You are on page 1of 1078

qwertyuiopgasdfghjklsizxcvbnmq wertyuiopgasdfghjklsizxcvbnmqw ertyuiopgasdfghjklsizxcvbnmqwer KURAN-I KERMN MEAL VE TEFSR tyuiopgasdfghjklsizxcvbnmqwerty Muhammed Esed uiopgasdfghjklsizxcvbnmqwertyui opgasdfghjklsizxcvbnmqwertyuiop gasdfghjklsizxcvbnmqwertyuiopg asdfghjklsizxcvbnmqwertyuiopgas dfghjklsizxcvbnmqwertyuiopgasdf

ghjklsizxcvbnmqwertyuiopgasdfgh jklsizxcvbnmqwertyuiopgasdfghjkl sizxcvbnmqwertyuiopgasdfghjklsiz xcvbnmqwertyuiopgasdfghjklsizxc vbnmqwertyuiopgasdfghjklsizxcvb nmqwertyuiopgasdfghjklsizxcvbn mqwertyuiopgasdfghjklsizxcvbnm qwertyuiopgasdfghjklsizxcvbnm qwertyuiopgasdfghjklsizxcvbnmq wertyuiopgasdfghjklsizxcvbnmqw
[Tarihi sein]

1. SURE

1. FATHA
Bu sure, ayn zamanda, Ftihatu'l-Kitb (lah Kelma Giri), Ummu'l-Kitb (lah Kelmn z), Sratu'l-Hamd (Hamd Sresi), Essu'l-Kurn (Kuran'n Temeli) olarak adlandrld gibi daha baka adlarla da anlmaktadr. Kuran'n baka bir yerinde es-Sebu'lMesn (Yedi Tekrarlanan [Ayet]) olarak anlmtr; nk gnde be vakit namazn her rekatnda tekrar tekrar okunmaktadr. Buhr'ye gre, Ummu'l-Kitb ismi, sureye, bizzat Hz. Peygamber tarafndan verilmitir ki bu, Kuran'da ngrlen btn temel prensipleri zl ve kapsaml bir ekilde iermesinden dolaydr: Allah'n birlii ve benzersizlii prensibi; O'nun evrenin yaratcs ve srdrcs, hayat veren rahmet kayna olmas; insann, karsnda sorumluluk duyduu Tek Varlk, gerekten rehberlik eden ve yardmda bulunan Tek G olmas; Bu dnya hayatnda doru ve yararl eylemlerde bulunmaya ar (Bizi dosdoru yola ilet); Hesap Gn terimi ile ifade edilen, lmden sonra hayatn varl ve insann (bu dnyadaki) eylem ve davranlarnn organik sonularnn sorgulanaca retisi; Allah'n, elileri araclyla insanlara doru yol rehberlii yapt prensibi (nimetlerini bahettiklerinin yoluna ifadesiyle artrlr); ve bunun bir gerei olarak, btn sahih dinlerin devamll prensibi (gemite yaam olup Allah'n yolundan sapm olan insan ve toplumlara yaplan atfla artrlr); Ve son olarak, Yce Varln iradesine gnll teslimiyet ve bylece yalnz O'na kulluk yapma gereinin vurgulanmas... Bu surenin mminler tarafndan srekli tekrarlanan ve tefekkr edilen bir dua olarak kabul edilmesinin sebebi ite budur. Ftiha, Hz. Peygamber'e indirilen ilk vahiylerden biridir. Hatta baz otoriteler (mesela Ali b. Eb Tlib) onun ilk vahiy olduu grndeydiler. Ama bu gr, hem Buhr hem de Mslim tarafndan kaydedilen ve 96. surenin (Alak) ilk be ayetinin vahyin balangcn oluturduunu gsteren sahih Hadisler'e ters dmektedir. Bununla birlikte, ilk vahiy yalnzca birka ayetten olutuu halde Ftiha'nn, Hz. Peygamber'e bir btn olarak bir defada vahyedilen ilk sure olmas muhtemeldir; ve bu zellik, Hz. Ali'nin benimsedii gr akla kavuturmaktadr. 1 Rahman ve Rahim olan Allahn ad ile.1 1 Otoritelerin ounluuna gre, (9. sure -Tevbe- hari btn surelerin banda yer alan) bu ifade Ftiha'nn ayrlmaz bir parasn oluturur. Bu nedenle 1. ayet olarak numaralandrlmtr. Btn dier rneklerde ise besmele, surelerin banda yer alr ve fakat ayet saylmaz. Rahmn ve Rahm ilah sfatlarnn her ikisi de balama, merhamet, efkat anlamna gelen ve fakat daha da kapsayc bir mana ifade eden rahmet isminden (bu ismin masdarndan) tretilmilerdir. lk zamanlardan bu yana slam alimleri, bu iki terimi birbirinden ayran anlam nanslarn tanmlamaya almlardr. Bu aklamalarn en ikna edici ve sade olan bni Kayym'a aittir (Menr I, 48'den naklen): (Ona gre,) Rahmn terimi, Allah'n Varl kavramnda ikin (mndemi) bulunan ve ondan koparlmas mmkn olmayan rahmet sacl vasfn kapsarken, Rahm, bu rahmetin O'nun mahlukat zerindeki tezahrn ve onlar zerindeki etkisini, baka bir deyile O'nun aktivite (faaliyet) tarafn ifade eder.
2

1. SURE

2 HER TRL VG yalnzca Allah'a mahsustur, btn lemlerin2 Rabbi, 3 Rahmn, Rahm, 4 Hesap Gn'nn Hkimi. 5 Yalnz Sana kulluk ederiz; ve yalnz Senden yardm dileriz. 6 Bizi dosdoru yola ilet, 7 Nimet bahettiklerinin3 yoluna; gazab[n]a urayanlarn ve sapknlarnkine deil!4

2 Bu ayetteki lemn terimi, hem madd hem de manev anlamdaki btn varlk kategorilerini gsterir. Arapa rabb kelimesi, baka bir dilde tek bir terim ile kolayca ifade edilemeyecek kadar geni ve girift bir anlamlar demetini kapsar. Bu ifade, bir eyin sahiplii ve bunun gerei olarak o ey zerinde otorite iddiasnda bulunma ve bir eyi bandan sonuna kadar kurma/oluturma, srdrme ve besleme kavramlarn ierir. Bu erevede bir aile reisi, rabbu'd-dr (evin efendisi) olarak adlandrlr, nk ailesi zerinde bir otoriteye sahiptir ve onun idamesinden sorumludur. Ayn ekilde, kars da rabbetu'd-dr (evin hanm) olarak arlr. Belirtme taks (harf-i tarif) olan el ile baladnda rabb, Kuran'da, zellikle btn kainatn yegane besleyicisi ve idame ettiricisi -hem objektif, hem de kavramsal olarakve dolaysyla her trl otoritenin niha kayna olan Allah iin kullanlr. 3 Yani, kendilerine peygamber bir rehberlik bahetmek ve ondan yararlanmalarn salamak suretiyle. 4 Hemen hemen btn mfessirlere gre Allah'n gazab (lafz karl fke), insann, Allah'n rehberliini bilerek reddetmek ve emirlerine aykr davranmak suretiyle bana at belalar ve felaketler ile e anlamldr. Baz mfessirler (mesela Zemaher), nimet bahettiklerinin yoluna... pasajn yle anlamlardr: (Senin) gazab(n)a uramam ve sapkla dmemi olanlarn (yoluna). Dier baz mfessirler de (mesela Beav ve bni Kesr) bu yorumu -ki olumsuz tanmlamalar ihtiva etmektedir- uygun grmezler ve surenin son ayetini benim yukarda evirdiim ekilde anlarlar. Doru yoldan sapan iki toplum ve insan kategorisi konusunda ise baz byk slam dnrleri (mesela Gazl, yahut sonraki dnemlerde Muhammed Abduh) u gr benimsemilerdir: Allah'n gazabna urayanlar ki kendilerini O'nun rahmetinden yoksun brakanlar demektir- olarak tanmlanan insanlar, Allah'n mesajndan tam haberdar olan, onu anlayan ama kabul etmeyenlerdir. Sapknlar ise ya hakikatin hi ulamad, ya da onu hakikat olarak kabul etmelerini gletirecek kadar deimi ve bozulmu olarak ulat insanlardr (bkz. Abduh, Menr I, 68 vd.).
3

2. SURE

2. BAKARA
Bu surenin bal,67-73. ayetlerinde anlatlan kssadan alnmtr. Bakara, byk ksm hicretin ilk iki yllk dneminde olmak zere, tamam Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden sonra vahyedilen ilk suredir. Ancak275-281. ayetler, Hz. Peygamber'in vefatndan nceki son aylara aittir (281. ayet, Hz. Peygamber'in ald en son vahiy olarak kabul edilmektedir). Bir btn olarak Kuran vahyinin temel amacnn ilanyla -yani, insana btn manev/ruh ve dnyev ilerinde rehberlik (duyurusu) ile- balayan Bakara suresi, Allah'a kar sorumluluk bilincine sahip olmann gereini srekli vurgulamann yansra, gemi vahiylerin mensuplarnn, zellikle de srailoullar'nn ilemi olduklar crmlere de sk sk atflarda bulunmaktadr. 106. ayette Peygamber Muhammed (s)'e indirilen vahiy ile daha nceki tm mesajlarn ilga edildiine iaret edilmesi, bu surenin -gerekte Kuran'n tmnn- doru anlalmasnda byk bir nemi haizdir. Burada, zellikle surenin son ksmnda vazedilen -ahlak, sosyal ilikiler, sava vb. sorunlara deinen- hukuk kurallarn ou, szkonusu kilit ifadenin dorudan bir sonucudur. Defalarca gsterilmitir ki Kuran'n dzenlemeleri, insan tabiatnn gerek ihtiyalarna tekabl etmektedir ve bu, yalnzca, insanlk tarihinin bandan beri Allah tarafndan insana bahedilen ahlak yol-gstericiliin bir devamdr. Burada, byk tektanrl dinin temelinde yatan Allah'n birlii ilkesine ve zihni bu mesele ile youn bir ekilde megul olan peygamberlerin atas Hz. brahim'e zel olarak dikkat ekilmitir. Ve Hz. brahim Mbedi'nin, yani Kbe'nin Allah'a tam teslim olanlar (ki bu, mslimn kelimesinin karldr, tekili mslim) iin kble olarak belirlenmesi, btn gerek mminlerin kendilerini brahim akidesi ile bilinli olarak zdeletirmelerinin adeta bir tasdikidir. Bu sure boyunca u be Kurn akidenin ilendiini grrz: Allah, btn varlklarn kendi kendine yeterli yegane kaynadr (el-Kayym); Ardarda gnderilen peygamberler araclyla vurgulanan Allah'n varl olgusu, insan tefekkr ile kavranabilir niteliktedir; Sadece inanmak deil, drst ve erdemli yaamak da bu zihinsel idrakin ve tefekkrn zorunlu bir sonucudur; Beden lm yeniden dirilme ve hesaba ekilme takip edecektir; Allah'a kar sorumluluklarnn gerekten bilincinde olan bir kimse ne korku, ne de znt duyacaktr. 1 Elif-Lm-Mm.1

2 BU LAHKELMki zerinde hibir pheye yer yoktur Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olanlara2 bir rehber [olarak indirilmi]tir,
1 Baz Kuran surelerinin banda bulunan ve mukattat ad verilen harflerin muhtemel anlamlar ile ilgili olarak, bu konuya ilikin eitli yaklamlarn tartld Ek II'ye baknz. 2 Muttak'nin Allah'tan korkan eklindeki allagelen evirisi, bu ibarenin olumlu ieriini yeterli biimde yanstmaz -yani, O'nun her zaman ve her yerde hazr olduunun farknda olmay ve kiinin bu farknda oluun altnda kendi varln biimlendirme arzusunu... te yandan, baz evirmenlerce benimsenen ktlkten saknan veya sorumluluu
4

2. SURE

3 onlar ki, insan idrakini aa[n olgularn varl]na3 inanrlar ve namazlarnda dikkatli ve devamldrlar; kendilerine verdiimiz rzktan4 bakalar iin harcarlar; 4 ve onlar (ey Peygamber), sana indirilene de senden nce indirilmi olana5 da iman ederler: nk onlar, teki dnyann varlndan btn kalpleriyle emindirler. 5 te Rablerinin gsterdii yolda yryen kimseler onlardr, mutlulua eriecek kimseler de onlardr! 6 UNUTMA K hakikati inkara artlanm olanlar6 iin kendilerini uyarp
konusunda dikkatli olan eklindeki eviri ise, lah sorumluluk bilinci kavramnn sadece belirli bir ynn yanstr. 3 ayb (genellikle ve hatal olarak grnmeyen eklinde evrilir), Kuran'da insann kavray alannn tesinde bulunan, onu aan hakikatin tm safhalarn ifade etmek iin kullanlr. Bu nedenle, bilimsel gzlemlerle isbat veya reddi szkonusu olamaz veya hatta genel kabul grm speklatif dnce kategorileri iinde bile yeterli biimde kapsanamaz. rnein, Allah'n varl, evrenin yaratl amac, lmden sonraki hayat, zamann gerek mahiyeti, ruhsal glerin varl ve birbirleriyle ilikileri vb. gibi... Ancak asl hakikatin gzlemlenebilen evreden ok daha fazlasn kapsadna ikna olan bir kii, Allah'a imana ve bylece hayatn bir anlam ve gayesi olduu inancna ulaabilir. Kendisinin ancak insan idrakini aan olgularn varlna inananlar iin bir rehber olduuna iaret etmek suretiyle Kuran, aslnda, zihinleri bu temel ncl kabullenemeyenler iin kapsnn -zorunlu olarakkapal olacan sylemektedir. 4 Rzk (geim arac), insan iin yararl olan btn madd (gda, mal, ocuk gibi) veya manev (bilgi, erdem gibi) eyleri ifade eder. Bakalar iin harcamak, burada, Allah'a kar sorumluluun bilincinde olmak ve namaz ile birlikte zikredilmitir; nk gerek erdemlilik, ancak byle zverili davranlar yoluyla tam semeresini verir. Unutulmamaldr ki enfaka (lafz karlyla, harcad) fiili, Kuran'da her ne saikle olursa olsun, daima bakas iin snrszca harcamay veya ikramda bulunmay ifade etmek iin kullanlmtr. 5 Bu, Kuran'n temel akidelerinden biri olan, ilah vahyin tarihsel sreklilii akidesine bir iarettir. Hayat -Kuran'n bize rettii zere- birbiriyle balantsz sramalar zinciri deil, tersine devaml ve organik bir sretir. Bu kanun, insann din tecrbesini (birikimini) iine alan zihin hayat iin de geerlidir. Bylece Kuran'n vazettii din, ancak kendisinden nce gelen ve slam inancna gre en son ve en mkemmel ekline slam'da ulaan byk tektanrl itikatlar erevesinde ele alnmas halinde doru ekilde anlalabilir. 6 ok sk karlalan el-kfirn (hakikati inkar edenler) terimine karlk, ellezne kefer ifadesinde gemi zaman kipinin kullanlmas, bilinli bir niyetin varln gsterir. Bu sebeple, en uygun karlk olarak, hakikati inkara artlanm olanlar eklinde evrildi. Bu eviri, birok mfessir, zellikle de Zemaher tarafndan (ki bu ayeti yorumlarken, kfrlerinde bilinli olarak srar edenler ifadesini kullanr) desteklenmektedir. Kuran'n baka bir yerinde bu insanlar, kalpleri olup da gerei kavrayamayan, gzleri olup da gremeyen, kulaklar olup da iitemeyenler (7:179) olarak anlrlar. -Kfr (hakikatin
5

2. SURE

uyarmaman fark etmez: onlar inanmazlar. 7 Allah onlarn kalplerini ve kulaklarn mhrlemitir ve gzlerinin zerinde de bir perde7 vardr; dehet verici bir azap beklemektedir onlar. 8 Ve yle kimseler var ki gerekte inanmadklar halde Biz Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanyoruz derler. 9 (Aslnda) onlar, (bylece) Allah' ve imana ermi olanlar kandrmak isterler. Halbuki kendilerinden baka kimseyi kandramazlar; ve bunu da fark etmezler. 10 Kalpleri hastalkldr, Allah hastalklarn daha da arttrmtr ve srarl yalanlarndan dolay8 onlar iddetli bir azap beklemektedir. 11 Onlara Yeryznde fesat yaymayn! denildiinde Biz sadece slah edicileriz! diye cevap verirler. 12 Gerekte onlar fesat saan kimselerdir, ama bunu (kendileri de) idrak etmezler.9 13 Onlara: Dier insanlarn inand gibi inann! denildiinde, (u) dar kafallarn inand gibi mi? diye cevap verirler. Gerekte onlardr dar kafallar, ama bunu bilmezler!
inkar) ve kfir (hakikati inkar eden kimse) gibi terimlerin bir aklamas iin bkz. Kuran vahyinde bu kavramn ilk defa kullanld 74:10 ile ilgili 4. not. 7 Btl inanlara inatla sarlan ve hakikatin sesini dinlemeyi reddeden kiinin zamanla hakikati kavrama yeteneini kaybedecei ve bylece, sonunda kalbinin mhrlenmi olaca (Rb) eklindeki ilah kanuna bir atf. Btn tabiat kanunlar Allah tarafndan vazedildiinden -ki bunlara bir btn olarak snnetullh (Allah'n kanunu) ad verilir- bu mhrleme Allah'a izafe edilmektedir; oysa bu, insann hr tercihinin sonucudur, bir nceden takdir edilme deildir. Ayn ekilde, bu dnyadaki hayatlar srasnda hakikate kar bilerek kr ve sar kalm olanlar iin teki dnyada hazrlanm olan azap da, onlarn hr tercihlerinin tabii bir sonucudur; tpk teki dnyadaki mutluluun, insann drst ve erdemlice davranarak i aydnl ve huzuru elde etmeye ynelmesinin bir sonucu olmas gibi... Kuran'da Allah'n mkafatna ve cezasna yaplan atflar bu ekilde anlalmaldr. 8 Yani, Allah'n ve insann huzurundaki yalanlar ile kendilerine kar yalanlarndan dolay... Genel olarak kabul edilen gr, ilk bakta bu pasajn atfta bulunduu kiilerin, Hicret'ten sonraki ilk yllarda zahiren slam'a ballklarn ikrar eden, oysa kalben Muhammed (s)'in mesajnn gerekliine ikna olmam bulunan Medine mnafklar olduudur. Ancak, Kuran'n hem nzul dnemindeki, hem de daha nceki dnemde vuku bulan olaylara yapt iaretlerde her zaman grld gibi, yukardaki ayet ve ondan sonra gelen ayetler de genel ve zaman-st bir muhtevaya sahiptirler, nk manev sorumluluktan kanmak iin kendi kendilerini kandrmaya ynelen btn insanlara atfta bulunmaktadrlar. 9Bu, din mlahazalarn pratik hayata mdahalesine kar olan ve bylece, -ou zaman farknda olmadan, sadece ileri dzelttiine (slah) inanarak- daha sonraki ayette iaret edilen sosyal ve ahlak aknla katkda bulunan insanlara bir atftr.
6

2. SURE

14 Ve imana ermi olanlarla karlatklarnda, Biz de [sizin gibi] inanyoruz! derler; ama eytan drtleriyle10 babaa kaldklarnda, Aslnda biz sizin yannzdayz, onlarla sadece eleniyoruz derler. 15 Allah da bu alayc tavrlarndan dolay onlara hak ettikleri karl verecek11 ve onlar kstahlklar ile babaa aknca bocalamaya terk edecektir. 16 (nk) onlar, hidayete karlk sapkl satn almlar, ama ne (bu) ticaretleri onlara fayda salam, ne de [baka bir ekilde] hidayet bulmulardr. 17 Onlarn hali, ate yakan yle kimselerin haline benzer ki, o (ate), evrelerini aydnlatr aydnlatmaz Allah, gremesinler diye onlarn n alp onlar zifiri karanla gmer; 18 onlar, sar, dilsiz, krdrler; ve (artk) geriye dnemezler. 19 Ya da [onlarn durumu,] gkten zifiri karanlklar iinde gk grlts ve imekle gelen iddetli bir saana(a benzer): lmn deheti iinde yldrmlardan korunmak iin parmaklar ile kulaklarn tkarlar, ama Allah hakikati inkar edenleri [kudreti ile] kuatr. 20 akan imekler neredeyse gzlerini alverir; k verince hareket ederler, karanlk zerlerine knce olduklar yerde aklp kalrlar. ayet Allah dileseydi, onlarn iitme ve grme [kabiliyet]lerini ellerinden alabilirdi:12 nk Allah her eye kdirdir.
10 Lafzen, eytanlaryla (eytn, eytn'n oulu). Kadm Arapa'daki kullanmna uygun olarak bu terim, ounlukla, ktlkteki iddetli srarlar (temerrd) nedeniyle eytanlara benzeyen insanlar ifade eder (Zemaher): Bu, yukardaki ayet ile ilgili olarak mfessirlerin ounluu tarafndan kabul edilen bir yorumdur. Ancak eytn terimi -ki etane fiilinden tretilmitir: o (doru ve gzel olan her eyden) uzaklat (veya uzakt) (Lisnu'l-Arab, Tcu'l-Ars)- Kuran'da ounlukla insann ruhundaki eytan (yani, son derece kt) eilimleri ve zellikle, hakikate ve maneviyata dman olan btn drtleri tanmlamak iin kullanlmtr (Rb). 11 Lafzen, Allah onlarla elenecek. Benim evirim, bu ifadenin genel kabul gren yorumu ile paraleldir. 12 Bunun bariz anlam udur: Ama O, bunu dilemez. Yani Allah, hidayete karlk sapkl satn alanlarn gnn birinde hakikati anlayp yollarn dzeltebilecekleri ihtimalini dlamaz. itme ve grme (kabiliyet)leri ifadesi, insann ftr olarak iyi ile kty ayrd etme yeteneini ve dolaysyla, ahlak sorumluluunu ifade eden bir mecazdr. Bana gre, ate yakan kiiler kssasnda, baz insanlarn, hayatn ve inancn lye ve tahmine gelmeyen yanlarn aklamann ve aydnlatmann bir arac olarak yalnzca bilimsel yaklam ad verilen eye gvenmelerine ve sonuta, insan aklnn kavray alan dnda herhangi bir eyin bulunabileceini kstaha reddetmelerine bir atf vardr. Bu kibirli kstahlk, Kuran'n tanmlad gibi, sahiplerini -ve hakim olduklar toplumlar- kanlmaz
7

2. SURE

21 EY NSANLAR! Sizi ve sizden nce yaam olanlar yaratan Rabbinize kulluk edin ki O'na kar sorumluluunuzun bilincine varasnz. 22 O ki, yeryzn size bir dinlenme yeri, gkyzn bir ardak yapm, gkten su indirmi ve onunla size rzk olarak meyveler karmtr: o halde [Bir ve Tek lah olduunu] bile bile Allah'a ortaklar komayn.13 23 Eer kulumuz [Muhammed]'e katmzdan safha safha indirdiimiz vahyin14 bir ksmndan phe ediyorsanz o zaman ayn deerde bir sure getirin (de grelim) ve -eer dediiniz doruysa- Allah'tan bakalarn da size ahitlik etmeleri iin arn.15 24 Eer bunu yapamyorsanz -ki kesinlikle yapamayacaksnz- o zaman yakt insanlar ve talar16 olan, hakikati inkar edenler iin hazrlanm atei bekleyin! 25 Ama imana ermi olup doru ve yararl iler yapanlara, ilerinden rmaklar akan hasbahelerin kendilerine ait olacan mjdele! Onlara ne zaman rzk olarak oradan baz rnler bahedilse, Bunlar, bize daha nce bahedilenlerin aynsym diyecekler. nk onlara o [gemite tadlanlar] hatrlatacak
olarak neredeyse gzlerini alveren hayal krkl yldrmlarna maruz brakr, yani, ahlak kavraylarn daha da zayflatr ve lmn dehetini derinletirir. 13 Lafzen, Allah'a eler komayn (endd, nidd'in oulu). Btn mfessirler, ortak/e teriminin, ister biztih kendi bana bir tanr, isterse szmona baz ilah veya yar-ilah glere sahip bir azz olarak telakki edilsin, Allah'n sfatlarndan tmnn veya bir ksmnn izafe edildii herhangi bir tapnma objesini ifade ettiinde hemfikirdirler. Bu anlam da ancak ibarenin yukardaki serbest evirisi verebilirdi. 14 Yani, odak noktasn Allah'n birlii ve teklii retisinin oluturduu mesajn... Bu pasaj, phe (rayb) kelimesinin kullanlmasyla, bu surenin balang cmlesini (zerinde hibir pheye yer olmayan bu ilah kelm) hatrlatmay amalar. Vahyin tedriclii, nezzeln gramatik kalb ile yanstlmtr -ki tedriclik, bu balamda byk bir nem tar. nk Hz. Peygamber'in muhalifleri, Kuran'n, bir defada deil de tedrcen nazil olmasndan dolay ilah kaynakl olamayacan ileri srmekteydiler (Zemaher). 15 Lafzen, ona benzer bir sure ile gelin ve Allah'tan baka ahitlerinizi de getirin -yani, szde edeb gcnzn Kuran'n herhangi bir parasna eit olabileceini isbat etmek iin... Kuran'n baka iki yerinde daha ayn meydan okumay grrz (10:38 ve 11:13, ki bu ikinci ayette inanszlara, ayn deerde on ayet getirmeleri arsnda bulunulmaktadr); ayrca bkz.17:88. 16 Bu, insann Allah' brakarak yneldii btn tapnma objelerini gsterir; onlarn gszl ve etkisizlii, talarn canszl ile sembolize edilmektedir; insanlar ibaresi ise, burada hakikat izgisinden sapan insan eylemlerini temsil eder (kar. Menr I, 97): teki dnyada, Kuran'da cehennem olarak adlandrlan, inkarclarn iddetli bir azaba arptrldklar ortam hatrlatan bir ifade...
8

2. SURE

eyler17 verilecek. Onlar, orada tertemiz eler bulacaklar ve oray mesken edinecekler. 26 Bakn, Allah, bir sivrisinei [hatta] ondan daha kk bir eyi18 rnek getirmekten kanmaz. mana ermi olanlara gelince, onun Rablerinden gelen bir hakikat olduunu bilirler. Hakikati inkara artlanm olanlar ise, Bu rnek ile Allah ne demek istiyor acaba? derler. Bu yolla Allah, bir ounu saptrrken bir ounu da doruya yneltir, fakat fasklardan bakasn saptrmaz, 27 onlar ki, [ftratlarna] yerletirildikten sonra Allah'a kar taahhtlerini19 bozarlar, Allah'n birletirilmesini emrettii eyi koparp ayrrlar ve yeryzn fesada verirler: te bunlardr hsrana urayanlar.
17 Lafzen, ona benzeyen baz eyler. Bu pasaj iin, bazs olduka speklatif ve batn mahiyette birok yorum yaplmtr. Bu eviri tarzn, bu, daha nce de bize rzk olarak verilen eyin aynsdr cmlesini, yeryzndeki hayatmz srasnda iman edip doru ve yararl iler yapmamzn karl olarak bize vaad edilen budur anlamnda tefsir eden Muhammed Abduh'a borluyum (Menr I, 232 vd.). Dier bir ifadeyle, insann bu dnyadaki eylem ve davranlar, onlarn teki dnyadaki meyvelerine ya da rnlerine yansyacaktr. -Kuran'n baka ayetlerinde ifade edildii gibi Kim zerre kadar iyilik yapmsa onu grecek ve kim de zerre kadar ktlk yapmsa onu grecektir (99:7-8). Bir sonraki cmlede elere yaplan atflara gelince, zevc (oulu ezvc) teriminin bir iftin her iki tarafn -yani, hem diiyi hem de erkei- ifade ettiini belirtmek gerekir. 18 Lafzen, onun fevkinde bir eyi; burada vurgulanan, kklk vasfnn st derecesidir. rnein, birisinin, filan ahs insanlarn en aladr, hatta ondan da fazla demesi gibi (Zemaher). teki dnyadaki cennet nimetlerinin ve cehennem azabnn anlmasnn hemen ardndan Allah'n verdii rneklerden bahsedilmesi, bu tasvirin temsl karakterini ortaya koymaktadr. 19 Allah'a kar taahht (ki geleneksel olarak Allah'n ahdi diye evrilir), burada, aka, insann kendisine yaratltan verilen akl ve madd nimetleri Allah'n istedii ekilde kullanmas yolundaki ahlak sorumluluuna iaret eder. Bu sorumluluun stlenilmesi, akl melekesinden kaynaklanr; ki bu meleke, doru kullanldnda, insan kendi davranlar ile ilgili olarak Allah'n iradesini tedrcen kavramaya yneltir. Allah'a kar taahhtn bu ekildeki yorumunu, incelenmekte olan blmden ne nce ve ne de sonraki ayetlerde herhangi bir zel ahite deinilmemi olmas gerei de teyid etmektedir. Bu balamda herhangi bir aklayc referansn kastl olarak ihmal edilmi olmas, Allah'a kar taahht ifadesinin, bu beer durumun temelindeki bir eyi ifade ettiini ve bu nedenle, hem bilinli tecrbe yoluyla hem de igdsel olarak alglanabileceini gsterir: yani, Allah ile yaratltan kurulan ve O'nu insana ahdamarndan daha yakn (50:16) yapan bir iliki. Daha sonra Allah'n birletirilmesini emrettii eye yaplan atfn bir aklamas iin bkz. Sure 13, not 43.
9

2. SURE

28 Cansz iken size hayat veren ve sizi lme gtren, sonra tekrar hayata kavuturan ve (sonunda) Kendisine dndrleceiniz Allah' nasl inkar edersiniz? 29 Ve dnya zerinde ne varsa sizin iin yaratan, plan ve tasarmn gklere uygulayp onlar yedi gk20 eklinde dzenleyen O'dur; ve yalnzca O'dur her eyin tam bilgisine sahip olan. 30 TE O ZAMAN21 Rabbin meleklere: Bakn, Ben yeryznde ona sahip kacak birini yaratacam!22 demiti. Onlar: Seni vgyle yceltip takds eden bizler dururken, orada, bozgunculua ve yozlamaya yol aacak ve kan dkecek birini mi yaratacaksn? dediler. [Allah:] Sizin bilmediiniz (ok ey var, onlar) Ben bilirim! diye cevaplad. 31 Ve O, dem'e her eyin ismini23 retti, sonra onlar meleklerin nne koydu
20 Sem terimi, baka bir ey zerine adr gibi serilmi herhangi bir ey iin kullanlr. Bu nedenle, yer zerinde kubbe gibi ykselen ve onun adeta atsn oluturan grlebilir gklere sem ad verilir. Ve terimin Kuran'daki asl anlam da budur. Daha geni anlamda ise kozmik sistem armna sahiptir. Yedi gk ibaresine gelince, Arapa kullanmnda dier Semitik dillerde de olduu gibi- yedinin ou kez birka/birok kelimesiyle eanlaml olduu unutulmamaldr (bkz. Lisn'ul-Arab). Tpk, yetmi veya yediyzn de, genellikle, ok yahut pek ok anlamna geldii gibi (Tcu'l-Ars). Her sem, kendi altnda bulunana nisbetle bir sem'dr (Rb) eklindeki dilbilimsel tanm ile birlikte ele alndnda, yedi gk ifadesinin, kozmik sistemlerin okluunun bir iareti olduu daha iyi anlalr. Bu cmlenin bandaki smme'yi neden ve diye evirdiimin izah iin bkz. sure 7, not 43'n ilk ksm. 21 Genellikle -Arapa'nn yaps iindeki deiik kullanmlarna yeterince dikkat edilmedenvaktiyle diye evrilen iz edatnn bu balamda tek uygun karl, te/ve o zaman ifadesi olarak grlmektedir. lk karlk ou zaman doru grnmesine ramen, iz edat, ayn zamanda ni veya beklenmedik bir eyin vukuunu (kar. Lane I, 39), ya da sylemdeki ni bir dn/deiiklii ifade etmek iin de kullanlr. Bundan sonraki temsl anlatm, insana ftraten verilmi muhakeme yetenei ile ilgili olduu kadar nceki paragraflarla da mantken irtibatldr. 22 Lafzen, dnyada bir vris ya da bir halife yaratacam. Halfe terimi -(bakasnn) yerini ald anlamndaki halefe fiilinden tremitir- bu temslde de, insann yeryzndeki meru hakimiyetini gstermek iin kullanlmtr; ki bu da, en uygun olarak yeryznde ona sahip kacak eklinde (mlkiyetinin kendisine emanet edilmi olmas anlamnda) evrilebilir. Bkz. btn insanlardan yeryznn halfeleri olarak sz edilen 6:165, 27:62 ve 35:39. 23 Lafzen, btn isimleri. Btn dilbilimcilere gre isim terimi, bir maddenin, bir eylemin veya bir niteliin bilgisini temsl eden ayrd edici ifadelere (Lane IV, 1435); felsefe terminolojisinde ise kavrama iaret eder. Buradan hareketle, tm isimlerin bilgisinin, bu
10

2. SURE

ve Dedikleriniz doruysa24 haydi bu [ey]lerin isimlerini bana syleyin bakalm! dedi. 32 Onlar: Sen kudret ve egemenlikte kusursuz ve eksiksizsin! Senin bize bildirdiin dnda bir bilgimiz yoktur. Dorusu yalnz Sensin her eyi bilen, gerek hikmet Sahibi! diye cevap verdiler. 33 O: Ey dem, bu [ey]lerin isimlerini onlara bildir! buyurdu. [dem] isimleri onlara bildirince [Allah]: Size, gklerin ve yerin gizli gerekliini, akladklarnzn ve gizlediklerinizin tmn yalnz Ben bilirim dememi miydim? dedi. 34 Sonra Meleklere (Haydi!) -dem'in nnde yere kapann! dediimizde25 blis dnda hepsi yere kapand, o ise reddetti ve (stelik) kstaha bbrlendi: bylece hakk inkar edenlerden oldu.26 35 Ve (sonra,) Ey dem, dedik: Sen ve ein bu baheye27 yerlein ve orada dilediinizden serbeste yiyin; ancak bir tek u aaca28 yaklamayn ki
anlam rgs iinde, mantk tanmlama ve dolaysyla kavramsal dnme melekesine delalet ettii sonucuna varabiliriz. Burada dem ile btn bir insan soyunun kasdedilmi olmas, daha nce geen, meleklerin orada bozgunculua ve yozlamaya yol aacak birini mi eklindeki itirazlaryla ve ayrca 7:11 ile iyice pekitirilmitir. 24 Yani, safiyetinizden dolay kendinizi yeryzne sahip kmaya daha layk grdnz iddiasnda haklysanz. 25 nsann, kavramsal dnme yeteneinden dolay, bu konuda meleklerden bile stn olduunu gstermek iin. 26 Kovulan Melein (the Fallen Angel) ismi ile ilgili bir aklama iin bkz. sure 7, not 10. Kuran'da ska vurgulanan bu isyan olay, baz mfessirleri, blis'in bir melek olamayaca, nk meleklerin gnah ileme zelliine sahip olmadklar kanaatine vardrmtr: Onlar kendilerini byklk duygusuna kaptrmazlar... ve kendilerine ne buyurmusa onu yaparlar (16:49-50). Buna karlk teki mfessirler, Allah'n meleklere emri ve blis'in itaati reddetmesi ile ilgili Kurn beyana iaretle bunun, szkonusu emir srasnda blis'in cennet sakinlerinden biri olduunu kesinlikle gsterdiini iddia ederler. O halde, blis'in isyannn tamamiyle sembolik bir anlama sahip bulunduunu ve aslnda Allah tarafndan kendisine verilen zel bir fonksiyonun sonucu olduunu syleyebiliriz (bkz. 15:41, not 31). 27 Lafzen, bahede. Burada bahe ile neyin kasdedildii zerinde mfessirler arasnda kayda deer bir gr farkll vardr: dnyev anlamda bir bahe mi, teki dnyada salih insanlar bekleyen bir cennet mi, yoksa cennet iindeki baz zel baheler mi? Baz ilk dnem mfessirlerine gre (bkz. Menr I, 277) burada dnyev bir ikamet yeri kasdedilmitir, yani mutlak bir rahatlk, mutluluk ve susuzluk ortam. Ancak her ne olursa olsun, bu dem kssas, 3:7'de gnderme yaplan temsllerden biridir. 28 Bu aa, Kuran'n baka bir yerinde (20:120) ebed hayat aac olarak ve Kitb-
11

2. SURE

zalimlerden olmayasnz. 36 Ama eytan orada ikisini de yoldan kard ve bylece sahip olduklar konumu yitirmelerine sebep oldu.29 Bu yzden Biz: Buradan kp gidin, (bundan sonra) birbirinize dman olarak yaayn ve yeryzn bir mddet iin mesken edinip orada geiminizi salayn! 30 dedik. 37 Derken dem Rabbinden [yol gsterici] szler ald. Ve (Allah) o'nun tevbesini kabul etti: nk yalnz O'dur tevbeleri kabul eden, rahmet datan. 38 Biz, Hepiniz buradan kp gidin! dedikse de size yol gstericiliimiz devam edecektir: ve Benim yol gsterici mesajlarma uyanlar iin artk ne korku vardr, ne de znt; 39 ama hakikati inkara artlanm olanlara ve mesajlarmz yalanlayanlara gelince -ite onlar iinde yaayp kalmak zere, atee mahkum olan kimselerdir. 40 EY SRALOULLARI!31 Size baladm o nimetleri hatrlayn ve Bana verdiiniz sz tutun (ki) Ben de szm tutaym; ve Benden, yalnz Benden saknn! 41 Bunun iin de, size gemite bildirilmi olan haberleri dorulayc nitelikte indirdiim bu vahye inann; onun gerekliini inkar edenlerin ncs olmayn; mesajlarm kk bir kazanca32 deimeyin; ve Bana, yalnzca Bana kar sorumluluk bilinci tayn! 42 Hakk btl ile rtp bile bile gizlemeyin.33
Mukaddes'de (Tekvn ii, 9) hayat aac ve iyilik ve ktlk bilgisinin aac diye zikredilmitir. Bu temslin muhtemel bir izah iin bkz. 20:120, not 106. 29 Lafzen, iinde bulunduklar durumdan kard: yani, onlar yasaklanm aacn meyvesini yemeye tevik ederek. 30 Bu cmle ile, imdiye kadar gzlenen ikili hitap ekli oula dner; bu da, kssann ahlak tarafnn bir btn olarak insan soyunu ilgilendirdiinin yeni bir belirtisidir. Keza bkz. sure 7, not 16. 31 Bu pasaj, ilah vahiy yoluyla insana ltfedilen kesintisiz hidayete atfta bulunan nceki pasajlarla dorudan balantldr. Bu noktada srailoullar'na yaplan gnderme, Kuran'n baka pek ok yerinde olduu gibi, onlarn din inanlarnn Kuran vahyinde dorua ulaan tek tanrclk kavramnn daha nceki safhasn temsl ettii gereinden dolaydr. 32 Tm milletler arasnda yalnz kendilerinin ilah vahiy ile ereflendirildiklerine dair srarl Yahudi inancna bir atf. Kk bir kazan, onlarn Allah'n seilmi halk olduklar eklindeki kanaatleridir: bu da, Kuran'n mteaddit yerlerde reddettii bir iddiadr. 33 Hakk btl ile rtmekle, Kuran'n sk sk Yahudileri ithamna sebep olan, Kitb- Mukaddes'in metnini tahrif etmeleri kasdedilmitir -ki bu tahrifat, objektif metin tetkikleri yoluyla da isbatlanmtr. te yandan, hakikatin gizlenmesi, Yahudilerin, Kitb- Mukaddes'deki Hz. Musa'nn Tanrn Rab, sizin iin aranzdan, kardeleriniz iinden tpk
12

2. SURE

43 Namazda dikkatli ve devaml olun, karlksz yardmda34 bulunun ve namazda rk edenlerle birlikte rk edin. 44 Siz kendinizi unutarak dier insanlara erdemli olmay m tlyorsunuz- hem de ilah kelm okuyup durduunuz halde? Siz hi aklnz kullanmaz msnz? 45 (Ey mminler!) Sabr ve namazla yardm dileyin: Bu, tam bir snma duygusu iinde yrekten Allah'a ynelenler dnda herkes iin zor bir itir, 46 onlar ise (sonunda) Rablerine kavuacaklarn ve O'na dneceklerini kesinlikle bilirler. 47 Ey srailoullar! Size baladm nimetleri ve sizin dier kavimlere kar stn gelmenizi saladm gnleri hatrlasanza! 48 Ve hibir insann tekine en ufak bir yararnn dokunamayaca, hi kimseden efaatin kabul edilmeyecei, kimseden fidye alnmayaca35 ve hi kimsenin yardm grmeyecei Gn[n mutlaka gelip ataca] bilinciyle yaasanza! 49 Ve oullarnz boazlayp kadnlarnz sa brakarak sizi azaplarn en ktsne uratan36 Firavun hanedannn elinden sizi kurtardmz gnleri [hatrlayn]- (o gnler) ki Rabbinizden byk bir imtihan vard sizin iin.
benim gibi bir peygamber karacak, siz o'nu dinleyeceksiniz (Tesniye xviii, 15) eklindeki szlerini ve bizzat Allah'a izafe edilen: Kardelerin arasndan onlara senin gibi bir peygamber gndereceim ve o'nun azna kendi szlerimi koyacam (Tesniye xviii, 18) eklindeki szleri gzard etmelerine veya kasden yanl yorumlamalarna iaret eder. Aktr ki srailoullar'nn kardeleri, Araplardr ve zellikle onlarn mustaribe (Araplam) gurubudur ki kkleri Hz. smail'e ve Hz. brahim'e kadar uzanr: ve Arap Peygamberi'nin kendi kablesi Kurey de bu guruba mensup olduundan, yukardaki Kitb- Mukaddes ifadeleri o'nun ortaya kacana iaret olarak kabul edilmelidir. 34 slam Hukuku'nda zekt, kiinin sermayesini ve gelirini (dolaysyla nefsini) bencillik kirinden temizlemesi anlamna gelen, mslmanlara farz klnm zorunlu bir vergiyi ifade eder. Bu verginin haslat, esas olarak fakirlere harcanr, ama yalnzca onlara deil. Bu nedenle, ne zaman bu terim belirttiimiz bu hukuk anlamda kullanlmsa ben onu arndrc (mal) ykmllkler olarak eviriyorum. Ancak, bu ayet srailoullar'na atfta bulunduundan ve yalnzca fakirlere ynelik hayr faaliyetlerini ierdiinden, onu sadaka veya karlksz yardm olarak evirmek daha uygun olur. Keza, zekt teriminin, mslmanlarla ilgili olarak kullanlmasna ramen zel olarak zorunlu vergiyi kasdetmedii btn rneklerde (vahiy kronolojisinde bu terimin ilk defa getii 73:20 rneinde olduu gibi) bu ikinci eviriyi benimsedim. 35 Fidye almak (adl), hem vekaleten kefaret (vicarious redemption) olarak adlandrlan Hristiyan doktrinine, hem de Yahudiler'in, seilmi toplumun -ki onlar kendilerini yle grrler- Hesap Gn cezadan muaf olaca eklindeki saplantlarna ak bir iarettir. Bu her iki dnce de Kuran'da kesin olarak reddedilmektedir. 36 Bkz. k i, 15-16, 22.
13

2. SURE

50 Ve nnzdeki denizi yarp sizi (nasl) kurtardmz, gzlerinizin nnde Firavun'un adamlarn (nasl) boduumuz, 51 (ve nasl) Musa'y [Sina Da'nda] krk gece tuttuumuz ve o'nun yokluunda [altn] buzaya tapmaya baladnz ve bylece zalimlerden olduunuz, 52 dahas, (btn) bunlardan sonra, belki kredenlerden olursunuz diye bu gnahnz affettiimiz gnleri (hatrlayn).37 53 Ve [hatrlayn,] Musa'ya ilah kelm -[bylece] doruyu yanltan ayrd etmek iin [kullanaca] ly38- vermitik ki doruya ynelesiniz; 54 Ve Musa, halkna (dnp) Ey halkm! demiti, Dorusu buzaya taparak kendinize kar su ilediniz, o halde tevbe ederek (tekrar) Yaratcnza ynelin ve nefsinizi yok edin;39 bu, sizin iin Yaratcnzn katnda en hayrls olacaktr. Bunun zerine O, tevbenizi kabul etmiti: nk yalnz O'dur tevbeleri kabul eden, Rahmet Datan. 55 Ve [hatrlayn] (hani,) Ey Musa, dorusu Allah' kendi gzmzle grmedike sana asla inanmayacaz! dediinizde, (ite o an) siz daha (ne oluyor diye) evrenize baknp dururken ceza yldrm40 sizi yakalamt.
37 Altn Buza Kssas, 7:148 vd. ve 20:85 vd.'da daha geni olarak ele alnmtr. Yukarda 50. ayetin atfta bulunduu Kzl Deniz'in geilmesi olay konusunda ise bkz. 20:77-78 ile 26:63-66 ve ilgili dipnotlar. Hz. Musa'nn Sina Da'nda geirdii krk gece (ve gndz), 7:142'de yeniden zikredilmektedir. 38 Muhammed Abduh, el-furkn'n, ayn zamanda, doruyu yanltan ayrd etmemizi salayan insan akl iin de kullanldn (Menr III, 160) syleyerek ve bu kapsam geni yorumunu Bedir Sava'nn yevmu'l-furkn (dorunun yanltan ayrld gn) olarak tanmland 8:41. ayete dayandrarak el-furkn'n yukardaki anlamn (Taber, Zemaher ve dier byk mfessirlerce kabul edilen anlam) desteklemitir. Furkn terimi, Kuran'da, ounlukla vahyedilmi metinlerden herhangi birini ve zellikle de Kuran' tanmlamak iin kullanldndan, Abduh tarafndan iaret edilen muhtevay tad da kukusuzdur: mesela, 8:29'da bu terim, Allah'a kar sorumluluklarnn tam olarak bilincinde olan insanlar (tekilerden) ayran ahlak deerlendirme melekesine iaret etmektedir. 39 Lafzen, kendinizi ldrn veya, baz mfessirlere gre, birbirinizi ldrn. Ancak, muhtemelen Tevrat, k xxxii, 26-28'deki hikaye zerine bina edilen bu lafz yorum, hemen akabindeki tevbeye ar ve peinden bu tevbenin Allah tarafndan kabul edildii ifadesi karsnda ikna edici grnmemektedir. Ben, bu nedenle, Abdlcebbr tarafndan verilen anlam (bu ayet ile ilgili yorumunda Rz tarafndan nakledilen anlam) tercih ettim: Kendinizi ldrn ifadesi, burada mecaz anlamda, yani, nefsinizi yok edin anlamnda kullanlmtr. 40 Kuran, bu ceza yldrmnn (sika) ne ekilde olduunu anlatmaz. Lugat alimleri bu kelimeye eitli anlamlar verirler, ancak hepsi de, tad ni olu ve iddet boyutu zerinde hemfikirdirler (bkz. Lane IV, 1690).
14

2. SURE

56 Ama l (bir toplum) haline geldikten sonra41 belki kredenlerden olursunuz diye sizi tekrar dirilttik. 57 Ve bulutlarn sizi glgeleri ile ferahlatmasn saladk, ayrca Size rzk olarak verdiimiz gzel eylerden yararlann [diyerek] kudret helvas ve bldrcn gnderdik. O soydalarnz [iledikleri bu gnahlarla] bize hibir zarar vermediler, fakat [sadece] kendilerine zulmettiler. 58 Ve yine [hatrlayn o gnleri,] Biz, Bu beldeye42 girin ve yiyeceklerinden dilediiniz kadar bol bol yiyin; fakat kapdan (tevazu iinde,) boyun eerek girin ve Gnahlarmzn ykn zerimizden kaldr!43 deyin ki gnahlarnz balayaym ve iyilik yapanlara snrsz mkafat vereyim demitik. 59 Ama o zulmetmeye artlanm olanlar kendilerine tevd edilmi olan (sz) baka bir szle deitirdiler44: Bunun zerine Biz de yoldan kmalarndan tr o zalimlerin zerine gkten bir bela indirdik. 60 Ve yine bir keresinde Musa, kavminin su ihtiyac iin (Bize) yalvarmt ve Biz de kendisine: Asnla kayaya vur demitik. Bunun zerine oradan oniki kaynak (birden) fkrmt ki halkn tm nereden (hangi kaynaktan) ieceini bilsin.45 [Ve Musa demiti:] Allah tarafndan verilen rzktan yiyip iin, ama yeryznn yozlamasna ve rmesine yol aarak bozgunculuk yapmayn.
41 Lafzen, lmnzden sonra. Mevt kelimesi, her zaman madd lm ifade etmez. Arap dilbilimcileri -mesela Rb- mte (kelime anlam ile ld) fiilinin, baz balamlarda, hislerini kaybetti, hisleri ld ve bazan da, akl melekesinden yoksun kald, aklen ld ve hatta bazan da, uyudu anlamlarna geldiini belirtmilerdir (bkz. Lane VII, 2741). 42 Karye kelimesi, ncelikle ky veya kasaba demektir. Ama belde anlamnda da kullanlr. Burada aka Filistin'e iaret edilmektedir. 43 Hitta kelimesinin bu karl, Hz. Peygamber'in birok Ashb'nn bu konuda sylediklerini esas alan Lugat alimlerinin ounluu (kar. Lane II, 592) tarafndan kaydedilmitir (bu konudaki nakiller iin bkz. bni Kesr'in bu ayet ile ilgili yorumu). Bylece srailoullar'na, vaad edilen topraklar mtevaz bir ruhla sahiplenmeleri (lafzen, kapsndan secde ederek girin) ve bunu kendileri iin bir hak olarak telakki etmemeleri tenbih edilmitir. 44 ounlukla bni Kesr tarafndan nakledilen baz Hadislere gre, onlar (srailoullar), aalama amacyla, karlnda ilgisiz ve anlamsz eyler uydurarak hitta kelimesi ile oynadlar. Ancak Muhammed Abduh, 58. ayette geen deyin emrinin, sadece onlardan beklenen zihinsel bir tavrn mecaz olduu ve bu sebeple, buradaki deitirmenin, Allah'n emrini gzard etmek suretiyle yaplan bilinli bir kibir gsterisine iaret ettii kanaatindedir (bkz. Menr I, 324 vd.). 45 Yani, kabilev gruplara gre.
15

2. SURE

61 Ve bir zamanlar yine siz: Ey Musa, dorusu biz bir tek eit yiyecekle yetinemeyiz, yleyse Rabbine dua et de bize topraktan yetien rnler, sebze, salatalk, sarmsak, mercimek, soan (gibi rnler) karsn demitiniz. [Musa]: Daha hayrl [ve onurlu] olan durumu daha aalk olanla m deitirmek istiyorsunuz?46 O halde utan iinde Msr'a dnn;47 orada istediiniz eylere kavuabilirsiniz! demiti. Bylece, onlara yoksulluk, dknlk damgas vuruldu ve Allah'n gazabna uradlar. Btn bunlar, Allah'n mesajnn gerekliini inkar etmedeki srarlar ve haksz ekilde Peygamberleri ldrmeleri yzndendir: Btn bunlar, [Allah'a] isyan etmeleri ve hakkn snrlarn ihlal etmedeki srarlarndan dolaydr.48 62 KUKUSUZ, [bu ilah kelma] i-man edenler ile Yahudi inancnn takipilerinden, Hristiyanlardan ve Sbilerden49 Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanm, doru ve yararl iler yapm olanlarn tm Rablerinden hak ettikleri
46 Yani, zgrlnz, Msr'daki esaretiniz srasnda yaadnz anlamsz rahatla deiir miydiniz?. Sina lnde dolap durduklar sralarda pek ok Yahudi, Tevrat'ta aka ifade edildii zere (Saylar, xi), Msr'daki hayatlarnn nisb gvenliini zlemle anyorlard. Ve zaten yukardaki Kuran pasajnn bir sonraki cmlesinde Hz. Musa'nn ona mada bulunmasndan da bu anlalmaktadr. 47 Habeta fiili, lafz olarak, yoku aa indi anlamna gelir; keza mecaz olarak, onurunu yitirmek ve dkn, sefil hale gelmek anlamnda kullanlr. (Kar Lane VIII, 2876.) Hz. Musa'nn bu ac hitab lafz anlamda alnamayacandan, fiilin szn ettiimiz her iki anlam bu balamda birletirilerek utan iinde Msr'a dnn diye evrilebilir. 48 Bu pasaj, aka, Yahudi tarihinin daha sonraki dnemine atfta bulunuyor. Gerekten de, Yahudilerin baz peygamberlerini ldrdkleri, hem Peygamber Yahya (Vaftizci Yahya) kssasnda, hem de ncil'de kaydedildiine gre, Hz. sa'nn ynelttii u daha genel ithamda aka grlmektedir: Ey Kuds! Sen, sana gnderilen peygamberleri ldren, onlar talayan Kuds! (Matta xxiii, 37.) Keza, her ikisi de Hz. Zekeriya'nn ldrlne atfta bulunan Matta (xxiii, 34-35) ve Luka (xi, 51) ncilleri'ne ve Selaniklilere Mektup I'e (ii, 15) baknz. Bu balamda, zulm ilemeye devam etmeleri veya zulm srarla tekrarlamalar, kn yardmc fiilinin kullanlndan anlalmaktadr. 49 Sbiler, Yahudilik ile Hristiyanlk arasndaki tek-tanrl bir din grup olarak bilinmektedir. simleri (bu isim, kendini (suya) daldrd anlamndaki rmce tsebha fiilinden tretilmitir), onlarn Hz. Yahya'nn takipileri olduklarna iaret etmektedir -ki bu durumda, bugn hl Irak'ta yaayan ve Mandeliler diye tannan bir toplulua mensup olabilirler. Ancak onlar, slam'n ilk alarnda mevcut olan ve Mslmanlarca btn tek tanrl din sliklerine tannan avantajlar elde etmek iin gerek Sbilerin ismini bilinli olarak kabullenmi olmalar muhtemel bir bilinemezci (gnostic) mezhep olan Harran Sbileri ile kartrmamalyz.
16

2. SURE

mkafatlar alacaklardr; ve onlar ne korkacak, ne de zleceklerdir.50 63 TE O ZAMAN, Sina Da'n zerinize ykselterek51 cidd ve samim (grnen) taahhdnz kabul etmi ve Size bahettiimiz eye [btn] gcnzle smsk sarln ki Allah'a kar sorumluluunuzun bilincine varasnz! [demitik]. 64 Ama siz ondan sonra sznzden dndnz! Eer Allah'n size ltfu ve merhameti olmasayd kendinizi muhakkak ziyana urayanlar arasnda bulurdunuz; 65 nitekim, iinizde Sebt Gn'nn kutsalln ihlal edenleri biliyorsunuz; bu davranlarndan tr onlara: Aalk maymunlar gibi olun! dedik; 66 ve onlar hem kendi zamanlar, hem de btn gelecek zamanlar iin uyarc bir rnek kldk, Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olanlara da ibret alnacak bir ders.52 67 HAN, O ZAMAN Musa, halkna: Dinleyin! Allah bir sr kurban etmenizi emrediyor53 demiti. Onlar: Sen bizimle alay m ediyorsun? dediler. O: Bu kadar cahil olmaktan54
50 Kuran'da birok kez tekrarlanan yukardaki paragraf, slam'n temel bir doktrinini ina etmektedir. Baka hibir itikadda benzeri olmayan bir gr zenginlii ile, kurtulu fikri, burada sadece arta balanmtr: Allah'a iman, Hesap Gn'ne iman ve hayatta doru ve yararl iler yapmak. Bu kritik noktada -yani, srailoullar'na ynelik bir davetin tam ortasnda- bu doktrinin ifade edilmi olmas, Yahudilerin, Hz. brahim soyundan gelmelerinin kendilerine Allah'n seilmi halk olarak kabul edilme imtiyazn verdii btl inanc nedeniyledir. 51 Lafzen, ve da (Tr) zerinize ykselttik: yani yksek dan, aada 83. ayette dile getirilen cidd ve samim taahhtlerinize ahitlik yapmasn saladk. Btn evirim boyunca et-Tr ibaresini Sina Da olarak evirdim, nk (Kuran'da) daima bu anlamda kullanlmtr. 52 Sebt Gn'n ihlal edenlerin kssasnn tamam ile maymunlara yaplan mecaz atf iin bkz. 7:163-166. Burada kendi zamanlar diye tercme edilen m beyne yedeyhi ifadesi sure 3, not 3'de izah edilmitir. 53 Ayet 72'den anlalmaktadr ki, bu ve takib eden ayetlerle ilgili kssa, hemen hemen kesin bir ekilde, zmlenmemi baz ldrme olaylarnda bir inek kurban edilmesini ve ldrme olayna en yakn ky veya kasaba yallarnn ellerini kurban edilen inek zerinde ykayp bu kan ne ellerimiz dkt, ne de gzlerimiz onu grd diye beyanda bulunmalarn emreden Hz. Musa'nn yasasna iaret eder. Bu yolla toplum, mterek sorumluluktan muaf klnm oluyordu. Bu Tevrat kuralnn detay iin bkz. Tesniye xxi, 1-9. 54 Lafzen, cahillerden olmayaym diye. Alay edilme sulamas, Hz. Musa'nn yukardaki kural ok genel terimlerle, herhangi bir detay vermeden bildirmesinden dolaydr.
17

2. SURE

Allah'a snrm! diye cevap verdi. 68 Onlar: (Madem yle,) Rabbine bizim iin dua et de bunun nasl bir kurban olacan bize aklasn dediler. [Musa] Bakn! dedi, O, ne yal ne krpe, ama ikisi arasnda orta yata bir sr olmasn istiyor. O halde size verilen emri yerine getirin! 69 Onlar: Rabbine bizim iin dua et de onun renginin nasl olacan bize aklasn dediler. [Musa'nn] cevab u oldu: O, kurbann sar renkte, parlak tonda, grenlere zevk veren bir sr olmasn istiyor. 70 Onlar: Rabbine bizim iin dua et de onun nasl olacan bize (daha ak) bildirsin, (nk) bize gre tm srlar birbirlerine benzer; ve sonra, Allah arzu ederse biz elbette doru yola yneliriz! dediler. 71 [Musa'nn] cevab u oldu: O, bu kurbann ekinleri sulamak veya topra srmek iin hi koulmam, kusursuz, alacasz bir sr olmasn istiyor. Onlar: te, sonunda gerei bildirdin! dediler; ve hemen (onu) kurban ettiler, halbuki neredeyse hibir ey yapmadan kalacaklard.55
55 Yani, Hz. Musa vastasyla kendilerine vahyedilen basit bir emrin daha net bir tanmn elde etmeye ynelik inatlklar, neredeyse emri yerine getirmelerini imkansz klacakt. Bu paragrafla ilgili yorumunda Taber, bni Abbs'n aadaki grn aktarr: Eer [ilk anda] setikleri herhangi bir sr kurban etseydiler grevlerini yerine getirmi olacaklard; ama onu kendileri iin karmak hale getirdiler ve Allah da onu onlar iin zorlatrd. Benzer bir gr, ayn balamda, Zemaher tarafndan da ifade edilmitir. Bu kssann ahlak ynnn, btn dinsel hukuklarn (dolaysyla slam Hukuku'nun) nemli bir problemine iaret ettii grlmektedir: yani, balangta genel ifadelerle verilen herhangi bir din kanunla ilgili ilave detaylar istemenin ho grlmemesi -nk bu tr detaylar, say ve ekil olarak ne kadar ok olursa, kanun da o kadar kat ve karmak hale gelir. Bu noktay ok iyi kavrayan Reid Rza, yukardaki Kuran pasaj zerindeki yorumunda aadaki grleri serdeder (bkz. Menr I, 345 vd.): Bundan alnacak ders, kiinin kanunlar daha karmak hale getirecek olan (hukuk) taleplerde bulunmamas gerektiidir. te ilk Mslman nesiller meseleyi byle grmlerdir. Onlar meseleleri kendi iinde giriftletirmediler ve bylece onlar iin, eriat (dn), tabii, kolay ve msamahakar idi. Ama sonradan gelenler, kendi kyaslamalar (ictihdlar) yoluyla kardklar (baz) buyruklar dine ilave ettiler; ve bu (ilave) buyruk ve yasaklar o kadar oalttlar ki eriat, toplum iin ar bir yk haline gelmeye balad. slam Hukuku'nun gerek emir ve buyruklarnn, yani, Kuran'da ve Hz. Peygamber'in retilerinde ak ve kesin olarak vazedilmi olanlarn -neden detaylardan adeta tamamen uzak olduunun sosyolojik sebepleri konusunda State and Government in Islam adl kitabm (s.11 vd. ve muhtelif blmleri) salk veririm. (Trke evirisi, slm'da Ynetim Biimi -T..n.) Yukardaki sr kssasnda tasvir edilen ve Hz. Peygamber'in Ashb tarafndan doru ekilde kavranan bu problemin nemi, sureye neden Bakara (sr) ad
18

2. SURE

72 nk ey srailoullar, siz bir adam ldrmtnz ve sonra da bu [su]un sorumluluunu birbirinizin stne atmtnz. Oysa Allah, sizin rtbas ettiiniz her eyi56 aa karmaya kdirdir. 73 Biz dedik ki: Bu [prensib]i bu gibi [zmlenmemi cinayet olay]larnn bazlarna da uygulayn:57 Bu yolla Allah canlar lmden korur ve kendi iradesini size gsterir58 ki (bunu grp) muhakemenizi kullan[may ren]ebilesiniz.
verildiini izah eder. (Keza bkz. 5:101 ve ilgili notlar 120-123.) 56 Bkz. yukarda not 53. Burada oul sizin kullanm, Hz. Musa'nn eriat'nda, mehul bir ahsn veya ahslarn iledii cinayetlerde ngrlen kollektif, toplumsal sorumluluk prensibine iaret eder. Allah'n sular aa karmas, aka Hesap Gn'ne bir iarettir. 57 dribhu bi-badih tabiri, kelime anlamyla: onun bir ksm ile ona vur diye evrilebilir -ve bu karlk, srailoullar'na, kurban edilen srn etinden bir para ile ldrlen adamn cesedine vurmalar emrinin verildii, bunun zerine adamn mucizev olarak canlanp katili gsterdii gibi gln bir iddiann pek ok mfessir tarafndan ileri srlmesine neden olmutur. Ne Kuran, ne Hz. Peygamber'in herhangi bir sz, hatta ne de Kitb- Mukaddes, bu son derece hayal izaha en ufak bir ruhsat vermez. Bu nedenle, szkonusu iddia kabul edilemez. dribhu'daki h zamiri mzekker (eril) iken nefs ismi (ki burada adam diye evrilmitir) hakikatte mennes (diil) isimdir: Buradan, idribhu emrinin muhtemelen nefs'e iaret etmedii sonucu kar. Dier yandan, darabe fiili (kelime anlam vurdu) ok sk sembolik veya mecaz anlamda kullanlan bir fiildir. Mesela, darabe fi'l-ard (yeryznde seyahat etti), veya darabe'-ey bi'-ey (bir eyi dier bir ey ile kartrd), ya da darabe meselen (benzetme yapt veya bir kssa anlatt yahut bir tasvir yapt) veya al darbin vhidin (aynen uyguland veya ayn ekilde) veya duribet aleyhim ez-zilleh (onlar aalanmaya uradlar veya onlara aalanma uyguland) ve dierleri gibi. Btn bunlar gznne alarak, yukardaki Kuran paragrafnda grlen idribhu emrinin ona veya buna uygula diye evrilmesinin daha uygun olaca kanaatindeyim (bu ekildeki bir kullanm ile toplumsal sorumluluk prensibine atf yaplmaktadr). Badih'daki (onun bir ksm) h mennes zamiri ise, ncesindeki en yakn mennes isim ile ilgilidir -yani, ldrlen nefis (kii) ile veya zerinde (fh) toplumun anlamazla dt cinayet olaynn kendisi ile. Bylece, idribhu bi-badih tabirinin en uygun karl, bu [prensib]i bu gibi [zmlenmemi cinayet olay]larndan bazsna uygulayn olmaldr: nk, aktr ki, bilinmeyen ahs veya ahslar tarafndan ilenen cinayetteki toplumsal sorumluluk prensibi, bu tr btn durumlara deil, yalnzca bazlarna tatbik edilebilir. 58 Lafzen, Allah lye hayat verir ve size ayetlerini gsterir (yani, O, iradesini bu tr mesajlar veya emirler vastasyla gsterir). O lye hayat verir sembolik ifadesi, hayatlarn korunmasna iaret eder ve 5:32'dekine benzer bir muhteva tar. Bu balamda, ister ferd intikam olaylar sonucu olsun, isterse yalnzca belirsiz bir pheye ve belki de hakszla yol aan ikinci dereceden delillere dayal hatal bir hukuk srecin sonucu olsun, kan dklmesine ve masum kiilerin ldrlmesine mani olmaya iaret eder (Menr I, 351).
19

2. SURE

74 Ama, btn bunlardan sonra kalpleriniz katlat; kaya gibi hatta daha da sert oldu: nk, unutmayn, yle kayalar var ki iinden rmaklar fkrr; ve ylesi de var ki yarldnda iinden su kar; bazs da Allah korkusuyla (yerinden kopup) aa yuvarlanr.59 Allah, yaptklarnzdan gafil deildir! 75 MD, onlarn tebli ettiiniz eye inanacaklarn bekliyor musunuz?60 Aksine, birou Allah'n kelmn dinler ama onu anladktan sonra bile bile arptrlar.61 76 Nitekim, imana ermi olanlarla bulutuklarnda, [Sizin inandnz gibi] inanyoruz! derler; ama birbirleriyle babaa kaldklarnda, Rabbinizin kelmn62 size kar koz olarak kullansnlar diye mi Allah'n size aklad eyleri onlara haber veriyorsunuz? Aklnz banza toplamayacak msnz? derler. 77 Bilmezler mi ki Allah, aa vurduklar eylerden de, gizlediklerinden de haberdardr? 78 Onlar arasnda ilah kelmn63 gerek bilgisine sahip olmayan, kitap ile ilgisiz insanlar var; [ki bunlar] sadece birtakm kuruntular[a tbi olurlar] ve zanna dayanrlar. 79 O halde, yazklar olsun onlara ki, kendi elleriyle, ilah kelm[dan olduunu iddia ettikleri hususlar] kaydettikten sonra, az bir kazan elde etmek iin, Bu Allah'tandr! derler. (Byle diyerek) kendi elleriyle kaydettiklerinden tr yazklar olsan onlara! Ve yine btn o kazandklarndan tr yazklar olsun
59 Bu atfn izah iin bkz. 7:143. Kayalardan rmaklarn fkrmas veya suyun kmas benzetmesi, tam aksini, yani, kurakl ve canszl tasvir eder ve bylece, Kuran'n srailoullar'na ynelttii ruhsal oraklk ithamna bir atfta bulunur. 60 Burada Mslmanlara hitap edilmektedir. slam'n ilk dneminde zellikle o zamanlar ok sayda Yahudinin yaad Medine'ye hicretten sonra Mslmanlar, Yahudilerin, tevhid inanlarndan dolay Kuran mesajna ilk koacaklar arasnda bulunacaklarn bekliyorlard. Bu, hayal krkl ile sonulanan bir beklenti oldu. nk Yahudiler, kendi dinlerini sadece srailoullarna adanm bir eit ulusal miras olarak kabul ediyorlar ve yeni bir vahyin gereine -veya olabilirliine- inanmyorlard. 61 Kar. Yeremya xxxiii, 26 -Yaayan Tanrnn szlerini deitirdiniz. 62 Lafzen, Rabbinizin nnde (veya katnda). Mfessirlerin ouna (rnein, Zemaher, Beav ve Rz) gre, Rabbiniz ibaresi burada Rabbinizin vahyettii, yani srailoullar'nn kardeleri arasndan bir peygamber gelecei eklindeki Kitb- Mukaddes'in haberi karlnda kullanlmtr ve bundan dolay yukardaki ifade, Yahudilerin kendi kitaplarna dayanarak ilzam edilebileceklerine iaret etmektedir. (Bkz. ayn zamanda yukarda 33. not.) 63 Burada Tevrat'n.
20

2. SURE

bylelerine!64 80 Ve onlar: Ate, bize birka gnden fazla dokunmaz derler.65 De ki [onlara]: Allah'tan bir sz m aldnz -nk Allah hibir zaman sznden caymaz- yoksa asla bilemeyeceiniz bir eyi mi Allah'a isnad ediyorsunuz? 81 Evet! ite [bylesine] byk bir ktlk ileyen ve [bunun] gnahyla epeevre kuatlan kimseler var ya, ite byleleridir iinde kalmak zere atee mahkum olanlar! 82 mana ermi olup doru ve yararl iler yapanlara gelince, srekli iinde kalmak zere cenneti hak edenler de ite bunlardr. 83 VE BR ZAMAN, [ey] srailoullar, [sizden] u (konularda) kesin taahht almtk:66 Allah'tan bakasna kulluk etmeyeceksiniz; akraba ve ebeveyninize, yetimlere ve fakirlere iyilik yapacaksnz; btn insanlarla gzellikle konuacaksnz; namazlarnzda dikkatli ve devaml olacaksnz ve karlksz yardmda bulunacaksnz.67 Ama, birkanz dnda bu sznzden dndnz: zaten siz, inat, isyankar bir toplumsunuz!68 84 O zaman, birbirinizin kann dkmeyeceinize, birbirinizi yurtlarnzdan srmeyeceinize dair kesin sz almtk sizden, siz de kabul etmitiniz; ve [imdi de] buna ahitlik yapyorsunuz. 85 Buna ramen yine sizlersiniz birbirinizi katleden ve -kesinlikle yasaklanm olduu halde- kendi halknzdan bir ksmn yurtlarndan sren, onlara kar gnahkarlk ve nefrette yarp yardmlaan ve esir olarak elinize dtklerinde onlar ancak fidye alarak brakan!69
64 Burada Kitb- Mukaddes'in metnini tahrif etmekten ve bylece onlarn cahil izleyicilerini yanltmaktan sorumlu tutulan alimler kasdedilmektedir. Az kazan, onlarn szde seilmi toplum olarak kapldklar stnlk duygusudur. 65 Yaygn Yahudi inancna gre, srailoullar'ndan gnahkarlar bile teki dnyada sadece ok snrl bir ceza grecekler ve seilmi topluma mensup olmalar sebebiyle cezalar abucak kaldrlacaktr: Bu, Kuran'n reddettii bir inantr. 66 Bundan nceki pasajlarda srailoullar'na, kendilerine bahedilen stnlkler hatrlatlmt. imdi ise Kuran onlara, doruluk ve drstlk yolunun apak sosyal ve ahlak emirler vastasyla kendilerine gsterildii gereini hatrlatmaktadr: ve bu uyar, dorudan doruya, insann teki dnyadaki durumunun, hangi soydan geldiine deil, sadece bu dnyada nasl bir hayat srdrdne bal olduu yargsndan karlmaktadr. 67 Bkz. yukardaki 34. not. 68 Tevrat, srailoullar'nn dikballna ve inat isyankarlna dair birok atflar iermektedir -Mesela, k xxxii, 9; xxxiii, 3; xxxiv, 9; Tesniye ix, 6-8, 23-24, 27. 69 Bu, Hz. Peygamber'in hicreti srasnda Medine'de var olan artlara bir atftr. slam'dan
21

2. SURE

Byle yaparak, ilah kelmn bir ksmna inanyor, dier ksmn inkar m ediyorsunuz? yleyse bilin ki, iinizden byle yapanlarn karl, bu dnya hayatnda zilletten ve Kyamet Gn en ackl azaba uratlmaktan baka bir ey olmayacaktr. Zira Allah, yaptklarnzdan gafil deildir. 86 Ahiret hayat karlnda bu dnya hayatn satn alanlar var ya, ite bylelerinin azab hafifletilmeyecek ve onlara yardm edilmeyecektir. 87 Biz Musa'ya ilah kelm bahettik ve birbiri ardnca o'nu izleyen eliler gnderdik:70 Meryem olu sa'ya da hakikatin tm kantlarn vahyettik ve o'nu kutsal ilham71 ile glendirdik. [Ama] ne zaman bir eli hounuza gitmeyen bir ey getirdiyse kstahlkta haddi aarak bir ksmn ldrdnz72 ve dierlerini yalanladnz doru deil mi? 88 Ama onlar: Kalplerimiz zaten bilgi ile dolu!73 derler. Hayr, bilakis Allah,
nceki dnemde Medine'nin iki Arap kabilesi -Evs ve Hazrec- srekli birbirleriyle sava halindeydiler; ve orada yaayan Yahudi kabilesinden -Ben Kaynuk, Ben Nadr ve Ben Kurayza- ilk ikisi Hazrec'in mttefiki olduu halde ncs Evs'in mttefiki idi. Bylece, yaptklar savalarda Yahudiler, mrikler ile ittifak halinde teki Yahudileri ldryorlard (birbirleriyle gnah ve nefrette yardmlaarak): Bu, Hz. Musa'nn eriat'na gre iki misli ar su idi. Ancak yine de o eriata uyarak birbirlerinden aldklar esirleri sonradan fidye karl serbest brakyorlard. Kuran'n sonraki cmlede iaret ettii ak tutarszlk ite budur. 70 Lafzen, ve ondan sonra teki [btn] peygamberlerin onu takib etmesini saladk: Yahudilere ardarda srekli olarak peygamber gnderildii gereine (bkz. Taber, Zemaher, Rz, bni Kesr) bir gnderme ki, bu gerek onlarn elinden bilgisizlik mazeretini de almaktadr. 71 Rhu'l-Kuds'n (kelime anlamyla, kutsallk ruhu) bu karl, rh teriminin Kuran'da sk sk ilah ilham anlamnda kullanlmasna dayanmaktadr. Ayn zamanda Hz. Peygamber'in, ashbdan air Hassn b. Sbit'e Rhu'l-Kuds nimeti bahedilmesi iin duada bulunduu rivayet edilmitir (Buhr, Mslim, Eb Dvd ve Tirmiz). Ayn ekilde Kuran da, btn mminlerin O'ndan (gelen) bir ilham (rh) ile glendirildiklerinden sz eder (58:22). 72 Lafzen, Ve bir ksmn ldryorsunuz. Bu ayet boyunca gzlenen gemi zaman kipinin taktuln (siz ldryorsunuz) fiili ile imdiki zaman kipine dnmesiyle bu konudaki bilinli bir niyetin ve bylece, Ahd-i Cedd'in de (Matta xxiii, 34-35, 37 ve I Selaniklilere Mektup ii, 15) iaret ettii Yahudi tarihinin srekli tekrarlanan bir zelliinin vurgulanmas amalanmaktadr (Menr I, 377). 73 Lafzen, kalplerimiz (bilgi) mahfazalardr. Yahudilerin, zaten sahip olduklar dinsel bilgiden dolay baka ilave bir retiye ihtiyalar olmad eklindeki bbrlenmelerine bir iaret (bni Abbs'dan naklen bni Kesr; benzer bir aklama Taber ve Zemaher tarafndan da zikredilmitir).
22

2. SURE

onlar hakikati kabullenmeyi reddettikleri iin gzden karmtr: Zira onlar, sadece basmakalp birka eye inanrlar.74 89 Ve ne zaman Allah katndan onlara, halen sahip olduklar hakikati tasdik eden bir [yeni] vahiy geldiyse, daha nce, hakikati inkara artlanm olanlara kar stn gelmek iin yalvarp yakard[klarn arabuk unutarak] daha nce tandklar [hakikati] bu defa inkara kalktlar. Ve Allah'n lneti, hakikati inkar eden herkesin zerinedir. 90 Allah'n ltfunu diledii kuluna bahetmesini kskanarak75 Allah'n indirdii hakikati inkar etmeleri ve bylece kendilerini kaptrdklar u [bo gurur] ne kt! Onlar bylece Allah'n gazabn tekrar tekrar hak ettiler. Ve o hakikati inkar edenler iin hazrlanm utan verici bir azap vardr. 91 Nitekim onlara: Allah'n indirdiine inann! denildiinde, Biz [yalnzca] bize indirilene inanrz! diye cevap verirler; ve zaten bildikleri bir gerei tasdik ve teyid eden bir hakikat bile olsa, sonra gelen her haberi inkar ederler. De ki: Madem [gerek] mminler idiniz de neden Allah'n nceki peygamberlerini ldrdnz?76 92 Gerekten Musa size hakikatin tm kantlar ile gelmiti (ama) o'nun yokluunda hemen [altn] buzaya tapmaya balam ve bylece haince bir davran iine girmitiniz. 93 Biz o zaman, Sina Da'n zerinize kaldrp, Size emanet ettiimiz eye [btn] gcnzle sarln ve ona kulak verin! [diyerek] sizden kesin bir taahht almtk. [Btn bu hatrlatmalara ramen] onlar: Dinledik, ama itaat etmiyoruz! derler.77 Zira, hakikati reddetmeleri yznden bunlarn kalplerini [altn] buza sevgisi kaplamtr.78
74 Yani, onlarn btn inanlar biztih kendileri ve Allah katnda sahip olduklarn iddia ettikleri szde imtiyazl stat zerinde odaklanmtr. 75 Yani, Allah'n vahyini srail soyundan olmayan birine, bu zel durumda, Arap bir Peygamber olan Muhammed (s)'e indirmesini kskanarak. 76 Onlarn bizzat kendilerine vahyedilmi olana, yani, Hz. Musa eriat'na iman ettikleri eklindeki iddialarna bir atf; ki o eriatta, deil peygamberlerin, herhangi bir susuz insann bile ldrlmesi yasaklanmtr. Ayrca bkz. 61 ve 87. ayetlerin biti cmleleri ve ilgili dipnotlar. 77 Onlarn bu szleri fiilen telaffuz etmedikleri aktr; ancak sonraki davranlar yukardaki mecaz ifadeyi teyid etmektedir. 78 Lafzen, hakikati inkar etmelerinden dolay kalplerine buza yerletirilmitir: Yani, ncekiler Hz. Musa'nn teklif ettii hakiki mesajdan uzaklatktan sonra altn buza ile
23

2. SURE

De ki: Ne kt (u) inancnzn sizi ynelttii [ey]! Eer gerekten bir eylere inanyorsanz. 94 De ki: Eer Allah katndaki ahiret hayat, baka hi kimseye deil de yalnz size mahsus ise79 ve bu kanaatinizde samimi iseniz o zaman lm arzulamanz gerekmez mi? 95 Ama kendi elleriyle yapp-ettikleri ortadayken bunu hibir zaman temenni etmeyecekler: Allah zalimleri her halleriyle bilmektedir. 96 Ve sen onlar bakalarndan daha ihtirasla hayata sarlm greceksin, hatta Allah'tan bakasna ilahlk yaktrmaya artlanm olanlardan bile daha ok: onlarn her biri binlerce yl yaamak ister; halbuki uzun yaamas, byle birini [ahirette] azaptan kurtarmaz: zira Allah onun btn yapp-ettiklerini grmektedir. 97 [EY PEYGAMBER, onlara] unu anlat: Kim ki, Allah'n izniyle senin kalbine, nceki alarda indirilenleri dorulayan, inananlara bir mutu ve rehber olan bu [ilah kelm] indirdii iin Cebrail'e dmanlk besliyorsa; 98 kim ki Allah'a, O'nun meleklerine, Cebrail ve Mikail de dahil O'nun elilerine dmanlk besliyorsa, bilsin ki Allah da hakikati inkar eden herkese dmanlk beslemektedir.80 99 Gerekten Biz sana apak mesajlar indirdik ve onlarn gerekliini yoldan km olanlardan bakas inkar etmez. 100 Ne zaman [Allah'a] sz verdilerse bazlar szlerini (ineyip) bir kenara atmad m? Gerek u ki, aslnda onlarn ou inanmyor. 101 Ve [imdi bile], ne zaman Allah'tan onlara halen sahip olduklar hakikati
sembolize edilen madd nesnelere tapnmaya baladlar. 79 Cennetin yalnzca srailoullarna zg olduu eklindeki Yahudi inancna bir atf (kar. bu surenin 111. ayeti). 80 Birok sahih Hadise gre, Medine Yahudilerinden baz bilginler Cebrail'i Yahudilerin dman olarak tanmlyorlard. Bunun sebebi vard: birincisi, Yahudi tarihinin ilk dnemi boyunca balarna gelen btn felaket haberlerinin Cebrail tarafndan kendilerine aktarldn dnyorlard, bylece Cebrail onlarn gznde bir kara haberci oldu (gzel haberlerin taycs ve bu nedenle kendilerinin dostu olarak grdkleri Mikail'in tersine); ikincisi, Muhammed (s)'e mesaj getirenin Cebrail olduunun Kuran'da defalarca tekrarlanmasyd, halbuki Yahudiler yalnzca srail soyundan gelen birinin ilah vahye mazhar olabileceini dnyorlard; ve nc olarak, Cebrail araclyla vahyedilmi olan Kuran'n baz Yahudi inan ve davranlarnn iddetli eletirileriyle dolu olmas ve onlar Hz. Musa'nn hakiki mesajna kar olmakla itham etmesiydi. (Bu Hadislerin ayrntlar iin bkz. Taber, Zemaher, Beav, Rz, Beydv, bni Kesr.) Ayet 97'deki m beyne yedeyhi ifadesini nceki alarda indirilenler/gemi vahiylerden bugne kalm olanlar eklinde evirmem hakknda bkz. sure 3, not 3.
24

2. SURE

tasdik eden bir eli gelse, kendilerini nceki alarda vahyedilen kelma bal sayanlardan bazs, [o'nun dediklerinin] farknda deilmi gibi ilah kelma arkalarn dnerler,81 102 ve [onun yerine] Sleyman'n hkmdarl srasnda eytanca niyetler tayan kimselerin telkin edegeldiklerine uyarlar. Hakikati inkar eden Sleyman deildi, ama o eytanca niyetler tayan kiiler halka sihir reterek hakikati inkar ettiler;82 -ve onlar, Babil'deki iki melek Hrt ve Mrt vastasyla ihdas edilene [uyarlar]- geri bu ikili, ncelikle, Biz sadece ayartclarz: sakn [Allah'n vahyettii] hakikati inkara yeltenmeyin! eklinde uyarda bulunmadan83 hi kimseye onu retmediler. Ve onlar, bu ikiliden, kar koca arasnda nasl huzursuzluk karlacan reniyorlard; ancak Allah'n izni olmadan onunla hi kimseye zarar veremedikleri gibi sadece kendilerine zarar veren ve hibir faydas
81 Burada iaret edilen ilah kelm Tevrat'tr. Yahudiler, Tesniye xviii, 15, 18'de yer alan Arap Peygamber'in gelecei haberini (bkz. yukarda not 33) gzard etmek suretiyle Hz. Musa'ya bahedilen vahyin tmn reddetmi oldular (Zemaher; ayrca Menr I,397'de Abduh). 82 Burada eytanca niyetler tayan kimseler olarak evrilen e-eytn ibaresi, Taber, Rz vb. tarafndan belirtildii gibi, insanlara iaret etmektedir; ama ayn zamanda insann kalbindeki eytan ve gayriahlak drtlere de iaret ediyor olabilir (bkz. bu surenin 14. ayeti ile ilgili not 10). Yukarda tire iindeki ifade, Kitb- Mukaddes'deki Hz. Sleyman'n puta tapma suu iledii ifadesinin (bkz. I Krallar xi, 1-10) ve o'nun halk arasnda kendi adyla zdeleen sihirbazlk sanatnn mucidi olduu efsanesinin Kuran tarafndan reddedildiini gstermektedir. 83 Bu beyan, mecaz olarak, insann her trl sihir teebbsn reddetme ahlak ykmll altnda olduunu dile getirir; nk sihir -ister baarl isterse baarsz olsunAllah tarafndan konulan tabii dzeni deitirmeyi amalar. Hrt ve Mrt isimlerine gelince, Kuran'n ou kraat onu melekeyn (iki melek) olarak telaffuz eder; ama sahih rivayetlere gre (bkz. Taber, Zemaher, Beav, Rz vb.) Hz. Peygamber'in sekin dostlarndan bni Abbs ve sonraki kuaktan birok alim -mesela, Hasan Basr, Ebu'l-Esved ve Dehhk- onu melikeyn (iki kral) olarak kraat etmilerdir. Ben de ahsen bu ikinci kraati tercih ederim. Ama dieri ounluk tarafndan kabul edildiinden burada onu esas aldm. Baz mfessirler, iki kraatin hangisi kabul edilirse edilsin, onun mecaz anlamyla, yani, iki muktedir kii, yahut iki ruhan kii eklinde anlalmas gerektii grndedirler: onlar bu grlerinde, bni Abbs'n, Hrt ve Mrt'un Babil'de sihirbazlkla uraan iki kii olduklar eklindeki kanaatine dayanyorlard (bkz. Beav, ayrca Menr I, 402). Her ne olursa olsun uras kesindir ki, Babil, eski zamanlardan beri efsanev Hrt ve Mrt kiilikleri -belki krallar- ile sembolize edilen sihir sanatnn ana yurdu olarak nlenmiti; ite Kuran'n her trl sihir ve gz boyama teebbsn ve genel olarak her trl esrarengiz ilimlerle uramay knamak amacyla iaret ettii efsane budur.
25

2. SURE

olmayan bir bilgi ediniyorlard; oysa onlar, bu [bilgiyi] edinenin ahiret hayatnn gzelliinden nasipsiz kalacan iyi biliyorlard.84 Dorusu, karlnda ruhlarn elden kardklar o [sanat] ne ktdr, keke bunu bilselerdi! 103 Eer inansalar ve O'na kar sorumluluklarnn bilincinde olsalard, dorusu, Allah'n mkafat onlara iyilik getirecekti; keke bunu bilselerdi! 104 SZ EY imana ermi olanlar! [Peygamber'e] Bizi dinle! demeyin; onun yerine, Bize kar tahammll ol! demeyi tercih edin. Ve [o'na] kulak verin. nk, hakikati inkar edenleri iddetli azap bekliyor.85 105 Ne nceki vahyin takipilerinden hakikati inkara yeltenenler, ne de Allah'tan baka eylere ilahlk yaktranlar, Rabbin tarafndan sana indirilen bir hayr86 grmekten holanrlar; ancak Allah dilediini rahmetine ulatrr; zira Allah, snrsz ltuf Sahibidir. 106 Biz yrrlkten kaldrdmz veya unutturduumuz herhangi bir mesaj mutlaka daha iyisi veya benzeri ile deitiririz.87 Allah'n her eye kdir olduunu
84 Yukardaki pasaj, kabaca sihir olarak tanmlanan esrarengiz olguda objektif bir gereklik olup olmadn veya buna bavuranlarn kendi kendini kandrma (self-deception) iinde bulunup bulunmadklarn sorgulamaz. Burada maksat, olaylarn seyrini -en azndan buna teebbs eden kiinin zihninde- tabiat-st bir mahiyet tayan aralarla etkilemeye almann manev bir su olduu ve bunu yapanlarn ruhsal konumlarnda ok cidd zararlar ile sonulanaca konusunda insan uyarmaktan baka bir ey deildir. 85 lk bakta Hz. Peygamber'in adalarna ynelik olan bu tavsiye, Kuran'da ok sk rastland gibi, aslnda ona yol aan tarihsel artlarn tesine uzanan bir muhteva tamaktadr. Ashb'a, Hz. Peygamber'e sayg ile yaklamalar ve kiisel istek ve beklentilerini o'nun araclyla vahyedilen iman esaslarna tbi klmalar emredilmitir: ve bu talimat, her mmin iin ve her dnemde geerliliini korumaktadr. 86 Yani, vahyi, ki o en byk hayrdr. Burada iaret edilen, Yahudilerin ve Hristiyanlarn vahyin kendileri dnda herhangi bir topluma bahedilebileceini kabul etmekteki isteksizlikleridir. 87 Bu pasajda ortaya konulan prensip -Kitb- Mukaddes retisinin, yerini Kuran'n getirdii retiye brakmas- birok Mslman alimin yanl yorumlarna sebep olmutur. Bu balamda kullanlan yet (mesaj) kelimesi, ayn zamanda Kuran'n bir hkmn ifade etmek iin de kullanlmaktadr (nk bu hkmlerin her biri bir mesaj tar). yet terimini bu snrl anlamda alan baz alimler, yukardaki pasajdan, Kuran'n baz ayetlerinin vahiy tamamlanmadan nce Allah'n talimat ile nesh edildii (yrrlkten kaldrld) sonucunu karmaktadrlar. Bu iddiann -ki, yazdklarn tashih iin ikinci defa okurken baz blmleri atan veya bakalar ile deitiren herhangi bir yazar akla getirmektedir- samalnn yansra, Kuran'n herhangi bir ayetinin nesh edilmi olduunu bildiren tek bir sahih Hadis bile bulunmamaktadr. Szde nesh doktrininin temelinde baz eski mfessirlerin Kuran'n bir pasajn dieri ile uzlatrmadaki yetersizlikleri yatmaktadr: Szkonusu ayetlerden birinin
26

2. SURE

bilmez misin? 107 Bilmez misin ki gklerin ve yerin hkmranl Allah'ndr ve Allah'tan baka sizi koruyacak ve yardm edecek hi kimse yoktur? 108 Yoksa, size gnderilmi olan Eli'den, daha nce Musa'dan istenilenleri mi istiyorsunuz? Ama her kim, hakikate inanmak yerine onu inkar etmeyi tercih ederse88 doru yoldan sapm olur. 109 Kendilerini nceki vahye bal sayanlarn ou, kskanlklarndan dolay, sizi, iman ettikten sonra yeniden hakikati inkara dndrmek isterler; [hatta] hakikat kendileri iin apak ortaya ktktan sonra bile. Buna karlk, siz (ey imana erienler) Allah'n iradesini ortaya koyaca vakte kadar onlar hogrn ve dayann: Unutmayn, Allah her eye kdirdir. 110 Namaznzda dikkatli ve devaml olun, arndrc (mal) ykmllnz yerine getirin, nk kendiniz iin nceden yaptnz her iyilii Allah katnda mutlaka bulacaksnz: Unutmayn, Allah btn yaptklarnz grr. 111 ONLAR: Yahudi veya Hristiyan olmadka hi kimse cennete giremez! diye iddia ederler.89 Bu onlarn kuruntusudur! De ki: Eer sylediklerinizde

neshedildii yargsna vararak altndan kalklmaya allan bir yetersizlik. Bu keyf deerlendirme, nesh doktrininin taraftarlar arasnda ka Kuran ayetinin ve hangilerinin neshedildii, ayrca bu szde nesih ile, szkonusu ayetin Kuran'n tertbinden tamamen karld m yoksa yalnzca o ayet ile konulan zel hkmn veya beyann m iptal edildii konusunda neden hibir gr birlii olmadn da aklamaktadr. Ksacas, nesh doktrini hibir tarihsel olguya dayanmamaktadr ve bu nedenle de reddedilmelidir. Dier taraftan, yukardaki Kuran pasajn yorumlamadaki zahir glk, yet teriminin mesaj olarak anlalmas ve bu ayetin, Yahudilerin ve Hristiyanlarn Kitb- Mukaddes'in yerini alan herhangi bir vahyi kabul etmediklerini ifade eden nceki pasaj ile balantl olarak okunmas halinde derhal ortadan kalkar: nk onu bu ekilde okumamz halinde, neshin, bizzat Kuran'n herhangi bir blm ile deil, sadece gemi ilah mesajlar ile ilgili olduunu grrz. 88 Lafzen, her kim iman, hakikati inkarla deitirirse -yani, her kim Kuran mesajnn gerekliinin derun kantn kabul etmez ve bunun yerine, onun ilah kaynakl oluunun somut ekilde isbatn taleb ederse (Menr I, 416). -Daha nce Hz. Musa'dan istenilen ey, srailoullar'nn Allah' yzyze grme/Allah ile kar karya gelme istekleriydi (kar. 2:55). Burada tarafmdan size gnderilmi olan eli olarak evrilen ifade, lafzen, sizin eliniz eklindedir ve ak olarak, getirdii mesaj nceki vahiylerin yerine geen Peygamber Muhammed (s)'e iaret etmektedir. 89 Bu, yukardaki 109. ayet ile ilikilidir: Kendilerini nceki vahye bal sayanlarn ou ... sizi yeniden hakikati inkara dndrmek isterler vd.
27

2. SURE samimi iseniz, iddianz kantlayn!90

112 Evet, gerekten her kim tm benliini Allah'a teslim eder91 ve iyilik yapanlardan olursa, Rabbi katnda mkafatn grecektir; ve byleleri ne korkacak, ne de zlecekler.92 113 Ayrca Yahudiler, Hristiyanlar geerli, tutarl bir inan temelinden yoksunlar iddiasnda bulunurken Hristiyanlar da (ayn ekilde,) Yahudiler, geerli, tutarl bir inanca sahip deiller diye iddia ederler; ve her iki taraf da (bu iddialarnda) ilah kelma atfta bulunurlar! Hatta bilgiden yoksun bulunanlar, onlarn sylediklerini aynen tekrarlayp dururlar;93 ama anlaamadklar eyler konusunda Kyamet Gn aralarnda hkm verecek olan Allah'tr.94 114 Allah'n adnn O'nun mescidlerinde anlmasna mani olan ve onlar tahrip etmek iin alan kimseden daha zalim kim olabilir? te bylelerinin bu yerlere [Allah] korkusu dnda bir sikle girmeye haklar yoktur?95 Onlar iin bu
90 Lafzen, delilinizi getirin -yani, kendi kitaplarnzdan. 91 Lafzen, kim yzn Allah'a teslim eder. Kiinin yz, bedeninin en anlaml paras olduundan klasik Arapa'da insann btn kiiliini yahut btn benliini gstermek iin kullanlrd. Kuran'da defalarca tekrarlanan bu ifade, slm'n mkemmel bir tanmn vermektedir -ki, esleme (kendini teslim etti) kk-fiilinden tretilmi olan bu kelime kendini (Allah'a) teslim etmek anlamna gelir: ve Kuran'n tmnde islm ve mslim terimleri bu anlamda kullanlmlardr. (Bu kavramn geni bir tartmas iin, bkz. mslim ifadesinin vahiy kronolojisinde ilk defa kullanld yer olan 68:35 ile ilgili dipnot.) 92 Bylece Kuran'a gre kurtulu, herhangi bir zel zmreye tahsis edilmi olmayp Allah'n birliini kavrayan, kendini O'nun iradesine teslim eden ve drst ekilde yaamak suretiyle bu ruhsal tercihe pratik bir anlam kazandran herkese aktr. 93 Bu ifade, yalnz kendi zmrelerine mensup olanlarn teki dnyada Allah'n rahmetine mazhar olacaklarn iddia eden herkese iaret etmektedir. 94 Baka bir deyile, Allah, (onlarn inanlarndaki) dorular tasdik edecek ve (ondaki) yanllarn yanlln da gsterecektir (Muhammed Abduh, Menr I, 428'de). Kuran, srekli olarak, ilah vahye dayanan btn inanlarda byk bir hakikat pay bulunduunu ve sonraki farkllklarn onlarn kuruntularnn (2:111) ve asl retilerin zamanla tahrif edilmi olmasnn eseri olduunu ifade eder. (Bkz. ayrca 22:67-69.) 95 Baz zel dzenlemeleri ile ne kadar ok uyumazlk iinde olunsa da Allah inancn temel eksen olarak kabul eden her dine tam sayg gsterilmesi zarureti, slam'n temel prensiplerinden biridir. O halde Mslmanlar, ister cami, isterse kilise ya da havra olsun, Allah'a adanm btn ibadet mahallerini korumak ve onlara sayg gstermekle ykmldrler (kar. 22:40'n ikinci paragraf); ve baka bir inancn mensuplarn kendi inanlarna gre Allah'a ibadet etmekten alkoyma teebbsleri Kuran tarafndan kutsalla tecavz fiili olarak nitelenmi ve lnetlenmitir. Bu prensibin arpc bir tasviri, Hz. Peygamber'in H. 10. ylda Necran'l bir Hristiyan heyetine kar davrannda rneklenmitir.
28

2. SURE

dnyada zillet, ahirette ise korkun bir azap vardr. 115 Dou da Bat da Allah'ndr: Nereye dnerseniz dnn Allah'n yn orasdr. Unutmayn ki Allah rahmet ve kudretinde snrszdr, her eyi bilendir. 116 Bir ksm insanlar da, Allah kendine bir oul edindi! iddiasnda bulunurlar. (Asla!) O, yaratlmlara zg byle vasflardan kesinlikle uzaktr.96 Gklerde ve yerde ne varsa yalnz O'nundur; her ey btn varlyla O'nun iradesine tbidir. 117 Gklerin ve yerin yaratcs O'dur: bir eyin olmasn istediinde ona sadece Ol! der -ve o (ey hemen) oluverir. 118 [YALNIZ] bilgiden yoksun olanlar: Allah neden bizimle konumaz ve neden bize [mucizev] bir iaret gstermez? derler. Onlardan nce yaam olanlar da97 tpk onlarn dedikleri gibi demilerdi: kalpleri hep birbirine benziyor. Gerekte Biz, btn iaretleri, yrekten inanp tasdik etmeye niyetli olanlar iin ak ve anlalr kldk. 119 Dorusu Biz seni [ey Peygamber,] hakikat ile gnderdik: bir mjdeleyici ve uyarc olarak; yakc atee mahkum olanlardan sen sorumlu deilsin. 120 Sen onlarn inan sistemine uymadka ne Yahudiler ne de Hristiyanlar senden memnun olmayacaklar. De ki: Dinleyin! Allah'n rehberlii tek doru rehberliktir. Ve dorusu, sana ilim geldikten sonra onlarn sapk grlerini takip etmeye devam edersen ne seni Allah'n elinden alacak bir kimse bulursun, ne de bir yardmc. 121 Kendilerine ilah kelm emanet ettiklerimiz [ve] ona gerei gibi uyanlar;98
Her ne kadar Hz. sa'y Allah'n olu ve Hz. Meryem'i Allah'n annesi olarak kabul etmeleri slam inanlarla temelden atyor idiyse de onlara Hz. Peygamber'in mescidine serbeste girme izni verilmiti ve o'nun kesin rzas ile orada kendi din ayinlerini ifa etmilerdi (bkz. bni Sad I/1, 84 vd.). 96 Yani, Allah, lafz veya mecaz anlamda ocuk sahibi olma gerekliliinde (veya mantk olabilirliinde) ifadesini bulan benzeri her trl eksiklikten mnezzehtir. Sbhne ifadesi zellikle Allah iin kullanlmaktadr- O'nun herhangi bir noksanlktan ve ne kadar hafif olursa olsun, yaratlm bir varlk veya nesne ile herhangi bir benzerlikten mutlak uzakln ifade eder. 97 Yani, kendilerine peygamberler tarafndan iletilen mesajlarda mndemi olan hakikati idrak edemeyen, ama bu mesajlarn gerekten Allah'tan geldiini teyid edecek mucizev bir tezahr zerinde srar eden ve bylece o mesajlardan nasiplenmeyi baaramayan insanlar. Bu ayet, ak bir ekilde yukardaki 108. ayet ile ve dolaysyla Yahudi ve Hristiyanlarn Kuran'n mesajna kar yaptklar itirazlar ile ilikilidir. (Bkz. ayrca 74:52, not 29.) 98 Yahut; onu tam anlamyla bizzat uygulayanlar -yani, onun anlamna nfz etmeye ve manev yapsn anlamaya alanlar.
29

2. SURE

ite onlardr [gerekten] iman edenler; hakikati inkara kalkanlara gelince, onlar, asl kaybedenlerdir! 122 EY SRALOULLARI! Size ltfettiim o nimetleri ve sizin dier kavimlere stn gelmenizi saladm gnleri hatrlayn; 123 ve hibir insann dierine bir yararnn olmayaca, hi birinden fidye kabul edilmeyecei; efaatin fayda etmeyecei ve hi kimseye yardm edilmeyecei bir Gn'[n gelip atacan] aklnzdan karmayn.99 124 Ve [unu hatrlayn:] Rabbi, brahim'i buyruklar ile snadnda ve brahim de bunlar yerine getirdiinde100 ona Seni insanlara nder yapacam! demiti. brahim de sormutu: Benim neslimden de mi [nderler karacaksn]? [Allah] cevap vermiti: Benim ahdim zalimleri kapsamaz.101 125 O ZAMAN Biz Mbed'i insanlarn tekrar tekrar ynelecei bir hedef ve bir kutsal snak yapmtk:102 yleyse brahim iin vaktiyle belirlenen yeri ibadet
99 Bkz. 2:48. Bu tenbih, yukardaki balamda, zellikle Yahudilerin, Hz. brahim soyundan gelmelerinin Hesap Gn kendilerini kurtaraca yolundaki inanlarna iaret etmektedir mteakip ayetle reddedilen bir inan. 100 Klasik mfessirler, bu buyruklarn (kelimt, lafz anlam kelimeler) neler olduklar konusunda birok speklasyona bavurmulardr. Ancak Kuran onlar belirlemedii iin, burada kasdedilenin, sadece Hz. brahim'in Allah'tan ald her buyrua tam bir teslimiyet iinde uymas olduunu kabul etmek zorundayz. 101 Bu pasaj, nceki iki ayet ile balantl olarak okunduunda, Allah tarafndan insanlarn nderi klnan Hz. brahim'in soyundan gelmeleri sebebiyle Allah'n seilmi halk olduklarna inanan srailoullar'nn bu iddiasn reddeder. Kuran, Hz. brahim'in yce konumunun, fiziksel olarak o'nun soyundan gelenlere ve hele onlarn iindeki gnahkarlara kendiliinden benzer bir konum kazandrmayacan akla kavuturur. 102 Burada kasdedilen Mbed (el-beyt) -kelime anlamyla, [badet] Ev(i)- Mekke'de bulunan Kbe'dir. Kuran'n baka yerlerinde ondan Eski Mbed (el-beytu'l-atk) ve sk sk da Dokunulmaz/Kutsal badet Evi (el-mescidu'l-harm) olarak sz edilmitir. Kbe'nin prototipinin Hz. brahim tarafndan Tek Allah'a adanan ilk Mbed olarak (bkz. 3:96) ina edilmi olduu ve bu nedenle btn Mslmanlar iin bir kble ve yllk olarak tekrarlanan hacc'n hedefi olarak seildii rivayet edilir. Ayrca slam ncesi dnemlerde bile Kbe'nin, kiilii ile her zaman Arap dncesinin n saflarnda yer alm olan Hz. brahim'in hatras ile zdelemi olduu kaydedilmektedir. ok eski Arap geleneklerine gre, Hz. brahim'in Sra'y teskin etmek iin Msrl cariyesi Hcer'i ve ondan olan ocuu Hz. smail'i Kenan'dan getirdikten sonra brakt yer, ite sonradan Mekke olarak bilinen bu yerdi. Deve srtndaki bir bedev iin (ki Hz. brahim de onlardan biri idi) yirmi veya hatta otuz gnlk bir yolculuun hibir zaman olaan d bir ey olmad gznne alnrsa bu imkansz deildir. Tevrat'ta (Tekvn xii, 14) Hz. brahim'in Hcer'i ve Hz. smail'i terk ettii yerin Birebe krlar (yani, Filistin'in en gney ucu) olduu eklindeki ifade, ilk bakta Kuran'daki bilgi
30

2. SURE

mahalli edinin.103 Nitekim Biz, brahim ve smail'e emrettik: Mbedimi, onu tavaf edecekler iin,104 onun yaknnda tefekkre dalacaklar iin ve [namazda] ruk ve secde edecekler iin temiz tutun. 126 Ve brahim Ey Rabbim! diye yalvard, Buray emin bir blge yap ve halkndan Allah'a ve Ahiret Gn'ne iman edenlere bereketli rzklar bala. [Allah]: Her kim hakikati inkar ederse, onun ksa bir sre zevk iinde yaamasna izin veririm -ama sonunda onu atein azabna srerim; ne kt bir duraktr o! diye cevap verdi. 127 brahim ve smail Mbed'in temellerini ykseltirken yalvardlar: Ey Rabbimiz! Bunu kabul et; Sensin her eyi bilen, her eyi duyan! 128 Ey Rabbimiz, bizi Sana teslim olanlardan kl ve bizim soyumuzdan105 Sana teslim olacak bir topluluk kar, bize ibadet yollarn gster ve tevbemizi kabul et: phesiz yalnz Sensin tevbeleri kabul eden, rahmet datan! 129 Ey Rabbimiz! Soyumuz iinden106 onlara Senin mesajlarn iletecek, vahyi ve hikmeti retecek ve onlar arndrp tertemiz klacak bir eli kar: nk
ile elimektedir. Ancak, eski kentli Yahudiler iin Birebe krlar teriminin Filistin'in gneyindeki Hicaz da dahil btn l alanlarn kapsadn gznne alrsak bu zahir eliki ortadan kalkar. Hcer ve Hz. smail, terk edildikleri yerde imdi Zemzem Kuyusu olarak bilinen su kaynan kefettikten sonra daimi olarak oraya yerletiler. Gney Arabistan'n (Kahtan) Curhum kabilesine mensup bir bedev aileler grubunun zamanla oraya yerlemesini tevik eden, belki de bu su kayna olmutu. Hz. smail, sonradan bu kabileye mensup bir kzla evlendi ve bylece mustaribe (Araplam) kabilelerin atas oldu -onlar bran bir baba ile Kahtan bir anneden gelmeleri sebebiyle byle adlandrldlar. Hz. brahim'e gelince, onun Hcer'i ve Hz. smail'i sk sk ziyaret ettii rivayet edilmitir. te bu peryodik ziyaretlerinden birinde Hz. smail'in de yardmyla Kbe'nin ilk binasn ina etmiti. (brahim gelenein daha detayl aklamalar iin bkz. Sahh-i Buhr'nin Kitbu'l-lm'i, Taber'nin Tarhu'l-mem'i, bni Sad, bni Him, Mesd'nin Murcu'z-Zeheb'i, Ykt'un Mucemu'l-Buldn' ve dier ilk dnem Mslman tarihiler.) 103 Bu, Kbe'nin yakn civarna veya, daha byk ihtimalle, onun evresindeki kutsal sahaya (haram) iaret ediyor olabilir (Menr I, 461 vd.). Emn (kelime anlamyla emniyet) kelimesi, bu balamda, btn canl varlklar iin bir snak anlamna gelir. 104 Kbe'nin yedi defa tavf edilmesi, Hacc'n rknlerinden biridir. Bu, sembolik olarak, btn insan eylemleri ve davranlarnn Allah ve O'nun birlii fikrini merkez olarak almalar gerektiini gsterir. 105 Bizim soyumuzdan ifadesi, Hz. brahim'in, ilk olu olan Hz. smail'e iaret eder ve bu iaret Hz. smail'in soyundan gelen Peygamber Muhammed (s)'e dolayl bir atftr. 106 Lafzen, Onlarn iinden.
31

2. SURE

yalnz Sensin kudret ve hikmet sahibi! 130 Ve dnme melekeleri dumura uram olanlar dnda kim, bu dnyada gerekten ycelttiimiz ve phesiz ahirette de drst ve erdemliler arasnda yer alacak olan brahim'in inan sistemini terk etmek ister? 131 Rabbi o'na Bana teslim ol! dediinde; [Sana], btn lemlerin Rabbine teslim oldum! diye cevap verdi. 132 Yakup gibi brahim de ocuklarna u vasiyette bulundu: Evlatlarm! Bakn, Allah size en saf ve temiz inanc bahetti; yleyse O'na teslim olmadan lmn sizi alt etmesine izin vermeyin. 133 Evet, siz, [ey srailoullar,] Yakub'un, son nefesini vermeye yaklarken oullarna: Ben gittikten sonra siz kime kulluk edeceksiniz? diye seslendiine ahitsiniz.107 Onlar: Senin tanrna, atalarn brahim, smail ve shk'n tanrsna,108 o Tek Tanr'ya kulluk edecek ve O'na teslim olacaz! diye cevap verdiler. 134 imdi o toplumlar geip gittiler; onlarn kazandklar kendilerine yazlacak, sizin kazandklarnz ise size; ve siz, onlarn yaptklarndan tr yarglanacak deilsiniz.109 135 ONLAR: Yahudi veya Hristiyan olun ki doru yolu bulasnz derler. De ki: Hayr, [bizimki,] btl olan her eyden yz eviren110 ve Allah'tan bakasna
107 Yani, benimsediiniz din rivayetlerde. Ayrca hatrlatmalyz ki, bu cmlenin banda yer alan em balac, her zaman soru anlamnda (... mdr?) kullanlmaz: bazan -ve zellikle, burada olduu gibi, szdizimi ynnden nceki cmle ile balantsz ise- bel balac (daha ok veya evet, ama) ile benzerlik gsterir ve soru anlam tamaz. 108 Klasik Arapa'da, eski branice kullanmnda olduu gibi, eb (baba) terimi, sadece ebeveynden erkek olan iin deil, ayn zamanda dedeler ve hatta daha uzak atalar ile amcalar iin de kullanlr; ki bu da, Hz. Yakub'un amcas olan Hz. smail'in neden bu balamda zikredildiini aklar. O, Hz. brahim'in oullarnn en by olduundan o'nun ismi Hz. shk'nkinden nce gelmektedir. 109 Lafzen, siz onlarn yaptklar hakknda sorgulanmayacaksnz. Bu ayet ve aadaki 141. ayet, bireysel sorumlulukla ilgili temel slam prensibi vurgulamakta ve soylarndan dolay seilmi halk olduklar eklindeki Yahudi dncesini ve -dolayl olarakHristiyanlarn, Hz. dem'in kerem ve rahmetten mahrum kal nedeniyle btn insanln yklendiine inandklar ilk gnah doktrinini reddetmektedir. 110 Hanf ifadesi, lafz olarak (doru bir yne veya hedefe) yneldi anlamndaki hanefe fiilinden tretilmitir (kar. Lane II, 658). slam ncesinde bu terim kesinlikle tevhid bir muhtevaya sahipti ve gnahdan, dnyev zevklerden ve btn pheli inanlardan, zellikle de puta tapclktan uzak duran bir insan tanmlamak iin kullanlrd. Tahannuf da, esas olarak slam ncesindeki muvahhidlerin uzun tefekkr ve ibadet anlarn kapsayan vecd
32

2. SURE

ilahlk yaktranlardan olmayan brahim'in inan sistemi(dir). 136 Deyin ki: Biz Allah'a inanrz; ve bize indirilene; ve brahim'e, smail'e, shk'a, Yakub'a ve onlarn soyundan gelenlere111 indirilene; ve Musa'ya, sa'ya ve Rableri tarafndan [dier] tm peygamberlere tevd edilmi olana [inanrz]; onlarn arasnda hibir ayrm yapmayz.112 Ve biz O'na teslim olanlarz. 137 Eer [tekiler de] sizin inandnz gibi inanrlarsa phesiz doru yolu bulmu olurlar; yz evirirlerse de derin bir kmaza saplanm olurlar, ama Allah seni bundan korumaktadr. Zira yalnz O'dur her eyi iiten, her eyi bilen. 138 [De ki: Hayatmz] Allah'n rengi [ile renklenir]! Kim [hayata] Allah'tan daha gzel renk verebilir, eer gerekten O'na kulluk ediyorsak? 139 [Yahudi ve Hristiyanlara] de ki: Allah hakknda bizimle tartyor musunuz?113 Nasl olur? O, bizim gibi sizin de Rabbinizdir; bizim iimiz bize, sizin iiniz de size aittir; ve biz kendimizi yalnzca O'na adamzdr. 140 brahim'in, smail'in, shk'n, Yakub'un ve onlarn soyundan gelenlerin Yahudi yahut Hristiyan olduklarn m iddia ediyorsunuz? 114 De ki: Allah'tan iyi mi biliyorsunuz? Allah tarafndan kendisine verilen bir delili rtbas edenden daha zalim kim olabilir?115 Ama Allah yaptklarnzdan gafil deildir.
hallerini gsterirdi. Hanf ve Tahannuf terimlerinin bu anlamlar ile ilgili ok sayda rnee slam ncesi iirinde rastlanr, mesela Umeyye b. Eb Salt ve Crnu'l-Avd'n iirleri (kar. Lisnu'l-Arab, hanefe maddesi). 111 Lafzen, torunlarna (el-esbt, tekili sibt) -Kuran'da ncelikle Hz. brahim'in, Hz. shk'n ve Hz. Yakub'un yakn soylarn ve dolaysyla, bu atalardan yaylan oniki kabileyi tanmlamak iin kullanlan bir terim. 112 Yani, onlarn tmn Allah'n gerek peygamberleri olarak grrz. 113 Yani, peygamberliin devam ve insann niha kurtuluu konusundaki Allah'n iradesi hakknda. Yahudiler, peygamberliin yalnz srailoullar'na bahedilen bir imtiyaz olduuna inanrken Hristiyanlar, Hz. sa'nn -ki o da srailoullar soyundan gelen biriydi- Allah'n yeryzndeki niha tezahr olduunu iddia ederlerdi ve bu iki zmreden her biri de kurtuluun yalnzca kendi mensuplarna zg olduunu ileri srerlerdi (bkz. 2:111 ve 135). Buna mukabil Kuran, bir sonraki cmlede Allah'n btn insanln Rabbi olduunu ve her ferdin yalnzca kendi inanlarna ve davranlarna baklarak yarglanacan vurgulamak suretiyle bu fikirleri reddeder. 114 Esbt (burada ve 136. ayette onlarn soyundan gelenler olarak evrilmitir) terimi ile ilgili olarak bkz. yukardaki not 111. Yukardaki szlerde Kuran, Yahudilik kavramnn Byk Atalar (Patriarchs) dneminden yzyllar sonra, hatta Hz. Musa'nn zamanndan ok sonralar ortaya kt, Hristiyanlk ve Hristiyan kavramlarnn da Hz. sa zamannda bilinmedii ve daha sonraki gelimelerin rnleri olduu gereine iaret etmektedir. 115 Kitb- Mukaddes'de Peygamber Muhammed (s)'in zuhuru ile ilgili habere atf (bkz. bu
33

2. SURE

141 imdi o toplumlar gelip getiler; onlarn kazandklar onlara yazlacak, sizin kazandklarnz ise size. Ve siz onlarn yaptklarndan tr yarglanacak deilsiniz. 142 NSANLAR arasndaki dar kafal dncesizler, imdiye kadar uyduklar kbleden onlar vazgeiren nedir?116 diyecekler. De ki: Dou da Bat da Allah'ndr; O, dilediini dosdoru yola iletir.117 143 Ve bylece sizin dengeli ve ll bir toplum118 olmanz istedik ki
surenin 42. ayeti hakkndaki 33. not), ki bu haber, Byk Atalardan sonra gelen btn gerek peygamberlerin srailoullar'na mensup olduu eklindeki Yahudi-Hristiyan iddiasn kesinlikle yalanlar. 116 Peygamberliinden nce ve risaletinin Mekke dneminin balang yllarnda Muhammed (s) -ve o'nunla birlikte olanlar- namazlarnda Kbe'ye doru ynelirlerdi. Bu, belli bir vahiy tarafndan tavsiye edilmi deildi, ama akas Kbe'nin -o dnemde slam ncesi Araplarn taptklar eitli putlarla dolu olmasna ramen- o zamana kadar Tek Allah'a adanm ilk Mbed olarak grlmesinin bir sonucu idi (kar. 3:96). Hz. Peygamber, Kuds'n -tevhd inancnn teki kutsal merkezi- yceliinin farknda olduundan, kural olarak, Kbe'nin gney duvarnn nnde durup kuzeye doru namaz klard ki hem Kabe'yi hem de Kuds' karsna alabilsin. Medine'ye hicretinden sonra kuzeye doru, yalnz Kuds' kble edinerek namaz klmaya devam etti. Ancak Medine'ye varndan yaklak onalt ay sonra Kbe'yi kesin ekilde Kuran'a tbi olanlarn kblesi olarak tayin eden vahiy (bu surenin 142150. ayetleri) geldi. Bylece Kuds'n terk edilmesi, daha nce Mslmanlarn kendi kutsal ehirlerine doru namaz klmalarndan dolay sevin duymu olmas gereken Medine Yahudilerini zd. te bu pasajn ilk cmlesi onlara atf yapmaktadr. Ancak konuya tarihsel bak asndan yaklalrsa ilah buyruklarda kble ile ilgili hibir deiiklik olmad grlr. Ve 142-150. ayetler vahyedilmeden nce bu konuda hibir talimat da mevcut deildi. Bu ayetlerin, esas olarak Hz. brahim'i ve o'nun akidesini konu alan nceki ayetlerle mantksal balants, daha sonralar Kbe olarak anlmaya balanan Mbedi ilk ina edenin Hz. brahim olmas gereinde yatmaktadr. 117 Yahut: [Hidayet bulmak] isteyeni dosdoru bir yola ulatrr. 118 Lafzen, orta bir toplum -yani, arlklar karsnda adil bir denge gzeten ve hem zevk ve sefahat hem de mbalaal bir zhd reddederek insann tabiatn ve imkanlarn deerlendirmede gereki ve makul davranan bir topluluk. Kuran, ska tekrarlad, hayatn her cephesinde dengeli ve ll olma ars ile uyumlu olarak mminlere, hayatlarnn beden ve madd ynne ok fazla arlk vermemelerini tler; ama ayn zamanda insann bu beden hayat ile ilgili ihtiya ve isteklerinin ilah iradenin eseri ve bu nedenle de meru olduunu kabul eder. Daha ileri bir tahlilde, dengeli ve ll bir toplum ifadesinin insann varolu problemine slam yaklam temsil ettii sylenebilir: ruh ile beden arasnda ftr bir atma olduu grnn reddi ve insan hayatnn bu ikili cephesindeki tabi ve ilah btnln ak bir teyidi. slam'a zg olan bu dengeli davran, dorudan Allah'n birlii ve btn hilkatin temelinde yatan amacn teklii kavramndan domaktadr. Bylece, burada
34

2. SURE

[hayatnzla] tm insanln huzurunda hakikatin ahitleri olasnz ve Eli de sizin huzurunuzda ona ahitlik yapsn.119 Ve Eli'ye uyanlar ile keleri zerinde gerisingeri dnenler arasnda ak bir ayrm yapabilmek amacyla senin, [ey Peygamber,] daha nce yneldiin hedefi [bu topluluk iin] kble olarak tayin ettik: phesiz bu, Allah'n doru yola ulatrd kiilerden120 baka herkes iin zor bir snavd. Allah sizin inancnz kesinlikle gzard etmeyecektir; zira, unutmayn ki Allah insana kar en efkatli olandr, rahmet kaynadr. 144 Biz, [ey Peygamber,] senin sk sk yzn [bir klavuz aray iinde] ge evirdiini gryoruz: ve imdi seni tam tatmin edecek bir kbleye dndryoruz. Artk yzn Mescid-i Harm'a evir; ve siz, hepiniz, nerede olursanz olun, yznz [namaz esnasnda] o yne dndrn. Dorusu, daha nce kendilerine vahiy tevd edilmi olanlar, bu emrin Rablerinden gelen bir hakikat olduunu ok iyi bilirler; ve Allah onlarn yaptklarndan habersiz deildir. 145 Ama daha nce kendilerine vahiy tevd edilmi olanlarn nne btn delilleri121 koymu olsaydn bile senin kblene ynelmezlerdi; ne sen onlarn kblelerine ynelirsin, ne de onlar birbirlerinin kblelerine ynelirler. Ve eer sana ilim geldikten sonra onlarn aslsz grlerine uysaydn muhakkak ki zalimlerden olurdun. 146 Daha nce kendilerine vahiy verdiklerimiz, onu kendi ocuklarn tandklar gibi tanrlar: Ancak bilin ki, onlarn bazs hakikati bile bile rtbas eder;
dengeli ve ll toplumdan sz edilmesi, Allah'n birliinin bir sembol olarak Kbe tema'sna uygun den bir giritir. 119 Yani, Hz. Peygamber'in size rnek olmas gibi sizin hayat tarznzn da btn insanla bir rnek olduuna. 120 Yani, anlama ve kavrama (yetenei) verdiklerinden (Rz). Zor snav (kebre) tanmlamas, Kuran'da zikredilen nceki peygamberlerin byk ounluunun retilerini hatrlayarak Kuds'e doru namaz klmaya altklar halde Medine'ye hicretten sonra Mslmanlardan Kbe'ye ynelmelerinin istenmesinden domaktayd -ki Kbe o zaman (H. 2. ylda) mrik Kureyliler tarafndan hl saysz putlarn adadklar bir Mbed olarak kullanlmaktayd. Buna karlk Kuran, gerek mminlerin Kbe'yi bir kez daha kble olarak kabul etmekte zorlanmayacaklarn ifade eder: Mminler, Hz. brahim'in Mbedini Allah'n birliinin bir sembol ve slam'n ideolojik btnlnn bir odak noktas olarak tesbit eden bu buyruun gerisindeki ilah hikmeti igdsel olarak anlayabilirler. (Bkz. ayrca yukarda not 116.) 121 Lafzen, her bir iareti (yet), yani, vahyedilmi bir buyruk olarak her bir iareti.
35

2. SURE

147 Rablerinden gelen hakikati!122 O halde sen, phe edenlerden olma: 148 nk her topluluk, merkezinde O'nun, [Allah'n] bulunduu kendisine ait bir istikamete ynelir.123 yleyse, iyi ve gzel ilerde birbirinizle yarn. Nerede olursanz olun Allah sizi kendi katnda toplayacaktr: nk, Allah her eye kdirdir. 149 Bylece, nereden gelirseniz gelin, [namazda] yznz Mescid-i Harm'a doru evirin. Bilin ki bu [emir] Rabbinizden gelen bir hakikattir; ve Allah, yaptklarnzdan habersiz deildir. 150 O halde, nereden gelirseniz gelin, [namazda] yznz Mescid-i Harm'a evirin ve nerede olursanz olun yznz ona evirin ki, zulm yapmaya artlanm olmadka124 insanlarn size kar hibir bahaneleri kalmasn.
122 Bu, ilk bakta, hem Kbe'nin Hz. brahim'in kblesi olduu gereine, hem de iinden bir gn Hz. Musa gibi bir peygamberin kaca bir byk milletin atas olarak Hz. smail ile ilgili Kitb- Mukaddes'deki habere (Tekvn xxi, 13 ve 18) iaret etmektedir. nk kble ile ilgili buyruk, Hz. smail'in soyundan gelen Arap Peygamber vastasyla vahyedilmiti. (leride Peygamber Muhammed (s)'in geleceine dair kilise tarafndan resmen tannm ncillerde yer alan daha bariz ihbarlar iin bkz. 61:6 ve ilgili dipnotlar.) 123 Lafzen, herkesin... bir istikameti vardr. Hz. Peygamber'in Ashb ile sonraki dnemlerde yaam hemen hemen btn klasik mfessirler bunu, eitli din topluluklara ve onlarn ibadetlerindeki farkl Allah'a yneli biimlerine bir atf olarak grrler. bni Kesr, bu ayet ile ilgili yorumunda, bunun, 5:48'de yer alan her biriniz iin [farkl] bir sistem ve [farkl] bir hayat tarz tayin ettik ibaresi ile isel balantsn vurgular. Her toplumun Allah'a teslimiyetini ifade ederken kendi istikametine doru ynelecei ifadesi, ilk olarak, insann namazda Allah'a yaklama niyetinin eitli zamanlarda ve eitli toplumlarda farkl biimler aldna (mesela, Hz. brahim'in kble olarak Kbe'yi semesi, Yahudilerin Kuds'e ncelik vermeleri, ilk dnem Hristiyan kiliselerinin douya ynelmeleri ve Kuran'n Kbe ile ilgili buyruu); ikinci olarak, namazn hangi yne doru klndnn -sembolik anlam ne kadar nemli de olsa- inancn zn tekil etmediine iaret eder; nk Kuran, gerek erdemlilik, yznz douya veya batya evirmeniz ile ilgili deildir (2:177) ve Dou da Bat da Allah'ndr (2:115 ve 142) buyurmutur. Sonu olarak, Kbe'yi Mslmanlarn kblesi olarak tayin eden vahiy, ne teki itikadlarn mensuplar ile bir tartmann konusu yaplmal, ne de onlarn Kuran vahyinin gerekliine inanmamalar iin bir sebep tekil etmelidir (Menr II, 21 vd.). 124 Lafzen, ilerinden zulme artlanm olanlarn dnda (ellezne zalem yahut ellezne kefer gibi ifadelerde gemi zaman kipinin kullanlmasndaki ama konusunda bkz. bu surenin 6. ayeti ile ilgili not 6). Kuran, Mslmanlarn Hz. brahim'in gerek izleyicileri olduunu defalarca vurgular. Ancak Mslmanlar Hz. brahim'in kblesi olan Kbe dndaki bir yne doru namaz kldklar srece bu iddia itiraza ak olurdu. Kbe'nin Kuran'n
36

2. SURE

Onlardan korkmayn, Ben'den korkun. [Bana itaat edin] ki size olan nimetimi tamamlayaym ve bylece siz de doru yolu bulabilesiniz. 151 Nitekim size, mesajlarm iletmesi, sizi arndrmas, vahiy ve hikmeti bildirmesi ve bilmediklerinizi retmesi iin iinizden bir eli gnderdik: 152 yleyse Beni ann ki Ben de sizi anaym; Bana kredin ve Beni inkar etmeyin. 153 SZ EY imana ermi olanlar! Sarslmaz bir sabr ve namaz ile yardm arayn: zira, unutmayn, Allah zorluklara kar sabredenlerle birliktedir. 154 Allah yolunda ldrlenlere l demeyin: Hayr, onlar yayor, ama siz farknda deilsiniz. 155 Muhakkak ki lm tehlikesiyle ve alkla, dnya malnn, cann ve [alnteri] rnlerinin kayb ile125 sizi snayacaz. Ama zorluklara kar sabredenlere iyi haberler mjdele; 156 ki, onlarn bana bir musibet gelince, Dorusu biz Allah'a aitiz ve muhakkak O'na dneceiz! derler. 157 te Rablerinin nimetleri ve ltfu onlar iindir ve doru yol zerinde olanlar ite onlardr! 158 [O halde,] unutmayn, Saf ve Merve, Allah tarafndan konulmu sembollerdendir;126 bylece, hac veya umre iin Mbede gelen birinin bu ikisi arasnda gidip gelmesinde bir mahzur yoktur:127 Zira, eer kii, yapmas
izleyicileri iin kble olarak tayini, byle bir itiraz geersiz klacak ve itirazclar, yalnzca Kuran mesajna bu bahanelerle kar karak zulm yapmaya (bu rnekte hakikati saptrmak suretiyle) artlanm olanlardan ibaret kalacakt. 125 Lafzen, bir eylerle. 126 Lafzen, Allah'n sembolleridir. Mekke'de, Kbe'nin hemen yaknnda bulunan Saf ve Merve adndaki iki alak kayalk tepe arasndaki sahann, Hz. brahim'in Allah'n buyruu ile Hcer'i ve bebek yataki olu Hz. smail'i lde terkettii (bkz. yukardaki 102. not) ve anne Hcer'in bundan dolay ac ve zdrap ektii mekan olduu rivayet edilir. Susuzluktan kvranan ve ocuunun hayatndan endieye kaplan Hcer, iki kaya arasnda koup duruyor ve yardm iin Allah'a yalvaryordu. Sonunda Hcer'in Allah'a gveni ve sabr, hem kendisini hem de ocuunu susuzluktan lmekten kurtaran bir su kaynann -bugne kadar gelen ve Zemzem Kuyusu diye bilinen suyun- kefiyle mkafatlandrld. Hcer'in bu iddetli imtihannn ve Allah'a gveninin ansyla Saf ve Merve, slam ncesi zamanlarda bile imann ve skntlara gs germenin sembolleri olarak grlmeye baland: ve bu zellik, Saf ile Merve'nin neden sabr ve Allah'a gven erdemlerini konu alan ayetler iinde zikredildiini de aklamaktadr (Rz). 127 Hcer'in Saf ile Merve arasnda endie iinde kouturmasnn ansna haclarn da bu iki tepecik arasnda hzl admlarla yedi defa gidip gelmeleri istenir. slam ncesi dnemlerde
37

2. SURE

gerekenden daha ok iyilik yaparsa bilsin ki Allah, kre bol karlk verendir, her eyi bilendir.128 159 BAKIN, katmzdan indirdiimiz hakikatin ve rehberliin delilini ilah kelm araclyla insanln nne koyduktan sonra onu gizleyip rtbas edenlere gelince: ite onlardr Allah'n lnet edecei ve onlardr yarglama yeteneine sahip herkesin de lnet yadraca.129 160 Ancak, tevbe edenler, kendilerini dzeltenler ve (tebli edilen) hakikati duyuranlar bunun dndadr: Onlarn tevbesini kabul edeceim; zira yalnz Benim tevbeleri kabul eden, rahmet datan. 161 Hakikati inkara artlanm olanlara ve hakikat inkarclar olarak lenlere gelince: onlarn cezas, Allah'n, meleklerin ve tm [drst ve erdemli] insanlarn lnetine uramalardr. 162 Onlar bu halde kalacaklar; [ve] ne azaplar hafifletilecek, ne de soluk almalarna imkan verilecek. 163 VE SZN TANRINIZ, Tek Tanr'dr; O'ndan baka tanr yoktur; Rahmndr, Rahmdir. 164 Kukusuz, gklerin ve yerin yaratlnda; gece ile gndzn birbirini takip ediinde; insanlara faydal yklerle denizlerde seyreden gemilerde; Allah'n gkten indirerek o-nunla l topraa can verdii ve her eit canlnn oalmasn salad yamurlarda; rzgarlarn deimesinde ve gkle yer arasnda kendileri iin tayin edilmi belirli gzergahlarda akan bulutlarda: [btn bunlarda] dnp
baz putlarn orada dikilmi olmasndan dolay, baz ilk Mslmanlar, putperestlii andran bu din vecbeyi ifada isteksiz davrandlar (Rz, bni Abbs'dan naklen). Yukardaki ayet, bu sembolik anma eyleminin mrik Kureylilerin putperestliinden daha eski olduuna iaret etmek suretiyle Mslmanlar bu konuda rahatlatmay amalamtr. 128 Kii yapmas gerekenden daha ok iyilik yaparsa ibaresinin ...bir mahzur yoktur (yahut lafz anlamyla, ...ona bir gnah yklenmez) cmlesi ile birlikte zikredilmesinden, baz byk slam alimleri -mesela mm Eb Hanfe- Saf ile Merve arasnda yrmenin haccn farzlarndan biri olmad, belki emredilenin stnde bir faziletli davran olduu sonucunu karmlardr (bkz. Zemaher ve Rz). Bununla birlikte ou alim, onun haccn zorunlu bir rkn olduu grn benimsemektedirler. 129 Lafzen, btn lnet edenlerin lnet edecekleri -yani, ahlak konularda hkm verebilecek btn drst ve erdemli insanlarn. Allah'n laneti, O'nun rahmetinden kovulma anlamna gelir (Menr II, 50). Klasik Arapa kullanmnda lnetin ilk anlam, ibd (dlamak veya srgn etmek) ile ayndr: Kuran terminolojisinde, gzel olan her eyden mahrum edilmeyi gsterir (Lisnu'l-Arab). bni Abbs'a ve sonraki neslin nde gelen birok alimine gre, burada kasdedilen ilah kelm, Kitb- Mukaddes'tir; o halde yukardaki ayet Yahudilere ve Hristiyanlara atfta bulunmaktadr.
38

2. SURE akllarn kullananlar iin mesajlar vardr.130

165 Ama hl Allah'a rakip grdkleri varlklara inanmay tercih eden131 ve onlar [yalnzca] Allah'a zg [olmas gereken] bir sevgi ile seven insanlar var: halbuki imana ermi olanlar, Allah' baka her eyden daha ok severler. Zulm yapmaya artlanm olanlar, [Kyamet Gn] azaba uratldklar zaman grecekleri gibi,132 btn kudretin yalnzca Allah'a ait olduunu ve Allah'n cezalandrmada ne etin olduunu da keke grselerdi! 166 [O Gn, haksz yere] kutsananlar,133 kendilerine tbi olanlar tanmazlktan gelecekler ve onlara tbi olanlar, btn mitleri134 parampara olmu bir ekilde [kendilerini bekleyen] azab ekeceklerdir! 167 Ve sonra o tbi olanlar, [Hayatta] ikinci bir frsat yakalasaydk da135 onlarn bizi tanmazlktan geldii gibi biz de onlar grmezden gelip reddetseydik! diyecekler. Bylece, Allah yapp-ettiklerini onlara ac bir pimanlk [duygusu] tattrarak gsterecektir; ve onlar ateten karlmayacaklardr.136 168 EY NSANLAR! Yeryznde meru ve iyi ne varsa ondan nasibinizi aln ve eytan'n izinden gitmeyin: zira o sizin apak dmannzdr, 169 sizi yalnz ktlk ilemeye, iren ve irkin iler yapmaya ve hakknda bilgi sahibi olmadnz eyleri Allah'a isnad etmeye arr.137
130 Bu ayet, Kuran'n, akllarn kullananlara, kainat kuatan bilinli, yaratc bir Gcn birok tezahr olarak tabiatn her gn gsterdii olaanstlkleri ve insann kendi yeteneinin rnlerini (denizlerde seyreden gemiler gibi) gzetlemeleri iin yapt arlardan biridir. 131 Lafzen, insanlar arasnda [ibadet iin] Allah'tan baka ortaklar edinenler. Endd terimi konusunda bkz. bu surenin 22. ayeti ile ilgili not 13. 132 Lafzen, azab (veya cezay) grecekleri zaman. 133 Lafzen, izlenenler -yani azz ve kutsal ahsiyet olduklar iddia edilenler. 134 Esbb (tekili sebeb), ilk anlamyla balar veya balantlar ve mecaz anlamyla da (herhangi bir amaca ynelik) aralar ifade eder (kar. Lisnu'l-Arab; Lane IV, 1285). Yukardaki balamda esbb, kurtulua ulamann aralarna iaret etmektedir ve bu nedenle mitler olarak evrilmitir. 135 Lafzen, bizim iin bir geriye dn olsayd. 136 Zmnen, nlerine ikinci bir frsat konularak bu dnyaya yeniden dndrlmeyeceklerdir (Menr II, 81). 137 Bu, Allah tarafndan aka bildirilenlerden daha fazla emir ve yasan O'na keyf olarak izafe edilmesine iaret etmektedir (Zemaher). Baz mfessirler (mesela, Menr II, 89 vd.'da Muhammed Abduh) bu ifadenin kapsamna, Kuran'da veya sahih Hadislerde lafzen, ak olarak belirlenmedii halde baz Mslman alimlerin kendiliklerinden sbjektif kyas
39

2. SURE

170 Ama onlara, Allah'n indirdiine uyun! denildiinde bazlar: Hayr, biz [yalnz] atalarmzdan grdmz [inan ve eylemler]e uyarz! diye cevap verirler. Ya atalar akllarn hi kullanmam ve hidayetten nasib almam iseler? 171 Bylece, hakikati inkara artlanm olanlarn durumu, obann haykrn iiten ama onu yalnz bir ses ve ar eklinde alglayan srnn durumuna benzer.138 Onlar sardrlar, dilsizdirler, krdrler: zira akllarn kullanmazlar. 172 Ey imana ermi olanlar! Size rzk olarak saladmz iyi eylerden nasiplenin ve Allah'a kredin, eer gerekten O'na kulluk ediyorsanz. 173 O, size yalnz lei, kan, domuz etini ve zerinde Allah'n adndan baka bir adn anld eyi139 yasaklad. Ama kim onlara mecbur kalrsa -bir arzu ve itah duymamak ve zaruri ihtiyacnn stne kmamak artyla- gnaha girmi olmaz: nk, unutmayn, Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr. 174 ALLAH'IN indirdii vahiyden140 baz ksmlar gizleyenler ve bunu az bir kazan karl deitirenlere gelince: onlar karnlarn atele doldururlar. Ve Kyamet Gn Allah onlarla ne konuacak, ne de [gnahlarndan] onlar arndracaktr; iddetli azap onlar beklemektedir. 175 te onlar hidayet karlnda sapkl ve mafiret karlnda azab satn almlardr: oysa ateten ne kadar az korkar grnyorlar! 176 te byle: ilah kelm, hakikati sergilemek iin indiren141 Allah olduundan, ona kar kendi grlerini dayatanlar142 derin bir amazdadrlar.
yntemleri ile kardklar ve sonra Allah'n emirleri diye ortaya koyduklar saysz faraz hukuk talimat da dahil etmilerdir. Bu pasaj ile ncekiler arasndaki balant aktr. 165167. ayetlerde Kuran Allah'a ortak koulan varlklara inanmay tercih edenlerden sz etmektedir: bu, ayn zamanda, bu kimselere din ve itikad mahiyette buyruklar karma hakk izafe etmeye ve ayrca, yalnzca gemiten kaynaklanmas dnda bir anlam olmayan geleneklere din bir geerlilik yklemeye iaret eder (bkz. sonraki ayet). 138 Bu, lafzen, u ekilde ifade edilebilecek olan vecz (elliptic) cmlenin biraz serbest bir evirisidir: Hakikati inkara artlanm olanlarn hali, lk ve bardan baka birey duymayan rtkann haline benzer. Naka fiili, ounlukla, obann srsn gderken kard belli bir anlam olmayan bartlar tasvir etmek iin kullanlr. 139 Yani, bir puta veya azze veya kutsal olduu var saylan herhangi bir kimseye kurban edilmek zere sunulan veya adanan her eyi. Yasaklanm et cinslerinin daha kapsaml bir anlatm iin bkz. 5:3. 140 Bu terim, burada hem Kuran' hem de gemi vahiyleri kapsayacak ekilde cins ismi olarak kullanlmtr. 141 Lafzen, indirmekte olan. Nezzele formu, vahiy srecindeki tedriclik ve sreklilii yansttndan en doru ekilde geni zaman kipi ile evrilebilir. 142 Lafzen, ilah kelm hakknda kart grler tayanlar -yani, onun baz blmlerini
40

2. SURE

177 Gerek erdemlilik, yznz douya veya batya evirmeniz ile ilgili deildir;143 ama gerek erdem sahibi, Allah'a, Ahiret Gn'ne, meleklere, vahye144 ve Peygamberlere inanan, servetini -kendisi iin ne kadar kymetli olsa da- akrabasna, yetimlere, ihtiya sahiplerine, yolculara,145 (yardm) isteyenlere ve insanlar klelikten kurtarmaya146 harcayan; namaznda devaml ve dikkatli olan ve arndrc [mal] ykmlln ifa eden kiidir; ve [gerek erdem sahipleri] sz verdiklerinde szlerini tutan, felaket, zorluk ve sknt anlarnda sabredenlerdir: te onlardr sadakatlerini gsterenler ve ite onlardr Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar.
gizleyerek veya reddederek yahut onun ilah kaynakl olduunu tamamen inkar ederek (Rz). 143 Bylece Kuran, yalnzca grnr/d biimlere uyum salamann erdemliliin gereklerini yerine getirmek iin yeterli olmad ilkesini vurgulamaktadr. Kiinin namazda yzn u veya bu yne evirmesine deinilmesi, biraz nce kble konusunu ele alan ayetlerin devamdr. 144 Birok mfessire gre vahiy (kitb) terimi, bu anlam rgs iinde genel bir muhteva tamakta: ve genel olarak ilah vahiy gereine iaret etmektedir. Meleklere imann burada zikredilmesinin sebebi ise, Allah'n iradesini peygamberlere ve dolaysyla btn insanla izhar etmesinin, ayb lemine, yani, insan idrakinin tesindeki bir gereklik alanna ait olan bu ruhsal varlklar veya gler araclyla gerekletirilmesindendir. 145 bnu's-sebl (lafzen, yolun olu) ifadesi, evinden uzakta olan herhangi bir kimseyi ve zellikle, bu durumdan dolay geim iin yeterli imkana sahip bulunmayan kiiyi gsterir (kar. Lane IV, 1302). Daha geni anlamda ise, herhangi bir sebepten dolay geici veya srekli olarak evine dnemeyen kimseleri, mesela politik srgn veya mltecileri ifade eder. 146 Rakabe (oulu rikb), lafz olarak, kiinin boyununu ifade eder ve ayn zamanda bir insann btn kiiliini anlatr. Mecaz olarak fi'r-rikb ifadesi, insanlar zincirlerinden kurtarmak yolunda anlamna gelir ve hem esirleri fidye karl brakmay hem de kleleri zgrlklerine kavuturmay ifade eder. Kuran, bu tr harcamalar erdemliliin temel artlar arasna dahil etmek suretiyle insanlar zincirlerinden kurtarmann -ve bylece klelii ilga etmenin- slam'n sosyal amalarndan biri olduuna iaret eder. Kuran'n nzul dneminde klelik, btn dnyada yerleik bir kurum idi ve onun birdenbire ilga edilmesi ekonomik olarak imkanszd. Bu zorluu aabilmek ve ayn zamanda kleliin niha olarak tamamen ortadan kaldrlmasn salamak amacyla Kuran, 8:67'de, artk yalnzca hakl bir savata (cihd) alnan esirlerin kle olarak tutulabileceklerini emreder. Ama bu yolla veya -8:67'nin nzulnden nce- baka herhangi bir ekilde kle edinilmi kiiler iin bile Kuran, kleleri salvermedeki byk erdemi vurgular ve onu eitli gnahlar iin bir kefaret arac klar (bkz. mesela, 4:92, 5:89, 58:3). Ayrca Hz. Peygamber, insanlar klelikten artsz olarak kurtarmann, Allah katnda bir Mslmann ifa edebilecei en vgye deer fiil olduunu eitli vesilelerle vurgulamtr. (Bu sorunla ilgili btn sahih Hadislerin kritik bir tartmas ve analizi iin bkz. Neylu'l-Evtr VI, 199 vd.)
41

2. SURE

178 SZ EY imana ermi olanlar! ldrme [olaylarn]da adil karlk (ksas) size farz klnd: Hr iin hr, kle iin kle ve kadn iin kadn.147 Ve eer kardei tarafndan sulu kimse[nin suunun bir blm] balanmsa,148 bu [ba]
147 Kuran, gerek erdemliliin sadece grnr/d biimlere ve trenlere sarlmaktan gemediini vurguladktan sonra burada insann davran problemi ile ilgili yeni bir sayfa amaktadr. Nasl ki erdemlilik, doru ve yararl eylemler olmakszn bir anlam ifade etmezse, bireysel drstlk de, topluluk iinde bireylerin sosyal haklar ve sorumluluklar ile ilgili, baka bir deyile, bireyin toplum iindeki davranlarn ve toplumun bireye ve eylemlerine kar tavrn ynlendirmesi gereken pratik yasalar ile ilgili bir anlama olmadka sosyal anlamda gerek bir etkinlik kazanamaz. Yasal dzenlemelerin slam retisinde bu kadar nemli bir rol oynamasnn ve Kuran'n ahlak ve ruh tlerini srekli olarak sosyal hayatn pratik alanlarna ilikin buyruklarla rmesinin gerek sebebi budur. imdi herhangi bir toplumun kar karya kald en nemli problemlerden biri, yelerinin hayatn ve bireysel gvenliini korumaktr; o halde ldrme ve bunun cezas ile ilgili yasalarn burada arlkl olarak ele alnmas, anlalabilir bir sebebe dayanmaktadr. (Akldan karlmamaldr ki Bakara Suresi Medine'de, yani Mslman toplumun bamsz bir sosyal birim olarak henz yeni kurulduu bir dnemde nazil olan ilk suredir.) Yukardaki ayetin banda geen kss (adil karlk) terimine gelince, iaret etmeliyiz ki bu terim -btn klasik mfessirlere gre- musvat ile hemen hemen e anlamldr: yani, bir eyi (baka bir eye) eitlemek; bu rnekte cezay sua eitlemek (veya uygun hale getirmek) -ki en dorusu adil karlk (ngilizcede just retribution) olarak evrilebilir, yoksa (ska ve yanl bir ekilde evrildii gibi) misilleme (ngilizcede retaliation) olarak deil. Kuran'n burada genel olarak ldrme olaylarn (fi'l-katl, lafzen, ldrlme halinde) ele aldn grerek ve bu ifadenin btn muhtemel cinayet olaylarn -taammden ldrme, ar tahrik altnda ldrme, ihmal sonucu ldrme, kazaen ldrme vb.- kapsad gznne alndnda, bir hayata karlk baka bir hayat almak (misilleme teriminde ifadesini bulan olgu), her olayda adaletin gereklerine uygun dmeyebilirdi. (Bu, mesela bir kasda dayanmayan ldrme olaylarnda yasal tazminat konusunun ele alnd 4:92'de akla kavuturulmutur.) Bu pasajn giriindeki ksas terimi ile balantl olarak okunduunda, hr iin hr, kle iin kle, kadn iin kadn artnn snrl, lafz anlamyla alnamayaca ve bu niyeti tamad- aktr: nk bu, birok ldrme olaylarn, mesela bir hrn bir kle tarafndan veya bir kadnn bir erkek tarafndan ldrlmesini veya tersini darda brakrd. Bylece, yukardaki art, Kuran'da ok sk rastlanlan eksiltili ifade tarznn (cz) bir rnei olarak alnmaldr ve onun sadece bir anlam olabilir ki o da: eer hr bir adam cinayet ilerse, o hr adam cezasn grmelidir: eer bir kle cinayet ilerse ... vd. eklinde olmaldr - baka bir deyile, stats ne olursa olsun, sulu erkek veya kadn (ve sadece onlar) sua uygun den bir ekilde cezalandrlacaktr. 148 Lafzen, ve onun kardei tarafndan [bir ey] balanan kiiye. Baz mfessirlerin yapt gibi, buradaki onun zamirini maktule izafe etmenin ve bylece kardei ifadesi ile maktuln ailesinin veya kan akrabalarnn kasdedildiini var saymann hibir dilbilimsel
42

2. SURE

uygun ekilde tatbik edilmeli ve kardeine tazminat gzellikle denmelidir.149 Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Buna ramen150 hak ve adalet snrlarn bilerek ve isteyerek ihlal eden iin iddetli bir azap vardr: 179 nk, ey derin kavray sahipleri, adil karlk [kuraln]da sizin iin hayat vardr, bylece belki Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olursunuz.151 180 HERHANG birinize lm yaklatnda, eer arkasnda yeterli bir servet brakyorsa, ebeveynine ve [dier] yakn akrabalarna uygun ekilde vasiyette bulunmak size farz klnd:152 Bu, Allah'a kar sorumluluk bilinci duyanlar iin bir ykmllktr. 181 Ve kim, rendikten sonra byle bir hkm deitirirse, byle davranmann
dayana yoktur. Onun zamiri, kesinlikle sulu kiiye rcidir; ve onun kardei sz ile gerek kardein kasdedildiini varsaymak iin bir sebep bulunmadndan, burada sulunun din kardeine veya dostuna iaret edildii sonucuna varrz- ki her iki terim de btn bir toplumu kapsamaktadr. Bylece, eer kardei (yani toplum veya onun yasal organlar) tarafndan sulu kimse[nin suundan bir blm] balanmsa ifadesi, ya ldrme olaynda hafifletici artlarn tesbitine yahut muhakeme safhasnda olayn ihmalden kaynaklanan lm veya darb snfna girdii kanaatinin belirmesine iaret eder. Bu durumlarda lm cezasna karar verilemez ve maktuln akrabalarna diyet (bkz. 4:92) ad verilen bir fidyenin denmesi suretiyle tazmin ilemi yerine getirilir. Balama ve sabretme ynndeki mteaddit Kurn tavsiyeler gznne alndnda yukarda zikredilen balama, ayn zamanda (ve zellikle kazaen meydana gelen durumlarda) fidye iddiasndan ksmen veya tamamen feragat etmekle de balantl olabilir. 149 Lafzen, ve ona tazminat gzellikle...; ileyhi'deki zamir, bu cmlede daha nce zikredilen din-kardeine veya dosta iaret etmektedir. Ed kelimesi (burada tazminat demek olarak evrilmitir) kiinin kendini bir grevden veya bir bortan kurtarmasn (kar. Lane I, 38) ve burada sulu kiiye yklenen kanun tazmin mkellefiyetinin yerine getirilmesini ifade eder. Bu tazmin veya ifa gzellikle yaplmaldr - zanlnn durumunun dikkate alnmas ve onun da, kendi sorumluluunu isteyerek ve samim olarak yerine getirmesi suretiyle (kar. Menr II, 129). 150 Lafzen, bundan sonra -yani adil karlkn (kss) anlam yukardaki buyrukla akla kavuturulduktan sonra (Rz). 151 Yani, sizin iin, toplum olarak, bir korunma vardr; bylece Allah'n diledii ekilde emniyet iinde yaarsnz. O halde kss'n amac, intikam deil, toplumun korunmasdr. 152 Bu cmlede geen hayr kelimesi, sadece serveti deil, yeterli bir zenginlii gsterir: ve bu, arkasnda yeterli bir zenginlik brakan kimsenin, ailesinin zellikle bunu hak eden fertlerine 4:11-12'de zikredilen eriat tarafndan belirlenmi/deimez paylara ilaveten -ve onlarn datmndan nce- vasiyette bulunmas gerektii buyruunu aklamaktadr. Hayr'n bu yorumu, zellikle bu ayete istinad eden Hz. Aye ve Ali b. Eb Tlib'in szleriyle desteklenmektedir (kar. Zemaher ve Beydv).
43

2. SURE gnah, yalnzca onu deitirenedir.153 Dorusu Allah, her eyi iitendir, her eyi

bilendir. 182 Ama her kim, vasiyet edenin bir hata yaptndan veya [bilerek] bir kusur ilediinden endie eder ve bunun zerine miraslar arasnda bir uzlama154 salarsa [bu nedenle] kendisine bir gnah terettb etmez. Dorusu Allah ok affedicidir, rahmet kaynadr. 183 SZ EY imana ermi olanlar! Oru, sizden ncekilere farz klnd gibi size de farz klnd, ki Allah'a kar sorumluluunuzun bilincine varasnz: 184 Sayl gnlerde [oru].155 Ancak sizden kim, hasta veya seyahatte olursa dier zamanlarda [ayn gn says kadar oru tutmaldr]; ve [bu gibi hallerde] gc yetenlere bir muhtac doyurarak fidye vermek, bir ykmllktr.156 Her kim, yapmaya ykml olduundan daha fazla iyilik yaparsa157 kendisine iyilik yapm olur; zira oru tutmak kendinize iyilik yapmaktr -keke bunu
153 Lafzen, kim onu duyduktan sonra deitirirse -yani vrisin lmnn ardndangnah, onu deitirenedir: yani, bu deiiklikten bir kasd olmakszn yarar grebilecek bir kimseye deil. Ayrca kaydedilmelidir ki semia (kelime anlamyla, iitti) fiili, ayn zamanda, rendi anlamna gelmektedir. 154 Lafzen, onlar arasnda -yani, ilgili btn taraflarn ortak karar ile gayriadil saylan vasiyetname hkmlerini iptal eden bir anlama. 155 Yani, slam ay takviminin dokuzuncu ay olan Ramazan'n yirmidokuz veya otuz gn boyunca (bkz. bir sonraki ayet). Bu (ibadet), afak vaktinden gn batmna kadar yeme, ime ve cinsel mnasebetten tamamiyle uzak durmay kapsar. Kuran'n iaret ettii gibi oru, insanln btn din tarihi boyunca geni biimde uygulama alan bulmutur. slam orucun son derece ar ve uzun sreli oluu -ki, kadn-erkek, salkl her yetikine farz klnmtrruhsal arnma genel amacna ek olarak tr amac gerekletirir: (1) Kuran vahyinin balamasn kutlamak, ki Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden yaklak on yl nce Ramazan aynda vuku bulmutu; (2) etkili bir nefs disiplini salamak; ve (3) herkese, bizzat kendi tecrbesi ile al ve susuzluu tattrmak, bylece yoksullarn ihtiyalarnn gerek anlamn kavratmak. 156 Bu ibare, birok elikili ve bazan olduka zorlama yorumlara maruz kalmtr. Benim evirim, ellezne yutkneh ifadesinin birincil anlamn esas almakta (ona muktedir olanlar veya onu yapabilecek olanlar yahut ona gc yetenler) ve h zamirinin de yoksul bir kiiyi besleme fiiline rci olduu varsaymna dayanmaktadr. 157 Baz mfessirler, bunun, gnll olarak birden fazla muhtac doyurmaya yahut bir muhtac yukardaki emirde istenenden daha fazla gn boyunca doyurmaya iaret ettii grndedirler. Cmlenin geri kalan ksm bu ekildeki orucun faziletlerinden sz ettii iin, yapmaya ykml olduundan daha fazla iyilik yapmann, bu balamda, Ramazan ayndaki farz orucun dndaki nafile oruca (Hz. Peygamber'in de zaman zaman tuttuu oruca) iaret etmi olmas kuvvetle muhtemeldir.
44

2. SURE

bilseydiniz. 185 Kuran, insanoluna bir rehber, bu rehberliin apak bir delili ve doruyu yanltan ayrd edici bir l olarak [ilk defa] bu Ramazan Aynda indirilmitir. Bundan dolay, sizden kim bu aya eriirse158 onu batan baa tutsun. Ancak hasta veya seyahatte olan, baka gnlerde [ayn sayda oru tutsun]. Allah sizin iin kolaylk diler, zorluk ekmenizi istemez; ama [belirlenen gnlerin] saysn tamamlamanz ve size doru yolu gsterdiinden dolay Allah' yceltmenizi ve [O'na] kretmenizi [ister]. 186 EER kullarm sana Benim hakkmda sorular sorarlarsa -(bilsinler ki) Ben ok yaknm; dua edenin yakarna her zaman karlk veririm: yleyse onlar da Bana karlk versinler ve Bana inansnlar ki doru yolu bulabilsinler. 187 [GNDZ] tutulan orutan sonraki gece boyunca kadnlarnza yaklamanz helaldir: onlar sizin iin bir elbise gibidirler ve siz de onlar iin bir elbise gibisiniz. Allah bu konuda kendinizi skntya sokacanz159 bilir; bu yzden O size mafireti ile ynelmi ve bu zorluu zerinizden kaldrmtr. imdi yleyse onlara yaklaabilir ve Allah'n sizin iin uygun grdnden yararlanabilirsiniz160 ve gecenin karanlndan tanyerinin aydnl fark edilinceye kadar161 yiyip iebilirsiniz. Sonra gece knceye kadar oruca devam edersiniz. Ama mescidlerde itikafta iken kadnlara yaklamayn.162 Bunlar Allah'n koyduu snrlardr: O halde bu snrlar ihlal etmeyin; [te] bylece Allah mesajlarn insanlara aklyor ki O'na kar sorumluluklarnn
158 Lafzen, idrak ederse yahut iinde bulunursa. 159 Lafzen, kendinizi [bu konuda] zaafa kaptrdnz yahut aldattnz: Bu ayetin nzulnden nce ilk Mslmanlar arasnda yaygn olan, btn Ramazan ay boyunca cins mnasebetten, yemenin ve imenin, helal olduu gecelerde bile saknlmas gerektii eklindeki gre bir atftr (Rz). Yukardaki ayet bu yanl anlay ortadan kaldrmaktadr. 160 Lafzen, Allah'n sizin iin emrettiini arayn: cinsel hayatn Allah'n muradna uygun tabiatna bir atf. 161 Lafzen, afan beyaz izgisi [gecenin] siyah izgi(sin)den ayrd edilinceye kadar. Btn Arap dilbilimcilerine gre, siyah izgi (el -haytu'l-esved) ibaresi, gecenin karanln (Lane II, 831); el-haytn (iki izgi veya iki hat) ibaresi ise gece ve gndz gsterir (Lisnu'l-Arab). 162 Ramazan ay iinde -ve bazan dier zamanlarda da- gnler ve geceler boyu mescide kapanarak btn dnyev faaliyetlerden uzak bir ekilde kendisini tamamen ibadete ve tefekkre hasretmek, Hz. Peygamber'in snneti idi. Hz. Peygamber, Mslmanlara da zaman zaman bunu yapmay tavsiye ettiinden, itikf iin mescide kapanmak, zellikle Ramazan'n son on gn Mslmanlar arasnda -ihtiyar de olsa- kabul grm bir ibadet tarz haline gelmitir.
45

2. SURE

bilincinde olabilsinler. 188 BRBRNZN mallarn haksz ekilde yiyip tketmeyin ve bakalarna ait meru mallardan hibirini163 bilerek hakszlkla tketmek iin hukuk hilelere bavurmayn.164 189 SANA ayn evrelerini soruyorlar. De ki: Onlar, haccn ve insanlarn [teki faaliyetlerinin] vaktini gsterir.165 te yandan erdemlilik, [zannedildii gibi] evlere arkalarndan girmeniz deildir; ama gerek erdem sahibi, Allah'a kar sorumluluk bilinci duyandr.166 O halde evlere kaplarndan girin ve Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun ki gerek mutlulua eriebilesiniz. 190 SZE sava aanlara kar Allah yolunda savan, ama (amacnz ap) saldrganlk yapmayn; dorusu Allah saldrganlar sevmez.167
163 Lafzen, [dier] insanlarn mallarndan bir blmn. 164 Lafzen, onu hkimlere aktarmayn -yani, onlarn, hakl olann aleyhine bir karar verecekleri beklentisiyle (Zemaher, Beydv). 165 Bu safhada kamer aylara atfta bulunulmas, slam'n ngrd birok din vecbenin yerine getirilmesinin -Ramazanda oru tutulmas yahut Mekke'ye hac yaplmas (196-203. ayetlerde ele alnmtr) gibi- aylarn gne ylnn mevsimlerine bal olarak dnd kamer takvime balanmasndan kaynaklanmaktadr. Bu din vecbelerin bu ekilde kamer takvime balanmas, ifa edildikleri mevsim artlarnn (mesela, afak vakti ile gnbatm arasnda orulu kalnan srenin uzunluu, oru veya hac vaktinin scaa veya soua denk gelmesi gibi) srekli olarak deiiklik gstermesine ve bylece, tadklar zorluun buna paralel olarak dzenli/devr bir art veya azal gstermesine yol aar. Ayrca, kamer aylara gre hesap yapmann, okyanuslarn med ve cezir hareketi ile ve ayn zamanda insan fizyolojisi (mesela, bu surenin daha sonraki blmlerinde zerinde durulan kadnlarn ayba halleri) ile de bir ilgisi vardr. 166 Yani, gerek erdemlilik, iman meselelere arka kapdan yaklamak, yani yalnzca eitli din vecbelerin ifas iin konulmu ekil ve srelere uymaktan ibaret deildir (kar. 2:177). Bu ekil ve sre snrlamalar, kendi balarna ne kadar nemli de olsalar, her eyleme onun ruhsal giri kapsndan, yani Allah'a kar sorumluluk bilinci duyarak yaklalmadka, gerek hedeflerine ulam olamazlar. Bb (kap) kelimesi, mecaz olarak bir eye nfz etmenin, yahut ona ulamann yollarn gsterdiinden (bkz. Lane I, 272), bir eve (n) kapsndan girme mecaz, klasik Arapa'da ounlukla bir probleme doru yaklam anlatmak iin kullanlr (Rz). 167 Bu ve bundan sonraki ayetler, Mslmanlar iin savan meruiyetinin yalnzca (kelimenin en geni anlamyla) kendini savunma amacna bal olduunu tereddtsz bir ekilde ortaya koymaktadr. Mfessirlerin byk ounluu, l tated ibaresinin, bu balamda saldrganlk yapmayn anlamna geldii, mutedn ile de saldrganlkta bulunanlarn kasdedildii konusunda hemfikirdirler. Allah yolunda -yani Allah tarafndan
46

2. SURE

191 Onlar karlatnz her yerde ldrn ve sizi srdkleri yerden siz de onlar srn; zaten zulm ve bask, ldrmekten daha ktdr.168 Onlar size sava amadka Mescid-i Harm civarnda onlarla savamayn;169 ama eer sizinle savarlarsa onlar ldrn; hakikati inkar edenlerin cezas byle verilecektir. 192 Ancak vazgeerlerse (siz de brakn,) unutmayn ki Allah ok affedicidir, rahmet kaynadr. 193 O halde, artk zulm ve bask kalmayncaya ve yalnzca Allah'a kulluk edilinceye kadar170 onlarla savan; ancak vazgeerlerse, [bilinli olarak] zulm ileyenlerin dndakilere kar tm dmanlklar sona erecektir. 194 Saldrmazlk rfnn geerli olduu aylarda size saldranlara siz de karlk verin:171 zira saldrmazlk rfnn ihlali, adil karlk [yasasn]a tbidir. Bylece,
konulmu ahlak ilkeler urunda- savamann savunma amal olma zellii, ayrca, size sava aanlara yaplan atfta bariz bir ekilde ortaya konulmu ve 22:39'da -kendilerine haksz yere saldrlan kimselere [savama] izni verilmitir- daha da ak bir ekilde ifade edilmitir. Eldeki btn nakillere gre bu son ayet, cihd yahut kutsal sava meselesine en ilk (ve bu nedenle de en kkl) Kurn atftr (bkz. Taber ve bni Kesr'in 22:39 ile ilgili yorumlar). Savunmay savan tek hakl gerekesi olarak belirleyen bu ilk ve temel prensibin Kuran'da, yukardaki ayetten sonraki bir dneme ait olan 60:8'de ve 4:91'in son cmlesinde de tekrarland grlmektedir. 168 Bir nceki emir asndan bakldnda, (Allah yolunda yaplan bir kurtulu sava olarak) onlar karlatnz her yerde ldrn buyruu, yalnzca, sava aanlarn saldrganlar ve zalimler eklinde anlalmas halinde o anda devam etmekte olan dmanlklar balamnda geerlidir (Rz); Fitne'nin bu balamda bask olarak evrilmesinin gerekesi, bu terimin insan sapkla gtren ve manev deerlere inancn kaybetmesine yol aan her trl mdahale iin kullanlmasdr (kar. Lisnu'l-Arab). 169 Mekke snrlar iindeki savaa yaplan bu atf, bu ayetin nzul srasnda Kutsal Kentin hl Mslmanlarn dman olan putperest Kureylilerin elinde olmasndan dolay idi. Ancak -Kuran'daki tarihsel referanslarn tmnde ska grld gibi- yukardaki buyruk genel bir muhteva tamaktadr ve btn zamanlar ve artlar iin geerlidir. 170 Lafzen, ve din [yalnz] Allah'n oluncaya kadar -yani, hibir cezalandrlma korkusu duymadan Allah'a ibadet edilinceye ve hi kimse baka bir insana korku ile boyun emek zorunda kalmayncaya kadar. (Bkz. ayrca 22:40.) Dn teriminin bu balamda kulluk olarak evrilmesi daha uygundur, nk bu karlk, burada dnin hem akidev hem de ahlak ynlerini kapsamaktadr: yani insann hem inancn, hem de bu inantan doan ykmllklerini. 171 Bu, Haram ayn karl haram aydr ifadesinin serbest bir evirisidir -ki bu ifade, btn mfessirler tarafndan yukardaki anlamda yorumlanmtr. Eski Arap geleneine gre her trl savan haksz sayld haram aylar, birinci, yedinci, onbirinci ve onikinci kamer takvim aylardr.
47

2. SURE

eer bir kimse size saldrda bulunursa siz de onun saldrd gibi saldrn; ancak Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun ve Allah'n, kendisine kar sorumluluk bilinci tayanlarn yannda olduunu bilin.172 195 Ve Allah yolunda [snrszca] harcayn, kendi elinizle kendinizi mahvetmeyin173 ve iyilik yapmaya azimle devam edin: unutmayn ki Allah iyilik yapanlar sever. 196 HACCI ve Umreyi174 Allah iin ifa edin; fakat yapmaktan alkonursanz gcnzn yetecei bir kurban kesin ve kurban kesilinceye kadar175 balarnz tra etmeyin; ama iinizden hasta olan yahut banda rahatszlk olan kimse, oru tutarak veya sadaka vererek veya [baka trl] bir ibadet ile (vaktinden nce tra olma) zrn karlayacak bir ey yapmaldr. Salkl ve emniyette olduunuzda,176 hac [vaktin]den nce umre yapan, gcnn elverdii trden bir kurban kessin;177 ama kurbana gc yetmeyen, hac srasnda gn ve
172 Bylece, mminlere ne zaman saldrya urarlarsa savaa girmeleri emredildii halde yukardaki ayetin son blm, sava srdrrken, savaa girmeyenleri ldrmek de dahil, her trl acmaszlktan saknmalar gerektiini aklamaktadr. 173 Yani, bu ortak abaya ahs ve madd katknz esirgemek suretiyle kendi ykmnz hazrlayabilirsiniz. 174 Hacc vecbesi ylda bir defa Zilhicce aynda yaplrken umre herhangi bir zamanda yerine getirilebilir. Hem hacc hem de umre srasnda mminler Kbe etrafnda yedi defa dnmek ve Saf ile Merve arasnda da yedi defa yrmekle (bkz. yukardaki 127 ve 128. not); ayrca, hac srasnda Zilhicce'nin dokuzuncu gn Arafat meydanndaki toplantya itirak etmekle ykmldrler (bkz. aadaki not 182). Mminler ister hacc yapsnlar ister umre, ihrma girdikleri andan haccn veya umrenin bittii ana kadar salarn kesmekten ve hatta dzeltmekten kanmakla da ykmldrler. Ayetin devamnda zikredildii gibi, hasta olan veya salarn kesmesini veya tra etmesini gerektiren bir rahatszl bulunan kimseler, bu yasaklamadan muaf bulunmaktadr. 175 Lafzen, kurban yerine varncaya kadar -yani, hem zaman hem de mekan olarak. Rz'ye gre burada kurbann zaman kasdedilmitir; yani, haccn sonunda haclarn -yeterli imkan sahibi olmalar kaydyla- bir koyun, sr veya benzeri bir hayvan kurban etmelerinin ve etini hayr iin datmalarnn istendii zaman. 176 z emintum (lafzen, emniyette olduunuz zaman) ifadesi, burada hem d tehlikelerden (sava gibi) hem de hastalktan emin olmaya iaret etmektedir ve bu nedenle de en dorusu salkl ve emniyette iseniz eklinde evrilmitir -bunun anlam, kiinin hac yapacak durumda ve niyette olmasdr. 177 Bu, kiinin kendi rahat iin umrenin bittii zaman ile haccn ifas zaman arasndaki srede ihrm'dan kmasn anlatmaktadr (kar. Menr II, 222). Bu kolaylktan yararlanan hac, haccn bitiminde bir kurban kesmek (bkz. yukardaki 175. not) yahut bunun yerine on gn oru tutmakla ykmldr.
48

2. SURE

dndkten sonra yedi gn, yani tam on [gn] oru tutsun. Btn bunlar, Mescid-i Harm civarnda yaamayanlar178 iindir. Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun ve bilin ki Allah karlk vermede iddetlidir.179 197 Hac, belli aylarda180 ifa edilecektir. Her kim o [aylar]da hacc ifa ederse, hac srasnda irkin konumalardan, tm yakksz davranlardan ve kavgadan kanmaldr. Her ne iyilik yaparsanz Allah onun farkndadr. Ve kendiniz iin hazrlkta bulunun -a-ma phesiz, tm hazrlklarn en gzeli, Allah'a kar sorumluluk bilincine sahip olmaktr. yleyse Bana kar sorumluluunuzun bilincinde olun, siz ey derin kavray sahipleri! 198 [Bununla beraber], Rabbinizden [hac esnasnda] bir ltuf elde etmek iin alrsanz181 gnah ilemi olmazsnz. Arafat'tan182 kalabalklar halinde dalga dalga indiinizde kutsal mahalde Allah' ann; ve O'nu, yolunuzu gerekten kaybetmiken size doru yolu gsteren bir ilah olarak ann;183 199 Ve dalga dalga ilerleyen teki kalabalklarla birlikte siz de ilerleyin184 ve
178 Lafzen, ailesi Mescid-i Haram'da bulunmayanlar -yani orada srekli olarak ikamet etmeyenler: nk, Mekke sakinleri srekli olarak ihrml halde bulunamazlar. 179 Bu, yalnzca haccn kutsiyetinin muhtemel bir ihlaline deil, ayn zamanda, daha genel bir ekilde, Allah'n buyruklarnn kastl olarak ihlal edildii btn durumlara ve ihtimallere iaret etmektedir. 180 Lafzen, aka bilinen aylarda. Hac, belli bir ayda (yani Zilhicce aynda) yapldna gre buradaki oul kullanm, haccn her yl tekrarlanmasna iaret etmektedir. Ayrca unutulmamaldr ki, baz yorumcular, bunun kamer yln son ayna iaret ettiini savunmulardr. 181 Yani, ihrmda iken ticaret yaparak. Muhammed Abduh, Rabbinizden bir ltuf elde etmek iin aba gsterme (ifadesinin) Allah'a kar sorumluluk bilinci duymaya iaret ettiine ve dolaysyla, bir tr ibadet ekli olduuna -elbette ki bu abann daha ncelikli baka din ykmllklerle atmamas artyla- dikkat eker (Menr II, 231). 182 Btn haclarn Mekke'nin dousundaki Arafat dzlnde toplanmalar, Zilhicce'nin dokuzuncu gn gerekleir ve haccn zirve noktasn oluturur. Haclar, o dzlkte Cebelu'rRahmeh (Rahmet Da) olarak bilinen tepenin eteklerinde gnbatmna kadar beklemek zorundadrlar. Bu bekleyi, btn ruhlarn Allah'n yargsn bekledikleri Kyamet Gn'ndeki toplanmay akla getirmeyi amalayan sembolik bir eylemdir. Gnbatmnn hemen ardndan haclar, toplu olarak Mekke ynne doru yola koyulurlar ve bu cmlenin bir sonraki blmnde zikredilen kutsal yer olan Mzdelife adl yerde gecelerler. 183 Lafzen, nceden sapmlar arasnda bulunduunuz halde sizi hidayete erdiren biri olarak ann O'nu. 184 Lafzen, halkn kalabalklar halinde ilerlemesi srasnda siz de kalabalklar halinde
49

2. SURE

Allah'tan gnahlarnza mafiret dileyin: Dorusu Allah, ok affedicidir, rahmet kaynadr. 200 badetlerinizi bitirdiinizde, atalarnz hatrladnz gibi, hatta daha gl bir hatrlayla Allah' hatrla[maya devam ed]in!185 nk yle insanlar var ki, (sadece), Ey Rabbimiz! Bize bu dnyada ver. diye dua ederler -byleleri, ahiretin nimetlerinden nasib almayacaklardr. 201 Ama ilerinde yleleri de var ki: Ey Rabbimiz! Bize bu dnyada da iyilik ver, ahirette de ve bizi atein azabndan koru! diye dua ederler: 202 te bunlar, kazandklarna karlk [mutluluktan] nasip alacak olanlardr. Ve Allah hesab ok abuk grendir. 203 Ve Allah' tayin edilmi belli gnlerde186 hatrlayn; her kim iki gn iinde acele ederse gnaha girmez, kim daha uzun kalrsa o da Allah'a kar sorumluluunun bilincinde olduka gnaha girmemi olur. O halde Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun ve sonunda O'nun huzurunda toplanacanz bilin. 204 NSANLARDAN ylesi var ki,187 bu dnya hayat hakkndaki grleri senin houna gider; (dahas), kalbindekilere Allah' ahit tutar, stelik tartmada

ilerleyin: Bylece haclara, haccn o en cokulu annda, Allah katnda herkesin eit olduu ve rk, snf veya sosyal stat farklarnn hibir ekilde insanlar birbirinden ayramayaca bir toplulua mensub olma bilinci iinde bireyselliklerini ama ars yaplmaktadr. 185 Birok mfessir, bu pasajda, slam ncesi Araplarn muhtelif toplantlarda atalarnn byklklerini ve szde faziletlerini yceltme adetlerine bir atf grrler. Ancak baz ilk dnem slam bilginleri, -mesela, Dehhk, Rab ve Eb Mslim- burada kasdedilen atalarn, ocuklarn gznde genellikle her trl iyiliin/gzelliin ve gcn sahibi olan gerek babalar (yahut, ebeveynler) olduu grn benimsemilerdir (bkz. Rz'nin bu ayet ile ilgili grleri). 186 Bu gnler, Zilhicce'nin onuncu gnne tesadf eden Kurban Bayram'n (du'l-adh) takip eden gnlerdir. Haclar, bu gnlerin en azndan ikisini Arafat ile Mekke arasndaki yolun ortasnda yer alan Min vadisinde geirmekle ykmldrler. 187 Lafzen, insanlar arasnda kimisi (veya ylesi) vardr ki. Baz mfessirlerin yapt gibi, bu ayetin belli bir kiiye -Hz. Peygamber'in bir adana- atfta bulunduunu farzetmek iin geerli bir sebep olmadndan, en gvenilir otoriteler yukardaki pasajn genel bir anlam tad grn benimsemilerdir (kar. Rz). Szn geliinden de aka anlalaca gibi, bu ifade, 2:200-201'de, atan iki davran tarzna yaplan atfn daha ayrntl bir aklamasdr: Tek kaygs bu dnya hayat olan kiinin tavr ile teki dnyay da dnen, hatta onu mevcut hayatndan daha fazla dnen kiinin tavr arasndaki farklln aklamas.
50

2. SURE

son derece ustadr.188 205 Ancak hakimiyeti eline alr almaz yeryznde fesat karmaya, [insann] rn[n] ve nesli[ni] yok etmeye alr:189 Allah fesad sevmez. 206 Kendisine ne zaman Allah'a kar sorumluluunun bilincinde ol! dense, yersiz gururu onu gnaha sevk eder: bylelerinin payna cehennem decektir; ne kt bir konaklama yeridir oras! 207 Ama insanlar arasnda ylesi de var ki Allah'n rzasn kazanmak iin kendisini feda eder:190 Allah ise, kullarna kar daima efkatlidir.
188 Lafzen, bir atmadaki taraflarn en yaman. Zeccc'a gre (Rz'nin nakliyle) burada, bir tartmada daima en parlak ve ou zaman yanltc delillerle karsndakini alt edebilen kiiye iaret edilmektedir. Aktr ki bu pasaj, insan toplumunun ve insann yeryzndeki konumunun slah konusunda dikkate ve hatta takdire ayan grlere sahip olan, ama ayn zamanda batn/gizemli (esoteric) mlahazalar olarak grdkleri -lmden sonraki hayata inanmak gibi- dnce ve inanlar araclyla doruya ulamay reddeden ve tamamen bu dnya megalesine kaplmalarn grnrde salam delillerle ve kendi ahlak hedeflerinin deerini vurgulayarak (kalbindekilere Allah' ahit tutarak) hakl karmaya alan insanlara iaret etmektedir. Ayrca, yukardaki pasajda tanmlanan zihniyet ile 2:8-12'de ele alnan tavr arasnda kanlmaz yaknlk vardr. 189 Lafzen, o, yeryznde fesat yaymak ve rn ve nesli yok etmek iin orada koturup durur [yahut aba gsterir]. Birok mfessir, bu cmlede, bu ekilde tanmlanan kiinin bilinli bir niyet tadna iaret edildii kansndadr; ama li yufside'deki (genel olarak fesad yayabilmek iin eklinde anlalr) li edatnn bu balamda gramercilerin lmu'lkbeh dedikleri, sonu belirtmek iin kullanlan lm [harfi]nin fonksiyonunu grmesi de mmkndr -yani bilinli bir niyetin varl veya yokluu szkonusu olmadan (fesat samakla urar). (Benim benimsediim ekilde evrilmesi durumunda bu her iki ihtimal de gzetilmi olmaktadr.) Hars ifadesine (tarafmdan rn olarak evrilmitir) gelince, bunun asl anlam, emek yoluyla salanan kazan yahut gelirdir; ve ounlukla dnyev mallar (bkz. Lane II, 542) ve zellikle de hem topran ilenmesi yoluyla elde edilen rn, hem de bizzat ilenmi tarlann kendisini gsterir. Eer hars bu balamda rn olarak anlalrsa, bu, mecaz olarak genelde insan davranlarna ve zelde de toplumsal tavrlara uygulanabilir. Ancak baz mfessirler -grlerini kadnlarnz sizin tarlalarnzdr (2:223) eklindeki Kuran ifadesine dayandrarak -hars'n burada eleri anlattn iddia ederler (kar. Rz ve Menr II, 248: dilbilimci el-Ezher'den naklen): Bu durumda rnn ve neslin yok edilmesi, aile hayatnn sarsntya uramas ile ve sonuta btn bir toplumsal yapnn kmesi ile e anlaml olur. Bu iki yorumun her ikisine gre de pasaj u anlama gelmektedir: Yukarda tanmlanan zihniyet, genel bir kabul grp sosyal davranlar ynlendirir hale gelir gelmez kanlmaz bir ekilde yaygn bir ahlak rme ve sonu olarak sosyal bir zlme ile noktalanr. 190 Lafzen, yle kimse vardr ki Allah'n rzasn dileyerek kendi nefsini satar: yani Allah'n rzasna uygun davranma kararll yle gerektiriyorsa, btn ahs menfaatlerini
51

2. SURE

208 Ey imana ermi olanlar! Allah'a kendinizi tam olarak teslim edin191 ve eytann ardndan gitmeyin, zira o sizin apak dmannzdr. 209 Ve eer hakikatin btn delilleri size geldikten sonra tkezlerseniz, bilin ki, Allah kudret ve hikmet sahibidir. 210 Bu insanlar,192 Allah'n, Kendisini bulutlarn glgeleri arasndan meleklerle birlikte onlara gstermesini mi bekliyorlar? Ama [o zaman] her eye karar verilmi ve her ey Allah'a dndrlm olurdu.193 211 srailoullar'na sor: Onlara nice ak mesajlar verdik! Kim Allah'n kutlu mesajlarn194 kendisine ulatktan sonra deitirirse bilsin ki Allah karlk vermede iddetlidir! 212 Hakikati inkara artlanm olanlara [yalnz] bu dnya hayat gzel grnr.195 Bu nedenle, imana ermilerle alay ederler; ama Kyamet Gn Allah'a kar sorumluluk bilinci duyanlar onlardan daha stn (bir konumda) olacaklardr. Ve Allah, dilediine hesapsz rzk verir.196 213 BTN NSANLIK bir zamanlar bir tek topluluktu; [sonra ihtilafa dmeye baladlar], bunun zerine Allah, mjdeci ve uyarc olarak peygamberler gnderdi ve onlar araclyla hakikati ortaya seren vahiy(ler) bahetti ki bununla
terk eder. 191 Lafzen, hep birlikte teslim olun. Allah'a teslimiyet btn hak dinlerin temeli olduundan, baz byk mfessirler (mesela, Zemaher ve Rz), buradaki Ey imana ermi olanlar hitabnn Mslmanlara -Kuran'n bandan sonuna kadar lafzen, kendilerini Allah'a teslim edenler diye evrilebilecek bir isim- ynelik olmad, tersine henz byle tam bir teslimiyete ulamam olan insanlarla balantl olduu grndedirler: Bunlar, gemi vahiylerin byk ksmna inanan ama Kuran'n mesajn hakikat olarak kabul etmeyen Yahudiler ve Hristiyanlardr. Mfessirlerin bu yorumu bir sonraki pasajdan karlm grnmektedir. 192 Lafzen, onlar -nceki iki ayette seslenilen insanlara iaret etmektedir. 193 Yani, tevbe iin ok ge (kalnm) olacak. Btn mfessirler, buradaki kararn, her eyin Allah'a dndrlecei zaman szleriyle iaret edilen Hesap Gn'nde Allah'n iradesinin kesin tezahr ile ilgili olduunda hemfikirdirler. Bir sonraki ayette srailoullar'na seslenildiinden, bu belagat gerei sorunun, Hz. Musa dneminde onlarn Allah' yz yze grmedike ilah mesaja inanmay reddetmeleri ile balantl olmas muhtemeldir (kar. 2:55). 194 Lafzen, Allah'n nimetini. 195 Lafzen, gzel klnmtr. 196 Yani, bazan ahlaken hak edene bazan da gnahkarlara bahettii dnyev kazanlarn bltrlmesinden dolay O'na hesap sorulamaz.
52

2. SURE

insanlarn farkl grler edinmeye baladklar her konuda karar verilebilsin.197 Buna ramen, kendilerine hakikatin btn kantlar geldikten sonra aralarndaki kskanlktan dolay onun anlam hakknda ihtilafa denler bizzat bu [vahy]in tevd edildii ayn insanlard. Ancak Allah, inananlar, kendi iradesiyle, zerinde ihtilafa dtkleri hakikate sevk etti; nk Allah, [ulamak] isteyeni doru yola ulatrr.198 214 [Ama,] sizden nce gelip geen [mmin]ler gibi sknt ekmeden cennete girebileceinizi mi sanyorsunuz?199 Onlarn bana yle ezici skntlar ve kmldatmaz darlklar geldi ki ve ylesine sarsldlar ki mminlerle birlikte Eli

197 Kuran, insanln balangtaki durumunu tasvir etmek iin ummeten vahideten (bir tek topluluk) ifadesini kullanrken, ilk bakta sanlaca gibi, insanlk tarihinin afandaki efsanev altn a dncesini dile getirmemektedir. Bu ayette kasdedilen ey, insann saf zihinsel durumunun ve o ilk alarda iinde yaad basit sosyal dzenin karakteristii olan, igdsel kavraylarn ve eilimlerin nisb homojenliinden baka bir ey deildir. Bu homojenlik, beer toplumunun mensuplar arasndaki bilinli bir uzlamadan ok, zihinsel ve duyusal farkllamann eksikliine dayandndan, insann daha sonra kaydettii tekaml derecesi karsnda zlmeye mahkum idi. nsann dnce hayat daha da karmak/zengin hale gelirken duyusal kapasitesi ve bireysel ihtiyalar da daha fazla farkllat; dnce ve menfaat atmalar ne kmaya balad ve insanlk, hayat gr ve ahlak deerleri asndan bir tek topluluk olmaktan kt: ite ilah rehberlik bu aamada zorunlu hale geldi. (Unutulmamaldr ki el-kitb, burada -Kuran'n baka birok yerinde olduu gibi- herhangi bir zel metni deil, bu ekildeki ilah vahyi temsil etmektedir.) Yukardaki Kuran pasajnn bu ekilde yorumlanmas, nl sahb Abdullah b. Mesd'un onu, Btn insanlk tek bir topluluktu, sonra farkllamaya baladlar (fe'htelef) -bunun zerine Allah... peygamberler gnderdi eklinde okumas gereiyle de teyid edilmektedir. bni Mesd'un burada vurgulad fe'htelef kelimesi Kuran'n genel olarak kabul edilen metninde yer almad halde, hemen hemen btn mfessirler onun bu anlam ak iinde mevcut olduu grndedirler. 198 Yahut; Allah, dilediini dosdoru yola iletir. Bu surenin 253. ayetinin ikinci ksmnda tebarz ettirildii gibi, insann zihn ayrlklara yatknl, tarihin bir arzas/tesadf deil, tersine, insan tabiatnn Allah'n murad gerei olan btnleyici bir parasdr: Kendi iradesiyle szleriyle kasdedilen de, bu tabii durumdur. Aralarndaki kskanlktan dolay ifadesinin aklamas iin bkz. 23:53 ve ilgili not 30. 199 Lafzen, sizden nce gelip geenlerin [balarna gelenin] benzeri siz[in banz]a gelmeden.... Bu pasaj, nceki ayetin sonundaki Allah [isteyeni] doru yola iletir szleriyle balantldr. Bunun anlam udur: Yalnzca hakikatin aklen kavranmas, niha kurtulua ulamann tek bana bir arac olamaz: O [akl kavray]n fedakarla ve ile ekerek ruhsal arnmaya hazr olmakla desteklenmesi gerekir.
53

2. SURE

de Allah'n yardm ne zaman gelecek? diye feryad ediyordu.200 Gznz an, Allah'n yardm [daima] yakndr! 215 BAKALARI iin ne harcayacaklarn sana soruyorlar. De ki: yilik/hayr umarak yapacanz harcama, [nce] ebeveyninize, yakn akrabanza, yetime, muhtaca ve yolcuya aittir; her ne iyilik yaparsanz mutlaka Allah onu ok iyi bilir. 216 HOUNUZA gitmese de savamak size farz klnd; mmkndr ki nefret ettiiniz bir ey sizin iin iyi olabilir ve yine mmkndr ki holandnz bir ey de sizin iin kt olabilir: Allah bilir, ama siz bilmezsiniz.201 217 Sana saldrmazlk rfnn geerli olduu ayda savamann hkmn soruyorlar.202 De ki: O ayda savamak irkin bir eydir; ancak insanlar Allah yolundan evirmek, O'nu inkar etmek ve Mescid-i Harm[a girmekten onlar menetmek] ve halkn oradan srmek, [btn bunlar] Allah katnda daha da ktdr, nk zulm ve bask ldrmekten daha korkuntur. [Dmanlarnz,] gleri yetse, inancnzdan dndrnceye kadar sizinle savamaktan vazgemeyeceklerdir. Ama sizden biri imanndan dner ve hakikati inkar eden biri olarak lrse, byle birinin yapp-ettikleri bu dnyada da teki dnyada da boa gidecektir; ite byleleri iinde yaayp kalacaklar atee mahkum kimselerdir. 218 phe yok ki, imana ermi olanlar, zulm ve ktlk diyarndan uzaklaanlar203 ve Allah yolunda stn gayret gsterenler, ite (ancak) onlar Allah'n rahmetini umabilirler: Allah ok affedicidir, rahmet kaynadr.
200 Yukardaki sizden nce gelip gemi olanlara yaplan atf, eli teriminin burada btn elileri kapsayan cins ismi anlamnda kullanldn gstermektedir (Menr II, 301). 201 Bu ifade savala ilgili olduundan bu ayetin 2:190-193 ve 22:39. ayetler ile balantl olarak okunmas gerekir: Ama bu, ayn zamanda birok duruma uygulanabilen genel bir hakikati de ifade etmektedir. 202 Kutsal aylarn bir aklamas iin bkz. yukardaki 171. not. 203 Ellezne hcer (lafzen ana yurtlarn terk etmi olanlar) ifadesi, esas olarak, Hz. Peygamber'in teklifi zerine, zgrlk iinde ve slam'n gereklerine uygun biimde yaayabilmek iin Medine'ye -ki o zaman Yesrib olarak anlyordu- hicret etmi olan Mekke Mslmanlarn gsterir. Mekke'nin Mslmanlar tarafndan H. 8. ylda fethedilmesinden sonra Mekke'den Medine'ye bu g (hicret) bir din vecbe olmaktan kt. Ancak slam'n ilk gnlerinden beri hicret terimi, manev bir muhteva tamaktadr -yani, ktlk ve zulm diyarndan uzaklamak ve Allah'a ynelmek. Ve bu manev muhteva, hem slam'n ilk yllarndaki tarih muhcirn'u (g edenler), hem de her trl ktl terk ederek Allah'a hicret eden sonraki zamanlarn btn mminlerini kapsadndan, bu karl ok sk kullanyorum.
54

2. SURE

219 SANA, sarholuk veren eyler ve ans oyunlar hakknda sorarlar. De ki: Onlarn her ikisinde de hem byk bir ktlk204 hem de insanlar iin baz yararlar vardr; ancak yol atklar ktlk, saladklar yarardan daha byktr.205 [Allah yolunda] neyi harcayacaklarn sana sorarlar. De ki: O'nun iin ayrabileceiniz her eyi. Bylece Allah mesajlarn size aklyor ki tefekkr edebilesiniz: 220 bu dnya ve ahiret hakknda. Yetimler[e nasl davranlaca] hakknda sana sorarlar. De ki: Onlarn durumlarn dzeltmek en hayrl olandr. Ve onlarn hayatlarn paylarsanz [unutmayn ki] onlar sizin kardelerinizdir.206 Zira Allah, bozgunculuk yapanlar, dzeltmeye alanlardan ayrd etmesini bilir. Ve Allah dileseydi, tayamayacanz ykleri omuzlarnza yklerdi:207 [Ama] unutmayn ki Allah kudret sahibidir, hikmet sahibidir! 221 VE ALLAH'TAN bakasna ilahlk yaktran kadnlarla onlar [sahih] inanca ulancaya kadar evlenmeyin: nk [Allah'a] balanm mmin bir kadn,208 Allah'tan bakasna ilahlk yaktran kadndan -bu sizin hounuza gitse dekesinlikle daha hayrldr. Ve Allah'tan bakasna ilahlk yaktran erkekler ile onlar [sahih] inanca ulancaya kadar kadnlarnz nikahlamayn; zira [Allah'a] balanm bir mmin erkek, Allah'tan bakasna ilahlk yaktran erkekten -bu sizi honut etse bile- kesinlikle daha hayrldr. [Byleleri] sizi atee davet
204 Lafzen, gnah, yahut gnah ilemeye tevik eden herhangi bir ey. Baz klasik mfessirlerin (mesela Rz) iaret ettikleri gibi, ism terimi burada menfi (faydalar) teriminin kart olarak kullanlmtr; bundan dolay en dorusu ktlk olarak evrilebilir. 205 Lafzen, onlarn ktl faydasndan daha byktr. Sarho edici eylerin ve ans oyunlarnn kesin olarak yasaklanmas konusunda bkz. 5:90-91 ve ilgili dipnotlar. 206 Bunun anlam udur: Eer bir kimse kendi sorumluluu altndaki bir yetimin hayatn paylarsa, byle bir beraberlikten, yetimin menfaatlerine hibir ekilde zarar vermemesi artyla bir kazan salamas -mesela bir i ortakl yoluyla- merudur. 207 Yani, sizi yetimlere bakmakla ykml tutmak ve ayn zamanda onlarn hayatn paylamanz yasaklamak suretiyle (bkz. nceki not). 208 Mfessirlerin byk ounluu, emeh terimine, bu balamda geleneksel karl olan cariye anlamn ykledikleri halde bir ksm da onun burada Allah'a rm olmu kadn ifade ettii grndedirler. Bylece Zemaher, emetun mmineh (lafzen inanan kadn kle) deyimini, ister hr ister kle olsun, inanm herhangi bir kadn eklinde aklar; ve bunun, ayn zamanda inanan erkek kle (ifadesi) iin de geerli olduunu belirtir, nk btn insanlar Allah'n erkek ve kadn kullardr der. Benim yukardaki pasaj eviri tarzm, bu fevkalade dikkate deer yoruma dayanmaktadr.
55

2. SURE

ederken Allah sizi cennete ve O'nun izniyle mafiret[e nail olma]ya davet eder; ve Allah mesajn insanla aklar ki ondan ders alabilsinler. 222 SANA [kadnlarn] ay halleri hakknda soruyorlar. De ki: O bir zayflk halidir. Bu yzden, ay hali srasnda kadnlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendilerine yaklamayn; temizlendiklerinde ise Allah'n emrettii ekilde onlara yaklan.209 Dorusu, Allah pimanlkla kendisine ynelenleri210 ve zlerini temiz tutanlar sever. 223 Kadnlarnz sizin tarlanzdr; tarlanza dilediiniz ekilde girin, ama nce kendi ruhlarnz iin bir hazrlk yapn.211 Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun ve bilin ki O'na mutlaka kavuacaksnz. Ve sen de (ey peygamber,) imana erienleri mjdele. 224 ALLAH adna yaptnz yeminler, erdemlilie, Allah'a kar sorumluluk bilincine ve insanlar arasnda barn gelitirilmesine engel tekil etmesin.212 Zira Allah, her eyi duyan, her eyi bilendir. 225 Allah, dnmeden yapm olduunuz yeminlerden dolay sizi sorumlu tutmayacak, ama kalplerinizin [ihtirasla] arzuladklarndan sorumlu tutacaktr: Allah, ok affedicidir, ok tahamml (hilm) sahibidir. 226 Elerine yaklamayacaklarna dair yemin edenler iin drt ay bekleme sresi vardr; ayet [yeminlerinden] dnerlerse,213 unutmayn ki Allah ok affedicidir, rahmet kaynadr. 227 Ama eer ayrlmaya kararl iseler, unutmayn ki Allah her eyi iitendir, her eyi bilendir.
209 Bu, Kuran'da, cinselliin ilah buyruklara uygun olumlu tabiatna yaplan birok atftan biridir. 210 Yani, yukardaki kstlamay ihlal etmelerinden sonra. 211 Baka bir deyile, kadn ile erkek arasndaki ruhsal iliki, cinsel ilikilerin vazgeilmez esas olarak alnmtr. 212 Lafzen, Allah' yeminlerinizden dolay ... yapmayn. 226. ayetten grlebilecei gibi bu emir, ncelikle boanma konusundaki yeminlerle ilgilidir, ama yine de genel bir muhteva tar. Bu konuda Muhammed (s)'in yle buyurduuna dair birok sahih rivayet vardr: Eer bir kimse (u u eyleri yapaca veya yapmaktan vazgeeceine dair) kuvvetli bir yeminde bulunur ama sonra baka trl davranmann daha doru bir yol olacan anlarsa, brakn daha doru olan yapsn ve brakn yeminini bozsun ve sonra onun kefaretini versin (Buhr, Mslim ve ayn rivayetin biraz farkl ifadelerle nakledildii dier kitaplar). Kefaretin ekli konusunda bkz. 5:89. 213 Yani, bu bekleme dneminde.
56

2. SURE 228 Boanm kadnlar, evlenmeksizin214 ay hali boyunca bekleyeceklerdir:

nk eer Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanyorlarsa, Allah'n rahimlerinde yarattklarn gizlemeleri meru deildir.215 Ve bu sre zarfnda barmak isterlerse, kocalarnn onlar kabul etmeye ncelikle haklar vardr; ama adalet llerine gre, kadnlarn [kocalar zerindeki] haklar, [kocalarn] onlar zerindeki haklarna eittir, ancak erkekler [bu konuda] onlar zerinde ncelik sahibidirler.216 Ve Allah kudret ve hikmet sahibidir. 229 Bir boama iki defa [geri alnabilir], ki bu durumda evlilik ya iyilikle devam eder veya gzel bir ekilde sona erdirilir.217 Ve kadnlarnza verdiklerinizden herhangi bir eyi geri almanz, her iki [taraf]n da Allah'n koyduu snrlar koruyamamaktan korkmalar hali dnda, sizin iin helal deildir: O halde, ikisinin de Allah'n koyduu snrlar koruyamayacaklarndan korkuyorsanz, kadnn serbestlie kavumas iin [kocasna] baz eyler brakmasnda her iki taraf iin de bir gnah yoktur.218
214 Lafzen, kendi balarna. 215 Bu bekleme dneminin asl amac, muhtemel hamileliin ve bu suretle henz domam ocuun ebeveyninin belirlenmesidir. Ayrca, bu yolla kar-kocaya kararlarn yeniden gzden geirme frsat ve bylece evlilii devam ettirebilme imkan verilmi olmaktadr. Bkz. ayrca 65:1 ve ilgili not 2. 216 Bekleme sresinin (iddet) bitiminden nce, koca, bu geici boanmadan vazgeme arzusunu beyan etse de, boanm kadn, evlilik ilikisinin yeniden kurulmasn reddetme hakkna sahiptir. Ancak, ailenin nafakasndan koca sorumlu olduu iin, geici boanmann iptali konusunda ilk tercih hakk ona aittir. 217 Lafzen, bundan sonra ya iyilikle tutmak yahut gzellikle salmaktr. Baka bir deyile, boanmann nc defa tekrar, onu kesin ve geri dnlmez bir karar haline getirir. 218 Btn otoriteler, bu ayetin, kadnn kocasndan kaytsz artsz boanmasn isteme hakk ile ilgili olduunda mutabktrlar; bu ekilde kadnn istei ile evliliin sona erdirilmesine hul ad verilir. Shhat derecesi yksek birok Hadis'e gre, Sbit b. Kays'n kars Cemle Hz. Peygamber'e gelerek, kocasnn kusursuz karakterine ve davran tarzna ramen slam' kabul ettikten sonra yeniden kfre dmekten ne kadar nefret ediyorsa, kocasndan da o kadar nefret ettiini beyan ederek boanmasn talep etti. Bunun zerine Hz. Peygamber, Cemle'ye, kocasnn evlendikleri zaman kendisine mehir olarak verdii baheyi ona iade etmesini emretti ve evliliin bittiini ilan etti. (Bu Hadis'in birok deiik ekli, bni Abbs'dan rivayetle Buhr, Nese, Tirmiz, bni Mce ve Beyhak'de kaydedilmitir.) Benzer Hadisler, Hubeyde Binti Sehl adl kadnla ilgili olarak, mm Mlik'in Muvattanda, mm Ahmed'in Msned'inde, Nese ve Eb Davd mecmualarnda Hz. Aye'den rivayetle nakledilmitir (aradaki tek fark, son kaynakta kadnn ismi Hafsa Binti Sehl olarak anlmtr). Bu Rivayetlere istinaden slam Hukuku, kocann evlilie ilikin ykmllklerini herhangi bir ekilde ihlal etmemi olmas artyla, sadece kadnn istei zerine evlilik sona
57

2. SURE

Bunlar Allah'n koyduu snrlardr; onlar ihlal etmeyiniz: Zira kim Allah'n koyduu snrlar ihlal ederse, ite onlar zalimlerdir! 230 Ve erkek, [sonunda] kadn boarsa, bu kadn, baka bir erkekle evlenmedike bir daha kendisine helal olmaz; eer sonraki erkek de onu boarsa her ikisinin de Allah'n koyduu snrlar koruyabileceklerini dnmeleri artyla- birbirlerine dnmelerinde ikisi iin de bir gnah yoktur: Bunlar, anlama ve kavrama yeteneine sahip olanlara Allah'n aklad snrlardr. 231 Bylece, kadnlarnz boadnzda ve onlar bekleme srelerinin sonuna yaklamak zere iken onlar ya gzellikle alkoyun ya da gzel bir ekilde brakn. Ama, arzular hilafna, eziyet etmek iin alkoymayn: nk, byle bir davranta bulunan, (yalnzca) kendisine hakszlk etmi olur. Ve Allah'n [bu] mesajlarn nemsemezlik yapmayn; Allah'n size ltfettii nimetleri ve size t iin indirdii vahyi ve hikmeti hatrlayn; Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun, ve bilin ki Allah her eyin asln bilir. 232 Kadnlar boadktan sonra, bekleme srelerinin sonuna gelmilerse, aralarnda uygun bir ekilde anlatklar takdirde baka erkeklerle evlenmelerine engel olmayn. Bu, Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanan her biriniz iin bir uyardr; bu, sizin iin en erdemli ve en temiz [yol]dur. Allah her eyi aslyla bilir, ama siz bilemezsiniz. 233 Ve [boanm] anneler, eer emzirme mddetini tamamlamak istiyorlarsa, ocuklarna iki tam yl bakabilirler; onlarn yeme-ime ve giyimlerini uygun bir ekilde temin etmek, ocuun babasna der. Hi kimse, tayabileceinden daha fazlasyla ykml tutulamaz: Ne anneye ocuundan dolay eziyet ektirilsin, ne de ocuundan dolay babasna. Ve [babann] mirassna da ayn grev der. Ve eer [anne-baba], her ikisi, [anne ile ocuun] ayrlmasna karlkl rza ve danma ile karar verirlerse,219 [bundan dolay] onlara bir gnah yoktur; ve eer
erdirilirse, kadnn akdi bozan taraf olacan ve bu nedenle, nikah srasnda kocasndan alm olduu mehri iade etmek zorunda kalacan hkme balamtr; ve bu durumda, kadnn kendi hr iradesiyle vazgemi olduu mehri kocann geri almasnda her iki taraf iin de hibir gnah yoktur. Btn bu rivayetlerin ve hukuk sonularnn etrafl bir tartmas, Neylu'l-Evtr'da (VII, 34-41) grlebilir. slam Hukuku'nun eitli ekollerinin bu konu ile ilgili grlerinin bir zeti iin bkz. Bidyetu'l-Mctehid II, 54-57. 219 Mfessirlerin ounluu, fisl kelimesini stten kesme (yani, iki yllk azam srenin bitiminden nce) ile e anlaml grrler. Ancak Eb Mslim, kelimenin burada ayrlma yani, ocuun annesinden ayrlmas- anlamnda kullanld grndedir (Rz). Bana yle geliyor ki, iki yorumdan doru olan budur. nk, anne ile babann, u veya bu sebeple, babann onlar madden destekleme ykmllne ramen ocuun yetitirilmesi
58

2. SURE

ocuunuzu st annelere emanet etmeye karar verirseniz, teslim edeceiniz ocuun emniyetini uygun bir ekilde salamanz artyla220 size bir gnah yklenmez. Ama, Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun ve bilin ki Allah tm yaptklarnz grr. 234 inizden biri lr ve ardnda kadnlar brakrsa, yeniden evlenmeleri iin221 drt ay on gnlk bir bekleme sresi geirmeleri gerekir; bekleme sresinin sonuna vardklarnda kendileri ile ilgili olarak meru ekilde ne yaparlarsa yapsnlar bir gnah yoktur.222 Ve Allah tm yaptklarnzdan haberdardr. 235 Ancak bu kadnlar[dan herhangi birin]e evlenme niyetinizi hissettirmenizde veya aa vurmadan byle bir niyet tamanzda sizin iin bir gnah yoktur: [nk] Allah, onlara evlenme teklifinde bulunma niyetinizi bilir.223 Ama yine de, onlara kar duygularnz gizlilik iinde bildirmek yerine onlarla en uygun ve makul ekilde konuun; ve emredilen [bekleme sresi] sona ermeden nce evlilik ban kurmaya kalkmayn. Unutmayn ki Allah aklnzdan geenleri bilir. Bu nedenle O'na kar sorumluluunuzun bilincinde olun; ve bilin ki Allah ok affedicidir, ok tahamml (hilm) sahibidir. 236 Henz dokunmadnz veya mehir tesbit etmediiniz kadnlar boamanzda
sorumluluunu boanm anneye yklemenin doru olmayaca, baba iin de bu grevi tek tarafl yerine getirmenin zor olaca konusunda anlamalar durumunda bir zm salamaktadr. 220 Lafzen, teslim ettiinizin meru surette emniyetini salamanz artyla [yahut, verdiinizi meru surette teslim etmeniz artyla]. Sellemeh fiilinin hem onu teslim etti, hem de onun emniyetini salad anlamna gelebilecei ak olduundan, ikinci anlam (ki, esas anlamdr) bu balamda bana daha tercihe ayan grnmektedir, nk; ocuun gelecekteki emniyetini ve huzurunu salama zorunluluuna iaret etmektedir. (Sellemtum fiilini teslim etmek olarak anlayan mfessirler, iz sellemtum m teytum bi'l-mrf ibaresini anlatnz [st-annenin cretini] meru ekilde vermeniz artyla eklinde yorumlarlar -ki, bana gre, bu yorum, yukardaki buyruun kapsamn gereksiz yere snrlamaktadr.) 221 Lafzen, kendi balarna. 222 Lafzen, size gnah olmaz. Burada btn bir topluma hitab edildii aikar olduundan (Zemaher), (genel anlamdaki) ... bir gnah yoktur evirisi daha uygun grnmektedir. 223 Lafzen, eer [byle bir niyeti] iinizde saklarsanz ...: [nk] Allah [bunu] onlara aklayacanz bilir. Klasik Arapa'da zekerah (onu kadna zikretti) ifadesi, ou zaman, deyim olarak kadna evlenme teklif etti ile e anlaml kullanlmaktadr (bkz. Lane III, 969). Yukardaki pasaj, yeni dul kalm veya boanm bir kadna belirlenen bekleme dneminin (iddet) bitiminden nce evlenme teklifi -veya byle bir teklifte bulunma niyeti- ile ilgilidir.
59

2. SURE

bir gnah yoktur;224 ancak [byle bir durumda bile] onlar iin gerekli tedarikleri yapn; imkanlar ok olan kendi gcne, dar olan da [yine] kendi gcne gre adil ekilde bir tedarikte bulunsun: bu, gzel davranan herkesin225 zerinde bir ykmllktr. 237 Ve eer dokunmadan nce, ama mehrini kararlatrdktan sonra onlar boarsanz, o zaman, kararlatrdnzn yars[n verin], ancak onlarn taleplerinden vazgemeleri veya nikah ban elinde tutann226 [mehrin yars ile ilgili] talebinden vazgemesi hali mstesna: Size denden vazgemeniz, Allah'a kar sorumluluk bilincine daha uygundur. Ve birbirinize kar ltufkar davranma[nz gerektii]ni unutmayn: Dorusu Allah btn yaptklarnz grr. 238 NAMAZLARINIZA ve namaz en uygun ekilde ifa etmeye227 dikkat edin; ve Allah'n huzurunda iten bir ballkla durun. 239 Ama eer tehlikede iseniz, yrrken ve binek [zerin]de [namaznz ifa edin];228 tekrar gvenlie kavuunca Allah' ann, nk daha nce bilmediklerinizi size reten O'dur. 240 EER iinizden biri lr ve arkasnda kadnlar brakrsa, dul elerine, [lm
224 Farza terimi, nikah akdinden nce gelin ile damat tarafndan zerinde anlamaya varlan bedeli (ounlukla mehr olarak da adlandrlr) gsterir. Bu bedelin tutar iki kid tarafn ihtiyarna brakld halde (ki bu, bazan kk bir hediyeden fazla birey bile olmayabilir), onun yerine getirilmesi slam evlilik akdinin asl unsurunu oluturur. Bu kuraln istisnalar iin bkz. 33:50 ve ilgili not 58. 225 Lafzen, iyilik yapanlarn -yani Allah'n iradesine uygun hareket etmeye kararl olan herkesin. 226 Hz. Peygamber'in baz nde gelen Ashb'na (Hz. Ali gibi) ve hemen onlarn arkasndan gelenlere (mesela, Sad b. Museyyeb ve Sad b. Cubeyr) gre bu terim kocay gstermektedir (kar. Taber, Zemaher, Beav, Rz ve bni Kesr). 227 Lafzen, orta (yahut, en mkemmel) namaza. Baz otoriteler bunun sabah (fecr) namazn ifade ettiine inandklar halde genel kabul gren gr, ikindi (asr) namazn iaret ettii eklindedir. Ancak Muhammed Abduh, bu gr daha da ileri gtrerek bunun en mkemmel ekliyle namaz anlamna da gelebileceini syler -yani, tm zihin Allah'a ynelmi olarak, hu iinde ve O'nun kelmn tefekkr ederek huls-i kalb ile namaz (Menr II, 438). Kuran'n tmnde geerli olan sistematik iinde, sosyal kurallar ile ilgili her uzun blmn ardndan mutlaka Allah'a kar sorumluluun idraki ars gelir: ve bu sorumluluun idrakine de en eksiksiz olarak namazda ulaldndan bu ve bundan sonraki ayet, evlilik hayat ve boanma ile ilgili emirlerin arasna yerletirilmitir. 228 Bu emir, yalnzca herhangi bir tehlike annda -mesela savata- bir yerde uzun sre kalmann tehlikeyi arttraca durumlarla ilgilidir: Byle bir durumda farz namazlar, kbleyi bile dikkate almadan en kolay yol hangisi ise o ekilde klnabilir.
60

2. SURE

kocalarnn evini] terk etmeksizin bir yllk geimlerini vasiyet etsinler.229 Ama eer [kendi arzularyla] ayrlrlarsa kendileri hakkndaki meru tasarruflarndan dolay onlara bir gnah yoktur.230 Ve Allah kudret ve hikmet sahibidir. 241 Ve boanm kadnlar da gzel bir ekilde geimlerini salama [hakkna] sahip olacaklardr:231 Bu, Allah'a kar sorumluluk bilinci duyan herkes iin bir grevdir. 242 Aklnz kullan[may ren]meniz iin Allah size mesajlarn byle aklyor. 243 SEN, LM korkusuyla yurtlarn terk eden binlerce kiiyi grmedin mi? Ki bu durumda Allah onlara ln! diye seslenmi ve sonra da onlar hayata geri dndrmt.232 Unutmayn ki Allah, insanoluna kar ltfunda snrszdr, ancak insanlarn ou nankrdr. 244 yleyse Allah yolunda233 savan ve bilin ki Allah her eyi iiten, her eyi bilendir.
229 Lafzen, [o,] elerine, [evlerinden] karlmadan bir yl sreyle faydalanma vasiyeti(dir). (Benim eviri tarzm ile ilgili gerekeler iin bkz. Menr II, 446 vd.). Dul bir kadnn lm kocasnn evinde ikameti problemi, tabiidir ki, sadece bu durumun 4:12'de konulan hkmler dorultusunda vasiyet edilmemesi halinde ortaya kar. 230 Mesela, evlenmeleri halinde -ki bu durumda, yln kalan ksm iin ilave nafaka talebinden vazgemi olurlar. Bir gnah yoktur ibaresi konusunda bkz. yukardaki not 222. 231 Bu ifade, herhangi bir kusurlar olmadan boanm olan kadnlarla ilgilidir. Yeniden evlenmedikleri srece ve evleninceye kadar denen nafakann miktar belirsiz braklmtr, nk kocann mal durumuna ve zamann sosyal artlarna baldr. 232 Evlilik hayat ile ilgili emirlerin noktalanmasndan sonra Kuran, burada, dmanca bir saldrdan dolay lm korkusuyla yurtlarn terk etmi olan insanlara iarette bulunmak suretiyle hakl bir dv urunda sava meselesine dnmektedir. mdi, ne Kuran ne de hibir sahih Hadis, bu ayette kasdedilen insanlarn kim olabilecekleri konusunda hibir iaret vermemilerdir. Baz mfessirler tarafndan yaplan tarihsel aklamalar ise ok elikilidir; onlar, o zaman revata olan Talmud hikayelerinden alnm gibidirler ve bu balamda hibir gereke ile kullanlamazlar. Bu nedenle, Muhammed Abduh'un Menr II, 455 ve devamnda yapt gibi, yukardaki iaretin, daha sonra gelen, mminlere Allah yolunda canlarn vermeye hazr olmalar ars ile mecaz olarak ilgili olduunu varsayabiliriz: Fiziksel lm korkusunun milletlerin ve toplumlarn ahlaken lmlerine yol aaca ve ayn ekilde, onlarn yeniden doularnn (yahut, hayata geri dnlerinin) lm korkusunu yenerek ahlak konumlarn yeniden kazanmalarna bal olduu gereinin bir tasviri. Bu, 246-251. ayetlerde vecz bir tarzda anlatlan Clt, Tlt ve Dvd kssalarnn da zdr. 233 Yani, baskya veya hibir tahrik olmadan balatlan saldrya kar kendinizi savunmak amacyla (kar. 2:190-194).
61

2. SURE

245 Allah'n kat kat fazlasyla geriye deyecei bir gzel borcu O'na verecek olan234 kimdir? Allah alr ve kat kat fazlasyla geri verir; ve hepiniz sonunda O'na dndrleceksiniz. 246 Musa'dan sonra srailoullar'nn nde gelenlerinin, peygamberlerinden birine:235 Bize bir kral tayin et ki Allah yolunda savaalm! dediklerini bilmez misin? O: Ya savamanz emredilir de savamaktan kanrsanz? diye sordu. Onlar: Biz ve ocuklarmz yurtlarmzdan srlmken Allah yolunda neden savamayalm? diye cevap verdiler.236 Halbuki savamak onlara emredilince, birka dnda, uzak durdular; ama Allah zalimleri ok iyi biliyordu. 247 Ve onlarn peygamberi, toplumunun nde gelenlerine,237 Bakn, dedi, Allah Tlt'u size kral olarak tayin etti. Onlar: Biz hkmranla ondan daha ok layk iken ve ona fazla bir servet de verilmemiken nasl bizim zerimizde hkm sahibi olabilir? dediler. [Peygamber] Bakn, dedi, Allah onu sizden daha stn klm ve ona derin bilgi ve mkemmel bir beden bahetmitir. Ve Allah, hkmranl istediine verir:238 zira Allah her eyi kuatan, her eyi bilendir. 248 Ve Peygamberleri onlara: Bakn, meru hkmranln bir iareti olarak size iinde Rabbiniz tarafndan bahedilmi bir i huzuru ile Musa'nn ailesi ve Harun'un ailesinden geriye kalan, meleklerce tanan mirasn bulunduu239 bir kalp balanacaktr.240 Eer [gerekten] inanyorsanz, bunda sizin iin bir iaret
234 Yani, kiinin hayatn Allah yolunda feda etmesiyle yahut O'na adamasyla. 235 Burada atfta bulunulan peygamber Samuel'dir (kar. Eski Ahid, I Samuel viii vd.). 236 Yurtlarnn, ezel dmanlar olan Filistinliler, Amuriler, Amalikalar ve Filistin'de ve civarnda yaayan teki Sm rkndan olan veya olmayan kabileler tarafndan defalarca igaline bir atf; ve dolaysyla, her dnemdeki mminlere, Allah yolunda savamann (Kuran'da tanmland ekliyle) imann bir gerei olduunun hatrlatlmas. 237 Lafzen, onlara -ama bir sonraki cmle, Clt tarafndan seslenilenlerin toplumun nde gelenleri olduunu gstermektedir. 238 Her trl hkmranln ve insanlarn sahiplenebilecekleri her eyin yalnz Allah'a ait olduu ve insann onlar sadece Allah'n bir emaneti olarak elde edebilecei eklindeki Kurn akideye bir atf. 239 Lafzen, ve Musa Ailesi'nin (l) ve Harun Ailesi'nin geride braktklarndan kalanlar, meleklerce tanan. Meleklerce tanan veya meleklerin salad ifadeleri, bu iki peygamber tarafndan braklan manev mirasn ilah kaynakl tabiatna bir iarettir: kalanlar (bakyye) ise, bu mirastaki srekli ve dayankl olan gsterir. 240 Lafzen, ... size kalbin gelmesi olacaktr. Geleneksel olarak tbt kelimesinin -burada
62

2. SURE

vardr dedi. 249 Ve Tlt, kuvvetleriyle yola koyulduunda Bakn, dedi, Allah sizi imdi bir nehirle imtihan edecek: ondan ien benden olmayacak, onu tatmaktan saknan ise benden olacaktr; ondan sadece bir avu dolusu ien ise affa mazhar olacaktr.241 Ancak, birka dnda hepsi ondan [dolu dolu] itiler. O ve ona inananlar nehri geer gemez tekiler: Clt ve kuvvetlerine kar [koymak iin] bugn hi gcmz yok! dediler. [Ama] kesin olarak Allah'a kavuacaklarn bilenler: Nice kk topluluklar, Allah'n izniyle byk kalabalklara stn gelmitir! Zira Allah, glklere kar sabrl olanlarla beraberdir. diye cevap verdiler. 250 Onlar Clt ve kuvvetleriyle kar karya geldiklerinde, Ey Rabbimiz! Bize zorluklara tahamml gc bala, admlarmz salam kl ve hakikati inkar eden bu topluma kar bize yardm et! diye dua ettiler. 251 Bunun zerine, onlar Allah'n izniyle bozguna urattlar, Davud da Clt'u ldrd; Allah ona hkmranlk ve hikmet verdi ve istedii eyin bilgisini retti. Ve eer Allah, insanlara kendilerini bakalarna kar savunma gc vermeseydi242 yeryz rme ve yozlamaya maruz kalrd: ama Allah btn lemlere kar snrsz ltuf sahibidir.
kalp olarak evrilmitir- ok ssl bir sandk veya ekmece olduu sylenen Tevrat'taki On Emir Muhafaza Sand'n (Ark of the Covenant) gsterdii eklinde yorumlanmtr. Bu ikinci anlam kabul eden mfessirlerin ounluu tarafndan yaplan aklamalar ok elikilidir ve bu sandk evresinde rlm bulunan Talmud efsanelerine dayanmaktadr. Ancak, en st derecedeki birok otorite, tbta, kalp veya gnl anlam da yklemektedirler: Beydv'nin bu ayet ile ilgili yorumunda teklif ettii alternatiflerden birinde, Zemaher'nin (Kef 'nda deil de) Ess'nda, bnu'l-Esr'in Nihye'sinde, Rb'da ve Tcu'l-Ars'da (bu son drdnde tabeta maddesinde) byle yorumlanmtr: Bkz. ayrca Lane I, 321 ve IV, 1394 (sekineh maddesi). Eer tbt'un yukarda bu anlamda kullanldn kabul edersek, bu, srailoullar'nn gelecekte kalplerini deitireceklerine bir iaret olur (yukarda 243. ayette genel terimlerle anlatlan deiiklik). Daha sonra tbt'ta i huzurundan bahsedilmesi karsnda, onun kalp olarak evrilmesinin sandk olarak evrilmesinden daha uygun olduu anlalr. 241 Lafzen, ancak ondan sadece bir avu dolusu ien mstesna. Bunun sembolik anlam udur: nan -birinin kendi dvsnn hakllna inanmas- yksek bir i-disiplin ile desteklenmedike ve kiisel menfaatler gzard edilmedike bir deer tamaz. 242 Lafzen, Allah baz insanlar bakalar ile savuturmasayd: Allah'n insanlara kendilerini baskya ve zulme kar savunma gc vermesine vecz (elliptic) bir atf. Tam ayn ibare, nefsi mdafaa iin savama konusunu ele alan 22:40'da da geer.
63

2. SURE

252 BUNLAR Allah'n mesajlardr: Biz [ey Peygamber,] hakikati ortaya koyan bu [mesaj]lar sana iletiyoruz: dorusu sen, bu mesajlarn emanet edildii (elilerden)sin. 253 Bu elilerin bazlarna dierlerinden daha fazla meziyetler bahettik: lerinden kimi ile Allah [bizzat] konumu, kimini de daha st derecelere ykseltmitir.243 Biz, Meryem olu sa'ya hakikatin tm kantlarn bahettik ve o'nu kutsal ilham ile244 destekledik. Ve eer Allah dileseydi, o [eliler]den sonra gelenler, kendilerine hakikatin btn kantlar geldikten sonra birbirleriyle atmazlard; ancak [vaki olduu zere] onlar kart grlere kapldlar ve bazlar imana ererken dierleri hakikati inkara yneldi. Buna ramen Allah dileseydi, birbirleriyle atmazlard.245 Ama Allah dilediini yapar. 254 SZ EY imana ermi olanlar! Pazarln, dostluun ve efaatin geerli olmayaca bir Gn246 gelmeden nce size rzk olarak baladmz eylerden [Bizim yolumuzda] harcayn. Ve bilin ki hakikati inkar edenler zalimlerin t kendileridir. 255 ALLAH -O'ndan baka ilah yoktur; Her Zaman Diridir, Btn Varlklarn Kendi Kendine Yeterli Yegane Kaynadr. Ne uyuklama tutar O'nu, ne de uyku. Yeryznde ve gklerde ne varsa O'nundur. O'nun izni olmakszn nezdinde efaat edebilecek olan kimdir? O, insanlarn gzlerinin nnde olan da, onlardan gizli tutulan da247 bilir; oysa
243 Bu, Peygamber Muhammed (s)'e bir ma gibi grnmektedir, nk o Son Peygamber idi ve btn insanlar ve zamanlar iin geerli olan evrensel bir mesajn teblicisiydi. Kimi ile Allah konumu ifadesi ile kasdedilen de Hz. Musa'dr (bkz. 4:164'n son cmlesi). 244 Hz. sa'nn bu balamda ismi ile anlmas, o'nun bir peygamber olduu gereinin vurgulanmas ve o'nu reddedenlerin iddialarnn rtlmesi iindir. Rhu'l-Kuds (tarafmzdan kutsal ilham olarak evrilmitir) teriminin bir aklamas iin bkz. bu surenin 87. ayeti ile ilgili not 71. 245 Kuran, bir kez daha -213. ayette olduu gibi- insanlar arasndaki gr farkllnn kanlmazlna atfta bulunur: Baka bir deyile, onlarn hakikate ulama yolunun atmalardan ve snama-yanlmalardan gemesi, Allah'n iradesi gereidir. 246 Yani, Hesap Gn. Kuran, bu t ile 245. ayetin konusuna yeniden dnmektedir: Allah'a gzel bir bor verecek olan kimdir? Bu nedenle, Allah yolunda harcamann burada yalnzca kiinin servetinden yapaca harcamalar deil, Allah yolundaki her trl fedakarl kapsad sonucunu karabiliriz. 247 Lafzen, elleri arasndakini ve arkalarndakini. Mfessirler, bu ibareye ok elikili yorumlar getirmilerdir. Bylece, mesela Mchid ve At, elleri arasndakinin bu dnyada onlarn bana gelenleri gsterirken arkalarndakinin teki dnyada
64

2. SURE

O dilemedike insanlar O'nun ilminden hibir ey edinemez, hibir ey kavrayamazlar. O'nun sonsuz kudreti ve egemenlii248 gkleri ve yeri kaplar ve onlarn korunup desteklenmesi O'na ar gelmez. Gerekten yce ve byk olan yalnzca O'dur. 256 DNDE zorlama yoktur.249 Artk doru ile yanl, birbirinden ayrlmtr: O halde, eytan glere ve dzenlere250 (uymay) reddedenler ve Allah'a inananlar, hibir zaman kopmayacak en salam mesnede tutunmulardr: Zira Allah her eyi iitendir, her eyi bilendir. 257 Allah inan sahiplerine yakndr, onlar koyu karanlktan aydnla karr; oysa hakikati inkara artlanm olanlara yaknlk gsterenler onlar aydnlktan
urayacaklar akibetler anlamna geldiini sylemilerdir. Dier taraftan Dehhk ve Kelb, tam aksini iddia etmiler ve elleri arasndakinin teki dnyaya iaret ettiini, nk ona doru gittiklerini; arkalarndakinin ise bu dnya anlamna geldiini, nk onu arkalarnda braktklarn sylemilerdir (Rz). Baka bir aklama ise yledir: onlarn nnde cereyan edeni ve onlardan sonra meydana gelecek olan (Zemaher). Ama btn bu yorumlarda m beyne yedeyhi (kiinin elleri arasnda duran) deyimsel ibaresinin gzden karld anlalmaktadr: yani aikar olan, bilinen yahut kavranabilen. Ayn ekilde m halfeh da, kiinin bilgisi veya idraki dnda olan anlamna gelir. Yukardaki Kuran ayetinin genel muhtevas Allah'n sonsuz kudreti ve ilmi ile balantl olduundan benim tercih ettiim eviri en uygunu grnmektedir. 248 Lafzen, O'nun [kudret] taht. Baz mfessirler (mesela Zemaher) bunu, O'nun hakimiyeti veya otoritesi eklinde yorumlarken dierleri O'nun bilgisi anlamna geldiini sylemilerdir (bkz. Muhammed Abduh, Menr III, 33). Rz, bu kelimenin Allah'n ihtiamn ve tarifsiz, sonsuz kudretini gsterdii grn tercih etmitir. 249 Dn terimi, hem ahlak olarak emredici kanunlarn muhtevasn ve hem de onlara uygun davranmay ifade eder; ve sonuta, terimin en geni anlam erevesini yanstr: yani, ierdii akidev prensipleri ve bu prensiplerin pratik yansmalarn olduu kadar, insann ibadet ettii objeye kar yaklamn, dolaysyla itikad kavramn da iine alr. Bunun din, inan, din meyyideler yahut ahlak sistemi (bkz. 109:6 ile ilgili not 3) olarak evrilmesi, terimin hangi balamda kullanldna baldr. Yukarda inan veya din ile ilgili her konuda zorlamann (ikrh) kesin olarak yasaklanmasna dayanan btn slam hukukular (fukah), istisnasz olarak, zorla din deitirmenin her art altnda geersiz ve temelsiz olduu ve inanmayan bir kiiyi slam' kabule zorlamann byk bir gnah tekil ettii grn benimsemilerdir: bu, slam'n, inanmayanlarn nne ya islam ya kl alternatifi koyduu eklindeki yaygn safsatay geersiz klan bir hkmdr. 250 Tt, ncelikle, Allah'tan baka ibadet edilen her eyi ve bylece insan O'ndan uzaklatran ve eytana ynelten eyleri ifade eder. Bu terim, hem tekil hem de oul bir anlama sahiptir (Rz) ve bundan dolay, en dorusu, eytan gler eklinde evrilmelidir.
65

2. SURE

karp derin karanla iten eytan glerdir: inde yaayp kalmak zere atee mahkum olanlar da ite byleleridir. 258 SIRF Allah kendisine hkmdarlk balad iin brahim ile Rabbi hakknda mnakaa eden o [hkmdar]dan haberin yok mu? Hani brahim: Rabbim hayat veren ve lm datandr! demiti. Hkmdar cevap vermiti: Ben [de] hayat verir ve lm datrm! brahim: Allah gnei doudan dodurur; yleyse sen de batdan dodur! demiti. Bunun zerine, hakikati inkara artlanm olan o kii hayretler iinde kald: Allah [bile bile] zulm ileyen251 toplumu hidayete erdirmez. 259 Yoksa [ey insanolu, sen,] halknn terk ettii, atlar yklp harap olmu (virane) bir kasabadan geen [ve]: Allah btn bunlar ldkten sonra nasl diriltebilirmi?252 diyen o kii [ile ayn fikirde] misin?253 Bunun zerine Allah, onu yzyl sre ile l brakm ve sonra tekrar hayata dndrerek sormutu: Bu halde ne kadar kaldn? O da: Bu halde bir gn veya bir gnden biraz daha az bir sre kaldm diye cevap vermiti. [Allah]: Hayr dedi, bu halde bir yzyl kaldn! Yiyeceine ve ieceine bak geen yllar onlar bozmam- ve eeine bak!254 [Biz btn bunlar] insanlara bir ibret olman iin [yaptk]. Birde u [insanlarn ve hayvanlarn] kemiklerine bak onlar nasl birletirip et ile rttmz dn!255 [Btn bunlar] ona aklannca, [imdi] rendim ki dedi, Allah her eye
251 Muhammed Abduh'a gre, burada atfta bulunulan zulm, kiinin Allah'n gsterdii [hidayet] ndan kastl olarak uzaklamasn ifade eder (Menr III, 47). 252 Bu ayette anlatlan kssa, Allah'n ly yeniden diriltme kudretini tasvir etmeyi amalayan bir kssadr: Bylece, 258. ayetteki Hz. brahim'in szleri (Rabbim, hayat baheden ve lme hkmedendir) ile daha sonra 260. ayetteki, Allah'n ly nasl dirilttiini gstermesi talebi arasna anlaml ekilde yerletirilmitir. Kssada anlatlan bu kiinin kimlii ile kasabann neresi olduu konusunda baz ilk dnem mfessirlerinin speklasyonlar ise tamamen temelsiz olup Talmud efsanelerinin etkisinin bir sonucudur. 253 Lafzen, yoksa onun gibi misin? Tarafmdan parantez iine alnan ifadeler ise, Zemaher'nin, nceki ayetin balangc ile balantl olan bu pasaj zerindeki yorumuna dayanmaktadr. 254 Zmnen, ve onun canl olduunu gr: Bylece Allah'n, bilinmeyen ekilde hayat bahetme ve canly yeniden diriltme kudretine iaret etmektedir. 255 Kuran, embriyonun ana rahminde tedric olarak geliiminden sonra meydana gelen doum mucizesine Allah'n canly yaratma -ve dolaysyla, yeniden diriltme- kudretinin bariz bir iareti olarak deinmektedir.
66

2. SURE

kdirdir! 260 Hani brahim, Ey Rabbim! lye nasl hayat verdiini bana gster! demiti. O da, Yoksa inancn yok mu? diye sormutu. [brahim] cevap vermiti: Hayr, ama [grmeme izin ver] ki kalbim tamamen mutmain olsun. yleyse demiti Allah, Drt ku al ve onlara sana itaat etmeyi ret;256 sonra onlar (etrafndaki) her tepeye ayr ayr sal; sonra da ar: uarak sana gelecekler. Bil ki Allah her eye kdirdir, hikmet sahibidir.257 261 ALLAH yolunda mallarn harcayanlarn durumu, kendisinden yedi baak kan ve her baakta yz tane bulunan bir buday tohumuna benzer: Allah dilediine kat kat verir; ve Allah her eyi kuatan, her eyi bilendir. 262 Allah yolunda mallarn harcayan ve sonra iyiliklerini baa kakp [muhta kiinin duygularn] inciterek [bu] harcamalarnn deerini drmeyenler258 mkafatlarn Rableri katnda bulacaklar; onlar iin artk ne korku vardr, ne de znt. 263 Gnl alc bir sz ve bakasnn eksiini gizlemek,259 peinden incitmenin geldii bir yardmdan daha hayrldr; ve Allah Kendine yeterlidir, tahamml (hilm) Sahibidir. 264 Siz ey imana ermi olanlar! Servetini gsteri ve vg iin harcayan, Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanmayan kiinin yapt gibi, iyiliinizi baa kakarak ve [muhta kimsenin duygularn] inciterek yardmlarnz deersiz hale sokmayn: Onun hali, zerinde [biraz] toprak bulunan yumuak bir kayann hali gibidir, bir saanak vurunca onu sert ve plak brakverir. Bu gibilerin, yaptklar [hayrl] ilerinden hibir kazanlar olmaz: zira Allah, hakikati reddeden bir toplumu hidayete erdirmez. 265 Servetlerini Allah'n rzasn kazanmak arzusuyla ve kalben mutmain olarak
256 Lafzen, onlar kendine altr (Zemaher; bkz. ayrca Lane IV, 1744). 257 Yukardaki kssay evirme tarzm surhunne ileyke (onlar kendine altr, yani, sana itaat etmelerini ret) emrinin ncelikli anlamna dayanmaktadr. Bu kssann verdii ahlak ders, nl mfessir Eb Mslim tarafndan ikna edici bir ekilde anlatlmtr (Rz'nin nakline gre): Eer insan, kular arsna uyacak ekilde eitebilirse -ki kesinlikle o gce sahiptir- yleyse her eyin iradesine teslim olduu Allah da sadece ol! diyerek her eye hayat verebilir. 258 Lafzen, peinden gitmeyenler. 259 Mafiret'i (lafzen, balama) bu balamda baka birinin eksiini gizleme olarak evirmemi Beav'nin bu ayet ile ilgili aklamasna borluyum.
67

2. SURE

harcayanlarn durumu [ise], verimli topraklar zerindeki bahe gibidir: Bir saanak vurur, bu sayede rn iki misli artar; saanak olmad zaman da hafif yamur [der oraya]. Ve Allah yaptnz her eyi grr. 266 Sizden biriniz, iinden rmaklar akan ve eit eit meyve ile dolu bir hurma ve asma bahesine sahip olmay -ama sonra da sadece [bakma muhta] zayf ocuklaryla yalla terkedilmeyi- ve sonra kzgn bir kasrgann baheye isabet edip onu tamamen kasp kavurmasn ister mi? Belki dnrsnz diye Allah mesajlarn size bylece aklar. 267 Siz ey imana ermi olanlar! Kazandnz gzel eylerden ve topraktan sizin iin bitirdiimiz [rnler]den bakalar iin harcayn; ama harcamak iin, size verildiinde kmser ekilde baklarnz evirmeden kabul etmeyeceiniz baya eyleri semeyin. Ve bilin ki Allah kendine yeterlidir, her zaman vgye layk olandr. 268 eytan sizi fakirlik ihtimali ile korkutur ve cimrilii telkin eder. Oysa Allah, size balamasn ve ltfunu vaad eder: Allah kudret ve egemenlikte snrszdr, her eyi bilendir. 269 Dilediine hikmet balar ve her kime hikmet balanmsa dorusu ona en byk servet verilmi demektir. Ama derin kavray sahipleri dnda kimse bunu dnp anlayamaz. 270 nk, bakalar iin her ne harcarsanz ve neyi [harcamak iin] adarsanz, Allah onu mutlaka bilir. Ve [hayrda bulunmay engelleyerek] zulm ileyenler, kendilerine yardm edecek kimse bulamazlar. 271 Yardmlar aktan yapmanz gzeldir; ama muhtaca gizlice vermeniz sizin iin daha hayrl olur ve gnahlarnzn bir ksmn balatr. Allah yaptnz her eyden haberdardr. 272 [Ey Peygamber,] nsanlar hidayete erdirmek senin iin deil,260 zira ancak
260 Lafzen, onlarn hidayeti senin stne vazife deil -Yani, sen yalnzca Allah'n mesajn onlara aktarmaktan sorumlusun, onlarn buna gsterecekleri tepkiden deil: Burada kasdedilen insanlar, nceki ayetlerde sz edilen muhtalardr. yle grnmektedir ki, Medine'ye hicretinden sonraki ilk gnlerde Hz. Peygamber, kendi toplumu arasnda yaygn olan byk bir yoksulluk ile kar karya gelince, arkadalarna karlksz yardmn yalnz Mslmanlara yaplmas tavsiyesinde bulundu. Bu tavsiye yukardaki ayetin nzul ile hemen dzeltildi (bu mealde birok Hadis, Taber, Rz ve bni Kesr tarafndan nakledilmitir, ayn zamanda Menr III, 82 vd.). Dier baz Hadisler'e gre (baka kaynaklar gibi Nese ve Eb Dvd tarafndan da kaydedilmi ve btn klasik mfessirler tarafndan nakledilmitir) Hz. Peygamber, bunun zerine mminlere, karlksz yardmlar, kiinin inancna bakmakszn ihtiya duyan herkese vermelerini aka emretti. Sonu olarak
68

2. SURE

Allah, dilediini hidayete erdirir. Ve yalnz Allah'n rzasn kazanmak iin harcamanz artyla, bakalarna her ne iyilik yaparsanz bu kendi yararnzadr: nk yapacanz her iyilik size olduu gibi geri dnecek ve size hakszlk yaplmayacaktr. 273 [Ve] Allah yoluna kendilerini tamamen adam olduklar iin yeryznde [rzk aramak niyetiyle] gezip dolaamayan muhtalar[a yardm e-din].261 [Onlarn durumunun] farknda olmayan, onlar zengin zanneder, nk [istemekten] ekinirler; [ancak] sen onlar [baz] zelliklerinden tanyabilirsin: insanlardan arsz bir ekilde is-temekten kanrlar. Ve onlara ne iyilik yaparsanz, dorusu Allah hepsini bilir. 274 Servetlerini [Allah rzas iin] gece ve gndz, gizlice ve aka harcayanlar, mkafatlarn Rablerinin katnda greceklerdir: onlara ne korku vardr, ne de zlrler. 275 FAZ yiyenler,262 eytann arpt kimseler gibi davranrlar; nk onlar Alveri de bir tr faizdir!263 derler -halbuki Allah alverii helal ve faizi haram klmtr. Bu nedenle, kim Rabbinin dn dinler264 ve hemen [faizden] vazgeerse, evvelki kazanlarn koruyabilir ve onun hakknda karar vermek artk
mfessirler arasnda, yukardaki Kuran ayetinin -tekil olarak ifade edilmi olmasna ve Hz. Peygamber'e hitab ediyor grnmesine ramen- btn Mslmanlar iin geerli olan bir talimat olduu konusunda tam bir ittifak vardr. zellikle Rz ondan u ilave sonucu karmaktadr: Karlksz yardm -yahut onu askya alma tehdidi- hibir zaman inanszlar slam'a ekmenin bir arac olarak kullanlmamaldr. nk, imann geerli olmas iin derun bir tatminin ve serbest bir seimin rn olmas gerekir. Bu, yukardaki 256. ayetle de uyumludur: Dinde zorlama yoktur. 261 Yani, kendilerini tamamen iman yolunda almaya -iman yaymak, tebli etmek veya bedenen ve fikren savunmak eklinde- verenlere veya zamanlarn Allah'n mesajnda yceltilmi olan ilim tedrisine, insanolunun iyilii iin uramaya ve benzeri ulv hedeflere adayanlara, yahut da bu hedefler urunda abalarken ahs veya madd skntlara dr olan ve bu sebeple kendilerini koruyamayacak durumda bulunanlara. 262 Rib (faiz) kavram ile ilgili bir tartma iin bkz. nzul srasna gre bu terimin ilk defa kullanld 30:39, not 35. Rib'nn yasaklanmas konusunu ele alan bu pasajn Hz. Peygamber'e inen son vahiylerden olduuna inanlmaktadr. Faiz konusu, mantksal olarak, karlksz yardm konusunu ele alan nceki uzun pasaj ile balantldr. nk ilki, ahlak olarak ikincisinin tam zdddr: -gerek yardm, herhangi bir madd karlk beklemeksizin bir ey vermeyi ifade eder; halbuki faiz, bor verenin mukabil bir emek sarfetmeksizin kazan salama beklentisine dayanmaktadr. 263 Lafzen, gibidir. 264 Lafzen, her kim ki kendisine Rabbinden bir t ular.
69

2. SURE

Allah'a kalr; ona, [faize] geri dnenlere gelince; iinde yaayp kalacaklar atee mahkum olanlar ite byleleridir. 276 Allah faizli kazanlar bereketten mahrum eder, ama karlksz yardmlar kat kat arttrarak bereketlendirir.265 Allah, inat nankrleri ve gnahta srarl olanlar sevmez. 277 mana ermi olanlar, doru ve yararl iler yapanlar, namazlarnda dikkatli ve devaml olanlar ve karlksz yardmda bulunanlar; ite onlar mkafatlarn Rablerinden alacaklardr ve onlara ne korku vardr, ne de zlrler. 278 Siz ey imana ermi olanlar! Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun ve eer [gerekten] mminseniz faizden doan kazanlarn tmnden vazgein;266 279 nk eer byle yapmazsanz, bilin ki Allah'a ve Elisine sava am olursunuz. Ama eer tevbe ederseniz, ana-paranz[267 geri almay]a hak kazanrsnz: Bylece ne hakszlk yapm ne de hakszla uram olursunuz. 280 Ancak [borlu] g durumda ise, rahatlayncaya kadar ona bir vade verin; eer bilirseniz, bir karlk beklemeden [borcu tamamiyle] silmek, sizin kendi iyiliinize olacaktr. 281 Allah'a dneceiniz, sonra herkesin kazancnn kendisine eksiksiz geri verilecei ve hi kimsenin hakszla uratlmayaca Gn aklnzdan karmayn.268 282 SZ EY imana ermi olanlar! Ne zaman belli bir vade ile bor verir veya alrsanz269 yazyla tesbit edin. Bir yazc, tarafsz olarak onu kaydetsin. Ve hibir yazc, Allah'n ona rettii gibi yazmay reddetmesin:270 ylece, olduu gibi yazsn. Borlanan (taraf taahhdn) kaydettirsin, Rabbine kar sorumluluunun bilincinde olsun ve taahhdnden bir ey eksiltmesin.271 Ve eer bor altna
265 Lafzen, karlksz yardmlar[n faziletini] bereketiyle arttrr (yurb). 266 Bu emir, sadece faiz yasann ilan edildii dnemde yaayan mminlere deil, ayn zamanda daha sonraki dnemlerde Kuran'n mesajna inanacak insanlara da amildir. 267 Yani, faizsiz ksmn. 268 bni Abbs'n hibir itiraz ile karlamayan ehadetine gre bu ayet, Hz. Peygamber'e indirilen son vahiydir ki, ondan ksa bir sre sonra vefat etmitir (Buhr; bkz. ayrca Fethu'lBr, VIII, 164 vd.). 269 Yukardaki ibare, ister sadece bor, ister ticari bir muamele eklinde olsun, kredi esasna dayanan her trl ilemi kapsar. Bu, (tedyentum fiilinin gramatik formunun gsterdii gibi) hem bor verene hem de alana iaret etmektedir ve bu anlam yanstacak ekilde evrilmitir. 270 Yani, Kuran'da ngrlen kurallar dorultusunda. 271 afzen, ondan bir eyi azaltmasn. O halde, verilen taahhdn formle edilmesi zayf
70

2. SURE girenin akl veya beden bir zaaf varsa272 veya kendisi (ilemi) kaydettirebilecek

durumda deilse, onun menfaatini kollamakla grevli olan kimse, onu adil bir ekilde kaydettirsin. Ve iinizden iki erkek ahit tutun; eer iki erkek bulunmazsa, kabul edebileceiniz kimselerden bir erkek ve iki kadn ahit tutun ki onlardan biri hata yaparsa dieri ona hatrlatabilsin.273 Ve ahitler arldklarnda [ahitlik yapmay] reddetmesinler. Kk olsun byk olsun, her anlama maddesini vade tarihi ile birlikte yazmaya274 enmeyin: Bu, Allah nazarnda daha adil, kantlanma asndan daha gvenilir ve [sonra] sizi pheye dmekten alkoymakta daha uygun olandr. Ama eer [aranzdaki muamele,] birbirinize dorudan doruya (hemen) devredeceiniz hazr mallar ile ilgiliyse onu yazmamanzda bir mahzur yoktur. Ve birbirinizle al veri yapacanz zaman bir ahit bulundurun, ancak (bundan) ne yazc ne de ahit bir zarara uramasn;275 eer onlara [zarar verici bir i] yaparsanz, unutmayn ki, bu, sizin iin gnahkarca bir davran olacaktr. Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun, nk sizi [bu yolla] eiten Allah'tr ve Allah, her eyin tm bilgisine sahiptir. 283 Eer seyahatte iseniz ve bir yazc bulamazsanz, alnm taahhtler ile yetinilebilir: ancak eer birbirinize gveniyorsanz, kendisine gven duyulan, bu gvene uygun davransn ve Rabbine kar sorumluluunun bilincinde olsun. Ve ahit olduunuz eyi gizlemeyin;276 zira, onu gizleyen kalben vebal altndadr; ve Allah yaptnz her eyin tm bilgisine sahiptir. 284 Gklerdeki ve yerdeki her ey Allah'a aittir. Aklnzdan geeni aklasanz da gizleseniz de Allah sizi onun iin hesaba ekecektir; ve sonra O, istediini
tarafa, yani, borcu alana braklmtr. 272 Mesela, beden bir sakatl nedeniyle veya bu tr anlamalarda kullanlan ticar terminolojiyi tam olarak anlamadndan yahut anlamann kaleme alnd dile aina olmadndan dolay. Akl veya beden zaaf tanmlamas (lafzen, anlay kt veya zayf) akl melekelerine tam hakim olamayan yallar ve ocuklar iin kullanlr. 273 Bir erkek ahidin yerine iki kadnn ikame edilmesi hkm, kadnn ahlak veya akl melekeleri ile ilgili bir husus deildir: Bu farkllk, genel olarak kadnlarn ticar usullere erkeklerden daha az aina olmalar ve bu nedenle bu konularda hata yapmaya daha yatkn olabilmeleri gereinden dolaydr (bkz. Abduh, Menr III, 124 vd.). 274 Lafzen, onu yazmaya, yani, anlamadan doan btn haklar ve ykmllkleri. 275 Mesela, anlamann niha sonularndan, yahut taraflarn anlamann herhangi bir artn yerine getirmemesinden sorumlu tutulmak suretiyle. 276 Lafzen, ahitlii gizlemeyin. Bu, yalnzca bir ticar muameleye ahitlik yapan deil, ayn zamanda -hibir yazl anlama ve ahit olmadan- gvene dayal olarak kendisine bor verilmi olan ve sonunda borcu ile ilgili btn bildiklerini inkar eden borluyu da kapsar.
71

2. SURE

affedecek, istediini cezalandracaktr: Zira Allah her eye kdirdir. 285 EL ve o'nunla birlikte olan mminler, Rabbi tarafndan o'na indirilene inanrlar: Hepsi, Allah'a, meleklerine, vahiylerine ve elilerine inanrlar; O'nun elilerinden hi biri arasnda ayrm yapmazlar 277 ve: ittik ve itaat ettik. Bize mafiret et ey Rabbimiz, zira btn yolculuklarn var yeri Sensin! derler. 286 Allah hi kimseye tayabileceinden daha fazlasn yklemez: kiinin yapt her iyilik kendi lehinedir, her ktlk de kendi aleyhine. Ey Rabbimiz! Unutur veya bilmeden hata yaparsak bizi sorgulama! Ey Rabbimiz! Bizden ncekilere yklediin gibi bize de ar ykler ykleme!278 Ey Rabbimiz! G yetiremeyeceimiz ykleri bize tatma! Ve gnahlarmz affet, bizi bala ve rahmetini yadr stmze! Sen Yce Mevlmzsn, hakikati inkar eden topluma kar bize yardm et!

277 Lafzen, O'nun elilerinden hibiri arasnda ayrm yapmayz: bu szler, mminlerin azndan sylenmitir. Btn eliler Allah'n mesajnn drst ve erdemli tayclar olduklarndan, bazlarna dierlerinden daha fazla ltufta bulunulmu olsa da aralarnda hibir farkllk yoktur (bkz. ayet 253). 278 Hem Hz. Musa'nn kanunlarnn srailoullar'na ykledii ibadetlerin arlna hem de Hz. sa'nn kendi takipilerine tavsiye ettii terk-i dnyaya atf.
72

3. SURE

3. AL- MRAN
Bu sure, H. 3. ylda Medine'de vahyedilen ikinci veya (baz otoritelere gre) nc suredir. Bununla birlikte, baz ayetleri daha sonraki bir dneme, yani Hz. Peygamber'in vefatndan nceki (H. 10) yla aittir. l-i mrn (mrn Soyu) bal, 33 ve 35. ayetlerindeki bu uzun peygamberler silsilesinin ortak meneine yaplan atftan alnmtr. Bir nceki sure gibi, bu da vahiyden ve insann ona kar tavrndan sz ederek balar. Bakara suresindeki temel vurgu, Allah tarafndan vahyedilen hakikati kabul edenler ile onu reddedenlerin kart davranlarna yneltilmiti. Buna karlk l-i mrn'n ilk ayetlerinde, yanl ynlendirilmi birok mminin Kuran'n mteabih (allegorical) pasajlarn -ve dolaysyla, daha nce vahyedilen metinleri- geliigzel bir ekilde yorumlama ve bylece (bunlardan) ilah mesajn gayesi ve z ile atan gizemli (esoteric) tezler karma temayllerine iaret edilmektedir. Hz. sa'nn kendisini izleyenler tarafndan sonradan tanrlatrlmas, bir peygamberin orijinal mesajnn byle geliigzel yorumlanmas konusunda en belirgin rneklerden birisi olduu iin, bu sure, hepsi de mran'n soyundan olan Hz. Meryem'in, Hz. sa'nn ve ayrca Hz. Yahya'nn babas Hz. Zekeriya'nn kssalar zerinde durur. Burada Kuran, Hz. sa'nn uluhiyeti ile ilgili Hristiyan doktrinini irdeler: Hz. sa'nn, kendisini izleyenleri yalnzca Allah'a kulluk etmeye davet ettii kaydedilir; o'nun saf beer tabiat ve fnilii tekrar tekrar vurgulanr ve Allah'n vahiy, salam muhakeme ve nbvvet bahettii bir beerin, bundan sonra dnp de kendi toplumuna Allah'n yansra bana da kulluk yapn (ayet 79) demi olmasnn tasavvur edilemez olduu anlatlr. Allah'n birlii, esizlii ve insann O'na mutlak bamll ilkesi, birok ynden akla kavuturulmakta ve buradan, mantksal olarak, insann inanc sorununa ve imann srekli olarak maruz kald, beer zaafdan kaynaklanan ifsad edici, batan karc etkenlere geilmektedir: Ve bu gei, konuyu Uhud Sava'na -ki H. 3. ylda kk bir Mslman toplumun bana gelen ve ac, ama daha sonra kaydedilen gelime asndan yararl derslerle dolu tam bir felaket idi- getirir. l-i mrn'n te birinden fazlas, bu tecrbe ve ondan karlmas gereken ok ynl ahlak dersi ile ilgilidir. 1 Elif-Lm-Mm. 1

2 ALLAH, Kendisinden baka ilah olmayan, Sonsuza Kadar Diri, Hayatn ve Varln Kayna ve Dayana olan, Her eyi Hkmne, radesine Bal Klan Yaratc! 3 [Gemite vahyedilenlerden] bugne ulaan doru haberleri2 tasdik eden bu
1 Bkz. Ek II. 2 Mfessirlerin ou, m beyne yedeyhi ibaresiyle -lafzen, elleri arasndaki- burada ondan (yani, Kuran'dan) nce gelen vahiylerin kasdedildii grndedirler. Ancak bu yorum, fazla ikna edici deildir. Her ne kadar m zamirinin, bu balamda, daha nceki vahiylere ve zellikle Kitb- Mukaddes'e iaret ettiinde (yukardaki ibarenin Kuran'n dier ayetlerindeki paralel kullanmlarndan da anlalaca gibi) en kk bir phe yoksa da, m beyne yedeyhi deyimi, biztih, ondan -zaman olarak- nce gelen deil, tersine, (2. surenin 247. notunda iaret ettiim gibi,) onun nne konulmu olan anlamna gelir. nk o
73

3. SURE ilah kelm sana safha safha indiren O'dur.3 Tevrat' ve ncil'i de O indirmiti; 4

gemite insanla yol gsterici olarak; yine O indirmiti, doruyla eriyi birbirinden ayrd etmeye yarayan gereklik bilgisini...4 Allah'n mesajlarn inkara artlanm olanlara gelince; onlar ac bir azap beklemektedir: Zira Allah kudret sahibidir, ktl cezalandrandr. 5 Gklerde ve yerde hibir ey Allah'tan sakl deildir. 6 Rahimlerde size istedii ekli veren O'dur. O'ndan baka ilah yoktur, O Kudret Sahibi, Hikmet Sahibidir. 7 lah kelmn z olan ak ve kesin hkml mesajlar ile mteabihleri kapsayan bu ilah kelm sana baheden O'dur.5 Kalpleri hakikatten sapmaya
zamiri burada Kuran'a ynelik olduundan, onun elleri arasnda veya ondan nce mecaz ifadesi, bilgiye iaret ediyor olamaz (2:255'de olduu gibi). Ama Kuran'n kar karya bulunduu bir nesnel gereklie, yani Kuran'n nazil olduu dnemde onunla bir arada yaayan eylere iaret ettii aktr. imdi bunu, (a) Kuran'da sk sk vurgulanan ve objektif bilimsel aratrmalarn da tesbit ettii, Kitb- Mukaddes'in, binlerce yllk zamann ak iinde byk ve ou zaman keyf deiikliklere maruz kald gerei, ve (b) Kuran'da ngrlen kanunlarn ounun Kitb- Mukaddes'in kanunlarndan farkl olduu gerei ile birlikte ele aldmzda zorunlu olarak u sonuca varrz: Kitb- Mukaddes'in Kuran tarafndan tasdiki, yalnzca, ncekinde geerliliini hl srdren temel hakikatleri kapsar, yoksa onun zamanla kaytl dzenlemelerini yahut imdiki metnini deil -baka bir deyile, onun temel hakikatlerinden, Kuran'n nazil olduu dnemde geerlilii devam edenlerin tasdiki: ite, m beyne yedeyhi ibaresinin, bu balamda ve 5:46-48 yahut 61:6'da ifade ettii anlam budur (ki burada Hz. sa'nn, Tevrat'tan [kendi yaad dnemde] geerliliini hl srdren ksmlarn doruluunu tasdik etmesine iaret edilmektedir). 3 Kuran vahyinin tedriclii, burada nezzele gramatik kalb ile vurgulanmaktadr. 4 Kuran'da sk sk zikredilen ncil'in bugn Drt ncil olarak bilinen kitaplar ile ayn olmadna dikkat edilmelidir. Kuran'n atfta bulunduu ncil, Hz. sa'ya indirilen ve adalarnca, Arapalatrlm ekliyle ncl kelimesinin de kkeni olan Yunanca Evangelion (Mjdeli Haber) terimi ile adlandrlan, o gnden beri kayp orijinal vahye iaret etmektedir. Bunun, Sinoptik nciller'in (Synoptic Gospels) ou malzemesinin ve Hz. sa'ya izafe edilen baz retilerin kayna olduu sylenebilir. Onun kaybolmu ve unutulmu olduu gereine Kuran'n 5:14. ayetinde deinilmektedir. Yukarda furkn' doruyla eriyi birbirinden ayrd etmeye yarayan gereklik bilgisi olarak evirmem konusunda ayrca bkz. 2: 53'deki benzer ifade ile ilgili not 38. 5 Yukardaki pasaj, Kuran'n anlalmasnda bir anahtar olarak grlebilir. Taber, ytun muhkemtun (ak ve kesin hkml mesajlar) ifadesini, fukahnn ve dilbilimcilerin nass olarak tarif ettikleri ey, yani, ifade tarzlar itibariyle ak ve aklayc (zhir) olan emir ve beyanlar (kar. Lisnu'l-Arab, nass maddesi) ile zde grr. Sonuta Taber, yalnzca Kuran'n birden fazla yorumu kabul etmeyen emir ve beyanlarn muhkem ayet sayar (ki bu, tabiatyla, belli bir muhkem yet'in anlam ve sonular konusundaki gr farkllklarn dlamaz). Ancak bana gre, yukardaki tanma uymayan herhangi bir Kuran pasajn
74

3. SURE

meyilli olanlar, srf kafalar kartr[acak eyler bul]mak6 iin ve ona [keyf] anlamlar yklemek amacyla ilah kelmn mteabih olarak ifade edilen ksmna7 uyarlar; oysa Allah'tan baka kimse onun kesin anlamn bilemez.8 Bu yzden bilgide derinleenler yle derler: Biz ona inanrz: [ilah kelmn] tm Rabbimizdendir; derin kavray sahipleri dnda kimse bundan ders almasa da. 8 Ey Rabbimiz! Bizi doru yola ilettikten sonra kalplerimizi hakikatten (bir daha) saptrma ve bize rahmetini bala: Sensin (hakik) Ltuf Sahibi. 9 Ey Rabbimiz! [Geleceine] hi phe olmayan o Gn' grp yaamalar iin mutlaka insanl bir araya toplayacaksn: Allah vaadini yerine getirmekten asla
mtebih (allegorical) olarak grmek, ok dogmatik bir dnce tarz olur. nk Kuran'da, birden ok yoruma msait olduu halde, mtebih olmayan birok ifade/beyan vardr -tpk, mtebih ifade tarzlarna ramen, aratrc akla tek bir anlam ilham eden pek ok ibare ve pasaj bulunduu gibi. Bu sebeple, mtebih yetler, mecaz olarak ifade edilen ve dorudan birok kelime ile anlatlma yerine istire yoluyla iaret edilen anlam yanstan Kuran pasajlar olarak tanmlanabilir. Muhkem yetler, ilah kelmn z (ummu'l-kitb) olarak tanmlanmtr. nk bunlar, mesajn temelini tekil eden ana ilkeleri ve zellikle ahlak ve sosyal retileri kapsar. te mtebih yetler, ancak bu ak ekilde ifade edilen ilkeler nda doru olarak yorumlanabilirler. (Kuran'daki sembolizm ve mteabihat konusu ile ilgili daha detayl bir tartma iin bkz. Ek I.) 6 Burada iaret edilen karklk, mtebih (allegorical) blmleri keyf ekilde yorumlamann bir sonucudur (Zemaher). 7 Lafzen, ona. 8 lk mfessirlerin ouna gre, bu, ayb kategorisine, yani, insan kavraynn ve tahayylnn tesindeki gereklik alanna giren ve bu yzden mtebih (allegorical) terimler dndaki bir yolla insana anlatlamayan metafizik konulara -mesela, Allah'n sfatlar, zaman ve sonsuzluun kesin anlam, lnn yeniden dirilmesi, Hesap Gn, cennet ve cehennem, melek olarak tanmlanan varlklarn veya glerin mahiyeti vb.- deinen mtebih pasajlarn yorumuna iaret etmektedir. Ancak klasik mfessirlerin bu grnn, metafizik konularla ilgili olmadklar halde maksad ve ifade tarz tamamiyle mteabih olan birok Kuran pasajn dikkate almad grlr. Bana gre, bu ekildeki mteabihatn mahiyetine ve fonksiyonuna gerekli dikkat gsterilmeden yukardaki pasajn doru ekilde anlalmas mmkn olmaz. Gerek bir mteabih, dorudan ve ak terimlerle ayn kolaylkla anlatlabilecek olan bir eyin bambaka renkli ifadelerle tasvirinden farkl olarak, karmaklndan dolay dorudan ve ak terimler yahut nermelerle yeterli biimde ifade edilemeyen ve bu karmaklk sebebiyle, detayl bir ifadeler demeti olarak deil de genel bir zihinsel imaj olarak ancak sezgi yoluyla kavranabilen eyleri mecaz bir ekilde ifade etmeyi kapsar: Ve sanyorum, Allah'tan baka kimse onun kesin anlamn bilemez ibaresinin anlam budur.
75

3. SURE

kanmaz. 10 HAKKAT inkara artlanm olanlara gelince, ne dnya mallar ne de ocuklar Allah'a kar onlara en ufak bir fayda salamaz: te onlardr atein yakt olanlar! 11 Firavun halknn ve onlardan nce yaayanlarn bana gelenlerin ayns [onlarn bana da gelecek]: Onlar mesajlarmz yalanladlar ve Allah gnahlarndan dolay onlar hesaba ekti: nk Allah karlk vermede edittir. 12 Hakikati inkara artlanm olanlara de ki: Siz (teslim olup) boyun eecek ve cehenneme toplanacaksnz, ne kt bir mesken(dir o)! 13 Savata kar karya gelen iki orduda sizin iin bir iaret vard: bir ordu Allah iin savarken dieri O'nu inkar ediyordu. [ncekiler,] kendi gzleriyle dier taraf kendilerinin iki misli (kalabalk) grdler: Ama Allah, dilediini yardmyla glendirir. Bakn, bunda grecek gzleri olan herkes iin muhakkak bir ders vardr.9 14 KADINLARA, ocuklara, altn ve gm (cinsin)den birikmi hazinelere, soylu atlara, srlara ve arazilere ynelik dnyev zevkler insanolu iin ekici klnmtr. Btn bu zevkler bu dnya hayatnda tadlabilir, ama hedeflerin en gzeli Allah katnda olandr. 15 De ki: Size o [dnyev zevkler]den daha hayrl olan eyleri haber vereyim mi? Allah'a kar sorumluluk bilinci duyanlar iin Rableri katnda, mesken olarak iinden rmaklar geen hasbaheler, temiz eler ve Allah'n gzel kabul vardr. Ve Allah, kullarn[n kalplerin]deki her eyi grr. 16 Ey Rabbimiz! [Sana] inanyoruz, bizi affet, gnahlarmz bala ve bizi atein azabndan emin kl diyenlerin: 17 Zorluklara sabredenlerin ve szlerini tutanlarn, (Rablerine)
9 Bunun, genellikle, Hicret'ten sonra 2. Ramazan'n nc haftasnda Hz. Peygamber'in ynettii yz ksur zayf tehizatl Mslmann hemen hemen bin asker, yediyz deve ve yz atldan oluan iyi donatlm Mekke ordusunu kesin bir bozguna uratt Bedir Sava'na bir ma olduu var saylr. Bedir Sava, putperest Kurey ile gen Medine Mslman toplumu arasndaki ilk ak atmadr. Bununla birlikte, baz mfessirlere gre (mesela, Menr III, 234) yukardaki Kuran pasaj genel bir muhtevaya sahiptir ve tarihte ska ahit olunan bir olaya -yani, sayca az ve zayf donanml olan, ama dvlarnn hakllna olan gl bir inanla dopdolu bir grup insann, benzer bir inantan yoksun, sayca ve madd bakmdan stn dmana kar zafer kazanmasna- iaret etmektedir. Bu ayette, mminlerin kendi saylarnn iki kat byklndeki (oysa, Bedir Sava'nda, Kurey mrikleri Mslmanlardan kat fazla idiler) bir dmanla karlatklarndan bahsedilmesi gerei, bu yoruma -zellikle, sonraki ayette madd zenginlie ve dnyev gce yaplan atf gznne alndnda- byk nem kazandrr.
76

3. SURE

yrekten bal olanlarn, [servetlerini Allah yolunda] harcayanlarn ve btn kalpleriyle af dileyenlerin.10 18 ALLAH, [biztih Kendisi] ile melekler ve hak ve adaleti gzeten ilim sahipleri O'ndan baka tanr olmadna ahittir:11 O'ndan baka tanr yoktur, Kudret ve Hikmet Sahibi(dir). 19 Allah nezdinde tek [hak] din, [insann] O'na teslimiyetidir; daha nce vahiy verilenler,12 kskanlklarndan dolay, kendilerine [hakikat] bilgi[si] geldikten sonra [bu konuda] farkl grlere sarldlar.13 Allah'n mesajlarnn doruluunu inkar edenlere gelince; unutma, Allah hesap grmede hzldr. 20 O halde [ey Peygamber,] seninle tartanlara de ki: Ben tm benliimi Allah'a teslim ettim ve bana tbi olan herkes [de yle yapt]! Daha nce vahiy verilmi olanlara ve kitap ile ilgisi olmayanlara14 sor: Siz [de] kendinizi O'na teslim ettiniz mi? Ve eer O'na teslim olurlarsa muhakkak doru yol zerindedirler; ama yz evirirlerse, unutma ki senin grevin sadece mesaj iletmektir: zira Allah, yarattklarn[n kalplerindeki her eyi] grr.
10 Bi'l-eshr ifadesi, genellikle, afaktan nceki vakitte veya sadece afaktan nce anlamnda alnr. Bu, Hz. Peygamber'in, birka sahih Hadis'de, mminlere, gecenin son ksmn ve zellikle afaktan ksa bir mddet nceki vakti youn ibadete tahsis etmeleri eklindeki tavsiyesine uygundur. Ancak eshr'n tekili olan seher (sehr veya suhr diye de telaffuz edilir) kelimesi, afaktan nceki vakiti gsterirken, ayn zamanda, -seher ve suhur telaffuzu ile- kalbin nvesi/z, kalbin en i/derun kesimi veya sadece kalp anlamna da gelir (kar. Lisnu'l-Arab, ayrca Lane IV, 1316). Bence, yukardaki Kuran ayeti -ve ayn zamanda 51:18. ayet- balamnda, bu sonuncu evirinin allm anlay biimine tercih edilebilecei aktr. nk, afaktan nceki ibadetin deeri zerinde Hz. Peygamber tarafndan durulmasna ramen, Kuran'n, affedilmek iin ibadete bavurmay gnn belli bir vaktine balam olmas pek makul grnmemektedir. 11 Lafzen, ahitlik yapar -yani, bilinli bir planlayc, dzenleyici g tarafndan var edildiini ak ekilde gsteren yaratlmlar dnyas araclyla. 12 Klasik mfessirlerin ou, burada kasdedilen halkn, Kitb- Mukaddes'e veya onun bir blmne tbi olan insanlar -yani, Yahudiler ve Hristiyanlar- olduu grndedirler. Ancak, yukardaki pasajn daha geni bir muhteva tamas ve (dnya) grlerini, bir ksm tahrif edilmi, bir ksm da tamamen ortadan kaybolmu bulunan bir vahiy zerine bina eden tm topluluklar kapsam olmas kuvvetle muhtemeldir. 13 Yani, btn bu topluluklar, ilk bata Allah'n birlii akidesini kabul etmiler ve kiinin kendini O'na teslim etmesini (orijinal anlamyla islm) sahih dinin z olarak grmlerdi. Onlarn sonraki ihtilaflar, mezhep/frka saplantsnn ve birbirini dlamann sonucudur. 14 Rz'ye gre bu ifade (mmiyyn) kendilerine vahyedilmi belli bir kitab olmayan toplumlara iaret etmektedir.
77

3. SURE

21 Allah'n mesajlarn inkar edenlere, peygamberleri haksz yere ldrenlere ve adaleti emreden15 insanlarn canna kyanlara gelince, onlara ackl azab bildir. 22 te onlardr bu dnyada da, teki dnyada da yaptklar boa kacak olanlar ve onlardr hibir yardmc bulamayacak olanlar. 23 [Daha nce] vahiyden kendilerine pay verilenleri bilmez misin? Onlara aralarnda hkm verirken Allah'n kelmna bavurmalar yolunda16 ar yaplmtr; ama bazs, inatla [ondan] yz evirir; 24 nk onlar, Ate bize birka gnden fazla dokunmayacak diye iddia ederler:17 bylece, uydurduklar btl inanlar, onlarn [zamanla] itikatlarna ihanet etmelerine yol amtr.18 25 O halde, [gelecei] phesiz olan Gn'e tanklk etmeleri iin hepsini bir araya topladmz, her insana yaptklarnn karlnn tamamen denecei ve kimseye hakszlk yaplmayaca zaman ne olacak [onlarn hali]? 26 DE K: Ey mutlak egemenlik sahibi Allahm! Sen egemenlii dilediine verirsin, dilediinden alrsn; dilediini yceltirsin, dilediini alaltrsn. Btn iyilikler Senin elindedir. Dorusu, Sen istediini yapmaya kdirsin. 27 Gndz ksaltarak geceyi uzatr ve geceyi ksaltarak gndz uzatrsn. lden diri ve diriden l karrsn. Ve dilediine her trl hesabn stnde rzk balarsn. 28 MMNLER, mminleri brakp hakikati inkara artlanm olanlar dost edinmesinler19 -nk bunu yapan, Allah ile btn ban koparm olurkendinizi onlardan korumak iin bu yola bavurmanz hari.20 Ancak Allah, Kendisine kar dikkatli olmanz ihtar eder, nk btn yollar Allah'a varr. 29 De ki: Kalplerinizdekini21 gizleseniz de, aa vursanz da Allah onu bilir.
15 Bkz. sure 2, not 48. 16 Lafzen, aralarndaki [tm ihtilaflar] hakknda hkm vermesi iin -burada kasdedilen Allah kelm, Tevrat'tr. 17 Kar. 2:80 ve ilgili not. 18 Lafzen, uydurmay det edindikleri [eyler], onlar inanlarndan saptrmtr. 19 Yani, bu hakikat inkarclarnn karlar ile mminlerin karlarnn att durumlarda (Menr III, 278). Dostlar (evliy) teriminin daha geni kapsaml anlam malar hk. bkz. 4:139 ve ilgili not. 20 Lafzen, korkulacak bir eyden dolay onlardan korkmanz hali mstesna. Zemaher, bu ibareyi, saknlmas gereken baz eyleri yapabileceklerinden korkmanz iin yeterli sebep bulunmadka eklinde aklar -bu (ayet), hakikati inkar edenlerin Mslmanlardan daha gl olduu ve bu nedenle, politik yahut ahlak anlamda kendilerine dost olmadka Mslmanlara zarar verebilecek konumda bulunduklar durumlara iaret etmektedir. 21 Lafzen, gslerinizdekileri. Bu, bir Mslman grubunun veya gcnn, dier Mslmanlara tercihen veya onlarn meru karlarna kar hakikati inkara artlanm
78

3. SURE

Zira O, gklerdeki ve yeryzndeki her eyi bilir; ve Allah her eye kdirdir. 30 Her insann yapt btn iyilikleri de ktlkleri de karsnda bulaca o Gn' dnn; [pek ok insan,] o [Gn]n kendisinden ok uzakta olmasn diler. O halde Allah, O'na kar dikkatli olmanz ihtar eder; ama Allah, yarattklarna kar ok efkatlidir. 31 De ki [ey Peygamber]: Eer Allah' seviyorsanz bana tbi olun ki Allah da sizi sevsin ve gnahlarnz affetsin; zira Allah ok affedicidir, rahmet kaynadr. 32 De ki: Allah'a ve Elisi'ne itaat edin. Eer (bundan) yz evirirlerse, bilsinler ki Allah hakikati inkar edenleri sevmez. 33 GEREK U K Allah, dem'i ve Nh'u, brahim Soyunu ve mrn Soyunu btn insanln zerinde bir konuma kard, 34 tek bir soy zinciri halinde.22 Allah, her eyi iiten, her eyi bilendir.23 35 Bir vakit mran ailesinden bir kadn, Ey Rabbim! Rahmimdeki [ocuumu] Senin hizmetine adayacama sz veriyorum. Benden bunu kabul et: Dorusu, yalnz Sen, her eyi duyan, her eyi bilensin! diye (Rabbine) seslenmiti. 36 Fakat, ocuu24 dourunca, Ey Rabbim! dedi, Bak, bir kz ocuk dourdum. Halbuki Allah, neyi douracan ve [onun istedii] erkek ocuun

olanlar ile ittifak oluturma kararlarnn altndaki gerek siklere bir iarettir. 22 Lafzen, birbirlerinin soyundan -sadece szkonusu peygamberlerin fiziksel nesebine deil, ama ayn zamanda, bu peygamberlerin hepsinin birbirlerine manev adan bal bulunduklar ve ayn biricik temel hakikate inandklar gereine ma (Taber). Bylece, yukardaki pasaj, Allah'n rzasn kazanmay seilmi elilerine itaate balayan 31-32. ayetlerin mantk bir sonucudur. Bu cmlede yer alan isimler, sonu olarak Kuran'da zikredilen btn peygamberleri iine alr; nk onlarn ou, bu atalardan ikisinin veya daha fazlasnn soyundan gelir. mran Ailesi, mran'n (Kitb- Mukaddes'deki Amram) ocuklar olan Hz. Musa'y ve Harun'u, srailliler arasndaki din adamlar zmresinin iinden kt Hz. Harun'un soyunu, dolaysyla hem annesi hem de babas ayn soydan gelen Hz. Yahya'y (kar. Hz. Yahya'nn annesi Elizabet'ten Harun'un kzlarndan biri olarak sz eden Luka i, 5) ve Hz. sa'y -ki Hz. Yahya'nn yakn akrabas olan annesi Hz. Meryem'den Kuran'n baka bir yerinde (19:28) Harun'un kz kardei olarak sz edilmektedir- kapsar: Her iki halde de, bir ahsn veya bir halkn ismini tannm bir aileye atfetme eklindeki eski Sm deti sergilenmektedir. mrn ailesine yaplan bu atf, Hz. Zekeriya, Yahya, Meryem ve sa'nn kssalarna balang grevi grmektedir. 23 Bu ibareyi hemen arkasndan gelen pasaj ile birletirmemin gerekesi, Muhammed Abduh ve Reid Rza tarafndan ileri srlen yorum ile uyumludur (bkz. Menr III, 289). 24 Lafzen, onu (mennes halde) -ocuun kz olduuna iaret.
79

3. SURE hibir zaman bu kz gibi olamayacan25 bilmekteydi; ve ona Meryem ismini

verdim. Lnetlenmi eytana kar onu ve soyunu koruman diliyorum. 37 Bunun zerine Rabbi, kz ocuunu honutlukla kabul etti, onu gzelce bytt ve Zekeriya'nn himayesine verdi.26 Zekeriya, ne zaman onu mbedde ziyaret ettiyse yannda yiyeceklerle grr ve sorard: Ey Meryem, bunlar sana nereden geliyor? Meryem: Bunlar Allah'tandr; Allah, dilediine hesapsz rzk balar! diye cevap verirdi.27 38 Ayn yerde Zekeriya Rabbine yalvard: Ey Rabbim! Rahmetinle bana gzel bir zrriyet bala; zira Sen, her yakar duyarsn. 39 Bunun zerine, mbedde dua ederken, melekler ona: Allah sana, Kendi katndan bir szn gerekliini dorulayacak,28 insanlar arasnda sekin (bir yere sahip olacak), tam bir iffet sahibi, drst ve erdemli bir peygamber olacak olan
25 Lafzen, ve erkein kadn gibi olmadn [veya olamayacan]. Zemaher, bu szleri, Allah'n ilmi ile ilgili cmleciin bir ksmn tekil edecek ekilde okur ve yle yorumlar: Kavumak iin dua ettii erkek [ocuk], kendisine balanan kz gibi olmayabilirdi -ki bu ifade, Hz. Meryem'in stnlnn annesinin umduunun ok tesinde olduuna iaret eder. 26 Bu surenin 44. ayetinden aka anlalaca gibi, annesinin vaadinden dolay Mbed'in hizmetine adanacak olan bu kzn sorumluluunu hangi din adamnn stleneceine karar vermek iin yaplan kura ekimi ile Hz. Meryem'in himayesi, sadece akrabas deil ama ayn zamanda Mbed'e bal bir din adam olan Hz. Zekeriya'ya tevd edilmiti (Taber). 27 Mfessirlerin ou tarafndan bu erevede nakledilmi olan btn menkbelere ramen, ne Kuran'da, ne de herhangi bir sahih Hadis'de bu rzkn mucizev bir kaynaktan geldiine dair hibir iaret yoktur. Dier taraftan Taber, Hz. Zekeriya'nn yalanp Hz. Meryem'i kendi imkanlaryla destekleyemez hale gelmesi zerine toplumun, yelerinden biri vastasyla bu sorumluluu yklenmeye karar verdii ve bu kiinin Hz. Meryem'e gnlk yiyecek tad eklinde bir kssa nakleder. Bu rivayet doru olsun ya da olmasn, Hz. Meryem'in Hz. Zekeriya'ya cevab, onun asl Rzk Verici olarak Allah'a kar duyduu derin sorumluluk bilincini yanstr. 28 Kelime ifadesinin Kuran'da ounlukla Allah'tan bir tebli, yahut Allah'n iradesinin bir tezahr veya O'nun vaadi anlamnda kullanld (r. 4:171, 6:34 ve 115, 10:64, 18:27 vb.) gerei gznne alndnda, yukardaki pasajda da, Hz. Yahya'nn (nciller'de Vaftizci Yahya olarak tanmlanr) doumu ile teyid edilen Allah'n Sznn vahiy araclyla yaplan ilah bir vaad'e iaret ettii sonucuna varrz: Bu yorum, aslnda, H. 2. asrda yaam ve abalarnn ounu Arap dilindeki emsalsiz ifadeleri incelemeye adam olan mehur dil bilgini Eb Ubeyde Mamer b. el-Msenn tarafndan benimsenen bir yorumdur. Onun bu balamda kelime'yi kitb (vahiy veya ilah kelm) ile tanmlamasn, Rz bu ayet ile ilgili yorumunda nakleder. Bu yorum, Hz. sa'nn doumu konusunda Hz. Meryem'e iletilen benzer bir teblideki kullanma da uygundur (bkz. bu surenin 45. ayeti).
80

3. SURE

Yahya[nn doumun]u mjdeliyor diye seslendiler. 40 [Zekeriya] aknlkla: Ey Rabbim! dedi, Yallk beni yakalamken ve karm da ksrken nasl bir olum olabilir? [Ona]: Pekala olabilir! denildi, Allah dilediini yapar. 41 [Zekeriya] yalvard: Ey Rabbim! Bana bir iaret gster! aretin udur ki, denildi, gn boyunca yz iaretleri dnda insanlarla konuma!29 Rabbini hi durmadan an ve gece gndz O'nun snrsz ann ycelt! 42 VE O ZAMAN melekler Ey Meryem! dediler, Allah seni seti ve tertemiz kld; seni btn dnya kadnlarnn stnde (bir konuma) kard. 43 Ey Meryem! Rabbine hu ile balan, secdeye kapan ve [O'nun nnde] eilenlerle birlikte eil. 44 Sana [imdi] vahyettiimiz ey, senin idrakini aan bir hususla ilgilidir:30 zira, hangisinin Meryem'in hmisi olacan kura ile belirlediklerinde sen onlarla birlikte deildin,31 ve [o konuda] birbirleriyle ekitiklerinde yanlarnda yoktun. 45 O zaman melekler, Ey Meryem! demilerdi, Allah, Kendisinden bir sz ile sana, Meryem olu sa Mesih adyla bilinecek,32 bu dnyada ve teki dnyada
29 Eb Mslim'e gre (Rz tarafndan kabul grerek nakledilmitir), Hz. Zekeriya'ya sadece gn sresince hi kimse ile konumamas emredilmiti. Yoksa, Yeni Ahid'in (Luka i, 2022) rivayetindeki gibi, dilsiz klnm deildi: O halde, kasdedilen iaret srf manev niteliklidir ve Hz. Zekeriya'nn kendini tamamiyle ibadete ve tefekkre adamasnda ifadesini bulmaktadr. 30 Hz. Peygamber'e seslenen bu ara pasaj, Kuran'da anlatlan Hz. Meryem kssasnn vahyin dorudan bir rn olduu ve bu yzden, Hristiyanlarca gvenilir saylan metinlerdeki ekli ile buradaki ekli arasndaki btn farkllklara ramen znde doru olduu gereini vurgulamay amalar (Muhammed Abduh, Menr III, 301). 31 Bkz. yukardaki 26. not. Yukarda kura ile diye evrilen ibare, lafz olarak kamlarn atarak anlamna gelmektedir -muhtemelen, slam ncesi Araplarca uygulanan ve Lane III, 1247'de ayrntl biimde izah edilen, kr oklarla fal amaya benzer eski bir Sm detine iaret. Onlar zamiri, Hz. Zekeriya'nn da iinde bulunduu din adamlar zmresine rcidir. 32 Lafzen, ismi Mesh olacak. Mesih formu, branice mhsah'dan tretilmi olan rmcede'ki meh'nn Arapalatrlm eklidir -tahta klar Tapnaktan alnan kutsal bir ya srlerek takdis edilen brani krallar iin Kitb- Mukaddes'de ok sk kullanlan bir terim. Bu ya ile meshetme deti Yahudiler arasnda o kadar nemli bir ayin haline gelmiti ki, mesih terimi, zaman iinde kral ile e anlaml olmaya balamt. Bu terimin Hz. sa iin kullanlmas, o'nun dorudan -ve elbette meru olarak- Hz. Davud soyundan geldiine dair adalar arasnda yaygn olan bir kanaatten (ki bu konudaki atflara Sinoptik nciller'in muhtelif yerlerinde rastlanr) ileri gelmi olabilir. (Ayrca bunun, Hz. sa'nn anne taraf ile
81

3. SURE

byk eref sahibi ve Allah'n en yaknlarndan olacak [bir oul] mjdeliyor. 46 Ve o, (ocuk,) insanlarla hem beikte iken, hem de yetikin bir adam olarak konuacak;33 drst ve erdemli kiilerden olacak. 47 Meryem, Ey Rabbim! dedi, Bana hibir erkek dokunmad halde nasl oul sahibi olabilirim? [Melek] cevap verdi: te yle! Allah dilediini yaratr;34 bir eyin olmasn istediinde sadece Ol! der -ve o (ey hemen) oluverir. 48 O, senin oluna35 (hem) vahyi ve hikmeti retecek, (hem de) Tevrat' ve ncil'i; 49 ve o'nu srailoullar'na eli [yapacak].36 BEN size Rabbinizden bir mesaj getirdim. Sizin iin amurdan, adeta kaderinizin suretini yapacam ve sonra ona fleyeceim ki Allah'n izniyle [sizin] kaderiniz olsun;37 krleri ve czamllar iyiletireceim ve Allah'n izniyle
bir ilgisi bulunduu sylenemez. nk Hz. Meryem, Hz. Harun soyundan ve dolaysyla Levi kabilesinden gelen din adamlar snfna mensup olduu halde Hz. Davud, Yuda kabilesine mensup idi.) Tarih artlar ne olursa olsun, onurlu bir sfat olan Mesih sfatnn Hz. sa'ya hayatta olduu dnemde verildii aikardr. imdi ortada bulunmayan rmce aslndan kaynaklandklar phesiz olan nciller'in Yunanca evirilerinde bu sfat, doru olarak, Christos (Yunanca chriein, meshetmek, fiilinden tretilmi bir isim) diye evrilmitir. Ve ite bu ekliyle -the Christ- Mesih sfat btn Bat dillerinde geerlilik kazand iin ben de bu terimi kullanmay tercih ettim. 33 Hz. sa'ya ok kk yatan itibaren ilham kayna olan peygamberce bilgelie mecaz bir iaret. Mine'l-mukarrabn (yani, Allah'n en yaknlar) ibaresi ile ilgili olarak cennet ehlinin en mkemmellerinin bu ekilde tanmlandklar 56:11'e bkz. 34 Bkz. 19:16-22 ve ilgili notlar. Yukarda Hz. Meryem'e [bir melein azndan] sylenen szler ve daha nce Hz. Zekeriya'ya sylenen benzer szler (yukardaki 39-40. ayetler) ile, Allah'n snrsz yaratma gc -zellikle, her iki halde, Allah'n iradesinin biztih tezahr edecei artlar oluturma kudreti- ve bylece, konumalarn yapld srada ne kadar imkansz ve beklenmez grnse de, herhangi bir olay meydana getirebilme gc vurgulanmaktadr. 35 Lafzen, ona. 36 Bundan sonraki pasaj -51. ayetin sonuna kadar olan blm- iki ekilde anlalabilir: Ya, Hz. Meryem'e sylenenlerin bir paras olarak (o'nun -Hz. sa'nn- gelecekte byle konuaca anlamnda), yahut da daha sonraki bir zamanda srailoullar'na gerekten syledii ifadeler eklinde. 52. ayet ve sonrasnda benimsenen tahkiye biimi gznne alndnda, bu iki ktan ikincisinin daha tercihe ayan olduu grlr. 37 Lafzen, ku (tayr) eklindeki (bir ey): ve sonra ona fleyeceim ... ki bir ku olsun (yahut, ... bir ku olur). Tayr ismi, tir'in (uan mahluk veya uan ku) ouludur veya tra (utu) fiilinden tretilen bir masdar-isim'dir (uu). Hem slam'dan nceki kullanmnda hem de Kuran'daki kullanmyla tir ve tayr kelimeleri, ounlukla, iyi ya da
82

3. SURE lleri yeniden hayata dndreceim:38 neleri yiyebileceinizi ve evlerinizde neleri saklayabileceinizi size bildireceim.39 phesiz, eer [gerekten]

inanyorsanz, btn bunlarda sizin iin bir mesaj vardr. 50 [Ben], Tevrat'tan gnmze kalann40 doruluunu tasdik etmek ve [nceden] size yasak edilen eylerin bazsn helal klmak iin [geldim]. Ve size Rabbinizden bir mesaj getirdim; yleyse Allah'a kar sorumluluunuzun bilincine varn ve bana tbi olun. 51 Kukusuz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir; yleyse [yalnz] O'na kulluk edin: Bu, dosdoru bir yoldur. 52 sa, onlarn hakikati reddettiklerinin farkna varnca41 sordu: Kim Allah yolunda benim yardmclarm olacak? Beyazlara brnm olanlar42 cevap verdi: Biz, [Allah yolunda] senin
kt olmasna baklmakszn, genel anlamda kaderi veya talihi ifade eder (mesela, 7:131, 27:47 veya 36:19 ve daha ak ekilde 17:13). Tayr ve tir'in bu deyimsel kullanmnn birok rneine btn muteber Arapa szlklerinde rastlanr: ayrca bkz. Lane V, 1904 vd. Bylece Hz. sa, kendisinin ok sevdii tebih slubuyla, srailoullar'na, hayatlarnn sade balndan kendileri iin ykselen bir kader tasarm gelitireceini ve Allah'tan kendisine gelen ilhamla hayata geirilen bu tasarmn, Allah'n izniyle ve imanlarnn gc ile (ki buna ayetin sonunda iaret edilmitir) onlarn gerek kaderi olacan men ifade etmitir. 38 Hz. sa'nn lleri yeniden hayata dndrmesi, muhtemelen, ruhen lm olan topluma yeniden hayat veriinin mecaz ifadesidir; kar. 6:122 - [ruhen] l iken hayata kavuturduumuz ve insanlar arasnda yolunu bulmas iin kendisine k tuttuumuz kimse [o kimse] hi iinden kamayaca derin karanln iinde [gmlp kalm] biri gibi olur mu? Eer -benim de benimsediim- bu yorum doruysa, o zaman, krleri ve czamllar iyiletirme de benzeri bir anlam kazanr: yani, ruhen hasta ve hakikate kar kr olan insanlarn derun olarak yeniden yaratlmalar. 39 Yani, hangi gzel eylerden bu dnyada yararlanabilirsiniz ve hangi gzel davranlar da teki dnya iin bir hazine olarak saklamalsnz. 40 Lafzen ...elimde kalan her eyin: bir aklama iin bkz. bu surenin 3. ayetiyle ilgili not 3. 41 Bu, Hz. sa'nn, halknn ounluundan ve zellikle Ferislerden gelen bir muhalefet ile karlat daha sonraki dneme aittir. 42 Havriyyn (tekili: havr) Kuran'da Hz. sa'nn ballar iin kullanlan bir nvandr. Bu terime (beyazlk anlamna gelen havar'dan tretilmitir) birok mfessir tarafndan, ykayarak elbisesini beyazlatan kiiden (nk, rivayete gre, Hz. sa'nn mritlerinden bazsnn ii buydu) beyaz elbiseler giyen kiiye veya kalbi beyaz (yani, temiz) olan kiiye (kar. Taber, Rz, bni Kesr) kadar deien birok anlam verilmitir. Ancak kuvvetle muhtemeldir ki havr terimi, Hz. sa zamannda ve belki o'nun da mensubu bulunduu Filistin'de yaayan din bir Yahudi grubu olan Essene Kardelii'ne mensubiyeti
83

3. SURE

yardmclarn olacaz! Biz Allah'a inanrz: Sen de ahit ol, biz O'na teslim olmuuz! 53 Ey Rabbimiz! Bize ycelerden indirdiine inanyor ve bu Eli'ye tbi oluyoruz; o halde bizi [hakikate] ahitlik yapanlarla bir tut!43 54 nanmayanlar sa'ya tuzak kurdular;44 ama Allah onlarn tuzaklarn boa kard: nk Allah, tuzak kuranlarn tmnn stndedir. 55 O zaman Allah: Ey sa! demiti, Seni lme yollayacam ve Katma ycelteceim ve seni hakikati inkara artlanm olanlar[n arasn]dan ekip arndracam; sana tbi olanlar, Kyamet Gn, hakikati inkara artlanm olanlarn (kat kat) stne karacam. Sonunda hepiniz Bana dneceksiniz ve aranzda anlamazla dtnz her konuda Ben hkm vereceim.45 56 Hakikati inkara artlanm olanlara gelince, onlara bu dnyada ve ahirette iddetli bir azap ektireceim ve onlar kendilerine yardm edecek kimse bulamayacaklar; 57 ama iman edip doru ve yararl iler yapanlara Allah mkafatlarn tam olarak verecektir: Zira O, zalimleri sevmez. 58 BU BLDRDKLERMZ, sana ilettiimiz mesajlardan ve hikmet ykl haberlerdendir.46 59 Allah katnda sa'nn durumu dem'in durumu gibidir, ki Allah onu topraktan yaratt ve sonra Ol! dedi; ite (insanolu bylece) oluverir.47 60 [Bu],
gstermek iin kullanlmtr -ve son zamanlarda kefedilen l Deniz Kitabeleri'nin salad deliller de bu gr desteklemektedir. Essenler, ahlak safiyet sahibi olma ve fedakarca davranma gereini vurgulamalar ile temayz etmilerdi ve inanlarnn zahir bir iareti olarak daima beyaz elbiseler giyerlerdi. Bu, onlara neden bu adn verildiini tatmin edici ekilde aklamaktadr. Hz. Peygamber'in, bir defasnda, Her peygamberin havrleri vardr (Buhr ve Mslim) demi olduu gerei, yukardaki gr ile elimez. nk o, bu terimi mecaz anlamda, Hz. sa'nn Allah yolundaki yardmclarn kasdederek kullanmtr. 43 Lafzen, bizi ... ile yaz veya ... ile kaydet. Ancak unutulmamaldr ki ketebe fiili, ayn zamanda, bir araya getirdi veya birbirine ekti anlamna gelmektedir. Bu yzden, ktibeh ismi, bir araya gelmi bir insan grubu olarak anlalmaldr. 44 Lafzen, entrika evirdiler -burada Yahudiler arasnda Hz. sa'y bir peygamber olarak kabul etmeyi reddeden ve o'nu yok etmeye alan kimselere iaret edilmektedir. 45 Bu, Hz. sa'ya sayg gsterenlere (yani, o'nu Allah'n olu olarak gren Hristiyanlar ile bir peygamber olarak kabul eden Mslmanlara) olduu kadar o'nu tamamen reddedenlere de iaret eder. Allah'n, Hz. sa'ya, Seni katma ycelteceim vaadi ile ilgili olarak bkz. sure 4, not 172. 46 Lafzen, Bunu sana mesajlardan ve hikmetli haberlerden iletiyoruz. Bu mesaj ifadesi, bana gre, belli bir mesaj -yani, bu cmlenin hemen ardndan gelen mesaj- anlamn tamaktadr. 47 Lafzen, sa'nn misali, dem'in misali gibidir... Mesel ifadesi (ki, yukarda durum
84

3. SURE

Rabbinden bir hakikat[tir]; yleyse, phecilerden olma! 61 Sana gelen asl bilgiden sonra, kim seninle bu [hakikat] hakknda tartrsa de ki: Gelin! Oullarmz ve oullarnz, kadnlarmz ve kadnlarnz, bizim yandalarmz ve sizin yandalarnz aralm; sonra [birlikte] tevazu iinde ve gnlden yalvaralm ve Allah'n lnetinin [aramzdan] yalan syleyenlerin48 zerine olmasn dileyelim. 62 te iin hakikati budur ve Allah'tan baka bir ilah yoktur; phe yok ki Allah yalnzca O- kudret ve gerek hikmet sahibidir. 63 Ve eer [bu hakikatten] yz evirirlerse bilsinler ki Allah ifsad edicilerden tamamiyle haberdardr. 64 De ki: Ey gemi vahyin izleyicileri! Sizinle bizim aramzdaki u ortak ilkeye49 gelin: Allah'tan baka kimseye kulluk etmeyeceiz, O'ndan baka hibir eye ilahlk yaktrmayacaz ve Allah ile birlikte insanlar rab edinmeyeceiz.50
olarak evrilmitir), ounlukla, mecaz olarak bir ahsn veya eyin iinde bulunduu hali veya artlar gstermek iin kullanlr ve bu anlamda -mfessirlerin iaret ettikleri gibi- sfat (bir eyin mahiyeti veya tabiat) kelimesi ile e anlamldr. Metnin siyk ve sibkndan aka anlalabilecei gibi, yukardaki pasaj, Hz. sa'nn uluhiyetine dayanan Hristiyan doktrine kar itirazn bir parasdr. Kuran burada, dier birka yerde olduu gibi, Hz. sa'nn Hz. dem -ki, bu balamda btn insan soyunu ifade etmektedir- gibi sadece topraktan yaratlm, yani, topran zerinde ve altnda asal ekillerinde bulunan organik ve inorganik maddelerden yaratlm bir lml olduu gereini vurgular. Kar. ayrca Kuran'n btn insanlardan topraktan yaratlm olarak sz ettii 18:37, 22:5, 30:20, 35:11 ve 40:67. ayetler. demin burada insan soyunu temsil etmi olmas, bu cmlenin son kelimesinde geni zaman kipinin kullanlmas ile vurgulanmtr. 48 Yani, Hz. sa'nn gerek kimlii konusunda. Btn muteber kaynaklara gre bu surenin 59-63. ayetleri, H. 10. ylda, btn Hristiyanlar gibi, Hz. sa'nn Allah'n olu ve dolaysyla insan suretindeki Allah olduunu iddia eden Necrn Hristiyanlarndan bir heyet ile Hz. Peygamber arasndaki bir tartma dolaysyla nazil olmutur. Onlar, Hz. Peygamber tarafndan kendilerine teklif edilen namaz yoluyla snanmay (mbhele) reddettikleri halde Hz. Peygamber, kendileri ile tm meden haklarn kullanabilmelerini ve dinlerini serbeste uygulayabilmelerini garanti eden bir anlama yapt. 49 Lafzen, sizinle bizim aramzda adil (olan) bir kelimeye. Esas anlam kelime veya sz olan kelimeh terimi, ounlukla felsef olarak neri veya ilke anlamnda kullanlr. 50 Lafzen, Allah'n yansra baka birini rabler olarak kabul etmeyeceiz. Biz ahs zamiri, burada bariz bir ekilde insanolu iin kullanldndan baka biri ifadesi, zorunlu olarak ayn anlama gelir. Daha geni anlamyla yukardaki ar, sadece Hz. sa'ya tam bir uluhiyet ve azzlerine de o'nun belli baz zelliklerini atfeden Hristiyanlar deil, ayn zamanda zeyr'e (Ezra) ve hatta baz byk Talmud bilginlerine yar tanrsal bir otorite izafe eden Yahudileri de kapsar (kar. 9:30-31).
85

3. SURE

Ve eer yz evirirlerse de ki: ahit olun ki biz kendimizi O'na teslim etmiiz! 65 EY GEM vahyin izleyicileri! Tevrat ve ncil'in kendisinden [uzun zaman] sonra vahyedildiini grdnz halde brahim hakknda neden tartyorsunuz?51 Aklnz kullanmyor musunuz? 66 Siz, bilginiz olan eyler hakknda tartrdnz, ama hi bilmediiniz ey hakknda52 neden tartyorsunuz? Halbuki Allah [onu] bilir, ama siz bilmezsiniz: 67 brahim, ne bir Yahudi, ne de Hristiyan idi, ama kendini Allah'a teslim ederek her trl btldan yz evirmi biriydi; ve O'ndan baka bir eye ilahlk yaktranlardan deildi. 68 Gerekte brahim'e en yakn olanlar, muhakkak ki -bu Peygamber'in ve [o'na] inanan herkesin yapt gibi- o'na tbi olanlardr; Allah da inananlara yakndr. 69 Gemi vahyin izleyicilerinden bazlar sizi saptrmak isterler: Ama onlar kendilerinden bakasn saptramazlar; stelik bunu fark etmezler de. 70 Ey gemi vahyin izleyicileri! Bizzat kendinizin ahit olduu53 Allah'n mesajlarn neden inkar edersiniz? 71 Ey gemi vahyin izleyicileri! Neden hakk btl ile saklayp rter ve [pekala] farknda olduunuz hakikati gizlersiniz? 72 Gemi vahyin izleyicilerinden bazs [birbirlerine] yle der: [Muhammed'e] inananlara gnn banda vahyedilene inandnz syleyin, daha sonra geleni ise inkar edin54 ki [inanlarndan] belki geri dnerler; 73 ama sizin inancnza
51 Yani, o'nun uygulad ilkelerin, Tevrat' Allah'n mutlak kanunu olarak gren Yahudi itikadnn m, yoksa birok konuda bu itikat ile elien Hristiyan itikadnn m ilkeleri olduu konusunda. 52 Yani, Hz. brahim'in gerek inancnn ne olduu konusunda. Bilginiz olan eyler ibaresi, Tevrat'n ve nciller'in halen yaayan nshalarna dayanan birok retinin Kuran'n retileriyle elitii gerei konusundaki bilgilerine iarettir (Rz). 53 Lafzen, Kendiniz [bizzat] ahitlik yaptnz halde: Peygamber Muhammed (s)'in zuhuruna dair Kitb- Mukaddes'in verdii gayb mjdeye iaret. 54 Mfessirlerin ounluu, baz tbin (yani, Hz. Peygamber'in Ashb'ndan sonra gelen nesil) arasnda revata olan grlerden hareketle bu pasaj yle anlarlar: Muhammed'e vahyedilene iman ettiinizi gnn banda inananlara ilan edin, [onun/(gnn)] geri kalan ksmnda ise onu tekrar inkar edin. Bu yorum, yukardaki ayetin atfta bulunduu, Mslmanlar artmaya ynelik Yahudi-Hristiyan giriimlerinin Kuran mesajna nce inanp ardndan inanmadklarn ilan etmeleri eklinde ortaya ktna iaret eder. Dier taraftan, benim kabul ettiim (ve bu ayet ile ilgili yorumunda Rz'nin naklettii el-Esam'n gryle desteklenen) eviri, Yahudi ve Hristiyanlarn, Kuran'n ilk vahyedilen blmnde (gnn banda vahyedilende) birazck hakikat olduunu gnlsz de olsa kabul etmek suretiyle, ama Kitb- Mukaddes'deki baz retilere aka ters dt iin onun sonraki
86

3. SURE

uymayan hi kimseye [gerekten] inanmayn. De ki: Tek [gerek] rehberlik, Allah'n rehberliidir; size verilen [vahy]in benzerinin baka birine de verilmesi eklinde ifa edilen [bir rehberlik].55 Yoksa onlar, Rabbiniz'in huzurunda size muhalefet mi edeceklerdi? De ki: Ltuf ve ihsan, Allah'n elindedir; onu dilediine balar:56 nk Allah (rahmet ve cmertliinde) snrszdr, her eyi bilendir, 74 dilediine rahmetini balar; ve Allah, ltfunda snrszdr. 75 GEM vahyin izleyicileri arasnda ylesi var ki, kendisine bir hazine emanet etsen sana [sadakatle] iade eder; ve ylesi de var ki ona ufak bir altn sikke emanet etsen, banda dikilmedike sana geri vermez; bu, onlarn, Kitap ile ilgisi olmayan bu halk[a yaptmz hibir ey]den dolay bize bir su yklenemez eklindeki iddialarnn bir sonucudur:57 [Bylece] onlar, [bile bile] Allah hakknda yalan sylerler.58 76 Ama [Allah,] Kendisine kar taahhtlerine sadk kalanlar[n]59 ve Kendisine kar sorumluluk bilinci duyanlar[n farkndadr]: ve Allah, Kendisine kar sorumluluk bilinci tayanlar sever. 77 Allah'a kar taahhtlerini ve yeminlerini ufak bir kazan karlnda deitirenler var ya; onlar, teki dnyann nimetlerinden asla nasiplenemeyeceklerdir; Allah, Kyamet Gn, onlarla ne konuacak, ne
ksmlarn kesin biimde reddederek bu amaca ulamay mit edebileceklerine ve etmekte olduklarna iaret eder. 55 Bu ifade, kendi kitaplarnn baz ksmlaryla elitii iin Kuran mesajn kabul etmeye yanamayan Yahudi ve Hristiyanlara iaret eder. 56 Bu balamda fazl (ltuf) terimi, ilah vahyin bahedilmesi ile e anlamldr. 57 Lafzen, bu byledir, nk ... derler. Kle fiili (lafzen, dedi), Arapa'da ou zaman iddia etti veya bir gr belirtti anlamnda kullanlr. Hz. Peygamber'in birok Hadisi'nden de anlald gibi, burada kasdedilen insanlar Yahudilerdir. 58 Yani, kendi kitaplarnn byle bir iddiaya hibir temel salamadn ok iyi bildikleri halde, haksz olarak, Allah'n kendilerini Yahudi-olmayanlara (kitap ile ilgisi olmayan halk eklinde kmsedikleri insanlara) kar her trl ahlak sorumluluktan muaf tuttuunu iddia ederler. 59 Baz mfessirler, ahdih'deki ahs zamirini burada sz edilen kii veya kiilere irc ederler ve bu nedenle de ahd'i vaad etme anlamnda alrlar -bylece, vaadini yerine getiren[e gelince]... eklinde anlarlar. Ancak bir sonraki ayetten aka anlalaca gibi, ahdih'deki zamir Allah'a rcidir. Sonuta bu ibare, ya O'na kar sorumluluklarn yerine getirenler, yahut O'na kar taahhtlerine sadk olanlar eklinde evrilmelidir -ki, ikincisi bana gre daha tercihe ayandr. (nsann Allah'a kar taahhdnn anlam iin bkz. sure 2, not 19.)
87

3. SURE

yzlerine bakacak, ne de onlar gnahlarndan arndracaktr; ve onlar ackl bir azap beklemektedir. 78 Onlardan ylesi de var ki, [syledikleri] Kitb- Mukaddes'den olmad halde ondan olduunu dnesiniz diye dilleriyle Kitb- Mukaddes'i arptrlar ve Allah'tan olmad halde, Bu, Allah'tandr! derler; bylece bile bile Allah hakknda yalanlar uydururlar.60 79 Allah'n vahiy, salam muhakeme ve peygamberlik balad hi kimsenin bundan sonra halkna, Allah'n yansra bana da kulluk edin! demesi dnlemez;61 aksine, [onlara yle t verir]: ilah kelmn bilgisini yayarak ve kendiniz [onu] derinlemesine inceleyerek Allah adamlar62 olun! 80 O, melekleri ve peygamberleri tanr edinmenizi emretmez:63 [zaten] kendinizi Allah'a tam teslim ettikten sonra hi O sizi hakikati inkara davet eder mi? 81 ALLAH, [gemi vahiylerin izleyicilerinden] peygamberler vastasyla u taahhd talep etti:64 Eer, vahyi ve hikmeti size bahettikten sonra, halen sahip
60 Mfessirlerin ou, bunun, zellikle Kuran'da sk sk Eski Ahid'i kasden tahrif etmekle itham edilen Yahudilere iaret ettiini var sayarlar. Ancak sonraki iki ayet, bariz ekilde Hz. sa'ya ve Hristiyanlarn Hz. sa'nn tabiat ve misyonu hakkndaki yanl inanlarna atfta bulunduundan, bu pasajda hem Yahudilerin hem de Hristiyanlarn kasdedildii sonucunu karabiliriz. Bundan dolay, bu cmlede defa geen el-kitb terimi, burada Kitb- Mukaddes olarak evrilmitir. Muhammed Abduh'a gre (Menr III, 345), yukarda sz geen Kitb- Mukaddes'in tahrifi, mutlaka metnin arptlmasn gerektirmez: bu tahrifat, ayn zamanda, bir ibareye, orijinal olarak kasdedilen anlamdan baka bir anlam yklemekle de gerekletirilebilir. Abduh, nciller'de Allah'a atfen Babam teriminin mecaz kullanmn rnek olarak verir ki bu terim ile, Rabb'in Duas'ndan aka anlalaca gibi, btn insanln Babas, yani, Yaratcs ve Rabbi kasdedilmitir. Ancak, Hz. sa'ya tbi olduklarn iddia edenlerden bazlar, daha sonra bu ibareyi mecaz balamndan kopardlar ve onu yalnzca Hz. sa ile ilgili olan pozitif gereklik alanna aktardlar: ve bylece o'nun, lafz anlamda Allah'n olu, yani, insan eklinde tecessm etmi ilah olduu dncesine geerlilik kazandrdlar. 61 Aka Hz. sa'ya atfta bulunan bu ibare lafzen yledir: Bir insan iin Allah'n ... balamas ve daha sonra o'nun ... demesi [mmkn] deildir. Zemaher, yukardaki cmlede geen hkm terimini (muhakeme veya salam muhakeme) bu balamda hikmeh (hikmet) ile e anlaml grr. 62 Sbeveyh'e gre (Rz tarafndan nakledildii zere) rabbn, kendisini, zellikle Rabbini (er-rabb) tanmaya ve O'na itaat etmeye adayan kiidir: ngilizcedeki a man of God (Allah adam) ifadesine ok yakn bir anlam. 63 Yani, onlara ilah veya yar ilah vasflar atfetmenizi: azzlerin/vellerin ve meleklerin kutsanmasnn kesin bir dille reddi. 64 Lafzen, peygamberlerin salam taahhdn. Zemaher, burada kasdedilenin bir btn
88

3. SURE

olduunuz hakikati tasdik eden bir eli size gelirse o'na inanmal ve yardm etmelisiniz. Bu arta dayal ahdimi kabul ve tasdik eder misiniz? Onlar: Kabul ederiz! dediler. Allah: yleyse [buna] ahit olun, Ben de sizin ahidiniz olacam.65 82 O halde, kimler [bu taahhtten] dnerse; ite onlar, gerek fasklardr! 83 Onlar Allah'a imandan baka bir itikat m66 aryorlar? Halbuki gklerde ve yeryznde olan her ey isteyerek veya istemeyerek O'na boyun eer, nk her ey (sonunda) O'na dnecektir.67 84 De ki: Biz, Allah'a; bize indirilene; brahim'e, smail'e, shk'a, Yakub'a ve o'nun neslinden gelenlere indirilene; Rableri tarafndan Musa'ya, sa'ya ve [dier] tm peygamberlere bahedilene inanrz; onlar arasnda hibir ayrm yapmayz.68 Ve kendimizi O'na teslim ederiz. 85 Kim Allah'a teslimiyetten baka bir din ararsa, bu kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette kaybedenlerden olacaktr. 86 man edip bu Eli'nin hak olduuna ahit olduktan ve hakikatin btn kantlar kendilerine geldikten sonra hakikati inkar etmeyi seen bir halk Allah nasl doru yola ulatrr?69 Allah, byle bir zalimler topluluunu doru yola iletmez. 87 Onlarn karl, Allah'n, meleklerin ve btn [drst ve erdemli] insanlarn lnetine uramak olacaktr. 88 Onlar bu halde kalacaklar; [ve] ne azaplar hafifletilecek, ne de onlara bir mhlet tannacak. 89 Ama daha sonra tevbe edip kendilerini dzeltenler hari tutulacaktr: Zira Allah, ok affedicidir, rahmet kaynadr. 90 mana erdikten sonra hakikati inkara kalkanlara ve sonra hakikati reddetmede [daha byk bir inatla] srar edenlere gelince, phesiz, onlarn [dier gnahlardan dolay] tevbeleri kabul edilmeyecektir;70 ite onlar gerek sapknlardr. 91 Hakikati inkara artlanm olanlara ve hakikat inkarcs olarak
olarak toplumdan alnan taahht olduu grndedir: peygamberler araclyla iletilen mesajlarn kabulyle somutlaan bir taahht. 65 Lafzen, ve ben ahitler arasnda sizinle birlikte olacam. 66 Lafzen, Allah'n dininden baka [herhangi] birini mi? 67 Lafzen, dnecei halde. Bu cmlenin bir aklamas iin bkz. 13: 15 ve ilgili notlar. 68 Bkz. 2:136 ve ilgili not 112. 69 Burada kasdedilen halk, Yahudiler ve Hristiyanlardr. Peygamber Muhammed (s)'in geliini nceden haber veren Kitb- Mukaddes'i kabul etmeleri, onlar, Muhammed (s)'in peygamberliinin ahidi yapar. Ayrca bkz. yukardaki 70 ve 81. ayetler. 70 Parantez iinde eklediim dier gnahlardan dolay aklamas, Taber'nin bu pasaj ile ilgili ikna edici yorumuna dayanmaktadr.
89

3. SURE

lenlere gelince, yeryznn btn altnlar [bile] onlarn fidyelerini karlayamaz.71 te onlar iin ackl bir azap vardr ve kendilerine yardm edecek hi kimse bulamayacaklardr. 92 [Size gelince ey mminler,] kendiniz iin zenle ayrdnz eylerden bakalar iin harcamadka gerek erdeme ulam olamazsnz; ve her ne harcarsanz kukusuz, Allah ondan tamamiyle haberdardr.72 93 TEVRAT indirilmeden nce, srailoullar'nn [gnah diyerek] kendine yasaklad eyler dnda btn yiyecekler onlara helal idi.73 De ki: Eer sylediklerinizde samimi iseniz Tevrat' getirin de onu okuyun! 94 Ve artk bundan sonra kim Allah hakknda yalan uydurursa ite onlar zalimlerdir!74
71 Lafzen, onlardan fidye olarak yeryz dolusu altn bile kabul edilmeyecektir. Bu cmle, aka mecaz anlamda kullanlmtr; ancak fidyeden bahsedilmesi nedeniyle baz mfessirler, burada, bu dnyada aslnda iyi saylan fiillerin (ve zellikle, sadece baka bir insana yardm amacyla harcanan aba ve servetlerin) bu tr hakikat inkarclar tarafndan Hesap Gn Allah'n affn dilemek iin kullanlacak olmasnn kasdedildii grndedirler -ancak temel hakikatleri bilinli olarak reddetmelerinden dolay bu yakarlar hibir kabul grmeyecektir. 72 Kuran, hakikati bilinli bir ekilde inkar edenlere, yaarken cmerte harcadklar abalarn ve mallarn Hesap Gn kendilerine yarar olmayacan syledikten sonra mminlere de, Allah'a imanlarnn, kendilerini kardelerinin madd ihtiyalarna kar duyarl hale getirmedike kamil bir iman saylamayacan hatrlatmaktadr (kar. 2:177). 73 Buraya kadar surenin byk blm Kuran'n ilah kayna zerinde durmu ve Hz. Peygamber'e emanet edilen grevin -yani, insanlar Allah'n birliini ve esizliini kabul etmeye armasnn- doru ekilde tanmlanmasn ve oluturulmasn amalamt. Bu defa, 93-97. ayetler, bu vahyin nceki peygamberlerin retilerinin ierdii hakikati tasdik ettiine dair Kuran'da ska tekrarlanan iddiaya ramen, Yahudilerin, Kitb- Mukaddes'in umdelerinin Kuran tarafndan yrrlkten kaldrlmas olarak deerlendirdikleri tutuma kar ynelttikleri iki itirazn reddine tahsis edilmitir. Bu iki itiraz, (a) Tevrat'ta vazedilen belirli perhiz kurallar ve yasaklarnn Kuran tarafndan iptal edilmesi, (b) Mekke'nin Kuds yerine kble olarak ikamesi -bkz. sure 2, not 116- ile ilgili olmutur. Kuran, Yahudilerin gda dzeni ile ilgili itirazn cevaplarken, balangta btn yararl gdalarn srailoullar iin helal klndn, ancak daha sonra Tevrat araclyla getirilen kat snrlamalarn, gnahlarndan dolay onlara verilen bir cezadan ibaret olduunu (kar. 6:146) ve bu yzden, bu kstlamalarn, kendini Allah'a gerekten teslim eden bir toplum iin szkonusu olmadn hatrlatr. kinci itiraza verilen cevap iin bkz. ayet 96. 74 Bu ibare, Musevilikteki gda kstlamalarnn Allah tarafndan emredilen mutlak bir kanunun gerei olduuna dair mesnetsiz Yahudi inancna iaret etmektedir. Bu iddiaya karlk Kuran, Hz. Musa zamanndan nce hibir gda kstlamasnn olmadn; ikinci
90

3. SURE

95 De ki: Allah doruyu sylemektedir: O halde, btl olan her eyden yz eviren ve Allah'n yansra hibir eye ilahlk yaktrmayan brahim'in inan sistemine uyun. 96 Unutmayn, insanlk iin ina edilen ilk mbed, Bekke'dekiydi:75 bereketli ve btn lemler iin bir rehber[lik kayna], 97 apak iaretlerle dopdolu.76 [Oras] bir zamanlar brahim'in durduu yer[dir]; kim iine girerse huzur bulur.77 Bundan dolay, mbedi haccetmek, gc yeten btn insanlarn Allah'a kar yerine getirmek zorunda olduklar bir grevdir. Hakikati inkar edenlere gelince, bilsinler ki, Allah, yaratt lemlerden bamszdr, her bakmdan Kendine yeterlidir. 98 DE K: Ey gemi vahyin izleyicileri! Allah, yaptnz her eye ahit iken neden O'nun mesajn kabul etmekten kanyorsunuz? 99 De ki: Ey gemi vahyin izleyicileri! [Doru olduuna] bizzat kendiniz ahit olduunuz halde78 onu eri gstermeye alarak, [bu ilah kelma] iman edenleri neden Allah yolundan alko[ymaya abal]yorsunuz? Allah, yaptklarnzdan gafil
olarak da, Hz. Musa eriat'ndan kaynaklanan kstlamalarn yalnzca srailoullar'na yklendiini vurgular. Onlarn mutlak ilah eriat temsil ettii iddias ise, burada Allah hakknda yalan uydurmak olarak tanmlanmtr. 75 Btn otoriteler, bu ismin Mekke ile (ki doru yazm Mekkeh eklindedir) e anlaml olduunda hemfikirdirler. Bu ok eski isim iin muhtelif etimolojiler ne srlmektedir; ama bu konudaki en dikkate deer aklama Zemaher tarafndan yaplmtr (ve Rz de bunu desteklemitir): Baz eski Arapa lehelerinde dudaktan kan b ve m sessiz harfleri, fonetik olarak birbirlerine yakn olduundan bazan yer deitirebilirler. Bu balamda Mekke'deki Mbed'den -yani, Kbe- sz edilmesi, onun Kuran'da tayin edilen namaz yn (kble) oluu gereinden kaynaklanr. Kbe'nin prototipi Hz. brahim ve smail tarafndan ina edildiinden (bkz. 2:125 vd.) -ve bu sebeple, Kuds'deki Hz. Sleyman tapnandan daha eski olduundan- onun Kuran'a tbi olanlarn kblesi olarak tayin edilmesi, niha tahlilde, btn bir Kitb- Mukaddes'in temeli olan brahim gelenekten bir kopu anlamna gelmez; tersine, o Ata ile dorudan irtibatn yeniden kurulmasn salam olur: Yukardaki 73. notta bahsedilen iki Yahudi itiraznn ikincisinin cevab burada yatmaktadr. 76 Lafzen, iinde ak iaretler(in olduu) -Kbe tarafndan sembolize edilen Allah'n birlii ve benzersizliine, insanln din tecrbesinin devamllna (insanlk iin kurulmu ilk Mbed) ve son olarak, nerede olurlarsa olsunlar, ibadet srasnda yzlerini bu tek odak noktasna eviren btn mminlerin kardeliine ilikin iaretler gibi. 77 Yahut: emin olur -zihinsel dinginlik ve korkudan uzak olmay ifade eden emn'in orijinal anlamyla (kar. Lane I, 100 vd.). 78 Yani, kendi kutsal metinleriniz kanalyla (bkz. yukardaki not 69 ve 2:42 ile ilgili not 33). Bu ibare, Yahudi ve Hristiyanlarn, Muhammed (s)'in Kuran'n ana fikirlerini Kitb- Mukaddes'den dn aldn ve onlar asl balamlarndan kopartarak kendi szde ihtiraslarna uygun hale getirdiini isbatlamak iin rpnmalarna iarettir.
91

3. SURE

deildir. 100 Siz ey imana ermi olanlar! nceki alarda kendilerine vahiy verilenlerden bir frkaya uyarsanz, iman ettikten sonra yeniden hakikati reddetmenize sebep olabilirler. 101 Allah'n mesajlar size iletildii halde ve Elisi aranzda yaarken hakikati nasl inkar edebilirsiniz? Ama Allah'a smsk tutunan, dosdoru yola ulatrlmtr. 102 Siz ey imana ermi olanlar! Derin bir duyarlkla Allah'a kar sorumluluunuzun hakkyla bilincinde olun ve O'na kendinizi yrekten teslim etmeden nce lmn sizi alt etmesine izin vermeyin. 103 Hep birlikte Allah'n ipine smsk tutunun ve birbirinizden kopmayn. Ve Allah'n size verdii nimetleri hatrlayn: Siz birbirinize dman iken kalplerinizi nasl uzlatrd da O'nun ltfu ile karde oldunuz; ve ateli bir uurumun79 kenarnda [iken] sizi ondan [nasl] korudu. Bu ekilde Allah mesajlarn size aklar ki hidayet bulasnz, 104 ve belki iinizden iyi ve yararl olana davet eden, doru olan emreden, eri ve yanltan alkoyan bir topluluk kar: niha kurtulua eriecek kimseler, ite bunlar olacak. 105 Hakikatin btn kantlar kendilerine geldikten sonra kart grlere kaplp paralananlar gibi80 olmayn; ite bunlar iin feci bir azap vardr, 106 baz yzlerin [mutluluktan] parlad ve baz yzlerin [acyla] karard o [Hesap] Gn'nde yzleri kararanlara: mana erdikten sonra hakikati inkar m ettiniz? O halde hakikati inkar ettiiniz iin tadn bu azab! [denilecek]. 107 Nur yzllere gelince, onlar Allah'n rahmet dairesi iinde olacaklar, oray mesken edineceklerdir. 108 Bunlar Allah'n mesajlardr: Hakikati bildiren bu [mesaj]lar sana iletiyoruz; zira Allah, yarattklarnn81 hakszla uramasn dilemez. 109 Gklerdeki ve yerdeki her ey Allah'a aittir ve hepsi [asl kayna olan] Allah'a dner. 110 SZ, insanl[n iyilii] iin karlm hayrl bir topluluksunuz; doru olan emreder, eri olandan alkoyarsnz ve Allah'a inanrsnz.
79 Lafzen, bir ate ukurunun -manev krln kanlmaz sonucu olan zdraplar anlatan bir mecaz. Bir zamanlarn karlkl dmanlklarnn hatrlatlmas, insann, elinden yalnzca Allah'n rehberlii sayesinde kurtulabilecei (bkz. 2:37-38) yeryzndeki akibetine (kar. 2:36 ve 7:24) bir iarettir. 80 Yani, ayn ortak inan kaynana sahip olduklar ve ayn manev hakikatler temeline dayandklar halde Yahudi ve Hristiyan olarak blnen Kitb- Mukaddes'in izleyicileri gibi (bkz. ayrca 6:159 ve ilgili not). 81 Lafzen, lemlerin. Bu cmlenin bir aklamas iin bkz. 6:131-132 ve not 117.
92

3. SURE

Eer gemi vahyin mensuplar, [bu tr bir] inanca ermi olsalard, bu, kendi iyiliklerine olacakt; [ama] ilerinden pek az inanan bulunsa da onlarn ou fasktr: 111 [Fakat] bunlar size gelip geici ezadan baka bir zarar veremezler ve eer size kar savaa girseler bile hemen arkalarn dnp kaarlar. Sonra kendilerine yardm da edilmez.82 112 Onlar, Allah'a ve insanlara kar taahhtlerine [sadakatle] balanmadklar srece,83 nerede bulunurlarsa bulunsunlar zillete dr olurlar; nk Allah'n gazabna uram ve aalanmaya mahkum edilmilerdir. Btn bunlar [balarna geldi,] nk Allah'n mesajlarn inkarda ve peygamberleri haksz yere ldrmekte srar ettiler; btn bunlar [vaki oldu], nk [Allah'a] isyanda bulundular ve hakkn snrlarn inatla ihlal ettiler.84 113 [Ama] onlarn hepsi ayn deil: Gemi vahyin izleyicileri arasnda, gece boyunca Allah'n ayetlerini okuyan ve [O'nun huzurunda] secdeye kapanan dosdoru insanlar da85 vardr. 114 Onlar, Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanrlar; doru olan emreder, eri olandan alkoyarlar ve hayrl ilerde birbirleriyle yarrlar: ite bunlar drst ve erdemli kimselerdendir. 115 Onlarn yapt hibir iyilik karlksz braklmayacaktr: nk Allah, Kendisine kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar iyi bilir. 116 Hakikati inkara artlanm olanlara gelince; onlar ne dnya mallar ne de evlatlar Allah'a kar koruyabilir. te onlar iinde yaayp kalacaklar atee mahkum edilmilerdir. 117 Onlarn bu dnya hayat iin harcadklar, kendi kendilerine zulmeden bir halkn ekinlerine musallat olan ve onu mahveden dondurucu bir rzgara benzer:
82 Yukardaki 110. ayetin balang cmlesinden anlald gibi, Kuran'n izleyicilerine yaplan bu vaad, onlarn, doru olan emreden, eri olandan alkoyan ve [gerekten] Allah'a iman eden bir topluluk olmalarna veya bu vasflarn srdrmelerine baldr ve tarihin gsterdii gibi Mslmanlar, her ne zaman inanlar dorultusunda yaamay terk ederlerse bu vaad geerliliini ister istemez kaybedecektir. 83 Yani, onlar, tm insanln Rabbi ve Efendisi olarak Allah kavramna/itikadna geri dnmedikleri ve kendileri ile Tek Allah'a inanan btn dier insanlar arasnda bir engel oluturan Allah'n sekin halk olduklar fikrinden vazgemedikleri srece. 84 Bu blm, bir btn olarak (110-115. ayetler) genelde Kitb- Mukaddes'in takipilerine, yani, hem Hristiyanlara hem de Yahudilere atfta bulunduu halde yukardaki ayet -2:61'deki benzeri gibi- zelde srailoullar ile ilgilidir. 85 Lafzen, dosdoru bir topluluk: Kitb- Mukaddes'in izleyicileri arasnda gerekten iman edenlere (kar. yukardaki 110. ayetin son cmlesi) ve Allah'a ve insanlara kar taahhtlerine sadk olanlara (ayet 112) atf.
93

3. SURE

Onlara hakszlk yapan Allah deildir, fakat onlar kendi kendilerine hakszlk yapyorlar.86 118 SZ EY imana ermi olanlar! Sizden olmayan kiileri87 dost edinmeyin. Onlar sizi yoldan karmak iin ellerinden gelen hibir abay esirgemezler ve sizi skntda grmekten holanrlar.88 iddetli fke azlarndan tamaktadr; kalplerinde sakladklar ise daha da ktdr. Biz [bununla ilgili] iaretleri sizin iin [ite bylesine] ak ve anlalr kldk, eer aklnz kullanrsanz. 119 Siz onlar sev[meye haz]rsnz, ama onlar, btn vahiylere89 inansanz bile sizi sevmeyecekler. Ve sizinle karlatklarnda, Biz [sizin inandnz gibi] inanyoruz! derler: ama kendi balarna kalnca size kar fkelerinden parmaklarn srrlar. De ki: fkenizle kahrolun! Unutmayn, Allah [insanlarn] kalplerinde ne varsa hepsini bilir! 120 Eer bir iyilikle karlarsanz bu onlar zer; ve banza bir ktlk gelince de memnun olurlar. Ama eer zorluklara kar sabreder ve Allah'a kar sorumluluklarnzn bilincinde olursanz, onlarn hileleri size hibir zarar veremez. Zira Allah, onlarn tm yaptklarn [Kudretiyle] kuatr. 121 VE [hatrla o gn ey Peygamber], inananlar sava dzenine sokmak iin sabah erkenden evinden kmtn.90 Allah her eyi iitiyor, her eyi biliyordu,
86 Zemaher, bu ayet hakkndaki yorumu ile ilgili bir tesbitinde bu kssay yle aklar: Eer hakikati inkar edenlerin rn [yani, kazandklar baarlar] kaybolursa, bu dnyada ve teki dnyada hibir ey brakmamacasna tmyle kaybolur; halbuki bir mminin rn hibir zaman tmyle kaybolmaz; nk grnte kaybolmu olsa bile, onun, zorluklara kar gsterdii sabrdan dolay teki dnyadaki mkafat beklentisi devam eder. Baka bir ifadeyle, yukardaki Kurn ibare, hakikati inkara artlanm olanlarn ahsnda btn abalarn tamamiyle boa gideceini vurgulamaktadr. 87 Lafzen, sizin dnzdakileri. Baz mfessirler, bu ifadenin btn gayrimslimleri kapsad grne yaknlk duyarlar. Ama bu gr, mminlerin kendilerine ve inanlarna dmanlk beslemeyen inanszlar ile dostluk kurmalarna aka izin veren 60:8-9 ile elimektedir. Dahas, ayetin siyk ve sibk, sizden olmayan kiiler ile sadece, szleri ve davranlaryla slam'a ve Mslmanlara kar dmanlklarn belli eden kiilerin kasdedildiini gstermektedir (Taber). Benim tercih ettiim sizden olmayan kiiler evirisi unu ifade eder: Onlarn hayat gr, Mslmanlarnkine ylesine temelden kardr ki aralarnda gerek bir dostluk szkonusu olamaz. 88 Lafzen, sizi skntya sokan her eyden holanrlar. 89 Yani, Kitb- Mukaddes de dahil. 90 Bu surenin birok ayetinin konusunu oluturan Uhud Sava'na yaplan bu atf, bir nceki ayette iaret edilen t ile balantldr: Eer zorluklara kar sabreder ve Allah'a kar
94

3. SURE sorumluluklarnzn bilincinde olursanz onlarn hileleri size hibir zarar veremez. Bu ve bundan sonraki atflar tarihsel arka plan bilgisi olmadan tam olarak anlalamayaca iin savan ksa bir tasvirini yapmak gerekir. H. 2. ylda Bedir'de uradklar korkun bozgunun intikamn almak iin Mekkeli putperestler, Mslmanlara dmanlk besleyen birok kabilenin de desteini alarak bir sonraki yl Eb Sfyn kumandasnda onbin kiilik bir ordu hazrladlar ve Medine zerine yrdler. Onlarn Medine'ye yaklatklarn duyan Hz. Peygamber, H. 3. yln evvl aynda, savata benimsenecek stratejilerin tartlaca bir Sava Konseyi toplad. Dmann emrindeki gl svari kuvvetlerini dikkate alan Hz. Peygamber, Mslmanlarn Medine istihkamlar gerisinde ve hatta gerekirse Medine'nin dar yol ve sokak ilerinde kalarak savamalar gerektii grndeydi ve bu plan, Ashb'n baz ileri gelenleri tarafndan da desteklenmiti. Ancak, Konseye katlan Mslman nderlerin ounluu, ileri kp dman ak alanda karlama grnde srar ettiler. Tm toplumsal meselelerin karlkl mutabakat ile alnm kararlara gre sonulandrlmas gerektiine dair Kuran prensibine (bkz. 42:38 ve bu surenin 159. ayeti) uymak iin Hz. Peygamber, ounluun iradesine gnlszce boyun edi ve kendisini izleyenlerle birlikte Medine'nin yaklak mil uzandaki Uhud Da'nn eteindeki dzle doru yola kt. slam ordusu binden daha az sayda savadan oluuyordu. Fakat Uhud yolunda Mslmanlarn gerekten savamaya niyetli olmadklarna inanm grnen mnafk Abdullah b. Ubeyy'in nclk ettii yz kiinin firaryla bu say daha da azald. Harbin balamasndan az nce Hz. Peygamber'in kuvvetleri arasnda yer alan dier iki grup -yani Evs kabilesinden Ben Seleme ve Hazrec kabilesinden Ben Hrise oymaklar- sayca az olmalarndan dolay Mslmanlarn savatan uzak durmalar gerektii mazeretine snarak cesaretlerini yitirip firarilere katlmak zereydiler ki (3:122) son anda vazgeip Hz. Peygamber'i takip etmeye karar verdiler. Yediyz kiiden daha az savaya sahip olan Hz. Peygamber, ekirdek gcn da arkalarna alacak ekilde sava dzenine soktu ve btn okularn -elli adet- dman svarisinin bir evirme harekatna kar kalkan oluturmas iin yakndaki bir tepenin zirvesine yerletirdi. Bu okulara mevzilerini hibir ekilde terketmemeleri emredilmiti. Ardndan Mslmanlar, Kurey mriklerinin ok stn glerine kar lm hie sayan bir saldr balatarak kesin bir stnlk kazandlar ve onlar bozguna urama noktasna getirdiler. Ancak tam o srada savan kazanldna inanan ve ganimetlerdeki hisselerinin kaybolmasndan korkan okularn ou, koruyucu mevzilerini terk ederek Kurey karargahnn etrafndaki kalabala kartlar. Bu frsat yakalayan Hlid b. Veld (bu savatan az bir zaman sonra slam'a girdi ve btn zamanlarn en byk Mslman komutanlarndan biri oldu) kumandasndaki Mekke svarilerinin byk blm geni bir kavisle onlar evirdiler ve Mslman kuvvetlerine arkadan saldrya getiler. Okularn korumasndan yoksun olan ve iki ate arasnda kalan Mslmanlar ok sayda kayp vererek dzensiz bir ekilde geri ekildiler. Hz. Peygamber ve Ashb'ndan en sadk birka, kendilerini mitsizce savunmaya altlar ve Hz. Peygamber cidd ekilde yaralanarak yere dt. Bunun zerine bir nra ykseldi: Allah'n Elisi
95

3. SURE

122 iinizden iki grubun91 panie kapldn [da]; halbuki Allah onlara yaknd ve mminler yalnz Allah'a gven duymalydlar: 123 zira, siz son derece zayfken92 Allah, Bedir'de size yardm etmiti. O halde Allah'a kar sorumluluk bilinci duyun ki kredenlerden olasnz. 124 [Ve hatrla, o zaman ki] mminlere [yle] demitin: Rabbinizin [yukardan] gnderilmi bin melek ile size yardm edecei[ni bilmeniz] sizin iin yeterli deil mi? 125 Hayr! Ama eer skntya gs gerer ve O'na kar sorumluluunuzun bilincinde olursanz, dman niden size saldrdnda, Rabbiniz akn akn gelen bebin melekle size yardm edecektir!93 126 Allah, sadece size bir mjde olsun ve bylece kalpleriniz rahatlasn diye bunu[n Elisi tarafndan94 bildirilmesini] emretti -nk, her eye kdir, gerek
ldrld! Mslmanlarn birou kouturmaya balad, hatta bazlar dmandan eman dilemeye hazrlandlar. Ama mer b. Hattb ve Talha'nn da aralarnda bulunduu Ashb'dan birka: Ey mminler! Onsuz sizin hayatnzn ne anlam var? O lmse brakn biz de lelim! diye bararak mitsizliin verdii gle Mekkelilere doru frladlar. Onlarn bu hareketi, ayn zamanda Hz. Peygamber'in yaamakta olduunu renen dier Mslmanlar arasnda derhal bir yank buldu: Toparlanarak dmana kar saldrya getiler ve bylece gn kurtardlar. Ancak Mslmanlar bu ans kullanamayacak kadar bitkin olduklarndan dmann Mekke ynnde geri ekilmesiyle sava bir galibi olmadan bitti. Ertesi gn Hz. Peygamber, Ashbndan yetmi kiinin banda onlar takibe balad. Ancak Mslmanlar Medine'nin takriben sekiz mil gneyinde Hamr el-Esed ad verilen yere vardklarnda Mekkeliler'in dier bir karlamay gze alamayacak hlet-i rhiyede olduklar ve hzla evlerine yneldikleri grldnden kk Mslman ordusu Medine'ye geri dnd. 91 Yani neredeyse Abdullah b. Ubeyy'in nclnde firarilere katlmaya hazrlanan Ben Seleme ve Ben Hrise oymaklarnn (bkz. bir nceki not). 92 Sekizinci surede detayl olarak ele alnan H. 2. yldaki Bedir Savana bir atf. 93 Bir sonraki ayetten anlalaca gibi, Allah'n inananlara binlerce melek ile yardmda bulunmasnn Hz. Peygamber tarafndan vurgulanmas, mecaz olarak, inananlarn kalplerinin Allah'tan gelen manev gler araclyla takviyesi anlamna gelir (Menr IV, 112 vd. ve IX, 612 vd.). Bedir Sava ile ilgili benzer bir ifade de, bin melekten bahsedilen 8:9-10'da geer. Bu deien rakamlar (bin, bin ve bebin) ise, muhtemelen, zorluklara kar sabreden ve O'na kar sorumluluklarnn bilincinde olanlara Allah'n yardmnn snrszln gsterir. Hz. Peygamber'in, Uhud Sava'ndan hemen nce, yani, Abdullah b. Ubeyy nderliindeki yz kiinin kendisini terk etmesinden ve bir ksmnn da ok stn dman gleri karsnda panie kaplr gibi olmasndan sonra, kendisine tbi olanlar bu ekilde tec ettiini varsaymamz mantkl olur. 94 Birok mfessire gre (bkz. Menr IV, 112) bu parantez ii aklama, Hz. Peygamber'in bu vaadi kendisine tbi olanlara ilah ilham sonucu yaptn gsteren nceki iki ayet ile teyid edilmektedir. Ayrca bkz. Bedir Sava vesilesiyle benzer bir vaadin telaffuz edildii 8:9.
96

3. SURE

hikmet sahibi olan Allah'tan baka kimseden yardm gelmez- 127 [ve] O, hakikati inkara artlanm olanlardan bazsn [sizin vastanzla] mahvetsin, dierlerini de ylesine alaltsn ki95 mitsizlie kaplp geri ekilsinler diye [bunu emretti]. 128 Allah'n onlarn tevbelerini kabul etmesine yahut onlar cezalandrmasna karar vermek senin iin deildir [ey Peygamber,] nk onlar zalimlerin t kendileridir, 129 oysa gklerdeki ve yeryzndeki her ey Allah'a aittir: O, dilediini affeder, dilediini cezalandrr; ve Allah, ok affedicidir, rahmet kaynadr.96 130 SZ EY imana ermi olanlar! Riby kat kat arttrarak boaznza geirmeyin;97 ama Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun ki mutlulua erebilesiniz; 131 ve hakikati inkar edenleri bekleyen ateten saknn! 132 Allah'a ve Elisi'ne tbi olun ki rahmete nail olabilesiniz. 133 Rabbinizin affna mazhar olmak ve Allah'a kar sorumluluk bilinci duyanlar iin hazrlanm gkler ile yer kadar geni bir cennete ulamak iin birbirinizle yarn; 134 onlar ki hem bolluk hem de darlk zamannda [Allah yolunda] harcarlar, fkelerini kontrol altnda tutarlar ve insanlar affederler, nk Allah iyilik yapanlar sever; 135 ve onlar, utan verici bir i yaptklar veya kendi kendilerine [baka trl] bir zulm iledikleri zaman, Allah' anar ve gnahlarnn aff iin yalvarrlar zaten Allah'tan baka kim gnahlar affedebilir? ve her ne [zulm] ilemilerse onda bilerek srar etmezler. 136 te bunlar, mkafat olarak Rablerinden balanma ve mesken olarak iinden
95 Lafzen, bazsn mahvetsin yahut onlar [yle] alaltsn ki. Ev (yahut) edatnn bu balamda bir alternatifi deil, tersine bir eitlemeyi (tenv) gsterdii aktr -tpk on kii ldrld veya yaraland ibaresinde olduu gibi: ki, bazsnn ldrld, bazsnn da yaraland anlamna gelmektedir. 96 Baz sahih Hadisler'de kaydedildii gibi, Hz. Peygamber, Uhud Sava srasnda Putperest Kurey'in nderlerine beddua etti (Buhr, Tirmiz, Nese ve Ahmed b. Hanbel); ve yerde yaralanm ekilde yatarken, Sadece kendilerini Rablerini [tanmaya] aran Peygamberleri'ne bunu yaptktan sonra bu kiiler nasl rahat edebilirler? diye bard -bunun zerine yukardaki iki ayet vahyedildi (Mslim ve bni Hanbel). 97 Rib'nn (faiz)'in tanm iin bu terimin Kuran'da ilk defa getii 30:39 ile ilgili 35. nota bkz. Yukardaki ayetin bir nceki ayette deinilen konu ile balants hakknda bana gre en iyi aklama (Rz'nin naklettii gibi) Keffl tarafndan yaplmtr: Putperest Mekkeliler'in gl ordularn tehiz etmelerini ve zayf bir tehizata sahip Mslmanlar Uhud'da neredeyse yenebilmelerini salayan servet esas olarak tefecilik yoluyla kazanldndan, Mslmanlar bu konuda dmanlarn rnek almaya ynelebilirlerdi. Tefeciliin yasak olduunun vahiy yoluyla bir kez daha vurgulanmas, bu eilimi -hem onlardan hem de daha sonra gelecek mminler kuandan- silip atmak iindir.
97

3. SURE

rmaklar akan hasbaheler bulacaklar: gayret gsterenler iin ne gzel bir mkafat! 137 SZDEN nce [nice] hayat tarzlar gelip geti.98 yleyse, yeryznde dolan ve hakikati yalanlayanlarn sonunun ne olduunu grn: 138 Bu, btn insanlara ak bir ders ve Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar iin bir rehber ve bir t [olsun]. 139 yleyse, cesaretinizi yitirmeyin ve zlmeyin:99 Eer [gerekten] inanyorsanz mutlaka (insanlarn) en stn olursunuz. 140 Eer banza bir bela100 gelirse, [bilin ki,] benzer bir belaya [baka] insanlar da uramtr; zira byle [iyi ve kt] gnleri insanlara srayla paylatrrz: [Bu,] Allah'n, imana erenleri seip ayrmas ve aranzdan hakikate [hayatlar ile] ahitlik yapanlar semesi iindir101 -nk Allah, zalimleri asla sevmez- 141 ve [ayn zamanda] Allah'n imana erenleri her trl bo ve yararsz eylerden arndrmas ve hakikati inkar edenleri etkisiz hale getirmesi iin. 142 Allah, [kendi yolunda] stn aba gsterdiinizi ve zorluklara kar sabrl olduunuzu grmedike cennete girebileceinizi mi sanyorsunuz?102 143 Nitekim siz, lmle yzyze gelmeden nce, [Allah yolunda] lmeyi arzuladnz: ite imdi kendi gzlerinizle onu grmektesiniz!103
98 Snnet kelimesi (oulu snen'dir) bir hayat tarzn veya davran biimini gsterir (bu nedenle, slam terminolojisinde, kendisine tbi olanlara bir rnek olan Hz. Peygamber'in hayat tarz iin kullanlmaktadr). Yukardaki pasajda snen terimi, srekli deimeye ramen her zaman ayn kalan bir temel modeli iinde barndran gemi yzyllara zg artlar (ahvl) ifade eder (Rz): nsann gemiin tecrbelerinden ders karma zorunluluuna ve imkanna Kuran'daki tipik atflardan biri. 99 Uhud'daki felakete ve Mslmanlarn uradklar ar can kaybna (takriben yetmi kii) bir atf. 100 Lafzen, bir yaralanma (karh) veya, baz dilbilimcilere gre, yaralanmann sebep olduu zdrap. 101 Yani, Bazlarnzn kendi yolunda ehit olarak lmesine izin vermesi, size kar kan gnahkar dmanlara sevgisinden deil, tersine size olan sevgisinden dolaydr. hed (ehd'in oulu) terimi, ehit denler kadar ahit olanlar da ifade eder. Benim tercih ettiim eviri, hem hakikate ahitlik yapmak hem de Allah yolunda ehit dmek kavramlarn bir araya getirmektedir. 102 Lafzen, Allah, aranzdan ... cihad edenleri ve zorluklara kar sabr gsterenleri grmeden .... Allah, her eyi bilen olduundan, O'nun bir eyi grmemesi, elbette, atfta bulunulan olayn veya eyin henz meydana gelmediini veya hl-i hazrda mevcut olmadn gsterir (Zemaher). 103 Zemaher'nin grne gre bu, Uhud Sava'na katlan Ashb'n byk ksmna hitab
98

3. SURE

144 MUHAMMED yalnzca bir elidir; ondan nce de [baka] eliler gelip getiler: yleyse, o lr yahut ldrlrse, topuklarnz zerinde gerisin geri mi dneceksiniz?104 Ama, topuklar zerinde gerisin geri dnen kii hibir ekilde Allah'a zarar veremez -halbuki Allah, [Kendisine] kreden herkesin karln verecektir. 145 Hi kimse, tayin edilmi belli bir vadeden nce, Allah'n izni olmadan lmez. Ve kim bu dnyann nimetlerini arzularsa kendisine ondan vereceiz; kim de ahiretin nimetlerini arzularsa ona da bunu vereceiz; ve [Bize] kredenleri mkafatlandracaz. 146 Nice peygamber, arkasnda Allah'a rm olmu birok insanla birlikte [O'nun yolunda] savamak zorunda kald: Onlar, Allah yolunda ektikleri skntlardan dolay ne korkuya kapldlar, ne zayf dtler ve ne de kendilerini [dman nnde] kk drdler, zira Allah skntlara gs gerenleri sever; 147 Onlarn tek syledikleri uydu: Ey Rabbimiz! Gnahlarmz ve ilerimizdeki arlklar bala! Admlarmz salamlatr ve hakikati inkar edenlere kar bize yardm et! 148 Bunun zerine Allah, onlara, hem bu dnya nimetlerini, hem de ahiretin en gzel nimetlerini balad: Zira Allah, iyilik yapanlar sever. 149 SZ EY imana ermi olanlar! Hakikati inkara artlanm olanlara tbi
eden iki ynl bir serzenitir: Birincisi, Hz. Peygamber'in tavsiyesine ramen ak alanda dmana sava amakta srar ederek bu yzden lmcl bir tehlikeyi davet etmelerinden dolay; ikincisi, savan ilk safhas boyunca inanlarna uygun davranmadaki zaaflarndan dolaydr (bkz. yukardaki 90. not). Bu pasajn daha msbet bir anlam da olabilir: Neredeyse bozguna urayacaklar bir durumdan mminlerin karmalar gereken derse bir iaret ve geleceklerinin, kendilerini feda etmeye ynelik gelip geici bir arzuya deil, Allah'a imanlarnn gcne bal olduu (kar. yukardaki 139. ayet) gereini hatrlatma. 104 Hz. Peygamber'in -ve o'ndan nce gelip gemi olan teki btn peygamberlerinfanliine yaplan bu vurgu, ilk bakta, Uhud Sava ile ve o savata birok Mslmann sava terk etmesine ve hatta bazlarn teslim olmaya kadar gtren Hz. Peygamber'in vefat ettii sylentisi ile balantldr (Taber; ayrca bkz. yukardaki 90. not). Ancak, daha geni anlamda, yukardaki ayet, tapnmann yalnz Allah'a zg olduu, hibir insann -peygamber bile olsa- ondan pay alamayaca eklindeki temel slam akdeyi yeniden dile getirmektedir. Birok korkak Mslmann slam'n sona erdiini dnd Hz. Peygamber'in vefatnn hemen ardndan ilk halife Hz. Eb Bekir'in okuduu Kuran pasaj ite budur. Ama Hz. Eb Bekir'in hemen, Bakn, her kim Muhammed'e tapyorsa bilsin ki Muhammed ld, ama her kim Allah'a kulluk ediyorsa bilsin ki Allah sonsuza kadar yaayan ve asla lmeyecek olandr eklinde konumas (Buhr) ile tm kargaa duruldu. -Bir kimsenin topuklar zerinde gerisin geri dnmesi ifadesi, artlara gre, ya gerek bir irtidad veya Allah yolunda aba gstermekten bilinli bir geri ekilii anlatr.
99

3. SURE

olursanz sizi topuklarnzn zerinde gerisin geri dndrrler ve kaybedenlerden olursunuz. 150 Hayr, yalnz Allah'tr sizin Mevlanz ve O'dur en iyi yardmc.105 151 Allah'tan baka varlklara -O'nun hibir zaman yetki tanmad106 eylereilahlk yaktrdklarndan dolay, hakikati inkara artlanm olanlarn kalplerine korku salacaz; onlarn son dura atetir, ne ktdr zalimlerin meskeni! 152 ALLAH elbette size verdii sz tuttu; O'nun izniyle dmanlarnz yok etmek zereydiniz;107 ne var ki Allah size arzuladnz [zaferi] gsterdikten sonra gevediniz, [Peygamber'den gelen] emre aykr davrandnz108 ve itaatsizlik ettiniz. Aranzda [sadece] bu dnyaya ilgi duyan kimseler olduu gibi, ahirete gnl verenler de mevcuttu:109 Bunun zerine Allah, sizi snamak iin dmanlarnz yenmenize mani oldu.110 Ama O, imdi gnahlarnz balad, zira Allah'n inananlara ltfu snrszdr. 153 [Hatrlayn o n, ki] Elim arkanzdan size seslendii halde, kimseye bakmadan katnz; bu yzden O, [Eli'nin] kederine karlk, elinizden kaann ve banza gelenin zntsn unutturacak bir znt verdi size: Zira Allah, btn yaptklarnzdan haberdardr.111 154 Sonra O, bu kederin ardndan, size bir emniyet duygusu, bazlarnz sarp kuatan bir i skneti balad;112 oysa sadece kendilerini dnen tekiler,
105 Lafzen, O, yardm edenlerin en iyisidir. 106 Yani, O'nun hibir zaman msaade etmeyecei. Benim evirimde hibir zaman zarfnn kullanlmas, zamanda sreklilie iaret eden lem yunezzil (lafzen, indirmemektedir veya gndermemektedir) gramatik kalbna dayanmaktadr. 107 Lafzen, onlar yok ediyordunuz: Burada Uhud Sava'nn ilk safhasna iaret edilmektedir. Kasdedilen vaad hakknda bkz. bu surenin 124-125. ayetleri. 108 Lafzen, [Peygamber'in] emri konusunda birbirinizle anlaamadnz -zafer kazanldnn sanld anda okularn ounun mevzilerini terk etmelerine bir iaret (bkz. yukardaki 90. not). 109 Elli Mslman okudan on tanesi, hatta daha da az mevzilerini terk etmediler ve Hlid'in svarileri tarafndan ldrldler. Yukardaki cmlenin ikinci ksm, hem onlara hem de Mslmanlarn byk ounluu katktan sonra savaa devam eden birka sahbye iaret etmektedir. 110 Lafzen, O, sizi onlardan vazgeirdi. 111 Yani, Uhud'da o kadar utan verici ekilde davrandklarnn anlalmas [ve yzlerine vurulmas] (bkz. yukardaki 90. not), sonunda, onlara savan kaybndan ve birok kardelerinin lmnden daha ac verici olmutu: bir nceki ayette deinilen snavn anlam da budur. 112 Yani, sava boyunca sebatkar davrananlara. Baz mfessirlere -zellikle Rb'a- gre,
100

3. SURE

Allah hakknda yanl fikirlere -putperest cahiliyye dncelerine- kapldlar ve [Bu konuda]) o zaman bir karar yetkisine sahip miydik? diye (kendi kendilerine) sordular.113 De ki: Btn karar yetkisi, yalnzca Allah'a aittir!114 [Onlara gelince,] onlar, Eer bir karar yetkimiz olsayd, ardmzda bu kadar ok l brakmazdk115 diyerek [ey Peygamber,] sana gstermeyecekleri o [iman zayfl]n ilerinde saklamaya alyorlar. [Onlara] de ki: Evlerinizde de kalm olsaydnz, [iinizden] lm takdir edilmi olanlar, devrilecekleri yere mutlaka kp giderlerdi. Ve bu [banza gelenlerin tm], Allah'n gslerinizde barndrdnz her eyi snamas ve kalplerinizin iini116 her trl bo ve yararsz eylerden arndrmas iindir: Zira Allah, [insanlarn] kalplerindeki her eyi bilir. 155 ki ordunun sava alannda karlat gn [grevlerinden] kaanlara gelince; eytan, onlar [bizzat] kendi yaptklaryla tkezletti.117 Ama imdi, Allah onlarn gnahlarn sildi. Dorusu Allah ok affedicidir, halmdir. 156 Siz ey imana ermi olanlar! Uzak yerlere seyahate k[tkt]an118 veya savaa
nus terimi (lafzen, uykudan nce gelen uyuukluk) burada mecaz anlamda kullanlmtr ve i skneti anlamna gelmektedir. 113 Yani, zafer veya yenilgi konusunda. Putperest cahiliyye dnceleri, aka, korkak yrekli kiilerin olup bitenler konusundaki manev sorumluluklarn kabul etmedeki isteksizliklerine ve inanlar dorultusunda davranmaktaki zaaflarnn nceden takdir edilmi olduunu syleyerek kendi kendilerine mazeret aramalarna iarettir. Bkz. ayrca sure 5, not 71. 114 Yani, meydana gelen baary veya baarszl dilediine pay etmek yalnzca Allah'a mahsus iken, insana urunda aba gsterdii [veya gstermekte] olduu dnda baka hibir ey verilmeyecektir (53:39). 115 Lafzen, burada ldrlm olmazdk. 116 Lafzen, kalplerinizdeki her eyi. 117 Bu, yle zetlenebilecek olan nemli bir Kurn ilkenin tasviridir: eytan'n insan zerindeki etkinlii, gnahn ana nedeni deildir, ama onun ilk sonucudur: Yani, kiinin, ahlak bunalm anlarnda nndeki alternatiflerden daha kolay ve grnte daha rahat olann semesine ve bylece bir eyi yaparak veya yapmay ihmal ederek gnah ilemesine yol aan kendi zihinsel tavrnn bir sonucu. Bylece, Allah'n bir kimsenin gnah ilemesine neden olmas, onda byle bir gnah ilemeye yatknlk oluturan zihinsel tavrn mevcudiyetine baldr: ki bu da, insann irade serbestisine -yani, iki veya daha fazla muhtemel davran tarz arasnda, belli snrlar iinde bilinli bir seim yapma yeteneinesahip olduunu varsayar. 118 Lafzen, yeryznde seyahat ettikleri zaman.
101

3. SURE

katl[dktan sonra l]en kardeleri hakknda, Bizimle kalm olsalard lmeyeceklerdi, veya ldrlmemi olacaklard diyen, hakikati inkara artlanm kimseler gibi olmayn; zira Allah, bu tr dnceleri onlarn kalplerinde ac bir pimanlk kayna yapacaktr,119 nk hayat balayan ve lme hkmeden yalnz Allah'tr. Allah, yaptnz her eyi grr. 157 Ve eer gerekten Allah yolunda lr veya ldrlrseniz, [unutmayn ki] Allah'n mafireti ve rahmeti, kiinin120 [bu dnyada] yabilecei her eyden daha iyidir: 158 nk lseniz de, ldrlseniz de sonunda Allah katnda toplanacaksnz. 159 Ve [ey Peygamber,] senin izleyicilerine121 yumuak davranman, Allah'n rahmetinin bir eseriydi. Zira, eer onlara kar krc ve sert olsaydn, dorusu senden koparlard. Artk onlar bala ve affedilmeleri iin dua et. Ve toplumu ilgilendiren her konuda onlarla mavere et; sonra bir hareket tarzna karar verince de Allah'a gven: Zira Allah, O'na gven duyanlar sever.122 160 Allah size yardm ederse, hi kimse sizinle ba edemez; ama ya O sizi terk ederse, kim size yardm edebilir? O halde mminler Allah'a gvensinler!
119 Lafzen, Allah onu ... yapsn diye: Ancak li-yecal deyimindeki li taks, bariz olarak bir lmu'l-kibeh (yani, nedensel bir aklamay gsteren lm harfi) olduundan, bu balamda, gelecek zaman kipi ile birlemi ekilde zira balac ile evrilmesi en dorusudur. 120 Lafzen, onlarn. 121 Lafzen, onlara; yani, Uhud felaketi ncesinde ve felaket esnasnda grevlerinde baarsz olan izleyicilerine. Eldeki btn kaynaklara gre Hz. Peygamber, yaptklarndan dolay onlar knamad bile. 122 Uzlama ve danma yoluyla hkmet etmeye iaret eden bu emir, devlet idaresi ile ilgili btn Kurn dzenlemelerin en temel hkmlerinden biridir. Onlar zamiri, mminlere, yani, btn bir topluma iaret eder; bu balamda kullanlan emr deyimi -ve ayn zamanda ok daha nce vahyedilmi olan 42:38'deki emruhum ra beynehum ibaresi- ise devlet idaresi de dahil toplumsal hayat ile ilgili btn ileri ifade eder. Btn otoriteler, yukardaki buyruun, ilk bakta Hz. Peygamber'e hitab ediyor grnmesine ramen aslnda btn Mslmanlara ynelik ve her dnem iin balayc olduunda hemfikirdirler. (Bu hkmn daha geni bir analizi iin bkz. State and Government in Islam, 44 vd.) Baz slam bilginleri, bu emrin ifade tarzndan, toplumun nderinin, danmak zorunda olmasna ramen yine de ortaya kan gr kabul veya reddetmede zgr olduu sonucuna varrlar. Ama Hz. Peygamber'in bile kendisini rasnn kararlarna bal saydn hatrlaynca (bkz. yukardaki not 90) bu sonucun mesnetsizlii aka ortaya kar. Ayrca, Ali b. Eb Talb'den rivayet edilen bir Hadis'e gre, yukarda geen azm (bir davran ekline karar verme) kelimesinin neyi ifade ettiini aklamas istendiinde Hz. Peygamber, [O], bilgili insanlar (ehlu'r-rey ) ile mavere yapmak ve [o konuda] onlara uymak [anlamna gelir] diye cevap vermitir (bkz. bni Kesr'in bu ayet ile ilgili yorumu).
102

3. SURE

161 BR PEYGAMBERN hile yapmas olacak ey deil;123 nk kim hile yaparsa, herkesin yaptklarnn tam karln alaca ve hi kimseye hakszlk yaplmayaca Kyamet Gn'nde hilesi yzne vurulacaktr. 162 yleyse, Allah'n rzasn kazanmak isteyen kii,124 Allah'n lnetine uram125 ve var yeri cehennem olan kii ile bir midir? Ne kt bir duraktr o! 163 Onlar Allah katnda [tamamen] farkl derecelere sahiptirler; zira Allah, yaptklar her eyi grr. 164 Allah, mesajlarn onlara iletmek, onlar arndrmak ve onlara ilah kelm ve hikmeti retmek iin ilerinden kendileri gibi (beerden) bir eli kararak mminlere ltufda bulunmutur; halbuki daha nce apak bir sapklk iinde bulunuyorlard. 165 [DMANLARINIZI] iki misli musibete urattktan sonra126 imdi ayn musibet sizin banza geldi diye, kendi kendinize Bu nasl oldu? diye soruyorsunuz, yle mi? De ki: O, sizin kendi eserinizdir.127 Dorusu, Allah diledii her eyi yapmaya kdirdir: 166 iki ordunun harpte karlat gn banza gelenler Allah'n izni ile gerekleti. Bu, Allah'n [gerek] mminleri belirlemesi iindi; 167 [ve yine,] ikiyzllk yapm olanlar ve kendilerine: Gelin, Allah yolunda savan yahut, kendinizi savunun!128 denildiinde, E-er sava[la sonulanacan] bilseydik elbette arkanzdan gelirdik diye cevap verenleri ortaya karmas i-indi. Onlar, o gn, kalplerinde olmayan azlaryla syleyerek imandan ok irtidada
123 Yani, kendi grlerini Allah'a isnad edip sonra inananlardan yalnz O'na inanp gvenmelerini istemesi. Bylesine bir yanltma (iddias) son derece akl-d olsa da, Hz. Peygamber'in kendisinin Kuran' tertib ettii ve onu sonra haksz ekilde ilah vahye izafe ettii gr, inkarclar arasndaki ortak grtr. 124 Burada Peygamber Muhammed (s)'e ve genelde peygamberlerin tmne bir iaret. 125 Yani, kendi grlerini sahtekarlkla Allah'a isnad etmek veya bir vahyin ifade tarznda keyf ilaveler ve kastl deiiklikler yaparak O'nun mesajlarn arptmak suretiyle -nceki vahyin mensuplarna kar Kuran'da ska ileri srlen bir sulama (r. 2:79 ve 3:78). 126 Yani, H. 2. ylda Bedir Sava'nda. 127 Hz. Peygamber'e tbi olanlardan ou, artlar ne olursa olsun srf inanlar nedeniyle Allah'n onlara zafer bahedeceine inanyorlard. Uhud'daki ac tecrbe, onlar derin ve iddetli bir sarsntya uratmt; ve bylece Kuran, onlara, bu felaketin kendi yaptklarnn bir sonucu olduunu hatrlatyor. 128 Terimin en geni anlamyla sadece nefsi mdafaa iin sava, Allah yolunda sava saylabilir (bkz. 2:190-194 ve ilgili notlar); ve bu nedenle, bu iki ibare arasndaki yahut edat, baka bir deyile/yani ifadesi ile hemen hemen e anlamldr.
103

3. SURE

yaklatlar.129 Halbuki Allah, gizlemeye altklarn ok iyi bilmektedir: 168 kendilerini [savatan] geri tutanlar, [ldrlen] kardeleri hakknda, [sonradan,] Bizi dinleselerdi ldrlm olmayacaklard dediler. De ki: Peki, sznzde samimi iseniz lm banzdan savn bakalm! 169 Fakat, Allah yolunda ldrlenleri l saymayn. Hayr, onlar diridir! Rzklar, Rableri katndadr; 170 Allah'n ltfuyla kendilerine balad [ehitlikten] vn duyarlar. Ve arkada kalp henz kendilerine katlmam olan [karde]lerine, bir korku ve znt duymayacaklar mjdesinde bulunmaktan zevk alrlar: 171 Onlar, Allah katndan ulaan bir ltfu, bir nimeti ve Allah'n inananlarn hak ettii dl zayi etmeyecei [vaadini] mjdelemek isterler. 172 O inananlar ki balarna gelen beladan sonra130 Allah'n ve Elisi'nin arsna uydular. yilik yapmada sebat edenleri ve Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar muhteem bir karlk bekliyor: 173 O inananlar ki baka insanlar tarafndan, Bakn, size kar bir ordu toplanm, onlardan kendinizi koruyun! eklinde uyarlmlard,131 ama bu, onlarn sadece imann arttrd ve Allah bize kafidir; O, ne mkemmel bir koruyucudur! diye cevap verdiler; 174 ve Allah'n
129 Bu, Medine'den Uhud Da'na giderken, Hz. Peygamber'in aslnda savamaya niyetli olmad eklindeki sahte mazerete dayanarak o'nu terk eden yz kiiye iarettir (bkz. yukardaki not 90). Ancak, bir sava kacana kalben inandklar halde Allah'n dvsn terk etmeleri, neredeyse O'nu inkar etme anlamna gelmekteydi (kfr burada irtidad olarak evrilmitir). 130 Lafzen, onlara yara isabet ettikten sonra. Mfessirlerin ou, bu ifadenin, Mslmanlarn Uhud Sava'nda urad kayplara bir iaret olduu grndedirler. Ancak, kasdedilen sonularn daha geni kapsaml olmas da muhtemeldir. nk bu pasaj, Allah yolunda can veren ehitlerin genel terimlerle szkonusu edildii nceki ayetler ile dorudan balantldr. Klasik mfessirlerin ounda, daha kapsaml fikirler ihtiva eden ve btn insan durumlar iin geerli olan birok Kuran pasajna, kasdedildiinden daha ayrntl tarihsel atflar isnad etme eilimi vardr. 172-175. ayetler bunun en iyi rnekleridir. Baz mfessirler, bu ayetlerin, Uhud Sava'nn ertesi gn Hamr el-Esed'e yaplan neticesiz sefere iaret ettii grnde iken dierleri, onlarn, ertesi yl Hz. Peygamber'in tarihte Kk Bedir (Bedru's-Sur) olarak bilinen seferini kasdettiini iddia ederler. Baka bir grup ise, 172. ayetin birinci olaya, 173-174. ayetlerin ise tekine iaret ettii grndedirler. Bu bariz gr farkllklar karsnda -nk, ne Kuran'da ne de sahih Hadisler'de bu srf tahmine dayal varsaymlar destekleyen gerekten ikna edici bir delil yoktur- szkonusu pasajn btnnn, Uhud Sava'na yaplan tarih atflarn ve o olaydan karlmas gereken derslerin genel ahlak erevesini izdii sonucuna varabiliriz. 131 Lafzen, ki onlara insanlar ... demiti.
104

3. SURE

ltfu ve nimeti ile [savatan] bir zarara uramadan132 dndler: nk onlar, Allah'n rzas iin abalyorlard; ve Allah, yceliinde ve ltfunda snrszdr. 175 Kendi dostlarndan133 korkmay [iinize] yerletiren eytandan bakas deildir: yleyse onlardan deil, yalnzca Benden korkun, eer gerek mminler iseniz! 176 Hakikati inkarda birbirleriyle yaranlardan dolay zlme: Onlar, Allah'a hibir zarar veremezler. Onlarn ahiret[in nimetlerin]den hi pay alamamalar134 Allah'n muraddr ve onlar iddetli bir azap beklemektedir. 177 man karlnda inkar satn alanlar hibir surette Allah'a zarar veremezler, tersine onlar iddetli bir azap beklemektedir. 178 Ve onlar -ha-kikati inkara artlanm olanlar- sanmasnlar ki kendilerine mhlet vermemiz onlarn hayrnadr, onlara mhlet verdik ki gnahkarlklar artsn; sonuta onlar utan verici bir azap beklemektedir.135 179 [Ey hakikati inkar edenler!] Mminlerin sizin hayat tarznza uymalarna gz yummak, Allah'n istedii bir ey deildir:136 Sonunda Allah iyiyi ktden
132 Yani, cesaret kaybndan ve iman zayflndan kaynaklanan ahlak sapknla kaplmadan: Uhud'da birok Mslmann bana gelenlere iaret. 133 Yani, kasden zulm ileyerek eytan ile ittifak kuran kimselerden. 134 Lafzen, Allah'n onlara bir pay vermemesi. 135 Bu ayet, insann eilimlerinin ve eylemlerinin -ve evrendeki dier btn olaylarn- tbi olduu tabiat kanunu (Kuran terminolojisinde snnetullh: Allah'n yolu) retisine iaret etmektedir. Yukardaki ayet sanki yle demektedir: Bu insanlar hakikati inkara artlanm olduklarndan, onlara serbestlik vermemiz (yani, seme zgrl vermemiz ve davranlarn gzden geirmek iin mhlet tanmamz) kendilerinin yararna olmayacak, ama tersine, sahte z-gvenlerinin ve bylece gnahkarlklarnn artmasn salayacaktr. Kuran'daki benzer birok pasajda olduu gibi, Allah, burada da, onlarn gnahkarlklarnn artmasn kendi iradesine izafe etmektedir, nk sebep-sonu tabii kanununu btn mahlukat iin geerli klan O'dur. (Ayrca bkz. 14:4, not 4.) 136 Baz mfessirler (mesela Rz), m entum aleyhi (lafzen, zerinde olduunuz) ibaresinin burada iinde bulunduunuz artlar -yani, Uhud Sava'ndan sonra Mslman toplumun iine dt zayflk ve aknlk halini- gsterdii ve bu nedenle yukardaki pasajn mminlere hitab ettii grndedirler. Ancak bu yorum, pek makul deildir. Mminlere burada nc ahs zamiri ile iaret edilmesinin yansra, m entum aleyhi ibaresinin ikinci oul ahs halinde kullanlmas, bununla hem Kuran'da hem de sahih Hadisler'de her zaman insanlarn hayat tarznn ve inanlarnn kasdedildiini gstermektedir. Ayrca, bni Abbs, Katde, Dehhk, Muktil ve Kelb'nin, burada hitab edilen insanlarn, nceki pasajlarn iaret ettii hakikati inkar edenler olduunu tereddtsz olarak akladklarna dair elimizde gvenilir bilgiler bulunmaktadr (bkz. Taber ve Beav'nin bu ayet ile ilgili yorumlar). Bu anlamda okununca yukardaki pasaj, mminlerin, zaman iinde,
105

3. SURE

ayracaktr. Ve Allah, insan idrakini aan eyleri kavrama gcn size verecek deildir: [Bunun iin] Allah, elileri arasndan dilediini seer.137 yleyse Allah'a ve elilerine inann; zira eer O'na inanr ve O'na kar sorumluluunuzun bilincinde olursanz o zaman bilin ki, sizi muhteem bir karlk beklemektedir. 180 ONLAR, -Allah'n, ltfundan kendilerine verdiklerine cimrice sarlanlarbunun kendileri iin hayrl olduunu sanmasnlar: Aksine, bu onlar iin ktdr.138 [Bu kadar] cimrice sarldklar ey, Kyamet Gn boyunlarna aslacaktr: Zira, gklerin ve yerin miras [yalnz] Allah'a aittir: Ve Allah, yaptnz her eyden haberdardr. 181 Allah fakirdir, ama biz zenginiz! diyenlerin139 szlerini Allah duymutur. Onlarn hem sylediklerini, hem de peygamberleri haksz yere ldrdklerini140 kaydedeceiz ve [Hesap Gn onlara] diyeceiz: Tadn bakalm atein azabn 182 ellerinizle ilediklerinizin karl olarak; zira Allah, kullarna en ufak bir hakszlk yapmaz! 183 Allah, yaklarak sunulan bir kurban141 getirmedike, hibir eliye inanmamamz bize emretmitir iddiasnda bulunanlara gelince, [Ey Peygamber, onlara] de ki: Benden nce de peygamberler size hakikatin tm kantlarn ve o hakknda konutuunuzu getirmilerdi: Peki, sylediinizde samimi idiyseniz neden onlar katlettiniz?142
yalnz inanlarnda deil, sosyal hedefleri ve hayat tarzlar asndan da inkarclardan farkllaacaklarna iaret eder. 137 Yani, Allah, insana, sadece kendisinin tm bilgisine sahip olduu hakikat hakknda ksm bir gr sahibi olmay bu eliler araclyla salar. 138 Bu, yukarda 179. ayette deinilen inkarclarn hayat tarzna bir iarettir: bu dnyann madd unsurlarna ar bir balanma ile tanmlanan bir hayat tarz -hayatn pratik sorunlarnn dndaki hibir eye inanmamaya dayanan bir maddecilik. 139 Birok sahih Hadis'e gre Medine Yahudileri, Kuran'n ifade biimini ve zellikle de, 2:245'deki Allah'n kat kat fazlasyla geriye deyecei gzel bir borcu O'na verecek olan kimdir? ayetini hicvederlerdi. 140 Yahudilere yneltilen bu itham hakknda bkz. sure 2, not 48. 141 Lafzen, atein bitirdii bir kurban -baka bir deyile, yank kurbanlar kutsal ayinlerin temel bir unsuru klan Hz. Musa eriat'na uymadka. Hz. Musa eriat'nn bu yn, Kuds'deki kinci Mbed'in yklmasndan beri uygulanamaz durumda olduundan, Talmud sonras Yahudileri, kendilerine vaad edilen Mesh'in Musev ayinlerini eski btnl iinde yeniden hayata geireceine kaniydiler; ve bu yzden Tevrat'a dayal Hukuk'a her adan uymayan birini peygamber olarak kabul etmeyi reddettiler. 142 Hz. Yahya ve Zekeriya'nn ehid edildikleri dnemde ve Hz. sa'nn Kuds, ey Kuds, peygamberleri sen ldrdn (Matta xxiii, 37) diye haykrd ve Tarsuslu Paul'n Yahudileri
106

3. SURE

184 Ve ayet seni yalanlyorlarsa (bil ki) ayn ekilde, senden nce hakikatin tm kantlarn, ilah hikmet ykl kitaplar ve aydnlk saan vahyi getiren [dier] peygamberler de yalanlanm bulunuyorlar. 185 Her can lm tadacaktr: Bylece Kyamet Gn [yapp-ettiklerinizin] karl size tam olarak denecektir; orada ateten uzaklatrlp cennete sokulacak olanlar, gerek bir zafer kazanm olacaklardr: Zira bu dnya hayat(na dknlk), kendi kendini aldatma zevkinden baka bir ey deildir. 186 Mallarnzla ve canlarnzla mutlaka snanacaksnz: Ve dorusu, hem sizden nce vahiy verilenlerden hem de Allah'tan baka varlklara ilahlk yaktranlardan birok incitici sz iiteceksiniz. Ama eer zorluklara sabrla katlanr ve O'na kar sorumluluunuzun bilincinde olursanz; bilin ki bu, azimle sarlnacak bir itir. 187 ALLAH, gemite kendilerine vahiy verilenlere, Bunu insanlara aklayn ve ondan hibir eyi gizlemeyin! [buyurduunda, bunu yapacaklarna] dair onlardan gl bir taahht almt.143 Ama onlar bu taahhtlerini kulak arkasna attlar ve kk bir kazanla deitirdiler: Ne kt bir alveriti bu!144 188 Sanma ki bu ekilde baardklaryla vnen ve yapmadklar145 ile vlmekten holananlar azaptan kurtulabilecekler. Onlar [ahirette] iddetli bir azap beklemektedir. 189 GKLERDE ve yeryznde hkmranlk Allah'a aittir: ve Allah, her eyi yapmaya kdirdir. 190 Kukusuz, gklerin ve yerin yaratlnda ve gece ile gndzn birbirini
kendi peygamberlerini ldrenler (I Selanikliler ii, 15) eklinde and dnemde kinci Mbed hl mevcuttu ve yank kurbanlar gndelik uygulamalar arasnda bulunmaktayd: Dolaysyla bahsi geen, Yahudilerin peygamberleri ldrmek suretiyle reddetmeleri, bu peygamberlerin Hz. Musa eriat ile uyum iinde olmamalarna izafe edilemez. 143 Bu, Yahudilerden, Kuran'n mesajn reddedenler olarak sz eden 183-184. ayetler ile balantldr. Yukardaki 187. ayetin anlam udur: Peygamber Muhammed (s)'in gelii, hem Eski Ahid'de, hem de Yeni Ahid'de nceden haber verilmiti ve Kitb- Mukaddes'e tbi olanlardan, bu haberi, fiilen yaptklar gibi rtbas etmeleri deil, onu etrafa yaymalar istenmiti. 144 Lafzen, satn aldklar ne kt bir eydi -Yahudilerin kendilerini Allah'n seilmi toplumu olarak grmelerine ve Hristiyanlarn, Hz. sa'nn vekaleten kefaretine inanmalarnn kendilerini otomatik olarak kurtaraca inancna iaret: Her iki halde de alveri, teki dnyada azabn kendilerine dokunmayaca hayalidir. 145 Yani, btn iddialarnn aksine, Kitb- Mukaddes'in ve Hz. brahim itikadnn safiyetini muhafaza etmemeleri (Rz).
107

3. SURE

izlemesinde derin kavray sahipleri iin alnacak dersler vardr, 191 Onlar ki ayakta dururken, otururken ve uyumak iin uzandklarnda146 Allah' anar, [ve] gklerin ve yerin yaratl zerinde inceden inceye dnrler: Ey Rabbimiz! Sen bunlar[n hi birini] anlamsz ve amasz147 yaratmadn. Sen ycelikte snrszsn! Bizi atein azabndan koru! 192 Ey Rabbimiz! Kimi atee mahkum edersen, kukusuz, onu [bu dnyada] alaltm olursun:148 Ve bu zalimler, hibir yardmc da bulamazlar. 193 Ey Rabbimiz! [Bizi] imana aran bir ses149 duyduk; Rabbinize iman edin! Ve bylece imana geldik. Ey Rabbimiz! Gnahlarmzdan tr bizi affet ve ktlklerimizi sil; ve gerek erdem sahipleri olarak canmz al! 194 Ey Rabbimiz! Elilerin vastasyla vaad ettiin eyi bize bahet ve Kyamet Gn bizi mahcup etme! phesiz, sen sznden asla caymazsn! 195 Ve Rableri onlarn dualarn yle cevaplar: ster erkek, ister kadn olsun, [Benim yolumda] aba gsterenlerden hi kimsenin abasn boa karmayacam: [nk] hepiniz birbirinizin soyundan gelirsiniz150. Zulm ve ktlk diyarndan kaanlara,151 yurtlarndan srlenlere, Benim yolumda eziyet ekenlere ve [bu yolda] savap ldrlenlere gelince; onlarn ktlklerini mutlaka sileceim ve onlar, Allah'tan bir mkafat olarak, iinden rmaklar akan hasbahelere sokacam: Zira mkafatlarn en gzeli, Allah katnda olandr. 196 HAKKAT inkara artlanm olanlarn yeryznde dilediklerini yapabilir grnmeleri, seni yanltmasn: 197 o, gelip geici bir tatmin[den ibaret]tir, ama sonunda varacaklar yer cehennemdir -o, ne kt bir meskendir!- 198 Ama Rablerine kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar, iinden rmaklar akan hasbahelere kavuacaklardr: Allah'tan ne gzel bir karlama! Ve Allah katnda olan, gerek erdem sahipleri iin en hayrl olandr. 199 Dorusu, gemi vahyin mensuplar arasnda [gerekten] Allah'a iman edenler ve hem size hem de kendilerine indirilene inananlar vardr. Byleleri, Allah'tan korkarlar, O'nun mesajlarn ufak bir kazan iin deitirmezler. Onlarn
146 Lafzen, ve yanlar zerine [uzanarak]. 147 Lafzen, bouna (btlen); bkz. 10:5, not 11. 148 Yani, bir gnahkarn teki dnyada ekecei azap, bu dnyada davranlar ile bana at ruhsal alaln bir sonucu olacaktr. 149 Lafzen, bir daveti. 150 Yani, siz hepiniz, tek ve ayn insan rknn mensuplarsnz ve bu yzden birbirinize eitsiniz. 151 Bkz. sure 2, not 203 ve sure 4, not 124.
108

3. SURE

mkafat, Rableri katndadr; nk Allah, hesap grmede hzldr! 200 Siz ey imana ermi olanlar! Zorluklara sabrla katlann ve birbirinizle sabrda yarn, [doru olan yapmaya] her zaman hazr olun ve Allah'a kar sorumluluk bilinci duyun ki mutlulua erebilesiniz!

