn yanna varnca Peygamberimize: "Ya Rasulallah, biz de, onlar gibi, zat- Envat yapalm m?" deyince Rasulullah bize u cevab verdi: "Allahu ekber! Bu dediiniz onlarn geleneklerinden biridir. Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederek sylyorum ki, bu syledikleriniz, srailoullarnn Musa'ya: "Ey Musa, onlarn nasl ilahlar varsa bize de yle bir ilah yap" demelerine benzer." 7/138) Sizden ncekilerin gelenek ve adetlerine ilerde dnmeden dalacaksnz."[23] Bu arada daha nce sunduumuz bu konudaki iki hadisi tekrar hatrlayalm. Buhari ile Mslim'in Ebu Said-l Hudri'ye dayandrarak yer verdikleri ilk hadiste Peygamberimiz yle buyurmutu: "Sizden ncekilerin geleneklerine kesinlikle klkil-na uycaksnz. yle ki, onlar kertenkele deliine girse siz de (mutlaka bir hikmeti vardr) diyerek oraya gireceksiniz." Sahabelerin: "Ya Rasulallah, bizden ncekilerden kasdmz yahudiler ile hristiyanlar mdr?'* eklindeki sorusuna karlk Rasulullah: "Baka kimler olabilir?" diye cevap verdi. Buhari'de[24] yer alan ve Ebu Hureyre tarafndan rivayet edilen ikinci hadiste de Peygamberimiz yle buyurmutu: "mmetim dirsek dirsek, kar kar daha nceki dnemlerin yolunu benimseyecektir."[25] Sahabilerin: 'Tersleri ve Bizansllar m kastediyorsunuz eklindeki sorusuna Peygamberimiz: "Daha baka kimler var ki?" diye karlk vermitir. Btn bu hadislerde haber kayna olan Peygamberimiz, bu benzeme olaylarnn maydana geleceini nceden bildirmi ve byle yapacak olanlar knamtr. Tpk Kyamet gnnn eiinde meydan gelecek olan alamet nitelikli ktlkleri ve ilenecek olan byk haramlar nceden haber verii gibi. (Araf:

Bunlardan aka anlalyor ki, yahudilere, hristiyanlara, perslere ve bizanshlara benzemek gerek Allah'n ve gerekse Peygamberimizin knadklar bir tutumdur. Bizim buradaki amacamaz da bunu belirtmektir. [26] Benzemekten Sakndrmann Yarar "Kitab ile snnet bu benzemenin meydene geleceini nceden haber verdiklerine gre bunu yasaklamann ne faydas olabilir?" diyemeyiz. nk ayn kitab ve snnet Kyamet gnne kadar bu mmet arasnda Allah tarafndan Peygamberimize gnderilen gereklere bal bir kesimin her zaman varolacan ve yine bu mmetin hibir zaman sapklkta birlemeyeceini de haber veriyor. Byle olunca dier mmetlere benzemeyi yasaklamak hakka bal kesimin artmasn, kklemesini ve imannn kuvvetlenmesini salayc etki yapar. Dualarn kabul edicisi olan Allah'dan, bizleri de bu hakka bal kesimden eylemesini diliyoruz. Ayrca bu yasaklama ile hi kimsenin sz konusu benzerlikten vazgemeyecei farzedilse bile, verilen bu bilgiler sayesinde bu irkin tutumun ktl bilinmi ve buna inanlm olacaktr. Oysa Allah'n holanmad bir eyi bilme ve bu konuda inan sahibi olmak da yararl bir eydir. Her ne kadar bu bilginin gerektirdii gibi davranlmam olsa bile. Daha dorusu bilmek ve inanmak, bilgi ile birlikte olmayan ajnelden ve davrantan daha nemli ve daha faydaldr. nk insann iyilii tanyp, ktln kt olduunu kabul etmesi ne iyilii tanyan ve ne de ktln ktln bilen l kalbi bir kimse olmasmdan ok daha iyidir. Baksanza, Peygamberimiz (s.a.v.) Mslim'de yer alan u hadiste ne buyuruyor: "inizden kim her hangi br ktlk grrse onu eli ile deitirsin (bilfiil ortadan kaldrsn). Eer buna gc yetmezse onu dili ile deiirsin (ktln kt olduunu dile getirsin). Eer buna da gc yetmezse ktl kalbi ile deitirsin (ona kar nefret beslesin). Bu imann en zayf derecesidir."[27] Baka bir rivayete gre hadisin son ksm: "Bunun (ktle kar kalble nefret duymann) tesinde hardal tanesi kadar bile iman yoktur."[28] eklindedir. Kalbin ktle kar k, sz konusu davrann kt olduuna inanmas ve bu yzden o davrantan nefret etmesi demektir. Bu durum meydana gelince, kalbde iman var demektir. Buna karlk kalb, bu doruyu tanma ve ktle kma yeteneini kaybedince iman ortadan kalkm olur. Ayrca insan bir gnah srarla ilemeye devam ettii, onu sildirecek hibir iyilik yapmad halde bu gnah iin istifar edebilir ve yapt iin gnah olduunu bildii takdirde, onu daha az ileyebilir ve ilenmesi uruna daha az istekli olur. Btn bunlar bir yana biz insanlarn ktl brakmayacaklarn, hatta yaptklar ktln ktlk' olduunu kabul etmeyeceklerini kesinlikle bilsek bile, bu durum Peygamberimizin getirdii mesaj halka tebli etmemize, onlara gerekleri aklamamza engel deildir. Hatta bu durum Ahmed b. Hanbel'den gelen iki rivayetten birine ve bir ok bilginin grne gre tebli zorunluluunu, iyilii emredip ktl yasaklama gereini ortadan kaldrmaz.[29] Allah'a hamdolsun ki, Peygamberimizin haber verdiine gre: "Kyamet gnne kadar bu mmet arasnda hakk tutup destekleyen br kesim her zaman

bulunacaktr." Bu sylediklerimiz srf .ele aldmz bu yabanclara benzeme konusuna mahsus deildir. Tersine bu durum, Kur'an ve hadiste meydana gelecei nceden haber verilen her ktlk iin geerlidir. Kur'an'da yer alan kafirlere benzemeyi yasaklayc delillerden biri u ayettir: "Ey mminler, sakn Raina (bizi gzet) demeyiniz. Onun yerine unzurna (bize bak) deyiniz. Kafirleri ac bir azap bekemektedir." (Bakara: 2/104) Gerek Katade[30] ve gerekse baka baz tefsir bihginleri[31] bu ayeti aklarken "Yahudiler bu sz alay etmek maksad ile kullanyorlard. Bu yzden Cenab- Allah, mminlerin onlar tarafndan kullanlan bir sz kullanmalarn ho grmemitir."[32] diyor. Katade bu konudaki szlerini "Yahudiler Peygamberimize alay etmek maksad ile "Raina sama-ka" (iitmenle bizi gzet) derlerdi. Bu sz yahudi dilinde irkin bir kfr anlamna geliyordu" eklinde balyor. Ahmed b. Hanbel'in[33] naklettiine gre tefsir bilgini Atyye Avfi[34] bu ayeti aklarken yle diyor: "Bir gurup yahudi Peygamberimize gelerek "Raina sam'aka (iitmenle bizi gzet)" derlerdi. Zamanla bu deyimi mslmanlar da kullanmaya balaynca Cenab- Allah, onlarn yahudiler tarafndan sylenen bu sz kullanmalarn ho grmemiti."[35] Tefsir bilginlerinden Ata,[36] bu konuda "Bu sz, cahiliy-ye dneminde Ensar (Medineliler) arasnda kullanlan yresel bir deyimdi"[37] derken Ebu Aliye[38] ayn konuda "Arap mrikleri biribirlerine bir ey anlattklar zaman olay anlatan taraf arkadana "Rainisamak (itmenle beni gzet)" derdi. Bu yzden mslmanlarm bu deyimi kullanmalar yasakland"[39] diyor ve Dehhak[40] da bu aklamaya katlyor. Tefsircilerin bu aklamalar kesinlikle belirliyor ki, bu deyim mslmanlarm dilinde yahudi dilinde olduu gibi kfr anlamna gelmemesine ramen, yahudiier tarafndan kullanld iin mslmanlarm onu aza almalar yasaklanmtr. Sebebine gelince bu noktada yahudilere benzemek, kafirlere benzemenin bir unsuru ve onlarn amalarn gerekletirmelerinin bir arac saylmtr. imdi de u ayetleri okuyalm: "Dinlerinde ayrla dp gurup gurup blnenlerle Sen'in hibir iin yoktur, onlarn ii Allah'a kalmtr. lerde Allah onlara yaptklarn tek tek bindirecektir." (En'am: 6/159) Bilindii gibi "Dinlerinde ayrla dp gurup gurup blnenler kafirlerdir. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Sakn kendilerine ak deliller geldikten sonra ayrla saplanp ihtilafa denler gibi olmaynz." (Al-imran: 3/105) "Kitab ehli, ancak kendilerine ak delil geldikten sonra ayrla dtler." 98/4) (Beyyine:

"Biz Hristiyanz diyenlerden de sz almtk, ama onlar uyarldklar konuda paylarn almay unuttular. Bu yzden Kyamet gnne kadar onlarn arasna kin ve dmanlk saldk. Allah ilerde

onlara ne yaptklarn bir bir haber verecektir."

(Maide: 5/14)

Cenab- Allah (c.c.) yahudilerle ilgili olarak da yle buyuruyor: "Hi phesiz, Rabbinden sana indirilen gerekler onlarn ounun azgnln ve kfrn arttracaktr. Bu yzden biz onlarn arasna Kyamet gnne kadar srecek bir kin ve dmanlk saldk." (Maide: 5/64) Okuduumuz ayetlerin ilkinde Cenab- Allah, Peygamberine: "Onlarla Sen'in hibir iin, hibir ilgin yoktur." buyuruyor. Bu ifade Rasulullah'n kafirlerden her bakmdan ve her konuda ilgisini kesmesini, onlardan uzak olmasn gerektirir. nk her hangi bir zel konuda bakasna uyan kimse o konuda "Ondan" dr. Bilindii gibi insan "Ben falancadanm" veya "falanca bendendir" demek ister. nk iki tekil ahs ancak tr bakmndan birleebilirler. Tpk Cenab- Allah'n (c.c): "Onlar biribirlerindendir" eklindeki ayeti ve Rasulul-Iah'm Ali'ye (r.a.): "Sen Ben'densin. Ben de Sendenim"[41]demesi gibi. Buna karlk eer "biri" "Benim falanca ile hibir ilgim, hibir iim yok" derse bu sz "Benim onunla hibir ortak ynm yok, ben onun her eyinden uzak ve ilgisizim" demektir. imdi dnelim. Cenab- Allah, Peygamberi ile kafirler arasnda hibir ilginin, hibir ortak ynn bulunmadn aka belirttiine gre, gerekten Peygamber'e bal olanlarn, tpk Peygamberimiz gibi kafirlerden uzak ve onlarla ortak ynlerinin bulunmamas gerekir. Buna karlk kim kafirlerle uyum ve badama halinde olursa, bu uyum ve badama orannda Rasulullah'a ters dyor demektir. nk ortada dinleri ynnden biribirine taban tabana zt iki kii dnrsek bunlardan birine ne oranda benzersen brne o oranda ters dm olursun. imdi de ayetleri inceleyelim: "Gklerde ve yerde bulunan varlklarn tm Allah'a aittir. inizdeki duygular gizlesiniz de aa vur-sanz da Allah sizi bunlardan hesaba eker, sonra da di-ledeini af edip dilediini azaba arptrr, Allah her eye kadirdir. Peygamber, Rabbi'nden kendisine indirilen gereklere inand, mminler de yle. Hepsi Allah'a, Allah'n meleklerine, kitablanna ve peygamberlerine inandlar ve "O'nun peygamberlerinden hi birini dierinden ayrmayz. Duyduk ve uyduk. Rabbimiz, bizi balaman dileriz. Dnmz sanadr. Allah, hi kimseye gcnn dnda bir ey teklif etmez. Herkesin kazand iyilik kendi yararna, iledii ktlk de kendi zararnadrr. Rabbimiz, eer unutur veya yanlrsak bizi sorumlu tutma! Bize bizden ncekiler gibi ar yk ykleme. Rabb'imiz, bize gcmzn yetmeyecei ykleri ykleme! Bizi affet bizi bala, bize ac! Sen bizim mevlamz-sm (efendimiz, koruyucumuzsun), kafirler gruhuna kar bize yardm eyle." (Bakara: 2/284-286) Mslim'de yer aldna gre sahabilerden Ebu Hureyre -Allah ondan raz olsun- yle diyor: Yukardaki ayetlerin ilki inince sahabiler skntl bir ekilde Peygamberimizin yanma kotular. Yanndan ayrlmak zere hayvanlarnn srtna binecekleri srada: "Ya Rasulallah, bize yapabileceimiz kadar namaz, oru, cihad ve zekat ykle. Fakat sana inen bu ayetin gereini yerine getirmeye gcmz yetmez" dediler. Bunun zerine Peygamberimiz kendilerine u karl verdi:

"Yoksa sizden nceki ehl-i kitab gibi -Duyduk ve kar geldik- mi demek istiyor sunuz? Tersine sizler -Duyduk ve boyun edik. Rabbimiz Sen'den mafiret dileriz, dnmz sanadr- deyiniz." Sahabiler bu szleri tekrarlayp dillerini bunlara altrdktan ksa bir sre sonra Cenab- Allah (c.c.) "Peygamber, Rabbinden kendisine indirilen gereklere inand, mminler de yle. Hepsi Allah'a, Allah'n meleklerine, kitaplarna, peygamberlerine inandlar ve "O'nun peygamberlerinden hi birini dierinden ayrmayz. Duyduk ve uyduk. Rabb'imiz Sen'den mafiret dileriz, dnmz sanadr" anlamndaki ayetleri indirdi. Sahabiler bu ayetlerdeki buyrua uyunca, Cenab- Allah (c.c.) ilk ayetin hkmn neshederek (yrklkten kaldrarak) u ayeti indirdi: "Allah hi kimseye gcnn dnda bir ey teklif etmez. Herkesin kazand iyilik kendi yararna, iledii ktlk de kendi zararnadr." "Rabb'imiz, eer unutur ya da yanlrsak bizi sorumlu tutma, bize bizden ncekiler gibi ar yk ykleme! Rabb'imiz, bize gcmzn yetmeyecei ykleri ykleme, bizi affet, bizi bala. Sen bizim mevlamzsin! Kafirler gruhuna kar bize yardm eyle"[42] Grld gibi Peygamberimiz kendisi ile grmeye gelen sahabilere Allah'n emirlerini daha nceki ehl-i kitab gibi karlamaktan sakndararak, onlara "Duyduk ve uyduk" demelerini emrediyor. Bunun zerine de Allah sahabilerin bu tutumlarndan honut olarak daha nceki mmetlerin omuzlarna yklemi olduu ar ykleri ve ykmllkleri onlarn zerinden kaldryor. Nitekim Cenab- Allah, Peygamberimizin niteliklerini belirtirken: "zerlerinde daha nceden kalan ar ykleri ve tanmas zor sorumluluklar kaldrr" diye buyurarak O'nun, kitab ehlinin srtlarnda bulunan ar ykleri ve tanmas zor zorunluluklar mmetinin srtndan kaldrdn belirtiyor. (A'raf: 7/157) Az nce belirttiimiz gibi mminler bu yolda Allah'a dua edince peygamberimiz onlara dualarnn kabul edildiini haber vermitir. Bu durum her ne kadar farz klman ve haram edileni ortadan kaldrmak ise de Cenab- Allah, kendisine kar gelinmesini istemedii gibi izin verdii kolaylklarn kullanlmasn da sever.[43] Ayn ey peygamberimiz iin de geerlidir. Gerekten peygamberimiz bu tip ar ykler ve tamamz zor zorunluluklar bakmandan kitab ehlinebenzemeyi ho karlamad iin "slamda Ruhbanlk110 yoktur."[44] diyerek sahabilerini mr boyu bekar yaama zorunluluundan uzak durmaya arm, sahurda yemek yemeyi emrederek[45] geceleri ara vermeksizin oru tutmay yasaklam[46] ve keilerden bahsederken "onlar kitab ehlinin manastrlarda kalan artklardr" diyerek bizi onlara benzemekten alakoymutur. Bu konu gerekten ok genitir. imdi de u ayeti okuyalm: "Ey mminler, sakn yahudiler ile hristiyanlan dost edinmeyiniz. Onlar biribirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlar dost edinirse o artk onlardandr." (Maide: 5/51) Cenab- Allah (c.c.) baka bir ayette de yahudileri dost edinen mnaflar knayarak yle buyuruyor: "Allah'n gazabna uram bir kavmi dost edinenlere baksana! Onlar ne sizdendirler ve ne de onlardan. Onlar bile bile yalan yere yemin ederler. Allah onlar iin ar bir azab hazrlad. Onlar nekt bir i yapmlardr! Yeminlerini kalkan yapp insanlar Allah'n yolundan evirdiler. Bu yzden

onlar kk drc bir azab bekliyor. Onlarn ne mallar ne de evlatlar balarna gelecek olan Allah'n gazab savamaz. Onlar orada ebedi kalmak zere cehennemliktirler. Allah onlarn hepsini yeniden dirilttii gn dnyada sze yemin ettikleri gibi O'na da yemin edip mslman olduklarn syleyecekler ve yalan yere yemin etmenin kendilerine bir faydas olacan sanacaklardr. Haberiniz olsun ki, onlar gerekten yalancdrlar. eytan onlar penesi altna alarak kendilerine Allah' anmaya unutturmutur. Onlar eytann hizbidirler. Haberiniz olsun ki, eytann hizbi kaybedecektir. Alah'a ve O'nun Rasulne dman olanlar en alak kimseler arasndadrlar. Allah -Ben ve peygamberlerim kesinlikle galip geleceiz- diye yazd. Hi phesiz Allah gl ve stndr. Allah'a ve ahiret gnne inananlarn, babalar, oullar, kardeleri veya akrabalar bile olsa, Allah'a ve Rasulullah'a dman olanlarla dostluk kurduklarn gremezsin. Onlar o kimselerdir ki, Allah kalblerine iman yazm ve kendinden bir ruh ile desteklemitir. Allah onlar altlarndan rmaklar akan cennetlere ebedi olarak yerletirecektir. Allah onlardan raz, onlar da O'ndan razdrlar. te bunlar Allah'n hizbidirler. Haberiniz olsun ki, Allah'n hizbine mensup olanlar kurtulua erenlerin ta kendileridir." (Mcadele: 58/14-22) Cenab- Allah (cc.) Kur'an'in baka bir yerinde de yle buyuruyor: "Onlar ki, iman ettiler, g ettiler, Allah yolunda mallar ve canlar ile savatlar ve onlar ki yurtlarna genleri barndrp korudular. te bunlar bir birlerinin dostlar (velileri) drlar. man edip de g etmeyerek mrikler arasnda kalanlara gelince kendileri g edinceye kadar onlara kar hibir koruyuculuk (velilik) sorumluluunuz yoktur. Fakat eer din konusunda sizden yardm isterlerse onlara yardm etmeniz gerekir. Yalnz bu yardjm anlamal olduunuz bir guruba kar olmamaldr. Allah yaptklarnz grr. nkar edenler de birbirlerinin dostlardr.Eer bu prensibe uymayarak biribirlerinizi desteklemezseniz yeryznde byk bir fitne ve kargaalk meydana gelir. Onlar ki, iman ettiler, g ettiler, Allah yolunda savalar ve onlar ki, kentlerine g eden mminleri barndrdlar, onlara yardm ettiler. te gerek mminler onlardr, onlar iin ba ve keremli rzk vardr. Onlar ki, sonradan iman edip gederek sizinle birlikte savatlar. te onlar da sizdendirler." (Enfal: 8/72-75) Grd gibi Cenab-i Allah (c.c.) bu ayetlerde MeJc-ke'li (muhacir) ye Medine'li (ensar) mslmanlar arasnda ve bunlarla daha sonra Kyamet gnne kaiar'iman edip gederek Allah yolunda savaacaklar arasnda dostluk ilikisi kuruyor. Muhacir (gmen) aslnda Allah'n yasaklarndan kanan kimse demektir.[47] Cihad (Allah yolunda savamak) da Kyamet gnne kadar geerlidir.[48] Bu iki sfat her insanda ayr ayr bulunabilir. Gerekten ou yumuak huylu insanlar ktlklerden saknmaya yatkndrlar, fakat cihada eilimli deildirler. Buna karlk sert mizal ihsanlar da, cihada yatkn olurken ktlklerden uzak kalmaya eilimli deildirler. Oysa, Cenab- Allah, bu iki sfat kiiliklerinde birletirenler arasnda dostluk ilikisi kuruyor. Bu zellie sahip olanlar gerekten inanm Muhammed (s.a.v.) mmetidir. Kur'an'n baka bir yerinde u ayetlerle karlayoruz: "Sizin dostunuz ancak Allah, Allah'n R a sulu ile namazlarn klan, zekatlarn veren ve rka varan mminlerdir. Kim Allah', Allah'n Rasuln ve m'min-leri dost edinirse bilsin ki, galip gelecek olanlar yalnz Allah'n hizbinin mensuplar, Allah'n taraftarlaridilar. Ey mminler, sizden nce kitab verilmi olanlardan dininizi alay ve elence konusu yapanlarla kafirleri dost edinmeyiniz. Eer inanyorsanz sadece Allah'dan korkunuz." (Maide: 5/55-57) Bu ayetlerin Kur'an'da bir ok benzerleri vardr. Bu ayetlerde Cenab- Allah (c.c.) kendisinin hizbi, ordusu ve taraftarlar olarak niteledii mminler arasnda gerek anlaml bir dostluk kurulmasn

emrederken, bu kimselerin kafirleri sevemeyecekleri ve dost edinemey eklerin i haber vermektedir. Sevgi ve dostluk kalble ilgili duygular olmakla birlikte grn bakmndan kafilerden farkl ve baka olmak, mmin iin onlarla ilikileri koparp ztlamaya girimekten daha kolaydr. Buna karlk kafirlere grn bakmndan ortak olmak, eer u veya bu ekilde, uzaktan ve yakndan sevginin ve dostluun sebebi veya bahanesi deilse, bu tutum ilikileri koparmak ve ztlamaya girime durumunun yararna deildir, tam tersine u veya^bn ekilde iliki kurmaya srkleyici bir faktrdr. Tabii kurallar byle gerektirdii gibi, imdiye kadareneyler bunu gstermitir. Byle olduu iindir ki, ilk dnem mslmanlar bu ayetleri kamu grevlerinde kafirlerin altrlmamas gerektiinin delilleri saymlardr. Nitekim Alimed b. Hanbel'in rivayet ettiine gre Ebu Musa el-Eari[49] yle bir olay anlatyor: Bir defasnda mer'e: "Benim hristiyan bir sekreterim var, buna ne dersin?" diye sordum. Bana: "Allah cann almasn, niye byle yaptn? Cenab- Allah'n: "Ey mminler, sakn yahudiler ile hristiyanlar dost edinmeyiniz, onlar biribirlerini dostlardrlar" eklindeki ayetini duymadn m? Bir mslman sekreter tutsaydn ya" diye karlk verdi. Kendisine; "Ey Emirl m'minin, beni ilgilendiren onun yaz yaz-masdr, dini onu ilgilendirir" deyince de, bana "Allah onlar horlad iin ben onlar onurlandramam, Allah onlar aalad iin ben onlar ykseltemem, Allah onlar uzaklatrd iin ben onlar yaknma alamam" eklinde cevap verdi.[50]

Yahudi ve Hristiyanlara Ters Dmek Kur'an'n buyruu, Peygamberimizin snneti ve raid ha--Hfelerin uygulamalar byle olduu iin btn fkh alimleri, kafirlere ters dlmesi, onlara zenilmemesi gerektii hususunda gr birliine varmlardr. Mesela Ebu Hurey-re -Allah ondan raz olsun- tarafndan rivayet edilen bir hadise gre Peygamberimiz (s.a.v.): "Yahudiler ile hristiyanlar salarn boyamazlar siz onlarn yaptklarnn tersini yapnz."[51] buyurmutur. Yani Rasulullah dorudan onlara ters dlmesini kesinlikle emretmitir. Buradaki ifade dzenlemesinden aka anlalyor ki, salar boyama emrinin gerekesi yahudilere ve hristiyanlara ters dmektedir. nk: "Yahudiler ve hristiyanlar salarn boyamazlar, siz onlarn yaptklarnn tersini yapnz" ifadesi bu ters dme emrinin gerekesinin yahudi ve hristiyanlann sa boyamamalar olduunu gerektirir. Yani "salarnz boyaynz, nk onlar boyamazlar". "Boyama" emrinin gerekesi "Onlarn boyamamas olunca bu durum onlara ters dme amacnn boyanma emri zerinde etkisi olmasayd, boyanma emrinin hemen arkasndan "onlar" yani yahudilerle hristiyanlar anmann hibir .anlam olmazd. Fakat unu da belirtelim ki, bu hadis onlara ters dmenin eriatn amac olduunu ispatlyorsa da, bu durum onlara dlen davrann ayn zamanda yararl olmasna engel deildir. Burada iki nemli nokta vardr. Biri u ki, d grn bakmndan onlara ters dmekte, Allah'n mmin kullan hesabna dorudan

doruya fayda vardr. nk onlara ters dmek, onlardan ayr ve on-ara zt olmay, bu da cehennemliklerin davranlarndan uzak kalmay salar. Bu fayday kalbinde nur bulunanlar ksmen de olsa gorebilirlir. nk byleleri "Gazaba uramlar" ile"sapklarn" tutkunu olduklar manevi kalb hastalnn btn organik hastalklardan daha ar bir illet olduunun farkndadrlar. kinci noktaya gelince onlarn kimi adet ve gelenekleri ya zararl veya yetersiz olduklar iin yasaklanm ve yararllkla kemale ulalsn diye zdlan enrolunmutur. Sebebine gelince onlarn adet, gelenek ve grleri iinde bir tanesi bile yoktur ki, ya zararl ve yetersiz olmasn. nk onlarn yrrlkten kalkm olan gelenek, grenek ve davranlar zaten zararldr. Bunlarn iinde asllar yrrlkten kaldrlmam (neshedilmemi) olanlar ise, ya eksiltilmi veya fazlalatrlm durumdadr. Szn ksas onlarn gr, davran ve geleneklerinde kamil hibir ey bulunmas dnlemez, Byle olunca, her konuda onlara ters dmek bizim iin, yararl ve uygundur. Hatta dnya ilerindeki baz titizlikleri bile ya ahiretimizi veya onlarn zerinde titizlikle durduklarnn dnda kalan daha nemli dnya ilerimizde bize zararl olabilir. Demek ki, onlara ters olmay prensip edinmek bizim yararmizadr. Bu konuyu biraz irdelersek anlarz ki, kafirlik kalb hastalna benzer, hatta daha ar bir illettir. Kalb hasta olunca vcudunun hibir azas tam anlam ile salkl olmaz. Buna gre kalbi hasta olana hibir davran bakmndan ben-zememelisin. Eer organlardan her hangi birisindeki hastal farkedemiyorsan, kkteki bozukluun mutlaka dallarda da etkisini gstereceini bilmen yeterlidir. Bu gerein farkna varan kimse Allah'n bu konudaki emirlerinin baz hikmetlerini, baz inceliklerini anlayabilir. Buna karlk kalbinde hastalk olanlar srf kafirlere ters dmek iin gelen emirleri kuku ile karlar. Ya bunlar faydasn kavrayamad iin kukuya kaplr veya bu emirleri, yeryzndeki egemenliini pekitirmek isteyen krallarn ve hkmdarlarn buyruklarnn benzeri sanr. Oysa, nbvvet (peygamberlik) egemenlii, geri Allah'n "kimilerine verip kimilerinden geri ald" egemenliin doruk noktasdr, ama ayn zamanda Peygamberlerin gerek dnya ve gerekse ahiret ile ilgili direktiflerine uyan kullar iin yararlln da doruk noktasdr. Gerekten kafirlerin btn davran ve dncelerinde mutlaka sahiplerine yarar salamalarn engelleyen bir bozukluk vardr. Zaten onun herhangi bir davran tam anlam ile salkl bu yzden ahirette sevap elde etmeyi hake-derdi. Oysa, onlarn tm davran ve dnceleri ya bozuk veya yetersizdir. Bu byle olduu iin bize balad slam nimetinden dolay Allah'a hamdediyoruz. O ki, nimetlerin en by ve hayrlarn anasdr. Aka anlalm olmal ki, srf yahudi ve hristiyanlara ters dmek, eriat koyucunun genel anlamda amacdr. Bu yzdendir ki, Ahmed b. Hanbel ve baka baz imamlar sa boyama emri ters dme gerekesine balyorlar. Nitekim mam- Ahmed yle diyor: "Ebu Abdullah'dan iittiime gre insan iin en yerinde hareket ihtiyarlk grnts olan beyaz san rengini deitirip kitab ehline benzememektedir. nk Peygamberimiz: "htiyarl (ak salilk grntsn) deitiriniz. Kitab ehline benzemeyeniz"[52] buyurmutur. Ayn konuda shak b. brahim de "Ebu Abdulluh'n babama yle dediini iitmitim. Ey Ebu Ham,[53] mrnde bir kere bile olsa salarn boya, senin salarm boyayp yahudilere benzemekten uzak kalman isterim." demitir. Ahmed b. Hanbel'in delil gsterdii bu hadisi, Tirmizi Ebu Hureyre'den rivayet etmitir. te yandan ayn hadis Zbeyr'den rivayet edilerek Nesai'de de yer almtr.

Bu hadisin ifadesi, kitap ehline ters dme gereini, onlara benzemenin yasak olduunu daha kesin bir ekilde belirtmektedir. nk bizim hibir rolmz olmakszn meydana gelme bir grntde (ak sallkta) kitap ehline benzemek yasak olunca kendi irademezin rn olan davranlarda onlara benzemek haydi haydi yasak olacak, hatta benzerliin bu eidi birinci kategorinin tersine haram olacaktr. imdi de hem Buhari ve hem de Mslim'de yer alan ve bn-i mer'den -Allah ondan raz olsun- tarafndan rivayet edilen u hadisi okuyalm: "Mrikler gibi olmaynz, byklarnz ksaltp sakallarnz uzatnz."[54] Grld gibi bu hadiste mriklere ters dmeyi kayt-sz-artsz bir ekilde emrettikten sonra: "Byklarnz ksaltp sakallarnz uzatnz" buyuruyor. Yani her ne kadar ters dme tutumu belirli bir davrana balanyorsa da, mriklere ters dme fadesinin baa alnmas ve hibir kayda balanmamas srf kar olma tutumunun eriat koyucunun amac oluunu gsteriyor. nk ters dmeyi ne almak, genel ifadeyi belirlinin nne getirmek iindir. Tpk senin brine "misafirini arla; ona yemek ver, onunla konu" demen gibi. Bu sznden anlalacak ey, senin asl amcnn misafirin arlanmasnn olduudur. Bu amacn dile getirdikten sonra bu ikramn o andaki gerei olarak baz belirli davranlar (yemek verme, konuma) hatrlatyorsun. Yine ayn anlam ifade eden ve Mslim'in Ebu Hurey-re'ye dayanarak yer verdii bir hadise gre Peygamberimiz "Byklar ksaltp sakalnz uzatnz, ate perestler gibi olmaynz" bymtr. Burada da eriat koruyucunun ate perestlere (mecusilere) benzememeyi ama edindiini gryoruz. Bu ama varlan hkmn ya tek gerekesi, ya gerekelerinden biri veya gerekenin bir blmdr. Bu byle olduu iin ilk mslmanar (selef) gerek bu konuda ve gerekse baka konularda ateperestlere benzemenin yanlln anlaynca Peygamberimiz tarafndan'aka belirtilmeyen ateperest geleneklerinden de uzak durmular, onlardan holanmamlardr. Nitekim Muruz[55] diyor ki: "Bir defasnda Ahmed b. Hanbel'e enseyi tra etmek konusundaki grn sordum. Bana bir mecusi (ateperest) adetidir, kim bir kavme zenirse onlardandr."[56] diye karlk verdi. Bu arada ayn mam- Hanbel: "Kan aldrmadan nce enseyi tra etmenin mahzuru yoktur" demitir. Yine bu konuda Mu 'temir b. Sleyman[57] diyor ki: "Babam salarn kestirirken, ensesini tra ettirmezdi. Kendisine bunun nedeni sorulunca -Acemlere benzemek mekruhtur da ondan- diye cevap verirdi." Grld gibi mslmanlar sz konusu hareketin ho ol-mayan bazan kitab ehline benzemeye ve bazan da acemlere zenmeye balyorlard. Bilindii gibi her iki gereke de snnetle belirtilmitir. stelik Peygamberimiz, daha nce belirttiimiz gibi mslmanlarn hem berikilere ve hem de tekilere benzeyeceklerini nceden haber vermiti. imdi de sahabelerden eddad b. Evs'den[58] -Allah ondan raz olsun- rivayet edilen u hadisi okuyalm. Ebu Davud'un yer verdiine gre Rasulullah (s.a.v.) yle buyuruyor: "Yahudilere ters dnz, onlar pabular ve mestleri ile namaz klmazlar."[59][60] Grld gibi yahudilerin pabularm karmalar Ce-nab- Alah'n (c.c.) Musa'ya -selam zerine olsun-:

"Pabularn kar" eklindeki buyruuna dayand halde yine onlara ters dlmesi emredilmitir. (Tana: 12) te yandan Mslim'in Amr bn-i As'a dayandrarak yer verdii bir hadise gre Peyfamberimiz yle buyuruyor: "Bizim orcumuzla kitab ehlinin orucu arasndaki fark sahur yemeidir."[61] Bu hadiste sz konusu zmereleri ibadetlerinin biribir-lerinden ayr olmasnn eriat koruyucu tarafndan ama edinildiinini belirtiyor. Nitekim Ebu Davud'un, Ebu Hu-reyre'ye dayanarak yer verdii bir hadiste Peyfamberimiz bu amac daha gl bir ifade ile vurgulayarak yle buyuruyor: "Mslmanlar akam olur olmaz vakit geirmeksizin iftar ettikleri srece, bu din stnln koruyacaktr. nk yahudiler ve hnstiyanlar iftar etmeyi geciktirirler."[62] Bu hadisin belirttiine gre vakit gelince gecikmeksizin iftar etme sayesinde bu dinin kazanaca stnlk srf iftar zaman konusunda yahudi ve hristiyanlara ters dlmesinin sonucudur. in bir de u yan var. Bilindii gibi Peygamberimizin gnderilmesinin amac "Allah'n dinini, dier tm dinlerden stn klmaktr. "Yahudi ve hristiyanlara ters dmek bu dinin stnlk kurmasn saladna gre demek ki, yahudi ve hristiyanlara ters dmek Peygamberin geliinin en nemli amacdr. Bu arada bn-i Mace'nin Abbas'a dayanarak ve mam- Ahmed'in, Saib b. Yezid'e[63] dayanarak yer verdikleri u hadis bu konuyu daha ak bir ekilde dile getirmektedir: "mmetim yahudilere zenerek akam yldzlarn douuna ve sabah da hristiyanlara zenerek yldzlarn batna kadar ertelemedikleri srece hayrl yoldadrlar."[64] teyandan Ahmed b. Hanbel'in anlattna gre Bir b. Hasasiye'nin[65] ei Leyla[66] yle bir olay anlatyor: "Bir defasnda akam iftar etmeden iki gn arka arkaya oru tutmak istemitim. Eim Bir bunu yapmama engel olarak bana yle dedi: "Vaktiyle Peygamberimiz byle yapmama engel olarak bana: "Bylesini hristiyanlar yapyor. Sizler Allah'n emrettii gibi oru tutunuz ve Allah'n emrettii ekilde orucunuzu sona erdiriniz. Allah iin -orucu akama kadar tamamlaynz.- demektedir. Buna gre akam olunca orucunuzu bozunuz."[67] buyurmutur. (Bakara: 2/187) Grld gibi bu olayda akam iftar etmeden oru tutmann yasaklanmasna bu ekilde oru tutmann hristiyan orucu oluu gereke olarak gsteriliyor. Bu adet de Peygamberimizin baka bir hadiste buyurduu gibi onlarn kendi kafalarndan uydurduklar ruhbanlk anlaynn bir rnne benzemektedir. Bir de Mslim'de yer alan u olay gzden geirelim: Hammad[68] b. Sabit'in[69] sahabilerden Enes b. Malik'e dayanarak anlattna gre yahudiler bir kadn ayba olunca onunla ayn sofrada yemek yemezler, ev iinde onunla bi-rarada kalmazlard. Sahabiler aybah kadnlara kar nasl davranacaklarn Raslulullah'a sorunca Cenab- Allah u ayeti indirdi: "Sana hayz hakknda soru soruyorlar. De ki, "O bir pisliktir. Hayz dneminde kadnlardan uzak durunuz, temizlenmedike onlara yaklamaynz. Temizlendiklerinde onlarla Allah'n emrettii ekilde mnasebette bulununuz. Allah tevbe edenleri temizlenenleri sever" (Bakara: 2/222)

Bu ayetin inmesi Peygamberimiz bu konuda soru soranlara "Cinsi mnasebet dnda onlarla birlikte her eyi yapnz" buyurdu. Peygamberimiz bu szlerini iiten yahudiler fkeye kaplarak "Bu adam bizim kar kmadk hibir adetimizi barakmamak istiyor, her yaptmza kar kmakta kararldr" dediler. O srada sahabilerden Useyd b. Hudayr[70] ve Abbad b. Bir[71] (r.a.) Peygamberimize gelerek "Ya Rasulallah, yahudiler yle yle diyorlar. Acaba aybal kadnlarla hibir araya gelmesek olmaz m?" diye sorulur. Bu soru zerine Peygamberimiz'n yznn rengi deiti. Biz de O'nu soru soran o iki sahabiye kzdn sandk. Bunun zerine o iki kii kp gitti, yolda Rasulullah'a hediye gelen bir tas stle karilatlar. Peygamberimiz hemen onlar geri artarak kendilerine o stten ikram etti. Bunun zerine onlara kzmadn anladk."[72] Bu hadis, Cenab-i Allah'n Peygamberimize bir ok konuda yahudilere kar kmay emrettiini, hatta onun btn yahudi geleneklerine ters dmeyi ilke edindiini ve bu yzden yahudilerin O'nun hakknda: "Bu adam, hibir istisna tanmakszn bizim btn adetlerimize kar kmak istiyor" dediklerini belgelemektedir. Ayrca bu ters dme bazan hkmn aslnda ve bazan sadece eklinde, biiminde olur. Cenab- Allah'n aybal kadnlara pisliin kayna dnda yaklamay meru ve serbest brakmas gibi. Nitekim baz sahabiler bu konuda yahudilere ters dmeyi meru snrlarn dnda kalan baka alanlara tarmak isteyince Peygamberimiz'n yznn renginin deitiini gryoruz. Aslnda bu konu -temizlik konusu- yahudilerin kendilerine ar ykler ykledikleri, dar snrlamalar getirdikleri bir konudur. Buna karlk hristiyanlar Allah'n hibir iznine dayanmakszn bu snrlamalarn tmn ortadan kaldrdlar. Geri yahudilerin koymu olduklar snrlamalar ve kstlamalar da meru deildi. Buna gre bu konuda Allah'n emretmedii kstlamalar tanyp, onlardan kanmak yahudilere ve Allah'n kanlmasn emrettii yasaklar inemek de hristiyanlara yaklamak olur. Yollarn en dorusu Hz. Muhammed'in (s.a.v.) yoludur. [73]

Yasak Vakitler Mslim'in, Ebu Umame'ye[74] dayanarak bildirdiine gre sahabilerden Amr b. Abese[75] (r.a.) yle bir olay anlatyor: Ben cahiliye (slam ncesi) dneminde insanlarn sapk yolda olduklar, hibir geree dayanmadklar ve yanl yere putlara taptklar kanaatinde idim. Bir ara Mekke'de bir adamn ortaya ktn ve bu adamn baz haberler verdiini iittim. Hemen bineimin srtna atlayp, onun yanna vardm. Baktm k, o adam Allah'n Rasul idi. O srada gizli alyor ve kabilesinin ar basks altnda bulunuyordu. Mekke'li baz dostlarmn aracl ile O'nun yanma girdim. Aramzda u konuma geti: Ben: "Kimsin sen?" Rasulullah: "Ben bir peygamberim" Ben: "Peygamber nedir?" Rasulullah: "Beni Allah grevlendirip gnderdi" Ben: "Allah Sen'i hangi ilkelerle gnderdi?" Rasulullah: "Allah beni akrabalar gzetmek, putlar krmak ve Allah' bilip O'na hibir eyi ortak komamak ilkeleri ile gnderdi." Ben: "Bu ilkelerde senin yannda olanlar kimlerdir?" Rasulullah:

"Bir hr kii ile bir kle" -O srada yannda henz sadece Ebu Bekir ile Bilal vard-. Ben: "Ben de sana uyuyor, senin tarafna geiyorum." Rasululah u gnlerde bunu yapamazsn, buna gcn yetmez. nsanlarn bana kar takndklar tavr grmyor musun? Byle yapacana imdilik ailenin yanna dn. lerde Ben'im aktan aa ortaya ktm iitince o zaman yanma gel. Rasululah'in bu direktifi zerine ailemin yanma dndm. Bir sre sonra Rasululah Medine'ye gt, o srada ben henz ailemin yannda idim. Olup bitenler hakknda haber edinmeye alyor, bu konuda gidip gelenlere soru soruyordum. Bu srada kabilemize Medine'H bir adam geldi. Kendisine: "Medine'ye g eden u adamn durumu nasl oldu?" diye sordum. Bana: "Halk akn akn yanna kouyor. Kabilesi onu ldrmek istedi, ama yapamadlar" diye cevap verdi. Bunun zerine Medine'ye gidip, yanma vardm. Aramzda u konuma oldu: Ben: "Ya Rasululah, beni tandn m?" Rasululah: "Evet, sen Mekke'de beni grmeye gelen falancasn." Ben: "Ya Rasulallah, Allah'n sana bildirdii ve benim bilmediim konular hakknda bana bilgi ver, bana namaz hakknda bilgi ver." Rasululah: "Sabahleyin namaz kl. Arkasndan gne doup ykselinceye kadar namazdan uzak dur. nk gne doarken eytann iki boynuzu arasndan doar, o srada kafirler gnee secde ederler. Sonra yine namaz kl, o andan sonra klnacak namaz glgeler bir mzrak boyu oluncaya kadar makbul ve yerindedir. Sonra yine namaza ara ver. nk o srada Cehennemin atei tututurulur. Zeval vaktinin geiinden sonra yine namaz kl. nk o srada ikindiyi kihncaya kadar klnacak olan namaz makbul ve yerindedir. nk o srada gne eytann iki boynuzu arasnda batar ve bu esnada kafirler gnee secde ederler. (Hadis bu ekilde devam eder)."[76] Grld gibi Peygamber Efendimiz bu hadiste gne doar ve batarken namaz klmay yasaklyor ve bu yasan gerekesi olarak da gnein eytann boynuzlar arasndan doup battn ve bu srada bir ksm kafirlerin gnee secde ettiklerini belirtiyor. imdi dnelim. Herkes bilir ki, mmin hibir zaman Allah'dan bakasna secde etmeyi dnmez. stelik insanlarn ou ne gnein eytann boynuzlar arasndan doup battm ve ne de kafirlerin o sralarda gnee secde ettiini bilir. O halde Peygamber Efendemizin sz konusu vakitlerde namaz klmay yasaklamas kafirlere benzemenin btn yollarn kesinlikle kapatmak iindir. Gnmzde bu yasan baz faydalarn iyi anlyoruz. nk mslman grnen, fakat aslnda yldzlara tapan baz mrikler, (sabiiler) yldzlara sayg gstermekte, onlarn insanlarn ihtiyaarn karladklarn sanarak onlara secde etmekte, hatta onlar adna kurban kesmektedirler. Bu arada slama bal olduunu ileri sren baz kimseler yldzlara tapan ve Brahmanist mriklerin tapnma adetleri hakknda kitaplar yazmaktadrlar. Bunu akllar sra mevki elde etmek gibi baz dnyalk amalar uruna yapyorlar. Bu inan biimi, hkmdarlar Nemrutlar olan Kenanllarn[77] bycle dayal mezhepleri idi. Cenab- Allah, Hz. brahim'i (a.s.) dosdoru dinle ve Allah'dan baka ilah tanma ilkesi le ite bu mrikleri uyarmaya gnermiti. Gnmzde bile byle yapanlar olduuna gre eriat koyucunun -Yani Peygamberimizin- kaamak

yollarn tkamak iin sz konusu vakitlerde namaz klmay yasaklamasnn hikmeti meydana kyor. Bu yasak bize hatrlatyor ki, mriklerin bile bile yaptklar kfr ve isyan nitelii tayan btn tapnmalar ve onlarn btn sapk adetleri biim ve grnt olarak bile mminlere yasaktr, her ne kadar mminler bu tapnma ve adetlere ekil olarak zenirken onlarn niyetlerini tamasalar bile, kaamak yollarn tkamak ve benzeme ihtimalini kkl biimde ortadan kaldrmak iin bu byledir. Peygamber Efendimizin bir aacn veya bir direin arkasnda namaz klarken o aac veya direi ya sana veya soluna alarak asla tam karsna almamas da bu gerekeye dayanr.[78] Tpk bunun gibi O, genel olarak Allah'dan baka taplan her eye kar namaz klmay, namaz klanan o eye tapnma niyeti olmamasna ramen yasaklamt. Yine bu yzdendir ki, Rasulullah insana kar secde etmeyi de yasaklamt. Her ne kedar secde edenin nndeki adama secde etmek gibi bir maksad yoksa da, Allah'dan bakasna secde edenlere grnte bile benzememek iin bu yasak konmutur. Baksana, eriat, namazda dnlecek yn ve namaz klnacak vakitler konusunda bakalarna benzeme ihtimalini nasl kestirip atmtr. Nasl mriklerin kblesine dnerek namaz klmak yoksa, onlarn karlarnda kldklar nesnelere ynelerek namaz klmak da yasaktr. Hatta bu ikincisi daha tehlikeli bir fesad sebebidir. nk kble eriatlerin maddelerinden biridir, peygamberlerin ve eriatlerin deimesi ile deiebilir. Fakat Allah'dan bakasna tapnmama, secde etmeme ilkesi, btn peygamberler tarafndan ortaklaa paylalan inan sisteminin kesin bir yasa, tartlmaz bir haramdr. Nitekim Cenab- Allah (c,c.) yle buyuruyor: "Sen'den nce gnderdiimiz peygamberlere sor, acaba Rahman olan Alah'dan baka taplacak ilahlar ortaya srdk m?" (Zuhruf: 43/45) Bu arada Ebu Davud'da belirtildiine gre bn-i mer (r.a.) bir gn namaz klarken oturma halinde sol eline dayanan birini grnce kendisine: "Namazda bu ekilde oturma, nk azaba arptrlacak olanlar bu ekilde oturur"[79] dedi. Baka bir rivayete gre adam "Bu, gazaba uramlarn namaz klma eklidir" baka bir rivayete gre de "Rasullah namazda otururken ele dayanmay yasaklad" diyerek uyarmtr. Grld gibi bu hadiste "azaba urayacaklarn" oturmasna benziyor gerekesi ile namazda belirli br oturma ekli yasaklanmt. Bu olay onlarn gelenek ve davranlarndan uzak durmak konusunda ne kadar titizlik gsterildiini belirtiyor. Bir de u rivayeti okuyalm. Buhari'nin Mesruk'a[80] dayanarak bildirdiine gre Aie (r.a.) -eller belde iken namaz klmay ho grmez ve byle yapan grnce: "Yahudiler byle yapar"[81] derdi. Ayn konuda sahabiler-den 'Ebu Hureyre'nin "Peygamberimiz, kiinin elleri ile belini tutarak namaz klmasn yasaklad"[82] dedii bir ka koldan rivayet edilmitir. Bu konuda Ziyad b. Sabih de:[83] "Bir gn bn-i mer'in yannda namaz klyordum , ellerimi belime koymutum. Namaz bitince bn-i mer bana -Bu yaptn ipte sallanan idam hkm gibi namaza durmaktr. Peygamberimiz bu ekilde namaz klmay yasaklamtr." demitir. Bu szler Ahmed b. Hanbel'in[84] Msned'inde Ebu Davud'da[85] ve Nesai'de[86] yer almtr. [87] Oturan Bir kimseye Ayakta Durarak Hrmet etmek Yasaktr. Yine Mslim 'de Ebu Davud'da anlatldna gre saha-bilerden Cabir b. Abdullah[88] yle diyor: Bir gn Peygamberimiz rahatszland iin oturarak namaz klmt. Biz de O'nun arkasnda ayakta

namaz kldk. Tekbirlerini Ebu Bekir[89] cemaate duyuruyordu. Birara ayakta kldmz grnce, derhal bize oturarak klmamz iaret etti biz de hemen oturarak onun gibi namaza devam ettik. Selam verince bize dnerek unlar syledi; "Az nce Persler ve Bizansllar gibi yapyordunuz. Onlar oturan hkmdarlar karsnda ayakta dikilirler. Sizler onlar gibi yapmaynz. Namazda imamlarnza uyunuz. Eer imamlarnz ayakta klyorlarsa ayakta ve eer oturarak klyorlarsa, oturarak klnz."[90] imdi de u hadisi gzden, geirelim. Ebu Davud'un, Ebu Sfyan'a[91] dayanarak bildirdiine gre sahabilerden Cabir yle diyor: "Peygamberimiz bir gn Medine'de bir ata binmi ve bindii attan rk hurma zerine derek aya .burkulmutu. Ziyaretine varnca kendisini Aye'nin odasnda oturarak tebih ekerken bulduk. Arkasna geip durduk, bize bir ey demedi. Bir sonraki ziyaretimizde kendisini yine oturarak farz namaz klarken bulduk. Hemen arkasnda durup kendisine uyduk bize oturarak klmamz ieret etti. Namaz sona erince bize dnerek yle dedi: "mam oturarak klnca siz de oturarak klnz. Buna kariilk imam ayakta durarak klnca siz de ayakta klnz. Sakn Perslerin byklerine yaptklar gibi yapmaynz."[92] Baka bir rivayete gre hadisin son cmlesi: "Acemlerin birbirlerine yaptklar gibi Ben'i ululamaynz."[93] eklinde olmaldr. Grldg gibi bu hadiste Peygamberimiz, sahabilere namazn farzlarndan biri olan Kyam' (ayakta durmay) brakmalarn emrediyor ve bu emrine gereke olarak da oturarak namaz kldran imamn arkasnda ayakata durarak klacak olan cemaatn, oturan hkmdarlarna ayakta dikilerek sayg gsteren perslere ve bizanshlaia benzeyeceini gstermektedir. Oysa bidiin gibi, imama uyan kimse asla imam iin deil, Allah iin ayakta durmaktadr. Bu uygulama, oturan bir kimseye ayakta durarak hrmet etmeyi iddetle yasaklayan rnektir. Peygamberimiz her ne kadar bu maksatla yaplmasa bile, buna benzeyen davranlar da yasaklamtr. Nitekim o, bir insana kar Allah iin secde etmeyi ve ate ile benzerleri gibi Allah'n dnda taplan eylere karsa namaz klmay da yasaklamtr. Bu hadiste de perslerin bizansllarn adetlerine benzer bir davran yasaklyor. Geri bizim niyetimiz onlarm niyetlerinden iarkhdr, ama buna ramen Rasulullah: "yle yapmaynz" buyuruyor. Ayrca bu hadis imamn oturarak namaz kldrmas konusunda ister yrrlkte olsun, isterse geersiz olsun, bizim konumuz as.ndan delil olma zellii geerlidir. nk oturarak namaz kldmna hkmnn kalkmas, konumuza k tutan gerekenin geersiz olmasn deil, bu gerekeye baskn gelen dnha gl bir gerekenin varln gerektirir. Mesela namazda ayakta durmann farz oluu ve bu farzn srf bir ekil benzerlii yznden dmeyecei gerekesi gibi. Bu cthad konusudur. Fakat ekil benzerlii bir farz dr-mek m yeterli birsebep oluturmasa bile, Peygamberimizin bu yolda gstermi olduu gereke gcn ve geerliliini korumaya devam eder. nk namazda ayakta durmak aslnda bakalarna benzemek deildir, bu yzden yasak olmayabilir. Herhangi bir gerekeye dayandrlan bir hkm yrrlkten kalkar da, gereke varln korursa bu durumda yrrlkten kaldrma annda daha baskn bir gerekenin rol oynam veya bu gerekenin etkisi zayflam demektir. Fakat bu durumda sz konusu gerekenin kkten aslsz saylmas sz konusu deildir, hatta imkanszdr. Btn bunlar bu hadisin hkmnn yrlkten kalkm olmas durumunda sz konusudur. Oysa doru rivayete gre bu hadis yrlktedir, Peygamberimiz'in vefatndan sonra birden ok sayda

sahabe onu uygulamtr, bu uygulama Rasulullah'm lm ncesi hastal srasndaki namaz bilmelerine ramen gerekleti. Bu hkm yle ak ve kesin ekilde Peygamberimiz'e maledilmi ki, lm ncesi srasndaki namazn bu hkm yrrlkten kaldrm olaca ihtimali imkansz grlyor. Buna gre ya iki hkm de geerledir. nk ayakta durma (kyam) eylemi oturma, (kunud) eylemi ile atmaz. Ya da namaz oturarak balam olma durumu ile ayakta balam olma durumu arasnda fark gzetilmitir. nk ayakta balam olan namaz hadisdeki "mam oturarak kld zaman " eklindeki ifadesinin kapsamna girmez. O zaman da gerekede dile gelen bozukluk szkonusu olmaz. Ayrca namazn sonunu ba tarafna dayandrmak onu imamn namazna dayandrmaktan daha nceliklidir (evladr). Bu alandaki bir baka delil de udur. Sahabilerden Uba-de b. Samit [94]Allah ondan raz olsun- yle diyor: "Peygamberimiz cenazeyi mezarla kadar uurladnda l mezara konmadka oturmazd. Bir defasnda karlat bir hristiyan keii kendisine: "Biz de byle yapyoruz, ya Muhammed" deyince lnn mezara konuunu beklemeden hemen oturdu ve sahabilere de "Bunlara ters dnz" buyurdu. Bu hadis Ebu Davud[95] Tirmizi ve bn-i Mace'de yer almtr. Bu konuda sylenecek br ka szm var. yle ki, gerek cenaze geerken ayaa kalklp kalklmayaca ve gerekse cenazenin mezarla kadar uurlannca mezara konuncaya kadar oturulup oturulmayaca konusunda alimler arasnda gr ayrl vardr. Ayakta durmay emreden hadisler sayca ok ve mehurdur. Fakat hkmn yrrlkten kalktna veya yanndan cenaze geenlerle ilgili ksmnn yrrlkten kaldrldnda inanan alimlerin dayana Hz. Ali tarafndan rivayet edilen hadisle Ubade'nin rivayet ettii bu hadistir. Her iki grn geerli olmas, badamas da mmkndr. nk bu durum cenazeyi mezarla kadar uurlayanlar l mezara konuncaya kadar deil, tabutu tayanlarn omuzlarndan indirilinceye kadar ayakta kalrlar. O zaman da bu hadis de ya dierleri birlikte gznne tutulur veya brlerini yrrlkten kaldrc olur. Burada da gereke hristiyanlara ters dmektedir. Bu hadisi delil olarak kullanmayanlar onun zayf olduunu ileri sryorlar. Fakat o gerekten zayf olsa bile bu durum onun hristiyanlara ters dlmesi konusunda delil tutulmasn zedelemez. Buhari'de belirttiine gre Abdurrahman b. Kasm[96]: "Babam Kasm[97] cenazenin nnden yrr ve onun iin ayaa kalkmazd" diyor. Bu konuda Aie'nin (r.a.) de yle dedii haber veriliyor: "Cahiliyye dneminde halk cenaze iin ayaa kalkar ve cenazeyi grnce stste iki kere -Hep ailenin yannda olacaksn- derlerdi.[98] Nitekim ayaa kalkmay mekruh sayanlar bunun bir cahiliye dnemi adeti olduuna dayanmlardr." teyandan bn-i Abbas tarafndan rivayet edilen bir hadise gre Peygamberimiz: "Lahid bizim iin, ukur bizim dimizdakilerin lleri iindir"[99] buyuruyor. Bu hadis drt hadis kaynanda da yer almtr. Yalnz Ahmed b. Hanbel tarafndan kaydedilen bir rivayete gre hadisin iki cmlesi "ukur kitab

ehlinin lleri iindir."[100] eklindedir. Bu hads bizim llerimizi mezarn dibine yerletirme biimi konusunda bile kitab ehline ters dmemiz gerektiini vurgular. Yine cenaze konusunda Abdullah b. Mesud'un (r.a.) rivayet ettiine gre Peygamber Efendimiz (s.a.v.)-' "Cenazenin arkasndan yanaklarn kamlayanlar, gsn paralayanlar ve cahiliye dnemi atlarn baranlar bizden deildirler."[101] buyuruyor. Cahiliye atlarndan maksat, lnn, arkasndan sylenen soyla vnme mahiyeti szlerdir. Yine bu konuda Ebu Malik-i E'ari[102] tarafndan rivayet edilen bir hadise gre Peygamberimiz le buyuruyor: "u drt ey cahiliye dnemi adetlerindendr, mmetim bunlardan vazgeemeyecektir: 1) Asaletle vnmek, 2) Nesebe dil uzatmak, 3) Yldzlardan yamur dilemek, 4) lnn arkasndan bara bara at yakmak. Alayc kadnlar lmeden nce tevbe etmedikleri takdirde kyamet gn katrandan bir alvara ve ziftten bir gmlee brnm olarak mezarlarndan dorulurlar."[103] Bu hadis Mslim'de yer almtr. Grld gibi Peygamberimiz cahiliyye zihniyetine dayal atlar yeriyor ve insanlarn baz cahiliyye adetlerinden vazgemeyeceklerini haber vererek bu. adetleri srdrenleri knyor. Bu hkm btn cahiliyye adet ve davranlarnn slam dininde knandn gsterir. yle olmasayd, yukarda saylan sevimsiz davranlar cahiliyye dnemine maletmek, bu davranlar iin aalayc bir faktr saylmazd. Oysa, bilindii gibi bu davranlar cahiliyye dnemi ile irtibatlan-drmak onlar aalamak, knmakla ayn anlama gelmitir. Nitekim Cenab- Allah (c.c): "lk cahiliyye dnemi kadnlar gibi sslenip krta ki-rta gezmeyiniz." buyuruyor.[104] Bu ayet hem "kadnlarn sslenip pslenerek krta krta gezmelerini" ve hem de "ilk cahiliyye dnemi" nin durumunu yeriyor, aalyor. Bu da genellikle cahiliyye dneminin insanlarna benzemenin yasak olduunu gerektirir. Sahabilerden Ebu Zerr[105] bir gn bir baka sahabiye anasna dil uzatarak hakaret edince, Peygamberimizinkendisi Sen ahsnda cahiIiyye kalntlar bulunan birisin [106]diyerek azarlamas da bu kabildendir. Peygambermiz'in bu azan hem sz konusu kt huyu ve hem de sIamiyetin onaylamad cahiliyye ahlakm knayc niteliktedir. u ayet de ayn espriyi tar: Kafirler kalblerini taassupla, cahiliyye taasubu ile doldurduklarnda Allah, Peygamberi ile mminlere ar ballk balad. (Fetih: 48/26) mirada taassub" un "cahiliyye" ye dayandrlmas bu huyun knanmasn gerektirir. Tabi ki, cahiliyye dnemi ile ilgili butun adet ve davranlar da ayn ekilde knanma kapsamna girecektir. Yine Mslim'in, Ebu Hureyre'ye dayanarak verdiine gre Peygamberimizin:

"u iki davran insanlara yapm birer kfr unsu-rucur: 1) Nesebe dil uzatmak 2) lnn arkasndan bara bara at yakmak "[107] Buradaki "insanlara yapk birer kfr unsuru" deyimi bu iki davran insanlarda bulunan birer kfr kmrntsdr" demektir.Buna gre bu iki davrann kendileri birer kfrdr, kafirlie mahsus davranlardandr ve insanlarla varlklarn srdrrler. Yalnz unu belirtmemiz gerekir ki, zerinde kafirliin herhangi bir unsurunu bulunduran kimse srf bu yzden gerek anlam ile kafir olmaz. Tpk ahsnda herhangi bir mminlik unsuru bulunduran kimsenin srf bu kadarlkla bilinen gerek anlam ile mmin olamayaca gibi. Biraz daha aklarsak Peyfamberimiz'in: "Kul ile kafirlik-veya mriklik- arasnda sadece namaz klmamak vardr"[108] hadisinde geen belirtme edatl "Kafirlik" ile belirtme edatsz mutlak anlaml "Kafirlik" terimi arasnda anlamca fark vardr. Tpk bunun gibi mutlak anlamla "Kafir" veya "Mmin" terimleri ile Peygamberimizin: "Ben'den sonra tekrar birbirinin boyunlarn vuran kafirler haline dnmeyiniz."[109] sznde geen "kafir" terimi arasnda da anlam fark vardr. Peygamberimizin "Birbirlerinin boyunlarn vuran" ifadesi buradaki "kafir" deyiminin hangi anlamda kullanldn aklyor. Buradaki "kafirler" terimi dilbilgisi bakmndan geici ve artl olarak bu anlam tar, yoksa mutlak anlaml "kafir" veya "mmin" terimleri kategorisine girmezler. Nitekim Cenab- Allah "O fkran sudan yaratld" ayetinde meniyi "su" olarak adlandryor. Fakat bu geici ve artl bir adlandrmadr, yoksa "Eer su bulamazsnz, temiz toprakla teyemmm ediniz." ayetinde geen gerek ve mutlak anlaml "su" ile ayn kategoriye girmez.[110] Yine sahabilerden Cabir b Abdullah'n (r.a.) anlatt ve Buhari ile Mslim'de yer alan u olaylar da bu kabildendir: "Peygamberimizle (s.a.v.) birlikte savata (Tebiik Sava) idik. Muhacirlerden (Mekke'lilerden) ok sayda kii bu savaa katlmt. Bunlar arasnda bulunan akac bir adam Ensar'dan (Medine'llerden) birinin kaba etine alay atmak maksad ile bir tokat vurdu. Ensar'dan olan arkadamz buna ok kzd ve kan tartma zerine her ikisi de kendi tarafn kkrtmaya kalkt. O, Yani Ensar'dan olan arkadamz: "Buraya bakn, Ey Ensar" ve Muhacirlerden olan taraf da: "Buraya bakn, Ey Muhacirler" diye bardlar. Grlty iitince ortaya kan Peygamberimiz: "Ne bu cahiliyye kiktmalar, ne oldu bu adamlara?" diye seslendi. Kendisine Muhacirlerden olan arkadan Ensar'dan olan arkadaa alay maksatl bir tokat vurduu anlatlnca: "Brakn bu adeti, pis bir akadr o" buyurdu. Fakat mnafklarn ba Abdullah b. Ubey b. Selul[111]: "Bu adamlar zerimize gelmeye kalkmadlar m? Vallahi, eer savatan geri dnersek stn olanlarmz aalk olan taraf Medine'den karacaktr." diyerek Ensar' kkrtmaya devam etti.[112] Bunu iiten mer:

"Ya Rasulallah, bu pis herifi ldrmeyelim mi?" deyince Rasulullah onun grne kar karak: "Hayr, nk o zaman -Muhammed arkadalarn ldryor- derler"[113] buyurdu. [114] Mminler Her Durumda kardeini Desteklemelidir. teyandan Mslim'de yer aldna gre yukardakine benzer bir olay sahabilerden Cabir yle anlatyor: Bir defasnda biri muhacirlerden ve br Ensar'dan olan iki gen arasnda kavga kt. Bunun zerine Muhacirler kendi taraflarn: "Ey Muhacirler, buraya bakn" ve Ensar da kendi taraflarn: "Ey Ensar, buraya bakn"diye kkrtmaya kalktlar. Durumdan haberdar olan Rasulullah ortaya karak "Nedir, bu yoksa cahiliyye usul kkrtma m var?" diye seslendi. Sahabiler kendisine "Hayr, ya Rasulallah, sadece iki gen biribirleri ile kavga etti ve arkasndan biri brnn kaba etine hakaret maksatl bir tokat vurdu" diye karlk verince Peygamberimiz szlerini yle balad: "yi o zaman mesele yok. Kii ister hakszlk etmi olsun, isterse hakszla uram olsun, kardeine yardmc olmaldr. Eer hakszlk etmi ise onu bundan vazgeirsin, bu ona yardm etmektir. Eer haksila uram ise de onu desteklesin."[115] Bu iki isim, yani "Muhacirler" ile "Ensar" isimleri Kur'an'da ve hadislerde kullanlan eriat kaynakl (meru) terimlerdir. Cenab- Allah bu iki zmrenin mensuplarn ve bizleri: "Gerek daha nceki kitaplarda ve gerekse bu ki-tab'da (Kur'an'da) Mslmanlar" olarak adlandrd. [116] Buna gre bir kimsenin "Muhacirlere" veya "Ensara" mensup olduunun sylenmesi Allah ve Rasulullah katnda gzel ve makbul bir nsbet eklidir, bunlar kabile ve ehir nisbetleri gibi srf tantma maksad ile kullanlan mubah nis-bet belirtme ekillerine benzemedikleri gibi bidata ve gnaha gtren mekruh ve haram nisbet ekillerinden de bakadrlar. Byle olmasna ramen bunlar mensuplarn biribirleri-ne kar kkrtmaya kalknca Rasulullah bu davranna kar karak onu: "Cahiliyye kkrtmas, cahiliyye taasubu" olarak adlandrd. Fakat kendisine bu kkrtmann topluluk tarafndan deil, sadece iki gen tarafndan yapld anlatlnca hakszlk edene engel olunmasn ve hakszla urayana da arka klmasn emretti. Bylece Peygamberimiz bylesine durumlarda sakncal olann sadece tpk cahiliyye dneminde olduu gibi kiinin hakl-haksz ayrm yapmakszn kendi tarafn tutmas olduunu, buna karlk insannn hakl yere ve ly karmakszm kendi tarafna arka kmasnn bazan vacip ve bazan da mstehap olan yerinde bir tutum olduunu belirtmek istemitir. Nitekim Ebu Davud ve bn-i Mace de yer aldna gre sahabilerden Vasile b. Aka[117], (r.a.) diyor ki:

Bir defasnda Rasulullah'a: "Taassub nedir?" diye sordum. Bana: Yine Ebu Davud'da [118]yer aldna gre Sraka b. Malik[119] yle diyor: Bir defasnda Peygamberimiz bize verdii bir hutbede: "Aranzdaki hayrllar, gnah ilemedike, airetini savunan kimselerdir"[120] buyurmutur. Yine Ebu Davud'un sahabilerden Cbeyr b. Mutim'e[121] dayanarak bildirdiine gre Peygamberimiz yle buyuruyor: "nsanlar zmre tassubuna aran (kkrtan) kimse sizden deildir. Zmre taassubu uruna savaan bizden deildir. Zmre taassubu uruna len bizden deildir."[122] Ayca Ebu Davud'un, bn-i Mesud'dan rivayet ederek kaydettiine gre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yine bu konuda yle buyuruyor: "Kim haksz bir konuda kendi kavmini desteklerse onun hali uurumdan dm de kuyruundan yukarya ekilmeye allan bir deveninkine benzer."[123] Bu iki zmre ismini benimsemek ve bu zmrelere mensup olmak Allah'n ve Rasulullah'n sevgisini kazandrdna gre, ya mubah veya mekruh olan nisbet ve ilikilere taassupla nasl balanabilir? Szn ksas, eriatta yeri olan bir zmre ismine mensup olmak, baka her hangi bir gurup-landrma ismine balanmaktan daha iyidir. Baksana bu konuda Ebu Davud'un, bildirdiine gre ran asll bir kle olan sahabilerden Ebu Ukabe[124] ne diyor?: Peygamber Efendimizle birlikte Uhud savama katlmtm. Bir ara "Al sana, bu da ran asll bir kle olan benden sana bir ders olsun" diyerek karma kan bir mrike bir darbe vurmutum. Bunun zerine bana doru dnen RasuluUah "Al sana, bu da Ensar'dan bir kle olan benden sana bir ders olsun-desen olmaz myd?"[125] buyurdu. Grlyor ki, Peygamber Efendimiz, bu sahabiyi Ensar'a mensup olduunu sylemeye tevik ediyor. Her ne kadar bu ballk klelik ilikisine dayansa da, bu ball benimsemeyi, aslnda doru olan ve haram da olmayan ran asll-a ballndan daha makbul tutuyor. Anlalan bu titizliin hikmetlerinden biri, insan nefsinin mensup olmay benimsedii taraf savunma eiliminde oluudur. Yukardan beri gzden geirdiimiz hadislerin tm bir eyin cahiliyye dnemi ile ilikili olmasnn o eyin knanm ve yasak olmasn gerektirdiini aka gsteriyorlar. Bu da kaytsz artsz olarak btn cahiliyye adet ve davranlarn kesinlikle yasaklamay gerektirir ki bu kitabn maksad da budur. Bu hadislerin bir dier benzeri Ebu Davud'da yer alan ve Ebu Hureyre (r.a.) tarafndan rivayet edilen aadaki hadistir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu hadiste yle buyuruyor: "Allah sizin cahiliyye gururu ve o dnemin atalarla nme zihniyeti ile ilginizi kesti. ster takva bals bir mmin, isten gnahkar bir kimse olunuz bu zihniyetten uzak olmalsnz. Sizler hepiniz Adem'in torunlarsnz, Adem de topaktan yaratlmtr. Baz kimseler kavimleri ile nmeyi mutlaka braksnlar. Byleleri birer ce-hehennem kmrdrler veya Allah katnda burunlar ile koku kovalayan pislik bceinden daha geersizdirler."[126] Grld gibi Peygamberimiz gururu ve vnmeyi "Cahiliyye" dnemine balayarak onu knyor. Yani bu huylar cahiliyye zihniyetinin unsurlar olduklar iin knanmaya uruyorlar. Bu durum cahiliye zihniyeti ile irtibatl olan her adet ve davrann knanmasn, hor grlmesini gerektirir. Ayn

ana fikri ileyen baka bir hadis de Mslim'de yer alan ve yine Ebu Hureyre'den rivayet edilen u hadistir. Peygamberimiz buyuruyor ki: "Kim baa itaati brakp cemaatten ayrlr da, bu halde iken lrse cahiliye lm ile lr. Kim zmre taassubu ile fkelenir, zmre taassbunu kkrtr veya zmre taassubunu destekleyerek kr dn sembolize eden bir sancan altnda savar da lrse, cahiliye dnemindekilere benzer bir ekilde ldrlm olur. Kim mmetime kar isyan eder de iyi-kt ayrm yapmakszn herkesin boynunu vurur ve mminlerin kana girmekten bile kanmaz, ayrca yapt antlamalara bal kalmazsa Ben'den deildir, ben de ondan deilim."[127] Peygamberimiz bu hadiste fkh alimlerinin lm cezasna mstehak grdkleri gurubu, yani asilleri, saldrganlar ve zmre taassubuna kaplarak ayrlkla kalkanlar saymaktadr. Bu guruplarn birincisi hkmdara isyan edenlerdir. Peygamberimiz bu hadiste baa itattan syrlp, cemaatten ayrlmay yasaklyor ve baa (imama) itaattan syrlm olarak lenlerin cahiliye lm ile leceklerini belirtiyor. nk tarihten rendiimize gre gerek Araplar ve gerekse dier milletler cahiliye dnemlerinde yaygn egemenlie sahip bir hkmdara itaat etmekten uzaktlar. Peygamberimiz bunun arkasndan sz kavimcilik, hemehrilik ve benzeri taassublarla savaa girienlere getirerek bylelerinin glgesi altnda savatklar sanca "Krd sanca" diye adlandryor. nk bylesine bir hareket, hedefi belirsiz bir krler eylemidir. Bu uurda ldrlenleri de cahiliye dnemindeki ldrlmelerle ayn gryor. Bu kimseler isterse zmre taassubu uruna fkelenmi olsunlar, isterse dorudan doruya bu amala atmaya girmi olsunlar farketmez. Peygamberimiz, Mslim'de yer alan ve yine Ebu Hureyre tarafndan rivayet edien aadaki hadiste bu durumu u ekilde aklyor: "yle bir zaman gelecek ki ldren niin ldrdn ve ldrlen de neden ldrdn bilemeyecektir." Peygamberimiz sahabilerden birinin: "Bu nasl olur?" eklindeki sorusuna da: "Herc- Merc (kargaalk) yznden bu byle olacaktr, O durumda ldrlen de len de cehennemliktir."[128] diye cevap vermitir. Bir nceki hadiste sz geen guruplarn ncs de islam mmetine kar kanlardr. Bunlar amalan mal yamacl olan yol kesiciler ile benzerleri olabilecekleri gibi mevki ve iktidar hrsna kaplan kimseler de olabilirler. Asker-sivil ayrm yapmakszn kendi egemenliinde olmayan bir ehrin halkn tm ile ldren zorbalar ile, snnetten ayrlp bakaldrarak ayrmsz bir ekilde kble ehlinin kanlarn mubah grenler gibi. Ali'nin savat Haru-riler[129]bu gurubun bir rneidirler. Grlyor ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu hadislerde anlatt lmleri ve vurumalar knama ve yasaklama hedefi ilan ederek "cahiliye lmleri" ve "cahiliye vurulmalar" olarak isimlendiriyor. Aksi halde bunlar yasaklamaz -d. Bundan anlyoruz ki, cahiliye dnemi ile irtibatl olan lm, vurulma ve dier faaliyetler knanm ve yasaklanm faaliyetlerdir. Bu da cahiliye dnemi ile ilgi olan tm davran ve adetlerin knanmasn gerektirir ki, bizim vurgulamak istediimiz de budur. Yine Buhar ile Mslim'in Marur b. Suveyd'e[130] dayandrarak anlatt u olay da bu kabildendir. Marur diyor ki: Bir defasnda sahabilerden Ebu Zerr'in zerinde yeni bir takm elbise grdm, klesi zerinde de ayn

elbiseden bir takm vard. Sebebini kendisine sorduumda bana Peygamberimizin zamannda bir adamn anasna dil uzattn anlatt. Adam Peygamberimize varp bu olay anlatnca Ra-sulullah: "Ebu Zerr'in "Sen ahsnda cahiliye dneminden kalntlar bulunan bir adamsn" diye azarlad. Baka bir rivayete gre Peygamberimiz szlerine devam ederek Ebu Zerr'e yle buyurdu: "Kleleriniz sizin kardelerinizdirler. Allah onlar sizin ellerinizin altna verdi. Kardeini elinin altnda bulunduranlarnz onlara yedikleri yemekten yedvrsinler, giydikleri elbiseden giydirsinler ve kendilerine glerinin zerinde iler vermeyiniz. Eer onlarn glerinin yetmeyecei iler verirseniz kendilerine yardm ediniz."[131] Grld gibi, Peygamberimiz bu hadiste cahiliye hayat ile ilgili adetlerin knanm olduunu bildiriyor. nk Rasulullah'm "Sen de cahiliye dneminden kalntlar var" eklindeki ifadesi szkonusu huyu knamak, ktlemektir. nk eer cahiiye nitelii ierdii unsurlar knanmasn gerektirmesiydi, kullanl maksad gerekletirmemi olurdu. Bu arada bu hadiste neseblere dil uzatmann bir cahiliye huyu olduu belirtiliyor. Yine bu hadisten anladmza gre ilminin genilii, fazileti ve dindarl ile tannan bir kimsede "cahiliyet" "yahudilik" ve "hristiyanlk" diye adlandrlan zellikler sisteminin baz unsurlar bulunabilir ve bu yzden adamn kafir veya fask olmas gerekmez. Yine Mslim'in, bn-i Abbas'a dayandrarak kaydettiine gre Peygamberimiz ayn gerei vurgulayan baka bir hadisinde yle buyuruyor: "Allah'n sevmedii insanlar u kimseler: 1) Harem-i erife mahsus yasaklar ineyen kimse, 2) slamda cahiliye geleneklerini hortlatmak isteyen kimse, 3) Haksz yere bir insann kann dkmek isteyen kimse."[132] Peygamber Efendimiz, insanlar arasnda Allah'n en sevmedii kimselerin szkonusu kimse olduunu haber veriyor. Bunu yle aklayabiliriz. nk fesad ya dinle ilgili veya dnya ile ilgili olur. Dnya ile ilgili en byk fesad haksz yere insan ldrmektir. Bu yzden adam ldrmek, en byk dini fesad ve ykm olan kafirlikten sonraki ikinci en byk gnah saylmtr. Dinle ilgili fesad ve ykma gelince bu iki ksma ayrlr. Bir ksm davrann (amelin) kendisi ile ve br ksm da davrann ilendii yerle ilgilidir. Davann kendisi ile ilgili olan cahiliye gelenekleri peinde komak, onlar hortlatmaya almaktr. Davrann yeri ile ilgili olan ksma gelince Harem-i erifin (Kabe'nin) saygnln inemektir. nk en nemli, en sekin amel ileme yeri Harem-i eriftir. Davrann (amelin) ilendii yerin saygnln inemek davrann zamanla ilgili yasaklamalar tanmamaktan daha nemlidir. Bu yzden Harem snrlan iinde baz hayvanlar avlamak ve baz bitkileri yolmak haram klnd. Oysa ayn davranlar haram aylarda ilemek yasaklanmtr. Yine bu yzdendir ki, sahih kaynaklarn ispatlad gibi savama Harem snrlar iinde her zaman haram olduu halde, haram aylarda byle deildir. Allah alem bu yzden Peygamberimiz Harem-i erifin saygnln inemeyi cahiliye geleneklerini hortlatmaya almakla

birlikte saymtr. Szn ksas, bu kimse slam'da cahiliye geleneklerini hortlatmak isteyen kimselerdir. slam'da her hangi bir cahiliye adetini uygulamak isteyen herkes bu hadisin kapsamna girer. Cahiliye gelenei (yolu, snneti) o dnemin insanlarnn uyguladklar adetlerin btndr. Yani srekli ekilde gidilen yoldur. Bu yol eitli halk kesimlerini kapsamna alr ve ibadet saylan ve saylmayan davran ve tutumlar tm ile iine alr. Nitekim Cenab-i Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Sizden nce de nice gelenekler (snnetler) gelip gemitir." Yeryznde geziniz de yalanclarn akbetlerinin nasl olduunu grnz." (Al-i mran: 3/137) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de yle buyuruyor: "Sizden ncekiler geleneklerine (yaama tarzlarna) noktas noktasna uyacaksnz."[133] "Uymak" izlemek ve rnek edinmek demektir. "Onlarn" geleneklerinin herhangi bir unsurunu uygulayanlar cahiliye dneminin yaama tarzna uymu olurlar. Bu ilke cahiliye geleneklerinden olan herhangi bir adete -ister bir bayram treni olsun, isterse bunun dnda bir davran olsun- uyulmasnn haram olmasn gerektiren genel bir kuraldr. "Cahiliye" terimi kimi zaman belirli bir tutum -ki Kur'an ve hadislerde ounlukla byledir- kimi zaman da bu belirli tutumun sahibini ifade eder. Peygamberimiz, Ebu Zerr'e: "Sen ahsnda cahiliye zihniyetinden kalntlar bulunan bir adamsn" mer'in "Ben cahiliye dneminde bir gece itikafa girmeyi (bir yere kapanmay) adadm" Aie'nin: "Cahiliye dneminde drt trl nikah vard" ve sahabi-ierin: "Ya Rasulallah, cahiliye ve ktlk iinde idik" eklindeki szleri cahiliye teriminin bu anlamna rnektirler. Bu cmlelerde "cahiliye" terimi "cahiliye halinde", cahiliye yolunda" ve "cahiliye adetine gre" gibi anlamlara gelir. Bu rneklerdeki cahiliye terimi, aslnda sfat olduu halde kullanlan isim halini almtr. Terimin ikinci anlamnn rnekleri "cahiliye zmresi", "cahiliye airi" gibi deyimlerdir. Terimin bu anlam "bilgisizlik" veya "bilgiye uymamak" demek olan cahillikle ilgilidir. Biraz aklarsak, bir kimse gerei bilmezse o basit anlam ile cahildir. Fakat eer bu kimse gerein zddn gerek biliyorsa o katmerli (mrekkeb) cahildir. Bir kimse gerei bilerek veya bilmeyerek zddn sylerse o da cahil adn alr. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Rahman'n (has) kullar yeryznde tevazu iinde yrrler ve cahiller kendilerine laf atnca "selam" derler." (Furkan: 25/63) Peygamberimiz de bir hadisinde bu terimi yle kullanyor: "Herhangi biriniz orulu iken irkin sz sylemesin kt i yapmasn ve cahillik etmesin"[134] teyandan nl muallaka airi Arar b. Glsm de[135] bir beytinde bu terime yle yer veriyor: Hey bize kar hi kimse cahillik yapmasn. Yoksa biz cahillerinkinden daha baskn cahillik yaparz.

Terimin bu anlamdaki kullanm oktur. Tpk bunun gibi gerein tersine davranan kimseye de davrann gerei ters olduunu bilse bile cahil denir. Nitekim Cenab- Allah yle buyuruyor: "Tevbe, ancak cahillik sonucu "ktlk yapanlar iindir." 4/17) Yine baz sahabiler de bu anlamda "ktlk yapan herkes cahildir."[136] demilerdir. nk kalbde kklemi gerek bilgi kendisine ters den sz ve dayann meydana kmasna engel olur. Buna ramen eer bilgi ile elien, ona ters den bir sz veya davran ortaya karsa, bu durum mutlaka ya kalbin o terslie kar farketmediini (ondan gafil kaldn) ya bu terslie kar direnmede zayf kaldn gsterir. Bu durumlarn her ikisi de bilginin zne ters dt, onunla elitii durumlar bu anlamda cahillik olurlar. Bundan amelerin mecazi anlamda deil, hakiki anlam ile iman teriminin kapsamna girdikleri anlalyor. Geri herhangi bir ameli terkeden^ kimsenin kafir olduu veya iman teriminin kapsam dnda kald sylenemez. "Akl" ve benzeri terimler de byledir. Byle olduu iin Cenab- Allah (c.c.) Kur'an'da cahi-liye rneine uygun bir hayat tarz srenleri "ller", "krler", "sarlar", "dilsizler", "sapklar", "cahiller", "dnmeyenler" ve "iitmeyenler" diye nitelendiriyor. Buna karlk mminleri de "dnce sahipleri", "izan sahipleri" "doru yolda olanlar", "nur sahipleri" ve "iitenler" gibi sfatlarla tantyor. Bu noktay akladktan sonra hemen belirtelim ki, insanln tm Peygamberinizin (s.a.v.) gnderiliinden nce bilgisizlie dayal bir cahiliyet hayat yayordu. Syledikleri szler ve yaptklar davranlar cahiller tarafndan ortaya konmu ve ancak cahillerin benimseyip ileyebilecekleri eylerdi. Bu arada peygamberlerin getirdikleri ve sonradan bozulan, gereklerle badamayan yahudilik ve hristiyanlk gibi inan ve hayat sistemleri de cahiliye teriminin kapsamna dahildirler. Bu dnem yaygn ve genel bir cahiliye dnemi idi. Buna karlk Peygamberimizin geliinden sonra cahiliye nitelii genel olmaktan karak yerel ve snrl bir karaktere brnmtr. Yani artk u Veya bu ehirde, u veya bu kimsede cahiliyenm varlndan szedilebilir. Mesela falanca kafir lke ile mslman diyarnda yaasa bile henz mslman olmam filanca ahs cahiliye dnemindedir denir. Buna karlk, mutlak anlamda artk cahiliye dneminden sz edilemez. nk bu mmetin iinde Kyamet gnne kadar hakk destekleyen, gerein taraftar olan bir zmre her zaman varolacaktr. Yalnz mslmanlarn yaadklar baz yrelerde ve baz mslmanlarda snrl bir cahiliye zihniyeti varolabilir. Peygamberimizin yukarda yer verdiimiz "mmetim arasnda u drt ey cahiliye zihniyetinin uzantsdr." eklindeki hadisi ve Ebu Zerr'e "sen ahsnda cahiliye zihniyetinin tortusu bulunan birisin" eklinde hitap eden szleri gibi. unu da hemen belirtelim ki, Peygamberimizin yukarda-ki hadiste geen "Mslmanlk iinde cahiliye geleneini arayan, gden kimse" eklindeki ifadesi genel, yaygn, snrl, yahudilik, hristiyanlk, ateperestlik, yldzlar tapc-lk, putperestlik, mriklik gibi zihniyet ve sistemlerin tmn, bunlarn ksmi veya karma yaplm ekillerini, hatta bunlarn sonradan uydurulmu veya daha nce yrrlkten kalkm biimlerini tm ile kapsamna alr. Geri "Cahiliye" terimi ounlukla sadece Araplarn slam'dan nce hayat tarzlarn ifade etmek iin kullanlyor ama anlam ayndr. Nitekim Buhari ile Mslim'de yer'aldna gre sahabiIerden bn-i mer[137] (r.a.) yle diyor: Mslmanlar Peygamber Efendimizle birlikte vaktiyle Semud kavminin yaad yreye (Nisa:

vardklarnda orann kuyularndan su ekmi ve hamur yourmulard. Fakat Peygamberimiz sahabilere ektikleri sular dkmelerini, yo-urduklan hamurlar develere yedirmelerini ve sadece vaktiyle yrenin develere su salamak iin yararlanlan kuyudan su almalarn emretmitir."[138] Ayn olayn yine bn-i mer'e dayandrlan deiik kanaldan gelmi baka bir rivayetindeki rivayet de Buhari'de yer almtr. yle deniyor: Peygamber Efendimiz Tebk savanda Hicr ad verilen ve bir zamanlar Semud kavminin yaam olduu blgeye girince sahabilere orann kuyusundan imemelerini ve bu suyu kullanmamalarn emretti. Sahabiler: "Ya Rasulallah, biz bu kuyunun suyu ile hamur yourduk, kablarmz doludurduk" deyince Peygamberimiz onlara yorulan hamurlar atmalarn ve su dolu kablanm dkmelerini emretti."[139] Bu arada sahabilerden Cabir'in ayn olayla ilgili olarak rivayet ettii bir hadise gre Peygamberimiz yle buyurmutur: "u azaba arptrlmlarn diyarna ancak alaya alaya giriniz. Eer alar durumda deilseniz, buraya ayak basmaynz ki, onlarn ban gelenler sizin banz da gelmesin."[140] Grlyor ki Peygamber Efendimiz mslmanlar vaktiyle azaba arptrlm bir kavmin diyarna alar durumda olmakszn girmemeye aryor ve buna gereke olarak oraya alamakszn ayak basacak olanlarn bana o kavmin bana gelenlerin gelebileceini, byle bir ihtimalin varolduunu belirtiyor. Ayrca Mslmanlarn giritikleri en zorlu sava olduu iin slam tarihinde "sknt sava" diye geen bu savata o yrenin suyu ile yourulmu hamurlarn develere yedirilmesini emrediyor. Baka bir rivayete gre Peygamberimizin "Vaktiyle toplu azaba sahne olan topraklar zerinde namaz klmay yasaklad" bildiriliyor. Nitekim Ebu Davud'un, Ebu Salih Gifari'ye[141] dayanarak bildirdiine gre bir defasnda Ali, Babil'e vard. Fakat orada elenmeyerek yoluna devam ediyordu. Bu srda mezzin yanna gelerek ikindi namaznn vakitinin girdiini syledi. Ama Ali ancak kasaba dna knca mezzine ezan okumasn emrederek namaz kld. Namazn bitiminde de byle yapmasnn sebebini: "Sevgili Peygamberimiz bana mezarlkta ve Babil topra zerinde namaz klmamam, nk burann lanete uram olduunu syledi." diye aklad."[142] Ahmed b. Hanbel de Ali'nin bu szlerini deiik ve az ncekine gre daha salam iki kanaldan nakletmitir. Bu yzden kendisi de Ali'ye uyarak byle yerlerde namaz klmay mekruh saymtr. phe yok ki, Ali'nin: "Peygamberimiz bana Babil topra zerinde namaz klmamam, nk burann lanete uram olduunu syledi." eklindeki sz dier herhangi bir "lanete uram" yerde de namaz klmamay gerektirir. Daha nce grdmz Semud kavminin diyar ile ilgili hadis ile Ali'nin bu szlerinin biribirleri ile badat grlyor. nk Peygamberimiz toplu azaba sahne olan yerlere ayak basilmamas-n emrettiine gre bu yasan kapsamnda yle bir yerde namaz klmak veya baka birey yapmak gibi eylemler haydi haydi girer. Ayrca bu szler Cenab- Allah'n (c.c.) Mes-cid-i Drar" ile ilgili u ayeti ile uyum halindedir: "Orada asla namaza durma... Yaps Allah korkusu ve rzas zerine kurulan bina m, yoksa bir yarn kenarna kurulup o yarla birlikte cehennem ateine yuvarla-nanhina m daha hayrldr? Allah zalimler gruhuna hidayet vermez." (Tevbe: 9/108-109)

nk sz konusu yer azaba sahne olmu yererden biri id ve rivayete gre zerinde yaplan bu mescid yklnca ykntlarndan havaya duman ykselmiti.[143] Bu noktaya baka bir adan bakarsak, nasl ki sekin mescid[144] (Beytul-lah, Beytlmukaddes ve Mescid-i Nebevi ile Kba[145] mescidinde namaz klmak tevik edilmise de, vaktiyle azaba sahne olmu yerlerde namaz klmak da yasaklanmtr. Bu arada azaba sahne olmam olan kfr ve gnah yerleri eer iman ve ibadet yerlerine dntrlrse, bu hareket iyi ve vlmeye deerdir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Taiflilere[146] krallarn saraylarn ve Yemame halkna evrelerindeki bir manastn mescid yapmalarn emretmiti.[147] Bunlardan baka Peygamberimiz Medine'deki mescidi de mrik mezarl idi. Buras mezarlar sklerek mescid yaplmtr.[148] imdi dnelim. slam eriat kafirlerle azaba uradklar yerlerde ortak olunmasn yasakladna gre, sz konusu azaba arplmalarna yolaan davran ve tutumlarda onlarla ortak olmaya nasl gz yumabilir? . yle diyen belki kabilir: Onlarn sz konusu herhangi bir hareketi onlara benzemekten soyutlanacak olursa aslnda haram ve yasak deildir. Bizim de o hareketi yaparken onlara benzeme niyetimiz yoktur. Cevabmz udur: Azaba sahne olan bir yere ayak basmak orada azaba arplanlarn izlerinin bulunduu gereinden soyutlanacak olursa aslnda gnah deildir. Biz de oraya girerken onlara benzeme amac gtmyoruz. Oysa, onlara davranlarnda ortak olmak belirli bir yere girmekten daha gl bir azab gerektirici gerekedir. nk onlarn kendilerinden nceki mslmanlarla ortak olmayan btn davranlar ya dorudan doruya kafirlik sebebidir ya gnahtr ya kafirlik ve masiyet semboldr ya kafirlik ve masiyete srkleyicidir veya gnaha srkleyeceinden endie edilecek bir harekettir. Hi kimsenin bu yargya kar kacan sanmyorum. Eer bu yargya kar kan olsa bile byle bir kimse bu tip davranlarda mslman olmayanlara kar olmann daha gl bir ekilde kafirlik ve gnaha kar kmak olacan inkar edemez. Ayrca bu amacn yerlere nazaran davranlarnda daha ncelikle gerekleeceini de reddedemez, Baksana, peygamberlerin, sddklarm, ehidlerin ve sa-lih kullarn davranlarm rnek edinmek onlarn evlerini rnek edinmekten ve braktklar izleri grmekten daha yararl ve nceliklidir (evladr). Zaten bu konuda Ebu Davud'da yer alan ak delaletli bir hadis vardr. bn-i mer'den rivayet edildiine gre Peygamberimiz: "Kim bir kavme zenirse, benzerse o onlardandr."[149] buyuruyor. Bu hadisin rivayet zinciri salamdr. nk bu zincirin halkalar olan Ebu eybe[150] Ebu Nadr[151]ve Hassan b. Atyye[152] Buhari ile Mslim'in rivayetlerinde yer verdii ok nl ve gvenilir hadis nakilcileridirler. Hatta bu kimseler rivayetlerine Buhari ile Mslim'de yer verildiini sylemeye lzum brakmayacak derecede byk hadis ravileridir. Yine bu hadisin rivayet zincirinin bir halkas olan Abdurrah-man b. Sabit b. Sevban[153]ele alrsak Yahya b. Main[154], Ebu Zar'a[155]ve Ahmed b. Abdurrahman b. brahim:[156] "O gvenilir bir riyayetidir." demekte ve Ebu Hatem[157] de "O istikamet sahibi bir hadis adamdr." eklinde gr belirtmektedir. Yine bu hadisin bir dier rivayet halkas olan Ebu Mu-nib Ceri'ye gelince Ahmed b. Hanbel Aceli onun "gvenilir" olduunu bildirmektedir. Ben onun hakknda kt syleyen hi kimse bilmiyorum. Ayrca Hassan b. Atyye ondan hadis renip nakletmitir. Bu arada mam Ahmed b. Hanbel ve baka alimler bu hadisi delil olarak gstermilerdir. Bu hadisin en toleransl yorumu mslman olmayanlara zenmenin yasak oluunu gerektirdii eklindedir. Oysa zahiri ve kabaca anlam bu zenmenin kafirlik olaca yolundadr. Tpk Cenab-

Allah'n (c.c): "Kim onlar (yahudi ve hrisiyanlar) dost edinirse onlardan olur." ayetindeki buyruu gibi. 5/51) (Maide:

Abdullah b. Amr'n u sz de bu hadisin ana fikrini pekitirir. O diyor ki; "Kim mriklerin semtinde ev yaparsf. (oturursa), onlarn Nevruz ve Mihrican bayramlarn benimseyip kularsa ve lnceye kadar onlara zenir, onlar taklit ederse Kyamet gn onlarla birlikte harolur.[158] Yabanc Modalara zenmek Bu szler mutlak benzemeye ve kesin zenmeye yorulabilir. nk byle bir ey kafirlii gerektirir. Yahud zenenin yabanclara benzedii kadar onlardan olduu ileri srlebilir. Bu durumda zenti konusu ey kafirlik, gnah veya kfr ve gnah sembol olduu takdirde zenmenin hkm yle olur. Durum ne olursa olsun bu ilke mslman olmayanlara zenmenin zenme olmas gerekesi ile haram olmasn gerektirir. teyandan benzeme ve zenme terimi hem bir ii ona bakalar yapyor diye yapmay kapsamna alr -ki bylesi ok az grlr- ve hem de bakalarndan iktibas edilmi bir ii ahsi bir ama gzeterek yapmay ifade eder. Bunun yannda herhangi bir kimsenin bir ii yaparken tesadf sonucu bakas ile ayn eylemde bulumas ve bu eylem ortaklarndan hi birinin dierine bakarak sz konusu ii yapmam olmas durumunda benzeme ve zenmenin sz konusu olmas tartmal bir noktadr. Yalnz zentiye ak kap braklmamas ve yabanclara kar kmann yararll gerekesi ile bylesine tesadf benzemelerden de kanmamz istenmitir. Tpk sakal boyatp uzatmann ve byklar kesmenin emredilmesi gibi. Ayrca Peygamberimiz'in: "htiyarlk grntsn deitiriniz, yahudilere ben-zemeyiniz" eklindeki direktifi, hibir kasdmz ve eylemimiz olmakszn, srf yaratltan tadmz baz grntleri deitirmemekle bile yabanclara benzeyebileceimizi ispatlamaktadr. Bu da tesadfen meydana gelen davran beraberliinden daha anlamldr. Bu kategoriden olarak Abdullah b. mer, Peygamber Efendimizin "Acemlere (Perslere) benzemeyi yasaklayarak- kim bir kavme benzerse, zenirse onlardan olur-" buyurduunu bildirmitir. Epeyce sayda alim bu hadise dayanarak mslman olmayanlarn modalarna uymann mekruh olduunu sylemilerdir. Mesela Muhammed b. Harb'in[159] anlattna gre Ahmed b. Hanbel'e Hind ii nalnlar giymenin doru oup olmad sorulunca imam, hem erkeklerin hem kadnlarn bunlar giymelerinin mekruh olduunu belirttikten sonra "Fakat eer helada veya abdest alrken giyerlerse bunun mahzuru yoktur" dedi. Arkasndan gslk takmay mekruh saydn belirterek unlar syledi: "Bu bir acem modasdr. Said b. Amir'e onun hakknda ne dndn sordular, o bu soruya -Peygamberimizin snnetini Bakhan'n (o gnn Hind meliki) adetlerinde tercih ederim- diyerek karlk verdi." teyandan mam Hanbeli Mucuz'nin yine Hind ii nalnlarla ilgili sorusunu yle cevaplandryor: "nce unu syleyeyim ki, ben bu nalnlar kullanmam. Fakat amurlu yerlerde ve helada kullanlabilirler. Fakat ssl olmak amac ile giyilmeleri doru deildir." Buna ramen bir gn helann kapsnda bir ift hind naln grnce "Krallarn torunlarna benzemeye baladk"[160]diye yaknd.

Harb-i Kirmani[161] de bu konuda diyor ki; "Bir gn Ah-med b. Hanbel'e -u kaln nalnlar hakknda grn nedir?-diye sordum. Bana -Bu hind nalnlar abdest almak iin ve helada kullanlrsa veya baka bir zaruri durumda giyilirse, bunun mahzuru yoktur- dedi. Ahab nalnlarla ilgili bir soruya zaruri durumlarda olarn da mahzuru yok- diye karlk verdi. Bu arada Kirman ii nalnlar hakknda gr sorulan bn-i Mbarek[162] bunlar giymeyi ho karlamayarak unlar varken onlar giymeye ne lzum var?- eklinde konutu." Ahmed b. brahim[163] de bu konuda diyor ki: "Bir defasnda Said b. Amir'e Sebtiyye nalnlarnn giyilmesi hakknda ne dndn sordum. Bana yle dedi: "Peygamberimizin ssn (modasn) Hind kral Bak-han'n modasna tercih ederiz. Eer bu nalnlar Medine mescidine gtrlrse, onlar Medine ehrinin dna karrlar." Bu szlerin sahibi olan Said b. Amir. Basra'nn bilgili ve dindar imamdr ve Ahmed b. Hanbel'in hocalarndan biridir. Yahya b, Said, onun hakknda "O krk yldan beri Basra'nn eyhi (en byk alimi)dir" derken Ebu Mesud b. Fu-rat[164] da onunla ilgili grn "Basra'da Said b. Amir gibisini hi grmedim" diye belirtmektedir. Dier taraftan Meymuni diyor ki: "Ebu Abdullah'n (mam- Hanbeli'nin) ba sargsn enesinin altnda dolayarak baladn grdm. Ba sargsini baka trl balamaktan holanmaz ve "Araplar ba sarglarn ene altlarndan dolayp balarlar" derdi. Nitekim Hasan b. Muhammed'in bildirdiine gre ba sargsnn burun altndan dolanarak balanmasndan hi holanmaz ve bunun gerekesini de "Bu ekilde yahudiler, hristiyanlar ve ateperestler (mecusiler) sarg balar"[165] diye aklard. Yine bu gereke ile o zamanna matem alameti olarak saylan siyah ve benzeri renkli elbiselerini ho karlamad gibi baka baz alimlerle birlikte namazda gzleri yummay da doru grmeyerek "Bu yahudilerin adetidir."[166] derdi. [167] Sade Yaamak Tavsiye Edilmitir. imdi Bilal b. Ebu Hadrad[168] tarafndan rivayet edilen u hadisi okuyalm. Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Sade yaaynz, giyimde ve yemekte sadelii tercih ediniz. Yaya ve yalnayak yrynz."[169] Bu hadis halife Hz. mer'den iitilmi, hatta onun bir yazs ile o gnn mslmanlarna tebli edilmitir. naaHah ilerde hulefa-i raidin dneminden bahsederken bu meseleyi ele alacaz. te yandan Tirmizi'nin, Amr b. uayb'a, onun da babasna babasnn da dedesine dayanarak anlattna gre Peygamberimiz yle buyuruyor: "Kim bizim dmzdakilere benzerse, zenirse bizden deildir. Sakn Yahudileri ve hristiyanlara benzemeyi-niz, zenmeyiniz. Yahudiler parmaklar ile iaret ederek hristiyanlarda avu ileri ile iaret ederek selamlair-lar."[170] Geri bu hadis zayftr, ama daha nce grdmz ve salam olan "Kim bir kavme benzer, zenirse onlardan olur" eklindeki hadisle ayn anlamdadr. Bu yzden Ahmed b. Hanbel'e ve daha bir ka

alime gre bu hadise dayanla-bilir. teyandan Ebu Davud'un rivayet ettiine gre bir gn Peygamberimizle sahabilerdan Rukane[171] ile gre tutmu veRasulullah, Rukane'yi yenmiti. te bu Rukane'nin bildirdiine gre Peygamberimiz: "Bizimle mrikler arasndaki fark, feslerimiz, sark sarmamzdir."[172] buyurmutur. Bu hadisten aka anlalyor ki, mslman ile mrikin klk ynnen biribirinden farkl olmas eriat koruyucunun (Rasulullah'n) istedii bir eydir. Bu hadisin slubu: "Helal ile haram arasndaki ayrm izgisi def almak ve ark sylemektir."[173] hadisinin slubuna benziyor. Burada Peygamberimizin grn bakmndan, farkl olmay istedii aktr. nk sark olmasa da inan ve amel ynnden farkllk meydana gelir. Eer maksad grn bakmndan farkl olmay salamak olmasayd, bunun hibir yarar olmazd. Yerine gelmiken unu da belirtelim ki, kadnlarla erkeklerin yapsal olarak olduu gibi grn bakmndan da birbirlerinden farkl olmalar istendii iin Peygamerimiz hem erkeklere hem de kadnlara zenen erkekleri lanetlemi ve kadns davranl erkekleri kar cinse benzemeye altklarndan tr knamtr.[174] Bu davran yasaklayan hadisler dier sahih kitaplarnn hemen hepsinde var. Her biri deiik bablar altnda naklediyorlar. Mslman olmayanlara benzememek iin gsterilen titizlii u olaydan kolayca anlayabiliriz. Sahabilerden Abdullah b. Abbas'n belirttiine gre Aure gn (Muharrem aynn onuncu gn) oru tutan ve sahabilere de o gn oru tutmalarn emreden Peygamberimiz'e sahabiler: "Ya Rasulallah, bu gn yahuder ile hristiyanlarn kutsal saydklar birgndr" denince Rasulullah kendilerine: "O halde inaallah gelecek yl Muharremin onuncu gn ile birlikte dokuzuncu gn de oru tutarz" buyurdu. Fakat Abdullah b. Abbas'n, Mslim'de yer alan bu ifadesine gre: "Peygamberimiz bir sonraki yln ayn gnlerine yetie-meden vefat etmitir." Nitekim Ahmed b. Hanbel'in, bizzat bn-i Abbas'dan rivayet ettiine gre Peygamber Efendimiz bu konu ile ilgili baka bir hadisinde: "Aure gn oru tutunuz. Fakat bu konuda yahudi-ler gibi olmamak iin Aure'den bir gn nce bir gn sonra da oru tutunuz."[175] buyurmutur. imdi dnelim. Sz konusu olan faziletli Aure gndr. Bu gnn orucu, geride braklan yln tm gnahlarn siliyor. Peygamberimiz bu gn oru tutmu, sahabilere de bu gnn orucunu emretmi, hatta bu konuda tevik edici szler sylemitir. Fakat vefatndan az nce kendisine bu gnn yahudiler ve hristiyanJar arasnda kutsal sayld bildirilince hemen mslmanlara, yahudi, ve hristiyanlardan bu konuda farkl olabilmek iin bir gn daha fazla oru tutmalarn emretmi ve kendisi de gelecek yl yle yapmay kararlatrmtr. Nitekim aralarnda Ahmed b. HanbeJ'in de bulunduu epeyce sayda alim Muharrem aynn dokuzuncu ve onuncu (aure) gnleri oru tutmay buna dayanarak mstehap saymlar ve sahabiler de Aure'ye bir gn daha ekleyerek oru tutmay Peygamberimizin belirttii bakalarna benzememe gerekesine balamlardr: rnek verecek olursak Buhari'ninSaid b. Mansur'a dayanarak belirttiine gre sahabilerden ba-i

Abbas "Muharremin dokuzuncu ve onuncu gn oru tutunuz, yahudile-re ters dnz" demitir. Ayrca Buhar ile Mslim'in, mer'e dayanarak bildirdiine gre Peygamberimiz yle buyuruyor: "Biz mmi (okuma-yazmasz) bir mmetiz, aylar yle yle yani birini yirmi dokuz ve brn otuz gn ola-rak-yazip hesap edemeyiz."[176] Grld gibi Peygamberimiz dier mmetlerin yaptklar gibi bu mmetin ibadet vakitleri ile bayramlarn yazarak ve hesap ederek belirlememelerini ve mmetin zelliklerinden biri sayarak bu ii ay grme usulne havale etmitir. Nitekim baka bir hadiste Ramazan orucu ile ilgili olarak "Ay grnce oru tutunuz ve (bir sonraki) ay grnce oruca son veriniz."[177] bir baka bir rivayete gre de: "Bir hilalden br hilale kadar oru tutunuz"[178] buyuruyor. Peygamberimizin bu hadisi son dnemin icma-i mmete ters den bir ka alimi dndaki tm slam alimlerinin gr birlii halinde benimsedikleri bir prensibi isbatlyor. Bu prensip de udur: Oru, bayram ve hacc vakitleri ay grmeye dayanarak belirlenir yoksa Bizansllaran, acemlerin, eski Msrllarn, hindlilerin , yahudilerin ve hnstiyanlarn yapm olduklar gibi yazp hesap ederek tesbit edilmez. Zaten nemli sayda alimin belirttiine gre bizden nceki kitab ehline de oru ve ibadet vakitlerinin belirlenmesinde ay grmeye dayanmalar emredilmiti. Onlara gre bunun delili Kur'an- Kerim'deki u ayettir. Cenab- Allah (c.c.) oru hakknda yle buyuruyor: "Ey mminler, sizden ncekilere olduu gibi size de oru yazld." 2/183) (Bakara:

Fakat kitab ehli bu metodu deitirdi. Bu yzden Peygamberimiz Ramazan bir veya iki gn nceden oru tutarak karlamay yasaklamtr.[179] Fkh bilginleri bu yasan gerekesi olarak hrisuyanlarn yapt gibi farz olan oruca fazladan ekleme yaplmas tehlikesini belirtmilerdir. Bilindii gibi hristiyanlar kendilerine farz klnan orucun gn saysna ilave yaparak onu kla yaz mevsimi arama koymular ve ayrca bunu zaman belirlemeyi hesaplama metoduna balamlardr. Peygamberimizin bu hadisi yabanclarn bayramlarn benimsemenin yasaklinm delili olarak gsterilebilir. nk onlarn bayramlar yaz ve hesaplama yolu ile belirlenir. Fakat hadis genel ifadelidir. Yahud yle denebilir: Allah'n ve Rasulullah'n koyduu bayramlarda hesaplama metoduna bavurmamz yasaklandna gre dorudan doruya yabanclara mahsus olan bayram ve trenlerde bu metodu kullanmak ncelikle ve haydi haydi yasak olacaktr. nk bu metodun benimsenmesi, bu mmi (okuma-yazma-sz) mmetin dier mmetlere benzemesine yolaar. . Szn ksas, bu hadis bu mmetin, kendisini dier mmetlerden ayracak niteliklerinin olmasn gerektirir. Bu ayrc zellikleri koruyabilmenin en kestirme yolu da dier mmetlere benzemekten kanmaktr. teyandan Buhar ile Mslim'in Humeyd b. Abdurrah-man'a[180] dayanarak bildirdiine gre Muaviye bir hacc mevsiminde Medine mescidinin minberine kt ve mnafklarndan birinin elinde bulunan bir tutam kadn san eline alarak: "Ey Medine'liler, nerede alimleriniz? Ben Peygamberimizin byle bir eyi yasakladn ve bu konuda -srailoul-lan, kadnlar byle bir adet edinince helak oldular- dediini iitmitim"[181] diye konutu. Buhari'nin Said b. Mtisey-yeb'e dayanarak bildirdiine gre de bir gn bu konuda "irkin bir sslenme modas edindiniz Peygamberiniz zur, yani takma sa kullanmay yasaklamt" dedikten sonra oradakilerden biri ucuna bir tutam sa bulunan bir denek getirdi. Muaviye ucunda bir tutam sa bulunan bu denei gstererek "te zur budur"[182] dedi. Tefsirci Katade'nin akladna gre "Zur, kadnlarn salarn gr gstermek iin kullandklar kesik

sa kmeleridir." Yine Buhari'de yer aldna gre bn-i Mseyyeb bu konuda yle diyor; "Bir defasnda Muaviye Medine'ye gelerek bize hitap etti. Bu konumas srasrda bir tutam sa karp gstererek -Bunu yahudilerden baka hi kimsenin yaptn grmedim. Peygamberimiz bunu grnce ona zur adn vermiti" dedi. Grl gibi Peygamberimiz takma sa modasn grnce mmetini byle bir moday benimsememeye ararak: "Israiloullar, kadnlar byle bir moday benimseyince helak oldular" buyuruyor. Yine bu yzden Muaviye de bu konuda "Bunu yahudilerden baka hi kimsenin uyguladn grmedim" diyor. nk yahudiler arasnda yaygn olup da, mslmanlar tarafndan benimsenmeyen modalar ya onlarn azaba arplmalarna yolaan, veya byle olmas muhtemel olan ve an-lalmed takdirde azaba arplmalarnn gerekelerinden kesinlikle uzak kalmabilen adetlerdir. zellike sz konusu detin azaba arplan davranlardan olup olmad ayrde-dilmeyince bu ihtiyatl tutum daha byk nem kazanr. Sebebine gelince bu durumda kanlmas gereken davranlar ile dierleri birbirine kar tnlabilir. O halde onlarn btn adetlerinden uzak durmak gerekir. Tpk onlarn verdikleri haberlerin dorusu ile yalan biribirine kark olduu iin verdikleri hi bir habere kulak almamas gerektii gibi. Dier yandan Ebu Davud'da yer aldna gre Abdullah b. mer diyor ki; "Peygamberimiz -veya mer - yle buyuruyor: "inizden birinizin (biri belden aas ve br belden yukars iin olmak zere) iki para elbisesi varsa bu iki paray giyerek namaz klsn. Eer bir tek para elbisesi varsa bununla belinden aasn rtsn, onu yahudi-ler gibi belden yukarsna sarmasn."[183] Peygamberimiz yine bu konuda sahabilerden Cabir'in bildirdiine gre: "Eer dar bir tek para elbise varsa bununla belden yukarsnn deil, belden aasnn rtlmesini" emretmitir.[184] Fkh alimlerinin ortak gr de budur. Fakat Ahmed b. Hanbel'den bu meselede iki gr nakledilmitir. Burada bizim zerinde durduumuz asl nokta Peygamberimizin tek paralk elbisenin varl halinde "Bununla ya-hudiler gibi belden yukarsnn rtlmeme sini" belirtmesidir. nk yasan yahudilerle irtibatlandrlm olmas, yukardan beri srarla vurguladmz gibi, yasaklamada bu faktrn etkili olduunu gsteriyor. imdi de bu kitabn ba taraflarnda yer vermemiz gerektii halde ancak imdi ele aldmz u ayeti okuyalm: "Mminlerin kalblerinin Allah'n zikri ve haktan inen gerekle korkup yumuamasnn zaman gelmedi mi? Onlar daha nce kendilerine kitab verilip de sonra zerinden uzun zaman geerek kalben katlaan kimseler gibi olmasnlar. Onlarn oufasiktirlar." (Hadid: 57/16) Cenab- Allah'n (c.c.) buradaki "Onlar daha nce kendilerine kitab verilenler gibi olamasinlar" buyruu zellikle "onlara" kalblerinin katlamas bakmndan benzemeyi yasaklamakla birlikte genel olarak mutlak anlamda benzememeyi gerektirir. nk kalb katl gnahlarn sonucudur. Cenab- Allah, Kur* an'm bir ok yerinde yahudile-ri bu zellikleri ile niteliyor. Bu ayetlerden biri udur: "Onun iin, inein bir paras ile ldrlene vurunuz, demitik. te Allah lleri byle diriltir, size ayetlerini gsterir ki, ola ki dnrsnz."