109

4. SURE

4. NSA
Bu sure, byk blmyle miras hukuku, belli derecede kan ba olanlar arasnda evliliin yasaklanmas ve evlilik ilikileri gibi konular kapsayan aile hayat ile ilgili genel sorunlar ve kadn haklarn ele aldndan, Nis (Kadnlar) olarak adlandrlmtr. Balang ayeti, insan soyunun temel btnln ve bu btnlkten doan, kadn ile erkein birbirine kar ykmllklerini vurgulamaktadr. Surenin byk blm, sava ve bar hallerine ilikin pratik dzenlemelere ve mminlerin kafirler ile, zellikle de ikiyzller (mnafklar) ile ilikilerine ayrlmtr. 150-152. ayetler, peygamberlere inanmadan Allah'a inanmann imkanszln vurgular ve bu da yalnz Muhammed (s)'in deil, Hz. sa'nn da peygamberliini inkar eden Yahudiler ve Hz. sa'y Allah'n kulu olmaktan kanacak kadar asla gurura kaplmad (172. ayet) halde tanrlatran ve Muhammed (s)'i inkar eden Hristiyanlar konusuna gtrr. Nihayet, insann ama(lar)nn sosyal davran(lar)ndan ayrlmazln vurgulamak istercesine son ayet ile tekrar miras hkmlerine dnlr. Bu surenin bir btn olarak Medine dnemine ait olduunda phe yoktur. Vahiy sralamasnda ya hemen l-i mrn'n arkasndan gelir, yahut -baz otoritelere gre- zaman olarak ikisinin arasna Ahzb ve Mmtehine sureleri girer. Ancak, birka ayeti daha erken bir dneme ve 58. ayeti de daha sonraya ait olmasna ramen, surenin tmnn hicretten sonra drdnc ylda nazil olmu bulunmas kuvvetle muhtemeldir. 1 EY NSANLAR! Sizi bir tek can(l)dan yaratan, ondan eini var eden1 ve her

ikisinden pek ok kadn ve erkek meydana getiren Rabbinize kar sorumluluunuzun bilincinde olun. Kendisi adna birbirinizden [haklarnz] talep ettiiniz Allah'a kar sorumluluk bilinci duyun ve bu akrabalk balarn gzetin. phesiz Allah, zerinizde daim bir gzetleyicidir. 2 O halde yetimlere mallarn verin, [kendi] deersiz mallar[nz] [onlara ait] gzel eyler ile deitirmeyin ve onlarn mallarn kendi mallarnz ile
1 Klasik mfessirlerin ou, nefs terimine yklenen pek ok anlam ierisinden -can, ruh, akl, canl varlk, canl, insan, ahs, kimlik (ahs kimlik anlamnda), insanlk, hayat z, temel ilke ve dierleri- insan tercih ederler ve bu terim ile burada Hz. dem'in kasdedildiini kabul ederler. Ama Muhammed Abduh bu yorumu reddeder (Menr IV, 323 ve dierleri.) ve onun yerine, insan soyunun ortak kkenini ve kardeliini vurgulad iin (ki yukardaki ayetin amac da budur) insanlk karln tercih eder; ayrca bunu Hz. dem ile Havva'nn yaratlmas konusundaki Kitb- Mukaddes'in tasvirlerine yersiz ekilde balamaz. Nefs'i bu balamda canl olarak evirmemin mant da ayndr. Zevceh (ei) ifadesine gelince, zevc (bir ift, iftten biri veya bir e) terimi, canl varlklarla ilgili olarak bir iftin veya bir ikilinin hem erkek hem de dii taraf iin kullanldndan, insanlarla ilgili olarak da hem kadnn eini (kocasn), hem de kocann eini (karsn) ifade eder. Rz'nin naklettiine gre, Eb Mslim Ondan (minh) eini yaratt ibaresini, Onun kendi cinsinden (min cinsih) eini (kar cinsini) yaratt anlamnda yorumlar ve bylece Muhammed Abduh'un yukarda iaret edilen grn destekler. Minh'nn lafzen, ondan eklinde evrilmesi, metin ile uyumlu olarak, her iki cinsin bir tek canldan tretildii biyolojik gereini yanstr.
110

4. SURE

birletirerek tketmeyin.2 Bu, dorusu byk bir sutur. 3 Eer yetimlere kar adil davranamamaktan korkuyorsanz, o zaman, size helal olan [dier] kadnlardan3 biri ile evlenin [hatta] ikisi, veya drd [ile]; ama onlara adil bir tarafszlkla muamele edemeyeceinizden korkarsanz, o zaman [sadece] bir tane ile yahut meru ekilde sahip olduklarnz4 ile (evlenin). Bu,
2 Bu hkm, yetimlerin ocukluk dnemlerindeki kanun vasleri ile ilgilidir. 3 Lafzen, sizin iin iyi ve gzel olanlardan -Yani, bu surenin 22-23. ayetlerinde sralanan yasaklanm olanlar dndaki kadnlardan (Zemaher, Rz). Hz. Peygamber'in dul ei Hz. Aye tarafndan yaplan bir yoruma gre bu, yeterli mehir verme gc bulunmayan veya mehir vermeye hazr olmayan velilerinin evlenmek istedii yetim kzlarn (faraz) durumuna iaret etmektedir. Bunun anlam, szkonusu velilerin byle bir adaletsizlikten kendilerini korumalar ve onlar yerine baka kadnlarla evlenmeleri gerektiidir (kar. Buhr, Kitbu'tTefsr; Mslim ile Nese). Ancak bu ayetin aklanmas konusunda Hz. Aye'nin adalarnn tm kendisiyle ayn kanaatte deillerdi. Bu bakmdan Sad b. Cbeyr, Katde ve dier Tbin'e gre yukardaki pasajn anlam udur: Nasl ki yetimlerin haklarna tecavz etmekten hakl olarak ekiniyorsanz, ayn ekilde evlenmeye niyetlendiiniz kadnlarn hak ve karlar iin de ayn ihtimam gstermelisiniz. Taber, bu pasaj ile ilgili yorumunda, yukardaki aklamann deiik baz ekillerini nakleder ve onu kesin olarak tasvip ettiini belirtir. 4 Lafzen, sa ellerinizin sahip olduklar -Yani, Allah yolunda giriilen bir savata esir alnanlar (bu konuda bkz. sure 2, not 167 ve 168, sure 8, not 72). Aktr ki ikisi, veya drd (ile); ama ... korkarsanz ibaresi, hem cmlenin ilk blmnde deinilen hr kadnlar, hem de esirler -nk bu her iki isim de evlenin emir-fiili ile balantl olarak kullanlmaktadr- ile ilgili bir yan cmleciktir. Bylece cmlenin tm u anlama gelir: Size helal olan [dier] kadnlar arasndan veya meru ekilde sahibi olduklarnz [arasn]dan biri ile evlenin; [hatta] ikisi, ya da drd [ile]. Ama onlara adil bir tarafszlkla muamele edemeyeceinizden korkarsanz, [sadece] bir tane [ile]. Bununla, kadnlarn hr m yoksa mene itibariyle esir mi olduuna baklmakszn evlenilecek kadn saysnn drd gememesi ma edilmektedir. Muhammed Abduh, yukardaki ayeti ite bu ekilde anlamtr (bkz. Menr IV, 350). Bu gr, ayrca hem bu surenin 25. ayeti, hem de kadn esirler ile evlilikten bahseden 24:32. ayet ile desteklenmitir. Yaygn grn ve geen yzyllardaki pek ok Mslmann uygulamasnn aksine, ne Kuran ne de Hz. Peygamber'in rnek hayat, evlilie dayanmayan cinsel ilikiye hibir ekilde izin vermemektedir. Birden fazla (azam drde kadar) evlilie izin verilmesine gelince, bu, Onlara adil bir tarafszlkla muamele edemeyeceinizden korkarsanz, o zaman [sadece] bir tane ile [evlenin] hkm ile ylesine snrlandrlmtr ki bylesi ok evlilikten yalnzca ok istisna durumlarda ve istisna artlar altnda sz edilebilir (bkz. 24:32'nin ilk cmlecii ve ilgili 42. not). Ayn iznin neden kadnlara verilmedii de sorulabilir. Ama cevab basittir: Kadn-erkek ilikilerini etkileyen ruhsal sevgi faktrne ramen cinsel istei belirleyici biyolojik faktr, her iki cinste de remedir; ve kadn bir defada sadece bir erkekten hamile kalp dierine
111

4. SURE

doru yoldan sapmamanz iin daha uygundur. 4 Kadnlara mehirlerini hibir karlk beklemeden verin;5 ama eer onlar, kendi rzalaryla bir ksmn size brakrlarsa ondan honutluk ve gnl rahatlyla faydalann. 5 Allah'n koruyasnz diye sizin sorumluluunuza brakt mallar muhakeme yetenei zayf kimselere emanet etmeyin;6 ama bu mallarla onlarn geimlerini karlayn, onlar giydirin ve onlarla nazik bir ekilde konuun. 6 [Sorumluluunuz altndaki] yetimleri evlenebilecekleri yaa gelinceye kadar deneyin; sonra aklen olgunlatklarn tesbit ederseniz, mallarn onlara iade edin; (sakn,) onlar bymeden nce, aceleyle ve msrife harcayarak mallarn tketmeyin. Zengin olan kimseyi [vesayeti altndakinin malndan] tamamen uzak tutun. Fakiri ise ondan uygun bir ekilde istifade ettirin. Mallarn kendilerine teslim ettiinizde, onlar adna ahitler bulundurun ve [unutmayn ki] nihai hesap sorucu olarak Allah kafidir. 7 EBEVEYNN ve akrabann geride braktklarndan erkekler bir pay alacaklardr. Ebeveynin ve akrabann braktnda, ister az ister ok olsun,
hamile kalmadan nce dokuz ay beklemek zorunda olduu halde bir erkek her kadnla birlikteliinden ocuk babas olabilir. Bylece eer kadna ftraten ok-evlilik igds verilmi olsayd sadece israfta bulunulmu olurdu; ama erkein ok-evlilik eilimi, biyolojik bir temele sahip bulunmaktadr. Aktr ki biyolojik faktr, evlilikteki sevginin unsurlarndan yalnzca bir tanesidir ve elbette her zaman en nemlisi deildir; ama yine de temel bir faktrdr ve bu nedenle de evlilik kurumunun belirleyicisidir. nsan tabiatn daima hesaba katan bir geni-grllkle slam eriat, erkein birden fazla kadn sahibi olmasna izin verip kadnn bir defada birden fazla erkek ile evlenmesine msaade etmeyerek sadece evliliin sosyo-biyolojik ilevini (neslin korunmas da dahil) korumay amalar; oysa llemez olan ve bu nedenle hukukun kapsam dnda kalan evliliin ruhsal yn, taraflarn tercihine braklmtr. slam'da evlilik tamamen serbest bir szlemeye dayandndan, boanma bavurusu, her iki tarafa da daima aktr. (Evliliin kadn tarafndan sona erdirilmesi konusunda bkz. sure 2, not 218.) 5 Nihle ifadesi, kiinin hibir karlk beklemeden, kendi rzasyla bir eyi isteyerek vermesi anlamna gelir (Zemaher). Ayrca, damadn geline vermesi gereken mehrin miktarnn hukuken belirlenmemi olduu da unutulmamaldr. Bu tamamen iki tarafn anlamasna baldr ve herhangi bir eyi kapsayabilir, hatta sadece sembolik bir eyi bile... Hadis Klliyat'nn ounda kaydedilen baz sahih rivayetlere gre, Hz. Peygamber, eer gelin kabul etmeye istekli ise, demir bir yzn veya daha da aznn, hatta Kuran'n bir ayetinin retilmesinin bile yeterli olabileceini belirtmitir. 6 Lafzen, Allah'n size emanet ettii mallarnz. fadenin anlam rgs, bunun henz reit olmam ve bu nedenle muhakemesi zayf olan (lafzen, sefh) yetimler ile ilgili olduunu ak ekilde gstermektedir.
112

4. SURE

kadnlarn da bir pay olacaktr; [Allah tarafndan] tayin edilen bir paydr bu! 8 [Mirasn] bltrlmesi srasnda [teki] akrabalar, yetimler ve muhtalar7 hazr bulunduklarnda, onlara geinmeleri iin bir ksmn ayrn ve onlarla nazik bir ekilde konuun. 9 Ve onlar, [o kanun miraslar] [Allah'tan] korksunlar; eer kendileri arkalarnda kendi haklarn koruyamayacak durumda olan ocuklar braksalard onlar iin mutlaka endie duyarlard; ite byleleri, Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olsunlar ve [yoksullarn haklar konusunda] drst ve insafl olan neyse onu dile getirsinler. 10 Yetimlerin mallarn gnahkarca yiyip bitirenler, sadece karnlarn atele doldurmu olurlar. nk [teki dnyada] yakc bir atee mahkum olacaklar. 11 OCUKLARINIZ[n varislii] konusunda Allah size [unu] emreder:8 Erkek, iki kadnn hissesine eit [bir miktar] alacaktr; ama ikiden fazla kadn varsa, onlara, [ebeveynlerinin] geride braktklarnn te-ikisi verilecektir; sadece bir tane varsa, onun yarsn alacaktr. [lenin] anne-babasna gelince, geride bir ocuk brakmas durumunda, her biri terekenin altda-birini alacaktr; ama hi ocuk brakmamsa ve anne-babas onun [tek] mirass ise, annesi te-birini alacaktr; eer [lenin] erkek ve kz kardeleri varsa, o zaman annesine, yapm olduu herhangi bir vasiyeti veya [demek zorunda olduu] borcu dldkten sonra [terekenin] altda-biri verilecektir. Anne-babalarnza ve ocuklarnza gelince, hangisinin sizin brakacanz fayda ve imkanlara daha layk olduunu bilemezsiniz. [te bu nedenledir] Allah'tan gelen emirler... phesiz Allah her eyi bilendir, hikmet sahibidir. 12 ocuklar olmayan kadnlarnzn terekelerinin yars sizin olacaktr; ama bir ocuk braktlarsa, yapm olduklar vasiyet veya [demek zorunda olduklar] borlar [dldk]ten sonra terekelerinin drtte-birini alacaksnz. Eer ocuunuz yoksa, dul zevceleriniz,9 terekenizin drtte-birini alacaktr; ama eer geride ocuunuz varsa, yapm olduunuz vasiyet veya [demek zorunda olduunuz] borlar dldkten sonra terekenizin sekizde-birine sahip
7 Yani, miras zerinde hibir yasal haklar olmayan, ama yine de (mirasn bltrlmesi srasnda) gznne alnmalar gereken insanlar. 8 Yakn akrabaya den kanun miras paylarn aklayan 11-12. ayetler ile ilgili notlarmda, bu emrin btn hukuk sonularn tahlil etmeye girimedim. Miras kanunlar, slam Hukuku'nun ok zel ve ayrntl dallarndan birinin konusudur ve onlarn kapsaml ekilde incelenmesi, Kuran metnini belli bir ihtisas olmayan okuyucunun anlayna sunmaktan baka bir ama gtmeyen aklama notlarnn ilgi alan dnda kalmaktadr. 9 Lafzen, onlar.
113

4. SURE

olacaklardr. Eer kadn veya erkek, birinci dereceden bir mirasya sahip deilse, ama bir erkek veya kz kardei varsa, bunlarn her birine altda-bir der; ama ikiden fazla kii10 varsa, o zaman, yaplm olan vasiyetler veya [denmekle ykml olunan] borlar [dldk]ten sonra [kalan mirasn] te-birini alacaklardr. Bu her iki durumda da [miraslar] bir zarara uratlmamaldr.11 [Bu], Allah'n bir emri[dir]; ve Allah, her eyi bilendir, halmdir. 13 Bunlar Allah tarafndan konulan snrlardr. Kim Allah'a ve Elisi'ne tbi olursa, Allah onu, mesken olarak iinden rmaklar akan hasbahelere koyacaktr; bu byk bir mazhariyettir. 14 Kim de Allah'a ve Elisi'ne isyan eder ve O'nun [koyduu] snrlar ihlal ederse, onu iinde yerleip kalaca atee atacaktr; ve onu alaltc bir azap beklemektedir. 15 HAYASIZCA davranlarda bulunan kadnlarnza gelince, aranzdan onlarn iledii sua ahit olan drt kii arn; bunlar onun iin ahitlik yaparlarsa, sulu kadnlar12 lm alp gtrnceye yahut Allah onlara [tevbe etmeleri suretiyle] bir kap ancaya kadar evlerine hapsedin. 16 Sulularn her ikisini de [byle] cezalandrn;13 ama eer ikisi de tevbe eder ve gidiatlarn dzeltirlerse, onlar kendi hallerine brakn: nk Allah tevbeleri kabul edendir, rahmet kaynadr.14
10 Lafzen, ondan daha fazlas. Klasik mfessirlerin ounluuna gre bu pasaj, vey erkek ve kz kardelere atfta bulunmaktadr. z erkek ve kz kardelerin miraslar ise bu surenin sonunda (ayet 176) ele alnmaktadr. 11 Bu tenbih, miraslar yasal haklarndan mahrum etmeyi amalayan gerek-d borlara ve vasiyetlere iaret etmektedir. Birok sahih Hadis'e gre Hz. Peygamber, yasal miraslarn bulunduu hallerde, baka kimselere, sahip olunan mal varlnn te-birini aan miktarda vasiyette bulunmay yasaklamtr (Buhr ve Mslim). Fakat miras zerinde yasal hak sahibi bir yakn akraba yoksa, miras brakacak kii, servetini istedii ekilde vasiyet etmekte serbest braklmtr. 12 Lafzen, onlar. 13 Lafzen, ve aranzdan bu suu ileyen iki kii (karsa), her ikisini de cezalandrn. Mfessirlerin ouna gre, bu hem bir kadnn ve erkein hayaszca davranlarna, hem de ecinsel ilikilere iaret etmektedir. 14 Baz mfessirler fhieh terimine (ki burada hayaszca davran olarak evrilmitir) zin veya (kadn ile erkek arasndaki) gayrimeru iliki anlamn yklemiler ve sonuta bu ayetin, her iki sulu tarafn da yz krbala cezalandrlmas esasn getiren 24:2 tarafndan neshedildiini ileri srmlerdir. Ancak bu mesnetsiz varsaym kabul edilemez niteliktedir. Kuran'n herhangi bir ayetinin baka bir ayet ile neshedilmi olduunu kabul etmenin imkanszl bir tarafa (bkz. sure 2, not 87), fhieh ifadesi, biztih, gayrimeru cinsel iliki anlamn ihtiva etmez: Daha ok, sz veya davran olarak ar, irkin, mstehcen, yakksz
114

4. SURE

17 Dorusu, Allah'n tevbeleri kabul etmesi, ancak bilmeyerek ktlk ileyen ve sonra, zaman geirmeden15 tevbe edenlere mahsustur. Allah onlara rahmetiyle tekrar ynelecektir, zira Allah her eyi bilendir, hikmet sahibidir. 18 Oysa ne lm anna kadar ktlk ileyip duran, ama o an gelip attnda imdi tevbe ediyorum! diyenlerin16 tevbesi kabul edilecektir, ne de hakikat inkarcs olarak lenlerin; Biz, ite bylelerine iddetli bir azap hazrlamzdr. 19 SZ EY imana ermi olanlar! Hanmlarnza, onlarn arzusu hilafna [bask yaparak] miras olma[ya alma]nz17 helal deildir. Ve ak bir ekilde hayaszca davranma suu ilemedike18 vermi olduunuz herhangi bir eyi geri almak amacyla onlara bask yapmayn.

yahut iren eyleri ifade eder (kar. Lane VI, 2344 vd.) ve hibir ekilde cinsel sularla snrlandrlamaz. Bu balamda ve 24:2 ile birlikte okunduunda bu ifade, aka, zin olarak tanmlanan ey (yani, fuhu veya gayrimeru iliki) ile mutlaka snrlanamayacak olan hayaszca davranmay gsterir ve bu nedenle, dayak ile cezalandrlan isbatlanm zinnn aksine samim bir pimanlk ile telafi edilebilir. Btn cinsel tecavz veya hayaszca davran iddialarnda Kuran'n, dier btn hukuk olaylarda istenen iki ahit yerine drt ahidin dorudan ahitliini mahkumiyet iin bir olmazsa olmaz art (sine qua non) olarak belirlemesi, kayda deer bir husustur. Hem bu emre temel tekil eden sebepler, hem de onun hukuk sonular iin bkz. 24:4 ile ilgili not 7. 15 Burada zaman olarak yaknl ifade eden min karbin ifadesi, hemen diye de evrilebilir; yani, ktlk iledikten hemen sonra. Ancak klasik mfessirlerin ounluu, bu balamda, lmn fiilen yaklamasndan nceki zaman gsterdii kanaatindedirler. Bu yorum, sonraki ayet tarafndan da teyid edilmektedir. 16 Lafzen, onlardan birine lm yaklat anda ... deyinceye kadar. 17 Zemaher tarafndan yaplan yorumlardan birine gre bu, erkein, yukardaki 12. ayetin ilk cmlesinde belirtilen hkmler erevesinde malna miras olmak midiyle sevmedii kadn zorla tutmasna -ve dolaysyla, baka bir erkek ile evlenmekten onu alkoymasnaiaret eder. Ancak baz otoriteler, bunun anlamnn, kadnlara arzular hilafna miras olmak sizin iin meru deildir eklinde olduu -ve bylece, slam'dan nceki, lm yakn akrabalarn hanmlarna miras olma detinin yasaklanmasn ifade ettii- grndedirler. Ancak slam'n, hibir art altnda (sadece onlarn arzular hilafna deil) kadnlara miras olmaya izin vermedii gerei karsnda nceki yorum kesinlikle daha ikna edicidir. 18 Yukardaki 15. ayetin ngrd gibi, bir kadnn hayaszca davrannn drt ahidin dorudan ahitlii ile isbatlanabildii durumlarda, koca, onu boadnda nikah akdi srasnda kendisine verdii mehrin ksmen veya tamamen iade edilmesini isteme hakkna sahiptir. Eer -slam Hukuku'nda izin verildii gibi- mehir, evlenme srasnda kadna fiilen tevdi edilmemi ama koca asndan yasal bir ykmllk halini almsa, karsnn sbt bulmu gayriahlak davran ile koca bu mecburiyetten kurtulmu olur.
115

4. SURE

Ve hanmlarnzla19 gzel bir ekilde geinin; nk onlardan holanmyor olsanz bile, olabilir ki holanmadnz bir eyi Allah byk bir hayra vesile klm olabilir.20 20 Ama eer bir kadn brakp yerine baka birini almak isterseniz, birincisine verdiiniz hibir eyi -ne kadar ok da olsa- geri almayn.21 Ona iftira ederek ve bu yzden ak bir gnah ileyerek22 verdiinizi geri almak hi olur mu? 21 Kendinizi birbirinize adadktan ve einiz23 sizden salam bir taahht aldktan sonra onu nasl geri alabilirsiniz? 22 BABALARINIZIN daha nce evlenmi olduu kadnlarla evlenmeyin, ama gemite olanlar gemite kalmtr.24 Bu, kesinlikle utan verici bir fiildir, irkin bir eydir ve kt bir yoldur. 23 Anneleriniz, kzlarnz, kz kardeleriniz, halalarnz ve teyzeleriniz; kz ve erkek kardelerinizin kzlar; ve st anneleriniz ile st kardeleriniz; elerinizin anneleri; ve kendileriyle gerdee girmi olduunuz elerinizden domu olan vey kzlarnz -ki onlar sizin evlatlklarnzdr- size haram klnmtr; fakat gerdee girmemiseniz [kzlaryla evlenmenizde] bir gnah yoktur; ve kendi sulbnzden gelen oullarnzn eleri de [size haramdr]; ayn anda ve birlikte iki kz kardei [e olarak] almanz da [yasaklanmtr]; ama gemite olanlar gemitir.25 nk Allah, ok balaycdr, rahmet kaynadr. 24 Meru ekilde [nikah yoluyla] sahip olduklarnz dnda btn evli kadnlar [size haramdr].26 Bu, zerinize farz olan Allah'n buyruudur. Bunlarn dnda
19 Lafzen, onlarla. 20 Lafzen, Allah, iinde bir hayr takdir etmi olabilir. 21 Lafzen, Eer bir kadn yerine baka bir kadn almak isterseniz ve onlardan birine bir hazine (kntr) vermi olsanz bile, ondan hibir ey almayn. Bir kadnn yerine baka bir kadn alnmas, Kuran'n, tek-eli evliliin daha tercihe ayan olduu eklindeki grne ak bir iarettir. 22 Yani, gerek olmad halde, mehrini geri almak amacyla onu gayriahlak davranta bulunmakla sulayarak (bkz. yukardaki 18. not). 23 Lafzen, onlar; btn evli kadnlara yaplan bir atf. 24 Lafzen, daha nce gemi olanlar dnda; yani, bu Kuran buyruunun ilanndan nce yahut (daha sonra slam'a girenlerin durumunda olduu gibi) slam' kabul etmeden nce bu fiili ileyenler affedilecektir. 25 Bkz. nceki not. 26 Muhsane terimi, lafzen, (iffetsizlie kar) gl klnm kadn ifade eder ve anlam tar: (1) evli bir kadn, (2) iffetli bir kadn ve (3) hr bir kadn. Hemen hemen btn otoritelere gre, el-muhsant terimi, yukardaki balamda evli kadnlar ifade eder. M meleket eymnukum (sa ellerinizin sahip olduklar; yani, meru ekilde sahip
116

4. SURE

kalan btn [kadnlar], kendilerine mal varlnzdan [bir ksmn] vermeniz27 ve gayrimeru bir iliki ile deil de evlilik ba yoluyla meru bir ekilde almak kaydyla size helaldir. Kendileriyle evlenmek istediiniz kadnlara hak ettikleri mehirlerini verin; ama bu meru ykmllk [zerinde anlatk]tan sonra [baka] bir ey zerinde serbeste anlamanzda sizin iin bir saknca yoktur.28 phesiz Allah her eyi bilendir, hikmet sahibidir. 25 Aranzdan her kim, iinde bulunduu artlardan dolay hr bir mmin kadn ile evlenecek durumda deilse,29 onu, meru ekilde sahip olduunuz30 mmin gen kzlardan biri [ile evlendirin]. Allah, imannz ile ilgili her eyi bilir; her biriniz dierinizin bir benzeridir.31 O halde fuhuta bulunmayan, dost tutmayan32 ve
olduklarnz) ibaresi ise, ounlukla, Allah yolunda yaplan savalarda esir alnan kadnlar olarak anlalr (bkz. bu balamda 8:67 ve ilgili not). Bu anlam tercih eden mfessirler, kendi lkelerinde evli olsalar da, bu kle kadnlar ile evlenilebilecei kanaatindedirler. Ancak bu tr bir evliliin meruiyyeti konusunda Hz. Peygamber'in Ashb arasnda bile meydana gelen temel gr farkllklarnn tesinde, baz nde gelen mfessirler, m meleket eymnukum ibaresinin burada nikah yoluyla meru ekilde sahip olduunuz kadnlar anlamna geldii grndedirler. Mesela Rz, bu ayet ile ilgili yorumunda ve Taber alternatif aklamalarndan birinde (Abdullah b. Abbs, Mchid ve dier baz isimlere kadar uzanarak) bu gr paylar. Rz, zellikle, btn evli kadnlara (el-muhsant mine'n-nis) yaplan atfn yasaklanm ilikilerin saylmasndan hemen sonra gelmesinin kiinin kendi meru einden baka herhangi bir kadnla cinsel ilikiye girmesinin yasaklandn vurgulamay amaladna iaret eder. 27 Lafzen, mallarnzla istemeniz; yani, Hukuk'un ngrd gibi, onlara uygun bir mehir teklif etmeniz. 28 Kar. bu surenin 4. ayeti ve ilgili dipnot. 29 Lem yesteti tavlen ibaresi, ounlukla, mal adan g yetirecek durumda deilse eklinde anlalr; ama Muhammed Abduh, olduka ikna edici bir yorumla bunun, ister mal isterse kiisel veya sosyal nitelikte olsun, btn engelleyici artlar kapsadn ifade eder (Menr V, 19). 30 M meleket eymnukum (lafzen, sa ellerinizin sahip olduu) ibaresi, bu balamda, bir cihad srasnda esir alnan ama daha sonra slam' kabul eden kadnlar gstermektedir. Yukardaki ibarede siz zamiri, bir btn olarak topluma iaret eder. 31 Yani, btn insanlar zahir bakmdan, sosyal statleri ne olursa olsun, tek ve ayn insanlk ailesinin mensuplar olduundan ve bu nedenle Allah katnda eit olduklarndan (kar. 3:195), bir kimsenin baka bir kimseye stnl veya ondan aa olmas, sadece inancnn gl veya zayf olmasna baldr. 32 Lafzen, kendilerine gizli dostlar edinmeyen. Bu pasaj, kle kadnlarla cinsel ilikilere yalnzca evlilik esaslar dahilinde izin verildiini ve bu konuda onlarla hr kadnlar arasnda
117

4. SURE

meru evlilik ban gzeten kadnlarla sahiplerinin iznini alarak evlenin ve mehirlerini uygun ekilde kendilerine verin. Onlar evlendikten sonra gayriahlak bir davranta bulunurlarsa, hr evli kadnlarn tbi olduklar cezann yarsyla cezalandrlrlar.33 Bu [cariyeler ile evlenme izni], gnah ilemekten korkanlarnz34 iindir. Fakat sabrla direnmeniz [ve bu tr evliliklerden kanmanz] sizin iin daha hayrldr. Allah ok affedicidir, rahmet kaynadr. 26 Allah [btn bunlar] size aklamak, ncekilerin [doru] hayat tarzlarna sizi yneltmek35 ve size balaycl ile yaklamak ister; zira Allah her eyi bilendir, hikmet sahibidir. 27 Allah size balaycl ile yaklarken [yalnzca] kendi ihtiraslarnn ardndan gidenler ise doru yoldan sapmanz isterler.36 28 Allah yklerinizi hafifletmek37 ister; zira insan zayf yaratlmtr. 29 SZEY imana ermi olanlar! Birbirinizin mallarn haksz yollarla -karlkl rzaya dayanan ticaret yoluyla da olsa-38 heba etmeyin ve birbirinizi
bir farkllk olmadn ve sonu olarak cariyeliin szkonusu olamayacan tereddtsz bir ekilde ortaya koymaktadr. 33 Bir klenin daha zayf olan sosyal stats, onu, yoldan kmaya hr bir evli kadndan daha msait hale getirir. 34 Yani, u veya bu sebeple hr kadnlarla evlenemeyecek durumda olan ve ayn zamanda bekarlktan kaynaklanan batan karc drtlerin etkisinde bulunanlar. Bir sonraki cmlede akla kavuturulduu gibi, Kuran, klelik kurumunu ayakta tutan byk bir cazibe unsurunu ortadan kaldrmak ve bylece kleliin ilgasn kolaylatrmak iin bu tr evlilikleri tevik etmekten kanr. 35 nsann fiziksel tabiat ile ruhsal talepleri arasnda bir uyum meydana getirmeyi amalam olan gemiin sahih din retilerine bir iaret. Ahlakszla kar muhtemel tek zm yolu olarak ne zaman riyazete bavurulmusa bu uyum tahrib edilmitir (bkz. ayrca sure 2, not 118). Bu iaret, evlilik ilikilerini konu alan nceki pasajlardaki cinsel ahlak tartmasndan kaynaklanr. 36 Lafzen, hadsiz-hesapsz bir sapma ile sapmanz isterler. 37 Yani, insann ruhu ile beden istekleri arasndaki btn atma ihtimallerini kendi (ilah) rehberlik aralaryla ortadan kaldrmak ve ona, insan tabiatnn bu iki unsurunun uyumlu bir hale getirilebilecei ve tam bir olgunlua ulatrlabilecei bir hayat tarzn gstermek. 38 Yukardaki cmleciin bandaki ill edatna allm karl olan hari veya olmadka anlamlar verildii takdirde ibareyi u ekilde evirmek gerekecektir: Karlkl anlamaya dayanan ticar( bir faaliy)et olmadka. Ancak bu forml birok mfessiri artmtr. nk lafz anlamyla alndnda yukardaki ibare, karlkl anlamaya dayal ticaretten doan haksz kazanlarn, birbirinizin mallarn haksz yollarla heba etmeyin eklindeki genel yasaklamann dnda tutulduu intiban vermektedir. Bu, Kuran'n ngrd ahlak ereve nda kabul mmkn olmayan bir varsaymdr.
118

4. SURE

mahvetmeyin; zira Allah, sizin iin bir rahmet kaynadr. 30 Bunu dmanca bir niyetle ve zulm iin39 yapana gelince, Biz onu zaman geldiinde atein [azabn]a mahkum edeceiz; zira bu Allah iin kolay bir eydir. 31 Uzak durmanz emredilen byk gnahlardan kanrsanz, [kk] kusurlarnz rteriz ve sizi erefli bir meskene yerletiririz.40 32 O halde Allah'n kimilerinize dierlerinden daha fazla balad nimetlere imrenmeyin. Erkekler kendi kazanlarndan bir fayda salarlar, kadnlar da kendi kazanlarndan... Bu nedenle ltfu[ndan size bahetmesini] Allah'tan dileyin; phesiz Allah, her eyin tam bilgisine maliktir. 33 Herkes iin [bir eyler] brakabilecei miraslar tayin etmiizdir: anneMfessirlerin ounluu, bu gl aabilmek iin, ill edatnn bu balamda ama anlamna geldii ve dolaysyla yukardaki cmleciin u ekilde anlalmas gerektii grn ifade etmilerdir: Ama karlkl anlamaya dayal yasal ticaret yoluyla birbirinizin mallarndan yararlanmanz sizin iin merudur. Ne var ki bu yorum, hayli zorlama ve sun olmas dnda, yasal ticaretin burada neden baka birinden ekonomik menfaat salamann tek meru arac olarak sayldn aklayamamaktadr. Nitekim Rz'nin bu ayet ile ilgili yorumunda hakl olarak belirttii gibi, hediye, vasiyet, kanun miras, sadaka, mehir veya uranlan zararlardan dolay alnan tazminat gibi aralar yoluyla ekonomik kazan salamak daha az meru deildir; yleyse ticaret dnda, [meru] servet edinmenin pek ok yolu vardr. O halde neden burada yalnzca ticaret vurgulanmtr -stelik, zel olarak ticar konularla ilgili olmayan bir balamda? Bana gre, bu bilmecenin gerekten tatminkar bir cevab ancak ill edatnn dilbilimsel bir analizi yoluyla elde edilebilir. Bu edat, allm hari veya olmadka anlamlar dnda bazan -Kms ve Mun'de de iaret edildii gibi- sadece ve balac anlamna da gelmektedir; ayn ekilde, eer nne negatif bir cmlecik gelirse, ne veya ve ne de (ve-l) ile eanlaml olur. Mesela 27:1011'de olduu gibi, Benim katmda eliler iin korku yok, ... kimse iin de (ill). imdi ill'nn bu zel kullanmn konumuz olan pasaja uygularsak u karl elde ederiz: Ne de karlkl anlamaya dayanan ticaret yoluyla [onu yapamazsn], veya sadece hatta karlkl anlamaya dayanan ticaret yoluyla da olsa, ki bu karlkta anlam daha bir belirginlik kazanm olur. Mminler, baka bir kimsenin mal varln haksz ekilde tketmekten alkonulmulardr, bu baka kii -zayf taraf olarak- artlarn basksyla byle bir hakszla veya smrlmeye raz olsa bile. Ayrca, benim tercih ettiim karlk, mminlere bakasnn mal varlna imrenmemeyi tavsiye eden 32. ayetle de mantk bir balant iindedir. 39 Lafzen, (kastl) dmanlk ve zulm yoluyla (udvnen ve zulmen). 40 Yani, cennete. Ancak baz mfessirlere gre, mudhal ifadesi, mekan deil, o mekana giri eklini gstermektedir (Rz). Bu durumda yukardaki ibare u ekli alr: Sizi [ahiret hayatna] erefli bir halde sokarz.
119

4. SURE

babalar, yakn akrabalar ve kendileriyle ahitletiiniz kimseler;41 yleyse onlara paylarn verin, zira Allah her eye ahittir. 34 ERKEKLER, kadnlar, Allah'n kendilerine onlardan daha fazla balad42 nimetler ve sahip olduklar servetten yapabilecekleri harcamalarla koruyup gzetirler. Drst ve erdemli kadnlar, gerekten Allah'n koru[nmasn buyur]duu mahremiyeti koruyan43 sadk ve itaatkar kadnlardr. Kt niyetlerinden44 korktuunuz kadnlara gelince, onlara [nce] nasihat edin; sonra yatakta yalnz brakn; sonra dvn;45 ve bundan sonra itaat ederlerse onlar
41 Yani, kadnlar ve kocalar (Eb Mslim'den naklen Rz). 42 Lafzen, onlardan bazsna dierlerinden daha fazla ... -Kavvm ifadesi, kim'in (bir eyden sorumlu kii veya bir eyi veya kiiyi koruyup gzeten) mbalaa halidir. Bylece, kme ale'l-mere ibaresi, kadnn geimini stlendi veya onun geimini salad anlamlarna gelir (bkz. Lane VIII, 2995). Kavvm gramatik kalb kim'den daha kapsaycdr ve madd bakm ve koruma kavramlar ile ahlak sorumluluk kavramnn bileimini ihtiva eder. Bu son zikredilen faktrden dolay bu ibareyi erkekler kadnlar koruyup gzetirler eklinde evirdim. 43 Lafzen, kavranamayan (ayb) koruyanlardr, nk Allah korumutur [ve korunmasn istemitir]. 44 Nz terimi (lafzen, isyan; burada kt niyet olarak evrildi), gnmzde ruhsal bask olarak tanmlanan durumu da iine alan, kadnn kocasna veya kocann karsna kar her trl bilinli kt davrann ifade eder. Bu terim, koca ile ilgili olarak da kocann karsna fiziksel anlamda kt muamelesini gsterir (kar. bu surenin 128. ayeti). Bu balamda kadnn kt niyeti, evlilik sorumluluunu kastl ve srekli olarak ihmal etmesine delalet eder. 45 Birok sahih rivayetten de aka anlalaca gibi, Hz. Peygamber'in kendisi, erkein karsn dvmesini iddetle knam ve eitli vesilelerle, inizden biri, kle dver gibi karsn dvp sonra da gece onunla yatabilir mi? buyurmutur (Buhr ve Mslim). Baka bir Hadiste ise, Allah'n hizmetkarlarn hibir zaman dvmeyiniz szleriyle kadn dvmeyi yasaklamtr (Iyaz b. Abdullah'dan rivayetle Eb Dvd, Nese, bni Mce, Ahmed b. Hanbel, bni Hibbn ve Hkim; Abdullah b. Abbas'dan rivayetle bni Hibbn ve mm Glsm'den rivayetle Beyhak). syankar bir kadn dvme izni veren yukardaki Kuran ayeti vahyedildiinde Hz. Peygamber'in, Ben bir ey istedim. Ama Allah baka bir ey irade etti. Allah'n irade ettii ey, en hayrlsdr dedii rivayet edilmitir (bkz. Menr V, 74). Btn bunlarla birlikte, vefatndan ksa sre nce Veda Hacc mnasebetiyle yapt konumada, kadnn sadece gayriahlak davranta bulunmaktan ak ekilde sulu bulunmas halinde dvlebileceini ve bunun da, ac vermeyecek ekilde yaplmas (ayri mberrih) gerektiini bildirmitir. Bu mealdeki Hadislere Mslim, Tirmiz, Eb Dvd, Nese ve bni Mce'de rastlanmaktadr. Bu Hadisler nda btn otoriteler, eer her eye ramen dayaa bavurulursa, bunun hafif veya sembolik nitelikte olmas, bir misvakla veya benzeri bir ey ile (ilk dnem alimlerinin grlerine dayanarak Taber) veya hatta
120

4. SURE

incitmekten kann. Allah gerekten ycedir, byktr. 35 ayet [evli] bir ift arasnda anlamazlk domasndan korkarsanz, erkein ve kadnn ailelerinden birer hakem tayin edin; eer iki taraf da ii dzeltmek isterse, Allah onlar uzlatrr. Bilin ki Allah, gerekten her eyi bilendir, her eyden haberdar olandr. 36 [YALNIZCA] Allah'a kulluk edin ve O'ndan baka hibir eye asla ilahlk yaktrmayn.46 Anne-babanza ve yakn akrabanza, yetimlere ve muhtalara, kendi evrenizden olan komulara ve yabanc komulara,47 yannzdaki-yaknnzdaki arkadaa, yolcuya ve meru yollarla malik olduklarnza iyilik yapn.48 Dorusu Allah bbrlenerek kstaha davrananlar sevmez; 37 [ve] cimrilik yapan, bakalarna da cimrilii tavsiye eden ve Allah'n kendilerine balad nimetleri gizleyenleri de... Bylece hakikati inkar eden herkes iin utan verici bir azap hazrladk. 38 Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanmadklar halde mallarndan bakalarna [srf] insanlar grp takdir etsinler diye harcayanlar[ Allah sevmez]; yakn dostu
katlanm bir mendil ile yaplmas (Rz) gerektiini vurgulamlardr; ve baz byk slam bilginleri (mesela fi) dayaa istisna olarak izin verilmi olduu ve tercihen bundan saknlmas gerektii grndedirler. Nitekim bu gr Hz. Peygamber'in konuya ilikin ahs hassasiyetiyle de desteklemilerdir. 46 eyen (burada asla olarak evrilmitir) ifadesi, irk'in (Allah'tan baka bir eye ilahlk yaktrma) baka tanrlara kulluk etmekle snrl olmadn, ama ayn zamanda tanr olarak grlmeyen kii veya nesnelere ilah veya yar-ilah gler izafe etmeyi de kapsadn gstermektedir; baka bir deyile o, azzlere vb. tapnmay da kapsamaktadr. 47 Yani, onlar ister sizin cemaatinize, isterse baka cemaatlere ait olsunlar. Kendi evrenizden (zi'l-kurb) ifadesinin kiinin gerek akrabalarna deil de mensup olduu cemaate iaret etmesi, yakn akrabalarn ayn cmlenin balarnda zaten zikredilmi olmasndan aka anlalmaktadr. Hz. Peygamber, bir mminin, inanlar ne olursa olsun komularna kar sahip olduu ahlak sorumluluu ska vurgulamtr; ve onun bu konudaki tavr u szlerinde zetlenmitir: Her kim Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanyorsa komularna iyilik yapsn. (Buhr, Mslim ve dier hadis kitaplar). 48 Ali b. Eb Tlib, Abdullah b. Mesd ve dier sahblere gre, yannzdaki-yaknnzdaki arkada (es-shib bi'l-cenb), kiinin kars veya kocasdr (Taber). Meru yollarla maliki olduklarnz (lafzen, sa elinizin sahip olduklar) ile, bu balamda, her iki cinsten kleler kasdedilmektedir. Bu ayet, iyilik yapmann, kiinin mnasebette olduu btn insanlara ynelik olmasn emrettiinden ve bir kleye yaplabilecek en gzel iyilik onu zgrlne kavuturmak olduundan, yukardaki ayet, dolayl olarak klelerin serbest braklmas iin bir ardr (Menr V, 94). Ayrca bkz. bir insan klelik balarndan kurtarmann zekt fonlarnn tahsis edildii hedeflerden biri olarak zikredildii sure 2, not 146 ve 9:60.
121

4. SURE eytan olan kii, ne kt dost sahibidir!49

39 Onlar sadece Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanyorlarsa ve Allah'n kendilerine rzk olarak baladn [O'nun yolunda] harcyorlarsa neden korksunlar ki?50 Allah onlar hakkndaki her eyi bilir. 40 phesiz Allah, kimseye zerre kadar hakszlk yapmaz; eer hayrl bir i varsa onu kat kat arttrr ve rahmetinden51 byk bir dl baheder. 41 yleyse [Hesap Gn], her topluluk iinden ahitler52 getireceimiz ve seni [ey Peygamber] onlar aleyhine ahit tutacamz zaman, ne olacak [o gnahkarlarn hali]? 42 Hakikati inkara artlanm olanlar ve Peygamber'e itaatsizlik yapanlar o Gn topran kendilerini yutmasn53 isteyecekler; ama onlar, olup-biten hibir eyi Allah'tan gizle[ye]meyeceklerdir. 43 SZ EY imana ermi olanlar! Sarho iken namaz klmaya kalkmayn,54 ne
49 Bu, eytan'dan sizi fakirlik ihtimali ile korkutuyor ve size cimrice davranmanz telkin ediyor eklinde sz edilen 2:268'e bir atf olup u anlama gelir: Ona tbi olanlar, eytan' yakn dost (karn) edinmi olurlar. Bu terimin hangi kkten tretildii konusunda bkz. 41:25 ile ilgili not 24. 50 Lafzen, Onlara ne olurdu? yle grnyor ki bu ibare, Allah'a inanp erdemli ve drst ekilde yaayan kimselerin korkuya kaplmayacaklar (l havfe aleyhim: lafzen, onlar iin hibir korkuya yer yoktur) eklindeki ok sk tekrarlanan Kuran ibaresine bir atftr. 51 Lafzen, Kendisinden. Yani, iyilik yapan hak ettiinden fazla dllendirir. 52 Yani, her toplum veya medeniyete feyiz kayna olmu gemi peygamberleri. 53 Lafzen, yerle bir olmay. Peygamber terimi, burada muhtemelen genel anlamda kullanlm olup Allah'n mesajn herhangi bir zamanda tebli etmi olan btn peygamberlere delalet etmektedir. 54 Burada namaza iaret edilmesi, teki ayetlerde, insann bu dnya hayat boyunca yaptklarndan Allah'a hesap vermek zorunda olaca Hesap Gn'nn hatrlatlmasndan dolaydr. nk insan, dnya hayat boyunca namaz esnasnda ruhsal olarak Allah ile kar karya gelir ve Yaratcs'na kar sorumluluunu kendi kendisine hatrlatr. Sarholuk halinde iken namaz klmaya kalkmann yasaklanmas konusunda baz mfessirler, bu buyruun alkoln kesin yasaklanmasnn ilk safhasn oluturduunu ve dolaysyla, btn alkoll ieceklerden kesin olarak uzak durulmas kuralnn (5:90) vazedilmesiyle bu ayetin neshedilmi olduunu ileri srmlerdir. Ancak nesh doktrininin tamamiyle temelsiz olduu gerei (bkz. sure 2, not 87) dnda, yukardaki ayeti, kesin yasaklamann ilanndan sonra geersiz hale gelmi olan bir ilk adm olarak grmenin hibir hakl gerekesi yoktur. Kuran'n alkol kullanmn sadece namaz srasnda deil, btn zamanlarda yasaklad elbette dorudur; ancak insan zayf yaratlm olduundan (4:28), doru yoldan sapmas her zaman ihtimal dahilindedir ve ite onu, sarho edicileri kullanma gnahna ilaveten sarho iken namaza durma gnahn ilemekten alkoymak amacyla yukardaki ayet indirilmitir. Ayrca, sarho iken (sukr) ifadesi, sadece alkol tr sarho edicileri kapsamaz; nk
122

4. SURE

dediinizi bilinceye kadar (bekleyin); ve boy abdestini gerektiren bir durumda [iken de]55 ykanncaya kadar -seyahatte olmanz [ve ykanma imkanndan yoksun bulunmanz] hali dnda- [namaza kalkmayn]. Ama eer hasta iseniz veya seyahatteyseniz yahut tabii ihtiyacnz yeni gidermiseniz56 veya bir kadn ile birlikte olmusanz ve hi su bulamyorsanz, o zaman temiz topra aln, [onunla] yznz ve ellerinizi hafife ovun.57 Bilin ki Allah, gerekten gnahlar temizleyendir, ok affedicidir. 44 KENDLERNE ilah kelmdan bir pay verilmi olanlarn58 imdi onu sapklk ile deitirdiklerini ve sizin [de] yoldan kmanz istediklerini grmyor musun? 45 Fakat Allah, dmanlarnzn kimler olduunu ok iyi bilir. Hi kimse Allah gibi dost olamaz ve hi kimse Allah'n yardm ettii gibi yardm edemez. 46 Yahudi itikadna mensup olanlarn bir ksm, [vahyedilmi] szlerin anlamn arptrlar; szleri asl balamndan kopararak, [imdi yaptklar gibi] ittik ama kar kyoruz! ve Dinleyin ama kulak asmayn!59 ve Asl sen biz[im szmz]e kulak ver [ey Muhammed]! derler; bylece dilleriyle oyun oynarlar
sukr terimi, geni anlamyla, insan zihinsel melekelerini tam olarak kullanmaktan alkoyan herhangi bir zihinsel uyuukluk durumunu ifade eder. Yani, bu, ayn zamanda, uyuturucu kullanma veya sersemleme yahut ehvet yoluyla akln geici olarak dumanlanmas ve mecaz olarak uyku sersemlii eklinde tanmlanan durumlar iin de geerlidir; ksaca, normal muhakemenin at veya ortadan kalkt her trl durum. Kuran, bilinli olmay her ibadetin vazgeilmez unsuru olarak srekli vurguladndan, insan, namaza ancak zihinsel melekelerine tam hakim olduu ve ne dediinin farknda bulunduu zaman durabilir. 55 Yani, cinsel mnasebetten sonra. Cunub terimi (boy abdestini gerektiren durum olarak evirdim), cenebe, [bir eyi] uzaklatrd, fiilinden tretilmitir ve kiinin cinsel arzuya kaplmasndan dolay namazdan uzakln ifade eder. 56 Lafzen, eer sizden biri ihtiyacn gidermekten gelirse. 57 Teyemmm ad verilen bu sembolik abdest, kiinin ellerinin ayasyla topraa veya tozla kapl herhangi bir eye dokunup sonra da yzne ve ellerine hafife srmesi eklindeki fiilden meydana gelir. Suya ulamann mmkn olmad -veya hastalk sebebiyle suyun kullanlamad- durumlarda teyemmm, hem cinsel mnasebetten sonraki boy abdestinin (gusul) ve hem de namazlardan nceki ksm abdestin (vud) yerine geer. 58 Burada kasdedilen insanlar, Kitb- Mukaddes'in takipileridir. Bylece Kuran, nceki ayette namaz konusuna deindikten sonra ana temasna yeniden dner: insann eylemlerinden ve zellikle Allah'n vahiyleri araclyla kendisine sunduu rehberlie yaklam tarzndan doan bireysel sorumluluu temasna. 59 Kar. 2:93. Yahudilerin kendi adamlarna ynelttikleri kulak vermeden dinleyin eklindeki hitabn tarz, onlarn hem kendi kutsal metinlerine hem de Kuran'n mesajna kar tavrlarn gstermektedir.
123

4. SURE

ve [sahih] itikadn yanl olduunu ma etmeye alrlar.60 [Halbuki] onlar, sadece ittik ve itaat ediyoruz! ve [Bizi] dinle, bize katlan! deselerdi, bu onlarn gerekten yararna ve daha drste bir davran olurdu: ama hakikati reddettikleri iin Allah onlar lnetledi; zira onlarn inandklar, basit birka eyden ibarettir.61 47 Siz ey [gemite] kendilerine vahiy bahedilmi olanlar! [imdi,] sahip olduunuz [hakikati] tasdik edici olarak indirdiimiz vahye inann ki mitlerinizi boa karmayalm ve onlar sona erdirmeyelim,62 tpk Sebt'i ihlal eden o toplumu lnetlediimiz gibi; zira Allah'n irade ettii ey mutlaka icra edilir.63 48 PHESZ Allah, diledii kimselerin daha hafif gnahlarn64 balad halde, Kendisine ortak koulmasn asla balamaz: zira Allah'a ortak koanlar, gerekten korkun bir gnah ilemi olurlar.65 49 Kendilerini tertemiz sayanlarn66 farknda deil misin? Hayr, aksine Allah
60 Lafzen, Dine kar bir saldrda (tan) bulunarak; yani, ona temel bir eksiklik izafe ederek. Sen bize kulak ver sz ile, Peygamber Muhammed (s)'in tebli ettii retiden alacaklar bir ders bulunmad, hatta aksine, onun din konularda kendilerinin grlerine bavurmas gerektii eklindeki kanaatlerinin aktarlmas amalanmtr. Bu balamda bkz. onlarn 2:88'deki Kalplerimiz zaten bilgi ile doludur eklindeki iddialar. 61 Bkz. sure 2, not 74. 62 Lafzen, yzleri gidermeyelim/silmeyelim diye -yani, kiinin beklentiyle yneldii veya karlat yzleri (Abduh, Menr V, 144 vd.)- ve onlar sonlarna yeniden dndrmeyelim diye. Ayrca kaydetmeliyiz ki dubur terimi (ki oulu edbr'dr) -mtercimlerin ounun varsayd gibi- her zaman bir eyin arkasn gstermez, ama ou zaman o eyin son paras veya sonu iin kullanlr (kar. Lane III, 846). 63 Bu, 2:65'de iaret edilen ve 7:163-166'da detayl olarak aklanan Sebt ihlalcilerinin (lafzen, Sebt halk) kssasna bir atftr. 64 Lafzen, ondan daha aadaki eyleri. 65 Kuran'da Allah'n akn birliinin ve benzersizliinin srekli vurgulanmas, insann teki etkilere ve glere bamllk duygusundan kurtarlmasn ve bylece onun ruhen yceltilmesini ve bir sonraki ayette iaret edilen arnmaya imkan verilmesini amalar. Bu ama irk (Allah'tan bakasna ilah vasflar izafe etme) gnah ile etkisiz klndndan Kuran, onda inat edildii srece, yani, gnahkar tevbe edinceye kadar ve etmedii srece onu balanmaz (bir gnah) olarak tanmlar (kar. bu surenin 17 ve 18. ayetleri). 66 Yani, kendilerini Allah'n sekin halk olarak gren ve bu nedenle peinen (a priori) Allah'n rahmetini hak etmi sayan Yahudilerin ve Hz. sa'nn kendisini insanolunun gnahlarndan dolay onlar adna feda ettiine inanan Hristiyanlarn. Burada, ayn zamanda bu tesbit ile bundan nceki ayette irke yaplan atf arasnda bariz bir iliki vardr. nk Yahudiler ve Hristiyanlar, aslnda Allah'tan baka hibir gcn varlna inanmazlarken belli baz insanlara eitli derecelerde ilah veya yar-ilah vasflar izafe ederler: Hristiyanlar, Hz.
124

4. SURE

dilediini temize karr ve kimseye kl kadar hakszlk yaplmaz.67 50 Bakn, kendi uydurduklarn nasl da Allah'a isnad ediyorlar? Bundan daha ak bir gnah olamaz.68 51 Kendilerine ilah kelmdan bir pay verildii halde [imdi] aslsz muammalara ve eytan glere inananlarn69 ve hakikati inkara artlanm olanlarn,
sa'y Allah'n insan eklindeki bir tezahr konumuna ycelterek ve bir azzler hiyerarisine aktan aa tapnarak; Yahudiler ise, yaptklar hukuk (fkh) yorumlarn kutsal metinlerin buyruklarndan daha stn olduuna inandklar byk Talmud bilginlerine kanun-koyma gc izafe etmek suretiyle (kar. bu konuda 9:31). Elbette bu knama, ayn zamanda, kutsal addedilen ahsiyetlere tapnma gnahn ileyen ve yalnzca Allah'a gsterilmesi gereken sayg ve ball onlara gsteren Mslmanlar iin de geerlidir. Sonu olarak, kendilerini temiz sayanlar ibaresi, bu balamda, kendilerini tek Allah'a inanyor sayan (nk, birden ok tanrya bilinli olarak tapnmayan), ama yine de terimin en derun anlamyla irk gnahna saplanm bulunan herkesi kapsar. 67 Lisan otoritelerinin ouna gre (mesela Kms) fetl bir kimsenin parmaklar arasnda bkt zayf ipliktir ki ayn zamanda, -ama bazan- hurma ekirdeinin yark tarafna sarlan herhangi bir ince lif iin de kullanlr (kar. Lane VI, 2334). Deyimsel manasyla en iyi karl, bir sa teli kalnl olabilir. Yukardaki pasaj, ilk olarak, ruhsal temizliin herhangi belli bir topluluun veya grubun imtiyaznda olmadna, ikinci olarak, bir kimsenin ancak Allah'n rahmetiyle temiz olabileceine veya kalabileceine iaret eder; zira insan zayf yaratlmtr (yukardaki 28. ayet). Ayn zamanda bkz. 53:32'nin ikinci paragraf ile ilgili not 27. 68 Lafzen, ve bariz bir gnah olarak bu yeter. Bu paragraf, keyf mahiyetteki eitli akidev beyanlara iaret eder. Mesela, Yahudilerin, kendilerini seilmi bir toplum saymalar ve bu nedenle Allah'n lnetinden korunmu bulunduklarna inanmalar veya Hristiyanlarn vekaleten kefaret doktrinini benimsemeleri ve Allah', Hz. sa'nn bir dier uknumunu oluturduu bir tesls eklinde tanmlamalar vb. 69 Cibt kelimesi -ki aslsz muammalar olarak evirdim- muhtemelen, Lisnu'l-Arab'n iaret ettii gibi, Arapa kkenli olmayan bir kelimedir. Baz otoritelere gre bu kelime, kendi bana hibir deeri olmayan ey veya hibir faydas olmayan ey anlamna gelir (Kms, Beydv); dier bazlarna gre de sihiri ifade eder (Taber tarafndan nakledildiine gre mer b. Hattb, Mchid ve b; ayrca Kms). Bir ksm da onu, Allah'n yerine tapnlan herhangi bir ey (Zemaher) olarak evirirler ve sonu olarak onun, putlara ve puta-tapnmaya (Kms, Lisn'ul-Arab) ve -Eb Dvd tarafndan nakledilen bir Hadise gre- hurafeye bulam her trl kutsamaya ve falcla delalet ettiini dnrler. Btn bu yorumlar dikkate alnca cibt, aknlk verici, kafa kartrc fikirler (dicl), fantaz kuruntular (evhm) ve aslsz hikayeler (hurft) bileimi olarak (Menr V, 157) -baka bir deyile, hibir geree dayanmayan anlamsz gizler olarak- tanmlanabilir. eytan gler (tt) ibaresi ise, burada, tm Kuran tarafndan lnetlenmi olan aslsz ve anlamsz inanlara ve uygulamalara -mneccimlik, kehanet, iyilik ve ktlk
125

4. SURE

mminlerden daha doru yolda olduklarn iddia edenleri grmyor musun? 52 Allah'n lnetledikleri ite bunlardr: ve Allah'n lnetine urayan kii de kendisine yardm edecek kimse bulamaz. 53 Yoksa onlar [Allah'n] hkmranlna ortak mdrlar?70 Ama [eer yle olsayd], onlar bakasna bir hurma ekirdei[ni dolduracak] kadar bile bir ey vermezlerdi! 54 Yoksa onlar, Allah'n zenginlik ve cmertliinden bakalarna bahettii nimetler dolaysyla onlar kskanyorlar m?71 Oysa Biz brahim ailesine vahiy ve hikmet bahetmi ve onlara gl bir hkmranlk vermitik. 55 Aralarnda o'na72 [gerekten] inananlar da vard, o'ndan yz evirenler de... Ve hibir ey cehennem [atei] kadar yakc olamaz! 56 Mesajlarmzn doruluunu inkara artlanm olanlar zaman geldiinde atee mahkum edeceiz; [ve] derileri her yanp dkldnde onlar yeni derilerle deitireceiz ki azab [tam olarak] tadabilsinler.73 phe yok ki Allah kudret ve hikmet sahibidir. 57 Buna mukabil, iman edip doru ve yararl ilerde bulunanlar ilerinden rmaklar akan hasbahelere koyacaz, orada sonsuza kadar kalacaklar; ve orada tertemiz elere sahip olacaklar; (bylece) onlar sonsuz mutlulua eritireceiz.74 58 ALLAH, size emanet edilen (ey)leri ehil olanlara tevd etmenizi ve her ne zaman insanlar arasnda hkm verecek olursanz adaletle hkmetmenizi emreder.75 Allah'n size yaplmasn tavsiye ettii [ey], mutlaka en gzel
habercilerine gvenmek gibi- iaret ediyor olabilir. Bkz. ayrca sure 2, not 250. 70 Kendilerini Allah katnda imtiyazl konumda gren Yahudilere bir ma. 71 Yani, Yahudilere gre vahyin yalnzca kendilerine tahsis edilmi olmasndan dolay. 72 Yani, Hz. brahim'e; bu, onlarn Hz. brahim'in mesajna iman ettiklerine iaret eder. Unutulmamaldr ki Peygamber Muhammed (s) de, getirdii mesaj Kuran tarafndan tasdik edilen ve srdrlen Hz. brahim'in birinci dereceden torunu idi. 73 teki dnyadaki azap ile ilgili bu dehet verici tebh, szkonusu azabn uzun sreli niteliini ortaya koymay amalamaktadr (Rz). 74 Zll kelimesinin asl anlam glgedir; bylece zllen zallen ifadesi, en ziyade glge eden glge olarak evrilebilir: Yani, koyu bir glge. Ancak eski Arapa kullanmnda zll kelimesi, ayn zamanda, rt veya snak ve mecaz olarak koruma (Rb); ayrca, bir rahatlk, keyif ve bolluk durumu (kar. Lane V, 1915) veya ksaca mutluluk anlamlarnda kullanlmtr -zll zall terkibinde ise sonsuz mutluluk anlamn ifade eder (Rz)- ki bu, cennet teriminin mecaz anlamlaryla da uyumlu bir karlktr. 75 Yani, hem hukuk anlamda, hem de baka insanlarn gdlerini, tavrlarn ve davranlarn yarglama anlamnda. -Emnet terimi, ister madd ister manev, bir kimseye emanet edilen herhangi bir eyi gsterir (Rz). Bu emri kendisinden nceki ve sonraki
126

4. SURE

[ey]dir: Allah, kesinlikle her eyi iitendir, her eyi grendir. 59 Siz ey imana ermi olanlar! Al-lah'a, Peygamber'e ve aranzdan76 kendilerine otorite emanet edilmi olanlara itaat edin; ve herhangi bir konuda anlamazla derseniz, onu Allah'a ve Peygamber'e gtrn,77 eer Allah'a ve Ahiret Gn'ne [gerekten] inanyorsanz. Bu [sizin iin] en hayrlsdr ve sonu olarak da en iyisidir.78 60 SEN [ey Peygamber], sana ve senden ncekilere indirilene inandklarn iddia eden, [ama te yandan] eytan glerin hakimiyetine teslim olmakta beis grmeyenlerin79 farknda deil misin? Halbuki, eytan'n kendilerini derin bir sapkla yneltmek istediini grerek onu inkar etmekle emrolunmulard. 61 Bylece her ne zaman kendilerine, Allah'n indirdiine ve Peygamber'e gelin! denilse, bu ikiyzllerin senden nefretle yz evirdiklerini grrsn.80
ayetleri gznnde bulundurarak okursak ak ekilde grrz ki burada, ilah kelm araclyla mminlere iletilen ve mminlerce, ona ehil olanlara -yani, Kuran mesajnn muhatap ald btn insanla- tebli edilecek bir kutsal emanet olarak grlmesi gereken ilah mesaj -veya oul emnt kullanmna gre ilah hakikatler- kasdedilmektedir. Bu, elbette daha kapsaml bir alan ile ilgili buyruklar da ihtiva eder; bunlar, mminlere emanet edilebilecek olan herhangi bir madd gcn veya ahlak sorumluluun yerine getirilmesine ve zellikle de sonraki ayetin iaret ettii, bir Mslman topluluun veya devletin dnyev gc veya politik hakimiyeti uygulamasna ilikin buyruklardr. 76 Yani, mminler arasndan. 77 Yani, Kuran'a ve Hz. Peygamber'in snnetine (szlerine ve uygulamalarna). Ayrca bkz. bu surenin 65. ayeti. 78 Allah'tan btn mlkn sahibi -ve bu nedenle, btn ahlak ve siyas otoritenin niha kayna- olarak sz eden 3:26 ile balantl olarak okununca yukardaki pasaj, hem tek tek mminler iin temel davran kurallarn, hem de slam devletinin uygulamalar iin gerekli kavramsal temeli ortaya koymaktadr. Politik g, Allah'n bir emanetidir (emnet) ve O'nun iradesi, slam Hukuku'nu oluturan emirlerde yanstld gibi, btn hakimiyetin gerek kaynadr. Bu balamda aranzdan kendilerine otorite emanet edilmi olanlarn vurgulanmas, bir slam devletindeki otorite sahiplerinin (ulu'l-emr) Mslman olmalar gerektiini aka gstermektedir. 79 Lafzen, birbirlerini eytan glerin (tt) hakemliine (yahut ynetimine) aranlarn. Bu, yukarda 51. ayette zikredilen, Kuran'n tt olarak tanmlad gce (bkz. sure 2, not 250) teslim olup vahyin rehberliinden elde edebilecekleri btn iyilikleri geersiz klan insanlara bir iarettir. 80 Klasik mfessirler, 60-64. ayetlerde, Hz. Peygamber zamannda zahiren ona tbi olduklarn ikrar eden ama aslnda onun getirdii retiye inanmayan Medine mnafklarna bir atf olduunu dnmlerdir. Fakat bana gre bu pasaj, muhtemel tarih nzul sebebinin tesine uzanmaktadr. nk ok sk karlalan bir konu olan inancn psikolojik cephesi
127

4. SURE

62 Fakat bu dnyada yaptklar yznden81 [Hesap Gn] balarna felaket geldiinde ne olacak [onlarn hali]; o zaman sana gelip Allah'a yeminle, Bizim niyetimiz, iyilik yapmak ve uyum salamaktan baka bir ey deildi [diyecekler]?82 63 Ama Allah onlarn kalplerindeki her eyi bilir; o halde kendi hallerine brak onlar, t ver ve onlarla durumlar hakknda etraflca konu: 64 Zira Biz her peygamberi, ancak, Allah'n izniyle kendisine tbi olunsun diye gndermiizdir.83 Eer onlar, kendi kendilerine zulmettikten sonra, sana gelip Allah'tan balanma dileselerdi -Peygamber de onlarn balanmas iin dua etseydi- Allah'n tevbeleri kabul edici ve bir rahmet kayna olduunu tereddtsz grrlerdi. 65 Ama hayr, Rabbine andolsun ki onlar, [ey peygamber], aralarnda anlamazla dtkleri her konuda seni hakem yapmadka ve sonra da senin kararna kalplerinde hibir burukluk duymakszn tam bir teslimiyetle tbi olmadka, [gerekten] inanm olmazlar.84
problemine deinmektedir. nsan kavraynn uzanabildii alann tesindeki bir gerekliin (ayb, sure 2, not 3'de akland anlamda) varlna tam olarak kani olmayan insanlar, kural olarak, deer yarglarn kiisel tercihlerinden ve ahlak olarak kukulu arzularndan ayrmakta zorlanrlar ve bunun sonucunda, ounlukla, eytan glerin isteklerine boyun eerler. Onlar, vahye (bu durumda Kuran'a) dayal ahlak retilerin bir ksmnn belli bir doruluk pay tadn gnlszce itiraf etseler de bunlar kendi kiisel mizalarnn telkin ettii arzular ile attnda, bu retilerden igdsel olarak uzak dururlar ve bylece, kelimenin en derin din anlamyla nifk suu ilemi olurlar. 81 Lafzen, ellerinin nlerine koyduklar yznden. Onlarn ikircikli tavrlarna ve byle bir tavrn bakalar zerinde yaratabilecei zihinsel aknla bir iaret. 82 Yani, amalarnn, Kurn deer sistemini hmanistik (insan-merkezli) dnya gr ile uzlatrmaktan baka bir ey olmadn iddia edecekler: Kuran'n, ikiyzlce bir davran ve bir aldatmaca olarak grp reddettii bir iddia (kar. 2:11-12). O zaman sana gelip ... ibaresi ile ilgili olarak bkz. bu surenin 41. ayeti. 83 Allah'n izniyle ifadesi, bu balamda Allah'n yardmyla veya Allah'n rahmetiyle eklinde anlalmaldr (Zemaher, Rz). Kuran'da ok sk grld gibi, ayn cmlede Biz veya Ben zamirinden O zamirine, yahut Bizden Allaha an geiler, Kuran okuyucusuna veya dinleyicisine, Allah'n bir ahs olmad, tersine, herhangi bir beer dilin snrl imkanlar iinde tanmlanamayan ve hatta yeterince kapsanamayan kuatc (akn) bir G olduu gereini anlatmay amalar. 84 Bu ayet, Hz. Peygamber'in, Allah'tan ald vahiy ile Kuran mesajn yaanlr klmak ve mminlerin onu pratik durumlara uygulayabilmelerini salamak amacyla verdii emirlere her Mslmann teslim olmas ykmlln tereddtsz bir ekilde ortaya koymaktadr. Bu emir ve talimatlar, Peygamber Muhammed (s)'in snneti (yani, metodu) olarak tanmlanan kavram olutururlar ve (her trl phe ihtimalinden uzak bir kesinlik tadklar
128

4. SURE

66 Fakat biz onlara Hayatlarnz feda edin! yahut Yurtlarnz terk edin! diye emretmi olsaydk,85 ok az bunu yapard.86 Oysa, tavsiye edilen eyi yapm olsalard, bu, kesinlikle onlarn yararna olurdu ve onlar [imanlarnda] daha gl klard; 67 bu durumda Biz onlara rahmetimizden byk bir mkafat verirdik 68 ve onlar dosdoru bir yola yneltirdik. 69 Allah'a ve Peygamber'e itaat edenler, Allah'n nimetlerini balad kimselerden olacaklardr: peygamberler, hakikatten hi sapmam olanlar, hakikate [hayatlaryla] ahitlik yapanlar ve drst ve erdemli olanlar: ite bylelerininki ne gzel birliktelik[ler]dir! 70 Bu, Allah'n ltfudur; ve hi kimse Allah'n sahip olduu bilgiye sahip olamaz. 71 SZ EY imana ermi olanlar! ster kk gruplar halinde ister toplu halde, savaa giderken tehlikelere kar hazrlkl olun.87 72 Aranzda mutlaka geride kalanlar olacak ve o zaman, banza bir felaket geldiinde, Onlarla birlikte bulunmamamz Allah'n bize bir ltfudur! diyecekler. 73 Ama Allah'tan size bir zafer ihsan edildiinde, bu kimseler,88 kukusuz -sizinle kendileri arasnda bir sevgi/ballk sorunu olmam gibiKeke onlarla birlikte olsaydk da o byk baardan [bir pay] kapsaydk!
takdirde) Kuran ile birlikte tam bir hukuk balayclk tarlar; bkz. bu surenin 80. ayeti. 85 Yani, Hz. Peygamber tarafndan duyurulan ilah kaynakl emirler araclyla (bkz. nceki not). 86 Lafzen, birka dnda onu yapmazlard. Buradaki zamir, bariz olarak, imanlarnn gerektirdii fedakarlklara katlanmaya hazr olmayan yarm-gnll kimselere yneliktir. nancn ve zgrln savunulmas yolunda kiinin hayatn ortaya koymasna ve gerektiinde ana yurdunu terk etmesine yaplan atf, Allah yolunda savamay konu alan 71. ayet ile balayan uzun pasaja bir giri niteliindedir. 87 Lafzen, ve o zaman kk birlikler halinde yahut hep beraber ilerleyin. Son tanmlama, gnmzde topyekun sava olarak adlandrlan olguyu ifade etmektedir. Hizr terimi, yalnzca kiinin kendisini muhtemel bir tehlikeye kar korumak iin sarf ettii abay deil, ama ayn zamanda (bu balamda) asker organizasyon, tehizat vb. ile ilgili gerekli btn hazrlklarn yaplmasn da kapsar. Bu anlamdaki sava, bu surenin 59. ayetinde ngrlen ideolojik devlet ynetiminin ilkelerinden domaktadr. Mslmanlarn toplumsal hayatlarn Kuran'da ortaya konulan ideolojik ncllere dayal bir devlet erevesi iinde organize etmeleri istendiinden, onlarn slam'n sosyal sistemine ve dnya grne muhalif olan ve beklendii gibi- onun yklmas iin artlanm bulunan gruplarn veya milletlerin dmanlna kar hazrlkl olmalar gerekir. Sonu olarak, Allah yolunda savunma sava kavram (cihd) slam'n sosyo-politik modelinde hakim bir rol oynar ve Kuran'n pekok yerinde zikredilir. 88 Lafzen, o.
129

4. SURE

diyeceklerdir. 74 yleyse, bu dnya hayatn ahiret ile takas etmek isteyenler Allah yolunda savasnlar! Allah yolunda savaan herkese, ister ldrlm olsun ister zafer kazansn, zaman geldiinde byk bir mkafat ihsan edeceiz. 75 Nasl olur da Allah yolunda savamay ve Ey Rabbimiz! Bizi halk zalim olan bu topraklardan kurtar[p zgrle kavutur] ve rahmetinle bizim iin bir koruyucu ve destek olacak bir yardmc gnder! diye yalvaran aresiz erkekler, kadnlar ve ocuklar iin savamay reddedersiniz?89 76 mana ermi olanlar Allah yolunda savarlar, hakikati inkara artlanm olanlar ise eytan gler urunda. O halde eytan'n dostlarna kar savan; eytan'n hile ve tuzaklar kesinlikle zayftr.90 77 KENDLERNE Ellerinizi ekin,91 namazlarnzda dikkatli ve daim olun, arndrc (mal) ykmllnz yerine getirin! denilenlerden haberdar deil misin? Ama onlara [Allah yolunda] savamalar emredilir edilmez, bazs, Allah'tan korkmas gerektii gibi -hatta daha da byk bir korkuyla- insanlardan korkmaya balar ve Ey Rabbimiz! Neden bize savamay emrettin? Keke bize biraz mhlet verseydin! derler. De ki: Bu dnyann keyfi ve rahatl ok ksa mrldr -ama ahiret, Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar iin en iyisidir- nk hi biriniz, kl kadar hakszla uramayacaksnz. 78 Nerede olursanz olun, lm gelip sizi bulacaktr, ge ykselen kulelerde olsanz bile. Onlar gzel eylere kavutuklarnda, bazlar Bu Allah'tandr! derler; ama balarna bir ktlk gelince, Bu senin yzndendir [ey arkada]! diye feryad ederler.92
89 Lafzen, Size ne oluyor da ... savamyorsunuz: onlarn savamaktan kanmalar iin hibir ahlak gerekelerinin bulunmadna iaret. 90 Bylece Kuran, ktln (eytanlik) hayatn bamsz, isel bir faktr olmadna, ama insann kendi ahlak zaafndan doan eytan eilimlerine teslim olmasnn ve bylece hakikati inkar etmesinin bir sonucu olduuna iaret eder. Baka bir deyile, eytan tarafndan sembolize edilen negatif unsurun gc, asl bir gereklie sahip deildir (eytan'n hile ve tuzaklar kesinlikle zayftr); o ancak insann bilerek ve isteyerek yanl bir hareket tarz semesi suretiyle gereklik kazanr. 91 Yani, insann genellikle yatkn olduu haksz iddetten ekinin. nsanlarn byk ksmna iddetten kanmalar gerektiinin sylenmesi, bir sonraki cmlede, onlarn byk ksmnn kendilerini hakl bir dv uruna fiziksel tehlikeye atmaktaki isteksizlikleriyle tezadn vurgulayacak ekilde ifade edilmitir. 92 Yani, onlar, balarna gelen ktlklerin kendi eylemlerinin veya nlerindeki eitli yollar
130

4. SURE

De ki: Hepsi Allah'tandr! O halde bu insanlara ne oluyor da kendilerine bildirilen hakikati93 kavramaya yanamyorlar? 79 Size gelen her iyilik Allah'tandr; banza gelen her ktlk de kendinizden.94 SEN [ey Muhammed,] btn insanla bir eli olarak gnderdik: ve hi kimse [buna] Allah'n ahitlii gibi ahitlik yapamaz. 80 Kim Peygamber'e itaat ederse Allah'a itaat etmi olur; yz evirenlere gelince; Biz seni onlara bekilik yapman iin gndermedik. 81 Onlar, Biz sana itaat ediyoruz.95 derler, ama yanndan uzaklatklarnda, ilerinden bir ksm, gecenin karanlnda, senin dile getirdiin [i-nanlar]dan baka eyler tasarlarlar;96 ve Allah onlarn byle gece karanlnda tasarladklar her eyi kaydeder. O halde kendi balarna brak onlar ve yalnzca Allah'a gven; zira hi kimse Allah kadar gvene layk olamaz.
arasnda yanl seim yapmalarnn bir sonucu olabileceini anlamazlar; tersine, onu bakalarnn hatalarna atfetmeye alrlar. 93 Lafzen, [kendilerine] sylenen eyi -yani, kendi akllarnn ve btn peygamberlerin retilerinin kendilerine aka telkin ettii hakikati. 94 Bu ifade ile hepsi Allah'tandr eklindeki nceki ifade arasnda bir eliki yoktur. Kurn dnya grnde Allah, btn hadiselerin niha kaynadr. Sonuta, insann karlat her iyilik ve bana gelen her ktlk, son tahlilde Allah'n iradesinin bir eseridir. Ancak insann kt kader sayd her ey, gerekte, niha sonular itibariyle kt deildir; zira mmkndr ki nefret ettiiniz bir ey sizin iin iyi olabilir, ve yine mmkndr ki sevdiiniz bir ey de sizin iin kt olabilir: Allah bilir, ama siz bilmezsiniz (2:216). Bylece, zahir birok ktlk, ou zaman, bir snavdan ve ilah kaynakl bir olgu olan, sknt ekerek ruhsal olgunlua erime aracndan baka bir ey olmayabilir ve mutlaka bana ktlk gelen kiinin yanl bir seiminin veya yanl fiilinin sonucu olmas gerekmez. O halde, aktr ki bu ayetin szn ettii ktlk veya kt kader snrl bir muhtevaya sahiptir, nk kelimenin ahlak anlamnda ktle iaret etmektedir; yani, kiinin eylemlerinden veya davranlarndan kaynaklanan azaba. Bu da, Allah'n btn mahlukat iin koyduu ve Kuran'n Allah'n metodu (snnetullh) olarak tanmlad sebep-sonu kanunu ile uyum halindedir. Bu gibi skntlar iin insan yalnzca kendini sulamaldr. Zira Allah hi kimseye zerre kadar hakszlk yapmaz (4:40). 95 Lafzen, Ve onlar taat derler. Bu, Hz. Peygamber zamanndaki Medineli mnafklara ve -dolaysyla- btn zamanlardaki slam'n ikiyzl hayranlarna ve yarm-gnll izleyicilerine bir iarettir. 96 Yani, gizli gizli Allah'n Elisi'nin mesajn arptmaya alrlar. Bte fiili, geceyi geirdi anlamna gelir; beyyete halinde ise, gece boyunca (bir eyi veya bir ey yapmay) dnd, yahut, gece boyunca (bir eyler) tasarlad (Lisnu'l-Arab); yani, gece karanl tarafndan sembolize edilen bir gizlilik iinde.
131

4. SURE

82 Onlar bu Kuran' hi anlamaya almazlar m? Eer o, Allah'tan baka birinden gelmi olsayd onda mutlaka birok (tutarszlk ve) elikiler bulurlard!97 83 ONLAR98 sava veya bar ile ilgili herhangi bir [gizli] konuda bilgi sahibi olduklarnda onu darya yayarlar; halbuki onu Peygamber'e ve mminler arasndan99 kendilerine otorite e-manet edilmi olanlara arzetmi olsalard, gizli bilgiler elde etmekle uraanlar100 onu[nla ilgili olarak ne yaplmas gerektiini] mutlaka bilirlerdi. Ama Allah'n size ltfu ve rahmeti sayesinde aranzdan ok az kimse eytan'n ardna taklmtr. 84 O halde sen101 Allah yolunda sava -nk sen, yalnzca kendi nefsinden sorumlusun- ve mminleri lm korkusunu yenmeleri iin tevik et!102 Allah, hakikati inkara kalkanlarn gcn krmaya muktedirdir; nk Allah iradesinde gl ve cezalandrmasnda iddetlidir.
97 Yani, Kuran'n -yirmi yl akn bir srede tedric olarak nazil olmu bulunmasna ramen- her trl i elikiden uzak olduu gerei, onlar, Kuran'n Muhammed (s) tarafndan telif edilmi olmad (Hz. Peygamber'e kar sadece kendi adalar tarafndan deil, daha sonraki zamanlarn inkarclar tarafndan da ok sk yneltilen bir sulama), aksine insanst bir kaynan eseri olduu yolunda ikna etmi olmaldr. Bkz. 25:32 ve 39:23 98 Yani, nceki ayetlerde sz edilen slam'n yarm-gnll mensuplar (Zemaher). Yukarda savaa veya bara -lafzen, gvenlik veya tehlikeye (havf)- yaplan atf, ilk olarak, bu surenin 59. ayetinde zikredilen devlet ynetiminin prensipleri ile; ikinci olarak da, 71. ayet ile balayan Allah yolunda sava sylemi ile balantldr. 99 Lafzen, onlar arasndan. 100 Lafzen, onlar arasndan [hakikati] ortaya karanlar; yani, siyas ve asker istihbarat ve deerlendirme ile sorumlu klnan devletin zel organlar. 101 ncelikle Hz. Peygamber'e hitab ediyor olmasna ramen, bu cmledeki sen, her mmini muhatap almaktadr. Yukardaki tavsiye, o srada devam etmekte olan sava erevesinde anlalmaldr, yoksa bir sava tahriki olarak deil. 102 Harad terimi, zihnin veya bedenin ifsad yahut bir kimsenin davranlarndaki yozlama ve ayn zamanda, zihnin srekli rahatszl anlamlarna gelir (Kms). Rb'a gre, harradah fiili, onu her trl harad'dan kurtard anlamn ifade eder; tpk marradah onu hastalktan (marad) kurtard ifadesindeki gibi. Bu fiil, Kuran'da getii her iki rnekte de (bu ayette ve 8:65'de) emir kipinde kullanlmtr: mminleri her trl akl rahatszlndan uzak kl yahut, mecaz olarak, her trl lm korkusundan -bylece, mminlere lm korkusunu yenme duygusu kazandr eklinde ifade edilebilir. Harridi'lmminne ibaresinin, mminleri tevik et [veya harekete geir yahut canlandr] eklindeki allm evirisi, klasik dilbilimcilerin bir ksm tarafndan tercih edilmi olmasna ramen, harrada fiilinin tam anlamn yanstmaz (kar. Lane II, 548).
132

4. SURE

85 Kim hakl bir dv urunda stn aba gsterirse, onun kazandraca nimetlerden bir pay alacaktr103 ve kim de haksz bir dv iin koturursa, sorumluluunun hesabn104 verecektir: nk Allah, her eyi gzetleyicidir. 86 [Bar] selmyla selmlandnz-da daha gzel bir selm ile karlk verin veya [en azndan] benzeri ile.105 phesiz Allah her eyin hesabn tutmaktadr. 87 Allah -ki O'ndan baka ilah yoktur- [gelecei] hakknda hibir phe olmayan Kyamet Gn sizi bir araya toplayacaktr. Kimin sz Allah'n sznden daha doru olabilir? 88 Allah onlar sularndan dolay [bizzat] dlad halde,106 mnafklar hakknda nasl mtereddit olabilirsiniz?1107 Allah'n sapklk iinde brakt kimseyi doru yola getirmek mi istiyorsunuz? Oysa Allah'n sapklk iinde
103 Lafzen, ondan bir pay (nasb) alacaktr. Nasb terimi, burada olumlu bir anlama sahip olduundan, en dorusu, onun kazandraca nimetlerden bir pay olarak evrilebilir. 104 Kifl ismi, kefele: [bir eyin] sorumluluunu stlendi kk-fiilinden tretilmitir. Taber, kelimenin bu balamda, sorumluluk ve gnahtan bir pay gsterdiini syler. Minh ifadesi (ondan), failin, h (o) zamirinin iaret ettii haksz fiildeki roln anlatr. 105 Lafzen, ondan daha iyisi ile selamlayn veya aynen karlk verin. Bu ifade -yukardaki balamda- mminlerin sava halinde olduu insanlar tarafndan yaplan bar teklifine, ayrca dman saflarnda olduu halde d grnyle barl niyetler tayan tek tek kiilere iaret eder. Eer onlar bartan yana eilim gsterirlerse sen de bartan yana ol (8:61) ve ama (savatan) vazgeerlerse ... tm dmanlklar sona erecektir (2:193) buyruklar gereince mminler, makul bir zme ulamak istediini gsteren bir dman ile bar yapmak ykmll altndadrlar; ayn ekilde, atmalarda aktif olarak rol almayan dmanlar arasndaki mnferit kiilere gerekli anlay gstermek zorundadrlar (bkz. bu surenin 94. ayeti). 106 Lafzen, Allah'n onlar kazandklarndan dolay ba aa ettiini grerek. Bu mnafklarn kimlii konusunda, hemen hemen tm tarihsel nitelikte olan ok eitli varsaymlar vardr. Baz mfessirler, bu ayetin Hicret'ten sonraki ilk yllarda Medine'deki mnafklara iaret ettiini dnrler; dierleri ise (mesela Taber) bni Abbs tarafndan ifade edilen gr tercih ederler. Ona gre bu ayet, Hicret'ten nce slam' zahiren kabul eden, ama Kurey mriklerini gizlice desteklemeye devam eden baz Mekkelilere iaret etmektedir. Ancak bana gre, yukardaki ayetin tarihsel yorumlarn aratrmaya hi gerek yoktur, nk onu genel muhtevas iinde kolayca anlayabiliriz. nceki ayet Allah' konu almakta ve hem O'nun birliini ve vahyedilen mesajnda mevcut olan ak hakikati, hem de Kyamet Gn yarglanmann kesinliini vurgulamaktadr. O halde diye devam eder bu yorum; Allah'n mesajnn gerekliini szde kabul etmi grnen ama yine de hak ile btl arasnda drste bir seim yapmak istemeyen insanlarn ahlak konumlar hakknda nasl mtereddit olabilirsiniz? 107 Lafzen, iki frka olursunuz?
133

4. SURE

braktklarna asla bir k yolu bulamazsn. 89 Onlar, kendilerinin inkar ettii gibi, sizin de hakikati inkar etmenizi isterlerdi ki siz de onlar gibi olasnz. O halde, Allah rzas iin zulm ve ktlk diyarn terk edinceye kadar108 onlar kendinize dost edinmeyin; ve eer [ak bir] dmanla ynelirlerse, onlar nerede bulursanz yakalayn ve ldrn. Onlardan hi birini109 ne dost, ne de hmi edinmeyin, 90 eer bir anlama ile bal bulunduunuz insanlarla ilikisi olanlardan veya size yahut kendi toplumlarna sava amak [fikrin]den kalplerine rknt geldii iin size yaklaanlardan deillerse. Halbuki Allah onlar sizden daha gl klsayd, mutlaka size sava aarlard.110 Ama onlar sizi brakr, sava amaktan vazgeer ve bar teklif ederlerse, Allah onlara zarar vermenize msaade etmez.111 91 Hem sizden hem de kendi kavimlerinden emin olmak isteyen, [ama] ktlk eilimi ile her karlatklarnda kendilerini gz kapal ona kaptran bakalarn[n da var olduunu] greceksiniz.112 O halde ayet onlar sizi brakmaz, sizinle bara yanamaz ve stnzden ellerini ekmezlerse, onlar grdnz her yerde yakalayn ve ldrn: te size kendileriyle aka [savama] izni verdiklerimiz113 bunlardr. 92 HATAEN olmadka bir mminin baka bir mmini ldrmesine asla izin verilemez.114 Bir mmini hataen ldren kii, mmin bir can zgrlne kavuturmak ve
108 Bkz. sure 2, not 203 ve bu surenin 124. notu. 109 Yani, ktlk yurdunu terk etmemi olan ve inan ile inkar arasnda yalpalayp duran kimseleri. 110 Lafzen, eer Allah dileseydi onlara size hkmetme gc verirdi ki ... -bu, onlar mminlerle savamaktan alkoyan eyin gerek bir iyi niyet deil, yeterli gten yoksun bulunmalar olduuna iarettir. 111 Lafzen, Allah size onlarn aleyhine bir yol vermemitir: Yukarda 86. ayette ngrlen buyrua atf. 112 Lafzen, Greceksin onlar ne zaman fitneye dnerlerse onun iine atlrlar, yahut onun iine dalarlar. 113 Lafzen, Size zerlerinde ak bir otorite (sultn) vermi olduumuz -yalnzca savunma amacyla savaa izin veren buyruun ak bir teyidi (kar. 2:190 vd. ve ilgili 167 ve 168. notlar). 114 Bu ayetin 93. ayet ile balantl olarak okunmasndan hareket eden baz mutezil alimler, baka bir mmini ldren mminin kafir saylmas gerektii grne varmlardr (Rz). Bu, elbette yrrlkteki hukuk sre iinde verilen lm cezasnn yerine getirilmesini kapsamaz.
134

4. SURE

maktuln akrabalarna115 diyet demekle ykmldr, meer ki onlar bundan vazgemi olsunlar. Maktuln, kendisi bir mmin olmasna ramen, sizinle sava halinde olan116 bir toplulua mensup ise, [diyet], mmin bir can zgrlne kavuturmak [ile snrl olacaktr]; ama o, sizin anlama ile bal bulunduunuz bir toplulua mensup ise [denecek bedel], mmin bir can zgrlne kavuturmann yannda akrabalarna denecek bir diyet[i de kapsayacaktr].117 Fakat yeterli imkanlara sahip olmayan, [bunun yerine] pepee iki ay oru tutmaldr.118 [Bu], Allah tarafndan emredilen bir karlk[tr] ve Allah gerekten her eyi bilendir, hikmet sahibidir. 93 Fakat her kim bir mmini kasden ldrrse, onun cezas, cehennemde kalmak olacaktr. Allah onu mahkum edecek, lnetleyecek ve onun iin korkun bir azap hazrlayacaktr. 94 [O halde] siz ey iman edenler, Allah yolunda [sefere] ktnz zaman karlatnz durumu aka kavramaya aln ve size bar teklif edene -bu dnyev hayatn gelip geici kazanlarna duyduunuz (zlem ve) istekle- Sen mmin deilsin!119 demeyin. nk asl kazan Allah katndadr. Siz de bir zamanlar ayn durumdaydnz,120 ama Allah size kar ltufkar davranmt.
115 Lafzen, ailesine -yani, maktln miraslarna veya aile efradna. Bu ayette kez zikredilen mmin bir can zgrlne kavuturmak ibaresi ilk bakta, savata esir alnan kiilere iaret eder (kar. sure 8, not 72). Ama bkz. ayrca 58:3, not 5. 116 Lafzen, size dman olan -bu, onlarn fiil bir sava halinde olduklarna iaret eder. 117 Bu, maktln, Mslmanlarn normal ve barl bir iliki iinde bulunduklar topluma mensup bir gayrimslim olmas durumuyla ilgilidir. Byle durumlarda verilecek ceza, ayn artlarda bir mminin ldrlmesi karl ngrlen cezann aynsdr. 118 Yani, Ramazan ayndaki oru iin ngrlen ekilde (bkz. 2:183-187). Bu kolaylk, kefaret deyebilecek durumda olmayan ve/veya bir kleyi zgrle kavuturma gcnden yoksun olan (Rz) veya, gnmzde olduu gibi, zgrle kavuturulacak bir kle bulamayan kiiler iin uygulanr (Menr V, 337). 119 Zmnen, Ve dolaysyla bir dmansn. Bu ayet, savaa girmeyenleri dman olarak grmeyi ve faraz inanszlklarn onlar aalamann bahanesi olarak kullanmay yasaklar. Karlatnz durumu aka kavramaya aln (tebeyyen) buyruu, mminlere, her durumda kardaki kiilerin aktif ekilde dmanlk yapp yapmadndan emin olma sorumluluu ykler. 120 Lafzen, siz [de] nceden byleydiniz. nceki buyruk btn toplum iin geerli olduundan, yukardaki cmlecik de ayn anlam ifade ediyor grnmektedir. Yani, Mslman toplumun, zayfl ve saysal gszl sebebiyle, daha byk bir g ile donatlm olan dmanlarn merhametine muhta olduu dneme bir iarettir. Bylece,
135

4. SURE

yleyse muhakemenizi kullann: phesiz Allah, yap-tnzdan her zaman haberdardr. 95 BR MAZERETLER olmakszn m-cadeleden kanan mminler121 ile Allah yolunda mallaryla ve canlaryla aba gsterenler122 bir olamaz: Allah, mallaryla ve canlaryla stn aba gsterenleri mcadeleden kananlardan daha stn bir mertebeye yceltmitir. Allah btn [mminler]e nihai gzellik vaad etmi olmasna ramen, Allah yolunda stn aba gsterenleri, [kendilerine] byk bir mkafat [vaad ederek] mcadeleden kananlardan stn klmtr, 96 [hesapsz] mertebelerle ve gnahlarn balanmasn ve rahmetini [vaad ederek]; nk Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr. 97 Melekler, kendilerine zulmeden kimselere canlarn alrken soracaklar: Neyiniz vard sizin?123 Onlar: Biz, yeryznde ok gszdk diye cevap verecekler. [Melekler], Allah'n arz sizin ktlk diyarn terketmenize yetecek kadar geni deil miydi? 124 diyecekler.
mminlere adeta yle denmektedir: nceki zayflnz hatrlayn ve bir zamanlar size davranlmasn beklediinize benzer ekilde, dmanlarnza efkatlice davrann. 121 Lafzen, [evde] oturanlar -yani, Allah yolunda madd veya manev mcadeleye katlmayanlar. 122 Mchid terimi, mcadele etti yahut stn gayret gsterdi yahut kendini zorlad yani, iyilik urunda veya ktle kar- anlamna gelen cehede fiilinden tretilmitir. Sonu olarak cihd en geni anlamyla Allah yolunda aba gsterenleri ifade eder. Yani, sadece madd bir arpmay (ktl) deil, ama ayn zamanda ahlak ve manev anlamda her trl hakl mcadeleyi kapsar; mesela, Hz. Peygamber, insann kendi ihtiraslarna ve zaaflarna kar mcadelesini (cihdu'n-nefs) en byk cihd olarak tanmlamtr (Cbir b. Abdullah'dan rivayetle Beyhak). 123 Lafzen, hangi [durum]daydnz? -Yani, yaadnz srada. Bu, hibir geerli mazereti olmakszn Allah yolunda her trl mcadeleden kanan insanlara iaret eder. 124 Lafzen, Allah'n arz, orada hicret edeceiniz kadar geni deil miydi? Hecera (g etti) fiilinden tretilen hicret (g) terimi Kuran'da iki anlamda kullanlmtr: Biri tarihsel olup Hz. Peygamber'in ve Ashb'nn Mekke'den Medine'ye g etmelerini ifade ederken, dieri ahlak bir muhteva tar -yani, insann eytan'dan Allah'a hicreti- ve kiinin ana yurdunu mutlaka madd anlamda terk etmesini gerektirmez. te yukardaki pasajn iaret ettii, hicret teriminin bu daha geni din ve ahlak anlamdr. Tpk bir nceki pasajn (95-96. ayetler) Allah yolunda stn aba gsterilmesini (cihd) terimin en geni anlamyla, yani, hem madd hem manev abalar ve gerektiinde kiinin servetini ve hatta cann feda etmesini kapsayan anlamyla kullanmas gibi. Mekke'den Medine'ye madd anlamda g, Mekke'nin H. 8. ylda fethinden sonra mminler iin zorunlu olmaktan kt halde ktlk yurdundan iyilik yurduna ruhsal g, slam'n
136

4. SURE

Bylelerinin var yeri cehennemdir, ne kt bir var yeri! 98 Ama -erkek olsun, kadn olsun, ocuk olsun- hibir gc olmayan ve kendilerine doru yol gsterilmeyen125 aresiz kimseler bunun dndadr: 99 Allah onlarn gnahlarn silebilir. nk Allah gnahlar silendir, ok balaycdr. 100 Ve kim Allah iin ktlk diyarn terk ederse, yeryznde ok tenha yollar126 ve bereketli hayatlar bulacaktr. Kim de eytan'dan Allah'a ve Peygamberi'ne g etmek uruna e-vini terk eder ve sonra onu lm alrsa, onun mkafat da Allah katndadr; nk Allah gerekten ok balaycdr, rahmet kaynadr. 101 YERYZNDE [sefere] ktn-zda, hakikati inkara artlanm olanlarn niden zerinize saldrmasndan127 korkarsanz namazlarnz128 ksaltmanz gnah olmaz: nk o hakikati inkar edenler sizin apak dmanlarnzdr. 102

temel artlarndan biri olmaya devam etmektedir. Baka bir deyile, eytan'dan Allah'a hicret etmeyen kii mmin olamaz. Bir sonraki cmlede, bu konuda kaytsz kalanlarn sulanmasnn sebebi budur. 125 Yahut: [doru] yolu bulamayan -onlarn aresiz bir aknlk iinde bulunduklarna ve bu nedenle, slam'n bu temel artn kavrayamayacaklarna; yahut, alternatif olarak, bu art ile ilgili mesajn onlara yeterli biimde aktarlamadna ve aklanamadna iaret. 126 Muram kelimesi raam (toz-toprak) isminden tretilmitir ve burnu topraa yaptrld; yani, aaland ve istemedii eyi yapmaya zorland anlamna gelen raime enfuh deyimsel ifadesiyle balantldr. O halde muram, kiiyi kendi toplumundan onlarn arzusu hilafna uzaklatran yolu ifade eder (Zemaher) ve kiinin kendi yakn evresinden bu ekilde kopmas muram olarak nitelenen eyi, yani, [baka bir eyden] kopmay yahut, dost veya canl bir topluluktan ayrlmay gsterir (bkz. Lane III, 1113). Bu anlam, yukardaki balamda, en uygun ekilde tenha yollar deyimi ile yanstlabilir: kiinin eytandan Allah'a yolculuunun ilk admlarnda hibir zaman kendisini brakmayacak olan buruk bir yalnzln mecaz ifadesi. (Bu son ifadeyle ilgili olarak bkz. yukardaki 124. not ve sure 2, not 203.) 127 Lafzen, size zarar vermelerinden -hemen hemen btn mfessirlere gre bu, an bir saldrya iaret etmektedir. 128 Lafzen, namazlar. Seyahatte veya fiil bir tehlike karsnda ksaltlp birletirilebilecek olan (le namaz ikindi ile, akam namaz yats ile) gnlk be vakit farz namaza -sabah, le, ikindi, akam ve yats namazlarna- iaret. Bu iznin bar zamanndaki seyahatleri de kapsayacak ekilde geniletilmesi, Hz. Peygamber'in snneti gerei iken Kuran onu yalnzca sava durumu ile balantl olarak zikreder. Bu, balang cmlesine parantez iinde sefere deyiminin eklenme sebebini aklamaktadr. Bir sonraki ayette tanmlanan namaz -cemaat ile nbetlee namaz- saltu'l-havf (tehlike namaz) olarak adlandrlr.
137

4. SURE

O halde sen mminler arasnda129 iken onlara namazda imamlk yapacaksan, [yalnzca] bir blmnn, silahlarn kuanm olarak seninle namaza durmalarna izin ver. Onlar namazlarn bitirdikten sonra, namazlarn eda etmemi olan dier grubun her trl tehlikeye kar hazr vaziyette ve silahlarn kuanm olarak gelip seninle namaza durmalar srasnda size koruyuculuk yapsnlar;130 [nk] hakikati inkara artlanm olanlar sizin silahlarnz ve tehizatnz unutup brakmanz isterler ki ni bir basknla zerinize saldrabilsinler.131 Fakat yamurdan dolay skntya derseniz132 yahut hasta iseniz [namaz klarken] silahlarnz brakmanzda bir mahzur yoktur; ama tehlikeye kar [daima] hazrlkl olun. Allah, phesiz, hakikati inkar edenler iin alaltc bir azap hazrlamtr. 103 Namaznz bitirdiinizde Allah' ann -ayakta iken, otururken ve uzanm halde- ve yeniden gvenliinizi saladnzda namazlarnz [eksiksiz] eda edin. Namaz, btn mminler iin [gnn] belli zamanlar ile kaytl kutsal bir ykmllktr. 104 [Dman] ordusunu takib etmekte korkak davranmayn. Eer sknt ekerseniz, bilin ki onlar da sizin gibi sknt ekiyorlar; ama siz, Allah'tan onlarn mit edemediklerini [alacanz] mit ediyorsunuz. Ve Allah her eyi bilendir, hikmet sahibidir. 105 BZ SANA, hakikati ortaya koyan bu ilah kelm indirdik ki insanlar arasnda Allah'n sana rettiine gre hkm verebilesin.133 O halde ihanet
129 Lafzen, onlar arasnda. Bu cmledeki sen zamiri ncelikle Hz. Peygamber'e ve dolayl olarak, hakikati inkar edenler ile sava halinde olan her mmin grubunun liderine yneliktir. 130 Lafzen, onlar secdeye vardklarnda dierleri [yani, teki grup] sizin arkanzda dursunlar. Bu deyimsel ifade, lafz anlamyla yorumlanmamaldr. Klasik Arapa kullanmnda kne min verike (lafzen, o sizin arkanzda idi) deyimi o sizi korudu yahut (asker deyimle) o size siper oldu anlamlarna gelir, yoksa iki kiinin veya grubun karlkl madd konumlarn tanmlamaz. 131 Lafzen, an olarak zerinize dnebilsinler. 132 Yani, silahlarnn kt hava artlarndan dolay zarar grmesi tehlikesi varsa savalarn namaz klarken silahlarn yanlarnda bulundurmalar zorunlu deildir. Bu istisna, tabii ki zellikle hassas silahlardan sorumlu olan askerler iin geerlidir; ve ayn kural, ayetin devamnda zikredilen mnferit hastalk hallerine de uygulanr. Ancak unutulmamaldr ki matar terimi (lafzen, yamur) Kuran'da ounlukla bir belay gstermek iin kullanlmtr. Bu anlam kabul edersek yukardaki ibare, eer bir bela ile karlarsanz eklinde evrilebilir ve dolaysyla geni bir muhtemel tehlikeler yelpazesine imkan verir. 133 Buradaki ve bundan sonra gelen iki ayetteki -ayn zamanda 113. ayetteki- sen zamiri,
138

4. SURE

edenlerle tartmaya girme, 106 ama Allah'a [onlar] balamas iin dua et;134 unutma ki Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr. 107 Kendi kiiliklerine ihanet edenleri savunma!135 phe yok ki Allah, kendilerine ihanet edenleri ve gnahkarlkta inat edenleri sevmez. 108 Onlar yaptklarn insanlardan gizleyebildiler ama Allah'tan gizleyemezler; nk gecenin karanlnda, Allah'n tasvib etmedii dnce ve inanlar136 her ne zaman tasarlasalar, Allah onlarn yanbandadr. Ve Allah onlarn btn yaptklarn [ilmiyle] kuatr. 109 Sizler belki bu dnya hayatnda onlar savunabilirsiniz; ya Kyamet Gn kim onlar Allah'a kar savunacak, kim onlarn koruyucusu o-lacaktr? 110 Ama kim ktlk yapar yahut [baka ekilde] kendisine zulmeder de daha sonra affetmesi iin Allah'a yalvarrsa, Allah' ok balayc ve rahmet kayna olarak bulacaktr. 111 nk gnah ileyen kimse, yalnz kendine zarar verir.137 Ve Allah her eyi bilendir, hikmet sahibidir. 112 Ama kim bir hata yapar ve gnah iler de sonra onu susuz bir kimsenin stne atarsa, iftira suu ve [hatta daha da] iren bir gnah yklenmi olur.
grnte Hz. Peygamber'e ynelikse de dolayl olarak Kuran'n rehberliini kabul etmi olan herkese amildir. Bu, 109. ayette oul siz zamirinin kullanlmasndan da anlalmaktadr. Sonu olarak, mfessirlerin ounun bu pasaj srf tarih adan aklama teebbsleri fazla ikna edici deildir; nk genel bir muhtevann kendi-kendini aklayc ahlak retisine gereksiz bir snrlama koymu olmaktadr. 134 Bu ifade, bu surenin nceki blmlerinde deinilen, Kuran'n gnlsz takipilerine ve mnafklara iaret etmektedir. Her iki grup da kendilerine tevd edilen emanete ihanet etmekle sulanmaktadrlar; nk Kuran'n mesajn kabul etmi grndkleri halde aslnda onu arptmaya alrlar (bkz. ayet 81). Kuran'n kendilerinden ne istediini iyi bilmelerine ramen onun rehberliine gerek anlamda teslimiyetten kanmaya artlanm olmalar nedeniyle onlarla tartmann hibir faydas yoktur. 135 Yani, Allah'tan onlar balamasn dileyebilirsin, fakat onlarn davranlar iin mazeretler bulmaya alma. Kuran'n, ister ruh isterse sosyal olsun, emanete her trl ihaneti kiinin kendisine ihaneti olarak tanmlamas nemlidir -tpk kastl olarak bir gnah ileyen veya zulm yapan kimseyi kendisine kar gnah ileyen veya kendisine zulmeden (zlimun nefseh) olarak tanmlamas gibi- nk her trl kastl gnahkarlk onu yapana ruhsal olarak zarar verir. 136 Lafzen, inancn (mine'l-kavl). Unutulmamaldr ki kavl kelimesi, yalnzca deyi veya sz (ki asl karldr) anlamna gelmez; ayn zamanda, mecaz olarak, kavramsal ifade; yani, bir dnce, doktrin veya inan olarak tanmlanabilecek olan olguyu gstermek iin kullanlr ve Kuran'da da ounlukla bu anlamda kullanlmtr. 137 Lafzen, gnah kazanan, onu yalnz kendi aleyhine kazanm olur.
139

4. SURE

113 Allah'n sana ltfu ve rahmeti olmasayd, o [kendilerine zulmede]n-lerden bazs seni saptrmaya alrd; ama onlar kendilerinden baka kimseyi saptramazlar. Sana asla bir zarar da veremezler, nk Allah sana bu ilah kelm indirmi, hikmeti [vermi] ve sana bilmediklerini retmitir. Allah'n sana olan ltfu gerekten byktr. 114 YARDIMLAMAYI, iyi ve yararl davranlar ve insanlarn arasn dzeltmeyi ngren, bunlar gerekletirmeye alan kimselerin yapt toplantlar dnda gizli toplanmalarn ounda hayr yoktur;138 ve btn bu gzel eylemleri Allah'n rzasn kazanmak iin yapana zaman geldiinde byk bir mkafat vereceiz. 115 Ama, kendisine hidayet bahedildikten sonra Peygamber ile ban koparan ve mminlerin yolundan baka bir yola sapana gelince, onu kendi tercih ettii yolda brakacak139 ve ona cehennemi tattracaz: o ne kt bir sondur! 116 ALLAH, Kendisinden baka birine ilahlk yaktrlmasn asla balamaz, [ama] diledii kimsenin daha hafif gnahlarn balar: nk Allah'n yansra bakasna ilahlk yaktranlar iddetli bir sapkla dm kimselerdir. 117 Onlar, Allah' brakp yalnzca cansz sembollere140 snyorlar; bylece isyankar bir eytan'a snm oluyorlar, 118 ki onu Allah yle dedii iin lnetlemitir: Senin kullarndan kendi istediimi mutlaka alacam, 119 onlar saptracam ve bo hevesler, zlemler ile dolduracam; ben onlara emredeceim, onlar da [putpereste bir kurban deti olarak] deve(lerin)
138 Lafzen, onlarn gizli toplantlarnn (necv) ounda bir hayr yoktur; ... olan dnda. Bylece, olumlu ve faydal sonular amalayan gizli grmeler -mesela devletler ve toplumlar arasndaki bar grmeleri- gizli toplantlar ile ilgili eletirinin dndadr. nk olgunlamam bir aklk bazan szkonusu amalarn gerekleme ansn zedeleyebilir yahut (zellikle karlksz yardmlarn szkonusu olduu hallerde) halkn duygularn incitebilir. 139 Lafzen, Onu [kendisinin] dnd yere dn[dr]eceiz -nsann seme zgrlnn vurgulanmas. 140 ns (ns'nn -dii varlk- oulu) teriminin, slam-ncesi Araplarn putlarna verdikleri bir ad olduu sanlmaktadr, nk putlarn ounun dii olduuna inanlyordu. Bu nedenle, baz dilbilimcilere gre ins oul formu, cansz eyleri gsterir (kar. Lane I, 112). bni Abbs, Katde ve Hasan Basr, onun hareketsiz ve cansz eyleri gsterdiini sylemiler (Taber) ve bu tanmlama Rb tarafndan da desteklenmitir. Dier taraftan Taber, Urve'den rivayetle bir Hadis nakleder. Buna gre, Hz. Aye'nin elindeki bir Kuran nshasnda ins yerine evsn (putlar) kelimesi gemekteydi (kar. ayrca Zemaher ve bni Kesr). Bunun cansz semboller olarak evrilmesi bu balamda en uygun karlktr, nk put kavramn cansz eyler kavram ile en gzel ekilde birletirmektedir.
140

4. SURE

kulaklarn kesecekler; ve ben onlara emredeceim, onlar Allah'n mahlukatn ifsad edecekler!141 Ama Allah' brakp eytan' kendilerine rehber edinenler, kesinlikle ziyana urarlar. 120 eytan onlara vaadlerde bulunur ve onlar bo zlemlerle doldurur. Ama eytan'n onlara vaad ettii her ey sadece akl elmekten baka bir eye yaramaz.142 121 Bylelerinin varaca yer cehennemdir ve oradan ka yolu bulamayacaklardr. 122 Ama imana erip yararl ve doru iler yapanlar ilerinden rmaklar akan hasbahelere koyacaz, orada sonsuza kadar kalacaklar. Bu, Allah'n gerek vaadidir. Kimin sz Allah'n sznden daha doru olabilir? 123 Ktlk ileyen[in] cezalandrlacak [olmas] ve kendisini Allah'a kar savunacak ve yardm edecek bir kimse bulamamas, ne sizin kuruntularnza uygun der, ne de gemi vahiy mensuplarnn kuruntularna.143 124 Halbuki ister erkek ister kadn olsun- iman edip [yapabilecei] doru ve yararl iler yapan kimse cennete girecek ve bir hurma ekirdei[ni dolduracak] kadar bile hakszla uramayacaktr. 125 Btn benliini Allah'a teslim eden, daima iyilik yapan ve her trl btldan yz eviren brahim'in inan sistemine -Allah'n o'nu sevgisiyle ycelttiini144 grerek- uyan kiiden daha iyi iman sahibi kim vardr? 126 nk gklerde ve yerde olan her ey Allah'a aittir ve Allah her eyi kuatmtr.
141 Kar. 7:16-17. slam ncesi Araplar, develerinden bir ksmn, kulaklarn keserek veya yararak putlarndan birine veya tekine adamay det edinmilerdi ve byle bir hayvan kutsal saylrd (Taber). Bu atf, yukardaki balamda, genel olarak putperest uygulamalar veya eilimleri tanmlamak iin mecaz olarak kullanlmtr. eytan'n insan Allah'n mahlukatn ifsad etmeye [lafzen,deitirmeye] yneltmesine yaplan atf, yeterli dikkatin pek fazla ekilmedii bir anlama sahiptir. Bu yaratma ve onun tezahr biimi, Allah'n planlama iradesinin bir ifadesi olduundan, onun verili/asl tabiatn deitirme teebbsleri (mahlukat) ifsad etmeye ve bozmaya dnr. eytan teriminin (eytan veya eytan gler) daha geni anlam iin bkz. 15:17, not 16'nn ilk blm. 142 urr terimi, akl elen veya saptran herhangi bir eyi gsterir -mesela, son haddine kadar dnyev zevklere teslimiyet yahut, insann amalarnn ve baarlarnn hibir snr olmad yolundaki sama inan. 143 Hem Yahudilerin kendilerini Allah'n seilmi halk olarak grmelerine ve bu nedenle teki dnyada O'nun rahmetinden emin olduklar fikrine, hem de Hz. sa'nn Allah'n olu olduuna inanan herkese kurtulu vaad eden Hristiyanlarn vekaleten kefaret dogmasna bir iaret. 144 Lafzen, brahim'i samimi bir dost[u] (hall) olarak setiini.
141

4. SURE

127 ONLAR, kadnlar ile ilgili dzenlemeler145 konusunda kendilerini aydnlatman istiyorlar. De ki: [Bizzat] Allah onlarla ilgili hkmler konusunda sizi aydnlatmaktadr; nitekim kendiniz onlarla evlenmek istediinizden onlar iin emredileni kendilerine vermediiniz [sorumluluunuz altndaki] yetim kzlar146 ile kimsesiz ocuklar ve sizin yetimlere kar adil davranma ykmllnz hakknda size tebli edilen bu ilah kelmda [Allah'n iradesi tezahr etmi]tir. Ve ne iyilik yaparsanz, unutmayn ki Allah onu tamamiyle bilir. 128 Eer bir kadn, kocasnn kt muamelesinden veya kendisini terk etmesinden korkarsa, [iki taraf] aralarnda anlaarak sorunlarn zebilirler; zira karlkl anlama en iyi yoldur ve bencillik, insan ruhunda her zaman mevcuttur. Fakat iyilik yapar ve O'na kar sorumluluunuzun bilincinde olursanz, bilin ki Allah yaptnz her eyden haberdardr. 129 Ne kadar isteseniz de elerinize adaletle davranmak elinizde deildir.147 Dolaysyla dierlerini dlayarak ve onlar kocas hem var hem de yokmu gibi
145 Yani, evlilik ilikileri, kadnn mirastaki pay vb. ile ilgili kurallar. Fetv yahut ift bir soruya cevap olarak hukuk bir buyruun akla kavuturulmasn ifade eder. Buna paralel olarak istefthu fiili, ondan yasal bir hkm vermesini istedi yahut, [belli] bir yasal hkm hakknda onu aydnlatmasn istedi anlamna gelir. Yukardaki pasajda atfta bulunulan hkmler bu surenin ilk blmlerinde ele alnm olduundan, onlara yeniden atfta bulunulmas, hem zerinde durulan problemlerin nemini hem de insanlarn psikolojik olarak daha zayf kar-cinslerine kar tadklar sorumluluu vurgulamay amalamaktadr. Kuran'da hakim olan sistematie gre, btnyle manev veya ahlak sorunlarla ilgilenen pasajlar genellikle -bu rnekte olduu gibi- sosyal dzenlemelere ilikin ayetler takip eder ve bununla, insann ruh hayat ile sosyal davran arasndaki yakn ilikinin ortaya konulmas amalanr. 146 Kar. bu surenin 3. ayeti: Eer yetimlere kar adil davranamamaktan korkuyorsanz... ve onunla ilgili 3. notta nakledilen Hz. Aye'nin aklamas. 147 Bu, erkein birden fazla ee sahip olduu hallere iaret eder- bu surenin 3. ayetinde belirtildii gibi, erkein onlara adil bir tarafszlkla muamele etme imkanna ve kararllna bal bir izin. Ahlak sorumluluunun tam bilincinde olan bir kii, elerinden birini dierinden (veya dierlerinden) fazla severse gnah ilemi olaca hissine kaplabileceinden, yukardaki ayet, duygularn insann kontrol dnda olduunu, baka bir deyile, istenen eit muamelenin yalnzca kiinin elerine kar zahir davranna ve onlar ile pratik ilikisine bal olduunu vurgulamak suretiyle bu konuya hukuk bir aklama getirir. Ancak bir kimsenin baka birine kar davrannn, uzun vadede, mutlaka o kiiye kar ne hissettiine yakndan bal olduu gerei karsnda, yukardaki pasaj -ayet 3 ve zellikle son cmlesi ile balantl olarak okunduunda- ok evliliklere manev/ahlak bir snrlama getirmektedir.
142

4. SURE

bir durumda brakarak [ilerinden sadece] birine ynelmeyin.148 Ancak her eyi yoluna koyar ve O'na kar sorumluunuzun bilincinde olursanz, bilin ki Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr. 130 Eer eler149 ayrlrlarsa, Allah her birini ltfu ile besleyip geindirir. nk Allah (ltfunda) snrszdr, hikmet sahibidir, 131 ve gklerde ve yerde olan her ey Allah'a aittir. BZ, hem sizden nce vahiy verilenlere, hem de size Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olmanz emretmiizdir. Eer O'nu inkar ederseniz, bilin ki gklerde ve yerde olan her ey Allah'a aittir ve Allah Kendi kendine yeterlidir, vlmeye layk olandr. 132 Gklerde ve yerde olan her ey Allah'a aittir ve hi kimse Allah kadar gvene layk olamaz. 133 O, eer dilerse, ey insanlar, sizi yok edip [yerinize] baka varlklar geirebilir: nk Allah bunu yapmaya gerekten muktedirdir. 134 Kim bu dnyann nimetlerini isterse, [ona hatrlat ki] hem bu dnyann hem de ahiretin nimetleri Allah katndadr ve Allah gerekten her eyi duyan, her eyi grendir. 135 SZ EY imana ermi olanlar! Sizin, ebeveyninizin ve akrabalarnzn aleyhine de olsa, Allah rzas iin hakikate ahitlik yaparak adaleti gzetmeye azmedin. O kii zengin de olsa fakir de olsa, Allah'n hakk onlarn her birinin [hakknn] nne geer.150 yleyse, kendi bo arzu ve heveslerinize uymayn ki adaletten uzaklamayasnz. nk, eer [hakikati] arptrsanz, bilin ki Allah btn yaptklarnzdan haberdardr. 136 Siz ey imana ermi olanlar! Smsk sarln Allah'a ve Peygamber'e olan inancnza ve O'nun Peygamberi'ne safha safha indirdii ilah kelma ve daha nce indirdii vahye:151 Zira Allah', meleklerini, vahiyleri, peygamberleri ve Ahiret Gn'n inkar eden, gerekten iddetli bir sapkla dmtr.152
148 Lafzen, onu boluktaym gibi (ke'l-muallaka) brakarak btn ilginizi dierine yneltmeyin; yani, elerden birini her trl efkatten yoksun brakacak ekilde btn ilginizi dierine yneltmeyin. Bu ibareyi eviri tarzm konusunda bkz. Lane V, 2137. 149 Lafzen, ikisi. 150 Yani, zengin bir adamn sizi onun lehine veya aleyhine sonulanacak bir nyargya srklemesine izin vermeyin ve yersiz bir merhamete kaplarak hakikati (gizleme) pahasna yoksul kimseyi kayrmayn. 151 Burada kasdedilen, nceki vahiyler olgusuna inanmadr, yoksa nceden vahyedilmi kitaplarn -Kuran'da ska ifade edildii gibi- asl metinlerinin kapsaml bir tahrifata uramasnn sonucu olan bugnk ekillerine deil. 152 Allah, vahiylerini peygamberlere, melek olarak tanmlanan varlklar veya gler
143

4. SURE

137 man edip sonra hakikati inkar eden ve tekrar iman edip yeniden hakikati inkar eden ve sonra hakikati inkar etmedeki inatlarna boyun eenlere153 gelince, Allah onlar balamayacak ve hibir ekilde doru yola eritirmeyecektir. 138 Byle ikiyzllere kendilerini iddetli bir azabn beklediini duyur. 139 Mminleri brakp hakikati inkar edenleri dost edinenlere gelince, onlarla eref kazanacaklarn m umuyorlar? Unutmayn ki asl eref [yalnz] Allah'a aittir.154 140 Allah bu ilah kelmda size buyurmutur ki ne zaman Allah'n mesajlarnn inkar edildiini ve onlarn hafife alndn duyarsanz, baka eyler konumaya balayncaya kadar bunu yapanlarn yanndan ayrlmalsnz,155 yoksa kesinlikle onlar gibi olursunuz. Bakn, Allah, ikiyzlleri hakikati inkar edenlerle birlikte cehennemde toplayacaktr, 141 onlar ki, sadece banza gelecekleri grmeyi beklerler: Bylece, eer Allah'tan size bir zafer ihsan edilirse, Sizin yannzda deil miydik? derler; hakikati inkar edenlerin anslarnn yaver gittiini grnce de [onlara dnp]: u mminlere kar sizi savunarak sevginizi hak etmedik mi? derler.156 Ama Allah, Kyamet Gn aranzda hkmn verecek; ve hakikati inkar edenlerin mminlere zarar vermelerine asla izin vermeyecektir.157
araclyla ilettiinden meleklere iman ile indirilen vahye iman arasnda bu ekilde paralellik kurulmutur. 153 afzen, inkarlarn arttranlara. 154 Bkz. 3:28. Ancak dostlar (evliy, tekili vel) terimi bu balamda sadece politik ittifaklar gstermez. Her eyden daha fazla, bariz olarak, hakikati inkar edenler ile ahlak dayanmaya iaret eder. Bu da onlar tarafndan onurlandrlma veya eit kabul edilme midi ile onlarn hayat tarzlarn mminlerin hayat tarzna tercih etmeyi ifade eder. nat inkarclarn hayat tarznn taklit edilmesi, sahih inancn talep ettii ahlak esaslar ile attndan, bu ilkelerin tedric olarak terk edilmesine yol aar. 155 Lafzen, bunun dnda bir konumaya dalncaya kadar onlarla oturmayacaksnz. Burada iaret edilen buyruk, daha erken bir dnemde indirilmi olan 6:68'de gemektedir. 156 Lafzen, biz sizin zerinizde (kalpleriniz zerinde -kar. Lane II, 664) bir hakimiyet salamadk m ve sizi mminlere kar savunmadk m? Burada mminler terimi, el harf-i tarifi yerine u iaret zamirinin kullanln hakl gsteren istihza edici bir ma tamaktadr. 157 Bu duyuru, tamamen manev/ruh bir muhtevaya sahiptir ve hayatn deikenlik gsteren madd artlarna uygulanamaz; zira (bu son ayetin iaret ettii gibi) hakikati inkar edenler bazan ansl gnlerinde olabilirler, yani, mminler zerinde geici bir stnlk salayabilirler.
144

4. SURE

142 Bakn, bu ikiyzller, Allah' kandrmaya alyorlar; halbuki Allah onlarn [kendi kendilerini] kandrmalarn salyor.158 Onlar namaz iin kalktklarnda, gnlszce, sadece insanlar grp takdir etsinler diye kalkarlar; Allah' da nadiren anarlar; 143 bu taraftakilerle dierleri arasnda bocalayp dururlar, ne o tarafa ne de bu tarafa [sadk] kalrlar. Allah'n saptrdklar iin asla bir k yolu bulamazsn. 144 Siz ey imana ermi olanlar! Mminleri brakp hakikati inkar edenleri dost edinmeyin! Sululuunuz konusunda Allah'n nne ak bir kant m159 koymak istiyorsunuz? 145 phe yok ki, ikiyzller atein en dibine atlacaklar ve sen onlara yardm edebilecek birini bulamayacaksn. 146 Ancak tevbe edenler, drst ve erdemlice yaayanlar, Allah'a smsk sarlanlar ve yalnz O'na yrekten inanp balananlar hari: Zira bunlar mminlerle birlikte olacaklardr ve zaman geldiinde Allah btn mminlere byk bir mkafat bahedecektir. 147 Eer kreder ve imana ererseniz neden Allah [gemi gnahlarnzdan dolay] sizi azaba uratsn? Bilirsiniz ki Allah kredenlere karln her zaman veren ve her eyi bilendir.160 148 Allah, bir ktln, [ondan] zarar gren tarafndan sylenmesi dnda, aka zikredilmesini sevmez.161 Allah gerekten her eyi duyan, her eyi
158 Baz mfessirler (mesela Rz), huve hdiuhum (lafzen, O, onlar yanltandr) ifadesini, onlar hilelerinden dolay cezalandracaktr eklinde yorumlarlar. Ancak benim tercih ettiim eviri, ayn trden bir mnafkln szkonusu edildii 2:9 ile daha uyumlu grnmektedir: Onlar Allah' ve imana ermi olanlar kandrmak isterler; halbuki kendilerinden baka kimseyi kandramazlar ve bunu da fark etmezler. Bkz. ayrca Menr V, s. 469. -Orada bu yorumlar, birbirlerini tamamlayc olarak mtalaa edilmilerdir. 159 Lafzen, kendi aleyhinize ak bir delil. Bkz. yukardaki not 154. 160 Burada sz edilen kr, genel bir mahiyet tar- hayatta olmann ve can olarak tanmlanan bir vasf ile donatlmann karlnda duyulan kran duygusu: insan, bu hayat ve uur nimetinin tesadf olmadn kavramaya ve bylece, mantk bir dnme sreci iinde Allah'a inanmaya ynelten bir duygu. Zemaher'ye gre bu, krn yukardaki cmlenin kurulu tarz iinde neden inancn nne konulduunun sebebini aklar. 161 Baz mfessirlerin (mesela, Rz) iaret ettii gibi, bu, nceki iki ayette zikredilen tevbe etmi gnahkarlarn -hem mnafklar hem de dorudan inkarclarn- daha nceki sz veya fiillerini tehir etmeye bir iaret olabilir: bu ifadenin kullanld balamdan karld anlalan bir yorum. Ancak yukardaki ibare genel bir muhtevaya da sahiptir: Herhangi bir kimsenin kt sz veya fiillerinin, [onlardan] zarar grenler tarafndan sylenmesi hari, toplum iinde ifa edilmesini yasaklar. Bu, ayn zamanda, bir btn olarak toplumu etkileyen kt davranlarn, zarar gren tarafn -burada tm toplumun- menfaatleri gerektirdii
145

4. SURE

bilendir; 149 sizin, aktan ya da gizli, iyilik yapp yapmadnz yahut [size yaplm olan] bir ktlkten dolay affediciliinizi gsterip gstermediinizi [bilir]: u-nutmayn ki Allah, gnahlar balayandr, kudret ve egemenliinde snrszdr. 150 ALLAH[a inanmak] ile elileri[ne inanmak] arasnda ayrm yapmaya alarak, Birine inanr, ama dierini inkar ederiz!162 demek suretiyle Allah' ve elilerini inkar edenler, (bylece de) arada bir yol tutturanlar (var ya); 151 ite bunlar hakikati gerekten inkar edenlerdir: ve Biz hakikati inkar edenler iin aalayc bir azap hazrlamzdr. 152 Allah'a ve peygamberlerine inanan ve onlar arasnda hibir ayrm yapmayanlara163 gelince, zaman geldiinde Allah, onlara mkafatlarn [tam olarak] bahedecektir. Ve Allah, ok balaycdr, rahmet kaynadr. 153 TEVRAT'IN izleyicileri,164 [ey Peygamber,] gkten kendilerine bir vahiy indirmeni isterler.165 Onlar Musa'dan bunun daha byn istemiler ve Bizi Allah ile yzyze getir demilerdi de bu arpklklar yznden onlar bir ceza yldrm arpmt.166 Daha sonra [altn] buzaya tapmaya balamlard, ve hakikatin btn kantlar kendilerine geldikten sonra yapmlard bunu! Yine de bu [gnahlar]n silmi ve Musa'ya [hakikatin] ak kantn bahetmitik; 154 ve Sina Da'n verdikleri szn delili olarak zerlerine ykseltmitik. Onlara Kapdan tevazu iinde girin demi167 ve Sebt Kanunu'nu ihlal etmeyin! diye
takdirde tehir edilebileceine iaret eder. 162 Yahut: Bazlarna inanr, dierlerini inkar ederiz -yani, onlar Allah'a inanrlar ama peygamberlere inanmazlar (Zemaher), yahut, baz peygamberlere inanrlar ama dierlerini inkar ederler (Taber ve Zemaher). Bana gre bu iki yorumdan ilki daha tercihe ayandr; nk o sadece baz peygamberlerin inkar edilmesini kapsamaz, ama ayn zamanda, Allah'n kendi iradesini setii eliler araclyla gsterebilecei fikrinin toptan reddini de ifade eder. slam'a gre, Allah'n peygamberlerinden birinin veya tmnn reddi, bizzat Allah'n inkar edilmesi kadar iddetli bir gnah tekil eder. 163 Yani, onlarn Allah'n elileri olduklar noktasnda. 164 Cmlenin akndan/geliinden aka anlald gibi, ehlu'l-kitb (gemi vahiylerin mensuplar) terimi, burada zel olarak Yahudilere iaret eder. Bu, onun Tevrat'n izleyicileri eklindeki evrilmesini aklar. 165 Yani, peygamberliinin isbat iin. Alternatif olarak, cmle u ekilde de anlalabilir: Onlar senden gkten [fiilen] bir kitap indirmeni isterler. Ancak, Yahudilerin, yalnz kendilerinin ilah vahye mazhar olacaklarna inandklar eklinde ok sk tekrarlanan Kurn beyan nda benim tercih ettiim eviri daha uygun grnmektedir. 166 Bkz. 2:55 ve ilgili not 40. 167 Bkz. 2:58-59 ve ilgili dipnotlar.
146

4. SURE

uyarmtk ve kendilerinden salam bir taahht almtk. 155 Bylece, taahhtlerini inedikleri, Allah'n mesajlarn reddettikleri, peygamberleri haksz yere ldrdkleri ve Kalplerimiz zaten bilgi ile doludur diye bbrlendikleri iin [onlar cezalandrdk168], hayr, aslnda Allah, hakikati inkar etmelerinden dolay onlarn kalplerini mhrlemitir ve [imdi] artk ok az eye inanrlar;169 156 ve hakikati inkar ettikleri ve Meryem'e korkun bir iftira attklar iin170 157 ve Bakn, biz, Allah'n Elisi [olduunu iddia eden] Meryem'in olu sa Mesih'i ldrdk! diye bbrlendikleri iin. Aslnda o'nu ne ldrdler ne de armha gerdiler, sadece onlara yle [olmu gibi] grnd;171 ve o konuda farkl grler tayanlar da gerekten akndlar, o'nunla ilgili [gerek] bir bilgileri yoktu ve sadece bir zanna uymulard. Kesin olan u ki o'nu ldrmediler: 158 Hayr, Allah o'nu Kendi katna yceltti.172
168 Onlarn cezalandrlmasna ilikin -burada ak ekilde ma edilen- beyan, 160. ayette akla kavuturulmutur. 169 Bkz. 2:88 ve ilgili notlar. 170 Burada iaret edilen iftira, Hz. sa'nn gayrimeru bir ocuk olduu eklindeki yaygn Yahudi iddiasdr. 171 Bylece Kuran, Hz. sa'nn armha gerilmesi hikayesini kesinlikle reddeder. Mslmanlar arasnda yaygn baz efsanelere gre, Allah, Hz. sa'nn yerine son anda ona ok benzeyen bir kii (baz rivayetlere gre o kii Yuda idi) koydu ve Hz. sa'nn yerine bu kii armha gerildi. Ancak bu efsanelerden hibiri Kuran'dan ve sahih Hadisler'den en kk bir destek bile bulmaz ve bu erevede klasik mfessirler tarafndan retilen hikayeleri tamamen reddetmek gerekir. Bunlar, Hz. sa'nn armha gerilmedii eklindeki Kurn beyan nciller'de o'nun armha geriliine ilikin canl tasvirler ile uyumlu hale getirmeyi amalayan akn teebbslerden baka bir eyi temsil etmezler. Bu ekildeki armha gerilme hikayesi, sadece onlara yle olmu gibi grnd eklinde evirdiim ve-lkin ubbihe lehum Kuran ibaresinde zl bir ekilde aklanmtr ve una iaret eder: Zamann ak iinde, Hz. sa'dan uzun zaman sonra, o'nun, insanln iledii ileri srlen ilk gnah karlnda kefaret olarak ha zerinde ldn syleyen bir efsane (muhtemelen o zaman gl olan Mitraistik inanlarn etkisi altnda) gelimiti; ve bu efsane Hz. sa'nn daha sonraki izleyicileri arasnda ylesine kkl ekilde yerleti ki dmanlar olan Yahudiler bile ona inanmaya -olumsuz anlamda olsa da- baladlar (nk armha germe, o zamanlar en tehlikeli sulular iin verilen lm cezasnn berbat bir biimi idi). Bana gre bu, ve-lkin ubbihe lehum ibaresinin tek tatmin edici aklamasdr. nk, ubbihe l ibaresi, deyim olarak da huyyile l ([bir ey] bana gzel bir hayal oldu, yani, benim zihnimde -baka bir deyile, bana yle geldi) ibaresiyle eanlamldr (bkz. Kms, heyele maddesi ve Lane II, 833 ve IV, 1500). 172 Kar. 3:55. O ayette Allah, Hz. sa'ya Seni lme yollayacam ve katma ycelteceim buyurur. Rafeah (lafzen, o'nu yceltti yahut o'nu yukar kartt), bir insann raf
147

4. SURE

Allah gerekten kudret ve hikmet sahibidir. 159 Nitekim gemi vahyin izleyicilerinden hi kimse yoktur ki, lm annda, sa ile ilgili hakikati kavramam olsun;173 ve Kyamet Gn sa, [bizzat] onlar aleyhine hakikate ahitlik yapacaktr. 160 Bylece, o zaman, Yahudi itikadna mensup olanlar tarafndan ilenen zulmden dolay, [daha nce] tattrdmz hayatn baz nimetlerinden onlar yoksun braktk;174 [byle yaptk], nk Allah yolundan her an sapmaktaydlar,175 161 yasakland halde faiz alyorlard ve bakalarnn maln haksz yere harcyorlard. (Bylece,) onlar arasndan hakikati inkar [etmeye devam] edenler iin iddetli bir azap hazrladk.

edilmesi (yukar kartma/ykseltme) fiili ne zaman Allah'a atfedilmise, her zaman onurlandrma yahut yceltme anlamlarna gelir. Kuran'n hibir yerinde, Allah'n Hz. sa'y yaad srada bedensel olarak cennete ykselttii eklindeki yaygn inanc destekleyen bir beyan yoktur. Yukardaki ayetteki Allah o'nu kendi katna yceltti ibaresi, Hz. sa'nn Allah'n zel rahmeti mertebesine ykseltildiini gsterir; rafenhu o'nu ycelttik fiilinin dris Peygamber ile balantl olarak kullanld 19:57'den aka anlalaca gibi, bu btn peygamberlerin yararlandklar bir ltuftur. (Bkz. ayrca Menr III, 316 ve VI, 20'de Muhammed Abduh.) Cmlenin bandaki hayr (bel) vurgusu, Yahudilerin Hz. sa'y ha zerinde korkun bir lme mahkum ettiklerine inanmalar ile Allah'n o'nu kendi katna ycelttii gerei arasndaki ztl vurgulamay amalar. 173 Lafzen, lmnden nce o'na inanmam olsun. Bu ayete gre btn Yahudiler ve Hristiyanlar, lmleri annda Hz. sa'nn Allah'n bir peygamberi olduunu -ve ne bir sahtekar ne de Allah'n olu olmadn- anlarlar (Zemaher). 174 Mfessirlerin byk ounluu, bunun, 3:93 ve 6:146'da atfta bulunulan, Yahudiler'e konulmu kat beslenme kstlamalarna iaret ettiini kabul ederler. Ancak 3:93'de, bu kstlama ve yasaklamalarn Tevrat onlara gnderilmeden nce ilenmi kt fiillerin bir cezas olduu aka ifade edildiinden ve imdi ele aldmz ayet ise onlarn daha sonraki gnahkar davranlaryla ilgili bulunduundan, burada sz edilen cezann baka bir ey olduu sonucuna varrz: Yahudi toplumunun, dier milletlerin yararland hayatn birok nimetlerinden alar boyu mahrum kalmalar cezas ve baka bir deyile, onlarn, yazl tarihlerinin byk blmnde ve zellikle Hz. sa'dan sonraki dnemde yaamak zorunda kaldklar aalanma ve skntlar. Harramn aleyhim (lafzen, onlara yasakladk) ibaresini onlar yoksun braktk eklinde evirmem, bu yoruma dayanmaktadr. 175 Sadde fiili (sapt) hem geisiz hem de geili olabilecei gibi ondan tretilen sadd ismi iin de ayn ey geerlidir. Birinci durumda cmle, Allah yolundan ska saptklar iin; ikinci durumda ise, [dier] bir ounu Allah yolundan saptrdklar iin eklinde okunur. Kuran'da srailoullar'nn inat tabiatlarnn ska vurgulanmas -ve Eski Ahid'de bu mealdeki birok delil- karsnda fiilin geisiz biimini tercih ettim.
148

4. SURE

162 lerinden bilgide derinlemi olanlara,176 sana ve senden ncekilere indirilmi olana iman edenlere, [zellikle] namazlarnda dikkatli ve devaml olanlara,177 karlk beklemeden harcayanlara, Allah'a ve Ahiret Gn'ne inananlara gelince; ite Biz, bunlara byk bir mkafat bahedeceiz. 163 BAK, [ey Peygamber,] Biz Nh'a ve o'ndan sonraki btn peygamberlere vahyettiimiz gibi sana da vahyettik: tpk brahim'e, smail'e, shk'a, Yakub'a ve sa, Eyyub, Yunus, Harun ve Sleyman dahil onlarn torunlarna vahyettiimiz gibi; ve Davud'a bir ilah hikmet kitab178 baladmz gibi; 164 ve hem daha nce179 sana bildirdiimiz [teki] elilere, hem de bahsetmediimiz eliler[e vahyettiimiz] gibi; ve Allah'n Musa'ya szn syledii gibi: 165 [Btn bu] elileri gzel haberlerin mjdecileri ve uyarclar olarak [gnderdik] ki onlar[n geliin]den sonra insann Allah karsnda bir mazereti kalmasn: Allah gerekten g ve hikmet sahibidir. 166 Ama Allah, sana bahettii hakikate [Bizzat Kendisi] ahitlik yapar: onu kendi hikmetinin bir rn olarak bahetmi ve melekleri de ona ahit tutmutur; oysa hi kimse Allah'n ahitlii gibi ahitlik yapamaz. 167 Hakikati inkar etmeye ve bakalarn Allah yolundan saptrmaya artlanm olanlar, derin bir sapklk iindedirler. 168 Hakikati inkar etmeye ve zulm ilemeye artlanm olanlar, Allah asla affetmeyecek ve onlara bir yol gstermeyecektir; 169 cehennem yolundan baka, orada sonsuza kadar kalacaklardr: Bu, Allah iin ok kolaydr. 170 Ey insanolu! Eli size Rabbinizden hakikati getirdi: o halde kendi iyiliiniz iin inann! Ve eer hakikati inkar ederseniz, bilin ki gklerde ve yerde olan her ey Allah'a aittir ve Allah her eyi bilendir, hikmet sahibidir! 171 EY NCL'in izleyicileri! Dininiz[in temeli olan hakikat]in snrlarn amayn180 ve Allah hakknda yalnz hakikati syleyin! Meryem olu sa Mesih
176 Yani, Yahudiler arasndan, sadece ibadetlerini yerine getirmekle yetinmeyip inancn en derin anlamna nfz etmeye alanlara. 177 Basra ekolne mensup dil bilginlerine ve zellikle Sbeveyh'e gre, mukmne's-salt namazlarnda dikkatli ve daim olanlar ibaresinde mansb halin (accusative) -merf (nominative) el-mukmn hali yerine- kullanlmas, namaza ve onu ikame edenlere nisbet edilen zel, vgye-deer vasf vurgulamay amalayan uygun bir gramatik aratr (bkz. Zemaher ve Rz). Parantez iinde zellikle kelimesini kullanmamn sebebi budur. 178 Yani, Mezmurlar (bkz. sure 21, not 101). 179 Yani, bu surenin nzulnden nce. 180 Yani, Hz. sa'y uluhiyet mertebesine ykseltmek suretiyle. Burada zellikle Hristiyanlara hitab edildiinden, kitb terimini ncil olarak evirdim.
149

4. SURE

sadece Allah'n Elisi O'nun Meryem'e ulatrd vaadi-[nin tahakkuku] ve O'nun yaratt bir can idi.181 O halde Allah'a ve peygamberlerine inann ve [Tanr bir] ldr! demeyin. Kendi iyiliiniz iin [bu iddiadan] vazgein. Allah, Tek lah'tr; ocuk sahibi olmaktan mnezzehtir: gklerde ve yerde olan her ey O'na aittir ve hi kimse Allah kadar gvene layk deildir. 172 Ne sa, Allah'n kulu olmaktan kanacak kadar gurura kapld, ne de O'na yakn olan melekler. O'na kulluk yapmaktan vazgeecek kadar gurura kaplanlar ve kstaha bbrlenenler [bilsinler ki Hesap Gn] Allah hepsini Kendi katnda toplayacaktr: 173 orada, iman edip doru ve yararl iler yapanlara btn mkafatlarn balayacak ve ltfuyla fazlasn da verecektir; gururlanan ve kstaha bbrlenenleri ise iddetli bir azap ile cezalandracaktr: onlar kendilerini ne Allah'tan koruyacak ve ne de yardm edecek birini bulabileceklerdir. 174 EY NSANLAR! Rabbinizden size hakikatin bir tezahr geldi ve size aydnlatc bir k gnderdik. 175 Allah'a iman edenlere ve O'na smsk sarlanlara gelince, Allah onlar rahmeti ve ltfu ile kuatacak182 ve dosdoru bir yol ile Kendisine yneltecektir. 176 ONLAR senden, kendilerini aydnlatman isterler.183 De ki: Allah, birinci
181 Lafzen, Meryem'e ilettii kelimesi ve O'ndan bir can. Taber'ye gre kelime (kelime), Allah'n meleklere Meryem'e iletmelerini emrettii duyuru" (rislet) ve Allah'n ona mjdesi (3:45'e bir atf) idi- ki kelimetuh'nun O'nun vaadi[nin tahakkuku] olarak evrilmesini hakl gsteren bir yorumdur. (Bkz. ayrca sure 3, not 28). O'ndan bir can yahut O'nun tarafndan yaratlan bir can ifadesi konusunda kayda deer olan husus, rh kelimesinin Kuran'da tad eitli anlamlardan (mesela, 2:87 ve 253'deki ilham gibi) baka, ayn zamanda, ncelikli olarak hayat soluu, ruh yahut can anlamlarnda da kullanlm olduudur: mesela, insan embriyosunun srekli evriminden sz edilen 32:9'daki gibi: Allah, sonra ona (yaratl) amacna uygun bir ekil verip kendi ruhundan fler -yani, Allah'n insana yce armaann temsil eden ve bu nedenle O'nun ruhundan bir nefes olarak tanmlanan bilinli bir can ile onu donatr. Hz. sa'nn saf insan tabiatn vurgulayan ve o'nun uluhiyetini reddeden bu ayette ise Kuran, Hz. sa'nn, dier btn insanlar gibi O'nun tarafndan yaratlan bir can olduuna iaret eder. 182 Lafzen, onlar rahmeti ve ltfu iine alacak. 183 Yani, sonraki cmlede zikredilen miras hkmleri hakknda. stiftnn ([belli] bir hkm hakknda aydnlatlma arzusu) anlam konusunda bkz. bu surenin 145. notu. nceki pasajlardan akid sorunlaryla ilgili bu pasaja grnrdeki an gei, Kuran'n, ahlak tleri pratik dzenlemelerle bilinli olarak rmesi prensibine uygundur. Bu, insan hayatnn ruhsal, fiziksel, bireysel ve sosyal olarak paralanmaz bir btn olduu ve bu nedenle, iyi hayat kavram hayata tam olarak geirilmek isteniyorsa, onun btn cephelerinin e-anl
150

4. SURE

dereceden miras brakmayanlar[dan kalan miras] ile ilgili kurallar konusunda [bylece] sizi aydnlatr: eer bir erkek, ocuk brakmadan lrse ve bir kz kardei varsa, onun terekesinin yarsna kz kardei sahip olacaktr; kz kardein ocuk brakmadan lmesi halinde ise erkek onun mirasn alacaktr. Fakat iki kz karde varsa, ikisi [birlikte] onun terekesinin te-ikisine sahip olacaklar; ve eer erkek kardeler ve kz kardeler184 varsa, erkek iki kadnn pay kadar alacak. Allah [btn bunlar] size aklar ki sapkla dmeyesiniz; Allah her eyi bilir.

olarak gznne alnmas gerektii eklindeki retinin bir sonucudur. Yukardaki ayet, bu surenin balarnda ele alnan miras hkmleri demetini de tamamlayc niteliktedir... 184 Lafzen, kadn ve erkek kardeler (ihveh). hveh tabirinin erkek kardeleri veya kz kardeleri ya da hem erkek hem de kz kardeleri kapsadn kaydetmeliyiz.
151

5. SURE

5. MADE
Eldeki btn deliller bu surenin, Hz. Peygamber'e vahyedilmi olan Kuran'n son blmlerinden biri olduunu gstermektedir. Bu konudaki gr birlii, surenin, H. 10. ylda, Hz. Peygamber'in Ved Hacc srasnda nazil olduu eklindedir. Surenin ad, Hz. sa'nn havarileri tarafndan talep edilen gk sofrasndan (ayet 112) ve Hz. sa'nn bununla ilgili duasndan (ayet 114) alnmtr. Sure, mminlere sosyal ve manev sorumluluklarn yerine getirmeleri ars ile balar ve insann gklerin, yerin ve onlarn arasndaki her eyin hkmranlna sahip bulunan Allah'a kesin bamlln hatrlatarak sona erer. Hz. Peygamber'e bahedilen son vahiylerden biri olarak sure, din vecibeler ve muhtelif sosyal ykmllkler ile ilgili bir demet sunar: Ama ayn zamanda, Kuran izleyicilerini, ilah buyruklarn alann sbjektif kyas yoluyla geniletmemeleri iin uyarr (ayet 101). nk byle bir tavr, onlarn Allah'n eriat'na gre davranmalarn gletirebilir ve sonuta vahyin doruluunu inkar etmelerine yol aabilir (ayet 102). Onlar, ayrca, Yahudileri ve Hristiyanlar kelimenin ahlak anlamyla dost edinmemeleri konusunda uyarlmlardr: Bu, slam prensipleri terk ederek onlarn hayat tarzlarn ve sosyal kavramlarn taklit etmemeleri demektir (ayet 51 vd.). Bu sonuncu uyar, bu surede ska vurgulanan, hem Yahudilerin hem de Hristiyanlarn peygamberleri tarafndan kendilerine iletilen hakikatleri terk ettikleri ve arpttklar, bylece Kitb- Mukaddes'in, asl mesaj ile artk bir ilgilerinin kalmad (ayet 68) gereinin bir sonucudur. zellikle Yahudiler, [kalben] kr ve sar olmalarndan dolay (ayetler 70-71 ve dierleri), Hristiyanlar ise Hz. sa'nn ilah kaynakl retisine aka ters derek o'nu tanrlatrdklar iin sorumlu tutulmulardr (ayetler 72-77 ve 116-118). Kuran, 48. ayette, muhtelif din topluluklar kasdederek yle buyurur: Her biriniz iin [farkl] bir sistem ve [farkl] bir hayat tarz belirledik ... O halde hayrl ilerde birbirinizle yarn! Ve bir kez daha btn mminlere -hangi kanaatte olurlarsa olsunlar- u teminat verilmitir: Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanp, doru ve yararl fiillerde bulunanlar -ne korkacak ne de zleceklerdir (ayet 69). Btn surenin en arpc ifadesi, vefatndan ksa bir sre nce Hz. Peygamber'e indirilmi olan 3. ayettedir: Bugn dininizi sizin iin kemale erdirdim, nimetlerimin tamamn size bahettim ve Bana teslimiyeti (islm) sizin dininiz olarak belirledim. 1 SZ EY imana ermi olanlar! Andlamalarnza sadk olun!1 [Bundan sonra] belirtilecek olanlar dnda2 ot ile beslenen hayvanlar[n eti] sizin 1 Akd (andlama) terimi, birden fazla taraf iine alan kesin taahhtleri yahut ykmllkleri ifade eder. Rb'a gre bu ayette atfta bulunulan andlamalar trldr: insan ile Allah arasndaki andlamalar [yani, insann Allah'a kar ykmllkleri], insan ile kendi ruhu arasndaki ve birey ile [toplumun] dier bireyleri arasndaki andlamalar -bylece insann btn ahlak ve sosyal sorumluluk alan kapsanm olmaktadr. 2 Yani, 3. ayette. Behmetu'l-enm ifadesi, lafzen, sr [cinsi] bir hayvan olarak evrilebilir; ama bu gereksiz bir benzetme olaca iin, mfessirlerin ou, burada kasdedilenin, otlarla beslenmesinden dolay ve bir av hayvan olmad iin [ehlilemi]
152

5. SURE

iin helaldir: ancak ihramda iken avlanmanza izin verilmemitir. Bilin ki Allah, iradesinin gereini3 emreder. 2 Siz ey imana ermi olanlar! Allah'n koyduu sembollere ve kutsal [Hac] ayna ve sslenmi kurbanlklara4 ve Rablerinin ltuf ve rzasn isteyerek Beytu'lHarm'a koanlara kar saygszlkta bulunmayn; [ancak] hac greviniz bittikten sonra5 serbeste avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i Harm'dan alkoyanlara kar fkeniz, saldrganlk yapmanza yol amasn:6 erdemi ve ilah sorumluluk bilincini gelitirmede birbirinizle yardmlan, ktl ve dmanl artrmada deil; Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun: Ve unutmayn ki Allah'n intikam etindir! 3 L ET, kan ve domuz eti ve stnde Allah'tan bakasnn adnn anld7
sra benzeyen herhangi bir hayvan olduu grn benimsemilerdir (Rz; ayrca Lisnu'l-Arab, neame maddesi). Yukardaki ifadenin evirisinde ben de, bu ikna edici yorumu benimsedim. 3 Lafzen, diledii yahut uygun grd: yani, yalnzca O'nun bildii bir plana uygun olarak. Hac esnasnda avlanmann yasak olduu konusunda bkz. bu surenin 94-96. ayetleri. 4 Lafzen, ne kurbanlara, ne de sslere -Allah adna kurban edilmek ve etlerinin ou yoksullara datlmak zere hac esnasnda Mekke'ye getirilmi olan hayvanlara bir atf. Bu tr hayvanlar iaretlemek ve onlarn istemeyerek dnyev (yani, ticar) hedefler iin kullanlmasn nlemek amacyla boyunlarna geleneksel olarak ssler aslrd. Bkz. ayrca 2:196 -Bu ayetin ilk ksmnda geen eirallh (lafzen, Allah'n sembolleri) terimi, hem zel din merasimler iin ayrlan yerleri (mesela Kbe'yi), hem de bizzat bu din merasimleri gsterir. (Kar. Saf ve Merve'nin Allah tarafndan konulmu semboller olarak tanmland 2:158.) Yukardaki balamda zellikle hac merasimlerine atfta bulunulmaktadr. 5 Lafzen, hac ile ilgili sorumluluklardan kurtulduunuz zaman (iz haleltum). 6 Bu sure, tartmasz olarak H. 10. ylda nazil olduundan (Taber, bni Kesr), yukardaki ayetin, mrik Kureyliler'in Hz. Peygamber'i ve izleyicilerini hac iin Mekke'ye girmekten alkoymay baardklar H. 6. ylda Hudeybiye Andlamasyla sonulanan olaylara atfta bulunduu eklindeki baz mfessirlerin grn kabul etmek zordur. Bu surenin nzul esnasnda Mekke zaten Mslmanlarn eline gemiti ve dolaysyla Mslmanlarn, o zamana kadar hemen hemen tm slam' kabul etmi olan Kureyliler tarafndan engellenmeleri diye bir sorun yoktu. Bu nedenle, yukardaki emrin tarih bir atf (olay) ile snrlandrlamayaca, ama zamana bal olmayan, genel bir muhteva tad sonucuna varrz: Baka bir deyile, onun, mminleri Mescid-i Harm ile sembolize edilen din grevlerini ifa etmekten -fiziksel veya mecaz anlamda- alkoyan ve bylece onlar inanlarndan kopmaya zorlayan herkese iaret ettii sonucuna varrz. 7 Bkz. 2: 173.
153

5. SURE

hayvanlar ve boulan, dvlerek ldrlen veya derek len veya derisi yzlerek ldrlen veya vah bir hayvan tarafndan paralanan hayvanlar, canl iken [bizzat] kestikleriniz hari, size yasaklanmtr ve putperest sunaklarnda8 kesilenler [de yasaktr]. Kehanet yoluyla gelecekte sizi neyin beklediini renmeye almanz da [yasaklanmtr]:9 Bu gnahkarca bir davrantr. Bugn hakikati inkara artlanm olanlar, sizin dininiz[i terk edeceiniz]den artk mitlerini tamamen kestiler: yleyse, onlardan korkmayn, yalnz Benden korkun! Bugn dininizi sizin iin kemale erdirdim, nimetlerimin tamamn size bahettim ve Bana teslimiyeti sizin dininiz olarak belirledim.10 Gnaha eiliminden deil de hayat bir zaruret sonucu11 [yasak eylere]
8 Nusub (tekili nsibeh), slam ncesi dnemde mrik Kureylilerin evresinde hayvanlar putlarna kurban ettikleri Kbe'nin etrafnda kurulmu olan ta sunaklard. Ancak, Zeyd b. Amr b. Nufeyl'in naklettiine (Buhr) gre, sadece kurbanlk hayvanlar deil, ortak tketime tahsis edilmi olan hayvanlar da, faraz bir kutsama adna orada ska boazlanrd (bkz. Fethu'l-Br VII, 113). Baz dilbilimciler nusub formunu tekil olarak alm, oulunun ise ensb olduunu ileri srmlerdir (bkz. bu surenin 90. ayeti). Her iki durumda da szkonusu terim, putperestlik olarak tanmlanabilecek olan her trl uygulama tarzna yaknl gsterir ve sadece lafz anlam ile karlanmas yanl olur. Bu hususta keza kar. bu surenin 90. ayeti ve ilgili not 105. 9 Lafzen, fal oklar araclyla [gelecek hakknda] kehanette bulunmay amalamanz. Bu, slam ncesi Araplarn gelecekte kendilerini neyin beklediini anlamak iin kullandklar tysz ve usuz fal oklarna bir atftr. (Bu uygulamann kapsaml bir tarifi Lane III, 1247'de bulunabilir.) Kuran'da bu tr tarihsel atflarda hep grld gibi, bu da, mecaz olarak kullanlmtr ve gelecek hakknda kehanette bulunmaya veya gelecekten haber vermeye ynelik her trl teebbs yasaklamaktadr. 10 Hz. Peygamber'in adalarnn ahitliine dayanan eldeki btn rivayetlere gre, yukardaki ayet -ki, bilindii gibi Kuran vahyini noktalayan ayettir- Hz. Peygamber'in vefatndan seksenbir veya sekseniki gn nce, H. 10. ylda Zilhicce'nin 9'unda bir Cuma gn leden sonra Arafat'ta nazil olmutu. Bu ayetten sonra baka hibir buyruk indirilmi deildi: bu durum, Allah'n dini kemale erdirmesine ve nimetlerinin tamamn mminlere bahetmesine yaplan atfn sebebini de aklamaktadr. nsann Allah'a kendini teslim etmesi (islm), sahih dnin temeli veya temel ilkesi olarak kabul edilmitir. Bu teslimiyet, yalnzca Allah'a inanmakta deil, ama ayn zamanda O'nun emirlerine itaat etmekte tam ifadesini bulur: ve bu, Kuran mesajnn tamamland duyurusunun, neden, Peygamber Muhammed (s)'e vahyedilmi olan son yasal buyruklar ihtiva eden bir ayet metnine konulduunu aklamaktadr. 11 Lafzen, [bir] boluk [durumun]da (f mahmesah). Bu ifade, genellikle ar alk
154

5. SURE

srklenenlere gelince, bilin ki Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr. 4 Kendilerine neyin helal klndn sana soracaklar. De ki: Hayatn btn gzel eyleri size helaldir.12 Allah'n size rettii bilgiden bir ksmn reterek eittiiniz av hayvanlarna13 gelince, onlarn sizin iin yakalad her eyi yiyin, ama stnde Allah'n adn ann ve Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde o-lun: phe yok ki Allah hesap grmede hzldr. 5 Bugn, hayatn btn gzel eyleri size helal klnmtr. Ve daha nce kendilerine vahiy verilenlerin yiyecekleri size helaldir,14 sizin yiyecekleriniz de onlara helaldir. Ve [bu ilah kelma] inananlar iindeki iffetli kadnlar ile sizden nce kendilerine vahiy verilenler arasnda bulunan kadnlar nikahlamanz, onlara mehirlerini vermeniz artyla ve onlar gayrimeru yolla ya da gizli dost tutma yoluyla deil de meru bir nikah ile almanz artyla- [size helaldir].15
durumunda eklinde anlalr; ama bu ifade, ilk bakta aln dourduu boluu gsterdii halde yukardaki ayette kehanete yaplan atf, mahmesah teriminin ayn zamanda mecaz olarak kullanldna da iaret eder: Yani, burada yalnzca fiil ar alk durumlarn (ki, 2:173'de aka iaret edildii gibi, bu durumda normal olarak yasaklanm et cinslerini yemeye izin verilmitir) deil, ama ayn zamanda, bir kimsenin kontrol dndaki zorlayc d glerin onu, iradesinin tersine, normal olarak slam hkmlerin yasaklad bir eyi yapmaya zorlayabilecei dier durumlar da kapsar -mesela, hastaln gerektirdii ve kanlmaz kld durumlarda uyuturucu ilalarn kullanlmas gibi. 12 Bu, ilkin, yasaklanan eyin hayatn gzel eyleri (tayyibt) kategorisine dahil olmadn ve ikinci olarak da, aka yasaklanmayan eylerin helal olduunu gsterir. Kaydedilmesi gereken bir husus da udur: Kuran, yalnzca fiziksel, ahlak ve sosyal olarak zararl olan eyleri veya eylemleri yasaklar. 13 Lafzen, eitilmi av hayvanlarna (mine'l-cevrihi mukellebne). Mukelleb terimi, [av] kpei gibi eitilmi anlamna gelir ve av iin kullanlan her trl hayvan kapsar -taz, atmaca, vb. 14 teki vahiy mahsul dinlerin mensuplarnn yiyeceklerinden yararlanma izni, elbette, yukarda 3. ayette saylan yasaklanm et cinslerini kapsamaz. Aslna baklrsa Hz. Musa eriat da onlar aka yasaklamtr; ve bu yasaklarn Hz. sa tarafndan iptal edildiine dair nciller'de de hibir kayt yoktur: Hatta Hz. sa'nn, [Musa'nn] eriat[n] iptal etmek iin geldiimi dnmeyin ... : onu iptal iin deil, icra iin [geldim] (Matta v, 17) dedii rivayet edilir. Bylece, Hz. sa'nn Paul sonras izleyicilerinin yiyecek konusunda takndklar bu hogr, onun bizzat kendi uygulamasna ve koyduu ilkelere aykr dmektedir. 15 Mslman erkeklere dier vahyedilmi dinlere mensup olan kadnlarla evlenme izni verildii halde Mslman kadnlar gayrimslim erkeklerle evlenemezler. Sebebi: slam'n btn peygamberlere saygy emretmesine ramen dier dinlerin mensuplarnn bir ksm peygamberleri -mesela, Muhammed (s)'i veya Yahudilerde olduu gibi, hem Muhammed (s)'i
155

5. SURE

[Allah'a] inanmay reddedene gelince; onun btn ileri boa gidecek: zira o, teki dnyada zarara urayanlar arasnda yer alacaktr.16 6 SZ EY imana ermi olanlar! Namaz klacanz zaman yznz, ellerinizi ve dirseklere kadar kollarnz ykayn ve [slak] ellerinizi banzn zerine hafife srn ve bileklere kadar ayaklarnz [ykayn]. Eer boy abdestini gerektiren bir halde iseniz kendinizi temizleyin.17 Ama eer hasta iseniz yahut seyahatteyseniz yahut tabii ihtiyacnz gidermiseniz yahut bir kadnla birlikte olmusanz ve su bulamyorsanz, o zaman, temiz topraa ellerinizi srn ve onunla yznz ve kollarnz hafife ovun. Allah sizi zora komak istemez; ama sizi tertemiz klmak ve nimetlerinin tamamn size bahetmek ister ki kredenlerden olasnz. 7 [Daima] hatrlayn, Allah'n size bahettii nimetleri ve Duyduk ve itaat ettik! dediinizde Allah'a kar altna girdiiniz kesin taahhd.18 O halde, Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun: phe yok ki Allah, [insanlarn] kalpler[in]de olan kesinlikle bilir. 8 SZ EY imana ermi olanlar! nsaf ile hakikate ahitlik yaparak Allah'a ballnzda sk durun; ve herhangi bir kimseye19 kar nefretiniz, sizi adaletten sapma gnahna itmesin. Adil olun: bu, Allah'a kar sorumluluk bilinci duymaya en yakn olan (davran)tr. Ve Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun: phe yok ki Allah btn yaptklarnzdan haberdardr. 9 Allah, imana eren ve iyi iler yapanlara gnahlarnn balanacan ve byk bir mkafatn onlarn olaca[n] vaad etmitir: 10 ama, hakikati inkara artlanm olanlar ve mesajlarmz yalanlayanlar var ya; ite onlar yakc atee mahkum olanlardr.
hem de Hz. sa'y- reddetmeleridir. Bylece bir Mslman ile evlenen gayrimslim bir kadn, -btn itikad farkllklara ramen- kendi inand peygamberlerin slam evrede tam bir sayg ile anlacaklarna emin olduu halde, bir gayrimslim ile evlenen Mslman bir kadn Allah'n Elisi olarak grd kimsenin tahkire uramas ile her zaman karlaabilir. 16 Yukardaki pasaj, Allah'a iman ve emirlerine uymay ileyen bu surenin balang cmlesini, yani Siz ey imana ermi olanlar, andlamalarnza sadk olun cmlesini adeta tamamlar. Bunun hemen ardndan namaza iaret gelir: nk, insann Allah'a ball, en anlaml ve bilinli ifadesini ancak namazda bulur. 17 Bu ve izleyen pasaj ile ilgili bir aklama iin bkz. 4:43 ve ilgili notlar. Buradaki namaza atf, Allah'a inantan bahseden nceki ayetin son cmlesi ile balantldr. 18 Lafzen, O'nun sizi balayan gl ahdini. Bu sz, Allah'n mminlere verdii deil de mminlerin O'na verdii sz olduundan O'nun ... szn ifadesindeki ahs zamiri yalnzca bir anlama gelir: Allah'n onunla mminleri Kendisine kar taahht altna sokmas. 19 Lafzen, insanlara.
156

5. SURE

11 Siz ey imana ermi olanlar! Hatrlayn [dman] toplumun sizi altetmek zere olduu20 ve Allah'n sizi onlarn elinden kurtard zaman bahettii nimeti. O halde Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun: ve iman edenler yalnz Allah'a gvensinler. 12 VE GEREK U K, liderlerinden onikisini [casus olarak Kenan'a] gnderdiimiz zaman,21 Allah srailoullar'ndan [benzer] bir kesin taahht22 almt. Ve Allah demiti: Bilin ki sizinle beraber olacam! Eer namazlarnzda dikkatli ve daim olur ve karlksz yardmda bulunursanz; Benim Peygamberlerime inanr ve onlara yardm ederseniz ve Allah'a byk bir bor verirseniz23 kt fiillerinizi mutlaka silerim ve sizi iinden rmaklarn akt hasbahelere koyarm. Ama bundan sonra iinizden kim, hakikati inkar ederse, doru yoldan kesinlikle sapm olacaktr! 13 Daha sonra, kesin taahhtlerinden caydklar iin24 onlar lnetledik ve kalplerini katlatrdk; [yle ki, imdi] onlar, [vahyedilmi] szleri, asl balamlarndan kopararak arptyorlar;25 ve onlar, akllarndan karmamalar emredilen eylerin ounu unutmular; birka dnda onlarn hepsinden daima ihanet greceksin. Ama onlar bala ve (yaptklarna) katlan: phe yok ki Allah iyilik yapanlar sever. 14 Ve [ayn ekilde], Biz Hristiyanz! 26 diyenlerden kesin bir taahht almtk;
20 Lafzen, Size el atmak zere olduu: Kuran vahyinin balang dnemindeki mminlerin zayflna ve -dolaysyla- her din hareketin balangtaki gszlne iaret. 21 Lafzen, Onlar arasndan oniki lideri gnderdiimiz zaman. Bu, Allah'n Hz. Musa'ya oniki kabilenin her birinden bir nc kiiyi srailoullar'nn igalinden nce Kenan topraklarnda istihbarat yapmak zere gndermesini emrettiini syleyen Kitb- Mukaddes'deki hikayeye bir atftr (Saylar, xiii). (Burada nder olarak evrilen nakb ismi, ayn zamanda istihbarat yahut casus anlamna da gelir, nk inceledi veya aratrd anlamna da gelen nekabe fiilinden tretilmitir.) srailoullar'nn sonraki ayaklanma giriimlerine -ki Kenan'da yerleen gl kabilelerden duyduklar korku ile buna kalkmlard (kar. Saylar, xiv)- bu surenin 13. ayetinin ilk cmlesinde ksaca deinilmi ve 20-26. ayetlerde ise daha geni ekilde aklanmtr. 22 Parantez iindeki benzer ifadesi, yukarda 7. ayete yaplan ak atftan kaynaklanmaktadr. Buradaki taahht, Allah'n emirlerine itaat ile ilgili olmas asndan benzerdir. 23 Yani, doru ve yararl fiiller ilemek suretiyle. 24 Onlarn Allah'a gvenlerinin yetersizliine ve inat gnahkarlklarna bir atf. 25 Ayn sulamann srailoullar'na yneltildii 4:46'ya bkz. 26 Kuran, bylece, onlarn Hz. sa'nn gerek izleyicileri olduu eklindeki iddialarn dolayl biimde reddetmektedir: nk Hz. sa'y haksz ekilde uluhiyet makamna
157

5. SURE

ama onlar da, akllarndan karmamalar emredilen eylerin ounu unutmulardr; bu nedenle, onlar arasnda Maher Gn'ne kadar [srecek] dmanlk ve kini arttrdk:27 ve zaman geldiinde Allah onlara neler ilediklerini gsterecektir. 15 Ey Kitb- Mukaddes'in izleyicileri! imdi size, [kendi kendinizden] gizlediiniz Kitab'n birounu aklamak28 ve bir ksmn da balamak amacyla Elimiz gelmitir. imdi Allah'tan size bir k ve apak bir ilah kelm ulamtr, 16 ki onunla Allah, kendi rzasn arayan herkese kurtulua gtren yollar29 gsterir, rahmetiyle onlar karanln derinliklerinden aydnla karr ve dosdoru bir yola yneltir. 17 Allah, Meryem'in olu Mesih'tir! diyenler hakikati inkar ederler. De ki: Eer Meryem olu sa'y ve o'nun annesini ve yeryzndeki herkesi onlarn tmn helak etmek isteseydi kim Allah'a mani olabilirdi? Zira, gklerin ve yerin ve onlar arasnda bulunan her eyin hkmranl Allah'a aittir; O dilediini yaratr: ve Allah dilediini yapmaya kdirdir!
ykselterek getirdii mesajn zn reddetmi oldular. 27 Yani, onlarn Hz. sa'nn gerek retisinden -ve bylece sahih Allah inancndanuzaklamalar, szde Hristiyan kavimleri sk sk birbirine dren ve sonu gelmez savalara ve karlkl ldrmelere yol aan dmanln ve nefretin asl sebebidir. 28 Bu 15-19. ayetler, Yahudilere ve Hristiyanlara seslendiinden, el-Kitb teriminin burada Kitb- Mukaddes olarak evrilmesi yerinde bir eviridir. Unutulmamaldr ki hafiye fiilinin birincil anlam, kavranamaz oldu yahut grnmez veya gizlenir oldu eklindedir ve geili ahf fiiline de ayn anlamlar yklenmektedir. Elbette, geili haliyle fiilin ayn zamanda [baz eyleri] gizledi, yani bakalarndan gizledi anlamna geldii de phesizdir: ama, ... size aklamak iin Elimiz geldi ibaresi karsnda, bu balamda iaret edilen eyin kendinden bir eyi gizlemek olduuna phe yoktur: Baka bir deyile bu, Kitb- Mukaddes'in izleyicilerinin imdi kendilerine bile itiraf etmeye yanamadklar Kitab'n orijinal hviyetini tedric olarak gizlemelerine bir iarettir. 29 Burada kurtulu olarak evrilen selm kelimesi, ngilizce'de uygun bir karla sahip deildir; ihuzurunu, kararll ve hem fiziksel hem de ruhsal nitelikteki her trl ktlkten emin olmay ve Hristiyan terminolojisinde kurtulu olarak tanmlanan hale ulamay gsterir: Ancak u farkla ki, Hristiyan kurtulu kavram, ilk gnah doktrininin Hristiyanlkta hakl gsterdii, ama bu doktrine iltifat etmeyen slam'n hakl grmedii pein (a priori) bir gnahkarlk durumunun varln kabul eder. Sonu olarak, kurtulu terimi -ki daha iyi bir kelime olmad iin kullanyorum- selm'n tam anlamn yeterli biimde yanstmaz. Onun Bat dillerindeki en yakn karl, her ikisi de Hristiyan kurtulu doktrini ile zorunlu (yani, dilbilimsel) bir ballk iinde olmadan ruhsal bar ve tatminkarlk fikrini ifade eden Almanca Heil veya Franszca salut kelimeleridir.
158

5. SURE

18 [Hem] Yahudiler ve [hem de] Hristiyanlar, Biz Allah'n ocuklaryz,30 ve O'nun sevgili kullar! derler. De ki: yleyse, Allah, neden gnahlarnzdan dolay size azap ektirsin? Hayr, siz O'nun yaratt insanlardan baka bir ey deilsiniz! O, dilediini balar ve dilediine azap ektirir: Zira gklerde ve yerde ve ikisi arasnda bulunan her ey zerindeki hkmranlk Allah'a aittir ve btn yolculuklar O'nda nihayet bulur. 19 Ey Kitb- Mukaddes'in izleyicileri! Hibir peygamberin gelmedii uzun bir aradan sonra, size [hakikati] bildiren bu Elimiz gnderildi ki Bize ne bir mjdeci, ne de uyarc gelmedi demeyesiniz: ite size bir mjdeci ve uyarc geldi, nk Allah dilediini yapmaya kdirdir. 20 BR ZAMAN Musa, halkna31: Ey halkm! demiti, Allah'n size bahettii nimetleri hatrlayn ki O, aranzdan peygamberler karm, sizi kendi-kendinizin efendisi yapm32 ve dnyada baka hi kimseye gstermedii [ltfu]nu size gstermiti. 21 Ey halkm! Allah'n size vaad ettii kutsal topraklara girin: ama [inancnzdan] vazgemeyin, yoksa kaybedenlerden olursunuz! 22 Onlar, Ey Musa! diye seslendiler, Unutma ki o topraklarda33 zorba bir halk yayor, ve onlar uzaklamadka biz kesinlikle oraya girmeyeceiz; ama eer oradan uzaklarlarsa o zaman gireriz. 23 [Bunun zerine] Allah'n nimetine mazhar olan ve [O'ndan] korkanlar arasndan iki kii: Onlarn zerine kapdan gidin! 34 dediler, nk,
30 Kar. k iv, 22-23 (srail Benim olumdur), Yeremya xxxi, 9 (Ben srail'in babasym) ve nciller'deki birok paralel ifade. 31 Kuran, bu szler ile 12 ve 13. ayetlerde iaret edilen srailoullar kssasna yeniden dnmektedir -yani, onlarn kesin taahhtlerini bozmu olduklarn ve Allah'a inanlarndan geri dndklerini anlatan kssaya. Daha sonra gelen kssa, ayrca, nceki ayet ile dorudan balantldr, nk Hz. Musa burada srailoullar'na bir mjdeci ve uyarc olarak seslenmektedir. 32 Lafzen, sizi melikler yapm. Mfessirlerin ounluuna gre (mesela, Taber, Zemaher, Rz), srailoullar'nn efendilii/meliklii, onlarn Msr'daki kleliklerinden sonraki zgrlklerine ve bamszlklarna mecaz bir iarettir ve melik/efendi terimi burada kendi ilerine hakim olan ve bu nedenle setii herhangi bir hayat tarzn serbeste uygulayabilen zgr kiiyi ifade eder (Menr VI, 323 vd.). 33 Lafzen, onun iinde. Bkz. bu surenin 12. ayetinde zikredilen oniki casusun haberini duyunca srailoullar'nn kapld deheti anlatan ve korkaklklar ile iman zayflklarndan dolay cezalandrldklarna deinen Saylar xiii, 32-33 ve ayrca xiv. bb'n tamam. 34 Yani, cepheden saldrarak. Kitb- Mukaddes'e gre (Saylar xiv, 6-9, 24, 30, 38) Allah'tan korkan iki kii, Kenan' aratrmak iin gnderilen ve dehete dm srailoullar'n yalnzca Allah'a gvenmeleri iin ikna etmeye alan oniki casus arasnda bulunan Yeu ile
159

5. SURE

unutmayn, siz oraya girerseniz galip geleceksiniz! Ve eer [gerek] mminler iseniz Allah'a gven duymalsnz! 24 [Ama] onlar: Ey Musa! dediler, tekiler orada olduka biz o [topraklar]a asla girmeyeceiz. O halde sen ve Rabbin gidin ve birlikte savan! Biz burada kalacaz! 25 [Musa,] Ey Rabbim! Benim sadece kendime ve kardeim [Harun]a szm geiyor! O zaman, bizimle bu sapkn halk arasna bir izgi ek! diye yalvard. 26 yleyse, bu [topraklar] onlara krk yl boyunca yasaklanmtr, bu sre iinde yeryznde akn akn dolasnlar; sen artk bu sapkn halk iin kendini zme! diye cevap verdi Allah. 27 VE ONLARA gerei gstermek iin dem'in iki olunun kssasn35 anlat; nasl ikisinin birer kurban sunduklarn ve birinden kabul edildii halde dierinden kabul edilmediini. [Onlardan biri, Kbil,] Seni mutlaka ldreceim! demiti. [Kardei Hbil] cevap vermiti: Unutma ki Allah, yalnz O'na kar sorumluluk bilinci duyanlarn [kurban]n kabul eder. 28 Beni ldrmek iin el uzatsan bile, ben ldrmek iin sana el uzatmayacam: Ben btn lemlerin Rabbi Allah'tan korkarm. 29 (Beni ldrrsen,) dilerim, hem kendi gnahlarn, hem de benim gnahlarm[n ykn] yklenir36 ve bylece cehennemin yolunu tutarsn! nk zalimlerin cezas budur. 30 Fakat dierinin ihtiras37 onu kardeini ldrmeye srkledi ve onu ldrd:
Kaleb idi. Kuran'da bu kadar sk yer almakla bu srailoullar kssas, gerek, samimi iman ile dnyev bencillik arasndaki farkll gstermeye hizmet eder. 35 Yani, Tekvn iv, 1-16'da zikredilen Kbil ve Hbil kssasn. Onlara anlat ifadesindeki zamir, Kitb- Mukaddes'in izleyicilerine rcidir ve anlam yukarda 28. notta aklanan bu surenin 15. ayeti ile aka balantldr: imdi size, [kendinizden] gizlediiniz Kitab'n bir ounu aklamak... iin Elimiz geldi. Bu Kitb- Mukaddes kssasnn ahlak yn -Kitb- Mukaddes izleyicilerinin kendi kendilerinden gizledikleri bir ahlaklik- 32. ayette zetlenmitir. 36 Lafzen, hem benim gnahlarm hem de sizin gnahlarnz. ok sayda sahih Hadis'ten aka anlalaca gibi, eer bir kimse, dorudan veya dolayl olarak kendi gnahndan domayan bir iddet eylemi sonunda lrse nceki gnahlar affedilir (sebebi, eer yaamasna izin verilseydi edebilecei tevbeye vakit bulamamasdr). Bir tahrikin olmad lmlerde katil, -cinayet gnahna ilaveten- masum kurbannn gemite ilemi olabilecei, ama imdi affedilmi olan gnahlar da yklenir: Yukardaki ayetin bu tatmin edici yorumu, (Taber'den naklen) Mchid tarafndan yaplmtr. 37 Nefs ismine yklenen birok anlam arasnda (balca, can, akl yahut kiilik) ayn zamanda istek yahut ihtirasl bir kararllk da vardr (Kms, bkz. ayrca Zemaher'nin
160

5. SURE

Bylece hsrana urayanlardan oldu. 31 Bunun zerine Allah, kardeinin cesedinin plakln nasl gizleyebileceini ona gstersin diye topra eeleyen bir karga gnderdi. [Bunu gren Kbil,] Eyvah diye haykrd, Yazklar olsun bana! Ben, bu kargann yaptn yapamayacak kadar38 ve kardeimin cesedinin plakln gizleyemeyecek kadar aciz miyim? Ve bunun zerine vicdan azab ile arpld.39 32 Bu yzden Biz srailoullar'na bildirdik ki, -cinayetin ve yeryznde fesad yayma[nn cezas] olarak ilenmesi dnda- eer bir kimse bir insan ldrrse btn insanl ldrm gibidir; ve bir kimse bir hayat kurtarrsa btn insanl kurtarm gibi olur.40 Gerekten elilerimiz, onlara41 hakikatin btn delilleri ile geldiler: ama, buna ramen, onlarn ou yeryznde her eit arla meyletmeye devam etti.42 33 Allah'a ve Elisi'ne43 kar sava aanlarn ve yeryznde fesad yaymaya alanlarn byk ksmnn ldrlmeleri veya aslmalar veya dneklikleri yznden byk ksmnn ellerinin ve ayaklarnn kesilmesi44 yahut yeryznden
Ess'): Bu balamda en iyi karlk ihtiras grnmektedir. 38 Lafzen, bu karga gibi. 39 Lafzen, vicdan azab duyanlardan oldu. Kargann yeri eelemesinin Kbil'e telkin ettii, l kardeinin cesedini gmme fikri, suunun bykln ona aka gsterdi. 40 Bu ahlak hakikat, bu surenin 15. ayetinin ilk cmlesinin iaret ettii hususlar arasndadr ve bu hakikatin vecz ifade tarz, Hbil ve Kbil kssasnn neden bu balamda zikredildiini tam olarak aklamaktadr. Biz srailoullar'na bildirdik ifadesi, elbette, bu ahlakn evrensel geerliliinden bir sapma tekil etmez: sadece onun en eski yansmasna bir iarettir. 41 Yani, Kitb- Mukaddes'in hem Yahudi hem de Hristiyan izleyicilerine. 42 Le-msrifn imdiki zaman ortac, onlarn srekli olarak arlklara meylettikleri (yani, sular iledikleri)ni gsterir ve en dorusu, ilemeye devam ettiler olarak evrilebilir. Daha nceki pasajlar nda bakldnda, bu arlklarn iddet sularna ve zellikle insanlarn acmaszca ldrlmesine iaret ettii anlalr. 43 Eli terimi, bu balamda cins ismi olarak kullanlmtr. Allah'a ve Elisi'ne sava amak ile, baka insanlarn Allah inancn sarsmaya ve ykmaya ynelik bilinli davranlarnn yansra Allah'n koyduu ve btn elilerinin aklad ahlak ilkelere dmanca bir muhalefet ve onlarn kastl olarak gzard edilmesi anlatlmaktadr. 44 ou zaman klasik Arapa'da birinin elini ve ayan kesmek deyimi, birinin gcn yok etmek ile e anlamldr ve burada da muhtemelen bu anlamda kullanlmtr. Alternatif olarak, hem fiziksel hem de mecaz anlamda meflu/ktrm hale getirilmeyi gsteriyor olabilir -tpk aslma ibaresinin ikenceyle/azap ektirerek ldrlme anlamnda (mecaz) kullanmndaki gibi. Min hilf deyimi, -ki genellikle apraz olarak eklinde evrilirhalefeh (onunla anlamazla dt yahut ona muhalefet etti veya ona aykr ekilde davrand) fiilinden tretilmitir: Sonu olarak, min hilf 'n ncelikli anlam, dneklikleri
161

5. SURE

[tamamiyle] srlmeleri, yalnzca bir karlktan ibarettir: te bu, onlarn bu dnyada uradklar zillettir.45 teki dnyada ise [daha] korkun bir azap bekler
veya sapknlklar yzndendir. 45 Klasik mfessirlerin ounluu, bu pasaj bir er hkm olarak deerlendirir ve bu nedenle yle yorumlarlar: Allah'a ve Elisi'ne sava aan ve yeryznde fesad yayanlarn cezas, onlarn ldrlmeleri, yahut aslmalar yahut ellerinin ve ayaklarnn apraz olarak kesilmesi yahut yeryznden srlmeleri olacaktr: bu, onlarn bu dnyadaki zilletleridir. Ancak metin, aadaki sebeplerle, bu yorumu teyid etmemektedir: (a) Bu cmlede geen drt edilgen fiil -ldrlme, aslma, kesilme ve srlme- geni zaman kipindedirler ve bu ekilde iken gelecek zaman veya emir halini ifade etmezler. (b) Yukattel formu, sadece onlar ldrlyor yahut (mfessirlerin yapt gibi) onlar ldrlecek anlamlarn ifade etmez; tersine -Arap gramerinin temel bir kural gereinceonlarn byk ksm ldrlyor anlamn gsterir; ayn ey yusalleb (pek ou aslyor) ve tukattaa (byk ksmnn kesilmesi) fiilleri iin de geerlidir. imdi eer bunlarn emredilmi cezalar olduuna inanrsak, bu, Allah'a ve Peygamberi'ne sava aanlarn tamamnn deil- byk ksmnn bu ekilde cezalandrlmas gerektiini gsterirdi: Ancak bu, lah Kanun-Koyucu'ya (ri) atfedilemeyecek olan bir keyflik varsaymdr. Ayrca, eer Allah'a ve Peygamberi'ne sava aan taraf, yalnzca bir kiiyi yahut birka kiiyi kapsyorsa, byk ksm emri ona veya onlara nasl uygulanabilir? (c) Dahas, yukardaki ayet er bir hkm olarak alnacaksa, onlar yeryznden srleceklerdir ibaresinin anlam ne olabilir? Bu nokta, gerekten mfessirleri byk lde artmtr. Onlarn bir ksm, mtecavizlerin [slam] topraklarndan karlmalar gerektiini dnmlerdir: ama Kuran'da yeryz (arz) teriminin byle snrl bir anlamda kullanldnn rnei yoktur. Dierleri de, sulularn, yeryznden karlmalar anlamna gelecek bir yeralt zindanna hapsedilmeleri gerektii grndedirler. (d) Son olarak -ve yukardaki ayetin bir er emir eklinde yorumlanmasna kar en gl itiraz olarak- Kuran, kitlesel aslmaya ve kitlesel imhaya iaret eden tamamen ayn ifadeleri (ama bu defa gelecee ynelik kesin bir niyet ile) Firavun'un azndan mminlere kar bir tehdit olarak nakleder (bkz. 7:124, 20:71 ve 26:49). Firavun, Kuran'da her zaman ktln ve Allah' inkarn tipik rnei olarak tanmlandndan, ayn Kuran'n baka bir yerde Allah'n dman olarak vasflandrd bir kiiye izafe ettii ifadelerin ayns ile bir ilah kanunu yrrle koymas dnlemez. Ksaca, mfessirlerin yukardaki ayeti er bir hkm olarak yorumlama gayretleri, bunu iddia eden isimler ne kadar byk/saygn olursa olsun, kesinlikle reddedilmelidir. Dier taraftan, ayeti -okunmas gerektii gibi- geni zaman kipinde okursak gerekten ikna edici bir yorum hemen kendini ortaya koyar: nk, bu ekilde okunduunda ayet, hemen bir durum tesbiti olarak kendini gsterir -Allah'a kar sava aanlarn hak ettikleri cezann kanlmazlnn bir ifadesi. Onlarn ahlak ykmllklere dmanlklar, btn din/manev deerlerini kaybetmelerine yol aar; ve sonuta dtkleri uyumsuzluk ve sapklk, aralarnda dnyev kazan ve g uruna hi bitmeyen bir atmay tevik eder; birbirlerinden ok sayda insan ldrrler ve birbirlerine byk lde ikence eder ve sakat
162

5. SURE

onlar, 34 ancak [ey mminler,] siz onlardan daha gl hale gelmeden nce46 tevbe edenler hari: nk, bilmelisiniz ki Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr. 35 SZ EY imana ermi olanlar! Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun, O'na daha yakn olmaya aln ve Allah yolunda gayret gsterin ki mutlulua eriebilesiniz. 36 phe yok ki, hakikati inkara artlanm olanlar, Kyamet Gn'ndeki azaptan kurtulmak iin yeryzndeki her eyi ve hatta iki kat fazlasn47 fidye olarak teklif etseler de kabul ettiremezler; nk iddetli bir azap bekler onlar. 37 Onlar ateten kurtulmak isterler, ama kurtulamazlar; uzun srecek bir azap bekler onlar. 38 HIRSIZLIK eden erkee ve hrszlk eden kadna gelince, ilemi olduklar fiillere karlk, Allah'tan (gelen) caydrc bir meyyide olarak her ikisinin ellerini kesin:48 zira Allah kudretlidir, hikmet sahibidir. 39 Bu suu iledikten
brakrlar ve sonuta btn bir toplum silinip gider veya Kuran'n belirttii gibi, yeryznden srlrler. Sadece bu yorum, ayette geen btn ifadeleri tam anlamyla dikkate almaktadr -ar iddet fiilleriyle balantl byk ksm kayd, yeryznden srlme ifadesi ve, son olarak, bu dehetin Allah dman Firavun tarafndan kullanlan terimlerle ifade edilmi olmas. 46 Yani, Allah'a ve O'nun koyduu ahlak prensiplere inancn hakim duruma gemesinden nce: nk o durumda, Allah'a ve Peygamberi'ne sava aanlarn tevbesi hakim eilime uyum salamaktan baka bir anlam ifade etmez ve bu nedenle hibir ahlak/manev deer tamaz. Ayrca hatrlatmalyz ki azaptan muafiyet, hiret ile ilgilidir. 47 Lafzen, ve onun aynsn. 48 Kuran'n ngrd bu cezann son derece iddetli oluunun hikmeti, ancak, kimseye karlnda bir (hak) verilmeksizin hibir grev (teklf) yklenmeyecei eklindeki temel slam Hukuk prensibi dikkate alnrsa anlalabilir; ve grev terimi, bu balamda, ayn zamanda ceza ehliyetini de kapsar. imdi, slam toplumunun her yesinin -hem mslim hem de gayrimslim- devrolunamaz haklarndan birisi, bir btn olarak toplum tarafndan korunma hakkdr. Saysz Kuran buyruundan ve Peygamber'in tlerini nakleden sahih Hadisler'den aka anlalaca gibi, her vatanda, toplumun ekonomik kaynaklar zerinde bir paya ve bylece sosyal gvenlikten yararlanma hakkna sahiptir: Baka bir deyile, her vatandaa, toplumun tasarrufundaki kaynaklar ile mtenasip adil bir hayat standard salanmaldr. nk Kuran, hayatn niha deerlerinin ruhsal mahiyette olmasndan dolay insan hayatnn yalnzca fiziksel varolu terimleriyle ifade edilemeyeceini akla kavutururken, mminler, ruhsal gerekleri ve deerleri insan varlnn fiziksel ve sosyal faktrlerinden ayr grmezler. Ksaca slam, insann sadece ruh ihtiyalarn deil, ayn zamanda beden ve zihn ihtiyalarn da karlayacak bir toplum tasarmna sahiptir. Bu nedenle, -gerekten slam olmas iin- bir toplum (veya devlet) yle oluturulmaldr ki kadn ve erkek her birey, onsuz ne insan onurunun, ne gerek zgrln, ne de, son tahlilde,
163

5. SURE ruh gelimenin olamayaca asgar madd refah ve gvenlikten yararlanabilsin: nk, mensuplarndan bir ksmnn hak etmedikleri bir yoksulluktan yaknmalarna gz yumarken dierlerinin ihtiyalarndan fazlasna sahip olmalarna izin veren bir toplumda gerek bir mutluluk ve istikrara yer yoktur. Eer btn bir toplum, kendi kontrol dndaki artlardan dolay mahrumiyet yayorsa (slam'n ilk gnlerindeki Mslman toplulukta yaand gibi), bu ekilde paylalan mahrumiyet, ruh salamln ve bu sayede parlak bir gelecein kayna olabilir. Ama eer bir toplumun mevcut kaynaklar, baz toplumsal gruplar refah iinde yaatrken, toplumun ounluunu emeklerinin ancak gnlk yiyecek ihtiyalarn karlamaya yettii bir duruma drecek ekilde adaletsiz datlmsa, yoksulluk, ruh gelimenin en tehlikeli dman olur ve bazan da btn toplumu Allah'a kar sorumluluk bilincinden uzaklatrarak ruh gelimeyi ldrc bir materyalizmin kollarna iter. Hz. Peygamber u uyarc szleri ile (Cmiu'sSar'de Suyt tarafndan nakledilmitir) kesinlikle bunu kasdetmitir: Yoksulluk kolayca hakikatin inkarna (kfr) dnebilir. Sonu olarak slam'n sosyal dzenlemeleri, her erkein, kadnn ve ocuun, (a) yeterli yiyecek ve giyecek, (b) yeterli barnak, (c) eitimde frsat ve imkan eitlii, ve (d) salk ve hastalk esnasnda bedava tbb bakm sahibi olduu bir idar yap amalar. Byle bir yapnn gerei, toplumun her yesine, alma anda ve salkl iken retken ve kazanl i sahibi olma hakknn; hastalk, dulluk, zorunlu isizlik, yallk veya kklkten doan imkanszlk hallerinde ise, (toplum veya devlet tarafndan) yeterli beslenme, barnak, vb. imkanlarn salanmasdr. Biraz nce zikredildii gibi, byle kapsaml bir sosyal gvenlik sistemi oluturma toplumsal ykmll, bir ok Kuran ayetinde ortaya konulmu ve Hz. Peygamber'in ok saydaki tavsiyesinde de desteklenmi ve aklanmtr. Bu emirleri somut bir idar programa dntren kii ikinci Halife mer b. Hattb oldu (bkz. bni Sad, Tabakt III/1, 213-217); ama onun erken vefatndan sonra ardndan gelenler, Hz. mer'in yarm kalm ilerini devam ettirecek ne geni bir gr ve dnce ufkuna, ne de yeterli devlet adaml vasfna sahiptiler. Kuran'n, hrszl caydrc bir ceza olarak iddetli el kesme hkm getirmesi, slam'n ngrd bu sosyal gvenlik programnn gereidir. Yukarda belirtilen artlarda tahrikin hakl bir mazeret olarak kabul edilmemesi nedeniyle ve slam'n sosyo ekonomik sistemi son tahlilde mensuplarnn inancna dayal olduundan, sistem son derece hassas bir denge zerinde durmaktadr ve her zaman titizlikle gzetilmesi gereken bir korunma ihtiyac iindedir. Herkese tam gvenlik ve sosyal adaletin saland bir toplumda bir kimsenin toplumun dier mensuplarnn aleyhine olarak kolay ve haksz kazan salama teebbsnde bulunmas, bir btn olarak sisteme kar bir saldr olarak grlmeli ve buna gre cezalandrlmaldr: Hrszn elinin kesilmesini ngren yukardaki hkmn sebebi budur. Ancak, bu notun banda zikredilen prensip de akldan karlmamaldr: yani, insann haklar ile mukabil ykmllkleri (cezaya muhatap olma da dahil) arasndaki mutlak karlkl bamllk. Btn mensuplar iin eksiksiz bir sosyal gvenlik sistemi oluturamayan bir toplumda veya devlette, bir kimsenin gayrimeru yollarla zenginlemeye eilimi ounlukla kar konulamaz hale gelir -ve sonuta hrszlk, sosyal gvenliin tam anlamyla yrrlkte
164

5. SURE sonra tevbe edip kendisini slah edene49 gelince, kukusuz Allah onun tevbesini

kabul eder: Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr. 40 Bilmez misin ki gklerin ve yerin hkmranl Allah'ndr? O, dilediini cezalandrr, dilediini balar: Zira Allah her eye kdirdir. 41 EY PEYGAMBER! Hakikati inkarda birbirleriyle yaranlardan dolay zlme: u, azlaryla Biz inanyoruz! diyen, halbuki kalben inanmayanlardan50 ve her trl yalan can kulayla dinleyen ve [aydnlanmak iin] sana gelmek yerine51 baka insanlara kulak veren Yahudilerden. Onlar, [vahyedilen] szleri asl balamlarndan kopararak anlamlarn arptrlar ve Eer size yle yle [bir reti] verilirse onu kabul edin; ama verilmezse uzak durun!52 derler. [Onlara bakp zlme,] nk Allah, bir kiinin ktle meyletmesini dilemise Allah'n onun hakkndaki iradesine hibir ekilde mani olamazsn.53 te onlar kalplerini Allah'n temizlemek istemedikleridir. Onlar bu dnyada zillet, teki dnyada da korkun bir azap bekler; 42 onlar, her trl yalan can
olduu bir toplumdaki kadar iddetle cezalandrlamaz ve cezalandrlmamaldr. Eer toplum, mensuplarnn her biriyle ilgili ykmllklerini yerine getiremiyorsa, mnferit ihlallere kar ceza hukukunun (hadd) en sert meyyidelerini uygulama hakkna da sahip olamaz ve bu durumda kendisini idar cezalarn daha yumuak ekilleri ile snrlamaldr. (Byk Halife Hz. mer'in, el kesme cezasn, o dnemde Arabistan' etkileyen ktlk sresince ertelemesi, bu prensibin doru bir deerlendirmesiydi.) zetlersek, hrszln cezas olarak el kesilmesinin, baka hibir artta deil, yalnzca halihazrda mevcut olan ve tam olarak ileyen bir sosyal gvenlik programnn bulunmas halinde uygulanabilecei sonucuna rahatlkla varabiliriz. 49 Yani, grevliler tarafndan yakalanmadan nce alnan mallar iade etmek suretiyle (Menr VI, 382). 50 Lafzen, ... arasndan. 51 Bu ayet, zahiren Hz. Peygamber'e seslendii halde Kuran'n btn izleyicilerini ilgilendirmektedir ve bu nedenle btn zamanlar iin geerlidir. Ayn kapsam genilii, bu ayetin bahsettii insanlar iin de szkonusudur: o, sadece mnafklar ve Yahudileri zikrettii halde, aslnda, dolayl olarak, slam'a kar nyargl olan ve onun retileri hakkndaki yalan beyanlara isteyerek kulak veren; aydnlanmak iin Kuran'a dnmek yerine slam'a kar dmanca duygular besleyen gayrimslim uzmanlar dinlemeyi tercih eden -ki, sana gelmek yerine... ibaresinin anlam budur- herkese iaret eder. 52 Yani, onlar, kendi zihn saplantlarna uygun grdkleri iin Kuran'n bu gibi retilerini kabul etmeye hazr olurlar, ama kendi eilimlerine ters den hibir eyi de kabul etmeye yanamazlar. 53 Bu, ayetin balangc ile balantldr; bu nedenle parantez ii ifadeyi ekledim. Fitne'nin anlam iin bkz. sure 8, not 25.
165

5. SURE

kulayla dinleyenler, kt olan her eyi a gzllkle yutanlardr!54 yleyse [bir karar vermen iin] sana gelirlerse55 ister onlar arasnda karar verirsin, ister kendi hallerine brakrsn: nk eer onlar kendi hallerine brakrsan sana hibir ekilde zarar veremezler. Ama eer bir karar verirsen, onlar arasnda adaletle karar ver:56 Allah adil davrananlar bilir. 43 Onlar Allah'n buyruklarn ihtiva eden Tevrat'a sahip olduklar halde nasl senden bir hkm vermeni isterler ve ondan sonra da [senin verdiin hkmden] yz evirirler? O halde byleleri [gerek] mminler deildir.57 44 phe yok ki, iinde rehberlik ve aydnlk bulunan Tevrat' indiren Biziz. Kendilerini Allah'a teslim eden peygamberler, ona dayanarak yahudi itikadna uyanlar hakknda hkm verirlerdi;58 [eski] din adamlar ve hahamlar da yle yaptlar, nk Allah'n kelmnn bir ksm onlarn himayesine emanet edilmiti;59 ve hepsi onun doruluuna ahitlik yaptlar.
54 Suht ismi, sehate, [bir eyi] tamamen yok etti fiilinden tretilmitir ve ncelikle ykma gtren herhangi bir fiilde bulunmay gsterir, nk o fiil irentir ve bu nedenle yasaklanmtr (Lisnu'l-Arab). O halde szkonusu kelime, biztih kt olan herhangi bir eyi ifade eder. Yukardaki balamda, ekklne li's-suht mbalaa ifadesi, yasak olan her eyi (yani, gayrimeru kazanc) agzllkle tktranlar, yahut daha dorusu, kt olan her eyin -yani, dmanlar tarafndan Kuran'n etkisini yok etmek iin uydurulmu her yalan ifadenin- stne agzllkle atlayanlar gsterir. 55 Yani, Allah katnda neyin doru neyin yanl olduu konusunda. Mfessirlerin ounluu, bu pasajn, Medine Yahudileri tarafndan karar vermesi iin Hz. Peygamber'in nne getirilen belli bir hukuk duruma veya durumlara iaret ettii grndedirler. Ama, Kuran'daki her tarih atfn ayn zamanda genel bir muhtevaya sahip olduu eklindeki Kuran prensibi nda bakldnda, bu ayette iaret edilen kararn, Kuran'n aka teyid veya reddettii inanlarn dndakilerin doru olup olmadna karar verme ile ilgili bulunduuna inanyorum. 56 Yani, onlarn kiisel sevgi veya nefretine gre deil, Allah tarafndan vahyedilen ahlak kanunlar esas alarak. 57 Bu ayet, -Tevrat'n lah Hukuk'un tmn ierdiine inanmalarna ramen- inanmadklar bir din dzenlemenin belli ahlak sorunlar hakkndaki hkmlerinin Tevrat ile atan kendi kuruntularna uyum salayabilecei midiyle belli etmeden szkonusu hkmlere ynelen Yahudilerin tuhaf dnce tarzlarn tasvir eder. Baka bir deyile, onlar, -inandklarn iddia etmelerine ramen- ne Tevrat'n hkmne, ne de Tevrat'n baz kanunlarn tasdik, bazlarn da iptal eden Kuran'n hkmne teslim olmaya gerekten hazr deildirler: Nitekim, Kuran'n kendi zihn saplantlarna uygun olmadn anlar anlamaz ondan uzaklatlar. 58 Hz. Musa eriat'nn (Tevrat) yalnz srailoullar iin geerli olduuna ve evrensel bir geerlilik iddias tamadna iaret. 59 Allah kelmnn (kitb) bir ksm ifadesi, Tevrat'n Allah'n vahyinin tmn
166

5. SURE

Bu nedenle, [ey srailoullar,] insanlardan korku duymayn, yalnz Benden korkun; ve Benim mesajlarm nemsiz bir kazan karl deitirmeyin:60 nk Allah'n indirdiklerine gre hkm vermeyenler, gerekten hakikati inkar edenlerdir! 45 Ve onlar iin [Tevrat'ta] hkmettik: cana can, gze gz, die di, kulaa kulak, buruna burun ve yaralamalarda [benzer] bir karlk;61 ama kim hayr iin ondan vazgeerse, bu gemi gnahlarnn bir ksmna kefaret olacaktr.62 Allah'n vahyettiine gre hkm vermeyenler, ite onlar zalimlerdir! 46 Biz, Meryem olu sa'y, o [gemi peygamber]lerin izleri zerinde Tevrat'tan (o gne) kalann63 doruluunu tasdik edici olarak gnderdik. Biz, o'na, Allah'a kar sorumluluk bilinci tayanlara bir rehber ve bir t olarak Tevrat'tan (o gne) kalan tasdik eden, iinde rehberlik ve aydnlk bulunan ncil'i verdik. 47 O halde ncil'e uyanlar, Allah'n onunla vahyettikleri dorultusunda hkm versinler: Kim Allah'n indirdii ile hkmetmezse ite onlardr gerek fasklar! 48 Ve sana, [ey Peygamber], hakikati ortaya koyan bu ilah kelm, gemi vahiylerden bu/gne kalan tasdik edici ve iinde hangi dorularn bulunduunu belirleyici64 olarak indirdik. yleyse, [ey Peygamber,] gemi vahyin izleyicileri
kapsamadna ve byk blmnn henz vahyedilmediine iarettir. Rabbniyyn teriminin izah iin bkz. sure 3, not 62. 60 Yani, srailoullar'nn Allah'n seilmi halk ve dolaysyla Allah'n rahmetinin ve vahyinin biricik muhatab olduu eklindeki temelsiz inanca dayanan stnlk yanlsamas karlnda. Bu cmlede atfta bulunulan mesajlar, Kuran'a ve Muhammed (s)'in gelii ile ilgili Kitb- Mukaddes'deki gayb haberlere ilikindir. 61 Bkz. Hz. Musa eriat'nn ngrd son derece iddetli cezalarn ayrntlarnn verildii k xxi, 23 vd. 62 Lafzen, onun iin bir keffaret olacaktr. Tevrat (Pentateuch -Kitb- Mukaddes'de Eski Ahid'in ilk be kitab, -T..n.), yalnzca Kuran'da deil, ama ayn zamanda Hz. sa'nn retilerinde, zellikle Dadaki Vaaz'da da byk bir aklkla ortaya konulmu bulunan bu affetme arsn kapsamaz: Ve sonraki ayetler nda okunduu zaman bu, Hz. Musa eriat'nn zamanla kaytl niteliine bir iaret olarak grnr. Alternatif olarak, yukardaki tavsiye, Kuran'n vahyedilmi szlerin anlamn arptmak ile sulad (bkz. yukarda 41. ayet) Tevrat izleyicilerinin sonradan tahrif ettikleri veya terk ettikleri Tevrat'n orijinal retilerinin bir paras olabilir. 63 Bu ayette iki kez ve 48. ayette de bir kez geen m beyne yedeyhi (lafzen, onun elleri arasndaki) ifadesinin anlam konusunda bkz. sure 3, not 3. 64 Muheymin ortac, heymene, [bir eyi] gzetledi veya [onu] kontrol etti rub fiilinden tretilmitir ve burada Kuran' gemi kitaplarda neyin gerek neyin gerek d olduuna karar vermenin belirleyici ls olarak tanmlamak iin kullanlmtr (bkz. Menr VI, 410
167

5. SURE

arasnda Allah'n indirdiklerine uygun olarak hkm ver,65 ve sana gelmi olan hakikati terk ederek onlarn mesnedsiz grlerine uyma. Biz, her biriniz iin [farkl] bir sistem ve [farkl] bir hayat tarz belirledik.66 Eer Allah dileseydi, hepinizi bir tek topluluk yapard: ama indirdikleri araclyla sizi snamak iin [baka trl diledi].67 O halde hayrl ilerde yarn! Hepinizin dn Allah'adr; o zaman Allah, ayrla dtnz eyleri size gsterecektir.68
vd.). 65 Lafzen, onlar arasnda ... hkm ver. Bu, yalnzca hukuk ihtilaflar iin deil, ama ayn zamanda ahlak anlamda neyin doru neyin yanl olduuna dair hkmler iin de geerlidir (bkz. yukardaki not 55). nceki ayette ncil'in izleyicilerinin ve bataki pasajlarda da Tevrat'n anlmasndan aka anlalaca gibi, burada sz edilen halk hem Yahudiler hem de Hristiyanlardr. 66 Her biriniz iin ifadesi, insanl oluturan eitli toplumlar anlatr. ira yahut era terimi, lafz olarak, (insanlarn ve hayvanlarn yaamalar iin zorunlu olan su ihtiyacn karladklar) su kaynana giden yolu gsterir ve Kuran'da bir topluluun sosyal ve manev refah iin gerekli olan bir hukuk sistemini gstermek iin kullanlr. Dier taraftan minhc terimi, genellikle soyut anlam tayan ak yol, yani bir hayat biimi anlamna gelir. Ancak, ira ve minhc terimleri, yalnzca belli bir inan sistemi ile ilgili kanunlar deil ama ayn zamanda Kuran'a gre Allah'n her peygamberi tarafndan tebli edilen btn deimez, temel manev hakikatleri de kapsayan dn teriminden anlam olarak daha dar kapsamldr. nk Peygamberler tarafndan tesis edilen belli bir hukuk sistemi (ira veya era) ve tavsiye edilen hayat biimi (minhc), zamann ihtiyalarna ve her toplumun kltrel gelimesine bal olarak deiir. te bu oklukta birlik Kuran'da ska vurgulanmtr (mesela, 2:148'in ilk ayeti, 21:92-93, yahut 23:52 vd.). retilerinin evrensel geerlilii ve metinsel deimezlii ile Peygamber Muhammed (s)'in htemu'l-enbiy, yani, peygamberlerin sonuncusu (bkz. 33:40) olmas gerei nedeniyle, Kuran, btn vahiylerin zirvesini temsil eder ve ruh/manev tatminin en son, en mkemmel yolunu ortaya koyar. Ancak Kuran mesajnn bu benzersizlii, nceki inanlarn mensuplarn Allah'n rahmetine ulamaktan alkoymaz: nk -Kuran'n ska iaret ettii gibi- onlar arasndan Tek Allah'a ve Hesap Gn'ne (yani, bireyin ahlak sorumluluuna) katksz biimde inananlar ve erdemlice bir hayat yaayanlar, ne korkacak ne de zleceklerdir. 67 Yani, kendinizi Allah'a teslim etme ve O'na itaat etme niyetinizi eitli balayc din kurallar araclyla snamak iin (Zemaher, Rz), ve bylece, ilah kaynakl evrim kanununa uygun biimde sosyal ve manev olarak gelimenizi salamak iin (Menr VI, 418 vd.). 68 Lafzen, ihtilaf ettiiniz eyleri size bildirir (kar. sure 2, not 94). Bylece Kuran, Allah'a inanan mslim ve gayrimslim herkese, din uygulamalarndaki farkllklarn, onlar karlkl dmanla srklemek yerine hayrl ilerde birbirleriyle yarmaya yneltmesi gerektiini vurgulamaktadr.
168

5. SURE

49 O halde, gemi vahyin mensuplar arasnda69 Allah'n indirdiine gre hkmet ve onlarn mesnedsiz grlerine uyma; ve onlardan sakn ki Allah'n sana indirdiinin bir ksmndan seni uzaklatramasnlar. Eer onlar [Allah'n buyruklarndan] yz evirirlerse, bil ki bir ksm gnahlarndan dolay onlar [bylece] cezalandrmak, Allah'n iradesi gereidir:70 Unutma ki insanlarn ou gerekten sapkndr. 50 Yoksa onlar, cahiliyye kanunu [ile ynetilmek] mi istiyorlar?71 Halbuki, kalben mutmain olan insanlar iin Allah'tan daha iyi kanunkoyucu olabilir mi? 51 SZ EY imana ermi olanlar! Yahudileri ve Hristiyanlar dost edinmeyin: Onlar yalnzca birbirlerinin dostlardr.72 Ve hanginiz onlar dost edinirse kesinlikle onlardan olur: Bilin ki Allah byle zalimlere73 doru yolu gstermez! 52 Ve kalplerinde hastalk olanlarn, [kendi kendilerine] ansmzn kt gitmesinden korkuyoruz! diyerek onlarn iine yarayan bir tavr sergilemekte
69 Lafzen, onlar arasnda; bkz. yukarda not 55 ve 65. 70 Bunun anlam, Allah'n buyruklarnn bilinli olarak gzard edilmesinin kendi cezasn da birlikte taddr: yani, toplumun ahlak deerlerinin tedric olarak rmesi ve bylece sosyal paralanmann ve toplumu yok olmaya gtren atmalarn artmas. 71 Chiliyye ile, burada, yalnzca Peygamber Muhammed (s)'den nceki tarihsel zaman deil, ama genelde, ahlak bir kavray eksikliinin ve btn kiisel ve toplumsal olgularn yalnzca yararllk kriterine teslim edilmesinin, yani, belli bir amacn veya eylemin, szkonusu kiinin veya mensup olunan toplumun (ksa vadede ve kelimenin pratik anlamyla) menfaatleri asndan yararl olup olmad endiesinin karakterize ettii her trl durum kasdedilmektedir. Bu yararllk ilkesi, btn ulv dinlerin tebli ettii ahlaklik kavramna temelden ters dmesi nedeniyle Kuran'da cahiliyye kanunu (hkm) olarak tanmlanmtr. 72 Birok mfessire (mesela Taber) gre bu iki toplumun her biri gerek dostluu yalnzca kendi mensuplar iin -yani, Yahudiler Yahudiler iin ve Hristiyanlar da Hristiyanlar iinkabul ederler ve bu nedenle Kuran'a tbi olanlara gerek bir dostlukla yaklamalar beklenemez. Bkz. ayrca 8:73 ve ilgili not. 73 Lafzen, zalim halka: yani, bu konuda bilerek ktlk yapanlara. Burada atfta bulunulan dostluun anlam iin bkz. 3:28 ve zellikle 4:139 ve bir mminin gayrimslimlerin hayat tarzn taklid etmesi veya -Kuran terminolojisine gre- onlarla dost olmas durumunda ahlak kimliini yitirecei vurgulamasn aklayan ilgili dipnot. Ancak 60:7-9'da yeterince akla kavuturulduu (ve bu surenin 57. ayetinde iaret edildii) gibi, gayrimslimler ile ahlak dostluun yasaklanmas, Mslmanlara kar iyi niyetli olanlaryla kurulan normal, dosta ilikilere kar bir anlam tamaz. Unutulmamaldr ki vel terimi birbirine yakn farkl anlam alanlarna/tonlarna sahiptir: dost, arkada, yardmc, koruyucu, vb. Hangi terimin -veya hangi terim kombinezonlarnn- seilecei daima hangi balamda kullanldna baldr.
169

5. SURE

yartklarn74 grebilirsin. A-ma Allah, [mminler iin] byk bir baar takdir ettiinde yahut kendi plannn75 [baka] bir tezahrn gerekletirdiinde o [kararsz]lar, kendi ilerinde gizlice barndrdklar dncelerden dolay vicdan azab duymaya balarlar. 53 Oysa imana erenler, [birbirlerine], Sizinle birlikte olacaklarna dair kararl ekilde Allah'a yemin edenler bu kiiler midir? Onlarn btn yaptklar boa gitmitir, nk onlar ziyandadr! derler. 54 Siz ey imana ermi olanlar! Eer imannz kaybederseniz,76 Allah, zaman iinde [sizin yerinize] O'nun sevdii ve O'nu seven insanlar geirecektir; mminlere kar alak gnll, hakikati inkar edenlere kar onurlu; Allah yolunda stn aba gsteren ve kendilerini knayabilecek kimselerin knamasndan korkmayan [insanlar]: Bu, Allah'n dilediine balad ltfudur. Allah (ltfunda) snrszdr ve her eyi bilendir. 55 Unutmayn ki sizin yardmclarnz sadece Allah ve Eli'si ve imana erenler olacaktr; (yani) namazlarnda devaml ve dikkatli olanlar, arndrc [mal] ykmllklerini yerine getirenler ve [Allah'n karsnda] boyun eenler: 56 nk Allah ve Eli'si ve imana erenler ile dost olanlar; ite onlar, Allah'n taraftarlardr, onlardr zafere ulaanlar! 57 Siz ey imana ermi olanlar! Eer gerek mminler iseniz, inancnz kmseyen ve onunla elenenleri bun-lar ister sizden nce vahiy verilenlerden, isterse [bu vahyin] hakikati[ni] inkar edenlerden olsunlar dost edinmeyin ve Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun: 58 Zira, namaz iin ar yaptnzda onu kmserler ve alaya alrlar bu durum, srf akllarn kullanmamalarndandr.
74 Lafzen, onlarla ilgili olarak birbirleri ile yartklarn -onlar zamiri, dman Yahudi ve Hristiyanlara iaret eder. nk, slam toplumu iindeki mnafklar, onlarn hayat tarzlarn taklide alarak iyi niyetleri konusunda birbirleriyle yarrlar. 75 Lafzen, Kendisinden... Baz mfessirler, bu cmlede geen feth kelimesinin (lafz anlam, zafer veya stnlk) Mekke'nin Mslmanlar tarafndan fethedileceine gayb bir iaret olduu grndedirler. Ancak bu varsaym doru olamaz, nk bu surenin nzul srasnda Mekke zaten Mslmanlarn elindeydi. Bu nedenle feth terimi, burada aka ilk karl olan ama anlamnda kullanlmtr -yani, baar yolunun almas. (Kar. Zemaher'nin Ess'nda ve Tcu'l-Ars'ta zikredilen futiha al fuln deyimsel ifadesi: unlar ansl oldular veya baarl oldular.) Kendi plannn baka bir tezahr, gerek mminler iin hazrlanan baardan ayr olarak muhtemelen mnafklarn [karlaaca] ilah bir cezaya iaret olabilir. 76 Lafzen, sizden her kim imann kaybederse -yani, slam'a dman olan gayrimslimlere gvenmelerinin ve onlar dostlar ve manev nderleri olarak kabul etmelerinin sonucunda.
170

5. SURE

59 De ki: Ey gemi vahyin izleyicileri! [Yalnz] Allah'a ve Allah'n hem bize hem bizden ncekilere indirdiine inandmz iin mi bizde kusur buluyorsunuz? [Yoksa bu, sadece] ounuzun sapknlndan m[dr]? 60 De ki: Allah katnda bunlardan daha iddetli bir cezay hak edenleri size syleyeyim mi? Onlar, Allah'n lnetledikleridir; onlar Allah'n gazab ettikleridir ve eytan glere taptklar iin Allah'n maymuna ve domuza evirdikleridir:77 Bunlar durumu en kt olanlar ve doru yoldan [kmser davrananlardan] daha da fazla sapanlardr.78 61 Onlar, sana geldiklerinde, nanyoruz! derler: Oysa, aslnda hakikati inkar niyeti ile gelirler ve ayn ekilde ayrlrlar.79 Ama Allah, onlarn gizledii her eyin farkndadr. 62 Onlarn ounun, gnah ilemede, gaddarca davranmada ve ktle saplanmada birbirleriyle yartklarn grebilirsin. Yaptklar ey ne ktdr. 63 Neden onlarn din adamlar ve hahamlar80 onlar gnahkarca iddialardan ve her trl ktle saplanmaktan alkoymadlar? Ortaya koyduklar ey ne ktdr! 64 Yahudiler, Allah'n eli skdr derler. Sk olan onlarn elidir: Ve bu iddialarndan dolay [Allah tarafndan] lnetlenmilerdir.81 Tersine, O'-nun elleri
77 Maymun ve domuza yaplan bu gndermeyi lafz anlamyla alan birok mfessirin tersine tbin'in mehurlarndan Mchid, onu, bu tr gnahkarlarn maruz kalaca ahlak kntnn mecaz bir tanm (mesel) olarak aklar: Onlar, maymunlar gibi ne yapacaklar nceden tahmin edilemeyen ve domuzlar gibi ehvet kurban olurlar (Menr VI, 448). Bu yorum, Taber tarafndan da 2:65 ile ilgili aklamasnda nakledilmitir -eytan gler (tt) ifadesi konusunda bkz. sure 2, not 250. 78 Ardndan gelen ayetlerden aka anlald gibi, kmseyicilerden de daha kt durumda olan gnahkarlar, mnafklar ve zellikle onlar arasndan Kitb- Mukaddes'e inandklarn iddia edenlerdir: nk, vahiy araclyla aydnlatlm olduklarndan bu tr davranlarnn hibir mazereti yoktur. 64. ayette zellikle Yahudilerden sz edildii halde 66. ayette ncil'e yaplan atf, Hristiyanlarn da bu ithamn dnda kalmadklarn aka gsterir. 79 Lafzen, onlar hakikatin inkar ile gelir ve onunla ayrlrlar. 80 Beavye gre rabbniyyn (din adamlar -bkz. sure 3, not 62), bu balamda, Hristiyanlarn ruhan liderlerini; ahbr ise Yahudi alimlerini (rabbiler) temsil eder. Ktle saplanma konusunda bkz. yukardaki 54. not. 81 Bir kimsenin eli skdr ibaresi, cimrilii gsteren mecaz bir ifadedir, tpk tersinin onun eli aktr- cmertlie iaret etmesi gibi (Zemaher). Ancak bu iki ibare daha geni bir anlama da sahiptirler: srasyla, g/kudret eksiklii ve snrsz g/kudret (Rz). yle grnyor ki Medine Yahudileri, Mslmanlarn yoksulluunu grnce, onlarn Allah yolunda mcadele ettikleri ve Kuran'n ilah vahiy olduu eklindeki inanlarn
171

5. SURE

sonuna kadar aktr: O, [ltfunu] diledii gibi datr. Ama [ey Peygamber,] Rabbin tarafndan sana indirilen her ey, onlarn ounu kibirli kstahlklarnda ve hakikati inkarda daha inat yapacaktr. Bylece biz, Kitb- Mukaddes'in takipileri arasna82 Maher Gn'ne kadar [srecek] kin ve nefret tohumlar satk: ne zaman sava atei yaksalar Allah onu sndrr;83 ve onlar yeryznde yozlamay ve rmeyi arttrmak iin ellerinden geleni yaparlar: Allah ise yozlamaya ve rmeye yol aanlar sevmez. 65 Eer Kitb- Mukaddes'in izleyicileri [gerek] inanca ve Allah'a kar sorumluluk bilincine ulam olsalard, Biz gerekten onlarn [gemi] ktlklerini siler ve onlar nimet bahelerine sokardk; 66 eer onlar Tevrat'a, ncil'e ve Rableri tarafndan kendilerine indirilmi olan btn [vahiy]lere uymu olsalard, gkyznn ve yerin tm nimetlerinden yararlanrlard. Onlarn bir ksm doru bir yol tutarlar; ouna gelince, yaptklar ne ktdr onlarn!84
kmsediler. Bylece, bu ayette zikredilen Yahudilerin, Allah'n eli skdr deyii ve 3:181'deki paralel sz, Allah fakir olduu halde biz zenginiz, onlarn slam'a ve Mslmanlara kar tavrlarnn dolayl bir tanmdr. O yle bir inkar ve tezyif tavrdr ki u ekilde ifade edilebilir: Eer siz Mslmanlarn Allah'n iradesini yerine getirdiiniz doru olsayd, Allah size kudret ve zenginlik verirdi; oysa sizin yoksulluunuz ve zayflnz sizi yalanlamaktadr; yahut sizin bu iddianz, aslnda Allah'n size yardm edemediini sylemek demektir. Ancak Kuran'da ok sk bavurulan bu arpc dolayl ifade tarz (cz) iaret ettii tarihsel artlar ok aan bir anlam tar: yani, dnyev zenginlikleri yahut gleri manev adan doru yolda olmak ile haksz biimde zdeletiren bir zihinsel tavr tasvir eder. Bir sonraki ayette Kuran, bu tavr ele alr ve madd baary Allah'n rzasn kazanm olmann bir kant olarak grenlerin manev hakikatlere kar krletiklerini ve bu nedenle ahlken zaaf sahibi ve Allah katnda lnetlenmi olduklarn ayn dolayl ifade tarz ile ilan eder. 82 Lafzen, onlar arasna. Buradaki ahs zamiri, 57-63. ayetlerde sz edilen Kitb- Mukaddes'in -hem Yahudi hem de Hristiyan- mnafk takipilerine iaret eder (Taber): kar. kendilerine unutmamalar emredilen eylerin ounu unutmu olan Hristiyanlar ile ilgili benzer bir ifade ieren bu surenin 14. ayeti. 83 Yani Allah, savaan taraflardan hi birine atmalarn niha bir zafer ile sonulandrmalar izni vermez ve sonuta dmanlk ve kin ile yaamaya devam ederler. 84 Gkyznn ve yerin btn nimetlerinden yararlanrlard ibaresi (lafzen, stlerindekinden ve ayaklarnn altndakilerden yerlerdi), hem manev bir hakikatin gerekletirilmesi ile birlikte ortaya kan nimete, hem de Kitb- Mukaddes'in gerek retilerinde mevcut olan ahlak prensiplere uygun davranmann ardndan gelen sosyal mutlulua bir iarettir. Unutulmamaldr ki, eer onlar Tevrat ve ncil'e... gerekten uymu olsalard (lev ennehum ekm) ibaresi, bu kitaplara, Kuran'n Yahudileri ve Hristiyanlar
172

5. SURE

67 EY EL! Rabbinin sana indirdiklerini tebli et: Sen onu tam yapmadn srece Rabbinin mesajn [hi] yaymam olursun. (Grevini yaparsan) Allah seni [inanmayan] insanlardan koruyacaktr. Allah, hakikati inkar eden insanlar doru yola iletmez. 68 De ki: Ey Kitb- Mukaddes'in takipileri! Siz, Tevrat'a, ncil'e ve Rabbiniz tarafndan size indirilen her eye85 [tam olarak] uymadka inanlarnz salam bir temele oturtmu olmazsnz! Fakat [ey Peygamber,] Rabbin tarafndan sana indirilenler, onlarn ounu kibirli kstahlklarnda ve inkarclkta daha inat yapacaktr. Ama hakikati inkar eden insanlara zlme: 69 nk, [bu ilah kelma] iman edenler ve Yahudi itikadna uyanlar ile Sbiler86 ve Hristiyanlardan Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanp, doru ve yararl fiillerde bulunanlar ne korkacak, ne de zleceklerdir. 70 GEREK U K, Biz srailoullar'ndan kesin bir taahht alm ve onlara eliler gndermitik: [ama] ne zaman bir eli, onlara holanmadklar bir ey getirdiyse [isyan ettiler:] o [eli]lerin bir ksmn yalanladlar, dierlerini de ldrdler;87 71 (bunu yapmakla) kendilerine bir zarar gelmeyeceini dnyorlard; bylece [kalben] kr ve sar oldular. Sonra Allah onlarn tevbesini kabul etti: (ama sonra) onlarn ou yine krleti, sarlat. Allah onlarn btn yaptklarn grr. 72 Gerekten, Allah Meryem olu Mesih'dir diyenler hakikati inkar etmi olurlar; [bizzat] Mesih'in, Ey srailoullar! [Yalnzca] hem benim Rabbim, hem de sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin!88 dediini grdkleri halde. Unutmayn, kim Allah'tan baka bir varla ilahlk yaktrrsa, Allah onu cennetten mahrum edecek ve bylelerinin var yeri cehennem olacaktr: ve byle zalimler kendilerine bir yardmc bulamayacaklardr. 73 Gerekten, Tek Allah'tan baka hibir ilah olmadn grdkleri halde Bakn,
ska sulamasna konu tekil eden kuruntu ve zan eseri keyf arptmalardan uzak ekilde ve asl anlamlaryla uymay kasdeder -Yahudilikteki sekin halk kavram yahut Hz. sa'nn szde uluhiyeti ve Hristiyanlarn vekaleten kefaret doktrini gibi. 85 Yani, Allah'n birliini vurgulayan ve Peygamber Muhammed (s)'in gelii ile ilgili gayb haberlerle dolu olan Eski Ahid'in btn dier ilah kaynakl kitaplarna (Rz). Bu ifade, Kitb- Mukaddes'in bugnk ekliyle birok deiiklik ve tahrifata uradn vurgulayan mkerrer Kurn beyanlar ile balantl olarak deerlendirilmelidir. 86 Bkz. sure 2, not 49. 87 Lafzen, ve dierlerini de ldryorlar. Gemi zaman kipinden imdiki zamana (yektuln) geiin anlam konusunda bkz. sure 2, not 72. 88 Kar. Matta iv, 10; Luka iv, 8; Yuhanna xx, 17.
173

5. SURE

Allah lnn ncsdr diyenler, hakikati inkar etmi olurlar. Ve onlar bu iddialarndan vazgemedike, hakikati inkar eden bu gibilerin bana iddetli bir azap gelecektir. 74 yleyse pimanlk iinde Allah'a ynelip O'nun balamasn hl dilemeyecekler mi? Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr. 75 Meryem olu Mesih sadece bir peygamberdir: [Dier] btn peygamberler o'ndan nce gelip geti; o'nun annesi, hakikatten asla sapmam olan biriydi; ve onlarn ikisi de [dier lmller gibi] yiyecekle beslenirdi.89 Bakn, bu mesajlar onlara nasl akladk: ve sonra bakn, nasl tersyz olmutur onlarn zihinleri!90 76 De ki: Allah'n yansra size ne bir fayda salama ne de zarar verme gc olmayan eye mi taparsnz? Oysa yalnz Allah'tr her eyi duyan, her eyi bilen! 77 De ki: Ey ncil'in takipileri! nanlarnz[n ierdii hakikat]in snrlar[n] ihlal etmeyin;91 ve daha nce kendileri sapm olup bir ounu da saptrm olan ve doru yoldan hl sapmakta devam eden92 bir topluluun mesnedsiz grlerine uymayn. 78 HAKKAT inkara artlanm bulunan u srailoullar [zaten] Davud'un ve Meryem olu sa'nn diliyle lnetlenmilerdir:93 Byledir, nk onlar [Allah'a] isyan ettiler; hak ve adalet snrlarn ihlalde srarc davrandlar. 79 Onlar birbirlerini yaptklar iren eylerden vazgeirmeye almadlar: yaptklar ey gerekten ne kt idi! 80 [Ve imdi] onlarn bir ounun hakikati inkar edenlerle dost olduklarn grebilirsin! htiraslarnn onlar srkledii94 ey [yle] ktdr [ki] Allah
89 Bu pasajn anlam, Hz. sa'nn kendisinden nce yaam dier btn peygamberler gibi sadece bir fni olduu ve Hz. Meryem'in kendisinin hibir zaman Allah'n annesi olduunu iddia etmediidir. 90 Lafzen, onlar [hakikatten] nasl sapmlardr. Efeke fiili, ncelikle, [bir kimseyi veya bir eyi] geri evirdi anlamna gelir: soyut anlamyla, ounlukla o yalan syledi demektir (nk, yalan, hakikatten uzaklamaya iaret eder). Ufike edilgen kalb, ou zaman, o, grnden (yahut yargsndan) sapt ve bylece, onun zihni tersyz oldu veya saptrld anlamlarna sahiptir. (Kar. Kms ve Tcu'l-Ars; ayrca Lane I, 69.) 91 Kar. 4:171. Bu pasaj, ncekiler gibi, Hz. sa'ya sevgilerinin, o'nu uluhiyet derecesine ykselterek hakikatin snrlarn ihlal etmelerine sebep olduu Hristiyanlara hitab etmektedir: ehlu'l-kitb' bu balamda ncil'in takipileri olarak evirmemin sebebi budur. 92 Lafzen, doru yoldan sapm olan; yani, bugne kadar bu durumda srar eden (Rz): zaman iinde ilahl din nderlerine yaktrmaya balayan -dinler tarihinde ok sk karlalan bir olgu- birok toplulua iaret. 93 Kar. Mezmurlar lxxviii, 21-22, 31-33 ve dierleri; ayrca Matta xii, 34 ve xxiii, 33-35. 94 Lafzen, ihtiraslarnn (enfusuhum) onlara telkin ettii. Nefs'in ihtiras olarak evrilmesi
174

5. SURE

onlara gazap etmitir; ve onlar azap iinde yaayacaklardr. 81 nk, eer onlar Allah'a, kendilerine gnderilen Peygamber'e95 ve o'na indirilen her eye [gerekten] inansalard, bu [hakikat inkarc]larn dost edinmezlerdi: Ama onlarn ou sapkndr. 82 Btn insanlar iinde [bu ilah kelma] inananlara en ok dmanlk yapanlarn Yahudiler ve Allah'tan bakasna ilahlk yaktrmaya artlanm olanlar olduunu kesinlikle greceksin; ve btn insanlar iinde96 [bu ilah kelma] inananlara en ok efkat gsterenlerin ise Biz Hristiyanz diyenler olduunu greceksin: byledir, nk onlar arasnda yle keiler ve rahipler var ki bunlar kibre kaplmamlardr.97 83 Onlar Bu Eli'ye indirileni anlamaya baladklar zaman gzlerinden yalar boaldn grrsn, nk ondaki hakikatin bir ksmn tanrlar;98 [ve] Ey Rabbimiz derler, Biz inanyoruz: yleyse bizi hakikate ahitlik yapanlar ile bir tut. 84 Ve Rabbimizin bizi drst ve erdemliler arasna katmasn o kadar iddetle arzuladmz halde nasl Allah'a ve
konusunda bkz. bu surenin 30. ayeti, not 37. Burada kasdedilen, onlarn kendilerini Allah'n sekin topluluu olarak grmedeki inatlklar ve sonuta, bakalarna bahedilmesi muhtemel olan vahiyleri reddetmeleridir. 95 Lafzen, Peygamber'e. Zemaher ve Rzye gre, iaret edilen peygamber, Yahudilerin tbi olduklarn iddia ettikleri -Kuran'n dolayl olarak reddettii bir iddia- Musa peygamberdir. 96 Lafzen, onlardan. 97 Yani, onlar Yahudilerin yapt gibi o vahyin srailoullar'na zg bir ltuf olduuna inanmazlar: ve onlarn papazlar ve keileri, tevazuun btn gerek itikatlarn z olduunu onlara retirler -Burada kayda deer husus udur: Kuran, bu balamda, Hristiyanlar Allah'n yansra baka herhangi bir kimseye veya eye ilahlk yaktrmaya artlanm olanlar (ellezne erak -gemi zaman kipinin kullanmnda ifadesini bulan kast unsuru burada da vardr tpk ellezne kefer ve ellezne zalem'da olduu gibi) arasnda saymamtr: nk Hristiyanlar Hz. sa'y ilahlatrarak irk gnah (Allah'n yansra baka bir kimseye veya eye ilahlk yaktrmak) iledikleri halde birden fazla ilaha bilinli olarak tapmazlard, nk onlarn akdesi, teorik olarak, kendisini, bir grntler veya kiiler lsnde -ki Hz. sa'nn da bu lden birisi olduu kabul edilir- tezahr ettirdii dnlen Tek Allah inancn varsayar. Bu doktrin Kuran'n retilerine ne kadar ters dse de onlarn irk'i bilinli bir niyete dayanmaz; tersine, onlarn Hz. sa'y kutsamalar da hakkn snrlarn ihlal etmelerinden kaynaklanr (bkz. 4:171, 5:77). Kar. bu balamda 6:23 ile ilgili not 16'da zikredilen Rz'nin mlahazalar. 98 Mimm araf mine'l-hakk ibaresinin bu ekildeki evirisi konusunda bkz. Zemaher ve Rz; ayrca Menr VII, 12. z semi ifadesini anlamaya baladklar zaman eklinde evirmeme gelince, unutulmamaldr ki semia fiili, ilk anlam olan iittinin tesinde, ou zaman anlad veya anlamaya balad karlklarna da sahiptir (kar. Lane IV, 1427).
175

5. SURE

bize indirilen hakikate inanmakta zaaf gsterebilirdik? 85 Ve bu inanlar karl99 Allah onlar, mesken edinecekleri, iinden rmaklar akan hasbahelerle dllendirecektir: bu, iyilik yapanlarn dldr; 86 hakikati inkara ve mesajlarmz yalanlamaya artlanm olanlara gelince, onlar yakc atee mahkumdurlar. 87 SZ EY imana ermi olanlar! Allah'n size helal kld hayatn gzelliklerinden kendinizi yoksun brakmayn,100 ama hakkn snrlarn da amayn: Allah, snrlar aanlar asla sevmez. 88 O halde, Allah'n rzk olarak size balad meru gzelliklerden yararlann ve iman ettiiniz Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun. 89 ALLAH, dnmeden aznzdan karverdiiniz yeminlerden dolay101 sizi sorumlu tutmaz, ama bilerek ve isteyerek yaptnz yeminlerden sorumlu tutacaktr. Bylece, yemininizi bozma karlnda, on yoksulu kendi ailenize yedirdiinizin hemen hemen ayns ile 102 beslemeniz veya onlar giydirmeniz veya bir insan zgrlne kavuturmanz gerekir;103 buna imkan olmayan ise [onun yerine] gn oru tutacaktr. Her ne zaman yemin eder [ve onu bozar]sanz yeminlerinizin kefareti ite bu olacaktr. yleyse yeminlerinize sadk olun!104
99 Lafzen, syledikleri karl -yani, inan olarak ifade ettikleri (Zemaher). 100 Mfessirlerin ounluu -Taber, Zemaher ve Rz de dahil olmak zere- l tuharrim (lafzen, yasaklamayn yahut yasak ilan etmeyin) ifadesini benim yukarda verdiim anlamda aklamlar ve bunun zellikle, Hristiyan papazlar ve keiler tarafndan uygulanan, kendisine eziyet etme tavrna (ilecilie) iaret ettiini belirtmilerdir. Tayyibt terimi, hayatn btn iyi ve gzel eylerini kapsar- insanlarn arzulad ve kalplerinin eilim duyduu zevk verici eyleri (Taber): onu hayatn gzellikleri olarak evirmemin nedeni budur. 101 Lafzen, yeminlerinizdeki dncesizce bir sz (lav) iin. Bu deyim, ncelikle, kiinin slam kurallarn yasaklamad eylerden (yani, hayatn gzelliklerinden) kendini mahrum etmesini amalayan yeminlere ve genel olarak da nceden dnlmeden, yani, kzgnlkla yaplm btn yeminlere iaret eder (kar. 2:224-225; ayrca 38: 44 ve ilgili not 41). 102 Lafzen, ailenizi beslediinizin benzeri ile. 103 Lafzen, onun kefareti ... olacaktr -buradaki zamir, yemini bozma gnahna iaret eder. Kullanld balamdan aka anlald gibi, bu kefaret ihtimali -bu surenin balang cmlesinde aka ifade edildii gibi- bir mminin elinden geldii kadar drste riayet etmek zorunda olduu, baka kiileri etkileyen bilinli taahhtler ile deil, yalnzca dnmeden telaffuz edilen yeminler ile ilgilidir. Bu genel kuraln istisnalar konusunda bkz. sure 2, not 212. 104 Yani, onlar iyice dnmeden ve ska yapmayn (Rz).
176

5. SURE

Allah mesajlarn size bylece aklar ki kredici olasnz. 90 SZ EY imana ermi olanlar! Sarholuk veren eyler, ans oyunlar, putpereste uygulamalar ve gelecek hakknda kehanette bulunmak, eytan ii iren ktlklerden baka bir ey deillerdir:105 O halde onlardan kann ki mutlulua eresiniz! 91 eytan, sarholuk verici eyler ve ans oyunlar ile sadece aranza dmanlk ve nefret sokmaya ve sizi Allah' anmaktan ve namazdan alkoymaya alr. O halde, (artk) vazgemeyecek misiniz?106 92 yleyse Allah'a itaat edin, Elisi'ne de itaat edin ve [ktlklere kar] her zaman hazrlkl olun: Eer yz evirirseniz, bilin ki Bizim Elimiz'in grevi, [kendisine emanet edilen] mesaj apak tebli etmekten ibarettir.107 93 mana ermi olup doru ve yararl iler yapanlar, Allah'a kar sorumluluk bilinci duyduklar ve [gerekten] inanp doru ve yararl iler yaptklar srece her istediklerinden serbeste yararlanabilirler:108 yeter ki Allah'a kar sorumluluk
105 Btn lugat bilginlerine gre hamr (hamera fiilinden tretilmitir: gizledi yahut rtt/engelledi) kelimesi, akln ileyiini engelleyen her trl maddeyi, yani, sarholuk veren maddeleri ifade eder. Bu nedenle, bu ayette ortaya konulan sarholuk veren maddeler ile ilgili yasaklama, yalnzca alkoll iecekleri deil, ama ayn zamanda benzer etki yapan ilalar da kapsar. Bu genel yasan tek istisnas, bu surenin 3. ayetinin son cmlesinde ngrld gibi, zaruri ihtiya (bu kelimelerin en dar anlamlar ile) hallerinden doar: bu da, hastaln veya bir bedensel yarann uyuturucu ilalar yahut alkol gerekli ve kanlmaz kld hallerdir putpereste uygulamalar (ensb, lafzen, putpereste sunak talar) ifadesi konusunda bkz. bu surenin 8. notu. Bu terimin mecaz olarak kullanldna ve putpereste nitelikler tayan btn uygulamalar -azzlere tapnma, baz cansz nesnelere olaanst vasflar ykleme, her trl btl inanca dayal tabulara teslim olma, vb.- kapsadna inanyorum. Gelecek hakknda kehanette bulunmak olarak evirdiim ifadenin (ezlm, lafz anlam, fal-oklar) bir aklamas iin bkz. bu surenin 3. ayetinin ikinci paragraf ile ilgili not 9. 106 Lafzen, Artk vazgeersiniz, deil mi? -vazgemenin gerekliliini anlatan beli bir soru. 107 Bu, Hz. Peygamber'in halk inanmaya zorlayamayacana ve bu nedenle, bunu gerekletirememekten dolay sorumlu tutulamayacana iaret eder. 108 Lafzen, her yediklerinde yahut tattklarnda (f-m taim) bir gnah yoktur. ncelikli anlam yemek yedi olan taime fiili, hem yeme ve imeyi, hem de -mecaz olarak- arzu edilen herhangi bir eyden yararlanmay kapsar. Mfessirlerin ounluu, bu ayetin yukarda 90. ayette zikredilen yasaklarn ilanndan nce lm olan mminler ile ilgili olduunu varsayarlar. Ancak, bana yle grnyor ki bu ayet daha geni bir anlama sahiptir ve hayatn gzelliklerinden nasip alma ile ilgilidir -yani, Allah'n yasaklamad ve bu nedenle, mminlerin kendilerini onlardan mahrum etmek zorunda olmad eyler ile (kar. yukardaki 87. ayet).
177

5. SURE

bilinci duymaya ve iman etmeye devam etsinler ve Allah'a kar sorumluluklarnn bilincine daha ok varsnlar109 ve iyilik yapmakta arzulu ve kararl davransnlar. Allah iyilik yapanlar sever. 94 SZ EY imana ermi olanlar! Allah, [hac esnasnda] ellerinizin ve silahlarnzn menziline girebilen (hayvanlar) avlama yoluyla110 sizi mutlaka snayacaktr, ki insan idrakinin tesinde olmasna ramen kendisinden korkanlar ayrd edebilsin.111 Btn bunlardan sonra hakikat snrlarn aana gelince, onu iddetli bir azap beklemektedir! 95 Siz ey imana ermi olanlar! Hac yaparken av hayvan ldrmeyin. Ve sizden kim onu kasden ldrrse,112 ldrdne e deerdeki hayvan iki drst kiinin onunla ilgili verecei karara istinaden kurban edilmek zere Kbe'ye getirerek113 tazmin etmekle ykmldr; yahut muhtalar doyurmak suretiyle veya ona denk olacak kadar oru tutarak gnahnn kefaretini demelidir:114
109 Lafzen, ve sonra (smme): art ve younlamay ifade eden bir ifade tarz (Rz). Bu nedenle, smme balac -bu cmlede iki defa gemitir- benim tarafmdan ilk rnekte [onlar] ... etmeye devam etsinler olarak ve ikinci rnekte [Allah'a kar sorumluluklarnn bilincine] daha ok varsnlar eklinde evrilmitir. 110 Lafzen, sizin ellerinizin ve mzraklarnzn ula[abil]ecei bir av ile. 111 Bu ayet ile Kuran, bu surenin 1. ayetinde dile getirilen hac sresince avlanmann yasaklanmas konusuna geri dnmektedir. Snama, aslnda meru olmasna [ve bu nedenle, nceki ayet gereince, mminlerin normal olarak yapabilecekleri eyler arasnda bulunmasna] ramen, avlanmann hac zamannda yasaklanmas gereinden domaktadr benim insan idrakinin tesinde olmasna ramen eklinde evirdiim bi'l-ayb ifadesi konusunda bkz. sure 2, not 3. 112 Bu ayetin son cmlesinden anlaldna gre, burada atfta bulunulan kasden ldrme ile, nceki ayetin o kadar iddetle knad, hakikat snrlarnn isteyerek ve srarla almas deil, yalnzca mnferit bir olay (yahut bir ilk ihlal) kasdedilmektedir. Unutulmamaldr ki av (sayd) terimi, bu balamda, yalnzca eti yenebilir hayvanlar ile ilgilidir: Nitekim, birok sahih Hadis'e gre, tehlikeli veya vahi bir hayvann, mesela bir ylann, akrebin, kuduz kpein vb. ldrlmesi hac zamannda bile serbest braklmtr. 113 Yani, yoksullar arasnda datlmak zere. Bu balamda Kbe, mecaz olarak, yalnz mbedin kendisini deil ama Mekke'nin kutsal evresini de ifade eder (Rz). ki drst kiiden, ldrlen yaban hayvann yaklak et deerini tesbit etmeleri ve buna dayanarak hangi evcil hayvann bunun karlnda kurban edileceine karar vermeleri beklenir. 114 Lafzen, yahut muhtac doyurmak veya oru tutmak suretiyle buna denk bir kefaret [deyecektir]. Bu iki alternatif, ldrd ava deer olarak denk decek bir ba sr veya srlar temin edemeyecek kadar, yahut -son olarak zikredilen alternatifte- baka insanlar doyuramayacak kadar yoksul olan bir hac iin geerlidir. Ne Kuran ne de sahih Hadisler, doyurulmas gereken yoksul adedi veya oru tutulacak gn adedi hakknda hibir belirleme
178

5. SURE

[Bu,] yapt fiilin tam arln hissedebilsin diyedir. Allah gemii silmitir. Ama her kim onu yeniden ilerse, Allah cezasn ona gsterecektir. Zira Allah kudret sahibidir, ktlerden intikam alandr. 96 Sularda yaplan her trl avlanma ve denizin hem [yerleik olan] sizler iin hem de gezginler iin rzk olarak su yzne kardklar115 sizin iin merudur;116 ama hacda iken karada avlanmanz size yasaklanmtr. Ve hepinizin varp toplanaca Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun. 97 Allah, Kbe'yi, o Beytu'l-Harm' btn insanlk iin bir sembol kld;117 ve [ayn ekilde] kutsal [hac] ay ve boyunlarnda tak olan kurbanlklar, Allah'n gklerde ve yerde olan her eyden haberdar olduunu ve Allah'n her eyin tam bilgisine sahip bulunduunu size anlatmay amala[yan sembollerdi]r.118
yapmadklarndan, bu ayrntlar, ak olarak kiinin vicdanna terk edilmitir. 115 Lafzen, denizin av ve ... onun yiyecei. Bahr terimi, herhangi bir geni su birikintisini gsterdiinden, klasik mfessirler ve hukukular, yukardaki emrin denizlerden, rmaklardan, gllerden veya havuzlardan kan btn av hayvanlarn kapsadnda ittifak etmilerdir (Taber). Tamuh (lafzen, onun yiyecei) ibaresindeki zamir bahr kelimesine rcidir ve bylece, dalgalarn kyya srkledii balklar ve dier deniz hayvanlarn gsterir (Taber, Rz). Ancak Zemaher, zamirin bu ekildeki avn (sayd) nesnesi ile ilgili olduunu syler ve sonuta ibareyi onu yeme eklinde anlar. Bu her iki okuma ekli de orijinal metin ile uyumludur, nk yukardaki ayet, karada avlanmak (saydu'l-berr) hacya yasak olduu halde her trl su avnn mminler iin -hac srasnda bile- meru olduu ilkesini koymaktadr. 116 Hasan Basr'ye gre (Taber'nin naklettii gibi), bu ayette zikredilen gezginler, bu anlam rgs iinde haclar ile e anlamldr: Baka bir deyile, her trl su av, mminlere hacda olup olmadklarna baklmakszn meru klnmtr. 117 Haclar veya hac olmayanlar tarafndan yaplan btn avlanmalar Kbe alan iinde yani, Mekke blgesinde ve evresinde- yasaklanmtr; nk oras btn canllar iin bir snaktr (emn bkz. 2:125). Bunun Hz. brahim ile ilikisi konusunda bkz. 2:125 vd. ve ilgili dipnotlar. Bu snaa eklinden dolay verilmi olan Kbe ismi, herhangi bir kbik yapy ifade eder. yle grnyor ki Kbe'yi ilk ina eden kii (nk Hz. brahim zamanndan beri Kbe, birok defa, her zaman ayn ekilde olmak zere yeniden ina edilmitir), insann mimari gzellik araclyla tasavvur edebilecei her eyin tesinde bir ihtiam sahibi olan Allah fikri karsndaki hiliinin ve rkntsnn bir temsli olarak, onu hayal edilebilir en basit boyutlu bir kp eklinde ina etmeyi tercih etmitir. Bu sembolizm, soyut anlamyla, [insanlarn] ilerinin salamlatrlmas veya dzeltilmesinin lsn gsteren kym (lafz karl, destek veya orta-direk) teriminde aka ifade edilmitir (Rz): kym li'n-ns' btn insanlk iin bir sembol olarak evirmemin sebebi budur. 118 Lafzen, bu, Allah'n ... olduunu bilmeniz iindir. Boyunlarnda tak olan kurbanlklar (lafzen, kurbanlklar ve taklar), kurbanlk hayvanlara bir atftr (bkz. bu
179

5. SURE

98 Bilin ki Allah cezalandrmada etindir; ve Allah ok balaycdr, bir rahmet kaynadr. 99 Peygamber, [kendisine emanet edilen] mesaj tebli etmekten baka bir eyle ykml deildir: ve Allah, sizin aktan yaptnz her eyi ve btn gizlediklerinizi bilir. 100 De ki: Kt ve irkin olan eyler ile iyi ve gzel eyler mukayese edilemez,119 kt eylerin bir ou sana byk zevk verse bile. O halde, siz ey derin kavray sahipleri, Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun ki mutlulua erebilesiniz! 101 SZ EY imana ermi olanlar! [Kesin hukuk kurallar eklinde] akland takdirde sizi skntya sokabilecek olan konular hakknda soru sormayn;120 zira, Kuran vahyedilirken onlar hakknda soru sorsaydnz, size [hukuk kurallar eklinde] aklanabilirlerdi.121 Allah, bu konuda [sizi her trl ykmllkten]
surenin 4. notu). Bylece hac ve ona bal merasimler, insann Allah'a teslimiyetinin sembolleri olarak ifade edilmektedirler. 119 Lafzen, kt eyler ile iyi eyler eit olamazlar. 120 Bu ayet, 99. ayet ile dorudan balantldr: Peygamber, [kendisine emanet edilen] mesaj tebli etmekten baka bir eyle ykml deildir. Yukardaki ifade, Bugn dininizi sizin iin kemale erdirdim (bu surenin 3. ayetinde gemitir) cmlesi ile birlikte okunduunda, mminlerin, Kuran'n ve Hz. Peygamber'in ak ekilde ortaya koyduklar emirlerden ilave kurallar karmaya almamalar gerektiine iaret eder, nk bu onlara zorluk karabilir -yani, (yzyllarn ak iinde ortaya kt gibi), mminlere, Kuran'da ve Hz. Peygamber'in mtevatir emirlerinde hukuk kurallar olarak vazedilmi olanlarn stnde ve dnda ilave ykmllkler getirir. Baz byk Mslman alimler, bu ayete dayanarak u sonuca varmlardr: slam Hukuku, bir btn olarak, Kuran'n ve Hz. Peygamber'in emirlerinin zahir anlamlarndan karlan ak kurallardan baka eyleri kapsamaz. Bu nedenle, bu tr ak seik buyruklarn kapsamn sbjektif metodlar ile geniletmeye izin verilmemitir. (Bu problemin en yararl, aydnlatc bir deerlendirmesi, bni Hazm'n Muhall'snn giriinde grlebilir, cilt I, 56 vd.) Bu, elbette, Mslman toplumu, gerekli olduunda Kuran'n ve Hz. Peygamber'in retilerinin ruhu ile uyumlu, geici her trl dzenlemeyi yapmaktan alkoymaz: ama aka anlalmaldr ki bu tr ilave dzenlemeler, slam Hukuku'nun (erat) asl unsuru olarak grlemezler. 121 Yani, arzu edilmeyecek baz sonular ihtiva eder ekilde. Bu meselenin bir tasviri, Eb Hureyre'den rivayeten Mslim'de nakledilen u Hadis'te grlebilir: Hz. Peygamber, vaazlarndan birinde yle dedi: Ey mmetim! Allah size hacc farz kld: yleyse onu ifa edin. Bunun zerine birisi sordu: Her yl m, ey Allah'n Rasl? Hz. Peygamber sesini karmad; adam soruyu iki defa daha tekrarlad. Sonra Hz. Peygamber unlar syledi: Eer evet deseydim [hacc her yl ifa etmek] zerinize farz olurdu: ve bu da phesiz gcnzn zerinde bir ey olurdu. Deinmeden braktm konular hakknda bana soru sormayn;
180

5. SURE

azad etmitir:122 Zira Allah, ok balaycdr, halmdir. 102 Sizden nceki insanlar da byle sorular sormu ve sonuta hakikati inkara varmlard.123 103 BAZI hayvan cinslerinin btl inanlarla iaretlenmesi ve insanlarn kullanmndan alkonmas, Allah'n emri deildir:124 Ama hakikati inkara artlanm olanlar, kendi uydurduklar yalanlar Allah'a yaktrrlar. Ve onlarn bir ou akllarn asla kullanmaz: 104 Zira onlara, Allah'n indirdiine ve Elisi'ne gelin! denildiinde, Atalarmzdan grdmz inanlar ve fiiler bizim iin kafidir diye cevap verirler. Ya atalar hibir ey bilmeyen ve doru
nitekim sizden nce, peygamberlerine ok soru sorduklar ve sonra da [onlarn retileri zerinde] anlamazla dtkleri iin helak olmaya kadar giden toplumlar vardr. O halde, size herhangi bir eyi emredersem onu gcnzn yettii kadar yapn ve size bir eyi de yasaklarsam ondan uzak durun. Bu Hadisi yorumlayan bni Hazm unlar syler: Bu Hadis, dinin btn kurallarn (ahkmu'd-dn) batan sona iine alr -Hz. Peygamber'in ne emrederek ne de yasaklayarak hi szkonusu etmedii eyler serbest braklm (mbh) demektir, yani, ne yasaktr, ne de zorunludur; emrettii eyler zorunludur (farz), yasaklad eyler ise gayrimerudur (harm); ve bize yaplmasn emrettii eyler yalnzca gcmz lsnde bizi balaycdr (Muhall I, 64). Ancak unutulmamaldr ki Peygamber terimi, bu balamda Kuran' ifade eder, nk Kuran'n mesaj Hz. Peygamber araclyla insanla iletilmitir. 122 Yani, Allah, baz konular deinmeden brakmak suretiyle onlar insanlarn ihtiyrna terk etmekte; bylece insanlarn kendi vicdanlar ve toplumun menfaatleri dorultusunda hareket etmelerine imkan vermektedir. 123 bni Hazm'n gelitirdii yasama prensiplerini esas alan Reid Rza yukardaki ayeti yle aklar: Birok hukukumuz (fukah), kendi sbjektif kyas yntemleriyle insanlarn din ykmllklerini (teklf) gereksiz yere geniletmiler, bylece, [Kuran'n] apak dilinin sona erdirdii glklere ve karmaklklara yeniden hayatiyet kazandrmlardr: Bu da, birok Mslmann ve ynetimlerinin slam Hukuku'nun btnlnden uzaklamalarna yol amtr (Menr VII, 138). 124 Lafzen, Allah, behra, sibe, vesle ve hm [eklindeki hayvanlar]dan bir ey emretmemitir. Bu ifadeler, slam ncesi Araplarn, meralara salarak ve kullanlmalarn veya kesilmelerini yasaklayarak muhtelif tanrlarna adamay det edindikleri baz evcil hayvan cinslerini gsterir. Bu hayvanlar, saylarna, cinsiyetlerine ve soylarna gre seilirlerdi: ama lugatiler ve mfessirler, bunlarn tanmnda hibir ekilde anlaamamlardr. Bu sebepten dolay -ve ilerinde tadklar karmaklk nedeniyleyukardaki drt terim baka herhangi bir dile evrilemezler. Sonu olarak, onlar metin iinde, btl inanlarla iaretlenmi ve insanlarn kullanmndan alkonmu belli hayvan cinsleri olarak evirdim: bu, btn otoritelerin ittifakyla, drt cins hayvann ortak vasf olarak grlr. Onlarn burada (ve dolaysyla, 6:138-139 ve 143-144'de) zikredilmeleri, nceki iki ayette iaret edilen ve ilgili dipnotlarnda aklanan, baz szde din ykmllklerin ve yasaklarn keyf ekilde uydurulmasnn bir tasvirini amalar.
181

5. SURE

yoldan uzak kimseler idiyseler de mi? 105 Siz ey imana ermi olanlar! Siz [yalnz] kendinizden sorumlusunuz: Sapknla denler, eer doru yolda iseniz, size hibir zarar veremezler. Hepinizin dn Allah'a olacaktr: Ve o zaman Allah, size [hayatta] yapm olduunuz her eyi bildirecektir. 106 SZ EY imana ermi olanlar! lm size yaklatnda ve vasiyette bulunmak zereyken yapacaklarnz iin ahitler bulundurun:125 Kendi aranzdan iki drst kii, yahut; eer evinizden uzakta, seyahatte iken126 lm iaretleri ba gstermise- namazdan sonra, misafir olduunuz topluluktan iki kiiyi alkoyun; ve eer iinize bir phe derse her birini Allah'a yle yemin ettirin: Bu [szmz], yakn bir akraba[nn hatr] iin olsa da hibir bedel karlnda satmayacaz; ve Allah'n huzurunda ahit olduumuz hibir eyi gizlemeyeceiz,127 yoksa gnahkarlar arasna gireriz. 107 Ama sonradan bu iki [ahid]in [bu] gnah iledikleri ortaya karsa, bu iki kii tarafndan haklar gasbedilenler arasndan128 baka iki kii onlarn yerini alacak ve Allah adna yle yemin edecekler: Bizim ahitliimiz teki iki kiinin ahitliinden daha dorudur ve biz hak ve adalet snrlarn amadk, yoksa zalimler arasna girmi olurduk! 108 Bylece insanlarn hakikat gereince ahitlik yapmalar mmkn olur; yoksa onlar, yeminlerinin bakalarnn yeminleri ile tekzip edilecei129 korkusuna kaplacaklardr. yleyse Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun ve [O'na] kulak verin: Zira Allah sapkn bir halka doru yolu gstermez. 109 ALLAH'IN btn peygamberleri toplayp onlara, Size ne cevap verildi? diye soraca Gn onlar, Bizim bir bilgimiz yok: Yalnz Sensin yaratlmlarn idrakini aan her eyi tmyle bilen! 130 diyecekler.
125 Lafzen, herhangi birinize lm yaklatnda vasiyet[inizi yaptnz] zaman aranzda yani, sizinle miraslarnz arasnda- ahit bulunsun. 126 Lafzen, yeryznde dolarken. Mfessirlerin ouna gre (kar. Rz) minkum (lafzen, aranzdan) ifadesi, burada, kendi aranzdan, yani, slam toplumunun iinden anlamna gelir. 127 Lafzen, Allah'n ahitliini gizlemeyeceiz. 128 Yani, lenin hak sahibi miraslar arasndan. 129 Lafzen, onlarn yeminlerinden sonra [kart] yeminler yaplmasn. 130 Kar. yukarda 99. ayet: Peygamber, [kendisine emanet edilen] mesaj tebli etmekten baka bir eyle ykml deildir -nk o, ne insanlar doru yola gelmeleri iin zorlayabilir ne de onlarn kalplerinden ne getiini bilebilir. (Bkz. 4:41-42.)
182

5. SURE

110 te o zaman131 Allah yle diyecek: Ey sa, ey Meryem olu! Hatrla sana ve annene baladm nimetleri, seni nasl Kutsal Ruh132 ile glendirerek insanlarla beikte iken ve yetikin bir adam olarak konuman saladm; ve nasl sana Tevrat' ve ncil'i ihtiva eden vahiy133 ve hikmeti rettiimi; nasl Benim iznimle amurdan, [sana uyanlarn] kaderini ekillendirdiini ve sonra bunun Benim iznimle [onlarn] kaderi olabilmesi iin ona flediini; ve nasl iznimle krleri ve czamllar134 iyiletirdiini ve ly ayaa kaldrdn;135 sen srailoullar'na hakikatin btn kantlar ile geldiinde ve onlardan hakikati inkara artlanm olanlarn, Bu aldatmacadan baka bir ey deildir! dedikleri zaman onlarn sana zarar vermelerine nasl mani olduumu. 111 VE [hatrla o vakti ki] beyazlara brnm olanlara,136 Bana ve Benim Elim'e inann! diye vahyetmitim. Onlar, Biz inanyoruz; ve ahit ol ki kendimizi [Sana] teslim etmiiz! diye cevap verdiler. 112 [Ve] o zaman beyaz elbiseliler, Ey sa, ey Meryem'in olu! dediler, Rabbin bize gkten bir sofra indirebilir miydi? 137
131 Cmlenin banda kullanldnda iz'i bazan te o zaman diye evirmem konusunda bkz. sure 2, not 21. Bu nlem, yukardaki balamda, dolayl olarak, peygamberlerin ilah mesaj tebli ettikleri kimselerin tepkilerinden sorumlu olmadklarn ifade eden nceki pasaj ile balantldr: aadaki 116-117. ayetlerde tam anlamyla ortaya konulan bir balant. 132 Bkz. sure 2, not 71. 133 Lafzen, ve Tevrat ve ncili. Bu cmleciin bandaki ve balac, hem Tevrat'n hem de ncil'in Hz. sa'ya bahedilen vahiyde (kitb) kapsandklar gereini vurgulamay amalar. Tevrat daha nceki bir vahiy olmasna ramen, onun sa'ya retildii belirtilmitir; nk Hz. sa'nn risalet vazifesi, ncil tarafndan lavedilmeyip sadece tasdik edilen Hz. Musa eriat'na dayanmaktayd (kar. Matta v, 17-19). Beiinde ifadesi konusunda bkz. sure 3, not 33 (ilk cmle). 134 Bkz. 3:49 ve ilgili not 37. 135 Bkz. sure 3, not 38. 136 Yani, Hz. sa'nn havarilerine (bkz. sure 3, not 42). 137 Kuran'n genel kabul grm olan kraat eklinde, bu ifade, hel yestetu rabbuke, yani, Rabbinin gc yetebilir mi? yahut yeter miydi? yahut muktedir midir? eklindedir. Ancak bu kraat ekli, zahiren, Allah'n diledii herhangi bir eyi yapabilme kudreti ile ilgili esasl bir pheyi (ki, Kuran'da Hz. sa'nn havarilerinin salam mminler olarak tanmlanmalar ile uyumayan bir isnad) ma edebileceinden, mfessirlerin ounluu, havarilerin bu sorusunu, bir kimsenin baka birine Benimle gelir misin? diye sormasna benzetirler -ki bu, sorulan kiinin gitme kudreti ile ilgili bir pheyi deil, tersine gitme arzusu ile ilgili bir belirsizlii yanstr (kar. bu konuda Taber, Beav, Rz, Rb, ayrca Menr VII, 250 vd.) Ancak Hz. Peygamber'in nde gelen birok sahbsi'nin -Hz. Ali, bni
183

5. SURE

[sa] cevap verdi: Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun, eer [gerek] mminler iseniz! 113 Onlar, Biz ondan nasiplenmek isteriz, ki kalplerimiz sknete ulasn, bize hakikati sylediini bilelim ve biz ona ahitlik yapanlardan olalm! dediler. 114 sa, Meryem'in olu, Ey Allah'm, ey Rabbimiz! dedi, Gkten bize bir sofra gnder: o, bizim iin -ilkimizden sonuncumuza kadar- srekli tekrarlanan bir ziyafet ve senden bir iaret olacaktr. Ve bize rzkmz ver, zira Sen rzk verenlerin en iyisisin! 115 Allah, phe yok ki dedi, Ben onu size [her zaman] gnderirim.138 Ve bu ekilde, hanginiz bundan sonra [bu] hakikati inkar ederse, bilin ki onu bu dnyada benzerine [daha] hi kimseyi arptrmadm bir azaba arptracam! 116 VE TE O ZAMAN Allah, Ey sa, ey Meryem olu! dedi,139 Sen
Abbs, Hz. Aye ve Muz b. Cebel- szkonusu ifadeyi Rabbinden isteyebilir miydin? eklinde evrilebilecek olan hel testet rabbeke olarak okuduklar gerei ile ilgili baz delillere sahibiz (Taber, Zemaher, Beav, Rz, bni Kesr): Bu, havarilerin Hz. sa'nn Allah'tan yukardaki talepte bulunabilme kudreti (kelimenin manev anlamyla) hakkndaki tereddtlerini yanstan bir kraattr. Genel kabul gren hel yestet rabbuke eklindeki kraati reddeden Hz. Aye'nin, sa'nn havarileri, Allah'n diledii eyi yapp yapamayacann sorulamayacan iyi bilirlerdi: onlar, sadece [sa'ya], Rabbinden dileyebilir misin? diye sordular dedii rivayet edilmitir (Rz). Ayrca Mustedrek'de nakledilen bir Hadis'e gre, Muz b. Cebel, Hz. Peygamber'in kendisine hel testet rabbeke (Rabbinden dileyebilir miydin?) kraatini rettiini kesin bir dille belirtmitir. Bana gre delillerin arl ikinci kka iaret etmektedir: ama daha yaygn kraat gznne alarak ibareyi yukardaki ekilde evirdim. Havarilerin bir gk sofras (mide, bu sureye ismini veren kelime) istemeleri -ve arkasndan Hz. sa'nn duas- konusuna gelince, bu, Hz. sa'nn (Rabb'in: Lord's) Duasnda (kar. Matta vi, 11) yer alan gnlk yiyecek isteinin bir yansmas olabilir. nk din terminolojide insana gelen her fayda, gkten gnderilmi -yani, Allah tarafndan gnderilmi- saylr, bu fayda insann kendi abasyla ortaya km olsa bile. Ancak, dier taraftan, havarilerin sofray isteme ekilleri -ve zellikle onlarn bir sonraki ayette verilen aklamalar- daha ok Allah'tan imanlarn kabul ettiini gsterecek bir mcize istediklerine iaret ediyor gibidir. (Bkz. ayrca bir sonraki not.) 138 nn mnezziluh (lafzen, Ben onu gnderiyorum) ibaresindeki mnezzil gramer kalb, srekli tekrarlanan bir baa -ki bu sreklilii parantez iindeki her zaman kelimesiyle ifade ettim- iaret eder. Allah'n sreklilik arzeden bu madd ve manev rzk vericiliinin vurgulanmas, O'nun, bu ak hakikati -insann kendi kendine yeterli ve bamsz olduunu kstaha varsayarak- inkar edenlere lnetinin iddetini aklamaktadr: ayrca Allah'n varlnn delili olarak bir mucize gsterilmesi talebinin knandna iaret eder. 139 Zmnen, sa'nn lmnden sonra: bu, Hz. sa'nn 117. ayette kendi lmne gemi
184

5. SURE

insanlara, Allah'tan baka tanrlar olarak bana ve anneme kulluk edin dedin mi? [sa] cevap verdi: Sen ycelikte sonsuzsun! [Sylemeye] hakkm olmayan bir eyi hi syleyebilir miyim? Bunu sylemi olsaydm Sen muhakkak bilirdin! Sen benim iimdeki her eyi bilirsin, halbuki ben Senin Ztn'da olan bilemem. phe yok ki, yaratlm varlklarn idrakini aan her eyi tam bilen yalnz Sensin. 117 Ben onlara [sylememi] emrettiin eyden bakasn sylemedim: Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz [olan] Allah'a kulluk edin (dedim). Ve onlarn arasnda yaadm srece yaptklarna ahitlik ettim: Ama Sen bana lm verdikten sonra onlarn koruyucusu yalnz Sen oldun:140 Zaten Sen her eye ahitsin. 118 ayet onlar azaba arptrrsan -phesiz onlar Senin kullarndr; ve eer onlar balarsan- phesiz yalnz Sensin kudret sahibi, hikmet sahibi! 119 [VE Hesap Gn] Allah yle diyecektir:141 Bugn szlerine sadk olanlar hakikate sadakatlerinin faydasn grecekler: sonsuza kadar kalacaklar, iinden rmaklar akan hasbaheler onlarn olacak; Allah onlardan ok honuttur ve onlar da Allah'tan ok honutturlar: Bu byk bir mazhariyettir. 120 Gklerin, yerin ve ilerindeki her eyin hkmranl Allah'ndr: O, dilediini yapmaya kdirdir.

zaman kipi ile iaret etmesinden (Sen bana lm verdikten sonra) aka belli olmaktadr. Dier taraftan kle (dedi) fiili, ayn zamanda diyecektir anlamna da gelebilir (bkz. aada not 141). 140 Ente'r-rakb'deki belirtme taks (harf-i tarif), Allah'n rakb (koruyucu) olma fonksiyonundaki esizliinin bir ifadesidir ve ancak (o cmlede mahzf olan) yalnz kelimesinin ilavesiyle evrilebilir. Allah ile ilgili benzer ifadelere Kuran'da ok sk rastlanr mesela, bir sonraki ayetin sonunda. 141 Lafzen, dedi -ancak klasik mfessirlerin ounluu kle fiilinin burada gelecek zaman gsterdii (diyecektir) kanaatindedirler, yani Hesap Gn'n.
185

6. SURE

6. ENAM
Muhtemelen iki veya ayetinin dnda bu surenin tamam, Mekke dneminin bitimine doru -byk bir ihtimalle, Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden nceki son ylda- bir defada nazil olmutur. Enm (Srlar) bal, 136. ayette ve devamnda, Araplar'n vaktiyle eitli putlarna adadklar hayvanlarla ilgili slam ncesi baz btl inanlara yaplan atflardan alnmtr. Bu putpereste inan ve uygulamalar, daha sonraki Arap tarihi gznne alndnda ksa mrl grnseler de, Kuran'da, insann yaratlm varlklara veya hayal glere ilah veya yar-ilah vasflar izafe etme eilimini tasvir etmek iin kullanlrlar. Aslnda bu surenin byk ksm, hibir ekilde sadece bilinen ok tanrl inanlarla snrlanamayacak olan bu eilime kar ok ynl bir reddiye olarak tanmlanabilir. Bu reddiyenin z, Allah'n birliinin ve benzersizliinin ortaya konulmasdr. O btn mahlukatn Ana Sebebidir, ama ne fiziksel ne de kavramsal olarak hibir beer gr ve tasavvur O'nu kuatamaz (ayet 103), ve bundan dolay, O, insanlarn her trl tasavvur ve tahayyln aan bir ycelie sahiptir (ayet 100). Sonu olarak, beer dnce kategorileri iinde kalarak Allah' tanmlama yahut O'nu bir kii kavramna indirgeme abalar, O'nun sonsuz varoluunu snrlamaya ynelik ykc giriimlerdir. (Kuran, Allah'n bir kii olarak kavramsallatrlmasn nlemek iin O'nunla ilgili ahs zamirlerinde srekli deiiklik yapar: Allah'tan -ounlukla tek ve ayn cmledeO, Ben ve Biz olarak bahsedilir; ayn ekilde, Allah'a iaret eden aidiyet zamirleri, her zaman, O'nun, Benim ve Bizim arasnda deiip durur.) Bu surenin en gze arpan pasajlarndan biri, Hz. Peygamber'in, dier btn insanlar gibi, hibir olaanst gce sahip olmayan bir fni olduunu ve sadece kendisine vahyedileni yerine getirdiini vurgulayan ifadedir (ayet 50). Ve son olarak, o'na (ayet 162-163): Bakn, benim namazm, btn ibadetlerim, lmm ve hayatm yalnz Allah iindir ... ki O'nun uluhiyetinde hi kimse pay sahibi deildir. demesi emrolunmutur.

1 HER TRL vg, gkleri ve yeri yaratan, derin karanl ve (parlak) aydnl var eden Allah'a zgdr:1 Ama hakikati inkara artlanm olanlar, baka gleri Rableri ile e tutarlar! 2 O'dur sizi balktan yaratan ve sonra [sizin iin] bir mr tayin eden, [yalnzca] O'nun bildii bir mr.2 Ama hl phe edip durursunuz, 3 oysa O, gklerin ve
1 Hem karanlk hem de aydnlk, burada ruh anlamda kullanlmtr. Karanlk, tad iddeti vurgulamak iin Kuran'da, her zaman oul ekliyle (zulumt) kullanlmaktadr ve en uygun karl, derin karanlk veya karanln derinlikleri olabilir. 2 Lafzen, ve O'nun katnda bulunan bir mr -yani, yalnz O'nun bildii (Menr VII, 298). Baz otoriteler, buradaki mrn dnyann bitimine ve sonraki yeniden dirilie iaret ettii grnde olduklar halde dierleri onu bireysel insan hayat ile ilikilendirirler. Dier bazs da, kelimenin ilk kullanmnda mnferit insan hayatna bir atf grrken ikincisinin Kyamet Gn'ne atfta bulunduunu iddia ederler. Bu son yoruma gre cmlenin biti ifadesi, ve (baka) bir mr daha vardr... eklinde evrilebilir. Ancak Kuran'da ecelun musemm ibaresinin baka yerlerde de ska kullanlmas karsnda, burada en doru eviri, [O'nun tarafndan] tesbit edilen veya [O'nun tarafndan] bilinen bir mr eklinde olabilir, yani,
186

6. SURE

yerin Allah', gizlediiniz ve aktan yaptnz her eyi ve hak ettiklerinizi bilir. 4 Ama ne zaman onlara Rablerinden bir mesaj gelse, o [hakikati inkar ede]nler ona srt evirirler:3 5 ve bylece imdi kendilerine gelmi olan bu hakikati yalanlarlar. Ama, zaman iinde, o alay ettikleri eyi anlayacaklardr.4 6 Onlardan nce nice nesilleri yok ettiimizi grmezler mi? Yeryznde benzerini grmediiniz [verimli] topraklardan bir toprak verdiimiz ve stlerine bolca semav nimetler yadrdmz ve ayaklarnn altndan rmaklar akttmz [o toplumlar]? Biz onlar gnahlarndan dolay yok etmi ve yerlerine baka insanlar geirmitik.5 7 Ama Biz, sana, [ey peygamber,] yazl bir metin gndermi olsaydk ve ona kendi elleriyle dokunmu olsalard bile hakikati inkara artlanm olanlar, kesinlikle, Bu aka, aldatmacadan baka bir ey deil! derlerdi. 8 Onlar, ayrca, Neden o'na [alenen] bir melek gnderilmi deil? derler. Ama bir melek gndermi olsaydk, muhakkak ki, her eyin hkm verilip bitmi olurdu6 ve onlara [pimanlk iin] baka bir frsat tannmazd. 9 Ve Biz, bir melei elimiz olarak tayin etmi olsaydk [bile],7 onun kesinlikle bir insan olarak [grnmesini] salardk ve bylece onlar, imdi iinde bulunduklar aknla yine drrdk.8 10 Gerekte, senden nce [de] peygamberler alaya alndlar, ama onlar kmseyip alay edenler, [sonunda] alay ettikleri ey tarafndan kuatlp
hem mnferit insan hayatna, hem de bir btn olarak dnyaya ilikin bir mr. 3 Lafzen, onlara Rablerinden hibir mesaj gelmemitir ki srtlarn ona dnmemi olsunlar. 4 Lafzen, alaya aldklar yahut kmsedikleri ey hakknda onlara bilgi gelecektir. Yani, lmden sonraki hayatn varl ve genel olarak Kuran mesaj hakknda. 5 Lafzen, onlardan sonra baka bir nesil. Ancak karn terimi, Kuran'da her zaman nesil anlamnda kullanlmamakta, ama -daha ok- bir tarih dilimini veya belli bir tarih dilimine ait bir nesili ve ayn zamanda kelimenin tarihsel anlamyla bir medeniyeti ifade etmektedir. 6 Yani, Hesap Gn gelmi olurdu -nk, yalnzca o zaman, melek olarak tanmlanan gler kendilerini insana gerek ekilleriyle gsterecekler ve onun kavray alan iine gireceklerdir. (Kar. 2:210'daki benzer pasaj.) 7 Lafzen, onu bir melek yapm olsaydk -buradaki zamir, aka, Allah'n mesajn tebli edenlere delalet etmektedir (Zemaher). 8 Lafzen, ardklar eyi onlar iin daha artc yapardk. nsann melekleri gerek ekilleriyle kavramas imkansz olduundan buradaki mutasavver semav eli, bir insan eklinde olmak zorundadr -bylece, onlarn, mesajn dorudan teyidine ynelik talepleri yerine getirilmemi ve kendi kendilerini urattklar aknlk giderilememi olacaktr.
187

6. SURE

mahvedildiler.9 11 De ki: Yeryznde dolan ve hakikati yalanlayanlarn sonlarnn ne olduunu grn! 12 De ki: Kime aittir gklerde ve yerde olan her ey? De ki: Rahmeti ve efkati kendisine ilke edinen Allah'a.10 O, [varl] her trl phenin stnde olan Kyamet Gn hepinizi bir araya mutlaka toplayacaktr: ama kendilerine yazk edenler (var ya), ite [O'na] inanmay reddedenler onlardr; 13 halbuki, gecenin ve gndzn barndrd her ey O'nundur; ve yalnzca O'dur her eyi duyan, her eyi bilen. 14 De ki: Hayat veren ve hibir eye muhta olmayan O dururken11 gklerin ve yerin yaratcs olan Allah'tan baka birini mi dost edineceim? De ki: Ben, Allah'a teslim olanlarn ncs olmakla emrolundum, Allah'tan bakasna ilahlk yaktranlar arasnda bulunmakla deil.12 15 De ki: Bakn, [bu ekilde] Rabbime isyan etseydim, o etin [Hesap] Gn[n]de [bama gelecek olan] azaptan korkardm. 16 O Gn kim esirgenirse Allah ona rahmetini balam olur: bu da apak bir kurtulu olacaktr. 17 Ve eer Allah sana bir zarar vermek isterse Kendisinden baka kimse onu gideremez; ve eer sana iyilikte bulunursa da unutma ki O, dilediini yapmaya kdirdir: 18 Zira yalnz O, yarattklar zerinde otorite sahibidir ve yalnz O'dur gerekten hikmet sahibi, her eyden haberdar olan. 19 De ki: Hakikatin en gvenilir ahidi kimdir? De ki: Allah benim ile sizin aranzda ahittir; ve bu Kuran bana vahyedildi ki ona dayanarak sizi ve onun
9 Lafzen, alaya aldklar ey, onlar (yani, peygamberleri) kmseyenleri perian etti. Bunun anlam udur: Manev hakikatlerin istihza ile reddedilmeleri onlarla alay edenleri kanlmaz ekilde arpacak ve onlarn lmden sonraki hayatlar zerinde ykc bir etki yapmakla kalmayp -toplum iindeki bir ounluk tarafndan inatla srdrld takdirdetoplumlarn manev/ahlak temellerini ve bu suretle dnyev mutluluklarn ve hatta bazan fiziksel varlklarn da tahrip edecektir. 10 Allah, kendisine ilke edinmitir (ketebe al nefsih) ibaresi Kuran'da yalnzca iki yerde gemektedir -burada ve bu surenin 54. ayetinde. Her iki rnekte de szkonusu ibare Allah'n rahmeti ile balantl olarak kullanlmtr; ve dier ilah vasflardan hi biri bu ekilde tanmlanmamtr. Bu istisna ilah rahmet vasf ayrca 7:156'da vurgulanm -Benim rahmetim her eyi kuatr- ve Hz. Peygamber'in bir Hadis'inde de ifadesini bulmutur: Hz. Peygamber'e gre Allah kendisi hakknda Benim rahmetim gazabm aar buyurmutur (Buhr ve Mslim). 11 Lafzen, [Bakalarn] besleyen ve kendisi beslenmeyen O iken. 12 Lafzen, sen ... olma -bu buyruu ifade eden szlere dolayl bir gnderme.
188

6. SURE

ulaabilecei herkesi uyarabileyim. Siz, Allah'tan baka ilahlarn olduuna gerekten ahitlik yapabilir misiniz? De ki: Ben [byle] bir ahitlik yapmam! De ki: O, tek Allah'tr; ve bakn, sizin yaptnz gibi, Allah'tan baka eylere ilahlk yaktrmak benden uzak olsun!13 20 Daha nce vahiy verdiklerimiz, bunu,14 kendi ocuklarn tandklar gibi tanrlar; ama [onlar arasndan] kendilerine yazk edenler (var ya), ite onlardr inanmay reddedenler. 21 Kendi uydurduu yalanlar Allah'a yaktrandan veya O'nun mesajlarn yalanlayandan daha zalim kim olabilir? phe yok ki, byle zalimler mutlulua asla ulaamazlar: 22 Bir gn onlarn hepsini bir araya toplayacaz ve o zaman, Allah'tan baka eylere ilahlk yaktranlara: Allah'n uluhiyetine ortak olduklarn tahayyl ettiiniz o varlklar15 neredeler imdi? diye soracaz. 23 Bunun zerine, aresiz bir aknlk iinde, ancak, Rabbimiz Allah'a yemin ederiz ki O'ndan baka bir eye ilahlk izafe et[mek iste]medik!16 diye(bile)ceklerdir. 24 Bakn, onlar kendi kendilerine nasl yalan sylemiler17 ve mesnedsiz hayalleri onlar nasl yzst brakm! 25 Onlar arasnda yleleri var ki [ey Peygamber] seni dinler [grnr]ler: Ama
13 Lafzen, Ben, [O'na] ortak kotuunuz eylerden uzam. 14 Yani, btn sahih kitaplarda vurgulanm olan, Allah'n akn benzersizlii ve birlii hakikatini. 15 Lafzen, [Var olduunu] zannettiiniz o [Allah'a] ortak [kotuk]larnz. rek terimi (erk'in oulu), Kuran'da inanlar ile balantl olarak kullanld yerlerde, her zaman, uluhiyete ortak olduklar varsaylan gerek veya hayal varlklar veya gleri gsterir: Sonu olarak bu kavram -ve onun slam'da kesin bir dille knanmas- yalnzca sahte ilahlara tapnmay deil, ayn zamanda hem azzlere (kelimenin ayinsel anlamnda) yar-ilah vasflarn veya glerin izafesini, hem de servet, sosyal stat, iktidar, milliyet, vb. gibi, insanlarn ounlukla insanln kaderi zerinde objektif bir belirleyicilik izafe ettii soyut kavramlar kapsar. 16 Bu, tartmasz olarak, kavramn objektif anlamyla irk'i (Allah'tan baka varlklara veya glere uluhiyet veya ilah vasflar izafe etmeyi) ifade eden inanlara, ama bu suu ileyen kiinin sbjektif olarak Allah'n birliini inkar ettiinin dnlemeyecei iddiasna iaret eder (Rz): mesela, Hristiyanlkta Tek Tanr'nn cepheli ynn ifade ettii iin Allah'n birlii prensibi ile elimedii iddia edilen teslis mistik dogmas yahut insan ile Allah arasnda arac olduklar varsaylan azzlere ilah veya yar-ilah vasflarn izafe edilmesi ve benzerleri gibi. Btn bu tr inanlar, elbette Kuran'da srarla reddedilmitir. 17 Yani, hayatta iken, sahip olduklar inanlarn Allah'n birlii prensibini ihlal etmediini dnmek suretiyle (Rz). Ayrca bkz. 10:28 ve ilgili notlar 45 ve 46.
189

6. SURE

kalplerinin stne, onlar hakikati kavramaktan alkoyan perdeler yerletirdik, kulaklarna da sarlk.18 Ve [hakikatin] btn iaretleri[ni] grselerdi yine de ona inanmazlard; o kadar ki, onlar tartmak iin sana geldiklerinde, hakikati inkara artlanm olanlar, Bu, eski zamanlarn masallarndan baka bir ey deil! derler. 26 Dierlerini ondan alkoyar ve kendileri de ondan uzaklarlar: Ama [bu ekilde] yalnz kendilerini mahvederler ve (stelik) bunu da idrak etmezler. 27 Atein nnde bekletilecekleri ve Ah, keke [hayata] geri dndrlseydik: O zaman Rabbimizin mesajlarn yalanlamaz ve mminler arasnda olurduk! diyecekleri zaman [onlar] grseydin. 28 Ama hayr -[byle demeleri] gemite [kendilerinden] gizlemi olduklar hakikat onlara ak ekilde grnecek [olmasndandr]; ve eer [hayata] geri dndrlm olsalard kendilerine yasaklanm olan eye yine dnerlerdi: Unutma ki onlar gerek yalanclardr!19 29 Ve baz [inansz]lar, Bu dnyadaki hayatmzn tesinde baka bir ey yoktur ve ldkten sonra dirilmeyeceiz! derler. 30 Ama sen [onlar] Rablerinin huzuruna karlacaklar [ve] O'nun, Bu, hakikat deil mi? diye soraca zaman grsen. Onlar, Evet, Rabbimiz hakk iin yle! diye cevap verecekler. [Bunun zerine,] Allah, Tadn yleyse diyecek, hakikati reddetmenizden doan bu azab!20 31 Kyamet Saati anszn gelip atncaya [ve] Yazklar olsun bize ki onu gzard etmiiz! diye alayp dvnnceye kadar Allah'a varacaklarn inkar edenler gerekten hsrana urayanlardr, nk omuzlarnda gnahlarnn ykn21 tayacaklardr: Ah, o yklenecekleri [arlk] ne ktdr! 32 Bu dnya hayat, bir oyundan-elenceden ve geici bir zevkten baka bir ey
18 Allah'n bu manev krle ve sarla sebep olmas konusunda bkz. 2:7 ve ilgili not, ayrca 14:4 ile ilgili not 4. 19 Yani, onlarn kendilerine ikinci bir ans verilmesini arzulamalar, biztih hakikate olan sevgilerinden ileri geliyor deildir; tersine, daha ok, yaptklarnn fec sonularndan duyduklar endie ile ilgilidir; ama inan, biztih kendisi iin istenmedike hibir yarar salamaz (Rz). 20 Lafzen, ... nedeniyle doan azab [veya cezay] ya da sonucu olarak. Bi-m edat, burada hakikatin inkar ile ardndan gelen azap arasndaki nedensel balanty ifade eder ve en doru olarak yukardaki ekilde evrilebilir. 21 Lafzen, ykleri. Gnahlarnn yk karln tercih etmem, Rz'nin naklettii bni Abbs'n yorumuna dayanmaktadr.
190

6. SURE

deildir; ama ahiret hayat Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar iin ok daha gzeldir. yleyse aklnz kullanmaz msnz? 33 Bu insanlarn sylediklerinin22 seni gerekten zdn pekala biliyoruz: Ama, unutma ki, onlarn yalanlad sen deilsin; bu zalimlerin inkar ettii, aslnda Allah'n mesajlardr. 34 Gerek u ki, senden nce [de] peygamberler yalanlanmtr; ama onlar, Bizden yardm gelinceye kadar btn dzmece ithamlara ve kendilerine yaplan btn eziyetlere sabrla katlandlar: nk hibir g Allah'n vaadlerini[n sonucunu] deitiremez. Ve o peygamberlerin tarihleri hakknda u anda sen de bilgi sahibisin.23 35 Eer hakikati inkar edenlerin24 sana srtlarn dnmeleri seni skntya sokuyorsa ve o nedenle onlara [daha ikna edici] bir mesaj getirmek iin yerin dibine inebilecek yahut merdivenle ge ykselebilecek durumda isen,25 [durma yap;] ama [unutma ki] eer Allah dileseydi onlarn tmn [Kendi] rehberlii altnda toplard. O halde, sakn [Allah'n yollarn] grmezden gelmeye alma.26 36 Unutma ki, yalnzca [btn kalpleriyle] kulak verenler, bir arya cevap verebilirler; [kalben] lm olanlara gelince, [yalnz] Allah onlar diriltebilir, sonra da hepsi O'na dneceklerdir.27 37 Ve onlar: Neden o'na28 Rabbi tarafndan hibir mucizev iaret bahedilmedi? diye sorarlar. De ki: Allah, katndan her trl iareti indirmeye kdirdir.
22 Lafzen, onlarn sylediklerinin -yani, genel olarak Kuran mesaj, zel olarak lmden sonraki hayat (ki onu bir masal olarak grrler) hakknda. 23 Lafzen, peygamberleri ilgilendiren baz bilgiler sana daha nce gelmiti: ilk peygamberlerin ve onlarn tarihlerinin yalnzca ok az bir ksmnn Kuran'da zel olarak zikredildii (ki daima belli bir ahlak ders erevesinde zikredilmilerdir); onlarn byk ksmnn ise, hibir toplumun veya medeniyetin peygamberlerin rehberliinden yoksun braklmam olduu ilah gereini desteklemek iin genel bir slup iinde szkonusu edildii gereine atf. 24 Lafzen, onlarn. 25 Lafzen, yeryznde bir geit yahut gkyzne bir merdiven arayacak.... 26 Lafzen, o halde cahillerden olma. 27 Lafzen, dndrleceklerdir. Klasik mfessirlerin byk ksm (mesela Taber, Zemaher, Rz ve onlarn dayandklar daha eski otoriteler) bu ayeti, benim evirimin de dayand mecaz bir anlam erevesinde yorumlamlardr. Kuran dilinde ok sk grld gibi, onun dolayl anlam ancak parantez ii eklemeler ile yanstlabilir. 28 Yani, Muhammed (s)'e, o'nun gerekten Allah'n mesajnn teblicisi olduunu gstermek iin.
191

6. SURE Ama insanlarn ou bundan habersizdir,29 38 halbuki yeryznde yryen hibir hayvan ve iki kanadyla uan hibir ku yoktur ki sizin gibi [Allah'n] mahluku30

olmasn: Biz, buyruumuzda tek bir eyi bile ihmal etmedik. Ve bir kez daha (belirtelim):31 onlar[n tm] Rableri huzurunda toplanacaklardr. 39 Mesajlarmz yalanlayanlar, zifiri karanla gmlm sarlar ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu saptrr; ve dilediini de dosdoru yola yneltir.32 40 De ki: [Bu dnyada] Allah'n azabna arptrldnz zaman yahut Son Saat gelip attnda Allah'tan bakasna yalvardnz dnebilir misiniz? [Syleyin bana,] eer doru szl insanlar iseniz! 41 Hayr, aksine yalvarnz yalnz O'nadr, bu durumda O, eer dilerse sizi Kendisine yalvarmaya ynelten o [bela]y giderir; ve [o zaman] Allah'tan baka ilahlk yaktrdnz her eyi unutmu olursunuz. 42 Biz, senden nceki toplumlara da mesajlarmz gnderdik [ey Peygamber,] ve onlar sknt ve zorluklara urattk ki tevazu ile boyun esinler. 43 Ama tarafmzdan takdir edilen bir skntya uratldklar zaman tevazu gstermediler, tersine kalplerinin katl artt, nk eytan btn yaptklarn onlara gzel gsterdi. 44 Sonra, kendilerine yaplan uyarlar gzard ettiklerinde btn [gzel]
29 Lafzen, onlarn ou bilmezler, yani, Allah'n kendisini -bir sonraki ayetin iaret ettii gibi- srekli tekrarlanan kendi mahlukat lemi araclyla tezahr ettirdiini. 30 Lafzen, ... (onlar) yalnzca (Allah'n) mahlukatdr (mem). mmet kelimesi (oulu mem) ncelikle baz ortak vasflara veya zelliklere sahip bir canl varlklar topluluunu gsterir. Bu durumda, ounlukla topluluk, toplum, millet, cins, nesil vb. ile e anlaml grlr. Byle her topluluk, onu meydana getiren elemanlara (ister hayvan, isterse insan olsun) hayat bahedilmi olduu temel gerei ile tavsif edildiinden, mmet terimi bazan (Allah'n) mahlukat anlamna gelir (Lisnu'l-Arab, bilhassa bu Kuran ayetine atfta bulunarak; ayrca Lane I, 90). Bylece, yukardaki pasajn anlam yle olmaktadr: nsan, kendisini evreleyen hayat gereinin tmnde Allah'n iaretlerini veya mucizelerini arayabilir ve dolaysyla, Allah'n metodunu (snnetullh) -ki, tabiat kanunlar olarak adlandrdmz eyin Kuran terminolojisindeki karldr- daha iyi anlamak amacyla onlar gzlemlemeye almaldr. 31 Smme edat, ounlukla, zaman veya tertipteki ak/dizilii gsteren bir bala (sonra, sonradan veya bunun zerine) olarak, bazan da ve ile ayn anlamda basit bala olarak kullanlr. Ama daha baka bir kullanmda -ki, Kuran'da ve slam ncesi Arap iirinde rneklerine ok sk rastlanr- smme, belli bir eyin daha nce ifade edildiine ve imdi yeniden vurgulandna iaret eden bir tekrar vurgusu anlam tar. Smme'nin bu zel kullanm, en doru ekilde ve bir kez daha szleriyle evrilebilir. 32 Bkz. 14:4, not 4.
192

6. SURE eylerin kaplarn onlara ardna kadar atk33 ve kendilerine balanan eylerden

zevk alarak yararlanmaya devam ederlerken onlar apansz yakaladk: ite o anda btn mitlerini kaybettiler;34 45 ve [sonunda], zulm ilemeye artlanm olan o toplumlarn son kalntlar da yok olup gitti.35 Btn vgler yalnz Allah'a mahsustur, btn lemlerin Rabbine. 46 De ki: Ne sanyorsunuz? Eer Allah iitme ve grme duyularnz elinizden alr ve kalplerinizi mhrlerse onlar size Allah'tan baka hangi ilah geri verebilir? Bakn mesajlarmz nasl ok ynl dile getiriyoruz, ama hl kmseyerek yz eviriyorlar! 47 De ki: Allah'n azab niden veya [yavaa] hissedilir ekilde banza gelse durumunuz ne olur, syler misiniz?36 [O zaman hi] zalim halktan bakas yok edilir mi?37 48 Biz, elileri[mizi] yalnzca mjdeci ve uyarc olarak gndeririz: bu nedenle, iman edip doru ve yararl iler yapanlar ne korkacak ne de zleceklerdir; 49 mesajlarmz yalanlayanlara gelince, onlar iledikleri btn gnahkarca fiillerden dolay azaba arptrlacaklardr. 50 De ki [ey Peygamber:] Ben size Allah'n hazineleri bendedir! demiyorum; ne insan idrakini aan eyleri bildiimi sylyorum ve ne de size Ben bir meleim! diyorum: Ben sadece bana vahyedileni yerine getiriyorum.38
33 Yani, sefalet ile snandktan sonra bu kez onlar mutlulukla snamak iin. 34 Eblese fiili, o, btn mitlerini yitirdi yahut ruhen kt anlamlarna gelir. (Bu kelimenin Kovulan Melek bls ismi ile dilbilimsel balants iin bkz. sure 7, not 10.) 35 Lafzen, kesilip atld. Yukardaki pasaj, tarihte ok iyi bilinen bir olguyu tasvir eder: ruh hakikatleri kavrama yeteneklerini kaybeden toplumlarn dt kanlmaz sosyal ve moral knty. 36 Lafzen, ... kendinizi grebilir misiniz? 37 Yani, drst ve erdemliler gerekte hibir zaman yok edilmeyeceklerdir -zira, onlar madd ykma urasalar bile sonunda ruh mutlulua ereceklerdir ve bu nedenle, kendi eylemleri yznden hem bu dnya hem de teki dnya mutluluunu kaybeden zalimler gibi yok edilecekleri sylenemez (Rz). 38 Peygamber adna tabiatst glere sahiplik iddiasnn bu ekilde reddedilmesi, ncelikle, inanmayanlarn (37. ayette zikredildii gibi) Hz. Peygamber'den kendisine mucizev bir iaretin verilmesini salayarak peygamberlik grevini isbat etmesini talep etmelerine iaret etmektedir. Ancak, bu zel atfn tesinde yukardaki pasaj, Hz. Peygamber'in herhangi bir ekilde ilahlatrlmasn nlemeyi ve o'nun -kendisinden nceki btn peygamberler gibiyalnzca bir insan, Allah'n mesajn insanla iletmek iin setii bir kul olduunu akla kavuturmay amalar. Ayrca bkz. 7:188.
193

6. SURE De ki: Hi gren ile grmeyen bir olur mu?39 Siz dnmez misiniz?

51 Kendilerini Allah'a kar koruyacak veya O'nun nezdinde efaat edecek birisi olmadan Allah'n huzurunda toplanmaktan korkanlar bylece uyar ki O'na kar sorumluluklarnn bilincine [tam olarak] varabilsinler.40 52 O halde, Rablerinin rzasn isteyerek sabah akam O'na yalvaranlar[n hi birini] yanndan kovma.41 Sen onlardan hibir ekilde sorumlu deilsin -tpk onlarn da hibir ekilde senden sorumlu olmadklar gibi-42 bu nedenle onlar kovma hakkna sahip deilsin: yoksa zalimlerden olurdun.43 53 te bu ekilde44 insanlar birbirleri araclyla snarz, ki sonunda, Acaba Allah bizim yerimize onlara m ltufta bulundu?45 diye sorsunlar. Kimin
39 Yani, Allah'n mesajlarna kar kr ve sar olanlar, Allah'n vahyi araclyla manev bir gr zenginliine ve yol gsterici rehberlie ulam olanlar kadar iyi ve dzgn bir hayat kurabilirler mi? 40 Kullanld balamdan aka anlald gibi, bu ayet, Kuran'a uyanlar gibi lmden sonraki hayat inancn benimseyen gemi vahiylerin mensuplarna -mesela, Yahudilere ve Hristiyanlara- (Zemaher) ve bu konuda kesin bir inanca sahip olmakszn lmden sonraki hayatn imkann kabul eden bilinmezcilere (agnostics) iaret eder. 41 Rivayetlere gre bu ve bundan sonraki ayet, Mslmanlarn Medine'ye hicretlerinden yllar nce, Mekke'deki baz mrik liderlerin, Hz. Peygamber'in eski klelerden ve takipileri arasnda bulunan dier alt tabakaya mensup kimselerden uzak durmas artyla slam' kabul etmeyi dnebileceklerini bildirmeleri vesilesiyle nazil olmutur (ki Hz. Peygamber, bu talebi annda reddetmitir). Ancak bu tarih atflar, yukardaki pasajn tam bir aklamasn yapamaz. Kurn metoda gre tarih olaylara atflar -ister ada vakalara isterse eski zamanlara ait olsun- her zaman, deimez tabiattaki ahlak retileri gstermek amacyla kullanlr: ve szkonusu pasaj da bu adan bir istisna deildir. Tertip tarznn da gsterdii gibi, bu pasaj, slam'n alt tabaka mensuplar ile deil, ama kelimenin o gnk anlamyla Mslman olmadklar halde Allah'a iman eden ve daima (sabah ve akam) O'nun rzasn (yani, O'nun rahmetini ve kabuln) arayan insanlar ile balantldr: ve bylece, 52-53. ayetler 51. ayet ile mantk bir iliki iindedir. ncelikle Hz. Peygamber'e hitab etmesine ramen bu pasajda seslendirilen t, Kuran'n btn takipilerine yneliktir: Onlar, -inanlar Kuran'n taleplerine tam olarak cevap veremese bile- Allah'a inanan hibir kimseyi kovmamak, ama tersine, Kuran retilerini sabrla aklayarak onlara yardm etmeye almakla emrolunmulardr. 42 Yani, onlarn inan ve eylemlerinde Kuran'n retileri ile uyumayan veya ona ters den her unsurdan dolay. Baka bir deyile, onlarn tm yalnzca Allah'a kar sorumludur. 43 Lafzen, ki onlar kovup da zalimlerden olmayasn. 44 Yani, insan muhakeme yetenei ile donatarak ve bylece, dolayl ekilde inanlarn eitliliine yol aarak. 45 Lafzen, Onlar, aramzdan (min beynin) Allah'n ltufta bulunduu kimseler midir?
194

6. SURE

[kendisine] krettiini en iyi bilen Allah deil mi? 54 Mesajlarmza inananlar sana geldiklerinde de ki: Size selm olsun! Rabbiniz rahmet ve merhameti kendisine ilke edinmitir,46 bylece sizden biri bilgisizlikten dolay kt bir fiil iler ve sonra tevbe edip drst ve erdemlice bir hayat yaarsa O[nun] ok affedici ve rahmet kayna [olduunu grecek]tir. 55 Bylece mesajlarmz ak ekilde anlatyoruz ki gnaha batm olanlarn yolu [drst ve erdemlilerinkinden] ayrd edilebilsin. 56 [HAKKAT inkar edenlere] de ki: Allah' brakp yalvardnz [varlklar]a tapmaktan men olundum. De ki: Ben sizin mesnedsiz grlerinize uymam, yoksa sapknla derdim ve doru yolu bulanlar arasnda olmazdm. 57 De ki: Bakn, ben Rabbimden gelen ak bir kanta dayanmaktaym; ve [bu ekilde] siz O'nu yalanlam oluyorsunuz! [Bilgisizliiniz yznden] bu kadar iddetle arzuladnz ey benim elimde deil:47 Hkm ancak Allah'a aittir. O hakikati ilan edecektir, nk [hak ile btl arasnda] en iyi hkm veren O'dur. 58 De ki: Eer bu kadar iddetle arzuladnz ey benim elimde olsayd, benimle sizin aranzda (verilmesi beklenen) hkm verilmi olurdu.48 Ama kimin zulm ilediini en iyi Allah bilir. 59 nk, yaratlm varlklarn idrakini aan eylerin anahtarlar O'nun katndadr: onlar Allah'tan baka kimse bilemez.
Zemaher'nin zikrettii gibi, min beynin ibaresi, burada min dnin ile ayn anlamda kullanlmtr ki onun da bu balamda en doru evirisi bizim yerimize eklinde olabilir. Bu, Kuran'n Allah'n insana mesajnn niha ifadesi olduu eklindeki slam yaklama kar gayrimslimlerin takndklar tahkir edici inkarcla bir iaret olarak grlmektedir. Yukarda iaret edilen snama, dier inanlara mensup insanlarn bu yaklam benimsemelerindeki ve kendi kltr ve tarih evrelerinin onlar bilinli olarak veya bilin altndan yaknlatrd slam'a kar nyarglarn terk etmelerindeki isteksizlikleri ile ilgilidir. 46 Bkz. yukarda not 10. Burada bar anlamna gelen selm kelimesi iin bkz. sure 5, not 29. Yukardaki ifadede atfta bulunulan selm -ki Kuran'da birok yerde kullanlm ve Mslmanlar arasndaki selamlamann temel biimi haline gelmitir- deer yarglarndaki salamlk, her trl ktlkten emin olma ve dolaysyla, btn ahlak/manev atma ve huzursuzluklardan kurtulma kavramlarn kapsayan ruh bir muhtevaya sahiptir. 47 Lafzen, o ok acele ettiiniz benim elimde deildir: 8:32'de zikredilmi olan, mnkirlerin, Hz. Peygamber'in Allah'n elisi olduu iddiasnn isbat iin kendilerinin Allah tarafndan derhal cezalandrlmalar gerektii eklindeki alayc taleplerine bir iaret. 48 Yani, Benim Allah'n elisi olduuma gerekten kani olurdunuz -bunun anlam, yalnzca mucizev isbata dayal bir kanaatin hibir ruh/manev deer tamaddr.
195

6. SURE

O, karada ve denizde olan her eyi bilir; bir yaprak dmez ki O bundan haberdar olmasn; ve ne yeryznn derin karanlnda bir habbe, ne de canl veya l 49 hibir ey yoktur ki [O'nun] apak fermannda kaydedilmi olmasn. 60 O'dur sizi geceleyin l [gibi] yapan50 ve gndzn ne yaptnz bilen. O, sizi [Kendisi tarafndan] tesbit edilen mr tamamlamak zere her gn51 hayata geri dndrr. En sonunda O'na dndrleceksiniz: ve o zaman [hayatta] yaptnz btn eyleri size gsterecektir. 61 Yalnz O'dur kullar zerinde hkm sahibi olan. Ve O, birinize lm yaklatnda elilerimiz onun cann alncaya kadar sizi gzetlemek iin semav gler gnderir:52 ve bu gler [hi kimseyi] atlamazlar. 62 O [lm ola]nlar, bunun zerine Allah'n, gerek Yce Efendilerinin huzuruna getirilirler.53 Dorusu, nihai hkm yalnz O'nundur: ve O, hesap grenlerin en hzlsdr! 63 De ki: Siz, boynunuzu bkerek ve iinizden, Eer O bizi bu [sknt]dan kurtarrsa kesinlikle kredenlerden olacaz! diye Allah'a yalvardnzda karann ve denizin kapkara tehlikelerinden54 sizi koruyacak olan kimdir? 64 De ki: [Yalnzca] Allah, sizi bundan ve baka her trl skntdan kurtarabilir, ama siz hl O'nun yansra baka glere ilahlk yaktryorsunuz! 65 De ki: Yalnz O'dur sizi tepenizden ve ayaklarnzn altndan55 azapla kuatma kudretinde olan; sizi birbirine muhalif topluluklar haline getirip birbirinizin zerine salan.56 Bak, iyice anlasnlar diye, mesajlar nasl her ynyle aklyoruz! 66 Oysa senin hitab ettiin toplum,57 btn bunlarn hakikat olduu ortadayken, yine de bunlar yalanlyor. [O zaman] de ki, Ben sizin davrannzdan sorumlu deilim. 67 [Allah'tan
49 Lafzen, taze veya kurutulmu. 50 Teveff -lafzen, o, [herhangi bir eyi] tamamen ald- fiilinin tam bir aklamas iin bkz. szkonusu terimin Kuran'da ilk defa kullanld 39:42 ile ilgili not 44. 51 Lafzen, o anda -gndz vaktine iaret. Uyku ve uyanklk kutuplamas, lm ve hayata bir iaret tar (kar. 78:9-11). 52 Lafzen, sizin zerinize muhafzlar gnderir. 53 Lafzen, Allah'a geri getirilirler [yahut, gnderilirler] -yani, hkm iin O'nun nne konulurlar. 54 Lafzen, karanlklarndan yahut derin karanlndan. 55 Yani, herhangi bir ynden yahut herhangi bir ekilde. 56 Yahut: birbirinize kar iddete -i paralanma, korku, iddet ve zorbaln, bir toplumun ruh hakikatlerden uzaklamasnn kanlmaz sonular olmas. 57 Yani, Hz. Peygamber'in kendi inansz kavmi ve dolaysyla, hakikati inkar eden herkes.
196

6. SURE

gelen] her haber belli bir sre iinde gerekleir: ve siz zaman iinde [hakikati] anlayacaksnz. 68 MD, mesajlarmz hakknda ileri geri konuan kimselere rastladn zaman, bu kimseler baka konulara geinceye kadar58 onlardan uzak dur; ve eer eytan sana [yapman gerekeni] unutturursa, hi deilse, hatrladktan sonra, artk aka zulmeden byle bir topluluun iinde yer alma; 69 nk Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar onlardan hibir ekilde mesul deildirler. Byleleri sadece [gnahkarlara] nasihatte bulunmakla ykmldrler,59 belki bylece berikiler Allah'a kar sorumluluklarnn bilincine varrlar. 70 Bu dnya hayatnn rahatna dalarak elenceyi ve geici zevkleri din haline getiren kimseleri kendi haline brak;60 ama bu durumda [onlara] hatrlat ki [ahirette] her insan yapt yanllardan (ve hakszlklardan) dolay rehin tutulacak ve kendisini ne Allah'a kar koruyacak, ne de kayrp kollayacak bir kimse bulamayacaktr. Ve dnlebilecek her trl fidyeyi vermek istese bile61 bu kendisinden kabul edilmeyecektir. te yaptklar yanllardan dolay rehin tutulacak olanlar bu [gibi insan]lardr; onlar iin [ahirette] yakc bir mitsizlik iksiri vardr62 ve onlar, hakikati inatla inkar ettikleri iin iddetli bir azap beklemektedir. 71 DE K: Biz, Allah'n yerine bize ne faydas dokunan ne de zarar verebilen eylere mi yalvaralm? Ve Allah bizi doru yola ilettikten sonra topuklarmzn
58 Lafzen, onlar bunun dndaki bir konumaya dalncaya kadar. 59 Bu, ve lkin zikr [ama bir nasihat] eksiltili (mahzf/elliptic) ifadesinin bir baka anlatmdr. 60 ttehaz dnehum leiben ve lehven ibaresi, u iki ekilde de anlalabilir: (1) onlar dinlerini bir oyun ve elence [nesnesi] yaptlar, yahut (2) onlar oyunu ve elenceyi [yahut, geici zevkleri] dinleri yaptlar -yani, hayatlarnn biricik hedefi yaptlar. Bana gre bu ikinci okuma kesinlikle daha tercihe ayandr, nk bu dnya hayatnn rahatna dalanlarn byk ounluunun, Kuran'n geici zevkler olarak tanmlad -para ve gcn getirebilecei zevkler dahil- din cokuyu andran eylerin ardndan komaya kendilerini adadklar gereini ortaya koyar. Bu, onlarn btn ruh ve ahlak deerleri gzden karmalarna yol aan bir zihin durumunun sonucudur. 61 Lafzen, kendisi iin btn fidyeleri ver[meye gayret et]se bile, yani yeniden dirildikten sonra, gemi her trl gnah iin ne trl kefaret sunarsa sunsun. 62 Hamm kelimesine yklenebilecek eitli anlamlar arasnda, ar scaklk ve iddetli souk kavramlar yer alr (Kms, Tcu'l-Ars). Kuran'n ahirete ilikin kavramlar arasnda yer alan bu deyim, her zaman gnahkarlarn teki dnyada grecekleri azaba iaret eder; ve lmden sonraki hayat ile ilgili btn Kurn atflar mecaz olmak zorunda bulunduklarndan hamm terimi yakc mitsizlik olarak evrilebilir.
197

6. SURE

zerinde gerisin geri mi dnelim? Tpk kendisini doru yola aran arkadalar [uzaktan] Bizimle gel! diye seslendikleri halde eytanlarn ayartmasna kaplp dnyev zevkler peinde kr krne koturan kimse63 gibi (mi olalm?) De ki: phe yok ki Allah'n rehberlii, yegne rehberliktir; ve biz, kendimizi btn lemlerin Rabbine teslim etmekle emrolunduk, 72 namazlarmzda dikkatli ve devaml olmakla ve kendimizi O'na kar sorumluluk bilinci iinde tutmakla: nk hepimiz sonunda O'nun huzurunda toplanacaz. 73 O'dur gkleri ve yeri [derun] bir hakikate64 gre yaratm olan. O ne zaman Ol! dese emri derhal yerine gelir; ve [maher] borusu alnd Gn hkmranlk yine O'nun olacaktr. O, yaratlmlarn idraklerini aan eyleri de, onlarn duyular veya akllar ile kavrayabileceklerini de65 bilir: yalnzca O'dur gerek hikmet sahibi, her eyden haberdar olan. 74 VE BR ZAMAN brahim babas zer'e [yle] demiti:66 Sen putlar ilah m ediniyorsun? Gryorum ki sen ve halkn ak bir sapklk iindesiniz! 75 Bylece Biz brahim'e, [Allah'n] gkler ve yer zerindeki gl hkmranl ile ilgili [ilk] kavray kazandrdk, ki kalben mutmain olan kimselerden olsun. 76 Sonra, gecenin karanl bastrd zaman [gkte] bir yldz grd [ve] haykrd: te bu (mu) benim Rabbim! Ama yldz kaybolunca, Ben batan eyleri sevmem! diye sylendi.
63 Lafzen, kendisini doru yola aracak arkadalar olduu [halde] eytanlarn yeryznde akn [halde] zevklerle ayartt kimse. Bkz. bu balamda 2:14, not 10, ayrca 14:22, not 31 ve 15:17, not 16. 64 Bkz. sure 10, not 11. 65 ehdet terimi (lafz anlam, ehadet edilen [veya, edilebilen] ey), bu ve benzeri balamlarda ayb'n (yaratlm varlklarn idraklerini aan ey) tam kart olarak kullanlmtr. Bylece, yaratlmlarn kavramsal veya duyusal olarak kavrayabilecekleri gereklik tezahrlerini kapsar. 66 Bundan sonraki pasaj (74. ayet ve devam), tahkiye yoluyla Allah'n birliini ve benzersizliini ortaya koymaya devam eder. Kitb- Mukaddes'de Hz. brahim'in babasnn ad zer deil, Trah olarak (ilk Mslman ecerecilere gre Trah veya Trakh) verilmitir. Ancak onun, tm de kaynak ve anlam ynnden belirsiz olan daha baka baz adlarla (veya lakaplarla) anld da bilinmektedir. Bu meyanda, birok Talmud hikayesinde Zrah olarak anlrken, Eusebius Pamphili (Milattan sonra nc yzyln sonlar ile drdnc yzyln bana doru yaam olan kilise tarihisi) onun adn Aser (Athar) olarak belirtir. Kuran tefsirinin amac asndan ne Talmud ne de Eusebius bir otorite olarak kabul edilemiyecekleri halde, zer lakabnn (Kuran'da yalnzca bir defa gemektedir) slam ncesi dneme ait Asar veya Zrah isimlerinin Arapalatrlm ekli olmas mmkndr.
198

6. SURE

77 Sonra, ayn doduunu grnce, Benim Rabbim bu! dedi. Ama ay da batnca, Gerekten, eer Rabbim beni doru yola iletmezse ben kesinlikle sapkla dm kimselerden olurum! dedi. 78 Sonra, gnein doduunu grnce, te benim Rabbim bu! Bu [hepsinin] en by! diye haykrd. Ama o [da] kaybolunca: Ey halkm! diye seslendi, Bakn, sizin yaptnz gibi, Allah'tan bakasna ilahlk yaktrmak benden uzak olsun! 79 Bakn, ben btl olan her eyden uzak durarak yzm gkleri ve yeri var eden Allah'a evirmekteyim; ve ben O'ndan bakasna ilahlk yaktranlardan deilim! 80 Ve [sonra] halk o'nunla tartmaya girdi. [Bunun zerine] onlara: Beni doru yola ileten O iken benimle Allah hakknda hl tartyor musunuz? Ama O'ndan baka ilahlk yaktrdnz hibir eyden korkmuyorum, [zira hibir ktlk bana dokunmaz] Rabbim dilemedike.67 Rabbim her eyi bilgisi ile kuatr; peki bunu hi dnmyor musunuz? 81 Allah'tan baka taptklarnzdan neden korkaym, Allah size yce katndan hakknda hibir ey indirmemiken O'ndan baka varlklara ilahlk yaktrmaktan korkmuyorsanz? O halde [syleyin bana,] eer [cevabn] biliyorsanz: ki taraftan hangisi kendini daha emin hissedebilir? 82 mana ermi olan ve zulm ileyerek imanlarn karartmayanlar, ite onlardr gven iinde olacak olanlar, nk doru yolu bulanlar onlardr! dedi. 83 te bu, halkna kar [kullanmak zere] brahim'e verdiimiz muhakeme tarzmzd:68 [nk] dilediimiz kimseyi derecelerle yceltiriz.69 phe yok ki Rabbiniz hikmet sahibidir, her eyi bilendir. 84 Biz o'na shk' ve Yakub'u baladk; ve her birini, daha nce Nh'u ilettiimiz gibi doru yola ilettik. Onun neslinden Davud'a, Sleyman'a, Eyyub'a, Yusuf'a, Musa'ya ve Harun[a peygamberlik baladk]: ite iyilik yapanlar byle dllendiririz; 85 ve Zekeriya'ya, Yahya'ya, sa'ya ve lyas[a da]: onlarn hepsi drst ve erdemli kimselerdi; 86 ve smail'e, Elyesa'ya, Yunus'a ve Lt[a da].70
67 Lafzen, Rabbim bir ey dilemedike. 68 Hz. brahim'in tartma ve deerlendirme tarznn Allah'n kendi muhakeme tarz olarak sunulmas, onun ilah bir ilhamdan kaynaklandn ve bu nedenle Kuran'n takipileri iin de geerli olduunu gsterir. 69 Bu, Hz. brahim'in, semav varlklar -yldzlar, ay ve gnei- kutsamaktan Allah'n akn, kapsayc varln tam olarak kavramaya sezgi yoluyla tekaml etmesi ile sembolize edilmi bulunan hakikati tedric olarak kavramasna bir iarettir. Derecelerle ifadesi, ayn zamanda, uzun bir peygamberler kuann bu nc isminin niha olarak ykseldii byk ruh mertebeyi gsteren birok derecelerle eklinde de alnabilir (bkz. 4:125). 70 Hz. brahim'in kardeinin olu olmas nedeniyle onun soyundan gelmemesine ramen
199

6. SURE

Ve Biz onlardan her birini dier insanlara stn kldk; 87 onlarn atalarndan, ocuklarndan ve kardelerinden bazs[n da ayn ekilde ycelttik]: onlar[n hepsini] setik ve dosdoru bir yola ynelttik. 88 Bu, Allah'n rehberliidir: O, bununla kullarndan kimi dilerse onu doru yola ulatrr. Onlar, Allah'tan baka eylere ilahlk yaktrm olsalard, o na kadar yaptklar btn [iyi] eyler gerekten boa gitmi olurdu: 89 [Ama] Biz, onlara vahyi, salam muhakemeyi ve peygamberlii bahettik. Ve imdi inanszlar bu hakikatleri inkar etmeyi tercih edebilirler,71 [ama bilin ki] Biz onlar, asla reddetmeyecek olan insanlara bahetmekteyiz; 90 Allah'n doru yola ulatrd insanlara. yleyse onlarn rehberliine uy [ve] de ki: Sizden bu [hakikat bilgisi] iin hibir karlk istemiyorum: Unutmayn ki o btn insanla bir tten ibarettir! 91 Nitekim onlar, Allah insana hibir ey vahyetmemitir! derken Allah' gerei gibi kavramadklarn gstermilerdir. De ki: Kim indirdi Musa'nn insanlara bir k ve rehber olarak getirdii ve sizin [srf] kat paralar olarak grdnz,72 [o kadar] ok gizlediiniz halde bir gsteri arac yaptnz o ilah kelm? Halbuki [onunla] size ne sizin ne de atalarnzn bilmedii eyler retilmiti.73 Allah [o ilah kelm vahyetmitir]! de; ve sonra da brak, onlar bo laflarla oyalanp dursunlar. 92 [Ve] bu da, btn kentlerin atasn ve evresinde oturan herkesi74 uyarman
Lt ismi burada iki sebepten dolay zikredilmitir: birincisi, ilk genlik andan itibaren Hz. brahim'i babasnn ardndan giden bir ocuk gibi izlemesidir; ikincisi, eski Arapa kullanmnda amcann ounlukla baba olarak ve yeenin de oul olarak tanmlanmasdr. -brani peygamberleri Hz. lyas ve Elyesa iin bkz. 37:123, not 48. 71 Lafzen, eer onlar inkar ederlerse -yani, Allah'n birliinin ve peygamberleri araclyla vahyettii iradesinin tezahrlerini. 72 Lafzen, ... haline getirdiiniz: Ancak unutulmamaldr ki cealeh fiili, ayn zamanda, onu ... olarak grd yahut ... olarak nitelendirdi veya ... olarak deerlendirdi soyut anlamlarna da sahiptir (Cevher, Rb, vd.): Kuran'da ok sk karlalan bir anlam. 73 Bu pasaj, Kitb- Mukaddes'in vahyedilmi bir metin olarak kutsal niteliini dil ucu ile itiraf eden, ama aslnda onu sadece bir kat paras -yani, kendi hayatlar asndan fazla nemi olmayan bir nesne- olarak deerlendiren Kitb- Mukaddes izleyicilerine seslenmektedir: Zira, onun ihtiva ettii manev/ahlak hakikatleri takdir eder grnmelerine ramen bizzat kendi hayatlarnn bu hakikatlerden uzak olduu gereini kendi kendilerinden gizlerler. 74 Btn kentlerin atas (lafzen, btn kasabalarn anas), Kuran'da Mekke iin kullanlan bir sfattr, nk Tek Allah'a adanan ilk mbed orada ina edilmi (kar. 3:96) ve daha sonra btn mminlerin kblesi olarak tayin edilmiti. Onun evresinde oturanlar
200

6. SURE

iin ycelerden indirdiimiz bir ilah kelmdr, kutlu, [gemi vahiylerden] bugne kalm (doru adna) ne varsa tmn dorulayan.75 teki dnyann varlna inananlar bu [uyarya] da inanrlar; namazlarnda dikkatli ve devaml olanlar da ite onlardr. 93 Allah hakknda yalan uyduran,76 yahut kendisine hibir ey indirilmedii halde Bu bana indirilmitir! diyenden daha arpk zihniyetli kim vardr? Yahut, Allah'n indirdiinin benzerini ben de indirebilirim! diyenden?77 Keke grseydin [onlarn halini], bu zalimler kendilerini lm sanclar iinde bulduklarnda ve melekler ellerini uzatarak, Ruhlarnz teslim edin! Allah'a doru olmayan eyler izafe ettiiniz ve kibre kaplarak O'nun mesajlarn inatla kmsediiniz iin bugn aalanma cezas ile cezalandrlacaksnz! diye seslendiklerinde 94 [Ve Allah yle diyecektir]: te imdi Bize yapayalnz geldiniz, tpk sizi ilk yarattmz gibi; ve [hayatta iken] size bahettiimiz her eyi arkanzda braktnz. Kendinizle ilgili olarak Allah'a ortak kotuunuz78 o efaatilerinizi yannzda grmyoruz! Gerek u ki, sizin [dnyadaki hayatnz ile] aranzdaki btn balar artk kesilmitir ve btn eski dostlarnz sizi terk etmitir!79 95 KUKUSUZ Allah, tohumu ve meyve ekirdeini atlatarak lden diriyi meydana getirendir ve diriden de ly karan. te budur Allah: ve akllarnz hl nasl da tersyz oluyor!80 96 Tan yerini aartan[dr O]; geceyi sknet[in kayna] yapan ve gne ile ay tesbit edilen yrngelerinde hareket ettiren81 [O'dur]: Bu[nlarn tm] Her eyi Bilen Sonsuz Kudret Sahibinin iradesi ile tayin edilmitir. 97 Karann ve denizin zifiri karanlnda onlara bakp yolunuzu bulabilesiniz diye
ifadesi, btn insanl gsterir (Taber, bni Abbs'dan naklen ve Rz). 75 Bkz. sure 3, not 3. 76 Bu balamda yalan, 91. ayette sz edilen ilah vahiy gereinin inkarna iaret etmektedir. 77 Szkonusu edilen vahyin aslnda bir insan tarafndan kaleme alnd ve bu nedenle benzerinin de baka insanlar tarafndan retilebilecei iddiasna alayc bir ekilde iaret. 78 Lafzen, sizinle ilgili olarak [Allah'n] ortaklar saydnz -yani, onlar szde uluhiyetteki paylar sebebiyle sizi korumaya veya yardm etmeye muktedir grdnz. Bkz. bu surenin 22. ayeti ile ilgili not 15. 79 Lafzen, (Dostunuz olduklarn) iddia ettiiniz [veya farzettiiniz] herkes sizden uzaklamtr -yani, insan ile Allah arasndaki btn muhayyel araclar veya efaatiler. 80 Bkz. sure 5, not 90. 81 Lafzen, ... belli bir hesaba tbi tutan.
201

6. SURE

yldzlar sizin iin var eden O'dur: Gerek u ki, Biz bu mesajlar kavrama yetenei olan insanlara ak ve anlalr klyoruz! 98 Bir canldan sizi[n hepinizi] var eden82 O'dur, ve O [sizin her biriniz iin yeryznde] bir vade ve [lmden sonra] bir dinlenme yeri [tayin etmitir]:83 Biz bu mesajlar hakikati kavrayabilecek insanlar iin ak ve anlalr klmaktayz! 99 O, gkten sular yadrandr; ite Biz bu yolla her trl canl bitkiyi yetitirdik ve bundan imenleri yeerttik.84 Yine bundan birbirine yapk byyen tahl tanelerini yetitiririz; ve hurma aacnn tomurcuundan sk salkml hurmalar; asma baheleri ve zeytin aac ve nar: [hepsi] birbirine ok benzeyen ve (hepsi) birbirinden ok farkl!85 Mahsul verdii ve olgunlat zaman onlarn meyvesine bakn! phesiz btn bunlarda inanacak insanlar iin mesajlar vardr! 100 Ama bazlar btn grnmez varlk trlerine86 Allah'n yannda (O'na denk) bir yer yaktrmaya baladlar, halbuki onlar[n tmn] yaratan O'dur; ve cehaletleri yznden O'na oullar ve kzlar isnad ettiler!87
82 Bkz. sure 4, not 1. 83 Mfessirler, mustekarr ve mstevde terimlerinin bu balamdaki anlamlar konusunda byk lde farkl grler ileri srmlerdir. Ancak, mustekarr'n bir gidiin/yolun sonu -yani, bir eyin amacna veya nihayete erdii nokta- ve mstevden havale/gnderme yeri veya ambar eklindeki birincil anlamlarn dikkate aldmzda yukarda benim verdiim karla ulam oluruz. Bu karl, ayrca, 11:6 ve bu surenin 67. ayeti de gl bir ekilde teyid etmektedir: ilk ayette Allah, her canlnn rzkn salayan ve onun [yeryzndeki] mrn ve [lmden sonraki] istirahat yerini (mustekarrah ve mstevdeah) bilen biri olarak anlm; ikincisinde ise mustekarr, [Allah'n ihbarlarnn] ifas iin konulan sre anlamnda kullanlmtr. 84 Yukardaki cmlenin tamam geni zaman kipinde ifade edilen siyk ve sibknn tersine, gemi zaman kipi ile ifade edilmitir -bylece, Allah'n hayat sudan yaratmasnn orijinal, asl ynn st kapal ekilde anlatmaktadr (kar. 21:30 ve ilgili not 39). 85 Yani, temel yaama ve gelime ilkelerinde birbirlerine ok benzer, ama yap, grnt ve tad olarak da ok farkl. 86 Cinn oul ismi (yaygn ama yanl bir ekilde cinleri veya kt ruhlar gsterdii varsaylr) cenne fiilinden tretilmitir: o gizli idi [veya gizlendi], yahut gzlerden sakland; bu nedenle, gecenin grmeyi engelleyen karanl cinn olarak adlandrlr (Cevher). Arap filologlarna gre cinn terimi, ncelikle, [insan] duyularnn dndaki varlklar gsterir (Kms, Lisnu'l-Arab, Rb) ve bu nedenle grnmeyen varlklarn veya glerin her trne temil edilebilir. Bu terimin ve daha geni sonularnn tartlmas iin bkz. Ek III. 87 Lafzen, hi bilgi (sahibi) olmadan O'nun iin oullar ve kzlar uydurdular [yahut, haksz ekilde atfettiler]: melekleri Allah'n kzlar (baz tanralar iin de kullandklar bir sfat) olarak gren slam ncesi Araplarn inanlarna ve Hz. sa'y Allah'n olu olarak
202

6. SURE

O, sonsuz ihtiam sahibidir ve insanlarn her trl tasavvur ve tahayyln aan bir ycelie sahiptir:88 101 Gklerin ve yerin yaratcs[dr]! O'nun hibir zaman bir ei olmad halde nasl olur da ocuk sahibi olabilir, ki her eyi yaratan O iken ve yalnz O her eyi bilirken? 102 te Rabbiniz Allah budur: O'ndan baka ilah yoktur, O her eyin Yaratcs[dr]: yleyse yalnz O'na kulluk edin, zira O'dur her eyi grp gzeten. 103 Hibir beer gr ve tasavvur O'nu kuatamaz, halbuki O her trl beer gr ve tasavvuru evreleyip kuatr: zira yalnz O'dur (hikmetine) tam nfz edilemez olan, her eyden haberdar bulunan.89 104 imdi Rabbinizden size [bu ilah kelm yoluyla] anlama ve kavrama aralar verilmitir. O halde, kim grmek isterse kendi lehine, ve kim de krl tercih ederse kendi aleyhine davranm olur. Ve [kalbi katlam olanlara de ki]: Ben sizin bekiniz deilim! 105 Bylece Biz mesajlarmz ok ynl olarak dile getiriyoruz ki Sen [btn bunlardan] iyi ders almsn!90 diyebilsinler ve mesajlar, onlar kavrama yeteneine sahip insanlara aklayabilelim. 106 Sen Rabbinden sana vahyedilmi olana uy -ki O'ndan baka ilah yoktur- ve O'nunla birlikte bakasna ilahlk yaktranlarn tmne srtn dn.

gren Hristiyanlk doktrinine bir atf. Ayrca bkz. 19:92 ve ilgili not 77. 88 Yani O, btn kusurlardan ve ocuk sahibi olma kavramnn ma ettii her trl yetersizlikten kesinlikle mnezzehtir. Tasavvur kavramnn kendisi, bir nesnenin baka nesnelerle karlatrlmas veya arada paralellikler kurulmas ihtimalini ifade eder: Ancak Allah benzersizdir, hibir ey O'na benzemez (42:11) ve bu nedenle, hibir ey O'na denk tutulamaz (112:4). Bunun sonucu olarak, O'nu veya O'nun vasflarn tanmlamaya ynelik btn teebbsler mantk bir imkanszlk ile kar karya bulunurlar ve ahlaken/manen ise gnah saylrlar. O'nun tanmlanamazl gerei, Kuran'da zikredilen Allah'n sfatlarnn O'nun gerekliini snrlamadn, ama tersine, O'nun faaliyetinin Kendi yaratt evren zerindeki kavranabilir/grlebilir etkilerini gsterdiini aka ortaya koyar. 89 Latf terimi, nitelik olarak son derece ince olan ve bu nedenle de fark edilemez ve nfz edilemez bulunan eyleri gsterir. Bu terimin, Kuran'da Allah ile ilgili olarak ve habr (her eyden haberdar) sfat ile birlikte getii her yerde Allah'n, kendisinin her eyden haberdar oluuna karlk insann tasavvuru, tahayyl ve idrakinin eriemedii bir konumda bulunduu dncesini ifade etmek iin kullanld grlmektedir (yukardaki ayetin dnda ayrca bkz. 22:63, 31:16, 33:34 ve 67:14). Latf ve Habr'in birlikte el harf-i tarifi ile kullanld iki rnekte (6:103 ve 67:14) huve'l-latf ifadesi, yalnz O'dur nfz edilemez olan anlamna gelir -Allah'n bu vasfnn benzersiz ve mutlak oluuna iaret. 90 Lafzen, sen [onu iyi] renmisin -yani, Allah'n mesajn.
203

6. SURE

107 Eer Allah dilemi olsayd onlar baka hibir eye ilahlk yaktrmazlard;91 Biz seni onlarn bekisi yapmadk ve sen onlarn yaptklarndan da sorumlu deilsin. 108 Onlarn Allah'tan baka yalvarp sndklar [varlklar]a svmeyin92 ki onlar da kin ve cehaletten dolay Allah'a svmesinler: zira Biz her topluma kendi yaptklarn gzel gsterdik.93 [Ama] zaman geldiinde onlar Rablerine dneceklerdir: O zaman Allah onlara btn yaptklarn [en doru ekilde] anlatacaktr. 109 imdi en emin ve kararl ekilde Allah'a yemin ediyorlar ki eer kendilerine bir mucize gsterilmi olsayd bu [ilah kelm]a gerekten inanm olacaklard. De ki: Mucizeler yalnz Allah'n elindedir!94 Ve hepinizin bildii gibi, onlara bir mucize gsterilmi olsayd bile ona

91 Yani, hi kimse, baka birini, Allah ona rehberliini ltfetmedike inandrma gcne sahip deildir. 92 Baka insanlarn kutsal sayd herhangi bir eye -bu, Allah'n birlii prensibini ihlal ediyor olsa bile- svmenin yasaklanmas oul olarak ifade edilmitir ve bu nedenle btn mminlere hitab etmektedir. Bylece Mslmanlarn, bakalarnn yanl inanlarna kar kmalar istendii halde, bu inanlarn temel unsurlarn tezyif etmelerine ve bylece hata yapan insanlarn duygularn incitmelerine izin verilmemitir. 93 Lafzen, bylece ... gzel yaptk. Bu, kendisine ocukluundan itibaren benimsetilen ve yetikinliinde sosyal evresiyle paylat inanlar tek mmkn ve doru inanlar olarak grmenin insann tabiatndan doduuna iarettir -sonuta, bu inanlara ynelik bir eletiri, ou zaman dmanca bir psikolojik tepki dourur. 94 Lafzen, Mucizeler yalnz Allah katndadr. Kuran'daki yet terimi, yalnzca mucizeyi (olaan -yani, herkes tarafndan gzlemlenebilen tabii ileyiin tesindeki bir olay) deil, ayn zamanda bir iareti veya mesaj da ifade eder: Bu sonuncu karlk, Kuran'da en sk karlalandr. Bylece, herkes tarafndan mucize olarak tanmlanan ey, gerekte Allah'tan gelen bir olaan-d mesaj anlatr ve normal olarak insan aklnn ulaamayaca ruh/manev bir hakikati -bazan sembolik biimde de olsa- gsterir. Ama byle olaanst, mucizevi mesajlar bile tabiatst olarak nitelendirilemezler: nk, tabiat kanunlar denilen ey, yalnzca, Allah'n yaratma konusundaki snnetinin (snnetullh) kavranabilir tezahrleridir -ve sonu olarak, hadiselerin olaan akna uygun olsun ya da olmasn, var olan ve meydana gelen yahut var olmas veya meydana gelmesi beklenebilir olan her ey, kelimenin en derun anlamyla tabiidir. imdi iaret edilen olaanst mesajlar, kural olarak, peygamber olarak adlandrlan, zel yeteneklerle donatlm ve ilah olarak seilmi ahslar araclyla kendilerini ortaya koyduklarndan, onlardan bazan mucize gsterici olarak sz edilmektedir -Kuran'n mucizeler yalnz Allah'n elindedir szleriyle dlad bir yanlg. (Bkz. ayrca 17:59 ve ilgili not 71.)
204

6. SURE

inanmazlard 110 kalplerini ve gzlerini [hakikatten] ayrdmz srece,95 tpk ona ilk bata inanmadklar gibi: ve [bylece] Biz, krce ileri geri yalpalayp dursunlar diye onlar kstaha kibirleri ile babaa brakrz. 111 Biz onlara melekler gndermi olsaydk ve ller kendileriyle konumu olsayd,96 ve [hakikati kantlayabilecek] her eyi karlarna karp nlerinde bir araya toplam olsaydk [bile], Allah dilemedii srece yine inanmazlard.97 Ama onlarn ou [bundan] tamamen habersizdir. 112 VE TE bylece, Biz, hem insanlar hem de grnmez varlklar iinden zihin elmeyi amalayan yaldzl/parlak yar-hakikatleri98 birbirlerine fsldayan eytan gleri her peygambere dman kldk. Ama Rabbin dilemedike onlar bunu yapamazlard: o halde, onlardan ve onlarn mesnedsiz hayallerinden uzak durun! 113 Yine de, ahirete inanmayanlarn kalpleri O'na ynelebilsin ve O'nda tatmin bulabilsinler diye, ayrca ulaabilecekleri [fazilet derecesi]ne ulaabilsinler diye, 114 sen onlara [de ki:] Hakikati apak ortaya koyan99 bu ilah kelm size indiren O iken, [neyin doru neyin yanl olduu konusundaki] hkm iin O'ndan bakasn m arayacam? 100
95 Yani, hakikati kabul etmekteki isteksizlikleri sonucunda ona kar kr kaldklar srece bu, Allah'n mahlukat zerine koyduu sebep-sonu kanunu ile uyumlu bir durumdur (bkz. sure 2, not 7). 96 Zmnen, lmden sonra hayat olduu gerei hakknda. 97 Bkz. yukarda not 95. 98 Lafzen, akl elici ssl konumalar yahut cilal yalanlar (Lane III, 1223) -yani, aldatc ekicilikleriyle insan batan karan ve onu btn gerek ruhsal deerleri gzard etmeye ynelten yar hakikatleri (bkz. ayrca 25:30-31). Cinn kelimesini grnmez varlklar olarak evirmem konusunda bkz. yukardaki not 86 ve Ek III. Dier taraftan eytn terimi (lafzen, eytanlar) Kuran'da ounlukla hem insanda hemde ruhsal dnyada mevcut olan eytan gler anlamnda kullanlr (kar. 2:14 ve ilgili not). Taber tarafndan nakledilen birok sahih Hadis'e gre Hz. Peygamber'e, nsanlar arasnda eytanlar var m? diye sorulduunda, Evet, stelik onlar grnmez varlklar (cinn) arasndaki eytanlardan daha ktdrler. eklinde cevap verdi. Bylece, yukardaki ayetin anlam yle olmaktadr: her peygamber, her ne sebeple olursa olsun, hakikatin sesine kulak vermeyi reddeden ve baka insanlar saptrmaya alan eytan kimselerin manev -ve ou zaman da madddmanlna kar koymak zorunda kalmtr. 99 Mufassalan ifadesi, ayn zamanda, hak ile btl arasndaki fark (fasl) ortaya koyacak ekilde olarak da evrilebilir (Zemaher). oul siz zamirinin kullanlmas, ilah kelmn onu bilecek durumda olan herkese hitab ettiini gsterir. 100 Lafzen, Allah'tan baka bir hakim mi arayacam?
205

6. SURE

Ve kendilerine daha nce vahiy bahettiklerimiz bilirler ki bu [vahiy] de Rabbin tarafndan safha safha indirilmitir.101 yleyse phe edenlerden olmayn, 115 zira, Rabbinin vaadi doruluk ve adaletle yerine getirilmitir.102 O'nun vaadlerini[n gereklemesini] engelleyebilecek hibir g yoktur: ve yalnzca O'dur her eyi duyan, her eyi bilen. 116 imdi, eer yeryznde [yaamakta] olanlarn ounluuna uyacak olursan, seni Allah'n yolundan saptrrlar: onlar ancak [bakalarnn] zanlarna tbi olurlar ve kendileri hibir ey yapmayp sadece tahmin yrtrler.103 117 phe yok ki Allah, kimin O'nun yolundan saptn ve kimin doru yolda olduunu en iyi bilendir. 118 YLEYSE, zerinde Allah'n adnn anld eylerden yiyin, eer O'nun mesajlarna gerekten inanyorsanz.104 119 Ve Allah mecbur kaldnz durumlar dnda (yemenizi) yasaklad eyleri size ayrntl olarak aklamken zerinde O'nun adnn anld eyleri neden yemiyorsunuz? Ama bakn, [bu tr konularda] birok insan dierlerini [hibir gerek] bilgiye dayanmakszn, kendi temelsiz grleriyle saptrmaktadr. phe yok ki senin Rabbin hak ve adalet snrlarn aanlardan tam olarak haberdardr.
101 Bkz. 2:146 ve ilgili not. Bu zamiri, ya nceki ilah kelma -Kitb- Mukaddes- ve onun Hz. brahim soyundan bir peygamberin gelecei eklindeki haberine, yahut daha byk ihtimalle Kuran'a iaret ediyor gibidir: ki doruysa, evirinin bu da eklinde olmas gerekir. Her iki durumda da yukardaki ibarenin, Kitb- Mukaddes'in baz takipilerinin Kuran'n gerekten ilah vahyin bir mahsul olduu eklindeki igdsel (belki de yalnzca bilinaltndaki) uyanklklarna iaret ettii sylenebilir. 102 Allah ile balantl olduunda kelime (sz) terimi Kuran'da ounlukla vaad anlamnda kullanlr. Bu rnekte, aka, Allah'n Araplar arasndan Musa gibi bir peygamber gnderecei eklindeki Kitb- Mukaddes'in haberine (Tesniye xviii, 15 ve 18) iaret etmektedir (bkz. sure 2, not 33). 103 Yani, insan hayatnn gerek mahiyeti ve onun niha kaderi, vahiy meselesi, Allah ile insan arasndaki iliki, iyi ile ktnn anlam vb. konularda. Byle zan ve tahminler, insann manev hakikatlerden sapmasna yol amak dnda, ayrca, Kuran'n 118 ve 119. ayetlerde rneklerle atfta bulunduu keyf davran kurallarna ve uydurulmu yasaklara sebebiyet verirler. 104 Bu ve bundan sonraki ayetin maksad, ilk bakta grld gibi, o ana kadar ilan edilmi beslenme kurallarn tekrar etmek deil, daha ok, byle kurallara uymann kendi bana bir ama ve bir trensel malzeme yaplmamasn hatrlatmaktr: Bu, yukardaki iki ayetin neden Allah'n akn birlii ve insann akidev yollar ile ilgili bir sylemin ortasna yerletirildiini aklar. 119. ayette sz edilen temelsiz grler, ruh deerlerden ok sun trenlere ve tabulara nem veren grlerdir.
206

6. SURE

120 Ama, ister ak ister gizli, gnah ilemekten kann.105 Zira unutmayn ki, gnah ileyenler kazandklar yznden ceza greceklerdir. 121 Bu nedenle, zerinde Allah'n ad anlmayan eylerden yemeyin, zira bu gerekten gnahkarca bir davran olur. Ve [insanlarn kalplerindeki] eytan drtler, sahiplerine,106 sizi [neyin gnah olduu ve neyin olmad konusunda] tartmaya ekmelerini fsldarlar; ve eer onlara uyarsan bil ki sen, Allah'tan baka varlklara veya glere ilahlk yaktranlar [gibi] olursun.107 122 [RUHEN] l iken hayata kavuturduumuz ve insanlar arasnda yolunu bulmas iin108 kendisine k tuttuumuz kimse, hi iinden kamayaca derin karanln iine [gmlp kalm] biri gibi olur mu? [Ama] byle: hakikati inkar edenlere yaptklar gzel grnr. 123 Ve ite bylece her lkenin nde gelenlerini, hile ve entrika peinde koan sulular durumuna sokarz:109 ama evirdikleri entrikalar yalnz kendi aleyhlerine olur; ve onu da anlamazlar. 124 Ne zaman onlara bir [ilah] mesaj gelse, Allah'n peygamberlerine verdiklerinin benzeri110 bize verilmedike inanmayz! derler. [Ama] mesajn kime tevd edeceini en iyi Allah bilir. Su ileyenler, Allah katnda aalanmaya ve entrikac eilimlerinden dolay
105 Bu emir, 118. ayet ile balantldr ve bylece, zerinde Allah'n adnn anld eylerden yiyin ... ama gnah ilemekten kann -yani, Allah'n size helal kldnn tesine gemeyin denmek isteniyor. 106 Lafzen, eytanlar, kendilerine yakn olanlara/dostlarna (il evliyihim) fsldarlar. eytn'i yukarda eytan drtler olarak evirmem konusunda bkz. 2:14 ile ilgili not 10 ve 14:22 ile ilgili not 31. 107 Yani, senin eytan drtlerin, Allah'n bu konudaki ak buyruklarn gzden karman salamak iin neyin gnah olduu ve neyin olmad konusunda seni tartmaya ekmeye alrlar; ve eer onlarn keyf, saptrc muhakeme tarzlarna uyarsan onlar adeta ahlak kanun koyucular pozisyonuna karm ve bylece yalnzca Allah'a mahsus olan bir hakk onlara izafe etmi olursun. 108 Lafzen, insanlar arasnda yrmesi iin. Btn mfessirler, lnn mecaz olduunda ve bu ifadenin, iman ile ruhen hayat bulan ve bundan dolay hayat tarzlarn salkl bir ekilde dzenleyebilen insanlara iaret ettiinde hemfikirdirler. 109 nemli kimseler olduklarna inanmalar onlar az veya ok eletiriye kapal hale getirdiinden, nde gelenler, kural olarak, kendi davranlarnn ahlak ynlerini sorgulamakta dier insanlardan daha az istekli olurlar; ve bunun sonucu olarak kendilerini daima hakl grmeleri, onlar ou zaman byk hatalar yapmaya sevk eder. 110 Yani, dorudan vahiy.
207

6. SURE

iddetli bir azaba uratlacaklardr. 125 Allah kimi doru yola ulatrmak isterse, kalbini [O'na] teslim olma arzusuyla geniletir; kimin de sapmasna izin verirse onun kalbini daraltr ve sktrr, adeta gklere trmanyormu gibi: bylece Allah, inanmayanlar dehete drr. 126 te bu amaz [izgi], Rabbinin yoludur.111 Gerekten bu mesajlarmz, onlardan ders al[mak istey]en insanlara ak ekilde anlatyoruz! 127 Rableri katnda bar ve esenlik yurdu onlarn olacak; ve yapmakta olduklarndan dolay Allah onlara yakn bulunacak. 128 ALLAH, onlar[n tmn] bir araya toplad o Gn, Ey grnmez [eytan] varlklar ile yaknlk iinde olanlar! Siz [dier] birok insan tuzaa drdnz! [diyecektir].112 Onlara yakn olan113 insanlar [ise,] Ey Rabbimiz! Biz [hayatta] birbirimizin
111 Lafzen, ve bu Rabbinin yolu dosdorudur -yani, sebep-sonu kanununun insann derun hayatndaki uygulamas da deimezdir. nceki cmlede geen ve benim tarafmdan dehet olarak evrilen rics terimi, tabiat itibariyle iren, berbat yahut korkun olan herhangi bir eyi gsterir; bu durumda, hayatn bir anlam ve amac olduuna inanmayan herkesi er veya ge kuatacak olan korkun boluk/hilik duygusunu ifade eder. 112 Mfessirlerin byk ksmna gre, burada iaret edilen grnmez varlklar (cinn), bu surenin 112. ayetinde sz edilen, onlar arasndaki eytan glerdir (eytn). Genel olarak kabul edilen gr, burada hitab edilenlerin bu tr varlklar veya gler olduudur; ama bu balamda kullanlan maer teriminin ncelikli anlam, bana gre, farkl bir sonuca yol aar. Bu terimin, ounlukla baz ortak temel niteliklere sahip olan bir gurubu, topluluu veya akll/duygulu varlk trlerini gstermek iin kullanld dorudur: onunla uyum iinde (veya ayn durumda) bulundu yahut onunla ok yakn yaad anlamndaki aerah fiiline dayal geleneksel -ve phesiz doru- bir kullanm. Ama burada kasdedilenin gerekte ne olduu hakknda bize ipucu veren, ite tam da maer teriminin bu fiil kkdr. Bir kimsenin maer'i, birincil anlamyla, onunla ayn artlarda yaayan veya ona ok yakn bulunan insanlar (evresini) gsterdiinden (kar. Lisnu'l-Arab: Bir kimsenin maer'i onun ailesidir), yukardaki Kurn ibarede de benzer bir anlama sahip olduunu kabul edebiliriz. Bylece, bana gre, y maera'l-cinn hitab, Ey grnmez [eytan] varlklar topluluu demek deil, ama daha ok, Ey grnmez [eytan] varlklara yakn olan [yahut, onlarla bir arada yaam bulunan] sizler demektir: baka bir deyile, bu ayet, zihinleri elmeyi amalayan yaldzl/parlak yar-hakikatler (ayet 112) ile batan karlm bulunan yanl/eri yoldaki insanlara hitab etmektedir. Bu yorum, aada 130. ayette geen, size sizin kendi aranzdan peygamberler gelmedi mi? szleri ile desteklenmektedir: zira Kuran her zaman insan trne mensup olan peygamberlerden sz eder, yoksa cinler arasndan kan peygamberlerden deil. (Bu sonuncu terimin daha geni anlam konusunda bkz. Ek III.) 113 Yani, grnmez eytan varlklara yakn bulunan. Unutulmamas gerekir ki vel'nin (oulu evliy) birincil anlam, [baka birine] yakn olan kimsedir.
208

6. SURE

arkadalndan yararlandk; ama [artk] sremizin sonuna geldik -Senin bizim iin tayin ettiin srenin- [ve artk yolumuzun yanlln gryoruz!] diyecekler. [Ama] O, Sizin kalc-yurdunuz ate olacak, Allah aksini dilemedike!114 diyecektir. phe yok ki Rabbin hikmet sahibidir, her eyi bilendir. 129 Ve bu ekilde, zalimlerin, [kt] fiilleri ile birbirlerini ayartp batan karmalarn115 salarz. 130 [Ve Allah yle devam edecek:] Ey grnmez [eytan] varlklar ve [benzer zihniyetteki] insanlar ile yaknlk iinde bulunan sizler! inizden mesajlarm size ileten ve bu [Hesap] Gn'nn gelecei konusunda sizi uyaran peygamberler gelmedi mi? Onlar: Biz kendi aleyhimize ahitlik yaparz! diyecekler. Zira bu dnya hayat onlar ayartmtr: ve bylece onlar, hakikati inkar ettiklerine dair kendi aleyhlerine ahitlik yapacaklardr. 131 Gerek u ki, bir toplumun fertleri [doru ile erinin anlamndan] habersiz olduu srece Rabbin o toplumu116 yapt yanllklardan dolay asla yok etmez: 132 zira herkes, ancak [kastl] eylemlerinden dolay yarglanacaktr;117 ve Rabbin, onlarn yaptklarndan habersiz deildir. 133 Ve yalnzca Rabbindir Kendi kendine yeterli, snrsz merhamet sahibi. O, dilerse siz[in varlnz]a son verebilir ve daha sonra dilediini sizin yerinize geirebilir, tpk sizi baka insanlarn soyundan var ettii gibi.
114 Yani, Allah, onlara rahmetiyle ltufda bulunmadka (bkz. bu surenin 12. ayeti ve ilgili not). Baz byk Mslman kelamclarn, yukardaki ibareden ve 11:107'de geen benzerinden (ayrca Hz. Peygamber'in birok sahih Hadisi'nden) kardklar sonuca gre, sonsuza kadar srecek olan cennet nimetlerinin tersine, gnahkarlarn teki dnyadaki azab Allah'n rahmetinden dolay snrl kalacaktr. (Bkz. bu balamda 40:12 ile ilgili not 10'da nakledilen Hadis.) 115 Lafzen, birbirlerine yakn olmalarn yahut birbirlerini tutmalarn. Yukardaki cmlenin bandaki bu ekilde (kezlike) ibaresi, ktlerin, zihinleri elmeyi amalayan yaldzl/parlak yar-hakikatleri birbirlerine fsldama (bu surenin 112. ayeti) ekillerine ak bir iarettir. 116 Lafzen, toplumlar. Karye terimi (lafz karl, kasaba, ky yahut lke), bir kasabann veya lkenin halkn -ksacas, bir topluluu- gsterir ve bu terim, Kuran'da, her zaman olmasa bile ounlukla bu anlamda kullanlmtr. 117 Lafzen, herkes yaptklarnn (yani, bilinli olarak yaptklar) karlnda bir derece sahibi olacaktr -Allah, insanlar, nceden peygamberler tarafndan kendilerine bildirilmi olan ahlak bir kurala bilinli olarak ters dmedikleri srece, ilemi olabilecekleri hatalardan dolay sorumlu tutmaz.
209

6. SURE

134 phe yok ki size vaad edilen o [hesaplama] mutlaka gelecektir ve siz ondan kaamayacaksnz! 135 De ki: Ey [inanmayan] halkm! Gcnz iinde olan her eyi yapn [ki] ben de [Allah yolunda] gayret gstereyim; ve zamanla anlayacaksnz gelecek kimindir.118 phe yok ki zalimler asla mutlulua eriemeyecekler! 136 ONLAR, Allah'n yaratt tarlalar ile hayvanlarn mahsullerinden O'na bir pay ayrrlar ve Bu Allah'a aittir! derler; yahut [haksz ekilde],119 Ve bu [da], eminiz ki, Allah'n uluhiyetinde pay sahibi olan varlklar iindir!120 diye iddia ederler. Ama zihinlerinde Allah'a ortak saydklar varlklar iin ayrdklar ey, [onlar] Allah'a yaknlatrmaz, Allah iin ayrdklar da [onlar ancak] Allah'n uluhiyetine ortak kotuklar o varlklara yaknlatrr.121 Gerekten de ne ktdr onlarn yarglar! 137 Ve ayn ekilde Allah'a ortak kotuklar varlklara veya glere olan inanlar, Allah'tan baka eylere ilahlk yaktranlarn ouna ocuklarn ldrmelerini [bile] gzel gsterir122 ve bylece onlar yok olmaya ve
118 Lafzen, yurdun (mutlu) sonunun kime ait olacan. Yurt (dr) terimi, Kuran'da, hem bu dnya (dru'd-dny), hem de teki dnya (dru'l-hire) ile ilgili kullanlmtr. Mfessirlerin byk ounluu, burada teki dnyaya iaret edildii grndedirler: Ancak Zemaher, onu yeryzndeki hayata balamaktadr. Bu yorumlarn her ikisi de metin ile uyumlu olduundan, ikisini de kapsayan yukardaki eviriyi tercih ettim. 119 Haksz ekilde -nk var olan her ey son tahlilde yalnz Allah'a aittir. 120 Lafzen, bizim [Allah'a] kotuumuz ortaklarmz iin -yani, Allah ile ortak olduklarn dndklerimiz. erk teriminin bir aklamas iin bkz. bu surenin 22. ayeti ile ilgili not 15. slam ncesi Araplar, tarm mahsullerinin ve hayvanlarnn bir ksmn baz putlarna, bir ksmn da onlardan biri -ve en by- olarak grdkleri Allah'a adarlard. Ancak Kuran'n metodu ile uyumlu olarak yukardaki ayet, yalnzca slam ncesi Arap hayatnn tarihsel ynne atfta bulunmamakta, daha geni ve daha genel bir muhteva da tamaktadr: yani, yalnzca din mkellefiyetlerin Allah ile muhayyel tanrlar arasnda paylalmasna deil, ama ayn zamanda O'nun yaratc glerinden bir blmnn O'nun yansra baka bir eye veya kimseye izafe edilmesine de iaret etmektedir. 121 Yani, onlarn din grevlerinden bir ksmn Allah'a yneltmeleri gerei, imanlarn glendirmez; ama daha ok, O'nun akn benzersizliinin inkar edilmesine iaret eder ve bylece onlar muhayyel ilah veya yar-ilah araclara daha fazla baml hale getirir. 122 Lafzen, onlarn (Allah'a kotuklar) ortaklar ... gsterir. Rz'nin iaret ettii gibi, baz ilk dnem mfessirleri, urekuhum (lafzen, onlarn ortaklar) ifadesinin burada bu surenin 112, 121, 128 ve 130. ayetlerinde iaret edilen cinler ve insanlar arasndaki eytan gleri (eytn) veya varlklar gsterdii grndedirler. Ancak bana yle geliyor ki, burada -ve nceki ayette- kasdedilen, Allah'a ortak koulabilecek herhangi bir eyin varlna inantr. Yukardaki ibareyi, ... var saylan varlklara veya glere inanlar eklinde evirmemin
210

6. SURE

inanlarnda aknla gtrr.123 Ama yine de Allah dilemeseydi btn bunlar yapmazlard:124 o halde onlardan ve onlarn btn mesnedsiz hayallerinden uzak dur! 138 Onlar, [haksz] bir iddia ile, u hayvanlar ve tarla mahsulleri kutsaldr; bizim izin verdiklerimiz dnda hi kimse onlardan yiyemez! derler125 ve baz tr hayvanlarn srtna yk vurulmasnn yasak [olduunu ilan eder]ler; yle hayvanlar var ki onlar zerinde Allah'n ismini telaffuz etmezler;126 [ve bu detlerin kaynan] haksz yere O'na isnad ederler. [Ama] Allah, onlar btn bu mesnedsiz hayallerinden dolay cezalandracaktr. 139 Ve onlar, u hayvanlarn karnnda olan her ey bizim erkeklerimize tahsis edilmi, kadnlarmza ise yasaklanmtr: ama eer l doarsa o zaman her iki taraf da ondan paylarn alabilir derler. [Allah,] onlar [Kendisine haksz yere] isnad ettiklerinden dolay cezalandracaktr: Unutmayn ki O, hikmet sahibidir, her eyi bilendir. 140 Gerekten ziyana urayanlar o kimselerdir ki dar kafal cahillikleriyle ocuklarn ldrrler, Allah'n onlara rzk olarak salad eyleri yasaklarlar ve [bu tr yasaklar da] haksz yere Allah'a yaktrrlar: Onlar sapknla dmler ve doru yolu bulamamlardr.

sebebi budur. 123 Bu, slam ncesi Araplar arasnda yaygn olan, istemedikleri baz ocuklarn, zellikle de kz ocuklarn diri diri gmme adetine ve ayrca, zaman zaman erkek ocuklarn putlarndan biri iin kurban etmelerine bir atftr (Zemaher). Bu tarih atfn tesinde, yukardaki Kuran ayeti, Allah'tan baka bir eye veya kimseye ilahlk yaktrlmasnn, mahiyet itibariyle, ekl ve ou zaman sama olduu ve ilkel ayinlerle honut edilmesi beklenen her trl muhayyel gce srekli artan bir bamlla yol at psikolojik gereine iaret eder: Bu da, ruhsal zgrln kaybn ve ahlak knty getirir. 124 Yani, Allah onlarn istedikleri gibi davranmalarna izin verir, nk onlardan, insanlara bahettii serbest iradelerini ve akllarn kullanmalarn ister. 125 slam ncesi Araplar, bu ayetin son blmnde akland gibi, bu tabularn Allah tarafndan emredildiini haksz ekilde iddia ettiler. Bu faraz, keyf emirlerden biri, yalnz belli bir puta tapan ruhan ahsiyetlerin ve belli bir kabileye mensup baz kimselerin byle adanm hayvanlarn etlerini yiyebileceklerini, kadnlarn ise bunu yapamayacaklarn ngrmekteydi (Zemaher). 126 Yani, onlar putlarna kurban ederlerken (bkz. ayrca 5:103 ve ilgili not). Bu iaretten anlalmaktadr ki, putperest Araplar, kural olarak, kestikleri hayvanlar zerinde Allah'n -ki O'nu yce ilh olarak grmekteydiler- ismini anyorlard; ancak yukardaki istisna durumda onlar, Allah'n yasaklam olduunu dnerek onu yapmaktan kanmlard.
211

6. SURE

141 Zira O'dur [hem] ekilip biilen ve [hem de] kendi bana yetien baheleri,127 (var eden,) hurma aalarn, eit eit mahsuller veren tarlalar, zeytin aacn ve nar meydana getiren: [hepsi] birbirine benzer ve hepsi birbirinden ok farkldr!128 Olgunlatnda onlarn meyvelerinden yiyin ve [yoksullara] mahsuln topland gn haklarn verin. Ve [Allah'n nimetlerini] israf etmeyin: kukusuz O msrifleri sevmez! 142 Yk tamaya mahsus olan ve etleri iin beslenen hayvanlardan, Allah'n size rzk olarak verdiklerini yiyin ve eytan'n izinden gitmeyin:129 unutmayn, o sizin apak dmannzdr! 143 [Ona uyanlar iddia ederler ki baz hallerde] her iki cinsten drt eit hayvan [insana yasaktr]: iki cins koyun ve keiden her biri.130 [Onlara] sor: O'nun yasaklad, iki erkek mi, yoksa iki dii mi, yahut iki diinin rahminde tadklar m? Bu konuda ne biliyorsanz bana syleyin,131 eer sylediinizde hakl iseniz! 144 Onlar, her iki cins deveyi ve bykba hayvan132 [da ayn ekilde haram sayarlar]. [Kendilerine] sor: O neyi yasaklad? ki erkei mi, yoksa iki diiyi mi,
127 Bu, mart ve ayru mart (lafzen, ardakl olan ve olmayanlar) terimlerinin genel kabul gren aklamasdr. Bahelerden sz edilmesi, burada, yaayan ve byyen her eyin -evrendeki baka eyler gibi- varln yalnz Allah'a borlu olduu ve bu nedenle, onu gerek veya muhayyel baka bir gce tesadf veya bilinli olarak atfetmenin sapknlk olduu inancn tasvir etme amac gder. 128 Bkz. bu surenin 99. ayeti ile ilgili not 85. 129 Yani, Allah'n insana helal kldn btl inanlara dayanarak yasaklamak suretiyle. Hem 138-140. ayetlerde, hem de 142-144. ayetlerde anlatlan slam ncesi tabulara btn atflar, Allah'n vahiy yoluyla aka yasaklamad her trl yiyecein (ve dolaysyla, baka beden zevklerin) helal olduunu vurgulamay amalar. 130 Lafzen, sekiz ift [halinde] -iki ift koyun ve iki ift kei (dier iki ift bir sonraki ayette zikredilmitir). Bu, Kuran'da ok sk kullanlan dolayl anlatmn en gzalc rneklerinden biri ve aklayc parantezler kullanlmadka baka herhangi bir dile doru ekilde evrilemeyen bir ifade tarzdr. Zevc terimi, hem bir eya iftini hem de bu iftin her iki elemann gsterir: Bu sebeple, semniye ezvc (lafzen, sekiz ift [halinde]) ifadesini her iki cinsden drt tr hayvan olarak evirdim. Bu ve bundan sonraki ayetin iaret ettii btl inan, muhtemelen 5:103'de zikredilen ile ayndr. 131 Lafzen, bana bilerek syleyin -yani, zanna dayanarak deil, ama gerek vahiy yoluyla kazanlan bilgiye dayanarak. nceki ve sonraki ineleyici sorular, kendi koyduklar btn bu btl inan ve hurafelere dayanan yasaklar karakterize eden belirsizlik ve tutarszl sergilemeyi amalar. 132 Lafzen, ve develerden bir ift ve bykba hayvandan bir ift -bylece toplam sekiz tr [yani drt ift] hayvann says tamamlanm olmaktadr.
212

6. SURE

yahut iki diinin rahminde tadn m? Yoksa Allah (btn) bunlar yasaklarken siz ahit miydiniz? Hibir [gerek] bilgiye dayanmadan kendi uydurduu yalanlar Allah'a isnad eden, bylece insanlar saptrandan133 daha hain kim olabilir? Unutmayn ki Allah, [byle] zalim bir halka doru yolu gstermez. 145 De ki [ey Peygamber]: Bana vahyedilenlerde le veya akan kan veya iren bir ey olan domuz eti, veya zerinde Allah'tan baka bir ismin anld gnahkarca bir kurban134 dnda yenmesi yasak olan hibir ey135 grmyorum. Ama kii zaruret iindeyse -a gzlce saldrmadan ve zaruri ihtiyacn da amadan [yemi] ise- [bilin ki] Rabbiniz ok balaycdr, rahmet kaynadr.136 146 Biz [yalnzca] yahudi itikadn benimseyenlere btn trnakl hayvanlar yasakladk;137 ve onlara koyun ve inein i yalarn da yasakladk, (hayvanlarn) srt tarafndaki veya barsaklarndaki yalar ile kemiin iindekiler hari:138 bylece iledikleri zulmler yznden onlar cezalandrdk; zira, unutmayn, Biz szmzde dururuz!139 147 Ve eer senin yalan sylediini iddia ederlerse140 onlara de ki: Rabbinizin
133 Lafzen, [bylece] insanlar saptrmak iin.... Ancak yudill (o saptrr) fiilinin bana getirilen li balac, burada -genellikle olduu gibi- bir niyeti (... iin) gstermez, ama daha ok mantk bir tertibi (ve bylece ...) anlatr: Nahivciler tarafndan lmu'l-kbe (nedensel bir tertibi gsteren lm harfi) olarak tanmlanan bir kullanm. 134 Lafzen, gnahkarca bir fiil (fsk) -burada putpereste bir kurban kasdedilmek-tedir. 135 Lafzen, yiyene ondan yemesi yasak olan bir ey. 136 Kar. 2:173 ve 5:3. 137 Yukardaki cmlenin kurulu tarz, bu yasan daha sonraki mminleri hari tutarak zellikle Yahudiler zerine konulduunu akla kavuturur (Rz). 138 Kar. Levililer vii, 23 (ki, orada kz, koyun veya kei yalarnn her eidi yasaklanmtr). 139 Bkz. 3:93. 140 Yani, Allah'n yalnzca aka tanmlanm birka yiyecek cinsini yasaklad eklindeki Kuran ifadesi (145. ayette) konusunda. Onlar zamiri, hem Yahudilere hem de nceki ayetlerde bahsedilen putperest Araplara iaret eder -her iki grup da, Allah'n yiyecek konusunda insana ok eitli karmak kstlamalar koyduunu iddia ederler. Kuran'a gre, Yahudiler iddialarnda hakszdrlar. nk onlar, Hz. Musa eriat'nn yiyecek ile ilgili kat/sk kurallarnn onlarn gemi ktlklerinin bir cezas olduu ve bu nedenle yalnz kendileri iin geerli bulunduu gereini (bkz. 3:93) gzard ederler. Putperest Araplar da yanlyorlar, nk onlarn tabular hibir ilah temele dayanmayp sadece btl inan ve hurafelerin eseridir.
213

6. SURE

rahmeti sonsuzdur; ama gnaha batm insanlar cezalandrmas da kanlmazdr. 148 ALLAH'TAN baka eylere ilahlk yaktrmaya artlanm olanlar, Eer Allah dileseydi O'ndan bakasna ilahlk yaktrmazdk; atalarmz da [yle yapmazd]; ve [O'nun izin verdii] hibir eyi de yasaklamazdk derler. Onlardan nce yaam olanlar da byle yaparak hakikati yalanladlar,141 t ki azabmz tadncaya kadar! De ki: Bize sunabileceiniz [kesin] herhangi bir bilgiye sahip misiniz?142 Siz sadece [baka insanlarn] zanlarna uyuyorsunuz ve kendiniz tahminde bulunmaktan baka birey yapmyorsunuz. 149 De ki: yleyse [bilin ki] yalnz Allah katndadr [her hakikatin] kesin delili; O eer dileseydi tmnz doru yola yneltirdi.143 150 De ki: Allah'n [btn] bunlar yasakladna dair ahitlik yapacak ahitlerinizi getirin!144 Eer onlar [ekinmeden yalan] ahitlik yaparlarsa sakn onlarn bu dzmece ahitliklerine katlmayn; ve mesajlarmz yalanlayanlarn, teki dnyaya inanmayanlarn ve baka gleri Rablerine denk grenlerin145 hatal grlerine uymayn! 151 De ki: Gelin, Allah'n [gerekten] neyi yasakladn size anlataym: O'ndan baka eylere asla ilahlk yaktrmayn; anne-babanza iyilik yapn [ve onlara kar saygszlkta bulunmayn];146 ve ocuklarnz yoksulluk korkusuyla
141 Yani, Allah'n insan doru ile yanl arasnda seimde bulunma yetenei ile donatt gereini. Yukardaki ayet, terimin genel kabul gren anlamyla cebriyye doktrininin kesin olarak reddedildiini ortaya koyar. 142 Yani, cebriyye ile ilgili bilgiye. 143 Baka bir deyile, bir taraftan Allah'n gelecei bilmesi (ve bu nedenle gelecekte olacaklarn kanlmazl) ile dier taraftan insann serbest iradesi -grnte birbirleriyle elien iki nerme- arasndaki gerek iliki, insan kavraynn tesinde, onu aan bir konudur; ama ikisi de Allah tarafndan konulduuna gre mutlaka dorudur. yle ki, biztih Allah kavram, O'nun sonsuz ilim sahibi olmasn ngrr; ahlak ve ahlak sorumluluk kavramlar ise insann serbest iradesini varsayarlar. Eer Allah dileseydi her insan drst ve erdemlice bir hayat srdrmek zorunda kalrd; ama bu, insan serbest iradesinden yoksun brakm olur ve ahlak asl anlamndan koparrd. 144 nceki pasajlarda zikredilen keyf yasaklara bir atf. 145 Lafzen, [bakalarn] Rablerine eit sayanlarn: yani, baz arptlm tabii glere ilah veya yar-ilah vasflar yaktranlarn -mesela, kendiliinden yaratc evrime, yahut kendikendine yaratlm evrene, yahut btn varoluun temelinde bulunduu varsaylan esrarengiz, gayriahs hayat hamlesine (lan vital) inanmak gibi. 146 Benim parantez iinde verdiim ibare, btn mfessirlerin ittifakla belirttiklerine gre,
214

6. SURE

ldrmeyin;147 [nk] sizin de onlarn da rzklarn salayacak olan Biziz; ak veya gizli hibir utan verici fiil ilemeyin; ve adalet[i ifa etmek] dnda Allah'n kutsal sayd insan hayatna kymayn: Allah bunu size emretti ki aklnz kullanabilesiniz;148 152 ve rd yana erimeden nce yetimin mal varlna onun iyilii iin olmadka- dokunmayn.149 [Btn al verilerinizde] l ve tartya tam olarak, adaletle uyun;150 [Biz] hibir insana tayabileceinden daha fazla yk yklemeyiz;151 ve bir gr belirttiinizde, yakn akrabanza [kar] olsa da, adil olun.152 Allah'a kar taahhtlerinize [daima] riayet edin:153 bunu Allah size emretti ki ders alabilesiniz. 153 Ve [bilin ki] bu, dosdoru Bana ynelen bir yoldur: yleyse bunu izleyin ve dier yollardan gitmeyin ki sizi O'nun yolundan saptrmasnlar.154 Allah [btn] bunlar size emretti ki O'na kar sorumluluunuzun bilincine varasnz.
yukardaki emirde aka murad edilmitir; nk anne-babaya saygszlk, Allah'n yasaklad eyler arasnda saylmaktadr ve bir kimsenin anne-babasna kar iyi olmas Kuran'da defalarca emredilmitir. 147 Bu, muhtemelen ekonomik endielerin zorlad krtaja bir iarettir. 148 Zmnen, ve zel karlarnz szkonusu olduunda kaba kuvvete bavurmayasnz. Adalet[i ifa etmek] dnda ifadesi, kanun bir cezann yerine getirilmesine veya adil -yani, savunmaya ynelik- bir savata ldrmeye veya meru bireysel savunmaya iaret eder. 149 Yani, bir kimsenin vesayeti altndaki yetim rd ana geldiinde, nceki vas, ondan borlanmak veya sahibinin rzas ile ondan yararlanmak suretiyle kanun yollardan yetimin malna dokunabilir. Onun iyilii iin olmadka eklinde evirdiim ibarenin lafz karl, en iyi olan ekilden baka bir tarzda eklindedir ve yetimin maln iyiletirme niyetine iaret eder. 150 Bu, mecaz olarak, insanlar arasndaki btn muamelelere iaret etmektedir, yoksa yalnzca ticar al verilere deil: parantez-ii btn al verilerinizde ifadesini eklememin sebebi budur. 151 Bunun anlam, Allah'n insanlardan matematiksel bir adaletle -ki, birok manev faktr asndan bakldnda, insan ilikilerinde nadiren ulalabilen bir durumdur- davranmalarn istemedii, tersine onlardan bu ideali baarma yolunda ellerinden gelen gayreti gstermelerini beklediidir. 152 Rz'ye gre, bir gr belirttiinizde (lafzen, konutuunuzda) ibaresi, kiinin, kendisini kiisel olarak ilgilendirsin veya ilgilendirmesin, herhangi bir konu zerinde fikrini beyan etmesini ifade eder; ancak daha sonra yakn akrabaya yaplan atf, yukardaki emrin zellikle burada tartlan konuda delil getirme ile ilgili olduu ihtimalini akla getirir. 153 Bkz. sure 2, not 19. 154 Lafzen, dalp paralanmanza yol amasn.
215

6. SURE

154 VE BR KEZ DAHA:155 yilik yapmada sebat edenlere [nimetlerimizin] devam olarak Musa'ya, her eyi156 tafsilatyla bildiren, ve [bylece insanlar] rahmet ve hidayet[e erdiren] bu ilah kelm baladk ki Rableri ile [niha] bulumaya inansnlar. 155 Ve bu da ycelerden indirdiimiz bereketli bir ilah kelmdr: yleyse ona tbi olun ve Allah'a kar sorumluluunuzun bilincine varn ki O'nun rahmetine layk olabilesiniz. 156 [Bu kitap, size verildi] ki, Yalnzca bizden nce yaam iki grup insana157 ilah kelm bahedilmiti ve biz onlarn retilerinden habersizdik! demeyesiniz; 157 yahut da, Eer bize de bir ilah kelm indirilmi olsayd onun rehberliine kesinlikle onlardan daha sk uyardk158 (demeyesiniz). te, imdi size Rabbinizden hakikatin ak bir kant ve bir rehberlik, bir rahmet geldi. yleyse, Allah'n mesajlarn yalanlayandan ve onlardan kmseyerek yz evirenden daha zalim kim olabilir? Mesajlarmzdan kmseyerek yz evirenleri bundan dolay iddetli bir azapla cezalandracaz! 158 Yoksa onlar, meleklerin kendilerine grnmesini mi bekliyorlar yahut [bizzat] Rabbinin veya O'ndan baz [kesin] iaretlerin?159 [Ama] Rabbinin [kesin] iaretlerinin ortaya kaca Gn iman etmenin, daha nce inanmam yahut inand halde bir hayr yapmam olan160 kimseye hibir yarar olmaz. De ki: Bekleyin [yleyse Ahiret Gnn, ey inanszlar:] bakn, biz [mmin]ler de bekliyoruz! 159 NANLARININ btnln bozarak gruplara, frkalara ayrlanlara

155 Bkz. bu surenin 38. ayetinin son paragraf ile ilgili not 31. Bu rnekte, smme'nin kullanlyla ma edilen vurgu, bu surenin 91. ayetine iaret ediyor gibidir. 156 Yani, kendi zamanlar ve gelime safhalar iin uygun olan kanunlar ve emirler yoluyla ihtiya duyduklar her eyi (Rz). Bu balamda bkz. 5:48'de geen, sizden her biriniz iin [farkl] bir sistem ve [farkl] bir hayat tarz belirledik ibaresi ve ilgili not 66. 157 Yani, Yahudiler ve Hristiyanlara; ki bunlar, Araplarn vahyedilmi metinlere sahip grdkleri yegane iki topluluk idi. 158 Bu pasaj, ilk bakta, Hz. Peygamber'in ada Araplara iaret ediyor grnd halde mesaj sadece onlarla snrl deildir; tersine, kendileri bizzat onun dorudan muhatab olmadka vahye inanmay reddeden btn zamanlarn insanlar ile ilgilidir. 159 Yani, Hesap Gn'n bildiren iaretlerin. 160 Lafzen, imanyla bir iyilik kazanmam olan: bylece, iyi iler yapmaya yol amayan iman burada hi iman sahibi olmamakla e deerde tutulmaktadr (Zemaher).
216

6. SURE

gelince: onlar iin yapabilecein bir ey yoktur.161 Unutma, onlarn ii Allah'a kalmtr: ve zaman geldiinde Allah onlara vaktiyle yaptklarn gsterecektir. 160 Kim [Allah'n huzuruna] iyi bir i ve davranla karsa bu yaptnn on katn kazanacaktr; ama kim de kt bir fiil ile karsa onun ayn-syla cezalandrlacaktr; ve kimseye hakszlk yaplmayacaktr.162 161 DE K: Bakn, Rabbim beni dzgn ve saf bir itikad araclyla dosdoru bir yola yneltti; her trl btldan uzak durarak Allah'tan baka eye ilahlk yaktranlardan olmayan brahim'in yoluna. 162 De ki: Bakn, benim namazm, [btn] ibadetlerim, hayatm ve lmm [yalnzca] btn lemlerin Rabbi olan Allah iindir, 163 ki O'nun uluhiyetinde hi kimse pay sahibi deildir: Ben byle emrolundum; ve ben benliklerini Allah'a teslim edenlerin [daima] ncs olacam. 164 De ki: yleyse, O her eyin Rabbi iken Allah'tan baka bir Rab m arayacam? nsanlarn iledii [kt] fiiller yalnzca kendilerini ilgilendirir; ve sorumluluk tayan hi kimseye bakasnn sorumluluu yklenmez.163 Zaman geldiinde hepiniz Rabbinize dneceksiniz: ve o zaman zerinde ihtilafa dtnz her eyi size [gerek haliyle] gsterecektir.164 165 Zira O sizi dnyaya miras yapm,165 ve baznz dierlerinize derecelerle
161 Bu atf, ncelikle, balangta bir btn olarak paylatklar temel din prensiplerden uzaklap akde ve deer sistemi (ethics) olarak farkl yollara sapm bulunan Yahudiler ile Hristiyanlara yneliktir (kar. 3:105). Ancak bu ncelikli atfn dnda yukardaki ayet, daha nceki 153. ayet ile -bu dosdoru Bana ynelen bir yoldur: yleyse onu izleyin ve dier yollardan gitmeyin ki sizi O'nun yolundan saptrmasnlar- mantk bir iliki iindedir ve bylece Kuran'n takipileriyle de gayb bir balant oluturmaktadr: Baka bir deyile bu, insanlarn, karlkl olarak yalnz kendilerinin Kuran retisinin tek gerek temsilcileri olduklar eklindeki hogrsz iddialarndan doan btn guruplamalarn knanmasn ifade eder. Nitekim, bu ayetin anlam hakkndaki bir soruya Hz. Peygamber'in Ashb'ndan Eb Hureyre'nin u cevab verdii rivayet edilir: Bu ayet, [bizim] bu toplumumuzla ilgili olarak nazil olmutur (Taber). 162 Lafzen, ve onlara hakszlk yaplmayacaktr. Bu balamda bkz. bu surenin 12. ayetinde geen Allah'n rahmeti kendisine ilke edindii ifadesi ve ilgili not 10. 163 Bu ifade -ki ayrca 17:15, 35:18, 39:7 ve 53:38'de de geer- ilk gnah ve vekaleten kefaret eklindeki Hristiyan doktrinlerinin kesin olarak reddedildiini gsterir. Bu ifadenin ahlak ve deer sistemindeki (ethical) daha geni sonular iin bkz. nzul srasna gre ilk defa getii yer olan 53:38. 164 Bkz. sure 2, not 94. 165 Bkz. 2:30 ve ilgili not 22.
217

6. SURE

stn klmtr ki bahettii eyler araclyla sizi snayabilsin.166 phe yok ki Rabbiniz karlk vermede hzldr: ama, unutmayn ki, O gerekten ok balaycdr, rahmet kaynadr.