Btn bunlar grdkten sonra kalbleriniz ta gibi ve belki daha da katlati. nk baz talar vardr ki, onlardan nehirler kar, bazlar da vardr ki, yarlp ilerinden sular kaynar, yle talar vardr ki, Allah korkusu ile dalardan yuvarlanp derler. Allah yaptklarnz bilmez deildir." (Bakara: 2/73-74) Yahudilerin bu niteliklerini belirten bir baka ayet de yledir: "Allah srailoullarndan sz almt ve kendi aralarndan on iki gzc belirledik. Allah onlara demiti ki; "Eer namaz klar, zekat verir, size gnderdiim peygamberime inanr, kendilerini destekler ve Allah'a gzel bor verirseniz (Allah iin yoksullara yardm eder veya Allah iin skntda olanlara faizsiz dn para verirseniz) sizinle beraber olur, kesinlikle gnahlarnz siler ve sizleri altndan rmaklar akan cennetlere koyarm. Bundan sonra aranzdan kim gerei inkar ederse doru yoldan saptm olur. Fakat vermi olduklar sz bozduklar, tutmadklar iin onlar lanetledik ve kalblerini katilatird. Onlar kelimelerin yerlerini deitiriyorlar, uyarldklar konulardan payalmay unuttular. Onlardan srekli olarak hi-yanet grrsn. Byle olmayanlar ok azdr. Onlar affet, kusurlarna bakma. nk, Allah iyilik edenleri sever." [185] (Maide: 5/13-14)

-------------------------------------------------------------------------------[1] Bu kii Ebu Hald Abdullah b. Rebaha el-Ensari el-Medeni'dir. Basra'da yaad. el-Acla, bn Sa'd Nesai ve dier hadisilere gre gvenilirdir. H. 90 senesi iinde vefat etti. Bkz. bn Sa'd, Tabakat elKbra, c.7, s. 212; Tehzib el-Tehzib, c.5, s. 207, biyografi No: 357. [2] Mslim, Kitab el-lim, Kur'an'n Mteabihlerine Uymann Sakncas... Bab, H. No: 2666, c.4, s. 2053. (Al-imran: 3/105) [3] Bu hadiste geen sayfalarda sz edildi. Geni bilgi iin, iislad Mu-hammed Nasr el-Din elAIbani'nin Fi Silsile el-Ehadis el-Sahih, eserinin, c.I. H. No: 204'e bavurunuz. zellikle, "Hepsi cehennemliktirler..." blmne. Mellifin iaret ettii dier bir rivayet yoluyla hadisi Hakim, elMiistedrek, c.I, s. 128-129'da birbirini dorulayan yollarla, tahri ediyor. Hakim, "Hadisin salaml konusunda bu senetler, (ravi zincirleri) "Hccet" olabilmesi iin yeterlidir der. Bkz. c. 1 s.128. [4] Benu Kurayza: slamdan nce Medine evresine yerleen kk bir Yahudi kabilesidir. Evs oymayla bar antlamas yapmlard. Medine'nin yaknlarnda kaleleri, kkleri ve ekin tarlalar vard. Peygamber (s.a.v.) le savamayacaklarna ve dmana yardmc olmayacaklarna dair antlama yapmlard. Ne var ki, "Ahzab gn" (Henek Sava srasnda, Kurey ve Gatafan kabilelerinin btn kollaryla miislmanla-rn zerine yrdkleri gn) Cenab- Rasul'le yaptklar szlemeyi bozdular. Kurey mriklerine ve Gatafan Kabilesine arka ktlar. Ne zaman Allah, gnderdii bir rzgar araclyla dman ordularn datt, Cebrail Allah'n emriyle geldi Peygamber ve Ashab'nn silahlarn aaya koymadan, Benu Kurayza oymana ynelmeleri gerektiini bildirdi. Bunun zerine Rasultllah: "Hi kimse, Beni Kurayza'ya (oymana) ulamadan, ikindi namazn klmasn" buyurdu. Rasulullah (s.a.v.) onlar kuatt. Bu kuatma Sa'd b. Muaz'n (Allah ondan raz olsun) onlar hakkndaki yargsn

bildirmesine kadar devam etti. O u hkm verdi: "Savaabilenleri ldrlsn, savaamyanlan ise esir edilsin" Rasulullah (s.a.v.) bu hkm: "Allah'n hkmyle hkmettin" szyle onaylad. Kssa hakknda daha geni bilgi iin bkz. bn Kesir, el-Sire el-Nebevye, c.3, s. 223-243; Ayrca s. el-Buhari, Kitab el-Megazi, Peygamber'n Ahzab'da geri dnmesi, Beni Kurayza'ya kmas Ve Onlar Kuatmas Bab, Feth'ul-Ba-ri,c.7, s. 407-416. [5] Burada, Buhari ve Mslim'in ittifakla peygamberden rivayet ettikleri "Beni Kurayza'ya ulancaya kadar kimse ikindi namazm klmasn" hadisine iaret vardr. Bir kesim Sahabi "namaz vaktinde klnr" prensibinden hareketle, ikindi namazn yolda kldlar. teki kesimi ise, ikindi namaznn vakti gemesine ramen Beni Kurayza'ya ulancaya kadar namaz ertelediler. Rasulullah hepsinin yaptn da onaylad. Mslim'de, ikindi yerine, le gemektedir. Bkz. Buhari, Kitab el-Havf, steyenin binitl olduu halde ima ile namaz klabilecei bab, Feth'ul-Bari, H. No: 946, c.2, s. 436, Hadisin dier blmleri, H. No:4119'de kaydedilmektedir; Mslim, Kitab el-Cihad Ve el-Siyer, Savata Sr'atli Olma Bab, H. No: 1770. c.3, s. 1391. [6] Buhari, Mslim'in zerine birletirdikleri bu hadisin szckleri gyle balyor: "za Hakem'e elHakim, Fectehe de, Smme Esabe feleh Ecrani, Ve tza Hakeme, Fechdehede , Smme Ahdae Feleh ecrn." Bkz. Sahih el-Buhari, Kitab el-Tisam, Blm; Hakim Bir Byk Hkm Aratrp Byk doruyu bulduunda ya da Hata Ettiinde Sevab Bykse, H. No:7352. Feth'ul-Bari, c.13, s. 318; Sahih-i Mslim, Kitab el-Akdiye, Hakim'in itihadnda Doruyu Bulmas Ya da Hata Etmesi Haline Alaca Karln Anlatlmas Blm, H. No: 1716, c.3, s. 13-42. [7] Rad Halife'lerin drdncs, Peygamberimizin, amca olu ve damad, Cennet'le mjdelenen on kutlu kiiden biri ve Sahabi'nin ulularndan olan Hz. Ali'nin asl ad. AH b. Ebi Talip b. Abdulmuttalip b. Ha-im el-Kurai'dir. Hatice'den sonra mslman olanlarn ilkidir. Hicret gn Rasulullah Onu yerine kendi yatanda brakt. Btn savalarda Rasulullah'la birlikte bulundu. Savalardaki cengaveriyle nldr. Allah O'nun eliyle Hayber'in kapsn at. Sahabe'nin en doru yarg veren ve en ok bilgili olanyd. (Allah ondan raz olsun) Bkz. el-Bidaye ve'n-Nihaye, c. 3, s. 324-362; bn Sa'd Tabakat el-Kbra, c.3, s. 19-40. [8] Hamza Abdulmuttalip b. Haim; Rasulullah'n amcas ve st kardeidir. Sahabi'nin ululanndandr. Bi'etin ikinci yl mslman oldu. O'nun mslman olmas, mslmanlar mrikler karsnda glendirdi. nk Hamza, Kurey'in en cesuru ve en erdemlisiydi. Hicret etti. Bedir ve Uhud Savalarna katld. Uhud'da ehid oldu. (H: 3) Allah'n Ra-sulu'nn arslan diye anlyordu. Bkz. Esed el-abe, c.2, s.8. [9] Rasulullah'n amca olu, ulu Sahabi'dir. Alad, Ubeyde b. Haris, b. Abdulmuttalib, b. Haim elKurai'dir. Mekke'de ilk mslman olanlardandr. Medine'ye hicret etti. Rasulullah'n ilk sancaktan olan Haris, Bedir savana katld ve orada nl mrik Utbe ile vurutu. ki kl yaras ald ve bu yarann etkisiyle ehid oldu. (Allah ondan raz olsun) Bkz. Esed el-abe, c.2, s. 356-357. [10] Utbe ve eybe, Rabi'a b. Abdi ems b. Abdi Menaf el-Kura'dir-ler. Bunlar Rasululah'a ve inananlarn dman olan mekke Mriklerinin en serkeleriydi (azllar). Bkz. Esed el-abe, elBidaye ve'n-Nihaye, c.3, s. 273. [11] Buhar, Kitab el-'tisam, Rasulullah'm Snneti'ne ve Uyma Bab, Feth'ul-Bari, H. No:7288, c. 13. s. 251; Mslim, Kitab el-Hacc, Hac-cm mrde Bir kez Farz Olduu Bab, H. No: 1337, c.2, s. 975. Mslim, hadisi dier senetlerle de kaydediyor. Bu senetlerin hepsi, Ebu Hurey-re'ye dayanyor. Kitab el-Fedail, Peygamber'in (s.a.v.) Saygnl, Zo-runluk Olmadka Ona ok Soru Sormay Brakma Bab, H. No: 1337, c.4,s. 1830-1831.

[12] Asl ad, Amr b. uayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. el-As'din. Hadis kritercileri, (eletirmen) hakknda elikili konuuyorlar. Ama ounluk gvenilirlii grndedir. Ancak, babasndan ve dedesinden ald baz hadisleri kabul etmiyorlar. Kendisi kiilik olarak gvenilirdir. bn Hacer, el-Takrib 'inde "Sadukin" (doru szl) diyor ve ondan drt hadis tahri ediyor. Bkz. Takrib, c.2, s.74, Biyografi, 607; Teh-zib, c.8, b. 48-55, Biyografi, No: 80. [13] Msned-i Ahmed, c.2, s. 196. RaviJer gvenilirdir. Hadisin benzerini bn Mace, eserinin giriinde (mukaddime) kaydediyor. Bab, el-Ka-der, H. No: 85, c. 1, s.33; Zevaid sahibi, bn Mace'nin bu hadisi iin, "snad sahih, ravileri gvenilirdir" diyor. [14] Hadisi Ahmed bn Hanbel, el-Msned, c.2, s. 181'de tahri ediyor. Ayn hadisi, c.2, s.185'de ksa olarak kaydediyor. [15] Msned-i Ahmed, c.2, s. 178. [16] Abbasi Halifelerinden olan bu kiinin asl ad, Cafer b. el-Mu'ta-sm, b. Harun el-Reid b. Muhammed b. el-Mehdi b. Ebi Cafer, el-Man-sur, el-Abbas'dr. H. 207'de dodu. Kardei el-Vasik'den sonra halife oldu. (H. 232) Hilafeti srasnda snnetin korunmasna yardmc oldu. Bidat ve bidatlann tozduman olmasn salad. mam Ahmed b. Han-bel, Kur'an'n mahluk olduu grn yayanlara kar verdii mcadeleden tr yceltli, hadis alimlerinin en stn olarak nn yayd. Bid'atlarn yaylmalarn engelledi. 247 H'de vefat etti. (Allah ona rahmet eylesin) Bkz. el-Bidaye ve'n-Nihaye, c.10, s. 349-352. [17] bn el-Cevzi, Menakb, El mam, Ahmed isimli eserinin 461-462. sayfalarnda bu mektupdan sz ediliyor. Bu eseri Dr. Abdullah el-Trki tahkik etmi. Ebu Nuaym Hilye, c.9, s. 216-217'de mam Ahmed'in biyografisini anlatt ksmda, ayn mektub hakknda bilgi veriyor. [18] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 64-78. [19] Mecusiler: Aydnla, atee, karanla, gnee, aya tapan bir topluluktur. Evrenin iki tanrs olduuna inanrlar. ran ve evresinde yaarlar. slam bu sama nanc ortadan kaldrd. Fakat ii'ler, hvan el-Safa, Behai'ler, Nusayri 'ler, Batniler, Kaderciler ve dier ekoller zerinde*^'. izi tamamen silinmedi. [20] Szlkte Sabii: Dinini brakp baka bir dine giren kimse demektir. Sabler, yldzlara ve meleklere tapan bir cemaattr. Hibir dine inanmayp doduklar gibi yaadklar da sylenir. Geni bilgi iin bkz. Tefsir-ibnKesir,c.l,s. 104. [21] Bu mmetin mecusilerinden ama, Kaderiye ekoldr. Bu ismin onlara Peygamber tarafndan verildiini bildiren hadisler vardr. bn Mace, H. No: 97, c. 1, s.; Eb Davud, Kitab el-Snne, Kader bab Hadis No: 4691; Msned-i Ahmed, c.2, s,125; s.5, s. 407; bn Ebi Asm, Kitab el-Snne, c.l. s. 144-145. h. No:329. Konuyla ilgili dier rivayetler hadis imamlarnca zayf grlm. Ancak rivayetlerin bazs bazsn takviye eder niteliktedir. Bu adn onlara verilmesine gelince onlar, Allah erri yaratmad ve takdir etmedi, dediler. Mu'tezileler gibi, insann kendi eylemlerinin yaratcs olduuna inanyorlard. Bu nedenle Mecusilere benzediler. "Allah iyiliklerin ve aydnln yaratcsdr." szleriyle de belki tpatp onlar gibiydiler. nanlarna gre errin, karanln yaratcs bakadr. Yce Allah, zalimlerin btn bu sylediklerinden uzaktr. Bkz. el-Fark Beynel-Firak, s. 9495; bn Teymiye, Mecmu, el-Fetava, c.8, s. 258-261. [22] Asl ad, Muhammed b. Mslim b. Abdullah, bn ihab el-Zh-ri'dir. Beni Zhre b. Kilab kabilesindendir. Knyesi, Ebu Bekir'dir. lk hadis tedvincisi (toplayp sistematik bir hale getirmek)

dir. Bir ksm sa-habiden hadis dinlemitir. Medine Tabii'lerindendir. Gvenilir hadis hafzdr. Hadisin salaml zerinde ok titizdir. Drdnc kuak Ta-bii'lerden olan bu zat H. 125'de vefat etti. (Allah rahmet etsin) Bkz. Tak-rib el-Tehzib, c.2, s. 207, Biyografi No: 702. el-Cerh Ve el-Ta'dil, c. 8, 5.71-74, biyografi No: 318. [23] mam Ahmed Msned, c.5, s. 218. Ebi Vakid el-Leysi'ye dayanarak; Tirmizi, Ktab el-Fiten, Sizden ncekilerin Trelerine Oldumo-las Atlacaksnz Bab, H. No: 2180, c.4, s. 475, Hadise mam Malik'in Mutavaa'snda ve Nesai'nin Snen'inde (el-Snen-Sura-Kk-Snen) rastlyamadm.) [24] mam Buhari: Asl ad, Muhammed b. smail b. brahim b. el-Muira, el-Caferi el-Buhari'dir. Knyesi Ebu-Abdullah'dir. Allah'n kitabndan sonra, en sahih kitabn sahibidir. mmet, hadis konusunda imam olduunda birlemitir. bn Hacer el-Takrib isimli eserinde, "Hadis ezberlemede da, gvenilir hadisilikte dnyann imamdr." diyor. H. 256'da 62 yandayken vefat etti. (Allah rahmet etsin) Takrib el-Tehzib, c.2, s. 144, Biyografi No: 43. [25] Sahihi Buhar, Kitab el-'tisam, Bi el-Kitab ve el-Snne, Peygamberin "Sizden ncekilerin trelerine mutlaka uycaksnz" sz bab, H. No: 7319, Feth'ul-Bari, c. 13, s. 200. [26] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 78-82. [27] Sahihi Mslim, Kitab el-man, Mnkerden sakndrmann iman gerei olduu, imann artp eksildii, Marufla, emr, Mnker'den sakndrmann gereklilHi bab, H. No: 49, c. 1, s. 69. [28] Bu szckleriyle hadis, yine Mslim'de yer almaktadr. Yukarda geen kitab ve bab, H. No: 50, c.l, s. 70, Hadis yapmadn syleyenler emrolunmadni yapanlarla mcadele etme konusundadr. [29] Emri Bil Maruf Nehyi anil Mnker. yilii emretmek, ktlkten sakndrmak konusunda daha geni bilgiyi stadn (bn Teymiye) yazd, Mecmu el-Fetava c.28, s. 121-171 'de bulabilirsiniz. [30] Bu alim: Katade b. Deame b. Katade el-Sdsi, Ebul-Hitab el-Basri el-Ama'dir. Tabii'nin sayl alimlerindendir. bn Sa'd onu, nc kuak, Basral Tabii'lerinden sayar. Ender rastlanr hadis hafizlarn-dandr. Muhammed b. irin: "O, insanlarn en gl hafzdr" der. Ahmed bin Hanbel: "Basrallar'm en gl belleine sahip kiisdir. Tefsir ve Fkh ezberinde koruyan bir alimdir" der. Takrib el-Tehzib, "gvenilirlii kantlanm" olduunu kaydeder, 117. H'de 57 yanda vefat etti. (Allah rahmet etsin) Bkz. el-Bidaye ve'nNihaye, c.9, s.313; Takrib el-Tehzib, c.2, s.123. Biyografi No: 81, "Kaf' harfi; bn-i Sa'd, Tabakat, c.7, s. 229. [31] Bu bilginlerden ama: Sahabe ve Selefe nl olan, Ibn Abbas, Ebi el-AHye, Ebi Malik el-Rebi b. Enes ve Atiye el-Avfi'dir. Bkz. Tefsir-i bn Kesir, c. 1, s.148, 149; Tefsir b. Cerir, el, s.374 [32] Tefsir b.'Ce-rir, el, s.374; Tefsir b. Kesir, el, s. 149; evkani, Feth el-Kadir, el, s.374. [33] Bu kiinin hangi Ahmed olduunu tesbit edemedim. bn Cerir'in tefsirinde, c. 1, s. 374; iaret ettiine gre, Ahmed b. shak olmas mmkndr. Ahmed b. shak b. sa, el-Ahvazi, el-Bezzar'dr bu ahsn ismi. Nesai "salih bir kimse" olduunu sylyor. H. 150'de vefat etti. Tehzib el-Tehzib, c.5, s. 1514. Biyografi no: 9. [34] Asl ad Atiye b. Sa'd b. Cnabe el-Avfi'dir. Kubs kabilesin-dendir. Knyesi, Ebu el-Hasan'dr. Takrib el-Tehzib'de "ok hata yapmasna ramen gvenilir bir muhaddistir ve mdelles -Rivayet ettii hadisi eyhinin eyhine isnad ederek (dayandirarark) kendi eyhini bilerek atlayan ravi- bir ii

olduu kaydediliyor. Ahmed b. Hanbel zayf olduunu Yahya b. Main, salih bir kimse olduunu, bn Sa'd ise Tabakat'n-da, "inaallah gvenilir bir kimsedir, nk rivayet ettii sahih hadisler de vardr, ama bir ksm insanlar onun naklettii hadisleri hccet kabul etmezler diyor. 111 H'de vef it etti. Bkz. el-Cerh ve el-Ta'dil, c.6, s. 382, Biyografi No: 2125; bn Sa'd, Tabakat, c.6, s. 304; Takrib el-Tehzib, c. 2, s. 24, Biyografi No: 216. [35] Tefsir-i bni Cerir, c.l, s. 374; Tefsr-i bn Kesir, el, s. 149. [36] Bu hadisi. Ata b. Eb Rebaha'dr. Ebu Rebaha, babasdr. Mekke'li Tabii'terin byklerindendir. Bilgili ve erdemli bir kimseydi. ok gvenilir bir hadisi ve fkhdir. Sahabi'den bir ouna yetiti ve onlardan hadis rivayet etti. H. 114'de 88 yanda iken vefat etti. Bkz. bn Sa'd Tabakat uI-Kbra c.5, s.467-470 Takrib el-Tehzib c.2, s.22 Biyografi No: 190, "Ayn" harfi. [37] Tefsir-i bni Cerir, el, s. 374; Tefsir-i bn Kesir, el, s. 149. [38] Basral, Beni Temim oymandan olan bu alim, Refi b. Mihran el-Riyahi'dir. Yahya b. Main, Ebu Zer'a'ya gre "gvenilir" dir. Takrib el-Telzib: "Mrsel rivayetlerinin ok olmasna ramen gvenilir olduunu kaydediyor. H. 90'da ld. (Allah rahmet etsin) Bkz. Takrib eJ-Teh-zib, c.l, s. 252. Biyografi No: 105. [39] Tefsir-i bni Cerir, c.l, s. 149. [40] Asl ad, el-Dahhak b. Mzahim, el-Hilali, el-Horasansdir. Tefsir'de imam olan' u zat, Tabii'nin bykferindendir. el-Sevri: "Tefsiri drt kiiden renin: Mcahid, krime, Sa'd b. Cbeyr ve Dahhak'dan" diyor. Takrib elTehzib'de "Miirsel rivayetlerinin okluuna ramen gveni'nc'ir yazyor. bn Hibban ve Ahmed'e (Hanbel'e gre :;i'ka, Yahya b. 3aid el-Kattani'ye gre, zayftr. H. 105'de ld. (Allah rahmat elsin) el-Bidaye ve'n-Nihaye, c.9, s. 223; Takrib el-Tehzib, c.l, s.373, Biyografi No: 17. [41] Bu ifade Tirmizi'nin Bera b. Azb'den rivayet ettii hadisten bir paradr. Tamamt, Tirmzi, Kitab el-Menakib, Ali'nin Menkbeleri, Bab, 21 *de kaydedilmi. Tirmizi: "Hadis, "Hasen" ve "Sahih" dir" diyor. Bkz. S. el-Tinnizi, c.5, s. 635, H. No: 3716. Ayn hadisi Buhari, Kitab el-Suluh, altnc bab, H. No: 2699, c.5, s. 303-304. Feth-ei-Bari'de rivayet ediyor. Yne ayn hadisi, Kitab el-Megazi, Umre'nin Kazas Bab H. No:4251 'de naklediyor: Ahmed b. H. ise, el-Msned, c.5, s. 204, same b. Zeyd isnadyla rivayet ediyor. [42] Sahihi Mslim, Kitab el-man, Eksikliklerden Uzak Yce Allah, Gcnn ekmedii kimseye Teklif Etmez Bab, H. No: 125, c. I, s. 115-116; M. Ahmed (b. Hanbel), c.2, s. 412. [43] Hadis, el-Msned'de (Ahmed bn Hanbel) Abdullah b. mer'den rivayet ediliyor. Rasulullah (s.a.v.) buyurdu: "Kukusuz Allah, yasakladklarm yapmamay istedii gibi tand toleransn da kullanlmasn ister (sever) Msned-i . Ahmed, c.2, s.108, Ayn hadisi S-yuti, Cami el-Sair isimli eserinde naklediliyor ve hadis sahihdir diyor. bn Hibban sahihinde Beyhaki, mamm blmleri babnda ayn isnad-la rivayet ediyorlar. Bkz. El,Cami, el-Sair, c. 1, s. 288, H. No: 1894. bn Huzeyme sahihinde, Kitab, el-Syam, H. No: 2027, c.3, s. 259'da tahri ediyor. Szckler yle "nnellahe yuhibbuen t'ta ruhsatah kema yu-hibbu en ttreke ma'syeth."(H0) Ruhbanlk: Hristiyan rahiblerin yapt gibi badet amacyla insanlardan el etek kesmek ve kendini buna zorlamaktr. okluk Hristiyan (rahipler) insanlardan ayrlp, dnya nimetlerini brakarak Manastrlarda kendilerini ibadete verirler. Bunlar yaparken hakka armay ve cihad bir tarafa brakrlar. Bkz. elKamus el-Mu-hit, el-Ra blm, c. 1, s. 79.-

[44] Hadis bu szcklerle Beavi'nin erh el-Snne, c. 2, s. 371'de geiyor. Beavi hadisi anlattktan sonra yle ekliyor: "mmetimin yolculuu cihaddr..." slamda ruhbanlk yoktur" blmn, senedini (ravi zinciri) zikretmeden rivayet ediyor. Fakat ayn szcklerle rivayet edilen bu hadisin . Ahmed'in el-Msned'inde anlatclar var. a.g.e; c. 6, s. 226. Rasulullah'n bu sz Osman b. Mad'un'adr. Rasulullah yle buyuruyor: "Ya Osman! Kukusuz, ruhbanlk bize yazlmad -mecbur edilmedi- ya da -farz klnmad-." Hadisin ravileri gvenilirdir. Dare-mi'nin Sneninde "nni lem umir bir -Rahbanyye- Ben ruhbanlkla emrolunmadm" ibaresi var. Bkz. Snen el-Daremi, c. 2, s. 133, Hadise, S-yuti de iaret ediyor. Orada yledir hadisin szckleri: "Ve la Terheb Fi el-slam" -slamda ruhbanlk yoktur- el-Cami isimli eserinde Abdur-rezzak, Tavus'dan mrsel olarak rivayet ediyor ayn hadisi. Hadis "zayftr" diyor. Bkz. age., c. 2, s. 746. Aym hadis iin ayrca bkz. el-Ta'lik, Ala Hami erh Al-Snne li el-Begavi, c.2, s. 371. el-Aclni de bu hadisi Kef el-Hafa, isimli eserinde anlatyor. Ne var ki, hadis hakknda, bn Hacer'in "Bu szcklere hibir yerde rastlayamadm." grnden baka bir ey sylemiyor. Bkz. Kef el-Hafa, c.2, s. 528. H.No: 3154. [45] Rasulullah: "Sahur yapn zira sahurda bereket vardr" buyuruyor. Buhari-Msln rivayette hemfikirdirler- Bkz. Buhari, Kitab el-Savm, Zorunluluk Olmakszn Sahur Yapmak ve Sahurun Bereketli Olmas bab, Feth'ul-Bari, H. No: 1923, c.4, s. 129; Mslim-Kitab el-Syam-Sahurun stnl, Mbahhn uygulanmas (Te'kid edilmesi) bab, H. No: 1095, c. 2, s. 770. [46] bn mer Rasulullah 'dan rivayet etti. Rasulullah,- "Ara vermeksizin on tutmay yasaklad" Sahih-i Mslim, Kitab El Sayam, Ara Vermeksizin On Tutmann Yasaklanmas, Bab, H. No: 1102, c.2, s. 774; Sahih-i Buhari, Kitab-el-Savm, el-Visal, H.No:1962,Feth-ul Bari, c. 4, s. 203: Msnedlerde , Snenlerde ve dier sahih snnet kitaplannda hadisin bir ok rivayet tariki ravisi var. [47] Hadisi Buhar u szcklerle rivayet ediyor: "Ve el-Muhaciru Men Hecere Ma nehellahu anh" (Muhacir Allah'n sakndrdklarndan saknan kimsedir)... Buhari, Kitab el-man, Mslman, Elinden Ve Dilinden Mslmanlarn Gvenlikte Olduu Kimsedir. Bab, H. No: 10, Feth'u-Bari, c.l, s. 53; Kitab El Rekaik,'Yasaklardan sakndrma Bab, c. 11, s. 316. [48] Ebu Davud hadisi peygamberlerden yle rivayet ediyor: "Cihad, Allah'n beni gndermesinden mmetimin en sonunun Deccal'le savamasna kadar srecektir... "Ebu Davud, Kitab el-Cihad, Zalim Krallarla Savama Bab, H. No: 2532, c. 3, s. 4O.Hadisn ravi zincirine Ye-zid b. Ebi Nebe'yi de ekliyor. bn Hacer, Tehzib el-Tehzib'de, bu ravi-nin bilinmediini sylyor. Allah yolunda cihad ve savan kyamete kadar sreceini bildiren bir ok hadis var. rnein, Mslim'in rivayetettii bir hadiste: "Mslmanlardan bir gurup -Hadisfe "el-Asabe" geiyor.- Allah 'in dinini ayakta (y-rrrkte) tuta bilmek iiiriKjairKa sabahna kadar Allah yosrsia cihad edip savaacaknr. "Bkz. Sahih-i Mslim, Kitab el-mare, Bab, 53, H. No: 1922, c.3, s. L5^Tvisned- Ahmed, c. 5, s. 92-94-O8-103 ve 104. [49] Sahabinin byklerindendir. Asl ad, Abdullah b. Kays b. Selim bn Hadar b. Harb b. Amir elE'ari'dir. Knyesi, Ebu Musa'dr. Ra-sulullah'la (s.a.v.) Hicret'ten nce Mekke'de karlat. Mslman oldu ve iki hicrete de katld. Mekke'de Rasulullah'a mslman olduunu bildiren nc Yemen'Iidir. Kur'an' gzel sesle okurdu. Vergi toplamas iin Rasulullah onu, Zebid, Aden ve Yemen sahillerine gnderdi. Hz. mer, Kfe Basra'ya vali tayin etti. Ahvaz ve sfahan' fethetti. Kufe'de ld. (H.50) Bkz. Nevevi, Tehzib el-Esma ve el-Lgat, Birinci Blm, 2.2, s. 268. Biy. No: 425.

[50] Ahmed'in el-Msned'inde byle bir olaya rastlayamadm. Yal-juz-Beyhaki' snenindi -analEfm yukarda iaret ettii kssay benzer bir kssa kaydediyor. Bkz. Sneirel-Beyhaki, c. 3, s. 204, Kiteb elCizye izinsiz Mescide^jirmeyin Bala. bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 82-96. [51] Sahih el-Buhari, Kitab el-Enbiya, Beni srail'lerin Anlatld Bab, Feth'ul-Ban, H. No:3462, c.6 s.496; H. No: 5899. Sahihi Mslim, kitab el-Libas ve el-Zine,.Boyanmakla Yahudiler'e Ters dn, bab, H. No: 2103, c. 3. s. 1663. [52] Tirmizi hadisi, u szcklerle rivayet ediyor. "Gayyiru el-eybe ve LaTebehu Bi el-Yehudi" (salar boyayarak deitirin Yahu-der'e benzemeyin.) ardndan Ebu Hureyre'nn bu hadisi "hasen" ve "sa-hihdif' yargsn ekliyor. Bk. Snen el-Tirnzi, Kitab el-Libas, Boyanma konusunda Gelen Hadisler Bab, H. No: 1752, c. 4, s. 232. Ahmed'inMiisned'inde, c.l, s. 165 Hadisi Ziibeyrb. elAvvam'danrivayet ediyor, c. 2, s. 261-499'da Ebu Hureyre'den "Ve La Binn-Nesara" faz-lahyla naklediyor. Ayn hadisi, szck dizgesideki baz deiiklerle s. 356'da rivayet ediyor; Nesai, Kitab elZine, c.8, s. 138'de yine bu hadisi tahri ediyor. Ayn hadis iin ayrca bkz. (mam) el-Beavi, eyh el-Snne, Kitab el-Libas, Boyanma Blm H. No: 3175, c. 12, s. 89. Ebu Hureyre'den rivayet ettii bu hadisi u szcklerle alyor: "Gayiru El ey-be Ve La Tebeh Bi el-Ye-Yahudi Ve el-Nasara" "Salarnz boyayarak deitiriniz. Bylelikle Yahudi ve Hristiyanlar'a benzemeyin." [53] Bu alim, Ziyad b. Eyyb b. Ziyad el-Badadi'dir. Knyesi Ebu Ha-im'dir. Ayrca Delvy diye takma ad da vardr. Onuncu kuan gve-nir hads hafizlanndandr. H. 252'de 86 yandayken ld. Buhari ve onun gibi nl hadisier ondan hadis tahri ettiler. Takrib el-Tehzib, c. l,s.265,Biy.No:6S. [54] Hadis Buhari'de u szcklerle yer alyor: "Enhiku el-evarib Ve A'f el-Lihye'' (Byklarnz ksaltn, sakallarnz uzatn). Bkz. Feth-el-Bari, Kitab el-Libas, Byklan Ksaltma Bab, H. No:5893, 2. 10, s; 351; Mslim Rivayetinde, Mellifin yukarda kulland szckleri kullanyor. "Afv, elevarib Ve A'fu el-Liha" szckleri yerine "Ceza el-evarib Ve Erhu el-Liha Ve Halifu el-Mecuse" szcklerini kullanyor. Grnrde farkl olan bu szcklerin anlam ayndr. Bkz. Sahih-i Mslim, Kitab el-Tahare Yaratl zellikleri Bab, H. No: 259-260. c.), s. 222. [55] El Murazi: Ahmed b. Muhammed b. el-Haccac b. Abdlaziz e-Mu-ruzi'dir. Knyesi, Ebubekir olan bu kii . Ahmed'in (. Hanbel} yakn arka-dalanndandr. Ver'a ve erdemde onun yoldayd (benzeriydi). mam Ah-med'den bir ok mesele nakletti. H. 275'de vefat etti. Bkz. bn Ebi Ya'Ia, Tabakat el-Hanabile, c. 1, s. 56-63. Biy. No: 50; iiruzat el-Zeheb, c.2, s. 166. [56] Bkz. el-Muni Ve el-erh e-Kebir, el, s. 75; Ayrca stad Ab-durRezzak'n buna benzer bir rivayeti mer b. Hattab'dan naklettii, c. 11, s. 453-454'e baknz. [57] Ebu Muhammed el-Basri knyesiyle tannan bu zatn asl ad, Mu'temir b. Sleyman b. Tarhan el-Temimi'dr. Takma ad lakab, el-Tu-feyl'dir. bn Hibban, bn Main ve bn Sa'd, gvenilir olduunu sylyorlar. bn Harra ise, "Ezberden rivayet ettii zaman hata etmekle birlikte, doru szldr. Yazdklarm rivayet ettiinde sikadr." yargsn veriyor. H. 100'de dodu, 187'de vefat etti. Bkz. Takrib el-Tehzib c.IO, s. 227. Biy. No: 415. [58] Byk bir sahabdr. Asl ad, eddad b. Evs b. Sabit el-Hazreci el-Ensari'dir. Hasan b. Sabit'in -Allah ondan raz olsun- yeenidir. Ubade b. Samit, hakknda: "eddad b. Evs, lim ve hilim (huy yumuakl) kendisine verilenlerdendir." Cenab- Peygamber de ona: "naalah sen ve ocuklarn, mmetin imamlar olursunuz" buyurdu. Humus 'un fethinden sonra oraya yerleti. H. 58'de Beyti Mukaddes'de (Kuds) vefat etti. Allah raz olsun. Bkz. el-sabe Fi Temyiz el-Sahabe c.2, s. 139-140,

Biy. No: 3847. [59] Burada ifade edilmek istenen maksat, Yahudiler'in pabu ve mestleriyle namaz klmadklardr. Bunlara muhalefet iin Rasulullah (s.a.v.) bazan pabulanyla namaz klard. Ancak buna devam etmezdi. Bunun gibi mslmanlann namaz artlarna engel olmayacak temizlikte olan pabularyla zaman zaman namaz klmas gerekir. Ama, bazlarnn bu ekilde namaz klmay srdrmclerini (adet haline getirmelerine) dair her hangi bir delil bulamadm. En doruyu Allah bilir. [60] Snen-i Ebu Davud, Kitab el-Salat, Ayakkabyla Namaz Klma Bab, H. No: 652, c. I, s. 427. Hakim de el-Mstedrek'inde rivayet ediyor ve "hadisin isnad sahihtir" diyor. el-Zeheb de elTelhs'de: "Sa-hihdir" dedi. Bkz. el-Mstedrek, Ala el-Sahiheyn Li el-Hakim ve Biha-mi-i el-Telhis Li el-Zehebi c.!. s. 260, Kitab el-Salat. [61] Bkz. Sahin-i Mslim, Kilab el-Syam, Sahurun Fazileti Bab, H. No: 1096, c.2,-s. 771 [62] Snen-i Ebu Davud, Kitab el-Savm, ftar olur olmaz yapmann Ho bir ey (Miislehab) olduu Bab, H. No: 2353 c.2, s. 763. Siinen-i bn Mace, Kitab el-Siyam ftarda ivediliin Gereklilii Bab, H. No: 1698, c.l, s. 541-542; Hakim'de Miistedrek'inde bu hadisi tahri ediyor ve unu ekliyor: "Bu hadisin sahihlik koullan Mslim'inkine uymaktadr, fakat o nedense bu hadisi tahri etmiyor. "elMiistedrek c.l, s. 431. [63] Byk sahabidir. Asl ad, el-Saib b. Yezid Said b. Osman el-Esved el-Kindi -Ya da el-Ezdi-dir. Babas da sahabidend. Rasulullah (s.a.v.) ban okad ve ona dua etti. Rasulullah'm abdest suyundan (arta kalandan) ili. mer, onu Medine arlarnda vergi toplamakla grevlendirdi. Medine'de ld. (H. 95) En son len sahabi olduu sylenir. Bkz. el-sabe, c.2, s.12-13, Biy. No: 3077.) [64] Sneh-i Ebi Davud, Kitab El Salat, Akam Namaznn Vakti Bab, H. No: 418, c.l, s.. 291; Snen-i bn Mace, Kitab el-Salat, Akam Namaznn Vakti Bab, H. No: 689, c.l, s. 225. [65] Saygn sahabelerdendir. Ad, Beirb. Mabid, Dabab b. Sebi'b. Siids'dr. slam ncesi ismi, Zahma'yd. Beir ismini ona Rasulullah verdi. el-Hassasiye, dedelerinden birisidir. Basra'da yaad. Bkz. Tehzib el-Tehzib, el, s. 467-468, biy. No: 866. [66] Leyla el-Sdsiye el-esbaniye adndaki bu hanm, Sahabiye-dir. Cehdeme olan ismini Rasulullah Leyla'ya evirdi. Bir nceki notta ad geen Sahabi'nin eidir. bn Hibban, Tabii'nin gvenilir hanm ravi-lerinden olduundan sz ediyor. Bkz. Tehzib el-Tehzb, c. 12, s. 406-407. Biy. No: 2753. [67] Msned-i Ahmed, c. 4, s. 225; bnflacer, Feth'ul-Bari, c. 4; s. 202. [68] Mslim'in kaydettiine gre Bu ravi, Hammad b. Seleme'dir. [69] Sabit b. Elem, el-Benani, el-Basri adndaki bu ravi, Enes b. Ma-lik'in birlikte olduu yakn dostudur. Ondan ok hadis rivayet etmitir. Gvenilir, salih ve abit bir zattr. H. 123 ylnda vefat etti. 127 ld de syleniyor. Bkz. Tehzib el-Tehzib, c.2, s.2, 3, biy. 2. [70] Saylr sahabidir, Ad, seyd b. el-Hudayr, b. Ubeyr el-Ensa-ri el-Eheli'dir. Ensar'dan islam ilk kabul edenlerdendir. Akabe Gecesi Cenab-i Rasul'e bi'at edenler arasndadr. Peygamber, onunla Zeyd b. Haris'i karde ilan etti. Rasulullah: "Useyd b. Hudayr, ne iyi adamdr" szyle onu vd. Ebu Bekir'in hilafeti srasnda onu komutan

olarak tayin etti. H. 20 ylnda vefat etti. el-Isabe, c. I, s. 49, Biy. No:285. [71] Bilinir sahabidir. Asl ad, Ubad b. Bir b. Veks, b. Zgbe b. Ze'vera b. Abd el-Ehel el-Ensari'dir. Hicretten nce Medine'de miisl-man oldu. Bedir ve dier savalarda Rasulullah'la bilrlikte oldu. Rasulullah onu vergi toplamas iin,Sleym, Mzeyne ve Beni el-Mustalik oymaklarna gnderdi. Mseyleme el-Kczzab (yalanc peygamberlik savnda bulunan Mseyleme) ile yaplan Yemame savana katld. En byk snav (lm snav) orada .ehid olarak baaryla verdi. Bu srada H. 12. yl ve o, 45 yandayd. Allah ondan raz olsun. bn Sa'd Tabakat, c.3, S. 440-441. [72] Sahihi Mslim, Kitab el-Hayd, Hayzh Bir Kadnn Einin Ban Ykayabilecei Bab, H. No: 302, c.l, s. 246. [73] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 97-107. [74] Ebu Umame: Asl ad Sadiy b. Adan b. el-Haris b. Vehb el-Ba-hiii'dir. Knyesi, Ebu mame olan bu kii, tannm Sahabidir. Uhud'da ve Hz. Ali'yle birlikte Huneyn savanda bulunduu syleniyor. Daha sonra am'da yaamaya balad ve orada ld. (H. 86) Allah ondan raz olsun. el-sabe Fi Temyiz el-Sahabe, c.2, s. 182, Biy. No: 4059. [75] Byk sahabidir. Ad, Amr b. Abese. Halit b. Amir b. Gadra el-Slemi, knyesi, Ebu Nceyh'dir. Mekke'de ilk mslman olanlardandr. Mslman olduktan sonra bir sre lkesine dnd. Daha sonra Medine'ye hicret etti. Mekke'nin fethine katlan sahabi daha sonra Hu-mus'a gitti ve lmne kadar burada yaad. Mslman olmadan nce putlardan nefret ederdi. (Allah ondan raz olsun) el-sabe, c.3, s. 5-6, Biy. No: 5903. [76] Bkz. Sahih-i Mslim, Kitab, Salat el-Msafirin ve Kasnha, Amr b. Abese'nin Mslman Olmas Bab, H.-No: 832, el, s. 569-570-571. Ahmed b. Hanbel el-Msned, s.4, s. 112. [77] Ken'anhlar: Ken'an b. Kev b. am, b. Nuh'a nisbet edilen ve Sami rkndan gelen bir kabiledir. Basra krfezi kylarnda pamuk eki-miyle urarlard. Daha sonra Suriye ve Filistin'e gp orada yerletiler. Halil Peygamber bu toplulua gnderilmi. el-Hidaye Ve el-Niha-ye, c.4, s. 140; el^Calaid, el-Ciman el-Kalkaandi, s. 32; Lisan el-Arab, c. 8, s. 316. [78] Hadisi Ebu Davud, Snen'inde, Kitab el-Salat, Direk ve benzeri eylere kar namaz klma Bab, H. No: 693, c.l, s. 445'de rivayet ediyor: Msned-i Ahmed, c. 6, s. 4, Salla yerine "yusalli" kelimesi dnda aynen Ebu Davud'un rivayetindcki szcklerle anlatyor hadisi. Ancak hadisin senedi pek kuvvetli deildir. nk raviler arasnda bulunan Velid b. Kamil, Leyyin el-Hadis'tr. (rivayetlerinde gevek davranan ra-vi) Diba'a binti el-Mikted ise kimlii bilinmiyor. Bkz. Tehzib el-Tehzib, c. 2, s. 335, Velid b. Kam'in biyografisi, No: 82; s. 604 Diba'a nn biyografisi No: 2, Ayrca bkz. Avn elMa'bud, c. 2, s. 386-387. [79] Bkz. Snen-i Ebu Davud, Kitab el-Salat, Namazda Eli zerine Yaslanmann Mekruh Olmas Bab, H. No: 994, c.l, s. 605. [80] Mesruk b. el-Ecda b. Malik el-Hemedani el-Vedai el-Kufi adndaki bu kii, Tabiin'in gvenilir Fkh ve Hads alimlerindendir. Kiitb-i Stte (alt sahih hadis kitab) yazan da ondan hadis rivayet etmilerdir. H. 63'de vefat etti. Bkz. Takrib el-Tehzib, c.2, s.242, Biy. No: 1055. [81] Buhari, Kitab el-Enbiya, Beni srail'i Anlatan Bab, H.No: 3458, c. 6, s. 497, Feth'ul-Bari. [82] S. el-Buhari, Kitab el-Amel, Fi el-Salati, Namazda Elleri Bele Koyma Bab, H. No: 1219, c.2, s. 88, Feth'ul-Bari.

[83] Ziyad b. Sabih el-Hanefi el-Mekki, Bir gre gre el-Basri adndaki hadisi hakknda shak b. Ruhaye: "Salih ve gvenilir bir adamdr" diyor. Bunun gibi Nesai, bn Hibban, el-Acluni de gvenilirliini onaylyor. Drdnc kuak Medine'li Tabii'Serdendir. Bkz. Teh-zib el-Tehzib, c.3, s. 374, Biy. No: 681; Takrib el-Tehzib, c. 1, s. 268, Biy. 115. [84] Ahmed bn Hanbel, el-Msned, c.2, s. 106. ibn mer'den rivayet edilen bu hadiste "Felemma Salla"'dan nce, "fe daraba ye-deyye" fazlal var. [85] Snen Eb Davud, Kitab e]-Salat, Namazda Elleri Bele Koyma ve El zerine Yaslanma Bab, H. No: 903, c.I, s. 556. [86] Snen el-Nesai, Kitab el-Salat, Namazda Elleri Bele Koymann Sakncas Bab, c.2, s. 127. Bu imamn rivayet ettii hadisin szck dizgisinde dierlerinden ayr baz deiiklikler vardr. Ama, isnad salamdr [87] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 108-114. [88] Byk Sahabi'dir. Asl ad, Cabir b. Abdullah, b. Amr b. Haram b. Ka'b b. Ganem el-Ensari elSlemi'dir. Rasulullah'dan en ok hadis rivayet eden Sahabilerdendir. Akabe biatmda ve ou savalarda Rasulullah'la birlikte bulundu. Rasulullah'n vefatndan sonra onun mescidine, ders verdii bir krss vard. H. 74 ya da 75'de vefat etti. Bkz. el-sabe Fi Temyiz el-Sahabe, c.I, s. 213, Biy. 1026 [89] ilk mslman, Rasulullah'dan sonra ilk halife olan Ebubekir el-Sddk'tn asl ad, Abdullah b. Ebi Kuhafe Osman b. Amir el-Kura-i'dir. Fil olayndan iki buuk yl sonra dodu. Pegamberlik gelmesinden nce de sonra da Rasulullah'la birlikte oldu. Hicret srasnda ona elik etti. Btn savalara katld. Cennetle mjdelenen on kiiden biri ve Sahabi'nin en stnyd. H. I3'de 63 yanda olduu srada ld. (Allah ondan raz olsun) Bkz. el-sabe, c.2, s. 341-344, biy. 4817. [90] Sahih-i Mslim, Kitab el-Salat, mama Uyanlarn Btn Hara-ketlerinde Ona Uymalar Bab, H. No: 413, c.l, s. 309, Snen Ebi Da-vud, Kitab-el-Salat, mamn Oturarak Namaz Kldrmas Bab, H. No: 606, c. l.s.405. [91] Asl ad Talha b. Nafi el-Kurai et-Mekki'dir. Kurey'in ileri gelenlerindendir. Abdullah b. mer, bn Abbas ve Cabir gibi bir kesim Sahabi ondan hadis nakletmitir. bn Hbban, Gvenilir olduuna, Ebu-bekir el-Bezzar Kendi kiiliinde gvenilir olduuna; Ahmed b. Hanbel ondan hadis rivayet etmede bir saknca olmadna; hkm veriyor. Bkz. Tehzib el-Tehzib, c.5, s. 26-27, biy. 144. [92] Snen- Ebu-Davud, Kitab el-Salat, mamn Oturarak Namaz Kldrmas Bab, H. No: 602, c.l, s. 403-404. [93] Ebu Davud, Ebu mame'den bu szcklere yakn kelimelerle baka bir hadis naklediyor. Ebu mame anlatyor: "Rasulullah elinde deneine yaslanm ekilde yanmza geldi. O gelince biz ayaa kalktk." O: 'Perslerin birbirlerini yceltmek iin ayaa kalktklar, gibi siz de kalkmayn buyurdu. Sneni Ebi Davud, Kitab el-Ebed, Bir adamn baka bir adama (tazim-Sayg) Amacyla Ayaa Kalkmas, Bab,, H. No: 5230, c. 5, s. 398; Benzen Msned-i Ahmed, c.5, s. 253-256'da kaydedilmektedir. Hadisin anlam

sahihdir. [94] Byk s ah ahilerdendir. Asl ad, Ubade b. el-Samit b. Kays b. Asram b. Fehr el-Hazrece dEnsari'dir. Ensar'n nde gelenlerinden biriydi. Knyesi Ebu el-Velid'dir. Bedir, Uhud ve dier savalarda hep Peygamberin yannda yer akl. Rasulullah onu baz sadakalar toplamakla grevlendirdi. Peygamber'in zamanrda Kur'an' toplard, bir araya getirirdi. Ehli Suffa arasnda Kur'an' en yi bilendi. mer b. Hattab, bir gurup sahabi'yle birlikte onu dn ve Kur'an' amllar retmesi iin oraya gnderdi. Humus'da ve Filistin'de yaad. Muaviye ile arasnda kan anlamazlktan dolay Medine'ye dnd. Hz. mer onu tekrar am'a gnderdi ve Muaviye'ye: "Sen, onun amiri deilsin, ona karma" dedi. Remle'de ya da Kuds'te vefat etti. (H. 34) Idnde72 yandayd. Bkz. Esed el-Gabe, c. 3, s. 106-107. [95] Snen-i Ebi Favud, Kitab el-Cenaiz, Cenaze in Ayaa Kalkma Bab, H. No: 3176, c.3, s. 520. Szckler, yukarda anlatlana yakndr. Ancak "ciisu, Haiefehiim, oturun, onlara muhalefet edin {ters dn)"; Snen-i bn Mace, Kitab el-Cenaiz, Cenazeye kar Ayaa Kalkma Bab, R No: 1545, c. i, s. 493. Kitab tahkik eden, hadisi kaydettikten sonra Lnar ekledi: "el-Sundi: "snad zayf olduu syleniyor" dedi." S. el-Tirmizi, Kitab el-Cenaiz, H. No: 1020, c.3, s. 340. [96] Asl ad, Abdurrahman b. el-Kasm b. Muhammed b. Ebube-kir'dir. Altnc kuak Medine'ti Tabn'nin byklerindendir. Yaad dnemde Medine'nin en byk alim ve salihlerindendi. Btn mslman-iarca deeri byktr. ok hadis rivayet eden bu alim hakknda da dier alimler gvenilirliinde gr birlii iindedirler. H. 126'da am'da vefat etti. Bkz. Tehzib el-Tehzib, c.6, s. 254, biy. 501. [97] nc kuak Tabiin'n byklerinden olan bu hadisinin asl ad, el-Kasm, b. Muhammed b. Ebubekir'dir. Bir nceki ad geen zatn babasdr. bn Sa'd, Vakidi'den naklen "Gvenilir, yksek fkh bilgini, Hadis lminde imam bir zattr," vgsn kaydediyor. H. 106'da vefat etti. Bkz. bn Sa'd Tabakat el-Kba, c.5, s. 187- 194. [98] Buhari bu hadisi, Kitab Menakib el-Ensar, Cahiliye Gnleri (tren gnleri kasdediliyor) Babnda rivayet ediyor. Bkz. Feth'ul-Bari. c.7, s. 148, H. No: 3837. [99] Snen Ebu Davud, Kitab el-Cenaiz, Lahtd Bab, H. No: 3208, c. 3, s. 544; Snen-i Tirmzi, Kitab el-Cenaiz, Peygamberimizin: "Lahid Bizim iin, ukur dmizdakilerin lleri iindir" Hadisi Bab, H. No: 1045, c.3, s. 363. Tirmizi: "Bu hadis bn Abbas'dan rivayet edildii iin "Hasen ve Garip'dir" diyor. Hadis btn rivayet tarifeleriyle sahihdir. Cami El Sair, c.2, s. 474, H. No: 7747, Suyuti: "Hadis, Sahih'dir" diyor. Snen bn Mace, Kitab el-Cenaiz, Lahdin Serbestisi Bab, H. No: 1554, c.l, s. 496. Snen el-Nesai, Kitab el-Cenaiz, Lahd ve ukur Bab, c.4, s, 80. [100] Msned-i Ahmed, c. 4, s. 362-363; el-Syuti, el-Cami el-Sair, c.2, s. 474, H. No: 7748, Syuti: "Hadis sahih'dir" diyor. [101] Sahih-i Buhar, Kitab el-Cenaiz, Cenazenin Ardndan Yzn Trmalayan Bizden Deildir. Bab, H. No: 1204, c.3, s. 163, Feth'ul-Ba-ri, Hadisin dier ksmlar, age., H. No: 1297-1298-3519.

Sahih-i Mslim, Ktab el-man, Cenaze Ardndan Gs Dvmenin Haram Olmas Bab, H. No: 103, c.l, s. 99, [102] Menakb, Biyografi, yazarlar bu zatn kimlii hakknda ok elikili konuuyorlar. En tercih edilen gr onun: el-Haris b. el-Haris el-E'ari adnda bir sahabi, olduudur. Bkz. Tehzib el-Tehzib, c. 12, s. 218-219. Biy. 1002 el-sabe, c.l, s. 275, bil. 1384.

[104] Sahih-i Mslim, Kitab el-Cenaz, l Ardndan Ar Barp arma Bab, H. No: 935, c.2, s. 644. (Ahzab: 33/33) [105] Ebu Zer, Asl ad, Cndeb b. Cnade b. Sekn el-fari'dir. lk mslman olan ulu Sahabi'dir. Mekke'de dier mslmanlar kendilerini gizlerken o mslman olur olmaz kimliini ilan etti. Kurey'in nnde Kelime-i ehadeti yksek sesle hayknnca, Kureylilerce dvld. Daha sonra kendi yurduna dnd. Bedir ve Uhud savalarnn ardndan Medine'ye hicret etti. Dzgn konuurdu. Cenab- Rasul, onun bu zelliinden sz ederdi ve yle dua ederdi: "Ebu Zer'e Allah rahmet etsin. Bir bana yaar, bir bana lecek ve bir bana dirilecek" Osman'la arasndan baz tartmalar olunca, nsanlar arasnda ayrlk karr korkusuyla Halife (Osman) onu, Rebze'ye srd. H. 23'de orada vefat etti. Cenazesini bn Me-sud kaldrd. (Allah ondan razolsun) Bkz. elsabe, c. 4, s. 62-64. Biy. 384. [106] Hadis, Buhari-Mslim ve dierlerinde kaydedilmi. Bkz. S. el-Buhari,Kitab el-man, Cahiliyye Adetlerinden Olan Gnahlar, Bab, Fethul-Bari, H. No:30:, c. 1, s. 84, Ayrca H. No: 6050. Sahihi Mslim, Kitab el-man Efendinin Yediinden Klelerine de Yedirmesi Bab, H. No: 1661 c. 3, s. 1282-1283.Msned-i Ahmed, c.5, s. 161 [107] Sahih-i Mslim, Kitab el-man,Soya Dil Uzatma, lnn Ardndan Bara ara Alamann Kfr Adyla Anlmas Bab, h. No: 67, c. 1, s. 82. [108] Msim, Kitab el-man, Namaz Klmayana Kafir Adnn Verilmesi Bab, c. I, s. 88; Ebu Davud, Kitab el-Snne, H. No: 4678, c.5, s. 58-59. Tirmizi Kitab el-man, Namaz Brakma Konusunda Gelen Hadisler Bab, H. No: 2618, 2639 ve 2620. Mslim ve Ebi Davud'un rivayet ettikleri ayn szcklere uygun olarak. Tirmizi: "Hadis "hasen" ve "sahih" dir" diyor, c.5, s. 13. [109] Buhari, Mslim ve dierleri rivayet ediyor. Buhari, Kitab el-Iim, Alimleri Dinleme Bab, H. No: 121, Feth'ul-Bari, c.l, s. 217. Ayn hadisi baka konularda u numaralarda kaydediyor Buhari, H. No: 4405, 6869 ve 7080; Mslim, Kitab el-man, Peygamber'in:"B en'den sonra birbirinizin boynunu vurarak kfre dnmeyin." sz Bab, H. No: 65-66,'c.l, s. 81-82. [110] Alak: 96/6; Maide: 5/6. [111] Rasulullah zamannda Mnafklarn bayd. Asl ad Abdullah b. bey b. Malik b. el-Haris b. Ubeyd el-Hazreci'dir. Knyesi, Ebul Hab-bab'dir. Ancak, bn Sell takma adyla nldr. Sell, Baba tarafndan dedesidir. slam ncesi Hazrec Kabilesi'nin lideriydi. Bedir'den sonra mslman olduunu aklad. Mslmanlar birbirine drmeye, cihaddan alkoymaya, yalah haberler yaymaya, alay etmeye, kt bir hal balarna geldiinde, sevinip oynamaya balad. Rasulullah zamannda lnce, Rasulullah namazm kldrd. Allah: "Onlardan len birine kesinlikle namaz klma, onun kabri banda da durma. nk onlar Allah' ve Rasul-n tanmadlar, yoldan km olarak ldler." (Tevbe: 84) ayetini gn-dererek onu bunan sakndrd. Zerkeli, el-Alam, c.4, s. 65.

[112] Mnafikun: 63/8. [113] Sahihi Buhari, kitab el-Menakib, Cahiliyye Davasnda Bulunmann Yasakland Bab, Feth'uiBari, H. No: 3518, c.6, b. 546. [114] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 114-125. [115] Sahihi Mslim, Kilab el-Birr Ve el-Sla Ve el-Adab, Zalim de Olsa Mazlum da Olsa Mslmamn Kardeine Yardmc Olmas Bab, H. No: 2584, c.4, s. 1998. [116] Hacc: 22/78. "nsann kendi kabilesini, hakszlkta desteklemesidir."182 diye cevap verdi. [117] nl Sahabi'dir. Ad, Vasile b. el-Esk'a b. Ka'b b. Amir'dir. Beni Leys b. Abdi menat kabilesindendir. Tebuk savandan nce mslman oldu ve bu savaa katld. Mslman olmadan nce Medine'nin bir bucanda oturuyordu. Mslman olunca Ehl-i Suffa oldu. Rasulullah'n lmnden sonra am'a gitti, orada savalara katld. am, Humus ve dier ehirlerin fethinde bulundu. H. 95'de am'da 105 yanda ld. Bkz. bn Sa'd, Tabakat El Kbra, c.7, s. 407-408; el-sabe, c.3, s. 620. Biy. 9087. [118] Sneni Ebi Davud, Kitab el-Edeb, Tutuculuk (Taassub) Bab, H.No:5119,c.5,s. 341. bn Mace Fesile'nin babasndan naklettii hadisi rivayet ediyor. bn Hacer ve dierleri bu ravinin Fesile binti Vasile b. el-Esk'a olduunu kaydediyor. bn Mace'nin Fesile'den naklettii hadis yle: "Babamdan duydum. Diyordu: Peygamber'e, rklk, adamn kendi toplumunu sevmesi midir? diye sordum. Rasulullah: "Hayr, Irklk-tutuculuk- kiinin kendi kabilesini zulmde des-teklemesidir." buyurdu. Sneni bn Mace, Kitab el-Fiten, Irklk Bab, H. No: 3949, c.2, s. 1302. Fesile binti Vasile'nin soyu iin bkz. el-sabe, c.3, s. 626, Biy. 9087. Orada Nesile adyla geiyor. [119] Asl ad, Surake b. Malik b. Caem b. Malik b. Amr b.Teym b. Mdlic el-Kinani; el-Mdlici'dir. Byk sahabidir. Beni Mdlic oyma-ndandr. Mslman olmadan nce, Hicret yolculuu srasnda Rasulul-lah'i Ebubekir'i yakalayp Kurey'e teslim etme giriiminde bulundu. Bu srada atnn ayaklan topraa gmld. Bunun Peygambere zg bir mucize olduunu anlad. Amacm, Rasulullah ve arkadandan gizledi. (Bilmezlikten geldi) Peygamber'e bir mektup verdi ve hemen orada mslman oldu. Peygamber ona: "Benim pazubentimi taknca Kisra'nn tacm tahtn paralayp yerle bir edeceksin." mer, ran' fethedince, Peygamber'in (s.a.v.) vaadini yerine getirmek ve mucizesini gerekletirmek iin Rasutullah'n Pazubentini ona takt. Bunun zerine mer: "Kisra b. Hrmz yenilgiye uratp, tacn tahtn Mdlic oymandan Surake b. Malik gibi bir

arabiye (kylye) giydiren Allah'a hamd olsun." diye dua etti. Surake, airdi. H. 24'de vefat etti. Bkz. Esed el-a-be, c.2, s.264-265-266. [120] Ebi Davud, Kitab el-Edeb Asabiye (rklk) Bab, H. No: 5120, c.5, s. 341. Ebu Davud bu rivayetini, Eyyub b. Svey'den alyor ra-vi zayftr" diyor. Sneni Ebu Davud, c.5, s. 341. Eyyiib b. Sveyd el-Ramli el-eybani, Knyesi Ebu Mesud, adndaki bu ravi, Ahmed b. Hanbel imamlannca zayftr. H. 201 'de vefat etti. Bkz. Tehzib el-Tehzib, el, s. 405-406. biy. 745, s. [121] Cbeyr b. Mutim b. Adiy b. Nevfel el-Kurai, Byk Sahabi ve Kurey'llerin en halimi (Yumuak huylu) ve en efendilerindendi. Ku-rey'lilerin ve ou Araplarn soy ktklerini, kendisinden rendii soy bilginiydi (Nesabe). Babas el-Mu', Taifliler tarafndan reddedilip geri dnen Rasulullah' himaye etti. Mslmanlar, Beni Haimliler ve Ab-dulmuttaip oullaryla ilikiye geip onlan alk ve yoklua mecbur eden Kurey kabilesinin yapt antlamay bozanlardan birisi de yine bu ahst. Cbeyr, Mekke fethedilmezden nce mslman oldu. Fetih sava srasnda Mekke'ye yakn bir yerde Peygamberimiz : "Kukusuz Mekke'de Kurey'den drt gurup "nefer" vardr. Onlar araclyla (insanlar) irkten uzak olur, slama snr..." Bunlar arasnda. Cbeyr b. Mutin'dan da sz etti. H. 52'de vefat etti. Bkz. Esed el-abe, el, s. 271-272. [122] Snen-i Ebi Davud, Kitab el-Edeb, Irilk Bab, H. No: 5121. c.5, s. 5121, c.5, s. 354. MslimKitab el-Imare, H. No: 1848 Ebu Hurey-re'den. [123] Snen-i Ebu Davud, Kitab el-Edeb, Irklk Bab, H. No: 5118, c. 5, s. 341. Hadisin snad, sahihdir. E. Davud, bn Mes'ud'dan buna uyan dier bir hadis rivayet ediyor. Snen-i Ebu Davud'. H. No: 5 U7. c.5, s.34O. [124] Abdurrahman b. Ebi Ukbe, el-Farisi, el-Meden, Ensar'n yakn dostu, bir sahabidir. bn Hibban: Mrsel rivayet etmekle birlikte gvenilir olduunu syler bn Hacer, "nc kuaktan Makbul bir ra-vidir." der. Tehzib el-Tehzib, c.6f s. 232, Biy. 472. Takiib el-Tehzib, c.l, s.492,Biy. 1051. [125] Snen-i Ebu Davud, Kitab el-Edeb, IrklkBab, H. No: 5123, c.5, s. 343, bn Mace, Kitab elCihad, Savata Niyet Bab, H. No: 2784, c.2, s. 931, Ebi Ukbe'den rivayet edilen bu hadis "Mrsel dr. [126] Ebu Davud, Kitab el-Edeb, Soy-sopla vnme Bab, H. No: 5116. c.5, s. 339-340, Mellifin (bn Teymiye) hadisin sahih olduuna iaret ediyor. Tirmizi, Kitab el-Menakib, am Ve Yemen'in stnlkleri, H. No: 3955-3956, s. 734-735. Tirmizi de baz gzel deiiklikleri, kelimelerde ncelik sonralk (takdim-tehir) var. Tirmizi, bn mer ve bn Abbas, babnda 3955 numara ile bir hadis rivayet ediyor. Bu hadisden sonra "Hadis "hasen" ve "garip" tir" diyor. kinci hadisten sonra da: "Bu hadis bize gre birinciden daha salamdr. Yazgsn ekliyor. Snen el-Tirmizi, c.5, s. 734-735. [127] Sahih-i Mslim, Xitab el-tmare, Fitne (Karglklar) Ortaya ktnda Mslmanlarn Topluluk Halinde Olmayan zen Gstermeleri Bab, c.3, s. 1476-1477. H. No: 1848. Hadisin iki rivayet tarikin arasndaki szck dizgisinde baz farkllklar var.

[128] Mslim, Kit b el-Fiten Ve Erat-Saa-Birisi brnn Devesini ekinceye Kadar Kyamet Kopmayaca Bab: H. No: 2908, c.4, s. 2231-2232. [129] Hz. Ali'nin dnemindeki Harici'lcre verilen ad. Bu ad, Kfe yaklarnda, Harun'a denen bir yer adna nisbetle verilmi. Harici'ler Ali'nin (r.a.) ordusundan ayrlnca buraya yerlemitiler. Bkz. eBida-ye Ve-el'Nihaye, c.7, s. 278-280. Mu'cem el-Bldan, c.2, s. 245 [130] Asl ad, Ebu meyye, el-Ma'rur b. Sveyde el-Esedi'dir. nc Kuak Kfe Tabn'den olan bu ravi ok gvenilir hadis ezber-leyicisidir. 120 yl yaad. Bkz. tbn Sa'd Tabakat el-Kbra c.6, s.l 18; Tak-rib el-Tehzib, c.2, s. 263; Biy. No: 1275. [131] Buhar, Kitab el-man, Cahiliye lerinden Olan Gnahlar Bab, Feth'ul Bari, el, s. 84, H. No: 30; H. No: 6050, c. 10, s. 475, szck aknda baz deiiklikler var. Sahih-i Mslim, Kitab el-man, Efendilerin Yediklerinden Klelerine de Yedirmeleri Bab, H. No: 1661, c.3, s. 1282-1283. Hadisi, eitli -birka- rivayet yoluyla nakleden Mslim'in rivayetleriyle, mellifin (bn Teymiye) ald hadisin gzel dizgesinde baz deiiklikler vardr, [132] Mellif, (Allah ona rahmet etsin) burada Mslim'de bulunan bir hadise aret ettiini sylyor. Neki, yukarda geen ekliyle Mslim'de byle bir hadise rasthyamadm. Fakat bu senet ve bu szcklerle burada geen hadisi Buhari'de grdm. Bkz. Sahih el-Buhari, Kitab el-Diyat, Haksz Yere ldrlen Kimsenin Kannn Bedelini steme Bab, Feth'ul-Bari, c.12, s. 210, H. No: 6882. Burada "Li yurhika" var "Li yurika yerine" Her ikisi de ayn anlamdadr. [133] Ayn hadise geen sayfalarda deinildi. [134] Buhari, Mslim ve dier hadis kitaplarnda geen hadisin bir blmdr. Buhari hadisi, Ebu Hureyre'den rivayet ediyor. Rasulullah yle buyurdu: "Oru (arkakasna s nlan) kalkandr. (Biriniz otururken) irkin sz sylemesin, cahillik etmesin..." Sahih-i Buhari, Kitab, el-Savm Orucun stnlkleri Bab, H. No: 1894, Feth el-Bari, c.4, s. 103. Mslim, Kitab el-Syam, Orulu tken Dili Koruma Bab, H. No: 1151,c.2, s. 806. Szckler "zaEsbaha, Ehadkmyevmensaimen, fela yerfs ve le yechel." (Sizden biriniz bir gn oru tuttuunda, kt konumasn, cahiIk etmesin). Ebu Davud, Mellifin anlatt hadisin szckleriyle uyum iindedir. Bkz. Snen- i Ebu Davud, Kitab el-Savm, Orulu ken Gybet Etme Bab, H. No: 2362. c. 2, s. 768. [135] Bu ikilik -beyt- cahiliye dneminin ve nl Muallakat- Seb'a (yedi ask) nn ozanlarndan Amr. b. Glsm adndaki airin uzun vg-kaside-sinden alnmtr. Bkz. Ebubekir el-Anbari, Kitab erh el-Kasa-idel-Seb'as. 426. [136] Bkz. Tefsir bn Cerir, c.4, s. 202-203. [137] Byk Sahabidir. Asl ad, Abdullah b.raer b. el-Hattab b. N-feyl el-Kurai el-Advi'dir. Bi'setten yl nce dodu. On yanda bir ocukken Medine'ye hicret etti. Bedir ve Uhud savanda, babas onun savaa katlmasn Rasulullah'dan istedi. Kk olduu iin Rasulullah uygun grmedi. Hendek Savama katlmasn onaylad. phelilerden kanmas ve ibadete dknlyle nlyd. Osman'n ldrlme fitnesinde, olaylardan uzak durmay tercih etti. H. 73 ylnda vefat etti. (Allah ondan raz olsun) Bkz. el-sabe, c. 2, s. 347-350, Biy. 4834.

[138] Sahih-i Mslim, Kitab el-Zhd, Kendilerine Zulm Edenlerin Oturduktan Yere Girmeyin, Bab, H. No: 2981, c.4, s. 2286. [139] Sahih-i Buhari, Kitab el-Enbiya, Allah'n "Semud'a Kardeleri Salih'i gnderdik" Ayeti Bab, H. No: 3378, Feth'ul-Bari c. 6, s. 378; 3379 No'lu hadis de bu hadisin aynsdr. [140] Buhar ve Mslim, hadisi bn mer'den naklediyorlar. Bkz. Sa-hih-i Buhar Kitab el-Enbiya, Bir nceki bab, H. No: 3380, Feth'ul-Ba-ri.c.6, s. 378-379. Sahih-i Mslim, Kitab el-Zhd, Kendine Zulmedenlerin Yerlerine Girmeyin Girerseniz Alayarak Girin Bab, H. No: 2980, c. 4, s. 2285. [141] Bu ravi, Said b. Abdurralman el-fari-Msri'dir. Knyesi, Ebu Salih olan bu zat hakknda bn Hacer Tehzib el-Tehzib'inde, bn Hbban onun gvenilirliini onaylad, "diyor". el-Acla: "Msri, gvenilir, tabidir." der. Hz. Ali'den olan rivayeti mrseldr. Bkz. Tehzib el-Tehzib c.4, s. 58-59 Biy. 100. [142] Snen Ebi Davud, Kitab el-Salat, Namaz Klmann Caiz Olmad Yerler Bab, H. No: 490, c. I, s. 329. Hutabi, Mealim el-Snen isimli eserinde bu hadisin aklamasnda yle diyor: "Bu hadisin isnad "Mekal" dir." Hi bir alimin, Babl topraklarnda namazn haram olduunu sylediini bilmiyorum. Bunu syledikten sonra Ebu Davud daha sahih olan u hadisi sunuyor: "Yeryz bana mescit ve temiz klnd..." Bkz. Hami Snen-i Ebi Davud, c. 1, s. 329. Geri mellif az sonra hadisin burada geen senetten daha salam senetle rivayet edildiini anlatacak. Bu senet hadisin shhatini destekler niteliktedir. Ayn hadisi Beyhaki Sneninde, c.2, s. 451, Korku ve Azab Yerlerinde Namaz Klmann Kerameti Bab.n da tahri ediyor. [143] Siyer kitaplar Rasulullah'n bu mescidin yaklmasn emrettiini yazyorlar: Bkz. bn shak, Sire el-Nebi; bn Ham, Tehzib, c.4, s. 956; bn Kesir, el-Sife el-Nebi, c.4, s. 40. [144] Buhar, Kitab Fadl el-Salat Fi Mescid-i Mekke ve el-Medine ve Medine Mescitlerinde Namaz Klmann stnlkleri Bab, H. No: 1189,Feth'ul-Bar, c.3, s.63,Buhari'ninEbu Hureyre'den rivayet ettii hadis yledir, Rasulullah buyurdu: "Develer ancak mescit iin srlrler. Mescid-i Haram, Mescid-i Rasul ve Mescid-i Aksa." "Bu hadisi zleyen 1190 No'lu hadisde (yine Ebu Hureyre'den) yle denmektedir: "Benim mescidimde bir namaz, Mescid-Haram dnda kilanan bin namazdan daha hayrldr." [145] Tirmizi, Namazla ilgili Bablar, Mescid-i Kba'da Namaz Klma Bab, H. No: 324, c.2, s. 145146. seyd b. Zahir el-Ensari, Rasulul-lah'dan yle naklediyor: "Mescid- Kba'da namaz klmak umre gibidir." seyd bu hadisine Tirmizi: "Hasen ve gariptir" diyor. Hakim, el-Mstedrek, c.l, s. 487'de, ayn hadisi rivayet ettikten sonra yle ekliyor: "Bu isnad salam bir hadistir. Ne ki, Ebu el-Ebred'den baka kimse tahri etmedi. Hadisin ravilerinden biri mehuldr (kimlii bilinmiyor)." Buhari ve Mslim'de Rasulullah'n Mescd- Kba'y her Cumartesi gn ziyaret ettii ve orada iki rekat namaz kldn kantlayan bilgiler var. Bkz. Feth'ul-Bari, H. No: 1193-1194, c.3, s. 69; Sahih-i Mslim, H. No: 1399, c.2, s. 1016-1017.

[146] Ebu Davud, Osman b. Ebi el-As'dan, Rasulullah'n yle buyurduunu tahri ediyor: "Rasulullah, Taiflilere diktatrlerinin saraylarn mescit haline getirmelerini emretti." "Snen-i Ebu Davud, Kitab el-Salat, Mescitlerin Yaplmas Bab, H. No: 450, c.l, s. 311. bn Mace ayn hadisi Kitab el-Me-sacid Ve el-Cemaat, Nerelere Mescit Yapmak Caizdir bab, ayn szcklerle, Sadece burada Eb Davud'dan farkl olarak "Tavaitihim" yerine "Taitihim" kelimesi var. H. No: 743, c.l, s.245. [147] Nesai, Hadisi Talak b. Ali (r.a.) rivayet ediyor. Talak diyor: "Eli olarak Rasulullah'a ktk. B'dat edip arkasnda namaza durduk. lkemizde bizim ok manastrlarmz olduunu kendisine syledik. Oralar nasl temizleyip kullanr hale getirilmesini bize retmesini istedik. Su istedi. Azn burnunu ykayp abdest ald. Sonra o suyu bir kaba dkt. Bize: "knz. lkenize gittiinizde manastrlarnz deitirin. Bu sudan oralara serpin ve oralar mescit edinin" buyurdu. Hadis: "Biz oray mescitletirdik ve mslmanlan ezanla oraya ardk." ifadelerine kadar devam ediyor. Bkz. Siinen-i Nesai, Kitab el-Me-sacit, Manastrlarn Mescit Edinilmesi Bab, s. 38-39, c.2. [148] Bu hususla ilgili Buhari-Mslim ve dier hadis kitaplarnda bilgi gelmitir. Rasulullah, Medine'ye hicret edince mriklerin mezarl olan yere bir mescit yaplmasn ve oradaki mezarlarn sklmesini emretti. Bkz. Sahih-i Buhari, Kitab el-Salat, Mriklerin ve Cahiliye Dneminden Kalan Mezarlklarn Sklp Yerine Mescit Yaplabilir mi? Bab, H. No: 428, Feth'ul-Bari, c.l, s. 524. Mslim, Ktab el-Mesacid Ve Mevadu el-Salah, Mescidlerin Yapm Bab, H. No: 524, c.l, s. 373. [149] Snen-i Ebi Davud, Kitab el-Libas, hret (gsteri de denebilir) in Elbise Giyme Bab, H. No: 4031, c.4, s. 314. [150] Asl ad, Osman b. Muhammed b. brahim b. Osman el-Abe-si, Ebul Hasem b. Ebi eybe'dir. Tefsirde ve hadiste gvenilir nl kaynaktr. Onuncu kuak Kfe Tabi'erindendir. Ayrca gvenilir nl hadis ezberleyiiidir. bn Hacer, Takrib el-Tehzib'de: "Evhaml olmasna karn ezberi ok gldr. Kur'an' Ezberlemedii sylenir" der. H. 239 ylnda 83 yanda ld. Bkz. bn kesir elBidaye ve'n-Nihaye, c.10, s. 319; bn Hacer, Takrib el-Tehzib, c.2, s. 13-14, biy. 107. [151] Bu ravi, Haim b. Mslim el-Leysi el-Badadi'dir. Knyesi, Ebu'n-Nadr'dr. Daha ok knyesiyle tannr. Takma ad, Kaysar'dr. Dokuzuncu kuak Badat'h Tabii Herdendir. Gvenilir bir ravidir. bn Hacer Takrib el-Tehzib'de "Gvenilirlii kantlanmtr"' der. 73 yanda vefat etti. (H. 207) Bkz. bn Sa'd, Tabakat el-Kbra, c.7, s. 314, biy. 39. [152] Asl ad, Hasan b. Atiye el-Muharibi, kabilesinin efendisidir. Knyesi Ebubekirel-Dimaki'dir. Gvenilir, fikh, abid bir kimsedir. H. 120'deldii, Takrib el-Tehzib, c.l, s. 162, by.237. [153] Ravinin ad Abdurrahman b. Sabi b. Sevban el-Anbesi el-D-meki'dir. Hatas olmakla birlikte, doru szldr. 165'de vefat etti. Bkz. el-Takrib, c.l, s.474, biy. 886. [154] nl hadis imam ve ezbercisi olan bu alimin asl ad, Yahya b. Main b. Avn el-Gadfani'dir. Knyesi, Ebuzekeriya el-Badadi'dir. Cerh ve Ta'dil'de (Hadis ravilerini kategorilere ayrarak gvenilirliklerini kritize etmek) imamdr. Ahmed b. Hanbel'in arkadadr. maml ve btn erdemleri kendisinde toplanmt. 233'de 70 yalarndayken vefat etti. Bkz. el-Cerh Ve el-Ta'dil, c.l, s.

314-318; Takrib el-Tehzib, c.2, s. 358, biy. 181. [155] Asl ad, Abdullah b. Abdulkerim b. Yezid b. Ferruh el-Razi'dir. Knyesi, Ebu Zer'a'dr. Gvenilir hadis imamlarnn byklerindendir. Cerh ve Ta'dil'de Yahya b. Main gibi gldr. 264'de vefat etti. ldnde 63 yandayd. Bkz. Takrib el-Tehzib, c.l, s. 536, biy. 1479; el-Cerh Ve el-Ta'dil,, c.l, s.328-349. [156] Ad, Abdurrahman b. brahim b. Amr el-Osmani; Knyesi, Ebu Said el-Dmaki; Lakab Dahim'dir. Gvenilir, salam hadis ezber-leyicisidir. 245'de, 75 yandayken ld. Bkz. Takrib elTehzib, c.l, s. 471, biy. 856. [157] Muhammed b. dris b. el-Mnzir el-Hanzali Ebu Hatem el-Ra-zi'dir. nl imam, hafz ve dzgn kiilii ve ezberleme ve koruma gc, salarncl kantlanm hadis imamlarndan biridir. Cerh ve Ta'dil konusunda iyi olan alimlerde bu sav doruluyor. 277'de vefat etti. Doumu, 195. Bkz. Tehzib El.Tehzib, c.9, s. 31-34, biy. 40. [158] Snen el-Beyhaki: c.9, s. 234. bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 125-147. [159] Dier basklardan bu ravihin ad, bn Harb olarak gemektedir. Kimlii, yazmalardan daha salkl bir ekilde anlalmaktadr. Saptya-bildiimiz kadaryla ravi, Muhammed b. Hatkib b. Ebl Harb el-Cerce-rai'dir. Ahmed b. Hanbel ile yazr ve hadisleri ona sorard. mamdan birok mesele ve hadisi nakletmi, Bkz. Tabakat el-Hanabile, c.l, s. 331, biy. 105. [160] Nisaburi, Mesail el-mam- Ahmed, c. 2, s. 145-146. [161] Ahmed b. Hanbel'e uyanlarn byklerinden olan bu alimin asl ad, Harb b. slami, b; Half elHanzali el-Kirmani'dir. mam Ahmad'den bir takm meseleler dinledi ve onlar Hilal ve dier imama uyan alimlere anlatt. lkesinin Hukukusu (fkhs) idi. Hkmdar, yarg lerinde ona bavururdu. Bkz. Tabakat Al-Hanabile, c.l, s. 145. [162] mmetin byk imamlarndan olan alimin asl ad, Abdullah b. Mbarek b. Vadh el-Hanzali, el-Temimi el-Mervezi; Knyesi, Ebu Ab-durrahman'dr. limde, takvada, dzgn ahlakllkta erdem ve riyaset (bakanlk) ann imamyd. Salam ve gvenilir hadis ezbercisi mamlarn en nllerindendir. bn Uyeyne onun bu zelliini u szyle nitelemektedir: "Fkh, alim, ibadete dkn (abid) zahid (dini zellik taamayan eylere deer vermeyen), st;.d, cesur, air, cmert, mmete hakk tavsiye eden (nasihat eden), Mslmanlarn efendilerinin efendisi bir zatt. "Heyte savandan dnerken ld. (H. 181) Bkz. Tehzib el-Tehzib, c.5, s. 382-387. biy. 657. [163] Ad Ahmed b. brahim b. Kesir b. Zeyd el-Devraki el-Bada-di olan bu hadis alimi, Ahmed b. Hanbeli'nin sohbetinde bulunanlarn leri gelenlerinden gvenilir hadis lafzidr. Ahmed b. Hanbel'den dinledii hadis ve dier meseleleri, kendinden sonra gelenlere aktarmtr. H. 246'de vefat etti. Bkz. Takrib el-Tehzib, c.l, s. 9-10. biy. 3; bni Cevzi, Menakib mam Ahmed, s. 610. [164] Ad, Ahmed b. Hanbel b. Furat b. Halit el-Dabi; Knyesi, Ebu Mes'ud olan alim, hadisi fetvacdr. Peygamber'in szlerini en iyi ezberleyen byk hadis e .becisidir. Yazl bir ok eserleri vardr, ilimde derin grl (Rasih), bn Hacer ve dier hadisilere, gvenelirlii kantlanmtr. bn Hacer Takrib el-Tehzib'inde: "Hibir mesnedi aramakszn ondan hadis alabilirsiniz" der. H. 258'de ld. Bkz. Tehsib el-Tehzib c.l,

s. 66-67 biy. 117 Takrib el-Tehzib, c.l, s. 23, biy. 102. [165] el-Muni Ve el-erh el-Kebir, c.l, s. 309-310. [166] Age.,c. l.s.482. [167] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 147-151. [168] Bu sahabinin kimlii hakknda her hangi bir bilgiye rastlamadm. Ancak, el-Acluni Kefi elHafa'da, Ebu Nuaym'in bu hadisi Ka'ka'a b. Ebi Hedret'ten tahri ettiini anlatyor. Bkz. Kef el-Hafa c.l s. 378 el-sabec. 3, s. 239. [169] el-Acluni, Kef el-Hafa'da: "Hadisi, Taberan byk mecmuasnda (Mecmu el-Kbra), bn ahin el-Sahabe'de Ebueyh ve Ebu Nu-aym da el-Marife'de rivayet ettiler dedi. "Hadisi anlatyor ve ekliyor: "El Beavi Mu'cem el-Sahabe'de tahri ediyor hadise." Bkz. Kef el-Hafa ve Mzil el-lbas, c.l, s. 378, H. No: 1018. bn Hacer.hadisin ravisi Ka'ka'a bin Hedred'in biyografisine el-sabe adl eserinde deiniyor. Bu ravden Beavi, bn ahin ve Taberani hadis almlardr. Bkz. el-sabe, .3,s.239. [170] Hadisi rivayet eden Tirmizi, naklettikten sonra yle diyor: "Bu hadisin isnad, zayftr. Bkz. Snen el-Tirmizi, Kitab el-st'izan, Elle a-ret Ederek Selam Vermenin Keraheti Bab, H. No: 2695, c.5, s. 56-67. Mellif burada hadisin zayf olmasna karn, Sav destekler nitelikte her hangi bir grn olmadn aklyor. [171] Byk Sahabi'dir. Ad, Rkane b. Abdi Yezid b. Haim b. Abdulmuttalib el-Kurai'dir. Kurey oymann en azllarndan di. Mekke'nin fethi srasnda Mslman olanlarla birlikte mslman oldu. Daha sonra Medine'ye yerleti. Rasulullah'dan bir takm hadisler rivayet etti. Osman'n Hilafeti srasnda ld. (H.42), Esed elGabe, c.2, s. 187-188. [172] Ebu Davud, Kitab el-Libas, Sark Bab, H. No: 4078, c.4, s. 340-341. [173] Snen El Tirmizi, Kitab el-Nikah, Muhammed b. Hattab el-Ceh-mi'nin, Nikahn duyurulmas konusunda Peygamber'den rivayet ettii hadis bab, H. No: 1088, c.3, s. 398. Tirmizi: "Muhammed b. Hatab'n bu hadisi "hasen" dir " diyor; Msned-i Ahmed, c.3, s. 418, c.4, s. 77; bn Mace, Kitab elNikah , Nikahn Duyurulmas Bab, H. No: 1896, c.4, s. 611; Nesai, Kitab el-Nkah, Ses Ve Tefle Nikah Duyurma Bab, c.6, s. 127. [174] Buhari, bn Abbas'dan u hadisi naklediyor: "Peygamber, kadns davranan erkeklere, erkeksi davranan kadnlara lanet etti." ve ardndan "bu tr davrananlar evlerinizden (sanrm bu ifadeyle evden ok ehir, lke kasdedilmektedir.) karn." buyurdu. Ravi, Rasulullah falancay, mer falancay kard diyor. Kitab el-Libas, Kadnlara zenen Erkekleri Evlerden Kovma Bab, H. No: 5886, Feth'ul-Bari, c. 10, s. 333. [175] Msned-i mam Ahmed, c.l, s. 241, bn Abbas'a dayanarak. [176] Sahih el-Buhan Kitab el-Savm, Peygamber'in "yazamayz, he-saplyamayz" sz bab, H. No: 3913, Feih'ul-Bari, c.4, s. 136; Sahihi Mslim, Kitab el-Syam, Ay Grl Grmez Hemen Oruca Balamann Gereklilii Bab, H. No: 1080, c.2,s. 761. [177] Buhari-Mslim ve dier bilinen, nl snnet kitaplar bu hadisi kaydediyorlar. Bkz. Buhari, Kitab el-Savm, Peygamberin: "ay grnce oru tutun bir dierini grnce iftar edin

(orucunuzu am-bayram edin)" Hadisi Bab, Hadis No: 1909, Feth'ul-Bari, c.4, s. 119; Sahih-i Mslim Kitab el-Savm, Hila Grldnde Ramazan Orucuna Balamanm Gereklilii Bab, H. No: 1080, c.2, s. 759. [178] Suyuti, el-Camiel-Sair, c.2, s. 103. Taberani, el-Kebri'inde kaydettiine gre, hadis hasendir. [179] Konuyla ilgili Buhari-Mslim, Ebu Hureyre'den hadisi tahrif ediyor. "Sizden birisi, Ramazandan bir iki gn nce oru tuturak Rama-zan' karlasn. Ancak, daha nceden oruluysa orucuna devam etsin." Bu szckler Buhari'ye aittir. Ramazan'dan nce Br veya ki Gn Oru tutarak Ramazan Karlamayn. Hadisi Bab, H. No: 1914, Feth'ul-Bari, c,4, s. 127-128. Mslim'in hadisinde baz szckler farkl, Bkz. Sahh-i Mslim, Kitab el-Syam, Bir ki Gn nce Oru Tutarak Ramazan' Karlamayn Bab, H. No: 1082, c.2, s. 762. Hadisi, dier Sahih, Snen ve Msned sahipleri de rivayet ettiler. [180] Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b, Abdi et-Haris b. Zhre el-Kurai adndaki bu ravi (hadis anlatcs) nc kuak Medine'li Tabii'ler-dendir. Gvenilirdir. 105'de ld. bn Sa'd H. 95'de 73 yanda iken ldn sylyor. Bkz. Tabakat el-Kbra, c.5, s. 153-154; Takrib elTehzib,c.l,s.203,biy. 603. [181] Hadis Buhari, Mslim ve dier muteber hadis kitaplarnda rivayet edilmektedir, Mslim'in s. 114'de naklettii bu hadisi Buhari, yukarda geen szel dizimyle Kitab el-Libas, Takma Sa Kullanma Bab, H. No: 5932, c.10, s. 373, Feth'ul-Bari'de kaydediyor. [182] Mslim Sahih'inde her ki rivayeti de Buhari'nin Humayd b. Abdurrahman'dan naklettii hadisle birlikte, bn Mseyyeb'den naklediyor. Bkz. Mslim, Kitab el-Libas Ve el-Zine, Takma Sa Kullanmann Haram Olmas Bab, H. No: 2127, c. 3, s. 1679. Mslim'in kaydettii btn rivayetler mellifinkinin ayndr. [183] Snen Ebi Davud, Kitab el-Salat, Elbise Dar Olduunda Belden Aasn rtme Bab, H. No:635, c. 1, s. 418, Hutabi: stimal el-Ya-hudi'yi, "elbisesiz kimsenin yalnz belden stne att al, olarak aklyor. Bkz. Mealim el-Snen Fi Hami-i Snen Ebi Davud, c.l, s. 417. [184] Sahih-i Mslim, Kitab el-Libas, H. No: 2099, c.3, s. 1661; Sa-hih-i Buhar, Kitab el-Libas, Bab: 20-21, H. No: 5819... 5822, Feth'ul-Bari, c. 10, s. 278-279; Snen Ebi Davud, Kitab el-Salat, Elbise Dar Olduunda, Bab, H. No: 634, c.l, s. 417. [185] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 151-160.

NC BLM... 1 BOZULMANIN BALANGICI 1 Gayretkelik Doru mu?. 13 mtiyaz Tanmamak. 17 Kitab' Nefse Gre Deitirmek. 17

Veda Hutbesinin nemi 21 Hayvan Keserken zentiden Kanmak. 23 Ezann Ortaya k 26 Tren Yasa 29 cma-i mmet'in Tutumu. 31 Ayrmn Hikmeti 32 Hkmdara Dahi Ayaa Kalkmak Ho Grlen Adetlerden Deildir. 45 eytana Muhalefet 51

NC BLM BOZULMANIN BALANGICI Bu mmetin iinden bazlar, hatta alim ve dindar olarak bilinen baz kimseler, yahudilerin niteliklerinden baz paylar almlardr. Basiret sahibi olanlar bu gerei grebilirler. Allah'n Rasulullah'n holanmad btn niteliklere bulamaktan yine Allah'a snnz. Bu byle olduu iin ilk dnem mslmanlar srekli evrelerindekileri bu tehlike konusunda uy aryorlard. Nitekim Buhari'nin, Ebu Esved'e[1] dayanarak belirttiine gre Ebu Musa, Sasra' Kur'an okuyucularna eli olarak gnderilmiti. Basra'ya varnca yz Kur'an okuyucusu gelip Kur'an okudu. Ebu Musa bir ara onlara unlar syledi: "Sizler Basra'nn sekinleri ve Kur'an okuyucularsnz. Kur'an'i sk sk okuyunuz, uzun sre ara verip, kalble-rinizin katlamasna meydan vermeyiniz. Tpk sizden ncekilerin kalblerinin karard gibi. Bizler vaktiyle uzunluk ve iddet bakmndan Beraet suresine benzettiimiz bir sure okuduk, fakat imdi onu. unuttum. Yalnz onun u kadar aklmda kald. -nsanolunun iki vadi dolusu altm olsa ncsn ister, onun karnm ancak toprak doldurur. Ayrca aramzda Sebaha surelerinden birine benzettiimiz baka bir sure de okuyorduk. Onu da unuttum, fakat u kadar aklmda kald: "Ey mminler, yapmadnz eyi niye syler siniz? Bu sznz belge olarak boynunuza yazlr da sonra Kyamet gn ondan sorguya ekilirsiniz."[2] Grld gibi sahabilerden Ebu Musa, Basra'l Kur'an okuyucularm uzun sre Kur'an okumaya ara verip, kalble-rinin katlmas tehlikesi karsnda uyarmaktadr. Bilindii gibi "Allah'a verilen sz bozma, tutmama" kavram, Allah'n emir ve yasaklarm ineme, Allah'n kitabndaki kelimelerin yerlerini deitirme, bu kitabn szlerini bakalatrp yanl ekilde yorumlama eylemlerini tm ile ierir. te bu konuda nl tefsir bilgini Hafz bn-i Kesir'in, sahabilerden bn-i Mesud'a dayanarak Hadid suresinin tefsiri srasnda naklettii u belgeyi sunuyorum. b-ni Kesir diyor ki: A'me'in anlattna gre Ebu Amile Ferazi[3] dedi ki;

"Abdullah bn-i Mesud: bir defasnda bize yle bir konuma yapt ki, Kur'an ve Peygamberimizin szlerinden baka bu kadar nemli bir konuma o gne kadar hi dinlememitim, bn-i Mesud yle dedi: "srailoullar, uzunca bir sre Allah'n kitabndan uzaklanca kalbleri katlat, arkasndan kendi kendilerine gnllerinin arzu ettii ve nefislerinin houna giden bir kitab uydurdular. nk, Allah'n indirdii gerekler bir ok arzularna engel oluyordu. Bu yzden Allah'n kitabn bilmezlikten gelerek onu arkalarna attlar. Bu iin ncleri aralarnda nce yle dediler: "Bu yeni kitab israiloultarna sununuz, eer arlarnza uyarlarsa onlar serbest braknz, yok eer size kar karlarsa onlar ldrnz." Fakat daha sonra aralarnda yle sz baladlar: "Hayr, yle olmaz. Byle yapacamza falanca tannm alime haber salarak bu yeni kitab ona sununuz. Eer o alim bu kitab benimserse, artk hi kimse size kar kmaz. Fakat eer o adam size kar karsa kendisini hemen ldrnz ki, ondan sonra artk hi kimse size kar gelmez." Bu konuma zerine szn ettikleri bilgine bir heyetle yeni kitablann gnderdiler. Olup bitenleri nceden eline bir kat alarak Allah'n gerek kitabn zerine yazd ve ast ve elbiselerinin altna saklad. Bir sre sonra yola km olan heyet yanna gelerek uydurulan kitab sundu ve kendisine: "Bu kitaba inanyor musun?" diye sordular. Adam da onlar eli ile gsne iaret ederek ve iinden boynuzun iine saklad gerek kitab kasdederek: "Bu kitaba tabii ki, inanyorum, ona niye inanmayaym?" diye cevap verdi. Bunun zerine heyet kendisine ilimedi, onu serbest braktlar. Bu bilginin kendisine ok bal bir ka adam vard. Bilgin lnce bunlar mezarn aarak boynunda asl duran hayvan boynuzunu grdler. Arkasndan da boynuzu anca iinde saklanan gerek kitab buldu'ar. Bu durumu grnce "Demek ki O, -Bu kitaba tabii ki inanyorum, ona niye inanmayaym? derken uydurmaclarn getirdikleri kitab deil, bu kitab kasdetmiti." dediler. Bu kitab uydurma olay yznden israiloullar aralarnda anlamazla derek yetmi ksur guruba ayrldlar. Bu guruplarn en iyisi, ite bu boynuzda saklanan gerek ilahi kitab yznden "Zlkam (boynuzlular)" adn alan guruptur. "inizden, bizden sonra yaayacak olanlarnz bir takm eri iler ve ktlkler greceklerdir. Bu ktlkleri grecek olup da onlar elleri ile bilfiil deitirmeye gc yetmeyecek olanlarn kalblerinde bu ktlklere kar nefret duyduklarn Allah'n bilmesi onlar iin yeterli bir tepkidir."[4] Cenab- Allah (c.c) yukardaki ayetlerin ilkinde sz konusu "Iralbleri katlaanlar" a benzernemizi yasakladktan sonra kendi kafalarndan ruhbaniyet (dnyadan el-etek ekip ibadete kapanma) icad edip, sonra da buna gerek anlam ile uymayanlarn durumunu aklyor, arkasndan da buyruunu u ayetlerle noktalyor: "Ey mminler, Allah'dan korkunuz, Rasulullah'a itaat ediniz ki, o size rahmetinden iki pay versin, sizin iin altnda yryeceiniz bir nur yaratsn ve sizi affetsin. Allah af ve merhamet edicidir." Ehl-i Kitab bilsinler ki, kendi kendilerine Allah'n ltf uda n bir ey elde etmeye gleri yetmez. Hi phesiz ltuf ve kerem Allah'n elindedir, onu dilediine verir. Allah byk ltuf sahibidir."

(Hadid: 57/28-29) Ayette emredilen "Rasulullah'a itaat" O'na inanp sylediklerini yapmak ve getirdii eriate uymaktr. Bu grev, "ruhbanlk" tan kanmay da ierir. nk o byle bir prensip getirmedi, tersine bunu yasaklad. Ayrca bu ayetlerde Peygamberimize uyan kitab ehlinin cevabnn iki kat olaca da bildiriliyor. Bu konuda bn-i mer ve baka sahabiler kanal ile gelen ve ehl-i kitab ile bizim durumumuzu karlatrmal olarak aklayan hadisler vardr. imdi ruhbanlk konusu ile ilgili bir hadisi gzden geirelim. Ebu Davud'un, Said b. Abdurrahman'a[5] dayanarak bildirdiine gre bir gn Sehl b. Ebu mame[6]babas ile birlikte Medine'de sahabilerden Enes b. Malik'i ziyarete gittiler. Enes b. Malik bir ara onlara Peygamberimizin yle buyurmu oduunu nakletti: "Kendi kendinize grevlerinizi arlarmaynz, yoksa Allah da size ar grevler ykler. nk sizden nceki baz kavimler kendilerine ar grevler ykledikleri iin Allah da onlara ar grevler ykledi. imdi manastrlarda ve kilise kelerinde grdnz kimseler ite o kavimlerin kalntlardr. Onlar daha nce Allah'n zerlerine yazmam olduu ruhbanl kendiliklerinden uydurmulardr."[7] Yine ayn hadisin farkl bir rivayet ekline gre bir da-fasmda Sehl b. mame babas ile birlikte Medine'de Enes b. Malik'i ziyarete gittiler. O srada mer b. Abdlaziz,[8] Medine emiri idi. Bir ara Enes b. Malik namaza katld. Kld namaz bir yolcu namaz ve buna yakn derecede ksa ve abuktu. Selam verince kendisine: "Allah iyiliini versin, u kldn namaz, farz namaz m, yoksa nafili mi?" diye sordular, O da bu soruya: "Kldm namaz, farz namaz idi ve Peygamberimizin kld gibi bir namazd" diye karlk verdikten sonra szlerine Peygamberimizin u hadisi ile devam etti: "Kendi kendinize grevlerinizi arlatrmaymiz, yoksa Allah da size ar grevler ykler. nk sizden nceki baz kavimler kendilerine ar ykler ykledikleri iin Allah da onlara ar grevler ykledi. imdi manastrlarda ve kilise kelerinde grdnz kimseler ite o kavimlerin kalntlardr. Onlar daha nce Allah'n zerlerine yazmam olduu ruhbanl kendiliklerinden uydurmulardr." "Ertesi gn sabahleyin mer b. Abdlaziz, Enes b. Malik'e: "Birlikte ata binip bir gezintiye kalm ve greceimiz manzaralardan ibret alalm m?" diye sordu. Enes b. Malik'in evet demesi zerine geziye ktlar. Birara ssz bir harabe yn ile karlatklarnda mer Abdulaziz Enes b. Malik'e: "Buras neresi biliyor musunuz?" diye sordu. Enes de kendisine u cevab verdi: "Evet, Peygamberimizin bana buras ve burann halk hakknda verdii bilgiye gre bu yrenin eski yerlileri zulm ve kskanlklar yznden Allah tarafndan helak edildiler. Kskanlk iyi amellerin nurunu sndrr zulm de bu kskanl ya onaylar veya reddeder. te yandan hem gz hem el hem ayak vcudun tm ve hem de dil zina iler. Cinsiyet organ bu zina arzularn ya onaylar veya reddeder." Bu hadisin rivayet zincirinde ad geen Sehl b. Ebu mame, hadis bilgini Yahya b. Main ve bakalar tarafndan "gvenilir" olarak kabul edilmi, Mslim'le birlikte dier kaynaklarda rivayet etii

hadislere yer verilmi olan bir kimsedir. Yine bu rivayet zincirinin bir baka halkas olan bn-i Ebu Amma'ya gelince Beytlmukaddes'li olan bu zat hakknda ayrntl bilgim yoktur. Fakat bu hadise kitabnda yer veren Ebu Davud'un bu zat hakknda hibir ey sylememesi onu iyi grd anlamna gelir. Bu hadiste Peygamberimizin namaz klma eklinde "ksa ve abuk" olarak nitelendirilmi olmas meselesine gelince, Buhar ile Mslim'de yer aldna gre yine Enes b. Malik bu konuda: "Peygamberimiz ksa ve eksiksiz ekilde namaz klard"[9] demitir. Yine bu sahabinin Buhar ile Mslim'de bu konudaki u szlerine yer verilmitir: "mrmde hibir imamn arkasnda Rasulullah'n arkasndaki kadar ksa ve eksiksiz bir namaz klm deilim." Buhari'nin yer verdii rivayette fazla olarak u szler de vardr: "Peygamberimiz namaz kldrrken alayan bir ocuk sesi duyunca ocuun anasnn kafas karmasn diye namaz abuklatrrd."[10] Enes b. Malik'in syledii Peygamberimizin namaz ksa ve abuk klmas olay, baz emirlerle dier bir ksm imamlarn yaptklar Kyam'a oranladr. Bu kimseleri bazlar Kyam halini Rasulullah'n ou vakitlerde yaptndan daha fazla uzatrken rku, secdeyi ve rknler aras faslay Peygamberimizin abuklukla yaptndan daha ksa tutarlard. Hatta denebilir ki, namaz kldran imamlarn ounluu veya bir ou namazlar byle klar oldular. Bu arada bu imamlar arasnda drt rekatli farzlarn son iki rekatnda zamm- sure okuyanlara da rastlanm. Bu eitli uygulamalar fkh alimleri arasnda zaman zaman farkl mezheplere dnmtr. teyandan Hariciler de dini konularda detaylara ve zorluklara dalarak vaktiyle Peygamberimizin bylelerini tanmlarken syledii u szlerin canl rnei haline geldiler: "inizden biri onlarn namazna gre kendi namazn ve onlarn orucuna gre kendi orucunu kmser hale gelecektir."[11] Bu yzden Ali, Basra'da ilk defa namaz kldrnca saha-bilerden mran b. Husayn[12]"Bu namaz bana Peygamberimizin namazlarn hatrlatt" demitir. Peygamberimizin namaz dengeli idi. O kyam (ayakta durma) ve Kuud (oturma) safhalarn ksa tutarken rku ve secdeleri uzun tutard. mran b. Husayn'in, Ali'nin namaz ile ilgili olarak syledii yukardaki sz, bu konuda Enes b. Malik'in sylediklerini aklayc ve destekleyici niteliktedir. Nesai'nin, Attaf b. Halid'e[13]dayanarak bildirdiine gre Zeyd b. Elem[14] yle dedi: "Bir gn Enes b. Malik'i ziyarete gittik. Bize: "Namaz klacak msnz?" diye sordu. Kendisine: "Evet klacaz" diye cevap vermemiz zerine hizmetisine dnerek: "Ya cariye, abuk abdest suyumu getir. nk sizin bu imamnzn (mer b. Abdlaziz'i kasdediyor) namaz kadar Peygamberimizin namazna benzer ekilde namaz kldran imama hi rastlamadm" dedi. mer b. Abdlaziz namaz klarken rku ve secdeleri uzun tutar, bunun yannda kyam ve kuud safhalarn ksa tutard.[15] Bu hadis sahih bir hadistir. nk bu hadisin rivayet halkalarndan brini meydan getiren Attaf b. Halid Mahzu-mi hakknda hadis bilgini Yahya b. Main bir ka kere "O gvenilir bir ravidir" dedi. Ahmed b. Hanbel de onunla ilgili olarak "O Mekke'li, gvenilir bir ahsiyettir, rivayetleri sahihtir kendisinden yz kadar hadis rivayet edildi" derken bn-Adiy de ondan sz ederken "O yze yakn hadis rivayet ediyor. Kendisinden hadis nakleden kimsenin gvenilir olduu durumlarda hi bir hadisini tereddtle karlamadm."[16] diye konumutur.