166 Yani, karakter, g, bilgi, sosyal stat, servet, vb. araclyla.


218

7. SURE

7. ARAF
Surenin ad, 46 ve 48. ayetlerinde geen bir ifadeye dayanmaktadr. Arf szcnn anlam 37. dipnotta aklanmtr. Bu alanda sz sahibi bilginlerden ouna (ve zellikle bni Abbs'a) gre Arf suresinin tamam, kendisinden hemen nceki sureden (Enm) ksa bir sre nce -yani, Hz. Peygamber'in Mekke'deki hayatnn son yl iinde- vahyedilmitir. Bu konuda Suyt ve teki baz bilginlerin 163-171 aras ayetlerin Medine dnemine ait olduu yolundaki grleri yalnzca tahmine dayandndan pek kabul edilebilir grnmemektedir (Menr VIII, 294). Arf suresi, vahyin krolonojik tertibinde altnc sureden (Enm) nce geliyor olmasna ramen, muhtemelen, ad geen surede genel izgileriyle verilen temann bu surede ayrntlaryla ve derinlemesine ilenmi olduu dnlm olacak ki, sure geleneksel sralamada Enm'dan sonraya konulmutur. Enm suresine ilikin giri notunda da belirttiimiz gibi, ayn surenin balca temas durumundaki tevhid fikrini (Allah'n birlii, esiz-ortaksz olmas) aka ortaya koyduktan sonra Arf suresi, artk, Allah'n kendi buyruunca, istek ve iradesini insanoluna ulatrmasnn bir yolu, bir arac olarak vahiyle, bir baka deyile, peygamberlerin greviyle ilgili aklamalara ynelir. Bir sreklilik halinde peygamber rehberlie duyulan ihtiya, insann zayf olmas gereinden domaktadr; yani, itah ve arzusunu uyandran her trl ayartya kapsn ak tutmasndan; kendini beenmiliinden, kurumlanmasndan; ya da yolunu arm kar duygusundan... nsan gereinin ya da insan yapsnn bu asl ehresi, 16-18. ayetlerde blis'i insan soyunun ezel ayartcs olarak gsteren temsl (allegory) anlatm izleyen Hz. dem ile Havva'ya ve onlarn cennetten karlmasna ilikin temsl ile resmedilmitir (19-25. ayetler). Allah'n, peygamberleri araclyla bahettii rehberlik olmakszn doru yolun bulunmas mmkn deildir. Bunun iindir ki: Ayetlerimizi (mesajlarmz) yalanlayan ve onlara tepeden bakan kimselere gn kaplar almayacaktr denmektedir (40. ayet). 59. ayetten teye, surenin byk ksm, Hz. Nh'tan balayarak Hz. Hd, Salih, Lt ve uayb'la devam eden ve Hz. uayb'n damad Hz. Musa'ya ve onun srailoullar arasnda yaad hayata dair olduka uzun bir anlatmla doruuna ulaan, mesaj ve uyarlar gnderildikleri toplumlar tarafndan reddedilen nceki peygamberlerden bazlarnn kssalarna ayrlm bulunmaktadr. 172. ayetle ilah sylem, dikkatleri yine insann karmak ruh yapsna, Allah'n varln ve birliini fark edip kavramak konusunda insanda var olan ftr yatknla; ve sonra da, Allah kendisine ayetlerini bahetmi olduu halde onlar tepen kimsenin bana gelene yneltir: eytan yetiip yakalar onu ve o da, baka niceleri gibi, vahim bir sapla sapp gider. (175. ayet). Bu da bizi, Allah'n son mesaj olan Kuran'a ve yalnzca bir uyarc ve mjdeleyici (188. ayet) olan son peygamber Hz. Muhammed'in rolne gtrr: Allah'n fni bir kulu, tabiatst g ve niteliklere sahip olmayan ve -Allah'a kar sorumluluk bilinciyle yaayan her insan gibi -O'na kulluk yapmakta asla kibre kaplmayan (206. ayet)- bir beer... 1 Elif-Lm-Mm-Sd.1

2 [YCELERDEN] bir ilah kelm indirildi sana -artk gnlnde bu konuda


1 EK II'ye bkz.
219

7. SURE

herhangi bir pheye yer verme- ki, onunla, [yoldan sapanlar] uyarabilesin ve inananlara da [u] d verebilesin:2 3 Rabbinizin katndan size indirilene uyun; O'ndan baka nderlerin ardndan gitmeyin.3 Ne kadar az tutuyorsunuz aklnzda, bu (d). 4 Biz [ba kaldran] topluluklardan nicesini, gece vakti ya da gpegndz dinlenirken anszn gelip atan cezamzla yok etmiizdir.4 5 Ve cezamz balarnda koptuu zaman, kendi kendilerine, vah bize! Biz gerekten zalim kimselerdik! demekten baka syleyecek szleri olmamtr.5 6 Ve bu yzden, kendilerine [ilah] bir mesaj gnderilen herkesi, hi phesiz, [Yarg Gn'nde] hesaba ekeceiz. Ve yine hi phesiz mesajla gnderilenleri[n kendilerini] de hesaba ekeceiz.6 7 Ve sonra kendilerine mutlaka [yapp-ettikleri hakkndaki amaz] bilgimizi aacaz:7 nk hibir zaman [onlardan] uzak deildik. 8 Ve lme-tartma ii o Gn dosdoru gerekleecek; ve tartda [doru ve yararl davranlarnn] yk ar gelenler; ite byleleridir mutlulua eriecek olanlar; 9 Oysa, tartda yk hafif ekenler; ite, mesajlarmza inatla kar kmalar
2 Szlklerdeki karl sknt, darlk olarak verilen harac terimi, phe anlamn ifade etmek zere, daha ok deyimsel anlam ykyle kullanlr: bni Abbs, Mchid ve Katde'ye gre burada da bu anlamda kullanlmtr. (Bkz: Taber, Zemaher, Beav, Rz, bni Kesr.) Btn itibariyle cmlenin kuruluu aka gstermektedir ki, burada iaret edilmek istenen phe ilah kitabn ya da belgenin kaynayla deil, amacyla ilgilidir: bunun iindir ki, hitap grnte Hz. Peygamber'e ise de, yukardaki pasaj Kurn mesajn ulaabildii herkesin dikkatini iki ynl bir hedefe, yani, hem niha geree kar kanlarn uyarlmasna, hem de ona zaten inanm bulunanlarn ynlendirilmesine, tlenmesine ekmek amacn yanstmaktadr. Uyar da, t verme de, bir pepeelik iinde kaynatrlm, hulasa edilmitir. 3 Bata bni Hazm ve bni Teymiyye olmak zere, byk Mslman dnrlerden bazlar, bizim nderler (masters) szcyle karladmz evliy teriminin, bu anlam rgs iinde, szcn din anlamyla otoriteler (din alannda sz dinlenenler) anlamnda kullanldn sylemiler ve bu yklemiyle ayetin, Hz. Peygamber dnda ve aasnda herhangi bir ahsn sbjektif grlerine, onlar Kurn buyruk ve retilerle yanyana ve edeer tutarcasna, hukuk bir geerlik atfetmek konusunda bir yasaklama getirdiini belirtmilerdir. Bu konuyla ilgili olarak bkz. 5:101 ve ilgili notlar. 4 Yani, insanlar tam kendilerini gvenlik ve dinginlik iinde hissettikleri bir vakit, anszn... Bu pasaj, nceki iki ayette ifade edilen, Allah'n vahyedilmi buyruk ve retilerine uyup onlar izlemek konusundaki ykmllkle balantldr. 5 Lafzen, ... demekten baka dvlar, savunmalar yoktu. 6 Kar: 5:109. 7 Lafzen, bilgiyle onlara anlatacaz.
220

7. SURE

yznden8 kendilerini bedbahtla srkleyecek olanlar da bunlardr. 10 EVET, [ey insanlar], sizi yeryzne gerekten [bolluk iinde] yerletirdik ve size orada geiminizi salayacak eyler verdik: [Hal byleyken] ne kadar az krediyorsunuz! 11 Evet, gerekten de sizi yarattk, sonra size biim verdik;9 ve sonra meleklere: dem'in nnde secde edin! dedik. Bunun zerine, blis'in dnda, onlar[n hepsi] secde ettiler; (bir tek) o secde edenlerin arasnda yer almad.10 12 [Ve Allah]: Sana emrettiim zaman dedi, seni secde etmekten alkoyan neydi? Ben ondan stnm, diye cevap verdi [blis], (nk) beni ateten yarattn, onu balktan. 13 [Allah]: Madem yle, haydi in o bulunduun [konum]dan; nk orada (o bulunduun konumda) byklk taslaman yakk almaz! k git artk; gerekten,
8 Lafzen, ayetlerimizi yakk almaz bir biimde karlayagelmeleri yznden. 9 Birbiri ardnca bu iki ifade -sizi yarattk [yani, yaayan organizmalar olarak size can verdik] ve sizi biimlendirdik [ya da size insan olarak biim verdik]- bireysel anlamda, reym safhasndan balayarak geliimini tamamlayncaya kadar insann bedensel gelime srecini olduu kadar insan soyunun evrimini de ma etmektedir. 10 Allah'n meleklerine Hz. dem'in nnde secde edin biimindeki temsl buyruu hakknda 2:30-34'e ve ilgili dipnotlara baknz. Bu surede Hz. dem kssasna gemeden nce btn insanla yneltildii grlen hitap aka gstermektedir ki bu ifade rgs iinde dem ismi btn bir insan soyunu simgelemektedir. Batl bilginler, ok kere ibls szcnn, ngilizcedeki devil szcnn de kendisinden tredii Yunanca dibolos szcnn bozulmu bir ekli olduuna kesin gzyle bakarlar. Oysa, ortada slam ncesi Araplarn bu ya da baka herhangi bir mitolojik terimi Yunanllardan iktibas ettiklerini gsteren en kk bir delil olmamasna karlk, Yunanllarn mitolojik terimlerinin pek ounu (baz tanr isimleri ve onlarn ilevleri de dahil) ok erken dnem gney Arabistan uygarlklarndan dn aldklar bilinen, isbat yaplan bir husustur (kar. Encyclopaedia of Islam I, 379 vd.). Bunun iindir ki, Yunanca dibolos szcnn, mitsizlie kaplmak, midini kesmek, ruhen kmek, yklmak gibi anlamlara gelen eblese fiil kknden tremi olan ve Arapa'da u cennetten kovulan dm, aalanm melee isim olarak kullanlan iblis szcnn Helenlemi bir versiyonu olduunu dnmek daha akla yakndr (bkz. Lane I, 248). ftirac, kara alan anlamna gelen ve Yunanca'da karya [bir ey] atmak anlamndaki diaballein fiillinden tremi olan dibolos isminin z-be-z Yunanca bir kkenden gelmesi tek bana bu hipotezi rtmeye yetmez; nk yabanc isimleri Helenletirmeleriyle tannan Greklerin ibls ismini, anlam alanyla birlikte, kendileri iin ok daha bildik bir lafz olan dibolos terimiyle zdeletirmi olmalar son derece anlalabilir bir eydir. Hemen sonraki ayette ateten yaratlm olduu belirtilen blis'in beyanat konusunda bkz. 38. sure, 60. not.
221

7. SURE

aalanm kimselerden oldun sen! 14 [blis]: Bana, herkesin lmden kaldrlaca Gn'e kadar zaman ver dedi. 15 [Ve Allah]: Tamam, sen artk mhlet verilen kimselerden oldun diye buyurdu. 16 [Bunun zerine blis]: Madem ki, benim yoldan kmam istedin11 dedi, ben de, gidip senin doru yolunun zerinde onlar iin pusuya yatacam, 17 ve hem aktan aa, hem de akllarnn ermedii yol ve yntemlerle,12 salarndan sollarndan sokulacam onlara: Ve sen onlardan ounu nankr kimseler olarak bulacaksn. 18 [Ve Allah]: Defol, (bulunduun) o yerden, gzden dm ve kovulmu olarak! [Ve] onlardan sana uyacak olanlara gelince hi pheniz olmasn, cehennemi topluca sizinle dolduracam! 19 Ve [Sana gelince] Ey dem, sen ve ein, yerlein bu bahede; ve yiyin, neyi gnlnz ekerse; ama sakn u aaca yaklamayn, yoksa zalim kimselerden olursunuz!13 20 Bunun zerine, eytan, onlara, [o ana kadar] farknda olmadklar plaklklarn gstermek amacyla14 fsldayp: Rabbinizin sizi bu aatan uzak tutmas, yalnzca, siz ikiniz melekler [gibi] olmayasnz ya da sonsuza kadar yaamayasnz diyedir15 dedi.
11 Yahut: hataya dmeme, sapmama izin verdin, Evhu ifadesi yoldan kmasna, sapmasna sebep oldu [ya da izin verdi] anlamna geldii gibi, umutsuzlua srkledi, ya da istedii, arzulad eye ulamasn nledi anlamna da geliyor. (Kar. Lane VI, 2304 vd.) blis'in szleri, onun melekler arasndaki eski konumunu kaybetmesini de ma ettiine gre, bu durumda bizim benimsediimiz karlk en uygunu gibi grnyor. 12 Lafzen, ellerinin arasndan ve arkalarndan eklindedir. Bu deyimsel ifade ve bizim verdiimiz karlk iin bkz. 2:255'deki benzer cmle. O, insanlarn apak nlerinde olan da bilir, onlardan gizli tutulan da. -Hemen sonra gelen Onlarn salarndan ve sollarndan ifadesi her ynden ve mmkn olan her vesileyle, her vastayla anlamna gelir. 13 Bkz. 2:35 ve 20:120 ve ilgili notlar. 14 Lafzen, [o gne kadar] plaklklar hakknda kendilerinin henz farknda olmadklar eyi onlara ifa etmek iin... Burada, insanolunun cennetten karlmadan nceki saf ve masum durumuna; yani, ktle armak iin hazr bekleyen btn o ayartlar ve yanl bir seim sonucu iine dlen bedbahtlk yannda, insann henz kendi yapsnn da bilincinde olmad, yapp etmeleri iin alternatif yn ve gidiler arasnda seim yapabilme imkan ve iktidarndan henz haberdar olmad bilin-ncesi dnemini yanstan bir temsl (allegory) karsnda olduumuz anlalmaktadr. 15 Lafzen, ya da ebed olan kimselerden olmayasnz diye: bu szlerle eytan, onlarn iine sonsuza kadar yaamak ve bu anlamda Tanr gibi olmak tutkusunu sokmak istiyor. (Bkz.
222

7. SURE

21 Ve onlara: Ben gerekten sizin iyiliinizi isteyen biriyim diye de and verdi. 22 Ve bylece onlar yanltc dncelerle ynlendirdi. Fakat o ikisi, sz geen aacn meyvesinden tadar tadmaz birden plaklklarnn farkna vardlar; ve baheden topladklar yapraklarla zerlerini rtmeye koyuldular. Bunun zerine Rableri onlara (yle) seslendi: Ben sizi o aatan menedip de, eytan sizin gerekten apak dmannzdr dememi miydim?. 23 O ikisi: Ey Rabbimiz! Biz kendimize yazk ettik; bizi balamaz ve bize merhamet etmezsen, hi phesiz, kaybedenlerden olacaz! dediler. 24 [Allah]: nin,16 [bundan byle] birbirinize dman olarak! dedi, yeryznde bir sre iin konacak bir yurt ve geiminizi salayan eyler bulacaksnz: 25 Orada yaayacak ve leceksiniz diye ekledi, ve [Kyamet Gn] oradan (diriltilip) karlacaksnz! 26 EY DEMOULLARI! Size ycelerden, hem plaklnz rtesiniz diye,
20:120 ile ilgili 106. not.) 16 Zmnen, bu katksz mutluluk ve safiyet konumundan. Bu temsl D (yahut cennetten karl) kssasnn 2:35-36'daki versiyonunda da grld gibi, olayn bu safhasnda ikil muhatap, anlaml bir biimde oul muhataba dnyor; bylece hem bu surenin 10. ayeti ve 11. ayetinin balangcyla yeniden balant salanm oluyor, hem de dem ile Havv kssasnn, gerekte, insanolunun kozmik kaderi ya da durumunun temsl bir anlatm olduu aklk kazanm oluyor. O ilk safiyet, masumiyet dneminde insan, ktln varlndan ve dolaysyla eylem ve davranlar iin var olan saysz imkan arasnda her an bir seim yapma gerekliliinden haberdar deildi: dier bir ifade ile, baka btn hayvanlar gibi sadece igdlerinin gsterdii yolda yaayp gidiyordu. Yine de bu safiyet, madem ki bir erdem deil de yalnzca bir varolu art durumundayd, o halde, insan hayatna statik bir nitelik veren ve bylece insan ahlak ve zihn geliimden alkoyan bir nitelikti. nsanda Allah'n buyruuna kar direngen bir itaatsizlik eylemi olarak simgelenen bilin geliimi ya da bilin/duyarlk sramas, bu statik durumu bir anda deitirdi; bu uyandrlm bilintir ki, onu, sadece igdleriyle yaayan bir varlk olmaktan kurtarp bizim u bildiimiz, tylenmi, geliimini tamamlam insan zne -eriyi doruyu ayrd edebilme ve dolaysyla hayatta tutaca yolu seebilme yeteneine sahip sahici insana- dntrd. Bu itibarla, en derin anlamyla D temsli hibir zaman bir gerileme, yozlama olgusunu deil, tersine, insann geliip olgunlama srecinde yepyeni bir evreyi, ahlak bilince uyanma evresini tasvir etmektedir. Aaca yaklamay yasaklamakla Allah, insanolunu eri davranma imkanndan haberdar etmekle kalmad, dolaysyla, kendi irade ve ihtiyaryla doru davranma imkann da bahetmi oldu ona. Ve bylece insan, kendisini doal gd ve sezgileriyle yaayan dier btn yaratklardan ayran zgr ve ahlak bir iradeyle donanm oldu. eytan'n ya da blis'in insann ezel ayartcs olmas hakknda bkz. 2:34'de 26. not ve 15:41'de 31. not.
223

7. SURE hem de bir grkem-gzellik nesnesi17 olarak giyim-kuam [yapma bilgisini]

bahettik; ama Allah'a kar sorumluluk bilincinin (salad) rt her eyin stndedir. te bunda (da) Allah'n ayetlerinden biri var ki, insanolu belki ders alr.18 27 Ey demoullar! Tpk atalarnzn cennetten karlmalarna yol at gibi, eytan'n sizi de ayartmasna izin vermeyin: plaklklarnn farkna varsnlar diye, onlar [Allah'a kar sorumluluk bilincinin bezedii] rtlerinden yoksun brakmt o. Muhakkak ki o ve avenesi, onlar hi fark edemeyeceiniz yerde ve biimde sizi (de) pusuda bekliyor!19 Gerek u ki Biz, [itenlikle ve doru bir biimde] inanmayanlarn20 yannayaknna [her trden] eytan gler ve kuvvetler yerletirdik; 28 Ve [bunun iindir ki] ne zaman utan verici bir i ileseler, biz atalarmz da bu ii yapar bulduk; hem, Allah emretmitir bunu bize derler hemen. De ki: Bakn, Allah asla utan ve tiksinti veren ileri emretmez. Siz, yoksa hakknda hibir ey bilmediiniz bir eyi mi Allah'a yaktryorsunuz? 29 De ki: Benim Rabbim [yalnzca] doru olann yaplmasn emretmitir; ve [O sizden] kulluunuzu gstermek zere giritiiniz her trl eylemde btn varlnz ortaya koymanz21 ve iten bir inanla yalnz ve sadece O'na balanarak Kendisine yalvarp yakarmanz [ister]. Balangta nasl sizi yaratan O'ysa, dneceiniz kimse de O'dur: 30 O, [sizden] bazlarn doru yola ynelterek onurlandracak; ama bazlar[nz] iin de doru yoldan sapmak
17 Lafzen, ku-ty olarak -ku-tynn gzelliinden tretilmi mecaz bir ifade. 18 Lafzen, Bu (da) Allah'n ayetlerinden [biri], belki dnr t alrlar..., vb. 19 Lafzen, O ve oyma, sizin onlar grmediiniz yerden gryorlar sizi. 20 Burada itenlikle ve doru bir biimde ifadesiyle yaplan ilavede, szkonusu insanlarn arpk inanlarna dair sonraki cmlede yer alan aklamalar gzetilmitir: nk, inanlar bozuk ve yanl olmasna ramen, bu insanlardan bazlarnn, sonraki cmlede sz geen utan verici eylemlerin Allah tarafndan emredilmi olduu saplants iinde olduklar grlyor.-eytan gler (eytn) tabirine gelince; bu tabirin Kuran'da, Allah'a doru bir biimde inanmayanlarn yanlarnda-yaknlarnda (dier bir deyile, kalplerinde) bulunan her trden kt drt ve eilimleri ifade iin kullanld hatrlanmaldr (bkz 14:22'de 31. not): bunun iindir ki, aada 30. ayette geen eytn terimi kt drtler olarak aktarld. 21 Burada geen vech [lafzen, yz] terimi, ok defa, btn varlm ya da btn varlmla kendimi Allah'a teslim ettim (3:20) anlamna gelen eslemtu vechiye lillhi cmlesinde olduu gibi, soyut anlamyla, kiinin btn varln, btn dikkat ve duyarln dile getirmek iin kullanlr (sucd). ounlukla secde edilen yer ya da zaman anlamna, (ism-i mekan/ism-i zaman kuruluundaki) mescid szc, aikardr ki, aada 31. ayette olduu gibi, bu anlam rgs iinde burada da, herhangi bir ibadet eylemini ifade etmektedir.
224

7. SURE

kanlmaz olacak:22 nk, bakn, onlar Allah' brakp [kendi] kt drtlerini kendilerine dost edinecekler, hem de bylelikle doru yolu bulmu olduklarn sanarak! 31 EY DEMOULLARI! (Allah'a) kulluk olsun diye yapp-ettiiniz her ite kendinize ekidzen verin23; [serbeste] yiyin iin, fakat sap savurmayn: (nk) kuku yok ki, O savurganlar sevmez! 32 De ki: Allah'n kullar iin yaratt gzellii, rzkn iyisini, temizini yasaklayan kim? De ki: Bunlar dnya hayatnda imana erenler iin [meru]durlar; Kyamet Gn'nde ise yalnzca onlara zg olacaklardr.24 Anlama-kavrama yetenei olan insanlar iin bu mesajlar Biz ite byle ak ak dile getiriyoruz! 33 De ki: Dorusu, Rabbim, yalnzca, ak ya da gizli, utan verici davranlar, gnah[n her eidini], [bakasnn elindekine] haksz yere gz dikmeyi, Allah'tan bakasna -hakknda hibir delil indirmedii halde- tanrsal nitelikler yaktrmanz ve bilmediiniz eyi Allah'a izafe etmenizi yasaklamtr. 34 Ve her toplum iin bir vade belirlenmitir:25 yle ki, vadeleri dolduunda onu bir tek an olsun,26 ne geciktirebilirler ne de ne alabilirler.
22 Lafzen, onlar iin kanlmaz olacak (hakka aleyhim); bununla, yoldan sapmann onlarn kendi yapp-etmelerinin, kendi tutumlarnn kanlmaz bir sonucu olduu dile getirilmek isteniyor. 23 Lafzen, sslerinizi (zneh) taknn. Rb'a gre (Lane III, 1279 vd.'da da kaydedildii gibi), zneh szcnn asl anlam: ... ister bu dnyada, ister teki dnyada olsun, insann itibar ve onuruna glge drmeyen, ona yakksz, pejmrde bir grn vermeyen [tersine onu gzelletiren, yalnlatran] ey. Demek ki terim, szcn hem cisman hem de ahlak armlar iinde, gzel olan eyi ifade ediyor. 24 zellikle yasaklananlar dnda dnya hayatnda iyi ve gzel olan eylerin inananlara helal olduunu bildirerek Kuran, zmnen, hayat reddeden ileciliin, terk-i dnyc (dnyay terk edici), kendine-eziyeti eilimlerin her eidini bylece yeriyor, mahkum ediyor. yi ve gzel eylerin dnya hayatnda hem inananlar hem de inanmayanlara eit artlarda arzedildii, ama ahirette inanmayanlar iin bu kapnn kapanaca ma ediliyor (kar. bu surenin 50-51. ayetleri). 25 Lafzen, Her topluluk (mmet) iin bir vade vardr: yani, her toplumun Allah tarafndan belirlenen bir yaama sresi vardr; yle ki, bu sre iinde toplumlar vahiy yoluyla kendilerine teklif edilen hidayet yolunu kabul ya da reddetmek konusunda serbesttirler. mmet szc, ou zaman, yaayan varlklar, bu ayetin anlam rgs iinde de toplum, halk, topluluk anlamna iaret etmektedir. 26 Arapa kullanmnda sah (lafzen, saat) terimi, sadece astronomik saati yani, ortalama
225

7. SURE

35 EY DEMOULLARI! Size kendi aranzdan benim mesajlarm ileten eliler geldiinde, kimler ki Bana kar sorumluluk bilinci duyar ve kendilerini dzeltirlerse, ite onlar iin korku yok; onlar zlmeyecekler de; 36 ama ayetlerimizi yalanlamaya kalkanlar ve onlara kibirle tepeden bakanlar, ite orada kalmak zere, atee girecek olanlar byleleridir! 37 Kendi aslsz uydurmalarn Allah'a yaktran ya da Allah'n ayetlerini yalanlamaya kalkan kimselerden daha zalim kim olabilir? Onlara [hayatta] nasip olarak her ne ki yazlmsa kendilerini bulacaktr;27 t ki, canlarn almak iin elilerimiz gelip [de] onlara: Hani, nerde Allah'tan baka arp durduunuz varlklar? deyinceye kadar. Ve [gnahkarlar]: Bizi yzst braktlar! diye karlk verecekler; ve [bylece], hakk inkar eden kimseler olduklar konusunda kendi aleyhlerine tanklk etmi olacaklar. 38 [Bunun zerine Allah]: Katln yleyse, atee sizden nce gmlp giden grnmeyen varlklar ve insanlar gruhuna! [Ve] bir gruh [atee] girerken her seferinde kendi yandalarna lnet edecek; o kadar ki, onlarn hepsi, birbiri ardndan oraya dolutuklarnda, sonrakiler nden gidenler28 iin [yle] diyecek: Ey Rabbimiz! Bizi yoldan karan ite bunlard: yleyse, onlara atele iki kat azap ver! Allah: Her biriniz iki kat azaba mstehaksnz29 ama bunu bilmiyorsunuz diye
gne gnnn yirmidrtte birini deil, ayn zamanda soyut zaman fikrini ve yine, byk ya da kk onun herhangi bir kesitini, hatta (yukarda olduu gibi) kritik bir nn da ifadeye yarar. Yukarda aka grlmektedir ki, zamann en kk bir blm ya da kritik bir tek n anlamnda kullanlmtr. 27 Lafzen, [lah] kitaptaki (el-kitb) paylar onlara ulaacaktr.: Yani, dier btn insanlar gibi onlar da mrleri iinde, Allah'n ezel takdirinde kendileri iin tayin edilmi olan iyi ya da kt, nasipleri neyse, onunla karlaacaklar. Sonraki cmlede geen eliler (rusul) tabiriyle lm meleklerinin kasdedildii aikardr. 28 ncekiler ile sonrakiler terimleri, burada, ya zaman iinde ardarda gelmeyi (nce gelenler ve sonra gelenler gibi), ya da konum ve stat bakmndan bir sralanmay (nderler ve onlarn izinden gidenler) iaret etmektedir. Her iki durumda da bu terimler, sonraki cmleden de anlalaca gibi, -ister toplumlarn nde gelenleri ve dnce nderleri anlamnda dorudan olsun, ister ortaya koyduklar rnekler araclyla sonraki kuaklar tarafndan izlenen selefler anlamnda dolayl olsun-, ncekilerin sonrakiler zerinde braktklar kt ve olumsuz etkiyi dile getirmektedirler. 29 Lafzen, herkese iki katl [azap]: Yani, bir defa yoldan sapt iin, bir defa da, ortaya koyduu kt rnekle bakalarn saptrd iin. Kar. 16:25 - Kyamet Gn'nde, onlar hem kendi yklerini btn arlyla tayacaklar, hem de yanl yola saptrdklar bilgisiz,
226

7. SURE

cevap verecek buna. 39 Ve ncekiler, sonrakilere yle diyecek: Demek ki, hibir bakmdan bizden stn kimseler deilmisiniz!30 yleyse, yaptnz btn o ktlkler iin, tadn bu azab! 40 GEREK U K, Ayetlerimizi yalanlamaya kalkan ve onlara tepeden bakan kimselere gn kaplar almayacaktr;31 ve onlar, halatn ine deliinden geebilmesinden daha kolay32 giremeyecekler cennete. Gnaha gmlp
eitimsiz insanlara ait ykn bir ksmn tayacaklar. 30 Yani, Sizler de, bizim yaptmz gibi, kendi zgr iradenizle yanl yolda yrdnz; dolaysyla, siz de bizimle ayn sorumluluu tayorsunuz. Mmkn olan dier bir yorum: Bizim hatalarmzdan ders almadnz iin bize kar bir stnlnz yok. 31 bni Abbs'a gre (Rz'nin kaydettii kadaryla), bu mecaz, Allah'n byle gnahkarlarn iyi eylemlerinden hi birini kabul etmeyecei gibi, onlarn sonradan yalvarp yakarmalarn da kabul etmeyeceini ifade etmektedir. 32 Lafzen, halat inenin deliinden geinceye kadar (hatt); Bu sz bir imkanszl dile getirdiine gre, burada hatt szcnn ilevini, szn geliine bal olarak, ...den daha kolay eklinde karlamak daha uygun gzkyor. Cmlede geen cemel szcne gelince, bunun, bu anlam rgs iinde deve olarak tercme edilmesi, hi phe yok ki yanl olur. Zemaher'nin belirttii (ve Rz dahil dier klasik mfessirlerin de teyid ettii) gibi, bni Abbs, szc, kaln urgan ya da halat anlamna gelen cummel eklinde telaffuz ederdi; ayn kraat Ali b. Eb Tlib'e de atfedilmektedir (Tcu'l Ars). Belirtmek gerekir ki, szcn, cumel, cuml, cumul ve nihayet Kuran'n genel kabul gren kraatinde de yer alan cemel eklinde deiik lehesel (dialectial) telaffuzlar dah vardr. Bunlarn hepsi de kaln, bkml urgan anlamna gelmektedir (Cevher) ve bu anlamda hepsi Hz. Peygamber'in Sahbleri ve onlarn erken-ardllar (tbin) tarafndan kullanlmtr. Keza Zemaher, bni Abbs'dan nakille, Allah'n inenin deliinden geen deve biiminde mnasebetsiz bir mecaz irad etmi olamayacan kaydetmektedir ki bununla, deve ile inenin delii arasnda hibir anlaml ilginin bulunmad ama beri yandan ine ile halat arasnda (bu halat, mecazn amacna uygun olarak, sadece son derece kaln yani, ine deliinden gemesi muhal bir ipi ifadeye yaradna gre) belirli ve anlaml bir ilginin pekala bulunduu anlatlmak istenmitir. Bunun iindir ki, bu balam iinde cemel szcnn karln deve olarak deil de halat olarak dnmek her bakmdan daha uygundur. Her ne kadar, Sinoptik nciller'in Yunanca nshalarnda yer alan benzer bir ifadede szck deve olarak geiyor ise de (Matta xix, 24; Markos x, 25 ve Luka xviii, 25) bu durum bizim tartmamz pek etkilemez. nk hatrlanmaldr ki, ncil, ilk olarak rmce (Hz. sa zamannda Filistin'de konuulan dil) tedvn edilmitir ve bu rmce metinler de imdi kaybedilmi bulunmaktadr. htimalden de teye geerek denebilir ki, rmce yazsnda sesli harflere karlk gelen iaretlerin mutad olarak bulunmamas yznden, Grek mtercim szcn yazlndaki g-m-l sessizlerinin (ki Arapa'da bu, c-m-l'ye denk geliyor)
227

7. SURE

gidenleri Biz ite byle cezalandrrz. 41 Cehennem onlarn hem dinlenme yeri hem de rtleri olacak;33 zalimleri Biz ite byle cezalandrrz. 42 Ama imana erien, doru ve yararl iler yapan kimseler -[ki] phesiz, Biz kimseye tayabilecei ykten fazlasn yklemeyiz- ite, ebediyyen kalmak zere cennete girecek olan bunlardr; 43 [ki, oraya girmeden nce] onlarn ilerinde [taklp kalm] olabilecek dnce ya da duygu trnden uygunsuz ne varsa silip atacaz; orada nlerinde34 dereler-rmaklar aldayacak; ve onlar: Btn vgler, bizi bu [bahtiyarla] eritiren Allah'a yakr; nk eer O bize yol gstermeseydi biz asla doru yolu bulamazdk! Ve Rabbimizin elileri bize gerekten de doruyu sylemiler! diyecekler. Ve [bir ses]: ite gemite edip-eyledikleriniz sayesinde kazandnz cennet, bu! diye yanklanacak. 44 Ve cennetlikler, atetekilere, Rabbimiz bize ne sz verdiyse, btnyle gereklemi bulduk; ya siz, siz de Rabbinizin size vaad ettii eyi gereklemi buldunuz mu? diye seslenecekler. [Berikiler]: Ah, evet! diye karlk verecekler. Bunun zerine ilerinden bir ses35 haykracak: Allah'n lneti, zalimlere elverir, 45 onlar ki, bakalarn Allah'n yolundan evirirler ve onu eri, dolanbal gstermeye alrlar; ve onlar ki ahiret hayatnn gerek olduunu kabule yanamazlar! 46 Bu iki taraf arasnda bir engel bulunacaktr.36 Ve orada, [hayattayken] kendilerine [eri ile doruyu] ayrd edebilme yetisi bahedilmi, onlarn her birini tad belirtiden tanyan kimseler olacak.37 Ve
telaffuzunu yanl deerlendirmi ve szc bylece deve anlamna gelen okunuuyla aktarmtr: O gnden bu yana pek ok Mslmann yapt gibi, btn gayrimslim arkiyatlarn Kuran'n bu ayeti zerinde de tekrarlayageldikleri bir yanllktr bu. 33 Lafzen, Cehennem[in ateinden] bir dinlenme-yeri (dek) ve zerlerinden bir rt. 34 Lafzen, altlarndan. Burada, btn mutluluk verici nimetlerin onlarn hizmetinde olduu dile getiriliyor. 35 Lafzen, Duyurucu/seslenici (mezzin). 36 Hicb szc bir engel, bir mani olarak iki nesne arasna giren, iki nesne arasnda bulunan ey demektir; hem somut hem de soyut anlamda kullanlabilir. 37 Sureye ismini veren arf terimi, bir bu ayette, bir de bu surenin 48. ayetinde olmak zre btn Kuran'da yalnzca iki kere gemektedir. Terim urf szcnn ouludur. lk srada tanma, bilme, tasdik ve basret, feraset: eriyi doruyu ayrd etme; muhakeme, idrak, sezi gibi anlamlara ya da anlam gruplarna karlk gelen urf szc, ayn zamanda, bir eyin, bir nesnenin en stte, en yukardaki (ve dolaysyla en gze arpan) blm anlamnda da kullanlr: szgelimi horozun urf 'u ibii, atnki ise yelesidir. Kelimenin bu deyimsel kullanmna dayanarak pek ok mfessir, ayette geen arf terimini, bir duvar veya surun st
228

7. SURE

[girmek iin] can attklar halde cennete (henz) girmemi olan bu kimseler cennetliklere: Size selm olsun diye seslenecekler. 47 Ve baklar ate yolcularna doru evrilince: Ey Rabbimiz, bizi u zalim insanlarn arasna katma! diyecekler. 48 Ve [hayattayken] bu ayrd etme yetisine sahip olanlar, grnlerinden [gnahkar olduklarn] kardklar kimselere: Ne salad size diye seslenecekler, maldan, [mlkten] biriktirmeniz; gemiinizle o bo kurumlanmanz? 49 Bir vakit haklarnda, Allah rahmetini asla bylelerine ulatrmaz! 38 diye kestirip attnz kimseler, ite bunlar, [bu onurlandrlm kimseler] mi? [Oysa, bakn, imdi onlara:] girin cennete; size korku yok, hzn de duymayacaksnz! [diye sesleniliyor]. 50 Ve atein yarenleri, cennetliklere: zerimize biraz su dkn, yahut Allah'n size bahettii [cennet] azklar(n)dan (atn bize)! diye seslenecekler. [Berikiler:] Dorusu, Allah, gerei inkar edenleri her ikisinden de yoksun klmtr; 51 o kimseler ki, dnya hayatna kaplp dinlerini oyuna elenceye
ksm, ya da burlar olarak yorumlamlar ve ayette bununla dile getirilmek istenen eyi ayetin ba ksmnda geen hicb (engel, bariyer, perde) kavramyla zdeletirmilerdir. Buna ramen, szcn ilk anlam gruplarndan yola klarak varlan yorum, yani, urf 'u ksaca eriyi doruyu ayrd etme ve onun oulu olan arf ' da eriyi doruyu ayrd etme gc, yetisi olarak deerlendiren yorum her bakmdan ok daha makul gzkmektedir. Nitekim, Rz'nin de ak bir olumlamayla kaydettii zre Hasan Basr, Zeccc gibi ilk dnem baz byk Kuran mfessirleri de bu yorumu benimsemilerdir. Bu mfessirler srarla, ale'l-arf ifadesinin, bilgi ve irfan sahibi olan yahut kendisine (eriyi-doruyu) ayrd etme yetisi verilmi olan anlamndaki al marife ifadesiyle e anlaml olduunu belirtmiler; ve bu vasfla nitelendirilen kimselerin, dnya hayatlarnda eriyi doruyu (tadklar iaretlerden, belirtilerden kararak) ayrd edebilen ama eri ile doru arasnda kesin tavr ve tercihlerini koymayan, kaytsz, ilgisiz ya da ekimser kimseler olduklarn ifade etmilerdir. Bunlarn bu ilgisiz, ekimser tutumlar kendilerini ok iyilik yapmaktan olduu kadar ok ktlk yapmaktan da alkoymu ve sonu olarak, ayetin devamnda grlecei zere, byle kimseler ne cennete ne de cehenneme mstehak olabilmilerdir. (Hem Taber hem de bni Kesr bu ayetle ilgili yorumlarnda, bu gr destekleyen muhtelif Hadis rivayetleri kaydetmilerdir.) -Hem bu ayetin devamnda hem de 48. ayette geen ricl isminin (lafz karl: erkekler, adamlar) bu anlam rgs iinde kadn-erkek her iki cinsi iaret ettii aikardr. 38 nanmayanlarn azndan verilen bu ifade, onlarn, ya inananlarn Allah'n rahmetine hak kazanmadklar yolundaki grlerini; ya da bunun baka bir ifadesi olarak, Allah'n var olmad yolundaki grlerini dile getiriyor. Kestirip attnz ifadesi (lafzen, yeminle sylediiniz), inanmayanlarn bu konudaki saplantlarn, fikr-i sbite varan kat grllklerini, deimez kanaatlerini dile getiren mecaz bir ifadedir.
229

7. SURE

evirmilerdi.39 diye karlk verecekler. [Ve Allah:] Onlar bu [Hesap] Gn'nn gelip atacan nasl gzard edip unuttular ve ayetlerimizi nasl inkar ettilerse Biz de Bugn onlar yle gzard edeceiz diyecek, 52 nk Biz, gerekten de onlara, inanacak bir toplum iin bir doru yol, iinde bilgiye dayal40 ayrntl aklamalarda bulunduumuz bir kitap ulatrmtk. 53 (mdi), [inanmayanlar] o [Hesap Gn'nn] niha anlamnn aklanmasndan baka bir ey mi bekliyorlar?41 [Ne var ki], onun kesin anlamnn akland Gn, onu vaktiyle umursamayan kimseler: in dorusu, Rabbimizin elileri bize gerei sylemilerdi! imdi, bizden yana araclk yapacak kayrclarmz yok mu bizim? Yahut, mmkn m, [hayata] geri gnderilsek de edipeylediklerimizden baka trl davransak?42 diyecekler. Gerek u ki, onlar (byle diyerek yalnzca) kendilerini aldatm olacaklar ve onlarn btn (bu) bo hayalleri yklp kendilerini yzst brakacak. 54 PHESZ, Allah'tr sizin Rabbiniz; gkleri ve yeri alt ada yaratan; ve ara, o snrsz kudret ve iktidar makamna43 kurulan. Gndze, kendisini
39 Bkz. 6:70'de 60. not. 40 Lafzen, bilgi ile, ilim ile. 41 Lafz anlamn [bir szcn ya da olayn] niha anlamna varma abas olarak aktarabileceimiz tevl terimi (kar. 3:7), bu balamda, gelip ataca vahiyle nceden haber verilen etin bir gnn, etin bir azabn uygulamaya konmas anlamna geliyor; ve bu anlamda, gn ya da azap konusunda yaplan uyarnn niha anlamnn alp ortaya dklmesi gibi bir anlam tayor bnyesinde. 42 Kar. 6:27-28. 43 Burada, cmlenin banda gelen ve bir bala olan smme her zaman sonra ya da bundan sonra anlamna olaylar aras ncelik- sonralk belirten, zamanda sralamaya delalet etmez; e-zamanl ya da paralel ifadeleri balamak iin kullanld hallerde ou zaman basit ve balacnn ilevini grr: 2:29'da ve ge yneldi... ifadesinde olduu gibi. Ar terimine gelince (lafzen, taht veya hkm/iktidar makam) klasik ve modern, btn Mslman mfessirler ittifakla, szcn Kuran'da geen bu mecaz kullanmnn, Allah'n, btn yaratklar zerindeki mutlak hkm ve iktidarn ifade ettii grndedirler. Dikkate deer bir husus da udur ki, Kuran'da Allah'n kudret ve iktidar makamna oturduundan sz edilen yedi yerin hepsinde (7:54, 10:3, 13:2, 20:5 25:59, 32:4 ve 57:4) bu ifade Allah'n lemleri yaratmasna ilikin bir aklamayla balantl olarak gemektedir. -Genellikle gn, ama yukarda a (aeon) olarak tercme edilen yevm szc, Arapa'da, ister a (aeon) gibi son derece uzun, ister an gibi son derece ksa olsun, her trl sreyi ya da zaman araln ifade etmekte kullanlr; yirmidrt saatlik bir gne karlk olarak kullanlmas, onun pek ok arm iinden sadece biri durumundadr. (Bu konuda, bir karlatrma iin bkz. sah -lafzen, saat) kavramnn akland 26. not.)
230

7. SURE

ivedilikle kovalayan geceyi sarp sarmalayan O; koyduu yasalara boyun een gneiyle, ayyla, yldzlaryla her ey O'nun: btn bir yaratl ve tm buyurma, yasama kudreti. Ne ycedir Allah, ne uludur lemlerin Rabbi! 55 Rabbinize alak gnllce ve yreinizin ta derinlerinden seslenin. Dorusu O, izgiyi aanlar sevmez: 56 bunun iindir ki, iyi bir dzene sokulmuken yeryznde bozgunculuk yapmayn. Ve korkuyla ve umarak yalvarn O'na; nk Allah'n rahmeti her zaman iyilik yapanlarla beraberdir! 57 Yaklaan rahmetinin nnde mjdeci olarak rzgarlar gnderen O'dur; yamur ykl bulutlar toplandklarnda, onlar orak blgeye doru srkleyip bu yolla su indirelim ve bylece her trl rnn yeerip boy vermesini salayalm diye. lleri de ite byle dirilteceiz; belki dnr ders alrsnz.44 58 Bereketli toprak (gibi) ki, onun ekini, Rabbinin izniyle [bolluk iinde] fkrr; oysa kt topranki ancak clz bir ekin verir. kreden bir topluluk[un yararlanmas] iin ayetlerimizi ite byle ok ynl olarak dile getiriyoruz! 59 GEREK U K, Biz Nh'u kendi toplumuna45 gnderdik: Ey kavmim! dedi, yalnzca Allah'a kulluk edin: O'ndan baka tanrnz yok nk. Dorusu, dehet ve azabyla byk bir Gn'n gelip sizi bulmasndan korkuyorum ben!46 60 Kavmi iinden nde gelenler: Dorusu, biz senin apak bir sapklk iinde olduunu gryoruz! diye karlk verdiler. 61 [Nh]: Ey kavmim dedi, Bende bir erilik/bir sapklk yok; ne var ki, ben lemlerin Rabbinden bir eliyim. 62 Rabbimin haberlerini bildiriyor, tler veriyorum size: nk ben, Allah'n bana [vahiyle] bildirmesi sayesinde sizin bilmediinizi biliyorum. 63 Sizi uyarabilsin ve siz de Allah'a kar sorumluluk
44 Bu, 57-58. ayetlerde irad edilen tebh ya da mesel'in anahtar cmlesidir. Allah ekinleri yeertirken tecellisini grdmz ayn hayat verici, diriltici kudret ve iktidarn gstererek kyamet gn lleri de diriltecektir. Mteakip cmle, gnln hakikate ak tutanlar verimli topraa, onu inkara kalkanlar da orak topraa benzetirken ayn meselin uzants durumundadr. 45 Bu 59-93 aras ayetler, Allah'n snrsz kudret ve iktidar, akn (mutel/transcendental) birlii konusunda nceki satrlarda ortaya konan vurguyu devam ettirerek ayn gerei tebli eden ve isimleri Kuran'n vahyinden nce de Araplarca bilinen muhtelif gemi peygamberlerden sz eder. nsanla gnderilmi ilk rasl (eli) olarak bilinen Hz. Nh'unkiyle balayan peygamber kssalar, bu ayetlerde, onlarn, toplumlarn yalnz Allah'a kulluk yapmalar ve drst yaamalar yolunda ikna iin gsterdikleri sonusuz abalar srasnda dile getirdikleri uyarlarla noktalanmaktadr. 46 Bu, ya Hesap Gn'n ya da tufann yaklamasn ma ediyor.
231

7. SURE

bilinci duyup O'nun rahmetiyle onurlanasnz diye sizin kendi iinizden birinin eliyle Rabbinizden size bir haber gelmesini niin yadrgyorsunuz? 64 Ve [Bu uyarya ramen] o'nu yalanladlar! Ve bunun zerine Biz de o'nu ve gemide o'nunla beraber olanlar kurtardk; ayetlerimizi yalanlayanlar ise (suda) boduk; gerekten kr bir topluluktu onlar!47 65 VE D [toplumuna da] kardeleri Hd'u [gnderdik].48 Ey kavmim! dedi (onlara), yalnzca Allaha kulluk edin: O'ndan baka tanrnz yok. Hal byleyken yine de O'na kar sorumluluk bilinci duymayacak msnz? 66 Kavmi arasndan gerei tanmaya yanamayanlarn nde gelenleri: Dorusu, biz seni akl kt biri olarak gryoruz ve stelik yalancnn biri olduunu sanyoruz!49 67 [Hd:] Ey kavmim dedi, ben akl kt biri deil, lemlerin Rabbinden bir
47 Muhammed Ali, Kuran tercmesinde bu ayeti aklarken, hakl olarak, ayetin son cmlesinin tufann cihanuml olduu yolundaki teoriyi dorulamadn iaret ediyor; nk bu cmle aka ortaya koymaktadr ki, sadece Hz. Nh'un tebliatna muhatap olup da onu yalanclkla itham eden insanlar boulmutur. Dolaysyla burada bahsi geen tufan, Kitb- Mukaddes'in szn ettii gibi, btn bir dnyann deil, sadece Hz. Nh kavminin bana gelmitir. Buna bir de u eklenebilir: Kitab- Mukaddes'de, Smer ve Bbil efsanelerinde ve nihayet Kuran'da sz edilen tufan; ok muhtemeldir ki, buzul anda, imdiki Cebelitark'n bulunduu yerde Atlas Okyanusu'nu engelleyen ve -yine imdikianakkale Boaz'nn bulunduu yerde Karadenizi engelleyen, o ada mevcut kara engellerin kntsyle aklanan ve bugn Akdeniz'in rtmekte olduu byk havzay istila eden su basknn simgelemektedir. 48 Hz. Hd'un ilk Arap peygamber olduu sylenir; Kitb- Mukaddes'de ad geen ve ou Sm kavimler gibi muhtemelen gney Arabistan kkenli brnlerin (brm) atas olarak bilinen ber'le ayn kii olmas mmkndr. (ber'den, Eski Ahid'in Tekvn blmnde x, 24-25'de ve xi, 14 vd.'da sz edilmektedir). Hz. Hd, bu eski Arap ismi, Yahudilere sonraki isimlerini salayan Yakub'un olu Yuda'da (branicesi Yahdah) hl yanklanmaktadr. ber ismi -hem branice'de, hem de bir eklindeki Arapasnda- karya geen, bir yakadan bir beldeden tekine geen anlamna gelmekte olup, mmkndr ki bu kavmin Hz. brahim'den nceki zamanlarda Arabistan'dan karak Mezopotamya'ya geiinin Kitb- Mukaddes'deki bir yanksdr. Hz. Hd'un mensup olduu (Kardeleri Hd) d kavmi, Ahkf adyla bilinen ve Umn ile Hadramevt arasnda yer alan geni l blgesinde yaam ve byk nfz ve iktidaryla tannm bir kavimdir (bkz. 89:8 -ki btn o topraklarda bir benzeri ina edilmemiti). Bu kavim slam'n zuhurundan asrlarca nce tarih sahnesinden ekilmiti, ama hatras Arap geleneinde her zaman canl kalmt. 49 Onu akl kt, akl az ya da beyinsiz olarak gryorlard; nk o, onlarn kendi geleneksel inanlarn ve tanrlarn brakp yalnz Allah'a ynelmelerini umuyor, bekliyordu. Onu yalanc olarak da gryorlard, nk Allah'n peygamberi olduunu iddia ediyordu.
232

7. SURE

eliyim. 68 Rabbimin haberlerini bildiriyor ve size drst ve gvenilir tler veriyorum.50 69 Sizi uyarabilsin diye kendi iinizden birinin eliyle; Rabbinizden size bir haber gelmesini yadrgyor musunuz, niin? Hi deilse, sizi nasl Nh toplumunun yerine getirdi ve sizi madd varlk olarak nasl kat kat stn glerle donatt,51 bunu hatrlayn. Ve artk ann Allah'n nimetlerini ki kurtulua erebilesiniz! 70 yle cevap verdiler: Bir tek Allah'a kulluk edelim de atalarmzn kulluk edegeldii btn teki tanrlar brakalm diye mi geldin bize? Eer doru szl biriysen, haydi getir (de grelim) bizi tehdit edip durduun azab! 71 [Hd]: Rabbinizin mstehak grd rktc bir bela52 ve gazapla kuatlm durumdasnz zaten! dedi. imdi, Allah'n haklarnda hibir delil indirmedii, yalnzca sizin ve atalarnzn uydurduu o [bo] isimler53 hakknda m benimle ekiiyorsunuz? [O kanlmaz olan] bekleyin yleyse; dorusu ben de sizinle bekleyeceim!54 72 Ve bylece, o'nu ve o'nunla beraber olanlar kuatc rahmetimizle kurtardk; beri yandan, ayetlerimizi yalanlayp inanmayanlarysa son kalntsna kadar silip attk.55 73 VE SEMD [toplumuna da] kardeleri Salih'i [gnderdik].56 Ey kavmim!
50 Lafzen, szne gvenilir bir tym sizin iin. 51 Lafzen, Nh kavminden sonraki halfeler/ardllar yapt -yani, Hz. Nuh'un soyundan gelen ya da Hz. Nh'tan sonraki kavimlerin en kalabal ve en gls- ve tabii donanmlarnz (halk) bakmndan kat kat stn kld. Halk szc (Rz'ye gre) gc ve iktidar ifade etmektedir. 52 Putperestlie ve inatla ilikin bir ma. 53 Lafzen, sizin taktnz isimler... -yani, gerekte var olmayan dzmece tanrlar. 54 Lafzen, Ben de sizinle beraber bekleyenlerden olacam. 55 Bu 69: 6-8'de de gsterildii gibi, yedi gn yedi gece kesintisiz devam eden bir kum frtnas eklinde vuku bulan bir afetti. 56 Semd'lu Nebat (Nabataean) kabilesi, nceki satrlarda sz geen d kavmi soyundan gelmektedir ve bu yzden olacak, slam ncesi Arap iirinde ou zaman kendilerinden ikinci d olarak sz edilmektedir. Arap kaynaklar dnda, Arap meneli olmayan bir seri eski kaynak da Semd isminin ve Semd toplumunun tarihsel varln dorulamaktadr. M.. 715 ylna ait Sargon kitabesi, Semd halkndan surlular'n egemenlii altndaki dou ve orta Arabistan toplumlarndan biri olarak sz eder. Keza, Aristo, Ptolemy ve Pliny'nin Thamudaei (Semdiye) ve Thamudenes (Semdlular)dan bahsettiini gryoruz (Encyclopaedia of Islam IV, 736). Kuran'n anlatt dnemde, Semd kavmi Hicaz'n kuzey ucunda, Suriye snrna yakn bir yerde meskundular. Onlara atfedilen kaya yaztlarna Hicr blgesine dalm olarak hl rastlanmaktadr. d kavmine mensup Hd ve 85-93.
233

7. SURE

dedi, Yalnzca Allah'a kulluk edin; O'ndan baka tanrnz yok. Rabbinizden ite apak bir kant geldi size: Allah'a ait olan bu dii deve bir nianedir sizin iin: yleyse brakn onu Allah'n arznda otlasn ve sakn dokunmayn ona; yoksa ok can yakan bir azap yakalar sizi.57 74 Ve hatrlayn, sizi nasl d [toplumunun] yerine getirdi O;58 ve ovalarnda kendinize konaklar ykseltip dalarn yontarak evler yapabilesiniz diye yeryznde sizi nasl salamca yerletirdi.59 yleyse, ann Allah'n nimetini de yeryznde bozgunculuk yapp karkla yol amayn. 75 Gsz grlenlere kar kstaha byklk taslayan toplumun ileri gelenleri inananlara: Siz Salih'in [gerekten] Rabbinin katndan gnderildiinden emin misiniz? dediler.

ayetlerde sz edilen uayb peygamber iin olduu gibi, burada Salih peygamber iin de bir mensubiyet belirtmek zere kardeleri tabiri kullanlyor. 57 Mfessirler, bu dii devenin mucizev bir yapda olduunu belirten eitli menkbeler anlatmaktadrlar. Bu tr menkbeleri ne Kuran, ne de sahih hibir Hadis dorulamad iin, bunlarn birtakm duyarl Mslmanlar hayal rn dnce ve anlaylara sevk eden, ayetteki nkatullh (Allah'n dii devesi) tabirinden tretildiine hkmetmemiz gerekir. Oysa Reid Rza'nn (Menr VIII, 502) belirttii gibi bu tr fantastik dncelere yol aan eer devenin Allah'a izafe edilmesi ise, aslnda bu, sadece sz geen hayvann herhangi bir kiiye ait olmadna ve dolaysyla btn bir toplumun onu korumakla ykml olduuna iaret iindir; nitekim, ayn ayette Allah'n arz eklinde benzer bir deyim daha vardr ki bu da her eyin Allah'a ait olduunu ifade iindir. Hz. Salih'in Kuran'da muhtelif yerlerde sz geen bu sahipsiz hayvana iyi davranlmas ynndeki zel srar, mteakip ayetlerin de gsterdii gibi, zayf grd herkese, her varla kar kaba ve kstah davranmakta kendilerine gurur pay karan ve yeryznde bozgunculuk yaparak ktl yayan bu kavmin kaba kuvvete dayanan tahakkmne ynelmitir. Baka bir ifadeyle, bu savunmasz hayvana kar seecekleri davran tarz, onlarn kalplerinin deimesine bir iaret yahut (54:27'de akland gibi) onlar iin bir imtihan olacakt. 58 Kar. 69. ayetteki paralel ifade -Nh kavminin yerine- ve ilgili not. Semd soyuna ilikin btn tarih veriler, bu soyun, dneminde, Arap kabilelerinin en gllerinden biri olduunu ortaya koymaktadr. 59 Burada, Semd'lularn Kuzey Hicaz'da Hicr dann bat yamalarnda kayalara oyduklar olduka yksek bir uygarlk ve dnyev kudrete iaret eden ince bir emek ve zevk rn mesken ve mezarlara -bir ibret nesnesi olarak- dikkat ekiliyor. Kalntlar bugn de grlebilir durumda olan birtakm hayvan figrleri ve kitabelerle ssl bu mesken ve mezarlar popler Arap dilinde bugn Medin Slih (Salih'in ehirleri) olarak isimlendirilmektedir.
234

7. SURE

Onlar da: Elbette inanyoruz o'nun getirdii habere60 diye cevap verdiler. 76 Byklk peinde olanlarsa: Bakn dediler, sizin o kadar emin olduunuz eyi biz asla doru bulmuyoruz! 77 Ve byle (diyerek) dii deveyi yatrp hunharca kestiler,61 Rablerinin buyruuna burun kvrp srt evirdiler. Ve (bununla da kalmayp): Ey Salih, dediler, eer gerekten Allah'n elilerinden biriysen, haydi getir u bizi korkutup durduun azab! 78 Derken bir deprem anszn yakalayverdi onlar ve kendi evlerinde cansz seriliverdiler.62 79 Ve [Salih] onlardan yz evirdi: Ey kavmim! dedi, gerek u ki, ben Rabbimin mesajlarn ilettim ve gzelce t verdim size; (ama) siz gzel t verenleri sevmediniz. 80 VE LT[u63 hatrlayn ki, hani o] kavmine yle demiti: Dnyada sizden nce hi kimsenin yapmad ktlkler mi ileyeceksiniz? 81 Kadnlar brakp, ehvetle erkeklere yaklayorsunuz: Yoo, siz gerekten ly aan bir topluluksunuz!
60 Hz. Salih'in getirdii haberin kendi muhtevas, Hz. Salih'in grevi konusunda, ayrca batn ya da mucizev bir delile ihtiya brakmakszn bu mesajn shhat ve deerini kabul etmeleri ynnde yeterli grnd onlara. Bu iman ikrar, ince bir tarzda, Semd kssasnn sadece tarih bir olay olarak tad yklemi aan derin bir anlam ifade etmektedir. Bu, din bir mesajn ilah kaynak ve niteliine inanmakta glk eken pheci kimseler iin, onlarn asl mesajn isel anlam ve deerini anlamaya, deerlendirmeye almalar, fakat inan ve tasdiklerini, gereklemesi nesnel olarak imkansz bir takm zahir ve mucizev ispatlara dayandrmamalar yolunda yaplm bir davet niteliindedir. nk bir mesaj, shhat ve doruluunu ancak muhtevasyla, ifade ettii anlamla ortaya koyabilir. 61 Akara fiili, boazlamadan nce kamasn diye hayvann bacaklarn krmak, diz eklemlerini kesmek, koparmak anlamna geliyor. Bu hunhar det slam ncesi Araplar arasnda olduka yaygnd; ite bu yzden olacak ki akara (bacaklarn krmak) fiili, zaman iinde, hunharca boazlamann e anlamls haline gelmitir. (Rz, keza bkz. Lane V, 2107 vd.) 62 Lafzen, kendi evlerinde yere serilip kaldlar. Bu cmlenin ba tarafnda geen racfeh terimi, dehet verici, iddetli herhangi bir grlt ya da sallanty ifade etmekte olup, her zaman olmasa da, ou zaman deprem iin (racfetu'l-ard) kullanlr. Burada sz geen depremin, Semd kavminin tarihsel yerleim yerlerini bir vakit etkisi altna alm olduu anlalan bir volkanik patlamayla birlikte vuku bulmu olmas da mmkndr. Nitekim, byle bir volkanik patlamaya, kuzey Hicaz'da, zellikle Medin Slih (bkz. 59. not) yresinde grlen geni, esmer renkli volkanik araziler (harrah) bugn bile ahitlik etmektedir. 63 Hz. brahim'in yeeni Hz. Lt'un kssas ayrntl olarak 11:69-83'de veriliyor.
235

7. SURE 82 Fakat kavminin cevab yalnzca u oldu:64 Srn lkenizden onlar! Besbelli, kendilerini temize karan insanlar, bunlar!65 83 Bunun zerine o'nu ve geride kalanlar66 arasnda bulunan kars dnda

yandalarn kurtardk. 84 Bu arada, [helak edici] bir yamur yadrdk berikilerin zerine: te grn, gnaha gmlp gidenlerin bana geleni! 85 VE MEDYEN [halkna] kardeleri uayb'67 [gnderdik], Ey kavmim! dedi, Yalnz Allah'a kulluk edin; sizin O'ndan baka tanrnz yok! Rabbinizden ite apak bir duyuru geldi size. yleyse [btn ilerinizde] ly tarty tam olarak gzetin, hukuken onlarn olan eyden insanlar yoksun brakmayn;68 ve iyi bir dzene kavuturulduktan sonra kalkp yeryznde bozgunculuk yapmayn: [btn] bunlar sizin iyiliiniz iin; tabii, eer inanrsanz. 86 Bir de, inanan herkesi tehditle Allah'n yolundan dnmeye zorlayarak ve onu eri gstermeye alarak [doruya gtren] her yolun kysnda pusuya yatmayn. Ve O'nun sizi azlkken [nasl] oalttn hatrlayn: Ve bakn, sonu ne oldu fesat saanlarn!69 87 Madem ki, aranzda, getirdiim habere inanan bir topluluk yannda bir de inanmayan bir topluluk var, yleyse bu iinden klmas zor durumda sabredin, t ki aramzda Allah hkmedinceye kadar: nk O, hkmedenlerin en hayrlsdr. 88 Kavmi iinde ileri gelen, kendini beenmi o kurumlu kimseler: Ey uayb! dediler, Hi phen olmasn ki, seni ve inanan yoldalarn lkemizden srgn
64 Lafzen, Onlarn cevab ancak ... demeleri oldu. 65 Lafzen, kendilerini temizleyen ya da kendilerini temiz olmayan eylerden uzak tutan kimseler. Bu ifade, burada, aktr ki alayc bir vurguyla kullanlyor. oul kullanm Hz. Lt'la beraber o'nun aile ve ballarn ifade etmektedir (kar.27:56). 66 Tekvn xix, 26'da, Lt'un kars iin, onun sadece istemeyerek arkasna baktn ifade eden Kitb- Mukaddes'in tersine, Kuran 11:81 ve 66:10'da, bu kadnn, Sodom'un gnahkar halkyla birlik olup kocasnn davetine srt evirdiini ve bylece bilerek, isteyerek geride kaldn aklamaktadr. 67 Hz. uayb'n, Kitb- Mukaddes'de (k ii, 18) Allah'a inanan anlamna Reu-el olarak da sz geen, Hz. Musa'nn kaynbabas Jethro olduu sylenmektedir: Medyen -Kitb- Mukaddes'e gre Midian- blgesi bu gnk Akabe Krfezi'nin kuzeyinden Sina Yarmadas'nn ilerine ve l Deniz'in dousunda Moab dana kadar uzanyordu, sakinleri ise Araplarn Emur (Amorite) koluna mensup kabilelerdi. 68 Lafzen, nsanlara mal ve eyalarn eksik vermeyin: hem madd haklara, hem de ahlak ve toplumsal haklara riayeti belirten bir ifade. Btn ilerinizde eklindeki bizim ilavemiz iin bkz. 6. sure, 150. not. 69 Ayetin bu ynde mecaz bir anlam tad konusunda Zemaher ve Rz srar ediyorlar. Kar. bu surenin 16. ayetinde eytan'a atfedilen benzer ifade.
236

7. SURE

edeceiz, meer ki, kesin bir biimde bizim yolumuza dnesiniz! [uayb]: Peki, ya bunu yrekten istemiyorsak? dedi, 89 nk, bakn, kalkp yeniden sizin yolunuza dnecek olsaydk -hem de Allah bizi ondan kurtardktan sonra- o zaman, Allah'a dpedz yalan yaktrm olurduk.70 Rabbimiz Allah bunu bizden istemedii srece,71 bizim sizin yolunuza dnmemiz asla doru olmaz. Rabbimiz snrsz bilgisiyle her eyi kuatmtr; biz de gvenimizi Allah'a balamz. Ey Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasnda hak neyse, ortaya kar; nk hakk ortaya karanlarn en hayrls Sensin!72 90 Ne var ki, kavimleri arasndan, hakk inkara artlanm olan elebalar, [uayb'n yandalarna:] Dorusu, eer uayb'a uyarsanz, bilin ki, kaybedenlerden olacaksnz! dediler. 91 Derken, bir deprem onlarn iini bitirdi: kendi evlerinde cansz olarak yere serilip kaldlar.73 92 Onlar ki uayb' yalanc karmak isteyen kimselerdi: Sanki orada hi yaamam gibi oldular. Onlar ki, uayb' yalanc karmak isteyen kimselerdi: Kendileri kaybeden kimseler oldular! 93 Ve sonunda uayb, onlarn yanndan dnp giderken: Ey kavmim! dedi, gerek u ki, ben size Rabbimin buyruklarn tebli ettim ve gzelce t verdim: artk ben nasl (sizin gibi) hakk inkar eden bir topluluk iin yas tutup kederleneyim? 94 BZ hibir topluma peygamber gndermemiizdir ki belki kibirlerinden syrlrlar diye onlar darlkla, skntyla denemi olmayalm. 95 Sonra o darl genilie evirmiizdir74 ki refah tatsnlar da [kendi kendilerine]: Atalarmz da darlk ve skntya dmlerdi75 desinler, ite ancak bundan sonradr ki,

70 Lafzen, Allah hakknda bir yalan uydurmu oluruz. 71 Bu, bir tevazu ve boyun eme tavrn ifade ediyor; yoksa, Allah'n onlardan kfre dnmeyi isteyebilecei ihtimalini deil. 72 Yahut: Karar verenlerin en hayrls sensin. -nk, feteha fiili karar verdi anlamna da gelebilir. Bununla birlikte, burada Hz. uayb'n duas Allah'n kararna ilikin bir dilei dile getiriyor olamaz (nk kimin hakl olduuna dair Hz. uayb'n zihninde herhangi bir phe olmasa gerektir); dolaysyla iftah (aa kar) ve ftih (aa karan) szcklerinin, eviride de benimsenen ilk karlklar daha tercihe ayandr. 73 Bkz. yukarda 62. not. Semd kabilesinin bir vakitler yaad harrah gibi, komu Medyen (ya da Kitb- Mukaddes'e gre Midian) lkesi de bu civarda bir volkanik patlama ve deprem olduunu gsterir ok sayda izler tamaktadr. 74 Lafzen, sonra kt [eylerin] yerine iyilerini koymuuzdur. 75 Yani, bunu olaylarn olaan ak gibi grdler; bundan bir ders karmadlar.
237

7. SURE

kendileri daha [ne olup bittiinin] farkna varmadan, onlar kskvrak yakaladk.76 96 Oysa bu toplumlarn insanlar imana erip de Bize kar sorumluluk bilinci tayor olsalard onlarn nnde gn ve yerin bolluklarn aardk: ama gerei yalanlamaya kalktlar ve Biz de [kendi] yapp-ettiklerinden tr onlar kskvrak yakaladk.77 97 O halde, artk hangi toplumun insanlar, azabmzn, geceleyin daha onlar uykudayken anszn balarna kopmayacandan emin olabilirler? 98 Yahut, artk hangi toplumun insanlar, azabmzn, gpegndz onlar [dnyayla] oyalanp dururken balarna kopmayacandan emin olabilirler?78 99 Kim gvenlik iinde grebilir kendini, Allah'n nceden kestirilemeyen ince tertibine kar? Hayr, zaten tkenip gitmi79 insanlardan baka kimse Allah'n ince tertibine kar gvenlik iinde gremez kendini! 100 yleyse, nceki kuaklarn izinden80 yeryzne varis olanlar iin (u gerek) hl ortaya kmad m, eer dileseydik kendi gnahlar yznden onlar [da] pekala arpabilirdik; hem de [hakikati] iitmesinler diye kalplerine mhr basarak!81 101 Sana ilerinden bazlarnn kssalarn anlattmz bu [nceki] toplumlara
76 Kar. 6:42-45. 77 Burada sylem, yeniden surenin bandaki (4-5. ayetler) kalk noktasna, yani birtakm deimeyen ahlak gereklere srt evirerek yaayan toplumun (burada karye terimi iin en uygun karlk budur) bana gelmesi mukadder azabn ya da felaketin son tahlilde onun kendi kendini helake srklemesinden ibaret olduu gereine dnyor. Burada, Allah'n onlarn kendi yapp-ettiklerinden tr (bi-m) kskvrak yakalamasnn gerek anlam budur. 78 Yani onlar, rahatlk geveklik iinde, kendilerinden emin ve balarna gelebilecek felaketten habersiz yaayp giderken (kar. bu surenin 4. ayeti). 79 Yani, ahlaken kp gitmi ve dolaysyla yok olmaya, kaybolup gitmeye mahkum toplumlar. Mekrullh deyimi (Allah'n ince dzeni), burada Allah'n nceden bilinmeyen, anlalmayan tertibi, tasarm anlamna gelmektedir ki bunun iin Kuran'n baka yerlerinde snnetullh (Allah'n [deimeyen] yolu/slubu) deyimi kullanlmaktadr (kar. zellikle 33:62, 35:43 ve 48:23). 80 Lafzen, kendi soylarnn ardndan. Yeryzne varis olan kimseler ise halen yaayan toplumlardr. 81 Bkz. 2. sure, 7. not. Burada bir kere daha anlyoruz ki Kuran'n Allah'n azab (ayn zamanda Allah'n mkafat) olarak ifade ettii ey, aslnda, Allah'n keyf bir eylemi deil, fakat insann kendi yapp-ettiklerinin bir sonucudur: onlarn kendi gnahlar yzndendir ki (bi-zunbihim) Allah insanlarn kalplerine mhr vurmaktadr. Bu husus, 101. ayetin sonunda daha ak bir biimde ortaya konmaktadr.
238

7. SURE

kendi ilerinden kan eliler, gerekten de hakkn ne olduu yolunda apak belgeler, burhanlar getirmilerdi; ama onlar, bir kere yalan saydklar eye82 [bir daha] inanmak istemediler. te bunun iindir ki, Allah, hakikati inkar edenlerin kalplerine mhr vuruyor: 102 Ve Biz onlarn ounda doru olan eylere83 kar [isel] bir ballk bulmadk -tersine, onlarn ounu onmaz gnahkarlar olarak bulduk. 103 VE BU [nceki toplumlardan] sonra Firavun ve onun soylular evresine Musa'y ayetlerimizle gnderdik; onlar inatla reddettiler84 ve bak, nasl oldu sonu bu bozguncularn! 104 Musa: Ey Firavun! dedi, gerek u ki, ben lemlerin Rabbinden bir eliyim; 105 bana den, Allah hakknda gerekten baka bir ey sylememektir. te size Rabbinizden apak burhanlarla kp geldim: yleyse brak artk, srailoullar benimle gelsinler! 106 [Firavun]: Bir iaret, bir alamet getirdiysen, gster bakalm; tabii, doru szl biriysen! dedi. 107 Bunun zerine [Musa], assn yere brakt: Oo! [bir de ne grsnler!] dpedz bir yland, bu; 108 Ve (sonra) elini yukar kaldrd: Oo! Bir de baktlar, bembeyaz, l l!85 109 Firavun'un uyruklar arasnda ileri gelenler Dorusu, ok ey bilen usta bir sihirbazm bu dediler, 110 sizi yerinizden etmek isteyen biri!86
82 Lafzen, nceden yalan saym olduklar eye: bu ifade -olumlu ya da olumsuz- nceden alt fikir ve grleri terk etmek konusunda ou insann tad isel, insiyak isteksizlii ma ediyor. 83 Rb, bu cmlede geen ahd terimini byle aklyor. Terimin ahid, sz, szleme ya da sze, szlemeye ballk olarak bilinen her zamanki karlnn burada, bu anlam rgs iinde btnyle anlamsz decei aktr. Reid Rza, Rb'n yorumunu daha da genileterek, sz geen terimin arm alanna, insann, eriyi doruyu ayrd etme ve dolaysyla sa duyusunun emrettii yolu izleme yeteneini, bu yoldaki ftr yatknln da sokuyor. (Menr IX, 33 vd.) Terimin daha ince ve dolayl armlar iin bkz. 2. sure, 19. not. 84 Lafzen, onlar karaladlar. 85 Hz. Musa'nn eli 20:22, 27:12 ve 28:32'den de aka anlalaca gibi, lekesiz bir beyazlk, parlaklk iinde idi. Yani, peygamberliinin bir nianesi olarak olaanst bir [parlaklk] bahedilmiti; yoksa, Kitb- Mukaddes'in (k iv, 6) ifade ettii gibi kar gibi czaml deildi. As mucizesinin mmkn olabilecek mistik nem ya da anlam iin bkz. 20:21'de 14. not. 86 Yani hkm ve iktidarnz elinizden almak isteyen; sizi derken, oul anlamda Firavun ve iktidar sekinleri kasdediliyor.
239

7. SURE

[Firavun:] Peki, ne neriyorsunuz? diye sordu. 111 yle cevap verdiler: Onu ve kardeini87 bir sre alkoy ve ehirlere davetiler gnder, 112 btn usta ve bilgin sihirbazlar senin huzuruna toplayp getirsinler. 113 Ve sihirbazlar Firavun'a gelip: Eer stn gelen biz olursak dediler o zaman byk bir dl88 hak etmi oluruz. 114 [Firavun]: Elbette diye karlk verdi, stelik, o zaman gzdelerimizin arasna katlm olacaksnz. 115 Sihirbazlar [Musa'ya]: Ey Musa! dediler, nce sen mi atacaksn [asn] yoksa biz mi atalm? 116 [Musa]: [nce] siz atn! dedi. Ve onlar [aslarn] yere attklar zaman, insanlarn gzlerini byyle baladlar ve onlar korkuyla akna evirdiler. 117 Ve [o zaman] Biz de Musa'ya: Asn yere at! diye vahyettik. Oo! (bir de ne grsnler) bu, onlarn btn o aldatc dzeneklerini yutmasn m!89 118 Bylece gerek kendini gstermi, berikilerin btn o yapp becerdiklerinin bo olduu ortaya km oldu. 119 Ve (yine) bylece onlar yenilmi, adamakll kk dm oldular. 120 Sihirbazlar [hemen] diz kp yere kapanarak:90 121 Biz (artk) inandk lemlerin Rabbine, 122 Musa ve Harun'un Rabbine! dediler. 123 Firavun: Ben size izin vermeden ona91 inandnz, yle mi? dedi, Bakn, bu sizin yaptnz sinsice hazrlanm bir tuzak; hem de bu [benim kendi] ehrimde, bylelikle ahalisini ekip gtrmek iin Ama (bekleyin) yaknda greceksiniz: 124 bu dnekliiniz yznden, mutlaka, (iinizden) pek ounun ellerini ayaklarn budayacam; ve yine mutlaka (iinizden) pek ounu topluca
87 Yani, Harun'u. Kendisi -Kuran'n baka yerlerinde de belirtildii gibi- Hz. Musa'ya grevinde yardmc olmutur. 88 Ecr (dl, mkafat) isminin bandaki le bu terkibe byk bir dl anlamn veren bir vurguyu, tekidi iaret ediyor 89 Bununla, Hz. Musa'nn eliyle gerekleen eyin gerek bir mucize, ama sihirbazlarn yaptklarnn ise telkin ve gz bacla dayanan bir maharet, bir beceri olduu dile getirilmek isteniyor (kar. 20:66). 90 Lafzen, Sihirbazlar yere kapandrldlar -bu edilgen (mechl) kurulu, bu eylemin sanki, daha baskn/daha stn bir kuvvet tarafndan yaptrldn, onlar buna icbar ettiini ifade etmee matuf gibidir (Zemaher). 91 Bu kii zamiri Allah'a da Hz. Musa'ya da ilikin olabilir; fakat 20:71 ve 26:49'daki benzer bir ifade, bunun daha ok Hz. Musa'ya ilikin olduunu gstermektedir.
240

7. SURE

asacam!92 125 [Berikiler:] (Bundan ne kar), biz de Rabbimize dneriz! dediler, 126 nk, yalnzca, bize ular ulamaz Rabbimizin ayetlerine inandk diye bize hn duyuyorsun. Ey Rabbimiz, dar zamanda bize sabr ihsan et ve yrekten sana balanan kimseler olarak canmz al! 127 Ve Firavun uyruklar arasndan nde gelenler: Peki, dediler, Musa ve halknn lkede karklk karp [uyruklarn] senden ve senin topraklarndan uzakla[tr]malarna gz m yumacaksn? [Firavun]: Onlarn ocuklarndan ounu ldrecek ve [yalnz] kadnlarn sa brakacaz: nk, gerekten onlarn zerinde ezici bir gcmz var! dedi. 128 [ve] Musa kendi halkna: Yardm iin Allah'a snn ve [dar gnde] sabrl olun dedi, Bilin ki, btn bir yeryz Allah'a aittir: onu, kullarndan kimi dilerse ona miras brakr; ve gelecek Allah'a kar sorumluluk bilincine sahip olanlarndr! 129 [Fakat srailoullar:] Biz, sen gelmeden nce de ok eziyet ektik, geldikten sonra da!93 dediler. [Musa cevaben]: Belki de, Rabbiniz dmannz yok edip yeryzne sizi varis klacak: Ve sonra sizin nasl (ve neler) yaptnza bakacak!94 130 Gerekten de Firavun'un halkn kuraklk ve rn ktlyla kskvrak
92 Le-ukattianne ve le-usallibennekum ifadeleri, gramatik yaplar itibariyle, srayla, muhakkak ki, [sizin ellerinizi ayaklarnz] ok sayda budayacam ve sizi ok sayda asacam eklinde aktarlmaldr. Bu da gsteriyor ki, ya kendilerine byle hitab edilen tevbekar sihirbazlarn ya da hi deilse Msr halkndan onlara ballk duyanlarn says olduka fazladr. Sonraki ihtimal, srailoullar'nn Msr'dan klarnda kendilerine ok sayda Msrlnn katldn iaret eden Kitb- Mukaddes'in ifadesiyle de teyid ediliyor gibidir: Ve kark ok halk da onlarla beraber kt (k xii, 38). Min hilf deyimi iin bizim verdiimiz dneklik[iniz] yznden eklindeki aktarm iin bkz. 5. sure, 44. notun son cmlesi. 93 Yukardaki anlatmn gelii iinde bu ifade, srailoullar arasndaki, Kuran'n sk sk sulayarak dile getirdii iman zayflna, bu konudaki isteksizlie, kararszla dair ilk ma durumunda. Zaten bunun iin olacak ki, Hz. Musa kssas da, burada, ve 138-140, 148 vd. ayetlerde, toplumlar tarafndan iyi karlanmayan nceki dier peygamberlerin kssalar arasna alnmtr. 94 Yani, Eylemlerinize bakarak sizi yarglayacak. srailoullar'nn, 137. ayette grlecei zere, daha sonra gsterecekleri darlkta sabrla ilgili atftan da anlalaca gibi, yle grnyor ki, Hz. Musa'nn onlara verdii bu mit ya da yreklendirme, onlarn moral olarak glenmelerine yardm etmitir. Ancak, Hz. Musa'nn ve sonra sizin nasl yaptnza bakacaktr szleri, yine de ak bir uyary dile getirmektedir.
241

7. SURE

yakaladk ki akllarn balarna toplar da ders alrlar. 131 Fakat onlar, kendilerine ne zaman bir iyilik erise Bu (zaten) bizim hakkmzd! derler, ne zaman da balar dara dse bunu Musa ve o'nun yandalarnn uursuzluuna verirlerdi.95 Yoo! phesiz, onlarn uur[suzluk]lar Allah tarafndan ngrlmtr; ne var ki, ou (bunu) bilmez. 132 [Musa'ya] yle dediler: Bizi bylemek iin her ne iaret ortaya koyarsan koy, sana inanmayacaz! 133 Bunun zerine, Biz de onlara selleri, ekirge [basknlarn], haereleri, kurbaalar ve kan[a dnen suyu] musallat ettik;96 [hepsi de] apak ayetler/alametlerdi (onlar iin): ama burunlarn dikip kurumlandlar; nk gnaha gmlp gitmi bir topluluktu onlar. 134 Ve balarna ne zaman bir bela/bir musibet gelse, Ey Musa derlerdi, Seninle yapt [peygamberlik] ahdine dayanarak bizim iin Rabbine dua et! Eer bu musibeti bizden uzaklatrrsan sana inanacaz ve srailoullar'nn seninle gitmesine izin vereceiz! 135 Ama ne zaman ki szlerini gereince yerine getirmeleri iin kendilerine sre verip de97 bu musibeti zerlerinden kaldrsak, (hemen) szlerinden geri dnerlerdi. 136 Ve ite bu yzden Biz de bunun ac karln onlardan kardk: ayetlerimizi yalan-layp ilgisiz kaldklar iin denizde boduk onlar; 137 [Vaktiyle] hor grlen/gsz braklan insanlar ise kutlu kldmz lkenin dou ve bat taraflarna miras kldk.98 Ve Rabbinizin srailoullar'na verdii sz, onlarn darlkta gsterdikleri sabrn bir karl olarak (ite bylece) gereklemi oldu;99 Firavun ve halknn zenle
95 Tetayyera bih ifadesi ona bir uursuzluk yaktrd, uursuzluu ondan bildi anlamna geliyor. Kularn uularna -uu ynlerine, uu biimlerine- bakarak gelecekten haber vermek ya da kehanette bulunmak slam ncesi dnemlerde Araplar arasnda yaygn bir detti. Bundan olacak ki, tir (uan ey, ku) szc klasik Arapa'da ou zaman, iyi ya da kt her iki ynde kader, alnyazs ya da talih, ksmet karl olarak kullanlr. Nitekim, yukardaki ayetin sonraki cmlesinde de (onlarn [kt] talihi (ya da kaderi) Allah tarafndan [lafzen, Allah ile] yazlmtr) szck bu anlamda kullanlmaktadr. Bu mecaz anlamyla tir ya da tayr szc fiil trevleriyle birlikte u ayetlerde de gemektedir: 3:49, 5:110, 17:13, 27:47, 36:18-19. 96 Bu afetlerin paralel bir tasviri iin bkz. Kitb- Mukaddes, k vii-x. 97 Lafzen, varp tamamlayacaklar bir vakte kadar. 98 Filistin, Hz. brahim'in, shk'n ve Yakub'un yaad, baka pek ok peygamberin gzkt bir lke olduu iin olacak ki, kendisinden kutlu klnm (ya da bolluk/bereket bahedilmi yer) olarak sz ediliyor. 99 Burada Allah'n vaadi olarak dile getirilen, Hz. Musa araclyla srailoullar'na verilen
242

7. SURE

ilediklerini, yapp ykselttiklerini ise, hepsini, hepsini yerle bir ettik.100 138 VE SRALOULLARI'NI denizden geirdik; derken, birtakm putlara tapnp duran bir toplulukla karlatlar.101 [srailoullar]: Ey Musa, dediler, Bize de onlarn tanrlar gibi bir tanr yapver! (Musa): gerekten de siz [eri doru nedir] bilmeyen bir toplumsunuz! dedi, 139 Bunlara gelince; phe yok ki yaama tarzlar onlar kanlmaz bir biimde yok olua gtrecek; nk yaptklar her ey bo ve deersiz! 140 [Ve] yle ekledi: Sizin iin Allah'tan baka bir tanr arayaym, yle mi; hem de O sizi dier btn insanlara stn kard halde?102 141 Ve Hani, size dayanlmaz aclar ektiren; kadnlarnz sa brakp blk blk oullarnz katleden Firavun toplumunun elinden kurtarmtk sizi! -bu, Rabbinizin byk bir snamasyd size [diyerek Allah'n szlerini hatrlatt onlara].103 142 VE [Sonra] Musa iin [Sina Da'nda] otuz gecelik bir sre belirledik; ve buna bir on gece daha ekledik, ki bylece Rabbinin belirledii sre krk geceye tamamland.104 Ve Musa kardei Harun'a yle dedi: Halkmn arasnda benim
szdr (bkz. 128 ve 129. ayetler). 100 srailoullar'nn Msr'da, klelik gnlerinde ektikleri skntlarn hikayesi, Hz. Musa'nn nderliinde zgrlklerine kavumalar, Kzl Deniz'i (ya da daha byk bir ihtimalle, bugn Svey Kanal olarak bilinen yeri) gemeleri, Firavun ve maiyyetinin boulup gitmesi, Kitb- Mukaddes'de (k i-xiv) olduka ayrntl bir biimde anlatlmaktadr. Kuran bize vakay birbirini izleyen kesintisiz olaylar dizisi olarak vermemektedir, nk burada hi de tarihsel bir anlatm, tarihsel bir bilgilendirme deildir amalanan. Nitekim Kuran, ister Kitb- Mukaddes'de kaydedilenlerden olsun ister Arap geleneinde yer alan olaylardan olsun, gemie dnk bir atfta bulunduu her zaman, bunu, mnhasran ortaya koymak istedii belli ahlak lk ve retilere ilikin temsl edici izgiye karakteristik motifleriyle dikkat ekerek yapmaktadr. 101 Kuran bu halkn kim olduundan sz amyor. Muhtemeldir ki bunlar, Tevrat'ta Amalikallar olarak geen ve Filistin'in kuzey ucunda, Hicaz'n komu blgelerinde ve Sina Yarmadas dolaylarnda yaayan bir ksm Arap kabileleriydi. 102 Yani, aranzdan pek ok peygamber kararak. 103 Kar. 2:49. Bu satrlarn, Hz. Musa'nn Allah'n szlerini anarak yapt bir hatrlatma olduu anlalyor (Menr IX, 115 vd.); Bu hususu biz, diyerek Allah'n szlerini hatrlatt onlara biiminde, keli parantez iindeki ilavemizle vermeye altk. 104 Hz. Peygamber'in birok Sahbesi'ne ve zellikle bni Abbs'a gre, ilk otuz gece Hz. Musa tarafndan orucun da dahil olduu ruh hazrlkla geirilecek ve bunu izleyen on gece iinde de kendisine Tevrat (on emir) indirilecekti. (Zemaher ve Rz): Keza bkz. Menr IX, 119 vd. Arapa kullanm iinde geceler ayn zamanda gnleri de kapsayan bir sreyi ifade eder.
243

7. SURE

yerimi al; drst (ve erdemli) davran; bozguncularn yolunu tutma. 143 Ve Musa belirlediimiz vakitte, belirlediimiz yere (Sina Da'na) varnca, Rabbi onunla konutu. [Musa da:] Ey Rabbim dedi, gster bana [Kendini] ki Seni greyim! [Allah]: Beni asla gremezsin. Ama yine de [istersen] u daa bir bak; eer o ylece yerinde kalrsa, o zaman, ancak o zaman, Beni grebilirsin!105 Ve Rabbi avkn daa gsterir gstermez, onu toza topraa evirdi; ve Musa da baylp dt; uyanp kendine geldii zaman: Ne snrsz bir ycelik seninki! Pimanlk iinde sana snyorum; ve [bundan byle daima] inananlarn ilki olacam!106 144 [Allah]: Ey Musa dedi, [sana] ayetler vahyederek107 ve [seninle] konuarak sana insanlarn arasnda stn bir yer ayrdm; sana bahettiklerime sk sk sarl yleyse; ve kreden kimselerden ol! 145 Ve levhalara o'nun iin her konuda t ve her ey hakknda yeterli aklamalar yazdk.108 Ve [o'na:] Onlara kuvvetle sarl ve halkna emret ellerinden gelen en gzel bir biimde onlar da skca sarlsnlar! [dedik]. Size gnaha batm kimselerin gittii yolu (da) gstereceim.109 146 Yeryznde haksz yere byklk taslayanlar ayetlerimden uzak tutacam: nk, onlar [hakikatin] her trl belirtisini grseler de ona inanmazlar; ve (yine) onlar dorulua gtren yolu pekala gryor olsalar bile, onu izlenecek yol olarak semezler; tersine, eri yolu grseler onu hemen kendilerine yol edinirler.
105 Lafzen, te ondan sonra (sevfe) Beni grrsn. Bu sz, kuruluu itibariyle Arapa'da bir imkanszl, olamayacak olan (yani, insann Allah' grmesinin mmkn olamayacan) dile getirdii iin ifadenin lafz evirisi maksad tam karlayacak gibi grnmyor. 106 Hz. Musa zaten inanan biri olduuna gre, o'nun bu sz, sadece Allah'n varlna olan inancn deil, fakat daha ok, Allah'n insan tarafndan grlemezlii konusunda vard inanc dile getiriyor (bni Abbas'tan rivayetle ibni Kesr). 107 Lafzen, mesajlarm eliyle. 108 Bkz. 6. sure, 156. not. 109 Lafzen, Size gnahkarlarn yurdunu gstereceim. Bu cmle iin benim burada benimsediim karlk, Taber'nin (Mchid ve Hasan Basr gibi otoritelere dayanarak) ve bni Kesr'in verdikleri yoruma denk dmektedir. Bu anlam rgs iinde dr (yurt) szcnn anlam iin bkz. 6. sure, 118. not. Baz mfessirler yukardaki cmlenin, Allah'n Hz. Musa'ya verdii talimatn devam ve nihayeti olduu grndedirler; fakat hitabn Size gstereceim formu iinde oul olmas, bu ifadenin, nceki cmleyle belirgin bir biimde balantl olmakla birlikte yalnzca Hz. Musa'yla snrl olmayan umuma ynelik bir nem tamas itibariyle, mteakip ara blmn balangc olduu ihtimalini daha kuvvetli klmaktadr.
244

7. SURE

Ayetlerimizi yalanlamalarndan ve onlara kar ilgisiz kalmalarndandr bu.110 147 yle ya, ayetlerimizi ve ahiret gereini111 yalanlayanlar; bylece ya-ppettikleri boa gidenler- bu yaptklarndan baka bir eyle mi dllendirileceklerdi?112 148 VE MUSA'NIN halk, o'nun yokluunda, ss eyalarndan (yaptklar), iinden bouk bir ses karan113 bir buza heykeline tapmaya baladlar. Bunun kendileriyle ne konuabileceini ne de onlara hibir biimde yol gsteremiyeceini grmyorlar myd sanki? [yleyken yine de] ona tapmaya devam ettiler, nk zalim kimselerdi onlar: 149 [sonradan] yoldan ktklarn fark ederek pimanlk iinde ellerini dizlerine vurup da,114 Dorusu, Rabbimiz acyp da balamazsa, biz gerekten ziyana uram kimselerden olacaz! 115 deseler bile.
110 Kuran'da sk sk karlald zere, Allah'n gnahkarlar doru yoldan uzak tutmas ya da onlarn gnah ilemesine frsat vermesi, bu insanlarn kendi davranlarnn, kendi serbest seimlerinin bir sonucu olarak gsterilmektedir. Haksz yere byklk taslayanlar denirken, eriyle dorunun belirlenmesinde kendi sbjektif yarglarn geerli tek l olarak gren ve dolaysyla kiisel sorun ve kayglarn vahyedilmi mutlak ahlak llerin, mutlak deer yarglarnn stnde tutan, onlara kar dikbal bir tavr seen kimselerin anlatlmak istendii aktr; kar. 96:6-7 -ama insanolu kendini kendine yeterli grerek kurum kurum kurumlanr. 111 Lafzen, ahiretle karlamay (lik) -onun, nceden tayin edilmi, mukadder bir gerek olmas anlamnda. 112 Buras, size gnaha batm kimselerin gittii yolu gstereceim szyle balayan ara blmn sonu oluyor. 113 srailoullar'nn bu altn buzas, besbelli, yzyllarca sren Msr etkisinin bir rnyd. Msrllar Menfis'de tanr Ptah'n tecessm olarak grdkleri kutsal boa'ya, Apis'e tapnrlard. Boa yalanp da lnce, onun yerine hemen yeni bir Apis'in doduu dnlyor ve eskisinin ruhunun lm lkesinde Osiris'e hull ettiine inanlyor ve bu iki bal tanrya bundan byle artk Osiris-Apis (Greco-Egyptian dnemde Serapis) adyla tapnlyordu. Altn buzann kard bouk sese (huvr) gelince, bunun, Msr tapnaklarnda bulunan ve iine alm bir takm oyuklar sayesinde ses kard bilinen putlarda olduu gibi rzgarn etkisiyle kan bir ses olmas muhtemeldir. 114 Lafzen, ellerinin zerine drld/brakld zaman -derin bir pimanl dile getiren deyimsel bir ifadedir bu, muhtemelen, duyulan iddetli acnn ya da pimanln bir ifadesi olarak ellerin birbirine (ya da bizim Trke'de kullandmz ifadeyle, dizlere T..n.) vurulmasndan tremi bir deyim. 115 Bu 149. ayetin tamam, sonraki bir zamana, sonraki bir duruma atf tayan bir ara anlatm (cmle-i mutarize) durumundadr; nk srailoullar'nn pimanl, bir sonraki ayette anlatlaca zere, Hz. Musa'nn Sina Da'ndan dnnden sonradr.
245

7. SURE

150 Ve Musa, halkna dndnde, fke ve znt iinde onlara, Benim yokluumda ne kt bir yol tutmusunuz byle! dedi, Rabbinizin buyruunu bir kenara attnz, yle mi?116 Ve [Kanun] levhalarn yere att, kardeinin bandan yakalayp kendine doru ekti. Harun: Ey anamn olu diye szland, halk beni gsz grd117 ve neredeyse ldreceklerdi beni: bunun iin benim acmla dmanlarm sevindirme ve beni zalimler topluluuyla bir tutma! 151 [Musa]: Ey Rabbim! dedi, Beni ve kardeimi bala118 ve bizi rahmetine kabul et: nk sen merhametlilerin en merhametlisisin! 152 [Harun'a yle dedi:] [Altn] buzaya tapnanlara gelince, hi phe edilmesin ki, Rablerinin gazab onlar bulacak ve dnya hayatnda da alaklk [olacak onlarn pay]! Biz ite byle cezalandrrz dzmece [eyler] uyduranlar.119 153 Ancak, kt iler yapan ve sonra pimanlk duyup [hakka] inananlara gelince dorusu, byle bir tevbeden sonra120 phesiz senin Rabbin ok acyp esirgeyen gerek balaycdr! 154 Ve fkesi yatnca, Musa, zerinde Rablerinden korkanlar iin yol gsterici, rahmet vaad eden retiler yazl levhalar yerden kaldrd.121 155 Sonra Bizim belirlediimiz bir vakit (ve yere) gelmek [ve balanma iin dua etmek zere] halk iinden yetmi kii seti. Ve ite o zaman onlar bir sarsnt122
116 Lafzen, Rabbinizin emrinde ivedilik gsterdiniz, yle mi?: bir eyde ivedilik gsterdi ifadesi, onu bir kenara brakt ya da yzst brakt ifadesiyle e anlamldr (Zemaher). 117 Lafzen, beni btnyle gsz koydular [yahut grdler]. Tevrat'taki anlatmn (k xxxii, 1-5) tersine Kuran Hz. Harun'u altn buzay yapmak ve ona tapmak eylemine fiilen katlm olarak sulamaz; o'nun tek suu aralarnda ayrlk domasndan korkarak halkn putperest eylemi karsnda pasif kalmasdr (kar. 20:92-94). 118 Zmnen, fkem ve sertliim iin (Rz). 119 Btn Kuran'da bu tabir u iki davran ya da tutumu ifade iin kullanlmaktadr: (a) lah sfatlar somut ya da hayal eylere yahut kimselere yaktrmak; (b) Allah hakknda, O'nun sfatlar hakknda yahut O'nun ayetlerinin muhtevas hakknda yalan ve dzmece yarglar, dzmece kanaatlar ileri srmek. Yukardaki anlatm iinde, insanlar Tek olan Allah'a kulluk etmekten alkoyan dzmece bir tertip bahis konusudur. 120 Lafzen, bundan sonra. 121 Tevrat'a gre (k xxxii, 19) Hz. Musa, levhalar yere att zaman onlar fkeyle krmt; Kurn anlatm levhalarn salam kaldn bildirmektedir. 122 Mfessirlerin ou, racfeh szcne, burada da, Kuran'n baka yerlerinde (mesela, bu surenin 78 ve 91. ayetlerinde) zaten tartmasz olan anlamn, yani, deprem/yer sarsnts anlamn vermektedirler. Fakat, hatrda tutulmaldr ki bu isim Arapa'da, meydana getiren
246

7. SURE

yakaladnda, Ey Rabbim! diye duada bulundu, Eer dileseydin, daha nce de onlar yok ederdin ve [onlarla beraber] beni de. imizden birtakm dar kafallarn yaptklarndan tr bizi yok edecek misin [imdi]? [Btn] bunlar Senin bir snamandan baka birey deil; ki onunla dilediinin sapmasna frsat verir, dilediini de doru yola sokarsn. Bizim velmiz/yaknmz sensin: yleyse bizi bala, bize ac, nk balayanlarn en hayrls sensin! 156 Bizim iin bu dnyada da, ahirette de iyi ve gzel olan yaz. Bak ite, pimanlk iinde Sana yneldik! [Allah] yle karlk verdi: Azabma dilediim kimseyi uratabilirim, ama rahmetim her eyi kuatr,123 bunun iindir ki onu Bana kar sorumluluk bilincine sahip olan, arnmak iin verilmesi gerekeni veren ve ayetlerimize inanan kimselere pay olarak ayracam; 157 onlar ki, ellerindeki Tevrat'ta ve [daha sonra da] ncil'de tanmlanm bulacaklar124 Eli'nin, okumas yazmas olmayan Haberci'nin izinden gidecekler; [ve o Eli ki] onlara yaplmas doru olan buyurup yaplmas yanl olan yasaklayacak; yine onlara temiz ve ho eyleri helal, kt ve irkin eyleri haram klacak; onlarn srtlarna vurulmu yk indirip boyunlarna geirilmi zincirleri zecek.125 Ve sonu olarak, o'na inanan,
sebep ne olursa olsun her eit iddetli grlt ya da sarsnt/titreme olay iin kullanlmaktadr. Bu itibarla, bu ayette szkonusu edilen sarsntnn ille de bir yer sarsnts olduunu dnmemiz gerekmez; biz burada geen sarsntnn, derin bir pimanln, Allah'n cezasndan yana duyulan korkunun yetmi yal insanda yol at psikolojik sarsnt olduunu dnmenin daha yerinde olaca grndeyiz. 123 Kar. 6:12 (ve ilgili 10. not) ve keza 6:54. 124 Bu blmn tamam, ncil'in Hz. sa'ya vahyedilmesinden yzlerce yl nce yaayan Hz. Musa ve srailoullar'na hitab ettiinden, ayeti aktarrken ncil szcnden nce parantez iinde daha sonra da eklinde bir ilave yapmamz gerekli olmutur. (Kurn bir kavram olarak ncil iin kar. 3. sure, 4. not.) Bu surede Hz. Nh'la balayp Hz. Musa ve srailoullar'yla biten ilk peygamberlerin bazlarna ilikin btn bu kssalar, Muhammed (s)'e okumas-yazmas olmayan bu Peygambere uyulmas konusundaki bu buyrua bir eit giri oluturmaktadrlar. Burada o'nun okuma-yazma bilmeyen (mm) biri olduu konusundaki vurgu, o'nun bu ilk peygamberler ve onlardan aktard retiler hakkndaki bilgisini, Kitb- Mukaddes'le u ya da bu ekilde ainalk iinde olmasna deil, yalnzca ilah vahye borlu olduunu belirtmeye matuftur. -Eski Ahid'de Peygamber Muhammed (s)'in zuhuruna dair iaretler iin (zellikle Tesniye xviii, 15 ve 18) bkz. 2. sure, 33. not; Yeni Ahid'de bulunan iaretler iin de bkz. 61:6 ve ilgili 6. not. 125 Burada, hem Musa eriat'nn vazettii ok saydaki sk ritel ve ykmllklere, hem de muharref nciller'de ortaya konan retinin belirgin bir biimde ngrd ileci-eziyeti eilimlere iaret ediliyor. Bununla Kuran, belli topluluklar iin ve insann geliim srecinin
247

7. SURE

o'nu yce tutup destekleyen ve ycelerden bahedilen n ardna o'nunla birlikte denler; ite byleleri, niha kurtulua, esenlie erien kimseler olacak. 158 De ki [ey Muhammed]: Ey insanlar, phesiz, ben Allah'n hepinize gnderdii bir eliyim; O (Allah) ki, gklerin ve yerin egemenlii O'na aittir! O'ndan baka tanr yoktur; hayat ve lm baheden O'dur!126 yleyse artk inann Allah'a ve O'nun Elisi'ne! Okumas-yazmas olmayan, Allah'a ve O'nun szlerine inanan Haberci'ye. Ona uyun ki doru yolu bulasnz! 159 MUSA'NIN (grevlendirildii) halk iinde [tekilere] doru yolu gsteren ve onun altnda adaletle davranan insanlar vard.127 160 Derken Biz srailoullar'n oniki boya, [ya da] oymaa ayrdk. Ve halk Musa'dan su istediinde, o'na, Asnla taa vur! diye vahyettik. Ve o [ta]tan oniki gze fkrd, ki her topluluk kendi su iecei yeri bilsin. Ve onlar bulutlarla glgelendirdik; zerlerine kudret helvas ve bldrcn indirdik [ve onlara]: Size saladmz rzklarn temiz ve ho olanlarndan yararlann! dedik. Ve [btn o gnahkar davranlaryla] Bize bir zarar vermiyorlar, ama [yalnzca]
belli safhasnda ruhsal disiplinin, ruhsal arnmann yollar ve aralar olarak grlen bu yk ve bukalarn/zincirlerin, son peygamber Muhammed (s)'in tebliiyle Allah'n mesaj son ve evrensel izgisine ulatktan sonra artk gereksiz olacaklarn ma ediyor. 126 Hz. Musa ve srailoullar'nn kssas arasnda ara-anlatm olarak yerletirilmi bulunan bu ayet nceki blm aydnlatc, aklayc mahiyyettedir. nceki Peygamberlerin her biri sadece ve sadece kendi toplumuna gnderilmitir: Bu itibarla Eski Ahid yalnzca srailoullar'na hitab etmektedir. Hatta, mesaj daha geni bir yklem ve ereve ortaya koyan Hz. sa bile, eldeki nciller'e baklacak olursa, kendisinin yalnzca srail evinin yitik koyunlarna gnderildiinden sz etmektedir (Matta xv, 24). Buna karlk Kuran'n mesaj cihanumldr -yani, btn bir insanla hitab etmekte ve ne zamanla ne de belirli kltrel evre ve artlarla kaytl bulunmaktadr. Bunun iindir ki, bu mesajn teblii iin grevlendirilen bir eli olarak Muhammed (s), Kuran'da (21:107) [Allah'n] btn dnyalara/btn toplumlara (yani btn bir insanla) bahettii rahmetin bir delili, bir iareti ve Peygamberler'in de Htemi (Mhr) (bkz. 33:40), baka bir deyile onlarn sonuncusu olarak tanmlanmaktadr. 127 Yani, 3:113-115'de sz edilenler gibi. Bu ayetle, sylem srailoullar'nn ahlak tarihine ynelmi oluyor. Onlarn iinde her zaman drst insanlarn bulunduunu belirten bu ifade, bu drstlkle, Kitb- Mukaddes'de verilen uzun tarihleri boyunca onlardan ounluun sergiledii dikbal gnahkarlk arasndaki tezad iaret etmektedir. Ayn zamanda unu da gstermektedir ki, toplumun iinden bazlarnn eri ve sapk eylemleri bazan btn bir toplumu skntya srklese de, netice olarak Allah insanlar, grup ve topluluk olarak deil, teker teker ve bireysel olarak yarglamaktadr.
248

7. SURE

kendilerine yazk etmi oluyorlard. 161 Hani, size yle dendii zaman[ hatrlayn]: Bu lkede yerlein ve orann rnlerinden dilediiniz gibi yararlann; ve (bunu yaparken) Bizden gnahlarmzn ykn kaldr! diye niyaz edin. Ve alak gnlllkle (ehrin) kap(sn)dan girin; [ki, bylece] sizin gnahlarnz balayalm [ve] iyilik yapanlar kat kat dllendirelim! 162 Ama (ne yazk ki), onlardan ktle eilimli olanlar kendilerine sylenen sz baka bir szle deitirdiler: ve bu yzden Biz de, yaptklar btn ktlklerin karl olarak onlarn zerine gkten bir bela, bir afet gnderdik.128 163 (Szgelimi,) onlara denizin kysndaki o kasaba hakknda sor; ahalisi, (av iin gzledikleri) balklarn (nedense) hep vecibelerine uymalar gereken Sebt gn sular yararak kageldiklerini grnce, Sebt gn dnda129 ortaya kmyorlar bahanesiyle tutup, Sebt gnnn rfn nasl inerlerdi! Biz onlar iledikleri ktlkler sebebiyle ite byle deniyorduk. 164 Ve ne zaman onlarn iinden bazlar,130 [Sebt gn bozguncularn durdurmaya alan kimselere]: Allah'n zaten ortadan kaldrmak yahut [en azndan] zorlu bir azapla cezalandrmak zere olduu bir toplulua ne diye t veriyorsunuz? diye

128 Bu ve bundan nceki ayete ilikin bir aklama iin bkz. 2:58-59 ve ilgili notlar. 129 Lafzen, Sebt gn olarak tutmadklar gn. Musa eriat'na gre srailoullar Sebt gn (Sabbath - Cumartesi) btn dnyev ilerden ve dolaysyla balk avndan da kanmakla ykml bulunuyorlard. Bu sebepledir ki, rktc artlardan kurtulan balklar bu gnlerde daha rahat hareket etme imkann bulup srler halinde suyun yzne kar sahile yaklarlard; sz geen kasabann balk sakinleri de ite bu durumu, Sebt gnnn rfn bozmak iin bir mazeret, bir bahane olarak deerlendirdiler. Kuran bu kasabann isminden bahsetmediine ve bu tecavzkar eylemlerin getii tarihsel dnem hakknda da herhangi bir iaret vermediine gre, Kuran'da muhtelif yerlerde temas edilen bu Sebt gnihlalcilerinin kssas, srailoullar'nn tarihinde, ya tamah ve hrslarnn peine derek ya da dnyev karlara dknlkleri yznden kendi eriatlerinin ilkelerine kar sk sk ba gsteren tecavzkar eilimlerin genel bir tasviri, bir betimlemesi olarak grlebilir. Bu kabil konulara ilikin Musa eriat slam retilere gre sonradan her ne kadar ilga edilmi ise de, Kuran bu eriat'n insanln monoteist (tek tanrc) inancnn tarihindeki byk rolne sk sk iaret etmekte ve onun srailoullar'nn ruhsal disiplinini glendirici bir vasta olarak zamanla-kaytl nemini tekrar tekrar vurgulamaktadr. Onlarn Musa eriat'n sk sk ve bilerek inemeleri, Kuran'da, bu disipline ve dolaysyla genel olarak Allah'n buyruklarna kar gsterdikleri isyanc tutumlarnn bir belirtisi, bir gstergesi olarak sergilenmektedir. 130 Lafzen, bir topluluk -bunlarn, evrelerindeki azgnla aktif bir biimde kar kmamakla beraber, Sebt gnnn ihlaline bizzat katlmayan kimseler olduu anlalyor.
249

7. SURE sorduklarnda, bu erdemli kiiler131 yle cevap verdiler: Rabbinizin katnda

sorumlu olmayalm diye; ve [bir de, bu bozguncular] belki bylece Allah'a kar sorumluluk bilincine eriirler diye! 165 Ve bylece, o [gnahkarlar] kendilerine yaplan btn uyarlar bir kenara atnca, Biz de, kt eylemleri nlemeye alan (bu) kimseleri132 kurtardk; ktlk yapmaya eilimli olanlar yaptklar btn o uygunsuz ilerden tr ok ar bir azapla tepeledik; 166 ve sonra da, kendilerine yasak edilen eyleri yapmakta kstaha direttikleri zaman onlara: Aalk maymunlar gibi olun!133 dedik. 167 Ve Rabbin, t Kyamet Gn'ne kadar, onlarn zerine mutlaka kendilerini etin bir azaba koacak kimseler salacan da bildirmiti: dorusu, senin Rabbin ceza vermekte abuktur, ama O ayn zamanda ok esirgeyen, gerek balaycdr. 168 Ve onlar [ayr] topluluklar halinde yeryzne dattk; onlardan bazlar drst ve erdemli kimselerdi; bazlarysa byle deildi: bu sonrakileri hem ba ve bolluk ile hem de darlk ve sknt ile snadk, ki belki doru yola dnerler.134 169 Ve ardndan -ilah kitabn mirass [olduklar halde]- bu deersiz dnyann geici tadlarna sarlan [yeni] kuaklar ald onlarn yerini; ve Nasl olsa sonunda affedileceiz135 diyerek karlarna kan bu kabil geici eylere sarlan
131 Lafzen, onlar -burada da, 159. ayette tanmlananlar gibi, srailoullar iinden, Allah'n hududlarn amaktan saknan gerekten erdemli kiilere iaret ediliyor. 132 Lafzen, ktl yasaklayanlar. 133 Zemaher ve Rz'ye gre, Onlara ... dedik ifadesi burada, onlar hakknda hkmettik ifadesiyle e anlamldr. Bu gibi durumlarda Allah'n demesi O'nun irade ve buyruunun mecaz yoluyla ifadesi durumundadr. Burada, aalk maymunlar gibi olun! ifadesinde Allah'n hkmnn asl nedir sorusuna gelince, tbinden mehur Mchid bunu yle aklyor: Onlarn [yalnz] kalpleri maymuna dntrld, yani, ruhen maymunlatlar, bedenen deil. Bu, Allah'n, onlarn durumunu tasvir etmek iin irad ettii bir meselden, bir benzetmeden baka bir ey deildir; tpk srtna kitaplar yklenmi merkep [62:5] ifadesinde olduu gibi (Taber'nin 2:65 ayeti hakkndaki tefsiri; keza Menr I, 343; VI, 448 ve IX, 379). Benzer bir aklama Rb tarafndan da verilmektedir. Bu arada maymun gibi ifadesinin klasik Arapa'da, itah ve arzusuna gem vuramayan takn insanlar anlatmak iin sk sk kullanld akla getirilmeli. 134 Lafzen, olur ki [doru yola] dnerler. 135 Yani, dnyev kazanlar peinden giderken Allah'n buyruklarn ihlal etmeleriyle ilgili olarak sonunda affedileceklerini kuruyorlar. Buradaki ifade, onlarn Allah'n seilmi kavmi olduklar ve ne yaparlarsa yapsnlar, Hz. brahim'in soyundan gelmi olmalar sayesinde Allah'n af ve merhametinin kendileri iin muhakkak olduu yolundaki sabit
250

7. SURE

[gnahkar] kimseler olup ktlar. (Oysa), onlardan Allah'a yalnzca doru ve gerek olan isnat edeceklerine dair ilah kitap zerine sz alnmam myd?136 Onda (yazl) olan tekrar tekrar okumamlar myd? Allah'a kar sorumluluk bilinci duyan herkes iin [iki hayattan] en iyisi, en stn ahiret hayat olduuna gre artk aklnz kullanmayacak msnz? 170 Ve kitaba o smsk sarlanlarla namaz dosdoru ve devaml yerine getirenler[i elbette dllendireceiz]; drst ve erdemli olmay benimseyen ve bunu tleyen kimselerin hakkn elbette ziyan etmeyeceiz! 171 Ve Sina Da'n, adeta bir glge gibi srailoullar'nn tepesinde salladmz ve onlarn da dan zerlerine yklacan dndkleri zaman137 [onlara dememi miydik:] Size bahettiimiz kitaba skca sarln ve onun iindekileri aklnzda iyi tutun, ki Allah'a kar sorumluluk bilincine eriesiniz?138 172 VE SENN RABBN, her ne zaman demoullar'nn sulblerinden onlarn soylarn karacak olsa, onlar kendileri hakknda tanklk etmeye arr: Ben sizin Rabbiniz deil miyim? Onlar, cevaben: Elbette! derler, Buna tanklk ederiz! 139
fikirlerine iaret ediyor. 136 Bu da, gerek ve iten bir nedamet ve tevbe olmakszn da Allah'n affnn elde edilebilecei yolundaki arpk kanaatleriyle ilgili bir atf. Burada iki kere sz geen kitaptan kast, besbelli Tevrat'tr. 137 Lafzen, Da onlarn zerinde silkelediimiz zaman: Bunun, Hz. Musa'ya Tevrat (levhalar) vahyedildii zaman cereyan eden yer sarsntsyla ilgili bir atf olmas mmkndr. 138 Buras, bu surenin temas ettii kadaryla, srailoullar kssasnn sonudur. Kuran'n genel yntemine uygun olarak, srailoullar'nn kssas da, hangi toplumdan ve hangi ada olurlarsa olsunlar Allah'a inanan btn insanlar iin bir ibret, yaanmtan karlm bir ders olarak takdim edilmektedir; sonraki blmde, yine ayn dorultuda, bu sefer demoullarndan, yani btn bir insan soyundan sz alyor. 139 Metnin orijinalinde, bu blmde gemi zaman kipi kullanlmaktadr (kard, onlara sordu vb.). Ne var ki, yukarda soru ve cevap tarznda mecaz bir yolla anlatlmak istenen vaka, mahiyeti itibariyle, srekli bir tekerrr ifade ettiindendir ki, bu devamlln imdiki zaman kipiyle ikinci bir dile aktarlmas, anlatlmak istenenin anlalmasn olduka kolaylatracak gibi geldi bize. Kuran'a gre, Mutel Kudret'in varln sezme, alglama yatknl insanda yaratltan (ftrat) var olan bir hususiyettir; sonradan, kendini-beenmilik, nefsine-dknlk gibi arz duygular eliyle ya da yoldan karc evresel etkilerle zeri rtlebilir, bulandrlabilir olsa da, byle isel, sezgisel bir idrak imkannn varldr ki, akl sahibi her insan Allah'n nnde kendi hakknda tanklk yapmaya yneltmektedir. Kuran'da sk sk grld zere, Allah'n konumas, sylemesi, ya da sormas insann da cevap vermesi, gerekte Allah'n yaratc eylemini ve insann da buna varolusal cevabn,
251

7. SURE

[Bunu, bylece hatrlatyoruz ki] Kyamet Gn'nde, Dorusu, bizim bundan haberimiz yoktu demeyesiniz, 173 yahut: Aslnda, nce (biz deil,) atalarmzd Allah'tan bakasna tanrsal nitelikler yaktranlar; biz sadece onlarn izinden yryen bir kuaz; yleyse, btl ihdas edenlerin ilediklerinden dolay bizi mi helak edeceksin? demeyesiniz. 174 te Biz de bu ayetleri byle ak ak dile getiriyoruz ki [gnah ilemi olanlar] belki [Bizden yana] dnerler. 175 Ve kendisine mesajlarmz ltfettiimiz halde onlar bir kenara atan kimsenin bana gelecek olan anlat onlara:140 eytan yetiip yakalar onu ve o da, baka niceleri gibi, vahim bir sapla sapp gider.141 176 mdi, Biz eer dileseydik, onu ayetlerimizle yceltir, stn klardk: fakat o hep dnyaya sarld ve yalnzca kendi arzu ve heveslerinin peinden gitti. Bu bakmdan, byle birinin durumu [kkrtlan] bir kpein durumu gibidir: yle ki, onun zerine korkutarak varsan da dilini sarktp hrlar, kendi haline braksan da.142 Bizim ayetlerimizi yalanlamaya kalkan kimselerin hali ite byledir. yleyse, bu kssay anlat, ki belki derin derin dnrler. 177 Ayetlerimizi yalanlamaya kalkan toplumun hali ne ktdr: nk iledikleri hakszlklar (sadece) kendilerini ykma gtrr. 178 Allah kime yol gsterirse, gerekten doru yola erien ite odur: O'nun sapklk iinde brakt kimselere gelince, byk kayp iinde olanlar da ite byleleridir! 179 Gerek u ki, Biz, cehennem iin, kalpleri olup da gerei kavrayamayan,
tepkisini dile getirmek iin kullanlan temsl ifadeler durumundadr. 140 Lafzen, onun haberini/durumunu onlara ilet. 141 Lafzen, cidd bir hataya den kimselerden oldu. Metnin aslnda bu ayetin tamam gemi zaman kipindedir; fakat ayetin ak anlam genel bir gerein ifadesi durumunda olduu (kar. Katde, krime ve Eb Mslim'in beyanna dayanarak Rz) ve baz mfessirlerin ileri srd gibi, bilinen belirli bir kiiyi ma etmedii iin, onu geni zaman kipiyle aktarmak daha uygun geldi bize. Burada sz edilen insan tipi, ilah mesaj anlayan ama buna ramen, bir sonraki ayette iaret edildii gibi, dnyaya fazla sarlmas, yani hayata maddeci, dnyev bir adan bakmas yznden hakk kabule yanamayan kimsedir. (Kar. 27:82'deki yerden karlan yaratk temsli.) 142 Tutum ve davranlar yalnzca dnyaya bal/dnyaya balayc arzularnn ona gnbirlik fayda ya da zarar olarak gsterdii eyler tarafndan belirlendii iin, bu blmde anlatlan insan tipi, haric artlar ne olursa olsun, daima aklyla bedensel gdleri arasndaki atmann ve dolaysyla isel huzursuzluun, hayal korku ve kuruntularn kurban durumundadr. Bunun iin de, inanm bir kiinin inan yoluyla eritii zihn berraklktan, ruh dengeden yoksundur.
252

7. SURE

gzleri olup da gremeyen, kulaklar olup da iitemeyen grnmez varlklardan143 ve insanlardan ok canlar ayrmzdr. Hayvan srs gibidir bunlar; hayr hayr, doru yolu kavramakta onlardan da aa:144 Krcesine dalp gitmi olanlar ite byleleridir. 180 YETKNLK ve kusursuzlua dair nitelikler145 [yalnzca] Allah'a aittir. yleyse, bu niteliklerle artk yalnz Allah' arn. Ve O'nun niteliklerinin anlamn eip bken kimselerden uzak durun:146 Byleleri yapp-ettiklerinden tr er ge cezalandrlacaklardr! 181 Yarattklarmz arasnda [bakalarna] doru yolu gsteren ve onun nda adaletle davranan insanlar da vardr.147 182 Ama ayetlerimizi yalanlamaya kalkan kimselere gelince; onlar, ne olup bittiinden haberleri olmadan148 adm adm alaltacaz: 183 nk onlar bir sre kendi hallerine braksam bile, bilin ki Benim ince tertibim ok salamdr!
143 Bkz. Ek. III. 144 Lafzen, daha da sapklar -nk hayvanlar sadece igdlerine ve tabii ihtiyalarnn sevkine bal olup ahlak bir tercihde bulunmalarn hem mmkn, hem de zorunlu klacak bir bilinten de yoksundurlar. 145 Bu blm, nceki ayetin sonunda, Allah'n kendilerine eriyi doruyu ayrsnlar diye akl verdii halde bunu gerei gibi kullanmayan ve O'na kar -yani, btn yce ve yetkin sfatlar kendinde toplayan ve dolaysyla mutlak ve niha hakikatin kendisi olan Allah'a kar- ilgisiz ve duyarsz kalanlardan bahseden blmle balantldr. El-esmu'l-husn (lafzen, en gzel isimler) tabirine gelince; bu tabir, 17:110; 20:8 ve 59:24'de olmak zere btn Kuran'da drt defa gemektedir. sim denince ilk akla gelen, ele alnan ya da iaret edilen herhangi bir nesnenin zn, cevherini, kendi znden, yapsndan ileri gelen zellik ve niteliklerini gstermek zere seilen bir kelime oluyor; el-husn terimi ise, el-ahsen (en iyi/en gzel) szcnn oulu. Hal byle olunca, El-esmu'l-husn terkibini yetkinlie/kusursuzlua dair sfatlar eklinde evirmek yanl olmayacaktr. Bu tabir Kuran'da yalnz Allah iin kullanlmaktadr. 146 Yani, bu sfat ve nitelikleri baka varlklara ya da nesnelere yaktrarak ya da bunun tam tersi bir ynde giderek Allah', baba yahut oul gibi insan-biimli (anthropomorphic) nitelikler ve beer ilikiler iinde tasarlayp ylece tanmlayarak (Rz). 147 Zmnen, ve buna uygun olarak dllendirilecekler. Bkz. 159. ayet: bu ayette Hz. Musa'nn kavmi iinden iyi olanlar da byle nitelendirilmektedir. Bu ayette ise yaplan atfn, btn alar ve btn toplumlar -yani, Allah'n mesajlarn yrekten kabul edip, Allah'n mutlak hakikat olduu inanc iinde, bu mesajlarn altnda yaamaya alan herkesi kucaklayacak kadar geni tutulmu olduu grlmektedir. 148 Lafzen, onlarn bilmedikleri tarzda/bilmedikleri yerden. Sonraki ayette geen keyd (ince dzen) terimi hakknda bir aklama iin, bu terimin Kurn vahiy iinde ilk defa grnd 68:45'de 25. nota bkz.
253

7. SURE

184 Peki (ocukluundan beri tandklar) [bu] arkadalarnda cinnetten eser olmad hi mi akllarna gelmiyor.149 Oysa, o sadece aktan aa uyaran biri.150 185 Peki, [Allah'n] gklerdeki ve yerdeki mutlak egemenliini, yaratt btn o nesneleri hi gznne almyorlar m? Ve [sormuyorlar m kendilerine] ya vakt eriip ecelleri gelmise? Artk bundan sonra, baka hangi habere inanacaklar?151 186 Allah'n sapklk iinde brakt kimseler iin yol gsterici yoktur. Allah, onlar krcesine saa sola sendeleyip dururken o kurumlu azgnlklar iinde brakacaktr.152 187 [EY PEYGAMBER], sana Son Saat'ten soracaklar, ne zaman gelip atacak? diye. De ki: Dorusu, buna dair gerek bilgi ancak Rabbimin katndadr. Onun vaktini O'ndan baka aa vuracak kimse de yoktur. [O Saat] gklere ve yere btn arlyla kecek ve sizi mutlaka umulmadk bir anda yakalayacak. Sana sanki bu [srr]n srarla peine dmekle belli-bellirsiz isel bir bilgi elde
149 Lafzen, Dnmediler mi, yleyse. 150 Mekkelilerin alk olduklar eylerden kkten deiik bir mesaj getirdii iin, Hz. Peygamber pek ok inanmayan ada tarafndan mecnn olarak grld. Hz. Peygamberden onlarn arkada (shibuhum) olarak sz edilmesi, onun bir insan, bir beer olduuna dikkat ekmek ve dolaysyla kendisine insanst nitelikler yaktrlmas ynnde kendi yandalar arasnda domas mmkn yanl eilimleri bertaraf etmek iindir. Bu husustaki Kurn reti, en ak ve ileri dzeyde 188. ayette ortaya konmaktadr. 151 nsann mutlak ve niha anlamda Allah'a baml olduuna dair bir hatrlatma olmasnn dnda, yukardaki bu blmn dndrdkleri unlardr: Mahede edilebilir ya da zihnen tasavvur edilebilir, kavranabilir lemde her ey, inkar mmkn olmayacak bir biimde yaratlm yahut sonradan husule gelmi olduuna gre her eyin bir balangc ve dolaysyla bir sonu olmas gerekir. Ayrca, kainat bir balangc olmamak anlamnda ezel olmadna ve kendi marifetiyle hilikten doup inkiaf etmi de olmayacana gre -nk hilik, her trl realite fikrinden uzak bir kavramdr- bizim btn mahede snrlarmzn ve dolaysyla dnce kategorilerimizin de tesinde bir lk Sebeb'in yani, Allah'n varlna hkmetmek zorundayz. Yukardaki ayette geen hads: olgu/haber kavramnn anlam bizce budur. 152 Kuran'da pek ok yerde, bu arada 178. ayette de geen bu Allah'n sapklk iinde brakt ifadesi Allah tarafndan konmu tabii bir kanunu (snnetullh) iaret etmektedir ki, buna gre nsann, kendisine doutan (ftr olarak) bahedilmi idrak ve muhakeme yeteneklerini inat bir biimde teperek gerei zere kullanmamas, kanlmaz biimde onun ahlak istikametini btn btn yitirmesiyle sonulanr: bu durum, onun iin bir kader/alnyazs deil, kendi seiminin tabii sonucudur. Bu konuda bkz. 2. sure, 7. not; 14. sure, 4. not.
254

7. SURE etmi olman mmknm gibi soracaklar.153 De ki: Ona dair gerek bilgi ancak

Allah katndadr; ne var ki, insanlarn ou [bundan] habersizdir. 188 [Ey Peygamber] de ki: Allah dilemedike, kendime bir yarar salamak ya da kendimden bir zarar uzaklatrmak benim elimde deil. Eer insan kavraynn tesinde olan bilseydim, muhakkak ki, bahtiyarlk adna ne varsa ondan payma daha ou derdi ve ktlk asla yaklaamazd bana. (Ama) ben sadece bir uyarcym ve inanan bir topluma iyi haberler getiren bir mjdeci.154 189 SZ [hepinizi] bir tek candan yaratan, Ve [sevgiyle] kadna meyletsin diye155 ona kendi znden e var edip karan O'dur. yle ki, o eini kucaklaynca, ei [ilkin] hafif bir yk yklenir ve bir sre tar o yk. Sonra [kadn] gn gelip [ocuun ykyle] iyice arlanca, her ikisi birden Allah'a, Rablerine yalvarrlar: Bize gerekten kusursuz bir [ocuk] bahedersen, muhakkak ki sana kreden kimselerden olacaz! 190 Ama ne zaman ki O, kendilerine kusursuz bir [ocuk] baheder, hemen tutup O'nun bahettii eyin dnyaya gelmesinde O'ndan baka glere de bir paye yaktrmaya kalkarlar!156 Oysa, Allah, uluhiyetinde O'na ortak kotuklar her
153 Ehf fiili [bir eyi] ar titizlikle/ ihtiyatllkla yapt yahut [bir eyi] yaparken allm snrlarn tesine geti anlamna geliyor. zellikle anhu ya da anh (ona dair) ile birlikte getii ve bir ey hakknda bilgi almak eylemine ilikin olarak kullanld zaman bu fiil, srarla peine derek hakknda vukuf/bilgi salamaya alt demek oluyor. Burada da szckanh ile birlikte fail olarak kullanldna gre, srarla peine derek [bir ey] hakknda bilgi elde etmi kii anlamnda kullanlyor. Yukardaki ifade, Son Saat'in hangi artlarda ve ne zaman olaca hakknda vukuundan nce, peygamberler de dahil kimseye herhangi bir bilgi, bir ipucu verilmediini, verilmeyeceini dile getiriyor. 154 Bkz. 6:50 ve ilgili not. Kuran'da, Hz. Peygamber'in beer oluu konusunda ortaya konan srekli vurgu, yaratlm hibir varln, az ya da ok hibir ekilde Yaratc'nn sfat ve gcne ortak olmad, olamayaca konusundaki temel ilkenin gereidir, onun mantk sonucu durumundadr. Bu ilkenin yine mantk bir uzants olmak zere, sonraki blmde (189-198. ayetler) Allah'n yaratc kudretinin teklii ve Allah'a zg oluu belirtilmektedir. 155 Lafzen, Ona (eine) meyletsin diye. Can ve onun ei gibi terimler hakknda bir aklama iin bkz. 4:1 ve ilgili not. 156 Lafzen, Onlara bahettii ey hakknda O'na ortaklar kouyorlar: Yani, kusursuz bir ocuun dnyaya gelmesinde ancak birer vesile ve tedbir gzyle baklmas gereken faktrlere (gebelik dneminde kiisel dikkat ve bakm, tbb gzetim, kaltm vb.) -bizzat ocuun doumu da dahil btn bunlar, yalnzca Allah'n irade ve rahmetinin bir sonucu, Kuran'n snnetullh dedii eyin bir tezahr olduunu unutuyor- Allah'tan bamsz ve kendi bana belirleyici unsurlar olarak bakyorlar. Geri, bu kabil unsurlarn zihnen Allah'la e-tesir ya da e-mahiyet iinde dnlmesi, genellikle bilinli bir dzeyde ya da doktrinel bir niyetlilik iinde cereyan etmedii iin Allah'tan baka glere uluhiyet yaktrmak
255

7. SURE

eyden, herkesten ok ycedir. 191 Peki, bunlar hibir ey yaratmayan,157 tersine kendileri yaratlm bulunan varlklara m Allah'la birlikte tanrlk yaktryorlar? 192 Ne onlara ne de kendi kendilerine bir yardmda bulunamayacak olan varlklara m? 193 Yol gstermeleri iin yakarsanz size cevap verecek durumda olmayan158 varlklara m? Onlara ister yakarn, ister karlarnda susun, sizin iin fark eden bir ey olmaz. 194 Allah'tan baka arp, sndnz eylerin hepsi, hi phe yok ki tpk sizler gibi yaratlm varlklardr:159 eer doru szl kimselerseniz, haydi onlar arn da dualarnza icabet etsinler! 195 Yryecek ayaklar m var peki onlarn? Tutacak elleri mi? Grecek gzleri, iitecek kulaklar m var? De ki: Haydi, Allah'a ortak olarak grdnz btn o varlklar arn,160 bana kar elinizden geleni ardnza komayn ve bylece bana gz atrmayn! 196 Dorusu, benim koruyucum bu kitab indiren Allah'tr; nk O'dur drst olanlarn koruyucusu. 197 Beri yandan, O'nun yerine snp ardnz btn o varlklar ne size yardm ulatracak gtedirler ne de kendi kendilerine yardm edecek gte; 198 onlara yol gstermeleri iin yalvarsanz, iitmezler; sana baktklarn sanrsn,161 oysa grmezler.
anlamndaki balanmaz irk derecesinde grlmeyebilir belki, ama mteakip ayette gerek anlamyla irk teriminin dile getirilmesi, bu tarz dnmenin zerinde durulmasn gerektirecek kadar ona yakn olduu da bir gerektir. 157 Lafzen, hibir ey yaratmayan ey: tekil olarak dile getirilmi olup gerekte oul, varlklar anlamn tayan ve hem azzler, veller gibi kendilerine kutsallk yaktrlan trden canl varlklar, hem de onlarn cansz sembollerini iaret eden bir ifade. 158 Lafzen, Size uymayan. n tedhum ile'l-hud ibaresi iin, ok genel kabul gren fakat bize hatal gzken onlar doru yola arsanz karl yerine, yol gstermeleri iin onlara yakarsanz karln tercih etmemiz hakknda bkz. Zemaher, Rz ve bni Kesr. Keza kar. 198. ayet. 159 Lafzen, kullar (ibd). Yani, Allah'n iradesine boyun een yaratklar. Bu tabir hem yaayan ya da lm bulunan azzlere, kutsallk yaktrlan kiilere, hem de put, idol, feti gibi, kutsal bilinen varlk ve kiileri temslen yaplm her trl sembolik ve tasvir eylere iaret iin kullanlmaktadr. 160 Lafzen, [Allah'a kotuunuz] ortaklarnz arn (bkz. 6. sure, 15. not). 161 Lafzen,.Onlarn sana baktn grsen bile. Fakat, burada terhum (onlar grrsn) fiilindeki onlar zamiri en az madd grnt ya da imajlar kadar zihinsel imajlara, soyut tasavvurlara da iaret ettiinden buradaki grmek fiili, zihnen grmek yani, sanmak yahut tasavvur etmek olarak anlalmaldr. Fiilleri dzmece tanrlara ve putlara dua edip
256

7. SURE

199 SEN, insan ftratnn kabule yatkn olduu yolu tut;162 iyi olan emret; bilgisiz kalmay seenleri163 kendi hallerine brak. 200 Ve eer eytan'dan (g alan] bir kkrt seni [gz kara bir fkeye]164 srkleyecek olursa (hemen) Allah'a sn ve bil ki O her eyi iiten, her eyi knhyle bilendir. 201 Allah'a kar sorumluluk bilincine sahip olan kimseler, ilerinde eytan'n esinledii karanlk bir kuruntu165 uyanacak olsa [O'nu anp] akllarn balarna toplarlar ve hemen [olup biteni] ak bir biimde kavramaya balarlar, 202 kendi [inansz] kardeleri onlar sapkla srklemek isteseler bile.166 Sonra [doru
snan kimselere hitab eden bir nceki blmn aksine, bu son cmle, gnahkar ya da mmin, genel anlamda insana hitab etmektedir. Hitabn umumiyeti, muhatabn sizden sene dnmesinden, yani gayriahs ekle yaklamasndan da anlalabilir. 162 Lafzen, [nsan yapsndan] kolayca (kopup) geleni al. Zemaher'ye gre huzi'l-afv'n anlam; insanlarn eylem ve tavrlarndan sana kolay geleni [ya da kendiliinden sana uygun olan] se; insanlarn srtna gereksiz ykler yklemeksizin ileri onlar iin kolaylatr; ve onlar iin ok zor olacak abalar isteme onlardan. Pek ok klasik mfessirin de benimsemi olduu bu aklama, huzi'l-afv deyimi iin, hem Abdullah b. Zbeyr ile kardei Urve'nin (Buhr), hem Hz. Aye'nin ve hem de bir sonraki kuaktan Him b. Urve ile Mchid'in yaptklar benzer aklamalara dayanmaktadr (bkz. Taber, Beav ve bni Kesr). nsan zayf yaratlmtr (4:28) ve Allah hi kimseye gcnn stnde yk yklemez (2:286, 6:152, 7:42, 23:62) eklindeki Kurn retilerle de tam bir uyum iinde olan bu ayet, bylece, inanan kimselere insan ftratnn kabule yatkn olduu yolu tutmalarn, hata iinde olanlara kar fazla sert ve zorlayc olmamalarn tlyor. Bu dn (tavsiyenin), zellikle, gnahlarn en affedilmez olan durumundaki irkten (yani, Allah'tan baka herhangi bir kimseye ya da nesneye ilah gler ve sfatlarn yaktrlmas) hemen sonra zikredilmesi onu daha da anlaml klyor. 163 Lafzen, cahilleri. Bununla, ahlak gereklere inatla sar ve kapal kalanlar kasdediliyor olmal; yoksa bu ahlak gereklerden habersiz olanlar, bunlarn henz farknda olmayanlar deil. 164 Hakikatin inatla cahil kalmay seenler tarafndan reddedilmesi karsnda duyulan fkedir bu. Parantez iinde yorumsal olarak ilave edilen gz-kara fke deyimi, bir Hadis'e dayanlarak kullanlmtr. Bu Hadis'e gre, Hz. Peygamber, itidale aran bir nceki ayetin nzulnden sonra yksek sesle Ey Rabbim! dedi, Ya [hakl] fkenin durumu nedir? Bunun zerine kendisine yukardaki ayet vahyedildi (Taber, Zemaher, Rz, bni Kesr). 165 Tif ismi (ki tayf ve tayyif eklinde de kullanlr), dlerde olduu gibi yakalanmaz, ele gemez bir hayali, bir grnty, bir imaj ya da tasavvuru ifade iin kullanlr. Bazan da idraki glgelendiren, akl kartran trden kavranlmaz, sebebi anlalmaz bir saplanty, fikri sbiti iaret eder (Tcu'l-Ars). Yukarda, eytan'dan geldii ifade edildiine gre, szc karanlk bir kuruntu eklinde aktarmak bize daha uygun geldi. 166 Yani, onlar fkeye srkleyerek ya da yararsz tartmalara sokmaya alarak. Kendi kardeleri, geree kar inatla cahil kalmay seenlerdir. Burada cmleciin banda gelen
257

7. SURE

olan neyse, onu yapmaktan] geri kalmazlar. 203 Ve sen [ey Peygamber,] onlara bir mucize getirmediin zaman, baz [kimseler]: Onu [Allah'tan] elde etmeye alsan ya! derler.167 De ki: Ben sadece Rabbim tarafndan bana vahyolunan her neyse, ona uyarm: bu [vahiy], inanmak isteyen bir toplum iin Rabbinizin katndan bahedilmi bir kavrama yntemi, bir yol gsterici ve bir rahmettir. 204 Bunun iindir ki, Kuran okunduu zaman ona kulak verin, sesinizi kesip dinleyin onu, ki [Allah'n] esirgemesiyle kuatlasnz! 205 Ve sen, (ey Peygamber), gnl alaltarak, korku ve duyarlk iinde, sesini ykseltmeden sabah akam Rabbini an ve sakn umursamaz kimselerden olma. 206 Bil ki, Rabbine yakn olanlar168 O'na kulluk yapmaktan asla kibre kaplmazlar; ve O'nun snrsz yceliini vgyle anar ve [yalnzca] O'nun nnde yere kapanrlar.

ve balac, hatta yahut ise bile anlamndadr. 167 Zmnen, Eer gerekten O'nun elisi isen (kar. 6:37 ve 109. ayet ve ilgili notlar). Bizim burada mucize olarak evirdiimiz yet terimi, baz mfessirlere gre, Hz. Peygamber'e inanmayanlarn itirazlarna cevap olarak indirilen szl mesaj anlamnda kullanlmtr. Ne var ki, o sralar sreklilik iinde vahyedilmekte olan Kuran'n kendisinin bu kabil szl mesajlarla dolu olduu dnlrse, burada inanmayanlarn talebinin szl mesajla deil, daha ok Hz. Peygamber'in ilah vahye dayal misyonunun zel bir biimde tezahr ya da isbatyla ilgili olmas, yani ileri srd hakikati szmona nesnel bir tarzda kabul ettirecek gzle grlebilir, somut bir mucize beklentisine matuf olmas gerekir. Yukardaki ayet, en geni anlamyla, peygamberliin tek makul isbatn mesajn kendisinde deil, peygamberin sergileyebilecei mucizelerde arayan dar kafall, ilkel dnce tarzn iaret ediyor. 168 Lafzen, Rabbinle beraber olanlar: Allah'a kar son derece derin bir sorumluluk bilincini dile getiren mecaz bir ifade.
258

8. SURE

8. ENFAL
Adn 1. ayetindeki ganimetlerle ilgili atftan alan surenin byk bir ksm H. 2. yl iinde, hemen Bedir Sava'n izleyen gnlerde vahyedilmitir; surenin baz ayetlerinin, zellikle de karar ya da sonu blmnn daha sonraki bir zamana ait olduu sanlmaktadr. Hemen hemen btnyle Bedir Sava'na ve ondan karlacak derse ilikin olduuna gre, surenin tam ve doru bir biimde anlalabilmesi iin sz geen olay tarihsel rgs iinde ksaca gzden geirmek yerinde olacaktr. H. 2. yln aban aynda Medine'deki Mslmanlar, birka ay nce Eb Sfyn'n nderliinde Suriye'ye giden byk bir Mekke ticaret kervannn Mekke'ye dnmek zere gneye doru yola km olduunu ve birka hafta sonra Medine yaknlarndan geeceini rendiler. Hz. Peygamber, Mslmanlarn Mekke'den Medine'ye hicret etmelerinden bu yana onlarla Mekke'nin Kureylileri arasnda ak bir sava halinin zaten mevcut olduu gereini gznnde bulundurmu olacak ki, szkonusu kervana Medine'ye yaklar yaklamaz saldrmak niyetinde olduunu ashbna bildirdi. Bu haber, kendisi daha Suriye'deyken Eb Sfyn'a ulat. Kervanyla birlikte tehlike blgesine girinceye kadar gemesi gereken haftalar Eb Sfyn'a, Mekke'ye acil bir yardm isteiyle hzl bir kurye gndermesine yetecek frsat verdi. (Bu arada, deerli ticaret mallaryla ykl yaklak bin deveden oluan kervana yalnzca krk silahl adam refakat ediyordu.) Eb Sfyn'n mesajn alan Kurey, Hz. Peygamber'in en azl muhaliflerinden Eb Cehil'in kumandasnda gl bir ordu toplad ve kervann yardmna yetisin diye kuzeye doru yola kard. Beri yandan kervan, Medine'nin mmkn olduu kadar uzandan gemek amacyla mtad yolu brakarak rotasn ky blgelerine doru evirmiti. Hz. Peygamber'in, bu gibi durumlarda genel olarak izledii tutumun dna karak tasarsn ok nceden aa vurmas, tasarlanan saldrnn bir yanltmacadan baka bir ey olmadn, buna karlk t bandan beri gzlenen gerek hedefin ise Kurey ordusuyla kar karya gelmek olduunu gsterir gibidir. Daha nce de ifade edildii gibi Mekkeli Kurey ile Medine'deki Mslman toplum arasnda bir sava hali, varln zaten hissettiriyordu. Geri imdiye kadar taraflar arasnda henz fiil bir karlama meydana gelmemiti ama Mslmanlar yine de kendilerini hep bir Kurey saldrsnn tehdidi altnda hissetmilerdi. Muhtemeldir ki Hz. Peygamber, bu kararsz duruma bir son vermek ve mmknse, Kurey'e kesin ve etkili bir darbe indirmek ve bylece henz zayf olan kendi topluluuna bir gvenlik hatt salamak istiyordu. Nitekim, eer Eb Sfyn'n kervanna saldrmak ve onu yamalamaktan baka bir niyeti olmasayd, bunu, sadece kervan Medine yaknlarna gelinceye kadar beklemek ve an bir saldryla iini bitirmek suretiyle pekala yapabilirdi; hem bu durumda Eb Sfyn Mekke'den silahl bir yardm salamak iin gerekli zaman da bulamazd. Durum tam belirttiimiz ynde gelimi olmal ki, Hz. Peygamber'in tasarlad saldry haftalarca nceden duyurmas, Eb Sfyn'a, Mekke'li hemehrilerini alarma geirmesi ve onlar Medine zerine yryecek hatr saylr bir kuvvet toplamalar ynnde ikna etmesi iin gerekli zaman kazandrd. Eb Sfyn'n kervan ky boyunca gneye doru ve bylece Mslmanlardan uzaklaarak ilerlerken, yediyz deve ve yzden fazlas at zerinde olmak zere, zrh kuanm bin kadar savadan oluan Kurey ordusu, ky yolunu tutmu olduundan habersiz olduklar Eb
259

8. SURE Sfyn'la karlamak zere Medine'nin yaklak yz mil gney-batsnda bulunan Bedir vadisine vard. Hz. Peygamber de hemen hemen ayn zamanda, sadece yetmi deve ve iki atla ve son derece zayf bir donanmla, yzden biraz fazla Mslmann banda Medine'den kmt. Hz. Peygamber'in ashb ticaret kervanna ve onun zayf maiyetine saldracaklarn sanyorlard; ama Ramazann 17. (baz otoritelere gre de 19 ya da 21.) gn kendilerinden en az kat kalabalk gl bir Kurey kuvvetiyle yz-yze gelince hemen bir sava ras topladlar. Mslmanlardan birka dmann kendilerinden ok gl olduu ve dolaysyla Medine'ye ricat etmek gerektii grndeydiler. Ne var ki, Hz. Eb Bekir ve Hz. mer'in ba ektii kahir ekseriyet, gecikmeden dmann zerine yrnmesinden yana gr bildirdiler ve onlarn bu evk ve cesaret veren tavrlar dier Mslmanlarn zerinde de etkili oldu. Bylece Hz. Peygamber Kurey'e kar taarruza geti. O gnn Arap geleneine gre giriilen birka teke-tek vurumadan sonra kavga bir meydan savana dnt: Mekke kuvvetleri btnyle bozguna uratld; Eb Cehil de ilerinde olmak zere Mekke'lilerin ileri gelenlerinden birou ldrld. Mrik Kurey'le Medine'nin gen Mslman cemaati arasnda cereyan eden ilk ak savat bu; ve sonu olarak Kureylilere gsterdi ki, Muhammed (s) tarafndan balatlan hareket geici bir d deil, fakat yeni bir siyasal gcn, Arap tarihinde bilinen hibir dnemle karlatrlamayacak yepyeni bir an balangcdr bu. Mekke'lilerde daha Hz. Peygamber ve Sahblerinin Medine'ye hicretleriyle bagsteren korku ve endie Bedir Gn'nde sarsc bir dorulamasn buldu. Arap paganizminin gc, hi deilse son birka yl iin olsun, btnyle ortadan kalkmadysa da, bu gcn k bu tarihsel dnm noktasndan sonra belirgin bir hz kazand. Bedir Gn Mslmanlar iin de bir dnm noktas oldu. u rahatlkla sylenebilir ki, o gne kadar Hz. Peygamber'in Sahblerinden ancak birka, slam'n ngrd yeni dzenin siyasal armlarn btn geniliiyle anlam ya da hissetmilerdi; ou iin, Medine'ye hicret olay o ilk zamanlarda, Mekke'de ekmek zorunda kaldklar bask ve zulme kar giriilmi bir snma eyleminden baka bir ey deildi: Ama Bedir Sava'ndan sonradr ki ilerinde olaya en basit ve yaln mlahazalarla bakanlar bile kendilerini artk yepyeni bir toplumsal dzenin beklediini fark ettiler. lk zamanlar kendileri iin o kadar karakteristik olan o pasif kendini adama tavr ve retisi, bu olayda, eylem yoluyla kendini adama fikriyle btnleyici esine ulam oldu. Hayatn en temel ve yaratc esi olarak eylem retisi belki de insanlk tarihinde ilk defa, yalnz seilmi birka birey tarafndan deil, btn bir cemaat tarafndan bilinli olarak kavranm oldu. Gelecek on yllarda, gelecek yzyllarda Mslmanlarn tarihinde ayrc bir nitelik olarak fark edilecek olan bu youn eylemci etkinlik Bedir Sava'nn asl ve dolaysz sonularndan biri olarak kendini gsterdi.

1 SANA ganimetler hakknda soracaklar. De ki: Btn ganimetler Allah'a ve O'nun Elisi'ne aittir1 yleyse, Allah'tan yana bilin ve duyarlk iinde olun;
1 Nefl (oulu enfl) terimi, salt linguistik anlamyla, bir kimsenin hakknn ya da alacann tesinde fazladan ald ey yahut kiinin ykmll stnde fazladan verdii ey demektir (ki bu sonrakinden saltu'n-nefl yani nafile namaz: ykml olmakszn kiinin kendiliinden kld namaz kavram tremitir). Szcn oulu olan enfl Kuran'da yalnz bir kere, yukardaki ayette gemekte ve savata dmandan ele geirilen mal, erzak ve
260

8. SURE aranzda kardelik balarnz canl tutun;2 Allah'a ve O'nun Elisi'ne kar

duyarlk gsterin, eer [gerekten] inanan kimselerseniz! 2 nananlar ancak o kimselerdir ki, her ne zaman Allah'tan sz edilse kalpleri korkuyla titrer; ve kendilerine her ne zaman O'nun ayetleri ulatrlsa inanlar glenir;3 ve Rablerine gven beslerler. 3 Onlar ki, namazlarnda devaml ve kararldrlar; kendilerine rzk olarak bahettiimiz eylerden bakalarnn yararna harcarlar:4 4 te byleleridir, gerekten inanm olanlar! Rablerinin katnda byk onur, balanma ve ok deerli bir rzk olacaktr onlarn pay.5 5 SANK Rabbin seni, inananlardan bazlar buna kar olduklar halde, hak yolunda [savamak zere] evinden karm gibi,6 6 [bu yzden,] hem de hak
mhimmat, yani, ganimet anlamnda kullanlmaktadr. Ganimet, cihad yapan kimsenin (yani Allah yolunda vuruan kimsenin) gtmesi ngrlen asl amacn stnde ve tesinde arz bir ey, bir fazlalk olduuna gre anlam olarak enfl terimiyle akyor demektir. Btn ganimetler, Allah'a ve O'nun Elisi'ne aittir ifadesi, savata elde edilen ganimet zerinde kiisel olarak hibir savann hak iddia edemeyeceini bildiriyor: nk ganimet, Kuran'da ve Hz. Peygamber'in retilerinde (Snnetlerinde) yer alan ilkelere gre kamu maldr ve slam devlet (ya da cemaat) ynetimi tarafndan kamunun yararna kullanlr ya da datlr. Ganimetlerin datm konusunda daha ayrntl bilgi iin bkz. bu surenin 41. ayeti. Bu surenin ilk azda nzul sebebi, Mslmanlarn Bedir Sava'nda ele geirdikleri ganimetlerle ilgili sorun olmutur, fakat yukarda bildirilen ilke (ganimetlerin kamuya ait olduu ilkesi) btn alarda ve btn artlarda geerlidir. 2 Lafzen, aranzdaki ilikiyi dzgn tutun (ya da dzeltin) -yani, din kardei olduunuzu, ayn eylere inandnz aklnzda tutun ve aranzdaki btn uyumazlklar, ayrlklar bir kenara brakn. 3 Lafzen, ve ne zaman O'nun mesajlar kendilerine ulasa, bu onlarn inanlarn arttrr. 4 Bkz. 2. sure 4. not. 5 Yani, Cennette. Yine de Rz'ye gre, bu en stn rzk, mmindeki Allah'a kar sorumluluk bilincinden ve Allah sevgisinden doan ruh coku halini, O'na ynelirkenki hu ve istirk halini ma eden bir ifadedir. Rz'nin yorumunda bu tabir, imann bu dnyada ruhsal esenlik ve huzur biimindeki karln ifade etmektedir. Baz mfessirler (Menr IX, 597) gerek mminler hakknda yaplan yukardaki tanmlamay surenin en nemli blm olarak grmektedirler. -Bizim burada Rablerinin katnda byk onur ... olacak onlarn pay eklinde aktardmz ksm metnin aslnda Rablerinin katnda onlarn dereceleri olacak, yani, stnlk ve onur sahibi olacaklar diye gemektedir. 6 Yani, mslmanlarn Kurey ordusuyla ak bir sava vermeleri gerektii fikrinin gerekten Allah'n dilei olduu aa ktktan sonra Bedir Sava ncesi durum hakkndaki bu atf (bkz. surenin bandaki giri notu) hem 1. ayette verilen Allah'a ve O'nun Elisi'ne kar duyarlk gsterin tyle, hem de 2. ayette mminlerin Rablerine gven besleyip O'na dayanmalar gerektii yolunda yaplan hatrlatmayla balantldr. Hz. Peygamber'in
261

8. SURE

ortaya ktktan sonra, seninle neredeyse tartacaklard; sanki lme doru srklenmiler de onu kendi gzleriyle grmler gibi. 7 mdi, (hatrlayn) Allah, (bu) iki [dman] topluluundan birinin sizin elinize decei konusunda size sz vermiti; sizlerse gsz olann elinize dmesini arzu ediyordunuz;7 oysa Allah'n murad, szleriyle tam bir uyum iinde, hakkn hak olduunu gstermek ve hakk inkar edenlerin son kalntlarn da silip-atmak ynndeydi.8 8 Bylece O, hakkn (her zaman) hak olduunu, btln da btl olduunu gsterecekti; bu, gnaha gmlp gitmi olanlarn houna gitmese de.9 9 Hani, yardm iin Rabbinize yakaryordunuz; ve O da bunun zerine size yle cevap vermiti: Size birbiri ardndan inen bin melekle yardm edeceim! 10 Ve Allah bunu yalnzca bir mjde olsun diye ve Allah'tan baka kimsenin
ashbndan birka, Suriye'den dnen Mekke kervanna saldrmak ve bylece kolay yoldan ganimet elde etmek dururken, tutup Kurey'in ana kuvvetleriyle savaa girmek fikrini ho karlamadlar. Fakat ounluk, onlar her nereye sevk etmek isterse istesin Allah'n Elisi'ne uyacaklarn akladlar hemen. Baz mfessirler burada cmlenin bandaki zarf taks kem'y (tpk, sanki) nceki pasaja ve dolaysyla mminlerin Allah'n emirlerine uymak konusundaki grevlerine balamak eilimindedirler. Dierleri ise, bunu biraz fazla zorlanm bir yorum olarak grp, burada kem ile ma edilen karlatrmay, 6. ayetin ilk cmlesine balayarak bu pasaj yle aktaryorlar: Sanki baz mminler Kurey'e kar sava vermek zere Medine'den kmak fikrinden holanmamlar gibi, bu yzden tutup bunun gerekten Allah'n dilei olup olmad konusunda neredeyse seninle tartacaklard. Bu, Taber'nin de bu ayet hakkndaki kendi yorumunda olumlayarak kaydettii zere, zellikle Mchid'in grdr. 7 Lafzen, Siz gsz olann sizin olmasn isterken... Bununla, Suriye'den gelen ve sadece krk silahl adam tarafndan korunan ve bu yzden de byk bir tehlikeye maruz kalnmadan ele geirilebilecei dnlen kervan kasdediliyor. 8 Mekke ordusunun Bedir'de bozguna uratlmas, slam'n kendi yurdundaki btn muhaliflerinin gelecek birka yl iinde saf d braklmalarna bir balang oluturdu: Bu, yukardaki kelimelerin (... murad, szleriyle tam bir uyum iinde, hakkn hak olduunu gstermek ...) atfta bulunduu, Allah'n gelecekte gerekleeceine dair sz verdii husustur. Bkz. 11. sure, 103. not. 9 Bu ayet unu gsteriyor ki, sefere karken Hz. Peygamber'in ulamak istedii asl ama, hibir ekilde tek bana kuzeyden yaklaan zengin kervann Mslmanlar tarafndan ele geirilip soyulmasyla -byle bir eylem Mslmanlar iin madden yararl olacak gibi grnse bile- snrlandrlamazd. nk byle bir eylem mrik Kureyliler iin pek de ypratc olmayacakt. Oysa, beri yandan Bedir'de iyi donanml asl Kurey kuvvetleriyle yaplacak bir karlama, Mslmanlarn kesin zaferiyle sonulanmas halinde, hem dmann kendine gvenini kknden sarsacak, hem de slam'n nnde onu btn bir Arabistan'da niha zafere gtrecek yolu am olacakt.
262

8. SURE

katndan yardm umulamayacana gre- bununla kalpleriniz huzur, itminan bulsun diye byle takdir etti: gerekten de, Allah, hikmetle edip-eyleyen en yce iktidar sahibidir.10 11 [Hatrlayn nasl olmutu] hani, katndan bir gvence olarak, sizi bir i huzurunun kuatmasn salam11 ve gkten zerinize su indirmiti ki onunla sizi arndrsn, eytan'n kirli vesveselerinden kurtarsn;12 kalplerinizi glendirip admlarnz salamlatrsn. 12 Hani, Rabbin [inananlara ulatrlmak zere] meleklere: Mutlaka sizinle beraberim!13 [mesajn] vahyetmiti. [Ve meleklere]: mana erenleri [benim u szlerimle] yreklendirin:14 Hakk
10 Bedir Sava'nn olaca gn, Hz. Peygamber kendi ashbna bakt: yzden biraz fazlaydlar; sonra Allah'tan bakalarn ilah edinenlere (mriklere) bakt: aman Allah'm, bin kiiden fazlaydlar. Bunun zerine Allah'n Rasl Kble'ye dnd, ellerini kaldrp Rabbine yakard: Ey Allah'm, bana ne sz verdiysen onu gerekletir! Ey Allah'm! Eer canlarn sana teslim etmi olan bu kk topluluk yok olacak olursa, yeryznde sana kulluk edecek kimse kalmayacak... Mslim, Eb Dvd, Tirmiz, Ahmed b. Hanbel ve bakalar tarafndan kaydedilmi bulunan bu sahih Hadis, ok benzer bir aktarmla Buhr'nin Sahh'inde de yer almaktadr. Rivayet edilmektedir ki, Hz. Peygamber'in duasna cevaben yukardaki ayet vahyedilmi ve Hz. Peygamber, bunun zerine, daha nce inmi bulunan bir ayeti (hatrlayarak) dile getirmitir: Topluluklar dalp bozguna uratlacak ve onlar [kavgada] arkalarn dnp kaacaklar (54:45) (Buhr). Bin melekle yaplacak yardm konusunda bkz. 3:124-125. (Uhud Sava srasnda Hz. Peygamber tarafndan dile getirildii sylenen benzer bir vaad sz geen ayetle dolayl olarak teyid edilmektedir.) Meleklerle yaplan yardmn rh mahiyeti bunu yalnzca bir mjde olarak ... byle takdir etti ifadesinde ak bir biimde dile getirilmi bulunuyor. (Keza bkz. 3. sure, 93-94. notlar.) 11 Bedir Sava'ndan nceki anlar kasdediliyor. Nus i huzuru/sknet szcnn aklamas iin bkz. 3. sure, 112. not. Burada, alt edilmesi zor skntlar iinde mminlere bahedilen ruh sknet ve kendine gven duygusuna iaret ediliyor. 12 Lafzen, eytann pisliini sizden uzaklatrsn. Savan balamasndan hemen nce Mekke ordusu Bedir kuyularn kuatm ve bylece Mslmanlar susuz brakmt. Susuzluun etkisiyle Mslmanlardan bazlar (burada eytann kirli vesvesesi olarak ifade edilen) byk bir umutsuzlua kaplr gibi olmular, fakat niden yaan bereketli bir yamur Mslmanlar susuzluktan kurtarmt (Taber, bni Abbs'tan rivayetle). 13 Mutlaka sizinleyim hitab melekler araclyla inananlara yaplmtr. nk, bu szlerin kasd korkunun giderilmesine matuftur. Korkanlar melekler deil de Mslmanlar olduuna gre hitap meleklere olamaz (Rz). 14 Bundan sonraki hitap da inananlaradr (Rz). Surenin 10. ayeti aka gstermektedir ki, meleklerin yardm sadece manev mahiyettedir, psikolojik plandadr. Kuran'da hibir yerde meleklerin madd anlamda bilfiil savaa katldklarna delalet eden herhangi bir delil yoktur.
263

8. SURE

inkara kalkanlarn kalplerine korku salacam; yleyse [ey inananlar] onlarn boyunlarn vurun, parmaklarn krn!15 13 Onlarn kendilerini Allah'tan ve O'nun Elisi'nden koparm olmalar yzndendir16 bu; ve kim ki kendisini Allah'tan ve O'nun Elisi'nden koparrsa, bilsin ki Allah azabnda ok zorludur. 14 Bu [sizin iin, ey Allah'n dmanlar]! Haydi, yleyse tadn onu; ve [bilin ki] hakk inkar edenleri ateli bir azap beklemektedir! 15 SZ EY imana erienler! Savata, o hakikati inkara artlanm olan topluluu byk bir kuvvetle karnzda bulduunuz zaman sakn arkanz dnmeyin:17 16 nk o gn -bir sava taktii gzetmeksizin ya da bir baka [mminler] grubuyla birleme amac gtmeksizin- her kim ki arkasn onlara dnp kaarsa, (bilsin ki) mutlaka Allah'n gazabn zerine ekmi olacak ve varaca yer de cehennem olacaktr: ne kt bir var yeridir oras! 17 Ve (unu da bilin ki) [ey mminler,] dman ldren siz deildiniz18, Allah't onlar ldren, ve (korku) saldn zaman sen deildin [ey Peygamber, onlarn iine korku] salan, fakat Allah't (korkuyu) salan:19 Ve [O btn bunlar] Kendi
Yukardaki ayet hakkndaki yorumunda Rz bu hususu tekrar tekrar belirtmektedir. ada mfessirlerden Reid Rza da, bu savata ya da Hz. Peygamber'in dier savalarnda meleklerin fiilen kavgaya katldklar yolundaki menkbev gr srarla reddediyor (bkz. Menr IX, 612 vd.). Biz burada muhtelif yerlerde keli parantezler iinde yaptmz aklayc ilavelerimizde daha ok Rz'nin bu blm hakkndaki yorumlarna dayandk. 15 Yani, onlar tamamen etkisiz hale getirin. 16 Yahut: Allah ve Eli'si ile atmalar yznden (Beav). Bununla birlikte, kkah (kendini ondan ayrd ya da kendini ondan kopard) szcnn anlam hem uzaklama, hem de muaraza kavramlarn ierdiine gre (Taber, Zemaher, Rz), burada szck iin tercih ettiimiz karlk en uygunu gibi geliyor bize. 17 Yani, ricat etmeyin, kamayn: Ortada Allah'n zafer vaadi olduuna gre hibir gereke ile ricate, gerilemeye izin olmad iaret ediliyor. Surenin tamam gibi bu ayet de ncelikle Bedir Sava'yla ilgili olduuna gre, yukardaki t ya da talimatn da, Allah'n mminlere ulatrmalar iin meleklere buyurduu Sizinle beraberim (12. ayet) szleriyle balayan yreklendirici mesajn bir paras olduu rahatlkla sylenebilir. Bu ayetin ortaya koyduu ahlak ders, Kuran'n didaktik metodunun bir gerei olarak, dorudan atfta bulunduu tarihsel olayla snrl deildir; srekli bir ilkenin geerliini tamaktadr. 18 Lafzen, Onlar siz ldrmediniz, -yani, Mslmanlarn kesin zaferiyle sonulanan Bedir Sava'nda. 19 Baz rivayetlere gre, sava balarken Hz. Peygamber yerden bir avu kum-akl ya da toprak alarak dman tarafna doru savurdu, bununla sembolik olarak onlarn yaklaan felaketlerini iaret etmi oluyordu. Ne var ki, bu kabil rivayetlerin hi birisi, Hadis ilminin geerli lleriyle sahih (gvenilir) olarak tanmlanan standart shhat derecesini
264

8. SURE

belirledii20 gzel bir snavla mminleri snamak iin yapt. Muhakkak ki Allah her eyi iiten, her eyi hakkyla bilendir! 18 te bu [snamayd, Allah'n murad]; ve keza, Allah[n], hakk inkar edenlerin dzenlerini hep boa kard[n gstermekti, Allah'n murad]. 19 [Ey inananlar!] Zafer mi istiyordunuz; ite ulat size zafer. imdi eer [gnahtan] kanmak istiyorsanz, bu sizin kendi iyiliinize olacaktr; yok, eer [gnaha geri] dnerseniz, Biz de [yardm vaadimizden] geri dneriz; ve (bu durumda) topluluunuzun size bir yarar olmaz, velev ki sayca ok da olsanz. nk, bilin ki Allah [ancak] inananlarla beraberdir.21
gstermedikleri gibi, yukardaki ayete de tatminkar bir aklama getirmemektedirler (bkz. bni Kesr'in bu ayetle ilgili aklamas. Keza Menr IX, 620 vd.). Ram (lafzen, att ya da frlatt) fiili ok atmak yahut mzrak/karg vb. atmak anlamna da geldiine gre, bu ayet Hz. Peygamber'in aktif olarak savaa katldna iaret saylabilir. Bir baka yoruma gre, bu, Hz. Peygamber'in ashbyla birlikte gsterdikleri byk cesaret ve yiitlik sayesinde dmanlarnn kalplerine korku salmalar olarak da anlalabilir. Hangi aklama tarz benimsenirse benimsensin, yukardaki ayet, Mslmanlarn, kendilerinden ok kalabalk ve ok daha iyi tehiz edilmi Kurey ordusuna kar elde ettikleri zaferi yalnzca Allah'n yardm ve inayetine borlu olduklarn iaret etmekte ve btn zamanlar iin mminleri, (ayetin devamnda sz getii gibi, bir snav olmak zere ulatrldklar) baarlar kendilerinden bilip yersiz bir biimde gurura kaplmamalar ynnde uyarmaktadr. 20 Lafzen, Kendisi'nden gelen. 21 Bu ayetin inananlara m, yoksa onlarn Bedir'deki hasmlarna, yani, mrik Kureylilere mi hitab ettii konusunda mfessirler arasnda ittifak yoktur. Rz gibi baz mfessirler bunun mminlere bir t olduu grn benimsemiler ve ayeti yukarda aktarld gibi anlamlar; bir ksm da bunun Kureylilere yneltilmi bir tehdit olduunu ileri srmlerdir. Bu son gr benimseyenler, grlerini dorulamak iin ayetin ilk cmlesinde geen feth (lafzen, aklk/ama) szcne, linguistik adan pek de aykr dmeyen hkm ya da karar anlamn vermiler ve ayeti yle aktarma yolunu semilerdir: [Ey inkarclar,] Bir hkm m bekliyordunuz! -te size varp eriti karar. Artk (bundan byle) [Allah'a ve O'nun Elisi'ne kar savamaktan] kanrsanz, bu sizin kendi iyiliinize olur; yok eer dnp de yine savamaya kalkarsanz, o zaman Biz de dnp sizi yine bozguna uratrz. Ve topladnz ordunun da size hibir yarar olmaz, velev ki sayca ok da olsa; nk, bilin ki, Allah inananlarla beraberdir! Bu ift ynl aktarmdan da anlalaca gibi, yorumlar arasndaki fark daha ok feth (hkm yahut zafer) szcnn ve fieh (ordu yahut cemaat) szcnn ift ynl mecaz anlamlar arasnda yaplan tercihlere dayanmaktadr. kinci szck ele alndnda, bu szcn zihinde ilk artrd ey bir grup yahut toplanm, bir araya getirilmi insanlar oluyor ki, bu da az ok tife ya da cemaat'in anlam alan iine dyor. Byle olunca, artk bu szcn hem bir orduyu hem de bir topluluu iaret amacyla kullanlmamas iin bir sebep kalmyor ortada. Bunun gibi, ned ifadesi de iki ynde
265

8. SURE

20 [Bunun iindir ki] ey imana erienler, Allah'a ve O'nun Elisi'ne kar duyarlk, ballk gsterin; ve artk [O'nun mesajn] iitmi bulunduunuz halde O'ndan yz evirmeyin. 21 Ve (bylece) dinleyip kulak asmadklar halde, ittik diyenler gibi olmayn.22 22 Gerek u ki, Allah katnda yaratklarn23 en bayas akln kullanmayan sarlar ve dilsizlerdir. 23 nk, Allah eer onlarda iyi bir hal grseydi onlarn mutlaka duyup iitmelerini salard; kald ki, onlarn (hakk) duyup iitmelerini salasayd, onlar o dikbal tavrlar iinde kukusuz yine yz evirirlerdi. 24 Siz ey imana erienler! Her ne zaman sizi, size hayat verecek bir ie arrsa, Allah'n ve (dolaysyla) Eli'nin bu arsna icabet edin; ve bilin ki, Allah insanla kalbinin [meyilleri] arasna24 mdahale etmektedir; ve sonunda O'nun katnda bir araya getirileceksiniz. 25 Ve ktlk ynndeki yle bir ayartya kar uyank ve duyarl olun ki o, tekileri dta tutarak yalnzca hakk inkara kalkanlara musallat olmaz;25 ve
anlalabilir: yani, ya Biz de sizi tekrar bozguna uratrz ynnde, ya da bizim tercih ettiimiz biimde: Biz de [yardm vaadimizden] geri dneriz ynnde; tabii ilkinde inanmayanlara, ikincisinde ise inananlara hitab ederek. (Ad fiilinin sznden dnd anlamndaki kullanm iin bkz. Tcu'l-Ars ve Lane V, 2189.) Yukarda sz geen her iki yorum da linguistik olarak dorulanabilir olmakla birlikte, szkonusu ayetten nceki blmn sonraki blm gibi inananlara hitab ettiine baklrsa, bizim burada benimsediimiz (ve bni Kesr'e gre Ubeyy b. Kab tarafndan da desteklenen) yorumun bu anlatm rgs iinde daha uygun olduu sylenebilir. Dolaysyla, yukardaki ayet, bizce, inananlar inanlarna, doru yoldaki eylemlerine sadk kaldklar srece Allah'n onlarla birlikte olaca; onlar gerek mminler olmadka, gelecekte ne kadar byk bir topluluk olutururlarsa olutursunlar gsz ve mukavemetsiz kalacaklar yolunda Mslmanlara yaplm bir uyar, bir hatrlatma durumundadr. 22 Bkz. 2:93 ve 4:46 ve ilgili notlar. Bu ifadeyle daha nce iki kez Yahudilere atfta bulunulmakla birlikte, buradaki atf daha geneldir; ve Kuran'n mesajndan haberdar olduu, onu anlayp kavrad halde ona aldrmayan herkesle ilgili grnmektedir. 23 Lafzen, yryen ya da srnen hayvanlar (devb, tekili dbbeh), insanlar dahil. 24 Yani, insann i arzu ve eilimleriyle bu arzu ve eilimler dorultusunda giriebilecei eylemler arasna. Burada, Allah'n, insan onun i arzu ve eilimlerinin yapmaya sevk ettii eylerden alkoyabilecei ya da caydrabilecei ifade ediliyor (Rb). Baka bir deyile, insan, arpk yahut sapk arzularn eliyle yanl yollara dmekten ve dolaysyla, akln kullanmayan sar ve dilsiz kimselerden olmaktan (22. ayet) ancak Allah'tan yana diri tutulan bir bilin ve duyarln alkoyabilecei ve ancak byle bir bilin ve duyarln, insan hayat veren arya yani, eriyle dorunun ne olduu konusundaki derin idrake ve buna gre davranma iradesine bal tutabilecei dile getiriliyor. 25 Burada ktlk ynndeki ayart ifadesiyle aktarlan fitne terimi geni bir kavramlar
266

8. SURE

bilin ki Allah azapta ok etindir: 26 Ve yeryznde aznlkta ve aresiz olduunuz; insanlarn sizi kapp gtrmesinden korktuunuz gnleri hatrlayn26 ki, derken O sizi himaye etti, yardmyla g verip destekledi ve geiminiz iin temiz ve ho rzklardan bahetti size, ki sonunda kredesiniz. 27 [O halde,] siz ey imana erienler, Allah'a ve Eli'ye kar haince davranmayn; size tevd edilen emanete bilerek ihanet etmeyin!27 28 Ve bilin ki, mallarnz ve ocuklarnz sadece bir snav ve bir ayartmadr ve (yine bilin ki,) Allah'tr, katnda en byk ecir bulunan!28
kmesini kucaklamaktadr: ayartma, imtihan, deneme, ya da kiinin snanp denendii bir bela gibi. Ayrca nisbeten birbirine yakn bu anlamlar dizisinin bir uzants olarak: fesad/karklk (3:7 ve 6:23'de olduu gibi), ihtilaf yahut ekime (gruplamalara yol aan ya da insann gruplamalar iindeki yerini tayin eden bir imtihan fikrini bnyesinde tad iin); keza zulm ve bask (insann yoldan kmasna, manev deerlere olan inancn yitirmesine yol aabilecek bir bela ya da musbet olduu iin -fitne bu anlamda 2:191 ve 193'de geiyor) ve nihayet kargaalk/fesad, birbirine dme ve karde kavgas (btn bir toplumu ya da cemaati aknla ve giderek babozuklua ve anariye srkledii iin). Ktlk ynnde ayart ifadesi, btn bu anlamlar kucaklar grnd iin, yukardaki ak iinde en uygun karlk olarak geldi bize: Yalnzca, ruh/manev gerekleri aka ve kesin olarak inkar edenlerin bu ayartyla kar karya bulunmadklar, fakat baka artlarda iyi ve drst olanlarn da kendilerini doru yoldan uzaklatrabilecek her eye kar belli bir sreklilik iinde ve bilinli olarak korunmadklar takdirde bu ayartnn kurban olabilecekleri fikri de bu karln isabetli olduunu gstermektedir. 26 nananlarn, Mekke'den Medine'ye g etmeden nce, slam'n ilk dnemlerindeki gsz durumlarna ilikin bir gnderme. Tabii bu, ayn zamanda btn alarda her Mslman cemaat iin geerli -onlarn zayf ve sayca aznlkta olduklar bir safhadan balayarak sonradan hem sayca hem de nfz ve tesir olarak artp glenmeleri biiminde kendini gsteren ve Mslmanlarn hal ve hareketleriyle paralel bir seyir arzeden ilah snnete dairbir hatrlatmadr. 27 Lafzen, bile bile emanetlerinize ihanet etmeyin. Emnet'in anlam hakknda bir aklama iin bkz. 33:72'de 87. not. 28 Dnyev eylere kar duyulan tutku ve meyil, kiinin ailesi iin besledii kayrma ve koruma duygusu bazan insan haddi amaya (ve dolaysyla Allah'n mesajnda ngrlen ahlak ve manev deerlere ihanete) sevkettii iindir ki, bunlar fitne olarak nitelendiriliyor. Fitne szc bu anlam ak iinde en iyi karln snav ve ayartma szcklerinde buluyor. Bu ayetle yaplan hatrlatma, yukarda 25. ayette yaplan ktlkten yana yle bir ayartmaya kar uyank ve duyarl olun ki, ... yalnzca hakk inkara kalkanlara musallat olmaz uyarmasyla balantldr. nk baka bakmlardan iyi olan kiiyi kendi yandalarna kar tecavzkar klan, onlarn hakkn ketmetmeye zorlayan unsur bazan sadece agzllk ve kendi ailesine kar salama hrs olabilmektedir. Ancak buradan u da
267

8. SURE

29 Siz ey imana erienler! Eer Allah'a kar sorumluluk bilinci iinde olursanz O size, hakk btldan ayrmaya yarayan bir l29 bahedecek ve kt ilerinizi silip rtecek, sizi balayacaktr: nk Allah, ba ve cmertliinde snr olmayandr. 30 VE [HATIRLA, ey Peygamber,] hakikati inkara artlanm olanlar seni [tebliden alkoyup] durdurmak, ldrmek yahut srgn etmek iin sana kar nasl ince tuzaklar kuruyorlard: onlar [hep] byle tertipler peinde koarlarken30 Allah onlarn bu tertiplerini boa kartt, nk Allah btn o tuzak kuranlarn stndedir. 31 Ve kendilerine her ne zaman ayetlerimiz ulatrlsa, Biz [btn bunlar] nceden de iitmitik, derlerdi, istesek, phesiz, biz [kendimiz] de bu tr szler dzebiliriz: eski zamanlara dair masallardan baka bir ey deil, bunlar!31 32 Ve bir de yle derlerdi: Ey Allah'mz, eer bu gerekten Senin katndan (indirilen) hakkn kendisi ise, o zaman gkten ta yadr bamza, yahut [daha] can yakc bir azap kar karmza!32
karsanabilmektedir ki, Kuran, Yeni Ahid'in (ncil'in) tersine, dnyev ura ve ballklara hor bakmay ngrp de byle bir horgry drst ve salihce bir yaama biimi iin n koul olarak koymamakta, fakat insandan bu ura ve ballklarn onu ahlak deerlerden uzaklatrmasna izin vermemesini istemektedir. 29 Yani, ahlak ve manev planda deerlendirme yetenei (Menr IX, 648). Keza, bkz. 2. sure, 38. not. 30 Bu ayetin ilk cmlesi, Hz. Peygamber ve ashbna hicretten nce Mekke'de reva grlen zulm ve baskya ilikin bir gnderme ise de genelleyici bir ifade tarz iinde verilen bu sonu blm, insanln din tarihi boyunca her ada tekrarlanan bir olguya, yani ilah vahyi inkar edenlerin, onu tebli edenlere kar her zaman -ya bilfiil ve fizik olarak ya da horgr ve alay yoluyla psikolojik planda ve mecaz olarak- onlar zayf ve etkisiz brakmak ya da bsbtn yok etmek yolunda dzen ve tertip peinde olduklar/olacaklar gereine iaret ediyor. 31 Kar. 6:25. -Burada, istesek, phesiz biz [kendimiz] de bu tr szler dzebiliriz eklinde aktarlan le-kuln ifadesine gelince; bilindii gibi kle fiili her zaman sadece syledi anlamna gelmez, yerine gre bazan da ileri srd, gr bildirdi yahut -edeb, ya da sanatsal bir aa vurma, dile getirme bahis konusu ise- kompoze etti/seslendirdi/dzd gibi anlamlarda da kullanlr; bu anlamda kle iran ifadesi bir iir kotu/iir kompoze etti demektir. Yukardaki anlam ak iinde bu ifade, mrik Kurey'in, Kuran'n mesajyla boy lebilecek iirsel bir mesaj ortaya koyabilecekleri yolunda sk sk tekrarlanan fakat hibir zaman gereklemeyen iddiay dile getiriyor. Bu, pek tabii, en geni anlamyla, ou inkarcnn vahyedilmi metinlere kar benimsedii genel tutumun da bir ifadesidir. 32 nkarclardan gelen -Kuran'da zaman zaman iaret edilen bu alayc meydan okuma,
268

8. SURE

33 Ne var ki, Allah, [ey Peygamber] sen henz onlarn arasnda bulunurken, onlar bu ekilde cezalandrmak istemedi;33 ayrca Allah onlar, [hl] af dileyebilecekleri bir safhada cezalandracak da deildi. 34 Fakat [imdi], kendileri orann [gerek] sahipleri olmadklar halde saldrmazlk rf altnda bulunan o Mescid-i Harm'dan [inananlar] alkoymalar yznden Allah'n onlar cezalandrmamas iin ne gibi gvenceleri var ellerinde?34 Allah'a kar sorumluluk bilinci iinde olanlardan bakas o evin bakcs olamaz: ne var ki, onlarn ou bunun farknda deil; 35 ve (bu yzden de) Mbed nnde onlarn tapnmalar yalnzca slk almak, el rpmaktan teye gitmemektedir.35 Azab tadn yleyse, [Siz ey inanmayanlar], hakk inatla inkar etmenizin bir karl olarak!36 36 Bakn, hakk inkara artlanm olanlar insanlar Allah'n yolundan evirmek
gerekte onlarn Kuran'n ilah bir vahiy olmad yolundaki grlerinin kstaha dile getirilmesine matuftur. Enes b. Mlik'e gre bu szler ilk kez, Hz. Peygamber'in Mekke'de ba dman olan ve Bedir Sava'nda ldrlen Eb Cehil tarafndan sarf edilmitir (Buhr). 33 Yani, Mekke'de, hicretten nce. 34 Bu surenin vahyedildii H. 2. ylda Mekke henz dman Kureylilerin elindeydi ve hibir Mslmann oraya girmesine izin verilmiyordu. Kureyliler, Hz. brahim'in soyundan gelmi olmalarna dayanarak kendilerini, Hz. brahim tarafndan tek Allah'a adanm ilk mbed olarak ina edilmi olan Kbe'nin (Mescid-i Harm'n -bu konuda bkz. 2. sure, 102. not) bakclyla grevlendirilmi sayyorlard. Kuran bu iddiay da, tpk Hz. brahim'in soyundan gelmi olmay seilmi kavim olmann dayana olarak ileri sren srailoullar'nn iddialar gibi, reddediyor, yalanlyor. (Bu bakmdan kar. 2:124 ve zellikle Benim ahdim zalimleri iine almaz eklindeki son cmle.) Belirsiz ve bulank bir biimde Allah'a olan inanlar hl devam ediyor gibi olsa da, Kureyliler Hz. brahim'in tevhd inancn btnyle terk etmiler, bu yzden de, Hz. brahim'in ina ettii mbedin (beyt) bakcl konusundaki manev haklarn aslnda kaybetmilerdi. 35 Manev ve ruh elerden yoksun derinliksiz ve ekilci eylemler ve tapnma formlar kasdediliyor. Baz erken dnem otoriteleri, slk ve el rpmalarn eliinde Kbe'nin evresinde yaplan danslarn slam ncesi dnemde Araplar tarafndan fiilen uygulanan balca tapnma biimlerinden biri olduunu sylemektedirler. Yukardaki ayet iin byle bir aklama olduka akla uygun grnse de, ayetin anlam rgsne ya da akna baklacak olursa, buradaki slk almak, el rpmak ifadesi daha ok, zenginlik, iktidar, nfz, toplumsal konum gibi her trden evresel, toplumsal olgulara; talih ya da ans denen ve sebep-sonu ilikisiyle aklanmasnda acze dlen soyut olgulara yar-tanrsal bir mahiyet yaktrmaya alkn bir toplumun dinsel trenlerindeki ya da tapnma formlarndaki manev bolua, yoksullua mecaz bir yolla iaret etmek iin kullanlm gibidir. 36 Azap ya da cezalandrma tabiriyle burada mriklerin Bedir'deki kertici yenilgileri kasdediliyor.
269

8. SURE

iin (nasl da) harcyorlar mallarn; ve (daha da) harcayacaklar, t ki bu harcadklar kendileri iin derin bir zdrab ve yerinme [kayna] oluncaya kadar; ve sonra haklarndan gelinecek! Ve [lnceye kadar] hakk inkarda direnen bu kimseler topluca cehenneme tklacaklar, 37 ki bylece Allah kt ve baya olan iyi ve temiz olandan ayrsn da, kt ve baya olan kendi trnden olanla yan yana getirip [hkm altnda] hepsini bir araya toplasn ve (nihayet) onlar topluca cehenneme yerletirsin. te her bakmdan aldanm olacak olanlar byleleridir. 38 O hakk inkara artlanm olanlara anlat ki, eer direnmeyi brakrlarsa,37 gemite olup bitenlerden tr kendileri balanacaklar; ama eer [gemiteki hatal tutumlarna] dnecek olurlarsa, o zaman, gemite kendileri gibi olanlarn bana gelenleri38 hatrlat onlara. 39 Ve artk zulm ve bask kalmayncaya, ve [insanlarn] kulca ynelileri btnyle ve yalnzca Allah'a adanncaya kadar onlarla savan.39 Ama eer direnmeyi brakrlarsa bilin ki, Allah onlarn edip-eyledii her eyi grmektedir;40 40 ve btn bunlara ramen onlar yine de [haka olandan] yz evirirlerse, artk bilin ki, Allah sizin yceler ycesi Efendinizdir; ne yce, ne stn bir Efendidir O, ve ne gzel, ne esiz bir Yardmcdr! 41 BLESNZ K, [savata] ganimet olarak her ne ki ele geirdiyseniz onun bete biri Allah'a ve Rasl'e; ve yakn akrabaya, yetimlere, ihtiya iinde olanlara ve yolda kalmlara aittir.41
37 Yani, bakalarn Allah'n yolundan evirmekten ve inananlara kar sava amaktan vazgeerlerse. 38 Yani, eski alarda yaam olan toplumlarn rnei (snneti) nasl vuku buldu: ahlak ve manev gerekleri inatla grmezlikten gelip inkar eden toplumlarn bana gelmi olan ve gelmesi mukadder olan felaketlere iaret ediliyor. 39 Yani, t ki insan, Allah'a kulluk etmekte tamamen zgr kalncaya kadar. Kar. 2:193'deki benzer ifade ve ilgili not. Bu iki pasaj, nefsi mdafaann -kelimenin en geni anlamylasava hakllatran tek sebep olduunu gstermektedir. 40 Yani, O, onlarn saiklerini, gttkleri ama ve niyetlerini bilmektedir ve hak ettikleri karl kendilerine verecektir. 41 Surenin ilk ayetine gre, Sava ganimetlerinin hepsi Allah'a ve Rasl'e aittir; bu, sava ganimetlerinin kamu yarar ve ihtiyalar gzetilerek slam devlet ya da cemaat yneticileri tarafndan tasarruf ve tevz edilecei; tasarruf ve tevziin onlarn gzetiminde gerekletirilecei anlamna geliyor. Byk slam fakihlerinin ou, ganimetlerin bete drdnn savaa aktif olarak katlm olanlar arasnda datlabilecei yahut cemaatin refah ve ihtiyalar dorultusunda u ya da bu ynde deerlendirilebilecei, ancak, Allah'a ve Rasl'e (yani, daha ak bir ifadeyle Kuran ilkelerine ve Rasl'n snnetine gre ileyen
270

8. SURE

[Gzetmeniz gereken l budur] eer Allah'a ve o hakkn btldan ayrld, iki topluluun savata kar karya geldii gn kulumuza indirdiimize inanyorsanz. (Ki ite o gn tank olduunuz gibi) Allah'n her zaman, her eyi irade etmeye gc yeter.42 42 Sizin [Bedir] vadisinin bir ucunda, onlarn da t teki ucunda ve kervann sizden aalarda43 olduu o gn[ hatrlayn]. Ve (dnn ki,) eer bir savan patlak vereceini bilseydiniz, muhakkak ki, byle bir meydan okumay gslemekten kanrdnz:44 Ama [her eye ramen] Allah, yaplmas[n irade buyurduu]45 ii gerekletirsin de yok olup gidecek olan, hakkn ak tecellisiyle
ynetime) ayrlacak pay da iinde olmak zere ganimetin bete birinin, yukardaki ayette saylan zel amalar iin ayr bir fon olarak ayrlmas gerektii grndedirler; Allah ve Rasl iin olduu belirtilen pay devlet ya da cemaat ynetiminin ihtiya ve giderleri iin kullanlacak ksmdr. Bu karmak fkh meselenin enine boyuna tartlmas bu aklayc notlarn ilgi alann atndan, okuyucuya, zellikle slam hukuk ve hukuk uslnn klasik temsilcilerinin bu konudaki grlerini derli toplu bir halde aktaran Menr X, 4' okumalarn salk veririz. Ayette geen ibnu's-sebl terimi iin bkz. 2. sure 145. not. Yakn akraba ve yetimlerden kast aktr ki, bu anlam ak iinde (ehit) den savalarn yaknlardr. 42 Yani, Size zafer bahedebilecei gibi, sizi zaferden yoksun da klabilir. Bedir Sava burada Hakkn btldan ayrld gn olarak yani, yevmu'l-furkn olarak nitelendiriliyor: nk o gn kk ve zayf donanml inananlar topluluu, kendilerinden kyas kabul etmeyecek kadar iyi donanml ve kat daha kalabalk bir mrik topluluunu mutlak bir bozguna uratmt. Bu itibarla burada iaret edilen, indirildiinden sz edilen vahiy, surenin 12-14. ayetlerinde bildirilen Allah'n zafer vaadidir. (Keza, bkz. 2:53'de 38. not.) 43 Sava balamadan nce, Hz. Peygamber ve onun ashb Bedir vadisinin kuzey ucunda, Medine'ye yakn blgede konulanmlar; dmansa Mekke ynnden gelerek vadinin gney ucunda karargah kurmutu. Eb Sfyn'n ynetimi altnda Suriye'den hareket eden Mekke ticaret kervan bu srada ky eridi boyunca gneye doru ilerlemekteydi (bkz. surenin giri notu). 44 Bu eviri, tam olarak Ve eer [bir buluma iin karlkl] szleseydiniz, muhakkak ki, buna uymakta anlamazla derdiniz eklinde evirilebilecek olan bu vecz ibare iin seilmi olduka serbest bir karlk durumundadr. Bu sure iin yazlan giri notunda da belirtildii gibi Hz. Peygamber'in ashbndan ou, iin banda, harekatn hedefinin nisbeten zayf donanml ticaret kervan olduu kanaatindeydiler ve gneyden ilerleyen gl Kurey ordusuyla yz yze gelince ilerinden bazlar korku ve endieye kaplmt. 45 Bizim burada parantez iinde yaptmz ilave, mfessirlerin ittifakla kabul ettikleri gibi, son derece vecz (eksiltili) bir ifadeyle (mahzfen) sevk edilmi olan bu ibarenin manasnda mndemitir. barenin son ksm lafzen [zaten] yaplm olan ey olarak evrilebilir. Bunun anlam: Allah bir eyi murad etmise o eyin vuku bulmas kanlmazdr; bu itibarla o eye artk olup bitmi gzyle baklabilir.
271

8. SURE

yok olup gitsin, kalp yaayacak olan da (yine) hakkn ak tecellisiyle yaasn diye [sava bylece olup bitiverdi].46 43 Allah onlarn saysn ryanda sana azm gibi gstermiti:47 nk eer ok gsterseydi, muhakkak ki ylgnlk duyacak ve yaplacak i (tutulacak yol) hakknda48 birbirinizle anlamazla decektiniz. Ama ite, Allah [byle bir duruma dmekten sizi] kurtard: (nk) O, [insanlarn] kalplerinde ne varsa, onun hakknda tam ve mutlak bilgi sahibidir. 44 te bylece, kavgada kar karya geldiiniz zaman, onlar gznze az gibi gsterdi -tpk sizi de onlarn gznde azaltt gibi- ki Allah, [yaplmasn irade buyurduu] ii gerekletirsin:49 nk btn olay ve oluumlarn gidii,
46 Byk mfessirlerden bazlar, yok olma/helak hakk inkar etme (kfr) ile, hayat/hayy da iman anlamna yorumlayarak bu cmleyi mecaz bir ifade olarak deerlendirmilerdir. Bu yoruma gre yukardaki cmlenin anlam yle olacaktr: ... hakkn inkar, onu inkar edenlerin payna, iman da ona erienlerin payna dsn diye (Zemaher); yahut Allah iradesinin bu ak tecellisinden sonra artk (brakn) hakk inkara kalkanlar onu inkar etsinler, imana erienler de iman etmekte devam etsinler (bni Kesr'in bni shk'tan aktardna gre). Ama yine de bizce buradaki lm ve hayata ilikin gndermeleri mecaz anlamlaryla deil de zahir anlamlaryla aklamak, yani, bu ifadeyi Bedir Sava'na katlp da len ya da sa kalan inanan-inanmayan herkesle ayn derecede alakal niha bir deerlendirme olarak anlamak daha yerinde olacaktr. yle ki: savata ldrlen mminler nihayet Allah yolunda ehit olma bilinci iinde idiler, sa kalan mminler ise bu zaferlerde Allah'n irade ve mdahalesini imdi artk aka fark edebilecek durumdaydlar. te yandan hakk inkar edenler safnda lenlerin hayatlarn bir hi uruna feda ettikleri ortadayd; buna karlk onlardan sa kalanlarsa bu ezici malubiyetin son tahlilde Mslmanlarn cesaret ve yiitliinin tesinde daha byk, daha belirleyici bir eyin eseri olduunu imdi artk anlamak zorundaydlar (kar. 17. ayet ve ilgili notlar). 47 Bununla, Hz. Peygamber'in Bedir atmasndan hemen nce grm olduu bir ryann ma edildii aktr. Bu vaka hakknda elimizde sahih bir Hadis yok, fakat tbinden Mchid'in yle dedii naklediliyor: Allah Peygamber'e, bir ryasnda dmanlarn az olarak gsterdi; O da Sahbleri'ne byle nakletti ve bu da onlar adamakll yreklendirdi (Rz ve az bir deiiklikle bni Kesr). 48 Lafzen, i/mesele hakknda -yani, savaa girimek ya da geri ekilmek konusunda. 49 Bkz. yukarda 45. not. Fiilen kar karya gelme annda dman kuvvetlerinin sayca kendilerinden ok fazla olduundan Mslmanlarn artk phesi bulunmayacana gre Onlar sizin gznze az gsterdi ifadesinin mecaz bir anlam tad aktr. Bu durumda, sz geen ifade, Hz. Peygamber'in ashbnn dman glerini azmsayacak kadar azim ve cesaretle dolu olduklarn ma ediyor olmaldr. Beri yandan Kureyliler kendi glerinden, say stnlklerinden o kadar emindiler ki Mslmanlar bunlarn gzne nemsenmeyecek bir kuvvet olarak grnyorlard -bu yanlgdr ki onlara hem kesin bir biimde sava
272

8. SURE

[balang ve sonu olarak] gelip Allah'a dayanr. 45 [O halde] siz ey imana erienler, sava durumunda bir toplulukla kar karya geldiinizde sk durun ve aralksz Allah' ann ki kurtulua eriesiniz! 46 Ve Allah'la O'nun Elisi'ne duyarlk ve ballk gsterin; ve sakn birbirinizle ekimeye girmeyin, yoksa ylgnla dersiniz; cesaretiniz snverir.50 Ve zor durumlarda sabr gsterin: nk Allah, gerekten, zorlua gs gerenlerle beraberdir. 47 nsanlarn gzlerini kamatran bir gsteri iinde ve kurum satarak yurtlarndan kp gelen [o inanmayan] kimseler gibi olmayn:51 nk onlar bakalarn Allah'n yolundan evirmeye abalyorlard. Oysa Allah onlarn edipeyledii hereyi [snrsz kudretiyle] kuatm bulunuyordu. 48 Gya eytan, tm yapp-ettiklerini onlara gzel ve yerinde gsterip: Bugn kimse sizinle ba edemez; nk ben de sizin arkanzdaym!52 demiti. Fakat daha iki topluluk birbirlerinin gr alanna girer girmez, tabanlar zerinde geri dnp: Yoo dedi, ben sizden sorumlu deilim; nk, bakn, sizin grmediiniz bir eyi gryorum ben ve dorusu Allah'tan korkuyorum; nk Allah, gerekten, azabnda ok etin, ok iddetlidir.53 49 Bu arada, ikiyzller ve kalplerinde erilik bulunanlar: Bu adamlar dinleri yanl yola gtryor!54 diyorlard.
kaybettirdi hem de ok sayda cana maloldu. 50 lgili szck, lugat anlamyla rzgar demek olan rh'dir; burada maneviyat yahut cesaret anlamna mecaz olarak kullanlyor. 51 Mekke'den Eb Cehil komutasnda, Hz. Peygamber ve ashbn ezip geecekleri inancyla yola kan Kurey ordusu kasdediliyor. Bu szler, btn alarda, inananlarn, bbrlenerek, an hret iin ve bo bir gurur uruna savaa kmamalar, savaa girmemeleri ynnde ak bir uyar hkmndedir. 52 Lafzen, size komuyum. Kadm Arap rfnden tremi bir deyim: bu rfe gre, komusuna yardm etmek ve onu korumak kiinin namus borcudur. 53 eytann pohpohlamas ve sonra da gnahkar yar yolda brakmas hakkndaki bu temsl ifade, daha genel bir slup iinde 59:16'da geiyor. 54 Yani, sayca az ve donanm olarak zayf olduklar halde gl Mekke ordusuna kar durabileceklerine inanmakla aldanyorlar. ou zaman bildiimiz genel anlamyla religion szcnn karl olarak geen dn terimi burada, yle anlalyor ki, kiinin dinine kar ald vaziyet, benimsedii tutum anlamnda, baka bir deyile iman anlamnda kullanlmtr. Kalplerinde erilik bulunanlardan kast, Hz. Peygamber'in ashb arasnda, Kureyle savaa girmekten korkan mtereddit ve zayf inanl ya da dlek kimselerdir. Yukardaki cmlenin banda yer alan iz taks ou zaman ...dii zaman anlamndadr; ama burada daha ok bu arada bu srada, bu esnada anlamna denk dt hissediliyor.
273

8. SURE

Ama Allah'a gvenip dayanan kiiye gelince, [o bilir ki], Allah mutlaka doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen en yce iktidar sahibidir. 50 O, HAKKI inkara artlanm olanlar lme srkledii zaman,55 [nasl olacak] bir grebilseydin: Melekler onlarn yzlerine, srtlarna vurarak: Yakp kavuran azab tadn, bakalm! [diyecekler], 51 kendi ellerinizle ileyegeldiiniz [gnahlarn] karldr bu; yoksa Allah asla kullarna hakszlk yapmaz! 52 Firavun yandalarnn ve onlardan nce yaayp gidenlerin balarna gelen ey [bunlarn da bana gelecek]: Onlar Allah'n ayetlerinin gerek olduunu inkara kalktlar ve Allah da (bu) gnahlarndan tr onlar kskvrak yakalad. Elbet yakalar, (nk) Allah epeevre kuatan snrsz gcn sahibidir, (hak edene kar) cezada etin ve yldrcdr. 53 Bu byledir, nk Allah, bir topluma bahettii nimeti ve esenlii, o toplum kendi gidiini deitirmedike56 asla deitirmez;57 ve [bilin ki] Allah her eyi iiten, her eyi bilendir. 54 Firavun yandalarnn ve onlardan nce yaayp gidenlerin balarna ne geldiyse [bunlarn da bana benzeri gelecek]: Onlar Rablerinin ayetlerini yalanlamlard; ve bu yzden, Biz de onlar (bu) gnahlarna karlk helak ettik; bouverdik o Firavun yandalarn; onlarn hepsi zalim kimselerdi nk. 55 Gerek u ki, Allah katnda yaratklarn en bayas, hakk inkara kalkan ve
55 Yahut: ... melekler, hakk inkara artlanm olanlarn canlarn alacaklar zaman, onlarn yzlerine, srtlarna vuracaklar. Bu ibarenin anlam, yeteveff fiilindeki zamirin meleklere ya da Allah'a izafe edilmesine gre deiiyor. Meleklere izafe edilirse: Onlarn canlarn aldklar zaman ... anlamna; Allah'a izafe edilirse: Onlar lme srkledii zaman ... anlamna geliyor (Zemaher ve Rz). Gnahkarlarn yzlerine, srtlarna vurulmas, Rz'ye gre, onlarn bu dnyada yaarken hakk inkar etmelerinin bir sonucu olarak ahirette karlarna kacak olan azab ifade eden temsl bir anlatmdr: Bunlarn arkalarnda da kopkoyu bir karanlk vardr, nlerinde de kopkoyu bir karanlk ..., Melekler onlarn yzlerine ve srtlarna vuracaklar sznden kast da budur ite. Mfessirlerin ou bu blmn mnhasran, Bedir'de ldrlen mrik Kureylilere ilikin olduunu sylemilerse de, bizce ayetin umln belli bir tarihsel olayla snrlandrmak iin ortada hibir sebep yoktur; kald ki sonraki blm (55. ayetin sonuna kadar) meselenin hakk inkara artlanm olan herkesle alakal olduunu aka ortaya koymaktadr. 56 Allah'n, yaratl olgusu ve yaratt lemler iin belirledii sebep-sonu ilkesi (ki bu, Kuran'n baka yerlerinde snnetullh, Allah'n hkm ve yaratnda irade buyurduu yol olarak gemektedir) erevesinde olmak zere yukardaki ifadenin geni arm alan hakknda yaplm bir aklama iin, 13:11'deki Allah insanlarn durumunu deitirmez, t ki onlar kendilerini deitirinceye kadar eklinde geen ifade iin dtmz nota bkz. 57 Yani, nimeti ve esenlii geri almaz.
274

8. SURE sonu olarak, inanmayan kimselerdir.58

56 KENDLERYLE bir andlama yapm olduun halde, Allah'a kar sorumluluk bilinci tamakszn, ftursuzca her frsatta szlerinden dnen kimselere gelince,59 57 onlar savata karnda bulursan, arkalarndan gelenler iin yle yldrc bir ders ver ki,60 belki berikiler akllarnda tutarlar; 58 beri yandan, eer [kendisiyle andlama yapm bulunduun] bir topluluun ihanet etmesinden kayg duyman iin ortada makul sebepler varsa,61 sen de buna bir karlk olarak onlarla yaptn andlamay boz:62 nk, Allah asla hainleri
58 Kar. bu surenin 22. ayeti; orada, akln kullanmayan insanlar iin benzer bir hitap bulunmaktadr. Buradaki ifade, belirtmeliyiz ki, fe-hum l yuminn cmlesinin bandaki fe taks ve bunun iin/bu yzden (ve bu yzden inanmyorlar) anlamnadr: ve bu itibarla cmle, manev gereklerden yana inan eksikliinin kiinin hakikati inkar konusunda tad eilimin bir sonucu olduunu ifade eder gibidir. Olumlu szlerle ifade edilecek olursa, bu, ahlak bir nermeyi benimsemenin, kiinin onun anlam ve deerini lp tartmaya, onu deneysel ya da sezgisel yollarla ulalm- teki gereklerle bir arada muhakeme etmeye nceden istekli ve niyetli olmasna bal olduunu sylemekle ayn anlama gelmektedir. Ellezne kefer ifadesine gelince, burada gemi zamann (mznin) kullanlmas, Kuran'da sk sk olduu gibi, bir niyetlilik tavrn vurgulamak iindir. Bu sebeple, biz de, anlam aknn izin verdii yerde, srarla hep hakikat inkara artlanm olanlar eklinde aktardk (bkz. 2. sure, 6. not). 59 Lafzen, her seferinde. Burada temas edilen andlama ya da szlemeler Mslman cemaatle gayrimslim siyasal gruplar arasndaki andlamalardr. Burada, ilk azda Hz. Peygamber'e hitab ediliyor olsa da sen hitab Kuran'a ballk gsteren herkese, dolaysyla her ada btn Mslmanlara yneliktir. Bu ayetle sylem, yine, surenin tamamnda nemli bir yer tutan inanmayanlarla sava sorununa dnm oluyor. Kafirlerin (inanmayanlarn) andlamalar bozmalaryla ilgili bu bahisten hareketle iki yan karsamada bulunulabilir: ilki, demek ki gayrimslimlerle andlamalar yapmak (yani bar ilikiler kurmak) yalnzca ciz (izin verilen) bir ey deil, gerekte istenen, tercih edilen bir eydir (kar. 61. ayet); ikincisi ise, Mslmanlar, ancak kar taraf aka dmanca tavrlar gsterdii zaman sava aabilir. 60 Lafzen, onlar(a yaptklarn)la, onlarn ardndan gelenleri (de) darmadan et; yahut onlar araclyla onlara uyanlarn gzlerini korkut: yani, onlarla sava ve onlara unutamayacaklar bir ders ver. 61 hanet etmelerine dair kayg verici sebepler ya da deliller, phesiz sadece zanna dayanan sebepler/belirtiler deil, ak ve nesnel deliller olmaldr (Taber, Beav, Rz; keza Menr X, 58). 62 Yani, onlara misilleme olarak (al sevin) sen de andlamay geersiz say. Taber bu cmleyi yle aklyor: Onlarla savaa girmeden nce, ihanetlerini ortaya koyan ak delillere dayanarak onlarla senin aranda var olan muahedeyi geersiz saydn kendilerine duyur ki, hem sen hem de onlar kendileriyle sava hali iinde olduunuzu bilesiniz. Beydv de bu ayetle ilgili kendi yorumunda benzer bir aklama yaparak yle ekliyor: Byle yap ki,
275

8. SURE

sevmez! 59 (Bunun iin) o hakk inkara artlanm olanlar, [Allah'tan] kap kurtulacaklarn sanmasnlar:63 [O'nun murad ettii eyin gereklemesine] asla engel olamayacaklar. 60 O halde, onlara kar toplayabildiiniz kadar kuvvet ve binek hayvan64 hazr edin ki bununla hem Allah'n, hem sizin dmannz65 olan bu insanlar, hem de sizin bilmediiniz ama Allah'n bildii bakalarn yldrp caydrabilesiniz; (ve bilin ki), Allah yolunda her ne sarf ederseniz66 size btnyle denecek ve size hakszlk yaplmayacaktr. 61 Ama eer onlar bartan yana eilim gsterirlerse, sen de bartan yana ol ve Allah'a gven: nk O, gerekten her eyi iiten, her eyin asln bilendir! 62 [Ama bar yanls gzkmekle] niyetleri sadece seni aldatmaksa, (o zaman) bil ki, Allah sana yeter!67 O'dur seni, yardmyla ve inanm yandalarla68 glendiren; 63 (O inanm kimseler ki,) kalplerini O badatrd, kaynatrd: (O inanm kimseler ki,) urunda yeryzndeki her eyi toptan harcasaydn onlarn kalplerini birbirine sndrp kaynatramazdn; ama ite Allah onlar bir araya getirdi. Gerekten de Allah hikmetle edip-eyleyen en yce iktidar sahibidir.
senin ancak sava balattktan sonra mevcut andlamay bozduun eklinde yanl bir kanaate kaplmasnlar. Bu durumda, ayetin Allah ihanet edenleri sevmez eklindeki biti cmlesi hem inananlar iin, hem de onlarn dmanlar iin bir uyar hkmndedir (Menr X, 58 vd.). 63 Lafzen, (Allah') aciz brakacaklarn dnmesinler. 64 Daha yakn bir eviri: at tavlas; tavlada bal atlar yahut atl birlik (ribtu'l-hayl). Dman saldrsna ak olan yahut dmann saldrabilecei yerlerde savaa girmeye hazr atl birlikler bulundurmay (sur) tenbih eden bir ifade; lzumlu her trl asker hazrl ma ediyor. 65 Lafzen, Allah'n dman ve sizin dmannz. unu ma ediyor: Her kim ki Allah'n dman ise (yani, Allah tarafndan vazedilen ilke ve kanunlara bilerek kar kyor ve onlar ortadan kaldrmaya alyorsa) ayn zamanda ve ayn sebeple (eo ipso) O'na inananlarn da dmandr. 66 Yani, aba, mal ve can olarak her ne ki sarf ederseniz... 67 Bunun dolayl anlam udur: Onlarn gerek niyetlerininin ne olduu hakknda ancak ak delillere dayanlarak bir hkm verilmesi gerektiine gre, srf seni oyalamak iin bar teklif ediyor olsalar bile bu bar [teklifin]i kabul etmelisin (Rz). Bir baka ifadeyle, tek bana phe, bar teklifini reddetmek iin bir sebep deildir. 68 Lafzen, inananlarla: bu ifade, bylece, Allah'n Hz. Peygamber'e yardm ederken grnr ve olaan vastalar kullandn ma ediyor.
276

8. SURE

64 Ey Peygamber! Allah sana da yeter, sana uyan inanm kiilere de! 65 Ey Peygamber! nananlar, kavgada lm korkusunu alt etmeleri ynnde (ylece) yreklendir:69 Sizden zor durumlara gs germesini bilen yirmi kii karsa, bunlar ikiyz kiiyi tepele[yebil]melidir; sizden byle yz kii karsa, hakk inkara kalkanlardan bin kiiyi tepele[yebil]melidir; nk onlar bunu kavrayamayan bir gruhturlar.70 66 [Ama yine de] Allah, imdilik yknz hafifletmi bulunuyor, nk zayf olduunuzu biliyor: yle ki: Sizden eer zor durumlarda sabretmesini bilen yz kii karsa, bunlar ikiyz kiiyi tepeleye[bile]cektir; ve sizden byle bin kii karsa, Allah'n izniyle ikibin kiiyi tepeleye[bile]cektir; nk Allah zor

69 Harridi'l-mminne ibaresi iin yaplan bir aklama iin bkz. 4. sure, 102. not. Bizim yorumumuzla badam iinde, ale'l-ktl szckleri, ya savamak [amacyla] ya da savatklar zaman olmak zere iki ekilde evrilebilir. Harrid fiilinin tevik et ya da kar/kaldr eklindeki balca iki grup altnda toplanabilecek geleneksel yorumu baznda, ibare inananlar savamalar iin tevik et eklinde tercme edilebilir; fakat bu, kanaatimizce, konu hakknda yukardaki ilk notumuzda belirttiimiz gibi, ayette geen emir ya da d gerek anlamyla vermekten uzaktr. 70 Baz mfessirler bu ayette gelecek hakknda ilah nitelikli bir haber gryor ve dolaysyla ayeti: Sizden ... yirmi kii karsa, ikiyz kiiyi tepeleyecek ... eklinde anlyorlar. Oysa tarih gstermektedir ki inananlar, Hz. Peygamber devrinde bile her zaman bu kadar farkl bir kuvvete kar galebe almamlardr; bu itibarla bu yoldaki grlerin pek isbatlanabilir olmad ortadadr. Bu blm doru anlamak iin onu balang cmlesiyle, yani: nananlar, kavgada lm korkusunu alt etmeleri ynnde yreklendir hitabyla balantl olarak okumamz gerekir; ancak o zaman anlalacaktr ki, bizim eviri metninde ifade etmeye altmz gibi, ama, lm korkusunu yenmeleri ve zor durumlarda sayca kendilerinden birka kat kalabalk dmann hakkndan gelebilecek kadar sabrl, direnli olmalar ynnde inananlarn yreklendirilmesidir (Rz, keza bkz. Menr X, 87). Ayetin nk onlar bunu [yani, gerei] kavrayamayan (yahut kavrayamayacak) bir gruhtur eklindeki biti cmlesi iki ekilde de anlalabilir: (a) Mminlerin hakk inkara kalkanlardan (ellezne kefer) stn olduklarn gsteren sebeplerden birinin ifadesi olarak: nk bu sonrakiler deimeyen gereklere, mutlak dorulara ve ahiret hayatna inanmadklarndan, mminlere zg coku ve kendini adama duygusuna ulaamamaktadrlar; (b) Hakk inkara kalkanlarn, bu tavr ya da tutuma, srf manev ya da ruh plandaki sarlklar, krlkleri yznden srklendiklerini dile getiren bir ifade olarak. Bizce bu iki yorumdan ikincisi -zellikle Kuran'n kafirlerin tutumunu ou zaman bu terimlerle aklad da gznnde bulundurulursa- daha tercihe ayan grnyor. (Bu konuda bkz. 6:25, 7:179, 9:87 vb.)
277

8. SURE

durumlara gs germesini bilenlerle beraberdir.71 67 KIYASIYA girdii zorlu bir meydan sava sonucu deilse,72 esir almak bir peygamber iin yakk almaz. Siz bu dnyann geici kazanlarna talip olabiliyorsunuz, ama Allah [sizin iin] sonraki hayatn [gzel/iyi olmasn] murad ediyor: nk, Allah doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen en yce iktidar sahibidir. 68 Allah tarafndan nceden buyurulmu byle bir ilke olmasayd aldnz btn bu [tutsaklar] yznden banza mutlaka byk bir azap kerdi.73
71 Bu ayet, Mslmanlarn hem sayca hem de donanm olarak son derece zayf olduklar, cemaatlerinin henz kayda deer siyasal bir organizasyona erimedii, Bedir Sava'ndan hemen sonraki gnlere (H. 2. yl) ilikindir. Kuran o gnk artlar altnda mminlerden -pek tabii, sonraki dnemlerde benzer artlar altnda baka Mslman cemaatlerden de- her bakmdan gelimi ve glenmi cemaatlerden beklenen aba ve etkinliin beklenemeyeceini, ama yine de kendilerinden hi olmazsa sayca iki kat kalabalk bir dmana kar direnmeleri gerektiini sylyor. (Burada ikiye kar bir, yahut nceki ayette olduu gibi ona kar bir gibi saysal oranlar, kukusuz, tpks tpksna mutlak oranlar olarak lafz anlamlaryla ele alnmamal; nitekim Mslmanlar Bedir'de kendilerinden sayca kattan daha fazla ve donanmca daha gl bir orduyu bozguna uratmlardr.) Bu itibarla; Allah'n inananlarn zerindeki yk hafifletmesine ilikin atf da gstermektedir ki, hem bu ayet hem de nceki ayet, gelecee ya da gaybe dair bir ihbar deil, fakat yreklendirmeye ilikin ilah bir emir hkmndedir (Rz). 72 Yani, hakl bir sebebe dayanlarak girilen savan sonucu, rn olmadka. Kuran'da hemen her zaman olduu gibi burada da, Hz. Peygamber'e yneltilen buyruk, zmnen onun takipilerini de balamaktadr. Sonu olarak yukardaki ayet yasa koyucu slupla bildirmektedir ki, cihd srasnda -yani, Din'in ya da (2. sure, 167. notta akland zere) zgrlklerin savunulmas iin Allah yolunda giriilen sava esnasnda olmadka- kimse esir edilemez; bu amala tutuklanp az ya da ok mahsur tutulamaz. Ve dolaysyla, bar artlarnda, bar yntemlerle birini esir almak ve bu yolla ele geirilen esiri tutmak, alkoymak btnyle hukuk d, btnyle haramdr. Bu da hangi amala olursa olsun, toplumsal bir kurum olarak kleliin, kleciliin yasaklanmas demektir. Kald ki, savata alnan esirler konusunda bile Kuran (47:4'de), onlarn sava bittikten sonra salverilmelerini ngrmektedir. 73 Grne baklrsa bu ayet Bedir'de Mslmanlar tarafndan ele geirilen esirler ve onlara ne yaplaca hakknda Hz. Peygamber'in ashb arasnda geen tartmalarla ilgilidir. mer b. Hattb, gemiteki kt davranlarndan ve zellikle hicretten nce Mslmanlara reva grdkleri zulm ve baskdan tr onlarn ldrlmeleri gerektiini ileri sryordu; Eb Bekir ise bunlarn affedilip fidye karl braklmasnn iyi olacan savunuyor ve fikrini, byle bir hareketin onlardan bazlarnn da belki slam'n gerekliini, stnln anlamalarna vesile olabilecei teziyle de pekitiriyordu. Hz. Peygamber, Eb Bekir'in savunduu hareket tarzn benimsedi ve esirleri serbest brakt. (ou mfessir, zellikle de 278

8. SURE

69 O halde, savata ele geirdiiniz eyler iinden (yalnz) helal olanlar kullann ve Allah'a kar sorumluluk bilinci tayn: (hem de u gerei hep aklda tutarak) Allah ok esirgeyen gerek balaycdr. 70 [yleyse] ey Peygamber, elindeki esirlere de ki: Allah yreklerinizde bir gzellik bulursa, btn o sizden alnan eylerden daha gzelini bahedecektir size: nk Allah, ok esirgeyen gerek balaycdr.74 71 Ve eer sana ihanet etmeye yeltenirlerse,75 (unutmasnlar ki) daha nce Allah'a da ihanet etmilerdi de bu yzden Allah [inananlar] onlara baskn karmt.76 nk Allah doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen mutlak ve snrsz bilgi sahibidir. 72 TE YANDAN imana erien, zulmn egemen olduu diyardan g eden,77 Allah yolunda mallaryla canlaryla aba gsterip duran kimselere ve [onlara] kol kanat ap, yardm edenlere gelince;78 ite bunlar [sahiden] birbirlerinin dostu ve
tm rivayet zincirini vererek- Taber ve bni Kesr konuyla ilgili Hadisler kaydetmektedirler.) Ayette, Allah tarafndan nceden irade edilmi (byle) bir ilke (kitb) olmasayd Mslmanlarn bana gelecei bildirilen byk azap da aka gstermektedir ki esirlerin ldrlmesi gerekten byk, rktc bir gnah olacakt. 74 Yani, Eer Allah kalplerinizde O'nun mesajn anlayp kabul etme ynnde bir yatknlk bulursa size iman ve dolaysyla teki dnyada da mutluluk bahedecektir: ki bu da savata yenilmenizi de, dost ve yaknlarnz kaybetmenizi de fazlasiyle tazmin etmi olacaktr size. Bu szler ncelikle Bedir Sava'nda esir den Kureyli mriklere hitab ediyor ise de, savata mminlerin eline den inkarc dmanlara kar benimsenecek slam tutumu iyi hulasa etmektedir. Sava esirleri sorunu hakknda bir tartma iin bkz. 47:4. 75 Yani, fidye deme ykmllnden kurtulmak iin gr deitirip slam' kabul etmi gibi ikiyzlce davranarak. 76 Zmnen, eer Allah dilerse, bunu tekrar yapabilir. Ve bununla dolayl olarak Mslmanlara, esirlerin zahir beyanlar her neyse onu kabul etmeleri; onlarn gizli niyetlerinden phe ederek kararsz kalmamalar emredilmi oluyor. Esirlerin ihanet edebilecekleri ihtimali -ilerinden bazlarnn gerekten oyun ve ihanet peinde olduklar sonradan ortaya ksa bile- Mslmanlar Allah'n ngrd davran tarzndan alkoymamal, saptrmamaldr. 77 Bkz. 2. sure, 203. not. Bu ifade, tarihsel olarak, Hz. Peygamber'le birlikte Mekke'den Medine'ye g eden Mekkeli Mslmanlarla ilgilidir; fakat ayetin devam aka gstermektedir ki, buradan karsanacak tanm ve ynergeler her zaman geerli genel bir hukukun zelliini tamaktadr. Btn bunlarla birlikte belirtmeliyiz ki, burada hicret szcyle ifade edilen kavram, gayrimslim bir diyardan slam ilkelerine gre ynetilen bir diyara yaplan g iaret etmek zere daha ok madd (mekan deiimiyle alakal) bir armla ykldr. 78 Bu ifade, ilk azda, Medine'deki ensra, yani, bu ehrin ihtid eden sakinlerine -Hz.
279

8. SURE

hmleridir. Fakat inanm olduklar halde [sizin beldenize] g etmemi olan kimselere79 gelince; onlarn korunup gzetilmesinden hibir bakmdan siz sorumlu deilsiniz, t ki [sizin yannza] g edecekleri vakte kadar. Yine de, dinsel basklara kar sizden yardm isterlerse,80 [onlara] yardm elinizi uzatmaktr size den; yeter ki (bu yardm) kendileriyle aranzda andlama bulunan bir toplulua kar olmasn;81 nk Allah yaptnz her eyi grmektedir. 73 Btn bunlarla birlikte, [unutmayn ki] hakk inkara artlanm olanlar birbirleriyle mttefiktirler;82 siz de (birbirinizle) yle olmadka yeryznde fitne ve byk bir karklk ba gsterecektir. 74 Ve o imana erien, zulmn hkm srd diyardan g eden ve Allah yolunda elinden gelen her trl abay gsteren kimselerle [onlara] kol kanat gerip yardm eden kimseler; ite bunlardr, gerekten inanan kimseler! Gnahlarndan balanma ve ok kutlu bir rzk beklemektedir onlar.83
Peygamber'den hem nce hem de sonra Mekke'den g edenlere (muhcirne) kol kanat ap btn kalpleriyle onlarn yardmlarna koan Medineli Mslmanlara- iaret etmektedir; ne var ki, hicret ve muhcir terimlerinin yklenmi olduklar manev anlama paralel olarak, ensr terimi de ifade ettii zel tarih arm aarak zulmden kanp da Allah yoluna balananlara kucak ap yardmda bulunan btn mminleri iine almaktadr. 79 Yani, u ya da bu nedenle slam devletinin yahut slam cemaatinin nfz ve etki alan dnda kalan Mslmanlar. Her gayrimslim lkenin zulm ve ktlk diyar olduu sylenemeyeceine gre, buradaki ve-lem yuhcir ibaresini [sizin beldenize] g etmemi kimseler eklinde tercme etmeyi yerinde bulduk. 80 Lafzen, din konusunda sizden yardm isterlerse: Bu ifade onlarn, din inan ve tercihlerinden tr zulm ve bask altnda olduklarna iaret ediyor. 81 Yani, kendileriyle ittifak ya da karlkl i ilerine karmazlk andlamas iinde olduunuz topluluklara kar. Byle bir durumda, slam devletinin ya da cemaatinin, gayrimslim ynetimlerin Mslman uyruklar lehinde silahl (yahut kuvvete bavurarak) mdahalesi mevcut andlamann ngrd ykmllklerin ihlali olacandan, slam cemaatin soruna kuvvete dayal bir zm aramasna eran izin yoktur. Bu tr sorunlarn zm ya iki taraf arasnda yaplabilecek andlamalarla ya da bask altndaki Mslmanlarn slam diyarna g etmesi yoluyla salanabilir. 82 Onlarn hakk inkara yelteniyor olmalar, aralarnda adeta kendiliinden bir ortak payda oluturmakta ve onlarn Mslmanlarla iten ve sahici dostluklar kurma imkann ortadan kaldrmaktadr. Bu durum, hi phesiz daha ok topluluklar aras ilikiler iin geerlidir; bireyler aras ilikilere bu zaviyeden bakma zarureti yoktur; bunun iindir ki, evliy terimini, buradaki anlam ak iinde mttefikler olarak tercme ettik. 83 Bkz. bu surenin 4. ayetine ilikin not 5.
280

8. SURE

75 Ve bundan sonra inanp84 da zulmn egemen olduu diyardan g edecek ve [Allah yolunda] sizinle birlikte aba sarf edecek olanlara gelince, bunlar [da] sizdendirler;85 [ite byle] skca birbirine balanp yaknlk kazananlar, Allah'n koyduu dstura gre birbirleri zerinde temelden hak sahibidirler.86
84 Ellezne men (lafzen, inanm olanlar) ifadesi yap olarak gemi zaman kipinde olmakla birlikte, min bad (bundan sonra veya bundan byle) szcnn varl, ayetin vahyolunduu zamana kyasla gelecek zaman gstermektedir: dolaysyla, ellezne men ile balayan cmlenin tamamnn gelecee matuf olduu anlalmaktadr (Menr X, 134 vd., keza bkz. Rz'nin bu ayet zerindeki yorumu). 85 Yani, bal bulunulan ortak dinin inananlar arasnda oluturduu gl dayanmaya, slam kardeliine onlar da katlm olacaklar. 86 Klasik mfessirler bu son cmlecikte temas edilen yaknln inan birliine dayanan manev kardelikten ayr olarak fiil akrabalk, kan yaknl olduu grndedirler. Bu mfessirlere baklrsa, yukardaki ayet, ilk zamanlar Medine'de ensar ile muhacirn arasnda yaygn bir biimde uygulanan zel kardelik rfn ilga etmektedir; bu rfe gre ensrdan (yardmclar anlamnda Medineli mhtedler) kimileri, istisnasz hepsi de Medine'ye fakr u zaruret iinde g etmi bulunan muhcirlerden kimilerini ferd olarak kendilerine karde ediniyor ve bu sembolik kardelik ba her muhcire kardeinin malndan mlknden belli bir pay, hatta sonrakinin lm halinde mirasndan bir hisseye hak kazandryordu. Yukardaki ayetin, bundan byle miras hakknn ancak yakn akraba arasnda sz konusu olabilecei esasn getirerek byle bir kardelik uygulamasn kaldrd ileri srlmektedir. Oysa, bizce ayetin bu ynde yorumlanmas ikna edici olmaktan olduka uzaktr. Her ne kadar ulu'l-erhm tabiri, lugat olarak ana rahmi anlamna gelen rahm (rihm ve rahim olarak da telaffuz edilebilir) isminden tremi olsa da unutulmamaldr ki, bu szck genel anlamda (yani, yalnzca kan bana iaret etmemek zre) yaknlk, sk fklk yahut yakn iliki anlamlarna mecaz olarak da kullanlmaktadr. Bu ynde, klasik Arap dilinde ulu'l-erhm her trl yaknl, ilikiyi ifade eder; hukukta ise [feriz olarak adlandrlan miras taksiminden] hisse almayan yaknlklar (Lane III, 1056 teki otoriteler arasnda Tcu'l-Ars'u da zikrederek). te yandan, yukardaki ayette yakn balara ilikin ifade, Mminlerin birbirlerinin dostlar ve hmleri (evliy) olduklar ve bundan byle inanan herkesin de slam cemaatinin tabii yesi saylaca retisinde younlaan bir blmn sonunda yer almaktadr; bu durumda, ulu'l-erhm'dan (yaknlk sahibi olanlar) kast kelimenin lugat anlamyla snrl olsayd ve bununla miras hukukuna ilikin bir mada bulunulmu olsayd, o zaman, gerek mminler arasndaki din ve inan ban ve byle bir ban gerektirdii manev/ahlak ykmllkleri dile getiren, blmn geri kalan ksmndan anlam ak olarak olduka uzaklalm olunurdu. Bu itibarla, bizce yukardaki ayet miras hukukuyla ilgili herhangi bir ilke getirmiyor; fakat yukarda iaret edildii gibi, nceki ayetlerde verilen retiyi hulasa ediyor; yle ki: btn alarda tm gerek mminler kelimenin en derin anlamyla tek bir cemaat olutururlar; ve bu anlamda manev dzeyde birbirleriyle smsk balar, yaknlklar iine girmi bulunan
281

8. SURE

Gerek u ki, Allah'tr her eyin asln bilen.

kimseler, Allah'n btn mminler kardetirler dsturu gereince (49:10) en ileri dzeyde birbirleri zerinde hem hak sahibidirler, hem de birbirlerinden sorumludurlar.
282

9. SURE

9. TVBE
Kuran'daki teki btn surelerin iinde bir istisna olarak, Tevbe suresinin banda Besmele cmlesi yer almyor. Belli bir amaca ya da hikmete dayandnda phe olmayan bu durum, Hz. Peygamber'in ou sahbsinin, vahyedildikleri dnemler arasnda yedi yllk bir aralk bulunmasna ramen, Tevbe suresini aslnda Enfl suresinin bir devam olarak grmelerinin ve bu iki surenin birlikte tek bir btn oluturduunu dnmelerinin de sebebidir (Zemaher). Her ne kadar Hz. Peygamber'in kendisi bu yolda herhangi bir aklamada bulunmam ise de (Rz), yine de Tevbe ile Enfl arasndaki derin ve kkl iliki ya da balant fark edilmeyecek gibi deildir. Her iki sure de youn bir biimde inananlarla hakk inkar edenler arasnda vaki sava sorunlarna tahsis edilmitir. Enfl suresinin sonlarna doru andlamalardan/muahadelerden ve bunlarn inanmayanlar tarafndan haince ya da sinsice ihlal edilebilme olaslndan sz edilmektedir. Bu, Tevbe suresinin balarnda da zerinde durulan ve olgunlatrlan bir tema durumundadr; yine her iki sure, her eyden ok, bir yandan inananlarla onlarn ak dmanlar arasndaki, bir yandan da inananlarla ikiyzller yani, mnafklar arasndaki ahlak farkllk zerinde durmaktadr. Tevbe suresinin byk bir ksm, Hz. Peygamber'in H. 9. yl ierisindeki Tebk seferinden nce Medine'de hkm sren toplumsal-siyasal artlarla ve Hz. Peygamber'in birtakm szde yandalar tarafndan sergilenen psikolojik istikrarszlk ya da mtereddit ruh durumuyla alakaldr. Surenin hemen tamamnn sz geen seferden az bir zaman nce balayp sefer sresince, seferden hemen sonraki gnlerde ve en byk ksmyla da Medine'den Tebk'e yaplan uzun yry srasnda vahyedildiinde en kk bir phe yoktur. (Bu seferi yapmaya sevk eden sebepler iin bkz. 59 ve 142. notlar.) Sure, ismini, surede hata ya da gnah ileyenlerin tevbesine ve Allah'n tevbeleri kabulne ilikin ska geen atflardan almaktadr. Baz sahbler sureyi, ilk szcnden yola karak, Beret diye adlandrmlardr. Zemaher, Hz. Peygamber'in sahbleri ve hemen onlardan sonra gelenlerce sureye verilen muhtelif baka isimlerden de sz eder. Tevbe suresi, yedi uzun sure diye anlan ve Bakara ile balayp Enfl-Tevbe ikilisiyle son bulan mstakil ve hemen hemen kendi aralarnda bir btnlk gsteren sureler grubunun sonuncusudur; ve dikkate ayandr ki bu grubun son ayetlerinden bazlarnda (yani, 9:124-127) anlaml bir biimde, Bakara suresinin ba taraflarnda (2:6-20) ilenen temaya yeniden dnlmekte ve kalplerinde hastalk bulunanlar meselesi; hak ile kendi pein yarglar, istek ya da ikrahlar ne zaman atmaya girse hemen hakk inkara meyletmelerinden, hakk inkara yeltenmelerinden tr bir trl imana eriemeyenlerin durumu; hakk kavramaya istek ve yatknlk gstermemeleri yznden hibir manev mesajla ikna ve itminan bulamayan (9:127) ve dolaysyla yalnzca kendi kendilerini aldatp durduklar halde bunun farknda olmayan (2:9) insanlarn bu ebed problemi yeniden ele alnmaktadr.

1 ALLAH'TAN Ve O'nun Elisi'nden, kendileriyle andlama yapm bulunduunuz, Allah'tan bakasna ilahlk yaktran kimselere bir beret, bir ykmszlk bildirisidir bu.1
1 Zmnen, ki bu andlamay onlar (o inkarclar) bile bile ihlal etmi bulunuyorlar (Taber,
283

9. SURE

2 [Duyur onlara:] Yeryznde drt ay daha [serbeste] dolan,2 fakat bilin ki, asla Allah'n gzetiminden kaamazsnz; ve (yine bilin ki,) Allah hakk tanmaya yanamayan kimseleri, er ge utan iinde brakacaktr. 3 Ve yine Allah'tan ve O'nun Elisi'nden bu Byk Hac gn3 btn insanla [yaplm] bir duyurudur u: Allah'n Allah'tan bakalarna tanrlk yaktranlarla hibir balants yoktur; O'nun Elisi'nin de (yle). Hal byleyken
Beav, Zemaher, Rz); keza bkz. mminlere kar andlamalarna sadk kalan kafirlerden sz eden 4. ayet. Yukardaki blm nceki surenin (Enfl) 56-58. ayetleriyle balantldr. Bereh ismi (ki, [bir eyden] syrld, serbest kald yahut [bir eyde] dahli olmaktan/[bir eye] katlmaktan vazgeti anlamna gelen berie fiilinden tremitir) ilgili kii ya da kiilere kar gzetilen, ahlak ya da andlamalarla belirlenmi ba ya da ykmllklerden muaf olunduunun, yahut onlardan syrlm bulunduunun bildirilmesi, duyurulmas anlamn ifade eder (bkz. Lane I, 178). 2 Kendileriyle inananlar arasndaki andlamalar kuvvete bavurarak ihlal eden mriklere (Allah'tan baka eylere/varlklara ilahlk yaktran kimselere) hitab eden bu szler, andlamann ngrd btn ykmllklerin inananlar lehine geersiz klndn, kaldrldn ifade ediyor. Bu duyuruyla ak ve fiil dmanlk halinin ilikilere dorudan yansmaya balayaca gne kadar geecek drt aylk sre, 8:58'de, mrik dman tarafnn andlamay ihlal edici davranlarna dikkat ekilerek verilen sen de, buna bir karlk olarak, onlarla yaptn andlamay boz emrinin tafsili kabilindendir (keza bkz. 8. sure, 58. ayet, 62. not). 3 Byk Hac gnnden hangi haccn kasdedildii konusunda mfessirler arasnda gr birlii yoktur. Mfessirlerin ou bunun, Hz. Peygamber'in bizzat katlmad ve Hz. Eb Bekir'i Hac Emri olarak tayin ettii H. 9. ylda yaplan hac olduunu ileri srmlerdir. Oysa Kuran'da bu zel haccn Byk Hac olarak nitelendirilmesi bu gr ihtimal olmaktan karmaktadr. te yandan, bu konuda Abdullah b. mer'e dayanlarak rivayet edilen bir Hadis'e gre Hz. Peygamber, H. 10. ylda bizzat imamet ettii, tarihe Veda Hacc diye gemi bulunan son hacc tam da bu szcklerle yani Byk Hac olarak anmtr (Zemaher, Rz). Bu Hadis de gznnde bulundurulduunda, ayette sz geen haccn, bu Ved Hacc olduuna rahatlkla hkmedilebilir. Eer bu son gr doruysa, bundan, surenin 3 ve 4. ayetlerinin de Veda Hacc srasnda, yani Hz. Peygamber'in vefatndan ksa bir sre nce vahyedildii sonucu karlabilir. Bu, ayrca, gvenilir bir rivayet slubu iinde Hz. Peygamber'in Sahbesi'nden el-Berya isnad edilen -ve baka trl artc olacak olan- Tevbe suresinin Hz. Peygamber'e vahyedilen son sure olduu yolundaki ifadenin de anlalabilir olmasn salyor; nk, her ne kadar surenin bir btn olarak H. 9. yl iinde vahyedilmi olduu ve Kuran'n Mide gibi muhtelif baka surelerinin onu izledii, herhangi bir pheye yer brakmayacak biimde biliniyor olsa da, mmkndr ki, el-Ber bu ifadeyi kullanrken (Buhr, Kitabu't-Tefsr), sadece Tevbe suresinin, muhtemelen Ved Hacc srasnda vahyedilen bu iki anahtar-ayetini (3 ve 4. ayeti) kasdediyordu.
284

9. SURE

artk tevbe ederseniz, kendi iyiliinize olacaktr bu; yok eer (bu frsat da) teperseniz, o zaman, bilin ki, Allah'n gzetiminden asla kurtulamayacaksnz! Ve (btn bunlardan sonra) sen [ey Peygamber], hakk inkara artlanm olan o kimselere ok etin bir azab mjdele. 4 Ancak, kendileriyle sizin [ey inananlar] bir andlama yapm bulunduunuz Allah'tan bakalarna tanrlk yaktranlar arasndan size kar ykmllklerinde bundan byle bir kusur ilemeyen ve size kar kimseye arka kmayan kimseler bu sylenenlerin dndadrlar;4 yleyse onlarla olan andlamanza, zerinde anlatnz sre doluncaya kadar5 riayet edin. (Ve bilin ki) Allah, yalnzca, kendisine kar sorumluluk bilinci iinde olanlar sever. 5 Ve (bu llere uyarak geirilen) haram aylar sona erince6 artk nerede kstrrsanz7 ldrn mrikleri; tutsak edin; evirip kuatn; gzetlenebilecek her yerde bekleyip gzetleyin onlar.8 Ama eer dnp tevbe ederler, salta katlrlar ve arndrc ykmllklerini yerine getirirlerse, artk brakn yollarna gitsinler: nk, her halkarda Allah ok acyp-esirgeyen gerek balaycdr.9
4 Yani, inananlarla yaptklar andlamalarn, 2. notta aklanan, iptali keyfiyetinden baktrlar. 5 Lafzen, sreleri doluncaya kadar. 6 Arabistan'da yaygn slam ncesi bir rfe gre, Muharrem, Receb, Zilkde ve Zilhicce aylar, kabileler aras saldrmazlk ya da mtareke anlamnda haram aylar olarak kabul edilirdi. Kuran, bu mtareke dnemlerini korumak ve ou zaman birbiriyle kavgal olan kabileler arasnda bar yerletirip gelitirmek amacyla bu eski rf ilga etmemi, tersine destekleyip glendirmitir. Yine bu konuda bkz. 2:194 ve 217. 7 nceki iki ayet ve keza 2:190-194 birlikte okunursa grlecektir ki, yukardaki ayette, andlamadan doan ykmllklerini yerine getirmeyen saldrgan bir toplulukla, zaten iine girilmi bulunulan bir sava hali szkonusudur. 8 Yani, sava durumunda yaplmas gerekli ve yararl ne varsa, her eyi yapn. Mersad, dmann grlebilecei, hareketlerinin gzetlenebilecei yer demektir (Menr X, 199). 9 Daha nce de pek ok yerde iaret ettiimiz gibi, Kuran'n her ayeti, Kuran'n btn gznnde bulundurulup btnlk iinde deerlendirilmeye allarak okunmal, anlamlandrlmal ya da yorumlanmaldr. Yukarda, inananlarn sava iinde bulunduklar mrikler arasnda vaki olmas mmkn ihtida olayndan sz eden ayet de Kuran'n temel ilkeler rgs iinde deerlendirilmelidir. Bunlardan biri de Dinde zorlama yoktur (2:256) ilkesidir. Bu ilke, inananlarn zora bavurarak insanlarn dinlerini deitirmeye girimelerinin kesin bir biimde yasak olduunu ortaya koymaktadr ki, bu da Mslmanlarn, ba edirdikleri bir dmandan kurtulma art olarak slam' benimsemesini istemeleri ya da beklemeleri ihtimalini ortadan kaldrmaktadr. Bunun gibi, yine Kuran: Sizinle savaanlarla Allah yolunda siz (de) savan; fakat ar gitmeyin, nk muhakkak ki Allah ar gidenleri sevmez. (2:190); ve Eer sizi kendi
285

9. SURE

6 Ve Allah'tan bakalarna tanrlk yaktranlardan biri senin korumana bavurursa,10 onu koruma altna al, olur ki [senden] Allah'n szn iitip anla[yabili]r; ve sonra onu, kendini gvenlik iinde hissedebilecei bir yere ulatr;11 bu (davrann), onlarn [belki de yalnzca] [hakk] bilmedikleri iin [gnah ileyen] kimselerden olmalar ihtimalinden dolaydr. 7 SZN [ey inananlar] Mescid-i Harm'n yaknnda kendileriyle bir andlama yapm olduunuz kimselerin dnda, Allah'tan bakalarna tanrlk yaktranlarn Allah ve O'nun Elisi'yle bir andlama salamalar12 nasl mmkn olabilir ki?13 [Sizin andlama yaptklarnza gelince,] onlar size kar drst kaldklar srece siz de onlara kar drst olun: nk, (unutmayn),
halinize brakmazlar, size bar teklif etmez ve ellerini ekmezlerse, o zaman onlar yakalayn, ele geirdiiniz zaman ldrn: te bylelerine kar size [savamanz iin] apak yetki verdik (4:91) eklinde ller koymaktadr. Btn bunlardan anlalaca gibi, savaa ancak savunma amacyla izin vardr (bkz. 2. sure, 167 ve 168. notlar); bunu pekitiren bir ifade de: Eer vazgeerlerse -(o zaman) Allah ok- balayc, ok-merhamet edicidir (2:192) kayddr. Ayn anlamda: Eer vazgeerlerse, o zaman husumet btnyle son bulacaktr (2:193) tekidi de vardr. te yandan, dmann Eer tevbe eder, salta katlr [lafzen, namaz klar] ve arndrc ykmllklerini (zekt) yerine getirirlerse szleriyle ifade edilen slam'a dn, onlar iin dmanl brakmann yollarndan, nereden baklrsa baklsn, sadece biridir ve dolaysyla, bu surenin 5 ve 11. ayetlerinde bu konuya yaplan atf, slamiyet'in baz kastl tenkitilerinin ileri srd gibi, kesinlikle, ya ihtid ya lm gibi bak srt bir seimi ma etmemektedir. Nitekim, 4 ve 6. ayetler, inananlarn, bu tr inkarclara kar benimseyecekleri, onlar dmanlar deilmi gibi davranmalarn ngren tutum hakknda ilave bir aklama getirmektedir. (Bu konuda ayrca bkz. 60:8-9.) 10 Lafzen, senin yaknln/komuluunu ararsa. Kiinin komusuna kol kanat ap btn gcn ve imkanlarn seferber ederek korumasn ngren (slam'n da kuvvetle pekitirdii) eski Arap greneine dayanan bir himaye talebini ifade eden mecaz bir ifade. 11 Lafzen, emniyet bulaca yere -yani, brak, yurduna yuvasna kavusun (Rz). Bu ifade, bu durumda olan kiinin Kuran mesajn benimseyip benimsememekte serbest olduunu ma eder gibidir: Kuran'n Dinde zorlama yoktur (2:256) ilkesinin bir teyidi daha. 12 Lafzen, Allah ve O'nun Elisi'nin huzurunda [ya da Allah ve O'nun Elisi'nin tank olduu] bir andlama salamas... yani, Allah'a ve O'nun Elisi'ne inanan kimselerce himaye edilmesi. Burada Allah Elisi'ne yaplan zel atf, o'nun Allah adna konuuyor, Allah adna hareket ediyor olmas olgusunu vurgulama amacyladr. 13 Kar. yukarda 4. ayet. Sz geen andlama, H. 6. ylda, Mekke yaknlarnda Hudeybiye'de Hz. Peygamber'le mrik Kureyliler arasnda aktedilen ve kendilerine aka dmanlk gstermeyen inkarclara kar gerek mminlerden beklenen itidal ve hogr iin model tekil eden (ve bir model olarak da kalmas istenen) saldrmazlk andlamasdr.
286

9. SURE

Allah, yalnzca, kendisine kar sorumluluk bilinci tayanlar sever. 8 [Baka] nasl [olabilirdi ki?]14 Eer [dmanlarnz] size stn gelselerdi [size kar] ne bir sorumluluk ne de bir koruma ykmll15 tayacaklard. Onlar size dilleriyle yaranmaya alyorlar, ama kalpleriyle ktlnz istiyorlar; zaten onlarn ou fask kimselerdir. 9 Basit bir kazan uruna Allah'n ayetlerini gzden karyor ve bylece O'nun yolundan dn dnveriyorlar: bakn, ne irkin btn bu yapageldikleri, 10 inanan kimseye kar bu hibir sorumluluk, hibir koruma ykmll tanmayarak (ileyip durduklar): doru yoldan kp izgiyi aanlar16 ite byleleridir. 11 Ama yine de tevbe eder, salta katlrlar ve arnma iin gerekli ykmllkleri yerine getirirlerse onlar da artk din kardeleriniz saylrlar:17 Bakn, ite byle ak ak ve ayrntl olarak dile getiriyoruz, bilmek renmek isteyen bir topluluk iin, ayetlerimizi! 12 Fakat eer bir andlama yaptktan sonra andlarn bozar18 da dininizi karalamaya kalkarlarsa, o zaman, [kendi] andlarna saygs olmayan bu sadakatsizlik timsali19 kimselerle savan, ki (o zaman) belki [azgnlklarndan] vazgeerler. 13 Andlarn bozan, Eli'yi srp karmak iin yapmadklarn

14 Bu ifade, nceki ayetin balang cmlesiyle balantldr ve mrikler (Allah'tan bakasna tanrlk yaktranlar) arasndaki saldrgan klie iaret etmektedir. 15 ll terimi, bir szlemeden ya da kan bandan doan ve her iki taraf birbirini koruma ykmll altna sokan bir balanmay, bir sorumluluk/ykmllk ban ifade ediyor (kar. Lane I, 75); koruma ykmll, szck olarak koruma andlamas anlamna gelen zimmet szcyle de ifade edilmektedir. 16 Yahut: mtecaviz olanlar/saldrganlar. Ayetin anlam ak iinde bu iki ifade birbirinin anlamda durumundadr. 17 Bkz. yukarda 9. not. 18 Lafzen, eer andlamalarndan sonra yeminlerini bozarlarsa. Bu ifade, aktr ki, kendi inanlarndan dnmeksizin Mslmanlarla dostluk andlamalar yapm bulunan gayrimslimlerden sz ediyor. Bunlarn sonradan andlarn bozmalar ifadesi ise, Kureyli mriklerin Hudeybiye musalahasn ihlal etmelerini dile getiriyor ki, bu H. 8. ylda Mekke'nin Mslmanlar tarafndan fethine yol amtr. 19 mm szc (oulu eimme) sadece lider/nder anlamna deil, ayn zamanda ve belki de ncelikle ballarnca zenilen, rnek alnan kii anlamna geliyor (Tcu'l-Ars); dolaysyla, model, rnek ya da timsl szckleriyle karlanabilir. Daha ok Hakk inkar [ya da hakk tanmay/kabul etmeyi reddetme] anlamna gelen kfr terimi burada zellikle resm ve alen bir andlamay, balanty bilerek ihlal etmek makamnda kullanld iin sadakatsizlik szcyle aktarld.
287

9. SURE

komayan20 ve saldranlarn ilki olmay da size brakmayan bir toplulua kar savamaktan geri mi duracaksnz? Onlardan ekiniyor musunuz yoksa? Yoo, asl ekinmeniz gereken Allah'tr,21 eer [gerekten] inanan kimseler iseniz! 14 Savan onlarla! Allah sizin elinizle cezalandracak onlar; hor ve hakir klacak; sizi de onlara kar yardmyla destekleyecek; ve inananlarn ilerini ferahlatp 15 kalplerindeki fkeyi yattracak. Ve Allah dilediine merhametle ynelir ve balar;22 nk Allah doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen mutlak ve snrsz bilgi sahibidir. 16 [Ey nananlar!] Allah, aranzdan, Allah'tan, O'nun Elisi'nden ve O'na inananlardan baka kimseden yardm gzlemeden23 [O'nun yolunda] her trl abay gsterenleri ortaya karmadan,24 kendi halinize braklacanz m25 sanyorsunuz? Oysa, Allah yaptnz her eyden haberdardr. 17 HAKKI inkar ettiklerine (tutum ve davranlaryla) bizzat kendileri tanklk edip dururken, Allah'n mescidlerini ziyaret etmek yahut onarp gzetmek, Allah'tan bakalarna tanrlk yaktran kimselerin zerine vazife deil.26 Onlar, yapp-ettikleri boa gidecek olan kimselerdir; atete yerleip kalacak olan kimseler!27 18 Allah'n mescidlerini ziyaret etmek yahut onarp gzetmek, ancak
20 Yani, o'nun ve ashbnn Mekke'den Medine'ye g (hicret) etmelerine yol amak suretiyle. 21 Lafzen, Allah, Kendisinden korkmanza daha layktr (ehakk). 22 Bu ifade, Mslmanlarn sava halinde olduklar inkarclarla ilgilidir: nk Allah dilerse, onlarn kalplerinde bir deime yaratp hakk tanyp benimsemelerini salayabilir (Beav ve Zemaher; keza bkz. Menr X, 236). 23 Lafzen, Allah'tan, O'nun Elisi'nden ve inananlardan baka kimseyi yakn dost/yardmc (velceten) tutmakszn. 24 Lafzen, Allah daha sizden kimlerin cihad ettiini/aba gsterdiini ortaya karmamken. Burada Allah'n ortaya karmas ifadesiyle aktarlan ama orijinal metinde Allah'n bilmesi olarak geen ifade hakknda bir aklama iin bkz. 3:142 ve ilgili not. 25 Lafzen, [sizi kendi halinize] brakacan m ... yani, darlk ve skntlarla denemeden brakacan m sanyorsunuz? 26 Geili formuyla amera fiili, bir yeri hem ziyaret etmek, hem de idame ettirmek yahut bakp gzetmek anlamna geliyor; buna dayanarak biz de en yemuru ifadesini ziyaret etmeleri yahut onarp gzetmeleri ifadesiyle aktarmay daha uygun bulduk. 27 Mfessirlerden bazlar, bu ayetten, mriklerin mescidlere (Allah'a dzenli ibadetlerin yapld yerlere) girmesine izin verilmedii sonucunu karmaktadrlar. Oysa, Hz. Peygamber'in, bizzat kendisinin, bu surenin vahyedilmesinden sonra yani H. 9. yl iinde mrik Ben Sakf oymana mensup bir heyeti Medine'deki Mescid'de kabul etmi olduuna baklrsa, bu grn hibir ekilde savunulamayaca sylenebilir (Rz). Bu itibarla,
288

9. SURE

Allah'a ve ahiret gnne inanan, saltnda dosdoru ve srekli olan, arnmak iin vermekle ykml olduu eyi veren ve Allah'tan baka kimseden korkup ekinmeyen kimselere vergidir. Ve dolaysyla, ancak byleleri doru yolda yryenler arasnda olmay umabilirler!28 19 [Bir tek] haclara su vermeyi ve Mescid-i Harm' onarp -gzetmeyi, Allah'a ve ahiret gnne inanp Allah yolunda elinden gelen her trl abay gsteren biri[nin stlendii grevler]le bir mi tutuyorsunuz? Bu [grevler] Allah katnda (hi de) denk deildir.29 Ve Allah [bile bile] zulmeden toplulua asla hidayet etmez. 20 (Ama) inanan, zulm ve ktlk diyarn terk eden ve Allah yolunda mallaryla, canlaryla her trl abay gsteren kimseler(e gelince,) Allah katnda
yukardaki ayet, mriklerin Allah'n mescidlerini ziyaret etmelerinin ya da bakp gzetmelerinin ancak kendileri asndan ahlak bir uygunsuzlua, ikiyzlle delalet edeceini ifade etmek iindir. Onlarn, slam'n merkez mbedi durumundaki Mekke'deki Mescid-i Harm'dan karlmalarna gelince, bu konuda bkz. bu surenin 28. ayeti. 28 Lafzen, olabilir ki, ite bunlar hidayete ulaan kimseler arasnda yer alrlar. As szc hem (Rz'nin kaydettii zere) Eb Mslim'e hem de byk nahivci Sbeveyh'e (Menr X, 253) gre ou zaman olabilir ki/ola ki/olur ki anlamlarna gelmekle birlikte, burada, yukarda kendilerinden sz edilen mminlerin aklda tutabilecekleri ya da tutmalar istenen umudu dile getirmektedir. 29 ou mfessir bu ayette, Mekke'nin Mslmanlarca fethinden nce, Kureyli mriklerin, Kbe'nin bakm ve gzetim iini yerine getirdiklerini, haclara su temin ettiklerini (sikye) ileri srerek kendilerini bakalarndan stn grp vnmelerine ilikin bir ma grmtr. Hatta, Kbe zerindeki bu grevlerin mriklerin gzndeki nemini vurgulayc ynde Taber'nin naklettii bir rivayet de vardr. Buna gre, Bedir savanda tutsak alnan Hz. Peygamber'in amcas Abbs, vaktiyle Mslmanlarla beraber Mekke'den Medine'ye g etmeyiine bir mazeret olarak Kbe'deki bu kabil grevlerini ileri srmtr. Bizce, yine de bu ayetin daha derin bir baka anlam vardr. Mslim, Eb Dvd, bni Hibbn ve Taber'nin kaydettii sahih bir rivayete gre, Hz. Peygamber'in Sahbleri'nden biri Medine Mescidi'nde yle bir sz sarfetti: slam' kabul ettikten sonra, hac vakti haclara su salamaktan daha iyi bir i gremiyorum! -bunun zerine dier bir sahb: Yoo, dedi, [bana kalrsa Kbe'nin bakm ve gzetimi daha stn; bunun zerine, baka bir sahb sze katlp: Hayr, hayr dedi, Allah yolunda cihd etmek, bu sylenenlerin hepsinden daha stndr! Rivayete gre bu konumadan ksa bir sre sonra Hz. Peygamber'e Kuran'n bu ayeti vahyedildi. Bu rivayetten de aka anlald gibi, yukardaki ayette dile getirilen husus, belli bir nemi haiz olsalar da, haric tezahrleriyle sadece birtakm biim ve kalplara indirgenebilen yapp-etmelere kyasla Allah'a inanmann ve O'nun yolunda cihad edip aba sarfetmenin daha stn ve nemli olduu, ksacas Allah'a kar gerek ve yrekten ballk ve teslimiyetin trensel eylemlerden nce geldii hususudur.
289

9. SURE

en yksek onur payesi onlarndr; ve onlardr, [sonunda] kazanacak olan! 21 Rableri onlar kendi katndan [doup gelen] bir rahmetle [kendi] honutluuyla ve (nihayet) kendilerini kesintisiz bir doyum ve mutluluun bekledii o hasbahelerle mjdeliyor. 22 lerinde ebediyyen yerleip kalacaklar (bahelerle). Demek ki, katnda en byk dl koyan Allah'tr!30 23 SZ EY imana erienler! Hakkn inkar eer gnllerinde imandan daha ok yer tutuyorsa, babalarnz ve kardelerinizi (bile) dost ve yakn bilmeyin: nk iinizden kimler ki onlarla dostluk kurarsa, (bilin ki), ite onlardr ktl seen ve ileyen kimseler!31 24 De ki: Eer babalarnz, oullarnz, kardeleriniz, eleriniz, mensup olduunuz oymak ya da boy, kazanp (biriktirdiiniz) mallar, ktye gitmesinden kayglandnz ticaret, holandnz konutlar size Allah'tan ve O'nun Elisi'nden ve O'nun yolunda kavga vermekten daha gnl balayc geliyorsa, bekleyin o zaman Allah iradesini aa vuruncaya kadar;32 Ve [bilin ki,] Allah, gnaha gmlp gitmi bir toplulua asla hidayet etmez. 25 Gerekten de Allah, [sayca az olduunuz zaman] pek ok sava meydannda size yardm etmiti; ve Huneyn Gn'nde de, o sayca okluunuz sizi kurumlandrd ama (tek bana) pek bir iinize yaramad o gn de [yle yapmt]; nk yeryz, btn geniliine ramen size dar gelmiti de arkanz

30 Bkz. 2. sure, 203. not; 4. sure, 124. not. 31 Velyet (ballk, dostluk) terimi buradaki anlam ak iinde, bakalaryla dier mminlere kar kurulan dostluklar, ittifaklar anlamndadr (3:28'de olduu gibi). (Bu ifadenin, en geni anlamyla manev plandaki armlar hakknda bkz. 4. sure, 154. not). Szkonusu terimin burada normal insan ilikileri iinde yer alan dostluk/arkadalk anlamnda kullanlmad, kiinin anne-babasna ve akrabalarna kar iyi ve rahm edici davranmasn tleyen pek ok ayetin varlyla sabittir. Bu hususu, Mslmanlar cemaatine dmanca davranmayan gayrimslimlerle dosta ilikiler kurmann caiz ve hatta istenir bir durum olduunu mminlere hatrlatan 60. surenin 8 ve 9. ayetleri daha ak bir biimde ortaya koymaktadr. (Bu konuda bkz. benzer bir yorumun yer ald Menr X, 269 vd.) 32 Yahut: buyruunun yerine gelmesini salayncaya kadar. Bu ifade, Hesap Gn'n ya da -daha muhtemeldir ki- ksr kar kayglarn ahlak deerlerin stnde tutan toplumlarn kanlmaz yozlamalarn, klerini iaret ediyor olabilir. Ve daha nemlisi, bu ayet, soy ve kan bana, rk asabiyetine, rk dknlne toplumsal davranlar belirleyen temel e olarak bakan gr ve eilimleri reddetmekte ve bir mminin -bireysel ve toplumsal- hayatn zerinde ykseltecei tek salam ve meru temel olarak dnya grn, hayat grn (Allah ve Rasl'ne ballk ve Allah yolunda cihad/stn aba gstermek olarak) ne karmaktadr.
290

9. SURE

dnp geri ekilmitiniz:33 26 Bunun zerine, Allah, Elisi'nin ve inananlarn ilerine katndan bir sknet indirmi, grmediin glerle donatm34 ve hakk inkara artlanan kimseleri azaba uratmt: ki, hakk inkar edenlerin cezas da byledir zaten! 27 Ama btn bunlara ramen,35 Allah dilediini merhamet edip balayacaktr; nk Allah ok acyan-esirgeyen gerek balaycdr!36 28 SZ EY imana erienler! Bilin ki, Allah'tan bakalarna tanrlk yaktranlar dpedz kirlenmi kimselerdir;37 bu yzden bu yldan sonra38 artk Mescid-i
33 Huneyn sava, Mekke'den Tif'e giden yollardan biri zerinde bulunan bir vadide, H. 8. ylda, Mekke'nin Mslmanlarca fethinden ksa bir sre sonra vuku bulmutur. Bu savata Mslmanlarn hasm (ki Huneyn vadisi onlarn arazisinde yer alyordu) mrik Hevzin boylar ve onlarn mttefiki olan Ben Sakf oymayd. Dine yeni giren pek ok Mekke'liyle takviye edilmi olan Mslman ordusu onikibin dolayndayken, savaa katlan Hevzin ve Sakflilerin says bunun te biri kadard. Mslmanlar, anlalan, sayca stnlklerine dayanarak kendilerinden fazla emin ve rahat davranyorlard. Bu yzden olacak, Huneyn vadisinin gerisindeki dar geitlerde dman gruplarnca kurulan bir pusuya drldler ve ar kayplar vererek dzensiz bir biimde geri ekilirken bu sefer de bedevlerin ok yamuruna tutuldular. Yalnzca Hz. Peygamber ve o'nun ilk ballarnn (Muhcir ve Ensr'n) gayretleriyledir ki, duruma hakim olundu ve Mslmanlarn balangta iine girdikleri bozgun havas kesin bir zafere dntrld. 25 ve 26. ayetler, gerek yardmn ancak Allah'tan gelebileceini; deerce Allah'n, O'nun Elisi'nin ve Allah yolunda giriilecek cihadn/stn abann nne geirildii srece, sayca okluk olmann, soy ve kan bann, maln-mlkn hibir eye yaramayacan belirterek (bkz. bir nceki ayet) zikri geen bu Huneyn savann bir deerlendirmesini ortaya koymaktadr. 34 Yani, manev glerle. Kar. (Uhud savayla ilgili olarak) 3:124-125 ve ilgili not. Keza, Bedir sava hk. bkz. 8:9. Ayette sz geen yardmn manev mahiyeti, senin grmediin [ya da gremeyecein] glerle... eklindeki ayetle de iaret edilmektedir. 35 Lafzen, sonra/bunun ardndan. 36 Mfessirlerin ou (Taber, Beav, Zemaher, bni Kesr vb.) bu ayetin daha ok inanmayanlarla ilgili olduu ve genel bir mahiyet tad grndedirler. Halbuki Rz, ayetin, Huneyn savann banda hatal davranan mminlerle ilgili olduunu sylyor. Bizce, ilk yorum daha tercihe ayandr. (Bkz. 15. ayetin son cmlesi ve yukarda 22. not). 37 Neces (kirli, pis, murdar) terimi Kuran'da bir tek kere ve burada gemekte ve mnhasran manev bir yklem tamaktadr (bkz. Menr X, 322 vd.). Bugn dou ve merkez Arabistan'da yaayan ve modern ehir ve kasabalardaki Araplarn tersine Arapa deyimleri son derece aslna uygun bir dzeyde dillerinde yaatan bedevler ahlaken dk, sadakatsiz ve gvenilmez kimseleri neces sfatyla nitelendirirler. Mescid-i Harm, hi kukusuz aslen Kbe'dir, ama bir sonraki cmleden de anlalaca gibi, dolayl olarak btn bir Mekke havalisini iaret etmektedir. 38 Lafzen, onlarn bu yllarndan sonra -yani, bu surenin de vahyedilmi olduu Hicret'in 9.
291

9. SURE

Harm'a yaklamasnlar. Eer yoksul dmekten kayg duyuyorsanz, o zaman [bilin ki], Allah, dilerse sizi bolluk ve cmertliiyle zengin klacaktr:39 nk Allah mutlaka doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen snrsz bilgi sahibidir! 29 [Ve] kendilerine [ok nceden] vahiy bahedilmi olduu halde [gerek anlamda] Allah'a da, ahiret gnne de inanmayan,40 Allah ve O'nun Elisi'nin yasakladn yasak saymayan, 41 ve bylece [Allah'n onlar iin din olarak
ylndan sonra. 39 Bu ifade, inanmayanlarn Mekke'de yaamaktan yahut oray ziyaret etmekten men edilmelerinin, bir ticaret ve i merkezi olan ehrin bu zelliini kaybetmesine ve dolaysyla sakinlerinin yoksullamasna, madur olmasna sebeb olaca yolunda baz Mslmanlarn (sadece bu ayetin vahyedildii gnlerde deil, baka dnemlerde de) duyduklar kaygya iaret etmektedir. 40 Lafzen, kendilerine [nceden] vahiy/kitap verilmi olup da inanmayanlarla ... yahut: kendilerine [nceden] kitap verilen kimseler iinden inanmayanlarla ... Bizim eviri ve yorumlarmzda genellikle gznnde tuttuumuz zere, Kuran'daki btn ifadelerin, btn ilke ve retilerin karlkl olarak birbirini tamamlad ve dolaysyla bunlarn her birinin bir btnn ayrlmaz paralar olarak okunmadka doru olarak anlalamayaca temel ilkesi uyarnca, bu ayetin de, savan ancak savunma amacyla caiz olduu (bkz. 2:190-194 ve ilgili not) yolundaki ak seik Kurn ilkenin altnda okunmas, deerlendirilmesi gerekir. Baka bir deyile, yukardaki sava buyruu ancak, Mslmanlar cemaatine ya da devletine kar giriilen bir saldr yahut onun gvenliini aka ve tereddte yer brakmayacak biimde tehlikeye sokan bir tehdidin mevcudiyeti halinde geerlidir. Byk Mslman dnr Muhammed Abduh da bu gre katlarak bu ayeti tefsir ederken yle demektedir: slam'da sava ancak hakk ve ona bal olan insanlar savunmak gerektii hallerde farz klnmtr... Hz. Peygamber'in btn seferleri hep savunma niteliindedir; slam'n ilk dnemlerinde Sahblerce giriilen savalar iin de ayn ey geerlidir (Menr X, 332). 41 Bizce, yukardaki buyruk ya da mesajn anahtar cmlesi budur. eli terimi, phe yok ki, burada temsl edici anlamyla kullanlm olup, Yahudi ve Hristiyanlarn inan ve reti olarak ballk iddiasnda bulunduklar btn peygamberlere -Yahudiler iin zellikle Hz. Musa'ya, Hristiyanlar iin de Hz. sa'ya- ilikindir (Menr X, 333 ve 337). Burada kendilerinden sz edilen kimseler nceki cmlede Allah'a ve Ahiret Gn'ne (yani lmden sonraki hayata ve kiinin, bu dnyada yapp-ettiklerinden bireysel olarak sorumlu tutulacana) inanmay inatla reddetmek gibi cidd ve temel bir gnahla sulandktan sonra, devamla, kendi eriatlarna kar iledikleri, ncekine nisbetle hafif kalan birtakm amel gnahlarla sulanmalar ilk bakta anlalmaz gibi geliyor. yleyse, burada onlar iin yaplan Allah ve O'nun Elisi'nin yasakladn yasak saymyorlar eklindeki sulamann, Allah'a inanmamak kadar ar bir eyi ma ediyor olmas gerekmektedir. Onlara kar sava buyruunun yer ald bir sylem, bu anlam rgs iinde buradaki ey, olsa olsa ancak, ortada hibir kkrtc sebep olmad halde saldrganlk eilimi gstermek olabilir: zaten,
292

9. SURE

setii] hak dini din olarak benimseyip ona uymayan kimselerle42 savan; t ki, [sava yoluyla] ba edirilip43 kendi elleriyle baklk vergisi deyinceye kadar.
Allah'n mesajn insanlara ulatrmakla grevli elilerin hemen hepsinin tebligatlar araclyla Allah'n yasaklad en ar, en cidd sulardan biri de budur. u halde, yukardaki ayet, mminler iin, Kuran'a bal cemaate kar saldrganca davranarak benimsemi grndkleri kendi inanlarn dah inemekten ekinmeyen kitap ehline kar, ama kitap ehlinin yalnzca byle olanlarna kar yaplm bir sava ars olarak anlalmaldr (kar. Menr X, 338). 42 Bununla balantl olarak bkz. 5:13-14'deki, Yahudi ve Hristiyanlar hakknda, ... akllarnda tutmalar iin kendilerine sylenen eylerin ounu unuttular eklindeki ifade. 43 Zmnen, slam devletin hkm ve ynetimi altna alnp .... Burada baklk vergisi szckleriyle karladmz cizye terimi Kuran'da yalnz bir kere gemektedir ama terimin anlam ve onunla ifade edilen uygulamann amac pek ok sahih Hadisle yeteri kadar aklanm bulunmaktadr. Szkonusu terim bir ideolojik organizasyon olarak slam cemaat ya da devlet kavramyla son derece yakndan balantldr: ve bu nokta, bu verginin gerek amac doru olarak anlalmak isteniyorsa, her zaman aklda tutulmas gereken bir husustur. slam cemaat ya da devlet organizasyonu iinde gc yeten her Mslman, din zgrln yahut cemaatin siyasal gvenliini tehdit eden her tehlikeye kar, byle bir tehlikenin fiilen kendini gsterdii her zaman cihd iin silahlanma ykmll altndadr; baka bir deyile gc yeten her Mslman zorunlu askerlik (savunma) hizmetiyle ykmldr. Bu ncelikle din bir ykmllk olduuna gre, slam dnya grn (slam ideolojisini) onaylamayan gayrimslim uyruklarn benzer bir ykmllk altna sokulmalar hakl bir uygulama olmazd. Ama, beri yandan onlarn vatandalk haklarnn, dinsel zgrlklerinin de btn kapsamyla tam bir koruma ve gvenlik altnda tutulmas gerekmektedir: te Mslman tebaay, vatandalk ykmllklerinin bu eit olmayan dalm sebebiyle bir dereceye kadar tazmin edip dengelemek amacyladr ki gayrimslim tebaa (ehl-i zimmet, lafzen, andlamal [ya da koruma altndaki] tebaa, yani gvenlikleri hukuken Mslman tebaa tarafndan salanan gayrimslimler) zerine zel bir vergi yklenmitir. Bu itibarla, cizye, ne eksik ne fazla, asker hizmetten baklk vergisidir ve slam ynetimin bu durumdaki uyruklaryla akdettii koruma szlemesinin (zimmet) hukuk bedeli ya da karldr. (Terimin kendisi, ceza, yani, tazminat ya da bedel olarak [bir ey] dedi fiilinden tremitir -kar. Lane II, 422.) Ne Kuran ne de Hz. Peygamber tarafndan bu vergi iin kesin bir miktar ya da nisbet belirlenmi deildir; fakat konuyla alakal rivayetlerin hemen hepsi, bu verginin, zellikle slam bir farza olduu iin, doal olarak gayrimslimlerin deil yalnzca Mslmanlarn demekle ykml olduklar zekt (arnma farzas) terimiyle ifade edilen vergiden adamakll dk olduunu aka gstermektedir. u hususu da sarahaten belirtmek gerekir ki, yalnzca, eer Mslman olmu olsalard, kendilerinden askerlik hizmeti vermeleri beklenebilecek olan gayrimslimler, stelik kolayca deyebilecekleri grlen kimseler cizye demekle ykmldrler. Dolaysyla, kiisel durum ya da artlar bakmndan askerlik hizmetinden hukuken zaten
293

9. SURE

30 YAHUDLER: zeyir Allah'n oludur diyorlar;44 Hristiyanlarsa: sa Allah'n oludur diyorlar. Bunlar, zleri itibariyle, bylelerinin gemi alarda hakk inkar edenlerin uydurduu aslsz iddialara zenerek dillerine doladklar
bak olan gayrimslim uyruklar -Hz. Peygamber'in snnetine, reti ve uygulamalarna dayanlarak bilindii zere- cizye ykmllnden de baktrlar; bu snfa giren gayrimslimler: (a) Kadnlar, (b) ergenlik yana gelmemi erkekler, (c) yal erkekler, (d) hasta ve sakat erkekler, (e) rahipler, keiler, ayrca asker hizmet iin gnll olan btn gayrimslimler de, doal olarak cizye ykmllnn dndadrlar. Bizim yukarda an yed (lafzen, ellerinden) terimi iin kullandmz kendi elleriyle yani, direnmeden ifadesi, Zemaher'nin bu ayet hakkndaki kendi tefsirinde verdii muhtelif aklamalardan birine dayanyor. Reid Rza, yed szcn, g ya da iktidar anlamn veren mecaz armlaryla ele alarak, an yed tabirini, teorik olarak cizye demekle sorumlu kiinin mal gcne balyor (bkz. Menr X, 342): bu aklama, hi kukusuz bu verginin kabul gren tanmyla da dorulanmaktadr. 44 Bu ifade, vahyedilen nceki mesajlarn sapkn takipilerinden sz eden nceki ayetle balantldr. irk (yani, tanrl [ya da tanrlk niteliklerini] Allah'tan bakalarna yaktrma) itham, burada, nceki ayetteki [Allah'n, kendileri iin din olarak vazettii] hak dini din olarak benimseyip ona uymayanlar ifadesine aklk kazandrmak suretiyle, Yahudi ve Hristiyanlara da yneltiliyor. zeyr'in (brani dilinde Ezra'nn) Allah'n olu olduu yolunda Yahudilere isnad edilen inanca gelince, belirtilmesi gerekir ki, hemen btn klasik mfessirler, btn Yahudilerin deil, yalnzca Arabistan Yahudilerinin byle bir hurafeyle sulanm olduklar konusunda gr birlii iindedirler. (Taber'nin bu ayeti tefsir ederken kaydettii, bni Abbs'tan rivayet edilen bir Hadis'e gre, Medineli bir ksm Yahudi bir keresinde Muhammed (s)'e yle demiti: Sen bizim kblemizi terk etmiken ve zeyir'i Allah'n olu olarak grmezken, biz nasl uyabiliriz sana?) te yandan, Ezra (yani, Arap diliyle Uzeyr) btn Yahudilerin gnlnde sayg ve itibarca mstesna bir yer tutmakta ve onlar tarafndan en tazimkr, en abartl vasflarla anlmaktadr. Yahudilerin inancna gre, Babil srgn srasnda kaybolduktan sonra Tevrat' yeniden toparlayp cem ve tanzim eden, az ok bugnk formu ve muhtevasyla tedvn eden kiidir o; ve dolaysyla, sonraki Yahudilikte hakim olacak olan, kendine has, resm ve standart Yahudi din kurumunun kurucusudur (Encyclopaedia Britannica 1963, c. IX, s. 15). O dnemden bu yana kendisine ylesine byk bir sayg beslenmitir ki, Hz. Musa Kanunlar (ya da on emir) konusundaki hkm ve itihatlar Talmutular tarafndan pratikte bu kanunlarn kendileriyle edeer saylmtr ki, bu da, Kuran retisi nda bakldnda, bir insan yar-tanrsal bir kanun-koyucu konuma yceltmek ve mecaz anlamda da olsa Allah'a nisbetle onu oul yerine koymak ve dolaysyla ona iftira etmek demek olacandan dpedz affedilmez biimde irk derecesine varmaktadr. Kar. bu konuda Eski Ahid, k iv, 22-23 (srail benim olumdur) yahut Yeremya xxxi, 9 (Ben srail iin bir babaym): bu ifadelere, mrike armlarndan tr Kuran retisi iddetle kar kmaktadr.
294

9. SURE

sylentilerdir! [ite u bedduay hak ediyorlar:] Allah kahretsin onlar! 45 Zihnen nasl da saptrlyorlar!46 31 Hahamlarn, rahiplerini, bir de Meryem olu Mesih'i, Allah'la beraber rableri olarak grdler;47 Oysa, Tek Tanr'dan bakasna kulluk etmekle emrolunmu deillerdi; (o Tek Tanr ki,) O'ndan baka tanr yoktur, (O Tek Tanr ki,) snrsz kudret ve izzetiyle, (bylelerinin) O'nun tanrlnda bir pay yaktrdklar her eyden btnyle uzaktr, ycedir! 32 Allah'n [yol gsterici] n, laf kalabalyla48 sndrmek istiyorlar: Fakat Allah [bunun gereklemesine] izin vermeyecektir, nk O, nn olanca aydnlyla yaylmasn irade etmitir, hakk inkar edenler bundan holanmasa da!49 33 O'dur, dinini btn [btl] dinlere kar stn klmak zere50 hidayeti ve hak dini [yaymak greviyle] Elisi'ni gnderen; Allah'tan bakalarna tanrlk yaktranlar bundan holanmasalar da. 34 Siz ey imana erienler! Bilin ki, hahamlarn, rahiplerin ou, insanlarn mallarn, hakszcasna yiyip yutuyor ve [onlar] Allah'n yolundan alkoyuyorlar. Fakat btn o altn ve gm toplayp Allah yolunda harcamayanlar51 var ya, (ite) onlara [sonraki hayat iin] ok etin azab mjdele: 35 Bu [toplanp
45 Parantez iinde ite u bedduay hak ediyorlar eklindeki aklayc ilavemiz, ayetin bu ksm hakknda Zemaher ve Rz'nin yapt inandrc aklamalara dayanyor. Aslnda, Araplar Allah kahretsin yahut Allah yok etsin ifadesini dorudan bir karg, bir beddua anlamnda kullanrlard; fakat Kuran ncesi Arapa'da dah bu ifade, olaand tuhaf ve korkun bir eye dikkat ekip altn izmeye yarayan deyimsel bir ifade karakterini de tamaktayd; pek ok dilbilimciye gre bu ifade, burada da, olaan szck anlamndan ok, dikkat uyandrc, belli bir olguya dikkat ekici ilevi iin kullanlmtr (Menr X, 399). 46 Bkz. 5. sure, 90. not. 47 Kar. 3:64 48 Lafzen, azlaryla -30. ayette sz geen sylentilere (yani, btl inanlara) ilikin bir atf. 49 Lafzen, Allah ill ki nurunu tamamlayacaktr ya da olgunlatracaktr. Tercmedeki nk O ... irade etmitir (yani, sapknlk iinde olanlarn arzusu hilafna) ifadesi, orijinal ibaredeki ill lafznn ykleminden karsanmtr. 50 Kar. 3:19 -Allah katnda yegane [hak] din, [insann] O'na boyun eip teslim olmasdr. Bkz. keza 61:8-9. 51 Byk bir ihtimalle bu ifade, her eyden nce, Yahudi ve Hristiyan cemaatlerinin zenginliine ve bu cemaatlerin bu zenginlii ktye kullanmalarna iaret etmektedir. Yine de baz mfessirler, buradaki mann, Mslmanlar da dahil, doru/maruf amalar iin hibir harcamada bulunmakszn servet toplayan ve ona sarlp tutunan herkesi iine ald grndedirler.
295

9. SURE

saklanan altnn, gmn] cehennem ateinde kzdrlp onlarn alnlarnn, brlerinin ve srtlarnn damgalanaca Gn,52 [bu gnahkarlara]: te, kendiniz iin topladnz hazineler! denecek, imdi tadn bakalm, sarlp sakladnz hazinelerin [banza at belann] tadn! 36 BLN K, Allah'a gre aylarn says, Allah'n gkleri ve yeri yaratt gn koyduu l uyarnca onikidir; [ve] bunlardan drd haram aylardr;53 ite [Allah'n] her zaman geerli sapasalam yasa[s] budur. O halde, bu [aylar] konusunda artk kendinize yazk etmeyin.54 Ve onlar sizinle nasl topyekn savayorlarsa, siz de Allah'tan bakalarna tanrlk yaktranlarla yle topyekn savan;55 ve bilin ki Allah, kendisine kar
52 Kar. Hasis ve tamahkar kimseleri teki dnyada bekleyen azap konusunda 3:180'deki paralel temsl anlatm. Bu ve benzer temsllerin te dnya ve kyamet olgusuna ilikin ma ve armlar iin bkz. Ek I. 53 Bu ifade, arkasndan gelecek olan sava buyruuyla alakaldr (bkz. bundan sonraki not). Bu ayette sz edilen aylar, gne takvimindeki aylar deil de, gne ylnn mevsimleri iinde tedrcen (ylda on gnlk bir farkla ilerleyerek -T..n.) dolaan ay takviminin (ya da ay sistemine gre dzenlenmi takvimin) aylardr (bkz. 2. sure, 165. not). Bu sisteme gre ayn kolay gzlenebilir hareketlerine dayanlarak yaplan takvim, gne ylnn (ya da gne takviminin), keyf tesbitlere dayanan takvime gre daha doal ve yaln olduu iin ayette ay sistemi [Allah'n] her zaman geerli gerek yasa[s] (dn)i olarak nitelendirilmektedir. slam ncesi Arabistan'da savamann yasad ya da bozgunculuk sayld -ki slam da bu rf pekitirmitir (bkz. yukarda 6. not)- bu aylar: Muharrem, Receb, Zilkde ve Zilhicce'dir. 54 Ay sistemine gre belirlenen aylarn mevsimler iinde dolamasnn yol at belli birtakm ticar mahzurlardan kanmak abas iinde mrik Araplar, ay takvimini az ok kararl (dolanmsz) ve bylece gne ylna kabaca uygun hale getirmek amacyla, her sekiz yllk dnem iinde srayla nc, altnc ve sekizinci yllarda aylara bir onnc ay ilave ederlerdi. Mslmanlarn bu ilaveyi, hibir hakl mazereti olmayan bylesine keyf bir dzenlemeyi kabul etmeleri, hac farzasnn ve Ramazan orucunun hep ayn mevsimlere balanmas ve dolaysyla bu ibadetlerin uygulanmada ya hep zor ya da hep kolay gnlere, kolay mevsimlere rast getirilmesi demek olurdu ki her iki durumda da inananlar, bu ibadetlerin znde yatan ruhsal amac zedelemi, glgede brakm olurlard. Ayette bu aylar konusunda kendinize yazk etmeyin ifadesiyle anlatlmak istenen de budur bizce. Yani, Allah'tan herhangi bir hccet, bu yolda bir buyruk olmadka, mriklerin ihdas ettii bir deti benimseyerek kendinize yazk etmeyin (yani, ibadetlerin yldan yla deien mevsimlerde, uzun ksa, scak souk, zor ya da kolay, yln deiik gnlerinde size kazandraca arndrc, duyarlandrc feyizden kendinizi yoksun klmayn -T..n.). 55 Yani, onlar, hakka kar direnilerinde size kar nasl topyekn birletilerse, siz de hak yolunda kendinizi adamaya hazr bir tavrla onlara kar yle topyekun birlein. Mslmanlara inanmayanlara kar sava ama izninin verildii ortam ve artlar konusunda
296

9. SURE

sorumluluk bilincine sahip olanlarla beraberdir. 37 [Aylara] ilave yapmak, [onlarn] hakk tanmaktan kanma tavrlar iinde olsa olsa fazladan bir rnek, hakk inkara yeltenenleri (daha da) saptran bir vesiledir.56 (Szkonusu) bu [oaltmay], aylarn saysn Allah'n yasak kld takvime uyarlamak amacyla bir yl olumlayp bir yl yasak sayyor 57 ve bylece Allah'n yasak kld eyi (kendilerince) merulatrmaya kalkyorlar.58 Kendi yaptklar (bu) ktlk gzel grnyor onlara. Zaten Allah hakk tanmaktan kanan insanlar doru yola yneltmez. 38 SZ EY imana erienler! Size ne oldu ki, Allah yolunda savaa kn diye arldnz zaman yere aklp kalyorsunuz?59 Sonraki hayat[n
bkz. bu surenin ba ksmlar ve zellikle 12-13. ayetler; ve yine savala ilgili genel ilkelerin konduu 2:190-194. 56 Lafzen, aylarn saysn oaltmak, hakkn inkarnda (kfr) bir ziyadelemedir. Bizim aylara ilave yapmak ifadesiyle aktardmz nes teriminin geciktirme/tehir olarak da tercmesi mmkndr; yani, yukarda 54. notta akland gibi, srf dnyev gerekelerle geleneksel ay takvimini gne ylna yaklatrmak amacyla ay ylnn, slam ncesi Araplarnn yaptklar gibi, dnemsel olarak bir onnc ay ilavesiyle geciktirilmesi, uzatlmas. Kuran bu uygulamay, muhtelif ibadetlerin muktezas olarak ay takvimine uyulmas konusundaki ilah buyrua ters dt iin, kfr'n ilave bir rnei, takn bir tezahr olarak nitelendirmektedir (kar. nceki ayet ve 2:189 ile ilgili not 165). 57 slam ncesi dnemde Araplarn, sekiz yllk bir devre iinde nc, altnc ve sekizinci yllara bir onnc ay ilave ederek yaptklar keyf uygulamaya iaret ediliyor. 58 Yukarda sz geen artrmay ya da geciktirmeyi yaparak, mrik Araplar ou yl, diyelim ki, aylarn saysn oniki olarak sabit tutabiliyorlard; ama drt haram ay (Muharrem, Receb, Zilkde, Zilhicce) ay sistemindeki dolanml durumlarndan kopararak tabii ileyie aka saygszlk yapm, onu rndan karm oluyorlard. 59 Yani, geici haz ve doyumlaryla bu dnyadaki hayata sarlp tutunarak, savaa kn buyruuna icabet etmekte ylgnlk ve atalet gsteriyor, ardan alyorsunuz. Bu surenin bundan sonraki ou ayeti gibi, bu ayet de H. 9. ylda yaplan Tebk seferine ilikindir. Bu seferin en nde gelen sebebi, Hz. Peygamber'in, slam'n Arabistan'daki hzl geliiminden kayg duyan ve Hz. Peygamber'in dman Eb mir tarafndan kkrtlan Bizansllarn, Medine'ye doru yryp Mslmanlar ezmek amacyla yarmadann snr boylarnda byk bir kuvvet toplamakta olduklar yolunda ald haber olmutu (bkz. Eb mir gibi kimselerin kar abalar hakknda bu surenin 107. ayeti ve ilgili 142. not). Byle bir saldrya kar tedbir olarak Hz. Peygamber, Mslmanlarn o gnk imkanlar iinde gl bir kuvvet toplad ve H. 9. yln Receb aynda snra doru hareket etti; Medine ile am arasnda yar yolda bulunan Tebk'e varnca, Hz. Peygamber, ya Bizansllarn Arabistan' igal iin henz hazr olmadklarn ya da imdilik byle bir niyetten vazgemi olduklarn tesbit ettiinden olacak, ancak savunma amacyla savaa girilebilecei yolundaki slam ilkeye uyarak
297

9. SURE

iyiliklerini] gzden karp bu dnyadaki hayat[n rahatlklary]la m kendinize doyum salama peindesiniz? Fakat bu dnyadaki hayatn verdii haz ve doyum sonraki hayatn verecei yannda deersiz bir eyden baka nedir ki! 39 (Bakn) eer [Allah yolunda] savaa kmazsanz, sizi ok etin bir azapla cezalandrp yerinize baka bir topluluk getirir; ki byle yapmasnda O'na hibir ekilde engel olamazsnz: nk Allah'n, her eyi irade ve takdir etmeye gc yeter. 40 Eer siz Eli'ye60 yardm etmezseniz, o zaman [bilin ki] o'na [yine] Allah [yardm edecektir, tpk,] o hakk inkara artlanm olan kimseler o'nu yurdundan srp kardklar zaman yardm etti[i gibi]; (ki o gn o yalnzca) iki kiiden biriydi61 ve bu iki kii [saklandklar] maaradayken Eli arkadana: zlme dedi, Allah bizimle beraberdir.62 Ve derken Allah o'na katndan bir sknet/bir gven duygusu63 bahetti, o'nu sizin gremeyeceiniz glerle destekledi ve (bylece,) hakk inkara artlanm olanlarn dvsn btnyle yere drd, Allah'n dvs ise (bylece her zamanki gibi) stn ve yce kald:64 nk Allah, kudrete en stn, hkm ve hikmete en uludur. 41 [Sizin iin] bu kolay da olsa zor da olsa,65 savaa kn; ve mallarnzla, canlarnzla Allah yolunda yrekten aba gsterin; (nk) eer bilirseniz, bu
herhangi bir atmaya girmeden ballaryla birlikte Medine'ye dnd. Bu sefer iin gerekli hazrlklar yapld srada, mnafklar ve mminler arasndan da kk bir grup Bizans'la savaa girmek konusunda (bu ve bundan sonraki ayetlerde iaret edilen) ar bir diren ve isteksizlik sergilediler. te bu isteksiz aznlktr, yukardaki ayette size ne oldu ki ... yere aklp kalyorsunuz! ifadesiyle yerilenler (Menr X, 493). 60 Lafzen, o'na, yani Muhammed (s)'e. 61 Lafzen, ikinin ikincisi. Hz. Peygamber'in, M.S. 622 ylnda Hz. Eb Bekir'le birlikte Mekke'den Medine'ye hicretine ilikin bir ma. kinin ikincisi ifadesi bir hiyerariyi ma etmiyor, iki kiiden biri anlamna geliyor. Kar. Hz. Peygamber'in yine bu olay srasnda arkada Hz. Eb Bekir'e syledii rivayet edilen sz: ncleri Allah olan iki (kii)ye, sence ne olabilir ki? (Buhr, Kitbu Fezili Ashbi'n-Neb: Hz. Peygamber'in Arkadalarnn Erdemleri Blm.) 62 Hz. Peygamber ve Hz. Eb Bekir Medine'ye hicret iin yola ktklarnda, nce Mekke yaknlarnda Sevr Da'ndaki bir maarada gece saklandlar; orada, onlarn izini sren Mekkeli mrikler tarafndan neredeyse bulunup yakalanacaklard (a.g.e.). 63 Kar. Yukarda 26. ayet. 64 Lafzen, Allah'n kelimesi en uludur. Burada bizim dv olarak aktardmz szck, cmlede iki kere geen ve tam karl sz/szck olan kelime szcdr. 65 Lafzen, hafife ya da arca. eviride benimsenen ifade, ou klasik mfessirin bu ayete ilikin yorumlarna uygundur (rn. Zemaher ve Rz).
298

9. SURE

sizin kendi iyiliiniz iindir! 42 Ortada umulmadk trden bir kazan ve kolay bir sefer [umudu] olsayd, [ey Peygamber] kukusuz, arkandan gelirlerdi; fakat klacak yol onlara ok uzun geldi.66 (Bu yetmiyormu gibi), bir de [ey inananlar, sizin dnnzden sonra] o (sefere katlmayan) kimseler, Allah'a yemin edip [bu yeminle] kendilerini tehlikeye sokarak: Gcmz olsayd, mutlaka sizinle beraber kardk diyecekler: Oysa Allah, Onlarn dpedz yalan sylediklerini elbette biliyor! 43 Allah seni affetsin [ey Peygamber]!67 Daha kimin doru syledii senin iin (iyice) ortaya kmadan ve sen [kimler] yalanc (iyice) tanmadan, niin [evde kalmalar yolunda] onlara izin verdin? 44 Allah'a ve Ahiret Gn'ne [yrekten] inananlar kendilerini [Allah yolunda] mallaryla, canlaryla cihad etmekten bak tutman senden istemezler. Ve zaten kendisine kar kimin sorumluluk bilincine sahip olduu konusunda Allah mutlak bilgi sahibidir:68 45 Yalnzca, Allah'a ve Ahiret Gn'ne [yrekten] inanmayanlar senden baklk isterler; ve bir de kendilerini phe ve teredddn eline kaptrp da kararszlk iinde bir o yana bir bu yana gidip gelenler. 46 nk, [gerekten seninle sefere] kmak isteselerdi, elbette, bunun iin bir hazrlk yaparlard: zaten Allah onlarn kalk tarzlarn beenmedi ve bu yzden onlar (seferden) alkoydu; Ve kendilerine: Peki, [sizler de] evlerinizde oturun
66 Baz Mslmanlarn Hz. Peygamber'in arsna uyup (yukarda 59. notun son paragrafnda sz edilen) snr boylarna dzenlenen sefere katlmak konusunda gsterdikleri isteksizlie ilikin bir atf. Seferin hedefi durumundaki Tebk'e varmak iin yaplmas gereken yaklak ondrt gnlk zorlu yry, seferin sonucuna ilikin belirsizlik ve nihayet katlanlmas zorunlu skntlar, bilin ve duyarlktan yana zayf olan mminlerle iki yzllerin (mnafklarn) olur olmaz her trl mazerete bavurarak seferden geri durmalarna yol at. Sonraki ayetten de anlalaca gibi, Hz. Peygamber ou hallerde bu mazeretleri kabul edip sahiplerinin Medine'de kalmalarna izin verdi. 67 Dilek ya da temenni formunda dile getirilmi olsa da, bu ifadenin, Allah seni affeder ya da Allah seni affetti anlamnda, kendilerinin sefere katlmaktan mazur grlmelerini isteyen kimselerin phe gtrr zrlerini hataen, ama beer adan anlalabilir nedenlerle kabul etmesi yznden Hz. Peygamber'in ahlaken sorumlu tutulmayacan bildiren bir balama ifadesi/ikrar olduu grnde btn mfessirler birlemilerdir. Bizce bu balama bildirisi, ncelikle, Hz. Peygamber'i, szkonusu meselede fazlaca serbest davrand kaygsyla kendini sulamaktan, kendini knamaktan kurtarma niyetine matuftur. (Aklda tutulmaldr ki, Tevbe suresinin bu blm Tebk seferi srasnda ya da seferden hemen sonra vahyedilmitir.) 68 Lafzen, Allah, sorumluluk bilinci tayanlar (bi'l-mttakn) hakknda mutlak bilgi sahibidir.
299

9. SURE

bakalm, [teki] oturanlarla69 beraber denildi. 47 Bu [mnafklar] sizinle beraber (siz ey inananlar) sefere ksalar da, aranza nifak sokmaktan baka bir ey yapmayacaklar ve iinizde kendilerine kulak verenler olduunu grp aranza fitne sokmak amacyla saflarnza sokulacaklard; ne var ki, Allah ktlk peinde olanlar hakknda eksiksiz bilgi sahibidir. 48 Aslnda onlar bundan nce70 de fitne karmaya almlar ve sana kar [ey Peygamber] trl trl dzenler kuragelmilerdi, t ki onlarn hi houna gitmese de hak vahyedilip Allah'n yarg ve iradesi kendini gsterinceye kadar. 49 Ve onlarn arasnda,71 [Evde kalmam iin] bana izin ver; beni bylesine etin bir snava sokma! diyen niceleri vard. Ama ite [tam da byle bir istekte bulunmakla snav zaten bandan kaybetmi ve] ktln ayartsna yenik dm oldular:72 ve (bunun bir sonucu olarak da) bilin ki, cehennem, hakk tanmaktan kananlarn hepsini er ge kuatacaktr. 50 Senin bana iyi bir hal gelse,73 (ey Peygamber), bu onlar eseflendirir; ama bana bir musibet gelse, [kendi kendilerine]: Biz nceden bizim (iin gerekli) tedbirleri almtk! derler; ve sevin iinde dnp giderler. 51 De ki: Bizim bamza, asla Allah'n bizim iin yazdndan baka bir ey gelmez! O bizim yceler ycesi Efendimizdir; o halde, inananlar (yalnzca) Allah'a gvensin!
69 Bu ifade, makul ve meru gibi grnen mazeretlerle sefere katlmayacak durumda olan bir ksm arkadalarna Hz. Peygamber tarafndan verilen izni (bkz. 43. ayet) ma ediyor olabilir (Taber, Zemaher, Rz). Szkonusu olan byle bir izinse, bu zaten ikiyzllerin kendi lehlerinde kullanmaya dnden hazr olduklar bir eydi. Allah'n mnafklar byle bir gnah zere alkoymas, ya da onlarn byle bir gnah ilemelerine meydan vermesi konusunda bkz. 2:7 ve ilgili 7. not, keza 3. sure, 117. not. 70 Yani, Tebk seferinden nce, bu blmlerin vahyedildii gnlerde. 71 Yani, Hz. Peygamber'in sefer iin hazrlklara giritii gnlerde. 72 Bkz. yukarda 44 ve 45. ayetler. Belirtmek gerekir ki, (bizim beni bylesine etin bir snava sokma ifadesiyle evirdiimiz) l teftinn emir formundaki fetene fiili de fitne ismi de snav, deneme, imtihan, bela, ktlk ynnde ayart, iv, kkrtma, zulm, bask, ayrlk, nifak, karklk, i sava gibi byk bir anlamlar, armlar alann kapsayan ayn kkten gelmektedir (kar. 8. sure, 25. not). Arapa'dan baka bir dilde bu anlam farkllklarnn hepsini birden bir tek szck ya da ifadeyle dile getirmek imkansz olduu iin fitne teriminin karl, ister istemez, yer ald anlam rgsne gre deiecektir. 73 Yani, bu surenin byk bir ksmnn vahyedildii Tebk seferi srasnda. Bununla birlikte, aklda tutulmaldr ki, bu ayetler sadece tarihsel olgulara dikkat ekmiyor, ayn zamanda ve belki daha ok ikiyzlln genel ehresini sergilemek amacn gdyor.
300

9. SURE

52 De ki: Bize [olmas mmkn] iyiler iyisi iki eyden birisi deil de, ille de [kt] bir ey olmasn m umup gzlyorsunuz?74 Fakat, bilin ki, sizin kadar biz de gzlyoruz, Allah'n [ya] kendi katndan75 ya da bizim elimizle sizi bir azaba uratmasn! O halde, umutla gzleyin; bilin ki, biz de sizinle birlikte gzleyeceiz! 53 De ki: [Allah uruna olduu grnts altnda] ister gnll olarak harcayn, ister gnlszce: bu sizden asla kabul edilmeyecektir;76 nk, siz ktle gmlp gitmeye niyetli bir topluluksunuz! 54 Onlarn yapt harcamalarn kendilerinden [bir iyilik olarak] kabul edilmesinde biricik engel,77 onlarn Allah' ve O'nun Elisi'ni tanmaktan kanr bir eilim gstermeleri, (dolaysyla) namaza ancak ene ene katlmalar78 ve [iyi amalar iin] ancak gnlszce harcamalardr. 55 yleyse, onlarn geici servetleri yahut ocuklar[nn okluundan duyduklar doyum] sakn seni imrendirmesin: Allah btn bunlarla dnya hayatnda onlara sadece azap vermek ve canlarnn hakk [hl] inkar edip dururlarken kmasn istemektedir.79 56 Sizden olmadklar, fakat [sadece] korkunun ynlendirdii bir topluluk olduklar halde Allah'a yeminle sizden olduklarn sylerler: 57 (oysa) snacak bir yer yahut bir maara, bir kovuk bulabilselerdi nn ardn dnmeden panik iinde dnp oraya balarn sokarlard.80
74 Yani, ya zafer ya da Allah yolunda ehid olma. Terabbesa fiilinin, daha ok mitle beklemek arm verdii iin, umup gzlemek eklinde karlanmas yerinde olacaktr. 75 Zmnen, te dnyada. 76 Yani, bu, asla Allah iin kabul edilebilir olmayacaktr: yahut bu asla Allah uruna harcanm saylmayacaktr. Pek ok mnafkta grlen ve grnte yce ahlak deerler, ahlak lkler urunaym gibi olsa da, gerekte sadece gsterie ve insanlarn katnda vg ve saygnlk elde etme saikine dayanan bonkrlk ya da hayrl giriimleri desteklemeye tene gzkme tavrna iaret eden bir ifade (kar. 2:264 ve 4:38). 77 Lafzen, ...nn dnda yaptklar harcamalarn kabul edilmesine hibir ey engel deildir. 78 Lafzen, ve enmeden namaza yaklamazlar -yani, belli ibadet eylemlerine katlrken, bunu iten, yrekten bir ynelmeyle ve inanarak deil sadece gsteri iin, zevahiri kurtarmak iin yaparlar. 79 Zmnen, ahirette pimanlk duymak zorunda kalacaklar gnah yznden. Bkz. 3:178 ve 8:28 ve bunlarla ilgili notlar. 80 Bylece Kuran, nifak ve ikiyzlln temelinde en derin, en kkl saik olarak korkunun yer aldn gsteriyor: ahlaken balanma, taahht altna girmi olma korku ya da endiesinin; mevcut toplumsal evreden aka kopmann yol aaca yoksunluklardan yana duyulan korkunun vb. Toplumsal stat ve saygnlk iin duyduklar alt edilmesi zor, baya, ahlak d tutkular iinde mnafklar Allah' aldatmaya alrlar, Oysa onlar [kendi kendilerini]
301

9. SURE

58 Ve onlarn arasnda [ey Peygamber,] Allah iin sunulan eylerin [datmnda] sana dil uzatanlar var:81 onlardan kendilerine verilmediini grseler, ite o zaman fkeden neredeyse deliye dnerler. 59 Oysa, Allah'n kendilerine verdii ve O'nun Elisi'nin de verilmesini [salad]82 eylerle yetinip honut olsalard ve Allah bize yeter! Allah, bolluk ve bereketinden bize [dilediini] verecektir; O'nun Elisi ise bize verilmesini [salayacaktr]; dorusu, biz umutla ve yrekten Allaha ynelmiiz, deselerdi, [bu onlar iin elbette daha iyi olurdu].
aldatma tuza iinde brakan O'dur (4:142); ve yine onlar Allah'a kar umursamaz davranrlar, bu yzden Allah da onlar gzden karr (9:67). Bu bakmdan belirtmek yerinde olacaktr ki, daha uygun bir karlk bulunamad iin ikiyzl (hypocrite) szcyle evirdiimiz Arapa mnfk terimi hem evresindekileri bilerek aldatmaya alan deyim yerindeyse bilinli mrailer iin, hem de zihin karkl, ruh bountusu ya da irade eksiklii yznden kendi kendilerini aldatma zaaf iindeki kararsz insanlar iin kullanlr. Bu terim zerinde daha geni bir tartma iin bkz. terimin muhtemelen Kuran'da ilk defa kullanld 29:11'de 7. not. 81 Sadakt (tekili sadaka) terimini ngilizcede tam olarak karlayan bir szck olmad iin burada Allah iin sunulan eyler diye tercme ettik. Sadaka terimi, hem inanan kiinin bir bakasna sevgi ve merhamet saikiyle ihtiyar olarak sunduu her eyi, yapt her trl yardm, hem karlnda dnyev hibir ey beklemeden, ahlak ya da hukuk gerekelerle yapmakla ykml olduu yardmlar, yani, rneini 2:263 ve 264'de grdmz (sadakt kavramnn birincil anlamna denk dmek zere) her nitelikle hayrhaha ya da diergmca sunulan eyleri yahut yaplan i ve eylemleri, ve hem de zekt dediimiz (arndrc ykmllk: nk bunun denmesi, deyim yerindeyse, kiinin maln ya da servetini, bencil tasarruflarnn yol aabilecei bulaklklardan arndrr) zorunlu vergiyi kapsar. Yukardaki ayetin anlam rgs iinde bu terim, Mslman cemaatin ya da devletin toplayp ynlendirdii mal kaynak ve imkanlar iaret etmektedir. Bu kaynak ve imkanlarn hayrhaha, diergmca yaplan ihsanlar olma zellii, onlarn hangi dorultuda kullanlacan belirleyen aadaki 60. ayetle bir kere daha -ama bu sefer onlardan yararlandrlan kimseler asndan- ortaya konmaktadr. 82 Lafzen, Allah onlara ne verdiyse ve O'nun Elisi: gerek veren elin Allah, Rasl'n ise bir vesile, bir vasta olduunu dile getiren tipik Kurn bir ifade birimi. Bu blm ilk azda her ne kadar Medine'deki mnafklarla ve dolaysyla tarihsel bir durumla ilgili ise de, bu ayetlerin ortaya koyduu mesaj, vahyedilmelerine neden olarak karmza kan tarihsel olay aarak her ada ve her toplumda namuslu dnce ve aksiyonun yoluna kan eyyamc/ikiyzl kiiliin genel tutum ve zihniyetini sergilemektedir (Menr X, 567). Sonu olarak unu syleyebiliriz ki, bu anlam rgs iinde Allah'n Elisine ilikin gnderme, Peygamber Muhammed (s)'in kiiliiyle snrl olmayp temsl bir ifade tarz iinde, o'nun araclyla vazedilen slam Hukuku'nu ve dolaysyla bu hukuka dayanarak yetkiyi elinde tutan ve ona gre yneten her ynetimi iaret etmektedir.
302

9. SURE

60 Allah iin83 sunulan eyler, yalnzca yoksul ve dknler, bu konuyla ilgilenen grevliler,84 kalpleri kazanlacak olan kimseler iindir; ve insanlar boyunduruklarndan kurtarmak iin; ve borlarn deyemeyecek durumda olanlar iin; ve Allah uruna giriilebilecek her trl aba iin ve yolda kalm kimseler iin: bu, Allah'tan (uyulmas zorunlu) bir ynergedir; nk Allah, doru hkm ve hikmetle yn gsteren mutlak ve snrsz bilgi sahibidir.85 61 [HAKKIN dmanlar] arasnda O her sze kulak veriyor86 diyerek Peygamber'i yerip knayanlar var. De ki: [Evet,] o, hakknzda hayrl olan87 [duyup dinlemek iin] kulaklarn
83 Bkz. Yukarda 81. not. 84 Yani, zekt'n toplanmas ve ynlendirilmesiyle grevli kimseler. 85 Bu sekiz kategori, zekt'n harcanabilecei ya da tahsis edilebilecei btn alanlar hulasa etmektedir. Kalpleri kazanlacak olanlar deyimiyle, aktr ki, slam' anlamaya ve belki benimsemeye yatknlk gsteren ve slam'a dnmeleri ynnde, dolayl ya da dolaysz yollarla (yani, slam retisinin en etkin ve doru biimde insanlara ulamas ve yaylmas iin bavurulmas mmkn ve meru olan her trl arala) aba sarf edilecek olan kimseler kasdedilmektedir. Fi'r-rikb (insanlar boyunduruklarndan kurtarmak iin) terimine gelince, hem sava esirlerinin hem de klelerin fidye denip kurtarlmalaryla ilgili olan bu terim iin bkz. 2. sure, 146. not. rimn terimi, iyi niyet ve amalarla borlanp sonra da kendi hata ve erilikleri olmakszn borcunu deyemeyecek duruma denleri iaret etmektedir. Allah uruna ya da Allah yoluna terimi, slam'n yaylp insanlara ulamas bata olmak zere doru ve maruf amalarla yaplan her trl harcamay, savata ve barta hak uruna giriilen her trl abay iine alr. bnu's-sebl (yolda kalm) deyiminin anlam iin bkz. 2. sure, 145. not. 86 Yani, duyduu her eye inanyor. ou mfessir, bununla, mnafklarn Hz. Peygamber iin, o'nun bakalar hakknda -iyi ya da kt- kendisine sylenen her eye inanma eiliminde olduu yolundaki iddialarnn ifadesi olarak zikredildiini sylemitir (kar. Menr X, 600). Bununla beraber, ortada Hz. Peygamber'in byle bir eilim tadn gsteren baka hibir tarihsel kayt olmadna gre, bizce mnafklarn Hz. Peygamber iin, duyduu her eye inanyor derken, bununla, teki pek ok inkarcnn fikrine katlarak ifade etmek istedikleri ey, o'nun yalnzca sanr grd, olmayan birtakm sesler iittii ve yanlarak bunu onlara vahiy olarak yanstt gryd. Ayetteki ... yle yle diyerek peygamberi incitiyorlar ifadesi de olsa olsa Hz. Peygamber'i byle bir yanlg, byle bir kendinialdatma iinde grme kstahlyla aklanabilir. Nitekim 74. ayetteki hakk inkara varan bir sz sylemi oldular ifadesi de bununla ilgilidir. Ez fiili, ncelikle, rahatsz etmek, sknt vermek ya da fiil ve madd acya varacak lde birini taciz etmek, incitmek (zarar) anlamn tamaktadr. Yukardaki anlam ak iinde bu fiil, daha ok bir aalama, alaltma anlam yklenmi olduuna gre, yuzne szcnn yerip knyorlar eklinde aktarlmas yerinde olacaktr. 87 Yani, vahyi.
303

9. SURE

ak tutuyor. Allah'a inanp mminlere gveniyor; (nk) iinizden imana erienler iin [Allah'n] rahmeti[nin bir tecellisi]dir o. Ve Allah'n Elisi'ni yerip knayan o kimselere gelince, [te dnyada] pek etin bir azap bekliyor bylelerini. 62 [O ikiyzller] sizi honut brakmak iin [iyi niyetle edip-eyledikleri konusunda] yznze kar Allah'a yemin ederler. Oysa, eer gerekten inanm olsalard, baka herkesten nce Allah' ve O'nun Elisi'ni honut etmeye almalar gerekirdi!88 63 Hem bilmiyorlar m ki, Allah'a ve O'nun Elisi'ne kar koyan kimseyi, iinde ebediyyen kalaca cehennem atei beklemektedir? En vahim alalma da budur zaten. 64 Mnafklar[dan bazlar], kendilerine kar [bir delil olmak zere], kalplerinde gizleyip durduklar [gerek] niyeti aa vuracak [yeni] bir surenin indirilmesinden tasalanyorlar.89
88 Lafzen, Oysa, onlarn honutluunu aramalarna en layk olan Allah ve O'nun Elisi'dir. ou mfessirin (ve en zl bir biimde de Menr X, 607 vd.'da Reid Rza'nn) belirttii gibi yukardaki ifade Allah ile O'nun Rasl arasnda asla bir edeerlik ya da yanyanalk dile getirmez. En-yurzhu (O'nun honutluunu aramalar) cmleciinde, (hum) deil de (h) yani, nc tekil ahs zamiri kullanlmas da bunu gstermektedir. Bununla, Kuran'a has, baka dile kolay evrilemez ksa ve zl bir ifade tarz iinde, insann btn abalarnda gdlmeye deer en yce amacn Allah'n honutluunu elde etmek olduu ve inanm kimsenin Hz. Peygamber'in rehberliine balanmasnn da ancak o'nun Allah'n mesajn ulatran kii olmasndan ileri geldii anlatlmak istenmitir. Bu konuda kar. Rasle uyan, byle yapmakla Allah'a uymu olur (4:80) yahut, [Ey Peygamber] de ki: Eer Allah' seviyorsanz bana uyun, [byle yaparsanz] Allah da sizi sevecektir (3:31). 89 Bu ifade belli bir mnafk tipini ma ediyor: yani, Allah'n birlii ve/veya Muhammed (s)'in peygamber olduu konusunda tam bir iman ve itminan tamad iin bu konular bir kenara brakp dnyev kar kaygsyla inananlardan biriymi gibi grnmeyi seen pheci ve kararsz tipi (Menr X, 610.) (Btn mnafklarn, akas bu tipe uymas dnlemeyeceine gre, ayetin banda bizim [bazlar] szcyle yaptmz ilave bylece dorulanm grnyor.) Burada iaret edilen kark ya da kararsz zihn tutum, bu tutumu tayan kiinin yalnzca toplumsal evreye kar gsterdii ikiyzll deil, ister istemez kendine kar oynamak zorunda kald ikiyzl rol de ma etmektedir: bu durum, byle kiilerin, kalplerinde olup biteni btn gereiyle grmek ya da kabul etmek konusunda duyduklar isteksizlik ya da ayette kullanlan deyimle, tasa eklinde kendini gsterir (kar. 56-57. ayetler ve yukarda ilgili 80. not). Tabii, bu maraz duygularn yanna bir de bu zihinsel karklk ya da kararszln, aslnda sadece manev ykmllklerden kama arzusunu gizleyen bir rt olduunu belli belirsiz farkediyor olmann verdii ruhsal sknty da eklemek gerekir (kar. 2:9 -Allah' ve imana erienleri aldattklarn sanyorlar
304

9. SURE

De ki: Siz alay ededurun bakalm! Nasl olsa Allah, tasalandnz asl eyi90 er ge aa vuracak! 65 Yine de, onlara soracak olsan mutlaka yle cevap verirler: Yarenlie kaptrmtk kendimizi, [kelime] oyun[u] yapyorduk, hepsi bu.91 De ki: Allah'la, O'nun ayetleriyle, O'nun Elisi'yle mi alay edip eleniyordunuz siz? 66 [Bouna anlamsz] mazeretler ileri srmeyin! Bylece sizler dpedz hakk inkar etmi oldunuz,92 hem de [ondan yana] inancnz[ akladk]dan sonra! (Bu olayla ilgi derecesine gre) iinizden bir ksmnzn gnahn balasak bile, sua gmlp gitmelerinden tr, tekileri azaba uratacaz.93 67 kiyzllerin, erkek-kadn, hepsi ayn trden, ayn yapda kimselerdir: kt/eri olann yaplmasn tler, iyi/doru olann yaplmasn nlerler.94 ve [iyi olan yapmaya] asla yanamazlar. Allah'a kar umursamazdrlar; bu yzden Allah da onlar gzden karr. Gerekten gnaha gmlp gitmi olanlar da ite bunlar, bu ikiyzl kimselerdir!95 68 Hem erkek ve kadn mnafklara, hem de hakk aktan aa inkar edenlere
oysa onlar ancak kendi kendilerini aldatyorlar). 90 Yani, ilerindeki gerei, kalplerinde sakladklar eyi. Alay sulamas, Hz. Peygamber iin yaptklar uygunsuz yaktrmayla ilgilidir: O her sze kulak veriyor (bkz. 61. sure ve yukarda 86. not). 91 Klasik mfessirlerin ou, bu szlerin, Tebk seferinin gya bouna olduu yolunda baz mnafklarn yapt alayc eletirilerle ilgili olduu grndedirler. Ama anlatmn akna baklacak olursa, bizce bu szler yine, Her sze kulak veriyor diyerek Hz. Peygamber'i yerip inciten, yani, o'nu kendi kendini aldatmakla sulayan kimselerle ilgilidir (61. ayet) ve dolaysyla Allah ve O'nun ayetleriyle alay olgusuyla balantldr (bkz. bir sonraki cmle). 92 Bkz. yukarda 89. not. 93 Yani, ikiyzll bilerek srdrmek suretiyle (Zemaher). Yukardaki Kurn cmle, Allah'n, niha yargsnda, bir gnahkarn kalbinde saklad her eyi hesaba kataca zayflktan, gszlkten ya da ktle kar bilerek isteyerek duyduu eilimden deil de, phe ve tereddtlerini zmekteki isel gszlnden tr gnah ilemi bulunan kimseleri tekilerden ayrmadan yarglamayaca ya da cezalandrmayaca yolundaki retiyi dile getiriyor (kar. 4:98: Erkek olsun, kadn ya da ocuk olsun, zayflar; hibir areye g yetiremeyenler ve kendilerine doru yol gsterilmemi olanlar [veya bulamayanlar] ayr tutulacaktr). 94 Yani, onlarn davranlar -en azndan etki ya da sonucu bakmndan- mminden beklenenin tam tersidir (kar. 3:104, 110 ve 114; 9:71, 112 ve 22:41). 95 yle grnyor ki bu ve bunu izleyen ayetler, ikiyzll isel korku ve tasalardan, zihinsel bulanklklardan, karklklardan ileri gelen kimseleri deil de, nceki ayetin son cmlesinde sz geen bilinli mnafklar/ikiyzlleri iaret ediyor.
305

9. SURE

Allah, iinde yerleip kalacaklar cehennem ateini vaad etmitir; onlarn payna decek olan budur. nk Allah onlar lnetlemitir; ve srp gidecek bir azap beklemektedir onlar. 69 [Onlara de ki: sizler de] sizden nce yaayp gitmi [mnafk] kimseler gibisiniz.96 Onlar kuvvete sizden daha gl, servete daha zengin ve sayca daha kalabalktlar; onlar [bu dnyadan] kendi paylarn aldlar; siz de kendi paynz alp yararlandnz; tpk sizden ncekilerin kendi paylarn aldklar gibi: Ve ite siz de, tpk onlar gibi, rk ve aslsz dvlara dalp gittiniz. (Gemite de, gelecekte de) ite bu tr kimselerdir, yapp-ettikleri bu dnya hayatnda da te dnyada da boa gitmi olanlar; ve ite byleleridir, kaybedenler!97 70 O halde, hi gznne almazlar m, kendilerinden ncekilerin bana gelenleri? Nh toplumunun [bana gelenleri], d ve Semd toplumlarnn, brahim toplumunun, Medyen halknn ve yklp giden btn o ehirlerin [bana gelenleri]?98 Bunlarn hepsine, kendi [ilerinden karlan] eliler, hakk ortaya koyan apak delillerle gelmilerdi, [fakat bu toplumlar onlara kar ktlar:] dolaysyla, Allah deildi [azabyla] onlara zulmeden; onlarn bizzat kendileriydi kendilerine zulmeden. 71 ERKEK ve kadn mminlere gelince, onlar birbirlerinin yaknlardrlar:99 [hep] iyi ve doru olann yaplmasn zendirir, kt ve zararl olann yaplmasna engel olurlar; ve onlar namazlarnda kararl ve devamldrlar, arndrc ykmllklerini yerine getirir, Allah'a ve O'nun Elisi'ne yrekten ballk gsterirler. te bunlardr, Allah'n rahmetiyle kuataca kimseler: muhakkak ki, doru hkm ve hikmetle yarglayan en yce iktidar sahibidir Allah!
96 Bu 67. ayette geen ve mnafklarn hepsinin yap olarak gerekte ayn trden/ayn yapda (bazuhum min baz ) kimseler olduuna iaret eden ifadeye ilikin bir atftr. 97 Zmnen, tevbe edip bu yoldan dnmedike sizin de banza gelecek olan budur. 98 Yani, Hz. Lt kavminin iki ehri Sodom ve Gomore'nin bana gelenleri (bkz. 7:80-84 ve 11:69-83). Hz. Nh toplumunun, d ve Semd'un ve Medyen (Eski Ahid'de geen ismiyle Midian) halknn bana gelen felaketlerle ilgili atflar Kuran'n muhtelif surelerinde yer almaktadr; bunlar iin bkz. zellikle: 7:59-79 ve 85-93 ve ilgili notlar. Hz. brahim toplumuna ilikin atfn, o'nun tebli ettii tevhid inancna kar kan Babillilerle ve onlarn ilk imparatorluklarnn M.. 1100 dolaylarnda Asurlular tarafndan yklmasyla ilgili olduu anlalyor. 99 Yahut: birbirlerinin koruyucusu [veya hmsi ve koruyucusu]durlar. Bununla birlikte, burada mminler, 67. ayette ayn trden/ayn yapda olduklarndan sz edilen mnafklara tezat olarak konduklarna gre, vel (oulu evliy) teriminin, birbirine dost, yakn szckleriyle ifade edilebilecek birincil anlamyla aktarlmas daha yerinde olacaktr.
306

9. SURE

72 nanan erkeklere ve kadnlara, iinde yerleip kalacaklar, ilerinde derelerin, rmaklarn aldad hasbaheler vaad etmitir O; ve o esenlik dolu ebed bahelerde gzel ve ferah evler:100 Ve hepsinden daha stn de: Allah'n honutluu, hoa kabul, ite budur, en byk/en yce bahtiyarlk! 73 EY PEYGAMBER! Hakk inkar edenlerle ve mnafklarla ylmadan sava; ve onlara kar kararl ve dnsz davran,101 ki [piman olup tevbe etmezlerse] varacaklar yer cehennemdir; ne kt bir duraktr oras! 74 [kiyzller, kt] bir ey sylemedikleri konusunda Allah'a yemin ediyorlar; oysa, onlarn hakk inkara varan bir sz102 sarf etmi olduklar ve (bylece,) nce Allah'a teslimiyetlerini ifade edip sonra da hakk inkar etmi olduklar bilinen bir ey: byle yaparken onlar, ulaamayacaklar bir ama peindeydiler.103 Allah'n,
100 branice'de nee/mutluluk anlamna gelen edn szcyle akraba olduu anlalan adn szcne burada verilen karlk iin, terimin Kurn vahyin nzul srasna gre ilk defa getii 38:50 ile ilgili olarak verilen aklayc 45. nota bkz. 101 Yani, temel ilkelerden asla taviz verme, onlarla uzlama. Cehede (doru yolda ya da hakl sebeplere dayanarak ylmadan savamak, uramak) fiilinin anlam iin bkz. 4. sure, 122. not. Chid formundaki emir, aktr ki, burada daha ok soyut ve manev armyla ykl olup, nceki blmde sz geen her trden mnafklar da dahil kfrn saklamayan kafirlere ve kararszlara ynelmi her trl ikna ve inandrma ya da irad abasn iaret etmektedir. Buyruk ilk azda her ne kadar Hz. Peygamber'e yneltilmi ise de, zmnen btn mminlere hitab ettii aikardr. 102 Bkz. yukarda 61. ayetin ilk cmlesi ve ilgili 86. not. Vahiy konusunda Hz. Peygamber'in bir yanlg, bir kendini aldatma hali iinde olduu yolundaki iddia, doal olarak o'na vahyedilen eyi, yani Kuran'n muhtevasn, ortaya koyduu retiyi inkar etmekle ayn eydir. 103 Lafzen, ulamaya g yetiremeyecekleri bir ey peindeydiler. Klasik mfessirler buradaki ifadeyi, baz mnafklarn, Tebk seferi srasnda Hz. Peygamber'i ldrmek iin giritikleri baarsz bir suikast eylemine iaret olarak yorumlamaktadrlar. Ama yine de biz, bu tarihsel aklamann doruluunu ya da geerliliini tartmadan inanyoruz ki yukardaki ifade, ok daha derin bir anlama iaret etmekte ve kiinin, insan hayatnn anlam ve amac hakknda msbet bir inan -ki byle bir inanca, stn erdem ve duyarlklarla donanm kiilere yani, peygamberlere indirilen vahiy yardmyla ulalabilirsahibi olmadan isel bir huzura, manev yetkinlie ulaamayaca gereini dile getirmektedir. (lah vahyin, byle bir bilgilenmenin, byle bir aydnlanmann biricik kayna olduuna iaret eden dolayl bir ifade 96:5'de karmza kmaktadr ki bu Hz. Peygamber'e vahyolunan ilk Kurn pasaj iindedir.) Bu itibarla, Allah'a teslim olmak konusunda gsterdikleri kararsz istekle, Hz. Peygamber'in kendilerine teklif ettii rehberlie itibar etmek konusundaki isteksizlikleri arasnda bocalayan, kendilerini tketip duran mnafklar, byle yapmakla, ulaamayacaklar bir ama gdyorlard.
307

9. SURE

ve O'nun ltuf ve cmertlii sayesinde Elisi'nin kendilerini (ruhen ve manev olarak) zengin ve yetkin klmasndan104 baka bir hata (ya da eksiklik) bulamazlard [dinde]. Bundan sonra, eer piman olup tevbe ederlerse, bu onlarn kendi iyiliklerine olacaktr; ama yz evirirlerse, Allah onlar hem bu dnyada hem de te dnyada pek etin bir azaba uratacak; ve onlar da bu dnyada kendilerine ne bir koruyucu ne de bir yardmc bulabileceklerdir. 75 Ve onlarn arasnda, Dorusu, eer Allah bize cmertliinden [bir eyler] bahederse, kukusuz biz de hayr iin harcar (sadaka verir) ve hi kukusuz drst ve erdemli kimselerden oluruz! diye Allah'a yemin edenler var. 76 Fakat byleleri, daha Allah cmertliiyle kendilerine [bir ey] verir vermez, hemen ona hasise sarlr, [ettikleri btn o yeminlerden] inatla geri dnerler. 77 Bunun zerine Allah da, Kendisiyle karlaacaklar Gn'e kadar ilerinde tayacaklar bir nifak sokar onlarn yreklerine.105 Bu, onlarn, Allah'a verdikleri sz yerine getirmekten geri durmalar ve yalan sylemeyi alkanlk haline getirmeleri yzndendir.106 78 Bilmiyorlar m ki, onlarn [btn o] srlarndan, [btn o] gizli
104 Yani, Kuran'n manev rehberliinin ve onun ahlak ve toplumsal ilke ve retilerine balln salayaca madd ve toplumsal refahtan baka. Yukardaki ifade, mnafklarn, Hz. Peygamber'e ballkta gsterdikleri isteksizliin, o'nda ve o'nun tebli ettiinde bu bakmlardan bulabildikleri hata ya da eksikliklerden tr deil de, bu dinin onlara salayabilecei madd manev nimet ve erdemlere kar nankr ve liyakatsiz olmalarndan ileri geldiini iaret ediyor. (Vahyine nayak olan tarihsel neden ya da olaylardan tr bu ayetin byk bir ksm gemi zaman kipiyle ifade edilmi olsa da, dile getirdii ahlak boyut ya da retinin zamanla kaytl olmad ortadadr.) 105 Lafzen, Allah da onlara, O'nunla karlaacaklar gne kadar kalplerinde (tayacaklar) bir nifak ile karlk verir (akabehum). (Burada, O'nunla karlaacaklar gnden kast Kyamet Gn'dr.) Bu aklamasyla Kuran, belli bir tip insanda, nifak ya da ikiyzllk olarak tanmlanan zihn tutumun dnyev zenginliklere kar duyulan ar tutkudan kaynaklandn vurgulamaktadr; bunun tersi pek mmkn deildir; yani nifakn bir sonu deil de sebeb olduunu sylemek mantken pek doru olmayacaktr (keza bkz. 29:11 ve ilgili 7. not). Bu konuda kar. Eb Hureyre'nin Hz. Peygamber'den rivayet ettii: Mnafn alameti tr: konutuu zaman yalan syler; sz verdii zaman sznden dner ve kendisine gvenildii (bir ey, bir i, bir sr emanet edildii) zaman ihanet eder Hadisi. (Buhr, Mslim, Tirmiz ve Nese; Buhr, Mslim, Eb Dvd, Nese, bni Mce ve bni Hanbel Abdullah b. Amr'dan benzer ierikli hadis metinleri nakletmilerdir.) 106 Yani, yeminleri bozmak iin bahane arayarak kendi kendilerine kar yalan sylemeleri, kendi kendilerini aldatmalar yzndendir.
308

9. SURE

grmelerinden Allah'n haberi var? (Ve yine bilmiyorlar m ki,) Allah, insan idrakini aan eyler hakknda eksiksiz bilgi sahibidir? 79 [Bu mnafklar] Allah yolunda107 hem vermekle ykml olduundan fazlasn veren mminlere, hem de (mevcut) glerinin elverdii [mtevazi eylerin] dnda verecek ey bulamayan mminlere dil uzatan ve onlarla alay eden kimselerdir.108 Allah onlarn bu alay ve kmsemelerini onlara geri evirecektir;109 nitekim, pek etin bir azap beklemektedir onlar. 80 (mdi,) onlarn balanmalar iin [Allah'a] ister dua et, ister etme, [hibir ey fark etmeyecektir; nk] onlar iin istersen yetmi kez110 af dile, Allah' ve O'nun Elisi'ni inkara yeltenmelerinden tr Allah onlar balamayacaktr. nk Allah, bylesine ktle batm bir topluluu doru yola karmaz.111 81 GERDE braklan bu [mnafk] kimseler, Allah Elisi'nin [sefer iin ayrlmasnn] ardndan kendilerinin savatan uzak kalmalarna sevindiler;112
107 Bizim burada sadakt terimine karlk olarak kullandmz Allah yolunda verilen eyler ifadesi iin bkz. yukarda 81. not. 108 Medine'de mnafklarn, Kuran'n Allah iin vermeleri gerekir talimat uyarnca mminlerin, cemaatin imam olarak Hz. Peygamber'e getirdikleri eyleri (sadakalar) kmseyip alay konusu yaptklarna dair pek ok sahih rivayet vardr. Szgelimi, sahblerden Eb Mesd'un bu konuda yle dedii nakledilmitir: Biri biraz fazla bir eyler takdim etse, [bu ikiyzller] hemen: sadece gze girmek, insanlar tarafndan vlmek istiyor derlerdi; biri de mtevazi bir eyler [biraz hurma yahut hububat] getirirse bu sefer de, Allah'n byle bir sadakaya ihtiyac yok derlerdi. (Buhr, Mslim ve teki Hadis derlemelerinde benzer baka rivayetler). Yukardaki ayet, hi kukusuz yalnzca tarih rneklere iaretle kalmyor; kendi art niyetli, itenliksiz ruh durumunu baka insanlara da yanstan mnafk insann seciyesini, bak asn da sergiliyor. 109 Lafzen, Allah da onlar kmseyecektir. Kuran'da sk sk bavurulan bir mukabele slubu. Burada Allah'n onlarla alay edecei deil, onlarn alaylarnn bir karl olarak kendilerini cezalandraca, azaplandraca anlatlmak istenmektedir (rn. 2:15). 110 Yani, pek ok kere. Arapa'da yetmi says genellikle ok, pek ok anlamnda kullanlr, tpk yedi saysnn da muhtelif szcnn eanlamls olarak kullanlmas gibi (bkz. Lisnu'l-Arab ve Tcu'l-Ars). Baka derlemeler yannda Buhr ve Mslim'de kaydedilen pek ok gvenilir rivayet, Hz. Peygamber'in, dmanlarn affetmesi iin sk sk Allah'a dua ettiini ortaya koymaktadr. 111 Yani, haksz ve gnahkarca davranlarnda olumsuz derecede ileri giden, ktlkte inat ve srar gsteren (temerrd) kimseleri... (ki) byleleri tevbe etmek ve imana erimek konusundaki yatknlklarn btn btn kaybetmilerdir (Menr X, 657). 112 Lafzen, kendilerinin [evde] kalmasna sevindiler -u ya da bu bahaneyi ileri srerek Tebk seferine katlmaktan kanan kimselere ilikin bir atf (bkz. yukarda 59 ve 66. notlar).
309

9. SURE

nk, Allah yolunda mallaryla, canlaryla savamak dncesi bunlarn houna gitmiyor ve [hatta birbirlerine] Bu scakta savaa kmayn! diyorlard. De ki: Cehennem atei ok daha scaktr! Tabii, eer bu gerei kavrayabilirlerse! 82 Bundan byle artk az glsn onlar, nk kazandklarndan tr ok alayacaklar.113 83 Bundan sonra Allah seni olur ki onlardan bazlaryla yz yze getirirse114 ve onlar da [seninle birlikte savaa] kmak iin iznini isterlerse, (onlara) de ki: Bundan byle benimle asla (sefere) kmayacak ve benimle hibir dmana kar savamayacaksnz! Ma-dem, bir kere evde oturup kalmay yelediniz, yleyse artk oturup kalmaya devam edin, geride kal[mak zorunda ol]anlarla beraber! 115 84 Ve onlardan len kimsenin asla namazn klma; mezar banda da durma sakn:116 nk onlar Allah' ve O'nun Elisi'ni inkara yeltendiler ve bu gnah iinde ldler.117
Bir sonraki ifadeden -ve pek ok sahih rivayetten- anlalaca gibi, ileri srlen bahanelerden biri de ar mevsim scaklklaryd. 113 Lafzen, ve ok alasnlar. 114 Lafzen, Allah seni [sefer dn yine] onlardan bir grupla kar karya getirirse -yani, asl olmayan mazeretlerle evde kalan mnafklarla. 115 Yani, yal erkekler, kadnlar, ocuklar, hastalar ve savaa katlmayacak ya da katlmalar beklenmeyecek bakalaryla beraber (Menr X, 662). 116 Yani, lmeden nce tevbe edip slah bulmad takdirde. Rivayete gre, hayat boyunca Hz. Peygamber'e muhalefet tavr iinde olan ve Medine'li mnafklarn lideri durumunda bulunan Abdullah b. Ubeyy lm yatandayken olunu Hz. Peygamber'e gndererek, o'ndan, mezara konurken sarsnlar diye gmleini vermesini, bir de cenaze namazn o'nun kldrmasn ister. Hz. Peygamber bunu, Abdullah b. Ubeyy'in tevbe haleti iinde olduuna yorar ve gmleini gnderir, cenaze namazn da kldrr. mer b. Hattb, btn mminlerin Allah'n dman olarak grdkleri birine kar gsterilen bu hogrye iddetle kar kt zaman Hz. Peygamber yle buyurur: Allah bu konuda beni muhtar klmtr [surenin 80. ayetine atfla: Onlarn balanmalar iin ister dua et, ister etme... -onlar iin istersen yetmi kez af dile ...vb.]; dolaysyla [onun iin] yetmiten daha fazla dua edeceim. (Buhr, Tirmiz ve Nese'de bu rivayetin muhtelif tarkleri kaydedilmitir. bni Hanbel, bni Abbs'a dayanarak; Buhr ve Mslim bni mer'e dayanarak; Mslim keza Cbir b. Abdullah'a dayanarak). Ayn olaya ilikin muhtelif rivayetler baka baz Hadis derlemelerinde de yer almaktadr. Abdullah b. Ubeyy, Hz. Peygamber Tebk seferinden dndkten bir sre sonra ldne ve surenin 84. ayeti de -surenin byk bir ksm gibi- bu sefer srasnda vahyedilmi olduuna gre bu ayetle getirilen yasak, mteakip ayetlerin de delalet ettii gibi, sadece, Allah' ve O'nun Elisi'ni inkara yeltenen ve bu gnah iinde len yani, bu gnahtan tevbe edip dnmeden lenlerle ilgilidir, onlar iin geerlidir. 117 Lafzen, gnahkar olarak ldler.
310

9. SURE

85 (O halde) onlarn dnyev zenginlikleri ve ocuklar[nn okluundan umduklar bahtiyarlk] seni imrendirmesin: Allah btn bunlarla bu dnya [hayatn]da onlara azap etmek ve canlarnn hakk inkar tutumu iinde kmasn [salamak] istiyor.118 86 [Gerekten de hakk inkar ediyor onlar:] nk, vahiy yoluyla: Allah'a inann ve O'nun Elisi'yle beraber [O'nun yolunda] savan diye arldklarnda,119 onlardan [savaa katlmaya] pekala g yetirebilecek durumda olanlar [bile], bizi brak, evde kalanlarla birlikte kalalm diyerek senden izin istediler.120 87 Geride kalanlarla birlikte olmay yelediler ve bu yzden de onlarn kalpleri mhrlendi;121 yle ki, artk hakk kavrayamazlar. 88 Oysa, Eli ve o'nunla ayn inanc paylaan herkes [Allah yolunda] mallaryla, canlaryla zorlu abalar ortaya koymaktadr; ite [te dnyada] en stn armaanlara kavuacak olan kimseler byleleridir; sonu gelmez bir mutlulua eriecek kimseler de bunlardr! 89 Allah, ilerinde derelerin, rmaklarn aldad, yerleip sonsuza kadar yaayacaklar hasbaheler hazrlamtr onlar iin; ite en byk bahtiyarlk budur! 90 VE BU ARADA savatan bak tutulmalar122 ynnde arzedilecek birtakm
118 Kar. 3:178 ve 8:28, ve ilgili notlar. Yukardaki 55. ayetin aynen tekrar olan bu ifade sorunun psikolojik nemini vurgulayc bir anlam tayor (Zemaher) -yani, manev deerlerin, manev bahtiyarln yannda yahut onlarn yokluunda dnyev zenginliin, bahtiyarln hibir deer ifade etmedii vurgulanyor. 119 Lafzen, bir sure indirildiinde. Sre szc burada vahyedilen mesaj anlamnadr (bkz. 47:20'de 25. not). 120 Yani, kadn ve ocuk gibi savaa katlmalar beklenmeyen yahut hastalk ve yallk yznden savaa katlamayacak durumda olan kimseler. 121 Kar. 2:7 ve ilgili not ve keza 7:100-101. 122 Yani, Tebk seferine katlmaktan bak tutulmalar ynnde. El-muazzirn terimi, hem gerek ve geerli bir zr olanlar, hem de aslsz zrler ileri srenleri akla getiriyor; bu itibarla, arzedilecek birtakm zrleri olanlar ifadesi bize en uygun karlk olarak gzkt. Bu ve sonraki blmlerde arb'dan (bedevlerden) zel bir vurguyla sz edilmesi, muhtemelen onlarn, slam tarihinin bu erken dnemlerinde, olumlu ya da olumsuz, slam'a kar tavrlar bakmndan son derece byk bir nem tamalarndan ileri gelmektedir; o kadar ki, Yarmadadaki nfusun ounluunu oluturan bu gebe ya da yargebe sava boylarn birinci elden ittifakn salamakszn slam tebligatnn Arabistan'da gerek ve kalc bir dayanak elde etmesi, sratle yaylp yerlemesi mmkn olamazd. Hz. Peygamber Tebk seferine hazrland srada, ihtid etmi kabilelerden birou o'nun kumandas altnda savaa gitmeye istekli grnrken (ki, sefere katlarak bunu fiilen isbat etmilerdir); bir ksm da, yokluklarnda savunmasz kalan obalarnn, henz ihtid etmemi
311

9. SURE

zrleri olan bedevler [Eli'ye] geldiler; Allah' ve O'nun Elisi'ni yalanlamaya kalkanlarsa [sadece] evde kalmakla yetindiler.123 Hakk inkara yeltenen bylelerine pek etin bir azap gelip atacak. 91 Zayflar,124 hastalar ve [kendilerine sava iin donanm salama] imkanna sahip olmayanlar,125 Allah'a ve O'nun Elisi'ne kar itenlik sahibi olduklar srece, sorumlu tutulmayacaklardr; iyilik yapanlar sorumlu tutmak iin bir sebep yoktur; nk Allah ok acyp esirgeyen gerek ba-laycdr. 92 Ve sana, kendilerine binek salaman iin bavurduklarnda, Sizi bindirecek bir ey bulamyorum dediin zaman, bu yolda harcayacak imkanlar olmad iin zntden gzleri yaararak dnp gidenler de sorumlu tutulmayacaktr. 93 Yalnzca, [savaa katlmak iin] her bakmdan msait ve varlkl olduklar halde senden [katlmamak ynnde] izin isteyenler126 hakl olarak knanp sorumlu tutulabilir. Byleleri evde kalanlarla birlikte oturmay yelediler; Allah da bu yzden onlarn kalplerini mhrledi; yle ki, artk [ne yaptklarn] bilmiyorlar. 94 [Ve] onlar, [seferden] dndnzde de size bahaneler arzedecekler! De ki: [Aslsz] zrler ileri srmeyin, [nk] size inanmyoruz: Allah bize hakknzda gerekli bilgiyi vermi bulunuyor zaten. [Bundan sonraki] yappettiklerinize bakacak Allah; ve O'nun Elisi [de yle]; ve sonunda, yaratklarn gr ve alg alan dnda kalan eyleri de, onlarn duyu ve tasavvur yoluyla
dman kabilelerin saldrsna uramasndan, soyulup yamalanmasndan korkuyorlard (Rz); dier bir grup da vard ki, bunlar uzak diyarlara yaplan ve ilk bakta kendileri iin pek bir kar salayacak gibi gzkmeyen bir sefere katlmann zorluk ve skntlarn gze alamyorlard. 123 Yani, Medine'ye gelip zr belirtmek zahmetine bile katlanmakszn. 124 Yani, yal ve sakatlar. 125 Lafzen, sarf edecek bir ey bulamayan, yani kendine silah, binek ve tehizat salamak zre. Szkonusu dnemde henz beytu'l-ml (cemaat hazinesi) yoktu ve bu sebeble, sefer durumunda herkesin kendi silah ve tehizatn, kendi bineini kendinin salamas gerekiyordu. 126 Lafzen, zengin olduklar halde, senden [sefere katlmamak hususunda] izin isteyen. an terimi, zengin olan kimse, yahut ihtiyatan azade olan ya da kendine yeterli anlamna geliyor; bu anlam rgs iinde mal yeterlilik yannda beden elverililii de ifade ettii aktr. Demek ki, burada hem beden yeterlik olarak sefere katlmakta bir engeli bulunmayanlar, hem de parasal gcyle kendi silah, tehizat ve bineini salayabilecek durumda olduu halde sefer d kalmak isteyenler szkonusudur (kar. yukarda 86-87. ayetler).
312

9. SURE tanklk edebilecekleri eyleri de127 btn gereiyle bilen O'nun karsna karlacaksnz;128 Ve O sizin [hayatta] ne yapp-ettiinizi tam olarak

kavramanz salayacak. 95 [Ey inananlar,] onlara dndnzde, kendilerini rahat brakasnz diye,129 sizi temin etmek iin Allah'a yemin edecekler. O halde, brakn pelerini, nk tiksinti veren kimselerdir onlar; ve yapageldiklerinden tr varacaklar yer cehennemdir onlarn. 96 Sizi honut etmek iin yemin edeceklerdir; ama siz onlardan honut olsanz [bile] (bilin ki), Allah gnahkar bir topluluktan asla honut kalmayacaktr. 97 Bedevler [arasndaki ikiyzller]130 hakk tanmaktan kanma tavrlarnda ve ikiyzl davranlarnda [yerleik insanlardan] daha srarldrlar; ve Allah'n, Elisi'ne indirdii retinin snrlarn grmezden gelmek, [bakalarna gre] onlardan daha ok beklenen bir haldir.131 (Allah byle diyorsa, bu byledir) nk Allah her hkmnde ince-derin bir geree iaret eden mutlak ve snrsz bilgi sahibidir. 98 Ve (yine) bedevler arasnda [Allah yolunda] harcad her eye kayp gzyle bakan ve [ey inananlar,] sizin darlk ve skntya dmenizi bekleyenler var: [fakat] darla, skntya decek olan onlardr; nk Allah her eyin zn, i
127 Bkz. 6. sure, 65. not. 128 Lafzen, ve sonra O'na geri gtrleceksiniz. 129 Zmnen, onlar sulamayasnz, knamayasnz diye. Aslnda sz geen kimselerin ektikleri bu korku pek de yerinde deildi; nk, Tebk seferinden dndnde Hz. Peygamber, seferde kendisine katlmayan bu kimselere kar herhangi bir knama ya da cezalandrma eylemine bavurmamtr. 130 Byk parantez iinde yaptmz bu aklayc ilave, bedevler arasnda bulunan mminlerden szeden 99. ayet gznnde bulundurularak Rz tarafndan yaplan aklamaya dayanmaktadr (keza bkz. Menr XI, 8). 131 Gebe hayat tarzna ve bu hayatn yourduu sert, esneklikten yoksun bir mizaca sahip olan bedevler, gnbirlik kabilev ilgi ve maslahatlaryla dorudan balantl grnmeyen ahlak emir ve yaptrmlara ayak uydurmay yerleik insanlara gre daha zor baarabilmektedirler. Bu zorluk, onlarn metropollerden, yksek kltrlerin doduu, gelitii merkezlerden madd olarak uzak kalmalaryla daha da artmakta ve bunun sonucu olarak da, bedevler din retilere/talimatlara kar nisb olarak daha kapal, daha kavraysz kalmaktadrlar. Bunun iindir ki, Hz. Peygamber yerleik hayat tarznn gebe hayat tarzna olan stnln sk sk dile getirmitir. Bu konuda kar. Tirmiz, Eb Dvd, Nese ve bni Hanbel'in bni Abbs'a dayanarak kaydettikleri Hadis: lde (bdiye) yaayan kimse mizac olarak kabalar/sertleir (yahut kaba ve sert olur). Eb Dvd ve Beyhak'nin, Eb Hureyre'ye dayanarak kaydettikleri benzer bir baka Hadis daha vardr.
313

9. SURE

yzn bilen, olup biten her eyi iitendir. 99 Ama bedevler arasnda, Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanan, [Allah yolunda] harcadklarn, kendilerini Allah'a yaklatran ve Eli'nin dualarnda anlmalarn salayan vesileler olarak grenler de var. Bakn ite bu, [Allah'n onlara] yaknlk [gstermesi] iin gerek bir vesile olacaktr; [nk] Allah onlar rahmetiyle kuatacaktr: gerek u ki, Allah ok acyp-esirgeyen gerek balaycdr! 100 Zulm ve ktln egemen olduu diyardan g edenler ile Din'e sahip kan ve koruyanlarn132 ilklerine, nde gelenlerine ve bir de iyilik/doruluk [yolun]da onlar izleyenlere gelince, Allah onlardan honuttur; onlar da Allah'tan. Ve O, onlar iin ilerinde yerleip sonsuza kadar yaayacaklar, derelerin, rmaklarn aldad hasbaheler hazrlamtr: te en byk bahtiyarlk budur! 101 Ne var ki, bedevler arasnda ikiyzller ve [Peygamber'in] ehrinde133 yaayanlar arasnda da ikiyzlln kstahla vardranlar var. Sen onlar [her zaman] tanmyorsun. Ama Biz onlar biliyoruz. Onlara [bu dnyada] iki kat azap
132 Yukardaki anlam rgs iinde bizim zulm ve ktln egemen olduu diyardan g edenler ifadesiyle aktardmz muhcirn (bkz. 2. sure, 203. not ve 4. sure, 124. not) terimi ncelikle, Mekke'nin henz slam dmanlarnn elinde olduu dnemlerde, oradan, o gnlerde hl Yesrib diye bilinen Medine'ye g eden (hcer) Hz. Peygamber'in Mekkeli arkadalarna matuftur; onlarn ilkleri, nde gelenleri ifadesi, bu gmenlerin ilk kafilelerine, yani Milad takvime gre 622 yl iinde (ki bu tarih slam Hicr takvimin de balangcdr) yahut bu tarihten nceki ve sonraki birka yl iinde Medine'deki Mslman cemaatinin henz gl Mekkeli mriklerin tehdidi altnda bulunduklar dnemde Mekke'yi terk eden mminlere iaret etmektedir. Benzer ekilde ensr (lafzen, yardmclar) terimi de, bu anlam rgs iinde, din kardelerine kucak ap onlar barndran, onlara yardm ve destek veren (nasar) Medine halkndan ilk mhtedlere matuftur. Onlarn ilklerinden, nde gelenlerinden kast da, Hz. Peygamber ve Arkadalarnn Medine'ye hicretinden nce ve bu tarihten az sonra slam' benimseyenler ve zellikle de, Hz. Peygamber'le Yesribli Evs ve Hazrec kabilelerine mensup temsilciler arasnda Mekke yaknlarnda bulunan Akabe vadisinde, ilki yaklak Hicret'ten bir yl nce, ikincisi birka ay nce yaplan ve Akabe Biatleri olarak bilinen iki grmede hazr bulunan kimselerdir. Btn bunlarla beraber, muhcirn ve ensr terimleri, bu tarihsel armlarn aarak Kuran'da daha genel ve kuatc bir anlam yklenmiler ve ok defa zulm ve ktln egemen olduu ortamdan kendini ahlaken uzak tutan ve Dn'e sahip kan ve koruyan kimseleri ifade eder olmulardr (bkz. 8. sure 78. not). 133 Yani, Medine'de. Szkonusu ehrin asl ad Yesrib'di; Hz. Peygamber'in Mekke'den buraya hicretinden sonra Mednetu'n-Neb (Peygamber ehri) adyla anlr oldu; ve giderek, stnlk ve sayg ifade eden bir belirlilik yklemi iinde, nevinin mmkn en mkemmel rnei (par excellence) manasnda yalnzca el-Medne (ehir) denilegeldi.
314

9. SURE

vereceiz;134 [te dnyada ise] onlar ok (daha) zorlu bir azaba terk edilecekler. 102 Bir de, iyi davranlarn kt olanlarla kartrdktan sonra gnahlarnn farknda olan135 bakalar136 [var]: Allah'n onlarn tevbelerini kabul etmesi umulabilir. nk Allah, hi phesiz, ok acyp-esirgeyen gerek balaycdr. 103 Bunun iindir ki, [ey Peygamber, bundan sonra artk] onlarn mallarndan Allah iin sunduklar eyleri kabul et,137 ki belki bunu yapmakla onlarn salah bulmalarna, arnmalarna nayak olursun. Ve onlar iin dua et; nk senin duan onlar iin bir huzur [vesilesi] olacaktr. (Ve btn bunlarn da stnde bil ki,) Allah her eyin-herkesin zn bilen mutlak bilgi sahibi olarak olup-biten her eyi iitmektedir. 104 Bilmiyorlar m ki, kullarnn tevbelerini kabul eden138 Allah'tr; O'nun iin sunulan eyleri kabul eden de O. (Evet, bilmiyorlar m ki kendisine yrekten ynelen, snan herkesi) acmas-esirgemesiyle kuatp tevbeleri kabul eden
134 Yani, nce zihinsel karklk ve bunun tabii sonucu olarak ba gsteren ruhsal skntlarla el ele giden dnyev i ve uralarnda iine decekleri baarszlk ya da rsvaylk; sonra da, lm gelip attnda, gnah ve ktlklerinin balanmaz ykn duyduklarnda iine decekleri yararsz pimanlk ve yazklanma eklinde (Menr XI, 19). 135 Lafzen, iyi olan bir iini kt olan bir tekiyle kartrmak suretiyle iledikleri gnah kabul ve itiraf eden. Bu ifade ilk bakta her ne kadar Tebk seferine katlmaktan kanan kararsz Mslmanlar ma ediyor ise de, ayetin mazmunu, en geni anlamyla, ortada haric bir ayartma ve kkrtma olmad zaman iledii gnahn ya da ktln farknda olan ve dnp tevbe eden herkesi iine almaktadr. 136 Yani, kelimenin tam anlamyla ne mmin ne de mnafk olduu sylenemeyecek, eriyle doru, hakla btl arasnda gidip gelen kafas kark, kalbi tam olarak henz mutmain olmam kararsz kimseler. 137 Lafzen, Onlarn mallarndan Allah iin sunulan (sadaka) al. Bu terimin anlam iin bkz. yukarda 81. not. Burada sadaka ncelikle, her Mslmana farz olan ve maln belli bir ksmnn verilmesini ngren zekt' (arndrc ykmllkleri) ifade etmektedir. Zekt'n devletin ya da cemaatin imam (ya da bakan) tarafndan kabul edilmesi, terimin Kurn anlam erevesinde (arnma ya da kendini temize karma anlamnda), verenin Mslmanlna delalet ettii iin Hz. Peygamber, davranlaryla ikiyzl olduklarn ortaya koyan kimselerden zekt kabul etmiyordu; bununla birlikte, yukardaki ayet Hz. Peygambere (ve dolaysyla her devir iin geerli olmak zere, devlet ya da cemaat bakanna) hem szleriyle, hem de davranlaryla tevbe ve pimanlklarn gsteren kimselerden de zekt kabul etme izin ve yetkisini vermektedir. 138 Lafzen, kullarndan tevbe kabul eden: bylece iaret edilmi oluyor ki, Hz. Peygamber de dahil hibir insan, hibir lml, gnahkarn gnahn balayp onu arndracak gce ve yetkiye sahip deildir (Menr XI, 32). Hz. Peygamber'in bu konuda yapabilecei tek ey, gnahkarn balanmas iin Allah'a dua etmektir.
315

9. SURE

Allah'tr? 105 Ve [ey Peygamber, onlara] de ki: Yapn (yapmak istediinizi)!139 Allah yapp-ettiklerinizi gryor; O'nun Elisi de (gryor), inananlar da: (nasl olsa) sonunda, insann hem gr ve kavray alan dnda kalan lemi, hem de duyular ve tasavvurlaryla tanklk edebilecei lemi btn gereiyle bilen Allah'n huzuruna karlacaksnz.140 Ve o zaman O, sizin yapageldiiniz eyleri (btn gereiyle) grp anlamanz salayacak. 106 Bir de, [durumlarnn ne olaca] Allah'n yarg ve iradesine kalm141 olan baka bir ksm insanlar [var ki], bunlar [Allah] ya azaplandracak ya da yine acmas-esirgemesiyle ynelecektir onlara. nk Allah doru hkm ve hikmetle yarglayan mutlak ve snrsz bilgi sahibidir. 107 VE [birtakm] zararl eylemlerde bulunmak, dinden kmay rgtlemek, mminler arasna ayrlk sokmak ve bandan beri Allah ve O'nun Elisi'ne kar sava tavr iinde bulunanlara142 bir gzetleme yeri salamak iin [ayr] bir
139 Bu ifade, yukarda 103. ayette geen onlarn mallarndan Allah iin sunduklar eyleri kabul et... ve onlar iin dua et ynergesiyle balantl grnyor. mann btnleyici bir paras olarak yapp-etmeler (amel) konusundaki srar Kuran'n ahlak retileri erevesinde son derece byk, son derece asl bir nem tamaktadr: kar. inanmak ve iyi ve doru iler yapmak kavramlarnn Kuran'da ok kere yanyana zikredilmesi; inandklar halde, iyi ve doru eylemler ortaya koymayanlarn knanmas (bkz. 6:158 ve ilgili 160. not). 140 Bkz. 6. sure, 65. not. 141 Lafzen, Allah'n buyruuna/takdirine (emr) kalm; yani, gelecekte tevbe edecekleri ihtimali ya da beklentisi iinde durumlar henz akla kavumam. nceki drt ayette olduu gibi, bu ayette de kendilerine atfta bulunulan kimseler, ncelikle, Tebk seferine katlmayan kararszlar grubu olmakla birlikte, zmnen, doruyla eri arasnda kararszlk, sebatszlk iinde gidip gelen kimselerdir; u farkla ki, 102-105. ayetlerde sz geen tevbekarlarn hatal ya da gnahkarca davranlarn kendiliklerinden fark etmi olduklar ifade edilirken, 106. ayette sz edilen kimseler henz nefis muhasebesine, z eletiriye bavurup tevbe aamasna varmamlar ve bunun sonucu olarak da bunlarn durumlar, i saiklerinin kendilerini u ya da bu yolda kesin bir tercihe yneltecei gne kadar askda kalm gibidir. Psikolojik adan bu ayetle 7. surenin 46 ve 47. ayetleri arasnda ince bir ilgi grmek mmkn. 142 Lafzen, tedenberi Allah'a ve O'nun Elisi'ne kar sava verenlere, yani Tebk seferinden nce de. Bu ayetin atfta bulunduu tarih vaka yle zetlenebilir: Mekke'den Medine'ye hicret ettii gnden beri Hz. Peygamber, Hazrec kabilesinin nde gelenlerinden biri olan ve yllarca nce Hristiyanl benimsemi bulunan ve bu yanyla da gerek kendi hemehrileri arasnda gerekse Suriyeli Hristiyan topluluklar arasnda bir hayli n salm olan Eb mir'in (Kei) iddetli muhalefetine hedef oldu. Sz geen kii t bandan beri Hz.
316

9. SURE

mbed kuran [mnafk]lar [var]. Bunlar [ey inananlar, size] muhakkak ki, yle yemin edecekler: Biz (bununla) sadece iyilerin iyisini yapmak istemitik! Oysa, Allah onlarn yalanclar olduuna [Bizzat] tanktr.143 108 Byle bir yere144 asla admn atma! ine adm atacan en uygun mescid, daha ilk gnden beri Allah'tan yana salam bir bilin ve duyarlk temeli stnde ykseltilen mescittir.145 [yle bir mescid ki] orada arnmak isteiyle dolup taan adamlar vardr, (ki zaten) Allah (da) kendini arndranlar sever.
Peygamber'in dmanlaryla, Mekkeli mriklerle ittifak iine girdi ve Uhud savanda onlarn yannda yer ald (H. 3. yl). Bu savatan ksa bir sre sonra Suriye'ye gp orada, Bizans mparatoru Heraklius'u, Medine'yi istila edip Mslman cemaati bir daha kendini toparlayamayacak biimde kertmesi ynnde kkrtmak iin elinden geleni yapt. Kendisi oradayken Medine'de, kendi kabilesinden srekli temas ve haberleme halinde olduu gizli yandalar vard. H. 9. yl iinde bu yandalarna, Heraklius'un Medine'ye bir ordu gndermeyi kabul ettii ve bunun iin byk hazrlklarn yaplmakta olduu yolunda bir haber uurdu. (Hz. Peygamber'in savunma amal Tebk seferi de byle bir habere dayanyor olmal.) Eb mir, Medine'nin istilasn hedefleyen bu askeri harekat gerekletii takdirde yandalar iin bir toplanma yerine/bir ileri karakola ya da karargaha ihtiya duyulaca dncesiyle, onlara Medine'nin hemen yaknnda bulunan Kub yerleim blgesinde kendilerine bir mbed kurmalarn ve bylece Hz. Peygamber'in Medine'ye vard gnlerde ayn semtte yaptrd mescidde toplanma mecburiyetini ortadan kaldrmaya almalarn nerdi (bkz. aada 145. not). Nitekim, Eb mir'in yandalar onun bu nerisine uyup sonunda byle bir mescid yaptlar. Yukardaki ayette atfta bulunulan mescid de ite bu mesciddir ve Tebk seferinden dndkten hemen sonra Hz. Peygamber'in emriyle yktrlmtr. Eb mir'in kendisi ise bu vakadan ksa bir sre sonra Suriye'de ld. (Bu konuyla ilgili tm rivayetler iin bkz. Taber ve bni Kesr'in bu ayete ilikin yorumlar.) 143 Bu ayetin tamam ilk azda her ne kadar nceki notta aklanan tarih vakayla ilgiliymi gibi grnse de, temelde, Mslmanlar arasnda grlebilecek her trl hizipi giriime kar alnan, alnmas gereken kesin bir tavr yanstmakta ve bylece bu konuda daha nce verilen bir talimat pekitirip geniletmektedir (bkz. 6:159 ve ilgili 161. not). 144 Lafzen, oraya -zmnen, orada dua etmek iin. 145 Lafzen, Dorusu, takv zerine kurulu bir mescid en uygunudur... vb. Baz mfessirler burada sz edilen mescidin, Hz. Peygamber'in ya da arkadalarnn ina ettikleri ilk mescid olmas bakmndan, Hz. Peygamber'in H. 1. yln Rebilevvel aynda Medine'nin yakn ky ya da kenar mahallesi Kub'ya vardnda orada yapmna balanan Kub mescidi olduu kanaatindedirler. Ne var ki, Hz. Peygamber'in, buradaki takv (Allah'a kar sorumluluk bilinci) zerine kurulu mescid tanmn daha sonraki dnemlerde ina edilen Medine'deki mescidine de yaktrdn ifade eden sahih Hadisler vardr (Mslim, Tirmiz, Nese, bni Hanbel). Dolaysyla, buradaki tavsif ve tanmlamann, yapmclar tarafndan gerekten ve samim olarak ilerinde yalnzca Allah'a ibadet edilsin diye kurulmu her mescid iin geerli olduunu sylemek en dorusudur. Bu son gr mteakip ayetle de zaten dorulanmaktadr.
317

9. SURE

109 O halde, hangisi daha iyidir? Yapsn Allah'a kar salam bir sorumluluk bilinci ve O'nun honutluu[nu kazanma abas] zerinde ykselten mi; yoksa yapsn kaygan bir yar kenarna kuran ve sonra da onunla beraber yuvarlanp cehennem ateini boylayan m? Allah [bile bile] ktlk yapan topluluu doru yola yneltmez: 110 bylelerinin kurduu mescid, ilerini paralayp onlar tketinceye kadar146 kalplerinde bir phe ve huzursuzluk kayna olmaktan teye gitmeyecektir. (Hatrlayn ki, bunu bylece aklayan) Allah her hkmyle ince-derin bir geree iaret eden mutlak ve snrsz bilgi sahibidir. 111 BLESNZK, Allah yolunda savaan, ldren ve ldrlen mminlerden Allah canlarn mallarn satn almtr; hem de karlnda onlara cenneti vaad ederek: Bu O'nun, yerine getirilmesini Tevrat'ta, ncil'de ve Kuran'da bizzat gvence altna ald gerek bir vaattir. Kimdir verdii sz Allah'tan iyi tutan? Sevinin yleyse, O'nunla byle bir al veri yaptnz iin; nk budur en byk bahtiyarlk! 112 [Bu, ne zaman bir gnah ileseler, hemen] tevbe ve pimanlk iinde Rablerine ynelen kimselerin [bahtiyarldr]; O'na (yrekten) kulluk edenlerin; O'nu (cokuyla) venlerin; ve [O'nun honutluunu] aramaya durmakszn devam edenlerin;147 ve [O'nun nnde] eilen, O'nun nnde hrmet ve tazimle yere kapananlarn; doru ve gzel olann yaplmasn nerip, eri ve kt olann
146 Lafzen, kalpleri para para oluncaya kadar -yani, lnceye kadar. 109-110. ayetlerdeki onlarn yapt yap ifadesi, aktr ki, burada ibadet iin yaplm evler anlamnda odaklanan nceki yklemini ap genileyerek temsl bir ifade tarz iinde insanlarn btn davranlarn, btn yapp-etmelerini iine alyor. 147 Mfessirlerin ou sihn (lafzen, gezginler/seyyahlar) tabirine simn yani, oru tutanlar anlamn vermilerdir; bu gr ileri srerken, oru tutan kimsenin de, tpk gezginler gibi kendisini geici olarak dnya nimetlerinden, dnyev tadmlardan geri tuttuu dncesinden hareket etmilerdir (Rz'nin, Sfyn b. Uyeyne'den aktardna gre). Bu mfessirlerin siyha (gezginlik/seyyahlk) terimiyle siym (oru) arasnda kurduklar bu mecaz zdelii sihn teriminin, yukardaki anlam rgs iinde, muhtelif Sahbler ve onlarn baz erken ardllar tarafndan da bylece tefsir edilmi olmasna dayandrdklarn belirtmeliyiz (bkz. Taber). Dier baz otoriteler ise (r. Rz'nin kaydettii kadaryla Eb Mslim), terimin orijinal anlamn (lugat anlamn) tercih ederek onu az ok muhcirn (zulm ve ktln egemen olduu diyar terk edenler) teriminin eanlamls olarak tefsir etmilerdir. Bize kalrsa, sihn ifadesi iin kullanlabilecek en iyi karlk [Allah'n honutluunu aramaya] durmakszn devam edenler eklinde olandr; ki bylece siyha teriminin hem lugat hem de mecaz armlar olduka geni bir anlam alan iinde birletirilmi de oluyor.
318

9. SURE

yaplmasna engel olanlarn; ve Allah'n koyduu snrlar gzetenlerin (bahtiyarl). yleyse, [ey Peygamber, Allah'n bu vaadiyle] mjdele, btn o mminleri. 113 [GNAH iinde len] kimselerin cehennemlik olduu kendilerine aklandktan sonra, yakn akraba olsalar bile, Allah'tan bakasna tanrlk yaktran kimselerin balanmasn dilemek artk ne Peygamber'e yarar, ne de imana erienlere.148 114 brahim'in (buna benzer bir durumda) babasnn balanmas iin yapt duaya gelince, bu sadece o'nun berikine [daha salnda] vermi bulunduu bir sze dayanyordu.149 Ama o'na berikinin Allah'n dman olduu akland zaman [brahim] ondan hemen kopup uzaklat. Zaten brahim ok ince ruhlu, yumuak huylu biriydi. 115 Ve Allah bir topluluu -onlara doru yolu gsterdikten sonra (bile)- saknp gzetecekleri eyler konusunda kendilerini [btnyle] aydnlatmadan asla sapklkla sulamaz.150 Gerek u ki, Allah her eyi aslyla ve btnyle bilir.151
148 Sonraki ifadelerden de anlalaca gibi, bu yasaklama mriklerden lm bulunanlar, yani tevbe etmeden lenler iin geerlidir (Zemaher, Rz); henz yaayanlar iin deil: nk henz hayatta olan birinin (bir gnahkarn) balanmasn dilemek, bunun iin dua etmek... Allah'n byle bir kiiye hidayetini bahetmesini istemek demektir, ki bu caizdir (Menr XI, 60). 149 Hz. brahim'in, babasna bu yolda verdii sz 19:47-48 ve 60:4'de gemektedir. Hz. brahim'in yapt duann asl iin bkz. 26:86-87. 150 Lafzen, ... sulamak Allah'a yakmaz/yaramaz -yani, bir toplumu doru yola ulatrdktan sonra onlar sapkla drmek, Allah'n mutlak ve snrsz ilmiyle, yceliiyle kbil-i telif olmaz. Yukarda asl metinde onlar sapkla drmez eklinde olan ifadeyi sapklkla sulamaz eklinde aktarrken, byk klasik mfessirlerden bazlarnn bu konudaki tefsirlerine dayandmz belirtelim (rn. Taber, Rz). Onlara doru yolu gsterdikten sonra eklindeki ifadeye gelince, Rz bunu, onlar doru yola (rud) davet ettikten sonra eklinde yorumluyor. 151 ou mfessirler, bu ayetle uyarlan kimselerin, 113. ayet indirilmeden nce, irk (yani, Allah'tan bakasna tanrlk yaktrma) tutum ve davran iinde len akraba ve dostlarnn balanmas yolunda dua eden mminler olduunu sylemiler ve bu ayetle, 113. ayette yer alan yasaklama vahyedilmeden nceki gnlerde (yani, onlar saknp gzetecekleri eyler hakknda iyice aydnlatmadan nce) bu yolda yaptklar giriimlerden, ettikleri dualardan tr mminlerin sorumlu tutulmayacann ifade edilmek istendiini ileri srmlerdir. te yandan Rz, alternatif bir baka yorum getirerek diyor ki: bu ayet, Allah kendilerini saknp gzetecekleri eyler hakknda btnyle aydnlattktan sonra bile hl sapklklarna devam eden kafirlere ve mnafklara yneltilen ve btn sure boyunca vurgulanan knama ya da sulamann ciddiyetini aklamak maksadna matuftur. (Bu konuda bkz. 6:131-132 ve ilgili notlar). Bu yorum bizce, zellikle mteakip 116. ayet de gznnde bulundurulduunda dier
319

9. SURE

116 phe yok ki, gklerin ve yerin egemenlii yalnzca Allah'ndr: hayat baheden de, lm takdir eden de (yalnz) O'dur; ve Allah'tan baka sizi koruyabilecek, size yardm edebilecek kimse yoktur. 117 GEREK U K, Allah acmas-esirgemesiyle Peygamber'e ve skntl bir zamanda -hem de ilerinden bir ksmnn kalpleri neredeyse kaymak zereyken152 ona bal kalp zulmn ve ktln egemen olduu diyardan g edenlere ve Din'e sahip kp ona kol kanat gerenlere153 tevecch etti. Sonra, bir kere daha:154 acmas-esirgemesiyle [Allah] onlara tevecch etti. nk O, gerekten onlara kar ok merhametli ve ok efkatlidir. 118 Ve [yine acyp-esirgeyerek, inananlarn iinden] bozguncu telkinlere kaplan155 o [grup insana] da tevecch etti; o kadar ki, btn geniliine
yorumdan daha kabule ayan grnyor. 152 Lafzen, onlardan bir grubun kalpleri neredeyse [Din'den] kayacak gibi olduktan sonra: Bu ifade, nce, Hz. Peygamber Tebk seferine kaca zaman o'nun sefere katlma arsna, hakl mazeretleri olmad halde olumlu bir tepki gstermeyen, sonra da pimanlk duyup tevbe eden bir ksm mmine ilikindir. 153 Bkz. yukarda 132. not. 154 Bkz. 6. sure, 31. not. Zemaher ve Rz'ye gre buradaki smme taks bizim verdiimiz anlamdadr ve Allah, merhametiyle Peygamber'e ve skntl bir zamanda o'na bal kalanlara tevecch etti ifadesini pekitirmek iin kullanlmtr. 155 Yahut: Tebk seferine kldnda geride kalan. Ellezne hullif ifadesi iin verdiimiz fesada kaplanlar eklindeki karlk halufe ya da hullife fiilinin [kt ynde] deiti/deitirildi ya da fesada urad/ivaya kapld eklindeki, ahlak planda ktle meyli iaret eden mecaz anlamna dayanmaktadr (bkz. Ess, Nihye, Lisanu'l-Arab, Kms, Tcu'l-Ars). Ellezne hullif ibaresinin yukardaki anlam rgs iinde, dzmece mazeretlerle seferden geri kalanlarla ilgili olarak kelimenin bu mecaz anlamyla yorumlanmas Abdlmelik el-Asma gibi ok nde gelen Arap dilcilerinden bazlarnca da teyid edilmitir (surenin 83. ayetine ilikin yorumunda Rz bu hususu belirtmitir). Bozguncu telkinlere kaplan kii ya da gruba gelince, klasik mfessirler burada sz geen saysyla, Tebk seferine katlmaktan kanan ve seferden sonra da yukardaki ayet vahyedilinceye kadar Hz. Peygamber ve Sahblerince kendilerine ksknlk gsterilen kiinin, Kab b. Mlik, Merre b. er-Rab ve Hill b. meyye'nin ma edildiini sylemilerdir (smi geen bu kiilerin de Ensar'dandr). Bu Sahbnin gerekten de sefere katlmaktan kanan kimseler arasnda bulunduklar tarih olarak belgelenmi olsa da (Taber ve bni Kesr, bu ayete ilikin aklamalarnda konuyla ilgili rivayetlere ayrntl bir biimde yer vermilerdir), bize yle geliyor ki, ayetin anlam ak, masnn yalnzca kiiyle snrlandrlmasna imkan vermemektedir; dolaysyla bu says, bizce, sefere katlmak konusunda hatal davranan grup mmini iaret etmektedir: (1) pheli mazeretler ileri srerek Hz. Peygamber'den evde kalma izni koparan kimseler (bunlara hem 43-46.
320

9. SURE

ramen yeryz onlara [ok] dar gelmeye balad ve ileri darald da Allah'tan baka snacak kimse olmadn anladlar; ve bunun zerine O da yine merhametle onlara yneldi, ki pimanlk duyup tevbe etsinler: nk, (kendisine yrekten ynelen, snan herkesi) acmas-esirgemesiyle kuatp tevbeleri kabul eden yalnzca Allah'tr.156 119 SZ EY imana erienler! Allah'a kar sorumluluk bilincinden uzaklamayn ve hep doru szl kimselerden olun! 120 [Peygamber] ehrinin halkna da, onlarn evresinde [yaayan] bedevlere de (seferde) Allah'n Elisi'ne katlmaktan kanmak ve kendi canlarn o'nunkinden fazla gzetmek yaramaz.157 nk, onlar Allah yolunda ne zaman susuzluk, yorgunluk ya da alk ekseler; ne zaman hakk inkar edenleri artan158 bir adm atsalar; ve ne zaman balarna gelmesi mukadder olan eye dman eliyle uratlsalar159 [sonu ne olursa olsun] bu onlarn lehine mutlaka kaydedilmektedir.160 nk Allah, iyilik yapanlarn emeklerini asla boa karmaz! 121 Ve yine onlar, az ya da ok, [Allah iin] ne zaman bir harcamada bulunsalar,
ayetlerde hem de 90. ayetin ilk cmlesinde temas edilmitir); (2) izinsiz olarak kendi kararlaryla seferden uzak kalan ama sonradan kendiliklerinden pimanlk gsterip hatalar iin tevbe eden kimseler (102-105. ayetlerde sz edilenler); ve nihayet, (3) durumlarnn ne olaca Allah'n yargs gelinceye kadar belirsiz olan (106. ayet) ve Hz. Peygamber'in Tebk seferinden dnnden ksa bir sre sonra (118. ayetin indirildii gnlerde) pimanlk gsterip tevbe eden kimseler. 156 Yukardaki ayet, en geni yklemiyle -vahyine neden olan tarih olguyu da aarak- doru yoldan geici ve arz olarak ayrlr gibi olan, sonra ya kendi iradeleriyle ya da bakalar tarafndan yaplan uyarmalar, knamalar sonucu bir fitneye dr olduunu anlayan ve itenlikle gnahndan dnp tevbe eden btn mminlerin durumuna k tutmaktadr. 157 Bu ve bundan sonraki ayetler ilk bakta her ne kadar Peygamber ehri'nin halkyla (bkz. yukarda 133. not) ve bir de onlarn evresinde yaayan bedevlerle ilgili grnse de, bunlarn tad mesaj, muhakkak ki, btn alar ve btn mmin topluluklarn kuatacak mahiyette genel ve sreklidir. Burada Peygamber ehri iin yaplan zel atf, bu ehrin Kuran'n vahyedilmesinin tamamland, slam'n, Hz. Peygamber'in rehberliinde btn temel izgileriyle boy verip olgunlat yer olmasndan dolaydr. 158 Lafzen, fkelendiren. 159 Lafzen, (zaten) ulaacaklar eye [ne zaman] dmann eliyle ulasalar; yani, zafer, lm ya da yaralanma gibi. 160 Orijinal metinde bu uzun cmlenin kuruluu aslnda yledir: Lehlerinde makbul bir eylem olarak yazlmadka ... onlara ne susuzluk atar ... ne kafirleri ileden karan bir adm atarlar ... ne de balarna gelecek olan, dman eliyle onlara ular. Ayn ifade tarz sonraki ayet iin de geerlidir.
321

9. SURE

yeryznde [Allah iin] ne zaman bir yol katetseler,161 bu onlarn lehine kaydedilmektedir; Allah yaptklar her ey iin onlar en gzel bir biimde dllendirecektir. 122 Btn bunlarla birlikte, [sava zaman] mminlerin hepsinin toptan yola kmas doru olmaz; onlarn arasnda her gruptan bazlarnn seferden geri kalmalar, [bunun yerine] Din hakknda derin ve salam bir bilgi elde etmek yolunda aba gstermeleri ve [bylece] seferden dnen kardelerini aydnlatmaya almalar daha yerinde olacaktr; bylece belki, onlar [da] ktle kar kendilerini (daha iyi) korumu olacaklardr.162
161 Lafzen, bir vadiyi katetseler. Zemaher'nin bu ayeti tefsir ederken pek yerinde olarak belirttii gibi vd (vadi, akarsu yata) terimi klasik Arapa'da ok defa yeryz/arazi anlamnda kullanlr; terimin bu kullanm, zellikle terim katetmek, yol tepmek ya da [yolculua] devam edip gitmek anlamna gelecek ekilde kataa (lafzen, kesti) fiiliyle birlikte getii zaman, Arabistan Yarmadasndaki bedevler arasnda bugn dahi bilinen, anlalan bir kullanmdr. Bu itibarla, yukardaki Kurn ifadenin ne zaman yeryznde yol katetseler eklinde aktarlmas yerinde olacaktr. (Cmlenin kurulu slubu hakknda bkz. bundan nceki not.) 162 Lafzen, kavimlerine geri dndklerinde, onlar uyarsalar, (bylece) olur ki, (daha iyi) saknrlar. Yukardaki talimat her ne kadar zellikle din alanndaki bilgilenmeden sz ediyor gibi ise de, aslnda her trl bilgilenme iin olumlu bir yklem tamaktadr -Kuran'n hayatn manev yanyla dnyev yan arasna herhangi bir ayrc snr ekmedii, fakat bu iki alan tek ve ayn realitenin deiik iki yz olarak deerlendirdii gznnde bulundurulursa bu husus daha iyi anlalacaktr. Pek ok ayetiyle Kuran inanan kiiyi tabiat her yanyla mahede etmeye ve onun deiik fenomenlerinde, bal olduu yasalarda Allah'n yaratc etki ve kudretini fark edip kavramaya armakta, insan harekete geiren saikler, davranlarnn altnda yatan isel drtler hakknda derin ve salkl bir gr kazanmas iin onu tarihin verdii ders zerinde tefekkr ve teemmle sevk etmektedir; ve bunun iindir ki Kuran, kendisini dnenlere hitab eden bir vahiy olarak nitelendirmektedir. Ksacas, zihinsel (intellectual) etkinlik hem Allah'n istek ve iradesini daha iyi anlamann gvenilir bir yolu olarak, hem de -ahlak bilin ve duyarlkla pekitirildii takdirde- Allah'a kulluk etmenin en salam ve gvenilir yolu olarak ngrlmektedir. Bu Kurn ilke Hz. Peygamber'e izafe edilen pek ok sahih Hadisle de pekitirilmi, desteklenmitir; rn: lim iin aba sarf etmek kendisini Allah'a teslim edip boyun emi erkek ve kadn (mslim ve mslime) herkes iin kutsal bir grev (farza)dr (bni Mce); Bilgili/eitim grm kiinin [yalnzca namaz, oru vb. belirli] ibadetleri yapan (zhid) kiiye stnl dolunayn teki btn yldzlara stnl gibidir (Tirmiz, Eb Dvd, bni Mce, bni Hanbel, Drim). Sonu olarak, inananlarn Din hakknda derin ve salam bilgi elde etmek iin aba gstermelerine ilikin ykmllkleri (li-yetefekkah fi'd-dn) ve bu abalarnn rnn inanan kardeleriyle paylamalar bilgilenmenin, pratik uygulamas da dahil, her eidini iine almaktadr.
322

9. SURE

123 Siz ey imana erienler! Hakk inkar eden kimselerden yaknnzda olanlarla savan; (yle ki) sizi kendilerine kar sert ve direngen163 bulsunlar: ve bilin ki, Allah, kendisine kar yksek bir sorumluluk bilinci tayanlarla beraberdir. 124 NE ZAMAN bir sure indirilse, o hakk inkar edenlerin arasndan Bu [haber] hanginizin imann pekitirdi? diye (kmseyerek) soran birileri kar.164 Ama imana erimi olanlara gelince, bu onlarn imanlarn pekitirir ve onlar [Allah'n kendilerine ulatrd] mjdenin sevincini duyarlar.165 125 te yandan, kalplerinde bir hastalk bulunanlarnsa, her yeni haber inanszlklarna inanszlk katar166 ve bylece hakk tanmama tutumu iindeyken lp giderler. 126 Peki, bunlar her yl bir ya da iki kere denenip snandklarn bilmiyorlar m167 ki tevbe edip [Allah'] anmyorlar? 127 (yle ki,) ne zaman bir sure indirilse, Kalplerinizde olan bilebilecek biri mi var?168 [der gibi] birbirlerine bakyor, sonra da dnp gidiyorlar. (Oysa) Allah dndrmtr onlarn kalplerini [haktan], nk onu kavrayamayacak bir topluluktur onlar.169 128 GEREK U K, [ey insanlar,] size kendi iinizden bir Eli gelmitir:170
163 Yani, ahlak ilkeler konusunda dn vermez/uzlamaz. Savan caiz olduu genel artlar hakknda bkz. 2:190-194, 22:39, 60:8-9 ve ilgili notlar; ayrca bu surenin 5. ayetine ilikin 7 ve 9. notlar. Yaknnzda bulunan kafirlere/hakk inkar edenlere ilikin atf ya da uyarma, madd anlamda ancak yaknda bulunanlar tehlikeli olaca iindir her halde; ya da alternatif bir yorum olarak, uzaktan gelip de Mslmanlarn blgesine saldrgan bir amala yaklaan birilerini ma ettii sylenebilir. 164 Lafzen, ...aralarnda ... diyenler var. Burada inanmayanlar tarafndan sylenen sz, muhtemelen, 8:2'de, ne zaman O'nun ayetleri/mesajlar kendilerine ulatrlsa bununla imanlar glenir ifadesiyle mminlerden sz eden ayete ynelen alayc, kmseyici tavrn rndr. 165 Yukarda 111. ayette ifade edilen cennet vaadine ilikin bir atf. 166 Lafzen, bu sadece onlarn rsvaylna rsvaylk katar -yani, bu onlar, Allah'n ayetlerini inkar tavrlarnda daha da inat klar. nk onlar, insann duyu ve alg alannn tesindeki eylerin (ayb, bkz. 2. sure, 3. not) varln yadsma tavrlarna ters den her eyin karsnda yer almaya peinen kararl grnyorlar. 167 Lafzen, her yl bir ya da iki kere -sreklilii iaret eden deyimsel bir ifade (Menr XI, 83 vd.). Snav ya da deneme, insann aklla ve dolaysyla eri ile doru arasnda seim yapabilme yetisiyle donatlm olmasnn bir gereidir ya da sonucudur. 168 Lafzen, Sizi gren biri mi var -bununla Allah'n var olmadn ma etmi oluyorlar. 169 Kar. 8:55. 170 Yani, sizin gibi bir beer; tabiatst glerle donatlmam, ama Allah tarafndan O'nun mesajn size ulatrmak zere seilmi bir insan.
323

9. SURE

sizin [te dnyada] ekmek zorunda kalabileceiniz skntdan tr kendini [zihnen] byk bir yk altnda hisseden; size ok dkn [ve] mminlere kar efkat ve merhametle dolu bir Eli... 129 Fakat (btn bunlara ramen) onlar yine de yz evirirlerse de ki: Allah bana yeter! O'ndan baka tanr yok. Hep O'na dayanm O'na gvenmiimdir ben; nk O'dur en yce hkmranln Rabbi.171

171 Lafzen, en yce arn/kudret ve hkmranlk tahtnn Rabbi. Ar iin bizim setiimiz karlk konusunda bkz. 7:54'le ilgili 43. not.
324

10. SURE

10. YUNUS
Adn 98. ayetinde bir tek kere sz geen Ynus toplumundan alan bu surenin hemen hemen tamam Mekke'de ve muhtemelen Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden ancak bir yl kadar ncesine giden bir dnem iinde vahyedilmitir. Baz otoriteler 40. ayetle 94 ve 95. ayetlerin Medine dnemine ait olduu grnde iseler de bu konuda inandrc bir delil bulunmamaktadr. te yandan, surenin, ini srasna gre 17. sure (sr) ile 11. sure (Hd) arasnda yer ald konusunda herhangi bir ihtilaf yok gibidir. Ynus suresinin merkez temas vahiy olgusunun kendisidir ve sure boyunca, zellikle, Kuran'n Muhammed (s)'e indirilen bir vahiyden baka bir ey olmad ve dolaysyla o'nun, hakk inkar edenlerin ileri srdkleri gibi (15-17, 37-38 ve 94. ayetler), Muhammed (s) tarafndan uydurulmu ve sonra da yine o'nun tarafndan Allah'a yaktrlm dzmece bir kitap olmad, olamayaca zerinde durulmaktadr. Surenin bu tema evresinde rlen dokusu, hemen hepsi gnderildikleri toplumlarn ounluu tarafndan reddedilmi, yalanlanm nceki peygamberlere ilikin atflarla rlm ve btn bunlarla, asl verilmek istenen mesaj, slam'n temel ilke ve retileri, ok ynl olarak sergilenmitir: bu cmleden olarak, Allah'n birlii, esiz-ortaksz olduu, mutlak ve snrsz kudreti; insanoluna indirdii vahyin sreklilii (sonrakinin ncekini teyid ve tekid etmesi); lmden sonra dirilmenin, Allah'n niha yargsnn kesinlii, kanlmazl ve niha bir uyarma ve hatrlatma olarak da (108. ayette) her kim ki doru yolu izlemeyi seerse, bunu kendi lehine semi olacaktr; ve her kim ki sapkl seerse bunu kendi aleyhine semi olacaktr gerei ortaya konmutur. 1 Elif-Lm-R.1 BUNLAR hikmetle2 dolu olan ilah kitabn ayetleridir. 2 Kendi ilerinden birine,3 Btn insanl uyar; imana erienlere, her bakmdan itenlikli ve drst olmakla Rablerinin katnda teki herkesten ileri getiklerini4

mjdele diye vahyetmemiz insanlarn tuhafna m gitti?