Eb Davud ile Nesai'nin, Said b. Cbeyr'e[17] dayanarak bildirdiklerine gre Enes b. Malik ayn konuda unlar sylemitir: "imdiye kadar bu delikanlnn (mer b. Abdlaziz'i kas-dediyor) arkasnda kldm namaz kadar Peygamberimizin namazna benzeyen bir namaz hi klm deilim." Said b. Cbeyr, bu konudaki szlerini: "O (yani mer b. Abdlaziz) rkua varnca on kere sub-hanrabbiyelazim" ve secdedeyken de on kere subhanerab-biyelala diyebiliyorduk" diye balad."[18] Yine bu konuda Mslim'in, Sabit'e dayanarak bildirdiine gre Malik b. Enes yle demitir: "Hi kimsenin arkasnda Peygamberimizin arkasnda olduu kadar veciz ve eksiksiz bir namaz klm deilim. Peygamberimizin namaz ll ve dengeli idi. Ebu Bekir'in namaz da ll ve dengeli idi. mer zaman gelince o sabah namazn uzatmaya balad. Peygamberimiz -se-miallahu limenhamideh derken bize -galiba ard- dedirtecek kadar ayakta durur ve arkasndan secdeye vardktan sonra iki secde arasnda yine -galiba ard- dememize yo-laacak kadar otururdu,"[19] Yine ayn konuda Ebu Davud'un, Sabit ve Humeyd'e dayanarak bildirdiine gre Enes b. Malik yle dedi: "Hi kimsenin arkasnda Peygamberimizin arkasnda olduu kadar veciz ve eksiksiz bir namaz klm deilim. Peygamberimiz-semiallahu limen hamiden derken- -galiba ard- dememize yolaacak kadar bir sre ayakta durur, arkasndan tekbir alp secdeye varrd. ki secde arasnda da -galiba ard- dememize yolaacak kadar otururdu."[20] Grld gibi Enes b. Malik bu salam kaynakl szlerinde Peygamber Efendimizin namaznn hem veciz ve hem de tamam (eksiksiz) olduunu belirtiyor. Akladna gre onun Peygamberimizin namaznn tam (eksiksiz) olduunu sylerken kasdettii ey iki rkn arasnda verilen faslalarn uzatlmasdr. Bir nceki rivayette de "Peygamberimizin namaz kadar veciz ve tam (eksiksiz) hibir namaz grmediini" sylemiti. Allah-u Alem onun bu szlerindeki ve-cizlik (ksalk) kyam safhas ile ve tamamlk (eksiksizlik) rku ve sticud safhalar ile ilgilidir. nk kyam safhas ancak tam (eksiksiz) olarak yaplabilir, baka trls mmkn deildir. Bu yzden tamamllkla (eksiksiz olmakla) nitelendirilmesi anlamsz olur. Fakat rku, secde ve rkunlar arasnda faslalarda durum byle deildir. Ayrca kyam safhas ksa, buna karlk rku ve secdeler uzun tutulunca namaz dengeli ve ll olaca iin tam (eksiksiz) olur ve o zaman da Enes b. Malik'in "Onun gibi ksa ve eksiksizini hi grmedim" eklindeki sz anlam ve gereklik kazanm olur. Enes b. Malik'in bu konu ile ilgili olarak rivayet ettii hadislerin tm Peygamber Efendimizin rkuu, secdeyi ve iki rkn arasnda verilen faslay daha sonraki imamlarn ounluundan daha uzun tuttuunu gsteriyor. Bu konudaki dier salam rivayetler de ayn eyi pekitiriyor. Buhari ile Mslim'de belirttiine gre Sabit yle diyor: "Enes b. Malik'in -Peygamberimizin bize kldrd namazn aynsn size tarif etmek iin elimden geleni yapacam-dediini iitmitim. Onun namaz klarken yaptm sizin yaptnz grmyorum. O rkudan kalknca dimdik ayakta dururdu. yle ki, grenler -Bu adam ne yapacam unuttu- derlerdi. Secdeden ban kaldrd zaman da bize -Bu adam ne yapacan unuttu- dedirtecek kadar otururdu."[21] Buhari'nin yine Sabit'e dayanarak belirttiine gre "Enes b. Malik, evresindekilere Peygamberimizin nasl namaz kldm tarif ederdi. Namaz klarken de rkudan ban kaldrnca bize -Bu adam ne yacan unuttu- dedirtecek kadar ayakta dururdu."[22]

Bu rivayetlerden aka anlalyor ki, Peygamberimiz k-raat' (zamm- sure okumay) ksa tutarak namaz ksaltr-d.[23] Geri bu tutum, kraat safhas ile uyuacak uzunlukta rkuu ve secdeyi de gerektirirdi. Bu yzden Enes b. Malik "Onun namaz dengeli ve ll idi" diyor, yani rknleri arasnda uzunluk ve ksalk bakmndan l ve uyum vard. Enes gerekten doru sylyor. nk Peygamberimiz sabah namaznn iki rekatlk farznda zamm- sure olarak altm ile yz says arasnda deien miktarda ayet okurdu.[24] Daha da aklarsak bu iki rekatta genellikle "Elif lam tenzil", "Hel Eta", "Saffat" ve "Kaf' gibi sureleri, bazan bunlardan biraz daha uzunlarn ve kimi zaman da daha ksalarn okurdu.[25] mer ise "Yunus, "Hud" ve "Yusuf surelerini okurdu. Herhalde kendisi arkasnda namaz klanlarn bylesini tercih ettiklerini biliyordu. Bildirildiine gre sahabilerden Muaz b. Cebel, bir defasnda yats namazn Peygamberimizin arkasnda kldktan sonra Kba mescidine giderek orada Amr b. Avf oullarna imam olup namaz kldrd. Kldrd bu namazda zamm- sure olarak "Bakara" suresini okudu. Bunu haber alan Peygamberimiz yaptna kzarak kendisine u szleri syledi: "Ya Muaz, sen kargaalk (fitne) mi karmak istiyorsun? Halka imam olduun zaman namazn ksa tut. nk arkanda yallar, gszler ve skk durumu olanlar bulunabilir. "Sebbih isme Rabbikelala", "Ve-emsi ve duhaha" ve benzeri sureleri okuyumaz miydin?"[26] Peygamberimizin burada Muaz'a ve dolasyla dier namaz kldran imamlara emrettii ksalk, kendisinin uygulad ksalk idi. Zira O, Enes'in dedii gibi "En ksa ve eksiksiz ekilde namaz klan kimse idi" ve mmetine de: "Benim nasl namaz kldm gryorsanz siz de yle klnz"[27] buyurmutu. unu da belirtmemiz gerekir ki, cemaatn namazn uzatlmasn istedikleri durumlarda bundan daha uzun ekilde namaz kldrmak yerinde bir harekettir. Nitekim Peygamberimizin akam namaznda "Tur" suresini okuduu zamanlar olmutur.[28] Buna karlk bundan da ksa ekilde namaz kldrmay gerektirecek durumlarda imamn yle yapmas gerekir. Tpk Peygamberimizin ocuklarn alad ve benzeri durumlarda yapt gibi. Aka anlalyor ki, Enes'in naklettii hadisler namazda rku ve secdeleri ok ksa tutanlarla kyam safhasn ok uzatanlarn tutumuna kar olmay ieriyor. Enes'in anlatt ve dier sahabilerin belirttii nokta budur. Nitekim Mslim ile Ebu Davud'un, Abdurrahman b. Ebu Leyla'ya[29] dayanarak bildirdiklerine gre sahabilerden Bera b. Azib[30] bu konuda unlar sylyor: "Peygamberimizin (s.a.v.) nasl namaz kldn uzun zaman gzetledim. Onun kyam'mn, rkuunun, rkudan sonra ayakta duruunun, secdesinin, iki secde arasndaki oturuunun ve selamla namazdan ayrlma arasndaki oturuunun birbiri ile uyumlu ve dengeli olduunu grdm."[31] Mslim'in, u'be'ye[32] dayanarak bildirdiine gre Hakem[33] yle bir olay anlatyor: "Bir ara Zemin b. Esas[34]adnda biri Kfe valisi oldu ve Ebu Ubeyde b. Abdullah'a halka namaz kldrmasn emretti. Ebu Ubeyde b. Abdullah[35] da kldrd namaz srasnda rkudan kalkt zaman u duay okumama yetecek kadar bir sre ayakta durdu: "Allahm, Rabbi'miz; gkler, yeryz ve dilediin baka bir ey doluunca hamd Sana mahsustur. Sen her trl vgye ve ycelmeye ehilsin. Sen'in verdiine kimse engel olamaz ve Sen'in engel olduunu hi kimse veremez. Sen'in karnda hibir varlklya varl fayda salamaz."

(Hakem szlerine devam ediyor:) "Bu durumu Abdurrah-man b. Ebu Leyla'ya anlattm. Bana yle cevap verdi: Be-rae b. Azib'in bana yle dediini hatrlyorum: "Peygamberimizin rkuu, rkudan ban kaldrnca ayakta duruu, secdesi ve iki secde arasndaki ayakta duruu dengeli ve birbirleri ile uyumlu idi." Bu olay nakledenlerden biri olan ube de, "Bu durumu Amr b. Murre'ye[36] anlattmda bana -Abdurrahman b. Ebu Leyla'y namaz klarken grdm, onun namaz yle deildi? dedi.[37] teyandan Buhari'nin bu hadise yer veren rivayetinde: "Kyam ve teehhd dnda kalan rknler dengeli ve birbirleri ile uyumlu idi."[38] ifadesi vardr. nk zamm- sure okumak iin olan kyam ve teehhd iin olan oturma rknleri tabii ki, dier rknlerden daha uzun olur. Fakat Pey-gemberimiz kyam' ksa tutarak dier rknleri eksiksiz yapt iin btn rknler dengeli ve birbirleri ile uyumlu oluyordu. Bu iki rivayetten her biri brn destekler ve dorular niteliktedir. nk Berae b. Azib, baz rknlerin birbirine yakn uzunlukta olduunu ve bazlarnn bu kuraln dnda tutulduunu belirtirken, birinci kategoriye giren rknleri belirtmiyor, fakat ikinci kategoriye giren rknleri belirtiyor. Burada kyam rknn uzatp rk ve secde rknlerini gayet ksa tutan ve bylece arada byk bir uzunluk farknn meydana gelmesine yolaan baz zamane emirlerinin bu dengesizlie oranla daha birbirine yakn uzunlukta olan rknlerden szedilebilirdi. Demek istediimizin rnei udur: Rasulullah bir defasnda gne tutulmas zerine iki rekat namaz kld. Bu namazn ilk rekatnda Bakara suresi uzunluunda bir zamm- sure okuyarak yle rkua vard. Rkuu da kyam kadar ve secdesi de rkuu kadar oldu.[39] Bu yzden diyoruz ki, gne tutulmas namaznn rkuu ile secdesinin toplam uzunluu kyarn'mn yardan fazlasna yakn uzunlukta olur. Gerek baz dostlarmz ve gerekse bakalar "Bir namazda zamm- sure olarak Bakara suresi okunduu zaman bu namazn rku ve secdesinde de yzer ayet okuyacak kadar bir sre tebih sylenir" diyorlarsa da bu gr snnete aykr zayf bir grtr."[40] Bu arada Mslim'in, Ebu Said Hudri'ye dayanarak bildirdiine gre: "Peygamberimiz namazda ban rkudn kaldrd zaman Berae ile Enes'in sylediklerini dorulayacak kadar zikrederdi. Ayrca Rasulullah'n nafile namazlar da byle uzun olurdu. O, geceleri yalnz bana nafile klarken namazn istedii kadar uzatrd. Bu namazlarn bir rekatnda zamm- sure olarak Bakara, Al-i mran ve Nisa surelerini okurdu. Yine bu namazlarda Kyam haline yakn uzunlukta rkuda kalr, rkuu kadar uzunlukta, ayakta durur, ayakta durduu kadar secdede kalr ve ve iki secde arasndaki oturuu da secdesi kadar olurdu."[41] unu da belirtelim ki, Peygamberimiz tarafndan emredilen ve Enes ile dier sahabiler tarafndan ksa olduu belirtilen bu kyam rkn Rasulullah'rn uygulamas ve emri ile akla kavuturulup sahabilere tebli edilmitir. Peygamberimiz mescidin minberinden namaz kldrrken: "Bunu beni rnek alasnz ve benim namazmn nasl olduunu renesiniz diye yaptm."[42] buyurdu ve Malik b. Huveris ile arkadana: "Benim nasl namaz kldm gryorsanz siz de yle klnz." demiti. Peygamberimizin namaz konusundaki bu titizliinin ve emrini uygulamal rnekle aklamak gereini duymasnn sebebi udur. ounlukla her i kendisinden daha uzun bir ie gre ksa ve kendisinden daha ksa bir ie gre uzun olarak nitelenir. Bunun szlklerce belirlenmi bir snr yoktur. teyandan namazdaki hareketler yn eirmek, avclk, iftilik ve dokumaclk gibi geleneklerden

deildir ki, bunun rknlerini rfe ba vurarak snrlayalm. Tersine o, ibadetlerden biridir. badetler nasl temelde eriat koyucuya dayanyorlarsa, nitelik ve miktarlar da yine eriat koyucuya bavurularak belirlenebilir. u da var ki, eer namazn herhangi bir rkn veya bu rknn ksal konusunda toplumun rfne bavurmak caiz olsa, uzunluk ile ksaln belirli kriterleri olmad iin ou kere kmakl emrolunduumuz farz namazlarmzda elikiye bile varabilen farkllklar meydana gelirdi. Namaz terimlerinin anlamlar ve namazdaki hareketlerin ekli konusunda her asrn, her ehrin, her kabilenin, her yrenin, hatta her mescid evresinin dierlerine benzemeyen farkl tutum ve uygulamalar artaya kard. Bu durum da gerek Allah'n ve gerekse "Benim nasl namaz kldm gryorsanz siz de yle namaz klnz." diyen Peygamberimizin emirlerine aykr olurdu. nk direktif olarak bu szleri syleyen Peygamberimiz mesela "Bulunduunuz evrenin anlay uyarnca veya alk olduunuz llere gre ksa klnz" dememitir. Hibir alimin de byle dediini iitmedim. nk byle bir ey ya fazlaya veya eksie derek snnetlerin lmesine ve eriatn deimesine yolaar. Dier sahabilerin rivayetleri de ayn gerei vurgulamaktadr. Nitekim Mslim'in, Zheyr'e[43]dayanarak bildirdiine gre Semmak b. Harb,[44] sahabilerden Cabir b. Semure'ye[45] Peygamberimizin nasl namaz kldn sordu ve ondan u cevab ald; "Peygamberimiz namaz ksa tutard, o u adamlar (o gn imamlarn kasdediyor) gibi klmazd,[46] Rasu-lullah sabah namaznn farznda zamm- sure olarak kaf suresi ile benzeri uzunlukta sureleri okurdu." Yine Mslim'in, Semmak yolu ile rivayet ettiine gre Cabir b. Abdullah; "Peygamberimiz Zamm- sure olarak le namaznda "Velleyli iza yaa, ikindi namaznda buna yakn uzunlukta bir sure ve sabah namaznda da bundan daha uzun bir sure okurdu"[47] demitir. Bu szler yine Mslim'in, Semmak'e dayanarak naklettii Cabir b. Semure'nin u szlerine aklk kazandrr niteliktedir; "Peygamberimiz sabah namaznn farznda Zamm- sure olarak "Kaf suresini okurdu. Daha sonraki namazlar ksa olurdu." Cabir -Allah-u Alem- "Daha sonraki" derken herhalde sabah namazndan sonraki vakitleri kasdetmiti. Yani "Peygamberimiz, sabah namazndan sonraki namazlar sabah namazndan daha ksa tutard" demek istemitir. nk hem Peygamber Efendimizin namazlar ksa tuttuunu ve hem de sabah namazna Zamm- sure olarak "Kaf suresini okuduunu birlikte sylemitir. Bu arada Buhari'de yer aldna gre mm- Seleme[48] "Peygamberimizin veda hacc srasndaki bir sabah namaznda Zamm- sure olarak "Tur" suresini okuduunu iittim. O srada cemaatn evresinde dolanarak O'nun Kur'an okuyuunu dinledim."[49] demitir. Bilindii gibi Peygamberimiz (s.a.v.) Veda Hacc'ndan sonra ok az bir evre yaamt. "Tur" suresi de "Kaf' suresine yakn uzunluktadr. Yine Buhari'de yer aldna gre bn-i Abbas "Bir gn anam mm- Fad[50] "Velmurselati" suresini okuduumu iitince Yavrum, bu sureyi okuyunca bana Rasulullah' hatrlattn, nk bu sure Peygamberimizin azndan en son iittiim ve bir akam namaznda Zamm- sure olarak okuduu sure idi."[51] demitir. Gerek yukardaki hadislerden ve gerekse bunlarn dier benzerlerinden anlalyor ki, Peygamberimiz mrnn son dneminde sabah namaznda Zamm- sure olarak orta uzan-luktaki surelerden birini

okuyordu. Bunun belgeleri oktur. Bu konuda szleri bize kadar ulaan dier sahabiler gr birlii halinde Rasulullah'n sabah namaznda teden beri byle Zamm- sure okuduunu bildirdikleri ve hi bir saha-bi O'nun mrnn sonlarna doru eskisinden daha ksa ekilde namaz kldn.sylemedii iin sabah namaznda Zamm- sure olarak orta uzunlukta bir sure okumann snnet olduu konusunda btn fkh alimleri gr birliine varmlardr. Sahabilerden Cabir b. Semure "O'nun namaz u adam-larnki (gnn imamlarnn namaz) gibi deildi" derken namaz bu anlattmzdan daha uzun ve daha ksa kldran imamlar kastediyordu. Yani Rasulullah namaz ksa tutard, ama bununla birlikte ve bugnn imamlarnn rukuu, secdeyi ve rknler arasndaki faslay krptklar gibi namazm hibir rknn krpmazd" demek istiyor. Sahabelerden Enes ile Berae'nin szlerinin vurgulad gibi Cabir'in bu sz, o gnn emirlerinin (devlet adamlarnn) imamlklar srasnda gerek kraati (zamm- sure okumay) ve gerekse dier rknleri Peygamberimizin yaptndan daha ksa tuttuklar anlamna da gelmeyebilir. Nitekim Mslim'in bildirdiine gre Ebu Kuz'a[52] diyor ki: "Bir defasnda sahabilerden Ebu Said Hudri'yi grmeye gitmitim. Yanma vardmda ba kalabalakt. Ziyaretiler dalnca kendisine "Ben sana u gidenlerin sorduklar meseleleri sormayacam. Benim senden sormak istediim ey Peygamberimizin nasl namaz klddr" dedim. nce bana "Bunu bilmenin sana bir hayr olmaz" demesine ramen ayn soruyu tekrar sorunca unlar syledi; "O zamanlar Peygamberimiz le farzna durunca iimizden biri helaya gidip ihtiyacn giderdikten sonra evine varp ab-dest alarak Mescide dnd takdirde namaz ilk rekatta yetiebiliyordu."[53] Ebu Said'in bu szlerinden, onun daha sonraki dnemlerde Peygamberimizin zamanndan daha ksa ekilde namaz klnd grnde olduunu anlyoruz. Buhari ile Mslim'in bildirdiine gre de sahabilerden Ebu Berze[54] bu konu ile ilgili olarak "peygamberimizin arkasnda sabah namaz klp da Mescid'den kan herkes yannda kimin namaz kldn iyice hatrlard (Namaz o kadar uzun srerdi.) Peygamberimiz sabah farznn iki rekatnda veya bir rekatnda altm ile yz arasnda deien sayda ayet okurdu."[55] demitir. Ahmed b. Hanbel ile Nesai'nin bildirdiine gre Abdullah b. mer "Rasululah'n bize namazlar ksa tutmamz emrettii olduu gibi bize "Saffat" suresini Zamm- sure olarak okuyarak namaz kldrd da olmutur."[56] Bu arada Nesai ile bn-i Mace'nin, Sleyman b. Yesar'a [57]dayanarak bildirdiine gre bir defasnda sahabiler-den Ebu Hureyre "Arkalarnda namaz kldm imamlar arasnda falanca kadar namaz Peygamberimizin namazna benzeyenini hi grmedim" dedi. Bu konumay nakleden Sleymen b. Yesar diyor ki: "Ebu Hureyre'nin szn ettii kimse le farznn ilk iki rekatn uzatr, son iki rekatn ksa tutard, ikindi namazn ksa tutard, akamn farznda Zamm- sure olarak ksa surelerden birini, yats farznda orta uzunluktaki surelerden birinini ve sabah farznda da uzun surelerden birini okurdu."[58] Mslim'in, Ammar b. Yesar'a[59] dayanarak naklettiine gre Peygamberimizin buyurduu u szler de yukardaki rivayetleri destekler niteliktedir: "nsann namaz uzun tutup hutbeyi ksa kesmesi din bilgisinin derin olduunu gsterir. Buna gre namaz uzatnz ve hutbeyi ksa kesiniz. Kukusuz gzel konumada byleme gc vardr."[60] Burada Peygamberimiz namaz uzun tutmay kiinin din bilgisinin belirtisi sayarak onu uzatmay emrettii grlyor. Bu emir ya genel olarak btn namazlarla ilgilidir veya Peygamberimizin bu szleri ile sadece cuma namazm kasdetmitir. Eer bu emir genel karakterli ise sylenecek bir ey yok. Fakat eer bu emirle sadece cuma namaz kas-dedlmi ise, bu namazdaki cemaatn dier

namazlardakin-den daha kalabalk olduu ve bu kalabalk arasna gszlerin, yallarn ve skmlarn bulunabileceini, stelik bu namazn iki hutbenin arkasndan ve gnn en scak saatlerinde klnd gznride tutulunca sabah ve benzeri serin saatlerde ve nisbeten az sayda cemaatle klnan namazlarn haydi haydi uzun tutulaca sonucu kar. Bu aklamay yapmamzn sebebi udur. Az yukarda sa-habilerden Enes'in, Peygamberimizin namazn takdir ettiini belirtmitik. Dndk ki bu iki hadisi iiten kimse bunlarn arasnda eliki olduunu sanabilir veya baz kimseler bu hadislerdin birini grmezlikten gelip brne sarlabilir ve sarld hadisin manasn anlayabilir. Szlerimizin burasnda bir ka sayfa nce yer verdiimiz sahabilerden Enes'in rivayet ettii u hadisi tekrar ele alalm: "Kendi kendinize grevlerinizi arlattrmaynz, yoksa Allah da size ar grevler ykler. n sizden nceki baz kavimler kendilerine ar grevler ykledikleri iin Allah da onlara ar grevler ykledi. imdi manastrlarda ve kilise kelerinde grdnz kimseler ite o kavimlerin kalntlardr. Onlar daha nce Allah'n zerlerine yazmam olduu ruhbanl kendileri uydurdular." Grld gibi bu hadiste Peygamberimiz, eriata eklemeler yaparak dini zorlatrmay yasaklyor. Bu arlatrma, bazan vacip veya mstehap olmayan ibadetleri vacip veya mstehap sayarak ve kimi zaman da haram veya mekruh olmayan eyleri haram veya mekruh sayarak olur. Peygamberimiz bu yasaklamann gerekesini belirtirken vaktiyle kendilerine ar grevler yklemenin hristiyanlara daha sonra Allah'n da ar grevler yklediini ve sonunda iin bu gn gelenekletirdikleri ve kendi uydurmalar olan ruhbanla kadar vardn anlatyor. [61] Gayretkelik Doru mu? Bu hadis u noktada uyarcdr: Eer kul nce kendi kendine ar ykmllk yklerse onun bu tutumu, daha sonra Allah'n onun zerine ar ykmllk yklemesine yo-laar. Bu da ya Cenab- Allah'n eriata yeni bir kural eklemesi veya o ykmll takdir etmesi yolu ile olur. Cenab- Allah'n eriata yeni bir kural eklemesine unlar rnek gsterilebilir. Bilindii gibi sahabiler cemaatle teravih namaz klmak zere Mescid'de toplannca Rasulul-lah bu namazn farz olmasndan ekinerek onlara byle yapmamalarn sylemitir.[62] Yine Peygamberimiz henz haram klnmam konular hakknda sahabilerin kendisine soru sormasn ayn endie ile ho karlamam tr. Ayrca her hangi bir ibadeti yapmay adayann onu yapmak zorunda tutulmas bu kategoriye girer. eitli sebepler yznden farz hale gelen keffaretler de byledir. Peygamberimizin hayat boyunca mmetine yeni farzlarn ve ek haramlarn yklenmesi ihtimalinden srekli biimde kanmas bu gerekeden kaynaklanmtr. Cenab- Allah'n (c.c.) takdir yolu ile ek ykmllkler bindirmesine gelince, baz farz veya haramlar konusunda ar ekilde titizlik gsterenlerin o konularda zorlatrc sebeplerin etkilerine maruz brakldklarnn sk sk grm ya da duymuuzdur. Mesela an temizlik titizleri ve vesveseleri gibi. Bunlar bu konudaki eriat emirlerine eklemeler yapnca, ar ve skntl sebeplerin etkilerine maruz braklrlar. Hadisin bu son anlam, daha nce zerinde durduumuz u ayetin anlam ile badama halindedir: "O Peygamber ki uhdelerindeki ar ykleri ve zincirleri zerlerinden kaldrr." 7/157) (A'raf:

Grld gibi bu ayet, mminlerin ar ykleri ve zincirleri gnll olarak yklenmeye kalkmalarn ho karlamamaktadr. Bu ayettedeki "ar ykler (asar)" ar farzlar ve "zincirler (alal)" da ar haramlar ifade eder. nk "Asar" kelimesinin tekili olan "Isr" kelimesi szlk anlam ile "arlk, iddet" ve "alal" kelimesinin tekili olan "ll" kelimesi de "hareket etmeyi engelleyen ba" demektir. Cenab- Allah'n (c.c.) u buyruu da ayn anlam pekitirerek dile getirmektedir: "Ey mminler, sakn Allah'n size helal kld gzel ve temiz eyleri kendinize haram etmeyiniz. Snr da amaynz, nk Allah snr aanlar sevmez." (Made: 5/87) Bu ayetin ini sebebi analatacamz u mehur olayladr: Buhar ile Mslim'in bildirdiklerine gre sahabilerden Enes b. Malik (r.a.) diyor ki: Bir gn sahabilerden kii Peygemberimizin elerinden birinin evine gelerek O'nun ne gibi ibadetler yaptn sordular. Kendilerine gereken bilgi verilince Rasulullah'm iledii ibadetleri azmsarcasna "Biz hi Rasulullah ile bir olabilir miyiz? O'nun gemi-gelecek tm gnahlar affedildi" dediler. Arkasndan ilerinden biri "Ben btn yl boyunca sabaha kadar namaz klacam" dedi. br de "Ben btn yl boyunca ara vermeden oru tutacam" diye konutu. ncs de "Ben de kadnlara hi yanamayacak, mrm boyunca evlenmeyeceim" diye syledi. Bu arada kagelen Peygamberimiz onlara yle dedi: "yle yle diyenler siz misiniz? Bana gelince, valla-hi, llah'dan en korkannz, en takvahnz Ben'im. Bununla birlikte hem oru tutarm, hem bozarm hem namaz klar hem uyurum ve evlenirim de. Kim Ben'im snnetimden yz evirirse Ben'den deildir"[63] Bu ifade Buhari'nindir. Hadisin yine Enes'e dayal ve Mslim'de yer alan ifadesi de yledir: "Bir gn sahaber-den bir ka kii, Peygaberimizin elerine O'nun gizli olarak ne gibi ameller ilediini sordular. Bu arada ilerinden biri "Ben hi evlenmeyeceim" br "Ben hi et yemeyeceim" ve ncs de "Ben hi yatakta uyumayacam" dedi. Bu arada eve gelen Peygaberimiz Allah'a hamd- sena ettikten sonra unlar syledi: "u u szleri syleyenlere ne oluyor? Oysa Ben hem namaz klar, hem uyurum. Hem oru tutar, hem bozarm ve evlenirim de" Kim Ben'im snnetimden yz evirirse Ben'den deildir."[64] Bu anlama gelen, yani gerek ibadetlerde ve gerekse nefsin arzularn gemleme konusunda orta yolu tutmann snnet olduunu bu tutumun hrstiyanlktaki ruhbanln gerei saylan evlenmeme ve benzeri gibi psikolojik arzular btn ile oru gibi ibadetlere an ekilde dalmaktan daha iyi olduunu dile getiren hadislerin says oktur. Yalnz kimi baz sofular (abidler) eksik bilgilere dayal yorumlarla bu ilkeye ters dmlerdir. Bu hadisin bir benzeri Ebu Davud'un, Ebu mame'ye dayandrarak naklettii u hadistir. Buna gre bir gn adamn biri Peygamberimize gelerek; "Ya Rasulallah, bana seyahat iin izin verir misin?" diye sordu. Peygamberimiz bu adama: "Ben'im mmetimin seyahati, Allah yolunda cihad etmektir."[65] diye cevap verdi. Grlyor ki, Rasulullah mmeti iin seyahatin, yani evi-bark terkedip diyar diyar gezmenin cihad olduunu

belirtiyor. Baka bir hadiste de bu anlamda "Oru tutmak, seyahata kmak demektir. Orulular, seyahat halinde demektirler"[66] eklinde Duyuruluyor. Bu aklamalar Kur'an'da geen "Seyahat eden erkekler" ve "Seyahat eden kadnlar" ifadelerini de yorumlar niteliktedir.[67] Belirli bir maksat tamakszn evi-bark terkederek diyar diyar dolamak anlamndaki seyahata gelince, byle bir gezi bu mmetin amellerinden deildir. Bu yzden imam Ahmed Hanbeli bu konuda yle diyor: "Seyahatin islamda hibir yeri yoktur, bu Peygamberin ve salih kullarn zellikle yaptklar bir ey de deildir.[68] Buna ramen bir gurup arkadamz ya kendilerince baz yorumlara girierek, veya yaptklar eyin yasaklandn bilmeksizin seyhata kmlardr. Oysa bu davran Peygamberimizin hakknda -slam'da ruhbanlk yoktur- buyurduu uydurulmu ruhbanln bir uygulamasdr." Buradaki maksadmz, hak dinin yahudiler gibi Allah'* anmay umursamayarak kalb katlna kaplmamak iin bunun tersine her zaman diri tutmak iin getirdii prensipleri ye bu arada sonradan uydurulmu ruhbanlk konusunda hrstiyanlara ters dmenin gerektiini aklamaktadr. Geri baz alim ve dindarlarmz ya beriki tarafn veya teki tarafn hastalndan pay almlar, ya bu tarafa veya o tarafa belirli oranda benzemilerdir. Ayn gerei vurgulayan Ahmed, Nesai ve bn-i Mace tarafndan nakledilen dier bir hadis de udur. Abdullah b. Ab-bas diyor ki: Akabe'ye varmzn sabahnda Rasulullah devesinin zerindeyken bana "Ben'im iin bir akl ta topla" dedi. Yedi orta boylu akl ta toplayp kendisine verdim. Verdiim akllar avucu iinde silkelerken "ite bu byklkte akl ta atnz" dedikten sonra szlerini yle balad: "Sakn dinde arla dmeyiniz, nk sizden ncekileri dinde arla dmek helak etmitir."[69] Peygamberimizin buradaki "Salan dinde arla dmeyiniz" eklindeki uyars geneldir, yani hem inanlarndaki ve hem de davran ve tutumlardaki (amellerdeki) arlkIar ierir. teyandan "arla dmek" demek, bir eyi ya hakettiinden daha fazla verek veya layk olduundan da-' ha fazla ktleyerek ya da baka bir yolla "ly, snr amak" demektir. Hristiyanlar, gerek inan sistemi gerekse davran ve tutumlar bakmndan dier kesimlerden daha ok arla dtkleri iin Cenab- Allah (c.c.) onlar, Kur'an'in u ayetine gre bu konuda zellikle uyarmaktadr: "Ey kitab ehli, sakn dininizde arla dmeyiniz." (Nisa: 4/171) Peygamberimizin yukardaki genel uyarsnn sebebi eytan talanrken kullanlacak akl talar konusudur. Bu konuda genel uyarnn kapsam iindedir. Bu konuda arla dmek iri akl talan atmak ve buna benzer hareketlerdir. Bu yzden Rasulullah, mmkn olduu kadar kk akl talarnn atlmasn tavsiye ettikten sonra buna gereke olarak da "Bizden nceki toplumlar dinde arla dm olmalarnn helak ettiini" belirtmitir. Tpk hristiyanlar-da grdmz gibi, bu mantk ve bu ifade tarznn gerei ve sonucu udur: "Onlarn" yolundan kesinlikle uzak kalmak, helak olmalarnn sabeplerine yakalanmamann en kestirme yoludur. Bunun yannda "onlarn" baz adet ve geleneklerini benimseyen kimse onlar gibi helak olma tehlikesi ile kar karyadr. [70] mtiyaz Tanmamak

Bu yzdendir ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bizden ncekiler gibi olmayarak onlarn yaptklar gibi sulular cezalandrrken (hadleri uygulayarak) eraf ile sradan halk arasnda ayrm yapmamz, kim olursa olsun herkese ayn cezay vermemizi emrediyor, Oysa ou aklievvel kimseler siyaset uzmanlar ileri gelenleri ceza d brakmann siyasi ynden daha yerinde olduunu sanrlar. Nitekim Buhari ve Mslim'in, Hz. Aie'ye dayanarak bildirdiine gre Peygamberimiz, Mahzumiye kabilesi erafndan hrszlk yapan bir kadnn cezasnn balanmas konusunda rica etmeye gelen same'ye[71] yle buyurdu: "Ya same, Allah'n emrettii bir cezay uygulama-yaym diye mi araclk ediyorsun? srailoullar u yzden helak oldu. Onlar aralarndaki eraftan biri hrszlk edince alan serbest brakrlar, fakat halktan biri alnca hemen kendisini cezalandryorlard. Nefsimi elinde tutan Allah adna yemin ederek sylyorum ki, eer hrszlk yapan Muhammed'in kz (benim z kzm) Fa-tma bile olsa tereddt etmeden elini keserdim."[72] Sz edilen Mahzum oullan Kurey kabilesinin en nde gelen boylarndan biri idi. Bu yzden onlardan olan bir kadnn elinin kesilmesi arlarna gitmiti. te bunun zerine Peygamberimiz, srailoullannn ileri gelenlerinden olan sulular ceza d tutmay gelenekletirdikleri iin helak olduklarm bildirdikten sonra kadnlarn en ereflisi olan kendi kz Falma bile hrszlk yapacak olsa hi teredt etmeden elini keseceini aklamtr. Rasulullah bylece adaleti gzetme ykmllnn ve eitlii ilkesinin, deil baka birini, Peygamberimizin kzm bile kanun st saymaya tahamml olmadn kesin dille belirtmitir oluyordu. [73]

Kitab' Nefse Gre Deitirmek imdi di Buhar ile Mslim'de yer alan u hadisi gzden geirelim. Sahabilerden Berae b. Azib (r.a.) diyor ki: "Bir gn Peygamberimiz yz karartlm ve sopa ile d-lm bir yahudiye rastlad. Bunun zerine o civardaki ya-hudileri yanna ararak: "Sizin kitabnzdaki zina haddi (cezas) byle midir?" diye sordu. Yahudiler kendisine: "Evet, yledir" diye cevap verince onlarn bir bilgini ararak kendisine: "Seni Musa'ya, Tevrat' indiren Allah'a salarak soruyorum. Syle bakalm, kitabnzdaki zina haddi byle midir?" diye sordu. Yahudi bilgini Peygamberimize u cevab verdi: "Hayr, byle deildir. Eer beni Allah'a salmasaydn, bu iin i yzn sana anlatmazdm. Bizim kitabmzda da zi-na'nn haddi (cezas) recm'dir (talamaktr). Fakat zina erafmz arasnda oald. Biz ise erafdan zina etmi birini yakaladmzda salveriyor ve halktan zina ileyen birini yakalaynca kendisine hadd uyguluyorduk. Baktk ki, olacak gibi deil. Bunun zerine biraraya gelerek "O halde hem eraftan olanlara ve hem de sradan halka uygulayabileceimiz ortak bir ceza kararlatralm" diye konutuk ve bylece yz karartma ile sopalamay, recm'in yerine koyduk." Adamdan bu szleri iiten Peygamberimiz: "Allah'm, Sen'in, ldrlen (yrrlkten kaldrlan) emrini ilk diriltecek (uygulayacak) olan Ben'im" diyerek nndeki yahudinin recm cezasna arptrlmasn emretti. Hemen bunun arkasndan da

Cenab- Allah (c.c.) u ayeti indirdi: "Ey Peygamber, azlar ile -inandk- deyip de kalpleri ile inanmam olanlardan ve Yahudilerden kfrde yaranlar Sen'i zmesin. Onlar yalana kulak kesilirler. Kelimelerin konduu yeri deitirirler. -Eer size byle hkmolunursa kabul ediniz, eer byle hkmolun-mazsaniz ekininiz- derler." (Maide: 5/41) Ayetin bu son cmlesinde una iaret ediliyor. Yahudiler birbirlerine diyorlar ki: "Zina olay olunca nce Muhammed'e bavurunuz. Eer size yz karartp sopalama cezas konusunda fetva verirse dediklerini yapnz, yok eer size recm cezas vermeyi teklif ederse, fetvasma uymaktan kannz." Bunun zerine Ce-nab7 Allah (c.c.) arka arkaya u ayetleri indirdi: "Allah'n indirdii ayetlere gre hkm vermeyenler kafirdirler." "Allah'n indirdii emirlere gre hkm vermeyenler zalimdirler." "Allah'n indirdii emirlere gre hkm vermeyenler fasktrlar."[74] (Maide: 5/44-45-47) teyandan Mslim'de yer aldne gre sahabilerden Cndeb b. Abdullah Beceli[75] diyor ki: "Peygamberimizin lmnden be gn kadar nce kendisinden u szleri iitmitim: "inizden birinin dostum olmasndan Allah'a snrm. nk Allah tpk brahim'i dost edindii gibi Ben'i de dost edinmiir. Fakat eer bir dost edinecek olsaydm, mutlaka Ebu Bekir'i dost edinirdim. Haberiniz olsayd, sizden ncekiler Peygamberlerinin ve salih kiilerin mezarlarn mescid edinirlerdi. Sakn siz de ma-zarlar mescid edinmeyiniz. Bunu yapmay size kesinlikle yasaklyorum. "[76] Grlyor ki, bu hadiste Peygamberimiz daha nceki baz mmetlerin Peygamberlerinin ve aralarnda iyi bildikleri kimselerin mezarlarn mescid edindiklerini bildirdikten hemen sonra bizleri mezarlar mescid edinmemeye aryor. Bu ifade tarz gsteriyor ki, bizden nceki mmetlerin bir eyi adet edinmeleri ya dorudan doruya sebebi veya yasak gerekesidir. Bu da onlar tarfndan ilenen bir iin, srf onlar tarafndan adet edinildii iin bize dorudan doruya yasaklandn veya yasak olmasna gereke oluturmasn gerektiriyor ki, her iki durumda da "daha nceki mmetlere" ters dmenin genellikle eriat koyucunun maksad olduu anlalyor. stelik Peygamberlerimizin szleri arasnda yahudIere ve hristiyanlara lanet ettikten sonra onlarn bu adetini bize yasaklayan ifadeleri pek oktur. Nitekim Buhari ile Mslim'in Ebu Hureyre'ye dayanarak bildirdiklerine gre Peygamberimiz yle buyuruyor: "Allah yahudilerle hristiyan-larn canlarn alsn! Onlar Peygamberlerinin mezarlarn mescid edindiler."[77] Mslim'e gre hadisin szleri yledir: "Allah yahudi-ler ile hristiyanlara lanet etsin! Onlar Peygamberlerinin mezarlarn mescid edindiler." Yine Buhari ile Mslim'in bildirdiine gre Aie yle bir olay anlatyor; "Bir defasnda mm Seleme ile mm Habibe[78] Peygamberimize Habeistan'dayken grm olduklar Marya adl bir kiliseden bahsettiler, bu kilisenin gzelliini ve duvarlarndaki resimleri anlattlar. Bunun zerine Peygamberimiz onlara yle karlk verdi: "Onlar yle bir kavimdirler ki, aralarndaki iyi kimseler ld zaman mezar zerine mesid yapar

ve mescidin iine de o sylediiniz tasvirleri izerler. Onlar Allah katnda en kt yaratklardr."[79] Drt byk hadis kaynann, Buhari, Mslim, Tirmizi ve Nesai'nin, bn-i Abbas'a dayanarak bildirdiine gre "Peygamber Efendimiz (s.a.v.) mezarlk ziyaret eden kadnlara, buralar mescit edinenlere ve buralara kandil dikenlere lanet etmitir."[80] Peygamberimizin gerek bu uyars ve gerekse salih kiilerin mezarlar zerinde mescid yaparak kitab ehline benzemeyi lanetlemesi bu konuda onlara benzemekten aka yasaklama ve onlarn dier adetlerinden uzak durma hususunda da delil nitelii tar. nk onlarn dier adetlerinin de ayn trden olmadndan hi kimse emin olamaz. unu da belirtelim ki, bu mmetin ou gurubunun mezarlar zerinde mescid yapma veya zerinde bina yapmakszn mezarlklar mescid edinme hastalklarna kapldklarn hepisini biliyoruz. Oysa, bunlarn her ikisi de ok sayda hadisin belirttiine gre haramdr ve ileyicileri lanetle-mitir. Bu konudaki dier hadisleri zikretmenin imdi yeri ve sras deildir. nk maksadmz genel kuraldr. Geri bu davranlarn haram olduunu gerek Malik'in gerek afii'nin ve gerekse Hanbel'in ou arkadalar belirtmitir. Zaten bu byle olduu iin gerek sahabilerden ve gerekse Tabiin kuandan olan ilk dnem mslmanlar (selef) insan byle davranlara srkleyen adetlerden titizlikle alkoy arlard. Bu alanda imdi burada ele alp inceleyemeyeceimiz kadar ok sayda belge vardr. Bu belgelerden birine gre Ali'nin torunu Ali b. Hasan[81]"Bir defasnda biri ile karlat. Adam Peygamberimizin mezarnn yannda bulunan bir bolua giriyor ve orada dua ediyordu. Ali b. Hasan adam byle yapmamaya ararak unlar syledi; "imdi size benim babamdan ve babamn da dedemden ve dedemin de Rasulullah'dan iitmi olduu bir hadisi nakledeyim ister misiniz? Syleyeceim udur: "Benim mezarm bayram yeri ve evlerinizi mezarlk edinmeyiniz. Siz nerede olursanz olunuz, salat selamnz bana ular."[82] Ayn konu ile ilgili olarak Sheyl b. Ebu Sheyl[83] de yle diyor: "Bir defasnda Peygamberimizin mezar banda Ali'nin torunu Ali b. Hasan grd. O srada Fatma'nn evinde akam yemei yiyordu. Bana: "Buyur, yemek yiyelim" diye seslendi. Kendisine: "steim yok" diye karlk verdim. Bu defa da bana: "Bu mezarn banda durmu, ne yapyorsun?" diye sordu. "Peygamberimize salat- selam getirdim" diye cevap verdim. Bu cevabm zerine bana: "Mescide girince salat- selam getir" dedikten sonra szlerine yle devam etti: nk Rasulullah (s.a.v.) yle buyurdu: "Benim mezarm bayram yeri ve evlerinizi mezarlk edinmeyiniz. Yahudilere Allah lanet etsin! nk onlar Peygamberlerinin mezarlarn mescid edindiler. Bana salat- selam getiriniz. Biliniz ki, nerede olursanz olun, selat- selamnz bana ular." Bu bakmdan seninle Endls'de (spanya'da) bulunan, kimse arasnda fark yoktur.[84] Nitekim gerek Ahmed b. Hanbel ve gerekse Malik'in ve baka imamlarn baz yakn arkadalarnn

belirttiine gre mslman belirli cmleleri syleyerek Peygamberimize salat ve selam getirdikten sonra, eer O'na dua etmek isterse, yzn kbleye evirmeli ve Rasulullah'n mezarn sama almaldr. [85] Veda Hutbesinin nemi Mslim'in, Hseyin'e dayanarak rivayet ettiine gre sa-habilerden Cabir yle diyor: "Arefe gn zeval vakti girince (leyin) Peygamberimiz devesinin getirilmesini emretti. Devesi getirilince srtna binip, vadinin ortasna geldi ve orada halka hitaben unlar syledi: "u ayda ve u beldedeki u gnnz nasl size haram-sa kanlarnz ve mallarnz da birbirinize ylece haramdr." Haberiniz olsun ki, cahiliye dneminin btn adetleri ve uygulamalar ayaklarmn altndadr. Cahiliye dneminin kan davalar geersizdir. lk geersiz saydmz kan davas, Sa'd oularnn st evlad olup, Huzeyl tarafndan ldrlen bn-i Rebie b. Haris'in kan davasdr. lk kaldrdm faiz de -amcam- Abbas b. Abdlmutta-lib'in faiz alacadr. Bunun tm kaldrlmtr. "Kadnlar konusunda AUah'dan korkunuz. nk siz onlar Allah'n emaneti olarak aldnz ve Allah'n izni ile rzlar size helal oldu. Kadnlarn size kar en nemli grevleri evlerinize istemediiniz kiileri almamalardr. Eer bunu yaparlarsa onlar sakat brakmayacak ekilde dvnz. Buna karlk siz de onlar normal lde yedirip ve giydirmekle ykmlsnz." "Size yle bir ey braktm ki, eer ona smsk sar-Irsanz artk hi saptmazsnz. Bu Allah'n kitabdr. Hep siz bana soru soruyorsunuz. Acaba sizler benim iin ne diyor sunuz?" Peygamberimizin bu sorusuna karlk bu konumay dinleyen kalabalk hep bir azdan: "Hepimiz ahadet ederiz ki, sen gerekleri tebli ettin, grevini yerine getirdin Ve insanlara nasihat ettin" diye cevap verdi. Arkasndan iaret parman nce havaya kaldrarak ve arkasndan kalabala dorultarak kere st ste: "ahid ol, Allah'm" dedi. Arkasndan ezan okunup kamet getirilerek le namazn kld, daha sonra ara verilmeksizin kamet getirilerek ikindi namazn kld. Arkasndan da devesine binerek vakfe yerine geldi..."[86] Peygamber Efendimiz bu konumasnda geen "Cahiliye dneminin btn adet ve uygulamalar ayaklarmn altndadr" ifadesi bu dnemin btn geleneklerini ve dini trenlerini kapsamna alr. Mesela o dnemin din anlaynn sonucu olan: "Ey falanca, ey filanca" balkl yakarlarla o gnn bayram trenleri ile dier gelenekleri gibi. Peygamberimiz, bu genel yasaklamadan sonra sz ca-hiliye anlayna gre mubah saylan baz kanlarn ve mallarn yasaklanmasna getirdi. Borlularn zimmetinde biriken faiz alacaklar ile ldreni ve ldrleni henz msl-man olmadan nce ilenmi cinayetlerin kan davalar gibi. Peygamberimizin bu konumasnda belirli bir ka hususu yasak ilan etmesinin iki sebebi olabilir. Rasulallah ya hacc mevsiminden sonra giriecei uygulama hakknda bir n uyar yapmak istemi veya halkn geleneklerinden kaynaklanan bir uygulama olarak deil, salam gerekeli haklar olarak

sand baz belirli hususlar ortadan kaldrmay amalamtr. Grld gibi Peygamberimizin bu ifadeieri, cahiliye dneminde geerli olup da, slam tarafndan da onaylanm olan gelenekleri kapsamyor. Hacc ziyareti, yz develik cinayet diyeti ve yeminli kan davaclar (kasame) sistemi gibi. nk "cahiliye adeti" denince bundan anlalan ey, o dnemin islam tarafndan onaylanmayan gelenek ve uygulamalardr. Buna o dnemin slam tarafndan aka yasaklanmam olan gelenek ve uygulumalan da dahildir. Bu arada Ebu Davud, Nesai ve bn-i Mace'de yer aldna gre Ebu Husayn Msr yle diyor: " "Bir gn Beytlmukaddes mescidinde namaz klmak zere Afr kabilesinden Ebu Amir[87] knyeli bir arkadamla birlikte yola kmtm. O gn Ezd kabilesinden bir sa habi olan Ebu Reyhane[88] namazdan nce Mescid'de bir konuma yapmt. Yolda arkadam beni gemiti, ben arkasndan yetierek yanna oturdum. Bir ara bana: , "Ebu Reyhane'nin konumasna yetitin mi?" diye sordu. Kendisine: "Hayr" diye karlk vermem zerine bana yle dedi: "Ebu Reyhane'nin yle dediini iittim: Peygamberimiz u on eyi yasaklamtr: 1- Dileri kazyp seyreltmek 2- Vcuda dvme yaptrmak 3- Aaran kllar yolmak 4- amarsz iki erkek vcudunun birbirine demesi 5- amrsz iki kadn vcudunun birbirine demesi 6- Erkein, acemlerin yapt gibi, alt kenarna ipek pervaz diktirmesi 7- Erkein, acemlerin yapt gibi, omuz bana ipek yama diktirmesi 8- Yamaclk 9- Kaplan derisi ile kapl eere binmek 10- Devlet adamlar dnda kalan kimselerin mhrl yzk takmalar"[89] Bu hadis bir ok fkh aliminin nne problem karmtr. undan dolay ki, erkeklerin elbiselerinde az miktarda ipekli kuma bulunmasnn caiz olduunu belirten ok sayda delil varken, bu hadis erkeklerin elbiselerinde ipekli kuman bsbtn yasaklar bir nitelik tayor. Oysa burada Peygamberimizin yasaklad ey erkeklerin acemlere zenerek ebiselerinin alt kenarna ipek kumatan pervazlar ve omuz balarna ipekli yamalar diktirmeleridir. Buna gre yasaklanan ey, elbiselere dikilen ipekli kuma paralarnn kendileri deil, acemler arasnda moda olan bir kyafet eklidir. Eer durum byle olmayp da, buradaki yasaklamann gerekesi ipekli kuma olsayd, yasaklama erkek elbisesinin srf sz konusu iki yeri ile snrlanmaz, elbisenin her tarafm ierirdi. Byle olduu iindir ki, Peygamberimiz szleri arasnda "acemler gibi" demitir. Bilindii gibi sfatn asl grevi nne geldii ismi belirlemek deil, onu nitelemektir. [90]

Hayvan Keserken zentiden Kanmak Ebu Davud'un, mran b. Huseyn'e dayanarak naklettii u hadisi de yukardaki hadisin nda yorumlamak mmkndr. Peygamberimiz sz konusu hadisinde "Ben kzl renkli eere binmem, zerine sere figr ilenmi elbise ve ipek pervazl gmlek giymem"[91] buyurmutur. Tpk bunun gibi Buhar ile Mslim'de belirttiine gre Rafi b. Hu-deyc[92]diyor ki: "Bir defa Peygamberimize: "Ya Rasulallah, yarn dman karsna kyoruz. Eer savata hayvan boazlayacamz srada bak bulamazsak kam kullanabilir miyiz?" diye sordu. Bana yle cevap verdi: "Kan aktlan ve zerinde Allah'n ad anlan hayvann etini ye. Yalnz bu hayvann kan dile ve trnakla aktlm olmamaldr. imdi size bunun sebebini syleyeceim. nk di aslnda kemiktir ve trnak da Habelile-rin hayvan boazlama aletidir."[93] Grld gibi bu hadiste Peygamberimiz, trnakla hayvan boazlamay bunun Habeliler tarafndan boazlama aleti yerine kullanld gerekesi ile yasaklyor. Ayrca di ile hayvan boazlamann yasaklanmasn da onun bir eit kemik oluuna balyor. Fkhlar bu konuda farkh grler ileri sryorlar. Bir gurup mctehide gre, buradaki yasan gerekesi, dile ve trnakla boazlamann bomaya benzemesi veya bu ihtimali akla getirmesidir. Oysa bilindii gibi boularak ldrlen hayvann etini yemek yasaktr. Nitekim mtehidler bu ilkeye dayanarak yerlerinden karlp bilenmi di ve trnaklarla hayvan boazlanmann caiz olduunu ileri srerler. nk bamsz ve bilenmi aletlerle hayvan boazlamann bomakla hi bir ilgisi yoktur. Oysa fkihlann ounluu di ve trnak kullanarak hayvan boazlamay kaytsiz-artsz olarak yasak saymlardr. nk Peygamberimiz di ile trna kan aktma aralarndan ayrmakta, akademik deyimi ile istisna etmektedir. Demek ki, di ile trnak, hayvan boazlarken kullanlamayacak kesici aralardr. Eer Peygamberimizin yasaklamas bu aralarla yaplan boazlamann boma niteliinde oluuna dayansa idi, o zaman buradaki istisna anlamsz olurdu. Byle bir ihtimalin varolabilecei meselesine gelince muhtemel olann gerekmi gibi kabul edilebilmesi iin gerekenin gizli veya belirsiz olmas gerekir. Gerekenin ak ve belirli olduu durumlarda muhtemel olan ey ger-ke yerine konamaz. Ayrca bu yasa ilk gurubun dnd gerekeye balamak, Peygamberimizin hadisinde belirtilen gerekelendirmeye ters der. Fakat fkhlar bu kesimi "Acaba hadisteki genel ifadeye bal kalarak baka bir kesici kemik paras ile de hayvan boazlamak yasak mdr, deil midir?" meselesi karsnda ikiye ayrlmlardr. Bu grlerin her ne gre de Peygamberimizin "imdi size bu yasan sebebini syleyeceim" dedikten sonra "nk trnak Habelilerin hayvan boazlama aracdr" ifadesini kullanmas, trnaktaki bu niteliin, yani onun Habelilerin hayvan boazlama arac oluunun bu yasaklamada etkili olduunu belirtir. Bu etki isterse dorudan doruya yasaklamann sebebi olarak, isterse sebebe gtrc bir ipucu olarak, isterse sebebin niteliklerinden biri olarak veya isterse sebebin niteliklerinden birine gtren bir ipucu olarak kendisini gstermi olsun farketmez. nk Habeliler uzun trnakldrlar ve dier milletlerden farkl olan bu adetleri yznden hayvanlarn trnaklar ile boazladklar grlmtr. Buna gre trnakla hayvan boazlamak, kendilerine zg bu geleneklerinden Habelilere benzemek olaca iin Rasulullah tarafndan yasaklanmtr. Kemie gelince onun boazlanma aleti olarak kullanlmasnn yasaklanmas, tpk taharetlenme maddesi olarak kullanlmasnn yasakl gibi, potansiyel piseyici niteliinden ileri gelebilir. nk bilindii gibi,

kan pis (necis) bir maddedir. Buradaki maksadmz hayvan boazlama konusunun detaylarn anlatmak deildir, O konuda imdi buras yeri olmad iin sylemediimiz, fakat sylenmesi gereken baz szler vardr. imdi de ayn gerei gemiin olaylar arasnda irdeleyelim. Buhar ile Mslim'in, Ebu Hureyre'ye dayanarak bildirdiklerine gre peygamberimiz bir hadisinde: "Amr b. Amir Huzai'yi cehennnemde barsaklarn yerde srklerken grm. nk o aibe ad altnda putlara deve adanmas geleneini ilk ortaya atan kimse oldu."[94] buyurmutur. Ayn hadisin yine Ebu Hureyre tarafndan rivayet edilerek Mslim'de yeralan ekli de yledir: "Kaab oullarnn kardei Amr b. Luhay b. Kamaa b. Handefi cehennemde barsaklarn yerde srklerken grdm."[95] Bu hadisler yaygn ekilde bilinen gemi bir olaya iaret ediyor. Bu hadislere ad geen Amr b. Luhay eski bir arap ileri gelenidir. Beytullah'n evresinde ilk ant (heykel) diken odur. Sylendiine gre diktii bu antlar am taraflarndaki Belka vadisinden getirmi ve bu vadinin halkna zenerek Beytullah'm evresine dikmiti. Bu arada aibe, Vesile ve Hami adlan ile anlan adak develer rm ilk aan kimse odur. te Peygamberimiz yukardaki hadislerde bu adam "Cehennemde barsaklarm yerde srklerken grdn" bildirmektedir. Bilindii gibi araplar bu adamdan nce atalar brahim'in (a,s.) inan ve geleneine bal idiler. Bu inan ve gelenek Allah' tek bilme ilkesine dayal, dengeli (hanif) bir din idi. Fakat zamannn Mekke hkmdar olan bu Amr b. Luhay tarafndan bu kkl gelenekten ayrlmaya yneltildiler. nk sz geen Amr'n bal olduu Huzaa kabilesi, Beytullah'm Kurey kabilesinden nceki koruyucular idi. Dier yrelerde yaayan araplar da her konuda Mekke'le-re zenir, onlar rnek edinirlerdi. nk her taraftan ziyaretine gelinen Beytullah, Mekke'de idi. Bu yzden Mekke'li-ler, brahim (a.s.) zamanndan beri araplar arasnda saylr ve stn tutulurlard. te araplar arasndaki yeri bylesine saygn olan Mekke'nin o gnk hkmdar gnlerden bir gn am taraflarna gider ve oralarda grd baz adet ve gelenekleri beenerek memleketine benimsetmeye ynelir. Aklsra baz deve ye eitlerini oradaki inan ve adetlere zenerek Bu hayra, aibe, Vesile ve Hami adlan altnda putlara adamak. Allah'a sayg ifade eden dindarca bir davrant. Oysa onun at bu r, o gne kadar Hz. brahim'in dengeli dinine bal yaayan araplar arasnda mriklik geleneine doru atlm ilk adm ve Allah'n helal klm olduu nesneleri haram saymaya ynelik ilk sapma hareketi idi. O bu ii yaparken bakalarna zenmi, bakalarn rnek edinmi ve bakalarna benzemenin tutkusuna kaplmt. O gnden sonra iler gnden gne daha da ktye gitmi ve zamanla yeryznn bu en saygdeer topraklar zerinde mriklik gelenei kesin bir egemenlik kurmu, kkl tev-hid inancnn etkinlii silinmeye yz tutmutur. Bu sapk eilim peygamberimizin gnderiliine kadar srd. Peygamberimiz ortaya knca, brahim'in unutulan inan ve gelenek sistemini yemden canlandrd, Allah'n birlii ilkesini yeniden yrrle koydu ve sz konusu sapma dneminden beri araplarm haram sayar olduklar nesnelerin yeniden helal olduklarn ilan etti. imdi Kur- Kerim'in bu konuyu ele alan ayetlerini okuyalm: "Mrikler ekinlerin haslatndan ve evcil hayvanlardan Allah'a pay ayrrlar. Akllansra "Bu Allah iin ve bu da O'na ortak kotuumuz, lahlarmz iindir" derler. lahlar iin ayrdklar paylar Allah'a ulamazken, Allah'a ait olan paylar ilahlara gider. Ne kt hkm veriyorlar! Ayrca bu ilahlar ou mriklere evlad-larn ldrmeyi gzel bir imi gibi gsterdiler ki, bylece hem onlar mahvetsinler ve hem de dinlerini yozla-trsnlar. Eer bunu onlardan Allah isteseydi yapmazlard. Onlar iftiralar ile babaa brak. Onlar akllansra "Bunlar dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir, bunlar bizim

dilediimizden bakas yiyemez. Bunlar da srtlarna binilmesi yasak hayvanlardr" derler. Bir ksm hayvanlar da Allah'n adn anmakszn boazlarlar. Btn bunlar Allah'a iftira olarak ortaya atarlar. Allah yaknda onlar bu iftiralar yznden cezalandracaktr. Derler ki, "Bu hayvanlardan olan yavrular, erkeklerimize helal ve kadnlarmza haramdr. Eer yavrular l doarsa erkek ve kadnlar bunu yemekte ortaktrlar" Allah onlara bu yaktrmalarnn cezasn verecektir. O hikmet ve bilgi sahibidir. Bilgisizlik yznden benimsizce ocuklarn ldrenler ve Allah'n verdii rzk, O'na iftira ederek haram sayanlar, hi phesiz hsrana uradlar, onlar gerekten sapttlar, yola gelecek gibi de deildirler!" (En'am: 6/136-140) Bu ayetlerin hitap ettii kimseler, yle sorumluluktan syrlmaya kalkyorlar: "Mrikler derler ki, "Eer Allah yle dikseydi, ne biz ve ne de atalarmz mrik olmaz ve hi bir helal eyi haram saymazdk" Onlardan nceki gerekleri yalanlayanlar da yle dediler ve sonunda azab tattlar. Onlara de ki: "Karmza karacanz bir bilginiz var m? Sadece zannlara uyuyor ve sadece samalyorsunuz." (En'am: 6/148) Bilindii gibi burada sz edilen "yasak sayma" tutumunun balangc dindarlk gayretkelii ile mubah olan eylerden uzak durmaktr. Sz konusu dindarlk da, her ne kadar sahibi farknda deilse de, kafirlere zenmekten, onlara benzemeye almaktan kaynaklanmtr; Artk aka gryorsun ki, Allah'n din ve eriaitlerinin yozlap ortadan kalkmasnn ve kfr ile isyann stnlk kurmasnn en bata gelen sebebi kafirlere benzemektir. Buna karlk btn iyi gelimelerin ana art da peygamberlerinin snnet ve eriatlerine ballktr. te dinde yeni bir ey ortaya karmak (bidat) bu yzden nemlidir. sterse bu yeni eyin kafirlere benzemeye srkleyen yn olmasn. Bir de bu iki sakncal nitelik (yeni bir ey ortaya karma ile kafirlere benzeme nitelikleri) biraraya gelince acaba durum nasl olur? Bu yzdendir ki Peygamber Efendimiz (s.a.v.): "Her toplum, benimsedii bidat orannda snnetten fire verir." buyurmutur.[96] Ezann Ortaya k imdi de u olay inceleyelim. Ebu Davud'un Ebu Umeyr b. Enes'e[97] dayanarak bildirdiine gre bu zatn sahabiler-den olan amcas yle diyor: Bir gn peygamberimiz mslmanlar namaz klmak iin nasl armak gerektiini dnyor, bunun uygun bir yolunu aratryordu. Sahabilerden biri Rasulullah'a "Namaz vakti gelince mescidin damna bir sancak dik, ms-lmanlar bunu grnce birbirlerine haber versinler" teklifinde bulundu. Bu teklif Peygamberimizin houna gitmedi. Baz sahabiler de yahudiler gibi boru alnmasn nerdiler." -Bu yahudi adetidir- diyerek bu neriyi de reddettim. Kimileri de an almay teklif ettiler. Onu da -Hristiyanlarn adetidir- diyerek beenmedi. O gn hi bir karara yarlamadan herkes evine dald. Peygamberimizin zihnini yoran bu konuya en ok akl taklanlardan biri de Abdullah b. Zeyd b. Abdurajpbih idi.[98] Bir ka gn sonra ayn ezann daha nce mer'e ryada retlidii, fakat onun bunu yirmi gn aklamad anlald. mer'e niin byle yapt sorulduunda da -Abdullah b. Zeyd benden nce davrannca utandm, ekindim- dedi.

Peygamberimiz bunun zerine Bilal-i Habei'ye seslenerek -Ya Bilal, ayaa kalk ve bak bakalm Abdullah b. Zeyd sana ne emrediyor. Onun dediklerim aynen yap- buyurdu. Bilal de ayaa kalkarak ilk ezan okudu."[99] Bu hadisin rivayet zincirinin halkalarndan biri olan Ebu Bir, kendisinden bir nceki halka olan Ebu Umeyr'e dayanarak diyor ki: "Ensar'm (Medine'li mslmanlarn) kanaatlerine gre eer ryasnda kendisine ezan retilmi olan Abdullah b. Zeyd o gn hasta olmasayd, Rasulullah onu mezzin yapacakt." Ayn konuyu Amir Sabi[100] de yle anlatyor: Bir gn Peygamberimiz namaz vaktini duyurma konusunu ok dnd, bu konuyu bir zme kavuturmak istiyordu. Namaz vaktini duyurma konusunda zerinde dnd zmlerden biri baz sahabilerden gelen an alma teklifi idi. Fakat Peygamberimiz biraz dndkten sonra "Bu hristayan adetidir" diyerek bu teklifi reddetti. Arkasndan bir ara sokaklardaki halka namaz vaktinin geldiini duyuracak haberciler gnderilmesini dnd. Fakat arakasndan "Namaz vaktini duyurmak iin salnacak habercileri namazdan alkoymak istemiyorum" diyerek bundan da vazgeti. Szlerine devam eden Sabi b. Amir yukarda anlatlan Ab-dulah b. Zeyd'in grd ryay aklayarak konuyu balad. Sahabilerden Enes'in, Buhari ve Mslim'de yeralan aadaki szleri de bu konuya aklk getiriyor: "Mslmanlar oalnca bir gn aralarnda namaz vaktinin girdiini bilinen bir usulle duyurma konusunu grtler. Bunun iin bazlar ate yakmay ve bazlar da an almay teklif etti. Fakat sonunda Peygamberimiz Bilal'e ezan okumay ve sylenecek cmleleri ezan okurken ikier kere, kamet getirirken birer kere sylemeyi emretti."[101] Yine Buhari ile Mslim'de yer aldna gre sahabilerden bn-i mer de bu konuyu yle anlatyor: "Mslmanlar Medine'ye gelilerinin ilk yllarnda Mes-cidde toplanp namaz vaktini beklerlerdi. O zamanlar bunun iin hi bir duyuru yaplmyordu. Sonralar bir gn aralarnda bu konuyu grtler. Baz sahabiler: "Hristiyanlar gibi an alalm" dediler. Bazlar: "Yahudiler gibi boru alalm" dediler. Bu arada mer de: "Gndereceimiz bir haberci namaz vaktini duyursa olmaz m?" diye konutu. Sonunda Peygamberimiz Bilal'e dnerek: "Kalk da halk namaza ar" diye emretti." Bu hadislerde anlatlan ezan olay ile ilgili eitli detaylar, Abdullah b. Zeyd ile mer'in bununla ilgili ryalar-ni, yine mer'in bu konudaki nerisini, ayrca "Peygamberimiz ezan Mira gecesi iittii'ni belirten rivayeti ve bu konudaki daha bir ok meseleyi incelemenin imdi ne yeri ve ne de srasdr. Hatta u anda bu olayla ilgili baz elikilere de parmak basmak da istemiyoruz. Buradaki maksadmz Peygamberimizin namaz vakitlerini duyurmak iin yahudi-ler gibi azla flenen boru ve hristiyanlar gibi elle alman ann kullanlmasn hogrmezken buna sebap olarak boru flemenin yahudi ve an almann hristiyan adeti olduunu vurguladn belirtmektir. nk bir hkm akladktan sonra, onun arkasndan anlan sfat o hkmn sebebi olur. Bu da Peygamberimizin yahudi ve hristiyanlann tm gelenek ve zelliklerini yasaklamasn gerektirir. unu da belirtelim ki, yahudilerce kullanlan boru fleme adetinin aslnda Hz. Musa'ya dayand ileri srld halde, O'nun zamannda boru alnma adetinin varolduunun ileri srlm olmasna ramen, Peygamberimiz bunu taklit etmeyi ho karlamamtr. Hristiyanlar arasnda kullanlan an alma adetine gelince bu tamamen onlar tarafndan ortaya atlm bir bidattir. nk hrstiyanln

gelenek sistemi, byk bir ounlukla papazlar ve keiler tarafndan uydurulmu ve dzlmtr. Ayrca bu tutum, bu tip aralarla elde edilen seslerin namazn dnda kalan durumlarda da ho grlmemesini gerektirir. nk bunlar yahudi ve hristiyan adetleridir. Bilindii gibi hrstiyanlar ibadet vakitleri dnda kalan eitli zamanlarda an alarlar. Dengeli (hanif) dinin sembol ise Cenab- Allah'n (c.c.) adn anmay ieren ezandr. O ezan ki, onun sayesinde gklerm kaplar alr, eytanlar koulur ve Allah'n rahmeti yeryzne iner. Oysa bu mmetin bir ok hkmdarnn veya devlet adamnn szn ettiimiz bu yahudi ve hristiyan sembol olan adetlere kapldklar grlyor. yle ki, baz hkmdarlar iin buhurdanlar yakldn, kk boyda anlar alndn kendi gzlerimle grdm. Hatta namaz vakitlerini duyurmak iin davul-zurna aldran hkmdarlara bile rastlanmtr ki, bilindii gibi bu Peygamberimizin kesinlikle istemedii "houma gitmiyor" dedii bir davrantr. Yine yle hkmdarlar grld ki, akllarsra nl Zlkar-neyn'e zenerek her sabah ve her akam boru aldrmlar ve nfuzlar altndaki emirlere de ayn adeti benimsetmi-lerdir. Grdmz gibi bu yahudi, hristiyan, bizans ve acem taklitilii dou aleminin hkmdarlar zerinde egemen olup onlar mslman geleneklerine ters derek Allah'n ve Rasulullah'n holanmad tutumlara srkleyince, Cenab- Allah (c.c.) onlarn bana mool kafirlerini musallat etti, bunlar da insanlara ve beldelere kar hi bir slam devletinde grlmemi melanetler ilemi ve sapklklar uygulamlardr. Bylece Peygamber Efendimiz daha nce incelediimiz "sizden ncekilerin geleneklerine kl klna uyacaksnz" sz prati's gereklik kazanmtr. [102]

Tren Yasa Bu yoldaki yozlama rneklerini gzden geirmeye devam edersek grrz ki, Mslmanlar, gerek Peygamberleri dneminde ve gerekse O'nun zamanm izleyen dnemde savata vakardan ve Allah'n adn anmaktan baka hibir tepki gstermezlerdi. Nitekim Tabiin kuann ileri gelenlerinden biri olan Kays b. Ubdabe[103] bu konu ile ilgili olarak "sahabiler zikrederken, savarken v cenaze treni srasnda yava sesle konumay zellikle tercih ederlerdi."[104] diyor. Dier tarihi belgeler de ilk dnem mslmanlarnn bu durumda, tpk namaz srasnda olduklar gibi, kalb-leri Allah zikri, Allah saygs ve Allah sevgisi ile dolu bulunarak vakar ve snnet iinde olmay gelenekletirmiti. Buna karlk bu durumda yksek sesler karmak yahudi-lerin, hnstiyanlann ve dier yabanclarn adetleri arasnda idi. Fakat bir sre sonra sonra yle bir dnem geldi ki, mmetten olan bir oklar szn ettiimiz yabanclarn adetlerine kapldlar. Bu konuyu daha detayl bir ekilde incelemek mmkndr, ama imdi sras deildir. Bu meyanda unu da belirtelim ki, Amr b. Meymun Ez-di[105]'nin bildirdiine gre Halife mer yle diyor: "Cahi ye dneminde araplar mukaddes ziyaret srasnda gne domadka Mzdelife'den ayrlmazlard. Peygamberimiz bu noktada onlarn yaptklarndan baka trlsn yaparak gne domadan nce Msdelife'den ayrlmay benimsedi. Bylece bizim adetimiz mriklerin adetinden farkl oldu"[106] Tpk bunun gibi cahiliye dnemi araplar gne batmadan nce Arafat'dan ayrlrlard. Peygamberimiz onlardan farkl olabilmek iin gne battktan sonra Arafat'tan ayrlmay benimsedi. Bundan dolay gnein batmndan sonraya kadar Arafat'da vakfe yapmak fkh alimlerinin gr birlii ile vacip sayld gibi bazlar bunu haccn rknlerinden biri kabul ettiler. Ayrca Hz. mer'in

szlerinden aka anlald zere bu ziyaret adetlerinde farkl davranmann amac mriklere ters dmek, onlardan baka trl hareket etmektir. Yine bu kategoriden olmak zere byk hadis kaynaklarnn sahabilerden Huzeyfet-l Yemani'ye dayanarak naklettikleri u hadisi hatrlatalm. Peygamberimiz buyuruyor ki; "Gm ve altn kaplarda su imeyiniz ve yemek yemeyiniz. Bunlar dnyada onlar (mslman olmayanlar) ve ahirette de sizler iindir."[107] teyandan Mslim'in Cbeyrb. Nufeyr'e[108] dayandrarak bildirdiine gre Abdullah b. mer diyor ki: "Bir defasnda Peygamberimiz zerimde sere figr ilemeli bir takm elbise grnce -Bu giydiin kafirlerin kiyafetlerinden-dir, onu giyme- buyurdu."[109] Grld gibi, Peygamberimiz sz konusu elbiseyi giymenin yasak ediliini o elbisenin "kafir kyafeti" oluu gerekesine balyor. Bu yzden islam alimleri erkeklerin ipekli kuma giyinmesini, altn ve gm kaplar kullanmay "kafirlere benzemek" onlara zenmek saymlardr. Bu arada Buhari ve Mslim'de yer aldna gre Ebu Osman Hindi[110] diyor ki: Bizler Utbe b. Ferkad'n komutas altnda Azerbaycan'da iken, halife mer bize yle bir mektup yazd: "Ey Utbe, elde ettiiniz basanlar srf senin gayretinin sonucu deildir. Buna gre seferler esnasnda sen ne yiyorsan mslmanlann karnlarn da onunla doyur. Lks'den, mriklerin modalarna zenmekten ve ipekli elbise giyinmekten sakn. nk Peygamberimiz ipekli elbiseyi giyinmeyi yasaklamt.[111] Ebu Bekir Hilal'in, Muhammed b. Sirin'e dayanarak bildirdiine gre sahabilerden Huzeyfe b. Yeman "Bir defasnda girmek zere olduu bir evde altn ve kurun ma-rabalar olduunu farkedince hemen geri dnd ve karken de "Kim bir kavme zenirse onlardan olur" dedi." Ayn olayn baka bir anlatm: "...erde acem modalarndan bir ey grnce "Kim bir kavme zenirse onlardandr" diyerek geri kt," eklindedir. Buna benzer bir olay anlatan Ali b. Ebu Salih Sevak[112] da yle diyor: "Bir defasnda bir dnde idik. Bir ara Ahmed b. Han-bel geldi. Fakat ieri girip de gz altn ilemeli bir koltua taklnca geri kt. Hemen peinden koan ev sahibi yanna varnca da eli ile yzn kapatarak -Mecusi (ateperest) modas, mecusi modas!- dedi."[113] Ahmed b. Hanbel ile ilgili bir Salih'in rivayetinde unlar okuyoruz: "arld yemekte eer iki verilir veya sofrada bir mecusi adeti olan altn ve gm kab konursa, ya-hud da duvarlar hal ile kapl olursa yemek yemeden kar giderdi." Bu konuda gerek Kur'an'da ve gerekse Peygamberimizin sz ve yaaynda bulunan d olayl-d olaysz btn delillerin hepsini incelemeye kalkrsak daha ok sz sylememiz gerekirdi. [114]

cma-i mmet'in Tutumu Bu alandaki rneimiz, bata halife Hz. mer (r.a.) olmak zere O'nun arkasndan gelen imamlarn ve

fkh alimlerinin ezici ounluunun tutumudur. Bunlarn tm gerek hnstiyanlarn ve gerekse dier dinlere bal zimmilerin dini aznlklarn u artlara uymalarn titizlikle aramlardr: 1- Mslmanlara kar saygl davranmak 2- Sohbet oturumlarnda mslmanlara yer gstermek 3- Zimmilerin klah, sark, nalnlar ve sa tra bakmlarndan mslmanlar taklit etmeyecekleri 4- Zimmiler aralarnda konuurken, mslmanlara mahsus szleri kullanmayacaklard. 5- Mslmanlara zg knyeleri kullanmayacaklard. 6- Atlarn mslmanlar gibi eerlemeyeceklerdi. 7- Kl kuanmayacaklard. 8- Silah edinemeyecek ve tamayacaklard. 9- Yzk kalarna arapa mhrler kazdramayacak-lard. 10- Alkoll iki alp s atamayacaklard. 11- Tepelerini tra edeceklerdi. 12- Kendilerine zg modalarna her yerde bal kalacaklard. 13- Bellerine znnarbalayacaklard. 14- Kiliseleri zerine ha dikmeyecekler di. 15- Mslmanlarn sokak ve arlarnda ha veya kendi dinlerine mahsus her hangi bir kitap tehir edemeyeceklerdi. 16- Kiliselerinde yksek sesle an almayacaklard. 17- Cenaze trenlerinde barp armayacaklard. 18- Mslmanlarn oturduklar yollardan geerken k, mum veya fener yakmayacaklard.[115] Bu artlar gvenilir bir isnad zinciri ile Harb'e dayanmaktadr. Hilal yolu ile gelen ayn konudaki baka bir rivayete gre ise bu artlar yle sralanyor: 1- Zimmiler kiliselerinde yksek sesle an almayacaklard. 2- Kiliseleri zerine ha takmaycaklard. 3- Mslmanlarn yaknlarnda yksek sesle ibadet edemeyecekler, yksek sesle okumayacaklard. 4- Mslmanlarn bayram gnlari yaptklar gibi kiliselerinden toplu olarak dailamayOcaklard. 5- Cenaze trenlerinde barp armayacaklard.

6- Mslmanlarn oturduklar sokaklarda k, mum ve fener yakmayacaklard. 7- Cenazeleri mslman cenazelerinin nnden tanma-yacakt. 8- Alkoll iki alp s atam ayacaklard. 9- Her yerde kendilerine zg modalarna bal kalacaklard. 10- Klah, sark, nalnlar gibi klklar ile ba tra ve binek hayvan bakmndan mslmanlan taklit etmeyeceklerdi. 11- Mslmanlara zg szleri kullananamayacaklard. 12- Mslmanlarn knyelerini kullanamayacaklard. 13- Balarnn tepelerini tra edeceklerdi. 14- Peremlerim ikiye ayrarak taramayacaklard. 15- Bellerine Znnar takacaklard.[116] [117]

Ayrmn Hikmeti Bu artlar fkh ve ilim kitaplarnn en bilinen konulan arasnda olduklar gibi ikinci kuak imamlar sfatn tayan alimler arasnda en ok gr birlii salanan meseleler arasndadrlar. Eer fkh alimleri arasnda bu derece tartmasz bir nitelik kazanmam olsalard, onlar madde madde incelerdik. Fakat buna gerek grmediimiz iin bu artlar bir ka gurup halinde deerlendirmekle yetineceiz: Birinci gurup art kmesinin amac mslmanlarn dnce tarz giyim, isim, binek hayvan, konuma biimi ve dier yaama tarz alanlarnda farkl ve kendilerine zg olmalarn amalar. Bu guruptaki artlar mslmanla kafirin birbirinden ayrdedilmesi, grn bakmndan da birinin dierine benzer olmamas iin konmutur. Byle olduu iindir ki, halife mer (r.a.) mslmanlarn kafirlerden zde ayr olmas ile yetinmeyerek topyekn yaama tarznn her kesimine yansyan ve detaylar eitli belgelerle akla kavuan yaygn bir ayrm ama edinmitir. Buna gre tm mslmanlar kafirlerden grnte de ayr olmalar ve onlara asla benzemeye kalkmamalar gerektii konusunda gr birlii halinde olmaldrlar. Zaten dosdoru yolun rnek izleyeceleri olan ilk iki halife -Ebu Bekir ve mer- ile ilgili dier slam bykleri bu amacn gereklemesi iin ellerinden gelen titizlii gstermilerdi. Onlarn bu ayrmla neyi amaladklar Hafz Ebu eybe Isfahani'nin,[118] Halid b. Arfada'ya[119] dayanarak bildirdii u belgede aka grlr. Bu belgeye gre Halife Hz. mer btn eyalet valilerine gnderdii resmi yazda yle diyor: "Hnstiyan aznlklar -nslmanlar gibi- peremlerini ksa kesmeyecekler ve mslmanlar gibi giyinmeyecekler" di ki", "Belli olup kolayca tannabilsinler" di.[120] teyandan nl kad Ebu Ya'la da zamannda meydana gelen bir "olayla ilgili olarak verdii fetvada unlar sylyor:

"Zimmiler, msIlmanlardan farkl ekilde giyinmeye mecburdurlar. Eer bu arta uymazlarsa, hibir mslmann onlarn elbiselerini boyamas caiz deildir. nk onlar herkesjn elbisesini boyamak zorunda deildirler." Yine ayn yazar gvenilir bir rivayet zincirine dayanarak mer'in bu konudaki u resmi yazsna yer veriyor: "Zimmilerle -dini aznlklarla- Mektuplamaym/ ki, aranzda sempati domasn. Onlara knye de takmaynz. Onlar aalaynz, fakat kendilerine hakszlk (zulm) etmeyiniz. Onlarn kadnlarna bellerine kuak balamalarn, peremlerini uzatmalarn ve elbiselerini ayak topuklarnn yukarsnda tutmalarn emrediniz ki, modalar ile mslman kadnlardan kolayca ayr-dedebilsinler. Eer bu emirlerinize uymayacak olurlarsa o zaman ya gnll biimde veya zorlayarak slam'a girmelerini salaynz." Yine ayn yazarn Muhammed b. Kays[121] ve Said b. Ab-durrahman b. Hibban'a dayanarak belirttiine gre: "Bir defasnda Beni Talib kabilesinden bir heyet eme-vi halifelerinden mer b. Abdlaziz'in huzuruna girmiti. Heyet yeleri araplar gibi sark sarmlard. Grme srasnda hkmdara: "Ya Emirul-mminin, bizi araplara kat, bizi onlardan say" dediler. Hkmdar kendilerine: "Siz zaten orta kesim araplarmdan deil misiniz?" diye sorup da onlardan: "Biz hrstiyanz" cevabn alnca adamlarna: "O halde bana bir makas getirin" dedi. Makas gelince nce ney et yelerinin mslmanlar gibi uzatlm peremlerini kesti, arkasndan sarklarn balarndan kard ve her birinin abasnn yeninden birer karlk bir para kesti. Daha sonra da kendilerine: "Bundan byle eerli bineklere binmeyiniz, srtlar pa-lanl hayvanlara bininiz ve her iki ayamza bir rnek pabu giyiniz" dedi."[122] Mcahid b. Esved'in bildirdiine gre yine mer b. Ab-dlaziz resmi yazlarnn birinde "Kiliselerin d ksmlarnda an alnmam asn"362 emretmitir, Bu konuda gstereceimiz son belge ve tarih yazar Mu-ammer'in bildirdiine gre mer b. Abdlaziz tarafndan eyaletlerden birinin valisine yazlm olan bir yazdr. Hkmdar bu yazsnda yle diyor: "Blgendeki aykr davranlara engel ol. Hibir hrsti-yan, aba, ipekli giymesin ve basma sark balamasn. Bu sylediklerimin zerine nemle dur ve bunlar yaz ile herkese bildir ki, hi kimse kendisini ilgilendiren yasaklardan habersiz kalmasn." Bana anlatldna gre sorumluluk blgende yaayan ok sayda hnstiyan yeniden sark sarmaya balam, bellerine kuak balamaz olmu ve peremlerim de ksaltmayarak favan ve uzun sa brakmaya koyulmu. Yeminle sylyorum ki, eer gerekten bunlar sorumluluk blgende yaplyorsa, bu durum senin zayfln ve yetersizliini gsterir. Buna gre sana yasak olduunu bildirip zerinde durduum hususlara bal kalp onlar yrtp yrtmediini gzden geir, bunlar ihmal etme ve hi birinde eskiye dne meydan verme."[123] Ben derim ki, burada tartmal bir nokta var ki, o da udur: Acaba dini aznlklar m adetlerini

deitirmek zorundadrlar, yoksa onlar adetlerini deitirmeye yanamaynca biz mi adetlerimizi deitirip onlardan farkl hale gelmeliyiz? Fakat onlar aramzda ayrlk olmas gerektii ilkesi hakknda gr farkll olduu hi kimseden iitmi deilim. Ayrca bu konuda kitab ehlinin yerine getirmek zorunda tutulaca baka artlar da vardr ki, burada onlara deinmedim. nk maksad arada fark ve ayrm olmas gerektiini belirtmektir. Ayrca unu da syleyeyim ki, Abbasi halifelerinden Mtevekkil'in hkmdarl dneminde zimmi-lere kar tutumu byle olmutur. Bu konuda imam Ahmed b. Hanbel ile baka alimler kendisini danmanlk yapmlar, onu ynlendirmilerdir. Ahmed b. Hanbel'in bu yoldaki sorularna vermi olduu cevaplar mehurdur. 1- Zimmilere koulan artlarn dier bir kesimi onlarn dinlerinin kt ynlerini sakl tutma, aa karmalarn nleme endiesine dayanr. Aka alkoll iki alp satmalarn, kilise dnda an almalarn mum ve ate yakmalarn, bayram trenlerini kutlamalarn ve buna benzer dini geleneklerini engellemek gibi. 2- Bu aitalann baka bir gurubu dini trenlerinin sakl kalmas amacna dayanr. Kitaplarn yksek sesle okuyup duyurmalarnn yasakl gibi. Bilindii gibi gerek halife mer ile evresindeki ilk mslmanlar gerek ondan sonra gelen mslman ilim adamlar ve gerekse Allah'n baar ltfettii dier baz hkmdarlar islam diyarnda zirnmilere din kaynakl zel geleneklerini aa vurmann yasaklanmas ilkesinde gr birlii halindedirler. Bu gr birlii slam diyarnda mriklerin zelliklerinin aa kmamas gibi gsterilen titizliin ifadesidir. Durum byleyken, eer bu mriklere zg adetler mslmanlar tarafndan benimsenir ve aka taklit edilirse, hkm nice olur, onu varn sizler dnn. 3- Zimmilerce yerine getirilmesi gereken bu artlarn baka bir kesimi onlarn onurunu krma, onlar Allah'n kendilerini layk grd horlua arptrma amacm gder. Bilindii gibi zimmilerin bayramlarn kutlamak ve buna benzer yollarla onlarn zel geleneklerini onaylamak bir anlamda onlan onurlandrmak demektir. Onlar buna sevinirler, haz duyarlar. Buna karlk onlarm batl din geleneklerinin ihmal edilmesini salamak kendileri iin znt kayna olur. Bu konudaki gr birliinin dier bir gerekesi de udur. Bu ilke ok sayda sahabi ve tabiin tarafndan eitli kereler ve deiik yollarla ilgili olarak emredildii ve aka ilan edildii halde hibir yetkili mslaman buna kar kmam, bunu yadrgamamtr. Nitekim Buhari'nin bildirdiine gre Kays b. Ebu Hazm[124] (364) 224 yle bir olay anlatyor: "Bir defasnda Ebu Bekir Ahmes kabilesinden Zeynep adnda bir kadn ziyarete gitti. Yanna va-nnca kadnn konumadn grd. Sebebini sordu, kendisine kadnn hi konumakszn hacc yapmakta olduunu sylediler. Bunun zerine kadna -konu, bu yaptn helal deildir ve cahiliye dnemi adetlerinden biridir- dedi. Bu uyar zerine suskunluk yasan bozup konumaya balayan kadnla Ebu Bekir arasnda u konuma geti: Kadn: "Kimsin sen?" dedi. Ebu Bekir:

"Muhacirlerden (Mekke'li mslmanlardan) biri." Kadn: "Muhacirlerin hangilerinden?" Ebu Bekir: "Kurey kabilesinden" dedi. Kadn: "Kurey kimlerinden?" dedi. Ebu Bekir: "Ne ok soru soruyorsun! Ben Ebu Bekir'im." Kadn: "Allah'n cahiliyeden sonra ortaya koyduu bu yeni dine ballmzn devam neye dayanr?" Ebu Bekir: "Bu yeni dine ballnzn "devam imamlarnzn doru yoldan ayrlmalarna dayanr." Kadn: "mamlar ne demek?" dedi. Ebu Bekir: "Sizin kabilenizde emirler veren ve halkn kendilerine itaat ettii bir takm liderler ve ileri gelenler yok mu?" Kadn: "Evet var." Ebu Bekir: "te halk tarafndan bata tutulan bu kimselere "imam" denir."36S Grld gibi, burada hi konumadan durmann helal olmadn ve bir cahiye adeti olduunu bildiriyor. Byle derken maksad sz konusu hareketi krmak ve horlamaktr. nk her hangi bir hkm cmlesinin arkasndan o hkmn nitelii ifade edilirse bu niteliin sz konusu hkmn sebebi olduu anlalr. Bu kurala gre hacc ziyareti boyunca hi konumamann cahiliye adetlerinden biri olmas nitelii, (365) Buhar, Kitab: Ensar'n Hayat Hikayesi, bat,'Cahili? gnleri, H. No: 3824, c.147-148; Feth'ul^Bari. 225 bu davrann yasaklanmasna gereke olmaktadr. Ebu Bekir hazretlerinin buradaki "O bir cahiliye adetidir." sznn anlam, "O cahiliye insanna zg ve islam tarafndan onaylanmam bir davrant" eklindedir. Bu tanmn kapsamna cahiliye insan tarafndan uyulan ve islam tarafndan onaylanmayan btn tapnma adetleri girer. sterse bu adetler "el rpma" ve "slk alma" gibi Allah tarafndan aka belirtilen davranlar olmasn. Bu iki tapnma amal adet hakknda Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Onlarn Mescid-i Haram'daki ibadetleri el rpmaktan ve slk almaktan baka bir ey deildi." (Enfal: 8/35) Sz konusu hareketleri Allah'a yaklatrc birer ibadet diye benimsemek, slam'n onaylanmam, meru grmemi olduu bir cahiliye adetine zenmektir. Bu arada cahilye dneminin hacc ziyareti ile ilgili dier adetlerinin balcalar unlardr: hramh

kimsenin hep gnete kalmas, hibir glgenin altna snmamas; normal kyafetle Kabe'nin evresinde dnlmemesi (tavaf yaplamamas), Harem-i erif dnda yaplan ilerden uzak durulmas ve benzerleri gibi. Cahiliye dneminde bunlar ibadet saylrd. slam geldikten sonra bu adetlerin byk bir ounluunun yasaklanmasna ramen Safa ile Merve tepeleri arasnda yrmek (say) ve bunun gibi bir ka harekete hac-c tamamlayan hareketler olarak onaylanmlardr. Yani bu hareketler cahiliye dneminde de ilenmi olmalarna ramen, slam dneminde Allah'a sunulan ibadetler kapsamna alnm lardir. teyandan yukarlarda gzden geirdiimiz ve Buha-ri'de yer alan halife mer'in eski ran dolaylarnda oturan mslmanlara "Sakn mriklerin modalarna kendinizi kaptirmayasnz" diye seslenen uyrarc mektubunu bir daha hatrlayalm. Bu uyar, mslmanlara mriklerin her trl modasn yasaklayan bir genelge niteliindedir. mam- Ahmed'in, Ebu Osman Nehdi'ye dayanarak "Msned" adl eserinde bildirdiine gre halife mer bir konumasnda yle diyor: " gmlek, aba, naln, mest ve alvar giyiniz. Kervanlar karlayiniz, yolculukta neeli olunuz. Maadi (tannm eski bir arap by) geleneklerine bal kalnz, hedeflere ok atnz. Lksten, acem modalarndan uzak durunuz. Sakn ipekli elbise giymeyiniz. nk Rasulullah (s.a.v.) bunu yasaklad ve bize -sadece u kadarc (bu srada elinin iki parman gsteriyordu) dnda ipekli elbise giymeyiniz- buyurmutu."[125] Yine mam- Ahmed'in Asm- Ahvel'e dayanarak bildirdiine gre Ebu Osman diyor ki: "Bizler Azerbaycan'da iken halife mer'in yle bir yazs geldi" "Ey Utbe b. Ferkad, sakn lkse ve mrik modalarna kaplmaynz. Yine sakn ipekli elbise giymeyiniz. nk Rasulullah (s.a.v.) bize ipekli giymeyi yasaklad ve iki parman bititirip gstererek -sadece u kadarc hari- buyurdu."[126] Burada halife mer'in (r.a.) Maad b. Adnan'dan gelen arap geleneklerine bal kalnarak acemlerin ve mriklerin geleneklerinden uzak durulmasn emrettii grlyor. Yalnz bu ifadenin genel karekterli olduu her halde dikkatlerden kamamtr. Yine halife mer ie ilgili ve Kuds'n mslmanlarca alnndan sonra meydana gelmi olan u olay konumuz bakmndan ok anlamldr. mam- Ah-med'in, Ebu Sinan'a dayanarak "Msned" adl eserinde anlattna gre Ubeyd b. Adem[127] yle diyor: "(Kuds'n fethinden sonra) bir ara Hattabolu mer'in Kaab b. Ahbar'a: "Nerede namaz klmam uygun grrsn?" diye sorduunu iittim. Kaab, mer'e: "Eer benim dediime uyacaksan, Byk Ta'm arkasnda klarsn, o zaman Kuds'n tm nnde olur" diye cevap verdi. mer bu cevaba karlk yle dedi: -Yahudilere zeniyorsun, hayr, yle yapmayacam, tersine ben Peygamberimizin namaz kld yerde klacam- Bu szlerin arkasndan ne kp kbleye dnd ve orackta namaz kld. Arkasndan abasn kararak bununla mabedin zeminini sprd, kendisini gren halk da yle yapt."[128] Burada unu eklemem gerekir. Peygamberimiz (s.a.v.) Mira gecesi Beytlmukaddes mescidinde namaz klmt. Bunu bize Mslim, Enes b. Malik'e dayanarak bildiriyor. Enes'in belirttiine gre Peygamberimiz yle buyuruyor: "Bana Burak getirildi. Burak, merkeple katr aras iriliinde beyaz bir binek hayvandr. ki adamn aras gznn grebildii kadardr. Ona binip Beytlmukaddes'e (Kuds'e) geldim. Orada bineimi daha nce peygamberlerin balad halkaya baladktan sonra Mes-cid'e girip iki rekat namaz

kldm, sonra da dar ktm. Bu srada Cebrail, nme biri iki ve br st dolu iki anak getirdi. Ben st dolu ana itim. Bu tercihim zerine Cebrail bana -ftrat semi oldun- dedi. Daha sonra ge yceltdik."[129] hadis devam ediyor. teyandan yine sahabilerden Huzeyfe b. Yeman, byle bir ey iitmediini belirterek Peygamberimizin, Beytl-mukaddes mescidinde namaz kalmadn ileri sryor. Ona gre eer Rasulullah orada namaz klm olsayd, mmetine de orada namaz klmak farz olurdu. Grld gibi halife mer burada Kaab b. Ahbar'[130] ya-hudilere zenmekle, yani Byk Ta'a dnerek onlara benzemekle knyor. Geri mslman bu taa doru namaz klmay aklndan geirmez ama, yine de mer onun arkasnda namaz klmakta burann deimez kble olduuna inananlara benzeme tehlikesi gryor. Sz buraya gelmiken unu belirtelim ki, halife mer (r.a.) dier konulardaki rnek tutumuna uygun, salam ve kararl bir siyaset izlemitir. Zaten O, Peygamberimizin (s.a.v.) deyimi ile "Hi bir dahinin gstermedii stn gayreti ile slam kovasn eli ile azna kadar doldurup tm mslman-lar doyasya suyla kandran benzersiz bir kahramandr."[131] Gerekten Cenab- Allah (c.c.) onun gl ellerinde is-lam yceltmi ve kfr ile kafirleri al al tm tr. O bu dosdoru ve dengeli (hanif) dinin ilkelerini oturtmu ve slamn gelimesini snrlayacak her trl engeli ortadan kaldrmtr. Btn bu gayretleri boyunca her zaman Allah'a ve Ra-sulallah'a itaatkar, Allah'n kitabnn izdii snrlarla titizlikle saygl, Rasululah'n snneti ile aziz dostu Ebu Bekir'in uygulamalarna bal; Osman, Ali, Talha, Zbeyr, Sa'd, Abdurrahman b. Avf, Ubeyy b. Kaab, Muaz b. Cebel, Abdullah b. Mesud ve Zeyd b. Sabit[132]gibi bilgi ileri grllk ve slama kesin ballklar ile tannm byk saha-bilerin uyarlarna riayetkar bir tutum taknmtr. Nitekim yukarda gzden geirdiimiz ve zimmilerce uyulmas gereken artlarn temel ilkeleri onun tarafndan belirlendii gibi, kafirleri devlet grevlerinde kullanmay yasaklayan, hatta bizzat Allah'n aala uratt bu kimselerin tekrar pohpohlanarak yeniden itibar kazanmalarn engelleyen de odur. Bu arada O, baz rivayetlere gre acem kaynakllar bata olmak zere zamannn kafirlii telkin eden zararl kitaplarn yaktrm, bidatlara gz atrmayarak islam geleneinin titiz bir kollaycs olmutur. Bu anlayla acemlerin adal konuma slubundan bile uzak durulmasn salayarak, kafirlere ve islam d evrelere benzeme ve zenme tehlikesi karsnda ne derece duyarl olduunu isbatlamtr. unu da belirtelim ki, mer tarafndan yerletirilen btn snnetler, hkmler ve yasalar Osman tarafndan da olduklar gibi benimsenerek uygulamaya konmutu. Bu da Osman'n bu konularda Hz. mer'le ayn gr paylatn gsterir. Said'in "Snen" adl eserinde Abdurrahman b. Said'e dayanarak bildirdiine gre Vehb-'in babas yle dedi: "Ah", bir defasnda dar kp da elbiselerini omuz balarndan sarktm (sedel) bir gurup grnce -Ne oluyor bu adamlara? Dersanelerinden dalm yahudileri andryorlar- dedi." Ayn szleri bn-i Mbarek ile Hafs b. Gayyas da Halid'e dayandrarak nakletmitir. Yalnz bu ikinci rivayete gre "Ali, namaz klarken elbiselerinin uzantsn omuz balarnn zerinden sarktan (sedel) bir gurup grnce -Bu adamlar dersanelerinden dalm yahudileri andryorlar"[133] demitir. Buna paralel olarak bni mer ile Ebu Hureyre'den bize ulaan rivayetlere gre, bu iki tannm sahabi de bu giyimle namaz klmay ho karlanmamlardr.[134] Nitekim Ebu Davud, Sleyman-l Ahvel'e dayanarak belirttiine gre Ebu Hureyre "Peygamber Efendimiz namaz klarken elbisenin ucunu omuz bandan aa sarktmay ve az rtmeyi

menetmitir."[135] dedi. Baz hadisiler bu hkm Mrsel (hadisin ilk ravisi atlanm olarak nakledilmesi) olarak Ata'ya dayandrrlar. Fakat bu konuda Heim, Amir-ul Ahvel'in[136] yle dediini bildiriyor: "Ata'ya elbisenin ucunu omuz bandan sarktarak namaz klma meselesini sordum bunu ho grmediini syledi, kendisine: -Peygambere dayanarak m byle diyorsun?" diye sordum. Bana: "Evet Peygamberimizin szlerine dayanarak byle diyorum"[137] diye cevap verdi. Burada u noktay hatrlatmak gerekir ki, Tabiin, eer kuandan olan bir mslman'n rivayet ettii bir hadise dayanarak bir fetva verirse, bu durum, onun hadisi gvenilir bulunduunu gsterir. Bununla birlikte baka kanallardan gelen baz rivayetler burada ad geen Ata'nn namazda elbisenin ucunu omuz bandan sarktmay sakncal grmediini, hatta kendisinin byle bir klkla namaz klm olduunu bildiriyor.[138] Belki bu olay yukardaki hadis kendisine ulamadan nce olmu ve sz konusu hadisten haberdar olunca bu sz ve davranndan dnmtr. Bir baka ihtimal de hadisi unutmu olmasdr. Bu konu ile ilgili mehur bir tartma var ki, o da udur. Acaba her hangi bir hadisi rivayet eden ahsiyetlerden birinin hadise ters decek ekilde hareket etmesi, bu kimsenin rivayetini zedeler, deerden drr m? Bata Ahmed b. Hanbel olmak zere ou alimlerin mehur grlerine gre hadisi rivayet edenin byle bir hareketi, onun rivayetini zedelemez. nk, adamn hadise ters den davrannn hadisi zayf kabul etmesi dnda bir baka gerekesi olabilir. Nitekim Abdurrezzak'n belirttiine gre, sahabiler-den bn-i Mesud'un olu Ebu Ubeyde[139]babasmm elbise ularn omuz bandan sarktarak namaz klmay ho grmediini bildirmitir."[140] Fkh alimlerinin ounluu da bu klkla namaz klmay mekruh sayyorlar. Ebu Hanife,[141] afii[142] ve gvenilir rivayete gre Ahmed b. Hanbel bu grtedirler. Fakat Ah-med b. Hanbel'in bu konudaki eitli rivayetleri badatrmak ve bu mekruhlum normal d klklarla namaz klmaktan kaynaklandn vurgulamak amac ile dtaki elbiseyi deil, i elbiseyi anlatlan ekilde sarktmay mekruh sayd da rivayet edilmitir. Bu arada unu da belirtelim ki, anlattmz ekilde elbise uarn sarktmann namaz bozacak bir haram olup olmad da tartlmtr. bn-i Musa bu konu ile ilgili olarak "Eer bir kimse bu klkla namaz klarsa, namazn yeniden klmak zorunda olup olmad hususunda iki eliik gr varsa da bu grlerin daha doru olan namaz iade etmesinin gerekmedii eklindeki grtr" diyor, Ebu Bekir Abdulaziz[143]de bu klkla namaz klan kimsenin eer avret yerleri almam ise, namazn iade etmesinin gerekmeyeceini savunuyor. Ayrca bu klkla namaz klmann mekruh olmadm ileri sren fkh bilginleri de vardr. mam- Malik'in[144]gr de bu yoldadr. Sz konusu giyim eklini ifade eden "Sedel" deyimi, "elbiese ularnn bir tek omuz bann zerinden sarktlma-s" demektir. Ahmed b. Hanbel bu deyimi byle aklyor ve bu giyim tarznn mekruh oluunu onun yahudi adeti olmasna balyor. Nitekim o diyor ki: "Ebu Abdullah'n belirttiine gre Sedel elbisenin ularndan birinin br ula st ste bindirmeden sarktlmasdr. Bu klk, bir yahudi adetidir ve bu yzden bu ekilde namaz klmak mekruhtur." Bu konuda Salih b. Ahmed unlar sylyor: "Babama -namazda sedel nasl olur?" diye sordum. Bana:

"Giyilen elbisenin iki ucu biribiri zerine getirilmez ise, bu sedel olur" diye cevap verdi. Alimlerin ounluu sede-Ii bu ekilde tanmlyor. Bu arada Ebul Hasan Amidi[145] ile bn-i Ak'n[146] "Sedel elbisenin ayaklar tamamen kapatp yerlerde srnecek ekilde uzatlmasdr" diyerek bu deyimi, yasak bir davran olan elbise ularn yerde srnecek ekilde uzatma anlamnda anlamalar fikah alimlerinin ounluunun tarifine ters den bir yanigdr. Geri elbiseyi ayaklarn altna kadar uzatp, yerlerde srklemek alimlerin gr birlii ile yasak bir harekettir. Bununla ilgili hadisler imdiki konumuzla ilgili olanlardan ok daha fazla saydadr. Buna gre bu kesinlikle haram bir harekettir, fakat sedel deyiminin ifade ettii giyim tarz bu deildir. Bizim buradaki amacmz bu konunun detaylarn aratrmak deildir. Bizim maksadmz Hz. Ali'nin -Allah y-zi|n aartsn- elsisesinin ucunu bu ekilde sarktanlan ya-hudilere benzetmesini ve bu kln ho olmayn bu sebebe balamasn vurgulamaktadr. Bundan kolayca anlalyor ki, yahudilere benzemek ilk dnem mslmanlarna gre kesin ve tartmasz bir sevimsizlik (mekruhluk) gerekesi idi. lerdeki safalarda Ali'nin -Allah yzn aartsn- yahudilerin uslbu ile konumay ho grmeyen ve burudaki grn destekleyen szlerini de nakledeceiz. imdi yukardaki hadiste namazda az rtmeyi yasaklayan hkme yeniden deinelim. Baz alimler bu yasan gerekesi olarak bu hareketin ateperestlerin atee tapnrken byle yapm olamalarn ileri sryorlar. Buna gre namazda elbisenin ucunu sarktmakla, az rtmenin birarada anlmasnn hikmeti meydana kyor ki, bu ortak hikmet her iki hareketin kafirlere benzemeye yolamasdr. Ayrca her iki hareketin ho karlanmaynm baka sebepleri de vardr. Bilindii gibi belirli bir hkmn birden ok gerekesi olabilir. Bu saydmz rnekler raid halifelerden alnmtr. Halifelerin dnda kalan dier sahabilerden sz ve davranlarnda da bu konuda bir ok deliller vardr. Mesela sahabilerden Huzeyfe b. Yeman'n yukarda deindiimiz szlerini bir daha hatrlayalm. Hani bu nl sahabi bir dn treni vesilesi ile arld bir evde acem adetinin yaadn grnce "Kim bir kavme zenir, benzemeye alrsa, onlardan olur." diyerek geri kmt. Yine Ebu Muhammed'in,[147] krimiye'ye[148] dayanarak bildirdiine gre adamn biri sahabilerden bn-i Abbas, kendisine: "Hukna yaptrabilir miyim (yani byk abdest yolundan ila alabilir miyim?)" diye soran birine: "Evet yaptrabilirsin. Fakat mriklerin adetine uyarak avret yerlerini amadan yapabilirsin." diye cevap verdi, tbn-i Abbas'in "Mriklerin adetine uyarak" sz srf bu olayla ilgili bir snrlama deil, genel karekterli bir ifadedir. Bu arada Ebu Davud'un, Yezid b. Harun'a dayanarak bildirdiine gre Haccac b. Hassan[149] yle diyor: "Bir defasmda aabeyim Muire ile birlikte sahabilerden Enes b. Malik'i ziyaret etmeye gitmitik. Ben o srada kk yata idim. Aabeyimin anlattna gre salarm ikiye ayrlp rg halinde uzatlmt. Enes b. Malik bam oka-yp, beni sevdikten sonra: "Bu rgleri ya kesin veya ksaltn. nk bu yahudi adetidir" dedi."[150] Grld gibi Enes b. Malik erkeklerin rgl sa uzatmasn, yahudi adeti olduu gerekmesi ile yasaklyor. Herhangi bir yasa belirli bir gerekeye dayandrmak o gerekenin bo bir ey olmadn ve olmamasnn istendiini gsterir. Bundan anlalr ki, yahudi adeti sa biimi gibi basit bir konu ile ilgili olsa bile, varl istenmeyen bir eydir. Biz de zaten bu ilkeyi vurgulamak istiyoruz.

Ayn ekilde bni Ebu Asm'n[151] bildirdiine gre Mu-aviye yle diyor: "Mezarlar toprak seviyesinde brakmak snnet gereidir. Yahudiler ile hristiyanlar mezarlarn toprak dzeyinin zerine karrlar. Sakn onlara benzemeyiniz"[152]Muaviye bu szleri sylerken una dayanyor: Mslim'in bildirdiine gre sahabilerden Fudale b. Ubeydi[153] birgn bir mezarn toprak seviyesinde tutulmasn istedikten sonra bu isteinin gerekesini belirtmek zere: "Vaktiyle Peygamberimizin, mezarn toprak seviyesinde tutulmasn emrettiini iittim" dedi.[154] teyandan Mslim'in Ebu Heyyac Esedi'ye dayanarak bildirdiine gre Ali Allah onun yzn aartsn- yle diyor: "Peygamber Efendimiz bana rastladm zaman toprak seviyesinden yksek her mezar ykmam ve grdm her ant ortadan kaldrmam emretti."[155] Bu konu ile ilgili olarak -inaallah- ilerdeki sayfalarda Amr b. As'n olu Abdullah'n u szlerini nakledeceiz: "Kim mriklerin beldelerinde ev yapp oturur ve lnceye kadar onlarn Nevruz ve Mihrican trenlerini kutlarsa, Kyamet gn Maherde onlarla birlikte olur?"[156] Bu arada Buhari'nin Mesruk'a dayandrarak bildirdiine gre Aie (r.a.) elleri bele koyarak namaz klmann mekruh olduunu bildirmi ve bunun gerekesini belirtmek zere "Yahudilere benzemeyiniz"[157] demitir. Yine Said'in bildirdiine gre Abdurrahman b. Zueyb[158] diyor ki: "Bir gn bn-i mer'le birlikte Cuhfe'de bir mescide girmitik, erde de mer'in gzne geometrik ekilli baz stun balklar iliti. Bunlar grnce hemen dar kt ve bir yere namaz kldktan sonra, Mescid'in sorumlusu ile grerek kendisine unlar syledi: Sorumlusu olduun mescidde u ekilleri grdm ve onlar cahiliye dneminin dikili talarna benzettim. Hemen syle de onlar knversinler:[159] Ayn ekilde yine Said'in bildirdiine gre sahabilerden bn-i Mesud (r.a.): "Pencereleri ve duvar balklar kemerli mescidlerde namaz klmaktan holanmaz ve "Bu usul kiliselerden alnmtr. Ehl-i Kitaba zenmeyiniz."[160] derdi. Nitekim Ubeyd b. Ebu Cad'a[161]gre Peygamberimizin sahabileri: "Mescid-lerin pencere ve duvar balklarnn kubbeli yaplmas Kyamet alametlerindendr." demilerdir. Sahabilerden bize gelen bu tip rivayetler oktur. Burada naklettiimiz olaylarn ve belgelerin bir ksm hemen hemen: herkes tarafndan bilinen eylerdir. Szn ksas, kafirlere ve genel olarak yabanclara zenmenin doru olmad konusunda sahabilere dayandrdmz aklamalarn yanl olduunu syleyen hibir ilim adamna rastlam deilim. Yalnz bu aklamalarda sz geen baz meseleler zerinde deiik yorumlar ve farkl grler vardr ki, bunlarn detayna inmenin yeri buras deildir. stelik belirli baz meseleler hakknda gr ve yorumlar farkl olan bu kimseler mslmanlarn Kitaba ve snnete sk ekilde bal olmalar gerektii ilkesinde ayn gr paylayorlar. Bundan anlalyor ki, bu kimseler de kafirlere ve yabanclara benzemenin doru olmadn savunan ounlukla temelde fikir birlii halindedirler. cma- mmetin bu konudaki gr birliini gsteren nc bir delil de gerek ilk dnem alimlerinin ounluunun ve gerekse mezheb imamlar ile arkadalarnn baz yasaklara gereke olarak kafirlere

veya genel olarak yabanclara ters dme gereini belirtmeleridir. Bu alandaki rnekler saylamayacak kadar oktur. Fkh ilmi ile az veya ok ilgilenen herkes bu rneklerin mutlaka bir kama rastlamtr. Bu da iyice dnp deerlendirilince bizi, mezhep imamlarnn kafirlere ve yabanc lara benzemeyi yasaklayp, onlara ters dmeyi hep birlikte emrettikleri hususunda kesin bilgiye gtrr. Daha nceki sayfalarda eitli alimlerin szlerinden derlemi olduum rneklere ilave olarak imdi burada gnmzde geerli olan maezheblerin imamlarndan baz rnekler hatrlatmak istiyorum. Bu rneklerden biri udur: Bilindii gibi Hanefi mezhebinin temel yaklamna gre namazlar biraz geciktirerek klmak vakit girer girmez hemen klmaktan daha makbuldr. Yalnz bu hkmn baz istisnalar vardr. Bulutlu gnlerin namazlar ile k mavsiminin le namazlar gibi. Bunun tersini dnen .baka baz alimlere gre de temel prensip namazlar vakitleri girer-girmez klmaktr. Fakat bulutsaz k gnleri dndaki gnlerin sabah, ikindi, yats ve le namazlar bu hkmden mstesnadr. Ama normal olarak namaz geciktirecek klmay tercih eden Hanefi alimleri "Akam namazn vakti geciktirerek klmay tercih eden msta-hab'dr." derler. nk bu mezhebin alimlerine gre yahu-dilere benzemeye yolatndan dolay akam namazn geciktirerek klmak mekruhtur. Bu konuda dier mezheplerin imamlar da ayn grtedirler. Ve daha nce deindiimiz gibi hepsi ayn gerekeyi ileri srmektedirler. Yine Hanefi mezhebine gre Kitab ehline benzemeye yo-lat gerekesi ile kemer nnde secde etmek mekruhtur. mam- Ahmed ile arkadalarnn yaygn gr de bu yoldadir. Ayrca bata bn-i Mesud olmak zere baz sahabiler de bu noktay vurgulamlardr.[162] Buna karlk Hanefi alimleri "Duvarda asl mushafa veya klca kar secde etmenin sakncas yoktur, nk bunlara tapnld grlmemitir." diyorlar.Bu szlerden, bu iki ey dndaki nesnelere kar secde etmenin mekruh sayld anlalyor. Bu arada resimli bir yayg zerinde namaz klmann da sakncas yoktur. nk bu durumda resim hor grlmekte, aalanmaktadr. Fakat dorudan doruya resim zerine secde dilmez. nk hareket resme tapmay andrr. Tpk bunun gibi resimli elbise ile namaz klmak da, zerinde put tayanlara benzemeye yolati iin mekruhtur. Fakat eer bu resimler cansz varlklara ait olursa, by-ie varlklara taplmad iin, byle bir elbise ile namaz klmak mekruh olmaz. Yine Hanefi mezhebine gre pheli gnde (yani Ramazann ilk gn olup olmad belli olmayan gnde) Ramazan niyeti ile oru tutmak mekruhtur. nk byle yapan kimse Allah tarafndan emredilmi olan oru sresine kendi kafalarnda ilave yapm olan Kitab ehline (hristiyanla-ra) benzemi olur. Yine bu mezhebe gre hacc srasndan Arafat'tayken gne batnca nde imam ve arkada cemaat olmak zere btn hac adaylar Arafat'tan yola karak Mzdelife'ye varrlar. nk bu davranlar ile bu konuda cahiye dnemi mriklerine ters dm olurlar. Yine bu mezhebe gre altn ve gm kablarda yemek yemek, iecek bir ey, yalanma veya koku srnmek kadin-erkek hi kimse iin caiz deildir. nk bu konudaki yasaklayc delillerin varl yannda bu hareket, mriklerin adetlerine zenmek ve lks dknleri ile mriklere benzemek anlamna gelir.[163] Yine bu mezhebin ba imam olan Ebu Hanife ipekli elbise giyinmeyi, yere ipekli yayg yaymay, byle bir yaygy duvara asmay ve ipekli yorgan rtnmeyi yasaklamtr. Onun rencileri olan Ebu Yusuf[164]ile Muhammed[165] bu yasan gerekesini aklarken "nk bu acem hkmdarlarnn ve zalim krallarn adetleridir ve bylelerine benzemek haramdr. Nitekim halife mer: "Sakn acem modalarna kaplmaynz" diyor.[166] demilerdir. "Cami-us sar" adl eserde bildirdiine gre ad geen mam- Muhammed "sadece gm yzk tanabilir"[167] demitir.

Bundan anlalyor ki, Hanefi mezhabine gre ta, demir veya bakr yzk kullanmak haramdr. nk bu mezhebin imamlarnn delil gsterdii bir hadise gre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir defasnda parmanda bakr yzk tayan birini grnce: "Bana ne oluyor ki, senden pl kokusu alyorum" ve baka bir defasnda parmanda demir yzk bulunan birine rastlaynca da: "Bana ne oluyor ki, senin zerinde bir cehennem ss gryorum."[168] buyurdu. Hanefi mezhebinin ileri gelenlerinin szlerinde verdiimiz bu rneklerin benzerleri oktur. Maliki mezhebinin bu konudaki duyarlna gelince bunu rnekleri Hanefi mezhebindekiriden daha oktur. yle ki, bn-i Kasm'n[169] "Mudevvene" adl eserde belirttiine gre bizzat mam- Malik "Farsa ile niyet ederek ihrama girilmeyeceini, bu dille dua ve yemin edilemeyeceini"[170]sylyor ve bu hkmn gerekesini aklarken halife mer'in (r.a.) acemler gibi konumay yasaklayarak bunu "bozgunculuk" olarak nitelendirdiini belirtiyor. Yine Ma-liki'ye gre tek bir dikili tan bulunuu bir yol kenarnda namaz klmak mekruhtur. Fakat yol kenarndaki iaret talar birden ok olursa yannda namaz klmak sakncal olmaz.[171] Hkmdara Dahi Ayaa Kalkmak Ho Grlen Adetlerden Deildir. Yine bu imama gre yahudi ve hnstyanlann cumartesi ve pazar gnleri tatil yapmalarn zenerek Cuma gn almak (tatil yapmak) mekruhtur.[172] "Mslman yallara hrmetkar davranmak Allah'a hrmet etmenin bir parasdr."[173] eklindeki bir szn deerlendirilii srasnda mecliste bulunanlardan birinin: "Fazilet ve bilgice stn bilinen birine kalkp yer vermek hakkndaki grn nedir?" biimindeki bir sorusuna mam Malik: "Bunu ho grmem, fakat byle birine skarak yer amann sakncas yoktur." diye karlk vermitir. Yine ona gre kocas ieri girince kadnn ayaa kalkmas ve ei otu-nncaya kadar dikilmesi zalim hkmdarlarn evresinde ge-lenekleen kt bir adettir. Nitekim zamanmzda halkn yanlarna gelmesi beklenen hkmdar gzetledikleri ve uzaktan grlnce ayaa kalktklar grlyor. Bu hareket slam geleneklerinden olmad gibi kendilerine benzemememiz gerektii yahudilerin, hrstiyanlarn ve genel olarak yabanclarn adetlerindendir. afii mezhebinin ileri gelenleri de elimizdeki kaynaklarn gsterdiine gre, dier mezeplerin yetikilileri gibi bu ilkeye byk bir nem vermilerdir. rnek verecek olursak onlardan gnein douu ve bat gibi namaz klmann yasakland vakitlerde namaz klmann yasakln gerekelendirirlerken bu saatlerde ateperestlerin gnee taptklarn belirtmiler ve delil olarak bu an kafirlerin gnee secde ettikleri andr" eklindeki hadisi gstermilerdir. Yine bu ilkeyi gzeterek Ramazan geceleri sahuru mmkn olduu kadar geciktirmek gerektiini savunan Maliki'ler: ""nk bizim orucumuzla yahudi hrstiyanlarn orucu arasndaki fark budur" demilerdir. Yine bu dnceden hareket edersek, klk ve kyafette erkeklerin kadnlara ve kadnlarn erkeklere benzememesi gerektiini belirtmilerdir. teyandan bu mezhebin Arafat'taki vakfe konusunda benimsediini gr de bu ilkeden kaynaklanr. Bilindii gibi mrikler islam ncesi dnemde gne batmadan nce vakfeye dururlar ve ertesi sabah gne doduktan sonra Arafat'dan topluca ayrlrlard. slamiyet bu konuda onlara ters dmek amac ile gne batmadan nce Arafat'a kp, ertesi sabah gnein douunun az ncesine kadar vakfe yapmay emretti. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

"Mriklere ters dnz, onlara uymaynz" ve "Bizim geleneklerimiz mriklerin geleneklerine ters der." buyurdu. Yine bu mezhebe gre zimmilere (gayri mslimlere) koulacak artlardan biri onlar klk-kyafet bakmndan mslmanlara benz emekten alkoymaktr. Bylece msli-manlarn da onlai khkkyafetlerini taklit etmeleri nlenerek mslamanlarla kafirler arasnda grn farkll aracnda grn-, farkll salanmas amalanmtr. lu mezhebin baz ileri gelenleri bu konuda daha titiz dav-rana*ak bidatlara zg davranlarda onlara benzemeyi bile yasak saydlar. sterse sz konusu davran asl itibar ile snnet olsun. Bu tutumun rnei mezarlarn zerini tmsek yapmamaya armalardr. afii mezhebinin bu konudaki gr mezarlarn zerini dmdz yapmann daha iyi olduu eklindedir. Hanefi ve Hanbeli mezheblerine gre mezarlarn stn hafife tmsek yapmak daha iyidir. Fakat szn ettiimiz afii yetkililerine gre yaadmz gnlerde mezarlarn zerine biraz toprak yarak onlar tmsekleirmek gerekir. nk zamanmzn Rafzi'leri mezarlar dz tutmay kendilerine zg bir adet haline getirdikleri iin, mezarlar dmdz yapmak kendilerine zg bir davranta onlara benzemek olur.[174] Dier baz afii'lerin gelenleri ise "Biz mezarlarmz dzleriz. Biz dzlemeyi adet haline getirince, bu hareket onlara zg bir zellik olmaktan kar" grn savunmulardr. Her iki gurup da bidatara zg adetlerde onlara benzememek gerektii konusunda ayn gr tayorlar. Fakat mezarlarn zerlerini dz yapann bidatlara benzemeye yo-lap amayaca hususunda farkl dnyorlar. Dnelim ki, bu duyarllk bidatlara benzeme konusundadr. Acaba bu yetkililerin kafirlere benzeme konusunda ve dnmeleri beklenir, onu varn siz dnn. Bu ilke ile ilgili mam- Ahmed (Hanbeli) ile arkadalarnn gsterdikleri duyarla gelince bunun. rnekleri saylamayacak kadar okur. Daha nceki sayfalarda mam- Ahmed'in: "Kim bir kavme zenirse, benzemeye alrsa onlardardr", "Byklarnz ksaltp sakallarnz uzatnz, sakn mriklere benzemeyiniz" ve "Onlar (altn ve gm kablar) dnyada onlarn, ahirette sizindir." hadislerini aklarken bu konudaki hassasiyetinin baz rneklerine hep birlikte ahit olmutuk. mam bu konudaki bir konumasnda unlar sylemitir: "nsann yallk grntsn deitirmesi ve kafirlere benzememesi ne kadar houna gider"[175] teyandan bir dostuna "salarn boyatp yahudilere benzemez olman isterim"[176] dedii ve "Ateperestlerin adetlerindendir" diyerek enseyi tra etmeyi mekruh sayd bildirilmitir. Yine bu imamn aylarn ve insanlarn fars-a isimler ile anlmalarnn mekruh olduunu syledii ve-byle yapanlarla karlanca elleri ile yzn kapatarak "Bu yaptnz ateperest adetlerindendir." dedii kaynaklarda yor almtr. Bu tip rnekler saylamayaak kadar oktur. Nitekim Harb- Kirmani diyor ki: "Bir gn mam- Ah-me'd'e Bele ip (kuak) balayarak namaz klmak hakknda grn sordum. Bana eer aba zerine kuak balanrsa bunun sakncas olmadn, fakat gmlek zerine kuak balamann mekruh olacan, nk bunun bir yahudi adeti adeti olduunu syledi. Daha sonra kendisine yolculua karken kuak balamann doru olup olmadn sordum. Buna biraz isteksiz bir dille de olsa izin verdi."[177] Bu szlere unlar eklemek istiyorum. mam- Ahmed'in yakn arkadalar da yahudi ve hnstiyanlara benzer ekilde bele kuak balayarak namaz klmann mekruh olduunu sylediler. Fakat baka bir biimde kuak balamay sakncasz saymlardr. Hatta bir hadiste geni yenli gmlek giyenin kendi avret yerlerini grmesin diye beline kuak balayarak namaz klmas emredilmitir. Bu arada aralarnda kad Ebu Yala, bn-i Ukeyl ve Ab-dulkadir Cili'nin[178] de bulunduu mam- Ahmed'in bir ksim arkadalar mslmah kyafetinin eit ve paralan ile hangi klklarn mekruh olduunu konuurlarken, arap geleneine uymayan ve acem adetlerinin taklidi olan her giyim tarznn mekruh olduunu ileri srmlerdir. Nitekim bu guruptan olduunu belirttiimiz Abdulkadir Cili'nin

bu konu-dudaki szleri aynen yledir: "Arap modasna uymayp, acem modasna benzeyen her klk mekruhtur." Yine mam'n arkadalarndan biri olan ve daha ok bn-i Badadi lakab ile tannan Ebu Hasan Amidi baka bir konu ile ilgili olarak ayn duyarl yle ifade ediyor: "inde yemek bulunmayan bo bir yemek kabnda elleri ykamak mekruh deildir. nk mam- Ahmed'in naklettiine gre bizzat Peygamberimizin byle yapt grlmtr. Zamanmzda alimler bunu yaptklar iin biz de yapyoruz. Bu hareketi ho karlamayan, garip gren halktr. Yemekten sonra elleri ykamak snnettir. inde eller ykansn diye bir kab konunca cemaatteki herkes ellerini ykamadka kaldrlmamal-dr. nk byle bir kab herkes ellerini ykamadan kaldrmak acem adetlerindendir." Yine Abdulkadir Cili'nin de aralarnda bulunduu bu gurubun enseyi tra etmenin mekruh olduunu aklarken bunun acemlere benzemeye yolaacan gereke gstermi ve bu hkmn hemen arkasndan Peygamberimizin "Kim bir kavme benzemeye alr, zenirse onlardan olur" buyruunu hatrlatmtr. Bu arada afii ve Hanbeli mezheblerine bal bir gurup fkh bilgini baz eyleri bidatlara benzemeye yol aar gerekesi ile mekruh sayarlar. Mesela yine Abdulkadir Ci-l'nin de aralarnda bulunduu bu guruba gre yzn sol elin parmaklarna yzk takmak adeti bidatlara zg bir sembol halini almtr. Yine bu endieden hareket ederek mam- afii'nin baz arkadalar, aslnda mezarlarn stnn yerle ayn dzeyde tutulmasnn snnet olduunu kabul etmelerine ramen mezarlar tmsekletirmeyi mstahab saymaya yneldiler ve bu tutum deiikliinin gerekesini aklarken "nk mezarlarn zerlerini yer dzeyinde brakmak bidatilann ayrc ve tantc adeti haline gelmitir." dediler. Buradaki maksadmz belirli meseleleri tek tek ele alp bunlarla ilgili lehte ve aleyhteki grleri tartmak deildir. Bizim asl amacmz belli-bali islam bilginlerinin ms-lman olmayanlara benzemeyi ho grmeme konusunda ayn grte olduklarn belirtmektedir. Yalnz sz geen bilginler, belirttiimiz bu genel ilke beraberlii yannda, baz detaylarda farkl grler ileri srmlerdir. Bunun sebebi bazan o ayrnt ile ilgili delillerin eliik olmas ve bazan da baz bilginlerin sz konusu ayrty genel ilkenin kapsamnda grmemeleridir. Esrem tarafndan yaplan u aklamalar bu szlerimize rnek olabilir. Bu zat diyor ki: "Bir defasnda mam- Ahmed'e savata ipekli elbise giyilip giyilmeyecei sorulunca, bu soruya: "Umarm ki, bunun sakncas yoktur" diye cevap verdi. Yine savata bele Mntaka (bir eit palaska) balanp bala-namayaca ile ilgili bir soruya da "Baz byklerimiz acem modas olduu gerekesi ile bunu mekruh grdler ve yle eyler yerine bellerini sarklar ile balamay tercih etmilerdir" eklinde karlk vermitir. Burada mam'n tereddtl konumas, meseleyi kesin bir hkme balamamas mntka adn tayan bel kuann bakalarna benzeme sakncas yannda yarar da tamasdr. Nitekim ilk mslmanlardan bir zatn birinin bu kua balad nakledilmitir. te bu yzden mam- Ahmed bu konudaki soruya cevap verirken, bakalarnn grn naklederek susmay tercih etmitir. Byle durumlarla ilgili olarak, yani mam'a bir soru sorulup da karlk olarak sadece bakalarnn grn nakletmekle yetindii ve buna ne onaylama ve ne de kar kma anlamna gelecek hibir ahs sz eklemedii meselelerde acaba naklettii gr onaylad kabul edilebilir mi, yoksa edilemez mi, bu konuda mam'n yakn arkadalar tarafndan iki zt gr ileri srlmtr. Bu grlerden bi-rincisisine gre "evet" mam'n bu ekildeki alnts ahsi gr yerine geer. nk eer bu naklettii gr onayla-masayd, soru sorana baka ekilde cevap vererdi. nk soru soran kimse ondan bakalarnn grlerini nakletmesini deil, kendi grn belirtmesini istemitir. br gre gre, mam'n bir gr sadece nakletmesi onu benimsedii anlamna gelmez. nk o, bu gr sadece anlatmtr ve bu anlatmak tek bana o gr onayladn gstermez. Mntka ad verilen bu bel kua hakknda sylenebilecek daha bir ka sz ve yer verilecek daha bir ka alnt var ama, imdi bunun yeri ve sras deildir.[179]

mam- Hanbeli, eski ran yaps oklar hakknda da byle tereddtl konumutur. Nitekim Esrem kendisine bu oklar kullanmann doru olup olmadn sorunca: "lk mslmanlar arap yaps oklar kullanrlard" diye cevap verdi. Buna benzer bir konuda da Ebu Bekir onun u szlerini naklediyor: "mam- Ahmed'e zrhda yark olup olmayacan sordum. Bana: "Halid b. Mada'nn n tarafndan bir dirsek boyu yar olan bir zrh giydiini grmtm" diye cevap verdi. Kendisine: "Peki arkasnda yark olabilir mi?" diye sordum. Bana yle karlk verdi: "Bilmiyorum. nden yark olabileceini duydum. Fakat arka tarafnda yark olabilceine dair hibir ey duymadm. Fakat arkadan yar olan zrhla binek hayvanna daha kolay binilecei iin bunda yarar var. Bazlar buna: "Kafirlerle savamak iin gcnz yettii kadar si-lan, at ve kuvvet hazrlaynz." 8/60) ayetini delil gsterdiler. Szlerinin burasnda kendisine dedim ki: "Baz alimler bu ayeti ran yaps oklarn kullanlaoice-inin de delili saydlar. Horasanllar arap yaps oklarn da ie yaramadn sylyorlar." Bu szlerime: "Nasl olur? Dnya arap oklar kullanlarak fethedildi" diye karhk verdi. Kendisine: "Snr boylarnda bu oklar grdm. Eski ran yaps oklarda asla mukayese edilemezler" deyince, bana: "Ben de am'da omuzunda arap yaps ok tayan bir asker grdm" diye cevap verdi."[180] Yine Esrem'in, Ebu Haccac Skeki'ye dayanarak bildirdiine gre bu konuda Hz. Ali (r.a.) yle diyor: "Bir defasnda Rasulullah (s.a.v.) arap yaps okuna dayanm durumdayken gzleri eski ran yaps ok tayan birine iliince adama yle dedi: "At onu elinden. O lanetlidir. Siz sadece arap yaps oklar kullanmalsnz. Allah bu dini bu ok ve yaylar aracl ile destekler ve bunlar aracl ile yeryzne egemen olursunuz."[181] Dostlarmzn gerek eski ran yaps bklar ve gerekse buna benzer sava aralar hakknda uzun szleri vardr ki, bunlar incelemenin yeri buras deildir. Benim bu rnekleri hatrlatrken altn izerek belirtmek istediim gerek udur. Sizin de grdnz gibi yetkili mslman bilginler, slam kaynakl olmayan, daha dorusu yabanclara ait olan herhangi bir ey sz konusu olunca, bu eyin yararl olduu her ne kadar ak ve belli olsa bile, yine de onun benimsenip benimsenmeyecei konusunda ya tereddtl konuuyorlar veya farkl grler savunuyorlar. Bu tereddt ve gr ayrlnn sebebi iki eliik gereke arasnda kalmaldr. Bu gerekelerin biri slam adet ve geleneklerine bal kalmak gerei ve br de hi bir zarar olmayan ve faydal olduu meydanda olan, stelik dinimizin ibadetleri ile uzaktan yakndan ilgisi olmayp, sadece dnyay ilgilendiren belli bir aratan avantaj arzusudur. Dikkatimizi ekmesi gereken bir dier ncelik Ahmed b. Hanbel'in bu hususlarda kullanm serbestisi bildirirken Hz. mer'in szne veya Halid b. Ma'dan'in[182]uygulamasna dayanmasdr. Bylelikle (Enfal:

O, sz konusu hareketin ilk dnem mslmanlar (selef) tarafndan benimsenip onaylandn 've bunun sonucu olarak yahudi, hrstiyan veya acem ma olmayp mslmanlarm adetlerinden olduunu isbat etmeye alyor. te bu konularla ilgili her hangi bir ey byle sballanabilir. Yoksa mesela sadece ilk donem mslmanla-rndan bri dlan Halid b. Madan'n bir eyi yapm olmas, o eyin mslman adeti olduunu isbat etmeye yetmez. Gerek sahabilerden ve gerekse tabiinden olan dier imamlarn ve dier fkh bilginlerinin bu ilke ile ilgili szleri pek otur. Bu konuda szlerine yer verdiklerimizin geride kalanlarn neler dndklerini belirtir niteliktedir. imdiye kadar naklettiimiz deliller aka gsterir ki, ya-hudilere, hrstiyanlara ve genel olarak yabanclara benzemenin ho karlanamayaca ilkesi zerinde bu mmetin ileri, gelenleri arasnda fikir birlii (icma-i mmet) vardr. Yalnz bu ileri gelenler arasnda baz ayrntlarda gr farkllklar olduu grlr. Bunun sebebi ya sz konusu belirli davrann yabanc kaynakl olmad kanaati veya bu davrann benimsenmesini hakl gsterecek daha baskn bir gerekenin varldr. Ayn ekilde btn bu yetkililer ve ileri gelenler arasnda mslmanlarn Kur'an'a ve snnete sk skya bal olmalar gerektii ilkesi zerinde de gr birlii vardr. Yalnz bu yetkililerin bazlar ara sra bir takm inandrc yorumlara dayanarak belirli meselelerde dierlerinden farkl grler ileri srmlerdir. [183] eytana Muhalefet Kafirlere kar olmann bir benzeri de eytanlara kar olmak, onlara uymamaktr. Nitekim Mslim'in bn-i mer'e dayanarak bildirdiine gre Peygamberimiz bu konu ile ilgili olarak yle buyuruyor: "Hi biriniz sol elle ne yemek yesin ve ne de su isin. nk eytan sol elle yer ve ier."[184] Baka bir rivayete gre ayn hadisin szleri yledir: "inizden biri yemek yerken sa elle yesin. Su ierken de sa elle isin. nk eytan sol eli ile yer ve ier." Ayn hadisin Cabir b. Abdullah'a dayal rivayeti de yledir: "Sol elle yemek yemeyiniz. nk eytan sol elle yer." Grld gibi Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sol elle yemek yeme yasann gerekesini eytann bu ekilde yemek yemesine balyor. Bundan da eytana kar kma, ona uymama ilkesinin ama edinilen, emredilen bir prensip olduu anlalr. Bu hadisin benzerleri oktur. Buna benezer bir ilke de dince kemale ermemi olan araplara kar kma emridir. Bilindii gibi dinde kemale ermek, eksiksizlik derecesine ulamak Hicret olay ile gerekleti. Buna gre iman ettii halde hicret etmemi olan arap-lar dince eksik kalmlard. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) byleler i hakknda yle buyuruyor: "Bedevi araplar kafirlikve mnafklkta daha yaman ve Allah'n, Rasulullah'a indirdii prensiplerin snrlarn tanmamaya daha yatkndrlar. Allah her eyi bilen hikmet sahibidir." (Teybe: 9/97) Bu ilkenin baka bir benzeri Mslim'in bn-i mer'e dayandrarak bildirdii u hadisin mesajdr. Peygamberimiz buyuruyor ki:

"Sakn bedevi araplar namaz vakitlerinin isimleri konusunda sizi etkileri altna almasnlar. Bu namaz vaktinin ad-Aa (yats)-dr. Bedeviler bu vakitte develerini saarlar. Baka bir rivayete gre bu hadisin szleri yledir: "Sakn bedevi araplar namaz vakitlerinin isimleri konusunda sizi etkileri altna almasnlar. Bu namaz vaktinin Allah'n kitabndaki ad -Aa (yats)- dr. Bu vakit bedeviler iin deve sama zamandr."[185] teyandan ayn hadis Abdullah b. Mufil'in[186]Buhari 'de yaralan rivayetine gre yledir: "Sakn bedevi araplar sizi etkileri altna alp -marib (akam)- namaznzn adn deitirmesinler. Onlar bu vakte -aa- adn verirler."[187] Grld gibi Peygamberimiz (s.a.v.) "Marib" ve "Aa" olan akam ve yats namazlarnn vakit isimlerini bedevi araplara uyularak "Aa" ve "Atame" eklinde deitirilmesini ho grmyor. Baz alimlere gre bu ho grmeme, sz konusu isimlerin kaytsz-artsz ekilde ho olamamasn anlamn tar. Dier baz alimlere gre ise o ho olmayan tutum, asl isimlerin unutulmasna yolaacak kadar sk sk kullanmaktr ki, bize gre de geerli olan gr budur. Bu grlerin hangisi doru olursa olsun, Peygmbe-rimiz tpk acemlere uymay yasaklad gibi bu namaz isimleri konusunda bedevi araplara da uymay yasaklamaktadr. [188]

-------------------------------------------------------------------------------[1] Ebu Esved el-D'li Ya da Deyli adndaki bu kiinin ad, Zalim b. Amr b. Sfyan b. Abdi b, el-Deyl el-Basri el-Kadi'dir, Ali b. Ebi Ta-Hb (r.a.)'m emriyle Arap dilinin gramer kurallarn (Nahiv lmi) o koydu. Rasululah'm zamannda mslman olduu sylenir. Cemel olaynda Ali'nin yannda savat. Onu din, akl, dil, anlama ve anlatma yeteneine sahip, zeki ve ileri grl biri olarak nitelerler. Tabii'nin gvenilir ravilerindendir. H. 69 ylnda 85 yanda iken ld. Tehzb el-Tehzib, c.2, s, 10-11 biy. 52. [2] Hadisi bu uzunlukta Buhari'de bulamadm. Fakat Mslim, Ki-tab el-Zekat, Kii olunun iki vadi dolusu altn olsa bir ncsn ister "Hadisi Bab, H. No: 1050, c.2, s.726'da yukarda geen szcklerle kaydediyor. Ancak Buhar, bu hadisin bir blmn Abdullah b. Zbeyr, bn Abbas ve Enes'den naklediyor. Enes'den rivayet ettii hadisin szleri yle" "Kii olunun iki vadi dolusu mal olsa bir ncy arar (ister). Kii olunun karnn topraktan baka bir ey doyuramaz (doldura-maz) Allah, tevbe edenlerin tevbesini kabul eder. Bkz. S. el-Buhari, Ki-tab el-Rekaik, Mal Fitnesinden Saknma Bab, H. No: 6436-6437-6438-6439-6440, Feth'ul-Bari, c.l 1, s. 263. [3] Asl ad, Rebia b. Amile el-Ferazi, el-Kufi'dir. Tehzib el-Teh-zib'de, bn Hibban, bn Main, bn Sa'd ve el-Acli hakknda gvenilirdir diyorlar. Tehzib el-Tehzib, c.3, s. 449-250 biy. 476. [4] Bu olay Taberi, nl Taberi tefsirinin Hadid suresinde geen 16. ayetin aklamasnda anlatyor. Hadid, Cz. 27,132; bn Kesir de szel di::gede baz deiiklikle bn Mesud senediyle Ebi Hatem'den naklediyor. Bkz. Tefsir-i Kesir, c.6, s. 559-560. [5] Said b. Abdurrahman, b. Ebi el-Ayma el-Kenani, e'-Msri adndaki bu ravi, bn Hacer'in takribinde sylediine gre "Yedinci Kuaktan, kabul edilir bir ravidir". Bkz. Takrib el-Tehzib, c.l, s. 300, biy.

213. [6] Asl ad, Sehl b. Ebi mame, Esat b. Sehl b.Hanif el-Ensari el-Evsi'dir. bn Hacer, bn Main, Acli ve bn Hibban gvenilir olduunu naklediyor. skenderiye'de ld. Bkz. Takrib el-Tehzib, c.4, s. 246247, biy. 422. [7] Snen Ebi Davud, Kitab el-Edep-Hased, Bab, H. No: 4964, c.5, s. 209-210. [8] Mminlerin emiri ve adaletli bir halife olan mer b. Abdlaziz b. Mervan b. el-Hakim, el-Emevi el-Kurai Beinci Raid Halife diye anlr. Dzgn kiilii ve adaletiyle nl bu hkmdar H. 61 Medine-ne'de dodu. Velid b. Abdulmelik zamannda Medine imreti valilii yapt. Daha sonra am'da Sleyman b. Abdulmelik'in veziri oldu. Bu hkmdarn lm zerine H. 99 ylnda hilafete geti. Zulm kaldrd, insanlarn bana en hayrllarn amir etti. Halifelik sresi ksa olmasna ramen dneminde adaleti, refah ve gvenlii'yaygnlatrd. H. 191'de vefat etti. Bkz. el-Bidaye ve'nNihaye, c.9, s. 192-396; Zerkeli, el-Alam, c.5, s. 50. [9] Sahih-i Buhar, Kitab el-Ezan, Namaz Ksaltma, Bab, H. No: 706, Feth'ul-Bari, c.2, s. 201; Mslim, Kitab ei-Salat, Namaz Tamamlama in mamn Namaz abuklatrmas, Bab, H, No: 469, c.l,s. 342. [10] Bkz. Sahih-i Buhari, Kitab el-Ezan, ocuk Aladnda Namaz abuklatrma, Bab, H. No: 708, FethEl-Bari, c.l, s. 201-202; Sahih-i Mslim, Kitab el-Saat, Namaz tamamlarken imamn namaz hzlandrmas, Bab, H. No: 469, c., s.342. MUslimin hadisinde u szckler ge-iyor:: "Rasulullah (s.a.v.) Namaz kldrrken, kendisiyle birlikte namaz klan bir annenin ocuunun alamasn duydu. (Annenin kafas karmasn diye) namaz erken bitirmek iin hafif bir sure (ya da ksa bir sure okudu.)" [11] Buhari-Mslim ve dier hadis kitaplarnda geen hadisten bir blmdr. Bkz. Sahih- Buhari, Kitab el'Menakib, Peygamberlik zleri (alametleri) Bab, H. No: 3610, Feth'ul-Bari, c. 6, s. 617;Sahihi Mslim, Kitab el-Zekat, Hariciler ve Niteliklerinin Anlatld Bab, H. No: 148, c.2, s. 744. [12] Sahabi'nin ulularmdandr. Ad, mran b. Husayn b. Ubeyd b. Half el-Huzai el-Ka'bi'dir. Knyesi, Ebu Nceyd'dir. Hayber'in fethe-dildii yl mslman oldu ve bir ka savata Rasulullah'la birlikte oldu. mer b. Hattab, halkna dini bilgiler retmesi iin onu Basra'ya gnderdi. Abdullah b. Amir dneminde Basra kadlna getirildi. Daha sonra bu grevinden istifa ederek aynld. Duas kabul olan biriydi. Mslmanlar arasndan kopan fitnelere katlmad. H. 52'de ld. Bkz. Esed el-Ga-be,c.5, s. 137-138. [13] Ad, Attaf b. Halit, b. Abdullah b. el-As el-Mahzumi el-Mede-ni, Knyesi, Ebu Safvan'dr. Takrib el-Tehzib'de, Yedince kuaktan, doru szl bir ravi olduu syleniyor. mam Malik'den nce ld. Takrib el-Tehzib, c.2, s. 24, biy. 212. [14] Zeyd b. Elem el-Advi adndaki bu ravinin babas mer b. Hat-tab'n yakn dostuydu. bn Hacer, "nc kuaktan ve Mrsel rivayetlerde bulunan, gvenilir bir alimdir." diyor onun iin. 136'da vefat etti. Takrib el-Tehzib, el, s. 272, biy. 157. [15] Snen el-Nesai, Kitab el-ftitah, Namazda Ayakta Durmay ve Kur'an Okumay Ksaltma Bab, c,2, s. 166. [16] Takrib el-Tehzib, c.7, s. 221-223, biy. 409, mam- Ahmed, Me-dine'li'dir diyor. [17] Ad Said b. Cbeyr b. Hiam el-Esedi el-Kufi; Knyesi, Ebu Abdullah'tr. Ebu Muhammed

olduu da sylenir. Selefin nc kuaktan, fkh, alim salih (dzgn kiilik sahibi) gvenilir, ibadete dkn, erdemli ver'a ehli (dince pheli olanlardan kanan) imamlarndan biridir. bn E'as'la birlikte Haccac'a (Zalim Haccac) ve Beni meyye kabilesine kar koydular. Haccac krall elde edince onu ldrd. (H. 95) [18] S. Ebi Davud, Kitab el-Salat, Namazda rku ve secdede kalma sresi, bab, H. No: 888, c.l, s. 551; Snen ei-Nesai, Kitab el-ftitah, Secdede denilecek tebih (Sbhane Rabbiyel Ala) says bab, c.2, s. 224-225; Msned-i Ahmed, c.3, s. 162-163. Hadisin isnad konusunda mellifin yukarda verdii bilgiler yeterlidir. [19] Sahih-i Mslim, Kitab el-Salat, Namaz Tadil-i Erkan Ve Hepsinde Hafif-ne uzun ne ksa-Hareket Etme Bab, H. No: 473, c.l, s. 344. [20] B. Ebu Davud, Kitab el-Salat, Riiku'den nce (semiallah- limen hamiden derken) ayakta durmay uzatma bab, H, No: 853, c.l, s. 532, Ravileri gvenilirdir. [21] Sahih el-Buhari, Kitab el-Ezan, ki Secde Arasnda Elenme, Bab, H. No: 821, Feth'ul-Bari, c.2, s. 301; Mslim, Kitab el-Salat. namazda tadil-i erkan ve hepsinde ll davranma, bab, H. No: 472, c.l, s. 344.Yukarda geen szckler Mslim'de yer almaktadr. Buhari'nin hadisinde baz szck deiiklikleri vardr. [22] S. el-Buhari, Kilab el-Ezan, Rku'den ba kaldrnca (vcudu) dik tutma bab, H. No: 800, Feth'ul-Bari, c.2, s. 287. [23] S. Mslim Kitab el-Salat, Namazda imamm ksa sure okumas, bab, H. No: 470, c. 1, s. 342. [24] S. el-Buhari, Kitab el-Ezan, Sabah Namaznda Kur'an okuma Bab, H. No: 771, Feth'ul-Bari, c.2, s. 251; Sahih-i Mslim, H. No: 247/c.l,s.447. [25] Sahih-i Mslim, Kitab el-Salat Hadisler No: 457-458, c.l, s. 336-337, c.2, s. 599, H. No: 879. [26] Bu anlamyla hadis Buhari-Mslim ve dier kaynak hadis kitaplarnda gelmektedir. Bkz. Buhari, Kitab Ezan, mamn namazda uzun sure okumasndan yaknma bab, Feth'ul-Bari, c.2, s. 200. H. No: 705, Sa-hih-i Mslim, Kitab, Yats namaznda kraat (okuma) Bab, H. No: 465, el, s. 339. [27] Buhari, Hadisi birden ok konuda tahri etmektedir. Bkz. Kitab Ezan, Yolcular cemaatle Namaz Kldklarnda Ezan Okumalar Bab, H. No: 631, Feth'ul-Bari, Burada "sall"yerine "Ve sall" geiyor. Msned-i Ahmed, c.5, s. 53. [28] Bkz. Feth'ul-Bari, c.2, s. 247; Cami el-Usul, c.5, s. 344. [29] Abdurrahman b. Ebi Leyla, el-Ensari el-Medeni, adndaki ra-vi kinci kuak tabiilerden ve gvenilir hadis hafizlarmdandr. H. 86'da ld. Takrib el-Tehzib, c.l, s. 496, biy. 1094. [30] Bera b. Azib b. el-Haris ., Adiy el-Evsi el-Ensari, gen ve saygn sahabilerdendir. On drt savata Rasulullah'la birlikte oldu. Ce-mel, Sffin ve Haricilerle olan savata Ali'nin yannda savat. Bu olaylardan nce Rey'in fethine de katlan sahabi, Tster savanda, Ebi Musa (el-Eari) ile birlikte oldu. Bkz. el-sabe, c.l, s. 147. [31] S. el-Buhari, Kitab el-Salat, Namazda tadili erken, bab, H. No: 471, c.l, s. 343. [32] Ad u'be b. el-Haccac b. el-Verd el-Atki, el-Vasti, Sonra el-Basri Knyesi Ebu Bistam'dr.

Gvenilir hadis imamlanndandr. Takrib de bn Hacer: "Sfyan Sevri onun iin Hadis konusunda Mminlere emiri, Irakl Hadis anlatclarn ilk sorgulayan, Snnete aykrk bulduklarn kovan, ibadete dkn (abid) bir zatt dediini "kaydediyor. 160'da vefat etti. Takrib el-Tehzib, c., s. 351. [33] Hakem b. Uteybe b. Kindi Knyesi Ebu Muhammed bn Hacer'e gre; "Gvenilir bir hadis ve fkh alimidir." Yalnz Beinci tabaka rivayetlerinde mdelles'dir. 1134'de vefat etti. Takrib el-Tehzib, c.l, s. 192, biy. 394. [34] Asl ad, Muhammed b. Abdurrahman b. el-E'as, b. Kays el-Kindi. Haccac'a kar bakaldrd. Bundan dolay bana bir ok olaylar geldi. Sicistan, Kirman, ran ve Basra'y igal etti. [35] Ebu Ubeyde b. Abdullah b. Mes'ud adndaki ravi, nc kuak Tabii'lerin byklerindendir. Kufe'lidir. Gvenilir bir ravidir. H. 80'de ld. Takrib el-Tehzib, c.2, s. 448. biy. 86. [36] Ad, Abdurrahman b. Mrre b. Abdullah b. Tank el-Cemeli el-Muradi el-Kufi el-Ama, Knyesi, Ebu Abdullah'dr. bn Hacer el-Tak-rib'de onun hakknda "Gvenilir, ibadete dkn, mdelles rivayeti olmayan biriydi." diyor. 118'de vefat etti. Takrib el-Tehzib, c.2, s. 78, biy. 677. [37] Mslim, Kitab el-Salat, Namazda Tadili Erken Bab, H. No: 471, c.l, s. 343-344. [38] Buhari, Kitab el-Ezan, ki Secde Arasnda Elenme Bab, H. No: 820, Feth'ul-Bari, c.2, s. 300301. [39] Daha uzun ekliyle hadis Mslim'de kaydedilmektedir. Ktab el-Ksuf, Cennet ve Cehennemden Korkmadan Dolay Namaz Klma Konusunda Peygamberimizin Hadisi, Bab, H. No; 904, c.l, s. 623. [40] Muni, erh-i Kebir'le birlikte, c.2, s. 275. [41] Sahih-i Mslim , Kitab Salat el-Msafirin ve kasriha Gece Namazlarnda Kraati (Kur'an okumay uzatma bab, H. No: 772, c. 1, s. 536-537. [42] Buhari ve miislim'in tahri ettikleri hadisten bir blmdr. Bkz. Sahih-i Buhari, Kitab Cum'a, Minberde hutbe okuma bab, H. No: 917, Feth E Bari, c.2, s. 397; Mslim, Kitab el-Mescid, Namazda bir ya da iki adm atlabilirlii bab, H. No: 544, c.l, s. 386-487. Msned-i Ah-med, c.5, s. 339. Sehl b. Sa'id'e dayanarak. [43] Zheyr b. Muaviye b. Hadic b. el-Rahil b. Zheyr el-Ca'fa, Ebu Hayseme e-Kufi, ok hadis rivayet eden, gvenilir hadis nafizi arndan -dr. Ktb-i Sitte (Alt kaynak hadis kitab) yazan ve dierleri ondan hadis rivayet ettiler. H. 100'de dodu, 172'de ld. Bkz. Takzib el-Tehzib, c.3,s. 351353. biy. 648. [44] Semmak b. Harb b. Evs b. Halit el-Zehli, el-Bekri el-Kufi, Ebu Muire, Drdnc tabakadan, gvenilir bir ravidir. H. 123 'de ld. Tak-rib el-Tehzib, c.l, s. 352, biy. 519. [45] Ad, Cabir b. Semure b. Cnade b. Huceyr el-Amiri el-Si-vai'dir. Byk sahabi olan Cabir b. Zhre ile antlama yapan delegeler arasndadr. Babas da sahabidir. 74'de ld. (Allah ondan raz olsun) Bkz. el-sabe.c.l.s. 212, biy. 1018. [46] Mslim, Kitab Salat, Sabah Namaznda Kraat, Bab, H. No: 458, c. l.s.337. [47] Sahih-i Mslim Kitab el-Salat, Sabah Namaznda Kraat Bab, H. No: 459, c.l,s.337.

[48] Byk kadn sahabi ve mminlerin annelerinden olan mm Seleme, Hind Binti, meyye b. Muire b. Abdullah b. Amr, el-Mahzu-miye el-Kura'ye kocasnn hicretin drdnc ylnda lm zerine Ra-suhllah'la evlendi. Mekke'de ilk mslman olanlardan ve Habeistan'a hicret edenlerdendir. Din konusunda bana gelen belalara sabretti. ileke, ileri grl ve gzeldi. H. 62'de ld. Bkz. el-sabe, c.4, s. 458, biy. 308. [49] Sahih-i Buhari, Kitab Hacc, Kadnlarn Erkeklerle Birlikte Tavaf Edebilecekleri Bab, H. No: 1619, c.3, s. 480, Feth'ul-Bari, H. No: 1626, c.3, s. 486. Bu hadiste ifade edilen namaz, sabah namazdr. Ne-sai Kitab Menasik el-Hacc, Kadnlarn erkeklerle birlikte tavaf etmeleri bab, c.6, s. 223-224. [50] bn Abbas'n Annesi Abbas b. Abdulmuttalib'in ei ve Hanm sahabiye'lerin byklerinden olan bu hanmn asl ad, Lubabe b. el-Ha-ris bin Hazen bin Bceyr b. el-Harem, el-Hilalye'dir. mm Fadl, kn-yesidir. Hicretten nce nuislman oldu. Osman'n hilafeti srasnda ld. (Allah raz olsun) Bkz. el-sabe, c.4, s. 398, biy. 942. [51] Sahih-i Mslim, Kitab el-Salat, Sabah Namaznda Koulan Zamm- Sure bab, H. No: 462, c.l, s. 338; Buhari, Kitab Ezan, Akam Namaznda Koulacak Zamm- Sure, Bab, K. No: 763, Feth'ul-Bari, c.2, s. 246. [52] Btn nshalarda Ebu Kuz'a olarak geen bu zatn asl ad, Kuz'adir. Soy ismi ise Kuz'a b. Yahya Ebu el-Gadiye'dir. Basral ve nc kuaktan dier g\ enilir hadis imamlar arasndadr. Alt hadis kitab v; dierleri ondan hadis tahri etmilerdir. Bkz. Takrib el-Tezhib, c.8, s. 377, biy. 667. Ravinin ad Mslim'de de Kuz'a olarak gemektedir, c. 1, s. 33'J, Takrib el-Tehzib, c.2, s. 126. biy, 111. [53] S. Mslim Kitab el-Salat, le ve kindi Namazlarnda Okunacak Kur'an (Zamm- sure), H. No: 454, c.l, s. 335. [54] Knyesi, Ebu Berze; Ad, Nadla b. Ubeyd-Nadla b. Abdullah olduu da syleniyor- el-Elemi'dir, Sahabi'nin ulularndan olan E. Berze, nce Basra'da sonra Moro'da daha sonra tekrar Basra'da yaad. Ve orada ld. (H. 60) Esed el-abe, c.5, s. 146-147. [55] Sahih-i Buhari, Kitab Ezan, Sabah Namaznda Kraat, bab, H. No: 771. Feth'ul-Bari, c.2, s.251. [56] Msned-i Ahmed, c.l, s. 26; Snen el-Nesai, Kitab el-mame, mamn Uzun Zamm- Sure Okuyabilme Serbestisi, Bab, c.2, s. 95. Hadisin isnad, sahihdir. [57] Sleyman b. Yesar el-Hilal, el-Medeni, Meymune ya da m-m Seleme'nin azadhs, nc kuak Tabii'Ierin yedi byk hukukularndan biridir. "Gvenilir ve erdemlidir." H. 100. yln balarnda ld. Takrib el-Tehzib, c.l, s. 231, biy. 505. [58] Bkz. Snen el-Nesai, Kitab el-tftitah, Namazda Kyam (ayakta durma) ve Kraati (Kur'an okumay) Ksaltma Bab, c.2, s. 167; bn Ma-ce, Kitab tkame el-Saiat, le kindi namazlarnda okunacak Zamm- sure Bab, H. No: 827, c.l, s. 270. [59] Byk Sahabi olan Ammar b. Yesar b. Amir b. Malik el-Ansa, slam ncesi Beni Mahzum Kabilesiyle antlama yapanlardandr. Allah'a nandklarndan dolay kendisi, babas ve annesi ikence grmlerdi. Onlar iin Rasulullah: "Ey Yesar ereflileri! Direnin (Ya sabr)! nk varacanz yer cennettir." buyuruyor. Medine'ye hicret etti ve Rasu-lullah'la birlikte btn savalara katld. Snnin'de ehid oldu. (H. 37), el-sabe, c.2, s. 513, biy. 5704. [60] Sahih-i Mslim, Kitab Cum'a, Namaz ve Hutbeyi, Ksa Tutma Bab, H. No: 869, c.2, s.584.

[61] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 161-186. [62] Sahabi teravih namazm klmak iin Rasulullah'n arkasnda topland ve kldlar. Sabah namazn kldklarnda Rasuhllah onlara: mdi, Teravihi evlerinizde acele klmayn. Fakat korkarm size farz klnr da ondan aciz olursunuz." dedi. Sahih-i Buhari, Kitab Salat el-Teravih, Ramazana Sayg Duyma bab, H. No: 2012. Feth'ul-Bari, c.4, s. 250-251. [63] Sahih-i Buhari, kitab Nikah, Nikaha Tevik, Bab, H. No: 5063, Feth'ul-Bari, c.9, s. 104. [64] Sahih-i Mslim, Kitab Nikah -Kendisini Evlenmeye Hazr geren kimsenin Evlenmesi Bab, H. No: 1401, c.2, s. 1020. [65] Snen Ebi Davud, Kitab Cihad, Yolculuun saknc 2488, c.3, s. 12; Hakim el-Mstedrek, c.2, s. 73. Hakim Buhari, Mslim tahri etmemelerine ramen hadisin isnad salamdr" diyor. [66] bn Cerir Umeyr b. Ubeyd'e dayanarak tahri ettii hadiste Ra-sulullah'dan'Kur'an'da geen seyyahlar hakknda soruluyor. O da "Orululardr" cevabm veriyor. Bunun gibi yine bn Cerir, Ebu Hureyre'den naklettii bir hadiste, Ebu Hureyre: Rasulullah bana: "Seyahat edenlerden ama oru tutanlardr" buyurdu. Haberi bu balamda Sahabe'nin, Selefin bn Abba bn Mes'ud, Said b. Cbeyr, Mcahid, Dehhak, Hasan ve dierlerinin bu konuyla ilgili grlerini de kaydediyor. Bkz. Tefsir-i tbn Cerir el-Taberi, c.l 1, s. 28-29. el-Tevbe, 112. ayetin aklamas. [67] Tevbe: 112; Tahrim: 5. [68] Nisabur Meseell el-mam Ahmed, c. 2, s. 176. [69] Msned-i Ahmed, c.l, s. 215 ve 347; Snen bn Mace, Kitab el-Menasik, (eytan talamada) atlacak Talarn Byklkleri, Bab, H. No: 3029, c.2, s. 1008; Snen el-Nesai, Kitab el-Menasik, (eytan Talamada Kullanlacak) Talan Toplama Bab, c.5, s. 268. [70] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 186-191. [71] same b. Zeyd b. Haris el-Kelbi Peygamberimizin ok sevdii birisiydi. slam geldikten sonra dodu. Rasulullah onu byk br ordunun komutan yapt. Rasulullah'n lmnden sonra Ebubekir onu korumas altna ald. same, Hz. Osman'n ldrlmesinden sonra ms' liimanlar arasnda kopan fitne hareketlerine karmad. Muaviye'nin hilafeti srasnda ld. (54). elsabe, c.l, s. 31, Biy. No: 89. [72] Buhari hadisi Kitab el-Enbiya ve Kitab el-Hudud'da tahri ediyor. Bkz. Kitab el-Hudud, H. No: 54; H. No: 3475, Feth'ul-Bari, c.6, s. 513; Mslim, Kitab el-Hudud, Hrszlk Eden Kansoyh Olan ve Olmayan Kimsenin (Elinin) Kesilmesi Bab, H. No: 1688, c.3, s. 1315. [73] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 191-192. [74] Sahih-i Mslim, Kitab el-Hudud, Zina eden Zimmi Yahudinin Recm Edilmesi, Bab, H. No: 1700, c.3, s. 1327 Hadisin Buhari'de de anlatclar vardr. Bkz. H. No: 6819-6841. Feth'ul-Bari [75] Cundeb bin Abdullah b. Sfyan el-Beceli, sahabidir, ancak eski deil, Kfe ve Basra'da yaad.

Esed el-abe, c.l, s. 304-305. [76] Sahh-i Mslim, Kitab el-Mesacid Ve Mevad issalat, Kabirleri Mescit edinmenin yasak olmas, bab, H. No: 532, c. 1, s. 377-379. [77] S. el-Buhari ei-Salat, bab, 55, H. No: 437, Feth'ul-Bari, c.I, s. 532. Sahih-i Mslim, Ktab elMesacid ve Mevadiussalat, Kabirleri mescit edinmenin yasak olmas Bab, H. No: 530, c.I, s. 376. [78] Mminlerin anneltrinden olan mm Habibe'nin ad, Remle bint Eb Sfyan b. Harb'dr. lk mslmanlardan ve Habeistan'a g edenlerdendir. Kocas Ubeydullah b. Cah Hristiyan olunca ondan ayrlp Rasulullah'Ia birlikte evler.di. Medine'de ld. el-sabe, c.4, s. 305-307. biy. 432. [79] S. el-Buhari, Kitab el-Salat. Cahiliye Dneminden Kalan Mriklerin Mezarlarnn Kaldrlp Yerini mescit Yapma, Bab, H. No: 426, Feth'ul-Bari, el, s. 523, ayrca 434-1341 ve 3878 Numaral hadislere bkz; Sahih-i Mslim, Ktab el-Mesacit, Kabirleri Mescit Edinmenin Sakncas, Bab, H. No; 529, c.l, s. 375. [80] Ebu Davuo, rCitab el-Cenaiz Kadnlarn mezarlklar ziyaretleri bab, H. No: 3236, c.3, s. 558; Tirmizi, Ebvabussalat, Kabirleri mescit edinmenin mekruhluu, bab, H. No: 320, c.2, s. 136; bn Mace, Kitab :1-Cenaiz, Kadmiann Mezarlar Ziyaretlerinin Sakncas Bab, H. No: 1574-1575-1576; Nesai, el-Cenaiz (cenazeler), Kabirlere Kandil Asmann Sakncas Bab, c.4, s. 94-95. [81] Dier basl nshalarda b. Hasan gemektedir. En dorusu, Ali b. Hseyin b. Ali b. Ebi Talip Zeynelabidn'dir. bn Hacer onun iin: "Gvenilirlii kantlanm, ibadete dkn, fkh ve erdemliliiy-Ie nldr" dedi. bn Uyeyne, Zhre'den naklen: nc kuak Ku-rey Mil erden, ondan daha erdemlisini grmedim diyor. H. 93 'de ld. K-tb-i Sitte Sahipleri ondan hadis rivayet ettiler. Takrib el-Tehzib, c.2, s. 35.biy.321. [82] bn Hacer Lisan el-Mizan adl eserinde Cefer b. brahim'in hayat hikayesini yazd blmde hadisin sahih olduunu sylyor ve onu bir ok yoldan tahri ediyor. Birinci yol: Yukarda mellifin de iaret ettii gibi Ebi Ya'la'dan kinci yol: smail b. Ekadi'nin Fadl Es-Salat Ala el-Nebeviyyi adl kitabndan. nc yol: bn Ebi Asm'n Fadl el-Sa-lat Ala el-Nebeviyyi adl eserinden. Dierlerini de hadisin sonunda zikretti. Bkz. Lisan el-Mizan, c.2, s. 106-107, Ca'fer b. brahim'in biyografisi No: 432. lerde mellifin de iaret edecei gibi hadisin daha baka ciddi ravi-leri var. Suyuti hadisi u ekilde anlatyor; "Evlerinizi mezarla evirmeyin. Bir ksm namazlarnz da orada kln. Benim evimi de bayram yeri yapmayn. Bana salat ve selam edin. Zira, nerede olursanz olun duanz bana ulatrlr" Syuti: "Hadis sahihdir diyor. el-Cami el-Sair, c.2, s. 97. smail b. shak el-Kadi de hadisi, Fadl el-Salat Ala el-Nebiyy ad I eserinde yine Ali b. Hseyin'den baka bir isnad'la mellifin anlatt hadisin szcklerine yakn szcklerle rivayet ediyor. H. No: 20, s. 10-11. Hadis btn bu rivayet yollan ve ravilerle inallah sahihlik derecesine ular. [83] Bu ravi hakknda doyurucu bilgi bulamadm. Ancak Buhari Tarih el-Kebir'inde: "Sheyl Hasan b.Hasan'dan o da Muhammed b. Ac-lan'dan rivayet etti. Ravi zinciri kesik olduuna dair bilgi veriyor. bn Hatim el-Razi, Cerh ve el-Ta'dil adl eserinde bu raviye iaret ediyor fakat skut ediyor (hakknda her hangi bir bilgi vermiyor). Bkz. Buhari, el-Ta-hir El Kebir, c.4, s. 105, Biy. 2122. el-Cerh el-Ta'dil, cA, s. 249. Biy. 1071. [84] Hadis bu isnadla el-mam smail b. shak el-Kadi, "Fadlii el-Salat Ala el-Nebiyyi" adl eserinde

30 numaral hadisle kaydediyor. Ancak onun rivayetine "Ve Ma Entm ve men Bi el-Endlis lla Sevun" ibaresi yok. Dier bir snadla H. No: 20'de baz szck deiiklikleriyle tahri ediyor. Hadisin sn blm Rasuullah'a ait deil Ali b. Hseyin'in szdr. En dorusunu Allah bilir. el-Bezzar Ali b. Ebi Talib'e dayanarak Rasulullah'n yle buyurduunu naklediyor: "Benim mezarm bayram yeri ve evlerinizi mezarlk haline getirmeyiniz. Bana salat ve selam edin. nk sizin salat ve selamnz Bana ulatrlr." Bezzar, bu hadis inkar edilmi deildir. Yani sahhlik pay vardr diyor. Bkz. Kef el-Ear, an Zavid el-Bezzar, c., s. 339, H. No: 707. Ayrca Mellifin (Ibn Teymiyye), el-Tevassl Ve el-Vesile, s. 73. [85] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 193-199. [86] Sahih-i Mslim, Kitab Hacc, Peygamber'in Veda Hacc, Bab, H. No: 1218, el, s. 886 ve daha sonras. [87] Abdullah b. Cabir el-Muharifi el-Haceri el-Misri adndaki bu kii Ebu Davud ve Nesai'nin kendisinden hadis ald, nc kuak ra-vilerin kabul grenlerindendir. Bkz. Takirib b. el-Tehzib, c.2, s. 444, biy. 15. [88] Ad, em'un b. Yezid b. Hunafe el-Ezdi'dir. Rasulullah'la birlikte sohbet etmi ve ondan hadis nakletmi byk sahabilerdendir. Beyti Mukaddes'de yaad. am'n fethine katlm daha sonra Msr'a dnmtr. Ebu Reyhane kiinyesiyle tannmtr. Bkz. Esed el-abe, c.3, s. 3. [89] Snen-i Ebu Davud, Kitab el-Libas, pekli giymenin Mekruh Olmas Bab, H. No: 4049, c.4, s. 320-326; S. Nesai, Kitab el-Zine,, Tyleri yolma Bab, c.8, s. 134-144; Msned-i Ahmed, c.4, s. 134. [90] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 199-203. [91] Snen-i Ebu Davud, Kitab el-Libas, Erkeklerin pekli Elbise Giymelerinin Mekruh Olmas Bab, H No: 4048, c.4, s. 324; Tirmizi, Kitab el-Edeb, H. No: 2788, Kadn ve Erkeklerin Sslenmesi Bab, c.5, . 107. Tirmizi: "Bu ynyle hadis, "hasen" ve "Garip"tir dedi. Beyhaki, Snen el-Kbra, c.3, s. 246. [92] Byk Sahabi'dir. Asl ad, Rafi b. Hudeyc b. Rafi b. Adiy b. Yezid el-Ensari el-Evsi'dir. Yann kk olmasna ramen, Rasulul-lah'dan Uhud savana katlmasnn kabuln istedi. Rasulullah isteini kabul etti ve kmasna izin verdi. Bylelikle Uhud ve dier savalara katld. Medine'de kendi toplumunu (kabilesinin) lideriydi. Uhud savandan kalma bir. yara nedeniyle Medine'de ld. Bu yaray aldktan sonra bir hayli yaamtr. ldnde 86 yandayd. el-sabe, c.l, s. 495-496, biy. 2526. [93] Bkz. Sahih-i Buhar, Kitab el-irke, Koyunu pay etme Bab, H. No: 2488, Feth El, Bari, c.5, s. 131. Ayrca (2507-3075 numaralara bakn. Sahih-i Mslim, Kitab el-Edha, Hayvan kann aktacak bir kesiciye kesmenin caiz olmas Bab, H. No: 1968, c.3, s. 1558. 204 [94] Sahih-i Buhari, Kitab el-Menakib, Huza'a'nn kssas Bab, H. No: 3521, Feth'ul-Bari, c.6, s. 547, Sahih-i Mslim, Ktab Cenn, Zalimlerin (Diktatrler) Cehenneme, Zayflarn Cennete Girecekleri Bab, H. No: 2856, c.4, s. 2192; Ayrca bkz. Hami-i S. el-Mslim, c.4, s. 2191. [95] Sahih-i Mslim, Geen Kitap ve Bab, H. No: 2856, c.4, s. 2191-2192.

[96] Hadisi Ahmed Msned'inde Gudayp b. el-Hars'den naklediyor. Sonunda yle diyor... Peygamber yle buyurdu: "Bir toplum bid'at icad ettii oranda snnetten uzaklar..." H. el-Msned, c. 4, s. 105; Siiyut el-Cami, el-Sair de hadisi naklediyor ve ekliyor." Hadis hasendir. " el-Ca-mi el-Sair. c.2, s. 480, H. No: 7790. bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 203-209. [97] Ebu Umeyr b. Enes b. Malik el-Ensari, Enes'in en byk oludur. smi Abdullah olduu da syleniyor. bn Hacer, Takrib'de "gvenilirdir" diyor. Bkz. age., c.2, s. 456, biy. 192. [98] Byk sahabidir. Ad, Abdullah b. Zeyd b. Sa'lebe b. Abdi Rab-bihi el-Ensari el-Hazreci elHaris'dir. Akabe biatinde, Bedir ve dier savalarnda Rasulullah'la birlikte oldu. H. 32'de vefat etti. el-sabe, c.2, s. 312. Biy. 4686; Esed el-abe, c.3, s. 165-167. [99] Snen Ebi Davud, Kitab el-Salat, Ezann balamas (icad) Bab, H. No: 498. c.l, s. 335-337. [100] Amir b. a'bi nl imamlardandr. bn Hacer: "nc kuaktan, gvenilirliiyle nl, fkh ve erdemli bir zattr" der. Mekhul: "Ondan daha iyi bir fkh grmedim" diyor. H. 103'de 80 yanda ld. Takrib el-Tehzib, c.l, s. 387. biy. 46. [101] Sahihi-i Buhari, Kitab Ezan, Ezann Balamas Bab, H. No: 603, Feth'ul-Bari, c.2, s. 77; Sahihi Mslim Kitab el-Salat Ezan ift ikametin tek yaplmas emri, Bab, H. No: 378, c.l, s. 286. [102] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar:209-213. [103] Kays b. Ubbad el-Dab'i, el-Basri-Ebu Abdullah, iin bn Ha-cer: "kinci kuak muhadaram olan bu zat gvenilirdir, Onu Sahabi'den saymaksa bir yanlg (vehim)'dir." der. Buhari, Mslim ve dierleri ondan hadis rivayet ettiler. Bkz. Takrib el-Tehzib, c.2, s. 129, biy. 152. [104] Beyhaki, Snen el-Kbra, Kitab el-Cenaiz, Cenaze Treni Srasnda Sesi Ykseltme Bab, c.4, s. 74; bn Ebi eybe, el-Musannef, Kitab el-Cenaiz, Sesi Ykseltme Bab, c.4, s. 274; Musannef-i Abdrrez-zak, c. 4, s. 453. [105] Ad, Amr b. Meymun el-Ezdi, Knyesi Ebu Abdullah'dr. Ebu Yahya: "Gvenilirlii ve ibadete dknl ile nl olan bu raviden Alt Kitap sahibi ve dierleri hadis rivayet etti." dedi. H. 74'de vefat etti. Takib el-Tehzib, c. 2, s. 80, biy. 689. [106] Buhari, Kilab Hacc, H. No: 1684 Feth'ul-Bari, c.3, s. 541. Szck dizimizde baz deiikliklere Tirmizi, Kitab Hacc, Gne batmadan nce (Mzdelife'den) ayrlma bab, H. No: 396, c.3, s. 242; Msne-di Ahmed, c.l,s. 39-42-50-54, mer b. Hattab'a dayanarak. Hadisin szleri, meellifin yukarda anlattna yakndr. [107] Buhari, Kitab el-Eribe, Altn kabdar Su me Bab, Gm Kabdan Su me Bab H. No: 5632-5633 c.10, s. 94-96; Mslim Kitab el-Libas ve el-Zine, Altn ve Gm Kab Kullanmann Haram Olmas Bab, H. No: 2067, bir ok yoldan ve deiik szcklerle, ayrca c.3, s. 1637-1638. [108] Cbeyr b. Nfeyr b. Malik b. Amir el-Hadrami El-Husumi kinci kuak Muhadram'Iardandr. Babas Sahabi'dir. Mslim ve dier drt Snen Sahibi ondan hadis rivayet etti. Buhari, Edeb, elMfred'de ondan hadis naklediyor. nemli gvenilir biridir. Hicri 80'de vefat etti. Takrib ei-Tehzib, c.l, s. 126, biy. 44. [109] Sahih-i Mslim, Kitab el-Libas Ve el-Zine Erkein Sere Fir gr lemeli Elbise Giymenin

Yasaklanmas, Bab, H. No: 2077, c.4, s. 1647. [110] Yazma nshada el-Mhendi, basma nshada ise el-Hindi olarak geiyor. Asl ad: Abdurrahtnan b. Melle b. Amr b. Adiy el-Nehdi Ebu Osman'dr. Salam ve doru szl bir ravidir. Peygamber'i grp ondan bizzat hadis naklinde bulunmad. Ebu Hatim, Nesai ve bn el-Medeni gvenirliini onaylyor. Salih kullardand. Yz otuz yandan byk bir yata vefat etti. (H. 100) Bkz. Hlasa Tehzib el-Kemal, s. 235. [111] Yukarda geen metin, Mslim'in kaydettii hadisten alnmtr. Mslim, Kitab: Giyim ve sslenme; bab, Altn kab kullanmann haram olmas, H. No: 2069, c.3, s. 642; Buhari (ksa olarak tahri ediyor) Kitab Giyim; Bab: Erkeklerin ipekli giymesi H. No: 5830 Feth'ul-Bari,c.lO,s. 284. [112] Ebi Ya'la'nn Tabakat el-Hanabile'sinde zikrettiine gre Ali b. Ebi Sulih el-Sevak, birinci kuak tabilerdendir. c.l, s. 232, Biy. No: 328. [113] Age,c.l,s. 234. [114] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar:214-217. [115] Szel dizgedeki baz deiiklerle ounu Beyhaki zikrediyor: Snen el-Kbra; Kitab el-Cizye; bab: slam devleti bakannn cizye zerine antlama yapmas, c.9, s. 202. Ayrca bkz. bn Kayym Ahkam el-Cizye, c.2, s. 661-662. [116] Beyhaki, Snen el-Kbra, c.9, s. 202; Ayrca bkz. bn Kayyim Ahkam Ehli Zimme, c.2, s. 659660. [117] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 218-219. [118] Asl ad, Ebu Muhammed b. Abdullah b. Muhammed b. Cafer b. Ahmed b. Faris el-Hafiz elKelarel-lsfahani H. 298'de dodu. Gvenilir hadis hafzlarndan bu bilgin 346 H'de vefat etti. Bkz. elLbab Fi Tehzib el-Ensab, c.l, s. 69. Ayrca Lisan el-Mizan, c.7, s. 64. Biy. No: 607. [119] Asl ad Halit b. Arfata b. Sinan el-Azr, byk sahabi'dendir. Sa'd b. Ebi Vakkas Onu Kufe'ye halife tayin etti. Abdullah b. el-Havsa Muaviye'ye bakaldrd zaman Muaviye bu sahabiyi ona kar gnderdi. Halit tarafndan ldrd. (H. 60) Bkz. Esed el-abe, c.2, s. 87-88. [120] Bkz. bn Kayym (el-Cevzi) Ahkam Ehli el-Zimme, s. 743. [121] Burada ad geen Muhammed b. Kays'n kim olduunu bilemiyorum. Ancak mer b. Abdlaziz'in veya Medine kadlarndan olmas olasdr. Bkz. Buhari, Tarih el-Kebir, c.l, s. 212-213. Biy. No: 666. [122] Bkz. bn Kayyim, Ahkam Ehl-i Zimme, c.2, s. 742. (362)Age.,c.2,s.716. [123] Age.,c.2, s. 731-742. [124] Kaya b. Ebu el-Beceli, Ebu Abdullah el-Kufi, Tabii'nin nl gvenilir bilginlerindendir. Allah Rasuln grd de sylenir. Dorusu udur. Bu zat, Peygamber"e bi'at etmek iin gitmi. Fakat onu vefat etmi bulunca halifesi Ebu Bekir'e biat etmitir. Alt nl hadisci de ondan hadis tahricinde bulunmu. Hudud'da vefat etti, H. 90. Ya bu srada yz gekindi. Bkz. Takrib el-Tehzib, c.2, s. 127 Biy. No: 132 Ayrca Tehzib el-Tehzib c.8, s. 386-3,89; Biy. No: 689.

[125] Ahmed, el-Miisned, c.l, s. 43; IbnHacer bu hadise yakn baka bir hadisi AH b. el-Ca'ad, ube yoluyla, smail'den aktaryor. Bkz. Feth'ul-Bari, c.10, s. 286, Abdrrezzak'da"el-Musannef inde Muammer, Katade ve mer aracl ile daha uzun olarak aktaryor. Ancak pek szcn zikretmiyor. Bkz. el-Musannef, c.l l,s. 85-86. H. No: 19994. [126] Ahmed el-Msned, c. 1, s. 16. Yukarda getii gibi Buhar ve Mslim'de bu hadisin tanklar vardr. [127] Asl ad, Ubeyd b. Adem'dir. el-Razi, el-Cerh ve el-Ta'dil adl eserinde zikrettiine gre bu ravi mer b. Hattab'dan hadis dinlemitir. Rivayetlerinde sz etmemesine ramen Ebu Hureyre'den de hadis naklinde bulunmuyor. bn Hacer, bn Hibban bu ravyi gvenilir saydm sylyor. Bk?. el-Cerh ve el-Ta'dil, c.5, s. 401, Biy. No: 1857; Ta'cil el-Menfaa, s. T 6, Biy. No: 700. [128] Ahrned e!-Msned, c.l, s. 38. mer b. Hattab isnadiyla. Ayn hadis bn Kesir'de zikrediyor: Bkz. el-Bidaye ve'n-Nihaye, c.7, s. 58. bn Kesir yle der: Bu hadisin isnad Ziyaeddin el-Makdisi'nin elMstah-re .tdh eserinde tercih ettii salam snaddr. Ayrca bkz. bn Kayyim, el-Mcnar el-Mnif, s. 88-89 haiyesi ile birlikte. [129] Sahih-i Mslim, H. No: 162, c.l, s. 145; Kitab el-man Bab, Allah Rasulnn (Mira gecesindeki) gece yry. [130] Ka'b b. Mat'i el-Humeyri, Ebu shak, Ka'b el-Ahbar olarak tannan bu zat, Muhadramlardandr. Aslen Yemen'li olup daha sonra am'a yerlemitir. Ebubekir'in hilafeti srasnda mslman olmu. mer'in zamannda olduu da sylenmektedir. Mslman olmazdan Yahudiydi. Gvenilirdir. Mslim, Ebu Davud, Nesai- Tirmizi, bn Ma-ce kendisinden hadis tahri eylemi. Osman'n hilafeti srasnda ya yz gekin ld. Bkz. Takrib el-Tehzib, c.2, s. 135, Biy. No:135; Tak-rib el-Tehzib c.8, s. 438440, Biy. No: 793. [131] Peygamberimizin, Hz. mer ile ilgili bu vc fadelerini ieren ve Buhari'nin bildirdiine gre Abdullah b. mer tarafndan rivayet edilmi olan hadisin tamam yledir: "Bir gece yle bir rya grdm: Bir sabah vakti ok erken saatlerde Kul ey b kuyusundan su ekiyordum. Az sonra Ebubekir geldi ve bir iki kova kadar su kard. ektii kovalar aza kadar dolu deildi, stelik kk boylu id. Fakat daha sonra gelen mer iri bir kovay kuyuya daldrp dudaklarna kadar dolu vaziyette kard ve herkesi kana kana suya doyurdu. Hibir babayiit bu ite onun kadar baarl olamamt." Bkz..Sahih e-Buhari, Feth'ul-Bari, c.7, s. 41 H. No: 3682, Kitab Sahabilerin Faziletleri; bab: mer b. Hattab'n yaam yks, Sahih-i Mslim, c.3, s. 1862; H. No: 2393; Kitap: Sahabinin Faziletleri, Bab: mer'in fazileti. [132] Sahabi'nn ulularndandr. Asl ad, Talha b. Ubeydullah b. Amr b. Ka'b el-Kurai el-Temimi'dir. Knyesi, Ebu Muhammed olan bu byk zat cennetle mutulanan on bahtiyardan birisidir. lk slam'a girenlerin sekizinci ve Ebubekir'in sayesinde slama girenlerden,mer'in be-tFedii alt kiiden kurulu ura yelerinden biridir. Ayrca Uhud gn Rasulullah ile birlikte yerinden ayrlmayan ve O'na gelen oklardan koruyan, bu srada eli olak olan bir sahabidir. Cemel olaynda atlan bir okun kendisine isabeti sonucu ld. (H. 36) Bu srada 64 yanda idi. Bkz. el-sabe, c.4, s. 229-230; Biy. 4266. [133] Abdiirrezzek, el-Musannef, c.l, s. 364, H. no: 1423. Beyhaki, Snen, c.l, s. 243, Ebi eybe, Musannef, c.2, s. 259. [134] bn Ebi eybe, el-Musannef, Kitab: Namazda Sedl'in mekruh olmas,-c.2, s. 259.

[135] Ebu Davud, Kitap, Namaz, Bab: Namazda ucu omuzlardan aa sarkan elbiseyi giymenin keraheti. H. No: 643, c.l, s. 423; Tirmi-zi, Kitab Namaz, Bab: Namazda sedlin irkinlii H. No: 378, c.2, s. 217; Ahmed el-Msned, c.2, s. 295-341. Tirmizi ve Ahmed, az kapamay zikretmediler. Hakim el-Mstedrek'in Sleyman el-Ehvel, Ata aracl ile Ebu Hureyre'den kaydettii bu hadis konusunda yle diyor: "Bu hadis Buhari ve Mslim'in rivayet koullarn ierdii iin sahihtir. Yalnz onlar, kiinin namazda azn kapamasn kaydetmiyor. "el-Ms-tedrek, c.,s. 253. [136] Amir b. Abdulvahid el-Ahvel, el-Basri iin bn Hacer: "Doru szldr. Ancak, hata eder, altnc kuak ravilerdendir." der. Ahmed, Hadiste kuvvetli deildir, bn Main rivayetleri sakncaszdr, Ebu Hatim, gvenilirdir, naklettii haberi almada her hangi bir saknca yoktur," der. Bkz. Takrib elTehzib, c.l, s. 389, Biy. No: 59 el-Cerh veel-Ta'dil c. 6, s. 326-327; biy. 1817. [137] Beyhaki, Snen el-Kbra, c.2, s. 242 Beyhaki bu haberi Sleyman el-Ahvel ve Ata aracl ile Ebu Hureyre'den kaydediyor. Szckleri Ebu Davud ve el-Hakim'in rivayetlerinde getii gibidir. Haim'in rivayetinde olduu gibi ravi zinciri munkatdr. Beyhaki diyor ki: "Bu hadisin isnad burada munkat' ise de kendisinden bir nceki rivayete bitimesiyle kuvvet kazanr. Ayrca bkz. Abdurrezzak, el-Musanef, c.l, s. 365, H. No: 365. [138] Haberi Ebu Davud bn Cureyh'den kaydadiyor ve yle diyor: "Ata'yi okluk omuzlarndan sarkan elbiseyle grrdm." S. Ebi Davud, c.l, s. 424, H. No: 644. Beyhaki yle anlatyor: Bize anlatldna gre Ata b. Rebah konuyla lgili hadisi unutmu ya da bu eylemi byklen-mek iin yapmyormu gibi, elbiseyi omuzlarndan sarktarak namaz klard. Snen el-Kbra, c.2, s. 242. Abdurrezzak da yle zikrediyor: "Ata'y namaz smsnda, elbiseyi omuzundan sarktrak namaz klarken grdm. Bkz. el-Musannef, c.l, s. 362. H. No: 1408. [139] bn Mesud: Bu zat Ubeyde bn Abdullah b. Mesud'dur. Basl nshalarda bn Mesud eklemesi yaplm. Knyesiyle nldr. Kufe-li nc kuak ravilerdendir. H. 80'de vefat etti. Bkz. Takrib, c.2, s. 448, biy. 86. [140] Abdurrezzak, el-Musennef, c.l, s. 364, H. No: 1417; Beyhaki, Snen el-Kiibra, c.2, s. 243; Beyhaki u aklamada bulunur: "Bu haberin naklinde Ber b. Rafi, tek kald iin, kuvvetli deildir." [141] Numan b. Sabit el-Temimi el-Kufi adndaki bu bilgin, hukukta stn, drt nemli mezhep sahiplerinin birincisidir. Gvenilir, bilgin, zhd ve vera ehlidir. Abbasi krallarndan Mansur kadlk makamna getirmek istemi kendisini fakat vera'ndan dolay evet dememi. Bu byk zat 150 ylnda vefat etti. Bkz. ei-Bidaye, c.10, s. 107-108. Zerkeli el-Alam, c.8, s. 36. [142] Muhammed b. dris b. Abbas b. Osman b. Safi (afii) adna kurulan, afii mezhebinin lideridir, Drt byk imamdan biridir. 204 ylnda 54 yanda ld. [143] Abdulaziz b. Cafer b. Ahmed b. Yezdan b. Maruf, Hanbeli mezhebinin byk bilginlerindendir. slam hukukuyla ilgili bir ok zgn grleri ve tercihleri vardr. el-afi, el-Mukni, Tefsir el-Kur'an, Zad el-Msafir, el-Tenbih ve baka eserleri var. Hukukuluuyla yannda ver'a ve zhd sahibiydi de. 363'de 78 yanda ld. Bkz. Tabakat el-Hanabi-le,c.2,s. 119-327; Biy. 611. [144] Bkz. tm Kasm, el-Mdevvene el-Kbra, c.l, s. 108. [145] Ali b. Muhammed b. Abdurrahman el-Badadi, el-Amidi, nl huhuku, Kad Eb Ya'la'nm dostlanndandr. Aynca ann nl Han-beli hukuk alimlerindendir. zgn yaptlar: Umde el-Hadr ve Kifaye el-Msafir. 467'de vefat etti. Bkz. Zeyd Tabakat ei-Hanabile, c, 1, s.8-9.

[146] Ebu el-Vefa Akil b. Muhammed b. Akil b. Ahmed, Hanbeli Hukuk bilginlerindendir. 431 ylnda dodu. Hukuk ve hukuk metodolojisi konusunda dengi yoktu. Bu konularla ilgli bir ok zg yapt vardr. En nlleri: Kitab el-Fnun Fi etta el-Uium. Bu eseri kiyz cildi akndr, el-Fusul, elMfredat, Umde el-Edille, el-rad ve Nefy el-Tebih vb. mam Ahmed; ve grlerini savunanlardandr. Bazlar onu, bidat grler ileri srmekle sular. Dnd ve levbekar olduu da sylenir. 513 ylnda vefat etti. Bkz. el-Zeyl Ala Tabakat el-Hanabile, c. 1, s. 142-163, Biy. 66. [147] el-Hasan b. Muhammed b. el-Hasen b. Ali, Ebu Muhammed el-Hallal, Badat'h bilgili ve erdemli birisidir. H. 352'de dodu. Bir hayli eserleri vardr. Bir ka, Ahbar el-Sakale, el-Mecalis elAr. Bkz. Zer-keli el-Alam, c.2, s. 212. [148] krime el-Berberi, Ebu Abdullah el-Medeni bn Abbas'm azat-lsdr. Asl berber'dendir. Tabii'nin byk bilginlerindendir. zellikle Tefsir bilimi konusunda hayli derindir. Ayn zamanda bn Abbas'n nl rencilerindendir. Harici ve Saferiye bid'atlerine uymakla sulanr. Dier hadis bilginleri gvenilirliini onaylyorlar. rnein bn Hacer der ki: "Tefsir biliminde bilginlii kantlanm, gvenilir birisidir. bn mer'den yalan haber naklettii saptanm, deildir. Ayrca bid'ath- da kantlanmtr. "nc kuak, ravilerden olan bu zat, H. 107'de vefat etti. Bkz. Takrib el-Tehzib, c.2, s. 36, Biy. No: 277; Tenzih el-Teh-zib,c.7, s. 263-273; Biy. 475. [149] Haccac b. Hasan el-Kays el-Basri'yi Ahmed, bn Main ve bn Hibban gvenilir ravilerden sayyor. Nesai ise, besince kuak, ravilerden olan bu zatn rivayetlerinde her hangi bir saknca yoktur diyor. Bkz. Takrib el-Tehzib^c.l, s. 152; Biy. 150. [150] Snen Ebi Davud, Kitab.el-Tereccl, Bab: Ruhsata dein hadisler H. No: 4197, c.4, s. 412 [151] Ahmed b.Amr b. Ebi Asm el-Dahhak b. Muhalled el-eyha-ni, el-Basri, gvenilir hadis ezbercilerinden olup, Salih b. Ahmed'den sonra sfahan kadlarnn reisidir. Bir ok nl eseri vardr. Bir ka: (el-Siin-ne (basldr) el-Ahad, el-Evail vb. 287 ylnda vefat etti. Knyesi: Ebubekir'dir. Bkz. bn Kesir, el-Bidaye ve el-Nihaye, c.ll, s. 84, Zer-keli, eI-Alam,c.l,s. 189. [152] Raviler, gvenilirdir. [153] Byk sahabilerden olan Fudali b. Ubeyd b. Nafiz b. Kays b. Suheyb el-Ensari el-Evsi, ilk mslmanlardan olmasna ramen Be-dir'de bulunmad. Daha sonra Uhud, am'n ve Msr'n kurtarlmas gibi dier hareketlerde bulundu. Savalarda komutanlk yapt. Muaviye onu Ebi elDerda'dan sonra Dimak Valilii'ne atad. 53'de vefat etti. Bfcz. el-sabe, c.3, s. 206, Biy. No: 6992. [154] Mslim, H. No: 968, c.2, s. 666; Kitap Cenazler, Bab: Kabirleri toprak dzeyinde tutmay emreden hadisler [155] Sahih-i Mslim, c.2, s. 666, H. No: 969, Kitab Cenazeler; Bab: Kabirleri yer dzeyinde tutmay emreden hadisler. [156] Beyhaki, Snen el-Kbra, c.9, s. 234. [157] Abdurrezzak, el-Musannef, c.2, s. 273-274; H. No: 3338; Kitap Namaz, Bab: Adamn namaz srasnda ellerini beline koymas. [158] smail b. Abdurrahman b. Zeyb el-Esed adndaki bu raviyi Ebu Zer'a, bn Sa'd Dare Kutni ve bn Hibban gvenilirler arasnda sayyorlar. Bkz. Tehzib el-Tehzib, c.l, s. 312-313, Biy. No: 570. [159] bn Ebi eybe, el-Musannef, c. 1, s. 59. Burada geen anlam, bir nass niteliinde olduunu

ifade etmez. [160] Bkz. bnEbieybe, el-Musannef, c.l, s. 59. Ayn haberi el-Bez-zad, Hasen bir isnadla elBezzar'dan aktaryor: Bezzar, Kef el-E'ar, c.l, s. 210, H. No: 416. [161] Ubeyd b. Ca'd el-Gatafani, bn Hacer'in'Zikrettiine gre nc kuak ravilerden, doru szl birisidir. bn Hibban da gvenilirliini onaylyor. Takrib el-Tehzib, c.l, s.542, Biy. No: 1539; Hlasa el-Tehzib s. 264. [162] Bkz. Muire, el-erh el-Kebir, c.2, s. 47. [163] Age,c,10, s. 344. [164] el-Kad Ebu Yusuf'un asl ad, Yakup b. brahim b. Habib el-Ensari'dir. Ebi Hanife'nin rencerindendir. 113 ylnda doan bu alimi, Reid kad tayin etti. 182'de ld. Bkz. Vefeyat elAyan, c.6, s. 378-388. Biy. No: 824. [165] Muhammed b. el-Hasan Vakid el-eybani, Ebu Abdullah, Ebu Hanife'nin rencilerindendir. Erdemli bir hukuk, bilginidir. eitli zgn eserleri vardr. 132 ylnda dodu 189'da ld. Bkz. Age, c.4, s. 184-185, Biy. No: 567. Fevaid el-Behiye Fi Teracim el-Hanefiye, s. 163. [166] Bkz. el-Rdani el-Hidaye erh Bidaye el-Mbtedi, c.4, s. 81. [167] Age, s. 82. [168] Bu hadis Abdullah b. Breyre'den gelmektedir. Ravini babas naklediyor: "Adamn biri parmanda pirinten bir yzkle Allah Ra-suu'ne geldi. Bunun zerine Allah Rasulu ona: "Bana ne oluyor, senden put kokusu alyorum." adam o yz atyor. Sonra bir zaman gene ayn adam elinde (parmanda) demir yzkle geliyor. Bu kez Allah Rasul: "Bana ne oluyor, sende cehennem ss gryorum." diyor. Adam onu da atyor. Ve Allah Rasul'ne yle diyor: "Ey Allah'n elisi kullandm yzk neden yaplm olsun (veya neden yaplm yzk kulandm yzk kullanaym)" dedi. Allah Rusul: "Bir miskal (468. gr. Msr llerine gre) gemiyen demirden yaplma bir yzk kullan" cevabm verdi. Ebu Davud, c. 4, s. 428-429; H. No: 4223, Kitap Yzk; Bab, Demirden yzk kullanmaya dein (ait) hadisler. Tirmizi, c.4, s. 248, H. No: 1785; Kitap Giyim, Bab: Demir yzk kulanma, Tirmizi: Abdullah b. Amr'dan alnan bu hadis, gariptir diyor. Nesai, c.8, s. 1467, Kitap Ss, Bab, Gmten yaplan yzn arlk ls. bn Hibban hadisi tashih ediyor. H. No: 1467. mam el-Begavi'den erh el-Snne, adl eserinde bu hadisi kaydediyor, c.9, s. 121-122. Ve hadisin isnad gariptir, diyor. [169] Abdurrahman b. el-Kasim b. Halid b. Cnade el-Itki, el-Msri, Ebu Abdulah, hukuk blmnde nc olgun kiilik sahibi birisidir. mam Ma-lik'in nl rencileri arasndadr. el-Mdevvene adl yaptnda mam Malik'in grlerine yer vermitir. bn Hacer, el-Takrib'inde 10'uncu kuak ravilerin gvenilirlerindendir. 'der. 291 ylnda vefat etti. Bkz. Takrib el-Teh-zib, el, s. 495, Biy. No: 1079; Zerkeli, el-Alam, c.3, s. 23. [170] Bkz. el-Mdevvene, bn Kasm, c.l, s. 62-62.

[171] Age, c.l, s. 63 ve c.l, s. 109. bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 220-244. [172] A.g.e, c.l, s. 154. mam Malik yle diyor: "Allah Rasul'nn yoldalarndan bana ulaan bilgiye gre onlar Yahudi ve Hnstiyanann pazar ve cumartesi gnleri tatil yaptklar gibi cuma gn ileri brakp tatil yapmay irkin gryorlard." [173] Hadisi Ebu Davud Snen'inde Ebu Musa el-E'ari'den kaydediyor. Allah Rasulu buyurdu: "Mslman yallara saygl davranmak Allah'a saygl davranmak." gibidir. "Kitab Edeb, Bab: nsanlara konumlarna gre davrannak gibidir. H. No: 4843; c.5, s. 174. Ravi-lerden Ebu Kenane mehuldr. Muaviye b. Kurre olduu syleniyorsa da bu sav, kantlanm deildir. Bkz. Takrib elTehzib, c.2, s. 466, Biy. No: 21. Geri kalan raviler gvenilirdir. [174] Bkz. el-Muni el-erh ve el-Kebir, c.2, s. 385. [175] Nisaburi, c.2, s. 148. [176] Nisaburi, Mesail-i mam Ahmed, c.2, s. 148. [177] Age, c,l. s. 59; Muni el-erh ve el-Kebir, c.l, s. 624. [178] Abdulkadir b. Ebi Salih b. Abdullah el-Ceyli sonra Badadi, bilgin, huhuku, dzgn kiilikli birisiydi. 490 ylnda dodu, 561 ylnda ld. Keramet sahibi bir fakihti. Fakat tasavvufular, onun kiilii ve kerametlerinin anlatmnda snr atlar. Baz batl ykleri ona mal ettiler. yle ki, bunlardan bir ksm eriata ve slam inancna ters den niteliktedir. Btn bunlar tasavvufularn ycelttikleri birisine iftira etmeyi ve onun adna yalan uydurmay tre haline getirdikleri eyler kabilin-dendir. Bkz. el-Zayl Ala Tabakat el-Hanabile c. 1, s. 290-301. [179] Konuya ilikin bilgiyi bn Kayyim el-Ceyzi, stad bn Teymi-ye'den yle naklediyor: Allah Rasulu'nn beline Mntka baladna dair bize her hangi bir bilgi ulamad." Bkz. Zad el-Mead, c.l, s. 131. [180] bn Kuddame el-Muni'de diyor ki: Ahmed'n bu sznden av-lalan ran yay ile ok atmak caizdir. Bu okla msabakaya girmenin cevazna da kanttr. Bkz. el-Muni ve el-erh el-Kebir, c.I I, s. 157. [181] Snen bn Mace, c.2, s. 939, Kitap Cihad Bab: Selam H. No: 2810. bn Mace'ye gre ravilerden Abdullah b. Ber zayf; E'as b. Sa-id, metruk'tur. Bkz. Tehzib eUTehzib, c.5, s. 129-160. [182] Halid b. Ma'dan el-Kelai el-Humusi, Ebu Abdullah fazileti, ibadete dknl ve gvenilirlii ile tannr. nc kuak ravilerdendir. Alt kaynak hadis kitabn yazarlan ve bakalar ondan hadis naklinde bulunmular. bn Hacer "gvenilir ve ibadete dkn, okluk mrsel rivayetlerde bulunan birisidir" der. 103 ylnda vefat etti. Bkz. Takrib el-Teh-zib,c.l,s.218.biy. 80. [183] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 245-254. [184] Sahih-i Mslim, c.3, s. 1598-1599; Kitap Yeme ve me bab: Yemek yeme ve imenin kurallar

ve hkmleri. [185] Sahih-i Mslim, c.l, s. 445; H. No: 644, Kitab: Mescitler Bab: Yats namaznn vakti ve ertelenmesi. [186] Abdullah b. Mufil b. Abdi anem b. Afif el-Mzenni Ebu Sa-id, saygn sahabilerdendir. nl aa alt antlamasnda hazr bulunmutu. Tebk sava, srasnda alayanlardan mer'in Basra halkna slami retmek iin gnderdii on kiiden biridir. Daha sonra Basra'da yaad ve orada ld. (H. 61) Allah raz olsun. Bkz. el-sabe, c.2, s. 372; Biy. No: 4972. [187] Sahih-i Buhari, Feth'ul-Bari, c. 1, s. 43, H. No: 563, Kitap Namazn Vakitleri; Bab, Akama (Aa) demenin keraheti. [188] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar:254-256.

DRDNC BLM... 1 ZENMEDE FARKLILIK.. 1 Arap ve Acem Meselesi 4 Arapann Gc. 15 Arap Kimdir?. 20 Eski eriatier ve Biz. 23 Sakncal ve Sakncasz zentiler. 28 Yabanc Bayramlar ve enlikler. 31 Yasak Adaklar. 37 Bayramn Anlam 38 Bizim Bayramlarmz. 42 badet Dili 50 Kafirlere Benzemek ki Trldr. 66 Gnee, Yldzlara Dua Ve Secde Edenler: 67 Peygamberler zerine Yemin Etmek. 70 Sapk Szl Dualar. 71 Duada Tevessl 73

Peygamberimizi Adm Adm zlemek. 82 Peygamberimizin Ayak zleri 87 Haccda Ziyaret Edilecek Yerler. 87 zellikle Ziyaret Edilecek Mescidler. 88 Dirar Mescidi 89 Mescid-i Aksa. 92 Kuds Ziyareti 93 srailiyyat Meselesi 94 Daha nceki Peygamberlerin Hikayeleri 95 tikaf badeti 98 efaat Meselesi 100 ehadet Kelimesinin z. 109 slam Terimi 112 slam ve Zaman. 113 Tevhid Ehli ve Mrik ve Bid'atlar. 114 Tevhid Terimi 117 Tevhid'in Farkl Anlamlar 117 Kader Bahane Yaplabilir mi?. 120 Kafirun ve hlas Surelerinde Tevhid Anlay 122 Peygamberlerin slubu. 124 Son Szmz Dua. 126

DRDNC BLM ZENMEDE FARKLILIK Bilmelisin ki, kafirlere ve eytanlara benzemekle eski araplara ve acemlere (genel olarak yabanclara)

benzemek arasnda gzden karlmamas gereken nemli bir fark vardr ve bunun ksaca aklanmas gerekir. Bu da yledir: Kafirlik ve eytanlk niteliinin z Allah, Rasulullah ve mmin kullar tarafndan dorudan doruya knanmken, araplk ve yabanclk vasf z itibari ile Allah, Peygamber ve mmin kullar tarafndan kayitsz-art-sz olarak knanm deildir. Tersine mesela bedevi araplar bu bakmdan "bahtszlar" ve "ktler" ile "mminler" ve iyiler" diye iki ksma ayrlrlar. Cenab- Allah (c.c.) bu ksmlarn birincisini oluturan "bahtszlar" ve "ktler" hakknda yle buyuruyor: "Bedevi araplar, kfr ve mnafklkta daha yaman ve Allah'n, Rasulullah'a indirdii prensiplerin snrlarn tanmamaya daha yatkndrlar. Allah her eyi bilen, hikmet sahibidir. Bedevi araplar arasnda yleleri var ki, verdii sadakay angarya sayarlar ve sizin banza belalar gelmesini gzlerler. Gzledikleri o belalar kendi balarna geleseceler! Allah iiten ve bilendir." (Tevbe: 9/97-98) Ayn konudaki dier bir ayet de yledir: "Bedeviler arasnda savatan geri kalanlar" Bizi mallarmz ve ailelerimiz alkoydu.Bizim affedilmemizi dile" diyecekler. Onlar kaiblerinde olmayan dilleri ile sylyorlar. Onlara de ki: "Eer Alah size zarar vermek istese veya sizin iin bir fayda dilese sizin iin Allah'n dilediine kim engel olabilir? Hi phesiz Allah, yaptklarnzdan hakkyla haberdardr. Her halde siz sandnz ki, Rasulullah ve mminler bir daha ailelerine hi dnmeyeceklerdir ve bu dnce size ho grnd. Kt zanna kapldnz ve (bu yzden) helak olmaya ayk bir topluluk oldunuz." (Fetih: 48/11-12) Buna karlk Cenab-i Allah (c.c.) bedevi araplarn "mminler" ve "iyiler" kesimi hakknda da yle buyuruyor: "Bedevi araplarn dier bir kesimi de vardr ki, Allah'a ve ahiret gnne inanrlar, verdikleri sadakalar Allah katnda yaknlk ve Rasulullah'n duasn kazanmaya vesile sayarlar. Gerekten o verdikleri sadakalar kendilerine Allah katnda yaknlk salayc bir vesiledir. Ail.ih onlar ilerde rahmetinin kapsamna alacaktr. Hi phesiz, Allah balayc ve esirgeyicidir."(Tevbe: 9/99) Biz biliyoruz ki, taradan gelip peygemberimize (s.a.v.) ballk sunan bedevi sah;ihiler iinde ehirli ve kasabal sa-habilerden daha faziletli olanlar vard. te Allah'n kitab olan Kur'an da bu bedevilerin bir ksmn yererken baka bir kesimini de vmektedir. Tpk ehirlilere ve kasaballara yapt gibi. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) Kur'an' Kerim'in bir yerinde yle buyuruyor: "Gerek civarmzdaki bedevi araplar ve gerekse Me-dne'liler arasnda kat mnafklar vardr. Sen onlar bilmezsin, ama biz biliriz. Allah onlara iki kat azab verecektir. Sonra da byk azaba havale edileceklerdir." (Tevbe: 9/101) Grld gibi, Cenab- Allah (c.c.) hem bedevi araplar ve hem de kasaba ve ehirliler arasnda mnafklar olduunu belirtiyor. Bu ayetin yer ald Tevbe suresinin tm bir yandan, ehirli-bedevi ayrm yapmakszn, btn mnafklar yererken br yandan Muhacirlerle Ensar'dan olan nc mminleri, bu ilk gurubu iyi bir ekilde izleyenleri ve vermi olduklar sadakalar Allah'a yaknlk ve Pey-eamberin duasn kazanma vesilesi edinen bedevileri ver niteliklidir.