1 Bkz. Ek II. 2 Canl bir varl niteledii zaman hakm szcyle evirilmesi mmkn olan hikmet terimi burada hikmet tayan, hikmet bildiren ey ya da vasta anlamna geliyor. Baz klasik mfessirler (Taber gibi) burada sz geen ilah kitaptan kasdn bir btn olarak Kurn olduu grndeyken, dierleri (Zemaher gibi) bununla zellikle bu surenin iaret edilmi olduu grndedirler. Sonraki ayetler gznnde bulundurulacak olursa, ilk gr bize daha tercihe ayan grnyor. 3 Bu atf nceki surenin son ksmyla ve zellikle [Ey insanlar,] size kendi iinizden bir Eli gelmitir cmlesiyle ilgilidir (9:128; keza bkz. 50:2'de 2. not). 4 Lafzen, dorulukta (sdk) ne getiklerini (kadem). Sdk terimi, kiinin duyup dndkleri ile syledii, yapt yahut bir tutum, bir tavr olarak sergiledii ey arasndaki uyumu, badamay ifade etmektedir.
325

10. SURE

[Yalnzca] hakk inkar edenler, Bakn, bu (adam) dpedz bir byc! 5 derler. 3 GEREK U K, sizin Rabbiniz, gkleri ve yeri alt evrede yaratan, sonra da kudret ve egemenlik makamna geip varl yneten Allah'tr.6 O'nun izni olmadka, araya girip kayracak kimse yoktur.7 te byledir sizin Rabbiniz: yleyse [yalnzca] O'na kulluk edin: artk bunu (iyice) aklnzda tutmayacak msnz? 4 Hepiniz topluca O'na dneceksiniz: bu Allah'n, gereklemesi kanlmaz olan szdr, nk O [insan] bir kere yarattktan sonra buna sonuna kadar devam ediyor8 ki, imana eriip iyi ve yararl iler, eylemler ortaya koyanlar adaletle
5 Lafzen, dorusu, o apak bir sihirbaz (shir) -Kafirler bununla, kendi ilerinden kan bu adamn (yani, Muhammed (s)'in) gerekte Allah'tan herhangi bir vahiy almadn, fakat sadece byleyici, etkileyici bir belgatla (bu anlam rgs iinde sihr szcnn anlam budur) yandalarn srklediini sylemek istiyorlar. Kurn'n da sk sk iaret ettii gibi bu itham yalnzca Muhammed (s)'e deil, inanmayanlar tarafndan nceki peygamberlere de yneltilmitir. Hakk inkar edenler terimi, bu anlam rgs iinde, zellikle ilah vahiy fikrini ve dolaysyla peygamberlik olgusunu peinen (a priori) reddeden kimselere iaret etmektedir. 6 Bkz. 7. sure, 43. not. lah vahye inanmak, doal olarak, var olan her eyin kayna, varl kendinden baka hibir eye bal olmayan yaratcs olarak Allah'n varlna inanmay da gerektirdii iin, surenin giriindeki Kurn vahye ilikin atf, Allah'n yaratc kudretinin anlmas, hatrlatlmas izlemitir. 7 Lafzen, hibir efaati yoktur, O'nun izninden sonra olmadka. Kar. 2:255 -Kim efaat edebilir O'nun katnda, O'nun izni olmadan? Bu retileriyle Kuran, yaayan ya da lm bulunan peygamber ve vellerin artsz ya da kendiliklerinden efaat ve araclk yapabilecekleri yolundaki avam (popular) inanc reddetmektedir. Kuran'da baka yerlerde de iaret edildii gibi (rn. 20:109, 21:28 ya da 34:23), Allah, dnya hayatnda tevbeleri ve olumlu abalaryla Allah'n balamasn ve honutluunu (rz) zaten kazanm bulunan gnahkarlar iin Yarg Gn'nde peygamberlere sembolik olarak efaat etme, kayrma izni verecektir (bkz. 19:87 ve ilgili 74. not); bir baka ifadeyle, peygamberlere verilen efaat hakk ya da yetkisi, bu anlamda, sadece Allah'n bu gnahkarlar balamasnn bir ifadesi olacaktr. Yukarda bamsz ve artsz efaatin reddedilmesi, Allah'n sadece ilimde vasta kabul etmeyen lim-i Mutlak olduunun deil, fakat ayn zamanda O'nun deimeyen, mutlak irade sahibi Tek lah olduunun da ifadesidir. Bu anlamda yukardaki ayet, Allah'n yaratc kudretinden sz eden daha nceki ayetle balantldr. (Bkz. aada 27. not.) 8 Yani, onu yeni bir yaratc eylem ve iradeyle yeniden diriltecektir. Burada, yuduh (onu yeniden ortaya karr/yeniden yaratr) fiilinin insann bireysel diriliine ilikin olduu sonraki ayetten de aka anlalmaktadr. Halk ismi ilk planda yaratma eylemini (balangta var olmayan eyi var etmek eylemini), sonra yaratmann sonu ya da hedefini, yani yaratlm varlk (ya da varlklar) ve niha olarak da, kelimenin insan trn iaret eden arm iinde insanlk ifade eder.
326

10. SURE

dllendirsin. Hakk inkara yeltenenleri ise, hakk inat ve srarla reddetmelerinden tr yakc bir umutsuzluk ikisi9 ve can yakc bir azap beklemektedir. 5 Gnei parlak bir k [kayna] ve ay aydnlk klan,10 ve yllarn saysn bilesiniz, [zaman] lebilesiniz diye ona evreler koyan O'dur. Bunlarn hi birini Allah bir anlam ve amatan yoksun yaratm deildir.11 (Allah), bilmek isteyen bir topluluk iin ayetlerini ayrntl olarak (ite byle) aklyor: 6 nk, gerekten de, geceyle gndzn ardarda gelmesinde ve Allah'n gklerde ve yerde yaratt her eyde, O'na kar sorumluluk bilinci tayan bir toplum iin mutlaka iaretler vardr! 7 Beri yandan, er ge Bizim karmza kacaklarna inanmayp12 kendilerini bu dnya hayatyla honut klmaya alanlara, onun tesini gzetmeyenlere13 ve (bylece) Bizim ayetlerimizi umursamayanlara gelince: 8 yapageldikleri [btn o ktlklerden] tr onlarn varaca yer atetir. 9 [Ama], dorusu, imana eriip doru ve yararl iler yapanlara gelince, Rableri imanlarndan dolay onlar doru yola eritirmektedir. [Ahirette] nimetlerle dolu hasbahelerde onlarn ayaklar altnda14 dereler, rmaklar aldayacaktr; 10
9 Yakc umutsuzluk olarak hamm szcne ilikin evirimiz iin bkz. 6. sure, 62. not. 10 Her ikisi de k ya da aydnlk gsterdikleri iin ziy ve nr isimleri sk sk birbirlerinin yerine kullanlabilmektedirler; fakat ou dilbilimci ziy (ya da dav) teriminin daha youn bir artrd ve dolaysyla, gnein ya da atein nda olduu gibi, kendi gcyle var olan bir , yani bir k kaynan belirtmek iin kullanld; ama nr teriminin, varl baka bir eyin varlyla kaim olan, yani ay gibi n baka bir kaynaktan alan aydnl ifade ettii grndedirler (Tcu'l-Ars'a dayanarak Lane V, 1809). 11 Lafzen, Allah bunu ancak hak olarak yaratmtr yani, her yanyla hikmetli olan kll bir planla uyumlu olarak belli bir amac gerekletirmek zere (Zemaher, Beav, Rz): evrende bilfiil (existent) ya da bilkuvve (potential) var olan soyut ya da somut her eyin anlaml olduuna, belli bir amaca dayandna; hibir eyin tesadf olmadna iaret eden bir ifade. Kar. 3:191 -Ey Rabbimiz! Sen bunlar[n hibirini] anlamsz ve amasz (btlen) yaratmadn; ve 38:27 -Biz, hakikati inkar edenlerin sand (zann) gibi, g ve yeri ve ikisi arasndaki eyleri bir ama ve anlamdan yoksun yaratmadk. 12 Lafzen, Bizimle karlaacaklarn ummayanlar [beklemeyenler]: sz geen kimselerin lmden sonraki hayata ve dolaysyla Allah'n niha yargsna inanmadklarn dile getiren bir ifade. 13 Lafzen, onunla doyuma ulaanlara... -yani, bu dnya hayatna var olan tek realite olarak bakan ve lmden sonra dirilme fikrini, hayal olarak grp ciddiye almayanlar. 14 Lafzen, onlarn altlarndan.
327

10. SURE

orada [o mutluluk makamnda] onlar Ey Allahm! snrsz kudret ve izzetinle ne ycesin! diye rrlar;15 ve onlara, Size selm olsun diye karlk verilir;16 bunun zerine onlar da son sz olarak: Btn vgler, lemlerin Rabbi olan Allah'a zgdr! derler. 11 [MD], eer, onlarn iyilik [olarak grdkleri eyin kendilerine] ulamasn aceleyle istedikleri gibi, Allah da insanlara [gnahlar yznden hak ettikleri] erri tezelden verseydi, onlarn sonu arabuk gelmi olurdu!17 Ama Biz, Bizimle erge karlaacaklarna inanmayanlar18 o kurumlu azgnlklar iinde krcesine bocalayp dururlarken kendi hallerine brakrz. 12 Zaten, insann bana bir sknt gelince yan yatarken de, oturup kalkarken de19 Bize yalvarp yakarr; ama ne zaman ki skntsn gideririz, bana gelen skntdan kendisini kurtaralm diye sanki Bize hi yalvarp yakarmam gibi20 [nankrce] davranmaya devam eder! Kendi glerini boa harcayan (budala)lara,21 yapp-ettikleri ite byle gzel grnr.
15 Lafzen, orada onlarn r (dav) ... ilh. 16 Lafzen, Orada onlarn (birbirlerine) dirlik, esenlik dilemeleri selm (olsun eklinde) [olacak]tr. Selm teriminin aklamas ve szcn i huzura erme, yetkinlik ve kt olan her eye kar gvenlik iinde olma ynndeki esas armlar iin bkz. 5. sure, 29. not. 17 Lafzen, kendileri iin belirlenmi sre[nin sonu] gerekletirilmi olurdu: ilk planda, insann zayf yaratll (kar. 4:28) ve dolaysyla gnaha yatkn olduunu; ikinci olarak, Allah'n Kendisi iin rahmet ve merhameti ilke olarak setiini (bkz. 6:12 ve ilgili not) ve sonu olarak da, gnahkar kimseleri evre ve ortam hesaba katmadan cezalandrmayacan ve onlara tevbe edip doru yola girmeleri iin zaman verdiini ma eden bir ifade. 18 Bkz. bu ayetin ilgili olduu 7. ayet. 19 Bu l mecaz ifade, insann kendini iinde bulduu mmkn deiik durum ya da konumlar dile getirmek zere Kuran'da sk sk kullanlmaktadr. Felaket anlarnn aresizlik duygusu iinde Allah'a yalvarp yakarmak ifadesi, kendini bilinemezci (agnostic) sayan ve pozitif dnce saplants iinde Allah inancn kendilerine yaktramayan pek ok insann bu gibi durumlardaki igdsel tepkisini dile getiriyor. (Bkz. yine aada 22-23. ayetler ve keza 6:40-41.) 20 Lafzen, Bana gelen skntdan tr sanki Bize (il) hi yalvarmam gibi. 21 ou yerde (rn. 5:32 ya da 7:81) arla dm; arla meyleden; ar davranan; savurgan; tutumsuz ya da (6:141'de olduu zere) boa harcayan kii anlamna gelen msrif terimi, yukardaki anlam ak iinde, kendi kendini heder eden, harcayan (Rz), yani sadece bedensel drtlerine bal kalp, ahlak ykmllklerden, ahlak endielerden uzak kalan ve bylece ruhsal yetilerini boa harcayan kii anlamnda kullanlmtr. (Kar. Kuran'da sk sk kullanlan ve bizim kendi kiiliklerini boa harcayanlar olarak tercme ettiimiz ellezne hasir enfusehum ifadesi.) Burada kullanlan anlamyla isrf (lafzen savurganlk ya da l, itidal eksiklii) terimi hemen hemen, nceki ayette geen tuyn
328

10. SURE

13 Ve gerek u ki, sizden nce, kendilerine gnderilen peygamberler onlara hakkn apak delillerini getirdikleri halde [inat ve srarla] zulm (ve ktlk) yapmaya devam ettikleri zaman, nice nesilleri yok ettik; nk onlar [bu delillere ya da peygamberlere] inanmay reddettiler. Biz ite byle cezalandrrz, gnaha gmlp giden toplumlar.22 14 Ve derken sizi yeryznde onlarn ardllar kldk ki nasl davranacanza bakp deerlendirelim. 15 VE [hal byleyken:] ne zaman ayetlerimiz btn aklyla kendilerine okunup ulatrlsa, o Bizim huzurumuza kacaklarna inanas gelmeyen kimseler, Bize bundan baka bir sylem/bir reti getir; ya da bunu deitir23 diyecek olurlar. [Ey Peygamber] de ki: Onu kendiliimden deitirmem olacak ey deil; ben ancak bana vahyedilene uyarm. Bakn, [bu konuda] Rabbime ba kaldracak olursam, dehet veren o [Byk] Gn (gelip attnda) azabn [beni bulmasn]dan korkarm! 16 De ki: Allah [baka trlsn] dileseydi, size bu [ilah kelm] okuyup duyurmazdm; O da size ulatrmazd onu. Gerek u ki, bu [vahiy bana gelmezden] nce bir mr boyu aranzda bulundum: yleyse, yine de aklnz kullanmayacak msnz?24
(kibirli/kurumlu azgnlk, taknlk) teriminin e anlamlsdr (Menr XI, 314) ve ayn tip insana yakan davran tarzna iaret eder. Yapp-ettikleri kendilerine gzel grnr ifadesi, hayat boyunca kendilerini, kendilerine verilen g ve yetileri boa harcayanlarn dncesiz rahatlklarn, budalaca kendilerinden honutluklarn dile getirmektedir. 22 Kar. 6:131-132. Bizim kendilerine gnderilen peygamberler diye evirdiimiz ifade aslnda onlarn peygamberleri eklindedir. Gnahkarlarn inanmaya yanamamalar, orijinal metinde, ve m kn li-yumin (ve inanmadlar) ifadesiyle verilmektedir. 23 Zmnen unu demek isterler: neyin eri neyin doru olduu konusunda bizim kendi grlerimize uyan bir reti getir. Yukarda ayette geen ifade, (hem Hz. Peygamber zamannda hem de sonraki alarda) pek ok bilinemezci (agnostic) tarafndan Kuran'n ahlaka ve ahirete ilikin retilerine yneltilen son derece ind eletirilere ve zellikle bylelerinin, Kuran'n Muhammed (s)'in kendi uydurmas olduu ve dolaysyla kendi kiisel grlerinden baka bir ey ifade etmedii yolundaki iddialarna ilikin ma yollu bir atf durumundadr. Bizim huzurumuza kacaklarna inanas gelmeyen kimseler ifadesi iin bkz. yukarda 12. not. 24 Hz. Peygamber'in diliyle ifade edilen bu muhakemenin iki ynl bir yklemi vardr. ok gen yalarndan beri Muhammed (s) evresinde drstl, gvenilirlii ve tutarllyla tannmtr, o kadar ki Mekkeli hemehrileri bu yzden ona el-emn (Drst, Gvenilir) sfatn yaktrmlardr. Buna ilaveten, (dneminde Araplar arasnda olduka yaygn bir
329

10. SURE

17 Hem, kendi uydurduu yalanlar Allah'a yaktran ya da O'nun ayetlerini yalanlayan kimseden daha zalim kim olabilir? Dorusu, (byle yaparak) gnaha gmlp giden kimseler kurtulua asla eriemeyeceklerdir;25 18 ve [ne de] Allah'la beraber, kendilerine ne bir yarar ne de zarar verebilecek durumda olmayan eylere veya varlklara kulluk edip [kendi kendilerine], Bunlar bizim Allah katndaki kayrclarmzdr26 diyen [kimse]ler!.. De ki: Gklerde ve yerde Allah'n bilmedii bir eyi mi O'na haber verebileceinizi sanyorsunuz?27 (Yoo,) kudret ve egemenliinde snrsz olan O'dur, ve insanlarn O'na, ilahlnda ortak yaktrdklar her eyden sonsuzcasna
eilimin tersine,) o hayat boyunca ne bir tek msra iir dzm, iir sylemi, ne de kendisine zg bir belagatle dikkatleri zerine ekmiti. yleyse, nasl telif edebilirsiniz, diye soruluyor mriklere, Muhammed (s)'in asla yalan sylemeyen biri olduu yolundaki mrlk gzlemlerinize dayanan eski kanaatinizle, o'nun Kuran' kendi muhayyilesinden karp sonra da Allah'a isnad ettii yolundaki imdiki zanlarnz. Hem nasl mmkn olabilir, krk yana kadar ne iir alannda ne de felsef dnce alannda herhangi bir ilgi ya da yatknlk gstermemi olan birinin; aranzda btnyle mm, eitimsiz olarak bilinen birinin Kuran gibi dil ve slubunda kusursuz, insan psikolojisindeki vukuf ve grlerinde onun kadar nfz edici, i mantnda onun kadar ikna edici bir eser ortaya koymas? 25 Yani, te dnyada. Yukardaki anlam ak iinde, birinin kendi uydurduu yalanlar Allah'a izafe ya da isnad etmesi ifadesi, zellikle, Muhammed (s)'in byle yapt yolundaki haksz ithama ilikin grnyor; Allah'n ayetlerine yalan gzyle bakmak ifadesi ise, byle bir sulamada bulunan ve dolaysyla Kuran' reddeden kimselerin tutumunu yanstmaktadr (Rz). 26 Bu ifadeyle sylem yeniden bu surenin 3. ayetinde temas edilen efaat meselesine dnyor. Cmlenin ba ksmnn lafz evirisi yledir: Ve kendilerine ne zarar veren ne de yarar salayan eye kulluk ederler -Bu, hem somut putlar, mcessem sembolleri, hem de kavramsal ve soyut imajlar ma eden bir ifadedir. Belirtilmelidir ki burada rtl (elliptic) olarak geen onlar zamiri, daha nce kendilerinden Bizim huzurumuza kacaklarna inanas gelmeyen kimselere (bir baka ifadeyle, lmden sonra kalk ve Yarg Gn'n inkar edenlere) iaret etmemektedir; nk yukardaki ayette sz edilen kimselerin, arpk ve sapk bir biimde de olsa, lmden sonrasna ve insann Allah huzurunda hesaba ekileceine aka inandklar anlalyor; bu kusur, onlarn taptklar eyleri kendilerinin Allah katndaki efaatileri olarak grmelerinden de bellidir. 27 Bu ayetle, herhangi bir kimsenin Allah katnda izinsiz ve koulsuz olarak efaat edebileceine, Allah'la kul arasnda arac bir rol stlenebileceine inanmann, kullarn gnahlar ve erdemleriyle her an ve btn artlar altnda bilen ve gzeten Allah'n mutlak ve snrsz ilmini inkar anlamna geldii daha iyi anlalyor. (Allah'n, peygamberlerine sembolik olarak vermesi szkonusu olabilecek efaat iznine gelince, bu konuda bkz. yukarda 7. not).
330

10. SURE

ycedir. 19 VE [bil ki,] btn insanlk sadece bir tek topluluk halindeydi, ama sonradan ayr grleri benimsemeye baladlar.28 ayet (bu konuda) Rabbinin katnda nceden belirlenmi bir karar olmasayd dtkleri btn bu ayrlklar [daha balangta] zmlenmi olurdu.29 20 MD [hakk inkar edenler]: Ona niin Rabbinin katndan mucizev bir alamet indirilmiyor? deyip duruyorlar.30 O halde, (onlara) de ki: nsanolunun grp alglayamayaca eylerin bilgisi ancak Allah'a zgdr.31 yleyse, bekleyin [O'nun iradesi tecelli edinceye
28 Lafzen, ve sonra [aralarnda] anlamazla dtler. Bir tek topluluk (mmeten vhideten) teriminin aklanmas iin bkz. 2. sure, 197. not. Yukardaki anlam ak iinde bu ayet, sadece insanln bir zamanlar iinde bulunduu mtecanis topluluk halini deil, ayn zamanda, Kuran'da sk sk temas edildii zere, btn insanlarn zihinsel ve ruhsal yaratl itibariyle Allah'n varln, birliini ve snrsz kudret ve egemenliini kavrayabilecek bir yapda olduklarna da zmnen iaret etmekte ve insan temel kavraytan uzaklatran btn eriliklerin, aslnda, onun doutan getirdii yeti ve yatknlklara zamanla yabanclamasndan doan zihn karklklarn rn olduunu ma etmektedir. 29 Lafzen, ayrla dtkleri btn konularda aralarnda hkm verilmi olurdu: yani, Allah katndan, ilah vahyin temas ettii meselelere yaklamlarnda ayrla decekleri, farkl grleri benimseyecekleri yolunda nceden irade edilmi bir karar olmasayd -ki ayette geen kelime szcnn bu ak iinde anlam budur- hakkn ne olduu konusunda kendilerine apak deliller, burhanlar ulatktan sonra artk birbirleriyle ihtilafa dmezler, tersine daha bandan ayn grleri benimseyip sonuna kadar onlara bal kalrlard (kar. 2:253 ve ilgili 245. not). Oysa, byle bir tek rneklilik insanlarn zihn, ahlak ve toplumsal gelimelerini nleyecei iin, Allah, insan akln vahyin rehberliiyle destekliyerek hakk semeyi ve ona gtren yolu bulmay insanlarn kendi ihtiyarna brakmtr. (Keza bkz. 2. sure, 198. not.) Yukarda parantez iindeki ksm 2:213'le balantl olarak okunmaldr. 30 Yani, Muhammed (s)'e, kendisinin gerekten Allah'n mesajn tayan biri olduunu kantlayacak mucizev bir burhan (yukarda 1-2 ve 15-17. ayetlerde ilenen temay zetleyen pheci bir itiraz ifadesi); bkz. keza 6:37, 109 ve zellikle konuyla ilgili 94. not. Onlar zamiri, nceki pasajlarda sz geen kafirlerin her iki kategorisini birden ma ediyor: hem Allah'n huzuruna karlacaklarna inanas gelmeyen tanrtanmaz (atheist) ya da bilinemezci (agnostic)leri, hem de Allah'a inanmakla birlikte O'na ortak yaktran, birilerini O'nun yannda efaati ya da arac olarak benimseyen kimseleri (bkz. 18. ayet). 31 Bu cevap yalnzca Allah'n niin Muhammed (s)'e, o'nun peygamberliini isbat edecek mucizev bir alamet indirmedii sorusuyla deil, ayn zamanda peygamberlik grevi iin niin o'nun seildii sorusuyla da ilgilidir. Bu konuda bkz. 2:105 (Allah, dilediini rahmetine ulatrr) ve 3:73-74 Allah (rahmet ve cmertliinde) snrszdr, her eyi bilendir, dilediine rahmetini balar.
331

10. SURE

kadar:] hem, ben de sizinle bekleyeceim! 21 Ve [ite bunun gibi:] ne zaman kendilerine (bir) darlk dokunup getikten sonra [bu tr] insanlara32 rahmet[imizden biraz] tattrsak, hemen ayetlerimiz hakknda aslsz iddialar tasarlamaya balarlar.33 De ki: nce tasarmda Allah [sizden ok] daha tezdir! Dikkat edin! Bizim [grnmeyen] habercilerimiz tasarlayp durduunuz her eyi (inceden inceye) kaydedi-yorlar! 22 Sizi karada ve denizde gezdiren O'dur. yle ki, gemilerle denize aldnzda,34 gemilerin elverili bir rzgarn nnde yolcular alp gtrd zaman [olanlar dnn,] gemidekiler sevin ve gvenlik iinde hissederler kendilerini; derken bir frtna yakalar gemiyi ve dalgalar her yandan kuatr onlar, yle ki, [lmn] kendilerini epeevre sardn dnrler de [o zaman] dinlerine sk sk sarlp yalnzca Allah'a ynelerek: Bizi bu (felaketten) kurtarrsan, andolsun ki kreden kimselerden olacaz! diye yalvarp yakarrlar O'na. 23 Ne var ki, Allah onlar bu [felaketten] kurtarr kurtarmaz, hemen yeryznde haksz yere azgnlk yapmaya koyulurlar!35 Ey insanlar! Yaptnz btn taknlklar dne dolaa yine kendinizi bulacaktr!36 [Yalnzca] bu dnya hayatnn (geici) doyumlar[n]
32 Yani, 7, 11, 12, 15, 18 ve 20. ayetlerde sz geen iki kategoriden insanlar. 33 Lafzen, Ayetlerimize kar hemen bir tertipleri olur. Bu cmlenin banda yer alan iz taks, beklemeden, hemen ya da anszn olan eylere iaret ettii iin eviri iin en uygun ifadenin hemen ayetlerimiz hakknda ... ilh. olacan dndk. Allah'n ayetleri btnyle kavramsal, btnyle akla ve idrake hitab eden bir mahiyette olduuna gre, onlara kar tertip iinde olmak, aktr ki, ancak bu mesajlarn ilah kaynaktan olduklar gereine phe glgesi drmeyi ya da onlarn ngrd ilke ve retileri rtmeyi amalayan aslsz iddia ve itirazlar tasarlamak anlamna gelir. Vahye kar umursamazlk (agnosticism) ve arpk-inanllk stne yukarda geen sylem sonraki iki ayette sz geen gemiciler meseliyle devam edecektir. 34 Lafzen, t ki, gemilerde olduunuz zaman ... ilh. Zemaher'nin de belirttii gibi, bu cmleciin banda gelen t ki (hatt) edat, mteakip cmlecikte sz geen frtnann anszn kopmasna ilikindir, gemilerde bulunma eylemine deil. Hemen belirtmeliyiz ki, bu noktada anlatm, dorudan siz hitabn brakarak neredeyse beklenmedik bir tarzda nc oul ahstan sz eden bir syleme dnyor: bu, belli ki, mteakip anlatmn temsl karakterini vurgulayp, onu herkes iin geerli bir ders, bir ibret halinde daha tesirli bir biimde dile getirmeyi amalayan bir slup hususiyetidir. 35 Bkz. (yukardaki pasajn temsl bir rnekle yanstt) 12. ayet ve ilgili notlar. 36 Lafzen, azgnlklarnz (bay) sadece kendi aleyhinizedir. Kar. sk tekrarlanan Kurn ifade: kendi kendilerine yazk etmi oldular (zalem enfusehum, lafzen, kendi kendilerine
332

10. SURE

gzetiyorsunuz: fakat [hatrlayn ki,] sonunda Bize dneceksiniz ve o zaman [hayatta] yapp-ettiiniz her eyi size (eksiksiz) haber vereceiz. 24 Bu dnyadaki hayatn rnekesi gkten indirdiimiz yamurunki gibidir ki onu, insanlarn ve hayvanlarn beslendii yeryz bitkileri emer,37 t ki yeryz gzalc grkemine kavuup sslenip bezendii ve sakinleri onun zerinde btnyle egemen olduklarna inandklar zaman,38 bir gece vakti yahut gpegndz (kskvrak yakalayan) hkmmz iner ona; ve bylece onu kknden biilmie eviririz, sanki dn de yokmu gibi!39 Dnen insanlar iin ite Biz byle ak ak ve ayrntl olarak dile getiriyoruz ayetlerimizi! 25 (BYLE yapmakla) [bilin ki] Allah, [insan] huzur ve gvenlik ortamna armakta ve dileyeni dosdoru bir yola yneltmektedir.40 26 yi ve yararl iler yapmakta sebatl olanlar (karlk olarak) daha iyisi ve ondan da fazlas41 beklemektedir. [Kyamet Gn'nde] onlarn yzlerini ne bir kararma, ne de bir aalanma glgelemeyecektir: te bunlardr cennetlikler; orada ebed kalacak olanlar.
zulmettiler/zulmetmi oldular): bu, her kt ya da yanl davrann ruhsal planda kanlmaz olarak onu ileyenin kendisini yaraladn, kendisini yoksullatrdn ifade etmektedir. 37 Lafzen, kendisiyle yeryz bitkilerinin kart. 38 Yani, nereye kadar gidecekleri konusunda makul hibir snr tanmadan tabiata hakim olduklarna inanm olduklar zaman. Burada, zuhruf teriminin hemen her zaman bir sunlik, yapaylk ve gayritabii olana ilikin bir arm tad ve bu armyladr ki, ayette kendisinden sonra geen izzeyyenet fiiliyle belli bir uyum ve btnleme gsterdii fark edilecektir. Bunun iindir ki, yukardaki temsl cmlenin tamam, insanolunun tabiatla ibirlii ve badama iinde deil, fakat onunla dmancasna gs gse gelerek teknolojik etkinlikleriyle gerekletirdii yapay ve aldatc bezek ve grkem olarak anlalabilir. 39 Lafzen, sanki (daha) dn var deilmi gibi: klasik Arapa'da, bir eyin btnyle yok olup gzden silinmesini dile getirmek iin kullanlan deyimsel bir ifade (Tcu'l-Ars). 40 Yahut: dilediini dosdoru bir yola yneltmektedir. Burada ve daha pek ok yerde huzur ve gvenlik szckleriyle ve baka baz yerlerde de kurtulu szcyle aktardmz selm terimi iin bkz. 5. sure, 29. not. Aktr ki, dru's-selm terimi sadece cennet temslinde iaret edilen- te dnyadaki niha esenlik ortamn deil, fakat ayn zamanda gerek mminin bu dnyadaki ruh durumunu, yani onun Allah'la, tabii evresiyle ve kendisiyle bar ve badam iindeki huzurlu, gvenli ruh durumunu da ifade etmektedir. 41 Yani, fiilen hak ettiinden fazlas (kar. 6:160 -kim ki [Allah'n huzuruna] iyi bir i ve davranla karsa, bu yaptnn on katn kazanacaktr). Keza bkz. 27:89 iin 79. not.
333

10. SURE

27 Ama kt iler yapm olanlara gelince; ktln karl kendisi kadar olacaktr;42 ve Allah'a kar kendilerini savunacak kimseleri olmayacana gre(utan) ve aalanma onlar, sanki yzlerini kopkoyu bir gecenin karanl brm gibi, glgeleyecek:43 te bunlardr cehennemlikler; orada yerleip kalacak olanlar... 28 nk, bir gn onlarn hepsini bir araya toplayacaz ve [hayattayken] Allah'tan bakalarna ilahlk yaktranlara: Siz ve Allah'a ortak kotuunuz o eyler, [o varlklar ve gler, hepiniz]44 olduunuz yerde kaln! diyecek ve bylece onlar birbirinden ayracaz.45 Ve (o zaman) Allah'a ortak kotuklar kimseler, [vaktiyle kendilerine kul-kle olmu olanlara]: Sizin tapnp durduunuz biz deildik;46 29 bizimle sizin aranzda hi kimse Allah'n yapt gibi ahitlik yapamaz: gerek u ki, [bize] tapndnzn farknda bile deildik.47 30 O an ve ite orada herkes gemite yapp-ettiiyle sorgulanacak; herkes Allah'a, O yceler ycesi gerek sahibine dndrlecek;48 onlarn bo hayalleri
42 yi davranlar iin vaad edilen kat kat mkafatn tersine, ktln karl eylemin kendisi kadardr, onunla orantldr. (Keza bkz. 41:50'nin son cmlesi ile ilgili 46. not.) 43 Lafzen, kopkoyu geceden bir parayla/ktleyle. 44 Lafzen, siz ve rekanz (tanrlatrdklarnz); kar. 6. sure, 15. not. Meknekum ifadesi (lafzen, yeriniz, yani deyimsel ifade olarak yerinizde kaln!) bir aalama ve tehdit unsuru tamaktadr. 45 Yani, Allah'tan baka varlklar tanrlatran kimseleri, bir zamanlar tapndklar bu varlklardan ayracaz (Taber, Beav): kendileriyle sahte tapnma nesneleri arasnda gerekte hibir varolusal ban bulunmadnn mrikler tarafndan anlaldn dile getiren mecaz bir ifade (kar. 6:24, 10:30, 11:21, 16:87 ve 28:75 -uydurduklar eyler/yalanc grntler onlar terk etti [ya da terketmi olacak]). Keza, bkz. bundan sonraki iki not. 46 Yani, tapndnz, gerekte, haric nesnelerle zdeletirip stn rttnz kendi heva ve hevesleriniz, kendi ihtiraslarnzd; baka bir deyile, burada, birtakm putlara, imajlara, tabiat glerine, azzlere ve peygamberlere tapnmann, gerekte sadece tapnanlarn kendi uuralt istek ve arzularnn yanstlmasndan ibaret olduu iaret ediliyor. (Kar. 34:41 ve ilgili 52. not.) 47 Bylece Kuran, lmlerinden sonra, ortada bunu gerektirecek hibir sebep olmad halde, sempatizanlar tarafndan tanrlatrlan vellerin, peygamberlerin, kendilerine yneltilen bu sapk tapnma eyleminden sorumlu tutulmayacaklarn aklam oluyor (kar. 5:116-117); ayrca, put, ikon, tasvir gibi cansz tapnma nesnelerinin de kendileriyle onlara tapnan kimseler arasnda herhangi bir ilgi ya da ban bulunduunu sembolik olarak reddedeceklerdir. 48 Yani, Allah'n birliini, biricikliini ve snrsz kudret ve yceliini kavrayp tasdik etmek
334

10. SURE

kendilerini yzst brakacaktr. 31 DE K: Sizi gn ve yerin rnleriyle rzklandran kimdir?49 Yahut kimdir, iitme ve grme yetisi zerinde mutlak egemen olan? Kimdir, lden diriyi, diriden de ly karan? Ve (yine) kimdir var olan her eyi ekip eviren? phesiz, diyecekler ki: (Elbette) Allah!50 yleyse, de ki: Peki, O'na kar artk gereken duyarl gstermeyecek misiniz? 32 (Hem de) O'nun, sizin Rabbiniz Allah olduunu, Mutlak ve Niha Hakikat olduunu bildiiniz halde!51 nk, hakikat [terk edildik]ten sonra, geriye sapklktan baka ne kalr? yleyse, hakikati nasl gzden karabilirsiniz?52 33 Bylece gnahkarca davranmaya eilimli olanlar hakknda Rabbinin sznn hak olduu ortaya km oldu: Onlar inanmayacaklar.53 34 De ki: O sizin tanrlatrdnz varlklar arasnda [hayat] yoktan var edip de sonra onu tekrar tekrar yaratan var m?54
idrakine; yani, bu gerei fark edip anlayabilecek bir yatknlk iinde yaratlm olan gerek insan tabiatna geri dndrlecek (bkz. 7:172). 49 Rzk (hayat devam ettirmek iin gerekli olan geimlik her trl ey) terimi burada, gkler ve yerle ilgili atf ve sonra da kulak ve gzlerle ilgili ifadeyi aklayacak biimde, szcn hem madd hem de ruhan armlaryla yklenmitir. 50 Burada hitab edilen kimselerin, nce baz varlklarn belli tanrsal ya da yar-tanrsal niteliklerle donanm olduuna ve dolaysyla tanrlkta Allah'a u ya da bu bakmdan ortak olduklarna, sonra da bu tr varlklara tapnmann insan Allah'a yaklatracana inanan kimseler olduu anlalyor. Rasl'n diliyle kendilerine yaplan hitaba verdikleri cevaptan da anlalaca gibi, bu tr bir inan, iinde Allah'n varlna da yer vermektedir (kar. 7:172 ve ilgili 139. not); fakat Allah'n birlii, esiz ve ortaksz olduu gereini darda brakt iindir ki, byle insanlarn Allah'a olan inanlarn gerek anlamndan, manev deerinden yoksun brakmaktadr. 51 Lafzen, ite budur [ya da byledir] sizin Rabbiniz olan Allah, O Mutlak ve Niha Gerek -yani, unu kendiliinizden biliyor, anlyorsunuz ki, O'dur her eyi yaratan ve yneten Tek lah; O'dur var olan her eyin ardndaki Mutlak ve Niha Gerek; (bkz. 20. sure 99. not), bunu bu kadaryla grp kabul etmeniz, O'na ilahlnda hibir ekilde ve hi kimseyi kesinlikle ortak komamanz, O'ndan baka hibir varla az ya da ok tanrsallk yaktrmamanz gerektiriyor. 52 Lafzen, O halde, nasl dndrlyorsunuz? -yani, haktan. 53 Bkz. 2. sure, 7. not, keza 8:55 ve ilgili 58. not. Bu zel anlam rgs iinde Rabbin sz terimi, Allah'n, bilerek gnah seenler ve hakk inkar edenlerle ilgili tutumuyla, snnetiyle (snnetullh) e anlaml grnyor (Menr XI, 359). Ennehum'daki enne edat (lafzen, ki onlar), ilah kelimenin bildirdii gerei iaret ettiine gre bu edatla balayan cmleyi stste iki noktadan sonra vermeyi daha uygun bulduk. 54 Bu belgatli soru, putpereste tapnlan varlklarn kendilerine tapnanlarla Allah arasnda
335

10. SURE

De ki: [Ancak] Allah'tr, [btn karmaklyla hayat] yoktan var eden ve sonra tekrar tekrar yaratan. Hal byleyken, nasl oluyor da, yanl hkmediyorsunuz!55 35 De ki: O sizin tanrlatrdnz varlklardan hi sizi hakka eritiren var m? De ki: [Yalnzca] Allah'tr, hakka eritiren. yleyse, hakka eritiren mi izlenmeye layktr, yoksa kendisine yol gsterilmedike bir bana doru yolu bulamayacak durumda olan m?56 Peki, ne oluyor size ve muhakemenize!57 36 Onlarn ou sadece zanna uymaktadrlar. Oysa, zan hibir ekilde hakkn yerini tutamaz.58 Gerek u ki, Allah onlarn yaptklarn btnyle bilmektedir. 37 mdi, bu Kuran, asla Allah'tan bakas tarafndan tasarlanm, uydurulmu
arac bir rol oynadklar yolundaki arpk inanla ilgilidir (bkz. yukarda 18. ayet) ve bu soruyla, bu arpk inanc tayanlarn bile bu tr varlklara hibir ekilde bir yaratma ve lmden sonra diriltme kudreti yaktramayacaklar ortaya konmaktadr. Keza bkz. bu surenin 4. ayetine ilikin 8. not. En geni anlamyla bu soru (ve onu izleyen cevap) mutlak surette Allah iradesine dayal doum, lm ve bir devr-i dim halinde canl tabiatn her kesinde aka grlen, gzlenen yeniden canlanma, yeniden hayata dnme (regeneration) olgusuna iaret etmektedir. 55 Bkz. 5. sure, 90. not. 56 Cansz putlarla, tasvirlerle doru yolu bulma gc ya da kavram arasnda bir iliki kurulamayacana gre, yukardaki pasaj, aktr ki, kendilerine uluhiyet izafe edilen -lm ya da halen yaayan- canl varlklara iaret etmektedir: canl varlklar derken, bunlar avam (popular) hayal gcnn kendilerine Allah'n sfatlarn ksmen ya da tamamen yaktrd hatta bazan kendilerini Allah'n yeryzndeki tecellisi ya da tecessm olarak grd azz yahut vel olarak bilinen kimseler, peygamberler, melekler vb. dir. Allah'n doru yolu gstermesine gelince, bu, Allah'n insana her eyden nce hem doru dnme gc, bilinli muhakeme gc, hem de igd ve sezgi gc bahetmi ve bylece onu doru yolu ve doru davranmann yasalarn kavrayp izleyebilme imkanyla donatm olmasyla gereklemektedir (Zemaher). 57 Lafzen, [ve] nasl hkmediyorsunuz? 58 Lafzen, zan [bir kimseyi] asla hakka kar umursamaz klmaz (l yun); yani, zan; kimseyi, [sonraki ayette temas edilen] sahici vahiy yoluyla elde edilebilecek msbet dnce ve sezgiden zde klmaz. Burada (ve anlald kadaryla bu surenin 53. ayetinin ilk cmlesinde) iaret edilen kimseler, hakla btl arasnda gidip gelen kararsz agnostikler, vahye ilgisiz kalmay seen bilinemezcilerdir. -Bata bni Hazm olmak zere byk slam hukukularndan bazlar, Kuran ve Snnet'te aka belirtilmeyen ama zmnen ya da dolayl biimde ma edildii var saylan ilke ve yasalarn karsanmasnda kys yolunun (benzetme yoluyla karsama, istihrc) meru olmad yolundaki grlerini bu ayete dayandrmaktadrlar. Bu ayetin tefsirinde Rz bu gr yle zetliyor: Bu fakihler her trl kyasn zan ifade ettiini, zannnsa [dinle ilgili meselelerde] hibir ekilde kabul edilebilir olmadn, nk zannn asla hakikatin yerini tutamayacan sylemektedirler. (Keza bkz. 5:101-102 ve ilgili 120-123. not).
336

10. SURE

olamaz; stelik59 o, nceki vahiylerden hakikat adna bugne kalm ne varsa onu dorulayp, lemlerin Rabbinden [geldiinden] phe olmayan vahyi zl bir biimde aklyor.60 38 (Buna ramen) yine de,61 [hakk inkara artlanm olanlar], Onu [Muhammed] uydurdu! diyorlar. [Onlara] de ki: Eer doru szl kimselerdenseniz, o zaman, onunkilere e deer bir sure getirin; hem [bu i iin] Allah'tan baka kimi yardma arabilirseniz arn!62 39 Hayr hayr, aslnda onlar zn, hikmetini kavrayamadklar ve nceden kendilerine aklanmam her eyi yalanlamaya eilimliler.63 Onlardan nce gelip geenler de ite byle gerei yalanlamaya yeltenmilerdi. (Gerei grmek istiyorsan) zalimlerin sonunun nasl olduuna bir bak! 40 Onlarn iinde bu [ilah vahye] hemen inanacak olanlar olduu gibi, sonuna kadar inanmayacak olanlar da var;64 (ne olursa olsun) senin Rabbin bozgunculuk
59 Lafzen, tersine (ve lkin) -olumsuz herhangi bir iddiann imkanszln vurgulayan bir szck. 60 Yukardaki pasajn anlam iki ynldr: lki, Kuran'n bir btn olarak ortaya koyduu hikmet ve tutarllk onun bir insan, bir lml tarafndan uydurulmu olmasn btnyle imkansz klmaktadr; ve ikincisi de, Kuran btn teki peygamberler araclyla insanoluna ulatrlan kll ve deimeyen gerekleri dorulamak ve onlara son bir ifade biimi kazandrmak zere vahyedilen bir mesajdr. Sz geen gerekler yle gereklerdir ki, soyut planda aslnda hep deimeden kalmlardr ama sonralar insanlar tarafndan ya yanl yorumlanarak, ya ekleme ve ksaltmalarla tahrif edilerek ya da orijinal ifade biimleriyle yazl bulunduklar metinler ksmen ya da tamamen kaybedilerek glgelenmi, zerleri rtlm, anlalmaz hale gelmilerdir. M beyne yedeyhi ifadesi iin bizim bu anlam rgs iinde [nceki vahiylerden] bugne kalm ne varsa eklindeki aktarmmza ilikin bir aklama iin bkz. 3. sure, 3 not. 61 Beav'nin kaydettii gibi, byk dilbilimci Eb Ubeyde Mamer b. el-Musenn'ya gre cmlenin bandaki em edat her zaman soru belirtmez; fakat, Kuran'n baka baz yerlerinde olduu gibi, burada da ve balacnn fonksiyonunu grr ki bu durumda ayetin yukardaki gibi tercme edilmesi uygun olacaktr. 62 Kar. 2:23 ve ilgili 15. not. 63 Lafzen, henz z, asl anlam kendilerine gelmemi iken, ilmini ihta edemedikleri, kavrayamadklar eyi yalanladlar. Klasik mfessirlerin ou bu cmleyi bizim aktardmz gibi aklamlardr; bununla birlikte Taber ve Beydv gibi bazlar tevl (niha [ya da asl] anlam) terimini 7:53'de kullanld anlamyla yorumlamlardr (bkz. bizim bu blme ilikin tercmemiz ve ilgili 41. not). 64 Bu ayette iki kez geen yuminn fiili burada, srayla inananlar ve inanmayanlar eklinde imdiki zaman ya da geni zaman ifade ettii gibi, inanacak olanlar ve
337

10. SURE

yapanlar ok iyi bilmektedir. 41 Bunun iindir ki, [ey Peygamber] seni yalanlamaya kalkrlarsa o zaman (onlara) de ki: Benim yapp-ettiklerim bana [yazlacak], sizin yapp-ettikleriniz de size: ne siz benim yaptklarmdan sorumlusunuz, ne de ben sizin yaptklarnzdan sorumluyum. 42 Ve, onlarn aralarnda sana kulak verir gibi yapanlar var; ama, eer akllarn kullanmyorlarsa, sen sesini hi sarlara iittirebilir misin? 43 Ve yine onlarn aralarnda sana bakyormu gibi yapanlar var; ama, eer gremiyorlarsa, sen hi krlere doru yolu gsterebilir misin? 44 Gerek u ki, Allah (hibir konuda) insanlara en kk bir hakszlk yapmaz; fakat insanlarn yine kendileridir kendilerine hakszlk yapan. 45 Ve o Gn Allah onlar [huzuruna] toplad zaman [onlara yle gelecek ki yeryznde] sanki sadece tanmalarna yetecek kadar (ksa bir sre), sadece gndzn bir saati kadar kalmlar;65 (vaktiyle) Allah'n huzuruna karlacaklar uyarsn yalanlayan ve [bu yzden] doru yolu tutmaktan geri duranlar (o Gn) btn btn yanlm, kaybetmi olacaklar. 46 Ve (bu sylediklerimiz dorultusunda) onlara [hakk inkar edenlere] hazrladmz eylerden66 bazlarn sana ya [bu dnyada] gsteririz ya da [ceza gereklemeden nce] senin cann alrz; [ama bil ki,] onlarn dn er ge Bizedir; ve Allah, onlarn btn edip-eylediklerine tanktr.67
inanmayacak olanlar eklinde gelecek zaman da ifade edebiliyor. Taber ve bni Kesr (bizim yaptmz gibi) ayeti kesin olarak gelecek zaman anlamyla tefsir ederken, Zemaher ve Rz gibi dier baz mfessirler geni ya da imdiki zaman tercih etmiler ama teki yorumu da caiz grmlerdir. (Keza bkz. Menr XI, 380.) 65 Yani, aralarnda muhtelif beer balarla birbirlerine bal bulunduklar bu dnyada geen hayatlar, kyametten sonra kendilerini bekleyen sonrasz hayata kyasen, (bkz. 79:46'ya ilikin 19. not) birbirleriyle olan tm ilgi ve balarn kopup son bulduu bir an kadar ksa gelecek onlara. Ayrca bkz. kafirlerin Kyamet Gn'ndeki durumunu tasvir eden 6:94: ite imdi bize yapayalnz geldiniz, tpk sizi ilk yarattmz gibi; ve ayn ayette daha sonra: sizin [dnyadaki hayatnz ile] aranzdaki balar artk kesilmitir... 66 Lafzen, onlara vaad ettiklerimizden ... ya da onlar korkuttuumuz eylerden ... yani, hakk bile bile inkara kalkmann tabii sonucu olarak bazan bu dnyada da kanlmaz biimde baa gelen ceza... 67 Yukardaki ayet, Kurn vahyin gerekliini kabule yanamayan adalaryla ilgili olarak ilk azda Hz. Peygamber'e hitab etmektedir. Bununla birlikte, en geni anlamyla ayet, doru yolda yaamann hayat boyu darlk ve aclara mal olduunu, beri yandan pek ok zalim ve hak tanmaz insann grnte hibir sknt ekmeden ftursuzca hayatn tadn karmasna frsat verildiini grp eliik gibi grnen bu durumu anlalmaz bulabilecek
338

10. SURE

47 HER mmet iin mutlaka bir eli olagelmitir: ancak (her mmetin) elisi geldikten [ve tebliini yaptktan] sonra onlar hakknda btnyle adaletle yargda bulunulur;68 ve onlara asla hakszlk yaplmaz. 48 Buna ramen yine de [hakk inkar edenler:] [kyamet ve (niha) yarg hakkndaki] bu sz ne zaman gerekleecek? Eer doru szl kimselerseniz [buna cevap verin, ey siz inananlar]! diye sorup duruyorlar. 49 [Ey Peygamber] de ki: Allah dilemedike, ben kendim ne bir zarar nleyecek ne de kendime bir yarar salayabilecek gteyim.69 Her mmet iin bir sre belirlenmitir: sreleri son bulunca, onu ne bir an geciktirebilirler, ne de abuklatrabilirler.70 50 De ki: Ya bir gece vakti, ya da gpegndz, eer O'nun azab banzda koparsa, [neler hissedebileceinizi] hi dndnz m? Gnaha gmlp gitmi bir toplumun bunu tezlikle istemesini gerektirecek nasl bir umudu olabilir ki?71
her mmine hitab etmektedir. Kuran, bu dnya hayatnn te dnya hayat yannda ok ksa olduunu, insan kaderinin (yapp-ettiklerinin) btn gereiyle asl te dnyada ortaya kacan bildirerek grnteki bu paradoksu niha zme ulatryor. Kar. 3:185 Kyamet Gn' yapp-ettiklerinizin karl size tam olarak denecektir... nk bu dnya hayat(na dknlk) aldatc bir zevkten baka bir ey deildir. 68 Lafzen, ve elileri geldiinde, artk onlarn arasnda btnyle haka bir karar verilir. Bu ayet balca iki hususun altn izmektedir: (a) vahyin insanlk tarihi boyunca srekliliini; uzun sre hibir toplumun, an ya da uygarln (ki mmet terimine verilebilecek anlamlardan biri de budur) peygamber rehberlikten yoksun braklmadn ve (b) Allah'n, bir toplumu ya da bir mmeti, fertleri [doru ile yanln anlamndan] habersiz olduu srece cezalandrmad; nk yarglamann ancak onlarn [bilinli] eylemlerinden dolay yapld (bkz. 6:131-132) yolundaki doktrin ya da ilke. 69 Zmnen, Tabiatst bir gce sahip olmadma gre, insann duyu ve alg alann aan eyler (ayb) hakknda bir ey syleyemem. 70 Bkz. 7:34 ve ilgili 25 ve 26. notlar. Bu anlam ak iinde sreleri son bulunca ifadesi zellikle Son Saat'in ve Hesap Gn'nn gelip atmasn iaret etmektedir. 71 Lafzen, Gnaha gmlp gitmi bir toplum (mcrimn) (azabn gelmesinden) ne (umarak) acele ediyor; bu ifadenin anlam Zemaher'ye gre: (Allah'n verecei) her trl ceza mthi ve etindir; insana ancak kap kurtulma duygusu vermesi gerekir; dolaysyla onu tezlikle istemek iin ortada hibir sebep olamaz. Byle bir istek, olsa olsa, inkarclarn, Son Saat'in bir gn gelip ataca yolundaki gerei, ona inanma eilimi duymakszn sadece tecesss sonucu olarak test etmee kalkmalarnn (yukarda 48. ayet) ve ayrca Muhammed (s)'in peygamberlik grevinin kant olmak zere Allah'n kendilerini hemen cezalandrmas yolundaki alayc taleplerinin bir ifadesidir (kar. 6:57-58 ve 8:32, ayrca ilgili notlar). -Gece vakti ya da gpegndz ifadesi, Hesap Gn'nde zalimlerin bana kecek olan felaketin anszn ve beklenmedik bir biimde karlarna kacan vurgulamak iindir.
339

10. SURE

51 Peki, gelmesinde [meydan okurcasna] tezlik gsterdiiniz (ve) imdi [size, Ona inanyor musunuz? diye sorulaca o Gn]72 gelip attktan sonra m, ancak o zaman m, ona inanacaksnz? 52 O Gn ki, [dnya hayatnda] hakszlk yapmaya eilim gsterenlere, Tadn bitmeyen azab denecek, yapageldiiniz ilerin karlndan bakasyla m cezalandrlyorsunuz sanki?73 53 Bazlar74 da sana, Btn bunlar gerek mi? diye soruyorlar. De ki: Elbette! Rabbim hakk iin, katksz gerek bu; ve sizler de [byk sorgulamadan] asla kaamayacaksnz! 54 Hakszlk yapan75 herkes, dnyadaki her ey onun olsa, [o Gn] onu kurtulmak iin fidye olarak verirdi.76 Ve [o zalimler kendilerini bekleyen] azab grnce pimanlklarn gsterecek gc (bile) kendilerinde bulamayacaklar.77 Yine de onlar hakknda adaletle yargda bulunulacak; kendilerine zulmedilmeyecektir. 55 Dikkat edin! Gklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ndr! Dikkat edin! Allah'n vaadi, baa gelmesinden phe edilmeyecek bir gerektir; ne var ki,
72 Yani, artk ok ge olduunda (Taber, Zemaher, Rz; bizim aktarrken yaptmz ilaveler bu otoritelere dayanmaktadr). 73 Lafzen, Kazanp durduunuz eyden bakasyla m cezalandrlyorsunuz? 74 Lafzen, onlar -yani, vahye kar ilgisizlikleri, bilmezlikten gelici tutumlaryla kararszlk iinde seyreden ve yukarda 36. ayette belirtildii gibi yalnzca zan(larna) tbi olan kimseler (Menr XI, 394). 75 Burada, Hz. Peygamber'i bile bile yalanlayp Kuran'n mesajn reddederek. 76 Kar. 3:91 ve ilgili 71. not. 77 Eserrah fiili, ncelikle, onu gizledi ya da sakl tuttu anlamna geliyor; bu itibarla, eserru'n-nedmete (gemi zaman kipinde ekilmi olmasna ramen yukardaki anlam ak iinde, aktr ki, gelecekteki bir olay gstermektedir) cmlecii, pimanlklarn gizleyecekler eklinde tercme edilebilir. Bununla birlikte, Kuran'n konuyla ilgili baka pek ok aklamas gznnde bulundurulursa Hesap Gn'nde gnahkarlar, pimanlklarn gizlemek yle dursun, tersine, tela ve dehet iinde btn gleriyle asl bunu belirtmeye alacaklar; bunun iindir ki baz mfessirler (rn. Eb Ubeyde'ye dayanarak Beav) bu tekil ayette eserr fiilinin ilk anlamnn kartn ifade ettii grn ileri srmler ve cmleyi, pimanlklarn aa vuracaklar eklinde yorumlamlardr. Ne var ki, olduka kuvvetli grnen bu yoruma, bata Eb Mansr el-Ezher olmak zere baz dilbilimciler tarafndan, dilbilimsel adan iddetle kar klmtr (kar. Lane IV, 1337); Btn bu mlahazalar nda, eserra fiilinin gizlemek anlam veren ilk arm btnyle gzard edilemeyeceine gre, yukardaki Kurn cmlenin (Zemaher'nin yorumlad ynde) gayriihtiyar olarak gizlemek anlamnda mecaz boyutuyla anlalmas ve netice olarak bundan, gnahkarlarn, son derece derin pimanlklarn gsterecek gc kendilerinde bulamadklar anlamnn karlmas gerekmektedir.
340

10. SURE

onlarn ou bunu bilmez! 56 Hayat baheden ve lm takdir eden O'dur; ve sonunda hepiniz O'na dnmek zorundasnz.78 57 EY NSANLAR! te Rabbinizden size bir t, kalplerde olabilecek her trl [darlk ve hastalk] iin bir ifa79 ve [O'na] inanan herkes iin hidayet ve rahmet gelmi bulunuyor. 58 Syle (onlara), Allah'n bu cmertlii ve rahmetiyle ite bylece sevinsinler: (sevinsinler ki,) bu onlarn toplayp biriktirdii her eyden daha stn, daha iyidir!80 59 De ki: Hi Allah'n sizin iin rzk olarak indirdii eyler zerinde dndnz m? O rzklar ki, bir ksmn yasaklyor, bir ksmn da meru gryorsunuz.81 De ki: [Byle yapmanz konusunda] size Allah m izin verdi; yoksa (dpedz) kendi tahminlerinizi mi Allah'a yaktryorsunuz? 60 Peki, bu kendi yalanlarn Allah'a yaktranlar, Kyamet Gn [balarna gelecek olan] hakknda acaba ne dnyorlar? Gerek u ki, Allah insanlara kar snrsz cmertlik gstermektedir; ama (ne
78 Lafzen, hepiniz O'na geri dneceksiniz -nk, var olan her ey [kt kaynak olarak] hep O'na dnmektedir (11:123). 79 Yani, hakka, hakikate ve ahlak gzelliklere ters den ne varsa hepsi iin bir ifa, bir arnma vastas. 80 Bu ayet, 57. ayette, Kuran'n insana, bu dnyada gzel ve insan onuruna yakan bir yaama tarz ve manev huzura gtren bir yol ile ahiret saadetini teklif ettiini bildiren ifadeyle balantldr. Rzk terimi, 2. sure, 4. notta da belirtildii gibi, ister madd anlamda olsun (ilk akla gelen anlamyla geim vastalar), ister zihn anlamda (akl, sezgi, bilgi, muhakeme gibi) ve isterse manev ya da ruhan planda olsun (iman, cmertlik, hilm, sabr gibi) insan iin iyi, gzel ve yararl olan her eyi ifade edecek kadar geni bir arm alanna sahiptir. Bu itibarla szck, ahlaken knanan, kanlan ve madd ya da toplumsal planda muzr olan eyleri ya da olgular deil, mnhasran olumlu ve yararl eyleri, vastalar iaret etmek iin kullanlr. 81 Lafzen, ve buna ramen onun bir ksmn harm, bir ksmn da hell saydnz. Rzk olarak nitelendirilebilecek her eyi Allah sizin iin indirdiine (enzele aleykum) ve bylece insann onlardan yararlanmasn istediine gre, meru bir yaama tarz iinde btn bunlarn kullanlmas da kendiliinden meru ve helal demektir (Zemaher). Kuran tarafndan bilhassa yasaklanmam olan her eyin ilke olarak meru ya da mbah olduu dsturu uyarnca, bu ayet insanlar tarafndan konan ya da sun olarak Kuran'a ve Hz. Peygamber'in snnetine isnad edilen tm yasaklamalara kar kesin bir tavr ortaya koymaktadr. (Menr XI, 409 vd.; ayrca bkz. bu surenin 36. ayetine ilikin 58. not; keza 5:101-102 ve ilgili notlar.) En geni anlamyla bu ayet, vahiyle ynlendirilmekten kanan ve zandan baka bir eye bel balamayan (36. ayet) kimselerle ilgilidir.
341

10. SURE

yazk ki) onlarn ou krn bilmez. 61 VE [SEN, ey Peygamber] hangi koullarda olursan ol, bu [ilah kitaptan] okunacak hangi konuyu82 dile getirirsen getir ve [siz ey insanlar] hangi ii yaparsanz yapn, [unutmayn ki] siz bu ilere giritiiniz an[dan itibaren] Biz zerinizde gzlemci bulunuyoruz:83 nk ne yerde, ne de gkte tartya gelmeyecek kadar kk eyler bile senin Rabbinin bilgisinden kaamaz; ne bundan daha da k, ne de bundan by yoktur ki [O'nun] apak takdirinde kaydedilmi olmasn. 62 Unutmayn ki, Allah'a yakn olanlarn84 korkmalar iin bir sebep yoktur; onlar ac ve znt ekmeyecekler. 63 Onlar, imana eriip Allah'a kar hep bilinli ve duyarl kalmaya alan kimselerdir. 64 Onlar iin hem bu dnya hayatnda85 hem de sonraki hayatta mjdeler var. Ve Allah'n vaadlerinde asla bir deime olmayacak [olduuna gre], ite budur en byk zafer, en byk baar! 65 Bu itibarla, [hakk inkar edenlerin] szleri sana ac ve sknt vermesin. nk kudret ve stnlk btnyle Allah'a zgdr:86 her eyi iiten O'dur, her eyi zyle bilen O.
82 Yahut: O'ndan hangi meseleyi (discourse: kurn) okursan oku. 83 Lafzen, tanklar bulunuyoruz; znenin yceltme vurgusu iin oul kullanlmasyla uyumlu olsun diye orijinal metinde nesne de oul kullanlmtr. Bu cmlenin ba ksmnda muhatabn tekil olmasndan anlald zere, ayette Hz. Peygamber'e ve onun Kuran tilvetine (seslendirmesine, dile getirmesine) zel olarak atfta bulunulmas, ilah vahyin insan hayat iin tad byk, gzard edilemez nemini vurgulamak iindir. 84 Veliye fiili (vel ismi ve bu ismin oulu olan evliy szc de bu fiilden tretilmitir) ncelikle bir eyin bir baka eye yakn olmasn ifade eder; bu anlamda Kuran'da (rn. 2:257 ve 3:68'de), Allah'n inananlara yakn (vel) olduundan sz edilmektedir. Vel terimi mnhasran Allah iin kullanldnda, ya da mnhasran insanlar aras ilikiyi belirtmek zere insan iin kullanldnda her ne kadar Kuran'da yardmc, dost, koruyucu vb. anlamlar ykleniyor olsa da, szcn bu ikincil anlamlarndan hibiri -Allah'a kar gzetilmesi gereken saygy zedeler gibi olduklarndan- insann Allah'a kar tutumunu ya da O'nunla olan ilikisini tanmlamak iin uygun gzkmemektedirler. Sonu olarak, yukarda, mminleri Allah'n evliyas olarak tanmlayan ifadenin, onlarn Allah'a kar hep bilinli ve duyarl kimseler olmas anlamnda, Allah'a yakn olanlar ifadesiyle aktarlmas yerinde olacaktr. Bu aktarm klasik mfessirlerin hemen hepsi tarafndan da desteklenmitir. 85 Yani, Allah'a yaknlk duygusunun verdii huzur ve mutluluk ve bunun sonucu olarak ruh ve manev itminan. 86 zzet ismi, anlam olarak hem stn kudret kavramn, hem de onur ve ycelik kavramlarn kapsamaktadr. Bu szcn baka bir dile aktarlmas, getii anlam rgsne, szn akna baldr; ve bazan da -burada olduu gibi- szcn yukarda temas edilen anlamlarnn hepsini birden ifade etmeye almak zorunludur.
342

10. SURE

66 UNUTMAYIN K, gklerde ve yerde kim varsa hepsi ister istemez Allah'a aittir; hal byleyken, peki, Allah dnda tanrsal nitelikler yaktrlan varlklara87 yalvarp yakaran kimseler (byle yapmakla) neye uyuyorlar? Sadece zanna uyuyorlar; yalnzca tahmine dayanyorlar. 67 [Oysa,] barnda dinlenesiniz diye geceyi ve [ilerinizi] grp gzetesiniz diye gndz var eden O'dur;88 ite bunda, dinleyip [ders almak] isteyen insanlar iin ayetler vardr. 68 (Btn bu aklamalardan sonra [yine de]), Allah kendine bir oul edindi! diyorlar. O yceler ycesi, kendisine yakmayacak niteliklerden kesinlikle uzaktr!89 Her bakmdan mutlak olarak kendine yeterlidir: gklerde ve yerde var olan her ey O'na aittir! Sizinse elinizde bu [tr iddialarnz] destekleyecek hibir deliliniz yoktur! Hal byleyken, bilemeyeceiniz eyi mi Allah'a yaktryorsunuz? 69 De ki: Kendi uydurduklar yalan Allah'a yaktranlar asla esenlie eriemeyeceklerdir! 70 [Ksa sren] bir tutunmadr bu dnyadaki; ve sonra onlarn dn er ge Bize olacak: Ve Biz de, hakk inat ve srarla inkar etmelerinin karl olarak onlara o ok youn, ok iddetli acy tattracaz. 71 (MD artk) onlara Nh'un bandan geenleri anlat; hani o, kavmine: Soydalarm! demiti, eer benim [aranzdaki] konumum ve Allah'n ayetlerini size bildirmem zorunuza gidiyorsa,90 bilin ki, ben Allah'a gveniyorum. yleyse, artk [bana] yapacanz yapmak iin91 hem kendi gcnz hem de Allah'tan
87 Lafzen, ortaklara, yani Allah'a yaktrlan ortaklara (bkz. 6. sure, 15. not.) Bu ayetin banda iki kere geen men (her kim) zamiri, mriklerin tanrsal gler ve nitelikler yaktrd canl ve akl sahibi varlklara iaret etmektedir. Kuran, insan olsun, melek olsun btn akl sahibi varlklarn tbiyet olarak Allah'a ait olduunu (yani, evrende var olan baka her ey gibi, onlarn da varolu art ve sebebi olarak btnyle Allah'a bal olduklarn), bu itibarla hibir tanrsal nitelikleri ve dolaysyla, kendilerine tapnmay gerektirecek bir mahiyetleri olmadn belirterek bu kabil mrike anlaylara kar kyor. 88 Bkz. 14:32-33 ve ilgili 46. not; bu anlam rgs iinde gn ve gece terimlerinin tad zel anlam iin bkz. vahyedili sras olarak bu sureden daha nceki bir dneme ait 27:86 zerine 77. not. 89 Bkz. 2. sure, 96. not. 90 Zmnen, bu ayetler atalarnzdan devraldnz mrike inanlara ters ya da aykr dyor diye. Bu surenin 71-73. ayetlerinde ksaca temas edilen Hz. Nh kssas en ayrntl ve uzun biimde 11:36-48'de anlatlmaktadr (ayrca bkz. 7:59-64). Kssaya burada temas edilmesi, yukarda 47. ayetle ve dolaysyla bu surenin ana fikriyle olan balants sebebiyledir: yani, Allah'n buyruk ve iradesini insanlara peygamberleri vastasyla ulatrd gereiyle ve O'nun mesajlarn yalanlayanlarn te dnyada ekmeleri mukadder azapla. 91 Lafzen, girieceiniz eylemin ynn belirlemek iin; (bu anlam ak iinde emr
343

10. SURE

baka tanrlk yaktrdnz yardmclarnz92 bir araya toplayn; bir kere ne yapacanza karar verdikten sonra da artk girieceiniz eylem sizi tasalandrmasn;93 [neye ki karar verdiyseniz] bana kar artk elinizden geleni ardnza komayn; hem de bana hi soluk aldrmadan! 72 Beri yandan, eer [size ulatrdm mesajdan] yz evirirseniz, [hatrlayn ki,] ben sizden bir karlk beklemi deilim; benim cretim(i demek) Allah'tan bakasna dmez; nk ben kendini O'na teslim edenlerden biri olmakla emrolundum. 73 (Btn bu uyarlara ramen) o'nu yalanlamaya kalktlar! Ve Biz de o'nu ve gemide o'nunla birlikte olanlarn hepsini kurtarp (yeryzne) miras kldk;94 ayetlerimizi yalanlamaya kalkanlar ise suda boduk:95 mdi, bir bak, uyarldklar halde uymayan insanlarn sonu nasl olurmu! 74 VE SONRA, o'nun ardndan -her birini kendi toplumlarna olmak zere-96 [baka] eliler gnderdik; yle ki o'nlar da hakkn apak delillerini ortaya koydular; fakat onlar bir kere yalanlam bulunduklar eye (sonradan) bir trl inanmak istemediler:97 haddi aanlarn kalplerini Biz ite byle mhrleriz.98 75 Bu [ilk peygamberlerden] sonra Musa ve Harun'u ayetlerimizle Firavun ve onun sekinler evresine gnderdik: ne var ki onlar, gnaha gmlp gitmi bir topluluk olduklar iin, byklk tasladlar, 76 yle ki, kendilerine katmzdan hak geldii zaman, Bakn, bu dpedz bir by!99 dediler. 77 Musa: Size hak geldiinde hakknda byle mi konuursunuz? dedi, hi by
teriminin ifade ettii anlam budur). 92 Lafzen, [Allah'a kotuunuz] ortaklarnz. Terim zerine yaplm bir aklama iin bkz. 6. sure, 15. not. 93 Orijinal metindeki ksa ve vecz ve dolaysyla aktarlmas zor olan girieceiniz eylemin (emrukum) yn ya da mahiyeti size herhangi bir sknt ya da kararszlk vermesin ifadesi iin olduka serbest bir eviridir, bu. 94 Yani, onlar [dierlerinden] fazla yaattk (Zemaher). Halif (tekili half ya da halfe) terimi iin tercih ettiimiz karlk hakknda bkz. 2. sure, 22. not. 95 Bkz. 7. sure, 47. not. 96 Lafzen, elileri [kendi] kavimlerine gnderdik -Muhammed (s)'den nceki peygamberlerden her birinin belli bir kavme ya da cemaate gnderildiini, Arap toplumunun iinden kan Hz. Peygamber'in ise, btn insanla hitab eden evrensel bir mesaj tebli eden ilk ve son peygamber olduunu ma eden bir ifade. 97 Kar 7:101 ve ilgili 82. not. 98 Bkz. 2. sure, 7. not. 99 Lafzen, bu byden baka bir ey deil: Son peygamber Muhammed (s)'e kar yaplan itirazlara benzer biimde. (Bkz. bu surenin 2. ayeti ve ilgili 5. not.) Hz. Musa'nn kendilerine tebli ettii mesajn byleyici, derinden sarsc etkisini dile getiren bir sulama.
344

10. SURE

olabilir mi, bu? Hem de, byclerin mutlu sona asla ulaamayacaklar ortadayken!100 78 [Sekinler:] Bizi atalarmz inan ve uygulama olarak izler bulduumuz yoldan evirmeye ve bylece ikinizin bu lkede sz sahibi kimseler olmanz salamaya m geldin? Her ne hal ise, size, ikinize101 inanmyoruz! dediler. 79 Ve Firavun En usta sihirbazlar bana getirin! diye emretti. 80 Sihirbazlar gelince Musa onlara: Haydi atn atmak [istediinizi]! dedi. 81 Bylece onlar [aslarn] atp [gzbaclk yoluyla izleyenleri etkileyince]102 Musa onlara: Bu yaptnz sihirden baka bir ey deil; Allah bunu mutlaka boa karacaktr! Gerek u ki, Allah bozgunculuk yapanlarn iini asla ileri gtrmez. 82 Tersine, kelimeleriyle 103 ancak hakkn ortaya kmasn salar; gnaha gmlp giden insanlar bundan honut olmasalar da! 83 Firavun ve onun sekinler evresi kendilerine zulmeder korkusuyla 104 [bakalar geri dururken] kavminden ancak birka kii Musa'ya olan inanlarn akladlar:105 nk Firavun lkede gerekten de nfz ve iktidar sahibiydi, ve
100 Bu son cmlenin vurgulad husus, by ya da sihir olarak nitelendirilen eyin, herhangi bir gerek ve manev muhtevadan yoksun, geici bir grntden baka bir ey ortaya koyamayaca, kll erevesi itibariyle Kuran'da Allah'n yolu olarak tanmlanan tabiat ilke ve kanunlarnn stne kamayaca hakikatidir. Hz. Musa ile sihirbazlarn ve sonrakilerin ihtidasna dair kssa, her ikisi de bu sureden nce vahyedilmi olan Arf ve TH surelerinde olduka ayrntl olarak anlatlmaktadr. 101 Siz ikiniz eklindeki ikili hitap Hz. Musa ve Harun'la ilgilidir. 102 Yukardaki ilave, 7:116'ya dayanmaktadr; ayrca bkz. 20:66'nn ikinci paragraf. 103 Burada Allah'n kelimelerinden kast, Allah'n peygamberlerine indirdii vahiy olduu kadar, O'nun tarafndan vazedilen tabiat kanunlarnda kendini gsteren O'nun yaratc iradesidir de (Menr XI, 468). Benzer bir ifade 8:7 ve 42:24'de de gemektedir. 104 Al havf ifadesi, imanlarn aa vurmaktan ekinmeyenlere izafeten, korku[larn]a ramen anlamyla yorumlanacak olursa, yukardaki cmlenin anlam yle olacaktr: Firavun ve onun sekinler evresinin kendilerine zulmedecekleri yolundaki korkularna ramen, kavminden kk bir grup Hz. Musa'ya olan inanlarn aa vurdu. Ayet'in bu yolda anlalmas, bizim tercmemizi destekleyici ynde, ounluun korku yznden imanlarn aa vurmaktan kanm olduu anlamn da iinde tayacaktr. 105 Lafzen, Musa'ya inandlar. Ayetin (Trke sz dizimi itibariyle zorunlu olarak baa gelen -T..n.) devam, burada sz konusu olann, imann kendisi deil onun aa vurulmas olduunu gsterdii iin bizim aktarmmz da bu ynde olmutur. Zrriyet (lafzen, nesil/kuak) terimine gelince, terimin ok kere bir kimsenin soyundan gelen kk bir grup insan [ya da birka kii] anlamnda kullanldn belirten gvenilir pek ok kaynak bulunmaktadr (Taber, Beav, Rz ve bni Kesr'in kaydettii zre bni Abbs; Taber ve bni Kesr'in kaydettiine gre Dehhk ve Katde); bunun iindir ki, biz de terimi bu ynde
345

10. SURE

stelik lsz, acmasz biriydi. 84 Musa: Eer Allah'a inanyorsanz dedi, eer gerekten O'na balanp kendinizi O'na teslim etmiseniz, yleyse artk gvenin O'na! 85 Bunun zerine onlar da: Biz gvenimizi Allah'a balamz! Ey Rabbimiz, bizi zalim bir topluluun elinde rsvay etme!106 dediler. 86 Hakk inkar eden bu toplumun elinden ltfunla kurtar bizi. 87 Biz de Musa ile kardeine: ehirde halknz iin baz evleri snak edinin diye vahyettik, ve [onlara deyin ki] Evlerinizi ibadet yerine107 dntrn; ve namazda devaml ve kararl olun! Ve [sen ey Musa!] inananlar [Allah'n yardmyla] mjdele! 88 Ve Musa: Ey Rabbim! dedi, gerek u ki, Sen Firavun ve onun sekinler evresine dnya hayatnda grkem ve zenginlik verdin; yle ki, bunun sonucu olarak onlar da, ey Rabbim, [bakalarn] Senin yolundan eviriyorlar!108 Ey Rabbimiz, yleyse artk onlarn zenginliklerini silip yok et, (ve bylece) kalplerini katlatr; nk etin azab grmedike inanmayacaklar! 89 [Allah:] Bu dileiniz kabul olundu109 dedi, yleyse, siz ikiniz dosdoru yolda sabr ve sebatla devam edin ve [doru nedir, eri nedir] bilmeyenlerin
aktardk. Kuran, baz Msrllarn da Hz. Musa'nn tebli ettii mesajlara inanp bu inanlar aa vurduklarn sylediine gre (rn. 7:120-126), burada onun halk ya da onun kavmi ifadesiyle iaret edilmek istenenin sadece srailoullar'n deil, hem onlar hem de Msrllar, yani, Hz. Musa'nn iinde yaad btn bir Msr toplumunu kapsad rahatlkla dnlebilir. Nitekim, mteakip cmlecikte geen ve aka Msr toplumunun ileri gelenlerini ifade eden onlarn sekinler topluluu terimindeki aidiyet zamiri de bu gr desteklemektedir. 106 Lafzen, ktlk ynnde iv, ayart (fitne). 107 Lafzen, dua ya da ibadetin istikametine (kble) -srailoullar'na, kendileri iin tek kurtulu yolunun Allah'tan yana hep bilin ve duyarllk gstermekten, kendilerini sonuna kadar O'na ve O'nun dvsna adamaktan getiini ifade eden bir mecaz. ounlukla Msr olarak tercme edilen msr szcnn birinci anlam gerekte ehir ya da baehirdir. 108 Klasik mfessirlerin ouna gre yudill (saparlar, yoldan karlar) fiilinin banda bulunan li taks, bu anlam ak iinde lmu'l-kibe (sonu bildiren lm) durumunda olup, ok yerde olduu gibi iin ya da diye szckleriyle aktarlabilecek bir ama ya da niyet belirtmez. Bizim burada li taks iin benimsediimiz bunun sonucu olarak eklindeki ifade, Allah'n kendilerine bahettii kudret ve zenginlii O'na kranlarn belirtecek ynde deil de, insanlar O'nun yolundan evirmekte kullanan Firavun ve onun sekinler topluluuna kar Hz. Musa'nn duyduu ahlak tepkiyi dile getirmeyi amalamaktadr. 109 Lafzen, sizin, ikinizin duas. Burada hitab edilen iki kii, bir sonraki cmlede de sz geecek olan Hz. Musa ile Harun'dur.
346

10. SURE

yolunu izlemeyin! 90 Derken srailoullar'n denizin te yakasna geirdik; bunun zerine Firavun ve ordusu hmla onlarn ardna dt, [denizin dalgalar onlar rtp de Firavun] boulmak zereyken: Elhak, inandm,110 dedi, srailoullar'nn inand Tanr'dan baka tanr yok! Ve ben de artk kendini yrekten O'na teslim eden kimselerdenim! 91 [Ona]: Ancak imdi mi?111 denildi, Oysa, bu gne kadar [Bize] hep bakaldrm ve bozguncular arasnda yer almtn! 92 [mdi,] bugn senin sadece bedenini kurtaracaz112 ki, senden sonra gelecek olanlar iin [uyarc] bir iaret olsun; nk, gerek u ki, insanlarn ou ayetlerimize kar umursamazlk gsteriyor! 93 Derken, srailoullar'na son derece gzel, emin bir yurt tayin ettik113 ve kendilerini temiz ve ho rzklarla rzklandrdk. Ama, ne zaman ki [vahiy yoluyla] kendilerine (hakikat) bilgi(si) geldi, ancak o zaman aralarnda ekimeye, farkl grler benimsemeye baladlar: Allah, ekimeye dtkleri
110 Lafzen, t, boulayazd zaman ... dedi. Hz. Musa ile Firavun'un kssas, sonrakinin srailoullar'na uygulad bask ve zorbalk ve srailoullar'nn kurtuluu hakknda bkz. k i-xiv ve zellikle (Kuran'n yukardaki ayetiyle ilgili olarak) srailoullar'nn mucizev kurtuluunu, Firavun ve ordusunun kt akibetini ayrntl bir biimde anlatan xiv. bb. Akldan karlmamaldr ki, gerek Kitb- Mukaddes'de, gerekse szl Arap kltrnde yer alan tarihsel olay ve menkbelere ilikin Kurn atflarn hemen hepsinde ama bu olaylar hikaye etmek, dikkati olay rgsnn kendisine ekmek deil; olay rgsnn altnda yatan zel ahlak derse dikkat ekmek, onu gn na karmaktr: bu durum, bu ma ve atflarn Kuran'n btnne dalm bir btnn paralar halinde olmasn da aklamaktadr. 111 Yani, Ancak imdi mi, bunun iin vaktin ok ge olduu u an m tevbe ediyorsunuz? Kar. 4:18 lm anna kadar ktlk ileyip duran, ama o an gelip attnda imdi tevbe ediyorum diyenlerin tevbesi kabul edilmeyecektir. 112 Lafzen, Seni bedensel olarak kurtaracaz: Bununla muhtemelen, eski Msrllarn, krallarnn ve sekinlerinin cesetlerini mumyalayarak gelecek kuaklar iin saklamak yolundaki gelenekleri ma ediliyor. Baz eski Msr uzmanlar Kuran'da ve Kitb- Mukaddes'de sz geen zalim Firavunun II. Ramses (M.. 1324-1258 dolaylar) olduunu ileri srerken, bazlar da onu talihsiz selefi Tut-ankh-amen'le ya da M.. 15. yzylda yaam olan III. Thotmes (yahut Thutmosis)'le zdeletirmektedirler. Ama btn bu zdeletirmeler yalnzca zan ve tahmine dayanmakta olup tarihsel olarak belgelenmemitir. Aklda tutulmaldr ki, Kuran'da geen Firavun (Kuran'da firavn) tabiri bir zel isim olmayp Eski Msr'da btn krallar iin kullanlan bir nvandan ibarettir. 113 Lafzen, srailoullar'n gzel ve emin bir yere yerletirdik -sdk terimi, hemen btn mfessirlere gre, bu anlam rgs iinde gzel ve emin anlamna gelmektedir.
347

10. SURE

her konuda Kyamet Gn aralarnda elbette hkm verecektir.114 94 BTN bunlardan sonra, [ey insanolu], sana indirdiimiz ey[in doruluun]dan hl phede isen,115 nceki alarda vahyedilmi metin-(leri) okuyan kimselere sor:116 [O zaman anlayacaksn ki] Rabbinden sana gelen haktr. O halde, artk phecilerden olma. 95 Allah'n ayetlerini yalanlayan kimselerden olma ki, kendini kaybedenler arasnda bulmayasn. 96 Gerek u ki, haklarnda Rablerinin sz [yargs] gereklemi olanlar117 imana eriemeyeceklerdir. 97 Kendilerine her trl kantlayc belge gelse bile, t ki [te dnyada kendilerini bekleyen] o ok can yakc azab gzleriyle grnceye kadar...118
114 Bu ayeti tefsir ederken Rz unlar yazyor: Tevrat' okuyup incelemeye baladklar gne kadar Hz. Musa kavmi aralarnda ekimeye dmeden, tek bir din inan ve gr zerindeydiler (al milletin vhide); ne zaman ki Tevrat' incelemeye baladlar, o zaman [muhtelif] meselelerin, ykmllklerin farkna vardlar ve bunlarn yorumunda aralarnda gr ayrlklarna dtler. Bu anlamda, [yukardaki Kuran ayetiyle] Allah aklamaktadr ki, bu kabil gr ayrlklar kanlmazdr (l-budd) ve bu dnya hayatnda hep olacaktr. Rz'nin psikolojik vukuf arzeden bu isabetli yorumu, zihinsel planda baka alar kullanp baka grler benimseme yatknlnn, yani ihtilaf ve ekimenin insan tabiatnn ayrlmaz bir paras olduunu aka dile getiren Kurn sylemle de badamaktadr (bkz. 2:213 ve 253. ayetlerin son cmleleri ve ilgili notlar; ayrca 23:53 ve 30. not). 115 Baz mfessirler 94. ve 95. ayetlerin Hz. Peygamber'e hitab ettiini sylemilerdir. Oysa bu gr, 95. ayette, Allah'n ayetlerine yalan gzyle bakan kimselerden olma d gznnde bulundurulursa bizce geree son derece aykr gzkmektedir, nk aktr ki, Allah tarafndan peygamber olarak seilen birinin bu tle iaret edilen gnaha dmesi muhaldir. Sonu olarak Rz, bu iki ayeti genel olarak insana hitap olarak ele almakta ve sana indirdiimiz ey ifadesi de bizim anladmz ekilde, insanla vahiy yoluyla ulatrlan, tebli edilen hakikat bilgisi olarak aklanmtr. Bu yorum ayrca, yukardaki blmn, son ilah kitap olan Kuran'la insanla bahedilen hidayetten sz eden 57-58. ayetlerle de yakndan ilgili olduunu gstermektedir. 116 Yani, Yahudi ve Hristiyanlara. Burada okumak eylemi, zaman iinde metin olarak tahrifata uram olsa da, hl iinde Muhammed (s)'in bir peygamber olarak zuhuruna ak iaretler tayan ve dolaysyla onunla vahyedilen mesajn doruluunu belgeleyen Kitb- Mukaddes'e inananlarn inancyla mecaz bir e anlamllk ifade etmektedir. En geni anlamyla yukardaki ayet, insanolunun din tecrbenin kesintisiz devamllna ve Kuran'da ska deinildii zere Allah elilerinin hepsinin tek ve ayn gerei tebli ettiklerine iaret etmektedir. (Bkz. bu konuda, 5:48'in ikinci paragraf ve ilgili 66 ve 67. notlar.) 117 Bkz. yukarda 33. ayet ve 53. not; ayrca 14:4 zerine 4. not. 118 Zmnen, kendilerine, inanmann artk hibir yararnn olmayaca Gn'e kadar:
348

10. SURE

98 nk, ne yazk ki,119 Yunus toplumundan baka, [btn bireyleriyle topyekun] imana erien ve bylece imannn (verecei huzur ve gvenlii) tadan herhangi bir cemaat kmad henz.120 (Yunus'un soydalar) inandklar zaman, dnya hayatnda [srklenebilecekleri] alalmann, bayalamann yol aaca
Bununla, tam boulma annda Firavun'un imana gelmesinden sz eden 90-91. ayetlere atf yaplyor olmal. Kar. keza 4:17-18. 119 Lev-l (olmasayd ya da ... iin deilse) edat bazen hel-l edatyla e anlaml olarak kullanlr ve bu durumlarda niin deil? (niin yle olmad ..? ilh.) eklinde tercme edilebilir. Ne var ki, yukardaki ifade iin szkonusu edatn ne soru haliyle tercmesi, ne de yukarda belirtilen harfiyyen tercmesi szn amacn vermeye yetmemektedir. fadenin anlam ancak, lev-l edatnn -yukarda belirtilen birinci dereceden anlamlar yklenmesi dnda- ayrca hurfu't-tahdd denen ve srar, tevik bildiren edatlardan biri olduu hatrlannca aklk kazanyor. Bu yanyla edat, gelecek zaman kipinde ekilmi bir fiilden nce geldii zaman, bir eyin yaplmas ynnde abukluk bildiren bir tevik ve yreklendirme; gemi zaman kipinde ekilmi bir fiilin nnde ise, yukardaki ifadede olduu gibi, birinin yapmas gereken bir ii yapmam olmasndan tr bir esef, knama ya da yazklama ifade etmektedir. Modern ngilizce'de bu anlamyla edatn deyimsel bir karl yoktur. Kanaatimizce edat iin en yakn karlk arkaik ngilizce'de, derin bir esef ve knama ifade eden heyhat (alack)! (muhtemelen, kayp ya da talihsizlik durumunda sylenen ah! lack! ifadesinden tremi olmal) nlemi olurdu. Ne var ki, bu nlemin kullanlmas, fazlasyla eski, fazlasyla tumturakl olduundan bizce yerinde olmayacakt. Sonu olarak, arkaik alack szcnn ifade gcn tamasa da, daha sk kullanlan alas (yazk; ne yazk!) szcn tercih etmek zorunda kaldk. Yine de okuyucu her halkarda aklda tutmaldr ki, yukardaki pasaj her ne kadar bir art cmlesi ya da soru cmlesiymi gibi grnse de, ok ak bir biimde bata Taber olmak zere pek ok klasik mfessirin belirttii gibi, aslnda ne yazk ki, (imdiye kadar) hi olmad ... eklinde bir hkm ifadesi ortaya koymaktadr. 120 Kuran pek ok yerde iaret etmektedir ki, hibir peygamber halknn btn bireylerince yle hemen ho karlanp benimsenmedi; tersine, yelerinin ounluunun ilah mesaj dinlememek konusunda gsterdikleri inat direnme yznden nice toplumlar helak oldu, ziyan olup gitti. Bunun tek istisnasnn, Yunus Peygamber'e nceleri kar kan (yle ki bu yzden Yunus fkeyle kp gitmiti: kar. 21:87) ama sonra o'nun arsna topluca icabet edip kurtulan Ninova halk olduu ifade edilmektedir. Yunus kssas iin bkz. 21:87-88 ve 37:139-148 ve ilgili notlar; Kurn atflara aykr dmeyen daha ayrntl bir anlatm Kitb- Mukaddes'de yer almaktadr (Yunus'un Kitab). Sz konusu pasajn anlam rgs iinde, gelmi gemi toplumlar arasnda peygamberlerine i iten gemeden kulak verme basiretini gstermi tek toplum olarak Hz. Yunus'un kavminden sz edilmesi, haklarnda Rablerinin sz gereklemi olan kimseler (bkz. 96. ayet) tarafndan Kuran mesajnn bile bile reddedilmesinin onlarda manev bir ke ve dolaysyla ahirette de etin bir azaba yol aaca gereiyle Kuran dinleyen, okuyan insanlar uyarmak iindir.
349

10. SURE

acy ve sknty onlardan uzaklatrdk ve belli bir sre varlklarn srdrmeleri iin kendilerine frsat verdik.121 99 [te bunun gibi] Rabbin eer yle olmasn dileseydi, yeryznde yaayan herkes topyekun imana eriirdi:122 Hal byleyken, insanlar inanncaya kadar zorlayabileceini mi sanyorsun, 100 hem de, hi kimsenin, Allah'n izni olmadka123 asla imana eriemeyecei ve akln kullanmayanlara alaltc, bayalatrc [inansz]l musallat edenin O olduu (gerei) ortadayken?124 101 De ki: Gklerde ve yerde var olanlara bakn da dnn! Ne var ki, inanmayacak olan bir topluma ne ayetlerin, ne de uyarmalarn bir yarar dokunabilir! 102 O halde, kendilerinden nce gelip geen [inkarclarn yaad felaket] gnlerinden baka gnler mi bekliyorlar? De ki: yleyse, [olacak olan] bekleyin bakalm; dorusu ben de sizinle beraber bekleyeceim! 103 [nk bu konudaki deimeyen uygulama udur: hakk inkar edip ayetlerimizi yalanlamaya kalkanlarn felaketlerini hazrlarz;] ve buna karlk elilerimizi ve imana erienleri kurtarrz.125 te bize hak olan, bylece
121 Lafzen, bir zaman iin; yani toplumsal srelerle doal olarak belirlenmi ayakta kalma sresi (bkz. Menr XI, 483). 122 Kuran tekrar tekrar u gerein altn izmektedir: Eer O dileseydi hepinizi doru yola yneltirdi (6:149). Bu aka u anlama geliyor: Allah insana doru ile eri arasnda seim yapma serbestisini bahetmi ve bylece onu, yalnzca doal gdleriyle, igdleriyle yaayan teki canllardan ayrarak ahlak meselesi olan stn bir varlk statsne ykseltmitir. Bu konuda bkz. 6. sure, 143. not; ayrca, D ya da cennetten karlma temsliyle balantl olarak 7. sure 16. not. 123 Yani, doruyla eriyi ayrd etme yetisi de dahil, insan doasna yerletirdii kuvvet ve yatknlklar yannda bir de biztih Allah'n yol gstermesi olmadka. nsann ahlak seim konusundaki zgn iradesi, insann kendi Tanr vergisi doasna, yani, ftratna uymaktaki isteklilii ya da isteksizliiyle kendini belli ettiine gre, imana erimenin, son tahlilde Allah'n hidayet ve inayetine bal olduu sylenebilir. (Bu konuda kar. 2. sure, 19. not; ayrca, 14. sure, 4. not). 124 Kar. 8:22 ve 55; ayrca ilgili 58. not. Karlatrma iin iaret edilen ayetlerde olduu gibi, yukardaki ayette de inanszlk, kiinin ister peygamberlere indirilen vahiyle dorudan ifade edilsin, ister -Kuran'n bundan sonraki ayette bir kere daha altn izdii zereyaratlm lemdeki gzlenebilir olgularda insann mahede ve idrakine ak tutulmu ayetler, alamet ve iaretler yoluyla ifade edilmi olsun Allah'n mesajlarn anlamak, alglamak noktasnda akln kullanmaya peinen isteksiz olmasnn bir sonucu olarak gsterilmektedir. 125 Ayetin banda yer alan bizim uzun, aklayc ilavemiz, herkesten ok Zemaher'nin ayet hakkndaki aklamalarna dayanmaktadr. Byle bir aklayc ilaveye unun iin ihtiya
350

10. SURE

inananlar kurtarmamzdr.126 104 [EY PEYGAMBER,] de ki: Ey insanlar, eer benim imanmdan phede iseniz, [bilin ki,] kulluk etmem, sizin Allah'tan baka kulluk ettiiniz varlklara;127 ben yalnzca, sizi[n hepinizi] ldrecek olan Allah'a kulluk ederim:128 nk ben [yalnz O'na] inanan kimselerden biri olmakla emrolundum. 105 [Ey nsanolu,] ite byle (sen de) yzn, yalanc, aldatc eylerden btnyle arnm olarak,129 sebat ve samimiyetle [gerek] inanca evir; Allah'tan bakasna tanrlk yaktranlardan olma. 106 Sana ne bir yarar, ne de bir zarar verebilecek durumda olmayan varlklar Allah'la beraber anp onlara yalvarp yakarma: nk, eer byle yaparsan muhakkak ki zalimlerden olursun!
duyulmutur: Ayetin banda yer alan smme (bunun zerine ya da bundan sonra) zarf balac burada szn akn nceki ayetten bu ayete dolaysz bir geile aktarmamakta, fakat sz, Kuran'da ska tekrarlanan bir temaya, yani nceki peygamberlerin inat, direngen toplumlarla yaadklar tecrbeye, inkarclarn urad azap ve bozguna, ve netice olarak peygamberlerin ve onlara uyanlarn eritikleri kurtulua balayarak, yukardaki 102. ayetle kurulmas beklenen balanty dolayl bir ekilde kurmaktadr. Reid Rza bu pasaj, hakl olarak, Kuran'da yer alan vecz, ksa ve zl syleyi tarznn (cz) bata gelen rneklerinden biri olarak nitelendirmektedir (Menr XI, 487). 126 Rz, hakken aleyn (lafzen, zerimize hak olarak/zerimize bor ya da grev olarak) ifadesini, bu szn, Allah iin bir grevlilii, bir zorunluluu deil, fakat sadece mantk bir gereklilii, yani Allah'n gerekletirilmesini Kendi zerine ald, gerekletirileceini vaad ve irade ettii, byle olunca da gereklemesi artk kanlmaz olan eyi dile getirdiini syleyerek aklamtr. nk ne mutlak kudret ve irade sahibi olan Allah'n bir grev, bir zorunluluk altnda olduunu dnmek doru olur, ne de Rz'nin belirttii gibi, insann, yaratcs zerinde herhangi bir hakk ya da alaca olduunu dnmek doru olur. 127 Zmnen, ve Hesap Gn yaptklarnza ahitlik ederim. Kulluk ettiiniz varlklara cmleciinde ellezne zamirinin kullanlmas, iaret edilen varlklarn cansz ve temsl eyler deil, azz ya da vel olarak bilinen akl sahibi varlklar olduunu gsteriyor. Burada iman olarak evrilmi olan dn terimine gelince, bu konuda 2:256 zerine 249. notun ilk yarsna bkz. 128 Bu anlam ak iinde Allah'a, yaayan btn yaratklara lm takdir eden vasfyla yaplan atf, hakikati inkar edenlere, lmden sonra O'nun huzurunda hesaba ekileceklerini hatrlatmak iindir. 129 Klasik Arapa'da ve zellikle de Kuran'da yz szc, insann kiiliini bedenin dier ksmlarndan daha iyi ifade ve temsil ettii iin, ou zaman kiinin btn vasflarn ifade eden mecaz anlamyla kullanlr (kar. 2. sure, 91. not). Hanf terimine ilikin bir aklama iin bkz. 2. sure, 110. not.
351

10. SURE

107 Ve [bil ki,] eer senin bana Allah bir darlk, bir sknt saracak olsa, O'ndan baka onu giderecek yoktur: Ve eer hakknda iyilik, genilik diliyorsa, O'nun ltuf ve cmertliini engelleyebilecek kimse de yoktur; O ltuf ve cmertliini kullarndan dilediine nasip eder. nk ok acyan-esirgeyen gerek balayc O'dur. 108 [EY PEYGAMBER,] de ki: Ey insanlar, imdi size Rabbinizden hakikat (bilgisi) gelmi bulunuyor artk. Bundan byle her kim ki doru yolu izlemeyi seerse, bunu kendi lehine semi olacaktr; ve her kim ki sapkl seerse, yine bunu kendi aleyhine semi olacaktr. Sizin davrannzdan sorumlu deilim ben. 109 [Sana gelince, Ey Muhammed, sen de] yalnzca sana vahyedilene uy ve Allah hkmn verinceye kadar sabret: nk hkmedenlerin en iyisi O'dur.

352

11. SURE

11. HUD
Onuncu surenin (Ynus) indiriliinden ok ksa bir sre sonra -yani, Hz. Peygamber'in Mekke'de geen son yl iinde- vahyedilen Hd suresi, hem metod ve slup bakmndan, hem de konusu ve muhtevas bakmndan, kendinden nce gelen sureyle byk bir benzerlik gstermektedir. Bu surede de, Ynus'da olduu gibi, balca tema, Allah'n iradesinin peygamberleri araclyla vahyedildii gerei ve peygamberlik olgusunun gelmi gemi toplumlardaki tezahrdr. Ynus suresinde yle bir temas edilen nceki peygamberlere ilikin kssalarn bazlar bu surede olduka ayrntl olarak anlatlmakta ve insanla insan arasnda cereyan eden gerek ilikilerin zellikle alt izilerek bu kssalar deiik alardan yanstlmaktadr. Bu ele al tarznn doruk noktas, Halk [birbirlerine kar] drst davrand srece, senin Rabbin (hi) bir toplumu [srf] btl [inanlar] yznden helak etmez anlamndaki 117. ayettir. (Ayet'in bu ekildeki yorumu iin bkz. 149. not.) Baz otoriteler surenin 12, 17 ve 114. ayetlerinin daha sonraki bir tarihte Medine'de vahyedildii grndedirler; ne var ki, Reid Rza bu gr pek ikna edici bulmayarak reddetmekte ve surenin tamamnn Mekke'de vahyedildiini ileri srmektedir (Menr XII, 2). 1 Elif-Lm-R.1

[BU] LAHBRKTAPTIR ki, ayetleri her eyden btnyle haberdar olan hikmet sahibi [Allah] tarafndan kendi ilerinde ak ve anlalr klnm, birbirleriyle aklanm ve ayrca2 birbirleriyle balantl olarak etrafl bir biimde dile getirilmitir 2 ki, Allah'tan bakasna kulluk etmeyesiniz. [Ey Peygamber, de ki:] Bakn ben size O'nun tarafndan bir uyarc ve mjdeci [olarak] grevlendirildim3: 3 Rabbinizden gnahlarnz iin balanma dileyin ve
1 Bkz. Ek II. Sbeveyh'in (kar. Menr XII, 3) ve bu ayeti tefsir ederken Rz'nin ileri srd pek allmadk bir gre gre, ayetin banda yer alan Elif-Lm-R harfleri bu surenin bal durumundadr ve bunun iindir ki mteakip cmleyle balantl olarak okunmaktadr, yani: Elif-Lm-R ilah bir kitaptr ilh... eklinde. Oysa, bu gr, (Rz'nin kaydettiine gre) Zeccc gibi nde gelen otoritelerin bu konudaki grne aka ters dmekle kalmyor, ayrca, bu gibi sembolik harflerin birer balk olduklarn gsterir hibir szdizimsel imkan ya da balant tamakszn pek ok surenin banda yer alm olmalar da bu grn pek kabul edilebilir olmadn gsteriyor. 2 Zemaher ve Rz'ye gre smme fussilet (ve sonra ak ve etrafl bir biimde dile getirilmi/tafsil edilmi) cmlesinin bandaki smme balac burada zamanda bir pepeelik deil, daha ok nitelik ve artlarda bir sra ve uyum bildirir: bu bakmdan, bizim yaptmz gibi bu balac ayrca ibaresiyle aktarmak yerinde olacaktr. -Bizim ayetleri kendi ilerinde ak ve salam klnm, birbirleriyle aklanm ifadesiyle aktardmz uhkimet ytuh ibaresine gelince, bkz. 3:7'nin ilk cmlesi ve ayrca, yt muhkemt ifadesini aklayan 5. not. Bu ayeti Reid Rza da bizim anladmz anlamda yorumlamtr (bkz. Menr XII, 3 vd.). 3 Sonraki ayetin banda yer alan en (ki, diye) balac bu eviride stste iki nokta ile karlanmtr. Ey Peygamber, de ki szckleriyle yaplan parantez ii ilave, birinci tekil
353

11. SURE

sonra tevbe ve pimanlk tavr iinde O'na ynelin ki, O da sizi [bu dnya] hayatnda [O'nun belirledii] bir sre doluncaya kadar gzel bir geimle geindirsin;4 ve [te dnyada da] erdem sahibi herkese erdemliliinin karln [fazlasyla] versin.5 Fakat eer (doru yoldan) dnerseniz, o zaman, dorusu o zorlu Gn [gelip attnda] azabn6 sizin banza gelmesinden korkarm! 4 Hepinizin dn Allah'adr; ve O her eyi edip-eylemeye yeten snrsz bir kudrete sahiptir. 5 Bakn hele, [kitabn doruluunu inkara artlanm olanlar] kendilerini O'nun gzetiminden gizlemek iin7 kalplerini (nasl) kat kat rtlerle rtyorlar. Bilin ki, [hakikati grmemek ya da duymamak iin kat kat] giysiler iine girdikleri

ahsa hitab eden cmlenin yaps gereidir; 4. ayetin sonuna kadar devam eden sonraki ksm, ayetin banda geen uyarma ve mjdeleme olgularnn her ikisinin yklemine ilikindir ve dolaysyla Hz. Peygamber'e tevd edilen mesajn tamamn vecz bir dille hulasa etmekte, erevelemektedir. 4 Yani, hayatnzn sonuna kadar (ecel msemm terimi zerine yaplm bir aklama iin bkz. 6:2 ile ilgili 2. not). Hikmetinin derinliine inilemez olan Allah, inanan ve doru bir izgi izleyen herkese her zaman dnyev mutluluk ve madd refah nasip etmediine gre, [dnya] hayatnda sizi iyi bir geimle geindirsin ifadesindeki vaadin mutlaka bireylerle deil de, daha ok bir btn olarak inananlar cemaatiyle ilgili olduunu dnmek daha yerinde olur. Reid Rza'nn da gr bu yndedir (Menr XII, 7 vd.). (Kar. 3:139 -eer [gerekten] inanyorsanz mutlaka (insanlarn) en stn olursunuz.) 5 Fazl ismi Allah iin kullanld zaman mutlaka ltuf/kerem ya da inayet anlamlarn artrr; ama insanlar iin kullanldnda daha ok erdem ve bazan da stnlk, sekinlik anlamna gelir. Yukardaki ayet aka gstermektedir ki, bu dnyadaki ksm ve ou zaman da sadece ahlak planda kalan ceza ve mkafatn tersine, te dnyada Allah, inan ve eylemleri yoluyla erdemlilie, yetkinlie ulaan herkese ltuf ve cmertliinin azamisiyle karlk verecektir. (Kar. 3:185 -yaptklarnzn tam karln ancak Kyamet Gn'nde elde edeceksiniz.) 6 Lafzen, zorlu bir Gn'n azabnn. Bu konuda bkz. 9:128. 7 Burada sz edilen kimseler Hz. Muhammed'in getirdii mesajn Allah'tan olduuna inanan kimseler olmadklarna gre, bunlarn kendilerini Allah'tan gizlemelerinin, bu anlam rgs iinde olsa olsa bir tek anlam olabilir ki, o da, onlarn Allah'tan gelen hakikat arsna kar kendilerini kapal tutmalar, bu arya kulak vermekte isteksizlik gstermeleridir. Ayette bu, vecz ve mecaz bir slup iinde dile getirilmitir. Bu, ayn zamanda, kalplerini (lafzen, gslerini/snelerini) kat kat rtlerle rtyorlar ifadesine de aklk getirmektedir. Bu son ifadeyle, sz geen kimselerin akllarn ve kalplerini btl inanlarla, hurafelerle rtm olduklar ve bunun da kendilerini manev gereklere kar kapal ve duyarsz kld belirtilmektedir. Bu konuda bkz. 8:55 ve ilgili 58. not.
354

11. SURE

zaman [bile]8 O, onlarn gizli tuttuklarn da, aa vurduklarn da btnyle bilmektedir; nk, O, kalplerde olan hakknda mutlak ve eksiksiz bilgi sahibidir. 6 Ve yeryznde yaayan hibir canl yoktur ki rzk Allah'a bal olmasn; ayrca O, her canlnn [yeryznde] yaama sresini de, [lmden sonra] yerleip kalaca yeri de bilmektedir:9 Btn bunlar apak bir kitapta yer alm bulunmaktadr. 7 O'dur, gkleri ve yeri alt evrede yaratan; Ve [hayat yaratt srece] O'nun kudret taht suyun stndeydi.10 [Allah size bylece O'na olan bamllnz hatrlatyor] ki sizi snayp hanginizin eylem ve davranca iyi olduunu ortaya koysun. yle ki: eer (sen, ey Peygamber,) [insanlara:] Unutmayn ki, lmden sonra diriltileceksiniz! 11 desen, hakk inkara artlanm olanlar hemen, Akas, bu byleyici bir vehimden baka bir ey deil!12 diye karlk verirler.
8 Yukardaki parantez ii ilave, nceki ibareye pek ok lugatinin verdii anlama dayanlarak yaplmtr (kar. Lane VI, 2262). 9 Mustekarr ve mustevdea tabirlerine verdiimiz karlklar iin bkz. 6:98'de 83. not. Yukarda Allah'n her eyi kucaklayan ilmi konusundaki atf sonraki ayetle balantldr. (O kalplerinde olan hakknda mutlak ve eksiksiz bilgi sahibidir.) 10 Eyym (lafzen, gnler) szcn evre/safha ve ar (taht) szcn de kudret taht olarak aktarmamz hakknda. bkz. 7. sure 43. not. O'nun kudret taht suyun stndeydi ifadesiyle yaplan atf, Allah'n iradesine bal olarak hayatn btnyle suda balayp evrimletiini iaret eder gibi gzkyor ki, bu husus Kuran tarafndan aka ortaya konduu gibi (bkz. 21:30 ve ilgili 39. not) yakn zamanlarda biyoloji alannda yaplan aratrmalarla da dorulanmtr. Yine de kesin gzyle baklamayacak olan bu yorumun, nceki ayette geen yaayan hibir canl ifadesiyle de desteklendii sylenebilir. Hayat yaratt srece ifadesiyle yaptmz parantez ii ilave Reid Rza'nn bu ayet hakkndaki uzun yorumunda ileri srd grle badam iindedir (Menr XII, 16 vd.). 11 Bu ayette olduu gibi sonraki ayetin de banda yer alan le-in (nitekim, eer) ifadesi, atfta bulunulan durumun tipik karakterini -yani, sk rastlanan bir durum olduunu- belirtmek iindir. Kanaatimizce, yerine gre, nitekim, eer..., yle ki, eer ya da yine, eer ifadeleriyle aktarlmas yerinde olacaktr. 12 ou zaman by ya da sihir anlamnda kullanlan sihr terimi ncelikle bir eyi asl (yahut tabii) durumundan karp baka bir duruma sokmay, mahiyetini deitirmeyi ifade eder (Tcu'l-Ars); dolaysyla, sahte ya da gerek d olan bir eyi gerekmi gibi gstermek anlamna gelir. Bununla birlikte, lmden sonra tekrar diriltileceksiniz eklindeki Kurn ifade, Rz'nin de belirttii gibi, sihr szcyle dorudan nitelendirilebilecek fiil bir durumu iaret etmediine gre, bu ifadenin, bununla dile getirilen olguya inanmayanlar tarafndan bile byclk ya da sihirbazlk olarak tanmlandn ileri srmek mantk d olacaktr. te yandan, inanmayanlarn lmden sonra
355

11. SURE

8 Ve ayrca, onlarn (hak ettii) azab [tarafmzdan] belirlenmi bir vakte kadar ertelesek13 hemen yle derler: Onun [hemen gereklemesini] nleyen ne?14 Bilin ki, o Gn (o sz geen azap) onlarn bana geldii zaman, onu kendilerinden uzak tutacak hibir g olmayacak; ve alay edip durduklar ey onlar kuatp bunaltacaktr.15 9 Bunun gibi, insana katmzdan bir rahmet tattrsak,16 sonra da onu kendisinden ekip alsak, hemen [nceki ltfumuzu] nankrce unutup umutsuzlua der.17 10
kalk doktrinini, srf, dnya hayatnn tadn karabilecek durumda olanlar bundan alkoymay (Rz), yoksul ve talihsiz insanlar da bu dnyadaki kt talihlerine uyuuk bir biimde boyun edirmeyi amalayan byleyici ya da uyuturucu bir vehim, bir kuruntu olarak grp kmseme tavr iinde reddettikleri ortadadr. Ayette geen sihr szcnn bu balam iindeki anlam da budur zaten. (Kar. inanmayanlarn, Muhammed (s) iin, gzbac anlamnda, kullandklar shir lakabnn getii 10:2.) 13 Lafzen, [Bizim tarafmzdan] belirlenmi/hesap edilmi bir vakte kadar, yani, Kyamet Gn'ne kadar: yukarda 3. ayette Hz. Peygamber'e syletilen O zorlu Gn [gelip attnda] azabn sizin banza gelmesinden korkarm! szne ilikin bir atf. mmet isminin muhtelif anlamlar iinde buraya en uygun olan vakit/zaman ya da sredir (Zemaher, bni Kesr ve dier klasik mfessirler). 14 nanmayanlarn umursamaz tavrlaryla ilgili bu bahis hakknda bir aklama iin bkz. 8:32, 10:50 ve ilgili notlar; ayrca 6:57-58. Yukardaki alayc soruya ilikin mteaddid Kurn atflar aka gstermektedir ki, bu soruyla ortaya kan zihinsel tavr yaltlm belirli bir tarihsel rnekle snrl deil (bkz. 8. sure 32. not), fakat hakikati inkara artlanm olan herkeste olmasa da, bu eilimi gsteren ou insanda bu eilimin bir belirtisi olarak kendiliinden ortaya kan bir tavrdr. 15 Lafzen, alay edip durduklar ey onlar sarp kuatacak (hka bihim). Hemen btn mfessirlere gre hka fiilinin, gelecek zaman ifade edilmek istendii halde gemi zaman ekimiyle kullanlmas, bahsedilmek istenen olay ya da olgunun kanlmazln ma ve tekid zellii gsteren bir slup deeri tamaktadr. (Ayrca bkz. 6:10 ile ilgili 9. not.) 16 Ayetin devam gstermektedir ki, burada ve sonraki ayette geen tr bildirici insan terimi, ncelikle ya Allah'n varlna kani olmayan ya da hakk inkar eiliminde olan bilinemezci (agnostic)/vahye ilgisiz, umursamaz kimseleri ma etmektedir; bununla birlikte, terimin, daha geni anlamyla, Allah'a inandklar halde din aba ve duyarlk olarak zayf olan ve dolaysyla haric artlarn ve zellikle de kar ve stat hesaplarnn tesiriyle kolayca sarslp yn deitiren kimseleri de ifade ettii sylenebilir. 17 Lafzen, umutsuzdur [ya da umutsuz olur] yahut umutsuzlua kaplr (yes); gemiteki mutlu, mreffeh durumunu sadece sebep sonu zincirinin rastlantya bal bir rn olarak, yahut ksacas, Allah'n bir ltfu olarak deil de, uluorta ans denen eyin bir sonucu olarak gren birinin musibet karsnda dt durumu dile getiren bir ifade. Bu adan, yes terimi, Kurn kullanmyla, manev nihilizmin bir gstergesidir.
356

11. SURE

Yine, bana gelen bir darlktan, skntdan sonra bir bolluk, bir genilik18 tattracak olsak hemen Musibetler yakam brakt! di-yerek, kendinden bilir, kurumlu bo bir sevince kaptrr kendini.19 11 [nsanlarn ou byledir; pek tabii] glklere gs geren, drst ve erdemli davranan kimseler bunun dnda; ite bu sonrakiler ki, onlar gnahlarndan tr arnma, balanma ve byk bir mkafat beklemektedir. 12 O HALDE, [ey Peygamber, srf inkarclar holanmyor diye ve] onlarn Niin o'na (gkten) bir hazine inmedi ya da, [niin] o'nunla [gzle grlebilen] bir melek gelmedi? diye sylenmelerinden tr yrein daralyor diye20 sana vahyedilen mesajn bir ksmn gzard etmen hi doru olur mu?21 [Unutma ki,] sen sadece bir uyarcsn; Allah ise her eyin zerinde gzetici olarak bulunuyor,22 13 ve bunun iindir ki: Onu [Kuran'] [Muhammed'in kendisi] uydurdu!23 diyorlarsa, [onlara] de ki: Madem yle, doru szl kimselerdenseniz,24 o zaman, onunkilerle ayn
18 Kuran'da bu tarzda yalnzca bir kere geen nem isminin anlamn tam olarak aktarabilmek iin eviride zorunlu olarak iki szck (bolluk ve genilik) kullanld. Le-in szc iin burada kullandmz yine ifadesine gelince, bu konuda bkz. yukarda 11. not. 19 Lafzen, lsz sevin iinde; ar kendini beenen biridir/(biri olur kar) -yani, talihinin iyiye dnmesini kendinden bilir, kendi marifeti sanr; ya da kendi ansllna yorar. 20 Lafzen, ... diyecekler [korkusuyla] gsn darald iin. Konu zerinde sz sahibi btn otoriteler, yukardaki cmlenin banda yer alan lealle (lafzen, olabilir ki) ifadesinin Muhammed (s)'in mesajna kar kanlarn gsterecekleri olumsuz tepkiye ilikin bir beklentiyi iaret ettiini sylemektedirler; bu itibarla, cmlenin kendi olumsuzlamasn (reddini) iinde tayan bir soru formu iinde, yani ... hi doru olur mu? eklinde evirilmesi yerinde olacaktr. Hz. Peygamber'in kendisine vahyedilen mesajn bir ksmn terk etmesi ya da gzard etmesi ihtimaline ya da beklentisine gelince, bu konuda Abdullah bni Abbs ve dier sahblerden aktarlan rivayetlere gre (bkz. Rz'nin bu ayete ilikin yorumu) Kurey mrikleri Hz. Peygamber'den yle bir istekte bulunmular: Bize, bizim ilahlarmz karalamayan bir vahiy (kitb) getir ki, sana uyabilelim, sana inanalm. 21 Bu ayeti aklarken bni Abbs, Mekke'nin ileri gelen mriklerinden bazlarnn, Ey Muhammed, eer gerekten bir raslsen, u Mekke dan altna evir; bazlarnn da: senin bir peygamber olduuna ahitlik yapacak melekler getir bize dediklerini ve bunun zerine yukardaki ayetin vahyedildiini nakletmektedir (Rz). Kar. 6:8 ve 17:90-93. 22 Zmnen, ve dolaysyla hakkn stn gelmesini salayacak olan da O'dur demek isteniyor. Hz. Peygamber'in, kendi adna mucize gstermek gcnde olmad yolundaki aklamas hakknda bkz. 6:50 ve ilgili 38. not. 23 Cmlenin bandaki em edatn ve olarak evirmem konusunda bkz. 10. sure 61. not. 24 Yani, Kuran gibi ilah bir kitap bir insan tarafndan uydurulabilirse. Kar. 2:23, 10:37-38 ve 17:88 ve ayrca ilgili notlar.
357

11. SURE

deerde insan zihninden kma on sure getirin (de grelim); hem [bu i iin] Allah'tan baka kimi [yardma] arabilirseniz arn. 14 Ve eer [bu yardma ardklarnz] size yardm edemiyorlarsa25 o zaman bilin ki, [bu Kuran] ancak ve ancak Allah'n ilminden26 indirilmitir, (ve yine bilin ki) O'ndan baka ilah yoktur. O halde, imdi artk O'na teslim olacak msnz? 15 DNYA HAYATINI ve onun grkemini, zenginliini isteyenlere gelince, onlara bu [hayatta] yapp-ettiklerinin karln tam olarak deyeceiz ve onlar orada hak ettiklerinden asla yoksun braklmayacaklar: 16 te bunlar, ahirette paylarna ateten baka bir ey dmeyen kimselerdir- nk onlarn bu [dnyada] yapp-ettikleri hep boa gidecektir; yapp-ettikleri deersizdi zaten.27 17 O halde, [hi dnya hayatndan tesini umursamayan biriyle28] Rabbinin katndan apak bir kanta dayanan kimse bir tutulabilir mi? O kant ki, O'nun katndan olan [bu] tanklk belgesiyle 29 ulatrlmaktadr, hem de ondan nce [bir tanklk belgesi], bir rehber ve rahmet olarak Musa'ya vahyedilen kitap da ortada iken. Onlar, [bu mesaj anlayan kimseler, ite yalnz onlar] o mesaja inanrlar;30 ama [dmanlk iin] rgtlenmi31 inkarclarnsa [ahirette] varacaklar yer atetir.
25 Lafzen, eer onlar [yani, airleriniz, bilginleriniz] arnza cevap veremiyorlarsa. Kar. Ve eer bunu yapamyorsanz -ki kesinlikle yapamayacaksnz- o zaman... szleriyle benzer bir meydan okumann yer ald 2:24. 26 Lafzen, ancak Allah'n ilmiyle. 27 Yani, iyi davranlar, yararl eylemleri Hkm Gn'nde her ne kadar hesaba katlacak ise de, lmden sonra kalka ve ahirete inanmamakla ilemi olduklar gnah bunlardan ar basacak. 28 Bu ilave, Beav, Zemaher ve Rz'nin yapt yoruma dayanmaktadr. 29 Lafzen, O'nun katndan bir ahidin okuduu ya da duyurduu. Zemaher, Rz ve teki baz klasik mfessirlere gre bu ibare Kuran' ma etmektedir; bizim tanklk belgesi eklindeki aktarmmz da bu yoruma dayanmaktadr. Bunun yerine, baz mfessirlerin syledii gibi bu terim Hz. Peygamber'e ya da o'na vahyi aktaran Cebrail'e iaret ediyor olsayd, o zaman, tank olarak tercme edilmesi gerekecekti. Hangi yorum benimsenirse benimsensin, netice olarak ayetin dile getirdii mesaj, hep ayndr; nk, bu ayetle ilgili aklamasnda bni Kesr'in de belirttii gibi, Kuran Cebrail tarafndan Muhammed (s)'e ulatrlm, o da insanlara tebli etmitir. 30 Zmnen, bylece ahirette mutlulua erieceklerdir. Bu pasajda kullanlan cz (ksa ve zl ifade tarz -elliptic) tad incelik asndan 10:103'dekiyle karlatrlabilir. 31 Yani, ifade ettii anlam ve amac anlamakszn Kuran'n mesajna peinen muhalefet iin rgtlenmi gruplar. Ahzb terimiyle iaret edilen muhalefet rgtlerini, baz mfessirlerin yapt gibi, Hz. Peygamber'e kar dmanlklar dorultusunda bir araya gelen mrik
358

11. SURE

Bunun iindir ki,32 bu [vahyin gerekliinden] asla bir phen olmasn: o elbette Rabbinden (gelen) bir ger-ektir, insanlarn ou ona inanmasa da.33 18 Kendi yalanlarn Allah'a yaktran kimselerden daha zalim kim olabilir?34 [Hesap Gn'nde] byleleri Rablerinin huzuruna karldklarnda [kendilerine kar] tankla arlanlar35 (onlar iin): Rableri hakknda36 yalan syleyen kimseler ite bunlard! diyecekler. Unutmayn, Allah'n lneti37 zalimlere ynelmitir, 19 o zalimler ki, bakalarn Allah'n yolundan alkoyarlar ve o yolu eri bir yol olarak gstermeye alrlar; te dnya hayatn yok sayan zaten onlardr!38 20 Byleleri, yeryznde
Araplarla snrl tarih rneklerle zdeletirmek, hi phesiz ki, bu ayetin anlam sahasn bir hayli daraltmak olur. 32 Rz, genel anlamda insana hitab eden bu cmlenin bandaki fe (Bunun iindir ki) balacnn yukarda 12-14. ayetlerle balant saladn sylemitir ki, sonraki ayetlerin anlam ak da bunu dorulamaktadr. 33 Lafzen, fakat ya da yine de ... inanmazlar. 34 nkarclarn, Kuran' Muhammed (s)'in kendisinin uydurduu, (kar. yukarda 13. ayet ve ayrca 10:17) ve sonra da onu arlatanlkla Allah'a yaktrd yolundaki iddialarna kar bir red, bir rtme. 35 Lafzen, ahitler; ilk mfessirlerden ou bununla, insanlarn yapp-ettiklerini kaydeden meleklerin kasdedildii grndeyken bakalar (Beav'nin kaydettiine gre bni Abbs) bununla, Hesap Gn'nde gnderildikleri toplum iin ahitlie arlacak olan peygamberlerin ma edildiini sylemilerdir. Bu sonraki gr (Taber ve Beav'nin kaydettiine gre) konuyla ilgili aklamasn 16:84'de her mmetten bir ahit karrz eklinde, ahit olarak aka insanlardan sz eden ifadeye dayandran Dehhk tarafndan da desteklenmitir. 36 Ya da: Rablerine kar. 37 Bat dillerinde ou zaman beddua, karg karl olarak yetersiz bir eviriyle aktarlan laneh szc birincil anlamyla ibd (uzaklama yabanclama ya da srgn etme) szcyle manev planda e anlamldr; bunun iindir ki, iyi olan her eyden uzak tutmak manas ifade eder (Lisnu'l-Arab) ve Allah'a izafe edildiinde de gnahkarn O'nun rahmetinden yoksun braklmas demektir (Menr II, 50). 38 Kar. 7:44-45, yukardaki ayet 7:45'le hemen btnyle edeer gzkmektedir; bir farkla ki; 7:45'de onlar zamiri bir tek kere geerken (ve bunun bir sonucu olarak, ibare ve onlar ki ahiret hayatnn gerek olduunu kabule yanamazlar! eklindeyken) yukardaki ayette bu zamir, hem pekitirme hem de sebeplilik belirtmek zere tekrarlanmakta (Trkeye eviride zamir tekrarlanmayarak pekitirme ve sebeplilik zaten kelimesi ile karlanmtr. T..n.) ve bylece sz edilen kimselerin haksz davranlarnn asl sebebinin onlarn lmden sonraki hayata inanmamalar olduu dile getirilmektedir. Bir baka deyile, lmden sonra kalka, Allah'n niha yargsna ve ahiret hayatna dair inan burada insann ahlak endielerinin gerek ve srekli tek kayna olarak gsterilmektedir.
359

11. SURE

[yaptklar yanlarna kalsa bile, niha hesaptan] yakalarn asla kurtaramayacak,39 kendilerini Allah'a kar koruyacak bir dost da bulamayacaklar. (Hakk) iitme yetilerini kullanmadklarndan ve grmek, fark etmek istemediklerinden tr40 [te dnyada] azap kat kat41 artrlacaktr onlar iin. 21 te kendi kendilerine (kendi glerine, yeteneklerine) yazk edenler byleleridir; onlarn o yalana dayal rk tezlerinin42 kendilerine [Hesap Gn'nde] bir yarar olmayacak: 22 Ve hi phe yok ki, te dnyada kaybedecek olan da onlar olacak! 23 (Buna karlk,) gerek imana erien, drst ve erdemli davranlar ortaya koyan ve Rablerine alak gnlllkle boyun een kimseler; cennetlik olanlar, orada yerleip sonsuza kadar yaayacak olanlar ite byleleridir. 24 Bu iki blk insann43 kyaslanmas, kr ve sar olan kimseyle gren ve iiten kimsenin kyaslanmas gibidir: bu ikisi yap olarak44 hi bir tutulabilir mi? Hi deilse, bunu aklnzda tutmayacak msnz? 25 VE GEREK U K, Biz Nh'u [da ayn mesajla] kavmine gnderdik:45 Bilin ki, ben size ak, yaln bir uyaryla geldim 26 ki Allah'tan bakasna kulluk
39 Bu ibarenin yksek derecede zl ve ksa syleyi tarz (elliptic) tad gznnde bulundurulursa, kanaatimizce yukardaki parantez ii ilave gerekli gibidir. Taber, Zemaher ve bni Kesr'e gre ayet, Allah'n azabnn sz geen gnahkarlar iin bu dnyada muhtemel, ama ahirette muhakkak olduunu ifade etmektedir. Kar. 3:185 -yappettiklerinizin tam karl size ancak kyamet gn denecektir. 40 Lafzen, iitmez durumdaydlar (ya da iitecek gten yoksundular) ve grmyorlard: kar. 2:7 ve ilgili 7. not; ayrca 7:179. 41 Kat kat azap hakknda bir aklama iin bkz. 7. sure 29. not. 42 Lafzen, uydurup durduklar ne varsa ... Bununla sadece, Allah'tan baka tanr ya da yartanr yerine konan birtakm reel gler ve varlklar hakkndaki btl inan ve grler deil, ayn zamanda ans, zenginlik, kiisel nfz, milliyetilik, rklk, materyalizm vb. insann manev deerlere olan ilgi ve itibarn yok eden ve dolaysyla kendi kendine yazk etmesi ve kendi gcn, yeteneklerini boa harcamasna sebep olan btn fikr-i sabitler, yanltc idealler, zihin elmeyi amalayan parlak yar-hakikatler (bkz. 6:112 ve ilgili not) iaret edilmektedir. 43 Lafzen, iki grup -inananlar ve ilah kitab reddedenler. 44 Mesel (lafzen, rnek/kyas/benzerlik) szc iin bu anlam rgs iinde yap karln sememiz hakknda bkz. 3:59 zerine 47. notun ilk ksm. 45 Cmlenin bandaki ve balac, grne baklrsa, surenin bandaki ayetlerle balantldr ve Kuran mesajnn ana hatlaryla ve z olarak, daha nceki peygamberlerin tebli ettii mesajla ayn olduunu vurgulamaktadr (Menr XII, 59 vd.). Bizim parantez ii ilavemiz bu mlahazaya dayanyor. Ayrca bkz. 7. sure, 45. not.
360

11. SURE

etmeyesiniz, nk sizin iin ok ackl bir Gn'n azabndan korkuyorum!46 27 Kavminden hakk kabule yanamayanlarn ileri gelenleri: Biz senin kiiliinde bizim gibi lml bir insandan baka bir ey grmyoruz dediler, stelik, hemen ilk bakta, iimizde, aa tabakadan birtakm (dar grl) insanlarn dnda kimsenin seni izlediini de grmyoruz;47 dolaysyla, bize kar bir stnlnz olduu grnde deiliz;48 tersine, yalanc kimseler olduunuzu sanyoruz! 28 [Nh:] Ey kavmim! dedi, Ne dersiniz, ya benim, Rabbimin katndan apak bir kanta dayandm; O'nun katndan bana (aydnlatc) bir rahmetin, [bir vahyin] bahedildii doruysa ve siz de buna kar kr kalmsanz, syleyin, hounuza gitmedii halde onu grp fark etmeniz iin sizi zorlayabilir miyiz?49 29 Ey kavmim; stelik bu mesaj[ size ulatrdm] iin sizden bir kar da ummuyorum; benim (abalarmn) karl ancak Allah katndadr. Ayrca, ben imana erienleri[n hi birini] yanmdan kovmayacam.50 nk onlar Rablerine kavuacaklar[n biliyorlar]; ama size gelince, sizin [dorudan eriden habersiz, yol yordam] bilmez bir topluluk olduunuzu gryorum! 30 Hem, ey kavmim, eer onlar yanmdan kovarsam, syleyin, Allah'a kar kim korur, kim savunur beni? Bunu hi aklnza getirmiyor musunuz?

46 Bu ifade de 7:59'da olduu gibi, hem beklenen tufana hem de Hesap Gn'ne iaret ediyor olabilir. 47 Tm peygamber kssalarnn -ve zellikle de Hz. sa ve o'ndan sonra Muhammed (s)'inkinin- gsterdii gibi, ilk mminlerin ou, ilah mesajn, kendilerine bu dnyada daha adil ve eitliki bir toplumsal dzen, ahirette de ebed mutluluk vaad ettii, toplumun aa snflarna mensup kleler, yoksullar ve ezilenler arasndan kmtr; ve peygamberlerin stlendii grev, btnyle bu devrimci karakteri sebebiyledir ki, kurulu dzeni elinde tutan, toplumun varlkl ve imtiyazl kiileri ve gruplar katnda daima honutsuzlua yol amtr. 48 Lafzen, sizde, bize kyasla bir stnlk [ya da bir erdem] grmyoruz. 49 Din'de bir zorlama olmayaca yolundaki temel Kurn retiye (2:256) ve Hz. Peygamber'in yalnzca bir uyarc ve mjdeci olduu yolunda ska tekrarlanan ve grevinin yalnzca kendisine emanet edilen mesaj duyurmak, tebli etmek olduunu belirten ifadeye ilikin bir atf. Bu cmledeki oul biz zamiri Hz. Nh ve o'nun ashbna matuftur. 50 Bu ifade, inkarclarn yukarda 27. ayette yer alan ve Hz. Nh'a ashbnn hep aa snftan kimseler olduunu kmseyici bir slupla dile getiren ve bunu yaparken de dolayl bir biimde o'na, eer bu tr insanlar yanndan uzaklatrrsa belki kendisine kulak verebileceklerini ma eden szlerine bir cevap gibidir (kar. 26:111). Muhammed (s) de, grevinin ilk yllarnda, Kurey mriklerinin benzer tepkilerine hedef olmutu; 6:52 hakkndaki aklamalarnda bni Kesr bu konuda muhtelif rivayetler kaydetmitir.
361

11. SURE

31 te yandan, size Allah'n hazineleri benim yanmdadr demiyorum,51 insann duyu ve alg alannn tesini bilirim de [demiyorum], bir melek olduumu da sylemiyorum; sizin o hor grdnz kimselere52 Allah'n bir hayr ulatrmayacan ise zaten syleyemem, nk onlarn kalplerinde olan53 Allah daha iyi bilir. [Ve eer bu kabil eyler syleyecek olsaydm] kukusuz, zalimlerden biri olurdum. 32 [nkarclarn ileri gelenleri:] Ey Nh, bizimle ok tarttn, tartmay [gereksiz yere] fazla uzattn54 dediler, eer doru szl kimselerdensen artk getir u bizi tehdit edip durduun eyi!55 33 Eer dilerse dedi, onu size ancak Allah getirebilir ve siz de yakanz kurtaramazsnz: 34 nk size t vermek istesem de, eer Allah sizin azgnlk iinde kalmanz56 dilemise, benim dmn size hibir yarar olmaz. Rabbiniz O'dur ve hepiniz er ge O'na dneceksiniz.
51 Bkz. 6:50 ve 7:188. 52 Yani, Hz. Nh'un 27. ayette sz geen aa snftan, yoksul ballar (bkz. yukarda 47. not). 53 Lafzen, kendi ilerinde bulunan eyleri. 54 Zmnen, hem de bizi ikna etmeksizin (71:5-6'da tam olarak ifade edildii gibi). nkarc soydalarnn Hz. Nh'tan yana duyduklar honutsuzluk, en belirgin biimde Eer benim [aranzda] bulunmam ve Allah'n mesajlarn duyurmam sizi honutsuz klyorsa ... ifadesiyle dile getirilmitir zaten (bkz. 10:71). 55 Bkz. yukarda 26. ayetin sonu. 56 Baz mfessirlere gre, lafz evirisi Allah'n sizi yoldan karmas eklinde olan en yuviyekum ifadesi, gnahlarnzdan tr sizi cezalandrmas (Rz'nin kaydettiine gre Hasan Basr), yahut sizi helak etmesi (Taber) ya da sizi tm iyiliklerden yoksun brakmas olarak anlalmaldr (Rz'nin kaydettiine gre Cubb); bu son gr bizim 7:16'daki aveyten (beni Sen engellemitin) ifadesi iin benimsediimiz ve ilgili 11. notla aklamaya altmz karlkla az ok akyor. Bununla birlikte, bu ifade ak iinde, hakk inkarda inat gsterenlerle ilgili Allah'n snnetine ilikin Kurn retiyle daha bir badatn grerek bu ifadeyi burada eer Allah sizin azgnlk iinde kalmanz dilemise szleriyle aktarmay daha uygun bulduk (bkz. 2. sure, 7. not). stelik bu yorum, ayet hakkndaki tefsiriyle Zemaher tarafndan da desteklenmektedir: Allah, hakikati inkar edeni (kfir), bu gnahnda srar edeceini bilerek olduu gibi bu durum iinde brakp tevbe etmekten alkoyduu zaman, [Allah'n] bu fiili [Kuran'da] insan hataya meylettirmesi (iv) ve saptrmas (idll) olarak tanmlanmaktadr; benzer biimde, Allah, kiinin tevbe edeceini bilerek onu koruyup ona ltfettii zaman da, Allah'n bu fiili insana doru yolu gstermesi (ird) ya da ona rehberlik etmesi/doru yola yneltmesi (hidyet) olarak tanmlanmaktadr. (Ayrca bkz. 14. sure, 4. not.)
362

11. SURE 35 [MUHAMMED] kendisi bu [kssay]57 uydurdu diyorlar, yle mi?

[Ey Peygamber] de ki: Eer onu ben uydurduysam bu gnahmdan ben sorumlu olaym; ama (hi deilse) sizin ilediiniz gnahtan uzam.58 36 VE NH'A: Senin kavminden, imdiye kadar inanm olanlarn dnda kimse inanmayacak diye vahyettik, Bu yzden, onlarn yapabilecekleri eylerden tr sakn tasalanma, 37 Bizim gzetimimizde59 ve vahyettiimiz biimde [seni ve seninle beraber olanlar kurtaracak olan] tekneyi60 ina et ve hakszla sapanlar iin bana bavurma, nk onlar boulacaklar! 38 Ve bylece [Nh] gemiyi yapmaya balad; (o bu ile urarken) kavminin ileri gelenleri her ne zaman yanndan geseler onunla alay eder elenirlerdi; o da onlara: Siz bizimle alay ediyorsanz, bilin ki, sizin alay ettiiniz gibi biz de [yaklaan azaptan yana bilgisizliinizden tr]61 sizinle alay ediyoruz derdi. 39 nk, yaknda siz de reneceksiniz, [dnya hayatnda] alaltc azabn kimin bana geleceini ve [te dnyadaki] srekli azabn da kimin bana konacan! 40 [Bu bylece devam etti] t ki, hkmmz vaki olup da yeryznde sular
57 Baz klasik mfessirler bu ayetin Hz. Nh ve kavmiyle ilgili kssann bir paras olduunu sylemektedirler. Ama, nceki ve sonraki ayetlerde dedi ya da dediler formundaki gemi zaman kipinin niden ... m diyorlar formunda imdiki zamana dnmesi gznnde bulundurulursa, bu grn isabetli olduu pek sylenemez. Bu konuda tek akla yakn aklama Taber'yle bni Kesr'in yapt (Muktil'e dayanarak Beav'nin de temas ettii) aklamadr ki, buna gre btn bu 35. ayet, Muhammed (s)'e hitab eden ve Kuran'da anlatlan Hz. Nh kssasna ve dolayl olarak da Kuran'a temas eden bir ara pasajdr; bir baka deyile, bu surenin 13. ayetinde olduu gibi, Kuran'n baka yerlerinde de temas edilen inkarclara ait iddiann bir tekrarndan ibarettir. Bu son derece ikna edici yorum Reid Rza tarafndan da benimsenmitir (Menr XII, 71). 58 Ya da: sizin sorumlu olduunuz gnahla benim bir ilgim yok -yani, Allah'n mesajlarna yalan gzyle bakmak gnahyla (kar. 10:41) yahut Allah hakknda yalan uydurmak gnahyla... 59 Yani, Bizim korumamz altnda. 60 Fulk (lafz karl gemi olan ama kelimenin Avrupa dillerindeki tandk muhtevasndan dolay tarafmdan tekne olarak evrilmitir) szcnn bandaki belirtme taks, yukarda yaptmz parantez ii ilaveyi gerekli klmtr. 61 Bir peygambere alayclk gibi hafif merep bir tutum yaktrlamayacandan (Beav), yukardaki ibarenin anlam yle grnyor: Eer bizi, inancmzdan ve bugn yaptmz eylerden tr bilgisiz olarak gryorsanz, biz de sizi hakk tanmaya yanamamanzdan ve bylece Allah'n azabn kendi elinizle armanzdan tr bilgisiz olarak gryoruz (Zemaher ve daha ksa bir ifade biiminde Beav). Bizim parantez iinde yaptmz ilave de ayetin bu yndeki anlamn dile getirmek iindir.
363

11. SURE taknlar halinde kaynayp councaya62 kadar. [Nh'a]: Her cins [hayvandan] birer ift63 ve haklarnda hkm verilmi olanlar deil,64 yalnz aileni ve imana

erienleri gemiye bindir! dedik, nk o'nun inancn paylaanlar zaten kk bir topluluktu. 41 Bylece [kendisini izleyenlere Nh]: Haydi, binin artk, dedi, yrmesi de, demir atmas da Allah adyla olan bu gemiye! Dorusu, benim Rabbim gerekten balaycdr, esirgeyicidir! 42 Ve derken, onlar gtren gemi da gibi dalgalarn arasnda seyre koyuldu. Ve o an kyda kalan oluna [Nh]: Oulcuum65 diye bard, gel bin bizimle gemiye, o inkarclarn yannda kalma! 43 [Fakat olu:] Ben, beni sulara kar koruyacak bir daa snacam dedi. [Nh:] Bugn, [Allah'n] acmasn, esirgemesini hak etmi olanlarn dnda,
62 Lafzen, yerin yz kaynayp councaya kadar (frat-tennr). Bu ibare, kaynak olarak Talmud'daki menkbelerden baka dayana olmayan ok sayda eliik, tutarsz yorumlara konu olmutur (Menr XII,75). tekiler yannda en akla yakn aklama bni Abbs ve krime'ye dayanarak Taber, Beav ve bni Kesr'in verdiidir; buna gre tennr [lafzen, ocak/tandr] yerin yz, arzn sath demektir. Rz de, Araplarn arzn yzne tennr dediklerinden sz eder; Kms ise tennrun anlamlarndan birinin suyun kaynayp fkrd yer olduunu kaydetmektedir. Lugat olarak kaynayp cotu ya da tat anlamna gelen fra fiili burada yeryzn kaplayp sulara gark eden azgn su taknlarn, selleri dile getirmektedir (bni Kesr; ayrca bkz. 54:12). Bu yeryznde taknlar halinde kaynayp coan sular ifadesi, yle grnyor ki, imdi Akdenizin bulunduu byk vadiyi basp kaplayan (bkz. 7. sure, 47. not), srekli ve iddetli yamurlarla (kar. 54:11) rndan kp bugnk Suriye ve Kuzey Irak'a doru sratle yaylan byk tufan dile getirmektedir. Bu apta bir tufana, Kitb- Mukaddes ve Kuran'da olduu gibi, eski Yunan mitolojisinde (rn. Deukalion ve Pyrrhea yksnde) ve Smer-Babil efsanelerinde de temas edilmektedir. 63 Zevc terimi, ncelikle ift oluturan eylerden, varlklardan ya da kiilerden her biri anlamna gelmekle birlikte ift anlamnda da kullanlmaktadr. Buradaki ifade ak iinde ilk anlamyla kullanld aktr; sonu olarak da, min kullin zevceyn isneyn ifadesi iin yaplabilecek en uygun eviri yukardaki gibidir. Hz. Nh'a gemiye almas buyurulan hayvanlara gelince, bununla Kitb- Mukaddes'de anlatld gibi, yeryzndeki btn hayvanlarn deil, fakat Hz. Nh'un hl-i hazr elinde bulunan evcil hayvanlarn ma edildiini dnmek yerinde olur. 64 Yani, hakk tanmaktan inatla kanmalarndan tr Allah'n bu azaba mahkum ettikleri. Ayrca bkz. 42-43 ve 45-47. ayetler. 65 Y buneyye (oulcuum/oulcazm) kltme nlemi, oulun yana bakmakszn, okama, yreklendirme ifade eden bir hitap tarzdr: Sz gelimi, yukardaki kssada bununla hitab edilen Hz. Nh'un olu yetikin bir insan olarak karmza karken, ayn ifadeyle 12:5'de hitab edilen Hz. Yusuf henz bir ocuk, en fazla bir delikanldr.
364

11. SURE

kimse iin Allah'n hkmnden kurtulu yoktur! Ve tam o anda aralarnda bir dalga ykseldi ve [oul] boulup gidenlerin arasna kart. 44 Ve derken, Ey yer, suyunu yut! denildi; Ey gk, [yamurunu] durdur! Ve bylece sular ekildi, [Allah'n] hkm yerine geldi, gemi Cd Da'na oturdu.66 Ve bylece, zulmeden bu halk iin uzak olsunlar! sz sylenmi oldu. 45 Bu arada Nh Rabbine yakarp Rabbim! dedi, O benim kendi olumdu, ailemden biriydi;67 demek ki, Senin vaadin (herkes iin) geerli ve Sen hkm verenlerin en adili, en sz geirenisin! 46 [Allah:] Ey Nh! dedi, O senin ailenden saylmazd; nk iyi ve doru olmayan bir ey yapt o.68 Ayrca hakknda bilgi sahibi olmadn bir ey isteme
66 Eski Sryanice'de Kard olarak bilinen bu da, Van Gl blgesinde, bugnk Suriye'nin el-Cezre eyaletinin merkezi olan bni mer Cezresi adndaki ehrin takriben yirmibe mil kuzey batsndadr. Ar Da'nn deil de sz geen bu dan Hz. Nh'un gemisinin oturduu da olarak hret bulmasn salayan Mezopotamya'nn szl geleneidir... Hz. Nh'un gemisinin oturduu yerin buras olarak gsterilmesi, phesiz, Babil efsanesine dayanmaktadr (Encyclopaedia of Islam I, 1059). Ama hatrlanmaldr ki, Ararat ismi (Asurcas Urartu) bir zamanlar Cd Da'n da iine alacak tarzda Van Gl'nn gneyine kadar bu blgenin tamam iin kullanlyor olabilir: Kitb- Mukaddes'deki gemi Ararat dalarnn zerine oturdu (Tekvn viii, 4) ifadesi de bununla aklamasn buluyor. 67 Burada, 40. ayette geen aileni ... gemiye bindir eklindeki ilah buyrua gnderme yaplyor; Hz. Nh'un szlerinden, bu buyruu btn ailesinin kurtarlaca yolunda anlad, haklarnda hkm verilmi bulunanlar deil, yalnz... eklindeki snrlandrc ifadeyi gzden kard anlalyor. Baz mfessirler 45-47. ayetlerin 43. ayetle balantl olduu ve bu sebeple bu ayetlerde anlatlanlarn zaman bakmndan 44. ayetle anlatlan olaylardan nce geldii grndedirler; bu gr ada Kuran mtercimlerini Hz. Nh'un Allah'a yakarn hatal olarak imdiki zaman kipinde (yani, Allah'tan olunu boulmaktan kurtarmasn istemek biiminde) aktarmaya sevk etmitir. Oysa, Taber ve bni Kesr'in yapt gibi, Hz. Nh'un bu szleri gemi Cd Da'na oturduktan sonra (yani, olu ldkten sonra) sylediini dnmek ve dolaysyla, bu yakar Hz. Nh'un, boulan olunun [ahiretteki] durumunu renmek abas olarak grmek daha makuldr (bni Kesr). Sonu olarak, hem Hz. Nh'un, boulan oluyla ilgili yakar, hem de Allah'n buna verdii cevap gemi zaman kipinde aktarlmaldr. 68 Baz mfessirlere gre (rn. Taber ve Rz) inneh amelun ayru slihin cmlesi Hz. Nh'un olu iin yakarmasna ilikindir ve dolaysyla ilah bir knama ifade etmektedir: bu durumda cmlenin, dorusu, bu (yakar senin hesabna) doru olmayan bir davrantr eklinde evirilmesi ya da anlalmas gerekir. Ama dier mfessirler (Zemaher gibi) bu yorumu reddediyor ve yukardaki ibareyi bizim evirdiimiz tarzda, oula balyorlar. Kanaatimizce bu yorum o senin ailenden deildi/saylmazd (yani, kan-ba ynnden yle
365

11. SURE

Benden:69 bylece, sana cahillerden olmaman tlyorum.70 47 Ey Rabbim! dedi [Nh], Senden, hakknda bilgi sahibi olmadm herhangi bir ey istemekten Sana snrm! nk, beni balamaz, beni acyp esirgemezsen, phesiz, kaybedenlerden olurum! 48 Bunun zerine [Nh'a] Ey Nh! denildi, Sana ve seninle beraber [olanlara; senin ve] onlar(n soyun)dan gelecek olan [iyi] insanlara katmzdan bir bar ve gvenlik,71 bir bolluk bereket (vaadi) ile gemiden in. Fakat [senin ve onlarn soyundan gelecek olan zalim ve inkarc] insanlara gelince,72 Biz onlarn [bu dnyada belli bir sre] tutunup geinmelerine frsat verecek, sonra da balarna katmzdan bir azap saracaz. 49 BTN BUNLAR [ey Muhammed,] sana vahyettiimiz bilinmedik haberlerdendir ki onlar ne sen ne de soydalarn bundan nce [bu haliyle ve tam olarak] bilmiyordunuz.73 yleyse, sen de artk [Nh gibi] sabrl ol. nk,
olsa bile, manev bakmdan inkarclarla birlikte olmay tercih etti) ifadesiyle daha uyumlu gzkyor. 69 Yani, Allah'n takdirinde yatan en isel sebepler ve insann ahiretteki niha durumu hakkndaki bilgi; nk bu konulardaki niin ve nasl sorularnn cevaplar insann duyu ve alg alannn dnda (ayb alannda) kalmaktadr. 70 Yani, Allah'tan, takdirini, kendi heva ve heveslerini tatmin edecek ynde deitirmesini isteyen cahil kimselerden biri olmamay (Menr XII, 85 vd.). 71 Burada bar ve gvenlik szckleriyle aktarlan selm terimi, kt olan her eye kar hem i, hem de d gvenlii ifade eder. Terim hakknda daha etrafl bir aklama iin bkz. 5. sure, 29. not. 72 Yukardaki parantez ii ilave klasik mfessirlerin ittifakna dayanmaktadr. Ayetin aslnda seninle beraber olan (gelen) insanlar [ya da kuaklar]dan eklinde geen ifade henz domam olan kuaklar iaret ediyor; ama Allah'n rahmet ve bereketi btn mminleri iine alaca iin ister istemez Hz. Nh'un kendi kua da bunun iine girmektedir; hakikati inkar edenler (kfirn) Allah'n selm ve bereketinin dnda tutulduuna gre bu ilk mminlerin soyundan gelen insanlar arasnda yalnz inanp doru yolda gidenlerin O'nun ltuf ve rahmetinden bir paylar olacaktr (kar. Hz. brahim'in soyu iin kullanlan benzer bir ifadenin yer ald 2:124): Bizim sonraki cmlede, [senin ve onlarn soyundan gelecek olan zalim ve inkarc] insanlara gelince ifadesindeki parantez ii ilavemiz de bu dnceye dayanmaktadr. 73 Bkz. yukarda 35. ayet. Hz. Nh kssas her ne kadar Muhammed (s)'den nce de Araplar tarafndan bulank bir biimde biliniyor olsa da, bu bilgi Kuran'da yukarda anlatld kadar tutarl, ayrntl deildi (Rz). Kssann anlatm aknda araya giren bu blmn banda 3:44, 11:100 ve 12:102'de benzer cmlede kullanlan tekil ifadenin (bu anlatlan eklindeki) tersine- btn bunlar eklinde oul ifadenin kullanlmas, kanaatimizce, sadece yukarda anlatlan Hz. Nh kssasn deil daha sonra anlatlacak olan teki peygamber kssalarnn da
366

11. SURE

unutma ki, gelecek, mutlaka, Allah'a kar sorumluluk bilincine sahip olanlardan yana olacaktr! 50 D TOPLUMUNA da soydalar Hd'u gnderdik.74 O (da onlara): Ey kavmim! [Yalnzca] Allah'a kulluk edin! dedi, (nk) sizin O'ndan baka tanrnz yok. [Bu halinizle] asl olmayan eyler uyduran kimselersiniz sadece!75 51 Ey kavmim! Bu [uyarlar] iin sizden bir karlk da bekliyor deilim; benim (abalarmn) karl beni yaratan (Allah'tan) bakasna dmez. yleyse, artk aklnz kullanmayacak msnz? 52 Ey kavmim! Haydi artk gnahlarnz iin Rabbinizden balanma dileyin, sonra da tevbe ve pimanlk iinde O'na ynelin ki, size gkten bolca rahmet ve bereket yadrsn;76 gcnze g katsn ve iflah bulmaz sulular olarak [benden] yz evirmeyin! 53 (Soydalar:) Ey Hd! dediler, Bize [peygamber olduunu kantlayan] ak bir delil, bir belge getirmedin; bu yzden, senin bir tek sznle tanrlarmz bir kenara atp sana inanacak deiliz. 54 Seni tanrlarmzdan biri fena arpm77 demekten baka szmz yok sana! [Hd:] Allah' tank tutarm, ve siz de tank olun ki, kesinlikle uzam ben, sizin yaptnz gibi tanrlar edinmekten;78 55 yani, O'ndan bakalarn! Haydi, bana
ma edildiini gstermektedir. Bu itibarla, sk sk hatrlatlmasa da, unutulmamaldr ki, Kuran'n bu kssalar ele almasndaki asl ama asla onlar hikaye etmek deildir. Ne zaman nceki peygamberlere ait kssalar anlatlsa, ne zaman slam'dan nce ya da Hz. Peygamber zamannda vuku bulan bir olaya temas edilse bunun altnda mutlaka ahlak bir ders yatmaktadr. te yandan, ayn olay ya da kssann, ok kere, birden ok ahlak anlamlar, armlar tayan deiik veheleri olduundan, Kuran ayn olay ya da kssalar deiik surelerde tekrar tekrar anlatmakta ama her seferinde bunlarda, bir btn olarak Kurn vahyin, Kurn retinin deiik bir yanna k tutmakta, btn oluturan u ya da bu temel geree dikkat ekmektedir. 74 Hd ismi ve d kavmiyle ilgili ayrntl bilgi iin bkz. 7. sure, 48. not. 75 Yani, hibir gereklii olmayan dzmece tanrlar uyduran kimseler (kar. Hz. Hd'la ilgili 7:71). Muftern terimi iin bkz. 7. sure, 119. not. 76 Lafzen, g bolluk iinde zerinize salversin. Sem terimi klasik Arapa'da ou zaman mecaz olarak yamur anlamnda kullanlr; yamurun ktl ise Ahkf (kum tepeleri) diye bilinen ve bir vakitler d kavminin yerleim sahas olup onlardan bu yana terk edilmi bulunan beldenin karakteridir. 46:24'de grlecei zere, yukardaki blmde sz edilen dnem cidd bir kurakln hkm srd bir dnemdi ve bu bakmdan ayetteki bolca rahmet-bereket tabiriyle yamurun kasdediliyor olmas kuvvetle muhtemeldir. 77 Cinnet ya da delilik kasdediliyor. 78 Yahut: ki, sizin [Allah'a] ortaklar komanzdan (mimm turikn) ben sulu ya da
367

11. SURE

kar topunuz [istediiniz kadar] tuzak kurun, elinizden geleni ardnza komayn!79 56 Ama unutmayn ki, ben, benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a gvenip dayanyorum; nk hibir canl yoktur ki ipini O tutuyor olmasn.80 Rabbimin yolu elbette (yollarn) dosdoru olandr!81 57 (Bu yoldan) dnp gitmeyi seerseniz, o zaman, [bilin ki] ben, size ulatrmakla grevlendirildiim mesaj size duyurdum; (artk bundan sonra, dilerse) Rabbim baka bir kavmi sizin yerinize82 getirir; bu konuda O'na hibir ekilde engel olamazsnz. nk, muhakkak ki her eyin gzetimi O'nun elindedir! 58 Ve bylece, hkmmz vaki olunca,83 Hd'u ve o'nunla ayn inanc paylaanlar katmzdan bir koruma ltfuyla kurtardk; kendilerini [ahiretteki] ar ve zorlu azaptan (da) kurtardk.84 59 te, Rablerinin ayetlerini reddeden, O'nun elilerine ba kaldran ve hakhakikat dman her inat zorbann85 koyduu yasaya boyun een d toplumu[nun sonu] byle (oldu). 60 Bu dnyada da [Allah'n] lneti kovalad durdu onlar, lmden sonra kalk gnnde de [sonu olarak yine onunla
sorumlu deilim... - Bu ifadeyle Hz. Hd, soydalarnn, dzmece tanrlarndan biri tarafndan arplm olabilecei yolundaki alayc iddialarn reddetmi oluyor. 79 Kar. 7:195'in son cmlesinde btnyle benzer bir meydan okuma. 80 Yani, zerinde O'nun kontrol ve gzetiminin olmad, btnyle O'na bal/baml olmayan tek bir canl yoktur (kar. bu surenin 6. ayeti). Birinin bir bakasna boyun eip teslim olmasn ifade ederken eski Araplar: falancann yular filancann elinde derlerdi. Bu konuda bkz. szkonusu deyimin Kurn vahyin ini srasna gre ilk kez getii 96:15-16. 81 Lafzen, benim Rabbim dosdoru bir yoldadr -Allah'n var olan her eyi mutlak doru ve mutlak adil bir dzen iinde hkm altnda tuttuunu, ekip evirdiini bile isteye ktlk yapann, yapp-ettiklerinin bu dnyada ya da te dnyada (insan hayat, bir btn olarak ancak bu iki safhann bir bileimi olarak dnlebileceine gre) cezasz, iyiliin de mkafatsz kalmasna asla izin vermeyeceini dile getiren bir ifade. 82 Lafzen, sizin yerinizi almak zre.... 83 d kavminin iddetli frtna yznden helak olmasnn yks iin bkz. 54:19 ve zellikle 69:6-8. 84 Yani, d kavminin geride kalanlarnn bana gelecek olan azaptan. Bizim parantez iinde ahiretteki szcyle yaptmz ilave Taber, Zemaher ve Rz tarafndan yaplan yoruma dayanmaktadr. Ad geen mfessirlere gre Hz. Hd ve o'na uyanlar hakknda bahsi geen ilk kurtarma d kavminin bu dnyada urad felakete, ikincisi ise sonrakilerin ahirette ekecekleri cezaya ilikindir. 85 Bununla inkarclarn ileri gelenleri kasdediliyor (7:66). Cebbr terimiyle ilgili yukardaki aklama iin bkz. 26:130 ile ilgili 58. not.
368

11. SURE

kuatlacaklar].86 Bakn, ite Rablerini byle yok saymt d [toplumu]! Bakn, ite byle yok olup gitti Hd'un kavmi d. 61 SEMD [toplumuna da] soydalar Salih'i gnderdik.87(Salih onlara:) Ey kavmim! [Yalnzca] Allah'a kulluk edin! dedi, (nk) sizin O'ndan baka tanrnz yok. Sizi topraktan yaratp gelitiren,88 oray bayndr klmanz salayan O'dur.89 Bunun iindir ki, artk gnahlarnzdan tr Rabbinizden balanma dileyin ve sonra da tevbe ve pimanlk iinde O'na ynelin, nk, benim Rabbim, [Kendisine ynelen herkese] her zaman yaknlk gsterir, [dualara] cevap verir!90 62 Ey Salih! diye karlk verdiler, Sen bundan nce aramzda byk umutlar beslenen biriydin!91 (imdi) bizi atalarmzn kulluk edegeldii eylere kulluk etmekten mi alkoyacaksn? Dorusu u ki, bizi ardn (dv) hakknda son derece cidd bir phe ve kayg iindeyiz!92
86 Lanet terimini [Allah'n] lneti eklinde evirmem ile ilgili olarak bkz. yukarda 37. not. 87 slam ncesi Arap iirinde kinci d olarak geen Semd kavmi hakknda ksa bir aklama 7. sure 56. notta bulunmaktadr. Hz. Salih'in, Hz. Hd'dan sonra gnderilen ikinci Arap peygamber olduuna inanlmaktadr. 88 Yani, beslenmelerini ve bu yolla byyp gelime, reme ve evrimleme yeteneklerini dolayl ya da dolaysz olarak yerden yani, topraktan salayan organik unsurlardan (Rz). Bu yorum, ayn zamanda insann topraktan yaratldn ifade eden Kurn atflarn da bir aklamas durumundadr (kar 3:59, 18:37, 22:5 ve 30:20). 89 Bkz. 7:74 ve ilgili notlar. 90 Bkz. 2:186. 91 Lafzen, Bundan nce aramzda umut beslenen biriydin; Hz. Salih'in geleneksel inanlarn brakp Tek Allah'a kulluk etmeleri yolunda iten bir istek ve byk bir abayla karlarna kp da onlar artt gne kadar, kavmi tarafndan muhtemelen mstakbel bir lider olarak grlmesine nayak olan parlak zekasna, sekin niteliklerine ve salam kiiliine iaret eden bir ma. 92 Lafzen, gerek u ki, bizi davet ettiin ey hakknda kayglandrc bir phe iindeyiz. Hatrlanmaldr ki, slam ncesi Araplar, dzmece tanrlarna da, Allah'n kzlar olarak grdkleri meleklere de, insan ile, varln bu anlay iinde reddetmedikleri Allah arasnda meru araclar gzyle bakyorlard; bunun sonucu olarak, peygamberlerinin kendilerinden bu dzmece tanrlar ya da yar-tanrlar brakmalarn istemesi onlar iin son derece sarsc bir vaka durumundayd. Semdlularn yukardaki cevab sanki, sizin O'ndan baka tanrnz yok! eklindeki tevhd uyarsndan vazgese, Hz. Salih'in, peygamber olduu yolundaki iddiasn kabule hazr olduklarn ma eder gibidir; Hz. Salih'in sonraki ayette verdii karl da btnyle aklayan bir yorumdur bu.
369

11. SURE

63 Ey kavmim! diye karlk verdi (Salih), Ne dersiniz, ya ben, katndan bana bir rahmet baheden Rabbimden apak bir kant zerindeysem, (syleyin), O'na tutup ba kaldrrsam o zaman kim Allah'a kar kol kanat gerer bana?93 Bu durumda, sizin nerdiiniz ey ykmm artrmaktan teye gitmez!94
93 Yani, ayet -ilah vahiy yoluyla ulalan btn delillere, kantlara ramen- Allah'tan baka tanr olmad ve O'na tanrlnda herhangi bir kimseyi ya da eyi ortak komann balanmaz bir gnah olduu temel gereini gzard edecek, bilmezlikten gelecek olursam (kar. 4:48 ve ilgili 65. not). 94 Lafzen, ykm[m] artrmaktan baka bir ey yapamazsnz bana. Bu karlkl konuma Hz. Salih'le Semd'un ileri gelenleri arasnda geiyor olsa da, verdii mesaj -Kurn kssa ve mesellerin hepsi iin sylenebilecei zere- btn alar iin geerli evrensel bir neme sahiptir. Burada alt izilmek istenen husus, mutlak ilmi ve mutlak kudretiyle var olan her eyi kuatan, var olan her eye egemen olan Tek ilah fikriyle, tanrsal ya da yar-tanrsal nitelik ve fonksiyonlar Allah'tan bakasna yaktrma tavrn bartrmann, uzlatrmann temelden imkansz olduudur. Semd'un st rtl nerisi (bkz. 92. not) ve bunun Hz. Salih tarafndan reddedilmesi, insanla Allah arasnda tasavvur edilen birtakm sahte araclarn vastasyla Allah' insana ya da insan Allah'a yaklatrma fikrine dayanan btn din tavr ve yaklamlar iin esastan uyarc bir yklem, temel bir mesaj tamaktadr. lkel dinlerde bu araclk fikri birtakm tabiat glerinin tanrlatrlmasna ve giderek belirsiz, bulank bir stn G (rn. eski Yunanllarda Moira) tasavvuruna ve onun bu belirsizliinden, dalgnlndan, geride durmasndan bilistifade onun adna edip-eyledii vehmedilen birtakm hayal rn biimsel mabutlarn/tanrlarn ihdasna nayak olmutur. Daha gelimi, daha karmak din kltrlerde aracya duyulan bu ihtiya, Allah'n, daha alt dzeydeki tanrlar araclyla kiilemi olarak tecelli ettii (Hindu dininde, Upaniadlarn ve Vedalarn Mutlak Brahma'snn Vinu ya da iva'nn varlnda kiiletirilmesi gibi) ya da insan biiminde tecessm ettii (Hz. sa'nn Allah'n olu, 'n -Teslis'in- kincisi olduu yolundaki Hristiyan inancnda olduu gibi) inancyla kendini gstermektedir. Bu tevhid d eilim bir adm daha giderek vel ya da azz diye bilinen, lm ya da yaayan, birtakm seilmi kiilere Allah' insana yaklatrmaya kadir bir araclk rol yaktrmakta ve ne yazk ki, kendilerini monoteist/tek tanrc sayan insanlar bile byle bir aracla ihtiya duymaktadrlar; vellerin Allah'la insan arasnda arac rol oynadklarna inanmann slam'n en temel ilkesine aykr olduunu anlamayan yanl ynlendirilmi pek ok Mslmann da bu grup iinde yer aldn eklemeliyiz. Allah'n birliine, esiz ve benzersiz oluuna ve dolaysyla ister somut bir varlk, ister soyut bir g olsun, hibir eyin, hibir kimsenin O'nun tanrlk vasf zerinde pay sahibi olmadna; lemin tasarrufunda, ekilip evirilmesinde O'na nfz ve mdahale edebilecek kimsenin bulunmadna dair srekli tekrarlanan Kurn vurgunun amac, insan, kendi kendini mahkum ettii hayal mahsul bir arac-gler hiyerarisine kul-kle olmaktan kurtarmak ve ona nereye dnerseniz dnn Allah'n yn orasdr (2:115) gereini, ya da Allah'n [kendisine dua eden herkese] yakn olduu gereini (2:186; ayrca zl biimde
370

11. SURE

64 Ve Ey kavmim! diye, devam etti, Bu, Allah'a ait olan dii deve sizin iin bir iaret olacaktr; bunun iin, onu brakn Allah'n arznda otlasn; ona bir ktlk yapmayn, yoksa beklenmedik bir azaba dr olursunuz!95 65 Bu (uyarya) ramen, hunharca boazladlar onu.96 Bunun zerine [Salih]: Artk [sadece] gn(nz) kald, barnaklarnzda eyleecek dedi, bu (sylediim) yalanlanamayacak bir yargdr!97 66 Ve derken, hkmmz vaki olunca, katmzdan bir esirgemeyle Salih'i ve o'nunla ayn inanc paylaanlar kurtardk; ve [onlar] o [kyamet] Gn[ Bizim lnetimize uramann verecei] alalmadan [da kurtardk]. Dorusu, senin Rabbin, gerekten snrsz kuvvet ve kudret sahibi O yceler ycesidir. 67 O zulmedenlere gelince, onlar [Allah katndan cezalandrc] bir sayha yakalayverdi de kendi evlerinde cansz olarak yere ylp kaldlar;98 68 sanki (daha nce) orada hi yaamamlar gibi. Bakn, ite Rablerini byle yok sayd Semdlular! Bakn, ite byle yok olup gitti Semd! 69 VE GEREK U K, brahim'e [semav] elilerimiz mjdeyle geldiler,99 (ve)
bu surenin 61. ayeti) anlatmaktadr. 95 Bu pasaja dair bir aklama iin bkz. 7. sure, 57. not. 96 Bkz 7. sure, 61. not. 97 Lafzen, szdr/vaaddir. 98 Lafzen, kendi evlerinde yere kapanp kaldlar. Rz'nin kaydettiine gre bni Abbs sayha (lafzen, iddetli barma/nra ya da lk) terimini sika (yldrm yahut gk grlemesi) szcnn e anlamls olarak aklamtr. Ayn olay, 7:78'de, oradaki anlatm ak iinde aka bir yer sarsntsna iaret ettii grlen racfeh (iddetli sarsnt) szcyle anlatldna gre, mmkndr ki, burada da Kuran'da baka yerlerde de sz geen bu sayha (iddetli barma/grlt) ya ou zaman yer sarsntsndan nce yahut onunla birlikte iitilen ve yer altndan gelen bir grlty/grldemeyi ya da volkanik bir patlamann gk grlemesini andran grltsn ifade etmektedir (bkz. 7. sure, 62. not). Bununla birlikte, ayn ifadenin deiik balamlar iinde birden fazla kullanmn gznnde bulundurarak szcn, [Allah katndan cezalandrc] bir sayha gibi ya da 50:42'de Son Saat'i iaret eden son sayha gibi daha genel bir anlam olduunu syleyebiliriz. 99 Kuran, sz uzatarak Hz. brahim'in bu ziyaretilerinin melek olduunu ayrca belirtmiyor; ama rusulun (elilerimiz) tabiri ou zaman semav eliler anlamnda kullanld iin, klasik mfessirlerin hepsi bu tabiri yukardaki anlatm ak iinde de bu anlama yormulardr. Mjdenin buradaki ierii iin bkz. aada 71. ayet. Hz. Lt kssasna Hz. brahim'in hayatndan ksa bir kesitle girilmesinin sebebi, sonrakinin ileriki bir evrede Sodom'un gnahkar halk iin Allah'a yapaca yakarmada (74-76. ayetler) ve ayrca,
371

11. SURE

Selm olsun! dediler; o da (onlara): [Size de] selm olsun! diye karlk verdi ve sonra da onlarn nne kzarm bir buzay getirip koymakta gecikmedi.100 70 Fakat ellerinin yemee gitmediini grnce onlarn bu davran tuhafna gitti; onlardan yana iine bir korku dt.101 [Ama] onlar: Korkma! Biz Lt kavmine gnderildik dediler.102 71 Ve (yanlarnda) ayakst bekleyen kars, orada yle [sevinle] glmsyordu;103 ite bu haldeyken o'na shk'[n doumunu] mjdeledik ve shk'n ardndan da [o'nun olu] Yakub[un doumunu]. 72 Vah bana!104 dedi, Ben yal bir kadn, kocam da yal bir adam iken, hl
mmkndr ki, Allah'n Seni insanlara nder yapacam ifadesiyle ona nceden verdii szde yatmaktadr (bkz. 2:124) ki bu sz o'nda yalnz kendi ailesinden yana deil, ayn zamanda yeeni Hz. Lt araclyla dolayl olarak iliki iinde bulunduu Sodom halkndan yana da derin bir ahlak sorumluluk duygusu uyandrm olmal. 100 Lafzen, getirmekte ge kalmad. Bu ayette geen selm (bar/gvenlik) szcnn daha derin armlar iin bkz. 5. sure, 29. not. 101 Lafzen, onlar[n bu davranlarna] bir anlam veremedi ve onlardan korku duydu. Sz geen eliler melek olduklar iin (Kitb- Mukaddes, Tekvn xviii, 8'deki ifadenin tersine) yemek yemediler; ve Arap geleneine gre bir misafirin kendisine ikram edilen yemei yememesi onun dosta olmayan niyetine yorulduu iin, o ana kadar ziyaretilerinin melek olduunu fark etmemi olan Hz. brahim, onlarn dmanca bir niyetleri olmasndan kayg duydu. 102 Kuran'daki anlatlanlarn tersine, Kitb- Mukaddes'in anlatmna gre Hz. brahim'in kardei olu Hz. Lt, rdn'de, bugnk l Deniz (Arapa'da Bahru Lt: Lt Denizi/Lt Gl) yaknlarnda yaad. Lt kavmi olarak geen halk aslnda Hz. Lt'un mensup olduu kavmi belirtmez, nk o da, Hz. brahim gibi gney Babil'deki Ur ehrinin yerlilerindendi ve amcasyla beraber oradan g etmiti; bu yzdendir ki, Lt kavmi tabiri Kuran'da getii her yerde, Hz. Lt'un aralarnda yaamaya karar verdii ve peygamberlik greviyle gnderildii Sodom ehri (ya da lkesi) sakinlerini ifade etmektedir. 103 Yani, yabanclarn Allah'n elileri olduunu ve kendilerinin onlardan korkmalar iin bir sebep bulunmadn anlad iin sevin ve rahatlama iinde glyordu (Zemaher); parantez iindeki sevinle ifadesi bu durumu belirtmek iindir. Kitb- Mukaddes'de (Tekvn xviii, 12-15), Sarah'n kocam kadn haliyle ocuk douraca kendisine bildirilmesi zerine kendi kendine gldn ifade eden anlatm Kuran'nkinden ayrlmaktadr, nk Kuran'da yukarda grld gibi, doacak ocuun mjdelenmesi kadnn gldn nakleden ifadeden sonra gelmekte ve bu anlatm ak iinde bunun zerine ya da bundan sonra anlam ifade eden fe balacyla balamaktadr. 104 Bu yazklanma ya da yerinme ifadesi aktr ki, kadnn, hem kendini o gne kadar ksr olarak bilmesiyle, hem de bu artc haberin (ya da mjdenin) bir yanlgyla sonulanmasndan yana duyduu korkuyla ilgilidir.
372

11. SURE

ocuk mu douracam? Dorusu, yadrganacak bir ey bu! 73 Allah'n dilediini gerekletirmesini mi yadrgyorsun?105 dediler, Allah'n rahmet ve bereketi sizin zerinize olsun ey bu evin insanlar, (hemen hatrlayn ki,) her zaman her vgye layk olan O'dur; an ok yce olan O! 74 Bylece brahim'in korkusu getikten ve kendisine (sz geen) mjde verildikten sonra Lt kavmi hakknda Bize yakarmaya balad;106 75 nk, brahim ince ruhlu, yumuak bal, ok ili, merhametli ve dnp dnp Rabbine ynelmek, O'na yakn olmak isteyen biriydi. 76 [Eliler:] Ey brahim, vazge bu yakardan! dediler, Rabbinin hkm bir kere gelmi bulunuyor: artk onlara geri evrilmez bir azap vaki olacak! 77 VE ELLERMZ Lt'a geldiinde, kendilerini koruyacak gc olmadn grerek onlar hesabna derin bir kayg duydu107 ve Zor bir gn, bu! diye belirtti, (kaygsn). 78 Ve [irkin arzularla] eve doru108 srklenen kavmi seirterek ona geldiler; bunlar, daha nce de hep [buna benzer] irkin iler ileyip durmulard. (Lt): Kavmim! te kzlarm! dedi, Onlar [erkeklerden] daha uygun olur sizler iin!109 Allah'tan korkun da konuklarma [saldrarak] beni rsvay etmeyin!
105 Lafzen, Allah'n buyruu mu seni artyor? yahut: Allah'n buyruunu mu tuhaf buluyorsun? Bununla birlikte, bu vecz soru, bizce ancak, Kuran'da ska tekrarlanan, Allah bir eyin olmasn isteyince, ona sadece Ol! der -ve (o ey) oluverir ifadesinin bir yanks olmak zere bizim yapmaya altmz tarzda aklayc bir ifadeyle aktarlabilir. 106 Mfessirlerin hemen hemen tamam, bu ifadenin Bizimle (yani, Allah'n Kendisiyle) deil, fakat (29:31'de de aikar olduu zere, Hz. brahim'e Sodom'un yaklaan felaketini haber veren) elilerimizle tartmaya koyuldu [lafzen, cedelleiyor/du] anlamna geldii grndedirler. 107 Lafzen, onlara kol kanat germekten aciz idi -Hz. Lt'un, ziyaretilerini, Sodomlularn, bugn bile Sodom denince hemen akla gelen gayritabii eilimlerine kar korumak konusundaki aresizliini dile getiren ve klasik Arapa'da kullanlan deyimsel bir ifade. Hz. Lt, ziyaretilerinin eli yz dzgn gen insanlar olduunu grm olmal ki, sapk hemehrilerinin saldrsna maruz kalacaklarna muhakkak gzyle bakyor. 108 Lafzen, ona doru. Ne var ki, Sodomlularn sapka bir amala yneldikleri kimse Hz. Lt'un kendisi deil de o'nun konuklar olduuna gre, bizim aktarmmz ayetin maksadna uygun gzkmektedir. Belirtmeliyiz ki, burada kullanld biimde, yuhran fiili edilgen at halindeyken sadece koarak geldiler/seirttiler anlamna deil, belki daha ok bir g tarafndan srklenircesine/kovalanrcasna kotular anlamna gelmektedir (Zemaher) yukardaki vakada bu g onlarn sapk arzulardr. 109 Mfessirlerin ou ite kzlarm ifadesinin (bir peygamberin kendi kavminin manev babas saylaca mlahazasyla) burada benim kavmimin ya da kabilemin kzlar anlamna
373

11. SURE

Aranzda hi mi akl banda kimse yok? 79 Sen de biliyorsun ki senin kzlarnda gzmz yok110 dediler, Sen, aslnda bizim neyin peinde olduumuzu ok iyi bilirsin! 80 N'olurdu, size kar koyabilecek gcm olsayd! diye hayfland, ya da srtm dayayabileceim bir dayanak!111 81 [Bunun zerine melekler:] Ey Lt, bak, biz senin Rabbinin elileriyiz! (Korkma,) [dmanlarn] sana asla iliemeyecekler! Artk, ailenle beraber gecenin bir vaktinde yola k; aranzdan kimse arkasna bakmasn,112 karnn dnda [ailenden kimse arkada kalmasn]: nk, bil ki, onlarn bana gelecek olan onun da bana gelecek.113 Onlar iin belirlenmi vakit tam da (bu) sabah; eh, sabah da zaten yaklamad m? 82 Ve bylece hkmmz vaki olunca bu [gnahkar ehirlerin] altn stne getirdik; ve nceden yazlm bir cezann infaz iin zerlerine birbiri ardndan pskrt halinde sert talar yadrdk.114 83 O talar ki, [gnaha gmlp gitmi
geldii grndedirler. Fakat, ister kavmin kzlarn, isterse Hz. Lt'un kendi kzlarn iaret ediyor olsun -ki sonraki ihtimal daha kuvvetlidir- her iki durumda da bu sz, en geni anlamyla, Sodomlularn sapk eilimleri yznden uzak kaldklar erkekle kadn arasndaki doal ilikiye dikkat ekmektedir. 110 Lafzen, senin kzlarn zerinde bir hak(kmz) yok. 111 Lafzen, yahut gl bir dayanaa snabilseydim/bavurabilseydim. Baz mfessirler her ne kadar bu ifadenin kabilev himayeyi (ki, Hz. Lt Sodom'da bir yabanc olduuna gre bu pek mmkn gzkmyor) dile getirdii grnde iseler de, bu konuda elimizde, Hz. Lt'un kasdettii himayenin Allah'n himayesi olduunu gsteren (Taber'nin geni yer verdii) ok sayda gvenilir Hadis kayd bulunmaktadr ki, bunlara gre Muhammed (s)'in, Kuran'n bu ayetine iaret ederek: Allah Lt'a rahmetini eritirdi; nk o kendini gerekten kudret sahibi bir himayeye havale etti! dedii rivayet edilmektedir. 112 Yani, soyut anlamda, geride braktklarna (Rz) -madd anlamda geriye bakmann deil, gnahkar ehir halkyla btn ilikileri kesmenin szkonusu olduu aikar. 113 Kar. 7:83 ve ilgili not; ayrca 66:10 (ki bu ayette, Sodom'un yerlilerinden olup kocasndan yana inanszlk gsteren, yani o'nun peygamber olarak grevlendirildiine inanmayan Hz. Lt'un karsndan sz edilmekte ve bu kadnn yks inkarclarn durumunu yanstan bir mesel, bir rnek olarak gsterilmektedir). 114 Lafzen, siccl talar. Siccl szc, baz dilbilimcilere gre, Farsa seng-i gil (piirilmi balk ta ya da talam balk) szcnn Arapaya intikal etmi eklidir: kar. Kms ve Tcu'l-Ars. Eer bu gr doruysa, talam balk tabiri, muhtemelen (nceki cmlede [o gnahkar ehirlerin/kasabalarn] altn stne getirdik ifadesiyle ma edilen byk yer sarsntsyla da balantl olarak hemen bir volkanik pskrty akla getiren lav paralaryla az ok ayn eyi iaret ediyor gibidir. Fakat, Zemaher ve Rz'nin belirttikleri bir ihtimal daha var ki, buna gre siccl terimi Arapa kkenlidir ve lugat anlam
374

11. SURE

byle toplumlar tepelemek iin] Rabbinin katnda hazrlanm, iaretlenmitir. O talar ki, zalimlerin bandan hi eksik olmaz!115 84 VE MEDYEN halkna da kardeleri uayb' [gnderdik.116 onlara:] Ey kavmim! [yalnzca] Allah'a kulluk edin! dedi, (nk) sizin O'ndan baka tanrnz yok. Ve [birbirinizle olan al veriinizde] ly tarty eksik tutmayn.117 Geri [imdi] sizi refah ve zenginlik iinde gryorum; ama, dorusu sizin iin, [dehetiyle] kuatacak bir Gn'n azabndan korkuyorum! 85 Bunun iindir ki, ey kavmim, lyle tartyla yaptnz al verite drst ve duyarl olun; insanlar kendi haklar olan eylerden yoksun brakmayn;118 ve ktl yayarak yeryznde karklk karmayn. 86 Eer [O'na] inanyorsanz, Allah'n brakt ey119 sizin iin en hayrlsdr! (Btn bu snrlar kendiniz gzetin,) ben sizin zerinizde bir beki deilim.
yaz, terim anlam yazlar, takdir edilen ey olan sicill szcnn anlamdadr: bu grten yola kldnda, hicra min siccl ifadesinin, mecaz anlamda, Allah'n takdiriyle vaki olan cezalandrc darbeler/talar anlamn dile getirdii sylenebilir (Zemaher ve Rz; hem yukardaki ayetle hem de 105:4 hakkndaki yorumlaryla balantl olarak). Bizce, sonraki ayetin son cmlesinde iaret edilen husus da, nceden yazlan cezann sert ta pskrtleri ifadesinde yatan bu mecaz anlamdr. 115 lk Kuran mfessirlerinden (Taber'nin kaydettiine gre Katde, krime gibi) bazlarna gre bu byk ve etin azap tehdidi her an zalimleri iin szkonusudur -ki bu da, hicra min siccl ifadesinin mecaz arm konusunda sylenenleri destekleyen bir grtr. 116 Bkz. 7. sure, 67. not. 117 Bylece, Tevhid inancyla (Allah'tan baka tanr olmadna inanmak) insanlar aras ilikilerde adaleti gzetmek ilkesi (bkz. 6. sure, 150. not), burada doruluun, doru yolun, biri olmazsa olmaz iki ana ilkesi, iki temel boyutu olarak konuluyor. Baz mfesirlere gre, Medyen halk zellikle ticar zihniyetin, karmak ticar ilikilerin gelitii ve buna bal olarak ticar hile ve sahtekarlklara yaygn olarak bavurulan bir toplumdu. Bununla birlikte, aktr ki, bu ayet ve devamnn ifade ettii mesaj, sadece tarihsel boyuta bal kalnarak yaplan yorumlarn ok tesine gemektedir. Hz. uayb kssasnn bu versiyonuyla gdlen ama, Kuran'n daima yapt gibi, her ada ve her toplum iin geerli genel bir ahlak ilkenin dile getirilmesidir ki, bu da, kiinin insan ilikileri alannda drst olmadka -yani, hem manev planda hem de toplumsal planda drst olmadka- Allah'a kar da drst olamayaca ilkesidir. Bu husus, ayn uyarnn, sonraki ayette, bu sefer olumlu cmlede bir emir olarak yeniden tekrarlanp vurgulanmasn da aklamaktadr. 118 Bkz. 7. sure, 68. not. 119 Yani, iyi davranlarnz ve birbirinizle giritiiniz drst ilikiler, helal al veriler sonucu hak ettiiniz gerek ve kalc kazan, kalc deer (kar. 18:46 ve 19:76'da elbkyytu's-sliht ifadesi).
375

11. SURE

87 Ey uayb! dediler, (u) senin dua [alkanln] m, atalarmzn tapnageldii eyleri brakmamz ve malmz mlkmz zerine keyf tasarruflarda120 bulunmamamz ynnde bizi uyarman zorunlu klyor?121 nk, [biz] sen[i] aslnda yumuak bal, akl banda biri [olarak biliriz]. 88 (uayb:) Ey kavmim! diye karlk verdi, Ne dersiniz, ya ben Rabbimden apak bir kanta dayanyorsam, ya beni kendi katndan gzel bir rzkla rzklandrmsa, [syleyin, o zaman, baka nasl davranabilirim?]122 Hem ben, sizden yapmamanz istediim eyi, sizin hilafnza yapmak istiyor da deilim.123 Ben sadece gcmn elverdii kadar slah etmek istiyorum; ama (bunda ne kadar) baar gstereceim btnyle Allah'a baldr. Ben O'na gvenip dayanyor ve her zaman, her konuda O'na yneliyorum! 89 Ey kavmim! Benimle ayr yol tutmanz sakn sizi gnaha srklemesin; yoksa Nh halknn, Hd halknn, halknn bana gelen sizin de banza gelir; ve [hatrlayn ki,] Lt kavmi sizden fazla uzak deil!124 90 yleyse gnahlarnz iin Rabbinizden balanma dileyin ve sonra da tevbe ve pimanlk iinde O'na ynelin! nk O acyp-esirgeyenlerin en ycesi, sevginin kayna, g-zesidir! 91 [Fakat soydalar o'na:] Ey uayb! Sylediklerinden pek bir ey anlamyoruz125 dediler, ayrca aramzda ne kadar zayf olduunun da aka farkndayz;126 eer ailen olmasayd seni mutlaka ldresiye talardk! yle ya,
120 Yani, bakalarnn ve zellikle de yoksullarn haklarn ve ihtiyalarn dnmeksizin. Sonraki cmledeki, Hz. uayb'n yumuak bal ve akl banda biri olduuna dair alayc ma da buradan gelmektedir. 121 Lafzen, Saltn/dualarn m emrediyor ... 122 Zemaher, Rz ve teki pek ok mfessire gre parantez iinde verdiimiz bu ilave, Hz. uayb'n cevab iinde zmnen ifade edilmektedir. Hz. uayb'n, Allah'n kendisine gzel ve bol rzk verdiini vurgulamas, soydalarna birbirlerine kar drst davranmay tlerken bunu kendi kar iin yapmadn hatrlatmak iindir. 123 Yani, gerekten sizin hakknz olan eylerden sizi yoksun brakmak istemiyorum yukarda 85. ayete ilikin bir atf. 124 Hz. uayb'n, 7. sureye ilikin 67. notta belirtildii gibi, grevli olduu toplumun bulunduu blge, bugn Akabe Krfezi olarak bilinen yerden l Deniz'in dousundaki Moab dalarna kadar uzanmaktayd. Sodom ve Gomore bu blgeye komu oluyordu. 125 Kar. 6:25. Medyen halk, bu szle her ne kadar kendi anlay, kavray eksikliini itiraf eder gibi ise de bu ifade aslnda, neden bahsettiini pek anlamyorum derkenki yar kzgnlk yar sklmlk tavrn dile getirmektedir. 126 Lafzen, seni aramzda gerekten zayf biri olarak gryoruz -yani, kayda deer kabilev bir dayana olmayan biri olarak.
376

11. SURE

bizim stmzde bir gcn, bir nfzun yok ki! 92 (uayb:) Ey kavmim! Aileme olan saygnz Allah'a olandan daha m fazla? Ki O'nu, arkanza atp unutabileceiniz bir ey gibi gryorsunuz!127 Muhakkak ki, benim Rabbim [snrsz bilgi ve kudretiyle] yapp-ettiiniz her eyi biliyorkuatyor! dedi. 93 Bunun iindir ki, ey kavmim, artk [bana kar] gcnz neye yetiyorsa onu yapn; nk, bilin ki, ben [Allah yolunda] eyleme devam edeceim: zaman gelince, alaltc, rsvay edici bir azabn [aramzdan] kimin payna deceini ve [aramzdan] kimin yalanc olduunu reneceksiniz! Gzleyin yleyse, [olacak olan]; ve bilin ki, ben de sizinle birlikte gzlyorum! 94 Ve derken, hkmmz vaki olunca, katmzdan bir rahmetle uayb' ve o'nunla ayn inanc paylaanlar kurtardk; zulm ve hakszlk iinde olanlar ise bir sayha, bir grlemeyle tepeledik; yle ki, kendi evlerinde cansz yere ylp kaldlar,128 95 sanki daha nce hi orada yaamamlar gibi. te byle silinip gitti Medyen [halk], tpk Semd [halknn] silinip gittii gibi. 96 VE GEREK U K, Biz Musa'y ayetlerimizle ve apak bir yetkiyle 97 Firavun ve onun sekinler evresine gnderdik. Ama berikiler, Firavun'un hkmne boyun ediler oysa, Firavun'un hkm hibir ekilde saduyu rn deildi.129 98 [Ve bu yzden de] Kyamet Gn halknn nne dp, (bu dnyadaki btl ynetimin bir) sonuc(u) olarak onlar atee srkleyecek; ne kt bir menzil bu
127 Hem klasik Arapa'da, hem de gnmzde belli baz bedev kabilelerin dilinde ittehazeh (ya da cealeh) zhriyyen tabiri onu kmsedi, onu unuttu/gzden kard ya da onu unutulacak/gzden karlacak bir ey olarak grd anlamna gelmektedir ki, bu sonuncusu, yukardaki anlam rgs iinde en uygunu olarak gzkyor. 128 Bkz. bu surenin 67. ayeti ve ilgili 98. not; ayrca 7. sure, 73. not. 129 Lafzen, doru yolda (rad) deildi. Firavun ve onun yandalar hakkndaki bu ksa blm (96-99. ayetler), her inat zorbann koyduu yasaya boyun een d kavmiyle ilgili olarak (bu surenin 59. ayeti) iaret edilen gereklerle paralellik gstermekte ve onlar pekitirmektedir. Bu itibarla, bu blmn ana temas, liderliin btl, tevhid d bir yol izlemesi sorunu ve byle bir yksek otoriteye ba emek konusunda insann bireysel olarak ve ahlaken sorumlu olup olmayaca sorusudur. Kuran bu soruya stne basarak olumlu cevap veriyor ve diyor ki: bu durumda hem yneten, hem de ynetilenler eit derecede sorumludur; hi kimse btn suunun, stat olarak kendisinden stte bulunan kimselerin verdii emirleri kr krne yerine getirmek olduu mazeretiyle bu sorumluluktan kendini kurtaramaz. nsann nisb olarak serbest irade sahibi olduuna -yani, doru ile eri arasnda seim yapma zgrlne sahip olduuna- ilikin bu dolayl atf, bu surede sz geen peygamberlerin ve onlarn zalim ve inkarc toplumlarnn kssalarndan karlacak en uygun ders durumundadr.
377

11. SURE

srklendikleri! 99 yle ya; burada [bu dnyada, Allah'n] lneti kovalad durdu onlar, Kyamet Gn'nde de [onunla tepelenecekler:]130 ne kt bir pay, bu paylarna den! 100 [NSANLIA BR ders olsun diye]131 bu sana anlattklarmz132 [gelip gitmi] kasaba [halk]lar[n]n bandan geenlerdir ki, bu [kasaba]larn bazlar hl yerinde duruyor, bazlarysa biilmi tarlalar gibi [silinip gitmiler]: 101 Pek tabii, onlara Biz zulmetmedik; tersine onlar kendi kendilerine zulmettiler. Ve Rablerinin hkm vaki olduunda, Allah' brakp yalvarp yakardklar o (dzmece) tanrlar hibir ie yaramad, yok olup gitmelerini hzlandrmaktan baka! 102 te senin Rabbin, tepeledii zaman byle tepeler; halk zalim olan kasabalar gerekten de O'nun tepelemesi ok ac verici, ok zorludur! 103 Aikar olan u ki, btn bu [anlatla]nlarda, o Son Gn baa gelebilecek azaptan korkanlar iin apak bir ders, bir uyar vardr; o Gn ki, btn insanlk iin bir toplanma, bir araya gelme Gn' olacaktr; o Gn ki, her eyin apak ortaya serildii Gn olacaktr. 104 Ve o Gn' Biz, belli bir srenin dnda artk ertelemeyeceiz.133 105 O Gn gelince, O'nun izni olmadka kimse konuamayacak; ve [bir araya getirilenlerden] kimileri bedbaht, kimileri de bahtiyar olacak. 106 Bedbaht olanlar [dnyadayken yaptklarndan tr] atete [yaayacak] ve orada ah ekip inleyecekler. 107 (Ve) Rabbin aksini dilemedike, gkler ve yer yerinde durduu srece orada kalacaklar:134 nk, dilediini yapan (Allah')tr,
130 Bkz. bu surenin 18. ayetinin son cmlesine dair 37. not; ayrca d kavminin akibetine benzer terimlerle iaret eden 60. ayet. 131 Lafzen, Bu ehirlerin/kasabalarn haberlerindendir ki, sana anlatyoruz. 3:44, 11:49 ve 12:102'de de kullanlan bu ifade tarz, ilgili kssalarn tamamnn deil, sadece belli yanlarnn, belli bir adan anlatldn (kar. aada 120. ayet) gstermektedir: asl ama, Kuran'da hep gzetildii zere, ahlak ilke ya da ilkeleri akla kavuturmak ve Allah'n, gerek peygamberleri araclyla dorudan, gerekse yaratt lemdeki mahede edilebilir olay ve olgular araclyla dolayl olarak ulatrd doru-yol bilgi ve rehberliine insanlarn gsterdii deiik tepkileri yanstmaktr. (Bkz. bu konuda, bu surenin 49. ayetiyle ilgili 73. notun ikinci ksm.) 132 Bkz. bundan nceki not. 133 Lafzen, [Tarafmzdan] sayl bir srenin dnda .... 134 Yani, Allah durdurmadka ya da ertelemedike (kar. 6:128'in son paragraf ve ilgili 114. not; ayrca 40:12 hk. 10. not). Gkler ve yer yerinde durduka ifadesine gelince; bu sz, Kyamet Gn'yle ayn anlama gelen Son Gn gelip atnca bildiimiz dnyann da sona ereceini iaret eden pek ok Kurn ifadenin varl sebebiyle, klasik mfessirlerden
378

11. SURE

senin Rabbin. 108 Bahtiyar olanlara gelince, onlar [da dnyada yaptklarndan tr] cennette [yaayacak] ve Rabbin bunun aksini dilemedike,135 gkler ve yer yerinde durduu srece -bitmeyen bir ltfun sonucu olarak- orada kalacaklar. 109 BUNUN NDR K, [ey Peygamber], o [eri yolda olan] insanlarn tapnp durduklar eylerin ne id hakknda en kk bir phen olmasn:136 onlarn [ahmaka] tapnp durduu eyler, atalarnn da vaktiyle tapnd eylerdir. Onlara [iyi ya da kt, her ne ki kazanmlarsa] paylarna deni elbette eksiksiz vereceiz.137 110 Ve gerek u ki, Biz Musa'ya da [z olarak ayn ilkeleri iine alan bir] kitap verdik, insanlarn bir ksm ona kar (da) kendi grleriyle kar ktlar.138 Eer Rabbin tarafndan nceden takdir edilmi bir karar olmasayd, phesiz, aralarnda [hemen, o safhada] yarg gerekletirilir (ve ileri bitirilir)di:139 nk, onlar da (sana kar kan kimseler gibi) [kendilerini Allah'a aran] kii
ounu yorum zorluuna srklemitir. Ne var ki, Taber'nin bu ayet hakkndaki yorumunda belirttii gibi, eski Arapa'da gkler ve yer yerinde durduka tabirinin ya da gece ile gndz pe pee geldike tabirinin sonu gelmeyen sre ya da sonsuz (ebed) anlamna mecaz olarak kullanldn hatrlarsak bu ifade problem olmaktan kacaktr. Ayrca bkz. 20:105-107 ve ilgili 90. not; keza, 14:48 hk. 63. not. 135 Yani, Allah onlara daha byk bir mkafat bahetmeyi istemedike (Rz, ayrca Menr XII, 161) ya da -ki bizce daha muhtemel olan budur- insann (insan trnn) nnde yeni bir evrim sahnesi, daha yksek bir evre amadka. 136 Yani, onlarn inanlarnn akla, saduyuya dayandn sanma: ncelikle, geen pasajlarda anlatlan inkarc toplumlar gibi, kendi eski inanlaryla uyumuyor gerekesiyle Allah'n mesajna kar kan mrik Araplara ve genel olarak da, kelimenin en geni anlamyla, atalarndan devrald sahte deerlere bal kalan ve bunun sonucu olarak sahte ya da gayritabii ahlak standartlara uyan toplumlara ilikin bir atf. nkarc toplumlar karakterize eden bu tutum -bu ayetin son cmlesinde iaret edildii gibi- ya bu dnyada, ya ahirette, ya da her ikisinde birden kanlmaz olarak beraberinde acy, azab ge-tirmektedir. 137 Lafzen, Paylarn tam olarak, eksiltmeden deyeceiz. Bu cmle hakknda yaplm bir aklama iin bkz. bu surenin 15-16. ayetlerine dair 27. not. 138 Lafzen, onda (da) anlamazla/ayrla dld, ya da onun hakknda (da) kart grler ortaya atld: bu cmlenin anlam u ki: Muhammed (s)'in adalarnn yapt gibi, Hz. Musa'nn tebli ettii insanlardan bir ksm kitab kabul etti, bir ksm da onun gsterdii yolda yrmeyi reddetti. 139 Lafzen, aralarnda elbette karar verilirdi/verilmi olurdu. -Yani, cezalandrlmalarnn Kyamet Gn'ne kadar ertelenecei konusunda Allah'n takdiri (kelime, lafzen, sz) olmam olsayd bu toplumlar yok edici bir felaketle hemen cezalandrlrlard (kar. 10:93'n son cmlesi ve ilgili 114. not).
379

11. SURE

hakknda cidd bir phe ve gvensizlik gstermilerdi.140 111 phesiz, Rabbin onlarn her birine edip-eyledikleri her eyin karln tam olarak deyecektir: nk O, onlarn edip-eyledii her eyin mutlaka farkndadr! 112 yleyse, artk emredildiin ynde, yannda yer alanlarla birlikte, doru yolu tutun ve sizden hi biriniz gurura kaplp da izgiyi amasn:141 nk, unutmayn, yaptnz her eyi O gryor. 113 Ve asla zulmde srar edenlerden yana eilim gstermeyin.142 Yoksa, [ahirette] ate size de dokunur; ve Allah'tan baka koruyucunuz olmadna gre, o zaman [O'nun tarafndan da] yardm edilmez size!143 114 Ve gndzn banda ve sonunda,144 bir de gecenin erken saatlerinde145
140 Kar. 2:55 -Ey Musa, dorusu Allah' kendi gzmzle grmedike sana asla inanmayacaz! 141 kinci oul ahsa hitab eden bu buyruu aklarken, bni Kesr bunun inananlarn hepsine hitab ettiini ve onlarn, inanan-inanmayan herkese kar kanmalar gereken davranlara dikkat ektiini belirtiyor: ve bunu yaparken de, belli ki, bni Abbs'n bu ayet iin yapt (Rz tarafndan da kaydedilen) u aklamaya dayanyor: Ayet unu demek istiyor: Allah'a boyun ein/O'na kar alak gnll olun; birbirinize kar byklenmeyin, kurum satmayn. Sonraki mfessirlerin bazlarna gre ise (Taber, Zemaher, Beav, Rz gibi) ayetin en geni anlam: Allah tarafndan konulmu snrlar amayn, ya da hak ve adalet snrlarn amayn eklindedir. 142 Rakene fiili, kiinin duygu ya da dnce plannda, bir kimseye ya da bir eye kar hem eilim gstermesi anlamn, hem de o eye ya da kimseye gvenmesi, dayanmas anlamn ifade ettii iin bir tek szckle bir baka dile aktarlamyor; bizim yukardaki l terken ibaresine ilikin evirimizde de bu husus gznnde bulunduruldu. Ellezne zalem ifadesinde gemi zaman ekiminin kullanlm olmas, Kuran'da ska grld zere, zulmde kasd ve srar belirtmek iindir; bu gznnde bulundurularak eviride bu ifade zulmde srar edenler eklinde aktarld. 143 Zemaher'ye gre son cmlenin bandaki smme taks ve sonra ya da bunun ardndan eklinde evrilemiyecek tarzda bir zamanda pepeelik deil, fakat daha ok bana geldii olumsuz ifadenin olumsuzluunu, burada onlara Allah'n yardm etmesinin ihtimal d olduunu (istibd) pekitiren bir vurgu ifade etmektedir. 144 Lafzen, gndzn iki ucunda. 145 Bu buyruk, uygulamann biimini ve tam olarak ne zaman yaplacan belirtmeksizin nk bu iki husus Hz. Peygamber'in, sahih eylem ve szleriyle biimlenen snnetiyle aka ortaya konmutur- tm farz namazlar kapsamaktadr. Hz. Peygamber'in uygulamalarna gre farz namazlar (vaktin giriine gre) yledir: sabah (fecr) namaz; gn ortasndan az sonra len namaz (zuhr), ikindi namaz (asr); gnbatmndan hemen sonra akam namaz (marib) ve gecenin erken saatlerinde yats namaz (i). Yukardaki ayetin, saltn genel anlamda tad byk neme dikkat ektii gznnde bulundurulursa; bundan, muhakkak
380

11. SURE

saltta devaml ol; nk muhakkak ki iyi eylemler kt eylemleri giderir; [Allah'] hatrnda tutanlar iin bir t, bir hatrlatmadr bu. 115 Ve sabret, sonuna kadar dayan: nk Allah iyilik yapanlarn hak ettii karl hibir ekilde zayi etmez! 116 FAKAT, NE YAZIK K, [yok ettiimiz] sizden nceki kuaklar arasndan, yeryznde yozlamaya kar kan -[doru yolu izledikleri i-in] kendilerini kurtardmz kk topluluklarn dnda- akl/izn ve erdem sahibi kimseler kmad.146 Ve zulme eilim gsteren ounluk yalnzca kendilerini yozlatran hazlarn peine dp147 gnaha gmlp gittiler. 117 Yoksa, senin Rabbin, halk [birbirlerine kar] drst davrandklar srece, bir toplumu148 [srf] [arpk inanlar] yznden asla helak etmez.149 118 Hem,
ki, insann sadece be vakit farz namazlarda deil, fakat uyank geirdii btn saatlerini Allah'tan yana bilin ve duyarl diri tutma abas iinde yaamas gerektii sonucu rahatlkla karlabilir. 146 Cmlenin banda yer olan lev-l taks iin bizim tercih ettiimiz ne yazk ki karl hakknda bkz. 10. sure 119. not. Bu pasaj hem nceki ayette geen Allah iyilik yapanlarn hak ettii karl hibir ekilde zayi etmez ifadesiyle, hem de yukarda 111. ayette geen phesiz, Rabbin onlarn her birine edip-eyledikleri her eyin karln tam olarak deyecektir ifadesiyle balantldr. Karn (nesil) teriminin daha geni armlar iin bkz. 6. sure, 5. not. 147 Terife fiili kolay ve mreffeh bir hayat srd anlamna geliyor; mutraf szc, kolay, mreffeh bir hayat yaayan/hayatn tadn karan, yani, ahlak endielere hayatnda pek yer vermeyen demektir. Ayn kkten tretilen mutarraf szcnn bunlardan biraz daha deiik bir anlam boyutu var: kolay ve mreffeh bir hayatn kstahlatrd kimse, yahut haz ve keyif peinde komann yozlatrd kimse anlamna geliyor (Mun). M utrif fhi ibaresinin yukardaki evirisi szcn bu son anlam boyutuna dayanmaktadr. 148 Bkz. 6. sure, 116. not. 149 Bu pasaj nceki ayetin son cmlesiyle (gnaha gmlp gittiler) balantldr. Klasik mfessirlerin ouna gre zulm terimi (lafzen, hakszlk veya ktlk) bu anlam ak iinde arpk inanlar anlamna gelmektedir ki bu da, peygamberler araclyla Allah tarafndan vahyedilmi gerekleri inkar etmek, O'nun varln tanmamak ya da ilah kudret ve nitelikleri Allah'tan baka varlklara yaktrmak demektir. Rz, yukardaki ayeti aklarken yle diyor: Hibir toplumun bana, srf inan dzleminde irk ve kfr iinde olmalar yznden bu dnyada yok edici trden cezalandrc bir azap gelmez; bu kabil bir ceza toplumun bana, ancak toplumun insanlar [birbirlerine kar] srarla hakszlk yaptklar; [bakalarnn] hukukunu, hayatn ve onurunu tehlikeye sokacak tarzda insanlk d, ahlak d davrandklar zaman gelir. Bunun iindir ki, Mslman hukukular (fukah) insann Allah'a kar olan ykmllklerinin O'nun balayc, affedici olduu ilkesiyle birlikte dnlebileceini, (yani yerine getirilmedii takdirde O'nun affnn
381

11. SURE

Rabbin dileseydi, btn insanl bir tek mmet yapard; fakat [O, yollarn semekte kendilerini zgr brakt diye] hl farkl grler benimsemekteler;150 119 pek tabii, Rabbinin (aydnlatc, yol gsterici) ltfunu bahettii kimseler baka.151 Oysa, (ite) bu (ltfa erimeleri) iin yaratt152 [hepsini.] Fakat, [bu ilah yol gsterme ltfunu tepenler iin] Rabbinin, Muhakkak ki Ben cehennemi hep, grnmeyen varlklarla ve insanlarla dolduracam sz yerini
umulabileceini), ama insanlara kar olan ykmllklerin hassas, esnemez bir zellik tadn, dolaysyla mutlaka ve duyarl bir biimde gzetilmesi gerektiini sylemilerdir. Meselenin byle ele alnmasnn sebebi, Allah'n mutlak kudret sahibi olmas ve hibir korunmaya ihtiyac olmamas, ama insann zayf ve korunmaya muhta olmasdr. (Kar. 28:59'un son cmlesi ve ilgili 61. not.) 150 Yani, her konuda, hatta Allah tarafndan vahyedilen deimez gerekler konusunda bile. mmeten vhideten (bir tek topluluk) terimi ve onun deiik anlam boyutlar hakknda bir aklama iin bkz. 2. sure, 197 ve 198. notlar; 2:253'n ikinci ksm ve ilgili 245. not; ve 5:48'in ikinci ksmyla ilgili 66 ve 67. notlar. Burada bylece, Kuran bir kere daha iaret etmektedir ki, insanlarn birbirleriyle hep gr ayrlklar iinde olmalar, farkl dncelerin peinden gitmeleri bir rastlant deil, tersine Allah'n ilim ve iradesinin bir rn olan insan varlnn temel unsurlarndan birinin tezahrdr. Eer Allah btn insanlarn ayn inanca bal olmasn irade etseydi -ki bu onun iin asla zor olmazd- o zaman zihinsel gelime tamamen dururdu ve ve insanlarn hepsi yaratllarnn zoruyla hakka inanp Allah'a itaat ederek manev hayatlar itibariyle belki melekler gibi olurlard ama tr olarak sahip olduklar stn ve ayrc niteliklerinden yoksun dp toplumsal hayatlar itibariyle karncalara ya da arlara benzeyip karlard (Menr XII, 193) -Bu, insann, ona doruyla eri arasnda seim yapma ve bylece hayatna onu dier btn canllardan ayran, ahlak bir anlam, manev boyut kazandrma imkann veren, izaf de olsa, serbest irade ve seme zgrlnden yoksun braklmas olurdu. 151 Yani, O'nun (aydnlatc, yol gsterici) rahmetinden -ki bu O'nun varln tanyp kabul etmek (kar. 7:172 ve ilgili 139. not) ve O'nun, peygamberleriyle insanla bahettii yol gsterici mesaj benimsemek konusundaki Allah-vergisi grme, kavrama yeteneinden ibarettir- yararlanmasn bilenler. (Rz) 152 Mchid ve krime gibi ilk mfessirlerden bazlar, bizim yukarda eviride bu (ltfa erimeleri) iin ifadesiyle aktardmz li-zlike ibaresindeki zlike (bu) iaret isminin Allah'n insana bahettii rahmet/ltuf anlamna geldii grndedirler. Hasan Basr ve At gibi mfessirler ise bununla, insanlarn zihinsel tercihleri bakmndan birbirlerinden farkl olabilme kabiliyetlerinin kasdedilmi olduunu sylemilerdir. Zemaher'ye gre bu, insan dier yaratklardan ayran ahlak seim serbestisidir ki buna nceki blmlerde de zaten iaret edilmitir; gerekten de insan dier yaratklarn stne karan Allah-vergisi en zgn nitelik (kar. 2:30-34'deki dem ile melekler meseli) bu seme zgrl olduu iindir ki, Zemaher'nin yorumu, tekilerin iinde bizce en ihatal, doruya en yakn olandr.
382

11. SURE

bulmu olacak.153 120 VE BYLECE, elilerin haberlerinden senin yreini glendirecek her eyi sana anlatyoruz.154 yle ki, bu kssalarla hak ulayor sana ve ayrca mminlere de bir t, bir hatrlatma. 121 Ve inanmayanlara gelince, onlara yle de: Artk elinizden ne geliyorsa yapn; ama bilin ki, biz de [Allah yolunda elimizden geleni] yapacaz; 122 Ve [olacak olan] bekleyin bakalm; dorusu, biz de bekleyeceiz! 123 Gklerin ve yerin bilinmeyen, grlp gzlenemeyen yz Allah'n elindedir;155 ve var olan her ey [kt kaynak olarak] hep O'na dndrlmektedir. yleyse, O'na kulluk et; O'na gven/O'na dayan; nk Rabbin yappettiklerinizden asla habersiz deildir.

153 Burada da 32:13'de getii anlamda tekrarlanan Allah'n kelimesi ifadesi ilk defa ya da orijinal ifade biimiyle 7:18'de eytann yandalaryla, yani, kendilerine Allah'n teklif ettii yol gsterici mesaj reddedenlerle ilgili olarak telaffuz edilmiti; bizim yukarda paragraf banda parantez iinde yaptmz ilavede de bu husus gznnde bulundurulmutur. Bizim yukarda ve benzer durumlarda grnmeyen varlklar ifadesiyle karladmz cinn teriminin anlam konusunda bkz. Ek III. 154 Yani, Kuran btn bunlar srf olaylarn seyrini vermek iin, srf hikaye etmi olmak iin anlatmyor, tersine bu olaylar, bu kssalar (ya da onlarn ie yarar kesitlerini) ahlak gerekleri sergilemek ve inananlarn inancn glendirmek, pekitirmek iin kullanyor (bkz. yukarda 73. notun ikinci ksm ve ayrca 131. not). 155 Lafzen, Gklerin ve yerin gizil gerekleri[ne dair mutlak bilgi] Allah'ndr. ayb teriminin bu anlam iin bkz. 2:3'e dair 3. not.
383

12. SURE

12. YUSUF
Gvenilir kaynaklarn hepsi, bu surenin tamamnn Mekke'de, nceki surenin (Hd) hemen ardndan vahyedildiini kaydetmektedirler. lk mfessirlerden bazlarnn, ilk ayetinin Medine'de vahyedildii yolundaki muhalif grleri, Suyt'nin szleriyle, btnyle mesnetsizdir ve ciddiye alnabilir olmaktan uzaktr. Yusuf Peygamber kssas, Kuran'da anlatlan biimiyle, tamamen deilse de ana hatlar itibariyle kssann Kitb- Mukaddes'deki versiyonuyla akmaktadr (Tekvn xxxvii ve xxxixxlvi); iki anlatm arasndaki nemli farkllklar notlarmzda belirtilmeye allmtr. Ancak hemen iaret etmeliyiz ki, Kuran'n kssay ele al tarzndaki ayrc nitelik, olay rgsnn altnda izledii manev izgidir. Hz. Yusuf'un hayatn, o'nun gencecik masumiyetinin ilk kez maruz kald haset ve kskanln, sonradan geirdii zincirleme deiimlerin, dnmlerin ve nihayet kardelerine kar kazand zaferin romantik bir hikayesi biiminde veren Kitb- Mukaddes'in tersine, Kuran kssay Allah'n insan hayat zerindeki nfz edilemez ynlendirmesinin bir ifadesi, bir sergilenmesi olarak -istemediiniz ey, mmkndr ki sizin iyiliinizedir; istediiniz, holandnz ey de, mmkndr ki sizin ktlnzedir: Allah bilir (bunu), siz bilmezsiniz (2:216) gereinin bir yanks, bir tahakkuku olarak ilemektedir. Btn bir sure, sadece 67. ayette aka dile getirilen ama tm Yusuf kssas boyunca sessiz, szsz bir ana fikir (leitmotif) olarak hissedilen [olacak olan hakkndaki] hkm yalnzca Allah'a aittir ilkesini vurgulayan bir eitlemeler zinciri olarak nitelendirilebilir. 1 Elif-Lm-R.1

BUNLAR, doruyu/gerei apak gsteren, kendisi de ak olan kitabn mesajlardr:2 2 Biz onu Arapa bir metin olarak indirdik ki, aklnz kullanarak belki onu kavrayp zmlersiniz.3 3 Biz bu Kuran' sana vahyettike,4 [ey Peygamber,] bundan nce senin de [vahyin ne olduundan] habersiz kimselerden olduunu bilerek5 onu sana
1 Bkz. Ek II. 2 Mubn sfat fiili, niteledii ismin bir vasfna iaret edebilecei gibi (ak, aikar, belli vb.) onun ilevini de ifade edebilir (aklayan ya da ortaya koyan vb.); eviride szck her iki anlamyla birden aktarlmtr. zerinde ittifak edilen hakim gre gre yukarda szcn her iki anlam da kasdedilmitir; ve netice olarak, terimin anlamn olduu gibi vermek iin yukardaki birleik ifade zorunlu gibidir. 3 Zemaher'ye gre leallekum takiln ifadesinin yukardaki anlam rgs iinde anlam budur. Bu iki ayet ilk azda her ne kadar Hz. Peygamber'in Arap adalarna hitab ediyor olsa bile, aslnda a ve anadili ne olursa olsun Arap dilini bilen, anlayan herkese hitab etmektedir. Bu ayetler, Kuran okuyan ya da dinleyen herkese, onun arsnn ncelikle insann aklna yneldiini, ve duygunun ya da duygusal yaklamn tek bana, hibir zaman inan iin yeterli bir temel salayamayacan anlatmak istiyor. (Bkz. 13:37 ve 14:4 ve ayrca ilgili notlar.) 4 Yahut: Bu Kuran' sana vahyederken/vahyetmekle. 5 Bu noktada Rz, tefsirinde okuyucunun dikkatini 42:52'ye ekiyor: Sen kitap nedir, iman
384

12. SURE mmkn olan en iyi, en gzel slupla 6 aklyoruz.

4 BR VAKT Yusuf babasna yle demiti: Babacm! Ben [ryamda] onbir yldz, gne ve ay grdm: benim nmde saygyla yere kapanmlard!7 5 [Yakub:] Ey oulcuum!8 dedi, (bu) ryan kardelerine anlataym deme, yoksa [hasetlerinden] sana kar bir tuzak hazrlarlar; dorusu eytan insan iin apak bir dmandr!9 6 nk, [ryanda sana gsterilene baklacak olursa]
nedir, bilmezdin: Bu ifade, iaret etmek istedii husus bakmndan, yukardaki ayetin son cmlesiyle benzemektedir; bizim parantez iindeki vahyin ne olduundan eklindeki ilavemiz bu mlahazaya dayanyor. 6 Lafzen, aklamalarn en iyisi ile (ahsenu'l-iktiss). barenin bu ekilde evirilmesi, Zemaher'nin yapt aklamaya en yakn olandr: Biz bu Kuran' sana, mmkn olan en iyi/en gzel bir yolla vahyediyoruz/dile getiriyoruz. Rz'ye gre, en iyi sfat burada, dile getirilen/nakledilen eyin muhtevasn -yani, bu surede anlatlan belirli kssay- deil, fakat daha ok Kuran'n (ya da surede anlatlan belirli kssann) dile getirili, nakledili biimini ya da slubunu nitelendirmektedir. Bu noktada Rz'nin Zemaher'yle birletii grlyor. Bu arada, hatrlanmaldr ki, kassa (masdarlar kasas ve iktiss) fiili ncelikle adm adm ya da derece derece/safha safha takip etti anlamna; ikinci dereceden de [bir konuyu, bir haberi ya da bir hikayeyi] iz srer gibi adm adm, belli bir sra gzeterek anlatt, nakletti anlamna gelmektedir; zetle: yava yava/adm adm aklad ya da erh etti (kar. Lane VII, 2526, yukardaki ayete ilikin zel atfla Kms ve Tcu'l-Ars'u zikrederek). Beri yandan, eer kasas masdar bu balam ierisinde kssa (hikaye ya da anlatm) szcyle e anlaml olarak ele alnacak olursa, yukardaki cmle: hikayelerin/anlatmlarn en iyisini (yani, aadaki Hz. Yusuf kssasn) anlatyoruz sana ifadesiyle aktarlabilir. Bununla birlikte, Kuran'n kendi kendini aklayan bir metin olduunu ifade eden surenin ilk iki ayetiyle de anlam itibariyle tamamen aktna gre, bizce en doru aktarm: Biz onu (Kuran') en gzel bir slupla aklyoruz eklinde olandr. 7 z taks ounlukla zamana atf ifade eder ve ou hallerde iken eklinde aktarlr. Bununla birlikte, seyrek de olsa bazan bir pekitirme edat olarak okuyucunun/dinleyicinin dikkatini anszn vuku bulan bir eye ekmek (Mun, Kms, Tcu'l-Ars) ya da -Kuran'da ska bavurulduu gibi- sylemdeki deimeye uygun bir gei salayp sadede dnldn hatrlatmak iin kullanlr: bu gibi durumlarda szkonusu taknn bir vakit ya da imdi szckleriyle aktarlmas yerinde olur. 8 Bkz. 11. sure, 65. not. 9 Elde bulunan Tevrat metnindeki Hz. Yusuf kssasnda olduu gibi, Kuran da, Hz. Yakub'un, kardelerini onbir yldzla, babasn-annesini de gne ve ayla simgeleyen olunun ryasn, o'nun hesabna aydnlk bir gelecek ifade eden anlamyla yorumlamaktan geri kalmadn gstermektedir. Ne var ki, Tevrat, szkonusu ryann yakk almaz bir dncenin mahsul olduunu aka iaret eden babann oulu azarladndan sz ederken (Tekvn xxxvii, 10); Kuran, kendisi de bir peygamber olan Hz. Yakub'un ryann peygamber keyfiyetini ve derin iaretlerini hemen fark ettiini ortaya koymaktadr.
385

12. SURE

demek ki Rabbin seni de seecek; sana olaylarn10 i yzn grp yorumlamay retecek; ve tpk atalarn brahim ve shk'a olan nimetini her bakmdan tam ve yeterli kld gibi sana ve Yakub'un soyuna verdii nimeti de her bakmdan tam ve yeterli klacak. Dorusu, senin Rabbin doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen mutlak ve snrsz bilgi sahibidir. 7 Gerek u ki, Yusuf ve kardelerin[in kssasnda]da [hakikati] arayanlar iin11 (karlacak nice) dersler vardr. 8 BR VAKT [Yusuf'un kardeleri kendi aralarnda yle] konuuyorlard: Saymz bu kadar ok olduu12 halde bile, Yusuf ve kardei [Bnyamin] babamzn gznde daha deerli/daha sevgili; gerek u ki, babamz ak bir yanlg ierisinde! 13 9 [lerinden biri:] Yusuf'u ldrn dedi, yahut o'nu [uzak] bir yere gtrp brakn ki bylece babanz sevgi ve alakasyla yalnzca size kalsn ve siz de bundan sonra [artk tevbe edip] iyi insanlar ol[arak yaamak iin serbest ol]asnz!14 10 Bir dieri: Hayr, Yusuf'u ldrmeyin! diye sze kart, Eer mutlaka bir ey yapmanz gerekiyorsa, o'nu bir kuyunun dibine atn; (nasl olsa) o'nu [orada]

10 Lafzen, szlerin ya da haberlerin. Mfessirlerin ekseriyeti, yukardaki ifadenin zellikle Hz. Yusuf'a gelecekte verilecek olan rya yorumlama yeteneini iaret ettii grndedirler; fakat Rz, hads (oulu ehds) teriminin bu anlam rgs iinde hdis (yeni vuku bulan bir ey, yani bir olay, hdise) szcyle e anlaml olduunu belirtmitir. Bu gr, bizce, meseleyi yalnzca rya yorumuna indirgeyen grten daha inandrcdr; kald ki, Kuran'da tevl terimi ska (rn. 3:7, 10:39 yahut 18:78'de) bir eyin, bir olayn ya da bir szn d grnnn, cereyan tarznn ya da lafznn altndaki niha anlam, ana fikir ya da gerek anlam manasna kullanlmaktadr. Tevl teriminden nce min (den) edatnn kullanlmas, bir eyin ya da olayn ifade ettii tam ve mutlak bilginin ancak Allah'a ait olduuna (kar. 3:7 -onun niha anlamn Allah'tan baka kimse bilmez) ve Allah'n setii kimseler olarak peygamberlerin bile -ki onlar normal insana bahedilenden daha geni bir gre/grme yeteneine (vision) sahiptirler- Allah'n yaratt lemin srlar konusunda ancak ve ancak ksm bir bilgi ve vukufla donatlm olduklarna iaret etmektedir. 11 Lafzen, soranlar/soruturanlar iin. 12 Lafzen, bir topluluk ya da bir grup olduumuz. Bnyamin Hz. Yusuf'un anne-baba bir yani, z kardei; tekiler (baba bir, anne ayr) vey kardeleriydiler. 13 Lafzen, apak hata iinde. 14 Bizim burada parantez iindeki -Hz. Yusuf'un kardelerinin davrannda yatan ve kendilerince farknda olunmayan istihzay ifade eden- ilavemiz, klasik mfessirlerden ounun zerinde ittifak ettii gre dayanmaktadr.
386

12. SURE

bir kervan bulup yanna alr.15 11 [Bu grte birletiler ve bunun zerine babalarna:] Ey babamz! dediler, Biz Yusuf'un iyiliini isteyen kimseler olduumuz halde, neden o'nun hakknda bize gvenmiyorsun? 12 Brak o'nu yarn bizimle gelsin, gezip oynasn; o'na gz kulak olacamzdan en kk bir phen olmasn! 13 Dorusu, o'nu gtrmeniz beni kayglandryor diye karlk verdi [Yakub], gzden uzak tuttuunuz bir anda o'nu kurdun kapmasndan korkuyorum! 14 Bu kadar insann arasnda, yine de o'nu kurt kapacaksa, o zaman, biz lmz demektir! dediler. 15 Ve bylece, o'nu kuyunun dibine atmaya karar verip yanlarnda gtrrlerken, kendisine Gn gelecek [senin kim olduunu] kavrayamayacaklar bir anda bu yaptklarn kendilerine hatrlatacaksn! diye vahyettik.16 16 Ve akam olunca babalarnn karsna alayarak kp geldiler, 17 Ey babamz! dediler, Yar yapmak iin bulunduumuz yerden (biraz) uzaklam ve Yusuf'u azklarmzn yannda brakmtk... Meer kurt kapm o'nu! Ama [biliyoruz ki,] biz bylece doruyu sylyor olsak da sen bize inanmayacaksn! 18 (Byle diyerek) zerinde yalanc bir kan lekesi bulunan (Yusuf'un) gmleini karp gsterdiler. [Yakub:] Yoo dedi, sizi kendi hayal gcnz bu kt oyuna srkledi!17 Artk [bana den] gzelce sabretmektir. Ve bu anlattnz bahtszla kar bana dayanma gc bahetmesi iin kendisine ynelebileceim (yegane) hm Allah'tr.18 19 VE BR KERVAN kageldi;19 (kervanclar) sucularn (su kuyusuna)
15 Zmnen, ve o'nu uzak diyarlara gtrr (kar. nceki ayet). Kuyu szcyle aktardmz cbb terimi, zellikle lde basit bir biimde toprakta ya da kayalarda alan ve tala rlmeyen kuyular iin kullanlr: sz geen kuyunun bu tr bir kuyu olmas onun, Hz. Yusuf'u gzden saklayacak ya da trmanp kmasna engel olabilecek kadar derin ama onu bomaya yetmeyecek kadar suyu az bir kuyu olduunu dndrmektedir. 16 Bkz. bu surenin 89-90. ayetleri. 17 Grne baklrsa Hz. Yakub, bu kurt hikayesine inanmyor ama, teki oullarnn Hz. Yusuf'u ekemediklerinin farknda olduu iin, onlarn kendilerinin Hz. Yusuf'a cidd bir ktlk yaptklarn derhal seziyor. Bununla birlikte, Hz. Yakub'un surenin 83. ayetindeki umutlu ifadesinden de anlalaca gibi, Hz. Yusuf'un gerekten ldne de tam olarak inanm deildir. 18 Lafzen, sizin bu anlattklarnza kar yardm iin kendisine ynelinecek (hm) Allah'tr. 19 Kitb- Mukaddes'e gre (Tekvn xxxvii, 25) sz geen kervanclar smailoullarndand -yani, Gilead'dan gelip baharat, pelesenk ve mr ykl develeriyle Msr'a giden Araplar.
387

12. SURE

gnderdiler; onlardan biri kovasn kuyuya salyordu ki [orada Yusuf'u grd] ve: Ne ksmet!20 diye bard, Bir olan ocuu bu! Ve bylece kervanclar o'nu, satmak niyetiyle yanlarna aldlar. Oysa, Allah yaptklarn (adm adm izliyor ve) biliyordu. 20 Ve sonunda nemsiz bir paha -sadece birka gm dirhem- karlnda o'nu sattlar; o kadar az deer bimilerdi o'na. 21 Ve o'nu satn alan Msrl adam,21 karsna: Ona iyi bak; dedi, belki bize yarar olur; kald ki, evlatlk da edinebiliriz o'nu. Bylece, Yusuf'a o lkede iyi bir yer saladk; [bunu yaptk]ki, o'na olaylarn i yzne, gerek anlamna dair bir kavray retelim.22 te, Allah edip-eyledii ilerde byle galiptir; ne var ki, insanlarn ou bunu bilmez. 22 Derken, ergenlik an at zaman [eriyi doruyu ayrmaya yetecek] keskin bir muhakeme gc ve [derin] bir kavray yetenei bahettik o'na: iyilik yapanlar Biz ite byle dllendiririz. 23 Ve [olacak bu ya,] barnd evin kadn [kendini o'na kar duyduu arzuya kaptrp] o'nun gnln elmek istiyordu; ve (bu niyetle bir gn) kaplar smsk kapatp o'na: Haydi, gelsene! dedi. [Ama Yusuf:] (Byle bir ey yapmaktan) Allah'a snrm! diye karlk verdi, Hem, efendim [bu evde] bana iyi bakt! Dorusu, zalimler asla gvenlie, esenlie eriemezler! 24 Gerek u ki, kadn o'na kar arzu doluydu; o da kadn arzuluyordu; yle ki, [bu ayartma karsnda] eer Rabbinin burhan o'nun iine domam olsayd [bu arzuya yeniliverecekti];23 te bu, her trl ktl, irkin ve takn halleri
(Gilead, rdn'n dou blgesi iin Kitb- Mukaddes'te kullanlan isimdir.) 20 Lafzen, Ne gzel haber! 21 Kuran bu kiinin adndan ve konumundan sz etmiyor; ama surenin devamnda (30. ayette) kendisinden azz (byk [ya da saygn/gl] kimse) olarak sz edilmesi ilgili kiinin yksek dereceden bir grevli ya da bir soylu olduunu gstermektedir. 22 Bkz. yukarda 10. not. 23 Parantez iinde verilen ilave, Zemaher'ye gre ayette kapal olarak ifade edilmitir. Ayrca, bu ayetle ilgili yorumunda Zemaher, iffetli, erdemli olmann gerek anlamnn, insann iinde kt arzularn hi uyanmamas deil, fakat bu arzulara kar yenik dmemesinden ibaret olduunu belirtmektedir. Kar. Buhr ve Mslim'in Eb Hureyre'ye dayanarak kaydettikleri nl Hadis: Yceler ycesi Allah yle buyurur: Bir kulum iyi bir i yapmay [sadece] arzu etse, Ben bu [arzuyu] iyi bir amel olarak deerlendiririm; eer bu arzusunu yerine getirirse, onu on katyla deerlendiririm; eer kt bir i yapmay arzu eder ama bunu yapmazsa, bundan Benim rzam iin [yani, ahlak kayglar sonucu -ki, yukardaki ayette bu Rabbinin burhan ifadesiyle dile getirilmitir] kandn grerek, bunu da iyi bir
388

12. SURE

o'ndan uzak tutmak istediimiz iin byle oldu, nk o gerekten bizim (seilmi) kullarmzdan biriydi.24 25 (Derken,) bunlarn her ikisi kapya kotular; kadn arkadan [aslp] o'nun gmleini yrtt; ve [o an] kapda kadnn efendisini karlarnda buldular! Kadn: Karn iin ktlk dnen birinin cezas, hapisten ya da en ar ceza (neyse, on)dan baka ne olabilir? diye ste kt. 26 [Yusuf:] Benim gnlm elmek isteyen asl o! diye (kendini savundu). O an kadnn yaknlarndan duruma tank olan biri: Eer gmlei nden yrtlmsa, diyerek grn bildirdi, kadn doru, beriki yalan sylyor demektir; 27 yok, eer gmlei srtndan yrtlmsa, o zaman kadn yalan, beriki doru sylyor demektir.25 28 Bylece [kadnn kocas Yusuf'un] gmleinin srtndan yrtlm olduunu grnce: Belli ki, bu (yine) sizin oyunlarnzdan biri, ey kadnlar taifesi! Dorusu, sizin oyunlarnz/tuzaklarnz korkuntur! 29 Yusuf! Sen bu olayn stnde durma!26 Ve (kadn!) sen de ilediin gnahtan tr balanma dile, nk sen gerekten hatas (byk) olan birisin! 30 VE EHRDE kadnlar [birbirleriyle]: Falan kiizadenin kars gen klesinin gnln elmeye kalkm! diye dedikodu etmeye baladlar, Tutkudan yrei paralanm kadnn; dorusu, aka yoldan km biri olarak gryoruz onu!27 31 Kadnlarn bu kt konumalar kulana deince, kiizadenin kars, onlar davet edip kendileri iin mkellef bir ziyafet hazrlad,28 ve her birinin eline bir bak tututurdu. Sonra [Yusuf'a]: k [imdi] onlarn karsna! dedi. Kadnlar o'nu grnce gzellii karsnda arp kaldlar29 ve aknlklarndan
i olarak deerlendiririm. 24 Lafzen, Bizim itenlik sahibi sekin kullarmzdan biriydi. 25 Lafzen, onun ev halkndan orada hazr olan biri (hid) tanklk yapt -yani, ayette belirtildii biimde bir aratrma nerdi. Kssann bu ksmnda da Kuran, Tevrat'taki anlatmdan ayrlmaktadr; nk Tevrat'a baklrsa (Tekvn xxxix, 19-20) kadnn kocas aslsz sulamaya hemen inanr ve Hz. Yusuf'u hapse atar; bu surenin 26-34. ayetlerinde anlatlanlar Tevrat'taki hikayede gzkmemektedir. 26 Lafzen, Bu (olayn) stnde durma/bu olaya srt evir. Hemen btn mfessirlere gre bu ifade: bu olaydan kimseye bahsetme! anlamna gelmektedir; bu da kocann duruma gz yumup unutmaya hazr olduunu gsteriyor. 27 Lafzen, dorusu biz onu apak bir sapklk iinde gryoruz. 28 Mttek ifadesi -lafzen, [yerken] yan gelip yaslanlan yer, yastkl peyke -mkellef bir ziyafet anlamna mecaz olarak kullanlyor. 29 Lafzen, o'nu [gzellikte] ok byk/ok stn buldular.
389

12. SURE

ellerini kestiler: Aman Allahm! dediler, Bu lml biri olamaz; olsa olsa gzde bir melek bu! 32 [Kiizadenin kars:] te hakknda beni knayp yerdiiniz kimse bu! dedi, Evet, gerekten de o'nun gnln elmek istedim, ama o kendini (bundan) saknd. Ne var ki eer bundan sonra da istediim eyi yapmazsa mutlaka hapsedilecek ve kendini aalanm kimselerin arasnda bulacak!30 33 [Yusuf:] Ey Rabbim! dedi, Benim iin hapis, bu kadnlarn isteklerine boyun emekten daha iyidir. nk, Sen onlarn oyunlarn-tuzaklarn benden uzak tutmazsan, ben o zaman onlarn ayartmalarna kaplr31 ve [doru nedir, eri nedir] seemeyen akn kimselerden olurum. 34 Ve Rabbi o'nun bu duasn olumlayp o'nu o kadnlarn tuzaklarna kar korudu:32 nk O gerekten her eyi iiten, her eyi olduu gibi bilendir. 35 Sonra, o kiizade ve ev halk btn delilleri[n Yusuf'un lehinde olduunu] grdkten sonra bile33 o'nu bir sre iin hapsetmeyi uygun grdler.34 36 ONUNLA beraber iki gen daha girmiti hapse.35 te bu iki genten biri (bir gn): Ryamda kendimi araplk zm skarken grdm dedi. teki: Ben de kendimi bamn zerinde ekmek tayor grdm, yle ki kular ondan (koparp koparp) yiyorlard. [Bu iki gen:] [Yusuf'tan] Bu (ryalarn) gerek anlamn haber ver bize! diye rica ettiler, nk, gryoruz ki, sen, [ryalarn nasl yorumlanacan] iyi [bilen] kimselerdensin.36
30 Lafzen, aalanm/hor grlm kimselerden olacak. 31 Lafzen, onlara meyleder; unutulmamaldr ki, sab fiili hem meyil, hem arzu ve zlem, hem de tensel dknlk anlamlarnn n birden ifade etmektedir (kar. Lane IV, 1649). Yukardaki eviride szcn bu anlam eitlilii ya da genilii gznnde bulundurulmutur. 32 Lafzen, onlarn tuzaklarn/dzenlerini ondan uzaklatrd. 33 Lafzen, onlara yle geldi ki. 34 Kuran'a gre Hz. Yusuf, efendisi kendisini sulu bulduu iin deil, fakat yularn kadnn eline bir binek devesi misali teslim etmi olduundan (Zemaher) karsna kar uysal ve zayf davranan efendisinin kiilik zaafnn kurban olarak hapse atlmtr. 35 Lafzen, o'nunla hapse giren. Tevrat'taki anlatma gre (ki bu noktada Kuran'la bir uyumazlk szkonusu deildir) bu mahpuslardan biri Kral'n sksi, biri de frncsyd; her ikisi de kesinlememi sulardan tr hapisteydiler. 36 Muhsinn ifadesine yukardaki anlam rgs iinde Beav, Zemaher ve Beydv tarafndan verilen anlam budur. smi geen mfessirlere gre ahsene fiili iyi oldu ya da iyilikte bulundu eklindeki birincil anlamna ilaveten, [bir eyi] bildi ya da [bir eyi] iyi
390

12. SURE

37 [Yusuf:] Daha yiyeceiniz gnlk aznz nnze konmadan ryalarnzn gerek anlamn37 size haber vereceim, [ki banza gelecek olan] vuku bulmadan nce [bilesiniz]; nk bu bana Rabbimin rettii eylerdendir. (nce) bilin ki, ben, Allah'a inanmayan,38 ve ahiret gereini tanmaktan srarla kanan bir toplumun izledii yolu terk ettim; 38 ve atalarm brahim, shk ve Yakub'un yolunu tuttum. (nk) tanrsal nitelikleri Allah'tan baka herhangi bir varla yaktrmak bizlere yakmaz: Allah'n bize ve btn insanla bahettii ltfun bir [sonucudur] bu,39 ama insanlarn ou bu (ltfun) deerini bilmez. 39 Ey mahpus arkadalarm! Hangisi daha iyidir:40 birbirinden ayr pek ok rab[bn varlna inanmak] m, yoksa btn varlklara egemen bir tek Allah[a inanmak] m?41 40 Allah' brakp tapndnz her ey gerekte sizin ve atalarnzn kendi muhayyilenizden kardnz [anlamsz] isimlerden teye gememektedir; nk bunlar hakknda hibir kant indirmemitir Allah.42 [Neyin doru, neyin eri olduu konusunda] hkm yalnzca Allah'a aittir. Ve O da kendisinden bakasna kulluk etmemenizi buyuruyor. te dosdoru olan [tek] din budur; ama insanlarn ou bunu bilmez.43 41 [mdi,] ey mahpus arkadalarm, [ryalarnzn yorumuna gelince,] biriniz
bildi anlamnda mecaz olarak da kullanlr. Bu itibarla, Kuran bu ayetle sanki Hz. Yusuf'un hikmet sahibi gvenilir bir rya yorumcusu olarak sald nn kendisinden nce hapishaneye vardn ma eder gibidir. 37 Lafzen, onlarn altnda yatan anlam. 38 Hz. Yusuf, kendisine gsterilen yaknl, mahpus arkadalarna doru yolu, gerek dini aklamak, tebli etmek iin bir frsat olarak deerlendirmek ister. Onlara ryalarn yorumlayaca konusunda olumlu bir tavr gsterirken, nce, tevhid inancna dair bilinmesi, farknda olunmas gereken gereklere kulak vermelerini ister onlardan. 39 Allah mutlak kudret sahibi, mutlak olarak kendine yeterli bir varlk olduuna gre, insann, O'ndan baka kimseyi tanr olarak grmemesi yolunda uyarlmas elbette ki Allah'n kendi ihtiyac, kendi kar iin deildir; byle bir gnahn mutlak olarak mahkum edilmi olmas, sadece ve sadece yine insann kendi yarar, kendi selameti iindir. nk byle bir gnahtan kanmas, insan btl inanlara kar zgr ve uyank tutacak ve bylece akl ve bilin sahibi bir varlk olarak onurunu korumasna, onurunu yksekte tutmasna yarayacaktr. 40 Lafzen, daha iyi. Yani, akln, saduyunun gsterdii yola daha uygun anlamnda. 41 Mteferrikn terimi hem okluk, hem de farkllk bildirir; bu anlam rgs iinde nitelik, ilev ve seviye farkll anlamnadr. 42 Lafzen, sizin isimlendirdiiniz isimler -yani, sizin kendi muhayyilenizin mahsulu birtakm isimler. 43 Kar. 30:30'un son cmlesi.
391

12. SURE

efendisine [Kral'a] iki sofrasnda sklik yapacak; ve biriniz, biriniz de aslacak; ve et yiyici kular onun ban didikleyecek. [Ama geleceiniz ne olursa olsun,] benden yorumlamam istediiniz ey [Allah tarafndan] karara balanm bulunuyor. 42 Ve [bunun zerine Yusuf,] iki mahpustan kurtulacan dnd kimseye: [Buradan kacan zaman] efendine benden sz et! dedi. Ne var ki eytan berikine efendisinin yannda [Yusuf'tan] sz etmeyi unutturdu. Ve Yusuf bu yzden hapiste birka yl [daha] kald. 43 VE [bir gn] Kral:44 Ryamda dedi, yedi elimsiz inein yedii yedi semiz inek, yedi yeil baak ve bir o kadar da kurumu baak grdm. Ey soylular! Eer rya yorumlamasn biliyorsanz bu ryam bana yorumlayn bakalm! 44 Anlalmas zor, karmak ryalardan biri bu45 dediler, hem, ryalarn iaret ettii gerek anlama dair derin ve salam bir bilgiden de biz yoksunuz. 45 te ancak o zaman, aradan geen bunca vakitten46 sonra, hapisten kurtulan o iki kiiden biri [Yusuf'u] hatrlad ve: Bu (ryann) iaret ettii gerek anlam ben renip ulatrabilirim size dedi, ama bunun iin gitmeme izin verin.47 46 [Ve bylece Yusuf'u hapishanede grmeye gitti ve o'na:] Ey Yusuf, ey zsz doru adam! dedi, [Ryada grlen] yedi elimsiz inein yedii yedi semiz inek ve yedi yeil baakla (yedi) kurumu baak ne anlama gelir, bunu bana
44 Burada sz geen Kral, yle grnyor ki, Sina Yarmadas yoluyla doudan gelip Msr' istila ettikten sonra lkede M.. 1700'den 1580'e kadar hkm sren alt Hiksos kralndan biri. Yabanc bir kavimden olduunda phe bulunmayan bu hanedann ismi eski Msr dilinde hik asu ya da heku oswet sznden tremitir ki bunun anlam: gebe lkelerin hkmdarlar yahut ge dnem Msr tarihilerinden Manetho'ya gre oban krallar demektir ki btn bunlar da onlarn, Msr'n istilasndan nce Suriye'de yerleik hayat tarzn benimsemeye balam olmakla birlikte gebe hayat tarzndan ok eyler tayan Araplar olduklarn gstermektedir. Bu, kssada sz geen kraln bran kavminden olan Hz. Yusuf'a duyduu gven ve yaknl ve ayrca sonrakinin ailesinin bilahare Msr'a yerlemesini (ve bylece zaman iinde srail ulusunun teekkln) ksmen aklamaktadr. nk hatrlanmaldr ki branler de birka yzyl nce Arabistan Yarmadas'ndan Mezopotamya'ya, sonra Suriye'ye g eden bedev kabilelerden birinin soyundan gelmektedirler (kar. 7. sure, 48. not); ayrca Hiksos dili, kendisi de nihayet eski Arap lehelerinden biri olan braniceye ok yakn bir dil olsa gerektir. 45 Lafzen, ryalar karmaas (eds) . 46 Hemen btn mfessirlere gre buradaki mmet szc bir sre ya da uzunca bir zaman aral anlamna gelmektedir. 47 Aktr ki burada sk, tek bana Kral'a deil, onunla beraber olan bir toplulua hitab ediyor; oul siz ifadesi bunun iindir.
392

12. SURE

yorumla ki [senin aklamanla saraydaki] insanlarn yanna dneyim ve onlar da [bylece senin nasl biri olduunu] rensinler! 47 [Yusuf yle] cevaplad: Yedi yl boyunca her zamanki gibi ekip biin ama hasad ettiiniz ekini, yemek iin ayracanz az bir miktar dnda, ylece baanda brakn; 48 nk, [yedi yl srecek olan] bu [bolluk zaman]ndan sonra yedi yllk bir ktlk dnemi gelecek ve sizin bu dnem iin hazrladnz her eyi, sakladnz az bir miktarn dnda, silip sprecek. 49 Ve bundan sonra, halkn btn bu ktlktan, darlktan kurtulaca bir yl olacak,48 ve o yl insanlar [eskiden olduu gibi bol bol zeytin ve zm] skacaklar. 50 Ve [Yusuf'un yorumu kendisine ular ulamaz] Kral: Onu bana getirin! dedi. Ama eliler kendisine geldiinde [Yusuf:] Efendinize gidin ve ondan [nce] ellerini kesen kadnlar hakkndaki gerei [ortaya karmasn] isteyin; nk, Rabbim onlarn oyunlarn/tuzaklarn btn gereiyle bilmektedir! 51 [Bunun zerine Kral o kadnlar artp kendilerine:] Yusuf'un gnln elmek isterken ne salayacanz umuyordunuz?49 diye sordu. Kadnlar: Allah korusun, biz o'ndan en kk bir ktlk grmedik! dediler. [Ve] Yusuf'un ilk efendisinin hanm:50 Artk gerek ortaya kt! diye atld, Onun gnln elmek isteyen bendim; o ise hep z-sz doru olan kimselerdendi! 52 [Yusuf olup biteni rendiinde:51 Amacm [eski efendimin,] arkasnda52
48 Yahut: yamurun bolca yaaca. eviride tercih edilecek anlam, yus fiil formunun ays (yamak/yamur) masdaryla m, yoksa avs (darlktan kurtulma) masdaryla m irtibatlandrlacana baldr. Msr'da mahsuln durumu btnyle Nil'in yllk tamalarna bal ise de, nehirdeki su seviyesi yine de nehrin yukar havzasna den yamur miktarna baldr. 49 Belli ki, Kral bu szlerle, olayda Hz. Yusuf'un kkrtc ya da cesaret verici bir davrannn grlp grlmediini, yani gerekten susuz olup olmadn ortaya karmak istiyor. Hatb ismi varmak istenilen/peine dlen ya da elde edilmeye allan ey demektir. Bu itibarla, m hatbukunne ifadesini (lafzen, [gerek] amacnz neydi?) yukardaki gibi aktarmay uygun bulduk. 50 Lafzen, azzin (kiizadenin) hanm. 51 Baz mfessirler (rn. bni Kesr ve modernlerden Reid Rza -Menr XII, 323 vd.) bu ve bundan sonraki ayetin kiizadenin hanmna ait itiraflarn bir devam olduu grndedirler; fakat, Taber, Beav ve Zemaher de dahil klasik mfessirlerin byk ounluu buradan sonraki konumay tereddt etmeden -ki bizce de dorusu budur- Hz. Yusuf'a izafe etmektedirler: ayetin bandaki ilavemiz de bu hususu belirtmeye matuftur. 52 Lafzen, onun yokluunda ya da ondan gizli (bi'l-ayb).
393

12. SURE

kendisine ihanet etmediimi ve Allah'n hainlerin hazrlad tuzaklar asla baarya ulatrmadn bilmesini salamakt dedi, 53 yine de ben kendimi btnyle temize karmaya almyorum; nk Rabbimin acyp esirgedii53 kimseler hari, insann kendi benlii [de onu] ktle srkle(yebili)r;54 gerekten de benim Rabbim ok acyp-esirgeyen gerek balaycdr! 54 Ve Kral: Onu bana getirin, dedi, ki, kendime dost edineyim. Ve o'nunla konuunca, [Kral:] Bundan byle yanmzda kendisine gven duyulan biri olarak dedi, yksek bir yerin olacaktr! 55 [Yusuf:] Beni lkenin hazineleri zerinde grevlendir(in) dedi, gvenilir, bilgili bir gzc, bir koruyucu olacamdan emin olabilirsin(iz).55 56 te byle emin bir yer saladk Yusuf'a (o) lkede; yle ki, diledii yerde konaklayabilir/diledii eyi yapabilirdi. Biz rahmetimizi dilediimize nasip ederiz, ama iyilik yapanlarn hak ettii karl vermekten de geri durmayz.56 57 Ama imana erienlerin ve Bize kar sorumluluk bilinci tayanlarn gznde ahiret mkafat [bu dnyada elde edilebilecek karlklardan] daha deerli/daha yararldr.57 58 [YILLAR SONRA] Yusuf'un kardeleri [Msr'a] geldiler58 ve o'nun huzuruna
53 Lafzen, Rabbimin acd/merhamet ettii .... Mfessirlerin ouna gre buradaki m zamiri kiilere, insanlara (ki o ya da ki onlar) rcidir. 54 Lafzen, kt olan emretmeye alktr/yatkndr. -yani, ou zaman akl ve saduyunun ahlaken iyi ve olumlu bulmad yne srkleyen gdlerle doludur. Bu ifade, 24. ayetteki kadn ona kar arzu doluydu, o da kadn arzuluyordu; yle ki, [bu ayartma karsnda] eer Rabbinin burhan iine domasayd [bu arzuya yeniliverecekti] ifadesine ve ayrca 33. ayette geen Sen onlarn tuzaklarn benden uzak tutmasan, ben onlarn ayartmalarna kaplrdm eklindeki Hz. Yusuf'un duasna ak bir atf tamaktadr. (Bkz. ayrca yukarda 23. not.) Hz. Yusuf'un insan yapsndaki bu zayfl dile getiren szleri, bizzat bu zayfl yenmesini bilmi birinin tevazuunu yanstan yce gnllce szlerdir; nk ayetin devam gstermektedir ki, Hz. Yusuf ahlak zaferini kendisine deil, sadece Allah'n ltuf ve merhametine balamaktadr. 55 Bu talebiyle Hz. Yusuf'un, yedi yl sonra ba gstereceini bildii ktlk dnemi iin yapmay dnd erzak stokunu kasdettii anlalyor. Sonraki ayetler bu talebinin kabul edildiini ve o'nun da stlendii grevi liyakatle yerine getirdiini gsterecektir. 56 Yani, bazan bu dnyada, ama ayetin devamndan anlald gibi, te dnyada mutlak surette. 57 Lafzen, imana erienler iin ... 58 Yani, Hz. Yusuf'un yedi yllk bolluk dneminde doldurduu zahire ambarndan zahire satn almak iin geldiler; nk o'nun nceden haber verdii ktlktan-kuraklktan Msr'a komu lkeler de etkilenmilerdi; ama bunun iin yalnz Msr'n ihtiyat stoklar vard ve
394

12. SURE

ktlar; o hemen tand onlar; ama berikiler o'nu tanmadlar. 59 Ve onlarn yklerini yklettikten sonra, kendilerine: [Bir dahaki geliinizde] o baba-bir kardeinizi de59 getirin bana. Grmyor musunuz, tarty tam tuttum ve (size kar) son derece iyi bir konukseverlik gsterdim. 60 Ama eer kardeinizi bana getirmezseniz o zaman benden ne bir lek olsun [zahire] bekleyin, ne de yanma yaklan! 61 Onu getirmek iin babasn raz etmeye alacaz, diye karlk verdiler, ve herhalde, bunu ne yapp yapp baaracaz! 62 [Bu arada Yusuf] hizmetilerine: Onlarn bedel olarak getirdiklerini60 de denklerine yerletirin ki, evlerine vardklarnda bunu fark eder de belki daha istekli olarak dnerler61 dedi. 63 Ve bylece babalarnn yanna dndklerinde, [Yusuf'un kardeleri,] Ey babamz! dediler, [Bnyamin'i yanmzda gtrmedike] artk bize bir lek bile zahire62 verilmeyecek; bunun iin kardeimizi bizimle gnder ki (bize yetecek) tartda [zahire] alabilelim; bu arada onu elbette koruyup gzeteceiz! 64 [Yakub:] Daha nce kardeinizi nasl size emanet ettiysem onu da ayn ekilde63 size emanet edeyim, yle mi? Oysa, Allah koruyup gzetici olarak [sizden] elbette daha iyi/daha stndr; nk O acyp-esirgeyenlerin en stn, en ycesidir! 65 Ve neden sonra, denkleri zdklerinde, (takas iin gtrdkleri) mallarn kendilerine iade edilmi olduunu grdler; Ey babamz! dediler, Baka ne isteyebiliriz? te kendi mallarmz, olduu gibi bize braklm! [Eer Bnyamin'in bizimle gelmesine izin verirsen] bu mallarla ailemize [yeniden] erzak getirebilir, kardeimizi de [iyi] koruyup gzetir ve (bylece) birer deve

bunlarn datmna da bizzat Hz. Yusuf nezaret ediyordu (kar. Tekvn xli, 54-57). 59 Lafzen, babanz tarafndan bir kardeinizi -yani, Hz. Yusuf'un z kardei Bnyamin'i (ki bu ikisinin annesi Hz. Yakub'un en sevdii kars Rael idi; teki on karde Hz. Yusuf'un baba-bir, anne-ayr kardeleridir). Hz. Yakub'un en kk olu Bnyamin Msr'a yaplan bu ilk sefere katlmamt; fakat yle anlalyor ki, Hz. Yusuf'la grmelerinde kardeleri ondan bahsetmilerdi. 60 Yani, tahlla takas etmek zere getirdikleri eyler (bni Kesr): o dnemlerde mbadele ya da takasn genel bir al veri tarz olduu dnlrse bu aklama son derece yerindedir. 61 Lafzen, belki ailelerinin yanna vardklarnda onlar fark ederler de dnerler. 62 Lafzen, [zahire] ls/tarts; bu ifade Hz. Yusuf'un 60. ayette geen szlerine telmhen kullanlyor. 63 Lafzen, onu da ancak yle/o ekilde ...
395

12. SURE yk zahire fazladan elde etmi oluruz.64 Zaten bu [ilk seferde getirdiimiz]

tartca pek az saylr. 66 [Yakub,] Hepiniz [lmle] kuatlp-kstrlmadka dedi, onu bana geri getireceinize dair bana Allah huzurunda yeminle sz verinceye kadar onu sizinle gndermeyeceim! Ve yeminle sz verdiklerinde de, (Bu) konutuklarmza Allah ahittir! dedi. 67 Ve Oullarm! diye ekledi, [ehre] hepiniz tek bir kapdan girmeyin; her biriniz ayr ayr kaplardan girin.65 Bununla beraber [eer banza yine de bir hal gelirse, bilin ki] Allah'a kar sizin iin elimden bir ey gelmez: nk hkm yalnzca Allah'a aittir. Ben O'na gven duyuyorum. Ve [O'nun varlna] inananlar da yalnz O'na gvensinler! 68 Ama onlar [Yusuf'un bulunduu ehre] her ne kadar babalarnn talimatna uygun olarak girdilerse de,66 bunun Allah'n takdirine kar onlara bir yarar olmad;67 yalnzca, Yakub'un, [oullarn korumak ynnde] duyduu arzunun bir ifadesiydi bu.68 nk, o kendisine rettiklerimiz sayesinde, [her zaman Allah'n hkmnn geerli olduuna dair] yeterli bir bilgiye sahipti;69 ama insanlarn ou (bunu byle) bilmezler. 69 VE YUSUF'un yanna vardklarnda, [Yusuf] kardei [Bnyamin]i barna bast ve ona [gizlice]: Ben senin kardeinim, artk onlarn gemite yaptklarna

64 yle grnyor ki Hz. Yusuf, dardan zahire almaya gelenlere kii bana bir deve yk zahire veriyor. 65 Muhtemelen, yabanc bir lkede gereksiz yere dikkatleri zerlerine ekmemek ve bylece beklenmedik entrikalara kurban olmamak iin. Bu konuda bkz. aada 68. not. 66 Lafzen, ...dii zaman/iken. 67 Sonraki ayetlerin de gsterecei gibi, hem onlarn hem de babalarnn, bu servenleri mutlu bir sona ulancaya kadar bir hayli kayg ve sknt ekmeleri gerekecek. 68 Lafzen, bu [talimat] aslnda, Hz. Yakub'un gnlnden (nefs) geirip de dile getirmek zorunda hissettii bir dilekten, bir temenniden baka bir ey deildi. Bir baka deyile, Hz. Yakub oullarna bu d verirken yalnzca insan yapsndan gelen tabii bir eilime uyarak davranyor; yoksa, haric bir tedbirin balarna gelmesi mukadder bir vakay nleyebileceini dnd iin deil; nk, kendisinin de ifade ettii gibi: [olacak olan hakknda] hkm yalnzca Allah'a aittir. slam'n temel ilkelerinden ya da retilerinden biri olan, insann Allah'a olan bamll fikrindeki bu srar, Hz. Yakub'un (belki tek bana ele alnd zaman, kssann temel tezine aykr gibi grnen) sz geen dnn Kurn anlatmda niin yer aldn da aklamaktadr. 69 Bu parantez ii ilave, Zemaher'nin Hz. Yakub'un yeterli bir bilgiye sahip olmasna ilikin tefsirine dayanyor.
396

12. SURE

zlme! 70 dedi. 70 Ve [sonra] onlarn yklerini ykletirken [Kral'n] su kabn (kk) kardeinin denkleri arasna koydurttu. Ve [bylece onlar, bundan habersiz, ehirden ayrlrken] bir rtkan:71 Ey kervanclar! diye bard, Meer ne hrszlarmsnz siz!72 71 rtkana ve onunla beraber olanlara dnerek:73 Nedir kaybettiiniz? diye sordular. 72 Kral'n su-kupasn kaybettik diye karlk verdiler, Onu kim bulursa, [dl olarak] kendisine bir deve yk [zahire] verilecek! Buna ben kefilim! diye ekledi [rtkan]. 73 [Kardeleri] Allah ahittir, siz de ok iyi biliyorsunuz ki dediler, bu lkeye kt iler yapp bozgunculuk karmak iin gelmedik biz; hrszlk yapm da deiliz! 74 [Msrllar:] Peki, eer yalan sylyorsanz, bu [yaptnzn] cezas nedir? dediler.
70 Bylece, Tevrat'taki anlatmn tersine, Kuran'da Hz. Yusuf'un kendini teki kardelerine tantmadan ok nce Bnyamin'e kim olduunu am olduu ifade ediliyor. Onlarn gemite yaptklar ifadesi, byk kardelerin bir vakitler Hz. Yusuf'a yaptklar ktlkleri ma etmektedir; Hz. Yusuf'un bunlardan Bnyamin'e bahsettii anlalyor. 71 Lafzen, duyurucu (mezzin) -ezzene (duyurdu, bard ya da ilan etti) fiilinden tremi bir isim. 72 Rz, bu ayeti tefsir ederken yle diyor: Kuran'da hibir yerde Msrl grevlilerin ya da hizmetilerin byle bir sulamay Hz. Yusuf'un emrine dayanarak yaptklar ifade edilmemektedir; onlarn bu sulamay kendiliklerinden yapm olmas olaylarn zahir gidiine daha uygundur (el-akreb il zhiri'l-hl); nk, su kabn kaybettikleri zaman, [Hz. Yusuf'un bu hizmetileri hatrlam olmallar ki] o sralar [Hz. Yakub'un oullarndan baka] kimse yoktu yanlarnda; byle olunca bu ii yapabilecek kimseler olarak ilk akllarna gelen onlar oldu. Taber ve Zemaher de, aada 76. ayetin son ksmna dair tefsirlerinde benzer grler ortaya koymulardr. Bize son derece makul gzken bu gr, bu aslsz sulamann Hz. Yusuf'un aklanmas zor plannn bir paras olduunu syleyen Tevrat'taki anlatmla (Tekvn xliv) belirgin bir biimde elimektedir. Olayn Tevrat'taki biimini gzard edecek olursak -ki yle yapmamz da gerekiyor- Kral'n, kendisine sahip olduu her ey zerinde tam bir tasarruf yetkisi verdii Hz. Yusuf'un (bkz. yukarda 56. ayet) Kral'n su kabn bir armaan olarak gzde kardeinin ykleri arasna koyduunu, ve bunu -kk kardeinden yana gsterdii zel yaknl baka kimsenin, en azndan dier kardelerin renmesini istemedii iin- hizmetilerden de gizli yaptn dnmek son derece akla uygundur. Bu olay ve bunun Hz. Yusuf kssas iindeki ahlak sonularna ilikin bir aklama iin bkz. aada 77. not. 73 Lafzen, onlara doru dnerek... dediler.
397

12. SURE

75 Bunun cezas: diye cevap verdi [Yakub'un oullar], [kupa] kimin denkleri arasndan karsa [yaptnn] ceza(s) olarak tutsak edilir! [Bu suu ileyen] zalimleri biz ite byle cezalandrrz.74 76 Bunun zerine [kovuturma iin Yusuf'un yanna getirildiler,] Yusuf, arama iine kk kardei [Bnyamin]in yknden nce vey kardelerinin yklerinden75 balad; ve sonunda kupay76 (kk) kardeinin yknde bulup kard. Yusuf[un dileine erimesi] iin Biz olaylar ite byle dzenledik; Allah (byle) dilemeseydi, Kral'n yasalarna gre, [Yusuf] kardeini [baka trl] alkoyamazd. Biz dilediimiz kimseyi (bilgice) yksek dzeylere karrz, fakat her bilgi sahibinin stnde her eyi bilen (Allah) var-dr.77 77 [Kral'n kupas Bnyamn'in denginden kar kmaz teki kardeler:] Eer o aldysa ne l, nk bir zamanlar onun kardei de hrszlk yapard!78
74 Mfessirlerin ou -belki de Tevrat'a (k xxii, 3) dayanarak- eskiden branler arasnda hrsza verilen cezann bu olduunu ileri srmlerdir. Oysa, Rz, bu son cmlenin Hz. Yakub'un oullarna ait szlerin bir devam deil, fakat Msrl rtkana ait olduunu ve [Zaten] biz [Msrllar da] bu suu ileyenleri byle cezalandrrz anlamnda teyid edici bir anlam tadn sylemektedir. 75 Lafzen, onlarn denklerinden/yklerinden. 76 Lafzen, onu. 77 Kssann anlam artk aka ortada: kssa, [olacak olana dair] niha hkm ancak Allah'a aittir (yukarda 67. ayet) temel retisinin yeni bir ifadesi durumundadr. Hz. Yusuf kardei Bnyamin'i yannda alkoymak istemektedir; ama Msr yasalarna gre kk kardelerinin hukuk vassi durumunda olan teki kardelerin izni olmadka bunu yapmas mmkn deildir. Beri yandan kardelerin de babalarna verdikleri szden tr Bnyamin'in kalmasna hibir ekilde raz olamayacaklar ortadadr. Tek are Hz. Yusuf'un onlara kim olduunu aklamasdr; ama Hz. Yusuf buna henz hazr olmad iin Bnyamin'in onlarla eve dnmesine katlanmak zorunda kalr (bkz. yukarda 72. not). Ona verdii armaann, Hz. Yusuf'un hi beklemedii tarzda kazara ortaya kmas her eyi umulmadk biimde deitirir: nk imdi artk Bnyamin hrszlk yapm gzkmekte ve lke yasalarna gre Hz. Yusuf'un onu tutsak olarak alkoymas, evinde tutmas gerekmektedir. Kupa olayn ma eden Hz. Yusuf[un dileine erimesi] iin Biz olaylar ite byle dzenledik (kidn) sz gstermektedir ki, kaydettii bu gelimeler itibariyle olay Hz. Yusuf tarafndan planlanmad gibi, sonular itibariyle de onun tahminlerinin stnde seyretmitir. 78 Onun kardei ifadesiyle Bnyamin'in baba-bir kardei Hz. Yusuf'un kasdedildii ortada. Hz. Yusuf iin byle bir hrszlk sulamas daha nce hi vaki olmadna gre; kardelerinin, kim olduunu bilmeden yzne kar yaptklar bu aslsz karalamann, srf, doru yanl demeden her areye bavurarak u anda hrszlk thmeti altnda bulunan Bnyamin'den kendilerini olabildiince ayr tutma gayretine dayandn sylemek yerinde
398

12. SURE

Bu durum karsnda Yusuf, dncelerini onlara belli etmeksizin, kendi kendine:79 Sizin durumunuz ok kt; Allah ne sylediinizi80 olduu gibi biliyor dedi. 78 Ey soylu kii! dediler, onun ok yal bir babas var; bu yzden onun yerine bizden birini yannda alkoy. Dorusu sen, gryoruz ki, iyilik sever birisin! 79 Yitiimizi yannda bulduumuz kiiden bakasn alkoymaktan Allah'a snrz; nk o zaman, phesiz, zalimlerden olurduk! diye cevap verdi. 80 Bylece, ondan mitlerini kesince, (aralarnda konuyu) grmek zere bir kenara ekildiler. En bykleri: Babanzn sizden, Allah' ahit tutarak sz aldn ve ayrca bundan nce Yusuf konusunda nasl gven krc davrandnz hatrlamyor musunuz?81 dedi, Bunun iin ben artk, babam bana izin verinceye kadar bu lkeden ayrlmayacam; yahut Allah lehimde bir hkm verinceye kadar.82 nk O hkmedenlerin en iyisidir. 81 [Size gelince] siz babanza dnp gidin ve ona Ey babamz! deyin, Olun hrszlk yapt; fakat biz bildiimizden, grdmzden bakasna ahit deiliz;83 ve [sana sz vermi olsak da onu] bizim gremeyeceimiz [gizli] (tehlikelere) kar da koruyamazdk.84 82 [Olay srasnda] bulunduumuz ehir halkna, birlikte yolculuk yaptmz kervanclara sor istersen: [greceksin ki] biz gerekten doru sylyoruz! 83 [VE BABALARININ yanna dnp, olup biteni o'na anlattklar zaman Yakub;] Yoo; yine kendi muhayyilenizdir olmayacak bir ii size olaan
olur. 79 Lafzen, Hz. Yusuf bunu iinde tuttu, onlara belli etmedi (ve kendi kendine) yle dedi: ... Hemen btn mfessirlere gre buradaki bunu kelimesi (h zamiri) Hz. Yusuf'un, dedi (kle) ifadesiyle nakledilen i konumasna ya da daha doru bir ifadeyle, seslendirmedii dncelerine ilikindir; bizim olduka serbest bir eviriyle aktardmz husus da budur. 80 Lafzen, vasfettiiniz eyi; yani Yusuf ve Bnyamin'e yaptklarnz -zmnen, nk siz bizzat Yusuf'u da babasndan almtnz. 81 Lafzen, bilmiyor musunuz? -fakat burada szn ak kelimenin asl anlamndaki bilgiden ok hatrlamay artrd iin metnin yukardaki gibi tercme edilmesi daha yerinde olacaktr. 82 Yani, kardeim Bnyamin'i geri almam salayncaya kadar. 83 Yani, Kral'n kupasnn Bnyamin'in yknde bulunmasndan baka... (Beav ve Zemaher). 84 Lafzen, grnmeyen/bilinmeyen zerinde gzc deildik, yani sana Bnyamin konusunda sz verdiimiz zaman, onun hrszlk yapp da kendi bana bu belay aacan bilmiyorduk (Zemaher).
399

12. SURE

gsteren; [bana gelince] artk sabr en iyisidir; belki de Allah onlarn hepsini birden bana [geri] getirecektir;85 gerek u ki, Allah doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen, mutlak ve snrsz bilgi sahibidir! 84 Ve ban onlardan teye evirip: Vah bana, Yusuf iin vah bana! dedi; ve iini dolduran hznden gzleri bulutland.86 85 Allah ahittir ki dediler, (bu) Yusuf'un ans seni iyice kertmeden ya da ldrmeden peini brakmayacak! 86 Ben dedi, tasam ve zntm yalnzca Allah'a havale ediyorum; nk Allah katndan sizin bilmediinizi87 biliyorum ben. 87 Ey oullarm, (imdi) gidin ve Yusuf ile kardei hakknda bir haber almaya aln; ve Allah'n rahmetinden88 mit kesmeyin; bilin ki, hakk inkar eden insanlardan bakas Allah'n hayat bahedici rahmetinden mit kesmez. 88 [YAKUB'un oullar Msr'a geri dnp Yusuf'un] huzuruna ktklarnda, Ey soylu kii! dediler, Biz ve ailemiz (yine) darlk ve skntya dtk ve pek deersiz bir eyle89 kp geldik; sen yine de bizim iin tarty tam tut ve bize kar cmert ol; nk Allah cmerte verenleri dllendirir! 89 [Yusuf:] Hatrlyor musunuz90 diye karlk verdi, [dorudan, eriden] henz habersiz olduunuz zaman Yusuf'a ve o'nun kardeine91 neler
85 Yani, Bnyamin'i, (Msr'da kalan) byk kardei ve Hz. Yakub'un ld yolundaki habere hibir zaman tam olarak inanmad Hz. Yusuf'u (kar. 17. not). 86 Lafzen, gzleri aklat/beyazlat; yani, gzyalaryla bulanarak (Rz). Hz. Yakub, imdi her ne kadar olundan uzak kalm olsa da, Hz. Yusuf iin duyduu znt hepsine baskn geliyordu; nk o'nun l m, diri mi olduunu henz bilmiyordu. 87 Yani, olacak olan konusunda hkmn yalnzca Allah'a ait olduunu ve [O'nun varlna] inananlarn yalnzca O'na gvenmeleri gerektiini (67. ayet): btn bu sure boyunca ilenen iki temel ilke; Hz. Yakub bu ilkeyi imdi oullarna retip tlemeye alyor. Buna ilaveten Hz. Yusuf'un peygamber ryasn (4. ayet) hatrlamas ve sevgili olunu Allah'n, zel bir grev iin seeceine (6. ayet) olan inanc Hz. Yakub'un iini Hz. Yusuf'un halen sa olduuna dair yeni bir mitle doldurmutur (Rz ve bni Kesr); bu husus, o'nun ayetin devamnda oullarna verdii talimat da aklamaktadr. 88 Mfessirlerin ouna ve bilhassa (Taber'nin ve tekilerin kaydettii gibi) bni Abbs'a gre ravh terimi burada rahmet szcyle e anlamldr. Szck dilbilimsel adan rh (hayat soluu ya da gnlk dildeki ruh) szcyle akraba olduuna ve ayrca dolayl ya da mecaz olarak, keder ve zntden uzak yahut azade olmak (rhah) anlamn tadna gre (Tcu'l-Ars), en uygun evirinin hayat bahedici rahmet olaca sylenebilir. 89 Yani, zahireyle takas etmeyi dndkleri mallar (bkz. yukarda 60. not). 90 Lafzen, biliyor musunuz (bkz. 81. not). 91 Kendi adn Bnyamin'inkiyle birlikte zikretmekle, mmkndr ki, kardelerinin Rael'in
400

12. SURE

yapmtnz? 90 Ne? Yoksa sen Yusuf musun? diye haykrdlar. Ben Yusuf'um dedi, ve bu da benim kardeim. Allah bize ltfetti. Gerek u ki, kii92 Allah'a kar duyarl ve bilinli olmaya alyor ve glklere gs geriyorsa, bilsin ki, Allah iyilikte bulunanlarn emeklerini boa karmaz! 91 Allah ahittir ki dediler, gerekten Allah seni kesin bir biimde bizim stmze kard ve biz gerekten gnahkar kimselerdik! 92 [Yusuf:] Bugn aybnz yznze vurulmayacak. Allah gnahlarnz balayabilir: nk O acyp balayanlarn en ycesidir! 93 [imdi artk] gidin ve bu benim gmleimi de yannza aln; onu babamn yzne srn; (o zaman) yeniden a kavuacaktr.93 Ve sonra hepiniz ailenizle birlikte bana gelin. 94 [YAKUB'un oullarna ait olan] kervan yola koyulduu sralarda94 babalar [yannda bulunan kimselere]: Bunak olduuma yormazsanz [derim ki] Yusuf'un kokusunu alyorum! 95 Allah ahittir ki, sen yine eski aknlnda devam ediyorsun! diye karlk verdi yanndakiler. 96 Fakat ne zaman ki mjdeci kagelip [Yusuf'un gmleini] o'nun yzne srd ve o'nun gzleri na kavutu, Ben size, ben Allah katndan sizin bilmediinizi biliyorum dememi miydim?95 diye haykrd. 97 [Oullar:] Ey babamz! dediler, Bizim iin Allah'tan gnahlarmz balamasn dile; nk biz gerekten gnahkar kimseler olmutuk. 98 Rabbimden sizi balamasn dileyeceim; nk ok acyp esirgeyen gerek balayc O'dur! dedi.
iki oluna kar t bandan beri duyduklar kin ve kskanl ma etmek istiyor (kar. bu surenin 8. ayeti ve ilgili 12. not); bir baka adan, burada Bnyamin'den sz edilmesi, hrszlk olaynda onun sululuunu kabul etmeye tene gzkerek sergiledikleri vefaszl ma etmek iin olabilir (77. ayet). 92 Lafzen, her kim ki ... ilh. 93 Lafzen, [tekrar] grmeye balayacaktr -yani, benim iin gzya dkmeyi brakacak; yaadm renince zntnn, srekli gzyann grme duyusunda yol at zayflk, bulanklk kaybolacaktr; yukardaki cmle iin Rz'nin yapt aklama bylece zetlenebilir. Ad geen mfessire gre, Hz. Yakub'un zntden tamamen kr olduunu sylemek iin ortada pek yle zorlayc bir sebep yoktur. Ayrca gmleimi babamn yzne srn ifadesi gmleimi babamn nne koyun eklinde de aktarlabilir; nk vech (lafzen, yz) terimi klasik Arapa'da ou zaman mecaz olarak kiinin ahsiyeti ya da zat anlamnda kullanlr. 94 Lafzen, ayrld zaman, yani Msr'dan. 95 Bkz. yukarda 86. ayet.
401

12. SURE

99 VE SONRA [hep birlikte Msr'a varp] Yusuf'un yanna ktklarnda (Yusuf): Allah'n izniyle Msr'a gvenlik ve huzur iinde girip yerlein! diyerek anababasn barna bast.96 100 Ve ana-babasn en yksek onur katna97 kard; ve onlar[n hepsi] O'nun nnde hrmet ve tazimle yere kapandlar.98 Bunun zerine [Yusuf:] Ey babacm! dedi, Vaktiyle grdm ryann gerek anlam buydu demek; ve Rabbim onu gerekletirdi.99 O beni hapisten karmakla ve eytan benimle kardelerimin arasn atktan sonra sizi[n hepinizi] lden kar[arak bana ulatr]makla bana ltfetti. Gerek u ki, benim Rabbim, olmasn istedii eyi akl-sr yetmez100 yollarla gerekletirir. nk O doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen mutlak ve snrsz bilgi sahibidir. 101 Ey Rabbim! Bana nfz ve iktidar bahettin;101 olaylarn altnda yatan gerekleri kavrayp aklama bilgisi verdin.102 (Ey) gklerin ve yerin yaratcs! Dnyada ve ahirette benim yanmda yaknmda olan/beni koruyup destekleyen Sensin: canm, btn varlyla kendini Sana adam biri olarak al ve beni drst ve erdemli insanlarn arasna kat!
96 Kuran'dakiyle atmayan Tevrat'taki anlatma gre Hz. Yusuf'un annesi Rael, Bnyamin'i doururken lmt. Bu sebeple, ayette geen ana-baba terimiyle iaret edilen anann Hz. Yusuf ile Bnyamin'i bakp byten Hz. Yakub'un teki hanmlarndan biri olduunu dnebiliriz; bu, st anneyi de anne olarak anmay gerektiren eski Arap ananesine de uymaktadr. 97 Lafzen, Tahtn (ar) zerine, szcn onur ve itibar ifade eden mecaz anlamyla. 98 Rz'nin kaydettii zere Abdullah bni Abbs'a gre, O'nun nnde ibaresindeki O kii zamiri Allah'a rcidir; nk Hz. Yusuf'un, ana-babasnn kendi nnde yere kapanmalarna izin vermi olmas Peygamber mizac asndan pek dnlebilecek bir davran deildir. 99 Hz. Yusuf'un ocukluk ryasnn gereklemesi, kendisine Msr'da salanan yksek onur ve itibardan ve o'nun sayesinde ana-babasnn ve kardelerinin Kenan'dan gerek Msr'a yerlemelerinden ibarettir: nk saduyu sahibi hi kimse, sembolik anlam dnda, bir ryann btn ieriiyle olduu gibi gereklemesini bekleyemez (Rz; surenin 4. ayetinde sz edilen onbir yldzn, gnein ve ayn Hz. Yusuf'un nnde sembolik olarak yere kapanmalarn iaret ederek). 100 Latf terimi iin akl-sr yetmez/kavranlmaz eklindeki aktarmmz konusunda bkz. 6. sure, 89. not. Yukardaki ayette szkonusu terim, olacak olan hakkndaki hkm yalnzca Allah'a aittir (67. ayet) ifadesine ilikin yeni bir boyut tamaktadr. 101 Lafzen, hkmranlktan (mlkten) bahettin. Hz. Yusuf'a mlkten (bir cz) bahedilmi olduu ifade edilirken mutlak iktidar ve hakimiyetin yalnzca Allah'a ait olduu ma edilmi oluyor. 102 Bkz. bu surenin 6. ayeti hk. 10. not.
402

12. SURE

102 [EY PEYGAMBER!] sana bylece vahyettiklerimiz senin nceden bilmediin haberlerdendir; nk yapacak olduklar ie karar verdikleri ve tuzaklarn kurduklar zaman sen Yusuf'un kardelerinin yannda103 deildin. 103 Yine de -bunu ne kadar yrekten istersen iste- insanlarn ou [bu vahye] inanmayacaklar. 104 Oysa sen onlardan herhangi bir karlk da beklemiyorsun; bu, [Allah'n] btn insanla bir hatrlatmasdr sadece. 105 Kald ki, gklerde ve yerde nice ayetler, iaretler var ki, onlar [zerinde dnmeden] srtlarn evirerek yanlarndan geip gidiyorlar! 106 Ve onlarn ou baka varlklara da tanrsal nitelikler yaktrmakszn Allah'a inanmazlar. 107 Peki, bunlar Allah'n cezalandrc azab olarak kuatc bir rtnn kendilerini sarmasndan ve Son Saat'in onlar [yaklatnn] farknda deilken anszn gelip atmasndan bsbtn gvencede mi gryorlar kendilerini? 108 De ki: Budur benim yolum: akla uygun, bilin ve duyarlkla donanm bir kavraya dayanarak [hepinizi] Allah'a aryorum,104 ben ve bana uyanlar (ayn ary yapyoruz). Ve [yine de ki:] Allah kudret ve azametiyle her trl eksikliin stndedir, tesindedir. Ve ben O'ndan baka varlklara tanrlk yaktran kimselerden deilim! 109 Ve Biz senden nce de [elilerimiz olarak] her topluma [kendi ilerinden, onlara mesajlarmz ulatrmak zere] kendilerine vahyettiimiz [lml] adamlardan bakasn gndermedik.105
103 Lafzen, onlarn yannda. 104 Al basretin ifadesini daha zl bir tarzda aktarmak pek mmkn gzkmyor. Besura ya da besira fiilinden tremi olan basret ismi, tredii fiil gibi, zihinsel olarak grmek/sezerek, kestirerek grmek anlamnda soyut bir arm tamakta; ve bu itibarla, saduyuya, bilinli kestirie dayanarak anlamak, kavramak yetenei anlamna gelmektedir; ayrca mecaz olarak, akln kabul edebilecei ya da aklla dorulanabilir delil, kant anlamn da ifade etmektedir. Bunun iindir ki, Hz. Peygamber'in telaffuz ettii Allah'a ar ifadesi burada insan aklna uygun ve onunla dorulanabilir bilinli bir anlayn, bilinli bir kavrayn sonucu olarak tanmlanmaktadr; din, ahlak ve maneviyat konusundaki tm sorunlara Kuran'n yaklam tarzndaki doruluu, olgunluu ve btnl hulasa eden bu ifade ou zaman belki/olur ki akledersiniz (leallekum takiln) ya da yleyse artk akletmeyecek misiniz? (e fe l takiln), yahut belki/olur ki [hakk] anlarlar/kavrarlar (leallehum yefkahn), ya da olur ki, dnrsnz (leallekum tetefekkern) ve nihayet ok tekrarlanan bir ibareyle szkonusu Kuran mesajnn zellikle dnen insanlar iin olduunu dile getiren li-kavmin yetefekkern ifadelerinde yanklanmaktadr. 105 Bu ayet, inanmayanlar tarafndan ska ne srlen, Allah'n insana ynelttii mesajn
403

12. SURE

Yeryznde dolap da kendilerinden nce gelip geen [inkarc]larn sonlarnn nasl olduunu grmyorlar m? Ve [bilmiyorlar m ki,] Allah'a kar sorumululuk bilinci tayan kimseler iin ahiret yurdu [bu dnyadan] daha tercihe ayandr? yleyse artk akllarn kullanmayacaklar m? 110 [nceki elilerimizin hepsi uzun sre zulm ve baskya uramlardr;] nihayet106 bu eliler neredeyse btn mitlerini kaybettikleri ve bsbtn yalanclkla damgalandklarn grdkleri107 bir srada Bizim yardmmz kendilerine ulamtr; ve bylece dilediimizi kurtarmzdr [hakk inkar edenleri ise yok etmiizdir]: nk azabmz gnaha gmlp gitmi insanlardan asla geri evrilemez. 111 Gerek u ki, bu insanlarn kssalarnda108 kendilerine kavray yetenei verilmi kimseler iin mutlaka karlacak bir ders vardr. [Vahye gelince,]109 o hibir ekilde [insan tarafndan] uydurulmu bir sz olamaz: tersine,110 o, kendisinden nceki vahiylerden doru ve gerek adna ne kalmsa dorulayan ve inanmak isteyen insanlara her eyi111 ak seik bir biimde dile getiren, hidayet ve rahmet [baheden ilah bir metin]dir.

kendileri gibi lml bir insana emanet edilmeyecei yolundaki itiraza bir cevap mahiyetindedir. 106 Lafzen, t ki (hatt). Bu, nceki ayetin ilk cmlesinde nceki peygamberlere ilikin atfla balantldr: (Zemaher'ye gre) Allah'n kendilerini temize karmadan nce uzun zaman darlk ve sknt ektiklerine ilikin bir ma. 107 Lafzen, yalanlandklarn dndkleri -yani, ya peygamberlerin Allah'n yardmna ilikin beklentilerine sadece kuruntu gzyle bakan kendi halklar tarafndan ya da peygamberlerin Allah'n acil yardmndan yana kendi umutlarn krar gibi gzken kat realite tarafndan (Zemaher). Bu ayeti tefsir ederken Abdullah bni Abbs, 2:214' zikrederdi: ylesine sarsldlar ki mminlerle birlikte Eli de Allah'n yardm ne zaman gelecek diye feryad ediyordu a.g.e. 108 Lafzen, onlarn kssalarnda -yani, peygamberlerin hikayelerinde. 109 Yani, bir btn olarak Kuran (Beav ve Zemaher). Sonraki satrlar 102-105. ayetlerle balantldr. 110 Lafzen, fakat -burada Kuran'n Muhammed (s)'in kendisi tarafndan uydurulmu olmasnn imkanszln ifade iin kullanlyor. 111 Yani, insann ruhn ve manev huzur ve esenlii iin ihtiya duyabilecei her eyi. Ayrca bkz. 10:37 ve ilgili 60. not.
404

13. SURE

13. RAD
Bu surenin hangi dnemde vahyedildii konusunda olduka farkl grler ileri srlmtr. bni Abbs'a atfedilen bir gre gre sure Mekk surelerden biridir (Suyt); oysa Tabern'nin bahsettii baka baz otoriteler yine bni Abbs'tan surenin Medine dnemine ait olduunu rivayet etmektedirler (a.g.e.). Suyt'nin kendisi ise surenin Mekk olduu ama baz ayetlerinin Medine'de vahyedildii grndedir; Beydv ve Rz de ayn grtedirler. Zemaher ise surenin hangi dnemde indirildiinin kesin olarak bilinmediini sylemekle yetinmitir. Dier pek ok sure gibi bu sure de adn, metinde szn ak iinde geen ve ilk Mslman kuan zihninde yer eden bir szckten almaktadr; bu szck, mahede edilebilir tabiat olaylarnda kendini gsteren Allah'n yaratc kudretinin alametlerinden biri olarak 13. ayette sz edilen Rad (gk grlts) szcdr. Surenin balca konusu, gzard edilmeleri halinde insan kanlmaz azaba srkleyecek olan temel birtakm ahlak gereklere iaret etmek zere Allah'n peygamberleri araclyla insanoluna vahiy gndermesi olgusudur (bkz. 31. ayetin son paragraf ve 57. not). Bu ahlak gerekler ylesine gzard edilemeyecek gereklerdir ki onlarn saduyu sahibi ... [ve] Allah'la olan andlarna/andlamalarna bal kalan kimseler (19-20. ayetler) tarafndan kavranp gzetilmesi, kendilerinin kesin olarak huzurlu bir hayata ve varlacak gayelerin en gzeline (29. ayet) ulamalarn salamaktadr; nk insanlar kendi i dnyalarn deitirmedike Allah onlarn durumunu deitirmemektedir (11. ayet). 1 Elif-Lm-Mm-R.1 BUNLAR sana vahiyle bildirilen mesajlardr;2 ve sana Rabbin katndan

indirilenler hakkn t kendisidir; ama yine de insanlarn ou [buna] inanmayacaklar.3 2 Gkleri, grlebilir herhangi bir destek, dayanak olmadan ykselten ve sonra da kudret ve hkmranlk tahtna4 kurulan Allah'tr; her biri -[O'nun tarafndan]
1 Bkz. Ek II. 2 Baz mfessirler her ne kadar kitb (ilah kelm yahut vahiy) terimiyle burada zellikle bu sureye iaret edildii grnde iseler de, bni Abbs, srarla, bununla bir btn olarak Kuran'n kasdedilmi olduunu sylemektedir (Beav). 3 Bu blm bundan nceki surenin son ayetleriyle (102-111) ve zellikle 103. ayetiyle balantldr; zikredilen ayetlerin hepsi Kuran'n ilah bir menei haiz olduu hususunu ilemektedirler. 4 Bu ibareye ilikin bir aklama iin bkz. 7. sure, 43. not. nsann grebilecei trden herhangi bir destek, dayanak olmakszn gklerin ykseltilmesine gelince, hatrlanmaldr ki sem ismi ncelikle [baka bir eyin] stndeki ey anlamna gelmekte ve -daha ok semvt oul formuyla- (a) grnebilir gkleri (bazan da bulutlar), (b) yldzlarn, gne sistemlerinin (bizimkisi de dahil) ve galaksilerin kendi yrngelerinde seyrettikleri kozmik uzay ve (c) kaynak olarak Allah'a varan (nk O, kelimenin mecaz anlamyla var olan her eyin stndedir) soyut g ve kudret kavramn ifade iin kullanlr. Bizce, yukardaki
13-405

13. SURE

belirlenmi bir sre iin5- kendi seyrini srdren gnei ve ay [koyduu yasalara] tbi tutan O'dur; var olan her eyi (yneten), ekip eviren de O. Btn bu mesajlar ak ak dile getiriyor ki, [Yarg Gn'nde] Rabbinizin huzuruna kacanza yrekten kesin bir biimde inanasnz.6 3 Yeryzn yayp genileten ve onun zerine yerinden oynatlmaz dalar yerletirip vadilerinden nehirler aktan ve orada her tr bitkiden iki cins yaratan7 ve gndz geceyle rtp bryen O'dur. Dorusu, btn bunlarda, dnen insanlar iin mutlaka (karlacak) dersler vardr! 4 Ve yeryznde birbirine komu [ama yine de yap olarak birbirinden ayr8 nice] kara paralar, zm balar, hububat ekili tarlalar, bir kkten srgn verip kme halinde ya da tek bana9 boy veren hurma aalar vardr ki hepsi de ayn suyla
ayette kasdedilen, semvt teriminin bu anlamndan ikincisidir; yani, iinde gezegen, yldz, nebla yahut galaksi trnden madde kmelenmelerinin, merkezka kuvvetlere ve karlkl ktlesel ekimlere dayanarak durmadan hareket eden bir sisteme bal olarak bolukta aslymcasna yer tuttuu kozmik ya da uzaysal evrendir. 5 Bu belirlenmi sre, bildiimiz haliyle dnyann sonuna iaret ediyor olabilecei gibi -ki bu takdirde yaratlm lemin sonluluunu ma etmektedir- (Beav ve Rz'nin kaydettii zere) Abdullah b. Abbs'a gre, dier gk ktleleri gibi gnein ve ayn, zamanda ve uzaydaki hareketlerinde izlenen dzenli evreleri ya da peryotlar da iaret ediyor olabilir. 6 Yani, evreni yaratan ve var olan her eyi ekip eviren Allah'n ayn ekilde sizi lmden sonra diriltmeye ve dnyada yaptklarnza bakarak ahirette sizi hesaba ekip yarglamaya gc yeteceini dnp anlayasnz. 7 Lafzen, ve btn rnlerden orada [yani, yeryznde] iftler (zevceyn isneyn) treten/karan O'dur. Zevc terimi bu anlam rgs iinde bir ift anlamna da gelebilir, ifti oluturan eylerden biri anlamna da; Ama zevceyn ikileme (tesniye) formunu isneyn say sfat izledii zaman, bu szck grubu, pheye yer brakmayacak biimde, erkek-dii iki cinsin birlikte oluturduu bir ifti ifade eder. Bu itibarla, yukardaki ifade her bitki trnden iki cinsin (yani, erkek ve dii) var olduunu dile getirmektedir ki, bu botanik bilimiyle tam bir uyum ortaya koymaktadr. (Pamuk gibi baz bitkilerde erkek ve dii reme organlar ou zaman ayn iekte, birlikte bulunmaktadr. Buna karlk, kabak trnden baz bitkilerde grld gibi, bazan erkek ve dii organlar ayn bitkinin deiik ieklerinde; ve daha seyrek olmak zere, hurma aacnda olduu gibi, bazan da erkek ve dii bitki btnyle ayr sapta ya da gvdede tek-cinsiyetli olarak ortaya kmaktadr.) 8 Yani, topran yaps, verimlilii ve verdii rnn cinsi bakmndan. Kendisinden nceki ibarenin anlamn aklamak iin yaplan ve hemen btn mfessirlerce kabul gren bu ilavenin gereklilii sonraki cmlelerde aka ortaya kyor. 9 Lafzen, atalsz, kme halinde olmayan (ayru snvn) -yani, bir kkten bir tek aa halinde kan.
13-406

13. SURE

sulanrlar: hal byleyken yine de [insanlara ve hayvanlara saladklar] rnler bakmndan Biz onlarn bazlarn bazlarna stn klyoruz.10 Dorusu, btn bunlarda akln kullanan insanlar iin mutlaka (karlacak) dersler vardr. 5 FAKAT eer [Allah'n yaratt bu harikalara] ayorsanz inkarclarn u szlerine de an: Nasl yani! Biz toza topraa kartktan sonra [yeniden hayata dnmek zre] bir kez daha m yaratlacaz?11 te (bunu syleyenler) Rablerini inkara kalkan kimselerdir;12 ite byleleri boyunlarnda [kendi davranlarnn bir sonucu olarak] bukalar tayan kimselerdir;13 ve ite byleleri, yerleip kalmak zere atee girecek olan kimselerdir. 6 [Ey Peygamber, hakk inkara artlanm olmakla bunlar, demek ki] iyilik [ummak] yerine, ktln ivedi olarak kendilerini gelip bulmas ynnde sana (kstaha) meydan okuyorlar;14 hem de, [o alay edip durduklar trden] nice ibret verici felaketin kendilerinden nce(ki toplumlarn) bana geldiini [bildikleri] halde. Bununla birlikte, muhakkak ki senin Rabbin, iledikleri zulmlere ramen
10 Kar. 6:99 ve 141. aret edilen bu ayetlerde de, Allah'n bir amaca dayanan yaratc etkinliinin iaretlerinden olarak bitkilerin/rnlerin ok-eitliliine, ok-biimliliine ve onlarn insanlar ve hayvanlar iin deien yararlarna dikkat ekilmektedir. 11 Yani, hayat belirtisi gsteren btn olay ve olgularda belli bir amalln gzetildiine ve dolaysyla stn kudret ve ilim sahibi yaratc bir gcn varlna delalet eden tm mahede edilebilir alametlere ramen insann Allah' inkara kalkabilmesi nasl artc bir eyse; Allah'a belli belirsiz inand halde lmden sonra dirilie inanmakta glk eken insanlarn varln grmek de en az o kadar artcdr: nk, eer Allah evreni ve onda harikalar halinde mahede edilen hayat olgusunu yaratmsa, aktr ki, yeni bir yaratma hamlesiyle lmden sonra hayat yeniden yaratacak gce ve bunun iin gerekli vastalara da sahiptir. 12 nk byleleri, lmden sonra dirilii inkar etmeleriyle zmnen Allah'n snrsz kudretini ve dolaysyla fiilen Allah'n varln inkar etmi olmaktadrlar. 13 Birtakm sahte deerlere balanp kendilerini sorumsuzca arpk yaama tarzlarna teslim edenlerin iine dtkleri ruhsal tutsakl dile getiren mecaz bir ifade (kar. Zemaher, Rz, Beydv). Ayrca bkz. 34. sure, 44. not. 14 Lafzen, senden iyilikten nce ktlkte ivedi olman istiyorlar; yani, kendilerine Hz. Peygamber tarafndan teklif edilen doru yol bilgi ve retisini gnll olarak kabul etmek yerine, Allah'n, kendilerini uyarp saknmalarn istedii ibret verici cezay, getirecekse bir an evvel balarna getirmesi ynnde Hz. Peygamber'e alayc bir tavrla meydan okuyorlar. (Burada ve Kuran'n pek ok yerinde dile getirilen bu meydan okuma tavrna dair daha etrafl bir aklama iin bkz. 6:57-58, 8:32 ve ilgili notlar.)
13-407

13. SURE insanlara kar (esasta hep) balaycdr;15 ama, unutma ki, [ayn zamanda]

cezasnda da gerekten ok iddetlidir. 7 Btn bunlara ramen, hakk inkara artlanm olanlar yine de [inanmaktan kanyor ve] Niin o'na Rabbinden mucizev bir alamet indirilmiyor?16 diyorlar. [Fakat, (onlar ne derlerse desinler)] sen sadece bir uyarcsn ve btn toplumlar iin (asl) yol gsterici [Allah'tr].17 8 Her bir diinin neye gebe olduunu ve rahimlerin neyi ne kadar erken brakacan, neyi ne kadar [olaan sresinden] fazla bekleteceini bilen Allah'tr.18 nk [yaratt] her ey O'nun katnda bir lye ve bir amaca bal
15 Kar. 10:11'in ilk cmlesi ve ilgili 17. not. 16 Yani, o'nun (Muhammed (s)'in), gerekten, kendisine Allah tarafndan vahyedilen bir peygamber olduunu kantlayan bir iaret, bir delil. Ne var ki, Kuran pek ok yerde (rn. 6:7, 111, 10:96-97 ya da 13:31) istedikleri trden herhangi bir mucizenin bile hakk inkara eilimli olanlar ikna etmeyeceini ifade etmektedir. 17 Klasik mfessirlere gre bu cmleye deiik anlamlar verilebilir: (1) Sen sadece bir uyarcsn; ve her toplumun/her kavmin senin gibi bir yol gstericisi (yani, peygamberi) vardr -Peygamber rehberliin devamlln vurgulayan Kuran retisiyle uyumlu bir beyan; (2) Sen sadece bir uyarc ve [ayn zamanda] btn insanlar iin bir yol gstericisin: bu yorum, nceki peygamberlerin hem belli bir zaman dilimiyle, hem de belli etnik bir evreyle snrl misyonlarnn tersine, Kurn mesajn evrenselliini vurgulamaktadr; (3) Sen, sadece sana emanet edilen mesaj tebli etmekle grevli bir uyarcsn, insanlarn gnln imana sndran asl yol gsterici/hidayet edici ise yalnzca Allah'tr. Bu yorumdan bize en uygun geleni ncs olduundan, ve ayrca Abdullah bni Abbs, Sad b. Cbeyr, Mchid ve Dehhk tarafndan da desteklendiinden tercmemizde onu benimsedik. Zemaher'ye gre bu yorum, Allah'n snrsz bilgisine temas eden sonraki ayetle de desteklenmektedir. 18 Uns terimi, insan iin de, hayvan iin de dii varl belirtir. Erken drme/erken brakma sz ister gebelik sresinin beklenenin altna dmesini ifade etsin, ister gebeliin teekklndeki eksiklii, yani dk yapmay ifade etsin, belirtmek gerekir ki, ayd ismi insan tr iin kullanldnda, vaktinden nce vazedilen cenini yani, yedi aylktan kk cenini iaret eder (Tcu'l-Ars). Artrmak ya da fazla bekletmek szne gelince, bu da ya erken drmeye gre daha uzun bir sreyi belirtmek zere gebeliin tamamlanmasn, ya da gebeliin olaan srenin stnde gereklemesini ifade ediyor olabilir. (nk, insan tr iin gebelik bazan 280 gnlk olaan sresinin stne karak 305 gne ve baz tp otoritelerine gre de 307 gne varabilmektedir.) Buna ilaveten, Allah'n her bir diinin neye gebe olduunu bilmesi, aktr ki, hem henz dourulmam olan dln cinsiyetiyle, hem de rahimde tanan dln saysyle ilgilidir. Sonraki ayetin de gsterdii gibi, Allah tarafndan knhyle bilindiinden phe olmayan gebelik olgusunun srlarna ilikin bu atf, O'nun rahimlerde olan bildii gibi, insann en derindeki yatknlklarn da, gelimesinde gsterecei
13-408

13. SURE

klnmtr.19 9 O, yaratlmlarn duyu ve tasavvurlarnn tesinde olanlar da, onlarn grp gzleyebildikleri eyleri de tam olarak bilmektedir.20 Byk olan O'dur; var olan veya olmas mmkn her eyin/herkesin stnde ve tesinde21 olan O. 10 O'nun iin sizden birinin dncesini22 saklamasyla aa vurmas ya da [ktlklerini] gecenin rts altnda gizlemesiyle bu kiinin gn nda [cretle ortalkta] dolamas23 arasnda bir fark yoktur. 11 [Byle biri sanyor mu ki] kendisini nnden ve ardndan izleyen24 (ve) onu Allah her ne ki takdir etmise25
yn ve dorultuyu da bildiini ma etmek iindir. 19 Lafzen, bir lye gre (bi-mikdrin) -yani, yaratld zel amaca, var olmasnn gerektirdii artlara ve Allah'n yaratma plannda oynamas ngrlen role uygun olarak. 20 Bkz. 6. sure, 65. not. 21 Kuran'da sadece bir kere ve burada geen Allah'n mtel sfat, O'nun var olan ve olmas mmkn her eyin stnde ve tesinde, her eyden snrszcasna akn ve baka bir deyile, Zemaher'ye gre, beer tanmlarla tanmlanabilecek her eyin/herkesin stnde olduunu ifade etmektedir. (Bu terimle ilgili olarak bkz. 6:100'n son cmlesi ve ilgili 88. not.) 22 Kavl terimi, ncelikle sz ya da ifade anlamna gelmektedir; fakat ister bir iddia, bir tez ya da sistematik bir doktrin olarak szlerle ifade edilmi olsun, ister sadece zihinde tanan cinsten olsun, deyimsel olarak gr/kanaat anlamnda da kullanlr. Szkonusu terim, yukarda aka dile getirilmeyen dncelere iaret ettii iin, eviride terimin bu deyimsel anlamn esas aldk. 23 Lafzen, gn nda ortaya kmas -yani, ktl aka ilemesi (Beav ve Rz'nin kaydettiine gre bni Abbs'n yorumu bu ynde). Yukardaki cmle Arapa kuruluu iinde yle nakledilebilir: Sizin iinizden dncesini (kavl) saklayanla onu aa vuran O'nun iin ayndr; keza [ktlklerini] geceyle rten de gndzn ortaya karan da O'nun iin ayndr. 24 Lafzen, ellerinin arasndan ve arkasndan. 2:255'de olduu gibi, ellerinin arasnda tabiri onun tarafndan fark edilen, grlen ya da onun iin aikar olan anlamna gelirken, onun arkasnda olan tabiri mecaz olarak onun haberdar olmad ya da ondan gizli olan ey anlamnda kullanlmaktadr. Bkz. bundan sonraki not. 25 Lafzen, Allah'n emrinden. Yukardaki blmn evirisini byk lde muakkibt (bir eyin hemen peinden giden ya da gelen yahut kesintisiz olarak onu izleyen baka ey anlamndaki muakkib szcnn ouludur) teriminin anlam belirlemektedir. Klasik mfessirlerin ou muakkibt szcne melekler kafilesi yahut melekler ordusu anlamn, yani, her insana refakat eden ve kesintisiz olarak birbirinin peinden grev yapan kaydedici melekler anlamn vermilerdir. Bunun bir sonucu olarak da min beyni yedeyhi ve min halfih ibaresine nnde ve arkasnda sralanan yani, insan her yandan kuatan anlamn, min emrillh ibaresine de Allah'n buyruuyla anlamn vermiler ve bylece muakkibt szcnden yola karak ayeti meleklere ve onlarn gzclk grevlerine iaret
13-409

13. SURE

ona kar koruyup gzeten refakatileri vardr. Gerek u ki, insanlar kendi i dnyalarn26 deitirmeden Allah onlarn durumunu deitirmez; ve Allah insanlara [kendi ktlklerinin bir sonucu olarak] bir felaket tattraca zaman hibir ey bunun nnde duramaz: nk onlarn, kendilerini O'na kar koruyabilecek kimseleri yoktur. 12 [HEM] KORKUYU, [hem de] umudu27 tattrmak iin size imei gsterip (yamur) ykl bulutlar aran O'dur; 13 gk grlemesi O'nun snrsz kudret ve yceliini vgyle anmakta; melekler de korku ve saknma iinde bunu yapmaktalar. Ve O yldrmlar gnderip onlarla dilediini arpmaktadr.
olarak yorumlamlardr. Ne var ki, bu yorum btn mfessirler tarafndan desteklenmemektedir. lk mfessirlerden bazlar muakkibt teriminin, insann, istek ve niyetlerini Allah'n iradesinden bamsz olarak gerekletirmesinde kendisine yardmc olacaklarna inand ve bylesine bo ve btl bir inanla balanp gvendii her trl dnyev gleri ve kavramlar iaret ettiini sylemitir; Rz'nin kaydettiine gre bu vecz ayeti nl mfessir Eb Muslim sfehn de ayn ynde yorumlamtr. Ad geen mfessir 10. ayetle 11. ayetin ba ksmn aktarrken yle sylemektedir: Allah'n ilmine nisbetle, gizlice yaplan ilerle aka yaplanlar, gecenin karanlnda kendini saklayan kimseyle gn nda [cretle ortalkta] dolaan kimse hep ayndr... nk gece[nin rtsn]e snan kimse (byle yapmakla) asla Allah'n takdirinden (emr) kaamaz, tpk yardmclaryla/refakatileriyle (muakkibt) evrilmi olarak gn nda dolaan kimsenin bundan kaamad gibi: nk o yardmclar, o kimseyi Allah'n emrine/takdirine kar hibir ekilde koruyamazlar. Biz de eviride bu doyurucu yorumu esas aldk. Gnahkar kimsenin gvenip dayand koruyucu ya da destekleyici gler (zenginlik, soy-sop, zrriyyet genilii gibi) gzle grnr eyler olabilecei gibi, (kiisel nfz, yksek toplumsal itibar ya da kiinin ansna inanmas gibi) soyut ve grnmez eyler de olabilir; bu husus, min beyni yedeyhi ve min halfih ibaresinin hem kiinin grp farknda olduu, hem de farknda olmad ya da kendisinden gizli anlamna yorumlanmas iin bir dayanak oluturmaktadr (bkz. nceki not). 26 Lafzen, ilerinde olan. Bu ifadenin olumlu ve olumsuz olmak zere iki anlam vardr: yani, insanlar kendi nefislerini fesat ve yozlamaya terk etmedike Allah yardm ve esirgemesinden onlar yoksun klmaz (kar. 8:53); buna karlk, yine Allah, bilerek-isteyerek gnah ileyen kimseler kendi ilerindeki erilii, olumsuz eilimleri deitirerek bunu hak etmedike, onlara rahmet ve inayetini nasip etmez. En geni anlamyla bu ifade, hem bireysel, hem de toplumsal hayata yn ve biim veren; tayclarnn ahlak niteliklerine ve i dnyalarndaki ruh/manev biimlenmelere gre uygarlklar ykselten ya da alaltan ilah sebep-sonu ilke ya da ilikisini, yani, snnetullh dile getirmektedir. 27 Yani, Kuran'da sk sk iman ve manev kurtuluu simgeleyen yamur umudunu. Bu ayetle sylem, yeniden bu surenin banda (2-4. ayetlerde) ilenen temaya; yani, tabiatta ilah bir bilgi ve kudrete dayal anlaml ve amal dzen ve ileyiin tanklk ettii hakikate: Allah'n varl, birlii temasna dnyor.
13-410

13. SURE

(Hal byleyken) onlar yine de Allah hakknda tartp duruyorlar;28 hem de O('nun), kavranamaz ince ve derin plann gerekletirmek iin snrsz bir kudrete sahip olduu ortada olduu halde!29 14 Niha Gerek'e varmak amacyla yaplan btn dualar, btn ar ve araylar ancak O'na yneltilmelidir;30 nk insanlarn O'nu brakp31 da yakardklar [teki varlklar ve gler] bu yakarlarna hibir ekilde karlk veremezler. yle ki, [onlara, yakarp duran kimsenin durumu] ellerini32 suya doru uzatp, suyun kendisine ulamasn bekleyen birinin durumuna benzer; oysa bu durumda su asla ona ulamayacaktr. Bunun iindir ki, hakk inkar edenlerin yakarmas kendilerini sapklk iinde tketmekten baka bir sonu getirmez. 15 Gklerde ve yerde var olan her ey ve herkes isteyerek yahut zorunlu olarak Allah'n nnde eilmektedirler;33 onlarn glgeleri de sabah akam bunu
28 Yani, O'nun mtel/akn varl ve Zt'nn nitelii hakknda. 29 Rb'a gre, Kuran'da yalnzca burada geen eddu'l-mihl ifadesi insann aklyla kuatamayaca hikmetli, ince ve derin/ayn zamanda tutarl planlar yapmakta ve gerekletirmekte snrsz kudret sahibi anlamna gelmektedir. Bizim verdiimiz anlam da bu yoruma dayanyor. 30 Lafzen, Hakkn ars [yahut hakka ynelen dua] O'nundur/O'na aittir ya da, ayetin lafzna daha yakn bir aktarmla, Btn gerek dualar [yalnzca] O'na aittir/O'na mteveccihtir. Bununla birlikte, hatrlanmaldr ki, el-hakk (hak/deimeyen gerek) terimi, Niha Gerek'e ya da var olan her eyin zndeki Asl Sebeb'e (Almanca felsef terminolojide Urgrund) iaret etmek zere Allah'a atfedilen sfatlardan biridir; dolaysyla davetu'l-hakk ifadesi ayetin devamnda aka dile getirildii gibi, baka varlklara, glere ya da beer ilkelere dayanp snmann kendiliinden (eo ipso) btl ve yararsz olduunu ma edecek ekilde, Niha Gerek olan O'na (Allah'a) yneltilen dua yahut snma olarak anlalabilir. 31 Yahut: Allah'la beraber/O'nun yansra. 32 Lafzen, iki avucunu. 33 Yescud (yere kapanr yahut yere kapanrlar) ifadesi, Zemaher'ye gre, yaratklarn Allah'n iradesine, yani O'nun kendi bnyelerinde ve iinde yer aldklar evrede, lemde geerli kld tabii ilke ve yasalara mutlak manada bal olduklarn dile getiren mecaz bir ifadedir. Mfessirlerin ouna gre, Allah'a gnll ve isteyerek (yani, bilinli olarak) ba eenler melekler ve mminlerdir; hakk inkar edenlere gelince, bunlar O'na ba emeye istekli olmasalar da, bir yaratk olarak bal olduklar fiziksel ve toplumsal ilke ve yasalar bakmndan, farknda olmadan Allah'n iradesine boyun emek zorundadrlar. te yandan, ayetin devamndaki glgeler atf da gznnde bulundurulacak olursa, ayette geen men ilgi zamirinin bu anlam rgs iinde sadece akl sahibi varlklarla deil, fakat canl cansz btn teki fiziksel varlklarla da, yani gklerde ve yerde var olan her eyle ve herkesle alakal olduu, ister istemez anlalacaktr. (Ayrca bkz. 16:48-49 ve 22:18.)
13-411

13. SURE

yapmaktadr.34 16 Gklerin ve yerin Rabbi kimdir? diye sor (onlara). Ve de ki Allah[tr]! (Ve yine) de ki: Peki, yleyse [niin] Allah' brakp, kendileri iin bile ne bir yarar salayabilecek ne de bir zarar giderebilecek gte olmayan eyleri kendinize koruyucular, kayrclar olarak gryorsunuz? Sor (onlara): Hi kr olan kimseyle gren kimse bir olur mu? Yahut kopkoyu karanlkla aydnlk bir tutulabilir mi? Yoksa onlar Allah'la beraber, O'nun yarattna benzer (eyler) yaratan baka tanrsal glerin var olduuna [gerekten] inanyorlar35 da bu (szde) yaratma eylemi onlarn gznde [O'nun yaratma eylemine] benzer mi grnyor?36 De ki: Her eyin yaratcs Allah'tr; ve O'dur, var olan her eyin stnde mutlak hkmranlk sahibi Biricik (Yaratc)! 17 O gkten su indirdiinde ve [kurumu] nehir yataklar[ndan her biri] kendi hacimlerine gre dolup tatklarnda,37 aknt yzeydeki erp, tortuyu alr
34 Yani, herhangi bir fiziksel nesneden den glgenin gnein dnyaya gre ald duruma bal olarak deitii bilinmektedir; imdi, dnyann gne etrafnda dnmesi, evrendeki dier btn olaylar gibi, sadece Allah'n yaratc iradesinin bir sonucu olduuna gre glgelerin sabah ve akam uzayp len vakti ksalmas onlarn da Allah'a bal olduklarnn grnr ifadesidir. 35 Lafzen, Allah'a ortaklar m kouyorlar/yaktryorlar... yani, ilahlnda ve yaratc kudretinde Allah'a ortak birtakm varlklar m vehmediyorlar? (Ayrca bkz. 6. sure, 15. not.) 36 Halk (yaratma yahut yaratma eylemi) terimi ou zaman, mecaz anlamda, insann belirli mahiyette baz etkinlikleri iin de kullanlyor olmakla birlikte, bir ressama, bir aire ya da bir filozofa atfedilen yaratma ile Allah'a atfedilen yaratma eylemi arasnda bir mahiyet fark vardr: nk insan yaratrken eserini bu yaratma eyleminden nce zaten mevcut bulunan unsurlardan yola karak ortaya koymaktadr; denebilir ki, en stn sanat eserinde bile sanatnn, yani yaratcnn yapt btn i, nceden mevcut bu unsurlar belki yeni bir terkip iinde bir araya getirmekten ibarettir; ama yoktan var etmek anlamnda yaratmaya gelince, kelimenin bu gerek anlamyla, yaratma kudret ve bilgisine sahip olan sadece Allah'tr; nk O, yaratma eyleminden nce ya btn olarak, ya da unsurlar itibariyle mevcut bulunmayan eyi varetmektedir (kar. 2:117 -O bir eyin olmasn dilerse, ona sadece Ol! der -ve (o ey) olur). Yukardaki ayette, Allah'tan baka herhangi bir gcn ya da varln da O'nun yaratt gibi yaratabilecei yolundaki btl ve arpk inanca ilikin atfn anlam da budur. 37 eviride nehir yataklar (evdiyeh) tabirinden nce yer alan ilave kurumu szc bu ismin banda el harf-i tarifinin (belirtme taksnn) bulunmamas yznden gerekli grlmtr. Zemaher'ye gre evdiyeh szcnn banda belirtme taksnn bulunmamas, sadece baz nehir yataklarnn yamurla dolup tatnn, ama ayette sz
13-412

13. SURE

gtrr;38 tpk ss eyas ya da alet yapmak iin atete eritilen [madenlerin], yzeyinde aa kan kpkl tortudan arndrlmas gibidir bu. Hak ile btl Allah ite byle bir benzetmeyle gznne koyuyor: nk, gerekten de, tortuysa, erpse szkonusu olan, bu, [btn] kpks eyler gibi akar gider; ama insanlara yararl olan eye gelince, o her (zaman olduu) yerde, sapasalam ayakta kalr. Allah ite byle benzetmelerle ortaya koyuyor, 18 Rableri(nin daveti)ne gzel bir karlk verenlerle O'na hi karlk vermeyenlerin39 durumlarn. [Bu sonrakiler], yeryznde ne varsa, hepsi onlarn olsa -hatta bunun iki kat-40 [Hesap Gn'nde] kurtulmak iin hi phesiz bunlarn hepsini gzden karrlard:41 te hesaplarn en kts bylelerini bekliyor; bylelerinin sonunda varacaklar yer de cehennem olacak: o ne kt bir dinlenme yeri! 19 HEM, sana Rabbinden her ne ki indirilmise, hak olduunu gren kimseyle (bunu gremeyecek kadar) kr olan kimse bir midir? Bu gerei yalnzca akl ve saduyu sahipleri hatrdan karmazlar; 20 onlar ki Allah'la olan balantlarna sadakat gsterir, andlamalarn asla bozmazlar;42 21 ve onlar ki, Allah'n sk tutulmasn buyurduu (balar) sk tutarlar;43 Rablerine
geen ya almayan bazlarnnsa kuru kaldnn ifadesidir. Aklda tutulmaldr ki, vd ya da halk dilindeki vd terimi ncelikle, aslnda kuru olduu halde bol ya ald zaman suya kavuan su-yata yahut nehir-yata demektir; szck ancak en geni anlamyla dnld zaman, bazan akarsu ya da nehir anlamna da kullanlmaktadr. 38 Zmnen, geriye temiz ve berrak su kalr. 39 Bu aktarm, Zemaher'nin yukardaki blme ilikin aklamasna dayanyor. teki mfessirlere gre 18. ayetin balangc nceki ayetin son cmlesinden bamsz ve anlamn yle aktarabileceimiz yeni bir cmledir: Rablerinin (arsna) karlk verenler iin son derece stn bir iyilik/gzellik (el-husn) vardr; O'na hi karlk vermeyenlere gelince... Bizce, el-husn ifadesini inananlarn verdii karl niteleyen, tanmlayan bir sfat olarak anlamlandran Zemaher'nin yorumu, Allah'n yapt benzetmelere ilikin atfn bir kere daha ve tam olarak teyidi anlamna da geldiine gre daha tercihe ayan gzkmektedir. 40 Lafzen, ve onunla birlikte onun bir misli daha. 41 Kar. 3:91 ve ilgili 71. not. 42 Bu anlam rgs iinde andlama szc, kiinin Allah'a olan inancndan doan btn ykmllklerini, bu inancn sonucu olarak hemcinslerine kar stlendii btn ahlak, hukuk ve toplumsal ykmllkleri kucaklayan genel bir kavramdr (Zemaher); bu konuyla ilgili olarak bkz. akd teriminin getii 5:1'in ilk cmlesi ve ilgili 1. not. Allah'a kar taahht olarak evirdiim ahdullh terimiyle ilgili olarak da bkz. 2. sure, 19. not. 43 Bu balar -aile balar, ksz/yetim ve yoksullara kar tanan sorumluluklar, komular arasndaki karlkl hak ve grevler gibi- insanlararas ilikilerden doan btn balar, ayrca inananlar arasndaki slam kardeliinin ngrd manev ve dnyev balarn
13-413

13. SURE

kar son derece saygl ve duyarl davranr, [O'nun arsna sar kalanlar bekleyen] o pek kt hesaptan korkarlar; 22 ve onlar ki, Rablerinin tevecchn umarak glklere gs gerip, namazda kararllk gsterirler; kendilerine rzk olarak verdiklerimizden gizli-ak bakalar iin harcarlar, ktl iyilikle savarlar.44 te, ahirette eriilecek olan niha huzur bylelerine zgdr;45 23 (orada) onlarn, atalarndan, elerinden46 ve ocuklarndan doru yolu tutan kimselerle birlikte girecei, huzurla dolup taan ebed hasbaheler vardr ki, her kapsndan melekler onlarn yanna varp 24 Size selm olsun! nk siz (iyilikte) sebat ettiniz! [diyecekler]. (Hal) byleyse, ahirette eriilecek olan bu mutlu son ne ho ve ne gzel!
hepsini iine almaktadr (kar. 8:75 ve ilgili notlar.) Allah'n sk tutulmasn buyurduu (balar) szyle aktardmz ifade, en geni anlamyla, insann tm yaratlm lemin bal olduu ama birliinin farknda olup buna kar duyarl kalmas ynndeki manev ykmlln ve bu noktadan hareketle -Rz'ye gre- tm canllara kar sevgi ve efkatle davranmas ynndeki ahlak sorumluluunu da dile getirmektedir. 44 Baz mfessirler, bu ifadeyi, bir gnah iledikleri zaman bunu [yani, bunun etki ya da sonucunu] pimanlk duymak, tevbe etmek suretiyle giderirler eklinde yorumlamlar (Zemaher'nin kaydettiine gre bni Keysn); bazlar ise, ayetteki savmak ya da gidermek tabirinin -muhtemelen bilmeden, istemeden- yaplan bir ktln telafsi iin bir iyilik ya da iyi bir i yapmak (Rz), yahut (Zemaher'nin bahsettii bir baka yorum) kt ve olumsuz durumlar sz ya da fiille dzeltmeye, slah etmeye almak anlamna geldiini sylemilerdir. Fakat klasik mfessirlerin ekseriyeti szkonusu cmlenin en ak anlamnn ktl iyilikle savarlar eklinde olduu grndedir; bunun iindir ki, (Beav, Zemaher ve Rz'nin kaydettiine gre) ayn gr ifade etmek zere Hasan Basr, [bir eyden] yoksun brakldklar zaman, verirler; kendilerine yaplan ktl bunu yapana iyilik yaparak savarlar ve ktl ktlkle deil, iyilikle giderirler. Keza bkz. 41:34-36. 45 Lafzen, [Ahiret] yurdunun sonucu/mahsul onlarndr. Ukb ismi hemen hemen btn dil otoriteleri tarafndan kibet (sonu, netice, her eyin sonu ve bundan hareketle dl, karlk ve mecaz olarak kader ya da ergi/nail olma szcyle e anlaml bir szck olarak grlmtr. Dr terimi ise ed-dru'l-hira) niha yurt/ahiret yurdu yani, te dnya anlamndadr. 46 Baka yerlerde belirttiimiz gibi zevc terimi ift anlamna geldii gibi, ifti oluturan elerden biri, yani e anlamna da gelmektedir. Bu, insan iftleri iin hem zevci/kocay, hem de zevceyi/kary ifade eder. Bunun gibi b (lafzen, babalar ya da atalar) terimi de ounlukla hem babalar hem de anneleri, yani, ana-babalar ifade iin kullanlr. Zemaher'ye gre ibarenin buradaki manas da byledir. eviride huzurla dolup taan, ebed ifadesiyle, olduka serbest bir karlkla aktarlan adn terimine gelince, bu konuda bkz. terimin Kuran'da ilk kullanld yer olan 38:50 ve ilgili not.
13-414

13. SURE

25 Fakat [yaratllarnn gerei olan doal bir] andlamaya dayanyor olmasna ramen47 Allah'la olan balantlarn bozup Allah'n sk tutulmasn emrettii (balar) kesen ve yeryznde bozgunculuk karan kimselere gelince; ite, [Allah'n] lneti bylelerine ynelmitir;48 ve [te dnyada] varlacak yerlerin en kts de onlara ayrlmtr. 26 RIZKI dilediine bolca, dilediine snrl lde veren Allah'tr. Hal byleyken, [bol rzk verilenler] dnya hayatyla sevinirler; oysa, ahiret hayat yannda dnya hayat yalnzca geici bir doyumdan, bir avuntudan ibarettir. 27 MD, [Peygamber'in getirdii mesajn] doruluunu inkar edenler, Ona Rabbinden mucizev bir alamet indirilmeli deil miydi?49 diyorlar. Sen de yle de: Bilin ki, [sapmay] dileyeni saptran50 da, O'na yneleni Kendisine yaklatran da, phesiz Allah'tr; 28 onlar ki, inanmlar ve Allah' anmakla kalpleri huzur ve doyum bulmutur; nk bilin ki, kalpler gerekten de ancak Allah' anarak huzura eriir. 29 (Evet,) imana erien ve drst ve erdemli
47 Lafzen, zerinde andlaldktan (msk) sonra. Allah'la olan balant, ahidleme ifadesi ve bizim parantez iinde yaratllarnn gerei ... eklindeki ilavemiz hk. daha geni bir aklama iin bkz. 2. sure, 19. not. 48 Kuran'da geen ve ou zaman pek de yerinde olmakszn beddua/karg olarak evrilen ya da yle anlalan (nitekim klasik dnem sonras Arap konuma dilinde de bu anlamda kullanlr olan) lanet terimi aslnda srgn yahut yabanclama (ibd) yani, iyi ve olumlu olan her eyden uzaklatrlma anlamn tamaktadr (Lisnu'l-Arab). Bu anlamna bal olarak szck Kuran'da gnahkarlarla ilgili olarak Allah'a izafeten getiinde, hemen her zaman gnahkarn Allah'n rahmet ve inayetinden uzak tutulmas ya da Allah tarafndan reddedilmesi anlamnda gemektedir. Yukardaki anlam ak iinde szcn bu anlam, sonraki cmlede gnahkarlarn geleceini iaret etmek zere kullanlan varlacak yerlerin en kts eklindeki ifadeyle ayrca tekid edilmektedir. Allah'n sk tutulmasn emrettii balar ifadesine dair bir aklama iin bkz. yukarda 43. not. 49 Bkz. bu surenin 7. ayeti ve ilgili 16. not. Muhtevas 2:27'ye dair 19. notta aklanan ve bu surenin 25. ayetinde tekrarlanan bu sorunun burada da tekrarlanmas, [yaratllarnn gerei olan doal bir] andlamaya dayanyor olmasna ramen, Allah'la olan balantlarn bozanlar szleriyle olan ilgisi dolaysyladr. Szkonusu kimselerin Allah'n varln ve kendilerinin O'nun yol gsterici rahmetine olan ihtiyalarn idrak etmelerine yarayan derun ve ftr yetilerini/yeteneklerini -bu dnyann geici hazlarna kendilerini kaptrm olmalarndan tr- tepmi olmalar bu hakk inkar eden kimseler iin Muhammed (s) tarafndan tebli edilen mesajdaki ilah tad, ilah soluu hissetmelerini imkansz hale getirmektedir; ve bu yzdendir ki byleleri, gzle grlebilir haric bir mucizeyle desteklenmedike hakk kabule yanamamaktadrlar. (Bkz. ayn konuyla ilgili olarak 6:109 zerine 94. not.) 50 Yahut: Dilediini saptran Allah'tr. Yukarda bizim benimsediimiz anlam iin bkz. 14. sure, 4. not.
13-415

13. SURE

davranan o kimseler ki, kendileri iin [bu dnyada] huzurlu bir hayat, [ahirette de] varlacak yerlerin en gzeli ayrlmtr! 30 te bylece51 [ey Muhammed] seni, kendisinden nce nice toplumlarn gelip getii bir [inanmayanlar] toplumu iinden52 Eli olarak kardk ki, sana vahyettiklerimizi onlara okuyup aklayasn; nk [bilmezlikleri yznden] O Rahmn' inkar ediyor onlar.53 De ki: O'dur benim Rabbim. O'ndan baka tanr yoktur. Ben O'na gven balam bulunuyorum ve O'na dnktr ynm. 31 [Onlar] kendisiyle dalarn yrtld, yeryznn yarlp ald, llerin konuturulduu [ilah] bir metin [dinlemi olsalard ona da inanmazlard]!54 Oysa, olacak olan her eye karar verme gc yalnzca Allah'a aittir.55 Peki, inananlar hl anlamadlar m ki, eer Allah yle olmasn dileseydi btn insanl doru yola yneltirdi?56
51 Mfessirlerin ou kezlike (bylece ya da ite bylece) szcn nceki peygamberlere iaret olarak yani, ite byle, senden nce peygamberler gnderdiimiz gibi, imdi seni de gnderdik... anlamn vererek aklamlardr. Ama, bu yorumlayc ilave pek de gerekli gibi gelmiyor bize; nk bizce bu kezlike zarf, dorudan O'na yneleni Kendisine yaklatran Allah'tr ifadesiyle balantldr; bir baka deyile bu zarf (ite byle), Allah'n yol gstermesinin (hidayetinin) bir vastas olarak, Muhammed (s)'in grevini/tebliini nitelendirmektedir (grne baklrsa Taber de yukardaki ifadeyi byle anlamtr). 52 Lafzen, kendisinden nce [baka] toplumlarn gelip getii bir topluma; son Peygamber Muhammed (s)'e kadar ve o'ndan nceki zamanlarda peygamber vahyin srekliliine, kesintisizliine ilikin dolayl bir atf (Zemaher, Rz). [nanmayanlar] toplumuna ifadesindeki parantez ii ilavemiz bni Kesr'in bu ayete ilikin yorumuna dayanmaktadr; erselnke (lafzen, seni gnderdik) ifadesini ... Eli olarak kardk diye evirmemizin sebebi bu ifadeden nce (ngilizce metinde sonra -T..n.) iinden (amidst) edatnn yer almasdr. 53 Yani, ya Allah'n varln tanmaya yanamayarak, ya O'nun ulatrd doru yol bilgisini reddederek ya da O'nunla birlikte baka glere, baka varlklara da tanrsal nitelikler yaktrarak. 54 Parantez iinde yaptmz ilave aklamalar Taber ve Zeccc'n ayete ilikin tefsirlerine dayanmaktadr (Rz'nin kaydettiine gre ve yine Zeccc' ismen anmakszn Beav ve Zemaher'nin kaydettiine gre); kar. 6:109-111. 55 Lafzen, btn iler (ya da buyruk/emir) btnyle Allah'a aittir; yani, hibir mucizev belirti, Allah'la olan balantlarn koparmalar yznden kalpleri Allah tarafndan mhrlenmi bulunan kimselerin inanmasn salayamaz (bkz. 2. sure, 7 ve 19. notlar). 56 Allah'n insana doru ile eri arasnda seim yapma serbestisini bahetmi olmasnn
13-416

13. SURE

Fakat, o hakk inkara artlanm olanlara gelince, iledikleri ktlklerden tr, bylelerinin balarna her an beklenmedik bir felaket ullanmaktan ya da yurtlarnn yanna-yaknna inmekten geri kalmaz,57 t ki Allah'n verdii sz yerine gelinceye kadar; gerek u ki, Allah verdii sz yerine getirmekten asla geri durmaz! 32 Gerek u ki, senden nceki elilerle de alay edilmiti; buna ramen, Biz o hakk inkara artlanm kimseleri bir sre kendi hallerine braktk; ama sonunda kskvrak yakaladk. Ve (bylece) Benim cezalandrmam nasl olurmu, (grdler)! 33 PEK, kimdir -elbette O!- yaayan her varl,58 hak ettii eye59 bakarak grp gzeten? Yine de Allah'a ortak kouyorlar (yle mi?). De ki: Onlara [istediiniz] ismi verin:60 sanki O'na yeryznde bilmedii bir
anlam u vahy ifadelerde yatmaktadr: O'na ynelmi olan herkesi (yukarda 27. ayet) ve Allah'la olan balantlarna sadakat gsterenleri (20. ayet) Allah kendisine yneltir; pek tabii, bunun yannda, yine O, Allah'la olan balantlarn koparan gnahkarlardan (2:26-27) hidayetini, doru yol bilgisini uzak tutar. Ayrca bkz. 6:149'un son cmlesi ve ilgili 143. not. 57 Lafzen, beklenmedik bir felaket (kria) onlarn bana ullanmaktan ya da evlerinin yaknna inmekten geri kalmaz (l yezl). Bu ifade tekrar ve sreklilik ifade ettiine gre, demek ki kria ismi tekil de olsa burada toplu bir anlam tamakta; yani, manev deerleri bile-isteye gzard etmelerinden tr hakk inkara artlanm olanlar (ellezne kefer)n bana kesintisiz bir biimde sosyal felaketlerin, karde kavgalarnn, karlkl hakszlk ve tecavzlerin geleceini, ya da doal evrenin bozulmas yoluyla felaketin onlar dolayl olarak etkileyeceini ifade etmektedir ki, bizce felaketin onlarn yerlerinin yurtlarnn yaknna inmesinden kasd da budur. (Kar. bu konuda 5:33 ve ilgili notlar, zellikle 55. not.) 58 Nefs teriminin burada kii/kimse yahut hem insanlar, hem de teki canllar iaret etmek zere yaayan varlk anlamna geldii aikardr. 59 Lafzen, kazand/elde ettii eye gre -yani, hayat ihtiyalarna gre; insan szkonusu olduu zaman da, ayrca, hak ettii eye gre. 60 Lafzen, onlar isimlendirin. Mfessirlerin ou bu sz, sahte ilahlar keskin bir biimde tezyf eden, yani onlarn hi bir isimlendirmeye, nitelendirmeye ya da tanmlamaya demeyecek kadar sama ve anlamsz eyler olduunu iaret eden kltc bir ifade olarak yorumlamlardr. Ayrca, burada, bu dzmece tapnma nesnelerinin mriklerin kendi hayal glerinin rn [bo] isimlerden ibaret olduunu syleyen 7:71, 12:40 ve 53:23. ayetlerin bir yanksyla kar karya olduumuz da sylenebilir. Bununla birlikte, Allah'n mutlak bilgi sahibi olduuna iaret eden ve hayal mahsul efaatilerin, kayrclarn szkonusu edildii 10:18'i andran sonraki cmle gznnde bulundurularak yukardaki ibarenin, kasdedilen anlama biraz daha yakn bir biimde, yani isterseniz onlar ilah efaatiler olarak isimlendirin, fakat ... eklinde yorumlanmas da mmkndr. (Zemaher'ye gre, ou
13-417

13. SURE

eyi mi haber verdiinizi sanyorsunuz? Yoksa sadece szcklerle mi oynuyorsunuz? 61 Hayr, tersine, hakk inkara artlanm olanlarn arpk tasavvurlar62 kendilerine gzel gsteriliyor; ve bylece [doru] yoldan dndrlveriyorlar: ve zaten Allah'n sapklk iinde brakt kimseye yol gsteren bulunmaz.63 34 Byleleri iin dnya hayatnda zaten bir azap vardr;64 ahiretteki azapsa daha da etin olacak. Ve onlar Allah'a kar kendilerini koruyacak kimse de bulamayacaklar. 35 ALLAH'A kar sorumluluk bilinci tayan kimselere sz verilen cennet, iinde rmaklarn aldad [baheler] gibidir;65 [fakat dnyadaki bahelerden fazla olarak] onun rnleri ebeddir; glgelikleri66 de [yle]. Allah'a kar sorumluluk bilinci tayan kimselerin varaca yer ite byle olacaktr; hakk inkar edenlerin varaca yerse ate olacak.67 36 Bunun iindir ki, kendilerine bu vahyi bahettiimiz kimseler68 [ey Peygamber,] sana indirdiklerimizden tr sevinir, honut olurlar;69 fakat baka
zaman yahut, ya da anlamna gelen em taks yukarda bel, yani tersine/fakat anlamnda kullanlmtr.) 61 Lafzen, yoksa [bunu sadece] szn zahiri olarak (bi-zhir) m [sylyorsunuz]. Kar. tanrlatrlan efaatilere deinilerek balayan 10:18'in ikinci ksm ve ilgili 27. not. 62 Lafzen, sinsi [ya da ince] oyunlar/dzenleri (mekr): Fakat, Taber'nin de belirttii gibi bu terim daha ok bilinli irkle (Allah'tan bakalarna tanr niteliini ya da tanrsal nitelikleri yaktrmak) ve dolaysyla genel anlamda sahte ve arpk din gr ve inanlarla alakal olduuna gre, yukardaki gibi aktarlmas daha yerinde olacaktr. 63 Bkz. 7. sure, 152. not ve 14. sure 4. not. 64 Bkz. 31. ayetin son paragraf ve yukarda 57. not. 65 Parantez iindeki ilaveyle beraber ayetin bu ksm iin verilen karlk, Zemaher'nin ve zet halinde Rz'nin yapt nakle dayanarak Zeccc'n bu blme ilikin tefsirinden harfiyyen uyarlanmtr. Zemaher'ye gre ayetin bu ksm, mahede yoluyla bildiimiz, hakknda bilgi ve grg sahibi olduumuz eylerden yola karak alg ve gzlem alanmzn tesindeki bir eyi tasavvur etmemizi salayan temsl bir ifade hkmndedir (temslen li-m be ann bi-m nuhid). Cennet meseline ilikin 47:15'deki benzer ama daha geni atfta olduu gibi, burada da hatrda tutulmaldr ki, Kuran'n kyamet sonras hayatn nasl olaca konusundaki aklamalar, insan muhayyilesinin bu dnyada mahede edebilecei eylerden hem unsurlar, hem de mahiyeti itibariyle btnyle farkl eyleri kavrama imkan olmadna gre, zorunlu olarak mecazdir. (Bu konuda bkz. Ek I.) 66 Yani, huzur ve mutluluk veren artlar. Zill (glge) szcnn bu yoldaki mecaz anlam konusunda bkz. 4:57 ve ilgili 74. not. 67 Ukb terimine bu anlam rgs iinde verdiimiz karlk iin bkz. yukarda 45. not. 68 Zmnen, ve ona inananlar. 69 Yani, onlara bu dnyada doru yolu gsterdii, te dnyada da ebed mutluluu vaad
13-418

13. SURE

inanlarn ballar arasnda onun bir ksmnn geerliliini inkar edenler var.70 [Ey Peygamber, onlara] de ki: Ben yalnzca Allah'a kulluk etmekle ve O'ndan bakasna tanrsal gler, tanrsal nitelikler yaktrmamakla emrolundum:71 [btn insanl] O'na aryorum ve dnm de O'nadr! 37 Biz bu [ilah kelm] ite byle Arap dilinde, bir hkm ve hikmet (kayna) olarak indirdik.72 Ve gerek u ki, eer sana [vahy] bilgi geldikten sonra kalkp insanlarn gelge isteklerine uyarsan,73 (bil ki) Allah'a kar ne bir koruyucu ne de bir yardmc bulabilirsin! 38 Hi phesiz, senden nce de eliler gnderdik ve onlara da eler ve ocuklar verdik;74 Allah'n izni olmadka75 hibir peygamberin bir mucize gstermesi
ettii iin. 70 Yani, Kuran'n, kendi dinlerinin ngrd ya da rettii manev kavramlarla e deer pek ok ey ihtiva ettiini kabul ettikleri halde. Bu anlam rgs iinde ahzb tabiri (lafzen, hizipler ya da mezhepler; tekili hizb) teki dinlerin ya da inanlarn mensuplar anlamna geliyor (Taber ve Rz). 71 Cmlenin bandaki yalnzca (innem) taks aka gsteriyor ki [slam'da] bu (tevhid) [ilke]siyle balantl olmayan tek ykmllk, tek emir ya da nehiy (yasak) yoktur (Rz). 72 Lafzen, Arapa bir hkm olarak: yani, Arap Peygamber'in nce kendi yakn evresindeki insanlara ve sonra da onlarn araclyla btn insanla onu tebli edebilmesini salamak amacyla. Bu konuyla ilgili olarak kar. Allah'n her peygambere, onlara [hakk] ak ak anlatabilmesi iin kendi kavminin diliyle bir mesaj indirdiini ifade eden 14:4. Kuran mesajnn yalnzca Araplarla snrl olmayp evrensel bir nitelik tad gereine gelince, bu Kuran'n pek ok yerinde aka ifade edilmitir, mesela 7:158'de: [Ey Peygamber] de ki: Ey insanlar! phesiz ben Allah'n hepinize gnderdii bir elisiyim. 73 Lafzen, Onlarn hevalarna (ehvhum) uyarsan -yani, Kuran'n ortaya koyduu baz temel gerekleri kabul etmekle birlikte, tamamn benimsemekte isteksizlik gsteren baka dinlere mensup kimselerle uzlaarak. 74 Yani, peygamberlerin hepsi teki insanlar gibi lml birer beerdirler; hi biri tabiatst, beerst niteliklerle donatlm deildi. Bu ifade, ilah mesajn shhat ve doruluunu, srf lml birinin, bir beerin araclyla gnderildii iin kabule yanamayan inkarclara bir cevap niteliindedir. (Kar. inanmayanlarn, Muhammed (s)'in [dier btn lml insanlar gibi] yiyip ien, ar-pazar dolaan bir peygamber olduu yolundaki alayc szlerini ve Allah'n onlarn kendi aralarndan birini peygamber olarak semi olmasndan yana duyduklar pheci aknl dile getiren 25:7.) Buna ilaveten, yukardaki ayet, peygamberlerin eler ve ocuklar sahibi olduunu sylerken, ma yoluyla, insann doal ve fiziksel hayatnn pozitif deerini vurgulamakta ve szde Allah'a ynelmenin makbul bir yolu olarak insana teklif edilen ileci, kendine-eziyetci doktrinleri reddetmektedir. 75 Lafzen, Allah'n izniyle. Kar. 6:109 -Mucizeler ancak Allah'n kudretindedir ve ilgili 94. not. Yukardaki anlam ak iinde bu ifade, mucizev bir belirti/bir alamet
13-419

13. SURE

dnlemez. Her aa zg vahy bir mesaj76 vardr: 39 Allah [nceki mesajlarndan] dilediini yrrlkten kaldrr, dilediini brakr, pekitirir, nk vahyin kayna O'nun katndadr.77 40 MD, onlara vaad ettiimiz [azabn]78 bir ksmnn [balarna geldiini] ister sana [salnda] gsterelim, ister [bundan nce] seni ldrelim, her iki durumda da sana den ancak mesaj tebli etmek, duyurmaktr; hesab grmek ise Bize aittir. 41 Peki, grmyorlar m, yeryzn, sahip olduu en iyi eylerden her gn biraz daha yoksun brakarak79 [cezalandrc mdahalelerimizle] nasl yokluyoruz?80
indirilmedike Muhammed (s)'in getirdii mesaja inanmayacaklarn syleyenlere bir cevap niteliindedir. 76 Yahut: ilah bir kelm (kitb). Bkz. 5:48 -Sizin her biriniz iin [farkl] bir kanun ve [farkl] bir hayat tarz belirledik -ve Kuran mesajnda btnleip sonlanan ilah mesajlar zincirine ilikin bir aklamann yer ald ilgili 66. not. Dier mfessirler yannda bni Kesr tarafndan da benimsenen yukardaki cmleye ilikin bu yorum, ifadeyi, Muhammed (s)'den nce gnderilen peygamberlere ilikin nceki bahise ve Kuran'n, kendisinden nce vahyedilmi bulunan dier btn mesajlarn hulasas olduunu iaret eden sonraki blme balamaktadr. Bunun dnda, her ada o an artlarna ve o ada yaayan insanlarn ihtiyalarna denk den vahy bir mesajn gnderildiini dile getiren ifade (Zemaher), baka dinlere mensup kimseler tarafndan ska ileri srlen, Kuran'n nceki ilah mesajlardan farkl olduu yolundaki itirazlara bir cevap niteliindedir (Rz). 77 Yani, vahyin ya da btn ilah mesajlarn kayna, menba (asl) O'dur -Kuran'dan nceki vahy mesaj ya da tebligatn yrrlkten kaldrlmasna ve onlarn deimeyen hakikatlere ilikin yanlaryla son vahy mesaja indirgenip sona erdirilmi olduklarna dair bir nceki atf konusunda bkz. 2:106 ve ilgili 87. not. (Taber ve bni Kesr'in kaydettiine gre Katde szkonusu pasajn 2:106 ile ayn anlam iaret ettiini sylemitir.) 78 Yani, yukarda 31. ayetin son paragrafnda belirtildii zere, hakk inkara artlanm olanlar (ellezne kefer) bekleyen felaketler. 79 Yahut: Onu [her] yanndan (min etrfih) eksiltiyoruz -Bu ifadenin anlam, etrf szcnden anlalan eye baldr: (Somut kresel yapsyla dnyann ya da coraf anlamda) bir lkenin evresi, snrlar, snr boylar ya da szcn mecaz armlaryla, ileri gelen insanlar -yani, byk nderleri, bilginleri, dnrleri (Tcu'lArs), yahut bizim verdiimiz anlama paralel olarak, [yeryznn] en iyi insanlar ve en iyi rnleri (a.g.e.). Mfessirlerin pek ou etrf szcn birinci grupta belirtilen anlamyla ele alarak onun, yukardaki cmlenin Medine'deki Mslman cemaatle Mekkeli mrikler arasndaki mcadeleye iaret ettii grn benimsemiler ve bu itibarla ayeti yle anlamlandrmlardr: [O Mekkeli mrikler] grmyorlar m [onlarn elinde tuttuu] lkeyi [ya da topra] her yanndan her gn biraz daha eksiltip klterek [cezalandrc mdahalelerimizle] yokluyoruz? Bu yorumuyla ayet Arabistan'n btnyle Mslmanlar
13-420

13. SURE

(Bilmiyorlar m ki,) Allah hkm verdii [zaman] O'nun hkmnn nne geecek kimse yoktur; (ve yine bilmiyorlar m ki) O hesab pek abuk olandr! 42 Bunlardan nce yaayan [gnahkar toplum]lar da zndka dzenler tasarladlar;81 fakat en ince ve mahirane dzen, btnyle, herkesin neyi hak ettiini82 bilen Allah'a aittir; nitekim, inkarclar gelecein kime ait olduunu yaknda grp renecekler.83 43 Ve hakk inkara artlanm olan o kimseler, [ey Peygamber, sana]: Sen [Allah tarafndan] gnderilmi deilsin! diyorlar; de ki: Benimle sizin aranzda ahit olarak Allah yeter; bir de bu ilah kelm gerekten anlayan kimse(ler)!84

tarafndan fethedileceini nceden bildiren bir gayb ihbar zellii tayor. Buna karlk, dier mfessirler ayetin slam tarihinin ilk dnemleriyle olan ilgisini reddetmemekle birlikte etrf szcnn ikinci anlamn esas alarak yukardaki ibareyi, bizim benimsediimiz gre yakn bir mahiyette, daha genel bir anlamda yorumlamlardr. Bu cmleden olmak zere Rz ayeti yle aktarmtr: [Hakk inkar edenler, yeryznde talihin -baar ve ykselmeden sonra ke, yok olua; hayattan sonra lme; gurur ve ihtiamdan sonra aalanmaya; kemalden (olgunluktan/yeterlilikten) sonra acze ve eksiklie doru- dnp durduunu (ihtilft) hl grmediler mi? Hal byleyken, hakk inkar edenleri, glerinin doruundayken Allah'n kendilerini alaltmayacandan, bakalarna hkmederken kleletirmeyeceinden emin klan ne? Bu yorum da gznnde bulundurulursa, sahip olduu en iyi eylerden onu her gn biraz daha yoksun brakarak cmlesinin, en geni anlamyla, sadece fiziksel ve toplumsal felaketlere deil, ayn zamanda, yitirilmeleri insann niha azaba srklenmesi anlamna gelen ahlak deerlerin kne ve dolaysyla dnyev iktidarn elden karlmasna da iaret ettii sylenebilir. 80 Lafzen, yokladmz. 81 Lafzen, dzen/tuzak kurmulard -bu anlam rgs iinde zndka niyetler ve tutumlara iaret eden bir ifade. 82 Lafzen, kazandn -yani, iyi ve kt. 83 Ukbe'd-dr (burada kibetu'd-dr terimiyle e anlamldr) terimi hk. bir aklama iin bkz. sure 6, not 118. 84 Lafzen, ve kitap/vahiy hakknda bilgi sahibi olan biri (men indeh) -Kuran' gerei gibi anlamann insan, kanlmaz biimde, onun Allah tarafndan vahyedilmi olduu inancna ulatracan ma eden bir ifade.
13-421

14. SURE

14. BRAHM
Btn otoriteler bu surenin btnyle Mekk sureler grubundan olduunda hemfikirdirler; sure tkn'da 71. sureden (Nh) hemen sonra yer almaktadr; sure iin kronolojik srada gsterilen bu yer iin itiraz gerektirecek herhangi bir sebep de yoktur. Surenin ismine gelince, bu, 35-41. ayetlerinde dile getirilen Hz. brahim'in duasna dayanmaktadr; bunun surenin geri kalan ksmyla olan alakas 48. notta aklanmtr. nceki surede (Rad) olduu gibi, brhm suresinin ana temas da, ilk hitab ettii halkn lisanyla dile getirilen (4. ayet; keza kar. 13:37 ve ilgili 72. not) mesajlar araclyla kendisini kopkoyu karanlklardan aydnla karmak amacyla insanoluna ilah kelmn vahyedilmesi hususudur (1 ve 5. ayetler); ne var ki, kendisinden nceki teki btn ilah mesajlar her peygamberin yalnzca kendi halkna ulatrmakla ykml olduu mesajlar niteliindeyken (kar. 5. ayette Allah'n Hz. Musa'ya Halkn kopkoyu karanlklardan aydnla kar buyruu), Kuran, surenin ilk ve son ayetlerinde ifade edildii gibi btn insanla hitaben gnderilmi bir mesajdr. 1 Elif-Lm-R.1

BU, RABLERNN izniyle btn insanl kopkoyu karanlklardan aydnla, O yceler ycesinin, O her vgye layk olann yoluna karasn diye sana indirdiimiz [bir vahiy,] bir ilah kelmdr. 2 O Allah(n yoluna) ki, gklerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur. Kendilerini bekleyen o ok zorlu azaptan tr, hakk inkar edenlerin vay haline! 3 Onlar ki, dnya hayatn biricik sevgi nesnesi olarak seip2 onu ahiret [dncesine btnyle] ye tutarlar; ve bakalarn Allah'n yolundan evirip onu eri ve dolambal gstermeye alrlar. te ok derin, onulmaz bir sapklk iinde olan, byleleridir. 4 BZ HER ELY, mutlaka kendi halknn diliyle [vahyedilmi bir mesajla] gnderdik ki, [hakk] onlara ak (ve dolaysz) bir biimde ulatrabilsin;3 artk bundan sonra Allah [sapmay] dileyeni sapklk iinde brakr, [doru yolu tutmay] dileyeni de doru yola yneltir,4 nk doru hkm ve hikmetle edip1 Bkz. Ek II; ayrca 11. sure, 1. not. 2 Zemaher ve Rz'ye gre, yestehibbn fiil formunun yukardaki anlam ak iindeki asl anlam budur -yani, insann btn duygularna ve duyarlna olduu gibi el koyan, ruhsal kaynaklarn btnyle emip yoksullatran ve dolaysyla onu manev/ahlak gereklere kar kanlmaz biimde ilgisiz ve yaltlm klan dizginsiz bir sevgiyle dnya hayatn semek. 3 Btn ilah metinler insanlar tarafndan anlalsn diye vahyedildiine gre, onlardan her birinin, mesaj ulatrmakla grevli peygamber hangi kavimdense hitap da ilk azda onlara olaca iin, o kavmin diliyle indirilmi olmas zorunludur; Kuran dah, evrensel bir mesaj ve hedefi olmasna ramen (kar. 7:158'e dair 126. not) bu bakmdan bir istisna deildir. 4 Yahut: Dilediini saptrr/sapklk iinde brakr; dilediini de doru yola yneltir. Allah'n saptrmas ya da sapklk iinde brakmasna ilikin tm Kurn atflar ancak,
14-422

14. SURE

eyleyen en yce iktidar sahibi O'dur. 5 Ve nitekim, Musa'ya ayetlerimizi gnderip kendisine: Halkn kopkoyu karanlklardan aydnla kar ve onlara Allah'n Gnleri'ni5 hatrlat! diye [emrettik]. nk bu [hatrlatmada], darla sonuna kadar gs germesini ve [Allah'a] yrekten kretmesini bilen herkes iin mutlaka karlacak dersler vardr.
2:26-27'de ortaya konan Allah, kendisine kar taahhtlerini bozan fasklardan bakasn saptrmaz ilkesiyle birlikte dnlmeli, bu temel zerinde deerlendirilmelidir (bu konuda ayrca bkz. 2. sure, 19. not); bu, u demektir: insann sapp da yoldan kmas, kelimenin avam anlamyla kaderin ya da alnyazsnn keyf bir sonucu deil, fakat kesinlikle insann kendi tutum ve eilimlerinin bir sonucudur (kar. 2. sure, 7. not). Yukardaki ayete ilikin yorumunda Zemaher, insann elinde tuttuu bu serbest seim imkan zerinde durarak unu belirtmektedir: Allah, tutum ve davranlarnn gidii itibariyle asla imana ermeyeceini bildii insanlarn dnda hi kimseyi saptrmaz, sapklk iinde brakmaz; ve yine Allah, imana olan eilimini bildii insanlarn dnda kimseyi doru yola yneltmez, doru yola sokmaz. Bunun iindir ki, yukardaki ayette Allah'a izafe edilen saptrma/sapklk iinde brakma ifadesi, Allah'n, sapmaya eilim gsteren kiiyi rahmet ve hidayetinden yoksun klarak kendi haline brakmas (tahliye) anlamna, doru yola yneltme (hidayet) ifadesi ise, bunu hak eden kiiye baar (tevfk) ve destek salamas anlamna gelmektedir. Bu itibarla, Allah, yzst braklmay hak edenlerin dnda kimseyi yzst brakmaz; buna karlk yardm ve destei hak edenlerin dnda kimseye yardm ve destek vermez. Zemaher, 16:93'de benzer bir ifadeyi yorumlarken de yle diyor: [Allah, bile-isteye] hakk inkar yolunu seip bu [inkarcl]nda inat gstereceini bildii kimseyi yzst brakr; ve ... iman seeceini bildii kimseye de (bu yolda) yardm ve destek baheder: Bu durum, sonucun [insann] serbest seimine (ihtiyr), yani [Allah'n] destek ve yardmn m yoksa yzst brakp yardmndan uzak tutmasn m hak etmesine bal olduunu gstermekte, insann liyakatini hesaba katmayan cebr yorumlar hkmsz klmaktadr. 5 Eski Arap geleneinde gn ya da gnler deyimi ou zaman nemli tarih olaylar iaret iin kullanlrd (rn. eyymu'l-arab, slm ncesi Araplar arasnda cereyan eden kabile savalarn ifade eden bir deyimdir). Bununla birlikte Kuran'n gn szcne ska ykledii ahirete ilikin armlar (rn. Son Gn; Kyamet Gn, Hesap Gn vb.) ve zellikle de, Allah'n Gnleri deyimiyle aka dnyev zamann sonunda gerekleecek olan Allah'n yargsnn ya da yarglamasnn kasdedildii (45:14) gznnde bulundurulursa, yukardaki anlam rgs iinde de bu ifadenin ayn anlam tadn; yani, Kyamet Gn'nde Allah'n insana ilikin niha yarglamas anlamna geldiini sylemek tek mantk yoldur. oul formun (Allah'n Gnleri) kullanlm olmas, muhtemelen, Kuran'n ylesine ska kulland Gn deyiminin aslnda insann zaman kavramyla ya da zaman tanmlamasyla pek ilgisi olmadn; bunun daha ok bilinen zaman kavramnn iinde bir yer tutmad gibi bir anlam da tamad, teler tesi bir baka realiteyi (gereklik dzeyini) iaret ettiini gstermektedir.
14-423

14. SURE

6 Hani,6 Musa [da] halkna [bu dorultuda]: Allah'n size bahettii nimeti hatrlayn! demiti, O sizi Firavun ynetiminin elinden kurtarmt; (onlar ki) size dayanlmaz aclar ektiriyor; oullarnz boazlayp, kadnlarnz sa brakyorlard:7 (eer bilirseniz) size Rabbinizden byk bir snamayd, bu. 7 Ve [yine hatrlayn ki] Rabbiniz size (yle) bildirmiti: [Bana] krederseniz, muhakkak ki size kat kat fazla veririm;8 yok, eer nankrlk ederseniz, bilin ki Benim azabm gerekten ok etindir! 8 Ve Musa (yle) ekledi: Siz ve (sizinle birlikte) yeryznde yaayan baka kim varsa, hepiniz hakk inkar etseniz dahi, [bilin ki] Allah, yine de her trl vgye layk ve mutlak anlamda Kendine yeterli (Biricik Tanr)dr. 9 SZDEN NCE gelip geen [inkarc toplum]larn bana gelenlerden hi haberiniz olmad m; Nh kavminin, d ve Semd kavimlerinin ve onlardan sonra gelip geen daha nicelerinin? Onlar(n bana gelenleri) Allah'tan baka kimse bilmez.9 Onlara da kendileri iin grevlendirilmi olan eliler, hakk btn aklyla gsteren delillerle gelmilerdi; fakat onlar, ellerini aknlkla azlarna gtrp10 Biz, sizinle gnderildiini iddia ettiiniz mesajn hak olduuna inanmyoruz dediler, ve dorusu bizi ardnz ey[in mahiyetin]den yana cidd bir phe ve aknlk iindeyiz.11
6 z taksna ilikin bu karlk iin bkz. 2. sure, 21. not. 7 Kar. 2:49; ayrca Kitb- Mukaddes, k i, 15-16 ve 22. 8 Yani, hak ettiinizden daha fazla. 9 Yani, bu toplumlar yeryznden gelip getiler; byle ka toplumun gelip getiini ve nasl bir hayat sergilediklerini btn gereiyle imdi ancak Allah bilir. Bkz. 14. ayet ve aada 18. not. 10 Lafzen, ellerini azlarna koyup -kiinin makul bir neriyi ya da nermeyi ayn derecede makul ve mantk bir kar tezle reddetmekte gsterdii aczi, yetersizlii ifade eden bir deyim: Nitekim, elilerin getirdii mesaja kar inat soydalarnn dnmeden ortaya attklar itiraz hibir ekilde bir tez olarak grlemez. 11 Bkz. 11. sure, 92. not. Dikkatten kam olmamas gerekir ki, inkarclarn bu cevab, 11:62'de belli bir toplumun -Semd kaviminin- azndan ve tekil olarak (bizi ardn ey) verilirken, burada, deiik peygamberlere hitaben deiik toplumlarn tepkisini toplu olarak yanstmak zere oul olarak (bizi ardnz ey) verilmitir. Sonraki anlatmn temelini tekil eden ve daha nceki zamanlarda gelmi olan tek tek peygamberlerin balarndan geenlere ilikin muhtelif Kurn kssalarn yanklarn iinde tayan bu genelleme, Allah' btnyle inkar eden ya da O'nun varln bilinli olarak inkar etmese de kendileriyle Allah arasnda birtakm hayal rn, (ilah veya yar ilah olduu dnlen) araclar, efaatiler vehmetmek suretiyle dolayl olarak ya da zmnen, O'nun her eyi bilen,
14-424

14. SURE 10 Bu toplumlara gnderilen eliler:12 Hi, gklerin ve yerin yaratcs olan

Allah[n varlndan, birliinden] phe edilebilir mi? dediler, Sizi [gemiteki] gnahlarnzdan tr balamak ve size [belirledii] bir sre [bitince]ye kadar13 mhlet vermek zere (doru yola) aran O'dur! [Ama] onlar: Sizler bizim gibi lml insanlardan baka kimseler deilsiniz! diye cevap verdiler, Bizi, atalarmzn tapnageldii eylerden uzaklatrmak istiyorsunuz; madem yle, o zaman [Allah'n elileri olduunuza dair] ak bir delil getirin bize! 11 Elileri onlara: Doru, biz de sizler gibi sadece lml kimseleriz diye cevap verdiler, ama ite Allah nimetini kullarndan dilediine baheder. Ayrca, Allah'n izni olmadka, [grevimiz hakknda] bir delil getirmek bizim harcmz deildir. Bu hususta inananlar yalnzca Allah'a gvenmelidirler.14 12 Hem, izlediimiz yolu bize gsteren15 Allah olduuna gre, artk nasl gvenmeyebiliriz ki O'na? Bunun iindir ki, bize ektirdiklerinize mutlaka gs gereceiz; nk bir kere Allah'a gven balam olanlar sonuna kadar O'na gvenmekte devam edeceklerdir! 13 Ama hakk inkar eden toplumlar, elilerine yle dediler: Ya bizim yolumuza

her eye gc yeten biricik ilah olduu gerei karsnda inkar durumuna den kimselerin inat tutumlarnn mmeyyiz vasfn, belirleyici karakterini ortaya koyar niteliktedir. 12 Lafzen, onlarn elileri. 13 Yani, bu dnyadaki hayatnzn sonuna kadar. Kanaatimizce bu ifade, hakk inkara kalkanlarn ya da buna eilim gsterenlerin bu dnyada dah balarna gelmesi mukadder olan felaketlere (bkz. 13:31'in son paragraf ve ilgili 57. not) iaret ederek, Allah'n, peygamberleri araclyla ulatrd arya bilinli ve duyarl olarak olumlu tepki gsteren kimselerin bu tr felaketlerden/azaplardan bak olacaklarn ve manev planda ebed huzur ve saadetle dllendirileceklerini ma etmektedir (kar. 13:29). 14 Yani, hakkn peinde olan herkes, aydnlanma iin, kendilerine teklif edilen ilah mesajn muhtevasna ynelmelidirler (bkz. 7:75, 13:43 ve ilgili notlar). Kuran pek ok yerde (rn. 6:109-111 ya da 13:31) peygamber mesajn gzle grlebilir, haric vastalar ya da vakalarla kantlanmas yolundaki isteklerin hem ahlaken, hem de mantken bo ve yararsz olduunu ifade etmitir; nk byle bir mesajn ortaya koyduu mutlak ya da ftr gereklikten yana duyulan, ahlaken salam ve zihinsel olarak da dorulanabilir inan ya da itminan ancak akla uygun, bilin ve duyarla dayanan bir kavrayla elde edilebilir (12:108). 15 Lafzen, bizi yollarmza ynelten -9. ayetle balayan blmn tamamnda izlenen ve btn peygamberler tarafndan tebli edilen mesajn z ve esas itibariyle hep ayn olduunu dile getiren oul ifade tarz.
14-425

14. SURE

dnersiniz, ya da kesinlikle sizi lkemizden srp karrz!16 Bunun zerine Rableri elilerine:17 Biz bu zalimleri mutlaka tepeleyeceiz! diye vahyetti, 14 Ve onlar yok olup gittikten sonra18 yeryzne elbette sizi yerletireceiz: bu [vaad] Benim makamma kar sayg ve saknma gsteren ve tehdidimden korkan kimseler iindir!19 15 Ve (eliler) hakkn zafere ulamas iin [Allah'a] niyaz ettiler.20 Ve [bylece] hakkn o inat ve zorba dmanlarnn hepsi [sonunda] yok olup gittiler. 16 Bunlardan her birini cehennem beklemektedir;21 ve orada her birine azapla aulanm sudan22 iirilecek; 17 onu (iecek olan) yutkunacak,
16 Kar. 7:88-89. Kaydedilen ayetlerde uayb Peygamber'in karsna bu zora koucu seenekle klmt. 17 Lafzen, onlara. 18 Lafzen, Onlardan sonra: eliler tarafndan tebli edilen hak ve hakikate ilikin mesajn muhaliflerinden daha uzun mrl olacan (kar. yukarda 9. ayet, onlar [imdi] Allah'tan baka kimse bilmez) ve sonunda zafere ulaacan ma eden ilah vaad. 19 Zemaher'nin iaret ettii gibi, yukardaki ayette dile getirilen ilah vaad, gelecek (elkibe) Allah'a kar sorumluluk bilincine sahip olanlarndr (7:128) ifadesiyle e deerdedir. 20 Ya da: [onlar yani, eliler] zafer iin niyaz ettiler, yahut [Allah'n] yardm[n] istediler -stefteh fiil formunda kullanlan feth isminin muhtevasnda bulunan bu her iki anlam burada birbiriyle balantldr. Hatrlanmaldr ki, feteha'nn lugat anlam at; istefteha'nnki de: [bir eyi] amay istedi ya da alsn istedi eklindedir. Bu itibarla, yukardaki blm, genelletirilmi bir ifade tarz iinde uayb Peygamber'in 7:89'daki duasn yanklamaktadr: Ey Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasndaki hakk ortaya kar (iftah). 21 Lafzen, onun ardndan [da] cehennem (gelmektedir); yani, varaca yer olarak. Cebbr szc iin, bu anlam rgs iinde verdiimiz hakkn zorba dman karl hk. bkz. 26:130 ile ilgili 58. notun ilk ksm. 22 Sadd szc, ilk azda dnp uzaklat ya da [bir eyden] yz evirdi/tiksindi yahut -Kms ve Ess'n kaydettiine gre- (bir eye kar duyduu tiksintiden tr) yksek sesle bard/lk att anlamna gelen sadde fiilinin masdarlarndan biridir. Sadd szc tiksinti veren eyi ifade ettii iindir ki, yaralardan akan cerahatten ya da organizmadan szan kvaml svy ifade iin mecaz olarak da kullanlr. Yukardaki ayete ilikin yorumunda Rz, min saddin ifadesinin burada tamamen mecaz bir anlam tadn ve sadd gibi (irin ya da cerahat gibi, yani onun kadar tiksinti veren) su olarak anlalmas gerektiini sylemektedir. Biz de bu yoruma uyarak yukardaki ifadeyi, dnyadaki hayatlar sresince btn manev gerekleri inkara eilim gsteren kimseleri ahirette bekleyen amansz aclar, taciz edici, huylandrc azab mecaz bir slup iinde vermek zere, azapla aulanm ifadesiyle evirdik. (Kar. bizim, yakc bir mitsizlik iksiri ifadesiyle evirdiimiz erb min hamm tabiri; bu tabir Kuran'da muhtelif yerlerde gemekte olup 6:70'e ilikin 62. notta bir aklamas verilmitir).
14-426

14. SURE yutkunacak ama bir trl yutamayacaktr.23 Ve orada insan lm her yandan

kuatacak, ama insan, kendisini daha zorlu bir azap beklediinden, bir trl lemeyecek. 18 Rablerini inkara artlanm olanlarn yapp-ettikleri,24 frtnal bir gnde rzgarn hmla sap savurduu kle benzemektedir; byleleri kazandklar [iyi] eylerden [de ahirette] hibir yarar salayamazlar: nk [Allah'a kar sergiledikleri] bu [inkarc tutum] sapklklarn en ktsdr.25 19 GRMYOR MUSUN(UZ), gkleri ve yeri belli bir [isel] gereklie gre yaratan Allah'tr?26 Dilerse sizi ortadan kaldrr ve [yerinize] yeni bir yaratlmlar topluluu getirir:27 20 ve bu Allah iin zor da deildir. 21 Ve [o Yarg Gn'nde insanlarn] hepsi Allah'n huzuruna kacaklar; ite o zaman, zayf olanlar28 bir vakitler byklk taslam olanlara: Bakn, bizler sizin izleyicilerinizdik diyecekler, o halde imdi bizden Allah'n azabn biraz olsun savabilecek gte misiniz? [tekiler buna yle] cevap verecekler: Eer Allah bize [kurtulu] yolu[nu] gsterirse, phesiz, biz sizi de peimizden srkleriz;29 fakat, grebildiimiz
23 Yani, bu acy yenemeyecektir. 24 Yani, iyi olanlar bile (Rz). 25 Lafzen, ite en uzak sapklk budur. Zlike huve zamirlerinden sonra gelen ed-dallulbad ifadesinin bandaki belirtme taks (harf-i tarif) bu uzak sapklkn ya da yoldan kmann son derece ar, son derece vahim olduunu vurgulamak iindir: Ne var ki, bu yap ngilizceye (ve tabii Trkeye de -T..n.), yukarda olduu gibi, ok defa ancak aklayc bir ifadeyle aktarlabilmektedir. Fakat, belirtmek gerekir ki szkonusu ibare Kuran'da, bir kez yukardaki ayette, bir de 22:12'de olmak zere yalnzca iki kere gemektedir -ve her iki yerde de bununla, Allah'n varlna ve birliine ilikin, ak ya da st rtl inkarc tavr iaret edilmektedir. 26 Bkz. 10:5 zerine 11. not. 27 Lafzen, yeni bir yaratma getirir veya yeni bir toplum. Burada hatrlanmaldr ki, halk terimi yalnzca yaratma/yarat ya da yaratma eylemi deil, ayn zamanda halk yahut insanlk anlamna da gelmektedir ki yukardaki ayette kasdedilen mana da budur (Rz'nin kaydettiine gre bni Abbs). 28 Allah'n mesajna kar umursamazlk gsterdikleri iin ayetin devamnda byklk taslayanlar (estekber) olarak tanmlanan ve toplum iinde dnce ya da aksiyon alannda nder olarak bilinen kimselerin ortaya koyduklar szde rnek tutum ve davranlara yknerek kiilik ve ahlak zayfl, heva ve hevesine dknlk yznden gnah ileyen kimseler (bni Abbs'tan rivayetle Taber). 29 Zmnen, fakat imdi dnp tevbe etmek iin artk ok ge. Taber ve Rz'ye gre yukardaki szn anlam bu yndedir. Bununla birlikte Zemaher, imdiki zamana deil gemie ilikin baka bir yorum getirerek bu sze: Eer Allah bizi doru yola yneltseydi,
14-427

14. SURE

kadaryla, imdi artk szlansak da, [hak ettiimiz azaba] katlansak da, hepsi bir: bizim iin artk kurtulu yok! 22 Ve her ey olup bittikten, hkm yerine geldikten sonra eytan: Gerek u ki, Allah size gereklemesi kanlmaz bir sz vermiti!30 Bense [her frsatta] size birtakm szler verdim ama sizi hep yzst braktm. Yine de benim sizin zerinizde gerekte bir nfzum yoktu: Sizi sadece aryordum; siz de (bu arya) icabet ediyordunuz. Bunun iindir ki, beni sulamayn, yalnzca kendinizi sulayn.31 Ne ben sizin imdadnza yetiecek durumdaym; ne de siz benim imdadma yetiebilecek kimselersiniz;32 nk, bakn ben, sizin vaktiyle beni [Allah'a] ortak komanzda bir doruluk pay olduunu her zaman reddetmiimdir.33
biz de sizi (ona) yneltirdik manasn vermi, bir baka deyile, bu ifadeyi, gnahkarlarn kendilerini sorumluluktan soyutlayarak gemiteki gnahlarn Allah'n kendilerine hidayet etmemi olmasna balama abalar olarak anlamtr. Bizim kanaatimize gre, btn teki sebeplerin yannda, zayflarn talebiyle (bkz. nceki not) hem dnya hayatnda byklk taslayanlarn cevab arasndaki, hem de bu sonrakilerin, artk ok ge! ifadesiyle zetlenebilecek, umutsuzluk ifade eden sonraki szleri arasndaki mantk balanty koruduu iin Taber ve Rz tarafndan ileri srlen aklama daha benimsenebilir gzkmektedir. 30 Lafzen, Allah size doru/sahici bir sz vermiti -yani, kyametin ve son yargnn gerekleeceini haber vermiti. 31 Bu blme ilikin tefsirinde Rz yle bir aklama getiriyor: Bu ayet gstermektedir ki, gerek eytan (e-eytnu'l-asl) insann [kendi] arzular, hevesleri ve kompleksleridir (ennefs): nk yukardaki szleriyle eytan ortaya koymaktadr ki, kendisi [gnahkarn ruhuna] ancak ayartma ve vesvese yoluyla ulamaktayd; dolaysyla, eer insan ruhunda ehvete, fkeye, bo ve btl inan ve fantezilere doru nceden mevcut bir eilim, bir yatknlk olmasayd, bu eytan ayartma ya da vesveseler hibir ekilde etkili olmayacakt. 32 Yani, sizin yardm arnza cevap veremem, tpk sizin, dnya hayatnda benim arlarma cevap vermemeniz gerektii gibi. Yukardaki cmle ou zaman baka bir anlamda, yani, ben size yardm edemem, tpk sizin de bana yardm edemeyeceiniz gibi eklinde tefsir edilmektedir. Oysa, eytan'n -hem nceki blmlerde, hem de sonraki cmlede- gnahkarlarn dnyev gemiine ilikin temsl szleri gznnde bulundurulursa, bizim benimsediimiz yorumun daha uygun olduu grlecektir; hem bu yorum, musrh szcnn (imdat arsna ya da feryada cevap veren kimse) tredii seraha fiilinin lugat anlamna daha yakndr (Cevher). 33 Bizce, asl anlamn yanstmaktan uzak olan lafz evirisi vaktiyle beni [Allah'a] ortak komanzn doru olduunu inkar etmiimdir eklinde verilebilecek olan, son derece ksa ve zl ifade edilmi kefertu bi-m erektumn min kabl cmlesinin anlam yukardaki gibidir. Bununla anlatlmak istenen, eytan'n, insanlar yoldan karmaya abalamakla birlikte, kendisini asla Allah'la eit bir yere koymad (kar. eytan'n, dem ile Havv'ya hitaben,
14-428

14. SURE

Dorusu, tm zalimleri34 ok can yakc bir azap beklemektedir. 23 Ama imana eriip doru ve yararl iler yapanlar, iinde derelerin, rmaklarn aldad hasbahelere sokulacaklar; ve orada Rablerinin izniyle, Selm! ile karlanp35 yayacaklar. 24 ALLAH'IN, gzel-doru bir sz iin nasl bir misal verdiini grmyor musun(uz)?36 Kk sapasalam, dallar ge doru uzanan gzel-diri bir aa gibi[dir o]; 25 ki, Rabbinin izniyle her mevsim meyvesini verip durur. Allah insanlara [ite byle] misaller veriyor ki, [deimeyen gerei] dnp kendilerine ders karsnlar.37 26 Ve irkin bir szn durumu ise, kk topran stne karlm, btnyle kararsz, dayanksz38 rk bir aacn durumuna benzer.
Allah'tan sizin Rabbiniz olarak sz ettii 7:20; yine Allah'a Rabbim diye hitab ettii 15:36 ve 39; yahut dorusu ben Allah'tan korkarm dedii 8:48 ve 59:16), fakat sadece insanlarn gnahkarca eylemlerini kendilerine iyi/gzel gsterdii (kar. 6:43, 8:48, 16:63, 27:24, 29:38), yani, daha ok onlar, insann herhangi bir snr gzetmeksizin kendi heva ve heveslerine uymasnn ahlaken dorulanabilir olduuna inandrmaya alt hususudur. Ne var ki, eytan kendisini Allah'la bir tutmasa da, eytan'n pohpohlamalarna teslim olan gnahkar, bu tutumuyla onu dolayl olarak tanrlatrm, Allah'a ortak komu olmaktadr. -Bu bakmdan, belirtmek gerekir ki, Kuran'da eytn terimi, ou zaman, her insanda bulunan ve mahiyeti itibariyle ahlak d olan ve dolaysyla insann ruh ve manev huzuruna, esenliine aykr den drtler iin bir mecaz olarak kullanlmaktadr. 34 Yani, ister zihinsel bir byklenmeden tr, ister ahlak dknlkten ya da karakter zayflndan tr olsun, eytan'n arsna bilerek, isteyerek kulak veren, bu arya uyan herkes. 35 Bu cmlenin lafz evirisi 10:10'da olduu gibi burada da, orada onlarn (birbirlerine) dirlik, esenlik dilemeleri Selm! (olsun eklinde) [olacak]tr -bu terim 5. sure, 29. notta aklanmtr. 36 Kelime szc, geni anlamyla, dnsel, kavramsal ifade, fikir, kaziye/nerme anlamna gelmektedir. Buna bal olarak, gzel-doru bir sz ifadesi, mahiyeti itibariyle doru olan ve ahlak anlamda iyi ve gzel olana ard iin sonuna kadar yararl ve kalc olan teklif, fikir ya da reti anlamndadr; Allah'n mesajlarnn her biri, niha amac itibariyle ahlaken iyi ve doru olan ynnde yaplm ardan ibaret olduuna gre, gzeldoru sz terimi, ayn zamanda, Allah'n mesajlarn da iaret etmektedir. Benzer ekilde, 26. ayette sz geen irkin sz tabiri ise, ilah mesajn gsterdii ynn tersini iaret eden: yani, mahiyeti itibariyle yanl, ahlaken kt ve buna bal olarak manev planda ykma gtren her trl dnce, inan ve reti anlamnda kullanlmaktadr. 37 Bkz. 39:27'nin ilk cmlecii zerine 33. not. 38 Lafzen, hibir bakmdan salaml (karr) olmayan: yani, irkin (ve aslsz) sz (bkz. yukarda 36. not), bysne kaplan insanlarn katnda ilk azda byk bir ilgi uyandrsa da niha etkisi bakmndan gelip geicidir.
14-429

14. SURE

27 Allah, imana erienlerin durumunu sapasalam ve dosdoru39 bir szle, hem dnya hayatnda ve hem de ahirette salamlatrr; hakszlk yapanlar ise, Allah sapklk iinde brakr;40 nk Allah dilediini yapar. 28 HAKKI inkar tavrn Allah'n nimetine ye tutup41 [bu tutumlaryla] kavimlerinin nnde o ykm yurdunun yolunu aan kimseleri grmyor mu(sunuz)?42 29 (O ykm yeri,) katlanmak zorunda kalacaklar cehennemdir: Ne kt bir konaklama yeridir oras! 30 nk, onlar Allah'a rekabet edebilecek glerin var olduunu vehmettiler43 ve sonu olarak O'nun yolundan saptlar. De ki: [Bu dnyada] avunup durun bakalm, nasl olsa yolunuzun sonu ate olacak! 31 [Ve] imana erien kullarma da syle, hibir pazarln, dostluun-arkadaln olmayaca44 o Gn gelip atmadan nce, saltta devaml ve duyarl olsunlar; kendilerine rzk olarak verdiimiz eylerden [Bizim yolumuzda] gizli ak harcasnlar.45
39 Lafzen, gl/salam (sbit). Kavl terimi de kelime terimi gibi (bkz. yukarda 36. not), sz, lafz ya da konuma gibi birinci anlamlarnn tesinde inan ya da gr bildiren ifade: yani, anlay, dstr ya da dv vb. anlamlarna iaret etmektedir. Yukardaki anlam ak ierisinde, bu terim kelime-i tevhdle dile getirilen anlay: yani, Allah'tan baka ilah/tanr olmad ve Muhammed (s)'in O'nun Elisi olduu telakksini ma etmektedir ki, bu tefsir, Buhr'nin Sahh'inin Kitbu't-Tefsr blmnde el-Ber b. Azib'den ve Mslim dahil dier Hadisilerin ube'den rivayet ettikleri, Hz. Peygamber'in bu ayet hakkndaki kendi aklamasna dayanmaktadr. Sbit sfat, niteledii szn (ya da anlayn) salamln -yani, sarslmaz biimde doru ve tutarl olduunu ifade etmekte ve bylece onu nceki gzel/doru sz ve gzel/diri aa benzetmesiyle ilikilendirmektedir. 40 Bkz. Bu surenin 4. ayetine ilikin 4. not. 41 Lafzen, Allah'n nimetini kfrle deitiren. Allah'n nimeti tabiri, aktr ki, burada Allah'n, elileri araclyla gnderdii mesajlar anlamnadr. 42 Bu ifadenin, yukarda 21. ayette sz geen, Allah'a kar dik bal dnce ve aksiyon nderleriyle onlarn srkledii zayf kiilikli uyruk ve ballarn iaret ettii aktr. 43 Lafzen, Allah'a eler/ortaklar kotular (endd). Bizim bu cmleyle ilgili aklayc evirimiz (ki Rz tarafndan btnyle dorulanmaktadr) hk. yaplm bir aklama iin bkz. 2. sure, 13. not. Li-yudill ifadesinin banda yer alan li n-eki ama (ya da niyet) deil, fakat lmu'l-kibeh denen ve sonu bildiren lm'dr (Rz) ve eviri de buna gre yaplmtr. 44 Bkz. 2. sure, 4. not. 45 Kar. 2:254. Rz'nin kaydettiine gre dilbilimci Eb Ubeyde'ye gre, bey (al veri ya da pazarlk) tabiri, burada, mecaz olarak fidye [alp verme] anlamna gelmektedir ki Kuran bunun Hesap Gn'nde kimseden kabul edilmeyeceini sk sk belirtmektedir (kar. 3:91 ve ilgili 71. not; ayrca 5:36, 10:54, 13:18, 39:47 ve 70:11-15); hill 'in (Eb Ubeyde'ye
14-430

14. SURE

32 [Ve hatrlayn ki] Allah'tr gkleri ve yeri yoktan var eden; gkten su indirip onunla size rzk olsun diye rnler karan; bal kld yasalar uyarnca denizde seyretmek zere gemileri hizmetinize veren; ve sizi nehirlerden yararlandran; 33 ve her ikisi de kendi yrngelerinde seyreden gnei ve ay sizin [yararlanmanz] iin [koyduu yasalara] bal klan; ve gece ile gndz [yine] sizin [yararlanmanz] iin [koyduu yasalara] bal tutan.46 34 Ve size kendisinden isteyebileceiniz her trl eyden [bazsn]47 veren O'dur; (yle ki) Allah'n nimetlerini saymaya kalksanz sayamazsnz. [Yine de] insanolu zulmnde pek srarl, nankrlnde pek inatdr! 35 HAN, brahim: Ey Rabbim! demiti,48 Bu beldeyi emin kl;49 beni ve ocuklarm putlara50 tapmaktan ebediyyen uzak tut! 36 nk, ey Rabbim, bu
gre, bu anlam rgs iinde, muhle, yani karlkl dostluk, arkadalk terimiyle e anlamldr) olmay ise, Hesap Gn'nde aracln, kayrcln i grmeyeceini gstermektedir; nk te imdi bize yapayalnz geldiniz, tpk sizi ilk yarattmz gibi (6:94). 46 Hemen btn mfessirler, Allah'n eyay ve tabii gleri insana ba edirmi ya da onun hizmetine vermi olmasnn onlardan sreklilik iinde yararlanmasn salam olmas anlamnda bir mecz olduu grnde birlemitirler. Bizim yukardaki aklayc ilavelerimiz de bu gre dayanmaktadr. Yine ayn anlamda, gecenin ve gndzn sizin iin (yani insanlar iin) yaratlm olduu hususu 10:67, 27:86 ya da 40:61'de gemektedir. 47 Yani, insann btnyle hayrna ya da yararna olaca, ancak snrsz ilim ve hikmet sahibi Allah tarafndan ngrlen hususlarda Allah kullarnn her istediini karlamaktadr; isteyebileceiniz her trl eyden ibaresinin banda yer alan min (lafzen, ...den, fakat bu anlam rgs iinde, ...den bazs) edatnn ayetin anlamna olan etkisi bu yndedir. 48 Bu blmn tamam (35-41. ayetler) -ki surenin ismi de bu blmden mlhemdirkelimenin en derin anlamyla doruluun ya da selametin insana ak tek yolunun, Hz. brahim'in duasnda dile getirilen tevhid yolu (yani, Allah'n varln, birliini ve biricikliini tanmak ve buna bal olarak, tanrlnda O'na e ve ortak olduu vehmedilen dier gleri (kar. yukarda 30. ayet) bu aslsz nitelikleriyle reddetmek) olduunu vurgulayan bir ara blm, bir parantez ii hatrlatma durumundadr. Hz. brahim'in bu duas, ayrca, Allah'n snrsz nimetinin farknda olup, kranlarn dile getiren birinin duas olduuna gre, kendinden nceki 34. ayetle sonraki 42. ayeti de birbirine balamaktadr. 49 Yani, Kbe'nin bulunduu beldeyi (bkz. 2. sure, 102. not) ve zellikle Mekke'yi. 50 Putlar (esnm, tekili sanem) terimi sadece, dzmece ilahlar temsilen yaplm biimsel ve somut nesneleri ifade etmez: nk, Allah'tan baka eylere ya da kimselere ilah g ya da nitelikler yaktrmak anlamna gelen irk hali, Rz'nin belirtii gibi, bir sonucun tezahr srasnda karlalan sebep, vesile ve vasta trnden -rn. zenginlik, nfz, ans, itibar vb.- eylere tapnma duygusu iinde ynelmek ya da deer vermek eklinde de olabilir; oysa gerek tevhid inanc (et-tevhdu'l-mahz) insann bu kabil haric sebep ve vastalara kar kendini her trl isel balanmalardan arndrp Allah'tan baka olaylara yn
14-431

14. SURE

[tapnma nesneleri] gerekten, insanlardan pek ounu yoldan kard! Bunun iindir ki, [yalnzca tebli ettiim dinde] bana uyan kimse gerekten bendendir;51 bana ba kaldrana gelince, phesiz Sen ok acyan, esirgeyen gerek balaycsn! 37 Ey Rabbimiz! Soyumdan bazlarn ekilebilir topra olmayan bir vadiye,52 Senin kutsal evinin yaknna yerletirdim ki, ey Rabbimiz, salt devamllk ve duyarllk iinde yerine getirsinler; yleyse, insanlarn kalplerini onlara doru meylettir;53 ve onlara verimli, bereketli rzklar bahet ki kretsinler. 38 Ey Rabbimiz! phesiz, gizlediimizi de, aa vurduumuzu da bilen Sensin: nk yerde ve gkte olan hibir ey Allah'tan gizli kalmaz. 39 En iten vgler, kocam halimle bana smail ile shk' armaan eden Allah'a zgdr! Dualar, yakarlar iiten elbette benim Rabbimdir: 40 [O halde] Ey Rabbim, beni ve soyumdan gelen insanlar saltta devaml ve duyarl kl!54 Ve, ey Rabbimiz, bu duam kabul buyur: 41 Rabbimiz! Hesabn grlecei Gn, beni, anam-babam ve btn mminleri bala! 42 SAKIN, Allah' zalimlerin edip-eyledii eylerden habersiz sanma; O sadece, onlara, gzlerin dehetle bakakalaca Gn'e kadar zaman tanmaktadr.55 43 O
veren gerek hibir gcn mevcut olmadna tam olarak kanaat getirmesi demektir. 51 Bylece Hz. brahim, soyundan gelen gnahkarlar hakknda Allah'n (2:124'de) verdii hkm kabul ediyor. 52 Yani, Mekke'nin plak, kayalk tepelerle evrili dar ve orak vadisi. Soyumdan bazlar ifadesiyle Hz. brahim, Hz. smail'i ve o'nun soyundan gelen Mekke sakinlerini kasdediyor. 53 Yani, insanlar, hac dolaysyla Mekke'yi ziyaret etmekte ve orann sakinlerinin bu kutsal ama orak beldede geinmelerini kolaylatracak ynde yardmc olmakta istekli kl. Efideten mine'n-ns ifadesi insanlardan bazlarnn kalpleri eklinde de anlalabilir ki, bu durumda, bu ifadeden mminlerin kalpleri anlam karlabilir (Beav, Rz, bni Kesr). 54 Yani, deyimsel olarak, btnyle sana kar teslimiyet ve ynelme tavr iinde tut. Zrriyyet (soyumdan gelenler) szcnden nce gelen min ...den [kimileri] edat, Hz. brahim'in soyundan gelenler hakkndaki isteine kar Allah'n 2:124'de zalimler Benim szm/ahdimi hak edemez ya da Benim szm zalimleri kapsamaz eklindeki cevabna ilikin ak bir atf tekil etmektedir. Bununla Hz. brahim'e, soyundan gelen herkesin mslim ve salih olmayaca ve dolaysyla kimsenin, srf Allah'n u ya da bu raslunn soyundan geliyor diye, seilmi insanlar snfndan olduu iddiasyla ortaya kamayaca hususu hatrlatlmaktadr. Bu ifade, sadece Hz. brahim'in Hz. shk kolundan gelen srailoullar ile Hz. smail kolundan gelen Araplar ve bunlarn iinde de zellikle Kureylileri deil, kendisi de Kurey kabilesine mensup olan Son Peygamber Muhammed (s)'in soyundan gelen zalim kimseleri de iaret etmektedir. 55 Bu ayet, Hz. brahim'in duasnn son cmlesiyle, yani, o'nun Hesabn grlecei Gne ilikin szleriyle balantldr. Burada szkonusu edilen zalimler, Allah'a e ya da ortak olan
14-432

14. SURE

Gn onlar, balar [bir medet ararcasna] yukar kalkk, baklar kendi hallerini gremeyecek kadar arplm,56 ve kalpleri bombo, oradan oraya kouup dururlar. 44 Bunun iindir ki, insanlar, azabn balarna gelecei Gn iin uyar; o Gn ki, zulmedenler: Ey Rabbimiz! derler, Bize ksa bir sre daha ver ki Senin arna icabet edelim; Senin elilerine uyup pelerinden gidelim!57 [Fakat Allah da onlara:] Siz bir vakitler kyamet gibi, ceza gibi bir eyin sizin iin szkonusu olmadna58 yemin edip durmuyor muydunuz? [diye karlk verecektir]. 45 stelik, [sizden nce] kendilerine yazk edenlerin [bir vakitler] yaam olduklar yerlerde yayordunuz59 ve onlara neler yaptmz da size aklanmt; ve size [gnahkarlarn balarna gelenler hakknda, kyamet ve ceza hakknda] pek ok misaller60 de vermitik. 46 [Hal byleyken,] onlar yine de, rk ve aslsz tasarmlara dayanan oyunlarn oynamaya devam etmekteler;61 oysa, onlarn btn oyunlar, btn dzenleri Allah'n bilgisi iindedir. [Kafirler hakikat karsnda asla baarya ulaamazlar] velev ki bu oyunlar dalar yerinden oynatacak kadar [yetkince kurgulanm veyahut gl kuvvetli] olsun.
baka glerin mevcudiyetine inanmak zilletine den (kar. yukarda 30. ayet) ve dolaysyla affedilmez irk gnahn ileyen kimselerdir. Zaman tanma ya da erteleme ifadesi hk. bkz. 11:20'nin ilk cmlesi ve ilgili 39. not. 56 Lafzen, baklar kendilerine dnmez/dnmeyecek. 57 Kar. 6:27. 58 Lafzen, sizin iin herhangi bir dn [veya ykmn] olmadna -yani, bu dnya hayatndan, gnahkarlarn hak ettikleri cezay bulacaklar bir ahiret hayatna geiin vuku bulmayacana: Kuran'da ska dile getirilen, lmden sonrasna ve dolaysyla Allah'n niha yarglamasna kar pek oklarnn gsterdii inkarc tavra ilikin bir atf. 59 Yani, siz de, tm ahlak deerlere kar kan ve bylece kendi felaketlerini hazrlayan nceki nesillerle ayn dnyada ve temel nitelikleri bakmndan ayn beer evre ve koullarda yaadnz: Bunun iindir ki, onlarn trajik sonlar sizin iin bir uyar, bir ders olmalyd. 60 Lafzen, misaller/meseller, yani, kyamet fikrini, Allah'n niha yarglamas fikrini yanstmak, anlatmak zere Kuran'da yer verilen meseller, benzetmeler (Rz). Ayrca bkz. yukarda 37. not. 61 Lafzen, oyunlarn/dzenlerini kurdular, yani, Allah'la beraber baka tanrsal glerin de mevcudiyetine inandlar, dzmece tanrlar uydurdular: Taber'nin bu ayete ilikin uzun yorumlarnn sonlarna doru verdii aklama bu yndedir. Bizim mekr terimi iin, bu anlam rgs iinde verdiimiz aslsz tasarmlara dayanan oyun/dzen eklindeki karlk iin bkz. 13. sure, 62. not.
14-433

14. SURE

47 BUNUN iindir ki, sakn, Allah'n, elilerine verdii szden dneceini sanma;62 nk, mutlak c alc kudreti elinde tutan en yce iktidar sahibi elbette Allah'tr! 48 Yerin baka bir yere, gn baka bir ge dntrlecei63 ve [btn insanlarn] var olan her eyin stnde hkmran olan O Tek lah'n, Allah'n huzuruna kacaklar Gn [O'nun sz gerekleecektir]. 49 O Gn, btn sulular zincirlerle, bukalarla birbirlerine balanm olarak greceksin,64 50 giysileri katrandan olacak ve yzlerini ate bryecek.65 51 [Btn bunlar,] Allah herkese [hayatta] elde ettii eyle karlk verecei iin [byle]dir. Gerekten de, hesapta abuk olan Allah'tr! 52 BTN insanla bir mesajdr bu. yleyse artk onunla uyar bulsunlar; ve bilsinler ki, Tek lah O'dur; ve saduyu sahipleri de bunu akllarnda tutsunlar!