Araplarn dnda kalan fars, rum, trk, berberi, habei ve dier milletlerin tmn ieren acem terimi de byledir. Yani acemler de tpk arapar gibi mmin-kafir ve iyi-kt ksmlarna ayrlrlar. Cenab- Allah (c.c.) bu konuda yle buyuruyor: "Ey insanlar, biz sizi bir erkek ile bir diiden yarattk ve birbirinizi tamyabilesiniz diye sizi milletlere ve kabilelere ayrdk. Allah katnda en stnnz, gnahlar dan en ok sakinanzdr. Hi phesiz Allah her eyi bilir ve her eyden haberdardr." (Hucurat: 49/13) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ayn konuda yle buyuruyor: "Allah cahiliye dneminin atalarla vnme ve bbrlenme duygusunu sizin iinizden sildi. Sizler ister takva sahibi birer mmin ve isterse asi birer gnahkar olunuz, Adem'in torunlarsnz, Adem de topraktandr." Yine Peygamberimiz, Ebu Nadre'nin[1] rivayet ettiine gre mrnn son Kurban Bayramnda Mina'da deve srtndan yapt konumann (Veda Hutbesi) bir yerinde bu konu ile ilgili olarak yle buyurmutur: "Ey insanlar! Haberiniz olsun ki, Rabinz tektir. Yine haberiniz olsun ki, atanz birdir. Haberiniz olsun ki, ne arab olannzn, arap olmayannza kar ve ne de kara derili olannzn, kzl derili olannza kar takva dnda hibir stnl yoktur. Hey tebli ettim mi. Dinleyenler -evet- diye karlk verdiler. Peygamberimiz -O halde burada olanlarnz sylediklerimi burada bulunmayanlara ulatrsnlar."[2] diye buyurdu. Ayn hadis Ebu Nadre aracl ile Cabir'den de rivayet edildi. teyandan Buhari ile Mslim'in, Amr b. As'a dayandrarak bildirdiklerine gre Peygamberimiz (s.a.v.) baka bir hadisinde de bu konuda unlar sylemitir: "Falanca oullar, benim velilerim (yaknlarm, koruyucularm, dostlarm) deildirler. Benim velim sadece Allah ve salih ameili mminlerdir."[3] Grld gibi bu son hadiste Peygamber Efendimiz soyca yaknlar olan bir kabile kolunun srf soy ilikisi yznden velisi olamayacaklarm, O'nun velisinin nce Allah ^e sonra da -hangi kabile ve milletten olursa olsun- salih ameili mminler olduunu bildiriyor. Gerek Kur'an'da ve gerekse snnette verdiimiz bu rneklerin ok sayda benzerleri vardr. Buna gre gznnde bulundurulacak sfatlar, Allah tarafndan vlen ve yerilen, yani mmin-kafir, iyi-kt ve bilgili-cahil gibi sfatlardr. Ayrca Kur'an'da ve snnette baz acemleri (yabanclar) ven ifadeler vardr. Nitekim Cenab-i Allah (c.c.) yle buyuruyor: "O'dur ki, mmere kendilerinden olan ve onlara Allah'n ayetlerini okuyan, onlar artan, kendilerine Kitab ve hikmeti reten bir Peygamber gnderdi. Oysa onlar daha nce apak bir sapklk iinde idiler. Ve henz bu mmilere katlmam olan dier btn insanlara da (O Peygamberi gndermitir. Peygamber, yalnz um-, mi araplara deil, Kyamete kadar gelecek btn insanlara gnderildi) O Aziz ve hakimdir." (Cum'a: 62/2-3) Bu ayetle ilgili olarak Buhari ve Mslim, Ebu Hureyre'ye dayanarak Peygemberimizin (s.a.v.) u hadisini kaydetmilerdir. Ebu Hureyre (r.a.) diyor ki: "Bir defasnda Peygamberimizin yannda oturuyorduk. O srada Cuma suresinde yer alan ...Ve henz bu mmile-re katlmam olan dier btn insanlara da O Peygamberi gnderdi. O Aziz ve hakimdirayeti nazil oldu. Bunun zerine oradakilerden biri Peygamberimize -Ya Rasu-lallah, bu ayet kimleri

kasdediyor?- diye sordu. Peygamber O arkadamza dnp hibir ey demeden o ayn soruyu defa tekrarad. Sonunda Rasulullah elini yannda bulunan Selman- Farisi'nin omuzuna koyarak "Eer iman Sreyya (lker) yldzna asl olsa, bunlardan baz kimselev ona yine ularlard" buyurdu.[4] Yine Mslim'in, Ebu Hureyre'ye dayanarak bildirdiine gre, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yle buyuruyor: "Eer bu din Sreyya (lker) gezegeninde bile olsa, ran asll bir kii onu oradan alp, benimser."[5] Dier bir rivayete gre bu hadis "Eer ilim, Sreyya (lker) gezegeninde bile olsa, ran asll baz kimseler onu oradan indirip kendilerine mal ederler."[6] eklindedir. teyandan Tirmizi'nin yine Ebu Hureyre'ye dayanarak bildirdiine gre Peygamberimiz, Kur'an- Kerim'in bir yerindeki "Eer yz evirecek olursanz, Allah sizin yerinize sizin gibi olmayan baka bir kavim geirir." ayeti ile ilgili olarak "Bu kavim, fars aslllardan olacak"[7] buyurmutur. Bunlar dnda fars asllarn stnln belirten daha bir ok belgeler vardr. [8] Arap ve Acem Meselesi Bu ilkenin pratik isbati gerek tabiin kuandan ve gerekse onlarn arkasndan gelen kuaktan olan Hasan- Basri ve bn-i irin, bn-i Abbas'm azadls krime gibi eski ran asll sekin islam bykleridir. Bu listeye daha sonra yetiden bir ok iman, ilim ve dindarlk yldzm da eklemek gerekir, yle ki, bu sekin yldzlar alanlarnda bir ok arap sekinini glgede brakmlard. ; "Acem" (yabanc) teriminin kapsamna giren habei, rum ve trk gibi milletlerden olan saylamayacak kadar ok saydaki iman ve dindarlk ncleri konusunda da durum budur. Bu husus slam alimlerinin ok iyi bildikleri tarihi bir gerektir. Bu gelimenin bir tek faktr vardr ki, o da udur: slama gre gerek stnlk, Peygamberimize inen iman ye ilim prensiplerine hem grnte ve hem de yrekten gsterilen balln derecesine dayanr. Kimin bu alandaki derecesi daha yksekse o daha stndr. stnlk Allah'n Kitabnda (Kur'an'da) ve Peygamberimizin dili ile vlen slam, iman, iyilik, takva (ktlklerden saknma), bilgi, salih amel ve ihsan gibrsfatlara gre belirlenir. Yoksa bir insann srf arap veya acem yahud siyah derili ya da beyaz derili yahud ehirli veya bedevi olmas bu konuda belirleyici faktr saylmaz. Acemlerin bu saydmz meziyetlerine ve soy-memle-ket farknn islamdaki nemsizliine ramen bedevilere ve acemlere benzememizin yasaklanm olmas bir temel incelie dayanr ki, o da udur: Cenab- Allah (c.c.) ehirliler ile kasaballar bilgi, dindarlk ve duygu zenginlii bakmndan bedevilere gre daha geni imkanlarla donatmtr. Buna karlk bedeviler de ehirli ile kasaballardan beden gc, ahlak salaml ve tok szllk bakmlarndan daha stndrler. te szn ettiimiz temel incelik budur. Geri bu kuraln ilemedii ve bedevilerin ehirli ve kasaballara her ynden stnlk saladklar durumlar ve rnekler de vardr. Fakat zde var olan bu temel ncelik yznden Cenab- Allah (c.c.) btn peygamberleri -selam zerlerine olsun-ehrli ve kasaballar arasndan seip gndermitir, Nitekim o, bir ayette yle buyuruyor: "Sen'den nce gnderdiimiz peygamberler de kendilerine vahiy sunduumuz ehirlilerdi.'1 (Yusuf: 12/109) Bunu temel gerekesi Cenab-t Allah'n (c.c.) peygamberlerin, soyluluk da dahil olmak zere her

bakmdan yetkin (kamil) ahsiyetler olmalarn dilemesidir. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) yukarda belirttiimiz gibi genel anlamda bedeviler hakknda yle buyurmutur: "Bedevi araplar kfr ve mnafklka daha koyu ve Allah'n, Rasulullah'a indirdii prensiplerin snrlarn tanmamaya daha yatkndrlar." (Tevbe: 9/97) Cenab- Allah (c.c.) bu ayeti aadaki ayetlerin hemen arkasndan buyurmutur: "Ancak knama, savatan geri kalmak iin Sen'den izin isteyen baz zenginler iindir. Bunlar dier savatan geri kalanlarla birlikte olmay arzu ettiler. Allah da onlarn kalblerini mhrledi. Artk onlar bilmezler. Savatan geri dnp onlarn yanna geldiiniz zaman bu kimseler eitli mazeretler ileri srerler. Onlara de ki: "Hi zr ileri srmeyiniz, size inanmyoruz. nk Allah bize kar evirdiiniz entrikalarn bazlar hakknda bize bilgi verdi. Ayrca ilerde neler yapacanz Allah ve Rasulullah grecek. Daha sonra da grnr-grnmez her eyi bilen Allah'n huzuruna karlacaksnz, O zaman O, yapm olduunuz her eyi size ayrntlar ile bildirecektir. Siz yanlarna dndnz zaman kendilerinden vazgeersiniz diye Allah'a yemin ederler. Onlardan vazgeiniz. nk onlar murdardr. Ve kazandklarnn cezas olarak varacaklar yer cehennemdir. Kendilerinden raz olasnz diye size Allah adna yemin ederler. Siz onlardan raz olsanz bile Allah fasklar (gnaha batmlar) gruhundan raz olmaz. Bedevi araplar, kfr ve mnafklka daha koyu ve Allah'n, Rasulullah'a indirdii prensiplerin snrlarn tanmamaya, ayrdet-memeye daha yatkndrlar. Hi phesiz, Allah her eyi bilen, hikmet sahibidir." (Tevbe: 9/93-97) Grld gibi Cenab- Allah (c.c.) Tebk savanda savaa katlmamak iin Peygamberimizden izin isteyen Medine'li mnafklar anlatp, onlarn davranlarn knadktan sonra "Bedevi araplar, kfr ve mnafklka daha koyu ve Allah'n, Rasulullah'a indirdii prensiplerin snrlarn tanmamaya, ayrdetmemeye daha yatkndrlar." buyurmutur. Hayrn tm-z ve detay ile -bilgi ve imann tekelindedir. Nitekim Cenab- Allah (c.c): "Allah iinizdeki iman edenler ile kendilerine ilim balananlarn derecelerini kat kat ykseltir." buyuruyor. (Mcadele: 58/11) Ayn anlam ifade eden dier bir ayet de yledir: "Kendilerine iman ve ilim verilmi olanlar dedi ki..." (Rum: 30/56) mann kart ya ak kafirlik veya gizli mnafklktr. lmin kart ise bilgisizlik halidir. Ksacas, Cenab- Allah (c.c.) bedevilerin Medine'li araplardan kfr ve mnafklkta daha koyu olduklarn ve yine onlara gre Kur'an ve snnette belirlenen snrlan ayrdedememeye daha yatkn olduklarn bildiriyor. Ayetteki snrlardan maksat namaz, oru, zekat, hacc, mmin, kafir, zinakar, hrsz ve ikici gibi Kur'an'da yer alan terim ve sfatlarla ilgili snrlamalardr. Bu terim ve sfatlan tamaya layk olanlar, layk olmayanlardan ayrdedecek olan ve layk olanlarn hangi hkmlerle karlaacan belirleyecek olan ller ite bu "snrlar" dr. Nitekim Ebu Davud'un, bn-i Abbas'a dayanarak bildirdiine gre Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadisinde: "Krsal yrelerde oturanlar kaba, vurdumduymaz olur. Av dknleri gafil olur. Hkmdarlara kaplanlar fitneye derler."[9] buyurdu. Ayn hadisin Ebu Hurey-re tarafndan bildirilen eklinde son cmle "Kim hkmdara yakn olursa fitneye der." ifade edildikten sonra u cmle ile balanmtr: "Kii hkmdara ne kadar yaklarsa, mutlaka Allah'dan ayn oranda uzaklar."[10]

Bu yzden eskiler kaba ve vurdumduymaz bulduklar kimseye, byle bir kimsenin akl ve huy kabalna iaret etmek zere "Sen yontulmam bir bedevisin, sen duygusuz bir baldnplaksm" diye hitap ederlerdi. unu da belirtelim ki, "bedevilik"- aslnda arap kyllerini ifade eden bir terimdir. Her milletin ehirlisi ve kyls vardr. Araplarn kylleri nasl bedevilerse, anlatldna gre bizansllarn (rumlarm) kylleri ermeniler, 1 arlarn kylleri krtler ve trklerin kylleri de moollardr. Allahualem bu sylediimiz temel gerektir. Geri fazlas ve eksii olabilir; Ayrca kylerde oturanlar -hangi milletten olurlarsa olsunlar- hkm bakmndan araplann bedevileri gibidirler. "Bedevilik" teriminin kapsamna girip girmemeleri bu konuda farketmez. Bu temel gerek, genel olarak ehirlilerin genellikle krsal yrelerde yaayanlardan daha stn olmalarn gerektirir. Yalnz istisna olarak, baz belirli kyller ou ehirlilerden daha stn olabilirler. Buna gre sahabiler ve tabiin kuan ieren ilk dnem mslmanlar (selef) zamannda bedevileri (kylleri) ehirli, genelinde ayrdeden zellikler ya ehirlilere stnlk salayan deerlerde bir eksiklik veya bir mekruhtur. Bu durumda eer onlara gmen ehirlilerin adetlerinden de olmayan bir davranta benzeyecek olursak bu benzer davranmz ya mekruhtur veya mekruhlua yolaacak bir harekettir. te araplar ve acemlerle ilgili szmz buna dayanr. unu da belirtelim ki, ehl- snnet ve vel-cemaat ve mezhebinin inancna gre genel olarak araplar rumu, srya-nisi ve farshs ile genel olarak arap olmayanlardan Kurey kabilesi, geride kalan btn araplardan ve Haimi kolu btn Kurey kabilesinden daha stn olduu gibi Peygamberimizin de tm Haimioullarmn en stn kisidir. Buna gre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) gerek fert olarak ve gerekse sayca insanlarn en stndr. stnlk sralamasnda ilk srada araplann, sonra Kurey kabilesinin ve daha sonra da bu kabilenin bir kolu olan Haimoullarnin yer almas Peygamberimizin bu koldan olmasndan dolay deildir. Geri bu da bir stnlk faktrdr, ama aslnda bu sraladklarmz kendiliklerinden stndrler. Bylece Peygamberimizin hem fert ojarak ve hem de soya dayal stnl gereklik kazanr. Yoksa ksr dngye (fasit daireye) deriz. Bu yzdendir ki, mam- Ahmed Hanbeli'nin arkada Ebu Muhammed Kirmai Ehl-i Snnet mezhebini tantrken yle diyor: "Bu mezheb ilim imamlarnn, hadis adamlarnn, tannm ve nder edinilmi snnet uzmanlarnn mezhebidir. Tanyabildiim btn Irak, Hicaz ve am alimleri bu mezhebe bal idiler. Kim her hangi bir konuda bu mezhebe ters der veya onu ktler veya bu mezhebin taraftarlarna d uzatrsa o kimse cemaatten kopmu, snnet rndan sapm ve hak yoldan ayrlm bir bidatdr (uydurmacdr). Bu mezheb, Ahmed b. Hanbel, shak b. brahim b. Muhalled Abdullah b. Zubeyr Humeydi[11]ve Said b. Mansur gibi nlerinde diz kp ders okuduumuz sekin alimlerin mezhebidir. Bu alimlerin nemli grlerinden biri imann sz, amel ve niyet unsurlarndan meydana geldiidir." Ebu Muhammed bu uzun aklamalarnn bir yerinde yle diyor: "Biz araplann hakkn, stnln ve parlak gemilerini tanyor, onlar seviyoruz. nk Peygamerimiz -bu konuda- Araplar sevmek iman ve onlardan nefret etmek mnafklk alametidir- buyurmutur.[12] Biz bu konuda araplar sevmeyen, onlarn stnlklerini tanmayan yabanc milletler ve baldrplak kleler gibi dnmyoruz. nk onlarn bu yoldaki grleri bidat ve sapmadr. Bu szleri Ahmed b. Hanbel'in bizzat kendisinin sylediini ileri srenler de vardr. Bu kaynaklardan biri Ahmed b. Sa'd Istahari tarafndan kaleme alman bir risaledir. Eer bu rivayet doru ise bu szler hem mam- Hanbeli ve hem de ok sayda baka alim taraafndan sylenmi demektir. Baz bilginler de genel olarak araplarm acem geneline kar hibir stnlk tamad grndedirler. Acemler in kullanlan "halklar" deyiminin sebebi, bu milletlerin kabilelerden farkl

bir topluluk birimi olan halk kitlelerine egemen olmalardr. Bu yzden "kabileler araplara ve halklar da acemlere zgdr" denmitir. * Baz bilginler de bir ksm acemlerin araplardan daha stn olduklarn ileri srmlerdir. Byle bir iddia ou zaman bir tr mnafklktan kaynaklanr. Bu mnafklk ya dorudan doruya inanla (itaatla) veya baz pheler tarafndan krklenen ihtiraslarn yolat davranlarla ilgilidir. Bu yzden Peygamberimiz(s.a.v.): "Araplar sevmek imann ve onlardan nefret etmek mnafkln alametidir." buyurmutur. unu da ekleyelim ki, byle konularda sylenen her eit szlerin ihtiraslardan arnm olmas zayf bir ihtimaldir. Bu tip tartmalarn her iki tarafnda da eytann pay vardr ve bu bakmdan -ne vesile ile olursa olsun- haram klnm bir tartmadr. Oysa Cenab- Allah (c.c.) mminlere "Hep birlikte Allah'n ipine sarlmay" emrederek kendilerine ayrla ve atmaya dmeyi yasaklad. Yine onlara bar ve dirlik halinde olmalarm buyurdu. Nitekim aadaki sahih hadise gre Peygamberimiz (s.a.v.) yle buyuruyor: "Mminler karlkl sevgi, biribirlerini kayrma ve dayanma bakmndan bir tek vcud (canl organizma) gibidirler. Vcudun her hangi bir organ rahatszlannca geride kalan organlar atelenerek ve uykusuz kalarak hasta organn rahatszln paylarlar."[13] Yine Peygamberimiz baka bir sahih hadise gre bu konuda yle buyuruyor: "Birbirlerinizle ilikilerinizi kesmeyiniz, biribirinize yz evirmeyiniz, biribirinize nefret beslemeyiniz, biri-birinizi kskanmaynz, Allah'n emri uyarnca O'nun bi-ribirlerini karde bilen kullan olunuz."[14] Kur'an'da ve snnette bu hadisin vurgulad ana fikre aran mesajlar saylamayacak kadar oktur. Yukarda szn ittiimiz nce genel anlamda araplann, arkasndan Kurey kabilesinin ve onun arkasndan da bu kabilenin bir kolu olarj Haimoullarnn stn olduunu belirten delil Tirmizijde yer alan u hadistir. Sahabilerden Abbas b. Abdlmuttalip[15] (r.a.) diyor ki: "Bir defasnda peygamberimize dedim ki: "Ya Rasulal-lah, Kureyliler aralarnda toplanarak soylarn mzakere etmiler ve senin plkte yetien bir hurma aac olduun sonucuna varmlar" dedim. Bana u cevab verdi: "Cenab- Allah varlklar yaratrken beni onlarn hayrl kesiminden yapt. Arkasndan kabileleri yaratrken beni en hayrl kabileye balad. Daha sonra aile kollarn yaratrken beni kabilemin en hayrl kolundan tretti. Ben hem fert olarak ve hem de aile kolu olarak insanlarn en hayrlsym."[16] Abbas b. Abdumuttalib "plkte yetien hurma aac" benzetmesi ile Peygamberimizin kt bir insan evresinde yetien sekin bir ahsiyet olduunu ifade etmek istemitir. Peygamberimiz de ona verdii cevapta hem ahs olarak ve hem de soyca insanlarn o en hayrls olduunu belirtmitir. Yine Tirmizi'nn bildirdiine gre sahabilerden Mutta-lib b. Ebu Vedaa[17]diyor ki: "Bir gn amcas Abbas, Peygamberimizin (s.a.v.) huzuruna gelerek kulana gelen bir dedikoduyu anlatt. Bunun zerine Rasulullah minbere karak cemaate Ben kimim?-diye sordu. Cemaat: "Sen Allah'n Rasulusn" diye karlk verdikten sonra o unlar syledi:

"Ben Abdumuttalib olu Abdullah'n olu Mu ham-med'im. Allah varlklar yaratrken Beni onlarn hayr- kesiminden yapt. Arkasndan yaratt varlklar ikiye ayran Allah Ben'i hayrl ksmda yapt. Sonra kabileleri yaratrken Ben'i en hayrl kabileye balad. Daha sonra aile kollarn yaratrken Ben'i kabilemin en hayrl kolundan fert olarak da en hayrl olarak yaratt."[18] Bu hadis Ahmed b. Hanbei'in "Msned" adl esinde de ayn rivayet zincirine dayandrlarak yer almtr. Grld gibi Peygamberimiz varlklarn her ayrmnda kendisinin hayrl tarafta yer aldn belirtiyor. Yu-kardak hadisin "Allah varlklar yartrken Ben'i onlarn hayrl kesiminden yapt. Arkasndan yaratt varlklar ikiye ayran Allah Ben'i hayrl ksmdan yapt1' eklindeki ifade iki trl aklanbilir: 1- Buradaki "varlklar" deyimi ile ya insanlar ve cinler kasdedilmitir veya kasdedilen yeryzndeki yaratklarn tmdr. Ademoullar, yani insanlar her iki muhtemel anlam ile de bu varlklarn hayrl kesimidir. Eer bu terim "Yeryznn btn varlklar" anlamna alnarak melekleri de kapsayacak ekilde yorumlanrsa o zaman insanlarn meleklerden stn olduu belirtilmi olur ki, bunun tutarl aklamas vardr. Sonra Allah insanlar iki ksma ayrd. Bu iki ksm araplar ile acemler (arap olmayanlar) dr. Arkasndan araplar kabilelere ayrd ve Kurey kabilesi bu kabilelerin en hayrls oldu. Sonra Allah kabileleri kollara ayrd ki, Kurey kabilesinin en hayrl kolu Haimoullar oldu. 2- Hadisteki "varlklar" terimi ile Peygamberimiz dorudan doruya Ademoullarn, yani insanlar da kasdetmi olabilir. Peygamberimiz onlarn hayrl kesiminden yani Hz. brahim oullarndan, baka bir ifade ile araplardan oldu. Sonra Allah brahim oullarn, srailoullar ve sha-koullar diye ikiye ayrd veya araplar Adnanoullar ve Kahtanoullan diye iki ksma ayrd ve Peygamberimizi smailoullanndan ve araplarn Adnanoullar kolundan yapt. Arkasndan smailoullarn -veya Adnanoullarm-kabilelere ayran Allah Peygamberimizi Kurey kabilesine balad. Bu aklamalarn hangisi benimsenirse benimsensin, bu hadisin, araplarn arap olmayanlardan stn olduunu belirttii kesindir. Haimoullarn, arkasndan Kurey kabilesini ve nc derecede de tm araplar sevmek gerektiini bildiriyor. Nitekim Tirmizi'nin bildirdiine gre Muttalib b. Ebu Re-bia diyor ki: i "Bir defasnda Rasulullah'n amcas Abbas fkeli bir ekilde Peygamberimizin yanma geldi. O srada ben de oradaydm. Peygamberimizin amcasna "Seni fkelendiren nedir?" diye sordu. Amcas Abbas bu soruya u karl verdi: "Ya Rasulallah, bu Kureylilere ne oluyor ki, biribirle-ri ile karlatklar zaman gler yzl oluyorlar, fakat bizimle karlanca baka trl oluyorlar." Bunun zerine Peygamberimiz de yz kzaracak derecede fkelenerek yle buyurdu: "Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin ederek sylyorum ki, her hangi bir kimse sizi Allah ve Rasul iin sevmedike kalbine imana girmi olmaz. Ey insanlar, amcam zen beni zm demektir. nk insann amcas babann dengidir."[19] Ayn hadisin Abdullah b. Haris'e dayal ve Ahmed b. Hanbel'in, "Msned" adl eserinden yer alan ifadesi yledir: "Br defasnda Rasulullah'n amcas Abbas Peygamberimizin yanna gelerek: "Ya Rasulallah, biz dar ktmzda Kureylilerin kendi aralarnda konutuklarn gryoruz. Fakat bizi grr grmez susuyorlar" dedi. Bunun zerine kalar arasndaki damar iecek derecede fkelenen Rasulullah yle dedi: "Vallahi, her hangi bir kimse sizi Allah ve Rasul iin sevmedike

kalbine iman girmi olmaz."[20] Yine bu konu ile ilgili olan ve Ahmed b. Hanbel'in, Tir-- mizi'nin ve Mslim'in Vasl b. Aska'a dayanarak kaydettikleri u hadisi birlikte okuyalm: "Allah smail'in oullarndan Kenane'yi, Kenane soyundan Kurey kabilesini, Kurey kabilesinden Hai-noullarn ve Haimoullarmdan da beni seti." Ayn hadisi buna yakn bir ifade ile Tirmizi ile Ahmed b. Hanbel Evzai'ye dayanarak nakletmilerdir. Bu hadis, Hz. ismail ile onun soyundan gelenlerin Hz. brahim'in en sekin evlatlar olmasn ve Hz. shak'n soyundan daha stn olmasn gerektirir. Bilindii gibi shak oullar -ki bunlar srailoullardr- aralarnda bir ok pay-gamber kt ve kendilerine hak Kitab (Tevrat) geldii iin acemlerin (arap olmayanlarn) en stn kesimini olutururlar. Araplarn bunlara kar st olduu sabit olunca acemlerin dier kesimlerinden haydi haydi stn olduklar meydana kar. in bu taraf iyi. Yalnz denebilir ki, smail'in, Hz. brahim'in en sekin olu olduunu ve Kenane oullarnn da smail'in soyunun en sekin kolu olmalarm gerektirir, ama bu ifade smail'in soyunun dierlerinden daha stn olmasn gerektirmez. nk bu soyun atas sekin olmakla birlikte soyun baz kesimleri dierlerinden daha sekin olabilir. Byle bir itiraza karlk u cevap verilebilir: Eer hadisteki maksad smail'in soyunun stnln belirtmek olmasayd, smail'i sekinliini belirtmenin bir anlam olmazd. nk o takdirde smail ile shak'n adlarm zikretmek arasnda bir fark olmam olurdu. Ayrca bu hadis, benzer anlamdaki dier hadislerle bir arada incelendii zaman hepsinin ayn anlam ifade ettiklerini gsterir.' Szn ksas, bilmek gerekir ki, nce Kurcy kabilesinin ve arkasndan da bu kabilenin Haimoullan kolunun stnl ile ilgili ok sayda hadis vardr. Hepsini sralamann yeri buras deilidir. Yukardaki hadis bunun delillerinden biridir. nk Krey kabilesi ile arapar arasndaki iliki araplar ile insanln tm arasndaki iliki gibidir. lerde tekrar deineceimiz gibi eriatn bu konudaki hkm budur. Sebebine gelince Cenab-t Alah (c.c.) araplar ve arap dilini baz meziyetlere sahip kld gibi Krey kabilesini de aralarndan peygamber kararak br araplardan nde tutmutur. Sonra da Haimoullarm kendilerine zekat vermeyi yasaklayarak ve sava ganimetlerinden pay tanyarak dierlerinden ayirmijUr. Cenab- Allah (c.c.) hi phesiz her bir stnlk derecesini hesapla balar. O "Her eyi bilen hikmet sahibidir." Nitekim Kur'an-i Kerim'de "Allah meleklerden de insanlardan da eliler seer" ve "Allah elilik grevini kime vereceini bilir/1 buyuruyor.[21] unu da syleyelim ki, bilginler "O yol sana ve kavmine bir ereftir" ve "H phesiz kendi aranzdan bir peygamber geldi." ayetlerini alarken sayca kabark eitli grler ileri srmler, bunlar ele almann buras yeri deildir. Bu konu ile ilgili olarak sahaberden Abdullah b. mer yle bir ulay anlatyor: "Bir defasnda baz arkadalarla birlikte Rasuluilah'n avlusunda oturuyorduk. Bir ara nmzden bir kadn geti. Arkadalardan biri '"Rasulullah'n kz geiyor" dedi. Bunun zerine Ebu Sufyan "Muhammed, Haimouliar arasnda tpk pislik iinde yetien bir reyhan iei gibidir. diye konutu. nmzden geen kz, bu szlerin varp Peygamberimize anlatnca hemen fkeli bir ekilde yanmza geldi. Kzgnl yznden belli oluyordu, bize dnerek unlar syledi: "Kulama ne biim szler geliyor? Bilesiniz ki, Allah yedi kat gkleri yaratt ve en st katn seerek diledii kullarn oraya yerletirdi. Sonra varlklar yaratt ve ve ilerinden Ademoullarn (insanlar), insanlar arasnda da araplan araplarn iinden Mudar kolunu, Mudarlar-dan Kuray kabilesini, Kurey

kabilesi iinden Hai-moullarn ve Haimoullanndan da beni seti. Demek ki, ben sekinlerin sekinlerinin sekiniyim. Kim araplan severse beni sevdii iin onlar sevmi olur. Buna karlk kim araplardan nefret ederse benden nefret ettii iin onlardan nefret etmi olur."[22] Yine Tirmizi'nin Kabus b. E zibya'nn[23] babasna dayanarak bildirdiine gre bir defasnda Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sahabilerden Selman- Farisi'ye "Ya Selman, bana nefret besleme, yoksa benim dinimden ayrlm olursun" dedi. "Selman, Farisi'nin "Ya Rasulallah, senden nasl nefret edebilirim ki, Allah beni senin sayende hidayete ulatrd?" eklindeki karl zerine Rasulullah kendisine "Araplardan nefret edersin ve dolaysyla bana nefret beslemi olursun" buyurdu. Grld gibi Peygamberimiz araplardan nefret etmeyi dinden ayrlma sebebi ve kendisine nefret besleme tezahr sayyor. yle anlalyor ki, Peygamberimizin fars asll ve faziletleri herkese bilinen Selman- Farisi gibi nl bir sahabiye bu ekilde hitap ederken aslnda dier fars asl mslmanlar nceden uyarmak, eytann bu yoldaki kkrtmalarna peinen set ekmek istemitir. Tpk aadaki hadis gibi: "Ey Muhammed'in kz Fatma, ben Allah'n sana verecei hibir cezay nleyemem. Ey Allah Rasul'nn amcas Abbas, Ben Allah'n sana verecei hibir cezay nleyemem. Ey Allah Rasul'nn halas Safiyye, ben Allah'n sana verecei hibir cezay nleyemem. Ama malmdan dilediinizi isteyiniz."[24] Peygamberimiz bu szleri ile bu yaknnn akrabalarn kendisi ile aralarndan bulunan soy ortaklna gvenerek doruluu ve iyi amel ileme grevini ihmal etmemeleri konusunda uyarmak istemitir. Tekrar konumuza dnersek aka grrz ki bu hadislere gre genel olarak araplardan nefret etmek, onlara dman olmak ya dorudan doruya kfr veya kfr sebebidir. Bu da onlarn dier miletlerden stn olmasn ve onlar sevmenin imann glenme sebeplerinden biri olmasn gerektirir. nk araplardan nefret etme ile ilgili yasak, eer dier milletlerden nefret etme yasa gibi olsayd fau yasak dinden ayrlma ve Peygamberimize kar dolayl ekilde nefret besleme sebebi olmaz, sadece bir eit hakszlk ve snn ama saylrd. Fakat madem ki, Peygamberimiz bu nefreti diriden ayr dme ve Rasulullah'a kar dolayl biimde nefret besleme sebebi saymtr, bu durum araplardan nefret etmenin dier milletlere kar nefret beslemekten daha ar br gnah olduunu gsterir ve bu da araplann dier milletlerden stn olduuna delildir. nk sevgi ve nefretin nem derecesi sevilenin veya nefret edilenin stnlk derecesine baldr. Yani kim ki, kendisine kar nefret beslemek daha ar gnah saylrsa bu durum onun dierlerinden stn olduunu gsterir. Ayn zamanda bu durum byle bir kimseyi sevmenin, dinin gerei olduunun delilidir. Sebebine gelince bu sevgi nefretin kartdr ve fazilet kazandrcdr. Baka bir deyimle zellikleri sebebi ile kendisine kar nefret beslenmesi azab sebebi olan kimseyi sevmek sevab gerekesidir. Ayn zamanda bu durum onun stnln gsteren bir delildir. Nitekim bu gerek Cabir b. Abdullah (r.a.) tarafndan rivayet edilen u hadiste aka belirtiliyor. Peygamber Efendimizi (s.a.v.) buyuruyor ki: "Ebu Bekir ile mer'i sevmek imann ve onlardan nefret etmek kafirliin belirtilerindendir. Tpk bunun gibi Araplar sevmek imann ve onlardan nefret etmek kafirliin belirtilerindendir."[25] Harb- Kirmani, bu hadisi "Araplar sevmek iman, onlardan nefret etmek ise mnafklk ve kfrdr."[26] eklinde naklederek bunu delil olarak kulland. Bu isnadn doru olup olmad tartlabilir. Belkide hadis bu ekli ile baka bir kanaldan rivayet edilmitir. Bu rivayeti buraya almn sebebi, Selman- Farisi'nin rivayet etmi olduu ve yukarda ele aldmz hadisle anlam bakmndan uyumasdr. Bilindii gibi Selman- Farisi'ye dayandrlarak rivayet edilen sz konusu hadiste araplardan nefret etmenin bir e-t kfr olduu belirtilmiti. Bu da onlar sevmenin bir iman beliittisi olmasn gerektirir. Grlyor ki, bu iki hadis arasnda aniam birlii vardr. Yine Tirmizi'nin, halife Hz. Osman'a (r.a.) dayanarak naklettii u hadis de bu kategoriye girer:

"Kim araplara kem gzle bakar, onlar aldatrsa benim efaatimin kapsamna giremez, benim sevgimi elde edemez."[27] Sayfalarnda bu hadise yer vermi olan Tirmizi onunla ilgili olarak "Bu hadis, sadece Husayn b. mer tarafndan nakledilmi olan (garib) bir hadistir. Husayn b. mer de pek gvenilir bir hadis nakledicisi deildir." diyor. Benim grme gre bu hadis de Selman- Farisi'den gelen hadise yakn anlamdadr. nk bir millete kem gzle bakmak ve onlar aldatmak, onlar sevmekle birarada bulunamaz. Tersine bu tutum, o milleti hor grme ve ondan nefret etme duygular ile birlikte bulunur. Buna gre bu hadisin anlam Selman- Farisi'nin hadisinin anlamna uzak deildir. Fakat bu hadisin ravisi olan Husayn, hadis uzmanlar tarafndan gvenilir saylmyor. Mesela nl hadisi bn-i Muin, onun hakknda "sz edilmeye demez" derken bn-i Medeni "Kuvveti bir ravi deil" demekte Buhar ve Ebu Zera da "Rivayet ettii hadisler aslsz" diye grlerini belirtmektedirler. Yakub b. eybe onun "ok zayf bir ravi" olduunu belirirken bu konuda daha ileri giden bn-i Ady "Onun rivayet ettii hadislerin byk ounluu kopnk halkaldr (mudal)" demektedir. Her halde bu yzden Ahmed b. Hanbel, "Msned" adl eserini olu "Abdullah'a yazdrrken bu hadisten szetme-di. Oysa O bu hadisi, tpk Tirmizi gibi, Muhammed b. Bir yolu le iitmi ve olunun belirttiine gre kayda da geirmiti. Fakat buna ramen onu oluna yazdrmad. nk niam- Ahmed, "Msned" adl eserinde benimsedii metoda gre mevzu (aslsz) veya mevzu olma ihtimali gl olduuna nand hadislere yer vermemitir. Nitekim bu yzden kendisine gelen bir ok hadisi bu kitabna almamtr. nk Peygamberimiz (s.a.v.): "Kim ahsi kanaatine gre aslsz olan bir hadisi bana isnad ederek naklederse kendisi de yalanclardan biri olur." buyurmutur.[28] Aadaki hadis de bu kategoridendir: "Ancak mnafklar araplardan nefret edebilirler."[29] Bu hadisin ravilerin-den biri olan Zeyd b. Cubeyre de hadis uzmanlar tarafndan gvenilir saylmamtr. Yine bn-i Abbas'a dayandrlan u hadisi de yukardakiler gibi deerlendirmek gerekir: "u sebepten dolay araplan seviniz: 1) Ben arabm 2) Kur'an arapadr 3) Cennetliklerin cennetteki dili arapa olacaktr."[30] nl hadis bilgini bu hadis iin "Hasendir (gzeldir)" deyimini kullanyor. Acaba bu szl ile hadisin rivayet zinciri bakmndan m "gzel" olduunu, yoksa genel anlamda metnini mi "gzel" buldu, bilmiyorum. Oysa Ebu Ferec b. Cevzi[31] bu hadisi "mevzu (aslsz) hadisler" arasnda sayarken Salebi de onun iin "Asl yoktur" diyor. Bu konudaki tartmal belgelerden biri de Evs b. Zama[32] tarafndan Sel-man-i Farisi'ye mal edilen u szdr: "Ey araplar, peygamberimiz stn olduunuzu belirttii iin biz de sizleri stn sayyor ve bu gereke ile kadnlarnzla evlenmiyor ve namazda size imam olmuyoruz." i Grld gibi, Selman- Farisi, bu szleri ile, Peygarne-rimizin (s.a.v.) araplann stn olduklarn belirttiini belirtiyor. Peygamberimiz vermi olduu bu haber ya inai (emir, buyruk) veya ihbari

(bilgi verme) nitelii tar. Eer bu yoldaki sz inai nitelikte kabul edilirse o zaman uyulmas gereken kesin bir hkmle kar karyayz demektir. Yok eer bu bilgi haber verme (ihbar) mahiyeti tayorsa Peygamberimizin haberi doru bir hadistir. Az nce Selman- Farisi (r.a.) tarafndan sylendiini bildirdiimiz sizler bu rivayet kanalndan baka Ebu Leyla Kindi[33] tarafndan da u ekilde nakledilmitir: "Ey arap-Iar, sizler u iki bakmdan bizden stn tutuldunuz: 1) Namazda size imam olamayz 2) Kadnlarnzla evlenemeyiz." Evlenecek eler arasnda denklii belirlerken arap olmay baka milletlerden olmaya kar bir stnlk faktr sayan ok sayda fkh bilgini Selman- Farisi'nin bu szlerini delil olarak gsterirler. Nitekim bize gelen iki rivayetten birine gre mam- Ahmed, bu szleri delil gstererek evlenecek eler arasnda denkliin sadece belirli kimseler iin bir imtiyaz deil btn evliliklerde gzetilmesi gereken kaytsz bir hak olduunu, hatta bu art gznnde bulundurmayan evliliklerde iftlerin biribirinden ayrlabileceini savunmutur. Yine bu szlere dayanan mam- afii'nin ve mam- Hanbeli'nin arkadalar, erefliliin namazda imam olmann sebeplerinden biri olduunu sylemilerdir. Bu konu ile ilgili enteresan bir belge de udur: Rebi b. Fadla[34] diyor ki: "Bir defasnda on iki atl sefere kmtk. Yol arkadalarmn hepsi Peygamberimizin sahabilerindendi ve Selman- Farisi de aralarnda idi. Yolda namaz vakti gelince nce aramzda kim imam olacak? diye konuuldu, sonunda ka-filedeklerden biri imam oldu ve bize farz drt rekat kldrd. Namaz sona erince Selman-i Farisi br ka kere st ste: "Nedir bu nedir bu?" dedikten sonra namazn niin yolculuk (seferilik) artlan uyarnca iki rekat olarak kldrlma-dn, oysa namaz ksa tutmaya ok ihtiyacmz olduunu belirtti. Bunun zerine kafiledikiler kendisine: "Ya Selman, sen bize namaz kldr, aramzda bu greve en layk kimse sensin" deyince Seiman- Farisi onlara u cevab verdi: *" "Hayr, ey smailoullar (araplar) imamlk sizin hakknzdr, bizler sizin vezirleriniz (yardmclarnz)." Bu konuda burada de getirdiklerimin dnda daha baka belgeler de vardr. Fakat bunlarn kimi tartmal ve kimi de aslszdr. Bu konudaki dier bir delil de udur. Halfe mer (r.a.) zamannda ba listesi dzenlerken listeye ald kimseleri neseplerini gznnde tutarak sralad. Bu prensip uyarnca ne Peygamberimizi soyca en yakn olanlarn adlarn yazd, bylece araplar bittikten sonra arap olmayanlar kte ald. Bu usul gerek geride kalan halifeler, gerek Emeviler ve gerekse Abbasiler devrinde hep byle devam etti. Fakat dah sonra deitirildi. [35] Arapann Gc Araplar iin sz konusu olan bu stnlk onlarn akl, dil, ahlak ve amel alanlarndaki

stnlklerinden kaynaklanr. Bunu yle aklayabiliriz: stnlk ya faydal bilgiye veya salih amele dayanr, bu iki ana faktrden kaynaklanabilir. lmin kayna "hafza" ve "kavrama" gcdr. Tezahr de sz ve yaz yolu ile ifade edilmektedir. Bu kriterlerin nda araplan deerlendirecek olursak onlarn dierlerine gre daha "kavrayl", "hafzalar daha kuvvetli", gerek szl ve gerekse yazl ifade alannda daha "yetenekli" olduklarn grrz. Onlarn dilleri kavramlar arasndaki incelikleri en iyi ekilde ifade eden bir dildir. Bu husus analiz yapmak isteyince de byledir, sentez yapmak isteyince de. Arapa az szle ok anlam ifade edebilir. Eer bu dili konuan kimse isterse bir ok anlam ayn kelimede biraraya getirip senteze kavuturur. Arkasndan da birbirine benzeyen iki kavramn arasn baka bir kelime ile ksa ve z bir ekilde ayirederek analize kavuturur. Mesela hayvanlar alemini ele alrsak arapa hayvanlar arasndaki ortak zellikleri kapsaml kavramlarla ifade ettikten sonra bu ortak zellikli hayvanlann seslerini, yavrularn], barnaklarm, trnaklarn ve dier farkl zelliklerini ayr ayr kelimelerle belirtebilmektedir. Arapann her alanda grlen bu geni ifade yetenei, tartmasz bir gerek olarak karmza kmaktadr. Salih amele gelince bu da ahlaka dayanr. Ahlakn kay-n da i-gdlerdir. Araplarn i-gdleri dierlerine gre iyilie daha yatkndr. Gerekten arapiar cmertlie, uysalla, kahramanla, vefakarla ve dier gzel huylara yakn mizaldrlar. Fakat islamdan nce bu yetenekler onlarda iyilie dnk potansiyel meziyetlerdi, pratie dnmekten alkonmulard. Yine o zamanlar ne gkten inmi bir bilgi kaynana ne bir peygamberden miras kalm bir toplum dzenine (eriata) sahip olmadklar gibi tp ve matematik gibi akl ilimleri ile de uramyorlard. O dnemde uratklar ilim dallar iir ve hitabet; ezberledikleri eyler, ecereleri ile tarihlerinin nemli gnleri ve bir de gndelik hayatlar iin gerekli grdkleri yldzlar ilmi ile sava bilgileri idi. Peygamberimiz (s.a.v.) yer yznde bir baka benzeri ne grlm ve ne de grlecek olan, ilahi kaynakl esiz hidayet mealesi ile onlar arasndan ortaya knca nce ona kar iddetle direndiler. Peygamberimiz onlarn doutan sahip olduklar ftri sadelii glgeleyen kfr karanln datmak, kendilerini cahiliye geleneklerinden vazgeirebil-mek iin ok byk skntlar ekti. Ama kendilerine sunulan bu aydnlk hidayeti benimseyince kalblerinde biriken tortular yok oldu, bu tortular yerine gnlleri Allah'n, Hz. Muhammed'e indirdii nurla aydnlanmaya balad. Bu byk nuru o iyilie yatkn ftri yaplar ile birletirince doutan sahip olduklar kemal ile Allah'n kendilerine indirdii kemal varlklarnda biraraya geldi. Bu gelimeyi daha iyi kavrayabilmek iin aslnda verimli bir toprak paras dnnz. Fakat bu toprak paras uzun sre hi srlmemi veya yaban otlar ile dikenlie dnerek domuzlarn ve yrtc hayvanlarn cirit att bir alan haline gelmi. Fakat gnn birinde dikenleri ayklanarak ve zerinde cirit atan canavarlar kovularak gzelce srldkten sonra toprana verimli tohumlar ekilince en kaliteli ekini veren bereketli bir taralaya dnt. Tpk bunun gibi, muhacirler ile ensar arasndan kan ilk dnemin nc mslmanlar, Peygamberlerden sonra Allah'n en stn kullar oldular, stnlk bakmndan onlardan sonra gelen kesimi de, arap olsun, baka milletlerden olsun, Kyamet gnne kadar bu nclerin izinden giden mslmanlar meydana getirdi. O dnemde bu kemalden uzak olan dier tm insanlar iki ksma ayrlyordu. Bir ksm Allah'n hidayetini kabul etmemi olan kafirler idi. Yahudi ve hrstiyanlar gibi. br kesimini de sz konusu ftri meziyetlere sahip olmayan arap d kavimler meydana getiriyordu. Bu kavimlerin byk bir ounluu farlar ve rumlar gibi kafirdirler. Bu yzden ilahi eriat, az nce szn ettiimiz ilk dnemin nc kuagna uyma, onlar rnek edinme ve onlar dnda kalan toplumlarn yaama tarzlarna kar olma ilkesini ortaya koydu. Kar klmas emredilen yabanc toplumlarn gelenekleri, ya Allah'n ilkelerine aykr ya hayatn ihtiyalar karsnda yetersiz veya bu iksinden birine yakn eylerdi. slamiyetin koymu olduu yabanclara (acemlere) benzeme yasana arap olmayan eski ve yeni btn gelenekleri ile birlikte arap olmayan mslmahlarn ilk dnem nc mslmanlarmkileri ile

badamayan gelenekleri de girer. Tpk bunun gibi "Arap cahiye dnemi" teriminin kapsamna islamdan nceki arap halkn gelenekleri yannda ou araplarn yeniden hortlattklar eski cahiliye adetleri de girer. Bu arada araplar arasndaki kim yabanclara benzer-se onlara katld gibi yabac kavimler arasnda kim arap-lara benzerse onlara katlm olur. Bundan dolaydr ki, bilgi ve iman elde etmi olan farsllar bu sonucu bu dosdoru (hanif) dinin gerek arap kaynakl ve gerekse ilahi nitelikli unsurlarna balanmakta kavutuklar gibi araplar arasnda bu alanda fire verenler ya bu insanlardan uzaklatklar veya snnet gerei olarak kar olmalar gereken yabanc geleneklere zendikleri iin fire vermilerdir. kinci ihtimal daha geerlidir. unu da belirtelim ki, Cenab- Allah (c.c.) Kitab'm (Kur'an') arapa olarak indirdii, Rasulullah bu Kitab' ve hikmeti arapa dili ile tebli ettii ve bu dini nc kua da bu dili konutuu iin arapayi renmek bu dini kavrayp renmenin tek arac olmu, bu dilin renimi dinin gerekleri arama girmi, bu dili konuabilmek bu dinin ballar iin daha kolayca din bilgisi elde etmenin, dini prensiplerine daha eksiksiz bir ekilde uymann ve muhacirler ile en-sardan oluan ilk rnek kuaa her yn ile daha sk ekilde benzemenin en gvenilir ve kestirme yolu olmutur. naallah, bu kitabn ilerdeki sayfalarnda alimlerin arapca konumann gerei ve sebepsiz yere baka bir dili kullanmann mekruhluu hakkndaki baz grlerine yer vereceiz. Dilin yambamda eitli ilim dallar ile ahlaki unsurlar yer alr. Allah'n sevdii ve holanmad ksmlar ile adet ve gelenekler insan hayatnda ok byk nem tar. Bundan dolay eriat, ilk mslmanlarn gerek szlere ve gerekse davranlarla ilgili adetlerinin benimsenmesini ve zaruret olmadka bu adetlerin dna klmasnn ho olmadk ilkesini getirmitir. Ksacas, yabanclara benzeme yasann ana gerekesi, bu tutumun ya ilk nc Mslman kuan sahip olduu faziletlerden yoksun kalmaya veya onlar dnda kalan toplumlarn kusurlarna kaplmaya yolaabileceidir. Bu yzdendir ki, acem asll mminler bu nemli incelii kavraynca, zellikle aralarndaki uurlu mslmanlar, kendilerini zorlayarak ilk dnem mslmanlarna benzemeye almlar ve bu gayretleri sayesinde Kyamet gnne kadar gelecek olan ballarn (tabiinin) en stn kua olarak kendileri dnda kalan bir ok acem asll mslman cemaate nder olmulardr. Onlar acem kaynakl msl-manlar, ilk dnem mslmanlarna ballklarna gre derecelendiriyorlard. Nitekim Ebu Tahir Selefi'nin bildirdiine gre Esmai,[36] "Fadll Furs" adl eserin bir yerinde "sfahan ehrinin acemleri, acemlerin Kureylileridirler."[37] demitir. Yine Selefi'nin bildirdiine gre nl sahabi Said b. Museyyeb (r.a.) "Eer ben Kureyli olmasaydm, nce fars asll ve arkasndan da sfahan1 I olmak isterdim." demitir. Baka bir kanala dayanlarak bildirildiine gre yine Said b. Museyeb bu konuda yle diyor: "Eer ben Kurey kabilesinden olmasaydm, sfahan'l olmak isterdim. nk Peygamberimiz: "Eer bu din lker (sreyya) gezegenine asl olsa, acem asll baz kimseler ona yine ulamay baarrlard" buyurarak genel olarak farsllar ve zellikle sfahanli-lan ereflendirmitir.[38] Bildirildiine gre sahabilerden Selman- Farisi, bn-i Abbas'n azadls krime ve daha bir ok nl mslman sfahan asll idi. Ayrca sfahan ehrinin her alanndaki slama etkisi, dier acem ehirlerindekinden daha belirgindi. Nitekim Hafz Abdlkadir Rehavi bu gerei u szlerle anlatyor: "Badat'dan sonra hadis alannda sfahan kadar ilerlemi baka bir yer hi grmedim. sfahanllar arasnda snnetin inceliklerini bilen ve uygulayan imamlar, hadisleri ve dier asli islami limleri iyi

bilen alimler dier yerlere gre sayca oktur. yle ki, anlatldna gre, orann kadnlar Salih b. Ahmed'b. Hanbel, Ebu Bekir b. Ebu Asm ve bunlardan sonra gelenler gibi, ayn zamanda hadis uzmanlar idiler. Benim bildiim kadar ile baka hibir yerde bunlar gibisi yoktur." Tpk bunun gibi, fars diyarndaki herhangi bir yre veya bu diyarn halkndan olan her hangi bir ahs, gerek anlamda vlrken sadece ilk dnem mslmanlarna benzedii iin vlrd. Hatta her hangi bir ahsn dier bir ahsa, her hangi bir szn baka bir sz ve her hangi bir davrann baka bir davrana gre stn olup olmad tartldnda bu tartmann gerekesi taraflarn destekledikleri ahs, sz veya davran ilk dnem msmanlrnm uygulamalarna daha yakn bulmalar olurdu. Szn ksas, bu mmetin btn ileri gelenleri u ilkeyi ortak gr olarak benimsemilerdir: lk dnem arap mslmanlarn hayat tarz en stn rnektir ve daha sonra gelen mslmanlar arasndaki stnlk fark, bu ilk rnek nesne benzeme derecesine gre llr. Bizim burada anlatmak istediimiz ite budur. ; Bu konu ile ilgili szlerimizi balarken u iki noktay belirtmek gerekir: 1- stnlkler konusunu inceleyen veya bu konuda gr bildiren her mslman, sorumluluunun farknda olan bir kimse gibi davranarak iyi olan bilmeyi ve bunu varg-civile aratrmay ama edinmeli, bakalarna kar vnmeyi veya her hangi bir kimseyi dnmemelidir. Nitekim Mslim'in, Iyaz b. Hamar Muacii'ye[39]dayanarak bildirdiine gre Peygamber Efendimiz yle buyuruyor: "Bana vahyedildi ki, mtevaz olunuz. yle ki, hi kimse bakas karsnda vnmesin ve hi kimse bakasna kar haddini bilmezlik etmesin."[40] Grld gibi Cenab- Allah (c.c.) Peygamberinin dili ile vnme veya haddini bilmeme yolu ile bakalrna kar byklk taslamay yasaklyor. Byklenmek eer hakl bir gerekeye dayal olursa "vnme" ve eer aslsz bir gerekeye dayal olursa "hakszlk ve haddini bilmemek" olur. 'Her hangi bir kimse Haimoullan soyundan gelmek, Ku-rey kabilesinden olmak, arap veya fars asll olmak gibi stn saylm bir zmredendir diye kendini stn saymak veya byle bir duyguya kaplmak hakkna sahip deildir. Bu hatal bir grtr. nk daha nce belirttiimiz gibi, her hangi bir zmrenin stn oluu bu zmreden olan herkesin mutlaka stn olmasn gerektirmez. nk yle Habe asll mslmanlar olabilir ki, Allah katnda tek tek btn Kureylilerden stndrler. stelik byle bir duyguya kaplmak sahibine deer kaybettirerek faziletten uzaklamasna yol aar. Eer bu kii bakalarna kar stnlk taslam veya haddini bilmez davranmsa bu yzden urayaca kayplarn hesab ayr bir konudur. Buna karlk Kureyliler ve Haimoullan gibi sekin bir zmreden olmayan kimseler de bilsinler ki, onlarn Peygamberimizi (s.a.v.) onaylayp emirlerine uymu olmalar, O'nu sevenleri sevmeleri, Allah'n stn sayd kullar rnek edinmeleri ve Rasulullah'a gelen hak dinin ilkelerini uygulamalar kedilerinin stn saylm zmrelerin tm fertlerinden daha stn olmalarn salar ki, gerek stnlk budur. Mesela halife mer'e (r.a.) bakalm. Zamannda kendilerine ba pay verilecek olanlarn listesi tutulaca srada "Emirlmminin ilk sraya kendi adn yazsn" diyenlere: "Hayr, mer'i Allah'n kendisini koyduu yere koyunuz" diye cevap vererek nce Rasulullah'n yaknlarn ve arkasndan O'na yaknlk derecesine gre sras gelenleri yazdktan sonra kendi adn Beni Adiy Oullarna sra gelince yazmtr. Bilindii gibi, Beni Adiy oullan, Kurey kabilesinin geri planda kalan kollarndan biri idi. Fakat Hz. mer'in ite bu hakka bellk titizlii ve dier bir ok faziletleri, kendisini dier Kurey boylar bir yana, Haimoullannn bile tmnn nne geirmitir.

2- Belirteceimiz ikinci nokta udur ki, "Arap" ye "Acem" terimleri zaman zaman yanl anlalyor. Daha nce belirttiimiz gibi, "Acem" terimi, aslnda szlk anlam ile arap olmayan milletlerin tmn kapsamna alr. Fakat zamanla fars asll mslmanlar inan ve bilgi alanlarnda dier "Acem" kavimlerin nne geip stnlk salaynca bu terim, yeni dnem alimlerinin dilinde sadece fars aslllar iin kullanlmaya balad. Evs b. Zam'ac el-Kufi el-Hadrami el-Nahide deniliyor. Tabiinin ileri geleni erindendir. Muhadraml da sylenir. el-Acii, Kufe'li ta-iinden gvenilir birisidir, diyor. bn Hibban onu gvenilirler arasnda sayd. Bkz. Tehzib el-Tehzib, c. I, s. 383, Biy. No: 701. [41] Arap Kimdir? tcyandan "Arap" terimi aslnda u nitelii biraraya getiren kavmi ifade eder: 1) Dili arapa olanlar ! 2) Arap soyundan gelenler 3) Arap yarmadasnda yaayanlar. Arap yarmadas, Kzl denizden Basra Krfezine ve Yemen'in en gney ucundan am dolaylarna kadar olan corafi alan kapsamna alr. Yemen bu alann iinde say-hrken, am yresi bu alann dnda tutulur. Araplar Peygamberimizden (s.a.v.) nceki dnemde ve Peygamberimizin zamannda snrlarn belirttiimiz sadece bu topraklarda yayorlard. Fakat slam gelip de mslmanlar yeni yreler fethedince araplar dounun bir ucundan batnn br ucuna varan ve am (Suriye) sahilleri le Ermenistan'a kadar ulaan byk alana dalp yaamaya baladlar. Saydmz bu yeni fethedilmi yerler farslarn, rumlann, berberilerin ve dier kavimlerin yurtlar idi. Fetihlerin arkasndan meydana gelen kaynama sonrasnda bu yreler u iki ksma ayrlr olmulardr: a) Bu yrelerin bir ksmnda arapa dili egemendir. yle ki, buralarda yaayan halkn ezici ounluu ya sadece arapa konuur veya bir baka dilin yannda arapay da kullanr. Yalnz konuulan arapa yer yer ive farkllklar gsterir. am, Irak, Endls ve Msr gibi yreler bu ksmn rnekleridir. Fars ve Horasan dolaylarnn da eskiden byle olduunu sanyorum. b) Bu yrelerin dier bir ksmnda arapa dnda bir dil egemendir. Bu ksmn rnekleri Trkistan, Horasan, Ermenistan ve Azerbaycan dolaylardr. Bu ksma giren yrelerin kendi aralarnda batan beri arapa konuanlar, sonradan arapay benimseyenler ve arapadan baka bir dil kullananlar olmak zere e ayrlrlar. Bu yrelerin halk, tpk dileri gibi, rklar bakmndan da e ayrlrlar: 1) Bu yrelerin bir blm halk arap soyundan ve arap olma niteliklerini ya hem dil hem yerlerin blgesi ya sadece yerleim blgesi yahut sadece dil bakmndan halen de korumaktadrlar. 2- Bu yre halklarnn baka bir kesimi aslnda arap rkndan, hatta Haimollar soyundandrlr ve araplk nite-Ieklerini ya hem dil hem yerleim blgesi veya bu iki unsurun biri bakmndan devam ettirmektedirler. 3) Bu yre halklarnn bir nc kesimi var ki, soylar belirsizdir. Yani arap asll m, yoksa acem asll m olup olmadklarn bilmemektedirler. Saydmz yrelerde yaayan halklarn ounluu byledir. Bunlarn bir kesimi vaktiyle hem dil ve hem de yerleim blgesi bakmndan arap iken dier bir ksm da bu unsurlarn her ikisi bakmndan acem idi.

Bu yrelerin halklar arap dili ile ilikileri bakmndan da e ayrhrlar: 1- Bit ksm arapt'y orjinal arap ivesi ile konuur. 2- Bir dier ksm arapay farkl ve bozuk bir ive ile konuur. Bunlar ana dilleri baka olup sonradan arapa renenlerdir. Sonradan arapa renen ou ilin adanlan gibi. 3- Bir baka ksm da ok az arapa konuabilir. Fetihler sonras kaynamann meydana getirdii bu iki tip yrenin bir ksmnda arap nitelii egemenken dier bir ksmnda arap d (acem) nitelii hakimdir, bir ksmnda da her iki nitelik biribirine denk durumdadr. Bu duruma gre islam dnyasnda araplk nitelii hem soy hem dil ve hem de yerleim blgesi bakmndan farkl ksmlara ayrldna gre baz islami hkmler de bu ksmlardaki farkllamaya, zellikle soy ve dil farkllklarna gre deiiklik gsterir. Mesela daha nce deindiimiz flaimoullarmn zekat alamayaca ve buna karlk Humus (sava ganimetlerinin bete biri) gelirlerden pay alma hakkna sahip olduklar hkm, bu slalenin soy zelliine dayanr ve buna gre dillerini deitirip arapradan baka bir dili edinseler bile bu hkm deimez. Bunun yannda yine bir ka sayfa nce arapa ve arap ahlak hakknda sylediklerimiz bu nitelikleri tayanlar iin sz konusudur. Bu kimseler fars asll bile olsalar farketmez.Buna karlk bu nitelikleri tamayanlar iin yukarda yapm olduumuz deerlendirmeler sz konusu olamaz. Byle kimseler Hai-mi asll bile olsalar bu byledir. Bu aklamay yaparken gttmz ama, bu kitabn bandan beri zerine basa basa vurguladmz acemlere (yabanclara) benzeme yasanda sadece ilk nc mslman kuan dnce ve hayat tarznn l olduunu belirtmektir. Buna gre kim bu rnek neslin dncesine ve hayat tarzna daha yaknsa stn olan odur. Buna karlk kim dnce ve hayat tarz bal mndan bu nesle ters dyorsa -her nt kadar arap soyundan gelme olsa ve dili arapa da olsa- O kimse slama ters ve yabanc dm demektir. lk dnem mr.lmanlarnn gr budur. Nitekim Ali'nin torunu Ebu Caier: "Kim mslman olarak domu ise o kimse araptr" diyor. Ebu Cafer'e mal edilen bu sz yle aklanabilir: Kim mslman olarak domu ise o kimse arap yurdunda domu ve arapay da renmi olur. te ilk dnem mslmanla-r (selef) bu konuda byle dnyorlard. te yandan Selefi'nin Ebu Hureyre'ye (r.a.) dayandrarak naklettii bir hadise gre Peygamberimiz (s.a.v.) yle buyuruyor: "Kim arapa konuuyorsa o kimse araptr. Yine kim kim iki gbekten beri mslman olan bir slaleden geliyorsa o kimse de araptr."[42] Eer bu hadisin asl var ise (sahih ise) Peygamberimiz arap olmay arap nitelii elde etmeyi sadece arapa konumaya ve arap soyundan saylmay da kiinin iki gbek ncesinden beri (baba ile dedesinin) slam devletinin egemenlii altnda olmasna balad grlyor. Nitekim mam Ebu Hanife, Peygamberimizin bu szne dayanarak evlenmek isteyen elerden iki gbek ncesi mslman veya azadh olmayan tarafn iki gbekten beri mslman olan tarafla denk saylamayacan, her iki tarafda hem azadh ve hem de ayn milletten olsa bile bu hkmn deimeyeceini ileri srer. Ebu Yusuf'a gre bu konuda bir gbek ncesi de iki gbek ncesi gibi ilem grr. mam- afii ile mam- Ahmed'e gre evlenecek iftler arasndaki denklii belirlerken bu faktr gznnde tutulmaz. mam- Ahmed'in byle dnd belge ile sabittir.[43]

Bu konu ile ilgili olarak Hafz- Selefi, Peygamberimize (s.a.v.) dayanan yle bir olay anlatyor: "Sahabilerden Ebu Seleme b. Abdurrahman'm bildirdiine gre bir gn Kays b. Ratate sahabilerden Suheyb-i Rumi,[44] Selman- Farisi ve Bilal-i Habei'den meydana gelen gurubun yanna gelerek: "u Evs ve Hazre kabileleri bu adam (peygamerimizi kasdederek) desteklemeye koyuldular. Bunlar hakknda ne diyorsunuz?" dedi. O srada orada bulunan Muaz b. Cebel, bu szleri zerine hemen ayaa kalkarak adamn yakasndan tuttu ve kendisini Rasulullah'm yanna gtrerek sylediklerini ona nakletti. Bunun zerine Peygamberimiz fkeli bir ekilde ayaa kalkt ve cbbesi yerlerde srne srne acele bir biimde Mescide geldi. "Haydi, namaza" ars yapldktan sonra Rasulullah minbere krak u szleri syledi: "mdi, ey insanlar! Bilesiniz ki, Rabb'imiz tek, atamz bir ve dinimiz ayndr. Hi biriniz arapl ana ve baba yolu ile deildir. Araplk sadece dile dayanr. Kim arap-a konuuyorsa o araptir." Peygamberimizin bu szleri zerine ayaa kalkan Muaz b. Cebel olayn messibi olan Kays b. Ratade'yi kasdederek "mnafk adama ne yapmamz emredersiniz?" diye sordu. Peygamberimiz kendisine "brakn onu, cehenneme kadar yolu var" diye karlk verdi. Sz edilen Kays b. Ra-tade, bir sre sonra slam'dan dnen ve bu yzden ldrlenlerden biri[45] oldu. Bu hadis geri zayftr ama anlam bakmndan yabana atlacak cinsten deildir. Hatta daha nce belirttiimiz gibi, baka baz rivayet kanallarndan gelen ekli ile sahihdir (dorudur). Bu konuda imdiye kadar sylediklerimizi dnerek okuyan kimse eriatn neye uymamz ve nelere kar kmamz emrettiini iyi anlar. Ayrca okuyucuyarmz bu uyma ve kar kmann delilleri ile bir ksm gereke ve sebeplerini ve baz hikmetlerini de inceleme imkanna kavumulardr. [46] Eski eriatier ve Biz Denebilir ki, sizin bu konuda gstermi olduunuz deliller, onlaraJers den u ilke ile eliki halindedir. Sz "konusu ilke udur: "Bizden ncekilerin eriat, eriatmz tersine bir hkm ortaya koymadka, bizim de eriatmz-dr." Ayrca Cenab- Allah'n (c.c): "Onlarn yoluna uy", "brahim'in eriatna uy" "slam olmu Peygamberler onunla hkm verirlerdi." gibi eitli ayetleri de bu ilkeyi destekler niteliktedir.[47] Daha bir ok delilleri olan bu ilkeyi stelik siz de kabul ediyorsunuz. Bu ilke ilk dnem mslmanlar ile f-khlann ounluunun ortak grdr. Bu arada sz konusu ilke tm byk hadis kaynaklarnn. ittifakla yer verdikleri ve Said b. Cubeyr tarafndan bn-i Ab-bas'a (r.a.) dayandrlan u hadise de ters der. Bu hadisin ilk ravsi olan bn-i Abbas diyor ki: "Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Medine'ye geldiinde yahudilerin Aure gn oru tuttuklarn grd. Kendileri-ne"Oru tuttuunuz bu gnn anlam nedir?" diye sorunca onlardan u cevab ald: "Bu gn nemli bir gndr. nk Allah bu gn Musa ile kavmini kurtarp Firavun ile taraftarlarn bomutu, biz de ona kar duyduumuz saygy ifade etmek iin ayn gnde oru tutuyoruz."

Bu cevap zerine yahudilere, "Musa'ya sayg gstermek, sizden ok bize der" diyerek o gn hem kendisi oru tuttu ve hem de mslmanlara oru tutmalarn emretti."[48] ;teyandan Ebu Musa (r.a.) da bu konuyu yle anlatyor: "Yahudiler Aure gnn bayram sayyorlard. Bunu gren Peygamberimiz bizlere "siz de bu gn oru tutunuz." dedi.[49]" Bu ifade Mslim'e aittir.. Ayn hadisin Buhari'deki bir ifadesi "O gne yahudiler sayg gsterip onu bayram kabul ediyorlar" eklindedir. Yine Buhari'nin yer verdii bir baka rivayete gre hadis "Hayber halk (yahudiler) Aure gn oru tutup bayram olarak kutluyorlar ve bu gn kadnlar bayramlklar giyip taklar takyorlard." eklindedir. Bu arada yine byk hadis kaynaklarnn Zuhri'ye dayanarak ortaklaa kaydettiklerine gre yine ibn-i Abbas (r.a.) yle diyor: "Ehli Kitab (Yahudiler ve Hnstiyanlar) salarn alnlarndan aa sarktr, buna krlk mrikler (putperestler) ikiye ayrp yanlara tararlard. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hakknda emir bulunmayan konularda Kitab Ehline uymay tercih ettii iin bir sre salarn alnndan sarktt, fakat daha sonra ikiye ayrp yanlara taramaya balad."[50] Yukardaki itiraza yle cevap verilebilir: "Bizden nceki mmetlerin eriat, eriatmz tersine bir hkm ortaya koymadka, bizim de eriatmzdir" ilkesinin geerli olabilmesi iin mutlaka u iki n art bulunmaldr. Hemen belirtelim ki, konumuz olan bu mmetlere benzeme meselesine bu iki artn her ikisi de yerine gelmemektedir. Bu n artlar unlardr: 1- Bir defa uymamzn sz konusu olabilcei hkmn gerekten onlarn eriatinde yer ald gvenilir bir delille is-batlanm olmaldr. Bu da ya Allah'n bu hususu bize Kur'an'da bildirmesi, ya Peygamberimizin bu konuyu bize haber vermi olmas veya bu hususun tevatr (ok kanall rivayet) yolu ile belgelenmesi ile mmkndr. Byle bir konuda srf yanudiler ile hnstiyanlarn sylediklerine veya ellerindeki kitablarda yazl olanlara dayanmak, yetkililerin ittifak ile, geerli deildir. Geri Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zaman zaman yahu-dilerden bilgi istemi ve onlar da Tevrat'n muhtevas (ierii) ile ilgili olarak kendisine bilgi vermilerdi. Ama onlarn aslsz uydurmalar (batl) kendisine yutturmalar sz konusu olmad iin bu byle olmutu. Tersine Cenab- Allah (c.c.) yahudilerin hangi szlerini doru ve hangi szlerinin aslsz olduunu Peygamberimize bildiriyordu. Nitekim bir ok kez onlarn yalan syledii hakknda kendisini uyarmtr. Bize gelince eer onlara bu vurursak bize yalan sylemeyeceklerinden ve bylece fasktan, hatta kafirden gelen bir habere uyma tehlikesine dmekten emin olamayz. Bu byle olduu iindir ki, Buhari'de yer alan bir hadise gre Peygamber Efendimiz (s.a.v.): "Yahudiler ile hrstiyanlar (Ehl-i Kitab) size bir ey sylediklerinden szlerine inannz ve ne de kendilerini yalanlaynz."[51] buyurmutur. 2- kinci n art o konu ile ilgili olarak bizim eriatmzda zel bir hkm, bir aklama bulunmamaldr. Eer o konuda eriatmzda benimseyici veya kar kc bir aklama varsa eriatmzdaki bu aklama bizden ncekilerin o adetine uymamz yasaklad ve stelik o adetin daha ncekilerin eriatndan olduu isbatlanmadi takdirde o adet ve uygulamadan uzak durmamz gerekir. Eer sz konusu adetin eskilerin eriatndan olduu isbatlanr da Peygamberimizle sahabilerin buna kar ktklar meydana konursa o takdirde bize emredilen ey Peygamberimize ve

sahabilere uymak, onlar mek edinmektir. Bilindii gibi, Peygamberimiz bize, davran ve dncelerimizin yahudi ve hrsti-yanlarm dnce ve davranlarna uymamasn, onlara ters dmesini emretmitir. Onlara ancak geici veya detayla ilgili baz hkmlerde uyabiliriz, yoksa kalc geleneklerle temelli davranlarda onlara uymamz sz konusu olmaz. Ayrca uyabileceimiz geici veya ayrntlarla ilgili konularda da Peygamberimizle sahabilerin sz ve uygulamalarnda tersine bir belge bulunmamal veya z eriatmzda bulunmakla birlikte ya z veya benzeri peygamberlerden birinin eriatnda yer alm olmaldr. Evladn kurban olarak adayan kimsenin onun yerine koyun kesebilmesi ve Hz. brahim'in (a.s.) eriatnda yeri olan snnet olma gelenei gibi, ueandaki konumuz bu meselelerin ayrntlar deildir. Aure gn oru tutmakla ilgili hadise gelince Peygamberimizin, o gn oru tutmann bir yahudi adeti olduunu renmeden nce de bu gnde oru tuttuunu kesinlikle biliyoruz. nk Kureyliler de o gn oru tutuyorlard. Nitekim Buhari ve Mslim'e gre Peygamberimizin ei Hz. Ai-e (r.a.) Kureylilerin cahiliye dneminde Aure gn oru tuttuklarn, Rasululah'm da byle yaptn Medine'ye g edince de o gn oru tutmay mslmanlara emrettiini, fakat Ramazan orucu farz klnnca: "Bu gn, isteyen oru tutsun, isteyen tutmasn."[52] dediini belirtmektedir. Yine Buhari ile Mslim'in belirttiine gre bu konuda Abdullah b. mer (r.a.) yle diyor: "Cahiliye dnemi araplan Aure gn oru tutarlard. Peygamberimiz ile Mslmanlar da Ramazan orucu farz klnm-caya kadar o gn oru tutmaya devam ettiler. Ramazan orucu farz klnnca Rasulullah: "Aure gn Allah'n gnlerinden biridir. O gn isteyen oru tutsun, isteyen tutmasn."[53] buyurdu. Peygamberimizin o gn oru tutmas, yahudilere zen-mekten ziyade kaynaklanmad iindir ki, yahudilere "Musa'ya sayg gstermek sizden ok bize yakr" diye cevap vererek o gn kendi tercihi ile oru tuttuunu belirtmi yahudilere ve Musa'ya sayg sunmak zere yaptklar bir hareketi mslmanlarn da yapmakta olduunu ve bunu yapmann nce onlara deceini hatrlatmt. Ayrca gerek Peygamberimizin yahudilere vermi olduu bu cevaba ve gerekse bn-i Abbas'n O'nun hakkndaki "Rasulallah, hakknda emir bulunmayan konularda Kitab ehline (yahudiler ile hrstiyanlar) uymay isterdi, tercih ederdi" eklindeki szleri bir ka bakmdan aklanmaya muhtatr. yle ki: 1- Her eyden nce islamn ilk yllarna aittir. Daha sonra Cenab- Allah, bu hkm yrrlkten kaldrarak Kitab ehline kar kmay yasalatrm ve bunu aka emretmitir. Nitekim bn-i Abbas bu szlerinin devamnda "Onlara ufarak bir sre salarn alnndan sarktt, fakat daha sonra ikiye ayrp yanlara taramay balad" demektedir. Nitekim o andan itibaren salar ikiye ayrp yana taramak ms-lmanlarn ayrc geleneklerinden biri olmu ve zimmile-re (gayri mslim aznlklara) salarm bu ekilde taramayacaklar art konulmutu. slam tarihinde bunun benzeri olan bir olay Kble deiimi meselesidir. Bilindii gibi, Cenab- Allah (c.c.) nceleri mslmanlara, tpk yahudiler gibi, Beytimukaddes'e (Kuds'e) ynelerek namaz.klmalarm emretmi, fakat bir sre sonra bu hkm yrrlkten kaldrarak (neshederek) Kabe'ye ynelme direktifini indirmi ve arkasndan eitli ayetlerde anlaml gerekeler Peygamberimizi bu konudu uyarmtr. Bu uyarc ayetlerin balcalar unlardr: "nsanlardan baz beyinsizler -Onlar ynelegeldik-leri kbleden dndren sebeb nedir?- diyecekler." (Bakara: 2/142) "Sen kendilerine kitab verilenlere her trl ayeti (delili, mucizeyi) getirsen yine de senin kblene

uymazlar. Sen de onlarn kblelerine uyacak deilsin." "Eer sana gelen bilgiden sonra onlarn keyiflerine uyacak olursan, o takdirde zalimlerden biri olursun." (Bakara: 2/145) "Sen onlarn dinlerine uymadka ne yahudiler ve ne de hrstiyanlar senden honut olmazlar... Eer sana gelen bilgiden sonra onlarn arzularna uyacak olursan, hi phesiz, Allah artk senin ne dostun ve ne de destekin olur." (Bakara: 2/120) "Herkesin yneldii bir istikamet vardr." (Bakara: 2/145) Bu aklamalarmz pekitiren dier bir delil de udur ki, Peygamberimiz nceleri oru tuttuu ve hakknda yahudiler "Musa'ya sayg gstermek sizden nce bize der" dedii Aure gn ile ilgili olarak vefatndan az nce tutumunu deitirerek sahabilere bu deiiklii emir olarak duyurmutur. Bu yzdendir ki, Peygamber Efendimiz hakknda ilahi emir bulunmayan konularda Kitab ehline uymay tercih ettiini ve Rasulullah'rn yahudere "Musa'ya sayg gstermek sizden nce bize der" dediini bildirmi olan nl sahabi bn-i Abbas (r.a.) sz konusu tutum deiikliinden sonra Aure gn oru tutmayp da bu bakmdan yahu-dilere ters dmekte en ok srar eden kimse olmutur. nk daha nce belirttiimiz gibi, Peygemberimizin szn ettiimiz tutum deiiklii ile ilgili emrini hadis olarak kendisi nakletmitir. Nitekim Mslim'de yer aldna gre Hakem b. A'rec[54]diyor ki: "Bir defasnda bn-i Abbas'in yanna vardm, o zemzem kuyusunun yannda paltosunu drp bann altna koyarak uzanmt. Kendisine: "Bana aure gn orucu hakkndaki bildiklerini anlat" dedim. Bana: "Muharrem ay hilalini grnce saymaya bala ve doku-zunucu gn gelince oru tut" dedi. Kendisine: "Rasulullah byle mi yapt?" diye sormam zerine de bana: "Evet, yle yapt" diye karlk verdi."[55] Yine Mslim'in bu konuda bn Abbas'a (r.a.) dayanarak bildirdiine gre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yle buyurdu: "Eer gelecek yl hayatta olursam, (Aure ile birlikte) Muharrem'in dokuzuncu gnnde (Tasua) de oru tutacam"[56] Ayrca Yahya b. Mansur, Amr b. Dinar'a dayanarak Ata'nn, bn-i Abbas'm "Muharrem'in dokuzuncu ve onuncu gnlerinde (Tasua ve Aure) oru tutarak Yuhudilere ters dnz" dediini kulaklar ile iittiini bildirmitir. Bunlar yannda Said b. Mansur'un "Snen" adl eserinde belirttiine gre Davud b. Ali, dedesi bn-i Abbas, Peygamberimizin yle buyurduunu nakletmi tir: "Aure gn oru tutunuz, fakat bu konuda yahudi-lere ters dnz. Bunun iin de (Aure ile birlikte) ya bir gn nce veya bir gn sonra da oru tutunuz."[57] Nitekim Esrem'in bildirdiine gre mam- Ahmed bu konuda "Ben Aure gn orucu ile ilgili olarak

Muharrem'in dokuzuncu ve onuncu gnlerinin ikisinde de oru tutulmas gerektii grndeyim. nk bn-i Abbas'in rivayet ettii bir hadisi gre Peygamber Efendimiz bu konuda: "Muharrem aynn dokunzuncu ve onuncu gnlerinin her ikisinde de oru tutunuz" diyor. teyandan Meymu-ni ile bn-i Haris de bu konuda mam-i Ahmed'in u benzer szlerini nakediyorlar: "Kim aure gn oru tutmak isterse Muharrem'in dokuzuncu ve onuncu gnleri birlikte tutar. Fakat eer bu kimse ayn ka olduunu kesinlikle bilemiyorsa o zaman gn oru tutar.[58] Arkadalarmzdan birinin grne gre Muharrem'in dokuzuncu ve onuncu gnlerini birlikte tutmak daha iyi olmakla birlikte srf onu-uncu gn (Aureyi) tutmak da mekruh deildir." Bize gelen bu szlerinden anladmza gre mam-i Ahmed, sadece Aure gn oru tutmay mekruh sayyor. nk kendisine bu konuda sorulan soruyu, iki gn oru tutulmas gerektii eklinde caveplandirdi ve bu grn bn-i Abbas'n srf Aure gn oru tutmay mekruh saymasna dayandrd.[59] Bu durumu genel olarak yle aklayabiliriz.. slam'n ilk dneminde yahudi ve hnstiyanlara benzeme nitelii tayan tm uygulamalar Hicretin ilk yllarnda grld ve daha sonra bunlar yrlkten kalkt (neshedildi). nk o gnlerde mesela yahudiler ne dnce tarz ne kyafet ne de sembolik nitelikli gelenekler bakmndan mslmanlardan pek farkl deillerdi. Fakat daha sonraki yllarda gerek Ki-tab (Kur'an) gerek snnet ve gerekse mer (r.a.) zamannda olgun bir grnm kazanan icma-i mmet yolu ile Allah'n kafirlere ters dmek, zihniyet ve davranlar bakmndan onlardan ayr olmak ilkesi ortaya kp arlk kazanmaya balad. Sebebine gelince yahudi ve hnstiyanlara ters kmak, ci-had ve cizyeye balamak gibi klarla slam'n geliip egemenliini kabul ettirmesi perinlenmedike mmkn olamazd. Mslmanlar ilk yllarda zayf olduklar iin yahudi ve hnstiyanlara kar kma ilkesi ortaya konmamt. Fakat islamiyet g kazanp egemenlii perinleyince bu ilkenin ortaya konduunu gryorz. 1) Bu durumun gnmzdeki benzeri yle olabilir. Eer bir mslman Dar-ul Harb'de veya Dar-ul Harb niteliinde olamayan kafir bir lkede yaasa, yaad yrenin kafirleri ile d grn bakmndan ters olmakla ykml tutulmaz. nk byle bir tutum sz konusu mslmana zarar verebilir. Tersine byle bir mslmann zaman zaman evresindekilerin d grnlerine katlmas mstahab, hatta baz durumlarda vacip bile olur. Elbetteki eer byle davranmakta islam iin yasak sz konusu ise bu byledir. Byle bir durumda islam iin beklenebilecek yarar yredeki kafirleri slama arabilmek, onlarn iyzlerini renip mslmanlara bildirmek ve bu kafirlerin mslmanlara zarar vermelerini nlemek gibi eitli amalar olabilir. 2) Bu konudaki ikinci izah tarz da udur: Farzedelim ki, Peygamberimizin sz konusu tutumu yrrlkten kalkmamtr (neshedilmemitir) O takdirde bilmeliyiz ki, baz konularda kafirlerle uyumak sadece Peygamberimizin baarabilecei bir itir. nk o, Allah'n kendisine indirmi olduu zel bilgi sayesinde kafirlerin adet ve gelenekleri arasnda bulunan hak ve batl unsurlar ayrdetmek imkanna sahipti. Bize den bu konuda ona uymaktr. Bizim kendi kendimize kafirlerin dinlerinden alntlar (iktibaslar) yaparak onlarn sz ve davranlarn rehber edinmemiz, yetkili tm m s lm anlarn sz birlii caiz deildir ve peygamberimizin mesajnn ihmal edilmez bir gereidir. Buna gre eer biri ortaya kar da "bizim zamanmzda yaayan kitab ehli ile, gnmzn yahud ve hnstiyanlar ile uyum halinde olmamz mstehabdr." derse bu mmetin dininin snrlar dna km olur. 3- nc izah ekline gelince diyelim ki, yukardaki hadis gereince Peygamberimiz "Hakknda emir bulunmayan konularda kitab ehline uymaktan holanrd", fakat bir sre sonra mslmanlan ayn konuda onlara kar kmalarn emretti. Bize emredilen ey de Peygemberimze ve onun sahabilerine uymaktr.

Fakat bizim asl vurgulamak istediimiz ey, bu mmetin ncleri olan ilk dnem mslmanlarnin uygulamalarnda hi grlmemi olan konularda kafirlere benzememizin yasak olduudur. lk gneni mslmanlann uygulamalarnda grlen eylere gelince bunlardan kuku duyulamaz. sterse bu uygulamalar, zamann kafirleri de yapm olsun, ister yapmam olsun, farketmez. nk biz Allah'n bize yapmay emrettii bir ii kafirler de yle yapyor diye terkede-cek deiliz. stelik unu da hemen belirtelim ki, onlarla ortak konularda Allah'n bize emrettii ey, mutlaka Allah'n yrrlkteki hak dinini, yrrlkten kaldrlm veya deitirilmi eski eriatlerden ayrdettirecek ekilde deiik ve farkldr. [60] Sakncal ve Sakncasz zentiler Buraya kadar kafirlere ve mriklere benzemenin genellikle yasak ve onlara kar kmann meru olduunu belirten Kitab (Kur'an), snnet ve icma- snnet kaynakl delillerle bu konudaki belge ve kriterleri anlattk. Buradaki meruluk (eriat gerei olmak) yerine gre bazan vacip ve bazan da mstahabdir. Benzerlik konusu hareketi yapan kimsenin onlara benzeme amac tayp tamamas nemli deildir. nk imdiye kadar rnek gsterdiimiz davranlarn ounda mslmanlar kafirlere ve mriklere benzemeyi dnmemilerdir. Hatta bu davranlar arasn-dabenzeme niyeti tanmas sz konusu olmayanlar bile vard. Salarn ak olmas ve uzun bykllk gibi. Bu giriten sonra bilmelisin ki, Kitab ehlinin adet ve gelenekleri ksma ayrlr: 1- Bu adet ve geleneklerin bir ksm hem bizim dinimizde ve hem de onlarn dininde merudur veya onlarn dininde meru olduunu bilmiyoruz ama u anda bu davran yapmaktadrlar. 2- Bu davranlarn bir ksm bir zamanlar bizim dinimizce meru olduklar halde daha sonra yrrlkten kaldrlmlardr, (neshedilmilerdir). 3- Bu davranlarn bir ksm da hi bir ekilde meru (eriat kaynakl) deildir, fakat onlar tarafndan ortaya atlmtr. Ayrca bu ksm oluturan davranlar ya srf ibadetlerle ya srf adetlerle veya hem ibadet ve hem de adetlerle ilgili olabilirler ki, bylece bu ksm dokuz ksma kar. imdi bu ksmlar teker teker ele alalm: 1- Birinci ksmdaki hareketler hem bizim ve hem de onlarn eriatnda yeri olan veya bizim eriatmzda yeri olup da onlar tarafndan ilenen hareketlerdir. Aure gn oru tutmak ve z olarak namaz ile oru gibi. Bu ksmdaki davranlarda onlara kar kmak ancak hareketin ekli bakmndan olur. Aure gn orucu konusunda ayn dokuzunu da ekleyerek iki gn oru tutmamzn snnet oluu, Kitab ehline benzemeydim diye iftarda ve akam namaznda acele edip sahuru geciktirmemizin emredilii ile yahudilere kar olmak iin nalnlarla (ayakkablarla) namaz klmamzn emredilii gibi. Bu ksmn gerek ibadetlerde ve gerekse adetlerde ok sayda rnei vardr. Bilindii gibi Peygamber Efendimiz (s.a.v.) llerin gmlme biimi hakknda "lahid bizim ve sanduka bizim d-imizdakilerindir" buyurdu. Ayrca mslmanlarm mezarlar, kafirlerin mezarlarndan ayrdedilebilsin diye ms-lmanlarn mezarlarn Kabe'ye dnk kazmak da snnettir. Grlyor ki, ly gmmek aslnda hem onlarn hem de bizim eriatmzda yeri olan ortak bir adettir. Fakat eriat-ler eitli ibadet unsurlar da ieren bu adetin biiminde farkllk gsteriyorlar. Nalnlarla (ayakkablarla) namaz klmak da ibadet ierikli bir baka adettir. Namaz klarken nalnlar karmak Musa'ya gelen eriatte vard. Aybal kadn iyice ayrarak evresinden izole etmek de byledir. Bu saydklarmz hem bizim ve hem de onlarn eriatlerinde yeri olan, ayrca zleri

bakmndan ortak, fakat biim bakmndan farkllk gsteren hareketlerdir. 2- kinci ksmdaki hareketler, onlarn eriatinde yer olup sonradan yrrlkten kaldrlan (neshedilen) hareketlerdir. Cumartesi gn tatil yapmak ile kiinin baz ilave namaz ve orular zerine farz etmesi gibi. Byle hareketlerde onlara uymann yasak olduu hibir gzden kamayacak derecede aikar ve tartmaszdr. Buna gre hibir mslman dindarlk gerei sayarak i ya ve trnakl hayvan eti yemeyi kendine yasaklayamaz. Hem ibadet ve hem de adet unsurlu hareketlerde de durum byledir. Bunun rnei de onlarn eriatlerinde yer alan bayram trenleridir. Bilindii gibi eriat kaynakl bayramlar hem ibadet ve hem de adet unsurlar ierirler. Dua,, zikir, sadaka ve tapnma gibi hareketler bu bayramlarn dini unsurlar, buna karlk bol yemekler yemek, gzel elbiseler giyinmek, her zaman yaplan gerekli grevleri bir sre brakmak ve mseadeli oyunlar gibi eyler de bayramlarn adet kaynakl unsurlardrlar. Nitekim Ebu Bekir hazretleri (r.a.) Peygamberimizin (s.a.v.) evinde ark syleyen iki cariye grnce bu durumu yadrgayarak cariyeleri ark sylemekten alkoymaya girimi, fakat Peygamberimiz: "Brak onlar, ya Ebu Bekir, her kavmin bayaram var, bu da bizim bayrammzdr" diyerek onun bu kar km engellemitir. Ayrca yine Peygamberimizin bayramgnleri Hrab adl aleti alarak oynayan Habelileri seyrettiini biliyoruz. Demek ki, eriat kaynakl bayramlarda bir yandan dier zamanlarda yaplmas istenmemi olan baz ibadet unsurlar ya vacip veya mstahab olarak yer alrken, br yatdan dier zamanlarda msaade edilmeyen ve u veya bu oranda nefsi okayan baz adetler unsurlar da ya mubah ya mstahab veya vacip olarak yer alrlar. Nitekim her iki bayrammzda da orusuz olmamz farz klnd gibi Ramazan bayramndan namaz ile sadaka ve Kurban bayrammda da namaz ile kurban kesmek eletirilmitir. Dikkat edilirse her iki bayramda namazla eletirilen hareketler yemekle ilgilidir (sadaka ve kurban). Bu ksm oluturan yrrlkten kaldrlm ibadet ve adetlerde veya her iki unsuru birlikte ieren geleneklerde yabanclara uymak, z meru olan davranlarda onlara uymaktan daha kt bir eydir. Bu yzden ilerde daha detayl bir ekilde anlatacamz zere bu alandaki yabanclara benzeme giriimi haramdr. Oysa birinci ksmdaki benzeme giriiminin sadece mekruh olduu sylenebilir. 3- nc ksm oluturan hareketler, kafirlerin hibir kaynaa dayanmakszn kendi kafalarndan ortaya attklar ibadet ve adetler veya her iki unsurun karm olan geleneklerdir. Bu alanda onlara zenmek, bir nceki kategoriye gre daha da kt bir tutumdur. nk bu davranlar icad edenler mslmanlar bile olsayd, onlar ilemek yine kt bir hareket olurdu. Durum byleyken her hangi bir peygamberin mesajndan kaynaklanmayarak sadece kafirler tarafndan ortaya atlm olan davranlara zenmenin ne kadar kt olacan varn siz dnn. Szn ksas, bu alandaki zentinin kt bir tutum olduu apaktr. Bu, bu alandaki birinci temel hkmdr. Buradaki bir baka temel nokta da udur. Bu katigoriye giren taklit konusu ibadet ve adetler veya her iki unsurun karm gelenekler bu mmet arasnda sonradan ortaya atlan bidatlardr. nk biz bu kategoride kafirlere zg gelenek ve dav an iarndan sz ediyoruz. Yoksa bizim iin meru olan ve rnek edindiimiz ilk mslman kuan ilemi olduu hareketlere szmz yok. Hemen belirtelim ki, bidatlerin irkin olduunu veya tenzihi veya tahrimi ekilde mekruh olduklarn belirten Kitab (Kur'an), snnet ve cma-i mmet kaynakl deliller szmzn konusu olan zentileri de kapsar. Buna gre bu zentiler hem sonradan ortaya atlm birer bidat olma ve hem de kafirlere benzeme niteliklerini birlikte tarlar. Bu iki niteliin her biri ayr ayr birer yasaklama gerekesidir. Yani kafirlere benzeme ilk mslmanlarda grlm olsa bile genel anlamda olduu gibi bidatlkta

bidat konusu davran kafirlerden aktarlm olmasa da yasaktr. O yzden bu iki nitelik biraraya gelince ktlk ve yasakh pekitiren bamsz birer gereke olutururlar. [61] Yabanc Bayramlar ve enlikler Kafirlere benzeme ile ilgili bu temel hkm ortaya ktna gre hemen belirtelim ki, bayram trenleri konusunda kafirlere zenmek iki bakmdan sakncaldr. Genel karekterli birinci saknca daha nce belirttiimiz gibi, byle bir tutumun ne dinimizde ve ne de ilk mslman-larm geleneklerinde yeri olmayan bir davranta kafirlere zenme sakncasdr. O halde byle bir zenme giriimi kafirlere benzeme zararn, buna karlk bu zenmeden uzak durmakla kafirlere kar km olma yararn tar. Hatta byle bir davran te: adf sonucu olup dorudan doruya kafirlere zenmekten kaynaklanm olmasa bile yine eriatmzn gerei olan onlara kar olmaktr. nk daha nce iaret ettiimiz gibi; srf kafirlere kar olmak bizim iin yararldr. Buna gre u veya bu ekilde kafirlere zenen kimse, bakaca bir zarara uramam olsa bile, kendisini bu yarardan yoksun brakm olur. Eer hem yarardan olmu ve hem de ayrca zarara yolami ise durum nice olur, iin orasm siz dnn. Byle bir zenti sonradan dine sokulmu bir bidat olduu iin l edindiimiz bak asna gre mekruh olaca phesizdir. nk kafirlere zenmek en az sakncal durumlarda mekruh olduu gibi bidatler iin sz konusu olan etfhafif hkm de mekruhluktur. teyandan kafirlere bayramlar konusunda zenmenin haram olduunu belirten deliller de oktur. Mesela bunlardan biri; Peygamberimizin "Kim bir kavme zenirse, benzemeye alrsa onlardan olur" eklindeki buyruu gibi. Bu hadis kafirlere benzemenin mutlak anlamda haram olmasn gerektirir. Baka bir delil de Peygamberinizin "Mriklere ters dnz, muhalefet ediniz" eklindeki buyruudur. Bu deliller sayca oktur. Daha nce belirttiimiz gibi gerek Kur'an'da ve gerekse snnette "gazaba uramlarn (yahu-dilerin)" ve "sapklarn (hrstiyanlarn)" yollarndan gitmenin haram olduunu gsteren ok sayda delil vardr. Hi phesiz kafirlerin bayramlar onlarn "yollarnn" baka bir deyimle hayat tarzlarnn bir parasdr. ' Szn ettiimiz belge, itihat ve kyas niteliindeki eitli delilleri gzden geirenler onlarn konumuzu kapsamlarna aldklarn ve bu zentilerin kafirlerin ya dini davranlarndan veya bat1! dinlerinin sembolik trenlerinden o-duklann dolaysyla tm ile haram klndklarn aka greceklerdir. Onlar.n dinlerine zg olmayan veya inanlarn sembolize etmeyen davranlar bu hkmn dndadr. Mesela namaisda pabular karmak gibi. Bunu yapmak caizdir. Tpk pabularla namaz klmann caiz olmas gibi. Bu delilleri gzden geirenler, bunun yannda yabanclara zenerek yeni bir adet ortaya atmakszn eski geleneklerimizi srdrmemizle asl itibar ile yabanc kaynakl bir adet ortaya kararak onlara benzemek istememiz veya byle bir ama tamamz arasnda fark olduunu da greceklerdir. Kafirlerin bayram trenlerine zenmenin tad ikinci tip saknca dorudan doruya bu bayramlarla ilgilidir. Byle derken Kitabn (Kur'an'n), snnetin ve icma-i mmetin bizi byle bir eyden sakndran aklamalarn kasdediyo-rum. Bu konuda, nce Kur'an'a ba vuralm. Cenab- Allah (c.c.) buyuruyor ki: "Onlar ki, yalan konuulan yerlerde bulunmazlar ve bo laf edenlerle karlatklarnda vekarla geip giderler." (Furkan: 25/72)

imd tabiin kuandan olan nl tefsircilerin bu ayetle ilgili aklamalarna gz atalm: Ebu Bekir Hilal'in "Cami[62]adl eserinde belirttiine gre Muhammed b. irin, ayette geen "yalan konuulan yerler" den maksat yahudilerin "aann (Kippur)" bayramdr, diyor. Ayn kaynaa gre Mcahid, "burada mriklerin bayaramlar kasdedliyor" derken Rabii b Enes[63] de ayn gr paylayor.[64] Bu arada sahabilerden Herime'nin bu aklamalara yakn bir yorumuna gre ayette "cahilye dneminin geleneksel bir oyunu"[65]kasdedilmitir. teyandan Kad Ebu Yala'ya gre ayet "mriklerin bayramlarna katlmay yasaklayan bir ar" dr.Ebu Fe-rece sfahani zimmilerle ilgili artlan incelerken, Dah-hak'in ayetteki bu ifadeyi "mriklerin bayramlar" eklinde akladn belirtiyor. Yine ayn kaynaa gre Amr b. Murre ayetin bu ksmn "Yani onlar mrikleri irkleri konusunda desteklemezler, onlarla dp kalkmazlar" eklinde aklarken Atabe b. Yesar,[66] bu ayeti aklarken halife mer'in "Acemlerin tumturakl konuma tarzlar ile mriklerin bayram gnlerinde onlarn kiliselerinde bulunmaktan saknnz"[67] eklindeki szlerini hatrlatyor. Grlerine yer verdiimiz tabiin kuana mensup tefsir bilginlerinin ayetteki bu ifadeyi "kafirlerin bayramlar" eklinde yorumlamalar, "Burada kasdedilen irktir veya cahiliye dneminde taplan bir puttur" veya "Burada maksat kna toplantlar" veya "arkl toplantlar" dr eklindeki mnferit aklamalarla eliik deildir. nk klasik tefsir bilginlerinin slubu byledir. Onlar bir tr hakknda konuurken o trn belirli bir bireyini belirtmekle yetinirler. Tpk arapa bilmeyen ve "ekmek nedir?" diye soran bir kimseye "ite ekmek" diyerek rek verildii gibi. Yalnz bazlar bu ayeti "Yalan yere ahitlik, yani yalanclk" eklinde yorumladlar ki, bu tartma kaldrr, zorlamal bir yorumdur. nk ayeti byle anlamak, her eyden nce dilbilgisi kurallar asndan, uygun deildir. Okuduumuz bu aklamalarn dayana ayette geen "zur (yalan)" kelimesinin "sslenmi, yldzlanm ve bylece gerekte olduundan baka trl grnm" anlamna gelmesidir. Buna gre yalanc ahitlik yapan kimse iinden bildii geree ters den bir sz sylemi olur. Bu yzden tefsirciler bazan bu kelimeyi "Aslnda irkin olduu halde ya grnteki benzerlie aldanarak veya nefsin duygularna esir olarak bir eyin gzel grnmesi" eklinde aklanmlardr. Nitekim irk (Allah'a ortak komak) grn benzerliklerine aldanarak; ark ve alg gibi elenceler de nefsin arzularna (ehvete) kaplarak gzel grnen veya gsterilen eylerdir. Mriklerin bayram trenleri ise hem grnteki yanltc benzerlik hem ehvet duygusunun okama ve hem de batl (eri) olma niteliklerini yaplarnda birlikte barndrrlar. Din asndan bunlarn ve tadklar geici nazlarn hibir yarar yoktur, akbetleri elem ve acdr. te bu yzden gerek bu trenlerin kendileri, gerekse onlara katlmak veya seyirci olmak bu terimle ifade edilmitir. Cenab- Allah (c.c.) yukardaki ayette bu trenlerin seyircisi olmay vyor. Seyircilik, sadece grerek veya iiterek olay yerinde bulunmay ifade eder. Peki, bundan daha ileri giderek seyircilikte yetinmeyip bu tip trenlere dorudan doruya katlmann hkm nice olur, bunu varn siz dnn. Ayrca bu eit trenlerin seyircisi olmaktan uzak duranlar ven bu ayet, bu slubu ile tek bana bu tip trenlere bil-fil katlmaktan kanmay tevik edici niteliktedir. Bunun yannda bu tip enliklere seyirci olmamann mendup olmasn ve belkide bunlarn seyircisi olmann mekruh olduunu da ifade eder. nk bizzat Cenab- Allah, bu enlikleri "yalanc ve yaldzl ktlkler" diye adlandryor. Fakat srf bu ayete gre dayanarak bu tip trenlere seyirci olarak katlmann haram olduunu sylemek zordur, tartma gtrr. Bunun yerine bu ayeti, bylesine trenlere bilfiil katlmann haram oluunun delili saymak daha uygundur. nk dalma gibi Allah bu trenleri "zur (yalanc ve

yaldzl ktlkler)" diye niteliyor. Cenab- Allah (c.c.) aadaki ayetlerde yalan ve yaldzl szler syleyenleri de yeriyor. Her ne kadar gsteriiler arasnda byle szler syleyenler bakalarna zararl olmuyorlar ise de Cenab- Allah (c.c.) byleleri hakknda yle buyuruyor: "Bununla birlikte onlar irkin ve yalan bir sz sylyorlar." (Mcadele: 58/2) "O halde murdar putlardan ve yalan szden kannz." (Hacc: 20/30) Geri yalan sz sylemeyi, yalana dayal aldatc hareketlerden daha ar bir gnah sayan bilginler var ise de yalana dayal aldatc hareketler yapanlar da bu ayetlerde beliren ilahi yerginin kapsamna girer. nk Cenab- Allah'n daha nceki ayette yalana dayal irkin hareketlere seyirci olmaktan kananlar vmesi, byle hareketleri ilemenin onun katnda ayplanm ve knanm olduuna delildir. Yoksa eer byle hareketleri yapmak aslnda caiz olduu halde onlardan uzak durmak daha iyi olmu olsa bu hareketlerin seyircisi olmaktan kanma tutumu, bu kadar bir vme gerekesi olmazd. nk mubah eylerin seyircisi olmak faydasz olmakla birlikte byle hareketleri seyretmek fazla zararl ve nemli deildir. Bazlarna gre de yukardaki ayet vurgulamal bir vg nitelii tayor. nk ayette sz geen kimseler batl hareketleri dorudan doruya ilemek yle dursun byle hareketleri leyen kitlelerin seyircileri bile olmuyorlar. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) bu ayetin az ncesinde: "Rahman'n has kullar o kimselerdir ki, onlar yeryznde alak gnlllkle yrrler ve haddini bilmez cahiller kendilerine laf attklar zaman -selam derler." (Furkan: 25/63) buyuruyor. Bu ayette Cenab- Allah (c.c.) vd kimseleri "Rah-man'n kullar" diye nitelendiriyor. Rahman'in kulu olmak farz olduuna gre bu sfat tamak da farzdr. Fakat bu gr taratna gtrr. nk bu ayetin devamnda saylan sekin sfatlar arasnda farz olmayanlarn da bulunduu ileri srlebilecei gibi bu ayette vlenlerin sz konusu sfat gerek ve yetkin anlamda tadklarnn belirtildii de sylenebilir. Nitekim aadaki ayetler de bu niteliktedir: "Mminler o kimselerdir ki, Allah'n ad anld zaman kalbleri rperir." 8/2) "Kullar iinde ancak bilginler Allah'dan (gereince) korkar." 35/28) (Enfal: (Fatr:

Ksacas, yukardaki ayet kafirlerin dn trenlerinde bulunmay ister haram, ister mekruh ve isterse kanlmas mstahab bir hareket sayd kabul edilsin, bizim amacmzn z gereklemi olur. nk bizim ana amacmz kafirlere zenilmemesi gerektiini vurgulamaktr. nk baz kimseler kolay geim yollar elde etmek, maddi kazan salamak ve baka dnyalk yararlar edinmek gibi gerekelerle kafirlerle uyum halinde olmann mstahab olduunu ileri sryorlar. Bu aklamalarla, tam tersine onlara zenmek-ten kanmann mstehab olduu anlalnca maksadmz gereklemi oluyor. imdi de kafirlerin bayram trenleri ile ilgili snnet kaynakl delillere geelim. Sahabilerden Enes b. Malik (r.a.) diyor ki: Peygamberimiz Medine'ye geldii zaman yerli halkn elenerek kutlad iki bayram gnnn olduunu grd. Me-dinelilere "Bu gnlerin anlam nedir?" diye sorunca onlardan "Biz cahiliye

dneminde bu gnlerde eleniyorduk" cevabn ald. Bunun zerine Medinelilere yle buyurdu: "Allah sizin iki elence gnnz, onlardan daha hayrl olan u iki gnle deitirdi: Bu iki gn Kurban ve Ramazan Bayram gnleridir."[68] Bu hadis Ebu Davud, Ahmed ve Nesai'de yer almtr. Kolayca anlalaca gibi Peygamberimiz (s.a.v.) Medi-ne'lilerin bu iki cahiliye kaynakl bayram gnlerini onaylamad gibi kendilerini geleneklerine uyarak o gnlerde elenmek zere serbest de brakmad. Tersine onlara "Allah sizin bu iki elence gnnz, bunlardan daha hayrl iki gnle deitirdi" buyurdu. Bir eyi deitirmek deitirilen eyi brakmay gerektirir. nk deitirilen eyle yerine konan ey birarada bulunamaz. Buna gre bu ifade tarz, ancak birarada bulunamayacak, biribirieri ile badamayacak nitelikteki eyler ve durumlar iin kullanlabilir. Nitekim aadaki ayetler de ayn ifade tarz zelliini tarlar: i "imdi siz beni brakp onu (eytan) ve soyunu mu dost ediniyor sunuz? Oysa onlar sizin dmann izdir. Zalimler iin ne kt bir dei-tokutur bu." (Kehf: 18/50) "Bu yzden onlarn iki bahesini buruk yemile, ac lgnl ve iinde biraz da sedir aac bulunan baka iki bahe ile deitirdik." (Sebe: 34/16) "Fakat o zalimler bu sz baka bir szle deitirirler." 2/59) "kszlere mallarn veriniz ve temiz olan murdarla (pis olanla) deitirmeyiniz." (Nisa: 4/2) Sahabilerden Enes b. Malik (r.a.) tarafndan rivayet edilen ve yeni topraa verilmi l ile ilgili olan u hadis de slup bakmndan bu kategoriye girer. Bu lye "cehennemdeki yerine bak, Allah sana oras yerine cennette daha hayrl bir yer ayrd" denirken bir baka lye de "Cennetteki yerine bak, fakat Allah sana oras yerine cehennemde bir yer ayrd"[69] denir. Bunun gibi halife Hz. mer (r.a.) nl muallaka airi Lebid'e[70] airliin ne oldu?" diye sorunca Lebid'in verdii cevap da ayn ifade zelliini tar; "Allah, iirlerimin yerine bana Bakara ve Ali mran surelerini verdi."[71] Bu ifade tarznn zelliklerine sk sk rastlanr. Peygamberimizin (s.a.v.) yukardaki hadisinde geen: "Allah sizin bu iki elence gnnz., onlardan daha hayrl olan u iki gnle deitirdi" eklindeki ifadesi her iki dneme ait bayram gnlerinin birarada kutlanmamasn gerektirir. zellikle "onlardan daha hayrl" deyimi, eriatmzn belirledii bayram gnlerinin cahiliye dneminin elence gnlerinin yerine konmalarn gerektirir. Bu byle olduu gibi, Peygamberimiz'in Medinelilere geleneksel bayram gnlerinin anlamn sorup da onlardan ald: "Onlar cahiliye dneminde oyun oynayarak kutladmz iki bayram gndr" eklindeki cevap zerine: "Allah size onlar yerine baka iki gn verdi" diye buyurmas, O'nun Medinelilere bu iki gn kutlamay yasaklayp yerlerine iki slam bayram nerdiini gsterir. nk eer hadisle yasaklama amac olmasayd, o gnleri deitirmekten bahsetmek yerinde olmazd. Sebebine gelince buradaki ana ama, mslmanlarn dzenli ekilde kutlayacaklar ve cahiliye dneminden kalma geleneksel bayram gnleri yznden ihmal edemeyecekleri vacip nitelikli iki islami bayram gn ortaya koymaktadr. (Bakara:

Hadisi rivayet eden Enes'in: "Medinelilerin onaylayarak kutladklar iki gnleri vard" sz ile Peygamberimizin: "Allah sizin bu iki elence gnnz, daha hayrl iki gnle deitirdi" eklindeki ifadesi birlikte gzden geirilince Enes'in, Peygamberimizin bu szlerini eski geleneksel iki bayram gn yerine yeni iki bayram gn koyma eylemi eklinde anladn gsterir. Hemen belirtelim ki, sz geen cahiliye kaynakl iki bayram gn islam dneminde unutulmu, ne Peygamberimiz zamannda ve ne de halifeler dneminde de bu gnlerden iz kalmamt. Eer halk bu gnlerde elenmekten al-konmam olsayd, bu gelenei devam ettirirdi. nk gelenekler, deimeyi salayc bir motif olmadka deimezler. zellikle kadnlar, ocuklar ve halk ounluu tatil ve oyun bayram olarak kutladklar gnleri byk bir heyecanla gzlerler. Nitekim ou krallar ve devlet bakanlar idare ettikleri halkn geleneksel bayramlarn deitirmeyi baaramamlardr. nk halk vicdannda bu bayramlarla ilgili motif kuvvetli ve kalabalklarn bu bayramlar kutlama arzular gl olagelmitir. Eer Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sz konusu cahiliye bayramlarna gl bir ekilde kar kmasayd, bu bayramlar, snk bir biimde de olsa, varlklarn devam ettiri-ceklerdi. Demek ki, Peygamberimizin bu bayramalarla gl bir ekilde engel olduu kesindir. teyandan Peygamberimizin gl bir ekilde kar kt adet ve davran haramdr. nk haramn bundan baka bir anlam yoktur. Bu phe gtrmez, apak bir gerektir. Bu durumda eer halk tekrar geriye dnp bu iki bayramda yapt hareketleri u veya bu ekilde yapmaya koyulsa bu tutum yasa inemek olur. Maksad da budur. Yahudiler ile hnstiyanlarn bayramlarna gelince bunlar cahiliye bayramlarndan daha sakncaldr. nk Peygamberimiz bu mmeti yahudiler ile hrstiyanlara benzeme tehlikesi karsnda uyarm ve bu tehlikeli sakncaya denlerin bulunacan haber vermitir. Oysa cahiliye dini konusunda durum byle deildir. Yani bu dinin yeniden hortlamas ancak mmin vicdanlarn yaygn bir zle urayaca son gnlerde sz konusu olabilir. Ayrca yahud ve hrstiyan bayramlarnn, cahiliye bayramlarndan daha ok sakncal olmadklar farzedilse bile onlar kadar sakncal olduklar kesindir. nk uygulayclar olan bir ktlk, insanlar hesabna kuvvetli motiften yoksun, uygulaycsz bir ktlkten daha tehlikelidir. [72] Yasak Adaklar Bu konuda Ebu Davud'da yer alan bir ikinci hadis daha var. Sabit b. Dahhak[73] diyor ki: "Peygamberimiz zamannda arkadalarmzdan biri Mekke yaknlarndaki Buvane denen yerde bir deve kesmeyi adamt. Peygamberimize gelerek: "Ya Rasulallah, ben Buvane'de bir deve kesmeyi adadm, ne dersiniz?" diye sordu. Peygamberimiz yanndakilere: "Sz geen yer, cahiliye dneminde taplan putlardan birinin sakland bir yer mi idi?" diye sordu. Arkadalarmz: "Hayr" dediler. Arkasndan: "Peki oras cahiliye dneminin bayram yerlerinden biri mi idi?" diye sordu. Oradakiler bu soruya da:

"Hayr" diye cevap verince Peygamberimiz o arkadamza: "O halde adan yerine getir. nk Allah'n emrine aykr adaklarla yerine getirilmeleri elde olmayan adaklar yerine getirilmezler."[74] buyurmutur. '* Bu hadisin asl Buhari ile Mslim'dedir[75] ve yer halkas "gvenilir" olan bir rivayet zinciri tarafndan nakledilmitir. te yandan Ebu Davud'da yer aldna gre bu hadiste sz geen sahabinin kz Meymune bu olay yle anlatyor: "Babamla birlikte banda Peygamberimizin bulunduu bir hac kafilesinde yolculuk ediyorduk. Bir ara Peygamberimizi gzlerimle grdm. Halk da aralarnda: "te Rasulullah" diye konuuyorlard. Ben onu baklarmla izlemeye koyuldum. Bir ara babam kendisine yaklat, elinde retmenlerin derste kullandklar benzer bir sopa vard. O srada babam yanma yaklap ayandan tutarak devesini durdurdu. Peygamberimiz de durarak babamn syleyeceklerini dinlemeye yneldi. Babam kendisine: "Ya Rasulallah,vaktiyle eer bir gn olum olursa Akabe yaknlarndaki Buvane denen yerde bir miktar koyun Galiba elli koyun demiti- kurban etmeyi adamtm, ne yapaym?" diye sordu. Rasulullah babama: "Orada u putlardan biri var myd?," diye sordu. Babam: "Hayr, yoktu" deyince Peygamberimiz: "O halde Allah iin adadm yerine getir" diye buyurdu. Bunun zerine babam koyunlar biraraya toplayp boazlamaya giriti. Bu arada bir koyun elinden kat, babam onun peinden koarken: "Allah'm, adam yerine getirmeme nasib eyle" diye dua ediyordu. ok gemeden kaan koyunu yakalayarak -dierleri gibi- boazlad."[76] teyandan yine Ebu Davud'un, Amr b. uayb'e ve onun da babas yolu ile dedesine dayanarak bildirdiine gre "Bir gn kadnn biri Peygamberimize gelerek: "Ya Rasulallah, senin yambanda davul almay adadm, ne dersin?" diye sordu. Peygamberimiz kadna: "Adan yerine getir" dedi. Arkasndan kadn, cahili-ye dneminde kurban kesilen bir yeri kasdederek: "Ben falanca yerde kurban kesmeyi adadm, ne dersin?" diye sordu. Peygamberiniz kadna: "Put adna m?" diye sordu. Kadn: "Hayr" dedi. Peygamberimiz" bu defa: "Heykel adna m?" diye sordu. Kadn yine:

"Hayr" diye cevap verdi. Bunun zerine Peygamberimiz kadna: "O halde adan yerine getir" diye buyurdu."[77] Yukardaki hadisin belirttiine gre sz geen sahabi belirli bir yerde bir miktar hayvan kurban etmeyi adad. Bu adak hayvanlarn cinsi ya devedir ya koyundur veya iki ayr olay sz konusudur. Peygamberimiz, adama: "O dediin yer, cahiliye dneminde taplan putlardan birinin sakland yer mi idi?" diye sordu. Adam: "Hayr" dedi. Arkasndan Peygamberimiz adama: "Oras cahiliye halknn bayram yerlerinden biri mi idi?" diye sordu. Adamdan yine: *"Hayr" cevabn alnca kendisine: "O halde adan yerine getir" diye buyurdu. Daha sonra da: Allah'n emrine aykr adaklar yerine getirilemez" diyerek szlerini balad. Bundan da anlalyor ki, cahiliye halknn bayram yerlerinde veya putlarn sakland yerlerde kurban kesmek Allah'n emrine aykr bir harekettir. Bu hadiste dikkat edilmesi gereken noktalardan biri udur ki, eer cahiliye dneminin bayram yerlerinden kurban kesmek caiz olsayd, Peygamberimiz soru soran sahabinin adan yerine getirmesine izin verirdi. Tpk davul almasna izin verdii gibi. Hatta izin vermek bir yana ona adan yerine getirmesi gerektiini sylerdi. nk ada belirtilen yerde kurban etmek aslnda vaciptir. O halde dnelim ki, cahiliye dneminin bayram adetlerini paylamak suretiyle "O dnemin bayramlarna katlmak nasl dnlebilir? [78]