62 Yani, Kyamete ve Hesap Gn'ndeki ceza ve mkafata ilikin vaadden. Bu, zellikle, dnyadaki hayatlar srasnda zalimlere zaman zaman verilen mhletle alakaldr (kar. yukarda 42. ayet). 63 Bu ifade, Kyamet Gn'nde vuku bulacak olan ve btn tabii olgular ve dolaysyla bilinen tm evreni iine alacak olan toplu ve kkten deiime ilikin bir ma durumundadr (kar. 20:105-107 ve ilgili 90. not). Bu deiim mahiyeti itibariyle insann tanyp bildii ya da tasavvur edebildii eylerin tesinde olduu iin, sonraki iki ayette de, baka yerlerde de, Kyamet Gn'nde neler olacana dair Kurn tasvirlerin hepsi, kanlmaz olarak, temsl terimlerle ifade edilmitir; ayn ey, ahirette insann bana gelecek olan iyi ya da kt hallerin tasviri iin de geerlidir. (Kar. Kuran'da ska geen mesel terimiyle ilgili yukarda 37. not.) 64 Bu blmle ilgili aklamasnda Rz, gnahkarlarn bukalarla/zincirlerle birbirlerine bal olacaklarna dair ifadenin, gnahkarlarn kendi kt eylem ve temayllerini ve sonu olarak te dnyada topluca iine decekleri genel umutsuzluu dile getiren bir mecaz olduu grn ileri srmtr. Kanaatimizce bu ifade ayn zamanda, her kt eylemin yeryznde zincirleme bir reaksiyonu harekete geirdiini, her ktln, kanlmaz olarak ardndan bir baka ktl davet ettii gereini de dile getirmektedir. 65 Rz'ye gre katrandan (katirn) giysiler ifadesiyle atele brnm yzler ifadesi, Hesap Gn'nde gnahkar ruhlar kaplyacak olan anlatlmaz aclar, yakc, dondurucu korkular dile getiren mecaz ifadelerdir. (Keza bkz. 73. sure, 7. not.)
14-434

15. SURE

15. HCR
Suyt'ye gre bu sure 12. sureden (Ysuf) ksa bir sre sonra, bir baka deyile, Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden nceki son yln iinde vahyedilmitir. Surenin 87. ayetinin Medine'de vahyedildii yolunda Rz'nin kaydettii gr gvenilir herhangi bir dorulamadan yoksun olduu iin rahatlkla gzard edilebilir. Ayn dneme ait ou surede olduu gibi, Hicr suresinde de balca tema Allah'n yaratma etkinliinin ya da vasfnn ak delil ve alametleriyle izhar ve Allah tarafndan vahiy yoluyla, zellikle 9. ayetle bildirildii zere, btn alar iin tahrifata kar korunaca duyurulan Kuran'n vahyi yoluyla insana bahedilen hidayet olgusudur. Surenin ismi 80. ayette geen ve Arabistan'n Hicr adyla bilinen blgesiyle alakaldr. Bu isim, aktr ki, sz geen blge hakknda hatrlanmayacak kadar eski zamanlardan beri anlatlagelen birtakm efsane ve menkbelerden dolay sureye isim olarak Hz. Peygamber'in yakn arkadalarnca uygun grlmtr. Bu szcn, (tal blge ya da bazlarna gre yasak blge/yasaklanm arazi anlamna) bir tavsif deil, fakat bir yer ismi olduu, bu ismi tayan ve uzun zamandan beri yeryznden silinmi olan eski bir kasabann Ptolemy tarafndan Hegra ve Pliny tarafndan Egra olarak kaydedilmi olmasndan da bellidir. Biz de bu durumu gznne alarak surenin ismini tercme yoluna gitmeyip zel bir isim olarak olduu gibi braktk. 1 Elif-Lm-R.1

BUNLAR ilah kitbn -kendisi ak olan ve hakk aka gsteren bir ilah okuma metninin- ayetleridir.2 2 Bir vakit gelecek ki, [imdi] bu gerei inkara kalkanlar, keke [dnya hayatndayken] Allah'a boyun eip teslim olsaydk diye yerinecekler.3 3 (imdi) kendi hallerine brak onlar, yiyip (isinler), avunsunlar; bu arada [bo hazlarn] umudu aldatp oyalasn onlar; nasl olsa gn gelince [gerei] renecekler. 4 Biz, nk, hibir toplumu, [nceden] ilah bir kelmdan btnyle haberli
1 Bkz. Ek I. 2 Mbn sfatyla ilgili bu uzun eviri cmlesi hk. bkz. 12. sure, 2. not. Yukardaki anlam rgs iinde kurn terimi (ki, el belirtme taks almad her yerde okuma paras ya da okunacak metin anlamn iaret etmektedir) ve balacndan sonra geliyor; basit anlamyla ve demek olan bu bala, burada mevcut, bilinen ilah kelm (el-kitb) vurgulamak iin kullanldndan tercmede, szkonusu cmlenin anlamn etkilemeksizin hazfedilebilir (kaldrlabilir). 3 Bu vahiy -yani Kuran- slup ve ifade tarz olarak kendi ak olduuna, hakk da apak ortaya koyduuna gre, onu bilerek reddedenlerin Kyamet Gn'nde herhangi bir mazeretleri olmayacaktr. Kuran'da ska rastlanld zere, ellezne kefer ifadesinde fiilin gemi zaman (maz) kipinde ekilmesi kfrn (red ve inkarn) bilerek yapldnn iaretidir (bkz. 2. sure, 6. not).
15-435

15. SURE

klmadan4 helak etmedik; 5 (Ve zaten) hibir mmet kendisi iin belirlenmi srenin bitimini ne alamayaca gibi erteleyemez de.5 6 (Hal byleyken, hakk inkar edenler, yine de): Ey kendisine [szde] uyarc/hatrlatc bir mesaj indirilen kii; sen dpedz bir mecnunsun! diyorlar, 7 Doru szl biriysen, bize melekleri getirsene!6 8 (Oysa,) Biz melekleri ancak hakk[n iktizas] olarak indiririz;7 ve o zaman da artk [ilah mesaj reddetmeleri yznden cezay hak edenler] asla geri braklmazlar!8 9 Kimsenin kukusu olmasn ki, bu uyarc/hatrlatc mesaj,9 ayet ayet Biz indirdik: ve yine kimsenin kukusu olmasn ki, [btn tahriflerden] onu yine Biz koruyacaz.10
4 Lafzen, o [toplum,] bilinen bir kitaba (kitbun malm) sahip olmadka -yani, szkonusu toplum ya da halk, ilah bir kitap ya da mesaj araclyla dorunun, erinin anlamndan haberdar klnd halde bilerek bu ilah rehberi tepip reddetmedike: kar. 26:208'deki u ifade: Biz hibir toplumu uyarclar olmadan helak etmemiizdir; yahut 6:131'de ki fertleri [doru ile erinin anlamndan] habersiz olduu srece Rabbin o toplumu yapt yanllklardan dolay asla yok etmez. 5 Yani, her mmetin ve terimin en geni anlamyla, her uygarln yaayan btn organizmalar gibi, byme, olgunlama ve nihayet k srelerinden ibaret, ilah iradenin belirledii bir yaama, ayakta kalma sresi vardr. Bu tabii yasann ahlak armlar ve ayetin sonraki blmnde de iaret edilen anlam hk. bkz. 7:34 ve ilgili 25. not. 6 Kar. 6:8-9. Hz. Peygamber'in tebligat konusunda inanmayanlarn sarf ettii bu szlerin alay ve tezyf iin olduu bellidir (Zemaher); bizim ayetin evirisine yaptmz szde ilavesi de bu hususu vurgulamak iindir. Bu ayetler her ne kadar ncelikle Hz. Peygamber'in mrik adalaryla ilgili grnyorsa da, genel anlamda btn alar iin inanmayanlarn olumsuz tutum ve tavrlarn yanstmaktadrlar. 7 Zmnen, Yoksa peygamber bir mesajn doruluunu kabule yanamayan insanlarn anlamsz, densiz isteklerini karlamak iin deil. Ayrca, sonraki cmlecikten de anlalaca gibi, meleklerin sradan insanlara fiilen gzkmesi, olsa olsa, Hesap Gn'nn vukuuna (78:39'da Bu, Niha Hakikat Gn'dr szleriyle ifade edildii gibi) ve dolaysyla yukarda sz geen hakkn inkarclarnn mahkumiyetine delalet eder. 8 Kar. 6:8 -Eer bir melek gndermi olsaydk, muhakkak ki, her eyin hkm verilip bitmi olurdu; bir baka deyile, Hesap Gn gelip atm olurdu. 9 Yani, Kuran'. Nezzeln fiilinin gramatik yaps, Zemaher'nin 2:23'e ilikin yorumunda belirtmi olduu gibi, Kitb'n bir zaman sresi ierisinde tedrcen (adm adm ya da ayet ayet) vahyedildiini ma etmektedir (bkz. bizim 2:23 ile ilgili 14. notumuzun son cmlesi). 10 nceden haber verilmi olan bu olgu, Kuran metninin, Hz. Peygamber tarafndan tebli edildii milad yedinci yzyldan beri her trl tahrifattan, ilave ve ksaltmadan uzak kalm olmas gereiyle, hibir kukuya yer brakmayacak biimde kuvvetle dorulanmtr: hangi trden olursa olsun, bu kadar uzun bir sre benzer biimde korunan baka bir kitap rnei
15-436

15. SURE

10 GEREK U K, [ey Peygamber,] senden nce de gelip gemi ayr ayr topluluklara11 [eliler] gnderdik; 11 onlara hibir eli gelmedi ki, o'nunla alay etmesinler. 12 Biz [mesajmzdan yana] bu [alayc tutumu],12 ite bylece, o gnaha gmlp gitmi kimselerin yreklerine sokarz, 13 nceki [zalim]lerin izledii yol (ve bu yolda balarna gelenler) de nicedir gzlerinin nnde olduu halde13 buna inanmazlar. 14 Hatta onlara gkten bir kap asaydk ve oraya biteviye ykseliyor olsalard, 15 kukusuz, o zaman da: Bizim dpedz gzlerimiz baland! diyeceklerdi, Demek ki, bylenmi kimseleriz biz! 14 16 GEREKTEN DE, Biz gkyzne byk takm yldzlar15 serpitirdik ve onlar, seyredenler iin ssleyip bezedik: 17 Ve onlar kovulmu her trl eytan gce16 kar koruma altna aldk; 18 yle ki, [(gn) srlarn] almaya
yoktur. Belirli baz Kurn kelimelerle ilgili olarak ilk dnemlerden intikal eden ve klasik mfessirler tarafndan yeri geldike zaman zaman iaret edilen okuma (kraat) deiiklikleri, fonetik iaret ya da seslendirme farkllklarndan teye gitmemekte ve kural olarak ilgili blmn anlamnda herhangi bir deiiklie yol amamaktadr. (Ayrca bkz. 85:22'ye dair, levh-i mahfz terimini aklayan 11. not.) 11 a terimi, ana hatlaryla ayn inanca sahip, ayn davran ilkelerine bal fakat farkl bir gruplama gsteren topluluk ve bazan da (bu ayet iin olmasa da) mezhep yahut hizip anlamna geliyor. 12 Kar. 6:10 ve ilgili 9. not. Mesajmzdan yana ... alayc tutum ... eklindeki ilavemiz Taber ve Zemaher'nin yukardaki ibareyle ilgili tefsirlerine dayanmaktadr. Allah'n hakk inkar edenleri gnah ve sapklk iinde brakmas olgusu hk. bkz. 2. sure, 7. not; ayrca 14. sure, 4. not. 13 Lafzen, nceki toplumlarn yaama tarz (snnet) gelip getii halde -yani, Allah'n onlarn bana getirdii felaketler teden beri herkese bilinen bir mesele olduu halde (bni Kesr). 14 Lafzen, bylenmi bir kavimiz. Kar. 6:7; ayrca 10:2'nin son paragraf ve ilgili 5. not. Vahy gereklerin by, sihir ya da gz baclkla nitelendirilmesi, vahiy fikrini ve buna bal olarak peygamberlik olgusunu peinen (a priori) reddeden kimselerin karakteristik zellii olarak Kuran'n ska iaret ettii bir husustur. Gn harikalarna ilikin dorudan mahedelerin bile hakk inkara artlanm olanlar ikna edemeyeceini ma eden yukardaki iki ayet, dikkatlerimizi yine Allah'n yaratc etkinliinin bir iareti olarak tabiatn harikalarna eken sonraki pasaja bir giri niteliindedir. 15 Burc terimini byk takm yldzlar olarak aktarmamz Tcu'l-Ars'a dayanmaktadr; klasik mfessirlerden Beydv, Beav ve bni Kesr terime ayn anlam verirken, Taber (Mchid ve Katde'ye dayanarak) terimin genel anlamda yldzlar ifade ettiini sylemitir. 16 etane (uzak oldu [ya da uzaklat] yahut ydlat, yabanclat) fiilinden treyen
15-437

15. SURE

kalkacak olan(lar)n17 ardna hemen parlak bir alev taklr. 19 Ve yeryzn yayp zerine yerinden oynatlmaz dalar yerletirdik; ve orada [hayatn] her trnn dengeli bir biimde byyp boyvermesini saladk; 20 Ve yine orada hem sizin iin, hem de rzk size bal olmayan18 teki btn canllar iin geim vastalar saladk. 21 nk hibir ey yoktur ki, kayna Bizim katmzda olmasn;19 ve Biz hibir ey indirmeyiz ki, kusursuzca belirlenmi bir lye, bir uyuma dayanmasn.20 22 [Bitkileri] dllendirmek, bereketlendirmek iin21 rzgarlar gnderiyor; ve ayrca, susuzluunuzu gidermek iin gkten su indiriyoruz; yoksa onun kaynan elinde tutan siz deilsiniz. 23 Ve muhakkak ki, hayat baheden de, lme
eytn terimi Kuran'da sk sk, doru ve iyi olan her eye uzak ve yabanc olan, doru ve iyi olana kar kan g ya da etki anlamnda geer (Tcu'l-Ars, Rb): bu anlamda olmak zere, szgelimi 2:14'de eytn szc hakk inkara artlanm olanlarn ya da buna eilimli olanlarn ilerindeki ktcl drtleri ifade iin kullanlmtr. Bu itibarla, eytn tabiri, en geni ve soyut anlamyla, meru ve geerli ahlak ilkelere aykr amalara, niyetlere ynelmi her trl ktcl g ve drty ifade eden bir kavramdr. Yukardaki anlam rgs iinde Kovulmu (racm) her trl eytan g ifadesi -tpk 37:7'deki benzer bir anlam rgs iindeki her trl bozguncu, eytan g (mrd) ifadesi gibi- aka, slam retisinin iddetle mahkum ettii, astrolojik speklasyonlar (mneccimlik) yoluyla gelecekten haber verme abalarn ma etmektedir; ayetin bandaki ge ve yldzlara ilikin atf da bunun iindir. Allah'n gkleri her trl ktcl gce kar koruma altna aldn dile getiren ifade, O'nun, bu gler ya da byle gleri elinde tuttuunu vehmeden kimseler iin astroloji (ilm-i ncm) ya da gizli ilimler denen speklatif disiplinler yoluyla insann alg ve tasavvur gcn aan konular (ayb) hakknda gerek bir bilgi elde etmelerini imkansz kld gereini vurgulamaktadr. 17 Lafzen, ancak kim ki kulak misafiri olmaya alr... yahut o kadar ki, kim gizli gizli iitmeye alrsa... Bu ifade, yle grnyor ki, bilinmeyen lemi yukarda sz geen yasak yollarla (gizlice, hrszlk yoluyla) kefetmek iin giriilen her abay kanlmaz olarak parlak bir alevin yani, yakc bir dkrklnn, apak bir hsrann izlediini iaret etmektedir. (Kar. 37:10.) 18 Lafzen, rzklandrcs siz olmadnz; yani, bitki ya da hayvan trnden, sizin bakp beslemediiniz ama yine de varlklar idame ettirilen teki btn canllar. En geni anlamyla bu ifade, insan da dahil, yaayan btn varlklarn yalnz ve yalnz Allah tarafndan rzklandrldn vurgulamaktadr (kar. 11:6). 19 Lafzen, onun hazinesi ancak Bizim yanmzdadr. 20 Lafzen, ve bir kadere/lye uygun olmadka onu indirmeyiz (ya da yaratmayz): yani, Allah'n u ya da bu plannn gereine ve belirli herhangi bir nesnenin ya da olgunun o plan iinde ortaya koymas ngrlen role ya da ileme uygun olmadka... 21 Yani, hem tozlamada oynadklar rol iin, hem de yamur ykl bulutlar srklemeleri iin.
15-438

15. SURE

hkmeden de Biziz; ve geici olan gp gittikten sonra her eyin sahibi olarak kalacak olan yine Biziz!22 24 Muhakkak ki, Biz sizden nce geip gidenleri de [her halleriyle] biliyoruz, sizden sonra gelecek olanlar da elbet biliyoruz;23 25 Ve kukusuz, [Hesap Gn'nde] onlarn hepsini bir arada toplayacak olan senin Rabbindir; gerekten de her eyin asln bilen, doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen O'dur. 26 GEREK U K, Biz insan ses veren balktan, biim verilebilir, zl, kara bir balktan24 yarattk. 27 Grnmeyen yaratklar ise, ondan [ok] nce, yakc/bunaltc yellerin ateinden yaratmtk.25
22 Lafzen, varisler (vrisn) Biziz [ya da Biz olacaz]: stisnasz tm mfessirlerin ortak grne gre, vris teriminin, selefi (ncl) gp gittikten sonra geride kalan kimse anlamndaki kullanmna dayanan deyimsel bir mecaz. Yukarda, yaratlmlar lemi sahneden ekildikten sonra bak kalacak olann Allah olduu ifade ediliyor. (Kar. Allah'a izafeten, 3:180 ve 57:10'da kullanlan gklerin ve yerin miras ifadesi.) 23 Yahut: Sizden nce [Bize doru] hzla yol alanlar da, ardan alanlar (yahut geride kalanlar) da. Bu yorumlarn ikisi de ilk mfessirler tarafndan ayn derecede caiz grlmektedir. 24 Kuran'da, insann balktan (tn) yahut topraktan (turb) yaratldna dair pek ok referans bulunmaktadr; her iki terim de, hem insann biyolojik meneindeki basitlii, hem de insan bedeninin ya da organizmasnn -baka terkipler ya da baka elementer biimlenmeler iinde olsa da- toprakta ya da topran stnde var olan organik ve inorganik muhtelif unsurlardan kompoze edilmi olduu gereini iaret etmektedir. kere bu surede, bir kere de 55:14'de geen salsl tabiri, toprak ya da balk kavramna bir boyut daha eklemektedir. Pek ok filoloji otoritesine gre, bu tabir, vurulduu zaman ses karan kuru balk anlamna gelmekte ve Kuran'da mnhasran insann yaratlyla ilgili olarak kullanld gznnde bulundurulursa, hem insan teki hayvan trlerinden ayran konuma ya da dil retme yeteneine, hem de insan varlnn kolay krlabilir ve zayf yaratlna iaret etmektedir (kar. 55:14'de geen mlek gibi yahut piirilmi balk gibi ifadesi). Cmlenin kurulu tarznn da gsterdii gibi, salsl'in hameden inkiaf ettii ifade edilmektedir (Rz). Hame, baz otoritelere gre, kokumu kara amur ya da kara balk anlamna gelen hameeh'nin ouludur. Hame ismini nitelendiren mesnn sfat ise, Rz'nin belirttii gibi, hem terkip (bileim) olarak deitirilmi, tahvl edilmi, hem de biim verilmi yahut biimlendirilmi anlamna geliyor: Bizim, eviride kullandmz biim verilebilir zl ... ifadesi de mesnn sfatnn bu iki boyutlu anlamna iaret etmek abasn yanstmaktadr. Kanaatimizce burada, insann, ses veren balk szyle tanmlanan fiziksel varlnn biim ve z (kalp ve terkip) olarak, iinde Allah'n yaratl planna gre inkiaf edip ya da evrimleip gelitii ilkel biyolojik evre ve koullarn bir tasviriyle kar karyayz. 25 Kar. 55:15 -artc/aknlk verici bir ateten (mricin min nr), yani madd olmayan (ya da fizik tesi) unsurlardan. eviriye grnmeyen yaratklar eklinde aktarlan cnn
15-439

15. SURE

28 Ve hani, Rabbin meleklere: Haberiniz olsun, Ben biim verilebilir zl kara balktan bir lml varlk yaratacam demiti, 29 Ona belirli bir biim verip de ruhumdan flediim zaman onun nnde yere kapann!26 30 Bunun zerine meleklerin hepsi topluca yere kapandlar, 31 yalnzca blis (buna katlmad); yere kapananlarla birlikte olmaya yanamad o.27 32 Ey blis! diye buyurdu Allah, Seni yere kapananlarla beraber olmaktan alkoyan sebep ne? 33 Ses veren bir balktan, biim verilmi zl bir amurdan yarattn lml bir varln nnde yere kapanmak bana yakmaz! diye karlk verdi [blis]. 34 k git yleyse bu [melek makam]dan! diye buyurdu O; nk, sen artk kovulmu birisin! 35 Ve bil ki, Hesap Gn'ne kadar lnet[im] peinde28 olacak! 36 Madem yle, ey Rabbim, dedi [blis], bana lmden kalklaca Gn'e kadar zaman tan! 37 Pekala, yle olsun: diye buyurdu O, kendilerine zaman tannanlardan biri olacaksn, 38 (tabii,) vakti [ancak Benim tarafmdan] bilinen o Gn'e kadar. 39 [Bunun zerine blis:] Beni yolun dna attn iin,29 ben de, kukusuz, yeryznde [ktlkleri] onlara ssleyip bezeyeceim ve muhakkak ki onlarn hepsini ayartp yoldan karacam, 40 Yalnzca Senin gerek kullarn30 bunun
ismi, aslnda tekil bir isim olup btn insanl bir tr, bir cins olarak ifade etmekte kullanlan insn tekil ismi gibi, szkonusu grnmeyen yaratklar ya da gleri tr/cins olarak ifade eden bir cins ismi durumundadr burada. 6:100'e ilikin 86. notta (oulu cinn olan) cnn szcnn etimolojisine ksaca temas edilmitir. Ek III'de szcn anlam hakknda daha ayrntl bir aklama yer almaktadr. 26 Kar. 2:30-34 ve ilgili notlar; ayrca, 7:11-18. nsann yaratl ve Allah'n meleklere o'nun nnde secde etmelerini (yere kapanmalarn) buyurmasyla ilgili tm ifadelerin tad temsl karakter, Allah'n Ben lml bir varlk (beer) yaratacam ... ve ona belirli bir biim verdiim ... zaman ... ilh. tarzndaki szlerinde kendini aka ortaya koymaktadr; nk, aktr ki, Allah'n yaratma eylemini tamamlamas iin bir zaman aralna ihtiyac yoktur -yle ki, O bir eyin olmasn istedii zaman, yalnzca ona Ol! der, -ve (o ey) oluverir! (kar. 2:117, 3:47 ve 59, 6:73, 16:40, 19:35, 36:82 ve 40:68). Allah'n insana ruhundan flemesi ifadesi, kukusuz, ona hayat, bilin ve duyarlk yani, bir can bahettiini dile getiren mecaz bir ifadedir. 27 Bkz. 7:11 zerine 10. not. eytan'n bu bakaldrma tavrnn altnda yatan anlam iin bkz. aada 31. not. 28 Lafzen, senin zerinde. 29 Bkz. 7. sure, 11. not. 30 Lafzen, Senin ihlasl/samim kullarn... yani, Allah'a kar sorumluluk bilinci tayan ve buna bal olarak eytan'n hibir ayartmasnn yoldan karamayaca kimseler. (Keza bkz. aada 32. not.)
15-440

15. SURE

dnda [kalacak]! 41 Benim iin, doru yol budur:31 dedi O, 42 aslnda, [zaten] yoldan km olup da [kendi iradeleriyle] senin peine taklanlarn dnda, Benim kullarm zerinde senin bir nfzun olmayacaktr.32 43 Berikilerin hepsi iin vaad edilen var yeri, muhakkak ki, cehennemdir, 44 o cehennem ki, yedi kapdan girilir; her kapdan onlardan (gnahlarnn niteliine gre) ayr bir kafile halinde.33 45 ALLAH'A kar sorumluluk bilinci tayan kimseler ise, onlar [kendilerini] hasbaheler iinde gzelerin, kaynaklarn banda [bulacaklar], 46 Esenlik ve gvenlik iinde girin oraya! [szleriyle karlanacaklar orada]. 47 [O zaman] Biz onlar ilerinde [kalm] olabilecek naho duygu ve dncelerden arndracaz ve [bylece] birbirleriyle karde olarak mutluluk
31 Yani, Benim istediim (de) budur -blis'in (ya da eytan'n) insana iva vermesi, ayartmaya almas; ama Allah'a kar sorumluluk bilinci tayanlara nfz edememesi, onlarn zerinde etkili olamamas. Bununla Kuran unu akla kavuturmaktadr ki, yaratcsna kar grnte ba kaldrmasna ramen, eytan, gerekte, Allah'n plannda belli bir ilevi yerine getirmekte ve daim bir ayartc olarak, insann, iyiyle kt arasnda bir seim yapmas iin kendisine Allah tarafndan verilen serbestiyi kullanmasna ya da tecrbe etmesine vesle olmaktadr. (Bu konuda bkz. 19:83, keza 2:34 hk. 26. not; 7:24 hk. 16. not.) 32 Lafzen, iv'ya kaplp da senin peine denler hari. (Kar. 14:22'de iaret edilen bu ayete gre, eytan eski takipilerine Ceza Gn'nde yle hitab edecek: Sizin zerinizde gerekte bir nfzum yoktu: sizi sadece aryordum; siz de bana icabet ediyordunuz.) Yukardaki pasajla 7:11-18. ayetler arasndaki balca farkllk bu cmleden ibarettir. 33 Lafzen, yedi kaps ve her kap iin onlardan taksim edilmi bir kafile/bir cz var. Bu ifade muhtemelen cehennemin, yani gnahlarnn derecesine gre, eytan'a uyanlar te dnyada bekleyen azabn yedi derecesini ya da yedi seviyesini dile getirmektedir (Rz; Taber'nin kaydettiine gre Katde de buna benzer bir aklama yapmtr). Ayrca unutulmamaldr ki, cehennem kavram, Kuran'da ayn konuda kullanlan yedi isimden biri olarak onlar gibi mecazdir. (Byle olmas da zarurdir, nk bu isimler Kuran'n el-ayb diye tanmlad, insann alg ve tasavvur snrlarnn dnda kalan alanla ilgilidirler). Szkonusu isimler: nr (ate; genel bir tabirdir), cehennem, cehm (harl ate), sar (harl alev), sakar (kavurucu ate ya da cehennem atei), lez (hiddetli alev/alev pskrts) ve hutame (ezici azap). Belirttiimiz gibi, te dnyaya ilikin bu azap tanmlar besbelli temsl olduuna gre, diyebiliriz ki, cehennemin yedi kaps ifadesi de ayn niteliktedir ve dnya hayatnda yaplan/edilenlerle ilgili olarak cehenneme gtren yedi yolu iaret etmektedir. Ayrca, bilindii gibi, Sm dillerde -ve zellikle klasik Arapa'dayedi says ok kere muhtelif ya da deiik/eitli anlamnda okluk, eitlilik ifade etmek iin kullanlmaktadr (kar. Lisnu'l-Arab, Tcu'l-Ars, ilh.): Bunun iindir ki, yukardaki Kurn ifadenin de cehenneme gtren eitli yollar, bir baka deyile gnah ilemenin muhtelif yollar gibi bir anlam tad pekala sylenebilir.
15-441

15. SURE tahtlar zerinde kar karya oturacaklar.34 48 Orada [bu esenlik, bahtiyarlk

onlara; ve oradan asla iinde] yorgunluk, bitkinlik ilimeyecek karlmayacaklar.35 49 Kullarma, acyan, esirgeyen gerek balaycnn Ben olduumu anlat; 50 en can yakc azabn da Benim azabm olduunu!36 51 VE ONLARA, [yine] brahim'in konuklarn anlat:37 52 Hani, o'nun yanna geldiklerinde o'na: Sana selm olsun! demiler; o da onlara: Biz sizden korkuyoruz! diye cevap vermiti.38 53 (Bunun zerine) onlar: Yo, korkma! Biz sana, kendisine derin ve doru bilgi bahedilmi39 bir olun olacan mjdelemeye geldik. 54 zerime yallk km olduu halde, bana byle bir mjde veriyorsunuz, yle mi? diye sordu [brahim], Peki, hangi [beklenmedik] eyle mjdeliyorsunuz beni?
34 Yani, hepsi onur ve itibar bakmndan eit ve buna bal olarak hased ve kskanlktan azade olacak. Rz'nin belirttii gibi, srur oul ismi (tekili serr) lugat olarak sedirler ya da bazan tahtlar anlamna olduu gibi, ycelik ya da mutluluk (srr) makam [ya da taht] anlamna da gelmektedir. Dolaysyla, serr ismi ve onun oulu olan srur szc ite bu, mutluluk/sevin anlamndaki srr szcnden tremi olabilir. Bu mutluluk tahtlarnn stn ya da ycelmi nitelii baz yerlerde altn ilemeli (56:15) ya da yksee karlm (88:13) ifadeleriyle dile getirilmitir. 35 Lafzen, ve oradan karlacak da deiller. 36 Yukardaki iki ayetle ilgili yorumunda Rz, Allah'n merhametli ve balayc olduunu belirten ifadenin -Allah'a ilikin kii zamiri ene'nin iki kere tekrarlanmas ve ifadede yer alan iki sfat fiilin (ortacn) her ikisinin de banda el belirtme taksnn bulunmas suretiyle- katl bir tekid (pekitirme) tadna dikkat ekiyor. Buna karlk, Allah'n inat gnahkarlara verecei cezadan sz eden ifadede byle bir pekitirme yoktur. (Kar. 6:12 ve ilgili 10. not, ayrca 6:54; bu her iki ayette de Allah'n Kendisi iin rahmeti ilke edindii ifade edilmektedir.) 37 Hz. brahim ve o'nu ziyaret eden semav elilerle ilgili daha ayrntl bir anlatm iin bkz. bu sureden ksa bir sre nce vahyedilen 11. surenin (Hd) 69-76. ayetleri. Bu kssa ile Allah'n merhamet ve affna ilikin vurgu arasndaki balant Hz. brahim'in 56. ayette zikredilen szlerinde kendini gstermektedir: Bsbtn yolunu arm olanlardan baka Rabbinin rahmetinden kim umudunu kesebilir? Benzer biimde, 58-84. ayetlerde, peygamberlerinin uyarlarn umursamadklar iin helak edilen gnahkar toplumlara ilikin atflar, aka Allah'n rahmetinin geri tepilmesini; yani, bilerek ilenmi ve tevbe edilip geri dnlmemi gnahlara karlk Allah'n kanlmaz ya da zorunlu cezasn iaret etmektedir (yukarda 50. ayet). 38 Hz. brahim ile kars Sre'nin korkularnn sebebi konusunda bkz. 11:70. 39 Yani, bir peygamber olacak.
15-442

15. SURE

55 Seni gereklemesi kanlmaz olan bir eyle mjdeliyoruz;40 onun iin sakn umut kesenlerden olma! dediler. 56 [brahim:] Rabbinin rahmetinden, bsbtn yolunu arm olanlardan baka kim kesebilir ki umudunu? dedi. 57 Ve ekledi: [Bana baka] bir diyeceiniz var m, ey [yce makamn] elileri? 58 Biz, dorusu, gnaha gmlp giden [helak edilecek] bir topluma 41 gnderildik diye cevap verdiler, 59 Lt'un ailesi bu hkmn dnda; onlarn hepsini, eksiksiz kurtaracaz, 60 bir tek, [Allah'n, hakknda:] Biz geride kalanlarn arasnda olmasn ngrdk! [dedii, Lt'un] kars bunun dnda.42 61 VE ELLER, Lt'un evine gelince, 62 (Lt onlara): Dorusu, siz [burada] tannmayan kimselersiniz!43 dedi. 63 Onlar da: Evet, fakat biz sana, [k-tlkten yana olanlarn] phe edip durduklar ey[i44 duyurmak] iin geldik diye cevap verdiler, 64 ve sana [gereklemesi kanlmaz olan] hakk getirdik;45 nk, kuku yok ki, biz doruyu sylyoruz. 65 Bu durumda artk sen, ailenle birlikte gecenin bir vaktinde yola koyul; sen onlar geriden takip et; sizden hi kimse arkasna
40 Lafzen, Biz sana hakk mjdeledik. Yani, Allah'n irade ettii, gereklemesi kanlmaz olan eyi (Rz'nin kaydettiine gre bni Abbs). 41 Yani, Sodom halkna (bkz. ayrca 7:80-84; 11:77-83). 42 Bkz. 7:83 ve ilgili 66. not; ayrca 11:81 ve 66:10. Allah'n, hakknda ... dedii yolundaki ilavemiz kaddern fiilinin st rtl olarak iaret ettii anlamdan trdr; nk karar verdik, ngrdk ya da takdir ettik anlamyla bu fiil Kuran'da kanlmaz olarak mnhasran Allah'a izafe edilen bir eylemi iaret eder. Notlarmzda tekrar tekrar belirttiimiz gibi, Allah'n bir gnahkarn gnah ilemesini ya da hakkn sesine sar kalmasn takdir etmesi yahut ngrmesi, O'nun koyduu tabii yasalarn, psiko-sosyal ilkelerin ifadesi iin bavurulan temsl bir slubun, bir anlatm tarznn rndr. Bu husus 2. surede 7. notta aklanmtr. Allah'n takdir etmesi sz, ayrca, daha yaygn bir ifadeyle, Allah'n, kullarnn belirli koullarda nasl davranacan mutlak manada nceden bilmesi anlamna da gelmektedir (Zemaher). Ayrca bkz. 11:34 hk. 56. not; 14:4 hk. 4. not. 43 Kendi ehrinin gnahkar insanlarnn saldrsna urayabilecekleri konusundaki kayglarn ma eden bir ifade (kar. 11:77 ve ilgili 107. not). 44 Lafzen, srekli phe iinde olduklar (kn) eyi -Yani, bilerek isteyerek iledikleri gnahlarn kanlmaz bir sonucu olarak, bu dnyada ya da teki dnyada urayacaklar azab; gnahkarlarn ok defa alay konusu yaptklar tehdidin tahakkukunu (kar. 6:57-58, 8:32, 11:8 ve ilgili notlar). Bizce, Hz. Lt toplumunun ve ahlak ilkelere kar inat umursamazlklar yznden cezalandrlan teki sapk ve gnahkar toplumlarn kssalarnn bu surede tekrarlanmasn gerektiren sebep bu aklamaya konu olan cmleyle anlatlmak istenen husustur. 45 Lafzen, Biz sana hakk getirdik [yahut, hak ile geldik].
15-443

15. SURE

bakmasn;46 yalnzca emredildiiniz yne doru ilerleyin. 66 Ve [elilerimiz araclyla] o'na u hkm tebli ettik: Bu [gnahkar]larn son kalntlar da sabaha varmadan silinip ortadan kaldrlacaktr.47 67 Bu arada, ehir halk sevinerek48 [Lt'a] geldiler. 68 [Lt] seslendi: Bakn, bunlar benim konuklarm; dedi, beni utandrmayn, 69 Allah'tan korkun da beni rsvay etmeyin! 70 Cevap verdiler: Biz sana insanlarla49 grmeyi, [onlara kol kanat germeyi] yasaklamam mydk? 71 [Lt:] [Niyetli olduunuz eyi] ille yapacaksanz, dedi, ite bunlar benim kzlarm, [onlar aln]! 50 72 [Fakat melekler Lt'a:] Can saolasca! dediler, [Onlar bu durumda seni hi dinlerler mi?]51 Baksana, [ehvetten] gzleri dnm, krcesine sendeleyip, teye beriye sarkntlk yapp duruyorlar! 73 Ve derken, tan yeri aarrken, [hak ettikleri azabn] grlts apansz yakalad onlar52 74 ve bylece [bu gnahkar ehirlerin] altn stne getirdik; belirlenmi cezann infaz iin zerlerine pskrt halinde sert talar yadrdk.53 75 phesiz, btn bunlarda, iaretlerden anlam karmasn bilen kimseler iin karlacak nice dersler vardr.54 76 nk, gerekten de [sz geen] bu [ehirler] bugn hl yerinde durmakta olan bir yol zerindeydiler.55
46 Arkaya bakmaktan mecaz yoluyla kasdedilen anlamla ilgili bir aklama iin bkz. 11. sure, 112. not. 47 Lafzen, kesilip atlacak. 48 Zmnen, eli yz dzgn konuklarn varlna sevinerek. Ayrca, bkz. 7:80-81; 11:77-79 ve ilgili notlar. 49 Lafzen, tm insanlar (lemn): Aktr ki, Sodomlular'n bu baskc tavr, Hz. Lt'un, Mezopotamya'dan (ki Hz. Lt'un ve brahim'in asl memleketi burasdr; bkz. 11. sure, 102. not) gelmi biri olarak Sodom'da bir yabanc olmasndan ve ahlak t ve irdelemeleriyle daha nceden Sodomlular'n fkesini kabartm bulunmasndan ileri gelmektedir (kar. 7:8082). 50 Bkz. 11. sure, 109. not. 51 Yukardaki iki parantez ii ilave, Zemaher'nin bu ayete dair yorumuna dayanyor. Can saolasca! diye evirdiimiz yemin lafzen, mrne andolsun! eklindedir. 52 Sayha terimine bizim eviride verdiimiz anlam hk. bkz. 11. sure, 98. not. 53 Bkz. 11. sure, 114. not. 54 Tam olarak ifade etmek gerekirse, mtevessim terimi: Bir eyin d grnnden, haric zelliklerinden yola karak, o eyin hakikatini, zn, i yzn anlamak iin gereken dikkat ve duyarl gsteren kimse demektir (Zemaher ve Rz). 55 Vaktiyle kuzeydousunda Sodom ve Gomore bulunan l Deniz'in kysn izleyerek
15-444

15. SURE

77 phesiz, btn bunlarda [Allah'a] inanan kimseler iin karlacak bir ders vardr. 78 [MEDYEN'N] aal vadilerinin sakinleri de, dorusu, slah olmaz zalim kimselerdi.56 79 Ve bu yzden onlar da hak ettikleri cezaya urattk. Gerek u ki, sz geen her iki [gnahkar toplum] da, [bugn dahi] grlebilen bir ana yol zerinde yaamaktaydlar.57 80 VE [benzer biimde], Hicr halk58 da [Bizim] gnderdiklerimizi yalanlamaya kalktlar: 81 Oysa, onlara mesajlarmz bahetmitik; ne var ki, onlara inatla srt evirdiler; 82 gya, dalar yontarak kendilerine gvenli konutlar yapyorlard:59 83 ama sonunda, (bir) sabah erkenden onlar da [hak ettikleri azabn] grlts apansz yakalayverdi; 84 ellerine geirdikleri [g] kendilerine bir yarar salamad. 85 MD, [unutma ki,] Biz gkleri ve yeri ve bu ikisi arasnda var olan her eyi, onlar [isel] bir gereklie bal klmadan yaratmadk;60 [Bu gerein btnyle apak ortaya kaca] Saat mutlaka gelecektir. Bunun iindir ki, [insanlarn kusurlarn] gzel, katksz bir olgunlukla karla: 86 nk, senin Rabbindir, her eyin zn bilen ve her eyin gerek ve mutlak Yaratcs!61
kuzeye, Suriye'ye doru uzanan Kuzey Hicaz'daki bu yolun varl Amerikan Dou Aratrmalar Okulu (New Haven, Connecticut) tarafndan yaymlanan hava fotoraflaryla artc bir biimde dorulanmtr. Szkonusu fotoraflar, bu eski yolu, l Deniz'in dou sahillerine az ok paralel bir seyir gstererek kuzeye doru kvrlan koyu bir izgi halinde aka gstermektedirler. 56 Ayet 26:176 vd.'da da aka grlecei gibi, Aal vadilerin sakinleri (el-eykeh)nden kast, peygamberleri Hz. uayb'n uyarlarna aldrmayan ve bu yzden de, bir yer sarsnts ve/veya volkanik pskrt sonucu yok olup giden Medyen halkdr (kar. 7:85-93 ve 11:8495). 57 Yani, birbirlerine komu blgelerde yaayan (bkz. 7. sure, 67. not), akibetleri itibariyle, bir vakitler oturduklar blgelerden geen ana yol gibi kolay grlebilir, kolay fark edilebilir bir rnek tekil eden Hz. Lt ve uayb toplumlar. 58 Yani, slam ncesi alarda, Hicaz'n kuzey ucunda Teym vadisinin gneyindeki el-Hicr denen blgede yaam olan Semd kavmi (bkz. 7. sure, 56. not). Semd kavminin kssas 7:73-79'da anlatlmaktadr. 59 Bkz. 7:74 ve ilgili notlar (zellikle 59. not). 60 ll bi'l-hakk (lafzen, hak ile [yahut hak zere] olmakszn) ifadesi iin seilen bu karlk hk. bir aklama iin bkz. 10. sure, 11. not. 61 Yani, Allah btn insanlar, bulunduklar artlarda, tayacaklar tabii/ftr nitelikleri ve farkllklar (Rz) -pek tabii, hata ve kusurlarn da- eksiksiz bir bilgiyle bilerek yaratmtr. (Kar. 7:199, nsan ftratnn kabule yatkn olduu yolu tut; iyi olan emret -ve ilgili 162.
15-445

15. SURE

87 VE GEREK U K, Biz sana sk sk tekrarlanan [ayetlerden oluan] yedili [bir sure] bahettik ve [bylece senin nne] yce Kuran' [ap serdik]:62 88 [O halde, hakk inkar eden] birtakm kimselere63 verdiimiz dnyev zenginliklerden yana gzn evirme. Ve [seni umursamyorlar diye] onlar iin zlme; fakat mminlere kol kanat ger,64 89 ve de ki: Haberiniz olsun, ben [Allah'n vaad ettii] ak szl uyarcym!65 90 [Bir ilah kelm baladk sana],66 tpk onu [sonradan] blp paralayanlara indirdiimiz gibi,67 91 ite onlar, [imdi] Kuran' da tutarsz, insicamsz bir anlam [demeti]68 olarak gstermek istiyorlar!
not.) 62 Bu szlerle sylem, surenin banda beyan edilen ve 85. ayette de dolayl olarak temas edilen temaya; yani, Allah'n yaratma eyleminin anlam ve amacn henz fark edemeyen insana ahlak ve manev bir rehber olmak zere ilah kitabn vahyedilmesi konusuna yeniden dnlm oluyor. Hz. Peygamber'in ileri gelen sahblerinden bazlar da dahil, bu hususta sz sahibi ahsiyetlerin ounluuna gre, ok-tekrarlanan yedili (ya da ok-tekrarlanan yedi) tabiri, Kuran'n ilk suresine Muhammed (s)'in kendisi tarafndan verilen bir isimdir; ayn sureyi yine Muhammed (s), Kuran'da vazedilen btn ahlak ve metafizik ilkelere iaret ettii iin, Kitb'n Anas (ummu'l-kitb) olarak da tanmlamtr (Buhr, Kitbu'tTefsr). Ayrca bkz. Ftiha (Al ya da Giri) suresine ilikin giri notumuz. 63 Filolojik otoriteler, ezvc oul isminin burada birtakm insanlar, baz kimseler anlamna olup, baz ada Kuran mtercimlerinin zannettii gibi iftler demek olmadnda gr birlii iindedirler. 64 Lafzen, mminler iin kanatlarn indir: efkat ve alak gnll dile getiren mecaz bir deyim (bkz. 17:24 ve ilgili 28. not.) 65 Yukardaki parantez ii ilave, bizce banda el belirtme n taks bulunan en-nezru'lmbn (ak szl uyarc yahut ak ak uyaran kii) tabiri iin dnlebilecek tek tatmin edici aklama durumundadr. Bu ayet mmkndr ki, Tesniye xviii, 15 ve 18'de grlen ve bizim 2. sure, 33. notta temas ettiimiz, Tevrat'ta Muhammed (s)'in bir peygamber olarak zuhuruna ilikin ihbara iaret etmektedir. 66 Hem cmlenin olduka kapal (cz tayan) balangcna aklk getirmek iin, hem de ayetin, nceki ayetle ve daha geriye giderek 87. ayetle olan mantk balantsn belirginletirmek iin Zemaher'nin yapt aklama bu yndedir. 67 Grnd kadaryla bu ifade, ilah mesajn bir ksmna inanp bir ksmn inkar eden Tevrat-ncil ballarna gnderme yapmaktadr (kar. 2:85) -yani, Tevrat ve ncil'in yalnz kendi heva ve heveslerine, yaygn toplumsal eilimlere uyan ilkelerine uyup dierlerini gzard eden ve bylece dolayl biimde onlarn geerliliini inkar etmi duruma den kimseler. 68 Tcu'l-Ars'a gre (adihe ve adave maddesi) dn (d: dd) szcnn yukardaki anlam rgs iindeki karl bu yndedir: bu, ayn zamanda Taber ve Rz'nin yapt aklamalara da uygundur (zellikle sonrakinin ayet hakkndaki yorumunun son paragraf).
15-446

15. SURE

92 Rabbine andolsun ki, onlarn hepsini [Hesap Gn'nde] sorgulayacaz, 93 (hem de) btn yapp-ettiklerini hesaba katarak! 94 yleyse artk, sana [aklaman] emredilen eyi aka ortaya koy ve Allah'tan bakasna tanrsal nitelikler yaktran o kimseleri kendi hallerine brak: 95 nk, ilah mesaj kmseyen, onunla alay edenlere kar Biz sana yeteriz; 96 o kimseler ki, Allah'la beraber baka tanrsal glerin de var olduunu vehmediyorlar;69 ama nasl olsa, [gerein ne olduunu] yaknda renecekler. 97 Syledikleri [karalayc] eylerden tr iinin daraldn kukusuz, biliyoruz: 98 Fakat sen yine de Rabbinin yceliini, snrsz kudret ve kemalini vgyle an; [O'nun huzurunda] teslimiyet iinde yere kapanan kimselerden ol, 99 ve lm sana eriinceye kadar70 Rabbine kulluk et.

Sadece dilbilim asndan olsa dah ayn derecede kabul edilebilir dier bir aklama: Kuran' ksmlara/paralara ayranlar ... eklindedir; yani, Yahudi ve Hristiyanlar'n yapt gibi bir ksmn dorulayp geri kalanna Muhammed (s)'in kendi uydurmas olarak bakanlar. Ne var ki, Taber'nin de iaret ettii gibi, Kuran'n ilah meneine inanmayanlarn onun bir ksmnn shhatine kanaat getirmeleri muhaldir. Dolaysyla, bizce ilk aklama daha tercihe ayan gzkmektedir. 69 Lafzen, Allahla beraber baka ilh edinenler (yecaln). lah szc, burada kukusuz cins ismi olarak kullanlan ve tanrsal nitelik tad vehmedilen her eyi kapsayan bir terimdir. Bizim, eviride szc oul olarak aktarmamz da buna dayanyor. 70 Lafzen, erimesi muhakkak/kanlmaz olan (el-yakn) sana eriinceye kadar Kuran'da lm im etmek zere ska kullanlan bir deyim (Buhr, Kitbu't-Tefsr). Bununla birlikte, bkz. szkonusu terimin Kuran'da ilk defa getii 74:47.
15-447

16. SURE

16. NAHL
Hemen btn kaynaklara gre (tkn da dahil), bu sure Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden birka ay nce vahyedilmitir. Baz mfessirler surenin son ayetinin Medine dnemine ait olduunu savunmularsa da, yorumlara dayanan bu gr dorulayan herhangi bir delil, bir belge yoktur. Surenin ismi, ya da daha doru bir deyile, surenin t Hz. Peygamber zamanndan beri zdeletirildii anahtar szck, 68-69. ayetlerde, Allah'n yaratc aksiyonunun, O'nun arya verdii igd ya da sevk-i tabiilerde kendini gsteren harikulade rneine ilikin gndermeye dayanmaktadr. Gerekten de surenin konusunu, daha ok, Allah'n stn bir amallk gsteren yaratc aksiyonunun, yaratc etkinliinin akl tekil etmektedir. Bu yle bir etkinliktir ki, 90. ayette hulasa edildii gibi, O'nun vahyettii mesajlarla insana bahettii hidayet ve rehberlik olgusunda doruuna ular: Gerek u ki, Allah adaleti ve iyilik yapmay, yaknlara kar cmert olmay buyuruyor; utan verici ve arszca olan, akl ve saduyuya aykr olan ve azgnl yasaklyor.

1 ALLAH'IN buyruu [mutlaka] yerine gelecektir: yleyse artk onun tez gelmesini istemeyin!1 O, snrsz kudret ve kemaliyle, insanlarn tanrsal nitelikler yaktrarak kendisine ortak kotuklar her eyden, herkesten stndr, ycedir! 2 O (ki,) kullarndan dilediine: [btn insanlar] uyarn ki, Benden baka tanr yok, yleyse Bana kar kendinizi uyank bir bilin ve duyarlk iinde tutun! buyruunu ulatrmalar iin melekleri vahiyle2 indirir. 3 O (ki,) gkleri ve yeri [isel] bir gereklik, (amaz bir dzen) zere yaratmtr;3 insanlarn tanrsal nitelikler yaktrarak kendisine ortak kotuklar her eyin, herkesin stnde, tesindedir O.4 4 O, insan [sadece] bir sperm damlasndan yaratt; ama yeri gelince, bu ayn yaratk, dnme ve kar kma gcyle donatlm olduunu hemen ortaya

1 nanmayanlarn pheci ve meydan okuyucu sorgulamalarna ya da tecessslerine ilikin bu ma hk. bkz. 6:57-58, 8:32; 10:50-51 ve ilgili notlar. 2 Rh (lafzen, ruh, can ya da hayat soluu) terimi Kuran'da daha ok ilham/esin -ve zellikle de vahiy- anlamnda kullanlyor; nk, Zemaher'nin hem yukardaki ayetle, hem de 42:52'nin ilk cmlesiyle ilgili olarak belirttii gibi, vahiy, bilgisizken l [gibi] olan kalbe hayat vermektedir; cann bedendeki ilevi neyse din konusunda da vahyin ilevi odur. Ayn konuda Rz de benzer bir aklama yapmtr. Rh teriminin bu anlamnda ilk kullanld ayet 97:4'dr. 3 Yani, yalnzca kendisince bilinen bir anlam ve amaca uygun olarak. Ayrca, bkz. 10:5 ve bilhassa ilgili 11. not. 4 Birinci ayetin bir parasnn bu tekrar, Allah'n birliine, esiz-ortaksz oluuna ve yaratc kudretine dikkat ekmek iindir.
16-448

16. SURE

koyuyor!5 5 Ve evcil hayvanlar da yaratt O: o hayvanlar ki, kendilerinden, pek ok yararlar yannda, sizi stan giysiler, besleyen yiyecekler elde ediyorsunuz: 6 akam eve getirirken, sabah otlaa karrken onlarda bir gzellik bulursunuz. 7 Kendinizi byk skntlara sokmadan varamayacanz nice yerlere yknz onlar tar. Rabbiniz gerekten ok efkatli, ok merhametlidir. 8 Ve binmeniz iin atlar, katrlar, merkepleri, (hayat ssleyen) naklar, bezekler olarak O yaratt; O, bilmediiniz daha neler neler yaratmaktadr.6 9 Ve [sizin yaratcnz O olduu iin] size yolun dorusunu gstermek de Allah'a
5 Lafzen, yeri gelince, nasl ak bir hasm, bir muarz olabiliyor! Zemaher'ye ve Rz'ye gre, yukardaki ibare iki ekilde yorumlanmaya msaittir. Zemaher'nin szleriyle: Birinci yorum: [sadece] bir sperm/dl-suyu damlasndan, bilin (idrak) ve hareket yeteneinden yoksun fiziksel bir zerreden yola karak varolu lemine ykselen insan, sonunda, [herhangi bir teklifin yannda ya da karsnda yer alarak] kendi lehinde fikir istihsal edebilen, cret ya da cesaretle tartmaya girebilen ve iddia ya da grlerini aka ifade edebilen yksek tasavvur ve ifade gcne sahip (mintk) bir varlk haline gelir; bu olguda Allah'n yaratc kudretinin bir tezahr kendini gstermektedir. teki yorum: insan, kendi Rabbini, yaratcsn tanmaya yanamamakla Rabbine kar bir muhalif, bir muarz, bir hasm olmaya yatkn olduunu gstermektedir. Rz, kesin tercihini bu iki yorumdan ilki lehinde koyarken sebep olarak, nk diyor, yukardaki ayetler, insanlarn dikballna, kfre ve nankrle olan yatknlklarna deil, ncelikle mutlak bilgi ve hikmet sahibi bir yaratcnn varln ortaya koyan bir olguya dikkat ekmek maksadna matuftur. Bununla birlikte, olduka erken bir dnemde vahyedilen 36:77-78'i gznnde bulundurarak, biz yukardaki iki yorumun karlkl olarak birbirini nakzetmeyen, tersine birbirini tamamlayan yorumlar olduu kanaatindeyiz; nk yukardaki ayet, madem ki akl sahibi bir varlk olarak insann mmeyyiz (ayrc) vasfn ortaya koyuyor; o halde, bu vasfn onu yksek erdem ve baarlara gtrebildii gibi, btnyle sapkla, azgnla srkleyebildii gereini de, ayetin iaret ettii anlam alan iinde dnmek zorundayz. Bu derin ve vecz ibarenin evirisi iin benimsediimiz serbest aktarm da bu dnceye dayanmaktadr. 6 Yahluku muzari (imdiki zaman) fiil ekimi, burada, nceki ayetlerde geen haleka maz (gemi zaman) ekimiyle bir kontrast oluturacak biimde geni zaman (yaratr) anlam vermektedir. Allah'n srekli yaratmasna ilikin bu atf, tabii nakil vastalarnn (yani, bu maksat iin insan tarafndan evcilletirilen hayvanlarn) bahsinden hemen sonra geldii iin, belli ki, ayn kategoriden ama henz bilinmeyen baka eylere: yani, insan zekasna kazandrd icat yetenei yoluyla Allah'n yaratmakta devam edecei yeni yeni ulam aralarna iaret etmektedir (kar. 36:42). Uygarlk tarihinin birbirini izleyen her safhas, ulam aralar alannda nceden hayal bile edilemeyen yeni yeni bulular gznne koyduuna gre, bilmediiniz daha neler yaratacaktr yolundaki Kurn ifade insanlk tarihinin -gemi, imdi ve gelecek- her dnemi iin geerlidir.
16-449

16. SURE

der;7 nk o yoldan sapp da yolunu kaybeden [ok insan] var. Oysa, Allah dileseydi sizin hepinizi doru yola karrd. 8 10 O'dur gkten suyu indiren; yle ki, hem siz iersiniz o sudan, hem de, hayvanlarnz otlattnz ayr imen; 11 onunla Allah sizin iin ekin(ler), zeytin ve hurma aalar, zmler ve her trden (daha) nice rnler bitirmektedir: dikkat edin, btn bunlarda, dnen insanlar iin mutlaka bir ders vardr! 12 Ve geceyi gndz sizin [yararlanmanz] iin [koyduu yasalara] boyun edirmitir9 O; gne ve ay ve btn yldzlar, hepsi O'nun buyruuna boyun emilerdir: dikkat edin, btn bunlarda, phesiz, akln kullanan kimseler iin karlacak dersler vardr! 13 Ve sizin iin yeryznde yaratt btn o rengarenk [gzel] eyler: ite bunlarda da anp da hatrda tutmasn bilen kimseler iin elbette karlacak bir ders/bir mesaj vardr! 14 Ve yemek iin taze et, taknmak iin deerli talar karasnz diye denizi; ve denizin stnde sular yararak yol aldn grdnz10 gemileri, O'nun cmertliinden belki bir pay ararsnz ve kredersiniz diye [koyduu tabii yasalara] bal klan O'dur. 15 Ve sizi sarsmasn diye arza yerinden oynatlmaz dalar;11 ve yolunuzu
7 Lafzen, yolun varaca yer[i gstermek] Allah'a der yani, doru yol kavramyla kasdedilen manev ve ahlak hedeflerin tayini Allah'a zgdr ya da Allah'a der (alallh) ifadesi, son tahlilde, 6:12 ve 54'deki O kendisi iin rahmeti ilke edinmitir ifadesiyle benzer bir ierik tamaktadr; bir baka deyile Allah, istisna gzetmeden, onu izlemeye niyetli ve gayretli herkese doru yolu gsterir. 8 Ahlak kavram, Allah'n insana bahettii iyiyle kt arasnda seim yapma serbestisiyle dorudan balantl olduu iin, Allah hidayet bulmak konusunda insan zor altnda brakmaz; gsterir ve uyarr ama onu benimsemeyi ya da reddetmeyi insana brakr. 9 Bkz. 14:33 ve ilgili 46. not. 10 Lafzen, grdn. 11 Bu ifade, yle grnyor ki, dalarn, oluumlarn yer kabuunun maruz olduu tedric dengelenme ameliyesine (process) borlu olduunu ma ediyor. Szkonusu ameliye, arzn yzeyinden, muhtemelen mamadan (ergime halinde madde) ve belki de gazlardan oluan arzn merkezine doru ilerleyen souma ve katlamadan ileri gelen tazyik ve skmalarn sonucudur. yle grnyor ki, i ksmda bulunan bu sv-gaz karm, ancak yukardaki tabakalarn, kat ktlelerin -ki bunlarn en gze arpan ksmn dalar meydana getirmektedirmuazzam basncyla dengede tutulmaktadr. Bu olgu, 78:7'de dalar direk ya da destek (evtd) olarak, yani, arzn jeolojik sreler iinde tedrcen kazand izaf denge ve mukavemetin sembol olarak tanmlayan Kurn atfn da aklamas durumundadr. Bu denge, yer sarsntlar ve volkanik patlamalarn gsterdii gibi, mutlak bir denge olmamakla birlikte, yine de arz zerinde hayatn devamna imkan veren ey, yer altndaki akc ama
16-450

16. SURE

bulasnz diye nehirler yollar yerletirdi; 16 ve daha [nice] iaretler: (sz gelimi) yldzlar (ki, onlar)la da insanlar yollarn bulmaktadrlar.12 17 O HALDE, (dnn, btn bunlar) yaratan (Allah), hibir ey yaratamayan herhangi bir [varlkla] kyaslanabilir mi? Hl aklnz banza toplamayacak msnz? 18 Allah'n nimetlerini saymaya kalksanz, asla byle bir iin altndan kalkamazsnz! Gerek u ki, ok acyan ok esirgeyen gerek balayc elbette Allah'tr; 19 nk neyi ki gizliyor ve neyi ki aa vuruyorsanz, hepsini bilen Allah'tr. 20 Allah'tan baka o yalvarp yakardklarnza13 gelince -bunlarn kendileri yaratlm varlklar olduklarna gre- hibir ey yaratamazlar; 21 hayat hi tatmam llerdir14 onlar; ne zaman diriltileceklerini de bilmezler. 22 Sizin tanrnz Tek Tanrdr; ne var ki, ahirete inanmayanlarn kalpleri bu [gerei], bo bir kibir yznden, kabule yanamyor.15 23 Hi kukusuz, onlarn gizlediklerini de, aa vurduklarn da Allah tastamam bilmektedir: kesin olan u ki O, kendini byklk duygusuna kaptranlar asla sevmez! 24 Bylelerine: Rabbiniz ne indirdi! diye sorulsa, Eskilerin masallarn/efsanelerini!16 derler. 25 Byle yapmakla,17 Kyamet Gn'nde kendi gnahlarnn ykn btnyle,
kararsz tabakalara kar diren gsteren kat yer kabuunun varldr. Kanaatimizce, hem yukardaki ayette, hem de 21:31 ile 31:10'da geen sizi sarsmasn (ya da onlar sarsmasn) diye ifadesiyle anlatlmak istenen de budur. 12 Lafzen, yollarn bulurlar. Bu pasaj, 4. ayette dorudan, hem 8. ayetin son cmlesinde, hem de 14. ayette de dolayl olarak temas edilen konuya ince bir tarzda dn yaparak Allah'n insana bahettii nimete, rahmete ilikin nceki tanmlamay tamamlayc ynde, insann zihinsel kapasitesinin, yani Allah'n ona bahettii en byk nimetin anlam ve nemine dikkat ekiyor. (Bu husus hk. bkz. yukarda 5. not; ayrca 2:30-33'de beyan edilen, insann yaratlyla ilgili temsl.) 13 Lafzen, ardklarna: bu ifadeyle, aada 21. ayetten de aka anlalaca gibi, ardllar tarafndan kendilerine tanrsal ya da yar-tanrsal nitelikler yaktrlan lm kimseler, azzler, veller iaret edilmektedir. 14 Kar. 7:191-194. 15 Yani, insann btnyle bu esiz-ortaksz ilaha kulluk yapmas gerektii, niha anlamda ancak O'na kar sorumlu olduu fikrini kabul edemeyecek kadar kstah ve kibirliler. 16 Zmnen, bu bize tebli edilen, ilah bir mesaj, bir vahiy deil (kar. 8:21). 17 Li-yahmil fiilinin bandaki li n eki, Rz'nin de belirttii gibi, burada gramercilerin lmu'l-kibe dedikleri trden olup, sadece nedensel pepeelik (kibet) ifade etmektedir; bu durumda ya ba edat ve ile ya da yukardaki ifade ak iinde, bylece zarfyla tercme
16-451

16. SURE yoldan kardklar bilgisiz kimselerin18 ykn de ksmen zerlerine alm

olurlar. Bir bilseniz, bu yklendikleri ne kt bir yktr! 26 Onlardan nce gelip geenler de birtakm zndka dzenler kurmulard;19 ama ite, Allah onlarn kurduu yaplar20 temellerinden kertti; yle ki, tavanlar balarna ykld21 ve nereden geldiini daha anlamadan azap apansz yakalayverdi onlar. 27 Sonra Kyamet Gn'nde [Allah], Hani nerede, o uruna [doru yoldan] ayr dtnz22 dzmece tanrlarnz! 23 diyerek onlar[n hepsini] rsvy edecektir.24 Kendilerine [dnya hayatnda] bilgi verilmi olanlar:25 Bugn diyecekler, rsvylk da, bedbahtlk da hakk inkar edenler iindir; 28 onlar ki, kendi kendilerine zulm hali iindeyken melekler canlarn almt! Byleleri nihayet [hesap vermeye arldklarnda]: Kt bir ey yapma[k isteme]mitik biz! 26 [diyerek] boyun eme tavr taknacaklar. [Fakat onlara;] Hayr! [diye karlk verilecek,] Muhakkak ki, yapp-ettiiniz her eyi Allah eksiksiz biliyor!27 29 Haydi, girin kaplarndan bakalm, iinde
edilebilir. 18 Lafzen, [dorunun ne olduunu] bilmeden yoldan kardklar kimseler. Zemaher'ye gre burada sonrakilerin (yani, sapanlarn) bilgi ya da anlay eksikliine iaret edilmektedir. 19 Lafzen, dzen kurdular (mekera): yani, ilah mesaj eskilerin masallar diye tanmlayarak; Allah'n varln, birliini, esiz-ortaksz oluunu tanmay reddederek zndklk yaptlar. 20 Lafzen, onlarn yaplarn (bkz. sonraki not). 21 Bu, aktr ki, irk ve kibir tavryla ortaya konulan -hem bireysel, hem de toplumsal- her trl aba ve faaliyetin btnyle bo ve geici olduuna iaret eden mecaz bir ifadedir (Rz). 22 Yahut: uruna ekitiiniz. Bu konuda bkz. 8. sure, 16. not. 23 Lafzen, Bana ortak kotuunuz eyler. erk (oulu rek) teriminin, inanla ilgili olarak Kuran dilinde ifade ettii anlam hk. bkz. 6. sure, 15. not. 24 Yani, netice olarak ve her bakmdan -nk, ancak Kyamet Gn, yaptklarnzn karl tam olarak denecektir (3:185). Hum (onlar) zamiri sadece ara-szle iaret edilen gelmi gemi gnahkarlar deil, fakat 22-25. ayetlerde sz edilenleri de ma ettiinden, eviride hepsini szcyle aklayc bir ilave yapma gereini duyduk. 25 Yani: Allah'n peygamberler araclyla insanla teklif ettii doru yol bilgisinden yararlanm olanlar. 26 Kar. 6:23 ve ilgili not; ayrca 2:11. 27 Zmnen, ve sizi, bunlar yaparken gttnz amalara gre yarglayacaktr. Allah'n vahyedilmi mesajlar yoluyla teklif ettii doru yol bilgisini, byklk duygusu iinde bilerek hafife alp eskilerin masallar diyerek (bkz. yukarda 22-24. ayetler) bir kenara
16-452

16. SURE

kalp duracanz cehennemin! Gerekten de, ne kt olacak (o Gn), kendilerini bo yere byklk duygusuna kaptrm olanlarn dt durum! 30 Ama Allah'a kar sorumluluk bilinci tayanlara: Rabbiniz ne indirdi? diye sorulduunda, onlar: Katksz iyilii! diye cevap verirler. yilikte devaml olanlar bu dnyada iyilik28 bulacaklardr; bylelerinin te dnyada tutacaklar yurt ok daha hayrl olacaktr. Ne gzel bir yurt, Allah'a kar sorumluluk bilinci tayanlarn yurdu! 31 lerinde derelerin, rmaklarn aldad ebed mutluluk, esenlik bahelerine girecekler ve orada gnllerinin ektii her eyi bulabilecekler. Allah, Kendisine sorumluluk bilinciyle balananlar ite byle dllendirecektir. 32 Onlar ki, bir arnmlk hali iindeyken melekler, Size selm olsun, [hayattayken] yaptklarnzdan tr girin cennete! diyerek canlarn alrlar. 33 [HAKKI inkar edenler] yalnzca meleklerin kendilerine grnmesini ya da Allah'n niha yargsnn gereklemesini mi bekliyorlar?29 Onlardan nce gelip geen [gnahkar] toplumlar da byle yapt; ve [helak edildikleri zaman] onlara zulmeden Allah deildi; tersine onlar kendi kendilerine zulmettiler: 34 yle ki, iledikleri ktlkler kendi balarna yklm, alay edip durduklar ey onlar epeevre kuatmt.30 35 Allah'tan bakalarna tanrsal nitelikler yaktran kimseler: Eer Allah dileseydi, diyorlar, ne biz, ne de atalarmz O'ndan baka hibir eye kulluk

attklar gznnde bulundurularak, bylelerinin bilmezlikten gelmelerinin, hakikatten habersiz olduklarn ileri srmelerinin kle alnmayacan ma eden bir ifade. 28 Bu anlam rgs iinde iyilik (hasene) terimi, ister istemez, madd bir iyilii ya da yarar deil, daha ok Allah'a kar sorumluluk bilinci tamann verdii manev doyum ve huzur duygusunu iaret etmektedir. 29 Lafzen, meleklerin kendilerine gelmesini, yahut Allah'n hkmnn (emr) gelmesini mi bekliyorlar? -yani, Kyamet Gn'n m bekliyorlar? Bu pasajn tam olarak ne anlama geldii, bu sureyle ayn dnemde vahyedilmi olan 6:158'de ortaya konmaktadr. 30 Bkz. 6:10 ve ilgili not. Benzer cmleler Kuran'da pek ok yerde, hep ilah mesaja kar inanmayanlarn alayc tavrna dikkat eken, onmaz gnahkarlar bekleyen ilah azab haber veren bir mesaj ortaya koymaktadrlar. ou yerde olduu gibi, burada da Kuran iaret etmektedir ki, ceza ya da azap (azb), bile bile ilenen hata ve gnahlarn doal ve kanlmaz bir sonucundan baka bir ey deildir: bunun iindir ki, gnah ileyen kii, byle yapmakla kendi ruhan ya da manev btnln tehlikeye attna gre, aslnda kendi kendine zulmediyor yahut kendi kendine hakszlk yapyor demektir ve bunun sonucuna da katlanmas, hak ettii azab ya da cezay ekmesi gerekir.
16-453

16. SURE

etmez, O'nun buyruu hilafna31 hibir eyi yasaklamazdk. Onlardan nce gelip geen [inkarclar] da tpk byle demilerdi; peki, bu durumda elilere, [kendilerine indirilen mesaj] ak ak bildirmekten baka ne der?32 36 Gerek u ki, Biz her toplumun iinden,33 Allah'a kulluk edin, er glerden kann! 34 [mesajyla gnderdiimiz] bir eli kardk. O [gemi nesil]lerden bir ksmn Allah hidayetiyle doru yola yneltti;35 bir ksm da sapklk iinde braklmaya mstehak oldular:36 O halde, imdi, yeryznde dolan ve hakk yalanlayanlarn sonunun nasl olduunu grn! 37 mdi, sen [o hakk inkarda srarl olanlarn] doru yola erimelerini tutkuyla istesen de, [bil ki,] Allah, sapklk iinde kalmalarna hkmettii kimseleri doru yola eritirmez;37 ve byleleri [Kyamet Gn'nde] kendilerine yardmc da bulamayacaklardr. 38 stelik,38 bunlar en cidd yeminlerle, Allah'n ismini anarak, Allah ly asla
31 Lafzen, O'ndan bakasnn buyruuyla. Bu adan bkz. 6:148 ve ilgili 141. not. (Zikredilen ayette de, yukardaki ayette de iaret edilen keyf ve haksz yasaklama ve tabulara 6:136-153'de temas edilmekte ve ilgili notlarmzda aklanm bulunmaktadr.) Hakk inkar edenlerin Allah'n mesajlarna kar takndklar alayc tavr, onlarn, Allah'n insana bahettii serbest iradeyi, yani her trl ahlak tutumun temeli olan iyiyle kt, doruyla eri arasnda seim yapabilme yetisini, yukarda grld gibi, tartma konusu yapmalarnda da kendini gstermektedir. 32 Yani, eliler kimseyi doru yolu semeye zorlayamazlar. 33 Yahut: her ada, nk mmet terimi bu anlam da tamaktadr. En geni anlamyla, terim burada uygarlk ya da belli bir ada, belli bir zaman aralnda yaayan kuaklar, toplumlar olarak anlalabilir. 34 Tt terimine ilikin bu eviri iin bkz. 2. sure, 250. not. Hatrlanmaldr ki, Kurn kavram rgs iinde Allah'a kulluk etmek tabiri, kanlmaz olarak, insann O'na kar duyduu sorumluluk hissini, sorumluluk anlayn ifade eder: bunun iindir ki, yukardaki buyruk, son derece ksa ve zl bir ifade tarz iinde, btn ahlak emir ve nehiyleri topluca iine almaktadr: dolaysyla ahlakn kayna ve temeli olduu gibi, her mmet iin yenilenen tevhid dininin de deimeyen ana mesaj durumundadr. 35 Yani, onlar Allah'n btn insanlara teklif ettii doru yol bilgisinden yararlanmasn bilenler. 36 Lafzen, bir ksm da, sapkln kendileri iin kanlmaz olduu (hakka aleyhi) kimseler yahut sapkl hak edenlerdi: yani, Allah'n uyarc, yol gsterici mesajna bilerek ve inatla kar durduu, ona uymaya yanamad iin kalpleri mhrlenmi olanlard (bkz. 2. sure, 7. not; ayrca 14. sure, 4. not). 37 Bkz. bundan nceki not: ayrca 8:55 ve ilgili 58. not 38 Lafzen, ve -ama, bu bala, aka grld gibi, nceki ifadeyi, kendisine bir ynde
16-454

16. SURE

diriltmeyecektir! 39 diye and iiyorlar. Hayr, gerekten bu O'nun, gereklemesini kendi zerine ald bir vaaddir; ne var ki, insanlarn ou bunu bilmez. 39 [Oysa, Allah lleri diriltecektir] ki, zerinde ayrla dtkleri gerei40 onlara btn aklyla gstersin ve o hakk inkara kalkanlar da kendilerinin yalanc olduklarn grp de anlayabilsinler. 40 Biz, ne zaman bir eyin olmasn istesek, ona sadece Ol! deriz -ve o (ey hemen) oluverir. 41 MD, [benimsedii dinden tr] zulme uradktan sonra Allah yolunda zulm diyarn41 terk edenlere gelince; Biz onlar, phesiz, bu dnyada gzel bir yere yerletireceiz;42 ama onlarn ahirette hak ettikleri dl daha da byk olacaktr. [Hakk inkar edenler bylece] bir anlayabilselerdi,43 42 glklere gs gerip, yalnzca Rablerine gven balayan kimseleri (bekleyen bu bahtiyarl)!...44 43 [EY MUHAMMED,] Biz senden nceki alarda da, kendilerine
aklama getiren bir baka cmleye balad iin, eviride daha uygun olaca dncesiyle stelik szcyle aktarld. 39 Kyamet'in bylece kesin bir biimde inkar -ki bu iyi ve kt eylemler hakknda Allah'n niha yargsnn da inkar anlamna gelir- insann aktel ya da potansiyel gzlemleriyle bilinenin dnda baka herhangi bir realitenin var olabileceini reddeden belli bir zihniyetin karakteristik yandr. Bu zihn tutum, hayata kopkoyu maddeci bir gzle bakmann ve yukarda 22-23. ayetlerde iaret edilen byklenme tavrnn bir sonucu olduundan, Allah'n varlna dair -hibir sonuca gtrmedii iin- belli belirsiz, bulank bir inan ierse bile, kelimenin en derin anlamyla dinsizlie ya da din-dmanlna delalet eder. 40 Yani, ncelikle kyamet ve yarg gereini, ve genel anlamda, dnya hayat boyunca insann zihnini megul eden btn fizik tesi sorularn niha cevabn. 41 Ellezne hcer ifadesine ilikin bu aktarm hk. bir aklama iin bkz. 2. sure 203. not ve 4. sure 124. not: zulm diyarn ya da zulmn egemen olduu alan terk etmek ifadesinin burada srf manev, ruhan bir arm tayor olmas, ifadenin bir nceki ayette temas edilen hakkn inkar ifadesinin hemen ardndan geliyor olmasndan bellidir. 42 Bkz. yukarda 28. not. 43 lk azda bildi anlamna gelen alime fiili ayn zamanda rendi ya da grp anlad anlamn da tamaktadr; Beav, Zemaher ve Rz'nin de belirttikleri gibi, lev kn yalemn ibaresindeki onlar zamiri nceki pasajlarda geen inkarclara ilikindir; bu nedenle, evirideki bir anlayabilselerdi! sz burada, sonraki nesne cmleciiyle kendiliinden aikar bir balant salayacak biimde ak olarak ifade edilmitir. 44 Yani, eer inananlar harekete geiren manev saikleri gerekten anlayabilselerdi, (inkarclarn) kendileri de inanmaya balarlard.
16-455

16. SURE

vahyettiimiz [lml] adamlardan baka kimseyi [eli olarak] gndermedik;45 bu konuda yeterli bilgiye sahip deilseniz, vahyedilmi nceki kitaplara46 bal kimselere sorun, 44 [Onlar size, kendilerini] apak delillerle ve hikmet dolu ilah kitaplarla 47 [desteklediimiz peygamberlerin lml adamlardan baka kimseler olmadn syleyeceklerdir]. Ve biz sana da bu uyarc kitab indirdik ki, insanlara, bandan beri indirilegelen mesajn48 asln olanca aklyla ulatrasn ve onlar da bylece belki dnrler. 45 Peki yleyse, (u) er dzenleri gelitiren49 kimseler, Allah'n kendilerini yerin dibine geirmeyeceine50 yahut azabn, nereden geldiini bilemeyecekleri bir tarzda balarnda kopmayacana dair tamamen gvenlik iinde mi gryorlar kendilerini? 46 Yahut dnp dururken51 hibir ekilde engel olamayacaklar (bir azapla O'nun) kendilerini [apansz] yakalamayacana, 47 ya da onlar iten ie rtp (sonunda) tepelemeyeceine52 dair?...
45 Bu pasajn iaret etmek istedii iki husus vardr: ilki, 36. ayette beyan edilen ifadeyle balantl olarak, Allah'n u ya da bu dnemde her mmete, her uygarla peygamber gnderdii ve dolaysyla belli bal hibir insan topluluunun, hibir mmetin ilah yol gsterme rahmetinden yoksun kalmad hususu; ikincisi ise, inkarclarn, Muhammed (s)'in, lml bir insan olduu iin Allah'n elisi olamayaca yolunda ska dile getirdikleri itiraza cevap olarak Allah'n btn peygamberlerini lml insanlardan semi olduu hususu. (Peygamberler de dahil, hibir kulun doast gler ve niteliklerle donanm olmad yolundaki Kurn reti hk. bkz. 6:50 ve 7:188 ve bunlarla ilgili notlar; ayrca 6:109 hk. 94. not.) 46 Lafzen, uyarcya/hatrlatcya -nk vahyedilmi her mesaj deimeyen gerek ynnde yaplm bir uyar ya da bir hatrlatmadr. Burada, sz geen konuda bilgilerine bavurulmas istenen kimseler, anlald kadaryla Yahudi ve Hristiyanlardr (Taber, Zemaher). 47 Yukardaki cmle, bir ara-sz olarak, yukarda 45. notta iaret edilen sebepler yznden Kuran'n ilah meneine pheyle bakan herkese hitab etmektedir. Zubur (hikmet dolu ilah kitaplar) terimi hk. bir aklama iin bkz. 21. sure, 101. not. 48 Zmnen, vahiy yoluyla indirilen -bununla, ahlak deer ve ilkelerin zamana bal tm deimelerden bamsz ve dolaysyla mutlak ve srekli olduklar iaret ediliyor. 49 Bizce, burada, er dzenlerden kast Allah' yok sayan felsefe, kuram ve ahlak retileridir. 50 Yani, onlar btnyle yok etmeyeceine. 51 Yani, gndelik uralar iinde. evirideki apansz ilavesi, sonraki ayette, alternatif bir olgu olarak yava yava rmeye dikkat eken ifadenin gereidir. 52 Tahavvuf teriminin anlamlarndan biri de tedric eksilme/rme ya da yava yava yok olmadr (Lisnu'l-Arab, havefe maddesi; ayrca Taber ve Zemaher); yukardaki
16-456

16. SURE

Ama bilin ki, Rabbiniz gerekten de ok efkatli, ok merhametlidir!53 48 YLEYSE, [hakk inkar edenler] Allah'n yaratt nesneleri54 grmyorlar m? Onlarn glgeleri, [Allah'n iradesine] btnyle boyun eerek55 bir saa bir sola dnp Allah iin sayg ve tazimle [nasl] yere kapanmaktadrlar. 49 Ayrca gklerde ve yerde olan her ey-btn canllar/hayvanlar ve melekler-56 kendilerini byklk duygusuna kaptrmadan Allah iin sayg ve tazimle yere kapanmaktadrlar: 50 stlerinde (egemen) bulunan Rablerinden korkuyor ve kendilerine ne buyurmusa onu yapyorlar.57 51 Ve hani, Allah: ki [ya da daha fazla] tanr edinmeyin!58 demiti, nk O'dur Tek ve Biricik Tanr: bunun iindir ki, Benden,59 yalnzca Benden
anlam rgs iinde terim hem toplumsal, hem de manev/ahlak armlar vermektedir: yava yava ahlak deerlerin zlmesi, gcn, toplumsal insicamn, huzur ve emniyetin ve sonunda hayatn kendisinin silinip yok olmas. 53 Zmnen, peygamberleri yoluyla size doru yol bilgisi bahettiine ve dnp karar vermeniz ve kendinizi dn olmayan ykma, felakete srklemeden nce yolunuzu dorultmanz iin zaman verdiine baklrsa. 54 Sonraki ayette hayvanlardan ve meleklerden ayrca sz edildii gznnde bulundurulursa, burada, eyler ya da nesneler tabiri, yle anlalyor ki, cansz eyleri ve belki bitki trnden canllar iaret etmektedir. 55 Lafzen, ve mutlak ekilde tbi olarak yahut teslim olarak. Boyun eme (secde) terimi burada, aktr ki, yaratlm canl cansz her eyin Allah'a kar ya da Allah'n koyduu doal yasalara kar ftr, isel boyun-emiliini dile getiren sembolik bir tabirdir. Ayrca bkz. 13:15 ve ilgili notlar 33-34. 56 Yani, en aa trlerden en yksek yaratklara kadar btn varlklar. Dbbe terimi, kendi kendine hareket edebilen ve bir bedeni ya da gvdesi olan canllar iin kullanlr; dolaysyla fiziksel bir bedeni olmayan ve melek diye adlandrlan fizik tesi varlklar kapsamaz, hatta onlarla bir kartlk belirtir (Rz). 57 Yani, Allah'n onlarn yaplarna yerletirdii saiklere uymak zorundadrlar ve byle olduu iin de, gnah ilemeye istidatlar yoktur. Oysa, insan bu bakmdan tamamen ve temelden farkldr. Yaratl olarak gnah ve erdemden bak olan hayvan ve meleklerin aksine insan, terimin ahlak anlamyla, serbest irade zere yaratlmtr: doruyla eri arasnda seim yapabilir ve dolaysyla gnah ileyebilir; ama gnah ilerken bile, Allah tarafndan konulmu bulunan ve Kuran'da snnetullh (Allah'n yolu) olarak tanmlanan evrensel yasalarn, evrensel gereklerin dna kamaz; gklerde ve yerde var olan her ey ve herkes isteyerek ya da zorunlu olarak Allah'n nnde eilmektedir eklindeki Kurn ifade (13:15) bu hususu dile getirmektedir. 58 lheyn isneyn (iki ilah/iki tanr) tabirindeki ifte ikileme, Tek lah'tan bakasna, yani Allah'tan bakasna kulluk etmek konusundaki mutlak yasaklamay pekitirmek iindir. 59 Kii zamirlerinin Kuran'da Allah'a izafeten kullanld zaman geirdikleri an deiimler iin arpc bir rnek. nszde 2. notta ve baka yerlerde de belirttiimiz gibi, kii
16-457

16. SURE

korkun! 52 Gklerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur; (o halde,) kulluk ve itaat de daima O'na olmaldr: hal byleyken, tutup yine de, Allah'tan bakasna m sayg ve duyarlk gstereceksiniz? 53 Hem, paynza den her nimet Allah'tandr; (nitekim) ne zaman banza darlk kse, hemen O'na yakarrsnz,60 54 sonra, zerinizden darl giderir gidermez, iinizden bazlar hemen Rablerinin uluhiyetinden baka glere de bir pay yaktrr,61 55 [adeta] kendilerine bahettiimiz nimetler iin nankrlklerini gsterircesine! [Bu geici] dnya hayatyla bylece avunun bakalm: nasl olsa [gerei] er ge reneceksiniz! 56 stelik bir de, kendilerine verdiimiz rzktan, hakknda hibir ey bilmedikleri eylere de bir pay ayrrlar.62 Allah tanktr ki, btn o uydurup durduunuz eylerden tr mutlaka sorguya ekileceksiniz! 57 Ayrca, kzlar Allah'a yaktrrken63 -oysa O tm beer balardan uzaktr,
zamirlerinde (O, Ben, Biz, Bizi, Bize, Beni, Bana vb.) grlen bu an deimeler ya da geiler, Allah'n tm ifade snrlarnn zerinde olduunu ve dolaysyla kii zamirlerinin zorunlu olarak kullanlmasnn ma edebilecei her trl tanmlama dzeylerinin stnde olduunu gstermektedir. 60 Kar. 6:40-41. 61 Lafzen, Rablerine [baka gleri] ortak koarlar: Yani, anslarndaki deimeyi haric faktrler ya da etkiler olarak grdkleri eylere hamledip bunlarda tanrsal gler ve nitelikler vehmederek. 62 Klasik mfessirlerin ouna gre, bu ifade, mrik Araplarn -6:136'da sz geentarmsal rnlerinden ve hayvanlarndan bir ksmn tanrlarna adama detleriyle ilgilidir; ve bu tanrlar tamamen hayal rn olduundan burada, haklarnda hibir ey bilmedikleri szyle tanmlanmaktadr. Bununla birlikte, yukardaki ifade, 6:136 zerine 120. notumuzda da belirttiimiz gibi, ok daha geni, ok daha genel bir anlam tamaktadr: bir kere, bu surenin nceki ayetiyle, yani bu ayetlerde ifade edilen, Allah'tan baka glere ve etkilere Allah'n yaratclk vasfndan bir pay (nasb) ve dolaysyla bunlara insan hayat zerinde belirleyici bir rol yaktrmak tavryla dorudan balantldr. Bu gr, yukardaki ayete ilikin yorumun son cmlesinde (astrolojik speklasyonlara zel bir atfta bulunan) Rz tarafndan da desteklenmektedir. 63 slam ncesi Araplar, Lt, Ment, Uzz gibi tanralarla (bkz. 53:19-20 ile ilgili 13. not) dii olarak tasavvur ettikleri meleklerin Allah'n kzlar olduklarna inanyorlard. Bu tr inanlar kkten reddeden Kuran, Allah'n her trl eksiklikten uzak olduunu (subhneh) ve dolaysyla, kendini ya da cinsini devam ettirmek anlamnda ancak yaratklara yaktrlabilecek dl ya da soy kavramnn iinde tad tamamlanmamlk vasfndan
16-458

16. SURE

ycedir- kendileri iin [sanki buna gleri yetermi gibi] holarna gideni64 [semek isterler]: 58 (O kadar ki,) ne zaman birine bir kz ocuu olduu mjdesi verilse 65 hemen yz kararr, ii fkeyle dolar; 59 kendisine verilen bu kt mjdeden tr -bu zillete/bu kk dmeye ramen, imdi onu acaba tutsun mu, yoksa topraa m gmsn [diye dnerek]- ky bucak insanlardan kaar. Yazklar olsun, izledikleri dnce tarz ne kadar kt!66 60 [Bunun iindir ki,] kt niteleme(ler) ahirete inanmayanlara67 yakr; en yce niteleme(ler) ise Allah'a. nk, doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen en yce iktidar sahibi O'dur!
da btnyle mnezzeh olduunu ifade etmektedir (kar. 6:100 ve ilgili 87-88. notlar). 57-59. ayetleri kapsayan bu ara blm aada 66. notla aklanmaktadr. 64 Yani, sadece erkek ocuu; nk slam ncesi Araplar kz ocuunu katlanlmas zorunlu bir yk, bir musibet olarak grmekteydiler. 65 Yani, gerek anne-baba sevgisiyle ele alndnda kz ya da erkek, ocuun cinsinde fark gzetmemek gerektiine gre, mutlandrc bir haber olarak karlanmas gereken bir mjde. 66 Yani, bu seeneklerin her ikisi de ktdr, arpktr: ocuu srekli bir hor grme nesnesi, bir zillet kayna olarak muhafaza etmek de, mrik Araplarn ska yaptklar gibi, canl canl topraa gmmek de. slam ncesi Arabistan'nda kadna kar benimsenen aalayc, hor grc tutumu dile getiren bu pasaj -tarihsel olaylara, anane ve geleneklere ilikin Kurn referanslarn hemen hepsinde grld zere- burada iaret edilen zel toplumsal olguyu ve bunun neticesi olarak ortaya kan ocuk kym hadisesini de aan ok daha geni bir anlam tamaktadr. yle grnyor ki, btn bu pasajn en can alc noktas kendileri iin [sanki buna gleri yetermi gibi] holarna gideni [semek isterler] cmlesidir; bunun anlam udur: kendi holarna gitmeyen eyleri (rn. bizzat kendilerince aalanan kz ocuunu) Allah'a yaktrmaya o kadar teneyken, insann O'na kar mutlak olarak sorumlu olduu anlayn benimsemekte isteksizdirler; nk byle bir anlay, kendilerini birtakm manev/ahlak snrlar iinde tutmaya zorlamak suretiyle onlarn haz ve rahat ynndeki eilimlerine ters dmektedir. Byle mutlak ya da niha bir manev/ahlak sorumluluk fikrine kar knca, insiyak olarak kyamet fikri, lmden sonra dirilme fikri karsnda da duralamaktadrlar; ve dolayl yollardan da olsa bir kere, Allah'n ly diriltmeye kdir olduu inkara kalklnca, bunun ardndan O'nun her eye gc yeten Tek lah olduu gereinin inkar gelmekte ve bu inkar batana bir kere saplananlar artk giderek birtakm hayal rn glere, varlklara, ya da etkilere tanrsal nitelikler yaktrmaya balamaktadrlar. Yukardaki ara pasaj btn bunlara, slam ncesi Araplarnn inan ve ananelerine atfta bulunmak suretiyle iaret ederken, sylem, btn bir Kuran'n evresinde dnp durduu temaya, yani Allah'n birlii, esiz-ortaksz olduu ve her eye gc yeter olduu konusuna bylece bir kere daha dnmektedir. 67 Yani, dolayl olarak, insann Allah'a kar mutlak ve niha anlamda sorumlu olduunu inkar ediyorlar. Zemaher ve Rz'ye gre mesel (lafz karl rnek, mesel) terimi burada ve sonraki cmlecikte sfat, (nitelik) anlamna gelmektedir.
16-459

16. SURE

61 mdi, eer Allah, [bu dnyada] yaptklar ktlklerden tr, insanlar [hemen] tepeleyecek olsayd, yeryznde tek bir canl brakmazd. Ne var ki, onlar, belirlenmi bir srenin sonuna kadar68 erteliyor. Sreleri dolduu zaman, sonlarn bir an olsun69 ne geciktirebilirler, ne de ne alabilirler. 62 Ve bir de, holanmadklar eyi70 (nce) Allah'a yaktrrlar; sonra da kalkp bunu dile getirirken, sanki en gzel, en erdemli olan neyse onu hak etmiler gibi, gerek d, yalan aklamalarda bulunurlar.71 Aslnda, onlar sadece atei hak etmektedirler ve phesiz kendileri [Allah'n rahmetinden] uzak tutulacaklar!72 63 Allah tanktr ki, [ey Peygamber,] senden nceki alarda da [muhtelif] toplumlara eliler gnderdik: fakat eytan onlara (da) yapp-ettiklerini gzel gsterdi[i iin hakk inkara artlanm olanlar mesajlarmz dinlemeyi hep reddettiler]; eytan [gemite olduu gibi] bugn de onlarla sk fk;73 bu yzden de onlar zorlu bir azap bekliyor. 64 Sana bu ilah kelm yalnzca, zerinde ekiip durduklar [din] sorunlar onlara aklayasn ve inanmaya eilimli olan kimselere de onu doru yol bilgisi
68 Yahut: [yalnzca O'nun tarafndan] bilinen bir srenin sonuna kadar -(yani, dnp tevbe etmelerine yetecek bir srenin, dnyada srecekleri hayatn sonuna kadar). 69 Metindeki saat kavramn aktarrken tercih ettiimiz bir an szc iin bkz. 7. sure, 26. not. 70 Yani, kzlar (bkz. yukarda 57-59. ayetler): fakat, Zemaher'nin de iaret ettii gibi, bu ifade, Allah'n kudret ve iktidarnda bir pay sahibi olduklarna inanlan varlklarn O'na ortak koulmas ve dolaysyla O'nun birliinin, esizliinin inkar haletini de ma etmektedir; bir baka deyile, burada sz edilen kimseler kendi meruiyet alanlarna el uzatlmasn, nfuzlarnn hasmlarnca daraltlmasn honutsuzlukla karlarken, ayn hassasiyeti Allah fikri, ilah anlaylar konusunda gstermiyorlar. 71 Lafzen, en gzelin (el-husn) kendilerine ait olduu hakknda... -yani, kendi dinsel ya da dind grlerinin, olanca samalklarna ramen, Allah katnda gzel ve makbul grleceini sanyorlar. Yukardaki anlam rgs iinde el-husn tabiri iin benimsenen (teki mfessirler arasnda Zemaher ve Rz tarafndan da zikredilen) bu yorum, sonraki ayette geen eytan onlara yapp-ettiklerini gzel gsterdi ifadesiyle mantk bir balant iindedir. 72 Lafzen, onlarnki [yahut onlarn pay] ate olacak ve terk edilecekler. 73 Yahut: O bugn (de) onlarn patronu [ya da efendisi]dir. Hatrlanmaldr ki, vel ismi, ilk azda, [birine ya da bir eye] yakn oldu [ya da yaklat/yaknlat] anlamna gelen veliye fiilinden tremitir. Kuran'da da bu anlamyla szck Allah'n inananlara yaknln (rn. 2:257 yahut 3:68) ya da inananlarn Allah'a yaknln (bkz. 10:62 ve ilgili 84. not) ifade iin kullanlr. Yine bu anlamyla szck 2:257'de er glerin (tt) hakk inkara artlanm olanlara (ellezne kefer) yakn olduunu ifade iin kullanlmaktadr.
16-460

16. SURE

ve rahmet olarak [ulatrasn] diye indirdik. 65 GKTEN su indirip onunla, kuruyup katlatktan sonra topraa yeniden hayat veren74 Allah'tr. phesiz bu olguda dinlemeye niyetli olanlar iin bir ders vardr. 66 Ve muhakkak ki, sizin iin (samal) hayvanlarda da (karlacak) bir ders vardr: hayvann karnnda, [bedeninden] atlacak artklarla kan arasndan [salglanan] ve ienlere lezzet ve ferahlk veren katksz st iiriyoruz size.75 67 Ve hurma aalarnn ve asmalarn rnnden hem sarho edici ikiler, hem de gzel, temiz rzklar elde edersiniz: ite bunda da, akln kullanan kimseler iin bir ders vardr!76 68 Ve bir de, Rabbinin arya: Dalarda, aalarda ve [insanlarn] hazrladklar kovanlarda kendine yuva edin diye vahyetti[ini]77 69 ve [ona] sonra her trl rnden ye; ve Rabbinin senin iin ngrd yollar78 mutlak bir boyun emilikle izle [diye buyurduunu dnn!] [te bunun iindir ki,] onlarn karnlarndan, iinde insan salna yarayl unsurlar bulunan deiik renklerde/tadlarda bir sv kar. phesiz bunda da, dnen kimseler iin mutlaka bir ders vardr!
74 Kuran'da ska rastland gibi, burada da vahyin salayaca ya da yn verecei ifade edilen manev uyana ilikin referans, Allah'n yaratc etkinliinin bir baka belirtisi olarak hemen organik hayat mucizesine ilikin bir referans izliyor. 75 Bir salg bezi rn olan st, ana-hayvann hayat iin (yahut metindeki mecaz tanmla kan iin ) zarur bir madde deildir; beri yandan, hayvan bedeninin, kendi metabolizmas bakmndan artk hi yarar kalmad iin dar atmas gereken bir madde de deildir: bunun iindir ki, ayette [hayvan bedeninden] atlacak artklarla kan arasndan [salglanan] bir sv olarak tanmlanyor. 76 Seker (lafz karl, arap ya da, cins/tr belirten bir isim olarak sarho edici iki) terimi burada rzk- hasen (lafz karl, yararl/salkl besin) kavramyla eliiyor ya da bir aykrlk ortaya koyuyor; bylece alkoln hem olumsuz, hem de olumlu etki ve zelliklerinin belirtilmek istendii dnlebilir belki. Bununla birlikte, bu sure sarholuk veren ikilerin Kuran'ca 5:90-91'de yasaklanmasndan takrben on yl nce vahyedilmi olsa da, yukardaki ayette bu tr ikileri ahlaken knayc bir mann bulunduundan phe yoktur (Taber ve Rz'nin kaydettiine gre bni Abbs; ayrca Rz). 77 Burada, vahyetti (evh) ifadesi, Allah'n bu kk kanatl varla verdii, mkemmel bir geometrik plan iinde amaz oranlara dayal altgen, prizmatik balmumu hcrelerinden mteekkil bal peteini -o hem mekan, hem de malzeme bakmndan son derece ekonomik, dolaysyla son derece rasyonel mimarlk harikasn- yapma hner ve insiyakna dikkat ekiyor. Ayetin devamnda bahsedilen, bitki zsularnn arnn gvdesinde bala dnmesiyle btnlenen bu olgu snnetullahn tabiattaki arpc tezahrlerinden birini tekil etmektedir. 78 Lafzen, Rabbinin yollarn.
16-461

16. SURE

70 VE SZ Allah yaratt, gn gelince de ldrecek; ve iinizden kimileri, mrn o en dkn ana, (insann) bildii eyi de bilmez olduu yaa kadar alkonulurlar.79 Gerek u ki Allah, her zaman kudretli olan yegane ilim sahibidir! 71 Rzk konusunda, kiminize kiminizden fazla veren Allah'tr: hal byleyken, kendisine fazla verilmi olanlar, rzklarn -bu bakmdan aralarnda eitlik olsun diye-80 sa ellerinin malik olduu kimselerle paylamakta isteksiz davranyorlar. Peki, (byle yapmakla) Allah'n nimetini (bile bile) inkara m kalkyorlar? 72 Size kendi cinsinizden eler81 takdir eden; elerinizden de size ocuklar, torunlar veren; ve sizi(n hepinizi) temiz ve ho eylerle rzklandran Allah'tr. Hal byleyken, insanlar82 kalkp yine de aslsz, bo eylere inanp, Allah'n nimetine kar nankrlk m yapacaklar? 73 Allah' brakp, onlar iin gklerden

79 Lafzen, mrn en dkn olunan ana vardrlr, yle ki, bilirken hibir ey bilmez olur -insann organik gelime srecini ma eden bir ifade: insan doar, geliir; gcnn, zeka, bilgi ve tecrbesinin doruuna eriir; sonra giderek geriler; yalanr ve baz hallerde, yeni doan bir ocuk kadar dkn ve aresiz bir duruma der. 80 Rzklarn ... ile paylamak ifadesi, metinde rzklarn ...e dndrmek olarak gemektedir. Sa ellerinin malik olduu kimseler (yani, meru yollarla sahip olduklar kimseler) burada, Allah yolunda yaplan savata tutsak alnan kimseler de olabilir (bkz. 2. sure 167 ve 168. notlar; 8. sure, 72. not), geimleri konusunda bakalarna baml olan ve dolaysyla bakalarnn sorumluluu altnda bulunan kimseler de olabilir. Kiinin sorumluluu altnda olan kimseleri kendisiyle eit standartlarda yedirip iirmesi, zarur ihtiyalarn karlamas slam'n kesin ilkelerinden biridir; bunun iindir ki, Hz. Peygamber: Allah'n sizin sorumluluunuza emanet ettii (lafzen, elinizin altnda bulunan), size baml (havelukum) bu kimseler sizin kardelerinizdir. O halde, kardeini kendi sorumluluu altnda tutan kii, ona kendi yediinden yedirsin, kendi giydiinden giydirsin ve onlara tayamayaca yk yklemesin; onlara bir yk yklemeniz gerektiinde, onlara kendiniz de yardm edin buyurmutur. (Buhr'nin muhtelif rivayetleriyle kaydettii bu Sahh Hadis, Mslim, Tirmiz ve bni Hanbel'in derlemelerinde de yer almaktadr.) nsanlar arasndaki sorumluluk bann bylece ele alnmas gerekirken, yine de insanlarn ou zaman zaman bu ahlak sorumluluk duygusunu canl tutmakta zaafa derler, ve bu zaaf, ayetin devamnda ifade edildii gibi, giderek Allah'n nimetini ve O'nun kullar zerindeki kesintisiz ba ve esirgemesini inkara kadar varr. 81 Lafzen, sizin iin kendinizden eler yapt [ya da salad]. Zevc terimi sadece iki kiiden mteekkil bir ifti deil, ayn zamanda ifti meydana getiren kiilerden her birini de ifade eder; yani e anlamna da gelir. Bunun iindir ki, szcn oulu ezvc btn insanlara atfla, hem kocalar hem de karlar iaret etmektedir. 82 Lafzen, Onlar, yani Allah'n varln ve/veya birliini inkar edenler.
16-462

16. SURE

veya yerden herhangi bir rzk83 salayamayan ve zaten buna gc de olmayan eylere mi tapnp duracaklar? 74 yleyse, sakn Allah'la (bakalar arasnda) herhangi bir benzerlik kurmaya kalkmayn!84 nk, Allah [her eyin asln] biliyor, ama siz bilmiyorsunuz. 75 Allah [ite size iki insan] rnei veriyor: [biri] hibir eye gc yetmeyen, bakasna baml bir kle; [dieri de] kendisine katmzdan [bir armaan olarak] gzel bir rzk bahettiimiz [zgr] bir insan ki, o rzktan gizli-ak [gnlnce, doru yolda] harcamalar yapyor. mdi, (dnn), bu iki insan hi bir tutulabilir mi?85 Btn vgler Allah'a yakr: ama onlarn ou bunu bilmezler. 76 Ve yine Allah [size baka] iki insan rnei veriyor: Onlardan biri, hibir i elinden gelmeyen bir dilsiz86 ki, efendisinin srtnda gerek bir yk; yle ki, beriki onu hangi ie kosa87 olumlu bir sonu alamyor. Peki, ite byle biri, doru ve haka olann yaplmasn emreden ve kendisi de dosdoru bir yolda yryen [bilge bir] kimseyle88 hi bir tutulabilir mi?
83 Rzk teriminin tad kapsaml anlam iin bkz. 2:3 zerine 4. notun ilk cmlesi. 84 Yani, Allah' baka herhangi bir eyle ya da kimseyle kyaslayarak yahut O'nu yle olur olmaz kavramlarla tanmlamaya alarak O'na kar saygszlkta bulunmayn. nk her tanmlama, son tahlilde, baka nesne ya da nesnelere nisbet yahut kyas yoluyla tanmlanan eyin niteliklerini belli bir snrlandrma iine sokmak demektir; Oysa, Allah nsanlarn tasavvur yoluyla varacaklar her trl tanmlamann tesindedir (bkz. 6:100'n son cmlesi ve ilgili 88. not). 85 Buna verilecek cevabn hayr olduu aktr. Bu kyaslamann tad anlam da aktr: misaldeki bu iki tr insan bir tutulamazsa, peki yleyse, her haliyle dier yaratklara -ya da insan aklyla kavranabilen yahut tasavvur edilebilen tabiat glerine- btnyle baml bir yaratk, var olan her eyin mutlak yaratcs, snrsz ve kavranmaz kudret sahibi Allah'la nasl bir tutulabilir; kudret ve nfuzca O'nunla nasl kyaslanabilir? (Bu istidlal tarz sonraki meselde de devam ettirilip gelitirilecektir.) 86 Ebkem terimi, ister uzv ister zihn bir yetersizlikten dolay olsun doru-dzgn konuamayan: yani, kaln kafal yahut aptal anlamnda dilsiz/sessiz demektir. Yukardaki Kurn tasvir bu her iki anlam grubunu da kapsamaktadr. 87 Yahut: onu nereye gnderse. 88 Yani, sadece kendisi drst ve erdemli biri olmakla kalmayan, ama ayn zamanda doru yaama tarzn bakalarna emredecek gce ve yetkiye de sahip olan biri. Bylece, birinci meselin konusu zgrlk ile klelik yahut daha genel bir tanmlamayla bamszlk ile bamllk arasndaki kartlk iken; ikinci meselin konusu, dilsizlik ve yetersizlik, ehliyetsizlik ile drstlk, adalet ve yeterlilik arasndaki kartlktr. Bu her iki meselin de, sonu olarak iaret ettikleri anlam ayn yndedir (bkz. yukarda 85. not).
16-463

16. SURE

77 Ve (bilin ki)89 gklerin ve yerin bilinmeyen gerekleri90 [yalnzca] Allah'a aittir. Ve o Son Saat'in gelip atmas ancak bir gz krpmas kadar yahut bundan da ksa [bir an iinde] olup bitecektir.91 nk, phe yok, Allah'n her eye gc yeter. 78 Ve sizi analarnzn karnndan, hibir ey bilmez bir halde karp size, kredesiniz diye iitme duyusu, grme duyusu, duyma-dnme yetisi baheden Allah'tr. 79 Peki, [hakk inkar edenler], gn ortasnda,92 bolukta, [Allah'n yaratt yasalara uyarak] uup duran kulara bakp dnmyorlar m hi? Elbette, Allah'tan baka kimse yok, onlar yukarda tutan. phesiz bunda inanmaya eilim duyanlar iin karlacak dersler var! 80 Ve size, dinlenme yeri olarak kendinize ev [yapma imkan ve yeteneini] veren; size, hayvanlarn derilerinden, konup gerken kolayca tayabileceiniz barnaklar;93 [kaba] ynlerinden, ince-yumuak ynlerinden94 ve kllarndan dayankl ev eyas ve daha ksa sreli kullanmlar iin baka eyalar [yapma imkan ve becerisini] baheden de Allah'tr. 81 Ve yaratt btn teki eyler arasnda,95 size [eit eit] glgelikler89 Bu pasaj 74. ayetin ikinci cmlesiyle balantldr: Allah [her ey(in asln)] biliyor, ama siz [gerekten] bilmiyorsunuz. 90 Ayetin devamndan da karsanabilecei gibi, -burada bilinmeyen gerekler/gizil gerekler olarak evirilen- ayb terimi, bu anlam rgs iinde, zamann ancak Allah'n bildii Son Saat'in vukuuna ilikin bir ma tamaktadr (Zemaher). Buna paralel olarak, bu tabirle, bizim duyum ve tasavvur imkanlarmzla dorudan kavramamz kabil olmayan, ama Kuran'n srarla belirttii dorultuda, yaratma kudretinin tezahrlerinden yola karak varlna ve birliine ehadet ettiimiz Allah'n kendi Zt da iaret edilmi olabilir (Beydv). 91 Lafzen, [Son] Saat olgusu [yani, vukuu] ... gibi olacak -Kyamet'in hem beklenmedik bir anda hem de ok abuk olup biteceini iaret eden bir ifade; bu her iki nitelik de (yani, birdenbire ve hzla cereyan etme zellikleri) Allah'n onu irade etmesiyle onun gereklemesi arasnda herhangi bir zaman aralnn bulunmaynn bir sonucudur; bu durum, yukardaki cmlede yer alan bundan daha da ksa bir an iinde ifadesini de aklyor. 92 Lafzen, gn boluunda [Allah'n koyduu yasalara] boyun eicidirler. 93 Culd (tekili cild) terimi lugat olarak deriler anlamna geliyor ise de, yle grnyor ki burada evcil hayvanlarn ynlerini de anlam alan iine almaktadr. Belirtmek gerekir ki, Arapa'da beyt ismi sadece tatan topraktan bildiimiz ev iin deil; ayn zamanda adr iin, ksacas seyyar ya da sabit her trl barnak iin kullanlmaktadr. 94 Veber, (ayette oulu evbr kullanlyor) develerin omuz ksmnda bulunan ve ince giysiler ve bazan da bedev adr rmekte kullanlan yumuak, ince yn. 95 Lafzen, yarattklarndan/yaratt eylerden.
16-464

16. SURE

snaklar96 ayran; dalarda gizlenme-saklanma yerleri baheden, ve sizi scaa [ve soua]97 kar koruyacak elbiseler; [karlkl] saldrlarnza98 kar koruyacak (sava) giysileri [yapma imkan ve becerisini] veren (de) Allah'tr. O size bahettii nimeti ite byle her ynden tam tutmaktadr ki belki O'na boyun eer de kurtulursunuz. 82 FAKAT, [ey Peygamber, eer senden] yz evirirlerse, unutma ki, senin grevin sadece, [sana vahyolunan] mesaj aka duyurmaktan ibarettir. 83 Aslnda Allah'n nimetinin pekala farkndalar ama, yine de onu tanyp dorulamaya yanamyorlar; nk onlarn ou onmaz biimde kfre batm bulunuyor.99 84 Ama Biz gn gelecek her mmetten100 bir tank karacaz: o Gn, hakk inkara artlanm olanlardan [bilgisizlik gibi] bir101 mazeret kabul edilmeyecek,
96 Lafzen, glgeler/glgelikler (zill, tekili zill). Deyimsel olarak bu szck bazan koruyucu anlamnda kiinin stn rten/glgeleyen eyleri belirtmek iin kullanlr; ayetin devam da bu koruyuculuk niteliine aka iaret ettiine gre, szcn deyimsel anlamn burada lafz anlamna tercih etmek bizce yerinde olacaktr. 97 Hemen btn klasik mfessirlere gre, burada scaktan sz edilirken bunun kart olan souk da kasdedilmektedir; bizim evirideki ilavemiz de bu mlahazaya dayanyor. 98 Mfessirlerin ouna gre, bu ayetteki elbiseler (serbl) terimi ikinci tekrarnda sava elbisesi ya da zrh olarak anlalmaldr ki bu da savalar ya da karlkl iddet hareketlerini akla getiriyor. Fakat, bu yorum her ne kadar gzard edilmese de, bize yle geliyor ki elbiseler szcnn ikinci tekrar ok daha geni anlamyla, yani insann kendi bana at tehlikeli durumlarda kullanmak zorunda kalabilecei her trl rty (yani, bedeni korumaya yarayan her trl eya ve malzemeyi) iaret eden deyimsel anlamyla anlalabilir; besekum (saldrganca davranlarnz ya da zorbalnz/iddetiniz) tabiri zerindeki vurgu da, kanaatimizce buna dayanmaktadr. 99 Yani, yararlandklar pek ok nimetin farknda olduklar halde, Allah'n onlardaki yaratc kudretini dorulamaya yanamyor ve bylece dolayl olarak O'nun varln inkar etmi oluyorlar. eviride bizim kfirn tabirine verdiimiz karlk (onmaz biimde kfre batm kimseler) szcn banda yer alan ve kfr fiilindeki srar ve niyetlilii vurgulayan el harf-i tarifinin (belirtme taksnn) varlna dayanmaktadr. 100 Allah'n her mmetin iinden -ya da mmet teriminin geni anlamyla syleyecek olursak, her uygarln yahut kltr ann iinden- kard peygamberlerin, kendi toplumlarna Allah'n mesajn ulatrp onlara doru ile erinin anlamn akladklarna dair ehadet edecekleri ve dolaysyla inanmayanlarn hibir mazeret ileri sremeyecekleri Hesap Gn'ne ilikin bir ma. 101 Zemaher'ye gre, onlarn mazeret ileri srmelerine izin verilmemesi, inanmayanlarn ortaya koyacaklar makul ya da hakl bir sebep yahut zrn olmadn dile getiren deyimsel bir ifadedir. (Keza kar. 77:35-36.)
16-465

16. SURE

af dilemeleri de asla kle alnmayacaktr. 85 Ve ktle-hakszla artlanm olanlar [o Gn kendilerini bekleyen] azab karlarnda bulduklarnda, o azabn kendileri iin [hibir mazeretle] hafifletilmeye[ceini] ve kendilerine artk zaman da verilmeyeceini [hemen anlayacaklar]. 86 Ve Allah'tan bakalarna tanrlk yaktranlar, [Hesap Gn] bu tanr yerine koyduklar (dzmece) varlklar102 karlarnda bulduklarnda, Ey Rabbimiz! diyecekler, (Evet) bunlar bizim sana ortak tanrlar olarak grdmz ve seni brakp kendilerine yalvarp yakardmz varlklardr!103 -Bunun zerine [o varlklar, onlarn hak ettikleri] sz yzlerine arparlar: Sizler [bu konuda birbirine] dpedz yalan syleyen kimselerdiniz! 104 87 Ve [ite bu gnah ilemi olan kimseler] o Gn [i iten getikten sonra] Allah'a teslimiyetlerini bildirirler; ve uydurduklar (dzmece tanrlar) da yzst brakr onlar. 88 Hakk inkara kalkan ve bakalarn Allah'n yolundan eviren kimselerin zerine, kardklar bozgunculuktan tr, azap stne azap yacaz. 89 Ve gn gelecek her toplum iinden kendi aleyhlerine bir ahit karacaz.105 Ve seni de [ey Peygamber, mesajnn ulaabilecei]106 kimseler zerinde ahit kldk; nitekim sana adm adm her eyi olduu gibi aklayan,107 bir doru yol
102 Kar. 6:22 ve ilgili 15. not. 103 Kuran'da pek ok yerde, tevbe etmeden len her gnahkara Hesap Gn'nde gnahlarnn ak ve nesnelletirilmi bir biimde gsterilecei ve bunlardan her birinin gnahkarn aleyhinde tanklkta bulunan ve onu savunulmaz bir biimde sulu olduunu kabul etmek zorunda brakan bamsz birer gereklik tezahr olarak onun karsna kaca ifade edilmektedir. Bu konuda ayrca hatrlanmaldr ki, Kuran'da her gnah eylemi, ister Allah'n birlii, biriciklii/esizlii inancna aykr den bir davran eklinde olsun, isterse O'nun yaratklarndan herhangi birine kar ilenmi bir hakszlk eklinde olsun, en bata kiinin kendi kendine yazk etmesi yahut kendi kendine zulmetmesi olarak tanmlanmaktadr. 104 Kar. 6:23-24 ve ilgili 16-17. notlar. 105 Bkz. yukarda 100. not. 106 Hz. Peygamber'in Arap adalar, doal olarak, her ne kadar o'nun tebligatn ulatrd ilk insan topluluu ya da ilk kuak olsa da -ve bu durum onlarn bu tebligat karsndaki tepkilerine zel bir ehemmiyet kazandryor olsa da- yine de Kurn mesaj bu haliyle btn insanla hitab etmektedir. (Bu konuyla ilgili olarak bkz. zellikle 7:158; 21:107 ve ilgili notlar.) 107 Yani, iyi ile ktnn, hem bireysel anlamda, hem de toplumsal anlamda ne olduu konusunda usl ve esasa dair bilinmesi gereken her eyi. Nezzeln ifadesi iin tercih ettiimiz
16-466

16. SURE

bilgisi, bir rahmet ve Allah'a yrekten boyun eenlere mjde olarak bu ilah kelm indirdik. 90 GEREK U K, Allah adaleti ve iyilik yapmay, yaknlara kar cmert olmay108 emredip utan verici ve arszca olan, akl ve saduyuya aykr olan109 ve azgnl, taknl yasaklyor; ve size [byle tekrar tekrar] t veriyor ki, bylece [btn bunlar] belki aklnzda tutarsnz. 91 Bir de, bir szleme yaparak balanma iine girdiinizde Allah'la olan szlemenize sadakat gsterin;110 ve yeminlerinizi, iyi niyetinize Allah' tank tutarak111 iyice pekitirdikten sonra bozmayn; 112112 unutmayn ki, yaptnz
karlk konusunda, hatrlanmaldr ki, bu zel gramatik kalp Kuran'da sk sk, vahyin bir seferde deil, belli bir zaman aral iinde tedrcen (adm adm) indirildiini ma etmek iin kullanlmaktadr. 108 Lafzen, [kiinin kendi] akrabalarna (zu'l-kurb) verme[sini]. Bu ifadedeki son terim ounlukla, kiinin kan yahut evlilik bayla bal bulunduu yaknlar, akrabas anlamna gelir; ne var ki terim, ahlak ynde kapsaml bir tevik ifade eden bu ayetin anlam rgs iinde getii iin, kiinin btn yaknlarn, ait olduu cemaatin btn bireylerini iaret etmektedir. 109 Baka yerlerde yanl ya da kt olan ifadesiyle evirdiimiz mnker terimi burada esas anlamyla, yani akln [ve/veya saduyunun] reddettii ve buna bal olarak ilke olarak, reddedilmesi, kanlmas gereken ey anlamnda gemektedir. Zemaher, daha kesin bir ifadeyle terimi insan aklnn kabul etmedii yahut yanl/eri olduuna hkmettii ey (m tunkiruhu'l-ukl) olarak; bir baka deyile akla, manta, saduyuya uymayan, bunlara ters den ey olarak aklamaktadr. (Aktr ki, bu terimin ifade ettii ey, insann alg ve kavray gcn aan eylerle kartrlmamaldr.) Btnyle inandrc olan bu aklama, sadece (terimin soyut anlamyla) zihnen kabul edilmesi mmkn olmayan nermeleri deil, fakat ayn zamanda fiilen uygunsuz ve muzr olan ve dolaysyla uzak durulmas, kanlmas gereken tutum ve davranlar da iine almaktadr; byle olduu iin de bu aklama, Kuran'n hem ahlak problemlere ilikin akla uygun yaklamyla, hem de onun insan davranlarnda gzetilmesi gereken saduyu ve itidal konusundaki sraryla tam bir badam iindedir. Bizim szkonusu el-mnker terimini burada ve benzer durumlarda akl ve saduyuya aykr olan ifadesiyle aktarmamz da yukardaki mlahazalara dayanmaktadr. 110 Allah'la andlama/szleme (ahdullh) ifadesiyle ilgili olarak bkz. 2. sure, 9. not. Balanma iine girdiinizde cmlecii iki anlam tamaktadr: birinci olarak (13:20'de olduu gibi) bu ifade, kiinin Allah'a olan inancndan doan manev, ahlak ve toplumsal ykmllklerine iaret etmektedir; ve ikinci olarak da, insanlarn birbirleriyle yaptklar tm szlemelerin, tm andlamalarn, Rz'nin belirttii gibi, ilke olarak Allah'la yaplm saylacan ve dolaysyla bunlara tam bir riayet gerektirdiini tenbih etmektedir. Sonraki ifadeler de zaten insann Allah'la yapt szlemenin bu ikinci yanna iaret etmektedir. 111 Lafzen, Allah' [ya da Allah'n adn] kendilerine kefl klarak.
16-467

16. SURE

her eyi Allah mutlaka biliyor. 92 Ve sakn yeminlerinizi, srf iinizden bir grubun dierinden daha gl olmasna dayanarak113 aranzda bir aldatma arac olarak ele alp da114 ipliini iyice bkp berkittikten sonra onu zp koparan kadn gibi olmayn. Allah btn bunlarla sizi sadece snavdan geiriyor ki, zerinde ekiip durduunuz her eyi Kyamet Gn'nde btn aklyla karnza koysun.115 93 nk, Allah dileseydi phesiz hepinizi bir tek mmet yapard;116 ama [sapmak] isteyeni saptrp, [doru yola ulamak] isteyeni de doru yola yneltiyor;117 Ve phesiz, yaptnz her eyden tr sorguya ekileceksiniz!118 94 (Bunun iindir ki,) yeminlerinizi aranzda bir aldatma arac olarak kullanmayn; yoksa aya[nz], salamca basm olduunuz halde, kayar119 ve bylece Allah yolundan dnp uzaklamanzn kt [sonularn] tatmak zorunda kalrsnz;120 ayrca bu takdirde sizi [te dnyada da] ok byk bir azap
112 Yani, dnmeden yapm olduunuz yeminler dnda (bkz. 2:225). 113 Lafzen, bir (mmet) [dier] topluluktan daha gl diye: korku zoruyla yaplan olumlamalar, yine korku zoruyla verilen szleri ma eden bir ifade. 114 Lafzen, kendi aranzda bir aldatma/bir aldatmaca (dehalen) olarak. 115 Hem nceki pasajdan, hem de sonraki pasajdan aka anlalaca zere, burada sz edilen ekimeler, doruluu ve tutarll konusunda farkl topluluklara ve farkl zihniyetlere bal insanlarn birbirinden ok farkl grlere sahip olduklar manev ve ahlak deerlerle ilgilidir. Ayrca bkz. 2. sure, 94. not. 116 Yani, zerinde fikir birliine varlm manev/ahlak deerlerle birbirine bal. Bu adan bkz. 10:19 ve ilgili notlar, zellikle 29. not. Ummeten vhideten (tek mmet) kavram hk. bir aklama ve kavramn dier armlar iin bkz. 2. sure, 197 ve 198. notlar. 117 Yahut: O, dilediini saptrr; dilediini de doru yola yneltir. Allah'n insan sapklk iinde brakmas [ya da saptrmas] yahut, tam bunun tersine, doru yola yneltmesi kavramnn grnte ma eder gibi olduu nceden belirlenmilik ya da nceden takdir edilmilik karsnda serbest irade problemi hk. bkz. 14. sure, 4. not. 118 nsann iyi ya da kt btn eylemlerinin -ve buna bal olarak btn eilimlerinin ve onlarn sonucu olan tutum ve davranlarnn- serbest seim ya da iradenin rn olmayp Allah'n takdiri olduu yolundaki arpk inanca iaret eden bir ifade. Zemaher bu problem evresindeki grn yle hulasa ediyor: Eer [insanlar] Allah'n sapkla yahut doru yola srkledii, cebrettii doru olsayd, o zaman onlarn yaptklar her eyden sorumlu tutulacaklarn buyurur muydu? 119 Yani, imana eritikten sonra Allah'a kar gelmi olursunuz. Bu ifadeden de anlalyor ki, yukarda 110. notta da belirtildii gibi, insanlarn birbirleriyle yaptklar her szleme, her andlama btl zere olmadka Allah'la yaplm gibidir. 120 Yani, bu dnyada (Taber, Zemaher, Beydv); nk yeminlerin, szlemelerin ihlali,
16-468

16. SURE

bekliyecektir. 95 yleyse, Allah'la yaptnz szlemeyi az bir pahayla deimeyin! Bir bilseniz, Allah katnda (bulacanz paha) sizin iin elbette en iyisidir: 96 (nk) sizin katnzdaki tkenir gider, ama Allah katndaki kalcdr. Ve kesin olan u ki: glklere gs gerenleri yaptklar en iyi ey neyse ona gre dllendireceiz. 97 Erkek ya da kadn, inanm olmas yannda bir de drst ve erdemli davranan kimseye hi phesiz ar-duru, ho bir hayat tattracaz;121 ve yine phesiz bylelerini, yapageldikleri en gzel ey neyse ona gre dllendireceiz. 98 MD, Kuran okuyacan zaman, hemen o kovulmu eytana kar Allah'a sn.122 99 Gerekte, onun, imana erienlerin ve Rablerine gven balam olanlarn zerinde bir nfzu/etkisi yoktur: 100 Onun yalnzca kendisini izlemeye istekli olanlar123 zerinde ve bir de ona tanrsal nitelikler yaktranlar124 zerinde etkisi vardr. 101 Biz bir ayetin yerine bir baka ayeti getirdiimizde125 -ki Allah adm
kanlmaz olarak karlkl gvenin giderek btnyle yok olmasna ve bu da sonu olarak toplumsal dokunun bozulmasna, zlmesine yol aacaktr. 121 Bu ifade, gerek bir mminin, Allah'tan yana uyank tutmaya alt bilin ve duyarlkta bu dnyada eriilebilecek en byk mutluluu, esenlii bulabilecei dnlrse, ya bu dnyadaki hayata, ya onu te dnyada bekleyen mutlulua, ya da her ikisine birden iaret etmektedir. 122 Bu pasaj 98. ayetten balayarak 105. ayeti de kapsamakta ve yukarda 90. ayette geen kapsaml ahlak talimatla ve buna bal olarak (89. ayetteki) Kuran'n amacnn her eyi aklamak, Allah'a yrekten boyun eenlere bir doru yol bilgisi, bir rahmet (zihin ve ruh aydnl) ve bir mjde salamak olduunu dile getiren ifadeyle ak bir balant kurmaktadr. Sz geen son ifade, Kuran'n, Allah'n ngrd manev ve ahlak deerlerin niha kayna ve dolaysyla iyinin ve ktnn ne olduunu ortaya koyan deimez bir l olduunu ma etmektedir. Ne var ki insan, yaps gerei, her zaman vahiy yoluyla ortaya konan manev, ahlak llerin gerek deerini sorgulama ya da onlara pheyle yaklama eilimindedir; bunun iindir ki, yukardaki ayetle, inanan kiiye, ilah kelm okuyaca yahut onun zerinde dnecei zaman, Kuran'n kovulmu eytan olarak isimlendirdii varln -yani, insann kendi ruhunda ve toplumsal evresinde bulunan ve onu ahlak ilke ve endielerinden koparp Allah'tan uzaklatran her trl g ve saikin- ayartmalarna, fsltlarna kar Allah'n manev desteine bavurmas tleniyor. 123 Yahut: onu efendi edinenler. Bununla balantl olarak kar, 14:22 ve ilgili 31. not. 124 Yani, zenginlik gibi, toplumsal nfz ve itibar gibi azdrc eylere tapnrcasna ballk, dknlk gstererek ruhlarn eytan'n ayartmalarna kaptranlar. 125 Yani, baz Mslman alimlerin ileri srd gibi Kuran'n bir ayetinin hkmn kaldrp neshedip onun yerine bir baka ayet koyarak deil, fakat nceki mmetlere mahsus
16-469

16. SURE

adm126 ne indirdiini btnyle bilmektedir- [hakk inkar edenler], Sen sadece uyduruyorsun! derler. Oysa onlarn ou bilmeyen, anlamayan kimselerdir!127 102 Onun, apak bir gereklik ve sarslmayan bir doruluk keyfiyeti iinde, imana erienleri(n durumunu) glendirmek ve Allah'a yrekten balanp boyun eenlere bir doru yol bilgisi, bir mjde olmak zre Rabbinden safha safha Kutsal lham128 yoluyla indirildiini syle. 103 Hi kukusuz onlarn, Ona129 [btn] bunlar mutlaka bir insan retiyor! dediklerini pekala biliyoruz. Oysa, onlarn karalamak amacyla ma ettikleri kimsenin dili btnyle yabanc bir dil130 olduu halde, bu mesaj [hem kendisi] ak olan, [hem de gerein zn] apak gsteren Arapa bir sylemdir.131
birtakm zel talimatlarn yerine Kuran mesajn koyarak. (Kuran'n kendi ayetleri iin szkonusu edilen bu savunulamaz nesih doktrini iin bkz. 2:106 ve ilgili 87. not; ayrca 41:42 ve 35. not.) 126 Yani, vahyin (yunezzil fiil formunun da ma ettii) tedric inii Allah'n planyla uyum iindedir; yle ki Allah istek ve buyruunu bir plana gre insana tedric olarak bildirmekte, insanln zihinsel ve toplumsal gelime dzeyine gre bir talimatn bir bakasyla deitirmekte ve btn bu sreci Kuran mesajyla doruuna ulatrmaktadr. 127 Yani, onlar yeni bir hkmn/talimatn gerekliliini anlamadklar iin, buna bal olarak Kuran' da gerei gibi anlayp deerlendiremiyorlar. 128 Rhu'l-kuds terimini, bundan baka getii ayr ayette olduu gibi (2:87 ve 253; 5:110), burada da kutsal ilham szckleriyle (ki, bizce bunun Kurn e anlamls ilah vahiydir. bkz. 2. sure, 71. not) aktardk. Bununla birlikte, tam szck karl olan kutsal ruh tabirinin Allah'n mesajn peygamberlere ulatran melek olarak anlalmas da mmkndr. (Bkz. ayrca, bu surenin 2. ayeti ve ilgili 2. not.) 129 Yani, Muhammed (s)'e. Bu ifadeyle, onun, vahiy ald yolundaki beyannn yalan olduunu sylemek istiyorlar. 130 Mrik Kureylilerden bazlar Kuran'da dile getirilen retilere Muhammed (s)'in kendi uydurmalar gzyle bakarken, bazlar da bunlarn ona bir yabanc tarafndan, belki, o zamanlar Mekke'de oturan yahut Muhammed (s)'in hayatnn erken dnemlerinde karlat farzedilen bir Hristiyan tarafndan retildiini dnyorlard. pheci Mekke'lilerin bu konuda kasdetmi olabilecekleri kii ya da kiilerin kimlii hakknda hem ilk Mslman mfessirler, hem de ada oryantalistler tarafndan eitli tahminler yrtlmtr; ama bu tahminlerin hepsi btnyle speklatif nitelikte olup herhangi bir tarihsel deer tamamaktadr. Mrik Mekke'lilerin bu kuruntusu sadece bir tek tarihsel geree iaret etmektedir ki, bu da, derinliini, esizliini inkar edemedikleri Kuran'n o'nun tarafndan telif edildiini sylemeyi bile o'na yaplm bir iltifat olarak gren Hz. Peygamber'in dmanlarnn bylece onun (Kuran'n) telifini, yahut en azndan esinini, hayal rn bir yabanc retmene, Arap olmayan efsanev bir kiilie izafe etmeleridir. 131 Tanmlayc mbn terimi iin seilen bu uzun ve kapsaml karlk hk. bir aklama iin bkz. 12. sure, 2. not. Szkonusu terim burada, hibir insann -ve zellikle hibir yabancnn
16-470

16. SURE

104 Gerek u ki, Allah'n mesajlarna inanmayanlar Allah doru yola yneltmez; ve onlarn [te dnyadaki] paylar da zorlu bir azap olacaktr. 105 Yalnzca, Allah'n ayetlerine inanmayacak olanlar bu yalan uydurmaktadrlar;132 ite asl byleleridir yalan syleyen! 106 mana eritikten sonra Allah' inkar eden kimseye gelince -ki, bundan kast, kalbi imanla dolu olduu halde bask altnda inkar etmi grnen kimse133 deil,134 fakat kalbini bile isteye hakkn inkarna aan kimsedir- ite bylelerinin zerine Allah katndan bir hm kecek ve onlarn payna ok byk bir azap decektir: 107 btn bunlar, onlarn dnya hayatn ahirete yelemelerinden ve Allah'n da hakk inkar eden kimseleri doru yola yneltmemesinden trdr. 108 te, Allah'n kalplerini, iitme ve grme duyularn mhrledii kimseler bunlardr; ite, umursamazlk iinde135 dalp giden kimseler bunlardr! 109 Hi phe yok, ahirette kaybedecek olanlar da bunlardr! 110 Ve yine bil ki, Rabbin, ktln ayartsn136 grdkten sonra onun hkm srd blgeyi terk edenlerin ve o gnden bu yana [Allah yolunda] stn abalar gsterip glklere gs gerenlerin yanndadr; ite byle bir dnmden sonra ok acyp-esirgeyen gerek balayc elbette senin Rabbindir! 111 [yleyse, haberiniz olsun,] o Gn herkes kendi bann aresini aramaya
(Arap olmayan anlamnda)- Kuran'daki przsz ve yksek Arapa dil ve ifade tarzn ortaya koyamayaca gereini vurgulamak iin kullanlmaktadr. 132 Yani, 103. ayette sz geen karalayc iddiay. Bu ifade, ilk bakta her ne kadar Hz. Peygamber'in muhalif adalarn ma etmekte ise de, geni kapsamyla bu ma, Muhammed (s)'e indirilen vahyin gerekliine inanmak istemeyen ve onu birtakm maraz ruh hallerinin, fikr-i sbitlerin rn kuruntular ya da bilinli, kastl uydurmalar toplam olarak aklayp gzden drmeye alan her an inkarc tipini kapsamaktadr. 133 Lafzen, kalbi imanla tatmin bulmu olduu halde, zora koulan kimse. kence ve lm tehdidi altnda canlarn kurtarmak iin grnte inanlarndan caydklarn syleyen mminleri ma eden bir ifade. Her ne kadar Kuran'da, muhtelif yerlerde, inan uruna ehit olmann yce erdemine dikkat ekilmi ise de, Allah kimseye, tayabileceinden fazla yk yklemez (kar. 2:233 ve 286, 6:152, 7:42, 23:62 ve ayn konuda baka pek ok Kurn ifade). 134 Lafzen, dndadr/mstesnadr. Ne var ki, cmlenin bir btn olarak Arapa'daki kuruluu metindeki ill taksn yukardaki gibi (yani, ... deil, eklinde) aktarmamz gerekli klmaktadr. 135 Zmnen, kendileri iin neyin iyi, neyin kt olduu konusunda -Allah'n hakk inkar edenlerin kalplerini mhrlemesi ifadesine ilikin bir aklama iin bkz. 2:7 ve ilgili not. 136 Yukarda fiil formu iinde (futin) geen ve bizim ktln ayarts ifadesiyle evirdiimiz fitne kavramyla ilgili bir aklama iin bkz. 8. sure, 25. not. Ellezne hcer ifadesi ve onun manev anlam hk. bkz. 2. sure, 203. not ve 4. sure, 124. not.
16-471

16. SURE

abalayacak ve herkese yapp-ettiinin karl tam olarak denecek; kimseye hakszlk yaplmayacaktr. 112 TE, ALLAH [size] bir rnek veriyor: gvenlik ve refah iinde bir ehir [dnn ki] oraya [ahalisinin] rzk her yandan bolca akp duruyordu; ama ahalisi tutup Allah'n nimetine kar yakmaz bir biimde nankrlk etti ve bunun zerine Allah da onlara, inatla yapageldikleri [ktlklerden] tr kuatc bir alk ve korku felaketi137 tattrd.138 113 Kald ki, onlara aralarndan bir eli de gelmiti; ama onlar o'nu yalanladlar. Ve onlar bylece zulm ve hakszlklarna devam edip giderken azap kendilerini kskvrak yakalad. 114 BUNUN iindir ki, Allah'n size rzk olarak bahettii temiz ve meru eylerden paynz aln ve eer yalnzca O'na kulluk ediyorsanz, o zaman nimetinden tr Allah'a krnz gsterin.139 115 Allah size sadece lei, kan, domuz etini ve Allah'tan bakasnn ad anla(rak boazlanan hayva)n yasaklamtr; fakat zorunluluk durumuna den kimse, ar gidip ihtiyacnn tesine gememek artyla bu yasaklamann dndadr; nk Allah, phesiz ok acyan-esirgeyen gerek balaycdr.140 116 Buna gre, artk, kendi yalannz (adeta) Allah'a isnad ederek yle dilinize geldii gibi yalan-yanl bu helaldir, u haramdr demeyin;141 nk, haberiniz olsun, Allah'a yalan isnad edenler asla kurtulua eriemezler! 117 [Onlarnki bu
137 Lafzen, giysi/elbise (libs) -nsan bir elbise gibi her yandan kuatan felaketi ifade iin klasik Arapa'da kullanlan deyimsel bir ifade (Tcu'l-Ars, yukardaki ayete zel bir atfta bulunarak). 138 Bu rnek ya da mesel, Allah'n insana bahettii hesapsz rzk ve nimetlere kar bilinli ya da kastl nankrln, bir baka deyile Allah'n doru yolu gsteren mesajna bilerek kar kmann, uzun vadede ve bir btn olarak toplumsal hayatn karmak dokusu iinde dnp dolap eninde sonunda insanlarn bana sadece ahirette deil, bu dnyada da vahim sonular, byk felaketler aacan gsteriyor. Bu dnyada, hibir toplum, kklerini, insann (2. sure 19. notta akland zere) Allah'la olan balants ya da szlemesi kavramnda ikin bulunan ahlak ve toplumsal llere dayandrmadka, gvenlik ve refah iinde yaamay umamaz. 139 Bu pasajla nankr ehir ahalisi rnei ve dolaysyla bu surenin giri blmleri (1-15. ayetler) arasndaki balantlardan birini, bu kre arma ifadesi kurmaktadr. 140 Belirtmek gerekiyor ki, yukardaki iki ayet 2:172-173'le hemen hemen ayndrlar ve dolaysyla numaras kaydedilen bu ayetlerin iinde yer ald btn bir pasajla, yani 2:168173'le balant iinde okunmaldr. Kar. ayrca 6:145. 141 Ahlaken neyin doru, neyin yanl olduu konusunda sbjektif tercihlere dayanan keyf grler ileri srme eklinde ortaya kan bu ok nemli sorun hk. bkz. 2. sure, 137. not.
16-472

16. SURE

dnyada] ksa bir avuntudan ibarettir; [te dnyada ise] kendilerini can yakc bir azap beklemektedir! 118 Ve [yalnz] Yahudi inancna bal olanlara sana daha nce szn ettiimiz eyleri142 yasakladk; nk onlara Biz hakszlk yapmadk; tam tersine, onlar kendi kendilerine hakszlk yaptlar. 119 Bir kez daha (belirtelim),143 muhakkak ki senin Rabbin, bilmezlik yznden ktlk ileyen sonra da tevbe eden ve artk dzgn yaayan kimselerden yanadr; ite byle [bir tevbeden] sonra ok acyp-esirgeyen gerek balayc elbette senin Rab-bindir. 120 GEREK U K, brahim insana yakan btn erdemleri kendinde toplamasn bilen,144 yalan ve sahtelik tayan her eyden yz evirerek Allah'n iradesine yrekten balanp boyun een145 biriydi; Allah'tan bakalarna tanrlk yaktran kimselerden deildi: 121 [nk] o, kendisini seip doru yola ynelmesini salayan (Allah'a), nimetlerinden tr her zaman kranla doluydu. 122 Biz de bunun iin o'na bu dnyada iyilik bahettik; phesiz ahirette de o kendini drst ve erdemli kimselerin arasnda bulacaktr. 123 Ve sonu olarak146 sana, Yalan ve sahtelik tayan her eyden saknan ve
142 Yani, bu sureden ksa bir sre nce vahyedilmi olan 6:146'da sz edilen eyler. Cmlenin bandaki Ve balac bu ayetin yukarda 114. ayetteki Allah'n size rzk olarak bahettii temiz ve meru eylerden paynz aln ifadesiyle olan balantsna iaret etmektedir. Bu iki ifade bir arada, gerekten iyi ve sala uygun olan hibir eyin mminlere yasak olmadn (6:145); Yahudilere konan perhiz trnden baz yasaklama ve kstlamalarnsa inatla srdrdkleri baz gnahlara kar sadece onlara zg bir ceza, bir tedb olduunu gstermektedir (kar. 3:93). 143 Smme iin verilen bu karlk hk. bkz. 6. sure, 31. not. 144 mmet teriminin pek ok anlamlarndan biri de budur; ve bizce bu anlam rgs iinde yaplabilecek en uygun aktarm ancak yukardaki gibi olabilir. Burada Hz. brahim'den sz edilmesi, Yahudilerden sz eden 118. ayete ilikin ince bir atf tamaktadr: nk ismi geen bu kavim, Hz. brahim'in soyundan gelmekle kendini seilmi kavim olarak grmektedir; oysa, Kuran, soya dayanarak ortaya atlan tm stnlk, seilmilik iddialarn srarla reddetmektedir. Ayrca, Kuran pek ok yerde ifade etmektedir ki, branlerin -bu arada ou Arap boylarnn- bu mmtaz/sekin atas iyi, gzel ve doru olan eylerle ylesine zdelemiti ki, Allah o'nu (kendine) dost edinmiti yahut Allah onu sevgisiyle yceltmiti (4:125); oysa o'nun Yahudi torunlar her frsatta Allah'a bakaldrm, ve dolaysyla kendi kendilerine hakszlk etmilerdir. 145 Hanf teriminin bu karlna ilikin bir aklama iin bkz. 2. sure, 110. not. 146 Lafzen, sonra yahut bundan sonra (smme): fakat, bu bala burada, Kuran'da ortaya konan vahy mesajn en can alc noktasna, doruuna iaret ettii iin, yukardaki gibi aktarlmas daha uygun gzkmektedir.
16-473

16. SURE

hibir ekilde Allah'tan bakalarna tanrlk yaktrmayan brahim'in dinine uy! diye vahyettik, 124 Sebt gnnn gzetilmesi sadece, onun hakknda147 uyumaz grler ileri srp ekienlere emredilmiti; phe yok ki, bu ekiip durduklar konuda, Kyamet Gn onlarn aralarnda148 elbette senin Rabbin hkmedecektir. 125 [BTN NSANLII] hikmetle ve gzel tle Rabbinin yoluna ar; ve onlarla en gzel, en inandr-c yntemlerle tart;149 phesiz, O'nun yolundan kimin saptn en iyi bilen senin Rabbindir; ve yine doru yola erienleri de en iyi bilen O'dur. 126 Bunun iindir ki, [tartmada] zora bavurmanz gerekirse, ancak onlarn sizi zora kotuklar kadar zora bavurun.150 Fakat eer kendinizi tutarsanz, bilin ki, glklere gs germesini bilen kimseler iin bu daha iyi, daha hayrldr. 127 yleyse, [hakk inkar edenlerin sylediklerine kar] sabr gster ve daima

147 Yani, Hz. brahim hakknda. Bu ifadeden kast udur: Yahudilerin ou, Tevhid dininin esaslarna aka ters den bir biimde, srf bu byk Peygamber'in soyundan gelmi olmalarna dayanarak kendilerinin Allah tarafndan seilmi kavim olduklarn ileri srmek suretiyle Hz. brahim'in gerek dininden sapmlard. (Onun hakknda uyumaz grler ileri srp ekienler ifadesiyle dile getirilmek istenen de, kanaatimizce ite bu sapmadr.) Kuran'da sk sk iaret edildii gibi, bu manev taknlk ya da kstahlk, srailoullar'na -ve yalnzca onlara- birtakm cidd yasaklar, kstlamalar ve mecburiyetler ykletilerek Allah tarafndan cezalandrlmtr. te bu kstlama ya da ilave ykmllklerden biri de Sebt (Cumartesi) gn her trl iten, al veriten uzak durmaktr. En geni anlamyla bu pasaj, Allah tarafndan ngrlen tm biimsel ykmllklerin (ritual), kendi balarna din birer ama olmadklarn, ama sadece manev ve ruhan disiplinin biimlendirilmesinde ara ve vesile olarak i grdklerini iaret etmektedir. 148 Yani, szde Allah tarafndan seilmi bir kavim olma statsne dayanarak niha kurtuluu hak ettiklerini ileri srenlerle insann bireysel olarak Allah'a kar sorumlu olduuna inananlar arasnda. Bu ifadeyle sylem Allah'tan yana bilin ve duyarlk iinde drst ve erdemli yaama temasna yeniden dnmektedir. 149 Kar. 29:46. Gemi vahyin mensuplar ile ... en gzel ekilde tartn! Baka inanlara bal kimselerle girilen tartmalarda yntem olarak en gzel, en yumuak ve dolaysyla en akla ve saduyuya dayanan yntemleri semek konusundaki bu srar dinde zorlama yoktur (2:256) ilkesiyle tam bir uyum ortaya koymaktadr. 150 Lafzen, maruz kaldnz kadaryla karlk [veya cevap] verin: bu talimatla, mminlerin, baka inanlara bal kimselerle tartrken kendilerini tutmalar ve muhataplarna kar asla onur krc, zihnen tezyif edici olmayan davran tarzlarn semeleri tleniyor. Geri tartmada kiinin drstl ya da samimiyeti muhatabnca itham altna sokulduunda buna misliyle karlk vermek caizdir; ama ayetin devam, sabr ve itidalle karlamann ahlak planda daha tercihe deer olduunu ortaya koyuyor.
16-474

16. SURE

hatrla ki, sana glklere gs germe gcn veren yalnzca Allah'tr;151 ve onlardan yana zlme; hele onlarn o aslsz iddialar152 seni hi skmasn: 128 nk, Allah elbette, Kendisine kar sorumluluk bilinci tayanlarla beraberdir, yani iyi olan ve iyilikte devaml olanlarla!

151 Lafzen, ve senin glklere gs germen (sabr) yalnzca Allah'a baldr [ya da Allah'la kimdir] -yani, yoksa bu sabr sadece ruhan ya da manev bir gurur ya da kstahln, sahte bir kendine-gvenin, sahte bir drstlk tavrnn kayna olmamal. 152 Lafzen, btn o kurageldikleri eyler (oyunlar/tuzaklar), yani, Allah'n mesajlarna kar uydurduklar aslsz, tutarsz iddialar.
16-475

17. SURE

17. SRA
lk ayetinde sz geen srlarla dolu Gece Yolculuu (bkz. Ek IV) bu surenin, daha nce deil, olsa olsa hicretten nceki yl iinde vahyedilmi olduunu gstermektedir. Suyt, nzul sralamasnda sureyi 28. sure (Kasas) ile 10-12. sureler grubu arasna yerletirmektedir. Bir ksm otoriteler surenin baz ayetlerinin ok daha sonraki bir zamana, yani Medine dnemine ait olduu grn ileri srmlerse de, bu gr, sadece tahminlere dayal olduundan pek zerinde durulmayabilir. 2-8 ve 101-104. ayetlerinde srailoullar'ndan sz edilmesi sebebiyle Hz. Peygamber'in kimi adalar bu sureyi Ben srl (srailoullar) nvanyla isimlendirirlerdi; bununla birlikte klasik mfessirlerin ou sure iin sr ismini tercih etmilerdir. Hz. Aye'nin ifadesine gre, Hz. Peygamber bu sureyi her gece namazda okurdu (Tirmiz, Nese ve bni Hanbel).

1 YCELNDE snr olmayan O [Allah] ki kulunu geceleyin, kendisine baz alametlerimizi1 gstermek iin [Mekke'deki] Mescid-i Harm'dan, evresini mbarek kldmz Mescid-i Aks'ya gtrd.2 nk, gerekten her eyi iiten, her eyi gren O'dur. 2 Ve Biz [ayn ekilde] Musa'ya3 [da] kitap vermitik ve onu srailoullar iin bir
1 yet terimi [ilah] mesaj anlamnda Kuran'da ok sk kullanlan bir terim olsa da, hatrlatmalyz ki, ncelikle, kendisiyle bir baka eyin varlna ya da niteliklerine hkmedilen simge yahut iaret/alamet anlamn tar (Kms). Rb'n tanmlad gibi, bu terim, alg ve mahede alanmz iinde olan ve kendisi gibi alg ve mahede alanmzda bulunmayan bir baka eyle ilgi ve balant iinde onun varlna delalet eden kavranabilir herhangi bir olgu, yahut ksacas sembol/alamet anlamnda kullanlr. Bunun iindir ki, min ytin ibaresi, baz alametlerimizi yahut baz sembollerimizi, yani niha gereklere delalet eden baz iaretlerimizi szckleriyle rahatlkla aktarlabilir. 2 Hz. Peygamberin, Kuds'e Gece Yolculuu (isr) ve ardndan ge Ykselme (mirc) diye bilinen srlarla dolu tecrbesine ilikin yukardaki ksa atf, bu almann sonuna konan Ek IV'de olduka etrafl bir biimde tartlmaktadr. Mescid-i Harm (Dokunulmaz badet Evi) tabiri Kbe Mbedi iin Kuran'da geen isimlerden biridir; Kbe ilk ekliyle Hz. brahim tarafndan ina edilmitir (bkz. 2. sure, 102. not) ve insanlk iin ina edilmi ilk Mbed (3:96); yani, Tek Tanr'ya ibadet iin ina edilmi ilk mesciddir. Mescid-i Aks (Uzak/En Uzak badet Evi) tabiriyle de, burada Muhammed (s)'den nce gelen uzun bran peygamberler zincirini simgeleyen ve evresini mbarek kldmz ifadesiyle tanmlanan kadm Sleyman Mbedi -yahut, belki daha ok bu mbed havalisikasdediliyor. Bu iki nl kutsal mbedin yan yana zikredilmesi, Kuran'n yeni bir din getirmediini, fakat nceki peygamberler tarafndan da tebli edilen tek ve ayn mesajn bir devamndan ve niha inkiafndan ibaret olduunu iaret amacna matuftur. 3 Ayetin banda yer alan ve balac, srlarla dolu Gece Yolculuu'nun -ve dolaysyla Mira vakasnn- Hz. Musa'ya ltfedilen vahiy gibi yksek dzeyde ve benzer mahiyette, ilah ltuf eseri tecrbeler olduunu iaret etmektedir. Kuran'da 4:164'de, Allah, Musa'ya
17-476

17. SURE

doru yol rehberi klm [ve onlara yle demitik:] Kaderinizi belirleme gcn Benden bakasnda aramaya kalkmayn.4 3 Siz ey Nh'la birlikte [gemide] tadmz insanlarn soyundan gelenler! O (Nh ki,) gerekten de ok kreden bir kuldu. 4 Ve srailoullar'na vahiy yoluyla5 [unu] bildirdik: Muhakkak ki siz yeryznde iki defa6 bozgunculuk karacak ve kstaha byklenip duracaksnz! 5 Bu yzden bunlardan ilki hakknda yaplan n-uyar(nn gn) gelip attnda kavgada ok etin kullarmzdan saldk zerinize, yle ki bunlar lkede kybucak girmedik yer brakmadlar; ve n-uyarnn gerei bylece btnyle yerine gelmi oldu.7
szn syledi, yani dorudan (teklmen) konutu diye buyurulmaktadr; ayrca bkz. 7:143144 ve zellikle, Allah'n Hz. Musa'ya ... seninle konuarak sana insanlarn arasnda stn bir yer ayrdm sznn getii 144. ayet. Surenin banda yer alan yceliinde snr olmayan O [Allah] ki, kulunu geceleyin, baz alametlerimizi gstermek iin ... gtrd ifadesinde de ayn dolaysz rabtaya ya da ayn dorudan tecrbeye ilikin bir atf vardr (bkz. yukarda 2. not; ayrca Ek IV). Bunun yannda bir de, burada ve Kuran'n baka pek ok yerinde grlen branlerin din tarihine ilikin gndermeler, onlarn peygamberlerine indirilen vahiylerin Tevhid inancnn (monoteizmin) ilk ifade biimlerini temsil ettikleri gereine iaret etmek iindir ki bu, tevhid inancnn yeniden tebli edilmesinde ideolojik adan byk bir nem tamaktadr. 4 Vekl terimi, [bir bakasna ait] i ya da sorunlarn zm iin emanet ya da havale edildii kimseyi yahut, [bir bakasnn] davranndan sorumlu olan kimseyi ifade eder. Allah iin kullanld zaman, bazan koruyucu (3:173'de olduu gibi) yahut, desteki/savunucu (4:109'da olduu gibi) ya da al klli eyin ifadesiyle birlikte, (6:102 ve 11:12'de olduu gibi) her eyi gzetiminde tutan anlamnda kullanlmaktadr. Yukardaki ayette (39:62'de olduu gibi) terim belirgin bir biimde, yaratt varlklarn ve nesnelerin kaderlerinin belirlenmesi konusunda mnhasran Allah'n nfz ve kudret sahibi olduunu ifade etmektedir. 5 Lafzen, kitapta -burada szck cins belirten anlamyla ve muhtemelen Tevrat'ta yer alan (Levililer xxvi, 14-39 ve Tesniye xxviii, 15-68) gayb haberlere, ayrca aya'nn, Yeremya'nn, Hz. Yahya ve sa'nn n uyarlarna iaret etmek zere kullanlmtr. 6 Hem Kitb- Mukaddes, hem de Kuran srailoullar'nn pek ok kere Allah'n koyduu yasalara ba kaldrdklarndan sz ettiine gre, iki defa (merrateyni) ifadesinin burada sadece iki kez olan bir eyi deil, fakat daha ok srailoullar tarihinin iki ayr ve uzun dnemini iaret ettiini sylememizi hakl klacak gerekelere sahibiz. 7 Ayette geen ibd terimi, isteyerek ya da zorunlu olarak hepsi Allah'n iradesine boyun emek durumunda olduklarna gre, yaratlm varlklarn her trn iine almakta (kar. 13:15 ve ilgili 33. not) ve burada aktr ki, zellikle insanlara iaret etmektedir. Muhtemeldir ki, kavgada ok etin kullarmz tabiri, M.. 7. yzylda Filistin'i istila edip bran
17-477

17. SURE

6 Bir sre sonra onlara yeniden stn gelmenizi saladk;8 ve sizi malca ve evlata destekleyip saynz artrdk. 7 [Ve dedik ki:] Eer iyilikte sebat ederseniz, iyilii yalnzca kendiniz iin yapm olursunuz; eer ktlk yapmaya kalkrsanz bunu da kendiniz iin yapm olursunuz. Ve bylece, n-uyarlardan dieri(nin gn) gelip attnda, onurunuzu btnyle alaa eden,9 nceki[ler] gibi Mbed'e (davetsiz) giren ve ele geirdikleri her yeri yerle bir eden [baka dmanlar gnderdik zerinize]. 8 Rabbinizin size acyp-esirgemesi elbette umulabilir; ama eer siz [gnaha] geri dnerseniz, Biz de [azaba] geri dneriz. Ve [unutmayn ki,] Biz cehennemi hakk inkar edenleri kuatacak (bir hisar) klmzdr. 9 GEREK U K, bu Kuran o dosdoru olan10 yolu gstermekte; drst ve erdemli davranlar ortaya koyan mminlere, dllerinin ok byk olacan mjdelemektedir; 10 ve ahirete inanmayanlara da kendileri iin ok can yakc bir azap hazrladmz [haber vermektedir].
ulusunun byk ksmnn (on kayp kabile) yok olmasna sebep olan Asurlular ve onlardan yz yl kadar sonra Sleyman Mbedi'ni ykp srailoullar'ndan kalanlar da tutsak alarak yurtlarndan karan Babilliler, ya da tek dnem tekil etmek zere btn bu olaylarn her ikisiyle birden ilgilidir (bkz. nceki not). Allah'n tevbeye yanamayan gnahkarlar zerine skntlar ya da felaketler gndermesi, Kuran'n baka yerlerinde olduu gibi burada da, insan hayatnn ve zellikle de uluslarn ve toplumlarn ortak hayatnn uzun vadede bal olduu sebep-sonu yasalarn iaret iin kullanlan deyimsel bir ifadedir. 8 Lafzen, hamle srasn onlardan size dndrdk -yle grnyor ki, bu ifade Yahudilerin M.. 6. yzyln son eyreinde Babil tutsaklndan ya da srgnnden dnp, ulusal rgtlenmelerini ksmen yeniden gerekletirdikleri ve yklan eski mbedlerinin yerine bir yenisini yaptklar gnleri ma ediyor. 9 Lafzen, yzlerinizi karartan. Yz insan bedeninin en gznnde ve ruh durumunu hemen ve en iyi biimde yanstan ksm olduu iin ou zaman insann tm varln ifade eden bir mecaz olarak kullanlr; bunun iindir ki birinin yzn karartmak ifadesi onu btnyle onursuz klmak yahut onurunu btnyle ayak altna almak ifadesiyle e anlamldr. Bu pasaj, kuvvetle muhtemeldir ki, kinci Mbed'in ve Yahudi eyaletinin M.S. 70 ylnda Titus tarafndan yaklp yklmasn ma etmektedir. 10 Yani, ahlak dzgnle, incelie ve insann bireysel ve toplumsal yararna uygun, bunlarla uyumlu olan. Bu ifadeyle sylem, gnah ilemenin ya da gnahkarca bir yaama tarz semenin hakk inkar etmekle ayn anlama geldiini gsterdikten sonra, yeniden, bu surenin 2. ayetinde temas edilmi olan Kuran'n temel temasna, yani Allah'n peygamberlerine indirdii vahy mesajlar araclyla insana her ada doru yol bilgisini ulatrd fikrine dnyor.
17-478

17. SURE

11 Hal byleyken,11 insan yine de [ou zaman] iyilik iin dua ediyormucasna (tutkuyla) ktlk iin dua eder;12 nk insan [yarglarnda] tez canldr. 12 Oysa, Biz geceyi ve gndz iki ayet kldk;13 yle ki, gece ayetini gideriyoruz ve peinden [onun yerine] k saan gndz ayetini14 getiriyoruz ki Rabbinizin cmertliinden (paynza deni) arayasnz ve bir de gelip geen yllarn15 ve [gelmesi kanlmaz olan] hesabn farkna varabilesiniz. Ve bylece, her eyi16 ak ak ortaya koyduk! 13 te yandan, Biz her insann kaderini (kendi) boynuna dolamzdr;17 yle ki, Kyamet Gn onun nne, her eyi ak ak kaydedilmi bulaca bir sicil karacaz; 14 [Ve o Gn ona:] (imdi) oku sicilini! [denecek,] (nk)
11 Yukardaki anlam rgs iinde ve balacnn anlam bizce budur. 12 Kar. 2:216 -Mmkndr ki, holanmadnz bir ey sizin iin (bazan) iyi olabilir; ve yine mmkndr ki, holandnz bir ey de sizin iin (bazan) kt olabilir: baka bir deyile, ilah rehberlik, iyinin ve ktnn ne olduu konusunda tek nesnel ldr. 13 yet teriminin birincil anlam iin bkz. yukarda 2. not. Buradaki anlam rgs iinde yeteyn (iki sembol) ifadesi -sonraki cmleciin de gsterdii gibi- manev ya da ruhan karanlk ve aydnlkla alakaldr. 14 Yani, insan manev/ruhan cehalet ve hatadan akln ve imann aydnlna yneltmek amacna dayanan Kuran mesajn. 15 Lafzen, yllarn hesabn (aded). Bu tabir, Kms'un da belirttii gibi, insann sayp durduu [kendi] mrnn yllarn da ifade yahut iaret ettiine gre, dnya hayatnn geiciliine dikkat ekerek insan burada aka manev/ruhan z eletiriye aran bir ma tamaktadr. 16 Yani, insann din ve ahlak alannda ihtiya duyabilecei yol gsterici her trl bilgiyi. 17 Tir, tam szck karl ku ya da daha uygun bir ifadeyle uan ey/uan yaratktr. slam'dan nceki dnemlerde Araplar ou zaman kularn uu tarzlarna, uu ynlerine bakarak olacak olan hakknda iyi ya da kt anlamlar karmaya, ksacas gelecek hakknda n-grler, n-yorumlar retmeye altklarndan tir terimi zamanla deyimsel olarak talih, yahut iyi ya da kt, ikisini de kapsamak zere kader anlamnda kullanlr olmutur. (Bu adan bkz. 3. sure, 37. not; 7. sure, 95. not.) Bununla birlikte, unutulmamaldr ki, Kurn kader kavram, insan hayatna ilikin haric artlarn ve olaylarn gidiinden ok, kiinin manev/ahlak tercihlerinin bir sonucu olarak bu hayatn izledii yn iaret eder, bir baka deyile insann manev-ruhan yazgsn ifade eder -ki bu da, Kuran'da ska belirtildii gibi, kiinin eilimlerine, (ahlaken kt olana kar direnerek ya da tersine, iyi olana kar bile-istiye ilgisiz kalarak) bilinli tercihleriyle ortaya koyduu tutum ve davranlarna baldr. Dolaysyla, insann manev-ruhan yazgs (ya da kaderi) kendisine baldr; kiiliin genel gidiiyle ayrlmaz biimde balantldr, ve insan hayatta yappettiklerinden sorumlu tutan Allah olduu iin de, kendisinden Biz her insann kaderini kendi boynuna dolamzdr diye sz etmektedir.
17-479

17. SURE

bugn kendi hesabn kendin karacak durumdasn!18 15 Her kim ki doru yolu izlemeyi seerse, bunu kendi iyilii iin yapm olacaktr. Ve her kim ki yoldan saparsa, bu kendi ktlne olacaktr; kimse kimsenin ykn tayacak deildir.19 Ayrca, Biz, [kendilerine] bir eli gndermeden20 [yapt hakszlklardan tr hibir topluma] azap etmeyiz. 16 Ama bir toplumu yok etmeyi irade ettiimiz zaman o toplumun refaha gmlm21 sekinlerine son uyar(lar)mz22 iletiriz; ve [eer] onlar gnahkarca yaamaya devam ederler[se], cezalandrc yarg artk o toplum iin kanlmaz olur; ve Biz de onu darmadan ederiz. 17 Nh'tan bu yana Biz byle nicelerini yok ettik! nk kullarnn gnahlarn btnyle grp haberdar olmakta senin Rabbin gibisi yoktur. 18 Kim ki, bu geici hayatn [hazlar] peinde komak isterse, bu istediinden dilediimiz kadar, gerekli grdmz kimseye hemen veririz; ama sonra onun payn cehennem klarz23 ki oraya knanm ve kovulmu olarak katlanmak zorunda kalacaktr! 19 Fakat ahiret hayatn[n gzelliini] isteyen ve bunun iin gsterilmesi gereken abay gsterenlere gelince, [gerek] mminler bunlardr;24 abalarna [Allah
18 Sicil ve ardndan kendi hesabn karmak tabirleri Hesap Gn'nde insann gemiine ilikin her eyin toplu olarak idrakinde olacan ifade ediyor (Rz). Bu temsl ifade Kuran'da pek ok ekilde gemektedir, rn. 37:19 yahut 39:68'de; ve belki en ak biimde 50:22'de: te (gznzdeki) perdeyi kaldrdk, bugn artk grnz ok keskin! 19 Bkz. 6:164, 35:18, 39:7 ve ilgili notlar; ayrca, bu temel ahlak ilkeye ilikin Kurn ifadenin ilk yer ald 53:38. 20 Zmnen, ki doru ile erinin anlamn iyice anlayabilsinler: kar. 6:131-132 ve ilgili 117. not; ayrca, ini srasna gre sr suresinden hemen nce gelen 28. surenin 59. ayeti. 21 Yani, kendilerini ahlak endielerden btnyle uzak tutan. (Mutraf terimine verdiimiz bu anlam iin bkz. 11. sure, 147. not.) Burada sz edilen kimseler zenginliklerine, toplumsal konumlarna dayanarak toplumlarnda fiil liderlii temsil eden ve dolaysyla nfuzlar altndaki kimselerin davranlarndan da ahlaken sorumlu olan kimselerdir. 22 Lafzen, emrimizi, yani yollarn dorultmalar iin. Karye (lafz karl, ehir/kasaba) -her zaman olmamakla birlikte- ou zaman toplum yahut ahali anlamn tamaktadr. 23 Lafzen, Ona cehennemi ayrrz [ya da ayracaz]. 24 Allah'n varlna ve insann O'na kar sorumlu olduuna inanm olmak ahiret hayatnn iyiliini/gzelliini gzetmek ve bunun iin aba sarf etmenin bir n art olduuna gre, bu anlam rgs iinde aktr ki, mmin terimi, Allah'n mutlak birlii ve biriciklii/esizliiortakszl konusunda ak bir idrake ve ayrca peygamberlere indirilen vahiyle insana teklif edilen doru yol bilgisinin bile-isteye kabulne iaret etmektedir Arapa metinde, bilindii
17-480

17. SURE

katnda] deer verilen kimseler de ite byleleridir! 20 Hepsine -bunlara da, tekilere de- Rabbinin ltfundan ulatrmaktayz; nk senin Rabbinin ltfu [insanlarn bir ksmyla] snrl deildir. 21 Onlarn bazlarna [yeryznde] dierlerine gre nasl cmert davrandmza bir bak: fakat (unutma ki,) ahiret, paye olarak daha yksek, erdem ve (manev) zenginlik bakmndan daha ycedir.25 22 (EY NSANOLU,) Allah'la beraber bir baka tanr edinme ki kendini knanm ve bir bana braklm olarak bulmayasn: 23 nk Rabbin, bakasna deil, yalnzca O'na kulluk etmenizi ve ana-babaya iyi davranmanz26 buyurmutur. Eer onlardan biri ya da her ikisi senin yannda kocarsa, onlara sakn f! 27 demeyesin; onlar azarlamayasn; onlara saygl, yceltici szler syleyesin, 24 ve onlara alak gnllce ve acyp-esirgeyerek kol-kanat geresin;28 ve Ey Rabbim! diyesin, Onlarn beni kkken sevgi ve efkatle besleyip byttkleri gibi, Sen de onlara merhamet eyle! 25 inizde olan en iyi Rabbiniz bilmektedir. Eer drst ve erdemli kimseler iseniz, [hatalarnz balayacaktr]:29 hem, bilin ki, (gnahtan) dnp Allah'a
gibi, nceki cmlenin tamam tekil kii zamiriyle ifade edilmitir (isteyen ... ve aba gsteren ... ve mmindir gibi): fakat oul olarak ifade edilen sonraki cmlecii gznne alarak, Arapa kullanma da uygun bir ekilde buradaki zamirleri oul olarak aktarmak daha yerinde olacaktr. 25 Lafzen, derece olarak daha byk ve (vaad ettii) cmertlik bakmndan (tafdlen) daha byktr. Fakat son terim burada belirgin bir biimde erdem (manev mazhariyet) anlamn da iinde tadndan terimin ok ynl anlam bir tek szckle deil, ancak bir szck grubuyla aktarlmtr. 26 nsann dnyaya gelmesinde, hayata kavumasnda asl ve niha mil ya da msebbib Allah olmakla birlikte, bunun gereklemesindeki haric ya da madd ve fiil mil kiinin anababasdr: byle olduu iin de, yukarda Allah' tzim ve tevhid konusundaki ary hemen ana-babay tzz etme, yce tutma emri yahut d izliyor. Bunu da aarak, 39. ayetin sonuna kadar uzanan bu pasaj insanlar aras ilikilerde merhametin, yce gnlln ve drstln ahiret hayatnn gzel klnmas iin gsterilmesi gereken abann tamamlayc bir paras olduunu ortaya koyuyor. 27 Arapa'da ff honutsuzluk, sknt ya da tiksinti hallerinde sarf edilen bir nlem, karlan bir ses. 28 Lafzen, onlar iin acma-esirgemeyle (rahmet) tevazu/alak gnlllk kanadn indiresin: kuun yuvadaki yavrular zerine efkat ve esirgemeyle kanatlarn germesinden mlhem mecaz bir ifade. 29 Bu ilave yukardaki vecz (lafzen ifade edilmemi olan) cmlenin anlamn vermektedir (Taber, Beav, Zemaher, Rz).
17-481

17. SURE

ynelenler iin (gerek) balayc O'dur. 26 Ve (ey insanolu,) yakn(larn)a30 hak(lar)n ver; dkne de, yolda kalma31 da; ama sakn [elindekini] anlamsz, amasz bir biimde32 sap savurma. 27 nk, bil ki, sap savuranlar eytan'n trdeleridir; eytan da zaten Rabbine kar gerekten ok byk bir nankrlk sergilemitir.33 28 Ve eer sen (kendin) de Rabbinin katndan ihtiya duyduun bir ltfu/bir rahmeti arama abas iinde olduun iin34 [ihtiya sahiplerine] ilgisiz kalmak zorunda isen, o zaman, hi deilse, onlara yumuak/yattrc bir sz syle. 29 Ve ne ellerini boynuna balayp kilitli tut,35 ne de sonuna kadar a[p varn younu ortaya dk]; byle yaparsan, [ykml olduun kimselerce] knanan, yapayalnz ve yoksul biri olup karsn. 30 phesiz dilediine rzk bolca, dilediine de ll-idareli veren senin Rabbin'dir. Ve kullarnn durumunu btn aklyla grerek haberdar olan da O'dur. 31 yleyse artk, yoksulluk kaygsyla ocuklarnz ldrmeyin;36 onlar da, sizi
30 Burada akrabadan sz ederken geen onun hakk ifadesi, aktr ki, kiinin yaknlarna, akrabasna gstermekle ykml olduu sevgiye, saygya dayanan ilgi ve yaknl iaret etmektedir (Zemaher ve Rz); nk akrabadan madd destek ya da yardm gerektirecek kadar ihtiya iinde olanlar ayetin devamndaki dknler (miskn) kategorisine dahildirler. 31 Bu ifade iin bkz. 2. sure, 145. not. 32 Lafzen, [btnyle] bo yere (tebzren), yani amaszcasna, anlamsz bir biimde yahut iyi/meru bir amaca bal olmakszn. Aklda tutulmaldr ki, tebzr kavram kiinin harcad miktarla deil de, harcamann dayand amala ilgilidir. Bunun iindir ki, Taber'nin kaydettiine gre, bni Abbs ve bni Mesd tebzr terimini doru olmayan bir ama iin yahut btl bir sebeple harcamada bulunmak olarak tanmlamlardr; yine ayn yerde Mchid'in Bir insan btn varn younu doru bir ama iin harcarsa yapt tebzr saylmaz; fakat btl yolda, yanl yolda ok az bir miktar harcasa bile, bu tebzr saylr dedii kaydedilmitir. 33 Tebzr (sap savurma) -bundan nceki notta verilen aklama nda- Allah'n insana bahettii rzk nimetine karlk tam bir kr bilmezlik ifade ettii iin, sap savuran kimse de (mbezzir) eytanlarn trdei [lafzen, kardeleri] olarak nitelendiriliyor- eytan ve eytan terimlerinin anlamna ilikin etrafl bir aklama iin bkz. 15. sure, 16. not. 34 Yani, kendin de ihtiya iinde olman sebebiyle bakalarna yardm edecek durumda olmadn iin. 35 Cimrilii ve zellikle de bakalarna yardm konusunda gsterilen isteksizlii ma eden bir mecaz (kar. 5:64'deki benzer ifade). 36 Tarihsel planda bu ifade istenmeyen kz ocuklarnn diri diri gmlmesi eklindeki slam ncesi Arap detini (bkz. 81:8-9 zerine 4. not) ma ediyor olabilecei gibi -daha seyrek de olsa- Araplarn baz tanrlarna erkek ocuk kurban etmelerini de ma ediyor olabilir (bkz. Zemaher'nin 6:137'e ilikin yorumu). Btn bunlarla birlikte yukardaki uyar ve ayn
17-482

17. SURE

de doyuran/rzklandran Biziz. Onlar ldrmek gerekten byk bir sutur. 32 Ve sakn zinaya yaklamayn;37 nk bu son derece yz kzartc, azgnca bir davran ve ok kt bir yoldur. 33 Ve yine sakn, hakl bir gerekeye dayanmakszn,38 Allah'n dokunulmaz kld cana kymayn. Bu konuda, haksz yere ldrlen kimsenin velisine [adil bir karlkta bulunma] yetkisi39 tanmzdr; ama hal byle de olsa, bu kii [karlkta] bire bir snrn sakn amasn.40 [Maktule gelince,] o, phesiz, [Allah tarafndan] yardma layk grlmtr!41 34 Yetimin malna, kendisi erginlik ana varncaya kadar, onu deerlendirmek amac dnda sakn yaklamayn.42
zamanda yasaklama, yoksulluk kaygsyla, yani sadece ekonomik sebeplerle ocuk aldrmay (krtaj) da pekala iine aldna gre alar st bir nem, alar st bir anlam tamaktadr. 37 Lafzen, zinaya yaklamayn -yaklamayn ifadesiyle zina yasa pekitiriliyor. Belirtmek gerekir ki, zin terimi kadnla erkek arasnda, bunlar bir bakasyla evli olsun olmasn, evlilik d cinsel ilikinin her tr iin kullanlan bir tabirdir- dolaysyla hem evliler hem de bekarlar aras gayrimeru cinsel ilikiyi kapsamaktadr. 38 Yani, kaz (hukuk) bir yarg, hakl sebeplere dayanan bir sava (2:190 ve ilgili 167. not), yahut nefsi mdafaa gibi gerekelere dayanmadka. 39 Bu ifade haksz yere adam ldrmenin cezasna, yani kss (adil karlk) denen, 2:178'de ve ilgili notlarda aklanan cezaya iaret etmektedir. Yukardaki anlam rgs iinde vel (hm/koruyucu yahut [birinin] haklarn savunan) terimi ounlukla maktuln yasal varisi yahut yakn akraba anlamnadr; bununla birlikte Zemaher yasal ynetimin de (sultn) bu terimin kapsamna girdiini belirtir ki bu aklama, kukusuz, ynetimin toplumun tm yelerinin tabii koruyucusu olduu fikrine dayanmaktadr. Kutile mazlmen (haksz yere ldrlme) ifadesine gelince, aktr ki bu yalnzca taammden ilenen cinayete iaret etmektedir; nk zulm kavram Kuran'da kazara yahut bilmeden ilenen hatalar iin deil, zellikle, bilerek ilenen hakszlklar iin kullanlr. 40 Bylece, maktuln haklarn savunacak olan kimse, (bu durumda, kaz merci) lm cezasn gerek katil ya da katillerden bakasna uygulamak konusunda yetkisiz klnmakla kalmyor, fakat ayn zamanda, durumu elverirse, hafifletici sebep ve artlar gznnde bulundurarak lm cezasndan bsbtn sarf- nazar etmeye mecbur klnyor. 41 Yani, onun kaz yarglama yoluyla hem bu dnyada katilinden c alnm oluyor; hem de Allah'n haksz yere ldrlen kimselere te dnyada bahedecei zel nimete yahut rahmete kavuuyor (Rz). Bununla birlikte, baz mfessirler buradaki o zamirinin maktuln haklarn koruyan kimseyle, yani yasal varisiyle ya da yakn akrabasyla ilgili olduunu syleyerek yukardaki ibareyi kendisi ksas yasasyla yeterince desteklenmitir, o halde artk denklik lsn aan bir cezalandrmann peine dmesin eklinde aklamaktadrlar. 42 Bkz. 6. sure, 149. not.
17-483

17. SURE

Verdiiniz her sz yerine getirin, nk verdiiniz szden [Hesap Gn'nde] mutlaka sorguya ekileceksiniz!43 35 Ve ltnz zaman ly tam tutun; tarty da doru44 teraziyle yapn: bylesi [sizin iin] daha iyi, daha yararl ve sonu olarak da daha gzel olacaktr. 36 Bilmediin eyin ardna dme;45 nk, iitme duyusu, grme duyusu ve kalp, bunlarn hepsi [Hesap Gn'nde] bundan sorguya ekilecektir! 37 Ve yeryznde kurumlanarak dolama; nk (byle yapmakla) sen ne yeri yarabilir ne de boyca dalara ulaabilirsin! 38 Btn bunlarn ktl, Rabbinin katnda asla ho karlanmayan (eyler olmalardr).46 39 Bu (sylenenler) doru ile erinin ne olduuna dair Rabbinin sana ulatrd bilginin bir parasdr.47 yleyse, artk (ey insanolu,) Allah'la beraber sakn bir baka tanr edinme:48
43 Lafzen, Her sz hakknda sorgulama (yahut kovuturma) yaplacak. 44 Lafzen, dosdoru (mstakm) -Kuran'n anlam dokusu iinde ister istemez manev ya da ruhan ve ahlak arm tayan bir terim. Byle olduu iin, 6:152'deki benzer ifadede olduu gibi, yukardaki buyruk da sadece ticar al veriler iin deil, insanlar aras btn ilikiler iin geerlidir. 45 Yahut: Bilmediin konuda fikir beyan etme [veya bilmediin eyin ardndan gitme]. Bunun, olaylar ya da insanlar hakknda ileri srlen mesnetsiz iddialara (ve dolaysyla iftira ve yalan ehadete), olaylarla dorulanmayan, tahmine dayanan beyanlara ya da elde doru deerlendirmeye yetecek veriler olmad halde birtakm toplumsal olay ve oluumlara karma tavrna iaret eden bir ifade olduu sylenebilir. 46 Baz mfessirlere gre bu hkm nceki iki ayette bahsedilenlerle ilgilidir; daha kuvvetli bir ihtimal ise, bunun yukardaki gibi ister aka dile getirilmi olsun ister sadece ma edilmi olsun, 22-37. ayetlerde geen btn yasaklamalarla ilgili olduudur. 47 Belirtmek gerekir ki, ou zaman bilgelik yahut derin bir bilgi ve vukufa dayanan, ince-derin bir gerei dile getiren sz anlamna gelen hikmet ismi, nledi yahut kiiyi ya da bir nesneyi istenmeyen tarzda olmaktan ya da davranmaktan alkoydu anlamna gelen hakeme fiilinden tremitir. Bunun iindir ki, hikmet szcnn birinci anlam kiiyi ktlkten yahut cahilce davranmaktan alkoyan eydir (kar. Lane II, 617); olumlu anlamyla szck ok derin ve stn olana ilikin vukuf, anlay, kavray demektir (Lisnu'l-Arab, Tcu'l-Ars). Terim, yukardaki ayette zellikle Allah katnda ho karlanmayan eylere atfta bulunulduktan sonra getiine gre, insandaki saduyu (yahut doruyla eriyi birbirinden ayrma yeteneine iaret etmektedir ki bu da, ahlak deerler konusunda Allah'n tayin ettii mutlak bir lnn varln gerekli klar. 48 Allah'a ve O'nun niha yarglamasna inan olmakszn, zamandan ve toplumsal evre ve koullardan bamsz mutlak ahlak deerlerin kabul iin baka herhangi bir dayanak olmad, olamayaca iin, yukardaki pasaj, balarken olduu gibi, Allah'n varlna, birliine inanmaya ilikin bir aryla sonulanyor.
17-484

17. SURE

yoksa, [kendince] knanm ve [O'nun tarafndan] kovulmu olarak cehenneme atlrsn! 40 MD [SYLEYN,] Rabbiniz oullar (vererek) sizi seip aklad da, kendisine melek grnts altnda kzlar m edindi?49 Dorusu, ok ar bir sz sarfediyorsunuz! 41 Gerek u ki, bu Kuran'da Biz (gerei) pek ok ynden ak ak ortaya koyduk ki [onu inkar edenler] iyice ilerine sindirebilsinler: ne var ki, bu sadece onlarn nefretini artrd. 42 De ki: Eer -onlarn iddia ettikleri gibi- O'nunla beraber [baka] tanrlar olmu olsayd, o zaman bunlar topyekn egemenlii elinde tutan (Allah')la kavgaya tutumak iin frsat kollarlard.50 43 Kudret ve egemenliinde eksiksiz ve kusursuzdur O; ve ycelikte, ululukta
49 Lafzen, meleklerden diiler/kzlar m edindi?: Meleklerin Allah'n kzlar (bir tr tanralar) olduu yolundaki slam ncesi alarn Arap inancn ma eden bir ifade. Mrik Araplarn bir taraftan kz ocuklarn hor grrken, dier taraftan onlar kendilerine deil de Allah'a, yce tutulmas gereken bir varla yaktrmalarndaki elikiye dikkat ekiliyor olmal (kar. 16:57-59 ve ilgili notlar). Bu belagat gerei soru, en geni anlamyla, Allah'n uluhiyetinin bir baka varla yanstlabilmesindeki, ya da bir baka varlkla paylatrlabilmesindeki samal, tutarszl ortaya koyuyor (kar. 6:100-101). 50 Ar terimi (lafzen, taht yahut, daha uygun bir ifadeyle kudret makam) Kuran'da Allah'n var olan her ey zerindeki mutlak hakimiyetini ifade iin kullanlmaktadr; bunun iindir ki, zu'l-ar tabiri en yakn bir ifadeyle Topyekn egemenlii elinde tutan eklinde aktarlabilir. te yandan, bu ayetin iaret ettii anlam konusunda mfessirler btnyle hemfikir deildirler. Bazlar ayeti, Eer Allah'tan baka tanrlar var olsayd, bunlar Allah' lem zerindeki kudret ve iktidarndan ksmen ya da tamamen yoksun brakmaya alrlar ve bylece lemde bir kaosa, kargaaya yol aarlard eklinde aklamlardr. En bata Taber ve bni Kesr olmak zere bazlar ise, biraz karmak da olsa, daha iyi bir yorumda bulunmulardr. Allah'tan baka tanrlar ya da tanrsal glerin varlna inanan kimselerin bu varlklar ya da gleri yalnzca Allah'la insanlar arasnda araclar olarak grdkleri yolundaki merulatrc faraziyeden yola karak bu mfessirler demilerdir ki, eer bu szde tanrsal yahut yar-tanrsal araclar gerekten var olsalard, bu durum aka onlarn birer aracdan baka bir ey olmamalar nedeniyle, Allah' mutlak ve mtel varlk olarak tandklar anlamna gelirdi ki bu da kendilerinin gerekte herhangi bir kudrete sahip olmadklarn ve son tahlilde btnyle O'na bal, O'na baml olduklarn kabul etmek demektir; baml olduklar, herhangi bir kudretten yoksun olduklar bylece aikar olan bu hayal rn araclarn, hangi mahiyette olursa olsun, herhangi bir tanrsal nitelikten de yoksun olduklar ortadadr. Hal byle olunca, artk insan iin dorudan doruya Allah'a, o her eye gc yeten, her eyi grp iiten Tek lah'a ynelmesi ve herhangi bir aracya ihtiya duymamas ok daha makul, ok daha onurlu deil midir?
17-485

17. SURE

onlarn syleyegeldiklerinden sonsuza kadar tede, sonsuza kadar akndr!51 44 Yedi gk52 ile yer ve onlarn iinde yer alan her ey O'nun snrsz kudret ve yceliini anmaktadr; O'nun yceliini, aknln vgyle yanklamayan bir tek nesne yoktur: ne var ki siz onlarn ycelemelerini anlayamyor, kavrayamyorsunuz!53 Yine de, hem ok balayc, hem de halm olan O'dur! 45 Ve54 (gerei anlamaya niyetli olmamalarndan tr, onlara) Kuran okuduun zamanlar, seninle ahirete inanmayacak olanlarn arasna grnmeyen bir perde ekeriz: 46 ve kalplerine, onu kavramalarna engel olan bir rt koyarz ve kulaklarna bir tka.55 Ve bu yzden, Kuran okurken ne zaman Rabbinden Tek Tanr olarak sz etsen56 nefretle srtlarn dnp giderler. 47 Seni dinledikleri zaman, Biz onlarn aslnda neye kulak kesildiklerini57 ve kendi aralarnda grtkleri zaman, bu zalimlerin [birbirlerine]: [Eer Muhammed'e uyarsanz,] dpedz bylenmi bir adama uymu olacaksnz! dediklerini ok iyi biliyoruz. 48 Seni benzettikleri eye bak [ey Peygamber!] Bir kere yoldan km bunlar ve bu yzden [hakka kan] bir yol da bulacak durumda deiller artk! 49 Ve onlar [bir de yle] diyorlar: Demek biz kemie, toza topraa dntkten sonra, gerekten yepyeni bir yaratma eylemiyle diriltileceiz, yle mi? 50 De ki: ster taa dnn, ister demire; 51 hatta isterseniz aklnza gelebilecek [hayata, dirime] daha uzak [baka] bir unsura dnn58 [yine de lmden sonra diriltileceksiniz]. Ve bunun zerine [eer], Bizi kim [hayata] geri dndrecek? diye soracak [olur]lar [sa], de ki: Peki, sizi ilk defa var eden kimdi? Ve sonra sana [inanmam bir tavrla] balarn sallayp, Bu ne zaman olacak?
51 Bkz. 6. sure, 88. not. 52 Bu ifadeyle ilgili bir aklama iin bkz. 2. sure, 20. not. 53 Yani, kainattaki her ey snrsz ilim sahibi Yaratc bir rade'nin varlna tanklk ederken, yalnzca insan, her zaman var olan, her yerde varln hissettiren Allah'n mutlak kudretinin bu kar konulmaz, grmezlikten gelinmez tecellilerine, belirtilerine kar ou zaman kr ve sar kalmaktadr. 54 Bu pasaj yukarda 41. ayetle balantldr. 55 Kar. 6:25. Bkz. ayrca, 2:7 ve ilgili not. 56 Lafzen, Kuran'da ne zaman Rabbinden tek olarak bahsetsen. 57 Yani, Kuran mesajna kusur bulmak iin. 58 Lafzen, kalplerinize daha da zor gelen yaratlm baka bir unsur -yani, hayata kavuabilecei, hayata dnebilecei ok daha az beklenir bir madde.
17-486

17. SURE

diye sorarlar[sa], [onlara] de ki: Belki, ok yaknda!, 52 Sizi araca ve sizin de onu verek (bu arya) cevap vereceiniz, ve kendinizi [yeryznde] ok ksa bir sre oyalanm gibi hissedeceiniz bir Gn'de. 59 53 YNE DE Sen kullarma syle, [inanlarn paylamayan kimselerle]60 en gzel bir biimde konusunlar; nk, eytan insanlarn aralarn amak iin her zaman frsat kollamaktadr.61 eytan gerekten de insann ak dmandr! 54 Rabbiniz ne olduunuzu, [neye layk olduunuzu] tam olarak bilmektedir: dilerse size acyp esirgeme gsterir, dilerse cezalandrr sizi. Bunun iindir ki [ey Peygamber,] seni [insanlarn] yazglarna karar verme yetkisiyle gndermedik;62 55 nk, gklerde ve yerde bulunan her varl her bakmdan bilen senin Rabbindir. Fakat u da bir gerektir ki, Biz baz neblere dierlerine gre daha byk bir ycelik tevd etmiizdir;63 tpk Davud'a [rahmetimizin bir belirtisi olarak] ilah hikmetle dolu bir kitap verdiimiz gibi.64 56 DE K:65 O'nunla beraber [tanrsal glere sahip olduunu] zannettiiniz [varlklar]66 arn bakalm; sizden bir darl gidermeye ya da onu [baka bir
59 nsana dnyada geirdii hayat, ahirette yaayaca hayat yannda ok ksa bir sreymi gibi gelecek (Taber, Zemaher). Bu ifadenin bir baka anlam da, insann dnyev zaman duygusunun mutlak realiteyle karlatnda anlamn yitirecei ynndedir. lmden sonra dirilii eskiden inkar eden bu insanlarn Allah'n arsna O'nu verek cevap vereceklerini syleyen nceki ifade, onlarn, lmden kalktklarnda artk Allah'n varlk ve kudretini btnyle idrak edebilecek duruma geleceklerini ma etmektedir. 60 Kar. 16-25 (ve ilgili 149. not) ve 29:46. 61 Lafzen, eytan onlarn arasn aar yahut onlarn arasna ayrlk sokar. 62 Bu anlam rgs iinde vekl terimine karlk olarak verdiimiz [bir baka varln] kaderini/yazgsn belirleme yetkisine sahip olan kimse ifadesi hk. bkz. bu surenin 2. ayeti zerine 4. not. Yukardaki cmle iin ayn derecede makul bir baka eviri de u olabilirdi: Biz seni onlarn davranlarndan sorumlu olarak gndermedik. 63 Bu, yle grnyor ki, Son Peygamber olarak Muhammed (s)'in misyonuna ilikin bir madr (Zemaher, Beydv): yani, Muhammed (s)'in kendisi, Allah'n mesajn ulatrd kimselerin kaderlerini belirleme gcne sahip olamasa da, tebli ettii mesaj kyamete kadar geerli kalacaktr. 64 Yani, tpk Hz. Davud'un ilah hikmetler kitabnn (Mezmurlar) o'nun dnyev iktidarndan (krallndan) fazla yaamas gibi, Muhammed (s)'in tebli ettii mesaj, Kuran da, o'nun takipilerinin tm inili kl tarihsel gidilerinin stne kacak, onlardan fazla yaayacaktr. 65 Zmnen, Allah'la birlikte baka tanrsal glerin de var olduuna/var olabileceine inanan kimselere. 66 Sonraki ifadelerin de gsterdii gibi bu ifade, azzlere, vellere ve meleklere tapnmay ma ediyor.
17-487

17. SURE

yere] yanstmaya67 glerinin olmadn [greceksiniz]. 57 Aslnda, onlarn bu yalvarp yakardklar [ve bylece azizletirdikleri, tanrlatrdklar ahsiyetlerin] kendileri -ilerinden O'na en yakn olanlar [bile]68 Rablerinin yaknln kazanmaya alrlar(d); hem de, O'-nun rahmetini umup azabndan korkarak: nk onun azab gerekten saknlmas gereken bir eydir! 58 Ve [unutmayn ki], Kyamet Gn'nden nce ortadan kaldrmayacamz ya da [gnahkarca gidiinden tr] zorlu bir azapla azaplandrmayacamz bir toplum yoktur;69 bu (olacaklarn) hepsi kitabmzda70 yazldr. 59 Bizi [ncekiler gibi, bu mesaj da] mucizev belirtilerle birlikte gndermekten alkoyan tek sebep, nceki toplumlarn onlar hep yalanlam olmalardr;71
67 Yani, bu darl kendi zerlerine almaya: Bu aka Hristiyanlarn vekaleten kefaret inancna bir atftr. 68 Yani, peygamberlerin de, meleklerin de en bykleri. 69 Yani, dnya hayatnda her ey geici, her ey yok olmaya mahkum olduuna gre, insanolu ahiret hayatndan yana duyarlk gstermeli, kendini ona hazrlamaldr. 70 Lafzen, kitapta -yani, bunlarn hepsi, Allah'n yaratt lem iin koyduu deimez yasalara bal klnmtr. 71 Bu son derece vecz ve dolaysyla ilk bakta biraz kapal gibi grnen cmle, bir btn olarak Kuran'n anlam ve amac konusunda temel bir aklama ortaya koymaktadr. Kuran'n pek ok yerinde Peygamber Muhammed (s)'in, Allah'n elilerinin sonuncusu ve en by olmakla birlikte, nceki baz peygamberlerin szl mesajlarn desteklemek ya da pekitirmek iin gsterildii sylenen trden mucizeler gsterme gcyle donatlmad srarla belirtilmitir. Denebilir ki, o'nun tek mucizesi: aklyla, ahlak kapsam ve mahiyetiyle kusursuz; insanlk tarihinin her ana, her geliim safhasna uyan; insanlarn hem duygularna hem akllarna hitab eden; hangi rktan, hangi toplumsal katmandan gelirse gelsin her insana ak olan ve hem lafzyla, hem de muhtevasyla Kyamet Gn'ne kadar deimeden kalacak olan Kuran'n kendisiydi ve bugn de byle olmakta devam etmektedir. nceki peygamberler deimez biimde hep kendi toplumlarna, kendi kavimlerine ve yalnz kendi alarna tebli etmekle grevlendirildikleri iin onlarn tebligat ister istemez kendi toplumlarnn ve kendi alarnn toplumsal ve dnsel artlaryla snrlyd; ve hitab ettikleri insanlar da henz bamsz dnme evresine varmam olduklarndan, bu peygamberler, stlendikleri grevin i gereini, sarsc mahiyetini kavrayabilmeleri ynnde insanlarn dikkatlerini uyandrmak iin sembolik nitelikte birtakm alametlere, birtakm mucizelere ihtiya duymulardr (bkz. 6. sure, 94. not). Ama Kuran, insanln (zellikle, Yahudilik, Hristiyanlk gibi klar itibariyle vahye dayanan dinsel gelimelerin etkili olduu blgelerde yaayan toplumlarn) belli bir dnce ve inan sistemini (ideology), artk yukardaki ayetin iaret ettii tarzda gemite vuku bulan ve ou zaman sadece yeni ve cidd kavray, anlay bozukluklarna yol aan birtakm mucizev alamet ya da iaretlerin zuhuruna ihtiya duymadan kavrayabilecei bir ada vahyedilmitir.
17-488

17. SURE

nitekim, Semd kavmine uyarc-aydnlatc bir belirti olarak o dii deveyi verdik, ama onlar bunu kle almadlar.72 Oysa biz bu kabil belirtileri yalnzca korkutup uyarmak amacyla gndermiizdir. 60 Hani, sana [ey Peygamber,] Rabbin [snrsz kudret ve ilmiyle] insanlar kuatmtr; bu sana gsterdiimiz grnt73 de, Kuran'da lnetlenen [cehennem] aac da insanlar iin yalnzca bir snama olacaktr.74 imdi [cehennemden bahsederek] insanlara korku veren bir uyarda bulunuyoruz, ama [hakk inkara niyetli olduklar srece] bu [uyar] onlarn sadece byklk taslayarak kstaha azgnlk, taknlk yapmalarn artryor demitik. 61 HAN, meleklere, dem'in nnde yere kapann demitik ve bunun zerine blis'in dnda onlarn hepsi yere kapanmlard.75
72 Bkz. 7:73'n ikinci paragraf ve ilgili 57. not. Kuran'da, szkonusu dii devenin mucizev bir mahiyet tadna dair herhangi bir iaret yoksa da, bu ifade onun Semd kavmi iin bir deneme, bir snama nesnesi ve bu anlamda uyarc-aydnlatc bir belirti (mubsra) olduunu iaret etmektedir (kar. 54:27). 73 Burada bahsi geen grnt (ruy), Hz. Peygamber'in Gece Yolculuunu izleyen Mira olaydr (bkz. Ek IV). Bu olay mahiyeti itibariyle birbirleriyle atan yorumlara ak olduu ve dolaysyla nesnel realitesi bakmndan birtakm phelere yol ama istidadnda bulunduu iin -ayetin devamnda ifade edildii gibi- insanlar iin bir snama vesilesi oluturmaktadr. yle ki: bu olayla yzyze geldiklerinde iman zayf olanlarla s dnenlerin Muhammed (s)'in drstlnden ve dolaysyla peygamberliinden yana duyduklar inan sarslrken, Allah'a sarslmaz bir imanla bal olanlar bu olayda Allah'n setii kimselere bahettii ruhan nimetin olaanst bir tezahrn grmekte ve bylece Kuran mesajna duyduklar iman daha da glenmektedir. 74 Bu Kuran'da lnetlenen aacn, 37:62 vd. ve 44:43 vd.'da cehennemin tezahrlerinden biri olarak sz geen lmcl meyve aac (eceratu'z-zakkm) olduunda phe yoktur (bkz. 37:62-63 ve ilgili 22 ve 23. notlar. Bu notlardan sonuncusunda szkonusu aacn insanlar iin niin bir snama olduu aklanmaktadr). Yukardaki anlam ak iinde aa, aka cehennemin kendisini simgeledii iin, lnetli yahut lnetlenmi aa olarak nitelendirilmektedir. Burada, ahiret hayatnn baka tezahrlerinin deil de, sadece cehennemin zel olarak iaret edilmi olmasnn sebebi, aacn bir uyar olduunu ifade eden sonraki cmlede aklk kazanmaktadr. 75 Hz. dem ve melekler temsli zerine yaplm bir aklama iin bkz. 2:30-34, 7:11-18, 15:26-41 ve ilgili notlar. Arf ve Hicr surelerinde olduu gibi burada da vurgu blis'in Hz. dem hakkndaki kmseyici tavr (ki bu tavrn, aktr ki, btn insan tr iin simgeleyici bir anlam vardr) zerindedir; bunun iindir ki, bu pasaj, yukardaki 53. ayetin biti cmlesiyle, yani eytan gerekten de insann ak dmandr ifadesiyle ak bir balant iindedir. Allah'n meleklere dem'in nnde secde edin buyruunda ifadesini bulan insann stn konumu zerindeki vurgu bu temsli 70-72. ayetlere balamaktadr.
17-489

17. SURE

[blis]: Balktan yarattn (bu) yaratn m nnde eileceim? demi, 62 ve Benden stn tuttuun [u aptal] eye bak! Eer bana Kyamet Gn'ne kadar zaman verirsen, ok az dnda, onun soyundan gelenleri mutlaka peime takacam76 diye ekledi. 63 [Allah] Haydi, [setiin yolda elinden geleni ardna koymamak zere] git! Ancak, haberin olsun ki, onlardan sana uyanlar(la beraber) hepinizi bekleyen ceza, yaptklarnzn tam karl olmak zere, cehennem olacaktr! 64 Haydi, imdi onlardan gcnn yettiini sesinle ayart; atlarnla ve adamlarnla77 onlarn zerine yklen ve (bylece) onlarn, mallaryla ocuklaryla78 [ilgili olarak ileyecekleri gnahlara] ortak ol; onlara vaadlerde bulun; nk [onlar bilmezler ki] eytan'n vaad ettii her ey sadece akl elmek iindir.79 65 [Bununla birlikte yine de] bil ki, [Bana gven balayan] kullarm zerinde senin bir etkin olmayacaktr;80 nk kimse Rabbin kadar gvene layk deildir. 66 RABBNZDR, bolluundan, bereketinden (paynz) arayasnz diye sizin iin denizde gemileri yzdren; O'dur size gerekten acyan, sahip kan. 67 Denizde bir tehlikeyle karlatnz zaman, O'ndan baka btn o yalvarp yakardnz eyler sizi yzst brakr; ama ne zamanki sizi sa salim karaya karr, hemen yz evirip [unutuverirsiniz O'nu]; nk, insanolu gerekten ok nankrdr! 68 Peki, O'nun sizi yerin dibine geirmeyeceinden yahut zerinize ta topra kaldran can alc bir rzgar81 gndermeyeceinden ok mu eminsiniz? (Hayr, o zaman) kendinize asla bir koruyucu bulamazsnz. 69 Yahut, sizi tekrar denize82 dndrp, zerinize ortal kasp kavuran bir frtna gndermeyeceinden ve bylece, nankrlnze karlk sizi bomayacandan ok mu eminsiniz? (Hayr,) o zaman bizim karmzda size
76 Kar. 7:16-17. Haneke fiili szck olarak [atn] alt enesine (hanek) ip ya da gem geirdi anlamna geliyor; tabii, yenmek maksadyla: dolaysyla buradaki ihteneke formu birine gem takt, boyun edirdi, krkrne itaatini salad anlam tamaktadr. 77 Btn gcnle anlamna gelen deyimsel bir ifade. 78 Gnahkarca yollarla elde edilen yahut gnahkarca harcanan dnyev zenginlikleri, zin yoluyla ocuk sahibi olmay ma eden bir ifade. (Bununla birlikte, belirtmek gerekir ki, slam ahlak ve hukuk sisteminde bu yolla dnyaya gelmi ocuklar iin ngrlen hibir yasal kstlama, mahrumiyet ya da yetkisizlik mevcut deildir.) 79 Kar. 4:120 ve ilgili 142. not. 80 Yani, 14:22 ve 15:42'de de belirtildii gibi, onlarn zerinde gerek bir nfzun olmayacaktr. 81 Lafzen, talar uuran bir rzgar (Tcu'l-Ars, hasabe maddesi). 82 Lafzen, ona.
17-490

17. SURE

arka kacak kimse bulamazsnz. 70 GEREK U K, Biz demoullarn stn ve onurlu kldk;83 karada ve denizde onlarn ulamn saladk; temiz besinlerle onlar rzklandrdk ve onlar yarattklarmzn pek oundan stn tuttuk: 71 [ama] gn gelecek, btn insanlar huzurumuza aracaz [ve onlar, yaarken] davranlarna yn veren bilinli eilimlerine, seciyelerine gre [yarglayacaz]:84 sicilleri sa ellerine verilecek olanlar,85 ite bunlar, tutanaklarn [sevinle] okuyacak olanlardr. Bununla birlikte kimseye kl kadar hakszlk yaplmayacaktr:86 72 Ve bu [dnyada kalbi] kr olan, ahirette de kr olacak ve [doru yoldan] daha da sapm bulunacaktr.87 73 O [YOLUNU arm] kimseler, Bizim admza, vahyettiimizden baka bir ey ortaya atasn diye seni ayartarak, seni vahyettiimiz [gereklerden] uzaklatrmaya almaktalar; yle ki, bunu baarabilselerdi seni hemen kendilerine dost edinirlerdi!88 74 Eer seni[n imann] berkitmemi olsaydk,

83 Yani, onlara bu bakmdan, kendilerini teki btn canllarn ve hatta meleklerin zerine karan dnme ve soyutlama yetenei bahederek (kar. 2:31 ve ilgili not 23) insann ayrc zelliine dikkat eken bu ifade, blm 61. ayete balamakta ve 61. ayette ele alnan temay devam ettirmektedir. 84 Rz, ned kulle unsin bi-immihim ifadesini byle aklamaktadr (lafzen, insanlarn hepsini kendi imamlaryla yahut nderleriyle aracaz). Rz'ye gre, imm (lafzen, nder ya da rehber) terimi, bu anlam rgs iinde, insann davranlarn ynlendiren, yapp-etmelerini motive eden, iyi ya da kt, bilinli eilimleri iaret etmek zere soyut bir anlam tamaktadr. Bizce de bu aklama, zellikle 53:39 ile ilgili 32. notumuzda kaydettiimiz Hadis de gznnde bulundurulursa son derece inandrc bir aklamadr. 85 Kuran'da ska kullanlan ve kii hakknda manev/ruhan planda aklayc anlam ifade eden simgesel bir imaj. Ayn ifade tarz iinde sol el tabiri bunun tersini dile getirmektedir (kar. 69:19 ve 25; ayrca 84:7). 86 Bu son cmle, aktr ki, hem iyiler, hem de ktler iin geerlidir (fetl szcn karlamak iin yukarda kullandmz ifade iin bkz. 4. sure, 67. not). 87 Kar. 20:124-125. Bu pasaj gstermektedir ki, insann ahiretteki hayat sadece dnya hayatnda izledii davran tarzyla belirlenmi olmakla kalmayp, ayn zamanda, nceden yer etmi eilimlerin tabii inkiaf ve younlamas halinde dnya hayatnn organik bir uzants olarak tecell etmektedir. 88 Bu ifade, mrik Kureyliler tarafndan yaplan bir uzlama teklifini dile getirmektedir: Mrikler Hz. Peygamber'den, u ya da bu ekilde, onlarn kabile tanrlarn da tanmasn ve bu tanmay da Allah'a dayandrmasn istiyorlar; buna karlk, o'na kendisini bir peygamber olarak tanyacaklarn ve bir lider olarak o'nu izleyeceklerini vaad ediyorlard. Pek tabii, Hz. Peygamber bu teklifi reddetmitir.
17-491

17. SURE

belki de onlara biraz olsun eilim gsterecektin.89 75 O zaman sana hayatta da, lmden sonra da kat kat [azap] tattrrdk;90 ve Bize kar sana yardm edecek kimseyi de bulamazdn! 76 Ve [seni ikna edemediklerini grnce, bu sefer] aralarndan bsbtn karp atmak iin [doduun] toprakta seni tedirgin etmeye alyorlar.91 Ama, sen ayrldktan sonra,92 onlarn kendileri de pek fazla kalamayacaklar.93 77 Elilerimizden senden nce gnderdiklerimiz iin de [izlediimiz] yol buydu;94 Bizim (izdiimiz) yolda bir deime gremezsin. 78 GNEN doruu amasndan gecenin kne kadar(ki sre iinde) namaz[n] gerei zere yerine getir; sabah [namaz] okumasn95 da [tam bir dikkat ve duyarlk iinde gerekletir]; nk sabah okumas(nda insan) gerekten de [ulv olan her eye] aktr.96
89 Bu ifade, Hz. Peygamber'in derin imannn byle bir eyi dnmeyi o'nun iin imkansz klacak kadar salam olduunu dile getirmektedir. 90 Yani, byle yapmakla, Allah'n sana bahettii vahye ramen yoldan km olacan iin ve ayrca, ortaya koymu olacan arpk rnekle sana inananlar da yoldan karm olacan iin. Yukardaki pasajn dile getirdii anlam, ilgili olduu tarihsel olay ya da olaylarn tesine gemekte ve temel bir geree ya da doruya ters decek bilinli bir tercihin affedilmez bir gnah oluturduuna iaret etmektedir. 91 Unutulmamaldr ki, Hz. Peygamber ve izleyicilerinin mrik Kureylilerin eliyle ektikleri madd ve manev bask ve eziyetlerin son haddini bulduu bir dnemde vahyedilen bu sure Mekk surelerdendir. 92 Lafzen, senden sonra. 93 Bu n-bildirme (gayb ihbar/prophecy), iki yl biraz akn bir zaman sonra, Hicret'in ikinci yl Ramazan aynda, szkonusu Kureyli liderler Bedir savanda ldrldkleri zaman gereklemi oldu. 94 Yani, onlar yerinden yurdundan eden insanlar helak edilerek cezalandrlmlard. 95 Hz. Peygamber'in uygulamasyla da (snnet) sabit olduu gibi, bu ayet, yetikin erkek, kadn her mslman iin farz klnan gnlk be vakit namaz vakit bakmndan tam olarak erevelemektedir: Sabah namaz (fecr), gnein doruu -zevl- atktan ksa bir sre sonra le namaz (zuhr), ikindi namaz (asr), gn batmndan hemen sonra akam namaz (marib) ve gecenin btnyle knden sonra da yats namaz (i). Geri her namazda Kuran okumak zorunludur, fakat zellikle sabah namaz deyimsel olarak sabah okumas (kurn) olarak anlmaktadr ki bunun sebebi Hz. Peygamber'in zellikle bu vaktin namazn klarken, onun ehemmiyetini de vurgularcasna vahyin etki ve esinlemesi altnda okumay uzun tutmasdr. (Bkz. bundan sonraki not.) 96 Klasik mfessirlerin ou bu mehd terimine, fecrin geceyle gndz arasnda bir geit olmas nedeniyle, hem gece meleklerinin hem de gndz meleklerinin tank olduu eklinde bir anlam vermilerdir. Buna karlk Rz, mehd deyimiyle, burada, Allah'n
17-492

17. SURE

79 Ve gecenin bir vaktinde kalkp, kendi isteinle yaptn ilave bir eylem olarak namaz kl:97 ki bylece Rabbin seni belki [ahirette] vgye deer bir konuma ykseltir. 80 Ve [dua ederken] de ki: Ey Rabbim, [girieceim her ie] doruluk ve itenlik zere girmemi; [brakacam her iten de] doruluk ve itenlik gstererek kmam sala; ve bana katndan destekleyici bir g, bir tutamak bahet! 81 Ve yine de ki: Deimeyen gerek geldi, sahte ve tutarsz olan yklp gitti; zaten sahte ve tutarsz olan er ge yklp gitmek zorundadr! 82 BZ, ite byle byle, Kuran'dan mminler iin [ruhen] saaltc, rahmet bahedici olan ve zalimlerin de yalnzca ykmn artran98 eyler indiriyoruz: 83 nk, Biz insana ne zaman nimet bahetsek yz evirir, [Bizi dnmekten] kstaha yan izer; ve kendisine bir ktlk, bir darlk dokunsa hemen mutsuzlua der.99 84 De ki: Herkes kendi yapsna gre davranmaktadr; ve bunun iindir ki Rabbiniz kimin en iyi yolu setiini100 ok iyi bilmektedir. 85 BR DE, sana ilah esinlenme101[nin mahiyeti] hakknda soru soruyorlar. De
bahettii aydnln insann kendi ruhunda husule getirdii maya iaret edildii grndedir; gerekten de gecenin sknet ve karanlnn yerini gndzn diriltici na terk ettii bu saatlerde, insan ruhu dua, tefekkr, anma (zikr) eylemlerinin bir bileimi olarak salt yoluyla manev/ruhan gerekler alanna derin ve dolaysz bir nfz salayabilecei, ulv olan her eyle ilgi ve temas kurabilecei yksek bir alg ve duyarlk dzeyinde bulunmaktadr ki, ayette ifade edilmek istenen de, Rz'ye gre, insan ruhunun o vakitler ulat bu aklk, duruluk ve ulv olana yatknlk durumudur. 97 Lafzen, sana farz klnann dnda yahut senin iin ilave/fazladan olmak zere (nfileten leke) -yani, be vakit namaza ilave olarak. Bunun iindir ki, Hz. Peygamber gecenin byk bir ksmn deimez biimde namaz klarak geirdii halde, yukardaki ifade bir ykmllk deil, bir tavsiye bildirmektedir. 98 Zalimler tabiriyle, kendi kendilerini aldatp oyalayarak, dnyev haz ve zenginliklere ar ballk, ar dknlk gstererek vahyin gsterdii doru yolu bulma ansn elden karan; mutlak gereklerin, deimeyen manev/ahlak deerlerin varlna inanmayan ve sonu olarak, ayetin devamnda ifade edildii gibi, manev/ruhan bir nihilizmin tutsa olanlar kasdedilmektedir. 99 Kar. 11:9-10 ve ilgili notlar. 100 Lafzen, yola en iyi biimde yneltilenleri. 101 Rh teriminin bu yolda yorumu hk. bkz. 16. sure, 2. not. Baz mfessirler burada ruh szcnden kastn vahiy olgusu, zellikle de Kuran'n vahyi olduu grndedirler; bazlar ise, szc ruh, yani insan ruhu olarak anlamlardr. Ne var ki, bu son yorum, nceki ve sonraki ayetlerin aka Kuran'a iaret ettikleri gznnde tutulursa, blmn anlam rgs iinde pek inandrc gzkmemektedir; bunun iindir ki, bizce rhdan kast,
17-493

17. SURE

ki: Bu esinlenme Rabbimin buyruuyla [cereyan etmekte]dir; ve [ey insanlar, siz bunun mahiyetini anlyamazsnz, nk] bu konuda size pek az bilgi verilmitir. 86 Ve eer dileseydik, sana ne ki vahyettiysek (hepsini) giderirdik; ve o zaman sen de seni Bize kar kayracak kimse bulamazdn.102 87 [Byle bir ey olmuyorsa bu] yalnzca Rabbinden bir rahmet nedeniyledir: gerekten de O'nun senin zerindeki ltfu ok byktr! 88 De ki: Btn insanlar ve grnmeyen varlklar103 bu Kuran'n bir benzerini ortaya koymak iin bir araya gelselerdi ve, birbirlerine (bu konuda) destek olmak iin ellerinden gelen her eyi yapsalard, yine de onun benzerini ortaya koyamazlard! 89 nk, gerekten de Biz bu Kuran'da her konuyu insanln [yarar iin] deiik alardan rneklerle aklam bulunuyoruz!104 Hal byleyken, yine de insanlarn ou inkarc bir tavrdan bakasn benimsemekten inatla kanmaktadr.105 90 Nitekim, Ey Muhammed, bize yerden gzeler fkrtmadka106 sana inanmayacaz diyorlar, 91 yahut hurma aalaryla, asmalarla dolu bir bahen olmadka; ve onlarn arasnda al al dereler aktmadka;107 92 yahut, tehdit edip durduun gibi,108 g para para zerimize drmedike; yahut Allah' ve melekleri bizimle yzyze getirmedike; 93 yahut altndan [yaplm] bir evin olmadka; yahut ge ykselmedike -kald ki ge ykselmene dah, bize (oradan, kendi gzlerimizle)

vahiy olgusudur. 102 Lafzen, Bize kar [yahut Bizim yanmzda] seni koruyacak -yani, sana doru yolu bulman iin baka vastalar temin edecek: vahy hidayetin, kelimenin mutlak anlamyla, ahlakn tek kayna olduunu iaret eden bir ifade. Vahyin giderilmesi yahut geri alnmas, onun insanlarn kalbinden ve belleinden silinmesi, keza yazl bir metin olarak da ortadan kalkmas anlamna geliyor. 103 Bkz. Ek III. 104 Rb'a gre mesel ismi (lafzen, benzer, rnek ya da timsl) burada aa yukar vasf (mukayese yoluyla aklama, yani tanmlama) szcyle e anlamldr. Szck burada, en geni anlamyla, bir konuyu rneklerle aklayan anlatm tarz anlamnda kullanlmtr. 105 Yani, kendi gnahkarca eilimlerine ters den dnceleri kabulde isteksizdirler. 106 Yani, Hz. Musa gibi (kar. 2:60). 107 Bu, yle grnyor ki, Kuran'da hakknda o kadar sk sz edilen cennet temsline ilikin alayc bir ma. 108 Lafzen, iddia ettiin gibi: bunun, bu sureden bir sre nce vahyolunan 34:9'da ifade edilen tehdide ilikin bir atf olmas mmkndr.
17-494

17. SURE

okuyabileceimiz bir kitap getirmedike inanmayz ya!109 [Ey peygamber] de ki: Kudret ve yceliinde snrsz olan Rabbimdir!110 Ben lml bir eliden baka biri miyim ki? 94 (te bunun gibi,) insanlara [bir peygamber eliyle] doru yol bilgisi geldii zaman onlar [ona] inanmaktan alkoyan, onlarn: Allah lml bir insan m eli olarak gnderdi? diye itiraz etmelerinden baka bir ey deildir.111 95 Onlara (u szmz) ilet: Eer yeryznde yurt tutup dolaan melekler olsayd, o zaman onlara eli olarak phesiz gkten bir melek indirirdik! 96 De ki: Benimle sizin aranzda Allah'tan bakas tanklk edemez; kullarndan [onlarn kalplerinde olan btn aklyla] grerek haberdar olan O'dur. 97 Allah'n yol gsterdii kimsedir doru yola erien; O'nun saptrd kimselere gelince, bylelerini O'na kar koruyacak kimse bulamazsn: Biz onlar Kyamet Gn, varacaklar yer cehennem olmak zere, yzleri yerde, krler, dilsizler ve sarlar olarak toplayacaz; [ve] ne zaman [ate] yatr gibi olsa, [onu hemen] harl alevlerle onlar iin canlandracaz.112 98 Bu, onlarn mesajlarmz inkar ederek ve Demek, biz kemie, toza-topraa dntkten sonra gerekten yepyeni bir yaratma eylemiyle diriltileceiz, yle mi?113 diyerek hak ettikleri bir karlk olacak. 99 Gkleri ve yeri yaratan Allah'n, onlar kendi ekalleri zere yeniden
109 nanmayanlarn bu talebine, Suyt'ye gre, bu sureden ksa bir sre sonra vahyedilen Enm suresinin 7. ayetinde de bir karlk bulunmaktadr. Fakat bu talep ve bunu hazrlayan artlar yalnzca belli bir tarihsel dneme, belli bir toplumsal-kltrel evreye has olmayp, son derece yaygn, aykr bir ruh durumunu, yani, yalnkat (prima-facie) bir phecilik ile vahy mesajn shhatini vahiy taycsnn mucizeler gsterebilme becerisine balayan ilkel safdillik karm menf bir zihinsel tutumu yanstmaktadr (kar. 6:37 ve 109; 7:203). Muhammed (s)'e Allah tarafndan bahedilen tek mucize Kuran'n kendisi olduu iin (bkz. bu surenin 59. ayetinin ilk ksm ve yukarda 71. not), sonraki pasajda Hz. Peygamber'e, bu tr taleplerin anlamsz ve tutarsz olduunu bildirmesi emredilmektedir. 110 Yani, mucizeler yalnzca Allah'n kudretindedir (kar. 6:109 ve ilgili 94. not). 111 Lafzen, ... demelerinden baka ... deildir. Kle fiili (kavl ismi gibi) ou zaman bir gr ya da fikir ileri srmek ya da bir fikri tutmak anlamna mecaz olarak kullanlr; yukardaki ifadede de bu fiilin zihinsel, kavramsal bir itiraz iaret ettii aktr. 112 Onlar iin ifadesi, bizce, Kuran'da harl alev (sar) tabiriyle mecazen ifade edilen azabn bireysel niteliini vurgulamak iindir. Bu terim ve felsef anlam alan iin bkz. Ek I. 113 nkarclarn azndan nakledilen (ve bu surenin 49. ayetinde de tam bu ekliyle zikredilen) bu sz, Allah'n ly diriltmeye kdir olduunu inkar etmenin O'nun varln inkar etmekle ayn anlama geldiini iaret etmek iindir. Bu zincirleme inkar tuzana den kimseler nceki ayette krler, sarlar ve dilsizler olarak nitelendirilmektedir.
17-495

17. SURE

yaratacak114 gce sahip olduunu ve onlar yeniden diriltmek iin, sonu geleceinden phe olmayan bir sre115 belirlemi bulunduunu kavrayamyorlar m? Ama u var ki, zalimler kfrden baka her eye kar ekimser davranrlar!116 100 De ki: Rabbimin ba ve bolluk117 hazinelerine eer siz sahip olsaydnz, o zaman [onlara], harcayp tketme korkusuyla, mutlaka smsk sarlrdnz: nk insan gerekten ok tamahkardr, [snrsz cmert olan ise sadece Allah'tr].118 101 VE GEREK U K, Biz Musa'ya dokuz ak mesaj verdik.119 Nitekim, sor srailoullar'na,120 [Musa] onlara geldiinde [ve Firavun'a bavurduunda121 neler olduunu sana anlatsnlar]. Firavun ona: Ey Musa! demiti, Gerek u ki, ben senin byyle donanm olduunu dnyorum!122
114 Lafzen, onlarn benzerini yaratacak gce -yani, onlarn her birini bireysel olarak, lmden nce hangi yap ve kimlie sahipseler o yap ve kimlik zere diriltecek gce... 115 Lafzen, onlar iin ... bir sre (ecel). Ecel terimi ncelikle, [yok olmas ya da ortadan kalkmas mukadder olan bir ey iin] belirlenmi sre anlamna geldiine gre, burada aktr ki, kyametin kanlmazln ifade etmektedir. 116 Bkz. yukarda 98 ve 105. notlar. 117 Lafzen, rahmet . 118 Yani, insan, tabiat icab, madd/dnyev meta ve imkanlara baml olduundan, insiyak olarak onlara sk sk sarlma eilimi gsterir; buna karlk Allah btnyle Kendine yeterlidir ve dolaysyla cmertliine herhangi bir snr koymak ihtiyacndan uzaktr (parantez iindeki ilave aklama da bu mlahazaya dayanyor). Allah'n rahmet ve cmertliine iaret eden bu dolayl atf, gerek nceki pasajlarda, gerekse sonraki pasajlarda geen ve Allah'n, peyamberleri eliyle insana iyi ve doru bir yaama tarz iin yol gstermekten hibir zaman geri kalmadn belirten ifadelerin bir gereidir. 119 Baz mfessirler bu dokuz ayetin Hz. Musa'nn eliyle gerekletirilen mucizelere iaret ettiini; tekiler ise (Nese, bni Hanbel, Beyhak, bni Mce ve Tabern gibi muhaddislerin derlemelerinde kaytl bir Hadis'e dayanarak) bunun, bata tevhid ilkesi olmak zere, Hz. Musa'ya yneltilen dokuz zel emre ya da ahlak prensibe delalet ettiini ileri srmlerdir. Bununla birlikte, bize kalrsa, bu dokuz says, tpk klasik Arapa'da okluk ya da taaddd bildirmek iin kullanlan yedi ve yetmi saylar gibi okluk bildiren deyimsel bir ifadeden baka bir ey deildir. 120 Yani, bugnk srailoullar'na. Bu ifadenin tam olarak anlam udur: Kuran'n bu konuda anlattklarn onlara sor; kendi kitaplarna bakacak olurlarsa, bu anlatlanlar dorulamak zorunda kalacaklardr. Bu dorulama, yle grnyor ki, bu anlatm ak iinde Hz. Musa ile Firavun kssasndan bahsedilmesinin sebebini de ortaya koyacak ekilde, 104. ayette sylenenlerle alakaldr. (Szkonusu kssa, 7:103-137 ve 20:49-79'da daha ayrntl bir biimde anlatlmaktadr.) 121 Kar. 7:105 -brak, srailoullar benimle gelsinler! 122 Yahut: Senin bylenmi olduunu dnyorum! Ne var ki, bizim eviri metninde,
17-496

17. SURE

102 [Musa] da ona: Bu [mucizev olgular, sana] uyarc-aydnlatc belirtiler olarak123 gklerin ve yerin (gerek) sahibinden bakasnn indiremeyeceini pekala biliyorsun! diye karlk verdi, Ve ey Firavun, [onlar doru deerlendirme yolunu semediin iin] ben de senin btnyle ziyan iinde olduunu dnyorum! 103 Ve sonunda Firavun onlar yeryznden skp atmaya karar verdi; bunun zerine Biz de onu ve onunla beraber olan herkesi [denizde] boduk.124 104 Ve sonra srailoullar'na: imdi artk yeryznde gvenlik iinde yerlein dedik, fakat, [unutmayn ki,] Son Gn'e ilikin sz gerekletii zaman, kark bir btn[n paralar] olarak hepinizi bir araya getireceiz!125 105 VE BZ bu [vahyi] deimeyen geree iaret olarak126 indirdik ve o da [sana, ey Peygamber] hak olarak ulat;127 nk Biz seni yalnzca bir mjdeci ve bir uyarc olarak gnderdik; 106 ve ayrca onu, insanlara yava yava okuyasn diye bir Kuran, temel bir okuma metni olarak blm blm akladk,128 ayet ayet indirdik.129
edilgen yapdaki meshr szc iin -Allah'n Hz. Musa'ya mucizev belirtiler verdiine ilikin sonraki ayetteki atf da gznnde bulundurursak- tercih ettiimiz karlk Taber'nin bu konudaki aklamasna dayanmaktadr. 123 Bkz. 6. sure, 94. not. 124 Bkz. 7. sure, 100. not. 125 Rz'ye gre leff terimi, iyinin ve ktnn, glnn ve zayfn, mutlu olann, mutsuz olann hep bir arada bulunduu, birbirinden farkl saysz unsurdan terekkb etmi insan kalabaln, ksacas btn eitlilii iinde insanl ifade etmektedir. Terim, aka anlalmaktadr ki, burada, yine srailoullar'nn Hz. brahim soyundan gelmi olmalarndan tr seilmi kavim olduklar ve dolaysyla peinen ve ister istemez Allah'n kayrasna layk olduklar yolundaki aslsz iddiay rtmek iin kullanlmtr. Kuran, Kyamet Gn'nde btn insanln yarglanacan ve kimsenin bu bakmdan bak tutulmayacan bildirerek bu iddiay reddetmektedir. 126 Lafzen, hakla yahut hak zere. 127 Yani, Hz. Peygamber eliyle, herhangi bir deiiklie/tahrifata uratlmakszn, bir ey eklenip karlmakszn insana ulatrld. 128 Lafzen, [Birbirini tamamlayan] blmlere ayrdk, yahut, (Rz'nin kaydettii) baz mfessirlere gre, ak/tefrik edilebilir bir mesaj olarak ortaya koyduk. eviride her iki anlam da vermeye altk. 129 Yukardaki ayet, hem Kuran'n, Hz. Peygamber'in yirmi yl bulan risalet (elilik grevi) sresince tedrcen vahyedilmi olmasndaki tarihsel gerei, hem de buna ramen kendi iinde tutarl bir btn olduunu ve dolaysyla ancak bir btn olarak da ele alnrsa yani, her blm, dier btn blmler gznnde bulundurularak okunursa- tam olarak anlalabileceini ifade etmektedir. (Ayrca bkz. 20:114 ve ilgili 101. not.)
17-497

17. SURE

107 De ki: Ona ister inann, ister inanmayn. Kendilerine nceden130 doru bilgi ve kavray yetenei verilmi olanlara bu (ilah metin) okunduu zaman, hemen yzleri zerine yere kapanr, 108 ve yle derler: Snrsz kudretiyle ne ycedir Rabbimiz! te Rabbimizin vaadi apak gerekleti!131 109 te [byle deyip] alayarak yzst yere kapanrlar ve [Allah'tan yana gsterdikleri] bu [bilin ve duyarlk] onlarn sayg ve saknmasn artrr. 110 De ki: ster Allah diye arn, ister Rahmn diye: O'nu hangi isimle arrsanz arn, [O hep Birdir; ve] btn gzel ve stn nitelikler O'nundur.132 [O'na dua et, ama] duanda sesini fazla ykseltme, ok fazla alaltma da, ikisinin ortas bir yol tut; 111 Ve de ki: Btn vgler, dl edinmeyen,133 egemenliinde orta bulunmayan, gszlkten, dknlkten tr herhangi bir yardmayardmcya gereksinme duymayan134 Allah'a yakr. te, O'nu [hep byle] ycelterek an.

130 Lafzen, ondan nce -yani, bu nitelikleriyle Kuran onlara ulamadan nce. 131 Bu ifadenin, Kitb- Mukaddes'de Muhammed (s)'in peygamber olarak zuhurunu haber veren blmlere ve zellikle Tesniye xviii, 15 ve 18'e ilikin bir ma olmas mmkndr (kar. 2. sure, 33. not). Yine de Allah'n vaadinin gereklemesi ifadesi, en geni anlamyla, O'nun belli bir vahiy indirmesiyle, yani Kuran' vahyetmesiyle ve dolaysyla insanoluna, manev, kltrel ve toplumsal geliim izgisinin her admnda yol gsterecek olan bir rehber bahetmi olmasyla ilgili olsa gerektir. 132 el-Esmu'l-husn (lafzen, en yetkin ya da en gzel isimler) ifadesine ilikin bir aklama iin bkz. 7. sure, 145. not. Rahmn sfat, hibir arta bal olmakszn her eyi/herkesi kucaklayan kayra, ba, acma ve esirgeme keyfiyet ve gcn ifade eden son derece geni bir anlama sahiptir ve zellikle, Rahmeti kendisine ilke edinen (6:12 ve 54) Allah iin kullanlr. 133 Lafzen, Kendi iin bir oul edinmemi olan -yani, kendi varlnn uzants olarak bir ocuk edinmek gibi eksiklik, yetersizlik ifade eden niteliklerden mutlak surette uzaktr. Ayette geen ifade, sadece, Hz. sa'nn Allah'n olu olduu yolundaki Hristiyan retisini rtmekle kalmayp bunu da aarak, oul, ocuk, dl gibi kavramlarla Allah arasnda balant kurmann mantken imkanszln ortaya koyduu iin, ibarenin geni zaman kipiyle ve veled szcnn, hem erkek, hem de kz ocuunu ifade eden birincil anlamyla yani, dl szcyle aktarlmas, kanaatimizce daha yerinde olacaktr. 134 Lafzen, herhangi bir gzlkten [ya da dknlkten] tr bir koruyucuya [yahut bir yardmcya] ihtiyac olmayan.
17-498

18. SURE

18. KEHF
Nahl (Ar) suresinden hemen nce, yani Mekke dneminin son yl iinde vahyedilen bu sure, hemen hemen btnyle, dnya hayatna lsz-uyarsz balanma tavryla tam bir kartlk iinde Allah'a inanma, Allah'a balanma temas erevesinde rlen bir meseller ve temsller serisine ayrlmtr. Surenin anahtar cmlesi 7. ayetteki Biz yeryznde gzel olan ne varsa hepsini... insanlar snamak iin bir ara kldk ifadesidir ki bununla anlatlmak istenen husus en ak bir biimde 32-44. ayetlerde geen zengin adam - yoksul adam meselinde ortaya konmutur. Sureye ismini veren Ashb- Kehf (Maara nsanlar/Maara Arkadalar) kssas (13-20. ayetler) inan uruna dnyev olandan feragat etme tavrn yanstmakta ve bir lm, lmden sonra kalk ve manev/ruhan uyanma temsli iinde derinlemektedir. Hz. Musa ile isimsiz bilgenin yksnde (60-82. ayetler) manev-ruhan uyan temas anlaml bir deiime urayarak insann zihn sorunlar dnyasna ve niha gerekler peindeki arayna dnr. Grnt ve gereklik, yknn ortaya koyduu kadaryla, temelden farkl eylerdir -ylesine farkl ki, neyin grnt, neyin gerek olduu konusunda bize ancak sezgisel kavray bir fikir verebilir. Ve nihayet, Zulkarneyn (ift Boynuzlu yahut ift Borazanl Adam) meseli bize, tek bana dnyadan feragatn insann Allah'a inanma ve balanma tavrnn vazgeilmez bir paras olmadn, bir baka deyile, insann bu dnyaya ynelik tm ura ve didinmelerinin geici olduunu unutmadmz ve zamana ve zevahire ilikin tm snrlarn tesinde olan Allah'a kar niha sorumluluumuzun bilincinde olduumuz srece dnyev hayat ve iktidarn manev-ruhan selametle atmak zorunda olmadn anlatmaktadr. Ve bu izgide devam eden sure u szlerle sona ermektedir: yleyse artk her kim Rabbine kavumay umuyorsa, drst ve erdemli davranlar ortaya koysun ve Rabbine zg olan kullukta hi kimseyi, hibir eyi O'na ortak komasn.

1 BTN VGLER Allah'a yakr; O [Allah] ki, kuluna bu ilah kelm indirmi ve onun anlalmasn gletirecek hibir aprakla yer vermemitir:1 2 [Bu] tutarl ve dosdoru [kitap, inkarclar] O'nun katndan zorlu bir cezayla uyarmak ve drst, erdemli davranlarda bulunan mminlere hak ettikleri gzel karl mjdelemek iindir, 3 iinde sonsuza kadar kalacaklar [bir mutluluk esenlik halini mjdelemek iin]. 4 Ayrca, [bu ilah kelm,] Allah kendine bir oul edindi iddiasnda bulunanlar uyarmak iin[dir]. 5 (Oysa,) O'nun2 hakknda ne kendilerinin, ne de atalarnn
1 Lafzen, ve ona herhangi bir apraklk vermemitir. vec terimi, szcklerin soyut anlamlaryla, arpklk, zorluk/karklk yahut yoldan kma/yolu kartrma anlamlarna geldii gibi, tahrif ya da saptrma anlamna da gelmektedir. Yukardaki cmle, Kuran'n ak ve dolaysz ifade tarzna iaret edip onun her trl bulanklktan, tutarszlktan uzak olduuna dikkat ekmektedir; kar. 4:82 -O eer Allah'tan baka birinden gelmi olsayd onda mutlaka birok (tutarszlk ve) eliki bulurlard! 2 Klasik mfessirlerin ou (ve bildiim kadaryla, Kuran'n btn ilk mtercimleri) burada bih kelimesindeki zamiri Allah kendine bir oul edindi iddiasna izafe etmiler ve
18-499

18. SURE

doru bir bilgisi var: Ne ar bir sz, bu azlarndan kan! Yalandan baka bir ey sylemiyorlar! 6 Peki ama, onlar bu mesaja inanmak istemiyorlarsa, (inansnlar diye)3 kendini mi paralayacaksn?4 7 Gerek u ki, yeryznde gzel olan ne varsa Biz hepsini, hangisinin daha iyi davrandn ortaya koymak zere, insanlar snamak iin bir ara kldk;5 8 ve hi phe yok ki [zaman gelince] yeryzndeki her eyi kupkuru toprak haline getireceiz. 9 [BU DNYA hayat bir snamadan ibaret olduuna gre, imdi]6 sen Maara nsanlarn[n] ve [onlarn kendilerini] yaztlara/kitabelere [adamalarnn
dolaysyla cmleyi bunun hakknda onlarn herhangi bir bilgileri yok; yani ellerinde, byle bir olaya ya da olguya delalet edebilecek hibir delil yok ifadesiyle aktarmlardr. Mamafih bu yorum zayftr, nk bilginin bulunmay, ilgili gerek hakknda objektif bir deillemeyi zorunlu klmaz. Bunun iin bih kelimesinin onun anlamna gelemeyecei: O'nun anlamna gelecei ve Allah'a rci olaca aktr. Dolaysyla ibarenin yukardaki gibi -onlar, byle gayritabii ve aykr bir iddiada bulunanlar, Yce Varlk'a sadece mkemmel olmayan varlklar olan yaratlm varlklara yklenebilecek nitelikler ykledikleri iin, O'nun hakknda gerek bir bilgiye sahip deildirler anlamna gelecek ekilde- evrilmesi gerekir. Bu yorum Taber tarafndan aka, Beydv tarafndan da alternatif yorum olarak benimsenmitir. 3 Lafzen, neredeyse ... lealle taks bu anlam ak iinde bir olaslk deil, fakat daha ok, Hz. Peygamber'in tutumu hakknda knama/yarg bildiren retorik (belgatli) bir soru ortaya koymaktadr (Mer XIII, 116). 4 Bu belgat sorusu, en bata, getirdii mesajn mrik/putperest Mekke'liler arasnda uyandrd dmanla derinden zlen, onlarn manev/ruhan akibetleri hakknda duyduu kayg yznden zdrap eken Hz. Peygamber'e hitab etmektedir. Ama Hz. Peygamber'e mnhasr kalmayp, ayn zamanda, herhangi bir ahlak lknn ya da nermenin doruluuna inanp da toplumsal evrenin buna kar ilgisiz kalmasndan cesareti krlan herkese uzanmaktadr. 5 Lafzen, Yeryznde bulunan her eyi ona bezek/ss kldk ki onlar [yani, btn insanlar] snavdan geirelim. Bunun anlam udur: Allah insanlara, dnyann kendilerine sunduu madd yarar ve zenginliklere kar benimsedikleri -gzel ya da irkin- kiiden kiiye deien tutumlar iinde her birinin kendi seciyesini ortaya koymas iin frsat tanmtr. Son tahlilde bu pasaj, insanlarn Allah'n manev/ruhan mesajn kabule yanamamalarnn altnda yatan gerek saikin (bkz. nceki ayet), hemen hemen her zaman, onlarn dnya metana ar ve krcesine ballk duymalar ve bunun yannda bir de onlara kendi baarlar olarak grnen eylerde kendilerini bo ve anlamsz bir gurura kaptrmalar olageldiini iaret etmektedir (kar. 16:22 ve ilgili 15. not). 6 Bu ilave, sonraki uzun pasajla nceki iki ayet arasnda dolayl olarak ma edilmi olan balantya aklk getirmek iindir.
18-500

18. SURE

kssasn]n, gerekten, Bizim [teki] mesajlarmzdan daha meraka deer bulunacan m dnyorsun?7
7 Lafzen, Yoksa sen, Maara nsanlar'n ... daha artc m buluyorsun? -Bu ifadeyle, kssann ortaya koyduu temslin ya da meselin bir btn olarak Kuran'n nerdii ahlak retiyle tam bir badam iinde olduu ma ediliyor. Ayette sz geen Maara nsanlar'nn kssasna gelince, mfessirlerin ou bunun ilk dnem Hristiyan tarihiyle, yani Roma imparatoru Desius'un zulmne urayan Hristiyanlarla ilgili olduu grne meyletmektedirler. Menkbeye gre, Efesli bir grup gen Hristiyan, inanlaryla badar bir hayat srdrmek iin kpekleriyle beraber insan gznden rak bir maaraya snr ve orada yllarca sren (bu surenin 25. ayetine dayanarak yaplan baz hesaplara gre yz yl dolaynda) mucizev bir uykuya yatarlar. Ne kadar srdnn farknda olmadklar bu uykudan gnn birinde uyanr ve ilerinden birini yiyecek bir eyler satn almas iin ehre gnderirler. Tabii, bu arada durum btnyle deimi, Hristiyanlk artk kovuturulan, bask ve zor altndaki bir din olmaktan km, hatta Roma mparatorluu'nun resm dini olmutur. Gen adamn al veri iin kullanmak istedii -Desius zamanndan kalma- eski para ehirde ister istemez merak ve aknlk uyandrr ve ehir halk gen adama sorular sormaya balar ve bylece Maara nsanlar'nn ve onlarn mucizev uykularnn kssas aydnla kavuur. Yukarda da belirttiimiz gibi, klasik mfessirlerin ekseriyeti, Kuran'n bu Maara nsanlar'yla ilgili atfn (9-26. ayetler) aklamaya alrken hep bu Hristiyan menkbesine dayanmlardr. Ama, yle grnyor ki, kssann bu Hristiyan versiyonu, Hristiyanlk ncesi dneme, Yahudi kaynaklara kadar giden ok eski ve szl bir gelenein son uzantsndan baka bir ey deil. Klasik mfessirlerin hemen hepsinin naklettii muhtelif gvenilir hadisler de bunun byle olduunu gstermektedir. Bu Hadislere gre, Muhammed (s)'in sahiden peygamber olup olmadn snamak iin onun Mekkeli muhaliflerini, teki meseller yannda, ona Maara nsanlar'nn kssas konusunda da soru sormalar iin kkrtanlar Medineli Yahudi din adamlaryd (rabbis/ahbr). Surenin 13. ayetiyle ilgili yorumunda bni Kesr bu Hadislere atfta bulunarak yle demektedir: Maara nsanlar'nn Meryem olu sa'nn izleyicileri olduu sylenmitir, ama iin asln Allah bilir: nk, bunlarn Hristiyanlk andan ok nce yaam olduklar u bakmdan aktr ki, eer Hristiyan olmu olsalard, kendilerini din ve kltr olarak Hristiyanlardan btnyle uzak tutan Yahudi din adamlar byle bir kssaya kendi geleneksel sylenceleri arasnda ne diye yer versinler? Dolaysyla, giydirilen Hristiyan kisvesi karlp hristiyan renklerden arndktan sonra rahatlkla syleyebiliriz ki Maara nsanlar kssas z itibariyle Yahudi menelidir. Sonradan eklenen unsurlardan arndrp kendi asl muhtevasna ulatrdmz zaman, kendi ihtiyaryla dnyadan el etek ekip insan gznden rak bir maarada mr boyu uykuya ekilen ve mucizev bir uyanla hayata dnen bu insanlarn kssasnda, Hz. sa'nn zuhurundan hemen nceki ve hemen sonraki yzyllarda Yahudi dininin tarihinde nemli bir rol oynayan din bir harekete, (3:52 zerine 42. notumuzda da belirttiimiz gibi, Hz. sa'nn kendisinin de mensup olmu olabilecei) ileci
18-501

18. SURE

10 Hani, o genler maaraya sndklar zaman, Ey Rabbimiz! demilerdi, Bize katndan bir rahmet bahet; ve iinde bulunduumuz [haric] artlar ne olursa olsun bizi doruluk bilinciyle donat!8 11 Biz de bunun zerine maarada onlarn kulaklarn yllarca [d dnyaya] kapal tuttuk,9 12 sonra onlar uyandrdk,10 ki (maarada) geen srenin iki bak asndan11 hangisiyle daha iyi deerlendirildiini [insanlara] gsterelim.12
Essene Kardelii hareketine ve zellikle, onun kollarndan birine, yani l Deniz yaknlarnda bir yerde uzlet iinde yaamay seen ve modern zamanlarda l Deniz Yazmalar/Kitabeleri kefedildikten bu yana Kumran cemaati olarak bilinegelen bir topluluun hayatna ilikin arpc bir temsl buluruz. Yukardaki ayette geen (bizim yazmalar ifadesiyle aktardmz) rakm ifadesi bu gre gl bir destek salamaktadr. Taber'nin kaydettii gibi, ilk otoritelerden bazlar -zellikle bni Abbs- bu terimi merkm (yazl ey) terimiyle ve dolaysyla kitap ya da kitabe/yazt terimiyle e anlaml grmlerdir. Keza Rz: Btn belgatiler ve Arapa uzmanlar er-rakm'in el-kitb'la ayn anlama geldii grndedirler demektedir. Kumran cemaati mensuplarnn -ki bu Essene tarikatinin ilkelere en bal grubuydukendilerini btnyle baz kutsal metinlerin ya da yazmalarn tedris, istinsah ve muhafazasna adam olduklar, dnyadan tam bir el etek ekme ve tecrit durumu iinde yaadklar ve manev deerlere ballklaryla ileri derecede sayg uyandrdklar tarih olarak ortaya konmu bulunduuna gre, bu kiilerin dindalarnn muhayyilesinde, zaman iinde, dnyayla irtibatn keserek yzyllarca uyuyan ve manev/ruhan grevleri bitince uyanan Maara nsanlar'nn menkbesiyle temsl bir anlatma dnecek kadar derin bir iz braktklar rahatlkla sylenebilir. Kayna ne olursa olsun, yani ister Yahudi kaynakl olsun, ister Hristiyan kaynakl, Kuran'n bu menkbeyi btnyle temsl bir anlamda: yani, Allah'n insanda lm (yahut uykuyu), lmden sonra kalk (yahut uyan) gerekletirmesini ve bu arada insanlar dinlerinin safiyetini korumak iin gnah ve ktlkle dolu bir dnyay terk etmeye sevk eden din hassasiyeti yanstan ve nihayet Allah'n byle bir iman, zaman ve lm olgusunu aan manev/ruhan bir uyanma bahederek nasl dllendirdiini dile getiren bir temsl olarak zikrettii bir gerektir. 8 Lafzen, Bizi (bu) durumumuzdan (min emrin) doru olana karacak bilgiyi/bilinci bize bahet! -Cmlenin sonu rd teriminin anlamyla ilgilidir. Bu pasaj, 13. ayete vd.'da daha geni bir biimde ortaya konan mesajn ana hatlarna iaret ederken, Maara nsanlar'nn kssasna bir tr giri tekil etmektedir. 9 Yani, Allah onlarn -hem gerek, hem de mecaz anlamda d dnyann tela ve kayglarndan uzak kalmalarn salad. Klasik mfessirler yukardaki pasaj Allah onlarn kulaklarn uykuyla tkad anlamna yormulardr. 10 Yahut: onlar gnderdik -Bu anlamyla ibare, aktif dnya hayatna yeniden dnmeyi ifade ediyor olabilir. 11 Lafzen, iki hizipten -Aradan geen srenin kestirilmesi ... konusunda aada 19.
18-502

18. SURE 13 [imdi] onlarn kssasn btn gereiyle13 sana anlatacaz.

Onlar gerekten de Rablerine yrekten inanan genlerdi; ve biz de kendilerini doru yolda derin bir bilin ve duyarlkla glendirmi,14 14 kalplerini pekitirmitik; yle ki, dorulup [birbirlerine]:15 Rabbimiz gklerin ve yerin Rabbidir, demilerdi Biz asla O'ndan bakasna yalvarp yakarmayacaz, [nk byle bir ey yaparsak] ok irkin bir ey dile getirmi oluruz! 15 Oysa, bu bizim soydalarmz, inanlarn destekleyen ak ve akla uygun bir delil16 getiremedikleri halde17 O'ndan baka varlklar tanr ediniyorlar: Allah hakknda yalan uyduran kimseden18 daha zalim kim olabilir? 16 Bunun iindir ki, imdi siz onlardan da, onlarn Allah'tan baka tapndklar btn o aslsz eylerden de uzaklap u maaraya snn ki, Rabbiniz rahmetini size ulatrsn ve sizi durumunuza gre ruhlarnzn ihtiya duyabilecei eylerle19 donatsn!
ayette sz geen iki bak asn, iki gr telmhen iaret eden bir ifade: Bununla birlikte, aklda tutulmaldr ki, ehs fiili sadece hesab etti ya da sayd anlamn deil, ayn zamanda anlad, yahut kavrad anlamn da tamaktadr (Tcu'l-Ars). Hakikat peinde olan bu insanlarn maarada geirdikleri zamann hesaplanmasnn bu kssann ahlak mesajn tamamlayan herhangi zel bir anlam olamayacana gre, ehs fiili burada aktr ki, Maara nsanlar'nn uykuya gemeleriyle uyanmalar arasnda geen zamann manev/ruhan anlamn daha iyi kavramak yahut bu konuda daha iyi bir kavray gstermek anlamn tamaktadr (bkz. aada 25. not). 12 Lafzen, ki ... bilelim: fakat Allah, gemi, hal ve gelecek, btn zorluklar kapsayan kuatc ve snrsz bir bilgi sahibi olduuna gre, O'nun bir olay bilmesi o olay edipeylemesi, oldurmas ve bylece kullarn da bu olaydan haberdar klmas anlamnadr: Bunun iindir ki, szkonusu fiilin ki, ... [insanlara] gsterelim ifadesiyle aktarlmas daha yerinde olacaktr. 13 Yani, zaman iinde insanlar tarafndan ilave edilen ve kssann amacn bulandran her trl masals ssten arnm olarak. 14 Lafzen, Doru yolda onlar(n seviyesin)i ykselttik [yahut artrdk]. 15 Lafzen, kalktklar/ayaklandklar zaman -yani, yanl yoldaki soydalarnn yahut mminlere zulmeden yneticilerin karsna dikildikleri zaman (bkz. 7. not). 16 Lafzen, kendilerini destekleyen ak bir delil [yahut yetki]. Beyyin (ak, aikar, belli) sfat akl ve saduyuya hitab eden bir delil anlamnadr. 17 Lafzen, Niin getirmiyorlar [yahut getirmeleri gerekmez miydi?]. Yeni bir cmleye balarken daha ok slup/belgat gerei (rhetorical) bir soru. 18 Yani, aslsz tanrlar uyduran ve dolaysyla Allah'n birlii, esiz ve ortaksz olduu gereini yalanlam, hatta O'nun varln bsbtn inkar etmi olan kimseden. 19 Mirfak terimi kiinin yararland ey anlamn tamaktadr. Yararlanlan ey somut ya da soyut olabilir; yukardaki anlam rgs iinde, gen adamlarn dnyev olan terk edip btnyle inzivaya ekilmelerini iaret etmek zere, szcn manev bir armla ykl
18-503

18. SURE

17 Ve [yllarca] gnein, doarken onlarn maarasn sa yandan yalayp getiini, batarken de onlara dokunmadan sol yandan geip gittiini ve onlarn, maarann genie bir odasnda20 bulunduunu grrdn: Rabbinin alametlerinden biriydi bu; Allah kime yol gsterirse doru yolu bulan odur ve kimi de sapklk iinde braksa, artk onun iin doru yolu gsteren bir dost, bir koruyucu bulamazsn. 18 Uykuda olduklar halde sen onlar uyank sanrdn. yle ki, Biz onlar bir saa eviriyorduk, bir sola; ve kpekleri de eikte n ayaklarn uzatp (uyuyakalmt). Onlara (bu halleriyle) rastlam olsaydn arkan dnp kaardn; onlardan yana iin korkuyla dolard.21 19 Derken [gn gelince] onlar uykudan kaldrdk;22 ve [olup biteni] birbirlerine sormaya baladlar.23 lerinden biri: (Burada) bu ekilde ne kadar kaldnz? diye sordu. tekiler: Ya bir gn ya da gnn bir ksm kadar24 dediler. [lerinden daha derin bir sezgiyle donanm olanlar:] Ne kadar kaldmz en
olduu aikardr. 20 Lafzen, onlar maarann genie bir hcresinde iken. Anlald kadaryla maara kuzeye bakyordu, yle ki, gnein scakl onlar hi rahatsz etmiyordu. Bu husus, kanaatimizce, ebed glge imajyla simgelenen, drst ve erdemli olanlarn cennette ulaacaklar mutluluk-esenlik halini belirtmek iin Kuran'da ska yaplan bir atfn uzants durumundadr (bkz. zellikle, zill teriminin mutluluk/esenlik anlamna mecaz olarak kullanlmas hk. 4. sure, 74. not). 21 Yani, hazrlksz bir seyirci, bu Maara nsanlar'n kuatan atmosferde ilk bakta derinlikli, sarsc, belki uhrev bir eyler hisseder ve Allah tarafndan seilmi kimselerin karsnda olduunu hemen fark ederdi (Taber, Rz, bni Kesr, Beydv). 22 Bkz. yukarda 10. not. 23 Bize yle geliyor ki, li-yetesel (ki ou mfessir buna birbirlerine sorsunlar diye anlamn vermitir) teriminin bandaki li eki ama bildiren bir ek deil, fakat daha ok lmu'l-kibe denen ve sonu bildiren bir ek durumundadr. Buna bal olarak yukardaki anlam ak iinde szkonusu ifadenin ve ... sormaya baladlar eklinde anlalmas daha doru olur. 24 Kar. 2:259; orada da ayn soru sorulmakta ve Allah tarafndan yzyl iin ldrlen sonra yeniden diriltilen adam meselinde ayn dndrc cevap verilmektedir. Her iki parada da soru ve cevabn ifade tarzndaki bu arpc benzerlik, hi kukusuz, bir rastlant deildir: Her iki meselde dile getirilmek istenen fikirler arasndaki zdelii, yani Allah'n lden diriyi, diriden de ly karmaya (3:27, 6:95, 10:31, 30:19), hayat yaratmaya, onu ortadan kaldrmaya ve sonra yeniden var etmeye kdir olduunu iaret etmektedir bu. Yukardaki ayet, ayrca, btnyle dnyev alglara bal beer zaman kavramnn yanltc, aldatc olduunu ma etmektedir.
18-504

18. SURE

iyi Rabbimiz bilir dediler25 ve (yle eklediler:) imdi iinizden birini u gm paralarla ehre gnderin de, baksn yiyeceklerden en temizi hangisi ise size ondan azk olarak alp getirsin. Ama ok dikkatli davransn, sakn kimseye sizden bahsetmesin: 20 nk, bakn, sizin varlnz renirlerse ya sizi talayarak ldrrler ya da zor altnda sizi kendi dinlerine dndrrler ki, bu durumda, bir daha asla kurtulamazsnz!26 21 TE BU YOLLA27 [insanlarn] dikkatini onlarn kssas zerine ektik,28 ki onlarn bana gelenler konusunda aralarnda tarttklar29 zaman bilsinler ki, Allah'n [lmden sonraki kalk konusundaki] vaadi btnyle gerektir ve Son Saat'in gelip atacana hi phe yoktur. Ve bylece [o ehrin ahalisinden] bazlar: Onlarn ansna30 bir ant dikin; onlarn bana gelen her neyse, bunu en iyi Allah bilir dediler. Grleri genel kabul gren bakalar ise: Dorusu, onlarn ansna mutlaka bir mescid ykseltmeliyiz! dediler. 22 [Ve alar sonra], bilemeyecekleri bir konuda gereksiz tahminlerde bulunarak, onlar kiiydiler; drdncleri kpekleriydi, yahut be kiiydiler, altnclar kpekleriydi, hatta yedi kiiydiler, sekizincileri kpekleriydi diyen kimseler
25 Yani, balarndan geen olayn sadece pratik ve zahir yanyla ilgilenen arkadalarnn tersine, bunlar uykuya dalmayla uyanma arasnda geen zamann, lm ve lmden sonra kalk olgusuna kyasla tek bana hibir anlam ve gereklii olmadn anladlar (kar. 17:52 ve ilgili 59. not). Bu husus, 12. ayetteki iki bak as (lafzen, iki hizip) ifadesine de aklk getirmektedir. 26 Uyku srasnda Maara nsanlar iin zaman duygusu adeta yerinde sayd iin, d dnyann deimediini, yine kendileri iin tehdit edici olduunu sanyorlar. Kssa bu noktada niden kesiliyor (nk, bilindii gibi, Kuran hibir zaman anlatmn zellikle olay akyla ilgilenmemektedir) ve sonraki ayetlerde bunun, lm, lmden sonra kalk ve zamann beer alglama tarz iindeki izafliini dile getiren bir temsl olduu ortaya konuluyor. 27 Yani, Maara nsanlar hakkndaki bu kssay anlatmak ve zellikle Kuran'n kendine has slubu iinde kssay temslletirmek suretiyle. 28 Lafzen, onlar hakknda [bakalarna] bilgi verdik. 29 Lafzen, onlarn durumunu (emruhum) aralarnda tarttklar zaman; Maara nsanlar kssasnn, tartmalara ve birbiriyle atan yorumlara yol aarak insanlarn zihnini uzun zaman megul ettiini ma eden bir ifade. Sonraki cmle Allah'n insanlarn dikkatini Kuran'n muhtevas iinde niin bu kssaya ektiini aklamaktadr. 30 Bizce, hem burada, hem de sonraki cmlede grleri genel kabul gren kimselerin (ellezne aleb al emrihm) mescid yaplmas yolundaki nerilerine ilikin atfta geen, aleyhim (lafzen, onlarn zerine) tabirinin anlam budur.
18-505

18. SURE

kacak.31 De ki: Onlarn saysn en iyi Rabbim bilir! Zaten ancak ok az kimse onlar hakknda kayda deer bir eyler bilmektedir. Bunun iindir ki, onlar hakknda, (kssalarndan kan) grnr dersin dnda, kimseyle tartma(yn),32 ve onlar hakknda daha fazla bilgi almak iin o [rivayetilerden] hibir ey sorma(yn). 23 VE HBR EY hakknda, Ben bu ii yarn mutlaka yapacam deme; 24 (bunu) ancak Eer Allah dilerse [szcyle birlikte syle].33 Ve bunu unutursan [hatrladn zaman] Rabbini anarak de ki: Umarm ki Rabbim beni doru olana bundan daha yakn olan bir bilgi ve duyarlk dzeyine eritirir! 25 VE [BAZILARI,] onlar[n] maaralarnda yz yl kald[n ileri sryor] ve kimileri de [bu sayya] dokuz yl daha ekliyorlar.34 26 De ki: Onlarn [orada] ne kadar kaldn en iyi Allah bilir. Gklerin ve yerin gizli gerekleri [yalnzca] O'nun elindedir; O ne esiz bir grc, ne esiz bir iiticidir! Onlarn O'ndan baka koruyucusu-kayrcs yoktur; nk O hkmnde kimseyi kendine ortak tutmaz! 27 YLEYSE, Rabbinin kitabndan sana vahyedileni [insanlara] duyur. O'nun
31 Seyekln ifadesindeki gelecek zaman kipiyle, bir kere daha, szkonusu kssann menkbev karakterine iaret edilmekte ve bu konuda ayrntlara inen btn speklasyonlarn kssann temsl edici, ahlak mesajyla badamad ma edilmektedir. 32 Yani, Maara nsanlar hakknda ancak, onlarn kssalarndan karlacak aikar dersi insanlara ulatrmak zere konuun: yukarda 21. ayetin ilk paragrafna ilikin bir atftr bu. 33 Hemen hemen btn mfessirlere gre, bu ara pasaj (23-24. ayetler) ncelikle, baz mrik Kureyliler tarafndan kendisine Maara nsanlar'nn akibeti konusunda soru yneltilen Hz. Peygamber'e hitab etmektedir. Rivayete gre, Hz. Peygamber bu sorulara kar Cevabn size yarn vereceim demi; bunun zerine vahiy, Allah'n, Hz. Peygamber'in bu tavrn tasvib etmediinin bir iareti olmak zere geici olarak durdurulmutur. Bu t, Hz. Peygamber'le birlikte btn mminlere hitab eden genel bir ilkeyi ifade etmektedir. 34 Bu ifade, aktr ki, 22. ayetin ilk paragrafnda bahsedilen gereksiz tahminlerle, yani 22. ayette geen onlarn saysn en iyi Rabbim bilir ve 26. ayetteki Onlarn [orada] ne kadar kaldn en iyi Allah bilir ifadeleriyle reddedilen tahminlerle balantldr. Bu gr zellikle Abdullah bni Mesd'un grdr ki, bizim yukarda parantez iinde aklayc ilaveler olarak verdiimiz ifadelerin ([bazlar] ... kald[n ileri sryor] ve kimileri de [bu sayya]), ismi geen zatn kendi Kuran nshasnda Kuran'n orijinal ifadeleri olarak yer ald rivayet edilmektedir (ama, bizce, bunlar muhtemelen bni Mesd'un ilave ettii aklayc kenar notlaryd). bni Mesd'a izafe edilen gr Katde ve Matar el-Verrk tarafndan da paylalmaktadr (Taber, Zemaher ve bni Kesr). Bizim evirideki aklayc ilavelerimiz de (bazlar ... ileri sryor) bni Mesd'un bu aklayc kenar notlarnda geen kl (dediler) ifadesine dayanmaktadr.
18-506

18. SURE szlerini deitirebilecek kimse yoktur;35 Ve sen de O'ndan baka snacak

kimse bulamazsn. 28 Ve Rablerinin honutluunu umarak sabah akam O'na yalvarp yakaranlarla birlikte sen de sabret; ve dnya hayatnn cazibesine kaplp da sakn gzlerini onlarn zerinden ayrma;36 Ve iyi ve gzel olan ne varsa hepsini terk edip37 [yalnzca] bencil arzularnn peine dt iin kalbini zikrimize kar duyarsz kldmz38 kimseye aldrma. 29 Ve de ki: (Bu) hak, Rabbinizden [gelmi]tir: Artk ona dileyen inansn, dileyen reddetsin. Gerek u ki, Biz, [sunduumuz hakikati teperek kendi kendilerine] yazk edenler39 iin dalga dalga ykselen alev katmanlaryla40 onlar epeevre kuatacak bir ate hazrladk; yle ki, onlar su istediklerinde ergimi kurunu andran ve yzlerini kavuran bir su verilecek onlara: ne korkun bir sudur o ve ne kt bir duraktr oras! 30 [Ama] imana erip de drst ve erdemli davrananlara gelince: iyi ve gzel olan yapmakta sebat gsterenlerin emeini elbette zayi etmeyiz: 31 lerinde derelerin, rmaklarn aldad ebed mutluluk-esenlik baheleri ite bylelerinin olacaktr; orada onlara altn bilezikler taklacak; yeil ipekli ve ilemeli giysiler giyinecekler ve orada (yumuak) divanlarda yaslanp oturacaklar:41 Bu ne gzel
35 Rz'ye gre, byk Kuran mfessiri Eb Mslim el-sfehn'nin bizim 2:106 zerine 87. notumuzda tarttmz nesih (yrrlkten kaldrma) retisini reddederken dayand ayetlerden biri de buydu. 36 Bu ayet hk. bir aklama iin bkz. 6:52 ve ilgili 41. not. 37 Lafzen, i (emr) [iyi ve doru olan]n snrlarn amak [ya da tecavz etmek] olan ... 38 Bkz. 2. sure, 7. not. Zemaher ve Rz, efeln fiilini, Kurn retiyle uyum iinde, duyarsz ya da ilgisiz bulduumuz kimse olarak tefsir etmilerdir. (Ayrca bkz. 14:4 hk. not 4.) 39 Rz, ez-zlimn (lafzen, zalimler) ifadesini byle tefsir etmektedir. 40 Bizim, eviride dalga dalga ykselen alev katmanlar ifadesiyle aktardmz srdik tabiri szck anlamyla adrn tentesi ya da d rts demektir; burada ise gnahkarlar epeevre kuatacak olan alev/duman katmanlar anlamndadr (Zemaher): onlarn cehennem azabndan kurtulmayacan dile getiren sembolik bir ifade tarz (Rz). 41 Ahiretteki mutluluk-esenlik durumuna ilikin dier btn Kurn betimlemeler (tasvirler) gibi, inananlarn altn bilezik takp ipekli giysiler giyeceklerini (kar. 22:23, 35:33 ve 76:21'deki benzer pasajlar), yumuak divanlarda (erik) oturacaklarn ifade eden yukardaki atf da inananlarn dnya hayatnda inanlarnn gerei olarak ortaya koyduklar fedakarca davranlarn bir sonucu olarak kendilerine bahedilecek olan ebed hayatn grkemini, canlln ve rahatln (srayla altn taklar, yeil ipekli ilemeli giysiler ve yumuak
18-507

18. SURE

bir karlk, bu ne gzel bir dinlenme yeri! 32 ONLARA u iki adam rneini ver, ki onlardan birine iki zm ba bahetmi, onlarn evresini hurmalklarla evirmi ve aralarna da ekili bir alan yerletirmitik.42 33 Bu her iki bahe de beklenen rn veriyor, verimlerinde herhangi bir eksilme gstermiyorlard; nk Biz her birinin iinden bir dere aktmtk. 34 Bylece [bu bahenin sahibi] bolluk iinde rn kaldryordu. Ama [bir gn] bu adam komusuyla tartrken sz arasnda ona: Benim malm mlkm senden ok; nfusa da senden daha gl, daha ilerdeyim! dedi. 35 [te] kendi kendine [bylece] yazk eden bu adam: Bu bahenin bir gn yok olacan asla dnemiyorum! diyerek bahesine girdi; 36 ve Son Saat'in (bir gn) gelip atacan da dnemiyorum (diye ekledi,) hem, [o saat gelse ve] ben Rabbimin huzuruna karlacak olsam bile,43 sonu olarak, her halde bundan daha iyisini karmda bulacam! 37 Kendisiyle tartmaya girdii komusu ona: Seni tozdan topraktan,44 sonra bir damla dl suyundan yaratp da [eksiksiz] bir insan ekline sokan Allah'a kar nankrlk m yapyorsun? dedi. 38 Bana gelince, [biliyorum ki] benim Rabbim Allah'tr ve ben tanrsal nitelikleri O'ndan baka kimseye yaktramam.45 39 Ve [devamla,] Yazk,46 keke bahene girerken Allah'n diledii [olur, nk] yaratc g ancak Allah'n elindedir deseydin! Mal ve evlata, grdn gibi, senden daha gsz isem de 40 Rabbim bana senin bandan bahenden
divanlar gibi sembollerle) betimleyen bir temsl olduu aikardr. Rz, cennete ilikin anlatmdaki bu simgesellie iaret ederken, yukardaki cmlenin iki blm arasndaki kurulu farkna dikkat ekmektedir; yle ki: cmlenin ilk ksm edilgen yapda (orada onlara altn bilezikler taklacak), ikinci ksm ise etken yapdadr (... giysiler giyecekler, oturacaklar). Rz'ye gre etken fiille ifade edilen blm iyilerin kendi drst ve erdemli yapp-etmeleriyle hak ettikleri karl; edilgen fiille ifade edilen blmn ise, onlarn kendi emeklerinin stnde ve tesinde, Allah tarafndan kendilerine bir ltuf ve armaan olarak bahedilecek olan eyleri ma etmektedir. 42 Surenin 7-8. ayetleriyle balantl olan bu mesel yeryzndeki btn gzelliklerin Allah'n insanlar snamas iin bir ara olduu yolundaki ifadenin bir yanks durumundadr. 43 Lafzen, Rabbime geri gtrlecek [ya da arzedilecek] olsam bile -yani, hesaba ekilecek olsam bile. 44 Bkz. 3:59 ile ilgili 47. notun ikinci yars; ayrca 23:12 ile ilgili 4. not. 45 Lafzen, Rabbime kimseyi ortak komam [ya da komayacam]. Yani, Zenginlii ya da yoksulluu asla Allah'tan baka bir gce yahut yaratc bir mile izafe etmem/edemem (Rz'nin kaydettiine gre, Kiffl). 46 Lev-l taksna verdiimiz yazk! yahut ne yazk! anlam hk. bir aklama iin bkz. 10:98 zerine 119. not.
18-508

18. SURE

pekala daha hayrlsn verebilecei gibi, [senin] bu [bahe]ne gkten bir afet gnderir de [bahen o zaman] yerle bir olabilir; 41 yahut bir daha asla bulup karamayacan biimde onun suyu ekilebilir! 42 Ve [gerekten de byle oldu:] rnlerle dolup taan baheleri epeevre trmr edildi; ve o [bahenin] trmr olmu itleri, ardaklar karsnda, boa giden emeine yanarak ellerini outura outura: Ah, n'olurdu, Rabbimden bakasna tanrsal nitelikler yaktrmam olsaydm! demekten baka syleyecek bir ey bulamad. 43 nk imdi artk onun ne Allah yerine kendisine yardm ulatracak kimsesi vard,47 ne de kendi bann aresine bakabilecek durumdayd. 44 te bunun iindir ki, koruyucu-kayrc g btnyle, Tek ve Gerek Tanr olan Allah'a aittir. Hak edilen karl vermekte de, sonucun ne olacan belirlemekte de en iyi olan48 O'dur. 45 DNYA hayatnn gkten indirdiimiz suya benzediini onlara anlat: yle ki, yerin bitkileri onu emerek zengin bir eitlilik iinde boy verip birbirine karrlar; ama btn bu canllk, eitlilik sonunda rzgarn savurup gtrd er pe dner. te (bunun gibi,) her eye karar veren [yalnz] Allah'tr. 46 Mal mlk ve ocuklar dnya hayatnn ssleridir; ama rn kalc olan drst ve erdemli davranlar ise, karl bakmndan, Rabbinin katnda daha deerli ve bir mit kayna olarak daha verimlidir.49 47 nk, dalar ortadan kaldracamz o Gn yeryzn bo ve plak grrsn; [o Gn] kimseyi brakmakszn herkesi [diriltip] bir araya toplayacaz. 48 Ve dizi dizi Rablerinin huzuruna karldklarnda [Rableri onlara yle diyecek:50] te, sizi ilk kez yarattmz gnk gibi [btnyle yapayalnz ve boyun emi olarak] huzurumuza geldiniz;51 oysa, sizin iin byle bir bulumay gerekletirmeyeceimizi sanyordunuz hep! 49 Ve [o Gn, herkesin dnyada yapp-ettiklerine dair] sicil(ler) nlerine konduunda, sulularn orada (yazl) olanlardan irkildiklerini grrsn; Vah bize! Nasl bir sicilmi bu! Kk, byk hibir ey brakmam, her eyi hesaba
47 Lafzen, hibir koruyucusu/hmsi yoktu. 48 Lafzen, sonu olarak en iyi. 49 Lafzen, deeri bakmndan Rabbinin nezdinde daha hayrl ve mit olarak da yine daha hayrldr. El-bkiytu's-sliht (rn kalc olan drst ve erdemli davranlar) ifadesi, bir burada, bir de 19:76'da olmak zere btn Kuran'da iki kere gemektedir. 50 Yani, hayattayken, lmden sonra dirilme gereini inkara kalkanlara. 51 Kar. 6:94.
18-509

18. SURE

geirmi! derler. Ve yapp-ettikleri her eyi (kaydedilmi olarak) nlerinde bulurlar; ve Rabbinin kimseye hakszlk yapmadn [anlarlar]. 50 VE [HATIRLA K] Biz meleklere dem'in nnde yere kapann! 52 dediimiz zaman, blis dnda, onlarn hepsi yere kapanmt. [blis] grnmeyen varlklardan53 biriydi; ve bylece Rabbinin buyruu dna kt. Peki, yine de onu ve avanesini54 kendinize dostlar/srdalar edinecek misiniz, hem de onlar sizin dmanlarnz olduu halde? Zalimler adna55 bu ne kt bir mbadeledir! 51 Ben onlar ne gklerin ve yerin yaratlna tank kldm; ne de kendilerinin yaratlna;56 ayrca, [insanlar] yoldan karan bu [varlklar] kendime hibir ekilde yardmc edinmi de deilim.57 52 Nitekim, o Gn [Allah]: [imdi] arn bakalm, benim ortaklarm olduunu sandnz varlklar! 58 diyecek. Bunun zerine onlar aracaklar, ama berikiler onlara bir karlk vermeyecek: nk onlarla tekiler arasna almaz bir uurum59 koyacaz.
52 Allah'n meleklere dem'e secde edin! buyruuyla hitab ettii bu ok tekrarlanan temsle ilikin ksa atf, yukardaki anlam rgs iinde, insann ftr kavramsal dnme yeteneine (bkz. 2:31-34 ve ilgili notlar) ve buna bal olarak doruyla eri arasnda seim yapma gcne ve ykmllne dikkat ekmek iindir. nsann ahlak planda bilerek yanl bir yol tutmas -ki nceki pasajlar bundan sz etmektedir- hemen her zaman onun dnya hayatnn cazibesine kendini fazla kaptrmasndan ileri geldiine gre, burada eytan'n (yahut blis'in), insan ahlak endielerden koparmak ve bylece onun manev/ruhan ykmn hazrlamak iin insanda ktye kulland tarafn ite bu kendini kaptrma zaaf olduuna dikkat ekilmektedir 53 Burada melekler kasdediliyor (bkz. Ek III). 54 Lafzen, onun soyundan gelenleri -onun peinden gidenler, ona uyanlar anlamnda kullanlan mecaz bir ifade. 55 Lafzen, zalimler iin. eytan'n Allah'a kar sembolik bakaldrs hk. bkz. 2:34, 26. not ve 15:41, 31. not. 56 Yani, bunlar yaratlm varlklar olduuna ve benimle bir ortaklklar olmadna gre, onlar nasl olur da kendinize efendi, vel olarak seersiniz? -nsanlarn bilinli olarak ya da (eytan'n ayartlarna kaplmak suretiyle) bilinalt drtlerin tutsa olarak tanrsal nitelikler yaktrd gerek ya da muhayyel varlklara ilikin bir atf. 57 Allah snrsz kudret sahibi, her eyin knhn bilen ve mutlak manada kendine yeterli biricik ilah olduuna gre, baka herhangi bir varln ya da gcn O'na tanrlnda yardmc anlamnda ortak olduuna yahut O'nunla insan arasnda arac rol oynayabileceine inanmann, insan btnyle sapkla srkleyecei muhakkaktr. 58 Lafzen, [var olduunu] sandnz ortaklarm: bkz. 6:22 zerine 15. not. 59 Yahut: bir azap uurumu [ya da engeli]: gnahkarlar, muhayyile rn dzmece
18-510

18. SURE

53 Ve gnaha gmlp gitmi olanlar o zaman atei grecek ve oraya girmek zorunda olduklarn anlayacaklar ama ondan kamak kurtulmak iin bir yol bulamayacaklar. 54 TE BUNUN GB, Biz bu Kuran'da insanlar[n yararlanmas] iin eitli alardan trl trl dersler60 ortaya koyduk. Bununla birlikte, insan her eyden ok tartmaya dkndr: 55 Nitekim, kendilerine doru yol rehberi gelmiken insanlar imana erimekten ve Rablerinden balanma dilemekten alkoyan yegane tutum, [onlarn] nceki [gnahkar] toplumlara uygulanan srecin kendilerine de uygulanmasn ya da [niha] azabn te dnyada balarna gelmesini61 beklemeleri deil de, nedir? 56 Fakat Biz, mesaj-tayclarn yalnzca mjdeleyiciler ve uyarclar olarak gndeririz; hakk inkara artlanm olanlarsa [onlara kar] aslsz iddialarla, gya hakk rtmek, hkmsz klmak iin tartr, mesajlarmz ve uyarlarmz alay konusu yaparlar. 57 Rabbinin mesajlar kendisine ulatrld halde, kendi eliyle iledii btn [kt] ileri de unutup,62 onlara yz eviren kimseden daha zalim kim olabilir? Bakn, Biz bylelerinin kalplerine, hakk kavramalarna engel olan bir rt ve kulaklarna da bir arlk yerletirmiizdir; dolaysyla, onlar doru yola 63 arsan da asla doru yola girecek deillerdir. 58 [Bununla birlikte,] yine de senin Rabbin snrsz rahmet sahibi, gerek balaycdr. Yoksa, iledikleri [ktlkler] iin onlar hemen paylayacak olsayd, kukusuz, hak ettikleri azab arabuk balarna salard.64 Ama ite, onlar iin, ap tesine geemeyecekleri bir sre belirlenmitir;65 59 tpk, zulm stne
varlklardan ayran yalan uurumunu ya da, daha byk bir ihtimalle, gnahkarlar, kendileri byle bir iddiada bulunmadklar halde tapnrcasna ycelttikleri, tanrlatrdklar birtakm ruhan ahsiyetlerden (Zemaher ve Rz'nin alternatif yorumlarna gre, Hz. sa ve Meryem'den) ayran irk uurumunu ma eden bir ifade. 60 Kar. bu anlam rgs iinde ders olarak evirdiimiz mesel terimine ilikin bir aklamann yer ald 17:89 hk. 104. not. 61 Lafzen, yzyze/kar karya gelmelerini yahut gelecekte... (Zemaher) -evirideki niha azabn balarna gelmesi ifadesi kubulen szcne verilen bu her iki anlam da kapsamaktadr. 62 Yani, kt ve haksz davranlarna devam ederek (Rz). 63 Lafzen, doru yol rehberine. 64 Lafzen, muhakkak, onlar iin azab abuklatrrd. Allah'n gnahkarlara, tevbe edip yollarn dorultmalar iin zaman verdiini belirten bir ifade. 65 Kar. 16:61 ve 35:45'deki u ya da bu bakmdan benzer ifadeler. Belirlenmi sre (mevid) bu anlam rgs iinde, gnahkarlarn mrlerinin sonunu yahut -sonraki ayette
18-511

18. SURE

zulm ilediklerinde66 yok ettiimiz nceki toplumlar gibi: ki Biz onlarn ortadan kaldrlmas iin de bir sre belirlemitik. 60 HAN,67 [gezginlik gnlerinde] Mu-sa yardmcsna:68 ki denizin birletii
iaret edildii zere- (snnetullaha gre) cezasz braklmayacak kadar gnahta, zulmde ileri gidildii dn olmayan noktay gsterir. 66 Lafzen, Zulmettikleri zaman [yahut zulmettikten sonra] -yani, zulmde ileri gittiklerinde; zulmde srarl ve devaml olduklar iin. 67 ok defa ...dii zaman anlamna gelen ama bizim burada hani szcyle aktarmay daha uygun bulduumuz iz taks, Kuran'da ou zaman, anlatmn ve dncenin akn bozmadan dikkatleri yeni bir syleme ya da temaya ekmek iin kullanlmaktadr. Buradaki rnekte de bu szck, gerilerde 54. ayetle belirgin bir balant kurarak (... Biz bu Kuran'da insanlar[n yararlanmas] iin eitli alardan trl trl dersler ortaya koyduk) bilginin, zellikle manev/ruhan bilginin, hibir lmlnn -bu lml peygamber bile olsa, insan zihnini hayat boyunca megul eden sorularn hepsine cevap bulabildiini iddia etmesine imkan vermeyecek kadar tkenmez, sonu gelmez olduunu yanstan bir temsle dikkat uyandrc bir giri salamak zere kullanlmtr. (Szkonusu temslin dile getirdii gerek, bu surenin son iki ayetinde sarahaten ortaya konulmaktadr.) Sonraki ayetlerde (60-82. ayetler) anlatlan Hz. Musa'nn bilgi peinde yaad serven, zaman iinde, bizim burada yer veremeyeceimiz saysz menkbenin kayna olmutur. Yine de, deiik rivayetleriyle Buhr, Mslim ve Tirmiz tarafndan kaydedilmi olup Ubeyy b. Kab'dan nakledilen bir rivayeti zikretmeden geemeyeceiz. Bu rivayete gre Hz. Musa, bir keresinde, insanlarn en bilgesi olduunu iddia ettii iin Allah tarafndan azarlanm ve kendine vahiy yoluyla, iki denizin birletii yerde yaayan bir Allah kulunun kendisinden daha bilge olduu bildirilmiti. Hz. Musa bu adam bulmak ynnde srarl bir istek gsterince, Allah da o'na bir sepete balk koymasn ve balk kayboluncaya kadar yoluna devam etmesini emretti; baln kaybolmas amaca eriildiinin iareti olacakt. phe yok ki bu rivayet, bizim Kurn meselimize temsl bir giri niteliindedir. Hem Kuran'da, hem de szkonusu Hadis'te geen bu balk imaj, mmkndr ki, mutlak bilgiyi yahut ebed hayat simgeleyen eski din bir sembol olsa gerektir. lk mfessirlerden pek ounun, Bblmendeb mevkiinde Kzl Deniz ile Hint Okyanusu'nun ya da Cebel-i Trk'da Akdeniz ile Atlas Okyanusu'nun birletii yeri gstererek, coraf bir anlam ykleme eiliminde olduklar iki denizin birletii yer ifadesine gelince, Beydv, 60. ayetin tefsirinde buna btnyle temsl bir aklama getirerek, iki denizin iki tr bilgi kaynan ya da bilgi akn -yani, haric olay ve olgulara ilikin gzlem ve muhakemeler yoluyla elde edilen zahir bilgi (ilmu'zzhir) ile mistik sezgi ve mahedeler yoluyla elde edilen batn bilgiyi (ilmu'l-btn)simgelediini sylemektedir. Bu gre gre, Hz. Musa'nn araynn gerek amac bu iki tr bilginin bulutuu snra varmaktan ibarettir. 68 Lafzen, gen adam (fet) -Klasik Arapa'da, gen ya da yal (yani, yana iaret etmeksizin) hizmeti/yardmc anlamna gelen bir szck. Rivayete gre, ayette geen bu hizmeti ya da yardmc, Hz. Musa'nn lmnden sonra srailoullar'nn bana geen Yeu idi.
18-512

18. SURE

yere kadar yoluma devam edeceim demiti, [bu yolda] yllar harcamam gerekse bile! 61 Fakat iki [denizin] birletii yere vardklarnda balklar btnyle akllarndan kt ve denize dalp gzden kayboldu.69 62 Ve biraz uzaklatktan sonra [Musa] yardmcsna: len azmz kar dedi, dorusu, bu yolculuk bizi bir hayli yordu! 63 [Yardmcs]: Olacak ey mi, bu70 dedi, O kayann yannda dinlenmek iin durduumuzda, nasl olduysa, bal unutmuum. Bunu olsa olsa bana eytan unutturmu olacak!71 Tuhaf ey, nasl da yol bulup suya ulat! 64 [Musa heyecanla]: Demek, aradmz yer oras[yd]! diye bard.72 Ve izleri zerine hemen geri dndler. 65 Ve orada kendisine katmzdan stn bir bata bulunarak (zel) bir bilgiyle donattmz kullarmzdan birine rastladlar.73 66 Musa ona: Neyin doru olduu konusunda sana verilen bilgiden bana da retmen iin senin peinden gelebilir miyim? dedi. 67 [teki;] Sen benimle birlikte(yken olacak olanlara) katlanamazsn dedi, 68 nk tecrbe alan iinde kavrayamayacan eye nasl katlanabilirsin ki?74
69 Lafzen, [denizde] kendisine bir yol buldu. Onlarn bu sembolik bal (bkz. not 67'nin son te biri) unutmalar, muhtemelen, insann sk sk bilgi ve hayatn niha kaynann Allah olduu gereini unutmasn ifade eden bir ma olsa gerek. 70 Lafzen, Grdn m? Bir soru olarak kurulmu olmasna ramen, bu deyimsel ifade ou zaman olacak ey mi? szyle ayn anlama gelmek zere, beklenmedik ya da olmayacak bir olay karsnda duyulan aknl yahut an bir hatrlamay ifade etmektedir. 71 Lafzen, hatrlamayaym diye onu bana unutturdu. 72 Yani, baln kaybolmas, varmak istedikleri yere yahut aradklar yere vardklarn gstermitir (bkz. 67. not). 73 Ubeyy b. Kab'dan rivayet edilen (67. notta sz geen) Hadis'te bu esrarl bilge kiiden Yeil Adam anlamnda el-Hazir ya da el-Hizr olarak bahsedilmektedir. Bu, yle grnyor ki bir isimden ok bir sfat, bir lakabdr ve (halk arasndaki sylenceye gre) bu kiiye izafe edilen bilgi ve hikmetin her zaman yeni, her zaman geerli olduunu ifade etmektedir: Bu husus, bizim, bu kiinin ahsnda, insan iin varlmas mmkn derinliine kavray ve tecrbenin son derece derin olduunu simgeleyen temsl bir kiilik ile kar karya olduumuzu teyid etmektedir. 74 Lafzen, tecrbe olarak kuatamayacan eye (hubran). Rz'ye gre, Hz. Musa gibi bir peygamberin bile eyann niha gereini (hakiku'l-ey kem hiye) btnyle kavramadna ve daha genel bir ifadeyle, insann olaan koullarda daha nce tecrbe ve mahede etmedii trden bir olguyla karlatnda iine dt itidal ve kavray eksikliine iaret eden bir ifade. Yukardaki ayet, son tahlilde -Hz. Musa'nn sonraki tecrbelerinden de anlalaca gibi- grnle gerekliin her zaman akmadn ma
18-513

18. SURE

69 [Musa:] Allah dilerse, beni sabrl biri olarak bulacaksn dedi, ve ben hibir konuda sana uyumsuzluk gstermeyeceim! 70 [Bilge kii:] Pekala dedi, O halde, eer benim peimden geleceksen, [yapacam] eyler hakknda, bu hususta ben sana bir aklamada bulununcaya kadar bana hibir ey sormayacaksn. 71 Bu ikisi bylece yola koyuldular; sonunda [bir kyya vardlar; ve onlar kar kyya tayan] tekneden inecekleri zaman, bilge kii75 teknede bir delik at, [Musa bunu grnce:] indekileri bomak iin mi onu deldin? Dorusu, ok vahim bir ey yaptn! diye kt. 72 Beriki: Ben sana, bana asla katlanamayacan sylememi miydim? dedi. 73 [Musa:] [Kendimi] kaybettim diye beni paylama ve beni yaptm iten dolay zora koma! dedi. 74 Bylece yeniden yola koyuldular; sonunda gen bir adama rastladlar: [bilge kii] onu ldrd, [Musa bunu grnce:] Bir baka cana karlk olmakszn masum bir cana kydn, yle mi? diye kt, Gerekten, ok korkun bir i yaptn sen! 75 Beriki: Ben sana, bana asla katlanamayacan sylememi miydim? dedi. 76 [Musa:] Bundan byle sana soru soracak olursam benimle artk yoldalk yapmazsn: [nk artk] benden yana yeterince zr iittin dedi. 77 Ve bunun zerine yeniden yola koyuldular; derken, bir kasaba halkyla karlatlar; onlardan76 yiyecek bir eyler istediler; ama bu ahali onlara konukseverce davranmaya hi yanamad. Ve bu [kasabada] yklmak zere olan bir duvar grdler; [bilge kii] onu hemen onarverdi; [Musa bunu grnce:] Eer dileseydin, [hi deilse, yaptn] bu i iin bir cret alabilirdin dedi. 78 [Bilge:] te bylece seninle yol ayrmna gelmi olduk. dedi, imdi sana, sabr gstermediin [btn o olaylarn] i yzn aklayacam: 79 O tekne, geimini denizden salayan yoksul insanlara aitti; ona hasar vermek istedim,77 nk pelerinde her (salam) tekneye zorla el koyan bir hkmdar
etmekte ve bunun da tesinde, ince bir slupla, insann kendi entellektel/zihn tecrbelerinde, en azndan eleri, unsurlar itibariyle, bir edeeri, bir karl olmayan eyleri btn gereiyle hibir zaman kavrayamayaca, gznde canlandramayaca yolundaki derin gerei dile getirmektedir; Kuran'n insann alg ve tasavvur alannn tesinde kalan hususlarda (ayb) mesajn mecaz ve temsllerle ifade etmesi de bu yzdendir. 75 Lafzen, o. 76 Lafzen, [o (kasaba)nn] sakinlerinden. 77 Lafzen, onu sakatlamak/kusurlu klmak istedim -yani, geici olarak kullanlmaz bir hale getirmek istedim.
18-514

18. SURE

oldu[unu biliyordum]. 80 O gen adamda, ki anas-babas mmin kimselerdi, taknlklar ve inkarc eilimleriyle onlara ok derin aclar verecei yolunda kayg verici belirtiler grmtk;78 81 [onu ldrrken] Rablerinin o ana-babaya onun yerine ondan daha temiz seciyeli ve merhamette ondan daha ileri [baka bir ocuk] vermesini istedik. 82 Ve duvara gelince; duvar o kasabada yaayan iki yetim olan ocuuna aitti ve altnda [hukuken] onlarn olan79 bir hazine [gmlyd]. Onlarn babas drst ve erdemli biriydi; bunun iindir ki, Rabbin onlarn erginlik ana eritiklerinde o hazineyi Rabbinden bir ba olarak kazp karmalarn irade etti. (Dolaysyla,) ben [btn] bunlar kendiliimden yapmadm:80 Senin sabr gstermediin [olaylarn] i yznn gerek anlam ite budur. 83 VE SANA Zulkarneyn hakknda soru soruyorlar; de ki: onu hatrlatacak bir ey anlataym.81
78 Lafzen, korktuk -Fakat aklda tutulmaldr ki, haiye fiili, bu birincil anlamnn dnda, bazan korku yahut kayg verici buldu, yani, sonu olarak, kt bir eyin olacan kestirdi, yahut bildi anlamn da ifade eder (Tcu'l-Ars, yukardaki ayete ilikin zel bir atfla). Buradan yola karak diyebiliriz ki, bilge kiinin ifade ettii korku ya da kayg, haric belirtiler yoluyla yahut i sezgi yoluyla (ki, sonraki ayetin ikinci paragrafnda geen [btn] bunlar ben kendiliimden yapmadm sznn de gsterdii gibi, bu sonraki yolla olmas daha mmkndr) varlm pozitif bilgiyle e anlamldr. 79 Yani, onlara miras olarak kalan. Eer duvarn yklmasna izin verilseydi, muhtemelen, hazine bakalarnn da haberi olacak tarzda ortaya kacak ve a ve yorgun yolculara yardmdan kanarak gerek seciyelerini ortaya koyan hasis kasaba halk tarafndan yamalanacakt. 80 Yapt her eyi yksek bir gereklik bilincinin, yani onun eyann d grnnn tesindeki gereklikle temasn salayan ve onu Allah'n akl erdirilmez plannn bilinli bir paras haline sokan derinliine kavray ve sezginin sevkiyle yapm olduunu ma ediyor. Bu husus, hem 80-81. ayetlerde biz ifadesiyle kullanlan oul ifade tarznn, hem de 82. ayetin ilk paragrafnda, somut beer bir eylemin Allah'n istek ve iradesine izafe edilmesinin bir aklamas durumundadr (Rz). 81 Lafzen, ondan bir hatra [ya da bir bahis] nakledeceim size -yani hatrlanmaya, bahsedilmeye deer bir ey; kanaatimizce, bu ifade mteakip kssann temsl karakterini ve Hz. Musa ile bilge kii hakknda anlatlan mesel gibi, temel birka manev/ruhan gerein ortaya konmasna matuf olduunu iaret etmektedir -karn szc hem boynuz, hem de nesil, devir, a ya da yzyl gibi anlamlar tadna gre, Zulkarneyn tabiri ki Boynuzlu Adam yahut ki an/Devrin Adam demektir. Klasik mfessirler bu anlamlardan ilkine (ki Boynuzlu Adam) temayl gstermektedirler; Kuran'n kendisi bu yolda kesin bir destek salamasa da, yle grnyor ki, bu tercihlerinde boynuz imajnn
18-515

18. SURE

84 Ona yeryznde gvenli bir yer saladk ve onu, [ulaaca] her eye doru aralarla ulama [bilgisiyle]82 donattk; 85 Ve bu sayede o da [yapt her ide] doru ve meru aralara bavurdu.83 86 [Batya doru giderek] gnn birinde gnein batt yere84 vard; (gne) ona kopkoyu, bulank bir suya85 dalyormu gibi grnd. Ve orada [ktln her
kadm Orta-Dou kltrnde tad kudret ve iktidar armlar rol oynamtr. Aslnda, karn terimi ve onun oulu kurn szc, bu surenin 83, 86 ve 94. ayetlerinde geen Zulkarneyn terkibi dnda, Kuran'da tam yirmi kere gemekte ve btn bu yerlerde hep, bir devirde yaayan ya da belli bir uygarla mensup olan insanlar, yani nesil/kuak anlamn tamaktadr. Bununla birlikte, Zulkarneyn tabiri gl ve adil bir hkmdarn niteliklerini ifade iin kullanldna gre, Araplar tarafndan ok eski alardan beri bilinen ve Arap dilinde slam'dan ok nce deyimsel anlamyla kullanlmaya balanan bu tabirin yukarda sz edilen kadm sembolik anlamn bir yanks olduunu sylemek mmkndr. Buradaki Kurn temslin erevesi iinde iki boynuz tabiri, Zulkarneyn sfatyla anlan kiiye bahedildii ifade edilen iki g ve iktidar kaynan, yani, hkmdarlk kudreti ve itibarn ve Allah'a inanmann kazandrd manev/ruhan gc ifade ediyor olabilir. Bu son husus olduka nemlidir -nk Kuran'n szkonusu bu kiinin Allah'a olan imanna dikkat ekmesi, ou mfessirin yapt gibi, Zulkarneyn'in Byk skender'le (ki baz paralarda onun iki boynuzlu portresiyle resmedildii grlmtr) yahut Yemen'deki slam ncesi Himyer Krallarndan biriyle zdeletirilmesini imkansz klmaktadr. Btn bu tarih ahsiyetlerin putperest olduklar, ok-tanrl kltlere bal olduklar bilinen bir gerektir; oysa Kuran'da sz edilen Zulkarneyn, Allah'n birliine yaknen inanan biri olarak karmza kmaktadr: Zaten, Kurn temsle derinliini kazandran da onun bu yandr. Dolaysyla, buradan, Kuran'da bahsi geen Zulkarneyn'in tarih ya da menkbev bir kiilik olmad ve onunla ilgili anlatmn da, dnyev g ve iktidar problemi erevesinde iman ve ahlaka ilikin temsl bir sylem rad etme amacna matuf olduu sonucunu karabiliriz (bkz. bu sure iin yazlan giri notunun son pasaj). 82 bni Abbs, Mchid, Sad b. Cubeyr, krime, Katde ve Dehhk'a gre (ki bunlarn hepsinden bni Kesr nakletmitir), sebeb -lafzen, [bir eye] ulamak, [bir eyi] gerekletirmek iin bavurulan vasta ya da ara- tabiri, bu anlam rgs iinde, belirli bir amaca ulamak iin bavurulmas gerekli doru ve meru vastaya/araca iliikin bilgi anlamndadr. 83 Lafzen, [doru/meru] aralara tbi oldu: yani, doru/meru bir amaca ulamak iin dah gayrimeru aralara bavurmad. 84 Yani, yolculuu srasnda batya doru varabilecei en uzak noktaya (Rz). 85 Yahut: derin, bol bir suya -ki bu karlk, pek ok lugatiye gre (bata Tcu'l-Ars), birincil anlam kaynak/gze olan ayn szcnn anlamlarndan biridir. Tam karl [gnei] ... batar buldu (vecedeh) olan ama bizim ona ... dalyormu gibi grnd szckleriyle aktardmz ifadeye gelince, bu hususta bkz. Rz ve bni Kesr, bu mfessirlerin ikisi de bu ifadede gnein denize dalp kaybolmas eklinde cereyan eden
18-516

18. SURE

eidine gmlp gitmi] bir kavme rastlad. Ona, Sen ey Zulkarneyn! dedik, [Onlara] azap da edebilirsin, yce gnll de davranabilirsin!86 87 O yle cevap verdi: [Bakalarna] zulmeden kimseye gelince, ona bundan byle azap edeceiz;87 ve o kimse sonunda Rabbine dndrlecek; ve O da ona grlmemi bir azap ektirecek.88 88 Ama inanp drst ve erdemli davranlarda bulunan kimseye gelince, byle biri (yaptklarnn) karl olarak [ahiret hayatnn] niha gzelliine, iyiliine ulaacaktr; ve Biz de onu [yalnzca] yerine getirilmesi kolay olanla ykml tutacaz.89 89 Ve [Zulkarneyn, doru bir amaca varmak iin, bylece] bir kere daha90 doru arac seti. 90 [Ve douya doru yryerek] gnn birinde gnein doduu yere vardnda91 onu, kendilerini gnee kar bir rtyle rtmediimiz bir kavmin zerine doar buldu: 91 [Biz onlar] ite byle [bir yaama tarz iinde, byle bir dzeyde brakmtk ve o da onlar ylece kendi hallerine brakt;92] ve muhakkak
genel gz aldanmasndan mlhem bir mecaz karsnda olduumuza iaret etmektedirler. Rz, bilimsel bir dorulukla, bu gz aldanmasnn yerin kresel olmasndan ileri geldiini ifade eder. (Burada kaydedilmesi ilgin olacak olan udur: Rz'ye gre, bu aklama daha nce, H. 303 ylnda -M. 915 ya da 916- len nl Mutezil alim Eb Ali el-Cubb'nin halen kayp bulunan Kuran tefsirinde yer almtr.) 86 Bu mmkn iki davran tarzndan birini seme konusundaki ilah cevaz, sadece Allah tarafndan insana salanan irade serbestisinin mecaz ifadesi olmakla kalmayp, ayn zamanda, maslahata (kamu yararna) uygun olan yolu semek durumunda olan ynetici ya da ynetim iin meru istihsn (toplumsal yahut ahlak ncelik) ilkesini getirmektedir ki bu Zulkarneyn meselinin ilk dersidir. 87 Kar. 11:117 ve ilgili 149. not. 88 Yani, ahirette. Ahirete mahsus hibir eyin insann bu dnyaya ait alg ve tasavvurlarnda kulland kavramlarla tanmlanamayacan iaret eden bir tabir. 89 Drst ve erdemli davranmak, ilke olarak, insandan beklenen en tabii, en olabilir davran tarz olduuna gre bu davran tarzyla ilgili yasalarn (kendiliinden) fazla zorlayc olmamas gerekir -bu meselden karlacak bir baka ders de budur. 90 Smme taksna verdiimiz bu karlk iin bkz. 6. sure, 31. not. 91 Yani, douya doru yrynde vard en son noktaya (86. ayette geen gnein batt yer tabirine benzer bir ifade). 92 Ayette tek bana geen kezlike (ite byle yahut ite bunun gibi) ifadesi iin Rz'nin verdii aklama bu yndedir. Bu ayet, yle grnyor ki, kendilerini gneten koruma ihtiyac duymayan, doal artlarda yaayan ilkel bir toplumun insanlarndan sz etmekte ve Zulkarneyn'in, onlarn bu yaama tarzlarn alt st edip kendilerini elem ve zdraba srklemeden akllca davranarak onlar kendi hallerine brakma yolunu tuttuunu
18-517

18. SURE

ki snrsz bilgimizle Biz onun zihninden geenleri93 kuatm bulunuyorduk. 92 Ve o [bylece, doru bir amaca ulamak iin] bir kere daha, doru arac semi oldu. 93 Ve derken, iki set arasnda94 [bir yere] vardnda onlarn yamacnda [yaayan ve onun konutuu dilden] ok az ey anlayabilen bir kavme rastlad. 94 Bunlar [ona]: Sen ey Zulkarneyn! dediler, Yecc ve Mecc95 bu lkede bozgunculuk yapyor. Onlarla bizim aramzda bir set ina etmen artyla sana bir bac verelim mi? 95 [Zulkarneyn:] Rabbimin bana salad gvenli durum96 [sizin bana verebileceiniz her eyden] daha hayrldr; dedi, bunun iindir ki, siz bana sadece i gcnzle yardmda bulunun ki sizinle onlar arasnda bir set yapaym! 96 Bana demir kleleri getirin! Derken, demir (klelerini) yp, iki yar arasndaki bolua doldurunca (onlara) [Bir ocak kurun ve] krkleyin!97 dedi. Nihayet, [demir iyice] kor haline gelince, Bana ergimi bakr getirin bunun zerine dkeyim dedi. 97 Ve bylece [set ina edilmi oldu, yle ki] artk onlarn dmanlar98 ne onu
ifade etmektedir. 93 Lafzen, onda olanlar/onun nezdinde bulunanlar, yani onun, Allah'n onlar tbi tuttuu doal yaama seyrini ya da tarzn bozmamak yahut deitirmemek ynnde verdii karar (kar. 4:119 hk. 141. notun son ksm). Zulkarneyn'in bu karar, kanaatimizce, bu meselden karlacak nemli derslerden biridir. 94 Ayette sz edilen yerin Kafkaslar olduu yaygn bir kabul grmtr. Bununla birlikte, bu iki set arasndaki yerleim blgesi ve burada yaayan kavim hakknda ne Kuran ne de gvenilir Hadisler herhangi birey sylemediine gre, bu konuda mfessirler tarafndan ileri srlen her trl yorumu mesnetsiz speklasyonlar olarak bir kenara brakp, Zulkarneyn meselinin asl amacnn, temsl bir slup iinde belirli ahlak ilkelerin ifadesinden ibaret olduunu rahatlkla syleyebiliriz. 95 Arapa'daki Yecc ve Mecc tabirleri, Kitb- Mukaddes'de bunlarla ilgili belirsiz baz atflara dayanarak (Tekvn x, 2; I Tarihler i 5; Hezekiel xxxviii, 2 ve xxxix, 6; Yuhannann Vahyi xx, 8) btn Avrupa dillerinde Gog ve Magog olarak gemitir. Klasik dnem sonras mfessirlerin ou bu kavimleri Moollar ve Tatarlarla zdeletirmektedirler (bkz. aada 100. not). 96 Rabbimin bana salad gvenli durum/konum (mekkenn) ifadesi, genellikle, ona verilen g ve zenginlik olarak tefsir edilmitir; ama bizce, bu ifade -Zulkarneyn meselinin znde yatan ahlak mesajlar gznnde bulundurulursa- dnyev zenginliklerden ok, Allah'n bahettii doru yol bilgisini, yani hidayeti iaret etmektedir. 97 Lafzen, frn. 98 Lafzen, onlar.
18-518

18. SURE

aabilirlerdi ne de onda gedik aabilirlerdi. 98 [Zulkarneyn:] Rabbimden bir rahmettir bu! dedi, Bununla birlikte, Rabbimin belirledii zaman99 gelince bu [seddi] yerle bir edecektir; nk Rabbimin verdii sz mutlaka gerekleir!100 99 O GN101 onlar brakrz, dalga dalga yryp birbirlerine karsnlar; ve sra flenir: Bylece hepsini bir araya toplarz. 100 Ve o Gn hakk inkar edenlerin karsna cehennemi karrz. 101 O inkarclar ki, [gerein sesini] iitmeye katlanamadklarndan tr gzlerine Beni hatrlatc eylere kar perde ekilmiti. 102 Hakk inkara artlanm olan bu kimseler, Benim kullarm[dan herhangi birini] Bana kar (kendilerine) dost, koruyucu edinebileceklerini mi sandlar?102
99 Lafzen, Rabbimin sz. 100 Klasik mfessirlerden bazlar (rn. Taber) bu ifadeyi belirli bir tarih olay iin bir nhaber olarak, yani sonralar Moollar ve Tatarlarla zdeletirilen (bkz. yukarda 95. not) saldrgan Yecc ve Mecc topluluklarnn gelecekteki saldrlarna dair gayb bir haber olarak grmektedirler. Bu zdeletirme, daha ok, bni Hanbel, Buhr ve Mslim tarafndan nakledilen olduka gvenilir bulunan bir rivayete dayandrlmaktadr. Bu rivayete gre, Allah'n Rasl bir gn gelecekten iaretler tayan bir rya grr ve uykudan uyandnda bu ryasndan bahisle esef iinde: Allah'tan baka ilah yok! Yaklaan felaketten tr vah Araplara: Yecc Mecc seddinde bugn kk bir gedik ald! der. Orta adan beri Mslmanlar bu ryada 13. yzylda cereyan eden ve Abbasi mparatorluu'nu ykp bylece Arap siyasal gcn felce uratan Mool istilasn nceden haber veren bir ma bulagelmilerdir. Oysa, surenin 99-101. ayetlerinde Yecc ve Meccle balantl olarak O Gnden -yani, Hesap Gn'nden- bahsediyor olmas gstermektedir ki Rabbimin belirledii gn ifadesi aslnda, insann btn faaliyetlerinin son bulaca Son Saat'le ilgilidir. Fakat Son Saat'in yaklamasna ya da yaknlna ilikin Kurn atflarn hi biri beer zaman kavramyla badamadna gre, yukardaki her iki aklamay da, Son Saat'in vukuunun insan iin belirsiz -ve beer deyimlerle ifadeye alldnda belki ok uzun- bir sreyi kapsad ve inkarc/bozguncu Yecc ve Mecc kuvvetlerinin zuhurunun Son Saatin yaklamasna delalet eden belirtilerden biri olduu anlamnda geerli saymak mmkndr. Ve nihayet, zellikle 21:96-97'ye dayanarak, Yecc ve Mecc'n, belli kavimler ya da varlklar anlamnda deil, fakat Son Saat'in gelip atmasndan nce insan uygarlnn btnyle yok olmasna yol aacak bir toplumsal felaketler serisi anlamnda, btnyle temsl bir unsur olduunu sylemek son derece mantk olacaktr. 101 Yani, nceki ayette ma edilen Hesap Gn'nde. 102 Bu ifade sadece tabii glere ya da varlklara ve birtakm biimsel tapnma nesnelerine tapnmay deil, ayn zamanda l ya da diri azz, vel, ermi olarak bilinen kimselerin Allah katnda, O'nun reddettii kimseler lehine araclk, efaat ya da kayrclk yapabilecei yolundaki popler inanc da iaret etmektedir.
18-519

18. SURE Hi phe edilmesin ki Biz cehennemi hakk103 inkar edenler iin bir konak yeri

olarak hazrlamzdr. 103 De ki: Size, yapp-ettiklerinde en byk kayba urayan kimseleri haber vereyim mi? 104 Bunlar, gzel iler yaptklarn zannettikleri halde, dnya hayatnn peinde tm aba ve kouturmalar eri ve arpk olan kimseler[dir]: 105 Rablerinin mesajlarn ve O'nun huzuruna karlacaklar gereini inkar yolunu seen kimseler ite byleleridir. Bunun iindir ki, bylelerinin btn yapp-ettikleri boa gitmektedir: nk Kyamet Gn onlara hi deer vermeyeceiz.104 106 Hakk inkar etmeleri, Benim mesajlarm ve elilerimi alaya almalar yznden, ite bylelerinin cezas cehennem olacaktr. 107 [Ama] imana eriip drst ve erdemli davranlar ortaya koyanlara gelince; onlar konak yeri olarak cennetin hasbaheleri beklemektedir: 108 Byleleri orada sonsuza kadar kalacak [ve] oradan hi ayrlmak istemeyecekler. 109 DE K: Rabbimin szleri(ni yazmak) iin denizler mrekkep olsa ayrca deniz stne deniz katsak105 yine de Rabbimin szleri bitmeden denizler tkenirdi. 110 De ki: Ben de sizin gibi lml bir insanm. Tanrnzn bir Tek Tanr olduu vahyolundu bana. yleyse, artk her kim Rabbine kavumay umuyorsa, drst ve erdemli davranlar ortaya koysun ve Rabbine zg kullukta hi kimseyi, hibir eyi [O'na] ortak komasn!

103 Yani, Allah'n birliini, esiz-ortaksz olduunu ve buna bal olarak, yaratlm hibir varln Allah'n yargsna mdahale ve nfz edemeyeceini. 104 Onlarn her iyi davran ya da ameli, kim zerre kadar iyilik yapmsa onu(n karln) grecektir (99:7) eklindeki Kurn ifade uyarnca, Hesap Gn'nde her ne kadar hesaba katlacak ise de, yukardaki ayet byle gnahkarlarn yapt hibir iyiliin Allah' inkar suunu rtemeyeceini ma etmektedir (Rz'nin kaydettiine gre, Kad yd). 105 Lafzen, ve buna ilaveten bir o kadar da biz katsak. Belirtmek gerekir ki, Zemaher'nin de iaret ettii gibi, bahr terimi, burada var olan btn denizleri kapsamak zere bir cins ismi olarak kullanlmtr; bunun iindir ki bir o kadar ifadesini deniz stne deniz eklinde aktarmay tercih ettik. (AyrLafzen, Kulu Zekeriya'ya Rabbinin rahmetine dair bir anma/hatrlatma. nciller'de yer alan ve Kuran tarafndan da nakzedilmeyen anlatma gre Hz. sa'nn annesi Hz. Meryem, Hz. Zekeriya'nn kars Elisa'nn yeeniydi. (Kar. Luka i, 36.)
18-520

19. SURE

19. MERYEM
Btn otoriteler bu surenin Mekke dnemine ait olduu konusunda gr birlii iindedirler; ancak (Suyt gibi) bazlar sureyi ini sralamasnda bu dnemin sonuna denk gelen bir yere koymaktadrlar; oysa surenin risaletin altnc hatta muhtemelen beinci ylndan teye gitmeyen erken bir dnemde, yani Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden takriben yedi ya da sekiz yl nce vahyedildiini gsteren kar klmaz belirtiler vardr. Aa yukar bu tarihlerde Mekke'den Habeistan'a hicret eden ikinci Mslman kafilesine katlan sahbler bu sureyle tanktlar; bunun iindir ki, sz gelimi, Cafer b. Eb Tlib'in (Hz. Peygamber'in amca olu ve Habeistan'a hicret eden ilk kafilenin lideri) bu sureyi, Hz. sa hakkndaki slam gr aklamak amacyla Habe Nec'si (yani, Kral') nnde okuduu rivayet edilmektedir (bni Him). Surenin genel kabul gren ismi, Hz. Zekeriya ve sa'nn habercisi olan Hz. Yahy'nn kssasyla birlikte, surenin takriben te birini kapsayan ve sonuna doru 88-91. ayetlerde yeniden temas edilen Hz. Meryem ile sa'nn kssalarna dayanmaktadr. 1 Kf-H-Y-Ayn-Sd.1

2 KULU ZEKERYA'ya Rabbinin bahettii rahmeti dile getiren bir anma(dr), bu:2 3 Hani o, t iinden3 Rabbine seslenerek 4 yle demiti: Ey Rabbim! Dorusu, artk kemiklerim gevedi, salarm aard. Ama imdiye kadar, ey Rabbim, Sana ynelttiim duada cevapsz brakldm hi olmad.4 5 Ve gerek u ki, ben gp gittikten sonra5 yaknlarm[n yapacaklarn]dan kayg duyuyorum; nk karm batan beri ksrd. yleyse, bana katndan, benim yerimi alacak bir yardmc bahet 6 ki bana ve Yakub'un Evi'ne miras olsun; ve Sen ey Rabbim, o'nu honut olacan (bir ahlak)la donat! 7 [Bunun zerine melekler o'na seslendiler:6] Ey Zekeriya, ismi Yahya olan bir oul mjdeliyoruz sana. [Ve Allah yle buyuruyor:] Daha nce hi kimseye bu ismi vermemitik.7
1 Bkz. Ek II. 2 Lafzen, Kulu Zekeriyaya Rabbinin rahmetine dair bir anma/hatrlatma. ncillerde yer alan ve Kuran tarafndan da nakzedilmeyen anlama gre Hz. sann annesi Hz. Meryam, Hz. Zekeriyann kars Elisann yeeniydi. (Kr. Luka i 36.) 3 Lafzen, gizli seslenile. 4 Lafzen, Sana yaptm duada hi bedbaht olmadm. 5 Lafzen, benden sonra. yle anlalyor ki, Hz. Zekeriya, kendisi gibi Mbed'de grevli olan hsm-akrabasnn grevlerini liyakat ve samimiyetle yerine getirmek iin ahlaken ok zayf kalacaklarndan (Rz) ve bu cmleden olmak zere, hmsi olduu Hz. Meryem'in geleceinin de belki tehlikeye deceinden endie ediyordu (kar. 3:37'nin ilk paragraf). 6 Bkz. 3:39. 7 Lafzen, Daha nce hi kimseyi o'na ada klmadk -Yahy ismi, o yaayacak, yani,
19-521

19. SURE

8 [Zekeriya:] Ey Rabbim! dedi, Karm ksr olduu halde ve ben de yalanarak btnyle gsz bir duruma dmken, benim nasl olum olabilir ki? 9 [Melek:] Oras yle, [ama], dedi, Rabbin diyor ki: Bu Benim iin kolaydr, tpk daha nce seni yoktan var ettiim gibi.8 10 [Zekeriya:] Rabbim, yleyse, bana bir iaret tayin et! diye niyaz etti. [Melek:] Senin iaretin, tam ( gn) gece insanlarla konumaman olacak9 dedi. 11 Bunun zerine [Zekeriya] mbedden kavminin karsna kt ve onlara Sabah akam [Rabbinizin] snrsz kudret ve yceliini ann!10 diye iaret etti. 12 [Ve ocuk doup bydnde o'na:] Ey Yahy! lah mesaja smsk sarl! [diye t verdi]. nk o daha kk bir olanken Biz o'na doru ve kuatc dnme yetenei vermitik, 13 ve katmzdan bir ruh incelii11 ve arnmlk... yle ki, Bize kar o [her zaman] bilin ve duyarlk iinde idi; 14 ve ana-babasna kar sayg ve gzetme tavr iinde; asla zorba ya da dik bal biri deildi. 15 Bunun iindir ki, doduu gn de, ld gn de, [Allah'n] selm o'nun zerindeydi; ve diri olarak kaldrlaca gn de [yine o'nun] zerine olacaktr. 16 VE BU LAH mesajda12 Meryem'i de an. Hani, o ailesinden ayrlp dou ynnde bir yere ekilmiti; 17 kendini onlardan uzak tutuyordu;13 bu
manev erdemleriyle hep canl ve diri kalacak, her zaman hatrlanacak demektir; bu ismin o'nun iin Allah tarafndan bizzat seilmesi ilah sze/vaade (kelime, kar. 3:39 hk. 28. not) e deer mstesna bir paye idi. 8 Lafzen, Sen hibir ey deilken... [yahut hibir ey olmadn halde]. Allah'n yepyeni bir sebep-sonu sreci var etme konusundaki snrsz gcne iaret eden bu ifade, l-i mrn'da olduu gibi burada da, ayn szcklerle dile getirilmi olan, Hz sa'nn doum haberine bir giri hkmndedir (bkz. 19. ayet vd.). 9 Bkz. 3:41 ve ilgili 29. not. 10 Rz'ye gre, bu husus, ayetin devam Hz. Yahy'nn Allah'n buyruunu idrak edip anlayabilecek aa eritiini gsterdiine gre, ayette lafzen olmasa da, ma yoluyla aka ifade edilmektedir. 11 Lafzen, Bizden, bir ruh incelii/bir merhamet duygusu -yani, zel ilah bir ltuf, bir armaan olarak. 12 Lafzen, kitapta. l-i mrn'da olduu gibi, bu surede de Hz. Yahy'nn doumuyla ilgili anlatm, Hz. sa'nn doum yks izlemektedir -Bunun birinci sebebi Hz. Yahy'nn (ki, ncil'de Vaftizci sfatyla gemektedir) Hz. sa'nn habercisi olmasdr; ikinci sebebi ise, bu iki doum olaynn bildirili biimindeki ak paralelliktir. 13 Belli ki, rahatsz edilmeden kendini btnyle dua ve tefekkre vermek iin. Dou ynnde bir yer, bni Kesr'in de belirttii gibi, mmkndr ki, Mbed'in dou yannda, annesinin Hz. Meryem'i hizmetine adad bir blm, bir hcreyi iaret ediyor (kar. 3:3537).
19-522

19. SURE

durumdayken kendisine vahiy meleimizi gnderdik; [bu melek] ona eli yz dzgn bir beer klnda grnd.14 18 (Meryem onu grnce:) Senden, O kuatc rahmet ve esirgeme Sahibi'ne snrm! dedi, Eer O'na kar sorumluluk bilinci tayorsan [bana yaklama]! 19 [Melek:] Ben yalnzca Rabbinin bir elisiyim dedi, [O Rab ki:] sana tertemiz bir oul armaan edeceim [diyor]. 20 [Meryem:] Bana daha hibir erkek dokunmamken, nasl bir olum olabilir? stelik ben iffetsiz bir kadn da deilim dedi. 21 [Melek:] Bu doru dedi, [Ancak] Rabbin diyor ki: Bu Benim iin kolay;15 ve [byle olduu iin de, senin bir olun olacak] ve Biz o'nu insanlar iin katmzdan bir sembol ve aydnlatc bir ba klacaz!16 Ve bu [Allah tarafndan] nceden hkme balanm bir eydi: 22 bunun iin de,
14 Rh ou zaman, 2. sure 71. notta ve 16. sure 2. notta belirtildii gibi, vahiy ya da ilah esin anlamnda kullanlmaktadr. Bunun yannda, seyrek de olsa bazan, bu vahyi ya da esini Allah'n setii kimseye ulatran aracy, bir baka deyile melei (ya da melek gc) iaret iin kullanlmaktadr. 6:9'da ma edildii gibi, lml varlklar bir melei kendi gerek heyeti ya da tezahr iinde alglayamayacaklar iin, Allah onu Hz. Meryem'e eli yz dzgn bir insan, yani, kolay alglayabilecei bir klk iinde gstermitir. Rz'ye gre, melein rh tabiriyle ifade edilmesi, bu kategorideki varlklarn, fiziksel ya da bedensel unsurlardan uzak, srf ruhan yahut manev bir mahiyet tadklarn gstermektedir. 15 Kar. yukarda 9. ayette, Hz. Yahy'nn doumunun Hz. Zekeriya'ya duyurulmasyla ilgili benzer ifade. Her iki ifadeyle de, vuku bulmadan nce insan iin btnyle beklenmedik ya da kavranlmaz olan olaylarn Allah iin son derece mmkn ve gerekletirilmesi itibariyle son derece kolay olduu gerei vurgulanmaktadr. Hz. Meryem'e bir olunun olaca haberinin verilmesiyle ilgili olarak yine Kuran'da 3:47'de, O bir eyin olmasn dileyince, ona yalnzca Ol! der -ve (o ey) oluverir denmektedir; fakat ne Kuran ne de gvenilir Hadisler bize Allah'n Ol! emrinin gereklemesine ilikin sebep-sonu balants (esbb) hakknda herhangi bir ey sylemediine gre, bu olayn nasl vuku bulduuna dair yaplan btn speklasyonlar ya da yorumlar Kuran tefsirinin dnda mtalaa edilmelidir. (Bununla birlikte, bkz. 21:91 ve ilgili 87. not.) 16 yet teriminin muhtelif anlamlarndan biri de iaret yahut, Rb'n etrafl bir biimde tanmlad gibi, sembol/simgedir (kar. 17. sure, 2. not). Bununla birlikte, terimin Kuran'da en sk yklendii anlam ilah mesajdr: Bunun iindir ki, szcn mecaz olarak Hz. sa iin kullanlmas, muhtemelen, o'nun Allah'n mesajnn insana ulamasnda bir ara, bir vesile, yani bir peygamber olmas ve dolaysyla Allah'n rahmetinin bir simgesi olmas anlamnadr. Bizim byle olduu iin de, senin bir olun olacak szckleriyle yaptmz parantez ii ilavemize gelince, bu, Ve Biz o'nu ... szleriyle devam eden ifade aknn bir gereidir (Zemaher ve Rz).
19-523

19. SURE

[Meryem] o'na gebe kald ve o'nunla birlikte uzak bir yere ekildi. 23 Ve doum sancs onu bir hurma aacnn gvdesine srkledi[i17 zaman]: Keke bu durum bama gelmeden nce lseydim de unutulup giden biri olsaydm! diye yaknd. 24 Bunun zerine, hurma aacnn alt yanndan18 [bir ses] ona yle seslendi: zlme! Rabbin senin alt yannda ufak bir dere aktt; 25 imdi hurmann gvdesini kendine doru silkele, taze hurma dklsn. 26 Sonra da ye, i: gzn aydn olsun! Ve eer insanlardan birini grrsen ona de ki:19 Ben O snrsz rahmet Sahibi iin, (bir sre) konumaktan kanmaya ahdettim; bu yzden bugn insanlardan kimseyle konumayacam.20 27 Ve bir sre sonra, ocuuyla beraber, kavmine dnd.21 Ey Meryem! dediler, Sen, gerekten, tuhaf bir i yaptn! 28 Ey Harun'un kz kardei!22 Senin baban kt bir adam deildi; ne de annen iffetsiz bir kadnd! 29 Bunun zerine [Meryem] ocua iaret etti. Daha beikteki bir ocukla biz nasl konuabiliriz ki! diye ktlar. 30 [Fakat ocuk:] Bakn, dedi,23 Allah'n kuluyum ben. O bana ilah mesaj
17 Yani, acya kar bir destek bulmak zere, hurma aacna tutunmak zorunda braktnda. Bylece, bu doumun da, dier btn doumlarda olduu gibi, cidd doum sanclaryla birlikte normal ve tabii doum artlar iinde gerekletiine dikkat ekiliyor. 18 Yahut: onun (yani, Hz. Meryem'in) alt tarafndan. Bununla birlikte, Zemaher'nin kaydettiine gre Katde bu ifadeyi hurma aacnn alt tarafndan diye yorumlamaktadr. 19 Lafzen, de ki -fakat sylenmesi istenen eyi fiilen konuarak sylemesi ayetin devamyla tezat tekil edeceine gre, burada demekten kast iaretle anlatmaktr. 20 Savm teriminin birincil anlam kanmak ya da feragat etmektir; szck, buradaki anlam rgs iinde, samt (konumaktan kanmak) szcyle e anlamldr; nitekim, Zemaher'nin kaydettiine gre, bu sonraki terim Abdullah bni Mesd'un Mushaf'nda (muhtemelen aklayc bir kenar notu olarak) gemektedir. 21 Lafzen, o'nu tayarak, o'nunla birlikte kavmine geldi. 22 Kadm semitik ifade tarznda kiinin ismi ok defa kabilenin gemi ulularndan, byklerinden birinin ya da kabilenin ilk atas olarak bilinen kimsenin adna balanrd. Bunun iindir ki, szgelimi Ben Temm kabilesine mensup birine bazan Temm'in olu yahut Temm'in kardei diye hitab edilirdi. Hz. Meryem de rahipler kastna mensup olduuna gre, Hz. Musa'nn kardei Hz. Harun'un soyundan geliyordu ve bu yzden de Harun'un kz kardei ya da bacs olarak arlyordu. (Ayn ekilde, Hz Meryem'in yeeni ve Hz. Zekeriya'nn kars Elisa (Elisabeth), Luka i, 5'de, Harun'un baclarndan biri olarak anlmaktadr.) 23 Kuran her ne kadar, 3:46'da, Hz. sa'nn [daha] beikte [iken] insanlarla konutuunu yani, daha erken ocukluk alarnda hikmetle donatldn- ifade ediyor ise de, 30-33. ayetler, gelecekte gerekleecek bir eyi ifade iin, tekid amacyla, gemi zaman kipini
19-524

19. SURE

bahetti ve beni peygamber24 yapt, 31 ve nerede bulunursam bulunaym beni kutlu ve erdemli kld; yaadm srece bana salt, arnmak iin vermeyi emretti; 32 ve anam saygyla gzetmemi; ve beni merhametten yoksun bir zorba klmad. 33 Bunun iindir ki, doduum gn selm benim zerimdeydi; leceim gn ve hayata [yeniden] dndrleceim gn [yine benim zerimde o-lacaktr]! 34 MERYEM OLU sa hakknda, zerinde ylesine derin bir anlamazla dtkleri25 doru aklama ite budur. 35 Bir oul edinmek Allah'a asla yaktrlamaz; snrsz yceliiyle O byle bir eyin stnde, tesindedir!26 O bir eyin olmasna hkmettii zaman, ona yalnzca Ol! der -ve o (ey hemen) oluverir! 36 Ve [sa'nn her zaman syledii gerek udur:] phesiz, benim Rabbim de, sizin Rabbiniz de Allah'tr; yleyse [yalnzca] O'na kulluk edin: dosdoru yol [yalnzca] budur!27 37 Hal byleyken [Kitb- Mukaddes'e bal olduklarn iddia eden] hizipler yine de aralarnda [sa'nn doas hakknda] ekiip duruyorlar!28
kullanarak olacak eylerin tasavvurunu salayan bir mecaz zellii gsterir gibidir. (Ayrca bkz. bundan sonraki not.) 24 Bir insana, o insan zihinsel planda ve hayat tecrbesi olarak tam bir olgunlua erimeden nce ilah vahiy tevd edilerek peygamberlik grevi verilmesi dnlemeyecei iin, Taber'nin naklettiine gre, krime ve Dehhk bu pasaj Allah bana kitap bahetmeyi hkme balamtr (kad) ... ilh. eklinde tefsir etmiler ve dolaysyla bu ayeti gelecekle ilgili bir atf, bir ma olarak deerlendirmilerdir. Taber'nin kendisi de ayn tefsiri sonraki ayete uygulayarak ona u anlam vermitir: O bana salt ve arnmak iin vermeyi (zekt) emretmeyi hkme balamtr. Bununla birlikte, btn bu pasajn (30-33. ayetler) Hz. sa tarafndan ok daha sonraki bir ada, yani, yetikinlie ulat ve kendisine fiilen peygamberlik grevi tevd edildikten sonra, dile getirildii de sylenebilir; bir baka deyile, bu ayetlerin, yetikinlik dneminde Hz. sa'nn hayatna hakim olacak olan manev ve ahlak ilkelerin ve zellikle de Hz. sa'nn yalnzca Allah'a kul olma konusundaki derin bilin ve duyarlnn gelecekteki tezahrleriyle nceden ifadesi olarak anlalmas mmkndr. 25 Lafzen, hakknda pheye dtkleri, yahut hakknda [bo yere] tarttklar: Yahudilerin, o'nun sahte bir peygamber ve gayrimeru bir birlemenin utan verici bir mahsul olduu yolundaki iddialarndan (kar. 4:156) balayarak, Hristiyanlarn o'nun Allah'n olu ve dolaysyla Allah'n insanda tecessm olduu yolundaki inanlarna varncaya kadar, Hz. sa'nn doas ve menei hakknda ileri srlen gerek d ve eliik grlere ilikin bir atf. Bu konuda ayrca bkz. 3:59 ve ilgili 47. not. 26 Bkz. 2:116 ve ilgili 96. not. 27 Kar. 3:51 ve 43:64. 28 Yani, ya Yahudilerin yapt gibi, bir peygamber olarak o'nu btnyle reddederek, ya da
19-525

19. SURE

yleyse, o byk Gn btn aklyla gelip att zaman 29 vay hallerine hakk inkar edenlerin! 38 Bizim karmza kacaklar o Gn, [gerei] nasl da apak iitecek ve grecekler! Ne var ki, bu zalimler o gn artk aikar bir biimde bir kere yoldan km bulunacaklar: 39 bunun iindir ki, her eyin hkme balanm olaca o onmaz pimanlklar Gn['nn gelip atmas konusunda] onlar uyar, nk onlar hl umursamazlk gsteriyor ve [o Gn'n geleceine] inanmyorlar. 40 Oysa, [o Gn er ge gelip atacak ve] yeryz ve onun zerinde yaayanlar geip gittikten sonra yalnzca Biz kalacaz;30 ve [o zaman] onlarn hepsi Bize dnecekler. 41 BU KTAPTA bir de brahim'i an.31 Gerek u ki, o z sz doru biriydi, (yani) bir nebiydi. 42 Hani o babasna Ey babacm! demiti, Ne iiten, ne gren ve ne de sana bir yarar salayabilen eylere niin tapnyorsun? 43 Ey babacm, gerek u ki, senin hi haberdar olmadn bir bilgi 32 ulat bana; yleyse bana uy ki seni dosdoru bir yola karaym. 44 Ey babacm! Gel, eytan'a kulluk etme; nk eytan O snrsz rahmet Sahibi'ne ba kaldran biridir!33 45 Ey babacm, ben senin bana O snrsz rahmet Sahibi'nin katndan bir azabn kmesinden korkuyorum; (yle bir azap ki,) bana geldii zaman eytan'n dostu ol[duunu hemen anlar]sn.34
Hristiyanlarn yapt gibi o'nu tanrlatrarak. 29 Lafzen, Byk bir Gn'n ortaya kmasndan (mehed) tr; yani, Hesap Gn'nn. 30 Lafzen, Yeryzne ve onun zerinde bulunan her eye Biz varis olacaz. Varis olma yahut miras kavramnn bu mecaz kullanm hk. bir aklama iin bkz. 15. sure, 22. not. 31 Hz. brahim'den ve o'nun babasn, Allah'n birliini, esiz-ortaksz oluunu kabule arma yolundaki sonusuz abalarndan sz eden bu blm, ayn bak asndan, lml bir insan olarak ve Tek ve Biricik lah'n, Allah'n kulu olarak Hz. sa'nn gerek tabiatndan sz eden nceki bahisle balantldr. 32 Yani, zihinsel sezgi ve karsama yoluyla Allah'n varln ve birliini tanma bilinci (kar. 6:74-82). 33 Burada, dolayl olarak Allah'tan baka eylere ya da kimselere tanrsal nitelikler yaktrmaktaki akl d davrann, Allah'a kar benimsenen tm akl d ve nankrce tutum ve davranlarn bir sembol olarak, Yaratc'sna ba kaldran eytan'a tapnmakla ayn anlama geldii belirtiliyor. Bu bakmdan, belirtmek gerekir ki, eytn terimi, [haktan] uzak oldu [yahut uzaklat] anlamna gelen etane fiilinden tremitir (Lisnu'l-Arab, Tcu'lArs): Bunun iindir ki Kuran, akla, hakikate, ahlaka mahiyet olarak aykr olan her trl saiki eytan olarak; ve eytan saiklere teslimiyet ynnde ortaya konan her bilinli/kastl eylemi de eytan'a kulluk etmek ya da eytan'a tapmak olarak tanmlamaktadr. 34 Zemaher ve Rz'ye gre, yle ... ki ile balayan bu cmlecik, kuruluu itibariyle,
19-526

19. SURE

46 [Babas:] Ey brahim, sen benim tanrlarmdan holanmyor musun? dedi, Eer bu tutumuna bir son vermezsen, seni mutlaka ldresiye taa tutarm! Haydi, imdi bir sre benden uzak dur! 47 [brahim:] Sana selm olsun! diye cevap verdi, Rabbimden seni balamasn isteyeceim: nk O bana kar hep ltufkar olmutur. 48 Sizden ve sizin Allah'tan baka yalvarp yakardnz eylerden uzak duracak ve [yalnzca] Rabbime yakaracam: Bylece umulur ki, yakarm Rabbim tarafndan cevapsz braklmayacaktr.35 49 Ve bylece, onlardan ve onlarn Allah' brakp tapndklar eylerden uzaklanca, o'na shk' ve Yakub'u bahettik ve bunlarn her ikisini de neb yaptk; 50 ve o'nlar rahmetimizle dllendirdik. Ve o'nlara doru olan [bakalarna] ulatrmalar iin stn bir anlatm gc36 bahettik. 51 VE BU KTAPTA Musa'y da an. Dorusu, o da seilmi biriydi. [Allah'n] haberci elilerindendi.37 52 Hani o'na Sina Da'nn sa yamacndan38 seslenmi ve o'nu gizemsel bir konuma iin [kendimize] yaklatrmtk; 53 ve o'na bahettiimiz rahmetin bir devam olarak, kardei Harun'u da [o'nunla beraber] haberci klmtk. 54 VE BU KTAPTA smail'i39 de an. Dorusu, o da her zaman sznde duran
insann, eytan'a dost olduunu ancak ahirette -yani, i iten getikten sonra- anlamasnn, bilerek gnah yolunu semenin yol aabilecei en korkun sonu olduunu dile getirmektedir. 35 Lafzen, Umulur ki, Rabbime yakarmda bedbaht olmam. 36 Lafzen, Doru olann [yahut doruluun/gerekliin] stn dilini. Lisn (lisan yahut dil) terimi, burada, dille aktarlabilecek, dille ulatrlabilecek eyleri ifade iin mecaz olarak kullanlmtr (Zemaher). Bu cmle iin pek ok mfessir tarafndan ne srlen alternatif bir aklama da: Dorudan/doruluktan yana stn bilinmelerini yahut daha yakn bir ifadeyle iyi anlmalarn saladk eklindedir. 37 Bu anlam rgs iinde Hz. Musa ve teki peygamberlerden bahsedilmesi, btn bu peygamberlerin, Hz. sa gibi, Allah'n lml kullar olduu ve tek ayrc niteliklerinin, kendilerine, insana ulatrmalar iin vahiy indirilmi olduu hususunu belirtmek iindir (kar. yukarda 30. ayet). Haberci (neb) ile eli (rasl) terimleri arasndaki anlam farkll iin bkz. 22:52'nin giri cmlesi ve ilgili 65. not. 38 Yani, yz Sina Da'na dnkken Hz. Musa'nn durduu yerin sa tarafndan (Taber). Bununla birlikte, sa yan ya da sa yama tabiri, Kuran'n baka yerlerinde olduu gibi, burada da, byk bir ihtimalle, soyut bir kutluluk, gven ya da selamet armyla ykldr (kar. 74:39 hk. 25. not). Allah'n Hz. Musa'y peygamberlie armasyla ilgili daha ayrntl bir anlatm iin bkz. 20:9 vd. 39 Hz. brahim'in Hz. shk kolundan gelen Hz. Musa'dan sz edildikten sonra, Hz. brahim'in ilk olu ve kuzey Arap boylarnn ve dolaysyla Kurey kabilesinin bir mensubu
19-527

19. SURE

biriydi; bir eli, bir nebiydi. 55 Ve halkna salt ve zekt emrederdi;40 ve o da Rabbinin katnda honutluk kazanmt. 56 VE BU KTAPTA dris'i de an.41 O da z sz doru olan biriydi; bir nebiydi. 57 Ve Biz o'nu da yce bir konuma ykseltmitik.42 58 TE BUNLAR Allah'n kutlu, onurlandrc balarda bulunduu neblerden bazlar -dem'in soyundan, Nh'la birlikte [o gemide] tadmz kimselerin soyundan, brahim ve smail'in43 soyundan gelen ve [hepsi de] doru yolu gsterdiimiz ve setiimiz kimselerden bazlar: Ne zaman kendilerine O snrsz rahmet Sahibi'nin mesajlar okunsa alayarak [O'nun huzurunda] yere kapanan kimseler.44 59 Onlarn ardndan, salt bo veren ve yalnzca kendi ehvetlerinin, dnyev tutkularnn peine den bir kuak geldi; ve byle yaptklar iin de, yaknda tam bir d krklyla karlaacaklar.45 60 Ancak, piman olup Allah'a ynelen, inanp drst ve erdemli davranlar
olarak, Muhammed (s)'in atas olan Hz. smail'e dikkat ekiliyor. 40 Bu ifadeyle, muhtemeldir ki, Hz. smail'in salt ve zekt zorunlu ibadet biimleri olarak ilk vazeden peygamberlerden olduu anlatlmak isteniyor. 41 Klasik mfessirlerden ekseriyeti, Kuran'da 21:85'de bir kere daha ismi geen dris Peygamber'i Tevrat'ta (Tekvn, v, 18-19 ve 21-24) bahsi geen Hanok'la (Enoch) zdeletirmektedirler. Ne var ki, btnyle tahmine dayanan bu gr herhangi bir delille desteklenmemitir. Baz modern Kuran mfessirleri ise dris isminin Osiris'in Araplam biimi olduu grn ileri srmektedirler. (Osiris, eski Msr dilindeki As-ar ya da Us-ar isminin eski Yunan dilindeki versiyonudur.) Bu grte olanlar, bu isimle anlan kiinin, eski Msrllarca sonradan tanrlatrlan bilge bir kral ya da peygamber olduunu sylemektedirler (kar. Mer XVI, 64 ve Seyyid Kutub, F Zilli'l-Kurn, Kahire t.y. cild. XVI, 44); ne var ki, bu, ciddiye alnmak iin biraz fazla zorlama bir yorum olarak gzkmektedir. Sonu olarak, ilk Kuran mfessirlerinden bazlar (Abdullah bni Mesd, Katde, krime ve Dehhk) drisin lyas Peygamber'in (Tevrat'ta lya (Elijah) olarak gemektedir; bu konuda bkz. 37:123 hk. 48. not) baka bir ismi olduunu sylemilerdir ki bizce bu son derece makuldr. 42 Rafenhu ifadesine verdiimiz o'nu yce bir konuma ykselttik karl iin bkz. 3:55 ve 4:158; bu ayetlerde ayn ifade Hz. sa iin kullanlmaktadr; bkz. ayrca 4:158 hk. 172. not. 43 Soylar Hz. sa ile son bulan bran peygamberleri Hz. shk ve srail (Yakub) kolundan geerek Hz. brahim'in soyundan gelirken, Muhammed (s) ayn atann soyundan, o'nun ilk olu smail kolundan gelmektedir. 44 Yani, peygamberlerin hepsi de beer olduklarnn bilincinde olan, Allah'n alak gnll kullaryd. (Bkz. ayrca 32:15.) 45 Yani, ahirette, kendilerini manev ykma srkleyen yanlgy btn aklyla, btn gereiyle ve pek tabii, btn karlyla anlayacaklar.
19-528

19. SURE

ortaya koyanlar bunun dndadr; zaten hibir hakszla uratlmadan46 cennete girecek olanlar da ite byleleridir; 61 snrsz ba Sahibi'nin, kullarna, her trl beer alg ve tasavvurun tesinde47 sz verdii o sde hasbaheler [onlarn olacaktr]; O'nun sz elbette yerini bulacaktr! 62 Orada onlar asla bo ve yararsz bir sz iitmeyecekler; i huzuru ve esenlik dileinden baka hibir sz!48 Ve orada sabah akam49 azklandrlacaklar; 63 Bize kar sorumluluk bilinci iinde olan kullarmza brakacamz cennet ite budur. 64 VE [MELEKLER]: Biz ancak Rabbinin buyruuyla ineriz derler, gzmzn nnde olan, bizden gizli tutulan ve bu ikisi arasnda bulunan50 her ey O'na aittir. Ve Rabbin asla [hibir eyi] unutmaz. 65 Gklerin ve yerin Rabbi(dir O), ve bunlarn arasnda var olan her eyin! yleyse, yalnzca O'na kulluk et ve O'na kullukta devaml ve sebatl ol! Hi, ismi O'nunla birlikte anlmaya deer bir bakasn tanyor musun? 66 BTN BUNLARA RAMEN, insan [yine de] kalkp: Ne yani, der, Ben ldkten sonra, yeniden hayata m dndrleceim? 67 Peki, insan aklna getirmiyor mu ki, Biz onu daha nce yoktan51 var etmitik?
46 Yani, bunlar yaptklar en kk iyiliin karlndan mahrum edilmeyecekleri gibi, fiilen hak ettiklerinin ok stnde bir nimete eriecekler (kar. 4:40). 47 Bi'l-ayb ibaresi iin verilen bu aklayc ifade, kanaatimizce ayb kavramnn tad anlam aktarmak iin yaplabilecek en yakn aklama durumundadr; nk ayb, insann dnyev tecrbeleriyle, alg ve mahedeleri yoluyla kavrayamayaca duyu st bir realiteyi ifade etmektedir ve bu yzden de ancak temsl ifade unsurlaryla anlatlabilir. (Bkz. 2:3'n ilk cmlesi ve ilgili 3. not.) 48 Selm terimi ruhan/manev sknet ve huzur, her trl hata, ktlk ve i atmadan kurtulmu olma gibi anlamlar kapsamaktadr. 5:16 zerine dtmz 29. notta da belirttiimiz gibi (ki ad geen ayet iin bu terim, farkl bir anlam rgs iinde kurtulu/selamet szcyle aktarlmt), bu terimin, her bakmdan olmasa da, soyut anlam itibariyle baka dillerdeki en yakn e anlamls, Franszcadaki salut szcyle Almancadaki Heil szcdr. 49 Yani her zaman. Belirtmek gerekir ki, rzk (azk/geimlik) terimi bir canlnn canlln devam ettirebilmesi iin yararlanabilecei madd ya da manev her eyi ifade eder. 50 Yani, grseler bile ya da varlndan haberdar olsalar bile meleklerin mahiyetini bilmedikleri, anlamadklar eyler. Yukardaki ibarenin lafz karl udur: ellerimizin arasnda bulunan, arkamzda bulunan ve bu ikisinin arasnda bulunan (her ey)... Bu deyimsel ifade iin bkz. 2:255 -O insanlarn gzlerinin nnde olan da, onlardan gizli tutulan da bilir- ve ilgili 247. not. Melekler'e ilikin bu atf, Muhammed (s) gibi, ilah vahye muhatap olan nceki peygamberlerle ilgili daha nceki bahisle balantldr. 51 Lafzen, daha bir ey deilken [yahut olmad halde].
19-529

19. SURE

68 yleyse, Rabbine andolsun ki, Biz onlar [Hesap Gn'nde, kendilerini hayattayken ynlendiren] eytan glerle52 bir araya toplayacak ve sonra cehennemin evresinde diz st bekleteceiz; 69 Ve sonra her [gnahkar] topluluktan O snrsz rahmet Sahibi'ne kibir ve dik ballkta ileri gidenleri53 ayrp ne karacaz; 70 nk cehennem ateini en ok kimin hak ettiini,54 phesiz en iyi Biz biliriz. 71 Ve sizin her biriniz onu grebilecek bir noktaya varacaksnz:55 Bu, Rabbin katnda yerine getirilmesi gerekli bir hkmdr. 72 Bir kere daha56 (hatrlatalm ki): Biz, Bize kar sorumluluk bilinci tayanlar [cehennemden] kurtaracaz; ama zalimleri onun iinde diz st brakacaz.57 73 HAL BYLEYKEN, ne zaman ayetlerimiz btn aklyla kendilerine ulatrlsa, hakk inkara artlanm olan kimseler imana erienlere: (Bu) iki insan topluluundan58 konum olarak hangisi daha stn ve gl, topluluk olarak

52 Bkz. 15. sure, 16. notun ilk yars; ayrca kar. bu surenin 44-45. ayetlerindeki eytan'a kulluka ilikin atf ve ilgili 33 ve 34. notlar. Gnahkarlarn Hesap Gn'nde kendilerini hayattayken ynlendiren eytan glerle bir araya getirilmesiyle ilgili sembolik anlatm 2:14 hk. 10. notta belirttiimiz gibi- eytn teriminin Kuran'da ou zaman insann kendi iindeki kt eilimleri ifade iin kullanld hatrland takdirde, daha kolay anlalacaktr. Ayette geen oul kii zamiri kyamet ve lmden sonraki hayat gereini tanmayanlara ilikindir. 53 Yani, insann Allah'a kar sorumlu olduu fikrini bilerek ve kastla red ve inkar eden ve dolaysyla, kendisine baml zayf ve bilgisiz insanlar da yoldan karan kimseler ahirette en ar azaba arptrlacaklar. 54 Lafzen, Orada kimin yanmay hak ettiini: Her gnahkarn, Kuran'da cehennem szcyle adlandrlan azaba mutlaka sokulmayacan ma eden bir ifade. (Cmlenin banda yer alan smme taks, burada, nceki ifadeyle balanty salayan aklayc bir bala hkmndedir ve dolaysyla nk eklinde aktarlmas, bizce daha uygundur.) 55 Lafzen, Sizden hi kimse yok ki ona varmam olsun. Baz klasik mfessirlere gre buradaki siz zamiri nceki pasajlarda sz edilen gnahkarlara ve zellikle de Kyamet Gn'ne inanmaya yanamayan kimselere ilikindir. Ne var ki, mfessirlerin ekseriyeti, herkesin onu mahede edecei anlamnda, iyi-kt, kafir-mslim herkesin bu hitabn kapsamna girdii grndedir: bizim eviride kullandmz ifade de bu gre dayanmaktadr. 56 Smme taks iin setiimiz bu zel karlk iin bkz. 6. sure, 31. not. 57 Yani, Allah'n yargsn ve hayattayken kstaha bir kenara ittikleri ahlak gerekleri kabul etmekte ge kalmalarndan tr btnyle kk dm ve ezilmi olarak. 58 Lafzen, iki grup ya da iki partiden: din ve ahlak sorunlarna yaklamlarndaki temel farkllklaryla karakterize edilen iki tip insan toplumu. (Bkz. bundan sonraki not.)
19-530

19. SURE

hangisi dahi iyi/daha sekindir?59 diye sorup dururlar. 74 Oysa, Biz onlardan nce gelip geen nice kuaklar helak ettik; yle ki, onlar dnyev g60 ve d grn olarak berikilerden daha stndler! 75 De ki: Kim ki sapklk iinde yayorsa, snrsz rahmet Sahibi onun mrn, yaama imkann ekip u-zatabilir!61 [Ve brak ne syleyeceklerse sylesinler,62] t ki, nceden uyarldklar [bu dnyadaki] azab, ya da Son Saat[in gelip atmasn] grnceye kadar: nk o zaman [bu iki insan topluluundan] varlacak yer olarak hangisinin daha kt,
59 Lafzen, topluluk [ya da meclis] olarak daha iyi. nkarclarn azndan verilen bu temsl edici ifade, belgat gerei soru slubuyla, mutlak ahlak ilkelere teslim olmaya yanamayan ve sadece geici kar hesaplarnn gsterdii yolda gitmeye kararl bir toplumdan yana, grn olarak makul ama derine inildiinde rk ve aslsz olan bir iddiay dile getirmektedir. Byle bir toplumsal dzende, madd baar ve iktidar ou zaman tm metafizik kayglar -zellikle de Allah'n ngrd ahlak standartlarla badaan metafizik kayglar- bile-isteye ksmen ya da tamamen bir kenara brakmann salad bir nimet olarak grlmektedir. Bu gr, bu tr kayglarn zgr ve snrsz ilerleme yolu zerinde insann karsna kan bir engelden baka bir ey olmad inancna dayanmaktadr. Ayrca belirtmeye gerek yok ki, en vecz ifadesini modern sylemdeki Din halkn afyonudur sznde bulan bu tutum, insann toplumsal hayatnn -tabii, bununla gerekten iyi olan bir hayat tarz kasdediliyorsabelirli birtakm ahlak ilke ve yasaklara dayandrlmas gerektii ynnde gelimi btn dinlerin ittifakla dile getirdii anlaya taban tabana zttr. Bu ahlak ilke ve snrlandrmalarn, mahiyetleri gerei, maddeci eilimlere kendini kaptrm toplumlara hkmeden ve onlar -bakalarnda ve manev planda da kendilerinde yol atklar tahribata bakmakszn- geici bir sre iin madd refah ve stnle kavuturan ilkesiz ve dizginsiz g ve iktidar mekanizmalarn ilemez hale getirmeleri tabiidir: Fakat insann bencillii ve iktidar hrs zerinde tam da bir fren rol oynadklar iindir ki, ancak bu ahlak ilke ve snrlandrmalar -ve sadece bunlar- bir cemaati, maddeci toplumun tutsak olduu sonu gelmez tketici, yoksullatrc i gerilimlerden, d krklklarndan kurtarabilir; buna bal olarak, daha organik ve dolaysyla daha kalc bir toplumsal huzur ve esenlik getirebilirler. Ksacas, hakk inkara artlanm olanlarn azyla ifade edilen belgat gerei soruya kar Kuran'n, vecz bir slup iinde dile getirilen cevab budur. 60 Lafzen, varlka yahut sahip olduklar eylerin bolluu bakmndan. Bu anlam ak iinde karn terimi, bu surenin son ayetinde olduu gibi, bir ve ayn ada yaayan insanlar topluluu, yani, uygarlk anlamna gelmektedir. 61 Yahut: ona bir mhlet verir, ki belki, tuttuu yolun yanlln fark eder de doru yola dner; bunun iindir ki, her mmin, gnah iinde olanlar iin doru yola dnmeleri ynnde dua etmekle emrolunmaktadr. 62 Bu ilave, hakk inkar edenlerin 73. ayette bahsi geen szlerine atf iindir ve onunla balantldr (Zemaher).
19-531

19. SURE

destek ve dayanak olarak63 hangisinin daha zayf olduunu anlayacaklar. 76 Allah doru yolu seenleri daha derin bir doru yol bilinci ile destekler;64 ve kalc mahsullere dnen drst ve erdemli davranlar Rabbinin katnda karlk olarak [dnyev kazanlardan] daha deerli ve sonular itibariyle daha verimlidir.65 77 Mesajlarmz inkara artlanm olan ve phesiz, bana mal mlk ve evlat verilecektir diyen kimseyi hi dndn m?66 78 Yoksa o beer alg ve tasavvurlarn ulaamayaca bir gr alanna m eriti; yahut snrsz rahmet Sahibi'yle bir szleme mi yapt?67 79 Asla! Biz onun (bu) sylediini kaydedeceiz ve onun [ahirette ekecei] azabn sresini uzatacaz; 80 ve onun (bu) sylediini geri brakacaz;68 nk o [Hesap Gn'nde] tek bana huzurumuza kacaktr.69 81 nk byleleri, kendilerine g ve stat [kayna] olurlar diye, Allah'tan baka varlklar tanrlar edinirler.70 82 Fakat hayr! Bu [tapnma nesneleri Hesap Gn'nde] kendilerine yneltilen tapnmalar tanmayacaklar ve tapnanlarn karsnda yer alacaklar! 83 HAKKI NKAR EDENLERN zerine, onlar gl drtlerle [gnah ilemeye] kkrtsnlar diye her trden eytan gleri71 saldmz bilmiyor
63 Lafzen, destek ya da kuvvet olarak (cnden): Bu anlam rgs iinde, hem madd kaynaklar, hem de iyi amalar dorultusunda bunlardan yararlanma imkan ve becerisini iaret eden bir ifade. 64 Lafzen, Allah doru yolu seenleri doru yolda destekler/pekitirir. 65 Lafzen, Rabbinin katnda hem karlk olarak, hem de kazan/sonu olarak daha iyidir (kar. 18:46). 66 Yukarda 73-75. ayetlerde ifade edilen (ve 59. notta da az ok izah edilen) tutumun, yani tm manev/ahlak kayglar bir kenara brakarak madd deerlere sarlmann ve hayatta peinden koulmaya deer tek amacn madd ve dnyev baar olduu inancnn bir dier ifadesi. Bu maddeci baar anlay, Kuran'da pek ok yerde olduu gibi, burada da, sembolik olarak, kiinin kendini mal mlk ve evlat fikr-i sbitine kaptrmasyla e anlaml olarak ifade edilmitir. 67 Bu anlam rgs iinde ayb terimi bilinmeyen gelecek anlamndadr. 68 Lafzen, ondan miras alacaz -kiinin vaktiyle bakasna ait olan ya da bakasnn yetkisinde olan eyi devralmas anlamna mecaz. 69 Yani, herhangi bir d destek ve dayanaktan yoksun ve dolaysyla sadece Allah'n ba ve merhametine kalm olarak (kar. 6:94 ve bu surenin 95. ayeti). 70 Bu ifade hem nceki pasajda hem de 73-75. ayetlerde sz edilen insan tipine, yani dnyev varla ve iktidara neredeyse din bir aldanmayla tapnan ve dnyev baarnn bu tezahrlerine tanrsal nitelikler yaktran insanlara matuftur. 71 Lafzen, eytanlar; Kuran bu terimle ou zaman mahiyet olarak kt olan eyleri ve
19-532

19. SURE

musun?72 84 yleyse, onlarn zerine [Allah'n azabn armakta] tezlik gsterme; nk Biz onlarn gnlerini aksatmadan sayyoruz73 zaten. 85 Allah'tan yana sorumluluk bilinci tayanlar, onurlu konuklar olarak O snrsz rahmet Sahibi'nin huzurunda topladmz Gn, 86 ve gnaha gmlp gitmi olanlar, suvarmaya gtrlen susuz bir sr gibi cehenneme srklediimiz (Gn); 87 [bu Gnde, hayattayken] O snrsz rahmet Sahibi'yle bir ba, bir balant iine girmi olmadka74 kimse efaatten pay alamayacaktr. 88 Hal byleyken,75 yine de bazlar O snrsz rahmet Sahibi Kendine bir oul edinmitir! diyorlar.76 89 [Bunu sylemekle] siz gerekten ok irkin bir iddia
zellikle insan ruhundaki ahlak d drt ve eilimleri ifade etmektedir (kar. 2:14 hk. 10. not ve bu surenin 44. ayeti hk. 33. not). 72 Bkz. 15:41 hk. 31. not. Zemaher ve Rz'ye gre, Biz, hakk inkar edenlerin zerine [her trden] eytan gleri (eytn) saldk (erseln) ifadesi burada Biz eytan glerin onlarn arasnda etkili olmasna izin verdik (halleyn) ve bunu yaparken de, bu kt drt ve etkileri kabul ya da reddetmeyi insann serbest iradesine braktk anlamn tamaktadr. zellikle Rz, bu anlam rgs iinde, 14. surenin 22. ayetine dikkat ekmektedir ki bu ayete gre eytan Kyamet Gn'nde gnahkarlara yle hitab edecektir: Benim sizin zerinizde dorudan bir gcm ya da iktidarm yoktu; ben yalnzca sizi ardm ve siz de bana icabet ettiniz. Bunun iindir ki, artk beni deil, siz yalnzca kendinizi sulayn. Ayrca bkz. Rz'nin yorumunun aynen zikredildii 14:22 hk. 31. not. 73 Lafzen, Onlar iin tek tek sayyoruz. Kar. yukarda 75. ayetin ilk cmlesi. 74 Lafzen, Rahmn'la bir ahid yapan dnda ... Hz. Peygamber'in nde gelen baz sahbleri de ilerinde olmak zere, klasik mfessirlere gre Allah'la bir ba, bir balant iine girme ifadesi, bu anlam ak iinde, O'nun birliini, esiz ortaksz olduunu kabul etmek anlamn tamaktadr; bu ifadenin daha geni armlar iin bkz. 2. sure, 19. not. Sonu olarak, Rz'nin de belirttii gibi, byk gnah sahipleri bile, hayattayken Allah'n varlna ve birliine inanm olmalar artyla -Kyamet Gn'nde peygamberlere verilecek olan (bkz. 10:3 hk. 7. not) efaat/kayrma hakkyla sembolik olarak ifade edilen- Allah'n balamasn umabilirler. 75 Lafzen, Ve -bu bala bu pasajn 81. ayetle balantsn salamaktadr. 76 Hz. sa'nn Allah'n olu olduu yolundaki Hristiyan inancna -ve, genel olarak, Allah'n yaratklarn bedeninde tecessm ettii fikrine indirgenebilecek her trl inanca- ilikin bu atf yukarda 81. ayette ortaya konan temayla, yani, Allah'tan baka glerin ya da varlklarn, onlara tevecch edenler iin g ve stat [kayna] olduklar inancyla tanrlatrlmalar olgusuyla balantldr. Fakat 81. ayet zellikle, madd varlk ve iktidar olgusuna yar-tanrsal bir nitelik yaktran ve kendilerini btnyle dnyev baar tutkusuna kaptran tanr-tanmaz insanlara iaret ederken bu pasaj, Allah'n varlna inanmakla birlikte, kendileriyle Allah arasnda araclk rol oynayabilirler midiyle, peygamberleri ve azz ya da vel olarak bilinen kimseleri de tanrlatran kimselere iaret etmektedir. Bu tanrlatrma, Allah'n
19-533

19. SURE

ortaya atm oldunuz. 90 yle ki bu iddiann dehetinden neredeyse gk parampara olacak, yer yarlacak ve dalar yklp gidecekti! 91 (Demek,) O snrsz rahmet Sahibi'ne bir oul yaktryorlar (yle mi?) 92 Hem de, snrsz rahmet Sahibi'nin bir oul edinmesi akl almaz bir ey olduu halde!77 93 Oysa, gklerde ve yerde var olan her ey snrsz rahmet Sahibi'nin huzuruna ancak ve ancak birer kul olarak kmaktadrlar;78 94 dorusu, O bunlarn hepsini bilgisiyle kuatm, teker teker saymtr; 95 ve onlarn her biri Kyamet Gn'nde O'nun huzuruna tek bana kacaktr.79 96 SINIRSIZ rahmet Sahibi, imana eriip drst ve erdemli davranlar ortaya koyanlar sevgiyle kuatacaktr;80 97 ite yalnzca bu amala, bu [ilah mesaj, ey Peygamber,] senin dilinde kolaylatrdk ki81 Allah'a kar sorumluluk bilinci
mtel birlii, esiz ve ortaksz olduu ilkesiyle badamayaca iindir ki, insann Allah'la olan bann/balantsnn koparlmas anlamna gelmektedir; ve eer bu yolda inat ve srar gsterilirse, affedilmez bir gnah halini almaktadr (kar. 4:48 ve 116). 77 Allah'n bir oul edinebilecei fikri -terimin gerek anlamyla da, mecaz anlamyla dababa ile oul arasnda bir mahiyet benzerliini ngrr; oysa, Allah her bakmdan esiz ve benzersizdir; yle ki: Hibir ey O'na benzemez (42:11); Hibir ey O'nunla denk tutulamaz (112:4). Kald ki, soy ya da dl fikri soy atasnn ya da dl sahibinin bir baka varlkta devam ya da uzants anlamn tar ki bu durum, dl veren ya da yaratan varlk iin yaratma ya da dl verme eyleminden nce (yahut, oul terimi mecaz anlamda kullanlyorsa, tecessm ya da hull eyleminden nce) bir eksikliin, bir tamamlanmamln varln ifade eder: Eksiklik ya da tamamlanmamlk fikri ise, hangi anlamda ele alnrsa alnsn, dorudan doruya Allah kavramnn inkar demektir. te yandan, oul fikriyle sadece Tek lah'n deiik vechelerinden biri ifade edilmek isteniyor olsa bile (Hristiyanlktaki Tesls akidesinde dile getirildii gibi) -sonu olarak, insanlarn her trl tasavvurunun tesinde bir ycelie sahip olan Allah' (bkz. 6:100'n son cmlesi) tanmlamaya kalkmak anlamna geldiine gre bu dah Kuran'da kfr olarak nitelendirilmektedir. 78 Yani, -insan olsun melek olsun- onlarn hepsi, O'nun tanrlnda en kk bir paya sahip olmakszn, yalnzca yaratlm varlklardr ve hepsi, bilinli ya da bilinsiz olarak, O'nun istek ve iradesine boyun emektedirler (kar. 13:15 ve 16:48-49). 79 Bkz. yukarda 69. not. 80 Yani, onlara sevgisini baheder ve onlar yaratklarn sevme yeteneiyle donatr, ayrca onlarn hemcinsleri tarafndan sevilmelerini salar. Sonraki ayetten de anlalaca gibi, bu sevgi nimeti, insana ilah mesaj yoluyla teklif edilen doruluk-retisinin znde mevcuttur. 81 nsann Allah'n kelimesini ya da szn dil d mahiyetiyle olduu gibi kavramas kabil olmad iin, ilah mesaj insana her zaman kendi dilinde vahyedilmitir (kar. 14:4 Biz her eliyi ancak kendi halknn diliyle (vahyedilmi) [bir mesajla] gnderdik) ve her zaman insan zihninin kavrayabilecei kavramlarla ifade edilmitir; bunun iindir ki, Hz. Peygamber'e indirilen mesaj iin senin kalbine indirdik (2:97) yahut, [ilah vahiy/esin]
19-534

19. SURE

tayan kimseleri onunla mjdeleyip, [bo bir] inatla direnip duranlar onunla uyarasn; 98 nk, onlardan nce gelip geen nice kuaklar82 yok ettik; [imdi] onlardan herhangi birinin varln hissediyor ya da, alak sesle de olsa hi onlardan sz edildiini duyuyor musun?

onunla senin kalbine inmitir (26:193-194) buyurulmaktadr. 82 Yani, uygarl. 74. ayetteki benzer cmlede karn teriminin yklendii anlam.
19-535

20. SURE

20. TAHA
Surenin isminin Ey nsan olarak evrilmesi hakknda aada 1. notta verilen aklamaya baknz. Bundan nceki sure (Meryem) gibi, bu surenin de Kurn vahyin ini sralamasndaki yerini belirlemek pek zor deildir. Son dnem mfessirlerinden bazlarnn, surenin Hz. Peygamber'in Mekke hayatnn son dneminde (hatta son yl iinde) vahyedildii yolundaki zayf iddialarna ramen, kesin olarak biliyoruz ki, sure risaletin altnc ylna kadar giden erken bir dnemde (yani, Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicretinden en az yedi yl nce) o'nun Sahbleri tarafndan btnyle bilinmekteydi; nk rivayete gre, vaktiyle Hz. Peygamber'in en iddetli muhaliflerinden biri olan mer b. Hattb'n o tarihlerde bir rastlant sonucu eline geen ve onun slam' benimsemesine vesile olan sure ite bu sureydi. (bni Sad III/1, 191 vd.) Th suresinin balca temas, Allah'n, peygamberleri eliyle insanoluna teklif ettii doru yol retisi ve vahy dinlerin hepsinin znde bulunan temel gereklerin birbiriyle ayn, birbirine zde olduu hususudur; bunun iindir ki, Hz. Musa'nn 9-98. ayetlerde sergilenen uzun kssas da, [bu ilah mesajn, yani Kuran'n] doruluunu gsteren ak delile ilikin atf da, nceki kitaplarda [aranp] bulunmas [gereken] eylere/iaretlere (133. ayet) dayanmaktadr. 1 EY NSAN!1 2 Bu Kuran' sana, seni bedbaht etmek2 iin indirmedik, 3

Yalnzca, [Allah'tan] korkan herkese bir t, bir uyar olsun diye (indirdik): 4 Yeri ve yce gkleri yaratan Allah katndan indirilen bir vahiydir bu. 5 O snrsz rahmet Sahibi ki, mutlak kudret ve hkmranlk tahtna kurulmutur.3 6 Gklerde ve yerde ve bunlarn arasnda ve topran altnda ne varsa hepsi O'na aittir. 7 Sz (ister gizle ister) aa vur, O [insann] gizli [dncelerini de] bilir,
1 Baz mfessirlere gre, surenin banda bulunan t ve h harfleri (t-h okunur), Kuran'da baz surelerin banda yer alan mukattat (mnferit ya da kesik/soyutlanm harfler) grubundandrlar (bkz. Ek II). Bununla birlikte, Hz. Peygamber'in baz Sahbleri'nin (rn. Abdullah b. Abbs) ve sonraki kuaktan nde gelen baz otoritelerin (rn. Sad b. Cubeyr, Mchid, Katde, Hasan Basr, krime, Dehhk, Kelb vb.) kanaatine gre t-h ibaresi mukatta, iki harfden meydana gelen soyut bir terkip deil, fakat Arapa'nn Nabat ve Suriye lehelerinde y racul ifadesinin e anlamls olarak ey insan anlamnda kullanlan anlaml bir ifadedir (Taber, Rz, bni Kesr); bu ifade, (Taber ve Zemaher'nin kaydettii) baz slam ncesi iir rneklerinden aka anlalaca zere, Yemenli Akk kabilesinin katksz Arap lehesinde de ayn anlamda kullanlmaktadr. Taber, t-h ibaresinin Ey insan! olarak aktarlmasn ak ve kesin bir biimde desteklemektedir. 2 Yani, Kuran'n retileriyle insana teklif edilen ahlak disiplin onun yaama duygusunu, yaama sevincini daraltmak ya da sndrmek amacna deil, tersine, insann doru ve erinin ne olduu konusundaki bilincini derinletirmek suretiyle bu duyguyu pekitirip zenginletirmek amacna dayanmaktadr. 3 Ar terimine verdiimiz kudret ve hkmranlk taht eklindeki karlk iin bkz. 7:54 hk. 43. not.
20-536

20. SURE

gizlinin gizlisi (duygularn) da.4 8 Allah ki, kendisinden baka tanr olmayan O'dur. En gzel, en yce nitelikler O'nundur!5 9 MUSA'NIN bandan geen olaylardan haberin var m?6 10 Hani, o [uzakta] bir ate grm7 ve ailesine: Siz burada bekleyin; ben bir ate grdm demiti, belki size oradan bir tutam kor getiririm; yahut orada atein yannda bir yol gsterici bulurum. 11 Fakat atee yaklanca bir ses ona Ey Musa! diye seslendi,8 12 Benim, Ben! Senin Rabbin! yleyse artk pabularn kar! Ve bil ki, sen iki kez kutlu klnm vadidesin.9 13 Ben seni [kendime eli olarak] setim; yleyse artk [sana] vahyolunan dinle! 14 Gerek u ki, Allah Benim; Benden baka tanr yok; o halde, [yalnz] Bana kulluk et; ve Beni anmak iin saltta devamllk ve duyarlk gster!10 15 nk, zamann11 gizli tutmu olsam da, herkese, [hayattayken] peinden kotuu eylere gre12 hak ettii karlk verilebilsin diye, Son Saat mutlaka
4 Yani, O sadece insann dile getirilmeyen bilinli dncelerini deil, bilinaltnda olup bitenleri de bilmektedir. 5 el-Esmu'l-husn teriminin bu karl hk. bir aklama iin bkz. 7. sure, 145. not. 6 lk surelerde rastlanan (53:36 ve 87:19) ksa atflarn dnda, bu surenin 9. ayetiyle balayarak 98. ayetin sonuna kadar devam eden bu anlatm, Hz. Musa'nn hayat hakknda Kuran'da verilen ilk mufassal anlatmdr. Kssann bu blmde anlatlmas surenin ba tarafnda geen (2-4. ayetler) vahiy meselesiyle ve vahy dinlerin temelindeki ilke birlii konusundaki Kurn retiyle balantldr. 7 Sonraki ifadelerden (ayrca 27:7 ve 28:29'da konuyla ilgili ifadelerden) anlalyor ki, Hz. Musa lde yahut bozkrda yolunu kaybetmitir; bu ifade, o'nun manev bir yol gstericiye ihtiya duyduunu sembolik bir slupla dile getiren bir ma da olabilir. Kssann bu safhas o'nun Msr'dan kn izleyen yolculuk gnleriyle alakaldr (bkz. 28:14 vd.). Ate temsliyle (bu, Tevrat'ta yanan al olarak gemektedir) ilgili olarak bkz. 27:7-8 hk. 7. not. 8 Lafzen, seslenildi. 9 Ne var ki, baz mfessirler tuvan (ya da tuv) szcnn kutlu klnan vadinin ismi olduunu sylemilerdir. Oysa Zemaher, iki kere yaplan anlamndaki tuvan yahut tivan tabirinden yola karak, szc iki kere anlamna yormutur; yani, iki kere kutsanm yahut iki kere kutlu klnm -anlald kadaryla, ilki Allah'n sesinin iitilmesinden, ikincisi de Hz. Musa'ya peygamberlik grevi verilmesinden tr. 10 Bununla, salt trnden btn gerek ibadetlerin hem temel amacnn, hem de zihinsel gerekesinin Allah', O'nun birliini, esiz-ortaksz olduunu anmak, hatrlamak olduu belirtiliyor. 11 Yani, gelip ataca zaman. 12 Peinden kotuu eyler ifadesiyle bilinli abalar kasdedilmekte ve dolaysyla elde
20-537

20. SURE

gelecektir. 16 Bunun iindir ki, onun geleceine13 inanmayp sadece kendi arzularnn, tutkularnn peine den kimse seni bu [geree inanmak]tan alkoymasn; yoksa, kendine yazk etmi olursun! 17 O sa elindeki nedir, ey Musa? 18 [Musa:] Bu benim deneim dedi, buna dayanrm; bununla davarma yaprak silkelerim; ve baka ilerde de kullanrm onu. 19 imdi onu yere at, ey Musa! dedi. 20 Bunun zerine, [Musa], onu yere att; bir de ne grsn! hzla akan bir ylan oluvermiti o! 21 Onu tut dedi, ve korkma! Biz onu hemen eski haline dndreceiz.14 22 imdi de elini koynuna sok: herhangi bir uursuzluun deil, [Bizim rahmetimizin] baka bir iareti olarak bembeyaz [ldayarak]15 kacaktr; 23 ki bylece sana byk mucizelerimizden bir ksmn gstermi olalm. 24 [Ve imdi artk] o Firavun'a git; nk o, gerekten her trl ly ineyip geti. 16 25 [Musa:] Ey Rabbim! dedi, imi [Senin aydnlnla] genilet; 26 grevimi bana kolaylatr; 27 dilimdeki dm z17 28 ki syleyeceklerimi tam olarak anlayabilsinler 29 ve bana yaknlarmn arasndan ykm paylaacak bir
olmakszn yaplan eylemler (ki bunlar sonraki terimin en geni anlamyla, fiil yapp- etmeler yahut ifah beyanlar iinde tezahr eden her eyi iine almaktadr) ve yine farknda olmadan yaplan ihmaller, bunlarn ahlaken iyi ya da kt olmasna baklmakszn, dta braklmaktadr. Yukardaki ilkeyi Hz. Musa'nn kssasn anlatrken telaffuz etmekle Kuran, btn gerek dinlerin temelinde yatan ahlak kavram ve retilerin zde hep ayn olduunu vurgulamaktadr. (Ayrca bkz. 53:39 ve ilgili 32. not.) 13 Lafzen, ona. 14 As'nn mucizev bir biimde ylana dnmesi, kanaatimizce, gizemli bir anlam tamaktadr; bununla, yle anlalyor ki, grn ile gereklik arasndaki mahiyet farkllna ve buna bal olarak, Allah'n, bu farkll kavramak zere seilmi kullarna bahettii manev vukuf ve sezgiye iaret edilmek isteniyor (kar. 18:66-82'de anlatlan ve Hz. Musa'nn isimsiz bir bilgeyle yaad gizemli tecrbe). Bu yorum 27:10 ve 28:31'deki ilgili ifadelerle de desteklenmektedir; anlan her iki ayette de Hz. Musa'nn asy sanki bir ylanm gibi, hzla akyor (ke enneh cnn) grd ifade edilmektedir. 15 Yani, kendisine tevd edilen peygamberlik grevi sayesinde grlmemi derecede aydnlanm. (Bkz. ayrca 7:108 hk. 85. not.) 16 Bu ifade, yle grnyor ki, Firavun'un en byk gnahna, yani, kendini tanr yerine koymasna iaret etmektedir (kar. 28:38 ve 79:24). 17 Yani, dilimdeki pelteklii yahut konuma tarzmdaki tutukluu gider (kar. k iv, 10: nk ben az ar ve dili ar bir adamm); bu ifadeyle o'nun gzel ve akc konuma yeteneinden yoksun olduu ma ediliyor olabilir.
20-538

20. SURE

yardmc tayin et:18 30 Kardeim Harun'u (mesela); 31 o'nunla benim gcm pekitir 32 ve grevimden o'na da pay ver 33 ki, [birlikte] Senin yceler ycesi adn (insanlarn katnda) daha ykseklere karalm, 34 ve Seni srekli19 analm! 35 Muhakkak ki, Sen bizi btn varlmzla grmektesin! 36 [Allah:] te istediin her ey sana verildi, ey Musa! dedi. 37 Zaten sana gemite20 bir kere daha ltufda bulunmutuk; 38 hani, annene vahy buyruu yle esinlemitik: 39 o'nu bir sanda koy ve sand rmaa brak; rmak o'nu kyya karacaktr; Bana dman olan biri ve o'na ilerde dman olacak olan biri o'nu oradan alp evlat edinecektir.21 Ve [bylece daha o ada] Kendi katmdan kutlu bir sevgiyle seni kuattm ki, gzmn nnde22 yetiip olgunlaasn. 40 Kz kardein [Firavun ailesine] gidip de onlara: Ona bakabilecek birini size gstereyim mi? 23 dedii zaman [bunun byle olmasn Biz takdir etmitik]. Ve bylece seni yeniden annene kavuturduk ki onun yz glsn ve [artk] zlmesin.24 Ve [byyp belli bir yaa vardn zaman]25 birini ldrmtn: Fakat Biz seni
18 Vezr (lafzen, yk tayan, kk yk anlamna gelen vizr) teriminin birincil anlam budur; sonraki dnemlerde ynetimde grev sahibi olan bildiimiz bakan ya da vekil anlamna kullanlmas da bundan trdr. 19 Lafzen, ok ya da bolca. 20 Lafzen, bir baka zaman; yani, 38-40. ayetlerde hatrlatld gibi, Hz. Musa'nn ocukluk ve genlik dneminde. Bu dneme dair bundan sonraki atflar -yani, Firavun'un srailoullar'na zulmetmesi, yeni doan erkek ocuklarnn ldrlmesi, Hz. Musa'nn bir sandk iinde kurtulmas, Firavun ailesince evlatlk edinilmesi, Msrl bir adam ldrmesi ve bunun zerine Msr'dan kamas- hakknda daha geni bir aklama iin bkz. kssann daha ayrntl olarak anlatld 28:3-21. 21 Lafzen, o'nu alacaktr (kar. 28:9). Firavun, kibirli azgnl, zulm ve ayrca kendini tanr yerine koymaya kalkmas (bkz. 79:24) sebebiyle Allah'n dman olarak nitelendiriliyor; te yandan da ocuk olan Hz. Musa'nn dmandr, nk o'nun mensup olduu halktan nefret etmekte ve korkmaktadr. 22 Yani, Benim korumam-esirgemem altnda ve senin iin belirlediim kader uyarnca: bunun, Hz. Musa'nn Firavun saraynn kltrel ortamnda yetimesine ve Msr'n kadm hikmet ve dncesine vukuf kazanmasna -ve bylece hem gelecekte halkna liderlik yapabilmesi, hem de Allah'n tevd edecei elilik grevini yklenebilmesi iin gerekli nitelikleri edinmesine- ilikin bir atf olmas mmkndr. 23 Daha ayrntl bir anlatm iin bkz. 28:12. 24 Hem burada, hem de 28:12-13'de ma edildii zere, Hz. Musa'ya kendi z annesi mrebbiyelik, st-annelik yapmtr. 25 Kar. 28:14.
20-539

20. SURE

(bu yzden iine gmldn) tasadan kurtarm ve seni eitli snamalardan geirmitik.26 (Bu olaydan) sonra yllarca Medyen halk arasnda yaadn;27 ve sonunda, [Benim] takdir(im)e uyarak ite [buraya] geldin ey Musa: 41 nk, Ben seni Kendime (eli olarak) semitim. 42 [imdi] sen ve kardein, artk Benim mesajlarmla yola kn ve sakn Beni anmakta enge davranmayn: 43 kiniz birlikte doruca Firavun'a gidin; nk o gerekten her trl ly am bulunuyor! 44 Ama onunla yumuak bir dille konuun ki, o zaman belki akln bana toplar, yahut [bylece, en azndan kendisine] gzda verilmi olur.28 45 [Musa ile Harun:] Ey Rabbimiz! dediler, onun bize dmanca davranmasndan29 yahut azgnlk[ta devam] etmesinden korkarz. 46 [Allah:] Korkmayn! diye cevap verdi, phesiz [Ben her eyi] iiterek ve grerek, sizin yannzda olacam. 47 yleyse artk ona gidin ve deyin ki: Biz ikimiz senin Rabbinin elileriyiz; bunun iin, srailoullar'nn bizimle gelmesine izin ver ve onlara [artk] sknt ektirme.30 Biz sana Rabbinden bir mesajla geldik; ve [bil ki O'nun bahedecei] niha kurtulu ve esenlik [yalnzca, O'nun gsterdii] yolu izleyen kimselerin olacaktr: 48 nk, bakn, [te dnyada] azabn, hakk yalanlayp [ona] srt evirenlerin bana kecei bize vahyedildi!
26 Hz. Musa'nn hayatnda bir dnm noktas oluturan bu nemli olay hakknda ayrnt iin bkz. 28:15-21. 27 Bkz. 28:22-28. 28 Lafzen, yahut [olur ki] korkar -yani, Hz. Musa'nn uyarlarnda gerek pay olduunu hissederek geriler. Allah gelecei btnyle bildiine gre, yukarda, belki (lealleh) akln bana toplar... eklinde, olabilirlik slubu iinde geen ifadeler, aktr ki, Firavun'un tepkileri konusunda Allah adna bir pheyi ya da belirsizlii ma etmemekte, fakat sadece mesaj tayana, gnahkara hitap tarzn belirlerken, kendi adna aklnda tutmas gereken ihtimalleri iaret etmektedir. Yani, Hz. Musa'ya, Firavun'a hitab ederken, onun akln bana getirecek ya da en azndan onun gzn yldracak bir slup semesi tlenmektedir (Rz). te yandan, her Kurn anlatm deimeyen bir gerei ya da gerekleri ortaya karmak, yahut insan davranlaryla ilgili evrensel bir ilkeye aklk kazandrmak amacn tadna gre, aktr ki, Allah'n Hz. Musa'ya belirli bir gnahkar iin ynelttii onunla yumuak, lml bir tarzda konu ki, akln bana toplamak iin frsat olsun emri btn alar iin ve ihtidya vesile olabilecek btn tebli abalar iin geerlidir. 29 Yani, bizi srgn ederek ya da haksz yere ldrerek, Senin mesajn gerei gibi duyurmamza engel olacandan. 30 Kar. 2:49, 7:141 ve 14:6. Firavun'un srailoullar'na reva grd zulmn daha ayrntl bir tasviri iin bkz. k i, 8-22.
20-540

20. SURE

49 [Fakat Allah'n mesaj kendisine iletilince, Firavun:] Ey Musa, sizin Rabbiniz de kimmi? dedi. 50 [Musa:] Bizim Rabbimiz, [var olan] her eye gerek zn ve biimini veren ve sonra da her eyi [kendi doasnn gerektirdii] yola ynelten varlktr31 diye cevap verdi. 51 [Firavun:] Peki dedi, ya nceki kuaklarn durumu ne oldu? 32 52 [Musa:] Onlar hakkndaki bilgi yalnzca Rabbimin katnda, (O'nun, toplumlar bal kld) yasalar rgsnde [yazl]dr;33 benim Rabbim asla yanlmaz ve asla unutmaz. 34 53 SZN N yeryzn bir beik yapan, [hayatnz kolaylatrmak iin] onun zerinde yollar aan,35 gkten su indiren ve onunla (topraktan) trl trl36 bitki karan O'dur; 54 (bu,) hem sizin [o topran rnleriyle] beslenmeniz, hem de hayvanlarnz otlatmanz (iindir). phesiz, btn bunlarda akl sahipleri iin karlacak dersler vardr. 55 (yle ki:) sizi yerden yarattk; yine ona dndrecek ve sonra ondan tekrar diriltip karacaz.37
31 Bu cmle Arapa aslnda gemi zaman kipinde kuruludur (verdi ve yneltti); fakat aka Allah'n yaratma eylemindeki sreklilii yanstt iin, zaman kavramndan bamszdr ve Kuran'n baka pek ok yerinde olduu gibi, burada da geni zamanl bir anlam ifade etmektedir. Halk terimi bu anlam rgs iinde yaratlm bir nesnenin ya da varln sadece zne ya da tabiatna deil, bu zn ya da tabiatn kendini aa vurduu biime de iaret etmektedir; bizim halkah ifadesi iin benimsediimiz her eye gerek zn ve biimini veren eklindeki eviri de bu dnceye dayanmaktadr. Yukardaki cmleyle anlatlmak istenen gerek ilk defa 87:2-3'de, yani, Kurn vahyin ilk dnemlerine ait bir surede dile getirilmektedir. 32 Zmnen, Birden ok tanrya tapnan bu kuaklar, senin grne gre, onmaz biimde azaba m mahkum oldular yani? 33 Yani, onlarn te dnyadaki durumunu/kaderini yalnzca Allah belirlemektedir; nk onlar ynlendiren saikleri, hatalarn ve bunlarn sebeplerini btnyle bilen ancak Allah'tr; erdem ve zaaflarn deerlendirebilecek durumda olan da yalnzca O'dur. 34 Rz'ye gre, Musa ile Firavun arasndaki karlkl konuma, 53-55. ayetlerde genel olarak insana ynelen Kurn bir hitaba yer vermek zere, geici olarak burada kesilmektedir. 35 Yani, onun zerinde ve ondan yararlanarak hayatnz srdrmek, geiminizi salamak iin gerekli madd ve zihn her trl yol ve vastay size baheden O'dur. 36 Lafzen, iftler (ezvc); bu anlam rgs iinde trl trl yahut her trden anlamna gelen bir terim; yine de bkz. 13:3 ve ilgili 7. not. 37 nsan bedeninin topraktan yaratlmas konusunda bkz. 3:59 hk. 47. notun ikinci yars ve ayrca 15:26 hk. 24. not; bedenin ona (topraa) dnmesi, lmden sonra, kendisini
20-541

20. SURE

56 GEREK U K, Biz Firavun'u mesajlarmzn hepsinden haberdar kldk;38 ama o bunlar yalan sayd ve kabule yanamad.39 57 [Firavun:] Ey Musa! dedi, Sen sihrinle bizi yurdumuzdan karmaya m geldin?40 58 Madem yle, biz de sana mutlaka bunun gibi bir sihirle karlk vereceiz! O halde imdi, aramzda, uygun bir yerde -katlmaktan bizim de, senin de caymayacamz- bir buluma gn tayin et! 59 Musa: Bayram gn41 olsun, buluma gnnz; ve (o gn) kuluk vaktinde ahali toplansn diye cevap verdi. 60 Bunun zerine Firavun [danmanlaryla grmek zere] ekildi, kuraca dzeni kurup tasarlad42 ve gn gelince [buluma yerinde] boy gsterdi. 61 Musa onlara: Yazklar olsun size! dedi, Allah'a kar (byle) yalan uydurmayn;43 yoksa O mthi bir azapla sizin kknz kazr; zaten [byle] bir yalan uyduran kimse batan kaybetmi demektir! 62 [Firavun ve adamlar] yapacaklar ey konusunda aralarnda tarttlar, fakat konumalarn gizli tuttular; 63 yle diyorlard [birbirlerine]: Bu iki sihirbaz44 sihir yoluyla sizi lkenizden karmak ve geleneksel yaama tarznz ortadan kaldrmak istiyorlar.45 64 Bunun iindir ki, [ey Msrl sihirbazlar] dzenleyeceiniz oyuna iyi karar verin ve tek bir g olarak46 boy gsterin;

meydana getiren organik ve inorganik unsurlarna ayrlp dalmas anlamnadr: ve btn bu olgularda -topraktan yaratlma, hayatn toprakla idamesi ve topraa dnme- snrsz kudret sahibi Allah'n, insann yeryzndeki hayatnn geici olduuna ve gelecekte yeniden diriltileceine dair mesaj gizlidir. 38 Lafzen, (mesajlarmz) ona gsterdik (eraynhu), yani Firavun'a. Zemaher, Rz ve Beydv'ye gre, bu fiil, bu anlam ak iinde mesajlarmz ona tanttk yahut mesajlarmzdan haberdar ettik anlamndadr. 39 Burada ma edilen mesajlar (ayetler) hem dorudan Hz. Musa'ya indirilen vahyi, hem de nceki pasajda atfta bulunulan, Allah'n yaratma eyleminden karlacak dolayl mesajlar iine almaktadr. 40 Yani, bizi ynetimden uzaklatrmaya m geldin? (kar. 7:100). 41 Lafzen, enlik gn -Bunun Msrllar'n ylba gn olmas mmkndr. Sizin buluma gnnz ifadesi sizin nerdiiniz buluma gn anlamndadr. 42 Lafzen, kuraca dzene/tuzaa karar verdi (cemea keydeh): bu ifadeyle, belli ki, Firavun'un Msr'n en byk sihirbazlarn armas kasdediliyor (kar. 7:111-114). 43 Yani, Allah'n mesajlarn bilerek inkara kalkmak suretiyle. 44 Bkz. yukarda 40. not. Bu iki kiiden kast Hz. Musa ve Harun'dur. 45 Lafzen, rnek [ya da ideal] yaama tarznz (tarkatikum). 46 Lafzen, bir [tek] safta, yani birlik iinde.
20-542

20. SURE

nk, bugn stn gelen gerekten baarm olacaktr!47 65 [Bycler] Musa'ya: Ey Musa! dediler, [nce] sen mi atacaksn [asn], yoksa ilk atan biz mi olalm? 66 [Musa:] Hayr, [nce] siz atn! karln verdi. Ve derken onlarn ipleri ve aslar, yaptklar sihir marifetiyle, o'na hzla akyorlarm gibi grnd; 67 yle ki, bu yzden Musa'nn iinde bir korku belirdi.48 68 [Fakat o'na:] Korkma! dedik, Sonunda stn gelecek olan sensin! 69 [imdi] sa elindeki [asy] at, bu [senin attn] onlarn dzenledii her eyi yutacaktr: [nk] onlarn btn yapt sihirden ibaret; ve zaten sihirbaz, hangi amac gderse gtsn,49 asla baarya ulaamaz! 70 [Ve sonu Musa'ya bildirdiimiz gibi oldu,50] bunun zerine bycler saygyla hemen yere kapandlar;51 ve Biz artk Musa ile Harun'un Rabbine inanyoruz! diye rtlar. 71 [Firavun:] Ben size izin vermeden mi o'na 52 inandnz? dedi, Mutlaka size sihirbazl reten ustanz o olmal! Ama bu ihanetinizden tr, hi pheniz olmasn, ounuzun ellerini ayaklarn kesivereceim; ve yine hi pheniz olmasn ki, pek ounuzu53 da hurma ktne asacam ki, bylece hangimizin54 azapta daha zorlu ve daha srekli olduunu iyice anlayasnz! 72 Berikiler: Bize gelen hakkn apak belirtilerini ve bizi yaratan varl brakp asla seni tercih edecek deiliz! Artk (hakkmzda) nasl bir yargda bulunacaksan bulun: sen ancak bu dnya hayatnda [geerli] yarglarda bulunabilirsin!55 73
47 Kar. 7:113-114. 48 Lafzen, iinde bir korku hissetti. Yani, gzbaclk, kitle gz aldatmacas yoluyla yle bir oyun dzenlediler ki (kar. 7:116 halkn gzn baladlar). Hz. Musa bile bir an iin bunun etkisinde kald. 49 Lafzen, nereye gelirse gelsin -Yani, ister iyi bir amala, isterse kt bir amala byye bavurmu olsun (Rz). Yukardaki ifade, byye bavuran kiinin niyeti ne olursa olsun, by ya da sihir ad altnda giriilen her trl aba ve faaliyetin kesinlikle mahkum edildiine iaret etmektedir. (Bu konuda bkz. 2. sure 84. not.) 50 Kar. 7:117 -119. 51 Bkz. 7:120 hk. 90. not. 52 Yani, Hz. Musa'ya (kar. 7:123 hk. 91. not). 53 Yukardaki ifadede ounuzu ya da pek ounuzu szckleriyle verilmeye allan ve Firavun'un kulland fiillerin gramatik yapsndan ileri gelen vurgunun anlam iin bkz. 7. sure, 92. not. 54 Daha ak bir ifadeyle: Ben mi yoksa sizin inandnz Allah m? 55 Yahut: [Bizim iin] ancak bu dnya hayatna bir son verebilirsin. Belirtmek gerekir ki,
20-543

20. SURE

Bize gelince, akas biz, hatalarmz ve bize sihir alannda zorla yaptrdn eyleri balamas umuduyla Rabbimize inandk:56 nk Allah [umut balananlarn] en hayrls ve en kalcsdr.57 74 KM K [Hesap Gn] Rabbinin huzuruna gnahkarca davranlar zere karsa, bilsin ki, onu cehennem beklemektedir: orada ne lr, ne de hayata kavuur.58 75 Oysa, [Rabbinin huzuruna] drst ve erdemli davranlar59 ile mmin olarak kan kimseye gelince, [te dnyada] en yksek makamlar ite bylelerinin olacaktr: 76 ilerinde sonsuza kadar yaayacaklar, vadilerinde derelerin, rmaklarn aldad sde hasbaheler!.. te budur, kendini arndranlar bekleyen karlk. 77 VE GEREK U K, [zaman gelince60] Musa'ya: Kullarmla beraber geceleyin yola k ve onlara denizin ortasnda kupkuru (gvenli) bir yol tutuver; arkanzdan yetiirler diye korkup kayglanma61 diye vahyettik. 78 (Musa srailoullar'yla beraber yola koyulunca) Firavun, ordularyla onlarn peine dt, ama sonunda onlar iine alp bomas mukadder olan deniz onlar yutuverdi.62 79 nk Firavun halkn saptrm ve [onlara] doru yolu
kad fiili, teki anlamlar yannda, hkm verdi/yargda bulundu ve [bir eye] son verdi anlamlarn da tar. 56 Firavun (Msr'n yerli hkmdarlarna verilen ortak bir isimdir) bir tanr-kral olarak grlrd ve buna bal olarak da, gizli-batn uygulamalarn ve bynn ok nemli bir yer tuttuu Msr dininin ekseni durumundayd; bunun iindir ki, byy hayatn ayrlmaz bir paras olarak benimsemek, onun uyruklarndan her biri iin bir vecbe, bir grev durumundayd. 57 Lafzen, yegane kalc yani, ebed olan anlamnda: kar. 55:26-27. 58 Yani, ne manev olarak yeniden doar, yeniden dirilir, ne de lerek acdan, azaptan kurtulur (Beav, Beydv). Sonraki ayette geen [Rabbinin huzuruna]... mmin olarak kan kimse ifadesiyle yan yana dnldnde, bizim gnahkarca davranlar iinde olan ifadesiyle aktardmz mcrim terimi, aktr ki, dnya hayatnda bilinli ve srarl olarak Allah' inkar eden kimseyi ifade etmektedir (Beydv). 59 Bylece Kuran, baka pek ok yerde olduu gibi burada da, imann manev deerinin kiinin ortaya koyduu drst ve erdemli davranlara da bal olduunu iaret etmektedir; kar. 6:158'de, Hesap Gn'nde inand halde bir hayr yapmam olan kimseye iman etmenin bir yarar olmayacana iaret eden ifade. 60 Yani, srailoullar'nn Msr'da yaamalar gereken snav ve tecrbelerden, Firavun ve yandalarnn onlara ektirdii skntlardan sonra (kar. 7:130 vd.). 61 Onlara denizin ortasnda kupkuru (gvenli) bir yol tutuver (idrib) ifadesini, Taber: onlara denizin ortasnda kuru bir yol seiver (ittehiz) eklinde yorumlamaktadr. Ayrca bkz. 26:63-66 ve ilgili 33 ve 35. notlar. 62 Lafzen, denizden onlar iine alp boan [ey] onlar bouverdi -onlar kuatan felaketin
20-544

20. SURE

gstermemiti. 80 Ey srailoullar! [Bylece] sizi dmannzn elinden kurtardk ve [sonra] Sina Da'nn sa yamacnda sizinle bir andlama yaptk;63 ve size kudret helvas ve bldrcn indirdik;64 81 [ve yle dedik:] Size rzk olarak verdiimiz temiz ve ho eylerden yiyin ama bunda ly amayn;65 yoksa, gazabma urarsnz; Benim gazabma urayan kimse, bilin ki, gerekten kendini btnyle ykma srkleyen kimsedir!66 82 Bununla birlikte, yine unutmayn ki, piman olup doru yola dnen, imana eriip drst ve erdemli davranlar ortaya koyan ve bundan sonra da doru yolda yryen kimse iin gerek balayc Benim. 83 [VE ALLAH Musa'ya:67] Kavmini geride yalnz brakacak kadar seni tez canl klan nedir, ey Musa? dedi.68 84 [Musa:] Ben Seni honut etmek iin, ey Rabbim, Sana varmakta tezlik
kanlmazln vurgulayan bir ifade. 63 Bkz. 19:52 hk. 38. not. Allah'n srailoullar'yla yapt andlama hk. bkz. 2:63 ve 83. 64 Allah'n, Msr'dan ktktan sonra Sina l'ndeki yolculuk gnlerinde srailoullar'na menne ve selv (kudret helvas ve bldrcn) bahetmesine ilikin atf buradan baka Kuran'n iki yerinde daha gemektedir (2:57 ve 7:160). Arap dili uzmanlarna gre, menne tabiri yalnzca, baz l bitkileri tarafndan salglanan tatl, sakzms bir madde iin deil, fakat ayn zamanda elde etmek iin herhangi bir aba gstermeden bir ltuf ve ikram olarak insana bahedilen eyleri ifade iin de kullanlmaktadr. Bunun gibi, selv tabiri de, sadece bldrcn anlamnda deil, ayn zamanda, mahrumiyetten sonra insan doyuran, mutlu eden ey anlamnda da kullanlmaktadr (Kms). Bunun iindir ki, bu iki terim bir arada, deyimsel olarak, Allah'n Hz. Musa'nn halkna emek ya da abalarna karlk olmakszn kendiliinden bahettii rzklar, nimetleri ifade etmektedir. 65 Yahut: kibirli, kendini beenmi kimseler gibi davranmayn -Yani, size bahedilen nimetleri, Hz. brahim'in soyundan gelmi olmanzn size saladn sandnz szde bir stnln gerei saymayn. 66 Allah'n gazab (lafzen, fkesi) tabirinin, insann, Allah tarafndan teklif edilen doru yol retisini bilerek reddedip; azgnlk, taknlk iinde ly aarak kendi zerine celbettii kanlmaz cezay iaret eden deyimsel bir ifade olduu konusunda, hemen hemen btn klasik mfessirler arasnda tam bir gr birlii vardr. 67 Bu pasaj, 2:51 ve 7:142'de bahsedilen, Hz. Musa'nn Sina Da'na kt gnlerle ilgilidir. 68 Lafzen, Seni halkndan abuk olmaya iten nedir? -zgrle daha yeni kavutuklar bir dnemde onlara bizzat rehberlik yapmaktan geri durarak onlar yalnz brakmamas gerektiini ma eden bir ifade. Bu taklit gtrmez vecz ifade tarz iinde Kuran, yzyllarca sren bir tutsaklktan sonra siyas ve toplumsal bamszlna kavuan bir halkn gemiinin yozlatrc etkisinden daha uzun bir sre kurtulamayaca ve zlenen manev ve toplumsal dzen ve disiplini tek bana ve bir anda gerekletiremeyecei gereini dile getirmektedir.
20-545

20. SURE gsterirken, onlar benim izimde yryorlar69 dedi.

85 [Allah:] yleyse bil ki dedi, senin yokluunda Biz kavmini snadk; ve Smir onlar yoldan kard.70 86 Bunun zerine Musa fke ve zntyle dolu olarak kavminin yanna dnd [Ve onlara:] Ey kavmim! diye kt, Rabbiniz size gzel bir sz vermemi miydi? Peki, bu sz[n gereklemesi] size ok mu uzak grnd?71 Yoksa, Rabbinizin gazabna uramanza m karar verildi72 ki bana verdiiniz szden byle dndnz? 87 Sana verdiimiz szden biz kendi isteimizle dnmedik; fakat [Msr] halk[nn kirli] zinet ykleriyle yklydk; ve bu yzden onlar [atee] attk;73
69 Klasik mfessirler bu cmleyi madd ve somut anlamyla tefsir etmilerdir; yani: onlar benim hemen peim sra geliyorlar ve imdi bu yakndalar. Bununla birlikte, Hz. Musa'nn Sina Da'na karken yalnz olmas istendiine gre, bizce, o'nun Allah'a cevab mecaz mahiyetindedir ve o'nun yokluunda da srailoullar'nn, tebli ettii doru yol retisine bal kalacaklar inancn ifade anlamndadr; ne var ki, sonraki ayetlerde grlecei zere, olaylar Hz. Musa'nn bu kanaatini boa karacak ynde cereyan edecektir. 70 Smir tabirinin, sz konusu kiinin soyunu ya da kkenini gsteren bir sfat ismi olduunda phe yoktur. Taber ve Zemaher'nin verdii aklamalardan birine gre, bu tabir Yahudilerin Smire kabilesine, yani, sonralar Samarler olarak anlan etnik ve dinsel bir gruba (ki bu gruptan kk bir kalnt Filistin'de, Nablus evresinde hl varln srdrmektedir) mensup birini iaret etmektedir. Ne var ki, byle bir grup Hz. Musa zamannda henz mevcut olmadna gre, bni Abbs'n ileri srd gibi (Rz), mmkndr ki, szkonusu kii Hz. Musa'nn dinini benimseyen ve Msr'dan klarnda srailoullar'na katlan pek ok Msrl'dan biridir (kar. 7:124 hk. 92. not), ki bu durumda smir tabirinin de eski Msr dilinde ecnebi ya da yabanc anlamna gelen shemer szcyle akraba olmas mmkndr. Bu gr, kssada geen kiinin, Msr dinindeki Apis figrnn bir yanks/bir uzants olarak ie altn buzaya tapnma eylemiyle balamas da desteklemektedir (bkz. 7:148 hk. 113. not). Her hlkrda, sonraki dnemlerin Samarleri'nin, ister bran, ister Msr kkenli olsun, bu kiinin soyundan geliyor -ya da yle sanlyor- olmalar hi de imkansz deildir; bu durum, onlarla srailli teki topluluklar arasndaki srekli atmay da ksmen aklamaktadr. 71 Yahut: Zemaher'ye gre, Peki, [benim yokluum] size ok mu uzun grnd? (Belirtmek gerekir ki, ahd terimi, andlama ya da vaad anlamna geldii gibi, sre ya da zaman anlamna da gelmektedir). 72 Lafzen, Yahut Rabbinizden bir gazabn size ynelmesini mi istediniz? -Yani, yaptklarnzn sonularn bo vermeye, gzard etmeye mi karar verdiniz? 73 k xii, 35'de anlatldna gre, srailoullar Msr'dan ayrlmadan hemen nceki gnlerde Msrllar'dan altn ve gm eyler (zinetler) dn aldlar. Bu dn alma ii, akas, aslsz gerekelere dayanyordu ve dn alnan zinetleri sahiplerine iade etmek gibi bir niyetle yaplmamt: nk, Tevrat'taki ifadeye gre (xii, 36) srailoullar byle yaparak
20-546

20. SURE

ayn ekilde Smir de [kendininkini] att. 88 Fakat sonra, [onlarn Musa'ya anlattklarna gre,74 Smir] onlara [erimi altndan], bren bir buza heykeli75 yapp kard; ve bunun zerine onlar da [birbirlerine:] te sizin tanrnz da, Musa'nn tanrs da budur; ne var ki, o [gemiini] unuttu!76 dediler. 89 Peki, grmyorlar myd ki, [bu heykel] onlara cevap veremez; onlara ne zarar verebilir, ne de bir yarar salayabilir? 90 Oysa, [Musa daha dnmeden] nce Harun, onlara: Ey kavmim! demiti, Bu [put]la ok kt bir biimde ayartlmaktasnz; nk, unutmayn, sizin Rabbiniz O snrsz rahmet Sahibidir! yleyse, bana uyun ve emrime itaat edin!77 91 [Ama] onlar: Asla dediler, Musa bize dnnceye kadar o'na tapnmaktan vazgemeyeceiz! 92 [Ve Musa dndnde:] Ey Harun! dedi, Bunlarn yoldan ktn grdn halde, seni tutan neydi? 93 [Neydi, onlar terk edip] beni izlemekten [seni alkoyan]? Yoksa, [bile bile] benim emrime kar m geldin?78 94 [Harun:] Ey anamn olu! dedi, Samdan sakalmdan tutma!79 Gerek u ki, ben senin, Bak ite, srailoullar'nn arasna ayrlk soktun; szme80 riayet etmedin! demenden korktum. 95 [Musa:] Peki, ya senin amacn neydi, ey Smir? dedi.
Msrllar soymulard. Kayda deer olan udur ki, tahrif edilmi muhtevasyla bugnk Tevrat bu davran mahkum etmiyor olsa da yle grnyor ki, bunun yol at gnah duygusu zaman iinde bir i huzursuzluu halinde srailoullar'nn stne km ve bu yzden gnahkarca elde edilen bu zinetlerden kurtulmaya karar vermilerdir (Beav, Zemaher ve -alternatif yorumlarndan birinde- Rz). 74 Parantez iindeki bu ilave, nceki ayette dorudan ifade edilen anlatmn burada ve devamnda dolayl bir ifade tarzyla yer deitirmesi sebebiyle zorunlu olmutur. 75 Bkz. 7. sure, 113 not. 76 Hz. Musa'nn Firavun'un saraynda -tam bir Msrl olarak- yetitii hususuna ilikin bir ma. 77 Zmnen, ve Smir'ye uymayn. Bu ifade, Hz. Harun'u altn buzay yapmakla ve ona tapnmakla sulayan Tevrat'la (k xxxii, 1-5) tam bir tezat ortaya koymaktadr. 78 Kar. 7:142'nin son cmlesi; zikri geen bu ayette, Hz. Musa'nn, Sina Da'na kmadan nce Hz. Harun'a drst ve erdemli davranmasn (islih) tledii ifade edilmektedir. Bu konuyla balantl olarak bkz. 7:150'de Hz. Harun'un Hz. Musa'ya cevab; ayrca ilgili 117. not. 79 Bkz. 7:150. 80 Lafzen, benim szme yahut sylediim eye -aka anlalaca zere, burada, Hz. Musa'nn halkn birliini korumann nemi konusundaki szlerine (Zemaher).
20-547

20. SURE

96 Ben onlarn gremedii bir eyi grdm;81 ve bu yzden, Eli'nin retilerinden bir tutam aldm ve onu frlatp attm; iimde bir ey byle [yapmaya] itti beni.82 97 [Musa:] Git artk dedi (ona), ama unu bil ki, bundan byle hayat boyunca Bana dokunmayn! 83 demekten ibaret olacaktr senin payna den! [te dnyada ise] hi kukusuz, kap kurtulamayacan bir yazg beklemektedir seni!84 imdi bak, kendini her eyinle adayarak tapndn u dzmece tanrna: onu nasl yakacaz ve sonra toza topraa evirip nasl denize savuracaz! 98
81 Belirtmek gerekir ki, besura (lafzen, grd yahut gren/grr oldu) fiili [bir eyi] zihnen kavrad, vukuf kazand yahut anlad gibi deyimsel anlamlarla ykldr. Bunun iindir ki, Eb Mslim sfehn (ki bu zatn yukardaki ayetin tamamyla ilgili tefsirini Rz analiz etmi ve son derece makul bulduunu ifade etmitir) bu cmleye u anlam vermektedir: Ben onlarn (yani, halkn geri kalan ksmnn) anlamadn anladm; yani, senin sylediklerinin, Ey Musa, bazlarnn yanl olduunu fark ettim. yle grnyor ki, Smir, mtel ve grnmeyen Tanr ya da Allah fikrine kar kyor ve halkn grnen, elle dokunulabilen somut bir tanrya inanmas gerektiini dnyordu. (Ayrca bkz. bundan sonraki not.) 82 Baka baz mfessirlerce ortaya konan birtakm hayal mahsul aklamalarn tersine, Eb Mslim (Rz'nin kaydettiine gre) eser (lafzen, eser/kalnt yahut iz) terimini bir kiinin ve zellikle bir peygamberin tebli ve uygulamas yahut -daha toparlayc bir deyile- retisi anlamndaki mecaz yklemiyle aklamaktadr; ve buna bal olarak, kabedtu kabdaten min eseri'r-rasl fe-nebeztuh ibaresinin Rasl'n retisinden bir tutam [yani, onun bir ksmn] aldm ve onu (retinin muhtevasndan) karp attm anlamna geldiini ortaya koymutur; bu yoruma gre, Smir'nin Rasl derken nc tekil ahs olarak kasdettii kimsenin Hz. Musa'nn kendisi olduu anlalmaktadr (nceki notta temas edildii gibi, Eb Mslim'in bu pasajla ilgili yorumunu Rz olduu gibi benimsemektedir). Kanaatimizce, Smir'nin Hz. Musa'nn retisinden bir ksmn reddetmesi, onun putperestlie ve Allah'tan baka nesnelere ya da varlklara tanrsal nitelikler yaktrmaya ilikin bilinalt eilimlerini aa vurmaktadr: Tanrsal varln yahut en azndan onun tecellisi olarak tasarlanabilen eyin somut bir imajn ortaya koyarak kavranamaz, tasarlanamaz olan insann snrl alg ve duyu alanna yaklatrmay amalayan bo ve aldatc bir hayalcilikten ibarettir, bu yoldaki tm abalar insann Allah'a ilikin kavrayn aydnlatacana daha da bulank bir hale soktuundan, bu ynde atlan her adm en bata kendi amacn baltalamakta ve bylece kmaz bir yola sokulmu olan dindar eilimli kiinin manev potansiyeli bsbtn ziyan edilmektedir: Kuran'daki verili tarz itibariyle, altn buza kssasyla anlatlmak istenen gerek de, phesiz budur. 83 Lafzen, dokunma yok/dokunmak yasak -Smir'nin bundan byle kendini iinde bulaca yalnzlk ve toplumsal soyutlanmlk durumunu mecaz yoluyla dile getiren bir ifade. 84 Lafzen, senin iin katlmaktan kanamayacan bir buluma var.
20-548

20. SURE

(Size gelince, ey srailoullar!) Sizin biricik tanrnz, kendisinden baka tanr olmayan Allah'tr; snrsz bilgisiyle her eyi kuatan O'dur! 99 TE sana gemite olup bitenlerin mahiyetinden de byle (bir slup iinde) bahsediyoruz; nk katmzdan hatrlatc bir reti bahettik sana.85 100 Ondan yz eviren herkes, hi phe edilmesin ki, Kyamet Gn'nde srtnda [ar] bir yk tayacaktr; 101 ebediyyen bu yk altnda kalacaktr byleleri; (bir bilseler,) onlar iin Kyamet Gn'nde ne kt bir yk olacak bu! 102 O Gn ki, sra flenir; o Gn ki, sulu olanlar, gzleri [korku ve aknlktan] donuklam olarak86 bir araya toplayacaz; 103 birbirleriyle fsldaarak: [Dnyada] on [gnden] fazla kalmadnz (deil mi)? diye soracaklar.87 104 lerinden en kavrayls: [Orada] sadece bir tek gn kaldnz! dedii zaman onlarn birbirlerine (aknlktan) neler diyeceklerini de, phesiz en iyi Biz biliriz.88 105 VE SANA [Kyamet Gn'nde] dalar[n ne olacan] soracaklar. O zaman (onlara) de ki: Rabbim onlar toza topraa evirip savuracak, 106 yeri dmdz ve plak bir hale getirecek,89 107 [yle ki] orada ne kvrm ne de tmsek greceksin.90
85 Ayetin banda yer alan kezlike (byle/bylece) zarf hem Kuran'n gemi olaylar bunlar ister tarih olaylar olsun, ister menkbev ya da temsl olaylar olsun- ele almasndaki amaca, hem de ele al tarzna dikkat ekmek iin kullanlmtr. Kuran'daki her kssann ya da olaylara ilikin her anlatmn altnda yatan ama, deimez biimde hep belli birtakm temel gereklerin yanstlmas olduu iin, ele alnan u veya bu olaya dair anlatm, ou zaman Kuran'n ne karmak ya da dikkat ekmek istedii ilke ve gereklerle dorudan balants olmayan izgiler bir kenara braklarak amaca dorudan hizmet eden youn, zl ve vecz ifade birimleriyle ortaya konulmaktadr. Hatrlatc tabiriyle, Allah'n vahiy yoluyla insana teklif ettii, btn alarda, btn insanlar iin geerli deimez psiko-sosyal yasa ve ileyilere dikkat eken vahy rehber, yani Kuran kasdedilmektedir. 86 Lafzen, [gzleri] mavi[leerek] -yani, gzleri sanki mavimsi, donuk bir perdeyle perdelenmi gibi. 87 Kuran'da baka pek ok yerde rastland gibi (rn. 2:259, 17:52, 18:19, 23:112-113, 30:55, 79:46 vb.), bu ve bundan sonraki ayet de insann zaman alglama tarznn aldatc karakterine ve buna bal olarak byle bir zaman kavramnn izafliine iaret etmektedir. On says Arapa'da ou zaman birka anlamnda azlk bildirmek iin kullanlr (Rz). 88 Bu anlam rgs iinde bu ifade ne dediklerini tam olarak ancak Biz anlarz anlamndadr. 89 Lafzen, onu dz ve plak/kuru brakacak -cmledeki onu zamiri, dolayl olarak, yere yani, arza ilikindir (Zemaher ve Rz). 90 Kuran'n kyamet ve ahiret konusuyla ilgili retisine gre dnyann sonu, evrenin fiziksel olarak yok oluu -yoklua indirgenmesi- anlamna deil, fakat, daha ok, onun,
20-549

20. SURE

108 O Gn herkes, kendisinden kap kurtulmak kabil olmayan bir davetinin peinden gider;91 ve tm sesler o snrsz rahmet Sahibi'nin huzurunda saygyla kslr; yle ki yalnzca cansz-baygn bir uultu iitirsin. 109 O Gn, hakknda snrsz rahmet Sahibi'nin izin verdii, sznden honut olduu kimseden bakasna kayrmann, arka kmann bir yarar olmayacaktr.92 110 [nk] O, insanlarn gzleri nnde olan da, onlardan sakl tutulan93 da btnyle bilmektedir, ama onlar O'nu bilgice asla kuatamazlar. 111 Ve var olan her eyin kayna-dayana olan O kendine yeterli ebed-diri varlk nnde [o Gn] yzler sayg ve hicapla eilir; ve zulmn ykyle ykl olann94 soluu kesilir, gc tkenir. 112 Buna karlk, inanp da drst ve erdemli davranlar ortaya koyan kimseye gelince: byle birinin, hakszla uramaktan ya da [hak ettii karlktan] yoksun braklmaktan korkmasna hibir sebep yoktur.95 113 TE BYLECE96 bu [vahy mesaj] Biz sana Arap diliyle (ifade edilmi) bir hitabe olarak indirdik;97 ve onda her trden uyary apak dile getirdik ki,
insann imdiden tasarlayamayaca bir mahiyette, her eyi iine alan toplu ve kkten bir deiime, dnme uramas anlamna gelmektedir. Son Gn'e ilikin pek ok temsl tasvirden (rn. 14:48, ki bu ayette yerin baka bir yere, gklerin baka gklere dnecei Gnden sz edilmektedir) bu anlalmaktadr. 91 Lafzen, kendisinden sapma olmayan (l ivece leh) bir davetiye uyarlar -Niha Yarg'ya arl ma eden bir ifade. 92 Hesap Gn'nde efaat ya da kayrma konusundaki Kurn anlay iin bkz. 10:3 hk. 7. not. Yukardaki ayetin sonunda atfta bulunulan sz, bni Abbs'a dayanarak Beav'nin kaydettiine gre, Kelime-i Tevhd'dir: yani, Allah'tan baka tanr olmadn ifade eden sz. Sz'den kast da Allah'n birliine, esiz-ortaksz olduuna ilikin inan. Ayrca bkz. 19:87 ve ilgili 74. not. 93 Tam bu ekliyle 2:255, 21:28 ve 22:76'da da geen bu ifade hk. bir aklama iin bkz. 2. sure, 247. not. 94 Yani, lmeden nce tevbe edip doru yola dnerek yapt hakszlklar, ktlkleri tamir etmeyen kimsenin (Rz). Bu anlam rgs iinde, zellikle, Allah'n doru yol retisini yani, 99-101. ayetlerde sz geen hatrlatcy- reddeden kii kasdedilmi olabilir. 95 Lafzen, [herhangi bir] hakszlk korkusu yoktur -Bu u anlama da gelebilir: byle birinin vaktiyle dnm, tasarlam olabilecei ama ilemedii gnahlardan tr bir cezaya arptrlacandan korkmasna sebep yoktur- ne de hak ettii mkafattan mahrum braklacandan... Kar. drst ve erdemli davrananlarn ahirette, hayattayken yaptklar en iyi ilere gre mkafatlandrlacan ifade eden 16:96-97. 96 Bu pasajla balantl olan yukarda 99. ayette olduu gibi, burada da kezlike (bylece) zarf Kuran'n ifade tarzna ve amacna iaret eden bir atf durumundadr. 97 Lafzen, Arapa bir hitabe (kurn) olarak. Bkz. zellikle, 12:2, 13:37, 14:4, 19:97 ve
20-550

20. SURE

insanlar Bize kar sorumluluk bilinci tasnlar; yahut bu (kitap) onlarda yepyeni bir bilin uyankl meydana getirsin.98 114 yleyse, [bil ki] Allah, var olan her eyin tesindeki yceler ycesidir; mutlak ve niha egemenlik sahibi, mutlak ve niha Gerek'tir;99 dolaysyla, Kuran'n vahyi sana btnyle ulatrlmadan nce onun hakknda (gr bildirmekte) tezlik gsterme;100 fakat [daima] Ey Rabbim, benim ilmimi artr! de.101 115 VE GEREK U K, biz dem'e nceden buyruumuzu ulatrmtk;102 ne var ki o bunu unuttu; o'nu, yaratlndaki amata azimli ve gayretli bulmadk. 116 [yle ki:] Biz meleklere, dem'in nnde yere kapann! dediimiz zaman, blis'in dnda, onlarn hepsi yere kapand; (blis bunu yapmaya) yanamad;103
ilgili notlar. 98 Lafzen, Bilinli ve duyarl olsunlar ve bu (kitap) onlarda bir hatrlama/bir uyanma meydana getirsin. Burada hatrlama Allah'tan yana bir hatrlama anlamnadr. Ehdese fiili [bir eyi] var etti, yani yeniden yahut ilk defa meydana getirdi demektir; zikr ismi ise hatrlama/hatra, yahut bir eyin aklda tutulmas veya akla getirilmesi (Rgb), yani bilin dzeyine kmas/karlmas demektir. 99 Hakk ismi Allah'n bir sfat olarak kullanldnda, yaratt geici ve deiken lemin tesinde, mutlak ve katksz anlamda, ezel ve ebed olan ve deimeksizin var olan niha gerek anlamn ifade eder: beri yandan Allah'n Melik sfat, O'nun var olan her eyin stndeki mutlak egemenliini ifade etmektedir ve bunun iin de eviride mutlak ve niha egemenlik Sahibi ifadesiyle aktarlmtr. 100 Lafzen, Kuran'da acele etme/tezlik gsterme (bkz. bir sonraki not). 101 Bu ayet -klasik mfessirlerden ounun belirttii gibi- byk bir ihtimalle, her ne kadar ilk azda Muhammed (s)'e hitab ediyor olsa da, aslnda, btn alarda Kuran okuyan herkesi ilgilendirmektedir. Yukardaki ayetin ifade ettii mesaj yle zetlenebilir: Kuran Allah'n Kelm, Allah'n Sz olduuna gre, onu oluturan paralarn hepsi -ibareler, cmleler, ayet ve sureler- bir arada birbiriyle tutarl ve balantl tam bir btn meydana getirmektedirler (kar. 25:32'nin son cmlesi ve ilgili 27. not). Bunun iindir ki, Kuran mesajn tam olarak anlamak isteyen kimse, aceleci yaklamlardan, yani ayetleri ait olduklar umum anlam rgsnden soyutlayarak onlardan aceleci sonular karmaktan saknmal, Kuran' bir btn olarak ele almal, mnferit meseleleri bu btn iinde deerlendirmelidir. (Keza bkz. 75:16-19 ve ilgili notlar.) 102 Szkonusu ilah buyruk -yahut daha uygun bir deyile, ilah uyar- 117. ayette dile getirilmektedir. Bu pasaj, 99. ayetteki ifadeyle, (Sana gemite olup bitenlerin mahiyetinden byle [bir slup iinde] bahsetmekteyiz) balantl olup, manev gerekleri gzard etme eiliminin insan trnn daim zelliklerinden biri olduunu iaret iindir (Rz). nsan tr, Kuran'n baka yerlerinde olduu gibi, burada da Hz. dem'le simgelenmektedir. 103 Bkz. 2:30-34 ve ilgili notlar; zellikle 23, 25 ve 26. notlar; ve ayrca 15:41 hk. 31. not: Bu notlarda da belirttiimiz gibi, kavramsal dnme yetisi/yetenei insann ayrc zellii,
20-551

20. SURE

117 ve bunun zerine dem'e: Ey dem! dedik, Gerek u ki, bu senin ve einin dmandr; yleyse, dikkat edin, sizi (bu) hasbaheden karp da seni bedbaht klmasn.104 118 (O hasbahe ki,) orada ackmaman ve kendini plak hissetmemen salanmtr;105 119 keza, orada susamaman ve gnein scaklndan etkilenmemen de salanmtr. 120 Ne var ki, eytan o'na sinsice fsldayarak: Ey dem! dedi, Sana sonsuzluk aacn ve (dolaysyla) hi kmeyecek bir hkmranl(n yolunu) gstereyim mi? 106 121 Ve bylece her ikisi de o aac[n meyvesin]den yediler; bunun zerine plaklklarnn farkna vardlar ve baheden topladklar yapraklarla zerlerini
en nde gelen donanm olduuna gre, onun, ahlak anlamnda kendisi iin belirlenen amaca ballk konusunda gsterdii gevekliin bir sonucu olarak Allah'n buyruunu unutmas, insan trne zg ahlak zayfln bir tezahrdr (kar. 4:28 -insan zayf yaratlmtr): ki bu da onun, yukarda 113. ayette iaret edildii gibi, srekli olarak ilah yol gstermeye muhta olduunu gstermektedir. 104 Lafzen, bedbaht olmayasn. Burada sz geen hasbahe (cennet) szcnn anlam konusunda bkz 2. sure, 27. not. 105 Lafzen, plak olmayacaksn: Fakat Hz. dem ile Havv'nn ancak yasa ineyip de gzden dtkten sonra plaklklarnn farknda olduklarn syleyen 121. ayetteki (ayrca 7:22'deki) ifade gznnde bulundurulursa, plak olmayacaksn sznn mantken, insann, herhangi bir giysi tamad halde plakln hissetmedii ya da plaklnn farknda olmad ilkel safiyet durumunu ya da dnemini ifade eden manev bir anlamla ykl olduu rahatlkla sylenebilir. (Bu temslin daha derin anlamlar iin bkz. 7:20 hk. 14. not.) 106 Bu sembolik aa Tevrat'ta hayat aac ve iyi ile kty bilme aac olarak tanmlanmaktayken (Tekvn ii, 9) yukardaki Kurn anlatmda eytan ondan sonsuzluk ya da ebed hayat (huld) aac olarak sz etmektedir. Bu aacn meyvesinden tatmalarna ramen Hz. dem ile Havv'nn lmszle varamam olduklarna baklrsa, eytan'n bu teklifinin de, btn tekiler gibi aldatc olduu aktr. Beri yandan Kuran, bu aacn gerek mahiyeti hakknda, ondan lmszlk aac olarak sz edenin eytan olduuna iaret etmenin tesinde herhangi bir ey sylememektedir. Buna dayanarak diyebiliriz ki yasak aa, Yaratc'nn insann arzu ve eylemleri iin koyduu snrlar, yani insann Allah-vergisi kendi tabiatn zorlayp bozmadan aamayaca snrlar simgeleyen bir temslden ibarettir. nsann yeryznde ebediyeti arzu etmesi, hibir dayana olmadan lm, lmden sonra kalk ve buna bal olarak da, Kuran'n ahiret ya da te dnya (hiret) olarak tanmlad niha gereklii inkar etmesi demektir. Bu arzu ya da tutku, eytan'n, k olmayan bir gce ya da egemenlie ulamann, baka bir deyile, btn snrlandrmalardan ve dolaysyla, son tahlilde, Allah kavramnn kendisinden yani, insan hayatna gerek anlam ve amacn kazandran biricik kavramdan syrlmann insann elinde olduu yolundaki ivsyla yakndan ilgilidir.
20-552

20. SURE

rtmeye altlar. Ve [bylece] dem Rabbine kar geldi ve dolaysyla cidd bir hataya dm oldu.107 122 Ama sonra Rabbi [yine de] o'nu [Rahmetiyle] seip ayrd; o'nun tevbesini kabul etti ve o'na doru yolu gsterdi; 123 [yani onlara yle] dedi: Birbirinize dman olarak hepiniz topluca108 inin bu [safiyet/arnmlk] makamndan! Bununla birlikte, muhakkak ki, size Benden doru-yol bilgisi gelecektir: kim ki Benim doru-yol retimi izlerse yoldan sapmayacak ve bedbaht olmayacaktr. 124 Ama kim ki Beni anmaktan yz evirirse, bilsin ki, onun dar bir hayat alan olacaktr;109 ve Kyamet Gn onu kr olarak kaldracaz. 125 [Byle biri, Kyamet Gn'nde:] Rabbim, ben gren biriyken beni niin kr olarak kaldrdn? diye soracak. 126 [Allah da ona:] unun iin, diye cevap verecek, sana mesajlarmz gelmiti de sen onlar gzard etmitin; ve bugn de aynen yle gzard edileceksin! 127 nk, kendi elindekileri boa harcayan110 ve Rabbinin mesajlarna inanmayan kimseleri Biz ite byle cezalandracaz; ve [bylelerinin] ahirette [ekecei] azap, gerekten de, (azaplarn) en zorlusu olacaktr! 128 PEK, bu [hakk inkar eden] kimseler, yurtlarnda gezip dolatklar kendilerinden nce gelip gemi kuaklardan nicesini helak ettiimizi grerek bundan kendileri iin bir ders karmadlar m?111 Oysa, bu olguda, akl sahipleri iin mutlaka karlacak dersler vardr! 129 Rabbinin [her gnahkara tevbe iin tannan] belirli sre112 konusunda
107 Hz. dem ile Havv'nn kendi plaklklarnn farkna varmalar eklindeki sembolik anlatm hakknda bkz. yukarda 105. not ve ayrca 7:26-27'de, kaybedilmesi insann atalarn kendi plaklklarnn, yani mutlak aresizliklerinin ve dolaysyla Allah'a kar bamllklarnn farkna vardran takv (Allah'a kar sorumluluk bilinci) giysisine ilikin atf. 108 Bkz. 7. sure, 16. not. 109 Yani, herhangi bir gerek anlam ve amatan yoksun, manev planda dar ve ksr; bu durum, sonraki cmlede iaret edildii gibi, bylelerinin ahiretteki azaplarnn da kayna olacaktr. 110 Men esrafe ibaresine verilen bu anlam hk. bkz. 10. sure, 21. not- bu notta, ayn fiil kknden tremi olan msrif ism-i filinin anlam zerinde durulmutu. 111 Lafzen, ... nice kuaklar helak etmemiz onlara doru yolu gstermedi mi? Unutulmamaldr ki, karn ismi yalnzca kuak/nesil anlamna deil, fakat, ou zaman daha ok belli bir ada yaayan insan topluluu, yani terimin tarih anlamyla uygarlk anlamna da gelmektedir. 112 Lafzen, Ve [O'nun tarafndan] belirlenmi bir sre. Ayetin aslnda cmlenin sonunda
20-553

20. SURE

nceden verilmi bir karar olmasayd, [gnah ileyenlerin derhal cezalandrlmas] kanlmaz olurdu.113 130 Bunun iindir ki, [hakk inkar eden]ler ne derlerse desinler, sabret; ve gnein domasndan ve batmasndan nce Rabbinin snrsz kudret ve yceliini vgyle an; ve gecenin baz saatlerinde ve gndzn belli vakitlerinde114 yine Rabbinin kudret ve yceliini an ki honutlua, esenlie eriesin. 131 Ve sakn, pek oklarna,115 (sadece) onlar snamak iin, avunsunlar diye verdiimiz dnya hayatna mahsus u ya da bu parlakla, grkeme gzn dikme; nk Rabbinin [sana] salad rzk, daha hayrl ve daha kalcdr.116 132 Yaknlarna da salt emret ve sen de bunda devaml, sebatl ol. [Fakat unutma ki] Biz senden [Bizim iin] rzk salaman istemiyoruz;117 (tersine,) senin rzkn veren Biziz. Ve gelecek, Allah'a kar sorumluluk bilinci tayan kimselerin118 olacaktr. 133 YNE DE [hakka kar kr olanlar]: [Muhammed] Rabbinden bize bir mucize getirseydi ya!119 deyip duruyorlar. [Fakat] zaten onlara, eski yazl
bulunan bu ibare, klasik mfessirlerden ounun iaret ettii gibi, ayetin giri cmleciiyle balantldr; eviride bu husus gznnde bulundurulmutur. 113 Kar. 10:11 ve 16:61. 114 Lafzen, gndzn kenarlarnda [yahut ularnda]. Bu konuyla ilgili olarak bkz. 11:114 ve ilgili 145. not. 115 Lafzen, onlarn bir ksmna [yahut onlardan baz tiplere] (ezvcen minhum). Mfessirlerden ouna gre, bu ibare nceki pasajlarda sz geen inkarclarla ilgilidir; ne var ki, hrs ve tamahn her eidini mahkum eden yukardaki t ok daha geni bir kapsama sahip olduundan, eviride bu ibareyi pek oklarna tabiriyle aktardk. 116 Allah'n kiiye bahettii her eyin ilah bilgi ve hikmete dayandna ve dolaysyla, Allah'n kii iin nceden belirledii kadere tam olarak uygun olduuna iaret eden bir ifade. Alternatif bir yorumla, yukardaki ifadenin, te dnyaya ve Allah'n drst ve erdemli kiilere bahedecei manev nimetlere iaret ettii de sylenebilir. 117 Parantez iinde Bizim iin szleriyle yaptmz ilave Rz'nin yukardaki cmleye ilikin yorumuna dayanmaktadr: Allah bylece aklamaktadr ki, Kendisi her trl ihtiyatan uzak olduuna gre, bu ibadeti [yani, salt] yalnzca insanlarn kendi yararlar iin emretmektedir. Bir baka deyile, salt, Eski Ahid'in muharref bugnk nshasnda sk rastlanan bir tanmlamaya uyarcasna kskan bir Tanrya denen bir vergi ya da hara olarak deil, fakat yalnzca salt yerine getiren kimsenin kendi yararna olan bir eylem olarak anlalmaldr. 118 Lafzen, Allah'a kar sorumluluk bilinci tayanndr. 119 Yani, peygamberlik grevinin bir kant olarak: kar. 6:109 ve Kuran'da, inkarclarn, Kuran mesajna, ancak grnr mucizelerle desteklendii takdirde inanacaklar yolundaki szlerini nakleden baka yerler.
20-554

20. SURE

belgelerde bulunmas gereken konularda [bu ilah mesajn doruluunu gsteren] ak bir delil gelmedi mi?120 134 nk, eer bu [ilah mesaj vahyetmeden] nce onlar (cezalandrc) bir azapla helak etseydik, [Hesap Gn'nde]: Ey Rabbimiz, keke bize bir eli gnderseydin de [ahirette byle] alalp gzden deceimize Senin mesajlarna uysaydk! demekte gerekten de [hakl olurlard].121 135 De ki: Herkes [gelecein kendilerine getirecei eyi] mitle beklemektedir;122 yleyse siz de bekleyin, bakalm; nk kimlerin dz yolu setiini ve kimlerin doru yolu bulduunu yaknda greceksiniz!