Bayramn Anlam u noktay da belirtmeksizin gememeliyiz. Buradaki aklamalardan anlaldna gre "Bayram" terimi, "belirli bir zaman birimi iinde dnml ekilde tekrarlanan herkese ak bir toplant" anlamna gelir. Bu dnml tekrarlanma yldan yla olabilecei gibi haftadan haftaya veya aydan aya da olabilir. Bayram terimi bu temei anlamn dnda daha bir ka farkl anlama gelir. Bu anlamdan biri "Dnml ekilde tekrarlanan gn" demektir. Ramazan bayram ve Cuma gn gibi. Bayram'in bir dier anlam bu belirli gnlerdeki toplant'dr. Bu terimin baka bir anlam bay: ram gnlerinde yaplan adet ve ibadetlerin toplamdr. Ayrca baz bayramlar ancak belirli yerlerde kutlanrken dier baz bayramlar belirli yerlere baml yerlerdedir. Bu saydmz kavramlar da zaman zaman "Bayram" terimi ile ifade edilirler. Mesela Peygamerimiz (s.a.v.) cuma gn hakkndaki "Bu gn, Allah'n mslmanlar iin bayram kld bir gndr" hadisinde "Bayram" terimi, "zaman"la ilgili bir anlam tar. Bunun yannda sahabilerden bn-i Abbas'n (r.a.) "Peygamberle birlikte bayram kutladk" cmlesinde "bayram", "toplant ve bir takm zel hareketler" anlamndadr. Bu arada yine Peygamberimizin "Benim mezarm bayram edinmeyiniz" hadisinde bu terim "bayram yeri" anlamna gelir. ou zaman da "bayram terimi" hem belirli bir gnn ve hem de o gn ilenen belirli hareketlerin ad olur. Peygamberimizin, yannda alg alan iki cariyeyi yadrgayan Ebu Bekir'e cevap tekieden "Brak onlar, ya Ebu Bekir! Her kavmin nasl bir bayram varsa bu da bizim bayrammzdr" hadisinde ttrim bu

ifte anlam ierir. Yine yukardaki hadise dnecek olursak Peygamberimizin kendisine soran sahabiye dnp "Oras cahiliye araplarmn bayram yerlerinden biri mi idi?" diye sorarken cahili-ye araplarnm bayram olarak kutladklar geleneksel bir toplanty kasdetmitir. Bundan da belirli bir yerin cahiliye dneminde bayram yeri olarak kullanlmasnn -yle adanm bile olsa- orada kurban kesmeye engel olduu ortaya kar. Ayn yerin cahiliye putlarnn korunduu yer olmas halinde de durum byledir. Yoksa Peygamberimizin b sorulu cevapl szleri tutarsz ve balantsz olur. Kolayca analalaca gibi bu yasaklamann ana sebebi ya cahiliye dnemi araplarmn tapnma yeri edinerek sayg gsterdikleri bir yere sayg gsterilmi olmas ya zellikle orada kurban kesmekle onlarn tapnmalarna ortak bulunmu olmas veya onlarn oradaki bayram treninin hortlatl-ma tehlikesidir. nk bu davranta ya eylemin yeri ya dorudan doruya eylemin kendisi veya eylemin zaman sz konusu olabilir. Eer yasan gerekesi sz konusu yerin zellikle seilmi olmas ise -ki anlald kadar ile sebep budur- bunun sebebi, burasnn cahiliye araplarnn bayram yeri olmasdr. Nitekim belirli bir yer seme niyeti var olmakta devam ettii halde seilen yerin byle bir saknca tamad ortaya knca orada kurban kesilmesine izin verildiini gryoruz. Demek ki, sakncal olan ve kalmasgereken ey, cahiliye araplarnn kurban kesme olarak geilmesidir. O halde cahiliye araplarnn bayram yerinin kurban kesme yeri olarak belirlenmesi sakncal olunca dorudun doruya onlarn bu bayramlarn benimsemenin hkm nice olur, bunu varn siz dnn. teyandan Peygamberimiz belirli yerde kurban kesmeyi cahiliye araplarmn putlara taparak Allah'a irk kotuklar yer olduu iin ho grmediine gre bu durum Allah'a irk komann ve putlara tapmann daha kesin bir yasak olmasn gerektirir. Eer bu yasan gerekesi orada kurban kesmenin cahiliye araplarmn bayramlarna katlmak olduu kabul edilirse bu bizim meselemizin ta kendisidir. nk bu takdire gre orada kurban kesmek, cahiliye araplar-nn bayramlardaki hareketlerine katlmak demek olduu in yasaklanm olur. Yoksa bunun baka bir sakncas yoktur. Birinci ihtimal daha akla yakndr. nk Peygamberimiz szn ettiimiz sahabiye cahiliye araplarmn bayramlar srasnda orada kurban kesip kesmediklerini deil, orasnn eski bayram yeri olup olmadn sormutur. Ayrca Peygamberimizin "Oras cahiliye araplarmn bayram yerlerinden biri mi idi?" cmlesinin zamanna dikkat edilirse bu sorunun sorulduu gnlerde byle bir bayramn olmad anlalr. Bu nokta gayet aktr. Bunun yannda ayn konudaki bir baka hadiste bu olayn veda hacc srasnda meydana geldii bildiriliyor ki, o zaman mriklerin btn bayramlar unutulmu, gemie gmlmt. imdi dnelim. Peygamberimiz, kafirlerin bayramlarn kutladklar bir yerde kurban kesmeyi yasaklyor. Oysa o kafirler mslman olmular ve sz konusu bayram ter-ketmilerdir. Soruyu soran sahabi de oray bayram yeri edinmiyor, sadece orada kurban kesmek istiyor. Bundan aka anlalan udur ki, bu yasak, mriklerin bayramlardan baz kalntlarn yaamaya devam etmesine ak kap brakmamak iindir. Baka trl sylersek orada kurban kesmenin sz konusu yerin niteliini hortlatmak ve eskiden olduu gibi bayram yeri edinilmesine kap amak tehlikesine yolaacandan endie edilmitir. Oysa anlald kadar ile sz konusu bayram yeri, cahiliye arapiari iin sadece bir bayramlama ve oyun alan idi. Bu durum, Medineli mslmanlarin (Ensar'n) "Bu gnler cahiliye dneminde oyun oynayp elendiimiz iki gnd" demelerinden anlalyor. Anlalan cahiliye araplarmn bayramlan tapnma nitelii tamyordu. Bu byle olduu iin Peygamberimiz (s.a.v.) sz konusu adak yerinin putlarn korunduu yer mi, yoksa bayram yeri mi olduunu sorarak bu iki eit yerin biribirinden farkl olduunu iaret etmitir. Szn ksas, bu olay, cahiliye bayramlarnda yaplan hareketlerin herhangi birini ilemenin, ne ekilde olursa olsun, ke-

sinlikle yasak olduunu belirtmektedir. teyandan islam asndan kitapl kafirlerin (yahudiler ve hrstiyanlann) bayramlar ile dier kafirlerin bayramlar ayn niteliktedir. Tpk bu iki zmrenin kafirliinin ayn ekilde bayram oluu gibi. Geri bu zmrelerin bazsnn kfr dierlerinkinden daha ar olabilir, ama islam asndan hkmleri deimez. Yalnz u var ki, kitapl kafirler dinlerinde ve dolaysyla bayram trenleri konusunda, bunlar gsteri ekline brndrmemeleri art ile, serbest brakldklar halde dier kafirlere byle bir serbestlik tannmamtr. Bu fark bir yana braklacak olursa, aslnda kitapl kafirlerin tapnma ve din karakterli bayramlar, baka kafirlerin oyun ve elence nitelikli bayramlardan daha haramdr. nk Cenab- Allah'n (c.c.) fke ve honutsuzluuna hedef olan bir tapnma, O'nun yasak kld yollardan nefsin arzularn tatmin etmekten daha ar bir haramdr. Bu yzden Allah'a irk komak, zina ilemekten daha ar bir su saylmtr. Yine bu yzdendir cr, kitapl kafirlere fyahudi ve hristiyanlara) kar verilen mcadele (cihad) puta tapanlara kar verilen mcadeleden daha stn tutulmu ve kitapl kafirlere savarken ehid denlerin sevab iki ehid sevab kadar olmutur. eriat koyucu (Allah ve Peygamber) putperestlerin bayramlarna kar kesin tavr aldna ve bunu Arap yarmadasnda bir daha ortaya kmalarndan eytann mit kestii cahiliye dnemi kafirlerinin gelenek krntlar mslmanlara bulaabilir endiesi ile yaptna gre dier kafirlerin gelenek krntlarnn mslmanlara bulama tehlikesi daha ok ve buna bal olarak bunlarla ilgili yasak daha kesindir. Gerek yukardaki ve gerekse benzeri hadislerin bize rettii bir baka gerek de udur. Demek ki, cahiliye dnemi araplarmm vaktiyle toplantlar dzenleyerek kutladklar bir takm bayramlar vard. Fakat Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ortaya kndan sonra Cenab- Allah (c.c.) bu bayramlar sildi, btn izleri ile ortadan kaldrverdi. Herkesin bildii bir eydir ki, eer Peygamberimiz bu bayramlar yasaklamasayd, onlarn kutlanmasna kar kmasayd, insanlar kendiliklerinden bu bayramlar brakmazlard. nk bu bayramlardaki enliklerden pek holanan insan tabiat bu toplu elencelere kar kuvvetli arzu duymaya devam ediyordu. zellikle oyun ve haz unsurlar baskn batl gelenekli bayramlara kar duyulan arzu daha katmerli idi. teyandan bu bayramlar uzun yllar boyunca periyodik olarak tekrarlana tekrarlana toplumun kkl alkanlklar haline gelmilerdi ve alkanlk da insan iin "ikinci bir tabiat" demekti. Motifleri canl ve gl olduuna gre eer gl ve srarla bir kar koyma ile engellenmemi olsalard, bu bayramlar ortadan kalkmaz, insanlarn hafzalarndan silinmezlerdi. Bu da kesinlikle gsterir ki, takva sahiplerinin nderi olan Peygamber Efendimiz (s.a.v.) mmetin srarl bir ekilde kafirlerin bayramlarndan uzak tutmu ve her yola bavurarak bu bayramlarn unutulup silinmesine almtr. teyandan Peygamberimizin kitabl kafirleri dinlerinde serbest brakmas, mmetinin onlarn bayramlarna bulamalarna ak kap brakc bir anlam tamaz. Tpk bunun gibi onlara tannan bu din hrriyeti, mslmanlarn onlarn dier ktlk ve gnahlarna yanamalar iin de bir bahane olarak kullanlamaz. Tam tersine Peygamberimiz bir ok mubah ilerde ve ibadet biimlerinde kitabl kafirlere kar ters dmeyi mmetine srarla emretmitir. Peygamberimiz bu kesin tutumu taknrken az sakncal konularda belirebilecek bir uyumann onlarn dier ok sakncal geleneklerine, uymaya kap aacn dnerek basit konulardaki kar kmann ms-lmanlarla onlarn dier dnce ve gelenekleri arasnda engel oluturmasn istemitir. nk sen bir mslman olarak cehennemliklerle

arandaki uyumazlk mesafesini ne kadar geni tutarsan, bu cehennemliklerin zihniyet ve davranlarndan o kadar daha uzak kalrsn. .'4 Peygamberimizin bu konudaki duyarllk ve titizlii snrsz olmutur. Btn bu duyarlk ve titizlik Allah'n gerek O'na ve gerekse mslmanlara dnk bir ba (faziletedir. Fakat ou kimseler ne bu nimetin farkndadrlar ve ne de ona kar kr borlarn yerine getiriyorlar. Bu konudaki snnet kaynakl dier bir delil Buhari ile Mslim'in, Aye'ye (r.a.) dayanarak naklettikleri u olaydr. Aye diyor ki: "Bir defasnda (babam) Ebu Bekir bize geldi. O srada yanmda bulunan iki Ensar kkenli cariye, Buas sava srasnda Ensar tarafndan sylenmi olan arklar okuyorlard. Aslnda bu cariyeler arkc kadnlar deillerdi. Babam bu durumu grnce: "Hi Rasulullah'in evinde eytan arks sylenir mi?" dedi. Buna karlk Rasulullah: "Ya Ebu Bekir, her kavmin nasl bir bayram varsa bu da bizim bayrammzdr" buyurdu. Dier bir rivayete gre ise Peygamberimizin szleri: "Ya Ebu Bekir, her kavmin bir bayram olduu gibi bu gn de bizim bayrammzdr" eklindedir. Yine Buhari ile Mslim'in ortaklaa yer verdikleri bir baka rivayete gre Peygamber Efendimiz, Ebu Bekir'e: "Brak onlar, Ya Ebu Bekir, bu gnler bayram gnleridir. Bu gnler Mina gnleridir"[79] eklinde cevap vermitir. [80] Bizim Bayramlarmz Bu hadisten kan balca sonular unlardr: 1- Peygamberimizin "Her kavmin nasl bir bayram varsa bu da bizim bayarammzdr" eklindeki ifadesi her kavmin kendine mahsus bayram olmasn ve bu bayramn sadece o kavme zg olmasn gerektirir. Nasl ki, Cenab- Allah'n (c.c): "Herkesin yneldii bir yn vardr." (Bakara: 2/148) "Her biriniz iin ayr bir eriat ve yol belirledik" (Maide: 5/48) eklindeki ayette her mmetin kendisine mahsus ayr birer ynn ve eriatnn olacan belirtiyorsa bu da byledir. Buna gre yahudilerin ve hnstiyanlarn kendilerine mahsus aynbayramlanldne gre, nasl ki onlarla kbleleri ve eriatleri konusunda aramzda ortaklk yoksa, kendilerine zg bayramlar konusunda da onlarla ortaklaamayz. Bu byle olduu gibi, buna gre, onlar da bizim bayramlarmz benimseyeme airamayiz. 2- Yukardaki hadisten kabilecek dier bir sonu da udur: Peygamberimizin "Bizim de bayrammz bu gndr' eklindeki sz olmasn ve bakalarnn bayram enliklerine katlmamzn sz konusu olmamasn gerektirir. Nitekim Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai'nin, sahabilerden Uk-be b. Amir'e (r.a.) dayanarak bildirdiklerine gre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yle buyuruyor:

"Arafat gn, Kurban gn ve Mina gnleri biz ms-lmanlarn bayram gnleridir. Bu gnler yiyipime gnleridir."[81] Bu hadis de bizim bayram konusunda bakalarndan ayr ve kendimize zg olmamz, ayrca da bu be gnn bize mahsus bayram gnleri olmasn vurguluyor. nk bu bayram, bu terimin yukarda deindiimiz "zaman" ve "yer" anlamlarn ieren uzunca sreli bir bayramdr. Bu yzden "Byk Bayram" adn almtr. Bayramlk niteliklerini tam olarak bnyesinde bulundurduu iin burada bayramlk hkm srf ona yklendi. Belki de bunun sebebi bir ka gnn srmesidir. nk biz mslmanlarm birka gn sren baka bir bayrammz yoktur. 3- Hadisten kan bir baka sonu, Peygamberimizin "Her kavmin bir bayram olduu gibi bizim de bayrammz bu gndr" gereke ile cariyelerin yannda def alp ark sylemesini serbest brakmtr. Bu tutum, sz konusu serbestliin o gnn mslmanlarm bayram olmasndan kaynaklanmasn ve kafirlerin bayramlar iin geerli olmamasn gerektirir. Yani mslmanlarm bayramlarnda tannan oyun oynama serbestisi, kafirlerin bayramlar iin sz konusu deildir. nk eer bizim bayramlarmzdaki oyunlarn benzerlerini kafirlerin bayramlarnda da oynamak serbest olsa Peygamberimiz "Her kavmin bir bayram olduu gibi bu gn de bizim bayrammzdr" demezdi. Bu ifade oyun oynama serbestisini her mmetin kendine zg bayram oluuna ve bizim de bayrammzn "bu gn" olmasna balyor. O halde mslman bayramlarnda yapmamza izin verilen oyun ve elenceleri baka bayramlarda da yapmamz caiz deildir. Bu da oyun v e elence konusunda bakalarna benzememizin yasaklandnn delilidir. Zaten bizim de asl belirtmek istediimiz budur. 4- Bu hadisin dndrd bir baka gerek de udur. slamiyetin ilk yllarnda Hz. mer zamanna kadar Arap yarmadasnda nemli sayda yahudi ve hnstiyan yayordu. Peygamberimiz zamannda Medine'de yahudiler vard. Ra-sulullah onlarla bar antlamas imzalad, fakat bu antlama zaman zaman onlar tarafndan tek tarafl olarak bozuldu. Medine'deki bu yahudi aznlk, sayca ok olmamakla birlikte, varjln daha sonraki yllarda da devam ettirdi. Hatta Peygamberimiz (s.a.v.) vefat ettiinde zrh bir yahudide rehin olarak bulunuyordu. Yemen'de de ok sayda yahudi vard. Hrstiyanlar youn olarak Necran ve Farslar da Bahreyn yresinde yayorlard. Kolayca tahmin edilecei zere bu gayri mslim guruplarn kutladklar baz bayramlar vard. Yine bilinen bir gerektir k, bayramlarn yiyip-imek, gzel elbiseler giymek, sslenmek elenmek ve tatil yapmak gibi geleneksel motifleri, her hangi bir nleyici engel varolmadka nefisler iin ekici eylerdir. zellikle ocuklar, kadnlar ve aylaklar byle eylerden ok holanrlar. Oysa islam tarihini iyi inceleyenler bilirler ki, mslman-larn Peygamberimiz zamannda bu gayri mslim guruplarn bayramlarna ne katldklar grlm ve ne de bu bayram gnlerinde yaam tarzlarnda her hangi bir deiiklik yapmlard. Tersine o gnler, Peygamberimiz ile br mslmanlar iin, senenin dier gnleri gibi normal gnlerdi. Bu gnlere hibir zellik tanmazlard. Yalnz baz mslman-lann gayri mslimlere ters olmay fiilen isbatlamak iin, o gnlerde oru tuttuklar grlyordu. Eer bu ilk mslmanlarn dorudan doruya Peygamberimizden ncekileri dinleri kedilerine bu bayramlara katlmaktan alkoyucu bir nitelik tamayasyd, hi deilse bazlarnn bu yabanc bayramalara u veya bu oranda zenmesi gerekirdi. nk insan tabiat ile sosyal gelimeler bize bu konuda insanlardaki arzularn gl olduklarn ve dini bir engel olmasayd, bu arzularn kendilerini ifade etmekten geri kalmayacaklarn gstermektedir. Mslmanlarn halifeler dnemindeki tutumu da byle olmutur. Zaman zaman tek-tk baz mslmanlann bu bayramlara seyirci olarak katldklarnn grlmesi zerine Hz. mer ve dier sahabiler bunu yasaklayp nlemilerdi.

Dikkat edilirse bu tek-tk saydaki mslmanlann yabanclarn bayramlarnda yaptklar hareketleri yapmalar sz konusu bile deildir. Hatta bir ksm mslmanlann bu gnlerde oru tutarak gayri mslimlerden farkl olduklarn ortaya koymalarn yayginlanca ou fkh bilginleri bu tutuma kar kmlardr. nk bu tutum da belli-belirsiz biimde bu bayram gnlerine sayg gstermek anlamna gelebilirdi. Bu durum mslmanlann Peygamberlerinden gayri mslimlerin bayramlarna katlmama direktifi aldklarn ak gstermez mi? yice dnrsek bunun apak olduunu grrz. 5- Bu hadisin hatrlatt dier bir nokta da byk hadis kaynaklarnn ittifakla Ebu Hureyre'ye dayandrarak naklettikleri u hadistir. Peygamberimiz (s.a.v.) yle buyuruyor: "Biz kyamet gn nc olacak olan sonuncularz. nk onlara bizden nce kitab verildii halde bize onlardan sonra kitab verildi. Bu gn (cuma gn) Allah'n onlara da farz kld fakat zerinde anlamazla dtkleri ve Allah'n bize doru olarak benimsemeyi nasip ettii bir gndr. nsanlar bu konuda bize bamldr. Yahudiler onun ertesi gnn, hristiyanlar ise bir sonraki gn benimmemilerdir."[82] teyandan ayn konuda Mslim'in, Ebu Hureyre ile Huzeyfe'ye dayanarak bildirdikleri baa bir hadis te yledir: "Allah bizden ncekileri cuma gnnden saptrd. Cumartesi gn yahudilerin, pazar gn ise hnstiyan-iarin olduu halde Allah cuma gnnn bizim olmasn nasip etti. Bylece cuma, cumartesi ve pazar gnleri ar-darda sraland. Onlar Kyamet gn de bizden arka siradadadrlar. Biz dnyallarn sonuncular olduumuz halde Kyamet gn haklarnda ilk hkm verilecek olanlarz."[83] unu da belirtelim ki, Peygamberimiz bir ok konumalarnda cuma gnn "bayram" diye adlandrm ve tad bayram niteliinden dolay srf bu gnde oru tutulmasn yasaklamtr. imdi bu hadiste gryoruz ki, peygamberimiz (s.a.v.) cuma gnnn bize (mslmanlara), Cumartesinin yahudile-re ve pazar gnnde hnstiyanlara ait olduunu belirtiyor. Bu ifade tarz kategorik bir bltrmeyi dile getirir. nk diyelim ki, ortada takm elbise varken bize "Bu takm senin, bu Zeyd'in ve bu da Amr'ndr" dense bu ifadeden herkesin elbisesinin kendisine ait olduu ve dier iki arkadan bu payda hibir ilgilerinin bulunmad anlalr. imdi eer biz kalkarda bayram (ve tatil) gn olarak yahudilerin cumartesi gnn veya hrstiyanlarn pazar gnn benimsersek bu hadise aykr davranm oluruz. Haftalk bayram gnnde hkm byle olduu gibi yldnm nitelii tayan bayramlarda da durum byledir, arada fark yoktur. Hatta takvime gre belirlenen bir bayram konusunda gayri mslimlere uymak bu kadar sakncal olduuna gre Rumi, Kpti, Farisi ve brani takvimlerine gre belirlenen bsbtn yabanc kafirlerin bayramlarna zenmek daha da sakncahdir. Peygamberimizin yukardaki hadiste yer alan "Biz Kyamet gn nc olacak olan sonuncularz. nk onlara bizden nce Kitab verildii halde bize olardan sonra Kitab verdi. Bu gn (cuma gn) onlarn hakknda anlamazla dtkleri ve Allah'n bize doru olarak benimsemeyi nasip ettii bir gndr" eklindeki szlerinin anlam -Allahualem- yledir: "Biz yaratl srasna gre sonuncuyuz, ama Allah tarafndan hesaba ekilip cenete girme srasnda birinciyiz her-icesten nceyiz." Nitekim Tirmizi'de yer alan u hadis de buna yakn anlamdadr: "Bu mmet, dier btn mmetlerden daha nce cennete girecektir ve cennet kaps da ilk nce Muham-med'e alacaktr."[84]

: nk bizlere dier metlerden sonra Kitab verilerek onlarn arasnda anlamazla yolaan haftalk bayram gn konusunda doru olana iletildik. Bu sayede salih amel konusunda onlarn nne getik. Doru olana iletilme (hidayet) ve salih amel bakmndan dier mmetleri geride braktmz iin bu salih amelin sevabm elde etme bakmndan da onlarn nne getik. 6- Bu hadisten karlabilecek dier bir sonu da sahabi-lerden bn-i Abbas'n (r.a.) azadlisi Kreyb'in[85]u szlerinde ifadesini bulur: "Bir defasnda bn-i Abbas ile bir ka sahabi arkada beni Rasulullah'n elerinden mm Se-leme'ye gndererek kendisinden Peygamberimizin en ok haftann hangi gnlerinde oru tuttuunu sormam istediler. mm Seleme'ye bu soruma u karl verdi: "Rasulullah, haftann gnleri iinde en fazla cumartesi ve pazar gnleri oru tutar ve tercihini de: "Bu iki gn mriklerin haftalk bayram gnleridir. Bunun iin onlarn tersine hareket etmek istiyorum"di-ye aklard. Bu belge, Ahmed b. Hanberin[86] "Msned" adl eserinde, Nesai'de ve bni Ebu Asm'n hadis kitabnda yer almtr. Bu hadis, kafirlerin bayramlarna fiilen kar kmann, mstahab da olsa, meru olduunu gsterir, ierde Peygamberimizin cumartesi gn oru tutmann yasak olduunu belirten hadisini ve yasan yine yahudilere kar kma pre-sibine dayandn ele alacak ve ayrca tek bana cumartesi gn oru tutma konusunda alimlerin grleri ile kafirlerin bayramlar konusunda kar ikmanneriatmzm temel prensibi olduunu hep birlikte onaylayan alimler, bu gnlerde oru tutarak kafirlere ters kmann m, yoksa hi bir zel tavr taknmayarak bu bayramlar yok farzetmenin mi veya arap kaynakl bayramlarla acem kaynakl bayramlar arasnda fark gzetmenin mi daha yerinde olaca hususunda farkl grler ileri srdler. naallah, bu konuyu ilerde ele alacaz. Bu bayramlara kar kmann "cma-i mmet" kaynakl bir ok gerekesi vardr ve balcalar unlardr: 1- Bu gerekelerin ilki, daha nce snnet blmnde vurguladmz gibi, halen bir ok mslman ehirde cizye deyerek inan serbestliini elinde tutan yahudi, hristiyan ve ateperestler kendi bayramlarn zgrce kutlamaktadrlar. teyandan onlarn bayramlarnda yaptklar hareketlerin bir oklar iin ekiciliini koruduu da meydandadr. Buna ramen ilk mslmanlar arasnda hi kimsenin bu bayramlara u veya bu lde katld grlmemitir. Eer mmetin vicdannda bu bayramlara kar kkl bir nefret ve yasaklk duygusu kkletirilmeseydi, oklarnn bu trenlere katld grlrd. nk srkleyici sebebi (motifi) olan bir eyin nnde eer bir engel yoksa o ey kesinlikle meydana gelir. Demek ki, bu bayramlara katlmay nleyen bir engel vardr. Bu engel de dindir.Bundan anlyoruz ki, din, yani islam dini bu bayramlara katlmay nleyen gl bir engeldir ki, bizim de sylemek istediimiz budur. 2- Bu delillerin ikincisi, mer (r.a.) zamannda ortaya konan Ktabli dini aznlklarn slam diyarnda bayram trenlerini gsterili biimde kutlayamayacaklan hkm idi. Bilindii gibi bu hkmn slama uygun olduu hem o gnn sahabileri ve hem de daha sonra gelen fkh alimleri tarafndan onaylanmt. Mslmanlar kafir ve mriklerin bayramlarn gsterili biimde kutlayamayacaklan konusunda gr birliine vardklarna gre bizzat mslmanlarn bu bayramlara katlmas nasl sz konusu olabilir? Bu bay-ramlardaki hareketleri mslmanlarn aktan ilemeleri, kafirlerin yapmalarndan daha ar bir gnah olmaz m? nk bizim kafirleri bu bayramlar aka kutlamaktan alkoyuumuzun sebebi, bunlarn tadklar fesat niteliidir. Bu nitelik ya bu trenlerin dorudan doruya gnah olan bir eylem veya gnahn sembol olularndan ileri gelir. Bu iki ihtimalin hangisi gerek olursa olsun, mslmana hem dorudan doruya gnah ilemek ve hem de gnah sembolize eden davranlar yapmak yasaktr.

Eer bir mslman bu bayramlara katlmasnn kafirleri yreklendirmekten baka hi bir sakncas olmasayd, srf bu saknca bu trenlere katlmann yasakhn belirten yeterli bir gereke olurdu. Oysa bu iin daha bir ok ktlkleri vardr ki, inaal-lah balacalarma ileride deineceiz. 3- Bu delillerin ncs Hz. mer'in (r.a.) Ebu eyh s-fahani tarafndan Ata b. Dinar'a[87] dayandrlarak nakledilen "Acem dilini konumaktan ve mriklerin bayram gnlerinde onlarn mabedlerine gitmekten saknnz"[88]eklindeki uyardr. Hz. mer'in bu szleri, Beyhaki'de yer aldklarna ve Sfyan- Sevri tarafndan Ata b. Dinar'a dayandrlarak nakledildiklerine gre daha ar anlaml olarak yledir: "Sakn acem dilini renmeyiniz ve mriklerin bayram gnlerinde onlarn mabedlerine gitmeyiniz. nk o gn onlarn zerine Allah'n azab iner."[89] teyandan yine Sfyan-i Sevri'nin, Ebu Velid'e dayandrarak belirttiine gre bu konuda Abdullah b. mer (r.a.) unlar sylyor: "Kim acem diyarnda ev-bark edinerek yerleir, onlarn Nevruz ve Mihrican gibi bayramlarn benimser, onlara zenir ve lnceye kadar byle kalrsa Kyamet gn onlarla birlikte harolur.[90] Buhari'nin bildirdiine gre Hz. mer'in (r.a.) bu konudaki bir baka gr yledir: "Allah'n dmanlarnn bayram trenlerinden uzak durunuz." Bu arada bir gn Ali'ye (r.a.) acemlerin Nevruz bayramn hatrlatan bir sembol getirdiler. Ali: "Bu nedir?" diye sordu. Kendisine: , "Bu nevruz gnnn semboldr" diye cevap verilince bu szlere: "Her gnnz Nevruz saynz, (O gne zel bir nem vermeyiniz)" diye karlk vermitir. Ali'nin bu szlerini nakleden same: "Onun Nevruz kelimesini belirli bir isim olarak deil, belirsiz bir isim eklinde ifade etmesindeki incelie dikkat ekmektir. Beyhaki'ye gre Hz. Ali'nin bu slubu, her hangi bugn eriatn belirlemedii bir olaya balamaktan holanmadn belirtir.[91] Grld gibi, mer (r.a.) mslmanlara acem dilim renip konumay ve onlarn bayram gnlerinde srf mabed-lerine gitmeyi yasaklyor. Byle olunca onlarn bayramla-rndaki baz adetlerine zenmek veya onlarn dinlerinin gerei sayarak yaptklar bir hareketi ilemek nice olur? Acaba onlarn adetlerini taklit etmek, dillerini renip konumaktan daha byk bir gnah deil mi? Acaba onlarn baz bayramlk davranlarna zenmek, o gnlerde srf onlarn mabedlerine girmekten daha sakncal bir hareket olmaz m? Onlara bayram gnlerinde yaptklar gnahlardan dolay Allah'n gazab indiine gre bu hareketlerin tmnde veya bir ksmnda onlara katlanlar, acaba ayn akbete urama tehlikesi ile kar karya kalmazlar m? Yukarda okuduumuz gibi, Abdullah b. mer (r.a.) de ak bir dille "Acem diyarnda ev-bark edinerek yerleenlerin, onlarn Nevruz ve Mihrican gibi bayramlarn benimseyenlerin ve lnceye kadar onlara zenmeye alanlarn Kyamet gn onlarla birlikte harolacaklarm" belirtiyor. Bu szlerinden anlaldna gre Abdullah b. mer belirttii ekilde acemlere zenenleri, ya bu taklitiliklerinden dolay kafir sayyor veya bu tutumu cenennemlik olmay hak eden byk gnahlardan kabul ediyor. Eer bu szler ilk ihtimale yorulacak olursa o zaman bu alan ksmen acemlere zenmek "gnah" olur. nk bu ksmi davran belirlenen akbeti hakketmede etkili olmasayd, onu bu akbeti gerektiren davran btnnn bir paras saymak yersiz olurdu. Zira insan mubah davranlar yznden cezaya arptrlmaz. Bu arada knanan btnde yer alan mnferit hareketler sadece o btn iinde bulunduklar takdirde ktdrler diye bir ey yoktur. Tersine kt olduu belirtilen btn paralar da ayr ayr ktdrler.

Dorusunu Allah bilir ya, Abdullah b. mer'in (r.a.) "Acem diyarnda ev-bark edinip oralara yerlemek" ten sz etmesinin sebebi u olsa gerek. nk onun yaad gnlerde mslman olmayan aznlklarn islam diyarnda aktan aa bayram enlikleri dzenlemeleri yasakland iin hibir mslmann islam diyarnda acem bayramlarna zenmesi sz konusu deildi, byle bir ey ancak acemlerin lkelerinde oturanlar iin mmknd. teyandan Ali, acemlerin bayramlarndaki davranlarna katlmak .yle dursun, onlarn bayramlarna takm olduklar ismi bile onaylamaktan kanmtr. te Ahmed b. Hanbel de bu konudaki tutumun Ali ile mer'in yukardaki szlerinin anlamna dayandrarak belirlemi ve bu grn arkadalarna aklamtr. Hatrlanaca zere mam- Ahmed'in arkadalarndan biri olan Kad Ebu Ya'la'nn hocasna dayanarak mslman olmayanlarn bayram trenlerine katlmamak gerektiini belirttiini nakletmitik. Onun dier bir arkada olan ve "bn-i Badadi" lakab ile anlan mam Ebu Hasan Amidi de "Umdet-l Hazin ve Kifayet-l Musafiri" adl eserinde bu konuda unlar sylyor: "Yahudi ve hnstiyanlann bayram trenlerine katlmak caiz deildir. Ahmed-i Henbeli bunun byle olduunu belirtiyor ve bu grn ve onlar ki, eriliklere ahid olmazlar- ayetine dayandryor. Ayette geen -erilikler- deyiminin kafirlerin bayramlar ve geleneksel trenleri demek olduunu soyuyor. Bayram gnleri kurduklar pazarlara gelince bu pazarlara katlp ah-veri yapabilir. Ahmedi Hanbeli bunu da belirtiyor ve yle diyor -Mslmanlara yasak olan ey, onlarn bayramlarnda kilise ve mabetlerine girmektir. Pazarda satlan yiyecek maddelerinden satn almann hibir sakncas yoktur. Her ne kadar bu yiyecek mad-dlerini satn almakla onlarn bayramn sayp takdir etme kasd tam olsa bile bu al-veri sakncaszdr." Yine Ahmed-i Hanbeli'nin rencilerinden biri olan Hilal "cami" adl eserinde bu konuda unlar yazyor; Konuumuz, mslmanlarm mrik bayramlarna katlmalarnn, mekruh olau hakkndadr. Bu konuda Muhenna diyor ki: "Bir defasnda Ahmed-i Hanbeli'ye am'da Tur Yabur Deyr Eyb gibi yerlerde kutlanan bu bayramlara katlmak hakknda ne dndn sordum. Mslmanlar bu trenlere katlarak bu mnasebetle kurulan arlardan koyun, sr, un buday, arpa gibi besin maddeleri alyorlar, yalnz al-veri maksad ile bu arlara kyorlar, yoksa onlarn mabedlerine girimiyorlar bu konuda ne dersin" dedim. Bana: "Mriklerin mabedlerine girmez de sadece pazarlara katlrlarsa bunun sakncas yoktur" dedi." Grld gibi, Ahmed-i Hanbeli, mriklerin mabedlerine girmemek art ile bu bayramlarda kurulacak pazarlara katlmay serbest brakyor Demek ki, bu trenlerde mriklerin mabedlerine girmeyi yasak sayyor. Nitekim yu-kardaki satrlarn yazar olan girmeyi yasak sayyor. Nitekim yukardaki satrlarn yazar olan Hilal da mam- Ahmed'in bu szlerinden, onun mslmanlann mrik bayramlarna katlmalarn menettii sonucunu karyor. Ahmed-i Hanbeli, bu grn mer'in yukarda sz konusu ettiimiz" mriklerin kilise ve mabedlerine girmeyi yasaklayan" szlerinin ayn anlama geien bir benzerine dayandryor. Bilindii gibi mer'in o szleri mslmanlar "mriklerin yaptklar gibi yapmamalar" hususunda uyarc nitelikteydi. Acemce konumak ve yln aylarna farsa isimler ver-ma meselesine gelince Ebu Muhammed Kirman bu konuda unlar yazyor: "Konumuz yln aylarn farsa isimleriyle sylemek hakkndadr. Bir defasnda mam- Ahmed'e: "Farsllar haftann gnleri ile yln aylarn bizim manalarn anlamadmz isimlerle anyorlar, bu

konuda ne dersin?" diye sordum. Bana bunu ar ekilde mekruh saydn belirtti ve Mcahid'in de Farsa ay isimleri kullanarak "Azermah" ve "Deymah" demeyi mekruh gdn nakletti. Kendisine isim farsa olan birini bu isimle armann yerinde olup olmadn sordum, bunu da mekruh saydn syledikten sonra szlerine yle devam etti: "Bir defasnda shak'a, kitap tarihlerinin "Azermah, Deymah" gibi farsa ay isimleri kullanlarak atlp atlamayacan sordum. Bana eer bu isimler arasnda irkin anlaml olan yoksa bunun sakncal olmadn syledi. bni Mbarek, Cenab- Allah (c.c.) kasdedilerek "zed" adna yemin edilmesini mekruh sayd ve bunun gerekesini aklarken "Bu ismin bir puta izafe edilip edilmediinden emin deilim" dedi. Dier farsa Allah isimleri ve hatta bu tip eski arapa isimler de byledir. Yani putlarla ilgili olan isimler." Ahmed bn Hanbeli nin bu tip yabanc kaynakl isimlerin kullanlmasn mekruh saymas iki gerekeye dayanr. Birincisi, manas bilinmeyen bir isim, islamca haram olan bir anlama gelebilir. O halde miislman anlamm bilmedii yabanc kaynakl bir ismi kullanmamaldr. Bu yzden farsa, ibranice ve sryanice gibi'yabanci dillerle dua etmek mekruhtur, nk sylenecek szler arasnda anlam caiz olmayan szler bulunabilir. Yukardaki belgede grld gibi, bu konuda shak bu gerekeyi gznnde tutuyor. Hemen belirtelim ki, eer kullanlan yabanc kaynakl kelimenin anlamnn mekruh olduu biliniyorsa, bu kelimeyi kullanmann mekruh olduu kukusuzdur. Fakat kelimeyi kullanan kimse kulland kelimenin anlamn bilmedii takdirde Ahmed-i Hanbeli, bu kelimeyi kullanmay mekruh sayarken shak'n szleri bunu mekruh grmedii izlenimini brakyor. Gerekelerin ikincisi ise yabanc kelimeler kullanan kimsenin git gide arapa dnda bir dille konuma alkanl edinmesi sakncasdr. nk arapa islam dininin ve mslmanlarn semboldr. mmetleri dier mmetlerden ayran en nemli zellik onlarn dilleridir. Bu yzdendir ki, ou fkh alimleri, belki de ounluu namaz klarken ve zikrederken yaplan dualarn arapadan baka bir dille okunmasn doru saymamlardr. [92] badet Dili Ayrca namazdaki zikirler arapadan baka bir dille sylenebilir mi, yoksa sylenemez mi meselesi de alimler arasnda tartmaldr. Namazdaki zikirler bu bakmdan snfa ayrlrlar: 1) Birinci kategoriyi namazda okunan Kur'an ayetleri meydana getirir. 2) kinci srada Kur'an ayeterf dnda kalan vacip zikirler gelir. Alimlerin gr birlii ile giri tekbiri ile k selamlan ve vacip sayanlara gre Teehhd srasndaki zikir cmleleri gibi. 3) nc srada vacip olamayan dua, tebih ve zikirler yer alr. imdi bu zikir kategorilerini, arapadan baka bir dille okunup okunamayacaklar asndan ele alalm. 1) He eyden nce Kur'an ayetleri namazda arapada baka bir dille okunamaz. Fkh alimlerinin ezici ounluuna gre namaz klann arapa anlayp anlamamas bu bakmdan birdir, farketmez. Bu hkm phe gtrmez bir gerektir. Hatta baz alimlere gre Kur'an'n bir suresi veya bir sure kadar ksm baka bir dile tercme edilmez. Fakat Ebu Hanife ve arkadalarnn iyi arapa bilenlerin Kur'an Kerim'i baka bir dile evirip eviremeyecekleri konusunda farkl grleri vardr. 2) Vacip zikirlere gelince Kur'an- Kerim'in arapa bilmeyen ve renmeye de gc yetmeyenler iin

tercme edilmesinin yasak olup almad hususunda farkl grler vardr. Bu konuda Ahmed-i Hanbeli ile arkadalar iki deiik gr malediliyor. Bu grlerin onun dier szleri ile daha uyumlu olan, bu tercmenin yaplamayaca eklinde olandr ki, bu ayn zamanda Malik'in ve shak'n grdr. mam- Ahmed'e dayandrlan ikinci gr bu tercmenin yaplabilecei eklindedir ki, bu da ayn zamanda Ebu Yusuf, Muhammed ve afii tarafndan paylalan grtr. 3) Namazdaki dier zikirlere gelince yukardaki taraflarn her ikisine gre de bunlar namazda baka bir dile evrilerek sylenemezler. Malik, shak ve afii"nin bir ksm arkadalarna gre byle bir ey yapan kimsenin namaz bozulur. Fakat afii'nin kendisine gre bu zikirleri arapadan baka bir dille sylemek mekruhtur, fakat bu yzden namaz bozulmaz. Bizim baz arakadalarmz da arapa konuamayan bir kimsenin namaz klarken bu zikirleri baka bir dille syleyebileceini ileri srmlerdir. Namaz, Kur'an okumak, zikir, Telbiye, hayvan keserken besmele ekme gibi ibadetleri ile evlenme, boanma ve lian (lanetleme) gibi szlemelerde arapadan baka bir dil kullanmann hkm fkh kitaplarnda ayrntl biimde belirtilmitir. Zorunluluk olmad halde insan ve ay isimlerini acemce sylemek, sylenen isimlerin anlam bilinmedii takdirde kukusuz sakncaldr. Sylenen isimlerin anlamlar bilindii takdirde de Ahmedi Hanbeli'ye gre bu mekruhluk hkm yine geerlidir. nk bilindii gibi, o, "Azermah" ve "Deymah"gibi ay isimlerini kullanmay, bu isimler haram biiMnana tamadklar halde, mekruh saymtr. Kesin olmayan bilgilerime gre ona namazda farsa dua etmekle ilgili olarak ne dnd sorulduunda byle bir eyi de: "O kt bir dildir" diyerek mekruh saymtr. Onun bu konudaki balca dayana mer'in (r.a.) yukarda akladmz "Acemlerin dillerini konumaya ve onlarn bayram trenlerine katlmay yasaklayan" szleridir. Maliki'nin gr de ayndr. nk o: "Acemce dili ile niyet edilerek ihrama girilmez, dua edilmez ve yemin edilmez" dedikten sonra: "nk mer, bozgunculuk olaca gerekesi ile acemlerin dillerini kullanmay yasaklamtr" diyerek szlerini balyor. teyandan Hafrz- Selefi'ye gre mam- afii bu konu ile ilgili olarak yle diyor: "Cenab- Allah (c.c.) al-veri-yolu ile kendi fazln arayanlara tccar adn verdi. Araplar da teden beri bylelerine tccar derlerdi. Arkasndan Peygamberimiz de bu zmreyi Allah'n kendilerine takt ada uyarak arapa dili ile tccar ad e anmtr (Ayn anlama gelen). Simsar ismi ise acem kaynakl bir kelimedir. Buna gre arapa bilen ve konuan bir kimsenin ticraret ile uraan kimselere tccar demesini ve arapa konuurken acemce isimler kullanmamasn ister, doru grrz. nk Allah arapay dier diller arasndan seerek Kur'an' bu dille indirmi ve bu dili Peygemberinin dili yapmr. Bu yzden elinden gelen herkes arapa renmelidir. Zira bu dil en imrenilecek ve en zenilecek dildir. Fakat byle derken hi kimseye acemce konumay yasaklamak gibi bir gr de onaylamyoruz." Grld gibi, mam-i afii, arapa bilen bir kimsenin konuurken baka bir dilin isimlerini kullanmasn veya kendi diline yabanc kelimeler kartrmasn mekruh gryor. Bu grn belirten szlerini az nce hep birlikte okuduk. te mezhep imamlarnn bu konuda sahablerin ve bir sonraki kuaktan (tabiin) kaynaklanan grleri bunlardr. Daha nce de mer ile Ali (r.a.) gibi iki byk saha-binin konu ile ilgili dncelerini de renmitik. Bu arada Ebu Bekir b. eybe'nin u szn okuyoruz: "Farsa renen kimse aldatc ve iki yzl olur. Aldatc ve iki yzl kimsenin ise mertlii eksilir" teyandan s-mail b. Ulye'nin bildirdiine gre Sa'd b. Vekkas'n olu Muhammed bir gn farsa

konuan bir gurupla karlanca "Hak dinden sonra bu mecusilik (ateperestlik) de neyin nesi oluyor?" diye memnuniyetsizliini belirtti. Ayrca iki ayr rivayet kanalndan mer'e ve oluna dayandrlarak bildirildiine gre Peygamberimiz (s.a.v.) bu yabanc dil konusuncja yle diyor: "Kim arapa konuabiliyorsa farsa konumasn. nk farsa konumak mnafkla yolaar."[93] Bu sz Peygambere maledmekle birlikte mer'in szne benziyor. Peygambere isnad edilmesi, akla kavuturulmas gereken bir konudur. Yalnz ilk m slm anlardan bazlarnn zaman zaman bir ka kelime tutarnda acemce konutuklar olmutur. Bunun byle olduunu Ebu Halde[94] ile Mnzir-i Sevri'nin[95] rivayetlerinden reniyoruz. Bunun sebebini anlamak zor deildir. Bunu byle yapanlar ya acem asll olan veya sonradan acemce konumaya alan bir kimseye sylediklerini anlatabilmek iin bu yola ba vuruyorlard. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de babasnn gmenlik dneminde Habeistan'da doan kk yataki mm-Halid'e[96] yeni bir elbise giydirdiinde "gzel" kelimesini habee syleyerek "Ya mm- Halid, bu elbise gzel"[97] diye iltifat etmiti*. Fakat slamiyetin sembol ve Kur'an'rn dili olan arapa-nn dndaki bir dili konumay yaygn bir alkanlk haline getirmek, bu alkanl ehirde, evlerde, arkadalar aras konumalarda, pazar esnaf arasnda, devlet adamlar seviyesinde, resmi dairelerde ve ilim evrelerinde yaygnlatrmak, hi phesiz "Acemlere zenme" kapsamna giren, mekruh bir tutumdur. Bu byle olduu iindir ki, ilk dnem mtislmanlar gerek halknn ana dili rumca olan am ve Msr'a, gerek yerli dili farca olan Irak ve Horasan'a ve gerekse halk berberice konuan Kuzey Afrika'ya (Marib'e) yerletikleri zaman bu yrelerin halkna arapa reterek bu dilin oralarn mslman olan ve olmayan kesimlerinde egemen olmasn salayabilmilerdi. Sylediimiz gibi nceleri Horasan'da da bu baar elde edilmiken sonralar mslmanlarm arapa retme iini ihmal etmeleri sonucu tekrar farsa konuma adeti hortlam ve zamanla yanynlaarak ou msl-mann arapadan uzaklamasna yolamtr. Hi phesiz byle bir sonuca yolamak mekruhtur. Dil konusunda en doru yol, arapa konumay alkanlk haline getirmektir. Bylece ocuklar, daha kk yalarnda evlerde ve okullarda bu dili renme imkanna kavuurlar ve sonu olarak islamn ve mslmanlarm bu kltrel sembol yaygnlap egemenliini perinlemi olur. Bu durumda mslmanlarm Kur'an'n, snnetin ve ilk dnem mslmanlannin (selef) szlerini daha kolay anlamalarn salar. Buna karlk eer insan nce bir dil renir de sonra bakasna gemek isterse bu i kendisine ok zor gelir. Aynca bilinmelidir ki, arapa renmek akl gelitirir, ahlak gzelletirir ve din duygusunu glendirir. Bunlar yannda bu mmetin ncleri olan sahabilere ve onlardan sonraki nesle (tabiin) benzemeyi salar. Onlara benzemek-de akl gelitirir, ahlak gzelletirir ve din duygusunu glendirir. Bunlar bir yana, arapa islamiyetin ayrlmaz bir parasdr ve onu renmek farzdr. nk Kur'an' ve snneti renip anlamak farzdr ve bunlar da ancak arapa aracl ile anlaabilirler. O halde farzn gerekli arac olan ey de farzdr. Fakat bu dili renmek kimi durumlarda teker teker herkese farz iken (farz- ayn) kimi zaman da bazlarnn renmesi ile dierlerinden ykmll dren bir farzdr (Farz- kifaye).

te Ebu Bekir b. eybe'nin, sa b. Yunus'a dayanarak naklettii Amr b. Yezid'in u szleri bu gerei vurguluyor: "mer (r.a.) eyalet valilerinden Ebu Musa el-Ear'ye yle bir yaz yazmt: mdi, snnet reniniz, arapayi reniniz, Kur'an' arapa olarak okuyunuz, nk o arapadr." mer'in ayn konudaki bir baka yazs da yledir: "Arapay reniniz. nk arapa renmek dininizin ayrlmaz bir parasdr. Farzlar da reniniz. nk farzlar renmek de dininizin ayrlmaz bir parasdr." mer'in bu genelgesinde belirtilen arapa renme ve eriat renme grevleri, mslmanlar iin gerekli olan amalan biraraya getiriyor. nk din bir takm szlerle bir takm davranlar renmeyi gerektirir. yle olunca arapa. renmek, dince gerekli szlerin renilmesini ve snneti renmek de yaplmas gereken davranlarn renilmesini salar. Kafirlerin ve mriklerin bayramlarndan uzak kalmamz gerektiren baz akli deliller de vardr ki, bahcalar unlardr: 1- Birincisi, bayramlar eriatlerin ayrlmaz birer paras, onlara sembol olan davran ve tapnmalardr. Cenab- Allah (c.c.) bunlar hakknda: "Her biriniz iin ayn birer eriat belirledik" ve "Biz her mmet iin ayr birer eriat belirledik, herkes kendi eriatine uyar." buyuruyor. Baka bir deyimle bayramlar, eriatlerin kble, oru ve namaz gibi ana ilkeleri arasnda yer alrlar. Buna gre kafir ve mriklerin bayramlarna uymakla onlarn dier dini ilkelerine zenmek arasnda hibir fark yoktur. Buna bal olarak bu bayramlar tm ile benimsemek, btnyle kafirlii onaylamak, buna karlk bu bayramlarn baz detaylarna zenmek de kafirliin baz unsurlarn onaylamak demektir. Hatta bayramlar her eriatn srf kendine zg, en ayrdedici sembolleri oldukla; iin bunlara zenmek, kafir sistemlerin en kendine zg geleneklerine ve en bariz zelliklerine uymak olur. Buna gre bu alandaki zentinin insan kafirlie ve kafirlii hazrlayacak artlar srkleyecei kesindir. Bu zentinin ilk balangcnn hkm en azndan isyan yani emirlere kar gelmektir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.): "Her kavmin nasl bir bayram varsa bu gn de bizim bayrammzdr" derken bayramlarn bu zel ayrdedici niteliini vurgulamtr. Bu zenti, kafirlerin bile zunnar balama gibi zel adetlerine zenmekten ok daha irkin bir davrantr. nk zunnar kuanmak, dini bir nitelik tamayan ve sadece mslmanlarla kafirleri birbirlerinden ayrdetme amac gden basit bir zelliktir. Oysa kafirlerin bayramlar ile bu bayramlara bal gelenekleri hem kendisi ve hem de ballar lanetlenmi olan batl bir dinin unsurlardr ve byle olduu iin bu konuda onlara zenmek, onlarn Allah'n gazabna ve cezasna arplmalarna yol aan zelliklerini benimsemek demektir Dnelim ki, kafirlerin bu bayramlarna zg tapnma ve adetlerin her biri, bu gnn zel bir gn olarak seilmi olmas sebebi ile geleneklemitir. Yoksa eer o gn, yln dier gnleri gibi normal bir gn olsayd, hibir zel tapnma ve adetle kullanmazd. Oysa bu gnn zel saylarak seilmesi, en ufak bir ekilde islam dininden kaynakland bir yana, tersine ona kar kmak, oriu inkar etmek esasna dayanmaktadr. 2- Bu konudaki ikinci akli delil udur: Kafir ve mriklerin bayramlarnda yaptklar hareketlerin tm Allah'n emirlerine aykr davranlardr (masiyettir). nk bunlar ya sonradan ortaya atlm uydurma (bidat) eyler veya yrrlkten kaldrlm davranlardr. Byle bir davran en iyimser

anlam ile bir mslmann Beytlmukaddes'e (Kuds'e) doru namaz klmas gibi olur..Bu hkm yaplan tapnmalarn din kaynakl olduklar durumlar iin sz konusudur. O zaman bu tapnmann uzants olan yemek, imek, giyim, oyun ve tatil gibi adetler dini bayrama bal detaylar olurlar. Tpk islam dininin bayramlarnda grlen benzer adetlerde olduu gibi. O takdirde byle bir zenti, z bakmndan, baz ms-lmanlann uydurma bir bayram gn kararak bu gnde krlara kmalar ve Ramazan bayram ile Kurban bayramlarnda meru olan adet ve ibadetleri yapmalar gibi veya rast-ggle bir bina kurup evresini tavaf etmeleri ve bu binay yapann ansna yemekli enlikler dzenlemeleri mesabesindedir. Eer mslman byle bir ey yapmay irkin gryorsa ayn mantkla kendinin olmayan bir bayram gnn kutlamay adet edinmesini de irkin grmelidir. Tpk baz bi-dailerin kimi gndelik adetlerini deitirerek yemekli ziyafetler dzenlemeleri veya ssl klklara brnmeleri, fakat bu deiik adetlerinde tapnma amacna yer vermemeleri gibi. Byle bir ey en irkin ktlkler arasnda yer alr-1 sa sz konusu "gazaba uramlar" ile "sapklarn" bayramlarna zenmek bundan da daha irkin bir ktlktr. Geri bu "gazaba uramlar" ile "sapklar" uydurma ve yrrlkten kaldrlm dinlerinde serbest braklmlardr, bu dorudur, ama bu serbestlik, bu kimselerin ak gsteriye dntrmemeleri artna baldr. Yoksa mslman uyudurulm veya yrrlkten kaldrlm bir dini ne aktan ve ne de gizli biimde asla onaylayamaz. Kafirlere zenmek ise tpk bidatilere zenmek gibi, hatta ondan da daha kt bir eydir. 3- Bu zentiden kanlmas gerektiini belirten nc akli delil de udur: Bu alanda basit gibi grlen zentilere gz yumulduu takdirde bu durum kesinlikle git gide daha byk apl taklitlere yolaar. Zamanla bu zenilen yabanc gelenek, halk arasnda yaygnlanca asl unutularak halkn kendi bayram gibi benimsenmeye balar. Hatta Allah'n emrettii bayramlara benzetilir, bazan daha da stn tutularak nerdeyse islamn glgelenmesine ve kafirliin yeniden hortlamasna yolaacak bir nitelik kazanr. Nitekim mslman olduklarn syleyen ok sayda kimsenin hrstiyanlarn oru bozumu gnndeki geleneklerine zenerek aralarnda hediye alp-vermeleri, tatil yapmalar, sadaka datmalar ve ocuklarna yeni elbiseler satn almalar bu niteliktedir. etann kkrtmalar ile benimsenen bu zentiler, bu taklitilerin, gznde mslman bayram gibi olmu, hatta gvendiim baz dostlardan rendiime gre hnstiyanlara yakn yerlerde yaayan dini bilgisi kt ve iman zayf mslmanlar, bu zenti adetleri mslman bayramlarndan daha stn tutulmakta, bu gnleri Allah'n ve Rasulullah'n bize tantt enlik gnlerinden daha cokulu ekilde kutlamaktadr. Benim kendi gzlerimle gerek am'da ve gerekse evresinde grdm yabanc zentileri bu iddialar dorulamaktadr. Oysa bu yre ilim merkezlerine olduka yakn ve halknn iman olduka gl bir islam diyardr. Szn ettiimiz hrstiyanlarn oru bozumu gn, Perembe gnne rastlar. Bu perembenin yl iinde belirli bir tarihi yoktur, tersine yedi hafta sren bu hrstiyan orucuna bal olarak ileri geri kayar. Bu yedi haftalk oru, arapla-rm yaz dedikleri, fakat genel olarak ilkbahar diye adlandrlan mevsimde tutulur. Orucun balang tarihi gne yl takvimine gre belirli deildir, ubat aynn ikisi ile Azar (Nisan) aynn ikisi arasnda oynar. Hrstiyanlar bu gnler iin gne takvimi ile ay hesabna dayal takvimin birbirine en yakn olduklar bir pazartesi gn oruca balarlar ve bylece hem gne ve hem de ay hesabna dayal takvimleri birlikte gzlemeye alrlar. Hemen belirtelim ki, bunlarn hepsi onlarn kendileri tarafndan uydurulup ortaya atlm ve peygamberleri tarafndan getirilmi kendi eriatlerine de aykr olan eylerdir. nk her eyden nce btn peygamberler -selam zerlerine olsun- bidat vakitlerini ay hesabna gre belirlemilerdir. Peygamberlerin getirdikleri eriatleri bozup deitirenler yahudiler ile hrstiy ani ardr. Neyse imdilikszm-zn konusu bu deil.

Bu hrstiyan orucunun son gn perembeye rastlar. Ertesi gn olan cuma gnn aslsz inanlarna gre Hz. ;sa'nn (s.a.) armha gerildii gn kabul ederek buna "armh Gn" adn verirler. Bu cuma ile cumartesini birbirine balayan geceyi de Hz. sa'nn mezarda geirdii kabul ederek "Ik Gecesi" diye anarlar. Bu gece byk bir ate yakarak etrafnda biraraya gelirler ve gkten zerlerine nur indiini ve bu nurun Kuds'teki Kamame kilisesine dtn hayal ederier.,En son dalrlarken bu ateten tututurduklar birer mealeyi yanlarna alarak memleketlerine gtrrler ve bunu uur sayarlar. Akl banda olan herkes bu inan ve davranlarn aslsz ve uydurma olduklarm kolayca anlayverir. Ertesi gn olan cumartesi gn yahudi kovalarlar. Pazar gnn ise sa'nn (a.s.) yeniden dirilip kalkt en byk bayram gnleri sayarlar. Bir sonraki pazar gnn de "Yeni Pazar" diye adlandrrlar, o gn herkes yeni elbiseler giyerler ve hep birlikte eitli hareketler yaparlar. Btn bu saydklarmz onlarn bayram gnleridir. Tpk biz mslmanlarm Arefe, Kurban Bayram ve Mina gnleri gibi. Onlar oru tutarken yal ve hayvan kaynakl yiyecek yemezler. Orular bitince de bayram ederlerken hayvan kaynakl yiyeceklere, yani st, yumurta veya etle oru aarlar. ounlukla da yumurtay tercih ederler. Gerek bu bayramlarnda ve gerekse dier bayramlarnda tapnma amal eitli sz ve davranlar grlr. Bunlar belli ve kesinlemi bir nitelik tamadklar iin alimler tarafndan farkl biimlerde nakledilirler ki, bu nakillerin ounluu dorudur. nk bu adamlar dini liderleri olan papaz ve keiler tarafndan ortaya konan her eyin kendileri iin balayc olduuna, tpk gkteki Hz. sa tarafndan ortaya konmu bir ilke gibi uyulmas gerektiine inanrlar. Sz konusu dini liderler de sk sk baz esaslar yrrlkten kaldrarak yerlerine baka yasaklar ve ykmllkler getirirler, daha nceki inan ilkelerine aykr ekilde farkl inalan uzlanp ortaya baka bir ey karrlar ve btn bunlar yaparken yaptklar bu iin Allah tarafndan bir eriatin baka bir eriat-le deitirilmesi gibi bir misyon olduunu kabul ederler. Hnstiyanlar ile yahudiler bu bakmdan -ve baka baz bakmlardan- birbirlerinin zdddrlar. nk yahudiler Allah'n kendi koyduu bir eriat yrrlkten kaldrabileceini veya yeni bir peygamber gndererek daha nceki eri-atten farkl bir eriat yrrle koyabileceini kabul etmezler. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) onlarn bu niteliklerini vurgulamak zere yle buyuruyor: "nsanlar arasndaki baz aptallar -Onlar ynele-geldikleri kbleden baka tarafa eviren sebep nedir?diyeceklerdir." (Bakara: 2/142) Oysa hrstiyanlar, dediimiz gibi, eriat koyma ve yrrlkten kaldrma konusunda papazlar ile keilerini yetkili saymlardr. Bu yzden hrstiyanlarda istikrarl, dzenli ve uzun mrl eriat grlmez. Maksadmz onlarn batl sistemlerini btn detaylar ile bilmek deildir. Bizim iin bu konuda mubah olan maruf olan, mstahap olanla vacip olan birbirinden ayrdede-bilecek derecede mnker (eri) olan bilmek ve bylece ondan kanma imkanna kavumak yeterlidir. Tpk dier haramlar bilmemizin gereklilii gibi. nk grevimiz mnkerden (erililklerden) uzak durmaktr. Oysa mnkeri ne genel olarak ve ne de ayrntl biimde tanmayan kimse ondan uzak kalmay baaramaz. Fakat bu konuda genel bilgi yeterlidir. Ama farzla ilgili durum byle deildir. Farzlar yapmamz gerektii iin ve bir eyi yapmak ancak detaynca inmekle mmkn olduu iin onlar ayrntl biimde bilmemiz gerekir. Onlarn din amal kimi yanl ve eri adetlerini saymamn sebebi baz mslman guruplarn bunlarn bir ksmna kapldklarn ve bir ok mslmann da bunlarn Allah tarafndan lanetlenmi yahudiliin ve yahudilerin geleneklerinden olduklarnn farknda olmadklarn grm olmamdr.

ittiime gre szn ettiim hrstiyanlar bu oru bozumu bayramlarndan nceki perembe veya cumartesi gn toplu biimde mezarlklara giderek kabirlerin banda buhurdan yakarlar, ayn gnlerde evlerinde de buhurdan yakarlar. nanlarna gre buhurdan yakmak bereket salar ve belalar nler. Yoksa bu buhurdanlar etrafa ho kokular yaylsn diye yakmyorlar. Hatta bu buhurdan yakmay kurban kesmek gibi bir tapnma davran sayarlar ve kk boyda el anlar alarak bunu takdis ederler, bu an seslerine yksek sesle okunan baz szler de elik eder. Bu arada evlerin kaplarna ve baka yerlerine halar asarlar. Daha bir ok sama eyler de yaparlar ki, hepsini bilmiyorum. Onlarn baz samalklarn anlatmamn sebebi, ok sayda mslmann ayn eyleri yaptn grm olmamdr. Oysa bu sama hurafeler hristiyanlardan gelme adetlerdir. Nitekim sz konusu perembe gn boyunca sokaklar kk an sesleri ve byclerin takdis avazlar ile dolup taar. Oysa bu srada okunan szlerin ounluu sama ve bir ksm da haram ve kfr karakterlidir. Bu konuda sradan halk ynlarna yaplan telkinlere gre gya takdis edilmi buhurdan yakmak insanlar nazara, byye, hastalklara ve yrtc hayvanlara kar korur. Bu sama dncenin ifadesi olarak o gnlerde katlara izilen ylan ve akrep resimleri evlerin kaplarna aslr. Yapanlar lanetlenmi ve bulunduklar yere meleklerin girmedii bu resimlerden beklenen ey, ev halknn yrtc hayvanlarn zararlarndan korumaktr. Bu adet sabiilerin (yldzlara tapan bir akmn) byclklerini andrr. Yine iittiime gre ou kimseler o gnlerde evlerinin kaplarna ha asarlar. Yine ok sayda kimse bundan sonra gelen perembe gn topluca mezarlklara gidip llerin banda buhurdanlar tttrerek bu gnleri kutlarlar. Oysa gerek bu gn ve gerekse bu gn ululatrp kutlayanlar Allah katnda hor ve deersizdir. Byle dememizin sebebi udur. Aslsz yere yceltilip ululatrln btn zamanlan, yerleri, talar, aalar ve yaplar aalamak, kmsemek vaciptir. Tpk insanlarn taptklar putlar aalamak gerektii gibi. Oysa eer bu putlar insanlarn tapnmalarna hedef olmasalard, dier talar gibi saylrlard. Yine bu gnlerde ilenen hurafeler arasnda halktan toplanan eitli balar da hatrlatmalyz. Bu balar koyun, tavuk, st ve yumurta gibi eylerdir ve aslnda ou zorla toplanr. Bu davranta iki haram biraraya geliyor. Biri bir mslmann veya adak sahibinin maln haksz yere yemek, br de bir hrstiyan geleneini hortlatp yaatmak. Bu gnlerde kylere grevliler salnarak besin maddeleri toplanr, bunlar deirmenlerde tlr, toplanan yunurtalar boyanr, byk harcamalar yaplr, ocuklara bayramlklar giydirilir ve daha bir ok eyler yaplr ki,bunlarn tm henz lmemi, baka bir deyimle dorudan doruya ve eriye eri diyebilen mminlerin tylerini rpertir. Baz kimseler de bu gnlerde Hz. Meryem'den zerlerine bereket insin diye elbiselerini ak havada bir yere brakyorlar. Kalbinde en ufak bir iman prlts barndran hangi insan, yahudi ve hnstiyanlara kar klmas hususunda bunca uyarlar yapm olan bir dinin bu kadar irkin hurafelerden tiksinmeyeceini bekleyebilir? Bazlar ayn amala bundan da daha ktsn yaparak evlerinin duvarlarn ve hayvanlarn amur ve reine ile boyarlar. Rabbimiz bizleri bidatilerin errinden ve bu tip bozguncularn ykmndan korusun. Hi phesiz tevfik O'ndandr. Bu aklamalarn tm ortaya koyuyor ki, kafirlerin bayramlarnn zel anlamlan vardr ve bu bayramlara zenmek belirli konularda onlara benzemek demektir. Bu enliklerin onlarn dini bayramlarna mahsus gsteriler olduu undan bellidir ki, onlar orularnn son haftasnda bulunan perembe gnn "Byk Perembe" ve arkasndan gelen cuma gnn de "Byk Cuma" diye adlandrarak bu gnleri olaanst derecede yceltirler ve ms-lmanlann ramazann son on gnnde yaptklar gibi bu gnlerde dier gnlerden daha ok ibadet yapmaya balarlar. Ayrca hafta ba Pazar gnn de "aann" ad altnda bayram yaparlar.

Onlardan birinin bana anlattna gre "aamn" bayram orularnn ilk pazar gnne rastlar. O gn zeytin yapraklan taknarak darya karlar. Bylece Hz. sa'ya benzediklerini sanrlar. nk onlara gre sa arkasnda spas bulunan bir eein srtnda Kuds'e girerek mesajn tebli etmeye balam, arkasndan kalabalk bir gurubun saldrsna uramt. Bu s :ada yahudiler tarafndan tutulmu elleri sopal bir gurup Hz. sa'ya sopalan ile vurmaya giriince sopalan yaprak am ve bunu gren halk kalabal Hz. sa'ya secde etmiti. te "aann" bayram onlara gre o gnn ansn tazeliyor. Bu "aann" bayram gerek Hz. mer'in artlar arasnda ve gerekse fkh kitaplarnda "hnstiy anlarn islam diyarnda aka yapamayacaklar" gsterilerden biri olarak anlr. Onlar gerek bu bayrama ve gerekse meydan gsterileri ile kutladklar dier dini enliklerine genel olarak "Ba-us" adn verirler. Onlarn dilinde "Baus" dini gsterilerin genel addr. Tpk mslmanlarn Ramazan ve Kurban bayramlar gibi. unu hemen belirtelim ki, onlarn Hz. sa ile ilgili olarak naklettikleri ve olabilir cinsten olan mucizeleri ne reddeder ve ne de onaylarz. Reddetmeyiz nk olmalar mmkndr; onaylamayz, nk bu konuda haber kayna olan onlar cahil ve fask kimselerdir. Fakat bayramlarn kutlama ve onlar tarafndan uydurulmu veya Allah'n yrrlkten kaldrd dinlerini hortlatp yaatma konusunda onlarla asla ibirlii yapmayz. Yine rendiime gre Kur'an- Kerim'in u ayetinde Hz. sa'ya indii belirtilen ziyaret sofras (Maide) onlara gre bu "Byk Perembe" diye adlandrdklar gn gelmitir. Ce-nab- Allah (c.c.) bu konuda yle buyuruyor: "Meryemolu sa "Ya Allah, Ey Rabbimiz, bize ncekilerin ve sonrakilerimizle birlikte tmmz iin bayram ve senden gelen bir mucize olacak olan bir sofra indirerek bizi rizikland, hi phesiz en iyi rzk veren Sen'sin" dedi. Allah da "Ben size bu sofray indiririm ama ondan sonra aranzda nankrlk edip kafir olanlar hi bir dnyalya vermediim derecede ar bir azaba arptrrm." buyurdu. (Maide: 5/114) te bu "Byk Perembe" onlara gre "ziyafet sofras (Maide)" bayramdr. Bunun yannda arkadan gelen ilk pazar gn de "Kurtulu (Fush)" "Aydnlk" ve "Byk" gibi sfatlarla andklar nemli bir bayram sayarlar. O gn iin boyal yumurtalar ve baka yemekler hazrlarlar. Hazrladklar bu yemekler et, st ve yumurta gibi hayvani besinlerden olur. nk orular sresince bu maddeleri yemezler, sadece ekmek ve zm gibi taneli bitkilerden yaplm yemeklerle oru tutarlar. Anlattmz bu hrstiyan adetlerini ou, hatta burada anlatlmayan daha baka adetlerle birlikte eytan tarafndan kendilerini mslman sayan ok sayda kimseye ho gsterilmi, bunlar onlarn kalblerine girmi ve sempatilerini kazanmtr. Bakyoruz ki, adetleri ya bir ksm eyler ekleyerek ya baz eksiltmeler yaparak yahud sralarm deitirerek uyguluyorlar. Bu deiiklikleri yapmalarnn sebebi bazan zendikleri hnstiyan guruplardan yle grmeleri ba-zdn da Allah'n hak dininde yapm olduklar keyfi deiiklikler gibi bu alanda da keyfi deiikliklere girimeleridir. Fakat o gn hrstiyanlara mahsus olduu ve Allah'n dininde hibir zellik tamad iin hibir cahil mslman aure gn orucunun z bize gre merudur, fakat onlar da o gri oru tuttuklar iin biz oru tutma biiminde deiiklik yaparak (Onuncu gnle birlikte dokuzuncu gn de oru tu-turak) onlara benzememeyi salyoruz. Fakat dinimizde asla yeri olmayan, tersine onlarn uydurma ve yrrlkten kalkm dinlerinden olan uydurma ve yrrlkten kalkm dinlerinden olan adetlerin ne zlerinde ve ne de biimlerinde onlara zenemeyiz. Bu kural daha nce belirtmitik. Buna gre bizimle hibir ilgisi olmayan, buna karhk z. ile onlara mahsus olan bu gnlerde deiik bir gelenek ortaya karp benimsemek meselenin z olan belirli bir gn ayrp yceltme bakmndan onlara benzemektir.. Acemlerin Nevruz ve Mihrican bayramlarnda oru tutmay mekruh sayan alimlere gre bu gerek aktr. zellikle deiik adetlere sahne olan o gnler eer onlar

tarafndan yce saylm gnler ise bu iin ak bir zenti oluu daha da kesinlik kazanr. Bu sylediklerimizi daha ak hale getiren gelime udur. Bu gn o hale gelinmi ki, ok sayda mslman hrstiyan-ca oru bozumu bayram olarak kutlanan ve onlar tarafndan "Byk Perembe" diye.anlmakla birlikte aslnda "Basit Perembe" olan bu perembe gn gelince byk enlikler dzenleyerek boyal yumurtalar hazrlamak, stler kaynatmakta, hayvanlarn krmz alarla boyamakta, Allah'n ve Rasulullah'n bize bildirdii bayramlardan daha mkellef yemek sofralar dzenlemekte ve hac mevsimlerindekine benzer ekilde hediyeler alp vermektedirler. stelik bunlar yapanlarn byk bir ounluu ve enliin asmi ve dayanan artk hatrlanyor. Ortada sadece her yl tekrarlanan dzenli bir adet kald, tpk mslmanlarn Ramazan ve Kurban bayramlar gibi. Bu konudaki eytann kkrtmalarna mevsimin bahar olmas, gne hesabna dayal yln ba olmas ve bu gnlerde et, st, yumurta gibi hayvani besin maddelerinin bol olmas gibi bahaneler de yardmc oluyor. Oysa daha nce belirttiimiz gibi, bugn bir hrstiyan bayram olarak gne ylnn belirli bir gnne bal deildir, otuz gnlk bir aralk iinde ileri-geri kayabilmektir. Btn bunlar Peygamber Efendimiz (s.a.v.): "lerde sizden ncekilerin geleneklerine uyacaksnz" eklindeki hadisinin pratikte dorulanmasdrlar. Peygamberimizin szn ettii "gelenekler" kafirlerin baz bayram adetlerine zenmek ve bundan alkoymaktr. Snrl bir zenme ve benzeme saydmz bu ktlklere vesile ve bahane oluturduu gereesi ile haram olduuna gre kafirlie srkleyen zenmelerin hkm nice olur? Mesel ha'a (salib'e) sayg gstermek, vaftiz olmak ve "Yollar farkl olsa bile mabud (taplan) tektir" gibi sama szler sylemek ve bylece ya bozulmu ve yrrlkten kaldrlm yahudi ve hrstiyan eriatlerini Allah'a ulatr-c saymak veya bunlardan baz Allah'n dinine aykr hkmleri ho grp onlar onaylamak gibi ki, byle bir tutum, mslman mmetinin gr birlii ile Allah', Rasulul-lah', Kur'an', ve slam' inkar etmek demektir. Bunun temeli de benzemek, zenmek ve katlmaktr. Umuyorum ki, bu aklamalar sayesinde slam eriatnn tutumunun ne kadar yerinde olduunu iyice anlamal ve Allah'm Peygamberimize indirdii kafirlere benzememek, onlara ters dmekle ilgili hkmlerin baz hikmetlerini kavram oldu. Bilmek gerekir ki, eer onlara zenmenin bu irkin gelimelere yolatn gzlerimizle grmemi olsak bile insann tabii yaps hakkndaki bilgimiz ile eriatten kaynaklanan temel deliller yirie bu tehlikeli yolu yasaklamamz gerektirirdi. Oysa imdi bu zenmeden doan ve bazan is-Iamdan tamamen kmaya yolaan ktlkleri gzlerimizle gryoruz. Bu konuda mantkl bir akl yrtme (rasyonalizasyon) yaparken yle bir kyas dnzenleyebiliriz. Birinci Mukaddime: Kafirlere zenmek insan ounlukla ya kfre veya gnaha bazan da her ikisine birden srkler, ayrca insana salad hi bir yarar da yoktur. kinci Mukaddime: nsan byle bir akbete srkleyen ey haramdr. Sonu: Kafirlere zenmek, benzemeye almak haramdr. Bu kyas oluturan ikinci mukaddimenin (ncln) doruluu kesindir, phe gtrmez. nk eriatn kaynaklarn derinlemesine bir incelemeden geirdiimiz takdirde grrz ki insan ounlukla kfre srkleyen ey haramdr. Bunlara bal olarak insan genellikle kfre srkleyen ve buna karlk yaplmasnda gerektirici bir sebep bulunma-layan ey de haramdr. Kyasmzn birinci mukaddimesine gelince pratikteki gelimeler bunu hem gz grenlere ve hem de krlere aka gstermitir. Zaten "srkleme" fenomeni tabii tabi bir gelime olarak eriat koyucu

tarafndan gznnde bulundurulmu ve buna yol verecek bahane ak kaplarn nne kesinlikle tkanmtr. 4- Bu zentiden kanlmas gerektiini belirten drdnc akli delil de udur: Bayram trenleri ve enlikler insanlara din ve dnya ile ilgili yararlar salayan frsatlardr. Mesela bu bayram ve enlikleri kutlayanlarn bu frsatlardan yararlanarak namaz klmalar, zekat vermeleri, oru tutmalar ve hacca gitmeleri gibi. Bu nitelikleri yznden her eriat bunlara yer vermitir. Nitekim Cenab- Allah bu konuda "Her mmet iin usulne gre ibadet edecekleri bir ibadet yolu (eriat) belirledik" ve "Biz her mmet iin, Allah'n kendilerine rzk olarak verdii hayvanlar boazlanrken, zerlerine O'nun adn ansnlar diye bir ma-bed belirledik..." buyuruyor. (Hacc: 22/34-67) Aynca Cenab- Allah (c.c.) Son Peygamberinin dili ile en eksiksiz biimde insanlarn yararn garantileyen amelleri belirleyip aklamatr. Nitekim "Bu gn sizin dininizi kemale erdirdim" ayeti bu anlamdaki "eksiksizlie" iaret ediyor. Bu yzdendir ki, bu ayet hak dinin en byk bayram olan Kurban bayram hakknda inmitir. eriatler kalblenn az ve besleyici azdrlar. Nitekim sahabilerden bn-i Mesud (r.a.): "Her daveti konuklarna ziyafet sunmak ister, Allah'n ziyafeti de Kur'an'dr.[98] diyor. Canl organizmann bir zellii de eer aken belirli bir yemei yiyip ihtiyacm gidermi ise artk baka bir yemee kar istekli olmamas, hatta o baka yemei yememesi ve eer yiyecek olursa zorla ve isteksizce yemesidir. Bu durumda sonradan yedii yemek vcud iin zararl veya yararszdr ve her iki durumda da kendini ayakta tutan besin kayna olmaz. Tpk bunun gibi kulda eriat d davranlarla psikolojik ihtiyalarnn bir ksmn giderince bu yabanc tatminler orannda meru amellere kar arzusu ve bu amellerden yararlanma pay azalr. Ama btn itah ve gayretini meru ainellere ynelten kimse byle deildir. Byle kimsenin meru amellere kar sevgisi artar, onlardan salayaca yararn oran yksek olur, bu amellerle dini hayatm eksik-sizlie ve islamiyetin kemale erdirir. Bu yzdendir ki, gnlnz huzura erdirmek iin sk sk ark dinleyen kimsenin Kur'an' Kerim dinleme isteinin azaldn, hatta bundan holanmaz olduunu gryoruz. Yine bol bol seyahat edip dnyann ekici manzaralarn ve tarihi kalntlarn ziyaret eden bir kimsenin kalbinde byle olmayan bir kimseninki kadar Kabe'ye ziyaret etme evkinin bulunmadn grrz. Tapk bunun gibi gnlnn dnce ve edebiyat besinini eski Yunan ve Acem kaynaklarndan salamay huy edinen kimse islam dnce ve edebiyatna kar kalbinde gl bir arzu bulamaz olur. Bunlara paralel olarak krallarn hayatlarn ve maceralarn okumaya dkn olan bir kimsenin peygamberlerin -selam zerlerine olsun- hayatlarn ve mcadelelerini anlatan kitaplara kar fazla ilgi duymadklarn grrz. Verdimiz bu rneklerin hayattaki benzerleri oktur. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Ahmed-i Han-beli'nin bildirdiine gre insan psikolojisinin bu zelliini dile getirdii bir hadisinde yle buyuruyor: "Her hangi bir toplum bir bidat (slama yabanc bir kltr unsuru) ortaya karrsa Allah o bidat kadar snnet payn hayatlarndan ekip karr." Kendi tutum ve eilimlerini objektif bir ekilde incele-yebilen herkes, ister sofu olsun, ister devlet adam ve isterse sradan halktan biri olsun- bu gerein doruluunu kendi zerinde grebilir. te bu yzndendir ki, eriat dinde bidat karanlara iddetle kar km ve herkesi nemle bundan kanmaya armtr. nk bidatlere bulaan kimselerin bu ortamdan elele babaa, yani ne karl ve ne de zararl olmakszn synlabildikilerini farzetsek bile yine sahibi zerinde gizli etkileri vardr,

hatta eriatn yararll ile ilgili duygular kreltecekleri iin, bu kreltme orannda sahiplerinin kalbinde ve dini duygularnda tahribata (ykma) yolaarlar. nk hibir kalb biri atlan ve br de atlan yerine konan iki eyin sevgisini birlikte tayacak kadar geni deildir. Bu byle olduu iindir ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) cahiliye dneminin iki bayram hakknda "Allah bu iki bayram gn yerine size onlardan daha hayrl olan baka iki bayram gn verdi." buyurmutur. Buna gre insann kalbini bidat nitelikli davranlarla beslemesi, eriat kaynakl amellerden besin salamasn,- en azndan yeterince besin salamasn engeller. Bu durum da topk bozuk besinler yiye yiye farkna varmadan hastalanan canl bir organizmada olduu gibi, farknda olmakszn insann ruh saln bozar, ykma uratr. Umuyoruz ki, bu ksa aklama bidatlerin baz zararlarn aka ortaya koymutur. Eer bu gerek iyice anlald ise Cenab- Allah (c.c.) bayramlara kar kalblere koyduu zlemi, arzuyu ve bu bayramda alnp verilen sadakalara, yaplan enliklere, tatillere, birlikte duyulan sevin ve hazlara kar uyandrlan ili-giyi anlamakta da glk ekmeyiz. Btn bu saydklarmz eitli psikolojik isteklerimizi tatmin eden eyler olduklar iin bayramlara kar sayg duymamz salarlar. Yine bu gerekeye dayanan eriat bayramlarda Allah' yksek seslerle zikretmeyi gelenekletirmi, bayram sresince namazlarda ve hutbelerde dier namazlarda yer almam olan yksek sesli tekbirler getirmemiz istenmi ve zellikle "Byk Bayram" diye adlandrlan Kurban bayramnda Allah'a sayg sonucu O'nun rahmetini, dileyici ifadelere bol bol yer verilmitir. Nitekim u ayet buna iaret ediyor. "nsanlara hacci ilan et de gerek yaya olarak ve gerekse uzak yollardan gelen yorgun develer zerinde sana gelsinler. Gelsinler ki kendileri iin bir takm faydalara ahid olsunlar ve Allah'n kendilerine rzk olarak verdii hayvanlar zerine belli gnlerde (onlar kurban ederken) Allah'n adn ansnlar. Bu hayvanlarn etlerinden hem kendiniz yiyiniz ve hem de sknt iinde bulunan fakirlere yediriniz." (Hacc: 22/27-28) Grlyor ki, bayramlarda yer alan insan psikolojisi iin ekici nitelikteki doal adetler bu bayramlara zg eriat kaynakl ibadetleri sevmemize yardmc oluyor. Fakat eer insan ruhu baka gnlerde bu ynden ya ksmen veya tamamen tatmin edilecek olursa o zaman Allah'n bayramlarna kar duyaca ilgi azalaca iin sevgi ve saygs krelir, dolaysyla o gnlerde ilenecek salih amellerin zerindeki etkisi zayflayaca iin byk bir manevi hsrana (zarar ve ykma) urar. Yabanc bayramlarla ilgi duymann yolaaca asgari zarar anlayabilmek iin yle bir iki kii dnelim. Dndmz bu kiilerden biri btn arzusunu eriatmzn bayramlarna yneltirken br hem eriatmzn bayramlarna ve hem de yabanc bayramlara kar ilgi duymu olsun. Besbelli ki, btn ilgisini srf eriatmzn bayramlar zerine younlatran kimse ilgisini bizim bayramlarmz ile yabanc bayramlar arasnda bltren kimseye gre eriat bayramlarn daha gl ekilde arzu edecektir. Bu gerein farknda olmamak ya gafletten veya umursamazlktan ileri gelebilir. eiriatlerin baz inceliklerini bilen herkes bu gerei iyi bilir. lgi blld takdirde arzunun zayflayacan herkes tecrbeleri ile grebilir. Mesela yabanclarn bayramlarnda ocuklarna yeni elbiseler giydiren veya onlara dier istedikleri eyleri olan bir baba dnelim. Bu ocuklarn islam bayramlarna kar besledikleri sayg kesinlikle zayflayacaktr. Eer biri kar da: "Gnller bu bayramlarn her iki trlsne de yer aar" derse kendisine: "Eer sadece birini banndrsa duyaca sevgi daha eksiksiz olur" deriz.

5- Bu tip zentilerden kanmamz gerektiren baka bir akli gereke de udur: Kafirlerin baz bayramlarna zenip enliklerine katlmak insanlar batl inan ve gelenekleri konusunda yreklendirir. zellikle cizye ve hara basks altnda ezik yayorlarsa bu yzden cesaret bulma ihtimalleri daha da ok artar. nk bu durumda mslmanlann dinlerine zg bir gelenekte kendilerine uydu olduklarn grrler. Bu da tabii olarak kalblerini kuvvetlendirir ve morallerini ykseltir. Hatta bu psikolojik avantaj frsat bilerek zavall mslmanalar aalamalar, hor grmeleri bile mmkndr. Hibir akl banda kimse bu ihtimali uzak grmez. nk onlar boubouna onurlu konuma ykselten zenticilik ile yine onlar cizye basks altna alma tutumu nasl birbiri ile badaabilir? 6- Bu zentilerden uzak durmamz geciktiren dier bir akli delil de udur: Kafirlerin bayramlarnda yaplan hareketlerin bir ksm kfr, bir ksma haram ve bir ksm da eer bir an iin zenme sakncasndan soyutlanacak olursa mubahtir. Fakat bu kategoriler arasndaki fark belirgin olmakla birlikte bu fark ounlukla ayrdedilmez. Buna gre alimler tarafndan haram saylmayan konulardaki zennte-ler sradan halk haram olduu kesin konularda da zenme-ye srkler ki, pratikte rastlanan da budur. Bu gereke ile daha nce szn ettiimiz daha sakncal zenmelere ak kap brakmama gerekesi arasndaki fark udur. Ak kap brakmama gerekesini konuurken saknca olarak kk eylerle ilgili snrl zentilerin byk apta zenmelere yol aacan belirtmitik. imdi burada ise zenme alkanlnn sradan halkn dini anlayn bu-Iandracan ve bylece onlar iye ile kty birbirinden ayrdedemez duruma dreceini vurguluyoruz. Yani tekinde insan tabitnn iradeli bir eilimi berikinde ise insann inanlarnn gereini bilememesi szkonusudur. 7- Bu zentilerden kanmamz gerektiren bir baka akli gereke de daha nce akladmz gibi zentinin z ile ilgili bir inceliktir. Bu incelik udur. Cenab- Allah (c.c.) insanlar, hatta dier btn canl varlklar benzerler arasnda karlkl etkileme ilikisi olacak nitelikte yaratt. Aradaki benzerlik ne kadar ok olursa ahlak ve nitelikler arasndaki karlk etikileme ilikisi de o kadar gl olur. Bylece i o raddeye varr ki, benzerlerinin birini dierinden ancak yakndan baknca ayrdedebiliriz. nsanlar arasndaki ortak zelliklerin says ok olduu gibi birbirlerini etkileme oranlar da ok yksektir. Bunun yannda insanla dier hayvanlar arasndaki ortak zellikler orta derecede yani ne ok fazla ve ne de ok az olduu iin birbirlerini etkileme oranlar da orta dzeydedir. Buna karlk insanla bitkiler arasndaki ortak zellikler canllar arasndaki en dk dzeyde olduu iin birbirlerini etkileme oranlan da ok dktr. Bu temel ilkenin pratik bir sonucu olarak ibirlii ve ortak yaama halindeki insanlarn birbirlerini etkiledikleri ve birbirlerine huylar aktardklar grlr. Bu durum bir dereceye kadar belirli bir kii ile o kiinin ortak yaad bir hayvan tr arasnda da grlr yani bu kii uzun sre yan-yana yaad hayvann baz huylarnn etkisi altna girer. Bu yzden devecilerin kendini beenmi ve palavrac, uzun sre koyunlarla birlikte yaayanlarn yumuak bal oluverdik-leri gibi deve ve katr gdenlere de baz katr huylarnn bulat gzlenmitir. Kpeklerle fazla har-neir olanlarla da durum byledir. Bu kuraln kanlmaz bir sonucu olarak insanlar ortak yaama, uzlama ve karlkl nefret azl ortamlarnda yayorlarsa birbirlerinin ahlaklarn yksek oranda etkileyebilmektedirler. Bunun yannda grnr ynler arasndaki ortaklk veya benzerlik grnmeyen i (batini) nitelikler arasnda da yava yava oluan, kolay farkedilmez bir ortaklk ve benzerlie yolamaktadir. Nitekim mslmanlaria yan-yana yaayan yahudi ve hrstiyanlarm dier dindalarna gre daha az kafir olduklarn grdmz gibi yahudi ve hrstiyanlarla ok sk-ftk yaayan mslmanlarn da hep

kendi dindalar ile yanyana hayat sren mslmanlardan imanca daha zayf olduklarn tespit ediyoruz. teyandan d grn ve gelenekler arasndaki ortaklk-arada var olabilecek olan yer ve zaman uzaklna ramen-insanlar arasnda benzerlik ve uyuma meydana getirir. Buna gre birazck da olsa kafirlerin bayramlarna zenmek, onlarn lanetlenmi ahlaklarnn etkisi altna girmeye, yava yava ilerleyen gizli bir bozulma ile haram snrlarn zorlamaya yolaar. Szn ksas olarak diyoruz ki, kafirlerin d grn ve adetlerine benzemek ahlaklar ve knanm hareketleri konusunda da hatta inan sistemleri hususunda onlara benzemenin sebebi ve ak kapsdr. Gerek inan sisteminde meydana gelecek olan bozulma ve gerekse benzemeden doacak olan ahlak ve davran yozlamas aka grlp net bir ekilde belirlenemez. stelik bir defa meydana geldikten sonra farkna varlsa bile giderilmesi ya ok zordur veya imkanszdr. Aklamaya altmz temel ilkelerin gsterdii gibi bu kadar nemle bir bozulmaya yolaan her sebep de eriat koyucu tarafndan mutlaka yasaklanmakta, haram saylmaktadr. 8- Bu zentilerden uzak durmay kanlmaz klan bir baka akli sebeb de udur: Grnteki benzerlik insanlar ara-sinda sevgi, sempati ve dostluk dourur. Ayrca kalbler arasndaki sevgi de d grnlerde benzemeyi salar. Grg ve tecrbelerimiz bunu kesinlikle kantlar. yle ki, yabanc bir yarda buluan iki hemehrinin birbirlerine kar gl bir dostluk, sempati ve yaknlk duyduklar grlr. Oysa bu hemehriler kendi ehirlerinde birbirlerini tanmayan veya birbirleri ile kavgal kimseler olabilirler. Bunun sebebi de bu iki kimsenin ayn ehirden oluunun imdi bulunduklar gurbet diyarnda onlar birbirlerine yaklatran ortak bir nitelik oluturmasdr. Hatta iki yolcu veya gurbetinin balarna doladklar sarklar, zerlerindeki elbiseler, sa renkleri veya binek hayvanlar arasnda benzerlik olduu grlse, bu kadarlk bir ortak zellik bile, onlar arasndan, hibir ortak ynleri bulunmayan baka kimselerde bulunmayan bir yaknlk meydana getirir. Nitekim ayn dnyalk meslee mensup kimseler arasnda, byle bir ortak ynleri bulunmayanlara gre daha yakn bir dayanma olduunu grrz. stelik bu dayanma bazan atmaya bile yolaan menfaat ve dnce badamazlklarna ramen varolabilmektedir. Yine ayn sebepten dolay birbirlerinden uzak lkelerin bile krallar ve devlet bakanlar arasnda yaknlk, yaama tarz ortakl ve sonu olarak bir eit dayanma olduunu mahede ediyoruz. Bunlarn hepsi insan tabiatnn doal sonulardr. Bu sonularn domasn ancak kuvvetli bir din duygusu veya zel bir engel nleyebilir. Dnyalk nitelikler arasndaki benzerlik insanlar arasndan sevgi ve sempati dourduuna gre bu benzerlik din alannda meydana gelirse sonu nice olur acaba? Hi phesiz bu alandaki benzerlik benzeen kimseler arasnda sampati meydana getirme bakmndan daha gl ve daha etkili bir faktrdr. Oysa yahudi ve hrstiyanlar sevmek, onlara kar sempati duymak imanla badamaz. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) bu konuda yle buyuruyor: Ey mminler, sakn yahuderi ve hnstiyanlan dost edinmeyiniz. nk onlar birbirlerinin dostlardrlar. Aranzdan kim onlar dost edinirse o onlardandr. Hi phesiz Allah zalimlere hidayet vermez." Kalblerinde hastalk (mnafklk) bulunanlarn. Bamza bir felaket gelmesinden korkuyoruz.- diyerek onlarn (yahudi ve hrstiyanlarn) arasna kotuklarn grrsn. Ama belki Allah size fetih veya baka bir k yolu balar da o zaman bu kimseler ilerinde gizledikleri duygulardan dolay piman olurlar. O zaman mminler -sizinle beraberiz, diye kuvvetli yemin edenler bunlar mdr?- derler. Onlarn btn abalar boa km ve kaybedenlerden olmulardr (Maide: 6/51-52-53) teyandan yine Cenab- Allah (c.c.) kitap ehlini umursamazlklar yznden knayan bir dizi Kur'an ayetinde

yle buyuruyor: "srailoullarnn kafirlerine gerek Davud ve gerekse Meryem olu sa'nn diliyle lanet edilmitir. Bunun sebebi onlarn Allah'n emirlerine kar gelmeleri ve Allah'n snrlarn inemeleri idi. nk Onlar iledikleri ktlklerden birbirlerini vazgeirmeye almyorlard. Bu yaptklar ne fena bir eydi! Onlarn ounun inkar edenleri dost edindiklerini grrsn. Gerekten nefislerinin onlar iin hazrlad akbet ne ktdr ki, bu yzden Allah onlara gazab etmitir ve azab-da ebedi kalacaklardr. Eer onlar Alah'a, Peygambere ve Peygambere indirilen gereklere inanm olsalard, aralarndaki kafirleri dost edinmezlerdi. Fakat onlardan ou fask (ar gnahkar) kimselerdir." (Maide: 5/78-81) Grld gibi bu ayetlerde Allah'a, peygambere ve paygambere gelen gereklere iman etmenin kafirleri dost edinmeyi gerektirdii ve kafirleri dost edinmenin imann yokluu anlamna geldii belirtiliyor. teyandan Cenab- Allah (c.c.) aym gerei vurgulamak zere Kur'an'in baka bir yerinde de yle buyuruyor: "Allah'a ve ahiret gnne inanan hi bir insan topluluu gremezsin ki; babalar, evlatlar, kardeleri veya akrabalar bile olsa Allah'a ve Rasulullah'a dman olanlarla dost olabilsinler. Bunlar yle kimselerdir ki, Allah kalblerine iman yazm ve onlar kendinden bir ruh ile (kalb nuru veya Kur'an'Ia) desteklemitir." (Mcadele: 58/22) Grlyor ki, bu ayette Cenab- Allah (c.c.) kafiri seveh hi bir mminin bulunamayacan ve buna bal olarak kafiri seven kimsenin mmin olamayacan ok ak bir ifade ile belirtmektedir. Buna gre kafirleri sevme anlamna gelebilecek olan onlara d grn ve geleneklerinde benzeme tutumu haramdr. Bilinmelidir ki, kafirlere benzemek, onlarn davran ve zihniyetlerine zenmek daha bir ok bakmdan sakncal ve zararldr. Biz bu saknca ve zararlarn saydmz kadar ile yetinelim. Doruyu bilen Allah'dr. [99] Kafirlere Benzemek ki Trldr Bilinmelidir ki, kafirlere benzemek iki trl olur. Birincisi taklit konusu davrann onlarn dinlerine zg bir hareket olduunu bile bile yapmaktr. Eer durum byle ise onlarn dinlerine zg olan bu hareket ya srf kafirlere benzemek iin yaplabilir -ki buna seyrek rastlanr- ya sz konusu harekete kar beslenen arzu yznden yaplr veya bu hareketin dnya ya da ahiret bakmndan fayda salayaca sanlarak, yaplabilir. Bu ihtimalin hangisi sebep olursa olsun, onlara zenilerek yaplacak hareketin haram olaca kesindir. Fakat bu kategoriye giren zenmelerin bazlarnda haramlm snr byk gnah olmak hkmne kadar varrken dier bazlarnda ilgili eriat delilleri gereince, kfre ular. kinci trls ise taklit hareketi, onlara zg bir davran olduunu bilmeden yapmaktr ki, bu da ayrca ikiye ayrlr: Birincisi hareket z itibar ile kafirlerden alnmadr. Bu takdirde de sz konusu hareket ya kafirin yaptklar gibi yaplr veya yer, zaman ve uygulama biimi gibi detaylarda deiliklere uratlarak yaplr ki, yukarda anlattmz "Perembe" bayram veya Hz. sa'nn doum enlikleri rneklerinden grld gibi mslman halk ynlar arasnda en ok rastlanan taklit ekli budur. Halk bu alkanlklar gelenek haline getirmekte ve bu gelenekler zamanla babalardan evlatlara gemektedir. Bu durumda ounluk yapt eyin kaynan bilmez. Bu tip zentilerle karlanca taklitilere ilk nce yaptklar hareketin mahiyeti ve hkm anlatlr. Eer yaptklarndan vazgeerler

ise mesele yok deilse artk birinci ksmda anlatlan bile bile zenme kapsamna girerler. Bilmeyerek yaplan zenmelerin ikinci trlsnde sz konusu ortak davran aslnda kafirlerden alnm deildir, ama bu hareketi onlar da ilemektedirler. Bu ortak harekette kafirlere zenme sakncas yoktur, sadece onlara ters dme ilkesinden uzaklama durumu vardr. Byle bir davrann mekruh veya haram saylabilmes iin kafirlere benzeme faktrnn dnda kalan baka bir seri delil gereklidir. n bu durumda bizim mi onlara zendiimiz, yoksa onlarn m bize zendikleri aka belli deildir, hibir tarafn ncl kesin deildir. Fakat eer byle bir hareketi yapmamann hi zarar yoksa tafirlere ters dmek iin bu davran yapmamann iyi olaca aktr. nk daha n-"4 ce belirttiimiz gibi bylece kafirlere ters dmenin yaran elde edilmi olur. Hemen belirtelim ki, bu tip ortak davranlarda eriat bazan bizi onlara ters dmeye ve bazan klkkiyafet konusunda olduu gibi onlar bizden ayrlmaya zorlayabilir. Bazan da aaran salar siyaha boyamak ve ayakkablarla namaz klmak rneklerinden grdmz gibi onlara ters dmemizi mstahap saymakla yerinebilir; kimi zaman da bu hareket ortakl iftar ve akam namazn geciktirme konularnda olduu gibi mekruh olur. Grld gibi bu tip ortak davranlarn hkm kafirlerden alnm hareketlere zenme durumundaki hkmden ok farkldr. Daha nce vurguladmz gibi kafirlerden aktarlm hareketlerde aslolan haram olmaktr. [100] Gnee, Yldzlara Dua Ve Secde Edenler: Mesela yeryznn eitli yerlerinde gnee ve dier yldzlara secde eden, onlara eitli dua ve sayg ifadeleri ile yalvaran, onlara akllansra yakr sandklar trl klklar giydirip eitli yzkler takan(!) yine akllan sra onlara eitli tapnma yer ve zamanlar ayrp bu tapnma trenleri srasnda ateler, ttsler yakan bir ok insanlara rastlyoruz. Bu gerek eski dnemlerin ve gerekse gnmzn bir ok insann saptrm en nemli mriklik biimlerinden biridir. Hatta bu irk biimi slam'a bal baz kimseler arasnda bile yaylmtr. Nitekim nl bir yazar (Fahri Razi) bu alanda "Essirrul Mektm Fissihri vemahatabatinncum" ad altnda bir kitap yazmtr. Bukitabda Hind, Sabii (yldza tapan) ve eski arap kaynakl mriklerin grleri dorultusunda aklamalar yaplm bu arada Hind'li Tamtam, Babil'li Melkua, bn-i Vahiyye[101], Ebu Maer, Belhi[102]ve Sabit b. Kara[103]gibi Kur'an'n deyimi ile "Cibt" ve "Tauf'a inanarak mrik-lie kaplm,- ayn zamanda szde mslman olduu ileri sren sapklarn nazariyelerine yer verilmitir. Cenab- Allah (c.c.) byleleri ile ilgili olarak yle buyuruyor: "Kendilerine Kitab'dan belirli bir pay verilmekle birlikte Cibt'e ve Taut'a inanan ve kafirler iin "Bunlar m'minlerden daha doru bir yoldadr" diyenleri grmyor musun? te onlar Allah'n lanetine urayan kimselerdir. Allah kime lanet ederse artk onun iin hibir yardmc bulamazsn" (Nisa: 4/51-52) Baz ilk nesil (selefi, klasik) tefsircilerin yorumuna gre buradaki "Cibt" by ve "Taut" da eitli putlar anlamndadr. "Taut"un eytan demek olduunu syleyenler de vardr ki, her iki yorum da dorudur. Sz konusu kimseler byclk anlamna gelen "Cibt" ile "Taut"a tapmak anlamndaki mriklii biraraya getiriyorlar. Tpk byclkle yldzlara tapmay birletirdikleri gibi." Oysa bu tutum, slam dininin, hatta dier peygamberlerin retmi olduklar dinlerin ak ilkelerine gre kesinlikle

mrikliktir ve yasaktr. Hatta hatta bu tutum peygamberlerin yasaklayp nlemek grevi ile gnderildikleri en byk irk biimlerinden biridir. Mesela brahim (a.s.) ile kavmi arasnda atma konusu olan irk, bu tr bir irktir. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: * "Bylece biz brahim'e gklerin ve yerin muhteem varlklarn gsterdik ki, kesinlikle inananlardan olsun. zerine gece basnca brahim bir yldz grd; "Benim Rabb'im budur" dedi. Fakat yldz batnca "Batanlar sevmem" dedi. Ay doarken grnce "Rabbim budur" dedi. O da batnca "Eer Rabb'im bana doru yolu gs-termeseydi, mutlaka sapklardan olurdum" dedi. Gnei doarken grnce "te Rabbim bu, bu hepsinden b-yk"dedi. Fakat o da batnca "Ey kavmim, ben sizin Allah'a ortak kotuunuz eylerin tmnden uzam. Ben yzm kesinlikle gkleri ve yeri yoktan varedene evirdim, artk ben O'na ortak koanlardan deilim" dedi. Bunun zerine kavmi onunla tartmaya giriti. O onlara dedi ki; "Allah beni geree iletmiken O'nun hakknda m benimle tartyorsunuz? Ben sizin O'na kotuunuz ortaklardan korkmam. Rabb'im ne dilerse o olur. Rabbim'in bilgisi her eyi kapsar. Hala kendinize gelip t almaz insiniz? Hem siz Allah'n, ilah olduklar hakknda fci bir delil indirmemi olduu eyleri O'na ortak komaktan korkmuyorsunuz da ben sizin O'na ortak kotuunuz eylerden nasl olur da korkarn? imdi biliyorsanz syleyin bakalm, Allah'a ina-naniar m, yoksa O'na ortak koanlar m, gven iinde olmaya daha layktrlar? Hi phesiz inananlar ve imanlarn her hangi bir zulmle glgelememi olanlar yok mu? te asl gven iinde olanlar onlardr ve hidayete ermiler de onlardr. te bunlar, kavmine kar brahim'e vermi olduumuz hccetlerimizdir. Biz dilediimizi derecelerce ykseltiriz.- Hi phesiz Rabbin hikmet sahibi ve her eyi bilendir" (En'am: 6/75-83) brahim (a.s.) byle bir yol izlemesinin sebebi onun kavminin yldzlan ilah edinmi olmas, yani dua ve dileklerini bu yidzlara yneltmeleri idi. Fakat ne onlar ve nede baka her hangi bir akl banda kimse bu yldzlardan birinin gkleri ve yeri yarattna inanmyordu. Onlar sadece tpk bu szn ettiimiz mrikler gibi, Allah' bir yana brakp bu yldzlara dua ediyorlard. Bu yzden Kur'an- Kerim, Halil brahim'in dili ile yle buyuruyor: "Siz ve eski atalarnz yok mu? Hep benim dman-larmsnz. Yalnz alemlerin Rabb'i benim dostumdur" (uara: 26/76-77) Yine Kur'an'da okuduumuza gre Halil brahim yle diyor: "Hani brahim babasna ve kavmine "Ben sizin taptklarnzdan uzam, onlarla hi bir ilgim yok" demitik "Ben sadece beni yaratan Allah'a kulluk ederim. Beni doru yola iletecek olan O'dur" (Zuhruf: 43/26-27) Grld gibi, brahim peygamber zamannda yaayan inalarn gerek ykseklerdeki yldzlara taparak iine dtkleri irki ve gerekse bu yldzlar sembolize eden antlar ile tlsmlara veya lm peygamberler ile salih amelli ahsiyetler temsil eden antlara taparak saplandklar mrikliklere kesinlikle kar kmakta, hatta aadaki ayet'ten rendiimize gre bu saplantnn maddi grnts olarak ortaya kan putlar ve heykelleri krp devirmektedir. "Sonunda brahim o putlar para para etti, yalnz en byklerini brakt, belki ona ba vururlar diye" (Enbiya: 6/85) Sylemek istediimiz u ki, yldzlara taparak irke saplanmak nasl ki ok grlm bir sapklk ekli ise llerden medet umarak; yani onlara dua ederek, onlara yalvararak veya onlardan himmet bekleyerek irke dmek de sk sk grlen bir mriklik biimidir. Rasulullah (s.a.v.) belirli oranda irke yolaabilir endiesi ile srf Allah'a yneltilmi dualar da ieren

namaz ibadetinin mezar balarnda klnmasn yasakladna gre llerden medet beklemek gibi irkin ta kendisi olan bir tutuma nasl gz yumulabilir? ster lden dorudan doruya bir dilei gerekletirmesi veya baa gelen bir belay savmas istenmi olsun veya isterse llerden bu dilekleri Al-lah'dan istemeleri istenmi olsun, farketmez. Hatta peygamberler ve melekler gibi baz yaratlmlar araya koyarak Allah'a yemin edilmi olsa bile bu davran yasaktr. Bu i araya konmu yaratlmlarn mezarlar banda yaplmam olsa bile. Aslnda her hangi bir yaratlm zerine yemin edilemez. Byle bir yemin hem yasak ve hem de btn mezheb imamlarnn gr birlii ile geersizdir. Yalnz acaba bu yasak harama yakn bir yasak m, yoksa kanmay zendirici (tenzihi) bir yasak mdr, meselesi tartmaldr ve daha doru olan gre gre harama yakn (Tahrimi) bir yasaktr,[104] [105] Peygamberler zerine Yemin Etmek Bu meselede alimler arasnda sadece Rasulullah (s.a.v.) zerine yaplacak yeminler tartma konusu olmutur. Bu meselede mam- Ahmed ile arkadalarna mal edilen (ve hem "olur" ve hem de "olmaz" diyen) iki zt gr vardr. Bu arada bn-i Ukeyl, dier peygamberler zerine yaplabilecek olan yeminleri de bu tartmann kapsamna almtr. Fakat afii, Ebu Hanife ve Maliki gibi imamlar ounluunun ortak grne gre her hangi bir yaratlm zerine yaplacak yemin kesinlikle geersiz olduu gibi byle bir yemini yapmak yine kesin olarak yasaktr. Doru olan gr de budur.[106] Rasulullah' (s.a.v.) araya koyarak Allah (c.c.) zerine yemin etmek de ayn temel ilkeye dayanr ve ayn tartma o konuda da geerlidir. Mervezi Hanbeli'nin Rasulullah' (s.a.v.) araya koyarak Allah'a "Tevessl" edilebilir dediini belirtiyor ki, bu rivayet Rasulullah' (s.a.v.) araya koyarak yaplacak yeminlerin geerli olduu eklindeki ona ma-ledilen gre uygundur. Fakat dorusu, byle bir yeminin geerli olmad gibi bu "Tevessl"n de yerinde olmaddr. Rasulullah (s.a.v.) dnda kalan her hangi bir kimseyi araya koyarak yemin ve "Tevessl" edilemeyecei hususunda alimler arasnda gr birlii vardr. Baka bir deyimle dilekler sadece Allah'dan istenir ve O'nun isim ve sfatlar anlarak yine O'nun zerine yemin edilebilir. Rasulul-lah'tan (s.a.v.) bize ulaan aadaki rnek dualar gibi: "Allahumme inni eselke biennelekelhamd Eentel-lahulhannanl mennan Bediussemavat velard. Ya-zelcelali velikram: Ya Rabbi, sana hamdederek dilediimi senden istiyorum. Sen balayc ve bol ihsan sahibisin. Gkleri ve yeri yoktan varedensin. Ey celal ve ikram sahibi"[107] Hadis niteliindeki bir dier dua da yledir: "Allahmme inni eselke bienneke entellahulehid es-samed ellezilemyelid ve lemyuled velamyeknlehu kf-ven ehed: Ya Rabbi, dileimi senden istiyorum. Sen ki, tek, baka hi bir eye muhta olmayan, dourmam, do-urulmami ve hi bir dengi, benzeri olmayan Allah'sn"[108] Bu tr dualarn bir dieri de udur: "Eselke biklli ismin huveleke sem m ey t e bihi nefse-ke ev enzeltehu fikitabike ev allemtehu eheden minhal-kke evisteserte bihi fiilmilgaybi indeke: Ya Rabbi, dileimi senden diliyorum. Kendine taktn, Kitab'nda indirdiin, her hangi bir yaratna rettiin veya hi kimseye bildirmeyerek yannda sakl tuttuun btn isimlerin hrmetine"[109]

Gerek bunlar ve gerekse bunlara benzer nitelikteki dualar, alimlerin sz birlii ile, meru (eriata uygun) dualardr. Bu arada Allah'dan "Eselke bimeakdil izzi minarike: Ya Rabbi, senin Ar'mn yce katndan dilerim ki", diyerek bir ey istenip istenmeyecei tartmaldr. Baz alimler hakknda belge bulunduu gerekesi ile bu ifadenin kullanlabileceini sylerken Ebu Hanife'nin byle sylemeyi mekruh grd nakledilmitir. Nitekim Ebulhasan Kudu-ri'nin[110] erhi Kerhi adl eserde bildirdiine gre Bir b. Velid[111] yle diyor: "Ebu Yusuf'un yle dediini duydum: Ebu Hanife dedi ki: Allah'a dua eden herkes yalnz O'na snarak dua etmelidir. Dua ederken "Bimekdl izz minarike: Ar'inin yce katna" veya "Bihakk halkke: yaratklarnn hakk iin" gibi ifadeler kullanmak bana gre mekruhtur" Ebu Yusuf diyor ki: "Bana kalrsa "Bimaekdl izzi minarike" ifadesi aslnda Allah'n kendisini ifade ettii iin dualarda kullanlmas mekruh deildir. Fakat "Falancann hakk iin", "Peygamberlerinin hakk iin", "Kabe ve Beytullah hakk iin" gibi ifadeler kullanarak dua etmek mekruhtur".[112] Sapk Szl Dualar Ksacas alimlerin ortak grne gre Allah'n herhangi bir yarat adna ondan bir ey dilemek caiz deildir. nk yaratlann yaratan zerinde hi bir hakk olmad in hak sahibi olmayan birini araya koyarak O'ndan birey dilemek yerinde deildir. Fakat eer dua ederken "Bimeakd-dizzi minarike" ifadesi kullanlacak olursa bu acaba bu ifade yaratlmtan birey istemek midir, yoksa Allah'dan dilekte bulunmak anlamna m gelir, meselesi tartmaldr. Nitekim Ebu Yusuf, bu ifadenin kaynaklarmzda bulunan bir duada yer aldn ileri srerek kullanlabileceini sylemitir. Yine kaynaklarda yer alan ve bu konuda mutlaka hatrlatlmas gereken yle bir olay vardr: Gzleri grmeyen bir sahabi Rasululiah'a (s.a.v.) ba vurarak ondan gzlerinin almas iin Allah'a dua etmesini rica etti. Rasulullah (s.a.v.) da ona abdest alp iki rekat namaz kldktan sonra yle dua etmesini emretti: "Allahmme inni eselke ve etevecceh ileyke bine-biyyike Muhammed'in Nebiyyirrahmeti. Ya Muham-med, ya Nebiyyellah, inni etevecceh bike ila Rabbi fi haceti litakdha ANahummc feeffihu fiyye: Ya Rabbi, dileimi senden diliyor ve rahmet peygamberi olan peygamberin Muhammed'i araya koyarak sana yneliyo-rum. Ey Muhammed, ey Allah'n peygamberi, seni ara-ya koyarak Rabbime yneliyor ve ondan bu isteimi yerine getirmesini diliyorum. Bana O'nun katnda efaati ol"[113] . Gzleri grmeyen adamn bu duasnn arkasndan Rasulullah (s.a.v.) onun iin dua etti ve bir sre sonra Allah'n bu sahabiye gzlerini geri verdii grld. Bu meseleye birka ynden cevap verilebilir: 1- Birincisi, hi phe yok ki Cenab- Allah (c.c.) m'min kullarna kendi zerinde hak belirlemitir. Nitekim o onay et'te "M'minlere yardm etmek zerimize bortur" (En'am: 6/54) . ve baka bir ayet'te de "Rabbiniz rahmeti kendi zimmetine yazd" buyuruyor.