120 Yani, Kuran, nceki peygamberlere indirilen vahy mesajlarla ayn temel gerekleri dile getirmiyor mu? Bunun dnda yukardaki belgat gerei soru, nceki kitaplarda Muhammed (s)'in geliini nceden haber veren iaretlere ilikin bir ma da tamaktadr (rn. 2:42 hk. 33. notta temas edilen, Tesniye xviii, 15 ve 18 yahut Yuhanna xiv, 16; xv, 26 ve xvi, 7 -ki burada Hz. sa Son Peygamber'den, kendisinden sonra gelecek olan Tesellici olarak bahsetmektedir; ncil'de yer alan bu mjde konusunda bkz. 61:6 hakknda yazdmz not). 121 Kar. 6:131, 15:4 yahut 26:208-209; bu ayetlerde, Allah'n, manev/ahlak anlamda doruyla erinin ne olduunu bilmeden iledii herhangi bir hata iin insan asla cezalandrmad, yani insana doru yolu gsteren ilah mesaj ulatrmadan onu sorumlu tutmad belirtilmektedir. 122 Yani, insan tabiat odur ki, iinde bulunduu artlar ve dnya gr ne olursa olsun, setii yolun, seilebilecek yollarn en dorusu olduunun gn gelip ortaya kacan sanr.
20-555

21. SURE

21. ENBYA
tkn'a gre Mekke dneminde vahyedilen son surelerden biri olan bu surede de yine Allah'n birlii, esiz-ortaksz ve mtel (var olan her eyin stnde, tesinde) olduu ve bu gerein tm peygamberlere indirilen vahyin zn ve insanlarn her zaman aklda tutmalar gereken teki btn gereklerin esasn, temelini meydana getirdii (10. ayet), ama insann bunu sk sk unuttuu, nk defalarca uyarlmalarna ramen, [kalpleri] sar olan kimselerin bu ary iitmedikleri (45. ayet) ve fakat onu alaya alarak dinledikleri ve bylelerinin kalplerinin gelge honutluklar peinde olduu (2-3. ayetler) belirtilmektedir. Sure, ismini, hepsi de ayn temel gerei tebli etmi olan nceki peygamberlerden bazlarna ilikin mkerrer atflardan almaktadr. Bu peygamberlerin kssalar, tm ilah mesajlarn ve insann din tecrbesinin zndeki birlii ve sreklilii yanstmak amacna matuftur; bunun iindir ki, Allah, kendisine inananlarn hepsine birden hitab ederek, Gerek u ki, bu sizin mmetiniz bir tek mmettir, nk hepinizin Rabbi Benim (92. ayet) buyurmakta ve bylece, haric zellikleri ne olursu olsun, O'na inanmalarnn -yani, Sizin tanrnz tek bir Tanr'dr (108. ayet) gereine inanmalarnn- mantk bir sonucu olarak btn gerek mminlerin karde olduklarn vazetmektedir

1 NSANLAR iin hesap grme vakti yaklayor; ama onlar [bu yaklaan eye kar] hl inatla umursamazlk gsteriyorlar.1 2 Ne zaman Rablerinden kendilerine yeni bir uyarc, hatrlatc (mesaj) gelse, onu ancak alaya alarak dinliyorlar,2 3 kalpleri geici honutluklar peinde; bununla birlikte, zulme [bylece] niyetli olanlar [birbirlerine unu sylerken] gerek dncelerini saklyorlar:3 [Peygamber olduunu syleyen] bu kii sizin gibi lml biri deil mi? Peki yleyse, byle gz gre gre by rn bir sze mi kaplacaksnz? 4 4 De ki:5 Benim Rabbim gkte ve yerde konuulan her sz bilir; her eyi iiten
1 Lafzen, ve onlar yine de umursamazlk/gaflet iinde yz evirmekteler (murizn). 2 Lafzen, oyun oynayarak yahut alaya alarak/elenerek. 3 Bkz. bundan sonraki not. 4 Sihr (lafzen, by yahut tlsm) szc iin seyrek olarak kullandmz byleyici sz karl iin bkz. bu terimin Kuran'n nzul kronolojisi itibariyle ilk kez getii 74:24 Muhammed (s)'in byleyici sze sahip bir lmlden baka biri olmad yolundaki gayrisamim bir iddiaya dayanarak Kuran mesajn reddetmekle, Kurn retinin muhalifleri aslnda gerek dncelerini saklamaktadrlar; nk, bunlarn muhalefetleri bu retiye ynelttikleri cidd ve makul bir eletiriden ok, Hz. Peygamber'in arsn olumlamann beraberinde getirecei ahlak ve manev disipline uymak konusunda duyduklar derin ve kkl isteksizlie dayanmaktadr. 5 Medineli ve Basral ilk Kuran bilginlerine ve Kfeli baz bilginlere gre, bu szck kul eklinde, yani emir olarak telaffuz edilmektedir: (syle); buna karlk baz Mekkeli bilginlerle, Kfelilerin ounluu szc kle eklinde ([Peygamber] syledi) okumaktadrlar. Mushaf'n ilk nshalarnda kraat sessiz harflerle -sz gelimi, bu rnekte k ve
21-556

21. SURE

ve her eyin asln bilen O'dur. 5 Yoo, diyorlar, [Muhammed'in bu syledikleri] karmakark ryalardan ibaret!6 Yok yok, btn bunlar kendisi uyduruyor! -Hayr, o sadece bir airdir! Peki, madem yle, nceki [peygamberlerin mucizelerle] gnderildii gibi o da bize bir mucize getirse ya! 6 Gemite7 helak ettiimiz toplumlardan hi biri [kendilerine gnderilen peygamberlere] inanmamlard; imdi, bunlar m inanacak?8 7 Biz senden nce de [ey Muhammed,] kendilerine vahiy indirilen [lml] adamlardan bakasn [eli olarak] gndermedik; bunun iindir ki, [o inkarclara de ki:] Eer kendiniz bilmiyorsanz, nceki kitaplar okuyup izleyen kimselere9 sorun. 8 (Greceksiniz ki,) Biz o'nlar yiyip imeye ihtiya duymayan bir yapda yaratmamtk;10 o'nlar lmsz de deillerdi. 9 Sonu olarak, Biz o'nlara verdiimiz sz yerine getirdik ve bunun iin kendilerini ve dilediimiz kimseleri11 kurtardk; ama kendi kendilerini ziyan
l sessiz harfleriyle kl eklinde- snrlyd: szkonusu szcn hem kul, hem de kle olarak okunabilmesi de buradan ileri gelmektedir. Ne var ki, Taber'nin de iaret ettii gibi, szcn her iki okunuu da ayn anlama kmaktadr ve dolaysyla her ikisi de muteberdir; nk, Allah Muhammed (s)'e unu syle diye buyurduu zaman, Muhammed (s), sylenmesi istenen eyi [phesiz ki] sylyordu... Bunun iindir ki, szck hangi okunuuyla okunursa okunsun, okuyucu anlalmas gerekeni anlamaktadr (musbu'ssavb). Klasik mfessirler arasnda Beav ve Beydv zellikle kul kraatini kullanmakta; Zemaher ise, kle olarak da okunmutur eklindeki ksa deinmesiyle kendisinin aslnda kul emir formunu tercih ettiini ifade etmi grnmektedir. 6 Lafzen, bunlar karmakark (eds) ryalar. 7 Lafzen, onlardan nce. 8 Kuran'da ska atfta bulunulan bu eski toplumlarn k, deimez biimde, kendi maddeci hayat grlerine ters den tm manev gereklere kar umursamaz tutumlar semi olmalar yzndendi; hal byleyken, (Kuran'n bizi ynelttii muhakeme tarzna gre), benzer tutumlar benimsemi olan Muhammed (s)'in muhaliflerinden o'nun getirdii mesajn deerini takdir etmek ynnde daha iyi niyetli bir yaklam beklenebilir miydi? 9 Lafzen, Hatrlatc [Kitab] izleyenlere. Burada, tahrifata uramam ilk haliyle, Allah' ve O'nun buyruklarn insana hatrlatan belgelerden biri durumundaki Kitb- Mukaddes sz konusudur. 10 Lafzen, Biz onlar [yani bu elileri] yemek yemeyen ceset(ler) olarak biimlendirmedik: Allah'n mesajn insanlara ulatrmakla grevli peygamberlerin doast nitelikler tamadklarn dile getiren bir ifade (kar. 5:75, 13:38, 25:20 ve ilgili notlar). Yukardaki ayet, inkarclarn Muhammed (s)'in peygamberlii konusunda, bu surenin, 3. ayetinde ifade edilen itirazlarna bir cevap niteliindedir. 11 Yani, onlarn inanan yandalarn.
21-557

21. SURE

edenleri12 ise yok ettik. 10 [EY NSANLAR!] Gerek u ki, Biz size, aklda tutmanz gereken her eyi kapsayan13 ilah bir mesaj indirdik: hl aklnz kullanmayacak msnz? 11 Hem (bilmiyor musunuz ki) Biz, zulmde srar eden nice toplumlar krp geirdik de onlarn yerine14 baka toplumlar meydana getirdik! 12 Ve onlar Bizim cezalandrc kudretimizi hissetmeye balar balamaz, hemen oradan kamaya davranrlard. 13 [Ama sanki kendilerine:] Kamaya kalkmayn; bolluk ve keyif iinde sizi martan eylere,15 evlerinize yurtlarnza dnn, ki belki [yapp-ettiklerinizden tr] sorguya ekileceksiniz!16 [denmi gibi, kaybettiklerini anlarlar]. 14 Ve yalnzca: Vah bize! diye yanp yaknrlard,17 Dorusu, gerekten zalim kimselerdik biz! 15 Ve bu yaknmalar, Biz kendilerini biilmi bir tarlaya (ya da) bir kl ynna evirinceye kadar srp giderdi. 16 BR DE, [unu bilin ki,] gkleri ve yeri ve bu ikisi arasnda var olan hibir eyi bir oyun, bir elence olarak18 yaratmadk; 17 [nk,] eer bir oyun, bir elence edinmek dileseydik, bunu herhalde kendi katmzdan edinirdik; ama hi byle bir eyi diler miyiz!19
12 Musrifn tabirine karlk olarak kullandmz kendi kendilerini ziyan edenler ifadesi iin bkz. 10:12'nin son cmlesi hk. 21. not. 13 lk azda hatrlatc, hatrlama/hatra ya da Rb'n tanmlamasyla, [bir eyin] zihinde tutulmas anlamn tayan zikr tabiri ayn zamanda kiinin kendisiyle anld, hatrland -yani vld- ey; bir baka deyile: hret/nam ya da n; ve bu dorultuda, deyimsel olarak onur, eref yahut itibar anlamlarna da gelmektedir. Bu nedenle, yukardaki ibare, hatrlatc kavramnn yannda, ayrca, Kuran'da vazedilen manev ve toplumsal vecibelere uymakla insann kazanaca onur ve mutlulua ilikin dolayl bir ma da tamaktadr. Zikrukum ifadesini aklda tutmanz gereken her ey ifadesiyle aktarrken zikr teriminin btn bu anlamlarn dile getirmeye altk. 14 Lafzen, ondan sonra. 15 M utriftum fhi ibaresi hakknda bir aklama iin bkz. 11. sure 147. not. 16 Kuran bu szlerin kime ait olduunu sylememektedir; fakat, kanaatimizce, bu pasajn anlam ak gstermektedir ki, bu szleri syleyen ses, kendini knayan, kendini sulayan, gnahkarlarn kendi vicdanlarnn sesidir: Ayetin bana parantez iinde ilave ettiimiz ifade bu dnceye dayanmaktadr. 17 Lafzen, derlerdi. 18 Lafzen, oyun olarak, yani amasz ve anlamsz olarak: bkz. 10:5 hk. 11. not. 19 Lafzen, eer byle yapmay irade etseydik: yani, Allah bir elence arayacak olsayd (ki, mutlak manada kendine yeterli ve snrsz kudret sahibi olduu iin, hibir ekilde O'nun byle bir eye ihtiyac yoktur) bunu Kendi Zt'nda bulurdu; srf bunun iin, yani srf kendini
21-558

21. SURE

18 Tersine, Biz [gerek bir yaratma eylemiyle] hakk btln bana arparz da bu onu parampara eder20 ve bylece beriki yok olur gider.21 O halde, [Allah'a] yaktrdnz eylerden tr22 yazklar olsun size! 19 nk, gklerde ve yerde var olan her ey O'nundur; O'nun yannda yer alanlar23 O'na kulluk etmekte asla ne kibre kaplrlar ne de usan duyarlar: 20 Gece gndz bkmadan-yorulmadan O'nun snrsz kudret ve yceliini anp dururlar. 21 Yine de24 baz insanlar, birtakm dnyev varlklar, bunlarn [lleri] diriltebilecei yanlgs iinde, tanr ediniyorlar;25 22 oysa, [anlamyorlar ki,] gklerde ve yerde26 Allah'tan baka tanrlar olsayd, bu iki lem de kargaalk
elendirmek ve deyim yerindeyse, kendi varlnn bir yansmasn ortaya koymak gibi faraz ve mantken anlamsz bir ama iin ayr bir evren yaratmaya ihtiya duymazd. Kuran'n vecz ifade tarz iinde yukardaki pasaj Allah'n mtel olduunu, kendisine yaktrlabilecek beer her trl duygusal ve ruhsal ihtiyatan (oyun, elence ihtiyac gibi) uzak olduunu dile getirmektedir. 20 Yani, Allah'n mtel (yaratt her eyin stnde ve tesinde) olduu gerei karsnda, O'nun, yaratlm lemin iinde ya da onunla birlikte var olduu yolundaki sahte ve rk anlaylar tutunamaz, yok olur gider. 21 Yaratlm lemdeki her eyin sonlu ve yok olabilir olduu gerei, O'nun sonsuz ve bak olan Yaratc'nn bir yansmas olabilecei yolundaki iddiay kknden rtmektedir. 22 Lafzen, Tanmlama ya da tasvir yoluyla Allah'a yaktrdnz niteliklerden tr (kar. 6:100'n son cmlesi ve ilgili 88. not). -Allah'n, yaratt lemde ikin (mndemi) olduu fikrinin O'nun Zt'n tanmlamaya kalkmakla ayn ey olduuna iaret eden bir ifade. 23 Klasik mfessirler bu ifadenin meleklere iaret ettiini sylemilerdir; fakat O'nun yannda yer alanlar/O'nun tarafn tutanlar (men indeh) ifadesini, yalnzca melekleri deil, ayn zamanda, Allah'a kar sorumluluk duyan ve btn varlyla O'na boyun een insanlar da iine alacak ekilde, geni anlamyla ele almak mmkndr. Her iki durumda da, szkonusu varlklarn O'nun yannda olmalar, O'na mekanca yakn olduklarn deil, O'nun ngrd yolu tutmu bulunduklarn ve dolaysyla O'nun nezdinde kazandklar manev deer ve itibar dile getiren mecaz bir anlam tamaktadr (Zemaher ve Rz): fadenin bu anlama geldii aktr, nk Allah zaman ve mekann stnde, tesindedir (bkz. ayrca, 40:7 ve ilgili 4. not). 24 Zemaher'nin belirttii gibi, cmlenin banda yer alan em taks, ou yerde olduu gibi soru szc olarak (yoksa ... m) deil fakat bel anlamnda, yani (yukardaki ifade ak iinde,) yine de anlamnda kullanlmaktadr. 25 Lafzen, yeryznden birtakm tanrlar edindiler, yani dnyev birtakm nesneleri ya da varlklar kendilerine tanr edindiler; her trl tapnma nesnesini -insan elinden km put, ikon vb. eyleri- tanrlatrdklar insanlar, tabiat glerini ve nihayet nfz, iktidar ve zenginlik gibi gzde bytlen, karsnda eilinen soyut kavramlar iaret eden bir ifade. 26 Lafzen, bu ikisinde/bu iki lemde; 19. ayetin ilk cmleciine ilikin bir atf.
21-559

21. SURE

iinde yklp giderdi! Bunun iindir ki, O mutlak hkmranlk tahtnn27 Efendisi, O snrsz kudret ve ycelik sahibi Allah, insanlarn tanmlama ve tasvir yoluyla kendisine yaktrd her eyin tesinde, her eyin stndedir!28 23 O edip-eyledii eylerden tr sorguya ekilemez; ama onlar (mutlaka) sorgulanacaklar: 24 (hal byleyken), onlar yine de,29 kulluk etmek iin O'nun yerine (dzmece) tanrlar ediniyorlar! [Ey Peygamber,] de ki: Haydi, siz de dvnz destekleyecek bir delil getirin:30 te bu, benimle birlikte olanlarn ve benden nceki (peygamber)lerin31 dile getirip durduklar ilah retidir. Hayr, onlarn ou gerei bilmiyor ve bunun iin de [ondan] inatla yz eviriyorlar.32 25 Oysa, Biz senden nce de peygamberleri yalnzca: Benden baka tanr yok, yleyse [yalnzca] Bana kulluk edin! diye vahyederek gnderdik. 26 Yine de, bazlar kalkp: Rahmn kendine bir oul edinmitir! diyor. O yceler ycesi (lmllere zg bu tr eksiklerden) mutlak anlamda uzaktr!33 Hayr, [Allah'n soyundan gelmi34 gzyle baktklar o kimseler] yalnzca Allah'n sekin kullardr: 27 Szkonusu kimseler, O kendileriyle konumadan asla konumazlar;35 ve ancak O'nun buyruuyla edip-eylerler. 28 O, onlarn gznn nnde olanlar da bilir, onlardan gizli tutulan eyleri de
27 Lafzen, Kudret ve egemenlik tahtnn Rabbi/Sahibi (ar teriminin bu anlam iin bkz. 7:54 hk. 43. not). 28 Kar. 18. ayetin son cmlesi ve ilgili 22. not; ayrca 6:100 hk. 88. not. 29 Bkz. yukarda 24. not. 30 Lafzen, delilinizi getirin; yani Allah'tan baka tanr olduunu, O'ndan bakasna tapnmann ahlaken ve aklen meru olduunu kantlayn. 31 Yani, mesajlaryla hep Allah'n birliini ortaya koyan nceki peygamberlerin. 32 Baka bir deyile, ou insanlarn akla ve geree uygun bir nerinin doruluunu ve vaad ettii olumlu sonular kabulden kanmas, ou zaman sadece bu neriye aina olmamalarndan; onu alageldikleri kltr ve anlayla badatramamalarndan ileri gelmektedir. 33 Yani, soy, dl ya da zrriyet kavramnn ifade ettii eksiklik, tamamlanmamlk halinden mutlak olarak uzak: bkz. 19:92 hk. 77. not. 34 Bu ifade, Hristiyanlarn Allah'n olu olarak grdkleri Hz. sa gibi peygamberlere ve slam ncesi dnemlerde Araplar'n Allah'n kzlar olarak grdkleri meleklere iaret etmektedir. 35 Lafzen, Szde Allah'n nne gemezler -yani, yalnzca O'nun vahyettii ve tebli etmelerini buyurduu eyleri tebli ederler.
21-560

21. SURE

bilir;36 bunun iindir ki, onlar, O'nun [zaten] honut olduu insanlarn dnda kimseye yan kp kayramazlar;37 nk (herkesten nce) onlarn kendileri O'nun korkusuyla titrerler. 29 Ve eer onlardan biri: O'nun gibi ben de bir tanrym diyecek olsayd mutlaka onu cehennemle cezalandrrdk: (nk) zalimleri biz byle cezalandrrz. 30 PEK, hakk inkara artlanm olan bu insanlar, gklerin ve yerin [balangta] bir tek btn olduunu ve Bizim sonradan onu ikiye ayrdmz38 ve yaayan her eyi sudan yarattmz grmyorlar m? Hl inanmayacaklar m?39 31 Ve [grmyorlar m ki,] onlar sarsmasn diye arz zerine sapasalam dalar yerletirdik;40 ve kolayca yollarn bulabilsinler diye orada vadiler atk; 32 ve

36 Bkz. 2:255 hk. 247. not. 37 Kar. 19:87 ve 20:109. Bu anlamda efaat/araclk konusunda bkz. 10:3 hk. 7. not. 38 Kural olarak, Kurn ifadeleri, bugn doru gibi grnd halde yarn yeni bir bulu ya da teoriyle pekala yanll ortaya konabilecek durumda olan bilimsel bulu ya da teorilerle aklamaya, yorumlamaya almak bo ve yararszdr. Bununla birlikte, Kuran'da deyimsel olarak gkler ve yer diye ifade edilen evrenin balangta bir btn, tek bir ktle olduunu dile getiren yukardaki yanlmaz atf, evrenin balangta tek bir elementten, yani hidrojenden meydana gelen bir btn, tek bir ktle olduunu ve bu btnsel ktlenin sonradan merkez ekim yznden bzp muhtelif noktalarda younlatn ve bylece zaman iinde mnferit nebula, galaksi ve gne sistemlerine ve bunlardan da giderek yldzlara, gezegenlere ve onlarn uydularna dnt yolundaki bugn hemen hemen btn astrofizikilerin paylat gr artc bir biimde dorulamaktadr. (Genileyen evren terimiyle ifade edilen olguya ilikin Kurn atf iin bkz. 51:47 ve ilgili 31. not.) 39 Allah yaayan her canly sudan yaratt ifadesi, bugnn bilim dnyasnn evrensel olarak kabul ettii bir gerei son derece zl bir biimde dile getirmektedir. Bu Kurn ifade boyutlu bir anlam ortaya koymaktadr: (1) Su -ve zellikle, deniz- tm canl trlerinin ilk rneinin (prototype) ortaya kt ortamdr; (2) Var olan ya da tasarlanabilen tm svlar iinde yalnzca su, hayatn ortaya kp tekaml etmesi iin uygun ve gerekli zelliklere sahiptir; (3) Hayvansal ya da bitkisel, canl her hcrenin fiziksel temelini oluturan ve iinde hayat olgusunun belirebilecei yegane madde ortam olan protoplazma byk lde sudan ibarettir ve btnyle suya dayanmaktadr. Evrenin balangtaki fiziksel birliine iaret eden nceki ifadeyle canl lemin elementer birliini iaret eden bu ifadenin birlikte ele alnmas, tm yaratl olgusunun dayand tek bir plann, tek ve tutarl bir yaratma eyleminin ve buna bal olarak da tek bir yaratcnn varlna gtrmektedir. Allah'n birliine ve yaratt lemin bu anlamdaki insicamna ilikin vurgu aada 92. ayette yeniden dile getirilmektedir. 40 Bkz. 16:15 ve ilgili 11. not.
21-561

21. SURE

g gvenli bir kubbe, bir at olarak ykselttik?41 Ve yine de onlar [yaratln] bu ak iaretlerine inatla srt eviriyor, 33 ve [grmyorlar ki,] geceyi ve gndz, gnei ve ay -hepsi de uzayda dolaan (o gk cisimlerini)- yaratan O'dur! 34 [EY PEYGAMBER, sana inanmayanlara hatrlat42 ki,] Biz senden nce de hibir insana lmszlk vermedik;43 ve imdi, sen lrsen bunlar kendilerinin sonsuza kadar yaayacaklarn m sanyorlar?44 35 Her can lm tadacaktr; ne var ki, [hayatn] iyi ve kt [tezahrleriyle] kar karya getirerek snyoruz sizi; ve sonunda hepiniz Bize dneceksiniz.45 36 Ama hakk inkara artlanm olan bu insanlar ne zaman seni gznne alsalar,46 [birbirlerine:] Bu mu sizin tanrlarnz diline dolayan?47 [diyerek] seni alaya almaktan baka bir ey yapmazlar. Ve Rahmn'dan her sz edilerinde hakk rtbas etmeye kalkanlar da yine byleleridir!48 37 nsan tezcanl bir yaratktr;49 [fakat yaknda] mesajlarm[n iaret ettii
41 Bkz. benzer bir anlam tad grlen 13:2'nin ilk cmlesi hk. 4. not. 42 Bu ifade, inkarclarn, bu surenin 3. ayetinde sz geen, Muhammed (s)'in onlar gibi lml biri olduu yolundaki itirazlaryla ve ayn zamanda, Allah'n tm elilerinin lml insanlar olduunu belirten 7-8. ayetlerle balantldr (kar 3:144). 43 Bunun ak anlam biz sana da lmszlk vermedik yolundadr. Kar. 39:30 phesiz, sen lm tadacaksn. 44 Lafzen, sanki, sen leceksin de, onlar sonsuza kadar m yaayacaklar? -nkarclarn, kendileri iin lm ve lmden sonra kalk olmayacakmcasna umursamazca davranmalarna ve bu davranlarnn hibir ekilde onlar bu gereklerden kurtarmayacana iaret eden bir ifade. 45 Lafzen, hepiniz geri dndrleceksiniz, yani yarg iin. 46 Lafzen, grseler: ne var ki, bu fiil burada, daha ok Hz. Peygamber'in tebli ettii mesajla ilgili olmak zere, soyut bir anlam tadndan yukardaki gibi aktarmay daha uygun grdk. 47 Zmnen, kendisi de bizim gibi bir lml olduu halde, tanrlarmzn gerek olduunu inkara cesaret eden. 48 Yani, krkrne tapnp durduklar dzmece tanrlara toz kondurmuyorlar, onlar aleyhine konuulmasndan rahatsz oluyorlar, ama sra yaratlm lemin her zerresiyle varlna tanklk ettii Allah'n dzenleyici, ekip evirici iradesini tanmaya gelince buna yanamak istemiyorlar. 49 Lafzen, aceleci olarak yaratlmtr -yani, tabiat olarak sabrszdr: kar. 17:11'in son cmlesi. Bu ayetin anlam rgs iinde bu ifade, olacak olan, baa gelecek olan eyler konusundaki tezcanll dile getirmektedir: ve zellikle burada -sonraki ifadeden de anlalaca zere- Allah'n mukadder yargsna inanmamakta gsterilen acelecilik
21-562

21. SURE

gerei] size gstereceim; imdi [bunu] Benden acele istemeyin!50 38 Ama [mesajlarm ciddiye almayanlar:] Eer doru szl kimselerseniz, [cevap verin, ey inananlar], [Allah'n niha yargs konusunda ileri srdnz] sz ne zaman gerekleecek?51 diye sorup duruyorlar. 39 Hakk inkara artlanm olan bu insanlar, yzlerinden ve srtlarndan atei savamayacaklar, kimseden bir yardm bulamayacaklar o gn keke bilselerdi! 40 Yoo, [o Son Saat] apansz gelip atacak ve onlar akna evirecek; yle ki, ne onu geri evirmeye gleri yeter, ne de kendilerine soluk alacak zaman verilir. 41 [Ey Muhammed,] senden nceki elilerle de alay edilmiti -ama ne var ki, onlar kmseyen kimseleri, sonunda, alay edip durduklar eyin kendisi tepeleyiverdi.52 42 De ki: Gece ya da gndz, sizi Rahmn'a kar kim koruyabilir?53 Hayr hayr, onlar Rablerini hatrlatan mesajdan btn btn yz evirmi kimselerdir! 43 Yoksa onlar, gerekten, kendilerini Bizim elimizden kurtaracak tanrlar olduunu mu [dnyorlar]? Onlarn bu [dzmece] tanrlar kendi kendilerini bile koruyacak durumda deiller; yleyse, [onlara tapnanlara, onlara gvenenlere de] Bize kar kimse arka kamayacaktr. 44 Kald ki, Biz bunlara da, bunlarn atalarna da, mrlerinin sonuna kadar,54 hayatn tadn kararak avunmalarna frsat verdik; fakat bu insanlar, Bizim yeryzne -zerindeki en iyi, en gzel eyleri her gn biraz daha eksilterek-55 vaziyet ettiimizi grmyorlar m? Buna ramen, yine de baskn kacaklar[n umuyorlar] m? 45 DE K: Ben yalnzca vahye dayanarak sizi uyaryorum! Ne var ki, [kalbi] sar olan kimseler bu ary iitmeyecek(ler)dir, defalarca

szkonusudur. 50 Kar. 16:1 -Allah'n yargs mutlaka gelecektir; yleyse, onun gelmesini acele istemeyin! 51 Bu soruya verilen Kurn cevap 7:187'dedir. 52 Bkz. ayn ifadenin yer ald 6:10 ve ilgili 9. not. 53 Bu anlam ak iinde, Allah'a Rahmn olarak atfta bulunulmas, btn yaratlm lemin tek ve biricik koruyucusunun O olduunu ifade iindir. 54 Lafzen, t ki hayatlar/mrleri (umr) uzasn- yani, bu mreffeh ve geici tatminlerle dolu hayatn byle srp gidecei dncesine iyice kendilerini kaptrncaya kadar (Zemaher). 55 Bir aklama iin bkz. 13:41'deki benzer ifade ve ilgili 79 ve 80. notlar.
21-563

21. SURE

uyarlsalar da.56 46 Yine de, kendilerini Rabbinin azabndan bir esinti yoklasa, hi phe yok, hemen, Vah bize! derler, Dorusu, zalim kimselerdik biz! 47 Ve Kyamet Gn (yle) doru, (yle hassas) teraziler kurarz ki, kimse en kk bir hakszla uratlmaz; bir hardal tanesi kadar bile olsa, [iyi ya da kt] her eyi tartya sokarz; hesap grc olarak kimse Bizden ileri geemez! 48 VE GEREK U K, Biz Musa ile Harun'a, Allah'a kar sorumluluk bilinci tayan kimseler iin doruyu eriden ayrmaya yarayan bir l,57 k saan bir kaynak ve bir uyarc, hatrlatc [olarak vahyimizi] bahettik; 49 o [bilinli, duyarl] kimseler ki, alg ve tasavvurlarnn tesinde olsa da,58 Rablerinden korkar ve Son Saat'in kaygsyla titrerler. 50 Ve indirdiimiz bu [mesaj da, ncekiler gibi] uyarc hatrlatc kutlu bir mesajdr; hal byleyken yine de onu inkar m edeceksiniz? 51 VE GEREK U K, Biz [Musa'dan] ok nce brahim'e (de) saduyu vermitik;59 ve o'na [yn veren saiki] biliyorduk, 52 babasna ve halkna [yle]: Kendinizi bu kadar yrekten adadnz bu biimsel nesneler nedir? dedii zaman, 53 Biz atalarmz bunlara tapar bulduk diye cevap verdiler. 54 [brahim:] Dorusu, siz de atalarnz da apak bir sapklk iindeymisiniz! dedi.
56 Lafzen, ne zaman uyarlsalar. 57 Bkz. 2:53 hk. 38. not. nceki peygamberlere doruyu eriden yahut hakk btldan ayrd etmeye yarayan bir l (furkn) olarak verilen vahye ilikin bu atfn anlam iki boyutludur: ilki, bu atf, tm ilah vahiylerin tarih bir sreklilik arzettii yolundaki Kurn retiye iaret etmektedir (bu husus 2:4 hk. 5. notta aklanmtr); ikincisi de, bu atfla, tm ahlak deerler iin sadece ve sadece vahyin mutlak bir l olabilecei belirtilmektedir; deyim yerindeyse Hz. Musa eriat, kendine zg izgileriyle yalnzca srailoullar'n baladna ve sadece belirli bir tarihsel ve kltrel ereve iinde geerli olduuna gre, furkn terimi burada kendi izgileri ve artlar iinde Hz. Musa eriat'yla deil, fakat hem Tevrat'ta hem de btn ilah mesajlarda yer alan ortak ve deimez ahlak gereklerle, temel ahlak ilkelerle alakaldr. 58 Bi'l-ayb ifadesine verilen bu anlama ilikin bir aklama iin bkz. 2:3 hk. 3. not. 59 Rd (bu anlam rgs iinde saduyu) isminin sonunda yer alan onun (h) iyelik zamiri, Hz. brahim'in Allah'n kudretini, esiz ve benzersiz oluunu belli bir muhakeme sreci iinde kavramakta gsterdii yksek kiisel, zihinsel nitelie iaret etmektedir (kar. 6:74-79, ayrca, 6:83 hk. 69. not); bizim [Musa'dan] ok nce diye evirdiimiz min kabl ifadesi ise, insann din vukf ve tecrbesindeki sreklilik zelliini bir kere daha vurgulamaktadr.
21-564

21. SURE

55 Sen [bu szle] karmza karken tamamen ciddi misin -yoksa o akac insanlardan biri misin? diye sordular. 56 [brahim:] Yoo! dedi, Ama sizin Rabbiniz gklerin ve yerin Rabbidir; yani, onlar O yoktan var edip dzene sokmutur: ve ben de bu geree tanklk edenlerden biriyim! 57 Ve [iinden:] Allah'a yemin olsun, siz arkanz dnp uzaklar uzaklamaz putlarnz yere sereceim! diye ekledi. 58 Ve en bykleri dnda [putlarn] hepsini parampara etti; belki dnp (bu olup biten iin) ona bavururlar diye.60 59 [Dnp de olanlar grnce:] Kim yapt bunu tanrlarmza? diye sordular, Her kimse, o'nun ok zalim biri olduundan kuku yok! 60 lerinden bazlar: brahim denen bir gencin o [tanr]lar diline doladn iitmitik dediler. 61 [Berikiler:] Onu insanlarn karsna karn, [aleyhine] tanklk etsinler! dediler. 62 [brahim onlarn yanna getirilince, o'na] Bunu tanrlarmza sen mi yaptn, ey brahim? diye sordular. 63 [brahim:] Bu ii, belli ki, u yapmtr, putlarn en irisi yani: ama en iyisi, siz kendiniz onlara sorun; tabii, eer konumasn biliyorlarsa! 64 Bunun zerine birbirlerine dnp:61 Dorusu, asl zalim olan sizlermisiniz!62 dediler. 65 Ama ok gemeden yine eski dnce tarzlarna dndler63 ve [brahim'e:] Bu [put]larn konuamadklarn kendin de pekala biliyorsun! dediler. 66 [brahim:] O halde dedi, Allah' brakp da, size hibir ekilde ne yarar ne de zarar dokunmayan eylere mi tapnyorsunuz? 67 Yazklar olsun size de, Allah yerine tapnp durduunuz btn bu nesnelere de! Hl aklnz kullanmayacak msnz? 68 Eer (bir ey) yapacaksanz dediler, bari o'nu yakn da, bylece tanrlarnza arka km olun! 69 [Ne var ki] Biz Ey ate, serin ol, brahim'e dokunma! 64 dedik. 70 Bu arada
60 Zmnen, olup bitene bir aklama bulmak iin. 61 Lafzen, kendi kendilerine dnp -yani, birbirlerini sulayarak. 62 Yani, hemen brahim'i sulamakla o'na hakszlk yapyorsunuz (Taber). 63 Lafzen, balar zerine geri dndrldler: zihnen tepetaklak olmay, fikrinden caymay ifade eden deyimsel bir ifade -burada, Hz. brahim'i temize karma temaylnden niden vazgeip eski sulayc tavrlarna dnmelerini anlatmak iin kullanlmaktadr. 64 Kuran'n hibir yerinde Hz. brahim'in fiilen ve madd varlyla atee atld ve
21-565

21. SURE

onlar brahim'e tuzak kurmaya altlar; ama Biz onlarn btn yapp-ettiklerini boa kardk:65 71 ve o'nu da, [kardeinin olu] Lt'u da, gelecek btn alar iin66 kutlu kldmz bir beldeye ulatrarak kurtardk. 72 Ve o'na ayrca67 shk' ve [shk'n olu] Yakub'u armaan ettik, ve o'nlarn hepsinin drst ve erdemli insanlar olmalarn saladk; 73 ve o'nlar buyruklarmz dorultusunda (bakalarna) yol gsteren nderler yaptk; nk onlara iyi ve yararl iler yapmay, salt konusunda duyarl ve devaml olmay, arnmak iin verilmesi gereken eyi vermeyi vahyettik; bylece onlar hep Bize kulluk ettiler. 74 VE LT'a da [doru ile erinin seiminde] salam bir muhakeme yetisi ve ilim verdik; ve o'nu irkin davranlar ortaya koyan bir toplumun elinden kurtardk.68 [Bu toplumu ise yok ettik, nk] gerekten gnaha gmlp gitmi yoz bir toplumdu. 75 Ve (Lt'u) rahmetimizle kuattk: nk o gerekten drst ve erdemli kimselerdendi. 76 VE NH[u da hatrla]; hani, o [brahim ve Lt'tan] ok nce [Bize] yakarmt ve Biz de o'nun (bu yakarna) cevap vermi, o'nu ve o'nunla beraber olanlar byk bir felaketten kurtarmtk;69 77 o'nu ayetlerimizi yalanlayan bir topluma kar korumutuk; gerekten de gnaha gmlp gitmi bir toplumdu onlar ve bu yzden Biz de onlarn hepsini bouverdik.
mucizev bir biimde atein iinde yanmadan tutulduu ifade edilmemektedir; tersine, 29:24'de geen Allah o'nu ateten kurtard ifadesi, daha ok, o'nun atee hi atlmam olduunu gstermektedir. te yandan, klasik mfessirlerin bu ayetle ilgili yorumlarn ssleyen ayrntl (ve tutarsz) pek ok hikayenin izi, deimez biimde Talmud'daki menkbelerde bulunabilir ve bunun iin de, rahatlkla gzard edilebilir. Bu ayette ve ayrca 29:24 ve 37:97'de Kuran bize Hz. brahim'in zulm ateine maruz kaldn ama buna kar gsterdii diren sayesinde sonraki hayatnda stn bir manev gce, ruhsal kararlla ve i huzuruna (selm) eritiini temsl bir slup iinde anlatmaktadr. Selm teriminin daha derin anlam ve armlar hk. bkz. 5:16 ve ilgili 29. not. 65 Bundan sonraki ayetten anlald gibi, Hz. brahim anayurdundan ayrlarak halkn kendi manev cehaletiyle babaa brakt. 66 Lafzen, lemler iin yahut btn insanlar iin; Hz. brahim ile Hz. Lt'un ulatrld beldeden kast, sonralar uzun bir peygamberler zincirine anayurt olacak olan Filistin'dir. (Hz. brahim'in doduu yer, iinde oktanrcla kar ilk mcadelelerini verdii Mezopotamya'daki Ur ehridir.) 67 Yani, Hz. shk'tan yllar nce doan byk olu Hz. smail'e ilave olarak (nfileten). 68 Hz. Lt kssas iin bkz. 7:80-84, 11:77-83 ve 15:58-76. 69 Yani, Tufandan. Hz. Nh kssasndan Kuran'n muhtelif yerlerinde ve zellikle 11:2548'de bahsedilmektedir. Tufan'n kendisiyle ilgili olarak bkz. 7. sure, 47. not.
21-566

21. SURE

78 VE DAVUD ile Sleyman[ da an]: Hani bu ikisi, bir toplulua ait koyun srsnn geceleyin girip otlad bir ekin hakknda hkm vereceklerdi ve Biz de o'nlarn bu hkmlerine tank idik;70 79 ve bu olayda Sleyman'n dv konusunu [daha derinden] anlamasn saladk; bununla birlikte, Biz her ikisine de salam bir muhakeme gc ve ilim bahetmitik.71 Ve Bizim snrsz kudret ve yceliimizi anarken, da ta ve kular72 Davud'un arsna boyun edirdik;73 ve Biz [dilediimiz her eyi] yapabilme kudretine sahibiz.
70 Yukardaki ayette temas edilen kssann -ya da, daha doru bir deyimle, menkbenin- izah iin dayandmz tek kaynak Hz. Peygamber'in Sahbleridir; nk ne Kuran ne de gvenilir Hadis kaynaklar bu konuda herhangi bir aklama vermemektedir. Bununla birlikte, pek ok Sahb ve onlarn erken ardllarnn (tbin), bir ya da iki nemsiz ayrntnn dnda, kssann z hakknda tam bir fikir birlii iinde olmalar, onun o devirde eski Arap szl geleneinde ok bilinen bir rivayet olduunu gsterir gibidir (kar. aada 77. not). Kssaya gre, bir koyun srs geceleyin yolunu ararak komu tarlaya girer ve orada ekini tahrip eder. Dv, bir hkme balamas iin Hz. Davud'un nne getirilir. Hz. Davud, olayn koyun sahibinin ihmalinden doduunu grerek, deeri, aa yukar tahrip edilen ekinin deerine denk olan srnn olduu gibi tarla sahibine tazminat olarak verilmesine hkmeder. Ama Hz. Davud'un gen olu Hz. Sleyman bu cezay fazla sert bulur; nk dvlnn var you bu koyun srsdr; oysa, yaplan tahribat geici mahiyette olup, yalnzca bir yllk rnn, bir yllk gelirin ziyanyla alakaldr. Bu sebeple Hz Sleyman, babasna hkmn deitirilmesi gerektiini ve koyun srsnn sadece bir yllk geici intif hakknn (st, yn, o yl doan kuzular vb.) ekin sahibine verilmesinin, koyun sahibininse, eski haline getirinceye kadar tarlay slah ve onarmla ykmlendirilmesinin ve sonunda tarlann da, koyunlarn da eski sahiplerine iade edilmesinin uygun olacan syler. Ancak bu yolla hem dvcnn urad kayp btnyle giderilmi, hem de dvl madur edilmemi olacaktr. Hz. Davud olunun ortaya koyduu zmn kendisininkinden daha adil olduunu grerek davay bu ynde karara balar. Fakat, Hz. Davud'un kendisi de, en az Hz. Sleyman kadar derin bir adalet duygusuyla hareket ettii iindir ki, Allah -Kuran'n deyiiyle- o'nlarn bu hkmlerine tankt. 71 Yani, Hz. Sleyman'n sz geen dvdaki yargs daha isabetli olmakla birlikte, bu durum Hz. Davud'un ilk hkmndeki adaleti yerine getirme niyetini rtp bu hkmn hukuk deerini ortadan kaldrmaz. 72 Hz. Davud'un Mezmurlarna (ilahlerine) ilikin bir atf; bu ilahlerde Hz. Davud, yedi gk ve yer ve onlarn iinde yer alan her ey O'nun snrsz kudret ve yceliini anmaktadr (17:44) ya da gklerde ve yerde ne varsa, hepsi Allah'n snrsz kudret ve yceliini anmaktadr (57:1) gibi Kurn ayetler dorultusunda, btn tabiat Allah' tesbh etmeye, O'nun kudret ve yceliini anmaya armaktadr. 73 Lafzen, ... boyun emeye zorladk.
21-567

21. SURE

80 Ve sizin iin o'na, sizi her trl korkuya kar [Allah'a kar sorumluluk bilinci giysisiyle] zrhlandracak (stn) bir korunma sanat rettik; peki, [btn bunlar iin] krediyor musunuz?74 81 Kutlu lkeye doru o'nun buyruuyla esip gitsin diye75 o zorlu rzgar Sleyman'n buyruuna [Biz verdik]; nk her eyin asln bilen Biziz. 82 Ba emeyen glerden [de o'nun buyruuna verdiklerimiz vard ki]76 bunlar o'nun iin dalglk ve (bu trden) baka iler yaparlard. Bu gleri de gzetim altnda
74 Lebs ismi, giysi yahut giysiler anlamna gelen libs yahut libs szckleriyle e anlamldr (Kms, Lisnu'l-Arab). Fakat bu tabir slam ncesi dnemde nadiren zrh ya da sava giysisi anlamnda kullanld iin (a.g.e.) klasik mfessirler yukardaki anlam rgs iinde bu anlamda kullanldn sylemekte ve bu grlerini -bu konuda tek dayanak olmak zere- Katde'nin Davud zincirli zrh yapan ilk kiiydi yolundaki yorumuna dayandrmaktadrlar (Taber). Bu grn bir uzants olarak, cmlenin sonunda geen bes tabirini, szcn yan anlamlar durumundaki sava ya da savataki iddet anlamnda ele alarak ayetin ilgili ksmn sizi [birbirinize kar girieceiniz] iddet hareketlerine kar koruyup glendirsinler diye, o'na (Hz. Davud'a) sizin iin zrh (yahut sava giysisi) yapmasn rettik eklinde aktarmaktadrlar. Oysa, hatrda tutulmaldr ki, bes szc ayn zamanda zarar/felaket, bahtszlk/musibet, darlk/sknt ve nihayet tehlike anlamn da tamakta ve dolaysyla, en geni anlamyla, sknt ya da korkuya yol aan eylere delalet etmektedir (Tcu'l-Ars). Szc bu anlamyla ele alrsak, lebs tabiri de buna bal olarak birincil anlamyla, yani giysi olarak anlalabilecek ve bu bizi, Kuran'n 7:26'da temas ettii Allah'a kar sorumluluk giysisi (libsu't-takv) kavramna ulatracaktr. Bu anlamda yorumland zaman yukardaki ayet, Allah'n Hz. Davud'a, yandalarn, hem birbirlerine kar duyduklar korkuya, hem de bilinmeyene kar duyduklar bilinalt korkulara kar koruyacak derin bir takvayla (Allah'a kar sorumluluk bilinciyle) eitme sanatn rettiini ifade etmektedir. Ayeti noktalayan Peki, [bu ltuf iin] krediyor musunuz? eklindeki belgat gerei olan soru cmlesi, genellikle, insann Allah tarafndan kendisine bahedilen manev nimeti yeteri kadar takdir etmediini ve dolaysyla, gerei gibi kretmediini iaret etmektedir. 75 Bu ifade, yle grnyor ki, hesapsz zenginlikleri Filistin'e (kutlu kldmz lkeye) tayarak Hz. Sleyman'n dillere destan zenginliini meydana getiren gemi filolarn ma ediyor. 76 Bu zel anlam rgs iinde eytn (lafzen, eytanlar) terimi iin benimsediimiz karlk (ba emeyen gler), eytn teriminin ba emeyen, ar derecede kibirli/dik bal ya da kstah anlamna gelen deyimsel kullanmna dayanmaktadr (kar. Lane IV, 1552). Buradan yola klarak, ayetin ba edirilip kleletirilen dman glere yahut Hz. Sleyman'n denetim altna alp yararland tabiat glerine iaret ettii sylenebilir; ayrca, bkz. bundan sonraki not.
21-568

21. SURE

tutan yine Bizdik.77 83 VE EYYUB'u [da an ki] o: Ey Rabbim, dert beni buldu; ama Sen merhametlilerin en merhametlisisin! diye yakarmt.78 84 Bunun zerine, o(nun bu yakar)na karlk verdik ve o'nu ektii dertten kurtardk; ayrca, o'na katmzdan bir rahmet ve Bize kulluk edenlere bir ders olmak zere, saylarn bir kat artrarak yeni bir zrriyyet79 verdik. 85 VE SMAL ile dris[i]80 ve [o'nlar gibi] kendisini andla [Allah'a] balayan herkesi81 [an ki]: o'nlarn hepsi darla gs geren kimselerdi, 86 ve bu yzden
77 Burada da, Hz. Sleyman'la ilgili baka blmlerde de, Kuran, o'nun ismiyle bitien ve gerek Yahudi-Hristiyan kltrnn, gerekse slam ncesi Arap halk kltrnn ayrlmaz paras halinde yaayan muhtelif iirsel menkbelere atfta bulunmaktadr. Kuran'da yer alan bu bahislerin rasyonel bir tarzda yorumlanmas, kukusuz mmkndr; ama, byle bir aba bizce pek de gerekli deil. nk bu menkbeler, Kuran'n ilk defa hitab etmek durumunda olduu toplumun hayal gcyle ylesine derinden yorulmutu ki, Hz. Sleyman'n olaanst gcnden ve hikmetinden sz eden bu efsanev hikayeler zaman iinde balbana kltrel bir gereklik, bir ifade ve slup zellii kazanm ve bunun iin de, Kuran'da verilmek istenen belli ahlak gereklerin temsl olarak yanstlmas iin bavurulabilecek son derece uygun ifade aralar ya da ifade birimleri haline gelmilerdir. Bunun iindir ki Kuran, bunlarn efsanev mahiyetlerini dorulamak ya da yalanlamak ynnde konu d bir deerlendirme ortaya koymadan, onlar, insann sahip olabilecei her trl gcn ve ihtiamn niha kaynann Allah olduu, bazan mucizev snrlara varsa bile, beer hner ve dehnn ulaabildii tm baarlarn Allah'n stn yaratma gcnn tezahrnden ibaret olduu fikrini etkileyici bir biimde ortaya koymak iin bir fon, bir slup ve ifade arac olarak kullanmaktadr. 78 Hz. Eyyub'un balangtaki ikbal ve bahtiyarln, sonraki imtihan ve skntlarn, varn younu ve btn ocuklarn kaybetmesini, ektii ar hastal ve derin umutsuzluu ve nihayet gsterdii sabra karlk Allah tarafndan dllendirilmesini anlatan kssa Eski Ahid'de (Eyyub'un Kitab) btn ayrntlaryla yer almaktadr. Kitb- Mukaddes'deki yksek felsef izgiler tayan bu destans hikaye, byk bir ihtimalle eski Nebat (Kuzey Arabistan'da yaayan Arap boyu) bir iirin -boyun bugn kulland dilden de anlalaca zere- branice bir tercmesi ya da erhidir; nk eski Sm dnyasnn rettii en gzel iirsel metin durumundaki bu parann sahibi olan Hz. Eyyub, isminden ve kitabnda sz geen muhitten (Kuzey Arabistan) anlalaca zere, Yahud deil Araptr (Philip K. Hitti, History of the Arabs, London 1937, s. 42-43). Allah'n kendisiyle konutuundan sz edildiine gre, Hz Eyyub, Kuran'da glklere gs germekteki erdemiyle (sabr) kiiletirilen bir peygamber olarak peygamberler zinciri iinde yer almaktadr. 79 Lafzen, ailesini -yani, lenlerin yerini almak zere sonradan olan ocuklar. 80 Bkz. 19. sure, 41. not. 81 Lafzen, sorumlu olan yahut andla balanan herkesi. Zu'l-kifl ifadesi, [bir eyden ya
21-569

21. SURE

o'nlar(n hepsini) rahmetimizle kuatmtk; gerekten de o'nlar drst ve erdemli kimselerdi! 87 VE O BALIK olaynn kahraman[n82 da an]; hani, o gcmzn kendisine ulaamayacan sanarak fkeyle kp gitmiti!83 Ama sonra [dt bunalmn] derin karanl iinde: Senden baka tanr yok! Snrsz kudret ve yceliinle Sen her eyin stndesin: dorusu ben gerekten byk bir hakszlk yaptm!84 diye seslenmiti. 88 Bunun zerine, Biz de o'nun bu yakarna karlk vermi ve o'nu dt bunalmdan, skntdan kurtarmtk. nananlar Biz ite byle kurtarrz. 89 VE ZEKERYA[y da an ki o'nu da byle kurtarmtk;] hani, o da Rabbine seslenerek: Ey Rabbim! demiti, Beni ocuksuz brakma; fakat, [beni varissiz braksan bile, biliyorum ki] herkes gp gittikten sonra kalc olan biricik varlk Sensin!85 90 Ve bunun zerine o(nun bu yakar)na da karlk verdik ve karsn o'nun iin

da bir kiiden] sorumlu oldu anlamndaki keffele ve zellikle bu fiilin tekeffele ([bir eyi yapmay] tekeffl etti/zerine ald) trevinden yaplmtr. Klasik mfessirler zu'l-kifl tabirini her ne kadar belli bir peygamberin ismi ya da sfat olarak alyorlar ve onu, rastgele lyas, Yeu, Zekeriya ya da Hezekiel ile zdeletiriyorlar ise de, bu konuda tek bir gvenilir Hadis'e, yahut zayf da olsa herhangi bir mesnede sahip olmadmza gre, bizce byle bir kiiletirmeyi hakl gsterecek herhangi bir sebep yoktur ortada. Bu yzden, kanaatimizce, burada (38:48'de geen benzer ifadede olduu gibi), hepsi de kendilerini Allah'a andla balayan ve O'nun mesajn insanlara ulatrmakla sorumlu olan kimseler olduuna gre, peygamberlerin her biri iin kullanlan ortak bir deyimle kar karyayz. 82 Yani, 37:139 ve devamnda bahsedildii, Eski Ahid'de (Yunus'un Kitab) ayrntl olarak anlatld zere byk bir baln yuttuu sylenen Yunus Peygamber. 83 Az ok Kurn atflarla akan Kitb- Mukaddes'deki anlatma gre, Hz. Yunus, Asur Devleti'nin baehri Ninova'ya gnderilen peygamberdir. lk teblileri bu ehrin ahalisi tarafndan ilgisizlikle karlannca onlara kzar ve Allah tarafndan kendisine yklenen grevi brakr; Kurn deyile kaak bir kle gibi... kaar (37:140). Hz Yunus'un geici olarak cezalandrlmas, sonra kurtuluu ve piman olup tevbe etmesine Kuran'n baka yerlerinde (rn. 37:139-148) ve ilgili notlarda temas edilmitir. Bu ve bundan sonraki ayette de bu ceza, tevbe ve kurtulua iaret edilmektedir. (Yunus Peygamber'in halknn slah ve kurtuluu ise 10:98 ve 37:147-148'de dile getirilmektedir.) 84 Lafzen, Dorusu, zalimlerden biri olmutum. 85 Lafzen, varislerin en hayrls sensin. 15:23 hk. 22. notta aklanan bir ifade. Parantez iinde verdiimiz aklayc ifade, Zemaher ve Rz'nin bu cmleye ilikin aklamalarna dayanmaktadr. Vaftizci Yahy'nn babas olan Zekeriya hk. daha ayrntl atflar iin bkz. 3:37 vd., 19:2 vd.
21-570

21. SURE ocuk dourabilecek hale getirerek86 o'na Yahy'y armaan ettik; dorusu bu

kii iyi ve yararl ilerde birbiriyle yarr ve Bize korku ve umutla yakarrlar; Bize kar her zaman sayg ve duyarlk gsterirlerdi. 91 VE O iffetini koruyan (kadn) da (an) ki, Biz ona ruhumuzdan87 flemi, onu ve olunu btn insanlar iin [rahmetimizin] bir simgesi88 klmtk. 92 [SZ EY inananlar,] gerek u ki, bu sizin mmetiniz tek bir mmettir: nk hepinizin Rabbi Benim; yleyse [yalnzca] Bana kulluk edin!89 93 Ama insanlar aralarndaki bu birlii parampara ettiler;90 (hem de) sonunda
86 Lafzen, karsn o'nun iin iyiletirdik -yani, ksrln giderdik. 87 Burada Hz. Meryem'in Hz. sa'ya hamile kalmasyla ilgili olarak kullanlan temsl ifade yaygn -fakat hatal- bir biimde sanki sadece o'nun doumuyla ilgiliymi gibi yorumlanagelmitir. Gerekte ise, Kuran ayn ifadeyi, genel olarak insann yaratlyla ilgili olarak ayr yerde daha kullanmaktadr; yani: 15:29 ve 38:72'de: Ona biim verip ... Kendi ruhumu flediim zaman; ve 32:9'da: ve sonra ona ekil verir [lafzen, verdi] Kendi ruhundan fler [lafzen, fledi]. zellikle zikredilen son ifadenin iinde yer ald pasaj (yani, 32:7-9) son derece ak bir biimde gstermektedir ki Allah'n ruhundan flemesi her insan iin szkonusudur. Ayn anlay dorultusunda yukardaki ayeti yorumlarken Zemaher: Allah'n bir beden (ya da varla) ruhundan flemesi ona hayat vermesi anlamnadr demektedir; bu aklamay Rz de paylamaktadr. (Bu konuda, ayrca bkz. 4:171 hk. 181. not). Hz. Meryem'in, deyimsel olarak iffetini koruyan kadn anlamna gelen ellet ehsanet ferceh (lafzen, mahrem yerlerini koruyan) ifadesiyle tanmlanmasna gelince, hatrlanmaldr ki ihsn terimi (lafzen, [kiinin] tehlike ya da ktle kar korunmu olmas) yasak ve knanm olan eyden kanma gibi deyimsel bir anlam tamaktadr (Tcu'l-Ars); burada yasak ve knanm olan eyden kast, zellikle meru olmayan cinsel ilikidir ve hem kadn hem de erkek iin szkonusudur; bu itibarla, szgelimi muhsan ve muhsane tabirleri Kuran'n baka yerlerinde, srayla, iffetsizlie kar [evlilikle] korunan erkek ve kadn anlamnda kullanlmaktadr. Bunun iindir ki, hem yukardaki ayette, hem de 66:12'de Hz. Meryem'le ilgili olarak geen ellet ehsanet ferceh ifadesi, yalnzca, onun ok bilinen iffetini, dncede de, eylemde de ahlaken yasak ve knanm olan her eyden tam bir korunma/saknma iinde olduunu ve dolaysyla (4:156'da ve kapal bir biimde 19:27-28'de temas edilen, Hz. sa'nn meru olmayan bir birlemenin rn olduu yolundaki) herhangi bir iftira ya da kara almaya mesnet olabilecek her trl hafiflikten uzak olduunu dile getirmektedir. 88 yet terimine verilen bu anlam iin bkz. 17. sure, 2. not ve 19. sure, 16. not. 89 Sylem, 48-91. ayetlerde, hepsi de Allah'n birlii, esiz-ortaksz olduu ilkesini tebli eden nceki baz peygamberleri hatrlattktan sonra, O'na inananlarn birliiyle bir arada dnlmesi gereken tevhid ilkesine dnyor. (Bkz. 23:51 vd.) 90 Tekatta emrahum beynehum deyimsel ifadesinin anlam budur. Zemaher'nin belirttii gibi hitabn niden ikinci oul ahstan nc ahsa dnmesi Allah'n iddetli honutsuzluunun -yani, mminlerin birlik ve beraberliini bozan ya da bozmaya
21-571

21. SURE

topluca Bize dnecekler[ini unutarak]. 94 Yine de her kim, hem inanm, hem de drst ve erdemli davranlardan (bir eyler) ortaya koymusa, onun bu abas asla ziyan edilmeyecektir; nk, hi kukusuz Biz bunu onun lehine kaydetmekteyiz.91 95 Bu bakmdan, yok etmeye karar verdiimiz herhangi bir toplumun,92 [tuttuu gnahkarca yoldan] bir daha geri dnmesi asla mmkn deildir!93 96 T ki, Yecc ve Mecc'n [dnyaya] salnp, [yeryznn] her ke[sin]den boalacaklar94 zamana kadar, 97 [ki o zaman] baa gelmesi kanlmaz olan [kyamet] sz[n]n gereklemesi de yaklam olacaktr. O zaman ki, hakk inkara artlanm olan kimselerin gzleri yerinden oynayacak ve [birbirlerine:] Vah bize! [diye yaknacaklar], Bu [kyamet szne] kar hep umursamazlk gsterdik! nk, zulm ve ktlk yap[maya eilimli ol]an kimselerdik!95 98 [O gn onlara:] Gerek u ki, siz ve Allah'n yerine tapnp durduunuz btn
kalkanlardan yz evirmesinin- ifadesidir. (Bkz. ayrca, 23:53 ve ilgili 30. not.) 91 Yani, son derece istenmeyen bir durum olmasna ramen, sahte tanrlara tapnmaya, sahte manev/ahlak deerleri benimsemeye gtrmedii takdirde, mminlerin beraberliinden ayr ya da uzak dmek (yahut bu beraberliin paralanmas) dah, bu olumsuzluu giderici ynde drst ve erdemli abalar gstermek artyla, affedilmez bir durum deildir (kar. 98-99. ayetler). Bu anlam rgs iinde, yine de her kim ki inanr ... ifadesinin anlam budur ve bu 2:62'de ve Kuran'n baka muhtelif yerlerinde aka dile getirilen ilkenin bir yanksdr. 92 Yani, Allah bir toplumu, yaptklarndan tr ortadan kaldrmak istedii zaman, bunu o toplumun seyrek ve geici sapknlklar iin deil, fakat tuttuu gnahkarca yollardan vazgemeye inatla yanamamas, bu yolda bilinli ve slah olmaz bir biimde srar gstermesi yznden yapar. 93 Lafzen, ... bir topluma, geri dnmemeyi ihlal edilmeyecek bir yasa (harm) olarak koymuuzdur; tersi ya da baka trls dnlemez anlamnda (Zemaher). 94 Yani, Yecc ve Meccn ortaya klar temslinin, yaklatnn habercisi olduu Kyamet Gn'ne kadar (bkz. 18. sure 100. not, zellikle notun son cmlesi): nk ancak o Gn'dedir ki, en byk gnahkarlar bile sonunda gnahlarnn farknda olacak ve faydasz bir pimanlk duyacaklar. Hadeb terimi, szlk anlam olarak, tmsek ya da ykselti demektir; fakat min kulli hadebin ifadesi, burada her ynden ya da [yeryznn] her ke[sin]den anlamna deyimsel yklemiyle kullanlmtr; ifade bir btn olarak, Son Saat'in gelip atmasndan nce insanl kuatacak olan toplumsal ve kltrel karkln ya da felaketin kar durulmaz mahiyetini dile getirmektedir. 95 Yani, bilerek ve herhangi bir mazeret szkonusu olmakszn; nk btn peygamberler Kyamet ve Hesap Gn konusunda insanlar uyarmlard; kar 14:44-45. Eilimli olan szleriyle yaptmz ilave, bir nceki cmledeki ellezne kefer hakk inkara artlanm olan kimseler ifadesinde olduu gibi, bir niyetlilik ifade etmektedir (bkz. 2:6 hk. 6. not).
21-572

21. SURE

o (dzmece) eyler cehennemin yaktsnz: varacanz yer orasdr96 denecek. 99 Eer [o tapnp durduunuz dzmece nesneler] gerekten tanr olsalard, kukusuz, oraya girmezlerdi; ama [ite grdnz gibi,] hepiniz orada yerleip temelli kalacaksnz! 100 Orada onlarn payna ah edip inlemek decek; ve orada [baka] bir ey iitmeyecekler.97 101 [Ama,] bakn, kendileri iin katmzdan niha iyilik ve gzellik [yazlm] bulunanlara gelince;98 byleleri [cehennemden] uzak tutulacaklar: 102 onlar (cehennemin) soluunu (bile) iitmeyecekler ve canlarnn arzu edegeldii eyler arasnda sonsuza kadar yaayp gidecekler. 103 [Kyamet Gn'nn uyandraca] o benzeri olmayan byk korku bile onlar kayglandrmayacak; nk melekler bylelerini Size sz verilen [mutlu] Gn ite bu Gn'dr! szleriyle karlayacaklar. 104 O Gn gkleri sayfalar drer gibi dreceiz; [ve] lemi ilk kez nasl yarattysak onu yeniden yine yle yaratacaz;99 gerekletirilmesini kendi zerimize aldmz bir szdr bu: phesiz, Biz [her eyi] yapabilecek gteyiz! 105 VE GEREK U K, [insan] uyarp t verdikten sonra100 hikmetlerle dolu btn ilah kitaplarda yeryzne drst ve erdemli kullarmn varis olacan kaydettik;101 106 phesiz, bunda [gerekten] Allah'a kulluk eden kimseler iin bir mesaj vardr.
96 Lafzen, ona varmak zorundasnz. Allah yerine tapnp durduunuz btn o dzmece eyler ifadesi sadece sahte tapnma nesnelerini deil, dzmece dinsel otoriteler tarafndan vaz ve telkin edilen sahte ahlak deerleri de iine almaktadr; btn bunlar ve bunlara dayandrlan sistemler, hepsi cehennem yaktndan ibarettirler. 97 yle ki, bu dnyada gerein sesine kulan kapal tutmann kanlmaz sonucu teki dnyada manev sarlk olacaktr; tpk gerei grmeyenlerin te dnyadaki nasibinin de krlk ve bir kenara atlmak olaca gibi (kar. 20:124-126). 98 Yani, inanmalar ve drst, erdemli iler yapmalarndan tr kendilerine cennet vaad edilenlere. 99 Bu konuda bkz. 14:48 ve ilgili 63. not. 100 Lafzen, Hatrlatcdan (zikr) sonra. Kurn zikr teriminin teki anlam ve armlar konusunda bkz. bu surenin 10. ayeti hk. 13. not. 101 Zebr (lafzen, yazl belge ya da kitap) terimi hikmetler kitab anlamna gelen bir cins ismidir: bunun iindir ki, Allah tarafndan peygamberlere vahyedilen tm ilah kitaplar iin kullanlabilir (Taber). Yeryzne drst ve erdemli kullarm varis olacak ifadesi, aktr ki, eer [gerekten] inanyorsanz mutlaka (insanlarn) en stn olacaksnz (3:139) vaadinin bir yanksdr -Allah'n insan iin ngrd yceliklere erimenin ancak inanp drst ve erdemli davranlar ortaya koymakla mmkn olduunu dile getiren bir ifade.
21-573

21. SURE

107 Ve [bunun iindir ki, ey Peygamber,] Biz seni yalnzca, btn lemlere102 rahmetimiz[in bir iareti] olarak gnderdik. 108 De ki: Bana yalnzca,103 tanrnzn tek bir Tanr olduu vahyedildi; o halde artk O'na boyun eecek misiniz? 109 Ama eer [bu geree] yz evirirlerse de ki: Ben bu gerei hepinize ayn ekilde104 duyurdum; ama artk, size vaad edilen [Hesap Gn'nn] yakn m, uzak m olduunu ben bilemem. 110 Dorusu O, szn aa vurulann da bilir, rtp gizlediklerinizi de bilir. 111 Ve [bana gelince, Hesap Gn'ndeki] bu [gecikmenin] sizin iin bir snama m, yoksa bir sreye kadar [merhameten yaplm] bir erteleme mi105 olduunu ben bilemem. 112 De ki:106 Ey Rabbim! (Aramzda) haka hkm ver! Yine [de ki:] Rabbimiz Rahmn, sizin [O'na ilikin] tm tanmlama gayretlerinize kar107
102 Yani, btn insanla. Kuran mesajnn zne ilikin bu temel ilke hk. bir aklama iin bkz. 7:158 ve ilgili 126. not. Kurn vahyin evrensellii onun zelliinden ileri gelmektedir; ilki: Kuran mesaj, soy-sop, rk ya da kltrel evre gzetmeksizin btn insanla hitab etmektedir; ikincisi: zellikle insann akl ve saduyusuna hitab etmekte ve dolaysyla ancak gz-bal insanlarn inanabilecei trden domalar nermemektedir; ve nihayet: bilinen btn din metinlerin tersine, Kuran, ondrt yzyl nce vahyedildii gnden bugne tek kelimesi deitirilmeden ulaan ve bundan byle de deitirilmeden kalacak olan tek kitaptr; nk Kuran, onu [tm tahriflere kar] muhakkak ki, Biz koruyacaz vaadi dorultusunda eksiksiz kaydedilmi ve bugnlere eksiksiz ulatrlm tek vahy mesajdr (kar. 15:9 ve ilgili 10. not). Bu zellii sayesindedir ki Kuran ilah vahyin son evresini temsl etmektedir ve bu vahyi insanla ulatran Hz. Peygamber de peygamberlerin sonuncusudur. (Kurn deyile, peygamberlerin mhr, hatemi, kar. 33:40.) 103 Kar. bu surenin 45. ayetinin ilk cmlesi. Cmlenin devamnda atfta bulunulan ve Hz. Peygamber'in bilgisinin yegane kayna olarak ilah vahye yaplan bu vurgu Arapa'da snrlayc innem (yalnzca) edat vastasyla ifade edilmektedir. 104 Al sev (lafzen, eit biimde/eit olarak) ifadesi, bu anlam rgs iinde iki boyutlu bir yklem tamaktadr: yukardaki tebliin ak seiklii anlamnda dosdoruluk, dorudanlk ve bir de, btn insanlara hitab ediyor olmas bakmndan eitlik, umumlik; bu ifadeye ilikin yukardaki evirimiz de bu boyutlarn ikisini birden aktarma kaygsn tamaktadr. 105 Lafzen, bir sreye kadar verilmi bir mhlet mi; yani, imana erimek iin Allah tarafndan merhameten verilmi bir frsat m? 106 Bkz. bu surenin 4. ayeti hk. 5. not. 107 Lafzen, tanmlama (ve tasvir) yoluyla [O'na] yaktrdnz eylere kar (al) (bkz. 6:100'n son cmlesi hk. 88. not); insan, zndeki duygu ve tasavvur zaafnn bir sonucu
21-574

21. SURE

yardmna bavurulabilecek yegane [Hakim]dir!

olarak, mtel, sonsuz ve kavranamaz olan Allah', kendi snrl ve beer tanm ve tasvirleriyle yan yana getirmek yolundaki dar kafal ve inkarc yaklamlardan ancak Allah'n kurtarabileceini iaret eden bir ifade.
21-575

22. SURE

22. HAC
Suyt, (Taber'nin bni Abbs'a dayanarak kaydettii zere) hicret srasnda vahyedilen 39-40. ayetler ve Bedir Sava srasnda (H. 2. yl) vahyedildii sylenen dier baz ayetler dnda, bu sureyi ini sralamasna gre byk ksmyla Medine dneminin ortasna yerletirmektedir. Buna karlk klasik mfessirlerden ou (rn. Beav, Zemaher, Rz, Beydv), baz otoritelere gre Medine dnemine ait olduu sylenen alt ayet dnda (19-24. ayetler) surenin phe gtrmez bir biimde Mekke dneminde vahyedildii grndedirler. Sonu olarak, surenin, kuvvetle muhtemeldir ki, byk ksm Mekke dneminde, geri kalan ksm da Hz. Peygamber'in Medine'ye varndan ksa bir sre nce vahyedilmitir. Sure ismini, 25. ayet ve devamnda Kbe tavaf (hacc) ve bununla ilgili baz ritellere (eir) ilikin atftan almaktadr.

1 EY NSANLAR! Rabbinize kar sorumluluk bilinci tayn; nk, Son Saat'in sarsnts, gerekten korkun olacak! 2 O (saate) ulatnz Gn, emziren her kadn emzirdii ocuu unutur gider; her gebe kadn [vaktinden nce] ykn brakr; ve insanlar sarho olmadklar halde sana sarholarm gibi gzkrler;1 ama yine de, Allah'n azab[n grdkleri zaman duyacaklar dehet ok daha] zorlu olacaktr.2 3 Hal byleyken, yine de, nice insan, herhangi bir bilgiye sahip olmakszn Allah hakknda tartmakta ve (bu yolda,) ba kaldran her trl eytan gcn3 peine taklmaktadr; 4 o eytan gler ki, kendilerine ynelen kimseleri yoldan karmaya ve onlar kavurucu azaba srklemeye memur edilmilerdir. 5 EY NSANLAR! lmden sonra kalk [olgusun]dan phedeyseniz, o zaman, [hatrlayn ki,] Biz, gerekten de sizi[n her birinizi] topraktan, sonra bir dl suyu damlasndan, sonra dllenmi hcreden, sonra (temel unsurlar ve istidatlaryla) tamamlanm ama (btn geleriyle) henz tamamlanmam bir ceninden4
1 Lafzen, insanlar sarho greceksin, yani, sarhomuasna ne yapacan bilmez davranlar iinde greceksin. Bu yanltc grn, grme ediminin -ayetin ilk cmlesinde kullanlan siz oul ifadesinden sonra ter (greceksin) tekil formunun kullanlmasnda kendini gsteren- katksz znel (sbjektif) karakteri ibarenin sana sarholarm gibi gzkrler eklinde evrilmesini dorulamaktadr. 2 Parantez iinde yaptmz aklayc ilave (grdkleri zaman duyacaklar dehet ok daha ...), 21:103'de geen ve drst ve erdemli insanlardan bahisle, [Kyamet Gn'nn uyandraca] byk korkunun, dier btn insanlar etkisi altna alacan ama bylelerini kayglandrmayacan belirten ifadeye dayanmaktadr. 3 Bkz. 15:17 hk. 16. notun ilk yars. 4 Yukardaki eviri bni Abbs ve Katde'nin (nceki Beav tarafndan, sonraki Taber tarafndan kaydedilmitir), embriyonik gelimenin eitli evrelerine atfen, muhalleka ve ayr-i muhalleka ibaresiyle ilgili aklamalar dorultusundadr. Taber, ayr-i muhalleka tabirini, ceninin (muda) henz bireysel hayata ulamad -yahut, Taber'nin kendi
22-576

22. SURE

yarattk ki, size [meneinizi bylece] aklayalm. Ve [domasn] dilediimizin, [annesinin] rahminde [Bizce] belirlenmi bir sre iin kalmasn salarz; sonra sizi ocuk olarak dnyaya getirir ve [yaamanza imkan veririz]; bylece [bazlarnz] olgunluk ana eriir; yle ki, kiminize [daha ocukluk anda] lm tattrlrken, kiminiz de yalln yle dkn alarna eritirilir ki, bildiini bilmez olur.5 Ve [sen, ey insanolu, lmden sonra kalktan phe ediyorsan, dn ki:] bir bakyorsun yeryz kupkuru; ama ona su indirdiimizde, (bir de bakyorsun) canlanp kabarm ve her trden gzel ekinler ortaya koymu! 6 Btn bunlar [bylece vuku bulmaktadr,] nk Allah Niha Gerek'tir6 ve nk O, l olan dirilten ve her eye gc yetendir. 7 Ve [bil ki, ey insanolu,] Son Saat, phe gtrmez bir biimde gelip atacaktr ve Allah mezarlarda yatan herkesi kaldracaktr. 8 Hal byleyken, yine de insanlarn iinde niceleri vardr ki, herhangi bir bilgiye, herhangi bir doru yol retisine ve k saan bir ilah kitaba sahip olmakszn Allah hakknda tartmakta; 9 [bakalarn] Allah yolundan saptrmak iin [hakka] srt evirmektedir. Byle birinin bu dnyadaki pay [manen] gzden dmedir;7 Kyamet Gn'nde ise ona yakc azab tattracaz; 10 [Ve ona] (o Gn:) bu senin kendi elinle nceden kazandn ey; nk Allah kullarna asla en kk bir hakszlk yapmaz! [denecek]. 11 Ve insanlardan kimi de vardr ki, Allah'a [imanla kfrn] snr[n]da8 kulluk eder; yle ki, bana bir iyilik gelse, O'ndan honut olur; ama bana snayc bir glk gelse hemen btnyle yz evirir,9 ve bylece dnyay da, ahireti de
ifadesiyle, kendisine henz ruh flenmedii (l yunfehu fha'r-rh)- evreye iaret eden bir ifade olarak aklamaktadr. Topraktan yarattk ifadesine gelince, bu insann en ilkel (ya da elementer) biyolojik meneini ve onun topraktan gelen teki unsurlarla olan yaknln gstermek iindir; bu konuda bkz. 3:59 hk. 47. notun ikinci yars; 23:12 hk. 4. not. 5 Bkz. 16:70 hk. 79. not. 6 Bkz. 20. sure, 99. not. 7 Hakszlk yapan insanlardan pek ou bu dnyada grnte mreffeh ya da muzaffer olduuna gre, yukarda sz edilen gzden dmenin ahlak nitelikte olduu -yani, ahlak alg ve kavrayta tedric bir bayalamay ve sonu olarak manev planda klmeyi, alalmay ifade ettii- aktr. 8 Yani, hi birinde karar klmakszn imanla kfr arasnda gidip gelerek. 9 Lafzen, yz stne dner -insann yz (vech), deyimsel olarak onun btn varln ifade etmektedir.
22-577

22. SURE

kaybeder; zaten, hibir eyle kyaslanamayan kayp da gerekte budur!10 12 [Byle yaparken,] Allah yerine, kendisine ne zarar ne de yarar salayabilen eylere yalvarp yakarr;11 dlebilecek en vahim sapklk da zaten budur.12 13 [Ve bazan da] kendisine zarar yararndan ok olacak olan kimseye, [bir baka insana] yalvarp yakarr: gerekten de, bu ne kt efendi ve bu ne kt uyruk!13 14 GEREK U K, Allah imana eriip drst ve erdemli davranlar ortaya koyanlar, ilerinde derelerin, rmaklarn aldad hasbahelere kabul edecektir; nk Allah dilediini yapar. 15 Kim ki Allah'n kendisine bu dnyada da, ahirette de yardm etmeyeceini14 dnyorsa, ge baka bir yolla ulamay denesin de yol katetsin;15 ve bylece grsn, bakalm, bu hilesi onu skntsndan16 kurtaracak m? 16 Bu [ilah retiyi] Biz ite byle apak mesajlar eklinde indirdik; artk (bundan byle) Allah, [doru yola ulamay] isteyen kimseyi doru yola yneltecektir.17
10 Lafzen, en ak kayp budur. 11 Benimsedii inanca kaytsz artsz bal kalmakta acze den insan, ou zaman, gerek ya da hayal, birtakm haric glere kendi kaderi zerinde belirleyici bir etki ya da rol yaktrmaya ve bylece onlara tanrsal nitelikler isnat etmeye eilimlidir. 12 Lafzen, (en) uzak sapma budur ite (zlike huve). Bizim aklayc evirimiz hk. bir aklama iin bkz. 14:18'in son cmlesi hk. 25. not. 13 Bir baka insana ifadesiyle yaptmz aklayc ilave, hemen hemen her zaman yaayan bir ahsa iaret eden men zamirinin gereidir. Burada, bu zamir, kendinin, Allah'a ancak imanla kfr snrnda kulluk edenler tarafndan tanrlatrlmasna izin veren ve bylece hem kendini, hem de peinden gidenleri manen uuruma srkleyen kimseye iaret etmektedir. 14 Yani, kendisine yardm iin Allah'n yeterli olmadn; yle anlalyor ki, [imanla kfrn] snr[nda] Allah'a kulluk eden (bkz. 11. ayet) ve bu yzden de Allah'n gcnn insan bu dnyada da, te dnyada da mutlulua ulatrmaya yeteceinden phe eden kimse ma ediliyor. Yukarda h kii zamiriyle Hz. Peygamber'in iaret edildii yolunda mfessirlerin ounluunun ileri srd gr bizce, biraz zorlama bir grtr ve yukardaki anlam akyla akmamaktadr. 15 Li-yekta ifadesinin yol katetsin eklinde aktarlmas kataa (lafzen, kesti) fiilinin bilinen deyimsel anlamna dayanmaktadr (mesafe kat etmek); Eb Mslim'in yekta ibaresine ilikin yorumu da bu yndedir (Rz). [Baka] bir yolla (bi-sebebin) ifadesi ise yukarda 12-13. ayetlerde dile getirilenlerle alakaldr. 16 Lafzen, onu fkelendiren ya da kzdran eyden; yani kendini aresiz ve terk edilmi bulmann verdii skntdan. 17 Yahut: Allah diledii kimseyi doru yola yneltir. Yukarda benimsediimiz karlk hususunda bir aklama iin bkz. 14:4 hk. 4. not.
22-578

22. SURE

17 Gerek u ki, [bu ilah retiye] inananlar, Yahudi inancna bal olanlar ve Sbiler,18 Hristiyanlar ve Mecusler19 ve bir de, Allah'tan baka varlklara tanrsal nitelikler yaktranlar20 arasndaki hkm Kyamet Gn Allah verecektir: nk Allah her eye tanktr. 18 [EY NSANOLU,] gklerde ve yerde var olan her eyin, -gnein, ayn, yldzlarn, dalarn, aalarn ve hayvanlarn- Allah'n (kudret ve ycelii) nnde yere kapandn grmyor musun?21 Ve insanlardan bir nicesi [Allah'a bilinli olarak ba emektedir];22 ama niceleri de [O'na kar geldikleri iin te dnyada] kanlmaz biimde azab hak edecekler;23 ve Allah'n [Kyamet Gn'nde] alaltt kimseyi de onurlandrabilecek kimse yoktur; nk, Allah diledii her eyi mutlaka yapar. 19 Birbirine kart bu iki taraf24 Rableri hakknda (her zaman) birbiriyle atma, tartma iinde olmulardr:
18 Bkz. 2. sure, 49. not. 19 Mecs: M.. son bin yln ortalarnda yaayan ve retileri Zend-Avesta adl kitapta toplanan ranl din kurucusu Zerdt'n (Zarathustra) izleyicileri. Bu din bugn ran'n Gabr'leri, ve daha belirgin bir biimde Hindistan ve Pakistan Parsleri tarafndan devam ettirilmektedir. Bunlarn dini, dualist bir felsefe ortaya koysa da, temelde, evrenin yaratcs olarak Kdir-i Mutlak bir Tanr'nn var olduu inancna dayanmaktadr. 20 Hristiyanlar ve Mecusler, Allah'tan baka varlklara tanrsal nitelikler yaktrsalar da, bu varlklar z olarak daha ok Tek Tanr'nn tecellisi -ya da tecessm- olarak grdkleri ve dolaysyla kendilerinin yalnzca Allah'a kulluk ettiklerine inandklar iin yukarda ilk kategoride yer almlardr. Buna karlk, Allah'tan baka varlklara tanrsal nitelikler yaktranlar (ellezne erak) Allah'n birliini, esiz-ortaksz olduunu aka reddettikleri iin ayr bir kategoride yer almaktadrlar. 21 Secde teriminin bu anlam iin bkz. 13:15, 16:48-49 ve ilgili notlar. Men zamiri iin bu anlam rgs iinde benimsediimiz var olan her ey ifadesi 13:15 hk. 33. notta aklanmaktadr. 22 Zemaher ve Rz'ye gre, bilin artna dikkat eken bu aklayc ilave nceki isim cmlesinin znesiyle (mbted) balantl olan dolayl olarak ma edilen bir yklem (haber) durumundadr; burada belirtilmek istenen husus, evrende var olan her eyin/herkesin isteyerek ya da zorunlu olarak Allah'n kudret ve ycelii nnde secde etmesine ramen (kar. 13:15), insanlarn hepsinin bu eylemi bilinli olarak yapmad hususudur. 23 Lafzen, oysa biroklar iin [te dnyada] azap kanlmaz olacak (hakka aleyhi); yani hayattayken yapp-ettiklerinin bir sonucu ya da rn olarak; yoksa, terimin gnlk dildeki anlamyla keyf bir cezalandrma olarak deil. 24 Lafzen, bu iki dman yahut bu iki hasm; yani Allah'n birliine, esiz-ortaksz olduuna inananlarla, O'ndan bakalarna tanrsal nitelikler yaktranlar yahut btnyle O'nun varln inkar edenler.
22-579

22. SURE [Onlardan] hakk inkara kalkanlar25 iin [te dnyada] ateten giysiler biilecek ve balarnn stnden yakc umutsuzluk26 boca edilecektir; 20 ve bununla onlarn ilerinde olan her ey ve deriler(i) eriyip gidecek;27 21 ve onlar demir kskalarla [balanmasna hep bu durumda] tutulacaklar;28 22 ve kendi

bountular iinde (kvranp dururken) bu durumdan ne zaman kurtulmaya alsalar her seferinde yeniden (ayn bountuya) sokulacaklar ve [onlara:] Tadn (bu) yakc azab [sonuna kadar]! [denecek]. 23 [Buna karlk,] imana eriip drst ve erdemli davranlar orta koyanlar Allah, ilerinde derelerin, rmaklarn aldad hasbahelere sokacaktr; orada onlar altn bilezikler ve inciler taknacaklar ve onlarn giyim-kuamlar da ipekten olacak;29 24 nk byleleri szn en iyisine, en tutarlsna30 ynelmek [arzusunu gster]diler ve bylece O btn vglere layk olan'a gtren yola yneltildiler. 25 BLN K, hakk inkara artlanm olanlara, [bakalarn] Allah'n yolundan31 evirmeye, (keza) hem orada yaayan, hem de dardan gelen btn insanlar iin tayin ettiimiz Mescid-i Harm'dan [alkoymaya] alanlara ve (bile bile) hakszlk yaparak orann saygnlna glge drmeye32 kalkanlara [te dnyada] ok can yakc bir azap tattracaz.33
25 Yani, bilmeyerek hataya denlerin dndakiler. 26 Hamm teriminin bu anlam iin bkz. 6:70'in son cmlesi hk. 62. not, ayrca 14:50 hk. 65. not ve 73:12-13 hk. 7. not; bu son notta, te dnyada gnahkarlarn urayacaklar azaba ilikin benzer tarzdaki temsl tasvir hk. Rz'nin yorumundan sz edilmektedir. 27 Yani, i ve d boyutlaryla tm kiiliklerini, tm benliklerini tam bir kntye, zlmeye uratarak. 28 Lafzen, onlar iin demir kskalar (mekmi) olacak. Mekmi kelimesinin tekili olan mikmea ismi, kskaca ald, zaptetti yahut boyunduruk altna ald anlamna gelen kamea fiilinden tremitir (Lisnu'l-Arab). Bunun iindir ki, yukardaki ayette bahsi geen demir kskalar tabiri, hakk inkara kalkanlarn ya da niyetli olanlarn te dnyada kendilerini mahkum etmi olduklar azaptan kurtulmann mmkn olmadn ifade iindir. 29 Bkz. 18:31 ve ilgili 41. not. 30 Yani, Allah'tan baka tanr olmad ilkesine dayanan retiye. (Aklda tutulmaldr ki, kavl terimi yalnzca sz anlamna deil, zihinsel planda rgletirilmi gr ya da reti anlamna da gelmektedir.) 31 Bu ifade, nceki ayette geen btn vglere layk Olan'a gtren yol ifadesiyle balantldr. 32 Lafzen, orada sapka eylemler (ilhd) amalayan -din ilkelerden yana ortaya konan her trl sapmay ifade eden bir terim. 33 bni Abbs'a dayanarak bni Him'n kaydettiine gre bu ayet Hicret'in 6. ylnn sonuna doru, yani Kureyli Mriklerin Medine'den hac iin gelen Hz. Peygamber ve
22-580

22. SURE 26 nk, brahim'e bu badet Evi'nin34 kurulaca yeri gsterdiimiz zaman [o'na demitik ki:] Bana kimseyi ortak koma!35 Ve Benim Mbedimi, onu tavaf

edecek olanlar iin, onun nnde [Rablerini tazim ve tefekkr ederek] dikilip duranlar iin, saygyla eilenler ve yere kapananlar iin temiz tut!36 27 Bunun iindir ki, [ey Muhammed,] btn insanlar hacca ar:37 yaya olarak ve hzl yryen her [trl] binek38 stnde, [dnyann] en uzak kelerinden sana gelsinler 28 de (bunun) kendilerine salayaca yararlar grsnler;39 ve
arkadalarnn Mekke'ye girip Kbe'yi (Mescid-i Harm': Dokunulmaz Mescid'i) tavaf etmelerine kar ktklar zaman vahyedilmitir. Fakat bu gr doru olsa da, olmasa da -ki her iki ynde de elde tarih bir delil bulunmamaktadr- yukardaki ayetin ulatrd mesaj u ya da bu tarih durumla kaytl olmayp, inananlar dinlerinin simgesel merkezini ziyaret etmekten alkoymak yahut onun saygnlna, dokunulmazlna glge drmek amacyla, fiil ya da zihn mahiyetteki her trl giriimi iaret etmektedir. 34 Yani, Kbe'nin; bkz. 2:125 hk. 102. not. 35 Hz. brahim'in Allah'a herhangi bir varl ortak komaktan btnyle uzak olduu yolundaki sk tekrarlanan Kurn ifade gznnde bulundurulursa, bize yle geliyor ki, yukardaki buyruk daha zel bir anlam tamakta, yani Mbed'in kendisinin bir tapnma nesnesi olmasna izin verme; sadece, bu Mbed'in Tek Tanr'ya adanm ilk mbed olmas nedeniyle zel bir anlam ve nem tadn insanlara akla anlamna gelmektedir (kar. 3:96). Ayet, ayrca, nceki ayetin banda bahsi geen hakk inkara artlanm olanlara ilikin bir atf da tamaktadr. 36 Bkz. 2. sure, 104. not. 37 Lafzen, insanlar arasnda hacc duyur, yani mminler arasnda (Taber). Mfessirlerin ou bu pasajn Allah'n Hz. brahim'e ynelttii buyruun bir devam olduunu sylemilerdir; ama bazlar -zellikle, Hasan Basr- bu pasajn Muhammed (s)'e hitab ettii grndedirler. (slam'da kurumlaan bir ibadet olarak, ylda bir kez Mekke'ye hac konusunda bkz. 2:196-203 ve ilgili notlar.) 38 Lafzen, evik binek. Mfessirlerin bazlarn, uzun ve yorucu yolculuklara dayanma yeteneinden tr buradaki evik binekin deve olduu yolundaki gre sevk eden bir ifade. Oysa, klasik Arapa'da demmerah yahut edmerah fiilleri sadece deveyle ilgili olarak deil, atla ilgili olarak da kullanlmakta ve [binei] talim yaptrd ve [yara ya da savaa] hazrlad anlamna gelmektedir; dolaysyla, midmr hem atlarn sava ya da yar iin talim yaptrld yer ve hem de yar alan demektir (Cevher, Ess; kar. ayrca Lane V, 1803). Bunun iindir ki, dmir sfat ismi -zellikle yukarda olduu gibi, riclen (yaya) ifadesiyle kartlk iinde kullanld zaman- eviklik, yahut daha uygun bir ifadeyle, hz yapmaya msait anlamna gelmekte ve karsama yoluyla hzl yol alan her trl ulam arac iin kullanlabilmektedir. 39 Lafzen, onlara [ulaacak] yararlara tank olsunlar -yani, Allah'a adanan ilk mbedin karsnda ulaacaklar manev bilin ve duyarla; ayrca, btn mminleri kucaklayan kardelik bilincine. Bu manev kazanmlar yannda, ylda bir kez Mekke'ye haccn, dnyann
22-581

22. SURE

(kurban iin) belirlenen gnlerde, [bu amala] O'nun kendilerine rzk olarak salad hayvanlar zerine Allah'n ismini ansnlar;40 ve bylece siz de bunlardan yiyin ve darlk iindeki yoksulu da doyurun.41 29 Bundan sonra, uymak zorunda olduklar belli birtakm kstlamalara son versinler;42 [varsa] adaklarn yerine getirsinler ve (Dnyann) bu en eski Mbedini [bir kere daha] tavaf etsinler.43 30 Btn bunlar [Allah tarafndan ngrlmtr;] dolaysyla, kii eer Allah'n (bu) yasaklayc buyruklarn saygyla gzetirse, bu Rabbinin katnda kendi iyiliine sonu verecektir. [Yasak olduklar] size bildirilenlerin dnda, [kurban etmek ve etinden yemek zere] btn hayvanlar size helal klnmtr.44
her yanndan gelen mminlere, cemaatin coraf olarak birbirinden ayr muhtelif paralarn etkisi altnda tutan toplumsal ve siyas problemlerden haberdar olma frsatn vermektedir. 40 Kuran'n hayvan kesilirken Allah'n adnn anlmas konusundaki srar mminlerin can almann cidd bir eylem olduunu hissederek bu ii yapmalarn ve Allah'n onlara hayvanlarn etini yemek iznini verirken gsterdii gvenin nemini anlamalarn salamak iindir (Marmaduke Pickthall, The Meaning of the Glorious Koran, London 1930, s. 342, dipnot 2). Belirlenmi gnlere (eyym malmt) gelince, bunlar, ay takvimine gre Zilhicce'nin onuncu gn ve bunu takib eden iki gndr ki, bu gnler hem Kurban Bayram'dr, hem de Hacc'n son gnleridir (bni Abbs'a dayanarak Rz). 41 Haclara, kurban ettikleri hayvann etinden ancak bir ksmn yeme izni verilmi ise de, bununla yoksullar doyurmak asldr (farz) (Taber, Zemaher) ve bu, kurban kesmenin birincil amacn tekil etmektedir. Kurban kesmek, ayrca, kendisine ryasnda Allah'n bu yndeki istei bildirilince ilk olunu O'nun uruna kurban etmeye hazr olduunu gsteren Hz. brahim'in hatrasn yd etmek iin de bir vesiledir (bkz. 37:102-107 ve ilgili notlar). Kurban kesmenin bir dier boyutu da, rzk verenin, hayata ve lme hkmedenin Allah olduunu ve her eyin/herkesin O'na dneceini hatrlatc bir eylem olmas ve nihayet (Rz tarafndan da vurguland gibi), her mminin hak yolda kendini feda etmeye hazr olduunu simgeleyen bir ibadet olmasdr. 42 Taber'nin grne gre, smme'l-yekd tefesehum ifadesi Hac dolaysyla yapmalar zorunlu olan ibadetleri (mensik) yerine getirsinler anlamna gelmektedir. Oysa, dier mfessirler ayette geen bu (ok nadir) tefes szcn, haccn ifas srasnda gzetilmesi zorunlu, sa kesmemek, tra olmamak, cins mnasebette bulunmamak, dikisiz hac ihrmndan baka bir giysi giymemek vb. (2:197) belirli birtakm kstlamalara ilikin bir atf olarak anlamlar ve sonu olarak yukardaki ifadeyi tefes [olarak nitelendirilen ve hac srasnda gzetilmesi zorunlu olan kstlamalar]a son versinler eklinde yorumlamlardr. 43 Yani, Kbe'yi (bkz. 2. sure, 102 ve 104. notlar) tavaf etsinler ve bylece hac uygulamasn (mensikini) tamamlasnlar. 44 Bkz. 5:3'n ilk paragraf. Bylece, Kuran, bir kere daha, zellikle yasaklanmam olan her eyin (per se), znde meru ve helal olduunu belirtmektedir.
22-582

22. SURE

yleyse artk, [Allah'n yasaklam bulunduu her eyden, ve en ok da] inan ve uygulama olarak puta taparln her trl bayalndan uzak durun;45 aslsz her trl szden kann, 31 (ve bunu,) O'ndan baka kimseye-hibir eye tanrsal nitelikler yaktrmakszn [ve] sahte ve dzmece olan her eyden yz evirip yalnzca Allah'a ynelerek46 [yapn]: nk, bilin ki, Allah'tan bakasna tanrlk yaktran kimse, gkten savrulup den, kularn didikleyip kapt, yahut rzgarn uzak, ssz bir yere savurduu kimseye benzer. 32 te bu [aklda tutulmaldr,] Allah tarafndan konulan simgeleri47 saygyla gzeten kimse [bilsin ki,] bu [simgeler gerek anlamn inananlarn] kalpler[in]de Allah'a kar tadklar sorumluluk bilincinde bulmaktadrlar. 33 Bu [simgeleri gzetmekte gsterilen bilin ve duyarln] size [O'nun tarafndan] belirlenmi bir sreye kadar48 yararlar olacaktr; sonra bunda gdlen amacn ve varlan sonucun [tevhid inancn simgeleyen] En Eski Mescid [olduunu anlayacaksnz].49
45 Evsn (lafzen, putlar) terimi sadece dzmece tanrlar simgeleyen nesnel ve somut imajlara deil, en geni anlamyla, aslsz inan ve uygulamalarla ya da sahte deerlere balanma eilimiyle bir arada dnlebilen her eye iaret etmektedir; bunun iindir ki, hemen ardndan her trl aslsz szden kanma buyruu gelmektedir. 46 Hunef (tekili hanf) terimine ilikin bir aklama iin bkz. 2:135 hk. 110. not. 47 Lafzen, Allah'n simgeleri (eir). Bu anlam rgs iinde, hacda yerine getirilmesi ya da gzetilmesi gereken edimsel ve biimsel ykmllklere iaret eden bir ifade (bkz. 5:2 hk. 4. notun ikinci yars). Hac'la ilgili erkan ya da ykmllklerin simgesel karakterine ilikin bu atf inanan kiinin dikkatini bu ykmllklerin manev anlam ve nemine ekmek ve onu, bu tr unsurlar putpereste bir dncesizlik iinde birer feti haline sokmamas ynnde uyarmak iindir. Baz mfessirlerin, simgeler (eir)den kasdn, burada, zellikle kurbanlk hayvanlar ve onlarn kurban edilme usul olduu yolundaki grleri metnin anlam akna pek uymamaktadr. Taber'nin bu ve bundan sonraki ayete ilikin aklamasnda belirttii gibi, eir terimi hacla ilgili btn edimsel ve biimsel ykmllkleri, usul ve kaideleri ve yerleri (mekanlar) iine almaktadr (ve dolaysyla, hepsi de simgesel mahiyet tayan bu unsurlarn herhangi biriyle snrlandrlamaz). 48 Yani, hayatnzn sonuna kadar (Beydv). 49 Halle (lafzen, [dm vb. bir eyi] zd ya da at yahut yk indirdi ya da kaldrd) fiilinden treyen mehill ismi hem izlenmesi gereken yol/rota, hem de bir ykmlln bittii, son bulduu yer ve zaman anlamna gelmektedir (Tcu'l-Ars). Terim, bir nceki ayette aka bahsi geen Allah'a kar sorumluluk bilinciyle (takv) dorudan ilgili grnd yukardaki anlam rgs iinde, gerek takvann (Allah'a kar sorumluluk bilincinin) ama ve ereinin Kbe'nin (En Eski Mescid) varlyla simgelenen Tevhid (Allah'n birlii, esiz ortaksz olduu) inancnn kavranmas olduuna iaret etmek zere, deyimsel olarak ama ve erek anlamn tamaktadr.
22-583

22. SURE

34 Bunun gibi, [Bize inanan] her mmet iin kurban kesmeyi bir kulluk eylemi olarak ngrdk ki, [bu amala,]50 kendilerine rzk olarak saladmz hayvanlar keserken Allah'n ismini ansnlar. Ve [her zaman akllarnda tutsunlar ki:] Sizin tanrnz Tek bir Tanr'dr; yleyse btn varlnzla kendinizi O'na teslim edin. Ve sen de [ey Peygamber,] tm iyi yrekli, alak gnll kimseleri [Allah'n honutluuyla] mjdele. 35 Onlar ki, ne zaman Allah'tan sz edilse kalpleri sayg ve saknmayla titrer; (onlar ki) balarna gelen her trl darla, skntya gs gererler; saltta devaml ve duyarldrlar; ve kendilerine verdiimiz rzktan bakalarna da harcarlar.51 36 Hayvanlarn kurban edilmesine gelince, Biz bunu sizin iin Allah tarafndan konulmu simgelerden52 biri olarak ngrdk ki bunda sizin iin [nice] yararlar vardr. yleyse artk, [kurban edilmek zere] sraya dizildiklerinde onlarn zerinde Allah'n ismini ann; ve cansz olarak yere serildiklerinde onlarn etinden53 kendiniz de yiyin; kendi nasibiyle yetinip istemeyen kimseyi de, istemek zorunda kalan kimseyi de (onunla) doyurun. Biz, ite bu amala 54 onlar55 sizin yararnza sunuyoruz ki kredesiniz. 37 [Fakat unutmayn ki,] onlarn ne etleri Allah'a ular, ne de kanlar; lakin O'na ulaan, yalnzca sizin O'na kar gsterdiiniz bilin ve duyarlktr. te bu amala, onlar sizin yararnza sunuyoruz ki, size ulama yolunu, yordamn gsterdii (her trl rahmet) iin O'nun yceliini saygyla anasnz. yleyse, o iyilik yapanlar mjdele 38 ki, Allah inananlar [btn ktlklere kar] mutlaka koruyacaktr; nk, Allah, hangi trden olursa olsun, hainleri ve nankrleri asla sevmez.56 39 KENDLERNE haksz yere saldrlan57 kimselere [savama] izni verilmitir 50 Yani, kiinin lzumlu ve deerli olarak bilip sahip kt bir eyi, beere yakan duygusal tepkilerden mutlak olarak uzak olan Allah' yattrmak iin gzden karlm bir fidye olarak deil, fakat O'nun adna bilinli ve bencillikten uzak bir takdme olarak sunmak zere. (Ayrca bkz. aadaki 36. ayet.) 51 Bkz. 2. sure, 4. not. 52 Bkz. yukarda 47. not. 53 Lafzen, onlardan. 54 Lafzen, bunun iin/bylece. 55 Yani, kurbanlk hayvanlar. 56 Bkz. 4. sure, 134. not. 57 Lafzen, o kimseler madem ki zulmedildiler. nceki ayette geen Allah inananlar [btn ktlklere kar] koruyacaktr vaadiyle balantl olarak, bu ayet savunma amal savaa izin olduunu bildirmektedir. Bu konuyla ilgili tm Hadisler (zellikle, Taber ve bni
22-584

22. SURE

ve phesiz Allah onlara yardm ulatracak gtedir-: 40 onlar ki, sadece Bizim Rabbimiz Allah'tr! dedikleri iin haksz yere yurtlarndan karldlar. nk, Allah insanlar birbirlerine kar savunmasz braksayd,58 phesiz o zaman, ilerinde Allah'n isminin oka anld manastrlar, kiliseler, havralar ve mescidler [oktan] yklp gitmi olurdu.59 Ve muhakkak ki Allah, O'nun dvsna arka kanlara yardm edecektir: nk, Allah (her eyi hkm altnda tutan) en yce iktidar Sahibidir. 41 [O yardma layk olanlar ki,] kendilerini yeryznde egemen klsak [dah] salta devam ederler, arnmak iin verilmesi gerekeni verirler, yaplmas iyi ve doru olan emreder, yanl ve kt olan yasaklarlar; ama yine de, olup biten her eyin sonucu Allah'a kalmtr. 42 MD, o [hakk inkara artlanm olan] kimseler seni yalanlyorlarsa, [ey Muhammed, unutma ki,] onlardan ok nce, Nh toplumu, d ve Semd toplumu da [kendilerine gnderilen elileri] yalanlamlard; 43 tpk, brahim toplumunun, Lt toplumunun, 44 Medyen halknn [yapt gibi]; ayrca, Musa da [Firavun ve yandalarnca]60 yalanlanmt. [Her seferinde] hakk inkar edenlere belirli bir sre iin frsat verdim, ama gn gelince onlar kskvrak yakaladm ki bylece, Benim onlar hie saymam nasl olurmu, grsnler! 45 Ve zulm ve hakszlkta onmaz dzeylere vardklar iin nice ehirleri yok ettik, yle ki, imdi hepsinin yerinde yeller esiyor; atlar km, kuyular kurumu, [bir zamanlar ge doru] ykselen saraylar (imdi yerle bir olmu)! 46 Peki, yeryznde gezip dolamyorlar m ki, orada olup biteni kalpleri kavrasn ve kulaklar iitsin?61 Ne var ki, onlarda kr olan gzler deil; kr olan,
Kesr'in kaydettikleri) bu ayetin sava problemine ilikin ilk atf olduunu gstermektedir. Abdullah bni Abbs'a gre, szkonusu ayet Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicretinden hemen sonra, yani Hicr birinci yln balarnda vahyedilmitir. Savan yalnzca ve yalnzca- savunma amacyla yaplabilecei ilkesi, bir yl sonra vahyedilen Bakara suresinde daha ayrntl bir biimde ele alnmtr (bkz. 2:190-193 ve ilgili notlar). 58 Lafzen, Allah insanlardan bir ksmn dieriyle savmasayd (kar. 2:251'in ikinci paragrafndaki benzer ifade). 59 Bu ifadeden kast, gerekte savunma glerinin tekilini gerektirebilecek en nemli milin din zgrlnn savunulmas olduudur (bkz. 2:193 ve ilgili 170. not); nk, aksi takdirde, 2:251'in son cmlesinde belirtildii gibi, yeryz rmeye ve yozlamaya maruz kalrd. 60 Yani, kendi halk tarafndan deil, Firavun ve yandalar tarafndan; nk kendi halk, gnahkarca davranlarna ramen o'nun Allah'n elisi olduunu kabul etmiti (Taber). d, Semd ve Medyen halkna ilikin atflar 7. surede 48, 56 ve 67. notlarda yer almaktadr. 61 Lafzen, orada (olup biteni) kavrayacak kalpleri, iitecek kulaklar olsun.
22-585

22. SURE

gslerdeki kalpler! 47 Ve bir de [ey Muhammed,] (gelecekse gelsin diyerek) onlar azap konusunda sana meydan okuyorlar:62 fakat (bilmelidirler ki) Allah vaadinden asla cayacak deildir ve bilin ki, Rabbinin lsyle bir gn, sizin hesap ettiiniz bin yl gibidir.63 48 Ve onmaz zulm ve hakszlklara dalp gitmi nice toplumlara bir sre iin frsat vermitim! Ama gn gelince onlar kskvrak yakalayverdim: nk btn yolculuklarn sonu Banadr! 49 [EY MUHAMMED,] de ki: Ey insanlar! Ben, yalnzca, size [Allah tarafndan gnderilen] apak bir uyarcym! 50 Ve [bilin ki,] imana eriip drst ve erdemli davranlar ortaya koyanlar balanma ve ok stn, ok byk bir rzk beklemektedir;64 51 ama mesajlarmza kar, onlar amalarnda zaafa uratma niyetiyle, dmanca abalara girienlere gelince: harl atee girecek olanlar ite byleleridir. 52 Bununla birlikte, senden nce her ne zaman bir eli ya da haberci gndersek ve bu (eli ya da haberci) ne zaman [uyarlarna olumlu tepkiler almay] umut etse65, eytan mutlaka o'nun gtt niha amaca glge drmeye kalkmtr;66 ama Allah eytan'n drmeye alt glgeyi giderir ve

62 Bu konuda bir aklama iin bkz. 6:57, 8:32, 13:6 ve ilgili notlar. 63 Yani, insann zaman ya da sreden anlad eyin Allah'a gre bir anlam yoktur; nk O, zamandan mnezzehtir, zamann tesindedir; balangc ve sonu yoktur O'nun; yle ki, O'nun iin, ha bir gn, ha bin yl, ayn eydir (Rz). Kar. bir gnn elli bin yla denk olduunun ifade edildii 70:4; ayrca, Allah diyor ki, Ben Mutlak Zamanm (dehr) anlamndaki gvenilir Hadis. 64 Bkz. 8:4 ve ilgili 5. not. 65 Lafzen, Senden nce hibir eli ya da haberci gndermedik ki, o (eli ya da haberci) mit ettii zaman, (temenn) .... ou mfessire gre eli (rasl) tabiri, yeni bir reti ya da eriat vazeden vahy mesaj getiren kimse iin, peygamber (neb) ise, Allah'n, mevcut bir eriate ya da btn ilah eriatlerde yer alan ortak ilkelere dayanan ahlak deerleri bildirmekle grevlendirdii kimse iin kullanlmaktadr. Buna gre, her rasl (eli) ayn zamanda neb (haberci)dir; ama her neb, rasl deildir. 66 Yani, mesaj tayan kiinin (elinin) gtt gerek amacn (umniyyeh: lafzen, arzu/zlem ya da mit/beklenti) toplumun manen ilerlemesi ya da ykselmesi deil, kendi kiisel nfz ve iktidarnn glenmesi olduu vesvesesini insanlara vererek (kar. 6:112 -Biz hem insanlar, hem de grnmeyen varlklar (cinn) iinden eytan gleri (eytn) her peygambere dman kldk; 6. sure, 98. notta bu ifadeyle ilgili bir aklama bulunmaktadr).
22-586

22. SURE

mesajlarn kendi ilerinde ak ve anlalr klar ve birbirleriyle aklar;67 nk Allah doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen, mutlak ve snrsz bilgi Sahibidir. 53 [Yine de, Allah'n bu tr phelere frsat vermesi,] eytan'n [peygamberlerin niyeti konusunda gnllere] drmeye alt glgeyi kalplerinde bir erilik, bir hastalk68 bulunan, kalpleri katlam olan kimseler iin bir snama arac klmasndandr; nk, [bu tr phelere kaplarak kendilerine] yazk eden kimseler,69 dorusu, ok derin bir yanlg iindedir. 54 Ve [yine, Allah'n eytan'n bu abalarn boa karmas,] doru bilgiden nasibi olanlarn bu ilah mesajn senin Rabbinden ulaan katksz gerek olduunu kavramalar, O'na inanmalar ve btn kalpleriyle O'na balanp boyun emeleri iindir. nk gerekten de, Allah imana erienleri dosdoru bir yola yneltir. 55 Hakk inkara artlanm olanlar ise, Son Saat kendilerini apansz yakalayncaya ve btn mitlerin bo olduu o Gn'n azab balarna knceye kadar70 O'nun hakknda kapldklar pheden syrlmayacaklardr. 56 O Gn, tm egemenlik [herkesin grebilecei biimde] yalnzca Allah'n elinde olacaktr. O, [btn insanlar] yarglayacak [ve] aralarnda[ki fark ortaya koyacaktr]: buna gre, imana eriip de drst ve erdemli iler yapan kimseler kendilerini nimetlerle dolu hasbahelerde bulacaklar; 57 ama hakk inkara, mesajlarmz yalanlamaya kalkanlara gelince, ite bylelerini alaltc bir azap bekliyor olacaktr. 58 TE YANDAN, zulm diyarn terk eden71 [ve] Allah yolunda [kavgaya
67 Lafzen, sonra Allah ayetlerini kendi iinde ak ve aklayc klar. Yuhkimu yteh ibaresinin anlam budur (kar. 11:1'deki uhkimet ytuh ifadesi): yani, Allah kendi muhtevalaryla kendilerini ortaya koyan mesajlar vahyederek Hz. Peygamber'e birtakm gizli amalar ya da kiisel saikler yaktrma imkann kt niyetli muhalifler iin btnyle ortadan kaldrmtr. Cmlenin bandaki smme (lafzen, sonra) taks bir zamanda pepeelik deil, edimler ya da eylemler arasnda mevcut sra, uyum ya da balanty ifade iindir; bunun iindir ki eviride ve balacyla aktarlmtr. 68 Bkz. 2:10 ve ilgili not. 69 Lafzen, zalimler/hakszlk yapanlar. 70 Lafzen, yahut o orak gnn azab onlara ulancaya kadar; yani, ldkleri gne kadar Allah'n varln tanyp O'nun yol gsterici mesajlarna uymaya yanamayan kimseler iin hi de umut verici eyler vaad etmeyen bir gnn azab kendilerine ulancaya kadar. 71 Ellezne hcer ifadesinin bu anlam iin bkz. 2:218 hk. 203. not. Allah yolunda [kavgaya giriip] len ya da ldrlen ifadesi, 39-40. ayetlerde geen ve Allah'n, dinlerini ve bamszlklarn korumak iin mminlere verdii sava izninden sz eden ifadeyle balantldr. Bu uurda kendini feda etmenin tad yksek erdem Kuran'n muhtelif
22-587

22. SURE

giriip] len ya da ldrlen kimselere gelince: muhakkak ki, Allah onlar [te dnyada] gzel bir rzkla rzklandracaktr; nk, rzk verenlerin en iyisi, phesiz Allah'tr; 59 [ve dolaysyla,] onlar, mutlaka, son derece honut kalacaklar bir [varolu] konumuna eritirecektir;72 nk Allah, mutlak ve snrsz bilgi sahibidir, halmdir. 60 Bu u demektir: Kim ki kendisine yaplan saldrya denk bir tepkiyle karlk verdii halde73 [yeniden] acmaszca kendisine saldrlrsa, Allah byle birine mutlaka arka kacaktr; nk, Allah ok balayan ve bylece kullarn gnahtan arndran gerek balaycdr.74 61 Bu byledir, nk Allah [ylesine snrsz kudret Sahibidir ki,]75 gndz ksaltarak geceyi uzatan, geceyi ksaltarak gndz uzatan O'dur; nk Allah olup biten her eyi grc, iiticidir.76
yerlerinde ve zellikle 4:95-96'da vurgulanmaktadr; buna bal olarak, ayn erdemin, sonraki pasajda sz edilen Hesap ya da Yarg Gn'nde de byk bir nemi vardr. 72 Yahut: onlar [lmden sonraki hayatlarna] holanacaklar bir tarzda sokacaktr (kar. 4:31'in son cmlecii hk. 40. not). Bu ifadeyle, Allah yolunda can veren kimselerin bu eylemleriyle, daha nce ilemi olabilecekleri tm gnahlarndan tr O'nun affn kazanm olacaklar ma ediliyor. 73 Lafzen, maruz kaldklar saldrnn misliyle karlk verenler -yani, yalnzca nefsi mdafaa amacyla giritikleri eylemlerde dmanlarnn kendilerine yapt saldrnn snrlarn amayanlar. (Szkonusu misillemeyle ilgili benzer bir ifade 16:126'da da yer almakta ve ilgili 150. notta aklanmaktadr.) 74 Bu ayetin giri cmlesi, misillemenin balangta maruz kalnan saldrnn boyutlarn amamas artyla nefsi mdafaann sava iin meru tek gereke olduu ilkesini dile getirirken, ayetin son ksm, hakl sebeplere dayanmayan saldrlar karsnda mminlerin, dmann savaan glerini btnyle etkisiz duruma getirmek zere topyekn savaa girimelerinin meru olduunu ma etmektedir (kar. 2:190 ve 192-193). Topyekn sava ama yukarda atfta bulunulan snrl misilleme ilkesiyle eliir gibi grnebilecei iin, Kuran Allah'n, baka artlarda gnah olabilecek byle bir eylemden tr, mkerrer saldr eylemleriyle kendilerine kar haksz yere sava alan (mmin)leri (ayet 39) balayacan belirtiyor. 75 Zmnen, ve haksz saldrlara urayan mminlere de yardm edecek gtedir. 76 Yani, insanlarn kalbinde olan bilen O'dur; bununla birlikte, insan aklnn kuatamayaca snrsz bilgi ve hikmetiyle, hrriyet nn bedeli ve bir snama arac olarak zulmn karanlnn ne gemesine frsat tanyan da, sonra n karanla galebe almasn salayan da O'dur; bu olgu insanlk tarihi boyunca tekrarlanan ezel ve evrimsel bir sretir. (bni Kesr'in belirttii gibi, yukardaki pasaj 3:26-27'ye ilikin dolaysz bir atf durumundadr: De ki: Ey mutlak egemenlik sahibi Allahm, Sen egemenlii dilediine verir dilediinden alrsn ... Sen dilediini yapmaya kdirsin; gndz ksaltarak geceyi uzatr; geceyi ksaltarak
22-588

22. SURE

62 Bu byledir, nk niha gerek, phesiz, Allah'tr;77 apak sahte ve dzmece olan ise, onlarn O'ndan baka yalvarp yakardklar varlklardr; ve nk Allah ulular ulusu, yceler ycesidir! 63 Grmyor musun, gkten su indiren Allah'tr; ki onunla yeryz yeeriyor? Dorusu, Allah her eyden haberdar olan, [bilgi ve gzetimiyle] her eye nfz eden ama kendisine asla nfz edilemeyen akn Varlk'tr.78 64 Gklerde ve yerde var olan her ey O'na aittir; ve Allah'tr, Yalnz O'dur, btn vglere layk ve kendine yeterli olan. 65 Yeryznde var olan her eyi ve koyduu (fizik) yasalara uyarak denizde seyreden gemileri size boyun edirenin79 Allah olduunu grmyor musun? Ve gk cisimlerini,80 kendi izni olmadka81 yeryzne dmemeleri iin, yerlerinde, yrngelerinde tutan[n O olduunu grmyor musun?] Gerekten de Allah insanlara kar ok acyp esirgeyen, ok efkat gsterendir. 66 Nitekim, size hayat veren, sonra sizi ldren ve en sonunda sizi yeniden hayata dndrecek olan O'dur; [btn bu gereklere ramen, yine de] insan, gerekten, ok nankrdr. 67 BZ her mmete, kulluklarn gstermeleri iin [ayr] bir ibadet tarz82 tayin ettik. Bunun iindir ki, [ey inanan kii, seninkinden baka yollar tutan] kimseler bu konuda seni tartmaya srklemesinler;83 sen yalnzca [onlarn hepsini] Rabbine ar: nk, sen gerekten dosdoru bir yol zerindesin. 68 Ama eer seninle tartmaya [alrlarsa, onlara sadece] de ki: yapp-ettiklerinizi en iyi bilen Allah'tr.84 69 [nk] zerinde ayrla degeldiiniz tm konularda Kyamet Gn
gndz uzatrsn ... 77 Bkz. 20. sure, 99. not. 78 Latf (kavranlmaz/beer alg ve tasavvur gcyle kuatlamaz) terimiyle ilgili bir aklama iin bkz. 6. sure, 89. not. 79 Yani, ...dan yararlanmanz salayan (kar. 14. sure, 46. not). 80 Lafzen, gk. Burada gkten kast, Allah'n koyduu kozmik yasalara bal kalarak yrngelerinde dnp duran yldzlar, gezegenler vb. dir (Mer, XVII, 137). 81 Yani, Kuran'n ska dile getirdii gibi, evrensel kozmik bir afet ya da deiim olarak kendini gsterecek olan Son Saat'e kadar. 82 Lafzen, bir ibadet yolu (mensek, bazan bir ibadet tr ya da biimi anlamna da geliyor). Bu pasajn anlamyla ilgili daha etrafl bir aklama iin bkz. 5:48'in son paragraf: Her biriniz iin [farkl] bir sistem, [farkl] bir hayat tarz tayin ettik; ve ilgili 66-68. notlar. 83 Yani, seni tartmaya srklemelerine izin verme (Zemaher, Beav). 84 Kar. 10:41: Benim yapp-ettiklerim bana, [yazlacak] sizin yapp-ettikleriniz de size: ne siz benim yaptklarmdan sorumlusunuz, ne de; ben sizin yaptklarnzdan sorumluyum.
22-589

22. SURE aranzda hkm verecek olan Allah'tr.85

70 Allah'n gklerde ve yerde olup biten her eyi, btn ieriiyle bildiini bilmiyor musun? Btn bunlar [Allah'n koyduu] evrensel yasalar dizgesinde kaytldr; (dolaysyla,) btn bunlar[ bilmek], gerekten Allah iin ok kolaydr. 71 Yine de,86 [yeri gelince O'na inandklarn syleyen] kimseler, Allah' brakp, O'nun haklarnda hibir delil indirmedii87 ve gerekte kendilerinin de haklarnda pek bir ey bilemeyecekleri88 baka varlklara, baka glere kulluk edip duruyorlar; [Hesap Gn'nde, ite bu] zalimler kendilerine asla yardmc bulamayacaklardr. 72 Kendilerine apak mesajlarmz okunduu zaman, hakk inkara artlanm olanlarn yzndeki inkarc tavr hemen fark edebilirsin; kendilerine mesajlarmz okuyanlara neredeyse saldracak gibidirler! De ki: Peki, size imdi hissettiklerinizden daha vahim olan89 haber vereyim mi? Bu [Ahiret Gn'nn] ateidir ki Allah onu hakk inkara artlanm olanlara vaad etmitir; varlacak ne kt bir sondur o! 73 EY NSANLAR! (te) size bir misal veriliyor; onu dinleyin imdi: sizin Allah'tan baka yalvarp-yakardnz btn o (dzmece) varlklar, hepsi bir araya gelseler dah, bir sinek bile yaratamazlar (deil mi?); hatta bir sinek onlardan bir ey kapacak olsa, onu bile geri alamazlar! Bavurup isteyen de, bavurulan ve istenen de ne kadar gsz!... 74 Bu [konuda hataya de]nler Allah'n gcn gerei gibi kavrayp deerlendiremiyorlar; nk Allah, her eyi hkm altnda tutan en yce iktidar Sahibidir. 75 [Snrsz kudret ve nfzuyla] Allah meleklerden de, insanlardan da eliler seer. Ama yine de her eyi gren, her eyi iiten Allah'tr:90 76 [bu elilerin bildikleri snrlyken,] O onlarn gzleri nnde olanlar da, onlardan gizli

85 Bkz. 2. sure, 94. not. 86 Yani, Allah'n her eyi bilen ve dolaysyla her eyi kucaklayan Varlyla biricik Tanr olduunun farknda olduklar halde. 87 Bkz. 3. sure, 106. not. 88 Yani, bamsz tefekkr ve mahede yoluyla. 89 Lafzen, daha erli/daha kt olan, yani Allah'n mesajlarndan yana duyduunuz rknt ve isteksizlikten daha rktc, daha elem verici bir eyi. 90 Yani, peygamberler ve melekler O'nun yalnzca kullar olup O'nun her eyi gren, her eyi iiten mutlak ilim ve kudretinden herhangi bir paya sahip deillerdir ve dolaysyla hibir ekilde insanlar kendilerine kulluk etmeye armazlar.
22-590

22. SURE

tutulanlar91 da btnyle bilmektedir; nk her ey, tm olaylar ve olgular [mebde ve med olarak] Allah'a dnmektedir. 77 SZ EY imana erienler! [Allah'n huzurunda] eilin, yere kapann ve [yalnzca] Rabbinize kulluk edin; ve iyi iler yapn ki, kurtulua, esenlie eriesiniz! 78 Ve Allah'n dvs iin, O'nun yolunda gsterilmesi gereken en zorlu, en stn abalara giriin; [mesajna muhatap ve tayc olarak] sizi seen ve din konusunda zerinize bir zorluk, bir glk yklemeyen O'dur:92 [ve size] atanz brahim'in inancn [izlemeyi neren de O].93 Eli'nin sizin nnzde ve sizin de tm insanln nnde geree tank olmanz iin gemi alarda da, bu ilah mesajda da, sizi kendilerini yrekten Allaha teslim edenler94 diye isimlendiren O'dur. yleyse, saltta devaml ve duyarl olun, arnmak iin verilmesi gerekeni verin ve smsk Allah'a balann. Sizin gerek Efendiniz O'dur; ne stn, ne yce Efendi; ne stn, ne yce Yardmc!

91 M beyne eydhim ve m halfehum deyimiyle ilgili bir aklama iin bkz. 2. sure, 247. not. 92 slam dininde zorluun, gln olmamasn birka ynde deerlendirmek gerekiyor: (1) slam, Kurn retinin anlalmasn zorlatracak yahut saduyuyla eliebilecek dogmatik ve mistik unsurlardan uzaktr; (2) gnlk hayat gereksiz snrlamalarla gletiren karmak trensel ve biimsel ykmllkler yahut tabusal sistemler iermemektedir; (3) insan tabiatna kanlmaz biimde ters den kendine-eziyeti, ileci tm yaklamlara kapaldr (kar. bu konuda 2:143'n ilk cmlesi hk. 118. not); (4) insann zayf yaratll bir varlk olduunu (4:28) her konuda hesaba katmaktadr. 93 Hz. brahim, burada sadece -izleyicilerine bu pasajda hitab edilen- Peygamber Muhammed (s)'in soyca atas olduu iin deil, fakat ayn zamanda kendini bilinli olarak Allah'a teslim eden herkes iin bir nc, bir prototip olduu (ve dolaysyla muvahhidlerin manev atas olduu) iin de atanz olarak nitelendirilmektedir (bkz. bir sonraki not). 94 Mslim terimi kendini Allah'a teslim eden anlamna gelmektedir; buna gre, islm da Allah'a teslim olmak/Allah'a boyun emek demektir. Her iki terim de Kuran'da Tek Tanr'ya inanan ve bu inanc, O'nun vahyettii mesajlar eksiz phesiz kabul ederek dorulayan, teyid eden herkes iin kullanlmaktadr. Kuran bu ilah mesajlarn sonuncusu ve en evrensel olan olduu iin tm inananlar onu tebli eden Son Peygamber'in gsterdii yolu izlemeye ve bylece btn insanla rnek olmaya arlmaktadrlar (kar. 2:143 ve ilgili 119. not).
22-591

23. SURE

23. MMNUN
Klasik mfessirlerin ou bu surenin Mekke dneminin sonlarna doru vahyedildii grndedirler. Suyt'nin kaydettiine gre, baz otoriteler bunun Mekk surelerin sonuncusu olduunu ileri srmlerse de bu konuda elimizde kesin bir delil bulunmamaktadr. sminin de delalet ettii gibi sure, ilk ayetinden son ayetine kadar, gerek iman meselesi, her eye kdir bir Yaratc'nn varlna iaret eden apak ve pheye yer vermeyen ehadet (tanklk) meselesi ve insanolunun O'na kar mutlak ve niha sorumluluu zerinde odaklanmaktadr. Allah tarafndan seilmi uzun bir peygamberler zincirinin tebli abalarnda kendini gsteren kesintisiz ilah yol gsterme olgusuna dikkat ekilmekte; bu peygamberlerin hepsi de tek ve ayn gerei tebli ettiklerine gre, Allah'a inanan herkese, 21:92-93'de olduu gibi, hatrlatlmaktadr ki Bu sizin mmetiniz tek bir mmettir (52. ayet) ve bu birlik, insanolunun bencillii, iktidar ve nfz peinde sergiledii ihtiras ve mcadele yznden paralanmtr (53. ayet ve devam). Btn bunlarla birlikte, surenin, bir yaklam eitlilii iinde ifade edilen ana temas, lmden sonraki hayatn gerekliine inanmakszn stn kudret ve ilim sahibi bir Yaratc G olarak Allah'a inanmann mantken imkansz olduunun hatrlatlmasdr.

1 KESN OLAN UDUR K, inananlar kurtulua erieceklerdir: 2 onlar ki, saltlarnda alak gnll bir duyarlk iindedirler; 3 onlar ki, bo ve anlamsz eylerden yz evirirler; 4 arnmak iin yaplmas gerekeni yaparlar;1 5 Ve onlar ki, iffetlerini korurlar;2 6 eleri -yani, [evlilik yoluyla] meru olarak sahip olduklar insanlar-3 dnda [kimsede arzularna doyum aramazlar]: nk
1 Lafzen, [isel olarak] arnmaya alanlar yahut arnmak iin aba harcayanlar Zekat'n bu anlam rgs iindeki anlam budur (Zemaher; Eb Mslim'in yorumu da ayn yndedir). 2 Lafzen, mahrem yerlerini saknrlar. 3 Lafzen, yahut sa ellerinin malik olduu kimseler (ev m meleket eymnuhum). ou mfessirler bu ifadenin phe gtrmez bir biimde kadn klelerle ilgili olduunu ve ev (yahut) taksnn da meru seeneklerden birine iaret iin kullanldn ileri srmlerdir. Bu geleneksel yorum, bizce, kadn klelerle evlilik d cinsel ilikinin meruiyetini ngrd srece doru ve kabul edilebilir gzkmemektedir: nk byle bir ngr ya da nkabul Kuran'n kendisiyle elimektedir (bkz. 4:3, 24, 25; 24:32 ve ilgili notlar). stelik sz geen yoruma kar yaplabilecek tek itiraz da bu deildir. nk Kuran mminler terimiyle hem erkek hem de kadn mminleri kasdetmekte; ezvc terimi de (eler) hem erkek hem de kadn elere iaret etmektedir. Bunun iindir ki, m meleket eymnuhum ifadesinin onlarn kadn kleleri anlamna yorulmas iin ortada hibir sebep yoktur. te yandan, bu ifadeyle erkek ve kadn klelerin birlikte kasdedilmi olmas da szkonusu olmadna gre, ifadenin hibir ekilde klelerle ilgili olmad, fakat 4:24'deki gibi nikah yoluyla meru olarak sahip olduklar kimseler anlamna geldii aikardr (bkz. 4:24 hk. 26. not). Yalnz ifade, burada, bu anlam rgs iinde 4:24'dekinden nemli bir farkllk gstererek
23-592

23. SURE

onlar (eleriyle olan ilikilerinden dolay) knanmazlar; 7 ama bu [snr] amak isteyenler, ite haddi aanlar byleleridir; 8 ve onlar ki, emanetlerine ve ahidlerine sadakat gsterirler, 9 saltlarn [tm dnyev kayglardan] uzak tutarlar. 10 te varis olacak olanlar byleleridir: 11 Cennete varis olacak ve orada sonsuza kadar kalacak olanlar. 12 MD, GEREK U K, Biz insan baln znden yaratyoruz,4 13 ve sonra onu dl suyu damlas halinde [rahimde] zel bir koruma altnda tutuyoruz; 14 sonra bu dl suyu damlasndan dllenmi hcreyi yaratyoruz; sonra bu dllenmi hcreden de cenini ve ceninden kemikleri yaratyoruz; ve sonra da kemiklere et giydirip onu yepyeni bir yaratk halinde5 var edip ortaya karyoruz: yleyse, yaratanlarn en iyisi, en ustas6 olarak Allah ne ycedir! 15 Ve btn bunlardan sonra, kanlmaz olarak (hepiniz) lm tadyorsunuz; 16
evlilik yoluyla birbirine meru olarak sahip olan hem erkek hem de kadn mminlere iaret etmektedir. Bu yoruma gre, cmlenin banda yer alan ev taks da yahut anlamnda bir seenek bildirmeyip, bir baka deyile yahut yani tabirleriyle benzer ekilde, aklayc bir ifadeye gei ilevini grmektedir ki, bu durumda, bir btn olarak cmlenin anlam yledir: ...eleri, yani [evlilik yoluyla] meru olarak sahip olduklar kimseler dnda ... ilh. (Kar. 25:62'deki benzer ifade: dnp anmak isteyenler, yani [lafzen, yahut] kretmek isteyenler iin.) 4 nsann balktan, topraktan yahut yukardaki ayette getii gibi, baln znden (sulleh) yaratldna dair ok saydaki Kurn atflar insan bedeninin toprakta yetien ya da topran bileiminde bulunan muhtelif organik ve inorganik unsurlardan teekkl ettiine, toprakta yetien besinlerin zmlenmesi yoluyla bu unsurlarn srekli olarak canl ve retken hcrelere dntne (Rz) iaret etmekte ve bylece insann bedensel meneinin ya da znn basitliini ve buna bal olarak da, ona akl ve duygu donanm baheden Allah'a kar insann demesi gereken kran borcunu dile getirmektedirler. 12-14. ayetlerde kullanlan gemi zaman kipi (maz), bu yaratl evrelerinin hepsinin Allah tarafndan ngrlp gerekletirildiini ve bu srecin insann O'nun tarafndan yeryzne karld gnden bu yana hep tekrarlanp durduunu vurgulamak iindir; bu anlam rgs iinde szkonusu tekrar tekrar vukuun baka bir dile imdiki zaman kipinde aktarlmas yerinde olacaktr. 5 Lafzen, baka bir yaratk, yani annesinin bedeninden bamsz olarak varln srdren. 6 Lafzen, yaratclarn en iyisi. Taber'nin belirttii gibi, Araplar yaratc ya da yaratan sfatn her trl sanatkar/sanat (sni) iin kullanmaktadrlar; bu kullanm, geni anlamyla sanat eserlerinin yaratmyla ilgili olarak Avrupa dillerinde de geerlidir. Szcn gerek ve birincil anlamyla asl ve yegane yaratc Allah olduuna gre, ahsenu'lhlikn ifadesi, hlik teriminin bu ikincil anlamyla anlamlandrlmaldr (kar. Tcu'l-Ars, haleka maddesi).
23-593

23. SURE

ve en sonunda da, Kyamet Gn, phesiz, diriltileceksiniz. 17 Yine, gerek u ki, Biz sizin zerinizde yedi [semav] yrnge yarattk;7 ve phesiz, Biz yarattmz lemden hibir ekilde habersiz deiliz. 18 Ve Biz suyu gkten [belirlediimiz] bir lye gre indiriyor, sonra da onu yeryznde tutuyoruz; ama, hi phesiz, bu [nimeti] geri almaya da kdiriz! 19 Ve onunla sizin iin, iinde yediiniz pek ok meyvenin bulunduu hurma ve zm baheleri meydana getiriyoruz; 20 ve (yine onunla sizin iin) Tr-i Sn [evresindeki topraklar]da yetien8, rnnden ya elde edilen ve yiyenlere ho kokulu, lezzetli bir katk salayan aac (karyoruz). 21 Ve evcil hayvanlarda [da] sizin iin, phesiz, karlacak bir ders vardr: onlarn karnlarndaki [st]ten size iiriyoruz; onlardan, baka pek ok bakmlardan yararlanyorsunuz: (szgelimi,) onlarn etiyle besleniyorsunuz,9 22 onlarla -[deniz zerinde] gemiler(le tandnz) gibi- tanyorsunuz. 23 VE YNE, GEREK U K, Nh'u kendi kavmine10 gnderdik; onlara: Ey kavmim! dedi, [yalnzca] Allah'a kulluk edin, nk sizin O'ndan baka tanrnz yok! Hal byleyken, yine de, O'na kar sorumluluk duymayacak msnz? 24 Ama o'nun kavmi iinde hakk kabule yanamayan sekinler evresi: Bu (adam) kendine sizin stnzde bir yer salamak isteyen, sizin gibi lml bir kiiden baka biri deil ki! dediler, nk, Allah [bize bir mesaj ulatrmak] isteseydi, herhalde melekleri gnderirdi; [stelik,] biz atalarmzdan asla bu[na benzer herhangi bir] ey iitmedik!11 25 Kak bir adamdan baka biri deil o; bunun iin, siz o'nu bir sre gzaltnda tutun.
7 Lafzen, yedi yol: bu ifade grlebilir gezegenlerin yrngelerine iaret edebilecei gibi klasik mfessirlerin dedii gibi- Kuran'da ska sz edilen yedi kat gk (yani, yedi kozmik sistem) anlamna da gelebilir. Her iki durumda da, yedi says, okluk bildirmek zere deyimsel anlamda kullanlmaktadr. Bu konuyla ilgili olarak bkz. 2:29 hk. 20. not. 8 Yani, pek ok Kuran ncesi peygamberin yaayp teblide bulunduu (mukaddes armlar dolaysyla burada Tr-i Sn/Sina Da ile simgelenen) dou Akdeniz lkelerine zg zeytin aac. 9 Lafzen, onlardan yersiniz. 10 Zmnen, o kavim ki, Yaratc'nn esiz-ortaksz olduuna iaret eden her trl delili hie saym ve bylece, Allah'n insana bahettii saysz nimete kar nankrce davranmt. 11 Lafzen, bununla ilgili olarak (f) atalarmzdan herhangi bir ey iitmedik. nsanlarn, ilk defa karlatklar ahlak bir nermeyi reddetmek iin, ou zaman, bunun atalarndan devralp alageldikleri dnce ve yaama tarzna uymadn ileri srmekten baka bir sebep bulamadklarn dile getiren Kurn bir atf. Bu atf, dolayl olarak, kr taklidi, yani vahiyle, bir peygamberin ak retisiyle ya da saduyuyla aka desteklenmeyen din doktrin ya da grleri krkrne benimsemeyi mahkum eden bir ma da tamaktadr.
23-594

23. SURE

26 [Nh:] Ey Rabbim! dedi, Onlarn (bu) yalanlamalarna kar bana yardm et! 27 Bunun zerine, Biz de o'na: Bizim gzetimimiz altnda12 ve (sana) vahyettiimiz yntemlerle [seni ve seninle beraber olanlar kurtaracak olan]13 gemiyi yap; diye vahyettik, ve hkmmz gerekleip de seller halinde yeryzn sular kaplad zaman her cins [hayvandan] bir iftle birlikte haklarnda ceza hkm verilmi olanlar dnda- aileni bu [gemiye] bindir; ve sakn, o hakszlk yapm olanlar iin Bana bavurma -nk, onlar kanlmaz olarak boulacaklar! 28 Sen ve seninle beraber olanlar gemiye yerleir yerlemez de ki: Btn vgler, bizi bu zalimler topluluundan kurtaran Allah'a aittir! 29 De ki: Ey Rabbim! [Senin tarafndan] kutlanm, gvenli klnm bir yere eritir beni;14 nk, insana erimesi gereken yere nasl erieceini en iyi gsteren Sensin!15 30 Bu [kssa]da, muhakkak ki, [dnen insanlar iin karlacak] dersler vardr; ve phesiz, Biz [insan] snavdan geirmekteyiz. 31 BU [LK TOPLUM]LARIN ardndan yeni nesiller dnyaya getirdik;16 32 Onlara kendi ilerinden eli gnderdik; [bu eli de onlara ayn eyi syledi:] [yalnzca] Allah'a kulluk edin; nk sizin O'ndan baka tanrnz yok. Buna ramen, yine de O'na kar sorumluluk duymayacak msnz?17
12 Yani, Bizim korumamz altnda. 13 Bu aklayc ilave iin bkz. 11. sure, 60. not. Sonraki pasaj hk. bir aklama iin bkz. 11:40 ve ilgili 62-64. notlar. 11:25-48'de ok daha ayrntl olarak verilen Hz. Nh kssasnn burada (ksaca) tekrarlanmasnn sebebi 29. ayette aklk kazanmaktadr. 14 Lafzen, beni kutlu/gvenli bir konula kondur, yani gvenli artlarda yahut gvenli, bereketli bir yere ulatr (Taber). 15 Lafzen, [nsan] eritirenlerin en iyisi Sensin, yani varmas/erimesi gereken yere en gzel, en iyi eritiren Sensin. Hz. Nh'a ve dolaysyla inanan herkese nerilen bu duayla gemi kssas sembolik bir anlam kazanmakta ve hem ruh/manev, hem de madd/dnyev hayatta insann izlemesi gereken kurtulu yolunu gsterebilecek asl kaynak olarak ilah aydnlanmaya kar insan ruhunun duyduu arzu ve ihtiyac simgelemektedir. 16 Lafzen, bakalarndan bir nesil ya da bir baka nesil (karn). Karn teriminin daha geni anlam hk. bkz. 6. sure, 5. not. 17 Klasik mfessirlerin ou 32-41. ayetlerde sz geen peygamberin d kavmine gnderilen Hz. Hd olduu grndedirler (bkz. 7. sure, 48. not). Ne var ki, bu pasaj, Muhammed (s) de dahil, pek ok peygamberin hayatnda grlen ortak unsurlar dile getirdii iin, kanaatimizce, yukardaki kssa genel bir anlam tamaktadr ve belli bir peygambere deil de, Allah'n btn peygamberlerine ve o'nlarn her birinin peygamber olarak yaadklar
23-595

23. SURE

33 Ve [yine] toplumun -[srf] kendilerine dnya hayatnda bolluk ve genilik bahettik diye, bununla kurumlanp-18 hakk kabule yanamayan, ahiret gereini yalanlayan sekinler evresi [her defasnda]: Bu [adam] yediinizden yiyen, itiinizden ien, sizin gibi bir lmlden baka bir ey deil dediler, 34 ve tpk sizin (imdi yaptnz) gibi bir lmlye itibar edecek olursanz, bilin ki, sonunda kaybeden mutlaka siz olacaksnz! 35 Bu (adam) size lp de toza topraa ve kemie dntkten sonra [yeni bir hayata] kavuturulacanz m vaad ediyor? 36 ok uzak, gerekten ok uzak bu vaad edildiiniz ey! 37 Bu dnyada yaadnz hayattan baka hayat yok: lrz ve [ancak bir kere] yaarz; ve bir daha asla diriltilmeyiz! 38 Bu adam kendi uydurduu yalanlar Allah'a yaktran bir yalancdan baka biri deil; ve dolaysyla, biz asla o'na inanacak deiliz! 39 [Bunun zerine peygamber:] Ey Rabbim! der, Bunlarn [bu] yalanlamalarna kar bana destek ol! 40 [Allah da o'na:] ok gemeden, arplmcasna piman oluverecekler! 19 diye karlk verir. 41 Ve an bir darbe eklinde gelen [cezamz] tam yerinde ve kanlmaz olarak20 onlar kskvrak yakalayverir; ve bylece onlar sel nnde srklenen erp ve kpe eviririz: uzak olsun, byle bir zalimler toplumu! 42 VE ONLARIN ardndan da yine yeni nesiller21 ortaya kardk: 43 nk hibir mmet kendi sresini ne ne alabilir; ve ne de geciktirebilir.22 44 Ve sonra birbiri ardndan elilerimizi gnderdik: [yle ki,] bir mmete kendi peygamberi gelmeye grsn, o'nu hemen yalanladlar; ve bu yzden Biz de onlar birbiri peinden yok edip hepsini efsaneye evirdik: uzak olsun, inanmayanlar toplumu! 45 VE SONRA, Musa ve kardei Harun'u, mesajlarmzla ve apak bir yetkiyle

tecrbelerde tekrarlanan benzer izgilere ilikin genel bir atf durumundadr. 18 Taber'nin ksa fakat zl, etrafnhum fi'l-hayti'd-duny ifadesi iin yapt aklama bu yndedir. Terife fiilinin tam aklamas iin bkz. 11:116 hk. 147. not. 19 Lafzen, pimanlk duyanlardan olacaklardr. 20 Bi'l-hakk ifadesi (lafzen, hakikate yahut adalete uygun olarak) burada, adalet, hikmet, gereklik, kanlmazlk gibi anlamlarla ykl olup szkonusu edilen herhangi bir durumun kanlmaz sonularna iaret eder (Rb), eviride de szcn bu yklemi aktarlmaya allmtr. 21 Lafzen, baka nesiller; yani yeni mmetler, yeni uygarlklar. 22 Bkz. 15:5'deki benzer ifade hk. 5. not.
23-596

23. SURE

46 Firavun ve onun sekinler evresine gnderdik;23 fakat bunlar byklk tasladlar; zaten (oldum olas) kendilerini byk gren bir toplumdu bunlar. 47 Nitekim yle dediler: Soydalar bizim klelerimiz olduu halde, bizim gibi lml olan bu iki insana m inanacaz yani? 48 te byle [diyerek] bu iki (eliyi) yalanladlar ve bylece helak edilenlerin arasndaki yerlerini aldlar:24 49 Oysa, belki doru yolu tutarlar diye Musa'ya kitap vermitik. 50 Ve [Musa'y nasl onurlandrdysak] Meryem olunu ve anasn da [rahmetimiz iin] bir sembol25 kldk: Ve o'nlarn her ikisini de ebed esenliin, berrak emelerin bulunduu yce bir makama eritirdik.26 51 SZ EY ELLER! Dnya hayatnn temiz ve meru nimetlerinden paynz aln;27 ve drst ve erdemli davranlar ortaya koyun; ve bilin ki, yaptnz her eyi eksiksiz biliyorum. 52 Muhakkak ki, bu sizin mmetiniz bir tek mmettir; nk hepinizin Rabbi Benim; yleyse Bana kar sorumluluunuzun bilincinde olun!28
23 Durumlar dier peygamberlerden bir bakmdan farkl olduu iin, Hz. Musa ve Harun burada ismen zikrediliyorlar; szkonusu farkllk, onlarn kendi soydalar tarafndan deil, soydalarna zulmeden bir toplum tarafndan reddedilmeleridir. 24 Lafzen, helak edilenlerden oldular. 25 yet szc iin burada benimsediimiz sembol karl iin bkz. 19. sure, 16. not. Hz. sa ve annesi Hz. Meryem burada zellikle hakk inkara artlanm olanlar tarafndan zulm ve iftiraya maruz brakldklar iin bahse konu edilmektedirler. 26 Yani, cennete. Men szc berrak emeler/gzeler yahut akarsular anlamndadr (Taber'nin kaydna gre bni Abbs; ayrca Lisnu'l-Arab ve Tcu'l-Ars); ve dolaysyla, cennet, ilerinde derelerin aldad hasbaheler kavramyla bitien manev arnml simgelemektedir. 27 Allah'n btn elilerine hitab eden bu vecz ara sz, onlarn lml olduklarn vurgulamak ve bylece inanmayanlarn, Allah, tpk bizim gibi lml olan birini kendisine eli olarak semi olamaz yolundaki itirazlarn rtmek iindir. Bu ayet, bu tr itirazlarn, insanlarn ihtiya ve gdlerini ancak kendileri gibi dnya hayatnn nimetlerinden tadan ya da pay alan lml birinin anlayabileceini ve dolaysyla insanlara manev ve toplumsal meselelerinde ancak byle birinin nderlik edebileceini kavrayamayan eksik bir muhakemenin rn olduunu gstermektedir. 28 Yukardaki ayet de, 21:92'de olduu gibi, hangi tarih isimlendirme altnda olursa olsun, gerek anlamyla Allah'a inanan herkese hitab etmektedir. Kuran, Allahn elilerinin hepsini iine alan nceki atfla, zamann ihtiyalarna ve hitab ettikleri toplumlarn tbi olduu izaf artlara bal olarak getirdikleri uygulamaya ilikin ilke ve kurallar arasndaki haric ve biimsel farkllklar ne olursa olsun, btn peygamberlerin ayn temel gereklerle gnderildiklerine, ayn temel gerekleri tebli ettiklerine iaret etmektedir. (Bkz. 5:48'in
23-597

23. SURE

53 Ama [sizi izlediklerini syleyen toplumlar] aralarndaki bu birlii bozup29 para para oldular; her hizip [ancak] kendi benimsedii [retinin dar ve kat kalplar] iinde rahat soluk alr oldu.30 54 Fakat onlar bir vakte kadar, kendi cehaletlerine gmlm olarak, kendi hallerine brak.31 55 Kendilerine mal mlk ve ocuklar vermekle, sanyorlar m ki, 56 onlar [kendi anlaylarna gre] iyi ve yararl [bildikleri] eylerde yartrmak [istiyoruz]?32 Hayr, onlar [yanldklarnn] farknda deiller! 57 Ama, Rablerinden korkarak kendilerini sayg ve duyarlk iinde tutanlar, 58 Rablerinin mesajlarna inananlar, 59 Rablerinden baka hibir varla tanrsal
ikinci paragraf hk. 66-68. notlar.) 29 Kar. 21:93. 30 Lafzen, ellerinde bulunanla honutluk duyar oldular. Bu ayet ilk azda, u ya da bu yoldaki muhtelif din gruplara, yani daha nceki vahy teblilerden birini ya da tekini benimseyen, ama zaman iinde tevhid yoldan ayrlp Yahudilik, Hristiyanlk gibi ayr isimler altnda hizb bir taassup iine kapanp katlaan ve her biri kendi dogmalarna, kendi biimsel, trensel uygulamalarna kskanlkla sarlp dier btn ibadet yollarna (mensik, bkz. 22:67) kar en kk bir msamaha gstermekten uzak kalan gruplara iaret etmektedir. Yukardaki knama, ayrca, bu yerleik ve kurumlam dinlerin kendi ilerinde birlii bozan hiziplemeye de iaret etmektedir ki bu btn mmetler iin geerlidir; ve dolaysyla, son Peygamber Muhammed (s)'in bugne kadar uzanan btn izleyicilerini de iine almakta ve onlara, amzda slam dnyasnn iine gmld doktriner uyumazl nceden haber veren ve bunu knayan bir mesaj vermektedir -kar. bni Hanbel, Eb Dvd, Tirmiz ve Drim tarafndan kaydedilen sahih Hadis: Yahudiler yetmibir frkaya, Hristiyanlar yetmiiki frkaya blnmlerdir; benim mmetim ise yetmi frkaya blnecektir. (Burada hatrlanmaldr ki, klasik Arapa'da yetmi says -tpk yedi saysnn muhtelif ya da eitli anlam ifade etmesi gibi- ou zaman, belirli bir saysal deeri deil, bir okluu ifade etmek iin kullanlr; dolaysyla, burada Hz. Peygamber'in ifade etmek istedii husus da, Mslmanlarn sonraki alarda pek ok hizip ve frkalara ayrlaca, hatta bu konuda Yahudi ve Hristiyanlar bile geride brakacaklar hususudur.) 31 Yani, hatalarn anlayncaya kadar onlardan uzak dur. Bu ifade, aktr ki, peygamberlerin sonuncusuna ve buna bal olarak, o'nun gerek izleyicilerine hitab etmektedir. 32 Yani, Kendilerine dnyev zenginlikler vermekle Allah'n onlar madd deerler ve rahatlklar peinde arpk bir zihniyetle iyi ve erdemli yapp etmelerle bir tuttuklar bir yara soktuunu mu sanyorlar? Yukardaki iki ayetin lafzen imkan verdii baka bir anlam da udur: Kendilerine mal mlk ve ocuklar vermekle, Allah'n iyi ilerde onlara ncelik tandn ya da onlardan yana ivedilik gsterdiini mi sanyorlar? Bu her iki anlam da dnyev baarnn amalanabilecek en byk iyilik, en yksek erdem olmadn; tersine nceki pasajda sz geen ihtilaf ve ayrlklarn, hemen her zaman, dnyev hrs ve tamahn, g ve iktidar peinde giriilen hizb mcadelelerin sonucu olduunu ma etmektedir.
23-598

23. SURE

nitelikler yaktrmayanlar, 60 sonunda Rablerine dnecekleri dncesi iinde kalpleri titreyerek vermeleri gerekeni verenler:33 61 ite byleleridir, hayrlarda yaran kimseler ve [bu konuda baka herkesi] geecek olanlar! 62 Biz hi kimseye gcnn stnde yk yklemeyiz; ve katmzda [insanlarn ne yapt, ne yapabilecei konusunda] gerei syleyen bir kitap bulunmaktadr; binaenaleyh, kimseye hakszlk yaplmayacaktr. 63 AMA, [din ve inan birliini bozanlara gelince,] onlarn kalpleri btn bu gereklerden yana aymazlk iindedir!34 Fakat, onlarn [ilerinde] bu [bozgunculuk eiliminden] baka [daha kt] eylemlere35 kalkma [eilimleri] de var; ve onlar bu tr eylemlere devam edip gidecekler; 64 yle ki, sonunda, onlarn arasndan bolluk, genilik iinde dalp gitmi olanlar36 azapla kskvrak yakaladmz zaman yalvarp yakarmaya balayacaklar. 65 [Fakat onlara:] Bouna yalvarp yakarmayn bugn; nk, Bizden asla yardm grecek deilsiniz! [denecektir]. 66 Size mesajlarm tekrar tekrar37 okunduunda, siz [her defasnda] kelerinizin zerinde dnveriyor 67 [ve] byklk taslayaraktan gecelerinizi olur olmaz eyler konuarak geiriyordunuz.38
33 Bu ifade, ister zekat ya da sadaka eklinde olsun, ister adalet datmak gibi gayrimadd ya da soyut mahiyette olanlar da dahil kiinin sorumlu olduu kimselere meru haklarn vermesi eklinde olsun, verilmesi manen ve ahlaken zorunlu olan eylerin verilmesine dair bir atf durumundadr. 34 Bu pasaj, aka, 56. ayetin son cmlesiyle balantldr: Hayr, onlar [yanldklarnn] farknda deiller! -ve dolaysyla, 54. ayette, kendi cehaletlerine gml (f-amratihim) olmakla nitelenen kimselere iaret etmektedir. 35 Yani, Allah'tan bakalarna tanrlk yaktrmak, azzlere, vellere tapnmak ya da kendi arzu ve emellerine, altklar dnce tarzna uymayan ilah mesajlar reddetmek gibi, bal olduklarn iddia ettikleri elilerin bizzat kendi tebligatna btnyle ters den eylemlere ve tutucu eilimlere. 36 Bkz. 17. sure, 22. not. Bolluk ve genilik iinde dalp gidenlerle ilgili bu ifade 55. ayete ilikin bir atf tamaktadr (bkz. 32. not ve zellikle bu notun son cmlesi). Azapla kskvrak yakalama ifadesiyle burada muhtemelen Ceza Gn ya da -17:16'da olduu gibibtl inan ve aksiyonlarn uzun vadede bu dnyada da kanlmaz toplumsal felaket ya da kntleri beraberlerinde getirdikleri ma edilmektedir. 37 Kad taksndan sonraki knet fiilinin buradaki anlam budur. 38 Lafzen, geceyi uyank geiren biri gibi (smiran). Kuntum ... tehcurn cmleciiyle birlikte bu ifade, btnyle gerekten kopuk, amasz ve sonusuz tartmalara girime yahut hibir ama gzetmeksizin kelimelerle oynama, olur olmaz yorumlarda bulunma halini dile getirmektedir. (Bkz. ayrca 31:6 ve ilgili not 4.)
23-599

23. SURE

68 Peki, onlar [Allah'n bu] szn anlamaya hi almadlar m? Yahut geip gitmi atalarna hi gelmeyen bir ey mi geldi onlara?39 69 Yoksa bunlar kendi elilerini tanmyorlar da, onun iin mi o'nu inkar ediyorlar? 70 Yahut Onda delilik var! m diyorlar? Oysa, o onlara gerein t kendisini getirdi ama gerek onlardan ounun iine gelmez!40 71 Fakat, gerek41 onlarn arzu ve emellerine uyacak olsayd, phesiz gkler ve yer iindekilerle beraber yklr giderdi!42 Oysa, Biz [bu ilah mesajda] onlara aklda tutmalar gereken her eyi43 ulatrdk; ne var ki, kendilerine bahedilen bu hatrlatc mesajdan [umursamazlkla] yz evirdiler! 72 [Ey Muhammed,] yoksa onlardan dnyev bir karlk m istiyorsun? Fakat [bilmelidirler ki] Rabbinin verecei karlk en iyisidir; nk rzk verenlerin en iyisi O'dur!44 73 Ve, dorusu sen onlar gerekten dosdoru bir yola aryorsun; 74 ama, ahirete inanmamakta direnenler ister istemez bu yoldan sapmaktalar. 75 Onlara merhamet edip [bu dnyada] balarna gelebilecek45 darlk ve sknty giderecek olsak, onlar yine de, o kurumlu azgnlklar iinde krcesine bocalayp dururlar.
39 Kuran'n, insanoluna daha nce de vahyedilen mesajlarn devamndan baka bir ey olmadn ma eden bir ifade. 40 Yani, onlar gerei kabul etmeyi istemezler: bunun sebebi, -sonraki ayetten anlalaca gibi- Kuran'n ortaya koyduu dnya grnn onlarn heva ve heveslerine, kar duygularna ya da alageldikleri dnce tarzna uymamasdr. 41 Yani, yaratln, tm yaratlm lemin tbi olduu gereklik. 42 Yani, kainat -ve zellikle de insan hayat- onlarn bak as dorultusunda yahut onlarn dnd gibi, anlam ve amatan yoksun olsayd, hibir ey ayakta kalmaz, her ey ok gemeden kaos iinde yok olur giderdi. 43 Zikr teriminin bu anlam iin bkz. 21:10 hk. 13. not. 44 Yukardaki ayette geen harc ve harc tabirleri hemen hemen e anlaml olup her ikisi de karlk ya da cret anlamna gelmektedir. Bununla birlikte, Zemaher'ye gre, aralarnda kk bir ayrm vardr: harc, harc'a gre daha snrl bir karla iaret eder; bunun iindir ki, metinde ilkini dnyev karlk ifadesiyle, ikincisini ise, Allah'n bahettii, her iki dnyay da iine alan snrsz bir karl dile getirmek zere herhangi bir snrlayc tanm ilave etmeksizin sadece karlk szcyle aktardk. 45 Zmnen, her insann bana gelmesi kanlmazdr: insan hayatnn darlk ve skntdan zde olamayacan iaret eden dolayl bir ifade.
23-600

23. SURE

76 Ve gerek u ki, Biz onlar azapla da snadk,46 ama onlar yine de Rablerine boyun emediler; (bundan sonra da balanma iin) yalvarp yakaracak deiller; 77 t ki, Biz onlarn nnde [ceza gnne has] zorlu bir azabn kapsn ancaya kadar; ite ancak o zaman btn mitlerini kaybediverirler.47 78 [EY NSANLAR! Rabbinizin mesajlarna kulak verin,] nk, sizi iitme duyusuyla, grme duyusuyla, dnme-hissetme yeteneiyle donatan O'dur; [yine de] ne kadar az krediyorsunuz! 79 Sizi oaltp yeryzne yayan da O'dur; ve sonunda toplanp O'na dndrleceksiniz. 80 Hayat balayan ve lme hkmeden O'dur; geceyle gndzn birbirini kovalamas O'nun buyruuyladr. yleyse, artk aklnz kullanmayacak msnz? 81 Hayr, onlar sadece geip gitmi insanlarn syledii eyi sylerler: 82 Biz ldkten, toza topraa, kemie dntkten sonra, yeniden diriltileceiz, yle mi? derler. 83 Gerek u ki, bize de, bizden nce atalarmza da ayn ey vaad edilmiti! Eskilerin masallarndan baka bir ey deil bu! 84 De ki: Peki, yeryz ve orada var olanlar48 kimin, yleyse? Biliyorsanz [hadi, syleyin bana]! 85 Allah'n! diye cevap vereceklerdir. De ki: Peki, (Allah'n birliini, esiz-ortaksz olduunu) kendiliinizden hatrlamayacak msnz artk? 86 De ki: Peki, kimdir yedi kat g yerinde tutan ve yce kudret tahtnda hkmran olan?49 87 Diyeceklerdir ki: Allah! De ki: Peki, artk O'na kar sorumluluk bilinci tamayacak msnz? 88 De ki: Her eyin ynetimini elinde tutan; koruyup kollayan ama kendisine kar (kimsenin) korunup kollanamayaca kimdir? Biliyorsanz, [hadi, syleyin bana]! 89 Allah! diye cevap vereceklerdir. De ki: Peki, o halde, nasl byle aldatlabilirsiniz?50 90 Hayr, Biz onlara hakk ulatrdk; buna ramen onlar yine de yalan tercih
46 Lafzen, onlar azapla yakaladk. 47 Yahut: mitsiz kalverdiler. 48 Lafzen, orada olanlar. 49 Lafzen, kimdir, yedi gn Sahibi (rabb)? -bkz. 2:29 hk. 20. not- ve yce arn (kudret ve hkm tahtnn) Sahibi? kar. 9:129 ve ayrca 7:54 hk. 43. not. 50 Zmnen, lmden sonra diriltileceinizi inkar ederek.
23-601

23. SURE

ediyorlar!51 91 Allah asla ocuk edinmemitir,52 ne de O'nunla beraber baka bir tanr vardr: [nk, eer baka herhangi bir tanr] olsayd, her tanr kendi yaratt lemi kendinden yana eker53 ve phesiz her biri dierine baskn kmaya alrd! Snrsz kudret ve yceliiyle Allah, onlarn tasavvur ve tanmlama yoluyla yaktrdklar eylerden mutlak olarak uzaktr;54 92 O kullarnn alg ve tasavvurlarnn eriemedii eyleri de, onlarn akl ve duyu yoluyla tanklk edebildikleri eyleri55 de knhyle bilir; ve bunun iindir ki, onlarn Kendisine yaktrdklar her trl eten ve ortaktan mutlak olarak ycedir! 93 DE K: Ey Rabbim! [Sana ba kaldranlarn] vaad edildikleri azabn gereklemesine tank olmam diliyorsan,56 94 Rabbim, o zaman, benim de bu zalim insanlardan biri olmama izin verme! 95 [te byle dua et] nk, phesiz Biz, onlara vaad ettiimiz [azabn, bu dnyada dah gereklemesine] seni tank klacak gteyiz! 96 [Fakat, onlar ne sylerlerse, ya da ne yaparlarsa yapsnlar, sen yine de onlarn
51 Lafzen, onlar gerekten yalancdrlar -yani, Allah'a inandklarn syledikleri halde, lmden sonraki hayat fikrini redderek kendi kendilerini aldatyorlar. Oysa, bu dnyada pek ok zalim ve haksz insan bolluk ve genilik iinde yaarken drst ve inanm pek ok insann ac ve sknt iinde olduu gznnde tutulursa, lmden sonra hayat fikri ilah adalet kavramnn ayrlmaz bir parasdr. te yandan, lmden sonra dirili fikrini inkar etmek, Allah'n snrsz gcnden ve dolaysyla, gerek anlamyla O'nun Tek Tanr oluundan phe etmek demektir ki bu phe en tipik ifadesini tanrsal glerin ok balln ngren mistik ve ok tanrc inanlarda ifadesini bulmaktadr; bu arpk inan biimlerine bundan sonraki ayetle temas edilmektedir. 52 Meleklerin Allah'n kzlar olduu yolundaki slam ncesi Arap inancyla ve Hz. sa'nn Allah'n olu olduu yolundaki Hristiyan dogmasyla ilgili olan bu atf, bir nceki notta aklanan yalan tercih ediyorlar ifadesiyle balantldr. 53 Klasik mfessirlerin le-zehebe bi-m haleka (lafzen, yarattklar eyi/eyleri eker gtrrlerdi) ibaresine verdikleri anlam bu yndedir ve bu u demektir: bu faraz durumda, her tanr sadece kendi yaratt lemle ilgilenir, yalnzca onu kayrr ve bylece ok gemeden btn bir kainat mutlak bir karklk iine yuvarlanr giderdi. 54 Bkz. 6:100 hk. 88. not. 55 Bkz. 6. sure, 65. not. 56 Lafzen, gstereceksen [yani, bu dnyada]. Zemaher'ye gre, in art edatyla m'nn ki bu ikisi bir arada imm olarak okunur- birlikte bulunmas turn fiiline bir kanlmazlk nitelii vermektedir: bu durumda ibarenin anlam eer bana kanlmaz olarak (l budd) gstereceksen [yahut, tank klacaksan] ...ilh. eklindedir. Allah'n olmasn diledii ey mutlak (eo ipso) manada kanlmaz olduuna gre, bu anlam eviriye ancak yukardaki gibi aktarlabilirdi.
23-602

23. SURE

iledii] ktl, en iyi yol hangisi ise, onunla sav:57 (nk) onlarn [Bize] yaktrageldikleri eyleri en iyi bilen Biziz. 97 Ve de ki: Ey Rabbim! Tm kt drtlerin kkrtmalarna kar58 Sana snyorum! 98 Rabbim, onlarn bana yaklamalarndan da Sana snyorum! 99 [LMDEN sonraki hayata inanmamakta direnip de kendi kendilerini aldatanlardan]59 herhangi birine sonunda lm gelip atnca: Ey Rabbim! der, Beni [hayata] geri dndr, izin ver dneyim60 100 de [daha nce] gzard ettiim konularda61 drst ve erdemli iler greyim! Yoo, onun syledii, phesiz, yalnzca [bo ve anlamsz] bir szden ibarettir; nk [bir kere dnyay terk etmi bulunanlarn] ardnda, yeniden diriltilecekleri Gn'e kadar [almas imkansz] bir [lm] engeli bulunmaktadr! 101 Ve sonra, [kyamet] sru flendii zaman, o Gn artk ne aralarndaki kan balar ie yarayacaktr ne de birbirlerine (olup biten hakknda) soru sorabileceklerdir. 102 Ve [o Gn, iyi eylem ve davranlar] tartda ar gelen kimseler; ite kurtulua eriecek olanlar byleleridir. 103 Ama tartda hafif ekenlere gelince; ite, cehennemde yerleip kalmak zere kendi kendilerine yazk edenler de byleleridir; 104 ate onlarn yzlerini kavuracak ve dudaklar acdan arplm olarak orada kalakalacaklar. 105 [Ve Allah onlara:] Mesajlarm size ulatrlmam myd ve siz de onlar yalanlayp durmam mydnz? [diyecek]. 106 Ey Rabbimiz! diye yakaracaklar, Bize kt talihimiz galebe ald ve biz
57 Bkz. 13. sure, 44. not. Bu anlam rgs iinde, kt olarak nitelendirilen ey -sonraki cmlenin de gsterdii gibi- Allah' kullara ya da yaratlm eylere yakan niteliklerle tanmlamaya kalkmaktr (kar. 91. ayet): fakat, yukardaki buyrukla ma edilen ahlak ilke 13:22'nin son cmleciinde ve ayrca, 41:34'de dile getirilen ilkeyle, yani ktln baka bir ktlkle deil, fakat iyilikle savlmas ilkesiyle ayndr. 58 Lafzen, eytanlardan ya da eytan glerden; bkz. 2:14 hk. 10. not. 59 Kar. yukarda bu pasajn da balantl olduu 74 ve 90. ayetler. 60 ou mfessir ircin (beni dndrn) fiilindeki oul hitapta bir sayg ifadesi grmektedir. Bununla birlikte, Kuran'da (Allah'n Kendisinden bahsettii zaman sk sk oul zamir kullanmasna ramen) baka hibir yerde Allah'a hitab edilirken oul ifade kullanlmadna iaret eden Beydv -slam ncesi iirinden de destekleyici rnekler vererek- buradaki oul hitap tarznn, ircin tekil hitap formunun pekitirici tekrarna edeer bir ifade tarz olduu grn ileri srmektedir; evirideki tekrar da bu mlahazaya dayanmaktadr. 61 Lafzen, braktm, terk ettiim konuda (f-m); bununla hem ihmal edilen iyi iler, hem de irtikab edilen ktlkler kasdediliyor olmal.
23-603

23. SURE

de bu yzden eri yola saptk!62 107 Ey Rabbimiz, bizi buradan kar, eer tekrar [gnaha] dnersek, o zaman, gerekten zalim kimseler oluruz! 108 [Fakat Allah onlara:] Kaln kaldnz yerde [bu bayalnzla]!63 Ve Benimle bir daha asla konumayn! diyecek. 109 Bakn, kullarmn arasnda, Ey Rabbimiz! Biz [Sana] inandk; yleyse, bizim gnahlarmz bala ve bize ac, nk gerek acyan(mz), esirgeyen(imiz) Sensin!64 diyenler de vard; 110 fakat siz onlar alay konusu yaptnz; yle ki, bu sonunda size Beni anmay bsbtn unutturdu;65 nk hep glp durdunuz onlara. 111 [Ama,] bakn, glklere gs germelerinden tr bugn onlar mkafatlandrdm: ite, bahtiyar olacak olanlar byleleridir! 112 [Ve Allah, azaptakilere:] Yeryznde ka yl kaldnz? diye soracak. 113 Orada bir gn kaldk, yahut bir gnden daha az; bunu [zaman] saymasn bilenlere sor...66 diye cevap verecekler. 114 [Bunun zerine, Allah:] Orada sadece az bir vakit kaldnz; bunu bir bilseydiniz! 115 Sizi bo ve anlamsz bir oyun iin yarattmz ve Bize dnmek zorunda olmadnz m sanyordunuz?67 116 YLEYSE, artk [bilin ki] Allah yceler ycesidir; mutlak hkm ve egemenlik Sahibidir; Niha Gerektir;68 O'ndan baka tanr yoktur; ok yce, ok
62 Lafzen, yoldan kan kimseler olduk. Bu temsl karlkl konuma kendi zaaflarn kt talih (kve teriminin bu anlam rgs iindeki anlam budur) gibi soyut ve aslsz sebeplere balayan gnahkar insanlarn bo ve anlamsz mazeretlerini dile getirmekte; bylece, dolayl olarak, eylem ve davranlar konusunda insana verilen serbest irade ve buna bal olarak sorumluluk boyutuna dikkat ekmektedir. 63 Bu bayalnzla szckleriyle yaptmz ilave, hasee (lafzen, [birini yahut bir eyi] kovdu) fiilinin anlamnda bulunan aalayc nansa dayanmakta ve ihse emrinde bu nans kuvvetle vurgulanmaktadr. 64 Lafzen, Acyp-esirgeyenlerin en hayrls Sensin. Ayn ifade surenin son ayetinde de gemektedir. 65 Lafzen, t ki size unutturdular: yani, onlarla alay edip durmanz Allah' unutmanza sebep oldu. 66 Allah'la azaptaki ruhlar arasnda geen bu temsl diyalog (Kuran'da baka yerlerde de olduu gibi) insan tarafndan alglanan zamann yanltc ve izaf karakterini ve yalnzca Allah'n tasarurufundaki mutlak ve niha -belki zamansz- gereklie kyasla dnya hayatnn geiciliini dile getirmektedir. Kyamet Gn, insann yeryznde sahip olduu zaman kavramnn yok olup gitmesi, bunu zaman saymasn bilenlere sor cevabndaki aresizlikte ifadesini bulmaktadr. 67 Lafzen, Bize dndrlmeyeceinizi mi ... yani, yarg iin. 68 Bkz. 20. sure, 99. not.
23-604

23. SURE

cmert hkmranlk makamnn Sahibi O'dur!69 117 yleyse artk, kim ki, hakknda hibir delile sahip olmad halde Allah'la beraber baka bir tanrya yakarrsa bunun hesabn Rabbinin katnda mutlaka verecektir; [ve] phesiz, hakk bylece inkar etmi olanlar asla kurtulua, esenlie eriemeyeceklerdir! 118 yleyse, [ey inanan kii,] de ki: Rabbim! [Beni] bala, [bana] ac; nk gerek acyan, esirgeyen Sensin!

69 Lafzen, Kerm hkmdarlk tahtnn (el-aru'l-kerm) Sahibi (rabbi) O'dur. el-Ar (kudret ve hkmranlk taht) terimine verdiimiz bu anlam hk. bir aklama iin bkz. 7. sure, 43. not.
23-605

24. SURE

24. NUR
Hz. Peygamber'in Mustalik kabilesine kar giritii seferle ilgili tarih olaylara ilikin muhtelif atflar (zellikle 11-20. ayettekiler) surenin, pheye yer brakmayacak ekilde Hicret'in beinci ylnda ya da altnc ylnn balarnda vahyedildiini gstermektedir. Surenin byk bir ksm kadn erkek ilikileriyle ve bu ilikiler evresinde gzetilmesi gereken birtakm ahlak kurallarla ilgilidir. zellikle 2-9. ayetler gayrimeru cins ilikilerle alakal belirli hukuk-ceza buyruklar vazetmekte, 27-29 ve 58-59. ayetler ise ferd-ailev mahremiyetin korunmasyla ilgili baz nlemler zerinde durmaktadr. Sure, ismini 35. ayetinde Allah'n tabiriyle ifade edilen derun meselden ve bunun 40. ayette geen Allah'n aydnlatmad kimse iin k (bulma umudu) yoktur! ifadesindeki yanksndan almaktadr. 1 YCELERDEN indirdiimiz, ak ve kesin hkmlerle1 vazettiimiz bir

suredir bu; bu (sure)de (de) apak mesajlar indirdik ki belki ders alr da aklnzda tutarsnz. 2 MD, zina eden2 kadn ve erkein her birine yz denek vurun ve eer Allah'a ve Ahiret Gn'ne inanyorsanz, onlara kar duyduunuz acma, sizi Allah'n bu yasasn uygulamaktan alkoymasn; ve inananlardan bir topluluk da onlarn cezalandrlmalarna ahit olsun.3 3 [Onlarn her ikisi de eit derecede suludur:] zina yapan erkek ancak zina yapan bir kadnla -yani, [kendi cinsel arzularn] tanrlatran bir kadnla-4 birleir; zina
1 Yani, lafzen ak ve kesin kldmz buyruklarla: Buhr'nin naklettiine gre (Kitbu'tTefsr) Abdullah bni Abbs feraznh ifadesini bu anlam rgs iinde byle yorumlamtr (kar. Fethu'l-Br VIII, 361). Yine bni Abbs'a dayanarak Taber de ayn aklamay yapmtr. Allah'n bu sureyi ak ve kesin hkmlerle indirdiinin zellikle belirtilmesi, yle grlyor ki, surede vazedilen buyruklarn katliiyle alakaldr; bir baka deyile, bu durum, vazedilen buyruklarn tmdengelim, (karsama) yoluyla ya da Kuran'n ak lafzlaryla balantsz u ya da bu mlahazayla geniletilmeleri, yeniden tanmlanmalar ya da snrlandrlmalar ynnde giriilebilecek her trl teebbse kar kesin bir uyar getirmektedir. 2 Zin, birbiriyle evli olmayan bir erkekle bir kadn arasnda, bunlarn her biri bir bakasyla evli olsun ya da olmasn, ihtiyar olarak gerekletirilen cins mnasebet demektir. Bu sebeple, Bat dillerinin ounda bu konudaki adlandrmann tersine, Arapa'da evli bir erkein baka bir kadnla ya da evli bir kadnn kocasndan baka bir erkekle cins mnasebette bulunmasyla (adultery) bekar cinsler arasndaki cins mnasebet (fornication) arasnda adlandrmada bir fark yoktur; yani her iki su da zin olarak adlandrlmaktadr. 3 Bu cezann uygulamasna tank olacaklarn says kasden belirsiz olarak braklmtr; bylece, uygulamann ak olmas gerektiine, ama seyirlik bir trene dntrlmesinin de lzumlu olmadna iaret edilmitir. 4 Genel olarak u ya da bu dzmece tapnma nesnesini, u ya da bu hayal varl ya da gc zihnen Allah'la bir tutan yahut Allah'tan baka varlklarda tanrsal nitelikler ve gler
24-606

24. SURE

yapan kadn da ancak zina yapan bir erkekle -yani, [kendi cinsel arzularn] tanrlatran erkekle- birleir: bu (birleme) mminlere yasak edilmitir.5 4 ffetli kadnlar [zinayla] sulayp sonra da [bu sulamay dorulayc ynde] drt ahit getiremeyen kimselere gelince,6 bylelerine seksen denek vurun; bundan byle hibir zaman onlarn ahitliini kabul etmeyin; nk bunlar

bulunduunu vehmeden kii anlamna gelen mrik terimi (mennesi/diili mrike) burada, yle anlalyor ki, beden arzularna kar ancak Allah'a gsterilmesi gereken tutsaka bir teslimiyet ve klme eilimi gsteren ve bylece O'nun tarafndan vazedilen ahlak ve manev ilkeleri, snrlar ineyen kiiye iaret etmek zere, terimin en geni mecaz anlamyla kullanlmtr. Mrike szcn kendisinden nceki zniye (zina eden kadn) szcne balayan ev (yahut) taks, bu anlam rgs iinde -ayrca, bu iki terimin mzekker/eril biimleriyle getii sonraki cmlede-, tpk bu taknn 23:6'daki kullanmnda olduu gibi, yani yahut bir baka deyile ifadeleriyle aktarlabilecek aklayc bir anlam tamaktadr. Yukardaki pasaj hk. daha ayrntl bir aklama iin bkz. bundan sonraki not. 5 Mfessirlerden bazlar bu pasaj bir buyruk olarak ele almakta ve yle anlamlandrmaktadrlar: Zina yapan erkek zina yapan bir kadndan ya da mrik bir kadndan bakasyla evlenmesin; zina yapan kadn da zina yapan bir erkekten ya da bir mrik'ten bakasyla evlenmesin/evlenmeyecektir. Ne var ki, bu yoruma birka bakmdan itiraz edilebilir: Birincisi: Kuran, en ar gnah da ilemi olsa, bir mminin, terimin en kltc ve Allah'a ba kaldrmay temsil eden anlamyla, inanmayan biriyle evlenmesine hibir zaman iyi gzle bakmamaktadr; ikincisi, slam Hukuku'nun temel ilkelerinden birine gre, ilenen suun faili sua uyan er cezay (zina iin yz denek) bir kere ektikten sonra toplum asndan artk yaplmas gereken yaplm ve hukuk mdahalenin konusu kalmam demektir. Son olarak da, yukardaki ifadenin kuruluu, bu ifadeyle bir vakann dile getirilmek istendiini gsterir yndedir (Rz) ve dolaysyla dile getirilen husus bir emir olarak anlalamaz. te yandan, zina gayrimeru bir cinsi birleme olduuna gre, yukardaki pasajda iki kere geen yenkihu fiili spesifik anlamyla evlenir anlamnda deil, fakat hem meru, hem de gayrimeru cins birlemeyi iine almak zere genel anlamyla, yani (biriyle) birleir anlamyla anlalmaldr. Rz'nin kaydettiine gre byk mfessir Eb Mslim de, bu gnah bile isteye iledikleri srece zina olayna karan her iki cinsin de eit derecede sulu olduklarn belirten, sululardan hi birinin srf bir ayartmann kurban olduunu ileri srerek kendisini temize karamayacan ma eden bu ayeti ayn ynde tefsir etmektedir. 6 Muhsant, lafz olarak, [iffetsizlie kar] korunan, desteklenen kadnlar demektir; yani evlilik ve/veya iman ve z-saygs yoluyla. Terim, bu anlamyla, aksini gsteren kesin bir vaka olmadka, er/hukuk adan her kadnn iffetli saylmas gerektiini ma etmektedir. (Bu pasaj sulayan kiinin sulamay kendi einden baka kadnlara ynelttii hallerle ilgilidir; nk bu sulamann eler arasnda cereyan etmesi halinde -6-9. ayetlerde grlecei gibi- ahitlik ilkesi de, meselenin hkm de buradakinden farkldr.
24-607

24. SURE gerekten yoldan km kimselerdir!7 5 Ancak, bundan sonra (yaptndan tr) tevbe edip kendini dzeltenler8 [bu kstlamann dndadr]; nk Allah ok

acyp esirgeyen gerek balaycdr. 6 Kendi zevcelerini zinayla sulayan, fakat kendilerinden baka ahitleri olmayan kimselere gelince; bu (sulamay yapanlarn) her biri doru sylediklerine dair drt kere Allah' ahit tutsunlar,9 7 ve beincisinde de, (bu sulamay yapan kii), eer yalanclardansa, Allah'n lnetine raz olduunu (ifade etsin). 8 Ve [sulanan kadna gelince,] onun, kocasnn yalan sylediine dair Allah' drt defa ahit tutmas (bu sua verilecek) cezay ondan giderir; 9 ve beincisinde, kocas doruyu sylyorsa, Allah'n gazabna raz olduunu (ifade etmesidir).10
7 Aka anlalaca zere, bu hkm, bir erkei yasak ilikide bulunmakla sulayan ve bu sulamasn hukuk usuller iinde isbat edemeyen kadnlar iin de geerlidir. Bu gibi hallerde uygulanan cezann bylesine iddetli ya da cidd olmas ve dier btn ceza ve sulh davalarnda slam Hukuku'nun yeterli grd iki ahit yerine drt ahidin gerekli grlmesi, iftiray ve sorumsuzca yaplan sulamalar nlemenin kanlmaz bir zaruret olmasndan trdr. Pek ok gvenilir Hadis rivayetinin de iaret ettii gibi, bu tr davalarda bu drt ahidin olay konusundaki ehadetlerinin ikinci dereceden deil, dorudan ve bizzat grg ehadeti derecesinde olmas gerekmektedir; bir baka deyile, bu ahitler iin yasak bir birlemenin cereyan etmekte olduuna ya da etmi olduuna delalet eden bir duruma ahit olmalar yeterli deildir; byle bir cins birlemeye bizzat tank olmu olmalar ve yarg makamn hibir pheye yer vermeyecek ekilde tatmin etmeleri gerekmektedir. (Rz, slam Hukuku'nun en byk temsilcilerinin grlerini bylece hulasa etmektedir.) Bu tr sulamalarda ehadet ve delillendirmede aranan bylesine yksek doruluk ve gvenirlik derecesini salamak, imkansz olmasa da son derecede zor olduuna gre, demek ki, yukardaki Kurn hkmn asl amac yasak cins birleme konusunda ikinci dereceden yaplan itham ve yaktrmalarn pratikte nn almak -nk insan zayf yaratlmtr (4:28)- ve zinann isbatn, bu irkin ilikiye katlan sulularn kendi ihtiyarlaryla, din ve vicdan muhasebesiyle yapacaklar samim ikrar ve itirafa bal klmaktr. 8 Yani, had cezasn (kam ya da denek cezasn) ektikten sonra yapt sulamadan alen olarak vazgeen kimseler. nk had cezas, haksz yere sulanan kii iin hukuk bir hak olduundan, sulamay yapan kiinin yalnzca tevbe etmesi ve haksz olduunu ikrar etmesiyle ortadan kalkmaz. Dolaysyla, yukardaki istisna had cezasyla deil, sadece ahitlikten men etme hkmyle alakaldr. 9 Lafzen, Bunlardan her birinin ehadeti Allah huzurunda drt kere ehadettir [yahut yemin etmeleridir]. 10 Bylece, sulanan kadn sulamay red ynnde yemin etmekten kanrsa su isbat edilmi, ama bu yemini yaparsa isbat edilmemi ya da rtlm saylmaktadr. Lin (lnetleme ya da lnetleme yemini) denilen bu uygulama sulamay hukuken hkmsz ve suu muallakta braktna gre, her iki taraf da, zorunlu boanma dnda, zina ya da
24-608

24. SURE

10 YA ALLAH'IN zerinizdeki fazl ve rahmeti olmasayd! (Ya) Allah hikmet ve adaletle hkmeden bir tevbe kabul edicisi olmasayd..!11 11 Bakalarn yalan yere iffetsizlikle sulayanlar iinizden bir gruhtur;12 [fakat, siz, bu haksz sulamaya maruz kalanlar,] bunu kendiniz iin kt bir ey sanmayn; tersine bu sizin iin hayrdr!13 [ftiraclara gelince,] onlarn her biri (byle yaparak) iledikleri gnahn ykn tayacaklardr; ve onlardan bu [gnahn] ilenmesinde ba ekenleri14 vahim bir azap beklemek-tedir!
haksz zina sulamasnn getirecei teki btn sonulardan bak tutulmaktadrlar. 11 Her trl aslsz, isbatsz zina/iffetsizlik isnadn men eden blmn banda yer alan bu cmle -20. ayetteki benzer cmle gibi- iaret ettii anlamn snrlarnn kestirilmesi muhatabn idrakine braklarak vecz bir slup iinde bilinli olarak yarm braklmtr. Bununla, aslsz isnadlara kar kiisel hukuk Allah tarafndan bylece gvence altna alnmam ve zina isnadnn isbat iin ikinci dereceden deliller yeterli grlm olsayd birey ve toplumun maruz kalaca hakszlklarn nerelere varaca dnlsn istenmitir. Bu husus 14-15. ayetlerde daha etrafl olarak ele alnmaktadr. 12 Lafzen, iftiray (ifk, burada aslsz zina/iffetsizlik sulamas) ortaya atanlar sizin iinizden bir gruptur. Usbeh belirli bir ama iin bir araya gelmi saylar belli olmayan bir grup insan demektir (Tcu'l-Ars). Btn mfessirlere gre, 11-20. ayetleri iine alan bu pasaj, Hz. Peygamber'in Hicret'in 5. ylnda Ben Mustalik kabilesine kar giritii seferden dnerken cereyan eden bir olayla ilgilidir. Bu sefer srasnda Hz. Peygamber'in yannda bulunan zevcesi Hz. Aye, bir gn afak vaktinden nce Mslmanlar bulunduklar konak yerinden ayrldklarnda elde olmayan sebeplerden tr ya da dalgnlk yznden arkada braklmt. Hz. Aye, bylece saatlerce yalnz kaldktan sonra, Sahblerden biri tarafndan bulundu ve sonraki konak yerine getirildi. Bu olay Hz. Aye hakknda kt zanlara, kt niyetli sylentilere yol at; ama bu sylentiler ksa mrl oldu ve Hz. Aye'nin masumiyeti hibir pheye yer brakmayacak bir biimde ortaya kondu. Tarih olaylara ilikin btn Kurn atflarda olduu gibi, burada da btn alarda ve btn toplumsal artlarda geerli bir ahlak nerme ortaya konulmaktadr. Yukardaki pasajn, 11-16. ayetlerde olduu zere, gemi zaman kipinde kullanlan fiillerin imdiki zamana iaret edecek ekilde anlamlandrlmasn mmkn klan, ya da, bize gre yle anlamlandrlmasn gerektiren bir gramatik yapda olmas da bu sebepledir. 13 Yani, Allah katnda; nk, zulm ve hakszlklarn yol at sknt ve mutsuzluk, hak edilmedii halde sabrla gs gerildii srece, buna maruz kalan kiinin manen ycelmesine vesile olmaktadr. Kar. Buhr ve Mslim tarafndan rivayet edilen Hadis: Bir mmin ne zaman bir skntya, bir acya, bir kmaza, bir zorlua, bir keder ya da zdraba maruz kalsa, Allah bununla o kulunun hatalarndan bir ksmn giderir. 14 Yani, hukuken ve ahlaken makul olmayan birtakm yollarla, yanltc belirtilere, arz ayrntlara dikkat ekerek aslsz iddia ve isnadlar inanlr klmaya alarak kt zanlarn yaylmasnda nclk edenleri.
24-609

24. SURE 12 Byle bir [sylenti] iittiiniz zaman,15 (siz) inanan erkek ve kadnlarn,

birbirleri hakknda iyi zan besleyip de, Bu dpedz bir iftiradr demeleri gerekmez miydi? 13 [Bu aslsz isnad ileri srenlerden16] iddialarn dorulamak iin17 drt ahit getirmeleri[ni istemeniz] gerekmez miydi? nk, bu ehadeti salamadklar srece, Allah katnda yalanc olanlar ite byleleridir! 14 Eer bu dnyada da, ahirette de Allah'n fazl ve rahmeti zerinizde olmasayd bulatnz bu [iftiradan] tr size18 gerekten byk bir azap dokunurdu; 15 hem de, onu tam dilinize doladnz ve doru bilgi sahibi olmadnz konuda, bu Allah katnda son derece nemli olduu halde, hafife alp ileri geri konutuunuz zaman! 16 Ve [bir kez daha]: Byle bir [sylentiyi] iittiiniz zaman Bu konuda konumak bize dmez; kudret ve yceliinde snrsz olan Sensin; phesiz bu ok kt bir iftiradr! demeniz gerekmez miydi?19 17 Eer mmin kimselerseniz, Allah size byle bir [gnaha] bir daha asla bulamamanz tler; 18 nk Allah mesajlarn size apak bildiriyor; nk Allah, doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen mutlak ve snrsz bilgi Sahibidir! 19 Mminler arasnda irkin sylentilerin20 yaylmasndan holananlar bu dnyada da, ahirette de can yakc bir azap beklemektedir;21 nk [her eyin
15 Lafzen, onu (haksz isnad/sylentiyi) iittiiniz zaman. Burada siz zamiri btn bir cemaati ifade etmektedir. 16 Bu aklayc ilave, nceki ayette hitab edilen mminlerin aslsz isnadlar ileri srmek ya da bu isnadlar desteklemekle deil fakat bunlar yalanlamamakla sulandklar gznnde tutularak gerekli grlmtr. 17 Lafzen, onu desteklemek zere (aleyhi). 18 Zmnen, Size ve btn toplumunuza. Bu ve bundan sonraki ayetle yine 10. ayette temas edilen ve 11. notta aklanan konuya dnlmektedir. 19 Subhneke (kudret ve yceliinde snrsz olan Sensin) ara nids (seslenii), mminlerin bir iftira iittikleri zaman (nk zerinde durulan konuda ortaya atlan her sylenti, hukuken isbat edilmedii srece iftira saylmaldr) bunu dinlemek ya da tekrarlamak konusunda hemen Allah' hatrlamakla ykml olduklarna dikkat ekmek iindir. 20 Fhieh terimi, ahlaka irkin ve uygunsuz olan ey anlamna gelmektedir; dolaysyla, bu ifade en geni anlamyla ahlak d yahut gayriahlak edim ya da davranlar iin kullanlr. Ama yukardaki anlam rgs iinde terim, ahlak d edim ve davranlarn vukuuna dair aslsz ve isbatsz isnad ve iddialara, bir baka deyile, irkin iftira ve sylentilere iaret etmektedir. 21 Yani, bu surenin 4. ayetinde belirtilen yasal ceza.
24-610

24. SURE

nn sonunu] Allah biliyor, ama siz bilmiyorsunuz.22 20 Ya Allah'n fazl ve rahmeti zerinizde olmasayd; (ya) Allah ok acyp esirgeyen gerek efkat Sahibi olmasayd..!23 21 SZ EY imana erienler! eytan'n admlarn izlemeyin; nk, kim ki eytan'n admlarn izlerse, bilsin ki, o yalnzca irkin ve iffetsiz olan, akla ve saduyuya aykr olan emreder.24 Ve eer Allah'n zerinizdeki fazl ve rahmeti olmasayd sizden hi biriniz asla saffetini koruyamaz, arnamazd. Ama [gerek udur ki,] diledii kimseyi arndran, temize karan Allah'tr. nk Allah hem her eyi bilen, hem de her eyi iitendir. 22 Bunun iindir ki, [haksz iftiralara uram olsalar bile,] iinizden [Allah'n] bolluk ve genilik bahetmi olduu kimseler yaknlarna, dknlere ve ktlk diyarndan Allah iin g eden kimselere25 yardmdan el ekmesinler;26 onlar affedip gesinler. (yle ya,) Allah'n da sizi balamasn istemez misiniz; (hem de) Allah'n ok acyp esirgeyen gerek balayc olduunu [grdnz
22 ftira ve bakasnn hata ve aybn bulup ortaya karma konusundaki bu Kurn uyar Hz. Peygamber'e izafe edilen gvenilir rivayetlerde ak bir yanksn bulmaktadr: [Birbiriniz hakknda] her trl (kt) zandan kann; nk (kt) zan son derece aldatcdr (ekzebu'l-hads) ve birbirinizi gzetlemeyin, birbiriniz hakknda tecesss gstermeyin; (bakalarnn) ayplarn aa vurmaya almayn (Muvatta; bu Hadis'in edeer rivayetleri Buhr, Mslim ve Eb Dvd tarafndan da kaydedilmitir); Kendilerini Allah'a teslim etmi olanlar (mslimn) incitmeyin; [onlarn aybn hatalarn] ortaya dkmeye almayn; nk, bakn, kim ki kardeinin aybn aa vurmaya alrsa, [Hesap Gn'nde] Allah da onun aybn aa vuracaktr (Tirmiz); ve Bir mmin bir baka mminin aybn rterse, Allah da [Kyamet Gn'nde] mutlaka onun aybn rter (Buhr). Btn bu tler zn u Kurn mesajdan almaktadr: [Birbiriniz hakknda] yersiz zanda bulunmaktan kann; nk bilin ki, zannn bir ksm [da] gnahtr (49:12). 23 Bkz. bu surenin 10. ayeti ve ilgili 11. not. 24 Bu anlam rgs iinde mnker terimi 16:90'daki (ilgili 109. notta aklanan) anlamyla ykldr; nk, ayetin devamndan da anlalaca zere, terim, bakalarnn iffet ve namusuna kara alp zayf yaratl iinde insann ancak Allah'n ltuf ve rahmetiyle saffet ve temizliini koruyabileceini unutarak eytan'n admlarn izleyen kimselerin aslsz drstlk iddialaryla dorudan balantldr. 25 Muhcirn (baka yerlerde, ellezne hcer) tabiri iin benimsenen bu karlk hk. bir aklama iin bkz. 2. sure, 203. not. 26 Yahut: yardm etmemek [lafzen, vermemek] konusunda yemin etmesinler... ilh. Bu iki anlamn ikisi de; yani, yemin etmesinler ve el ekmesinler; yukardaki cmlede yetel eklinde geen el fiiline izafe edilebilir. Bizim tercih ettiimiz karlk byk dilci Eb Ubeyd Ksm Herev'nin bu fiil iin yapt aklamaya dayanmaktadr (kar. Lane I, 84).
24-611

24. SURE

halde]?27 23 Fakat, gerek u ki, dalgnlk ya da dikkatsizlik gstermi olsalar da iffetli ve inanm olan kadnlara28 aslsz isnadlarda bulunan [ve gnahlarndan tr tevbe etmeyen]29 kimseler bu dnyada da, ahirette de [Allah'n ba ve kayrasndan] uzak tutulacaklardr; ve can yakc bir azap beklemektedir bylelerini, 24 o Gn ki, kendi dilleri, elleri ve ayaklar btn [bu] yaptklarn [aa vurarak] onlarn aleyhine ahitlik edecektir! 25 O Gn Allah, onlara hak ettikleri karl tam olarak deyecek ve onlar da [yaplp edilenlerin gerek mahiyetini] aa vuran apak30 ve Niha Gerek'in yalnzca Allah olduunu (bylece) renecekler. 26 [Kural olarak,] yozlam kadnlar yozlam erkeklere; yozlam erkekler de yozlam kadnlara yarar. Tpk lekesiz kadnlarn lekesiz erkeklere; lekesiz erkeklerin de lekesiz kadnlara yakt gibi. [Allah, bu sonrakilerin,] haklarnda karlan kt sylentilerin hepsinden masum ve uzak olduklarn [bildiine gre],31 gnahlarndan tr balanma ve byk/stn bir rzk onlarn hakkdr!32
27 Genel olarak, bu ayetin, kz Hz. Aye hakknda ortaya atlan sylentilere (bkz. yukarda 12. not) katld iin o gne kadar destekleyip yardmda bulunduu fakir akrabas muhacirden Mistah'a bir daha yardmda bulunmayacana yemin eden Hz. Eb Bekir'le alakal olduu kabul edilmitir. Mfessirlerin bu gr, phesiz salam delillere dayanmaktadr; ama, yine phe yok ki, yukardaki ayetin mesaj zamanla kaytl deildir ve dolaysyla tarih olarak ilgili grnd olay ya da olaylardan bamszdr. (Bu gr, yukardaki pasajn tamamnda oul ifade tarznn kullanlmasyla da ayrca desteklenmektedir.) Affedip gemek konusundaki ar, ktl iyilikle savmak yolundaki Kurn ilkeyle tam bir badama halindedir (bkz. 13:22 ve ilgili 44. not). 28 Lafzen, iffetli, dikkatsiz [yahut dalgn, ama yine de] inanan kadnlara; yani, dikkatsiz ya da dncesizce davranarak kendi haklarnda birtakm kt zanlarn ya da nho sylentilerin domasna sebep olan iffetli, erdemli kadnlara. 29 Rz'ye gre, tevbe etmemi olma art, mteakip lnet ifadesiyle pheye yer brakmayacak biimde ma edilmektedir. nk, Kuran'da pek ok yerde, Allah'n samim tevbeleri her zaman kabul etmeye hazr olduuna dair ak ifadeler bulunmaktadr. 30 Mbn sfatndaki ifte anlamllk (aa vuran ve apak) iin bkz. 12:1 hk. 2. not; Allah'n el-Hakk sfat iin benimsediimiz Niha Gerek karl iin bkz. 20:114 hk. 99. not. Bu ayete mahsus olmak zere, mbn szcnn ism-i fil anlam (aklayan/aa vuran), Hesap Gn'nde Allah'n insan'n yapp etmelerinin gerek mahiyetini ve dolaysyla bu pasajda zerinde durulan gnahn yol at tahribatn bykln, vehametini insana gstereceine iaret etmektedir. 31 Lafzen, [iftiraclarn] syleyebilecekleri eylerden masumdurlar. 32 Bkz. 8:4 hk. 5. not. Bu anlam rgs iinde, Allah'n gnahlar balamasna (mafiret)
24-612

24. SURE

27 SZ EY imana erienler! Kendi evlerinizden baka evlere sakinlerinden izin almadan, onlara selm vermeden girmeyin. Eer [karlkl haklarnz] dikkate alacak olursanz bu (t) sizin kendi iyiliiniz iindir.33 28 yleyse, [evde] kimseyi bulamadnz takdirde, size izin verilinceye kadar34 ieri girmeyin ve size dnn denirse dnn. Bu sizin (thmet altna girmemeniz) iin en uygun davran tarzdr; nk, Allah edip-eylediiniz her eyi bilir. 29 [te yandan,] iinde oturulmayan ama kamusal amalarla kullanlan evlere35 girmenizde bir saknca yoktur; fakat [yine de aklnzdan karmayn ki,] Allah, aka yaptklarnz da, gizlediklerinizi de btnyle bilmektedir. 30 NANAN erkeklere syle, gzlerini baklmas yasak olandan evirsinler ve iffetlerini korusunlar;36 temiz ve erdemli kalmalar bakmndan en uygun davran tarz budur. [Ve] phesiz Allah onlarn (iyi ya da kt) iledikleri her eyden haberdardr. 31 nanan kadnlara syle, onlar da gzlerini baklmas yasak olandan evirsinler; iffetlerini korusunlar; [rfen] grnmesinde saknca olmayan yerleri37 dnda,
ilikin atf, aktr ki, insann yapsndaki zayfla, iyi niyetli ve temiz olsa da onu gnah ilemeye yatkn klan zayf yaratla dikkat ekmek iindir (kar. 4:28). 33 Bu kesin yasaklama, kt zan ve sylentilere kar bireyleri korumaya matuf bir tedbir niteliini tadna gre, nceki pasajla dorudan balantldr; ve en geni anlamyla, kiilerin zel ve ailev hayatlarnn mahremiyetini, dokunulmazln ngrmektedir. (Bu ilkenin sosyo-politik anlam iin bkz. State and Government in Islam, s. 84 vd.) 34 Yani, yasal sahibi ya da ilgili biri tarafndan. 35 Lafzen, ilerinde sizin iin yararl eyler (met) bulunan meskun olmayan evler. Hz. Peygamber'in Sahbleri de dahil btn otoritelerin ortak grne gre, burada han, hamam, dkkan, resm daire gibi az ya da ok kamu yararna ak bina ve mahallere ve bir de belki terk edilmi eski yaplara, harabelere iaret edilmektedir. 36 Lafzen, gzlerini/baklarn saknsnlar ve mahrem yerlerini korusunlar. kinci ifade, hem lafz anlamyla (mahrem yerlerini korusunlar; yani mahrem yerlerini setretsinler, rtsnler), hem de cins drtlerine/insiyklarna hakim olsunlar, yani bunu evlilik ilikileriyle snrl tutsunlar eklinde deyimsel anlamyla yorumlanabilir (kar. 23:5-6). Bizim eviride kullandmz ifade her iki anlam da barndrmaktadr. Gzlerini baklmas yasak olandan evirsinler ifadesi de hem fiziksel, hem de duygusal saknmay iaret etmektedir (Rz). 37 Bizim [rfen] szcyle yaptmz ilave ill m zahera minh ifadesiyle ilgili olarak ilk slam alimlerinin ve zellikle (Rz'nin kaydettiine gre) el-Kiffl'in yapt kiinin hakim rfe (el-detu'l-criyye: geerli det) uyarak ak tutabilecei, yani rtmemesinde beis olmayan yerler eklindeki aklamay yanstmaktadr. slam Hukuku'nun geleneksel temsilcileri grnmesinde [rfen] saknca olmayan ifadesinin tanmn her ne kadar kadnn
24-613

24. SURE

cazibe ve gzelliklerini aa vurmasnlar; ve bunun iin, bartlerini yakalarnn zerine salsnlar.38 Cazibe ve gzelliklerini kocalarndan, babalarndan, kaynpederlerinden, oullarndan, vey oullarndan, kardelerinden, erkek kardelerinin ya da kz kardelerinin oullarndan, kendi evlerindeki kadnlardan, yahut yasal olarak sahip olduklar kimselerden, yahut kendilerine bal olup cinsel isteklerden yoksun bulunan erkeklerden,39 ya da kadnlarn mahrem yerlerinin henz farknda olmayan ocuklardan baka kimsenin nnde aa vurmasnlar; ve [yrrken] gizli grkem ve gzelliklerini belli edecek ekilde40 ayaklarn yere vurmasnlar. Ve siz, ey mminler, hepiniz topluca, gnahkarca davranlardan dnp Allah'a ynelin ki kurtulua, esenlie eriesiniz!41
yz, elleri ve ayaklaryla snrl tutma eilimini gstermiler -hatta snrlamay bazan daha da ileri gtrmler- ise de, ill m zahera minh'nn anlam bizce ok daha genitir; nitekim, kullanlan ifadedeki kasd belirsizlik (yahut ok anlamllk) da bu hususta, insann ahlak ve toplumsal geliiminin gerei olarak ortaya kan zamana baml deiikliklerin gznnde bulundurulduunu gstermektedir. Yukarda, ayn kelimelerle hem erkeklere ve hem de kadnlara ulatrlmak istenen mesajn z, onlarn haramdan gzlerini evirmeleri ve iffetlerini korumalar noktasnda dmlenmektedir; kiinin, yaad ada, Kuran'n toplumsal ahlak konusunda getirdii ilkeleri gznnde tutarak, d grnnde, giyim kuamnda gstermek zorunda olduu dikkatin snrlarn da bu l belirlemektedir. 38 Himr (oulu humur), hem slam'dan nce, hem de slam'dan sonra Arap kadnlarnn kullandklar geleneksel bartsdr. Klasik mfessirlere gre, bu barts kadnlar tarafndan slam ncesi dnemde az ok ss giysisi olarak kullanlr ve ular rtnen kadnn srtna serbeste braklrd; o gnn yaygn modasna gre, kadnlarn giydii gmlein ya da bluzun nnde genie bir aklk bulunur ve bylece gsler rtlmezdi. Bunun iindir ki, gsn himr ile rtlmesinin emredilmesi bu i iin mutlaka himr kullanlmasnn gerektiini ifade etmez; fakat, sadece kadnlarn gs ksmnn, rfen ak braklmasnda saknca bulunmayan yerlerden olmadn ve dolaysyla rtlmesi, gsterilmemesi gerektiini ifade eder. 39 Yani, ok yal erkekler. Yasal olarak sahip olduklar kimseler ifadesiyle (lafzen, sa ellerinin malik olduu kimseler) kleler kasdedilmektedir; yine de bu konuda bkz. 78. not. 40 Lafzen, gizledikleri gzellikleri/cazibeleri bilinsin diye. Yedribne bi-erculihinne ifadesi deyimsel olarak darabe bi-yedeyhi f miyetih (yrrken kollarn sallad) ifadesiyle benzemektedir (bu anlam rgs iinde Tcu'l-Ars'da kaydedilmitir) ve dolaysyla, tahrik edici bir yrye iaret etmektedir. 41 Mminlerin topluca tevbeye arlmasnn anlam, insan zayf yaratldna gre (4:28), hi kimsenin hata ve ayartdan korunmu olmadnn hatrlatlmasdr. Hz. Peygamber'in bile yle dedii rivayet edilmitir: Dorusu, gnde yz kere tevbe edip Allah'a yneliyorum (Abdullah b. mer'den rivayetle bni Hanbel, Buhr ve Beyhak).
24-614

24. SURE 32 VE NZDEN bekar olanlar42 ve kadn ya da erkek klelerinizden [evlenmesi] uygun olacak olanlar43 evlendirin.

[Evlenmeye niyeti olanlar] yoksul iseler, [bu sizi kayglandrmasn,] Allah onlar ltfuyla destekleyecektir. nk, Allah her eyin asln eksiksiz bilmekte (ve bu itibarla herkesi ba ve kayrasyla) kuatmaktadr. 33 Evlenmeye imkan bulamayanlar,44 Allah kendilerine ltfuyla bu imkan verinceye kadar iffetli davransnlar. Yasal olarak sahip bulunduunuz kimselerden45 azatlk szlemesi yap-mak isteyen olursa, kendilerinde iyi niyet gryorsanz bu szlemeyi onlar iin yazn;46 ve Allah'n size bahettii kendi zenginliinden onlara [paylarn]
42 Yani, toplumun ya da cemaatin hr yelerinden; byle olduu, klelerden sz eden sonraki ifadeyle de sabittir. (ou klasik mfessirin de belirttii gibi, bu ayet bir emir deil, fakat cemaatin btnne ynelmi bir tavsiyedir; evirideki emir sgas da, bu sebeple, tavsiye olarak anlalmaldr.) Eyyim (oulu eym) terimi her iki cinsten de, ister daha nce hi evlenmemi olsun ister dul olsun, halen esiz bulunan kii anlamnadr. Dolaysyla, yukardaki ayet pek ok gvenilir Hadis'le de tekrarland gibi toplumsal dzen ve ahlak asndan evli olmann bekar yaamaktan daha tercihe deer olduunu dile getirmektedir. 43 Slihn terimi burada ahlak ve fizik olarak evlilie uygunluu, elverililii; yani, hem bedensel ve zihinsel olgunluu, hem de evlenecek erkekle kadn arasndaki karlkl sevgi ve denklii iaret etmektedir. 4:25'de olduu gibi, yukardaki ayetler de evlilik d tm cinsel iliki biimlerini yasaklayp erkekle onun kadn klesi arasnda tek yasal cinsel birleme yolu olarak evlilii ngrmektedir. 44 Yani, yoksulluk yznden, yahut uygun e bulamamak ya da baka kiisel sebeplerden tr. 45 Lafzen, sa ellerinizin malik olduu kimselerden, yani erkek ya da kadn klelerden. 46 Kitb ismi, bu anlam rgs iinde kitbet ya da mktebe (lafzen, yazmak, karlkl szleme kaleme almak) terimleriyle e anlaml hukuk bir terim olup, kle ile efendisi arasnda yaplan, klenin hrriyetine karlk olarak adil llere gre belirlenmi, taksitle de denebilen belli bir miktar parann denmesini ya da belli bir hizmetin yahut hizmetlerin yerine getirilmesini ngren yazl anlama anlamndadr. Byle bir szlemenin gereini yerine getirebilmesi iin klenin ya yasal ve kazanl bir ite almas ya da gerekli paray baka yasal yollarla (rn. nc ahslardan bor ya da hibe/ihsan yoluyla) elde etmesi salanr yahut en azndan buna izin verilir. Ktibhum (lafzen, onlar iin yazn) fiilinin emir kipinde olduu gznnde bulundurulursa, tek art olarak -gerekirse tarafsz hakim ya da hakimlerce karara balanmak zere- klenin iyi niyetli, iyi karakterli ve szlemedeki ykmllklerini yerine getirmeye ehliyetli olduu sabit olduu takdirde, kle sahibinin byle bir szleme talebini geri evirmeye salahiyeti yoktur. Szleme talebinin kle sahibi tarafndan hukuken reddedilemez oluu ve ak hukuk direktiflerin bu talebi destekleyecek ynde vazedilmi olmas aka gstermektedir ki, slam Hukuku balangcndan beri, toplumsal kurum olarak kleliin
24-615

24. SURE

verin.47 Ve eer evlenerek iffetlerini korumak istiyorlarsa,48 sakn, dnya hayatnn geici hazlar peine derek49, [hrriyeti sizin elinizde bulunan] cariyelerinizi fuha zorlamayn; kim onlar buna zorlarsa, bilsin ki, maruz kaldklar bu zorlanmadan tr, Allah (onlar) acyp esirgeyecek ve balayacaktr! 34 VE GEREK U K, Biz size gerei btn aklyla gsteren mesajlar, sizden nce geip gitmi toplumlar[n bana gelenler]den bir [nice] ders ve Allah'a kar sorumluluk bilinci tayan kimseler iin bir [nice] t indirdik. 35 Allah gklerin ve yerin nrudur. O'nun nru iinde kandil bulunan bir oyuk(tan yaylan a) benzer.50 O kandil ki sra fns iindedir; o fns ki, inci
ilgasn amalamtr; ve modern zamanlarda kleliin yasaklanm olmas bu amaca erimek iin yaplmas gerekenlerin son halkasndan baka bir ey deildir. (Ayrca bkz. bundan sonraki not; keza 2:177 hk. 146. not.) 47 Otoritelere gre, bu ifade (a) kle sahibinin, kleyi gerekli miktarda paray elde edebilmesi ynnde gsterecei abalarda desteklemek, yani onun emeine daha cmerte deer bimek ya da tazminat kabilinden toplu bir demede bulunmak eklindeki ykmlln; (b) cemaat yahut devlet hazinesinin (beyt'l-ml), 9:60'da vazedilen ve zekatn kullanlma alanlarndan birinin de insanlar klelik zincirinden (fi'r-rikb, 2. sure, 146. notta aklanan bir ifade) kurtarma ii olduunu belirten Kurn ilke uyarnca, klelerin azad edilmesi iini finanse etme ykmlln dile getirmektedir. Bunun iindir ki, Zemaher yukardaki ifadenin sadece kle sahibi kiilere deil, btn bir cemaate hitab ettii grndedir. Allah'n mal/zenginlii ifadesi, Allah'n, karlnda cenneti vaad ederek mminlerden canlarn, mallarn satn ald yolundaki (9:111) Kurn ifadeyle ilgili bir ma tamaktadr ki bunun anlam, insann sahip olduu her eyin gerekte Allah'a ait olduu ama insana bunlar zerinde sadece kullanma ya da yararlanma hakknn verildiidir. 48 Lafzen, iffetsizlie kar korunmak istiyorlarsa, yani evlenme yoluyla (kar. 4:24'de kullanld anlamyla muhsant ifadesi). Klasik mfessirlerin ou feteyt (gen kzlar/ergen kzlar) teriminin burada kle kzlar anlamnda kullanldn sylemilerdir ki, yukardaki anlam rgs bu gr tamamen desteklemektedir. Buna gre, yukardaki ayet klelerle evlilik d cinsel birlemeyi fuhu (bi) olarak nitelendirerek, yasak olduunu tekrarlamaktadr. 49 Lafzen, dnya hayatnn geici hazlarna erimeyi isteyerek. 50 Bir ismin bana gelen ke (gibi, ya da sanki) taks Arap gramerinde kfu't-tebh (benzerlik yahut tebh ifade eden kf) olarak isimlendirilmektedir. Yukardaki anlam rgs iinde, bu taknn kullanlmas, aslnda, benzetme ya da tebh yoluyla bile olsa Allah' tanmlamann imkanszln ma etmektedir. nk hibir ey O'na benzemez (42:11); ayrca, Hibir ey O'na denk tutulamaz (112:4). Bunun iindir ki, Allah'n nru tebhi, yaratlm varlklar iin kavranlamaz olan ve dolaysyla herhangi bir beer dille ifadesi imkansz olan Allah'n gerek mahiyetini deil, fakat sadece, Niha Gereklik olan Allah'n hidayete istekli olan kullarnn duygu ve kavray glerine bahettii aydnlanmay ifade
24-616

24. SURE (gibi parldayan) bir yldzdr sanki!51 Ve o kandilin yakt, ne douda ne de batda eine rastlanmayan mbarek bir zeytin aacndan alnmaktadr.52 Ve o

aacn ya [yle ar-duru, yle parlak ki] neredeyse ate demeden de k verecek: Nr stne nr!53 Allah, [erimek isteyeni] nruna eritirir;54 ite [bunun iindir ki] Allah insanlara rnekler vermektedir;55 nk her eyi btn boyutlaryla [yalnzca] Allah bilir. 36 LERNDE [yalnz] kendi ismi anlsn diye Allah'n ykseltilmelerine izin verdii evlerde56 O'nun kudret ve yceliini sabah akam dile getiren [yle] 37
etmektedir. Taber, Beav ve bni Kesr, bni Abbs ve bni Mesd'dan Bu, bir mminin kalbindeki Allah nrunun ifadesi iin yaplan bir tebhtir dediklerini kaydetmektedirler. 51 Kandil Allah'n peygamberlerine indirdii vahiydir ki mminin kalbinde yani, szkonusu tebhdeki oyukda parldayan odur (Taber'nin kaydettiine gre Ubey b. Kab); vahyi, pek tabii, mmin aklyla (yani, yldz gibi parldayan sra fns) kavrayp benimsemektedir; nk akl, gerek imann insan kalbine ulamak iin kullanmak zorunda olduu tek yoldur. 52 yle grnyor ki bu, btn ilah mesajlar arasndaki organik btnl ifade eden bir ma durumundadr: Vahiy bir tek kkten ya da Allah'n varlnn esiz ve benzersiz olduu temel gereinden hareket ederek insanolunun manev geliim tarihi boyunca kararl bir ekilde boy verip din tecrbenin parlak eitlemeleri iinde dallanp ieklenerek insann gerei alg ve kavray seviyesinde sonu gelmeyen bir genileme salamaktadr. Bu fikrin zeytin aacyla birletirilmesi ya da ifade edilmesi, yle grnyor ki, bu aa cinsinin, Kurn mesajn peygamber mjdecilerinin ounun yaad topraklara, yani dou Akdeniz lkelerine zg olmasndan ileri geliyor; fakat vahy mesajlarn hepsi ve zellikle de btn insanla hitab eden Kurn vahiy Mutlak ve Snrsz Varlk'tan kaynaklandna gre, bunu simgeleyen aa da ne douya ne de batya aittir; ve amac itibariyle de evrenseldir. 53 Kuran mesajnn z, bir baka yerde [kendinde/kendiliinden] ak ve gerei aka gsteren olarak tanmlanmaktadr (kar. 12:1 hk. 2. not); ve bizce, yukardaki cmleyle ma edilen de Kuran'n bu zelliidir. Kuran mesaj k samaktadr, nk Allah'tan gelmektedir; fakat ona ate dokunmasa da neredeyse [kendiliinden] k saacaktr: yani, insan onun ilah vahyin ateiyle tututurulduunun farknda olmasa bile, i tutarlyla, doruluu ve hikmetlerle dolu muhtevasyla o, akl ve saduyuyla, pein hkmsz olarak yaklaan kimselere n ulatrabilecek niteliktedir. 54 Mfessirlerin ou yukardaki ibareyi Allah dilediini nruna/aydnlna eritirir eklinde anlamlandrmakta iseler de, Zemaher bu ibareye bizim eviride benimsediimiz anlam vermitir. (bare yaps itibariyle her iki anlama da gelebiliyor.) 55 Yani, karmak olmalarndan tr belli baz gereklerin insana ancak temsl ve tebhlerle ulatrlabilmesi sebebiyle: bkz. 3:7 hk. 5 ve 8. notlar. 56 Lafzen, Allah'n, ykseltilme(lerine) ve ilerinde O'nun isminin anlmasna izin verdii evlerde; ayetin devamnn da gsterdii gibi, bu ifadeyle, bu ibadet evlerinde ancak baz insanlarn umulan manev ama ynnde bilinli ve duyarl olduklar, ounluunsa det ve
24-617

24. SURE

kimseler [vardr ki,] bunlar ne ticaret ne de kazanma hrs57 Allah' anmaktan, saltta devaml ve duyarl olmaktan, arnmak iin verilmesi gerekeni vermekten58 alkoyabilir; byleleri kalplerin ve gzlerin dehetle dnecei Gn'den korkarlar; 38 [Ve ancak byleleri] Allah['n kendilerini] yapp-ettiklerinin en iyisi, en gzeliyle dllendireceini ve onlara, ltuf ve cmertliinden, [hak ettiklerinden de] fazlasn vereceini [umabilirler]; nk dilediine hesapsz rzk baheden (yalnzca) Allah'tr. 39 Fakat hakk inkara artlanm olanlara gelince, onlarn yapp-ettikleri lde (grlen) serap gibidir; susayan kii su(yu grdn) sanr; ama (grd eye) yaklanca orada hibir ey bulamaz;59 bunun yerine, yannda [her zaman] Allah'[n hzr ve nzr olduunu] ve sonunda hesabn eksiksiz greceini fark eder; nk Allah hesapta ok (dakik ve) hzldr! 40 Yahut [onlarn yapp-ettikleri60] engin bir denizin kopkoyu karanlklar gibidir; (yle bir deniz ki) st ste kopan dalgalar ve tepedeki [kara] bulutlar o karanl daha da arttryor: kat kat, st ste karanlklar..!61 (yle ki, ) insan, karp (baksa), neredeyse kendi elini dahi gremez; yle ya, Allah'n aydnlatmad kimse iin k (bulma umudu) yoktur! 41 GKLERDE ve yerde var olan btn yaratklarn, kanatlarn yayarak62 uan kularn, [hepsinin] Allah'n snrsz kudret ve yceliini dile getirdiklerini grmyor musun? Gerek u ki, Allah'a nasl ynelip niyaz edeceklerini, O'nun yceliini nasl dile getireceklerini [bunlarn] hepsi bilmektedirler; ve Allah da onlarn edip-eyledii her eyi tam olarak bilmektedir; 42 nk, gklerin ve yerin egemenlii Allah'a aittir ve btn yollar Allah'a varmaktadr. 43 Grmyor musun, bulutlar srkleyen, sonra onlar birbiri zerine yan ve derken senin onlarn barndan boaldn grdn yamuru yadran Allah'tr. Ve gkten doluyla ykl [bulut] dalar indiriveren ve onlarn imeinin parlts
alkanlk seviyesinde buralara girip ktklar ma edilmektedir. 57 Lafzen, ne ticaret, ne de al veri (bey) -dnyev nitelikte kazan getiren eyleri iaret iin kullanlan deyimsel bir ifade. 58 Zekt terimine verilen bu karlk iin bkz. 2. sure, 34. not. 59 Yani, dnya hayatnda gerein sesine kulak vermeye bilerek yanamad iin, iyi ve gzel sand btn yapp-etmelerinin Kyamet Gn'nde btnyle deersiz olduunun farkna varr. (Zemaher, Rz). 60 Yani, nceki ayette seraba benzetilen iyi davranlarna mukabil bu sefer de kt davranlar bahis konusu ediliyor. 61 Lafzen, birbiri stnde karanlklar. 62 Kar. 17:44 ve ilgili 53. not.
24-618

24. SURE

neredeyse gzleri kamatrr[ken] diledii kimseyi doluya uratan, diledii kimseden de onu uzak tutan Allah'tr! 44 Geceyle gndze yer deitiren Allah'tr; ve bunda da grmesini bilenler iin, phesiz, (karlacak) bir ders vardr! 45 Ve btn canllar sudan yaratan Allah'tr;63 yle ki, kimi karn zerinde srnr, kimi iki aya, kimi de drt aya zerinde yrr. Allah dilediini yaratr; nk O, gerekten de her eye kdirdir. 46 GEREK U K, Biz gerei btn aklyla ortaya koyan mesajlar indirdik; fakat, yine de Allah [doru yola gerekten ulatrlmak] isteyen kimseyi doru yola eritirir.64 47 nk, [niceleri] Allah'a ve Rasl'e inandk, itaat ettik! derler de, sonra onlardan bir ksm, bu [szlerine] ramen, (doru yoldan) geri dnerler; ite byleleri hibir zaman [gerek] mminler deillerdir. 48 Ve (byleleri) aralarnda [ilah kitap hkm versin diye Allah'a ve O'nun Rasl'ne arldklarnda,65 onlardan bir ksm hemen yz evirir; 49 ama (bu yz evirenler) bir de hkm kendilerinden yana gzkmeye grsn, hemen boyun eerek kabul ederler!66 50 Bunlarn kalplerinde bir hastalk m var? Yoksa [bunun ilah mesaj olduundan] phe mi ediyorlar? Yahut Allah'n ve Elisi'nin kendilerine hakszlk yapacandan m korkuyorlar?67 Hayr, [kendilerine] hakszlk yapan onlarn (yine) kendileridir! 51 Aralarnda [ilah kitap] hkm versin diye Allah'a ve O'nun Elisi'ne arldklar zaman mminlerin syleyecei tek sz: ittik ve itaat ettik! sz olmaldr;68 kurtulua, esenlie ulaan kimseler de ite byleleridir: 52 nk,
63 Bkz. 21:30 hk. 39. not. Dbbe kendiliinden hareket edebilen canl ve beden/cisman her trl varlk iin ve dolaysyla hem hayvanlar hem de insanlar iin kullanlan bir tabirdir. 64 Yahut: Allah diledii kimseyi doru yola yneltir. nceki ayetlerde Allah'n dzenli, uyumlu yaratma eyleminin tabiattaki delillerine srarla dikkat ekilip, gzleri olan herkesin bu aikar delillere bakarak doru yolu grmeye arld da gznnde tutulursa bizim eviride benimsediimiz anlamn daha tercihe ayan olduu sylenebilir. 65 Yani, benimseyecekleri ahlak deerleri ve dolaysyla toplumsal davran tarzn, bir nceki Allah ve Rasl ifadesiyle ma edilen ilah mesaj tayin etsin diye. 66 Lafzen, eer hak kendilerinden yana olacak olursa, hemen kendi istekleriyle ona gelirler: kar. 4:60-61 ve ilgili notlar, zellikle 80. 67 Yani onlar, meru grdkleri birtakm zgrlklerden, birtakm zevklerden ya da aa uygun eilimlerinden alkoyacandan m korkuyorlar. Geen 47-48 ve aada 51. ayette olduu gibi, Allah ve Rasl ifadesi burada da Rasl'e vahyedilen ilah mesajla e anlamldr. 68 Lafzen, Mminlerin (syleyecei) tek sz ... demeleridir -yani, herhangi bir art niyet
24-619

24. SURE

Allah'a ve O'nun Rasl'ne itaat edenler, Allah'tan korkup O'na kar sorumluluk duyanlar; ite bunlardr, [niha] zafere eriecek olanlar! 53 [ki yzl kimselere gelince,] byleleri, kendilerine emredersen, [sava iin] mutlaka kacaklarna [ve kendilerini bu ie adayacaklarna] var gcyle yemin ederler.69 De ki: Yemin etmeyin! [Sizden btn istenen, Allah'n mesajna] gzelce boyun emektir.70 phesiz, Allah yaptklarnzdan btnyle haberdardr! 54 De ki: Allah'a itaat edin ve Rasl'e itaat edin. Ve eer [Rasl'den] yz evirirseniz [bilin ki] o yalnz kendi ykmllklerinden sorumlu tutulacak, siz de yalnz kendi ykmllklerinizden sorumlu tutulacaksnz; ama eer o'na itaat ederseniz doru yola eriirsiniz. Ayrca, Rasl'e den yalnzca [kendisine indirilen mesaj] aka duyurmaktr. 55 Allah, imana eriip drst ve erdemli davranlarda bulunanlara, tpk kendilerinden nce gelip geen [baz toplumlar] egemen kld gibi, onlar da yeryznde mutlaka egemen klacana;71 onlar zerinde grmekten honut olduu dini onlar iin kuvvetle kkletireceine72 ve ektikleri korkulardan, kayglardan sonra onlar mutlaka gvenli bir duruma kavuturacana73 dair sz
tamakszn; kavl terimi burada, 47. ayette bahsi geen szl ikrarn tesinde gerek ve yrekten katlmay ifade etmektedir. 69 kiyzl/mnafk kimselerin, gnlk hayatta Kuran mesajna uygun bir hayat yaamaya yanamadklar halde, zaman zaman gsteri iin takndklar geici, aldatc heveskar tavrlarna, kendini adama vaadlerine iaret eden bir ifade. 70 Bu vecz, zl ifade, Allah'n insana gcnn stnde yk yklemeyecei yolundaki, Kuran'da ska tekrarlanan ilkeye iaret etmektedir. 71 Lafzen, onlar yeryznde ibana getireceine -yani, onlarn g ve emniyet kazanmalarn salayp bylece dnyev ihtiyalarn karlayabilir duruma getireceine. Allah'n mminlere olan vaadine ilikin bu atf, ahlak keyfiyetlerine bal olarak toplumlarn ykselmesinde ya da knde mil olan, Allah'n koyduu deimez tabiat kanunlaryla ilgili belirgin bir ma tamaktadr. 72 Kar. 5:3 -Bana teslimiyeti (el-islm) sizin dininiz olarak belirledim -dinin kuvvetle kkletirilmesi (temkn) hem mminlerin imannn glendirilmesiyle, hem de slam'n manev/ahlak nfzunun genilemesiyle ilgilidir. 73 Lafzen, korkularndan [ya da girdikleri tehlikelerden] sonra onlar iin (bunun yerine) gven ve emniyeti koyacana. Belirtmek gerekir ki, emn terimi sadece haric ve madd emniyet deil, fakat kelimenin asl itibariyle daha ok korkudan syrlp, kurtulmay ifade eder (Tcu'l-Ars). Dolaysyla, yukardaki cmle sadece o ilk zayflk ve tehlike dneminden sonra (ki, tarihin bize sylediine gre, her gerek din hareketin geliim srecinde byle bir balang dnemi mutlaka yaanmtr) toplumsal bir emniyet dnemine ulalacana dair bir vaad deil, fakat ayn zamanda bireyin ulaaca isel bir gven
24-620

24. SURE

vermitir; nk (byleleri yalnz) Bana kulluk eder, Benden bakasna tanrsal gler ve nitelikler yaktrmazlar.74 Artk [btn] bu [aklamalardan] sonra da hakk inkar yolunu seenler, gnaha gmlp gitmi olanlarn t kendileridir! 56 yleyse, [ey inananlar,] saltta devaml ve duyarl olun; arnmak iin verilmesi gerekeni verin75 ve Rasl'e itaat edin ki esirgenip korunasnz. 57 [Ve] hakk inkara artlanm olan kimseler de [hak ettikleri cezay] bu dnyada [bulmasalar bile, niha yargdan] kaabileceklerini zannetmesinler:76 nk onlarn [te dnyada] varacaklar yer atetir; gerekten de, varlacak ne kt bir sondur bu! 58 SZ EY imana erienler!77 Meru ekilde sahip olduunuz kimseler,78 iinizden henz ergenlik ana varmam olanlar,79 gnn u vaktinde, sabah namazndan nce, gn ortasnda soyunup dinlenmeye ekildiiniz zaman ve yats

duygusuyla -gerek bir mmini karakterize eden, Bilinemeyen'e ilikin her trl korkudan kurtulmu olma haliyle- ilgili, bireye ynelik bir vaad de ifade etmektedir. (Bkz. bundan sonraki not.) 74 Yani, inanan kiinin korkularndan kurtulmas, duygu ve zihin plannda, Allah'tan baka kimseye, kaderine ya da hayatna hkmedici olarak tanrsal nitelikler yaktrmaktan kanmasnn dolaysz bir sonucudur. 75 Arnmak iin verilmesi gerekenden (zekt) bu anlam rgs iinde zellikle bahsedilmesi, gerek imann ayrlmaz bir paras olarak diergmlk unsuruna dikkat ekmek iindir. Zemaher'ye gre yukardaki ayet 54. ayetle balantldr ve onun sonucudur. 76 Yukardaki cmle ve bizim ilave ettiimiz ksm hk. bir aklama iin bkz. 11:20' deki benzer bir cmle zerine 39. notumuz. 77 nsan hayatnn toplumsal ve bireysel -ayn zamanda madd ve manev- yanlarnn ayrlmaz bir btn tekil ettii ve dolaysyla bunlarn birbirinden bamsz olarak ele alnamayaca yolundaki Kurn ilkenin bir uzants olarak sylem, yeniden, surenin ba ksmlarnda vazedilen ve toplumsal davranlara eki dzen veren baz kurallarn mtalaasna dnmektedir. Bu pasajda, 27-29. ayetlerde temas edilen bireysel ve kiisel mahremiyet temas ele alp ilenmektedir. 78 Lafzen, sa ellerinizin malik olduu kimseler -ilk azda ve genel olarak erkek ve dii kleleri iaret eden bir ifade. Bununla birlikte, Kuran'da klelik zaman iinde ortadan kaldrlmas gereken tarih bir vaka olarak grldne gre (kar. bu surenin 33. ayeti hk. 46 ve 47. notlar; ayrca, 2:177 hk. 146. not), yukardaki ifade, kiinin hukuken sorumlu olduu yaknlarna, kadn erkek hizmetilere ilikin genel bir atf olarak ele alnabilir. Yine bir baka yoruma gre, m meleket eymnukum ifadesi, bu anlam rgs iinde, kiinin nikah yoluyla sorumluluu altna ald kimseleri de iaret ediyor olabilir (kar. 4:24 ve ilgili 26. not). 79 Yani, arada kan ba olsun olmasn btn ocuklar.
24-621

24. SURE

namazndan sonra80 yannza girmeden nce sizden izin istesinler; bu vakit mahremiyetinizin korunmasz olabilecei vakitlerdir.81 Bu vakitlerin dnda birbirinizin yanna girip kmanzda sizin iin de, onlar iin de bir saknca yoktur. Allah mesajlarn size ite byle aklamaktadr: nk Allah doru hkm ve hikmetle buyuran mutlak ve snrsz bilgi Sahibidir! 59 Aranzdaki ocuklar ergenlik ana girdikleri zaman da, teki yetikinlerin yapt gibi,82 [evinize yahut belirtilen vakitlerde odanza girmek istediklerinde, her defasnda] sizden izin istesinler. Allah mesajlarn size ite byle aklamaktadr; nk O doru hkm ve hikmetle buyuran mutlak ve snrsz bilgi Sahibidir! 60 VE83 [BLNK] artk cins arzu duymayacak kadar84 kocam kadnlarn,
80 Kuran'da bir kerecik ve burada geen zahr (lafzen, gnn ortas yahut, bazan len sca) terimi, yats namazndan sonraki, sabah namazndan nceki dinlenme vaktinin mukabili olarak gndz vakti anlamnda deyimsel bir ifade olarak kullanlm olabilir; bunun iindir ki bu terimi biz gn ortasnda ifadesiyle aktarmay uygun bulduk. 81 Lafzen, sizin iin rtsz/korunmasz [vakit] (selse avrtin). Bu ibare hem lafz hem de mecaz anlamyla anlalmaldr. Avret terimi, lafz olarak yetikinlerin kocalarndan ya da zevcelerinden ve hastalk halinde hekimden bakasna, haya ve iffet gerei, gstermemeleri gereken yerleri iin kullanlr. Deyimsel ya da mecaz anlamyla da terim kiinin ruhen ve manen uluorta aa vurmamas gereken hususiyetlerine iaret iin kullanlr. Ayette iki kere kullanlan says ise, metnin anlam ak iinde, phesiz, kesin ve saysal bir kymet bildirmekten ok, kocalar, zevceler ve ocuklar da dahil, ailenin ok yakn yelerinin bile mahremiyete ya da hususiyete dikkat ve riayet gstermeleri gereken hallerin tabiatndaki tekrara dikkat ekmek iindir. 82 Lafzen, izin istedii gibi: Yukarda 27-28. ayetlerde vazedilen emirlere ilikin bir atf. bareyi teki yetikinlerin yapt gibi eklinde aktarmamz Zemaher'nin onlardan ncekiler tabiri hk. yapt aklamaya dayanmaktadr. 83 Bu bala, kanaatimizce, banda yer ald ayetin daha nce vahyedilen baz pasajlarla, yani her ikisi de Mslman kadnlarn giyim kuamda gzetmeleri gereken iffet ve tevazu llerine iaret eden yukardaki 31. ayetle ve 33. surenin 59. ayetiyle balantl olduunu belirtmek iindir; ve dolaysyla bu pasaj, surenin bu ksmnda ayr bir blm olarak ele alnmaldr. 84 Lafzen, cins birlemeye arzu [ya da umudu] kalmam olanlar -nikh'n anlam, bu anlam rgs iinde, akas budur. Bu isim ve tremi olduu fiil her ne kadar Kuran'da hemen her zaman evlilik ya da evlenme anlamnda kullanlyor olsa da, bunun pheye yer brakmayan istisnalar vardr. Szgelimi szcn yenkihu fiil formunun bu surenin 3. ayetindeki gei tarz bu istisnalardan biridir (bkz. yukarda ilgili 5. not). Bu istisnalar Cevher ya da Ezher (sonraki Lisnu'l-Arab'da zikredilmektedir) gibi baz Arap filologlarn Arap konuma dilinde nikh'n anlam cins birleme (vat)dir yolundaki grlerini dorulamaktadr.
24-622

24. SURE

cazibe ve gzelliklerini aa vurmak niyeti tamakszn [d] giysilerini karmalarnda bir saknca yoktur. Ama bylelerinin bile saknmalar kendileri iin daha hayrl olur. Allah, mutlak ve snrsz bilgi sahibi olarak, her eyi iitmektedir. 61 [EY MMNLER, hepiniz birbirinizle kardesiniz;85 bunun iindir ki] kr iin [shhatli olan kimselerden yardm kabul etmekte] bir saknca yoktur; topal iin bir saknca yoktur; hasta iin bir saknca yoktur; sizin iin de, [ocuklarnzn] evlerinde,86 yahut babalarnzn evlerinde, yahut analarnzn evlerinde, yahut karndalarnzn evlerinde, yahut baclarnzn evlerinde, yahut amcalarnzn evlerinde, yahut halalarnzn evlerinde, yahut daylarnzn evlerinde, yahut teyzelerinizin evlerinde yahut anahtar size emanet edilmi olan87 [evlerde], yahut bir arkadanzn [evinde] yiyip imenizde bir saknca yoktur. Bir arada yahut ayr ayr yemenizde de bir saknca yoktur. Ama bu evlerden [herhangi birine] her girdiinizde Allah katndan bolluk, bereket ve esenlik dileyerek birbirinize mutlaka selm verin. Allah mesajlarn size ite byle aklyor ki, belki aklnz kullanmay [renirsiniz]. 62 [GEREK] MMNLER yle kimselerdir ki Allah'a ve O'nun Rasl'ne yrekten inanrlar ve o'nunla btn cemaati ilgilendiren bir mesele 88 iin bir araya geldiklerinde [hangi karara varlacak olursa olsun] o'nun iznini almadka89
85 Bu 61. ayetin tamam ylesine yksek bir cz (zl syleyi) rnei ortaya koymaktadr ki, bu ayetin anlam konusunda gr farkllklar hep sregelmitir. Bununla birlikte, ilk mfessirlerce ileri srlen aklamalarn tamam gznne alndnda, grlecektir ki, bunlarn hepsinin ortak paydas, yukardaki pasajda gdlen en temel amacn, karlkl gven, esirgeme ve dayanmada ve dolaysyla ilikilerde lzumsuz ve yaramaz terifattan kanma tavrnda kendini gsteren mmince kardelie dikkat ekmek olduu grdr. 86 Hemen btn mfessirlerin ortak grne gre, evleriniz ifadesi, bu anlam ak iinde, ocuklarn evleri anlamna gelmektedir; nk, kiiye ait olan her ey, manen, ebeveynine de ait saylmaldr. 87 Yani, sorumlu olduunuz. 88 Lafzen, bir toplum [ya da kamu] meselesi (emr-i cmi). Onunla eklindeki kii zamiri Rasl'le ve dolaysyla, Kuran'a ve Hz. Peygamber'in brakt rnee gre davranan Mslman cemaatin meru lideriyle (imm) alakaldr. 89 Yani, cemaatin ounluu tarafndan karara balanm ya da benimsenmi olan bir eylem yahut politikaya (amm icteme leh mine'l-emr: Taber) katlmamak konusunda makul sebepler gstererek Rasl'den izin almadka. Kuran'n koyduu bu ilkede, mantk bir netice olarak, amme menfaatine mutlak riayet ve sadakat artyla cemaat yahut devlet politikasnn belli baz noktalarnda farkl grlere imkan veren bir eit iyi niyetli muhalefet
24-623

24. SURE

ayrlmazlar. Gerekten de, senden izin al[madka karara balanan eylemden geri durmay]anlar, ite Allah'a ve O'nun Rasl'ne [yrekten] inananlar byleleridir! Bunun iindir ki, onlar kendi baz zel ileri iin senden izin istedikleri zaman, uygun grdn kimselere bu izni ver;90 ve Allah'tan onlar iin balanma dile; nk Allah, phesiz, ok acyan esirgeyen gerek balaycdr!91 63 RASL'N size yapt ary birbirinize yaptnz ar[lar]la bir tutmayn sakn;92 gerek u ki, Allah, hissettirmeden aranzdan syrlmak isteyenleri biliyor; yleyse, O'nun buyruuna kar gelmek isteyenler, balarna [bu dnyada] bir belann, bir gln ya da [te dnyada] can yakc bir azabn gelmesinden korksunlar! 64 Unutmayn, gklerde ve yerde var olan her ey Allah'a aittir; (ve dolaysyla) sizin iinde bulunduunuz durumu ve gttnz amac ok iyi bilmektedir O!93 Ve [yaayan herkes] bir gn O'na geri dnecek; ve o zaman O, [hayattayken] yapp-ettikleri her eyi kendilerine haber verecek; nk, Allah her eyi btn gereiyle bilir.

kavramn/anlayn bulmaktayz. (Ayrca bkz. 91. not.) 90 Yani, ilgili kiinin ya da kiilerin ileri srd sebepleri toplumun btnlnn yararn gznnde bulundurarak deerlendirdikten sonra. 91 Allah'n balayc olduu ifadesi, aktr ki, karara balanm olan bir eyleme ya da politikaya katlmamak yolunda izin istemekten kanmann, yani grne gvenilir yetkililerin tercihine katlmann her hlkrda, manen daha tercihe ayan olduuna iaret eder (Zemaher). 92 Yani, o'nun, genel anlamda 46-54. ayetlerde sz geen Kurn mesajlara ve 62. ayette temas edilen, belli bir amme meselesine ilikin olarak yapt ar, sizin u ya da bu meselede ileri srdnz grler gibi deildir. Bir baka deyile, bu anlam rgs iinde, Rasl'n ars Kuran'n kendisiyle edeer olabilir. 93 Lafzen, O sizin ne zerinde olduunuzu bilir: yani, neye inandnz ve tavr ve davranlarnza hangi ahlak ilkelerin yn verdiini bilir.
24-624

25. SURE

25. FURKAN
Bu surenin orta dnem Mekk surelerden biri olduunda ve kronolojik olarak risaletin beinci ylna yahut altnc ylnn balarna yerletirilebilecek olan Meryem suresiyle aa yukar ayn dnemde vahyedildiinde pek phe yoktur. Surenin, bandan beri genel kabul gren ismi Furkn ayn zamanda surenin balca temasn da erevelemektedir ki, bu da, her ilah mesajn en temel amacnn, insana hakk btldan, yahut doruyu eriden ayrmaya yarayan deimez bir kstas ortaya koymak ve buna bal olarak, bireyi ve toplumu balayan bir manev/ahlak deerlendirme ls salamak olduu hususudur. Bu nermenin bir sonucu olarak surede, Allah tarafndan insanoluna gnderilen her elinin beerliine, lmllne dikkat ekilmektedir (20. ayet) ki bu, Muhammed (s) gibi, teki lmllerle ayn madd ihtiyalar paylaan, onlar gibi gnlk yapp-etmelere katlan, katlmak zorunda olan (7-8. ayetler) lml birine indirilmi olduu sylendii srece Kuran'n Allah tarafndan vahyedilmi olamayaca yolundaki aslsz iddiay rtmek iindir. Surede iaret edilen hususlardan biri de, ilah mesajn vahyedilmesinin, yani vahiy olgusunun da, yaratlm lemde mahede edilen btn teki tabii olgular gibi, Allah'n yaratma eylemiyle ortaya koyduu esiz ve stn dzenin bir paras olduu gereidir (bkz. rn. 2, 4554, 61-62 ilh. ayetler). Fakat insanolunun doru yolu gsteren bu ilah iarete boyun emesi kolay olmamaktadr; o kadar ki, kendi mmetinden nicelerinin, Kuran'a bir kenara kaldrlmas gereken bir kitap gzyle bakar olduklarn, Hesap Gn'nde Hz. Peygamber'in kendisi iaret edecektir (30. ayet); bu ifade, zellikle amz iin ayr bir anlam tamaktadr.

1 BTN NSANLIA bir uyar olsun diye kuluna hakk btldan ayrc bir l1 indiren (Allah) ne yce, ne cmerttir! 2 O ki, gklerin ve yerin egemenlii O'na aittir; soy-sop2 edinmemitir; egemenliinde herhangi bir orta yoktur; nk her eyi yaratan ve her eyi belli bir yasalar rgsne gre dzene koyan3 O'dur. 3 Hal byleyken, yine de O'nu brakp, hibir ey yaratmayan, tersine kendileri yaratlm bulunan;4 ne kendilerinden bir darl uzaklatracak ne de kendilerine bir yarar salayacak gce sahip olmayan; ne lm zerinde, ne hayat zerinde, ne
1 Hemen btn mfessirlerin el-Furkn terimine verdikleri anlam budur. Terim, yukardaki anlam ak iinde hem Kuran'a hem de umum olarak vahiy olgusuna iaret etmek zere kullanlmaktadr. (Terim hakknda Muhammed Abduh'dan iktibas edilen daha geni bir aklama iin bkz. 2:53 hk. 38. not). Nezzele fiil formu her zaman yntemde/usulde (adm adm/yava yava anlamnda) bir tedriclik nans tamaktadr. 2 Bkz. 17:111 hk. 133. not. 3 Yani, yaratt ve idame ettirdii byk kozmik dzen iinde her eye ya da her olaya belli bir fonksiyon, belli bir mahiyet ve keyfiyet tayin eden O'dur: kar. bu gerein ilk defa ifade edildii 87:2-3. 4 Yani, ya hayal mahsul birtakm dzmece tanrlarn mcessem timsalleri eklinde, ya kiiletirilen tabiat gleri eklinde, ya tanrlatrlan insanlarn kiiliinde, ya da tamamen hayal ve tasavvurlarda yaatlan birtakm mcerret unsurlar halinde.
25-625

25. SURE

de lmden sonra kalk zerinde herhangi bir etkisi bulunmayan birtakm dzmece tanrlara kulluk ediyorlar. 4 stelik, hakk inkara artlanm olanlar: Bu [Kuran] doruyu arptp yalan ve sahteyi ortaya karan baka bir topluluun yardmyla 5 o'nun [kendisinden] uydurduu bir yalandan baka bir ey deildir deyip duruyorlar.6 5 Ayrca, Onun, sabah akam kendisine okunsunlar diye yazdrd7 eskilerin masallar, efsaneleridir bu! diyorlar. 6 De ki: Gklerin ve yerin btn srlarn bilen (Allah) indirdi onu! Dorusu O, ok acyp esirgeyen gerek balaycdr! 7 Ama onlar yine de yle diyorlar: Bu nasl peygamber ki [dier lmller gibi] yiyip iiyor, ar-pazar dolayor? Onunla beraber bir uyarc olarak [grnr] bir melek gnderilseydi ya! 8 Yahut kendisine [Allah tarafndan] bir hazine verilseydi, yahut [zahmetsiz] yiyip itii (tlsml) bir bahesi olsayd ya!8 Ve bu zalimler [birbirlerine]: Eer [Muhammed'e] uyacak olsaydnz, bylenmi bir adamdan bakasna [uymu, olmazdnz]! diyorlar. 9 [Ey Rasl,] seni benzettikleri eye bak! Zaten onlar bir kere yoldan km bulunuyorlar, bir daha da [doru] yolu bulamayacaklar! 10 Dilerse sana, [onlarn dile getirdii] bu eylerden daha hayrlsn -ilerinde derelerin, rmaklarn aldad hasbaheler- verebilecek ve senin iin kkler, konaklar yapabilecek olan (Allah) ne yce, ne cmerttir! 11 (O inkarclara gelince;) onlar asl Son Saat'in [geleceini] yalanladlar!
5 Lafzen, ve bylece, gerei rten, sahte [zulm szcnn bu ak iindeki anlam budur] ve aslsz bir ey getirdiler [ya da ortaya attlar]. Bu ifadenin, genellikle, nceki cmlede inkarclarn syledii karalayc szlere kar bu iddialar rtc ynde verilen vahy karlk olduu sylenmi ise de, bizce bu cmle, Muhammed (s)'e yardm ettiklerinden phelenilen hayal mahsul kimselerin de Kuran'n uydurulmasndan o'nunla birlikte sorumlu olduklarn ifade etmek zere inkarclarn syledii szlerin devamdr. 6 Kuran'n, en azndan byk ksmyla, Muhammed (s)'e, bilinmeyen bir yabanc tarafndan (kar. 16:103 ve ilgili notlar, zellikle 130. not) yahut, bu deilse, Yahudilii ya da Hristiyanl benimseyen Araplar tarafndan Yahudi-Hristiyan retilerine dayanlarak aktarld yolundaki inkarc gr; ve bunun da tesinde, Muhammed (s)'in, ya Kuran'n vahy bir mesaj olduu konusunda kendi kendini aldatt, ya da yle olmadn bildii halde, kasden onu Allah'a izafe ettii yolundaki iddialar karakterize eden bir ifade. 7 nk, kendisinin okuma yazma bilmedii (mm) bu inkarc adalarnca bilinen bir husustu. 8 Kuran'n ska szn ettii cennet baheleri hakknda alayc bir ma. (Kar. 13:38 ve ilgili 74 ve 75. notlar; ayrca 5:75 ve 21:7-8.)
25-626

25. SURE

Oysa, Biz Son Saat gereini yalanlayanlar iin harl bir ate hazrlamzdr: 12 O ate uzaktan karlarna knca9 onun fkeli kkremesini ve uultusunu iitecekler; 13 ve birbirlerine bal olarak darack bir yerden onun iine atldklar zaman, orada o an yok olup gitmek iin yakaracaklar!10 14 [Ama o zaman onlara denecek ki:] Bugn bir defada yok olup gitmek iin deil, defalarca yok olup gitmek iin yakarn, bakalm!11 15 De ki: (imdi syleyin,) bu mu daha hayrl, yoksa Allah'a kar sorumluluk bilinci tayanlara bir mkafat ve yerleme yeri olarak vaad edilen ebed cennet mi? 16 O cennet ki, orada istedikleri her eye ularlar ve orada sonsuza kadar yaayp giderler; bu, Rabbinin [insan iin her zaman] istenmeye deer bir vaadidir. 17 FAKAT [Rabbinin birliini unutan kimselere gelince,]12 o Gn (Rabbin) onlar ve onlarn Allah yerine kul-kle olduklar varlklar bir araya toplayacak ve [kendilerine tanrsal nitelikler yaktrlan bu varlklara]:13 Bu kullarm siz mi yoldan kardnz, yoksa onlarn kendileri mi doru yoldan ayrldlar? diye soracak.
9 Lafzen, Onlar uzak bir yerden grd zaman: anlald kadaryla, onlarn lm anlarna iaret eden mecaz bir ma. Kuran'da pek ok yerde olduu gibi, burada da, te dnya ahvalini tasvir eden temsl mahiyette ince bir Kurn tasvirle kar karyayz; baklan nesne kiiletirilerek, bakan zne ile baklan nesneye, bakma eyleminin yn itibariyle, yer deitirtilmekte ve bylece gzde canlandrlmak istenenin deheti arpc bir belgatla verilmektedir. Zemaher bu ifade tarzn aka mecaz olarak (al sebli'l-mecz) nitelendirmektedir. 10 Gnahkarlarn birbirlerine balanm ya da kenetlenmi olarak cehenneme atlmalar yolundaki temsl hakknda bir aklama denemesi iin bkz. 14:49 hk. 64. notumuz. Yine gnahkarlarn atee sokulacaklar ya da atlacaklar darack yere gelince, Zemaher bunun gnahkarlarn ekecei ruh sknt ve zdrabn bir mecaz olduunu, nk elem ve zdrabn her zaman bir darlk ve skklk duygusuyla, sevin ve mutluluunsa bir genilik duygusuyla elele gittiini; nitekim, Allah'n cenneti gkler ve yer kadar geni bir yer olarak tasvir ettiini (3:133) belirtmektedir. 11 Yok olup gitmek (sbr) kavram her ne kadar bir son bulmay, tkenip gitmeyi ve dolaysyla tekrar olmayan bir olguyu ifade ediyor ise de, gnahkarlarn defalarca yok olmay ya da birden fazla lm istemeleri, burada, tarifsiz ac ve zdraplar ve buna bal olarak niha bir kurtulu iin duyulan tarifsiz zlemi dile getirmek iin kullanlan deyimsel/mecaz bir ifadedir. 12 Bu pasaj vecz bir biimde yukardaki 3. ayetle balantldr. 13 Ayetin devamndaki belgat gerei soru, baz mfessirlerin syledii gibi, Yarg Gn'nde konuturulacak olan cansz putlara deil, fakat tanrlatrlan akl sahibi varlklara, yani peygamberlere, azzlere, vellere hitab etmektedir.
25-627

25. SURE

18 Onlar: Snrsz kudret ve yceliinle Seni tenzh ederiz! diye cevap verecekler, Senden baka dostlar, efendiler edinmek bize yakmazd!14 Fakat, [bunlara gelince-] Sen bunlara ve babalarna dnya hayatnn tadn karmalar iin frsat verdin; yle ki, onlar da sonunda15 [Seni] anmay bsbtn unuttular; nk bunlar her trl iyilikten yoksun kimselerdi. 19 [Bunun zerine, Allah da, mriklere]: te [sizin tanr yerine koyduunuz kimseler, gemite] ileri srdnz iddialarn yalan olduunu ortaya koydular diyecek, artk ne [hak ettiiniz azab] savuturabilirsiniz, ne de kendinize bir destek bulabilirsiniz! nk iinizden her kim [byle bir] ktlk ilemise, ona byk bir azap tattracaz! 20 [EY MUHAMMED,] Biz senden nce de yiyip ien, arda pazarda dolaan [lml] insanlarn dnda kimseyi eli olarak gndermedik. [Byle yaparak, ey insanlar,] kiminizi kiminiz iin bir imtihan vesilesi kldk16 [ki,] sabredecek misiniz,17 (bunu kendiniz de gresiniz; yoksa,) Allah zaten her
14 Zmnen, ve dolaysyla, bakalarndan da bize kulluk etmelerini istememiz manen ve ahlaken imkanszd. te yandan, bni Kesr bizim iin/bize (len) ifadesinin sadece bu sz syleyen kimselere deil, topluca btn insanlara iaret ettiini ve dolaysyla yukardaki cmlenin ... biz [insanlara] yakmaz anlamna geldiini sylemektedir. Her iki durumda da, Kuran'n hemen her yerinde deiik biimlerde tekrarlanan yukardaki belgat gerei soru ve cevap, Allah'tan baka varlklara tanrsal nitelikler yaktrmann manev ve ahlak arpkln ve zihnen samaln dramatik bir tarzda ortaya koymak amacn tamaktadr. 15 Bu anlam ak iinde hatt'nn (lafzen, t ki, kadar) anlam budur. 16 Bu vecz pasaj, pheye yer brakmayacak ekilde, her yeni peygamberin kural olarak balca iki amala gnderildiine iaret etmektedir: birincisi, vahiy yoluyla insanoluna ahlak bir mesaj ulatrmak ve bylece doruyla eriyi ya da hakla btl birbirinden ayrmaya yarayan bir l, bir kstas (surenin ilk ayetinde zikri geen el-furkn) ortaya koymak; ve ikincisi de, bu risalet olgusunu, insanlarn nne, onlarn peygamberin getirdii mesaja kar tepkilerinde kendini aa vuracak olan manev ve ahlak tercih ve kavraylarn -yani, bu mesajn doru ve ilah meneli olduunu tefrik etmek iin tabiatst belirtilere, birtakm mucizelere ihtiya duymadan mesaj kendi muhtevas iinde akl kstaslarla deerlendirmeye istekli olup olmadklarn- snamak iin bir vesile olarak karmak. Dolayl olarak, en derin anlam iinde bu pasaj, sadece peygamberlerin deil, fakat her insann, toplumsal varlyla, toplumun teki yeleri iin, onlarn ahlak tercih ve kavraylarnn ortaya kmasn salayan bir imtihan vastas olduunu ma etmektedir; bunun iindir ki, ilk mfessirlerden bazlar (ki Taber de bunlarn iindedir) yukardaki cmleye u anlam vermektedirler: Birbirinize imtihan vesilesi olmanz iin sizi beer varlklar kldk. 17 Yani, siz ey insanlar, yahut daha zel bir topluluk olarak: siz, ey Kuran mesajnn ulat kimseler.
25-628

25. SURE

eyi olduu gibi grmektedir! 21 Fakat Bizim huzurumuza karlacaklarn hi beklemeyen kimseler:18 Bize niin melekler gnderilmedi?, yahut Neden Rabbimizi grmyoruz? diye sorup duruyorlar. Gerek u ki, onlar byk bir kstahlkla [Allah'n mesajna kar bylece] burunlarn dikerek kendilerini onulmaz bir byklk duygusuna kaptrm bulunuyorlar! 22 [Oysa,] melekleri grecekleri Gn19 (gelip atnca), o Gn, gnaha gmlp gitmi olanlar iin asla iyi haberler olmayacak; ve (o Gn byleleri:) (Vah bize, meer) dn olmamacasna [Allah'n rahmetinden] kovulmuuz! diyecekler. 23 nk, Biz (o Gn) btn o edip-eyledikleri ilerin zerine varacak ve onlar toza topraa evireceiz; 24 [ama] o Gn, cennetliklere kalnacak yerlerin en iyisi, dinlenilecek yerlerin en gzeli, en rahat bahedilecektir.20 25 O Gn ki, gk bulutlarla birlikte, btn ykyle paralanacak ve birbiri ardndan melekler indirilecektir; 26 o Gn ki, gerek egemenliin [yalnzca] Rahmn'a ait olduu [btn aklyla ortaya kacaktr]; ve bunun iindir ki, (o Gn) hakk inkara artlanm olanlar iin ok zor bir Gn olacaktr; 27 o Gn ki, (vaktiyle) hakszl kendisine yol edinmi olan kii ellerini kemirip, Ah, n'olurdu, Rasl'n gsterdii yolu tutmu olsaydm!21 diyecek, 28 Vah bana, n'olurdu, falancay kendime dost edinmemi olsaydm! 29 Gerekte, bana uyarc, hatrlatc mesaj geldikten sonra, beni [Allah'] hatrlamaktan o uzaklatrd! Zaten, eytan [ite byle] yalnz ve aresiz brakr insan.22 30 VE [O GN] Rasl: Ey Rabbim! diyecek,23 Kavmimden [bazlar] bu
18 Lafzen, Bizimle karlaacaklarn ummayanlar [yahut, beklemeyenler]; yani, kyamete ve sonu olarak Allah'n ahiretteki yarglamasna inanmayanlar. 19 Yani, Hesap Gn'nde, her eyin artk karara balanm olaca gn (kar. 6:8). 20 Lafzen, cennetlikler, kaldklar yer bakmndan en mutlu, dinlenecekleri yer bakmndan en iyi durumda olan kimseler olacaklar. 21 Lafzen, Rasl'le birlikte bir yol tutsaydm. Ayette rasl ve zalim (hakszlk yapan/hakszl kendisine yol edinen) terimleri, Allah'n btn rasllerini ve o'nlara bilinli olarak kar kan herkesi ifade etmek zere cins ya da tr belirtici anlamda kullanlmaktadr. Benzer ekilde, sonraki ayette geen falanca (fuln) tabiri de, kiinin yoldan kmasna vesile olan kii yahut kiiletirilmi gleri dile getiren genel bir ifadedir. 22 eytan teriminin buradaki anlamyla ilgili bir aklama iin bkz. 2:14 hk. 10. not; ayrca 15:17 hk. 16. notun ilk yars ve 14:22 hk. 31. not. 23 Bizim o Gn eklindeki ilavemiz ve kle fiiline verilen (dilbilim asndan da, anlam ak itibariyle verilmesi mmkn olan) gelecek zaman anlam yukardaki cmle hakknda Eb Mslim (Rz'nin nakline gre) ve Beav gibi byk mfessirler tarafndan yaplan
25-629

25. SURE

Kuran' gzden karlacak bir ey olarak grd! 24 31 te bu (senin anda olduu) gibi, biz her nebiye gnaha gmlp gitmi kimseler iinden dmanlar kardk;25 bununla birlikte, sana yol gsterici ve yardmc olarak Rabbin yeter. 32 mdi, hakk inkara artlanm olan kimseler: Kuran ona bir btn olarak bir kerede26 indirilseydi ya! diyorlar. Oysa, Biz onu [sana] byle tutarl bir btn oluturacak ekilde27 belli bir dzen iinde ar ar vahyediyoruz ki onunla senin kalbini pekitirelim. 33 Bunun iindir ki, hangi soruyla karna karlarsa ksnlar,28 Biz sana mutlaka asl
benzer aklamalara dayanmaktadr. 24 Yani, dnyev istek ve tutkularna aykr bulduklar iin ya da zamann deien artlar karsnda geerliini yitirmi bir reti olarak grdkleri iin. Kuran mesajnn ulat toplumlarn ou onu ilah bir mesaj (vahiy) olarak grdkleri, grmekte olduklar ve dolaysyla onun, kelimenin en geni anlamyla, her bakmdan tutarl ve her ada geerli olduuna inandklarna gre, benim kavmim ya da benim gnderildiim toplum ifadesi (kelimenin ne kavm anlam, ne de ideolojik anlam itibariyle) Son Peygamber'in mmetinin hepsini deil, fakat yalnzca ismen bu mmetten olup ama gerekte Kurn mesaja olan inancn btnyle kaybetmi kimseleri iaret etmektedir; bunun iindir ki, ayetin vecz slubu iinde zmnen mevcut olan bu anlamn bazlar ilavesiyle aktarlmas gerekmitir. 25 Kar. her peygamberin mcadele vermek zorunda kald er glere (eytn) ilikin benzer bir atfn yer ald 6:112. Zikredilen ayette geen zihin elmeyi amalayan parlak yar-hakikatler ifadesi, bu pasajda, ondrt yzyl nce vazedilen bir kitap olan Kuran'n artk gn gemi bir mesaj olarak grlmesi gerektii yolundaki aldatc iddiaya temas edilerek, anlaml bir biimde nceden rneklendirilmektedir. 26 Lafzen, topluca yahut bir tek cmle halinde (cmleten vhideten) -slam muhaliflerinin azndan, Kuran'n adm adm vahyedilmesinin, kiisel ve siyasal ihtiyalarna uydurmak zere, onu Muhammed (s)in kendisinin tanzim ettiini gsteren bir iaret olduunu ma eden bir ifade. 27 Yani, her trl i tutarszlklardan, tezatlardan uzak (kar. 4:82). Ayrca, bkz. Kuran'n kendi iinde tutarl olduundan sz edilen 39:23. Rattelnhu tertlen eklindeki zl ifade, [bir eyin] paralarn, btn meydana getirecek ekilde bir araya getirip, onlara uygun bir dzen vermek ve bir de btne i tutarllk salamak gibi paralel anlamlar ihtiva etmektedir. Hz. Peygamber'in yaad, hareket ve olaylarla dolu yirmi yllk bir hayata yaylan mesajn her trl elikiden uzak ve her bakmdan tutarl oluu onun Allah tarafndan vahyedilmi olduunu aka ortaya koyduuna gre, bunun dnen her mminin imann glendiren bir keyfiyet olmas gerekir; Kuran'n kendisine gre de, onun zaman iinde tedrcen vahyedilmesinin sebebi bu keyfiyette aranmaldr. (73:4'de olduu gibi, Kuran'n okunmas anlamnda kullanld zaman, tertl terimi, onun kolay anlalabilecek ve zerinde dnlebilecek ekilde ak ve ll bir tarzda telaffuz edilmesi anlamna gelmektedir.) 28 Lafzen, sana bir misal (mesel) vermezler ki, Biz (o konuda) sana gerei getirmeyelim ...
25-630

25. SURE

doru olan neyse onu ve en gzel aklamay getirmekteyiz.29 34 [yleyse, hakk inkara kalkan o kimselere syle ki] yzleri stne30 srler halinde cehenneme tklacak olanlar (var ya); [te dnyadaki] yerleri en kt olanlar ve halen [doru] yoldan en fazla sapm bulunanlar ite byleleridir!31 35 GEREK U K, [Muhammed'den ok nce] Biz Musa'ya da kitap verdik ve kardei Harun'u grevinde o'na yardmc kldk;32 36 ve onlara: Siz ikiniz mesajlarmz yalanlayan (u toplumu uyarmay)a gidin! dedik. Ama sonunda, o [gnahkar toplumun] insanlarn krp geirdik. 37 Ve Nh toplumunu da, rasller[den birin]i yalanladklarnda sulara gmverdik; bylece onlar btn insanlk iin ibret yaptk; nk Biz btn zalimler iin ok can yakc bir azap hazrlamzdr! 38 Ve d toplumunu, Semd toplumunu, Ress33 halkn ve bunlarn arasnda (gelip geen) daha nice [gnahkar] nesilleri [topluca cezalandrdk]; 39 oysa, her birine uyarc dersler34 vermitik; ama (bunlara aldr etmeyince) hepsini yerle bir ettik. 40 Bu [Bizim mesajlarmz inkar edenler] o cezalandrc yamura tutulan ehri
ilh. -Burada meselden ya da misalden kast, Muhammed (s)in rasl olduu tezine ve dolaysyla Kuran'n vahy niteliine glge drmek amacyla ortaya srlen, szde akla hitab eden tebh trnden itirazlardr (ki, bunlar, Kuran'n baka pek ok yerinde olduu gibi, bu surenin 7-8, 21 ve 32. ayetlerinde rneklendirilmitir). 29 Kuran'n kendi kendini tefsir edici, aklayc keyfiyetine ilikin bir ma. Btn bu blm boyunca (30-34. ayetler) sen kii zamiriyle hitab edilen kii yalnzca Peygamber deil, ayn zamanda, btn alarda o'nun ulatrd mesaj benimseyen herkestir. 30 Yani, ruhen tam bir alalma, aalanma iinde (Rz ve onun kendilerinden nakilde bulunduu teki baz mfessirler). 31 Kar. 17:72 ve ilgili 87. not. 32 Vezr teriminin bu anlam iin bkz. 20:29 hk. 18. not. Burada Hz. Musa ve Harun'dan -ve bundan sonraki ayette de Hz. Nh'tan bahsedilmesi, yukarda 31. ayette geen Biz her peygambere kar, o gnaha gmlp gitmi olan kimseler arasndan dmanlar karmzdr ifadesini hatrlatmak amacyladr. 33 d ve Semd kavimleri hakknda bkz. 7. sure, 48 ve 56. not. Ress halkna gelince, Orta Arabistan'n Kasm blgesinde bugn dah bu ismi tayan bir kasaba mevcuttur; bahsi geen eski devirlerde, yle anlalyor ki, burada Semd kavminin Nabat boylarndan gelen bir halk meskun bulunuyordu (Taber). Bununla birlikte bu isim ya da tabirin asl anlam konusunda mfessirler arasnda gr birlii yoktur; Rz, tefsirlerde geen ve birbirini tutmayan muhtelif yorumlar kaydetmekte, ama sadece tahmine dayandklar iin bunlarn hepsini reddetmektedir. 34 Mesel terimi iin, bu anlam rgs iinde benimsediimiz ders karl hk. bkz. 17:89 hk. 104. not.
25-631

25. SURE

grm olmallar;35 peki orada olup biteni fark etmediler mi? Hayr, bunlar lmden sonra kalk beklemiyorlar!36 41 Bunun iindir ki, [ey Muhammed,] ne zaman senden sz etseler, mutlaka, Allah'n bize rasl olarak gnderdii kii bu mu? diyerek, seni alay, elence konusu yapyorlar. 42 Eer onlara skca sarlmasaydk, bizi neredeyse tanrlarmzdan uzaklatracakt! (diyorlar.) Fakat [kendilerini bekleyen] azab grdkleri zaman [doru] yoldan uzaklaan kiilerin kim olduunu renecekler! 43 Sen hi kendi heva ve heveslerini tanrlatran [birin]i dndn m? mdi, byle birinden de sen mi sorumlu olacaksn? 44 yoksa sen onlardan ounun [senin ulatrdn mesaj] dinlediklerini ve akllarn kullandklarn m sanyorsun? Hayr hayr, koyun srs gibidir onlar: doru yoldan hi mi hi haberleri yok!37 45 GRMEZ MSN (ey insanolu), Rabbin glgeyi [akama doru] nasl uzatyor; eer dileseydi, hi phesiz onu olduu gibi brakrd; fakat sonra glgeye gnei yol gsterici klmzdr; 46 ve sonra da onu yava yava Kendimize ekmekteyiz.38 47 Sizin iin geceyi bir rt, uykuyu bir dinlenme hali klan ve her [yeni] gnn
35 Sodom'a ve onun nceden belirlenmi cezalandrc (volkanik) ta yamuruyla yok edilmesine ilikin bir atf (bkz. 11:82 ve ilgili 114. not). Grm olmallar ifadesiyle evirdiimiz ve le-kad tev ibaresi u iki ynde de anlalabilir: (a) rastlamak ya da yanndan gemek eklindeki lafz anlamyla ki, bu anlamyla ifade, ticaret kervanlaryla Suriye'ye gidip dnerken l Deniz'in yaknndan ve muhtemelen Sodom ve Gomore'nin bulunduu blgeden geen geleneksel yolu izlemek zorunda olan Hz. Peygamber'in ada muhalifleri Mekkeli mriklere ilikindir; (b) okumak ya da iitmek yoluyla [bir eyden] haberdar olmak eklindeki mecaz yahut deyimsel anlamyla; bu anlamyla da ifade, her an insanlarna hitab etmekte ve onlara Sodom ve Gomore'nin bana gelenlerde insanln ortak maneviyat ve ahlak tarihinden karlacak nemli bir ders bulunduunu iaret etmektedir. 36 Lafzen, lmden sonra kalkn vuku bulacan ummuyorlar [yani, beklemiyorlar, yahut buna inanmyorlar]. 37 Lafzen, [Doru] yoldan ok uzaklar: bkz. 7:179 hk. 144. not. 38 Yani, vazettiimiz tabiat yasalarna bal olarak onu ksaltrz (yahut uzatrz). Kuran'da pek ok yerde olduu gibi, burada da kii zamiri Onun beklenmedik biimde Bize dnmesi Allah'n tanmlanamaz olduu gereini belirtmek ve aslnda sadece sonlu ve yaratlm kiiler iin kullanlmaya msait olan zamirlerin mutlak ve mtel varlk iin kullanlmasnn yalnzca insan dilinin -ve dolaysyla insan aklnn- yetersizliinden ileri geldiini iaret etmek iindir (kar. nsz, 2. not).
25-632

25. SURE

(sizin iin, adeta) yeni bir dirili olmasn salayan O'dur. 48 Rahmetinin nnden rzgarlar mjdeci olarak gnderen O'dur. Evet, bylece gkten tertemiz suyu Biz indiriyoruz, 49 ki onunla l topra yeertip canlandralm ve yine onunla, hayvan olsun, insan olsun, yarattmz nice canly suya kavuturalm. 50 Gerek u ki, Biz btn bunlar insanlarn gz nne hep seregelmiizdir39 ki, belki ders alp akllarnda tutarlar; ama insanlarn ou, nankrlkte direnmektedir. 51 Eer dileseydik, [nceki alarda olduu gibi] her topluma [ayr] bir uyarc gnderirdik;40 52 bunun iindir ki, sen hakk inkara artlanm olan kimselere uyma; tersine, bu [ilah mesajn] nda onlara kar btn gcn ortaya koyarak byk bir diren ve aba gster. 53 K BYK su ktlesini41 -ki bunlardan biri tatl ve susuzluu giderici, dieri tuzlu ve acdr- birbirine salveren ve ikisinin arasna bir engel, karmalarn nleyen bir perde koyan O'dur.42 54 Ve insan [ite bu] sudan yaratan43 ve onu soy-sop ve evlilik yoluyla kazanlan yaknlk, ballk [duygusuyla] donatan O'dur:44 (evet,) nk Rabbin snrsz
39 Lafzen, Biz onu onlarn arasnda eviregeldik (sarrafnhu); mutlak bilgi ve kudret Sahibi mtel bir Yaratc'nn varln apak ortaya koyan delil ve karsamalarn gerek Kuran'da ve gerekse nceki vahy mesajlarda eitli zaviyelerden ska tekrarlandna iaret eden bir ifade (Zemaher). 40 Zmnen, ama, bunun yerine Biz, Muhammed'in son rasl ve gelecekteki btn insanlk iin bir uyarc olmasn irade ettik. 41 Genellikle deniz anlamna gelen bahr ismi ayn zamanda nehir, gl gibi byk tatl su ktleleri iin de kullanlr; yukardaki anlam rgs iinde bahreyn ismi yeryznde yan yana (ya da i ie) bulunan -tuzlu ve tatl- iki byk su ktlesi anlamndadr. 42 Yani, bu iki su ktlesinin, srekli birbiriyle karlap okyanuslara kartklar halde, sanki aralarnda grnmeyen bir perde, bir engel varmcasna terkiplerindeki farkll korumasn salamaktadr; suyun evrimsel dnmnde (yahut kresel dolamnda), yani tuzlu denizlerden buharlaarak ykselip bulutlar oluturarak, sonra younlap kar ve yamur yoluyla dereleri, rmaklar besleyerek tekrar denize dnmesinde- kendini gsteren Allah'n yaratma planna ilikin dolayl bir hatrlatma. Baz Mslman sfler, bu iki su ktlesinin vurgulanmasnda, insann ruhsal alg ve kavraylaryla dnyev ihtiya ve tutkular arasndaki uuruma -ve ayn zamanda etkileime- ilikin bir temsl bulmaktadrlar. 43 Bkz. btn canllarn sudan yaratldnn belirtildii 21:30'un ikinci yars; ayrca, bu anlamda topyekn hayvanlar dnyasyla (bu arada, phesiz insanla) ilgili bir ifadenin yer ald 24:45. 44 Yani, ona, ailev ve toplumsal balarna manev bir deer atfetme ve onlardan bir g tretme yetenei veren O'dur.
25-633

25. SURE

kudret Sahibidir. 55 Ama yine de baz insanlar,45 Allah' brakp, kendilerine ne yarar ne de zarar ulatrmaya gc olmayan eylere tapnp duruyorlar; zaten (gerek) kafir de, Rabbine srtn dnen kiidir! 56 Bununla birlikte, [ey Peygamber,] Biz seni yalnzca bir mjdeci ve uyarc olarak gnderdik. 57 De ki: Bunun iin sizden, dileyen kimsenin Rabbine giden yolu bulmasndan baka bir karlk istemiyorum! 58 yleyse, ebediyyen lmeyecek olan o mutlak diri Varla gven ve O'nun snrsz kudret ve yceliini vglerle an, ki kimse kullarnn gnahlarndan O'nun kadar haberdar deildir. 59 Gkleri, yeri ve bu ikisi arasnda var olan her eyi alt evrede yaratan ve kudret ve hkmranlk tahtna kurulan46 O'dur, O: Rahmn!/snrsz Ba-Kayra Sahibi! O'nu (Kendisinden), O her eyden Haberdar Olan'dan sor.47 60 Hal byleyken, onlara Rahmn nnde secdeye varn denildiinde, Rahmn da neymi [ya da kimmi?] imdi biz senin buyurduun eyin nnde mi secdeye varalm yani? derler; ve bylece [senin arn] onlarn nefretini artrr. 61 GE byk takm yldzlar serpitiren, ve yine oraya [parlak] bir k kayna ve ay (gibi) bir aydnlatc yerletiren (Allah) ne yce, ne cmerttir.48 62 Ve, hatrda tutmak isteyen, yani49 kretmek isteyen kimseler iin [varlna, birliine iaret olmak zere] geceyle gndzn birbiri ardnca gelmesini salayan da O'dur. 63 Rahmn'n has kullar ki, onlar yeryznde tevazu ve vekar iinde yrrler ve ne zaman kt niyetli, dar kafal kimseler kendilerine laf atacak olsa,50 (sadece) selm! derler. 64 Onlar ki, gecenin derinliklerinde secdeye vararak ve kyama durarak, Rablerini
45 Lafzen, onlar. 46 Bkz. 7:54'n ilk cmlesi hk. 43. not. 47 Yani, Allah'n kendisinden sor. Kainatn btn srlarnn anahtarn elinde tutan O olduuna gre, insan yalnzca O'nun yaratt lemi mahede ederek ve O'nun vahyettii mesajlara kulak vererek O'nun Zt hakknda, ok snrl ve izaf de olsa, bir fikir edinebilir. 48 Bkz. gneten parlak bir k [kayna] olarak sz eden 10:5 ve ilgili aklayc 10. not. Burc tabiri iin benimsediimiz takm yldzlar karl hk. bkz. 15:16 hk. 15. not. 49 Lafzen, yahut (ev) -bu tak, aka grld gibi, burada bir seenekten ok, dier bir deyile ifadesine benzer biimde, aklayc bir cmleye geii belirten bir unsur durumundadr. 50 Zmnen, kendileriyle alay etmek ya da inanlar hakknda tartmak zere.
25-634

25. SURE

anarlar. 65 Ve onlar ki, Ey Rabbimiz! derler, Cehennem azabn bizden uzaklatr; nk onun ektirecei azap, gerekten, pek korkun, pek yaralayc olacaktr; 66 gerekten, o ne kt bir yer, o ne kt bir durak! 67 Ve onlar ki, bakalar iin harcadklar51 zaman, ne sap savururlar, ne de cimrilik yaparlar; bu ikisi arasnda her zaman bir orta yol bulunduunu [bilirler]. 68 Ve onlar ki, Allah'la beraber, asla birtakm dzmece tanrlara yalvarp yakarmazlar; ve hukuk bir gereke olmadka52 Allah'n dokunulmaz kld cana kymazlar ve zina etmezler. nk [bilirler ki,] bunlardan herhangi birini ileyen kimse,53 bir ktle bulam olmakla [kalmayacak], 69 [fakat] Kyamet Gn'nde byle birinin ekecei azap kat kat artacak ve o Gn aalk bir durumda kalakalacaktr. 70 u kadar ki, piman olup doru yola dnen, inanp drst ve erdemli davranlar ortaya koyan kimseler bunun dndadr; bundan tr, [nceki] kt hallerini Allah'n iyi hallere dntrd kimseler ite byleleridir; nk Allah ok acyp esirgeyen gerek balaycdr. 71 Zaten kim ki tevbe eder ve [sonra da] drste, erdemlice davranrsa, gerei zere Allah'a ynelen ite odur. 72 Onlar ki, yalan ve aslsz olandan yana ehadet etmezler;54 bo ve anlamsz eylerle [uraan kimselere] rastladklar zaman yanlarndan vekarla geip giderler. 73 Ve onlar ki, kendilerine Rablerinin mesajlar hatrlatld zaman, krler(in) ve sarlar(n yapt) [gibi] (dnp anlamadan) onlarn zerine mezler.55 74 Ve onlar ki, Ey Rabbimiz! diye niyaz ederler, Bize gz nru olacak56 eler
51 Enfeka fiili (ve nefekah ismi) Kuran'da genellikle bu anlamda kullanlmaktadr. 52 Bkz. 6. sure, 148. not. 53 Lafzen, bunu [zlike] ileyen/yapan kimse; yani ayette sz geen tr gnahtan herhangi birini ileyen kimse. (Zin szc iin bkz. 24. sure, 2. not.) 54 Sz geen kimselerin ne kendilerinin yalanc ahitlik yaptklarn (yani, ifadenin en geni anlamyla, ne yalan sylediklerini), ne de aslsz iddialara, yalana iftiraya dayanan herhangi bir ie, bir tertibe bilerek kartklarn dile getiren bir ifade (Rz). 55 Bu ayeti aklarken, Zemaher, halkn takliti ounluunun ilah mesaja sadece yzeyde kalan bir heves ve heyecanla yaklatn, adeta grn kurtarmak iin onun zerine tn, ama gerekte mesaj anlamak iin en kk bir aba sarfetmediini ve dolaysyla onun muhtevas hakknda kr ve sar kaldn; oysa, Allah'tan yana gerekten duyarl ve bilinli olan kimselerin mesaj anlamak iin derin bir istek ve itiyak gsterdiklerini ve bunun iin de onu can kulayla dinleyip ak bir zihinle kavramaya altklarn belirtmektedir. 56 Yani, doru yolda yryerek.
25-635

25. SURE

ve ocuklar bahet; bizi Sana kar sorumluluk bilinci tayan kimseler iin rnek ve nc yap! 75 te bunlar, glklere gs germelerinden tr [cennette] stn bir makamla mkafatlandrlp orada dirlik ve esenlik nidlaryla karlanacak olan kimselerdir! 76 (ve onlar) orada sonsuza kadar yaayp gideceklerdir; bu ne gzel bir var yeri, bu ne stn bir makam! 77 [NANANLARA] de ki: Dua ve yneliiniz O'na olan inancnz iin deilse,57 Rabbim size niin deer versin? [Ve inkarclara da de ki:] Gerek u ki, siz [Allah'n mesajn] yalanladnz: artk bu [gnah] yakanz brakmayacaktr!58

57 Lafzen, dualarnz iin deilse. Du szcnn, bu anlam ak iinde, bni Abbs (Taber'nin kaydettiine gre) inanla e anlaml olduunu sylemektedir. 58 Yani, tevbe etmedike, bu gnah sizin te dnyadaki ruhan geleceinizi tayin edecektir.
25-636

26. SURE

26. UARA
Hz. Peygamber'in Sahbleri'ne surenin ismini ilham eden kelime 224. ayetinde gemektedir. Mfessirlerden bazlar, bu 224. ayet de dahil, son drt ayetin Medine dnemine ait olduu grndedirler; ama eldeki btn deliller surenin tamamnn Mekke dneminin ortalarnda, Hicret'ten takriben alt ya da yedi yl nce vahyedildiini gstermektedir. Benzer ekilde, srf srailoullar arasndaki bilgili kiilerden sz ediliyor diye, Suyt'nin yapt gibi 197. ayetin Mekke dnemine ait olduunu sylemek iin de elde yeterli ve inandrc bir delil yoktur; nk srailoullar'yla ilgili atflara baka Mekk surelerde de ska rastlanmaktadr. Surede en ok dikkat ekilmek istenen husus insann toplumdan topluma, adan aa deimeyen zayf yaps ya da karakteri ve kendi kendini aldatma eilimidir. Nitekim, her ada ve her toplumda, byk ounluun -ister Allah tarafndan vahyedilen mesajlar eklinde olsun, ister kendiliinden ak manev/ahlak deerler eklinde olsun- hakk inkara bylesine hazr olmasnn ve sonu olarak da, nfz ve iktidara, zenginlie, ana hrete kul kle olmasnn, basmakalp dncelere, kitlesel kltr ve ideolojilere kr krne teslim olmasnn temelinde de insann bu zayf yan yatmaktadr. 1 T-Sn-Mm.1

2 BUNLAR, kendi iinde apak ve tutarl olan ve gerei btn aklyla ortaya koyan ilah kelmn mesajlardr.2 3 [nsanlarn bir ksm, ulatrdn mesaja] inanmyorlar diye [zntden] neredeyse kendini tketeceksin!3 4 Eer dileseydik, onlara gkten yle bir alamet indirirdik ki, onun karsnda boyunlar bklr, hemen ba eerlerdi.4 5 [Ama Biz byle olsun istemedik:] ve bu yzden, onlar da, ne zaman Rahmn'dan hatrlatc, uyarc yeni bir mesaj gelse, mutlaka ondan yz evirirler. 6 Nitekim, ite [bu mesaj da] yalanladlar. Ama alay edip durduklar eyin tahakkuku yaknda btn aklyla onlarn karsna karlacak!5 7 Peki bunlar, yeryzne hi bakp da dnmediler mi: orada her eitten nice gzel [hayat] trleri karmz? 8 phesiz, bunda [insanlar iin karlacak] bir ders vardr; ama onlardan ou [buna] inanmazlar. 9 Oysa, senin Rabbin ok
1 T, Sn ve Mm harfleri, baz surelerin banda yer alan ve el-mukattat (kesik harfler) denilen gizemli sembolik harflerdendir (bkz. Ek II). 2 Bkz. 12. sure, 2. not. 3 Bkz. 18:6 hk. 3 ve 4. not. 4 Ama insann inanmasnn manev/ahlak deeri, bu inancn bir zorlamann deil, serbest ve zgr iradenin rn olmasna bal olduuna gre, gklerden indirilen grnr ya da iitilir bir alamet/iaret, kar durulmaz aikarlyla bu serbest irade ya da seim gesini ortadan kaldrr ve dolaysyla insann mesaja olan inancn ahlak deerinden ve anlamndan yoksun brakrd. 5 Bkz. 6:4-5 ve ilgili 4. not.
26-637

26. SURE acyp esirgeyen O yceler ycesidir!6

10 VE [HATIRLA,] hani, Rabbin Musa'ya: u zalimler toplumuna git! diye seslenmiti, 11 u Bana kar sorumluluk bilincinden uzaklaan7 Firavun toplumuna! 12 [Musa:] Ey Rabbim! diye cevap verdi, Dorusu, beni yalanlamalarndan korkuyorum, 13 ve gsmn daralacandan ve dilimin dolaacandan (korkuyorum); bu yzden, [bu emri] Harun'a8 tevd et. 14 stelik, onlarn benim aleyhime cidd bir sulamalar da var ortada; bu yzden beni ldrmelerinden korkuyorum.9 15 [Allah:] Hayr, asla! dedi, Yine de, siz ikiniz mesajlarmzla gidin; [yapacanz ary] izlemek zere Biz de sizinle beraberiz! 16 Haydi, imdi ikiniz de Firavun'a gidin ve ona deyin ki: Biz lemlerin Rabbinden bir mesaj getiriyoruz: 17 srailoullar'n brak, bizimle gelsinler! 18 [Fakat Musa mesajn Firavun'a tebli edince, Firavun:] Biz seni ocukken yanmzda yetitirmemi miydik? dedi, Ve sen mrnn pek ok yln bizim aramzda geirmemi miydin? 19 Ama sonunda yapacan yaptn,10 ve nankr biri oldu[unu gsterdi]n! 20 [Musa:] Evet, o fiili daha ne yaptm bilmez biriyken iledim dedi, 21 ve sizin yannzdan katm, nk sizden korkuyordum. Ama daha sonra bana
6 Yukardaki iki ayet bu surede sekiz kere gemektedir. Bundan sonraki geilerinin her birinde bu ayetler, hemen ayn ifadelerle nakledilen nceki peygamberlere ait kssalardan hemen sonra bir nakarat gibi gelmektedir. Bylece, hem btn peygamberlerin ahlak retilerinin temelde birbirleriyle ayn olduu anlatlmak istenmekte, hem de, 5. ayetteki ifadeyi dorulayc ynde, yaratt canl-cansz lem Allah'n varln gsteren apak delillerle dolu olduu halde, Allah'n mesajlarna kar taknlan inkarc tavrn insanlk tarihinde ok sk tekrarlanan bir olgu olduuna iaret edilmektedir. 7 Lafzen, [Bana kar] sorumluluk bilincine sahip deiller mi [yahut olmayacaklar m?] Zemaher ve Rz, bu belgat gerei soruyu, bizim aktardmz ynde, yani bir soru olarak deil de, bir gerei, bir vakay dile getiren normal bir ifade olarak yorumlamaktadrlar. 8 Kar. 20:25-34 ve ilgili notlar. Bu anlam rgs iinde, bu ifadeler, kendisini seildii grevi yerine getirecek gte grmeyen ve grevin Hz. Harun'a tevd edilmesini isteyen Hz. Musa'nn alak gnlllne iaret etmektedir. 9 Zmnen, ve bylece grevimi engelleyeceklerinden korkuyorum. Bu ayetle, Hz. Musa'nn, doduu lkeden kamasna yol aan Msrl bir yerliyi ldrmesi olayna atfta bulunuluyor (kar. 28:15 vd.). 10 Lafzen, yaptn o fiilini yaptn -konuann, sz konusu fiil hakkndaki iddetli knayc tavrn dile getiren bir ifade tarz; Hz. Musa'nn Firavun'un saraynda geen ocukluk ve genlik dnemi, Msrl birini ldrmesi ve Msr'dan ka hk. bkz. 28:4-22.
26-638

26. SURE

Rabbim [doruyla eri arasnda]11 hkm verebilme yetenei bahetti; ve beni eliler[in]den biri yapt. 22 Ve o bama kaktn iyilie gelince, bu srailoullar'n kleletirmenin bir sonucu [deil mi]ydi? 12 23 Firavun: Bu lemlerin Rabbi de kim oluyor? dedi.13 24 [Musa:] Eer gerekten (doruyu) renmek ve (onu) yrekten benimsemek istiyorsanz14 (syleyeyim;) gklerin, yerin ve bu ikisi arasnda var olan her eyin Rabbi[dir O]! diye cevap verdi. 25 [Firavun,] evresindekilere: [O-nun ne dediini] duydunuz mu?15 dedi. 26 [Ve Musa:] O sizin de Rabbinizdir, gp gitmi atalarnzn da! diye devam etti. 27 [Firavun:] Bu size gnderil[diini iddia eden] raslnz dpedz bir deli, bir kak! dedi. 28 [Fakat Musa szlerine devamla:] Dounun, batnn ve bu ikisi arasnda kalan her yerin16 Rabbidir O; tabii [bunu] eer aklnz kullanrsanz [kavrayabilirsiniz]! dedi. 29 [Firavun:] Bak, dedi, eer benden baka bir tanr benimsersen, seni mutlaka hapse attrrm! 17 30 [Musa:] Size gerei btn aklyla ortaya koyan18 bir ey getirmi olsam da, yle mi? dedi. 31 [Firavun:] Eer doru szl biriysen, haydi, kar ortaya o dediini! diye cevap verdi. 32 Bunun zerine [Musa] assn yere brakt -bir de ne grsnler, (her haliyle)
11 Hz. Musa, 28:15-16'da iaret edildii gibi, bu ldrme olayndan sonra, byk bir gnah ilediini hemen anlamt (bkz. ayrca, 28:15'in son iki cmlesi hk. 15. not). 12 Bkz. 28:4-5. 13 Firavun, Hz. Musa'nn, grevini aklarken kullanm olmas gereken tabire atfta bulunuyor (bkz. yukardaki 16. ayet). 14 Yani, var olan her eyde mevcut olan O'nun yaratc iradesi araclyla; bu nerme, kanaatimizce, Hz. Musa kssasnn bu surede tekrar edilmesinin balca sebebidir. (Kar. keza yukardaki 28. ayet.) 15 Lafzen, itmiyor musunuz? -aknlk, aalama ya da alay ifade eden belgat gerei bir soru; anlam ak itibariyle yukardaki ifadeyle aktarmak daha yerinde olacaktr. 16 Kar. 2:115. 17 Eski Msr dininde kral (yahut hkmdarlar iin kullanlan ismiyle Firavun) ilah ilkenin ya da dzenin bir tecessmn temsl eder ve kendi yetki alan iinde bir tanr gzyle baklrd. Bunun iindir ki, onun tanrsallna kar ynelen bir meydan okuma hakim din sisteme bir btn olarak kar kmak anlamna geliyordu. 18 Mbn terimine ilikin bu karlk iin bkz. 12:1 hk. 2. not.
26-639

26. SURE

dpedz bir ylan! 33 Sonra elini ortaya kard; bakanlar ne grsnler, bembeyazd.19 34 [Firavun] evresindeki sekinlere: Dorusu bu gerekten ok bilgili bir byc dedi, 35 bysnn gcyle sizi lkenizden karmak istiyor.20 Bu durumda ne tavsiye edersiniz? 36 Onu ve kardeini bir sre alkoy dediler, bu arada, ehirlere haberciler gnder, 37 hner sahibi btn bycleri toplayp sana getirsinler. 38 Ve bylece bycler belli bir gnn belirli bir saatinde bir araya geldiler. 39 Ve halka da Hepiniz toplandnz m? denildi, 40 nk, umarz ki, stn gelen bycler olursa onlarn (hkmne) uyarz.21 41 Bycler geldiklerinde, Firavun'a: Eer biz stn gelirsek, dorusu byk bir mkafat hak etmi oluruz, deil mi? dediler.22 42 [Firavun;] Elbette, diye cevap verdi, o takdirde, gerekten de benim gzdelerim arasnda yer alacaksnz. 43 [Ve] Musa onlara: Ne atacaksanz atn! dedi. 44 Bunun zerine onlar da halatlarn ve aslarn yere braktlar ve Firavun'un sayesinde, stn gelen mutlaka biz olacaz23 dediler. 45 (Onlarn) ardndan Musa da assn atnca, bir de ne grsnler, onlarn btn o dzenbazlklarn24 yutmasn m! 46 Bu durum karsnda bycler hemen yere kapanarak 47 Biz lemlerin Rabbine inandk! dediler, 48 Musa'nn ve Harun'un Rabbine!25 49 [Firavun:] Ben size izin vermeden ona inanyorsunuz, yle mi? diye kt, Size byy reten ustanz bu olmal mutlaka!26 Fakat yaknda [benim intikamm] greceksiniz: iinizden ounun ellerini ayaklarn kestireceim,
19 Bkz. 7:107-108 ve ilgili 85. not; ayrca 20:22, 27:12 ve 28:32. 20 Kar. 7:109-110 ve ilgili 86. not. 21 phe yok ki bu bycler, bynn nemli bir rol oynad Amon kltnn resm rahipleriydiler. Dolaysyla, onlarn Hz. Musa'ya galebe almalar devlet dininin halkn gznde itibarn pekitirecekti. 22 Bkz. 7:113 hk. 88. not. 23 Byclerin kazanacaklarna dair bu gven duygusunun sebebi 7:116'da aklanmaktadr (insanlarn gzlerini byyle baladlar ve onlar korkuyla akna evirdiler); ayrca 20:66-67'de de bu hususa temas edilmektedir (bylerinin marifetiyle onlarn ipleri ve aslar yaptklar sihir marifetiyle o'na (Hz. Musa'ya) hzla akyorlarm gibi gzkt; bu yzden Hz. Musa'nn iinde bir korku belirdi). 24 Bkz. 7:117 hk. 89. not. 25 Bkz. 7:123 hk. 91. not. 26 Yani, ylesine stn bir byc ki, sizin hocanz olmu olabilir.
26-640

26. SURE

hepinizi astracam! 27 50 Onlar da: Hayr, [sen bize] bir zarar veremezsin diye karlk verdiler, (nk) er ge Rabbimize dneceiz! 51 nananlarn ilkleri olmamzdan tr Rabbimizin hatalarmz balayacan umarz! 52 VE DERKEN,28 Musa'ya: Kullarm geceleyin yola kar; nk mutlaka takip edileceksiniz! diye vahyettik. 53 Bu arada Firavun ehirlere mndler karp 54 [tebaasna:] Bu [srailoullar] soysuz, sefil bir topluluk;29 55 fakat kalpleri bize kar kin ve nefretle dolu; 56 nk (gryorlar ki) biz birlik btnlk iindeyiz ve her trl tehdit ve tehlikeye kar hazrlklyz;30 57 bunun iindir ki onlar balar[n]dan baheler[in]den, pnar balarndan karp attk, 58 zenginlikler[in]den, nfz ve statlerinden [yoksun braktk]!31 diyerek [onlar srailoullar'na kar harekete geirdi]. 59 Olaylar byle geliti; fakat [Firavun'un ekip ald btn] bu eylere [zaman iinde] srailoullar'nn yeniden kavumasn saladk.32 60 Ve sonunda [Msrllar] gn doarken onlara yetitiler; 61 ki topluluk birbirinin gr alanna girdiklerinde Musa'nn yandalar: te yakalandk! dediler.
27 Bkz. Yukardaki cmlede tekraren vurgulanan ounun, hepinizi ifadelerine aklama getiren 5:33 hk. 44 ve 45. not, 7:124 hk. 92. not. 28 Yani, Msrllarn urad birtakm felaketlerden (veba vb.) sonra (kar. 7:130 vd.). 29 Lafzen, kk bir topluluk: bununla birlikte, Zemaher, kalln sfatnn, bu anlam rgs iinde mutlaka bir say azl deil, bir aalama da ifade edebileceini sylemektedir. 30 Bu ayetle Kuran, Firavun'un azndan, psikolojik bir gerei dile getirerek genellikle hakim kavimlerin ya da topluluklarn bask altnda tuttuu zayf ya da aznlktaki gruplarn zgrlk taleplerini anlamakta glk ektiklerini; ve dolaysyla onlarn ba kaldrmalarna, gce kar duyduklar sebepsiz bir nefret ve kr bir kskanlktan baka bir anlam veremediklerini iaret etmektedir. 31 Bu ifade, aktr ki, srailoullar'nn Hz. Yusuf'tan sonraki bir ka nesil boyunca Msr'da ulatklar itibar ve zenginlii ma etmektedir -ki bu parlak dnem, ibana geen Msrl yeni bir hanedann ellerindeki varla el koyup onlar, sonradan Hz. Musa'nn abalaryla kurtulacaklar bir tutsakla mahkum ettii dneme kadar devam etmitir. Firavun, srailoullar'nn Msrllara kar duyduklar (gerek ya da yaktrma) nefrete dikkat ekerek, onlara reva grd zulm hakllatrmaya alyor. 32 Bu ara cmle, 7:137'de atfta bulunulan, srailoullar'nn Msr'daki sefalet gnlerinden sonra Filistin'de kavuacaklar bolluk ve ikbal gnlerini ma etmektedir. Miras brakmak yahut varis klmak ifadesi, bu anlam ak iinde, Allah'n zulme urayanlar, ezilenleri yeniden onur ve genilie kavuturmasn dile getiren deyimsel bir ifade, bir mecazdr.
26-641

26. SURE

62 (Musa:) Hayr, asla! Rabbim benimle beraber dedi, bana mutlaka bir k yolu gsterecektir! dedi. 63 Bunun zerine, Musa'ya: Asnla denize vur! diye vahyettik. [Musa syleneni yapnca] deniz ortadan yarld; yle ki, alan yolun her iki yannda sular koca dalar gibi ykseldi.33 64 Ve kovalayanlar (da)34 oraya yaklatrdk. 65 yle ki, (sonunda) Musa ve beraberindekileri kurtardk, 66 ama tekileri sulara gmverdik.35 67 Bu [kssada], phesiz, [btn insanlar iin] bir ders vardr; velev ki onlardan ou inanmasa da. 68 Ve gerek u ki, senin Rabbin, ok acyan esirgeyen O yceler ycesidir!36 69 ONLARA37 brahim'in bandan geenleri de anlat. 70 Hani, o babasna ve kavmine Nelere kulluk ediyorsunuz? diye sormutu. 71 Onlar da: Putlara kulluk ediyoruz diye karlk verdiler, ve her zaman, kendini onlara adam kimseler olarak kalacaz! 72 [brahim:] Peki, yalvarp yakardnz zaman sizi iittiklerine, 73 yahut size fayda ya da zarar verebildiklerine [gerekten inanyor musunuz]? dedi. 74 Ama diye ktlar, biz atalarmz da bunu yapyor grdk!38 75 [brahim:] Peki dedi, (bu) taptnz eylere (banz kaldrp da) hi
33 Bkz. 20:77 ve ilgili 61. not. Ayrca kar. Tevrat'taki anlatm (k xiv, 21: Ve Rab btn gece kuvvetli ark yeli ile denizi geri evirdi; ve denizi karaya evirdi ve sular yarld). 34 Lafzen, tekileri. 35 Tevrat'taki muhtelif atflara baklacak olursa (zellikle k xiv, 2 ve 9), Kzl Deniz'i geme mucizesi, bu denizin bugn Svey Kanal olarak bilinen kuzeybat ucunda vuku bulduu anlalmaktadr. Kssann getii alarda buras imdiki kadar derin deildi ve baz bakmlardan Kuzey Denizi'nin ana ktayla Frisian adalar arasnda kalan s blm gibiydi; yksek cezir (geri ekilme) hallerinde bu gibi yerlerde s blgeler plak kalmakta ve geici olarak geilebilir hale gelmekte; ama bu durumdayken, an ve iddetli bir med dalgasyla btnyle sulara gmlmektedir. 36 Bkz. 8-9. ayetler hk. 6. not. 37 Yani, bu surenin 3-8. ayetlerinde sz edilen trden insanlara. 38 Cmlenin bandaki bel taks aknlk ifade etmektedir. Bu aknlk sebebiyledir ki, Hz. brahim'in halk, o'nun puta-tapma konusundaki eletirisine dorudan cevap vermekten kanarak sadece bu tapnmann geleneksel olduunu, gemie dayandn syleyerek iin iinden syrlmak istemektedir; ve tabii, bunu yaparken de, Zemaher'nin belirttii gibi, bir eyin teden beri yaplyor olmasnn o eyin doruluunu gstermeye yetmeyeceini unutmaktadr. Rz, kendi adna, yukardaki ayetin, takld'in tabiatndaki gayriahlaklii (fesd) gsteren en kuvvetli Kurn delillerden biri olduunu ifade etmektedir. Burada takld derken, din anlay ve uygulamalarn, sorgulamadan, hibir tahkik ve kritie bavurmadan olduu gibi, kr krne benimsenmesi anlalmaldr.
26-642

26. SURE

bakmadnz m: 76 Sizler ve sizden nceki atalarnz? 77 mdi, [bana gelince, ben biliyorum ki,] phesiz [bu dzmece tanrlar] benim dmanlarmdr, [ve benim iin] lemlerin Rabbinden baka [tanr yoktur]; 78 beni yaratan da, bana doru yolu gsteren de O'dur; 79 ve beni yediren de, iiren de O'dur; 80 ve hasta olduum zaman beni iyiletiren, 81 ve beni ldrecek olan ve sonra yeniden diriltecek olan (hep) O'dur. 82 Ve Hesap Gn'nde hatalarm balamasn umduum kimse de O'dur. 83 Ey Rabbim! Bana [doruyla erinin ne olduuna] hkmedebilme bilgi ve yeteneini bala ve beni drst ve erdemli insanlarn arasna kat 84 ve gerei benden sonrakilere ulatrabilme gc ver bana;39 85 ve beni o nimetlerle dolu bahenin varislerinden biri yap! 86 Ve babam bala; nk, o gerekten yolunu aranlar arasnda.40 87 Ve o herkesin kaldrlaca Gn beni utandrma;41 88 o Gn ki, ne maln mlkn, ne de oluk ocuun bir yarar olmayacaktr; 89 yalnzca Allah'n huzuruna ktlkten korunmu bir kalple kanlar [kurtulacaktr]! 90 nk, [o Gn] cennet, Allah'a kar sorumluluk bilinci duyanlara yaklatrlacaktr, 91 cehennemse byk azgnlklar iinde yitip gitmi olanlarn karsna karlacaktr; 92 Ve onlara: Nerede sizin btn o tapnp durduklarnz? diye sorulacaktr, 93 [Hani], o Allah'tan baka42 [tanr yerine koyduklarnz]? Onlar, bakalm, size yahut kendilerine yardm edebilecekler mi? 94 Pek tabii onlar da, azgnlk iinde yitip gidenler de, hepsi st ste cehenneme43 tklacaklar; 95 ve blis'in btn avenesi..!44
39 Lafzen, Bana dierlerinin [yahut sonrakilerin] arasnda doru bir dil ver. Bu ibarenin mmkn bir dier anlam iin bkz. 19:50 hk. 36. not. 40 Kar. 19:47-48. 41 Zmnen, babam cehenneme mahkum edilenler arasnda grmeme izin vererek (Zemaher). 42 Yahut: Allah yerine. Kuran'da m (ki o yahut ki btn o...) ilgi zamirinin aslsz, dzmece tapnma nesneleri iin kullanld her yerde, bu zamir hem cansz nesnelere (put, feti, ikon gibi temsl ya da sembolik eylere); hem, l ya da diri, tanrlatrlan vel, azz, peygamber gibi kimselere, tabiat glerine; hem de zenginlik, iktidar ve nfz, toplumsal stat gibi, insanlarn kendilerini tutsak ettikleri her trl reel ya da hayal mahsul eylere iaret etmektedir. (Ayrca bkz. 10:28-29 ve ilgili notlar.) 43 Lafzen, ona/onun iine. 44 Kar. 2:24 -yakt insanlar ve talar olan ate ve ilgili 16. not. blis'in avenesi ya da etesi, insann gnaha sapmasnda etkili olan ve Kuran'da ska bahsi geen kt gler, ktle aran gler, kt saik ve eilimler (eytanlar) anlamndadr (bkz. 2:14, not 10;
26-643

26. SURE 96 O Gn orada onlar, birbirlerini sulayarak45 derler ki: 97 Allah ahittir ki, biz

apak bir sapklk iindeydik, 98 nk, siz[in gibi yaratlm varlklar] lemlerin Rabbiyle bir tutuyorduk; 99 yine de [sizi tanrlatrarak] yoldan kmamza gnah (nderlerimiz) sebep oldu!46 100 Ama imdi ne bir arka kanmz var, 101 ne de candan bir dostumuz. 102 N'olurdu, [o hayata] bir kere daha dnebilseydik47 de inananlardan olsaydk! 103 phesiz btn bunlarda [insanlar iin] bir ders vardr, onlarn ou [buna] inanmasa da. 104 Ve phesiz senin Rabbin ok acyp esirgeyen O yceler ycesidir.48 105 NH toplumu (da) peygamberlerini yalanlad. 106 Kardeleri Nh onlara: Allah'a kar sorumluluk bilinci duymaz msnz? dedi, 107 Bakn, ben [O'nun tarafndan] size [gnderilmi] gvenilir bir eliyim: 108 yleyse artk Allah'a kar sorumluluk bilinci tayn ve benim izimden yryn! 109 Hem bunun iin sizden (dnyev) bir karlk da gzlemiyorum; hak ettiim karl (vermek) lemlerin Rabbinden bakasna dmez. 110 yleyse artk Allah'a kar sorumluluk bilinci tayn ve benim izimden yryn! 111 [Toplumun] en aa tabakasndan insanlarn senin ardna dtn gre gre tutup sana m inanacaz? 49 dediler. 112 [Nh:] Ben onlarn [bana gelmeden nce] neler yaptklarn bilmem dedi. 113 Eer iyi dnecek olursanz, onlar yarglamak ancak Rabbime der!50 114 Bunun iindir ki, inandn syleyenleri yanmdan kovacak deilim; 115 ben sadece (gerekleri) apak dile getiren bir uyarcym.
15:17, not 16'nn ilk yars; 19:68, not 52; keza kar. 19:83 ve ilgili not 72). 45 Lafzen, birbirleriyle ekierek. 46 Lafzen, bizi sululardan (mcrimn) bakas saptrmad: kar. 7:38, 33:67-68, 38:60-61 ve ilgili notlar. 47 Lafzen, bizim iin bir kere daha olsayd. Ayrca, bkz. 6:27-28 ve ilgili not. 48 Zmnen, ve diledii kulunu balayandr. 49 Bkz. 11:27 hk. 47. not. 50 nanmayanlar, bununla vecz bir ifade tarz iinde aka demek istiyorlar ki, Hz. Nh'a inandn syleyip o'nun ardndan gidenler, gerekten inandklar iin deil, fakat kar umduklar iin byle yapyorlar ya da yapar gzkyorlar. Hz. Nh'un buna verdii cevap Kurn ahlakn ve dolaysyla slam Hukuku'nun temel ilkelerinden birini ortaya koymaktadr: Kimse kimsenin inanc ve inancnda rol oynayan saikler hakknda kiinin kendi ikrar dnda hkm veremez; insann iinde sakladklarn ancak Allah bilir; toplum yalnzca zahire gre hkmetmektedir ki, bu da kiinin ortaya koyduu fiil ve ikrarla snrldr. Bunun iindir ki, biri inanyorum diyor ve szleri ve fiilleriyle benimsedii inanca ters decek bir hal sergilemiyorsa, toplum o kiiyi mmin olarak grmek zorundadr.
26-644

26. SURE

116 (nanmayanlar:) Ey Nh! dediler, Eer (bu iddialarna) son vermezsen, mutlaka talanacaksn!51 117 [Bunun zerine Nh:] Ey Rabbim! dedi, te kavmim beni yalanlad; 118 bunun iin, benimle onlar arasndaki gerei btn aklyla ortaya koy;52 beni ve benimle beraber olan mminleri kurtar! 119 Ve bunun zerine Biz de, o'nu ve o'nunla beraber olanlar dopdolu bir gemi iinde kurtardk. 120 Sonra da, geride kalanlar sulara gmverdik.53 121 phesiz bu [kssada insanlar iin] bir ders vardr,54 onlarn ou [buna] inanmasa da. 122 Ve phesiz senin Rabbin ok acyp esirgeyen O yceler ycesidir! 123 [VE] D toplumu (da) gnderilen elilerden [birini] yalanlad. 124 Hani, kardeleri Hd55 onlara: Artk, Allah'a kar sorumluluk bilinci tamayacak msnz? demiti. 125 Bakn, ben size [Allah'n gnderdii] gvenilir bir eliyim; 126 yleyse, artk Allah'a kar sorumluluk bilinci tayn ve bana itaat edin! 127 Hem, ben sizden bunun iin (dnyev) bir karlk da beklemiyorum; benim hak ettiim karl vermek lemlerin Rabbinden bakasna dmez. 128 Her tepede cehalet eseri, [putpereste] antlar, tapnaklar m ykselteceksiniz56 129 Ve sonsuza kadar yaayacanz kuruntusuyla, sapasalam malikaneler mi edineceksiniz?57 130 Ve [bakalarnn hukukuna] el uzattnz zaman, hibir snr tanmadan, hep byle zorbalk m yapacaksnz?58
51 Lafzen, talananlardan olacaksn! 52 Yahut: benimle onlar arasnda ak, kesin bir yargda bulun. eviride iftah (a, yani gerei) szc iin benimsediimiz karlk hk. 7:89'a dair 72. notumuzda aklama yaplmtr. 53 Hz. Nh ve toplumu ve tufan olay hk. daha ayrntl bilgi iin bkz. 11:25-48. 54 Burada zellikle ma edilen mesaj iin bkz. 111-115. ayetler ve keza yukarda 50. not. 55 Bkz. 7:65 ve ilgili 48. not. 56 lk azda iaret, alamet yahut belirti anlamna gelen yet ismi, yle anlalyor ki, burada, kabilev tanrlara tapnmak iin tepelerde ina edilen ve her biri ayr bir tanrya adanan semitik tapnak ve sunaklara iaret etmektedir. Bunun iindir ki, biz de, bu zel anlam rgs iinde yet szcn, oul olarak, antlar, tapnaklar olarak aktardk. 57 Bu ayet hem ilerinde ebediyyen yaayacanz umarak eklinde, hem de onlar yle sapasalam ina ederek lmsz bir n m kazanacanz dnyorsunuz? eklinde yorumlanabilir. 58 Cebbr terimi, insan iin kullanldnda, kendisinden zayf olann hukuku konusunda hibir ahlak snr tanmakszn ortaya konan haksz, kaba kuvvete dayanan, zorbaca olan anlamna gelmektedir. 11:59 yahut 14:15'de olduu gibi, ayn terim bazan da kiinin olumsuz
26-645

26. SURE

131 yleyse, Allah'a kar sorumluluk bilinci tayn ve bana itaat edin, 132 dnebileceiniz59 btn [iyilikleri] size salayan [Allah'tan] yana duyarl olun; 133 size srler ve ocuklar veren, 134 size baheler ve pnarlar veren [Allah'tan yana]... 135 Dorusu, ben sizin iin o byk ve zorlu gnn azabndan korkuyorum! 136 [Ama btn bu uyarlara kar onlar:] Bize t veriyor olsan da, olmasan da, bizim iin fark etmez! dediler. 137 Bu [benimsediimiz tutum] atalarmzn tutumundan60 baka bir ey deil ki..! 138 Hem, [bu yzden] azaba urayacak da deiliz! 139 te o'nu byle yalanladlar; ve bunun zerine Biz de onlar yok ettik. Bu [kssada da insanlar iin] mutlaka, bir ders vardr,61 onlardan ou [buna] inanmasa da... 140 Ve phesiz senin Rabbin ok acyp esirgeyen O yceler ycesidir! 141 [VE] SEMD toplumu (da) gnderilen elilerden [birini] yalanlad. 142 Hani, onlara (da) kardeleri Salih,62 Artk Allah'a kar sorumluluk bilinci tamayacak msnz? demiti. 143 Bakn ben [O'nun tarafndan] size gnderilen gvenilir bir eliyim; 144 yleyse, artk Allah'a kar sorumluluk bilinci tayn ve bana itaat edin! 145 stelik, ben sizden herhangi bir karlk da istiyor deilim; benim hak ettiim karl vermek lemlerin Rabbinden bakasna dmez.
yndeki ahlak tutum ve tercihini ifade iin kullanlr ve bu durumlarda bir baka dile hakkn dman tabiriyle aktarlabilir. Yukardaki anlam ak iinde, yine de vurgu, daha ok, d kavminin baka insanlara ya da toplumlara kar gsterdii dmanca davrana, politika olarak benimsedii zorbala dikkat ekecek yndedir; ve bu anlamda, btn alarda geerli olan ve savata gereksiz iddeti yasaklayan, ahlak kayg ve snrlara her trl sava eyleminden ve sava temaylnden nce yer veren Kurn tutumu dile getirmektedir. 59 Lafzen, bildiiniz yahut bilebildiiniz. 60 Lafzen, ncekilerin tabii eilimleri/yatknlklar (huluku'l-evveln). Huluk ismi kiinin tabii eilimleri/yatknlklar anlamnda yap/yaratl (tabiat) ya da ahlak tutum karl olarak kullanlmaktadr; bunun iindir ki, terim yukarda kiinin tutunduu ya da tuttuu yol, yani tutum, davran tarz ya da det/gelenek ve nihayet daha zel anlamda din anlamna gelmektedir (Tcu'l-Ars). 61 Bu mesaj byk gnaha dikkat ekilmek suretiyle 128-130. ayetlerle ortaya konmutur: nsann amasz ve lsz bir biimde g ve iktidar peinde komas yznden iine dt irk (Allah'tan bakasna kulluk); grkem ve gsteri dknl iinde srklendii gurur, kendini beenme ve bir de hemcinslerine kar zorbalk ve iddet. 62 Hz. Salih ile Semd toplumunun kssas iin bkz. 7:73 ve ilgili 56. not: Ayrca, kssann bir baka biimi iin 11:61-68.
26-646

26. SURE

146 Bu bulunduunuz hal zere63 hep byle gvenlik iinde braklacanz m sanyorsunuz? 147 Bu baheler ire ve bu pnar balarnda; 148 bu ekinler, bu zarif grnl ince srgnl hurmalklar arasnda... 149 Ve dalarda hep byle ustalkla evler yontabileceinizi [mi sanyorsunuz]?64 150 yleyse, artk Allah'tan yana bilin ve duyarlk gsterin ve bana itaat edin; 151 ly aanlarn szne uymayn; 152 o ly aanlar ki, yeryznde dzen ve uyum salayacaklarna bozgunculuk yaparlar! 153 [Salih'in kavmi:] Sen mutlaka bylenmi birisin! dediler. 154 Bizim gibi lml bir insandan baka bir ey deilsin! Eer doru szl biriysen, bize bir alamet getir65 (de grelim)! 155 [Salih:] (te) u dii deve;66 su ime hakk (belirli bir gn) onun, belirli gnlerde de67 sizindir; 156 yleyse, sakn ona bir ktlk yapmayn, yoksa byk-etin bir gnn azab gelip sizi bulur! dedi. 157 Btn bu uyarlara ramen onlar yine de o deveyi hoyrata boazladlar; ama bunu yaptklarna (ok gemeden) piman oldular;68 158 nk [Salih'in nceden haber verdii] azap onlar kskvrak yakalad. phesiz bu [kssada da insanlar iin] bir ders69 vardr; onlardan ou
63 Lafzen, bu bulunduunuz yerde, yani yeryznde. Metnin aslnda soru: ... braklacak msnz? eklindedir (bkz. aada 69. not). 64 Bkz. 7:74 hk. 59. not. 65 Taber: ... yani, senin Allah tarafndan bize gnderilmi bir eli olduunu isbat edecek bir dell. 66 Kar. 7:73'n ikinci paragraf: Allah'a ait bu deve sizin iin bir belirti/bir niane olacaktr -ve ilgili 57. not: Zikredilen notta Hz. Salih tarafndan sz edilen bu alametin/nianenin, kavmin bu hayvana kar nasl davranacann snanmasndan ibaret olduu aklanmaktadr. 67 Lafzen, belirli bir gnde; yani her biri iin (dnml olarak) bir gn yahut, daha kuvvetle muhtemeldir ki, -eski Arap kabile gelenei uyarnca- develerin sulanmasna ayrlm gnlerde; bununla, sz geen sahipsiz devenin de, kabileye ait teki develerle birlikte su imesi gerektii anlatlmak isteniyor. 68 Akarh ibaresi iin benimsediimiz onu hoyrata boazladlar karl hk. bkz. 7:77 hk. 61. not. 69 Bizim kanaatimizce bu kssayla verilmek istenen mesaj, en bata, (146-149. ayetlerde dile getirildii ynde) kiinin, bu dnyadaki hayatn geici ve snrl olduu gereini ve dolaysyla te dnyada kendisini bir hesabn/hesaplamann bekledii gereini gznnde tutmak konusunda gsterdii duygusal isteksizlik; ve ikinci olarak da, yaratlm lemin bir btn olarak uyum iinde devamn amalayan gerek ahlak bir tercihe dayanarak, insann efkat ve merhamet snrlarn teki btn canllar da iine alacak ekilde geni tutmas gerektii hususudur.
26-647

26. SURE

[buna] inanmasalar da... 159 Ve phesiz senin Rabbin ok acyp esirgeyen O yceler ycesidir! 160 [VE] LT toplumu70 (da) gnderilen elilerden [birini] yalanlad; 161 hani, kardeleri Lt onlara: Allah'a kar sorumluluk bilinci duymaz msnz? demiti, 162 Bakn, ben [O'nun tarafndan] size gnderilen gvenilir bir eliyim; 163 yleyse, artk Allah'tan yana bilin ve duyarlk gsterin ve bana itaat edin! 164 stelik ben sizden herhangi bir karlk da istiyor deilim; benim hak ettiim karl vermek lemlerin Rabbinden bakasna dmez. 165 nsanlarn iinden [taban ve hukuken meru olan cinsi brakp da] erkeklere mi yaklayorsunuz? 166 Hem de, Rabbinizin sizin iin yaratt elerinizden uzaklaarak? Yoo, siz her trl ly aan azgn bir toplumsunuz! 167 Ey Lt! dediler, Eer [bu szlerinden] vazgemezsen [bu ehirden] mutlaka kovulacaksn! 168 [Lt:] yi bilin ki, ben bu sizin yaptklarnz sonuna kadar knayanlardan biri olarak kalacam! dedi. 169 [Ve sonra yle dua etti:] Ey Rabbim, beni ve ailemi bunlarn yapageldikleri (ktlklerden) kurtar! 170 Bunun zerine Biz de o'nu ve ailesini kurtardk; 171 yalnzca geride kalmay seen bir kocakar bunun dnda kald;71 172 ve sonra tekileri krp geirdik; 173 zerlerine [helak edici] yamurlar yadrdk;72 uyarl[dklar halde uslanmay]anlarn maruz kald yamur, gerekten, ne korkuntur!73 174 Bu [kssada da insanlar iin] bir ders vardr; onlardan ou [buna] inanmasalar da... 175 phesiz senin Rabbin ok acyp esirgeyen O yceler ycesidir! 176 [VE] O AALI vadinin halk da kendilerine gnderilen eliyi yalanladlar.