(Rum: 30/47) teyandan Buhari ile Mslim'de bellirtildiine gre sa-habilerden Muaz b. Cebel bir yolculukta Rasulullah (s.a.v.) ile ortaklaa bindikleri bir hayvann arka ksmnda yolalr-ken Rasulullah (s.a.v,) kendisine: "Ya Muaz, Allah'n kullar zerindeki hakk nedir biliyor musun?" diye sordu. Muaz'n: "Allah ve Rasul bilir" diye karlk vermesi zerine "Allah'n kullar zerindeki hakk, O'na hi bir eyi ortak komakszm kulluk etmektir" buyurdu. Arkasndan: "Peki, ya Mu az, kularn Allah zerindeki hakknn ne olduunu biliyor musun?" diye sordu. Muaz'dan yine: "Allah ve Rasul bilir" cevabn alnca da: "Kullarn Allah zerindeki hakk (kendi grevlerini yaptklar takdirde) Allah'n kendilerine azab ektirme-mesidir" diye buyurdu.[114] Bu husus Allah'n ak sz ve sadk vaadi gereince kesinlik kazanm bir haktr. slam alimleri Allah'n sadk vaadi gereince belirlenen haklarn kesin olduu hususunda sz birliine varm, fakat "Allah, kendi kendine bir sorumluluk ykler mi, buna bal olarak kendi kendine bir yasak koyar m?" meselesinde tartmaya dmlerdir. "Byle bir ey olabilir" diyen de "olamaz" diyen de vardr. Byle bir eyin olabileceini savunanlar "Rabbiniz rahmeti kendi zimmetine yazd" ayet-i ile "Ben zulm kendime yasak kldm"[115]diye balayan sahih kudsi Hadis-i delil olarak gstermilerdir. Bu konuda baka bir yazmzda geni aklamalar yaptk. Fakat kullar iin geerli olan "gereklik" ve "yasaklar" gibi gereklilik ve yasaklarn Allah iin sz konusu edilmesi, Kaderiye akm tarafndan savunulan bir grtr.[116] Bu gr hem sahih delillere ve hem de akln ilkelerine ters bid'at nitelikli bir grtr. Buna karlk Ehl-i Snnet akmna bal alimler, Allah'n her eyin yaratcs, Rabbi ve meliki olduu, dilediklerinin olduu ve dilemediklerinin olmad ve kullarn O'na hi zorunluk yklemeyecekleri ilkeleriyle gr birlii halindedirler. Bundan dolay Ehl-i Snnet akmna bal olanlar arasnda Allah in "gereklilik" ilkesinin geerli olduunu ileri srenler grlerini yle savunmulardr; "Allah rahmeti kendi zimmetine yazd ve zulm de kendine yasak kld. Fakat bu ilke kullarn kendi aralarndaki ilikilerde olduu gibi kulun Allah zerinde hak sahibi olduu anlamna gelmez. Bu ilke Allah'n kullara btn iyi eyleri balad, onlarn yaratcs olduu kendilerine peygamberler gnderdii, onlara iman ve sa-Hh ameli nasib ettii anlamndadr. Kim kaderiye ve Mutedile akmlarnn ballar gibi dnerek tpk bir iinin iveren zerinde hak iddia ettii gibi kullarn da ayn anlamda Allah zerinde hak sahibi olabileceklerini ileri srerse cahilce bir sz sylemi olur". Byle olunca her hangi bir vasta ile Allah'a yaklamak O'nun ba ve kereminden baka bir ey deildir. Kullarnn O'nun zerindeki hakk O'nun bsr ve ihsan sonucudur, yoksa ne karlkllk ve nede her hangi bir kimsenin O'na ykledii bir zorunluluk anlamnda deildir. Bu kavramlar O'nunla badaamaz. O byle eylerden uzak ve mnezzehtir. [117]

Duada Tevessl Eer kullar takva gibi, salih amel gibi Allah'n sonu alc sebep olarak belirledii faktrlere dayanarak Allah'tan bir-ey dileyecek olurlarsa Allah dualarn kabul eder. nk bilindii gibi Allah bu sebeplerin sahiplerine eitli balarda bulunacan, onlara tm skntlar karsnda bir kar yol gstereceini ve kendilerine hi ummadklar yerlerden r-zk salayacan vaadetmitir. Salih kullarnn bakalar iin yapacaklar dualarla O'nun katnda itibarl kullarnn efaatleri bu kategoriye girer. Bu yol, Allah'n sebep olarak belirledii faktrlere dayanarak O'ndan dilekte bulunma yoludur. Buna karlk, Allah'n sebep olarak belirlememi olduu bir yolla O'ndan dilekte bulunmalarna gelince, bu ya bir yaratlm oraya koyarak O'nun zerine yemin etmekle olur ki, her hangi bir yaratlm araya koyarak Allah zerine yemin yaplmaz. Veya sonucu gerektirmeyecek biimde dilekte bulunmak suretiyle olur ki, bu da anlamsz ve yararsz bir giriim olur... Ksacas, Peygamberler ile m'minlerin Allah'n sadk vaadi, ak sz ve rahmetinin sonucu olarak Allah zerinde baz haklar vardr. Bu haklar, onlara yardm edip kendilerini yzst brakmamas, onlar mutlu edip azaba arptrmamas olduu gibi bunlar Allah katnda itibarl olduklar iin Allah onlarn efaatlerini ve bakalar tarafndan gelse geri evirebilecei dualarn kabul etmektedir. Buna gre eer bir kimse "senden falanca veya filanca hakk iin unu unu istiyorum" diye dua ederse Rabbine dua etmemi, dileini O'na yneltmemi olur. Bunun yerine Allah'n zatna ve kendisine vaadettii baa dayanaca yerde'sz konusu ahsa dayanm, sevgi ve saygsn ona yneltmi olur. Bu durum karsnda unlar syleyebiliriz: Gerek dorudan doruya Allah'a snarak emretmi olduu salih amelleri ilemek suretiyle Allah'dan bir ey dilemek ve gerekse peygamberlerin ve salih kiilerin dua ve efaatleri aracl ile dilekte bulunmak tartmasz biimde eriata uygun olan yoldur. Hatta bu yol aadaki ayet'lerde ba vurulmasn emrettii "vesile"lerin en nemlisidir: "Ey m'minler, Allah'dan korkunuz. O'na yaklatracak yollar araynz ve O'nun yolunda cihad ediniz ki, kurtulua erebilesiniz" (Maide: 5/35) "O yalvarttklar da, onlarn Allah'a en yakn olanlar da Rabblerine yaklamak iin vesile ararlar; O'nun rahmetini dilerler ve azabndan korkarlar" (sra: 17/57) Allah'a "vesile" aramak, O'na ulatracak uygun yol aramak, O'na yaklaabilmek demektir. Bu yaklatnc yol, Allah'a ibadet etmek, O'nun emirlerine uymak .eklinde olabilecei gibi eitli yararlar elde etmek veya eitli zararlar batan savmak amac ile O'na dilek sunmak ve snmak biiminde de olabilir. Kur'an'daki "dua" szc bu anlam kapsamna alr. Yani hem "ibadet" ve hem de "istek sunma" anlamn birarada ifade eder. Bu iki anlamdan her biri dierini de gerektirir. Fakat gndelik hayatn ak srasnda her hangi bir skn-, ti ile karlaan kulun amac bu durumda isteinin karlanmas ve bana gelen belann savlmas olur. Bu yzden di-lekte bulunarak ve yalvararak bu ilk amacna ulamaya alr. Oysa yapt ey ayn zamanda ve z bakmndan bir ibadettir. Byle bir kul bandaki beladan kurtulunca yine dua aracl ilebol nzka, baarya ve genel anlam ile mutlulua ulamak ister. Fakat bu arada yapm olduu dualar ve seslendirmi olduu yalvarmalar kendisine bu yakn amalarndan daha nemli ve daha deerli kazanlar salar. Bu kazanlar Allah'a kar besledii imann pekimesi, Allah destei, Allah sevgisi, Allah'n adn anmann ve O'na dua etmenin hazz gibi nimetlerdir. Demek oluyor ki dua, Allah'n kullarn dnyalk dilekleri aracl ile yce dini amalara ynettii bir ilah rahmet sebebidir. Dua etmeye hazrlanan

kul ncelikle Allah'a kar olan grevlerini yerine getirmeye ynelir; iinde canlanan Allah sevgisini, Allah balln ve Allah korkusunu O'nun emirlerini uygulayarak ifade etmeye alr. Geri bu tutum rzk bolluu, baar ve mutluluk gibi dnyalk amalan da ierir. Bu konuda Cenab-i Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Bana dua ediniz ki, ben de duanz kabul edeyim" (M'min: 40/60) Nitekim Ebu Davud'un bildirdiine gre Rasulullah (s.a.v.): "Dua, ibadet demektir"[118] buyurduktan sonra sylediklerini desteklemek iin bu ayet-i okumutur. Bu ayet, Ra-sulullah'n (s.a.v.) bu sznn nda u iki ekilde aklanmtr. Aklamalardan birine gre "Bana dua ediniz" demek, yani "Bana ibadet ediniz, emirlerimi yerine getiriniz ki, duanz kabul edeyim". Baka bir aklamaya gre "Bana dua ediniz" demek, dorudan doruya "Benden isteyiniz, size istediklerinizi vereyim" demektir.[119] Bu arada Buhari ile Mslim'in bildirdiklerine gre Rasulullah (s.a.v.) yle buyuruyor: "Rabbimiz her gecenin son te birlik diliminde gkyz semasna inerek yle buyurur: Bana dua eden var m ki, duasn kabul edeyim, "Benden bir ey isteyen var mi ki, dileini yerine getireyim? Benden gnahlarnn affedilmesini isteyen var m ki, gnahlarn af edeyim?" Bu sesleni tanyeri aarncaya kadar devam e-der"[120] Grld gibi Rasulullah (s.a.v.) nce duann kabul edilmesinden ve arkasndan gnahlarnn affedilmesini dileyenlerin af edileceklerinden bahsediyor. Biri yarar salamak ve br de zarar savmaktr ki, ikisi duas kabul edilecek duacnn amalardr. Dua konusuna aklk getiren nemli ayet'lerden biri de udur: "Kullarm eer sana benden sorarlarsa de ki; ben onlara yaknm bana dua eden duacnn duasn kabul ederim. O halde onlar da benim arlarma uysunlar ve bana inansnlar ki doru yola ulaabilsinler" (Bakara: 2/186) Bir rivayete gre bu ayet, baz sahabilerin Rasulullah'a (s.a.v.) ba vurarak: "Ya Rasulallah! Acaba Rabbimiz bize yakn m ki, O'na alak sesle yalvaralm; yoksa uzak im ki, O'na seslenelim" diye sormalar zerine inmitir. Grlyor ki, Cenab- Allah (c.c.) bu ayet'te kullarna yakn, olup kendisine yaplacak dualar kabul edeceini belirttikten sonra kullarn O'nun arlarna uymaya ve kendisine inanmaya davet etmektedir. Alimlerin aklamalarna gre duann kabul edilebilmesi bu iki faktre, yani Allah'n ilahln eksiksiz ekilde benimsemeye ve O'nun Rabbimiz olduuna kesin bir biimde inanmaya baldr. Buna gre kim Rabbinin emir ve yasaklarna uyarak O'nun arsna uyarlk gsterirse dua etmekle ulamak istedii amaca ulaarak duasnn kabul edildiini grr. Nitekim Cenab- AJlah (c.c.) yle buyuruyor: "Allah iman edip salih amel/er ileyenlerin dualarn kabul eder, hatta kendi kereminden onlara istediklerinden fazlasn verir" (ura: 42/26) Dahas, Allah, kendis.ine yaplacak dualarn kabul edicisi olduuna kesinlikle inanlarak yaplan dualar, dua edenler mrik ve fasik bile olsalar, kabul etmektedir. Nitekim aadaki ayet'Ier bize bu gerei haber vermektedir: "nsann bana bir sknt gelince yatarken, otururken ve ayaktayken bize dua eder. Ama biz onun

skntsn kaldrnca sanki yakaland skntdan dolay bize hi dua etmemi gibi olur" (Yunus: 10/12) "Denizde size bir sknt (tehlike) gelince Allah dndaki btn yalvardiklannz kayboluverir. Fakat o sizi kurtarp karaya karnca yine kendisini tek bilmekten vazgeerseniz. nsan gerekten nankrdr!" (sra: 17/67) "De ki; acaba Allah'n her hangi bir azabna uraanz veya size Kyamet gn gelse, doru szl iseniz syleyin bakalm, Allah'dan bakasna m dua edersiniz? Hayr, sadece O'na yalvarrsnz. O da dilerse giderilmesini istediiniz belay kaldrr ve o zaman O'na ortak kotuklarn (putlarnz) unutuverirsiniz" (En'am: 6/40-41) Fakat Allah'n Hanln kabul ettikleri iin istekleri kabul edilen sz konusu kimseler yaptklar ibadetleri srf Allah iin yapmadklar veya Allah'a ve Rasulullah'a (s.a.v.) itaatkar olmadklar takdirde dileklerinin karlanmas sayesinde saladklar kazan kendileri iin sadece bir dnya me-ta olur, buna karlk ahirette hi bir nasipleri olmaz. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Kim bu geici dnyay tercih ederse orada istediklerimize hemen, abucak dilediimiz kadar veririz, ama sonra ona cehennemi mekan yaparz. Knanm ve rahmetimizden kovulmu olarak oraya girer. Kim de ahire-ti tercih eder ve inanarak oraya yarar biimnde alrsa ylelerine lamalarnn karl verilir. Her ikisine de, ona da buna da, Rabbinin bandan imdad ederiz. Rabbinin ihsan isteyen hi kimseden kesilmi deildir." (srai 17/18-20) Bilindii gibi brahim (a.s.) zamannn m'minlerine r-zk vermesi iin Allah'a dua etmitir: "Bu ehrin halkndan Allah'a ve ahiret gnne inananlar eitli rnlerle besle" 2/126) Fakat Cenab- Allah (c.c.) bu duasna yle karlk verdi: "Kafirlere gelince onlar da bir sre geindirir, fakat sonra cehennem azabna arptrrm. Oras ne fena bir yerdir!" (Bakara: 2/126) Demek ki, gerek yap;lan dualara karlk olarak ve gerekse duasz olarak rzka baarya kavuturulan herkes Allah'n sevdii ve holand kullardar deildir. Tersine AIlah m'mini de kafiri de iyiyi de kty de rzklandrr ve bu meyanda kafirlerin dualarn kabul ederek dnya ile ilgili dileklerini karlar, ama onlarn ahirette hi bir nasibi olmaz. Nitekim bu anlamda yle bir hikaye anlatlr. Vaktiyle bir hristiyan ordusu mslmanlarn bir ehrini kuatr. Fakat gnn birinde ime sular biter. Bunun zerine msl-manlara kendilerine ime suyu verdikleri takdirde kuatmay kaldrmay teklif ederler. Teklifi aralarnda grp deerlendiren mslman yet-ekililer dmanlar susuz brakp zayf drdkten sonra zerlerine aniden baskn dzenlemeyi kararlatrrlar. Fakat bunun zerine aresiz kalan hristiyanlar, Allah'a ynelerek dua ederler, ondan yamur yadrmasn isterler. ok gemeden yamur yaar ve hristiyanlar da suya kavumu olur. (Bakara:

Bu olay bir ksm mslmanlarn inanlarnn sarslmasna yolaar. Bunun zerine ehrin hkmdar ermi bir kiiyi halkn imann yeniden glendirmekle grevlendirir. Ermi kii hemen kurdurduu bir minbere karak Allah'a yle dua eder: "Ya Rabbi, karmzdaki dmanlarmzn riziklarn stlendiini biliyoruz. nk sen kitabnda (Kur'an'da): "Yeryzndeki btn canllarn rzk Allah'n garantisi altndadr" (Hud: 11/6) buyuruyorsun. Dmanlarmz sknt iindeyken sana dua ettiler. Ayrca sen sknt iindeyken sana dua edenlerin dualarn kabul edeceini bildirdin. Bu adamlarn rzkn salamay stlendiin vede skntl durumda sana dua ettikleri iin yamur yadrp onlara su verdin. Yoksa onlar sevdiin veya dinlerini onayladn iin dileklerini karlam deilsin. imdi de biz senden m'min kullarn kalplerinde-ki iman pekitirecek bir olaanst destek diliyoruz". Bu duann bitiminden bir sre sonra ortaya kan iddetli bir kasrga hristiyan ordusunu ksa srede helak ediverdi. Buna benzer bir olay da Allah'n koyduu snrlar aan bir ey dileyen kimsenin duasdir. Allah'n snrlarn amak ya yararl olmayan veya z bakmndan gnah olan bir ey dilemekle olur. Byle bir kimsenin duas u veya bu oranda gerekleince bu sonucu isteinin yerinde ve amellerinin salih olduuna delil sayar. Tpk Allah'n dnyada mhlet vererek mal ve evlad salad baz ktlerin bu gelimeleri iyilikleri iin meydana gelmi gelimeler saymalar gibi. Cenab- Allah (c.c.) buyuruyor ki: "Onlar sanyorlar m ki, kendilerine verdiimiz mal ve evladlari ile onlarn iyiliklerine kouyoruz. Hayr! Fakat onlar farknda deildirler" (M'minun: 23/55-56) Yine bu gerei vurgulayan bir ka ayet daha okuyalm: "Kendilerine yaplan uyarlar unutunca zerlerine her eyin kaplarn averdik; kendilerine verilen nimetlerle sevince daldklar srada da anszn onlar yakaladk, birden bire hayal krklna uradlar" (En'am: 6/44) "Kafirler sanmasnlar ki, onlara mhlet vermemiz kendileri iin hayrldr. Biz onlara gnahlar oalsn diye mhlet veriyoruz. Onlar iin alaltc azab vardr" (Al-imran: 3/178) Buradaki "Mhlet vermek"den maksat mr uzatmak ve bunun gerei olarak "geim kayna" ve "baar" salamaktr. "Bu sz yalanyanlar bana brak. Biz onlar farknda olmayacaklar ekilde adm adm azaba yaklatracaz. Onlara mhlet veriyorum, ama tuzam bozulmazdr" (Kalem: 68/44-45) Bu nemli meseleyi baka bir yazmzda ayrntl bir ekilde aaklamaya altk. "Rabb'inize alak sesle yalvararak dua ediniz. O arlar (ly aanlar) sevmez" ('raf:

7/55) Burada vurgulamak istediimiz udur: Allah'a yaplan dua bazen ibadet niteliinde olur, o takdirde kul bu dua sayesinde dnyadaki kazanc yannda ahirette ve sevap elde e-der. Yaplan dualar kimi zaman da dileklerin karlanmasna dnk birer "istek duas" niteliinde olurlar. Bu dualar Allah'n houna gidecek istekler ierdikleri takdirde sevap kazandrc da olabilirler. Fakat kimi durumlarda sadece ierdikleri dileklerin karlanmasn salayabilirken kimi durumlarda da sahiplerinin dinine zarar verecekleri iin ilahi haklarn inenmesine ve snrlamalarn almasna yola-tklar oranda ahiret azab getirirler. Ksacas Allah'n bize aramamz amrettii "vesile (O'na yaklatnci uygun yol)" hem O'na ibadet etmekte ve hem de O'ndan bir ey dilemekte sz konusudur. Ayrca gerek bize emredilen salih ameller ile gerekhayatta olan peygamber ve salih ahsiyetleri dua ve efaatleri ile Allah'n yaknln (tevessl) aramak, yaratlmlar araya koyarak O'nun zerine yemin etmek kategorisine girmez. Bu kategoriye giren olaylardan biri de Kyamet gn insanlarn Rasulullah'tan (s.a.v.) kendileri iin efaat etmesini dilemekleridir. nsanlar O'nun ahirette kendileri iin Allah katnda efaati olmasn isteyecekler. Tpk dnyadayken kendisinde yamur yamas ve baka dilekleri iin dua etmesini istemi olduklar gibi. Bildiiniz gibi, bir de mer'in (r..) u ekilde dua ettii olay var; "Ya Rabbi, biz Rasulullah'n (s.a.v.) salnda kuraklkla karlanca Rasulullah (s.a.v.) aracl ile sana ba vurur ve yamura kavuturulurduk. imdi ise sana Rasulullah'n (s.a.v.) amcas Abbas aracl ile ba vuruyoruz (tevessl ediyoruz)" Bu szlerin anlam udur: "Biz vaktiyle sana Rasulullah'n (s.a.v.) duas, efaati ve dilemesi aracl ile ba vuruyorduk. imdi de sana O'nun amcasnn duas, efaati ve dilemesi aracl ile ba vuruyoruz". Bu duann anlam "Rasulullah'n (s.a.v.) veya amcasnn aracl ile senin zerine yemin ederek istekte bulunuyoruz" demek deildir. Tpk zamanmzn baz bid'atlarnn lm bir ahsiyetin arkasndan veya gyabnda yaptklar gibi. Nitekim bylelerinin bazlar: "Ya Rabbi, senden falancann nezdindeki itibar hakk iin unu unu istiyorum" gibi ifadeler tayan dualar yapmakta ve bu tutumlarn da "Biz Allah'n peygamberleri ve velileri aracl ile O'na tevessl ediyoruz" diye savunmaya kalkyorlar. Daha da ileri giderek bu tutumlarn destekler nitelikte yle bir uydurma hadis naklediyorlar; "Allah'dan birey dilerken benim O'nun nezdindeki itibarm hakk iin dileyiniz. nk benim Allah katndaki itibarm byktr". Eer sahabiler tarafndan yaplan ve mer'in (r.a.) ifadesi ile dile getirilmi bir rneini sunduunuz "Tevessl" bu olsayd, onlar Rasulullah'n (s.a.v.) lmnden sonra da bunu yapar ve Rasulullah (s.a.v.) aracl ile dua etmenin ok daha arlkl bir nemi olduunu iyi bildikleri halde O'nu brakp amcasna ba vurmazlard. Bundan anlalyor ki, sahabilerin anlattklar "Tevessl" llere deil, sadece yaayanlara dnktr. Bu da yaayanlarn dualar ve efaatleri aracl ile Allah'a ba vurmak demektir. Yaayanlardan byle bir ey istenebilir. Fakat lden hi bir ey istenemez. Ne dua ve nede baka bir ey. Yukarda anlattmz gzleri grmeyen sahabi olay da bu niteliktedir. Bilindii gibi sz konusu sahabi Allah'n grme gcn geri vermesi iin Raulullah'tan (s.a.v.) kendi iin dua etmesini rica etmi, Rasulullah (s.a.v.) da ona Allah'n kendi efaatiliini kabul etme dileini ieren bir dua

reterek bunu yapmasn istemiti. Bu da gsteriyor ki, Rasulullah (s.a.v.) adama efaati olmu ve Allah'dan efaatinin kabul edilmesini dilemesini istemitir. Adamn bu amala yapm olduu duada geen: "Ya Rabbi, rahmet peygamberi olan Peygamberin aracl ile sana yneliyor, senden diliyorum" ifadelerinin anlam "Peygamberinin duas ve efaati aracl ile" demektir. mer'in (r.a.): * "Sana Peygamberimiz aracl ile Tevessl ediyorduk" eklindeki szleri de bu anlama gelir. Bu iki Hadis'te geen "Tevessl" ve "Tevecch" terimleri ayn anlamdadr. Br ahs aracl ile Allah'a "Tevessl", "Tevecch" etmek veya "Dilekte bulunmak" anlamca olduka belirsizdir. Bu yzden sahabilerin ne demek istediini iyice anlamayanlar bu konuda yanlgya dmektedirler. Burada ama sz konusu ahsiyetin dua edici ve efaati olmas hasebiyle sebep olmas amalanmaktadr. Buna gre sz konusu ahsiyetin sebep olmasnn istenmesi ya dilek sahibinin o ahsa kar duyduu sayg ve balla veya O'nun dua ve efaatine dayanr. Bunun bir rnei, geceyi geirmek iin bir maaraya sman ve sabahleyin uyandklarnda maarann kapsn tkayan bir kaya yznden ierde mahsur kaldklarn gren yolcu ile ilgili olaydr. Buhar ile Mslim'in bir Hadis olarak naklettikleri olay yledir: yolcu geceyi geirmek zere bir maraya snrlar. Sabahleyin uyannca maarann kapsn kocaman bir kayann tkadn grrler. Aralarnda are ararken herkesin o gne kadar yapm olduu en faziletli ameli ne srerek Allah'a dua etmesini kararlatrrlar. Bu karar zerine ilerinden biri yle dua eder: "Ya Rabbi, bildiin gibi benim bir amca kzm vard. Onu ok sevmitim. yle ki, hibir erkek bir kadn bundan daha ok sevemezdi. Bir gn benden yz dinar para istedi. Paray yanma alp evine gittim. Maksadm anlaynca bana "Ey Allah'n kulu, Allah'dan kork ve hakketmediin biimde bekaret mhrm bozma" diye yalvard. Bunun zerine paray verdim ve kendisine hi ilimeden evden kp gittim. Ya Rabbi, eer ben o hareketi srf senin rzan kazanmak iin yapt isem bu maarnn kapsnn almasn sala". Adamn bu duas zerine maara kapsn tkayan ta birazck aralanverdi ve adamlar gn n iyice grebildiler. Arkasndan bir bakas da dua etti: "Ya Rabbi, bildiin gibi, benim hayli yalanm bir anam ile bir babam vard. Her akam nce onlara st iirir, sonra oluk-ocuumla hayvanlarma yemek ve yem verirdim. Bir gn ormandan ge dnmtm. Eve dndmde her gnk gibi stlerini iirmek istediimde uyuduklarn grdm. Onlarn stn vermeden ocuklarma yemek ve hayvanlara yem vermek istemediim iin bardak elimde yan-balarnda sabahladm. Sabah olup uyannca da hemen stlerini irdim. Ya Rabbi, eer ben o hareketi srf senin rzan kazanaym diye yapt isem bu maarann kapsnn almasn sala". kinci adamn bu duas zerine maara kaps biraz daha araland. Fakat alan delik darya kmalarna imkan verecek kadar geni deildi. Arkasndan arkadalarn ncs dua etmeye balad ve unlar syledi: "Ya Rabbi, senin de bildiin gibi, ben vaktiyle bir ka ii altrm ve i bitince cretlerini vermitim. Yalnz iilerden biri biraz nce ekip gittii iin cretini verememitim. Bunun zerine adamn cretini ayrarak altrmaya baladm. Para oaldka oald ve gn geldi, byk bir servet haline geldi. Derken gnn birinde adam kagelerek-Ey Allah'n kulu, bana olan cret borcunu

ver-dedi. Kendisine "u grdn btn develer, koyunlar, srlar ve kleler senin o cretinden artt. Bu yzden hepsi senin" diye cevap verdim. Adam aknlk iinde "Ey Allah'n kulu, benimle alay etme" deyince kendisine "Ne mnasebet, alay falan etmiyorum" diye karlk verdim. Bunun zerine adam yanmda birikmi olan btn servetini alp gitti. Ya Rabbi, eer bu hareketi srf senin rzan kazanmak iin yapt sem u maara kapsnn almasn sala". Bu sonuncu dua zerine iri kaya kapdan ekildi ve adamlar dar ktlar.[121] Grl gibi bu arkada en salih amellerini ne srerek Allah'a dua ettiler. nk kulun Allah'a "Tevessl", "Tevecch" ederken, O'ndan bir ey dilerken ne srebilecei en geerli gereke ilemi olduu salih amellerdir. nk bizzat Cenab- Allah (c.c.) u ayet'te iman edip sa-iih amel ileyen kullarnn istediklerini yerine getireceim, hatta kendi keremi ile onlara istediklerinden daha fazlasn balayacan vadetmektedir: "Allah iman edip salih amel ileyenlerin dualarn kabul eder ve kendi kereminden onlara istediklerinden de fazlasn verir" (ura: 42/26) Bu arkada da Allah'a ibadet ederek, O'nun emrine uygun salih ameller yaparak, O'ndan dilekte bulunarak ve O'na yalvararak kendisine dua etmilerdir. Buna benzer bir olay da Fudayl bin Iyaz'la[122] ilgili olarak anlatlr. Bildirildiine gre bu zat bir ara idrar sikikl hastalna yakalanm ve: "Ya Rabbi, sana kar olan sevgim hakk iin bu hastalm gider"[123] diye dua edince idrar skklndan kurtu-luvermitir. Yine bu kategoriden olan bir baka olay da udur: Anlatldna gre muhacir (Mekke'li) mslmanlardan olan bir kadn olu lnce "Allah'm, ben sana ve Peygamberine inandm ve senin yolunda evimden barkmdan ayrlarak gettim"[124]diyerek Allah'dan oluna yeniden canlandrmasn dilemi ve Allah da bir sre sonra olunu diriltivermi-tir. rnek verdiimiz bu dualarn slplar zellik bakmndan Kur'an'da bize nakledilen m'minlerin u seslenilerine benzemektedir: "Ey Rabbimiz, biz "Rabbinize iman ediniz" diye seslenen br davetinin arsn iitir-iitmez hemen iman ettik. Ey Rabbimiz, gnahlarmz bala, hatalarmz rt ve canmz iyi kullarnla birlikte al. Ey Rabbimiz, peygamberleri aracl ile vadetmi olduun mkafatlar bize ver, Kyamet gn bizi perian brakma, hi phesiz sen verdiin szden caymazsin" (Al-imran: 3/193-194) Allah'n emirlerine uyup yasaklarndan kanarak, O'nun honutluunu kazandracak ibadet ve kulluk grevlerini yaparak O'ndan dilekte bulunmak, e bir deyimle O'na "Tevessl" etmek, bu hareketleri O'nun rahmetinin umudu ve azabnn korkusu ile yapmakla ayn eydir. rnek olarak: "Senden unu unu diliyorum. nk hamd sana zgdr. Sen ba bol Allah'sn. Gklerin ve yerin yoktan va-redicisisin. Ve nk Sen tek, herkesin ihtiyalarnn karlaycs, dourmam ve doum mam , hi kimsenin ken-' diine denk olamayaca Allah'sn" gibi ifadelerle Allah'n isim ve sfatlarn anarak O'na dua etmek, bu isim ve sfatlan sebep olarak ne srmek anlamna gelir. v nk Cenab-i Allah'n (c.c.) hamdedilmeye layk ve ihsan sahibi olmas, O'nun kullarna hamdetmeyi gerektirecek balarda bulunmasn gerektirir. Allah'n tek ve Samed oluu, herkesin ihtiya annda O'na ba vurmasn, O'nun dnda kalan her ey varln O'na borlu iken O'nn hi bir eye muhta olmamasn ve dolaysyla kendisine el aanlarn dileklerini karlamasn gerektirir.

Bu tr dualar ba-zan O'nun isim ve sfatlar zerine yemin etme slubunda da olabilir. * Ebu Said'e dayal bir Hadis olarak nakledilen "Ya Rabbi, senden dilekte bulunanlar ve attm u admlar hakk iin senden unu unu istiyorum" eklindeki duaya gelince Atyye Avfi tarafndan rivayet edilen bu Hadis hayli zayftr. Fakat eer asl olduunu farzedersek o da bu kategoriye girer. nk dilekte bulunanlarn Allah zerindeki hakk, onlarn dileklerini karlamas ve O'na ibadet edenlerin O'nun zerindeki hakk kendilerine sevap vermesidir. Baka bir deyimle dilekte bulunmak ile ibadet etmek, O'nun ihtiyalar karlamas ile sevap vermesinin sebebidir. Demek ki, bu szlerle dua eden kimse bu sebebe dayanarak O'na ba vurmu, O'na "Tevessl" etmi olur. Eer bu duay yapan kimsenin yeminli ifadeler kulland farzedilirse bu kimse Allah'n sfatlar zerine yemin etmi saylr. nk dualar kabul etmek ve ibadetlere sevap vermek, O'nun fiilleri ve vaatleri arasndadr. Bylece bu dua Rasulullah'n (s.a.v.) u sahih Hadis'inde ifadesini bulan dua gibi olmu olur: "Euzu birizake min sahtke ve biuafatike min ukube-tke veeuzubike minke la uhsi senaen aleyke ente kema esneyte ala nefsike: Gazabndan honutluuna, azabndan affna ve senden sana snrm. Ben sana vg dzemem. Sen kendini vm olduun gibisin"[125] Gerek Hanbeli'nin ve gerekse baka baz imamlarn aka belirttikleri gibi yaratklara snlamaz (onlara isti-aze edilmez). Byle dnen imamlar bu ilkeyi Allah'n kelamnn (szlerinin) yaratk olmadnn delili saymlardr. Bunun yanida Buhari'de yer alan bir Hadis'te Rasulullah (s.a.v.): "Euzu bikelimatillahi tammat minerri mahaleke: Allah'n eksiksiz kelimeleri ile mahlukatmm errinden snrm"[126] buyurduuna gre sz geen imamlar "Mahluk aracl ile Allah'a snlamaz" demilerdir. Allah'dan baka hi bir nesnenin sz edilerek dilekte bu-lunulamayacan syleyen alimler, Allah'n sfatlan anlarak bir ey dilemeye kar kmamlardr. Bunun bir baka benzeri udur. Bilindii gibi yemin sadece Allah zerine yapld takdirde geerli olur. Nitekim Rasulullah (s.a.v.) sahih bir Hadis'e gre: "Kim yemin edecekse Allah zerine yemin etsin veya sussun"[127] ve Tirmizi'de yer aldna gre; "Kim Allah'dan baka bir ey zerine yemin ederse Allah'a irk komu olur"[128] buyurmaktadr. Bununla birlikte "Allah'n izzeti" ve benzeri ifadelerle yaplan yeminler-ki Rasulullah'n (s.a.v.) bu tr ifadeli yeminler yapt belgelidir- Allah'dan bakas zerine yaplan yeminler kapsamna girmez. nk her hangi bir eyin "bakas" demek, O eyden ayr ve onunla badak olmayan bir nesne demektir. Szn ksas, peygamberler ve saygdeer salih kiiler aracl ile Allah'a "Tevessl" etmek iki yoldan olur. Ya onlara ballk gstermek ve yollarndan getmekle veya onlarn dua ve efaatlerini kazanmakla. Buna karlk bylele-rinin ne yollarm izleyen ve nede efaatlerini haketmeyen bir kimsenin kuru kuruya onlar aracl ile Allah'a "Tevessl" etmesi, kendisine hi bir yarar salamaz. Sz geen ahsiyetlerin Allah katndaki itibarlar ne kadar yksek olursa olsun. Dnelim ki, gerek ilk mslmanlar ve gerekse mezheb imamlar, yaratklar aracl ile Allah Man bir ey dilemeye yukarda anlattmz gzle baktklarna gre yaratklarn lleri aracl ile dilekte bulunmann hkmn varn siz dnn. sterse bu llerden Allah'dan bir ey dilemeleri ve ister baz kimselerin yaptklar gibi dorudan doruya dilekleri yerine getirmeleri istenmi olsun. Yine ister bu dilekte bulunma olay lnn mezar banda veya gyabnda meydana gelmi olsun. eriatmzn teblcisi olan Rasulul-lah (s.a.v.) bu ii kknden nledii ve Peygamberlerin mezarlarm mescid

edinenleri lanetleyerek, mezar balarnda namaz klmay yasaklayarak ve dilekleri sadece Allah'a yneltmeyi vurgulayarak bu sapkla vardracak btn kaplar kapatt halde bu sapkln dorudan doruya iine, yani ya irk haline veya irke gtrc artlara dmeye ne demeli? [129] Peygamberimizi Adm Adm zlemek Oysa yukarda aka grdk ki, ilk mslmanlardan hi kimse byle bir ey yapm deildir. Bu kuraln tek istisnas, Abdullah b. mer'in Rasululah'm (s.a.v.) yolculuklar srasnda mola verdii yerlerde mola vermesi ve O'nun namaz kld yerlerde namaz klmasdr. Hatta bir yerde Ras::398 iullah (s.a.v.) abdest aldktan sonra abdest suyunun artn yakndaki bir aacn kkne dkt diye Abdullah bn mer de orada abdest aldktan sonra artakalan suyu ayn aacn kkne dkmtr. Dikkat etmeliyiz ki, Abdullah b. mer'in bu uygulamas, Rasulullah'n (s.a.v.) davranlarn btnyle yeniden tekrarlama amacn gtmektedir. Yani Abdullah b. mer, Rasulullah'n (s.a.v.) mola veriini, namaz kln, hatta artan abdest suyunu dkn aynen tekrarlamak istemitir. Yoksa sadece O'nun dua edip namaz kld yerlerde dua edip namaz klmay amalam deildir. Bu uygulama ile ilgili olarak karmza u farkl mesele kar: 1- Meselelerin biricisi, Rasulullah'n (s.a.v.) davranlarn amalarn bilmeksizin veya bu davranlar ortaya karan sebepler yok olduu halde aynn tekrarlama meselesidir. Bu yaygn bir tartma konusudur. Abdullah b. mer ile onun gibi dnenler bu tartmann bir kutbunu ve onun gibi dnmeyenler de kar kutbunu olutururlar. Fakat sahabilerden bize ulaan gvenilir belgeler ne muhacirlerin ve ne de ensarn genel anlamda Abdullah b. mer gibi davranmadklar merkezindedir. Ayrca bizi u anda asl ilgilendiren mesele bu deildir. unu da belirtelim ki, eer bir kimse normal bir yolculuu srasnda namaz vakti girince vaktiyle Rasulullah'n (s.a.v.) ayn yoldan geerken konaklam olduu bir yerde mola verip namazn klarsa, adamn bu hareketi bu kategoriye girer. 2- kinci mesele her hangi bir yolcunun Rasulullah'n (s.a.v.) namaz kld yerleri zellikli namaz yeri sayarak oralarda farz namazlar dnda namaz klmasdr. Baka bir deyimle srf bu yerlerde namaz klp dua etmi olmak iin oralarda namaz klp dua etmesidir. Hemen belirtelim ki, ne Abdullah b. mer'in ve ne de baka bir sahabinin bu yolda bir uygulamas bize nakledilmi deildir. Geri bazlar "Abdullah b. mer'in uygulamas bu niteliktedir" diyorlar ama, tam tersine elimizde O'nun byle yapmay yasakladm belirten belgeler vardr. stelik btn sahabilerin byle yapmaktan kandklar kesinlikle sabit olduuna gre tek bana Abdullah b. mer yle yapm olsa, O'nun bu muhtemel uygulamas, babasna ve dier sahabi kitlesine kar delil olamaz. 3- Bu yerlerin yolcunun yolu zerinde olmamas, buralara gitmek iin zel bir yolculua kmas durumudur. zel bir yolculua karak Hra dana, Sevr maarasna veya Musa'nn (a.s.) Allah (c.c.) ile konuma yeri olan Tur-i Sina dana giderek namaz klp dua etmek gibi Rasulullah (s.a.v.) ile sahabilerin hayat tarzn bilen herkes, onlarn bu tr yerleri zellikle hi grmeye gitmediklerini iyi bilir. Mesela bu tr yerlerin ba Ucalarndan olan Hra dan ele alalm. Bu da Mekke yresinin en yksek dadr. slam'dan nceki dnemde Kureyliler buraya sk sk gidip inanlarna gre tapnma

hareketleri yaparlard. Bu dan Ra-sulullah'm (s.a.v.) hayatnda ve slam'iyetin balangcnda nemli bir yeri vardr. Buhari ile Mslim'de yer aldna gre bu konuda Aie (r.a.) yle diyor: "Rya, Rasulullah'ta vahyin balangc, ncs olmutu. O gnlerde grd her ryadan sonra yz afak yeri gibi kpkrmz kesilerek kagelirdi. Bir sre sonra inzivadan holanmaya balad. Bu dnemde gnlerini Hra danda ibadetle geiriyor, gecelerce orada kaldktan sonra gelip yanna azk alarak yine oraya dnyordu. te bu dnemde bir gn yine Hra maarasndayken kendisine anszn vahiy geldi. Bir melek karsnda belire-rek O'na "Oku" dedi. Rasulullah (s.a.v.) melee: "Ben okumay bilmem" diye karlk verdi. Bunun zerine melek kendisini kucana ekip iyice sktktan sonra salverdi ve yine "Oku" dedi. Rasulullah (s.a.v.) iki veya kez yine: "Ben okumay bilmem" diye karlk verdikten sonra karsndaki melek kendisine: "Yaratan Rabbinin ad ile oku. O insan bir para kan phtsndan yaratt. Oku, senin Rabbin en byk kerem sahibidir. O insana kalemle yazmay retti. nsana bilmediklerini retti" dedi. Bir sre sonra maaradan kp eve geldiinde Ra-suiullah (s.a.v.) hala heyecandan titriyordu"[130] Aie (r.a.) tarafndan bize anlatlan Rasulullah'n (s.a.v.) bu Hra maarasmdaki ibadet dnemi Peygamber oluundan nceydi. Peygamberlikle grevlendirildikten ve insanlara O'na inanp balanmalar emredildikten sonra insanlarn en deerli zmresi olan ilk muhacir mslmanlarla birlikte Mekke'de oturdu. Bu dnemde ne kendisi ve ne de yakn arkadalarndan biri Hra dana bir kere bile gitmedi. Hayatnn bundan sonraki Medine dnemi boyunca drt Umre yolculuu oldu. Bu yolculuklardan birincisi "Hudey-biye Umresi" diye anlr. Bilindii gibi bu yolculukta Rasulullah'n (s.a.v.) yolunu kesen mrikler O'nun Kabe'ye ulamasn engellemilerdi. Bu yolculuklarn ikincisi "Ka-dyye Umresi" diye bilinir ve ilkinin ertesi ylnda yaplmtr. ok sayda arkada ile birlikte bu seyahati gerekletiren Rasulullah (s.a.v.) Mekke'de gn kadar kalmt. Daha sonra Mekke'yi fethedince Huneyn'e ve Mekke'nin dousunda bulunan Taif denen yere giderek Huneyn vadisinde Hevazn adl mrik gruplarla savat, sonra Taif mriklerini kuatma altna ald. Bu arada Cirane'de Hu-neyn'de ele geen sava ganimetlerini bltrdkten sonra tekrar Mekke'ye gelip Beytullah ziyaret etti. Drdnc hacc ziyareti de "Veda Hacc" diye bilinen yolculuudur. Bu yolculua ok az dnda btn mslmanlar katlmt. Hemen belirtelim ki, bu yolculuklarn hi birinde ne kendisi ve ne de sahabilerden biri, ne Hra dan ve ne de Mekke evresindeki herhangi bir hatral yeri ziyarete gitmemiti. Bu ziyaretlerde grlen yerler sadece Mescid- Haram' (Kabe'yi), Safa ile Merve arasn, Mina'yi, Muz-delife'yi ve Arafat' ieriyordu. Yine bu yolculuklarda rene vadisinde le ve ikindi namazn birarada kldktan sonra bir sre Arafat dolaylarndaki Nemre'de kurulan adrda kalmt. Ayrca gerek O'nun arkasndan gelen raid halifelerin ve gerekse ilk nesle mensup rnek mslmanla-ri hi birisi zel olarak namaz klp dua etmek amac ile bir kere bile Hra dana gitmemilerdir. Bu arada Kur'an'da "Hani iki kiiden biri olarak maaradayken" (Tevbe: 9/40)

diye sz edilen Sevr dandaki maara da byledir. Rasu-lullah'n (s.a.v).bu maaray ne zel ekilde ziyaret etmeyi ve ne de orada namaz klp dua etmeyi mmetine meru etmemitir. Ayrca Rasulullah (s.a.v.) Mekke'de Mescid -i Haram (Kabe) dnda hi bir mescid yaptrm deildir. imdi orada grdmz dier mescidlerin tm Mescid-i Mevlid ve benzerleri gibi-hep sonradan yaplmtr, Yine Rasulullah (s.a.v.) ne doduu yeri ve nede Mina'nn arkasnda bulunan ve Akabe biatinin yapld yeri ziyaret etmeyi mmetine meru etmemitir, Fakat daha sonralar Akabe biatinin gerekletii yerde bir mescid yaplmtr. Oysa bilmek zor deil ki, eer bu ziyaretler meru, ms-tahab ve Allah katnda sevap kazandrc olsayd, bunu en iyi bilecek ve oralara en nce koacak olan insan, hi kukusuz, Peygamberimiz olurdu. Ayrca bu konuda bildiklerini saha-bilerine de retmi olaca iin onlarn bunu kendilerinden sonra gelenlerden daha iyi bilmeleri ve bu ziyaretlere herkesten ok nem vermeleri gerekirdi. Onlarn bu ziyaretlerin hibirine iltifat etmedikleri kesinlikle bilindiine gre bu ziyaretleri ibadet veya sevab kazandrc hareket saymadklar ve dolaysyla bu ziyaretlerin sonradan slam'a sokulmu bid'atler olduu anlalyor. Buna gre kim bu ziyaretleri ibadet veya sevap kazandrc birer hareket sayarsa onlarn ki dnda baka bir yol tutturmu ve eriata Allah'dan izinsiz bir unsur katm olur. te Rasulullah'm (s.a.v.) makamlarndan biri olan Hra maaras ile ilgili hkm budur. Oysa bu Hra maaras vahyin ilk inii ve Rasululiah'a (s.a.v.) ilk Kur'an ayet'le-rinin bildirilii gibi ok nemli olaylara sahne olmutur. stelik buras slam'dan nce de ibadet yeri olarak kullanlyordu. Rasulullah'm (s.a.v.) dier nemli bir makam olan ve O'nun tarafndan Medine g srasnda snma yeri oa-rak kullanlan Sevr maaras da ayn hkmn kapsamna giriyor. Bu nemli yerlerin hkm byle olunca dier peygamberlerle ilgili makamlar ziyaret yeri edinmek, oralara zel yolculuklar dzenleyerek oralarda namaz klp dua etmek bize daha yabanc ve eriatmza daha uzaktr. stelik sz edilen yerler eer sylendii gibi birer Peygamber makam iseler. Eer byle olmadklar belli veya olup olmadklar pheli ise durum nice olur, bunu varn siz dnn. Bir de u mesele var. lim adamlarnn sz birlii ile bildirdiklerine gre Rasulullah (s.a.v.) Beytullah ziyaret ederken sadece Yemen tarafna den iki Kabe rknn selamlar, am tarafnda kalan dier iki rkn selamlamaz-d. Ayrca Makam- brahim de dahil, buradaki baka hi bir yeri de selamlamazd. Sadece Hacer-i Esved'i ptn biliyoruz. Yemen tarafna den stunlarla ilgili olarak da farkl rivayetler var. Kimi bunlar ptn, kimi selamlayp eli ile svazladn ve kimisi de ne ptn ve ne de eli ile svazladn bildiriyor. Bu rivayetlerin her nn de gerek Hanbeli mezhebine ve gerekse baka mezheplere bal taraflar vardr. Fakat iin dorusu O'nun bu stunlar ne pt ve nede eli ile svazladdr. Rasululah (s.a.v.) ne yle ve ne de byle yapmtr. Bunu sahih Hadis'ler aka belirtmektedir. Haydi diyelim ki, Yemen tarafna den bu iki stun konusu tartmaldr. Fakat Kabe ziyareti ile ilgili ittifakl meseleler de vardr. Mesela gerek drt mezhebin imamlar sve gerekse dier balca alimler Kabe'nin am tarafndaki stunlarnn ve baka hi bir Kabe parasnn plmeyece-i hususunda ortak gr sahibidirler. nk Rasululiah'm (s.a.v.) sadece Yemen tarafndaki iki stunu selamlad sylendii gibi sahabilerin uygulamas da bu yoldadr. ; Nitekim bn-i Abbas, bir defasnda kendisi ile birlikte Kabe'yi tavaf eden Muaviye'nin drt stunu da selamladn grnce kendisine Rasululiah'm (s.a.v.) sadece gneydeki iki stunu selamladn hatrlatm ve onun "Kabe'nin hi bir stunu selamlanmam braklmamal" eklindeki itirazn da

"Allah'n Rasul sizin iin en gzel rnektir" ayet-i ile karlaynca Muaviye, yaptndan vazgemitir.[131] Alimlerin sz birlii ile belli olan dier bir husus, Kur'an'da: "Sz brahim'in makamnn bir blmn namaz yeri edininiz" (Bakara; 2/125) diye sz geen brahim makamnn ne selamlanmasnn ve nede plmesinin meru olmaddr. Bu makamn plemeyecei ve elle sivazlanamayaca hem Snnet'Ie ve alimlerin gr birlii ile sabit olduuna gre dier peygamber makamlarnn plp svazlanamayaca haydi haydi bellidir. Buna benzer bir baka yer de Rasulullah'm (s.a.v.) Medine mescidinde devaml namaz kld yerdir. lk dnem mslmanlarndan hi birinin buray selamlad veya pt grlmemitir. Mekke'de ve baka yerlerdeki namaz kld yerlerin durumu da ayndr. O'nun mbarek ayaklar ile bast ve namaz kld kesinlikle olan yerlerin okanmas veya plmesi meru olmadna gre dier Peygamberlerin veya sahabilerin namaz kldklar veya uyuduklar ileri srlen yerleri svazlamann veya pmenin meru olaca nasl iddia edilebilir? Namaz klmak zere ayak bast yer in meru olmayan bir hareket, adm atmak zere bast bir yer iin nasl meru olabilir? [132] Peygamberimizin Ayak zleri Sylediklerimiz sz konusu yerler hakkndaki bilgilerin kesin olduu durumlar iin geerlidir. Ya bir de bu yerlerin sylendii gibi olduklar pheli veya yle olmadklar belli ise? Mesela; baz yalanclar tarafndan zerlerinde ayak izi yontulduktan sonra cahil halka "Bunlar Rasulullah'm (s.a.v.) ayak izleridir" diye yutturulmaya allan ok sayda talar gibi. Rasuullah'n (s.a.v.) ayak izlerini tad kesinlikle belli yerlerin ve Allah tarafndan namaz yeri edinmemiz emredilen ve brahim'in (a.s.) ayak bast kesinlikle belli olan brahim (a.s.) makamnn svazlanp plmesi meru deilken aslsz olarak, yalan yere Rasululah'n (s.a.v.) tad iddia edilen yerlerin svazlanmas veya plmesi nasl meru olabilir? Mesela Beytlmukaddesin (Kuds'n) avlusundaki koca tan zerindeki szde Rasu-lullah'a (s.a.v.) ait ayak izleri ile bunun benzerleri gibi. Denebilir ki: "Cenab- Allah, brahim makamnn bir blmn namaz yeri edinmemizi emrettiine gre bu tr dier yerleri de oras ile kyaslarz". Bu gre kar unlar sylemeliyiz: Kur'an'daki bu hkm srf Mekke'de bulunan ibrahim makamna zgdr ster bu deyimle brahim'in Kabe yanndaki ayakta durmu olduu yer ve isterse Arefe Muzdelife ve Mina adl ziyaret yerleri kasdedilsin islam alimlerinin gr birlii ile belirli ziyaret yerlerine zgn olan ibadetler baka yerlere de yaygn saylamazlar.Tpk Tavaf ibadetinin Beytllah'a (Kabe'ye) zg oluu gibi. Bu tr yerlerin herhangi birine zg olan ibadetler kyas yolu ile baka yerlere de yaygnlatnlamazlar. Tabii ki bu tr Eyerlerin her hangi birinde yaplmas meru olmayan bir ibadet baka yerlerde de haydi haydi meru deildir. Haccda Ziyaret Edilecek Yerler[133] Bu sylediklerimizden kan mantki sonuca gre Kabe'nin baz ziyaret noktalarnda meru olmayan pme ve selamlama gibi sayg gsterileri baka yerlerde de haydi haydi meru olmaz. Bunun yannda bu ziyaret noktalarnda meru olan ibadetlerin baka yerlerde de meru olmas gerekmez.

Bu tr yerlerin bir dieri de Arafat danda yer alan ve "Kubbet Adem (Adem Kubbesi)" ad ile bilinen binadr. Alimlerin gr birlii ile buray zellikle ziyaret ederek orada namaz klp dua etmek meru deildir. Hatta "Cebel-i Rahmet" ad ile bilinen Arafat dann tepesine kmak da meru deildir. Bu konuda Snnet'e uygun olan davran, ya Rasulullah'n (s.a.A.) vakfe (duru) yeri olan "sahrat" denen yerde veya Arafann rastgele bir yerinde vakfe yapmaktr. nk Rssulullah (s.a.v.) ''Arafatn her yeri vakfe yeridir" buyuruyor.[134] Bu yredeki dier mescidlerin durumu da ayndr. eytan talama yerlerinin (cemrelerin) yaknndaki mescid, Hayf mescidi yannda bulunan ve Kur'an'daki "Mrselat" suresinin ini yeri olduu iin "Mrselat Maaras" diye bilinen yerdeki mescid ile Arafat dann tepesinde bulunan "Mescid-i Keb" gibi. Rasulullah'n (s.a.v.) buralarn hibirini zellikle ziyaret edip oralarda namaz klmay ve dua etmeyi meru klmamtr. Bu tr yerlerin baz taraflarn pmenin veya elle svazlamann hkm ise besbellidir. nk alimlerin ortak ve kesin grlerine gre bu tr davranlarn Rasulullah'n (s.a.v.) eriatnda asla yeri yoktur. Hacda ziyaret edilecek yerler hakknda eser yazm olan baz alimlerin kitablarnda Mekke ve evresindeki kimi mescidleri ziyaret etmenin mstahab olaca belirtilmitir. Genliimde henz hacca gitmeden nce hacca giderek yal bir tandma rehber osun dye bu ziyaret yerlerini kitaplardan derleyip bir dergide toplamtm. Fakat daha sonra kesinlikle rendim ki, bu ziyaret adetlerinin tm sonradan ortaya karlm birer bid'attr, hi birinin eriatmzda yeri yoktur. Muhacir ve Ensar kesimi ile ilk mslman nesil bu yerlerin hi birini ziyaret etmi deildi. Bilgi ve gerek nderi olan imamlarmz bu ziyaretleri yasaklamlard. Hacc srasnda zellikle ziyaret ederek namaz klacamz ve dua edeceimiz tek mescid, Mescid-i Haram'dir, baka hi bir mescidi zellikle ziyaret etmemiz meru klnmamtr. Mekke evresindeki hi bir baka mescidi herhangi bir bakmdan oras gibi tutmamz uygun deildir. Herhangi bir kimse bu mescidlerden birinde klaca namaz veya edecei duay Mescid-i Haram'da klp yapsa kendisi iin daha hayrl olur, hatta eriata uygun bir Snnet ilemi olur. Buna karlk Mescid-i Haram dndaki herhangi bir Mekke mescidini faziletli bir yer olduu dncesi ile zellikle ziyaret etmek eriatmzda yeri olmayan bir bid'attir. [135] zellikle Ziyaret Edilecek Mescidler Bu meselenin asl u. zel yolculuk dzenlenerek ziyaret edilecek mescidler tanedir. Bunun byle olduu Ebu Hreyre ile Ebu Said Hudri'nin rivayet ettii ve Buhari ile Mslim'de yer alan u Hadis ile belgelenmitir. Sz konusu Hadis'te Rasulullah (s.a.v.): "u dnda hi bir mescidi ziyaret etmek amac ile q>zel yolculua klmaz" buyuruyor. Baka kanallardan da rivayet edilmi olan bu Hadis, Hadis uzmanlarnn gr birlii ile salam bir Hadis olarak kabul edilmitir. Bu mescidi ziyaret etmek amac ile yaplacak zel yolculuklar oralarda namaz klmak, dua ve zikr etmek, Kur'an okumak ve itikafta bulunmak gibi salih ameller iindir. lim adamlarnn gr birlii ile bu dnda kalan dier mescidleri ziyaret etmek iin zel yolculua kmak meru deildir. Hatta mehur Kba mescidinde bile ancak oraya yakn yerlerden gelmek mstahabtr, uzak yerlerden zel bir yolculukla bu mescide bile gelmek yerinde deildir. nk Buhari ile Mslim'de yer aldna gre Abdullah b. mer bu konuda: "Rasulullah cumartesi gnleri bazan yaya ve bazan da binek hayvan srtnda Kba mescidine

giderdi".[136]diyor. Ra-sulullah'n (s.a.v.) bu Snnet'ini aynen uyguladn rendiimiz Abdullah b. mer Mslim'in ifadesine gre "Her gidiinde orada iki rekat namaz klarak"[137] Buhari de bu bilgiyi her hangi bir rivayet zincirine yer vermeksizin kaydediyor. [138]

Dirar Mescidi Bilindii Cenab- Allah (c.c.) Kba mescidi ile ilgili olarak Kur'an'da yle buyuruyor: "M'minlere zarar vermek, kfre hizmet etmek ve mslmanlar arasnda ayrlk karmak iin vaktiyle Allah ve Rasul'ne kar savam bir adam gzetlemek zere mescid yapanlar. yilikten baka hi bir amacmz yok, diye yemin edecekler. Ama Allah onlarn yalanc olduklarna sahicidir. O mescidde asla namaz klma. Daha ilk gnnden takva temeli zerinde kurulan mescid, hi phesiz namaz klmana daha layk bir yerdir. Orada temizlenmeyi seven kimseler vardr. Allah temizlenenleri sever. Acaba binasn Allah korkusu, Allah rzas temelleri zerine kuran kimse mi, yoksa yklmak zere olan bir uurumun kenarna kurarak onunla birlikte cehenneme yuvarlanan kimse mi daha hayrldr? Allah zalimleri hidayete erdirmez. Yaptklar bina kalplerinde bir kuku olup kalacaktr. Ta ki, kalpleri paralann-caya dek. Hi phesiz Allah her eyi bilir ve hikmet sahibidir" (Tevbe: 9/107-110) Kur'an'da sz edilen bu "Drar Mescidi" "Rahib" lakab ile anlan fask Ebu Amir iin yaplmt. Cahiliye dneminde hristiyan olan bu adama mrikler sayg gsterirlerdi. slam gelince iini saran kskanlk drts ile Rasulul-lah'a (s.a.v.) kar km ve bir sre sonra kafirler arasna kamtr. te o srada bir grup mnafk bu "Drar Mescidini yapmaya giriti. Bu mescidi dnn gzledikleri bu bn-i Amir iin yapmak istiyorlard. Bu hikaye mehurdur. Ksacas, bu mescidi yapan kimseler orada Allah'n ve Ra-sul'nn emirlerini uygulamak amac deil, baka bir ama tayorlard. Belirtmek istediimiz u ki, Trbedarlk, ziyaretgah gibi meru ibadetler dnda bir ama uruna mslmanlarn mescidlerine benzer binalar yapmak, u veya bu oranda "Dirar Mescidi" yapmakla ayn anlama gelir. zellikle bu binalar mslmanlara zarar verdikleri, kfre anak tuttuklar, m'minler arasnda ayrlk kardklar, Allah'a ve Rasulullah'a (s.a.v.) ters dm mnafklar ile bid'atlara zemin hazrladklar oranda "Drar Mescidi"ne daha ok benzer hale gelirler. Tekrar hatlayalm ki, Cenab- Allah (c.c.) Rasulullah'a (s.a.v.): "Daha ilk gnden takva temeli zerine kurulan mes-cid, hi phesiz, namaz klmana daha layk bir yerdir" buyuruyor. Bu bakmdan "Mescid-i Nebevi" diye anlan Rasulul-Iah'n (s.a.v.) Medine'deki asl mescidi daha ndedir. Yani "Takva temeli zerine kurulmu olma" nitelii daha barizdir. Nitekim Buhari'de yer alan bir Hadis'e gre Rasulul-lah (s.a.v.) kendisine sorulan "Bu iki mescidin hangisi Takva temeli zerine kurulmu olma bakmndan nde gelir?" eklindeki bir soruya Mescid-i Nebevi'yi kasdederek "Benim bu Mescidim"[139]diye cevap vermitir. Geri bu iki mescidin her ikisi de takva temeli zerine kurulmutur, ama Rasulullah (s.a.v.) bu bakmdan kendi mescidini Kba mescidinden daha nde tutmutur. Bunun sonucu olarak Cuma gnn kendi mescidinde geirir ve cumartesi de Kba mescidine giderdi. Ebu Davud'un, Useyd b. Hudayr[140]Ensari'ye dayanarak bildirdiine gre Rasulullah (s.a.v.): "Kba mescidinde namaz klmak Umre gibidir" buyuruyor. Ayn Hadis'e bn-i Mace de yer verirken

Tirmizi bununla ilgili olarak "Bu garib bir Hadis'tir"[141] demektedir. Hanbeli'nin, Nesai'nin ve bn-i Mace'nin Sehl b. Hanif e dayanarak bildirdiklerine gre de Rasulullah (s.a.v.): "Kim evinde temizlenir ve sonra Kba mescidine gelerek orada namaz klarsa bir Umre (nafile hac) sevab elde eder"[142] buyurmutur. Hadis alimlerinden biri bu Ha-dis-i aklarken yle diyor: "Rasulullah 'in (s.a.v.) "Kim evinde temizlenir ve sonra Kba mescidine gelirse" eklindeki ifadesi bize gsteriyor ki bu mescidi ziyaret .etmek iin uzaktan gelmek meru deildir. Meru olan, evinde temizlik yaptktan sonra oraya gelecek kadar yaknnda oturan kiinin, tpk semtinin mescidine gider gibi oraya gitmesidir. Uzaklardan gelinerek ziyaret edilen mescidlerin durumu bakadr". zel yolculua klarak ziyaret edilmeleri meru olan mescide gelince btn alimler buralara namaz, dua ve zikir gibi maksatlar iin gidilmesinin mstehap olduu konusunda gr birlii iindedirler- Fakat eer biri byle bir ziyaret adaa, acaba adadn yerine getirmesi gerekli midir, yoksa deil midir? Bu mesele ile ilgili alimler tarafndan iki farkl gr leri srlmtr: Grlerden birine gre bu tr adaklarn sadece Mescid-i Haram (Kabe) ile ilgili olann yerine getirmek zorunludur. afii'ye mal edilen iki grten biri bu yolda olduu gibi Ebu Hanife de bu grtedir. Ebu Hanife bu gr savunurken adaklarla ilgili "Herhangi bir adan yerine getirilmesinin vacib olabilmesi iin adak konusu hareketin trnden, seri bir vacib bulunmaldr" eklindeki temel ilkesinden hareket ediyor. mam- Malik ve Ahmed tarafndan savunulan br gre gre ise eer bu mescide gitmek adanm ie buralara gitmek gereklidir. Yalnz adak sahibi bu mescidlerin daha faziletli olann ziyaret edince daha az faziletli olan ziyaret etme zorunluluu zerinden der. Yani eer biri Mescid-i Nebevi'yi veya Mescid-i Aksa'y ziyaret etmeyi adar da bunlar yerine Mescid-i Haram'i (Kabe'yi) ziyaret ederse adai yerine gelir. Ayn ekilde Mescid-i Haram' veya Mescid-i Nebevi'yi ziyarete gidecek olursa ada yerine gelmi olur. nk bilindii gibi Buhari'de yer alan bir Hadis'e gre Rasulullah (s.a.v.): "Kim Allah'a itaat etmeyi adarsa O'na itaat etsin. Buna karlk kim Allah'a isyan etmeyi adarsa O'na isyan etmesin"[143] buyuruyor. RasuluIIah'm (s.a.v.) bu emri trnden vacib bulunsun, bulumasn her trl itaati (ibadeti) kapsamna alr. Daha faziletli olan bir ibadeti yapmak ise o konudaki Hadis-i yerine getirmek olur. Bu meseleyi daha detayl biimde aklamann imdi sras deildir. Sadece unu vurgulamak istiyoruz ki, bu dnda hi bir mescidi ziyaret etmek iin zel bir yolculua kmak meru olmad gibi mezheb imamlarnn ortak gr ile bu yolda yaplacak olan bir ada yerine getirmek zorunlu deildir. Byle bir kimseye yemin kefareti dp dmeyecei hakknda se alimler arasnda her ikisi de mehur olan iki farkl gr vardr. Ksacas Medine'de Kba mescidi dnda bu tr ziyaret edilmesi meru baka bir mescid yoktur. Medine'deki dier mescidier bu bakmdan dier normal mescidler gibidirler. Rasulullah (s.a.v.) onlarn hi birinin ziyaret zellii olduunu bildirmemitir. Bu yzden Medine alimleri bu mescid-lerin Kba mescidi dnda kalanlarn zel olarak ziyaret etmezlerdi. teyandan Hanbeli'nin "Msned" adl eserinde bildirildiine gre sahabilerden Cabir b. Abdullah yle diyor: "Rasulullah (s.a.v.) bir defasnda bir konu ile ilgili olarak Pazartesi, Sal ve aramba gnleri olmak zere gn stste Fetih mescidinde dua etmi ve duas Perembe gn iki vakit namaz arasnda

kabul edilince duyduu sevin, yznden anlalr hale gelmitir. O gndfen beri ne zaman zm zor, ar bir problemle karlasam o saati gzetleyerek dua eder ve duamn kabul edildiini grrm".[144] Yalnz bu Hadis'in rivayet zincirinin halkalarndan biri olan Kuseyr b. Zeyd, tartmal bir ahsiyettir. nl Hads uzman bn-i Main, onu bazan gvenilir sayarken kimi durumlarda da zayf kabul etmektedir. Bu Hadis'e dayanan baz dostlarmz ve baka baz kimseler, Cabir b. Abdullah gibi yaptklarn syleyerek sz geen Fetih mescidini zellikli bir dua yeri sayarlar. Oysa Cabir b. Abdullah, az nceki szleri ile belirli bir dua yerini deil, belirli bir dua zamann vurgulamaktadr. Dnelim ki, eer bizzat Rasulullah'n (s.a.v.) namaz kld ve onun izni zerine yaplm olan bu Medine mes-cidleri arasnda Kba mescidi dnda kalanlarm zellikle ziyaret etmek meru deilse baka mescidleri zellikle ziyaret etmek nasl meru olabilir? [145] Mescid-i Aksa Mescid-i Aksa'ya gelince o zel yolculua klarak ziyaret edilmeleri meru olan mescidden biridir. Mslmanlarn Kuds ' fethetmeleri zerine oraya giden mer (r.a.) ehri hri s Uyanlardan teslim ald. Mescid-i Aksa'ya girince kutsal ta zerinde byk bir p birikintisi grd. Bu pleri oraya yahudilere inat olsun diye hiristiyanlar atmt. nk yahudiler bu ta kutsal sayar, ona doru ibadet ederlerdi. mer (r.a.), kutsal ta zerindeki pisliin bir ksmn elbisesinin ucuna koyarak oradan kaldrd. Onun arkasndan yanndaki mslmanlar da ayn eyi yaparak kutsal ta temizlediler. Bir rivayete gre mer (r.a.) bir grup grevlendirerek bu kutsal ta temizletti. Arkasndan yannda bulunan Kaab-ul Ahbar'a dnerek "Senin grne gre bu mabedin neresinde mslmanlar in namaz yeri yapaym?" diye sordu. Ka-ab-ui Ahbar, "Kutsal tan arkasnda" diye cevap verince mer (r.a.) "Ey yahudi olu, yahudilik damarn kabard galiba" diye azarladktan sonra "Namaz yerini mabedin giriinde yapacam. Mescidlerin giri ksmlar bizimdir"[146] dedi ve mabedin n ksmlarn mescid haline getirdi. Halk onuluk-Ia bu mescid ksmn "Aksa" diye anar. Oysa "Aksa" tm mabedin addr. unu hemen belirtelim ki, ne bu mescide ve nede yeryznn herhangi bir yerindeki mescide "Harem" ad verilemez. nk sadece Mekke ve Medine'deki mescidler "Harem" sfat ile anlabilirler. Yalnz Taifde bulunan Vecc vadisinin bu sfatla anlp anlamayaca alimler arasnda tartmaldr. Dediimiz gibi mer (r.a,) mabedin kble tarafnda mslmanlar iin bir namaz yeri yaptrd. Sylendiine gre bu namaz yerinin zemininde mabedin n ksmna kan bir merdiven vard. Bylece msliimanlarn mescidi le mabedin hiristiyanlara ait ksm biribirine irtibatl olmu oldu. Hemen syleyelim ki, o srada ne mer (r.a.) ve nede yannda bulunan dier mslmanlar bu kutsal tan banda ne namaz kldlar ne onu elleri ile svazladlar ve ne de ptler. Yalnz sylendiine gre mer (r.a.), mabedin d ksmnda bulunan Davud (a.s.) mihrabn yannda namaz klmtr. Belgelerden rendiimize gre Abdullah b. mer de "Beytlmukaddes'e gittii zaman mslmanlara ayrlm yere giderek namaz klard. Bu arada asla kutsal taa yaklamaz, onu ziyaret etmez ve o

civardaki dier kutsal saylan yerlere de yanamazd". mer b. Abdlaziz, Evzai ve Suf-yan-s Sevri gibi sekin selefilerin de ayn ekilde davrandklar nakledilmitir. nk bu mabedin mer (r.a.) tara-fnfian mslmanlar iin mescid haline getirilen blm dnda kalan ksmlar mslmanlar asndan birbirinden farksz sradan yerlerdi. EJaha nce deindiimiz gibi Mescid-i Haram (Kabe) ile Medine Mescidi, alimlerin gr birlii ile Mescid-i Aksa'dan daha faziletli mescidlerdir. nk Rasulullah (s.a.v.) bu iki mescidin ikincisi hakknda "Benim bu mescidimde klnan bir vakitlik namaz Mescid-i Haram dnda baka bir mescidde klnacak bin vakitlik namazdan daha hayrldr" diye buyurarak stnln vurgularken, bu mescidlerin birincisini bizzat Allah (c.c.) mslmanlarn kblesi yapm, ayrca ziyaret edilip tavaf edilmesini farz klmtr. Buna ramen bu iki mescidde Hacerl Esved dnda plmesi veya elle selamlanmas meru olan baka hibir blm yoktur. Durum byleyken Mescid-i Aksa'nn baz yerlerinin plmelerinin ya da se-lamlanmalarnn meru olaca nasl ileri srlebilir? [147] Kuds Ziyareti lk zamanlar bu kutsal tan st akt. Buna ramen ne sahabilerden biri, ne balarndaki komutanlar ve ne de aralarnda bulunan alimler buraya zel bir sayg gstermemilerdir. Bu tan st gerek mer'in (r.a.), Osman'n (r,a.), Ali'nin (r.a.) halifelikleri srasnda ve gerekse Muaviye'nin, olunun ve torununun hkmdarlklar dneminde hep ak kald. Fakat Abdlmelik dneminde tan zerine kubbe yapld. Sylendiine gre o da yle oldu. Bilindii gibi Abdlmelik ile Medine'de oturan Abdullah b. Zbeyr arasnda atma vard. Bu arada hacca giden msmanlar bu frsattan yararlanarak Abdullah b. Zubeyr ile gryorlar veya hacc bahane ederek onunla bulumaya gidiyorlard. te bunu nlemek isteyen Abdlmelik, Beytl Mukaddes'teki kutsal tan nemini arttrabilmek iin zerine kubbe yaptrm ve onu yaz-ki deitirilen rtlere brndrmtr. Byle yapmaktaki amac halk Beytl Mukaddes'i ziyaret etmeye zendirerek hacc vesilesi ile Abdullah b. Zbeyr'in yanna gideceklerin saysn azaltmakt. Bilindii gibi "nsanlar hkmdarlarnn dinindendirler" diye mehur bir sz vardr. te bu deyimin pratik bir tezahr olarak msmanlar o gnden sonra daha nce hi ei grlmemi biimde bu kutsal taa ve Beytl Mukaddes'e sayg gstermeye baladlar. Bu arada halkn bu ilgisini daha da arttrmak iin bu konudaki yahudi masallarn anlatp yayan kimseler tredi. yle k, bylelerinden biri bir gn Urve b. Zbeyr'in de bulunduu bir sohbette Emevi hkmdarlarndan Abdlmelik b. Mervan'n huzurunda "Cenab- Allah, bu kutsal taa-sen benim en alt Ar'msn-diye hitab etti" deyince Urve b. Zubeyr, adama "Allah Kur'an'da-O'nun Krsi'si gkleri ve yeri kaplar buyurduu halde sen kalkm Falanca ta O'nun Ar'dr-diyorsun, bu nasl olur?" eklinde susturucu bir cevap vermitir. Ksacas bu tan zerindeki kubbeyi Rasulullah'n (s.a.v.) raid halifelerinin yapmadklar kesindir. Bunun kadar kesin olan dier bir ey sahabilerin bu taa hibir ekilde sayg gstermedikleri ve onun yannda zellikle namaz klmadklardr. Hatta Abdullah b. mer ta Hicazdan kalkp Mescid-i Aksa'y ziyaret etmeye gittii halde bu gidilerinin hibirinde sz konusu ta ziyaret etmemitir. nk bu mabed vaktiyle mslmanlarn kblesi iken sonradan deitirilmi ve sadece yahudilerin kblesi olma niteliine brnmtr. Bu yzden eriatmzda oray zel saydracak hi bir gereke kalmamtr. Tpk cumartesi gnne zel bir nem vermenin eriatmzda hi bir gerekesinin olmay gibi. Byle olunca bu taa zel bir ekilde sayg gstermek yahudilere zenmekten baka bir anlama gelmez. Daha nce alimlerimizin cumartesi ve Aure gnleri hakkndaki grlerini ayrntl

bir ekilde anlatmtk. Aralarnda bizim gibi arkadalarmz in da bulunduu baz son dnem fkhlara (Muteahhirin) gre Beytl Mu-kaddes'n kutsal ta blmnde yaplacak yemin, tpk Mes-cid-iHaram'n Makam- brahim ile yaknndaki stun arasnda ve Rasulullah'n (s.a.v.) mescidinin minberi yaknnda yaplacak yeminler gibi dier yerlerdeki yeminlere gre daha arlkl bir nem tar. Fakat bu grn gerek Han-beli ve gerekse dier mezhep imamlar tarafndan benimsendiini belirten hi bir belge elimizde yoktur. Bu konuda Sn-net'e uygun hkm, orada yaptrlan yemini dier mescid-lerin minberleri yannda yaptrlan yemin kadar arlkl saymaktr. Buna karlk mslmanlar tarafndan sayg gsterilmesi meru olmayan yerlerde verdirilen yeminler farkl bir arlk tamazlar.Tpk ziyaretgahlarda ve peygamber makam olduklar ileri srlen yerlerde verdirilen yeminlerin farkl bir arlklar olmad gibi. Kim byle bir ey yaparsa eriata ters dm, sapk bir bid'atdr. [148] srailiyyat Meselesi Baz kimseler gerek Beytl Mukaddes ve gerekse am dolaylarnda bulunan dier baz ziyaret yerlerinin faziletlerini anlatan eitli eserler yazdlar. Bu eserlerde bazan do-rudandoruya yahudi ve hiristiy ani ardan salanan ve kimi zaman da yahudi ve hrisUyanlardan yararlanm kimselerden alman bilgilere dayanilmtr. Oysa mslmanlara din-lerin^ bu tr bilgi kaynaklarna dayandrmak helal klnmamtr. Bu tr srail masallarnda (srailiyat) rivayetlerine en ok yer verilen ahsiyet Kaabul Ahbar'dr. zellikle am yresinin alimleri ondan ok sayda srail masal nakletmiler-dir. Oysa Muaviye onun hakknda "Yahudi ve hristiyanlar-la ilgili, Kaab kadar bilgi veren sylediini de tespit ettik"[149] diyor. Bunu yannda Buhar'nin yer verdii bir Ha-dis'e gre Rasulullah (s.a.v.) bu konuda u ilkeyi getirmitir. "Yahudi ve Hristiyanlar size her hangi bir konuda bir ey anlattklar zaman onlar ne onaylaynz ve ne de yalanlaynz. nk ya size aslsz bir ey sylerler de onu onaylam veya doru bir ey sylerlerde onu yalanlam olursunuz"[150] imdi alacak bir noktaya deineceim. Bir bu dorudan doruya Allah tarafndan korunup kayrlan eriat ve bir de "Erilik zerinde asla bir araya gelemeyecei" mjdelenmi olan u saf mmeti dnnz. te bu mmetin ilmi geleneine gre Ata b. Ebu Rebah, Hasan- Basri ve Ebu Aliye gibi tabiinden (ikinci kuaktan) olan sekin slam alimleri ve byk din alimleri Rasulullah'tan (s.a.v.) bir Hadis naklettiklerinde Hadis alimleri bu Hadis'in rivayet zincirinin halkalarn didik didik incelerler. Bu inceleme sonunda kimi Hadis uzman elindeki Hadis'in rivayet zincirinin halkalarn dorudan doruya reddeder, kimi artl olarak kabul eder ve kimisi de Said b. Museyyeb, brahim Nehai ve Muhammed b. irin gibi sadece gvenilir rivayet halkalarndan Hadis nakleden ahsiyetlerle Ebu Aliye ve Hasan- Basri gibi arasra gvenilir olmayan halkalardan da Hadis naklettii grlen ahsiyetleri biribirinden kesinlikle ayrr. Oysa bu ahsiyetler ile Rasulullah (s.a.v.) arasnda bir, iki, bilemediniz kii vardr. Zamanmzda yazlan kitaplarda grlen ve yazar tarafndan Mrsel (rivayet zincirli) olduklar bildirilen Hadis'lere gelince Hadis uzmanlarnn gr birlii ile belirttiklerine gre bu Hadis'lerin sahih olduklarna hkmedebmesi iin mutlaka srf sahih Hadis'leri naklettikleri bilinen alimlerden alnm olmalar gerekir, Buhari gibi. Bilindii gibi gk kubbe altmda Kur'an'dan sonra Buhar gibi salam ve gvenilir bir baka kitap yoktur. [151] Daha nceki Peygamberlerin Hikayeleri

Rasulullah'n (s.a.v.) Hadis'leri ile ilgili bunca titizlie ramen acaba Kaabul Ahbar ile benzerlerinin eski peygamberler hakknda vermi olduu bilgilere nasl gvenilebilir ki, Kaabul Ahbar ile hakknda bilgi verilen peygamber arasnda bin yl veya ona yakn bir zaman aral vardr? stelik bu bilgiler bize pakledilmemitir. Kaab ve benzerlerinin bize bilgi verirken -m ok yapabildikleri ey, yahudi hahamlar tarafndan yazlan baz kitaplara dayanmaktr. Oysa bizzat Cenab-i Allah {c.c.) Kur'an'da bu hahamlarn gerekleri deitirdiklerini, baka klklara soktuklarn aka belirtiyor. yleyken bir msliimamn srf bu yoldan nakledilen bir bilgiyi onaylamas nasl helal olabilir? Halbuki bu konuda mslmana den grev, byle br bilgiyi ne onaylamak ve -eer elimizde aslszln belirten kesin bir delil yoksa- ne de yalanlamaktr. Rasulullah (s.a.v.) bize byle davranmay emretmitir. Bu israil masallar arasnda peygamberlere yaktrlm yalanlar olduu gibi ne olduklarm sadece Allah'n bildii yrrlkten kaldrlm (nes-hedilmi) unsurlar da vardr. Bilindii gibi gerek Rasulullah'n (s.a.v.) sahabileri olan ilk kuak ve gerekse bu kuaa titizlikle bal ikinci kuak (tabiin) mslmanlan, Rasulullah'n (s.a.v.) lmnden sonra bir ok yeni lkeler fethetmi ve bu arada am, Irak ve Msr gibi deiik eyaletleri yerleim yeri edinmilerdir. Onlar bu dini en iyi bilen ve kendilerinden sonra gelen her kuaktan daha doruyu uygulayan kimseler olduklarna gre hi kimse onlarn davran ve uygulamalarna ters dmeye yetkili deildir. Buna gre onlar sayg gstermemi olduklar ve zellikle namaz ve dua yerleri olarak kabul etmedikleri bu tr ziyaret yerleri konusunda onlara ters dmeye hakkmz yoktur. Onlardan sonra gelen baz faziletli ve dindar kimselerin bu yoldaki aylar tutumlar da bizim iin gereke olamaz. nk bu rnek kuaklarn izlerinden gitmek onlara ters denlere uymaktan daha ncelikli ve daha yerinde olduu gerei bir yana, onlara ters den tek-tk baz ahsiyetler olduu kadar mutlaka bu ters denlerin tutumlarna kar kan daha ok sryda, stelik bilgi ve fazilet ynnden daha ilerde ahsiyetlerin varolduunu hi bir zaman unutmamalyz. Genelleme nitelii tayan bu son cmlemizi ak hale getirmenin yeri buras deildir. Bu arada Mslim'de bildirdiine gre Rasulullah (s.a.v.) "Mira gecesi Beytl Mukaddes'e vardnda orada iki rekat namaz kld ve bu mukaddes yolculuk srasnda baka bir yerde ne namaz kld ve nede baka bir yeri ziyaret etti"[152] yleyken Mira olay ile ilgili olarak ok farkl rivayetlerle karlayoruz. Hemen belirtelim ki, bu rivayetlerin kimisi gvenilir Hadis kaynaklarnda yer alan salam belgeler, kimisi zayf nakiller ve kimisi de uydurma sylentilerdir. Bu uydurma sylentilere rnek olarak gya Cebrail'in Rasulul-lah'a (s.a.v.) "Buras, atan brahim'in mezardr. Bineinin srtndan in de burada namaz kl" veya "Buras sa'nn doum yeri Beytllehm'dir, bineinin srtndan in de burada namaz kl" dedii eklindeki yaygn rivayetleri gsterebiliriz. Bu tr sylentilerin bunlardan da daha acayip olan bir bakas da udur. Gya Mira yolculuu srasnda Medine'ye de uram ve burada kendisine daha sonra zerine mescid yaptraca yerde namaz klmas sylenmi. Oysa oras o zaman mrik mezarl idi. Rasulullah (s.a.v.) Medine'ye gettii srada devesinin orada kmesi zerine sz konusu yerde konaklam ve bilahare zerine nl mescidini yaptrmt. te bu ve buna benzer sylentiler, ilim adamlarnn sz birlii ile uydurma rivayetlerdir. Az nce ad geen Beytl-lahm hiristiyan kiliselerinden biridir ve ister sa'nn (r.a.) doum yeri olduu doru olsun, ister bu rivayet aslsz olsun, mslmanlar iin buray ziyaret etmenin hi bir faziletli taraf yoktur. Hatta brahim'in (a.s.) mezar olduu sylenen yere de ne sahabilerden ve nede tabiinden hi biri varp namaz klm veya dua etmi, daha dorusu oray asla zellikle ziyaret etmi deildir. Bilindii gibi mslmanlar mer (r.a.) ile birlikte am dolaylarna bir ka kez gelmi \ c fetihten sonra da ok sayda sahabi buralara yerlemiti. Bu sralarda hi bir sahabinin bu yerleri ziyaretgah edindii asla iitilmemitir. b-rahim'in (a.s.) mezar olduu sylerten yerin zerine mes-cid yapanlar da mslmanlar deildir. Olay yledir:

Hallar (hristiyanlar) hicri drdnc yzyln sonlarnda Msra hakim olan rafizilerin am dolaylarndaki zayf egemenliklerinden yararlanarak Kuds' ve Beytl Mukaddes'i ele geirdiler. Hemen belirtelim ki, bu rafizilerin ne salam akllan, na sarih nakilleri, ne makbul dinleri ve nede baarl bir dnya dzenleri vard. te bunlar yznden kuvvet bulan hristiyanlar sahilleri ve baka baz yreleri elde ettiler ve bu hakimiyetleri srasnda brahim'in (a.s.) hcresinde delik aarak buraya bir kap yaptlar. Sz konusu kap hala hcrede alan deliin izlerini tar. Grlyor ki, burada mabed yapanlar, mslman atalarmz deil, hristiyan istilaclardr. [153]

Mcscidlerin Faziletleri

slam'n ok nemli bir ilkesine gre ibadete zg yerler sadece mescidlerdir. Gerek mriklerin ve gerekse ya-hudi ve hiristiyanlar ile yahudilerin sayg gsterdikleri tapnaklar ve bu arada cahiliye dneminde araplann sayg besledikleri Hra da gibi yerler, slam'iyetin saygnlklarn zihinlerden silmek, unutturmak ve fonksiyonlarn ortadan kaldrmak iin geldikleri yerlerdir. Mescidlere gelince bunlarn tm eit dzeyde ibadet yerleridir. Baka bir deyimle herhangi bir mescidde yaplan ibadet baka br mescidde de yaplabilir. Yalnz Mescid-i Haram (Kabe) mstesna. Bu mescid, baka hi bir mescidin sahip olmad bir takm zelliklere, hatta imtiyazlara sahiptir. Mesela tavaf gibi baz ibadetler srf bu mescide zg olduu gibi baka hi bir mecide ynelerek klnabilecek namaz Allah katnda kabul edilmez. Rasulullah'm (s.a.v.) Medine'deki mescidi ile Kuds'de-ki Mescid-i Aksa'ya gelince, buralarda meru olan ibadetler dier sradan mescidlerde de meru olan namaz, dua, zikir, Kur'an okumak ve itikaf gibi ibadetlerdir. Dier sradan mescidlerde meru olmayan trden ibadetler bu iki mescid-de de meru deildir. Mesela; buralarn bir yerlerini pmfek veya elle selamlamak (istilam) veya bu mescidleri tavaf etmek gibi. Fakat bu iki mescid, geride kalan br sradan mescidlerden daha faziletli olduklar iin buralarda klnacak namaz dier mescidlerde klnan namazlardan kat kat daha ok sevap getirir. Bu iki mescidden biri olan Rasulullah'm (s.a.v.) mescidinde klnacak namazn, Kabe dndaki btn mescidlerde klnan namazlardan "bin kat" daha faziletli olduu sahih Hadis'lerle sabittir. Mesela Buhari ile Mslim'de, Ebu Hreyre'den (r.a.) Rasulullah (s.a.v.) yle buyuruyor: "Benim bu mescidimde klnacak olan bir vakit namaz Mescid-i Haram (Kabe) dnda dier mescidlerde klnan bin vakit namazdan daha hayrldr. nk ben nasl peygamberlerin sonuncusu isem benim mescidim de mescidlerin sonuncusudur"[154] teyandan Mslim'in, bn-i Abbas'a dayanarak bildirdiine gre bir defasnda kadnn biri bir hastala yakaland ve "Eer Allah beni bu hastalktan kurtarrsa gidip Bey-tl Mukaddes'de namaz klacam" dedi. Bir sre sonra iyileince gerekli hazrlklar yaparak yola kmaya karar verdi. Gitmeden Rasulullah'm (s.a.v.) elerinden Meymu-ne'ye urayp durumunu anlatt. Bunun zerine Meymune (r.a.) kadna unlar syledi: "Otur ve hazrladn yol azn ye, arkasndan da git Rasulullah'm (s.a.v.) mescidinde bir namaz kl. nk ben Rasulullah'tan (s.a.v.) orada klnacak bir namazn Kabe dndaki dier btn mescidlerde klnacak bin namazdan daha stn olduunu iitmitim"[155] Bu arada Hanbeli'nin "Msned" adl eserinde Abdullah b. Zubeyr'e dayandrarak bildirdiine gre Rasulullah (s.a.v.) yle buyuruyor:

"Benim bu mescidimde klnacak olan bir namaz Mescid-i Haram dndaki br tm mescidlerde klnacak olan bin namazdan daha faziletlidir. Mescid-i Ha-ram'da klnacak bir namaz da benim mescidimde klnan yz namazdan daha faziletlidir"[156] tikaf badeti Dikkat edersek bizim eriatmz slam ncesi araplannn Hra maarasna kapanmak gibi tapnma davranlarnn yerine btn mescidlerde itikafa girme ibadetini getirmitir. Nitekim Rasulullah (s.a.v.) lmne kadar Ramazan aynn son on gnn hep itikafta geirmitir. Mescidlerde itikafa girmek btn mezheb imamlarnn gr birlii ile meru saylm bir ibadettir. nk Ce-nab-i Allah (c.c.) Kur'an'da yle buyuruyor: "Mescidilerde itikafa ekilmi iken sakn elerinize yanamaynz" 2/187) (Bakara:

Yani "Mescidlerde itikafa girmiken bu srada elerinizle birlemeyiniz. Her ne kadar bu birleme mescid dnda gereklese bile. Bundan dolay fkhlar diyorlar ki; "ti-kafm temel ilkesi mescide kapanp Allah'a ibadet etmek ve onu ortadan kaldracak sakncada kadnlarla birlemektir". Buna karlk herhangi bir aacn veya -ant saylsn, saylmasn- bir tan yada peygamberden birine ait olan ve olmayan bir mezarn yahud yine peygamberlerden biri ile ilgili olan ve olmayan herhangi bir makamn karsnda ayakta durmak veya yanbamda br yere kapanmak, msl-manlarn dininde yeri olmayan hareketlerdir. Tersine bu tr hareketler, bizzat Cenab- Allah'n (c.c.) Kur'an'n aadaki ayet'lerinde bize haber verdiine gre mriklerin (Allah'a e koanlarn) dini geleneklerindendir: "Andolsun ki, biz brahim'e nceden doruyu ayirdet-mek yeteneini vermitik. Zaten biz onun bu yetenekte olduunu biliyorduk. Hani O, babasna ve kavmine "u karlarna dikildiiniz heykeller nedir?" diye sordu. Kendisine "Biz babalarmz bunlara tapar buduk" dediler. O da onlara "siz de atalarnz da apak bir sapklk iine dtnz" dedi. Ona "sen bize gerei mi getirdin, yoksa bizimle alay m ediyorsun?" diye sordular. O da onlara "Ne mnasebet! Sizin asl Rabbiniz bu taptklarnz da yaratan gklerin ve yerin yaratcsdr. Ben size kar bu gerein ahidlerinden biriyim. Allah'a yemin ederim ki, siz dnp gittikten sonra bu putlarnza bir tuzak kuracam". Bir sre sonra o putlar parampara etti ve belki ona bavururlar diye en byklerini brakt" (Enbiya: 21/51-58) Dier bir ayet grubunda da yle buyuruluyor: "Onlara brahim'in bandan geenleri de anlat: Hani o babas ile kavmine "Neye tapyorsunuz?" diye sordu da onlar da ona "Putlara tapyoruz, onlar karsnda dikiliyoruz" dediler, ibrahim onlara "Peki, arnca onlar sesinizi duyuyorlar m? Ya da size her hangi bir fayda veya zararlar dokunuyor mu?" diye sordu. Onlar da "Hayr, ama babalarmzn byle yaptklarn grdk (Onun iin biz de yle yapyoruz)" diye cevap verdiler. Bunun zerine brahim onlara dedi ki: "Grdnz m taptklarnz? Gerek sizin gerekse atalarnzn. Hi phesiz onlar benim dmanlarmdr. Sadece alemlerin Rabb'i mstesna. O ki, beni yaratan ve doruya iletendir. O ki, beni yediren ve iirendir. Ve hastalandmda bana ifa verendir. O ki, beni ldrp sonra diriltecek olandr. O ki, hesaplama gnnde kusurlarm balamasn umduumdur. Ey Rabb'im, bana egemenlik bala ve beni salihlerden eyle. Beni bol nimetli Cennetinin varislerden ki. Babam da balayp doru yola ilet, nk o sapklardandr. nsanlarn yeniden diriltilecekleri gn beni utandrma. O gn ki, maln ve evlatlarn hi bir faydas olmaz. Sadece Allah'a an bir kalple

gelenler fayda grr"

(uara: 26/78-79)

Kur'an'n baka bir yerinde de ayn gerek yle dile getirilmitir: "srailoullarn denizden geirdik. Bir sre sonra kendilerine zg bir takm putlara tapan bir kavme rastladlar. Bunun zerine "Ey Musa, bu adamlarn nasl ilahlar varsa bize de bir ilah gster'.' dediler. O Musa onlara "siz gerekten cahil bir kavimsiniz. O adamlar grdnz tutumlar yznden helak olmaya mahkumdurlar. Btn yaptklar da batldr" (A'raf: 7/135-139) te mriklerin sayg duruu ve ite mslmanlarm bir yere kapanma (itikaf) ibadetleri. Mslmanlarn mecidlere kapanmalar, orta olmayan tek Allah'a ibadet etme amacna dnkken mrikler, Allah dnda umut ve korku kayna saydklar ve Allah'a ortak koup O'nun katnda arac (efaati) olacaklarn dndkleri' eyler karsnda sayg duruu yaparlar. yi bilelim ki, mriklerin hi biri "Evrenin birden ok yaratcs vardr" veya "Allah'n btn sfatlarnda kendisine denk bir baka ilah vardr" demezler. Hi bir mrik byle bir sz sylememitir. Tersine onlar da gklerin ve yerin bir tek yaratcs olduunu kabul ederler. Kur'an'n u ayet'le-ri bize bu gerei aka bildirir: "Eer onlara-gkleri ve yeri kim yaratt?- diye soracak olursan, mutlaka "Allah" diyeceklerdir" (Zmer: 39/38) "De ki; "Biliyorsanz, syleyiniz bakalm, dnya ve zerindeki varlklar kime aittir?" Mutlaka "Allah'a a-ittir" diyeceklerdir. De ki; "O halde niye bunu dnp deerlendirmiyorsunuz?" Yine onlara "Yedi kat gn ve Ar'n Rabb'i kimdir?" diye sor. Sana "Bunlar Allah'a aittir" diyeceklerdir. De ki; "Ondan niin korkmuyorsunuz?" Yine onlara "biliyorsanz, syleyiniz bakalm, her eyin egemenlii kimin elindedir? Her eyi koruyup gzettii hafde koruyucu ve gzeticisi olmayan kimdir?" diyeceklerdir. De ki: "O halde niin aldanyorsunuz?" (M'minun: 23/84-89) "O size kendi hayatnzdan bir rnek gsterdi. Baknz bakalm, eliniz altndakiler arasnda verdiimiz n-zklarda size ortak olanlar, sizinle eit dzeyde sz sahibi, znzden saknr gibi ekindiiniz kimseler var m?" (Rum: 30/28) [157] efaat Meselesi Mrikler, Allah'a ortak saydklar ilahlarn sadece Allah'a yaklatrc birer arac olarak kabul ederler. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) bu gerei aadaki ayet'lerde yle aklyor: "Onun dnda veliler edinerek "Biz bunlara, srf bizi Allah'a yaklatrsnlar diye tapyoruz" diyenlere gelince, hi phesiz Allah, onlarn aralarnda ayrla dtkleri konuda hkm verecektir" (Zmer: 39/3) "Yoksa Allah dnda bir takm araclar (efaatiler) mi edindiler? De ki; Bu efaatlar hi bir eye gleri yetmeyen ve dnemeyen eyler olsalar da m onlar arac edineceksiniz?" De ki; "efaat yetkisi tm ile Allah'a aittir. Gklerin ve yerin egemenlii O'nun elindedir" (Zmer: 39/44)

"Allah' brakp kendilerine ne faydas ve nede zarar olmayan eylere tapyorlar ve "Bunlar Allah katnda bizim efaatilerimizdir" diyorlar. De ki "Allah'a, gklerde ve yerde O'nun bilmedii bireyi mi haber veriyorsunuz?" (Yunus: 10/18) "Ben niin beni yaratana tapmayaym? Hepiniz O'na dndrleceksiniz. Ondan baka ilahlar edinir miyim hi? Eer esirgeyici Allah bana bir zarar vermeyi dile-se, bu ilahlarn ne efaatleri bana fayda salayabilir ve nede beni kurtarabilirler". O taktirde ben apak bir sapklk iinde olurum. Ben hepinizin Rabb'i olan Allah'a inandm, gelin beni dinleyiniz" (Yasin: 36/22-25) "Andolsun ki, sizi ilk yarattmz gibi, yine tek bana olarak bize geldiniz ve dnyada size verip de hayaline daldrdmz eyleri de arkanzda braktnz. Hani bizim ortaklarmz olduklarn sandnz araclarnz da yannzda grmyoruz. Baknz ite, onlarla ilikiniz kesilmi, ilah sandnz eyler sizden uzaklap kaybolmutur" (En'am: 6/94) "Allah'dan baka ne bir veliniz ve nede bir efaatiniz yoktur" 32/4) (Secde:

"Rabb'lerinin huzurunda toplanacaklarna inanp da bu durumdan korkanlar uyar ki, O'dan baka ne bir velileri ve nede efaatileri,yoktur. Bu hususta onlar uyar ki, belki ekinirler" (En'am: 6/51) Bu konuda insanlar, gr bakmndan ikisi ar kutuplar ve birisi de orta yol yolcular olmak zere e ayrlrlar: 1- Mrikler, sapk hristiyan ve yahudileri ile bu mmetin, baz bicTatlar Kur'an'n kar kt bir efaatin varlna inanrlar. 2- Haricilerle ile Mutezile akm yanllar Rasulullah'n (s.a.v.) mmetinin byk gnahkarlarna efaati olacan reddederler. Hatta bid' atlarn bir kesimi insann bakasnn efaatinden ve duasndan yarar salayabileceini kabul etmezler. Tpk l adna sadaka vermenin ve oru tutmann ona fayda salamayacana inandklar gibi. Bu grn taraftarlar aadaki ayet'leri delil gsterirler: "Ey m'minler, ne al+veriin, ne dostluun ve ne de efaatin ie yaramayaca gn gelmeden nce size verdiimiz rziktan harcayanz" (Bakara: 2/254) "O gn zalimler ne bir dost ve ne de sz geer bir efaati bulamayacaklardr" 40/18) (M'min:

3- Bu mmetin nc ve nderleri ile onlarn yolundan giden "Ehl-i Snnet" ballarna gelince bunlar gerek Rasulullah'n (s.a.v.) mmetinin baz byk gnahkarlarna efaat edeceine, gerek bunun dndaki efaat yetkisine ve gerekse dier baz peygamber ve meleklerin efaat edeceklerine inanrlar. Ayrca onlara gre hi bir "Ehl-i Tevhid (gerek anlamda Allah'a inanan kimse)" ebedi olarak cehennemde kalmaz. Bunun yannda lnn bakasnn duasndan, efaatmdan ve kendi adna verilecek sadakadan yarar salayacana, nk bunlarn hep Hadis'lerle sabit olduklarna inanrlar. Hatta alimler arasnda geerli olan iki zt grten birine gre oru da byledir.

Yalnz bu kesimin grne gre efaati kimse bakas adna dua edip dilekte bulunabilir, ama yapt efaatin yararl olabilmesi, Allah'n iznine baldr. Bu grlerini u deiiller ile savunurlar. Her eyden nce Cenab- Allah (c.c.) aadaki ayet'lerde yle buyuruyor: "O'nun izni olmadan kim O'nn katnda efaat edebilir?" 2/255) (Bakara:

"Gklerde nice melek var ki, onlarn efaatleri hi bir fayda salamaz. Meer ki, bu efaat Allah'n dilediklerine izin vermesinden ve raz olmasndan sonra olsun" (Neem: 53/26) teyandan Buhari'nin bildirdiine gre Kyamet gn, insanlar Adem'den (a.s.) balayarak sras ile Nuh (a.s.), b-rahim (a.s.), Musa (a.s.) ve sa (a.s.) gibi en sekin peygamberlerden efaat dileinde bulunup da talebleri reddedildikken sonra nceki ve sonraki tm gnahlarnn peinen affedildii bildirilen Rasulullah'a (s,a.v.) ba vuracaklardr. Hadis'in devamm bizzat Rasulullah'tan (s.a.v.) dinleyelim: "Bunun zerine Rabbimin huzuruna giderim. O'nu grr grmez secdeye kapanr ve O'na u anda dile getiremeyeceim vglerle hamdederim. O anda bana yle buyurur; "Ey Muhammed, ban secdeden kaldr ve syle, ne sylersen dinlenecektir. Dile, ne dilersen verilecektir. efaati ol, efaatiliin kabul edilecektir". Rabb'imin bu szleri sona erince kendisine "Ya Rabbi, senden mmetimin balanmasn istiyorum" diyeceim. Bunun zerine Allah, mmetimin oluturduu kalabalk arasndan hudutlarla izerek belirledii bir kesim ayrr, ben de onlar cennete koyarm"[158] Nitekim Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "De ki; Allah'dan baka ilah olduklarn sandnz eyleri arn bakalm. Onlar banza gelen belay ne giderebilirler ve ne de baka bir tarafa yneltebilirler. O yalvardklan da, onlarn Allah'a en yakn olanlar da Rabb'lerine yanaabilmek iin vesile ararlar, O'nun merhametini umarlar, azabndan korkarlar. nk Rabb'inin azab gerekten korkuntur" (sra: 17/56-57) Baz ilk dnem (selef) tefsircileri yukardaki ayet'leri aklarken yle diyorlar: "Vaktiyle baz kavimlerin dua ederken azizlerden, Mesih'den ve meleklerden medet ummalar zerine Allah (c.c.) bu ayet'leri indirerek kendilerinden medet umulan bu ahsiyetlerin de Allah'a yaklamak iin uratklarn, O'nun rahmetini umarak azabndan korktuklarn haber vermitir". Buhari'de belirtildiine gre bir gn sahabilerden Ebu Hreyre (r.a.) Rasulullah'a (s.a.v.): "Ya Rasulallah! Kyamet gn senin efatine mazhar olma bahtiyarlna ermesi en muhtemel kimse kimdir?" diye sordu. Rasulullah (s.a.v.) da Ebu Hreyre'ye (r.a.) u karl vermitir: "Ey Ebu Hreyre, Hadis'e kar olan dknln bildiim iin bu konuyu senden nce bana hi kimsenin sormayacan tahmin etmitim* zaten. Kyamet gn benim efaatime mazhar olmaya en yakn kii, srf Allah rzas iin "la ilahe illallah" diyen kimsedir"[159] Demek ki, kul ne derece ihlash ise o derece efaate layk olur. Buna karlk kim bir mahluka gnl balar, onu umut ve korku kayna diye bellerse efaatten en uzak kii olur.