70 Hz. Lt ve o'nun gnderildii gnahkar toplumun kssas hk. daha ayrntl bilgi 11:6983'de verilmektedir. 71 Yal kadn, 7:83, 11:81, 27:57 ve 29:32-33'den de anlald gibi, kocasn izlemek yerine kendi halkyla kalmay tercih eden ve bylece ihanet eden Hz. Lt'un kendi karsyd (kar. 66:10). 72 Bkz. 11:82 ve ilgili 114. not. 73 Yahut: gemi zaman kipiyle, lafzen, o uyarlanlarn yamuru ne korkuntu/ne ktyd! Her iki anlamyla da cmle, Sodom ve Gomore'nin gnahkar halkyla ilgilidir. Bununla birlikte, cmle, kuvvvetle muhtemeldir ki, azaba urayan toplumlarn hepsini iine alan genel bir ma da tamaktadr (bkz. 11:83'n son cmlesi hk. 115. not). Zemaher'nin bu cmleyle ilgili aklamas da bizimkine paraleldir.
26-648

26. SURE

177 Hani, uayb74 onlara: Allah'a kar sorumluluk bilinci tamayacak msnz? demiti, 178 Bakn, ben size [O'nun tarafndan] gnderilmi gvenilir bir eliyim; 179 yleyse artk Allah'tan yana bilin ve duyarlk gsterin ve bana itaat edin! 180 stelik, ben sizden bir karlk da beklemiyorum; benim hak ettiim karl vermek lemlerin Rabbinden bakasna dmez. 181 ly [her zaman ve herkese kar] tam tutun; [bakalarnn hakkn dzenbazca] eksilten kimselerden olmayn; 182 ve [tarttnz zaman] amaz bir teraziyle tartn, 183 insanlar hak ettikleri eylerden yoksun brakmayn;75 ve yeryznde bozgunculuk yaparak karklk karmayn; 184 sizi de, sizden nceki nesilleri de yaratan Allah'a kar sorumluluk bilinci tayn!76 185 [Halk uayb'a yle] dedi: Sen dpedz bylenmi birisin; 186 olup olacan, bizim gibi lml bir insansn; dorusunu istersen, biz senin dpedz bir yalanc olduunu dnyoruz!77 187 Eer doru szl biriysen, haydi, g para para bamza indir (de grelim)! 188 [uayb:] Btn (bu) yaptklarnz en iyi bilen Rabbimdir diye cevap verdi. 189 Bylece onu yalanlam oldular; ve bu yzden, (kopkoyu) glgelerle kapl bir gnn78 azab onlar kskvrak yakalad. 190 Bu [kssada da insanlar iin] bir ders vardr; insanlarn ou [buna] inanmasalar da... 191 phesiz senin Rabbin ok acyp-esirgeyen O yceler ycesidir!79
74 Bkz. 7:85'in ilk cmlesi hk. 67. not. uayb Peygamber ve Medyen (aal vadi) halknn kssas hakknda ayrntl bilgi 11:84-95'de verilmektedir. 75 Kar. 7. sure, 68. not. 76 nsann bu dnyadaki hayatnn geiciliine ve dolayl bir biimde, Allah'n yargsna ilikin bir ma. 77 Lafzen, senin mutlaka yalanclardan olduunu dnyoruz. 78 Bu glgelerle kapl gn ifadesiyle, ou zaman volkanik patlama ya da yer sarsntsyla birlikte ken fiziksel bir karanla iaret edilmi olabilecei gibi (7:91'de ifade edildiine gre, Medyen halk da byle bir karanla maruz kalmt), ge kalnm bir pimanlkla birlikte ba gsteren ruhsal bir karanla ve kasvete de iaret edilmi olunabilir. 79 Her biri bu iki ayetle noktalanan sekiz kssa burada bylece tamamlanmaktadr. Bu kssalar ister Allah'n varln, esiz ortaksz olduunu, ister mal mlk, nfz ve hret gibi dnyev ballklarn bo ve deersiz olduunu; ve isterse yeryzndeki btn canllara kar koruyucu ve efkatli davranmann insann temel ykmllklerinden biri olduunu belirtici ynde olsun, btn tezahrleri ve boyutlaryla manev/ahlak gerein ya da gerekliin hemen her ada insanln byk ounluu tarafndan reddedildiini, bilin ve duyarlk olarak krlemi, sarlam ynlarn inat tepkileriyle geri tepildiini dile
26-649

26. SURE

192 MD, phesiz, bu [ilah mesaj] lemlerin Rabbi tarafndan indirilmitir;80 193 onunla, mutlak gvenilirlik derecesinde olan vahiy inmitir 81 194 senin kalbine, ki [ey Muhammed, onunla] uyaran kimselerden biri olasn 195 [ve evrendekileri] apak Arap diliyle82 [uyarasn]. 196 Ve bu [mesaj, temel izgileriyle], hi phesiz, ilah hikmetleri bildiren nceki kitaplarda83 da yer almaktadr. 197 srailoullar arasndaki [birok] bilginin bu [gerei] bilmeleri84 onlar iin85
getirmektedirler. Bu kssalarda -yahut, daha doru bir ifadeyle, Kuran'da ska anlatlan bu kssalarn bu suredeki ekillerinde- tekrarlanan cmleler, ifadeler ve karlkl konumalar bize, insanlk durumunun, yahut insann temel yaklamnn gerekte hi deimediini ve sonu olarak da, hakk tebli eden kimselerin her ada insann hrs ve tamah duygularna kar, nfz ve iktidar tutkusuna kar, insann kendini beenmiliine kar mcadele vermek zorunda olduklarn vurgulamaktadr. 80 Bu ayetle yeniden, srenin banda vazedilen temaya, yani Kuran'da rneklenen ilah vahiy olgusuna ve insanlarn buna kar gsterdikleri tepkiye dnlmektedir. 81 Hemen btn klasik mfessirlere gre, er-rhu'l-emn (inanlr [yahut gvenilir] ruh) ifadesi, saf ruhan ve melek tabiat sebebiyle gnah ilemesi ve dolaysyla Allah'n kendisinde ngrd gvenilirlii ihlal etmesi mmkn olmayan Vahiy Melei Cebrail iin kullanlan bir tabirdir (kar. 16:50). te yandan, rh terimi Kuran'da ou zaman vahiy anlamnda kullanldna gre (bkz. 2. sure, 71. not, 16. sure, 2. not) zellikle, Hz. Peygamber'in kalbine inmitir ifadesi de gznne alnrsa, terimin yukardaki anlam ak iinde mutlak gvenilirlik derecesinde vahiy anlamnda kullanlm olmas da mmkndr. 82 Bkz. 14:4 -Biz hibir eliyi kendi halknn dilinden baka bir dille gndermedik ve ilgili 3. not. Buna ramen, Kuran'n yine de evrensel bir mesaj olduu pek ok ayetle belirtilmitir (rn. 7:158, yahut 25:1). Kuran'da bahsi geen, Arap diliyle teblide bulunan dier peygamberler Hz. smail, Hd, Salih ve uayb'dr ki, bunlarn hepsi Arap kavmindendir. Ayrca, brance ve rmce'nin de eski Arap dilinin deiik leheleri olduu hatrlanrsa, bran peygamberlerin hepsinin Arap diliyle teblide bulunduklar sylenebilir. 83 Lafzen, ncekilerin kitaplarnda (zubur, tekili zebr) (bkz. 21. sure, 101. not). Zemaher ve Beydv (ve ncekinin kaydettiine gre mm Eb Hanfe) tarafndan yukardaki ayet iin yaplan bu aklama, Muhammed (s)'e vahyedilen mesajn, temel izgileri itibariyle (men), teki peygamberlere vahyedilen mesajla ayn olduu yolunda ska vurgulanan Kurn retiyle tam bir badama iindedir. Daha yaygn bir dier aklama ise: ... bu [Kuran]dan nceki kitaplarda da bahsedilmitir [yahut nceden haber verilmitir] yolundadr. (Bkz. bu adan, 2:42 hk. 33. not ve -Hz. sa'nn yapt tebligata zel bir atfla- 61:6 hk. 6. not.) 84 Zmnen, Ve sonuta Mslman olmalar: nitekim, Abdullah b. Selm, Kab b. Mlik ve teki baz Medineli bilgin Yahudiler Hz. Peygamber'in yaad yllarda, Yemenli Kabu'lAhbr ve onun baz hemehrileri Halife mer zamannda ve dnyann her yanndan daha niceleri sonraki yzyllarda slam' benimsemilerdir. Yukardaki ayette Hristiyan
26-650

26. SURE

yeterli bir belirti saylmaz m? 198 Onu Arap olmayan birine indirseydik, 199 ve bu yabanc onu [kendi diliyle] onlara okusayd, onlar yine inanacak deillerdi.86 200 Biz bu [mesaj]n o gnahkarlarn kalplerinden [bir yank bulmadan] geip gitmesine yol atk:87 201 o can yakc azab grmedike ona inanmayacaklardr. 202 O azap ki, sonunda, onlarn hi beklemedikleri bir anda anszn gelip atacaktr; 203 ve o zaman onlar: Acaba geri braklamaz myz?88 diye feryad edecekler. 204 O halde, azabmzn arabuk gelmesini mi istiyorlar?89 205 mdi, dn, [ey Muhammed]: onlara [dnya hayatnn] tadn karmalar iin yllarca frsat vermisek, 206 ve sonra vaad edildikleri [azap] balarna gelmise; 207 kendilerine vaktiyle verilmi olan frsatn onlara ne yarar olabilir? 208 Kald ki, Biz hibir toplumu nceden uyarmadan yok etmemiizdir 209 ve hatrlatc mesajlar gndermeden;90 nk Biz [hi kimseye] asla zulmetmeyiz. 210 Ve [bu ilah mesaj ylesine katksz vahiy rndr ki] onu asla eytan gler indirmemitir;91 211 nk bu onlarn harc deildir; zaten, buna gleri
bilginlerden deil de, Yahudi bilginlerden sz edilmesinin sebebi, muhtemelen, tahrif edilmi ekliyle de olsa elde Tevrat nshalarnn bulunmasna karlk, Hz. sa'ya vahyedilen kitabn aslnn kaybedilmi olmas (bkz. 3. sure, 4. not) ve dolaysyla Hz. sa'nn tebligatyla Kuran arasnda temeldeki paralelliin belgesel olarak ortaya konamamasdr. 85 Yani, Muhammed (s)'in peygamberliine inanmayanlar iin. 86 Kuran'da pek ok yerde belirtildii gibi, Muhammed (s)'in Mekkeli adalarndan ou Allah'n kendileri gibi bir lmlye mesajn emanet etmeyecei gerekesiyle balangta o'nun risaletine inanmaya yanamamlard; hem de, bu tavr, Kuran'n, tam olarak anlayabilsinler diye apak bir Arapa'yla ifade edilmi olduunu grdkleri halde brakmamlard; fakat (yukarda ifade edildiine gre) Hz. Peygamber bir yabanc olsayd ve mesaj da baka bir dille vahyedilmi olsayd, imdi inanmayanlar o zaman inanmaktan daha da uzak olacaklard, nk bu sefer de mesaj anlayamadklarn syleyerek neredeyse meru olan bir mazeretle ona kar kacaklard (kar. 41:44). 87 Yani, mesaj kalplerinde kkletirmeden ve bir kulaklarndan girip tekinden kmak suretiyle. Allah'n buna yol amas konusunda bkz. 2. sure, 7. not ve 14. sure, 4. not. 88 Yani, bize yaamak iin ikinci bir ans verilemez mi? 89 nanmayanlarn bu alayc talebi hk. bkz. 6:57, 8:32 ve ilgili notlar; ayrca bu surenin 187. ayeti. 90 Lafzen, Bir hatrlatc (mesaj) yoluyla uyarclar gndermeksizin hibir toplumu yok etmedik; bkz. 6:131, 15:4, 20:134 ve ilgili notlar. 91 Risalet grevinin ilk yllarnda Muhammed (s)'in Mekkeli baz muhalifleri, Kuran'n belgat ve feshatn Muhammed (s)'in, karanlk glerle ve ktcl ruhlarla (eytn) ilikisi olan bir khin olduu iddiasyla aklamaya almlardr.
26-651

26. SURE

de yetmez. 212 Ayrca, onlarn onu dinlemeleri [de] kesin olarak engellenmitir! 213 Bunun iindir ki, [ey insanolu,] Allah'la beraber baka bir ilaha bavurma ki kendini azaba urayanlarn arasnda bulmayasn.92 214 Ve en yaknlar[ndan balayarak93 eriebildiin herkesi] uyar 215 ve seni izleyen mminlere kol kanat ger;94 216 buna ramen sana kar karlarsa, de ki: Ben sizin yapp-ettiklerinizden sorumlu deilim! 217 Ve bu yolda, ok acyp esirgeyen O yceler ycesine gven, 218 O ki senin (O'nun yolunda tek bana) ayakta kalmaya altn da grmektedir,95 219 [O'nun huzurunda] saygyla yere kapananlar arasnda yer aldn96 da grmektedir; 220 nk her eyi btn gereiyle bilen (ve dolaysyla) her eyi iiten O'dur! 221 Sana o eytan glerin kime indiini haber vereyim mi? 222 Onlar nerede kendi kendini aldatan97 gnahkar biri varsa ona inerler 223 ki, byleleri [zaten
92 Cmlenin banda yer alan fe (eviride bunun iindir ki szckleriyle aktarlmtr) edatnn 208. ayetle balant salad aktr. Aada 94. notta da gsterildii gibi, bu pasajn tamam genel olarak insana hitab etmektedir. 93 Her mmin eriebildii herkese hakk tebli etmekle sorumludur; fakat, bu teblie, hi phesiz kendisine en yakn olan kimselerden ve zellikle de kendi sorumluluu altnda bulunan kimselerden yani, kendi ailesinden balamas gerekir. 94 Bizim eviride kol kanat ger ifadesiyle aktardmz kanatlarn indir eklindeki deyimsel ifade hk. bir aklama iin bkz. 17:24 ve ilgili 28. not. Seni izleyen btn mminler ifadesi (pek ok mfessirin grnn tersine) gstermektedir ki yukardaki pasaj Hz. Peygamber'e deil -nk tanm gerei, Hz. Peygamber'e inanan herkes zaten o'na uyuyor, o'nu izliyor demektir; bunun tersi de dorudur- fakat Kuran'la yolunu izmeyi semi herkese hitab etmekte ve bylelerini, yani ruhen ve zihnen daha nde, daha ilerde ve belki daha tecrbeli olanlar tekilere kar sevgiye, efkate ve sorumluluk duygusuyla davranmaya armaktadr. Bu aklama yukarda 213. ayet iin de bir aklama hkmndedir; nk bu ayette ortaya konan tavsiye (Allah'la beraber baka bir ilaha bavurma/yakarma) Kuran' dinleyen ya da onu okuyan herkes iin anlaml olmakla beraber, Hz. Peygamber'in kendisine yneltildii zaman biraz anlamsz dmektedir; nk, Hz. Peygamber iin Allah'n varl ve birlii zaten tebli ettii mesajn esasn tekil etmektedir. 95 Taber'nin kaydettii zere, Mchid'e gre, bu ifade her nerede olursan ol seni grmektedir anlamndadr. teki mfessirler bu ifadeye namaza durduun zaman seni grmektedir anlamn vermilerdir; ama bunun, ayetin anlamn olduka daraltan bir yorum olduu ortadadr. 96 Yani, sana kar kanlarn zddna olarak inananlar arasnda (bkz. yukarda 216. ayet). 97 Effk terimi lugat olarak byk yalanc yahut yalancl huy haline getiren kii demektir; bu ayette ise, daha ok, kendi kendini aldatan anlamna gelmektedir; bu anlama geldii, kendi kendini aldatan kimselerin ister istemez bakalarn da aldatmaya, bakalarna
26-652

26. SURE

hep aslsz, aldatc eylere] kulak verir ve onlardan ou bakalarna da yalan sylerler.98 224 airlere gelince,99 [onlar da kendi kendilerini aldatmaya yatkndrlar ve bu sebeple] onlara [da yalnzca] azgnlar uymaktadr. 225 Grmez misin onlarn her vadide [szcklerin, hayallerin peinde] akn akn dolatklarn;100 226 ve [ou zaman] yapmadklarn syleyegeldiklerini? 227 Ama inanan, drst ve erdemli davranlar ortaya koyan, Allah' ska anan, [sadece] hakszla uratldkdan sonra kendilerini savunan101 ve hakszlk yapanlarn, hangi devrimle devrileceklerini102 er ge grecekleri [konusunda Allah'n vaadine gvenen airler] bu hkmn dndadr!

da yalan sylemeye yatkn olduklarna iaret eden sonraki ayetten de anlalmaktadr. 98 Lafzen, onlarn ou yalan sylerler. 99 Mrik Araplar'n ne srd, Kuran'n Muhammed (s)'in iir alanndaki maharetinin bir rn olduu yolundaki iddiaya ilikin bir ma. (Bkz. 36:69 ve ilgili 38 ve 39. notlar.) 100 Hme f vidyn (vadilerde gezdi) deyimi, pek ok mfessirin belirttii gibi, szcklerle ve hayallerle (ya da dncelerle) belli bir gereklik fikrine bal olmadan amasz ve ou zaman da tutarsz bir biimde oynamak anlamnda kullanlmaktadr; yukardaki anlam rgs iinde bu deyim, btn i tutarszlklardan uzak olan Kuran'n mkemmeliyeti yannda airlerin ortaya koyduklar eylerin tutarszlna, gvenilmezliine dikkat ekmek zere kullanlmaktadr: (kar. 4:82 hk. 97. not). 101 Bu ifadeyle Kuran, gerek mminlerin ancak kendilerini savunmak amacyla savaa girebileceklerini akla kavuturmaktadr: kar. bu anlamda savala ilgili ilk atfn yer ald 22:39-40 ve sava meru klan artlar konusunda ayrntl aklamalarn getii 2:190-194. 102 Lafzen, ne [tr] devrilile devrileceklerini.
26-653

27. SURE

27. NEML
Hz. Peygamber ve o'nun yakn Arkadalar bu sureyi, banda yer alan, T-Sn sembolharfleriyle isimlendirirlerdi. Fakat daha sonralar, 18. ayette, Sleyman Peygamber'le ilgili bir menkbe iinde bahsi geen ve Kuran okuyan ya da dinleyen saysz Mslmann muhayyilesinde yer eden bir szck, Neml, surenin ismi olarak benimsenmi oldu. 21:82 ile ilgili 77. notumuzda da belirttiimiz gibi, Kuran bu tr menkbeleri, belli birtakm evrensel ahlak gerekleri temsller yoluyla dile getirmek iin birer vasta olarak ska kullanmaktadr. Kuran bu menkbelere, zellikle bunlar daha slam'dan nceki dnemlerde -Kuran'n kullanaca dille konuan ve ilah mesajn ulatrlaca ilk kavim durumunda olan- Araplar'n diline, iir kltrne kuvvetle nakolmu ve efsanev muhtevalarnn doruluunu ya da yanlln tartma d braktracak kadar Arap muhayyilesinde kltrel bir realite olarak yer etmi unsurlar olduu iin, bir ifade arac, bir ifade tarz olarak bavurmaktadr. Kuran'n bu menkbelerde ilgilendii tek ey onlarn znde yatan manev gereklerdir yahut onlar araclyla dile getirecei gereklerdir ki, Kuran bu ok ynl, ok dzeyli gerekleri, bazan aka, bazan ma yoluyla ve ou zaman da temsl bir slup iinde, ama her zaman bizim kendi iimizde, ruhumuzun derinliklerinde yatan atmalara, gizli saiklere dikkat ekerek ortaya koymaktadr. Neml suresinin Mekke dnemi ortalarna doru, bundan nceki sureden (uar) ksa bir sre sonra vahyedilmi olduu konusunda mfessirler arasnda gr birlii vardr. 1 T-Sn.1

BUNLAR Kuran'n, znde ak olan ve gerei btn aklyla ortaya koyan ilah kitabn mesajlardr:2 2 O kitap ki, inananlar iin bir yol gsterici ve bir mjdedir; 3 o inananlar ki, saltta devaml ve duyarldrlar, arnmak iin verirler 3 ve ahirete de yrekten inanrlar! 4 Ahirete inanmayanlara gelince, onlara yapp-ettiklerini gzel gstermiizdir; bu yzden, krcesine bocalayp durmaktadrlar.4 5 Azabn en ktsne urayacak
1 Bkz. Ek II. 2 Mbn sfat iin verilen bu yorumlayc karlk hk. bir aklama iin bkz. 12:1 hk. 2. not. Yukardaki ayette znde ak ... kitb ifadesinden nce gelen ve balac baka dillerdeki ve szcnn karl olmakla birlikte, yukardaki anlam rgs iinde daha ok yani szcnn aklayc fonksiyonunu yklenmitir; bunun iindir ki, eviride metnin anlamn etkilemedii grlerek, virglle karlanmtr. 3 Zekt teriminin yukardaki anlam rgs iinde anlam bu olsa gerektir; nk bu surenin vahyedildii dnemlerde bu szck, henz, sonradan Mslmanlara farz klnan vergiye iaret eden zel anlamyla ykl deildi (kar. 2. sure, 34. not). 4 Bu ifade, lmden sonraki hayata inanmayan insanlarn btn abalarnn, kural olarak, yalnzca dnyev kazanlar zerinde toplandn, bylelerinin kendi yapp-ettiklerinin bu dnyadaki karlndan baka bir kayglar olmadn, karlarndan baka bir eye deer vermediklerini dile getirmektedir. Bylelerinin, kendi davranlarnn bir sonucu olarak, iine dtkleri ruh/manev krln, zihinsel karkln ne manada Allah'n istek ve iradesine
27-654

27. SURE

olanlar ite byleleridir; ahirette en byk kayba urayacak olanlar da byleleri..! 6 Fakat [sana gelince, ey inanan kii,] sen bu Kuran' her eyin asln bilen (ve dolaysyla) her konuda doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen (Allah) katndan almaktasn.5 7 HAN, [lde yolunu kaybeden]6 Musa ailesine: [Uzakta] bir ate gryorum; size oradan [tutacamz yol hakknda] belki bir haber getiririm, yahut snmanz iin biraz kzlenmi odun getiririm demiti. 8 Fakat oraya varnca, o'na yle seslenildi: Bu atein [erime alan] iinde olan herkes ve evresindeki herkes kutlu klnmtr!7 Snrsz kudretiyle yceler ycesidir Allah, lemlerin Rabbi! 9 [Ve Allah Musa'ya:] Ey Musa! [dedi,] Her zaman doru hkm ve hikmetle edip-eyleyen O yceler ycesi Allah Benim! 10 imdi asn yere brak!8 Fakat [Musa] assnn ylan gibi hzla hareket ettiini grnce [korkuyla] arkasna bakmadan dnp kat.9 Ey Musa, korkma! [dedi, Allah,] nk, Benim Katmda mesaj tayclar iin korku yok! 11 Bir hakszlk yapp da sonra ktl iyilie eviren10 kimse iin de11 (korku yok)! nk, ok acyp-esirgeyen gerek balayc Benim, Ben!
bal olduu hk. bir aklama iin bkz. 2:7, not 7. 5 Vahiy yoluyla insana bahedilen manev aydnlanmaya ilikin bu atf sadece bu surenin ilk ayetleriyle ilgili olmakla kalmyor, fakat ayn zamanda bu pasaj, Hz. Musa'nn, yanan aa grmesiyle sembolletirilen beklenmedik aydnlanmasn anlatan sonraki pasaja balyor. 6 Kar. 20:9 vd. ve zellikle zikredilen surenin 10. ayeti hk. 7. not. 7 Zemaher havleh (lafzen, evresinde) ifadesini byle yorumlamaktadr. Taber'nin kaydettiine gre baz ilk mfessirler, ate (nr) teriminin, bu anlam rgs iinde, k (nr) kavramyla, yani Allah'n peygamberlere yaratllarndan getirdikleri manev duyarlklar sayesinde ncelikli olarak (a priori) atee, yani a yakn olmalar beklenen peygamberlere bahettii aydnlanma kavramyla e anlaml olduunu sylemilerdir. Bu gre mukabil, men fi'n-nri ve-men havleh ifadesi, btn manev aydnlanmalar kuatan ve hepsinin kayna olan Allah'n Kendi na, Kendi nruna bir atf olarak da anlalabilir. 8 Kar. 20:17-20. 9 Bu as mucizesinin altnda yatan sembolik mesaj hakknda bir aklama denemesi iin bkz. 20:20-21 hk. 14. not. 10 Yani, yrekten pimanlk duyup tevbe eden. Bu ifade, genel anlam dnda, Hz. Musa'nn, genliinde bir Msrly ldrerek ilemi olduu sua da iaret ediyor olabilir (bkz. 28:1517). 11 ll ifadesi iin, bu anlam rgs iinde tad ve ... kimse iin de anlam hk. bir aklama iin bkz. 4:29 ile ilgili not 38.
27-655

27. SURE

12 imdi elini koynuna sok; her trl lekeden arnm olarak bembeyaz, l l kacaktr!12 [Ve imdi de] dokuz mesaj[mz]la Firavun ve onun toplumuna [git];13 nk onlar gerekten yoldan km bir toplum haline geldiler! 13 Fakat onlara gerei btn aklyla ortaya koyan mesajlarmz gelince: Bu apak bir by! dediler;14 14 ve zihnen onlarn doruluuna kan olduklar halde, srf zulm kendilerine yol edinmi olmalarndan ve kendilerini byklk duygusuna kaptrm olmalarndan tr mesajlarmza kar ktlar; bak ite bozguncularn sonu nasl oldu! 15 VE GEREK U K, Biz Davud'a da, Sleyman'a da ilim15 verdik; bunun iin, o'nlarn ikisi de Btn vgler, bizi inanan kullarnn biroundan stn klan Allah'a aittir! derlerdi. 16 Ve [bu bakmdan] Sleyman Davud'un [gerek] varisi idi; yle ki, o yle derdi: Ey insanlar! Bize kularn dili retildi; [gzel ve iyi] eylerin hepsinden [cmerte] bahedildi; bu [bize Allah'n] apak bir ltfudur! 17 te [bir gn] grnmeyen varlklardan,16 insanlardan ve kulardan oluan ordusu Sleyman'n nnde bir araya getirilmi ve sonra dzenli sralar halinde yola karlmt; 18 (Nitekim,) karnca[larla dolu bir] vadiye geldiklerinde, karncalardan biri: Ey karncalar! diye bard, Hemen yuvalarnza girin ki Sleyman ve ordusu, farknda olmadan sizi e-zip gemesin! 19 [Sleyman temsildeki karncann] bu szne neeyle gld ve Ey Rabbim! dedi, imde yle dnceler uyandr ki, bana ve ana-babama bahettiin nimetler iin sana hep kreden biri olaym;17 ve hep Senin honut olacan drst ve erdemli iler yapyor olaym; ve beni, rahmetinle, drst ve erdemli kullarn arasna sok!
12 Bkz. 7:108 hk. 85. not. 13 Kar. 17:101 -Biz Musa'ya dokuz ak mesaj verdik- ve ilgili 119. not. 14 Bkz. 10:76 hk. 99. not. Onlar denerek atfta bulunulan insanlar, Firavun ve onun sekinler evresidir. 15 Yani, manev/ruhan sezgi; basret. 16 Kuran'da kendisine atfta bulunulan 114:6 dnda, cinn mefhumunun grnmeyen varlklarn kiiletirilmi biimi halinde yer ald ilk rnek budur. (Bu konuda daha ayrntl bir aklama iin bkz. Ek III.) 17 Burada Hz. Sleyman, hi phesiz, byk bir ilah ltuf olarak, tabiat hakkndaki kendi duygu ve dncelerine (kar. 38:31-33 ve ilgili notlar), Allah'n bu zavall, mtevaz yaratklarna kar duyduu sevgi ve efkate atfta bulunmaktadr, ki karnca kssasndan karlacak manev-ahlak ders de budur.
27-656

27. SURE

20 Ve [bir gn] kular arasnda gz gezdirirken: Htht niin gremiyorum? dedi, Yoksa kayplara m kart? 21 [Eer byleyse,] karma inandrc bir mazeretle18 kmad takdirde, onu ya iddetli bir cezayla cezalandracam ya da boynunu uuracam! 22 Fakat htht ok srmeden kageldi ve: Ben senin henz bilmediin bir eyi rendim ve sana Sebe hakknda doru bir haber19 getirdim dedi. 23 Orann halkna bir kadnn hkmettiini grdm; (yle bir kadn ki,) kendisine [iyi ve gzel] eylerin hepsinden [cmerte] verilmi; gl de bir ynetimi var. 24 (Ne var ki,) onu da, halkn da, Allah' brakp gnee tapndklarn grdm; eytan onlara bu yaptklarn gzel ve iyi gsterip kendilerini Allah'n yolundan evirmi ve onlar da bu yzden doru yolu bulamyorlar: 25 Allah'n huzurunda yere kapanmaktan kanmalar gerek[tiine inanyorlar];20 (oysa, fark etmi olmalar gerekirdi ki) gklerde ve yerde sakl olan ne varsa ortaya karan;21 gizli tuttuunuzu da, aa vurduunuzu da btn gereiyle bilen O'dur; 26 (Ve) en yce hkmranln, arn Sahibi olan Allah'tan baka tanr yoktur.22 27 [Sleyman]: Doru mu sylyorsun, yoksa yalanclardan biri misin, bunu greceiz! dedi, 28 Al bu mektubumu onlara gtr; sonra bir kenara ekilip onlar kendi hallerine brak ve bak bakalm, nasl bir sonuca varacaklar. 29 [Sebe Melikesi Sleyman'n mektubunu alnca,] Siz ey soylular! dedi, Bana ok nemli bir mektup gnderildi. 30 Mektup Sleyman'dan geliyor ve ok acyp esirgeyen snrsz rahmet sahibi Allah adna yazlm. 31 [Mektupta Allah yle
18 Lafzen, apak bir delil. Burada hthtn lmle tehdit edilmesi, hi phesiz, gerek ya da lafz anlamyla deil mecaz anlamyla kullanlmaktadr. 19 Bylece, temsl olarak bize, en aa trden bir yaratn da, yeri gelince, btn ilim ve hikmetine ramen Hz. Sleyman'n bilmedii bir eyi bilebilecei hatrlatlyor (Rz) herkesten ok bilgili, eitim grm kimselere rz olabilecek kendini beenme fitnesine kar insan dikkate aran bir hatrlatma (Zemaher). Sebe Krall iin bkz. 34:15 hk. 23. not. 20 Yani, onlarn kendi kt, ahlak d drtleri (ki, bu anlam rgs iinde eytn teriminin anlam budur), insann tanm olarak, alg ve tasavvur alannn tesinde olan stn/Mtel bir Varla kar sorumlu olduu fikrine katlmamak yahut bu fikre kar kapal kalmak, fakat bunun yerine onlar gzle grlebilir belli, tabii glere ya da varlklara tapnmak ynne ynlendirmiti. 21 Btn eski Sam kavimler gibi Sebeliler'in de tapndklar gne yahut teki gksel varlklarn grnp kaybolmalarna ilikin bir atf. (Kar. Hz. brahim'in Allah' arama kssas, 6:74 vd.) 22 Bkz. 9. sure, 171. not.
27-657

27. SURE

diyor:] Sakn Bana kar byklk taslamayn; kendi isteinizle boyun eerek Bana gelin!23 32 Siz ey soylular! diye ekledi, Yzyze geldiim bu meselede24 grnz nedir, bana syleyin; siz grlerinizi bana aklamadan benim [kesin] bir karara varmam mmkn deil. 33 (Sekinler:) Gl olduumuza ve savata yldrc bir cesaret ve maharet sahibi olduumuza (gven), emir senindir; yleyse artk verecein emri sen dn diye cevap verdiler. 34 (Melike:) Gerek u ki, krallar bir lkeye girdiklerinde oray trmr ederler;25 orann soylu ve onurlu insanlarn aalarlar. stilaclarn davran tarz [her zaman] byledir.26 35 Bunun iindir ki, bu [mektup sahiplerine] bir hediye gnderecek ve elilerin nasl bir tepkiyle dneceklerini bekleyeceim. 36 [Sebe Melikesi'nin elileri] Sleyman'a geldiklerinde [Sleyman:] Benim servetime servet mi katmak istiyorsunuz? Oysa, Allah'n bana bahettii ey27
23 Bizim bu ayetin banda yer alan Allah yle diyor eklindeki ilavemiz anlatmn kendi akndan ileri gelmektedir; yle ki: Hthtn getirdii haber Sebe Melikesi'yle Hz. Sleyman arasndaki ilk irtibat durumundadr; dolaysyla, daha nce aralarnda dmanca ya da baka mahiyette herhangi bir temas olmadna gre, Hz. Sleyman'n Sebe halkn kendine kar byklenmemeleri ynnde uyarmas iin ortada herhangi bir sebep yoktur. te yandan, hthtn anlattklar, Sebeliler'in (Hz. Sleyman'a kar deil, fakat) gnee tapmak ve grnmeyen Mtel bir tanr olarak Allah'a kulluk etmeleri gerektiini kabule yanamamak suretiyle asl Allah'a kar byklk tasladklarn ortaya koymaktadr (yukarda 24-25. ayetler). Bu itibarla, yukardaki ifadenin, Hz. Sleyman'n, bir peygamber olarak Allah adna Sebe halkn, inkarc tutumlarn brakp Allah'a teslim olmaya armas olarak anlalmas daha doru olur. (Kar. 44:19'da, Allah'a kar byklk taslamayn eklindeki benzer ifade.) 24 Lafzen, Benim [bu] iimde. 25 Btn klasik mfessirlerin belirttii gibi, bu anlam rgs iinde duhl terimi, hi phesiz, ister istila yoluyla olsun, ister lke iinde elde edilen politik gcn marifetiyle olsun, zorla girmek (anveten) anlamna gelmektedir. (Buradaki mulk terimi, lugat olarak krallar anlamn tayor olmakla birlikte, kelimenin geleneksel anlamyla kral olmasa da, iktidar zora bavurarak ele geiren ve tebaaya bask uygulayan her trl despot ve zorbay ifade ediyor olabilir.) 26 Bylece, Sebe Melikesi, Hz. Sleyman'a kuvvet yoluyla kar kmay yntem olarak bir kenara braktn ifade etmektedir. Onun ifadesinde, zora bavurmak yoluyla (anveten) elde edilen politik gcn, baskya, toplumsal aclara ve manev/ahlak kntye yol amasndan dolay menfr olduu yolundaki Kurn reti de dile getirilmektedir. 27 Yani, sadece dnyev zenginlik deil, fakat bunun yannda iman, bilgi ve hikmet ve normal olarak dier insanlardan sakl tutulan gerekler konusundaki vukuf.
27-658

27. SURE

size bahettii her eyden ok daha hayrldr! yleyse, sizin bu hediyeniz [ancak] sizi[n gibi insanlar]28 sevindirir. 37 [imdi seni gnderenlere] dn! nk, [Allah diyor ki:] phesiz, kar duramayacaklar glerle onlarn zerine yryecek ve onlar, kk drlm olarak29 [o lkeden] mutlaka karacaz! 38 [OLAYLARIN gidii iinde Sleyman Sebe Melikesi'nin kendisine geleceini30 renince, evresindekilere:] Siz ey sekin grevliler! dedi, Hanginiz bana [Sebe Melikesi'nin] tahtn, daha o ve ona bal olanlar Allah'a yrekten boyun emi kimseler olarak bana kp gelmeden nce31 buraya getirebilir? 39 [Sleyman'a bal] grnmeyen varlklar iinden gzpek biri: Daha oturduun yerden kalkmadan onu sana getirebilirim, nk ben bu konuda gerekten gvenilir bir gce sahibim! dedi. 40 (Buna karlk) vahiyle bilgilendirilmi32 olan kii: Bana kalrsa dedi, ben onu, gz ap kapayncaya kadar sana getireceim!33
28 Yani, yalnzca madd zenginliklere deer veren ve manev deerlere kar umursamazlk gsteren. 29 Lafzen, ve onlar kk drlecekler. Kuran her trl saldr savan aka yasakladna gre (bkz. 2:190-194 ve ilgili notlar), ayn Kuran'n bir peygamberin azndan zorbalara yakan saldrganca tehditler vazetmi olmas dnlemez. Bunun iindir ki, 31. ayette olduu gibi, burada da zerlerine varma tehdidiyle, yani inkarc tutumlarn brakp Allah'a kulluk etmeleri gerektiini kabul etmedikleri takdirde kendilerini cezalandraca yolundaki tehditle Sebe halkn uyaran Allah'n kendisidir. nceki ayetlerde kii zamirinin, Hz. Sleyman kendi adna konutuunda birinci tekil ahs formundayken, yukardaki cmlede niden byklk ifade eden Biz oul zamirine dnmesi de bu gr desteklemektedir (nitekim, sonraki ayetlerde, kii zamiri yeniden birinci tekil ahsa dnecektir). 30 Yani, o'nun mesajna icabet ederek (Rz, bni Kesr). 31 Lafzen, teslim olmu kimseler olarak (mslimn) bana gelmeden nce, yani, Allah'a teslim olmu kimseler olarak (bkz. yukarda 31. ayet). Taht (ar) terimi burada ve bundan sonraki ayetlerde -23. ayetin sonunda olduu gibi- mecaz yahut deyimsel anlamyla, yani hkmranlk ya da iktidar/kudret anlamnda kullanlmaktadr (Rb). Ayetten anlald kadaryla Hz. Sleyman, misafirini onun dnyev gcn ya da nfzunu temsl eden bir imajla karlamak ve bylece ona tahtnn, Allah'n snrsz kudreti yannda hiten farksz olduunu gstermek istiyor. 32 Lafzen, kendisinde vahiyden (el-kitb) bir bilgi/ilim bulunan kii -yani, Hz. Sleyman'n kendisi (Rz). 33 Yani, bynn baarabileceinden daha hzl ekilde; bu ifadeyle, tahtn getirilmesinin sembolik mahiyetine iaret edilmektedir. Hz. Sleyman'la Sebe Melikesi kssasnn
27-659

27. SURE Ve onu gerekten nnde grnce,34 Benim kr m edeceim yoksa nankrlk m gstereceim konusunda beni denemek zere35 Rabbimin

bahettii ltf[un bir belirtisi,] bu! Bununla birlikte [Allah'a] kreden kii, yalnzca kendi iyilii iin kretmi olur; nankrlk yapan kii ise, [bilsin ki,] Rabbim hem snrsz cmert hem de mutlak manada kendine yeterlidir! 41 [Ve] szlerine yle devam etti: (imdi) onun tahtn tannmaz hale sokun; bakalm, kendi bana doru yolu bulacak m, yoksa doru yolu bulamayan kimselerden mi olacak.36 42 Ve bylece, [Sleyman'n yanna gelince] ona: Senin tahtn byle miydi? diye soruldu. [Sebe Melikesi:] Sanki bunun gibiydi!37 dedi. [Sleyman, bunun zerine, yanndakilere:] [lah] bilgi ondan nce bize verilmi olduu ve bizim de [bandan beri] Allah'a yrekten boyun een kimseler olduumuz halde, [Melike'nin, bizim kendisine bu yolda herhangi bir yardmmz olmadan, kendiliinden hakka ulatn]38 43 [ve daha nce] Allah' brakp da
btnnde olduu gibi, kssann tahtn getirilmesi blmnde de, insan ruhunun manev deerler ynnde tedric uyannn temsl bir ifadesi olmak zere sembolik olan ile menkbev olan ince bir biimde iie rlmtr. 34 Lafzen, nnde kurulu olarak grnce. stekarra fiili ve ondan tretilen mstekirr ortac, ou zaman olan yahut mevcut bulunan/var olan bir eye iaret ettiinden (kar. Lane VII, 2500) rahu mstekirren indeh ifadesi onu (fiilen) karsnda buldu eklinde anlalabilir. Bizim eviride benimsediimiz ifade de szcn bu anlamna dayanmaktadr. 35 Yani, tadm ya da kullandm manev gc Allah'tan m, yoksa kibirli bir ekilde kendimden mi bildiim konusunda denemek zere. 36 Yani, eya ve olaylarn sadece d grnyle mi yetinecek, yoksa onlarn i realitesini, manev gereini mi anlamaya alacak. Hz. Sleyman, Sebe halknn o gne kadar hep dnyev g ve zenginlik, dnyev rahatlk kaygsyla hareket ettiklerini grerek, mmkndr ki, Sebe Melikesi'nin taht ya da saltanatnn madd grntsyle ona nce i dnyasn ekillendiren dnyev ve geici unsurlar ve sonra da Allah inancyla ve dolaysyla manev sorumluluk bilinciyle insan ruhunun geirebilecei msbet ve yceltici dnmeyi gstermek istemektedir. 37 Zmnen, Ama tam olarak ayns deil; bununla Sebe Melikesi phesini dile getirmektedir, ki phe de btn manev derinleme ve ilerlemelerde ilk adm hkmndedir. Melike, deitirilen tahtn d grn olarak ardnda brakt tahtla ayn olduunu grmekle birlikte, bunun dierinin sahip olmad manev niteliklerle donanm olduunu sezgisel olarak fark etmekte ama bu dnm ya da deiimi henz tam olarak anlayamamaktadr. 38 Bu pasajla ilgili aklamalaryla evirimize ve yukardaki parantez ii ilavemize k tutan Taber, Zemaher ve bni Kesr'in yorumu da bu yndedir.
27-660

27. SURE

tapnageldii eylerin39 kendisini [doru yoldan] uzaklatrm olduu, stelik, hakk inkar eden bir toplumun yesi40 olduu halde, [sonunda doru yolu bulduunu gryoruz] dedi. 44 [Az sonra] ona: Girin bu saraya! dendi. Fakat saray grnce, (nnde) engin-duru bir su (var) sand ve eteini yukar ekti.41 [Sleyman:] Bu, zemini camla denmi bir saraydr! 42 dedi. [Sebe Melikesi:] Rabbim! dedi, [Senden bakasna kulluk etmekle] ben kendime yazk etmiim; fakat [imdi] Sleyman'la beraber lemlerin Rabbi olan Allah'a yrekten boyun eiyorum! 45 VE GEREK U K, Biz kavmine: Yalnzca Allah'a kulluk edin desin diye Semd toplumuna [da] kardeleri Salih'i gndermitik;43 onlar, bunun zerine, hemen birbirleriyle ekien iki hizbe ayrldlar. 46 [Salih ilah mesaja kar kanlara:] Ey kavmim! dedi, yilii ummak yerine, neden ktln arabuk sizi bulmasn istiyorsunuz?44 Belki acnpesirgeniriz diye niin Allah'tan gnahlarnz balamasn istemiyorsunuz? 47 Biz sende ve seninle beraber olanlarda uursuzluk gryoruz!45 diye
39 Sebe Melikesi ve tebaasnn tapndklar gk cisimlerine iaret eden bir ma (kar. 24-25. ayetler ve ilgili 20 ve 21. notlar). 40 Lafzen, [hakk] inkar eden bir kavimdendi; etkisi altnda yetitii ve gemite doru yolu bulmasn zorlatran irk geleneinin rolne iaret eden bir ifade. Hz. Sleyman, bu kltrel arka plana ya da gemie dikkat ekerek, onun, geleneksel kltrel evresini terk eder etmez hemen uyanp aydnlanmasnn son derece dikkat ekici ve takdire ayan olduunu belirtmek istiyor. 41 Yani, bylece, dipsiz gibi grnen suda yrmeyi yahut belki de yzmeyi gze alarak; bu derinlik motifinin, gerei arayan insann sahip olduu zihn ve toplumsal gven ve rahatl terk edip manev tecrbenin henz bilinmeyen derinliklerine girmeyi gze alrken duyduu korkuyu sembolik bir slup iinde dile getiriyor olmas mmkndr. 42 Yani, ilk bakta grnd gibi, tehlikeli ve dipsiz bir derinlik deil; fakat daha ok hakkn akln simgelercesine engin ve duru. Sebe Melikesi, grnle gereklik arasnda her zaman var olan fark idrak ederek bylece manev araynn ya da yolculuunun sonuna erimektedir. 43 Semd kavmi ve peygamberleri Hz. Salih'in kssas iin bkz. 7:73 hk. 56 ve 57. notlar. Bunun gibi ya da benzer ekilde anlamna gelen da ilavesiyle Hz. Salih'in Semd kavmine getirdii mesajn, Hz. Sleyman'n Sebe Melikesi'ne ve Sebe halkna ulatrd mesajla ayn olduunu, vahye dayanan btn dinlerin znde ayn temel gereklere dayandn belirtici ynde ilerleyen anlam akna bal kalmaya altk. 44 Lafzen, neden iyilikten nce ktl arabuk istiyorsunuz? Kar. 13:6 ve ilgili 14. not; ayrca 10:50'nin ikinci cmlesi ve 71. not. 45 Bkz. 7. sure, 95. not.
27-661

27. SURE

karlk verdiler. [Salih:] Uurumuz ya da uursuzluumuz Allah'n elindedir!46 dedi, in gerei, sizler snanan bir toplumsunuz! 48 mdi, o ehirde bozgunculuk yapp dzen ve uyumdan yana olmayan dokuz kii47 vard; 49 bunlar Allah adna yemin ederek48 aralarnda andlap Ona ve ailesine geceleyin baskn yapalm [ve onlarn hepsini ldrelim]; sonra da o'na arka kacak olan kimseye, rahatlkla, Onun ailesinin urad kyma biz katlmadk; nk biz haktan yana kimseleriz! diyelim dediler. 50 Ve bylece bir tuzak kurdular; fakat, onlarn hi fark edemeyecekleri biimde, biz de bir tuzak kurduk. 51 Ve sonra, bak onlarn kurduu btn tuzaklarn sonu ne oldu: onlar ve onlarn peinden giden toplumu, hepsini yerle bir ettik; 52 ve ite onlarn yaad yerler, iledikleri hakszlklardan tr [imdi] bombo! Bu [olayda], bilmek, renmek isteyen insanlar iin mutlaka bir ders vardr; 53 ve inanp Bize kar sorumluluk bilinci tayan kimseleri kurtarm olmamzda da! 54 VE LT'U da [byle kurtarmtk]; hani o kavmine49 Bu irkin eylemi, [insann yap ve yaratlna aykr olduunu]50 gre gre, nasl iliyorsunuz? demiti, 55 Gerekten, kadnlar brakp da, ehvetle erkeklere mi yneliyorsunuz? Hayr, iin gerei, siz [hakka kar krl,] bilinsizlii semi bir toplumsunuz! 56 Fakat halknn o'na verdii cevap: [Lt'u] ve Lt'un yandalarn ehrinizden
46 Zmnen, Btn insanlarn kaderini (tir) boyunlarna dolayan Allah'tr; bkz. 17:13 ve ilgili 17. not. 47 Yahut dokuz kabile; nk yukardaki anlam rgs iinde raht terimi her iki anlama da yorulabilir. Ayette sz geen ehir, yle anlalyor ki, kuzey Hicaz'daki el-Hicr olarak bilinen blgedir (kar. 7. sure, 56 ve 59. notlar). Sebe Melike'sinin inanmaya eilim gsterdiini, inandn dile getiren nceki kssann tersine, Semd kavminin (54 ve 58. ayetler) ve Lt toplumunun kssalar, doru yola girmeleri iin yaplan arnn, gl ve marur, yahut tersine, zayf ama anlamsz, amasz tutkulara tutsak olan insanlarda ya da toplumlarda uyandrd husumete, dmanla dikkat ekmektedir. 48 Lafzen, Allah'la. 7:73 ve devamndan ve yukardaki atftan anlalaca zere, Semd toplumu, belirsiz bir ekilde de olsa Allah kavramyla tanktr; ama bu kavram ar kibir ve kstaha eilimlerle iyice rtlm ve manev deerini btnyle yitirmitir. 49 Hz. Lt ve Sodom'un sapk ahalisinin kssasna muhtelif yerlerde, zellikle 7:80-84, 11:69-83 ve 26:160-173'de temas edilmektedir. 50 Allah'n kar cinsler arasnda yaratt cazibenin saptrlarak ftrata ba kaldrmann Allah'n kendisine ba kaldrmak anlamna geleceini belirten Zemaher ve Rz'nin yorumu bu yndedir.
27-662

27. SURE

karn! nk bunlar kendilerini temize karmaya alan insanlar! demekten baka bir ey olmad.51 57 Ve bunun zerine Biz de o'nu ve ailesini kurtardk -yalnzca karsnn geride kalanlar arasnda olmasn gerekli grdk.52 58 Ve tekilerin zerine [yok edici] bir yamur yadrdk; uyarl[dklar halde aldrmay]anlarn urad bu yamur ne korkun bir yamurdur!53 59 DE K: Btn vgler (gerekte) Allah'a yarar. Selm olsun, O'nun [rasl olarak] setii kullara! Zaten Allah, insanlarn tanrsal nitelikler yaktrdklar her eyden daha stn, daha hayrl deil mi?54 60 Peki kimdir, gkleri ve yeri yaratan ve sizin iin gkten su indiren? yle bir su ki, onunla, sizin bir tek aacn bile yetitiremeyeceiniz grkemli balar, baheler yeertiyoruz! Allah'la beraber baka bir tanr, yle mi? Hayr, hayr, [byle dnenler] yoldan km kimselerdir! 61 Peki kimdir, yeryzn [yerlemeye] uygun bir yer55 haline getiren ve vadilerden dereler, rmaklar aktan; ve onun zerine salam dalar yerletiren; ve iki byk su ktlesi arasna bir engel koyan?56 Allah'la beraber baka bir tanr, yle mi? Hayr hayr, [byle dnenlerin] ou [ne sylediklerini] bilmiyorlar! 62 Peki kimdir, kendisine bavurduunda darda kalm olann darna yetien, ktl gideren ve sizi yeryzne miras klan?57 Allah'la beraber baka bir tanr, yle mi? Aklnzda ne kadar az tutuyorsunuz [btn bu gerekleri]!
51 Bkz. 7:82 hk. 65. not. 52 Bkz. 7:83 hk. 66. not; ayrca 11:81, 66:10 ve ilgili notlar. 53 Kar. 26:173 ve ilgili 73. not. 54 Lafzen, Allah m daha hayrl, yoksa (O'na) ortak kotuklar eyler mi? Bu ifadeyle, sadece tanrlatrlan tabiat glerine ya da varlklarna deil, ayn zamanda, det ve geleneklerin dinsel bir kutsallk kazandrd sahte toplumsal ve ahlak deerlere de iaret edilmektedir. 55 Lafzen, dinlenme yeri (karr). Ayrca bkz. 77:25-26 ve ilgili 9. not. 56 Bkz. 25:53 ve ilgili 41 ve 42. notlar. 57 Kar. 2:30 ve ilgili 22. not. Bu anlam rgs iinde, yukardaki ifadenin vurgusu, Allah'n, insan zel yetenekler ve glerle donatarak onu yeryzne miras klmas, yeryznde sakin, yerleik klmas ynndedir; ifade, bylece, insann kendi kaderine hakim, bana buyruk bir varlk olduu iddiasnn da mal bir biimde reddi durumundadr.
27-663

27. SURE

63 Peki kimdir karann ve denizin karanlklarnda yolunuzu bulmanz salayan58 ve rzgarlar rahmetinin nnden mjdeci olarak gnderen?59 Allah'la beraber baka bir tanr, yle mi? Allah, insanlarn tanrsal nitelikler yaktrabilecei her eyin tesinde, her eyden ycedir! 64 Peki, yaratl ilk defa balatan ve sonra da onu aralksz devam ettirip, yenileyen60 kimdir? Ve kimdir, sizi gkten ve yerden rzklandran?61 Allah'la beraber baka bir tanr, yle mi? De ki: Eer ileri srdnz iddiaya gerekten inanyorsanz62 getirin o zaman delilinizi! 65 De ki: Gklerde ve yerde olan hi kimse, [yani] Allah'tan baka [hi kimse,] yaratlmlarn duyu ve tasavvur alan dnda kalan gerekleri bilemez.63 [Yaratlm olanlar] ldkten sonra ne zaman diriltileceklerini de bilemezler; 66 Hayr, onlarn ahiret konusundaki bilgileri gerein berisinde kalmaktadr;64
58 Yani, deyimsel olarak, insan hayatnn nfz edilemezmi gibi grnen karmak sorunlar, karmak tezahrleri iinde. 59 Bkz. 7:57 ve ilgili 44. not. 60 Bu ifadeyle, insann yeryzndeki hayatna ve bedensel lmden sonraki dirilie iaret edildii gibi, btn organik tabiatta doum, lm ve yeniden treme eklinde kendini gsteren evrimsel srece (devr-i dime) de iaret edilmektedir. 61 Rzk terimi, 10:31'de olduu gibi, burada da hem madd, hem de manev ihtiyalarn karl anlamnadr; ayette geen gkten ve yerden ifadesi de, kanaatimizce buna delalet etmektedir. 62 Lafzen, Eer doru szl kimselerseniz. Bu ayet, ok tanrl bir inanc benimseyen, hatta Allah'tan baka tanr olmadna ama O'nun yaratlm bir varlkta tecessm etmesinin mmkn olduuna inanan ou insanlarn bu tr kr ve btl inanlara, idrak ve saduyu yoluyla deil fakat ou zaman sadece geleneksel kltr ve dnce tarznn etkisi altnda saplandklarna iaret etmektedir. 63 Yaratlmlarn duyu ve tasavvur alan dnda kalan gerekler ifadesiyle aktardmz ayb terimi, bu anlam rgs iinde, aka anlalaca zere, Allah'n Zt'n, yaratlm lemin grnr vechesi altnda yatan niha gereklii ve bu lemin yaratlmasndaki asl anlam ve amac ifade etmektedir. Ayeti gklerde ve yerde Allah'tan baka hi kimse ... ilh. eklinde aktarsaydk, bu Allah'n da gklerde ve yerde olanlar arasnda bulunan bir varlk olduu anlamna yol aacakt; oysa Allah mekandan mnezzeh ve mteldir ve dolaysyla gklerde ve yerde yaratm olduu varlklarn arasnda mtalaa edilemez; bunun iindir ki ayette Allah iin getirilen istisnay parantez iindeki [yani] szc ve yine parantez iindeki [hi kimse] tekrar yardmyla bir aklama cmlecii olarak aktarmak zaruretini duyduk. 64 Yani, insann bu dnyada alg ve mahede edebilecei alann tesinde yer alan bir gereklik olduu iin ahireti tam olarak tahayyl edemezler yahut gzlerinde canlandramazlar; iyi ya da kt sonularyla insann lmden sonraki hayatna ilikin
27-664

27. SURE

zaten [ou zaman] onun gerekliinden yana phe iindedirler; hayr, ondan yana krdrler.65 67 Bunun iindir ki, hakk inkara artlanm olan kimseler: Nasl yani, biz ve atalarmz toz toprak olduktan sonra [topraktan yeniden] karlacaz, yle mi? diyorlar. 68 Gerek u ki, bu bize ve atalarmza daha nce de vaad edilmiti; eskilerin masallarndan, efsanelerinden baka bir ey deil bu! 69 De ki: Yeryznde dolan da [byle diyerek] gnaha gmlp gitmi olanlarn sonunu grn!66 70 Fakat sen yine de onlar iin kayglanma; [Allah'n mesajlarna kar] ileri srdkleri aslsz iddialardan67 tr de cann skma. 71 Ve Eer doru szl kimselerseniz, [syleyin siz ey inananlar,] bu [lmden sonra dirili] vaadi ne zaman gerekleecek? diye sorduklar [zaman], 72 de ki: O arabuk gelmesini istediiniz azabn bir ksm68 belki de peinize dmtr bile... 73 mdi, gerek u ki, senin Rabbin insanlara kar snrsz ltuf sahibidir; ne var ki onlardan ou kretmez. 74 Ve yine senin Rabbin onlarn kalplerinin gizledii eyleri de, aa vurduu eyleri de btnyle bilmektedir; 75 gklerde ve yerde gizli hibir ey yoktur ki [O'nun yaratt lem iin koyduu] yasalar ve ilkeler rgsnde yeri olmasn. 76 BU KURAN'IN, srailoullar'nn zerinde anlamazla dtkleri pek ok meseleyi69 akla kavuturduu70 ortadadr. 77 nk o inanmak isteyenler
Kurn atflarn, zarur olarak, temsl terim ve sluplarla ifade edilmesinin sebebi de budur. 65 Yani, ahiret olgusunun Allah'n yaratma plannn mantk bir sonucu olduu gereine kar kr. nk, insandaki manev/ahlak sorumluluk kavram ve dolaysyla Allah'n niha yargs, niha adalet fikri ancak lmden sonraki hayatn mevcudiyetiyle anlam kazanabilmektedir; te yandan, eer manev/ahlak sorumluluk yoksa, ahlak tercih kaygs da olmayacaktr; ve eer tercih keyfiyetine yok gzyle baklyorsa, doru ile eri arasnda yaplan btn ayrmlar anlamn tamamen kaybedecektir. 66 Yani, lmden sonraki hayat gereini ve dolaysyla bilerek yapp-ettiklerinden sonunda hesaba ekileceklerini inkar edenlerin sonunu grn. Bundan nceki notta da belirtildii gibi, bu inkarc tavrn kanlmaz sonucu doruyla eriyi birbirinden ayrma duygusunun kaybedilmesidir ki bu da manev ve toplumsal kargaay beraberinde getirmekte ve sonu olarak toplumlarn ve uygarlklarn kmesine yol amaktadr. 67 Lafzen, kurduklar tuzaklardan. Mekr teriminin aslsz, dzmece iddialar ortaya atmak ya da uydurmak anlamndaki Kurn kullanm iin bkz. 10:21 ve ilgili 33. not. 68 Yani, yeniden dirilme vakasndan nce herkesin tatmas zorunlu olan lm. 69 Yani, vaktiyle kitaplarnda apak ortaya konmu olduu halde zerinde sonradan ayrla dtkleri birtakm temel gerekleri. Tahrif edilmi haliyle bile olsa, her iki grup da Eski
27-665

27. SURE

iin gerek bir yol gsterici ve bir rahmettir. 78 Gerek u ki, [ey inanan kii], senin Rabbin onlarn arasnda kendi yasalaryla hkmedecektir; nk her eyin asln bilen en yce iktidar sahibi O'dur. 79 yleyse, [yalnzca] Allah'a gven; nk inandn ey, doruluu besbelli gerein t kendisidir.71 80 Gerek u ki, sen llere de iittiremezsin, srt evirip uzaklaan sarlara da iittiremezsin bu ary; 81 ve (yine) sen [kalben] kr olanlar saptklar yoldan evirip doru yola yneltemezsin; sen (sesini) ancak mesajlarmza inan[maya istekli ol]anlara iittirebilirsin, ki onlar da zaten bize yrekten boyun eecek olan kimselerdir.72 82 Ve [o kalben sar ve kr olanlara gelince: Haktan yana kendilerine sylenen] sz btn aklyla gerekletii zaman,73 onlarn karsna yerden, kendilerine insanln mesajlarmza gerek bir imanla inanmadn syleyen bir yaratk karacaz.74 83 Ve o Gn her mmetin iinden mesajlarmz yalanlayanlar ayr bir blk olarak toplayacaz; ve bylece, onlar [gnahlarnn derecesine gre]
Ahid'e bal olduuna gre, yukardaki srailoullar tabiri hem Yahudileri, hem de Hristiyanlar iine almaktadr (Zemaher). Hem kitaplarndaki tahrifat sebebiyle, hem de Yahudi ve Hristiyan inan ve kltrnn insanln byk bir ksm zerinde gerekletirdii yaygn etkiden tr, Kuran belli ahlak gerekleri bu iki gruba aklama amacn da gtmektedir. Bu anlam rgs iinde, meselelerin hepsinin deil de pek ounun akla kavuturulduundan sz edilmesi gstermektedir ki, bu pasajda, Kuran'n ska tekrarlad gibi ancak ahirette cevaplanacak olan niha metafizik meseleler zerinde deil, fakat sadece insann bu dnyadaki ahlak meseleleri ve toplumsal hayat zerinde durulmaktadr. 70 Yekussu fiiline verilen bu anlam iin bkz. 12:3 hk. 5. not. 71 Lafzen, Sen apak hak zerindesin [yahut hakka dayanyorsun]. 72 Bu pasaj, sk tekrarlanan, Allah [doru yola erimek] isteyen kimseyi doru yola eritirir (yehd men yeu) eklindeki Kurn ifadeyle tam bir badam halindedir. 73 Lafzen, onlarn balarna geldii gn. Yani, btn beklentilerinin tersine, gerek btn aklyla ortaya kp da onlar allak bullak ettiinde; Son Saat'in, Kyamet Gn'nn, Allah'n niha yargsnn, ve sonu olarak, inkarclarn eskilerin/ncekilerin masallar olarak grdkleri ne varsa hepsinin vukuuna iaret eden bir ifade (kar. yukarda 67-68. ayetler). z vekaa'l-kavlu aleyhim ifadesinden, ahiret azabnn onlarn balarna gelecei, yani tevbe ve pimanlk iin vaktin artk ge olaca Son Saat'in vukuu da anlalabilir. 74 Yerden karlan yaratk ifadesi, yle anlalyor ki, insann hayata dnyev bakn, baka bir deyile, Kyamet Gn'nden nceki zamanlarn insan ruhen yoksullatran maddeci karakterini dile getiren temsl bir ifadedir. Bu yaratk, insana mecaz yoluyla, zellikle maddeci deerlere gmlp gitmesinin ve dolaysyla kendi kendini tketmesinin Allah inancnn eksikliinden ileri geldiini syler/gsterir. (Bkz. 7:175-176 ve ilgili 141. not.)
27-666

27. SURE

snflandrlacaklar; 84 yle ki, [yarg nne] ktklar zaman, Allah, onlara: (Doru dnce ve) bilgi yoluyla stesinden gelemeyince75 tutup mesajlarmz yalanlamaya kalktnz, yle mi? Peki, bu yaptnz neydi yleyse? diyecek. 85 Ve (bylece, onlara vaktiyle sylenen) sz, onlarn tm karalamalarna ramen, olanca gerekliiyle karlarna kacak76 ve onlar da buna karlk artk diyecek sz bulamayacaklar; 86 yle ya: geceyi, iinde skn bulsunlar diye (derin ve kuatc); gndz de, (olup biteni) grsnler diye (aydnlk) yaptmzn farknda deiller miydi?77 phesiz, bunda, inanmak isteyen insanlar iin karlacak dersler vardr! 87 Ve o Gn sra flenecek ve bylece Allah'n istedii kimseler dnda, gklerde ve yerde var olan herkes (tarifsiz bir) korkuya kaplacak; ve balar nlerine dm olarak herkes O'nun huzuruna kacak. 88 Ve o kadar yerinden oynatlmaz sandn dalarn, [o Gn] bulutlar gibi geip gittiini grrsn: her eyi amaz bir dzene balayan78 Allah'n iidir bu! in dorusu, O edip-eylediiniz her eyden haberdardr! 89 Her kim ki [O'nun huzuruna] iyi eylemlerle karsa, buna karlk [daha] hayrlsn elde edecektir;79 ve byleleri o Gn'n korkusundan emin olacaklardr.
75 Yani, onlar anlamadan yahut anlamaya gayret etmeden (Zemaher). 76 Yahut: ledikleri hakszlklardan tr (vaad edilen) ceza/azap balarna gelecek (bkz. yukarda 73. not). 77 Buradaki anlam rgs iinde (10:67 yahut 40:61'de olduu gibi) geceye ve gndze ilikin atflar sembolik bir anlam tamaktadr. Bu atflarla, insann, gn nda gzlem ve mahedelerle desteklenen bilinli muhakemeler yoluyla, ayrca (gecenin skn ve derinliiyle simgelenen) kendi iinin sesine drste kulak verip, sezgilerini kullanarak hakikate vukf elde edebilmesini mmkn klan Allah vergisi yeteneklere iaret edilmektedir: ister da ynelmi olsun ister ie, her iki yol da bize Allah'n varlnn mantk zaruretini ve O'nun mesajlarna kar kmann en bata bizim kendimize kar ilenmi bir gnah olacan gstermektedir. 78 Yani, onlara yaratt amala tam bir uyum iinde tasarruf eden; etkane fiilinin yaklak anlam budur. Burada ifadedeki vurgu, te dnyann kalc realitesi karsnda bildiimiz keyfiyetiyle bu dnyann Allah'n tasarrufuna bal geici bir mahiyet tadn iaret edecek yndedir (kar. 14:48 ve 20:105-107, ve ilgili notlar). 79 Lafzen, bundan iyilik/hayr bulacaktr; yani, dnya hayatnda yapt iyi eylemlerin bir sonucu olarak (Taber'nin kaydettiine gre, bni Abbs, Hasan Basr, Katde, bni Creyc). Bu ifadeyle, mecazen, ceza ya da mkafata layk olarak tanmlanan eyin dnya hayatnda ortaya konan iyi ya da kt tutum ve davranlarn tabii sonucundan baka bir ey olmad yolundaki Kurn ilke dile getirilmektedir. Bir baka adan yukardaki ayet, kim iyi bir amelle gelirse, ondan daha iyisini bulacaktr eklinde anlalabilir, ki bu dnyada yaplan ilerin geici, ama bunlarn sonularnn ya da karlklarnn kalc olduuna dair bir
27-667

27. SURE

90 Ama kimler ki kt eylemlerle kp gelirse,80 byleleri yzst atee atlacaklar; [ve kendilerine:] Yapp-ettiklerinize gre hak etmediiniz bir ceza m bu? 81 [diye sorulacaktr]. 91 [EY MUHAMMED, de ki:] Ben, yalnzca, kutlu kld bu ehrin82 ve var olan her eyin Rabbine kulluk etmekle emrolundum; yani, O'na yrekten boyun een kimselerden olmakla emrolundum; 92 bir de, bu Kuran' [insanlara] okuyup ulatrmakla. Bundan sonra artk kim ki, doru yolu tutarsa, o yolu kendi iyilii iin tutmu olacaktr; ve kim de yoldan saparsa, [bylelerine] de ki: Ben yalnzca bir uyarcym! 93 Ve yine, de ki: vgler olsun Allah'a! Alametleri[nin gerek olduunu] size gsterdiinde [ne iseler] onlar tanyacaksnz. Ve Rabbin yaptklarnzdan asla gfil deildir.

mayla ykldr (Zemaher). 80 Yani, yalnzca kt iler yapanlar yahut yaptklar ktlkler iyiliklerine baskn gelenler (bni Kesr). 81 Lafzen, Yapp-ettiklerinizden bakasyla m cezalandrlyorsunuz?, vb. 82 Yani, Tek Tanr'ya [Allah'a] adanan lk Mbed'in ina edildii Mekke ehrinin (kar. 3:96).
27-668

28. SURE

28. KASAS
Bu surenin bir btn olarak Mekke dneminin sonlarna doru, 17. sureden (sr) hemen nce vahyedildiinde hemen hi phe yoktur; sadece, baz otoritelere gre, 85. ayet Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicreti srasnda Cuhfe denen bir yerde vahyedilmitir. Surenin geleneksel ismi 25. ayetin ikinci blmnde geen el-kasas (kssa/hikaye) szcnden mlhemdir; bu isim benimsenirken, surenin yarya yakn bir ksmnn Hz. Musa'nn kssasna ayrlm olmasndan etkilenilmi olmaldr. Belirtmek gerekir ki bu kssa, Hz. Musa'nn hayatn daha ok beer yanyla, yani insan olmann kanlmaz tezahrleri karsnda kendini gsteren beer gdleri, i atmalar, aknlk ve hatalaryla vermekte ve bylece azz ya da vel olarak bilinen erdemli kimselere yahut peygamberlere insanst nitelikler, tanrsal gler yaktrmak yolundaki eilimlere kar Kuran'n uyarc tezini ortaya koymaktadr. Nitekim sure de, bu tezi hulasa edecek biimde Allah'tan baka tanr yoktur ve O'nun [ebed] Zt'ndan baka herkes/her ey yok olmaya mahkumdur ifadeleriyle dile getirilen temel gerein uyarc yanksyla son bulmaktadr. 1 T-Sn-Mm.1

2 BUNLAR, znde ak olan ve gerei btn aklyla ortaya koyan ilah kitabn mesajlardr.2 3 Sana Firavun'la Musa arasnda geen olaylarn bir blmn inanmaya eilimli insanlar iin btn gereiyle anlatacaz. 4 O lkede Firavun kendini byklk duygusuna kaptrm ve lke halkn kastlara,3 snflara ayrmt. (yle ki,) onlardan bir ksmn iyice hor ve gsz grmek istiyor (ve bunun iin de) erkek ocuklarn ldryor, [yalnz] kadnlarn sa brakyordu:4 nk o, gerekten de, [yeryznde] bozgunculuk karmak isteyen kimselerdendi. 5 Fakat Biz istiyorduk ki, yeryznde hor ve gsz grlen kimselerden yana kalm, onlarn dinde ncler5 olmasn salayalm, onlar [Firavun'un eref ve itibarna] varis klalm 6 ve onlar gvenlik iinde yeryznde yerletirelim;
1 Bkz. Ek II. 2 Mbn sfatna verdiimiz bu anlam hk. bir aklama iin bkz. 12:1 hk. 2. not. 3 Lafzen, paralara yahut gruplara. Halkn, yksek snf ile aa snf olarak snflara ayrldna iaret ediyor -ki Kuran bu tr ayrmlar kesinlikle reddetmektedir. Sonraki cmlede dile getirildii biimde, Firavun'un hor ve gsz grd yahut grmek istedii grup, Msr toplumunda en aa basamaklara itilen ve hemen hemen btn insan haklarndan yoksun braklan srailoullar'dr. 4 Bkz. 7. not. 5 Lafzen nderler yahut rnek ahsiyetler (eimme, tekili imm): branler'in, aka tevhd inancn benimseyen ilk toplum olduklarn ve bu anlamda, Hristiyanln da slamn da habercisi olduklarn ma eden bir ifade.
28-669

28. SURE

Firavun'u, Hmn'6 ve onlarn ordularn da onlarn [srailoullar'nn] eliyle korktuklar eye uratalm.7 7 Ve bunun iindir ki, [Musa doduu zaman,] annesine: Onu [bir sre] emzir diye ilham ettik, ama o'nun bana bir ey gelmesinden korktuun zaman o'nu nehrin sularna brak;8 ve (o'nun iin) korkma, zlme; nk Biz o'nu sana geri getireceiz ve kendisini elilerimizden bir eli yapacaz! 8 Ve (sonunda) Firavun ailesi[nden biri]9 o'nu buldu [ve kurtard]: nk [Biz] o'nun ileride, Firavun'un, Hmn'n ve onlarn maiyetindekilerin gerekten yanl yolda olduklarn grerek karlarna bir dman ve bir znt [kayna] olarak kmasn [dilemitik]! 9 Ve Firavun'un kars, (Firavun'a): [Bu ocuk] hem benim hem de senin iin nee kayna [olabilir]! dedi, Onu ldrmeyin; belki bize faydas dokunur; yahut o'nu evlat edinebiliriz! Ve [pek tabii, bunlar konuurken, olacak olanlardan] haberleri yoktu. 10 Bu arada, Musa'nn annesi yrei acyla dolup taarak sabah etti; yle ki, eer [szmze olan] inancn sonuna kadar canl tutmas iin10 yreini iyice glendirmemi olsaydk o'nun kim olduunu az kalsn aa vuracakt.11 11 te
6 Kuran'da, Firavun'un ba danman olarak muhtelif yerlerde sz geen Hmn Tevrat'ta bahsedilen Persli Haman'la kartrlmamaldr. (Ester'in Kitab iii, vd.) Kuran'da kullanlan Hmn szc, byk bir ihtimalle, zel bir isim deil, fakat eski Msr dininde tanr Amon'a nisbet edilen yksek snftan rahiplere verilen H-Amen nvannn Arapa'ya mal olmu eklidir. Hz. Musa'nn yaad ada Msr'da Amon klt hakim olduuna gre, bu klt temsil eden en yksek dereceli rahibin de ynetimde Firavun'dan sonraki ikinci adam olmas tabiidir. Kuran'da bahsi geen Hmn'n gerekten Amon kltnn ba rahibi olduu grn, Firavun'un bu Hmn'dan (hem bu surenin 38. ayetinde, hem de 40:3637'de bahsi getii gibi) kp Musa'nn tanrsn grmek iin kendisine yksek bir kule yapmasn istemesi de destekler gzkmektedir. Ayrca, Hmn'dan kule yapcs olarak sz edilmesi, byk Msr piramitlerinin dinsel amacna ve ba rahibin piramitlerin ba mimar olarak stlendii fonksiyona iaret ediyor olabilir. (Ayrca bkz. 37. not.) 7 Msr'n yerlileri, belli ki, Msr' istila eden ve sonra da branler'le ittifak kuran (bkz. 12. sure, 44. not) nceki Hiksos hanedann hatrlayarak, branler'in gelecekte de yabanc istilaclarla ibirlii iine gireceinden korkuyorlard (kar. k i, 10); ite byle bir tehlikeye kar kendilerini korumak iin -Kuran'da muhtelif yerlerde ve Tevrat'ta bahsedildii gibi- branler'in erkek ocuklarn ldrmeye karar vermilerdi. 8 Zmnen, ki, Biz o'nu kurtaralm; kar. 20:39. 9 Hem sonraki ayetten, hem de 66:11'den anlald zere, Hz. Musa'y nehirde bulan kii Firavun'un kendi karsdr. 10 Lafzen, inananlardan olmas iin. 11 Yani, ona geri verirler diye ocuun kim olduunu syleyecekti.
28-670

28. SURE

bu haldeyken (Musa'nn) kz kardeine: Onu izle! dedi. Ve [kz da], [Firavun ailesinden] kimseye fark ettirmeden o'nu uzaktan gzetledi. 12 Ve Biz daha ilk gnden o'nun [Msrl] st annelerin memesini yadrgamasn saladk; ve [kz kardei bu durumu renince, onlara:] Size o'nun bakmn sizin adnza zerine alabilecek ve o'nu gzelce eitip yetitirecek bir aile gstereyim mi? dedi. 13 te bylece, o'nu annesine kavuturduk ki gz gnl aydnlansn, artk zlmesin ve onlarn ou bunu bilmeseler bile o, Allah'n verdii szn mutlaka gerekleeceini bilsin! 14 DERKEN, [Musa] erginlik ana ulap [zihnen] iyice olgunlanca, kendisine [doruyla eriyi birbirinden ayrmaya yarayan] gl bir muhakeme yetenei ve ilim verdik;12 iyilie yatkn olanlar Biz ite byle mkafatlandrrz. 15 Ve (Musa), halknn [ehirde olup bitenden] habersiz [evlerinde oturduklar bir gn]13 ehre indi; ve biri kendi halkndan,14 tekisi dmanlarndan olan iki adamn birbiriyle kavga ettiini grd. Kendi halkndan olan kii dman tarafndan olan kiiye kar o'nu yardma ard; bunun zerine Musa onu yumrukla devirip iini bitirdi. [Ama hemen sonra kendi kendine:] Bu dpedz eytan'n ii! dedi, Dorusu o [insan] yoldan karan apak bir dmandr!15
12 12:22'de Hz. Yusuf'la ilgili olarak da kullanlan bu ifade, hkm ([doru ile eriyi] ayrd etme yetenei) kavramyla dile getirilen rasyonel dnceye ve onunla akan stn manev, ahlak bilin ve sezgiye (ve en derin anlamyla ilm'e) iaret etmektedir. 26:20'den de anlalaca zere Hz. Musa bu manev/ruh kemale 15 vd. ayetlerde anlatlan hadiselerden sonra eriti. 13 Lafzen, halknn (hibir eyin) farknda olmad bir anda. 14 Yani, branler'den. 15 eytan'n ii ifadesiyle ilgili olarak bkz. 115:17 hk. 16. notun ilk yars. 16-17. ayetler gstermektedir ki, yukarda anlatlan olayda Msrl deil, srailoullarndan olan adam suludur (kar. sonraki not). Grne baklrsa Hz. Musa, olayda hangi tarafn hakl olduunu anlamaya almadan, kavm insiykna kaplarak srailoullarndan olan adamn yardmna komu; ama hemen sonra, sadece bir adam ldrd iin deil, fakat bunu kabilev -ya da bugnk deyimle- rk pein hkmlerle yapt iin cidd bir su ilemi olduunu fark etmitir. Aka grlmektedir ki, Kuran'n Hz. Musa'nn kssasnn bu blmnde asl iaret etmek istedii husus budur. Bu konudaki Kurn anlaya Hz. Peygamber tarafndan da her frsatta dikkat ekilmitir; o'ndan bu konuda rivayet edilen mehur Hadisler'den biri yledir: Kabilev asabiyetle ortaya atlan kii bizden deildir; kabilev asabiyet yznden kavgaya giren bizden deildir; kabilev asabiyet yznden len bizden deildir (Cubeyr b. Mutim'den rivayetle Eb Dvd). Kendisinden kabilev
28-671

28. SURE

16 [Ve] Ey Rabbim! diye dua etti, Ben kendime yazk ettim! Beni ba-la. Ve [Allah] da o'nu balad. nk O ok acyp esirgeyen gerek balaycdr. 17 Ey Rabbim! dedi (Musa,) Bana bahettiin nimetler hakk iin bir daha asla sululara arka kmayacam!16 18 Bylece, ertesi sabah, korku iinde evresini gzetleyerek yine ehirde dolayordu; bir de ne grsn, dn kendisinden yardm isteyen adam [yine] o'nu [yardmna] armyor mu!17 Musa, [bu sefer] ona: Sen gerekten apak bir azgnmsn!18 dedi. 19 Bununla birlikte, yine de ikisinin de [ortak] dman durumundaki kiiyi19 tam yakalamak zereyken, bu sonraki: Ey Musa! dedi, Dn ldrdn adam gibi beni de ldrmek mi istiyorsun? Senin tek amacn, hakszlklar dzelten biri olmak deil, lkenin bana zorba kesilmek! 20 Tam o srada ehrin teki ucundan bir adam koarak geldi ve Ey Musa! dedi, [lkenin] ileri gelenleri seni ldrmek zere hakknda gryorlar; hemen k git; phesiz ben senin iyiliini isteyen kimselerdenim! 21 Bunun zerine [Musa] korku iinde evresine baknarak ve Ey Rabbim, zalimlere kar beni koru! diye dua ederek oradan uzaklat. 22 Ve Medyen'e doru yola karken [kendi kendine]: Umarm, Rabbim beni [bylece] doru yola yneltir!20 dedi. 23 DERKEN, Medyen'in su kuyularna21 vard ve orada [hayvanlarn] suvaran kalabalk bir grup insanla karlat; ve onlardan biraz tede kendi hayvanlarn
asabiyetin ne olduu konusunu aklamas istendiinde, Hz. Peygamber, haksz olduklar bir konuda insann kendi halkna/kabilesine arka kmasdr demitir (a.g.e. Vsile b. Eskaya dayanarak). 16 bni Abbs ve Muktil'den naklen Beav, Bu ifade, Hz. Musa'nn yardm ettii srailolu'nun kfir olduunu yani, kelimenin ahlak tanmyla, hakka kar kan, yani haksz biri olduunu gstermektedir diye kaydetmektedir. (Ayrca bkz. bu surenin 86. ayetinin son cmlesi.) 17 Bu sefer baka bir Msrl'ya kar. 18 Lafzen, vahim bir hata iindesin yahut yoldan km birisin. 19 Bylece, kavgaya karan Msrl'dan ikisinin [ortak] dman olarak sz ediliyor olmas gstermektedir ki, srailli kiiye kar duyduu kavm yaknlk Hz. Musa zerinde bir kere daha etkili olmutur. 20 Medyen halk (Kitb- Mukaddes'de Midien) Araplar'n Amorit kolundandr. Medyenli'ler hem rk, hem de dil olarak branler'e ok yakn olduklarna gre, bu dar zamannda Hz. Musa'ya yardmc olmu olmalar beklenebilir. Medyen blgesinin coraf konumu iin bkz. 7. sure, 67. not. 21 Lafzen, su yahut sular.
28-672

28. SURE

uzakta tutmaya alan iki kadn grd. [Onlara:] Arzunuz nedir? diye sordu. Bu obanlar ilerini bitirip uzaklamadka biz [hayvanlarmz] suvaramyoruz; nk [biz kadnz ve] babamz da pek yal diye cevap verdiler. 24 Bunun zerine, [Musa] onlarn [hayvanlarn] suvard; sonra glgeye ekilip, Ey Rabbim, bana bahedecein her hayra ylesine muhtacm ki! diye niyazda bulundu. 25 Az sonra o iki [kz]dan biri, utana skla kageldi ve [Hayvanlarmz] sulamana karlk cret demek iin babam seni aryor dedi. [Musa] onun yanna varnca, bandan geenleri ona anlatt. Beriki: Korkma! dedi, Artk o zalim halkn elinden kurtulmu bulunuyorsun! 26 O iki [kz]dan biri: Babacm, dedi, o'nu cretli olarak yannda tut; nk cretli olarak yannda tutabilecein en gl ve gvenilir kii bu olacak! 27 [Bir sre sonra, kzlarn babas, Musa'ya:] Bak, dedi, seni, sekiz yl yanmda almana karlk bu iki kzmdan biriyle evlendirmek istiyorum; bu sreyi on [yl]a tamamlarsan artk bu senin bilecein bir i; sana fazladan yk yklemek istemem; [tersine], eer Allah dilerse, beni hep drst davranan22 biri olarak bulacaksn. 28 [Musa:] Bu seninle benim aramzda kalsn dedi, artk hangi sreyi doldurursam dolduraym bana kar bir husumet olmasn. Bu sylediklerimize Allah da ahit olsun! 29 VE MUSA, sonunda, bu sreyi doldurup da ailesiyle birlikte [lde] yola ktnda Sina Da'nn yamacnda bir ate grd;23 [ve] yanndakilere: Siz durun, dedi, ben [orada] bir ate grdm; size oradan belki bir haber,24 yahut [en azndan] snmanz iin (bir tutam) tutumu odun getiririm. 30 Fakat oraya yaklanca, o kutlu yerde, vadinin sa yamacndaki [yanan] aa ynnden kendisine:25 Ey Musa, Benim Ben, Allah: lemlerin Rabbi! diye
22 Lafzen, drst ve erdemli kimselerden. 23 Hz. Musa'nn ldeki bu yry hk. bir aklama iin bkz. 20:10 hk. 7. not; ate temsli iin bkz. 27:7-8 hk. 7. not. Kuran'n bu tercmesinde orijinal metinde et-tr (da) olarak geen ismi hep Sina Da olarak aktardk; nk Kuran'n bu terimle atfta bulunduu da her zaman bu dadr (Sina Da). 24 Yani, hangi yoldan gitmemiz gerektii hakknda bir bilgi. 25 Sa yama tabiri 19:52 ve 20:80'de olduu gibi burada da, kutluluk, gven ve bereket arm vermektedir; bu konuda bkz. 74:39 hk. 25. not. Kutlu yer tabirine gelince, bkz. 20:12'deki iki kere kutlu klnm vadi ifadesi. Yukardaki ayette atfta bulunulan aa, phesiz, Tevrat'ta sz geen (k iii, 2) yanan allkla ayn eydir.
28-673

28. SURE

seslendi. 31 Ve [sonra Allah, o'na:] Asn yere brak! [dedi]. Fakat, Musa, assnn ylan gibi hzla hareket ettiini grnce arkasna bakmadan dnp kat.26 [Ve Allah, o'na:] Ey Musa! [dedi,] [Geri dn], yakla, korkma! nk sen [bu dnyada da, te dnyada da] gvenlik iinde olan kimselerdensin!27 32 [Ve imdi] elini koynuna sok; lekesiz olarak bembeyaz [l l] ksn!28 Ve btn korkulardan syrlm olarak [artk] kolunu kanadn indir!29 Bu iki ey, senin, Rabbin tarafndan Firavun ve onun sekinler evresine [gnderilen bir eli] olduunu gsteren alametlerdir.30 nk onlar yoldan km, yozlam bir topluluk haline gelmi bulunuyorlar. 33 [Musa:] Ey Rabbim! dedi, Ben onlardan birini ldrdm ve bu yzden onlarn da beni ldrmelerinden korkuyorum... 31 34 Ayrca, kardeim Harun'un konuma tarz benimkinden daha ak, daha dzgndr;32 yleyse benim sylediklerimi [daha akc bir ekilde] dorulayan bir yardmc olarak o'nu da benimle birlikte gnder; nk, gerek u ki, beni yalanlayacaklarndan korkuyorum. 35 [Allah:] Senin pazunu kardeinle glendireceiz ve ikinize yle bir g ve nfz vereceiz ki size dokunamayacaklar33 ve mesajlarmz sayesinde siz ikiniz ve sizi izleyenler stn gelecekler! dedi. 36 FAKAT Musa apak mesajlarmzla [Firavun'un ve onun sekinler evresinin]
26 As mucizesi, muhtemelen, sembolik bir anlam tamaktadr; bkz. 20. sure, 14. not. 27 Kar. 27:10: Benim huzurumda elilere korku yoktur. 28 Bkz. 7:108 hk. 85. not. 29 Zemaher'nin belirttii gibi, yukardaki cmle beklenmedik bir anda korkutucu bir eyle karlaan ve insiyak olarak elini kolunu ap korunma durumuna geen insann, korku sebebi ya da nesnesi ortadan kalktktan sonra kolunu [lafzen, kanadn] indirip, kendini toparlamasn dile getiren deyimsel bir ifadedir. fade burada, bir yandan da 31. ayetin son cmlesini yanklamaktadr: Sen [bu dnyada da, te dnyada da] gvenlik iinde olan kimselerdensin. 30 Burada iki alamet (burhnn) tabiri, Hz. Musa'nn, Allah'n her yerde hazr ve nazr olduundan yana duyduu inan sayesinde madd ve manev her trl korkuya kar bak kalabilme gc olarak anlalabilecei gibi, grnle gerekliin her zaman akmadn grme ve gsterme kabiliyeti olarak da anlalabilir. 31 Hz. Musa bunu sylerken, kendi canndan korktuunu deil, fakat kendisine yneltilen grevi yerine getiremeyeceinden endie ettiini ifade etmek istiyor. 32 Kar. 20:27-28 ve 26:12-13, keza ilgili notlar. 33 Lafzen, ki size ulaamayacaklar.
28-674

28. SURE

karsna knca, berikiler hemen: Bu [bir lml beer tarafndan] uydurulmu parlak bir byden34 baka bir ey deil; biz atalarmzdan byle bir ey iitmemitik! dediler. 37 [Musa:] Kimin O'nun katndan bahedilmi doru yol bilgisiyle geldiini, bu (geici dnya) yurdu(nu)n sonunda kime kalacan en iyi bilen benim Rabbimdir.35 Muhakkak olan u ki, zalimler asla kurtulua, esenlie eriemezler! diye karlk verdi. 38 Bunun zerine Firavun: Soylular! dedi, Ben sizin iin benden baka tanr tanmyorum!36 Bunun iindir ki, sen ey Hmn, benim iin [tula] ocan tututur, bal piir ve bana yle yksek bir kule yap ki, kp Musa'nn u tanrsn bir greyim!37 nk ben o'nun u onmaz yalanclardan biri olduunu sanyorum! 39 te bylece, o ve onun buyruunda olanlar, hibir hakllk kaygs tamakszn38 [yarg iin] Bize dnmeyeceklerinden eminmiesine39 yeryznde byklk tasladlar! 40 Ve bu yzden onu ve onun buyruunda olanlar kskvrak yakalayp denize gmdm. Bak ite, zalimlerin sonu nasl oldu! 41 [Yeryznde onlarn iini
34 Bkz. sihr teriminin yukardaki anlamnda Kuran'da ilk defa kullanld 74:24 hk. 12. not. 35 Yukardaki ifade hk. bir aklama iin bkz. 6. sure, 118. not. 36 Msrllar'n gerekte pek ok dzmece tanrya tapndklar gznnde tutulursa, bu ifadenin lafz anlamyla ele alnmamas gerektii aktr; ne var ki, Firavunlar tanr fikrinin bedenlemi hali, tecessm olarak grldkleri iindir ki, yukardaki ifadenin sahibi olan Firavun, kendisini btn tanrsal nitelikleri kiiliinde toplayan En Byk Tanr olarak grmekte ve halk tarafndan da yle grlp tapnma derecesinde yceltilmektedir (kar. 79:24). 37 Yahut: Musa'nn tanrsna kaym. Ettaliu fiiline bu anlamlardan hangisi verilirse verilsin, Firavun'un yksek bir kulenin inasn istemesi yalnzca Msr'daki byk firavun ehramlarndan/piramitlerinden birinin inasna ilikin bir ma (bkz. yukarda 6. not) deil, ayn zamanda Hz. Musa'nn ortaya koyduu, var olan her eyin mutlak manada stnde ve tesinde olan, yaratc ve hkmedici olarak her eyi kuatan, elinde tutan Tek Tanr kavramna yneltilmi alayc ve kmseyici bir ma da tamaktadr. 38 Lafzen, haksz yere yahut hakka dayanmakszn (bi gayri'l-hakk). 39 Lafzen, ve Bize dnmeyeceklerini sanyorlard. Eski Msrllar da, hi phesiz, lmden sonra dirilie inanyorlard ve bu inan ilah yarg fikrini de iine alyordu. Ancak, burada Hz. Musa'ya muhatap olan Firavun'un hakkn teblii karsndaki azgn muhalefetine dikkat ekilmek istendii iindir ki, Kuran onun bu tutumunu ma yoluyla lmden sonra kalka ve insann Allah'a kar niha sorumluluuna inanmayan kimselerin tutumuna benzetmektedir; bunun iindir ki, yukardaki cmleciin banda yer alan ve balacn ...micesine ekiyle aktarmann daha uygun olacan dndk.
28-675

28. SURE

bitirdik] ve bylece kendilerini [cehennem] ateinin yolunu gsteren [ktln] sembol tipleri40 olarak [insanln karsna] kardk; yle ki, Kyamet Gn'nde bylelerine asla yardm edilmeyecektir; 42 nk Biz bu dnyada bir horlanma, aalanma taktk onlarn peine;41 Kyamet Gn'nde ise onlar iyice kk dm, bayalam kiiler arasnda yer alacaklardr.42 43 Ve gerek u [ki], daha nceki [gnahkar] nesilleri ortadan kaldrdktan sonra, insanlar iin bir aydnlanma kayna, bir doru yol bilgisi ve bir rahmet olarak Musa'ya (vahyedilmi) kitab43 verdik ki, [Bizi] anp dnsnler. 44 MD, [sana gelince, ey Muhammed,] Biz Musa'ya Yasamz bildirirken sen o kutlu vadinin bat yamacnda deildin; [o'nun devrinde olup bitenlere] ahit olan kimseler arasnda da bulunmuyordun;44 45 tersine, Biz [onlarla senin aranda] nice nesiller yarattk ve onlardan sonra nice alar geip gitti. Ve Sen, mesajlarmz kendilerine okuyup aklamak zere, Medyen halk

40 Lafzen atee aran sembol tipler (eimme). Hz. Musa kssasnn bu blmnn anahtar ya da eksen cmlesi budur. 15-16. ayetlerle nasl bir gnah olarak kavm ve kabilev nyarglara dikkat ekiliyorsa (bkz. 15. not), burada da Firavun'dan [ktln] sembol tiplerinden biri olarak sz edilirken de, Firavun'un kiiliinde Kuran'n muhtelif yerlerinde blis'in bakaldrs temsliyle tekrarlanan (bkz. 2:34 hk. 26. not, 15:41 hk. 31. not) ve katksz eytan tutumlar ya da tavrlar olarak nitelendirilen bo gurura (tekebbr) ve byklk kompleksine (istikbr) dikkat ekilmektedir. Bu eytan insiyklar ya da drtler, mahiyet olarak kt olduklar iindir ki, insan kt eylemlere sevk etmekte ve sonu olarak insann manev/ahlak donanmn zayflatmakta yahut bsbtn tahrip ederek onun ahiret hayatn da zindana evirmektedir. 41 Yani, Firavun gibi yahut firavunca sfatnn tarih boyunca insanlarda uyandrd lnetli armda kendini gsteren kt hret. Belirtmeliyiz ki, lanet szc burada ncelikle yd grme, yabanclama, yani iyi ve arzu edilebilir her eyden uzak tutma (ibd) anlam tamaktadr. 42 Yani, kendi kt eylemleri yznden Allah'n rahmetinden uzak kalm kiiler arasnda; klasik mfessirlerden ve dilbilimcilerden ounun makbh terimine verdikleri anlam bu yndedir (kar. Lisnu'l-Arab, Tcu'l-Ars vb.). 43 Tedvn edilmi (yazyla kaydedilmi) ilk vahy yasalar kitab olmas dolaysyla Tevrat insanln din tarihinde yeni bir safhay balatmtr (kar. srailoullar'nn dinde ya da doru yolda ncler yaplmak istenmesine ilikin bu surenin 5. ayetindeki atf). 44 Bu ifade, Kuran'da anlatlan Hz. Musa kssasnn Muhammed (s)'e vahiyden baka bir yolla intikal etmi olamayacan ve dolaysyla Kuran'n da, phe gtrmeyecek bir biimde vahiy rn olduunu dile getirmektedir. Yukarda yasa szcyle aktardmz el-emr terimi, brance'de, Hz. Musa'ya vahyedilen kitaba isim olarak stlahlam olan Torah (yasa veya buyruk) szcnn Arapa karldr.
28-676

28. SURE

arasnda da yaamadn;45 fakat Biz [elilerimizi insanlara her zaman] gnderiyoruz. 46 Evet, Biz [Musa'ya] seslendiimiz zaman sen Sina Da'nn yamacnda deildin;46 fakat [sen de, teki eliler gibi,] senden nce kendilerine uyarc gelmemi bir toplumu uyarasn diye Rabbinden bir rahmet arac olarak [gnderildin] ki bylece belki (gemite olup bitenleri) dnr [de Bizi] anarlar. 47 Ve [ayrca, Biz seni, Yarg Gn'nde] kendi elleriyle yapp-ettiklerinden tr balarna bir musibet geldii zaman: Ey Rabbimiz, bize bir eli gndermi olsaydn senin mesajlarna uyar ve inanan kimselerden olurduk! demesinler diye [gnderdik]. 48 Buna ramen, yine de kendilerine katmzdan hakikat geldii zaman Niin ona da Musa'ya verilenin bir benzeri verilmedi? 47 derler. Fakat byleleri, bundan nce, Musa'ya verileni de inkar etmemiler miydi?

45 Yani, Ey Muhammed, peygamberlerimizin ilki sen deilsin; tpk uayb' Medyen halkna gnderdiimiz gibi, seni de kendi ann insanlarna eli olarak gnderdik (Rz'nin kaydna gre Dehhk). 46 Baz klasik mfessirlere gre, Sina Da'nn yamacyla ilgili bu ikinci atf 7:156'da bahsedilen Benim rahmetim her eyi kuatmtr yolundaki ilah teminata ilikin bir ma tamaktadr (Taber, Rz). Bu yorum Muhammed (s)'in eli olarak grevlendiriliinin Rabbinin rahmetinin bir sonucu olduunu iaret eden sonraki atf bakmndan da yerinde gzkmektedir. 47 Kuran'da sk sk belirtildii gibi, Muhammed (s)'e vahyedilen temel ahlak gerekler, bozulmam haliyle nceki vahy kitaplarda vazedilenlerle esasta ayndr. Muhammed (s)'in gerek kendi andaki gerekse sonraki alardaki muhaliflerinin, Kuran'n gvenilirliini (authenticity) sorgularken, Eer Allah tarafndan vahyedilmi olsayd, getirdii teklifler ve zellikle de toplumsal ilkeler, daha nceki kitaplarda, rn. Tevrat'ta ngrlen esaslarla bu kadar kkten ayrlklar gsterir miydi? diyerek itiraz ettikleri ifade budur. Bu itiraz yapanlar nceki kitaplarn (Tevrat, ncil) zaman iinde tahrifata urayp uramadn hesaba katmadklar bir yana, Kuran'da ska belirtildii gibi, nceki yasa rglerinin (eriatlarn) belli toplumlarn manev/ahlak seviyelerine, insanlk tarihinin belli safhalarna tekabl ettikleri ve dolaysyla insan inkiafnn daha sonraki safhas iin yeni ilke ve yasalarla yenilenmeleri gerektii gereini gzard etmektedirler (bu konuda bkz. 5:48'in ikinci paragraf ve ilgili 66. not). Oysa, ayetin devamndan ve zellikle son cmlesinden aka anlalaca zere, bu gayrisamim iddiann amac Kuran karsnda eldeki Eski Ahid'in gvenilirliini, shhatini savunmak deil, fakat daha ok, hem Eski Ahid'e hem de Kuran'a duyulan gveni sarsarak, din d zihniyetin doal olarak her zaman kar olduu temel din ilkeyi, yani ilah vahiy fikrini, insann var olan her eyin Yaratcs ve mili olan Allah'a kar mutlak bamll ve sorumluluu fikrini rtmektir.
28-677

28. SURE

[Nitekim] Birbirini destekleyen iki aldatmaca rnei!48 diyorlar ve ekliyorlar: Biz topunu birden reddediyoruz! 49 De ki: Eer doru szl kimselerseniz, haydi, Allah katndan, doru olana bu ikisinden49 daha yakn bir yol gsteren bir baka kitap getirin, ona ben de uyaym! 50 Ve eer senin bu arna da karlk veremiyorlarsa,50 artk bil ki, onlar sadece geici doyumlara tutsak, bencil ve karc isteklerinin peindedirler. Allah'tan bir doru yol bilgisi olmakszn, geici aldatc doyumlar, bencil ve karc istekler peinde kendine yol arayan kiiden daha sapk kim olabilir ki? Gerek u ki, Allah zulm kendine yol edinen toplumu doru yola eritirmez! 51 GEREK U K, Biz vahyi onlara adm adm ulatrdk51 ki bylece belki [zerinde dnr], akllarnda tutarlar. 52 Kendilerine bundan nce de kitap vermi bulunduumuz kimseler buna [da] inan[mak zorundad]rlar.52 53 Bu kimseler [deimeyen gerek] kendilerine ulatrldnda, hemen, Buna inandk! derler, nk bu bize Rabbimizin katndan ulaan bir gerek; bu bize ulamadan nce de, biz zaten O'na yrekten
48 Bir yandan, Eski Ahid'in Muhammed (s)'in geliini nceden haber verdii fikrini (kar. 2. sure, 33. not), bir yandan da Kuran'n nceki kitaplar tevhid ve ahlak temel ilkeler dorultusunda teyid ettii yolundaki sk tekrarlanan Kurn ifadeyi hedef alan karalayc bir ifade. Sihr (by) terimine bizim yklediimiz aldatmaca ve bazan da gzbaclk anlam iin bkz. 74:24 hk. 12. not. 49 Yani, Tevrat ve Kuran'dan. Bu anlam rgs iinde ncil'den bahsedilmemitir; nk, Hz. sa'nn kendisinin de belirttii gibi, o'nun mesaj Hz. Musa'nn tebli ettii ilkelere dayanmaktayd ve dolaysyla Tevrat' yrrlkten kaldrmay amalamyordu. 50 Lafzen, Eer sana cevap vermiyorlarsa; bununla, zaten byle bir ary kabul edebilecek durumda olmadklar ifade edilmek isteniyor. 51 Lafzen, Biz bu sz onlara tedrcen ulatrdk. Bu tedriclik anlam, Kuran'n Muhammed (s)'in yirmi yllk risalet grevi iinde adm adm vahyedildiine iaret etmek zere -gramatik olarak nezzeln fiiliyle ayn yapda olan- vessaln fiilinin muhtevasnda vardr. 52 Bu hem -Muhammed (s) zamannda ihtid eden (slam'a dnen) Yahudi ve Hristiyanlarla ilgili- tarihsel olguya iaret eden bir ifadedir, hem de Yahudi ve Hristiyanlardan slam'a dnenlerin olacan bildiren ilah bir mjdedir. Bununla birlikte, aklda tutulmaldr ki, Allah'n kitap vermi bulunduu kimseler ifadesi, bu anlam rgs iinde, nceki kitaplarla kendilerine ulaan temel birtakm tevhid ve ahlak ilkelere, bu kitaplarn maruz kald tahrifatn tesinde, bilinli ve samim olarak bal kalan kimselere iaret etmektedir. Bylelerinin Kuran'n nceki kitaplarla ayn temel ahlak gerekleri vazettiini anlamalarn salayan -ya da salayacak olan- da ite bu bilin ve samimiyettir. (Kar. 26:196-197 ve ilgili 83-85 notlar.)
28-678

28. SURE

boyun een kimselerdik! 54 Glklere gs germelerine, ktl iyilikle savmalarna,53 kendilerine rzk olarak bahettiimiz eylerden bakalar iin de harcamalarna karlk kendilerine iki kat ecir verecek olduumuz kimseler ite byleleridir; 55 onlar ki, bo ve anlamsz szler iittikleri zaman54 ondan hemen yz evirip, Bizim yapp-ettiklerimizin hesabn biz vereceiz, sizin yapp-ettiklerinizin hesabn da siz vereceksiniz. Size selm olsun; bizim, [doru ile yanln anlamndan] habersiz kimselerle iimiz yok derler. 56 GEREK U K, sen her sevdiini doru yola yneltemezsin; fakat Allah'tr, [ynelmek] isteyeni doru yola ynelten;55 ve yine O'dur, doru yola girecek olanlar56 en iyi bilen.
53 Bkz. 13:22'deki benzer ifade hk. 44. not. Yukardaki anlam rgs iinde, glklere gs germek ve ktl iyilikle savmakla ilgili atfla, aktr ki, hakim din temayller ve geleneksel yaama tarznn ramna doru yolu seen insanlarn kendi toplumlar tarafndan maruz brakldklar her trl madd ve manev baskya, toplumsal tecrit ve boykota iaret edilmektedir. 54 Bo ve anlamsz szlerden kast, ayette bahsedilen kimselerdeki manev biimlenmeyi, manev yenilenmeyi nyarglara dayanarak alay konusu yapan kimselerin syledii karalayc szler olsa gerektir. 55 Yahut: Allah'tr, diledii kimseyi doru yola ynelten. Szdizimi olarak ayn ifade iin her iki karlk da dorudur. Son derece gvenilir muhtelif Hadis rivayetlerine gre yukardaki ifade, Hz. Peygamber'in, ok sevdii ve kendisini hayat boyunca sevip korumu olan lm deindeki amcas Eb Tlib'e atalarnn mrik inanlarn brakp Tek Allah inancn benimsemesi ynnde yapt telkinlerden sonu alamamasyla ilgilidir. Eb Cehil ve teki Mekke'li sekinlerin etkisiyle Eb Tlib, kendisinden nakledilen szlerle, Abdulmuttalib'in dinine (Buhr) yahut rivayetin (Taber'nin naklettii) baka bir tarkine gre, Atalarnn (el-eyh) dinine bal olduunu ifade ederek son nefesini vermitir. Bununla birlikte, yukardaki ifade (sen sevdiin herkesi doru yola yneltemezsin) zamanla kaytl olmayan bir nemi haizdir; ve bu anlamda, kiinin, bir baka kiiyi, bu kii ok sevdii biri de olsa, kendi istek ve eilimi olmadka doru yola sokmaya, doruya inandrmaya ya da yanl ve hatal olan izgiden uzaklatrmaya almasnn bir noktadan sonra yararsz olduunu iaret etmektedir. 56 Muhtedn ifadesi iin yukarda benimsenen karlk, bu anlam rgs iinde, pek ok klasik mfessirin yapt aklamalarla akmaktadr; rn. doru yol rehberini kabul edenler (Zemaher); zaman iinde doru yolu bulan herkes (Rz); doru yola girmeye yatkn ve niyetli olanlar (mustaiddn) (Beydv); hidayeti hak eden herkes (bni Kesr) vb. Btn aklamalardan u anlalmaktadr ki, Allah'n hidayeti, ancak buna ulamak isteyenlere vaad ettii rahmetin niha belirtisinden ibarettir. Bu konuda daha derinlemesine bir aklama iin bkz. Zemaher'nin aydnlatc mlahazalarna yer veren 14:4 hk. 4. not.
28-679

28. SURE

57 Seninle ayn yolu izleyecek olursak kendi topramzdan koparp atarlar bizi diyorlar.57 Oysa, Katmzdan rzk olarak her trl rnn getirilip topland, koruyucu rf altnda gvenli bir yere yerletirmedik mi onlar?58 Ne var ki, oklar [bunun] farknda deil. 58 Oysa, Biz, varlk ve refahtan tr azgnlaan nice toplumlar yok etmiizdir; ite, (gznnde) onlarn yaadklar yerler: pek az dnda, onlardan sonra oralarda kimse yerlememitir; nk herkes gp gittikten sonra, ebediyyen kalacak olan yalnzca Biziz!59 59 Bununla birlikte, yine de senin Rabbin hibir toplumu, kendi ilerinden onlara mesajlarmz okuyup aklayacak bir eli gndermedike60 yok etmez; ve yine Biz hibir toplumu, yeleri birbirlerine zulmetmeyi yol olarak benimsemedike,
57 Lafzen, Seninle beraber doru yolu tutacak olsak, bizi lkeden koparp atarlar. Bu pasajn iie iki anlam vardr. Tarih planda, yukardaki ifade, Muhammed (s)'in arsna kar Mekke'li pek ok mrikin u mazeretini dile getirmektedir: Senin arn kabul edecek olursak dier kabilelerden pek ou bizi cedlerimizin dinine ihanetle sulayacaklar ve bizi kendi topraklarmzdan srp karacaklardr. Ayn ifade, daha genel ve zamana baml olmayan anlamyla, hangi ada, hangi kltrel ve din ortamda olursa olsun, manev planda yeni bir arnn hak olduunu fark etmi olmakla birlikte, kendileriyle mensup olduklar evrenin arasn aacandan ve onlar toplum iinde dayanaksz brakacandan ekindikleri iin hakk aka tanmaya yanamayan insanlarn teredddn yanstmaktadr. 58 Yukarda dnyaya ve evrelerine tutsak insanlarn korkularn dile getiren nceki ifade gibi bu Kurn cevap da iki seviyede anlamlandrlmaldr. Snrl ve tarihsel anlamyla bu cevap, Hz. brahim'in, Kbe'nin etrafndaki topraklarn her ada gvenli klnmas ve oraklnn, verimsizliinin dardan gelecek bereketli yardmlarla telaf edilmesi yolundaki duasn ma etmekte (kar. 14:35-41; ayrca, 2:126) ve bylece Hz. Peygamber'in Mekke'li adalarna Allah'a kar drst ve inanl olduklar srece yurtlarndan atlmaktan korkmamalar gerektiini hatrlatmaktadr. te yandan, ifadede geen -ve 61. ayette de atfta bulunulan- koruyucu rf altnda, gvenli yer sz, Allah'n kendisine inanan ve O'na kar sorumluluklarnn bilincinde olan kimselere bu dnyada manev huzur, te dnyada da bitmeyen bir mutluluk, esenlik bahedecei ve bylece iyi hallerinin, drst ve erdemli davranlarnn bereketli rnleriyle dllendirilecekleri, korku ve znt ekmelerine gerek kalmayaca yolundaki vaadini dile getirmektedir (kar. 2:62, 3:170, 5:69, 6:48, 7:35, 10:62, 46:13). Ayrca bkz. 29:67 hk. 59. not. 59 Lafzen, varis olan Biziz (kunn). Bu ifadeye verdiimiz anlam iin bkz. 15:23 hk. 22. not. Dnyev her trl kar ve doyumun, ilah hidayetin getirecei kalc kazanlar yannda son derece nemsiz ve geici olduunu vurgulayan bir ifade. 60 Zmnen, Ve bylece doruyla erinin ne olduunu onlara gstermedike: kar. 6:130132 ve ilgili 116 ve 117. notlar.
28-680

28. SURE

yok etmi deiliz.61 60 Size verilen eyler dnya hayatna ilikin geici doyumlardan ve yine dnyada kalan ss ve elenceden ibarettir; oysa, Allah katnda kazanlanlar daha hayrl, daha kalcdr. (Buna ramen,) aklnz kullanmayacak msnz? 61 yleyse, kendisine, [yeniden dirilecei gn]62 gerekletiini grecei gzel bir vaadde bulunduumuz kimsenin hali, kendisine dnya hayatnda geici doyumlar saladmz, ama Kyamet Gn kendisini yarg karsna karlanlar arasnda bulacak olan63 kimsenin hali gibi midir? 62 nk, o Gn bylelerine seslenilip, Tanrlkta Bana ortak olduunu sandnz [varlklar ya da gler]64 imdi neredeler? diye sorulacak. 63 [Bunun zerine, vaktiyle yaplan] uyarnn apak aleyhlerine tecelli ettiini gren65 kimseler: Ey Rabbimiz! diyecekler, Bunlar bizim azdrdmz kimselerdir; (evet,) biz kendimiz azdmz gibi, onlar da azdrdk66 (Ama imdi) onlar Senin
61 Bu bakmdan kar. 11:117 ve 149. not. Bu ve bundan nceki notta iaret edilen ayet (yani, 6:130-132, 11:117 ve 28:59) birbiriyle son derece ilgilidir ve dolaysyla bu konudaki mesajn anlalmas ynnde, nn bir arada okunmas faydal olacaktr. Yukardaki pasaj, 58. ayetle ve oradaki varlk ve refaha yaplan atfla, zellikle bu unsurlar insanlarn ulamak iin birbirlerine zulmettikleri eyler olmalar sebebiyle, skca balantldr. 62 Bkz. 58. notun ikinci yars. 63 Zmnen, Kendisine bahettiimiz nimetleri ktye kulland ve bunlar Bizden baka glere isnad ettii iin. 64 Lafzen, [var olduunu] vehmettiiniz ortaklarm: bkz. 66:22-23 hk. 15 ve 16. notlar. 65 Yani Allah'n yargsnn aleyhlerine gerekletiini gren kimseler (kar. 27:82 ve ilgili 73. not). Ayetin devamndan da anlalaca gibi, burada hitab edilen kimseler, toplumlarna yanl ller, yanl deer hkmleri empoze ettii farzedilen din ve dnce nderleridir; ve yandalarnn tuttuu eri yoldan en bata bunlar sorumlu olduklarndan, te dnyada azab en bata ekenler de bunlar olacaktr. 66 Yani, biz onlar yoldan kardysak, bu, kt niyetimizden tr deildi; bizi nasl bizden ncekiler yoldan kardysa, biz de onlardan devraldmz bak alar ve yaam tarzyla sonrakileri yoldan karm olduk. Bu cevap, hi phesiz, zevahiri kurtarmak iin sylenmi mesnetsiz bir szdr; fakat burada bu sze, insann kaba maddecilie dayanan sahte -ve byle olduu halde, yine de yceltilmekten geri durulmayan- deer ve kavramlara kar gsterdii balln sadece bir toplumsal sirayet meselesi olduunu; bir baka deyile, bu maddeci sahte deerlere srf ncekilerden intikal ettii ve sonraki nesiller tarafndan da kr krne benimsendii iin zaman iinde reddedilemez gzyle baklr olduunu gstermek iin yer verilmitir. En derin anlamyla bu pasaj, Kuran'daki benzer baka ifadeler gibi, zihn ya da ahlak bir nermenin doruluuna hkmetmek iin teki btn artlar bir kenara brakp sadece onun nceki nesiller tarafndan muteber grlm olmasn yeterli grmenin zihnen ve ahlaken kabul edilemez olduunu vurgulamaktadr.
28-681

28. SURE

hkmne brakyoruz; zaten onlarn tapnd gerekte biz deildik.67 64 Sonra onlara: arn, bakalm denecek, tanrsal nitelikler yaktrarak [Allah'a] ortak kotuunuz [varlklar ya da gleri]!68 Ve onlar da bu sz geen [varlklar ya da gleri] yardma aracaklar, ama berikiler kendilerine herhangi bir karlk vermeyecekler; ve sonunda, gre gre sadece azab grecekler karlarnda; [oysa, bu umutsuz, aresiz duruma deceklerine] vaktiyle doru yolu tutsalard ya!69 65 Nitekim, o Gn bylelerine seslenilip, Size gnderilen elilere nasl bir tepki gsterdiniz?70 diye sorulacak. 66 Ne var ki, o Gn, gemite olup bitenler iin bir mazeret, bir aklama getirmek ynnde nlerinde btn yollarn kapanm olduunu grecekler;71 ve bu konuda birbirlerine de herhangi bir ey soramayacaklar.72 67 Ama buna karlk, piman olup doru yola dnen73 ve dolaysyla, inanp drst ve erdemli davranlar ortaya koyan kiiye gelince, byle birinin [te dnyada] kendini kurtulan, esenlie erien kimseler arasnda bulmas (elbette) umulabilir. 68 VE [gerek udur:] dilediini yaratan ve [insanlar iin] en iyi olan seen senin Rabbindir.74 Snrsz kudret ve yceliiyle Allah onlarn tanrsal nitelikler
67 Bir baka deyile, onlar sadece kendi arzu ve heveslerine kulluk ediyorlar, ama bu arzu ve heveslerini haric varlklara yanstyor yahut onlarla zdeletiriyorlard. Bu konuda bkz. 10:28 ve ilgili notlar, zellikle 46. not, ayrca bkz. 34:41 ve 52. not. 68 Lafzen, [Allah iin uydurduunuz] ortaklarnz: bkz. yukarda 64. not. 69 Lev kn yehtedn ibaresine verdiimiz bu anlam iin bkz. yukarda 56. not. 70 Bu ifade, ilgili 60. notla aklanan 59. ayetin ilk cmlesiyle balantldr. Ayet, gnahkarlarn Allah'n elileri tarafndan ortaya konan doru yol arsna icabet etmemi olduklarn ma etmektedir. Kuran'da baka pek ok rneinde grdmz gibi, burada da Allah'n gnahkarlara ynelttii soru, aslnda, niha yarg karsnda sululuunun farkna varacak olan kii iin artk aikar olan manev ke dikkat ekmek iindir. 71 Lafzen, btn mazeret ve aklamalar onlara kapanacak. Cmlenin znesi durumundaki enb (lafzen, haberler) ismi burada ayetin anlam ak iinde yukarda ifade edilmeye allan bir anlamla ykldr (Taber). 72 Yani, btnyle ve topluca aknlk iinde olacaklar. L yeteseln (lafzen, birbirlerine soru soramayacaklar) ibaresine yukarda verilen anlam iin bkz. bu ibare hakknda Beydv, Zemaher ve Beav tarafndan yaplan aklamalar. 73 Yani, dnya hayat srasnda. Kiinin kendi ahlak ya da manev eksikliinin farkna varmasyla balayan tevbe haline ilikin bir aklama iin bkz. 24. sure, 41. not. 74 Klasik mfessirlerden bazlar m kne lehumu'l-hyerah ibaresindeki m'y olumsuzluk eki (ya da taks) olarak, hyerah ismini seim/ihtiyar yahut seme zgrl/seme serbestisi olarak ele alp buna dayanarak ibareye seen O'dur; onlarn [yani,
28-682

28. SURE

yaktrarak ortak kotuklar her eyin, herkesin mutlak olarak stndedir! 69 Ve yine senin Rabbindir, onlarn ilerinde gizli tuttuklarn da, aa vurduklarn da knhyle bilen! 70 nk O, kendisinden baka tanr olmayan Allah'tr. (Hayatn) banda da sonunda da75 tm gerek vgler yalnzca O'na yarar; niha hkm O'nundur; nk O'na dndrleceksiniz. 71 De ki: Hi dndnz m: Allah geceyi zerinizde Kyamet Gn'ne kadar srekli klacak olsa, syleyin, Allah dnda size k getirebilecek baka bir tanr var m?76 O halde, artk [gerein sesine] kulak vermeyecek misiniz? 72 De ki: Hi dndnz m: Allah gndz zerinize Kyamet Gn'ne kadar srekli klacak olsa, syleyin, Allah dnda, barnda dinlendiiniz geceyi size (geri) getirebilecek baka bir tanr var m? Peki, artk [gerei] grmeyecek misiniz? 77 73 nk rahmetinden sizin iin geceyi ve gndz O yaratt ki birinde dinlenesiniz, tekinde de O'nun cmertliinden [nasibinizi] arayasnz da belki bylece kredesiniz. 74 EVET, O GN78 onlara seslenip, Bana ortak olduunu dndnz [varlklar ya da gler] neredeler? diye sorulacak.79
insanlarn/kullarn] seme zgrl yoktur anlamn verme eilimindedirler. Fakat, bizim kanaatimize gre, bu aklama tarz sadece bu surenin daha nceki ayetleriyle deil, her frsatta insann doru ile eri arasnda seim yapmak sorumluluu altnda olduunu -ve dolaysyla izaf bir seim serbestisi iinde olduunu- ama bunun yannda, olaylarn gidiini, snrsz kudret ve bilgisiyle niha anlamda Allah'n belirlediini vurgulayan Kuran mesajnn tamamiyle eliir gzkmektedir. Bunun iindir ki, biz eviride m taksn olumsuzluk eki olarak deil, fakat ellez (ki yahut her ne)'nin grd ii bir ilgi zamiri olarak gren ve hyerah ismine, szcn birincil karlyla, yani seilen yahut en iyisi olduu kanaatiyle tercih edilen anlamn veren, bir baka deyile onu hayr szcyle e anlaml olarak ele alan Taber'nin benimseyip inandrc bir tarzda savunduu gr esas aldk. Zemaher (Taber'den bahsetmese de) bu gr aka desteklemekte, onu ylece geniletmektedir: Allah insanlk iin en hayrl (m huve hayr) ve en yararl olan (aslah) seer; nk O, onlar iin neyin iyi olacan onlardan daha iyi bilir. 75 Yahut: Bu dnyada da, te dnyada da. 76 Lafzen, Allah'tan baka size k getirebilecek tanr kimdir? Bununla, byle bir tanrnn var olmadnn dile getirilmek istendii aktr. 77 Yani, amaz bir dzen ve amallk iinde yryen yaratl mucizesine bakp dnmeyecek misiniz? 78 Yani, Kyamet Gn -bylece 62-66. ayetlerde temas edilen konuya dnlmektedir. 79 Yukarda 62. ayette geen sorunun burada tekrarlanmas, gnahkarlarn dnyadaki tutumlarn aklen hibir ekilde hakl gsterebilecek durumda olmadklarn vurgulamak iindir; sonraki ayetin bandaki ilave de bu hususa dikkat ekmek iindir.
28-683

28. SURE

75 Ve [bu soru cevapsz kalacak, nk] Biz [o srada] her mmetten bir ahit80 karm olacaz ve [gnahkarlara:] Gemiteki iddialarnz dorulayan bir delil getirin! 81 diyeceiz. Ve bylece grecekler ki, gerek btnyle Allah'tan yana82 ve kendi arpk muhayyilelerinin rn btn o dzmece tanrlar onlar terk etmi.83 76 [MD,] Hesap Gn'nde bu duruma dmek istemeyenler bilsinler ki u nl Krn da Musa'nn kavmindendi84 ve kendini byk grp onlara zulmediyordu; nk Biz kendisine yle hazineler vermitik ki, sadece anahtarlarn tamak bile bir manga adama, hatta daha fazlasna zor gelirdi.85 Soydalar ona: [Servetinden tr] byle bbrlenme, nk Allah bbrlenenleri sevmez! 77 yleyse, Allah'n sana verdiklerinden yararlanarak

80 Yani, insanlk tarihinin eitli dnemlerinde grevlendirilen ve ayette sz edilen gnahkarlar gruhuna vaktiyle Allah'n mesajlarn yeterince tebli ettiklerine dair imdi (Hesap Gn'nde) beyanda bulunacak olan peygamberler. 81 Lafzen, Getirin delilinizi -yani, Allah'tan baka herhangi bir varln yahut kimsenin tanrsal nitelikler, tanrsal gler tadn isbat makamnda. 82 Yani, grecekler ki, Hak olan Allah'tr ve tanrlk da ancak Allah'a mahsustur; geri kalan her ey ve herkes O'nun mutlak iradesine baldr. 83 M kn yeftern (lafzen, uydurageldikleri eyler) ibaresine burada ve 6:24, 7:53, 10:30, 11:21 ve 16:87'de verdiimiz kendi arpk muhayyilelerinin rn dzmece tanrlar karl iin bkz. 11. sure, 42. not; ayrca, 6:22 hk. 15. not. Bu arpk muhayyilenin zel bir rnei -insann dnyev itibar ve zenginliine dayanarak srklendii bo gurur ve gsterie iaret edici ynde- hemen bundan sonraki ayette geen Krn kssasnda sergilenmektedir (bkz. bir sonraki not). 84 Yukardaki cmlenin kurulu tarz, Allah'n byk peygamberlerinden birinin mmetine, yani o'nun getirdii mesaja bal bir topluma mensup birinin bile -nceki pasajda iaret edilen arpk muhayyilenin zel bir tezahr olarak- kendini bo gurura ve byklk duygusuna kaptrp gnahkarca bir hayat srdrmesinin az rastlanr bir durum olmadna iaret etmektedir. Krn'la Eski Ahid'in Korah' (Saylar, xvi) arasnda kurulagelen zdelik, yukardaki kssayla tarih bir olayn anlatm deil, fakat ahlak bir mesaj amaland gznnde bulundurulursa pek tutarl gzkmedii gibi Kurn metin tarafndan da dorulanmamaktadr. Bu husus, ayrca, Kuran'n baka blmlerinde (29:39 ve 40:24) Krn'la Firavun'un yanyana anlmasn da aklyor. 85 Usbeh terimi, on yahut daha ok (krka kadar) adamn meydana getirdii topluluk iin kullanlr. Burada ise okluktan kinaye olarak arlk ifade etmek zere mecazen kullanlmtr. Meftih ismi hem anahtar anlamna gelen miftah veya mifth kelimesinin hem de kilit altndaki ey yani, mal stou ya da hazine sand anlamna gelen meftah kelimesinin ouludur ki, ayetteki anlam akna uygun den de bu son kelimedir.
28-684

28. SURE

yalnzca ahiret yurdunda [iyi bir yer tutmann] yolunu ara;86 bu arada, pek tabii, bu dnyadaki nasibini de unutma;87 ve Allah nasl sana iyilikte bulunduysa, sen de [bakalarna] yle iyilikte bulun; ve sakn yeryznde bozgunculuk, karklk karmaya alma: nk, phesiz, Allah bozguncular sevmez! dedikleri zaman, 78 [Krn, onlara:] Bu [servet] bendeki bilgi sayesinde bana verildi!88 diye karlk verdi. Oysa, Allah'n, ondan nceki kuaklardan, ondan daha gl ve ondan daha fazla servet toplam nicelerini [kendilerini byklk duygusuna kaptrmalar yznden] yok ettiini bilmiyor muydu (sanki)? Ama, u var ki, sululuu kesinlemi olanlara (artk) gnahlarndan sual olunmaz!..89 79 [Krn] ite byle grkem ve gsteri iinde soydalarnn karsna kard. (yle ki,) yalnzca dnya hayatna gzn dikenler (ona bakp da): Ah, n'olurdu derlerdi, Krn'a verildii kadar bize de verilseydi! nk o gerekten ok talihli biri! 80 Kendilerine doru, gvenilir bilgi bahedilmi olanlarsa: Yazklar olsun size! derlerdi, (Bilmiyor musunuz ki,) gerekten inanm olan, drst ve erdemli davranlarda bulunan kimseler iin Allah'n tasvip ettii eyler90 daha hayrldr; ama phesiz, byle bir nimete glklere gs geren kimselerden bakas eriemez. 81 Ve sonunda onu da, evini barkn da yere batrdk: yle ki, Allah'a kar hibir ey, hi kimse onun yardmna yetimedi;91 pek tabii, kendi kendine yardm edebilecek durumda da deildi. 82 Ve daha dn onun yerinde olmak isteyenler: Vah bize! dediler, Demek ki,
86 Lafzen, hayrl, erdemli amalarla harcayarak. 87 Lafzen, ve ... unutma, vb.: cmert davranmakla birlikte, kendi ihtiyalarn da hesaba katarak ll davran (kar. 2:143: Biz sizin dengeli ve ll bir toplum olmanz istedik). 88 Lafzen, Benim kendi tecrbelerimin, akll ve i bilir tutumumun ve bu yoldaki yeteneklerimin bir sonucu olarak (kar. 39:49 ve ilgili 55. not). 89 Bu ifadeyle, byle gnaha batmlarn (mcrimn) genellikle kendi hatalarn grmek konusunda onmaz bir krlk iinde olduklarnn ve dolaysyla t ve uyarlara kapal olduklarnn ma edildii aktr. 90 Lafzen, Allah'n mkafat, zmnen manev kazan. 91 Lafzen, kendisine yardm eden bir topluluk olmad/bulamad. Krn'un yere batrlmas, dnyev varlk ve itibarnn u ya da bu sebeple, beklenmedik bir tarzda elinden ktn ifade eden mecaz bir anlamla ykl olabilir.
28-685

28. SURE

kullarndan dilediine rzk geni tutan, dilediine de ll-idareli veren Allah'm! Ya Allah bize ltfetmemi olsayd, hi phe yok, bizi de yerin dibine geirirdi. Vah vah, demek, hakk inkar edenler iflah olmazm! 83 (Ama) ahiret yurduna gelince, Biz oray yeryznde byklk taslamayan ve bozgunculuk karmak istemeyen kimselere ayrm bulunuyoruz; nk gelecek Allah'a kar sorumluluk bilinci tayan kimselerindir.92 84 Kim ki [Allah'n huzuruna] iyilik yaparak karsa, daha iyisini, daha stnn bulacaktr.93 Ve kim ki ktlk yaparak karsa, [bilsin ki,] ktlk yapanlar yalnzca yaptklarnn karln grecekler.94 85 [EY NANAN K,] apak bir slupla bu Kuran' sana vazeden95 [Allah], phe yok ki, seni [lmden sonra] yeni bir hayata dndrecektir.96 [Hakk kabule yanamayanlara] de ki: Kimin doru yolda yrdn97 ve
92 Bu son cmle, manev deerlere varmak amacyla insann dnyev varlk ve itibarn peine dmekten, ayartc, batan karc eylere dknlk gstermekten kanmasnn, anlamsz bir ilgisizlik ya da frsat yoksunluunun sonucu deil, fakat bilinli olarak yaplan ahlak bir seimin sonucu olmas gerektiini akla kavuturmaktadr. 93 Bkz. 27:89'daki benzer ifade hk. 79. not. 94 Kar. 6:160 ve ilgili 162. not. 95 Taber'nin kaydettiine gre Mchid, ferada aleyke ibaresinin atke (sana [onu] verdi) ibaresiyle hemen hemen ayn anlamda olduu grndedir. Ne var ki bu, bizce, 24. surenin (Nr) ilk ayetinde geen ve ilgili 1. notta aklanan feradnh (onu apak bir tarzda vazettik/ortaya koyduk) ifadesiyle benzer bir anlamda kullanlan yukardaki karmak ifadenin sadece bir ksmn aklamaktadr. Yukardaki anlam ak iinde, aleyke (senin zerine) taks, sonundaki zamirle birlikte cmleye, Kuran mesajn alan kimsenin, yaama tarzn onun koyduu ilkelere dayandrma ynndeki ahlak ykmllne iaret eden ilave bir anlam katmaktadr. eviride grlen birleik ifade bu mlahazaya dayanmaktadr. 96 Med tabiri, lugat olarak dnlecek yer [ya da durum], deyimsel olarak da niha var yahut niha durum demektir; yukardaki anlam rgs iinde ise ahiret hayatyla e anlamldr ve ou mfessirin terime verdii anlam budur. Fakat yukardaki pasajn zellikle Hz. Peygamber'e hitab ettii yolundaki zayf gre katlan baz mfessirler, bu ismin burada, son derece zel ve madd bir anlamda -dnlen/dnlecek yer anlamnda- kullanldn ve bununla, Medine'ye hicreti srasnda yahut hicretinden sonra Hz. Peygamber'e, doduu ehre (Mekke'ye) bir gn zaferle dnecei yolunda verilmi olan sze atfta bulunulduunu sylemektedirler. Oysa bize gre, bu pasaj, belirli bir yere ya da tarih bir olaya indirgenemeyecek kadar derin bir anlam tamakta, btn mminlere hitab ederek onlara sadece beden lmden sonraki hayat deil, fakat ayn zamanda, kalpler Kuran mesajna ak tutulduu ve onun ilkelerine gre yaand srece bu dnyada tadlacak manev dirilii ya da yeniden douu da vaad etmektedir. 97 Lafzen, kimin hidayet zere geldiini.
28-686

28. SURE

kimin apak bir sapklk iinde olduunu en iyi bilen Rabbimdir! 86 Ve [sen ey inanan kii,] bu kitabn sana ulaacan ummazdn;98 fakat ite Rabbinden bir rahmet olarak [sana ulat]. yleyse, artk hakk inkara kalkan kimselere asla arka kma; 87 ve bir kere Allah'n ayetleri sana indirilmi olduuna gre, bundan sonra artk sakn seni onlardan alkoymalarna frsat verme; tersine,99 (insanlar) Rabbine ar. Ve sakn, Allah'tan baka varlklara tanrsal gler ve nitelikler yaktran kimselerden olma: 88 Yani, Allah'la beraber tutup baka bir tanrya yalvarmaya kalkma! (nk) O'ndan baka tanr yok; (nk) O'nun [ebed] Zt'ndan baka her ey, herkes, yok olmaya mahkumdur;100 hkm btnyle O'nun elindedir ve sonunda O'na dndrleceksiniz.

98 Lafzen, mit etmezdin ya da beklemezdin. 99 Lafzen, ve. 100 Bkz. 55:26-27 ve ilgili 11. not.
28-687

29. SURE

29. ANKEBUT
Otoritelerin ou, bu surenin Mekke'de nazil olan son surelerden biri olduunu sylerken, bazs, Medine'nin ilk dnemine ait olduu grndedirler. Dier bazs da, surenin byk blmnn Mekk olduunu, fakat ilk on veya onbir ayetinin ise Medine'de nazil olduunu belirtirler. Nihayet, bu grn aksini savunan, yani ilk dokuz ayetin Mekke'de, gerisinin ise Medine'de nazil olduunu iddia eden alimler de vardr. Bu farkl grlerden kan sonu, surenin, tarih bakmdan Mekke ve Medine dnemleri arasndaki bir zaman dilimine ait olduudur. Sure, adn, 41. ayetinde geen rmcek a kssasndan almtr. Bu temsl, hakikat frtnas nnde uzun sre dayanamayp parampara olmaya mahkum bulunan btl inan ve deerleri sembolize etmektedir. 1 Elif-Lm-Mm.1

2 NSANLAR, [sadece] nandk! demeleriyle braklacaklarn ve snava ekilmeyeceklerini mi sanyorlar? 3 Evet, andolsun ki, Biz kendilerinden ncekileri de snadk; o halde [bugn yaayanlar da snanacak ve] elbette Allah, doru davrananlar ortaya karacak ve yalanclarn2 da kimler olduunu gsterecektir. 4 Yoksa onlar -[inandklarn iddia ettikleri halde] ktlk ileyenler- Bizden kurtulabileceklerini mi sanrlar? Ne tuhaf bir dnce bu! 5 Kim [Kyamet Gn] Allah'a kavumay [mit ve korku ile] beklerse [o Gn'e hazrlkl olsun]: nk Allah'n [her insan mr iin] takdir ettii vade mutlaka gelip atacaktr -ve O her eyi bilen, her eyi iitendir! 6 O halde, kim [Allah yolunda] stn gayret gsterirse bunu yalnz kendi iyilii iin yapm olur: nk Allah, her trl ihtiyatan uzaktr! 7 man edip doru ve yararl iler yapanlara gelince, Biz onlarn [nceki] ktlklerini mutlaka sileriz ve onlar yaptklar iyiliklere gre dllendiririz. 8 Biz insana, [yapaca en hayrl ilerden biri olarak] anne ve babasna iyi davranmasn emrettik;3 ama [buna ramen,] eer onlar [ilah olarak] kabul edemeyecein herhangi bir eyi4 Bana ortak koman isterlerse onlara uyma: [nk] hepiniz [sonunda] dnp Bana geleceksiniz; o zaman [hayatta iken]
1 Bkz. Ek II. 2 Yani, bakalarna ve/veya bizzat kendilerine yalan syleyenlerin (bkz. not 7). 3 Kar. 31:14-15 ve zellikle de ilgili dipnot 15. 4 Lafzen, hakknda bilgi sahibi olmadn bir eyi: yani, bu balamda, hibir kimsenin ve hibir eyin Allah'n sfatlarna ve kudretine ortak olamayaca eklindeki bilginizle elien herhangi bir eyi. Rz'ye gre, bu ifadeyle, yalnzca kiisel bilginin rn olarak gelitirilen kavramlar deil de bakalarnn grlerinin eletirilmeden, kr krne benimsenmesiyle (takld) oluturulan kavramlar da kasdediliyor olabilir.
29-688

29. SURE

yapm olduunuz her eyi [iyi ve kt ynleriyle] gznzn nne sereceim. 9 man edip doru ve yararl iler yapm olanlara gelince, onlar [teki dnyada da] mutlaka drst ve erdemlilerin arasna sokacaz. 10 NSANLAR arasnda yleleri var ki, [kendileri ve kendi gibileri adna] Biz, Allah'a inanyoruz! derler; ama Allah yolunda skntya dnce insanlardan ektikleri eziyeti Allah'tan gelen ceza5 gibi, [hatta ondan daha korkutucu] grrler; Rabbinden [gerek inan sahiplerine] bir yardm gelince de,6 Aslnda biz her zaman sizinle beraberiz! derler. Allah, btn yaratlmlarn kalplerinden geenleri en iyi bilen deil midir? 11 [Evet!] Allah, [gerekten] imana erenlerin de, ikiyzllerin de kimler olduunu mutlaka gsterecektir.7 12 Ve [O, unu da bilir ki,] hakk inkar edenler, [her zaman olduu gibi,] inananlara: (Gelin) bizim [hayat] tarzmza uyun, gnahlarnz bizim boynumuza! derler.8
5 Yani, dnyada bir sknt ile karlamaktan korktuklar iin inanlarn terk edenlerin ahirette karlaacaklar azap. (Unutulmamaldr ki, ikence veya lm tehdidi karsnda inancn grnte terk edenlerin davran, slam'a gre gnah saylmaz. Ancak yine de, kiinin inanc uruna ehit dmesi, insanolunun ulaabilecei en yce erdemdir.) 6 Yani, onlar arasnda bulunmann artk bir tehlike tamad zaman. 7 Bu, muhtemelen, mnfk teriminin Kuran'da kronolojik olarak ilk getii ayettir. Terim, deyimsel olarak, nefak isminden tretilmitir. Nefak da, girii dnda bir de k noktasna sahip olan ve zellikle tarla faresi, kertenkele ve benzeri hayvanlarn kolaylkla girip kabilecekleri veya kendilerini kovalayanlar atlatabilecekleri karmak yuvalar gsteren nefak isminden tretilmitir. Mnfk terimi, mecaz olarak da, ikiyzl olan, hayatn iinde bulunduu artlarda kendisine pratik faydalar salayacak vaadlere gre dzenleyerek manev ve sosyal ykmllklerinden her zaman kolayca syrlma yollar arayan bir kiilik yapsn anlatr. Byle bir karaktere sahip olan kii, genellikle, ahlaken olduundan daha iyi grnmeye altndan mnfk sfat, yaklak olarak ikiyzl (hypocrite) eklinde evrilebilir. Ancak u farklln da gzden karlmamas gerekir: Bu Bat kkenli terim (hypocrite) bakalarn kandrmay amalayan bilinli bir gizlenmeyi ifade ettii halde, Arapa'daki mnfk terimi, -Kuran'da da zaman zaman rastland gibi- inanlarnda ve ahlak sorumluluklarnda zayf veya kararsz olan ve yalnzca kendisini kandrmaktan teye gemeyen kiileri anlatr. Bu sebeple, Kuran metnini evirirken allm ikiyzl (hypocrite) kelimesini kullandmda, mmkn olan ve gerekli grlen yerlerde aklayc dipnotlarla yukardaki farklla iaret etme yolunu setim. 8 Hakk inkar edenlerin bu szleri, inananlara kar tavrlarn gsteren bir mecazdan baka bir ey deildir. Her zaman olduu gibi parantez ii aklamasn eklememin sebebi budur ve u anlama gelir: Kiinin insann kavray alan dndaki eylere (ayb) inanmasndan 29-689

29. SURE

Halbuki onlar, [bu ekilde yanlttklar kimselerin] hibir gnahn yklenmezler:9 Dikkat edin, onlar yalancdrlar! 13 Onlar, mutlaka, kendi ykleri ile birlikte baka ykleri de tamak zorunda kalacaklardr;10 ve btn temelsiz iddialarndan dolay Kyamet Gn mutlaka hesaba ekileceklerdir! 14 BZ [ok zaman nce] Nh'u kendi kavmine gndermitik,11 ve Nh onlar arasnda dokuzyzelli yl geirmiti;12 sonra onlar hl zulm batanda yaamaya devam ederlerken bir tufana yakalanmlard: 15 fakat Nh'u ve o'nunla birlikte gemide bulunanlarn tmn kurtardk ve bunu, [hatrlayp ders almalar iin] btn insanlarn nne [rahmetimizin] bir iareti olarak koyduk. 16 VE BRAHM [de, Bizden ald ilhamla] kavmine dnerek: Allah'a kulluk edin ve O'na kar sorumluluunuzun bilincinde olun: Bilirseniz bu sizin iin daha hayrldr! diye seslendi. 17 [Ve devamla] Siz Allah' brakp [cansz] putlara
bu rnekte Allah'n varlna inantan- doan manev ykmlln inkar edenler, kural olarak, bakalarnda da benzeri bir ykmlle ve inanca hogryle bakmazlar. Bylece, gnah kavramnn szde geersizliini mstehz ve kibirli bir ekilde savunarak mminleri kendi dnce tarzlarna ekmeye alrlar. 9 Lafzen tamazlar -onlar tarafndan yanltlan kimselerin tamak zorunda olduu ykte bir azalmamaya iaret (Rz). Bkz. ayrca bir sonraki not. 10 Kar. Hz. Peygamber'in u sz: Her kim [bakalarn] doru yola arrsa, Kyamet Gn'ne kadar onu izleyeceklerin tmnn [toplam] mkafatlarna eit bir mkafata eriecek, onu izleyenlerin mkafatlar da azalmayacaktr. Her kim de insanlar btl yollara arrsa onun gnah da Maher Gn'ne kadar arkasndan gidenlerin [toplam] gnahlarndan daha fazla olacak, onu izleyenlerin gnah da azalmadan devam edecektir (Buhr). 11 Bu pasaj yukardaki 2. ayetle balantldr: Biz, kendilerinden ncekileri de snadk. Nh'un ve kavmini doru yola ulatrmadaki baarszlnn kssas Kuran'da defalarca dile getirilmitir, zellikle de 11:25-48. ayetlerde. Bu rnekte, hi kimsenin -Peygamber'in bilebaka bir kimseye iman bahedemeyecei gerei vurgulanmaktadr (kar. 28:56 -Sen her sevdiini doru yola yneltemezsin). Ayn gerek, daha sonra, 16-40. ayetlerde de teki peygamberlerle ilgili olarak vurgulanmaktadr. 12 Zmnen, Ama, bu kadar uzun zamana ramen onlar tebli ettii hakikate inandramad. Ayn rakam -950 yl- Kitb- Mukaddes'de (Tekvn ix, 29) Hz. Nh'un mr olarak verilmitir. Kuran'n bu bilgiyi aynen tekrarlamas, yalnzca, bir peygamberin vahyi tebli iin harcad zamann o'nun baar veya baarszlyla bir ilgisinin bulunmad gereini vurgulamak iindir, nk tek gerek rehberlik, Allah'n rehberliidir (3:73) -ve Kuran'da sk sk hatrlatld gibi, Allah [yalnzca] [eritirilmeyi] dileyeni doru yola eritirir. Bylece, Hz. Nh'un hatrlatlmasndan maksat, kendileri iin apak olan gerekleri halkn byk ksmnn dnmeden hemen reddettiklerini grerek mitsizlie kaplan mminleri teselli etmektir.
29-690

29. SURE

tapyorsunuz ve bylece bir yalandan rnekler veriyorsunuz!13 Kukusuz, Allah' brakp taptnz [o eyler ve varlklar] size rzknz verebilme gcne sahip deildirler: O halde btn rzknz Allah katnda arayn, [yalnz] O'na kulluk edin ve O'na hamd edin: nk sonunda yine O'na dndrleceksiniz! 18 Ve Eer [beni] yalanlarsanz [bilin ki, baka] toplumlar da sizden nce [Allah'n peygamberlerini] yalanladlar: Bir eliye den, sadece [kendisine emanet edilen] mesaj dosdoru bir ekilde iletmektir. 19 PEK, o [hakk inkar edenler,] Allah'n [hayat] ilkin nasl yoktan var ettiini, sonra onu nasl tekrar yenilediini anlamazlar m?14 Kukusuz bu, Allah iin kolay bir itir! 20 De ki: Yeryzn dolan ve Allah'n [insan] nasl [harikulade bir ekilde] yoktan var ettiini grn!15 Allah ite bu ekilde ikinci hayatnz da var edecektir; nk Allah her eye kdirdir! 21 Dilediine azap verir, dilediine merhamet eder; hepiniz O'na dndrleceksiniz: 22 Ne yeryznde ne de gkte Allah' banzdan savamazsnz, [bunu hi beklemeyin;] Sizi ne Allah'n elinden alabilecek, ne de size yardm edebilecek kimse bulamazsnz. 23 Allah'n ayetlerini ve [sonunda] O'na kavuacaklarn inkar edenler, benim rahmetimden mitlerini kesmi olanlardr; ve onlar [teki dnyada] ackl bir azap beklemektedir.16 24 MD [brahim'e gelince,] kavminin o'na tek cevab u oldu:17 Onu ldrn,
13 Lafzen, yalan uyduruyorsunuz. 14 Bu blm -19-23. ayetleri kapsayan paragraf- Hz. brahim'in kssasna alm bir parantezdir ve 17. ayetin sonundaki yeniden dirilmeye atf ile (sonunda yine O'na dndrleceksiniz) balantldr. Organik tabiatta bu kadar canl ekilde tasvir edilen srekli reme, sona erme ve yeniden reme sreci, Kuran'da sadece yeniden dirilme inancn desteklemek iin deil, ayn zamanda bu ekildeki bir yaratma eyleminin gerisinde yatan anlaml bir plann ve dolaysyla bir yaratcnn varlnn kant olarak kullanlmaktadr. 15 Kar. mesela 23:12-14. Bu ayetler, insann en basit maddelerden yaratlm olduuna ve sonra, sadece bedene deil, ayn zamanda beyin ile duygular ve igdlere de sahip olan hayli kompleks bir varlk haline tedric bir ekilde dntne iaret eder. 16 Bu tr insanlarn Allah'n varln tamamen inkar ederek kendilerini O'nun rahmetinden ve mafiretinden (rahmet teriminin bu balamdaki ikili karl) yoksun brakmalarna iaret etmektedir. Baka bir deyile, Allah'a iman etmek -veya inanmaya hazr olmak- biztih O'nun rahmet ve mafiretinin bir rndr. Tpk teki dnyadaki azabn hakikati inkar etmenin bir rn olmas gibi. 17 Lafzen, Kavmi bir cevap veremedi ve yalnzca yle dedi -bylece 18. ayetle sona eren pasaj ile bir balant kurulmaktadr.
29-691

29. SURE veya yakn! Ama Allah o'nu ateten korudu.18

Bakn, bu [kssa]da inanacak kimseler iin dersler vardr! 25 Ve [brahim] onlara dedi ki: Siz Allah' brakp putlara taptnz. Tek sebep, bu dnyada kendinize [ve atalarnza] kar duyduunuz sevgiye19 esir olmanzd:20 Ama sonra, Kyamet Gn birbirinizi tanmazlktan gelecek ve birbirinize lnet yadracaksnz; hepinizin varaca yer atetir ve (orada) size yardm edecek bir kimse bulamayacaksnz. 26 Bunun zerine [kardeinin olu] Lt o'na inand ve Ben [de] zulm ve ktlk diyarn terk ederek Rabbime [dneceim]:21 phesiz O kudret ve hikmet sahibidir! dedi. 27 [brahim'e gelince,] o'na shk' ve [shk'n olu] Yakub'u bahettik22 ve soyundan gelenler arasnda peygamberlii ve vahyi devam ettirdik. Onu bu dnyada mkafatlandrdk;23 o, teki dnyada [da] mutlaka drst ve erdemliler arasnda yer alacaktr. 28 LT [da Bizden ald ilhamla] kavmine yle seslenmiti: Siz, kesinlikle, dnyada daha nce hi kimsenin yapmad iren eyler yapyorsunuz! 29 Siz, erkeklere [azgn bir ehvetle] yaklap [cinsler arasnda tabii olan] yolu kapatmyor musunuz?24 Ve bu utan verici sular [ak] toplantlarnzda ilemiyor musunuz? Ama kavmi, Peki, diye cevap verdi, eer dorular syleyenlerden isen, bamza Allah'n azabn getir bakalm! 30 [Bunun zerine Lt] Ey Rabbim! diye yalvard, Bozgunculua ve yozlamaya yol aan bu insanlara kar bana yardm et!
18 Bkz. 21:69 ile ilgili not 64. 19 Lafzen, yalnzca sevginin rn olarak. 20 Rz, puta tapmay, bylece, nceki kuaklardan devralnan tavrlarn krce takld'inin bir sonucu olarak grmektedir. 21 Hicret teriminin aklamas ve muhcir teriminin yukardaki ekilde evrilmesi konusunda bkz. 2. sure, 203. not ve 4. sure, 124. not. Bu terim, daha nce bahsedilen, Hz. brahim'in kendi kt, zalim evresinden kopmas (itizl) ve (Kuzey Mezopotamya'da bulunan) Harran'a, oradan da Suriye ve Filistin'e madd olarak g etmesinde (19:48-49'da) olduu gibi, burada aka hem madd hem de manev anlamda kullanlmtr. Dier taraftan Hz. Lt'un kssas, Kuran'da birok kere, zellikle de 11:69-83'de nakledilmitir. 22 Yani, daha nceki yllarda doan Hz. smail'den sonra (kar. 21:72). 23 teki baz zellikler yannda o'nu insanlarn nderi klmak suretiyle (2:124). 24 Tektane's-sebl deyiminin bu farkl yorumu, Beav ve (Hasan Basr'nin rivayetine istinaden) Zemaher tarafndan ortaya atlmtr; Rz bu yorumu zellikle vurgular ve bir aklama yapmadan sadece nakletmekle yetinir.
29-692

29. SURE

31 Derken [semav] elilerimiz brahim'e [shk'n doumu] mjdesini getirdiklerinde25 [ayn zamanda]: Biz bu yrenin halkn yok edeceiz,26 nk onlar gerek zalimlerdir! dediler. 32 [Fakat brahim] Ama Lt da onlar arasnda yayor! diye haykrd[ zaman] u cevab verdiler: Kimin orada olduunu iyi biliyoruz; o'nu ve kars dndaki btn aile efradn kesinlikle koruyacaz: kars ise geride braklanlar arasnda yer alacak.27 33 Elilerimiz kendisine geldiklerinde Lt onlar adna zntye kapld, nk onlar koruyamayacan grd;28 ama onlar Lt'a: Korkma ve zlme! Biz seni ve karn dnda btn aileni koruyacaz; karn ise geride braklanlar arasnda yer alacak. 34 Bu yrenin halkna, iledikleri btn ktlklerin karl olarak gkten mutlaka bir bela indireceiz! dediler. 35 [Sonunda dediimiz oldu;] ve ondan geriye, akln kullananlar iin ak iaretler braktk.29 36 MEDYEN [halkna] da kardeleri uayb[ gnderdik].30 O, Ey halkm! diye seslendi, [Yalnz] Allah'a kulluk edin, Ahiret Gn'n bekleyin ve yeryznde bozgunculuk yaparak ktlk ilemeyin! 37 Fakat, halk o'nu yalanlad. Bu yzden bir yer sarsntsna maruz kaldlar: ve yurtlarnda cansz bir ekilde yere serildiler.31 38 MESKEN ve barnaklarn[n kalntlarn]dan aka grlecei gibi, d ve Semd32 [kavimlerini de yok ettik].33 [Onlar yklp gittiler.] nk eytan
25 Bkz.11:69 vd. ve ilgili 99. notun ilk blm. 26 Karye kelimesi, burada, klasik Arapa'da ska grld gibi, yre/arz anlamnda kullanlmakta olup bu rnekte Sodom ve Gomore ehirlerine iaret etmektedir. 27 Bkz. 7:83, not 66 ve 11:81, not 113. Bu ve bundan sonraki ayette gemi zaman kipinde kullanlan knet yardmc fiili, iaret edilen mstakbel olaylarn kanlmazln vurgulamaktadr. Bundan dolay, kars kesinlikle ... yer alacak vb. eklinde evirdik. 28 Bkz. 11:77, not 107. 29 Burada Bahr- Lt (Lt Denizi) olarak bilinen l Deniz'e atfta bulunulmaktadr. Buras, bir zamanlar Sodom ve Gomore'nin bulunduu yreyi kapsamakta ve sular hibir balk ve bitkinin yaayamayaca oranda slfr ve potasyum ihtiva etmekteydi. 30 Bkz. 7:85, not 67. uayb ve halknn kssas, 11:84-95'de daha detayl bir ekilde anlatlmaktadr. 31 Bkz. 7:78, not 62 (Semd halk hakkndaki blm) ve 7:91, not 73. 32 Bkz. sure 7, not 48'in ikinci blm ve not 56. 33 Burada, d kavmi ile ilgili olarak, onlarn bir zamanki bakentleri olan efsanev okstunlu rem kentine (ki, Kuran'da yalnzca bir kez, 89:7'de zikredilmitir) atfta bulunulmaktadr. Oras, el-Ahkf'n (Suudi Arabistan'n byk Rubu'l-Hl lnn ilerinde
29-693

29. SURE

onlara iledikleri [gnahlar] gzel gsterdi ve bylece onlar, hakikati kavrama yeteneine sahip olduklar halde, [Allah'n] yol(un)dan alkoydu.34 39 Krn'u, Firavun'u ve Hmn' [da byle cezalandrdk]:35 Musa onlara hakikatin btn kantlarn getirmiti, ama onlar yeryznde byklk tasladlar [ve o'nu reddettiler]; halbuki onlar [elimizden] kap kurtulamazlard. 40 nk onlarn her birini gnahlarndan dolay hesaba ektik: Kiminin tepesinde lmcl frtnalar estirdik; kimini [ni] bir kasrga yok etti;36 kimisini yerin dibine geirdik ve kimisi de suda boulup gitti. Onlara hakszlk yapan Allah deildi, fakat onlar kendi kendilerine hakszlk yapyorlard. 41 ALLAH'TAN baka [varlklar ve gleri] snak kabul edenlerin durumu, kendisine a ren rmcein durumuna benzer: nk barnaklarn en zayf rmcek adr. Keke bunu anlasalard! 42 Kukusuz Allah, insanlarn Kendisini brakp da yalvardklar eylerin ne olduunu ok iyi bilir;37 yalnz O'dur kudret sahibi, hikmet sahibi. 43 te Biz insann nne bu temslleri koyuyoruz: ama onlarn gerek anlamn ancak [Bizi] tanyanlar kavrayabilir,38 44 [ve kesin olan u ki:] Allah gkleri ve
bulunan Umn ile Hadramevt arasndaki blge) durmadan yer deitiren kum tepeciklerinin altnda kalmtr. Fakat kalntlarn zaman zaman esen iddetli rzgarlarla ortaya kt sylenmektedir. Semd kalntlarna yaplan gndermenin bir aklamas iin 7:74 ile ilgili not 59'a baknz. 34 Kuran, insann, btn yapp-ettiklerine ilikin sorumluluun ve dolaysyla kendi batan karc drtlerine -ki burada eytan'n karl olarak kullanlmtr- kar koymadaki baarszlndan doan ahlak sorumluluun kaynann, sahip bulunduu gerei kavrama yetenei (istibsr) olduunu belirtir. Bu konuyla ilgili olarak ayet 14:22 ile ilgili 31 ve 33. notlara baknz. 35 Krn iin bkz. 28:76 vd. ve zellikle ilgili not 84; Hmn iin 28:6, not 6. Bu ikisi ile Firavun arasndaki ortak zellik, onlar ktln sembol-tipleri (archetypes of evil) yapan (kar. 28:41, not 40) bo kibirleri (tekebbr) ve hegemonyaclklardr (istikbr). Benzer bir zihinsel durumun d ve Semd kavimlerinin de zellii olduu, nceki ayette belirtilmitir. 36 Yani, Allah'tan gelen bir ceza olarak: kar. 11:67, not 98. 37 Lafzen, O'ndan baka yalvardklar her eyi... Yani Allah, insanlarn taptklar btn dzmece eylerin, -bunlar ister hayal varlklar, ister ilahlatrlan veller/azzler ve doa gleri, hatta isterse geersiz kavramlar ve dnceler olsun, bo eyler olduunu bilir (Zemaher). Ve Allah insan kalbinin ve aklnn zaaflarn ve btn bu irrasyonel tapnmalarn gerisinde yatan saikleri de bilir. 38 Allah'n varlndan haberdar olmak, burada, Kurn kssalar (ve dolaysyla, telmhleri, temslleri de) tam anlamyla kavramann bir n art sayldndan, bu ayet, Kuran'n, insan idrakini aan bir hakikat[in varln]a inanan, Allah'a kar sorumluluk bilincine sahip btn insanlar iin bir rehber olduu ifadesi ile birlikte okunmaldr (bkz. 2:2-3, not 3).
29-694

29. SURE yeri [derun] bir hakikat zere yaratt;39 unutmayn ki bu [yaratlta] [O'na]

inananlarn tm iin alnacak dersler vardr. 45 SANA vahyedilen bu ilah kelm [baka insanlara] ilet,40 ve namaznda dikkatli ve devaml ol: nk namaz [insan] irkin fiillerden ve akla ve saduyuya aykr olan her trl eyden41 alkoyar; Allah' anmak gerekten en byk [erdem ve iyilik]tir. Allah btn yaptklarnz bilir. 46 Gemi vahyin mensuplar ile zulm ve hakszlktan uzak durduklar srece42 en gzel ekilde tartn ve deyin ki: Bize indirilene inandmz gibi size indirilmi olana da inanyoruz: nk bizim ilahmz ile sizin ilahnz tek ve ayndr ve biz [hepimiz] O'na teslim olmuuzdur. 47 [Ey Muhammed!] Bu ilah kelm sana ite bu ekilde43 indirdik. Ve bu ilah kelm bahettiklerimiz44 ona inanrlar; u [gemi vahiylerin takipi]leri arasnda da ona inananlar vardr. Mesajlarmz, [apak bir] hakikati inkar edenler dnda, hi kimse bile bile reddetmez:45 48 nk, [ey Muhammed,] sen bu [vahyin gelmesi]nden nce herhangi bir ilah kelm okumu ya da onu kendi ellerinle46 yazm deildin; yle olsayd, [sana vahyetmi olduumuz] hakikati
39 Yani, bir anlam ve ama ile: bkz. sure 10, not 11. Baka bir ifadeyle, evrenin yaratlnn gerisinde belli bir anlam ve amacn yattna inanmak, kiinin Allah'a inancnn mantk bir gereidir. 40 Eer 45 ve 46. ayetlerin yalnz Hz. Peygamber'e deil, genel olarak btn mminlere hitab ettiini kabul edersek (45. ayetin son cmlesi ile 46. ayetin tamamndaki oul hitap ekli, bu varsaym glendirmektedir), yukardaki ifade, ilah kitaptan kavrayna hitab eden her eyi eklinde anlalabilir. 41 Mnker terimi ve kavramnn bu ekildeki evirisi ile ilgili bir aklama iin bkz. sure 16, not 109. 42 Zmnen, Ve bu nedenle, dosta bir tartmay hak ettikleri srece: Bundan karlacak sonu, byle durumlarda btn pein (a priori) atmalara meydan verilmemesi gerektiidir. Genel olarak din tartmalar konusunda bkz. 16:125, not 149. 43 Yani, bu ruh iinde: bu ifade, vahyedilmi btn dinlerdeki temel hakikatlerin aynlna iaret eder. 44 Yani, bu ilah vahyi kavrama yetenei bahettiklerimiz. 45 Cehade fiilinin bu ekildeki evirisi (bile bile reddetmek -T..n.) -bu ayette ve aadaki 49. ayette (ayrca 31:32, 40:63 veya 41:28'de)- kiinin, doru olduunu bildii bir eyi reddetmesi veya inkar etmesi anlamnda kullanlm olup Zemaher'nin Ess'na dayanmaktadr. 46 Lafzen, sa elinle -yemn (sa -T..n.) burada mecaz yoluyla kiinin kendi eli anlamna gelir. mm Peygamberin (kar. 7:157 ve 158) okuma yazmasnn olmad, bu sebeple, gemi vahiylerin muhtevas hakkndaki derin bilgisini Kitb- Mukaddes'den veya teki kitaplardan alm olamayaca gerei, pein hkml olmayan insanlar, -Kuran'n da
29-695

29. SURE

rtmeye alanlar,47 insanlar [onun hakknda] kukuya sevk edebilirlerdi. 49 Hayr, ama bu [ilah kelm], doru bilgi ile (anlayp kavrama yetenei ile) donatlm insanlarn kalplerine kolayca nfz eden48 mesajlardan oluur; [kendilerine] zulmedenler dnda hi kimse mesajlarmz bile bile reddetmez. 50 Onlar, hl, Neden o'na Rabbinden hi mucizev iaretler indirilmiyor? diye sorarlar. De ki: Mucize (gstermek) yalnz Allah'n kudretindedir;49 ben ise sadece bir uyarcym. 51 Hayret! Bu ilah kelm, kendilerine iletmen iin sana gndermi olmamz onlara yetmez mi?50 Kukusuz onda rahmet[imizin tezahr] ve iman edecek kimseler iin bir uyar vardr. 52 [man etmeyecek olanlara] De ki: Benim ile sizin aranzda ahit olarak Allah yeter! O, gklerde ve yerde olan her eyi bilir. Geersiz ve uydurma eylere inananlara ve bu suretle Allah' inkara artlanm olanlara gelince; ite ziyanda olanlar onlardr! 53 imdi onlar, [Allah'n] azabn abuklatrman iin sana meydan okuyorlar;51 eer [bunun iin Allah tarafndan] belli bir vade konulmu olmasayd azap elbette balarna hemen gelirdi! Ama o niden kopup gelecek ve hibiri de farknda olmayacak. 54 Onlar [Allah'n] azabn abuklatrman iin sana meydan okuyorlar: halbuki cehennem, hakikati inkar edenlerin tmn kuatacaktr; 55 azabn onlar hem tepelerinden, hem de ayaklarnn altndan52 saraca Gn [kuatacaktr]. O Gn Allah: te imdi yaptklarnz[n meyvelerini] tadn! diyecektir. 56 EY MANA ermi olan kullarm! Benim arzm alabildiine genitir: o halde
iaret ettii gibi- Hz. Peygamber'in bu bilgiyi tamamen ilah vahiy araclyla edinmi olduuna ikna eden tarih bir hakikattir. 47 Mubtil isim-fiili, ebtale fiilinden tretilmitir. Bu fiil, haksz [veya geersiz] bir iddiada bulundu veya bir hakikati rtmeye alt veya bir eyi yok sayd, o eyin nemsiz olduunu veya hibir anlam ifade etmediini yahut temelsiz, yanl ve sahte olduunu gstermeye alt anlamlarna gelir (Lisnu'l-Arab ve Tcu'l-Ars). 48 Lafzen, kendilerine ilim verilenlerin kalplerinde apak olan (beyyint) -lm terimi, burada, sezgisel, ruhsal kavray ifade eder. 49 Bkz. 6:109, not 94. 50 Yani, bu vahyin ierii, ilah kkeninden gelen mucizev kantlarn yardm olmadan znde yatan hakikati kavramalar iin yeterli deil midir? (Kar. 7:75'in son cmlesi ile ilgili not 60.) 51 Bkz. 8:32, not 32. 52 Yani, her taraftan ve her trde.
29-696

29. SURE

Bana, yalnz Bana kulluk edin!53 57 Her can lm tadacaktr, [ve] sonunda herkes dnp Bize gelecektir: 58 man edip doru ve yararl iler yapanlar, mesken olarak, altlarndan rmaklar akan cennetteki kklere koyacaz: ne gzel, emek sarfedenlere verilen dl! 59 Skntlara kar sabrl olanlara ve yalnz Rablerine gvenenlere! 60 Nice canl var ki hibir geim endiesi tamaz,54 [ama] sizinki[ni salad] gibi onlarn rzkn da Allah salar; nk yalnz O'dur her eyi bilen, her eyi duyan. 61 [ou insana] olduu gibi, ayet55 onlara da Gkleri ve yeri yaratan, gnei ve ay [kendi koyduu yasalara] tbi klan kimdir? diye soracak olursan, hi tereddtsz Allah'tr! derler. O halde zihinleri nasl da tersyz oluyor!56 62 Allah, kullarndan dilediine bol rzk balar, dilediine ise ll ve idareli: zira unutmayn, Allah her eyi hakkyla bilir.57 63 Ve hep olduu gibi, ayet onlara da: Gkten yamuru boaltp l topraa tekrar hayat veren kimdir? diye sorarsan, hi tereddt etmeden, Allah'tr! derler. De ki: [O halde] Hamd [yalnz] Allah'a mahsustur! Fakat onlarn ou akllarn kullanmazlar: 64 nk [akllarn kullansalard bilirlerdi ki] bu dnya hayat geici bir zevk ve elenceden baka bir ey deildir;
53 Bu ayet u geree iaret etmektedir: Yeryz, insan hayat iin ok eitli ve saysz imkanlar barndrdndan, olumsuz artlarn basksndan dolay Allah' unutmann geerli bir mazereti olamaz. Allah'a kulluk yapmak -sadece ekil olarak deil, gerek anlamdanerede ve ne zaman imkansz hale gelirse, mminin ktln egemenlik alann terk etmesi (4:97, not 124'de akland gibi, hicret kavramnn gerek anlam budur) ve Allah'a snmas, yani inancna gre yaayabilecei bir yere g etmesi, zorunlu hale gelir. 54 Lafzen, Geimini stlenemez [yahut onun sorumluluunu tayamaz] -yani, ya kendi geimini salayamayacak kadar zayftr, yahut (Zemaher'nin Hasan Basr'den naklettiine gre) gelecek gnler iin tasarruf yapma bilincinden uzaktr. Bu ifade, bir nceki ayetin sonundaki Rablerine gvenenlere yaplan atfla balantldr. 55 Le-in edatnn ... olduu gibi: ayet ... vb. eklinde evrilmesi ile ilgili olarak bkz. sure 30, not 45. Burada kendilerinden sz edilenler, Allah'n varln kabul eden, fakat bu kabuln ne anlama geldii veya gelmesi gerektii hakknda ok bulank grlere sahip olanlardr. 56 Bkz. sure 5, not 90. Tersyz olma, gerekte Allah'a inandklarn zannetmeleri, fakat dzmece deerlere ve Allah'n yansra szde semav glere de kulluk yapmalar anlamna gelir: bu da, Allah'n kudretinin ve esizliinin gerekte inkar demektir. 57 Zmnen, ve bundan dolay, her canl iin neyin gerekten iyi ve Allah'n tam olarak kavranamaz planna gre neyin gerekli olduunu bilir.
29-697

29. SURE

oysa sonraki hayat, tek [gerek] hayattr: keke bunu bilselerdi! 65 Bir gemiye bindikleri zaman [ve kendilerini tehlikede grdkleri srada] [ite o anda] iten bir inanla yalnz Allah'a yalvarp yakarrlar; sa salim karaya kar kmaz da baz hayal gleri (tekrar) O'na ortak ko[maya bal]arlar: 66 bylece58 kendilerine bahettiimiz her trl (nimete) kar nankrlk yapar ve dnyadaki hayatlarndan [ahmaka] zevk almaya devam ederler; fakat, fn gelince [gerei] renecekler. 67 Grmezler mi ki evrelerindeki insanlar [korku ve mitsizlik iinde] panie kaplmken [Bize inananlar iin] gvenli bir snak oluturmuuz?59 Yoksa hl geersiz ve anlamsz eylere inan[maya devam ed]ip Allah'n nimetini inkar m edecekler? 68 Kendi uydurduu yalanlar Allah'a isnad edenden60 yahut o'na [vahiyle] gelen hakikati yalanlayandan daha zalim kim olabilir? [Bu ekilde] hakikati inkar edenler iin cehennem [en uygun] yer deil mi? 69 Ama dvmz urunda stn gayret gsterenleri, Bize varan yollara61 mutlaka yneltiriz: Allah, kukusuz, iyilik yapanlarla beraberdir.

58 Kendinden sonra gelen yekfur (tam nankrlk yaparlar) ve yetemetta (bu dnyadaki hayatlarndan zevk alrlar veya almaya devam ederler) fiillerinin bandaki li edat/ntaks, bir niyet iareti (... olmas iin veya ... yapmak iin) olmayp sadece bir nedensel sralamadan ibarettir; bundan dolay yukardaki rnekte en uygun eviri ve bylece olabilir. 59 Bkz. 28:57'nin ikinci paragraf, not 58. Allah'n gerek mminlere bahettii i huzurunu ve manev tatmin duygusunu gsteren gvenli snakn tersine, ateist ve agnostikler, genellikle, ldkten sonra balarna neler gelecei konusundaki belirsizlikten kaynaklanan bir tedirginlik ve bilinmeyenin dourduu bir korku iinde yaarlar. 60 Yani, Allah'n yansra veya O'ndan bamsz olarak insanlarn kaderine yn veren baka glerin bulunduuna kendini inandranlardan. 61 Lafzen, Bizim yollarmza. Burada oul halin kullanlmas, -Kuran'da ska ifade edildii gibi- Allah' bilmeye/tanmaya (marifet) gtren birok yol bulunduu gereine iaret eder.
29-698

30. SURE

30. RUM
Hicret'ten alt veya yedi yl nce nazil olan bu sure, adn, ilk ayetlerinde geen Bizansllar'a ait baz gayb haberlerden alr. (Bu haberlerin tarihsel arka plan iin bkz. aadaki 2 ve 3. notlar.) Nazil olduu dnemde hl gelecein sis perdesi arkasnda bulunan olaylar aka haber vermekle balayan sure, hemen ardndan asl konusuna geer: Allah'n yaratt mevcudat karsndaki hayranlk; srekli olarak lden diri meydana getirmesi ve bylece ly zamann nihayetinde yeniden diriltme kudreti ve vaadinin vurgulanmas. Fakat, Kuran, birok insann bunu anlamamakta direndiini (ayet 56) syler, nk Onlar bu dnya hayatnn yalnz grnen yzn tanrlar, ebed ve niha olandan ise tamamen habersizdirler (ayet 7) ve insanlarn bu gereklerden habersiz olmalar yznden kendi yapp-ettiklerinin sonucu olarak denizde ve karada rme ve bozulma balad (ayet 41): bu, ayn zamanda, gnmz dnyasnda yaadmz trajik gereklerle ilgili kesin bir ngrdr. 1 Elif-Lm-Mm.1

2 BZANSLILAR yenilgiye urad, 3 yakn bir yerde; ama bu yenilgiye ramen (yeniden) stnlk salayacaklar 4 birka yl iinde: [nk] karar yetkisi, eninde sonunda2 Allah'a aittir. te o gn inananlar sevineceklerdir 5 Allah'n yardmna:3 [nk] O, dilediine
1 Bkz. Ek II. 2 Lafzen, nce ve sonra. Yukarda sz edilen zaferler ve yenilgiler, Bizansllar ile Pers mparatorluu arasnda yzyllar sren savan son dnemleri ile ilgilidir. 7. yzyln balarnda Persler, Suriye ve Anadolu'nun bir blmn, yakn topraklar, yani Bizans mparatorluu'nun merkezine yakn yerleri igal etmilerdi. 613'de am', 614'de Kuds' aldlar. Msr, 615-16'da teslim oldu; ayn dnemde stanbul'u bile kuattlar. Bu surenin nazil olduu dnemde -Milad 615 veya 616'ya tekabl eden, Hicret'ten yaklak yedi yl nceBizans mparatorluu'nun kesin olarak paralanmas yakn grnyordu. Hz. Peygamber'in etrafndaki bir avu mmin, sev olan ve kendileri gibi Tek Allah'a inanan Bizansllar'n kesin hezimete uramalar ihtimalinden dolay mitsizlie kaplmlard. Mrik Kureyliler ise Persler'e sempati besliyorlar ve onlarn stnlk salamasnn, Tek lah fikrine kar muhalefetlerini glendireceini mit ediyorlard. Muhammed (s), Bizans'n birka yl iinde galip geleceini haber veren yukardaki ayeti tebli edince, Kureyliler bunu istihza ile karladlar. Bid terimi (ki genelde birka olarak evrilir) ile on arasndaki herhangi bir sayy ifade eder: nitekim, 622'de -yani, Kuran'n bu haberinden 6 veya 7 yl sonradurum Bizansllar lehine deiti. O yl mparator Heraklius, Persler'i Toros dalarnn gneyinde Issus'da yenilgiye uratt ve ardndan onlar Kk Asya'dan att. 624'e kadar sava Pers topraklarnda srdrd ve bylece dman savunma yapmak zorunda brakt. 626 ylnn Aralk ay balarnda ise Pers ordusu Bizansllar tarafndan tam bir bozguna uratld. 3 Bu ifade, sekiz veya dokuz yl sonra, H. 2. yln Ramazan aynda (ki Milad 624'n Ocak ayna tekabl eder) meydana gelen ve Mslmanlarn kendilerinden kat kat gl mrik Kurey ordusunu tam bir bozguna urattklar Bedir Sava'na iarettir (bkz. sure 8, giri notu). O gn ifadesi, burada, o zaman anlamna gelmektedir; nk, Bedir Sava bir
30-699

30. SURE

yardm eder. O kudret ve merhamet Sahibidir. 6 Allah'n vaadi[dir bu]. Allah vaadinden asla dnmez. Ama insanlarn ou [bunu] bilmezler: 7 Onlar bu dnya hayatnn yalnz grnen yzn tanrlar, ebed ve niha olandan4 ise tamamen habersizdirler. 8 Onlar kendi ilerinde bir muhasebe yapmay hi bilmezler mi?5 Allah, gkleri ve yeri ve ikisi arasnda bulunan her eyi [derun] bir anlamdan ve [kendi belirledii] bir zaman snrndan yoksun yaratm olamaz:6 fakat, ou kimse, sonunda Rablerine kavuacaklarn hl inatla reddeder! 9 Onlar, hi yeryzn dolap kendilerinden nce yaam olan [hakikati inkar edenler]in sonlarnn ne olduunu grmediler mi? Onlar ki daha kudretliydiler, yeryznde daha derin izler brakmlard ve dnyay daha iyi7 imar etmilerdi; onlara [da] peygamberleri hakikatin btn kantlaryla gelmiti; ama [hakikati reddettikleri ve sonuta yok olup gittiklerinde] Allah onlara hakszlk yapm deildi, ama onlar kendi kendilerine hakszlk yapmlard. 10 Ve bir kez daha (syleyelim:)8 Allah'n mesajlarn yalanlayarak ve onlar alaya alp elenerek ktlk ileyenlerin sonu hsran olacaktr. 11 [NSANI] yoktan var eden Allah sonra ona yeniden can verecektir9 ve sonunda hepiniz yine O'na dndrleceksiniz. 12 Ve Son Saat gelip attnda gnaha saplanm olanlar hayal krklna urayacaklardr: 13 nk Allah'a ortak kotuklar varlklarn hi birinden bir efaat gremeyecekler,10 nk [o zaman] bizzat kendileri eski mrike kuruntularn terk edeceklerdir.11 14 Ve Son Saat gelip attnda o Gn [herkesin] ne olduu ortaya kacaktr: 15
gnde bittii halde Heraklius'un Persliler'e stnlk salamas yllar almt. 4 hiret terimi, burada, hem bu dnya hayatnn i gerekliini, hem de teki dnyann niha gerekliini anlatr. 5 Lafzen, onlar kendi ilerinde hi dnmezler mi? 6 Yani, Allah'n ezel ve ebed olmasna karlk btn yaratlmlar snrl bir mre sahip olup deimeye ve yok olmaya maruzdurlar. ll bi'l-hakk (lafzen, ancak bir hakikat ile [veya hakikate gre]) ifadesinin [derun] bir anlamdan yoksun olarak eklinde evrilmesi konusunda bkz. 10:5'in ikinci cmlesi ile ilgili not 11. 7 Lafzen, daha ok. Bu ifade, ayn zamanda, orada kalabalk bir nfus oluturdular (yahut kalabalk ekilde yerletiler) eklinde evrilebilir. 8 Smme'nin bu zel anlam iin bkz. sure 6, not 31. 9 Yani, onu yeniden vcuda getirecektir: kar. 10:4, not 8. (Ayn ifadenin daha genel bir ekli, bu surenin 27. ayetinde gemektedir.) 10 Lafzen, [Allah'a] ortak (kotuk)lar arasnda ... gremeyecekler (bkz. sure 6, not 15). 11 Lafzen, onlar [Allah'a] ortak (kotuk)lar (ilahlar)n reddedeceklerdir.
30-700

30. SURE

iman edip doru ve yararl iler yapanlar bir mutluluk-esenlik bahesinde arlanacaklardr; 16 Hakikati reddedip mesajlarmz inkar edenlere -ve [bylece] teki dnyann varln yalanlayanlara- gelince,12 onlar azabn iine atlvereceklerdir. 17 YLEYSE akam vaktine girdiinizde ve sabah kalktnzda Allah'n snrsz ann yceltin; 18 Gklerde ve yerde her trl vgnn O'na mahsus olduunu [grerek] le vaktinde de sonrasnda da [O'nu yceltin].13 19 O, lden diriyi meydana getiren[dir], diriden de ly; ve topra ldkten sonra yeniden canlandran O'dur: ite siz de [lmden hayata] bylece dndrleceksiniz. 20 Sizi balktan yaratmas, O'nun mucizev iaretlerinden biridir14 ve (yaratldktan) sonra, baktnz ki, birbirinizden farkl insanlar olup kmsnz! 21 O'nun iaretlerinden biri de, sizi cezbeden kendi cinsinizden15 eler yaratmas ve aranza sevgiyi ve efkati yerletirmesidir: bunda, kukusuz, dnen insanlar iin dersler vardr! 22 Gklerin ve yerin yaratlmas, renklerinizin ve dillerinizin farkllatrlmas (da) O'nun alametlerindendir: bunda, kukusuz, [ftr] bilgiye (anlama ve kavrama yeteneine) sahip insanlar iin dersler vardr! 23 Hem gece hem de gndz uyuyabilmeniz ve O'nun nimetlerinin ardndan koma [arzu ve yeteneine sahip olma]nz da O'nun iaretlerinden biridir: bunda, kukusuz, dinley[ip anlamak istey]en kimseler iin mesajlar vardr! 24 Gznzn nnde size korku ve mit16 veren imekler aktrmas ve gkten yamur yadrp bununla l topraa can vermesi [de] O'nun mucizev iaretlerinden biridir: akllarn kullananlar iin bundan alnacak dersler vardr! 25 Gklerin ve yerin Allah'n buyruu altnda sapasalam durmalar da17 O'nun mucizev iaretlerindendir.
12 Bkz. 7:147, not 111. 13 Yani, Allah' btn vakitlerde ann. Bu genel mahiyetteki t dnda ayette zikredilen belli saatler, bir Mslmana gnde be kez farz klnan namaz vakitlerini gstermektedir. Akam vakti, hem gnein batmndan sonraki (marib), hem de gecenin balangcndaki (i) namazlara iaret eder. 14 Bkz. 3:59, not 47'nin ikinci blm ve 23:12, not 4. 15 Lafzen, kendilerinizden (bkz. sure 4, not 1). 16 Yani, yamur midi -bu, imann ve manev hayatn ok sk tekrarlanan Kurn semboldr (kar. 13:12). 17 Kar. 13:2. Bu ayette, Allah'n, grlebilir herhangi bir destek olmadan gkleri ykselttiinden sz edilir -not 4'de aklanan ifade.
30-701

30. SURE

[Bunlar hatrlayp dnn: nk] sonunda O sizi bir tek seslenile yerden kalkmaya ardnda, hepiniz [yarglanmak zere] ortaya kacaksnz. 26 Gklerde ve yerde olan her ey O'na aittir: hepsi O'nun iradesine tbidir. 27 [Btn hayat] yoktan var eden, sonra onu yeniden vcuda getiren O'dur18: Bu O'nun iin pek kolaydr; nk O, gklerde ve yerde mevcut olan btn yceliklerin z ve esasdr19 ve yalnz O kudret ve hikmet sahibidir. 28 O size kendi hayatnzdan rnek getirir:20 Sa elinizin sahip olduu kimseleri21 size verdiimiz rzk zerinde [tam yetki sahibi] ortaklarnz olarak grmeye ve bylece [onlarla] bu hakk eit olarak paylamaya raz olur musunuz? Ve [daha gl olan] emsallerinizden22 korktuunuz gibi onlar[a danmadan o hakk kullanmak]tan korkar msnz? te akllarn kullanan insanlara mesajlarmz bylece aklarz. 29 Ne var ki, zulm ilemeye artlanm olanlar bir [hakikat] bilgisine dayanmadan kendi arzu ve heveslerinin peinde giderler.23 Allah'n [bu ekilde]
18 Bu ayet ile yukardaki 11. ayet (ve ayn zamanda 10:4) hemen hemen ayn kelimelerle ifade edilmi olmalarna ramen, bu ayet, daha genel bir anlam tamakta ve yalnzca insanla, insann bireysel yeniden dirilmesiyle snrl kalmayp btn hayat kavrayan srekli bir yeniden yaratma srecine iaret etmektedir. 19 Mesel terimi, gerekte bir benzerlik veya yaknlk ifade etmesine ve Kuran'da ounlukla (bir sonraki ayette olduu gibi) rnek anlamnda kullanlmasna ramen, bazan da, bir eyin, kavramn veya canlnn gerek nitelii, zellii veya tabiat anlamna gelen sfat ile e anlaml olarak kullanlmtr (kar. 3:59'da Hz. sa'nn tabiat ve Hz. dem'in tabiatna atflar). nsanlarn her trl tasavvur ve tahayyln aan bir ycelik tayan Allah'a atfta bulunulduunda (bkz. 6:100, not 88), mesel ifadesi, dier btn varlk kategorilerinden tamamen farkl bir varolu durumuna iaret eder; O hibir eye benzemez (42:11) ve Hibir ey O'na denk tutulamaz (112:4) ayetlerinde olduu gibi: o halde, mesel'in z/esas olarak evrilmesinin bu balamda en uygun karlk olduunu syleyebiliriz. 20 Lafzen, kendinizden bir rnek (mesel). 21 Yani, kleleri veya birinin otoritesi altnda yaayan kimseleri. 22 Lafzen, benzerlerinizden -yani, stat olarak size denk durumda olanlardan. Buradaki soru, tabii ki, slup gerei sorulan (rhetorical) bir sorudur ve olumsuz bir karla sahiptir. Fakat eer (kasdedildii zere) bir efendi, klelerini kendi isteiyle tam yetki sahibi ortaklar olarak grmezse -efendi ile kle, esas olarak, her ikisi iin ortak olan insan deerler asndan eit olsalar bile (Zemaher)- insan, herhangi bir varl veya nesneyi, mutlak efendisi ve yaratcs olan ve mevcut veya muhtemel hibir eyle mukayese edilemeyecek bir konumda bulunan Allah'a nasl denk grebilir? (Benzer bir amaca ynelik rnekler 16:7576'da grlebilir.) 23 Bu rnekte geen ellezne zalem (zulm ilemeye artlanm olanlar) ifadesi, bilinli
30-702

30. SURE

saptrdklarn kim doru yola sevk edebilir ve [bu ide] kim onlara yardm edebilir?24 30 BYLECE SEN, btl olan her eyden uzaklaarak25 yzn kararl bir ekilde [hak olan] dine evir26 ve Allah'n insan bnyesine nakettii ftrata uygun davran:27 [ki,] Allah'n yarattnda bir bozulma ve rmeye meydan verilmesin:28 bu, sahih [bir] din[in gayesi]dir; ama ou insanlar onu bilmezler. 31 [O halde btl olan her eyden yz evirerek yalnzca] O'na ynel; ve O'na kar sorumluluunun bilincinde ol; namazn devaml ve dikkatli ekilde ifa et ve O'ndan bakasna ilahlk yaktranlar arasna girme; 32 [yahut] inanlarnn btnln bozarak paralara blnen ve her grubun yalnz kendi sahip olduu [ilkelerle] vnd kimselerden olma!29 33 MD [vaki olduu zere:] insanlar skntya uradklarnda Rablerine dnerek [yardm iin] O'na yalvarp yakarrlar; fakat rahmetine nail olunca da bir ksm, baka gleri Rablerinin ilahlna ortak ko[maya bal]arlar,30 34 [sanki] kendilerine bahettiimiz (nimetler)e kar nankrlklerini gstermek istiyorlar.
olarak, Allah'tan baka bir kiiye veya eye ilahlk veya ilah bir sfat yaktran ve bylece kendileriyle O'nun arasna ilah veya yar ilah araclar koymak isteyenlere iaret eder. Byle bir istek, Allah'n her eyi bilme ve her zaman her yerde mevcut bulunma sfatlarna kar bir hakszlk olduundan, bu istei duyan kiinin Allah inancnn gerek olmadn ve hakikatin en temel bilgisine sahip bulunmadn gsterir. 24 Allah'n insan saptrmasnn bir aklamas iin bkz. 14:4'n ikinci cmlesi ile ilgili not 4 ve keza 2:7, not 7. 25 Hanf'in bu ekildeki evirisi iin bkz. 2:135, not 110. 26 Yani, btn varlnla teslim ol; yz terimi, genelde, bir kiinin btn varl anlamnda mecaz olarak kullanlmaktadr. 27 Bkz. 7:172, not 139. Ftrat terimi, bu balamda, insann doru ile yanl, gerek ile sahte/dzmece arasnda ayrm yapabilmesine ve bylece Allah'n varln ve birliini kavrayabilmesine imkan veren, doutan edindii sezgisel yetenei ifade eder. Kar. Buhr ve Mslim'in naklettikleri Hz. Peygamber'in mehur Hadisi: Her ocuk bu ftrat zere yaratlr; onu daha sonra anne-babas Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar. Hz. Peygamber dneminin en iyi bilinen bu din sistemi, bylece, tanm gerei, insann igdsel olarak Allah' tanmas ve O'na teslim olmasnda (islm) somutlaan bu ftrat ile bir atma iinde grlmlerdir (anne-baba terimi, burada, geni anlamda sosyal faktrler ve etkileri veya evreyi ifade eder). 28 Lafzen, Allah'n yaratnda (halk) hibir deime bulamazsn [veya olmayacaktr], yani, yukarda vurgulanan ftratta (Zemaher). Buradaki tebdl (deime) terimi, bozulma ve rme anlamna gelir. 29 Bkz. 6:159, 21:92-93, 23:52-53 ve ilgili dipnotlar. 30 Bkz. 16:54, not 61.
30-703

30. SURE

Madem byle (dnyorsunuz,) bu [ksa] mrnzn tadn karn: a-ma zaman geldiinde [gerei] greceksiniz! 35 Biz onlara, Bizden bakasna kulluk yapmalarn31 syleyen bir ilah vahiy mi32 gnderdik? 36 [Her zaman olduu gibi,] insanlara rahmetimizi tattrdmz zaman buna sevinirler; fakat kendi yapp-ettikleri33 sonucunda balarna bir bela gelince de btn mitlerini yitirirler! 37 Onlar, Allah'n rzk dilediine bol ihsan ettiini, dilediine ll ve idareli verdiini grmezler mi? Bunda, kukusuz inanan insanlar iin dersler vardr! 38 yleyse yaknlarnza, muhtalara ve yolculara34 haklarn verin; bu, Allah'n rzasn kazanmak isteyenler iin en dorusudur: nk, mutlulua erecekler onlardr! 39 Ve [unutmayn: Baka] insanlarn malvarl sayesinde, artsn diye faizle verdikleriniz [size] Allah katnda bir art salamaz.35 Oysa, Allah'n
31 Lafzen, [Bize] ortak komalarn. Kar. 35:40'n ikinci paragraf ve ilgili not 27. 32 Lafzen, bir ruhsat veya yetki (sultn) ki, bu balamda vahye iaret eder. 33 Bkz. 4:79, not 94. 34 Kar. 17:26. 35 Bu, Kuran'n nzul kronolojisinde rib terimi ve kavramnn getii ilk ayettir. Terim lafzen, bir eyin ilk hacminin veya miktarnn stndeki art veya ilaveyi anlatr. Kuran terminolojisinde ise, bir kimsenin veya kurumun baka birine dn olarak verdii belli bir mal veya para miktarnn, faiz yoluyla meru olmayan bir art salamasn ifade eder. lk dnem Mslman hukukularn byk ksm, problemi kendi zamanlarnda veya daha nceki dnemlerde geerli ekonomik artlar erevesinde mtalaa ederek bu gayrimeru ilaveyi, oranna ve temelindeki ekonomik gdye bakmadan faiz karl verilen bir bortan salanan kazan ile e tutmulard. Bununla birlikte -ve konu zerindeki muazzam fkh klliyatnn da gsterdii gibiMslman alimler, rib'nn tanm zerinde, yani btn muhtemel hukuk durumlar kapsayacak ve deiik ekonomik artlarn btn zorlamalarna cevap verebilecek bir tanm zerinde henz kesin bir anlamaya varabilmi deillerdir. bni Kesr'in (2:275 zerindeki yorumunda geen) szleriyle ifade edersek, Rib, alimlerin (ehlu'l-ilm) en zor grd konulardan biridir. Rib'y hukuk olarak yasaklayan ve mahkum eden ayetlerin (2:275-281) Hz. Peygamber'in vefatndan birka gn nce gelen (kar. 2:281, not 268) son vahiy olduu unutulmamaldr: Bu sebeple Sahbe, szkonusu hkmlerin er sonular hakknda Hz. Peygamber'e soru sorma frsat bulamamlard -yle ki, mer b. Hattb'n bile yle syledii rivayet edilir: En son vahyedilen ayetler rib konusundayd, fakat Allah'n Rasl, bu ayetlerin anlamn
30-704

30. SURE

honutluunu kazanmak iin karlksz verdikleriniz [O'nun tarafndan bereketlendirilir:36] ite onlar, [bu ekilde Allah'n honutluunu kazanmak isteyenler,] dllerini kat kat artranlardr! 40 SZ YARATAN, sonra geinmeniz iin gerekli vastalar salayan, ardndan sizi lme gtren ve en sonunda tekrar hayata dndrecek olan, Allah'tr. O'nun ilahlna ortak kotuunuz gler veya varlklar37 bu ilerden birini yapabilirler mi? (Hayr!) O, ihtiamnda snrszdr ve insanlarn kendisine e kotuklarndan ok ycedir! 41 [Allah'n buyruklarn umursamaz hale gelen u] insanlarn kendi elleriyle yapp-ettikleri sonucunda karada ve denizlerde rme ve bozulma balad: Bu
bize aklayamadan [lafzen, aklamadan nce] bu dnyadan gt. (Sad b. Mseyyeb'den naklen bni Hanbel.) Yine de Kuran'n rib'y ve onu uygulayanlar mahkum ederken kulland sert ifadeler, rib'nn nitelii ve sosyal ve ahlak snrlar konusunda -zellikle de insanolunun geen yzyllarda yaad ekonomik tecrbeler gznne alndnda- yeterli bir fikir vermektedir. Genel olarak, rib'nn negatif muhtevas (terimin Kuran'da ve Hz. Peygamber'in birok Hadisi'nde kullanld anlamda), fiz karl bor vermek suretiyle salanan ve ekonomik olarak zayf durumda bulunan kesimlerin gl ve servet sahibi kesimlerce smrlmesinden doan kazanlarla ilgilidir: bor veren, kullandrd sermaye mlkiyetinin tam sahibi olurken ve bu fonun kullanm amac yahut tarz ile ilgili hibir yasal endie tamazken, salad kazan da, bor kullanann bu ilemden dolay urad kayplara baklmakszn, szleme gerei garanti altna alnr. Bu tanmlamay gznne alnca, hangi tr mal ilemin rib erevesi iinde kalaca sorununun, son tahlilde, manev/ahlak bir sorun olduunu ve bor veren ile alan arasndaki ilikilerin temelinde yatan sosyo-ekonomik motivasyon ile yakndan balantl bulunduunu grrz; ve saf ekonomik terimlerle ifade edersek bu sorunun, kazan ve kayplarn bor ilemine katlan her iki tarafa nasl adil olarak paylalabilecei sorunu olduunu grrz. Tabii ki bu ikili sorunu kat ve kapsaml zmlere balamak mmkn deildir: bizim cevaplarmz, zorunlu olarak, insann sosyal ve teknolojik gelimesinin -ve dolaysyla ekonomik ortamn- tbi olduu deiikliklere paralel olarak deimelidir. O halde, Kuran'n rib kavramn ve uygulamasn mahkum ettii ak ve kesin olmasna ramen, her Mslman kuak, bu terime -ki daha iyi bir karlk olmas iin fiz olarak adlandrabilirizyeni bir boyut ve taze bir ekonomik anlam ykleme sorumluluu ile yzyze bulunmaktadr. Bu rnekte (ki, vurguladm gibi, Kuran'n tarihinde bu konudaki ilk ayettir) henz kesin bir yasaklama grlmemektedir, fakat bir kimsenin kendi refahn [baka] insanlarn malvarl sayesinde, yani bakalarn smrerek arttrmas eklindeki gayriahlak beklentiye atfta bulunmak suretiyle, 2:275 ve devamnda konulan yasan ilk iaretlerini vermi bulunmaktadr. 36 Kar. 2:276. 37 Lafzen, [Allah'a] ortak (kotuklar)nzdan hibiri. Kar. 6:22, not 15.
30-705

30. SURE

ekilde38 [Allah], belki [doru yola] geri dnerler diye yaptklarnn baz [kt] sonularn onlara tattracaktr.39 42 De ki: Yeryzn dolan ve [sizden] nce yaam olan [gnahkar]larn sonlarnn ne olduunu grn: onlarn ou Allah'tan baka varlklara veya glere ilah sfatlar yaktrmlard.40 43 yleyse, Allah katndan, nne geilemez bir Gn, [bir Hesap Gn] gelmeden yzn kararl bir ekilde bu sahih dine evir.41 O Gn herkesin yeri belli olacak: 44 hakikati inkar eden, inkar[nn sorumluluu]na katlanacak, doru ve adil iler yapanlar ise kendileri iin iyi bir hazrlk yapm olacaklar, 45 O, inanp doru iler yapanlar kendi ltfuyla dllendirecektir. phesiz Allah, hakikati kabule yanamayanlar sevmez. 46 nk O, mucizev iaretlerden biri olarak gzel haberler ykl rzgarlar [gnderir gibi mesajlarn] gndermektedir ki42 [hayat veren yamurlar yoluyla] rahmetini zerinize yadrsn, gemiler Kendi buyruklar dorultusunda hareket edebilsin ve bylece
38 Li-yuzkahum'daki li n eki, burada, bir niyet veya maksat (... olmas iin veya ... maksadyla) gstermez; fakat bu ek, bir lmu'l-kbeh'dir, yani fiil bir sonucu ifade eden bir n ektir (en doru karl, bunun zerine veya bu ekilde olabilir). 39 Bylece, gnmzde korkun bir ekilde -stelik henz ksmen- ortaya kan doal evremizdeki youn rme ve tahribat, burada insann kendi yapp-ettiklerinin bir sonucu, yani insann, kendi kendini tahrip eden -nk kat materyalist bir temele dayanan- teknolojik gelimelerin ve insanl daha nce hayal bile edemedii ekolojik felaketlerle kar karya getiren lgnca faaliyetlerin bir sonucu olarak ngrlmtr: Topran, havann ve suyun sanayi atklar ve ehir pleri yznden dizginlenemeyen bir ekilde kirlenmesi; bitki rts ve denizlerin artan bir ekilde zehirlenip yok olmas; yaygn uyuturucu ve grnrde faydal ila kullanm sebebiyle insann kendi bedeninde ortaya kan her trl genetik bozukluklar ve insanlara yararl birok hayvan trnn giderek yok olmas. Btn bunlara, insann sosyal hayatndaki hzl bozulmay ve rmeyi, cinsel sapklklar, sular ve iddeti ve son aamada nkleer deheti ilave edebiliriz: Bunlarn tm, son tahlilde, insann Allah'a ve mutlak manev/ahlak deerlere kar umursamazlnn ve bunun yerine, madd ilerlemeyi tek nemli hedef sayan inanlara tutsaklnn bir sonucudur. 40 Yani, onlar madd refaha ve gce taptlar, bylece btn manev deerleri yitirdiler ve sonuta kendi kendilerini yok ettiler. 41 Bkz. yukardaki ayet 30 ve ilgili dipnotlar; ayrca 3:19 -Allah nezdindeki tek [hak] din, [insann] O'na tam teslimiyetidir. 42 Parantez iinde Allah'n mesajlarna atfta bulunmam, bu paragrafn nnde ve arkasndaki ayetler dorulamaktadr. Ayrca, ancak byle bir parantez ii ifade ile, gzel haberler ykl rzgarlarn sembolik anlam akla kavuturulabilir.
30-706

30. SURE

O'nun nimetlerinden pay almak iin aba gsterenlerden ve kredenlerden olasnz. 47 [Ey Muhammed,] senden nceki toplumlara da kendi ilerinden peygamberler gndermitik43 ve onlar hakikatin her trl kantn getirmilerdi: ve sonra [mminleri zafere ulatrmak suretiyle,] [kasden] ktlk ileyenlerden cmz almtk: zaten inananlara yardm etmeyi stmzde bir sorumluluk olarak grmtk. 48 Bulutlar yksee kaldrsn diye [umut] rzgarlarn44 estiren O'dur! O, bulutlar gklerin zerine diledii gibi yayar ve onlar yarp paralar, bylece bulutlarn iinden yamurlarn boaldn grrsn: ve kullarndan dilediinin zerine yadrp onlar sevince boar, 49 oysa [tam da] yamurun yadrlmasndan ksa bir sre nce, (neredeyse) btn umutlarn yitirmilerdi! 50 te [ey insanolu,] bunlar Allah'n rahmetinin iaretleridir; (bak,) l topraa nasl can veriyor! te lye tekrar can veren de [Allah]tr: zaten O, her eyi yapmaya kdirdir! 51 te byle: ayet45 [topraklarn kavuran] bir rzgar gndersek ve ekinlerinin sararmaya baladn grseler, [ksa sre nceki sevinlerinden] vazgeip [kudretimizi ve rahmetimizi] inkar etmeye kalkrlar!46 52 Elbette sen llere asla duyuramazsn: ve srtlarn [sana] dnp uzaklaan [kalbi] sarlara [da]! 53 Ve yine, [kalpleri] kr olanlar sapklklarndan dndrp doru yola iletemezsin: Sen [davetini] ancak mesajlarmza inan[mak istey]enlere ve bylece kendilerini Bize teslim edenlere duyurabilirsin.47 54 SZ ZAYIF [bir halde] yaratan, zayflnzdan sonra [size] g veren ve gc[nz gsterdiiniz bir dnem]den sonra [yalln getirdii] zayfla sizi dr eden ve salarnza aklar dren O'dur!48 O, dilediini var eder; O her eyi bilendir ve snrsz g Sahibidir!
43 Lafzen, Peygamberleri [kendi] kavimlerine gndermitik: bkz. 10:74, not 96. 44 Yukardaki 46. ayette olduu gibi, burada sz edilen rzgarlar da manev hayat ve umudu sembolize eden anlamda kullanlmtr. Parantez ii ifadenin sebebi budur. 45 Le-in edat (lafzen, gerekten, ayet ...), Kuran'da, daha ok, vurgulanan tavrn veya durumun tipik vasfn ve ana zelliini ifade etmek iin kullanlmaktadr; byle durumlarn tmnde, en uygun karlk olarak, ite byle: ayet ... karl kullanlmtr. 46 Bu ayetin tam bir aklamas iin bkz. 11:9, not 16-19. 47 Kar. 27:80-81'deki benzer pasaj ve ilgili not 72. 48 Orijinal metinde bu cmle, insan hayatndaki eitli safhalarn tekrarlanma zelliini vurgulayan gemi zaman kipinde (sizi yaratt ve sizin iin takdir etti) kullanlmtr. eviride, bu tekrarlanma zellii en iyi geni zaman kipi ile ifade edilebilirdi.
30-707

30. SURE

55 [Size lm veren ve zaman geldiinde yeniden diriltecek olan O'dur!]49 Ve Son Saat gelip attnda, gnaha saplanm olanlar, [yeryznde] bir saatten fazla kalmadklarna yemin edeceklerdir: onlar kendilerini bylece [hayat boyu] kandrrlar!50 56 Fakat [hayattayken] kendilerini bilgi51 ve inan ile donattklarmz: Siz, gerekte, Allah'n vahyettiin[i doru kabul etme]de geciktiniz52 [ve] Kyamet Gn'ne kadar [beklediniz]: ite bugn Kyamet Gn'dr: ama siz bunu anlamamakta direndiniz!53 diyeceklerdir. 57 Fakat o Gn, zulme artlanm olanlarn ne mazeretlerinin bir faydas olacak, ne de kendilerini dzeltmelerine izin verilecektir. 58 BZ bu Kuran'da insanlarn nne her trl rnek olay koyduk.54 Ama onlara [byle] bir mesajla yaklarsan, hakikati inkara artlanm olanlar, mutlaka, Siz dzmece iddialarda bulunmaktan baka bir ey yapmyorsunuz! derler. 59 Allah bu ekilde, [hakikati] kabul etme[k isteme]yenlerin kalplerini mhrler.55 60 O halde skntlara gs ger: Allah'n [Kyamet Gn ile ilgili] vaadi kesinlikle dorudur. yleyse, tam bir i tatminine ulaamayanlarn senin zihnine phe tohumlar ekmelerine izin verme!
49 Bu parantez ii ifade -kasdettii anlam burada vecz bir ekilde yanstlmtr- bu ayetin bundan nceki ayetle ve 11-16 ve 27. ayetlerle balantsn salamaktadr. 50 nsann dnyev/madd zaman kavramnn yanltc zelliine Kuran'n eitli yerlerinde deinilmitir. Yukardaki balamda, ncelikle bu kavramn izaflii, yani bu dnyadaki hayatmzn teki dnyadaki ebed hayata nazaran ar ksal (kar. mesela, 10:45 veya 17:52), ikinci olarak da, yeniden diriltilen gnahkarlarn, yeryzndeki hayatlarnn, hatalarn anlamalarna ve hayat tarzlarn dzeltmelerine, imkan vermeyecek kadar ksa olduu eklindeki avuntular vurgulanmaktadr. Kuran, bylece onlar kendilerini kandrrlar (lafzen, uzaklamaktadrlar, yani hakikatten) derken problemin bu ikinci yzn vurgulamaktadr. Yufikn fiilinin aklamas iin bkz. sure 5, not 90. 51 Bkz. sure 16, not 25. 52 Lafzen, Allah'n vahyi (kitb) konusunda (f) yani, lnn diriltilerek O'nun tarafndan yarglanacan kabulde. Lebise fiili, [baz eyleri] bekledi yahut [baz eyler konusunda] ge kald, ayrca [bir yerlerde] bulundu veya kald; anlamlarna gelir. Akas, 55. ayetteki m-lebis deyimi, onlar kalmadlar veya bulunmadlar anlamna geldii halde 56. ayetteki lebistum, ge kaldnz veya beklediniz anlamndadr. 53 Lafzen, siz bunu anlamamay alkanlk edinmitiniz -yani, bu vaade gznz srarla kapatyordunuz. 54 Bkz. 39:27, not 33. 55 Allah'n byle insanlarn kalplerini mhrlemesi konusunda bkz. 2:7, not 7.
30-708

31. SURE

31. LOKMAN
Bundan nceki sure (Rm) gibi, bu da, Mekke dneminin ortalarna doru nazil oldu. Lokmn ismi, bu efsanev bilgenin (bkz. not 12) oluna tlerinin yer ald 12-19. ayetlerden gelmektedir. 1 Elif-Lm-Mm.1 2 BUNLAR, ilah fermann hikmet2 dolu mesajlardr, 3 gzel iler yapanlar iin

rahmet ve hidayet kayna (olan mesajlar); 4 onlar ki namazlarnda kararllk gsterir ve karlksz yardmda bulunurlar:3 nk onlar ilerinde teki dnyaya kesin bir inan besleyenlerdir. 5 te Rablerinin gsterdii doru yol zerinde olan ve dolaysyla niha mutlulua eriecek olanlar bunlardr. 6 Ama insanlar arasnda yleleri var ki, bilgisi olmayanlar Allah yolundan saptrmak ve onu gln duruma drmek iin [yol gsterici mesajlar zerinde] kelime oyunu yapmaya kalkrlar:4 bylelerini alaltc bir azap bekliyor. 7 Byle birine mesajlarmz aktarldnda, sanki kulaklarnda bir sarlk varm da onlar hi duymam gibi, kstaha yz evirir:5 ite ona [teki dnyada] ackl azab haber ver! 8 [Buna karlk] iman edip doru ve yararl iler yapanlar mutluluk bahelerine kavuacaklar, 9 orada Allah'n amaz vaadine uygun olarak temelli kalacaklar: nk O, kudret ve hikmet Sahibidir.6
1 Bkz. Ek II. 2 Bkz. 10:1, not 2. 3 Zekt terimi, burada, hukuk boyutu ar basan arndrc ykmllkler anlamndan (bkz. 2:43, not 34) ziyade daha genel erevedeki karlksz yardm anlamn ifade eder. Bu pasaj, ayn zamanda kendilerine verdiimiz rzktan bakalarna harcayan buyruuna uymann Allah'a kar sorumluluk bilinci tamann bir vasf olarak tanmland 2:2-4. ayetler ile zde yakn bir anlam ilikisine sahiptir. 4 Lafzen, insanlar arasndan kimi (veya yleleri var ki) elenceli (veya bo) szler sarf ederler, yani ilah hakikate kar: Bu ifade, szde felsef laf cambazlklarna ve gerek bir anlam temeli bulunmayan metafizik speklasyonlara iaret etmektedir (kar. 23:67, not 38). Ancak baz yorumcularn iddialarnn tersine, yukardaki ifade, belli bir kiiyi (Hz. Peygamber'in adalarndan olduu ileri srlen birini) kasdetmeyip bir zihniyet tarzn gstermekte, dolaysyla da genel bir muhtevaya sahip bulunmaktadr. 5 Kar. 23:66-67. 6 Yukardaki ayeti yorumlarken Rz iki noktaya dikkat eker: Birincisi, mutluluk baheleri (cennet) vaadindeki oul anlatm ile azb bildirimindeki tekil hitap formu arasndaki bariz farkllk, Allah'n rahmetinin fkesini atn gsterir (kar. 6:12, not 10). kincisi, orada temelli kalacaklardr ifadesinin yalnzca cennet iin kullanlmas ve teki dnyadaki azap (veya cehennem) ile ilgili olarak byle bir ifadeye yer verilmemesi,
31-709

31. SURE

10 O, gkleri grnr destekler olmadan yaratt;7 sizi sarsmasn diye8 yeryzn sabit dalar ile donatt ve orada her eit canl varln oalmasn salad. Biz9 gkyznden sular indirir ve bununla yeryznde10 her trl faydal [canl]nn yetiip bymesini salarz. 11 Bunlar[n tm] Allah'n hilkatidir: Peki, gsterin bana, O'ndan bakas ne yaratabilmi! Hayr, [gsteremezsiniz,] zalimler11 ak bir sapklk iindedirler! 12 BZ, Lokman'a12 u hikmeti baladk: Allah'a kret; nk [O'na] kreden kendi iyilii iin kretmi olur; nankrlk etmeyi tercih eden ise [bilsin ki], Allah, kesinlikle hibir eye muhta deildir ve her zaman hamde layktr. 13 Lokman, oluna t verirken yle konutu: Ey Benim sevgili olum!13 Allah'tan bakasna ilah sfatlar yaktrma! Bil ki, byle [dzmece] ortaklk yaktrmalar, gerekten byk bir zulmdr! 14 [Allah diyor ki:] Biz, insana, anne babasna kar iyi davranmasn emrettik: annesi onu nice aclara katlanarak karnnda tad ve ocuun annesine bamll iki yl srd;14 [yleyse, ey insanolu,] Bana ve anne babana kret, [unutma ki]
cennetteki gzelliklerin srece bir sonsuzluk boyutu tamasna ramen cehennem olarak tanmlanan yerdeki azabn snrl olacana iaret etmektedir. 7 Bkz. 13:2, not 4. 8 Bkz. 16:15, not 11. 9 Burada, Allah'a iaret eden ahs zamirinin niden deimesinin -bu rnekte Ondan Bize geilmesi gibi- birok rneinden birini gryoruz. Bu deime, bak olan Allah'n yaratlm fan varlklar iin geerli olan herhangi bir zamir ile ifade edilemeyeceini ve bu zamirlerin O'na atfta bulunmasnn btn beer lisanlarn snrlln yanstmaktan baka bir anlam tamayacan gsterir. 10 Lafzen, orada. Zevc terimi, 26:7'de olduu gibi, burada da tr/eit anlamna gelir. 11 Zmnen, Allah'tan baka varlklara veya eylere ilah vasflar izafe edenler. 12 Halk arasnda (yeterli kantlara dayanmasa da) Aesop (Ezop) ile zdeletirilen Lokman, eski Arap geleneinde kkl bir yeri olan, dnyev stnlklere ve kazanlara deer vermeyen ve ruh olgunluu iin aba gsteren bilge kiilerin bir prototipidir. M.S. 6. yzylda yaam olan ve daha ok Nbia ez-Zbyn mstear adyla tannan Ziyd b. Muviye'nin bir iirinde vldkten sonra Lokman kiilii, slam'n zuhurundan uzun zaman nce, hikmeti ve ruh olgunluu yanstan saysz efsanelerin, kssalarn odak noktas haline geldi. te bu sebeple Kuran, bu efsanev ahsiyeti -tpk 18. surede kullanlan ayn derecede efsanev elHdr (Hzr) ahsiyeti gibi- insann uymas gereken davran tarzlar konusundaki tlerin bir anlatm vastas olarak kullanmtr. 13 Lafzen, Ey benim yavrucuum -bu kltme hitab, deyim olarak, ocuun kk veya yetikin olduuna bakmakszn efkati ve sevgiyi yanstr. 14 Lafzen, onun stten kesilmesi iki yl iindedir (veya iinde olmutur). Baz dilbilimcilere gre fisl terimi, ana rahmine dme, hamilelik, doum ve bebeklik
31-710

31. SURE btn yollar sonunda Bana ular.15

15 [Allah diyor ki:] [Anne babana saygl ol;] ama eer senin aklnn [ilahlk] yaktramayaca16 bir eye Benimle birlikte ilahlk yaktrman iin zorlarlarsa onlara uyma; [o durumda bile] onlara bu dnyada iyilikle davran ve Bana ynelenlerin yolundan git. Sonunda hepiniz Bana dneceksiniz; ve o zaman [hayatta iken] yapm olduunuz her eyi [gerek ekliyle] size gstereceim. 16 [Lokman,] Ey yavrucuum! [diye devam etti] Ortada yalnzca hardal tanesi kadar bir ey de olsa, [yaptklarnz] bir kayann iinde [sakl] da bulunsa, yahut gkler[in tepesin]de ve yer[in derinliklerin]de de olsa Allah onu aydnla karr: nk Allah, kukusuz, akl-sr ermez bir [hikmet Sahibi]dir17 ve her eyden haberdardr. 17 Ey yavrucuum! Namaznda kararllk gster, doru ve yararl olan emret, kt ve eriden vazgeir, bana gelebilecek her [belaya] sabrla katlan: bu, azim ve kararllk gsterilmeye deer bir eydir! 18 [Yersiz] bir gurura kaplarak insanlara stnlk taslama ve yeryznde kstaha gezip durma: unutma ki Allah, bbrlenerek kstahlk yapanlar sevmez. 19 Davranlarnda ll ve dengeli ol, sesini ykseltme: nk, unutma ki, seslerin en irkini eein anrmasdr... 20 ALLAH'IN gklerdeki ve yerdeki her eyi emrinize verdiini,18 nimetlerini aka veya gizlice nnze alabildiine serdiini19 grmez misiniz? Yine de insanlar arasnda ylesi var ki, [Allah hakknda] hibir bilgisi, bir rehberi ve aydnlatc bir vahiy olmadan O'nunla ilgili tartmalara girer; 21 ve byle [insanlara] Allah'n bahettiine tbi olmalar sylendiinde, Hayr, biz, atalarmzdan grdmz [inan ve eylem biimlerin]e uyarz! derler.
dnemlerinin tmn ifade eder (Tcu'l-Ars): ksacas, ocuun annesine zorunlu olarak baml olduu dnemi. 15 Demek ki, kiinin hayata geliinin sebebi olan anne babasna kar kran duymas, burada, varlnn niha sebebi ve kayna olan Allah'a kretmesinin bir benzeri olarak zikredilmitir (kar. 17:23-24). 16 Lafzen, hakknda hibir bilgin olmayan eyi, yani ilah sfatlarn yalnz Allah'a mahsus olduu eklindeki bilgine aykr olan bir eyi (kar. 29:8). 17 Latf'in akl-sr ermez eklinde evrilmesi konusunda bkz. sure 6, not 89. (Bu ibare 6:103'de ayn anlam yanstan (hikmetine) tam nfz edilemez olan eklinde evrilmitir T..n.) 18 Yani, ... her eyden faydalanmanz saladn, vd. (Kar. 14:32-33, not 46.) 19 Yani hem grnr ve grnmez kazanlar hem de beden ve zihn (yahut ruh) meziyetleri.
31-711

31. SURE

yle mi, ya eytan onlar yakc atein azabna armsa?20 22 Kim btn benliiyle Allah'a teslim olursa21 ve ayn zamanda doru ve yararl ilerde bulunursa, hi sarslmayan [salam] bir dayanak elde etmi olur: nk her eyin akibeti Allah'n elindedir. 23 Hakikati inkara artlanm olana gelince, onun inkar seni zmesin: onlar sonunda Bize dnecekler ve o zaman, [hayatta iken] yaptklarnn [gerekte] ne olduunu onlara gstereceiz: nk Allah, [insanlarn] kalplerindekini en iyi bilendir. 24 Onlara ksa bir sre hayatn zevkini yaatr, ama sonunda iddetli bir azaba srkleriz. 25 [OU NSAN] gibi, ayet22 onlara, Gkleri ve yeri yaratan kimdir? diye sorsan, hi tereddt etmeden Allah'tr! derler. De ki: [O halde bilin ki] btn vgler yalnz Allah'a mahsustur! Fakat onlarn ou [bunun ne demek olduunu] bilmez.23 26 Gklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ndr. phesiz yalnz Allah, kendi kendine yeterlidir, btn vgler yalnz O'na mahsustur! 27 Yeryzndeki btn aalar kalem olsayd, denizler de mrekkep, sonra24 yedi deniz [daha] eklenseydi, Allah'n szleri yine de tkenmezdi: nk Allah, kudret ve hikmet Sahibidir.25 28 Hepinizin yaratlmas ve yeniden diriltilmesi, [O'nun iin] tek bir can[lnn yaratlmas ve diriltilmesi] gibidir:26 phe yok ki Allah, her eyi iiten, her eyi grendir. 29 Bilmez misin gndz ksaltarak geceyi uzatan ve geceyi ksaltarak gndz uzatan Allah'tr; O, her biri belirlenmi bir vade iinde hareketini srdren gnei
20 eytan teriminin bu balamdaki anlam iin bkz. 2:14, not 10 ve 15:17, not 16. Kuran'n baka pek ok yerinde olduu gibi, yukardaki ayet de, takld eiliminin ve uygulamasnn kesin ekilde mahkum ediliini gsterir (bkz. 26:74, not 38'de Rz'den nakledilen grler). 21 Bkz. 2:112, not 91. 22 Le-in edatnn bu ekilde evrilmesi konusunda bkz. sure 30, not 45. 23 Yani onlar, hi dnmeden ve Allah' btn evrenin Niha Sebebi (Ultimate Cause) olarak grmenin mantksal olarak O'na tam teslimiyeti gerektirdiini anlamadan kaba bir dnce alkanlna kaplarak bu cevab verirler. 24 Lafzen, ondan sonra. 25 Kar. 18:109'daki benzer pasaj. 26 Kar. 18:10 Yani, O'nun kudreti karsnda bir kiinin yaratlmas ve yeniden diriltilmesi ile birok kiinin yaratlmas ve diriltilmesi arasnda bir fark yoktur; ayn ekilde, bir tek can da, btn insanlk da O'nun hakimiyet alan iindedir.
31-712

31. SURE ve ay [kendi yasalarna] tbi klmtr;27 ve btn yaptklarnzdan haberdardr? 30 Gerek budur: yalnzca Allah, Mutlak Hakikattir,28 ve insanlarn O'ndan baka

ardklar her ey tamamiyle deersiz ve geersizdir; nk yalnz Allah yce ve gerekten uludur! 31 Grmez misin, gemiler Allah'n ltfu ile denizlerde nasl yol alyorlar ve bylece Allah kendi varlnn baz iaretlerini nnze nasl koyuyor? Kukusuz bunda, skntlara sonuna kadar gs geren ve [Allah'a kar] derin bir kran duygusu tayanlar iin mesajlar vardr. 32 Nitekim, dalgalar onlar [lmn] glgeleri gibi kuattnda, [o anda] btn itenlikleriyle yalnz ve sadece Allah'a balanarak O'na snrlar: fakat Allah onlar sa salim kyya ulatrdnda da bir ksm yolun ortasnda [inanmak ile inkar etmek arasnda] kalverirler.29 Ama hi kimse, haince bir nankrle kaplmadka mesajlarmz bile bile reddetmez. 33 EY NSANLAR! Rabbinize kar sorumluluunuzu unutmayn; ve ne hibir anne babann ocuuna herhangi bir faydasnn eriebilecei, ne de hibir ocuun anne babasna en ufak bir fayda salayamayaca Gn'den korkun! Unutmayn, Allah'n [yeniden diriltme] vaadi gerektir: yleyse, bu dnyann sizi ayartmasna izin vermeyin, ve Allah hakkndaki mfsite dncelerinizin sahte cazibesine kaplmayn!30 34 Son Saat'in ne zaman geleceini yalnz Allah bilir; yamuru yadran O'dur; rahimlerde yer alan [yalnz] O bilir:31 Halbuki kimse yarn ne kazanacan ve
27 Bkz. 13:2, not 5. 28 Bkz. sure 20, not 99. 29 Kar. 17:67 ve keza 29:65. Szkonusu ayetlerde -benzer bir balamda- onlar baz hayal gleri (tekrar) O'na ortak ko[maya bal]arlar (yurikn) ifadesi yer alr. Denizdeki kasrga temsli, elbette, hayatta insann bana gelebilecek her eit tehlikeye uygulanabilecek olan bir simgedir. 30 Mesela, kastl olarak bir gnah ilenmesi halinde Allah'n affedecei eklindeki avutucu dncelere (Sad b. Cubeyr, Taber, Beav, Zemaher'den naklen). Taber'ye gre arr terimi, kiiyi manev/ahlak anlamda saptran herhangi bir eyi (m arra) yanstr. Bu, ya eytan, ya baka bir insan veya soyut bir kavram yahut da (57:14'de olduu gibi) bir kuruntu olabilir. 31 Bu, yalnzca, henz domam embriyonun cinsiyetini bilmekle ilgili olmayp ayn zamanda onun doup domayaca, doarsa ftr yeteneklerinin ve vasflarnn nasl olaca, ayrca hayatta nasl bir rol oynayabilecei hususlarn da kapsamaktadr. Hayatn kendisi, nceki ifadede geen yamur ile sembolize edilmekte, bu dnyadaki hayatn tamamen sona ermesi ise Son Saat'in vurgulanmas ile anlatlmaktadr.
31-713

31. SURE

hangi topraklarda leceini bilmez. [Yalnz] Allah, her eyi bilen ve her eyden haberdar olandr.

31-714

32. SURE

32. SECDE
Hemen hemen btn otoriteler, bu surenin Mekke dneminin sonlarna ait olduunda ve 23. surenin (Mminn) hemen ardndan indirildiinde hemfikirdirler. Baz mfessirlerin, 16-20. ayetlerin Medine'de nazil olduu iddialar ise tamamen speklatif olup zerinde durmaya demeyecek niteliktedir. Surenin baln oluturan anahtar kelime ise 15. ayetinde gemektedir. 1 Elif-Lm-Mm.1 2 BU KTAB'IN indirilii, hi phe yok ki lemlerin Rabbindendir: 3 Ama 2

onlar, [o hakk inkar edenler,] Onu [Muhammed] uydurdu! diyorlar. Asla! O, Rabbinden gelen bir hakikat olup senden nce hibir uyarc ile karlamam olan [bu] halk doru yola gelsinler diye uyarabilmen iindir. 4 ALLAH'TIR gkleri ve yeri ve ikisinin arasnda bulunan her eyi alt devrede yaratan ve sonra Kudret ve Hakimiyet Taht'na3 oturan; [Hesap Gn] ne sizi O'ndan koruyacak, ne de size efaat edecek birini bulamazsnz: hl dnp ders almaz msnz? 5 Gklerden yere kadar btn mevcudat O dzenleyip ynetir; ve sonunda tm, sizin hesabnzla bin yl [kadar] sren4 bir Gn'de [yarglanmak zere] O'na ykselir. 6 Yaratlmlarn kavray alannn tesindeki eyleri de, duyular ve akllaryla kavrayabildiklerini de5 bilen O'dur; O, Kudret Sahibidir, Rahmet Kaynadr. 7 O, yaratt her eyi en mkemmel ekilde yapandr.6 Nitekim Allah, insann yaratln balktan balatr;7 8 sonra basit bir sv
1 Bkz. Ek II. 2 Kar. 10:38, not 61. 3 Bkz. 7:54, not 43. 4 Yani, Hesap Gn, yarglanacaklar iin hi bitmeyecekmi gibi grnr. Eski Arap deyimlerinde uzun gn, ackl ve zntl geen gnler iin, ksa gn ise mutlu gnler iin kullanlr (Mer XXI, 105). 5 Bkz. sure 6, not 65. 6 Yani, yaratt evrenin her trl ayrntsn onun iin ngrlen fonksiyonlara uygun biimde ve bizim bu fonksiyonlar anlayp anlamadmza ve kavraymzn tesinde olup olmadna bakmakszn dzenlemitir. Metinde 7-9. ayetlerden oluan pasaj, aslnda gemi zaman kipindedir; fakat sregiden bir yaratma eylemi ile ilgili olduundan, hem gemi zaman hem de imdiki ve gelecek zaman yanstr ve bundan dolay geni zaman kipinde daha uygun bir ifade bulabilir. 7 Kar. 23:12, not 4. Bir sonraki ayetin nda baktmzda, insan yaratlnn bu balangc, insan
bedeninin temel yapsna ve ayn zamanda her bireyin, anne babasnn bedenlerindeki doum ncesi varlna iaret eder. 32-715

32. SURE

znden soyunu srdrr;8 9 sonra ona [yaratl] amacna uygun bir ekil verip Kendi ruhundan fler;9 ve [bylece, ey insanolu,] sizi hem iitme ve grme [melekeleri] hem de dnce ve duygularla10 donatr: [Buna ramen] ne kadar da az krediyorsunuz! 10 Nitekim [ou] insanlar, Ne! Biz [lp] topran altnda kaybolduktan sonra yeni bir yaratl eylemi sonucunda [hayata yeniden dndrlm] m olacaz? derler. Hayr, ama [byle syleyerek] Rablerine kavuacaklar gereini inkar ederler!11 11 De ki: Sizin iin grevlendirilmi olan lm melei [bir gn] sizi toplayacak ve sonra (hep birlikte) Rabbinize dndrleceksiniz. 12 Keke, gnaha batm olanlarn [Hesap Gn] Rablerinin huzurunda balarn ne eerek, Ey Rabbimiz! [imdi] grm ve duymu olduk. yleyse bizi [yeryzndeki hayatmza] geri dndr ki doru ve yararl iler yapalm: nk [artk hakikate] kan olduk! dedikleri zaman[ki hallerini] bir grsen! 13 Eer dileseydik her insan doru yola ulatrrdk:12 fakat [byle olmasn dilemedik -ve sonuta] u vaadim doru kacak: Cehennemi mutlaka grnmeyen varlklar ve insanlarla dolduracam!13 14 [Ve Allah, gnahkarlara yle seslenecek:] O halde, bu [Hesap] Gn'nn gelip atacan umursamamann [cezasn] ekin bakalm imdi! [Artk] Biz de sizi braktk: yleyse, yapm olduunuz [her trl ktlk]ten dolay [bu] ebed azab tadn! 15 BZM mesajlarmza [gerekten] inananlar, ancak, kendilerine tebli edildii zaman nnde derin bir hayranlk ve saygyla eilenlerdir; [onlar,] Rablerinin snrsz ihtiamn hamd ile yceltenler ve asla byklk taslamayanlardr; 16
8 Lafzen, O, soyunu [yahut dln] ... den devam ettirdi [yahut, yukardaki 6. ayette iaret edildii gibi,
... devam ettirir]. 9 Bu ifade 15:29 ve 38:72'de olduu gibi, Allah'n ruhundan insana flemesi, ona ilah bir armaan olarak hayat ve bilin veya can (ki sure 4, not 181'de iaret edildii gibi, rh teriminin anlamlarndan biridir) vermesini ifade eden bir mecazdr. Sonu olarak her insann can, Allah'n ruhudur (Rz). Sevvhu fiili ile ilgili olarak -ki burada ona [yaratl] amacna uygun bir ekil verir eklinde evrilmitir- bkz. 87:2, not 1 ve 91:7, not 5. 10 Lafzen, kalpler (efide). Bu, klasik Arapa'da hem duygular, hem de dnceleri sembolize eden bir deyim olduundan, yukardaki gibi bileik bir ifade ile karlanmtr. 11 Zmnen, bylece, zorunlu olarak, O'nun varln inkar ederler. (Kar. 13:5, not 11 ve 12.) 12 Lafzen, mutlaka her insana (nefs) hidayet verirdik, yani zorla da olsa: fakat insan doru ile yanl arasnda tercih yapma yeteneinden ve dolaysyla btn ahlak sorumluluundan koparm olaca iin, Allah, rehberliini (hidayetini) herhangi bir kimseye zorla empoze etmez (kar. 26:4 ve ilgili not). 13 Bkz. 7:18 ve keza 11:119'un son paragraf. Grnmeyen varlklar (cinn) konusunda bkz. Ek III. 32-716

32. SURE [onlar,] yataklarndan [geceleri] kalkarak14 korku ve mit iinde Rablerine

yalvaranlardr ve kendilerine geinmeleri iin verdiimizden bakalarna harcayanlardr. 17 [Byle davranan mminlere gelince,] yaptklarndan dolay mkafat olarak [teki dnyada] onlar imdiye dek gizli kalan hangi mutluluklarn15 beklediini kimse tahayyl edemez. 18 Zaten, [bu dnyada] iman etmi olan kimse, yoldan km biriyle hi mukayese edilebilir mi? Bunlar [elbette] bir olamazlar! 19 man edip doru ve yararl iler yapanlara gelince: yaptklarna karlk [Allah'tan] bir mkafat olarak onlar dinlenip huzur bulacaklar baheler beklemektedir. 20 Sapmlarn varacaklar yer ise atetir: ondan kurtulmak iin her rpnlarnda yeniden iine atlrlar ve kendilerine, Yalanlam olduunuz atein azabn [imdi] tadn bakalm! denir. 21 Fakat o iddetli azab[a onlar mahkum etme]den nce belki [piman olup] yollarn dzeltirler diye16 hemen yan balarndaki azab tattracaz.17 22 Kendisine Rabbinin mesajlar aktarldnda onlara srtn dnenden daha zalim kim olabilir? [Bu ekilde] gnaha batm olanlardan cmz mutlaka alacaz! 23 GEREK U K [ey Muhammed,] Biz vahyi Musa'ya [da] tevd etmitik: yleyse [sana ilettiimiz vahiyde] ayn [hakikat] ile karlaacandan kukuya dme!18 Ve [nasl ki] o [nceki vahy]i srailoullar iin bir rehber kldk, 24 ve [nasl ki] sabredip mesajlarmza tereddtsz inandklar zaman, onlarn iinden,
14 Lafzen, yanlar [yani, bedenleri] stne dorularak. 15 Lafzen, gz aydnl [olarak] onlar iin saklanm olan, yani grlm, iitilmi ve hissedilmi olsun
veya olmasn, onlar iin bekletilen mutluluklar. imdiye dek gizli kalan ifadesi, akas, teki dnyadaki hayat tarznn bilinmezliine -ve dolaysyla, ancak temsl olarak tanmlanabilirliine- iaret eder. nsann cenneti tahayyl etmesinin imkanszl, Hz. Peygamber'in sahih bir Hadisi'nde yle anlatlmtr: Allah buyurur ki: Salih kullarm iin hibir gzn grmedii, hibir kulan iitmedii ve hibir kalbin kavramad eyler hazrladm. (Buhr ve Mslim'in Eb Hureyre'den rivayetleri ve Tirmiz). Bu Hadis, Sahbe tarafndan, Hz. Peygamber'in yukardaki ayet hakkndaki ahs yorumu olarak grlmtr (kar. Fethu'lBr, VIII, 418 vd.). 16 Lafzen, [Doru yola] dnerler diye. 17 Lafzen, daha yakn olan, yani bu dnyada olan: aklama iin bkz. 52:47, not 27. 18 Bu pasaj ile surenin banda dile getirilen konuya yeniden dnlmektedir; yle ki, Muhammed (s)'e bahedilen vahyin ilah menei, bu pasajda da iaret edildii gibi, Hz. Musa'ya (tek-tanrl dinin, Yahudilik, Hristiyanlk ve slamiyet'in nn de kabul ettii byk peygamberlerin en sonuncusu) bahedilmi olan vahyin menei ile ayndr. Ayrca, yukardaki ayette vurgulanan btn ilah vahiylerin ihtiva ettii temel hakikatlerin aynl, bu vahiylerin takipilerinin, hangi dnemde, lkede ve sosyal evrede olurlarsa olsunlar, ortaya koyduklar ahlak taleplerin de aynln gerektirir. 32-717

32. SURE

buyruklarmz dorultusunda19 [kavimlerini] hidayete ulatran nderler kardk, [ite bylece, ey Muhammed, sana vahyedilmi olan ilah kelm iin de ayn ey geerli olacak.]20 25 PHE YOK K Allah, ihtilaf ettikleri btn konularda21 Kyamet Gn insanlar arasnda22 bir hkm verecektir. 26 [Fakat] onlar, [o hakikati inkar edenler,] kendilerinden nce gelip gemi ka nesli23 -bugn yurtlarnda dolap durduklar [ka toplumu]- yok ettiimizi grp ders almazlar m? Bunda elbette ak dersler vardr: hl dinlemezler mi? 27 zerinde ot bitmeyen kuru topraklara yamur indirip kendilerinin ve hayvanlarnn yiyecei bitkileri Bizim yeerttiimizi grmezler mi? 28 Ama onlar: Eer sylediiniz doru ise, bu niha karar ne zaman verilecek? diye soruyorlar.24 29 De ki: Niha Karar Gn, [hayatlar boyunca] hakikati inkar etmi olanlara ne [yeni fark ettikleri] imanlar bir fayda salayacak, ne de kendilerine bir mhlet verilecektir. 30 Artk onlar kendi hallerine brak ve onlarn bekledii gibi sen de [hakikatin ortaya kmasn] bekle.

19 Yani, kendi dneminde ve kendi a iin dile getirilen Tevrat'taki ilah buyruklara uygun ekilde: Bu, Kuran'da ok sk vurguland gibi, daha sonraki dnemlerde srailoullar arasnda grlen iman zayflna ve nderleri ile bilginlerinin byk ksmnda rastlanan, Tevrat metninin arptlmas ve bylece dorunun yanlla rtlmesi eilimlerine (bkz. rn. 2:42, 75, 79 ve ilgili notlar) iaret etmektedir. 20 Bu tesbit, Zemaher'nin yukardaki ayet ile ilgili yorumunu yanstmaktadr: Kuran, bir toplum iin, o
toplumun din nderleri skntlara kar sabrettikleri ve inanlarnda kararllk gsterdikleri srece bir doru yol rehberi ve hidayet kaynadr. Bu yorum, ahlak deerlerini ve inanlarn kaybetmi bir topluma Kuran'n hibir fayda salamayacan ifade eder.

21 Bkz. sure 2, not 94 ve 22:67-69. Buradaki ihtilaf, yeniden dirilmeye inanmak ile bunu inkar etmek konusundadr. 22 22 Lafzen, onlar arasnda. 23 Karn (lafzen, nesil) teriminin daha geni anlam iin bkz. 20:128, not 111. 24 Bu, 25. ayetteki ifadeye bir atftr.
32-718

33. SURE

33. AHZAB
Bu surenin ad, H. 5. ylda meydana gelen Kabileler Sava ile ilgili 9-27. ayetlerindeki atflardan alnmtr (bkz. aadaki 13. not). Bu atflarn ve zellikle 20. ayetin dili ve slubu, surenin bu blmnn szkonusu savan hemen ardndan, yani H. 5. yln sonuna doru nazil olduunu gsterir. Hz. Peygamber'in Zeyneb binti Cah ile evliliini konu alan 37-40. ayetler, ayn yl, belki birka ay nce nazil olmulard. Hz. Peygamber'in Hz. Zeyneb'in ilk kocas olan Zeyd b. Hrise ile vaki evlatlk ilikisine dolayl olarak deinen 4-5. ayetler iin de ayn ey sylenebilir (bkz. bu balamda aadaki 42. ayet). Dier taraftan, 28-29 ve 52. ayetlerin H. 7. yldan nce nazil olmu bulunmalar mmkn deildir. Hatta bu ayetler, daha sonraki bir dneme ait olabilirler (kar. ayet 52, not 65). Surenin geri kalan ayetlerinin tarihleri konusunda ise, baz otoriteler (mesela Suyt), bunlarn ounun 3. sureden (l-i mrn) sonra ve 4. sureden (Nis) nce, yani H. 3. yln sonlarnda yahut 4. yln balarnda nazil olduunu iddia etmelerine ramen, bunu destekleyen kesin kantlar yoktur. zetle bu surenin, Medine dneminin ilk eyreinin sonlar ile son eyreinin ortalar arasnda kalan zaman diliminde ve eitli tarihlerde kk paralar halinde nazil olduu sylenebilir. Bu durum ve surenin nemli bir blmnn Hz. Peygamber'in ahs ahvalini, adalar ile -ve zellikle ailesiyle- olan ilikilerini ve yalnz o'nun eleri iin geerli olan baz davran kurallarn konu edinmi olmas, bu surenin yapsnn neden o kadar girift ve ifade tarznn neden o kadar zengin olduunu aklar.

1 EY PEYGAMBER! Allah'a kar sorumluluunun bilincinde ol; hakikati inkar edenlerin ve ikiyzllerin sylediklerine uyma! phesiz Allah her eyi tam bilendir, hikmet sahibidir. 2 [Yalnz] Rabbinden sana vahiy yoluyla gelene1 uy: nk [ey insanlar,] Allah yaptnz her eyden tam haberdardr. 3 [Sadece] Allah'a gvenin: hi kimse Allah kadar gvene layk olamaz. 4 ALLAH hi kimseye tek bedende2 iki kalp vermemitir: ve [ayn ekilde,] kendiniz iin annelerinizin bedeni kadar haram saydnz elerinizi hibir zaman sizin [gerek] anneleriniz klmam3 ve evlatlklarnz da [gerek]
1 Lafzen, Rabbinden sana vahyedilmi olana -bu ifade, Allah'n btn vahiylerin kayna olduunu gstermektedir. 2 Lafzen, onun iinde. Bu ayet, ilk bakta, nceki pasaj ile balantl olup insann gerek anlamyla Allah'a kar sorumluluk bilinci duymayacan ve ayn zamanda, hakikati inkar edenlerin ve ikiyzllerin grlerine uyacan gsterir (Rz). Yukardaki cmle, ayrca, ayetin ncesi ve sonras ile kavramsal bir ba oluturarak tek ve ayn kimseye insan ilikileri erevesinde iki elien rol yklemenin Allah'n kontrolndeki tabiat kanunlarna aykr dtn -ve; bu sebeple gayriakl ve gayriahlak olduunu- ifade eder (Zemaher). 3 Burada zihr ad verilen slam ncesi Arap geleneine iaret edilmektedir. Bu gelenee gre koca, eini, sadece Sen benim iin artk annemin srt gibi [haram]sn demek suretiyle boayabilirdi. Zahr (arka/srt) terimi, burada, bedeni sembolize etmektedir. Mrik Arap toplumunda bu boama ekli kesin ve geri dnlmez grlrd; stelik bu ekilde boanan kadn yeniden evlenemezdi ve lnceye kadar eski kocasnn kontrolnde kalmaya mahkum
33-719

33. SURE

ocuklarnz4 saymamtr: bunlar aznza doladnz bo laflar[n iaretlerin]den baka bir ey deildir; halbuki Allah [mutlak] doruyu syler:5 ve [size] doru yolu ancak O gsterir. 5 [Evlatlk aldnz ocuklara gelince,] onlar [gerek] babalarnn isimleri ile arn: bu, Allah nezdinde daha adaletli [bir davran]tr; eer babalarnn kim olduunu bilmiyorsanz, onlar din kardeleriniz ve arkadalarnz [olarak grn].6 Ama bu konuda yanlrsanz7 bir gnah ilemi olmazsnz: [asl nemli olan] kalplerinizden geendir, nk Allah gerekten ok balaycdr, rahmet kaynadr! 6 Peygamber, mminler zerinde, onlar[n kendileri zerinde sahip olduun]dan daha byk hak sahibidir, ve [o'nu bir baba gibi grdklerinden] Peygamber'in eleri onlarn anneleridir:8 [bu ekilde] yakn olanlar, Allah'n buyruu gereince,
olurdu. 58. surenin (Mcadele) -ki bu sureden belli bir sre nce nazil olmutur- ilk drt ayetinden anlalaca gibi, bu lsz ve gaddar mrik gelenei, yukardaki surenin nzul srasnda zaten yrrlkten kalkmt. Burada ise, sadece daha sonra gelen, aznza doladnz bo laflarn [lafzen, szlerin] iaretlerinin insan ilikileri gereklii ile her zaman akmad eklindeki hkmn tasviri iin deinilmitir. 4 Yani, kan ba anlamnda: bu nedenle gerek oullara -ve kzlara da- uygulanan evlilik snrlamalar, evlatlklara uygulanamaz. Bu ifade, aadaki 37. ayet vd. ile kesin bir iliki iindedir. 5 Yani, ebeveyn ile ocuk arasndaki fiil, biyolojik ilikiyi koca ile e yahut vey ebeveyn ile evlatlk arasndaki iliki gibi insan rn sosyal ilikilerden farkl klmak suretiyle. Bu balamda, Kuran'n, Allah'n yaratclk eylemini ifade etmek iin sk sk Allah'n konumas mecazn kullandn unutmamalyz. 6 Yani, ilikinizin bir evlat edinme ilikisi olduunu aklayn ve onlarn sizin gerek ocuklarnz olduu izlenimi vermeyin -bylece onlarn gerek kimliklerini koruyun. 7 Yani, ocuun anne-babasndan sz ederken hata yaparsanz yahut onlar, sevgiyle olum veya kzm diye arrsanz. 8 Bu ayet, daha nce irad ve tercihe dayal ilikilerin (kan bana dayal yaknlklardan farkl ekilde) anlmas ile balantl olarak, tercihe dayal manev ilikinin en st tezahrne iaret etmektedir: yani, Allah'tan vahiy alan Peygamber ile onun izinden gitmeyi zgrce kabul eden kii arasndaki ilikiye. Bu konuda Hz. Peygamber'den u Hadis rivayet edilir: Beni kendinize babanzdan, ocuklarnzdan ve btn insanlktan daha yakn grmedike hi biriniz gerek mmin olamazsnz. (Enes'den naklen Buhr ve Mslim ve benzer rivayetlerle teki Hadis klliyat.) Btn Sahbe, Hz. Peygamber'i toplumun manev babas olarak grrd. Bir ksm -mesela bni Mesd (Zemaher'den naklen) yahut Ubey b. Kab, bni Abbs ve Muviye (bni Kesr'den naklen)- yukardaki ayeti, o'nu babalar [olarak] grdklerinden aklayc ifadesini eklemeden okumazd. Tbin'in byk ksm da Mchid, Katde, krime ve Hasan Basr de dahil olmak zere (kar. Taber ve bni Kesr)33-720

33. SURE

birbirleri zerinde [Yesrib'deki] mminlerden ve [Allah rzas iin oraya] g etmi olanlardan daha fazla hak sahibidirler.9 Ancak [teki] yakn dostlarnza kar da10 en gzel ekilde davranmalsnz: bu [da] Allah'n buyruu gereidir. 7 VE BR ZAMAN Biz btn peygamberlerden salam taahhtler almtk:11 Senden, [ey Muhammed,] ve Nh'dan, brahim'den, Musa'dan ve Meryem olu sa'dan: Onlarn [hepsinden] gl, salam bir taahht aldk, 8 ki, [zamann bitiminde] O, bu hak dvnn temsilcilerine hakikate sadk kalmalarn[n yeryznde nasl bir karlk grdn] sorabilsin.12 Ve O, hakikati inkar edenlerin tm iin ac bir azap hazrlamtr! 9 SZ EY imana ermi olanlar! [Dman] ordular zerinize geldiinde Allah'n size bahettii nimetleri hatrlayn, ki o zaman zerlerine bir kasrga ve gremediiniz [semav] ordular gndermitik:13 ama Allah yaptnz her eyi
ayn eyi yapard: bu aklamay parantez iinde eklememin sebebi budur. (Yine bu surenin 40. ayetine ve buna ait 50. nota bkz.) Hz. Peygamber'in elerinin mminlerin anneleri olma konumlarna gelince, bu, Allah'n Elisi'nin hayatnn en mahrem tarafn paylam olmalarndan kaynaklanr. Bunun sonucu olarak onlar, Hz. Peygamber'in lmnden sonra yeniden evlenemezlerdi (bkz. aadaki 53. ayet), nk btn mminler onlarn manev evlatlar idi. 9 Bkz. 8:75'in son cmlesine ait not 86. O notta akland gibi, bu iki ayete (8:75 ve 33:6) miras kanunlar asndan bakldnda tatmin edici bir aklama getirilemez: szkonusu ayetleri bu adan yorumlama abalar, Kuran syleminin mantk yapsn ve i tutarlln zedelemekten baka bir anlam ifade etmez. Dier taraftan, her iki ayetin temelde benzer (yani, manev) bir anlama sahip olduklar aktr. Tek fark, Enfl suresinin son cmlesinin btn mminlerin genel anlamdaki kardeliini vurgulamasna karlk, bu ayetin, her mmin ile Allah'n Rasl arasndaki derin ve zel ilikiyi ne karmasdr. 10 Yani, Kuran'da ok sk vurguland gibi (zellikle de 8:75'de), btn teki inananlara kar (bkz. nceki not): Baka bir deyile, bir mminin Hz. Peygamber'e kar besledii yce sevgi, btn mminler kardetir (49:10) gereini gzard etmesine yol amamaldr. Son derece kompleks bir terim olan ve bu balamda en gzel ekilde diye evirdiim marf terimi, gzellii herkesin kavrayaca lde bariz olan herhangi bir hareket olarak tanmlanabilir (Rb). 11 Bu ara pasaj, yukardaki 1-3. ayetlerle ilgili olup btn peygamberlerin Allah'n mesajn insanlara tebli etme ve bu suretle bir mjdeci ve uyarc olarak grev yapma taahhdn -yani, kutsal grevini- konu almaktadr. (z kelimesinin bu balamda ve bir zaman olarak evrilmesi konusunda bkz. sure 2, not 21.) 12 Kar. 5:109 ve zellikle, 7:6 -Kendilerine [ilah] bir mesaj gnderilen herkesi, hi phesiz, [Yarg Gn'nde] hesaba ekeceiz. Ve yine hi phesiz mesajla gnderilenleri[n kendilerini] de hesaba ekeceiz. 13 Kar. 3:124-125 ve ilgili not 93. Bu pasaj (9-27. ayetler), H. 5. yzylda meydana gelen
33-721

33. SURE

grmekteydi. 10 Onlar yukardan ve aadan zerinize geldiklerinde14 ve gzler[inizin] feri kaybolup yrekler[iniz] aznza geldiinde ve Allah hakknda en eliik dnceler aklnzdan (bir bir) getiinde15 [neler hissettiinizi hatrlayn]: 11 [te] orada ve o anda mminler snand ve iddetli bir ok ile sarsldlar. 12 Ve ikiyzller ile kalpleri hastalkl olanlarn16 [birbirlerine], Allah ve Elisi bize sadece bo vaadlerde bulunmaktalar dedikleri zaman[ki durumu hatrla!]17
Kabileler Sava (ahzb) -ki, ayn zamanda Hendek Sava (Handek) olarak da bilinir- ile ilgilidir. Mslmanlarla imzaladklar anlamay bozmalar zerine Yesrib'den (Medine) kovulmu olan Yahudi kabilelerinden Ben Nadr'in tahrikleri ile gl Arap kabilelerinin byk ksm, slam'n mrik Arabistan'n inan ve gelenekleri iin oluturduu tehdidi bertaraf etmek amacyla bir araya gelip ittifak kurdular. H. 5. yln evvl aynda Kurey ve mttefiklerinden -Ben Kinne, Ben Esed ve sahil blgesi (Tihme) halk ile byk Necid kabilesi Gatafan ve mttefikleri, Hevzin (veya Ben mir) ve Ben Sleym'den- oluan onikibin kiinin zerindeki asker gc Medine'ye doru ilerlemeye balad. Bu harekattan daha nceden haberdar olan Hz. Peygamber, slam ncesi Arabistan'da bilinmeyen bir savunma tedbiri olan, ehrin evresinde derin hendekler kazlmas emrini verdi ve bu sayede mttefiklerin saldrsn durdurdu. Ancak bu noktada Mslmanlar iin baka bir tehlike belirdi: Medine'nin d mahallelerinde yaayan ve o zamana kadar Mslmanlara bir dostluk anlamas ile bal bulunan Yahudi Ben Kurayza kabilesi, bu anlamay bozarak kar tarafa katld. Ama haftalarca sren kuatma boyunca mriklerin hendei ama teebbslerinin tm, sayca daha az ve silah ynnden daha zayf bulunan Mslmanlarca geri pskrtlerek saldrganlara ar kayplar verdirildi. Ayrca, karlkl gvensizlikten kaynaklanan ekimeler de, Yahudiler ile mrik Arap kabileleri arasndaki iddial ittifak yava yava sarsntya uratt. Zilkde aynda kopan mthi souk bir frtnann gnlerce devam ederek hayat en sert savalar iin bile dayanlmaz hale getirmesiyle mttefik kuvvetlerin umutsuzluu iyice artt. Ve sonunda kuatmay kaldrarak geri ekildiler; bylece mriklerin Hz. Peygamber'i ve toplumunu ortadan kaldrmaya ynelik son teebbsleri de akamete uram oldu. 14 Gatafan grubu hendei amak iin yukardan, Medine dzlnn dou tarafndan saldrya geerken Kureyliler ve mttefikleri aadan, yani bat ynnden saldr balatmlard (Zemaher). Bu, onlarn sava alanna giri ynleriyle de uyum halindeydi. Gatafanllar yksek blgelerden (Necid) gelirken Kureyliler aa taraftaki sahil boylarndan (Tihme) geliyorlard. 15 Lafzen, Allah hakknda her [eit] dnceyi aklnzdan geirdiiniz [zaman]: yani, Acaba O sizi mi koruyacakt, yoksa dmanlarnz m zafere ulatracakt. 16 Bu ifade, mminler arasndaki itikad zayflna iaret eder. 17 Bu, Muhammed (s)'in, hendeklerin kazlmas srasnda, Mslmanlarn gelecekte btn Arap Yarmadas ile ran ve Bizans mparatorluklarn fethedeceini nceden haber vermesine bir atftr (Taber). Birok sahih Hadis, olayn meydana geldii tarihte Hz.
33-722

33. SURE

13 Ve [hatrla] ilerinden bazs yle demiti: Ey Yesrib halk! Burada [dmana] kar koyamazsnz:18 [evlerinize] geri dnn! O arada ilerinden bir grup da, Evlerimiz [saldrlara] ak durumda! diyerek Peygamber'den izin istemiti- halbuki evleri [aslnda saldrya] ak deildi: tek amalar kaytarmakt. 14 Eer ehirleri saldrya urasayd19 ve [dman tarafndan] fitne karmalar istenseydi, [ikiyzller] hi tereddt etmeden bunu hemen yaparlard;20 15 halbuki daha nce [mesajna] srt evirmeyeceklerine dair Allah'n huzurunda sz vermilerdi: Allah'a verilen sz[n hesab] mutlaka sorulacaktr. 16 De ki: [Tabii bir lmle] lmekten yahut [savata] ldrlmekten kayorsanz, kamak size bir fayda vermez; nk baarsanz bile21 hayatn zevkini ancak ok ksa bir sre tadarsnz! 17 De ki: Allah size bir zarar vermek istese, sizi O'ndan kim koruyabilir? Yahut rahmetini balamak istese (kim mani olabilir?) Allah'tan baka bir yardmc ve koruyucu bulamayacaklar[n bilmezler mi?] 18 Allah, iinizden bakalarn [O'-nun yolunda savamaktan] alkoyanlar da; kendileri savaa pek az katldklar halde kardelerine, Bizimle gelin [ve dmana kar koyun]! diyenleri de iyi bilir, 19 ve (byleleri) size yaplan yardm kskanrlar. Ama sonra bir tehlike ile karlanca da, lmn glgesinde yaayan biri gibi, [korkuyla] gzleri dnm bir ekilde, [ey peygamber, yardm dilemek iin] sana baktklarn grrsn: tehlike geince de iyiliinizi ekemeyip siz [mminleri] sivri dilleri ile incitirler! Bu [gibi] insanlar, iman etmi deillerdir, bu yzden Allah onlarn yaptklarn boa karr: bu Allah iin kolaydr. 20 Onlar Mttefiklerin [gerekten] ekilmediklerini zannediyorlard;22 ve Mttefikler geri dnecek olsalar, bunlar, [bu iki yzller,] lde bedevler arasnda kalp sizin hakknzda [ey mminler, uzaktan] haber almay tercih ederlerdi; aranzda bulunsalar bile, [sizin yannzda] savar grnmekten baka bir ey yapmazlard.23 21 GEREK U K, Allah' ve Ahiret Gn'n [korku ve umutla bekleyen] ve
Peygamber'in bu ngrs ile ilgili szlerine tanklk yapmaktadr. 18 Yani, ehir dnda hendei savunarak. 19 Lafzen, eer oralara zorla girilmi olsayd. 20 Lafzen, bir an bile gecikmezlerdi. 21 Lafzen, o zaman veya o durumda (izen): burada ne kadar baarl olsanz da anlamna gelmektedir. 22 Zmnen, glenerek yeniden gelecekler ve kuatmay devam ettireceklerdi. 23 Lafzen, onlar ok az savarlard.
33-723

33. SURE

O'nu her daim anan kimseler iin Allah'n Elisi gzel bir rnek tekil eder.24 22 [te byle,] Mttefikleri[n kendilerine doru ilerlediklerini] grnce, mminler Bu, Allah'n ve Rasl'nn bize vaad ettiidir! ve (Demek ki) Allah ve Rasl doru sylemi! dediler25 ve bu, onlarn sadece imanlarn ve Allah'a teslimiyetlerini arttrd. 23 Mminler arasnda ylesi var ki Allah'n huzurunda verdii sz [her zaman] yerine getirir;26 kimi [lme gitmek suretiyle] ahitlerini yerine getirmitir, kimi de [kararlarndan] vazgemeden [ahitlerini yerine getirmeyi] beklemektedir. 24 [nsan bu tr snamalara tbi tutulmaktadr ki] Allah, sadakat gsterenleri szlerini tutmalarndan dolay dllendirsin, iki yzlleri de -dilerse- azaba arptrsn yahut [pimanlk duyarlarsa] tevbelerini kabul etsin;27 phesiz Allah, ok balayandr, rahmet Sahibidir! 25 Allah, bylece, hakikati inkara artlanm olanlar28 btn fke ve hiddetleri iinde yzst brakt; onlar hibir fayda elde edemediler, nk savata mminler[i korumay]a Allah'n yardm yetti, grdler ki Allah gldr ve kudret Sahibidir; 26 (ve grdler ki) saldrganlara29 yardm eden gemi
24 Bu ayet (ve takip eden pasaj), yukardaki 9-11. ayetler ve zellikle de, Mminlerin Hendek Sava'nn en kritik gnleri ve haftalar boyunca karlatklar skntlar anlatan 11. ayetle -ite orada ve o anda mminler snand ve iddetli bir ok ile sarsldlar- yakndan ilgilidir. Bu ayet, ilk bakta, Hz. Peygamber'in imann, cesaretini ve kararlln rnek almalar tavsiye edilen Medine'nin o ilk savunucularna seslendii halde, aslnda btn durumlar ve artlar iin geerli olan zamanst bir muhtevaya sahiptir. Raceve fiili ve ondan tretilen racv, rucuv ve rec isimleri hem mit, hem de korku (yahut endie) anlamlarn ierdiinden yerc fiilini de bu ekilde evirdim. 25 Bunlar, Mekke dneminin son ayetlerinden biri olan 29:2'ye ve Medine dneminin ilk suresinin ayetleri olan 2:155 ve 214'e bir atf olarak alnabilirler. 26 Bu ayetin, zel olarak, ilk seferler srasnda lnceye kadar Hz. Peygamber'in yannda savamaya and imi olan baz sahbeyi kasdettii sylenir (Zemaher); fakat daha genel anlamda, Allah yolunda stn fedakarlklar da kapsayan btn abalar ifade eder. 27 Kar 6:12 -Allah rahmet ve efkati kendine ilke edinmitir- ve ilgili not 10. 28 Yani, Mttefik kuvvetleri iindeki mrikleri (bkz. yukardaki 13. not); onlarn Yahudi ortaklarna ise bir sonraki ayette ayrca deinilecektir. 29 Lafzen, onlara, yani Muhammed (s)'e ve toplumuna kar ittifak kuran kabilelere. Burada bahsedilen gemi vahiylerin mensuplar (ehlu'l-kitb) Ben Kurayza kabilesinin Yahudileri idi. Onlar, tevhidi esas alan itikadlarna ramen Mslmanlara ihanet ederek mrik kabilelerin dvsn benimsediler. Uradklar fec bozgundan sonra Ben Kurayza mensuplar, ihanet ettikleri toplumun kendilerinden intikam almak isteyeceini dnerek Medine evresindeki kalelerine ekildiler. Ama, bu kale etrafnda yirmibe gn sren bir kuatmadan sonra her eylerini brakarak Mslmanlara teslim oldular.
33-724

33. SURE

vahiylerin mensuplarn kalelerinden ekip kard ve kalplerine korku sald: bylece bir ksmn ldrdnz, bir ksmn da esir aldnz; 27 O, sizi onlarn topraklarna, evlerine ve mallarna miras yapt; ve henz ayak basmadnz topraklarn [size vaad etti]:30 Allah her eye kdirdir. 28 EY PEYGAMBER! Elerine syle: Eer siz [yalnz] bu dnya hayatn ve onun cazibesini istiyorsanz, gelin size istediinizi vereyim ve (sonra da) sizi uygun bir ekilde salaym.31 29 Yok eer Allah', Elisi'ni ve ahiret hayatnn [gzelliklerini] istiyorsanz, [bilin ki] Allah, iinizden gzel iler yapanlar iin byk bir dl hazrlamtr!32 30 Ey Peygamber eleri! Sizden kim ak bir hayaszlkta33 bulunmu olursa, onun [teki dnyadaki] azab, [baka gnahkarlarn azabnn] iki kat olur: bu Allah iin kolaydr. 31 te yandan, hanginiz Allah'a ve Elisi'ne samimiyetle itaat eder ve doru, yararl iler yaparsa onu iki kat dllendiririz: onun iin [teki dnyada] en muhteem rzklar hazrlayacaz.34 32 Ey Peygamber eleri! Siz [teki] kadnlar gibi deilsiniz, eer Allah'a kar
30 Yani, Mslmanlarn gelecekte fethedecekleri topraklar. Bu ara cmle ve gelecekte yaanacak olan daha rahat dnemlere yapt atflar, bu pasaj ile bir sonraki arasnda balant kurmay salar. 31 Bu ayetin nazil olduu dnemde (bkz. bu surenin 52. ayeti ile ilgili not 65) Mslmanlar Hayber'in zengin tarmsal topraklarn fethetmilerdi ve slam toplumu daha rahat bir safhaya ulamt. Fakat toplumun byk blmnn hayatna yansyan rahatlk ve kolaylk, Hz. Peygamber'in evini etkilememiti. Hz. Peygamber, her zaman olduu gibi, kendisi ve ailesinin en sade hayat srdrmeleri iin gerekli olan asgar ihtiyalardan fazlasna izin vermiyordu. Ama, deien artlar karsnda elerinin, teki Mslman hanmlarn yaad nisb rahatlktan pay almak istemeleri normaldi: Fakat Muhammed (s)'in onlarn bu taleplerine rza gstermesi, o'nun btn hayat boyunca gzettii prensibe, yani Allah'n Rasl'nn ve ailesinin hayat standardnn yoksul mminlerinkinden yksek olmamas gerektii prensibine ters derdi. 32 Hz. Peygamber, yukardaki iki ayeti, nazil olduktan hemen sonra elerine tebli ettii zaman hepsi ayrlmay kesinlikle reddettiler ve Allah', Elisi'ni ve teki dnya[nn gzelliklerini] setiklerini bildirdiler (Buhr ve Mslim dahil birok Hadis klliyatnda nakledilir). lk dnem slam alimlerinden bir ksm (Taber'ye gre Katde ve Hasan Basr) bu surenin daha sonraki 52. ayetinin, Allah'n bu tavr iin hazrlad dl ortaya koyduunu syler. 33 Fhie teriminin bu yorumu iin bkz. sure 4, not 14. Bu ayet ile ilgili yorumunda Zemaher, bu terimin byk gnah (kebre) olarak tanmlanabilecek her eyi kapsadn syler. 34 Bkz. 8:4, not 5.
33-725

33. SURE

sorumluluunuzun bilincine [hakkyla] sahip olursanz!35 O halde, edal bir ekilde konumayn ki kalplerinde maraz olanlar [size kar] bir arzuya kaplmasn: daima yerinde ve uygun ekilde konuun. 33 Evlerinizde sessizce oturun, eski cahiliye gnlerindeki36 gibi cazibenizi sergilemeyin; namazlarnzda dikkatli ve devaml olun, arndrc ykmllklerinizi ifa edin, Allah'a ve Elisi'ne itaat edin: ey [Peygamber'in] ev halk, Allah sizden yalnzca irkinlikleri gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor. 34 Evlerinizde okunan Allah'n mesajlarn ve [O'nun] hikmetini hatrlayn: phesiz Allah [hikmetinde] akl-sr ermez bir derinlik sahibidir, her eyden haberdardr.37 35 GEREK U K, Allah'a teslim olmu btn erkekler ve kadnlar, inanan btn erkekler ve kadnlar, kendilerini adam btn erkekler ve kadnlar, szlerine sadk btn erkekler ve kadnlar, skntlara gs geren btn erkekler ve kadnlar, [Allah'n karsnda] gszln anlayan btn erkekler ve kadnlar, karlksz yardmda bulunan btn erkekler ve kadnlar, nefislerini kontrol eden btn erkekler ve kadnlar,38 iffetleri zerine titreyen btn erkekler ve kadnlar39 ve Allah' durmakszn anan btn erkekler ve kadnlar iin, (evet,) bunlar[n tm] iin Allah, mafiret ve byk bir mkafat hazrlamtr. 36 Allah ve Elisi bir konuda hkm verdikten sonra40 artk inanm bir erkek ve kadnn kendileriyle ilgili konularda tercih serbestisi41 yoktur: [bu, hakk
35 Zmnen, ve bylece, Allah'n Elisi'nin eleri ve mminlerin anneleri olarak sahip bulunduunuz zel konumunuzun bilincinde olursanz. 36 Chiliyye terimi, bir peygamberin tebligatnn ortadan kalkmas ile yeni bir tebligatn balamas arasnda geen srede bir toplumun -veya medeniyetin- ahlak yozlamaya uramasn ve zel olarak da Muhammed (s)'in peygamberliinden nceki Arap putperestlii dnemini anlatr. Fakat terim, bu tarihsel anlam dnda, hangi dnemde ve sosyal evrede olursa olsun, genel olarak ahlak yozlama ve duyarszlama durumunu ifade eder. (Ayrca bkz. 5:50, not 71.) 37 Allah iin kullanlan latf teriminin, zellikle habr terimi ile bir arada kullanld zamanki anlam iin bkz. 6:103, not 89. 38 Sim terimi, ounlukla oru tutan olarak evrilirse de burada birincil anlam olan [her eyden] kanan veya [hibir eye] kendini kaptrmayan kiiyi ifade eder: kar. savm isminin konumaktan kanma anlamnda kullanld 19:26. 39 Lafzen, kendi uzuvlarna sahip olan erkeklere ve [kendilerini] koruyan kadnlara: bkz. 24:30, not 36. 40 Yani, Kuran'da ve Hz. Peygamber'in emirlerinde spesifik bir kural ngrlm ise. 41 Lafzen, kendi ilerinde (min emrihim) bir serbestlie sahip olmak -yani, davranlarnn ve hareket tarzlarnn vahyin koyduu kurallar tarafndan deil de, kiisel karlar veya
33-726

33. SURE

kendinde grerek] Allah'a ve Elisi'ne isyan eden kimse, apak bir sapknla dm olur. 37 VE BR ZAMAN,42 [ey Muhammed,] Allah'n ltufta bulunduu ve senin de iyilik ettiin kiiye,43 Eini terk etme ve Allah'a kar sorumluluunun bilincinde ol! demitin. Ve [bylece] Allah'n yaknda aydnla karaca eyi44 iinde gizlemitin; nk insanlar[n ne dneceklerin]den ekiniyordun, oysa ekinmen gereken yalnz Allah olmalyd!45 [Fakat] sonra Zeyd o kadnla beraberliini sona erdirdiinde46 onu seninle
temayllerince belirlenmesine izin vermek. 42 z edatnn bu ekilde evrilmesi konusunda bkz. sure 2, not 21. Yukardaki ayetle, 4. ayette ve devamnda deinilen tercihe bal ilikiler konusuna yeniden dnlmektedir. Muhammed (s)'in tebligatna balamasndan yllar nce ei Hz. Hatice, Kuzey Arabistan kabilelerinden Ben Kelb soyundan gelen ve kabile savalarndan birinde ocuk yata esir alnarak Mekke'de satlan gen bir kle olan Zeyd b. Hrise'yi kendisine hediye etti. Muhammed (s), ocuu alr almaz serbest brakt ve bir sre sonra da evlatl yapt. Zeyd de, buna karlk, slam' ilk kabul edenler arasnda yer ald. Yllar sonra, bir klenin yahut zgrlne kavumu eski bir klenin zgr domu bir kadnla evlenmesine kar eski Arap toplumunda mevcut olan nyarglar krmak iin Hz. Peygamber, Zeyd'i kendi z halasnn kz Zeyneb binti Cah ile evlenmeye ikna etti. Zeyneb, Hz. Peygamber'i o'nun haberi olmadan ocukluundan beri seviyordu ve bu nedenle, bu evlenme teklifine byk bir isteksizlikle ve yalnzca Hz. Peygamber'in otoritesine saygdan dolay raz oldu. Zeyd de bu beraberlie istekli olmadndan (nk o srada kendisi gibi zgrlne kavumu eski bir kle olan, olu sme'nin annesi mm Eymen ile mutlu bir evlilii vard) bu evliliin ne Zeyneb'e, ne de Zeyd'e mutluluk getirmemi olmas srpriz deildi. Zeyd, kendisini sevmediini gizlemeyen yeni eini birka defa boamann eiine kadar geldi, fakat her seferinde tahamml gstermeye ve ayrlmamaya Hz. Peygamber tarafndan ikna edildiler. Ancak sonunda evliliin yryemeyecei kesinleti ve Zeyd, Zeyneb'i H. 5. ylda boad. Ksa bir sre sonra da Hz. Peygamber, gemiteki mutsuzluundan dolay zerinde hissettii ahlak sorumluluu telaf etmek iin Zeyneb ile evlendi. 43 Yani, Zeyd b. Hrise'ye. Allah, onu mminlerden biri klm, Hz. Peygamber de yanna evlatlk olarak almt. 44 Yani, Muhammed (s)'in bizzat destekledii ve srarla tavsiye ettii Zeyd ile Zeyneb'in evliliinin yrmeyecei ve boanma ile bitecei gereini (bkz. bir sonraki not). 45 Lafzen, halbuki Allah, kendisinden korkmana daha ok laykt (ehakk). Bu ilah uyarya (ki, Kuran'n Muhammed (s) tarafndan retildii iddiasn tek bana rtmektedir) atfta bulunan Hz. Aye'nin yle syledii rivayet edilir: Allah'n Rasl, kendisine vahyedilenlerden birini gizlemek isteseydi, muhakkak ki bu ayeti gizlerdi (Buhr ve Mslim). 46 Lafzen, ona kar arzusu [veya onun zerindeki hakk] sona erdiinde, yani onu
33-727

33. SURE

evlendirdik ki [gelecekte] evlatlklar eleriyle ilgilerini kestiklerinde onlar[la evlendikleri] iin mminler sulanmasn.47 Ve Allah'n buyruu [bylece] yerine getirilmi oldu. 38 [O halde,] Allah'n kendisi iin takdir ettii eyi48 [yapmasndan dolay] Peygamber'e hibir su isnad edilemez. [Gerekte, bu] sizden nce gelip geenler iin de Allah'n bir uygulamasyd;49 ve [unu unutma ki] Allah'n iradesi mutlaka tecelli eder. 39 [Ve bu,] Allah'n mesajlarn [dnyaya] tebli edenler, O'ndan korkanlar ve O'ndan baka kimseden korku duymayanlar [iin de geerli olan Allah'n detidir]: hi kimse, Allah kadar, [insanlarn yaptklar iin] hesap sorucu deildir! 40 [Ve bilin ki, ey mminler,] Muhammed sizin erkeklerinizden hibirinin babas deildir,50 fakat o, Allah'n Elisi ve btn Peygamberler'in Sonuncusu'dur.51 Ve Allah her eyi hakkyla bilendir. 41 SZ EY imana ermi olanlar! Allah' oka ann, 42 ve sabah akam52 O'nun
boamak suretiyle (Zemaher). 47 Hz. Peygamber'in, Zeyneb'in gemiteki mutsuzluunu telaf etme istei dnda, evlatlnn eski eiyle evlenmeye zorlanmasndaki (ayette Biz onu seninle evlendirdik ifadesiyle vurgulanmtr) ilah maksat, mrik Arap inanlarnn tersine, evlatlk ilikisinin, biyolojik ebeveyn ocuk ilikisinden kaynaklanan evlilik snrlamalarndan hi birine tbi olmadn gstermektir (kar. bu surenin 4. ayeti, not 3). 48 Yani, Zeyneb ile evlenmesini; bu da yrrlkteki hukukun bak asn ortaya koymay ve Hz. Peygamber'in kiisel ahlak sorumluluu olarak grd konuda o'nu tatmin etmeyi amalyordu. 49 Yani, Muhammed (s)'den nceki btn peygamberlerde, Muhammed (s)'de olduu gibi, btn ahs istekler, Allah'a teslim olma kararllna uygun den isteklerdi: bu da, Allah'n seiciliini karakterize eden ve -daha sonraki yan cmleciin ifade ettii gibi- onlarn kanlmaz/mutlak kaderlerini (kaderen makdren) oluturan, doutan edinilmi uyumlu bir ruh halidir. 50 Yani, o btn toplumun manev babasdr (kar. bu surenin 6. ayeti ile ilgili not 8), yoksa yalnz bir kiinin veya belli kiilerin deil: bylece, hasbelkader bir peygamberin fiziksel neslinden gelmi olmann, tek bana kiiye bir erdem kazandraca anlay reddedilmi olmaktadr. 51 Yani, mhrn (htem) bir dkmann sonunu gstermesi gibi, o da peygamberlerin sonuncusudur. Htem terimi, bu anlamnn yannda, ayn zamanda bir eyin sonu veya sonucu anlamndaki hitm ile de e anlamldr: Bundan, Muhammed (s) araclyla vahyedilen mesajn -Kuran'n- btn ilah vahiylerin sonu ve z olarak grlmesi gerektii anlam karlr (kar. 5:48'in ikinci paragrafnn ilk cmlesi ile ilgili not 66 ve 7:158 ile ilgili not 126). Ayrca bkz. 21:107, not 102. 52 Lafzen, sabah ve akam vakitlerinde, yani her zaman.
33-728

33. SURE

ann yceltin. 43 O, size [kendi mesajlarn tayan] melekleriyle nimetlerini baheder ki sizi karanlklardan aydnla karsn. Ve O, mminler iin rahmet kaynadr. 44 O'na kavuacaklar Gn Selm hitabyla karlanacaklardr ve Allah, onlar iin en gzel dl hazrlamtr. 45 [Sana gelince,] ey Peygamber, unutma ki Biz seni [hakikatin] bir ahidi, bir mjdeci ve bir uyarc olarak gnderdik, 46 [herkesi] O'nun izniyle53 Allah'a aran ve k saan bir kandil olarak. 47 [O halde,] mminlere kendilerini Allah'tan byk bir ltuf beklediini mjdele; 48 hakikati inkar edenler ve ikiyzller[in deerlerin]e uyma ve onlarn incitici szlerine aldrma!54 (Yalnz) Allah'a gven: hi kimse Allah kadar gven verici olamaz. 49 SZ EY imana ermi olanlar! Mmin kadnlarla evlenir ve fakat onlara dokunmadan boarsanz, onlar adna bir iddet dnemi hesaplamaya ve (onlardan bunu) beklemeye hakknz yoktur;55 o halde [hemen] ihtiyalarn karlayn ve en gzel ekilde brakn.56 50 EY PEYGAMBER! Mehirlerini57 verdiin elerini ve Allah'n sana bahettii sava esirleri arasndan sa elinin altnda bulunanlar58 sana helal kldk. Ve
53 Yani, O'nun iradesi dorultusunda (Taber). 54 Yahut: fakat [aman,] onlar incitmekten kan (Zemaher) -bu iki karlktan hangisinin seilecei, ezhum'un anlamnn onlar tarafndan incitilmek mi, yoksa onlar incitmek mi olduuna baldr. 55 Lafzen, onlar iin hibir ekilde iddet hesaplamak zorunda deilsiniz -yani, ikinizin de hesaplamak zorunda olduu sreyi: kar. 2:228'in ilk blm ve bununla ilgili not 215. Ama eer evlilik fiilen gereklememise bir hamilelik sorunu domayacandan boanan kadnn iddeti beklemesi anlamsz olur ve ne kendisine ne de boand kocasna bir fayda salar. 56 Genelde btn mminleri ilgilendiren belli evlilik problemleri ile ilgili olan bu emir, sonraki ayette, yalnz Hz. Peygamber iin geerli olan evlilik kurallar konusundaki sylemin yeniden vurgulanmasna bir giri oluturmaktadr: Bylece, Ey Peygamber eleri! Siz [teki] kadnlar gibi deilsiniz (ayet 32) szleri ile balayan ayetle ve Zeyneb ile evliliini konu alan mteakip ifadelerle (ayet 37 vd.) balantl bulunmaktadr. 57 Ecr terimi, bu balamda, spesifik olarak mehir (mehr) anlamna gelen farda ile e anlamldr: bkz. sure 2, not 224. 58 Deiik yerlerde (bkz. zellikle 4:25, not 32) iaret edildii gibi slam, cariyeliin hibir ekline rza gstermez ve meru bir nikaha dayanmadka bir erkek ile kadn arasndaki her tr cinsel ilikiyi kesinlikle yasaklar. Bu konuda zgr bir kadn ile kle arasndaki tek fark, birincisinin kocasndan mehir talep edebilmesine karlk, meru yollarla sahip olduu klesi (lafzen, sa elinin sahip olduklar) ile, yani inancn ve zgrln savunulmas iin yrtlen Kutsal Savata (cihd) esir alnan bir kadn (2:190, not 167 ve 8:67, not 72) ile
33-729

33. SURE

seninle birlikte [Yesrib'e] g etmi olan amcalarnn ve halalarnn kzlarn, daylarnn ve teyzelerinin kzlarn;59 ve kendilerini Peygamber'e zgr iradeleriyle teklif eden, Peygamber'in de almak istedii60 mmin kadnlar [da sana helal kldk]: [bu sonuncusu] yalnz sana zg bir imtiyazdr, teki mminler iin deil, [zaten] onlara eleri ve sa ellerinin altnda bulunanlar konusunda yapmalar gerekeni bildirdik.61 [Ve] artk sen [gereksiz] bir endieye kaplmamalsn, phesiz Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr. 51 [unu bil ki,] onlardan dilediini bir sre yanndan uzaklatrabilirsin ve dilediini de yanna alabilirsin; ve [bir sre] uzaklatrdklarndan birini yeniden istemende bir vebal yoktur:62 bu, [seni her grdklerinde] gzlerinin parlamasn63 ve [gzden karldklar zaman] zlmemelerini ve onlara vermek zorunda olduun her eyden honutluk duymalarn salar: nk [yalnz] Allah kalplerinizden geeni bilir; ve Allah her
evlenen kiinin byle bir mkellefiyetinin olmamasdr: nk bu durumda kle kadnn evlenme yoluyla zgrln elde etmesi, mehire denk bir bedel olarak grlmektedir. 59 Bu, Hz. Peygamber'in evlilii konusunda -elerinden hi birini boayamamasna ilaveten (bkz. aadaki 52. ayet)- getirilmi yeni bir kstlamadr: Btn teki Mslmanlar amca veya daylar ocuklar ile evlenmekte serbest olduklar halde Hz. Peygamber, bunlar arasndan ancak kendisi ile birlikte Mekke'den Medine'ye g etmek (hicret) suretiyle slam'a ballklarn gl bir ekilde ve erkenden isbatlam olanlar ile evlenebilir: Beav'ye gre, amcalarnn ve halalarnn kzlar terimi, eski Arapa'daki kullanmndan gelen bir ierikle, yalnz gerek amca ve hala ocuklarn deil, genelde Muhammed (s)'in babasnn mensup olduu Kurey kabilesinin btn kadnlarn kapsar. Ayn ekilde daylarnn ve teyzelerinin kzlar da, annesinin kabilesi olan Ben Zhre'nin btn kadnlarn gsterir. 60 Bu yan cmlecik, lafzen, kim Peygamber'e kendini bir armaan olarak sunarsa (in vehebet nefseh) eklindedir. Klasik mfessirlerin byk ksm, bunun, bir mehir beklemeden veya istemeden anlamna geldiini, nk mehrin normal/sade Mslmanlar iin evlilik akdinin temel bir unsuru olduunu sylerler (kar. 4:4 ve 24 ve ilgili notlar; ayrca sure 2, not 224). 61 Yukardaki ara cmle, evlilik konusunda daha nce vahyedilmi genel kurallara (bkz. 2:221, 4:3-4 ve 19-25 ve ilgili notlar) ve zellikle mehir sorunu ile ilgili olanlara iaret etmektedir. 62 Bylece Hz. Peygamber'e, doutan adalet duygusuna sahip olmasna ve her zaman elerine mutlak bir eitlik duygusuyla yaklatn hissettirecek ekilde davranmasna ramen, onlara kar kocalk mkellefiyetlerinde kat bir dnm (rotation) kuralna uymak zorunda olmad sylenmektedir. 63 Yani, Hz. Peygamber onlardan birine ne zaman yaklasa, bunu kocalk sorumluluunun bir gerei olarak deil de, iten gelen bir efkat ve sevgi ile yaptna kesinlikle emin olduklarndan.
33-730

33. SURE

eyi bilendir, halmdir.64 52 Bundan sonra [baka] hibir kadn sana helal deildir65 -onlar[n hi birini] baka kadnlarla, gzellikleri seni fazlasyla cezbetse de, deitirme[ne izin verilmemitir]-66 [halen] sahip olduklarn67 dnda [hi biri sana helal deildir]. Allah her eyi grp gzetendir. 53 SZ EY imana ermi olanlar! zin verilmedike Peygamber'in evlerine girmeyin; ve yemek iin [davet edildiiniz zaman erkenden] gidip hazrlanmasn beklemeye kalkmayn: arldnzda [en uygun zamanda] girin; yemei yiyince hemen ayrln, lafa dalmayn: bu durum Peygamberi zebilir, ama sizden
64 bni Hanbel'in Msned'inde Hz. Aye'den rivayet edilen bir Hadis'e gre Hz. Peygamber, sevgisini eleri arasnda eit bir ekilde paylatrr ve yle dua ederdi: Ey Allah'm, ben elimden geleni yapyorum, yleyse benim elimde olmayp [yalnzca] Senin kudretinde bulunan bir ey[i yapamadm]dan dolay beni sorumlu tutma! -bu ekilde kalbinin iindekine, yani [elerinden] bir ksmn tekilerden daha fazla sevmesine iaret etmek istiyordu. 65 Baz mfessirler (mesela Taber) bu kstlamann yukarda 50. ayette saylan drt kadn kategorisi ile balantl olduunu ileri srerler: oysa, bu yasaklamann Hz. Peygamber'in halen evli bulunduu kadnlara ilaveten baka herhangi bir kadnla evlenmesini kapsad daha doru grnmektedir (Beav, Zemaher). bni Abbs, Mchid, Dehhk, Katde ve bni Zeyd (ki tm bni Kesr'de yer almaktadr) yahut Hasan Basr (Taber tarafndan 28-29. ayetler ile ilgili yorumunda nakledilmitir) gibi baz ilk dnem tannm otoriteleri, daha fazla evliliin yasaklanmasn, dnya hayatnn cazibeleri ile ahiretin gzellikleri arasnda yaplan tercihe dayandrmlardr. Hz. Peygamber'in eleri, 28-29. ayetlerdeki srarl vurgulamalar karsnda bu tercihi yapmak durumunda kalmlar ve tercihlerini Allah ve Rasl iin kullanmlard (kar. yukardaki 32. not). Btn bu ilk dnem otoriteleri, 52. ayetin nzuln -ve onun Hz. Peygamber'in elerini kasdettii gereini- inanlar ve ballklarndan dolay Allah'n onlara bu dnyada verdii bir dl olarak deerlendirirler. Hz. Peygamber'in Sana bundan sonra [baka] bir kadn helal deildir kesin emrini grmezden geldiini dnmek mmkn olmadndan, szkonusu pasajn, Hayber'in fethinin ve Hz. Peygamber'in Safiyye ile evliliinin -son evlilii- vuku bulduu H. 7. yldan nce nazil olmas mmkn deildir. Sonu olarak 28-29. ayetlerin (ki, biraz nce grdmz gibi, 52. ayet ile yakn bir balant iindedirler) daha sonraki bir dnemde nazil olduunu dnmek daha dorudur, yoksa H. 5. ylda (yani Hz. Peygamber'in Zeyneb ile evlendii ylda) deil. 66 Yani, yerine baka bir e almak iin mevcut elerinden birini boamana (burada vurgu, elerinden birini deitirmenin -yani, boamann- yasaklanmasna yaplmtr). 67 Buradaki m meleket yemnuke (lafzen, sa elinin sahip olduklar yahut malik bulunduklar) ifadesi, bence, 4:24'deki ile ayn anlam, yani sizin izdiva yoluyla sahip bulunduklarnz (bkz. sure 4, not 26); anlamn tamaktadr: o halde yukardaki ayetin, Hz. peygamber'in o anda akdedilmi bulunan evliliklerini kapsad kabul edilmelidir.
33-731

33. SURE

[gitmenizi istemeye de] ekinebilir: fakat Allah doru[yu size retmek]ten ekinmez.68 [Peygamber'in elerine gelince,] onlardan bir ey isteyeceiniz vakit perde69 arkasndan isteyin: bu hem sizin kalplerinizin, hem de onlarnkinin temizliini pekitirir. Ayrca sizin Allah'n Elisi'ni zmeniz ve o'nun vefatndan sonra elerini nikahlamanz70 caiz deildir: dorusu bu, Allah nazarnda byk bir gnahtr. 54 Bir eyi aktan da, gizli de yapsanz, [unutmayn ki,] Allah her eyi hakkyla bilir. 55 [Fakat] onlarn71 babalarna, oullarna, kardelerine, erkek kardelerinin veya kz kardelerinin oullarna, kadn hizmetilerine yahut sa ellerinin sahip olduu [kadn kleleri]ne [serbeste grnmelerinde] bir mahzur yoktur. Ama [ey Peygamber eleri,72 her zaman] Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun; phesiz Allah, her eye ahittir. 56 Allah ve melekleri, phesiz, Peygamberi kutsarlar: [o halde] ey iman etmi olanlar, siz de o'nu kutsayn ve kendinizi [o'nun rehberliine] tam bir teslimiyetle terk edin!
68 Yukardaki pasaj, 45-48. ayetlerde Hz. Peygamber'in tebligatna yaplan atfla balantl olarak o'nun adalar arasndaki esiz konumunu vurgulamaktadr; fakat Kuran'n tarih olaylara ve durumlara yapt atflardaki genel slubuna uygun olarak, burada ngrlen ahlak prensip de, belli bir zaman ve evre ile snrl deildir. Kuran, Hz. Peygamber'in Ashb'n o'nun kiiliine sayg gstermeleri iin uyarmak suretiyle btn mminlere onun her zamanki yce konumunu hatrlatmaktadr (kar. 2:104, not 85); bunun da tesinde, toplumsal hayat ile ilgili belli davran kurallarn onlara retmektedir: bu kurallar ilk bakta ne kadar nemsiz grnseler de, gerek bir kardelik duygusu, karlkl anlay ve bakalarnn kiiliine ve mahremiyetine sayg temeline oturmas gereken bir toplumda psikolojik bir deer/anlam tarlar. 69 Hicb terimi, iki ey arasna giren veya birini dierinden ayran, koruyan veya gizleyen nesneyi ifade eder; kullanld yere gre, hem somut hem de soyut anlamlaryla bariyer, engel, duvar, cam, perde, rt vb. gibi kelimelerle karlanabilir. Hz. Peygamber'in elerine ancak bir perde yahut pencere arkasndan yaklalmas emri, Hz. Peygamber'in birok Sahbesi'nin yapt gibi, lafz anlamyla anlalabilecei kadar mminlerin annelerine gsterilmesi gereken derin saygy ifade eden mecaz anlamyla da yorumlanabilir. 70 Lafzen, ondan sonra eleriyle evlenmek. 71 Yani, Hz. Peygamber'in elerinin (yukarda 53. ayette geen, onlarla bir perde arkasndan konuulmas buyruu ile balantldr). 72 Bu parantez ii ifade, daha sonra gelen oul emir kipindeki ittakne'nin mennes hali dikkate alnarak konulmutur.
33-732

33. SURE

57 Allah' ve Rasl'n [bilerek] incitenlere gelince; Allah onlar bu dnyada ve ahirette (rahmetinden) yoksun73 brakacak ve onlar iin alaltc bir azap hazrlayacaktr. 58 Mmin erkekleri ve mmin kadnlar yapmadklar bir fiilden dolay sulayanlara gelince, onlar iftira atma suu ilemi ve bylece ak bir gnaha girmi olurlar. 59 Ey Peygamber! Elerine, kzlarna ve [teki] btn mmin kadnlara [toplum iine ktklarnda] d kyafetlerini zerlerine almalarn syle: bu, onlarn [temiz kadnlar olarak] tannmalarn ve rahatsz edilmemelerini temin eder.74 Ama [unutma ki] Allah, ok balaycdr, rahmet kaynadr!75 60 TE BYLE, eer76 ikiyzller, kalplerinde hastalk olanlar77 ve yalan haberler yayarak [Peygamber'in] kent[in]de huzursuzluk karanlar78 [dmanca hareketlerinden] vazgemezlerse [ey Muhammed,] onlar zerinde stnlk kurman salarz, o zaman bu [kentte] sana ok az bir sre komu kalacaklardr:79 61 ve onlar, Allah'n rahmetinden yoksun olduklarndan grldkleri yerde yakalanacaklar ve teker teker ortadan kaldrlacaklardr.80 62 Daha nce gelip
73 Klasik Arapa'da laneh (lnet) terimi az ok ibd (uzaklatrma veya yok etme) ile e anlamldr. Bu sebeple Allah'n lanet'i (O'nun bir gnahkar, gzel olan her eyden mahrum etmesi (Lisnu'l-Arab) veya rahmetinden mahrum brakmas (Menr II, 50) anlamlarna gelir. Aada 61. ayette geen meln terimi ise, Allah'n rahmetinden yoksun kalm kiiyi ifade eder. 74 Kar. 24:31'in ilk iki cmlesi ve ilgili dipnotlar 37 ve 38. 75 Yukardaki ayetin spesifik ve zamanla kaytl ifade tarz (ki Hz. Peygamber'in elerine ve kzlarna atfta bulunmasndan aka bellidir) ve kadnlarn toplum iine ktklarnda d kyafetlerini (min celbbihinne) zerlerine almalar tavsiyesindeki bilinli mphemlik, bu ayetin, terimin genel, zaman ve mekan st anlamyla, bir hkm ifade etmekten ok, zamann ve sosyal evrenin srekli deimesi karsnda uyulmas gerekli ahlak bir rehber anlam tadn gsterir. Ayetin sonunda Allah'n affediciliine ve rahmetine yaplan atf da, bu gr desteklemektedir. 76 Le-in edatnn yukardaki ekilde evrilmesi konusunda bkz. sure 30, not 45. Bu pasaj ile birlikte 1. ayette deinilen ve 9-27. ayetlerde daha ayrntl olarak zerinde durulan konuya yeniden dnlmektedir: Hz. Peygamber'in ve Ashb'nn Yesrib'in (ki o zaman Mednetu'nNeb, Peygamber Kenti olarak anlmaya balamt) ilk yllarnda karlatklar muhalefet. 77 Bkz. yukardaki not 16. 78 Zemaher, murcifn terimini yukardaki ekilde aklamaktadr. 79 Yani, seninle onlar arasnda ak bir mcadele balayacaktr ve bu mcadele onlarn Medine'den kovulmalaryla sonulanacaktr. 80 Lafzen, [byk] bir lmle ldrleceklerdir. Bu balant iin bkz. 2:191, not 168. Melnne'yi Allah'n rahmetinden yoksun olan eklinde evirmem konusunda bkz.
33-733

33. SURE

geen [bu tr gnahkar]lar iin Allah'n tatbik ettii yol budur; ve sen Allah'n tatbikatnda bir deiiklik gremezsin!81 63 NSANLAR sana Son Saat hakknda soracaklar. De ki: Onun bilgisi Allah katndadr; senin btn bildiin ise, Son Saat'in yakn olduudur!82 64 Gerek u ki, Allah hakikati inkar edenleri rahmetinden kovmu ve onlar iin yakc bir ate hazrlamtr; 65 onlar orada sonsuza kadar kalacaklar: ne bir dost, ne de bir yardmc bulamayacaklardr. 66 Yzlerinin atete darmadan olduu o Gn,83 Eyvah diye feryad ederler, keke Allah'a itaat etseydik, keke Eli'ye uysaydk! 67 Ve Ey Rabbimiz! diyecekler, Biz liderlerimize ve ileri gelenlere uyduk, bizi doru yoldan uzaklatranlar onlardr! 68 Ey Rabbimiz! Onlara iki misli azap ektir ve rahmetinden tamamen mahrum brak!84 69 SZ EY imana ermi olanlar! Musa'ya eziyet eden [srailoullar] gibi olmayn; [unutmayn ki] Allah, [o'nu kendisine kar veya kendisi hakknda] ileri srdkleri iddialardan temize kard:85 nk o, Allah katnda byk eref ve itibar sahibiydi. 70 Siz ey iman etmi olanlar! Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun ve [her zaman] hakk ve doruyu konuun;86 71 [o zaman,] Allah ilerinizi deerli
yukardaki 73. not. 81 Kar. 35:42-44 ve zellikle 43. ayetin son paragraf. 82 Bkz. 7:187. 83 Kuran'n baka birok yerinde olduu gibi burada da yz, insan kiiliinin en anlaml ve deerli paras olarak btn bir insan kiiliini temsil eder; ve yzn atete darmadan olmas, gnahkarlarn iradelerinin tkenmesini ve tam bir aresizlie itilmelerini ifade eden sembolik bir deyimdir. 84 Lafzen, onlara byk bir lnetle lnet et (ilanhum), yani rahmetinden kov. 85 Bu, Ahd-i Atk'de (mesela, Saylar xii, 1-13) zikredildii gibi, baz takipilerinin Hz. Musa'ya attklar iftiralara ve Kuran'n deindii baz ar taleplere bir iarettir. Mesela, Ey Musa, biz Allah' kendi gzmzle grmedike sana inanmayz (2:55), yahut sen ve Rabbin, ikiniz gidin ve savan! (5:24). Bu rnekler, Kuran'n Muhammed (s) tarafndan uydurulduu ve sonra Allah'a yaktrld ve onun bir meczup olduu eklinde ska ileri srlen isnadlar ile ve ayrca Muhammed (s)'den, mucize gstermek ve -bu surenin 63. ayetinde de vurguland gibi- Son Saat'in tarihini bildirmek suretiyle peygamberliini isbat etmesini beklemek gibi sama talepler ile paralellik gstermektedir. 86 Kavl-i sedd ifadesi, kelime anlamyla, ta gediine koyduran sz, yani doru ve yerinde sylenen sz anlamna gelir. Kuran'da getii teki tek yerde (4:9'un sonu), hakk konumak/drst ve insafl konumak eklinde evrilebilir; bu rnekte ise bakalar hakknda, btn gizli anlamlardan, malardan ve yersiz kukulardan arnm bir ekilde konumay ve gerei, abartmadan ve azaltmadan, olduu gibi aktarmay ifade eder.
33-734

33. SURE

klar ve gnahlarnz affeder. Ve [bilin ki] kim Allah'a ve Rasl'ne itaat ederse byk bir zafere erimi olur. 72 Gerek u ki, Biz [akl ve irade] emaneti[ni] gklere, yere ve dalara sunmutuk;87 ama (sorumluluundan) korktuklar iin onu yklenmeyi reddettiler. O (emanet)i insan stlendi;88 zaten o, daima hakszla ve aklszla son derece meyyal biridir. 73 [te bylece] Allah, ikiyzl erkek ve kadnlara ve kendisine e koan erkek ve kadnlara89 azab edecektir. Ve mmin erkeklere ve mmin kadnlara rahmetiyle ynelecek olan [da] Allah'tr: Allah gerekten ok balaycdr, bir rahmet kaynadr!

87 Klasik mfessirler, bu rnekte geen emnet (emanet etmek) terimi iin akllarna gelen her trl aklamay yapmlardr. Ama bu aklamalarn en ikna edici olan (yukardaki ayet ile ilgili olarak Lane I, 102'de deinilen aklama), emnet'in muhakeme yahut akl (intellect) ve irade -yani, iki veya daha fazla hareket tarz veya eylem biimi arasnda, dolaysyla iyi ve kt arasnda seim yapabilme yetenei- olduu eklindeki aklamadr. 88 Zmnen, Ama sonra, sahip olduu akldan ve nisb serbest iradeden kaynaklanan ahlak sorumlulua layk olduunu gsteremedi (Zemaher). Bu, elbette genel insan trne zg olup onun btn fertlerinin mutlaka byle olduu anlamna gelmez. 89 Baka bir deyile, kendi akllar ve vicdanlarnn gereine uygun davranmayanlara nsann hem bu dnyada hem de teki dnyada karlaaca azap, -bu cmlenin bandaki lmu'lkibe'nin de gsterdii gibi- Allah'n keyf bir takdiri olmayp insann manev/ahlak yozlamasnn zorunlu bir sonucudur. (Kar. Allah'n hakikati inkar edenlerin kalplerini mhrlediinden sz eden 2:7, not 7.)
33-735

34. SURE

34. SEBE
Bu surenin Mekke dneminin ikinci yarsnda, muhtemelen de 17. surenin (sr) nzulnden ksa bir sre nce indirildii hemen hemen kesindir. Surenin bal, 15-20. ayetlerinde geen ve insann kudretinin, zenginliinin ve ihtiamnn ebediyyen devam etmeyeceini gstermeyi amalayan Sebe (Kitb- Mukaddes'deki eba) halk ile ilgili deinmeden gelmektedir. Surenin tamamnn dayand temel espri, 9. ayetindeki btn insanla ynelik Gn ve yerin ne kadar az bir ksmnn nlerine serildiini ve ne kadarnn da gizlendiini anlamazlar m? sorusunda ve 46. ayetindeki, insan ahlak sorumluluunun farknda olmaya aran De ki: size bir tek ey tavsiye edeceim: ister bakalaryla birlikte olun ister yalnz, Allah'n huzurunda bulunduunuzu unutmayn ifadelerinde zetlenebilir.

1 HAMD, gklerde ve yerde ne varsa tmnn gerek maliki olan Allah'a mahsustur; ahirette de hamd O'na mahsus olacaktr. Yalnz O'dur hikmet Sahibi, her eyden haberdar olan: 2 O, topraa giren ve ondan kan her eyi, gkten inen ve ona ykselen her eyi bilir.1 O, tek bana, rahmet kaynadr, mafiret sahibidir. 3 Ama hakikati inkara artlanm olanlar, Kyamet Saati bizi asla bulmaz! diye dnrler.2 De ki: Hayr, insan kavraynn tesindeki her eyi bilen Rabbimin hakk iin o mutlaka sizi bulacaktr! Gklerde ve yerde zerre kadar bir ey bile O'nun bilgisinden kaamaz; ve bundan daha kk veya daha byk bir ey yoktur ki [O'nun] apak fermannda yer almasn; 4 O, bylece, inanan ve iyi iler yapanlar dllendirir: onlar iin mafiret ve muhteem bir rzk vardr;3 5 mesajlarmza kar mcadele ederek
1 Bu tanm, hem madd hem de manev oluumlar kapsar: Toprak altnda kaybolup sonra yeniden ortaya kan sular; tohumun bitkiye ve bitkinin de petrol ve kmre dnmesi; toprak altnda kalan eski yaplarn ve uygarlklarn izleri ve bunlarn daha sonraki kuaklarn bilinlerinde ve baklarnda yeniden canlanmas; hayvan ve insan cesetlerinin yeni bir hayatn beslenme kaynaklar haline gelmesi; topraktaki buharn gklere ykselmesi ve sonra yamur, kar ve dolu olarak yeniden yere inmesi; insanlarn zlemleri, mitleri ve ihtiraslarnn zirvelere trmanmas ve ilah vahyin insanlarn zihinlerine inmesi; bylece inancn ve dncenin yenilenmesi ve bununla birlikte yeni yaplarn, yeteneklerin ve mitlerin yeermesi: ksacas, Allah'n yaratma eylemini karakterize eden doum, lm ve yeniden dirilmenin sonsuz biimde tekrarlanmas. 2 Tanrtanmazlarn bu iddias ikili bir anlam tar: (1) Evren, ncesiz ve sonraszdr; yalnzca deiebilir, ama hibir zaman yok olmaz! -ki bu, Allah'n ebed/sonsuz olduu gereini inkara kadar gider; ve (2) Kyamet Saati'nin sembolize ettii yeniden dirilme ve ilah yarglanma/hesap verme yoktur; bu da, lmden sonraki hayatn ve bylece insan hayatna atfedilen btn deerin ve anlamn inkarna varr. 3 Bkz. 8:4, not 5.
34-736

34. SURE

onlarn amacn geersiz klmaya alanlara gelince, [yaptklar] irkinliklerin bir sonucu olarak4 onlar iin ackl bir azap vardr. 6 BLG ve kavray yetenei ile donatlm olanlar, Rabbinden sana indirilen her eyin hak olduunu ve kudret Sahibi'nin, her trl vgye layk Olan'n yoluna ilettiini bilirler. 7 Buna karlk, hakikati inkara artlanm olanlar, [kendileri ile ayn zihniyette olanlara] yle derler: [lp] saysz paralara daldktan sonra yeni bir yaratlla -evet, dikkat edin, (yeni bir yaratlla)- [hayata dnm] olacanz iddia eden bir adam gsterelim mi size? 8 O, [bile bile] kendi uydurmalarn m Allah'a isnad ediyor; yoksa bir deli mi? Asla! [Peygamber'de hibir delilik yoktur;] ama ahirete inanmayanlar azaba gark olacak ve byk bir sapknlk iinde5 bulunacaklardr. 9 Gn ve yerin ne kadar az ksmnn nlerine serildiini, ne kadarnn da gizlendiini anlamazlar m?6 [Yine anlamazlar m ki] Biz dileseydik onlar yerin dibine batrr,7 yahut g balarna geirirdik?8 Btn bunlarda, [pimanlk duyarak] O'na ynelen her [Allah'n] kul[u] iin bir
4 Ricz (irkinlik veya irkin davran) isminden nce gelen min edat (lafzen, ...den/dan), bu gnahkarlar teki dnyada bekleyen azabn, bu dnyada bilerek yaptklar kt fiillerin tabii bir sonucu olduunu gsterir. 5 Lafzen, uzak bir dalalet iinde; (dall -lafzen, hata etmek veya sapmak- teriminin Kuran'da sapklk anlamnda kullanl iin bkz. 12:8 ve 95). Bu ifadenin tertip tarz, azabn kesin olarak bu dnyada olacana iaret etmektedir (yukarda 5. ayette sz edilen teki dnyadaki azabn tersine): sapknlk (dallet) kavram teki dnya ile balantl olarak dnldnde anlamsz grnd halde, insanlarn mutlak ahlak deerlere ve bu deerler zerine bina edilmi mutlak ilah yarglara inanlarn kaybetmelerinin kanlmaz bir sonucu olan ahlak ve sosyal zlme -ve dolaysyla, bireysel ve sosyal kriz- balamnda daha anlalr hale gelmektedir. 6 Lafzen, ...gkten ve yerden elleri arasnda olan ile arkalarnda olann farknda deiller mi?: sure 2, not 247'de aklamas yaplan deyimsel bir ifade. Yukardaki ifade, bu balamda -ve 2:255'de- insann ulat yahut kendisine sunulan bilginin nemsizliini vurgular; o halde insan, yeniden dirilmenin ve lmden sonraki hayatn insan tecrbesinin ulaamayaca bir fenomen olduunu, dier taraftan, evrendeki her eyin Allah'n snrsz yaratma gcn isbatladn grd halde nasl bu realiteleri inkar edecek kadar kstah olabilir? 7 Yani, bir deprem sonucunda. 8 nceden kestirilemeyen jeolojik ve kozmik olaylara -yer sarsnts, meteor veya meteoritlerin d, kozmik nlar vb.- yaplan bu atf, gn ve yerin ne kadar az bir ksm nlerine serilmitir ve ne kadar da gizlenmitir ifadesini glendirmekte ve Allah'n bilgisinin kuatclna ve yceliine nazaran insann gszln vurgulamaktadr.
34-737

34. SURE

ders vardr.9 10 VE [bylece] Biz Davud'u ltfumuzla onurlandrdk:10 Siz ey dalar! Onunla birlik olup Allah'n yceliini terennm edin! Ve [siz de] ey kular!11 Biz o'ndaki btn sertlii ve katl yumuattk12 11 [ve o'na u telkinde bulunduk:] Gzel ileri oka, hibir snr gzetmeden yap ve onlarn dzenli akna derin bir anlam kazandr.13 Ve [bylece ey mminler, hepiniz] doru ve yararl iler yapnz: nk Ben btn yaptklarnz grrm! 12 BZ rzgar Sleyman[n emrin]e verdik: sabahki hareketi bir aylk yolculuk [mesafesinde], akamki hareketi de bir aylk [mesafede tamamlanan] rzgar.14 Ve erimi bakr menban o'nun buyruu altnda15 akttk; grnmeyen
9 Bkz. 24:31'in son cmlesi ve buna ait not 41. 10 Lafzen, Davud'a tarafmzdan bir stnlk verdik. Bu, bir nceki ayette pimanlk duymaya yaplan dolayl atf ile balantldr: Hz. Davud, 38. surede, birden gnah ilediinin farkna varp da hemen Allah'tan gnahn balamasn dilemesine ... ve tevbe ederek O'na ynelmesine (38:24) yaplan atf nda zel olarak seilmitir. 11 Kar. 21:79 ve ilgili not 73. 12 Lafzen, O'nun iin ... Hadd terimi, ncelikle, kelimenin hem somut hem de soyut anlamyla keskin olan ey iin kullanlr: bu ikinci anlam iin kar. Kuran'n, bakn bugn artk daha keskin (hadd) (50:22) ayeti yahut u deyimsel ifadeler: racul hadd, keskin zekal adam; haddu'n-nazar, ( bakalarna) sert sert bakan; riha hadde, keskin bir koku vb. (Lisnu'l-Arab). Belirtme taks ile kullanlan bir isim olarak el-hadd keskin olan her ey, veya keskinlik veya demir anlamlarn ifade eder. Allah'n Hz. Davud'daki btn keskinlikleri/sertlii ve katl yumuatmas, akas, o'nun (Mezmurlarnda ifade edilen) stn gzellik duygusuna, iyiliine/yceliine ve tevazuuna bir iarettir. Yukardaki ifadenin alternatif bir evirisi yle olabilir: Biz demiri o'nun iin yumuattk. Bu karlk da, o'nun airlik, savalk ve yneticilik gibi stn yeteneklerine bir iaret saylabilir. 13 Sbi (mennesi sbiah) sfat, kapsaml, bol ve tam (mkemmel anlamnda) olan eyi ifade eder. oul ekli sbit ise, isim ilevini grr ve lafzen, tam/eksiksiz ve detayl yahut mkemmel eyleri (veya ileri), yani snrsz ekilde ve oka yaplan gzel ileri gsterir: kar. 31:20'de geen ayn muhtevadaki baka bir rnek -(Allah) nimetlerini nnze alabildiine serdi (esbea). Serd ismi ise, birbiri ardsra yaplan veya paralar (yahut safhalar) birbirini dzenli bir ekilde izleyen, yani devam eden ve tekrarlanan ey anlamna gelir. 14 Kar. 21:81 ve buna ait not 75. Hz. Sleyman'n kiilii ile ilgili menkbelerin daha genel bir aklamas iin bkz. 21:82, not 77. 15 Lafzen, o'nun iin: burada, muhtemelen Hz. Sleyman'n, Kitb- Mukaddes'e gre (kar. II Tarihler, iv) yeni ina edilen mbedi iin yaptrd ok saydaki bakr ve pirin malzemeye iaret edilmektedir.
34-738

34. SURE

varlklardan bir ksm [da] Rablerinin izniyle o'nun iin16 al[maya mecbur kln]dlar; ve hangisi emrimizden ktysa ona yakc atein azabn tattrrdk: 13 o'nun iin isteine gre mbedler, heykeller, byk tekneler kadar [geni] havuzlar ve salamca tesbit edilmi17 kazanlar yaptlar. [Ve dedik ki:] Ey Davud kavmi, [Bana kar] kr (duygusu) iinde aln;18 ve [unutmayn ki] kullarm arasnda [bile]19 hakkyla kredenler ok azdr! 14 [Sleyman da lm elbet tadacakt; fakat] Biz o'nun lmne hkmettiimiz zaman, assn kemiren kurttan baka ldn gsteren bir iaret yoktu.20 Ve Sleyman devrilince aka ortaya kt ki, [o'nun emrindeki] grnmeyen varlklar, kavraylarnn tesindeki gereklii21 bilmi olsalard o aalayc [hizmetilik] azab iinde [skntyla] yaamaya devam etmezlerdi.22
16 Lafzen, elleri arasnda, yani o'nun iradesine tbi olarak: bkz. 21:82 ve notlar 76 ve 77. Cinn'i grnmeyen varlklar olarak evirmem konusunda bkz. Ek III. 17 Yani, byk bir hacme sahip olmalarndan dolay. Kar. melek heykellerinin (tasvirlerinin) anlatld II Tarihler iii, 10-13 ve oniki mermer stun zerinde duran ve hahamlarn iinde ykandklar (ayn yer, iv, 6) suyun konulmasna yarayan dev boyutlu bir sv denizini (yani, havuzunu) tasvir eden iv, 2-5. Mbedler ise, yeni ina edilen mbedin eitli salonlardr. 18 Grnte Hz. Davud'un ailesine veya kavmine hitab eden bu szler, aslnda her dnemdeki btn mminler iin bir uyardr. nk onlarn tm, manev anlamda, Hz. Davud'un kavmidir. 19 Yani, kendilerini Allah'n kulu olarak grenler arasnda bile. nk [Allah'a] gerekten kredici olan, yalnzca, Allah'a yeterli krde bulunamayacan anlayan kiidir (Zemaher). 20 Bu, eski Arap geleneinin vazgeilmez bir paras olan ve Kuran'n da baz retilerini mecaz olarak anlatmakta ara olarak kulland saysz Hz. Sleyman menkbesinden yalnzca biridir. Bu menkbeye gre Hz. Sleyman, saraynda assna dayanm bir ekilde ld ve bir sre hi kimse ldnn farkna varmad: Onun iin almakla grevlendirilmi olan cinn de, kendisine yklenmi olan ar grevlerini yapmaya devam etti. Fakat sonra bir kurt Hz. Sleyman'n assn kemirmeye balad ve desteksiz kalan vcudu yere yld. Burada sadece ana izgileriyle deinilen bu kssa, insan hayatnn nemsizlii ve doal gszl ile dnyev kudret ve ihtiamn boluu ve geiciliini anlatan bir mecaz olarak kullanlmtr. 21 ayb, ya mutlak yahut -burada olduu gibi- izaf ve geici anlamda, [yaratlm bir varln] kavraynn tesindeki eydir. 22 nk Hz. Sleyman'n onlar zerindeki hakimiyetinin bitmi olduunu grrlerdi. Burada, Kuran dilinin zelliklerinden biri olan vecz bir slup iinde ncelikle, sadece gzlemlenebilen veya hesaplanabilen/llebilen fenomenlere dayal tmdengelimlerin ve akl yrtmelerin sonularn kapsayan tecrb bilginin snrll vurgulanmtr. kinci olarak da, verili artlarda hangi davran tarznn doru olduuna yalnzca byle snrl bilgi
34-739

34. SURE

15 SEBE halk, [ekici gzellikler iindeki] yurtlarnda [Allah'n rahmetinin] bir iaretine sahiptiler;23 saa ve sola doru uzanan iki [geni] bahe, [onlara sanki u ary yapyordu:] Rabbinizin size bahettii rzktan yiyin ve O'na kredin: ne gzel topraklar ve ne balayc bir Rab! 16 Ama onlar [Bizden] yz evirip uzaklatlar ve bu yzden barajlarn ykp geen,24 sahip olduklar [son derece verimli] iki baheyi sadece brtlen, lgn ve birka tane [yabani] sedir aacndan ibaret (virane) bir baheye eviren bir sel gnderdik: 17 hakikati inkar etmelerinden dolay onlar ite byle cezalandrdk. Biz, nankrlk yapanlardan bakasn hi cezalandrr myz?25
kategorilerine dayanarak doru biimde karar vermenin imkanszl vurgulanmaktadr. Kssa, bu ekliyle grnmeyen varlklar ile ilgili olsa da, ondan alnacak ahlak ders (tecrb bilgi, ilah bir rehberlikle tamamlanmadka ve desteklenmedike herhangi bir ahlak ilkeye kaynaklk edemez eklinde zetlenebilir) bariz olarak insanoluna da hitab etmektedir. 23 Bu ifade, nceki pasajda geen Allah'a kretme ars ve 13. ayetin sonundaki, kendilerini Allah'n kullar olarak grenler arasnda bile gerekten kredenlerin ok az olduu (bkz. yukarda not 19) beyan ile balantldr. Sebe (Arapada sebe) Krall, Gneybat Arabistan'da yerleik bulunuyordu ve en parlak dnemlerinde (M.. ilk bin ylda) yalnzca Yemen'i deil, Hadramevt'in geni bir blmn, Mahrah topraklarn ve imdiki Habeistan'n byk bir blmn de iine alyordu. Sebeliler, bakent Marib'in -bazan Mrib olarak okunuyordu- evresinde, yzlerce yllk bir zaman kesiti iinde, gnmze kadar ayakta kalabilmi muhteem kalntlaryla tarihte byk bir n yapm olan olaanst barajlar, bentler ve suyollar ebekeleri ina etmilerdi. Sebe lkesi, btn Arap Yarmadas'nda dillere destan olan muazzam gelimesini bu byk barajlara borluydu. (H. 334'de len corafya bilgini Hemedn bu barajlar ebekesinin sulad topraklarn Douya, Rubu'l-Hl snrlar evresindeki Sayhad lne doru uzandn nakleder.) lkenin zenginlemesi, halknn ticar faaliyetlere youn ilgisinden ve Marib'den Kuzeyde Mekke, Medine ve Suriye'ye, Douda Arap Denizi kylarndaki Zufr'a doru ilerleyen ve bylece Hindistan ve in'e balanan deniz yollar ile birleen baharat yolunu kontrol etmelerinden ileri geliyordu. Yukardaki pasajn deindii dnem, tabii, 27:22-44'de sz edilenden daha sonraki bir zamana tekabl eder. 24 Lafzen, barajlar su altnda brakan (seylu'l-arim). Bu felaketin tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Fakat, Marib Barajnn ilk yklnn muhtemel tarihi M.S. 2. yzyl olabilir. (Bu olaydan sonra) Sebe Krall byk lde harap oldu ve bu da, gneyli (Kahtn) birok kabilenin Yarmada'nn kuzeyine doru g etmelerine yol at. Ardndan, barajlar ve kanallar ebekesi belli lde onarld, fakat lke eski refah dzeyine bir daha ulaamad ve slam'n zuhurundan 20-30 yl nce de bu byk baraj tamamen kt. 25 Ne Kuran, ne de hibir sahih Hadis, Sebe halknn Marib barajnn son knden ksa bir sre nce (yani, M.S. 6. yzylda) iledikleri gnahn mahiyeti hakknda kesin bir ey sylememektedir. Fakat bu belirsizlik bilinlidir. Sebe'nin refah ve ardndan byk bir felaketle (catastrophic) knn eski Arabistan'da bir darb- mesel olduu gerei
34-740

34. SURE

18 Biz, [o toplumun knden nce,] kutsadmz ehirler26 ile onlar arasna birbirlerinin gr mesafesinde bulunan [birok] kasaba yerletirdik; ve bylece [onlar iin] seyahati kolaylatrdk, [ve adeta] Bu [topraklarda] hem geceleri hem de gndzleri gven iinde seyahat edin! [dedik]. 19 Buna ramen onlar, Rabbimiz seyahat menzillerimiz arasndaki mesafeyi uzatt! dediler.27 Ve bylece kendi kendilerine zulmetmi oldular. Biz de bunun zerine onlar [gemiin] efsane[lerinden biri]si haline dndrdk ve darmadan ettik.28 Kukusuz bunda, skntlara gs geren ve [Allah'a] gnlden kredenler iin alnacak dersler vardr. 20 Dorusu blis, onlar hakknda doru sylemiti:29 nk [ilerindeki] baz mminler hari, tm o[nun ars]na uydular. 21 Halbuki (blis'in) onlar zerinde hibir zorlayc gc yoktu:30 [zaten blis'e
karsnda, bu kssann Kuran'da zikredilmesinin, Hz. Sleyman'n lm ile ilgili bir nceki menkbe gibi, tamamen ahlak bir ama tad sylenebilir. nk bu iki menkbe de, Kuran'da sunulduklar ekliyle, btn beer stnlklerin ve baarlarn gelip geici olduklarn gsteren temsllerdir. Yukarda 23. notta iaret edildii gibi, Sebe'nin k kssas, insanlarn Allah'a kar srekli nankrl ile de yakndan balantldr. (Bkz. ayrca 20. ayet ve ilgili 29. not.) 26 Yani, Sebe halknn kulland kervan yolu zerinde bulunan Mekke ve Kuds ehirleri. 27 Genel kabul gren kraat eklinde -Medine ve Kfe'nin ilk alimlerinin ounlukla kabul ettikleri kraat- yukardaki ifade, nid ismi olan Rabben ve emir kipinde bid (Ey Rabbimiz! ... mesafeleri uzat vb.) ile okunmaktadr ki bu kraatn tatmin edici bir aklamasn yapmak zordur. Dier taraftan, baz ilk dnem Kuran mfessirlerinin rivayetlerine dayanan Taber, Beav ve Zemaher, szkonusu kelimelerin baka muhtemel okunu ekillerinden sz ederler: Rabbun (ismin yaln hali) ve beade (haber kipi) eklindeki bu okunular, anlam benim evirdiim biimde vermektedir: Rabbimiz ... mesafeyi uzatt. Bana gre bu kraat daha uygundur, nk (Zemaher'nin de iaret ettii gibi), Sebe halknn, devletlerinin yklmasndan, nfusun byk ksmnn srgne gnderilmesinden ve neticede (byk kervan yollar zerindeki) birok ky ve kasabann terk edilmesinden duyduklar gecikmi znt ve pimanl dile getirmektedir. 28 Gney Arabistan'daki kabilelerin, Marib barajnn kmesinden sonra kitle halinde drt bir tarafa -zellikle de Merkez ve Kuzey Arabistan'a- g etmelerine iaret etmektedir. 29 Bkz. 17:62 ve blis'in (yani, eytan'n) insan cinsi iin, onlarn ounu nankr kimseler olarak bulacaksn dediini nakleden 7:17'nin son cmlesi. 30 Kar. 14:22'de blis'in azndan nakledilen benzer bir ifade (Sizin zerinizde hibir nfzum yoktu: sizi sadece aryordum; siz de bu arya icabet ediyordunuz.) ve buna ait not 31; ayrca 15:39-40'a ait not 30. Bu surenin 20-21. ayetleri, ilk bakta Sebe halkna atfta bulunuyorsa da gerekte, (ayetlerin tertibinden de anlalaca gibi) daha geni kapsaml olup
34-741

34. SURE

insanlar batan karma izni vermisek,] ahiretin varlna [gerekten] inananlar ona phe ile bakanlardan kesin bir ekilde ayrd etmek iin [vermiizdir]:31 nk Rabbin her eyi grp gzetendir. 22 DE K: Allah'tan baka [ilah glere sahip olduunu] zannettiiniz [varlklar] arn: (aslnda) onlarn ne yerde ne gkte zerre kadar gleri yoktur, ne buralar[n ynetimin]de bir pay sahibidirler, ne de Allah kendisine onlar arasndan bir yardmc [semitir].32 23 Allah katnda, kendisinin izin verdikleri dnda hi kimsenin efaati33 fayda vermez: kalplerinden [Son Saat'in] korkusu atlnca onlar, [o yeniden dirilenler, birbirlerine dnp] soracaklar: Rabbiniz [sizin iin] neye karar verdi? tekiler, Doru ve hak edilmi olana;34 O, ycedir ve byktr! diye cevap verecekler. 24 De ki: Gklerden ve yerden geiminizi salayan kimdir?35 De ki: Allah'tr! O halde, ya biz [Allah'a inananlar]dan yahut siz [O'nun birliini inkar edenler]den biri doru yolda, (dieri ise) ak bir sapklk iindedir! 25 De ki: Ne siz bizim ilediimiz sutan dolay hesaba ekileceksiniz, ne de biz sizin ilediklerinizden dolay. 26 De ki: Rabbimiz [Hesap Gn] hepimizi bir araya toplayacak ve sonra aramzda adaletle hkm verecektir; O, hakikati apak ortaya koyan, her eyi hakkyla bilendir! 27 De ki: [Zihninizde] O'na ortak kotuunuz [varlklar] bana gsterin! Hayr hayr, [yalnz] O'dur kudret ve hikmet Sahibi! 28 [EY MUHAMMED, sana gelince,] Biz seni insanla ancak bir mjdeci ve uyarc olman iin gnderdik; fakat insanlarn ou [bunu] anlamazlar, 29 ve bu sebeple sorarlar: Bu [yeniden dirilme ve yarglanma] vaadi ne zaman gerekleecek? Eer doruyu sylyorsanz [ey mminler, buna cevap verin!]36 30 De ki: Sizin iin belli bir gn tayin edilmitir, ondan tek bir an ne geri
genel olarak insan cinsinden sz etmektedirler. 31 Bkz. 15:41 ve ilgili not 31. 32 Yani, kendisi ile yarattklar arasnda araclk yapacak biri olarak. Ayetin tertibinden (ve ayn zamanda 17:56-57'den) aka anlalaca gibi, bu pasaj, zellikle ilah veya yar-ilah vasflarn vellere/azzlere ve meleklere izafe edilmesi ve onlarn Allah katnda efaat edebilmeleri konusuna ilikindir. 33 efaatin Kurn anlam konusunda bkz. 10:3, not 7. Ayrca kar.19:87 ve 20:109. 34 Lafzen, hakikate -yani, Allah'n efaate izin verip vermemesi konusundaki karar (ki O'nun szkonusu insan temize karmay kabul edip etmemesi ile e anlamldr) mutlak hakikat ve adalet ile uyumlu olacaktr (bkz. 19:87, not 74). 35 Bkz. 10:31'in ilk cmlesi ile ilgili not 49. 36 Bu sama soruya Kuran'n cevabn 7:187'de bulabiliriz.
34-742

34. SURE kalabilirsiniz, ne de onu geebilirsiniz.37

31 [Ama] hakikati inkara artlanm olanlar, Biz ne bu Kuran'a inanrz, ne de nceki vahiylerden bugne kalanlara! dediler.38 Sen [Hesap Gn] Rablerinin huzurunda suu birbirlerinin zerine atp durduklar zaman bu zalimleri[n halini] bir grseydin! [Yeryznde] gsz olanlar kstaha bbrlenenlere:39 Siz olmasaydnz kesinlikle inanmlardan olurduk! diyeceklerdir. 32 Kstaha bbrlenenler ise gszlere: Nasl olur? Doru yol size aka gsterildikten sonra biz mi sizi [zorla] ondan alkoyduk?40 Hayr, sulu olan sizdiniz! diyeceklerdir. 33 Ama gszler, kstaha byklk taslayanlara: Hayr! diyecekler. [Bizi ondan alkoyan, sizin] gece gndz41 [Allah'n mesajlarna kar] yanl ve yanltc itirazlar gelitirmenizdi; [tpk] Allah' tanmamaya ve O'na rakip gler bulunduuna42 bizi ikna ettiiniz (gibi)! diyeceklerdir. Ve onlar [kendilerini bekleyen] azab grnce [derin] pimanlklarn ifade etmeye43 imkan bulamayacaklar: n-k biz hakikati inkara artlanm olanlarn boyunlarna halkalar geireceiz.44 Bu, yaptklarnn [adil] bir karl deil
37 Sah'nn (lafzen, saat) tek bir an olarak evrilmesi konusunda bkz. sure 7, not 26. 38 M beyne yedeyhi ifadesinin, Kuran'a kyasla nceki vahiylerden bugne kalanlar eklinde evrilmesi konusunda bkz. sure 3, not 2. nceki ve sonraki ifadelerden aka anlald gibi, vahyin tamamnn hakikati inkara artlanm olanlar tarafndan reddedilmesi, bunlarn ldkten sonra dirilmeye ve Allah'n yarglamasna inanmamalar ve dolaysyla, her yksek inan sisteminin varsayd mutlak ahlak standartlarn geerliliini kabul etmemelerinden kaynaklanmaktadr. 39 Yani, toplumlarnn nc aydnlar olarak. 40 Lafzen, hidayet size geldikten sonra biz mi ondan vazgeirdik? 41 Yani, her zaman, daima. Mekr terimi (lafzen, dzen veya dzen kurma), burada, doru olan eye kar yanltc ve yanl itirazlar gelitirme anlamn tar. Bu rnekte, yukardaki 31. ayetin ilk paragrafnda grld gibi, Allah'n mesajlarna kar bu itirazlar gelitirmeleri szkonusudur (kar. bu terimin 10:21 ve 35:43'deki benzer kullanm ve ayn zamanda bkz. 86:15). 42 Lafzen, Allah'a eler (endd) komaya. Bu ifadenin bir aklamas ve bizim evirimiz iin bkz. sure 2, not 13. 43 Eserru'n-nedmeh ifadesinin bu ekilde evrilmesinin gerekeleri iin bkz. sure 10, not 77. 44 Baz klasik mfessirlerin (rn. Zemaher, Rz ve Beydv) 13:5 ve 36:8'de geen benzer ifadeler ile ilgili aklamalarnda iaret ettikleri gibi, bu gnahkarlarn dnyada iken boyunlarnda tadklar, Hesap Gn de tamaya devam edecekleri halkalar (all), teslim olduklar geersiz ve dzmece deerlere ruhlarn esir etmelerinin ve bu teslimiyetin
34-743

34. SURE

midir? 34 Nitekim, ne zaman bir topluma uyarc gnderdiysek, toplumun sefahata dalm olan kesimi,45 [Sahip olduunuzu iddia ettiiniz] mesajnzn hak olduunu inkar ediyoruz! derler; 35 ve sonra eklerler, Servet ve soy olarak biz [sizden daha] glyz, ve [bu gcmz sayesinde] azaba uratlmayacaz!46 36 De ki: Rabbim dilediine bol rzk verir, [dilediine] az: fakat insanlarn ou [Allah'n yol ve yntemlerini] anlamazlar.47 37 Sizi Bize yaklatracak olan, ne zenginliiniz, ne de ocuklarnzdr: yalnzca iman edip doru ve yararl iler yapanlar [Bize yakn olabilirler]; bu [gibi]leri, yaptklarndan dolay eit eit dller beklemektedir ve onlar [cennet] kkler[in]de (huzur ve) gven iinde yaayacaklardr; 38 mesajlarmz etkisiz klmak iin aba gsterenler ise azapla yzyze geleceklerdir. 39 De ki: Rabbim, kullarndan dilediine bol rzk verir, dilediine az;48 ve bakalar iin ne harcarsanz yerini [daima] doldurur:49 nk O, rzk verenlerin en hayrlsdr. 40 [Hakikati inkara artlanm olanlara gelince,] Allah bir gn onlarn hepsini toplayacak ve meleklere soracaktr: Bunlarn ibadet ettikleri siz miydiniz?50 41 Melekler: Sen, kudret ve egemenliinde eksiksiz ve kusursuzsun! derler, Bize yakn olan [yalnz] Sensin, onlar deil!51 Hayr, onlar [bize ibadet ettiklerini zannettikleri zaman, aslnda] duyular ile kavrayamadklar glere
yol at azabn bir simgesidir. 45 Mutraf terimi, sefahate dalan, yani (bu yolda) btn ahlak endieleri bir tarafa brakan kiiyi ifade eder: kar. 11:116, not 147. 46 Bu (itiraz,) ncelikle, hayatta deerli olan tek eyin madd kazan salamak olduu; ikinci olarak da, madd anlamda baarl bir hayatn kiinin doru yolda olduunun bizzat kant olduu eklindeki anlay yanstr. 47 Zmnen, zenginlii ve yoksulluu, aptalcasna, Allah'n ltfunun veya cezasnn bir iareti olarak grrler. Bu ifade, dolayl olarak, bugn ve gemite birok insann paylat, madd refahn btn insan davranlarnn meruiyet gerekesi olduu anlayn reddeder. 48 Yani, Allah'n sadk kullarnn teki dnyada mutlulua kavuacaklar vaadi, onlarn bu dnyada zengin veya yoksul olmalar ile ilgili deildir. 49 Yani, ya dnyev servet, ya i huzuru, yahut da manev erdemlerle (Zemaher). 50 Bu temsl soru -temsl, nk Allah her eyi bilendir ve bir ey sormasna gerek yoktur- Allah'n mesajlarnn doruluunu inkar edenlerden bir ounun, burada melekler kavramnda karln bulan manev glere taptklarna kendilerini inandrdklarn gsterir. 51 Meleklerin, yalnzca Allah'a yaplmas gereken ibadetin kendilerine yneltildiini asla kabul etmediklerine iaret eder.
34-744

34. SURE

[krcesine] tapyorlard; ou onlara inanmt.52 42 Ve [o Gn Allah yle seslenecektir]: Siz [yaratlmlar]dan hi biri bugn bir bakasna fayda veya zarar verecek gce sahip deildir! Ve [o Gn] hakszlk yapanlara: Yalanladnz atein azabn [imdi] tadn bakalm! diyeceiz. 43 Mesajlarmz onlara btn aklyla aktarldnda, [hakikati inkara artlanm olanlar birbirlerine,] Bu [Muhammed] sizi atalarnzn taptklarndan vazgeirmeye alan biridir sadece! derler. Ve Bu [Kuran, insan tarafndan] uydurulmu bir safsatadan baka bir ey deildir! d(iye ekl)erler. Ve [son olarak,] hakikati inkara kalkanlar, hakikat kendilerine ulatnda, onun iin, Bu, byleyici gzel bir szden53 baka bir ey deil! derler. 44 Oysa [ey Muhammed,] Biz onlara ne bavuracaklar54 vahiyler gndermiizdir, ne de senden nce bir uyarc. 45 Onlardan nce yaam olanlar[n ou] da, bylece hakikati yalanlamlard; bu [eski toplumlar], [kendilerinden sonraki kuaklara] tevd ettiimiz [hakikatin kantlarnn] onda birine bile sahip olmadklar halde yine de elilerimizi yalanladklarnda, Benim onlar yok saymam ne korkun oldu!55 46 De ki: Size bir tek dm var: ister bakalaryla birlikte iken ister yalnz,56
52 Cinn teriminin, bu rnekte, birincil anlam olan (insanlarn) duyular ile kavrayamadklar ey anlamnda kullanldna (bkz. Ek III), bylece, tabiat olarak tanmladmz eyde mevcut olduu dnlen, gerek veya hayal, btn bilinmeyen varlk trlerini ihtiva ettiine inanyorum. Bu sebeple, meleklerin cevab, gnahkarlarn onlara szde ibadet etmesinin, tabiatn grnmeyen glerine kar duyduklar korkudan ve bilinmeyenin verdii daha derin bir korkunun bilinalt yansmasndan baka bir ey olmadna iaret etmektedir; bu korku, eninde sonunda, Allah'n varlna inanmay reddedenleri ve dolaysyla insan hayatnda herhangi bir ama veya anlam grmeyenleri kuatr. (Bkz. ayrca 10:28'in son cmlesi ve ilgili not 46.) 53 Lafzen, sihir veya by -bu terim, genellikle byleyici gzellikte bir sz anlamnda kullanlr (kar. Kuran'n nzul kronolojisindeki ilk rnek olan 74:24). 54 Lafzen, okuyup inceleyebilecekleri; yani atalarndan devraldklar btl inan ve uygulamalar desteklemek iin bavuracaklar. Kar. benzer bir gr dile getiren 30:35. 55 Zmnen, Kuran gibi ak ve kapsaml bir ilah buyruun kendilerine tebli edildii inkarclarn durumu ne kt olacaktr! Bu ayetin tm ile ilgili yaptm eviri, tekilerden olduka farkl olan Rz'nin yorumuna dayanmaktadr. 56 Lafzen, ikier ikier (mesn) ve birer birer (furd). Rz'ye gre mesn terimi, bu balamda, baka bir insanla birlikte veya baka insanlarla anlamna gelir: bu sebeple, yukardaki ifade, insann sosyal davranna -yani bakalaryla ilgili eylemlerine- olduu
34-745

34. SURE

Allah'n huzurunda [bulunduunuzun bilincinde] olun ve sonra kendi kendinize, [bu eli olarak grevlendirilen] arkadanzda57 bir delilik olmadn dnn: O, yaayacanz iddetli azaba kar sizi uyarmaktan baka bir ey yapmyor. 47 De ki: Sizden herhangi bir kar-lk istemi deilim:58 Benim [hak ettiim] karl ancak Allah verir ve O her eye ahittir! 48 De ki: Rabbim, kukusuz, [yalan ve sahte olana kar] deimez gerei ortaya koyacaktr;59 O, yaratlmlarn kavramaktan aciz olduklar her eyi hakkyla bilir! 49 De ki: Deimez gerek, imdi [btn aklyla] ortaya kmtr, [yalan ve sahte olan ise snp gitmeye mahkumdur60], nk sahte ve yalan, ne yeni bir ey getirebilir, ne de [geip gitmi olan] geri dndrebilir.61 50 De ki: Eer sapknla dm olsaydm [kendi yzmden ve] kendi aleyhime sapm olurdum;62 ama eer doru yoldaysam, yalnzca Rabbimin bana vahyi sayesindedir: kukusuz O, en yakn olan, her eyi iitendir! 51 SEN, [Kyamet Gn, hakikati inkar edenlerin,] -can damarlarndan63 yakalandklar iin- kaacak bir yer bulamayp korkuyla bzldkleri [anki halleri]ni bir grsen; 52 ve [grsen, nasl] Biz [imdi] ona inandk! diye yalvarrlar! Fakat nasl bu kadar uzaktan64 [kurtulua] ere[ceklerini mit ede]bilirler? 53
kadar ahlak bir tercihi gerektiren her durumdaki kiisel tavrna da iaret etmektedir. 57 Bkz. 7:184, not 150. 58 Yani, madd nitelikte hibir karlk: kar. 25:57 -dileyen kimsenin Rabbine giden yolu bulmasndan baka bir karlk. 59 Kar. 21:18. 60 Kar. 17:81. 61 Yani, her gerek ve doru (hakk) dncede sakl bulunan yaratcln tersine, yalan ve sahtelik (btl), -biztih bir yanlsama olmas sebebiyle- gerekte herhangi yeni bir ey retemez veya gemite yaanm bulunan deerleri yenileyemez. 62 Zemaher'ye gre, parantez iindeki kendi yzmden szleriyle ifade edilen dnce yukarda ma edilmitir, nk kiinin [manev deerlerine] ters den her ey, biztih kendi eseridir. (Bkz. 14:4, not 4.) 63 Lafzen, yakn bir yerden -yani, kendi ilerinden/kiiliklerinden: kar.17:13 (her insann kaderini kendi boynuna dolamzdr) ve buna ait not 17. Ayn dnce, 13:5'de (byleleri [kendi davranlarnn bir sonucu olarak] boyunlarnda bukalar tayan kimselerdir) ve bu surenin 33. ayetinin ikinci yarsnda (hakikati inkara artlanm olanlarn boyunlarna halkalar geireceiz) ifade edilmitir. Ayrca bkz. 50:41 ve buna ait not 33. 64 Lafzen, uzak bir yerden -yani, yeryzndeki hayatlarndan tamamen farkl bir durumdan.
34-746

34. SURE

Halbuki nceleri hakikati inkara kalkmlar ve insan kavraynn tesindeki baz eylere uzaktan dil uzatmlard.65 54 Bylece, kendileri ile istek ve zlemleri arasna bir set ekilecektir,66 tpk onlardan nce yaayp gitmi olanlara yapld gibi: nk tekiler [de] pheye67 varan bir tereddt iinde boulup gitmilerdi.

65 Bu ifadenin ak anlam udur: insann teki dnyadaki kaderi, varlnn ilk safhas olan yeryzndeki hayat tarznn ve ruhsal tavrnn/dnya grnn bir sonucu ve rn olacaktr. Bu rnekteki uzaktan ifadesi, ilgisiz yahut anlamsz/gereksiz deyimleriyle ayn anlamda kullanlmtr ve Kuran'n ayb (yaratlmlarn kavraylarnn tesindeki olgular) olarak tanmlad ey, bu rnekte lmden sonraki hayat hakkndaki btn olumsuz speklasyonlarn temelsizliini ve samaln vurgulamay amalamaktadr. 66 Bylece, arzu ettiklerinden herhangi birini -ister olumlu ister olumsuz olsungerekletirebilmelerinin imkanszl, teki dnyada ekecekleri azabn kayna olacaktr. 67 Yani, btn ahlak ncllerin asl fonksiyonunun, yalnzca bu dnyadaki hayatn meru nimetleri olarak grdkleri eylerden kendilerini yoksun brakmak olduu phesine.
34-747

35. SURE

35. FATIR
Otoritelerin ou, adn ilk ayetinde geen, Allah'n gklerin ve yerin yaratcs olma vasfndan alan bu sureyi kronolojik olarak 25. sure (Furkn) ile 19. sure (Meryem) arasna yerletirmektedir: Bu da, Hz. Peygamber'in Mekke'den Medne'ye hicretinden yedi veya sekiz yl nceye tekabl etmektedir. Sureye baz Sahbe'nin ve birok klasik mfessirin verdii baka bir ad, el-Melike (Melekler) olup yine 1. ayete dayanmaktadr. Ftr'n hemen hemen tamam, Allah'n esiz yaratcln ve yeniden diriltici gcn ve ayn zamanda, iradesini peygamberleri araclyla izhar etmesini konu almaktadr; Kullar arasndan yalnz anlama ve kavrama yeteneine sahip olanlar Allah'tan [hakkyla] korkar: [nk yalnzca onlar bilir ki,] Allah kudret Sahibidir ve ok affedicidir (28. ayetin ikinci paragraf).

1 HER TRL VG, gklerin ve yerin yaratcs olan ve melekleri iki, veya drt kanatl eliler yapan Allah'a mahsustur.1 O, dilediini [kesintisiz ekilde] kendi hilkat lemine katp onu geniletir:2 Kukusuz Allah, her eye kdirdir. 2 Allah'n insanlar iin aaca rahmet kapsn kimse kapatamaz ve O'nun kapattn da kimse aamaz: nk O, kudret ve hikmet Sahibidir. 3 Ey insanlar! Allah'n size balad nimetleri hatrlayn! Size gklerden ve yerden azk salayan Allah'tan baka bir yaratc var m?3 (Hayr!) O'ndan baka ilah yoktur: ama nasl olur da zihinleriniz bu [apak hakikatten] sapar!4 4 Ama eer onlar, [zihinleri bu apak hakikatten sapanlar,] seni yalanlarlarsa [aldrma, ey Muhammed!] [Unutma ki] senden nce [teki] peygamberler de yalanlanmtr: nk [inanmayanlar], her eyin, sonunda [asl kayna olan] Allah'a dnece[ini asla kabul etmezler]. 5 EY NSANLAR! Allah'n [yeniden diriltme] vaadi gerektir: sakn, bu dnya hayatnn sizi ayartmasna ve Allah hakkndaki [kendi] arpk dncelerinizin
1 Melek genel bal altnda toplanan manev varlk veya glerin kanatlar, Allah'n vahyini pegamberlerine iletmedeki srat ve glerini sembolize eden bir mecazdr. Kanatlarn okluu (iki, veya drt), belki, Allah'n yaratt bu evrende buyruklarnn saysz gerekleme yolunu vurgulamaktadr: Bu varsaym, sahih bir Hadis tarafndan da desteklenmektedir. Bu Hadis'e gre Hz. Peygamber, Mira Gecesi (bkz. Ek IV) Cebril'i altyz kanatl olarak grd (Buhr ve Mslim'in bni Mesd'dan rivayeti). 2 Yani, yaratma eylemi sreklidir ve kapsam, hedefleri veya eitleri asndan dzenli olarak genileyen bir eylemdir. 3 Bkz. 10:31 ve ilgili not 49. 4 Yani, lah vasflar veya gleri Allah'tan baka bir kiiye veya eye izafe ederek. Enn tufekn (lafzen, nasl yz eviriyorsunuz, yani hakikatten) ifadesinin bir aklamas iin bkz. sure 5, not 90.
748

35. SURE

sizi saptrmasna izin vermeyin!5 6 eytan, sizin apak dmannzdr: yleyse siz de ona dman olarak muamele edin. O, kendisine tbi olanlar, ancak, yakc atee mahkum olanlar arasnda yer alacaklar bir kibete arr. 7 [nk,] hakikati inkara artlanm olanlar iin etin bir azap vardr, iman edip doru ve yararl iler yapanlar da mafiret ve byk bir mkafat bekler. 8 O halde, iledii kt, irkin fiillerin cazibesine kaplp [sonunda] onlar gzel gren biri [eytan'n adamlarndan bakas] olur mu? Kukusuz Allah, [doru yoldan sapmak] isteyenin sapmasna izin verir, [aydnla ulamak] isteyeni de aydnla ulatrr.6 O halde [ey mminler,] onlara zlerek kendinizi perian etmeyin: Allah, onlarn yaptklarn ok iyi bilir! 9 VE [hatrlayn:] bulutlar ykseltmek iin rzgarlar gnderen Allah'tr; sonra Biz onlar orak beldelere srkler ve cansz topraa hayat veririz: yeniden dirilme de ite byle olacaktr. 10 Kudret ve ihtiam arayan kimse [bilsin ki] gerek kudret ve ihtiam [yalnz] Allah'a aittir. Btn gzel szler O'na ykselir; btn doru ve yararl ileri O yceltir. Sinsi ekilde kt fiiller tasarlayanlara gelince, onlar iddetli bir azap beklemektedir; ve onlarn btn tertipleri de yok olup gitmeye mahkumdur.7 11 Ve [hatrlayn:] Allah sizi[n her birinizi] topraktan yaratr,8 sonra da bir damla spermden; ve sonra sizi iki cinsten biri ekline sokar.9 Hibir dii O'nun bilgisi olmadan ne hamile kalabilir, ne de doum yapabilir; ve [Allah'n] fermannda ngrlmedike hi kimse mrn uzatamaz ve hi kimse de onu ksaltamaz; ama bunlar, kukusuz, Allah iin kolaydr. 12 [O'nun iin benzerlik ve farkllk yaratmak da kolaydr:10] o halde,
5 Bkz. 31:33 (ki tamamiyle ayn tarzda ifade edilmitir) ve ilgili not 30. Bu surenin bir sonraki ayetinde eytan'dan aka bahsedilmesi konusunda bkz. Rz'nin 14:22'ye ilikin not 31 ve keza 15:17'ye ilikin not 16'da aklanan grleri. 6 Bu cmleyi evirme tarzmla ilgili bir aklama iin bkz. sure 14, not 4. 7 yle grnyor ki 10:21'in ilk paragrafnda veya 34:33'de olduu gibi hem mekr ismi (lafzen, dzen veya dzen kurma veya tuzak kurma), hem de yemkurn fiili (lafzen, dzen kuruyorlar veya tuzak kuruyorlar), doru olan bir eye kar yanl [veya temelsiz] itirazlar tasarlamak anlamna sahiptir. nceki pasajlar Allah'n yaratclna ve zellikle, O'nun canly yaratma ve ly yeniden diriltme gcne iaret ettiinden (ayet 9), yukarda sz edilen kt fiiler, muhtemelen, yeniden diriltme vaadini rtmeye ynelik sahte itirazlardr. 8 Bkz. 3:59'a ilikin not 47'nin ikinci blm ve 23:12'ye ilikin not 4. 9 Lafzen, sizi ift ift yaratt veya [birbirinizin] eleri yapt. 10 Bu parantez ii cmle, Rz'nin, mteakip pasaj ve onun nceki pasajla bana dair ikna
749

35. SURE [yeryzndeki] iki byk su ktlesi11 ayn olamaz; birisi tatl, susuzluu giderici,

iimi gzel iken tekisi tuzlu ve acdr: Fakat her ikisinden de taze et yersiniz ve [ikisinden de] ss taklar karrsnz; ikisinin de zerinde Allah'n ltfundan nasibinizi aramanz ve bylece kredenlerden olmanz salayan gemilerin dalgalar yararak ilerlediklerini grrsn. 13 O, gndz ksaltarak geceyi uzatr ve geceyi ksaltarak gndz uzatr. O, gnei ve ay [kendi kanunlarna] tbi klmtr, her biri [O'nun] belirledii bir zaman iinde akp gider.12 te Rabbiniz Allah budur: mlk O'nundur; O'ndan baka yalvarp durduklarnz ise bir hurma ekirdeinin zar kadar bile bir eye sahip deillerdir! 14 Onlara yalvarrsanz arnz duymazlar; duyabilseler bile size cevap ver[e]mezler. Ve [stelik] Kyamet Gn onlar Allah ile e tutmanz kabul etmezler.13 Hi kimse her eyi Bilen kadar size [gerei] gstermez. 15 Ey nsanlar! Allah'a muhta olan sizsiniz, ama O, hibir eye muhta deildir ve hamd O'na mahsustur. 16 Dilerse sizi ortadan kaldrr ve [yerinize] yeni bir yaratlmlar topluluu getirir:14 17 bu Allah iin zor da deildir. 18 KMSE kimsenin ykn tayacak deildir;15 kendi yk ar gelen kimse onu tamak iin [bakasn] yardma arrsa, yakn da olsa, [bu kimse] o ykn hibir parasn tayamaz.16 O halde [gerekten] sen, ancak kavraylarnn tesinde olduu halde17
edici bir aklamasn yanstmaktadr. 11 Bahrn deyiminin bu ekilde evirisi iin bkz. 25:53, not 41. 12 Bkz. sure 13, not 5. 13 Kuran, birok yerde, btn sahte ibadet objelerinin -ister veller/azzler, melekler, din adamlar ve fetiler, isterse kutsanan tabiat gleri olsun- Kyamet Gn, kendilerine tapanlara kar tanklk yapacaklarn ve onlar reddedeceklerini belirtir: bu, zamann bitiminde, insann mutlak gereklii kavramasna sembolik bir atftr. 14 Bkz. 14:19, not 27. 15 Yani, Hesap Gn -nk insanlarn iledii [kt] fiiller yalnz kendilerini ilgilendirir (6:164, ki yukardakine benzer bir cmle ile devam etmektedir). 16 Bylece, ahlak sorumluluun baka bir kiiye devredilmesinin imkansz olduu gsterilmektedir. Yukardaki ifadenin birinci blm Hristiyanlktaki ilk gnah doktrininin reddi anlamna gelirken, ikinci blm, o gnahn kefaretinin Hz. sa tarafndan vekaleten dendii anlayn kesin bir dille rtmektedir. (Ayrca bkz. 53:38 ve ilgili not 31.) 17 Bi'l-ayb'n bu ekildeki evirisinin izah iin bkz. sure 2, not 3. Bu ifadenin anlam udur: yalnzca, insan idrakinin tesindeki eylerin varlna inananlar, nceki ifadede gizli bulunan uyardan ders alabilirler. (Ayrca bkz. 27:80-81 ve 30:52-53.)
750

35. SURE

Rablerinden korku duyanlar ve namazlarnda dikkatli ve devaml olanlar uyarabilirsin; ve [unu bil ki,] kim arnrsa yalnz kendisi iin arnm olur ve btn yollar yalnz Allah'a varr. 19 Nitekim, ne gren ile grmeyen bir olur; 20 ne de aydnlk ile zifiri karanlk; 21 ne [serinletici] glge ile yakc scak; 22 ve ne de yaayan ile [kalben] lm bulunan. phen olmasn ki [ey Muhammed,] Allah dilediine iittirir, halbuki sen mezarlardaki [ller gibi kalben lm]lere iittiremezsin: 23 sen sadece bir uyarcsn. 24 Biz seni hakikat ehli bir mjdeci ve uyarc olarak gnderdik: nk hibir topluluk yoktur ki ilerinden bir uyarc gelip gememi olsun.18 25 Ve eer seni yalanlad(klarn grrsen aldrma), onlardan nce yaam olanlar[n ou] da, elileri kendilerine hakikatin btn kantlaryla ve ilah hikmet ykl kitaplarla ve aydnlatc vahiyle geldiklerinde hakikati yalanlamlard; 26 [fakat] sonunda hakikati inkara artlanm olanlarn tmnn hesabn grdm: Benim (birini) gzden karmam ne korkun olur! 27 GRMYOR MUSUN, Allah, gklerden su indirmekte ve onunla trl renklere (ve tadlara) sahip meyveler yetitirmekteyiz; nasl ki dalarda krmz ve beyaz renkte ve simsiyah izgiler var, 28 ve [nasl ki] insanlar, srngenler ve hayvanlar trl trl renkler tayor!19 Kullar arasndan yalnz anlama ve kavrama yeteneine20 sahip olanlar Allah'tan [hakkyla] korkarlar: [nk yalnz onlar bilir ki] Allah kudret Sahibidir, ok balaycdr. 29 Allah'n vahyine [eksiz phesiz] uyanlar, namazlarnda dikkatli ve devaml olanlar ve kendilerine verdiimiz rzktan gizli-ak bakalar iin harcayanlar:
18 mmet teriminin anlamlarndan biri (Zemaher'nin yukardaki ayetle ilgili yorumunda tercih ettii anlam), bir dnemin halk veya a/yadr; ikinci anlam ise ayn cinsten insanlar topluluu, yani kavim veya toplumdur (ki eviride tercih ettiim anlam budur). [Belirli] bir hayat tarz veya bir davran biimi (Cevher) eklindeki nc anlam gznne alndnda, topluluk terimi, bu rnekte tarihsel balam iindeki modern uygarlk/medeniyet kavramna olduka yaklamaktadr. Uyarclarn (yani, peygamberlerin) gelip geiciliinin vurgulanmas ise, onlarn her birinin lml insanlar olduu anlamna gelmektedir. 19 Kar. tabiatn ihtiamn (eit eit renklerin gzellii) Allah'n yaratclnn bir kant olarak gsteren 16:13. 20 Yani, manev bilgiye. Bu bilgi, gzlemlenebilen fenomenin gerekliin tmn kapsamad, nk bu fenomenin varlnn yansra, yaratlm varlklarn idrakleri dndaki bir alann da mevcut olduu anlayndan doar (kar. sure 2, not 3).
751

35. SURE

ite ancak bunlar hi kesintiye uramayacak bir kazan umabilirler; 30 Allah, onlarn hak ettii karl eksiksiz verir ve onu ltfuyla daha da arttrr: Allah, phesiz ok balaycdr ve krn karln annda verendir. 31 Ve [unu bil ki,] sana vahyettiimiz ilah kelm, gemi vahiylerden bugne kalm ne varsa tmn21 tasdik eden bir hakikattir; phesiz Allah kullar[nn ihtiyalar]ndan tamamen haberdardr ve her eyi g-rendir. 32 Biz, bu ilah vahyi kullarmzdan setiklerimize miras olarak bahettik: onlardan bazs kendilerine zulmeder; bazs [doru ile eri arasnda] ara yolu tercih eder,22 bir ksm da Allah'n izniyle iyilikte ba ekenlerden olur: bu [ise] en byk fazilettir! 33 [te] bunlar sonsuz mutluluk bahelerine girerler, orada altn bilezikler ve inciler taknrlar ve ipekten elbiseler giyerler;23 34 ve yle derler: Btn vgler bize ac ve znt tattrmayan Allah'a mahsustur: Rabbimiz gerekten ok balaycdr, krn karln annda verendir; 35 O, ltfuyla bu konak yerine bizi yerletirdi: orada bize ne bir atma ve gerginlik bular, ne de yorgunluk ya da bkknlk! 36 Hakk inkara artlanm olanlara gelince; onlar bir cehennem atei beklemektedir; (orada) ne hayatlarna son verilip ldrlrler, ne de iine atldklar o [atein] azab hafifletilir. te biz krden uzak duranlar byle cezalandrrz. 37 Onlar orada, [cehennemde,]: Rabbimiz! Bizi bu [azap]tan kurtar! Bundan sonra artk [eskiden] yaptklarmzdan farkl iyi eyler yapacaz! diye feryad ederler. [O zaman onlara yle cevap vereceiz:] Size (orada,) dnmek isteyen herkesin dnebilecei kadar uzun bir mr vermedik mi? Ve [stelik] size bir uyarc da gelmiti. yleyse, [yaptnz ktlklerin meyvelerini] imdi tadn bakalm: zalimler hibir yardmc bulamayacaklardr! 38 PHESZ, Allah gklerin ve yerin gizli gerekliini bilir: [ve] dorusu O, [insanlarn] kalplerindekini de tam bilendir. 39 Sizleri yeryzne varis klan O'dur.24 O halde, [Allah'n birlii ve benzersizlii] gerei[ni] inkara kalkan kii [unu bilsin ki], onun bu inkar kendi aleyhinedir: nk, onlarn bu gerei [inatla] inkar etmeleri, yalnzca
21 M beyne yedeyhi ifadesinin bu aklayc evirisi iin bkz. 3:3, not 2. 22 Bkz. 7:46 ve ilgili not 37. 23 Cennetteki bu taknp sslenme sembol konusunda bkz. 18:31 ile ilgili not 41. 24 Bkz. 2:30, not 22. Bu rnekte Allah'n insan yeryzne varis klmas, ona doru ile eri ve hakikat ile dalalet arasndaki fark anlama yetenei balamas anlamna gelir.
752

35. SURE

Rablerinin katndaki irkinliklerini arttrr; ve bu gerei inkar etmeleri inkarclarn ziyann artrmaktan baka bir ie yaramaz. 40 De ki: Allah'a ortak kotuunuz varlklar ve gleri25 [ve] Allah'tan baka yalvarp yakardklarnz [gerekten] hi dndnz m? Bana onlarn yeryznde ne yarattklarn gsterin; yoksa onlarn gkler[in ynetimin]de bir katklar m var [sanyorsunuz]? Onlara26 [grlerini destekleyici] bir kant olarak kullanabilecekleri bir ilah vahiy mi gnderdik?27 Hayr! Zalimlerin birbirleri hakknda besledikleri [mitler], hayalden teye gemez.28 41 Gerek u ki, semav varlklar29 ve yeri [yrngelerinden] sapmamalar iin tutan [yalnzca] Allah'tr. Bir kere sapnca da, O'nun mdahale etmemesi halinde30 baka hibir g onlar tutamaz. [Fakat] Allah halmdir, ok balaycdr!31 42 Onlar, [hakikate her frsatta muhalefet edenler,] eer kendilerine bir uyarc gelirse, o'nun rehberliine, [kendilerine gnderilen uyarcya tbi olan eski] toplumlardan daha ok balanacaklarna btn gleriyle yemin ederler:32 te imdi onlara bir uyarc geldi, ama [o'nun ars] onlarn sadece muhalefetlerini artrd, 43 yeryznde bbrlenmelerini artrd, [Allah'n mesajlarna kar] eytan itirazlar33 gelitirme [aba]larn...
25 Lafzen, sizin [Allah'a] ortak kotuklarnz: bkz. 6:22, not 15. 26 Yani, Allah'tan baka varlk ve glere ilahlk yaktranlara. 27 Kar. 30:35 -Onlara, Bizden bakasna kulluk yapmalarn syleyen bir ilah vahiy mi gnderdik? Burada ilah vahye yaplan atf, sz edilen insanlarn ateistler deil, gemi vahiylerin yoldan km mensuplar olduunu gstermektedir. 28 Yani, ilah yahut yar-ilah sfatlar atfettikleri azzlerin ve vellerin kendileri ile Allah arasnda araclk yapacaklar veya Allah nezdinde kendileri iin efaati olacaklar beklentisi, bir kuruntudan baka bir ey deildir. 29 Lafzen, gkleri. Bu kelime burada, en karmak ilah kanunlar sistemini -ki, insann en fazla bildii yerekimi kanunu, bunlardan yalnz bir tanesidir- ve ona tbi olarak kozmik uzay iinde hareket eden btn yldzlar, galaksileri ve nebulalar gsteren mecaz bir ifadedir. 30 Lafzen, O'ndan sonra. Bu, Kuran'a gre, kapsaml kozmik bir felaketin (cosmic catastrophe) haber verecei Kyamet Gn'ne iaret etmektedir. 31 Yani O, ne iinde yaayanlarn ounluunun sapknlna ramen dnyann sonunu abuklatrr, ne de sapknlar dnmeleri ve tevbe etmeleri iin mhlet vermeden cezalandrr (kar. ayet 45). 32 Kar. 6:157 ve ilgili not 158. 33 Yani, bu mesajlar karalamay ve onlarn ilah niteliini rtmeyi amalayan temelsiz itirazlar (kar. 10:21 veya 34:33 ve bu ayetlere ait, mekr teriminin Kuran'da bu anlamdaki
753

35. SURE

Halbuki, btn eytan tuzaklar [sonunda] sadece sahiplerini yutar; yoksa onlar, nceki [gnahkar]larn [srklendikleri] yoldan34 baka bir ey mi bekliyorlar? Sen Allah'n tuttuu yol ve yntemde hibir deiiklik gremezsin; evet sen, Allah'n yolunda ve ynteminde bir sapma gremezsin! 44 Onlar hi yeryznde dolap kendilerinden daha gl nceki [hakikat inkarc]larnn uradklar kibeti grmezler mi? Ve [grmezler mi] gklerde ve yerdeki hibir ey Allah'n [iradesine] kar gelemez, nk O, her eyi bilendir ve gcnde snrszdr. 45 Eer Allah, insanlar [hayatta] iledikleri [ktlkler]den dolay [hemen] hesaba ekseydi, yer zerinde tek bir canl varlk brakmazd. Ama Allah, onlara [Kendisi tarafndan] belirlenmi bir vadeye35 kadar mhlet tanr: vadeleri dolunca da [anlarlar ki] Allah kullarn[n kalplerindekin]i grmektedir.

kullanln aklayan ilgili dipnotlar). 34 Yani, Allah'n onlar cezalandrma tarzndan (snnet). 35 Yahut: [yalnz Kendisince] bilinen bir vadeye -yani, yeryzndeki hayatlarnn sonuna kadar.
754

36. SURE

36. YASN
Ysn kelimesini Sen ey insanolu diye karlamam hakknda bir aklama iin bkz. aada not 1. Orta Mekke dnemi olarak nitelendirilen zaman diliminin balarnda (belki de Furkn'dan hemen nce) nazil olan bu sure, hemen hemen tmyle insann ahlak sorumluluu problemine ve dolaysyla yeniden dirilmenin ve Allah'n yarglamasnn tartlmazlna tahsis olunmutur. Hz. Peygamber, bu sebeple, bu sureyi lm halinde olana ve lm bulunana yaplan duada okumalarn mminlere tavsiye etmitir (kar. bni Kesr'in bu sure ile ilgili yorumunun banda naklettii bu mealdeki baz Hadisler). 1 SEN EY insanolu!1 2 Dn bu hikmetle dolu Kuran': 3 Gerek u ki, sen Allah'n elilerinden birisin,2 4 dosdoru bir yol zeresin, 5 Kudret Sahibi ve Rahmet Kayna'ndan indirilmi olan[n sayesinde],3 6 atalar uyarlmam ve bu nedenle kendileri [doru ile erinin ne olduundan] habersiz kalm bulunan4

insanlar uyarasn diye [sana indirilmi olann] (sayesinde). 7 Onlarn ouna kar [Allah'n gazap] sz mutlaka gerekleecektir:5 nk
1 Baz klasik mfessirler, bu surenin bandaki y-s harflerinin (y-sn eklinde okunur), Kuran surelerinin bir ounun bandaki esrarl harf-semboller (el-mukattat) kategorisine girdii (bkz. Ek II) grn savunurken, Abdullah b. Abbs, bu harflerin aslnda iki farkl kelimeyi, yani nid edat olan Y (Ey) ile Tayy kabilesi lehesinde insan ile e anlaml kullanlan sn kelimesini temsil ettiini, dolaysyla, 20. suredeki t-h hecelerine benzer ekilde, y-sn'in Sen ey insanolu anlamna geldiini ifade eder. Bu yorum, krime, Dehhk, Hasan Basr, Sad b. Cubeyr ve dier baz ilk dnem Kuran mfessirleri tarafndan da benimsenmitir (bkz. Taber, Beav, Zemaher, Beydv, bni Kesr vb.). Zemaher'ye gre Tayy kabilesinin hitaplarda kulland sn hecesi, insan'n tasr (kltme) hali olan uneysn'in ksaltlm eklidir. (Burada, klasik Arapa'da kltme halinin, genelde sevgi ve efkat ifade ettiini unutmamalyz: szgelimi, y buneyye hitab, Ey benim kk olum anlamndan ok, ya ne olursa olsun, Ey benim sevgili olum anlamna gelir). Sonu olarak y-sn kelimelerinin, surenin devamnda aka muhatab alnan Allah'n Elisi Muhammed (s)'i kasdettii ve -Kuran'n ska yapt gibi- o'nun ve yakn arkadalarnn beer olma zelliklerini vurgulamay amalad sylenebilir. 2 Bu ifade, nceki ayetin giriindeki ve tenbih edatnn (burada Dn diye evrilmitir) bir aklamasdr -yani: Kuran'daki bariz hikmet, senin Allah'n bir elisi olduun gereinin kantdr. El-Kurnu'l-Hakm'in hikmetle dolu bu Kuran eklinde evrilmesi konusunda bkz. 10:1 ile ilgili not 2. 3 Kar. 34:50 -Eer doru yoldaysam, bu, Rabbimin bana vahyi sayesindedir. 4 Kar. 6:131-132. Bu ifadenin daha geni yorumuyla atalar, bir toplumun kltrel gemiini anlatan bir mecaz olarak grlebilir: bu sebeple atalarnn uyarlmam olmalarndan (yani eytana kar) sz edilmesi, doru ahlak deerlerden uzaklam olan halkn devrald etik mirasn rmlne iarettir. 5 Lafzen, doru kmtr. Gemi zaman kipi, onun doru kmasnn, yani
755

36. SURE

onlar iman etmezler. 8 Onlarn boyunlarna enelerine kadar uzayan demir halkalar geirdik ki6 kafalarn dik tutmak zorunda kalsnlar;7 9 nlerine ve arkalarna setler ektik8 ve gremesinler diye zerlerine perdeler geirdik: 10 artk onlar uyarsan da uyarmasan da onlarca birdir: inanmazlar. 11 Sen ancak (ilah) uyary can kulayla dinleyen9 ve insan kavraynn tesinde bulunmasna ramen Rahmn'dan korkan kiiyi uyarabilirsin: ite bylelerine [Allah'n] mafiretini ve en gzel dl mjdele! 12 Gerek u ki Biz, ly yeniden hayata dndreceiz ve onlarn gelecek iin yaptklar her trl [eylemi] ve geride braktklar btn [iyi ve kt] izleri kayda geireceiz: zira biz, her eyin apak kaydn tutarz. 13 ONLARA, elilerimizi gnderdiimiz o ehir halk[nn hikayesin]i rnek olarak anlat. 14 Biz onlara iki [eli] gnderdik, ikisini de yalanladlar; bunun zerine [onlar], nc biri ile destekledik; ve bu (eli)ler, Bakn, biz [Allah tarafndan] size gnderildik! dediler.10
gereklemesinin kanlmazln gsterir. (Bu kanlmazl Trke'de gelecek zaman kipi ile daha iyi verebildiimiz iin ayetin orijinal Arapa metindeki gemi zaman ve ngilizce mealdeki geni zaman kipine karlk Trke tercmesinde gelecek zaman tercih edilmitir T..n.) 6 Zemaher: [Bu,] onlarn hakikati bilinli ekilde inkar etmelerinin temsl ifadesidir. Bkz. 13:5'e ilikin not 13 ve 34:33'e ilikin not 44. 7 Zmnen, ve doru yolu gremesinler (Rz); onlarn balarn dik tutmalar, ayn zamanda kstaha bbrlenmelerini de simgeler. Dier taraftan, Allah'n gnahkarlarn boyunlarna demir halkalar geirmesi, 2:7'de sz edilen ve buna ilikin 7. notta aklanan onlarn kalplerini ve kulaklarn mhrlemesine benzer bir mecazdr. Bir sonraki ayette zikredilen set ve perde mecazlar iin de ayn ey sylenebilir. 8 Yani, bylece ne ileri gidebilirler, ne de geri gelebilirler: ruhsal durgunluu, duraanl anlatan bir mecaz. 9 Lafzen, uyarnn ardndan giden. 10 Bu tr pasajlarda allm olduu gibi, mfessirler, bu ehirlerin ve elilerin kimlii konusunda eitli speklasyonlar yapmlardr. Ancak kssa, tamamen bir temsl olarak anlatldndan, tarih bir tasvirden ok byle bir ereve iinde anlalmaldr. Bana yle geliyor ki, burada, Hz. Musa, sa ve Muhammed (s) tarafndan tebli edilen ve temelde ayn manev hakikatleri kapsayan byk tevhid dininin bir temsli ile kar karyayz. Kssada zikredilen ehir (karye), bana gre, bu dinin iinden kt ortak kltrel evreyi simgelemektedir. lk iki elinin birlikte gnderildiinin belirtilmi olmas, ikisinin retilerinin tek ve ayn metin iinde, Kitb- Mukaddes'in Eski Ahid ksmnda toplandna iaret eder. Onlarn hitab ettikleri kitlenin etik davranlarn biimlendirmekte zamanla
756

36. SURE

15 [Berikiler]: Siz de bizim gibi lml insanlarsnz! diye cevap verdiler, Ayrca Rahmn, herhangi bir [vahiy] de gndermi deil. Siz sadece yalan sylyorsunuz! 11 16 [Eliler,] Rabbimiz bilir ki dediler, biz gerekten size gnderilmi elileriz; 17 Fakat [bize emanet edilen] mesaj size aka tebli etmekten baka bir ey ile ykml deiliz. 18 [tekiler,] Dorusu, dediler, bize uursuzluk getirdiniz!12 Eer bundan vazgemezseniz sizi mutlaka talayacak ve banza bir bela saracaz! 19 [Eliler] yle cevap verdiler: Kaderiniz, iyi de kt de olsa, sizinle birlikte [olacak]tr!13 [Hakikati] can kulayla dinlemeniz isteniyorsa [bu sizce kt bir ey mi?] Hayr, fakat siz kendinize yazk etmi bir toplumsunuz! 14 20 Kentin en uzak ucundan bir adam koarak geldi [ve] Ey kavmim! dedi, Bu elilere uyun! 21 Sizden hibir karlk beklemeyen ve kendileri doru yolda olan bu kimselere uyun! 22 [Bana gelince,] neden beni yaratm olan ve hepinizin dnp varaca Allah'a kulluk etmeyeyim? 23 (Neden) O'ndan baka ilahlar edineyim? [O zaman] Rahmn bana bir zarar vermek isterse ne onlarn efaati zerre kadar fayda getirir, ne de (bizzat kendileri) beni koruyabilirler: 24 ite o zaman ben apak bir sapkla dm olurum! 25 [Ey kavmim,] ben sizin Rabbinize iman ediyorum: yleyse bana kulak verin! 26 [Ve] ona: Cennete gir[eceksin]! denildiinde15 Keke dedi, kavmim
yetersiz kalmalar zerine Allah, onlar niha mesaj, yani insanla nc ve son eli Muhammed (s) tarafndan tebli edilen mesaj yoluyla destekledi. 11 Kar. 6:91 -Onlar, Allah insana hibir ey vahyetmemitir derken Allah' gerei gibi kavramadklarn gstermilerdir. Ayrca bkz. 34:31 ve ilgili not 38. Gerek yukardaki ayet, gerekse bu ikisi, Allah'a inandklarn dnen, ancak bu inancn pratik hayatlarna mdahale etmesine izin vermeyen insanlara hitab etmektedir: onlar dine sadece mphem bir duygusal rol yklemek ve vahyin objektif gerekliini inkar etmek suretiyle, bu tavrlarn hakllatrmaya alrlar -oysa vahiy kavram, mutlak ahlak deerlerin Allah tarafndan tesisine ve insann onlara tam teslimiyet ile ykml olduuna iaret eder. 12 Tetayyern bikum ifadesinin aklamas iin bkz. sure 7, not 95. 13 Kar. 17:13 -Her insann kaderini (tir) kendi boynuna doladk -ve ilgili not 17. 14 Msrifn (tekili msrif) kelimesinin bu ekilde [kendinize yazk etmi ...] evrilmesi konusunda bkz. 10:12'nin son cmlesi ile ilgili not 21. 15 Yani, eliler tarafndan, yahut daha dorusu, (bu kssann temsl karakteri dikkate alndnda) kendi sezgisi tarafndan. Kentin en uzak ucundan koarak gelen kiinin mdahalesi, kukusuz, her dinde bulunan inanm bir aznl ve onlarn, yoldan sapm
757

36. SURE

bilseydi, 27 Rabbimin beni[m gemiteki gnahlarm] baladn ve beni saygn kiiler arasna dahil ettiini! 28 Ve ondan sonra biz kavminin zerine gkten bir ordu indirmedik, indirme gerei de duymadk: 29 hibir ey [gerekmiyordu], bir [ceza] lndan baka! Ve sonunda sessiz ve hareketsiz bir kl ynna dnverdiler. 30 AH! YAZIK u insanlar[n oun]a!16 Kendilerine hangi eli geldiyse o'nu alaya aldlar! 31 Kendilerinden nce ka nesli yok ettiimizi; [ve] bu [yok olup gide]nlerin bir daha onlara17 dnp gelemeyeceklerini grmyorlar m? 32 Ve [sonunda] hep birlikte huzurumuzda toplanacaklarn? 33 Onlar, l topraa can vermemizde ve beslenmeleri iin topraktan rnler karmamzda [yaratma ve diriltme gcmzn] iaretini grrler; 34 orada [nasl] hurmalklar ve zm balar [yetitirmi] ve ilerinden (nasl) pnarlar fkrtmtk, 35 ki onlar meydana getiren kendileri olmad halde meyvelerini yiyebilsinler. Buna ramen hl kretmeyecekler mi? 36 Topran verdii her trl rn, insanlarn bizzat kendilerini ve hakknda [henz] bilgi sahibi olmadklar eyleri ift ift yaratan Allah ne ycedir!18
arkadalarn, Allah'a kar sorumluluk bilinci duymann insan hayatn boluktan kurtaracana inandrmak iin giritikleri mitsiz ve sonusuz abalarn anlatan bir mecazdr. 16 Lafzen, yazklar olsun u kullara (ale'l-ibd) -nk iyi ya da kt, btn insanlar Allah'n kullardr. Bu ifade, -19:39'da Pimanlk Gn olarak tanmlanan- Hesap Gn'ne ve Kuran'da defalarca vurgulanan, ou insann hakikatn sesine sar kalmay ve bylece kendilerini ruh krle mahkum etmeyi tercih ettikleri gereine iaret etmektedir. 17 Yani, u anda yaayanlara. Kuran'n dier birok ayetinde olduu gibi, lafzen, nesil veya ayn dnemde yaam olan halk ifade eden karn terimi, bu balamda, tarih boyutuyla toplum veya uygarlk anlamlarna gelir. Bylece, gemi toplumlarn ve uygarlklarn kmesi ve tarih sahnesinden silinmesi, burada, onlarn manev yoksunluuna ve sonuta ahlak kntlerine balanmaktadr. Bu kssadan karlabilecek baka bir ders, toplumun byk kesiminin her zaman (gnmzde de) manev/ahlak deerlerin ynlendiriciliini, bu deerleri allm hayat tarzlarna ve izledikleri materyalist deerlere ters grerek reddettikleri -ve sonuta kendilerine hangi eli gnderildiyse o'nu alaya aldklar- gereidir. 18 Lafzen, O, yerin kard her eyden ve kendilerinden ve hakknda hi bilgileri olmayan eylerden birer ift yaratmtr: bu, canl ya da cansz btn varlklarda mevcut bulunan ift kutuplulua (polarity) bir iarettir. Bu durum insanlar, hayvanlar ve bitkilerdeki iki cinslilik, (tabiattaki) aydnlk ve karanlk, scak ve souk, art ve eksi ekim ve elektrik gc, atomun yapsndaki art ve eksi ykler (proton ve elektronlar) vb. olduu gibi, kart fakat birbirini tamamlayc glerin varlnda kendini gsterir. (Zevc isminin, 13:3 ile ilgili not 7'de
758

36. SURE

37 Ve [btn evren zerindeki hakimiyetimizin bir paras olan] gecede de onlar iin bir iaret vardr: Biz ondan gn []n ekip alrz; ve birden karanlkta kalverirler. 38 Ve gne[te de onlar iin bir iaret vardr]: o, kendine ait bir yrngede19 akp gider; bu, kudret sahibi ve her eyi bilen [Allah]n iradesinin bir sonucudur; 39 ve ay[da da bir iaret vardr ki] Biz onu, kuru ve eik bir hurma daln20 andrr hale gelinceye kadar eitli safhalardan geirdik: 40 ne gne aya eriebilir, ne de gece gndz yok edebilir,21 nk hepsi uzayda [yasalarmz dorultusunda] hareket ederler. 41 Onlar iin bir iaret de, soylarn/hemcinslerini dolu gemilerle 22 [denizlerde] tamamzda 42 ve [yolculuklarnda] binek olarak kullanabilecekleri benzer aralar yaratmamzda23 [bulunmakta]dr; 43 dilersek onlar suda boabiliriz, kimse de yardmlarna gelemez: ite [o zaman] onlar iin bir kurtulu yoktur, 44 meer ki Biz onlara katmzdan bir rahmet ve [biraz daha fazla] hayat balayalm. 45 Onlara: Gzlerinizin nnde olan ve sizden gizli tutulan24 [her eyin Allah'n bilgisi dahilinde olduu gereini unutmadan] dikkat edin ki Allah'n rahmetine nail olabilesiniz! denildiinde [ou duymazlktan gelir;] 46 ve onlara
akland gibi, hem bir ifti, hem de iftlerden birini ifade ettii hatrlanmaldr.) Hakknda bilgi sahibi olmadklar ey, insan tarafndan henz kefedilmemi, fakat potansiyel kavray gc iinde bulunan eyleri veya olgular ifade eder: parantez iinde henz kaydn koymamn sebebi budur. 19 ounluun zerinde birletii kraat ekline gre yukardaki ekilde evrilebilen bu ifade li-mustekarrin leh olarak okunur veya, alld ekilde, duraca/istikrar bulaca noktaya, yani gnbatm zamanna (yahut noktasna) doru (Rz) eklinde evrilebilir. Ancak gvenilir kaynaklarn rivayetine gre Abdullah b. Mesd, bu ifadeyi l mustekarra leh eklinde okumutur ki (Zemaher) anlam, O hi ara vermeden (yani, hi durmadan) [kendi yrngesinde] hareket eder eklindedir. 20 Bu tanmlama, urcn isminin karldr -kuruduunda ve eskidiinde bir yarm ay gibi incelen ve bklen hurma salkm (kar. Lane V, 1997). 21 Lafzen, ne de gece gndzn nne geebilir [yahut geride brakabilir]. 22 Lafzen, ykl gemide: gemi, burada oul bir anlam tayan tekil cins ismi olarak kullanlmtr. Buradaki soylarn/hemcinslerini terimi, genel olarak insan cinsini ifade etmektedir (kar. sk sk tekrarlanan demoullar ifadesi). 23 Kar. 16:8 ve ilgili not 6. Bu her iki pasajda da insann stn mahareti, Allah'n yaratclnn dorudan bir ifadesi olarak gsterilmektedir. 24 Yukardaki ifadenin bu ekilde evrilmesinin bir aklamas iin bkz. sure 2, not 247. Bu rnekte insann bilinli olarak yaptklar ile bilinsiz veya yar bilinli eylemleri ifade edilmektedir.
759

36. SURE

Rablerinden hibir mesaj25 ulamamtr ki ondan yz evirmi olmasnlar. 47 Kendilerine, Allah'n size verdii rzktan bakalar iin harcayn! 26 denildiinde, hakikati inkara artlanm olanlar, inananlara, Rabb[iniz] dileseydi [Kendisinin] besleyebilecei kimseleri biz mi besleyelim? Dorusu siz ak bir yanlg iindesiniz! derler; 48 ve yle devam ederler: Bu [yeniden dirilme] vaadi ne zaman gerekleecek? Eer doru sylyorsanz [buna cevap verin!] 49 [Ve bilmezler ki] [yeniden dirilmeye] itiraz edip dururlarken, [ceza olarak] kendilerini sarsp yok edecek bir tek patlama sesi onlara yeter!27 50 Ve [akibetleri yle an olacaktr ki] ne bir vasiyette bulunabilirler, ne de yaknlarna snabilirler. 51 Ve [sonra yeniden dirili] sru flenecek; ite o zaman tm kabirlerinden karak Rablerine doru koacaklar! 52 Eyvah! diyecekler, Kim bizi [lm] uykumuzdan uyandrd? [Bunun zerine onlara yle denecek:] te Rahmn'n vaad ettii budur! Demek ki O'nun elileri doru sylemilerdi! 53 Yalnzca bir tek patlama olur ve derken tm nmzde sralanrlar [ve onlara yle denir:] 54 Bugn hi kimseye en kk bir hakszlk yaplmayacak ve [yeryznde] yaptklarnz dnda hibir eyden sorumlu tutulmayacaksnz! 55 Kukusuz cenneti hak edenler bugn yaptklar her eyden honut olacaklardr: 56 onlar ve eleri sedirler zerinde mutlu bir ekilde yatp uzanacaklar;28 57 orada [yalnzca] sevin ve mutluluu tadacaklar ve istedikleri her ey onlarn olacak: 58 rahmet sac Rabbin szyle gelen katksz bir huzur ve rahatlk iinde.29
25 Yahut: Rablerinin iaretlerinden hibir iaret -nceki pasajda birka kez tekrarlanan yet ismi, burada hem mesaj hem de iaret anlamlarna gelmektedir. 26 Enfeka fiili (lafzen, harcad), Kuran terminolojisinde, sebebi ne olursa olsun, bakalar adna, yahut bakasnn iyilii iin harcama yapmay ifade eder. Bu bakas iin harcamann ahlak nemi Kuran'da ska vurgulanmakta ve arndrc ykmllkleri yahut, daha geni anlamyla, karlksz yardmlar ifade eden zekt kavramnda somutlam bulunmaktadr (bkz. 2:43, not 34). 27 Lafzen, onlar tek bir lktan baka bir ey beklemez, vb. 28 Kuran'n cennet tanmlamalarnda zill (glge) terimi ve oul biimi olan zill, ounlukla mutlulukun mecaz karl olarak kullanlr -bylece, mesela, 4:57'de geen zill zall sonsuz mutluluk anlamndadr (bkz. sure 4, not 74). Kurtulua erenlerin zerinde uzandklar sedirler ise, Rz'nin 18:31 ve 55:54 ile ilgili yorumlarnda iaret ettii gibi, manev bir doygunluu ve bir zihin dinginliini simgeler. 29 Bu bileik ifade [huzur ve rahatlk,] sanrm, selm kavramnn bu balamdaki en uygun karldr. Bu terimin daha geni bir izah iin, selm'n kurtulu olarak evrildii 5:16 ile
760

36. SURE

59 Ey sulular, siz bugn yle ayrln! 60 Siz ey demoullar, size demedim mi: eytan'a tapmayn,30 o sizin apak dmannzdr! 61 Ve [yalnz Bana ibadet edin!] Dosdoru yol budur! 62 [eytana gelince,] o bir ounuzu saptrmtr; neden aklnz kullanmyorsunuz? 63 te tekrar tekrar uyarldnz cehennem:31 64 hakk srarla inkar etmenizin sonucu olarak bugn oraya girin! 65 O Gn azlarna mhr vuracaz,32 fakat elleri dile gelecek ve ayaklar [hayatta iken] yapm olduklar her eye tanklk edecektir. 66 EER [insanlarn doru ile yanl ayrd edememelerini] dilemi olsaydk, onlar grp anlama melekesinden yoksun brakrdk33 da [doru] yoldan hep aarlard: ama [yle olsayd] onlar [doruyu] nasl grebilirlerdi?34 67 Eer [doru ile yanl arasnda seim yapma zgrlnden yoksun olmalarn] dilemi olsaydk, onlar kesinlikle farkl bir tabiatta yaratrdk35 ve bulunduklar yerde [kkletirirdik ki] ne ileri gidebilsinler, ne de geri dnebilsinler.36 68 Ama [unu daima hatrlasnlar ki] Biz bir insann mrn uzatrsak, ayn
ilgili not 29'a baknz. 30 Kuran'n eytana tapma olarak tanmlad eyin anlam iin bkz. 19:44 ile ilgili not 33. 31 te ... cehennem ifadesi, mnkirlerin, peygamberler tarafndan defalarca uyarlmalarna ramen doruluktan saptklarn anlamalarnn, teki dnyadaki iddetli azbn bizzat bir kayna olaca gereine iaret eder. Devamllk ve srar unsuru, burada ve bundan sonraki ayette, kuntum yardmc fiilinin kullanlmas ile vurgulanmaktadr. 32 nkarclarn gemiteki fiillerini ve tavrlarn savunamamalarnn veya mazur gsterememelerinin mecaz bir ifadesi. 33 Lafzen, onlarn gzlerini kr ederdik: onlar manev olarak kr yapardk ve dolaysyla, onlar her trl ahlak sorumluluk duygusundan yoksun brakrdk ve bu da insan hayatndaki btn manev deerlerin inkarna yol aard anlamna gelen mecaz bir ifade. (Kar. 2:20 -ayet Allah dileseydi onlarn iitme ve grme yeteneklerini ellerinden alabilirdi.) 34 Bu rnekte -20:96'da olduu gibi- besura fiili (lafzen, o grr oldu veya grd), [bir eyi] zihn olarak/aklen kavramak anlamnda kullanlmtr. Taber'nin rivayetine gre, bni Abbs, enn yubsirn ifadesinin onlar gerei nasl kavrayabilirler anlamna geldiini sylemitir. 35 Lafzen, onlar deitirirdik [veya dnme uratrdk]. 36 Yani, Allah insanlarn irade veya ahlak tercih zgrlne sahip olmamalarn dileseydi, onlar bandan beri manev ve ahlak olarak duraan bir tabiatta yaratr, igdlerinin penesinde (bulunduklar yerlerde) hareket edemez ekilde tutar; kendini gelitirme drtsnden yoksun ve olumlu gelimeler salamaktan yahut, yanl yollar terk etmekten aciz brakrd.
761

36. SURE

zamanda onun g ve yeteneklerinde [yalandka] bir azalma meydana getiririz; (buna ramen) hl akllarn kullanmazlar m?37 69 VE [ite byle:] Biz bu [Peygamber'e] iir [yetenei] bahetmedik, zaten [iir] bu [mesaj]a uygun dmezdi:38 o yalnzca bir uyar ve ttr; ve o znde apak olan ve gerei dosdoru gsteren39 bir [ilah] hitabedir, 70 ki [kalben] diri olanlar uyarabilsin ve [Allah'n] sz hakikati inkara artlanm olanlara kar tanklk yapabilsin40 diye. 71 Grmezler mi ki, eserlerimizden biri olarak41 kendileri iin [bugn] kullanp yararlandklar evcil hayvanlar yarattk? 72 Ve onlar insanlarn iradesine tbi kldk42 ki bir ksmn binek olarak kullanabilsinler, bir ksmn da yiyebilsinler; 73 ve onlardan [baka] faydalar salayabilsinler ve iecek [st] alabilsinler! Buna ramen hl kretmeyecekler mi? 74 Ama [tam tersine,] onlar, kendilerine yardm edecekleri [midiyle] Allah'tan

37 Yani insan, ahlak tercihinin gereini yapmay asla ertelememelidir. -nk, eer insanlar doruyu yanltan ayrd etme yeteneine ve geni bir irade serbestisine sahip olmalarndan dolay stn yaratklar ise, o zaman, insann zayf yaratldn (4:28), yallnda daha da keceini ve hkmedecei mrn ksalm olacan da unutmasnlar. 38 Bu pasaj, surenin ilk ayetlerinde deinilen konuyu, yani Kuran'n vahyi konusunu ele almaya devam etmektedir. 26:224'de olduu gibi, burada da, Muhammed (s)'in dmanlarnn, gerek yaad dnemde gerekse sonraki dnemlerde, o'nun ilah vahiy olarak sunduu eyin gerekte kendi iirsel hayal gcnn bir rn olduu eklindeki iddialarna deinilmektedir. Burada, iir -zellikle Arap iiri- ile Kuran'da somutlaan ilah vahiy arasndaki temel farklla dikkat ekmek suretiyle bu iddia reddedilmektedir: iirde anlam, dilin mzikalitesi ve ritmi karsnda genelde ikinci derecede kalrken Kuran'da tam tersi geerlidir. nk Kuran'da, kelimelerin seimi, sesleri ve cmle iindeki konumlar -ve dolaysyla melodisi ve ritmi- daima kasdedilen anlamn destekleyicisi niteliindedir. (Kar. ayrca 26:225 ve ilgili not 100.) 39 Mbn sfatnn bu bileik karl iin bkz. sure 12, not 2. Yukardaki ifade, lafzen, bir uyar ve t ve ... [ilah] bir hitabe eklinde evrildiinde, burada kullanlan ve balac, 15:1'de olduu gibi, Kuran'n ilah vahiy srecinin bir unsuru olduuna iaret eder. 40 Lafzen, doru kabilsin [veya doruluu isbatlanabilsin], yani Hesap Gn'nde (kar. bu surenin 7. ayeti). 41 Yani, yalnz bizim yarattklarmzdan yahut bizim yaratabildiklerimizden biri olarak (Zemaher ve Rz). Yukardaki mecaz deyim, el rn/ellerimizin yapt (eserlerimizden biri -T..n.) kavramnn, geni anlamdaki, yani hem somut hem de soyut anlamdaki karlna dayanmaktadr. 42 Lafzen, onlara boyun edirdik (zellelnh): bu, ayn zamanda, insann evcil hayvanlar iyi yahut kt kullanmaktan dolay ahlak bir sorumlulua sahip olduuna iaret eder.
762

36. SURE

baka ilahlar43 edindiler, [oysa bilmezler ki] 75 bunlar ballarna44 yardm eli uzatamazlar, hatta onlara [yardm iin] arlm askerler ol[arak grn]seler bile. 76 Ama o [hakikati inkar eden]lerin szlerinden zntye kaplma: phe yok ki Biz onlarn gizlediklerini de, aa vurduklarn da biliriz. 77 NSAN bilmez mi ki kendisini [tek] bir sperm damlasndan yaratrz; ve o anda kendisini dnme ve tartma yetenei45 ile donatlm grr. 78 Ama o hem [Bizi tartmakta ve] Bizim hakkmzda karlatrmalar yapmakta,46 hem de bizzat kendisinin nasl yaratlm olduundan gafil bulunmaktadr! [Ve bunun aknlyla da] Kim, ryp toz olmu kemiklere hayat verebilir? diye sormaktadr! 79 De ki: Onlar yoktan var eden, [yeniden] hayat (da) verir, nk O, her tr yaratma eyleminin bilgisine sahiptir; 80 O, yemyeil aatan sizin iin bir ate karr ve onunla [kendi ateinizi] yakarsnz.47
43 Yahut: Allah'la beraber baka ilahlar. Her iki halde de bu ifade, bilinli olarak tapnlan nesneleri -putlar, muhayyel stn gler, ilahlatrlan kiiler, azzler vb.- ve bilinli olarak tapnlmayan, fakat neredeyse taparcasna sayg ve ballk gsterilen iktidar/otorite, zenginlik veya ans gibi soyut kavramlar anlatr. Kuran'da bu vb. balamda kullanlan ittehaz fiili (lafzen, kendileri iin kabul ettiler [veya etmektedirler]) zellikle iaret edilen geni anlam demetine tam uygun dmektedir, nk kiinin bir eyi -ister somut isterse soyut nitelikte olsun- kendi zel faydas veya zevki iin kullanmas anlamn tamaktadr. 44 Lafzen, onlara. 45 Bkz. 16:4'deki benzer pasaj ve ilgili not 5. Rz, yukardaki ayet ile ilgili kendisinin (ve Zemaher'nin) yorumlarnda ileri srlen aklamalar tamamlamak iin, burada, hasm (lafzen, tartmada taraf olan) terimini, ntk (konuan [veya akll] varlk) olarak adlandrlan zelliin en yksek tezahr ile e tutmaktadr. 46 Lafzen, Bize bir rnek (mesel) getirir -hakikat inkar edenlerin, insann duygular ve dnceleri ile kavrayabilecei her eyden kkl biimde ayrlan ve yaratlm varlklarn sahip olabilecekleri vasflar ile karlatrlamayacak nitelikte glere sahip bulunan akn bir varl kabul etmekteki isteksizliklerine iaret eden bir ma. (Kar. 42:11, Hibir ey O'na benzemez ve 112:4, Hibir ey O'na denk tutulamaz.) Bu tr insanlar, materyalist bir dnya grn benimsediklerinden -ayetin ncesi ve sonrasndan da anlalaca gibi- her trl yeniden dirilme ihtimalini reddederler ki bu da Allah'n yaratc glerinin ve son tahlilde Allah'n varlnn inkarna varr. 47 Kar. her aata bir ate vardr eklindeki eski bir Arap atasz (Zemaher): bu, yeil yani, su ihtiva eden- bitkilerin, kuruma veya insan tarafndan kmrletirilme (yapma kmr) suretiyle, yahut yer altnda binlerce yl zarfnda petrol veya kmre ayrma yoluyla yakta dnmesini anlatr. Mecaz olarak da bu ate, yukarda 77. ayette deinilen, insan aklnn Allah vergisi scakln ve aydnln simgeler.
763

36. SURE

81 Gkleri ve yeri yaratm olan Allah, [yok olanlarn] yerine onlar gibi [yeni]lerini yaratmaya muktedir olamaz m? Elbette olur! Zaten O her eyin bilgisine sahip olan Yaratc'dr: 82 O, Tek'tir, Biricik'tir,48 yle ki bir eyin olmasn istediinde ona sadece Ol! der -ve o (ey hemen) oluverir. 83 Her eyin stnde tasarruf sahibi olan Allah, ne ycedir; ve hepiniz O'na dndrleceksiniz! Btn otoriteler, bu surenin Mekke'de, byk ihtimalle de Mekke dneminin hemfikirdirler. ortalarnda nazil olduunda

48 Bu, innem emruh ifadesinin karldr -emr terimi, bu rnekte, en (var olma durumu [veya biimi]) ile e anlamldr. Allah'n yaratclnn benzersizlii, innem tahsis edat ile vurgulanmaktadr.
764

37. SURE

37. SAFFAT
nceki sure (Ysn) gibi bu da, esas olarak yeniden dirilme olay ve btn insanlarn yeryznde yaptklarndan dolay Allah'a hesap verecekleri gereiyle ilgilidir. nsan hata yapmaya eilimli olduundan (kar. ayet 71: eski toplumlarn ou yollarn armt) her zaman bir peygamber rehberlie ihtiya duyar: bu, neden gemi peygamberlerden bazlarnn kssalarna yeniden deinildiini (75-148. ayetler) ve sizin lahnz Tek'tir (ayet 4), [Allah] insann her trl tasavvurunun zerindedir (ayet 159 ve 180) prensipleri zerine oturan Kuran mesajlarnn neden ska vurgulandn aklamaktadr. 1 DN sra sra dizilmi bu [mesajlar],1

2 ve bir vazgeme ars ile [ktlklerden] alkoymasn, 3 ve [btn dnyaya] bir t ve uyarda bulunmasn: 4 phe yok ki sizin lahnz Tek'tir, 5 gklerin ve yerin ve ikisi arasnda bulunan her eyin Rabbi; btn gndoumu noktalarnn Rabbi!2 6 Biz yeryzne en yakn gkleri yldzlarn gzelliiyle ssledik, 7 ve onlar her trl bozguncu, eytan gce33 kar emin kldk, 8 [ki] onlar, [o bilinmeyeni bilmek isteyenler,] yce sakinler topluluuna4 kulak veremesinler ve her taraftan kovulup srlsnler, 9 [rahmetten] yoksun kalsnlar ve [teki dnyada] kendilerini bekleyen ebed azaba dr olsunlar; 10 ama eer birisi5 [bu bilgiden]
1 Ve tenbih edat ile bu edatn Dn eklinde evrilmesi konusunda bkz. 74:32 ile ilgili 23. notun ilk blm. Klasik mfessirlerin ou, 1-3. ayetlerin meleklere iaret ettiini ileri srerlerken, Eb Muslim sfehn (Rz'nin naklettiine gre) bu varsaym reddetmekte ve bu pasajn insanlar arasndaki gerek mminlere iaret ettiini sylemektedir. Fakat Rz, baka bir yorumda (bana gre en ikna edici olandr) bulunmakta ve burada kasdedilenin Kuran'n mesajlar (yt) olduunu ileri srmektedir ki bu ayetler -mfessirin kendi ifadeleriyle- ok eitli konulara deinmektedir. Bir ksm Allah'n birliinin yahut O'nun ilminin, kudretinin ve hikmetinin kantlarna deinirken dier bir ksm ilah vahyin veya yeniden dirilmenin kantlarn sergilemektedir. Bir ksm insann sorumluluklarn ve buna ilikin kurallar sralarken dierleri yksek ahlak ilkelerin tebliine ayrlmlardr. Ve bu mesajlar, her trl deime yahut yenilenme [ihtiyac]nn stnde bulunan tutarl bir sistem erevesinde dzenlenmilerdir ve bu ekilde sra sra dizilmi varlklara veya nesnelere benzerler. 2 Zmnen, ve gnbatmnn da (kar. 55:17, not 7). Muhtelif gndoumu noktalarnn (merik) vurgulanmas, yaratlm fenomenlerdeki sonsuz eitliliin Yaratc'nn birlii ve benzersizlii ile kartln sergiler. Yukardaki ifadede gndoumu noktalarndan sz edilirken gnbatm noktalarnn lafz olarak (anlam olarak deil) zikredilmemesinde, 1-3. ayetlerde vurgulanan Kuran'n k sac, aydnlatc zelliinin ma edildiine inanyorum. 3 Bu pasajn bir aklamas iin bkz. 15:17, not 16. 4 Yani, melekler topluluuna, ki onlarn konumas, Allah'n buyruklarndan mecazdr. 5 Lafzen, ... baaran bir kimse dnda [yahut ... baaran kimse hari]. Ancak baz
765

37. SURE

bir krnt koparmay baarrsa, [bundan dolay] yakc bir alevin penesine dsn.6 11 VE MD, o [hakikati inkar ede]nlerden sana cevap vermelerini iste: onlar yaratmak, Bizim yarattmz bu [saysz mucizelerden] daha m zordur? Nitekim Biz onlar [basit] bir balktan yarattk!7 12 Hayr, sen hayranlk ve aknlk duyarken8 onlar [yalnzca] alay ederler; 13 ve [hakikat] kendilerine hatrlatldnda onu kavramaya yanamazlar; 14 ve bir [ilah] mesajla muhatab olduklarnda onu kmserler 15 ve Bu, bir [beerin] byl szlerinden baka bir ey deildir! derler, 16 Ne? lp toprak ve kemik yn haline geldikten sonra sahiden yeniden dirilecek miyiz? 17 Yani eski atalarmz da m? 18 De ki: Elbette, hem de en perian ve zavall ekilde! 19 nk o [alay ettikleri yeniden dirilme,] bir itham l eklinde [niden onlarn tepesinde patlayacak.] te o zaman [hakikati] anlamaya balayacaklar, 20 ve Eyvah! diyecekler, te Hesap Gn bugndr! 21 [Ve onlara yle denilecek:] Bu, yalanlam olduunuz [gndr, amaz hakikat ile sahte ve yalan arasnda9] Ayrm Gndr! 22 [Ve Allah yle buyuracaktr:] Toplayn btn o zalimleri, kendileri gibi olanlarla10 ve btn o Allah'tan baka taptklar [ile] birlikte; 23 ve hepsini yakc
otoritelerin (mesela Mun) iaret ettii gibi, ill edat bazan, burada olduu gibi, fakat/ama anlamna sahip olan ve balac ile e anlaml kullanlmaktadr. 6 Bu ifadenin anlam iin bkz. 15:18, not 17. Ayet 4-5'de Allah'n birlii vurgulandktan sonra, 6-10. ayetlerden oluan pasajda, insanolunun O'nun yaratt evrenin zenginliini ve derinliini tam olarak kavramaktan aciz bulunduu gereine iaret eder. Biz burada 34:9'un bir yanksn grmekteyiz: Onlar, gn ve yerin ne kadar az ksmnn nlerine serildiini, ne kadarnn da gizlendiini grmezler mi? Bylece, ayetin devamnda dolayl bir soru biiminde ifade edilmi olan yeniden dirilme temasna yeni ve dolayl bir yaklamda bulunulmaktadr. 7 Yani, topran zerinde ve iinde asl biimleriyle var olan ilkel maddelerden (bkz. sure 23, not 4); gklerin ve yerin ve ikisi arasnda bulunanlarn karmakl ile karlatrldnda bir hi mesabesinde olan maddeler: bu nedenle, insann birey olarak yeniden diriltilmesi, saysz biimler halindeki evrenin yaratl yannda bir hi mesabesindedir. 8 Yani, Allah'n yaratc gcne ve onu inkar edenlerin kr gururuna. 9 Bkz. 77:13, not 6. 10 lk dnem otoritelerinin hemen tmne gre -mer b. Hattb, Abdullah b. Abbs, Katde, Mchid, es-Sudd, Sad b. Cubeyr, Hasan Basr, vb.- buradaki ezvc ifadesi, birbirine [vasflar itibariyle] benzeyen insanlar veya ayn tr insanlar yahut da ayn kkten/cinsten olanlar anlamna gelmektedir.
766

37. SURE

atein yoluna srn, 24 ve onlar [orada] tutun! [O zaman] bylelerine sorulacak: 25 Size ne oldu ki [imdi] birbirinize yardm etmiyorsunuz? 26 Hayr, onlar o Gn isteyerek [Allah'a] teslim olacaklar; 27 fakat [ok ge kaldklarndan] birbirlerine dnp bakacaklar ve birbirlerinden [gemi gnahlarnn ykn hafifletmelerini] isteyecekler.11 28 [Onlarn] bir ksm: Bakn diyecek, Siz bize [ayartma niyetiyle] sadan yaklardnz!12 29 tekiler, Hayr diyecekler, aslnda siz kendiniz imandan zerre kadar nasip almamtnz! 30 stelik sizi zorlayacak bir gcmz yoktu: bilakis, siz kstaha bir kibire kaplmtnz! 31 Fakat imdi Rabbimizin sz bizim [de] aleyhimize kt: biz [gnahlarmzn ac meyvesini] mutlaka tadacaz. 32 O halde, sizi derin bir sapkla itti[imiz eer doruysa], o zaman biz de vahim bir sapkla dmzdr!13 33 O Gn onlarn hepsi ortak azaplarn paylaacaklar. 34 Gnaha batm olanlara ite byle davranacaz: 35 nk bakn, ne zaman onlara Allah'tan baka ilah yoktur! denilse kstaha bbrlenirlerdi 36 ve Mecnun bir airin szyle14 biz ilahlarmz m terk edeceiz? derlerdi. 37 Hayr, asla! [Sizin deli air dediiniz] o kii hakikati getirmitir; ve o, [Allah'n nceki] elilerinin [bildirdikleri] hakikati tasdik etmektedir.15 38 Bakn siz, [teki dnyada] ackl azab tadacaksnz, 39 ama yapm olduunuzdan baka bir eyle cezalandrlmayacaksnz.
11 Kar. bu surenin 50 ve devam ayetlerindeki kart anlaml -ama ayn kelimelerle ifade edilen- pasaj. Yeteseln fiili, szkonusu pasajda, asl anlam olan birbirine [bir eyi] sormay ifade ederken, burada birbirinden [bir ey] istemeyi -ayetin siyak ve sibaknn da gsterdii gibi, gemiteki inkarclklarnn sorumluluunu yklenmeyi- anlatmaktadr. 12 Yani, bizden istediiniz eyin doru ve iyi olduunu iddia ederdiniz. Birine sadan yaklamak deyimi, ahlak olarak yararl bir tavsiyede bulunuyor grnmek olduu kadar baka bir kimseye g gsterisi yaparak yaklamak ile az ok e anlamldr (Zemaher). 13 Aklamas iin bkz. 28:62-64 ve ilgili notlar. 14 Lafzen, bir deli air iin [yahut o'nun yznden]. Burada, Kuran'n, Muhammed (s)'in zihinsel bir rn olduu iddiasna atfta bulunulmaktadr (bkz. 36:69, not 38). Burada sz edilen ilahlar, insanlarn, kelimenin hem lafz hem de mecaz anlamyla kulluk edebilecei her eyi kapsamaktadr. 15 Bkz. sure 2, not 5. Bu ifade, her hak dinde daima ayn olan temel retilere iaret etmektedir, yoksa gemi din hukuklarda mevcut bulunan zamanla deiebilir ok saydaki ahkama deil.
767

37. SURE 40 Ancak Allah'n halis kullarna16 byle davranlmayacak: 41 [teki dnyada] onlar iin, yabancs olmadklar bir rzk17 hazrlanacaktr 42 [yeryzndeki

hayatlarnn] rn olarak; ve onlar arlanacaklardr 43 nimet bahelerinde, 44 mutluluk tahtlar18 zerinde birbirlerine [sevgi ile] bakarak. 45 Aralarnda dupduru pnarlardan [iecekle doldurulmu] bir kse dolatrlacak, 46 berrak ve ienlere tat veren [bir iecek]; 47 arpmayan ve sarholuk vermeyen. 48 Ve yanlarnda yumuak bakl,19 gzel gzl eler olacak, 49 gizlenmi [deve kuu] yumurtalar20 gibi [kusursuz] eler. 50 Hepsi dnp [gemi hayatlar hakknda] birbirlerine sorular soracaklar.21 51 lerinden biri yle diyecek: Bakn, benim [yeryznde] bir arkadam vard, 52 [bana] derdi ki, Ne? Sen onun doru olduuna gerekten inananlardan msn, 53 lp toz ve kemik yn haline geldikten sonra yarglanacamza! 54 [Ve] ekleyecek: Bakmak [ve onu grmek] ister misiniz? 55 Bunun zerine dnp bakar ve o [arkada]n yanan atein ortasnda grr; 56 ve Aman Allahm! der, [Ey eski arkadam], neredeyse [beni de] mahvedecektin! 57 Eer Rabbimin ltfu olmasayd ben de [imdi] [azaba] uratlanlar arasnda olurdum! 58 Ama sonra, [ey cennetteki arkadalarm,] biz gerekten [bir daha] lmeyeceiz, 59 nceki lmmz dnda ve [bir daha] azaba uratlmayacaz, deil mi? 60 te bu; bu, gerekten mthi bir mazhariyettir! 61 [Allah yolunda] alanlar, demek ki byle bir ey iin alrlar! 62 Byle [bir cennet] mi daha iyi bir arlanmadr, yoksa [cehennemin] lmcl
16 Lafzen, samim kullarna. nceki ayette deinilen her kt fiilin ancak benzeri ile cezalandrlaca prensibinin tersine burada Kuran, iyi bir i ve davranla [Allah'n] karsna gelen kiinin, yaptnn on kat fazlas ile dllendirileceini (bkz. 6:160) ifade etmektedir. 17 Lafzen, bilinen bir rzk. Bu ifadenin yaklak bir aklamas iin bkz. 2:25, not 17. 18 Surur kelimesinin buraya zg olarak mutluluk tahtlar olarak evrilmesi konusunda bkz. 15:47, not 34. 19 Ksirtu't-tarf (lafzen, baklarn kontrol eden) deyiminin Kuran'da kronolojik olarak ilk defa getii 38:52, not 46'ya bkz. 20 Bu, deve kuunun yumurtalarn korumak iin onlar kuma gizlemesinden karlm eski bir Arap deyimidir (Zemaher). Bunun zellikle cennete giren kadnlar iin kullanlmas, 56:34 ve devamnda aka grlmektedir. Szkonusu ayette, btn drst ve erdemli kadnlarn, ldkleri zamanki yalar ve durumlar ne olursa olsun, gzel kadnlar olarak dirilecekleri belirtilmitir. 21 Kar. yukardaki ayet 27 ve ilgili not 11. Bu pasajda, hem gnahkarlarn karlkl serzenileri, hem de ardndan gelen, kurtulua ermi olanlarn sohbetleri elbette ki mecazdir ve bireysel bilincin teki dnyadaki devamn vurgulamay amalamaktadr.
768

37. SURE

meyve aac m?22 63 Gerek u ki, biz o (aac) zalimler iin bir snama arac yaptk,23 64 zira o, [cehennemin] yakc ateinin ortasnda byyen bir aatr, 65 meyvesi eytanlarn kellesi gibi [tiksindirici]dir;24 66 ve [zalim]ler ondan yemeye ve karnlarn onunla doldurmaya mahkumdurlar. 67 Bunun da zerinde, onlar korkun bir mitsizlik (cezas)na arplacaklardr!25 68 Ve bir kez daha (syleyelim):26 yakc ate onlarn niha dura olacaktr; 69 nk onlar atalarn eri bir yol zerinde buldular, 70 ve [imdi] atalarnn izinden gitmeye27 can atyorlar! 71 Onlardan nce gelip gemi eski toplumlarn ou yollarn armt, 72 halbuki kendilerine uyarclar gndermitik: 73 Bak u uyarlm olanlarn haline! 74 ALLAH'IN halis kullar hari, [insanlarn ou sapknla mtemayildir.]28
22 Dilbilim otoritelerine gre zakkm ismi (ki bunun dnda 44:43 ve 56:52. ayetlerde de gemektedir) herhangi bir ldrc gday ifade eder; bu sebeple cehennemin bir sembol olarak eceratu'z-zakkm'un en uygun karl lmcl meyve aac (ki 17:60'da zikredilen Kuran'daki lnetlenmi aa ile e anlamldr) olabilir ve Kuran'n cehennem olarak tanmlad teki dnya azabnn kiinin yeryznde iledii kt fiillerin bir meyvesinden -yani, organik sonucundan- baka bir ey olmad gereine iaret eder. 23 Kuran'da cennet ve cehenneme yaplan btn atflarn -ve insanlarn teki dnyadaki durumlar ile ilgili btn tasvirlerin- mecaz olduklar (bkz. Ek I) ve bu nedenle, lafz anlamlaryla ele alnmalar, yahut tersine keyf bir ekilde yorumlanmalar (kar.3:7 ve ilgili notlar 5, 7 ve 8) halinde kesinlikle yanl anlalmaya mahkum olacaklar, yeteri kadar vurgulanm deildir. Ve bu, bana gre, lmcl meyve aac sembolnn -gnahkarlarn teki dnyada urayacaklar azabn simgelerinden biri- zalimler iin (veya 17:60'daki gibi insanlar iin) neden bir snama (fitne) arac olduunu aklar. Bu balamda bkz. snama kavramnn Kuran'da ilk defa getii 74:31. 24 Zemaher'ye gre, bu lafz istiare (istirah lafzyyeh) irenlik ve irkinliin en ileri derecesini ifade etmektedir ... nk eytan her trl ktln kayna olarak grlmektedir. 25 Lafzen, bunun zerine onlar, bir hamm karm [veya aknl] ile karlaacaklar. (Bu son terimin korkun bir mitsizlik [cezas] eklinde evrilmesi konusunda bkz. sure 6, not 62.) 26 Bkz. sure 6, not 31. 27 Yani, kiinin yanl yoldaki atalarnn sama inan, deer ve geleneklerini krce takld etmesi ve hem akln, hem de ilah vahyin sunduu hakikatin btn kantlarn gzard etmesi, burada, nceki pasajda iaret edilen azabn temel sebebi olarak gsterilmektedir (Zemaher). 28 Zmnen, ve bu nedenle, ilah bir rehberlie ihtiya duyarlar: bu ifade, daha sonraki baz peygamberler ile ilgili kssalarn neden anlatldn aklamaktadr. Burada ksaca deinilen Hz. Nh'un kssas, 11:25-48'de daha detayl olarak ilenmektedir.
769

37. SURE

75 Nh [ite bu sebeple] Bize yalvarmt ve Bizim cevabmz ne gzeldi: 76 nk o'nu ve ailesini o korkun felaketten29 kurtardk, 77 soyunu [yeryznde] kalc yaptk; 78 ve bylece o'nun sonraki kuaklar arasnda yaayp anlmasn saladk:30 79 Btn lemlerde Nh'a selm olsun! 80 te Biz gzel iler yapanlar byle dllendiririz; 81 nk o, Bizim gerekten inanm kullarmzdand; 82 [bylece o'nu ve kendisini izleyenleri kurtardk,] ve sonra tekileri suda boduk. 83 DORUSU brahim de o'nun yolundan gidenlerdendi, 84 Rabbine tertemiz bir kalp ile ynelmiti, 85 babasna ve halkna yle seslenmiti: Siz neye tapyorsunuz? 86 Bir yalan[a] -Allah'tan baka gler[e]- [boyun emek] mi istiyorsunuz? 87 yleyse lemlerin Rabbi hakkndaki grnz nedir?31 88 Sonra yldzlara gzn dikti,32 89 ve Ben kesinlikle [gnlmden] rahatszm! 33 dedi, 90 bunun zerine onlar ona arkalarn dndler ve uzaklap gittiler. 91 O da onlarn tanrlarna gizlice yaklat ve Ne o! [nnze konulmu nimetlerden] yemiyor musunuz? 92 Neyiniz var ki konumuyorsunuz? dedi. 93 Sonra zerlerine yryp onlara sa eliyle34 vurdu. 94 Bunun zerine dierleri koarak o'na doru geldiler [ve yaptndan dolay o'nu suladlar]. 95 O, Siz dedi, kendi ellerinizle yonttuklarnza m tapyorsunuz? 96 Oysa sizi de, sizin yonttuklarnz da yaratan Allah'tr! 97 Onlar, Bir odun yn35 hazrlayn ve o'nu yanan atein iine atn! diye bardlar. 98 Ona ktlk yapmak istediler, ama Biz [onlarn planlarn bozduk ve bylece]
29 Yani, Tufan'dan. 30 Lafzen, ona ... braktk, yani ardndan gelen selmlamada ifadesini bulan bu vgy veya hatrlanmay. 31 Hz. brahim'in itiraz yle devam eder: Bir Yaratc'nn ve evrenin bir Sahibi'nin olduuna inanyor musunuz? Bu soruya kavmi olumlu cevap verecek durumdayd, nk stn bir Varla inanmak, onlarn dinlerinin temel bir parasyd. tirazn daha sonraki safhas yle olacakt: yleyse nasl olur da evrenin bir Yaratc's olduuna inandnz halde putlara -kendi ellerinizle yaptklarnza- da taparsnz? 32 brahim'in, ilk yllarda, Allah' yldzlar, gne ve ay ile zdeletiren yersiz abalarna atf (bkz. 6:76-78). 33 Zmnen, Allah'tan baka putlara tapmanzdan dolay (bni Kesr, kar. Lane IV, 1384). 34 Yani, Btn gcyle. Daha sonra meydana gelen olaylar iin bkz. 21:58 vd. 35 Lafzen, bir bina veya bir yap.
770

37. SURE

onlar kk drdk.36 99 [brahim,] Ben dedi, [bu topraklar terk edeceim ve] Rabbim beni ne tarafa sevk ederse oraya gideceim!37 100 [Ve yle yalvard:] Ey Rabbim! Bana drst ve erdemli [olacak bir erkek ocuk] bala! 101 Bunun zerine ona [kendisi gibi] yumuak huylu bir erkek ocuk38 mjdeledik. 102 Ve [bir gn, ocuk, babasnn] tutum ve davranlarn anlayp paylaacak olgunlua eritiinde39 babas yle dedi: Ey yavrucuum! Ryamda seni kurban ettiimi grdm: bir dn, ne dersin? [smail]: Ey babacm dedi, sana emredilen neyse onu yap: nallah beni skntya gs gerenler arasnda bulacaksn! 103 Fakat ikisi Allah'n emri [olarak grdkleri]ne kendilerini teslim edince40 ve [brahim] onu yzst yatrnca, 104 kendisine seslendik: Ey brahim, 105 sen imdiden o rya[nn amac]n yerine getirmi oldun!41 te iyilik yapanlar Biz byle dllendiririz: 106 nk bu, gerekten apak bir snama idi.42 107 Ve fidye olarak o'na byk bir kurban43 verdik, 108 bylece o'nun sonraki
36 Bkz. sure 21, not 64. 37 Lafzen, Rabbime gideceim: O, bana doru yolu gsterecektir. 38 Yani, Hz. brahim'in ilk olu Hz. smail'i. 39 Lafzen, Onunla birlikte yrme [yahut aba gsterme] ana geldiinde: Bu ifade, ocuun babasnn inanlarn ve hedeflerini anlayacak ve paylaacak bir yaa gelmesini anlatmaktadr. 40 Yukardaki parantez ii ifadenin bu pasaj doru anlamak iin gerekli olduuna inanyorum. Burada Allah lafz ak bir ekilde zikredilmese de Kuran terminolojisinde bu eslem fiili, notlarda defalarca iaret edildii gibi, kendini Allah'a, yahut Allah'n iradesine teslim etti anlamna gelir. Bu nedenle, yukardaki ayette geen ikil eslem hali de, ilk bakta, bu anlama sahip grnmektedir. Ancak, ayetin devam, Hz. smail'in kurban edilmesinin Allah'n emri olmadn aka gsterdiinden, onun ve babasnn Allah'n iradesine kendilerini teslim etmeleri, bu balamda, yalnz sbjektif bir anlama sahip grnmektedir -yani Allah'n iradesi olarak dndkleri/grdkleri istee teslim olmalar anlamn tamaktadr. 41 Yani, Hz. brahim'in ryasnn manev/ahlak anlam, o'nun hayattaki en deerli varln Allah'n iradesi olarak grd bir iaret zerine (bkz. nceki not) kurban etmeye hazr olup olmadnn denenmesinde yatmaktadr. 42 Yani, bu iddetli imtihan aka Hz. brahim'in onu yklenebileceine iaret etmekte ve bylece, biztih Allah'n bir dl olan yksek bir ahlak imtiyaz oluturmaktadr. 43 Azm (muazzam veya kudretli) sfat, bu kurbann, Hz. brahim'in daha sonra bulup Hz. smail'in yerine kestii (Tekvn xxii, 13) bir ko olduu yorumunu zayflatmaktadr.
771

37. SURE

kuaklar tarafndan yle hatrlanmasn saladk:44 109 brahim'e selm olsun! 110 Biz iyileri byle dllendiririz, 111 nk o Bizim gerekten inanm kullarmzdand. 112 Ve [zaman geldiinde] o'na, [kendisi de] bir peygamber [olan] drst ve erdemli birini, shk' mjdeledik; 113 o'nu ve shk' kutsadk: ama onlarn soyundan iyi iler yapan da kacak, kendisine aka zulmeden de.45 114 BZ, Musaya ve Harun'a da ltufta bulunduk;46 115 o'nlar ve kavimlerini byk bir [klelik] felaket[in]den kurtardk, 116 ve kendilerine yardm ettik de [sonunda] zafer kazanan onlar oldu. 117 Onlara [doru ile eriyi] ayrd eden ilah kelm47 verdik, 118 ve onlar doru yola ilettik, 119 ve sonraki kuaklar arasnda yaayp anlmalarn saladk: 120 Musa'ya ve Harun'a selm olsun! 121 yileri ite byle dllendiririz, 122 nk o'nlarn ikisi de gerekten inanm kullarmzdand. 123 KUKUSUZ, lyas [da] elilerimizden biriydi48 124 ve kavmine yle seslenmiti: Allah'a kar sorumluluunuzu idrak etmez misiniz? 125 Bal'e yalvarp sanatkarlarn en gzelini,49 [Allah'] brakr msnz, 126 Allah', sizin ve
Bana gre, burada sz edilen kurban, her yl yzbinlerce mminin Mekke'ye yaptklar hacc ziyaretinde tekrarladklar kurbandr ki, bu, Hz. brahim ve smail'in yaadklar tecrbenin anlmas demek olup slam'n be esasndan birini oluturmaktadr. (Bkz. 22:27-37, ayrca 2:196-203.) 44 Bkz. ayet 78, not 30. 45 Yani, ktlk yapan. Kuran'n bu haberi, dier birok yerde olduu gibi, Yahudilerin, Hz. brahim, shk ve Yakub'un soyundan gelmi olmalar sebebiyle kendilerini seilmi bir millet olarak grmelerini ve bu nedenle, peinen (a priori) Allah'n rzasna mazhar olduklar eklindeki gerek d vnmelerini reddetmektedir. Baka bir deyile, Allah'n bir peygamberi veya velyi takds etmesi, onlarn soyundan gelenlere srf bu sebeple zel bir stat kazandrmaz. 46 Yani, onlarn kendi faziletlerinden dolay, yoksa Hz. brahim ve shk'n soyundan geldikleri iin deil (bkz. nceki ayet ve not). 47 Yani, Tevrat', ki onda Yahudi itikadna mensup olanlar iin ... bir rehberlik ve aydnlk vard (5:44). 48 Kitb- Mukaddes'de (I Krallar xvii vd. ve II Krallar i-ii) bran Peygamberi Elijah'n (Arapa'da lys) Ahab ve Ahaziah zamannda -yani, M.. 9. yzylda- Kuzey srail Krall'nda yaad ve arkasndan Elisha'nn (Arapa'da el-Yese) geldii anlatlr. Yukarda o'nun elilerden biri (mine'l-murseln) olduunun vurgulanmas, Allah'n hibir peygamberi arasnda ayrm yapmad eklindeki Kurn prensibi hatrlatr (kar. 2:136 ve 285, 3:84, 4:152 ve ilgili notlar). 49 Ahsenu'l-hlikn'in bu ekilde evrilmesi konusunda bkz. sure 23, not 6. Bal terimi
772

37. SURE

evvelki atalarnzn Rabbini? 127 Fakat onlar (lyas') yalanladlar: bu nedenle [Hesap Gn] kesinlikle yarglanacaklardr, 128 yalnz Allah'n halis kullar hari; 129 ve o'nun sonraki nesiller arasnda yaayp anlmasn saladk: 130 lyas'a ve o'nun yolundan gidenlere selm olsun!50 131 yileri ite byle dllendiririz, 132 nk o, gerekten inanm kullarmzdan biriydi! 133 PHESZ, Lt da elilerimizden biriydi; 134 [dolaysyla, o'nun gnahkar lkesini51 cezalandrrken] kendisini ve aile efradn kurtardk, 135 geride kalanlar arasnda bulunan yal bir kadn dnda;52 136 ve sonra dierlerini tamamen yok ettik: 137 siz [bugne kadar] onlarn yurtlarndan gelip gemektesiniz53 her sabah 138 ve her akam. O halde (bakp da) aklnz kullanmyor musunuz? 139 PHESZ, Yunus da elilerimizden biriydi, 140 kaak bir kle gibi, ykl bir gemiye (binip) kamt.54
(Avrupa dillerinde geleneksel olarak Baal eklinde okunur) btn eski Arapa lehelerinde branice ve Fenike dilleri dahil- efendi veya ileri gelen anlamna gelir. Bu terim, zellikle Suriye ve Filistin'de eski Samler tarafndan tapnlan birok erkek putun her birine verilen bir eref payesi olarak kullanlrd. Eski Ahid'de bu isim, bazan putperestliin -Kitb- Mukaddes'e gre ilk srailoullar'nn ok sk iledikleri bir gnah- genel bir tanmlamas olarak geer. 50 Yukardaki ayette kullanlan lysn formu, ya lyas'n (Elijah) bir varyantdr, yahut daha byk bir ihtimalle oul bir anlam -lyaslar- ifade etmek iin kullanlmtr ki bu da lyas ve o'nun izinden gidenler (Taber, Zemaher, vb.) demektir. Taber'ye gre, Abdullah b. Mesd bu ayeti drsn'e selm olsun eklinde okurdu ki bu da, bize dris'in bir varyantn veya oul biimini (dris ve izleyicileri) vermekten ayr olarak, Hz. dris ve lyas'n, ayn kiinin, yani Kitb- Mukaddes'deki Elijah'n iki deiik ad olduu grn destekler. (Bkz. ayrca 19:56, not 41). 51 Bkz. 7:80-84 ve 11:69-83. 52 Bu kadn, 7:83 ve 11:81'den aka anlalaca gibi, geride kalmay tercih eden Hz. Lt'un karsdr (kar. 7:83, not 66). 53 Lafzen, siz onlarn yanndan geiyorsunuz, yani onlarn yaadklar yerlerden (bkz. 15:76 ve ilgili not 55). 54 Yani, Allah tarafndan kendisine emanet edilen grevi terk etmiti (bkz. Hz. Yunus'un kssasnn ilk blmn anlatan sure 21, not 83) ve bylece, Kitb- Mukaddes'in szleriyle (Yunus'un Kitab i, 3 ve 10) Tanrnn mevcudiyetinden/varlndan kama gnahn ilemiti. bk masdar ismi (ebeka fiilinden tretilmitir), ilk anlamyla, klenin efendisinden kamasn ifade eder. Burada Hz. Yunus'un kaak bir kle gibi kap uzaklamasndan sz edilmektedir, nk o, -Allah'n Elisi olduu halde- iddetli bir
773

37. SURE

141 Ve sonra kura ekilmi, o, (kurada) kaybedenlerden olmutu;55 142 [sonra o'nu denize atmlar ve] denizde byk balk tarafndan yutulmutu, nk knananlardan biriydi.56 143 Eer o, [en derin bunalm anlarnda bile] Allah'n snrsz ann yceltenlerden olmasayd,57 144 herkesin yeniden dirilecei gne kadar o (bal)n karnnda kalm olacakt: 145 ama biz o'nu manev knt/i huzursuzluu iinde ssz bir kyya karttk, 146 ve o'nun zerinde [orak toprakta] yetien bir bodur fidan yeerttik.58 147 Ve o'nu [bir kez daha kendi halkna,] yzbin veya daha fazla [kii]ye gnderdik: 148 onlar, [bu defa o'na] inandlar;59 bunun zerine Biz, verilen sre zarfnda60 onlara mutlu bir hayat yaattk.
fkenin basksyla grevini terk etmiti. Arkasndan gelen ykl gemi ifadesi, Hz. Yunus kssasnn en nemli temsl ksmna atf yapmaktadr. Gemi bir frtnaya yakalanm ve batma tehlikesiyle kar karya kalmt; gemiciler bu durum karsnda arkadalarna, gelin kura ekelim ki kimin yznden bu felaketin bamza geldiini anlayalm dediler (Yunus'un Kitab i, 7). Hz. Yunus da bu yntemi kabul etti. 55 Lafzen, o [gemicilerle] kura ekti ve kaybedenlerden oldu. Kitb- Mukaddes'in kaydettiine gre (Yunus'un Kitab i, 10-15). Hz. Yunus, onlara, Tanr'nn mevcudiyetinden katn ve kendisinin bu gnahndan dolay hepsinin batma tehlikesiyle kar karya olduklarn anlatt. Ve onlara dedi ki: Beni kaldrn ve denize frlatn. Belki o zaman deniz size kar sakinleir: nk benim yzmden bu frtna banzda patlad... Bunun zerine Hz. Yunus'u kaldrp denize frlattlar: ve denizin fkesi sona erdi. 56 Hz. Yunus'un byk balnn Kuran'da aka getii yerde de (yukardaki ayette ve 68:48'de el-ht olarak, 21:87'de ise en-nn olarak) el belirtme taks kullanlmtr. Bunun sebebi muhtemelen udur: Hz. Yunus kssas o kadar mehurdu ki byk balk temsline yaplan her deinme kendi kendini aklayc (self-explanatory) bir zellik tayordu. Hz. Yunus'u yutan baln ii, 21:87'de sz edilen manev kntnn derin karanln sembolize etmektedir: Peygamberlik grevinden ve bylece, Tanr'nn mevcudiyetinden bir klenin ka gibi kamasnn bunalm. Bu arada, kssann, insan[n] zayf yaratlm olmas sebebiyle (4:28) peygamberlerin bile insan tabiatnda mevcut olan zaaflardan uzak kalamadklarn gstermek istedii sylenebilir. 57 Yani, Allah' hatrlayan ve tevbe edenlerden: bkz. 21:87, kendi ifade tarz iinde Hz. Yunus'un kssasnn evrensel anlamn gsteren ayet. 58 Yani, o'na glge yapmak ve rahatlatmak iin. Bylece Kuran, Hz. Yunus ve balk temslini anlatabilmek iin, kendi slubunun karakteristii olan mecaz bir anlatm ile, en kuru ve orak topraktan bile bir aacn yetimesini salayabilen Allah'n, ayn ekilde karanlkta kaybolmu bir yrein yeniden aydnla ve manev hayata dnmesini de salayabileceine iaret etmektedir. 59 Kar. 10:98'deki Yunus halkna yaplan gnderme. Bu kssann Kitb- Mukaddes'deki versiyonu iin bkz. Yunus'un Kitab iii. 60 Lafzen, bir zaman iin: yani, tabii hayatlar/mrleri sresince (Rz, ayn zamanda
774

37. SURE

149 MD onlardan61 sana cevap vermelerini iste: senin Rabbinin kzlar var da onlarn [yalnz] erkek ocuklar m var?62 150 Yoksa melekleri dii yarattk da o [meleklere ilahlk isnad ede]nler bunu grdler mi? 151 Baz insanlar63 tamamen sahte ve yalan[a olan temayllerin]den dolay, 152 Allah [bir erkek ocuk] dourdu diyorlar; onlar elbette yalan sylyorlar; 153 O, kzlar olanlara tercih etmitir!64 [szleri de yalandr.] 154 Ne oluyor size, ne biim karar veriyorsunuz?65 155 Hi dnmyor musunuz? 156 Yoksa [iddialarnz dorulayacak] ak bir deliliniz mi var? 157 Eer doru sylyorsanz, kendi kitabnz getirin! 158 Bazlar66 da Allah ile btn grnmez varlk trleri67 arasnda bir yaknlk uydurdular; oysa bu grnmez varlklar [da] pekala bilir ki, onlar, [bu ekilde Allah'a isnadda bulunanlar,] mutlaka [Hesap Gn O'nun huzurunda] yarglanacaklardr:68 159 [nk] Allah, insanlarn gelitirdii her trl tasavvurun stnde,69 sonsuz yceliktedir. 160 Allah'n halis kullar ise byle [davranmazlar]: 161 nk ne siz [Allah'a
Menr XI, 483). 61 Allah'tan baka varlklara uluhiyet izafe eden halka yaplan bu atf 4. ayetle (phe yok ki sizin lahnz Tek'tir) ve 69-70. ayetlerle (nk onlar atalarn eri yol zerinde buldular ve [imdi] atalarnn izinden gitmeye can atyorlar) ilikilidir. 62 Bu pasajn aklamas iin bkz. 16:57-59 ve ilgili notlar. 63 Lafzen, onlar. 64 Kar. 6:100 (O'na erkek ocuklar ve kzlar isnad ettiler) ve ilgili notlar 87 ve 88. Bkz. ayn zamanda 17:40, not 49 ve 53:19-22 ve ilgili notlar. 65 Lafzen, nasl karar veriyorsunuz?. 66 Lafzen, onlar. 67 Bkz. Ek III. Birok klasik mfessir, el-cinne teriminin burada meleklere iaret ettii, nk meleklerin -bu kategoriye giren btn varlklar gibi- insan duyularnn kavray alan dnda bulunduklar grnde olduklar halde, ben, yukardaki ayetin dorudan grlemiyen, ama kendilerini etkileriyle hissettiren grnmez tabiat glerine iaret ettiini dnyorum: bu varlklarn, burada, esas olarak [insann] duyularnn tesinde bulunan anlamna gelen el-cinne oul ismi ile adlandrlmasnn sebebi budur. Allah'a inanmay reddeden insanlar, bu asl varlklar bilinli bir yaratc gle esrarl bir ekilde donatlm olarak grme eiliminde olduklarndan (kar. Bergson'un lan vital kavram), Kuran bunlar kutsayanlarn szkonusu varlklar ile Allah arasnda bir yaknlk uydurduklarn, yani onlara Allah'a ait baz vasflar ve gler yaktrdklarn syler. 68 Bilginin tabiatn madd glerine, buradaki gibi, mecaz bir yolla atfedilmesi konusunda bkz. 164-166. ayetler ve ilgili not 71. 69 Bkz. 6:100'n son cmlesi ile ilgili not 88.
775

37. SURE

iftirada bulunan]lar, ne de sizin taptklarnz, 162 hi biriniz, kimseyi kendi heves ve ayartmalarnza boyun ediremezsiniz, 163 [kendi ayaklaryla] yakc atee koanlar hari!70 164 [Btn tabiat gleri Allah'a hamdeder ve yle derler:71] imizden hi kimse yoktur ki [Allah tarafndan] kendisi iin tayin edilmi bir yere sahip olmasn; 165 biz de [ibadetlerimizde O'nun nnde] saf tutarz; 166 ve phesiz biz de O'nun snrsz ann yceltiriz! 167 GEREK U K, o [hakikati inkar ede]nler her zaman yle derler: 168 Eer atalarmzdan [bu ynde] bir gelenek72 devralm olsaydk, 169 kesinlikle Allah'n halis kullar olurduk! 170 Ama [ite bu ilah kelm nlerine konulduu halde,] onu kabul etmeye yanamyorlar! Ama zamanla [reddettikleri eyin ne olduunu] reneceklerdir: 171 nk uzun zaman nce kullarmz olan elilere sz verdik: 172 kendilerine mutlaka yardm edilecektir 173 ve [sonunda] galip gelecek olan mutlaka Bizim ordumuz olacaktr. 174 Bu sebeple, o [hakikati inkar ede]nlerden bir sre uzak dur 175 ve onlar[n kim olduklarn] gr;73 onlar [da] zaman iinde [imdi grmediklerini] greceklerdir.74 176 Onlar azabmzn abuklatrlmasn acaba [gerekten] istiyorlar m?75 177
70 Sahih bir Allah inanc, tanmlanamaz olan Allah' tanmlama veya herhangi bir eyi veya kimseyi kavramsal olarak O'na ortak koma eklindeki sapmalar tamamen dlar; bu tr teebbslerde sakl bulunan yaktrmalar ise, Allah inancnn potansiyel anlamn tahrip eder ve bylece, kiinin manev olarak kmesine yol aar. 71 Bunu izleyen mecaz szler, cansz varlklarn da Allah' tesbh ettiklerini/ycelttiklerini belirten birok ayet ile uyum halindedir; mesela yedi gk ve yer ve onlarn iinde bulunan her ey O'nun snrsz kudret ve yceliini anmaktadr (17:44), Dalar Davud'un arsna boyun edirdik (21:79) yahut Ey Dalar! Onunla birlikte Allah' yceltin/tesbh edin! (34:10). Ayn ekilde, eyann glgesi bile Allah'a secde etmektedir (16:48). 72 Lafzen, eskilerden bir uyarc (zikr): bkz. yukardaki 69-70. ayetler ile ilgili not 27. Mfessirlerin ou, buradaki zikr teriminin, Kuran'da ska rastland gibi, ilah kelm/kitab kasdettii grndedirler. Ama bana gre bu kavramn, burada, (onlar iin biraz artc olan) Allah'n birlii ve benzersizlii mesajn tayan bir gelenee iaret etmi olmas daha muhtemeldir; nk metin ile daha uyumludur. 73 Yani, kendilerini saptran insanlar olduklarn. Besura fiili (kelime anlamyla, grd yahut grr oldu), burada, aklen grmek veya gr sahibi olmak anlamlarnda kullanlmtr. 74 Yani onlar, hakikati ve bunu reddetmenin balarna getirecei belay anlayacaklardr: burada aka Hesap Gn'ne atf yaplmaktadr. 75 Bu, Kuran' ilah bir kitap olarak grmeyen insanlarn, eer bu, gerekten Allah'tan gelen
776

37. SURE

Eer yleyse, o [azap] bir kez balarna geldiinde, uyarlm olanlarn uyanmas kt olacaktr!76 178 Bu sebeple onlardan bir sre uzak dur, 179 ve [onlarn ne olduklarn] gr; zamanla onlar [da imdi grmediklerini] greceklerdir. 180 KUDRET ve izzet sahibi Rabbin, insanlarn her trl tasavvurunun stnde [bir ycelie sahip]tir. 181 O'nun btn elilerine selm olsun! 182 Ve hamd, btn lemlerin Rabbi Allah'a mahsustur!

bir hakikat ise onunla cezalandrlmalarn istemeleri eklindeki gln taleplerine iarettir (bkz. 8:32 ve ilgili not.) 76 Lafzen, o [azap] yurtlarnn stne ktnde, sabahlar ne kt [yahut ne ackl] olacaktr ... vd. Eski Arap dilinde felaket [yahut bela] unun evi stne kt (nezele) sz, felaketin orada yaayan kii veya kiilerin stne inmesini veya onla-r kuatmasn ifade eder (Taber). Buradaki sabh terimi ise, uyanmann bir simgesidir.
777

38. SURE

38. SAD
Nisbeten erken bir dnemde -Hz. Peygamber'in risaletinin drdnc ylnn sonlarnda yahut beinci ylnn balarnda- nazil olan bu sure, tamamen ilah rehberlik meselesine ve bo gurura kaplm ve [bu sebeple] btla saplanm olan (ayet 2) insanlarn bu rehberlii reddetmelerine hasredilmitir. lk zamanlardan beri bu sure iin kullanlan tek balk -veya, daha dorusu, anahtar kelime- ilk ayetinin bandaki s (sd) harfidir. 1 Sd.1 DN2 t ve uyarlarla dolu olan3 bu Kuran'!