Sebebine gelince bir yaratlmn baka bir yaratlma efaat etmesi, efaatinin efaati kabul edecek kimsenin iznini almakszn efaat isteyene yardm etmesi eklinde olur. Hatta efaati kabul edecek kimse efaatiye ya muhta olduu veya ondan ekindii iin efaatinin ricasn kabul e-der. Oysa Allah'n hi bir varla ihtiyac yoktur. Varlklarn tmn istedii gibi ve tek bana olarak ekip eviren O'dur. Bu yzden o izin vermedike hi bir efaati ortaya kamaz. efaatiye izin veren de yaplacak efaat dileini kabul edecek olan da O'dur, Tpk nce kulunun kalbine dua etmeyi ilham edip de sonra bu duay kabul ettii gibi. Ksacas, her ey O'nun elindedir. Kul, eer insanlar arasndan bir efaati ararsa belki gzne kestirdii efaati kendisine efaati olmak istemez. efaati olmay kabul etse de ya Allah onun efaati olmasna izin vermeyebilir veya efaatini kabul etmeyebilir. Bilindii gibi Allah'n en stn kullan srasyle Rasulul-lah'la (s.a.v.) brahim'dir (a.s.). Oysa Rasulullah (s.a.v.), amcas Ebu Talib'e:[160] "Eer nme yasak konmaz ise mutlaka senin af edilmeni dileyeceim" dedii halde bu dileinden vazgeiril-di. Yine baz mnafklarn cenaze namazn klan ve onlar in dua eden Rasululah'a (s.a.v.) bizzat Cenab-i Allah: "Onlardan len bir kimse zerine katiyyen namaz klma ve mezar banda da durma" 9/94) diye uyarmtr. Yine Allah, kendisine: "Eer onlar iin yetmi kere af d il esen bile Allah onlar affetmez" ayet'ini indirince: "Eer yetmi kereden ok af dilediim takdirde affedileceklerini bilsem yle yapardm"[161] demesi zerine bu defa: "Onlar (mnafklar) iin af dilesen de dilemesen de ayndr. Allah onlar asla affetmez" (Tevbe: 9/80) ayet-i inmitir. teyandan Cenab- Allah (c.c.) brahim (a.s.) hakknda da yle buyurmutur: "brahim'den korku gidip kendisine mjde gelince Lut kavmi hakknda bizimle mcadele etmeye balad. nk brahim gerekten yumuak huylu, yufka yrekli ve yz tutup yalvaran bir kiidir" (Hud: 11/74-75) Yine ayn brahim (a.s.): "Ey Rabbimiz, hesaplama gn ana-babam ve m'minler affeyle" eklinde bir vaadde bulunup, da babasnn affedilmesini dileyince Allah, onun iin yle buyurmutur: "brahim ile onunla birlikte onlarda sizin iin ok gzel bir rnek var. Onlar kavimlerine "Biz gerek sizden ve gerekse Allah dnda taptnz putlardan uzaz. Sizi tanmyoruz. Siz bir tek Allah'a inamncaya kadar aramzda srekli bir dmanlk ve nefret vardr" dediler. Yalnz brahim babasna "senin iin Allah'dan af dileyeceim" dedi" (brahim: 14/60) Cenab- Allah (c.c.) bu konudaki ilkeyi Kur'an'n baka bir yerinde yle ifade ediyor: (Tevbe:

"Akraba bile olsalar, cehennemlik olduklar kesinlikle belli olduktan sonra Allah'a ortak koanlar iin af dilemek, ne peygamberin ve ne de m'minlerin yapaca bir i deildir. brahim'in babas iin af dilemesi, srf ona verdii szden dolay idi. Fakat babasnn bir Allah dman olduunu kesinlikle grnce ondan uzaklaverdi" (Tevbe: 9/113-114) Ksacas Allah'n (c.c.) ortaksz baz haklar ve peygamberlerin rakipsiz baz haklar gibi m'minlerin de m'minler zerinde baz haklan vardr. Nitekim Buhari ile Mslim'de belirtildiine gre sahabilerden Muaz b. Cebel yle diyor: "Bir defasnda Rasulullah'la (s.a.v.) birlikte yolculuktaydk. O devenin nne ben de arkasna binmi gidiyorduk. Bir ara bana: "Ya Muaz, Allah'n kullar zerindeki hakk nedir, biliyor musun?" diye sordu. Kendisine: "Allah ve Rasul bilir" diye karlk vermem zerine: "Ya Muaz, Allah'n, kullar zerindeki hakk O'na ibadet etmeleri ve kendisine hi bireyi ortak etmemeleridir. Peki, kullar bu grevlerini yaptklar takdirde Allah zerinde haklan nedir, biliyor musun?" dedi. Kendisine: "Allah ve Rasul bilir" diye karlk verince; "O takdirde kullarn Allah zerindeki hakk onlar azaba arptrmamasdir" dedi.[162] Demek ki, Allah kendisine hi bir ortak koulmakszm ibadet edilmeye mstahaktr. Tm peygamberlerin insanlara iletilmekle grevlendirildikleri ve ilahi kitaplarn biricik ini gerekesi olan "Tevhid inanc" nn z ve temel ilkesi budur. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) bu gerei aadaki ayet'lerde yle aklyor: "Senden nce gndermi olduumuz peygamberimize sor bakalm. Acaba Rahman olan tek Allah'dan ba-ka>tapdacak bir ilah belirledik mi?" (Zuhruf: 43/43) "Senden nce gnderdiimiz hi bir peygamber yok ki, kendisine "Benden baka ilah yoktur, bana kulluk ediniz" diye vahyetmi olmayalm" (Enbiya: 21/25) "Biz her mmete "Allah'a ibadet ediniz ve Taut'tan uzak durunuz" diyen birer peygamber gnderdik" (Nahl: 16/36) Srf Allah'dan korkmak, baka hi kimseden ekinmemek de bu ilkenin kapsam iindedir. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Kim Allah'a ve Rasulullah'a itaat eder, Allah'dan korkar, O'ndan ekinirse ite kurtulua erenler bunlardr" (Nur; 24/52) Grld gibi, ayet'te "itaat" hem Allah ve hem de Rasulullah (s.a.v.) iin sz konusu edilmitir. Tpk u ayet'te olduu gibi: "Peygamber size ne verdi ise onu alnz ve size neyi yasaklad ise ondan kannz" (Har: 59/7)

Demek ki, "Haram" Rasulullah'n (s.a.v.) haram kld, "Helal" Rasulullah'n (s.a.v.) helal olduunu syledii ve "Din" de Rasulullah'n (s.a.v.) meru kldklardr. Fakat Cenab- Allah "Bize Allah kafidir, dediler" diye bu-, yurarak "yeterli saymay" sadece kendisine zg klmtr. Yani "Bize Allah ve Rasul kafidir, dediler" buyurmam-tr. Ayn ilkeyi seslendiren bir baka ayet de yledir: "Onlar ki, halk kendilerine "dmanlarnz size kav- ordu toplamlar, onlardan korkunuz" deyince bu sz onlarn imanlarn arttrd ve "Allah bize yeter, O ne gzel vekildir" dediler" (Ali mran: 3/173) Ayn anlam deiik bir ifade ile vurgulayan bir baka ayet de udur: "Ey Peygamber, Allah, sana ve sana bal olan m'minlere yeter" (Enfal: 8/64)

Az yukardaki ayet-i okumaya devam edersek "Yaknda bize Allah kereminden verecek, Rasul de" buyurulduunu gryoruz. Dikkat edersek Allah "Kerem"i srf kendine zg klarken "verme" eylemini yine Rasulullah (s.a.v.) iin de kullanmtr. Bu demektir ki, Rasulullah'n (s.a.v.) mubah saymad hi bir ey mubah kabul edilemez. Yani herkes elinden gelen her eyi almak (yapmak) yetkisinde deildir. Ancak eriatn mubah ilan ettii eyleri almak ve yapmak serbest olabilir. Ayet'in son ksm "Biz sadece Allah'a rabet ederiz" eklindedir. Yani "Rabet etmek" srf Allah iin sz konusudur, baka hi kimseye yneltilemez. Tpk u ayet'te buyurulduu gibi: "O halde bo zaman bulunca kalk ibadet et ve yalnz Rfibb'ine rabet et" 94/7-8) (nirah:

Bilmek gerekir ki, Cenab- Allah (c.c.) hi kimseye her hangi bir varlktan bir ey stemeyi kesinlikle emretme-mitir. Baz durumlarda bunu mubah kld olmutur, ama hi bir zaman byle bir eyi emretmemitir. Tersine kul iin en yerinde tutum, Allah'dan baka hi kimseden hi bir ey istememektir. Nitekim Rasulullah (s.a.v.) bn-i Ab-bas'a: "Bir ey isteyecein zaman Allah'dan iste ve snacan zaman da Allah'a sn"[163] buyurmutur. Allah, "kendisine gvenilecek" "kendisinden yardm istenecek", "Yalvanlacak", "korkulacak", "umut balanacak",^"kulluk edilecek", "kalplerin ynelecei", "Her kmldama ve g belirtisinin kaynakland", "Kendisinden yine kendisine ba vurulabilecek" olan yegane mercidir. Kur'an batan sona kadar bu temel ilkeyi vurgular. teyan-dan Rasulullah (s.a.v.) da "itaat edilecek", "sevilecek", "Honut olunacak", "Hkmlerine boyun eilecek", "Desteklenecek", "Onurlandrlacak", "zinden gidilecek", "Kendisine ve getirdiklerine inanlacak" bir mercidir. Bu hususta da bir ka rnek ayet okuyalm: "Kim Peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmi olur" 4/80) (Nisa:

"Biz hi bir Peygamberi, Allah'n izni ile itaat edilmekten baka bir amala gndermi deiliz" (Nisa: 4/64) "Oysa Allah' ve Peygamberi honud etmeleri daha yerinde olurdu" 16/36) (Nahl:

"De ki, eer babalarmz, oullarnz, kardelerinizi, elerinizi, hsm-akrabanz, kazandnz mallar, dmesinden ekindiiniz ticaretinizi, hounuza giden evlerinizi Allah'dan, Rasulullah'tan ve Allah yolunda Cihad etmekten daha ok "seviyorsanz Allah'n hakknzdaki hkm zerinizde gereklemesini bekleyiniz" " (Tevbe: 9/24)

teyandan Buhar ile Mslim'in belirttiine gre Rasu-Iullah (s.a.v.) yle buyuruyor: "u haslet kimde bulunursa imann tadn hisseder: 1- Allah' ve Rasulullah', bu ikisi dndaki her eyden daha ok sevmek, 2- Srf Allah iin bir kimseyi sevmek, 3- Allah kendisini kafirlikten kurtardktan sonra tekrar oraya dnmekten, atee atlmaktan ekinir gibi ekinmek"[164] Yine bir gn Rasulullah (s.a.v,): "Varlm elinde tutan Allah'a yemin ederek sylyorum ki, herhangi biriniz beni evladndan, anababa-sndan ve dier tm insanlardan daha ok sevmedike m'min olamaz"[165] buyurunca mer (r.a.): "Ya Rasulallah! Seni kendim dnda kalan her eyden daha ok seviyorum" dedi. Bunun zerine Rasulullah (s.a.v.) mer'e (r.a.): "Hayr, ya mer, beni kendinden de ok sevmedike olmaz" buyurdu. Arkasndan mer (r.a.): "Seni kendimden de ok seviyorum" deyince Rasulullah (s.a.v.) kendisine "te imdi oldu, ya mer"[166] diye cevap verdi. Szlerimizin burasnda aadaki ayet'leri okumann tam srasdr: "De ki; "Eer Allah' seviyorsanz, bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve gnahlarnz affetsin" (Ali mran: 3/31) "Biz seni mmetine canl rnek, mjdeleyic ve uyarc olarak gnderdik" Ta ki, Allah'a ve Peygambere inanasmz, O'nun dinini destekleyesiniz, O'na sayg gsteresiniz ve sabah-ak-am Allah' tebih edip ann yceltesiniz" (Fetih: 48/8-9) Bu ayet'Ierden aka anlalyor ki, "iman etmek" hem Allah ve hem de Peygambere, "Desteklemek" ve "sayg gstermek" Peygambere, "Tebih etmek" ve "an yceltmek* ise srf Allah'a zgdr. Allah, Rasulullah' (s.a.v.) bu "Tevhid" inancn gerek kimliine kavuturmak, yabanc unsurlardan arndrmak ve gndelik konumalarda rastlanan baz denetimsiz deyimlere varncaya kadar mrikliin hertrl tezahrne kar kmak iin grevlendirip gnderdi. Nitekim Rasulullah (s.a.v.) bir defasnda sahabileri

"Sakn "Allah ve Muhammed diledike" demeyiniz. Bunun yerine "nce Allah ve sonra Muhammed diledike" deyiniz"[167] diye uyard. Yine bir gn adamn birini kendisine: "Allah ve sen diledike" diye hitap eden bir adam "Ben Allah'a e mi kouyorsun? yle diyeceine "Tek bana Allah diledike" de"[168] diye azarlamakta ge-r kalmamtr. Allah'n kullar tarafndan yaplmalarn meru kld btn ibadetler, n art olarak "dini tm ile sadece Allah'a yneltmi olma" ilkesini ierirler. Ancak o zaman aadaki ayet gerekleebilir: "Oysa onlara s;.dece dini yalnz Allah'a ynelterek ve Allah' tek bilertk O'na ibadet etmeleri, namaz klmalan ve zekat vermeleri emredilmiti. te dosdoru din budur" (Beyyine: 98/5) Yine namaz srf Allah iin, sadaka srf Allah iin, oru srf Allah iin ve hac hem srf Allah iin ve hem de srf Allah'n evi olan Kabe'yi ziyaret ederek yaplacaktr. Baka trl sylersek hacca gitmekten maksad, Allah tarafndan ibadet yeri olarak belirlenen belirli yerlerde srf Allah'a ibadet etmektir. Bundan dolay hac tek Allah'a inananlarn sembol olarak bilinegelmitir. Nitekim baz klasik tefsir bilginleri Kur'an'da geen "Tek Allah inancnn ballar" deyimini "Beytullah' ziyaret edenler" diye aklamlardr. nk yahudiler ile hristiyanlar ne vaktiyle ve nede imdi Beytullah' ziyaret etmezler. Yine bu klasik dnem tefsircilerinin belirttiklerine gre "Kim slam'dan baka bir dinin peine derse bilsin ki, bu dini Allah kabul etmez" (Al-i mran: 3/85) ayet-i inince yahudiler ile hristiyanlar: "Bizim dinimizin ad slam'dr, bu anlamda biz msl-maniz" diye konumaya baladlar. Arkasndan "Yolculuuna gc yeten herkesin Beytullah' ziyaret etmesi (hacca gitmesi) Allah'n insanlara ykledii bir grevdir" ayet-i inip de yahudiler ile hristiyanlarn: "Beytullah' ziyaret etmesek olmaz m?" demeleri zerine bu ayet'in devam olarak Allah (c.c): "Kafir olanlara gelince hi phesiz, Allah tm varlklardan mstanidir" buyurmutur. (Al-i mran: 3/97) Bilmek gerekir ki, Allah'n: "Kim slam'dan baka bir dinin peine derse bilsin ki, bu dini Allah kabul etmez" ayet'inde dile gelen uyar, eski-yeni btn dnemlerin insanlarna ynelik ortak bir ilkeyi ierir. Bu ilkeye gre "slam Dini", Allah'n tm peygamberleri tarafndan getirilmi ve eskiyeni btn m'min kullarnn benimsemi olduklar ortak bir dinin addr. Nitekim Allah Kur'an'da yeryz halkna gndermi olduu ilk elileri arasnda yer alan Nuh, brahim, Yakub, Musa ve Sleyman gibi peygamberleri ve onlara inananlar "mslmanlar" olarak nitelemektedir. Aada bu konudaki ayet'lerin balcalarn okuyacaksnz: "Onlara Nuh'un bandan geenleri anlat: Hani o kavmine dedi ki: "Ey kavmim, eer binim ortaya km ve size Allah'n ayet'lerini hatrlatmam size ar geldi ise, biliniz ki, ben Allah'a gveniyorum; siz de ortaklarnzla birlikte biraraya gelip ne yapacanz ka-rarlatrnz ki, yapacanz ey banza dert amasn. Sonra da bana hi bir mhlet tanmakszn aleyhimde vermi olduunuz karar uygulaynz. Eer benim arma yz evirecek olursanz, biliniz ki, ben sizden hi bir cret istemi deilim. Benim mkafatm sadece Allah verecektir. Bana mslmanlardan olmak emredildi"

(Yunus: 10/71-72) "Kendini bilmezlerin dnda kim brahim'in dininden yz evirir ? Biz brahim'i sekin kldk, o hi phesiz ahirette de salihler arasndadr. Hani Rabb'i O'na "slam ol" deyince o da "Alemlerin Rabbine teslim oldum" dedi. brahim ve Yakub bu inanc oullarna da tavsiye ederek "Ey oullarm, Allah sizin iin bu dini seti. Buna gre mutlaka mslman olarak lnz" dediler. Yoksa Yakub lmek zereyken yannda mydnz? Hani O oullarna "Benden sonra kime tapacaksnz?" diye sorunca oullan kendisine "Gerek senin ve gerekse atalarn brahim, smail ve shak'n ilahlar olan tek Allah'a kulluk edeceiz. Biz O'na teslim olanlarz" dediler" (Bakara: 2/130-133) Kur'an bize Yusuf'un (a.s.) u duasn nakleder: "Ey Rabb'im, sen bana-egemenlik verdin ve rya yorumlamay rettin. Ey gklerin ve yerin yaratcs, dnyada da ahirette de benim dostum, dayanam sensin. Beni mslman olarak ldr ve salihler arama kat" (Yusuf: 12/101) "Hani Musa kavmine dedi ki: "Eer gerekten Allah'a inanp mslman olduysanz, sadece O'na gveniniz" (Yunus: 10/84) Cenab- Allah (c.c.) Beni srail peygamberleri hakknda da yle buyuruyor: "Biz Tevrat' indirdik. O yol gsterici ve nur dolu bir kitaptr. slam olmu peygamberler, ona gre yahudiler arasnda hkm verirlerdi. Kendilerini Allah'a adamlar ile zahidler de bu Allah'n kitabndan edindikleri bilgelere gre hkm verirlerdi. Onlar o kitabn canl rnekleri idiler. Buna gre insanlardan deil, benden korkunuz ve sakn benim ayet'lerimi basit paralar karlnda satmaynz. Allah'n indirdiine gre hkmetme-yenler, kafirlerin ta kendileridirler" (Maide: S/44) Kur'an'da Saba melikesi Belks'n Allah'a yle yal-vard naklediliyor: "Ey Rabb'im, ben kendi kendime zulmetmiim, imdi Sleyman ile birlikte alemlerin Rabbine teslim oluyorum" (Nemi: 27/44) Cenab- Allah (c.c.) sa'nn (a.s.) mmeti adna yle buyuruyor: "Hani sa'nn havarilerine "Bana ve Peygamberlerime iman ediniz" diye vahyetmitim de onlar da "nandk mslman olduumuza ahid ol" dediler" (Maide: 5/111) Yine havarilerle ilgili olan baka bir ayet'te de yle buyuru luyor: "Ey Rabb'imiz, indirdiin kitaplara inanyor ve Peygamberin izinden gidiyoruz. Bizi de ahidler arasnda yaz" (Maide: 5/83) Cenab- Allah (c.c.) bir baka ayette yle buyuruyor: "Yzn Allah'a dndrp iyi ameller ileyen ve brahim'in doru yoluna balanan kimseden daha

gzel dinlisi kim olabilir? Allah, brahim'i dost edinmiti" (Nisa: 4/125) Aadaki ayet'lerde de yle buyuruluyor: "Dediler ki, "Yahudi ve hristiyanlardan baka hi kimse cennete giremeyecektir" Bu onlarn kuruntusudur. Dedi ki; "Eer doru sylyorsanz, delilinizi gsteriniz" Hayr, yle deil. Kim iyi ameller iler ve yzn Allah'a dndrrse Rabbi katnda mkafatn alr. Byleleri iin korku sz konusu deildir, onlar hi zlmeyecekler de" (Bakara: 2/111-112) Buradaki "Yz Allah'a dndrmek" kulun kalbini srf Allah'a ynelterek ibadet etmesi ve "yi amel ilemek" de Allah'n emirlerine uygun ve eriatte yeri olan salih ameller yapmas anlamnda yorumlanmtr. Gerekten bu iki ilke, yani srf Allah'a ibadet etmek ve ibadetleri bd'atlere saparak deil de eriata uygun biimde yapmak, slam dininin btn dier ilkelerini de kapsamlarna alan ana ilkelerdir. Bunun byle olduundan emin olmak iin srf u ayet-i okumak yeterlidir. "Kim Rabbine kavumay isterse salih ameller ilesin ve Rabbi iin yapt ibadetlere baka hi kimseyi ortak etmesin" (Kehf: 18/110) Nitekim bize ulaan bilgilere gre mer'in (r.a.) sk sk yapt dualardan biri yle idi; "Ya Rabbi, ilediim tm amelleri salih kl, onlarn srf senin rzan iin ilenmi, halis ameller olmalarn nasip eyle. Onlara hi kimsenin ortak olmasna meydan verme". Fudayl b. lyaz: "Allah hanginiz daha gzel amel yapacaksnz diye sizi deneyden geirmek iin hayat ve lm yaratt" ayet'ini aklarken "Yani en ihlasl ve doru ameli" dedi. Bu szlerini iiten arkadalar "Ya Ebu Iyaz, en ihlash ve doru amel derken neyi kasdediyorsunuz?" deyince szlerini yle aklad; "Yaplan amel eer ihlash olur, fakat doru olmaz ise kabul edilmez. Buna karlk eer amel doru olur, fakat ihlash olmaz ise yine kabul edilmez. Yaplacak amelin kabul edilmesi iin hem ihlash ve hem de doru yaplm olmas gerekir. hlasl amel, srf Allah rzas gzetilerek yaplan amel ve doru amel de Snnet'e uygun olarak yaplan ameldir"[169][170] ehadet Kelimesinin z Bu iki temel ilke slam'n zn oluturan "ehadet cmleleri"ne gereklik kazandrr. Yani Allah'dan baka ilah olmadn ve Rasulullah'n (s.a.v.) Allah'n Rasul olduunu ifade eden ehadet cmlelerine. nk Allah'dan baka ilah olmadna ehadet etmek, ilahl sadece Allah'a isnad etmek anlamna gelir. Buna gre bu cmleyi dile getiren bir insan kalbinin ne sevgi, ne korku, ne umut ne yceltme, ne byk sayma, ne rabet ve ne de ekinme yolu ile baka bir eyi Hah edinmemesi gerekir. Bunun tersine kesinlikle dinin tm ile Allah'a yneltmesi icabeder. Tpk Cenab- Allah'n (c.c.) u ayet'te buyurduu gibi: "Fitne (kargaalk ve bozgunculuk) tamamen ortadan kalkp da din tm ile Allah'a ait hale gelinceye kadar kafirlerle savanz" (Enfal: 8/39) teyandan Tirmizi'de yer alan bir Hadis'e gre Rasulul-lah (s.a.v.) dinin kemale ermesini yle tanmlyor:

"Kim Allah iin sever, Allah adna nefret eder, Allah iin verir ve Allah iin vermekten kanrsa mann kemale erdirmi olur"[171] Buna karlk eer bir ksm Allah'a ve bir ksm da bakasna ait saylrsa ortada, "bakasna" ayrlan pay orannda irk (mriklik) var demektir. Baka trl sylersek m 'minlerin sevgileri ya Allah 'a dnktr veya Allah iindir. Buna karlk mriklerin sevgisi Allah iin bakalar arasnda bltrlmtr. Nitekim Cenab- Allah yle buyuruyor: "Kimi insanlar Allah'a Allah'n dnda eler koarlar ve bu e kotuklar eyleri Allah' sevdikleri gibi severler. M'minler ise en ok Allah' severler" (Bakara: 2/165) Rasulullah'n (s.a.v.) Allah'n Rasul olduunu dile getiren ikinci ehadet cmlesi Rasulullah' (s.a.v.) haber verdii her konuda onaylamay ve verdii tm emirleri yerine getirmeyi ierir. Onun var sayd her eyi var kabul etmek ve O'nun kar kt her eye kar olmak gerekir. Bunun sonucu olarak Rasulullah (s.a.v.) Allah iin hangi isim ve sfatlan sabit grd ise insanlar da sabit saymal, buna karlk o Allah'a hangi isini ve sfatlar yakksz grd ise "yaratklara benzemek gibi" insanlar da o tr isim ve sfatlar Allah'a yaktrmaktan kanmaldrlar. Ancak o zaman "tadil (yok sayma)" ve "temsil (benzetme)" tehlikelerinden uzak kalarak "benzetmesiz var sayma" ve "yok saymasz arandrma" zelliklerini senteze kavuturmu hayrl bir inan sistemine sahip olabilirler. Buna bal olarak insanlar Rasulullah'n (s.a.v.) emrettiklerini yapmal, yasakladklarn yapmaya son vermeli, O'nun helal dediklerini helal bilip haram saydklarn haram kabul etmelidirler. Baka bir biimde sylersek Allah'n ve Rasulullah'n (s.a.v.) haram saydklarndan baka haram ve Allah ile Rasulullah'n (s.a.v.) meru kldklarndan baka din olamaz. Unutmayalm ki, Cenab-i Allah (c.c.) Kur'an'n bir ok yerinde bunun tersini yaptklar gerekesi ile mrikleri knamaktadr. Yani mrikler Allah'n haram klmam olduu baz eyleri haram saymakta ve Allah'n izin vermemi olduu biimde bir din ortaya srmektedirler. rnek olarak u ayet'leri okumalyz: "Allah'n yaratt ekinlerden ve hayvanlardan Allah'a pay ayrdlar ve zanlarnca "Bu Allah'a ve bu da ortak kotuklarmza" dediler. Ortak kotuklarna ayrdklar paylar Allah'a ulamazken Aah'a ayrdklar paylar ortak kotuklarna dyor. Verdikleri hkmler ne kadar fenadr! Zanlarnca dediler ki; "Bunlar dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bunlar bizim dilediklerimizden bakas yiyemez. Bunlar da srtlarn binilmesi yasak hayvanlardr. Baz hayvanlar da Allah'n adn anmakszm boazlarlar. Btn bunlar Allah'a iftira olarak ortaya attlar. Fakat Allah yaknda onlara bu iftiralarnn cezasn verecektir" (En'am: 6/136-138) Bir de u ayet-i incelemeliyiz: "Yoksa onlarn, Allah'n izin vermedii biimde din ortaya koyan ortak ilahlar m var?" 26/21) teyandan Cenab- Allah (c.c.) Kur'an'da Rasulullah'a (s.a.v.) yle seslenmektedir: "Ey Peygamber, biz seni ahid (rnek), mjdeleyici, uyarc, izni uyarnca Allah'a arc ve aydnlk sac bir kandil olarak gnderdik" (Ahzab: 33/45) Grld gibi Cenab' Allah (c.c.) Rasulullah', kendi izni ile insanlar kendisine armakla grevlendirdiini belirtmektedir. (uara:

Buna gre kim Allah'dan bakasna dua eder, ondan bir ey dilerse Allah'a irk komu olur. Bunun yannda kim Allah'a, "O'nun izin vermedii ekilde" dua ederse o kimse bir bid'atidr. irk bir tr bid'at olduu gibi bid'atlk da git gide irke gtrr. Hi bir bid'ati bulunamaz ki, u veya bir oranda irke bulamam olsun. Nitekim Cenab-i Allah (c.c.) yahudiler ile hristiyanlar hakknda buyuruyor ki: "Allah' bir yana brakarak hahamlarn, rahiplerini ve Meryem olu Mesih'i ilah edindiler. Oysa kendilerine sadece tek Allah'a kulluk etmeleri emredildi. Kendisinden baka ilah olmayan ve onlarn kotuklar ortaklardan mnezzeh olan Allah'a" (Tevbe: 9/31) Yahudiler ile hristiyanlarn mrikliklerinin sebeplerinden biri, ayet'te sz geen dini nderlerin haramlar helal saydklarnda onlara itaat etmeleri, buna karlk helalleri de haram sayarken yine o kimselere boyun emeleridir. imdi de u ayet-i okuyalm: "Kendilerine Kitap verilmi olanlardan Allah'a ve ahiret gnne inanmayan, Allah'n ve Rasulullah'm haram kldklarn haram saymayan ve hak dini din edinmeyen kimselerle boyun eerek kendi elleri ile cizye verecekleri zamana kadar savanz" (Tevbe: 9/29) Grld gibi Cenab- Allah (c.c.) bu kimselerin Allah'a ve ahiret gnne inanmamalarn, Allah'n ve Rasulullah'm (s.a.v.) haram kldklarn haram saymamak ve hak dini din edinmemekle ayn dzeyde deerlendirerek yanyana almaktadr. Buna karlk m'minler Rasulullah'm (s.a.v.) Allah ve ahiret gn hakknda anlattklarn onaylayan, Allah'a ve ahiret gnne inanan; emirleri, yasaklar, helal kldklar ve haram saydklar konusunda Rasulullah'a (s.a.v.) itaat eder, Allah'n ve Rasulullah'm (s.a.v.) haram kldklarn haram sayarak hak dini din edinen kimselerdir. Zaten Allah iyilii emredip ktlklerden alkoysun, temiz eyleri helal klp pis eyleri haram ilan etsin diye peygamber gndermitir. Baka trl sylersek onlara iyi olan her eyi emredip kt olan her eyden kanmalarn istemi, temiz olan btn eyleri helal klarak pis olan btn eyleri haram ilan etmitir. [172] slam Terimi "slam" terimi teslim olmak, boyun emek ve srf Allah'a ynelmek anlamlarn birlikte ierir. Terimin bu anlam, Kur'an'n u ayet'inde ifadesini bulur: "Allah puta tapanlarla tek Allah'a inananlarn durumunu size u rnekle anlatr: Birbirleri ile ekien ok sayda ortaklarn sahip olduklar biri ile yalnz bir tek kiiye bal olan bir adam dnnz" (Zmer: 39/29) Demek ki, slam'n sz konusu olabilmesi iin mutlaka tek Allah'a teslim olmak ve O'nun dndaki her eye teslim olmaktan syrlmak gerekir. te "Lailahe illallah: Allah'dan baka ilah yoktur" cmlesinin asl anlam budur. Buna gre kim Allah ile birlikte bir baka eye teslim olursa bu kimse mriktir. Allah ise kendisine ortak komay asla affetmez. Buna karlk kim Allah'a teslim olmaz ise byklenerek O'na kul olmaktan yz evirmi demektir. Ce-nab- Allah (c.c.) byleleri hakknda yle buyuruyor: "Bana dua ediniz de duanz kabul edeyim. Byklenerek Bana kulluk etmeye tenezzl etmeyenler horlanarak cehenneme gireceklerdir" (M'min: 40/60)

Elimizde bu ayet'le ayn anlama gelen yle bir Hadis vardr. Rasulullah (s.a.v.) bir defasnda: "Kalbinde zerre kadar kibirlilik bulunan bir kimse cennete giremez. Buna karlk kalbinde zerre kadar iman bulunan kimse de cehenneme girmez" buyurdu. Bu szleri dinleyen sahabilerden biri Rasulullah'a (s.a.v.): Ya Rasulallah! Giydii elbisenin ve ayandaki ayakkabnn gzel olmasn seven birini ele alalm. Bu adamn yapt kibir saylr m?" diye sordu. Rasulullah (s.a.v.) bu soruya u cevab verdi; "Hayr, saylmaz. nk Allah gzeldir ve gzellii sever. Kibirlilik, gerei hazmede m e m ek ve insanlar kmsemektir"[173] Yahudilerin ana zellii kibirlilik ve hiristiyanlarnki ise mrikliktir. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) bize yahudi-leri yle tantyor: "Ne zaman ki, bir peygamber size cannzn istemediidir ey getirdi ise onu kibirlenerek reddetmediniz mi?" (Bakara: 2/87) Buna karlk hristiyanlar da yle tantyor: "Allah' bir yana brakarak hahamlarn, rahibleri-ni ve Meryem olu Mesih'i ilah edindiler. Oysa kendilerine sadece tek Allah'a kulluk etmeleri emredildi. Kendisinden baka ilah olmayan ve onlarn kotuklar ortaklardan mnezzeh olan Allah'a" (Tevbe: 9/31) Bundan dolay Cenab- Allah (c.c.) hristiyanlar anlatrken yle buyuruyor: "De ki: "Ey Kitap ehli, gelin aramzda ortak olan bir ilkede anlaalm: Sadece Allah'a kulluk edelim, O'na hi bir eyi ortak komayalm ve Allah' brakarak birbirimizi ilah edinmeyelim" Eer yz evirirlerse "a-hid olunuz, biz mslmanz" deyiniz" (Al-i mran: 3/64) Yine Cenab- Allah (c.c.) slam'n ne olduunu anlatyor ve bu vesile ile yahudi ve hristiyanlara hitab ederken yle buyuruyor: "Deyiniz ki; "Biz Allah'a, bize indirilene; brahim'e, smail'e, shak'a, Yakub'a ve torunlarna indirilene; Musa'ya, sa'ya verilene ve dier peygamberlere Rabb'leri tarafndan verilene inanrz. Peygamberler arasnda ayrm yapmayz. Biz Allah'a teslim olan kimseleriz. Yoksa siz brahim, shak, smail, Yakub ve torunlarnn yahudi veya hristiyan olduklarm m sylyosu-nuz? De ki; "Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah m?" Bildii bir ehadeti Allah'dan gizleyenden daha zalim kim olabilir? Bilesiniz ki Allah yaptklarnzdan gafil deildir" (Bakara: 2/136-140) "slam" terimi ile ifade edilen hak dinin z bir ve eriatlar (hayatn akn dzenleyen kurallar sistemi) farkl olduu iin Rasulullah (s.a.v.) sahih bir Hadis'inde yle buyuruyor: "Biz peygamberlerin dini bir olduu gibi bizler baba bir kardeleriz. Meryem olu sa'ya en yakn olan benim. nk onunla aramzda baka bir peygamber yoktur"[174][175] slam ve Zaman

Demek ki, btn peygamberlerin dini birdir. O da z bakmndan tek ve ortaksz Allah'a kulluk etmektir. Bu Allah'a her dnemde o dnemdeki emirleri uyarnca kulluk edilir ve bu kulluk biimi de o dnemin slam dinidir. Yrrlkten kaldrlan ve kalkan (nasih ve mensuh) kurallar bakmndan eriatlerin farkllk gstermesi, ayn eriatn zaman iinde farkllamasna benzer. Mesela Cenab- Allah'n, Rasulullah'a (s.a.v.) gndermi olduu slam dini, z bakmndan tek bir dindir. Byle olmakla birlikte bu din bir dnem "Hicretten sonra on ksur ay kadar" Bey-tulmukaddese dnerek namaz klmay emretmi, fakat bir sre sonra Beytlmukaddes'e doru namaz klmay yasakla(575) yarak Kabe'yi kble edinme ilkesini getirmitir. ki zaman dilimi arasndaki bu kble deiikliine ramen din birdir. Bu ilke uyarnca Cenab-i Allah (c.c.) srailoullar iin cumartesi gnn ve bizim iin cuma gnn haftalk bayram olarak belirlemitir. srailoullar zamannda cumartesi gn toplanmak vacipken bizim dnemimizde cuma gn toplanmak vacip olmu, buna karlk cumartesi gn toplanmak haram klnmtr. Musa'nn (a.s.) eriat yrrlkteyken kim onun dna km ise "mslman" olma niteliini yitirmiti. Buna karlk p'aha nceki eriatler yrrlkten kaldrldktan sonra Rasuullah'n (s.a.v.) eriatna girmeyenler de "mslman" olamamlardr. Cenab- Allah (c.c.) hi phesiz, hi bir peygamberine kendisinden bakasna kulluk edilmesini meru klmam, hibir eriatta byle bir kural yer almamtr. Nitekim o, Kur'an'da yle buyuruyor: "Allah size Nuh'a ve sana vahyettikleri ile brahim'e Musa'ya ve sa'ya tavsiye ettiklerini meru kld. Yani "Bu dine uyun ve onunla ilgili olarak ayrla dmeyin" fakat mrikleri uymaya ardn bu ilke onlara ar geldi (uara: 26/13) Grld gibi, Allah peygamberinin tmne gnderdii dinde ayrla dmeksizin uymalarn emrettiini belirtiyor. Aadaki ayet'Ier de bu ilkeyi vurguluyor: "Ey peygamberler, temiz yiyecekler yiyiniz ve salih ameller ileyiniz. nk ben yaptnz her eyi biliyorum. Hi phesiz, sizin oluturduunuz bu mmet, tek bir mmettir ve ben de Rabbinizim. Benden korkunuz" (M 'minun: 23/51-52) "Sen yzn Allah' bir bilenlerin dinine evir. Bu din Allah'n yarat sistemidir, btn insanlar bu sisteme yatkn yaratmtr. Allah'n yarat sistemi deitirilemez. Doru din, ite budur. Fakat insanlarn ou bunu bilmezler" (Rum: 30/30) "Yalnz Allah'a ynetiniz ve srf O'ndan korkunuz. Namaz klnz ve sakn mriklerden olmaynz. Ki onlar dinlerinde ayrla derek grup grup blndler. Her grup kendi gr ile mutludur" (Rum: 30/31-32) Gerekten mrikler grup grup ayrlp paralandklar halde Allah'n birliinde buluan ihlasllar kitlesi birlik iindedir. Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor:

"Rabbin dileseydi, btn insanlar bir mmet yapard. Fakat srekli ayrlklara dyorlar. Yalnz Rabbi-nin rahmetine mazhar olanlar hari. Allah onlar bunun iin yaratt." (Hud: 11/118-119) [176] Tevhid Ehli ve Mrik ve Bid'atlar Demek ki, Allah'n rahmetine mazhar olanlar (Tevhid inancnn ballar) birlik ve anlama halindeyken mrikler dinlerinde ayrla derek eitli gruplara blnmlerdir. Bu yzden nerede mriklik ve bid'athk ortaya karsa orada insanlar arasnda ayrlklarn alp yrd grlr. Nitekim slam ncesi dnemde hemen hemen her arap kabilesinin Allah'a ortak sayarak O'na yaklaabilmek ve yardmn grebilmek iin araclna ba vurduu ayr bir putu (bir Taut'u) vard. Beriki tekinin ve teki de berikinin Taut'una nefret beslerdi. Hatta her Taut'un ballarnn uyguladktan ayr bir dini kurallar sistemi vard. Mesela Me-nat putuna tapan Medine halk Safa ile Merve arasnda tavaf yapmaktan kanrlard. Bunun zerine u ayet geldi: "Safa ile Merve AHah'n sembolik yerlerindendir. Kim Kabe'yi hacceder veya Umre yaparsa bu iki yer arasnda tavaf yapmasnda saknca yoktur. Kim gnll olarak hayr ilerse bilsin ki, Allah karln verir ve onu bilir" (Bakara: 2/158) u veya bu oranda mriklie bulaanlarn da ayn duruma dtklerini gryoruz. Mesela baz mezarlar ve peygamberlerin ya da sekin ahsiyetlerin hatralarn tayan yerleri mescid edinen kimseleri dnelim. Bu tutumu benimseyen bir grubun zellikle dua yeri yalvarma ve tevecch yeri olarak setii bir yere, ayn tutumu paylaan baka bir grubun hi bir ekilde sayg gstermediini sk sk grrz. Oysa Tevhid inancnn tavizsiz ballar byle deildir. Onlar bizzat "Allah'n yaplmalarna ve ilerinde adnn anlmasna izin vermi olduu evlerde" yani mescidlerde top-Ianp.tek Allah'a ibadet ederler ve kesinlikle O'na hi bir eyi ortak komazlar. Ayrca Allah onlara yeryznn her tarafu teiniz saym ve mescid edinme yetkisi vermitir. Bu arada eer Tevhid inancnn ballar arasnda herhangi bir mesele zerinde gr ayrl karsa bu mesele mutlaka itihada (farkl gr ileri srmeye) ak bir meseledir ve bu yzden aralarnda ayrlk ve atma meydana getirmez. Tersine onlar iyi bilirler ki, byle bir meselede gr isabetli olanlar iki sevab kazanrken yanlgya den tarafn da gerei ortaya koyma abasna (itihadna) karlk bir sevab vardr ve hatas da peinen-affedilmitir. Ayrntlar snrn amayan bu tr gr ayrlklar yannda zde hepsinin ilah, tek ve ortaksz Allah'dr. Hep birlikte O'na kulluk ederler, O 'na gvenirler, O 'ndan korkarlar, ortak umut kaynaklar O'dur, O'ndan yardm isterler. O'na yalvarrlar, O'n?. mh ederler, darda kaldka O'na ba vururlar ve Cenab-; Allah'n (c.c.) u ayet'te onlarn niteliklerini belirtirken buyurduu gibi mescidlerde biraraya gele-ret: namaz klarken de O'nun kerem ve honutluunu amalarlar: "Onlarn rukua vararak ve secdeye kapanarak Allah'n ltfunu ve rzasn aradklarn grrsn" (Fetih: 48/29) Bu kimseler uzaktan gelinerek ziyaret edilebilecekleri peygamberimiz tarafndan belirtilen mescidi, zellikle haccetmek zere ziyaret etmeleri emredilen Kabe'yi ayn amala ve ayn tutumla ziyaret ederler. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor:

"Ey m'minler, sakn Allah'n sembolik deer verdii eylere, haram aylara, Kabe kurbanna, boynunda kurbanlk nian taklan hayvanlara ve Allah'n ltfunu ve keremini aramak iin Kabe'nin gvenlik alanna girenlere saygszlk etmeyiniz, ilimeyiniz" (Maide: 5/2) Onlar Allah'n evi olan Kabe'ye ynelirken sadece O'nun ltfunu ve honutluunu ararlar, baka bir amalar olmaz, O'nun dnda baka bir umut ve korku kaynaklar olmaz. Buna karlk eytan ou kimselere yaptklar yanl ileri ho gstermi ve bylece onlara srf Allah'a yneltilmi bir din anlayndan saptrarak eitli irklere srklemitir. Bunun sonucu olarak byle kimseler Allah'dan bakasnn honutluk ve tevecchn kazanmak iin eitli yolculuklar ve ziyaretler dzenlemektedirler. Bu ziyaret yerleri ya bir peygamberin, ya bir sahabinin bir sarih ahsiyetin mezar olmakta bazan da yle olduklar sanlmakta ve yaplan dualar ile tevecchler ziyaret edilen mezarlarn sahiplerine yneltilmektedir. Bunlar arasnda yleleri var ki, haccn amacnn bu olduunu sanmakta ve baz fanilerin mezarlarm ziyaret etmekten baka bir ey dnmemektedir. Kimisi de bu tr ziyaretleri Kabe'yi tavaf etmekten daha yararl sanmaktadr. Bylelerinin baz eyhleri evlerinden Kabe'yi tavaf etmek niyeti il, yola kmakta, fakat Medine'ye varp Rasulullah'n (s.a.v.) mezarn ziyaret edince bununla yetinerek, hatta daha faydal olduunu sanarak geri dnmektedirler. Bu anlaya bal baz cahiller ise mezarlar ziyaret etmeyi vacip kabul etmektedirler. Boyleleri ounlukla "lmsz diri" olan Allah'dan bir ey ister gibi mezarlardaki llere el amakta ve "Ey efendim falanca, beni affet, bana merhamet eyle, tevbemi kabul eyle" veya "Benim falancaya olan borcumu dememi sala, falancaya stn kmama yardm et, ben senin gzetimin ve koruman altndaym" gibi szlerle onlara dilekler yneltmektedirler. ,Kimi zaman mezardaki llere srlar, develer, koyunlar, hatta evlatlarn kurban etmeyi adamaktadrlar. Tpk mriklerin putlarna, tautlanm kurban adadklar gibi. Oysa Cenab- Allah (c.c.) Kur'an'da yle buyuruyor: "Allah bahire, aibe, vesile ve ham diye bir ey belirlenmi deildir. Fakat kafirler Allah'a yalan yere iftira ediyorlar ve ou da ne yaptklarn anlamyor" (Maide: 5/103) "Allah'n yaratt ekinlerden ve hayvanlardan Allah'a pay ayrdlar. Arkasndan da akllar sra "Bu Allah'a ve bu da kotuurrfuz ortaklara aittir" dediler. Ortak kotuklarna ayrdklar paylar Allah'a ulamyor, ama Allah'a ayrdklar paylar kotuklar ortaklara varyor. Verdikleri, hkmler ne kadar irkindir!" (En'am: 6/136) Bu tr ziyaret yerlerinin kimi bekileri ve trbedarlar "Ben senin dileini burada yatan ahsiyete sylerim, o da peygamberimize ve peygamberimiz de Allah'a ulatrr" gibi samalklarla cahil halk kandrmaktadrlar. Bu trbedar-larn kimileri, syledikleri ahsiyetlere ait olup olmadklar bile belli olmayan bu mezarlara bezler, rtler asmakta veya tesini-berisini altn yada gmle sslemektedirler. Oysa btn mslman alimlerinin ortak grne gre bu adetler slam dini ile badamayan birer mrik geleneidir. Bu arada bir ok yerlerin cuma mescidleri hem maddeten ve hem de manen ykk ve kszdr!

Byleleri arasnda o kadar ok sayda kimse var ki, bunlar bu tr mezarlara bitiik yerlerde kldklar namazlarn srf Allah adna yaplm ve evresinde mezar bulunmayan mes-cidlerde klnan namazlardan daha faziletli olduklarn sandklar iin Rasulullah'n (s.a.v.) mescid edinmelerini yasaklad bu tr irk ve bid'at rn yerlere akn ederler ve "Allah'n yaplmalarna ve ilerinde adnn anlmasna izin vererek" haklarnda yle buyurduu mescidlerden kaarlar: "Allah'n mescidlerini ancak Allah'a ve ahiret gnne inanan, namaz klan, zekat veren ve Allah'dan baka hi kimseden korkmayanlar onarp enlendirir. te onlar hidayete erenlerden olabilirler" (Tevbe: 9/18) Bu zihniyette olanlarn ileri gelen bir eyhi diyor ki: "Namaz klarken Kabe sradan halkn (avamn) kblesidir. Falanca eyhin mezarna dnerek namaz klmak "Bu arada Kabe'ye de arka dnmek" sekinlerin (Havas'n) kblesidir. "Hi phesiz bu tr sz ve davranlar, btn slam alimlerinin sz birlii ile ak birer kfrdr. Bu meseleler bizi burada yaptmzdan daha ayrntl biimde incelenmeli bu konularda byk alimlerin szlerine yer vermeli ve ilgili deliller otaya konmaldr. Biz bu meselelerle ilgili olarak baka bir kitabmzda imdi buraya s-drlamayacak kadar geni bilgi verdik. Burada yapabildiklerimiz sadece unlardr: Meselelerin balklarn vurguladk, delillerin trlerine deindik, dini srf Allah'a yneltmek ve orta olmayan o tek Allah'a kulluk etmek gibi eriatn ana amalarna parmak bastk. Bu arada ak veya gizli mriklie kap aan ve yol veren n tehlikelere kar eriatmzn ald nlemlere deindik. nk dinin temel ilkesi, peygamberlerin arlarnn z ve tek Allah'a bal inancn z budur. [177] Tevhid Terimi Bu arada u noktaya da deinelim. Baz mnazara ve kelam alimleri, baz sofular "Tevhid" terimini yanl anlamlar, hatta onun zn deitirerek ahsi grlerine gre yorumlamlardr. yleleri var ki, Allah' bir bilmenin (tevhidin) O'nun sfatlarn, hatta gzel isimlerini (esma- hsna) reddetmek denemek olduunu sanyorlar. B yleleri kendilerini "tevhid" ehli diye adlandrrken sfatlardan arnm bir zata ve kelimenin tam anlam ile mutlak bir varla inanrlar. Oysa sahih delillerle desteklenen salkl dnce aka ortaya koyar ki, byle bir ey sadece zihinlerde vardr, objektif mevcudiyeti yoktur. Onlara gre Allah'n sfatlar olduunu kabul etmek bizi "terkib (sentez)" dedikleri eyle kar karya getirir ve bu da aklla badamaz. Baka bir eserimizde bu kimselerin i yzlerini, cahilliklerinin ulat boyutlar ve yanlgaya dmelerine yolaan baz belirsiz ve birden ok anlaml terimleri ele alp inceledik. [178] Tevhid'in Farkl Anlamlar Baz kimseler "Tevhid"in sadece tek ilahn varln onaylamak ve Allah'n her eyin yaratcs olduuna inanmaktan ibaret oldunu sanyorlar. Buna "Tevhid-i Efal (fiiller bakmndan tevhid)" deniyor. Baz kelam alimleri de Tevhid'in bu yorumunu anlatmak iin uzun aklamalar yapmlardr. Bu yorumu yaparken ya birden ok ilahn varlnn farzedilmesi halinde bunun "kudret" ve "kemal" niteliklerinden eksiklie yolaacan-dan, birden ok "failin (yaratcnn)" bir tek "meful (yaratk)"

etki atmasna decei gereinden hareket etmiler veya baka gerekelere dayanmlardr. Sz konusu kelamc-lar byle Allah'n birlii ilkesini oturttuklarn, Allah muktedir olmak demek olduunu sanmlardr. Bu durumda Allah'dan baka hi kimsenin yaratma gcnde olmad ispat edildii takdirde onlara gre "lailahe illallah: Allah'dan baka ilah yoktur" ilkesi gereklemi oluyor. Oysa bilemediler ki, Tevhid'in bu anlamn slamdan nceki mrik araplar bile kabul ediyorlard. Nitekim bu gerei bize u ayet'ler haber vermektedir: "Eer onlara "Gkleri ve yeri kim yaratt" diye soracak olsan mutlak "Allah yaratt" diyeceklerdir" (Lokman: 31/25) "De ki; "Biliyorsanz, syleyin bakalm: Dnya ve dnyadaki her ey kime aittir?" Onlar "Allah'a aittir" diyeceklerdir" (M'minun: 23/84) "Onlarn ou Allah'a ortak komakszm O'na inanmazlar" 12/106) (Yusuf:

nl sahabi bn-i Abbas (Allah ondan raz olsun) mriklerin bu inan elikisini "Eer onlara 'Gkleri ve yeri yaratan kimdir?' diye soracak olursan 'Allah'tr' derler, ama buna ramen Allah'dan bakasna taparlar" diyerek gayet sade bir dille aklyor. "Tevhid"in bu yorumu, hi kukusuz "Tevhid"in gerekli artdr, ama yeterli art deildir. Yani srf bu kadarlk bir "Tevhid" inanc ile gnahlarn en by olan ve Allah'n af kapsam dnda tuttuu "mriklik" gnahndan kurtulmak mmkn deildir. Mriklikten tamamen uzak sayla-bilmek iin bu temel inan yannda kulluu ve dini srf Allah'a yneltmek, ondan baka hi bir eye kulluk sunmamak ve ayrca O'nun direktifleri uyarnca kendisine kulluk etmek gerekir. Ancak o zaman din tm ile Allah'a yneltilmi olur. "lah" deyince kalbler tarafndan "ycelii" benimsenen, kullua mstehak tek merci olarak bilinen, btn sfatlarnda eksiksiz bir yetkinlie sahip olduu kabul edilen "Tek bir Allah' dnmek gerekir. Onun dnda hi bir nesnenin kullua ve sevilmeye mstehak olamayacan kesinletirmek lazmdr. Onun rzasn amalamayan her ibadet "batF'dr, O'ndan bakasna kulluk sunmak, O'ndan bakasn sevmek "fesada (ykma)" gtrr diye inanmaldr. Nitekim Ce-nab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: ''Eer yerde ve gklerde Allah'tan baka ilahlar olsayd, yer de gkler de fesada urar, kargaala derdi" (Enbiya: 21/22) Baz kelam bilginlerinin sandklan gibi bu ayet, sadece Allah'n ortaksz birliine delil olan "yetki atmasi"n ifade etmez. nk yetki almas, herhangi bir yaratn var olmasn engeller, yoksa varlk alanna intikal etmi yaratklarn fesada (kargaala ve ykma) uramasn gerektirmez. Birinci anlam yapc oluturucu faktrlerden olan ilk sebebler ile ilgili iken ikinci anlam amalan oluturan hikmetler ile ilgilidir. Cenab-i Allah'n "Yanlnz sana kulluk eder, yalnz senden yardm isteriz" 1/4) (Fatiha:

eklindeki buyruu gibi. Bu ayette asl ama olan "gaye" ve bu inanta "yok olmann (fena fillah telakkisinin)" "son" olduunu, bu safhaya ulaan kimseden eriatn "iyi" diye ilan ettikleri eyleri iyi sayp "kt" olduunu belirttii eyleri kt sayma ykmllnn deceini sanmlardr. Bu an-

lay, onlar emirleri, yasaklar, vaadleri ve uyarlar geersiz ve fonksiyonsuz saymaya srklemitir. Bu kimseler byle dnmekle Allah'n tm varlklar ieren "meiye-ti (dilei) ile sadece ibadetlere zg olan "rzas" ve "muhabbeti" arasnda, hereyi kapsam altna alan kudreti dolaysyla iyi-kt herkesi iiren geni kapsaml szleri ile sadece peygamberleri ile dostlarnn onaylad dini szleri arasnda fark gzetmemi olmaktadrlar. Daha dorusu bu iki kategori arasnda varolan byk fark kavramam olmaktadrlar. Baka bir deyimle kul, Allah'n, iyi-kt, mmin-kafir btn kullar ieren yaygn ilahl yannda, srf mmin kullarna zg olan ilahln da onaylamal, ehadet kelimesini dile getirirken bu zel anlam da kasdetmelidir. O m'min kullar ki, srf Allah'a kulluk ederler, O'nun emirlerine uyarlar ve peygamberlerine uyarlar. Aadaki ayet'le-ri bu anlayla okuyup yorumlamamz gerekir: "Yoksa biz inanp iyi ameller ileyenleri, yer yznde bozgunculuk karanlar gibi mi tutacaz? Yoksa Allah'n azabndan saknanlar yoldan kmlar gibi mi tutacaz?" (Sad: 38/28) "Yoksa ktlk ileyen kimseler, kendilerini inan-mp iyi ameler ileyenler gibi tutacamz m sanyorlar? Hayatlar ve lmleri ayn onlar gibi olacak diye mi dnyorlar. Verdikleri hkm ne kadar yanltr!" (Casiye: 45/21) "Biz hi mslmanlar, mcrimlerle bir tutar myz?" 68/35) (Kalem:

Allah'n dostlar ile dmanlar arasnda, emrettii ve farz kld iman ve salih amel ile holanmad, yasaklad ve nefret ettii kfr, fasklk ve isyan arasnda fark gzetmeyenler, Allah'n kudretinin, dileinin ve yaratclnn hereyi kapsamna aldn onaylamakla birlikte bu ayrm yapmayanlar, Allah tarafndan inan tarzlar bize u ayet'te anlatlan mrikler ile ayn paralele girerler: "Mrikler "Eer Allah dileseydi, ne biz ne de babalarmz Allah'dan bakasna tapmaz ve O'nun haram kldklarndan baka hi bir eyi haram saymazdk" derler" (Nahl: 16/35) [179] Kader Bahane Yaplabilir mi? Szlerimizin burasnda u noktay vurgulayalm. "Kader" inanlacak bir eydir, yoksa bahane edilecek, gnahlara gerke olarak kullanlacak bir kavram deildir: Baka trl sylersek mmin musibetler karsnda kadere ba vurur, gnah veya kusurlar karsnda Allahdan af diler.Tpk Cenab- Allahn u ayette buyurduu gibi: (Ey peygamber) sabret, Allah'n vadi mutlaka gerekIeecektir. Gnahlarna da istifar et ve akamsabah Rabbn verek tesbih eyle" Nitekim, Musa, Ademi (seIam zerlerine olsun) cennetteki yasak aacn meyvasndan yemi olmas dolaysyle meydana gelen musibetten dolay knaynca Adem, Musa ya kar u savunmay yapt; "Bu benim yaratlmamdan nce yazlmt"[180] Ademin, Musaya (a.s.) kar yapt bu savunma aadaki ayetlerin anlamlan dorultusundadr:

Gerek yeryznde ve gerekse kendinizde meydana gelen btn musibetler, tarafmzdan yaratlmadan nce mutlaka bir kitabda belirlenmitir. Bunu yapmak Allah iin kolay bir eydir . (Hadid: 57/22) Baa gelen her musibet, ancak Allah'n izni ile meydana gelir. Kim Allah'a inanrsa Allah kalbine hidayet verir. (Teabn: 64/11) lk donem (selef) tefsircilerinin aklamalarna gre Kim Allah'a inanrsa Allah kalbine hidayet verir" ayet-i, bana bir musibet geldii zaman bunu Allah'dan bilerek teselli bulan, gnl huzura kavuan kimseyi kasdetmektedir. te Adem'in (a.s.) kadere dayanarak yapt savunma bu anlamdadr. Yoksa Allah korusun-ne Adem (a.s.) ve ne de O'nun seviyesi altnda olan herhangi sradan bir m'min kaderi bahane olarak kullanp iledii gnahlar savunmaya kalkamaz. Eer byle bir ey olabilse bata eytan olmak zere onun tarafndan ayartlan btn cinler ve insanlar kendilerini bu bahaneye snarak savunurlar. Nuh kavmi, Ad kavmi ve Semud kavmi gibi btn tannm kfr, fasiklk ve isyan temsilcileri bu gerekeye bavururlard. O zaman da Rabbimiz hi bir gnahkar cezalandrmazd. Bu bak as, hem eriat ve hem de prensipleri asndan samadr. Bu yzden hi bir akl banda kimse byle-bir gr ileri sremez. Eer srerse hi kimsenin iledii sulardan dolay kmanamamas ve cezaiandrlamamas gerekir. Oysa kaderi byle yanl anlamda yorumlayan kimse eer bir saldrgann saldrsna urarsa mutlaka ona kar hakkn arayacaktr. Eer kader mutlaka bahane saylacaksa saldrya urayan, bana musibet gelen taraf iin bahane ve snak saylmaldr. Deilse ne saldrgan iin ve ne de saldrya urayan iin bahane kabul edilmemelidir. Eer kaderi savunma gerekesi olarak kullanmak doru ve yerinde saylacak olsa ihsanlar birarada yaayamazlard. nk o zaman her saldrgan saldrsn bu gerekeye snarak savunacak ve insanlar da onun bu mazeretini kabul e-derek kendisini cezalandrmayacaklard. Bu gr benimseyen hi bir kii bir arada yaayamaz. nk herhangi biri kaderin bu yanl yorumunu bahane ederek kar tarafa kar, her trl ktl yapabilir, hatta canna bile kyabilir. Ayrca Tevhid inancna Allah'n sfatlarn yok saymay sokuturan bid'atlar ile bu ilkeyi emirlere uyma ykmllnden syrlma eklinde yorumlayanlar bu sama saplantlarnn kanlmaz bir sonucu olarak yaratc ile yaratklar arasnda fark olmadn sylemek, baka bir ifade ile "varlk birlii (Vahdet-i Vcud)" nazariyesini benimsemek zorunda kalrlar, Nitekim Vahdet-i Vcud (varlk birlii), hulul (Allah'n varlklara szmas)" ve "ittihad (Allah ile varlklarn birlii)" nazariyelerini savunan sapklar bu gre inanrlar. Bu inkarclar putlardan, putlara tapanlardan, Firavun'dan, Haman'dan ve bunlarn peinden gidenlerden saygyle szederler, gkleri ve yeri yaratann varl ile evrendeki tm varlklarn varln bir tutarlar ve bylece mrikliin, gerei saptrmann ve Allah'a iftira etmenin en koyusuna saplandklar halde Tevhid inancna bal olduklarn, geree erdiklerini ve irfan mertebesine erdiklerini ileri srerler. Bunlardan olan bir szde arif diyor ki: "Tarikata yeni giren mrid, nceleri eriatn emirlerine bakarak ibadet ile gnah;arasnda fark gzetir, bunlar arasnda ayrm yapar. Bir sre sonra kaderi gznne alarak her hareketi gnahsz ibadetler btn olarak grr, daha sonra da varlk btnl (vahdet-i vcud) ilkesi asndan ne ibadet ve nede gnah grr". Bu szlerin sahibi bir defa benzersiz olan tek "bir" ile ayn trden olan eyler arasndan sayca ayrlan

"biri" ayn saymakta bu iki kavram arasndaki ince fark anlayamamaktadr. Bilindii gibi btn varlklar "varlk" kavramnda, bu kavramla anlabilme bakmndan ortaktrlar. Varlklar, "kendisine dayanan" ve "bakasna dayanan" varlklar olmak zere iki kategoriye ayrlrlar. Baka bir deyimle "varl zorunlu" varlk olduu gibi "varl mmkn" varlk da vardr. Tpk btn hayvanlarn "hayvanlk" kavramnda ve btn insanlarn "insanlk" kavramnda ortak kotuklar, hep birlikte kesinlikle bilinen bir gerektir ki, falana hayvanla filanca insan birer birey olarak ele alndklar takdirde ayn varlklar deildirler. Aralarnda genel karekter-li bir ortak zellik vardr, o kadar. Bu ortak zellik, birletirici bir genel kavram olarak sadece zihinlerde vardr, d dnyada somut olarak bulunamaz. Buna gre her varlk kendisini dier btn varlklardan ayran zel bir gereklie sahiptir. Baka trl sylersek d dnyada hibir iki varlk arasnda tpatp ayn olan hi bir ortak zellik yoktur. Varolan ortak ynler, tpatp ayn zellikler deil, "benzer" zelliklerdir. Yani falanca varlkta filanca varln niteliklerinden birinin benzeri olmaktadr. Oysa bu iki varln niteliklerinden birinin "benzeri" vardr. Bu yzden falanca varlk filanca varln benzeri olmaktadr. Oysa bu iki varln herbiri gerek zleri ve gerekse nitelikleri bakmndan brnden farkl ve ayr bir varlktr, sradan varlklar arasndaki durum byleyken nasl olur da btn varlklarn yaratcs olan Allah ile dier sradan varlklar arasnda "birlik", "kaynama" ve "btnleme" gibi ilikilerin varolduu ileri srlebilir? Bu konuyu baka bir eserimizde daha geni bir ekilde, konunun ciddiyetine yarar bir tafsilatla ele alp inceledik. Bu nokta ok sayda insann ayann kayd ve ok sayda hayal gcnn aknla srklendii bir noktadr. Allah dilediklerini doru yola (srat- mstakime) iletir. Bu tr sapklklara karlk Allah'n yaratcl, sfatlar ve emirleri konusundaki iki ana ilkeyi iyi kavrayanlar Allah'n emrettii, sevdii ve holand varlklar ile O'nun kudretinin rn olmakta ortak olan dier varlklar arasnda fark gzetirler. Bu kimseler ayn zamanda Allah'n, varlklardan hibirininkine benzemeyen kendine zg sfatlara sahip olduuna, ne yaplarnda Allah'dan bir parann ve ne de varlklarn olmadna inanrlar. te bu iki temel ilkeyi kesin birer inan prensibi halinde zihinlerine yerletirenler Cenab- Allah'n (c.c.) peygamberleri aracl ile insanlara tebli ettirdii ve kitablanndan aklad "Tev-hid" ilkesini kavram olurlar. Mesela; Kur'an'n "Kafi-run" ve "hlas" surelerinde bu ilke zl bir biimde ifade ediliyor. [181] Kafirun ve hlas Surelerinde Tevhid Anlay Bilindii gibi "ihlas" suresi Kur'an'm te birine denktir. nk Kur'an ayet'leri, anlamlan bakmndan, biri "Tevhid" ilkesi, ikincisi "kssalar" ve ncs "emirler ve yasaklar" olmak zere ksma ayrlrlar. Bu tasnifi ksaca yle aklayabiliriz: Kur'an tm ile Allah kelamdr. teyandan Kelam, yani sz ya inai (buyurucu-yaptrmc)" veya "ihbari (bildirici-haber verici)" nitelikte olur. nai nitelikte olan Kur'an cmleleri ya emir, ya yasak veya mbahlk ifade eder. thbari nitelik tayan cmleler de ya Allah hakknda bilgi vermekte (Tevhid) veya varlklardan bahsetmektedir (Kasas). Buna gre bize Allah hakknda bilgi veren "hlas" suresi "Tevhid" konusundaki ayet'lerden olutuu iin Kur'an'm te birine denktir. Nitekim Rasulullah (s.a.v.) da bir Hadis'inde "Kul huvellahu ehad sresi, Kur'an'n te birine denktir" buyurmutur[182] Bilindii gibi bir eyin "denk"i, onun ayn trden olmayan "eif'i anlamna gelir. Tpk Cenab-i Allah'n (c.c.) ihraml hac adaylarnn av hayvan ldrmeleri halinde ne gibi cezalara arptrlacaklarn belirten ayet'in bir yerinde

"Yahud buna denk gelecek kadar oru tutar" buyurmas gibi. 5/55)

(Maide:

.Buna gre yukardaki Hadis-i "hlas" suresini okumann insana tm Kur'an-i okumann te biri orannda sevab kazandraca, yoksa bu surenin, Kur'an'n te biri ile tpatp ayn trden olduu anlamna gelmedii biiminde yorumlamak gerekir. Mesela bir yanda bir sar lira altn olanla br yanda bu para ile eit deerde gm, bakr ve baka tr paralar olan iki kimsenin durumu gibi. Yani "hlas" suresi, Kur'an'n geride kalan ksmna duyulan ihtiyac ortadan kaldrmaz. nsanlar bu sureye nasl muhta iseler Kur'an'n geride kalan ksmna da ayn ekilde ihtiyalar vardr. Tpk herhangi bir mala sahip olan kimsenin dier bir ok mallara muhta olmas gibi. Bunun gibi insanlar da Kur'an'n ierdii emir, yasak ve kssa ayet'lerine muhtatrlar. teyandan "hlas" suresi, "Tevhid" ilkesini, Allah'n isim ve sfatlar ile delillendirerek hem szl hem de pratik (ameli) bir zemine oturtmutur. Sureyi bu gzle bir daha okuyup anlamn kavramaya alalm: "De ki; "O Allah birdir. Allah Samed'dir (Her ey varoluunu O'na borlu iken o hi bireye muhta deildir). Dourmamtr, dourulmamtr. Hf birey O'nun dengi deildir" (hlas: 112/1-4) Bu surenin aklamas hakknda baka bir eseremizde ayrntl bilgi verdiimiz iin burada daha ''azla bir ey sylemek istemiyoruz. Buna karlk "Kafirun" suresinde "Tevhid" inanc amaca dnk ve yine pratik (ameli) olarak ifade ediliyor. Mesela bu surenin ilk iki ayet'ini okuyalm. "De ki; "Ey kafirler, ben sizin taptklarnza tapmam" (Kafirun: 109/1-2)

Bu ayet'ler Allah'n her eyin yaratcs ve sahibi olduununu onaylamakta ortak inanca sahip olanlardan srf Allah'a kulluk edenler ile G'ndan bakasna tapanlar kesinlikle birbirinden ayrmaktadr. Baka bir deyimle, srf Allah'a tapan "ihlas" ilkesine bal kullar ile Allah'dan bakasna tapan, O'na ortak kaan kullan biribirinden ayrmaktadr. Varlklar arasnda ortak olan niteliklerden hareket ederek, yani sadece varlklarn ortak ynlerini gzniinde bulundurarak tpk mrik araplarn yapm olduklar gibi mslmanlarla kafirleri eit gren sapklar da bu ayrmn kar tarafnda yer alrlar. Bundan dolay Rasulullah (s.a.v.) "Bu sure irkten kesinlikle syrlma, onunla ilikileri tamamen kesme sresidir" buyuruyor.[183] Bu arada "hlas" suresinde Allah'n zat ile O'nun isimleri ve sfatlar ispatlanyor. Bu ispat sayesinde yaratc, Tek* ve Samed olan Allah'a inananlar, Allah'n isim ve sfatlarn yok saymak yolu ile O'nun zn anlamsizht-randan kesinlikle ayrlmaktadrlar. Bu sapklar aslnda Allah'n varln ilerinden onayladklar halde ak ifadeleri ile O'nun zn anlamszlatran, hatta O'nu inkar eden Firavun ve benzerleri gibidirler. Nitekim Cenab- Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Vicdanlar onun doruluunun bilincinde olduu halde srf kibir ve zalimlikleri yznden onu inkar ettiler" (Nemi: 27/14) Yine Cenab- Allah (c.c) Musa'nn (a.s.) dilinden yle buyuruyor: "Musa dedi ki: "Ey Firavun, bunlar benim Rab-bimin doru sylediimi gsteren deliller olarak

insanlara indirildiini pekala biliyorsun. Ey Firavun, ben seni mahvolmu gryorum" (sra: 17/102) [184]

Peygamberlerin slubu Allah'n Peygamberlerinin slubu "detayl isbat" ve "genellemeli red" esasna dayanr. Yani peygamberler, Allah'n isim ve sfatlarn detayl bir aklkla isbat ederek O'nun yaratklara benzemezliini genel ifadelerle reddetmilerdir. Fakat gerek felsefecilerden ve gerekse dier kesimlerden peygambere ters den inkarclar bu uslbu tarn kullanrlar. Daha ak bir ekilde olursak Allah'dan bahsederken "yle deildir, yle deildir, yle de deildir" diye ayrntl aklamalar yaptklar halde sra szde Allah'n varln onaylamaya gelince "olumsuzluk artna bal bir mutlak valik" veya "mutlaklk artna bal bir mutlak varlk" gibi szler sylerler. Oysa onlar pek bal olduklar eski Yunan mantnn prensiplerine gre pekala bilirler ki, "mutlaklk artna bal mutlak" varlk d dnyada mevcut deildir. Yani mutlaklk artna bal mutlak" varlk d dnyada mevcut deildir. Yani mutlaklk artna bal hi bir mutlak insan ya da mutlaklk artna bal her hangi baka bir varlk, d dnyada varolabilir. Yani una ve una ad olan veya u ve ksma ayrlan genel varlktan sz etmek istiyoruz. Byle bir varlk d dnyada ancak belirli ve bireysel bir varlk halinde bulunabilir. Bu tr szlerinin bir baka rnei de udur: Onlar derler ki: "Allah, btn varlk belirtilerini kendi kendine olumsuz-lama artna bal bir varlktr". Buna gre o, var olma bakmndan dier varlklarla ortak, fakat yok olma bakmndan hepsinden ayr olur. Bu sama gre gre her varlk; varolu belirtileri ile zellik kazanr. Varolmak yokolmak-tan stndr. O zaman da en basit varlk yokluktan stndr demektir. Bu da bizi olmazlk, imkanszlk kmazna gtrr. nk iki varlk arasnda daha stn olan, kesinlikle yok olan deil, tam tersine ancak varolma nitelii tayandr. Eski yunandaki Meailik akmnn en yetkili szcleri olduklarn syleyen u son dnemin baz felsefecileri de "vacib-ul Vcud (zaruri varlk, Allah)" hakknda "o dolaysz aklla kavranan bir eydir" derler. Oysa bu sz onlarn bal olduklar mantn kurallarna gre "vacb-ul vcud'un varlnn imkanszl anlamna gelir. Yine bu sz iki eliik eyi badatrmak, biraraya getirmek gibi koyu bir cahillik va aknl ierir. Bu samalklara karlk Allah'n peygamberlerinin us-lbu, ifade tarz, Kur'an metodunun aynsdr. Cenab- Allah (c.c.) buyuruyor ki: "Senin kudretli ve ulu Rabbin onlarn yaktrdklar dk sfatlarn tmnden mnezzehtir. Selam gnderilmi btn peygamberlere ve hamd da alemlerin Rabbi olan Allah'a olsun" (Saffat: 37/180-182) Cenab- Allah Kur'an'dabize "hay (diri)" "Kayyum (varolma gcn kendinden alan)", "alim (bilgili)", "Hakim, (her eyi yerinde yapan)", "gafur (balayc)", "rahim (merhametli)", "semi (iiten)", "basir (gren)", "Alyy (yce)" "azim, (ulu)" olduunu, yarattm, sonra Ar zerine istiva ettiini", "Musa ile ak ak konutuunu", "Daa yansyp onu darmadan ettiini", "m'minlerden honut olup kafirlere gazab ettiini" haber vermekte, daha bunlara benzer baz isim ve sfatlar olduunu bildirmektedir.

Buna karlk kendisine yaktrlmamas gereken sfatlar belirtirken de yle buyuruyor: , "O'nun gibi olan hi bir ey yoktur" (ura: 42/11) "Hi bir ey O'nun dengi deildir" (hlas: 112/4)

"Sakn Allah'a baka eyleri e komaynz" (Meryem: 19/65) Grld gibi Cenab- Allah, bu ayet'lerde varlklarn niteliklerine benzer sfatlar tamadn, ne isim ve sfatlar ile ifade edilen mukaddes zat bakmndan ve nede isimleri ve fiilleri (eylemleri) asndan hi bir benzeri olmadn belirtmektedir. Tpk u buyruunda ifade edildii gibi: "O, zalimlerin dediklerinden mnezzeh ve ycedir. O ulu ve byktr. Yedi kat gk ve yeryz ve bunlar zerinde bulunan tm varlklar O'nu tebih ederler. Varolan herey mutlaka O'na hamdederek tebih eder. Fakat siz bu varlklarn tebihlerini anlayamazsnz. O halim ve balaycdr" (sra: 17/43-44) "En gzel isimler Allah'a aittir. O halde O'na o isimlerle dua ediniz ve O'nun isimleri hakknda erilie sapanlar braknz" (A'raf: 7/180) "Ayet'lerimiz hakknda sapkla denler, bizden gizli kalmazlar" 41/40) (Fussilet:

Dediimiz gibi, Allah' bilerek O'na dua ederler, yine O'nu bir bilerek O'na kulluk ederler. Rabblerine ibadet ederken O'na hi bir eyi ortak komazlar. Bylece Allah'm haklarnda yle buyurmu olduu mriklerden kesinlikle ayrlrlar: "De ki; "Allah dnda ilah olduklarm sandklarnz arn bakalm. Onlar banzdaki sknty ne giderebilirler ve ne de baka bir yana evirebilirler. O yalvardklan da onlarn Allah'a en yakn olanlar da Rabb'lerine yaklamak iin vesile ararlar, O'nun merhametini umarlar, azabndan ekinirler. nk Rabb'inin azab pek korkuntur" (sra: 17/56-57) "De ki; "Allah'dan baka ilah olduklarn sandnz eyleri arn bakalm. Onlarn ne gkler ve ne de yer zerinde zerre kadar bir egemenlikleri yoktur. Yer ve gkler zerinde herhangi bir ortaklklar da sz konusu deildir. Allah'n onlar arasnda hi bir yardmcs da yoktur. O'nun huzurunda O'nun verdii kimselerden bakasnn efaati yarar salamaz. Nihayet yreklerinden korku giderilince biribirlerine "Rabbimiz ne dedi?" dediler. Arasndan "doruyu syledi o yce ve byktr" dediler" (Sebe: 34/22-23) Bu sylediklerimiz aklanmas gereken blm balktan ve ok nemli konulara iaret eder noktalardr. Ksacas, m'min kul gerek bilgiyi ve gerek iman elde etmeye almal; Allah' hidayete erdirici, destekleyici, hkm verici ve veli edinmelidir. Gerekten O, ne gzel bir veli ve ne gzel bir destekleyicidir. Hi phen olmasn ki, Rabbin senin iin yeterli bir hidayete erdirici ve yeterli bir destekidir. [185] Son Szmz Dua

Eserimizin sonuna yaklarken Mslim ve Ebu Davud'un, Aie'ye (r.a.) dayanarak bildirdiklerine gre Rasulullah (s.a.v.) geceleri kalkp kld namazlardan sonra yapm olduu u duay tekrarlamak istiyorum: "Allah'm, ey Cebrail'in, Mikail'in ve srafil'in Rabb'i! Ey gklerin ve yeryznn yoktan varedicisi, grnen grnmeyen her eyin bilicisi! Kullarnn anlamazla dtkleri konular zme kavuturan, hkme balayan sensin. zerinde anlamazla dlen meselelerde izniyle doruyu bulmam nasib eyle. Hi phesiz sen dilediklerini doru yola iletirsin"[186] Kitabmzn son satrlar, bu konu ile ilgili olan u ayet'ler olsun: "nsanlar tek bir mmet idi. Allah insanlara mj-deleyici ve uyarc peygamberler gnderdi. Ayrca insanlarn anlamazla dtkleri konular hkme balamak iin bu peygamberlerle birlikte hakk bildiren kitap indirdi. Bu kitap zerinde anlamazla denler, kendilerine apak deliller geldikten sonra srf aralarndaki azgnlklardan dolay anlamazla dtler. Buna karlk Allah m'minleri onlarn zerinde anlamazla dm olduklar geree izni ile iletti. Hi phesiz Allah dilediklerini doru yola iletir" (Bakara: 2/213) "nsanlar tek bir mmet idi. Sonradan anlamazla ve ayrla dtler. Eer bu durumla ilgili Rabbinin nceden planlanm bir takdiri olmasayd, insanlar arasnda anlamazla yolaan meseleler hkme balanrd" (Yunus: 10/19) Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a, salat ve selam da peygamberlerin nderi olan Rasulullah (s.a.v.) zerine olsun. Her, zaman hatta her an. Amin! [187]

-------------------------------------------------------------------------------[1] cl-Mnzir b. Malik b. Kt'a el-Abdi el-Avfi, el-Basri, Ebu Nadray Nesai bn Main Abu Zera ve bn Sa'ad tevsik ediyor (doruluunu onaylyorlar). Bkz. Hlasa el-Tchzib, s.287, aklamasyla birlikte. [2] Ahmed hadi buna yakn bir senetle kaydediyor. el-Mtisned, c.5, s. 413. el-Heysemi bu hadisi Feth El, Rabbani adl eserinde zikret-tikun sonra yle ekliyor: "Ahmed'in naklettii bu hadisin ravileri gvenilirdir.'" Bkz. e!-Fe el-Rabbani. c.12, s. 227. [3] Buhari, Feth'ul-Bari, c.10, s. 419; Kitap Edep, H.No: 5990. Mslim c. 1, s. 197, H. No: 215; Kitap mann. Bab: Mminlerin dostian. [4] Buhari, Feth'ul-Bari, c.8, s. 641, H. No: 4897-4898, Kitap Cuma Suresinin aklamas, bab: Ve Aherine Minhum ayeti. Mslim, c.4, s. 1972-1973, Kitap Sahabinin fazileti; Bab: ranllarn faziletleri H. No: 2546. [5] Sahih-i Mslim, c.4, s. 1972, H. No: 2546, Kitap Sahabenin fazileti, bab: ranllarn fazileti. [6] Ahmed, el-Msned, c.2, s. 296-297-420,422-469 burada "Rical" szc yerine "nas" szc

var. Hadislerin hepsinin senedleri salamdr. [7] Yazarn iaret ettii hadis Snen el-Tirmizi, kitap Kur'an'n aklamas; Bab: Muhanmed Suresi H. No: 3260-326 'de daha uzun ekliyle yer almaktadr. Dileyen oraya ba vursun. [8] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 257-292. [9] Snen Ebi Davud, c.3, s. 278, H. No: 2859; Kitap Av; Bab: Ava uyma. (Av yapmaya dkn olma). Tirmizi Kitap Fitneler, Bab: 69, Hadis No: 2256. Tirmizi bn Abbas'n aktard bu hadis hasen sahihtir ve gariptir diyor. Sevri'nin bu hadisinden bakasn bu konuyla lgili bilmiyoruz, diyor, c.4, s. 524; Nesai, c.7, s. 195-196; Kitap: Av ve hayvan kesme; Ava dkn olma. Ahmed el-Msned, c. 1, s. 3570; Syuti, Cami el-Sair, c.2, s. 610. H. No: 8753. Syuti, hadis hasendir diyor. [10] Snen-i Ebi Davud, c.3, s. 278, H. No: 2860, Kitap Av. [11] Abdullah b. cl-Zbeyr b. sa el-Kurai, el-Humeydi e!-Mekki, Ebubckir, gvenilir hadis ezbercilerinden ve hukuk bginlerindendir. bn Uyeyne'nin en nl dostlarmclandr. Hakim Ravi iin yle der: "Buhar, Humeyd kalnda onaylanm hadis iin baka ravi aramazd." onun kuak ravilerindenolanel-Humeydi, 219 ylnda ld. Bkz. Takrib el-Teh-zib,c.l,s.4l5.Biy. No: 305. [12] Hakim, bu hadisi el-Msedrek'inde Enes'ten naklediyor ve y-e diyor: "Her ne kadar Buhari ve Mslim bu hadisi tahrim etmemilerse de isnad sahihtir." el-Zeheb'deel-Telhs adl yaptnda bu hadisi zikrettikten hemen sonra yle diyor: Hadisin nakilcilerinden el-Heysem, metruk, Makii ise zayftr. el-Mstcdrck Maa el-Telhis, c.4, s. 87. el-SU-yui ise el-Cami el-Sair adl eserinde bu hadisi kaydediyor ve u yazgy veriyor: "Hadis, zayftr." Bkz. Cami el-Sair, c.l. s. 567, H. No: 3664; Ayrca Bkz. el-Mekasd el-Hasene, s. 23, H. No: 31. [13] S. el-Buhari, H. No: 6011, Feth'ul-Bari, c.10, s. 438, Kitap Edep; bab: nsanlara ve hayvanlara acma; Sahih-i Mslim, H. No: 2563; c.2, s. 1999-2000. Kitap, iyilik, sla ve edepler. [14] Sahih el-Buhari, Feth'ul-Bari, c. 10, s. 481, H. No: 6065, Kitap Edep, Bab: Kskanlk ve birbirinden yz evirmeyi yasaklayan hadisler. Sahih-i Mslim, c.4, s. 1985-80, H. No: 2563, Kitap yilik, sla ve edepler, San ve ktlkleri aratrmann haraml. [15] Abdullah b. el-Haris b. Nevfel b. el-Hari b. Abdulmuttalip b. Haim el-Kurai, tabiinin byk hukukulanndandr. Allah Rasul zamannda dodu. bn Sa'd Tabakatnda verdii bilgiye gre Allah Rasul azna tkrnden koymu. bn el-Zbeyr zamannda Basra'ya atand. Daha sonra Amman'a dnd ve orada ld. 84 Bkz. Tehzib el-Tehzib, c.5, s. W0-81, Biy. No:310; bn Sa'd Tabakat. c.5, s. 24-27. [16] Tirmizi, Snen, c.5, s. 584, H. No: 3607, Kitap Yaam ykleri (Menakib) Bab: Peygamberin stnlkleri. [17] el-Muttalib b. Ebi Ved'a el-Haris b. Sabira b. Said el-Sehmi Ebu Abdullah, byk sahabidir. Mekke'nin kurtulu gn mslman oldu. Daha sonra Medine'ye yerleti ve orada ld. Bkz. Takrib el-Tehzib c.2, s. 254, Biy No: 1178. el-sabe c.3, s. 425, Biy. No: 8028. [18] Snen-i Tirmizi, c.5, s. 584, H. No: 3608; Kitap Yaam ykleri, Bab: Peygamberin stnl. [19] Snen el-Tirmizi, c.5, s. 652, H. No: 3758; Kitap: Yaam ykleri, Bab: Abulmuttalip olu Abbas'n serveni.

[20] Ahmed, el-Msned, c.l, s. 207-208 isnad basendir.nk Yezid b. Ebu Ziyad konusunda tartlmtr. Allah- Alem. [21] Hac:.<i7.Enan: 124. [22] Hakim, el-Mstedrek, c.4, s. 7374, Kitap, Sahabeyi tanma Bab: Oymaklarn stnlkleri. Bu hadisin Ravilerden Muhammed b. Zek-van, zayftr. Fakat hadis, yazarn yukardan aa anlatt hadislerle takviye ediliyor. [23] Kabus b. Ebi Zbyan el-Cenbi el-Kufi'nin Nesai, Dare-kutni, bn Hibban, bn Sa'd ve dierleri zayf olduunu sylyor. Ahmed tbn Hanbel'den olunun naklettiine gre: "Rivayetleri bir ey ifade etmemesine karn insanlar (hadisiler) ondan hadis naklinde bulunurlar. Ebu Hatim: "Naklettii hadisler yazlr, ancak kant kabul edilemez" der. bn Main bir yerde zayf olduunu sylerken baka bir yerde sika olduunu sylyor. bn Hacer Takribinde: "Burada leyyin rivayette bulunmutur. Altnc kuak, ravilerden-dir" diyor. Onun iin Bkz. Lisan elMizan, c.7, s. 337, Biy. No: 4385, Teh-zib el-Tehzib, .7, s. 305-306 Biy. No: 553 Takrib el-Tetmb c.2, s. 115, Biy. No: I Yahya b. Main Kitab-u Tarih, c.2, s. 479. [24] Sahih-i Mslim, Kitap el-man, Bab: Allah'n "yaknlarm (Allah'n azabyla) korkut, ayeti. H. No: 205-206. Szel dizgede, mellifinden-biraz farkllk var. el, s. 192-193; Snen-i Tirmizi, c.4, s. 554-555; H. No: 2310, Kitap: Zhd: Bab: Peygamberin yaknlarn korkutma ile ilintili hadisler. Szel dizgede baz farkllklar vardr. [25] Syuti Cami el-Sar, el, s. 67, H, No: 3668. [26] Hakim, el-Miistedrek, c.4, s. 82. [27] Tirmizi, Snen, c.5, s. 724; H. No: 3928, Kitap Yaam ykleri Bab: Araplarn stnln bildiren hadisler. Hadis, zayftr. [28] Sahih-i Mslim, c.l, s. 9. Giri, Bab: Hadis naklinin gvenilir ravilerden yaplmas ve yalanclarnkinin braklmas, Tirmizi, H. No: 2662. Muire b. u'be'den Tirmizi: "Bu hadis hasen sahihtir, bu balamda dier bir hadis Ebi Talib'in olu Ali ve Scmre'den gelmekledir." der. c.5, s. 36, bn Mace Giri blm yalan olduu bilindii halde Allah Rasul'nden hadis naklinde bulunma H. No: 38-39-40-41. [29] mam Ahmed el-Msned, c.l, s. 81. Ruvilerden Zeyd b. bn C-beyr yazarn da ifade ellii gibi mnkir cl-Hadistir. [30] Hakim bu hadisi iki kanaldan naklediyor. 1- Yahya b. Yezid bn Ceyc'den, 2- Muhammed b. elFedi bn Creyc'den. Hakim yle idi yor: "Yahya b. Yezid'in hadisi sahihtir. Ancak Muhammed b. elFadl'n hadisinde ona uygun olarak zikrettim." Fakat el-Zehebi yle diyor. "Ben u kandaym: Ravilerden Yahya'nn zayf olduunu Ahmed ve bakalar sylyor. Bu rivayet Ala b. Amr el-Hanefi 'nn hibir dayanaa dayandrmadan yapt rivayettir. Ebu el-Fadl yalanclkla sulanr. Btn bunlardan tr hadisin mevzu olduunu samyorm. Bkz. el-Mstedrek ve bi Hamiihi el-Tefhis c.4, s. 87, Syuti, c. 1, s. 40, H. No: 225. Ne"var insanlarn bir ounluu da bu hadisi ktlediler, aslsz ve mnkir olduunu sylediler. Bkz. Lisan el~Mizan, c.4, s. 185-186. [31] el-mam Abdurrahman b. Ali b. Muhammed el-Cevzi'nin el-Ku-rai'nin, soyu Ebubekir elSddk'a dayanr. Hadis, tefsir, tarih ve dier bilimlerde bilgiliydi, ayrca nl konumacdr da. Bir

ok zgn yapt sahibidir. nllerinden bir ka: Zad el-Mesir Fi lm-i el-Tefsir, el-Mun-tazam Fi tarih ve el-Mevzuat Fi el-Hadis ve Telbis -i blis Fi el-Va'z 597 ylnda ld. Doumu 508'dir. Bkz. bn Hallikan, c.3, s. 140-143, Biy. No: 370, Zerkeli, el-Alam, c.3, s. 316-317. [32] Evs b. Zam'ac el-Kufi el-Hadrami el-Nahide deniliyor. Tabiinin ileri geleni erindendir. Muhadraml da sylenir. el-Acii, Kufe'li ta-iinden gvenilir birisidir, diyor. bn Hibban onu gvenilirler arasnda sayd. Bkz. Tehzib el-Tehzib, c. I, s. 383, Biy. No: 701. [33] Asl ad Seleme b. Muaviye ya da Muaviye b. Seleme veya baka bir eydir. Nevaz, Ebi Leyla elKind olarak nldr. Kufe'l olan bu zat iin bn Hacer: "kinci kuak, gvenilir ravilerdendir." der. Bkz. Takrib el-Tehzib, c.2, s. 467, Biy. No: 7. [34] Kaynaklarda inceleyebildiimiz kadaryla bu zatn adna rastlayamadm. [35] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar:262-282. [36] mam Abdulmelik b. Karib b. Abdlmelik b. Alib. Asm'a el-Asmai, el-Basri, hadis ve arap dili bilginidir. Dier mamlarca gvenilirdir. 216 yhnda 88 yanda ld. Bkz. Tehzib el-Tehzib c.6, s. 415-417 bil. No: 868. el-Lbab Fi Tehzib el-Ensab, c. 1, s. 80. [37] Burada ad geen eseri bulamadm. teyandan yukarnda geen bareye, inceleyebildiim kadaryla baka kaynaklarda rastlayamadm.(tahkik eden). [38] Hadisin tahriri geride geti. Ebi Nuaym, Ahban-sfahan, c.l, s. 38-39. [39] Byk sahabilerden olan bu zat, Basra'ya yerleti ve lmne kadar orada yaad. Bkz. el-Takrib, c.2, s. 90. [40] Msim, c.4, s. 2199, Kitap Cennet nimetleri ve orada olanlarn nitelikleri, Bab: Cennet ve Cehennemliklerin dnyada iken bilinen nimetleri, H. No: 2865. zel No: 64 ayn bab. Orada zikredilen hadis daha uzundur. Buraya alnan onun kk bir blmdr. [41] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 282-290. [42] Kaynan bulamadm. [43] Bkz. bn Hbeyre, el-Efsah, .2, s. 121; Ebi Davud, Mesail-i mam Ahmed, s. 159. [44] Sababinin byklerinden ofan bu ztn asl ad, Suhayb b. Sinan b. Malik, el-Rebi, el-Nemri'dir. Rumi diye isimlendirmesi Rum diyarndan esir edilmesindendir. Knyesi, Ebu Yahya'dr. Mekke'de ilk m'sliiman olanlardandr. Bu knyeyi ona Allah Rasul (s.a.v.) vermitir. Mslman olmasndan dolay Mekke'de ikence gren Mustafazaf-lardandr. Medine'ye hicret edecei zaman Kurey Mrikleri onu engellediler. Bunun zerine btn maln onlara brakt, onlarda yolunu atlar. Allah Rasul bu nedenle ticaretinde kazanl ktn ey Ebu Yahya dedi. Allah'n u ayeti onun hakknda indirilmitir: "nsanlardan ylesi de vardr ki Allah rzasn isteyerek nefsini satn alr." (Bakara: 207) Btn savalara Allah Elisi ile birlikte katld. mer, kendisine kar giriilen suikast sonucu yaralandnda Suheyb'i namazlar kldrmak iin kendine halef tayin etti. Medine'de H. 39 ylnda 73 yandayken ld. (Allah raz olsun) Bkz. Esed el-abe, c.3, s. 30-33. [45] Bu hadisi Elem b. Sehl el-Rezzaz el-Vas Tarih-i Vast, adl kitabnda kaydediyor: s. 251-252. Hadisin nakilcilerinden Kurra'mn kiilii bilinmiyor. Ebubekir el-Hezeli, Metruktr. Zaten mellif yukarda hadisin zayflna iaret ediyor.

[46] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 290-295. [47] Maide: 44, En'am: 90. [48] Buhar, Feth'ul-Bari, c.4, s. 244. H. No: 2004; Kit. Oru, Bab: Aure gn orucu. Mslim, Szel dizgede az deilikle, c.2, s. 796, H. No: 1130, zel No: 128, Kitap Oru, Bab: Aure orucu. [49] Buhar, age, c.4, s. 244, H. No: 2005, Ayn kitap ve bab. [50] Buhari, age, c.10, s. 361, H. No: 5917. Kitap, Giyim, Bab: Frkalar, Mslim, c.4, s. 1816, H. No: 2336, Kitap Faziletler, Bab: Peygamberimizin (s.a.v.) salarn alnndan sarktmas ve ortadan ayrmasna dein hadisler. [51] Buhari, age, c.8, s. 170, H. No: 4485, Kitap Tefsir, Bab: Deyin inandk Allah'a ve onun yanndan bize indirilene" ayeti hadisin szckleri yledir: "Kitapllar ne dorulaym ne de yalanlayn..." [52] Buhari, age, c.4, s. 244, H. No: 2002. Kitap yukarda geti. [53] Mslim, c.2, s. 792-793, Ayn kitap, aym bab. [54] Hakem Yahya b. Abdullah b. shak b. el-A'rec, el-Basri, iin tbn Hacer: "Gvenilirdir, ou kez yanlr" nc kuak ravilerden olup Mslim ve bakalar ondan hadis alr." diyor. Takrib el-Tehzib, c. 1, s. 191,Biy.No:486. [55] Mslim, c.2, s. 707, H. No: 1133, Kitap Oru Bab: Aure gn iin hangi gnde oruca balanmaldr. [56] Age, ad geen kitap ve bab: H. No: 1334. [57] Sahih bn Huzeyme, c.3, s. 290-291, Beyhaki, Snen el-K^-ra, c.4, s. 287, Ahmed el-Msned, c.l, s. 231. [58] el-Muni, el-erh el-Kebir, c.3, s. 104. [59] S. el-Buhari, Feth'ul-Bari c.2, s. 445, H. No: 952, Kitap Bayramlar, Bab: Mslmanlarn bayram snnetleri. Mslim, c.2, s. 607, H. No: 892, Kitap Bayram namazlar, Bab: Bayramlarda oyun oynamann mubah olmas. [60] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 295-305. [61] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 305-309. [62] Hilal'in mam Ahmed'in grlerini, bilgilerini ve zmledii meselelerini toplad kitaptr. [63] Rebi b. Enes, el-Bekri, el-Hanefi, el-Basri, sonra el-Horasani iin el-Acli: Doru szldr, diyor. Nesai, rivayetleri sakmcasdir, der. bn Hiban gvenilirlerden olduu, kansndadr. Bazs onu iilikle sular. bn Hacer ise: "Doru szl birisidir." yargsn vermi. Buhari, Mslim dnda drt hadis imam da ondan hadis tahric etmitir. H. 140'da ld. Tehzib el-Tehzib, c.3, s. 238-239 Biy. No: 461. Tekrib el-Tehzib c.l, s. 243. Biy No: 31. [64] Bkz. bn Kesir, c.3, s. 328-329.

[65] Bkz. Tefsir-i Kurtubi, c.13, s. 79-80. [66] Ata b. Yesar el-Hilal el-Medeni, el-Kadi Peygamberin ei Meymune'nin azadlsndan bu raviyi Ebu Muhammed, bn Main, Nesai, bn Sa'd, Ebu Zer'a vebakalan tevik ediyor (gvenilirliini onaylyor). Alt kaynak hadis kitab yazarlar ve dierleri ondan hadis naklinde bulundular. Kasas sahibi (kssa anlatcs) ibadete dkn erdemli bir kiiydi. skenderiye'de ld. 103. bn Sa'd Tabakat, c.5, s. 173-174, Tehzib el-Tehzib, c.7, s. 217-218. [67] Abdurrezzak, el-Musannef, c. 1, s. 411, H. No: 1608. Bab: Namaz, Beyhaki, Snen el-Kbra, c.9, s. 234, Kenz el-Ummal, c.3, s. 886, H. No: 9034; Kenz el-Ummal, c.l, s. 405, H. No: 1732. [68] Ebu Davud, Snen, el, s. 675, H. No: 1134, Kitap Namaz Bab: Bayram namazlar. [69] Bu konuda Buhari-Mslim ve dier snen kitaplarnda deiik szckler ieren hadisler rivayet edilmektedir. Bazs biraz uzun bazs biraz kadr. Bkz. Sahih-i Buhari, Feth'ul-Bari, c.3, s. 232. H. No: 374, Kitab: Cenaze, Bab: Kabir ikencesine dein hadisler, Mslim, c.4, s. 2199, H. No: 28662870, c.4, s. 2200 Kitab Cennet, Bab: lye Cennet yada cehennemdeki yerinin gsterilmesi. [70] Ulu sahabilerden olan Lebid b. Rebia b. Malik b. Cafer b. Ki-lab el-Amiri, ayn zamanda ok nl bir ozandr. Kavminin elisi olarak-Peygamber'e geldii zaman Mslman oldu. slama girince iir yazmay brakt. H. 41 ylnda 140 yandayken ld. Bkz. Esed el-Gabe, c.4, s. 260-261 [71] bn Hacer, el-sabe, c.3, s. 326. Lebid'in yaam yks blmnde isnadsz. [72] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 309-319. [73] Ulu sahabilerden olan bu zatn ad, Sabit b. el-Dahhak b. Halife cl-Ensari el-Eheli, Rdvan biatnda bulundu. Bis'etin iic ylnda dodu. H. 62 ylnda ld. Hendek savanda Rasulullah'n hemen yannda takviye g grevini stlenmiti. Bkz. el-sabe, c.l, s. 193-194, Biy. no: 894. [74] Snen-i Ebi Davud, Kitap Yemin ve Adaklar, Bab: Adaklar ye-rirfe getirme ile emrolunma, H. No: 3313, c.3, s. 607. [75] Sahih-i Buhari, Feth'ul-Bari, c.l 1, S. 581, H. No: 6198. Kitap Yeminler ve Adaklar Bab: Taata (ibadette) adak adama. Sahih-i Mslim, c. 3, s. 1261-1263, Kitap: Adaklar, b. Allah'a isyann sz konusu olduu adaklar yerine getirilemez. H. No: 1641. Buradaki hadis yle: "Al-lah'a isyan sz konusu olan adaklar ve kulun sahip olmad eyleri adad zaman adan yerine getirme yoktur. Allahualem mellif yukarda, bu iki hadise, -Buhari ve Mslim'de geen iki hadis- iaret ediyor. [76] Ebu Davud, c.3, s. 607-609, H. No: 3314; Kitab Yemin ve adaklar, Bab: Adaklar yerine getirme. bn Mace bu anlamdaki bir hadisi ksa olarak tahri ediyor, c.l, s. 688, H. No: 2131, Kitap Kefaretler, Bab: Ada yerine getirme, Ahmed, el-Msned, c.3, s. 419. [77] S. Ebi Davud, c.3, s. 606, H. No: 3312, Kitap: Yemin ve adaklar, Bab: Adaklar yerine getirme ile emrolunma. [78] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 319-322. [79] Buhar, Feth'ul-Bari, c.3, s. 474, H. No: 987, Kitap: Bayramlar, Bab: Bayram namazn geire yerinen ki rekat namaz klar.

[80] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 323-329. [81] Ebu Davud, Snen, c.2, s. 804, H. No: 2418, Kitab: Oru, Bab: Kurban bayram (terik gnleri) gnlerinde oru. [82] Bahar bu hadisi birden ok konuda kaydediyor. Bkz. Feth'ul-Bari, c.l, s. 245, H. No: 238, Kitab Abdest, bab: Durgun suya ieme, H. No: 876-896-3486 ve dierleri, Mslim, c.2, s. 585-586, H. No: 855, Kitap Cuma, Bab: Cuma gnnn bu mmete verilmesi. [83] Mslim, c.2, s. 586, H. No: 856, Kitap Cuma, Bab: Cuma gnnn bu mmete verilmesi. [84] Mslim, el, s. 188, H. No: 197, Kitap man, Bab: Allah Rasu-lu 'nn: "Cennetle efaat edecek insanlarn ilkiyim ben" hadisi. Dier szckler yledir: (Cennet kapsna vardmda orann gzcs soracak) Sen kimsin? Ben 'Muhammed'im". diyeceim. O zaman o da yle karlk verecek: Senden baka hi kimseye bu kapy amamakla emrolundum." [85] Kureyb b. Ebi Mslim el-Haimi, el-Medeni, nc kuak ta-bndendir. Alt nl nadis kayna yazarlarnn hepsinin hadis tahricm-de bulunduu gvenilir bir ravidir. H. 97'de ld. Bkz. Takrib elTehzib, c.2,s. 134, Biy. No: 43. [86] Ahmed, Msned, c.6, s. 323-324. bn Asm'n Snnet'inde bu hadisi bulamadm. Sanrm baka bir eserindedir. (Tah. eden) [87] Ata b. Dinar el-Hezeli Ebu el-Zeyat el-Msri, altnc kuak ra-vilerdendir, bn Hacer onun hakknda: "Doru szldr, ancak Said b. C-beyr'den olan rivayetleri dinleyerek deil, ezberedir." der. Buhari, Ebu Davud ve Tirmizi ondan hadis tahri ettiler. H. 126'da vefat etti.T;krib el-Tehzib, c.2, s. 21, Biy. No: 188. [88] Bkz. Kenz el-Ummal, c.3, s. 886, H. No: 9034, Beyhaki, Snen, el-Kbra, c.9, s. 234, Bab: Zimmilerin arasna katlmann keraheti. [89] Beyhaki, Snen el-Kbra, c.9, s, 234; Abdurrczzak el-Musan-nef.c. I, s. 411. H. No: 609. [90] Beyhaki, Snen cl-Kbra. c.9, s. 234. [91] Age., c.9, s. 235. [92] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 329-342. [93] Hakim, el-Mstedrek, c.4, s. 87, hadisin ravilerinden mran b. Harun, Metruktr [94] Halil b. Dinar el-Temimi, el-Sa'di, Ebu Halde, el- Basri, el-Hay-yad, beinci kuaktan doru szl, Buhari, el-Nesai, Ebu Davud ve Tir-miz 'nin kendisinden hadis tahririnde bulunduklar bir ravidir. Takrib c. I, s. 213,Biy. No: 26. [95] el-Mtinzir b. Ya'Ia, el-Sevri, Ebu Ya'la el-Kufi, alt nl hadis kitap yazarnn hadis kaydettii, altnc kuaktan gvenilir bir ravidir. Takrib, c.2, s. 275, biy. No: 1376. [96] Byk hanm sahabilerdendir. Asl ad rhh'tr. Ne var, mm Halit knyesiyle nldr. Buhari yukarda zikredilen bu hadisi ondan tahri ediyor. Bkz. el-sabe, c.4, s. 238, Biy. No: 82, Hanmlar blm.

[97] Bu hadis, Buhari'nin Kitap: Giyim, Bab: Yeni elbise giyen kimseye dua etme, H. No: 845'de kaydetti uzunca hadisin bir parasdr. Bkz. Feth'ul-Bari, c.lOs. 303. [98] Beyhaki mann blmleri babnda, Semre'den tahri ediyor. Bkz. Kenz el-Ummal, c.l, s. 514, H. No: 2286. Yine Beyhaki, mann blmleri babnda bn Mesud'dan kaydediyor. Bkz. geen kaynak, c.l, s.526, H. No: 2365; Hakim bn Mesud'dan u szcklerle kaydediyor: "Kukusuz Kur'an Allah'n sunduu bir ziyafettir. Gcnz yettiince ondan yararlann. "Hakim isnad sahihtir, ancak Buhari Mslim bu hadisi Salih b. mer'den tahri etmemi" diyor. Zehebi se hadisin tayclarndan olan brahim b. Mslim'in zayf olduunu sylyor. Bkz. ei-Ms-tedrek, c.l, s. 5551, Kitap Kur'an'm faziletleri. [99] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 342-370. [100] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 371-372. [101] Asl ad Ahmed b. Ali b. El-Muhtar b. Abdlkerim b. Cersiya El-Keldani, Sufi by ve tsmchk iddiasnda bulunan deccalin birisiydi. bn Nedim El-Fihrist: 1433; Zrikli El-Alam: 1/170171. [102] Cafer b. Muhammed EI-Belhi nl gk bilimcilerindendir. Bu konuda bir hayli eserleri mevcuttur. Hc. 206 ylnda doan bu nl bilgin 247 ylnda ld. bn Nedim, a.g.e: 286; Zirikli, a.g.e: 2/127 [103] Sabit b. Kurre b. Mervan Sabit b. Kiraya Hic. 221 ylnda dodu. Hendese, tb, gk bilimleri, yldz ve felsefeyle ilgilendi. Kendisi "Sabii (ydzlara tapan) mriklerdendi. 288 ylnda ld. bn Nedim a.g.e: 2/98. [104] El-Muni ve El-erh ve El-Kebir: 11/162-164-209; Mellif, Mecmu EI-Fetava: 33/62-68-125; 35/243; 1/204; Bidayet El-Mctehid: 2/499-500. [105] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 372-376. [106] El-Muni ve El-erh ve El-Kebir: 11/209; Mellif, Mecmu El-Fetava: 35/243. [107] bn Mace Dua: 2858; Hakim El-Mstedrek: 1/504; [108] bn Mace Dua: 3857. [109] Ahmed EI-Msned: 1/391-452; Hakim El-Mstedrek: 1/509-510. [110] Asl ad Ahmed b. Muhammed b. Ahmed El-Kuduri olan bu za Hanefi mezhebinin byk fkhilanndandir. 362 ylnda dn^K, Gvenilir ve doru kiilik sahibiydi. Yaad ada Hanefi mezhebinin bakanyd ve bir riyaset meselesi onunla son buldu. 428 ylnda ld; El-Fe-vaid ElBehiye: 30-31; El-Lbab: 3/19-20. [111] Ber b. Halid El-Kndi Ebu Yusuf'un dostlarndan ve Hanefi mezhebinin kadiarndand. Salih, ibadete dkn, fkhi bilgisi geni ve gvenilir bir bilgindi. 238 ylnda ld. El-Fevaid El-Behiye: 54-55; Lisan El-Mzan: 35. [112] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 376-379. [113] Tirmizi Dua: 579; bn Mace kame: 1385; Ahmed Msned: 4/138.

[114] Buhari: 5967; Mslim man: 30. [115] Mslim Birr: 2577. [116] Kad Abdulcebbar erh Usul El-Hamse: 123-314-317-345-645-647; El-Fark Beynel-Firak: 116. [117] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 379-382. [118] Ebu Davud Dua: 1479; Tirmizi Dua: 3372; bnMace Dua: 3828. [119] evkani Feth El-Kadir: 4/498; bn Cerir Tefsir: 2/93-94; 24/51-52. [120] Buhari Teheccd: 1145; Mslim Namaz: 758. [121] Buhari care: 2272; Ahmed Msned: 1/116; 3/142. [122] Fudayl b. Iyad b. Mesud b. Bir El-Temimi Zahid, ibadete dkn, Buhari Mslim ve dier Hadis alimlerinin kendisinden Hadis tah-ricinde bulunduu gvenilir birravi idi. 187 ylnda ld. VefeyatE A-yan: 4/47-50; Takrib ElTehzib: 2/113. [123] Ebu Nuaym Hilye El-Evliya: 8/109 [124] Kad Iyad El-ifa: 1/268. [125] Mslim Namaz: 486. [126] Mslim Zikir: 2708. [127] Buhari Yemin ve Adaklar: 6646; Mslim Yeminler: 1646. [128] Tirmiz Yemin ve Adaklar: 1535. [129] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 382-398. [130] Buhar Vahyin Balangc: 3/3392-4953-4955-4956-4957-6982. [131] Tirmizi H;uv: 858; Ahmed Miisned: 1/217; AbdrrezzakEl-\lu.s;nnef: 8924. [132] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 398-405. [133] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 405-406. [134] Muvatta Hac: 166; bn Mace Menasik: 3012. 406 [135] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 406-408. [136] Buhari: 1193; Mslim Hacc: 1399. [137] Mslim Hacc: 1399.

[138] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 408. [139] Mslim Hacc: 1398. [140] seyd b. Hudayr ad yanltr. Yaptn yazl nshalar, Tirmi-zi, bn Mace Ahmed ve dierlerinin kaytlan bunu kantlamaktadr. Sa-habinin asl ad, Useyd b. Zahir b. Rafii El-Ensari'dir. Ayn zamanda sa-habi de olan bu zat Ubade b. Bir Lame'nin kardeidir. Mervan'n krall dneminde ld. Tehzib El-Tehzib: 1/349-635. [141] Tirmiz Namaz: 324; Hakim El-Mstedrek: 1/487; bn Mace: 1431. [142] Ahmed: 3/487; bn Mace: 1412; Stinen-i Nesai: 2/37. [143] Buhari Yemin Adaklar: 6700. [144] Ahmed: 2/332. [145] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 409-413. [146] tbn Kesir El-Bidaye ve E-Nihaye: 7/58. [147] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 413-415. [148] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 416-418. [149] Buhar 'tisam: 7361. [150] Ahmed: 4/136; Ebu Davud lim: 3644. [151] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 418-419. [152] Mslim man: 162. [153] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 419-422. [154] Mslim Hacc: 1394; Buhari Mekke ve Medine: : 190. [155] Mslim Hacc: 1396. [156] Ahmed:4/5. bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 422-424. [157] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 424-427. [158] Buhari Tevhid: 7410; Mslim man: 193; Ahmed: 3/144. [159] Buhari lim: 99; Ahmed: 2/373. [160] Buhar Menakb: 3883; Mslim man:24.

[161] Buhari Cenazeler: 1366. [162] Buhari Cihad: 2856; Mslim man: 30. [163] Tirmizi Snen: 2516. [164] Buhari man: 16; Mslim man: 43 [165] Buhari man: 58; Mslim man: 69. [166] Buhari Yemin ve Adklar: 6632. [167] bn Mace Kefaret: 2118; Zevaid; Darimi: 2/295; Ahmed Msred: 5/7, 239. [168] Ahmed Msned: 1/214-224-283-347. [169] Ebu Nuaym Hilye brahim: 8/95. [170] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 427-443. [171] Ebu Davud: 4679; Tirmizi Kyamet: 2523; Ahmed Msned: 3/438-440.

[172] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 443-447. [173] Mslim man: 91; Ebu Davud Giyim: 4090; Tirmizi Birr Sla: 1999. [174] Buhari Peygamberler: 3441-3443; Mslim Faziletler: 2365. [175] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 447-449. [176] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 449-451. [177] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 451-456. [178] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 456. [179] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 456-459. [180] Buhari Kader: 3409; Mslim Kader: 2652. [181] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 460-464. [182] Tirmizi Kur'an'n Faziletleri: 2899; Ebu Davud Namaz: 1461; bn Mace Edeb: 378; Buhari Kur'an'm Faziletleri: 5013. [183] Tirmizi Edeb: 3403; Ebu Davud Edeb: 5055; Ahmed Msned: 5/456; Darimi Kur'an'm Faziletleri; 2/458-459. [184] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 464-466.

[185] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 467-470. [186] Mslim Yolcularn Namaz: 770. [187] bn-i Teymiyye, Srat- Mustakim, Tevhid Yaynlar: 470-471.

You might also like