2 Ama hakikati inkara artlanm olanlar, bo gurura kaplm ve [bu sebeple] (doru yolu brakp) yanl ve eri yollara sapmlardr.4 3 Onlardan nce ka nesli5 [bu gnahlarndan dolay] yok ettik! Ve artk kamalarnn mmkn olmadn anladklarnda6 [nasl] yalvaryorlard [Bize]! 4 imdi bu [insanlar] aralarndan bir uyarcnn kmasna amaktadrlar; ve hakikati inkar edenler yle diyorlar: O [sadece] bir byc, bir yalancdr!7 5 O, btn ilahlar (reddedip) bir [tek] ilah olduunu mu iddia ediyor? Dorusu, bu ok tuhaf bir eydir!8
1 Bkz. Ek II. 2 Ve tenbih edatnn bu ekilde evrilmesi konusunda bkz. 74:32 ile ilgili not 23. 3 Yahut: Ycelikle donatlm olan (Zemaher), nk zikr terimi (lafzen, uyarma yahut hatrlama) ayn zamanda hatrlanan, yani bilinen, tannan ve mecaz olarak sekinlik/ycelik sahibi anlamlarna gelir. Benim tercih ettiim eviri iin bkz. 21:10'da (yukarda olduu gibi Kuran'n kasdedildii) -onur ve mutlulua erimek iin- aklda tutmamz gereken her eyi kapsayan eklinde evirdiim fhi zikrikum ifadesi. 4 Yani, onlar ilah vahiy gereini kabul etmeye yanamazlar; nk bunu kabul etmeleri, insann Allah'a kar sorumluluunun kabul anlamna gelir ama insann kendi kendine yeterlilii eklindeki kstaha inanta ifadesini bulan bo gururlar, bunu yapmalarna izin vermez. Ayn fikir, 16:22'de ve daha genel anlamda 2:206'da ifade edilmitir. Keza kar. 96:6-7. 5 Karn terimi, sadece bir nesili ifade etmeyip ayn zamanda -ve Kuran'da ska grld gibi- belli bir dneme ve evreye ait halkn tmn, yani kelimenin tarihsel anlamyla bir uygarlk simgelemektedir. 6 Lafzen, kurtulmak iin vakitleri kalmamken. 7 Bu pasaj, ilk bakta mrik Kureyliler'in Hz. Peygamber'e kar takndklar tavr anlatmasna ramen, gerekte ou insann, hemen her dnemde, kendi ilerinden km birinin -yani, kendileri gibi birinin- Allah'n vahyine muhatab olduunu kabul etmeye yanamamasn vurgulamaktadr. (Bkz. 50:2, not 2.) 8 Saf tarihsel balamndan koparldnda bu eletiri zaman-d bir anlam kazanr ve u ekilde ifade edilebilir: O, btn yaratc glerin ve sfatlarn yalnzca kendi inand tek
778

38. SURE

6 Liderleri ne atlr: Pes etmeyin ve ilahlarnza smsk sarlmaya devam edin: yaplacak tek ey9 budur! 7 Biz, yeni itikatlarn hi birinde10 byle [bir iddia] duymadk! Bu, [fni bir insann] uydurmasndan baka bir ey deildir! 8 Ne yani! [lah] uyar, iimizden bir tek o'na m indirildi? Evet, onlar yalnz Benim uyarma kar phe iindeler.11 Evet, onlar henz Benim azabm12 tatmadlar. 9 Yoksa onlar, kudret ve ltuf sahibi olan Rabbinin rahmet hazinelerine sahip [olduklarn m zanneder]ler?13 10 Yoksa, gklerin ve yerin ve ikisi arasnda bulunan her eyin hkmranl onlara m aittir? yleyse [akllarna gelebilecek] her trl vasta ile [benzer ilah bir makama] ulamay denesinler (bakalm)!14 11 [Fakat] ite btn insanlar, ne kadar [sk ekilde] bir araya gelmi olsalar da15 [hakikati kabule yanamazlarsa] yenilmeye mahkum olurlar.

Allah'ta bulunduunu mu iddia ediyor? Bu ifade tarz, birok insann, gzlenebilir tabiatn btn tezahrlerinde Allah'n esiz ve benzersiz varlnn reddedilemez kantlarn grp itiraf etmek yerine, (servet, ans, sosyal durum, vb. gibi) eitli tesadf/arz artlara veya durumlara insan hayat zerinde belirleyici bir g ve etki -ve dolaysyla, yar-ilah bir konum- yaktrma eilimlerini yanstmaktadr. 9 Lafzen, arzu edilen ey, yahut yapmanz gereken ey, yani en anlaml hareket tarz. 10 Yani, Gnmzde yaayan hibir itikatta: Bu ifadeyle, Hristiyanla ve onun Allah'n birlii ve benzersizlii kavram ile elien Teslis domasna; ayrca ilah glerin eitli biimlerdeki tecessm inancna dayanan teki dinlere (Brahma, Vinu ve iva lsnden oluan Hinduizm gibi) iaret edilmektedir. 11 Lafzen, onlar ...den pheye dmlerdir: Yani, onlarn gvensizliine yol aan ey, Hz. Peygamber'in kiilii deildir, tersine o'nun tebli ettii mesajn z'dr, ve zellikle de onlarn dnce tarzlarna ve sosyal geleneklerine ters den Allah'n mutlak birlii ve benzersizlii konusundaki srardr. 12 Zmnen, hakikati inkar edenlere gsterdiim azab. 13 Yani, kimin ilah vahiy ile erefleneceine karar verme yetkisinin kendilerine ait olduunu mu zannederler? 14 Yani insanolunun, stn donanml olmasndan dolay, bir gn btn evren ve tabiat zerinde hakimiyet kuracan, yani ilah g benzeri bir otorite salayacan m zanneder? Bu balamda kar. 96:6-8 ve ilgili not 4. -Esbb'n akllarna gelebilecek her trl vasta eklinde evrilmesi konusunda bkz. 18:84, not 82. 15 Esas olarak bir asker birlik veya orduyu ifade eden cund topluluk ad, ayn zamanda yaratlm varlklar ve bu balamda insan cinsi anlamna da gelir. M edat ile kullanlnca da herhangi bir saydaki insan ifade eder. Dier taraftan hizb terimi (oulu ahzb), parti veya ayn dncedeki insan grubu yahut belli bir ama iin bir araya gelmi insanlar anlamna gelir.
779

38. SURE

12 Daha nce16 Nh kavmi, d [kavmi] ve [saysz] direkler stnde duran adrlarn sahibi17 Firavun [toplumu] da hakikati yalanladlar, 13 Semd [kabilesi] ve Lt kavmi ve [Medyen'in] yemyeil vadilerinin sakinleri [de ayn ekilde hakikati yalanlamlard]: Onlarn tm [inkarda] birletiler. 14 Hepsi de elileri yalanladlar; ve bu nedenle cezamz hak ettiler. 15 Ve onlar, [imdi hakikati inkar edenleri,] tek bir [bela] l beklemektedir: o, bir an bile gecikmeyecektir.18 16 Onlar [alayl bir ekilde]: Ey Rabbimiz! derler, Hesap Gn'nden nce paymza den [cezay] hemen ver bize!19 17 [Ama sen, yine,] onlarn syledikleri her eye sabrla katlan ve gl bir iradeye sahip bulunan kulumuz Davud'u hatrla! O, her zaman Bize ynelirdi: 18 [ve bunun iin,] her sabah ve her akam snrsz kudret ve egemenliimizi anarken dalar o'na elik ettirirdik,20 19 ve [ayn ekilde] blk blk kular da:21 bunlar [hep birlikte] O'na, [kendilerini yaratm olana,] tekrar tekrar ynelirlerdi. 20 Biz de (buna karlk) o'nun otoritesini glendirmi ve kararlarnda hikmet ve basret zere olmasn salamtk. 21 DVCILARIN kssasndan haberin oldu mu? [Davud'un ibadet ettii] mbedin duvarlarna trmanan [iki kiinin kssasndan]?22
16 Lafzen, onlardan nce, yani Muhammed (s)'in tebligatna kar km veya kmakta olanlardan nce. 17 Klasik Arapa'da bu eski bedev deyimi, deyimsel olarak gl bir otorite yahut sarslmaz/yklmaz bir gten mecaz olarak kullanlmaktayd (Zemaher). Bir bedev adrn ayakta tutan direklerin says, adrn boyutuna/geniliine balyd. Bu boyut da, her zaman adr sahibinin statsne ve gcne gre deimekteydi: Bylece, gl bir kabile reisi iin ou zaman saysz direkler stnde duran adrlarn sahibi tanmlamas yaplrd. 18 Yani, Allah'n koyduu vadenin tesinde. 19 Kar. 8:32. nkarclarn bu alayc talebi, Kuran'n birok yerinde daha gemektedir. 20 Lafzen, ... etmeye zorladk yahut ... etmekle grevlendirdik. 21 Bkz. sure 21, not 73. 22 Elimizdeki en eski kaynaklara gre, 21-26. ayetlerde anlatlan kssa, Allah'n setii peygamberlerin -ki tm, Hz. Davud gibi, kararlarnda hikmet ve basret ile donatlmlardr- gnah ileyip ileyemeyecekleri sorunu ile ilgilidir. Baka bir deyile, insan tabiatnda mevcut olan zaaflara o'nlarn da maruz kalp kalmad, yahut o'nlar gnahtan ri (masm) klan karakter temizliine batan, ilke olarak (a priori) sahip olup olmadklar sorunu ile ilgilidir. Kssann ilk kaynaklarndan bugne aktarlma biimi (Taber ve Beavye gre, Abdullah b. Abbs ve Enes b. Mlik gibi sahbler ile hemen arkalarndan gelen kuan nc isimleri de dahil), baz Mslman ilahiyatlar tarafndan yzyllar iinde gelitirilmi olan, peygamberlerin tabiatlar gerei gnah ileyemeyecekleri doktrini ile elimekte ve o'nlarn temizliinin ve bunun gerei olan masumiyetlerinin, i mcadelelerin
780

38. SURE

22 Davud, onlar yannda grnce telalanp korktu; bunun zerine: Korkma! dediler, Biz [sadece] iki dvcyz. Birimiz tekinin hakkna tecavz etti: imdi aramzda adaletle karar ver, dorudan ayrlma ve [ikimize] drstlk yolunu gster. 23 Bu benim kardeim: Onun doksandokuz koyunu var, benimse [sadece] bir koyunum; buna ramen, onu bana ver dedi ve bu tartmada bana zorla dediini yaptrd. 24 [Davud] dedi ki: Bu [adam] senin koyununu kendininkiler arasna katmay istemekle sana hakszlk yapm! Zaten yaknlarn23 ou birbirlerine ayn eyi yaparlar, [Allah'a] inanp doru ve yararl iler yapanlar hari: bylesi de ne kadar az! Davud, (bunlar sylerken) Bizim kendisini snadmz24 [birden] anlad; bunun zerine Rabbinden gnahn balamasn diledi, secdeye kapand ve tevbe
ve snanmalarn bir sonucu olduunu gstermektedir. Bylece, bu masumiyet, doutan edinilmi (bahedilmi) bir nitelikten ziyade manev/ahlak bir kazanm temsl etmektedir. Taber ve dier baz ilk dnem mfessirlerin detaylaryla naklettiklerine gre, Hz. Davud, evinin damndan zaman zaman grd gzel bir kadna ak oldu. Aratrnca, kadnn Uriah adl bir askerinin kars olduunu rendi. Kapld tutkunun etkisiyle Hz. Davud, kendi ordu komutanna Uriah' kasden karlm bir savaa gndermesini emretti. lmesi kesin olan bu savaa gnderilen Uriah'n savata ldrlmesinden hemen sonra Hz. Davud, dul kadnla evlendi (bu kadn daha sonra Hz. Sleyman' dnyaya getirdi) ... Bu kssa, kadnn adnn Bath-Sheba (II Samuel xi) olduunu bildiren Eski Ahid'in tasviri ile az ok uyuur, fakat Hz. Davud'un Uriah'n lmnden nce kars ile iliki kurduu eklindeki iddiasn ise (ayn kaynak xi, 4-5) reddeder -bu iddialar Mslmanlar tarafndan her zaman tezyif ve rencide edici bulunarak reddedilmitir: kar. Drdnc Halife Ali b. Eb Tlib'in szleri (Zemaher'de Sad b. Museyyeb'den naklen zikredilmitir): Her kim Davud'un olayn efsanede belirtildii ekilde anlatrsa ona yzaltm denek vurun- bu ceza, peygamberlere iftirann karldr. (24:4'de belirtilen, herhangi bir kiiyi kesin bir delili olmakszn zina ile sulamann cezasnn seksen denek olduu hkm dolayl olarak hatrlatlmaktadr.) Mfessirlerin ouna gre niden Hz. Davud'un nnde beliren iki dvc, o'na gnahn anlatmalar/hatrlatmalar iin gnderilmi iki melektir. Ancak, onlarn belirmesinde, Hz. Davud'un kendisinin, iledii gnahn farkna varm olmasnn mecaz anlatmn grmek de mmkndr: en azndan, kendisini bir sre etkileyen tutkunun duvarlarn ykan kendi vicdannn sesini duymasnn. 23 Hulet (tekili halt) terimi, lafzen, bakalaryla veya bir bakasyla ili dl olan [yani, yakn veya dost olan] demektir. Bu rnekte ise aka iki gizemli dvc arasndaki kardelie atfta bulunmakta ve bu sebeple, en gzel karlk olarak yaknlar eklinde evrilmi bulunmaktadr. 24 Zmnen, ve bu snavda kaybettiini (Bath-Sheba konusunda).
781

38. SURE

ederek O'na yneldi. 25 Biz de bu [gnah]n baladk: [teki dnyada] o'nu Bizim yaknlmz ve menzillerin en gzeli beklemektedir. 26 [Ve yle dedik:] Ey Davud! Seni [bir Peygamber ve bylece] yeryzndeki halifemiz kldk: yleyse insanlar arasnda adaletle hkmet, bo arzu ve heveslere uyma, sonra onlar seni Allah yolundan saptrr: Allah yolundan sapanlar ise, Hesap Gn'n unuttuklarndan dolay iddetli bir azap bekler! 27 VE BZ, hakikati inkar edenlerin sand gibi, g ve yeri ve ikisi arasndaki eyleri bir ama ve anlamdan yoksun yaratmadk:25 Vay hallerine [cehennem] ateindeki o inkarclarn!26 28 [Yoksa,] inanp doru ve yararl iler yapanlar yeryznde bozgunculuk yapanlarla bir mi tutsaydk? Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar yoldan sapmlarla bir mi tutsaydk?27 29 [Ey Muhammed!] Sana indirdiimiz bu kutsal ilah kelm[da her eyi akladk ki] insanlar onun mesaj zerinde iyice dnsnler ve akl-izn sahipleri ondan ders alsnlar. 30 VE BZ DAVUD'A [oul olarak] Sleyman' armaan ettik; o, ne gzel bir kul[umuz oldu]! O, her zaman Bize ynelirdi.28 31 [Ve] akama doru soylu kou atlar nne getirildiinde [bile], 32 Ben gzel olan her eyi severim, nk Rabbimi bana

25 Kar. 3:191. Yukardaki ifade Kuran'da eitli ekillerde gemektedir: Bkz. zellikle 10:5, not 11. Bu rnekte, nceki ayetteki Hesap Gn'nn hatrlatlmas ile bir balant kurulmakta, bylece Hz. Davud'un kssasnn zel durumundan daha geni kapsaml bir ahlak retiye gei yaplmaktadr. 26 Yani, evrenin -zellikle insan hayatnn- bir anlam ve ama ile yaratld inancnn bilinli olarak reddedilmesi, kanlmaz -bazan da fark edilmez- ekilde btn ahlak deerlerin reddine, ruhsal/manev krle ve sonuta teki dnyada azabn hak edilmesine yol aar. 27 lmden sonra dirilmeye, hesaba ekilmeye ve lmden sonraki hayata inanmak, bu pasajda (ayetler 27-28), Allah'a inanmann mantk bir gerei -hemen hemen bir nclolarak sunulmutur: Nitekim, bu dnyada birok iyi/drst insann her trl yoksunluk ve sefalet iinde yzdn, dier taraftan birok bozguncu ve zalimin ise refah ve nee iinde hayat srdn grdmzde, ya -h- Allah diye bir varln olmadn varsayacaz (nk adaletsizlik kavram ile Allah kavram eliir), yahut -alternatif olarak- teki dnyann var olduuna ve orada hem iyilerin hem de ktlerin yeryznde ahlak olarak ektiklerini bieceklerine inanacaz. 28 Yani, devamnda verilen rnekte tasvir edildii gibi, her zaman Allah' anard.
782

38. SURE

hatrlatr!29 derdi; [atlar koarak uzaklap] gzden kayboluncaya kadar [bu szleri tekrarlad.30 Daha sonra,] 33 Onlar bana getirin! [diye emretti] ve bacaklar ile boyunlarn [efkatle] svazlamaya balad.31 34 Fakat [daha nce] Sleyman' tahtnn zerine bir ceset koymak suretiyle denemitik;32 bunun zerine [Bize] ynelmi [ve] 35 Rabbim! demiti, Gnahlarm affet, bana benden sonra kimsenin ulaamayaca bir hkmranlk ver;33 nk sen ltuf sahibisin! 36 Bunun zerine34 rzgar o'nun emrine verdik ki o'nun direktifi ile istedii yne doru kolayca essin;35 37 btn bozguncu gleri de [o'nun hizmetine verdik], her tr yap ustasn ve dalgc; 38 ve zincirlerle birbirlerine balanm36 dierlerini. 39 [Ve ona dedik:] Bu Bizim hediyemizdir, onu hibir hesap yapmadan bakalarna dilediin gibi vermen yahut elinde tutman sana kalmtr! 40 Kukusuz o'nu [teki dnyada] Bizim yaknlmz ve menzillerin en gzeli beklemektedir. 41 KULUMUZ EYYUB'U da37 hatrla, o'nun Rabbine yle seslendiini:
29 Lafzen, Rabbimi anmamdan dolay (an) [yahut sonucu olarak.] 30 Bu parantez ii ifadeler, Rz'nin bu pasaj ile ilgili yorumuna dayanmaktadr. 31 Hz. Sleyman'n gzel atlara kar sevgisi ile, gerek Allah sevgisinin, O'nun yaratt gzelliin anlalmas ve takdir edilmesiyle tezahr etmesi gerektii vurgulanr. 32 Baz mfessirler, bu ayeti aklarken tamamiyle Talmud kaynaklarna dayanan hayal hikayeler anlatrlar. Rz, onlarn tmn reddeder ve hi birinin ciddiye alnamayacan syler. Bunun yerine, Hz. Sleyman'n taht zerine konan cesedin, bizzat kendi bedenine ve -mecaz olarak- krallk otoritesine iaret ettiini ileri srer. nk bu otorite, Allah'n koyduu ahlak deerlerden beslenmedii srece cansz kalmaya mahkumdur. (Ayrca, klasik Arapa'da, hastaln, endienin, korkunun veya manev/ahlak deerlerden yoksunluun zaafa uratt kii, cansz bir beden/ceset eklinde tanmlanr.) Baka bir deyile, Hz. Sleyman'n ilk imtihan, yalnzca bir krallk postunu tevars etmesi ile gereklemi ve o'na bu postu manev/ruh bir muhteva ve anlam ile donatmas grevi tevd edilmiti. 33 Yani, kimsenin tevars edemeyecei ve bu nedenle, kskanla ve komplolara maruz kalmayacak manev bir krallk. 34 Yani, o'nun tevazuunun ve gnahlarm bala duasnn iaret ettii dnyev ihtiraslardan uzaklama azminin bir dl olarak. 35 Kar. 21:81 ve ilgili not 75. Genel olarak Hz. Sleyman'n kiilii etrafnda oluturulan birok efsanenin anlam iin bkz. 21:82, not 77. 36 Yani, bask altna alnm ve etkisiz hale getirilmi: eytn'in bu balamda bozguncu/ba emeyen gler olarak evrilmesi konusundaki aklama iin bkz. 21:82, not 76. 37 Bkz. 21:83, not 78.
783

38. SURE eytan bana [tam bir] bkknlk ve azap38 vermektedir! 42 [Bunun zerine

kendisine:] Ayan [yere] vur: te ykanabilecein ve iebilecein bir souk su!39 dedik. 43 Ona katmzdan bir rahmet ve btn akl-izn sahiplerine bir uyar olmak zere mevcut nfuslarn iki katna karan yeni bir nesil40 armaan ettik. 44 [Ve sonunda o'na dedik ki:] imdi eline bir demet ot al, onunla vur ve yeminini yerine getir!41 Gerekten Biz o'nu skntlara kar sabrl grdk: o, ne gzel bir kulumuzdu, daima Bize ynelirdi! 45 [HEPS DE] gl bir iradeye ve keskin bir kavray yeteneine sahip olan brahim, shk ve Yakub'u hatrla: 46 Biz onlar ar-duru bir dnce araclyla temizledik: teki dnyay42 gzetme [dncesiyle]. 47 Ve Bizim nezdimizde onlar gerekten sekin, hayrl kimseler arasndaydlar. 48 smail'i, Elyesa'y43 ve [o'nlar gibi] kendisini [Bize] adayan44 herkesi an: onlarn tm hayrl kimselerdi! 49 BU, [Allah'a inananlar iin] bir uyardr. nk, Allah'a kar sorumluluk bilinci duyanlar btn menzillerin en gzeli beklemektedir: 50 Kaplar ardna
38 Yani, azabn sonucu olarak hayata kar bezginlik. Allah'n kendisini snamakta olduunu anlar anlamaz Hz. Eyyub, hissettii mthi mitsizlik ve bezginliin -ki Eski Ahid'de (Eyyub'un Kitab iii) dolayl olarak tasvir edilmitir- eytan'n vesvesesi olarak tanmlanan eyin sonucu olduunu grr: Hz. Eyyub'un kssasnn yukardaki anlatmndan karlacak ahlak ders budur. 39 Klasik mfessirlere gre, ifa veren bir suyun mucizev bir ekilde kmas, Hz. Eyyub'un beden ve zihn skntlarn sona erdirdi. 40 Lafzen, ailesini (kar. 21:84 ve ilgili not 79). 41 Kitb- Mukaddes'in anlatmna gre (Eyyub'un Kitab ii, 9), Hz. Eyyub'un aresiz skntlar iinde rpnd dnemde kars, inancnda direnmesinden dolay kocasna kzd: Bu sadakatte direnecek misin hl? Allah belan versin, l! Klasik Kuran mfessirlerine gre Hz. Eyyub, Allah kendisine salk verirse karsn sapknlndan dolay yz sopa ile cezalandracana yemin etti. Fakat iyileince acele ile yapt yeminden dolay pimanlk duydu, nk karsnn sapknlnn kendisine kar sevgi ve efkatinin bir rn olduunu anlad; bunun zerine kendisine inen vahiyde, karsna, yz veya daha fazla saptan oluan bir deste ot ile bir kere vurarak yeminini sembolik bir ekilde yerine getirmesi bildirildi. (Kar. 5:89 -Allah sizi dnmeden aznzdan karverdiiniz yeminlerden dolay sorumlu tutmaz.) 42 Lafzen, [niha] yurdunu. 43 Kitb- Mukaddes'e gre Hz. lyas'tan sonra gelen peygamber (bkz. sure 37, not 48). 44 Zulkifl'in kendisini bize adayan eklinde evirisinin bir aklamas iin bkz. sure 21, not 81.
784

38. SURE

kadar ak sonsuz mutluluk, esenlik baheleri,45 51 orada uzanp dinlenecekler; [ve] her tr meyveyi ve iecei, [serbeste] isteyebilecekler, 52 yanbalarnda yumuak bakl, uyumlu eler olacak.46 53 te bu, Hesap Gn iin size verilen szdr: 54 Bu, [size] vereceimiz tkenmeyen nimetimizdir! 55 Bu, [drst ve erdemliler iindir]: doruluk ve drstlk snrlarn aanlar ise en kt bir akibet beklemektedir: 56 Onlar cehennemi tadacaklar, ne fec bir meskendir o! 57 Bu, [ite byleleri iindir,] yleyse brak tatsnlar: yakc bir mitsizlik ve buz gibi bir karanlk, 58 ve ayn cinsten47 azap stne azap!
45 Kuran'da adn isminin getii onbir yerde -ki bu rnek onlarn ilkidir- bu isim, cennet bahelerinin bir sfat olarak kullanlmtr. Bu isim, esas olarak [bir yerlerde] kald veya [bir eyleri] muhafaza etti -yani devaml olarak- anlamlarna gelen adene fiilinden tretilmitir: kar. adentu'l-beled ifadesi (lkede srekli kaldm [yahut yerletim]. Kitb Mukaddes'in brancesi'nde -ki esasta eski bir Arapa lehesinden baka bir ey deildirbenzer bir isim olarak kullanlan eden, ayn zamanda sevin, haz veya mutluluk anlamlarn da tamaktadr. Bu sebeble adn' sonsuz mutluluk, esenlik eklinde, her iki kavram birliini de ifade edecek ekilde evirdim. Kuran'n birok yerinde olduu gibi, bu mutluluk/esenlik burada, dnyev zevkleri artran tasvirlerle ifade edilmi ve bylece insann daha kolay tahayyl etmesi salanmtr. 46 Lafzen, baklar kontroll/snrl, yani ekingen/mutedil baklara sahip olan ve gzlerini yalnzca elerine diken (Rz). Cennetin gzelliklerinin bu mecaz anlatm, Kuran'da kez gemektedir. (Kronolojik olarak ilki olan yukardaki rnekte ve ayrca 37:48 ve 55:56'da). Bu ifade, mecaz olarak, bu dnyada sevdikleri ve kendilerini sevenler ile ahirette buluacak olan her iki cinsin hayrllarna iaret etmektedir: nk, Allah, inanan erkeklere ve kadnlara iinde yerleip kalacaklar, ilerinde derelerin, rmaklarn aldad hasbaheler vaad etmitir (9:72); ve ister erkek, ister kadn olsun, iman edip [yapabilecei] doru ve yararl iler yapan kimse cennete girer (4:124, benzer ifadelere sahip olan 16:97 ve 40:40). Son olarak, 36:56'da, cennette onlar ve eleri sedirler zerinde yatp uzanacaklar denmektedir -yani, birlikte ve birbirleriyle sknet ve huzur bulacaklardr. (birbirleriyle uyumlu eklinde evirdiim etrb teriminin aklamas iin bkz. 56:38, not 15). 47 Lafzen, ayn trden: yani, Kuran'n hamm ve assk olarak tanmlad eylere benzer younlukta. Hamm'i yakc bir mitsizlik eklinde evirmem konusunda bkz. sure 6, not 62. assk terimi ise, karanlk oldu yahut zifiri karanlk bast anlamndaki (Tcu'l-Ars) aseka fiilinden tretilmitir: bylece sik siyah bir karanlk ve mecaz olarak gece yahut daha dorusu kara bir gece anlamna gelir. Baz otoritelere gre de assk ismi, iddetli [yahut buz gibi] bir souk demektir. Bu ikili anlam birlii, bize ruhun buz gibi karanl kavramn verir ve yakc/sarsc mitsizlik (hamm) kavram ile birlikte inat gnahkarlarn teki dnyadaki zdraplarn karakterize eder. assk teriminin teki btn yorumlar ise tamamen speklatif olup hibir temele dayanmazlar.
785

38. SURE

59 [Ve onlar birbirlerine soracaklar: Grdnz m] sizinle birlikte krkrne [gnaha] dalan48 bu kalabal? Rahat yz grmesin onlar! Elbet onlar [da] atei tadacaklar! 49 60 [Ve] onlar, [ayartlm olanlar,] feryad edecekler: Hayr, asl [sorumlu] sizsiniz! Siz rahat yz grmeyin! Bunu bamza getiren sizsiniz: Ne kt bir yer buras! 61 [Ve] Ey Rabbimiz! diye yalvaracaklar, Bunu kim bamza getirdiyse onun ate iindeki azabn kat kat artr!50 62 Ve ekleyecekler: Nasl olur da [dnyada] arplm olanlar arasnda saydklarmz[n hi birini] burada grmeyiz, 63 [ve] kendileriyle alay ettiklerimizin?51 Yoksa [onlar burada da] biz mi gremiyoruz? 64 Cehennem sakinlerinin karlkl ekimeleri [ve aknlklar] ite byle srp gidecek! 65 DE K [ey Muhammed]: Ben yalnzca bir uyarcym; btn mevcudat zerinde mutlak otorite sahibi olan Tek Allah'tan baka ilah yoktur: 66 gklerin, yerin ve ikisi arasndaki her eyin Rabbi, kudret sahibi ve ok balayc! 67 De ki: Bu, muazzam bir mesajdr: 68 [nasl] ondan yz evirirsiniz? 69 [De ki ey Muhammed:] [nsann yaratlna] kar ktklarnda yce topluluk[ta neler olup bittii] hakknda bilgi sahibi deildim;52 70 o, [Allah]
48 Yani, ayarttnz ve krkrne arkanzdan giden: Ayartanlarn ifte sorumluluklarn vurgulayan bir deinme. 49 Arapa'da Rahat yz grmesinler veya grmeyesin (l merhaben bihim veya bikum) ifadesi, bir bedduadr. Burada, -sonraki ayete de aktarlm olan- ayartan ile ayartlanlarn karlkl ekimeleri/itirazlar anlatlmaktadr. 50 Kar. 7:38 (ve ilgili notlar 28 ve 29) ile 33:67-68. 51 Yani, -Kuran'n birok ayetinde iaret edildii gibi- bu dnyann ekiciliine kaplm olan ve bu sebeple btn manev/ahlak telkin ve tavsiyelere kar kan insanlarn her zaman horladklar peygamberlerin ve salih insanlarn. 52 Meleklerin (yce topluluk) insann yaratlna kar kmalarnn mecaz anlam iin bkz. 2:30 vd. ve ilgili notlar 22-24. nsann yaratlnn, Allah'n meleklere bu yeni varlk nnde yere kapanmalarn emretmesinin ve blis'in buna kar kmasnn kssas Kuran'da alt kez gemitir (2:30-34, 7:11 vd., 15:28-44, 17:61-65, 18:50 ve 38:69-85) ve her defasnda da kssann farkl bir cephesi vurgulanmtr. Bu rnekte anlatlan (ki vahiy kronolojisi iinde ilkidir) kssa, ayet 2:31'de geen, Allah'n dem'e btn isimleri retmesi (bkz. 2:31, not 23) yani, insana kavramsal dnme yetisi ve dolaysyla, doruyu eriden ayrma yetenei bahetmesi ile yakndan balantldr. nsan bu yetiye sahip klndna gre Allah'n varln ve birliini kavramamasnn artk bir mazereti olamaz nceki pasajda vurgulanan muazzam mesaj budur.
786

38. SURE

tarafndan bana vahyedilmemi olsayd ben de [size] apak bir uyarda bulunamazdm!53 71 [Nitekim] o zaman,54 Rabbin meleklere demiti: Ben balktan bir insan yaratacam;55 72 ona en uygun biimi verip Kendi ruhumdan kattm zaman onun nnde yere kapann!56 73 Bunun zerine btn melekler yere kapandlar, 74 yalnz blis kapanmad: O kstaha bbrlendi ve [bylece] hakikati inkar edenlerden oldu.57 75 [Allah]: Ey blis! dedi, Kendi ellerimle yarattm58 u [varln nnde] yere kapanmaktan seni alkoyan nedir? [Baka bir yaratk nnde boyun emeyecek kadar] kibirli misin, yoksa [yalnz] kendisini stn grenlerden misin?59 76 [blis]: Ben ondan daha stnm! diye cevap verdi, Beni ateten,60 onu ise balktan yarattn. 77 [Allah] yleyse dedi, bu [meleklik konumu]ndan k git; nk sen artk gzden dm/kovulmu birisin. 78 Ve benim lnetim Hesap Gn'ne kadar senin zerinde olacaktr! 79 [blis] Ey Rabbim! dedi, O halde herkesin dirilecei Gne kadar bana mhlet ver! 80 [Allah] Peki, [yle olsun]! dedi, Sen mhlet verilenlerden oldun, 81 zaman
53 Lafzen, ben ancak (ill innem ene) ak bir uyarcym -Yani, btn din mesajlarn ve gerek tebliin z olan Allah'n varl ve birlii gereini bilerek inkar etmenin getirecei kendi kendini manev olarak tahrip etme ihtimali hakknda. 54 z edatnn bu ekilde evrilmesi konusunda bkz. sure 2, not 21. 55 Bkz. 15:26 ile ilgili not 24. 56 Bkz. 15:29 ile ilgili not 26. 57 Bkz. 2:34 ile ilgili not 26 ve 15:41 ile ilgili not 31. 58 Kar. 36:71'de geen ellerimizin meydana getirdii mecaz ifadesi ve 42. nottaki aklama. Bu rnekte insan aklnn -ki evrendeki teki eyler gibi, Allah'n ellerinin rndr- teki mahlukat zerindeki stnl vurgulanmaktadr (bkz. 2:34, not 25). 59 Bu soru tabii ki, belat gerei sorulan (cevap beklemeyen) bir sorudur. nk Allah her eyi bilendir. Parantez ii ifade ise (baka bir yaratk nnde boyun emek) Zemaher'nin bu pasaj ile ilgili yorumunu yanstmaktadr. 60 Yani, madd olmayan ve bu nedenle (blis'in gznde) insann yaratld balktan daha deerli olan bir eyden. Ate tutku ve ihtiras sembol olduundan, blis'in yukardaki sz, insann kalbinde var olan eytan gler kavramna ince bir telmihte bulunmaktadr: kontrolsz tutkularn ve nceki ayette blis'in, eytanlarn (eytn) ncsnn, yalnz kendilerini stn grenlerden biri (mine'l-ln) eklinde tanmlanmas ile sembolize edilen kendi kendine hayranln besledii gler.
787

38. SURE

[yalnz Benim tarafmdan] bilinen Gne kadar.61 82 [Bunun zerine blis]: Senin kudretine andolsun ki, onlarn tmn iddetli bir sapkla srkleyeceim! dedi, 83 Senin ihlasl kullarn dnda [tmn]! 84 [Allah,] O zaman, gerek udur!62 buyurdu, ve Ben bu gerei sylyorum: 85 Cehennemi seninle ve sana uyanlarla dolduracam! 86 DE K [ey Peygamber]: Bu [mesaj] iin sizden hibir karlk istemiyorum; ve ben sahip olmad eyleri iddia edenlerden deilim.63 87 Bu [ilah kelm], btn lemler iin ancak bir t ve uyardr. 88 Ve onun anlamn bir sre sonra mutlaka kavrayacaksnz!

61 blis'e mhlet verilmesi, onun zamann bitimine kadar insan ayartma gcne sahip olacana iaret eder. 62 Kar. 15:41 -Benim iin doru yol budur- ve ilgili not 31. 63 Mutekellif ifadesi, esas olarak, ister fiiliyatta isterse dncede olsun, zerine ok fazla ey alan/yklenen kimseyi, ve bu nedenle, olduundan daha fazla grnmeye alan ve gerekte dnmediini dnyor grnen kimseyi ifade eder. Bu rnekte ise Hz. Peygamber'in herhangi bir tabiatst konuma sahip olmad anlatlmaktadr.
788

39. SURE

39. ZMER
Mekke dneminin ortalarnda nazil olan bu sure, adn 71 ve 73. ayetlerinde geen zmer (zmreler/topluluklar halinde) kelimesinden alr. Ana tema, tabiatn btn tezahrlerinde mevcut olan Allah'n varlnn ve birliinin kantlardr; ve buradan, yalnzca O'nun insann kaderini belirleyebileceine ve yalnzca O'na kar insann sorumlu olacana geilmektedir. Temel fikir, 53. ayette ifade edilmitir: Ey kendilerine kar haddi aan kullarm! Allah'n rahmetinden midinizi kesmeyin: Allah btn gnahlar balar, yani lmeden nce pimanlk duyanlarn gnahlarn. Bundan sonra surenin byk blm, Son Saat'in ve Hesap Gn'nn tebhleriyle doludur; nk Allah bu yolla kullarn(n kalbin)e korku salar (ayet 16), tpk iyi kullarna Rablerinin katnda her dilediklerini bulacaklarn vaad etmesi gibi (ayet 34).

1 BU ilah kelmn indirilii, g ve hikmet Sahibi olan Allah'tandr: 2 hakikati ortaya koyan bu vahyi sana indiren Biziz: yleyse iten bir inanla Allah'a balanarak yalnz O'na kulluk et! 3 Halis inancn yalnz Allah'a ynelmesi gerekmez mi? O'ndan bakasn dost ve koruyucu edinenler, Biz bunlara srf bizi Allah'a daha ok yaklatrsnlar diye kulluk ediyoruz! [derler].1 phesiz Allah, [Kyamet Gn] onlar arasnda2 [hakikatten saptklar] her konuda mutlaka hkm verecektir: nk Allah, [kendi kendine] yalan syleyen3 ve inatla nankrlk yapan hi kimseyi rahmetiyle doru yola ulatrmaz! 4 Eer Allah bir evlat edinmek isteseydi, yarattklarndan diledii herhangi birini seebilirdi; [fakat] O, kudret ve ihtiamnda snrszdr!4 O, Tek Allah'tr: btn mevcudat zerinde mutlak otorite Sahibi!

1 Bu deinme, yalnz azzlere/vellere, meleklere ve putlatrlm kiilere tapnma ile snrl olmayp ayn zamanda bunlarn sembollerine (heykel, resim, mumya, vb.) ve hayatta olmayan kiilerin gerek veya temsl kabirlerine tapnmay da kapsamaktadr. Btn bu uygulamalar, tapnmada bulunann, kendisi ile Allah arasnda araclk umuduna dayandndan Allah'n ilim ve adalet sfatlaryla eliir ve bundan dolay, -yaygn bir kabul grmesine ramen- Kuran tarafndan iddetle reddedilir. 2 Yani, kulluk edenler ile onlar saptran ruhan liderleri arasnda (kar. 34:31-33). 3 Kar. 6:22-24 ve ilgili notlar. 4 Bunun anlam udur: Allah sonsuz kudret Sahibi olduundan diledii her eyi yapabilir veya dilediine sahip olabilir. Demek ki eer isteseydi Kendine bir ocuk edinebilirdi (Hz. sa'nn Allah'n olu olduu eklindeki Hristiyan doktrinine iaret). Ancak O, snrsz kudret ve ihtiam Sahibi olduundan -yani tam bir mkemmeliyete sahip ve btn eksikliklerden mnezzeh olduundan- haddizatnda (ipso facto) ocuk edinme istei veya ihtiyacnn tad noksanlktan da uzaktr, bu da O'nun bir erkek ocuk sahibi olmas ihtimalini mantksal olarak dlamaktadr. (Kar. 6:100'n son cmlesi ve ilgili not 88).
789

39. SURE 5 O, gkleri ve yeri [derun bir] hakikate5 gre yaratmtr. O gecenin gndze

szp onu rtmesini ve gndzn de geceye szp rtmesini salar; O, gnei ve ay [kendi kanunlarna] tbi tutmutur, her biri [O'nun tarafndan] belirlenen bir sre iinde akp gitmektedir.6 O, gl ve balayc deil midir? 6 O, sizi, [hepinizi] bir tek candan yaratmtr ve ondan da eini var etmitir;7 ve size dii-erkek evcil hayvanlardan drt tr8 balamtr; O, sizi annelerinizin rahimlerinde, katman karanln iinde, pepee yaratl safhalarndan geirerek9 yaratmaktadr. te Rabbiniz Allah budur: hkmranlk O'nundur; O'ndan baka ilah yoktur: Buna ramen hakikati nasl gzard edersiniz?10 7 Eer nankrlk yaparsanz11 bilin ki Allah size, hi birinize muhta deildir; fakat O, yine de kullarnn nankrlne raz olmaz: ama eer krederseniz size rza gsterir. Hi kimse kimsenin ykn tayacak deildir.12 Sonra tmnz Rabbinize dneceksiniz ve o zaman [hayatta iken] yaptklarnz[n anlamn] size gsterecektir: nk O, [insanlarn] kalplerinde olan her eye hakkyla vakftr.
5 Bkz. 10:5'in son cmlesi ile ilgili not 11. 6 Bkz. 13:2, not 5. 7 Bkz. 4:1 ve ilgili not 1. 8 Lafzen, iftler [halinde] sekiz. Yani drt hayvan trnden (koyun, kei, deve ve kz) birer erkek ve dii. Bu ifadenin eviri tarzyla ilgili bir aklama iin bkz. 6:143-144, not 130. Sz konusu ayetlerde, ayn trden evcil hayvanlara slam ncesi alarn anlamsz, sama tabular erevesinde deinilmitir. Oysa burada onlar, Allah tarafndan balanan meru nimetler olarak anlmlardr. Ayrca hayvanlarn bu erevede zikredilmesi, insana, rzkn verenin Allah olduunu ve bundan dolay insann Allah'a tamamiyle baml bulunduunu hatrlatmak iindir. 9 Lafzen, (katl) karanlk iinde yaratmadan yaratmaya: Bu ifade, Kuran'da tekrar tekrar zikredilen (kar. 22:5 ve 23:12-14) embriyonik gelime safhalarna, rahmin karanlna, embriyoyu evreleyen zara ve onun doum ncesi krlne iarettir. 10 Lafzen, nasl uzaklarsnz? -yani hakikatten. 11 Yahut: eer hakikati inkar ederseniz. 12 Bu ifade Kuran'da tam da ayn szlerle be kez gemektedir (yukardaki rnein dnda, 6:164, 17:15, 35:18 ve 53:38'de -bu sonuncusu vahiy kronolojisinde ilk srada yer almaktadr). Bu rnek, Hristiyanlktaki vekaleten kefaret (vicarious atonement) doktrinini ve dolayl olarak, yukardaki 3. ayette sz edilen ve not 1'de deinilen vellere/azzlere tapnmay (ve bu doktrin ve uygulamann reddini) gndeme getirmektedir. (Bkz. ayrca 53:38, not 31.)
790

39. SURE

8 TE [byle:] insann bana bir bela geldi mi Rabbine ynelerek [yardm iin] O'na yalvarr;13 fakat O'nun rahmetiyle bir nimete kavuunca da nceden yalvarp yakardn unutarak baka gleri Allah'a rakip karr;14 ve bylece [bakalarn] O'nun yolundan saptrr. [Bu ekilde gnah ileyenlere] de ki: Bu inkarnzla ksa bir mddet keyif srn bakalm; [ama sonunda] atei hak edenlerden olacaksnz! 9 Yoksa siz, gece boyunca [namazda] secde ederek yahut ayakta durarak kendini [Allah'a] ibadete adayan, teki dnyay gzeten ve Rabbinin rahmetini dileyen kimse [ile kendinizi bir mi tutuyor]sunuz?15 De ki: Hi bilenler ile bilmeyenler bir olur mu? [Ancak] yalnzca akl-izn sahipleri bunun farkndadr! 10 De ki: [Allah yle buyuruyor:16] Ey inanan kullarm! Rabbinize kar sorumluluunuzun bilincinde olun! Bu dnyada iyi eyler iin gayret edenleri gzel bir son beklemektedir. [Unutmayn ki] Allah'n arz genitir,17 [ve] elbette skntlara gs gerenlere mkafatlar hesapsz verilecektir! 11 De ki [ey Muhammed]: ten bir inanla Allah'a balanarak yalnz O'na kulluk etmekle emrolundum; 12 ve Allah'a teslim olanlarn ncs olmakla. 13 De ki: Rabbime isyan etseydim, o mthi [Hesap] Gn'nde [bama gelecek] azaptan dehete kaplrdm. 14 De ki: ten bir inanla yalnz O'na balanarak O'na kulluk ederim. 15 [Siz de, ey gnahkarlar,] O'nun dnda dilediinize kulluk ed[ip etmemeniz kendi elinizdedir]! De ki: [Gerekten] hsrana urayanlar, Kyamet Gn hem kendilerini, hem de dost ve akrabalarn kaybedecek olanlardr:18 bu [ap]ak bir kayp deil midir?
13 Lafzen, feryad eder, yani igdsel ekilde ve genel bir kural olarak. 14 Lafzen, Allah'a ortaklar (endd, tekili nid) koar. Kar. 2:22'nin son cmlesi ve ilgili not 13. 15 Yukardaki ayet, alternatif olarak, u ekilde evrilebilir: ... Rabbinin rahmetini dileyerek [Allah'a] ibadet eden hi [hakikati inkar edenle] bir olur mu? 16 Bu parantez ii aklama, hemen ardndan gelen ve aka Allah'a iaret eden Ey inanan kullarm ifadesindeki iyelik/aidiyet zamirine dayanmaktadr. 17 Yani, iyilik yapma ve eytandan uzaklaarak Allah'a snma imkan her zaman vardr ki burada iaret edilen hicret kavramnn asl ve manev anlam budur: bkz. 4:97, not 124. 18 Yani onlar, Kyamet Gn, bu dnyadaki btn sevdiklerinden ve yaknlarndan geri dnlemez biimde koparlacaklardr. Kiinin kendini kaybetmesi ile, bana gre, bir sonraki cmlede insann teki dnyada urayaca apak bir kayp olarak tanmlanan, kiinin insan olarak benzersizliinin ve gerek/z kimliinin tahribata uramas kasdedilmektedir.
791

39. SURE

16 Onlarn stnde ate bulutlar toplanacak ve altlarnda da [benzer ate] tabakalar bulunacaktr... Allah kullarn(n kalbin)e ite bu yolla korku salar.19 Ey kullarm! yleyse, Bana kar sorumluluunuzun bilincinde olun; 17 eytan glere kulluk yapma [eilimin]den kananlara20 ve Allah'a ynelenlere [teki dnya iin mutluluk] mjdeleri vardr.21 yleyse bu mjdeyi kullarma ver; 18 [u] sylenen her sz [dikkatle] dinleyen ve onlarn en gzeline uyan [kullarm]a:22 [nk] Allah'n hidayetine mazhar olanlar onlardr ve onlar [gerek] akl-izn sahipleridir! 19 Peki, ya23 [Allah'n] azabna arplm olan kimse[yi insanlar kurtarabilir] mi? Atei hak eden kimseyi sen kurtarabilir misin?24 20 Buna karlk,25 Rablerine kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar, [teki dnyada] st ste bina edilmi altndan rmaklar akan yksek kklere sahip
19 Kuran, dier birok rnekte olduu gibi, bu ifadede de teki dnyada gnahkarlar bekleyen btn azap tasvirlerinin gerek amacna ve mecaz niteliine telmihte bulunmaktadr; kar. 74:35-36 -bu [cehennem atei] gerekten byk [bir uyar]dr: lml insan iin bir uyar. 20 Tt'u eytan gler olarak evirmem konusunda bkz. sure 2, not 250. Bu terim, burada kiinin btn manev balarn kaybetmesine ve duygularnn esiri olmasna yol aan, belli baz eytan ihtiraslarn veya arzularn -otorite tesisi peinde komak, bakasn smrerek servet edinmek, her trl gayriahlak arac kullanarak sosyal gelime ve ilerlemeyi salamak vb. arzularn- ifsad edici gcn anlatmaktadr. 21 Kar. 10:62-64. 22 Rz'ye gre bu ifade, her din ykmll (terimin en geni anlamyla) kendi akllar nda deerlendiren ve akllarnn geerli veya mmkn grdklerini kabul edip akllarna yatmayanlar reddeden kiileri tasvir etmektedir. Yukardaki ayet, Rz'nin szleriyle, insann, akln sunduu kantlara (hccet'l-akl) uymasnn ve eletirel deerlendirme (nazar) ve mantksal karmn (istidll) [bulgularyla] uyumlu sonulara varmasnn yceltilmesini ve vlmesini ifade etmektedir. Benzer bir yorum, daha basit terimlerle de olsa, Taber tarafndan da yaplmtr. 23 Bana gre fe-men'deki fe n-eki byle evrilmelidir -bu eviri biimi, inananlara verilen mjdeler ile gnah iledikleri iin kendilerini kaybedecek olanlar (ayet 15-16) bekleyen azap arasndaki ztl vurgulamaktadr. 24 Gnahkarlarn lm gelmeden nceki iten tevbelerinin Allah tarafndan daima kabul edildii eklindeki mteaddit Kurn ifadeler karsnda, buradaki mutlak azaba mahkumiyetin tevbe etmeden lenler ve bylece kendilerini atee atanlar ile ilgili olduu aktr. 25 Lafzen, Ama (lkin). Bu kelime, 17-18. ayetlerin ele ald konuya yeniden dn gstermektedir.
792

39. SURE

olacaklardr: [Bu,] Allah'n vaadi[dir]; [ve] Allah vaadinden asla dnmez. 21 GRMEZLER M gklerden yamur indiren ve onu su kaynaklar eklinde yeryznde aktp duran Allah'tr. Ve sonra onunla eitli renklerde ekinler yetitiren, sonra da onlar kurutan O'dur. O zaman sen ekinlerin sarardn grrsn; ve sonunda Allah onlar toz haline getirir.26 phesiz bunlarda akl-izn sahipleri iin gerek bir ders vardr! 22 yleyse Rabbinden [gelen] bir kla aydnlansn diye, Allah'n, kalbini kendisine tam teslimiyet arzusuyla genilettii kimse [kalbi kr ve sar olanla bir] olur mu? Kalpleri Allah' anmaya kar katlam olanlarn vay haline! Onlar apak bir sapklk iindedirler! 23 Allah, btn retilerin en gzelini, kendi iinde tutarl, [gerein] her trl ifadesini eitli biimlerde tekrarlayan27 bir ilah kelm eklinde indirir;28 [bir ilah kelm ki] Rablerinden korkanlarn ondan tyleri rperir: [fakat] sonunda Allah[n rahmetini] hatrlaynca kalpleri ve tenleri yumuar, sakinleir. te Allah'n rehberlii byledir: [Doruya ynelmek] isteyeni bu ekilde doru yola eritirir;29 Allah'n saptrd [kii] ise, hibir yol gsterici bulamaz.30 24 Kyamet Gn, [plak] bir yzden baka, [bana gelecek] korkun azaptan kendisini koruyacak bir eyi olmayan31 kimse [Allah'a kar sorumluluk bilinci
26 Baka birok rnekte olduu gibi, tabiatta grlen hayatn ve lmn mucizev evrimine (cycle) ve snrsz dnmlere yaplan yukardaki Kurn atf da, Allah'n kudretinin ve zellikle ly yeniden diriltme gcnn vurgulanmasna katkda bulunmakta -bylece, dolayl olarak, nceki ayetin sonunda geen Allah, vaadinden asla dnmez ifadesine mada bulunmaktadr. 27 Bu karlk, Zemaher'nin yukardaki ayet ile ilgili yorumunda belirttii gibi, mesn (mesn'nn oulu) teriminin bu balamdaki en uygun karln ifade etmektedir. Rz'nin tercih ettii karlk ise ifadelerini ikileyen eklinde olup btn Kurn retilerde vurgulanan ok kutuplulua iaret eder (emir ve yasaklar, haklar ve devler, dl ve ceza, cennet ve cehennem, aydnlk ve karanlk, genel ve zel, vb. gibi). Kuran'n i tutarll iin bkz. 4:82 ve 25:32 ve bunlarla ilgili dipnotlar. 28 Lafzen, indirmektedir, yani adm adm/safha safha. Nezzele fiil kalb, ilah vahiy srecinin tedricliini ve devamlln gstermektedir, bu nedenle geni zaman kipinde daha iyi ifade edilebilir. 29 Yahut: dilediini bununla hidayete ulatrr. Bu her iki eviri tarz da szdizimi asndan dorudur. 30 Bkz. 14:4, not 4. 31 Lafzen, yz ile kendisini koruyacak olan: kendisini koruyacak hibir eye sahip olmayan kiiyi ma eden deyimsel bir ifade.
793

39. SURE

duyan kimse gibi] olur mu? [O Gn] zalimlere: [Hayatta iken] kazandklarnz [imdi] tadn bakalm! denilecektir. 25 Onlardan ncekiler [de] hakikati yalanlamlard; bunun zerine balarna nereden geldiini anlamadklar bir bela gelmiti: 26 Ve Allah bylece onlara bu dnyada [da] rezillii ve perianl tattrmt.32 Ama [gnahkarlarn] teki dnyadaki azaplar daha byk olacaktr; [imdi hakikati inkar edenler] keke bunu bilseler! 27 TE Biz, bu Kuran'da zerinde dnsnler diye insanlarn nne her trl rnek olay33 koyduk; 28 ve onu btn apraklk ve eriliklerden uzak34 Arapa bir hitabe olarak [vahyettik ki,] Allah'a kar sorumluluklarnn bilincine varsnlar. 29 [Bu amala,] Allah size bir rnek olay anlatmaktadr: tm birbiriyle ihtilafl birok orta olan35 kimsenin emrindeki adam ile tamamen bir kiiye bal bulunan adam[n hikayesi]: iinde bulunduklar artlar asndan bu iki adam eit olabilir mi?36
32 Kar. 16:26, inkarclarn bu dnyada grecekleri azaba ve aalanmalarna iaret eden yukardaki referans aklayc nitelikteki Allah kurduklar yaplar temellerinden kertti ilave cmlesinin getii ayet. 33 Kuran'n baka birok yerinde grld gibi, insanlar teki dnyada bekleyen artlarn iyi yahut kt- tasvir edilmesinin hemen ardndan veya ksa bir sre sonra rnek olay (mesel) teriminin kullanlmas, btn bu gibi tasvirlerin yaratlm varlklarn kavraylarn aan eylerle (ayb) balantl olduunu ve bu nedenle, ancak beer deneyimlerin terimleriyle anlatlabilen ve bu ekilde insann kolayca kavrayabilecei nitelikte olan tebhler veya temsller araclyla insana aktarlabileceini bize hatrlatmak iindir. 34 Lafzen, hibir erilik (ivec) tamayan; yani anlamn rtebilecek nitelikte bir erilik. Bkz. bu terimin biraz farkl bir ifade ile getii ayet 18:1'e ilikin not 1. Bu ilah kelmn Arap dilinde indirilmesi konusunda bkz. 12:2, 13:37, 14:4 ve 41:44 ile bu ayetlere ait dipnotlar. 35 Lafzen, [Birok] orta (rek) bulunan, yani efendileri birden ok olan: ilah glerin okluuna inanmak ile ilgili bir mecaz. 36 ounlukla rnek olay/kssa (parable) olarak evirdiim (mesela bu ayetin balangc ile 27. ayette) mesel terimi, esas olarak bir benzerlii gsterir: yani bir eyin baka bir eye benzerliini. Fakat bazan, sfat (vasf, tabii vasflar yahut bir eyin tabiat) veya hlet (bir eyin durumu veya hali) kelimeleriyle e anlaml olarak kullanlmaktadr. Yukardaki rnekte bu anlamlarn sonuncusu daha uygundur, nk insann iki atan davrannn getirdii duruma iaret etmektedir: yani bir taraftan Allah'n akn birliine ve benzersizliine inanmak, dier taraftan yaratlm varlklara yahut Allah'n suretleri olduu varsaylan varlklara ilah gler ve sfatlar yaktrmak.
794

39. SURE

[Hayr,] btn vgler [yalnz] Allah'a mahsustur; fakat ou bunu anlamaz. 30 [Ey Muhammed,] phesiz sen lm tadacaksn ve phesiz onlar da lp gidecek: 31 ve sonra Kyamet Gn hepiniz anlamazlklarnz Allah'n nne koyacaksnz. 32 Allah hakknda yalan uydurandan37 ve nne konulan gerei yalanlayandan daha zalim kim vardr? Cehennem, hakikati inkar edenler iin [en uygun] yer deil midir?38 33 Ama hakikati getiren ve onu btn kalpleriyle tasdik edenler; ite onlar Allah'a kar sorumluluklarnn [tam] bilincinde olanlardr! 34 zledikleri her ey onlar Rablerinin katnda beklemektedir: Bu, iyilik yapanlar iin bir mkafat olacaktr. 35 Bu amala Allah, iledikleri ktlkleri siler ve onlar [hayatta iken] yaptklar en gzel eylere gre dllendirir. 36 ALLAH kuluna kaf deil mi? Ama seni, O'ndan baka39 [kulluk yaptklar hayali ilah]lar ile korkutuyorlar! Allah kimi saptrrsa artk onu yola getiren bulunmaz, 37 Allah kimi doru yola yneltirse de onu saptran olmaz. Allah kudret Sahibi ve ktlklerin hesabn gren deil midir? 38 Ve ite byledir [ou insanlar]: Eer40 onlara Gkleri ve yeri yaratan kimdir? diye sorarsan hi tereddtsz Allah'tr! derler.41 De ki: Allah' brakp taptklarnzn ne olduunu hi dndnz m? Eer
37 Bu rnekte geen Allah hakknda yalan uydurmak, Allah'n uluhiyetine O'nun dndaki bir kiiyi veya eyi ortak klmay ifade eder. Bu, ok tanrclk inanc eklinde olabilecei gibi Allah'n insan eklinde tecessm ettiine inanmak ve vellere/azzlere yar ilah vasflar yaktrmak eklinde de olabilir. 38 Lafzen, cehennemde ... iin bir yer bulunmaz m?: bu, belgat gerei sorulan (cevap beklemeyen) bir soru olup ncelikle ahiretteki azabn btn gnahkarlar iin kanlmaz bir kader -sembolik olarak bir yer/mekan- olduunu; ikinci olarak da cehennem kavram ve tasviriyle [gnahkarlarn] kendi fiilleri sonucu hak ettikleri azabn bir temslinin verildiini gsterir. 39 Yahut: O'nun yerine. Bu, yalnz sahte ilahlara bir atf olmayp ayn zamanda yaayan veya lm olan azzlere/vellere, gndelik zihinlerin karizmatik nitelikler ykledii baz soyut kavramlara -servet, iktidar, sosyal stat, ulusal veya rksal stnlk, insann kendi kendine yeterli olduu dncesi vb.- ve nihayet, insanlarn dnce ve isteklerine hakim klnan btn dzmece deerlere bir atftr. Ateist, her zaman, bu hayal glere ve deerlere dikkat edilmesinin gerekliliini vurgular ve hem kendisini hem de hemcinslerini, bunu ihmal etmenin pratik hayatlarnda kt sonular douraca ihtimali ile korkutur. 40 Le-in edatnn bu evirisi iin bkz. sure 11, not 11. 41 Bkz. 31:25, not 23.
795

39. SURE

Allah bana bir zarar vermek istese, bu [hayal gler] O'nun verecei zarar nleyebilirler mi? Yahut bana rahmet dilese O'nun rahmetini [benden] esirgeyebilirler mi? De ki: Allah bana yeter! [O'nun varlna] emin olanlar, [yalnzca] O'na gven duyarlar. 39 De ki: Ey [hakikati inkar eden] kavmim! Elinizden gelen her eyi yapn, ben de [Allah yolunda] gayret gster[meye devam ed]eceim: yaknda greceksiniz, 40 kimi [bu dnyada] utanp rezil olaca bir azaba42 dr olacak ve kimi de [teki dnyada] kesintisiz bir azabn ortasna decek! 41 BZ, insanl[n kurtuluu] iin hakikati ortaya koyan bu ilah kelm indirdik sana. Kim [buna sarlarak] doru yola ulamay seerse bu kendi lehinedir ve kim de (yoldan) saparsa yine kendi aleyhine sapm olur: sen onlarn seimlerini belirleme gcne sahip deilsin.43 42 Btn insanlarn, [bedenen] ldklerinde canlarn alan ve henz lmemi olanlar da uyku halinde [l gibi yapan] Allah'tr; [yalnz O'dur bu gce sahip olan]:44 O, bylece lmlerine hkmettiklerini [hayattan] koparr, dierlerini de [kendisinin koyduu] bir mhlet iin salverir. [Btn] bunlarda gerekten dnenler iin mesajlar vardr!
42 Lafzen, onu aalatacak bir azba: sahte ve dzmece deerlere teslimiyetin, zorunlu olarak, insanda ruh rmeye yol atn ve ounluk tarafndan tercih edilmesi halinde ise sosyal bir ke ve derin bir bunalma dneceini ifade eden bir deyim. 43 Yahut: sen onlarn davranlarndan sorumlu deilsin (bkz. 17:2, not 4). 44 Rz'ye gre bu pasaj, ncesi (sibk) ile temsl bir balant iindedir. Hidayet aydnl hayata benzetilirken, insann sapknl lme, srekli olmamas halinde ise lm andran uykuya benzetilmitir. Ama bunun da tesinde, burada -sonraki pasajlarla uyumlu olarakAllah'n kudreti ve zellikle de hayat verme (yaratma) ve onu geri alma gc ile ilgili hatrlatmada bulunulmaktadr. Yeteveff fiiline gelince, bu kelime, O, [baz eyleri] tamamiyle koparp gtrd anlamna gelir; ve lm, btn hayat gdlerin (can) yaayan bir bedenden uzaklamas -tamamen koparlmas- eklinde tanmlandndan bu fiil kalb, ncelikle lme yol amak ve (geisiz halde) lmek yahut (isim olarak) lm anlamnda kullanlmaktadr: Bu, Kuran'da her zaman bavurulan bir kullanmdr. Geleneksel olarak uyku halinin lme benzetilmesi, her iki halde de, birinci halde geici ve ksm, ikinci halde ise tam ve srekli olmak zere, bedende bir bilin kayb grlmesindendir. (Enfs'n -nefs'in oulu- allm ekilde ruhlar/canlar olarak evrilmesi yukardaki balamda kesinlikle uygun deildir, nk Kuran'n temel retisine gre insann ruhu, onun bedensel lmyle lmez, tersine sonsuza kadar yaamaya devam eder. Bu sebeple enfs terimi, burada insanlar olarak evrilmelidir.)
796

39. SURE

43 Ama45 onlar, Allah'n yansra [hayal] efaatiler[e46 de kulluk yapmay] tercih ederler. De ki: Nasl olur? Onlarn hibir eye gleri yetmese de ve akllar (hakikati) kavramyor olsa da m?47 44 De ki: efaat [hakkn verme yetkisi] yalnz Allah'a aittir:48 Gkler ve yer zerindeki hakimiyet [yalnz] O'nundur ve sonunda yalnz O'na dndrleceksiniz. 45 Ve Allah ne zaman tek bana anlsa, teki dnyaya inanmayanlarn kalpleri keskin bir nefretle dolar. Halbuki O'nun yansra baka [hayal] gler de anld zaman hemen (yzleri gler,) neelenirler!49 46 De ki: Ey Allahm! Ey gkleri ve yeri yaratan! Ey yaratlm varlklarn kavray alan dndaki eyleri de, yaratlmlarn akl ve duyularyla grp gzleyebildiklerini de bilen!50 Kullarnn ayrla dtkleri her konuda [Kyamet Gn] aralarnda hkm verecek olan Sensin! 47 Fakat eer o zalimler yeryzndeki her eye ve (hatta) iki misli fazlasna51 sahip olsalard, onu Kyamet Gn [balarna gelecek] korkun bela iin fidye olarak teklif ederlerdi;52 nk daha nce hi hesaba almadklar ey [o zaman] Allah tarafndan karlarna karlacak:53 48 ve [hayatta iken] yaptklar ktlkler aa vurulacaktr: ve bylece alaya alp durduklar hakikat onlar sarp

45 Bu, em edatnn bu balamdaki karl olup (Zemaher) Allah'n kudretine dair birok kanta ramen birok insann hl O'nu yok sayma eiliminde olduklarn gsterir. 46 Yani, Allah'n izni olmakszn icraat yapan efaatilere -ki bu, Kuran'n kesin ekilde reddettii bir varsaymdr (bkz. sure 10, not 7). 47 lm vellerin/azzlerin, onlarn kabirlerinin ve braktklar eserlerin ve hayal varlklarn cansz sembollerinin kutsanmasna atf. 48 efaat (efat) meselesi iin bkz. 10:3, not 7. 49 Allah' tanmak/bilmek, bir ahlak sorumluluk duygusuna dayanmak zorunda olduundan, Allah'a inanmayan kii ondan uzaklar ve byle bir ahlak talepte bulunmayan hayal glere -gerek veya mecaz- keyifle tapnmaya balar. 50 Bkz. sure 6, not 65. 51 Lafzen, Onunla birlikte bir benzerine. 52 Kar. 3:91 ve ilgili not 71. 53 Lafzen, Allah tarafndan onlara aikar klnacaktr (bed lehum) -yani, insann ahiretteki konumunun ve akibetinin bu dnyadaki davranlar ve eylemleri tarafndan belirlenecei gerei: baka bir deyile, teki dnyadaki mutluluk yahut azap (temsl olarak cennet veya cehennem ve mkafat veya ceza), insann bu dnyada yeteneklerini, frsatlarn ve imkanlarn kullanmasnn tabii sonularndan baka bir ey deildir.
797

39. SURE

kuatacaktr.54 49 TE [byle:] nsann bana bir bela geldiinde bize yardm iin yalvarr; fakat ona katmzdan bir iyilikte bulunduumuz zaman, [kendi kendine,] [Btn] bunlar bana [benim kendi] hikmetimden55 dolay verilmitir! der. Hayr! Bu [rahmetin verilmesi] bir imtihandr, ama ou onu anlamaz. 50 Onlardan nce yaam olanlar[n ou da kendi kendilerine] ayn eyi sylemilerdi; ama kazandklar eyler onlara fayda vermedi: 51 nk iledikleri her ktlk, onlara [geri] dner. Ve bugn zulmeden insanlar[n56 balarna da ayn ey gelecektir]: iledikleri her kt fiil [tekrar] kendilerine dnecek ve onlar [Allah'] asla aldatamayacaklardr! 52 Bilmezler mi Allah dilediine bol rzk verir, dilediine az? Dorusu, bunda inanan insanlar iin dersler vardr! 53 DE K: [Allah yle buyuruyor:57] Ey kendilerine kar haddi aan kullarm! Allah'n rahmetinden umudunuzu kesmeyin: Allah btn gnahlar balar;58 nk yalnz O, ok balaycdr, rahmet kaynadr! 54 yleyse [yalnz] Rabbinize ynelin ve [lmn ve yeniden dirilmenin] azab banza gelmeden nce O'na teslim olun, sonra hi kimse sizi koruyamaz.59 55 Bu azap, siz farknda olmadan, niden banza gelmeden nce Rabbiniz

54 Lafzen, alaya aldklar ey onlar saracaktr veya sarm olacaktr: yani, lmden sonraki hayat realitesi ve Allah'n peygamberlerinin tebli ettii manev hakikatler onlar sarp kuatacaktr. 55 Lafzen, bilgiden -yani, benim refahm, kendi kabiliyetlerimin ve kurnazlmn eseridir: bkz. 28:78'in ilk cmlesi ve aklayc dipnotu. Bu sz veya dnce, orada efsanev bir kiilik olan Krn'a izafe edilmiken bu rnekte -ki vahiy kronolojisinde ilk srada gelir- o tr insanlarn karakteristii olarak sunulmutur (bkz. mesela 7:189-190, bu ayetlerde sz konusu eilim, ebeveynlik tecrbesi ile balantl olarak vurgulanmtr). 56 Lafzen, burada bulunanlar arasndan zulm etmi olanlar (ellezne zalem). 57 Bkz. bu surenin 10. ayetinin ilk szleri ile ilgili not 16. 58 Yani, gnahkarlar her ne zaman tevbe edip O'na ynelirlerse: kar. mesela 6:54 Rabbiniz rahmet ve balamay kendine ilke edinmitir- bylece biriniz bilgisizlikten dolay kt bir fiil iler ve daha sonra tevbe edip drst ve erdemli bir hayat yaamaya balarsa [grecektir ki] O, ok balaycdr, rahmet kaynadr; yahut 4:110 -kim ktlk yapar yahut kendisine [baka trl] zulmeder de daha sonra affetmesi iin Allah'a yalvarrsa O'nun ok balayc ve rahmet kayna olduunu grecektir. 59 Kar. 4:18 -ne lm anna kadar ktlk ileyip duran, ama o an gelip attnda imdi tevbe ediyorum! diyenlerin tevbesi kabul edilecektir, ne de hakikat inkarcs olarak lenlerin.
798

39. SURE

tarafndan size indirilmi olan en gzel [retiye] uyun, 56 ki hibir insan60 [Kyamet Gn] Allah'a kar umursamaz davrandm ve [hakikati] kmseyenlerden biri olduum iin yazklar olsun bana! demesin; 57 yahut, Eer Allah beni doru yola iletseydi mutlaka O'na kar sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum! demesin diye, 58 yahut, [kendisini bekleyen] azabn farkna vardnda Keke [hayatta] bana bir ans daha verilse de iyilik yapanlar arasna girsem! 61 demesin diye. 59 [O zaman Allah u cevab verecektir:] Tabii, elbette! Mesajlarm sana ulat( halde) sen onlar yalanladn, yersiz bir gurura kapldn ve hakikati inkar edenler arasna girdin! 60 te [byle,] Kyamet Gn Allah hakknda yalan uyduranlarn yzlerinin [acdan ve mahcubiyetten dolay] kapkara kesildiini grrsn.62 Yersiz gurura kaplanlar iin cehennem, [uygun] bir yer deil mi?63 61 Ama Allah, kendisine kar sorumluluk bilinci duyanlar koruyacak ve [i dnyalarnda] ulatklar stn mertebelerden dolay [onlara mutluluk balayacaktr]; ne bir ktlk dokunacak onlara, ne de zntye kaplacaklar. 62 ALLAH her eyin yaratcsdr ve yalnz O'dur her eyin ynn ve sonucunu belirleme gcne Sahip olan.64 63 Gklerin ve yerin [srlarnn] anahtarlar O'ndadr: Allah'n mesajlarn inkara artlanm olanlara gelince, kaybedenler ite onlardr! 64 De ki: Siz ey [doru ile eriden] habersiz olanlar! Allah'tan bakasna kulluk etmemi mi teklif ediyorsunuz? 65 Halbuki, [ey insanolu,] sana ve senden nce yaam olanlara vahyedilmitir
60 Nefs terimi, baka bir anlama geldiine dair ak bir iaret olmad srece insann kendisini ifade eder; bu sebeple, bu terime atfta bulunan ahs zamirleri (ki Arapa'da diildir), benim evirimde eril (mzekker) halde ifade edilmilerdir. 61 Kar. 2:167 ve 26:102, ayn zamanda 6:27-28 ve ilgili not 19. 62 svedde vechuh (lafzen, yz karard veya karanlklat) deyimi, deyimsel olarak, acy ve aalanmay yanstan bir yz ifadesini tanmlamak iin kullanlr (kar. 16:58), tpk kart olan ibyedda vechuh (lafzen, yz beyazlat veya parlamaya balad) deyiminin mutluluun veya hakl bir gururun yzdeki ifadesini gstermesi gibi: kar. 3:106 -baz yzler [mutlulukla] parldar ve baz yzler [acyla] kararr. Bunun yannda, her iki deyim mecaz bir anlama da sahiptir: aaland [yahut aalanmay hissetti] ve tersi olarak onurlandrld -bu ayette geen Allah hakknda yalan uydurma konusunda ise bkz. yukardaki not 37. 63 Bkz. bu surenin 32. ayetinin son cmlesi ile ilgili not 38. 64 Vekl teriminin bu balamdaki kullanl iin bkz. 17:2, not 4.
799

39. SURE

ki65 Allah'tan bakasna ilah sfatlar yaktrrsan btn abalarn kesinlikle boa gidecektir: nk [teki dnyada] mutlaka ziyana urayanlardan olacaksn. 66 Hayr, [yalnz] Allah'a kulluk etmeli ve [O'na] kredenlerden olmalsn! 67 Onlar, [O'ndan bakasna kulluk edenler,] Allah hakknda doru bir anlaya sahip deiller; nk btn yeryz, Kyamet Gn O'nun iin avu ii kadar bir ey olacaktr, gkler de O'nun sa elinde drlm hale gelecek:66 O kudret ve egemenliinde snrszdr, ve onlarn ortak kotuklar her eyin kat kat stndedir! 68 [O Gn hesap] sru flenecek; ve yerde, gkte ne varsa hepsi, Allah'n [hari tutmak] istedikleri dnda, dp baylacaklar.67 Sonra sr yeniden flenecek; ite o zaman [yarg krss nnde] duranlar [hakikati] grmeye balayacaklar!68 69 Ve yeryz Rabbinin nuru ile 69 aydnlanacak. [Herkesin ilediinin] hesab ortaya dklecek;70 btn peygamberler ile [teki] btn ahitler71 huzura
65 Yani, ... peygamberlere vahyedilmi olan ilah mesajlar araclyla bildirilmitir ki. Hemen hemen btn klasik mfessirlerin, bu pasajn Muhammed (s)'e hitab ettii eklindeki grleri anlaml deildir; nk ne Muhammed (s)'in ne de o'ndan nce gelmi olan hibir peygamberin Allah'tan bakasna ilah bir sfat yaktrmak gibi (ayetin atfta bulunduu bir fiil) vahim bir gnah ilemi olduu dnlemez. Dier taraftan, yukardaki uyar, hangi artta ve zamanda olursa olsun, genel olarak insanoluna ynelik olarak dnldnde ancak anlaml ve geerli bir uyar olarak alglanabilir. 66 Yani, btn evren O'nun karsnda bir hi olacaktr: Allah'n kudreti hakkndaki bu zel tebh iin bkz. 21:104. Kuran'da ve sahih Hadisler'de, Allah'n mutlak gc ve otoritesini ifade iin el teriminin mecaz olarak kullanlmasnn birok rnekleri vardr. Yukarda Kyamet Gn'nn bu ekilde zel olarak vurgulanmas, insanolunun, ayetin devamnda O, kudret ve egemenliinde snrszdr (subhneh) szleriyle iaret edilen Allah'n kudretini ancak kendisinin yeniden dirilmesiyle tam olarak kavrayabilecei gereinden dolaydr. 67 Burada, 27:89'dan da aka anlalaca gibi, iman edip yararl iler yapanlarn bu dnyadaki ruh hayatlarnn -ve dolaysyla, teki dnyadaki mutluluklarnn- sreklilii kasdedilmektedir. Kar. 21:103 -[Kyamet Gn'nn uyandraca] o benzeri olmayan byk korku bile onlar kayglandrmayacaktr. 68 Kar. 37:19. 69 Yani, O'nun apak vahyi ile. Ayrca bkz. Kyamet Gn, yer baka bir yere dnecek, gkler de baka gklere diyen 14:48. Evrenin (yok olmas deil) bu dnm ile ilgili daha fazla bilgi 20:105-107'de bulunmaktadr. 70 Kar. 17:13-14 (ve ilgili not 18); ayrca 18:49. 71 Bkz. 4:41 ve ilgili not 52. Buna gre, yukardaki ifade, btn peygamberler ahit olarak, yani Allah'n mesajlarn ilettikleri kiiler aleyhine ahit olarak anlamna da gelebilir. Ama bu ihtimallerin tm dikkate alndnda hed terimi (yahut 40:51'de ehd) burada -onun tekil biimi olan ehd'in 50:21'deki kullanmnn gsterdii gibi- insan Hesap Gn kendi
800

39. SURE

arlacak ve kendilerine adaletle hkmedilecektir. Ve onlara asla hakszlk yaplmayacak, 70 nk herkes, yapm olduu [iyi veya kt] her eyin karln tam olarak grecektir:72 Allah, onlarn yaptklarn en iyi bilendir. 71 Hakikati inkara artlanm olanlar, blk blk cehenneme srleceklerdir; oraya vardklarnda kaplar alacak ve muhafzlar onlara, Aranzdan, size Rabbinizden mesajlar getiren ve sizi bu [Hesap] Gn'ne kar uyaran eliler gelmedi mi? diye soracaklar. Onlar, Elbette geldiler! diye cevap verecekler. Ama hakikati inkar edenler iin azap [hkm] oktan verilmi olacaktr;73 72 [ve] onlara: Artk oturup kalacanz cehennemin kaplarndan girin ieri! denilecektir. Byklk taslayanlar74 iin ne dehetli bir mekandr oras! 73 Rablerine kar sorumluluk bilinci duyanlar da blk blk cennete gnderileceklerdir; oraya vardklarnda kaplarnn ardna kadar ak olduunu grecekler;75 ve muhafzlar onlara, Selm size! Ho geldiniz! te buyrun, iinde temelli kalacanz bu [cennete] girin! diyecekler. 74 Onlar da: Bize verdii sz yerine getiren ve bu [esenlik] alann yaptklarmzn karl olarak bize balayan,76 bylece cennette dilediimiz ekilde yerlememizi salayan Allah'a hamdolsun! diyeceklerdir. Ve [Allah yolunda] aba sarf edenlerin mkafat ne yce, ne stn olacaktr. 75 Ve meleklerin [Allah'n] kudret tahtnn77 evresinde toplanp Rablerinin
aleyhine ahitlik yapmaya zorlayacak yeni edinilmi bilinci gsterir (kar. 6:130, 17:14, 24:24, 36:65, 41:20 vd.). 72 Kar. 99:7-8, kim zerre kadar iyilik yapmsa onu(n karln) grecek, kim de zerre kadar ktlk yapmsa karln grecektir. 73 Yani, onlarn tevbe edilmemi gnahlarnn kanlmaz bir sonucu olarak. 74 Zmnen, ve bu nedenle, Allah'n elileri tarafndan kendilerine bildirilen rehberlie teslim olmay reddetmi olanlar; kar. 96:6-7 -insan ne zaman kendini yeterli grse ftursuzca azar. Ayn zamanda kar. 16:22 ve ilgili not 15. 75 Lafzen, ve kaplar alacak [veya alm olacaktr], yani burada zaman asndan ncelii gsteren ve edatnn iaret ettii gibi, onlarn varndan nce (Zemaher). Bu balamda kar. 38:50 -kaplar ardna kadar ak sonsuz mutluluk ve esenlik baheleri. 76 Lafzen, bizi bu beldeye varis klan, yani cennete. Klasik mfessirlerin ouna gre miras kavram, burada mecaz olarak kullanlm olup mutlulua nail olanlarn meru haklarn veya karlklarn gstermektedir. Arz terimi (lafzen yeryz yahut belde) ayn zamanda -zellikle iirde- yaylp giden herhangi bir ey/saha anlamna gelir (kar. Lane I, 48): Bu sebeple onu, yukardaki balamda alan olarak evirdim. 77 Ar ([Allah'n] taht) terimi Kuran'da ne zaman gemise, Allah'n btn varlklar
801

39. SURE

yceliini hamd ile andklarn greceksin. [len] herkes hakknda adaletle hkmedilecek ve (u) szler telaffuz edilecektir:78 Btn vgler lemlerin Rabbi olan Allah iindir!

evreni zerindeki mutlak otoritesini gsteren bir mecaz olarak kullanlmtr: bu sebeple onu [Allah'n] kudret taht olarak evirdim. (Bkz. ayrca 7:54 ve ilgili not 43.) Onun evresindeki meleklerden bahsedilmesi, ak bir mecaz anlama sahiptir: bkz. 40:7, not 4 . 78 Lafzen, sylenecektir.
802

40. SURE

40. AFR
Bu surenin ana temas, insan evrenin merkezi olduuna inandran ve bylece onu, gzlem ve deneye dayanarak kazand bilgi ile yetinmeye (ayet 83), grnrde insann gelimesine katkda bulunan -servet, g yahut ilerleme kompleksi gibi- btn dzmece deerlere ve sahte/hayal glere kulluk etmeye ve ne kadar aikar da olsa, kendi stnlk vehmine ters den bir hakikati inkar etmeye zorlayan kibirlenmedir, byklk taslamadr. nsann kendine yeterli olduu eklindeki kstaha varsaym, -ilk vahyedilen surelerden biri olan Alak (96) suresinin 6-7. ayetlerinde deinilmi olan bir yanlg-, yeniden dirilmenin ve Hesap Gn'nde Allah'n niha yarglayclnn (ayet 27) inkar demek olan, insann ilah bir rehberlie ihtiya duymad yargsn da beraberinde getirir. Bu tema, ilk olarak, yalnzca hakikati inkara artlanm olanlar, Allah'n mesajlarn sorgulamaya yeltenirler (ayet 4) ifadesinde vurgulanm ve sure boyunca eitli ekiller almtr: Nitekim, onlarn iinde hibir zaman tatmin edemeyecekleri kstaha bir kendini beenmilik (duygusun)dan baka bir ey yoktur (ayet 56); ve Allah'n mesajlarn bile bile reddedenlerin zihinleri arplmtr (ayet 63) nk, Allah kibirli zorbalarn kalplerini mhrler (ayet 35), onlar bu dnyada manev bir krle ve teki dnyada azaba mahkum eder. Kuran'da ska rastland gibi, bu fikirler, ilk peygamberlerin kssalar ve gemi inkarclarn akibeti hakkndaki deinmeler (ayet 21-22; 82 vd.) araclyla anlatlmaktadr: Allah'n kullar iin her zaman uygulad yol yntem budur (ayet 85). Surenin ismini oluturan anahtar kelime, 3. ayetinden alnmtr. Bu ayette Allah'tan firu'zzenb (gnahlarn balaycs) olarak sz edilmektedir. Fakat sure ayn zamanda Mmin olarak da adlandrlmaktadr. Burada kasdedilen, yanl yoldaki yurttalarn Hz. Musa'nn tebliinin doruluu konusunda ikna etmeye alan Firavun ailesinin mmin ferdidir. Otoritelerin tm, bu surenin ve bunu takip eden alt surenin (ki tm de H-Mm sembol harfleri ile balamaktadr) Mekke dneminin son yllarna ait olduunda hemfikirdirler. 1 H-Mm.1

2 BU LAH kelmn indirilii, her eyi bilen, Kudret Sahibi Allah'tandr, 3 gnahlar balayan, tevbeleri kabul eden, intikam etin, ltfu snrsz olan [Allah'tan]. Ondan baka ilah yoktur: var O'nadr. 4 YALNIZCA hakikati inkara artlanm olanlar Allah'n mesajlarn sorgulamaya yeltenirler. Fakat onlarn yeryznde keyiflerince dolamalar seni yanltmasn: 5 Onlardan nce Nh kavmi, sonra da [Allah'n elilerine kar] birleen [teki kavim]lerin tm2 hakikati yalanladlar; bu topluluklarn her biri kendilerine gnderilen elileri yakalayp ortadan kaldrmak iin onlara kar

1 Bkz. Ek II. 2 Kar. 38:12-14, bu ayette birleenlerin (ahzb) bir ksm tek tek saylmtr; ayrca bkz. bu surenin 30. ayeti vd.
803

40. SURE

tuzaklar kurdular;3 ve hakikati etkisiz hale getirmek iin [elilerin getirdikleri mesaja] yanl ve yanltc delillerle kar koydular; bu yzden onlar hesaba ektim: ne etindir Benim intikamm! 6 Bylece hakikati inkara artlanm olanlar hakkndaki Rabbinin sz gerekleecektir: Onlar kendilerini [cehennem] ateinde bulacaklardr. 7 [ALLAH'IN] kudret tahtn[n bilgisini ilerinde] tayanlar ve ona yakn olanlar,4 Rablerinin snrsz ihtiamn hamd ile yceltirler, O'na iman ederler ve [teki] mminler iin balanma dilerler: Rabbimiz! Sen her eyi ilmin ve rahmetinle kuatrsn: tevbe edip yoluna uyanlar bala ve yakc atein azabndan onlar koru! 8 Rabbimiz! Onlar ve atalarndan, elerinden ve ocuklarndan drst ve erdemli olanlar vaad ettiin sonsuz esenlik bahelerine5 koy -phesiz, kudret ve hikmet Sahibi olan yalnz Sensin- 9 ve onlar kt fiiller [ilemek]ten koru: o [Hesap] Gn[] kt fiiller[in lekesin]den kimi korursan onu rahmetinle onurlandrm olursun: bu byk bir kurtulutur! 10 Hakikati inkara artlanm olanlara gelince, [o Gn] bir ses onlara yle diyecektir:6 mana arldnz halde hakikati inkara devam ettiiniz [zaman] Allah'n size kar fkesi,7 sizin kendinize kar duyduunuz [u anki]
3 Lafzen, her topluluk kendi elilerine kar tuzak kurdu. 4 Lafzen, onun evresinde olanlar: kar. Zemaher'nin 27:8'de geen havleh ifadesini ona yakn olanlar eklinde aklamas. Yukardaki ayet ile ilgili yorumunda Beydv, Allah'n kudret tahtnn (ar), bkz. 7:54, not 43) tanmasnn mecaz olarak anlalmas gerektiini syler: onu tamalar ve etrafn evirmeleri [yahut ona yakn olmalar], ona kar hassas/dikkatli olmalarn ve ona uygun davranmalarn ifade eden bir mecazdr (mecz an hfzihim ve tedbrihim leh); yahut Tahtn Sahibi'ne yakn olmalar, O'nun nazarnda bir kymet tamalar ve O'nun iradesini gerekletirme vastas olmalarndan kinye'dir. Yukardaki ayeti eviri tarzm, Beydv'nin bu yorumuna dayanmaktadr. Allah'n Kudret Taht'na yakn olduklar sylenen varlklara gelince, klasik mfessirlerin ou, Hesap Gn'nde [Allah'n] kudret tahtnn evresinde toplanan melekler (39:75) sembolik imajna dayanarak bu rnekte de zellikle meleklerin kasdedildiini dnrler. Ancak, bu ayetin melekleri de kasdettii inkar edilemese de, sadece onlar kasdettii sylenemez. Soyut yklemiyle hamele fiili, o [baz eylerin] sorumluluunu tad [yahut stne ald] anlamna gelir: ve dolaysyla bu ifadeni ayn zamanda Allah'n kudreti kavramnn muazzam sonularnn bilincinde olan ve bu bilinci kendilerinin ve hemcinslerinin hayatlarna yanstmakla sorumlu bulunan btn insanlar kapsad aktr. 5 Bkz. 38:50, not 45. 6 Lafzen, onlara [yle] seslenilecektir yahut, [yle] arlacaklardr. 7 Allah'a tamamen beer bir duygu izafe etmek imkansz olduundan, bu gnahkarlara kar Allah'n fkesi, onlar rahmetinden kovmasn ifade eden bir mecazdr (Rz), tpk Allah'n
804

40. SURE

fkenizden8 daha byktr! 11 [Bunun zerine] Ey Rabbimiz! diye feryad edecekler: Sen bizi iki defa ldrdn, iki defa dirilttin!9 Peki, gnahlarmz itiraf ettiimiz u anda [bu ikinci lmden] bir kurtulu yolu yok mudur? 12 [Ve onlara yle denilecektir:] Bu [banza geldi], nk Tek Allah'a her arldnzda bu hakikati inkar ettiniz; ama O'na ortak koulunca [hemen] inandnz! Artk hkm, Byk ve Yce Allah'ndr!10 13 SZE [her trl] iaretlerini gsteren, sizin iin gkten rzk indiren O'dur: Ama Allah'a ynelmi olanlardan bakas [bundan] bir ders karmaz. 14 Hakikati inkar edenleri ne kadar fkelendirse de iten bir inanla yalnz Allah'a balanarak O'na dua edin! 15 O, btn [varlk] derecelerinin en ycesi olarak kudret tahtna kurulmutur.11 O, Kendi iradesiyle kullarndan dilediine vahiy indirir ki [btn insanlar] O'na kavuacaklar Gn[n12 gelip ataca] konusunda uyarsn; 16 ki o Gn Allah'tan gizli sakl hibir eyleri olmadan [ldkleri yerden] meydana kacaklardr. O Gn hkmranlk kimin olacak? Elbette btn varlklar zerinde mutlak otorite Sahibi olan Tek Allah'n [olacak]!
onlar mahkum etmesi anlamndaki Allah'n gazb ifadesinde olduu gibi (bkz. 1:7 ile ilgili not 4'n ilk cmlesi). 8 Yani, gemiteki gnahlarnz pimanlkla hatrlamanz zerine duyduunuz fkeden. 9 Yani, bizi hayata getirdin, sonra lm tattrdn; sonra bizi yeniden dirilttin ve imdi, yeryzndeki bilinli manev krlmzden dolay bizi ruhsal bir lme mahkum etmektesin. 10 nceki ayetin sonunda yer alan gnahkarlarn sorusunun cevab, Hz. Peygamber'in u temsl sznde bulunabilir: [Hesap Gn,] cenneti hak edenler cennete girecekler, cehennemi hak edenler ise cehenneme. O zaman Yce Allah yle diyecektir: Kalplerinde bir hardal tanesi kadar iman [veya, baz rivayetlerde iyilii] olan herkesi [cehennemden] karn! Bunun zerine, o ana kadar yanm olan cehennem ehli oradan karlacak ve Hayat Irma'na (River of Life) atlacaklar: ve sonra bir akntnn kenarnda yeeren otlar gibi hayata geri dnecekler [lafzen, filizlenecekler]; sen onun nasl sarardn ve tomurcuklandn grmez misin? (Eb Sad el-Hudr'den naklen Buhr, Kitbu'l-mn ve Kitbu Bedu'lHalk; ayrca Mslim, Nese ve bni Hanbel). Sararm ve tomurcuklanm -yani, taze ve ak renkte- eklindeki tanmlama, balanan gnahkarlarn yeni hayatlarnn tazeliini gsterir. Bunun, Hesap Gn, gnahkarlarn kendilerine yeryznde bir ikinci ans verilmesi eklindeki mitsiz -nk anlamsz- istekleriyle bir ilgisi yoktur (kar. 6:27-28 veya 32:12). Ayrca bkz. 6:128'in son cmlesi ve buna ait not 114. 11 Lafzen, ... kudret tahtnn sahibidir. Ar teriminin anlam iin bkz. 7:54, not 43. 12 Lafzen, Kavuma/Buluma Gn'nn. Rh terimini vahiy olarak evirmem konusunda bkz. 16:2, not 2 ve 2:87, not 71.
805

40. SURE

17 O Gn her insan kazandnn karln grr: O Gn hibir hakszlk [yaplmaz]. phesiz Allah, hesab abuk grendir! 18 Bu sebeple, onlar yreklerin boulurcasna grtlaa dayanaca o yaklaan Gn'e kar uyar: (o Gn) zalimler ne bir dost bulacaklar, ne de sz dinlenecek bir efaati:13 19 [nk] O, art niyetli baklarn ve yreklerin gizledii eylerin farkndadr.14 20 Allah hakikate ve adalete gre hkmeder; O'nu brakp yalvardklar u [varlk]lar15 ise hibir hkm veremezler: nk, yalnz Allah'tr her eyi iiten, her eyi gren. 21 Onlar hi yeryznde dolap kendilerinden nce yaam olan [inkarc]larn sonunun ne olduunu grmezler mi? Onlar, (kendilerinden) daha glydler ve yeryznde daha derin izler brakmlard: ama Allah onlar gnahlarndan dolay hesaba ekti ve (o zaman) kendilerini Allah'a kar koruyacak bir kimse bulamadlar: 22 nk onlar, elileri kendilerine hakikatin btn kantlaryla gelmi olmalarna ramen onu reddetmilerdi: bu yzden Allah onlar hesaba ekti; nk Allah gldr, intikamnda iddetlidir. 23 BZ, Musa'y mesajlarmzla ve [Bizden ald] ak bir yetki ile gndermitik 24 Firavun'a, Hmn'a ve Krn'a;16 ama onlar [yalnzca], O, bir bycdr, bir yalancdr! demilerdi. 25 [Firavun'a, ve tebaasna gelince,] Musa onlara Bizden [ald] hakikati getirdiinde Onun inanlarn benimseyenlerin17 kadnlarn sa brakp oullarn ldrn! dediler. Fakat inkarclarn hilesi hep boa kt. 26 Ve Firavun Brakn dedi, Musa'y ben ldreyim ve brakn o'nu, [var olduunu iddia ettii] Rabbine yalvarp dursun!18 Dikkat edin, ben o'nun dininizi deitirmesinden yahut yeryznde fesat karmasndan korkuyorum! 27 Buna karlk Musa: Kibre kaplarak Hesap Gn'n reddedenlerden, sizin de
13 efaat (efat) meselesi ve Kuran'daki anlam konusunda bkz. 10:3, not 7. 14 Allah'n kuatc bilgiye sahip olmas, burada, kelimenin allm anlamyla efaatin neden Allah'a kar geerli olamayacann bir sebebi olarak gsterilmitir (kar. sure 10, not 27). 15 Yani, gerek veya hayal azzler/veller yahut melekler (ellezne zamiri, sadece akl sahibi, dnen kimseler iin kullanlr). 16 Hz. Musa'ya nce tbi olduu -ama sonra kar kt- sylenen Krun konusunda bkz. 28:76 vd. ve not 84. Hmn ismi etrafndaki bir aklama iin bkz. 28:6, not 6. 17 Lafzen, onunla birlikte iman etmi olanlarn. 18 Var olduunu iddia ettii ifadesini parantez iinde eklemem, Firavun'un szlerindeki ak istihzay yanstmak iindir.
806

40. SURE

Rabbiniz, benim de Rabbim [olan Allah'a] snrm! dedi. 28 O anda, inancn [o gne kadar] gizlemi olan19 Firavun ailesinden bir mmin [yle] haykrd: Rabbim Allah'tr dedii iin adam m ldreceksiniz? Oysa o, size Rabbinizden kantlar getirmitir. Eer o, bir yalanc ise yalan kendi aleyhine dnecektir; ama gerei sylyorsa, sizi uyard [azabn] bir ksm banza gelecek: nk Allah, [kendileri hakknda] yalan syleyerek20 kendi kiiliklerini harcayanlar doru yola ulatrmaz. 29 Ey kavmim! Bugn hkmranlk sizindir; [ve] yeryznn en gls sizlersiniz: fakat, Allah'n cezas bamza gelirse, bizi ondan kim kurtaracak? Firavun Ben dedi, size yalnz kendi grdm gsteriyorum;21 ve sizi yalnz doruluk yoluna aryorum! 30 Bunun zerine, imana ermi olan adam: Ey kavmim! diye haykrd, [lah hakikate kar] birlemi olan u dierlerinin bana vaktiyle gelmi olan durumun sizin banza da gelmesinden korkuyorum. 31 Nh kavminin, d ve Semd [kavimlerinin] ve onlardan sonrakilerin bana gelmi olana benzer (bir durumun!) Ve unutmayn Allah, kullar iin hibir hakszlk istemez.22 32 Ey kavmim! Sizin iin, [skntyla] birbirinizi aracanz Gn[n, Hesap Gn'nn gelmesin]den korkuyorum; 33 ki o Gn sizi Allah[n elin]den kurtaracak kimse bulamayacak ve arkanz dnp ka[mak istey]eceksiniz: nk Allah kimi artrsa artk ona yol gsteren olmaz.23 34 Ve [hatrlayn:] Yusuf da size daha nce hakikatin btn kantlaryla gelmiti; ama size getirdii [mesajlarn tm]ne kar phe duymaktan kanmadnz, sonunda Yusuf lnce de, Allah o'ndan sonra hibir eli gndermeyecek! dediniz.24
19 Kar. 36:20-27'de ve zellikle, not 15'deki mminin kssas. 20 Lafzen, bir yalancy. Msrif 'i kendi kiiliklerini harcayanlar [veya harcam olanlar] eklinde evirmem konusunda bkz. 10:12'nin son cmlesi ile ilgili not 21. Bylece, burada sz edilen anonim mmin yle dnr: Hz. Musa'nn getirdii mesaj o kadar ikna edicidir ki, o'nun dzmece bir vahiy iddiasyla kendi kendini harcayanlardan biri -yani, kendini manev olarak tahrip edenlerden biri- olmadnn bal bana bir kant olmaktadr. 21 Bu ifade, 26. ayette ifade edilen, Firavun'un Hz. Musa'y ldrme niyetinin gerisindeki manta atfta bulunmaktadr. 22 Yani, gnahkarlara bu dnyada verilen ceza, bir hakszlk deildi: nk bunu hak etmilerdi. Sonraki iki ayet ise Hesap Gn'ne iaret etmektedir. 23 Bkz. 7:186, not 152 ve 14:4, not 4. 24 Bylece, yalnz Hz. Yusuf'un peygamberliini reddetmekle kalmayp ayn zamanda Allah tarafndan bir peygamber gnderilme ihtimalini tamamen inkar ettiniz (Zemaher). yle anlalmaktadr ki Hz. Yusuf, Msr'da, sadece, Arap kkenli olup, branice'ye ok yakn bir
807

40. SURE

Allah, [vahyettiklerine kar] pheye kaplarak kendi kendilerine yazk edenleri ite byle saptrr. 35 Hibir delilleri olmadan25 Allah'n mesajlarn sorgulayanlar [da]: hem Allah'n, hem de iman etmi olanlarn gznde son derece irkin [bir gnah]. Allah, btn kibirli zorbalarn kalbini ite byle mhrler.26 36 Firavun: Ey Hmn! diye seslendi, Bana hametli bir kule ina et, belki bylece [uygun] aralara sahip olabilirim; 37 gklere yaklamann aralarna ve belki [bu yolla] Musa'nn tanrsn grebilirim:27 zaten o'nun bir yalanc olduuna kesinlikle eminim! te byle, yapt ktlkler Firavun'a gzel grnd ve bu nedenle [doru] yoldan alkondu: Firavun'un tuza hsrandan baka bir eye yaramad. 38 mana ermi olan adam [yle] devam etti: Ey kavmim! Bana uyun: (uyun ki) sizi doruluk ve drstlk yoluna ynelteyim! 39 Ey kavmim! Bu dnya hayat gelip geici bir elenceden baka bir ey deildir, halbuki teki dnya kalc bir yurttur. 40 [Orada,] kim bir ktlk yapmsa sadece yapt kadaryla cezalandrlacaktr; kim de, ister erkek ister kadn olsun, iman edip doru ve yararl iler yapmsa cennete girecek ve orada kendisine hesapsz nimetler28 verilecektir! 41 Ey kavmim! Nasl olur da29 ben sizi kurtulua ardm halde siz beni atee arrsnz? 42 Siz beni Allah'[n birliini] inkara ve hakknda [belki de] hibir

dil konuan (kar. sure 12, not 44) ve bu nedenle Hz. Yusuf'un tebliinin ruhuna duygusal ve kltrel olarak yaknlk duyan ynetici snf Hiksos'lar tarafndan kabul edilmi, nfusun geri kalan kesimi ise o'nun tebli ettii retiye dmanlk beslemilerdi. 25 Lafzen, kendilerine gelmi hibir otorite [yahut delil] olmadan; yani vahiy gereini inkar etmelerini destekleyecek gl bir kanta sahip olmadklar halde; cedele fiili, esas olarak, iddia etti/ileri srd anlamna gelir: f edat (konusunda veya hakknda) ile kullanldnda, bir hakikate kar kmay, yahut onu sorgulamay ifade eder. 26 Lafzen, her kibirli, kstah [kiinin] kalbini. Allah'n mzmin gnahkarn kalbini mhrlemesinin bir aklamas iin bkz. 2:7, not 7. 27 Bkz. sure 28, not 6 ve 37. 28 Yani, dnyev hesaplarn/hayallerin stnde. Rzk kavram (yurzekn fiiliyle ifade edilmitir) burada, bir canl iin faydal veya gzel olan her ey eklindeki kapsaml anlamnda kullanlm olup hem madd nesneleri, hem de zihn ve ruh deerleri kapsamaktadr; bu nedenle yurzekn fiilini (lafzen, onlara rzk verilecektir) onlara nimetler verilecektir eklinde evirdim. 29 Lafzen, bana ne oldu: ayetin devamnda iaret edilen iki tutumun eliikliine armann bir ifadesi.
808

40. SURE

bilgim olmayan30 eyleri Allah'n uluhiyetine ortak komaya aryorsunuz; ben ise sizi, O Kudret Sahibi ve ok Balayc olan[ tanmay]a aryorum! 43 Sizin beni ardnz ey, akas, ne bu dnyada ne de teki dnyada arlmaya layk bir ey deil, [phesiz] dnnz Allah'adr ve kendi kiiliklerini harcayp tketenler atee gireceklerdir: 44 ve ite o zaman [imdi] sylediklerimi [ister istemez] hatrlayacaksnz. [Bana gelince,] ben kendimi Allah'a adyorum: nk Allah, kullarnn [kalbinde olan] her eyi mutlaka grr. 45 Allah onu (kavminin) eytan tuzaklarndan korudu, Firavun'un ailesi ise iddetli bir azabn penesine dt: 46 [teki dnyadaki] ate[in, ki o ate]e sabah akam [rastgele] sokulacaklar:31 Nitekim Son Saat'in gelip att Gn [Allah], Firavun ailesini en iddetli azabn iine atn! [buyuracaktr]. 47 ONLAR, [hayatta iken hakikati inkar etmi olanlar, iine atldklar teki dnyann] atei ortasnda birbirleriyle tartacaklar; ve zayf olanlar kstaha bbrlenenlere: Dorusu biz sadece size uymutuk: o halde, u ateten [bize den] pay hafifletebilir misiniz?32 diyeceklerdir. 48 Byklk taslayanlar ise, Biz hepimiz onun iindeyiz! Allah, (artk) kullar arasnda hkm vermi bulunmaktadr! diye cevap verecekler. 49 Ve atein iinde olanlar cehennemin bekilerine,33 Ne olur Rabbinize yalvarn da bir gn [bile olsa] bu azabmz hafifletsin!diyecekler. 50 [Cehennemin bekileri]: Elileriniz size hakikatin btn kantlarn getirmi deiller miydi? diye soracaklar. O [atedeki]ler, Evet, yleydi! diyecekler. [Ve cehennemin bekileri,] Madem yle yalvarp durun! diye cevap verecekler;34
30 nk bu faraz ilah varlklar veya glerin hibir gereklii bulunmamaktadr (Zemaher). 31 Yani, peygamberler ve bu pasajda sz edilen mminler tarafndan gece gndz uyarlm olduklar atee. 32 Kar. 14:21 ve ilgili notlar 28 ve 29. 33 Yani, gnahkarlarn teki dnyada ekecekleri azab gzetmekle ykml bulunan semav glere: muhtemelen gnahkarlarn bilinlerindeki gecikmi bir uyanmann mecaz ifadesi. 34 Klasik mfessirlere gre bu cevap, cehennemin bekilerinin mahkum olan gnahkarlar iin araclk yapmay reddetmelerini ve onlara, sanki, yapabiliyorsanz siz yalvarn demelerini ifade etmektedir. Ama bana yle geliyor ki, burada gnahkarlarn nceki btl tapnma nesnelerine ve dzmece deerlere adanmlklarna dolayl olarak mada bulunulmaktadr -bu durumda, cevabn anlam, Allah'a ortak komu olduunuz bu hayal glere imdi yalvarn ve size yardm edip edemeyeceklerini grn! eklinde olur. Bu dnya hayatnda hakikati inkar edenlerin yakarlarnda sakl bulunan avunmadan (dall) sz eden bir sonraki cmle de, bu yorumu desteklemektedir- nk, Hesap Gn, btn bu avuntular
809

40. SURE

nk inkar edenlerin yalvarmas, avunmadan baka bir anlam tamaz. 51 BAKIN, Biz, elilerimizi ve imana ermi olanlar [hem] bu dnya hayatnda, hem de btn ahitlerin hazr bulunaca35 Gn'de koruyacaz. 52 O Gn zalimlere mazeretlerinin hibir faydas olmayacak, onlarn payna her trl iyilikten yoksun braklma ve korkun bir son decektir.36 53 Gerek u ki Biz, daha nce Musa'ya hidayetimizi ihsan etmi ve [bylece] srailoullar'n [o'na vahyedilmi olan] ilah kelmn mirass klmtk, 54 aklizn sahipleri iin bir uyar ve bir rehberlik [arac] olarak:37 55 o halde skntlara kar sabrl ol; nk, Allah'n vaadi mutlaka gerekleecektir, gnahlarn iin balanma dile ve Rabbinin ann sabah akam ycelt.38 56 Allah'n mesajlarn hibir delilleri olmadan sorgulayanlara39 gelince: onlarn iinde hibir zaman tatmin edemeyecekleri40 kstaha bir kendini beenmilik (duygusun)dan baka bir ey yoktur; yleyse sen Allah'a sn; nk her eyi iiten, her eyi gren yalnz O'dur!
sona erecektir. 35 Bkz. 39:69, not 71. 36 Lafzen, kt bir yurt. Lanet teriminin esas anlam uzaklatrma veya dlamaktr; Kuran terminolojisinde ise iyi olan her eyden uzaklatrlmay (Lisnu'l-Arab) ve zellikle de, Allah'n rahmetinden dlanmay gstermektedir (Zemaher). 37 Zmnen, ve ite byle, vahyimizi Muhammed'e de indirdik. Bu ifade, 51. ayetin bandaki Biz, elilerimizi ve iman etmi olanlar ... koruyacaz szleriyle balantl bulunmakta, bylece, Hz. Musa'y desteklemi olan mminin daha nce geen kssasnn maksadn aklamaktadr. Akl-izn sahibi olan [srailoullar]na ve bu sayede onlarn Hz. Musa'nn mesajndan ders karabilmelerine yaplan atf, kukusuz, Kuran'n izleyicilerine, bu ilah kelmn da, akl-izn sahipleri (ulu'l-elbb), dnen bir halk (kavmun yetefekkern) ve akllarn kullanan bir halk (kavmun yakiln) iin olduunu hatrlatmaktadr. 38 Btn klasik mfessirlere gre yukardaki pasaj, ilk bakta Hz. Peygamber'e, ama aslnda o'nun araclyla btn mminlere hitap etmektedir. Hz. Peygamber'in kendisi iin de bkz. 24:31'in son cmlesi ile ilgili not 41. 39 Bkz. yukardaki not 25. 40 Lafzen, hibir zaman yeti[e]meyecekleri yahut yerine getiremeyecekleri. Bu, birok bilinemezciyi (agnostic) insann kendi kendine yeterli olduu ve bu nedenle, baarlarnn snr olmad ve daha stn bir Gc'e kar sorumlu olduunu varsaymann gereksiz bulunduu dncesine ynelten kibirlenmeye bir atftr. Kar. bu balamda Kurn vahyin ilklerinden biri olan 96:6-7: nsan ne zaman kendini yeterli grse ftursuzca azar. Bu kendi kendine yeterlilik tamamen bir yanlsama olduundan, dnya grlerini onun stne bina edenler, ar byklenme duygularn hibir zaman tatmin edemezler. (Kar. ayn zamanda yukarda 35. ayetteki kibirli, kstah kalplere atf.)
810

40. SURE

57 Gklerin ve yerin41 yaratlmas elbette insann yaratlmasndan daha byk [bir olay]dr: ama insanlarn ou [bunun ne anlama geldiini] bilmezler. 58 [yleyse,] gren ile grmeyen bir olmaz; iman edip doru ve yararl iler yapanlar ile ktlk ileyenler de bir deildir. Bundan ne kadar da az ders karyorsunuz? 59 Son Saat mutlaka gelecektir: buna hi phe yok; fakat hl insanlarn ou buna inanmaz.42 60 Ama Rabbiniz buyurur ki: Bana dua edin, duanz kabul edeyim!43 Bana kulluk etmeye tenezzl etmeyenler, mutlaka aalanm olarak cehenneme gireceklerdir! 61 GECEY dinlenmeniz ve gndz de grmeniz iin yaratan44 Allah'tr. Allah insanlara kar sonsuz derecede ltufkardr; ama ou insan (bunu grmeyecek kadar) nankrdr. 62 te her eyin Yaratc's olan Rabbiniz Allah budur! O'ndan baka ilah yoktur. Nasl olur da zihinleriniz hl (bu gerekten) sapp durmaktadr!45 63 te byle, Allah'n mesajlarn bile bile reddedenlerin zihinleri arplmtr.46 64 Yeryzn sizin iin bir dinlenme yurdu ve g de bir kubbe yapan, size ekil veren -ok da gzel bir ekil veren-47 ve sizi hayatn tertemiz nimetleri ile rzklandran Allah'tr. te Rabbiniz Allah budur: Btn lemlerin Rabbi olan Allah ne ycedir! 65 O, hep Diri'dir; O'ndan baka ilah yoktur: yleyse, iten bir inanla yalnz O'na balanarak O'na yalvarn. Hamd lemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur! 66 De ki: Rabbimden bana hakikatin btn kantlar verildii iin, Allah' brakp da yalvardnz varlklar[dan hi birine] kulluk yapamam; ben lemlerin Rabbine kendimi teslim etmekle emrolunmuum.
41 Yani, bir btn olarak evrenin. Kuran, insann evrenin yalnzca kk ve nemsiz bir paras olduu gereini vurgulamak suretiyle, bir nceki ayette iaret edilen insan merkezli dnya grnn samalna iaret etmektedir. 42 Yani, tandklar dnyann bir sonunun olduunu itiraf etmeye yanamazlar: bu, yukardaki 56. ayette sz edilen kstaha kendini beenmiliin baka bir yzdr. 43 Kar. 2:186. 44 Bkz. 27:86, not 77. 45 Zmnen, Ey bu hakikati inkar eden sizler! Tufekn'un yukardaki ekilde evrilmesi hususunda bkz. 5:75'in son cmlesi ile ilgili not 90. 46 Bkz. sure 29, not 45. 47 Yani, insan hayatnn zaruretleri ile uyumlu olarak. Bkz. ayn zamanda 7:11'in ilk cmlesi ile ilgili not 9.
811

40. SURE

67 Sizi topraktan,48 sonra bir sperm damlasndan ve sonra bir dllenmi hcreden yaratan O'dur; ve sonra O, sizi ocuklar olarak hayata getirir; ve sonra olgunluk ana erimenizi ve ardndan yalanmanz[ emreder] -ama bir ksmnz iin daha erken lm [verir]-: ve [btn bunlar takdir eder ki O'nun] belirl[edi]i vadeye 49 erieseniz ve aklnz kullan[may ren]esiniz. 68 Hayat veren ve lm datan O'dur; bir eyin olmasn istediinde ona sadece Ol! der -ve o (ey hemen) oluverir. 69 GRMEZ MSN, Allah'n mesajlarn sorgulayanlar hakikati nasl da grmezden geliyorlar?50 70 (unlar,) bu ilah kelm ve [ayn ekilde, gemiteki] elilerimizle gndermi olduumuz btn [mesajlar] yalanlayanlar?51 Ama onlar zaman gelince [ne kadar kr olduklarn] greceklerdir, [Hesap Gn bunu grecekler], 71 ki o Gn boyunlarnda [kendi elleriyle yaptklar] zincirleri ve halkalar52 tamak zorunda kalacaklar ve srklenecekler 72 yakc bir mitsizlie; ve sonunda [cehennem] atei iin yakt olacaklar.53 73 Sonra onlara sorulacak: imdi neredeler sizin ilahlk yaktrdnz [gler]? 74 Allah'n yansra (ilahlk yaktrdklarnz)? [yle] cevap verecekler: Onlar bizi yzst braktlar; daha dorusu, gemite yalvarp sndklarmz, aslnda hi yoklard!54 [Ve onlara:] te Allah hakikati inkar edenleri byle artr;55 [denilecektir,] 75 bu durum, sizin yeryznde hibir doru[luk endiesi] tamadan kstaha bbrlenmenizin ve kendinizi beenmiliinizin bir rndr! 76 [imdi] iinde
48 Bkz. 23:12, not 4. 49 Yahut: [yalnz O'na] malum olan zamana -kar. 6:2 ve ilgili not 2. 50 Lafzen, nasl yz eviriyorlar/uzaklayorlar -yani, hakikatten: bu rnekte, Allah'n kudretinin ve yaratc gcnn gzlenebilir btn kantlarndan. 51 Kuran'n ok sk iaret ettii gibi, btn ilah vahiylerde ortaya konulan temel hakikatler ayn olduundan, onlarn en sonuncusunun inkar, daha ncekilerin tmnn de inkar anlamna gelir. 52 Zincirler ve halkalar temslinin bir aklamas iin bkz. 13:5, not 13, 34:33'n son cmlesi ile ilgili not 44, ve 36:8, not 6 ve 7. 53 Mchid (Taber'de zikredildiine gre) yuscern fiilini byle aklamaktadr. Hmm'in yakc mitsizlik olarak evrilmesi konusunda bkz. sure 6, not 62. 54 Lafzen, Biz nceden hibir [gerek] eye yalvarm deildik: bylece, hayatta kutsadklar btn hayal glerin ve deerlerin -insann szde kendi kendine yeterliine ve byklne inanmak da dahil- boluunu gecikmeli olarak anlamlardr. 55 Yani, apak bir gerek olan Allah'n varl ve benzersizlii ve insann O'na kesin ba/m/lla hakikatini kabul etmeye yanamamalarnn sonucu olarak aptalca fantezilerin ve yanlsamalarn ardndan gitmelerine izin vermek suretiyle (bkz. 14:4, not 4).
812

40. SURE

yaayp kalacanz cehennemin kaplarndan girin ieri: yersiz gurura kaplanlar iin oras ne dehetli bir yerdir! 77 SEN, skntlara kar sabrl ol, nk Allah'n vaadi mutlaka gerekleecektir. Ve u [hakikati inkar ede]nler iin hazrladklarmz sana ister [bu dnyada] gsterelim, ister [bunlarn gereklemesinden nce] seni lme gtrelim, [unutma ki, sonunda,] onlar Bize dndrleceklerdir.56 78 Gerek u ki [ey Muhammed,] senden nce eliler gndermitik: onlarn kiminden sana bahsettik,57 kimi hakknda da sana bir bilgi vermedik. Ve (gnderdiimiz) hibir eli, Allah'n izni olmadan bir mucize ortaya koyamaz.58 Allah'n iradesi aa kt zaman59 hkm [oktan] adaletle yerini bulmu olacak, [anlayamadklar her eyi]60 yok etmeye alanlarn tm o zaman ve orada, hsrana uram olacaklar. 79 Allah [her zaman sizin iin harikalar yaratandr:61 bylece, O] sizin iin [her trl] hayvan var etmitir, ki onlarn bir ksmna binersiniz ve bir ksmndan da yiyeceklerinizi elde edersiniz. 80 Onlardan [baka] faydalar da62 salarsnz; ve [birok] nemli ihtiyacnz63 karlarsnz; onlarn -zerinde de, gemilerin iinde olduu gibi, [hayatnz] srdrrsnz. 81 Ve O, yaratt harikalar [ite byle] nnze koyuyor: yleyse Allah'n
56 Bkz. 10:46'daki hemen hemen ayn mahiyetteki pasaj ve ilgili notlar 66 ve 67. 57 Yani, Kuran'da. 58 Bkz. 6:109 -Mucizeler yalnz Allah'n elindedir -ve ilgili not 94. Her iki pasaj da (6:109 ve yukardaki ayet) Muhammed (s)'in dmanlarnn, Kuran'n ilah kaynann isbat iin bir mucize gsterilmesi eklindeki sama talepleriyle ilgilidir -bundan kan ders udur: hakikati inkar edenleri genelde mucize olarak bilinen aralar yoluyla ikna etmek, Allah'n istedii ey deildir. 59 Lafzen, Allah'n emri geldii zaman; yani ister bu dnyada, isterse Hesap Gn'nde: yukardaki 77. ayette sz edilen intikama bir atf. 60 Yani, bu rnekte ilah vahyi. Mubtiln'un yukardaki ekilde evrilmesi konusunda bkz. 29:48'in son cmlesi ile ilgili not 47. 61 Yani, insann geinmesi iin gerekli aralar harikulade bir ekilde salamak ve insan bu kadar ok saydaki tabii fenomeni verimli bir ekilde kullanabilmesine imkan veren bir yaratc zeka melekesi ile donatmak suretiyle. (Bu pasaj, mucizeler yalnz Allah'n elindedir mealindeki 78. ayette iaret edilen gerek ile balantldr: bkz. not 58.) 62 Baka faydalar, mahiyet olarak, hem somut hem de soyut faydalar kapsar: yn ve deri vb. gibi somut faydalar ve gzellik gibi (kar. 16:6-8 ve 38:31-33'de anlatlan, Hz. Sleyman'n Allah'n yaratt atlarn gzelliine duyduu hayranlk) veya Ashb- Kehf kssasnda (18:18 ve 22) sembolize edilen insan ile kpein srekli arkadal gibi soyut faydalar. 63 Lafzen, gslerinizdeki [yahut kalplerinizdeki] bir ihtiyac: yani, gerek bir ihtiyac.
813

40. SURE

harikalarndan hangisini inkar edebilirsiniz? 82 ONLAR hi yeryznde dolap kendilerinden nce yaam olan [hakikat inkarc]larnn sonunun ne olduuna bakmazlar m? Onlar kendilerinden daha kalabalk ve daha glydler ve yeryznde daha derin izler brakmlard: fakat baarlarnn kendilerine hibir faydas olmamt. 83 nk elileri onlara, hakikatin btn kantlaryla geldiklerinde, [halen] sahip olduklar bilgiye yaslanarak kstaha bbrlendiler:64 ve [bylece, sonunda,] kmsedikleri ey65 tarafndan sarlp kuatldlar. 84 Ve sonra, verdiimiz cezay66 [apak] grnce de: Tek Allah'a artk inandk ve Allah'a ortak kotuumuz eylere inancmz terk ettik!67 dediler. 85 Fakat cezamzn farkna vardktan sonra iman etmi olmalar kendilerine bir fayda salamayacaktr.68 Allah'n kullar iin her zaman uygulad yol yntem budur:69 te, hakikati inkar etmi olanlar, o zaman ve orada, ziyana uram olacaklardr.

64 Yani onlar, tecrbeye ve gzleme veya tahmine ve karma dayanarak elde ettikleri veya devraldklar bilgiden honuttular; ve insann kendi kendine yeterli olduu ve bu nedenle beer kavrayn tesindeki bir Gc'n rehberliine muhta olmad eklindeki kstaha inanlar sonucu, peygamberlerin sunduu her trl etik ve manev hakikati inkar ettiler. 65 Yani, Allah'n varl ve kanlmaz yargs inanc: bkz. 6:10 ve ilgili not 9. 66 Yani, btn manev/ahlak deerleri srarla reddetmelerinin sonucu olarak toplumlarnn ve uygarlklarnn ilah irade eseri bir felaket (catastrophic) ile kmesini. 67 Bu, onlarn gemite insann sahip olduunu farzettikleri snrsz imkanlara inanlarn ve insann bir gn tabiatn efendisi olmay baaraca eklindeki saplantlarn kapsar. 68 nk ilkin, bu gecikmi inan artk vuku bulmu olan bir realiteyi deitiremeyecektir; ikinci olarak, serbest bir seimin rn olmamas ve daha ok, deitirilemez bir felaketin oku tarafndan dayatlm olmas sebebiyle onlarn manev gelimesine bir katkda bulunmayacaktr. 69 Allah'n yolu yntemi (snnetullh), Yaratc'nn koyduu/oluturduu tabii kanunlarn tmn ifade eden bir Kurn terimdir: bu rnekte, gerek bir i aydnlanmadan domadka inancn manev bir deer tamayaca eklindeki kural gsterir.
814

41. SURE

41. FUSSLET
40. sureden (fir) hemen sonra nazil olan bu sure, onun ele ald temay, insann ilah vahiyleri bilinli olarak kabul etmesi veya kasden reddetmesi temasn ilemeye devam etmektedir. Surenin bal, 3. ayetinde geen ve Kuran'n mesajlarnn apak bildirildiine iaret eden fussilet fiilinden karlmtr. 1 H-Mm.1

2 [BU VAHYN] indirilii, Rahmn ve Rahm'dendir: 3 bir ilah kelm ki, (tad) mesajlar, anlama ve kavrama yeteneine sahip insanlar iin Arapa2 bir hitabe olarak apak beyan edilmitir; 4 gzel haberleri mjdeleyici ve uyarc olarak. Fakat [bu ilah kelm insanlara ne zaman tebli edilse] ou yz evirir ki [mesajn] duymasnlar;3 5 ve [Ey Muhammed!] derler, Kalplerimiz bizi ardn her eye kapaldr, kulaklarmz sardr ve bizimle senin aranda bir engel vardr.4 yleyse, sen [ne istersen] yap, unutma ki biz de [her zaman yaptmz] yine yapacaz! 6 [Ey Muhammed] de ki, Ben de ancak sizin gibi bir beerim.5 Bana tanrnzn yalnzca Tek Tanr olduu vahyedilmitir: yleyse O'na ynelin ve O'ndan balanma dileyin! O'ndan bakasna ilahlk yaktranlarn vay haline; 7 [vay haline] karlksz harcamadan kananlarn: ite byleleridir ahireti inkar edenler!6
1 Bkz. EK II. 2 Bkz. 12:2 ve ilgili not 3. 3 Bir nceki ayette zikredilen anlama ve kavrama yeteneine sahip insanlar, bu ilah kelmn manev kasdn/esprisini kavrayan ve bu sebeple onun rehberliine teslim olan insanlardr. O halde bunlar, yukardaki ifadede ve sonraki ayette iaret edilen ou kimselerin kapsamna girmezler. Tersine, oundan kasdedilen, byle bir yetenekten yoksun bulunan ve sonuta, Kuran' anlamsz gren insanlardr. Zmnen iaret olunan -ve belki de bni Kesr dnda hemen hemen btn mfessirler tarafndan gzard edilen- bu ayrm ancak cmlenin bandaki parantez ii ifade araclyla yanstlabilirdi. 4 Hicb teriminin bu karl iin bkz. 7:46'nn ilk cmlesi ile ilgili not 36, ayn zamanda 6:25. Kuran mesajndan yz evirenlerin szleri elbette mecaz olup onlarn tutumunu tasvir etmeye yarar. 5 Kar. 6:50 ve ilgili not 38. 6 Allah'n birliine inanmak ve insanlara karlksz yardmlarda bulunmak, slam'n iki temel buyruudur. Bu itibarla, bu iki buyrua kastl ekilde kar kmak, insann Allah'a kar sorumluluunun ve sonuta hayatn teki dnyada da devam edeceinin inkar anlamna gelir. (Zekt'n bu balamda karlksz harcama olarak evrilmesi konusunda bkz. sure 2, not 34. Unutulmamaldr ki, zekt'n Mslmanlar zerinde zorunlu bir vergi ykmll
815

41. SURE

8 [Ama,] imana erip doru ve yararl iler yapanlar kesintisiz bir mkafat kazanacaklardr! 9 DE K: Siz, arz iki evrede7 yaratm olan Allah' gerekten inkar m ediyorsunuz? Ve O'na, lemlerin Rabbine rakip glerin bulunduunu mu iddia ediyorsunuz?8 10 O, [arz yarattktan sonra,] zerine [kuleler gibi] sarslmaz dalar yerletirdi, ona [saysz] nimetler balad ve oradaki geim aralarn onlar arayanlar arasnda eit ekilde paylatrd:9 [ve btn bunlar] drt evrede10 [yaratt]. 11 Ve11 O, [sadece] duman halinde12 olan gklere ekil verdi; onlara ve arza, kiniz de isteyerek yahut istemeden [varlk alanna] gelin! diye buyurdu. kisi birden: Peki, boyun eerek geliriz! dediler.13
eklinde anlalmas Medine dneminde balar, halbuki bu sure Mekke dnemine aittir.) 7 Yevm (lafzen, gn) teriminin yukardaki gibi evre olarak evrilmesi konusunda bkz. 7:54 ile ilgili not 43. Kozmik olaylar ile ilgili birok Kuran ayetinde olduu gibi, evrenin yaratld alt a ya da alt evre -bunlarn ikisi, yukardaki ayete gre, dnya da dahil, inorganik evrenin gelimesi ile gemitir- tam bir temsl muhtevaya sahiptir: bu durumda, evrenin ezel olmadna, zaman iinde belli bir balangcnn olduuna ve bu hale gelinceye kadar belli bir zamann gemesi gerektiine iarettir. 8 Lafzen, O'na ortaklar (endd) m kouyorsunuz? Bunun aklamas iin bkz. 2:22, not 13. 9 Yani, ilah adalet ilkelerine gre, yoksa beer eitlik ya da ihtiya kavramlarna gre deil. 10 Hemen hemen btn klasik mfessirler, bu drt evrenin nceki ayette zikredilen ikiyi de kapsadnda hemfikirdirler: ve btn bunlar yaratt eklindeki parantez ii ifadelerin sebebi budur. 12. ayetteki iki evre ile birlikte toplam temsl say altya ykselir. 11 Smme edat, yukardaki rnekte olduu gibi, her ne zaman paralel ifadeleri -yani, zaman iinde bir dzene/sraya tbi olmayan ifadeleri- birletirmek iin kullanlmsa basit bir bala fonksiyonuna sahip olmutur ve bu nedenle de ve olarak evrilmesi uygundur. 12 Yani, gaz halinde: fizikilerin, evrenin btn madd unsurlarnn kaynan tekil eden asal bir element olarak grdkleri hidrojen gaz. Sem teriminin (gk veya gkler yahut cennet) kozmik delaleti iin bkz. 2:29, not 20. 13 Bu pasaj ile ilgili aklamasnda Zemaher unlar syler: Allah'n gklere ve yere gelmelerini emretmesi ve onlarn da [bu emre] boyun emelerinin anlam udur: Allah, onlarn varlk alemine kmalarn istedi, onlar da, Allah'n iradesine uygun ekilde var oldular... ve bu, temsl (allegory) olarak adlandrlan bir mecz trdr... O halde [bu pasajn] maksad, sadece, Allah'n, [O'nun tarafndan] var edilmi btn varlklar zerindeki sonsuz kudretinin sonularn tasvir etmekten ibarettir (Anlalyor ki, Zemaher'nin aklamas ok sk tekrarlanm olan u Kurn ifadeye dayanmaktadr: Allah bir eyin olmasn istediinde ona sadece Ol! der -ve o ey oluverir. Zemaher, yukardaki pasajn yorumunu yle srdrr: steyerek veya istemeden[szlerinin] anlam bana sorulsayd, onun, Allah'n iradesinin kanlmaz bir ekilde tecell edeceini gsteren mecaz bir ifade (mesel)
816

41. SURE

12 Ve onlar iki evrede yedi gk14 olarak yaratt, her ge kendi ilevini ykledi. Biz, yere en yakn olan gkleri klarla ssledik. Ve onlar emniyetli kldk:15 te bu, Kudret Sahibi ve Her eyi Bilen'in takdiridir. 13 [BTN bu kozmik gereklere ramen] onlar yine de yz evirirlerse16 de ki: Sizi, d ve Semd17 [kabilelerinin bana den] yldrmlara benzer bir yldrma18 kar uyaryorum! 14 Hani, onlara [Allah'n] elileri gelmiti ve nlerine serilmi olanla [halen] bilgi ve kavray alanlarnn dnda tutulan19 hakknda konumulard, [ve onlara]: Yalnz Allah'a kulluk edin! [diye arda bulunmulard]. Onlar, Eer demilerdi, Rabbimiz [sizin sylediklerinize inanmamz] dileseydi, [mesajnn teblicisi olarak] melekler gnderirdi.20 Bakn ite biz, getirdiiniz[i iddia ettiiniz] eyde bir gerek pay bulunduunu inkar ediyoruz! 15 d [kavmine] gelince, onlar, doru olan her eye kar [karak] yeryznde kstaha dolatlar ve Bizden daha gl kim varm? diye bbrlendiler. Hayret! Onlar yaratan Allah'n kendilerinden daha gl olduunu grmediler mi? Ama onlar mesajlarmz reddetmeye devam ettiler; 16 bunun zerine, bu dnya hayatnda aalanmann azabn tattrmak iin o bahtsz gnlerde21 zerlerine
olduunu sylerdim.) 14 Yani, ok sayda kozmik sistem (kar. 2:29, not 20). 15 Kar. 15:16-18 ve ilgili notlar 16 ve 17 ile 37:6 vd. 16 Bu, yukardaki 9. ayetin ilk cmlesi ile balantldr: siz yaratm olan Allah' gerekten inkar m ediyorsunuz. 17 Bkz. 2:55, not 40. 18 Bu iki eski kabilenin kssas iin bkz. 7:65-79 ve ilgili notlar, zellikle 48 ve 56 ile 26:123-158. 19 Lafzen, onlarn elleri arasndan ve arkalarndan gelerek ...: yani, onlarn bilmedii baz eyleri -mesela, daha nce yaam olan kendileri gibi gnahkarlara ne olduunu- hatrlatarak ve hakikati inkarda srar etmeleri halinde balarna neler gelecei hakknda onlar uyararak (Zemaher, Hasan Basr'den naklen). Ama, yukardaki ifadeyi (ki 2:255, not 247'de aklanmtr) baka, daha dolaysz bir yolla anlamak da mmkndr: Allah'n elileri, bu gnahkar toplumlarn, bilmeleri gereken (kelime anlamyla, elleri arasndaki) baz eyleri, yani dnyadaki sosyal ilikilerinde ve moral anlaylarndaki yanl tavrlar -ve ayn zamanda hl onlarn bilgi alanlarnn dnda (lafzen, arkalarnda) kalan eyleri, yani lmden sonraki hayat ve Allah'n niha yarglamasn inkar etmelerinin samalna iaret ettiler. 20 Kar. 6:8-9 ve 15:7. 21 Bkz. 69:6-8.
817

41. SURE

dondurucu bir rzgar gnderdik: onlarn teki dnyadaki azap[lar] ise daha da aalayc olacak ve bir yardmc da bulamayacaklar. 17 Semd [kavmine] gelince, onlara doru yolu gsterdik, ama onlar krl doru yola tercih ettiler: ve bylece, yaptklar [ktlkler]in bir karl olarak onlarn zerine alaltc bir azap yldrm dt: 18 Biz, [yalnzca] imana ermi olan ve Bize kar sorumluluk bilinci duyanlar kurtardk. 19 Bu nedenle, [btn insanlar,] Allah dmanlarnn atein banda toplanacaklar ve sonra iine atlacaklar Gn[e kar uyar], 20 ve onlar (atee) yaklatklarnda, kulaklar, gzleri ve derileri onlara kar tanklk yapacak ve onlarn [yeryznde] yaptklarn anlatacaklar. 21 Derilerine soracaklar: Neden aleyhimize tanklk yaptnz? Onlar da: Her eye konuma imkan veren Allah, bize [de] vermitir: Sizi yoktan var eden O'dur, [imdi] yine O'na dndrlyorsunuz. 22 Ve kulaklarnz, gzleriniz yahut deriniz size kar tanklk yapmasn diye [gnahlarnz] gizlemeye alanlardan olmadnz: stelik, Allah'n yaptklarnz hakknda fazla bir ey bilmediini sandnz. 23 Ve Rabbiniz hakknda tadnz bu dnce sizi helake uratt, bylece kendinizi hsrana urayanlar arasnda buldunuz! 24 [Balarna gelene] sabrla katlansalar [bile,] onlarn mekan, yine ate olacak:22 ve kendilerini dzeltmelerine izin verilmesi iin yalvarsalar da buna izin verilmeyecek;23 25 ve [Bize kar isyankar olduklarndan,] onlara [eytan drtlerini] teki kiilikleri24 [olarak] musallat ettik; ve bunlar, nlerine serilmi olan ile, bilgi alanlarnn dnda kalan25 kendilerine gzel gsterdi. Ve bylece, kendilerinden nce gelip gemi olan dier [gnahkar] insan ve
22 Zmnen, Allah onlara mhlet vermeyi dilemedike: bkz. 6:128'in son paragraf ve ilgili not 114; ayrca ayet 40:12, not 10'da nakledilen Hadis. 23 Lafzen, onlar, kendilerini dzeltmelerine izin verilenlerden olmayacaktr: gnahkarlarn, Hesap Gn, kendilerine ikinci bir ans verilmesi iin yalvarlarna ve Allah'n bu dilei reddetmesine bir iaret (kar. 6:27-28 ve 32:12). 24 Yahut: can yoldalar (kar. 4:38). Karn isminin tretildii karane fiili balad veya sk bir ekilde birletirdi yahut birbirine [bir eyi dierine] katt anlamna gelir. Kar. 43:36 -Rahmn'n uyarsn grmezden gelmeyi tercih eden kimseye gelince, biz onun iine teki kiiliini oluturmak zere [kalc] bir eytan drt yerletiririz. 25 Lafzen, onlarn elleri arasnda olan ve arkalarnda bulunanlar, yani kendi eytan drtleri (ki, belirtildii gibi, onlarn teki kiilikleri olmutur), nlerine serilmi bulunan btn dnyev cazibelerin snrsz zevklerini, hibir ahlak seme yapmakszn, onlar iin batan karc kld ve ayn zamanda, yeniden dirilme ve Allah'a hesap verme dncesini bir yanlsama gibi grerek dlamalarna yol at ve bylece, bilgi alanlar dnda kalan eyler konusunda onlara yanl bir gvenlik duygusu verdi.
818

41. SURE

grnmeyen varlk26 topluluklar iin geerli olan [ceza] vaadi onlar iin de geerli olacak: kukusuz onlar[n hepsi] hsrana urayacaktr! 26 HAKKAT inkar edenler [birbirlerine]: Bu Kuran' dinlemeyin, ve onun hakknda sama, anlamsz eyler uydurun ki onu(n gcn) bastrasnz! 27 derler. 27 Fakat hakikati [bylece] inkar edenlere kesinlikle iddetli bir azab tattracak ve onlar yaptklarnn en ktsyle cezalandracaz! 28 O Allah dmanlarnn cezas, [teki dnyadaki] ate olacaktr: Onlar, mesajlarmz bilerek reddetmelerinin karl olarak iinde sonsuza kadar kalacaklar bir yere mahkum olacaklardr.28 29 Ve [yeryzndeki hayatlarnda] hakikati inkar etmi olanlar [bunun zerine] feryad edecekler: Ey Rabbimiz! Bizi saptran u insanlar ve grnmeyen varlklar gster bize:29 onlar ayaklarmzn altna al(p ineyel)im ki hepimizin en ala olsunlar!30 30 [Fakat,] Rabbimiz Allah'tr! diyen ve sebatla doru yolu izleyenlere gelince, onlarn zerine sk sk melekler iner [ve yle derler:] Korkmayn ve zlmeyin, ite aln size vaad edilmi olan cennet mjdesini! 31 Biz bu dnya hayatnda sizin dostunuzuz ve teki dnyada [da dostunuz olacaz]: orada cannzn ektii her eye sahip olacak ve istediiniz her eye kavuacaksnz, 32 balayc ve rahmet kayna olan Allah'tan bir karlama [olarak]! 33 [nsanlar] Allah'a aran, doru ve adil olan yapan ve phesiz ben Allah'a teslim olanlardanm! diyenden daha gzel szl kim vardr? 34 (Madem ki) yilik ile ktlk bir deil, sen [ktl] daha gzel olan ile sav;31 bak, o zaman seninle arasnda dmanlk olan kimse, [eski bir] dostun,
26 Cinn teriminin bu karl -ve anlam- iin bkz. Ek III. 27 Bu, Kuran' Muhammed (s)'in kendi -kiisel ve politik- amalar iin uydurduu bir kitap, eski kutsal metinlerden bir yanl anlalm alntlar serisi, bir halsinasyon/vehim rn vb. olarak tanmlamak suretiyle onu deersiz klmay amalayan abalara bir iarettir. Btn bu abalar, Kuran mesajna kar kanlarn Kuran'n gcn igdsel olarak hissettiklerini ve ayn zamanda Kuran'n kendi karc, materyalist hayat grlerini tehlikeye soktuu ve bu nedenle ona kar klmas gerektii dncesinde olduklarn gsterir. Bu, 28. ayetin sonundaki, onlarn Allah'n mesajlarn bilerek reddettikleri ifadesini de aklamaktadr. 28 Cehade fiilinin yukardaki ekilde evirisi iin bkz. sure 29, not 45. 29 Bkz 6:112 -insanlar ve grnmez varlklar arasndan ... eytan gleri (eytn) her peygambere dman kldk- ve ilgili dipnot 98. 30 Kar. 7:38. 31 Bkz. 13:22, not 44. Bu rnekteki [ktl] daha gzel olan bir ey ile savma emri
819

41. SURE

gerek bir arkadanm gibi davranr! 35 Ama [bu mazhariyet] sadece skntya kar sabredenlere verilmitir; yalnzca (faziletten) en byk pay alm olanlara verilmitir. 36 Bu nedenle, eer eytandan gelen bir vesvese seni [anlamsz, sebepsiz bir fkeye] srkleyecek olursa, hemen Allah'a sn: phesiz yalnz O, her eyi iiten, her eyi bilendir!32 37 Gece ile gndz, gne ile ay O'nun iaretlerindendir: [o halde,] gnee ve aya secde etmeyin, ama onlar yaratm olan Allah'a secde edin; eer [gerekten] O'na kulluk etmek istiyorsanz.33 38 Bazs [bu arya kulak kapatacak kadar] byklk taslad halde [ilerinden] Rableri ile birlikte olanlar gece gndz hi bkmadan, usanmadan O'nun snrsz ann yceltirler. 39 O'nun iaretlerinden biri de udur: Sen topra orak grrsn ama zerine yamur yadrdmzda hemen harekete geer ve [hayata] uyanverir! Ona hayat veren, phesiz, l [kalbe de] hayat verir: nk O, her eye kdirdir.34 40 MESAJLARIMIZIN anlamn saptranlar Bizden gizlenemezler: yleyse [u iki kiiden] hangisi daha iyidir: atee atl[maya mahkum edil]en mi, yoksa Kyamet Gn [huzurumuza] gvenle gelecek olan m? Dilediinizi yapn: O, yaptnz her eyi grr. 41 Gerek u ki, kendilerine gelen bu uyary inkar edenler [var ya, ite onlar hsrana urayanlardr]; nk o yce bir ilah kelmdr: 42 Hibir boluk ve
Kuran'a kar yaplan kaba itirazlara ve dmanca eletirilere yneliktir. Bu pasajn btn (33. ayet vd.) 26. ayet ile balantldr. 32 Yani, yalnz O, insanlarn kalplerinden neler getiini grr ve yalnz O, Kuran' dmanca bir ekilde eletirenlerin kendilerinin de farknda olmadklar i saiklerinden haberdardr. -Bkz. 7:199-200 ve ilgili notlar, zellikle not 164. 33 Bu, Rz'ye gre, yukarda 33. ayetteki [insanlar] Allah'a arma ifadesi ile balantldr. Allah btn mevcudatn yegane sebebi ve kaynadr: var olan her ey, O'nun yaratc gcnn olaanst bir iaretidir. Bu nedenle, yaratlm herhangi bir eye -bu ister somut bir fenomen, ister soyut bir tabiat gc, ister bir durumlar dizisi veya bir fikir demeti olsun- gerek bir g ve etki yaktrmak (ki secde etmenin buradaki anlamdr), mantksz olduu kadar kfrdr de. 34 Topran canlanmas benzetmesi, insann niha olarak yeniden dirilmesinin bir temsli olarak Kuran'da ok sk zikredilmesine ramen, bu balamda (ve 33-39. ayetleri kapsayan pasajn tamam ile uyumlu olarak) Allah'n, O'nun varl ve kudreti gereine imdiye kadar kapal kalm olan kalplere ruh bir hayat balama gcnn tasviri olarak grnmektedir. Bu nedenle, mminlerin, hakikati inkar edenlerin gnn birinde Kuran mesajnn zn kavrayabilecekleri midini asla terk etmemeleri gereinin bir ifadesidir.
820

41. SURE

anlamszlk ona ne aka yaklaabilir, ne de gizlice:35 [nk o] hikmet Sahibi ve vgye layk olan tarafndan indirilmitir. 43 [Sana gelince, ey Muhammed,] senin iin sylenenler, senden nceki [Allah'n] eliler[i] iin sylenenlerden baka bir ey deildir.36 Bak, senin Rabbin balaycdr, ama ayn zamanda en iddetli ekilde cezalandrmaya da kdirdir! 44 Eer bu [ilah kelmn] Arapa dnda bir dilde [indirilmi] bir hitabe olmasn dileseydik, onlar, [imdi onu reddedenler,] bu defa, Neden onun mesajlar anlalr bir ekilde37 ifade edilmemi? Hayret! Arapa dnda bir dil[de indirilmi bir mesaj bu] ve (tebli eden de) bir Arap [eli]? diyeceklerdi. De ki: Bu [ilah kelm,] iman edenler iin bir rehber ve bir ifa kaynadr; ona inanmayanlara gelince, onlarn kulaklarnda bir sarlk var ve bundan dolay [Kuran] onlara kapal, anlalmaz gelir: onlar ok uzaklardan38 seslenilen [insanlar gibi]ler. 45 Biz Musa'ya da daha nce vahiy indirmitik, sonra onun zerinde ihtilaflar
35 Lafzen, ne elleri arasndan, ne arkasndan; yani ilah kelm, ne ekleme veya karmalar yoluyla aka (Rz), ne de dmanca veya bilerek yaplan saptrc/yanltc yorumlar yoluyla gizlice deitirilemez. Yukardaki ayet, byk mfessir Eb Mslim el-sfehn'nin (Rz tarafndan da nakledildii gibi) nesih teorisini kesin olarak reddederken dayand ayetlerden biridir (Bunun iin bkz. 2:106, not 87). Herhangi bir Kuran ayetinin neshi, onun iptali -yani, nesihden sonra artk geersiz ve hkmsz olduunun aktan veya zmnen ilan- anlamna geldiinden, neshedilen ayetin, Kuran'n mevcut anlam rgs iinde btl (gereksiz ve anlamsz) olarak grlmesi gerekecekti: ve bu, Eb Mslim'in iaret ettii gibi, yukardaki hibir btl (boluk ve anlamszlk) ona yaklaamaz ifadesi ile ak ekilde eliirdi. 36 Bu, Hz. Peygamber'in dmanlarnn, o'nun ilah vahiy olduunu iddia ettii eyin kendisi tarafndan yazld eklindeki iddialarna ve peygamberlik misyonunun gerekliini bir mucize gstermek suretiyle isbat etmesi gerektii eklindeki taleplerine bir iarettir: bu, btn eski peygamberlerin u veya bu dnemde kar karya kaldklar ve mnkirlerin bu surenin 5. ayetinde zikredilen szlerinde ifadesini bulan tezyf edici tavrdr. 37 Zmnen, anlayabileceimiz bir dilde. Hz. Peygamber bir Arap olduundan ve Arap toplumunda yaadndan, o'nun mesaj, hitab ettii kitlenin anlayabilecei Arapa dilinde ifade edilmeliydi: bkz. bu balamda 13:37'nin ilk cmlesi ile ilgili not 72 ve 14:4'n ilk blm -Biz her eliyi kendi halknn diliyle [vahyedilmi bir mesajla] gnderdik ki [hakikati] onlara aka ulatrabilsin. Kuran'n mesaj Arapa'dan baka bir dilde gnderilmi olsayd, Hz. Peygamber'in muhalifleri, bizimle senin aranda bir engel vardr (bu surenin 5. ayeti) szlerinde hakl olurlard. 38 Lafzen, ok uzak bir yerden: yani onlar, syleneni yalnz iitebilirler, ama anlayamazlar.
821

41. SURE

balamt.39 Ve [o zaman, imdiki gibi,] Rabbinden gelen bir buyruk bulunmam olsayd, her ey onlar arasnda [bandan] kararlatrlm olurdu.40 Aslnda onlar, [bu ilah kelma inanmayanlar,] onun uyar ve tleri hakknda41 pheye varan byk bir tereddt iindedirler. 46 KM doru ve yararl bir i yaparsa, kendi iyilii iin yapm olur; ve kim de ktlk ilerse kendi aleyhine ilemi olur: Allah hibir zaman kullarna hakszlk yapmaz. 47 Son Saat'in ne zaman gelecei bilgisi yalnz O'nun katndadr. O'nun bilgisi olmadan ne meyveler kabuklarn atlatr, ne de bir dii gebe kalr veya dourur. O Gn Allah, onlara: Benim u [szde] ortaklarm neredeler imdi? diye seslendiinde [hi tereddtsz] cevap verecekler: tiraf ederiz ki hi birimiz [bakasnn senin ilahlna ortak olduuna] tank olmu deiliz! 48 Bylece, onlarn nceden yalvarp durduklar btn gler, kendilerini terk etmi olacak: ve kendileri iin bir ka imkan olmadn kesinlikle reneceklerdir. 49 NSAN, [hayatn] gzel [eyler]ini isteyip aramaktan asla bkmaz: kt bir olayla karlanca da endieye kaplarak btn mitlerini kaybeder.42 50 Ama bana bir bela geldikten sonra kendisine rahmetimizden tattrrsak, emin bir ekilde Bu zaten benim hakkmdr! der; ve devam eder, Son Saat'in geleceini de sanmyorum:43 ama eer [gelirse ve] ben Rabbime dndrlrsem, O'nun katnda beni mutlak bir gzellik bekler! 44
39 Kuran gibi, Hz. Musa'ya vahyedilmi olan ilah mesaj da baz insanlar tarafndan kabul edilirken bazlar onu reddettiler (Zemaher, Rz), dier bir ksm ise o'nun getirdii retinin muhtevasna ve uygulamasna itiraz ettiler (Taber). 40 Bu pasajn ve insanlarn daha nceki kutsal metinlere ve Kuran'a yaklamlarndaki paralelliin bir aklamas iin bkz. 10:19'un ikinci cmlesi ve ilgili not 29. 41 Lafzen, onun hakknda, yani Kuran'n, insann beden ve ruh problemine yaklam -ve, zellikle, insan hayatnn bu iki cephesinin temel btnln vurgulamas (kar. 2:143'n ilk cmlesi ile ilgili not 118)- konusunda phe duymaktaydlar. nkarclarn hakikat ile ilgili bu pheleri, daha geni anlamda dinin insan toplumu iin yararl m yoksa zararl m olduu sorusu -onlar tarafndan btn din inanlara kar iddetli bir nyarg ile ortaya konmu ve cevaplanm bir soru- ile yakndan ilikilidir. 42 Bkz. 11:9, not 17. 43 Yani insan, kural olarak, bu dnya sevgisi ile o kadar krlemitir ki onun bir gn sona ereceini hi aklna getirmez. Burada iaret edilen, lmden sonraki hayatn gerekten var olup olmad ve insann maherde Allah tarafndan gerekten yarglanp yarglanmayaca konusundaki kukudur. 44 nsan kendi stnlne inandndan (bu zaten benim hakkmdr szlerinde ifade edildii gibi), lmden sonra gerekten bir hayat varsa kendisi hakkndaki abartl grnn
822

41. SURE

Fakat hakikati45 inkara artlanm olanlara [Hesap Gn] yaptklar her eyi apak gsterecek ve onlara [bu ekilde] iddetli bir azap tattracaz.46 51 Ne zaman insana nimetlerimizi balasak yan izer ve [Bizi anmaktan] uzaklar, bana bir ktlk gelince de hemen dualar okumaya balar!47 52 DEK: Ya inkar ettiiniz bu [vahiy], gerekten Allah'tan ise [halinizin ne olacan] hi dndnz m? Kendisini ktle ve erilie [bu kadar] ok kaptrandan daha sapk kim olabilir?48 53 Zaman geldiinde insana mesajlarmz [evrenin] usuz bucaksz ufuklarnda ve kendi z benliklerinde [bulduklaryla]49 tam olarak anlatacaz50 ki bu [vahy]in tartlmaz bir gerek olduu, apak ortaya ksn. Rabbinin her eye tank olduu[nu bilmeleri onlara] hl yetmez mi?51 54 Gerek u ki onlar, [Hesap Gn] Rableri ile karlap karlamayacaklarndan tam emin deiller! phesiz O, her eyi kuatr!

Allah tarafndan teyid edileceine emindir. 45 Yani, yeniden dirilmeyi ve Allah tarafndan yarglanmay. 46 Yani, hayatlarnn tmn kapsayan manev krln farkna varmalar, teki dnyada biztih bir azap kayna olacaktr: kar. 17:72 -bu [dnya]da [kalben] kr olan, ahirette[de] kr olacaktr. 47 Lafzen, uzun [yani, geni veya kapsaml] yakarlarda bulunur. 48 Rz'ye gre bu, -bu surenin 4 ve 5. ayetlerinde de zikredildii gibi- insanlarn, [Ey Muhammed,] kalbimiz, bizi ardn her eye kapaldr, kulaklarmz sardr ve bizimle senin aranda bir engel bulunmaktadr diyerek Kuran mesajndan yz evirmeleri eklindeki tavrlarna bir iarettir. 49 Yani, insann bilinli bir Yaratc'nn varlna tanklk eden kendi ruhunun derinliklerini kavramas ve kainatn ihtiamna daha derin ve kapsaml bir ekilde bakmas su-retiyle. 50 Lafzen, onlara gstereceiz yahut onlarn grmelerini temin edeceiz. 51 Yani, O, kudret Sahibidir ve her eyi grr: bu, bal bana, insann Allah'a kar sorumluluunu hatrlatmaya yetecek temel bir hakikattir.
823

42. SURE

42. URA
Bu surenin ba ve sonu, ilah vahiy realitesini ve btn peygamberlerin her dnemde tek ve ayn temel -yani, Allah'n varl ve birlii hakikatini- ve ayn etik prensipleri tebli ettikleri gereini vurgulamaktadr. Her iki blmde de, tek Allah'a inanan btn mminlerin, tarihsel kkenleri ne olursa olsun kendilerini bir tek toplum telakki etmeleri gerektii emredilmektedir. (Bkz. ayet 13 ve ilgili not 14 ile ayet 15.) Bu nedenle Allah'n zt hakkndaki btn speklasyonlar, Rableri nazarnda geersiz ve botur (ayet 16), nk Hibir ey O'na benzemez (ayet 11) ve bundan dolay, O'nu hibir eyle tanmlayamayz. Allah tanmlanamaz ve tam olarak kavranamaz olduundan, Allah'n btn varlklar dnyasn kapsayan ve insann bu dnyada yapp-ettiklerinin rnn teki dnyada toplamasn salayan bir sebeb-sonu kanunu koymu olmas dndaki efalini tam olarak kavramak insan iin mmkn deildir. Bu sureye adn veren anahtar kelime, gerek mminler topluluunu tavsif eden temel sosyal prensiplerden birini ortaya koyan 38. ayetindeki r beynehum (aralarnda danma) ifadesinden alnmtr. 1 H-Mm. 2 Ayn-Sn-Kf.1

3 KUDRET ve hikmet Sahibi olan Allah, [ey Muhammed,] sana ve senden ncekilere [hakikati] yle vahyetti:2 4 Gklerde ve yerde olan her ey O'nundur; O, ycedir, uludur. 5 En stteki gkler [O'nun korkusundan] neredeyse paralanr; melekler Rablerinin sonsuz ihtiamn hamd ile yceltir ve yeryzndekiler3 iin balanma dilerler. phesiz Allah, ok balaycdr, rahmet kaynadr. 6 ALLAH'TAN bakasn koruyucu edinenlere gelince; Allah onlar grp gzetlemektedir ve sen onlarn yaptklarndan sorumlu deilsin. 7 [Sana sadece Bizim mesajmz emanet edilmitir:] ite Biz sana Arap dilinde4 bir hitabe gnderdik ki, btn kentlerin atasn ve evresinde oturanlar5
1 Bkz. Ek II. 2 Yani, Kuran'n tebli ettii temel hakikatler -bir ksm ileride zetlenecektir- daha nceki peygamberlere vahyedilenler ile ayndr. 3 Yani, (her zaman bilinli, akl sahibi bir varla iaret eden men ilgi zamirinin gsterdii gibi) btn insanlk. Buradan karlan anlam udur: btn insanlar -ister inansn, ister inanmasnlar- hata yapmaya ve gnah ilemeye yatkn olduklarndan, Allah, iledikleri zulmlere ramen insanlara kar hep balaycdr (13:6). Ayrca 10:11'in ilk cmlesi ve ilgili dipnot 17. 4 Kar. 14:4 -Biz her eliyi, mutlaka kendi halknn diliyle [vahyedilmi bir mesajla] gnderdik. Bkz. ayrca 13:37'nin ilk cmlesiyle ilgili not 72. 5 Yani, btn insanl (Taber, Beav, Rz). Mekke'nin kentlerin atas olarak adlandrlmas konusunda bkz. 6:92'deki benzer ifade ile ilgili not 75.
824

42. SURE

uyarabilesin; yani, [varl] her trl phenin stnde olan Toplanma Gn'ne kar [onlar] uyarasn: [O Gn] bazs cennete girecek, bazs da yakc atee. 8 Eer Allah dileseydi onlar tek bir mmet yapard:6 bununla birlikte O, [kavuturulmay] dileyeni rahmetine kavuturur;7 halbuki [Hesap Gn] zalimler ne kendilerini koruyacak bir kimse, ne de bir yardmc bulamayacaklardr. 9 Yoksa onlar, Allah'tan baka koruyucular edi[nebileceklerini mi sa]nyorlar? Hayr, yalnz Allah'tr [btn varlklarn] koruyucusu; nk yalnz O'dur lye can veren ve yalnz O'dur her eye kdir olan. 10 YLEYSE [ey mminler biliniz ki,] ayrla dtnz her konuda hkm Allah'a aittir.8 [De ki:] te Allah! Benim Rabbim budur: O'na dayanp gvendim ve her zaman O'na ynelirim! 11 [O'dur] gkleri ve yeri yoktan var eden. O, nasl ki hayvanlar arasnda eler [bulunmasn] irade etmise size de kendi cinsinizden9 eler vermitir ve sizi bylece oaltp durmaktadr: [ama] hibir ey O'na benzemez ve yalnz O'dur, her eyi iiten, her eyi gren.10
6 Zmnen, ama dilememitir: bkz. 5:48'in ikinci paragraf ve ilgili notlar 66-67 ve 16:93, not 116 ve 10:19, not 29. 7 Yahut: dilediini rahmetine kabul eder -tpk ok sk tekrarlanan Allhu yehd men yeu ve yudillu men yeu ifadesindeki ifte anlam gibi: ki bu ifade hem Allah dilediini doru yola ulatrr ve dilediini artr, hem de Allah dileyeni doru yola ulatrr, dileyeni artr eklinde evrilebilir. Bkz. zellikle, 14:4'n ikinci blm ile ilgili 4. notta aktarlan Zemaher'nin titiz yorumu. 8 Bu ayet yukardaki 8. ayetin ilk cmlesiyle balantl olup itikad ve din hukuk meseleleri ile ilgilidir (Beav, Zemaher). Yukardaki ayet, slam hukukunun baz byk temsilcilerinin -bni Hazm da onlar arasnda bulunmaktadr- nassn yani, Kuran'n szlerinin zhirinin ve Hz. Peygamber'in ak emirlerinin formle etmedii din hukuk ilkelerini tesis etmenin bir arac olarak kys'n kullanlmasna kar karken dayandklar bir ayettir. Rz'nin iaret ettii gibi, ayrla dtnz her konuda hkm Allah'a aittir ifadesinin anlam budur. (Bkz. bu balamda 5:101, not 120, ayrca State and Government adl kitabmdaki slam Hukuku'nun Alan blm, s. 11-15.) 9 Bkz. 16:72, not 81. 10 lah irade eseri olan cinsiyete ve tabiattaki canllarn -insan ve hayvanlarn- tmnde aikar olan okluk ve iki kutuplulua iaret eden nceki ifadenin amac, Allah'n birliine ve mutlak esizliine ilikin yukardaki ifadeyi vurgulamaktr. Hibir ey O'na benzemez ifadesi, O'nun mevcut olan veya olabilecek her eyden yahut insanlarn dnebilecei, hayal edebilecei veya tanmlayabilecei eylerden kkl bir farkllk -yalnz sfatlardaki farkllk deil- tadna iaret eder (bkz. 6:100, not 88); ve hibir ey O'na denk tutulamaz (112:4) olduundan O'nun baka her eyden nasl bir farkllk gsterdii bile, beer dnce
825

42. SURE

12 Gklerin ve yerin anahtarlar O'nundur; O, dilediine bol rzk verir, dilediine az: nk O her eyi bilendir.11 13 O, itikad konularda,12 Nh'a emrettiini -ve sana [ey Muhammed,] vahiy araclyla rettiimizi13 ve ayn zamanda brahim'e, Musa'ya ve sa'ya emrettiimizi- sizin iin uygun grd: [sahih] itikada salam bir ekilde sarln ve o konuda btnlnz bozmayn.14 Onlar ardn bu [itikad btnl] baka varlklar veya gleri Allah'a ortak koanlara ar gelse [bile], Allah dileyen herkesi Kendine eker ve O'na ynelenleri doru yola ulatrr. 14 [Gemi vahiylerin mensuplarna gelince,] onlar [hakikati] tanyp rendikten sonra, aralarndaki kskanlk ve ekimelerden dolay btnlkten uzaklatlar;15 ve Rabbinden [O'nun koyduu] belli bir vadeye kadar [btn hkmleri iptal eden] bir hkm gelmemi olsayd, onlar arasnda [batan] her ey karara
kategorilerini aan bir konudur. 11 Yani O, insanlarn yalnz neye layk olduunu deil, ayn zamanda kendi yaratl plan iinde neyin tabiat/z olarak -her zaman aka grlemese de- iyi ve gerekli olduunu da bilir. Ayrca var olan her ey yalnz O'na aittir ve insann durumu, genelde mlk olarak bilinen ey zerinde intifa hakk sahibi olmaktan teye gemez. 12 Bkz. 2:256, not 249'un ilk paragraf. Ayetin siyk ve sibknn gsterdii gibi dn terimi, bu balamda, ardarda gelen her sistemde farkl mahiyetler kazanan din kanunlar da kapsayan (kar. 5:48, not 66) en geni anlamyla dini (religion) gstermez. Burada, daha ok, dinin (religion) yalnzca etik ve ruh boyutunu, yani en genel anlamda iman/itikad gsterir. Bu ayetle, surenin banda dile getirilmi olan temaya, yani btn vahiylerin gerisindeki manev ve ahlak prensiplerin deimez aynl temasna yeniden dnlmektedir. 13 Lafzen, sana vahyettiimizi. Bu, Peygamber Muhammed (s)'in ancak vahiy araclyla Allah'n Nh'a emrettii eyi renebildiine iaret eder. 14 Kar. 3:19 -Allah katnda tek [hak] din, [insann] O'na teslimiyetidir ve 3:85 -kim Allah'a teslimiyetten baka bir din ararsa bu hibir zaman kabul edilmeyecektir. Allah'n btn elileri tarafndan ortaya konulan bu prensip ile bir paralellik, 21:92 ve 23:52'deki kesin ifadede de grlebilir: [Siz ey inananlar,] gerek u ki, bu sizin mmetiniz tek bir mmettir: nk hepinizin Rabbi Benim. Byk mfessirlerin ou (mesela Zemaher, Rz, bni Kesr), bunu, Zemaher'nin bu ayet ile ilgili yorumunda ifade edildii gibi, farkl toplumlarn [zaman iinde deien] artlaryla uyumlu olarak (al hasebi ahvlih) getirilen [zel] durum ve uygulamalar ile ilgili btn farkllklara ramen Tek Allah inancna dayanan btn dinlerin evrensel btnlne ak bir atf olarak grmlerdir. 15 Lafzen, kendilerine bilgi gelinceye kadar btnlklerini bozmadlar -yani, Allah'n bir olduu ve peygamberlerin tmnn retilerinin temelde ayn olduu bilgisi. Kar 2:213 ve zellikle, sizin mmetiniz bir tek mmetir ifadesinden hemen sonra gelen 23:53 (bkz. ayrca ilgili not 30).
826

42. SURE

balanm olurdu.16 te bakn, ncekilerden ilah kelm devralanlar17 [imdi] onun retileri hakknda18 pheye varan byk bir tereddt iindeler. 15 te bunun iin19 sen [btn insanla] arda bulun ve [Allah tarafndan] emrolunduun gibi dosdoru ol; onlarn heva ve heveslerine uyma ve de ki: Ben, Allah'n btn vahyettiklerine inanrm: sizin deiik grleriniz arasnda20 adaleti gzetmekle emrolundum. Allah benim de, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptklarmzn hesab bize kacaktr, sizin yaptklarnz da size. Bizimle sizin aranzda bir ekime olmamal: Allah hepimizi bir araya toplayacaktr; nk var O'nadr. 16 O'nu(n arsn) kabul ettikten sonra Allah hakknda21 [hl] tartanlara gelince: onlarn btn itirazlar Rableri katnda geersizdir, botur. [O'nun] gazab zerlerine kecektir; ve onlar iddetli bir azap beklemektedir: 17 nk indirdii vahiy ile hakikati ortaya koyan ve [bylece insana, doru ile eriyi tartaca] bir terazi veren O'dur.22 Senin btn bildiin ise, Son Saat'in yakn olduudur. 18 O (Kyamet Saati)ne inanmayanlar, [alay edercesine] onun abucak gelmesini isterler,23 halbuki imana ermi olanlar ondan korkarlar ve onun gerek olduunu
16 Bu pasajn bir aklamas iin bkz. 10:19, not 29. 17 Lafzen, onlardan sonra ilah kelma/kitba varis olanlar: Kitb- Mukaddes'e ve onun daha sonraki izleyicilerine ak bir atf. 18 Lafzen, onun hakknda -yani szkonusu metnin gerekten Allah tarafndan vahyedilmi olup olmad ve ilah vahiy kavramnda bir doruluk pay bulunup bulunmad konusundaki phe. 19 Yani, insanlarn tek Allah'a inanlarnn orijinal btnlnn paralanmas sebebiyle. 20 Lafzen, sizin aranzda, -yani, bakalarna daha hogrl olmaya sizi tevik iin: btn vahyedilmi dinlerin eitli ekol ve mezhepleri arasndaki karlkl anlayn nnde duran keskinlie/katla bir ma. 21 Yani, tamamen insan aklnn kavray snrlarn aan Allah'n sfatlar ve varlnn mahiyeti hakknda. 22 Yukardaki parantez ii aklama, bu ayetin temelindeki dncenin aka ifade edildii 57:25'e dayanmaktadr. Bunun anlam udur: Allah insana birbirini izleyen vahiyler yoluyla doru ile yanl arasnda ayrm yapmasn salayan bir l verdii iin O'nun varl ve niha yarglamas ile ilgili itirazda bulunmak samalk ve haddini bilmezliktir: bu ayetin ikinci blmndeki ve bundan sonra gelen ayetteki Son Saat'e ve dolaysyla Hesap Gn'ne yaplan atfn sebebi budur. 23 Bu, yalnzca Muhammed (s)'in dmanlarnn, o'nun Allah'n elisi olmasnn bir kant olarak azab abucak getirmesi eklindeki alayc taleplerine (Kuran'da defalarca bahsedilen) bir atf deil, ayn zamanda hibir kantlar olmakszn, yeniden dirilme ve hesap fikrini kesinlikle reddeden her dnemdeki inanszlara dolayl bir madr.
827

42. SURE

bilirler. Gerek u ki, Son Saat'i tartanlar, tam bir sapklk iindeler! 19 ALLAH kullarna ok ltufkardr: dilediine rzk verir, nk yalnz O gldr, ycedir! 20 Kim teki dnyada kazan elde etmeyi isterse onun kazancnda bir art salarz: bu dnyada bir kazan isteyene ise ondan bir eyler ver[ebil]iriz fakat byle biri, teki dnya[nn nimetlerin]den hibir pay alamayacaktr.24 21 Yoksa onlar, [bu dnyadan baka bir eyi nemsemeyenler,] Allah'n asla izin vermedii eyleri kendileri iin (hukuk ve) ahlak bir ykmllk haline sokan25 szde uluhiyet orta glere mi inanrlar?26 Niha hkm ile ilgili [Allah'n] bir karar27 bulunmasayd, onlar arasnda her ey [bu dnyada] hkme balanm olurdu:28 ama zalimleri [teki dnyada] ac bir azap beklemektedir. 22 Zalimlerin [teki dnyada] kazandklar ey[i dnmek]ten korktuklarn greceksin: zaten korktuklar balarna mutlaka gelecektir. mana erip doru ve yararl iler yapanlar ise [cennetin] iek dolu bahelerinde [bulacaksn]; onlar Rablerinin katnda diledikleri her eye sahip olacaklardr: [ve] bu, byk bir ltuftur, ki 23 Allah onu iman edip doru ve yararl iler yapan
24 Yani, drst ve erdemlice yaayan ve davranlarn manev hedeflere yneltenler teki dnyada mit ettiklerinden daha fazlasn greceklerine emin olduklar halde, zellikle dnyev dllerin peinde koanlar hedeflerinin yalnzca bir ksmn gerekletirebilirler, teki dnyada drst ve erdemlileri bekleyen nimetlerden bir pay alacaklarn mit etmeleri iin de hibir sebep yoktur. 25 Yani onlar, adeta manev bir coku ile kendilerini kaybederek Allah'n tasvip etmedii tamamen materyalist hedeflerin ardnda komak ve btn manev ve ahlak deerleri grmezden gelmek gibi eylere- sarlmaya zorlayan. Din'in bu balamda tad ahlak ykmllk anlam konusunda bkz 109:6, not 3. 26 Lafzen, yoksa onlar [Allah'n] ortaklarna m sahipler -yani onlar, servet, g, ans vb. gibi arz olgularn kendileri zerinde ilah baz etkilere sahip olduklarn m zannederler? Sonuta byle glere inanmann insann yalnzca dnyev hedefler peinde komasnn temelinde yatan olgu olduu anlatlmaktadr. (rek teriminin -lafzen, [Allah'n] ortaklar veya eleri- yukardaki aklayc evirisi iin bkz. 6:22, not 15.) 27 Lafzen, karar verme sz, yani O'nun niha yarglamasnn/hkmnn Maher Gn'ne ertelenecei sz (bkz. bir sonraki not). 28 Yani, Allah, teki dnyay zlemle bekleyenler ile dnyev baardan baka bir eyi nemsemeyenler arasnda, birincilere snrsz bir mutluluk bahetmek, tekileri ise skntya uratmak suretiyle, bu dnyada kesin bir ayrm yapm olacakt: Ama insann hayat ancak teki dnyada gerekten ikmal edilmi olacandan Allah, bu ayrm o zamana kadar ertelemeyi dilemitir.
828

42. SURE

kullarna bir mjde olarak vermektedir. De ki, [ey Muhammed]: Bu [mesaj] karlnda sizden yol arkadalarnz sevmenizden29 baka bir ey beklemiyorum. Kim gzel bir i yap[ma erdemine ular]sa ona daha byk gzellikler balarz: ve gerek u ki Allah, ok balaycdr, krn karln verendir. 24 YOKSA onlar, [Muhammed] kendi yalanlarn Allah'a isnad etmektedir mi diyorlar? Eer Allah dileseydi, senin kalbini [ebediyyen] mhrlerdi: nitekim Allah btl silip sprr ve hakk szleriyle ortaya koyar.30 Gerek u ki O, [insanlarn] kalplerinde olan tmyle bilir; 25 ve O'dur kullarnn tevbelerini kabul eden, ktlkleri balayan ve yaptnz her eyi bilen, 26 inanp doru ve yararl iler yapanlarn dileklerini kabul eden; ve [O'dur teki dnyada] ltfuyla onlara [hak ettiklerinden] fazlasn verecek olan. Hakikati inkar edenleri [yalnzca] etin bir azap beklemektedir. 27 Eer Allah [bu dnyada] kullarna bol rzk vermi olsayd, yeryznde kstaha davranrlard:31 halbuki O, [rahmetini] gerei kadar dilediince ihsan etmektedir: nk O, kullarnn [ihtiyalarndan] tamamiyle haberdardr ve onlar grmektedir. 28 O, [insanlar] btn mitlerini yitirdikten sonra yamuru indiren ve [bu suretle]

29 Lafzen, yakn olanlar (kurb) sevmekten. Baz mfessirler bunu bana yakn olanlar, yani Muhammed (s)'in akrabalar eklinde anlarlar; oysa byle kiisel bir talebin, sizden hibir ey istemiyorum eklindeki nceki beyan ile elitii aktr; ayrca, kurb terimi ile ilgili olarak hibir mlkiyet zamirinin bilerek kullanlmamas bunun herhangi bir kiisel iliki ile snrl olmadn, tersine btn insanlk iin geerli olan ortak bir ilikiye iaret ettiini gstermektedir: yani, kardelik/dostluk ilikisine -bir bakasnn madd ve manev iyiliini dnmeyi ngren temel ahlak varsayma iaret eden bir iliki. 30 Bkz. 10:82, not 103. 31 Bu pasaj, nceki ayette geen, Allah iman edip doru ve yararl iler yapanlarn dileklerini kabul eder ifadesi ile balantl olup onu aklayc niteliktedir. Bu ifade, ilk bakta, birok zalimin mutlu ve mreffeh olduu, buna karlk birok iyi insann da yoksulluk ve sknt iinde kvrand gereine ters gibi grnmektedir. Ancak yukardaki ayet, bu itiraza cevap verirken, insann yaratl gerei daima daha fazlasn istediine (bkz. 102:1), bunun da onu ne zaman kendisini yeterli grse abucak azdrdna (bkz. 96:6) iaret eder. Kuran, bu eilimi dengelemek iin Allah'n iyilere -ve ayn zamanda, ktlk yapanlara- verecei karln, mutlaka, her eye ramen insan varlnn ilk ve ksa bir safhasn oluturan bu dnyada deil, ancak teki dnyada tam olarak ortaya kacan tekrar tekrar vurgulamaktadr.
829

42. SURE

rahmetini sergileyendir:32 nk [insanlarn] koruyucusu yalnz O'dur, hamd O'na mahsustur. 29 Gkleri ve yeri ve bunlarn iinde33 retip oaltt btn canl varlklar yaratmas, O'nun iaretlerindendir: [bunlar yaratan] Allah, diledii zaman onlar [kendi katnda] toplama gcne de sahiptir. 30 [Hesap Gn] banza gelecek her felaket kendi ellerinizle yapp-ettiklerinizin bir rn olacaktr;34 bununla beraber Allah ok balaycdr; 31 ve siz O'nu yeryznde bertaraf edemezsiniz, [teki dnyada da] sizi Allah(n cezasn)dan koruyacak ve size yardm edecek kimse bulamazsnz. 32 Denizler zerinde, dalar[n salnp durmas] gibi akp giden gemiler de O'nun iaretlerindendir:35 33 dilerse rzgar dindirir, o zaman denizin stnde hareketsiz kalverirler; bunda, phesiz, skntlara gs geren ve [Allah'a] gnlden kreden herkes iin mesajlar vardr; 34 ya da yapp-ettiklerinden dolay36 onlar yok eder: [her eye ramen] Allah ok balaycdr. 35 Ve bilsinler ki, mesajlarmz sorgulayanlar37 iin kurtulu yoktur. 36 [UNUTMAYIN K,] size ne verildiyse bu dnya hayatndan [geici] bir zevk almanz iindir. Allah katnda olan ise daha iyi ve daha kalcdr.
32 Hayat kayna yamur sembolne yaplan bu atf, daha nce geen O, [rahmetini] gerei kadar dilediince ihsan etmektedir ifadesi ile balantldr ve bir sonraki ayette geen, btn varlklar leminin Allah'n varlnn, etkinliinin ve ayn zamanda hayatn teki dnyadaki devamllnn grnen bir iareti veya tecellisi olduu ifadesine bir giri mahiyetindedir. 33 Lafzen, ikisi zerinde. Gkler ve yer ifadesi, Kuran'da, her zaman evrenin btnln gstermektedir. 34 ok sk tekrarlanan bu ifade, insann bu dnyada yaptklarn ve bilinli tavrlarn anlatan Kurn bir mecaz olup, bu eylem ve tavrlarn kiinin ruh karakterinin bir rn olduu ve bu sebeple teki dnyadaki hayatn nitelii zerinde tartlmaz bir etki yapt gereini ortaya koymaktadr. Bu ikinci hayat yeryzndeki hayatn organik bir devam olduundan, insann daha sonraki manev gelime ve olgunlamas, yahut tersine, bunalm ve sknts sembolik olarak Allah'n mkafat ve azab, yahut cennet ve cehennem olarak tanmlanmtr- kiinin daha nceden kazandna baldr ve onun bir sonucudur. 35 Ayetin siyk ve sibkndan anlalaca gibi yet terimi (lafzen, iaret yahut [ilah] mesaj) bu rnekte kssa/temsl anlamnda kullanlmtr. (Bkz. sonraki not.) 36 Yani, iledikleri ktlkler yznden. Yukardaki pasajn teki dnyadaki muhtemel seenee temsl bir atf olduuna inanyorum: ruhsal gelime ve mutluluk (deniz zerinde serbeste gezen gemiler), ruhsal donuklama/durgunluk (deniz yznde hareketsiz duran gemiler ile sembolize edilmekte); manev k ve azap ise (yok olma/yok etme kavramnda zetlenmektedir). Bu seenein ikincisi 7:46'da ve devamnda dile getirilen ve buna ait 37. notta aklanan rf'ta (ale'l-arf) olanlarn durumuna iaret etmektedir. 37 Yucdiln'un bu ekildeki evirisi iin bkz. 40:35, not 25.
830

42. SURE

[Bu dl,] iman eden ve Rablerine gvenenler [iindir]; 37 balanmaz gnahlardan ve hayaszlktan kananlar ve fke bastnda da kolayca affedenler [iin]; 38 Rablerinin [arsna] karlk verenler ve namazlarnda dikkatli ve devaml olanlar [iin]; ve [btn ortak meselelerini] aralarnda danma ile karara balayanlar [iin];38 ve kendilerine rzk olarak verdiimizden bakalarna harcayanlar39 [iin]; 39 ve bir zorbalk ile karlatklar zaman kendilerini savunanlar [iin]. 40 Ama [unutma ki,] ktl cezalandrma [teebbs] de, biztih bir ktlk olabilir;40 o halde, kim [dmann] affeder ve bar yaparsa mkafat Allah katndadr, nk O, zalimleri sevmez.41 41 Zulme uradklarnda kendilerini savunanlara gelince; onlara hibir su isnad edilemez: 42 ancak [baka] insanlar bask altna alan ve yeryznde gaddarca davranarak her trl hakszl yapanlar su ilemilerdir: onlar iddetli bir azap beklemektedir. 43 Ama bilin ki, kim skntya gs gerer ve affederse ite bu, gnlden istenen bir eydir.42 44 TE [byle:] Allah kimi saptrrsa43 artk onun hibir koruyucusu olmaz; bylece sen bu zalimlerin44 [Kyamet Gn kendilerini bekleyen] azab grr
38 Gerek mminlerin bu zel vasflar -ki Hz. Peygamber'in arkadalar tarafndan o kadar nemsenmitir ki, bu sureyi daima r anahtar kelimesi ile anmlardr- ikili bir anlama sahiptir: birinci olarak, Kuran'n btn izleyicilerine bir tek topluluk (mmet) iinde bir araya gelmelerini hatrlatmakta; ikinci olarak da, toplumu ilgilendiren btn ilerini aralarnda danma ile yrtmeleri gerektii prensibini koymaktadr. (Bu prensibin politik sonular iin bkz. State and Government, s. 44 vd.) 39 Bkz. 2:3, not 4. Toplumsal btnlk ve danma/katlm arsnn hemen ardndan gelmesi sebebiyle bakalar iin harcama burada genel bir sosyal adalet yklemi tamaktadr. 40 Lafzen, onun gibi bir ktlktr [veya olabilir]. Baka bir deyimle zorbala (ki nceki ayetin son cmlesindeki bay isminin karldr) kar yrtlen baarl mcadele, bazan, nceki zalimlere kar benzer bir zorbala dnebilir. Bu nedenle, klasik mfessirlerin ou (Beav, Zemaher, Rz, Beydv gibi) kiinin kendisini zorbala ve baskya kar savunurken saldrganlk yapmasnn (itid) kesinlikle yasak olduunu vurgulamlardr. (Kar 2:190 ve devamnda, size kar sava aanlarla mcadele etmeyi konu alan pasaj.) 41 Yani, bu balamda, kendilerine daha nce bask yapm olanlara kar yersiz intikam eylemlerine kendilerini kaptranlar. 42 Kar. 41:34-35 ve 13:22'ye ait not 44. 43 Bkz. 14:4'e ait not 4. 44 Bu, [baka] insanlar bask altna alan ve yeryznde gaddarca davranarak her trl
831

42. SURE grmez, [Eyvah!] Bunun dn yok mu?45 diye feryad ettiklerini grecek [ve

duyacak]sn. 45 Ve sen onlar, zavall ekilde boyunlarn bkerek [evrelerine] gz ucuyla bakarken o [akibet]e atladklarn greceksin; o zaman iman edenler, [Bu] Kyamet Gn hsrana urayanlar, kendilerini ve arkalarndan gidenleri mahvedenlerdir!46 diyecekler. Gerek u ki zalimler, ebed azaba mahkum olacaklar, 46 ve Allah'a kar kendilerine yardm edecek bir koruyucu bulamayacaklar: nk Allah'n saptrd iin [kurtulu] yolu yoktur. 47 [O halde, ey insanlar,] Allah'n buyruu ile47 geri dnn imkansz olduu Gn gelmeden nce Rabbiniz[in daveti]ne uyun: [nk] o Gn ne snacanz bir yer bulabilirsiniz, ne de [yaptnz hatalar] inkar edebilirsiniz. 48 AMA onlar, [ey Peygamber, senden] yz evirip uzaklarlarsa [bil ki] Biz seni onlarn bekisi olarak gndermedik: sana den, yalnz [emanet edilen] mesaj iletmektir. Ve bakn, [Bizim mesajlarmza yz evirmek, insan tabiatnn zayfl ve kaypaklndan kaynaklanr;48 bylece,] Biz insana rahmetimizi tattrdmz
hakszl yapanlara (ayet 42) bir atf olduu halde terim, her trl bilinli zalime uygulanabilen genel bir anlama sahiptir. 45 Yani, yeryznde bir ikinci ans: kar. 6:27-28. 46 Ehl terimi, ncelikle bir ehrin, lkenin veya ailenin mensuplarn ve ayn zamanda bir rkn, dinin veya meslein yelerini gsterir. Daha geni ideolojik anlamyla bu terim, belli ortak karakteristiklere sahip olan insanlar, mesela ehlu'l-ilm (ilim adamlar, yani bilginler); yahut tek ve ayn inanc veya retiyi izleyenler, mesela ehlu'l-kitb ([eski] vahiylerin mensuplar/izleyicileri), ehlu'l-kurn (Kuran'n izleyicileri) vb. iin uygulanabilir. Yukardaki pasaj, 44. notta iaret edildii gibi ncelikle -zellikle olmasa bile- 42. ayette zikredilen zorbalara ve zalimlere iaret ettiinden, ehluhum terimi, akas, onlarn mensuplar/izleyicileri anlamn tar. Bylece, yukardaki cmle, her trl zulmn ve zellikle bakalarna bask uygulamann kanlmaz sonucu olarak, onu yapanlar ve/veya onlarn ardndan gidenleri manev olarak yaraladn ve sonuta onlarn kendi kendilerini yok etmelerine yol atn anlatr. 47 Lafzen, Allah'tan. 48 Bu parantez ii aklama -ki, metnin daha doru ekilde anlalmas iin zorunludurRz'nin bu pasajn nceki ile balants konusundaki ikna edici aklamasna dayanmaktadr. nsan, kural olarak, madd servet ve rahatlk iinde kendini kaybetmekte ve bu baarsn mutluluk ile zdeletirmektedir: bu nedenle manev amalar ve deerleri kmsemekte, zellikle bireysel/bencilce karlarnn ardndan komay brakp -kendisi iin hl faraz olan- teki dnya hayatna ynelmeye arldnda bu tavr gstermektedir.
832

42. SURE

zaman onunla vn duyar,49 ama kendi eliyle yaptklarnn sonucu olarak bana bir bela gelirse, o zaman, krden ne kadar uzak olduunu gsterir.50 49 Gklerin ve yerin hakimiyeti yalnz Allah'a aittir. O, dilediini yaratr: dilediine kz ocuklar balar, dilediine erkek; 50 yahut [dilediine] hem erkek hem kz (ocuklar) verir ve dilediini de ksr yapar: nk O, her eyi bilendir, snrsz g Sahibidir.51 51 Allah, insanla, ancak apansz gelen bir ilham52 araclyla yahut bir perde arkasndan [seslenerek,] yahut [vahyedilmesini] diledii eyi kendi izniyle vahyeden53 bir eli gndermek suretiyle konuur: O, phesiz ycedir, hikmet Sahibidir. 52 te sana da54 [ey Muhammed,] kendi buyruumuz altnda hayat veren bir mesaj55 vahyettik. [Bu mesaj sana gelmeden nce,] sen vahiy nedir, iman [nedir] bilmezdin:56 ama [imdi] bu [mesaj] bir k yaptk ki onunla kullarmzdan dilediimizi doru yola
49 Yani, Allah ona belli madd kazanlar baladnda insan bu baar ile vnr ve onu bilhassa kendi yeteneklerine ve zekasna balar (kar. 41:50'nin ilk cmlesi). 50 Yani, gemiteki mutluluunu kranla anmak yerine Allah'n varln sorgulamaya alr ve Allah gerekten var olsayd bu kadar ok ansszln ve mutsuzluun yeryzne hakim olmasna izin vermezdi iddiasnda bulunur: bu yanltc/saptrc bir itirazdr, nk teki dnya realitesini dikkate almamakta ve Allah kavramna sadece beer dnceler ve beklentiler asndan yaklamaktadr. 51 Bu pasajn amac, insann bana gelen her eyin, derinliine ve hikmetine tam vakf olunamayan ilah iradenin bir sonucu olduu gereini vurgulamaktr: ayetin sibknda insan hayatnn bu genel ve srekli fenomeni -doacak ocuun erkek veya kz olacann ve salkl doup domayacann bilinememesi- erevesinde bu gerek anlatlmaktadr; dier taraftan, Allah'n dnyev mutluluk ve mutsuzluk ihsan etmesi, insann kendi grev ve sorumluluu terimleriyle tanmlanp llemez. 52 Bu karlk, apanszlk ve i aydnlanma kavramlarn birletiren vahy teriminin ncelikli anlamdr (Rb): Kurn kullanmda, bu terim, genellikle -her zaman olmasa bile- Allah'tan gelen vahiy ile e anlaml kullanlmtr. Yukardaki pasaj, Hz. Peygamber'e emanet edilen ilah mesajdan bahseden 48. ayetin ilk paragraf ile balantldr. 53 Kar 53:10. 54 Yani, nceki ayette zikredilen her yoldan da. 55 Rh terimi (lafzen, can veya ruh) Kuran'da ou zaman ilah ilham anlamnda (bkz. sure 16, not 2) kullanlmtr. Bu balamda Muhammed (s)'e indirilen ilah ilhamn yani, Kuran'n ihtiva ettiklerini gsterir (Taber, Zemaher, Rz, bni Kesr), ki bu da insan daha youn bir manev hayata yneltmeyi amalar. eviriyi yukardaki ekilde yapmamn sebebi budur. 56 Yani, iman kavramnn insann Allah'a tam teslimiyeti (islm) anlamna geldiini.
833

42. SURE

ulatralm: phesiz sen de [insanlar onunla] doru yola ulatracaksn, 53 gklerde ve yerdeki her eyin maliki olan Allah'a gtren yola. Gerek u ki, her eyin ba ve sonu Allah'tadr.57

57 Lafzen, Btn eyler/olgular (umr) ynlerini Allah'a dndrrler; yani her ey asl kayna olan Allah'a geri dner ve girdii yolda O'nun iradesine tbi olarak yrr (Beydv).
834

43. SURE

43. ZUHRUF
Adn 35. ayetinde geen zuhruf kelimesinden alan bu sure, ilahln, hangi ekilde olursa olsun, Allah'tan baka bir eye veya kiiye yaktrlmasnn yalnz manev olarak tahrip edici bir ey olmad, ama ayn zamanda mantksal olarak da kabul edilemez olduu ilkesinin vurgulanmasna tahsis edilmitir. Ayrca, btn bu manev sapmalarn, kural olarak, insanlarn atalarnn inancna kr krne sarlmasnn bir sonucu olduu gerei vurgulanmaktadr: Biz atalarmz bir inan zerinde bulduk ve ancak onlarn izinden giderek doru yolu buluruz (ayet 22 ve biraz farkl bir ifadeyle ayet 23). 1 H-Mm.1

2 DN znde apak olan ve hakikati btn aklyla ortaya seren bu ilah ferman:2 3 onu, dnp kavrayabilmeniz iin3 Arapa bir hitabe yaptk. 4 Ve o, katmzda bulunan btn vahiylerin kaynanda[n km]tr;4 o, gerekten ycedir, hikmet doludur. 5 [SZ EY hakikati inkar edenler!] Kendi kiiliinizi harcayan insanlar olduunuzu gre gre bu hatrlatma ve uyary sizden tamamen geri mi ekelim?5 6 Eski zamanlarn halkna ne kadar da ok peygamber gnderdik! 7 Ama onlara hibir peygamber gelmedi ki o'nunla alay etmi olmasnlar; 8 [sonunda] imdikilerden6 daha kudretli [olduklar halde] onlar silip yok ettik: ve o eski toplumlar gemiten bir iz, bir hatra oldular. 9 te byle, ayet7 onlara da Gkleri ve yeri yaratan kimdir? diye sorarsan hi tereddt etmeden Kudret Sahibi Olan, Her eyi Bilen [Allah]tr cevabn verecekler. 10 Yeri sizin iin bir beik yapan ve zerinde [geiminizi kazanma] yollar var eden8 O'dur; umulur ki doru yolu (seer ve onu) izlersiniz.
1 Bkz. Ek II. 2 Mbn teriminin bu ekildeki evirisi konusunda bkz. 12:1, not 2. 3 Bkz.12:3, not 3. 4 Kar. 13:39'un son cmlecii -vahiylerin kayna (umm) O'nun katndadr (indeh). Umm terimi (lafzen, anne), ou zaman, kaynak veya mene (asl) ve bazan da -3:7'de olduu gibi- z anlamlarnda kullanlmtr. Bu balamda yalnzca ilk anlam uygun dmektedir. Bkz. ayrca 85. surenin son ayeti ile ilgili not 11. 5 Msrif teriminin bu ekildeki evirisi (kendi kiiliini harcayan) iin bkz. 10:12'nin son cmlesi ile ilgili not 21. Yukardaki belgat gerei olan soru, kendi cevabn olumsuz olarak kendisi vermekte ve Allah'n vahiyleri araclyla gnahkarlar uyarmaktan asla vazgemeyeceine ve tevbeleri daima kabul edeceine iaret etmektedir. 6 Yani yukarda 5. ayette hitab edilen halktan. 7 Bkz. sure 30, not 45. 8 Kar. 20:53.
835

43. SURE

11 O'dur gkten gerekli miktarda suyu tekrar tekrar9 indiren: ite, Biz [nasl] onunla l topraa hayat veriyorsak, siz de byle [ldkten sonra] yeniden sahneye karlacaksnz. 12 Ve O btn kartlar (da) yaratandr.10 O'dur btn gemileri ve hayvanlar binmeniz iin sizin hizmetinize veren; 13 byle yapar ki onlara hkmedesiniz11 ve ne zaman onlardan yararlanrsanz Rabbinizin nimetlerini hatrlayp [Btn] bunlar bizim hizmetimize veren O ne ycedir, nk [O olmasayd] biz bunu elde edemezdik; 14 o halde biz mutlaka O'na dneceiz! diyesiniz. 15 AMA hl12 O'na bir ocuk yaktrrlar, stelik yarattklarndan birini!13 Belli ki, (byle dnen) insan kretmeyi terk etmi bir nankrdr!
9 Nezzele gramatik kalb, burada yeniden vuku bulmaya iaret ettiinden tekrar tekrar eklinde evrilmitir. 10 Lafzen, btn iftleri. Baz mfessirler, ezvc terimini bu balamda trler ile e anlaml grmlerdir (Beav, Zemaher, Beydv, bni Kesr): Yani, yukardaki ifadeyi, Allah her trl eyay, varl ve olguyu yaratandr anlamnda almlardr. Dierleri (mesela Taber), bu ifadede btn varlklar evreninde aikar olan ift-kutuplulua bir atf grr. bni Abbs (Rz tarafndan nakledildiine gre) bunun genelde tatl ve ac, beyaz ve siyah, dii ve erkek gibi kartlklar ve genelde kartlk kavramn gsterdii kanaatindedir. Rz buna bir ilavede bulunur ve varlklar lemindeki her eyin yksek ve alak, sol ve sa, n ve arka, gemi ve gelecek, varlk ve sfat vb. gibi bir tamamlaycya sahip olduunu, oysa Allah'n yalnz O'nun- benzersiz olduunu ve kart veya benzer veya tamamlayc olarak tanmlanabilecek her eyden uzak bulunduunu syler. Bu nedenle, yukardaki cmle, Hibir ey O'na denk tutulamaz ifadesinin (112:4) bir yanksdr. 11 Lafzen, srtlarnda oturasnz -yani, btn klasik mfessirlere gre, yukarda zikredilen hayvanlarn ve gemilerin srtlarnda. Tekil onun zamiri, bindiiniz her ey (m terkebn), ya da baka bir ifadeyle, tamada kullandnz veya kullanabileceiniz her ey kavramnda somutlaan kollektif varla yneliktir. Li-testev ifadesini onlara hkmedesiniz eklinde evirmeme gelince, istev (lafzen, kendini oturttu/yerletirdi) fiilinin ou zaman benim kabul ettiim muhtevaya sahip olduuna iaret etmek isterim: bkz. Cevher, Rb ve Lisnu'l-Arab, sev maddesi ayn zamanda Lane IV, 1478. 12 Yani, ou insann var olan her eyi Allah'n yarattn kolaylkla kabul ettii (yukarda 9. ayet) gereine ramen bazlar O'nun esizliini, benzersizliini unutmaya yatkndrlar. 13 Lafzen, O'na [baz] kullarndan (ibd) bir para isnad ederler: kar. 6:100 ve ilgili notlar. Cz ismi (lafzen, para) burada aka, ocuk kavramnda iaret edildii gibi, Kendinden bir paray gsterir: ifadeyi yukardaki ekilde evirmemin sebebi budur. Dier taraftan, eer cz ismi lafz anlamyla alnrsa yukardaki cmle (Rz'nin de belirttii gibi) daha genel bir anlam kazanr: yani onlar, O'nun ulhiyyetinden bir paray O'nun tarafndan yaratlan baz varlklara yaktrrlar. Ama ayetin Allah'a soy/ocuk isnad edilmesine aka iaret eden siyk-sibk, benim evirimin daha uygun olduunu gsterir.
836

43. SURE

16 Yoksa, [dnyor musunuz ki] O, yarattklar arasndan kz ocuklar kendisi iin seti ve size erkek ocuklar brakt?14 17 Nitekim onlardan birine, Rahmn'a kolayca isnad ettii15 [ocuun doumu] mjdelenirse, yz kararr ve ii fkeyle dolar: 18 Ne! (diye aknlkla sorar), [Bir kz sahibi mi oldum-] [yalnz] ss iin var olan bir kz?16 Bunun zerine kendini belli belirsiz bir i atmann iinde bulur.17 19 Ve onlar meleklerin (de) -ki Rahmn tarafndan yaratlan varlklardr-18 dii olduklarn iddia ederler: [yoksa] onlarn yaratln grdler mi? Onlarn bu sama iddias19 kaydedilecek ve byleleri [Hesap Gn bundan dolay] yarglanacaklar! 20 Onlar hl: Rahmn dilemi ol[ma]sayd biz onlara asla tapmazdk! diyorlar. [Ama] onlar [Rahmn'n] byle bir ey [istedii] hakknda bilgi sahibi deiller: Onlar sadece zannediyorlar.20 21 Yoksa biz, bundan nce, kendilerine, hl sk skya sarldklar [aykr] bir vahiy mi gnderdik?21
14 Burada hitab edilen halkn, baz dii tanrlarnn ve meleklerin Allah'n kzlar olduklarna inanan mrik Araplar olduu unutulmamaldr. Bu ayet, slam ncesi Araplar'n, kzlar yalnzca bir yk olarak ve kz ocuk sahibi olmay bir aalanma olarak grmeleri karsnda aka ince bir alay armna sahiptir. (Kar. bu balamda 16:57-59.) 15 Lafzen, Rahmn'n bir benzeri [yahut Rahmn iin dnlebilir bir ey] olarak grdn: yani, kz ocuklarn; ki bu yaktrma, ocuk ile babas arasnda benzerlik iddiasna telmihte bulunmaktadr. 16 Yani, slam ncesi Araplar'n gznde kiinin hayatn gzelletirmek/sslemekten baka bir fonksiyonu olmayan biri. 17 Lafzen, kendini grnmeyen (ayr-i mbn) bir atmann iinde bulur -yani, kendi bilincine tam yerletiremedii bir i atmann: kar. 16:59 -bu zillete ramen, imdi onu acaba tutsun mu, yoksa topraa m gmsn [diye dnr]. (Bkz. ayrca, zellikle ilgili not 66.) 18 Yahut: onlar yalnzca Rahmn'a ibadet edenlerdir [veya O'nun mahlukatdr (ibd)]; her iki durumda da onlarn yaratlm olduklar ve bu sebeple ilah/tanr olmadklar vurgulanr. 19 Lafzen, onlarn ahitlii; yani tabiat itibariyle ruh olan (Rz) ve bu nedenle bir cinsiyet tamayan meleklerin cinsiyeti konusunda. 20 Yani, gereklikten yoksun bulunan eylerle ilgili hibir bilgiye sahip deiller -nk Allah onlarn gnah ilemelerini istemek yerine, doru ile yanl arasnda ahlak bir tercih yapmay onlarn serbest iradesine brakmtr. (Bkz. konu ile ilgili olarak 6. sure, 143. not.) 21 Yani, insann Allah'n yansra baka varlklara ibadet etmesine veya O'na ocuk isnad etmesine izin veren bir vahiy: kendi olumsuz cevabn da iinde bulunduran belgat gerei bir soru.
837

43. SURE

22 Hayr! Ama yle derler: Biz atalarmz (belli) bir inan zerinde bulduk ve ancak onlarn izinden giderek doru yolu buluruz! 23 te byle: Biz, ne zaman, senden nce herhangi bir toplulua bir uyarc gnderdiysek, halkn keyif ve haz peinde koan22 kesimi daima yle dediler: Biz atalarmz bir inan zerinde bulduk, biz ancak onlarn izinden gideriz!23 24 [Bunun zerine her peygamber] Nasl? derdi,24 Atalarnz inanr bulduunuzdan daha iyi bir klavuz getirmi olsam da m? Berikiler, buna, Sizin mesajlarnzda bir doruluk pay olduunu inkar ediyoruz! diye cevap verirlerdi. 25 Ama sonunda onlardan intikammz aldk: ite bakn hakikati yalanlayanlarn sonu ne oldu! 26 BRAHM, babasna ve halkna seslendi[inde bu gerei dikkate almt:25] Sizin taptklarnza tapmak benden uzak olsun! 27 Hi kimse[ye tapmam], beni var etmi olan hari: beni doru yola ileten O'dur! 28 Ve bunu, daha sonra gelenler arasnda yaamaya devam eden bir sz olarak syledi ki onlar [daima] o [sz hatrlayp ona] dnsnler. 29 imdi, [brahim'den sonra yaam olanlara gelince,] onlara -ve atalarna- her eyi apak ortaya seren bir eli araclyla hakikati gnderinceye kadar istedikleri gibi yaamalarna izin verdim:26 30 ama imdi hakikat onlara ulanca,
22 Mutraf teriminin (tarafe fiilinden tretilmitir) bu ekilde evrilmesi konusunda bk. 11:116 ile ilgili not 147. 23 Rz, bu pasaj ile ilgili yorumunda unlar syler: Kuran'da baka hibir ayet olmasayd bile, bu ayetler, [bir Mslman'n] baka bir kimsenin dini grlerini kr krne, hi sorgulamadan kabul etmesinin yanlln (ibtlu'l-kavl bi't-takld) gstermeye yeterdi: nk Allah, [bu ayetlerde] szkonusu hakikat inkarclarnn bu tavrlarn ne akllaryla ne de vahyedilmi bir metnin ak otoritesine dayanarak oluturmadklarn, yalnzca atalarnn ve kendilerinden nce gelip gemi olanlarn grlerini kr krne kabul etmekle yetindiklerini akla kavuturmutur: ve Allah btn bunlar itham edici ve aalayc bir dille ilemitir. 24 Kuran'n baz okunularnda (kraat) bu ayetin ilk kelimesi, bir emir olarak kul (de) eklinde telaffuz edilmi olmasna ramen, bu evirinin de esas ald Hafs b. Sleyman elEsed'nin kraatinde kle (dedi veya tekrarlanan bir vaka olduundan, derdi) olarak telaffuz edilmitir. 25 Yani, sadece atalarn gelenei ile desteklenip merulatrlan ve sadece belli bir evrede geerli olan din grlerin kr krne benimsenmesinin ve onlar akl ve/veya ilah vahiy ile elise bile geerli saylmasnn kabul edilmezliini. Hz. brahim'in hakikati aratrmas Kuran'da defalarca sz konusu edilmitir, zellikle de 6:74 vd. ile 21:51 vd. 26 Yani Allah, vahyedilmi bir mesaj araclyla doru ile yanln anlamn aklamadan
838

43. SURE Btn bunlar sadece byleyici laflardr27 ve biz onlarda bir doruluk pay

olduuna inanmyoruz! derler. 31 Ve yine yle derler: Bu Kuran, neden iki ehrin ileri gelenlerine inmi deil?28 32 Rabbinin rahmetini yoksa onlar m bltryorlar? [Hayr, nasl ki] bu dnyada geim aralarn onlar arasnda bltren ve onlarn bazsn bakalarna yardm etmeleri iin dierlerinin stne karan Biziz; [ayn ekilde, dilediimize manev balarda bulunan da Biziz]: Rabbinin bu rahmeti, onlarn yabilecekleri btn [dnyev servetler]den daha hayrldr. 33 Eer [snrsz zenginliklerin nlerine serilmesiyle] btn insanlar tek bir [eytan] toplum haline gelmiyecek olsayd,29 [imdi] Rahmn' inkar edenlerin evlerini gmten atlar ve trmanacaklar [gmten] merdivenler ile donatrdk; 34 ve evlerine [gm] kaplar, zerinde yatp uzanacaklar [gm] yataklar, 35 ve [snrsz lde] altn30 Ama bunlarn tm, bu dnya hayatnn [gelip geici] zevklerinden baka bir ey deildir; halbuki Allah'a kar sorumluluk duyanlar teki dnya[da] Rableri katnda [mutluluk] bekler. 36 Rahmn'n uyarsn grmezden gelmeyi tercih eden kimseye gelince, Biz onun iine teki kiiliini oluturmak zere [kalc] bir eytan drt yerletiririz.31 37 Bu [eytan drtler] bylelerini [hakikat] yolundan alkoyar ve bunlar kendilerinin doru yolda olduklarn sanrlar!
nce, onlara herhangi bir ahlak sorumluluk yklemedi. Bu, ncelikle, Hz. Peygamber'in mrik adalarna ve onlarn uzun mddet iinde yaadklar refaha/zenginlie atftr (kar. 21:44): ancak daha geni anlamyla bu pasaj, iyi ile kt arasnda nasl ayrm yapacaklar kendilerine aka gsterilmedike Allah'n insanlar yapabilecekleri yanllardan dolay asla sorumlu tutmayacana iaret eder (kar 6:131-132). 27 Sihr'in bu anlamda Kuran'n vahiy srecinde ilk defa grnd 74:24'e ait not 12'ye bkz. 28 Yani, Mekke ve Taif'in ileri gelenlerine -Bu ifade, Kuran eer gerekten ilah bir vahiy olsayd ne bir servete ne de doduu ehirde stn bir statye sahip olmayan Muhammed (s)'e deil, yksek itibarl bir ahsa inerdi demektir. 29 nsan zayf yaratlm olduundan (4:28), sahip olaca byk bir servetin onu her trl ruh ve ahlak endieden uzaklatrabilecei ve ona tamamen bencil, kibirli ve insafsz/acmasz bir kiilik kazandrabilecei, tabii bir kanundur. 30 Zuhruf isminin ncelikli anlam altndr: ss veya (10:24'de olduu gibi) ziynet anlamlar ikinci derecedendir (Tcu'l-Ars). 31 Lafzen, Biz bana bir eytan sararz ve bu, onun teki kiilii (karn) olur: bkz. 41:25, not 24. eytan drt olarak eytn teriminin psikolojik boyutu iin bkz. 15:17, not 16'nn ilk yars ve 14:22, not 31.
839

43. SURE

38 Ama sonunda32 [bu ekilde gnaha batm olan] kii, [Hesap Gn] nmze geldii zaman, [teki kiiliine,] Keke benimle senin aranda dou ile bat33 kadar bir mesafe olsayd! diyecektir; u teki kiilik ne kadar da ktym! 39 O Gn bu[nu renmeniz] size bir fayda salamaz, nk siz [birlikte] gnah ilediniz, imdi [de] azabnz birbirinizle paylan.34 40 SEN [ey Muhammed,] sara iittirebilir misin, yahut kre doru yolu gsterebilir misin, ya da sapknla gmlm olana?35 41 Biz [mesajn hakim duruma gemeden nce] seni (onlarn) elinden alsak da [almasak da] mutlaka onlardan cmz alrz: 42 ve onlara vaad ettiimiz eyi yerine getirdiimizi [bu dnyada] sana gstersek de [gstermesek de] -onlar zerinde kesin bir otoriteye sahibiz! 43 yleyse sana vahyedilmi olan her eye smsk sarl: nk sen dosdoru bir yoldasn; 44 ve bu [vahiy] phesiz senin ve halkn iin bir eref ve itibar [kayna] olacaktr:36 ama zaman gelince hepiniz [ona kar tutumunuzdan dolay] hesaba ekileceksiniz.37
32 Lafzen, ... e kadar. 33 Lafzen, iki dou (merikayn) olarak okunan yukardaki ifadeyi birok mfessir bu ekilde yorumlamaktadr. Bu yorum klasik Arapa'da hi de az bulunmayan bir deyimsel kullanma, iki kart -veya kavramsal olarak birbiriyle ilintili- nesneden/varlktan birinin ikili formda kullanlmasna dayanmaktadr: mesela, iki ay, ay ile gnei; iki Basra, Kfe ile Basra'y vb. gsterir. 34 Yani, dnyev azapta olduu gibi, yalnz banza azap ekmeyeceinizi bilmek sizi avutmayacaktr (Zemaher, Rz, Beydv). Bu hitap ikili deil, oul ekilde ifade edildiinden hayatlar boyunca kendi eytan drtleri -teki kiilikleri- tarafndan Allah' anmaya kar duyarsz kalmaya zorlanm olan btn gnahkarlar kapsar. Yukardaki ayet, daha geni anlamda btn kt fiillerin, ne zaman ve nerede ilenmi olurlarsa olsunlar, bir tek zincirin halkalar olduunu ve bir ktln zorunlu olarak baka bir ktle yol atn gsterir: kar. 14:49 -ve o Gn btn sulular zincirlerle, bukalarla birbirlerine balanm (mukarrann) grrsn- ki bu ifade 64. notta aklanmtr. Ayrca mukarran sfat fiili, karn (bu surenin 36 ve 38. ayetlerinde ve 41:25'de teki kiilik eklinde evrilmitir) ile ayn fiil kknden (karane) tremitir. Ve bunun yukardaki ayette iaret edilen btn kt fiillerin birlikteliine yeni bir atf olduuna inanyorum. 35 Bu belgat gerei soru olumsuz bir cevaba telmihte bulunur: kar. 35:22 -Sen, mezarlardaki [ller gibi kalben lm]lere iittiremezsin. 36 Zikr'in bir eref ve itibar [kayna] olarak evrilmesi konusunda bkz. 21:10'a ait 13. notun ilk yars. 37 Bunun anlam udur: Hesap Gn btn peygamberlere mecaz olarak toplumlarndan nasl bir karlk grdkleri sorulacaktr (kar. 5:109) ve onlara tbi olduklarn itiraf edenler, kendilerine tebli edilen vahyi manev ve sosyal planda esas almalarndan -veya
840

43. SURE

45 [Brak bakasn da,] senden nce gnderdiimiz elilerimize sor,38 Rahmn'dan baka tanrlara taplmasna hi izin vermi miyiz? 46 TE BU EKLDE39 Musa'y mesajlarmzla Firavun'a ve ileri gelen adamlarna gnderdik: Musa onlara, Bakn dedi, ben btn lemlerin Rabbinin bir elisiyim! 47 Ama nlerine [mucizev] iaretlerimizi getirince,40 hemen onlar alaya aldlar, 48 halbuki kendilerine gsterdiimiz her iaret, ncekinden daha etkileyici idi ve [her defasnda] onlar belki [Bize] dnerler diye41 azaba arptrdk. 49 Ve [her defasnda,] Ey byc! diye feryad ettiler, Seninle yapt [peygamberlik] szlemesinin hatrna bizim iin Rabbine yalvar: biz artk kesinlikle doru yola dneceiz! 50 Ama azaptan kurtarr kurtarmaz, bir bakarsn ki hemen szlerinden dnvermiler! 51 Ve Firavun, halkna bir arda bulunarak Ey kavmim! dedi, Msr'n hakimiyeti bana ait deil mi? Btn bu nehirler benim ayaklarmn altnda42 akmyor mu? [Sizin en byk efendiniz olduumu] grmyor musunuz? 52 Ben, ne demek istediini bile anlatamayan43 u zavall adamdan daha iyi deil miyim? 53 Sonra, neden ona hi altn bilezikler44 verilmemi ve neden onunla birlikte
almamalarndan- dolay hesaba ekileceklerdir: ve bylece Muhammed (s)'in izleyicilerine vaad edilen stnlk, onlarn sadece inandklarn bildirmelerine deil, fiil davranlarna bal olacaktr. 38 Yani, nceki vahiylere bak ve kendi kendine sor. 39 Yani, yukarda iaret edilen, Allah'tan baka bir kimseye veya eye tapmann caiz olmad prensibi dorultusunda. 40 Bkz. 6:109'un son cmlesi ile ilgili not 94. 41 Allah'a dnme kavram, Allah'n varln kavrama igdsel yeteneinin insan tabiatnda mevcut olduunu, Allah'tan uzaklamann ise asl bir eilim veya durum olmayp yalnzca manev dejenerasyonun bir sonucu olduunu ma eder: kar 7:172-173 -yukarda zikredilen azap, inat/kat Msrllar'n bana gelen felaket ile ilgilidir (bkz. 7:130 vd.). 42 Lafzen, benim altmda, yani benim buyruum altnda: Nil'e bal olan ve kraliyet otoritesi tarafndan kontrol edilen sulama sisteminin kuruluuna atf. 43 Musa'nn ektii konuma glne (kar. 20:27-28 ve ilgili not 17) yahut Firavun iin ikna edici grnmeyen mesajnn muhtevasna bir iaret. 44 Eski Msr'da altn bilezik ve knyeler bir soyluluk nian (kar. Tekvn xli, 42) yahut, en azndan yksek sosyal statnn bir iareti olarak grlrd. Bu, yukarda 31. ayette iaret edilen, mriklerin Muhammed (s)'e itirazlarnn bir uzantsdr: Bu Kuran, neden iki ehrin baz ileri gelenlerine inmedi? Ayn ey, daha sonra geen meleklerin bulunmay atf iin
841

43. SURE

bir melek gelmi deil? 54 Firavun, bylece halkn ahmaklatrd ve onlar da sonunda boyun ediler: nk onlar, aldatlm, ayartlm bir halkt! 55 Ama Bize meydan okumaya devam edince onlara misillemede bulunduk ve hepsini suda boduk: 56 onlar gemiten kalan bir hatra ve sonrakiler iin bir ibret rnei kldk. 57 MD, ne zaman Meryem'in olu[nun tabiat] rnek olarak ortaya getirilse, [ey Muhammed,] senin kavmin bu yzden yaygaray basar; 58 ve Hangisi daha iyi, bizim ilahlarmz m yoksa o mu? derler.45 [Ama] onlar bu mukayeseyi, yalnzca, srf muhalefet olsun diye senin nne getirirler: evet, onlar kavgac/tartmac bir toplumdur!46 59 [sa'ya gelince,] o sadece [bir insandr-] kendisini [peygamberlikle] onurlandrdmz ve srailoullar iin rnek kldmz bir kul[umuz]. 60 Ve eer isteseydik, [siz ey meleklere tapanlar,] sizi yeryznde birbiri ardndan gelen melekler yapardk!47 61 BAKIN, bu [ilah kelm] Son Saati[n geleceini] bildiren bir aratr;48 o halde
de geerlidir. 45 Mrik Kureyliler, meleklere -ki burada onlar ilahlarmz eklinde tanmlyorlartapnmalarnn Kuran tarafndan knanmasna kar karlarken, Hristiyanlktaki Hz. sa'y Allah'n Olu, hatta Allah'n Ruhu grerek o'na tapmak eklindeki paralel uygulamaya iaret etmiler ve yaklak olarak u anlamda bir itiraz ileri srmlerdi: Kuran Hz. sa'nn normal bir insan olduunu ifade ediyor, ama Kuran'n gemi vahiylerin mensuplar (ehlu'l-kitb) olarak tanmlad Hristiyanlar o'na ilah bir kimlik izafe ediyorlar. O halde biz normal insanlardan stn olduklar kesin bulunan meleklere tapmakta hakl deil miyiz? Bu itirazda sakl bulunan yanltma/saptrma, ayetin devamnda ortaya konmutur. 46 Kuran, Hz. sa'nn Hristiyanlar tarafndan ilahlatrlmasn birok yerde aka knad iin bu keyf ilahlatrma, putperestlerin meleklere tapmalar lehinde ve bylece Kuran aleyhinde bir delil olarak kullanlamaz: Zemaher'nin szleriyle, byle bir itiraz yanl bir kyas yanl bir nermeye tatbik etmek (kys btl bi-btl) olur. 47 Yalnz Hz. sa'nn tabiatst bir varlk olmadna deil, ayn zamanda meleklerin de yaratlm fani varlklar olduuna -birbiri ardndan gelen ifadesinin gsterdii gibi- ve bu nedenle, ilahlk statsnden kesinlikle uzak bulunduklarna bir iaret (Beydv). 48 Mfessirlerin byk bir ksm inneh'daki h zamirinin (o) Hz. sa'ya ynelik olduunu sylemelerine ve bu nedenle yukardaki ifadeyi o (Hz. sa,) Son Saat'i [yani Son Saat'in geleceini] bildiren bir aratr eklinde yorumlamalarna ramen baz otoriteler -mesela Katde, Hasan Basr ve Sad b. Cubeyr (ki hepsi de Taber, Beav ve bni Kesr'de nakledilmitir)- zamiri Kuran'a irca etmiler ve ifadeyi benim yaptm eviride yanstld ekilde anlamlardr. Yukardaki balamda Son Saat'in zellikle zikredilmesi, insann Allah'a kar niha sorumluluunu ve bundan dolay ibadetin yalnz O'na yaplmas gerektiini
842

43. SURE

(Son Saat) hakknda hibir pheye kaplmayn ve Bana uyun: dosdoru yol [yalnz] budur. 62 eytan'n sizi [bu yoldan] evirmesine izin vermeyin; nk o, sizin apak dmannzdr! 63 SA, [kendi halkna] hakikatin btn kantlar ile geldii zaman, Ben dedi, size hikmet ile49 ve zerinde ayrla dtnz eylerin bir ksmn50 akla kavuturmak zere geldim: o halde, Allah'a kar sorumluluunuzun bilincine varn ve bana tbi olun! 64 Allah, phesiz benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir; yleyse [yalnzca] O'na kulluk edin: doru yol [sadece] budur! 65 Fakat [sa'dan sonra gelenler] arasndan kan gruplar farkl grleri savunmaya51 baladlar: vay haline o zulmedenlerin ve yazk o ac Gn'de [balarna gelecek] azap iin! 66 ONLAR, [gnaha batm olanlar,] (oturup) Son Saat'i mi bekliyorlar; onun [yaklat] fark edilmeden balarna anszn gelmesini mi? 67 O Gn, [eski] dostlar birbirlerine dman olacaklar;52 Allah'a kar sorumluluk bilinci duyanlar dnda [hepsi]. 68 [Ve Allah onlara,] Ey Benim kullarm! diyecek, Bugn ne korkmanza gerek var, ne de zleceksiniz! 69 [Siz ey] mesajlarmza iman etmi ve kendilerini Bize teslim etmi olanlar! 70 Siz ve eleriniz, sevin ve mutlulukla cennete girin! 71 [Orada] altn tepsiler ve kadehler ile karlanacaklar ve canlarnn istedii ve holanaca her eyi orada bulacaklar. Ve siz orada oturup kalacaksnz [ey inananlar!] 72 Gemite yaptklarnz sayesinde hak edeceiniz cennet ite byledir: 73 [bu yaptklarnzn] meyvelerini bolca grecek [ve] onlar tadacaksnz!
vurgulamak iindir: o halde bu ara pasaj, mantk olarak, Hz. sa'nn ilahlatrlmasna ilikin deinmeden sonra gelir. 49 Yani, ilah vahiy ile. 50 Taber'ye gre ... eylerin bir ksm eklindeki kstlayc ifade, yalnzca inan ve ahlak alanyla ilgilidir, nk halknn dnyev problemleri ile ilgilenmek Hz. sa'nn grevleri arasnda deildi. Bu dnce, Sinoptik ncil'lerde bize sunulan Hz. sa'nn retilerinin tasvirinden (ama btnlkten uzak -fragmentary- olduu kabul edilen bir tasvirinden) doan Hz. sa imaj ile akmaktadr. 51 Yani, Hz. sa'nn kiilii ve Allah'tan bakasna kulluk yapmann kabul edilmezlii konusunda: Hristiyanlkta daha sonra meydana gelen gelimelere bir iaret. 52 Yani, birbirlerinden nefret edecekler -bunlar, yeryzndeki eski arkadalar tarafndan saptrldklarn anlayanlar ile onlarn suladklar arkadalardr: bu ikinciler, saptrdklarnn gnahlarndan dolay hesaba ekileceklerini greceklerdir.
843

43. SURE

74 [Ama] dikkat edin, gnaha batm olanlar cehennem azab iinde kalacaklar:53 75 bu [azap], onlar iin hi hafifletilmeyecek ve orada aresizlik, mitsizlik iinde kaybolup gidecekler. 76 Onlara hakszlk yapacak olan Biz deiliz, ama onlardr kendi kendilerine hakszlk yapanlar. 77 Ve onlar: Ey [cehennemi] idare eden [melek]! diye seslenecekler, Brak Rabbin iimizi bitirsin! [Bunun zerine] melek, Siz artk [bu durumda] kalacaksnz! diye cevap verecek. 78 [SZ EY gnahkarlar!] Size hakikati ilettik, fakat ounuz ondan nefret ediyorsunuz.54 79 yle mi? [Hakikatin] ne olmas gerektiine onlar, [o, hakikati inkar edenler] mi karar verecek?55 80 Yoksa onlar, dar vurmadklar dncelerini ve gizli konumalarn duymaz myz sanrlar?56
53 Yani, belirsiz bir sre boyunca: bkz. 6:128'in son paragraf ve bununla ilgili not 114, 40:12 ile ilgili not 10'da deinilen Hz. Peygamber'in Hadisi. Bu atflar, Allah, rahmet ve efkati kendine ilke edinmitir (6:12 ve 54) eklindeki Kuran ifadesi gereince, cehennem olarak adlandrlan teki dnya azabnn snrsz bir sreyi kapsamayacan gstermektedir. Bu gr benimseyen alimler arasnda bulunan Rz, yukardaki pasaj ile ilgili yorumunda, onlar cehennem azab iinde kalacaklardr (hlidn) ifadesinin yalnzca belirsiz bir sreyi gsterdiini, yoksa sreklilik anlam tamadn (l yefdu'd-devm) vurgular. 54 Yukarda 81 vd. ayetlerden akca anlalaca gibi bu ifade, Hz. sa'y Allah'n olu olarak grenlerin kabul etmedikleri Allah'n birlii ve esizlii gereine bir atftr: bylece, 57-65. ayetlerde deinilen Hz. sa'nn kimlii konusuna yeniden dnlmektedir. 55 Berame ve ebrame fiilleri, lafzen, kvrd veya [baz eyleri] bir arada/birlikte bkt yani bir halat meydana getiren ipleri, yahut [bir eyleri] ok iyi bkt yahut salam bkt anlamlarna gelir. Bu deyim, mecaz olarak bir eyi, bir nermeyi yahut bir olaylar dizisini kurmak/oluturmak yahut belirlemek eylemini gsterir (Cevher). Lisnu'l-Arab'a gre, ebrame'l-emra deyimi bir eyi/durumu kararlatrd (ahkeme) anlamna gelir. Bir belirtme taks olmadan kullanlan emr terimi bu balamda herhangi bir eyi veya en geni anlamyla olmas gereken [veya olabilecek] bir eyi ifade eder. Bylece, nceki ayeti dikkate aldmzda, [hakikatin] ne olmas gerektiine keyf olarak yani, Kuran'n tebli ettii hakikate aykr ekilde karar verme anlamna ulam oluruz. 56 Bu ayet, Hristiyanlarn Hz. sa'nn Allah'n olu ve dolaysyla ilah( tabiatl) olup olmad konusunda yzyllar sren karmak tartmalarna bir telmhtir. Bu tartmalar, ounlukla ilk Hristiyan dnrlerden bazlarnda, nde gelenleri arasnda skenderiye Patrik'i Arius'un da (M.S. 280-336) bulunduu tevhidci kelamclar (unitarian theologians) tarafndan bata iddetle muhalafet edilen eski, Mitraistik arlkl kadm kavram ve kltlere kar var olan bilinalt bir eilimden kaynaklanmtr. Ancak politik arlkl znik Konsil'inde (M.S. 325), o zamana kadar samim Hristiyanlarn hakim ounluu tarafndan
844

43. SURE

Elbette [Biz duyarz] ve yanbalarndaki semav glerimiz57 [btn o gizlediklerini] kaydederler. 81 De ki [ey Muhammed]: Eer Rahmn [gerekten] bir erkek ocuk sahibi olsayd, ben ona tapanlarn ilki olurdum! 82 Gklerin ve yerin Rabbi -kudret ve egemenlik tahtnn sahibi Rabb-58 onlarn isnad ettikleri her trl sfattan59 kesinlikle mnezzehtir! 83 Onlar brak da vaad edilen [Hesap] Gn ile karlancaya kadar beyhude konumalarla oyalansnlar ve [kelimelerle] oynayp dursunlar:60 84 nk [o zaman anlayacaklardr ki] gkte ve yerde Allah [yalnz] O'dur ve yalnz O'dur hikmet sahibi olan, her eyi bilen. 85 Gklerin, yerin ve ikisi arasndaki her eyin mlknn kendisine ait olduu, Son Saat bilgisinin Sahibi ve hepinizin O'na dnecei (Allah)n an ne ycedir! 86 Bazlarnn Allah'tan baka snp yalvardklar bu [varlk]lar,61 [hayatlarnda] hakikate ahitlik yapm ve [Allah'n tek ve benzersiz olduunun] farkna varm olanlar dnda [Hesap Gn] hi kimseye efaat etme gcne62 sahip deiller. 87 Eer onlara, [Allah'tan baka varlklara tapanlara,] kendilerini kimin yarattn sorsan hi tereddtsz Allah! derler. Peki, neden bu (apak gerekten) sapyorlar! 88 [Ama Allah gerek mminleri hakkyla bilir]63 ve onun [mitsiz] feryad[n]:
benimsenen Arius'cu grler, sapkn grlerek mahkum edilmi ve Hz. sa'nn uluhiyeti doktrini, znik Akidesinde (Nicene Creed) Hristiyanlk inan sisteminin temeli olarak resmen formle edilmitir. (Ayrca bkz. aadaki 60. not.) 57 Lafzen, elilerimiz, yani melekler. 58 Kar. sure 9'un son cmlecii ve ilgili not 171. 59 Bkz. 6:100'n son cmlesi ile ilgili not 88. 60 znik Akidesi'nin kelime canbazlklarna/oyunlarna ve zellikle sa Mesih, Allah'n Olu, dourulmu, yaplmam [yani, yaratlmam], Baba tarafndan tek Olu, Baba ile ayn zden, Tanr'nn Tanrs ... vb. gibi ifadelere bir iaret. 61 Haksz bir ekilde ilahlatrlan azzlere ve peygamberlere ve zellikle (kullanld balamn nda) Hz. sa'ya atf. 62 Kuran'n efaat kavramnn bir aklamas iin bkz. 10:3 -O'nun izni olmadan efaat edecek kimse yoktur- ve ilgili not 7. Yukardaki ayette yer alan Allah'n tek ve benzersiz olduu eklindeki aklama, Rz'nin bu pasaj ile ilgili yorumuna dayanmaktadr. Rz, sadece sz ile hakikate ahitlik yapmann, Allah'n birlii ve benzersizliine gnlden bir balanmann sonucu deilse, faydasz olduunu syler. 63 Yukardaki parantez ii aklamann dayand Rz'nin yorumuna gre bu, Peygamber Muhammed (s)'e bir atftr. Ama yle grnmektedir ki bunun kasd daha genitir ve ad ne
845

43. SURE

Ey Rabbim! Bunlar inanmayacak bir kavimdir! 89 Ama sen onlar(n yaptklarn)a dayan ve de ki: Selm [olsun size]! nk onlar zaman geldiinde [hakikati] anlayacaklar.

olursa olsun, Allah'tan baka bir varla ilahlk veya ilah vasflar yaktran insanlarn krlnden bunalan her mmini kapsamaktadr.
846

44. SURE

44. DUHAN
H-Mm serisinin teki alt suresi ile ayn dnemde -orta Mekke dneminin son yarsnda- nazil olan bu sure, mutad baln 10. ayetinde geen duhn kelimesinden almtr. 1 H-Mm.1 2 DN znde ak olan ve hakikati btn aklyla ortaya seren2 bu ilah

kelm! 3 Biz onu kutlu bir gecede3 indirdik: zaten Biz, [insan] her zaman uyarmaktayz.4 4 O [gece]de, btn [iyi ve kt] eyler arasndaki farkllk, hikmetle ortaya konmutur,5 5 katmzdan bir emir gerei: nk biz [doru yola ileten mesajlarmz] her zaman gndermekteyiz, 6 Rabbinin [insana] rahmetini yerine getirmek iin. phesiz yalnz O, her eyi iiten, her eyi bilendir: 7 gklerin ve yerin ve ikisi arasnda bulunan her eyin Rabbi -buna btn kalbinizle inanp balanmsanz!6 8 O'ndan baka ilah yoktur, hayat balayan ve lm veren O'dur: O sizin de Rabbinizdir, gemi atalarnzn da. 9 Evet, ama onlar, [btn kalpleriyle inanp balanmaktan uzak olanlar,] yalnzca kendi pheleriyle oyalanp duruyorlar.7 10 YLEYSE, gkyznde [Son Saat'in yaklatn] haber veren bir duman
1 Bkz. Ek II. 2 Bkz. 12:1, not 2. 3 Yani, Kuran'n vahyedilmeye balad gecede; bkz. sure 97. 4 Kuran vahyi, insan bilincinin afandan balayarak bugne kadar gelen btn ilah vahiylerin devam ve zirvesidir. Onun temel hedefi, her zaman, insan madd ihtiraslarna ve zevklerine kle olmamas ve bylece manev deerlere kar duyarln kaybetmemesi yolunda uyarmaktr. 5 Lafzen, her ey hikmetle ayrd edilmiti; yani hikmetli bir ekilde yahut hikmet iinde: hikmetli sfat -ki, gerekte, bu ayrmn yapcs olan Allah'a ynelik bir sfattr- bu ekilde ayrd edilmi olan eye telmih yoluyla atfedilmitir (Zemaher ve Rz). Bunun anlam udur: lk defa indii kutlu gece ile sembolize edilen Kuran'n vahyedilii, insana iyi ile kt arasnda yahut Allah'n varlnn derinliine kavran (marifet) sayesinde manev gelimeye yol aan eyler ile manev krleme ve kendi kendini tahriple sonulanan eyler arasnda ayrm yapmay salayan bir standart verir. 6 Lafzen, eer yakn bir inanca sahip olsaydnz. Eb Mslim el-sfehn, Rz tarafndan nakledildiine gre, bu ifadenin, eer tereddtsz (yakn) bir inanc gerekten istemi ve onun iin yalvarm/yakarm olsaydnz onu elde ederdiniz anlamna geldiini belirtmitir. 7 Lafzen, phe iinde eleniyorlar: yani, Allah'n varlnn mmkn olduunu yargnll kabul etmeleri, phe ve istihzann bileiminden ibarettir (Zemaher) -Allah'n varl gereinden phe duyulmas ve ilah vahyin hafife alnp kmsenmesi.
847

44. SURE

tabakasnn belirecei Gn' bekle, 11 btn insanl sarp kuatan [ve gnahkarlar] Bu azap ne ac! [diye feryad ettiren ve] 12 Ey Rabbimiz, bizi azaptan uzak tut, nk biz [artk Sana] inanyoruz! [dedirten]. 13 [Ama] bu hatrlama [Son Saat'te] onlara ne fayda salar ki? nk onlara daha nce hakikati apak ortaya koyan bir eli gelmiti, 14 ama yz evirip uzaklamlar ve O [bakalarnca] retilmi biridir,8 bir delidir! demilerdi. 15 Biz [yine de] bu azab ksa bir sre erteleyeceiz,9 oysa siz [kendi saplantlarnza] yeniden dneceksiniz: [ama] 16 [btn gnahkarlar] iddetli bir hamle ile kuatacamz Gn, [sizden de] intikammz mutlaka alacaz! 17 BZ onlardan [uzun zaman] nce Firavun halkn [ayn yolla] snadk: onlara soylu bir eli gelmi [ve,] 18 Bana teslim olun, ey Allah'n kullar!10 Ben size [gnderilen] bir eliyim, gvene layk [bir eli]! demiti. 19 Ve Allah'a kar byklk taslamayn: nk ben size [O'ndan] ak bir delil getiriyorum; 20 ve bana yaptnz btn hakaretlerden11 Rabbime ve sizin de Rabbinize snyorum. 21 Ve eer bana inanmyorsanz, [hi olmazsa] yolumdan ekilin! 22 Ama sonra, [onlarn dmanlndan bezdiinde,] Bunlar [gerekten] gnaha batm bir toplumdur! diye Rabbine seslendi. 23 [Ve Allah,] Sen kullarmla geceleyin ilerle dedi, nk mutlaka takip altnda olacaksnz 24 ve denizi [seninle Firavun'un adamlar arasnda] yle,

8 Hz. Peygamber'in muhaliflerinin, Kuran'da ifade edilen fikirleri birinin o'na rettii (bkz. 16:103 ve ilgili notlar 129 ve 130), yahut en azndan mesajn oluturmasnda o'na yardm ettii (kar. 25:4 ve notlar 5 ve 6) iddialarna atf. 9 Lafzen, kaldracaz. Bu, akas, iinde yaanlan anda -yani, Son Saat'in gelmesinden nce- sylenmektedir ki gnahkarlara pimanlklarn ifade etmeleri iin bir frsat verilmi olsun. 10 Klasik mfessirlerin byk ounluu (mesela Taber, Zemaher, Rz, Beydv), bu ifadenin iki ekilde anlalabileceine iaret ederler: Ya, bana teslim olun, ey Allah'n kullar (ibd) eklinde, ki Msrllar'a (btn insanlar Allah'n kullar olduu iin) Hz.Musa'nn kendilerine tebli etmek zere olduu ilah mesaj kabul etmeleri arsn kasdeder; yahut Allah'n kullarn bana teslim edin, yani Msr'da kle olarak tutulmu olan srailoullar'n eklinde. bde kelimesinin telaffuzunun hem hitap/seslenme halini (mnd bih/vocative) hem de nesne/belirtme (mefl bih/accusative) halini kapsyor olmas, bu her iki yorumu da mmkn klmaktadr. 11 Lafzen, beni talamanzdan. Raceme fiilinin hem talama/ta atma eklindeki madd anlamda, hem de laf atma yahut hakaret etme eklinde mecaz anlamda kullanld gznnde tutulmaldr.
848

44. SURE

olduu gibi brak:12 zaten onlar boulmaya mahkum bir topluluktur! dedi. 25 [Onlar bylece yok oldular: ve] arkalarnda nice baheler braktlar, nice emeler, 26 nice ekin tarlalar, nice gzel yurtlar, 27 ve holandklar nice rahatlklar, kolaylklar! 28 te byle oldu. Ve [sonra] baka bir toplumu [onlarn geride braktklarna] varis kldk; 29 onlara ne gk ne de yer alad ve ne de bir mhlet verildi.13 30 Biz gerekten, srailoullar'n aalayc azaptan kurtardk, 31 Firavun[un onlarn bana sard azap]tan; zaten o, kendi kiiliklerini harcayp duranlarn14 en bata gelenlerindendi; 32 ve Biz onlar bilerek btn dier toplumlardan stn kldk,15 33 ve onlara aka bir snav haber veren16 [rahmetimizin] iaretler[ini] verdik. 34 [imdi] bakn, bu [insan]lar derler ki:17 35 Bu [nmzde bulunan,] bizim ilk
12 Yahut: ayrk/atlak halde -rahven ifadesi bu her iki anlam da ifade etmektedir (Cevher, zellikle yukardaki ifadeye atfen). Bkz. ayn zamanda 26:63-66 ile ilgili not 33 ve 35. 13 Yani, gnahlarndan tevbe etmeleri iin. 14 Musrif teriminin bu ekildeki evirisi iin bkz. sure 10, not 21. 15 Yani, btn mfessirlere gre, kendi zamanlarnn btn toplumlarndan; nk o dnemde srailoullar tek Allah'a ibadet eden biricik topluluktu: onlarn klelikten kurtulmalar kssasna Kuran'n sk sk atfta bulunmasnn sebebi budur. Allah'n onlar bilerek stn klmasnn vurgulanmas, onlarn daha sonraki dnemlerde ahlak olarak bozulacaklarn ve bylece O'nun rahmetinden kovulacaklarn nceden bilmesi anlamna gelir (Zemaher ve Rz) . 16 Lafzen, ilerinde ak bir snav bulunan: hem onlarn arasndan kan uzun peygamberler silsilesine, hem de Vaad Edilen Topraklar'da yaadklar zgrlk ve refaha bir iaret. Bu, onlarn kendilerini balangta teki btn topluluklarn stne karan manev deerler konusundaki samimiyetlerinin ve bylece btn dnyaya Allah'n mesaj-teblicileri olarak davranma isteklerinin snanacan haber vermektedir. Yukardaki cmlenin ifade tarz onlarn bu snav geemediklerine dolayl olarak iaret etmektedir. nk onlar, stnlklerinin sebebini oluturan manev misyonu ksa zamanda terk ettiler ve Allah'n seilmi topluluu olmalarn, sadece Hz. brahim soyundan gelmi olmalarna balamaya baladlar: Bu, Kuran'n birok yerde knad bir anlaytr. Bunun dnda srailoullar'nn ounluu, bu dnya hayatnn yalnzca bir balang olduu ve insan hayatnn son safhas olmad inancn ksa zamanda kaybettiler ve -Tevrat'taki kssann da gsterdii gibikendilerini tamamen madd refah ve iktidar hrsna kaptrdlar. (Bkz. bir sonraki not.) 17 Grnte bu insanlar ile srailoullar kasdedilmi olmasna ramen, atf, ayetin devamnda ifade edilen grleri benimseyen btn topluluklar ve zellikle de Muhammed (s)'in mrik adalarn kapsayan daha genel bir anlam tamaktadr. Bununla birlikte, bu pasaj ile srailoullar'nn kar karya bulunduklar snava yaplan nceki atf arasnda ince bir balant bulunmaktadr. nk kinci Mbed'in yklmasna ve Roma mparatoru
849

44. SURE

[ve tek] lmmzdr,18 ve hayata yeniden dndrlmeyeceiz. 36 O halde, eer iddianzda hakl iseniz atalarmz [ahit olarak] getirin!19 37 Yoksa onlar, [ayn] gnahlar ilediklerinden dolay yok ettiimiz Tubbe halkndan ve onlardan nce yaam olanlardan daha m iyiydiler?20 38 te [byle:] Biz gkleri ve yeri ve ikisi arasnda bulunan her eyi srf bir oyun olsun diye yaratmadk.21 39 Bunlarn hi birini [derun bir] hakikatten yoksun yaratm deiliz:22 ama ou bunu anlamaz. 40 GEREK U K, [doru ile yanl arasnda] Karar Gn, onlarn tm iin belirlenmi olan bir gndr:23 41 ki o Gn hi kimsenin arkadana bir hayr dokunmayacak ve hi kimse bir yardm grmeyecektir, 42 Allah'n rahmetini ve efkatini balad kimseler hari: yalnz O, kudret sahibidir, rahmet kaynadr. 43 Gerek u ki, [teki dnyada] lmcl meyve aac24 44 gnahkarlarn25 gdas olacaktr: 45 tpk karn boluunda kaynayan sv kurun gibi, 46 tpk

Titus tarafndan datlmalarna kadar geen zamanda, Sadukler olarak bilinen Yahudiler arasndaki din adamlar aristokrasisinin, yeniden dirilme, teki dnyadaki ilah yarglanma ve hayat srme kavramlarn aka inkar ettikleri ve tamamen materyalist bir hayat grn savunduklar, tarih bir gerektir. 18 Yani, arkasnda baka bir ey olmayan son lmdr. 19 Yani, atalarmz yeniden hayata dndrn ve bir teki dnyann var olduuna tanklk yapmalarn salayn. Bu mstehz talep, inkarclarn 43:22 ve 23'de zikredilen u szleriyle ayn mahiyettedir: Biz atalarmz bir inan zerinde bulduk ve ancak onlarn izinden giderek doru yolu buluruz! Bylece, sonuta, atalarnn teki dnyaya inanmadklar gerei, onlar iin, bugne kadar hi kimsenin hayata geri dnp yeniden dirilme hakikatini teyid etmedii gerei kadar etkili ve ikna edici bir delildir. 20 Tubbe ad, btn Gney Arabistan' yzyllar boyu ynetmi ve sonuta M.S. 4. yzylda Habeliler tarafndan devrilmi olan gl Himyer krallarna taklan bir addr. Bunlar, Kuran'n baka bir yerinde (50:14), yeniden dirilme ve Allah'n yarglamas hakikatini inkar eden bir topluluk olarak zikredilmitir. 21 Yani, anlamsz veya amasz ekilde (kar 21:16) -eer bir teki dnya olmasayd insann yeryzndeki hayat kesinlikle anlamsz hale gelirdi ve bylece hem yukardaki hem de bir sonraki ifade ile eliirdi: bunlarn hi birini [derun bir] hakikatten yoksun yaratm deiliz. 22 Bkz. 10:5, not 11. 23 Bkz. 77:13, not 6. 24 Bkz. sure 37, not 22. 25 Esm (lafzen, gnahkar kii) terimi, burada yeniden dirilmenin ve Allah'n yarglamasnn, baka bir deyile, insann yaratlndaki btn anlamn ve amacn bilinli olarak inkarna iaret eden zel bir anlama sahiptir.
850

44. SURE

kabaran yakc mitsizlik26 gibi. 47 [Ve emir gelecektir:] Onu yakalayn [ey cehennem gleri,] ve yanan atein ortasna srkleyin; 48 sonra bann stne yakc mitsizliin acsn boaltn! 49 Bunlar tat ey [yeryznde] kendini byle kudret sahibi, byle stn gren!27 50 te siz [hakikat inkarc]larnn sorgulad ey28 budur! 51 [Buna karlk,] Allah'a kar sorumluluk bilinci duyanlar, kendilerini emniyet iinde bulacaklardr, 52 baheler ve pnarlar arasnda, 53 ipek ve altndan giysiler iinde birbirlerine [sevgiyle] yaklaarak.29 54 te byle olacak. Ve Biz onlar gzel gzl saf ve temiz eler ile30 birletireceiz. 55 Orada, [cennette,] gven iinde, [gemi fiillerinin]31 btn meyvelerini [meru ekilde] isteyip tadabilecekler; 56 ve orada nceki lmlerinden sonra [baka] bir lm tatmayacaklar.32 Bylece Allah, onlar yakc atein azabndan korumu olacaktr. 57 Rabbinizin bir ltfu bu:33 ve en byk zafer bu olacak! 58 BYLECE [ey Peygamber,] Biz bu [ilah kelm] senin kendi dilinde kolay anlalr kldk ki, insanlar dnp ondan ders alabilsinler.34 59 yleyse [gelecein ne getireceini] bekle: unutma, onlar da bekliyorlar.35

26 Hamm'in bu mecaz anlam iin bkz. sure 6, not 62. 27 Lafzen, zaten sen, ... idin -lmden sonra hayatn devamna ve bu sebeple insann Allah'a kar niha sorumluluuna inanszlktan doan kibirlenme gnahna bir iaret. (Kar. 96:6-7 -phe yok ki insan ne zaman kendisini yeterli grse ftursuzca azar- ve ilgili not 4.) 28 Yani, lmden sonra hayatn devam. 29 Cennet'teki hayatn bu belirli temslleri iin bkz. 18:31, not 41. 30 Hrin nin deyiminin gzel gzl saf ve temiz eler olarak evrilmesi konusunda bkz. sure 56, not 8 ve 13. Zevc teriminin (lafzen bir ift yahut -metindeki balama greiftlerin biri) zevvece geili fiilinde olduu gibi (ift kld veya bir kiiyi baka bir kii ile birletirdi) her iki cinsi de kapsadna dikkat edilmelidir. 31 Kar. 43:73. 32 Lafzen, birinci [yani, nceki] lmden baka [yahut onun tesinde] (kar. 37:58-59). 33 Yani onlara, kendilerine faydas olan rehberlii sunmak suretiyle: bylece, niha mutlulua ulamak, Allah ile insan arasndaki ilikinin ve insann Allah ile birlikteliinin bir sonucudur. 34 Bkz. 19:97, not 81. 35 Yani, onu ister bilsinler ister bilmesinler, Allah'n iradesi yerine gelecektir.
851

45. SURE

45. CASYE
nceki surenin (Duhn) hemen ardndan nazil olan bu surenin bal, 28. ayetinde geen ve btn insanlarn maherde niha yarglama esnasnda karlaacaklar zillete iaret eden kelimeden alnmtr. 1 H-Mm.1

2 BU LAH kelm, Kudret ve Hikmet Sahibi olan Allah'tan gelmektedir. 3 Bakn, gklerde ve yerde inan[mak istey]enler iin (ibret dolu) mesajlar vardr.2 4 Kendi yaratlnzda ve O'nun [yeryzne] serpitirdii hayvan (tr)ler(in)de btn kalpleriyle inananlar iin mesajlar vardr.3 5 Gece ile gndzn birbirini izlemesinde ve Allah'n gklerden indirip onunla cansz topraa hayat verdii rzk imkanlarnda4 ve rzgarlarn deimesinde, [btn bunlarda] akllarn kullanan insanlar iin mesajlar vardr. 6 Hakikati ortaya koyan Allah'n bu mesajlarn sana aktaryoruz. Eer Allah'n (bu ibret dolu) mesajlarna deilse baka hangi habere5 inanacaklar? 7 Vay haline kendi kendini aldatan6 gnahkarn, 8 o ki, kendisine iletilen Allah'n mesajlarn duyar ama sanki onlar duymam gibi kstaha umursamazlnda devam eder! Bu sebeple ona ackl bir azab haber ver! 9 nk o, mesajlarmzdan birinin farkna vardnda onu hemen kmseyip alaya alr. Bylelerini alaltc bir azap beklemektedir. 10 Cehennem nlerindedir; ve ne [bu dnyada] kazanabilecekleri eyler, ne de Allah'n yerine dost ve koruyucu edindikleri,7 onlara hibir fayda salamaz: nk onlar korkun bir azap
1 Bkz. Ek II. 2 Kar 2:164, ki orada yt terimini ayn ekilde evirdim; nk bu bilinli yaratc Gcn grnr iaretleri insan iin manev mesajlar tar. 3 Kar 7:185 ve ilgili not 151. nsan ve hayvan bedenlerinin karmak yaps ve btn canl varlklarn sahip olduu savunma igdleri, btn bunlarn tesadf olarak gelitiini varsaymay imkansz klmaktadr; ve eer bu gelimenin altnda bir yaratc maksadn yattn varsayarsak -ki varsaymalyz- bunlarn, btn tabii fenomenleri bir anlam ve ama zere yaratan (bkz. 10:5, not 11) bilinli bir Gcn iradesi ile meydana geldii sonucuna varrz. 4 Yani, yamurda, Kuran'n yamura ska atfettii madd ve ruh rahmet anlamnda. 5 Lafzen, Allah'tan ve O'nun mesajlarndan sonra hangi haberlere. 6 Lafzen, yalanc -ve zellikle, srarl/mzmin yalanc- anlamna gelen effk terimi, burada kendi kendine yalan syleyen kiiyi ifade eder; nk o mefk'tur, yani akl ve muhakemesi doru ynden sapmtr (Cevher). 7 Yani, ister sahte kiilikler, isterse tutarsz ve geersiz deerler eklinde olsun, kendi hayatlar zerinde tanrsal gce benzer bir g izafe ettikleri her ey: zenginlik/servet, g,
852

45. SURE

beklemektedir. 11 [Allah'n iaretlerine ve mesajlarna dikkatlice kulak vermek: ite] rehberli[in anlam] budur; dier taraftan,8 Rablerinin mesajlarn inkara artlanm olanlar, [yaptklar] irkinliklerin9 bir karl olarak ac bir azap beklemektedir. 12 DENZ [kendi kanunlar dorultusunda faydalanmanz iin] sizin emrinize veren Allah'tr10 -bylece gemiler O'nun emriyle denizin stnde yzebilsinler ve siz O'nun ltfundan [ihtiya duyduunuz eyleri] elde edebilesiniz ve kredenlerden olasnz diye. 13 O, gklerde ve yerde olan her eyi, Kendinden [bir ba olarak] emrinize vermitir:11 bunda dnen bir topluluk iin mesajlar vardr! 14 man etmi olan herkese syle: Allah'n Gnleri'nin geleceine inanmayanlar12 affetsinler, [nk] insanlara hak ettiklerinin karln vermek [yalnz] O'na zgdr. 15 Her kim doru ve uygun bir ey yaparsa kendi iyilii iin yapm olur; kim de ktlk ilerse kendi aleyhine ilemi olur; ve sonunda hepiniz Rabbinize dndrleceksiniz. 16 DORUSU Biz srailoullar'na [da] vahiy, hikmet ve peygamberlik verdik;13 onlar hayatn gzel nimetleriyle rzklandrdk ve onlar [dnemlerinin] btn dier topluluklarna stn kldk.14 17 Ve onlara [imann] amac15 konusunda ak iaretler verdik; onlar, btn bu
sosyal stat, vb. 8 Lafzen, ve yahut ama. 9 Min ricsin ifadesinin bu evirisinin bir aklamas iin bkz. 34:5, not 4. 10 Yukardaki parantez ii ifadenin gerekesi iin bkz. sure 14, not 46. 11 Yani, btn canl varlklar arasndan yalnz insana yaratc akl/zeka vererek ve bylece, kendisini evreleyen ve kendi iinde bulunan tabiat bilinli ekilde kullanma yetenei ile donatarak. 12 Lafzen, Allah'n Gnleri'ni mit etmeyenleri [yani, beklemeyenleri]: ona inanmadklarna iaret. Allah'n Gnlerinin anlam konusunda bkz. sure 14, not 5. 13 Zmnen, imdi bu Kuran vahyini indirmemizle ayn ekilde ve ayn amala -burada btn ilah vahiylerdeki devamllk gerei vurgulanmaktadr. 14 Yani, kendi dnemlerinde onlar tek gerek muvahhid topluluk idiler (kar. 2:47). 15 Birok klasik mfessirin, emr kelimesinin burada dini iaret ettii grnde olmalarna ve btn ifadeyi buna gre, dine ilikin iaretler eklinde yorumlamalarna ramen, mine'lemr ifadesinin bu balamdaki karlnn benim verdiim karlk olduuna inanyorum. Emr teriminin btn muhtemel anlamlarnn -emir, talimat, buyruk, [ilgi] konusu, olay, eylem, vb. gibi- ortak paydas, ister dolayl isterse ak olsun, ama/hedef unsuru olduundan, (yukarda verdiim) bu anlamn, btn ilah vahiylerin ve insann onlara
853

45. SURE

bilgilerin kendilerine tevd edilmesinden sonradr ki, aralarndaki kskanlktan dolay farkl grlere sarldlar:16 [ama] ihtilafa dtkleri her konuda Kyamet Gn Rabbin onlar arasnda bir hkm verecektir. 18 Ve son olarak17 [ey Muhammed,] seni [imann] hedefini gerekletirecein bir yola18 koyduk: O halde bu [yolu] izle ve [hakikati] bilmeyenlerin19 bo arzu ve heveslerine uyma. 19 Bak, eer Allah'n iradesine kar20 gelmi olsaydn, onlarn sana hibir faydas dokunmazd, nk bu zalimler sadece birbirlerinin dostlar ve koruyuculardr; halbuki Allah, O'nun bilincinde olan herkesin koruyucusudur. 20 [te] bu [vahiy,]21 insanlk iin bir kavray aracdr; tereddtsz bir inanca ve emniyete ulaanlar iin de bir rahmet ve hidayettir. 21 Ktlk ileyenlere gelince: onlar kendilerini hayatlarnda ve lmlerinde, iman edip doru ve yararl iler yapanlarla ayn yere koyacamz m sanrlar?22
inancnn gerisindeki amaca atfta bulunan ve yukardaki vecz ifadede geen terimin doru karl olduunu rahatlkla syleyebiliriz. Kuran retisini btnl iinde ele aldmzda grrz ki, btn sahih itikatlarn temel hedefi, ilkin Allah'n varlnn ve her insann O'na kar sorumluluunun kavranmas; ikinci olarak, insann Allah'n yaratma planndaki olumlu -mantken/tabiatyla zorunlu- bir ge olarak sahip olduu deerli konumun bilincine varmas ve bylece her trl hurafeden ve irrasyonel korkulardan kendini kurtarmas; ve son olarak da (yukarda 15. ayette ifade edildii gibi), insana yapt her iyi ve kt eyin sadece kendi faydas veya zararna olduu bilincinin kazandrlmasdr. 16 Bkz. 23:53 ve ilgili not 30. 17 Lafzen, ondan sonra veya sonunda (smme) -yani, nceki topluluklarn imann gerek amacn kendi pratik hayatlarnda gerekletirememelerinden sonra. 18 Lafzen, [imann] hedefi yoluna: bkz. yukardaki 15. not. erat teriminin kelime anlam, su kaynana giden yol olduundan ve suyun da organik hayat iin vazgeilmez dzeydeki unsur olmas sebebiyle, bu terim, zamanla insana ruh tatmin ve sosyal refah yolunu gsteren ahlak ve pratik bir kurallar sistemini ifade etmeye balamtr: bu nedenle erat, terimin en geni anlamyla din kurallar ifade etmektedir. (Bu balamda bkz. 5:48'in ikinci blm ile ilgili not 66.) 19 Yani, davranlarn Allah'a kar sorumluluk bilinci ile ynlendirmeyen yahut ncelii buna vermeyenlerin -ve bu nedenle sadece deiken dnyev artlar erevesinde doru olarak grdkleri eylerin etkisi altnda hareket eden kimselerin. 20 Lafzen, Allah'a kar gelseydin [yani, Allah' gzard etseydin]. 21 Yani, imann amacn insann nne koyan Kuran. 22 Bu ifadenin ikili bir anlam vardr: Onlar ... ile eit tutacamz m? ve onlara ... yapanlara davrandmz ekilde davranacamz m? Onlarn hayatlar ve lmleri gznne alndnda, bu iki kategori arasnda, esas farklla yaplan atf, sadece onlarn dnyev varolularnn ahlak niteliine deil, ayn zamanda, bir taraftan gerek bir mminin hayatn skntlar ve lm n karsnda duyduu i huzuru ve sknetine, dier taraftan ruh
854

45. SURE

Onlarn yarglar ne kadar da kt: 22 nk Allah, gkleri ve yeri [derun bir] hakikate gre23 yaratt ve [bu sebeple diledi ki] her insan kazandnn karln grsn ve hi kimseye hakszlk yaplmasn. 23 KEND arzu ve zlemlerini tanr edinen ve [bunun zerine] Allah'n, [zihninin hidayete kapal olduunu] bilerek24 saptrd, kulaklarn ve kalbini mhrledii ve gzlerinin zerine bir perde25 ektii [insan], hi dndn m? Allah[n onu terk etmesin]den sonra kim ona doru yolu gsterebilir? O halde, hi dnp ders karmaz msnz? 24 Onlar hl: Bu dnyadaki hayatmzdan baka bir ey yok! derler, Dnyaya geldiimiz gibi lrz26 ve bizi ancak zaman yok eder. Fakat onlarn bu konuda hibir bilgileri yok: onlar sadece zannederler. 25 Ve [bylece,] ne zaman mesajlarmz btn aklyla onlara tebli edildiyse tek cevaplar u olmutur:27 Atalarmz [ahit olarak] getirin, eer iddianzda hakl iseniz!28 26 De ki: Size hayat veren ve sonra sizi ldren, Allah'tr; ve sonunda O, hepinizi Kyamet Gn bir araya toplayacaktr, ki o [Gn'n gelip ataca,] her trl phenin stndedir ama insanlarn ou bunu anlamaz. 27 nk, gklerin ve yerin hakimiyeti Allah'ndr ve Son Saat'in gelip att gn -o Gn, [hayatlarnda anlayamadklar her eyi]29 geersiz klmaya alanlar ziyana urayacaklardr. 28 Ve [o Gn] btn insanlar [zillet iinde] diz km grrsn; herkes kendi sicili ile [yzlemeye] arlr: Bugn, yaptnz her eyin karln greceksiniz! 29 Bu bizim kaytlarmz, sizinle ilgili her eyi btn gerekliiyle anlatr: nk yaptnz her eyi kayda geirtmitik! 30 man edip doru ve yararl iler yapanlara gelince, Rableri onlar rahmetine
nihilizmin ve lm karsndaki bilinmezlik korkusunun beraberinde tad ypratc/bunaltc endieye iaret etmektedir. 23 Bkz. 10:5, not 11. Bunun anlam yledir: Eer hakl ile haksz -veya doru ile yanlarasnda bir farkllama olmasayd, ilah plann eseri olan yaratl kavramnda bir derun hakikat bulunmazd. 24 Zemaher'nin 14:4 ile ilgili 4. notta uzun uzun nakledilen grlerini yanstan Rz'nin yorumu. 25 Bkz. 2:7, not 7. 26 Yani, tesadfen, yahut tabiatn kr glerinin bir rn olarak. 27 Lafzen, onlarn ... demelerinden baka bir delilleri yoktur. 28 Kar. 44:36 ve ilgili not 19. 29 Yani, dorudan gzlem yoluyla veya hesap sonucu ispatlayamadklar her eyi. Mubtiln'un yukardaki evirisi iin bkz. sure 29, not 47.
855

45. SURE

kabul edecektir: ite bu [onlarn] bariz stnlkleri olacaktr! 31 Hakikati inkar edenlere ise [yle denecek:] Mesajlarmz size iletilmedi mi? Aslnda (iletildi, ama) siz kstaha byklk tasladnz ve bylece gnaha saplanm bir toplum oldunuz: 32 nk Bakn, Allah'n vaadi her zaman gerekleir ve Son Saat[in gelii] hakknda hibir phe olamaz denildiinde siz u cevab verirdiniz: Son Saat'in ne olduunu bilmiyoruz: onun bo bir zandan baka bir ey olmadn dnyoruz, ve [sonuta] ona kani olmu deiliz! 33 [O Gn] yaptklar ktlkler onlara apak grnecek ve alay edip durduklar ey onlar alt edecektir.30 34 Ve onlara Siz, denilecek, bu [hesap] gnnn geleceine aldrmadnz gibi Biz de bu Gn size aldrmayacaz; sonuta varacanz yer atetir ve size yardm edecek bir kimse de bulamayacaksnz; 35 byle olacaktr, nk siz Allah'n mesajlarn kmseyip alaya aldnz ve bu dnya hayatnn sizi ayartmasna izin verdiniz!31 Bundan dolay o Gn, onlar ne ateten karlacaklar,32 ne de bir deiiklik yapmalarna izin verilecek. 36 HAMD, gklerin Rabbi ve yerin Rabbine mahsustur: btn lemlerin Rabbi olan Allah'a! 37 Gklerde ve yerde btn azamet yalnz O'nundur; ve yalnz O, kudret ve hikmet sahibidir!

30 Lafzen, ve alay edip durduklar ey onlar saracaktr. 31 Lafzen, nk bu dnya hayat sizi ayartt: dnyev hrslara esir olmalarnn, Allah'n mesajlarn tahkir edici ekilde gzard etmelerinin sebebi olduuna iaret. 32 Lafzen, onun dna. O Gn ifadesindeki vurgu konusunda bkz. 6:128'in son paragraf ile ilgili not 114, 40:12 ile ilgili not 10 ve 43:74 ile ilgili not 59.
856

46. SURE

46. AHKAF
H-Mm serisinin sonuncusu olan bu surenin anahtar kelimesi 21. ayetinde gemektedir. Ahkf suresi, 72. sure (Cinn) ile hemen hemen ayn dnemde nazil olmutur, ki bu da Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden yaklak iki yl yahut daha ksa bir sre ncesine tekabl etmektedir. 1 H-Mm.1

2 BU LAH kelmn indirilii, Kudret ve Hikmet Sahibi olan Allah'tandr. 3 Biz, gkleri, yeri ve onlar arasndaki her eyi ancak [derun bir] anlam ve ama zere ve [Bizim tarafmzdan] konulmu bir sre iin yarattk:2 ama hakikati inkara artlanm olanlar, kendilerine tebli edilen uyardan3 yz evirirler. 4 De ki: Siz, Allah' brakp yalvardnz eylerin [gerekten] ne olduklarn hi dndnz m? Gsterin bana: bu [varlklar veya g]ler yeryznn hangi parasnda bir ey yarattlar! Yoksa, onlar gk[lerin yaratlmasn]da pay sahibi midirler? [Eer yleyse,] bundan nceki herhangi bir ilah kelm, yahut [baka] bir bilgi kalntsn4 getirin bana, eer iddianzda hakl iseniz! 5 Allah' brakp onlara ne imdi, ne de Kyamet Gn cevap veremeyecek olan5 ve kendilerine yalvarldnn bile farknda olmayanlara yalvarp yakarandan daha sapk kim olabilir? 6 Btn insanlar [yarglanmak iin] toplandklar zaman, [tapndklar gler,] onlara [tapnanlara] dman kesilecekler ve onlarn tapnmalarn iddetle reddedecekler!6 7 Ama mesajlarmz ne zaman onlara btn aklyla iletildiyse, hakikati inkara artlanm olanlar, hakikat kendilerine iletilir iletilmez onun hakknda, Bu, gz boyayan bir byden7 baka bir ey deil! diye konuurlar. 8 Yoksa, Btn bunlar o uydurdu mu diyorlar?
1 Bkz. Ek II. 2 [Derun bir] anlam ve ama zere ifadesi konusunda bkz. 10:5, not 11. Btn varlklar iin Allah tarafndan konulan sreye yaplan atf ile, Allah'n sonsuzluu ve zaman st oluuna karlk teki varlklarn hem zaman hem de mekandaki sonluluunun vurgulanmas amalanmtr. 3 Lafzen, kendisine kar uyarldklar eyden; yani onlar, Allah'n yansra baka varlklara veya glere ilah sfatlar yaktrmamalar uyarsna kulak vermezler. 4 Zmnen, Allah'tan baka ilah glerin var olduu iddianz destekleyen. 5 Lafzen, Maher Gn'ne kadar cevap veremeyecek, yani asla cevap vermeyecek olan. 6 Btn sahte ve uydurma ibadet objelerinin bu sembolik dmanl hakknda bkz. 35:14, not 13. 7 Lafzen sihir: bkz. sihr teriminin yukardaki anlamda kronolojik olarak ilk defa kullanld 74:24 ile ilgili not 12. Bu ilk rnekte olduu gibi burada iaret edilen hakikat, Kuran'n mesajdr.
857

46. SURE

De ki [ey Muhammed]: Eer onu ben uydursaydm Allah'a kar bana hibir faydanz dokunmazd.8 O, dncesizce bulatnz bu [iftira]nn tamamen farkndadr: benimle sizin aranzda ahit olarak O yeter! Ve yalnz O, gerek balaycdr, gerek bir rahmet kaynadr.9 9 De ki: Ben [Allah'n] elilerin[in] ilki deilim;10 ve [onlarn tm gibi] ben de, bana ve size ne olacan bilemem,11 sadece bana vahyoluna-na uyuyorum: nk ben sadece ak bir uyarcym. 10 De ki: Eer bu gerekten Allah'tan [gelen bir vahiy] ise ve buna ramen onun gerekliini inkar ediyorsanz [halinizin ne olacan] hi dndnz m? Hatta, srailoullarndan bir ahit, kendisi gibi birisi[nin12 ortaya kmas]na ahitlik yaparken ve [o'na] inanrken bile sizin kstaha byklk taslamanz [ve o'nun mesajn reddetmeniz] halinde? Allah, [byle] zalim bir toplumu doru yola eritirmez! 11 Fakat hakikati inkara artlanm olanlar, iman edenlere yle derler: Eer bu [mesaj]da bir hayr olsayd, bu [insanlar] onu kabul etmekte13 bizim nmze
8 Zmnen, yleyse btn bunlar neden sizin hatrnz iin uyduraym? 9 Bunun anlam udur: Allah sizi affetsin ve sizi hidayete ulatrsn (Zemaher). 10 Taber, Beav, Rz, bni Kesr'in benimsedii bu yorum -Rz'nin de vurgulad gibiBenden nceki Allah'n btn elileri gibi ben de sadece bir beerim anlamna gelmektedir. Alternatif olarak bu ifade: Ben bu eliler arasnda bir yeniliki/yenileyici deilim -yani, Benden nceki Allah'n elileri tarafndan tebli edilmemi olan eyleri size bildiriyor deilim (Rz ve Beydv): Allah'n btn Peygamberleri tarafndan tebli edilen ahlak retilerin aynl gereini vurgulayan bir yorum. 11 Yani, Bu dnyada hepimize ne olacan (Hasan Basr'nin bu yorumunu katlarak nakleden Taber), yahut, hem bu dnyada hem de teki dnyada bamza ne geleceini (Beydv). Bu her iki yorum da, Hz. Peygamber'in gelecei nceden bildiinin ve daha geni anlamda, insan kavraynn tesindeki gerekleri (ayb) bildiinin reddedildiini gsterir: kar. 6:50 yahut 7:188. 12 Yani, kendisi gibi bir peygamberin. Burada zikredilen ahit, tabii ki Hz. Musa'dr: kar. Peygamber Muhammed (s)'in gelecei ile ilgili iki Tevrat pasaj (Tesniye xviii, 15 ve 18): Rabbiniz Allah aranzdan bir peygamber karacaktr: sizin kardeiniz, bana benzeyen ve Ben onlar iin senin kardelerin arasndan, sana benzeyen bir peygamber karacam ve szlerimi o'nun azna koyacam. (Bkz. bu balamda 2:42, not 33.) 13 Lafzen, ona ynelik olarak. Hemen hemen btn klasik mfessirler, bunun, ounluu Mekke toplumunun en yoksul, en aa tabakalarndan gelmi olan Muhammed (s)'in ilk izleyicilerinin mrik Kureyliler tarafndan kmsenmesine iaret ettiini ileri srerler. Ancak yukardaki szler, kesin olarak, tarih-st bir muhtevaya sahiptir. nk yoksul ve alt tabaka insanlar, her zaman peygamberlerin ilk izleyicileri arasnda yer almlardr. Bu ayn zamanda amz iin de geerlidir. nk, her trl manev deere kar krlemeye
858

46. SURE

gemezlerdi! Ve onlar, bu [mesaj] sayesinde hidayete ulamay reddettiklerinden, her zaman, Bu14 [yalnzca] eski bir yalandr! diyecekler. 12 Ama bundan nce de, bir rehber ve [Allah'n] rahmet[inin bir iareti] olarak Musa'nn kitab vard; ve bu [Kuran], zulmedenleri uyarmak ve iyilik yapanlara bir mjdeli haber [getirmek] iin [Tevrat'taki15] hakikati tasdik etmek zere Arap dilinde indirilmi ilah bir kelmdr: 13 artk Rabbimiz Allah'tr diyen ve ondan sonra [inanlarnda] salam duranlar ne bir korkuya kaplrlar, ne de zntye: 14 onlar yaptklar her eyin bir dl olarak hep orada kalacak cennetliklerdir. 15 MD, insana emrettiimiz [fiillerin en gzellerinden biri,] anne-babasna kar iyi davranmasdr.16 Annesi onu zahmetle tad ve zahmetle dourdu; annesinin onu tamas, onun anneye bamll otuz ay buldu.17 Nihayet tam olgunlua eriip krk yana vardnda18 o, [drst ve erdemli biri olarak], Ey Rabbim! diye yakarr, Bana ve anne-babama ltfettiin nimetler iin ebediyyen kretmemi ve Senin kabulne mazhar olacak [ekilde] doru ve yararl eyler yapmam nasip et; benim soyuma [da] iyilik bala. Gerek u ki pimanlk iinde19 Sana dndm: elbette ben Sana teslim olanlardanm! 16 Onlar [yle] kiilerdir ki Biz yaptklarnn iyilerini kabul ederiz20 ve kt fiillerini de grmezden geliriz: [onlar,] kendilerine [bu dnyada] verilen doru szn tutulmasyla cennet sakinleri arasna katlacaklardr.
yol aan teknolojik gelime sonucu ekonomik refaha ulam lkeler, dinin, ounlukla ekl de olsa, hl nemli bir rol oynad zayf uygarlklar kmsemektedirler: ve bylece, bu zayfln temelinde din inanlarn deil, bu ekilciliin ve arkasndan gelen kltrel ksrln yattn anlamayanlar, bunun sorumluluunu dinin etkisine yklerler ve yler derler: Eer dinin bir yarar olsayd, biz ona sarlanlarn banda gelirdik -bylece, kendi materyalist tavrlarn ve ruh deerlerin ynlendiriciliini reddetmelerini hakllatrmaya alrlar. 14 Yani, ilah vahiy kavram -daha sonra Hz. Musa'nn vahyine yaplan atftan aka anlalmaktadr. 15 Zmnen, onun bozulmam aslndaki. 16 Kar. 29:8 ve 31:14. Bu rnekteki emir, 12. ayetin sonunda ve 13-14. ayetlerde iyilik yapanlara yaplan atf ile balantldr. 17 Bkz. 31:14, not 14. 18 Yani, insan zihn ve ruh olgunluk ya olarak kabul edilen yaa vardnda. Bu ayetin ilk cmlesinde geen eril (mzekker) insan isminin, her iki cins iin de ayn lde geerli olduu unutulmamaldr. 19 Zmnen, ilemi olabileceim herhangi bir sutan dolay. Bkz. 24:31'in son cmlesi ile ilgili not 41. 20 Yani, onlar, yaptklarnn en iyisine gre dllendiririz: kar. 29:7.
859

46. SURE

17 Fakat [yle insan da var ki] kendisine Allah'a inanmay her tavsiye ettiklerinde anne-babasna, Yuh olsun size! diye kr, Benden nce [bu kadar ok] insan gelip gemiken [ldkten sonra] tekrar diriltileceimizi mi sylyorsunuz? 21 Onlar ise Allah'n yardm iin dua eder ve Yazk sana! derler, nk Allah'n vaadi her zaman doru kar! O da: Bu, eski zamanlarn masallarndan baka bir ey deil! diye cevap verir. 18 te bunlar, kendilerinden nce geip gitmi [teki gnahkar] insanlar ve grnmeyen varlklar topluluklar22 ile birlikte [yok olup gitme] cezasna arptrlacak olanlardr. Onlar, kesinlikle kaybedenlerden olacaktr: 19 [teki dnyada] onlarn tm, yaptklar [iyi veya kt] eylere gre tesbit edilmi bir dereceye sahip olacaklardr; ve bylece23 Allah, onlarn yaptklarnn karln tam olarak deyecek ve hi kimseye hakszlk yaplmayacaktr. 20 Hakikati inkara artlanm olanlar atein karsna getirilecekleri Gn, [onlara:] Btn gzel eyler[deki paynz] dnya hayatnda tkettiniz, [teki dnyay hi dnmeden] onlarla sefa srdnz! denilecektir, O halde, bugn yeryznde kstaha byklk tasladnz24 ve hakl olan her eye kar mcadele ettiiniz iin ve yaptnz btn sapknlklarn karl olarak aalanma cezas ile cezalandrlacaksnz! 21 VE D'IN kardeini25 hatrlayn; hani o, gerek kendi bilgisi iinde gerekse bilgisi dndaki zamanlarda26 gereklemi olan [teki] uyarlar(n izlerini)
21 Zmnen, herhangi bir kimsenin yeniden dirildiine veya dirileceine dair hibir iaret/gsterge olmadan. Bu temsl diyalog, yalnz yal ve gen kuaklar arasnda srp giden -ve belki de tabii olan- atmay tasvir etmekle kalmayp ayn zamanda aile ilikilerinin en nemli fonksiyonu ve bylece btn bir sosyal devamlln en temel unsuru olarak din inanlarn/dncelerin sreklilik salama potansiyeline iaret eder. 22 Bkz. Ek III. 23 Bir sonraki fiilin bandaki li taks, dilcilerin lmu'l-kibe olarak tanmladklar bir takdr: yani, bir niyet iareti (olmas iin/olsun diye) deil; sadece, en uygun karl, ve, ve bylece, yahut bu nedenle eklinde olan nedensel bir sralama (causal sequence) gstergesidir. 24 Yani, herhangi bir objektif dayanaklar olmadan, byklk tasladklar iin, lmden sonra bir hayat olmadn ileri srdler. 25 Yani, Hd Peygamber'i (bkz. sure 7, not 48). Hz. Hd'un ve d kabilesinin zikredilmesi, nceki ayetin son cmlesi ile balantldr, nk bu kabile topraklar zerinde hak ve adalet snrlarn ayordu (89:11). 26 Lafzen, elleri arasndan ve arkasndan. Bu deyimsel ifade (2:255, not 247'de aklanmtr), hem Hz. Hd'un kendi zamannda hem de tamamen unutulmu olan gemite, d kavmine ne kadar sapm olduklarn hatrlatmas gereken -ama hatrlatmam olan- ok
860

46. SURE

grerek u kum tepeleri arasnda [yaam olan] halkn uyard: Yalnzca Allah'a kulluk edin! Yoksa ben, sizin dehet verici bir gnde azaba uramanzdan korkarm! 22 Onlar, Sen, dediler, Bizi tanrlarmzdan soutup vazgeirmek iin mi geldin? yleyse, eer hakikat erbab isen, bizi tehdit edip durduun u [akibeti] gerekletir bakalm! 23 O, [Bu akibetin ne zaman gerekleecei] bilgisi Allah katndadr. dedi, Ben, sadece bana emanet edilen mesaj size iletiyorum; ama gryorum ki siz [dorudan ve eriden] habersiz bir kavimsiniz! 24 Sonuta youn bir bulutun vadilerine doru yaklatn fark ettiklerinde,27 Bu, bize [bereketli] bir yamur getirecek olan buluttur! diye haykrdlar. [Ama Hd,] Hayr, dedi, o, sizin [bu kadar mstehz ekilde] abuklamasn istediiniz ackl azab haber veren bir rzgardr. 25 Her eyi Rabbi'nin emriyle yakp ykacak [bir rzgar]! Onlar ylesine arabuk silinip gittiler ki28 geride [bombo] evlerinden baka bir ey kalmaz oldu: Biz gnaha saplanm bir topluluu ite byle cezalandrrz. 26 Ama [ey sonraki dnemin insanlar;]29 Biz size salamadmz bir emniyet iinde onlar yerletirmi ve kendilerine kulaklar, gzler ve [kavrayan] kalpler30 bahetmitik; ama Allah'n mesajlarn reddetmeye devam ettikleri iin ne kulaklar, ne gzleri ne de kalpleri onlara bir fayda salamad; ve [sonunda] alay ettikleri ey tarafndan kuatlp alt edildiler.31 27 evrenizde yaayan32 birok [gnahkar] topluluu bu ekilde yok ettik; ama
saydaki uyarc mesaja bir iaretttir. Biz burada, Allah'n peygamberlerine indirdii vahiylerin dnda, ayrca btn bir tabiatta ve insan toplumunun deien artlarnda aka grnen birok iaret ve uyarclar araclyla insana doru yolu gsterdii gereini dile getiren ince bir hatrlatma ile kar karyayz. 27 Yani, onlar bilmeden akibetlerinin yaklatn grdkleri zaman. 28 Lafzen, sonra yle oldular ki ... vd. Bkz. 69:6-8, d kavmini arkalarnda hibir iz kalmayacak ekilde yok eden kum frtnasn tasvir eden ayetler. 29 Bu hitap, ilk bakta Hz. Peygamber'in adalar ile ilgili grnyorsa da aslnda sonraki kuaklar da kapsamaktadr. d kavmi, yaadklar geni blgede ba edilemeyen bir g idi (kar. 89:8 -btn o topraklarda bir benzeri ina edilmemiti). Ayrca, onlarn dnemindeki sosyal artlar o kadar basit ve daha yksek uygarlklarn mensuplarn kuatm olan belirsizlik ve tehlikelerden o kadar uzakt ki, yeryznde sonraki daha karmak zamanlarn topluluklarndan daha gvenli artlar iinde bulunduklar sylenebilir. 30 Yani, akl ve duyular, ki bu iki karlk fud isminde kapsanmtr. 31 Lafzen, kuatldlar. 32 Yani, hem zaman hem de mekan olarak size yakn olan. Bu ifade, en geni anlamyla,
861

46. SURE

[onlar yok etmeden nce] belki [eri yollarndan] dnerler diye [uyarc] mesajlar[mz] ok ynl ekilde dile getirdik. 28 Peki, kendilerini [O'na] yaklatrrlar midiyle33 tapnmak iin Allah'tan baka ilah olarak setikleri bu [varlk]lar [sonunda] kendilerine yardm ettiler mi? Hayr, tersine onlar yzst braktlar: nk bu [sahte ilahlk] onlarn kendi kendilerini kandrmalarnn ve dzmece hayallerinin rnnden baka bir ey deildi.34 29 HAN35 [ey Muhammed,] Biz bir grup tannmayan/bilinmeyen varl, Kuran' dinleyebilsinler diye sana doru yneltmitik36 ve o(nun mesajlar)n fark eder etmez de37 [birbirlerine] Sessizce dinleyin! demiler ve [okuma] bittiinde kendi toplumlarna uyarc olarak38 dnmlerdi. 30 Onlar, Ey halkmz! diye seslendiler, [Tevrat'tan] geriye hakikat adna ne kalmsa hepsini teyid (ve tasdik) eden,39 Musa[nnkin]den sonra indirilmi olan bir vahyi dinleyip geldik: (ve anladk ki) bu [vahiy] hakikate ve dosdoru yola gtrmektedir. 31 Ey halkmz! Allah'n arsna uyun ve O'na iman edin: O, [gemite ilediiniz btn] gnahlarnz affedecek ve [teki dnyada] sizi ackl azaptan koruyacaktr. 32 Ama Allah'n arsna uymayan, [O'ndan] yeryznde asla kurtulamaz, ve [teki dnyada] O'na kar hibir koruyucu bulamaz: byleleri,
dnyann geri kalan tmn gsterir. 33 Bu yan cmlecik, kurbnen ifadesinin karl olup sadece sahte ve dzmece ilahlar deil, ama ayn zamanda insan ile akn, stn G arasnda araclk yaptklar iddia edilen yaayan veya lm azzlerin/vellerin ilahlatrlmasn da kapsamaktadr. 34 Lafzen, onlarn yalan ve uydurmalar idi. 35 Bkz. sure 2, not 21. Bununla nceki pasaj arasndaki balant, gnaha batm olanlar (ki d kavmi onlarn bir rnei olarak verilmitir) Allah'n mesajlarna kulak vermeyi reddederlerken, ayetin devamnda sz edilen grnmeyen varlklarn onun doruluunu hemen kavramalar ve kabul etmeleri gereinde yatmaktadr. 36 Nefer terimi, kapsad kii says ten ona kadar olan bir grubu ifade eder. Bu pasajda zikredilen olayn Mekke'den Taif'e giden yol zerindeki kk bir vahada meydana geldii sylenir (Taber) -bu, 72:1-15'de anlatlan olay ile ayndr. Muhtemel bir aklama iin bkz. 72:1, not 1. 37 Lafzen, ona katlr katlmaz, yani Peygamber'in onu okumasna. 38 Yani, Kuran akidesinin teblicileri olarak. Uyarclar olarak ifadesi, yukarda geen uyarc mesajlara yaplan atflarla balantldr. 39 M beyne yedeyhi ifadesinin bu ekildeki evirisinin bir aklamas iin bkz. sure 3, not 3. -72:1, not 1'de iaret edildii gibi, Kuran'n Hz. Musa'dan sonra vahyedildiine iaret edilmesi ve Hz. sa'nn herhangi bir ekilde anlmamas, konuanlarn Musev olduklarn gstermektedir: Tevrat'tan parantezini koymamn sebebi budur.
862

46. SURE sapklk iinde kaybolup gitmilerdir.40

33 YLEYSE onlar, [teki dnyay inkar edenler,] gkleri ve yeri yaratm olan ve onlar yaratmaktan yorulmayan41 Allah'n [ayn zamanda] lye yeniden hayat verme gcne sahip olduunu da anlamazlar m? Evet O, kesinlikle diledii her eyi yapma gcne Sahip'tir! 34 Bylece, hakikati inkara artlanm olanlar, atein karsna getirilecekleri ve Bu, gerek deil mi? diye sorulaca Gn Rabbimize andolsun ki yle! diye cevaplayacaklar. [Bunun zerine] Allah, yleyse, hakikati inkar etmenizin karl olan bu azab tadn! diyecektir. 35 YLEYSE [ey inananlar,] kalpleri azim ve kararllkla doldurulmu olan btn Peygamberler gibi skntlara kar sabrl olun ve onlara sabrla katlann. Ve [hakikati inkar edip duran] bu kiilerin hemen azaba arptrlmalarn istemeyin: kendilerine vaad edilen eyin42 [gerekletiini] grdkleri o Gn, [yeryznde] kaldklar sre, onlara [dnyev llerle] ancak bir gnn bir saati kadar43 [ksa grnecek.] Mesaj[mz ite budur.] yleyse hi sapkn bir halktan bakas yok edilir mi?44

40 Bkz. 72:15, not 11. 41 Allah'n yaratma faaliyetinin srekli ve ebed olduu eklindeki Kurn akideye bir iarettir. 42 Yani, lmden sonraki hayat realitesinin. 43 Kuran, bu tebh ile insan zihni tarafndan kavrand ekliyle zaman kavramnn -teki dnyada yaanacak niha realite ile ilgili hibir anlam ifade etmeyen bir kavramnyanltclna iaret etmektedir. 44 Kar. 6:47'nin son cmlesi ve buna ait not 37.
863

47. SURE

47. MUHAMMED
Bu sure, hi phesiz, Medine dneminin ilk vahiylerinden biri, belki de ilkidir. Aada 11. notta da belirtildii gibi, 13. ayet Hicret srasnda vahyedilmi olabilir. Dehhk ve Sad b. Cubeyr'in (Zemaher tarafndan aktarld zere) bunun Mekk sure olduu eklindeki grleri ise ne bir d ne de i kanta dayanmad iin kabul edilemez grnmektedir. Surenin bal, 2. ayetinde zikredilen Muhammed isminden alnmtr; ama sure, arlkl olarak Allah yolunda savamann (ktl) eitli ynlerini ele aldndan Hz. Peygamber'in arkadalar ve hemen ardndan gelen kuak tarafndan Sratu'l-Ktl olarak da adlandrlmtr.

1 HAKKAT inkara artlanm olan ve [bakalarn] Allah yolundan alkoymaya kalkanlar; Allah, ite onlarn btn [gzel ve iyi] ilerini deersiz klacaktr:1 2 man edip doru ve yararl iler yapan ve Rableri tarafndan Muhammed'e indirilen hakikate inanm olanlar ise [Allah'n rahmetine erieceklerdir:] Allah onlarn [gemite iledikleri] kt fiillerini silecek ve kalplerini skna kavuturacaktr.2 3 Bu byledir, nk hakikati inkara artlanm olanlar, sahte ve yalann arkasndan gittikleri halde iman edenler [yalnzca] Rablerinden [gelen] hakikate uyarlar. Allah, onlarn gerek durumu ile ilgili rnek olaylar3 insanlara bu ekilde anlatmaktadr. 4 MD, [savata] hakikati inkara artlanm olanlar4 ile karlatnz zaman
1 Yani, onlarn yukarda zikredilen gnahlar, yapabilecekleri her trl iyiliin ylesine zerine kacaktr ki, bu iyi ve gzel iler Hesap Gn hibir anlam ve deer ifade etmeyeceklerdir (ayrca bkz. aadaki 9. not). Yukardaki ayet, bir nceki surenin son ayetiyle de balantldr: Sapkn bir halktan bakas yok edilir mi? 2 Lafzen, kalplerini [veya akllarn] dorultacaktr/dzeltecektir, nk bl teriminin eitli anlamndan biri de, kalp veya akldr (Cevher). 3 Lafzen, onlarn misallerini (emslehum). nde gelen baz mfessirlere gre bu ifade, yukardaki ayetteki temsl anlatmlar ile balantldr: hakikati inkar edenlerin gzel ilerinin -sahte ve yalann arkasndan gitmeleri sebebiyle- deersiz klnmas ve gerek mminlerin, hakikate uymalarnn sonucu olarak, kt fiillerinin silinmesi (Beav, Zemaher, Rz, Beydv). Daha geni bir adan bakldnda bu yorum, yalnzca yukardaki cmlenin deil, insann hem bu dnyadaki hem de teki dnyadaki ruh konumuna ve gidiatna deinen birok baka Kurn ifadenin de temsl zelliini dikkate almaktadr. 4 Zmnen, ve [bakalarn] Allah yolundan alkoyanlar -bylece 1. ayet ile ilgi kurulmakta ve scak sava meru hale getiren temel art ortaya konmaktadr: imann ve zgrln savunulmas (kar. bu balamda 2:190, not 167). Baka bir deyile, hakikati inkar edenler, Mslmanlarn sosyal ve politik zgrlklerini ellerinden almaya altklar ve imanlarnn ngrd ilkeler dorultusunda yaamalarn imkanszlatrdklar zaman, adil bir sava (cihd) caiz ve hatta gerekli hale gelir. Yukardaki ayetin tm, fiilen devam eden sava ile
864

47. SURE

onlar alt edinceye kadar boyunlarn vurun ve sonra iplerini sklatrn;5 ama sonra ya bir ltuf olarak yahut fidye karl [onlar serbest brakn] ki savan izleri tamamiyle silinebilsin:6 [yapmanz gereken] budur. Ve [bilin ki] Allah dilemi olsayd onlar [bizzat kendisi] cezalandrabilirdi; ama [O, mcadele etmenizi istiyor ki] sizi birbiriniz araclyla snasn.7 Allah yolunda ldrlenlere gelince, Allah onlarn yaptklarn zayi etmeyecektir: 5 Onlara [teki dnyada da] rehberlik yapacak ve kalplerini skna kavuturacaktr, 6 ve onlar kendilerine vaad ettii cennete koyacaktr. 7 Siz ey imana ermi olanlar! Eer Allah[n dvsn]a yardm ederseniz, O da size yardm eder ve admlarnz salamlatrr; 8 hakikati inkara artlanm olanlara gelince, onlar kt bir akibet beklemektedir; nk [Allah], onlarn btn [iyi] ilerini deersiz klacaktr: 9 bu, onlarn Allah'n indirdiine8 nefret duymalar [yz]nden olacaktr; bu sebeple, Allah, onlarn btn yapp-ettiklerini deersiz hale getirecektir! 9 10 Onlar hi yeryznde dolap kendilerinden nce yaam olan [bilinli gnahkar]larn sonlarnn ne olduunu grmediler mi? Allah onlar kkten yok etti: hakikati inkar edenlerin tmn buna benzer (bir akibet) beklemektedir.10 11 Byle [olacaktr,] nk Allah iman edenlerin koruyucusudur, hakikati inkar edenlerin ise bir koruyucusu yoktur.
ilgilidir (kar. 2:191'in ilk blmne ait not 168) ve kesinlikle scak savaa ilk Kurn atf olan 22:39-40'dan sonra nazil olmutur. 5 Lafzen, ba/ipleri sklatrn. Hemen hemen btn mfessirlere gre bu ifade, inkarclarn sava esiri olarak alnmalarn kasdetmektedir. Ayrca, yakn bir gelecekte saldrnn yeniden vuku bulmasn imkansz hale getiren yaptrmlara ve tedbirlere de atfta bulunuyor olabilir. 6 Lafzen, ki (hatt) sava btn izlerini geride brakabilsin. Fidye terimi, ayn zamanda, bu balamda sava esirlerinin karlkl deiimini de kapsar (Zemaher, mm afi'nin bir grne dayanarak). 7 Yani, mminlere imanlarnn derinliini ve fedakarla hazr olduklarn fiil olarak isbatlama ve saldrganlara da, ne kadar hatal olduklarn anlama imkan ve yetenei vermek ve bylece onlar hakikate yaklatrmak iin. 8 nsann stn bir gce kar ahlak bir sorumluluk altnda olduuna ilikin vahiy retisine. 9 Bu cmlenin bandaki fe (bu sebeple) taks, bir sonucu ifade eder: baka bir deyile, hakikati inkar edenlerin fiillerini -bu fiiller iyi olarak nitelendirilseler bile- moral deerlerden yoksun brakan ey, btn ilah vahiylerde mevcut bulunan ahlak sorumluluk dncesini reddetmeleridir. Bu i nedensellik ilkesi, 1. ve 8. ayetlerde geen Allah, btn [gzel ve iyi] fiillerini deersiz klacaktr ifadesinin tam bir aklamasn yapmaktadr. 10 Kar. 6:10 ve ilgili not 9.
865

47. SURE

12 Gerek u ki, Allah, iman edip yararl ve doru iler yapanlar iinden rmaklarn getii bahelere koyacaktr; hakikati inkara artlanm olanlar ise, [bu dnyadaki] hayatlarndan zevk alp hayvanlar gibi yiyip iseler de [teki dnyada] yerleri ate olacaktr. 13 [Ey Muhammed,] Seni (yurdundan) kovan bu toplumdan daha gl nice toplumlar11 yok ettik de onlara bir yardm eden kmad! 14 RABBNDEN [ald] ak bir kanta gre davranan kimse, yapt ktlkleri [her zaman] kendisine gzel grnen ve yalnzca kendi keyfine gre hareket eden kimse ile bir olur mu?12 15 Allah'a kar sorumluluk bilinci duyanlara vaad edilmi olan cennet rnei13 [bir cennet ki] iinde zamann bozamad sudan rmaklar, tad hi deimeyen stten rmaklar, iene lezzet veren araptan rmaklar14 ve saf szme baldan rmaklar var ve iinde [yaptklar gzel ilerin] btn meyvelerini ve Rablerinin mafiretini tadabilme15 (imkan) var: ite bu [cennet], atei mesken edinenlerin ve barsaklarn paralamas iin yakc mitsizlik sularn16 imeye mahkum edilenlerin [hak ettikleri karlk17] ile bir olur mu? 16 imdi bu aresiz gnahkar]lar arasnda seni [ey Muhammed] dinliy[or grn]enler var,18 ama yanndan ayrldktan sonra [senin mesajn] anlam olanlara19 [kmseyici bir edayla] O imdi ne anlatt bakalm? diye sorarlar.
11 Bkz. 6:131, not 116. Bu ayetin, Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicretinin ilk gecesinde nazil olduu sylenir (bni Abbs'dan rivayeten Taber). 12 Lafzen, ... davranan kimse, ... kimse gibi olur mu? 13 Bu ayeti evirirken, Zemaher'nin ona ykledii ve Rz'nin de destekledii gramatik yapnn btnln esas aldm. Bu yap iinde cennetin temsl olarak tanmlanmas -ki iinde ... rmaklar vardr ifadesi ile balayp Rablerinin mafireti szleriyle biten blmaklayc bir ara deyitir (cmle-i mutariza). rnek (mesel) terimine gelince, bu terim Kuran' okuyan ve dinleyenlere onun teki dnya ile ilgili tasvirlerinin tamamiyle temsl olduunu vurgulamay amalamaktadr: bkz. bu balamda 13:35 ile ilgili not 65'te aktarlan Zemaher'nin grleri. 14 Kar. 37:45-47, zellikle ayet 47: o ne arpar ve ne de sarho eder. 15 Lafzen, ve orada onlar [yani, Allah'a kar sorumluluk bilinci duyanlar]... sahip olacaklar. 16 Lafzen, ar scak [yahut kaynar] su. Bu mecazn bir aklamas iin bkz. 6:70 ile ilgili not 62. 17 Bu parantez ii aklama, Zemaher'nin yukardaki cz hakkndaki aklamasn yanstmaktadr. 18 Kar. 6:25 ve 10:42-43. 19 Lafzen, kendilerine bilgi verilmi olanlara, yani, hakikatin [bilgisi] yahut senin
866

47. SURE

Byleleri, kalpleri Allah tarafndan mhrlenmi olanlardr, nk onlar [her zaman] sadece kendi tutku ve ihtiraslarna uymulardr.20 17 Doru yola ula[mak istey]enlere gelince, Allah, onlarn [kendi] rehberlii[ne uyma arzu ve yetenekleri]ni oaltr ve Allah'a kar sorumluluk bilinlerinin derinlemesini salar.21 18 yleyse onlar, [kalpleri mhrlenmi olanlar,] Son Saati mi bekliyorlar, onun anszn gelmesini mi? phesiz o(nun gelecei) imdiden haber verilmitir!22 O bir kez balarna geldikten sonra, [gemi gnahlarn] hatrlamalarnn onlara ne faydas olacak?23 19 O halde, [ey insanolu,] bil ki Allah'tan baka ilah yoktur, ve [hl vakit varken] kendi gnahlarnn ve teki btn mmin erkek ve kadnlarn [gnahlarnn] balanmasn dile: nk Allah btn geli-gidilerinizi ve [dinlenmek iin] btn kallarnz bilir.24 20 MANA ermi olanlar: [Bize mcadele izni veren] bir vahiy indirilmeli deil miydi? 25 derler. Ama, imdi savatan bahseden ak ve kesin hkml bir vahiy26 indirildiinde kalpleri hastalkl olanlarn, sana [ey Muhammed,] lm korkusundan baylmaktaym gibi baktklarn grrsn! Ve fakat onlar iin en iyisi, 21
mesajn[n bilgisi] verilen mminlere. Yukarda sz edilen insanlar, hem Hz. Peygamber'in adalar arasnda bulunan ikiyzller, hem de Kuran mesajna sayg ile yaklayor grnen, ama aslnda onda bir anlam ve deer olduunu kabule yanamayanlardr. 20 Yani, kalplerinin mhrlenmesi (bunun bir aklamas iin bkz. 2:7 ile ilgili not 7), onlarn yalnz kendi tutku ve ihtiraslarna uymalarnn bir sonucudur. 21 Lafzen, ve onlara Allah'a kar sorumluluk bilinlerini (takvhum) verir. 22 Lafzen, onun iaretleri imdiden gelmitir: Son Saat'in kanlmazl ile ilgili bir ok Kurn habere ve ayn zamanda, her nyargsz zihnin, btn mahlukatn madd anlamdaki gelip-geiciliini grmesini salayan akla iaret. 23 Yani, Son Saat gelip attnda, gnah ilediklerinin farkna varmalar ve gecikmi pimanlklar onlara ne fayda salayacaktr? 24 Yani O, btn yaptklarnz ve yapamadklarnz bilir. 25 Sre terimini burada ve sonraki cmlede vahiy olarak evirdim, nk sava meselesi ile ilgilenen tek sure yoktur, tersine birok surede bu konuya eitli atflar yaplmaktadr; ve bu karlk, sure teriminin hem bu balamdaki, hem de 9:86'daki anlamn oluturmaktadr. Ayrca bu ayet, H. 1. ylda, mminlere, her ne zaman kendilerine kar haksz bir sava alrsa savaa girmelerine kesin bir dille -ve ilk defa- izin veren 22:39. ayetin nzulnden nceki dneme aittir. (Bu balamda bkz. 22:39'a ait not 57.) 26 Bu, 22:39-40'a bir atftr. Muhkem (ak ve kesin hkml) ifadesinin bir aklamas iin bkz. 3:7'ye ait not 5 (nceki cmlede olduu gibi, sure terimi burada da istisna olarak vahiy eklinde evrilmitir).
867

47. SURE

[Allah'n arsna] uymak ve [O'nun] rzasn kazanabilecek bir sz (sylemek)tir:27 konu [O'nun indirdii vahiy tarafndan] zmlendii iin Allah'a kar sadk olmak onlarn kendi iyilii iindir. 22 [Onlara sor:] Siz, [Allah'n buyruundan] uzaklatktan sonra, [kendi eski yollarnza dnmeyi tercih ederek] yeryznde bozgunculuk yapar ve [bir kez daha] akrabalk balarnz koparr mydnz?28 23 Byleleri, Allah'n gzden kard, [hakikatin sesine kar] sarlatrd ve [a kar] gzlerini krletirdii kimselerdir!29 24 yleyse, onlar bu Kuran zerinde hi dnmezler mi? Yoksa kalpleri zerinde kilitler mi var? 25 GEREK U K, kendilerine doru yol apak gsterildikten sonra srtlarn [bu mesaja] dnenler [byle yaparlar, nk] eytan onlarn hayallerini ssleyip bezemi ve onlar sahte ve dzmece mitlerle doldurmutur: 26 [evet, srtlarn ona dnerler,] nk30 onlar, Allah'n vahyettii her eyden nefret edenlere, Baz konularda31 sizin grlerinizle uyuuyoruz derler. Ama Allah onlarn gizledikleri dncelerini bilir: 27 Peki, melekler onlar ldkten sonra bir araya toplayp yzlerine ve srtlarna vururken ne olacak halleri?32 28 Byle olacaktr, nk onlar Allah'n knad eylere uydular ve

27 Yani, O'nun yolunda mcadele etmeye hazr olmay ifade etmektir: bu, kavlun marfun ifadesinin bu anlam rgs iindeki karldr. 28 Yukardaki parantez ii ifadeler, hemen hemen btn klasik mfessirlerin bu pasaj hakkndaki aklamalar ile uyum iindedir. Onlar, yukardaki belgat gerei soruyu, slam ncesi Arap dnyasnn iinde bulunduu kaosa, anlamsz ykc savalara ve slam'n sayesinde kurtulduklar ahlak karanla bir iaret olarak grrler. Yine de bu ayet, iinde yer ald pasajn tm gibi, zaman st bir muhtevaya sahiptir. 29 Kar. 2:7'de inat zalimlerin kalplerinin Allah tarafndan mhrlenmesine atf. 30 Lafzen, byledir, nk ... vd. 31 Lafzen, meselenin bir ksmnda veya baz ksmlar zerinde: yani, [Ey ateistler,] biz, Allah' veya yeniden dirilmeyi yahut vahiy gereini inkar etmeniz konusunda sizinle ayn grte deilsek de, Muhammed (s)'in bir dzenbaz ve Kuran'n o'nun uydurmas olduu konusunda size katlyoruz (Rz). Doru yol kendilerine gsterildikten sonra srtlarn [bu mesaja] dnenler ile, ilk bakta, Hz. Peygamber zamannda dinin savunulmas iin savamay reddetmi olan ikiyzller ve yarm gnll Mslmanlar kasdedilmektedir; ancak daha geni anlamda bu tanmlama, her dnemde, Kuran retilerinin etkisinde kalan ama onun Allah tarafndan vahyedildiini kabule yanamayan ve bu nedenle ona ahlak olarak balanmayan btn herkes iin geerlidir. 32 Bkz. 8:50, not 55.
868

47. SURE

O'nun honutluk[la karlayaca her ey]den33 nefret ettiler: bylece Allah, onlarn btn [gzel] fiillerini deersiz klmtr. 29 Yoksa, kalplerinde hastalk olanlar zannederler mi ki Allah onlarn ahlak zaaflarn aa karmayacak?34 30 Eer dileseydik onlar sana aka gsterirdik ki grnr/d iaretlerine bakp35 onlar kesin olarak tehis edebilesin: ama [yle olsa bile,] sen onlar seslerinin tonundan36 mutlaka tanrsn. Ve Allah yaptnz her eyi bilir [ey insanlar:] 31 ve hepinizi mutlaka snayacaz ki [Bizim yolumuzda] stn gayret gsterenleri ve skntlara gs gerenleri (dierlerinden) ayrabilelim:37nk biz, btn iddialarnz[n38 doruluunu] deneyeceiz. 32 Gerek u ki, hakikati inkara artlanm olan ve [bakalarn] Allah yolundan alkoyanlar ve doru yol rehberlii kendilerine tevd edildikten sonra [bu ekilde] kendilerini (Allah'n) Elisi'nden koparanlar39 hibir ekilde Allah'a bir zarar veremezler; ama Allah, bunlarn btn fiillerini deersiz klacak, boa karacaktr. 33 Siz ey imana erenler! Allah'a ve Eli'ye itaat edin, ve [iyi/gzel] fiillerinizi heder etmeyin!
33 Sahte ve yalann arkasndan gitmeye deinen bu surenin 3. ayetinin ilk cmleciine bkz. Bu rnekte, O'nun honutluk[la karlayaca ey], mminlerin, gerektiinde dini savunmak iin hayatlarn feda etmeyi gze almalardr. 34 Zin (oulu ezn) ismi, ncelikle, nefret yahut kin anlamna gelir: daha geni anlamyla, kiinin, olumsuz zelliklerini, eilimlerini yahut isteklerini yanstr (Cevher): bu nedenle, bir ahlak kusur veya zaaf ma eder. 35 Lafzen, ... iaretleriyle: Allah'n hi kimseye, baka birinin kalbine veya beynine, grnr/d iaretler vastasyla olduunca gibi, berrak bir nfz etme zellii vermediine iaret. 36 Lafzen, konumasnn tonundan (lahn): gerek bir mminin ikiyzlleri grnr/d bir iaret (sm) olmadan da tanyabileceini gsterir. 37 Kar. 3:140, ki orada alime fiili ayn ekilde evrilmitir. 38 Lafzen, haberlerinizin -yani, inan konusuyla ilgili btn iddialarnzn. Buradaki deneme, kiinin herhangi bir fedakarla, hatta kendi hayatn feda etmeye hazr olup olmamas ile ilgilidir; nk bu surenin byk blm Allah yolunda adil sava (cihd) konusunu ele almaktadr. 39 kk'nun yukardaki ekilde evrilmesi konusunda bkz. 8:13, not 16. Eliden kendisini koparmak, tabii ki, o'nun mesajn reddetmeyi ve bu zel balamda, Kuran'n adil bir dv urunda, yani dinin yahut zgrln savunulmas iin yapt sava arsn reddetmeyi gsterir (bkz. 2:190, not 167).
869

47. SURE

34 Hakikati inkara artlanm olan ve [bakalarn] Allah yolundan alkoyan ve sonra hakikat inkarclar olarak lenlere gelince; Allah onlara mafiretini balamayacaktr! 35 BYLECE, [adil bir dv urunda mcadele ettiinizde,] korkup gevemeyin ve bar iin yalvarp yakarmayn: Allah sizinle beraber olduuna gre [sonunda] mutlaka siz stn geleceksiniz40 ve O, sizin [iyi ve gzel] fiillerinizi zayi etmeyecektir. 36 Bu dnya hayat, bir oyundan ve geici bir elenceden ibarettir: ama eer [Allah'a] inanr ve O'na kar sorumluluk bilinci duyarsanz size (hak ettiiniz) her trl dl balayacaktr. Dikkat edin! O sizden sahip olduunuz btn varlklar [kendi dvs urunda feda etmenizi] istemez:41 37 [nk,] O her eyinizi isteseydi ve sizi zorlasayd42 [onlara] cimrice sarlrdnz ve bylece sizin ahlak zaaflarnz43 ortaya karm olurdu.
40 Yani, sava kendi aleyhlerine de sonulansa, hakikat ve adalet urunda savama bilinci, mminlerin kararllklarn arttracak ve onlarn gelecekteki ihtiamlarnn kayna olacaktr: kar. 3:139. 41 Bu dnya hayat bir oyundan ve geici bir elenceden ibaret olmasna ramen Allah, mminleri meru zevklerinden yoksun brakmay istemez ve bylece varlklarnn yalnzca kk bir blm ile kendi yolunda fedakarlk yapmalarn bekler. Bu pasaj, klasik mfessirlerin byk ksmnn yukardaki ayet ile ilgili olarak iaret ettikleri gibi, Mslmanlarn gelirlerinin ve mlklerinin yzde 2.5'u orannda zekt (arndrc ykmllkler) ad altnda demeleri gereken yllk zorunlu vergi mkellefiyetine bir n iarettir (parantez ii ifadenin sebebi budur). Bu verginin gelirleri, Kuran'n Allah urunda [lafzen, yolunda] diyerek tanmlad ey iin, yani, Dinin/nancn korunmas ve teblii ve toplumun refah iin harcanmaldr; bu ykmlln ruhsal amac ise, Mslmann mal varln ihtirasn ve bencilliin kirlerinden arndrmaktr. (Unutmayalm ki zektn mecbur klnmas, Medine dneminin balarnda, yani bu surenin vahyedildii zaman ile hemen hemen ayn dnemde gereklemitir.) 42 Zmnen, btn mal varlnzdan ayrmak iin. 43 Ezn'n ahlak zaaflar olarak evrilmesi konusunda bkz. not 37. Bu balamda ezn terimi 91:8'deki fucr ile aa yukar ayn anlama sahiptir. Buradan karlacak sonu udur: insan zayf yaratlm olduundan (4:28), mminler zerine ok fazla yk yklemek, kendi kendini zayflatma (self-defeating) olurdu, nk imann artmas yerine yok olmasyla da sonulanabilirdi. Bu pasaj, insan tabiatn, olduu gibi, btn Allah vergisi karmakl ve i elikileri ile dikkate alan ve bu nedenle, ilke olarak (a priori) imkansz bir ideali insan davranna temel almayan Kuran'n stn gerekiliini gsterir. (Kar. 91:8, insan kiiliinin hem ahlak zaaflarla hem de Allah'a kar sorumluluk bilinci ile donatlm olduundan sz eden ayet -ilgili not 6'da aklanm olan ifade.)
870

47. SURE

38 Bakn, [ey mminler,] sizler Allah yolunda snrszca harcama yapmaya arlyorsunuz: ama sizin aranzda [bile] cimrice davrananlar var! Ve kim [Allah yolunda] cimrice davranrsa, sadece kendisine kar cimrilik yapm olur: nk Allah kendi-kendine yeterlidir, halbuki siz [O'na] muhtasnz; ve ayet [O'ndan] yz evirirseniz, baka toplumlar sizin yerinize geirir ve onlar sizin gibi yapmazlar!

871

48. SURE

48. FETH
Hicret'in 6. ylnn sonuna doru Hz. Peygamber, arkadalaryla birlikte Mekke'ye kk hac ya da umre ziyareti yapmaya karar verdi. Yaklak alt yllk sre zarfnda Medine'deki slam toplumu ile Mekke'nin mrik oligarisi arasnda az veya ok srekli bir sava durumu bulunmasna ramen Hz. Peygamber bu ziyareti srasnda herhangi bir atma meydana gelmesini beklemiyordu. nk Mekke'yi ziyaret edecei ay olan Zilkade ay, kutsal Arap geleneklerine gre, zellikle Mescid-i Harm iinde ve evresinde btn atmalarn yasak olduu drt kutsal/haram aydan biri idi. Medine blgesindeki baz mttefik bedev kabilelerine Hz. Peygamber'in bu ziyaretine katlmalar iin davet yapld, ama ounluu u veya bu bahane ile katlamayacaklarn bildirdiler (bkz. bu surenin 11. ayeti ile ilgili not 10). Bylece, Mekke'ye doru yola kan Hz. Peygamber'in grubu, yalnz 1400-1500 kiiden oluuyordu ki bunlarn ou ihrm kyafeti iindeydiler ve knlarndaki kllardan baka bir silahlar yoktu. Hz. Peygamber'in yaklatn renen Mekkeliler, btn Arap geleneklerini ineyerek haclarn ehre giriini silah zoruyla engellemeye karar verdiler. Hlid b. Veld (iki yldan az bir sre sonra Mslman olacakt) komutasndaki ikiyz atldan oluan bir mfreze, Hz. Peygamber'in adamlarnn yolunu kesmek iin yola karld. Bu arada birka bin kiilik ar silahl gruplar da Mekke evresinde mevzilendiler. Hz. Peygamber hem savamay istemediinden, hem de savaacak gte olmadndan Bir-i Usfn'dan (Mekke'ye yaklak bir gnlk yolculuk mesafesinde bulunan bir yer) Bat'ya doru yneldi ve arkadalar ile birlikte sonraki birka gn geirecei Hudeybiye dzlnde yerleti. Orada Mslmanlar ile Mekke oligarisi arasnda mzakereler balad. Her iki taraftan eitli temsilcilerin yrtt baz n grmelerden sonra, Hz. Peygamber, Osman b. Affn' (en etkin Mekke kabilelerinden birine mensup idi) eli olarak gnderdi. Hz. Osman'n Mekke'ye varmasndan ksa bir sre sonra ldrld sylentileri Hudeybiye'deki Mslmanlarn kampna ulat. Bunun zerine, Mekkeli'lerden acmasz bir saldr beklentisi iinde olan Hz. Peygamber, arkadalarn yabani bir akasya aacnn altnda toplayarak, byk bir heyecan iinde, onlardan metin olacaklar ve lnceye kadar savaacaklar taahhdn ald. Ve bu surenin 18. ayetinin nzulnden sonra bu Aa And, tarihe Beyatu'r-Rdvn ([Allah'n] Rzas And) olarak geti. Birka gn sonra Hz. Osman'n ld rivayetlerinin yanl olduunun anlalmas ve Hz. Osman'n Hudeybiye'ye dnmesi ile Mekkelilerin bir uzlamaya varmaya hazrlandklar anlald. Sonunda, Mekke ile Medine arasnda on yl boyunca hibir sava yaplmamasn ve Hz. Peygamber ile arkadalarnn o yl Mekke'ye girmekten vazgemelerini ama sonraki yllarda Mekke'ye gelmekte serbest olduklarn ngren bir anlama yapld. Hz. Peygamber, ayrca, Mekkeli bir ocuun veya velayet altndaki baka bir kiinin babasnn veya velisinin izni olmadan Mslmanlara teslim olmas halinde, geldii yere iade edileceini kabul etti. Ama Hz. Peygamber'in arkadalarndan biri -gen yahut yal olsun- kendi isteiyle Kurey'e giderse geri verilmeyecekti. Bu son hkm ilk bakta Mslmanlarn aleyhine grndyse de, Hz. Peygamber'in onu dinde zorlama yoktur (2:256) prensibi uyarnca kabul ettii akt. Hudeybiye Antlamas, slam'n gelecei asndan bir dnm noktas oldu. Alt yllk sre iinde ilk defa Mekke ile Medine arasnda bar ilikiler kurulmaya baland ve bylece
872

48. SURE slam dncelerin Arap mrikliinin kalesine nfz etme yolu alm oldu. Hudeybiye'deki Mslmanlarn kampn ziyaret etme frsat bulan Mekkeliler, Muhammed (s)'in izleyicilerinin birlii ve cokusu karsnda derinden etkilenmi olarak dndler ve birou o'nun tebli ettii inan sistemine kar dmanlklarnda tereddt gstermeye balad. Srekli sava hali sona erer ermez ve her iki taraftan insanlar serbeste grmeye balar balamaz, Hz. Peygamber'in evresinde yeni Mslmanlar, nce onlarca, sonra yzlerce, sonra da binlerce yeni Mslman toplanmaya balad -yle ki, iki yl sonra mrik Kureyliler antlamay bozduklarnda Hz. Peygamber hibir direnile karlamadan Mekke'yi zaptedebilirdi ve zaptetti de. Bylece, grnte olmasa bile gerekte Hudeybiye Antlamas slam'n btn Arabistan zerindeki moral ve politik stnlnn ncs oldu. Btn otoritelerin ittifakyla, bu zaferi kutlayan sure, Hz. Peygamber'in Hudeybiye'den Medine'ye dn esnasnda nazil olmutur. 1 GEREK U K [ey Muhammed,] Biz senin iin apak bir zaferin1 nn

atk, 2 bylece Allah, senin hem gemite hem de gelecekteki btn hatalarna kar balaycln gsterecek;2 ve [bylece] btn nimetlerini sana verecek ve seni dosdoru bir yola sevk edecektir;3 3 ve Allah sana gl yardm elini uzatacaktr. 4 Mminlerin kalplerine sknet balayan4 O'dur, ki gklerin ve yerin btn glerinin Allah'a ait bulunduunu ve Allah'n her eyi bilen ve gerek hikmet Sahibi olduunu grerek, imanlarn daha da salamlatrabilsinler;5 5 ve Allah, mmin erkek ve kadnlar, mesken olarak, iinden rmaklarn getii bahelere kabul etsin ve [gemite iledikleri kt] fiilleri silsin: bu, Allah katnda gerekten byk bir kurtulutur. 6 Ve [Allah] ikiyzl erkek ve kadnlar ve Allah'tan bakasna ilahlk yaktran erkek ve kadnlar [teki dnyada] azaba urat[may dile]mitir: bunlarn tm

1 Yani, slam'n Arabistan'da daha sonra kazanaca zaferlere kap aan Hudeybiye Antlamas'nn salad manev stnln. (Bkz. daha sonraki ayetlerde anlatlan bu tarih olaya ilikin birok deinmeye aklama getiren giri notu.) 2 Lafzen, ki Allah, hem gemi hem de gelecek btn gnahlarn affedebilsin -bylece hatadan mnezzeh olmann yalnz Allah'a mahsus olduu, ve ne kadar yce olursa olsun her insann zaman zaman hata yapabilecei dolayl ekilde anlatlm olmaktadr. 3 Zmnen, vazifeni yerine getirmene doru, ki Hudeybiye Antlamas bunu aka haber vermitir. 4 Yani, sayca az ve gerek anlamda silahsz olmalarna ramen onlara ok daha gl dman birlikleri karsnda soukkanllk ve cesaret kazandran. 5 Lafzen, imanlarna iman ekleyebilsinler, Allah'n ... olduunu grerek. Bu son blm aklayc bir yan cmlecik olduundan, anlam daha ak verebilmek iin evirimde yerini deitirip baa getirdim.
873

48. SURE

Allah hakknda kt, uygunsuz dnceler tarlar.6 Ktlk onlar her taraftan kuatr ve Allah'n gazabna urarlar: O, [rahmetinden] onlar dlam ve onlar iin cehennemi hazrlamtr: ne kt bir var yeridir oras! 7 Gklerin ve yerin btn gleri Allah'a aittir: ve Allah kudret Sahibidir, hikmet Sahibidir! 8 GEREK U K [ey Muhammed,] Biz seni [hakikatin] bir ahidi, bir mjdeci ve bir uyarc olarak gnderdik 9 ki siz [ey insanlar,] Allah'a ve Elisi'ne inanasnz, O'nun izzetini takdir edesiniz, O'na sayg gsteresiniz ve sabahtan akama7 O'nun ann yceltesiniz. 10 Sana ballklarn bildirenler, Allah'a ballklarn gstermi olurlar: Allah'n eli onlarn elleri zerindedir.8 O halde, kim ahdini bozarsa yalnzca kendi aleyhine bozmu olur: ve kim Allah'a kar taahhdne uyarsa [Allah] ona byk bir dl ihsan edecektir. 11 Geride kalan9 bedevler sana: Mallarmz ve ailelerimiz[e bakma mecburiyeti] bizi (gelmekten) alkoydu: yleyse [ey Muhammed,] Allah'tan bizim iin mafiret dile! diyecekler. [Bylece] onlar kalplerinde olmayan bir eyi dile getiriyorlar.10 De ki: Allah size bir zarar vermek veya yarar salamak isterse, kim Allah'n
6 Yani, Allah'n varln ve insann O'na kar sorumluluunu inkar ederler yahut O'nun birlii/teklii kavramn ihlal ederler. 7 Lafzen, sabah ve akam, yani her zaman. 8 Bu, ilk bakta, Hudeybiye'de toplanan Mslmanlarn Hz. Peygamber'e sunduklar inan ve ballklarna (beyatu'r-rdvn) (bkz. giri notu) iaret etmektedir. Bu tarihsel delaleti dnda yukardaki cmle, ayn zamanda, kiinin Allah'n elilerine inanmasnn, anlam ve ama olarak bizzat Allah'a inanmakla e anlaml olduunu ve bylece Allah'a itaat etme isteinin O'nun Elisi'ne de itaat gerektirdiini anlatr. Allah'n eli onlarn elleri zerindedir ifadesi, yalnzca, Hz. Peygamber'in btn arkadalarnn kendisine ballklarn bildirmek iin el skmalarna iaret etmeyip ayn zamanda Allah'n onlarn ballklarna ahit olduunun da mecaz bir ifadesidir. 9 Lafzen, arkada braklm olan: yani, ifr, Muzeyne, Cuhayne, Eca, Eslem ve Zeyl kabilelerine mensup bedevler. Bu kabileler, Hz. Peygamber'in mttefiki olmalarna ve zahiren Mslmanl kabul etmi bulunmalarna ramen Hz. Peygamber'in Mekke'ye yapt (Hudeybiye Antlamas ile sonulanan) yryne katlmay eitli bahaneler ileri srerek reddettiler, nk Mekkeli'lerin savaa gireceklerini ve sonuta silahsz Mslmanlar imha edeceklerini dnyorlard (Zemaher). Ayetin devamnda zikredilen mazeretler, Hz. Peygamber'in ve arkadalarnn Medine'ye baar ile dnmelerinden sonra beyan edilmiti; gelecek zaman kipindeki se-yekln'un kullanlmasnn sebebi budur. 10 Onlarn ileri srdkleri mazeretlerin tamamen iki-yzlce olduuna iaret.
874

48. SURE istedii bir eyi geri evirebilir?11 Hayr, (kimse eviremez,) ama Allah

yaptklarnzdan tamamiyle haberdardr! 12 Siz zannettiniz ki Eli ve mminler bir daha ailelerine ve akrabalarna dnemeyecekler: ve bu, kalplerinize gzel grnd.12 Siz [bu tr] haince dncelere kapldnz, nk her zaman gzelliklerden yoksun bir topluluk oldunuz! 13 Allah'a ve Elisi'ne inanmayanlara gelince, Biz bu tr btn hakikat inkarclar iin yakc bir ate hazrlamzdr! 14 Gklerin ve yerin hakimiyeti Allah'ndr: O, dilediini balar, dilediini azaba uratr; ve O, gerekten ok balaycdr, bir rahmet kaynadr.13 15 Siz [ey mminler,] ganimet vaad eden bir savaa katlmak iin yola ktnz zaman14 [daha nce] geride kalm olanlar: Brakn sizinle gelelim! diyecekler; Allah'n Szn deitirmek iste[diklerini bylece gsterecek]ler.15 De ki: Bizimle hibir zaman gelemeyeceksiniz: Allah daha nce16 [ganimetleri kimin kazanacan] bildirmitir. Bunun zerine onlar: Hayr, aslnda bizi[m ganimetten alacamz pay] kskanyorsunuz! diye [kendilerinden emin bir ekilde] cevap verecekler. Hayr, (tersine) onlar hakikati ok az kavrayabilirler! 16 Arkada kalan bu bedevlere de ki: Yaknda ok gl bir topluma kar
11 Lafzen, kim, Allah'tan sizin adnza [elde edilebilecek olan] bir eyi elde etme gcne sahiptir?: eviride daha anlaml bir ifade salayabilmek iin yeni bir karlk bulmay zorunlu klan bir cmle yaps. 12 Bu, bedevlerin gerekte Mslmanlardan daha ok mrik Kurey'e sempati beslediklerine iarettir. 13 Allah'n, en kat gnahkarlar bile gerekten pimanlk duyup yollarn deitirmeleri halinde affedebileceini anlatmaktadr: Hz. Peygamber'in 16. ayete gre sylemesi gereken sze iaret. 14 Lafzen, ganimet almak iin yola ktnz zaman: yani, Hz. Peygamber'in kendileriyle bir antlama yapt Mekkeli Kurey zerine yaptnz sefer dndaki bir sefer iin. Bu, genelde Hayber Yahudilerine kar giriilecek savaa (H. 7. ylda) bir atf olarak grlmekte, ama aslnda daha genel bir anlam tamaktadr. 15 Bu, 8:1'e atftr: Btn ganimetler Allah'a ve O'nun Elisi'ne aittir -ki bu ayet ile ilgili 1. notta iaret edildii gibi, hibir mnferit savann savata elde edilen ganimet zerinde bir pay sahibi olamayacana iaret eder. Ayrca, ganimet iin savamak yalnz imann ve zgrln savunulmas iin (kar. sure 2, not 167) giriilecek ve bask ve zulm kalmayncaya ve yalnz Allah'a kulluk edilinceye kadar (bkz. 2:193 ve ilgili not 170) srdrlecek Allah yolunda sava prensibi ile eliir. Ayetin devamnda zikredilen Hz. Peygamber'den beklenen cevap bu prensibe atfta bulunmaktadr. 16 Yani, H. 2. ylda nazil olan Enfl suresinin ilk ayetinde (bkz. nceki not).
875

48. SURE

[savamaya] arlacaksnz:17 onlarla [siz lnceye], yahut onlar teslim oluncaya kadar savaacaksnz. Ve sonra, [bu arya] uyarsanz Allah size gzel bir mkafat ihsan edecek: ama imdi18 olduu gibi (yine) vazgeerseniz sizi iddetli bir cezaya arptracaktr. 17 Krn, topaln ve hastann [Allah yolunda savamaktan uzak kalmalarndan dolay] bir sorumluluklar yoktur;19 ama her kim [fiilen veya kalben20] Allah'n ve Elisi[nin ars]na uyarsa Allah onu iinden rmaklarn getii cennetlere sokacaktr; kim de yz evirirse onu byk bir azaba arptracaktr. 18 [EY MUHAMMED,] o aacn altnda21 sana ballklarn bildiren mminlerden Allah raz olmutu, nk onlarn kalplerinden geeni biliyordu; bylece Allah, onlara bir i huzuru balad ve yaknda gerekleecek bir zafer[in22 mjdesi] ile onlar dllendirdi 19 ve elde edecekleri birok sava ganimeti [ile]: nk Allah gerekten kudret ve hikmet Sahibidir. 20 [Ey mminler!] Allah size daha birok sava ganimeti vaad etti: O, bu [dnyev kazan]lar nceden23 size ihsan etmi ve [dman] toplumun ellerini zerinizden ektirmitir ki [sizden sonra gelenlere24] bu [i huzurunuz] bir rnek olsun ve Allah hepinizi dosdoru yola iletsin. 21 Hl kavraynz dnda bulunan [ama] Allah'n imdiden [sizin iin] hazrlad daha baka [kazanlar da]25 var: nk Allah dilediini yapma gcne sahiptir. 22 Ve [imdi,] eer hakikati inkara artlanm olanlar, size kar savaa girerlerse muhakkak arkalarn dner[ek kaar]lar ve ne kendilerini koruyacak ne de yardm
17 Bu, Bizansllar ile Persler arasnda daha sonra vuku bulacak savaa ilikin gayb bir haberdir. 18 Lafzen, daha nce, yani Hudeybiye Antlamas ile sonulanan sefer srasnda. 19 Bu kategori, kiiyi Allah yolunda savaa aktif olarak katlmaktan alkoyan her tr eksiklik veya sakatl mecazen ifade eder. 20 Allah'n arsna kalben uyma, madd olarak mcadele edemiyecek durumda bulunan, ama kalben savalarla birlikte bulunan kiiler iin geerlidir. 21 Yani, Hudeybiye'de (bkz. giri notu). 22 Birok mfessir, bu ifadenin, Hudeybiye Antlamas'ndan birka ay sonra meydana gelen Hayber'in fethi ile balantl olduunu sylerler. Ama aslnda burada kasdedilen anlamn daha geni olmas kuvvetle muhtemeldir: yani, H. 8. ylda Mekke'nin kansz bir ekilde fethedilmesi, slam'n btn Arap Yarmadasnda stnlk salamas ve nihayet, Hz. Peygamber'in halifeleri dneminde slam Birlii'nin olaanst genilemesi. 23 Zmnen, teki dnyada verilecek olandan nce. 24 Rz'nin yorumu. 25 Yani, teki dnyada niha mutlulua nail olma.
876

48. SURE

edecek kimse bulamazlar:26 23 Allah'n yntemi teden beri hep byledir ve siz Allah'n ynteminde hibir deime bulamazsnz!27 24 Sizi onlara muzaffer kldktan sonra Mekke vadisinde onlarn ellerini sizin zerinizden, sizin ellerinizi de onlarn zerinden eken O'dur; ve Allah yapm olduunuz her eyi grmektedir.28 25 [Dmanlarnz sizin elinizden almam, onlarn hatr iin deildir:29 nk] onlar, hakikati inkara artlanm olan, sizi Mescid-i Harm'dan30 alkoyan ve kurbanlarnzn yerine ulamasna31 engel olanlardr. stemeden ineyip geebileceiniz32 ve bilmeden, kendileri yznden byk bir hata ileyebileceiniz [Mekke'deki] mmin erkekler ve kadnlar olmasayd [evet, eer bunlar olmasayd ehre savaarak girmenize izin verilirdi: ama savamanz yasakland33] ki Allah [zaman geldiinde] dilediine rahmetini ihsan edebilsin.34 Eer onlar, [Bizim rahmetimizi hak edenler ile gazabmza urayanlar, sizin

26 Bu ilah haber, Hudeybiye Antlamas'ndan sonraki kesintisiz slam zaferler ve sonuta Atlantik Okyanusu'ndan in snrlarna kadar uzanan bir imparatorluun kurulmas biiminde gerekleti -yukardaki vaadin artl zellii iin bkz. 3:111, not 82. 27 Allah'n Yntemine (snnetullh) yaplan bu atf ikili bir anlama sahiptir: bir taraftan, eer [gerekten inanyorsanz (insanlarn) en stn olursunuz (3:139); dier taraftan, insanlar kendi zlerini/i dnyalarn deitirmedike Allah onlarn durumunu deitirmez (13:11): her ikisinde deime kavramnn hem olumlu, hem de olumsuz armlarna atf yaplmaktadr. 28 Hudeybiye Antlamasnn gereklemesinden ksa bir sre nce, -otuz ile seksen kii arasnda deien sayda- bir Kurey asker birlii Hz. Peygamber'in kampna saldrd, ama silahsz Mslmanlar onlar yenilgiye urattlar ve esir aldlar; antlamann imzalanmasndan sonra da Hz. Peygamber, esirleri hi zarar verilmemi bir ekilde serbest brakt (Mslim, Nese, Taber). 29 Bu parantez ii aklama, Rz'nin bu ayet ile nceki arasndaki balant ile ilgili yorumuna dayanmaktadr. 30 Yani, Kbe'den; ki H. 7. yla kadar Mslmanlarn oraya yaklamas yasakt. 31 Bkz. sure 2, not 175. 32 Yani, ldrebileceiniz. Hz. Peygamber'in ve arkadalarnn Medine'ye hicretinden sonra birok Mekkeli kadn ve erkek slam' kabul etmi, fakat mrik Mekkeliler tarafndan g etmelerine izin verilmemiti (Taber, Zemaher). Onlarn kimlikleri, Medinedeki Mslmanlar tarafndan genellikle bilinmiyordu. 33 Bu, Zemaher'nin yorumu olup Rz, bni Kesr ve dier baz mfessirler tarafndan da benimsenmitir. 34 Yani, inananlar dierlerinden ayrd edilebilsin ve gerekte vuku bulduu gibi, zaman geldiinde birok Mekkeli slam' kabul edebilsin diye.
877

48. SURE tarafnzdan] ayrd edilebilselerdi35 ilerinden hakikati inkar edenleri [sizin

elinizle] ackl bir azaba arptrrdk. 26 Hakikati inkara artlanm olanlar kalplerinde kstaha bir byklk duygusu cahiliyye rn bir duygu-36 tarken Allah [da] Elisi'ne ve mminlere i huzuru [nimetini] ihsan etmi ve onlara Allah'a kar sorumluluk duygusu37 alamtr: nk onlar bu [ilah armaana] en ok layk olanlard ve onu pekala hak etmilerdi. Ve Allah her eyi tam bilendir. 27 Allah, Elisi'nin sadk ryasn gerekletirmitir:38 Allah dilerse, Mescid-i Harm'a gven iinde, balarnz tral yahut salarnz ksa kesilmi olarak39 ve
35 Lafzen, birbirlerinden ayrd edilebilmi olsalard: yani Mekkeliler arasndaki mminler ile mrikler. Yukardaki ifade, daha geni anlamda, insann Allah'n rahmetini mi, yoksa gazabn m hak ettiinin hibir zaman bilinemiyeceine iaret eder. 36 Mrik Kureylilerin kstaha kibrine (hamiyyet) yaplan bu atf onlarn Hz. Peygamber'e ve grevine kar takndklar genel tutumun bir karakteristii olmasna ramen, burada zel olarak vurgulanmasnn -Zemaher'nin iaret ettii gibi- Hudeybiye'de Hz. Peygamber ile Mekkeli temsilci Sheyl b. Amr arasnda yrtlen mzakereler srasnda meydana gelen bir olay ile balantl olmas muhtemeldir. Rivayete gre Hz. Peygamber, Ali b. Eb Tlib'e antlama teklifinin metnini dikte etmeye balad: Yaz, Rahmn ve Rahm olan Allah adna. Sheyl hei ve dedi ki: Rahmn [ifadesini] hi duymadk, bizim bildiimiz szleri yazdr. Bunun zerine Hz. Peygamber, Hz. Ali'ye dnd: O halde, yaz: Senin adnla, Ey Allah. Hz. Ali, syleneni yazd. Ardndan Hz. Peygamber devam etti: Bunlar Allah'n Elisi Muhammed ile Mekke halk arasnda zerinde antlamaya varlan [hususlar]dr... Sheyl, yine szn kesti ve: Eer sen [gerekten] Allah'n Elisi isen, [bu,] bizim sana hakszlk yaptmz[ kabul etmemiz demek]tir: onun iin, anlayacamz ekilde yaz dedi. Bundan sonra Hz. Peygamber Hz. Ali'ye [yle] dikte etti: yle yaz: Bu[nlar], Abdulmuttalib'in olu Abdullah'n olu Muhammed ile Mekke halk arasnda zerinde antlamaya varlan [hususlar]dr... (Bu olay dierlerinin yansra, Nese, bni Hanbel ve Taber tarafndan farkl rivayetlerle nakledilmitir). 37 Lafzen, ilah sorumluluk kelimesi (kelimetu't-takv): onlarn, Allah'a ve O'nun kapsayc gcne kar duyduklar sorumluluk bilinci sayesinde dmanlarnn kstaha byklenmelerine sknet ve olgunluk ile kar koyduklarna iaret eder. 38 Hudeybiye'de sona eren seferden ksa bir sre nce Hz. Peygamber, ryasnda kendisinin ve arkadalarnn Mekke'ye hac olarak girdiklerini grd. Bu rya, bir yl sonra, H. 7. ylda, Mslmanlarn Mukaddes ehir'e ilk barcl hac ziyaretlerini yerine getirmeleriyle gereklemi oldu. 39 Erkek haclar, hac kyafetlerini (ihrm) giymeden nce genellikle balarn tam tra ederler yahut (ve balacnn buradaki karldr) salarn ksaltrlar, nk haccn ifas srasnda bunlar yapmak yasaktr. Ayn fiillerin yeniden yaplmaya balanmas, haccn bittiini gsterir (kar. 2:196). (hrm aslnda niyet ederek hac yasaklarna giri demektir.
878

48. SURE

hibir korkuya kaplmadan mutlaka girersiniz: nk O, sizin bilmediinizi40 [her zaman] bilmektedir ve [sizin iin,] bunun yansra, yaknda gerekleecek bir zafer takdir etmitir.41 28 O, Elisini rehberlii ve hak dini [yayma grevi] ile gndermiti ki, bu (dini) teki btn [btl] dinlere stn klsn; ve hi kimse Allah kadar [hakikate] ahitlik yapamaz.42 29 MUHAMMED Allah'n Elisi'dir; ve [sadakatle] o'nun yannda olanlar, btn hakikat inkarclarna kar kararl ve tavizsiz,43 [ama] birbirlerine kar44 merhamet doludurlar. Onlarn [namazda] eilerek (ve) yere kapanarak Allah'n ltuf ve rzasn aradklarn grrsn: onlarn iaretleri, yzlerindeki secde izleridir.45 u, onlarn hem Tevrat'taki ve hem de ncil'deki temslleridir:46 [onlar] filiz veren bir tohum gibi[dirler], sonra Allah o (filizi) glendirir ki salam ekilde bysn ve [sonunda] kk zerinde dimdik dursun ve reticileri sevindirsin... [Allah bylece mminleri salam ve dayankl/direnli klar] ki onlar araclyla hakikat inkarclarn artsn.47 [Ama] onlardan inanp doru ve yararl iler yapanlara Allah mafiret ve byk bir mkafat vaad etmitir.48
Erkek haclarn kesimi, biimi ve dikimi olan normal elbise giyinme yasa dolaysyla brndkleri iki para kuma da bu cmleden olduundan, zamanla bu kyafete ihrm demek adet olmutur. T..n.) 40 Yani, gelecei. 41 Bkz. not 22. 42 Zmnen, Peygamberlerine indirdii vahiyler araclyla. Bkz. ayrca 3:19 -Allah katnda tek [hak] din, [insann] Allah'a teslimiyetidir. Buradan u sonu kar: yukardaki prensibe dayanmayan (terimin en geni anlamyla) her din srf bu sebepten (eo ipso), btldr/geersizdir. 43 Bu bileik tanmlama (yani, kararl ve tavizsiz ifadesi -T..n.), kanaatimce eidd teriminin (tekili edd) bu balamdaki en uygun karldr. 44 Lafzen, kendileri arasnda. Kar. 5:54 -mminlere kar alak gnll, hakikati inkar edenlere kar onurlu. 45 Sucd (secde etme/yere kapanma) masdar-ismi, burada, inancn kalben ifasn temsil ederken, secde izleri, imann inananlarn hayat tarzndaki ve hatta d grnndeki yansmasn gsterir. Yz insan kiiliinin en anlaml paras olduundan, Kuran'da ou kez kiinin tm benlii anlamnda kullanlmtr. 46 Kuran'da kullanld ekliyle ncl teriminin nemi konusunda bkz. sure 3, not 4. 47 Lafzen, fke ile doldursun. 48 Klasik mfessirlerin ou yukardaki cmleyi genel olarak mminlere atfetmelerine ramen Rz, minhum zamirinin (onlardan yahut onlar arasndan) nceki cmlede sz edilen hakikat inkarclarna -yani, henz iman etmemi ve bylece Allah'n balayclna
879

48. SURE

nail olmamlara- ynelik olduunu syler: bu vaad, yukardaki ayetin nzulnden sonraki birka yl iinde gerekleti, nk Hz. Peygamber'in Arap dmanlarndan ou slam' kabul etti ve byk ksm slam'n teblicisi oldu. Ama geni anlamyla bu ilah vaad, Maher Gn'ne kadar, her dnemde ve btn kltrel iklimlerde henz hakikate intisab etmemi ve ona gre hayatn ynlendirmemi herkes iin geerlidir.
880

49. SURE

49. HUCURAT
Otoritelerin byk ounluunun ittifak ile H. 9. ylda nazil olduu bildirilen bu sure, arlkl olarak toplumsal deerler sistemi (ethics) zerinde durmaktadr. Hz. Peygamber'e -ve bunun kanlmaz bir gerei olarak- toplumun ondan sonraki meru nderlerine sayg ile balayan sylem, btn mminlerin kardelii (ayet 10) ve en geni anlamyla, btn insanlarn kardelii (ayet 13) prensibinin vurgulanmas ile devam etmektedir. Son ayetler ise (14. ayet ve devam) gerek inan ile din ykmllklere grnrde/dtan bir uyum salama arasndaki farklla iaret etmektedir. Surenin bal 4. ayetindeki hucurt kelimesinden alnmtr.

1 SZ EY imana ermi olanlar! Allah'n ve Elisi'nin [emrettii eyin] nne kendinizi koymayn,1 Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun: nk Allah, kukusuz her eyi iiten, her eyi bilendir! 2 Siz ey imana ermi olanlar! Sesinizi Peygamberin sesinden daha fazla ykseltmeyin,2 birbirinizle yksek sesle konutuunuz gibi o'nunla konumayn,3 yoksa btn [gzel ve iyi] ileriniz, siz farknda olmadan boa gitmi olur. 3 Bakn, Allah'n Elisi'nin huzurunda seslerini ksanlar var ya, ite onlar kalpleri, kendisine kar sorumluluk bilinci ile [doldurularak] Allah tarafndan snananlardr; onlar iin balanma ve byk bir mkafat vardr. 4 Gerek u ki [ey Peygamber,] seni evinin dndan aranlar var ya,4 ite onlarn ou akllarn kullanmazlar: 5 nk, sen [kendi isteinle] onlarn yanna gelinceye kadar sabred[ip bekle]selerdi, kendi lehlerine olurdu. Ama Allah yine de ok balaycdr, bir rahmet kaynadr. 6 SZ EY imana ermi olanlar! Yoldan kmn biri size [yalan] bir haber getirirse, muhakemenizi kullann;5 yoksa istemeden insanlar incitir ve sonra
1 Yani, kendi arzularnzn ne gemesine izin vermeyin. 2 Bu, hem lafz hem de mecaz bir anlama sahiptir: Hz. Peygamber'in Arkadalar szkonusu olduunda lafz bir anlam tarken hem onlar hem de sonraki mminler iin ayn zamanda mecaz bir anlam da tamaktadr. Yani, birinin kiisel grleri ve tercihleri Hz. Peygamber tarafndan duyurulan kesin yasal buyruklarn ve/veya ahlak kaytlarn stne kmamaldr (kar. 4:65 ve ilgili not 84). 3 Yani, o'nunla konuurken veya (daha sonraki dnemlerde) o'nun hakknda konuurken laubali davranmayn. 4 Bu, ilk bakta Hz. Peygamber ile ilgili grlmesine ramen ayn zamanda o'nun halefi (halfe) olarak hareket eden ve o'nun adna, yani slam kanunlar erevesinde kalarak ynetimde bulunan toplumun btn liderleri (emru'l-muminn) iin de geerlidir. (Bizzat Hz. Peygamber'in kendisi ile ilgili olarak yukardaki saygl davrana ar, birok nde gelen slam dnrne gre, evine ziyarete gidildiinde o'na dardan seslenmenin yasaklandn ifade etmektedir.) 5 Yani, bu tr haberlere veya sylentilere inanmadan nce gerei aratrn. Haber tayanlar
881

49. SURE yaptnzdan pimanlk duyarsnz.6 7 Ve bilin ki, Allah'n Elisi aranzdadr:7 O, her iinizde ve her zaman8 sizin

temaylnze uysayd, [toplum olarak] bundan zarar grrdnz. Ama, grld gibi, Allah iman[nz] size sevdirdi, onu kalplerinizde gzelletirdi ve hakikati inkar etmeyi, gnah ilemeyi ve [gzel olan eylere] kar kmay size irkin gsterdi. te bunlar, doru yn izleyenlerdir 8 Allah'n nimeti ve ltfu sayesinde; ve Allah her eyi bilendir, hikmet Sahibidir. 9 O halde, mminler iinden iki grup atrsa9 onlar arasnda bar salayn; ama sonra, iki [grup]tan biri dierine haksz ekilde davranrsa, [davran]n Allah'n buyruuna uygun hale getirinceye kadar, hakszlk yapan taraf ile mcadele edin;10 (yaptklarndan) vazgeerlerse adil bir ekilde aralarn bulun ve [onlara] eit davrann: nk Allah, eit davrananlar sever! 10 Btn mminler kardetir.11 O halde, [her ne zaman aralar alrsa] iki kardeinizin arasn dzeltin ve Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun ki O'nun rahmetine nail olasnz. 11 SZ EY imana ermi olanlar! Hibir insan [baka] insanlar alaya alp kmsemesin: belki o [alay edip kmsedik]leri kendilerinden daha hayrl olabilirler; ve hibir kadn [baka] kadnlar [kmseyip alaya almasn]: onlar

burada yoldan km/fsk olarak nitelendirilmilerdir. nk, bakalarnn itibarn etkileyecek aslsz sylentilerin yaylmas fiili, manev bir incitme oluturur. 6 Bylece, nceki ayetlerde Allah'n elilerine -ve bunun kanlmaz gerei olarak, toplumun btn adil liderlerine- sayg gsterilmesi gerei vurgulandktan sonra, sylem, toplumun, kadn ve erkek her mensubunun eref ve itibarn korumann ahlak gereklilii konusuna gemektedir. Bu prensip, daha ak bir ekilde 12. ayette ele alnmtr. 7 Zmnen, ve o, birbirinize kar nasl davranacanz konusunda size rnek olmaktadr: yani o, nc kiilerin onurunu etkileyecek bir ayiay hemencecik kabul etmezdi; tersine, ya yle eyleri dinlemeyi tamamen reddederdi, yahut, toplumun menfaatleri iin konuyu akla kavuturmak gerekli ise, gerei objektif bir ekilde aratrmaya koyulurdu. 8 Lafzen, her ite/durumda (emr); bunun anlam, insann, genellikle, gerek bir kanttan yoksun bulunan kt sylentilere itibar etmeye meyyal olduudur. 9 atma ifadesi, burada, yukardaki 6. ayette deinilen incitici sylentilerin bir sonucu olan fiil ve lafz her trl uyumazl ve ekimeyi kapsar. 10 Yani, mminler birer karde gibi davranmaldr (bkz. bir sonraki ayet). 11 hve (kardeler veya kardelik) oul ismi, burada erkekleri veya kadnlar ayn lde kapsayan tamamen ideolojik bir muhtevaya sahiptir; keza bu ilke mteakiben sz geen iki kardeinizin ifadesine de tatbik edilir.
882

49. SURE kendilerinden daha hayrl olabilirler.12 Ve hibiriniz baka birini karalamasn,

birbirinizi [yaralayc, incitici] lakaplar ile aalamayn: [kii] iman ettikten sonra ona hibir ekilde gnah isnad etmeyin;13 ve [bu suu ileyen, ama sonra] pimanlk duymayanlar -ite gerek zalimler onlardr! 12 Siz ey imana ermi olanlar! [Birbiriniz hakknda] yersiz zanda bulunmaktan kann;14 nk [bu ekildeki] zannn bir ksm [da] gnahtr; birbirinizin gizli ynlerini aratrmayn, ve arkanzdan birbirinizi ekitirmeye kalkmayn. Aranzdan, hi lm kardeinin etini yemek isteyen kimse kar m? Hayr, siz ondan irenirsiniz! Ve Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun. phesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, rahmet kaynadr! 13 Ey insanlar! Bakn, Biz sizi bir erkek ve bir kadndan yarattk,15 ve sizi kavimler ve kabileler haline getirdik ki birbirinizi tanyabilesiniz.16 phesiz, Allah katnda en stn olannz, O'na kar derin bir sorumluluk bilincine sahip olannzdr. Allah her eyi bilendir, her eyden haberdar olandr. 14 BEDEVLER, Biz imana erdik derler. De ki [onlara, ey Muhammed]: Siz [daha] imana ermediniz: Biz [zahiren] teslim olduk demeniz daha dorudur;
12 Bunun anlam udur: Mminler, ister kadn ister erkek olsun, birbirlerini asla alaya almamal, kmsememelidirler (Zemaher, Beydv). 13 Bu aalanandan ok aalayann iman iin geerlidir (Rz): kar. 6:82 -zulm ileyerek inanlarn karartmayanlar. 14 Yani, baka bir kiinin davran motifleri hakknda temelsiz kukulara yol aabilecek bir zan: bkz. 24:19, not 22. 15 Yani, her birinizi bir anne ve babadan yarattk (Zemaher, Rz, Beydv) -biyolojik orijindeki bu eitliin btn insanlar iin geerli olan insan onurundaki eitlie yansdna iaret. 16 Yani, hepinizin birbiriniz zerinde hibir kaltmsal stnle sahip olmadan tek bir insanlk ailesine mensup olduunuzu bilesiniz (Zemaher). Bu, nceki iki ayette geen, insanlarn birbirlerinin onurunu koruma ve gzetmeleri tavsiyesi ile balantldr. Baka bir deyile, insanlarn kavimler ve kabilelere dnmesi, grnrdeki farkllklarnn ardndaki temel insan birlii/birliktelii anlama ve takdir etme eilimini azaltmay deil, tersine bu eilimi arttrmay amalamaktadr. Ve bunun karlnda da btn rk, milliyeti/kavmiyeti veya kabilev nyarglar (asabiyye) knanmtr. Kuran'da zmnen, Hz. Peygamber tarafndan ise daha ak bir ekilde knanmtr (bkz. 28:15, not 15'in ikinci blm). Ayrca, Hz. Peygamber, insanlarn kavm veya kabilev gemilerini yceltmeleri konusunda unlar sylemitir: Baknz, Allah, atalarn yceltmeye dayanan cahiliyye irkinin kibrini sizden uzaklatrd. nsan, ya Allah'a kar sorumluluunun bilincinde olan bir mmin, yahut aresiz bir gnahkardr. Btn insanlar Hz. dem'in evlatlardr ve Hz. dem balktan yaratlmtr (Eb Hureyre'nin rivayetiyle Tirmiz ve Eb Dvd'da nakledilen Hadisin bir blm).
883

49. SURE

nk [gerek] inan henz kalplerinize girmi deil.17 Ama Allah'a ve Elisi'ne [gerekten] kulak verirseniz O, hibir iinizin 18 boa gitmesine izin vermez: nk phesiz Allah ok balaycdr, bir rahmet kaynadr. 15 [unu bil ki, gerek] mminler, yalnzca, Allah'a ve Elisi'ne iman edenler ve (bu konuda) btn phelerden uzak duranlardr;19 ve Allah yolunda btn mallar ve canlar ile cihad edenlerdir: ite onlardr szlerinde duranlar! 16 De ki: Siz, Allah'a dininizi[n mahiyetini] mi ret[mek ist]iyorsunuz?20 Allah gklerde ve yerde olan her eyi bilir. Allah her eyin eksiksiz bilgisine sahiptir! 17 Birok insan,21 [sana] teslim olmak suretiyle22 [ey Muhammed], sana bir ltufta bulunduklarn zannederler. De ki: Teslimiyetinizi bana bir ltuf olarak grmeyin: hayr, tersine size iman yolunu gstermek suretiyle Allah size ltufta bulunmutur; eer sznzde samimi iseniz! 18 phesiz Allah, gklerin ve yerin btn srlarn bilir ve btn yaptklarnz grr.

17 Bu, bedevlerin iddetli kabileciliklerine ve gemileri ile gurur duymalarna (Rz) bir iaret olduundan, yukardaki ayet, bir nceki ayette geen, btn kabilev tercihlerin ve nyarglarn knanmasyla ve gerek inancn n art olarak bunlar terk etmeye arlmalar ile ilikilidir. Bu, ncelikle Hz. Peygamber'in ada bedevler ile ilgili olmasna ramen gerekte genel ve alar st bir muhtevaya sahiptir. 18 Yani, atalarnzn Allah katnda hibir deer tamayan szde ihtiaml ilerinden farkl olarak sizin kendi ilerinizin. 19 Lafzen, ondan sonra hibir phe tamayanlardr. 20 nceki pasaj gibi bu da, ilk bakta Hz. Peygamber'in baz adalarna ynelikse de aslnda yalnzca inandklarn beyan etmelerinin ve inancn ekl artlarna riayet etmelerinin kendilerini mmin yapacan zanneden her dnemdeki btn insanlar kapsayan bir anlama sahiptir. 21 Lafzen, onlar (bkz. nceki not). 22 Yani, sana tbi olduklarn ilan etmek suretiyle.
884

50. SURE

50. KAF
lk ayetinin bandaki k (kf) harf sembol ile tannan bu sure, Hz. Peygamber'in risaletinin drdnc ylnda nazil olmu grnmektedir. Kuran'a atf ile balayp biten sure, btn olarak lm ve yeniden dirilme ikiz problemine tahsis edilmitir. 1 Kf.1

DN bu yce ve zl Kuran'! 2 Onlar ilerinden bir uyarcnn kendilerine gelmesine atlar;2 ve bu hakikat inkarclar: Ne tuhaf bir ey bu! diyorlar, 3 Neden [ve nasl olur da] biz ldkten ve toz-toprak haline geldikten sonra [yeniden diriliriz]? Bu, gereklemesi mmkn ve muhtemel olmayan bir dntr! 4 Biz topran onlarn bedenlerini nasl rtp yok ettiini3 iyi biliriz, nk katmzda amaz bir sicil vardr. 5 Buna ramen onlar, [yeniden dirilmeyi inkar edenler,] ne zaman kendilerine tebli edildiyse hakikati yalanladlar; ve imdi bir aknlk iindeler.4
1 Bu, baz mnferit harf-sembollerin Kuran surelerinin banda kullanlmasnn kronolojik olarak ikinci rneidir (birincisi 68. sure). Bu sembollerle ilgili grler iin bkz. Ek II. Bir sonraki cmlenin bandaki ve balacn dn eklinde evirmem konusunda, bu balacn vahyin kronolojik srasna gre ilk defa getii 74:32 ile ilgili 23. notun ilk yarsna bkz. 2 Bu ayet, toplumun, ilah bir mesajn kendi ilerinden biri, yani kendileri gibi lml biri tarafndan tebli edilmesini tuhaf grmelerinin Kuran'da ilk defa getii ayettir. Bu, phesiz, ilk bakta Mekkeli mriklerin Muhammed (s)'in arsna kar takndklar olumsuz tutuma bir gnderme olup, daha sonra Kuran'n baka yerlerinde de pek ok kez tekrarlanmas dolaysyla szkonusu tarihsel gndermenin tesine geen bir boyut da kazanmaktadr. Bu gnderme beer gelimenin herhangi bir safhasnda bulunan insanlarn ounda var olan bir eilime, hitab ettii kitle ile ayn sosyal ve kltrel arka plan paylaan bir kii tarafndan tebli edildii ve -Kuran'da olduu gibi- zellikle insann aklna ve ahlak duyusuna hitab ettii iin herhangi bir esrarl olaan-dlk tamayan din tebligata kar beslenen gvensizlik eilimine iaret etmektedir. te bundan tr Kuran, toplumun, [dier lmller gibi] yiyip ien ve ar pazar dolaan (25:7, ayrca bkz. 25:20, not 16) bir Peygamber'e itirazn aka zikretmektedir. 3 Lafzen, yerin onlardan ne eksilttiini -Allah'n yeniden diriltme vaadinin, l bedenlerin dalp rmesi gereini tamamen hesaba katmakta olduuna iaret. Sonuta, yeniden dirilme, yeni bir yaratma/yoktan var etme gibi olacaktr (kar. 10:4, 21:104, 30:11, 85:13 vd.) Bu da, btn organik tabiatta grlen srekli yaratma ve yeniden-yaratma srecini artrmaktadr (kar. 10:34, 27:64, 30:27). 4 Onlar lmden sonraki hayat dncesini peinen (a priori) reddettiklerinden dolay bir aknlk iindeler: insan hayatna ilikin neden ve niin sorularna yeterli cevap verememeleri, insanlarn kaderlerinin birbirinden farkl olmas ve tabiatn grnrdeki duygusuz ve kr acmaszl, onlar artr: bu problemler, ancak beden lmden sonra
885

50. SURE

6 Onlar tepelerindeki gkyzne hi bakmyorlar m: onu nasl ina ettik, gzelletirdik ve nasl btn kusurlardan, eksikliklerden arndrdk?5 7 Ve yeryz ki; Biz onu geniletip yaydk, zerine salam dalar yerletirdik ve stnde her cins gzel bitki yeerttik, 8 isteyerek Allah'a ynelen her insana bir basiret ve uyar vesilesi olarak. 9 Biz gkten bereketli bir su indiririz ve onunla bahelerin yeerip bymesini salarz, ve ekin tarlalarnn, 10 ve salkm salkm meyveleriyle uzun hurma aalarnn, 11 insanlara tahsis edilmi rzk olarak; ve bun[lar]la l topraa hayat veririz; ite [insann] lmden [sonra] yeniden vcuda gelmesi de byle [olacak]tr. 12 Bu [imdi yeniden dirilmeyi inkar ede]nlerden nce Nh'un kavmi de bu hakikati yalanlad ve Ress6 ve Semd halk da, 13 d, Firavun ve Lt'un kardeleri,7 14 ve [Medyen'in] yemyeil vadilerinin sakinleri ve Tubbe halk:8 onlarn hepsi elileri yalanladlar; ve bunun zerine [onlar] uyardm ey balarna geldi. 15 O halde, Biz[im] yoktan var etme9 ile yorgun d[tmz nasl dn]lebilir? Hayr, ama baz insanlar10 yeni bir yaratma[nn mmkn olduun]dan [hl] phe duymaktalar! 16 GEREK U K, insan yaratan Biziz ve onun i-benliinin ona ne fsldadn Biz biliriz: nk Biz ona ah damarndan daha yaknz. 17 [Ve bylece,] ne zaman [tabiatnda mevcut] iki eilim, sadan soldan atarak kar karya gelseler,11 18 insann syledii her eyde yanbanda mutlaka bir
hayatn devam edeceine ve bylece, btn yaratln/oluun gerisinde bir plan ve amacn yattna inanmakla zlebilir. 5 Lafzen, ve onun hibir atla [yahut yar] yoktur. 6 Bkz. 25:38 ile ilgili not 33. 7 Kardeler (ihvn) terimi, burada ayn grleri yahut ayn evreyi paylaan bir insan grubunu ifade eden mecaz bir ifadedir. Atfta bulunulan halk Hz. Lt'un sosyal evresini oluturduklarndan (kar. 7:83 veya 11:77-83), manev/ahlak kavramlar ve eilimleri Hz. Lt'unkinden tamamen farkl olmasna ramen o'nun kardeleri olarak tanmlanmlardr. 8 Tubbe halk ile ilgili olarak bkz. 44:37 ve ilgili dipnot. Yemyeil vadilerin sakinleri, 26:176 ve devamndan anlald gibi, Medyen (Tevrat'taki Midian) halkdr. Onlarn kssas Kuran'n deiik yerlerinde anlatlmtr. En ayrntl olan iin bkz. 11:84-95. 9 Yani, evrenin yahut daha spesifik olarak insann yaratlmas. 10 Lafzen, onlar. 11 Yukardaki cmlenin ilk blm -yani yetelakka'l-mutelakkiyn ifadesi- iki ekilde de anlalabilir: kaydetmekle grevli olanlar kaydederler, yahut birbirleriyle karlamay
886

50. SURE

gzetleyici12 bulunur. 19 Ve [sonra,] lm kbusu, kendisiyle beraber [asl] gerei de13 ortaya koyacaktr -ite bu, [ey insan,] senin her zaman katn eydir!- 20 ve [yeniden dirili] sru, [sonunda] flenecektir: ite o, bir uyarnn gerek olaca Gn'dr. 21 Her insan, [kendi gemi] i drtleri ve vicdan ile14 ortaya kacak, 22 [ve ona,] Sen, [denilecek,] bu [Hesap Gn]n umursamyordun, ama imdi Biz senin (gzndeki) perdeni kaldrdk, bakn bugn artk daha keskindir! 23 Ve onun (kiiliinin) bir paras:15 Her zaman benimle olan ite budur! 16
amalayan iki kii karlarlar. Klasik mfessirler, kural olarak, ilk anlam tercih etmiler ve sonuta pasaj u ekilde yorumlamlardr: nsann yaptklarn kaydetmekle grevli olan iki melek, onun sanda ve solunda oturarak yaptklarn kaydederler. Ama bana gre iki muhtemel karln ikincisi (birbirleriyle karlamay amalayan iki kii), insann iindeki benliin (nefs) ona fsldamasndan, yani bilinalt arzularn telkinlerinden sz eden nceki ayet ile daha anlaml bir uyum iindedir. Bylece, birbirleriyle karlamay amalayan iki kii/g, buna gre, insann tabiatnda mevcut bulunan iki istei, veya daha dorusu, iki temel motivasyonu gsterir: yani bir taraftan onun cinsel olan ya da olmayan (ki tm modern psikolojide libido terimiyle ifade edilmektedir) temel igdsel drt ve arzular, dier taraftan hem sezgisel hem de dnsel akl. Sanda ve solunda oturarak (kid) ifadesi ise, her insann iinde stnlk kurmak iin abalayan bu iki gcn atan niteliklerini anlatan bir mecazdr: bu nedenle kid kelimesini atan olarak evirdim. Ayrca bu yorum, 21. ayette, Hesap Gn insann bir src ve bir ahit ile ortaya kmasna yaplan gnderme -ak bir ekilde insann igdsel drtlerine ve aklna iaret eden bir ifade- ile desteklenmektedir (bkz. aadaki 14. not). 12 Yani, vicdan. Syledii her eyde ibaresi, nceki ayette deinilen insann kendi iindeki fsldamas ile kavramsal bir balant iindedir. 13 Yani, insann kendi kiilii ile ilgili gerekleri kavramasn. 14 Lafzen, bir src (sik) ve bir hid ile. Birinci terim, insann asl drtlerini -ve zellikle onu kendi tutkularna snrsz ekilde balayan ve bylece gnaha srkleyen drtleri- anlatrken hid terimi (ki tarafmdan vicdan olarak evrilmitir) burada, insan kendisine kar ahidlik yapmaya -sonraki ayette atfta bulunulan perdenin kaldrlmasna- zorlayan kendi manev/ahlak gerekliinin farkna varmasna yol aan insan vicdannn daha derin katmanlarnn uyanna iaret etmektedir (kar. 17:14, 24:24, 36:65, 41:20 vd.). 15 Lafzen, onun yakn arkada (karnuh). Karn terimi, baka bir ey ile balantl, ilikili yahut gizli ortak olan herhangi bir eyi gsterir (karn'in [birisinin] teki kiilii olarak evrildii 41:25 ve 43:36 ile kar.) Bu rnekte -21. ayet ile bir arada okunduundainsann bir paras yani onun uyanm olan ahlak bilinci kasdedilmitir. 16 Yani, gnahkarn akl, kendisini ktle ynelten drtlerin ve isteklerin her zaman az veya ok bilincinde olmu, hatta belki de bunlara kar eletirici davranmtr: ama, ayetin devamnda gsterildii gibi, bu gecikmi ve bu sebeple ahlaken etkisiz kavray, insann
887

50. SURE

diyecek. 24 [Bunun zerine Allah:] Atn, atn17 cehenneme btn [bu tr] inat hakikat dmanlarn! diye emredecek, 25 Bu [her] hayra engel olanlar, gnahkar saldrganlar [ve insanlar arasnda] gvensizlik ve phe yayanlar, 26 Allah'n yansra baka ilahlar edinenleri:18 o halde atn bunlar iddetli azabn iine! 27 nsann teki kiilii:19 Y Rabbi! diyecek, Onun akln, bilincini20 ktle bulatran ben deilim; [hayr,] ama o [kendi yznden] sapkla dt!21 28 [Ve] Allah: Benim nmde ekimeyin [ey gnahkarlar!] diyecek, nk Ben sizi [bu Hesap Gn'ne kar] uyarmtm, 29 Benim verdiim hkm deimeyecek; ve Ben kullarma asla zulmetmem! 30 O Gn, cehenneme: Doldun mu? diye soracaz; o, [Hayr] diyecek, baka yok mu [bana gnderecein]? 31 [O Gn] cennet, Allah'a kar sorumluluk bilinci duyanlarn gr sahasna

sorumluluunu azaltmaz, belki tersine daha da artrr. 17 Bu rnekte, 26. ayette de olduu gibi, atn emri ikil (tesniye) haliyle (elkiy) kullanlmtr. Birok klasik dilbilimcinin (ve hemen hemen btn mfessirlerin) iaret ettii gibi, bu, zel bir vurgulamay salamak asndan linguistik olarak mmkndr ve szkonusu emrin vurgulu bir ekilde tekrarlanmasna eit bir etkiye sahiptir. Dier taraftan, ikil form, hitab edilen nesnelerin fiilen ikil olularnn bir gstergesi olarak da alnabilir: yani, 17. ayette iaret edilen ve 21. ayette de sik ve hid olarak (bkz. yukardaki 14. not) tanmlanan ve her ikisi de karlkl etkileim iinde insann manev/ruh knden ve bylece, teki dnyada grecei azaptan sorumlu olan kendi iindeki iki tezahr. 18 Bu, yalnzca ilah vasflar izafe edilen gerek veya hayal varlklarn veya glerin kutsanmasn deil, ayn zamanda insanlarn adeta din bir coku iinde sarldklar sahte/dzmece deerlere ve gayriahlak kavramlara tapnmay da kapsar. 19 Lafzen, 23. ayette olduu gibi, onun yakn arkada (karn): bu ifade, insann ahlak bilincini veya akln gstermi olabilecei halde (kar. yukardaki 15. not), bu rnekte, konuan onun teki parasdr, yani sik (onu sren/srkleyen) teriminde zetlenen ve ou zaman eytn (eytan veya eytan g: bkz. 14:22 ile ilgili 31. notta deinilen Rz'nin grleri) olarak sembolize edilen, gnahkarn igdsel (instinctive) drtlerinin ve snrsz, lsz isteklerinin bileimidir. Bu anlamda karn terimi, 41:25 ve 43:36'daki anlamn aynsna sahiptir. 20 Lafzen, o [kii]yi veya o [nesne]yi -insann dnme ve kontrol melekesi olan aklna (ehd) iaret. 21 Yani insann zihni moral hakikatlerden sapmadka onun eytan drtleri ve istekleri bir stnlk salayamaz: ve bu gerek, yukardaki 24-25. ayetlerin bu balamdaki anlamlarn da aklamaktadr.
888

50. SURE

getirilecek22 ve hi uzaklatrlmayacaktr; [ve onlara;] 32 Size vaad edilen [yer] budur! [denilecek,] -Allah'a ynelen ve O'nu her zaman aklnda tutanlara [vaad edilen]- 33 insan kavraynn dnda olduu halde Rahman'n rpertisini duyan ve pimanlk dolu bir kalp ile [O'na] gelmi olan [herkese].23 34 Bu [cennete] huzur iinde girin; bu, ebed hayatn balad Gndr!24 35 Onlar orada arzu ettikleri her eye sahip olacaklar, ama (bilsinler ki) katmzda daha fazlas da var. 36 BU[GN hakikati inkar ede]nlerden nce -onlardan ok daha gl olan- ka nesli yok ettik:25 ama [her ne zaman azabmz balarna geldiyse] yeryznde gezginler gibi dolap snacak bir yer aradlar.26 37 Bunda phesiz kalpleri ak olanlar,27 [yani] uyank bir zihinle kulak verenler iin bir uyar vardr;28 38 ve Bizim gkleri ve yeri ve aralarndaki her eyi alt devrede yaratt[mz] ve bizi hibir yorgunluun etkilemedi[ini bilenler iin].29
22 Lafzen, yaknlarna getirilecek. 23 Bkz. 24:31'in son cmlesi ve ilgili not 41. 24 Lafzen, Ebed kamet Gndr. 25 Bu ayet, yukardaki 12-14. ayetlerle ilikilidir. Eski Arapa kullanmnda karn terimi -ki burada nesil olarak evrilmitir- genelde birbirini izleyen bir zaman devresini gsterir: bu adan yzyl yahut ayn dnemin insanlar ve son olarak, kelimenin tarih anlamyla medeniyet olarak anlalabilir. Burada bu sonuncu anlamn kasdedildii, ayetin devamndan anlalmaktadr. 26 Lafzen, yeryz zerinde aratrma yaparlard (nekkab): snlacak bir yer var m? medeniyetlerinin knden sonra btn abalarnn hayatta kalmaya ynelik olduuna iaret. 27 Zemaher'nin yorumu; lafzen, bir kalp sahibi olanlar. 28 Lafzen, yahut kulak verir ki o bir ahittir (ve huve ehdun); Zemaher bu son ifadeyi, akln ileterek, yani uyank bir zihinle eklinde aklar (kar. ehd kelimesinin ayet 21'deki benzer kullanm). Yukardaki cmleciin bandaki yahut (ev) balac bir alternatifi belirtmek iin kullanlm olmayp, tersine -Kuran'da ska kullanld gibi- daha nce sylenmi olan bir sz geniletmeyi/aydnlatmay amalayan yani, baka bir deyile gibi ifadelere benzeyen aklayc bir fonksiyona sahiptir. 29 Bu pasajn btn (36-38. ayetler), kalbi ak herhangi biri tarafndan kavranabilir olan Allah'n kudretini vurgulamaktadr. Yukarda, Allah'n evreni alt devrede yaratt ifadesi, Kuran'n nzul kronolojisi iinde ilktir. Bu balamda vurgulanmas gereken husus, eski Arap dili kullanmnda yevm (gn) teriminin her zaman yirmidrt saatlik yeryz gnn gstermeyip ayn zamanda uzun ya da ksa herhangi bir zaman dilimini ifade ettiidir. Burada ve Kuran'n baka yerlerinde kozmik bir anlam ile kullanlan eyym (gnler) oul ismi ise, en doru olarak devre eklinde evrilebilir. Allah'n yaratma srecinden yorulmasnn
889

50. SURE

39 O HALDE [ey mminler,] onlarn syleyebilecekleri her eye30 kar sabrl olun ve gnein domasndan ve batmasndan nce31 Rabbinizin snrsz ihtiamn yceltin ve hamd edin; 40 geceleri ve her namazn sonunda32 O'nun ann yceltin. 41 Ve [lm] arsnda bulunan Allah'n [sizi] yakndan33 araca o Gne [daima] kulak verin; 42 [ve kendi kendinize dnn] btn [insanolunun] niha ary gerekten duyaca Gn[], [lmden] hayata dnecekleri Gn. 43 Gerek u ki, hayat veren ve lm getiren Biziz; her yol, Bizim katmzda menziline varr, 44 onlar [Allah'n hkmne doru hzla] koarken yeryznn epeevre yarlp paralanaca Gn: bu toplanma, Bizim iin kolay olacaktr. 45 Biz onlarn, [o yeniden dirilmeyi inkar edenlerin] ne sylediklerini iyi biliyoruz; ve sen onlar hibir ekilde [inanmaya] zorlayamazsn. Ama sen yine de Benim uyarmdan korkabileceklere bu Kuran araclyla hatrlatmada bulun.

imkanszlnn vurgulanmas, bu pasaj bu surenin 15. ayetine balamakta ve bylece, Allah'n ly yeniden diriltme kudretine iaret etmektedir. 30 Zmnen, yeniden diriltmenin szde imkanszl konusunda. 31 Yani, O'nun kudretini gnn her nnda hatrlayn. 32 Lafzen, secdelerin sonlarnda (edbr). 33 Lafzen, yakn bir yerden -yani insann bizzat kendi iinden: Biz ona ah damarndan daha yaknz diyen 15. ayetin bir yanks. Burada sz edilen ar, insann daima gznnde bulundurmak zorunda olduu lm arsdr.
890

51. SURE

51. ZARYAT
Bu surenin -ki, Suyt'ye gre, Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden yaklak iki yl nce nazil olmutur- bal, ilk ayetinde geen zriyt sfat-fiiline dayanmaktadr.

1 DN rzgarlar, tozlar saa sola savuran, 2 ve [koyu bulutlarn] ykn tayan, 3 yumuak bir ekilde akp giden, 4 ve [hayatn nimetlerini] [Allah'n] buyruu altnda paylatran!1 5 Gerek u ki, size vaad edilmi OLAN2 kesinlikle dorudur, 6 ve yarglama (Gn) mutlaka gelecektir! 7 DN yldz kmeleri ile dolu gk kubbeyi!3 8 Siz [ey insanlar,] neye inanlaca konusunda derin bir ayrlk iindesiniz:4 9 bu konuda (geree) aykr grleri savunan, (yalnzca) kendini aldatr!5 10 Onlar yalnzca kendilerini yok ederler,6 o anlayamadklar eyler hakknda zanda bulunanlar,7 11 aptallklaryla cehalete gmlenler; 12 [mstehz bir ekilde,] Ne zaman gelecekmi Hesap Gn? diye soranlar. 13 [O Gn,] onlar atele denenecekler,8 14 [ve o Gn,] Bu snanmay yaayn!
1 Niteledikleri isimler anlmadan sralanan sfat-fiillerden oluan bu sembolik n-deyiler, ilk mfessirler tarafndan farkl ekillerde yorumlanmlardr; ama bu sfat-fiillerden ilkinin zriyt- toz kaldran rzgarlar gsterdii konusunda bir gr birlii bulunduundan, dier nn ayn fenomenin farkl aamalar veya tezahrleri ile (Rz) -yani rzgar, bulut ve yamur takmnn hayat verme fonksiyonu ile- balantl olduunu ve bylece hayatn mucizev yaratlna ve dolaysyla, bilinli, maksatl bir Yaratc'nn varlna sembolik olarak iaret ettiklerini varsayabiliriz. 2 Yani, lmden sonraki hayat. 3 Yani, bu muazzam evrenin yaratcsn ve O'na kar sorumluluunu dn. 4 Lafzen, Siz gerekten farkl grtesiniz (kavl): yani, lmden sonraki hayatn mevcudiyeti, Allah'n
varl, ilah vahyin gereklii ve buna benzer konularda 5 Lafzen, bu [gerek]ten sapan, yalana srklenendir -yahut, Tcu'l-Ars'a gre, akl ve dncesi arplan kiidir, yani peinen (a priori) kendisini kandrmaya mahkum olan kiidir: bu da, Allah'a ve dolaysyla lmden sonraki hayata inancn insann zihninde ve dncesinde nceden sakl bulunan bir tasavvur olduunu ve bu sebeple, bu inantan uzaklamann zihinsel bir sapmadan baka bir ey olmadn gsterir. 6 Kutile ifadesinin bu ekilde evrilmesi konusunda bkz. 74:19 ile ilgili not 9.

7 Tcu'l-Ars, harrsn kelimesinin en derin anlam olarak tercih ettii, kavrayamadklar/anlayamadklar eyler ifadesinin, bu balamda ayb ile, yani, insan kavraynn tesindeki gereklik ile e anlaml olduunu belirtir. 8 Bu atele denenme (fitne), teki dnyada cehennem olarak tanmlanan azabn ebed olmayacan belirten eitli Kurn iaretler ile uyum iindedir: bu balamda bkz. 6:128, not 114; 40:12, not 10 ve 43:74, not 53.
891

51. SURE

[denilecek,] O kadar srarla istediiniz ey budur ite! 9 15 [Ama,] Allah'a kar sorumluluk bilinci duyanlar, kendilerini baheler ve pnarlar arasnda bulacaklar, 16 Rablerinin balayaca her eyden istedikleri gibi yararlanarak; [nk] onlar gemite10 iyi eyler yapan (insan)lard: 17 gecenin ok az bir ksmnda uyurlard, 18 balanmak iin kalplerinin derinliinden gelerek11 yalvarrlard; 19 ve sahip olduklar her eyden, [yardm] isteyenlere ve sknt iinde bulunanlara12 bir pay [ayrrlard]. 20 YERYZNDE ilerinde hibir phe duymadan inananlar[n grebilecei, Allah'n varlnn] iaretleri vardr, 21 tpk kendi kiiliiniz zerinde13 de [O'nun iaretleri bulunduu] gibi: [bunlar] grmyor musunuz? 22 [Yeryzndeki] aznzn14 ve [lmden sonraki hayatnz iin] vaad edilen her eyin [kayna] gktedir: 23 yerin ve gn Rabbine andolsun ki bu [lmden sonraki hayat] gerektir; konuma (yetenei)ne sahip olmanz kadar15 gerek! 24 BRAHM'N sekin konuklar ile ilgili kssay hi duydun mu?16 25 O [semav eli]ler brahim'e gelip ona selm verdiklerinde, [Size de] selm olsun! demiti; [ve kendi kendine,] Bunlar, yabanc kimseler!17 (diye dnmt.) 26 Sonra sessizce evine dnerek semiz bir [kzartlm] buza getirmi, 27 ve
9 Onlarn, Kuran mesajn reddetmelerinden dolay cezalandrlmalarn istihz ile talep etmelerine bir gnderme: kar. 6:57-58 ve 8:32. 10 Lafzen, O [gn]den nce. 11 Bkz. 3:17, not 10. 12 Zmnen, Ama buna ramen yardm dilenemeyenlere -bu ifade, ister insanlar, isterse konuma yeteneinden yoksun hayvanlar olsun, btn canl varlklar iin geerlidir (Rz) ve ihtiyacn madd mi, yoksa hiss mi olduu nemli deildir. 13 Bkz. 45:4, not 3. 14 Yani, hem madd (yamur), hem de manev (hakikat ve rehberlik) nimetlerin. 15 Lafzen, konutuunuz kadar yahut konuabilmeniz gibi: insann kavramsal olarak dnme ve kendini ifade etme yeteneine, yani mutlak ve apak bir ekilde bilincinde olduu eylere iaret. 16 Bu kssa, (ayn zamanda Hz. Lt halknn, d ve Semd kabilelerinin, Hz. Musa ile Firavun halklarnn ve Hz. Nh halknn balarna gelenler ile ilgili sonraki deinmeler), Allah'n varlnn ve kudretinin somut ve kavramsal iaretlerine ve Kuran'n Allah'n yntemi/yolu olarak tanmlad eyde (snnetullh) belirgin bulunan kesin manev nedensellie yaplan bir nceki referans ile balantldr. Hz. brahim'in semav misafirlerinin kssas ayn zamanda 11:69 ve devamnda ve -biraz daha ksa bir ekli ile- 15:51 ve devamnda gemitir. 17 Lafzen, tannmayan kimseler -yani, onlarn melek olduklarn fark etmemiti.
892

51. SURE

Yemez misiniz? diye nlerine koymutu. 28 [brahim, misafirlerin yemediklerini grnce,] onlardan endieye kapld;18 [ama] onlar: Korkma! dediler ve derin bilgi ile19 donatlan bir erkek ocuk [sahibi olaca] mjdesini verdiler. 29 Bunun zerine kars lk atarak [misafirlerin] yanna geldi ve [aknlk iinde] yzne vurarak feryad etti: [Benim gibi] ksr bir kocakardan m! 30 Onlar: Rabbin byle buyurdu; ve phesiz yalnz O'dur hikmet sahibi olan, her eyi bilen! dediler. 31 [brahim,] Peki dedi, [baka] ne gryorsunuz, ey [semav] eliler? 32 Onlar, Bak dediler, biz gnaha batm bir topluma20 gnderildik, 33 ki onlara ta gibi sert ceza darbeleri21 vuralm, 34 bu ekilde kendi kiiliklerini harcam22 olanlar[a ceza] iin Rabbinin katnda belirlenmi olan (darbeler). 35 Ve zaman iinde23 orada bulunan [baz] mminleri [Lt'un ehrinden] kardk: 36 nk bir [tek] hane24 dnda orada Bize teslim olan hi kimse grmedik. 37 Ve bylece [btn zalimleri bekleyen] iddetli azaptan korkanlar iin orada25 bir iaret, bir mesaj braktk. 38 MUSA [ile Firavun kssasn]da da [ayn mesaj verdik:26 nk] Biz o'nu Firavun'a ak bir otorite ile gndermitik, 39 o zaman [Firavun] kudretinden [dolay bbrlenerek] kar koymutu ve [Bu Musa] bir byc veya bir delidir! demiti; 40 ve Biz onu ve adamlarn yakalayp hepsini denize atmtk: [btn bu olup bitenler iin] sulanmas gereken, [Firavun'dan bakas deildi,] yalnz o idi (tek sulu).27
18 Bkz. 11:70, not 101. 19 Yani, peygamberlik ile (kar. 15:53). 20 Yani, Hz. Lt halkna. 21 Lafzen, amurdan talar -amur (tn) ismi, Zemaher'ye gre, 11:82'de zikredilen siccl terimi ile ayn anlama sahip olup bu ayete ilikin 114. notta nceden takdir edilmi ceza olarak aklanmtr. 22 Msrifn teriminin bu ekilde evrilmesinin bir aklamas iin bkz. 10:12, not 21. 23 Lafzen, ve sonra; yani 11:77 vd. ve 15:61 vd.'da anlatlan olaylardan sonra. 24 Yani, Hz. Lt'un ailesi. 25 Yani, Sodom ve Gomore'nin tamamen yklmasnda. 26 Yukardaki parantez ii aklamalar, birok klasik mfessirin Musa'da da ifadesi ile ilgili gr birliine dayanmaktadr. 27 Bu, zalimlerin bana bu dnyada veya teki dnyada yahut da her ikisinde gelecek belann yalnzca kendi yaptklarnn bir sonucu olduu eklindeki Kuran ilkesinin bir tasviridir.
893

51. SURE

41 Ve; canllar yok eden kasrgay zerlerine saldmz d [kavminin bana gelenlerde] de [ayn mesaj bulursunuz], 42 (bu kasrga) getii yerde hibir ey brakmad, ve [her eyi] rm kemiklere benzetti.28 43 Semd [kavminin kssasn]da da (ayn mesaj vardr), ki Biz onlara: Ksa bir sre sefanz srn bakalm! demitik,29 44 (nk) Rablerinin buyruuna ba kaldrmlard; bunun zerine, [mitsizce] baknp dururlarken bir ceza imei onlar yakalamt: 45 nk yerlerinden kalkacak durumda bile deillerdi ve kendilerini savunamazlard. 46 Daha nce Nh kavmini [de bylece yok etmitik]: nk onlar yoldan km bir toplum idi. 47 EVREN30 [yaratc] gc[mz] ile ina eden Biziz: ve, phesiz, Biziz onu istikrarl bir ekilde genileten.31 48 Biz yeri genie yaydk ve onu pek de gzel dzenledik!32 49 Ve her eyin kartn yarattk,33 ki [Allah'n Tek olduunu] anlayabilesiniz.34 50 Bylece, [ey Muhammed, onlara syle:] [Sahte ve kt olan her eyden] Allah'a snn! Gerek u ki ben, O'nun tarafndan grevlendirilmi ak bir uyarcym! 51 Allah'n yansra baka hibir eye ilahlk yaktrmayn:35 phesiz ben, O'nun tarafndan grevlendirilmi ak bir uyarcym! 52 te byle, kendilerinden nce yaam olanlara da hangi eli geldiyse, mutlaka, [O] bir gz boyayc[dr],36 yahut bir deli! dediler. 53 Onlar bu [dnce tarz]n birbirlerine miras olarak m aktarmlar? Hayr, onlar azgnca bir kstahla kaplm bir topluluktur! 54 O halde, onlardan yz evir, (bu durumda) senin bir suun olmaz; 55 ama yine de [kulak veren herkese] hatrlatmaya devam et: nk bu hatrlatmalar
28 Bkz. 69:6-8. d kavminin kssas iin bkz. 7:65 ile ilgili 48. notun ikinci yars. 29 Kar. 11:65. Semd kssasnn ana hatlar 7:73-79'da verilmitir. 30 Lafzen, g yahut uzay, ki Kuran'da ou zaman evren veya oul kullanmda kozmik sistemler anlamna gelmektedir. 31 Bkz. 21:30'un ilk blm ile ilgili not 38. inn le-msin (Biziz ... genileten) ifadesi, modern dncedeki evrenin genilemesi anlaynn n habercisidir: bu dnce, evrenin sonlu bir bykle sahip olmasna ramen alan olarak srekli geniledii gereini ifade eder. 32 Yani, onun zerinde yaamak zorunda olan -ve yaam bulunan- canl organizmalarn ihtiyalar ile uyumlu olarak. 33 Lafzen, her eyi ift ift yarattk -36:36 ile ilgili not 18'de aklanm olan bir ifade. 34 Kar. 89:3 ve ilgili not 2. 35 Lafzen, baka ilahlar uydurmayn. 36 Lafzen, byc.
894

51. SURE

mminlere fayda salar. 56 Ve [onlara syle:] grnmez varlklar37 ve insanlar yalnzca [Beni tanmalar ve] Bana kulluk etmeleri iin yarattm.38 57 [Ama dikkat edin,] Ben onlardan ne bir rzk istiyorum ne de Beni gzetip beslemelerini: 58 nk bizzat Allah btn rzklar verendir, her trl kudretin Sahibidir, bak olandr! 59 Gerek u ki, zulm ileyenler, [gemiteki] arkadalar gibi [ktlkten] paylarn alacaklardr:39 yleyse [akibetlerini] abuklatrmay benden istemesinler! 60 Hakikati inkara artlanm olanlarn vay haline; haber verilen Gnde [balarna gelecekler iin vay haline onlarn!]

37 Cinn (grnmez varlklar) terimi ile ilgili genie bir tartma iin bkz. Ek III. Dilbilimcilerin ounluu tarafndan iaret edildii -ve yukardaki ayet ile ilgili yorumunda Rz tarafndan da vurguland- gibi, bu terim melekleri de kapsamaktadr, nk onlar da insann duyularndan saklanm bulunan gler veya varlklardr. 38 O halde, btn akl sahibi varlklarn yaratlmasndaki temel ama, onlarn Allah'n varln tanmalar (marifet) ve bundan dolay, kendi var olularn bilinli olarak O'nun iradesi ve plan ile uyumlu hale getirme istei duymalardr. te bu iki aamal tanma ve isteme (cognition and willingness) kavramlardr ki Kuran'n kulluk (ibdet) olarak tanmlad eye derin anlamn verir. Bir sonraki ayetin de gsterdii gibi, bu manev ar, hibir eye muhta olmayan ve snrsz g sahibi olan Yaratc'nn herhangi bir faraz ihtiyacndan domu deildir; tersine, her eyi kuatan ilah iradeye bilinli olarak kendini teslim etmek suretiyle bu iradeyi kavramay ve bylece biztih Allah'a daha yakn olmay mid eden kulun ruh gelimesinin bir arac olarak ngrlmtr. 39 Her zulmn, ya bu dnyadaki ya da teki dnyadaki misillemenin tohumlarn da iinde tadna iaret.
895

52. SURE

52. TUR
Byk bir ihtimalle Mekke dneminin son yarsnda (baz otoritelere gre 32. surenin -Secdehemen ardndan) nazil olan bu sure, adn 1. ayetinde geen Sina Da'ndan (et-Tr) almaktadr. 1 DN Sina Da'n!1 2 Dn [Allah'n] vahyi[ni], ki ilenmitir 3 ak2

tomarlar stne. 4 Ayakta kalan [ibadet] evi[ni]3 dn! 5 Dn yksek [gn] tavan[n]! 6 Kabaran denizi dn!4 7 GEREK U K [ey insanolu,] Rabbin tarafndan [gnahkarlar iin] ngrlm olan azap, kesinlikle vuku bulacaktr: 8 ona hi kimse engel olamaz. 9 Gklerin [byk] bir sarsnt ile sarslaca o Gn [bu azap gerekleecek], 10 ve dalarn [korkun] bir hareketle (yerlerinden oynayp) harekete geecekler[i Gn]. 11 Vay haline o Gn hakikati yalanlayanlarn, 12 [btn hayatlar boyunca] tamamen bo eylerle oyalanp duranlarn; 13 onlar, o Gn [kar konulamaz bir] darbe ile cehennem-ateine atlacaklar [ve kendilerine denilecek:] 14 Bu, sizin yalanlam olduunuz atetir! 15 Peki bu, bir yanlsama myd5 yoksa [doruluunu] grmek istemediiniz bir ey mi? 16 [te imdi] onu ekin! Ama [ister] sabredin, ister etmeyin, sizin iin fark etmez: siz, yalnzca yapm olduunuzun karln gryorsunuz.6
1 Ve tenbih edatnn dn olarak evrilmesi konusunda bkz. 74:32 ile ilgili not 23'n ilk blm. Tr ifadesi (kelime anlamyla, da) Kuran'da, zellikle, Hz. Musa'nn vahiy ald yer olan Sina Da'n anlatmak iin kullanlmaktadr. Bu balamda, bir sonraki ayetin vurgulayaca Da'da indirilen vahiy hakknda mecaz olarak kullanlmtr. 2 Yani, insann anlayna her zaman ak (Rz). 3 Bu, insan bilincinin afandan bugne kadar insanlarn -ou zaman bulank ekilde de olsa- Allah'n varln devaml olarak kavradklar ve O'nun peygamberlerine bahettii srekli ve dorudan vahyin telkiniyle ve ibadet yoluyla O'na daha ok yaklamaya altklar gereinin bir temslidir. Bu nedenle Beydv, el-beytu'l-mamr ibaresini mminin kalbinin mecaz ifadesi olarak deerlendirir. 4 Yani, grnr evrenin usuz bucakszln ve harika bir ekilde dzenleniini bilinli bir Yaratc'nn kant olarak dn. 5 Bu, sihr teriminin bu balamdaki anlamn ifade etmektedir (bkz. sure 74, not 12). 6 Yani, her iki halde de ona katlanmak ve dayanmak zorunda kalacaksnz, nk o sadece sizin kendi yaptklarnzn ve davranlarnzn bir sonucudur: teki dnyadaki ceza ve dllerin, kiinin bu dnyadaki hareket ve davran tarzlarnn mantk sonularnn temsl tasvirleri olduu gereine iaret.
896

52. SURE

17 [Ama,] Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar kendilerini [o Gn] bahelerde ve esenlik iinde bulacaklar, 18 Rablerinin kendilerine balayaca eyler ile mutluluk bulacaklar: nk Rableri onlar yakc atein azabndan koruyacaktr. 19 [Ve onlara:] Yapm olduklarnzn karl olarak afiyetle yiyip iin, 20 sra sra dizilmi [mutluluk] sedirlerine uzanarak!7 [denilecek.] Ve [cennette] saf ve temiz, gzel gzl eler ile onlar evlendireceiz.8 21 Kendileri iman eden ve soylar bu iman srdrecek olanlara gelince, Biz onlar soylar ile btnletirecek ve ilerini heder ettirmeyeceiz:9 [ama, sonuta] herkes kendi kazandnn hesabn verecek.10 22 Biz onlara meyveyi ve eti bolca vereceiz, ne isterlerse hepsini: 23 ve orada, [cennette], birbirlerine, bo konuturmayan ve gnaha sokmayan kseler uzatacaklar.11 24 Ve onlar [lmsz] genlikler bekleyecek,12 [sanki] kendi kendilerinin [ocuklarym gibi],13 kabuklarnn iinde saklanan inciler gibi [saf ve temiz]. 25 Ve [bylece nimet tattrlanlar,] birbirlerine dnerek [gemite yaadklar hakknda] sorular soracaklar.14 26 Onlar, Bakn diyecekler, eskiden, oluk-ocuumuz arasnda yaadmz

7 Rz'nin yukardaki ayet ve 18:31 ve 55:54 ile ilgili yorumlarnda aklad gibi, cennette sedirler yahut hallar zerinde uzanmak, i huzurunun ve zihin dinginliinin bir semboldr ve Rz'ye gre, serra (o mutlu idi [veya oldu]) fiil-kknn hem surr (mutluluk) hem de serr (sedir) isimlerinin kk olmas da, bunu teyid etmektedir. 8 Hrin nin ifadesi ile ilgili bir aklama iin bkz. sure 56, not 8. 9 ocuklarnn drst ve erdemli olularnn anne-babalarnn faziletini artracana iaret. 10 Yani, anne-babalarnn iyilii, ocuklarn bireysel sorumluluktan kurtarmaz. 11 Kar. 37:47 -o, arpmayan ve sarholuk vermeyendir; 56:19 -onunla kafalar dumanlanmayacak ve sarho olmayacaklar: bilinli/ll ve keyifli honutluun bir temsli. nceki bolca meyve ve et -ne dilerlerse eklindeki atf ile ilgili olarak Rz, duyusal tatminin bu sembolik bolluunun doygunlua yol amayacan, ama -insann bu dnyadaki durumunun tersine daima tatmin edilecek olan honutluk verici bir istein devamna yol aacan anlatr. 12 Bkz. 56:17-18, not 6. 13 Rz, lehum zamirinde (lafzen, kendileri iin, yani, kendi kendilerinin) ma edilen gayriahs adanmay bu ekilde aklamtr. 14 Sembolik bir ifade olan bu birbirlerine, gemi hayatlar hakknda soru sormalar, Kuran'da ska zikredilen, insann bireysel bilincinin bedensel lmnden sonra da kesintisiz biimde yaamaya devam ettii gereini vurgulamaktadr.
897

52. SURE

sralarda, [Allah'n bizden raz olmadn dnerek] korku iindeydik;15 27 ve bu durumdayken Allah bizi ltfuyla inayetlendirdi ve [aresizliin] yakc frtnalarnn azabndan bizi korudu. 28 phesiz biz bundan nce [yalnz] O'na yalvarrdk: [ve O, bize imdi gsterdi ki16] yalnz O'dur gerekten iyilik eden ve gerek rahmet kayna! 29 YLEYSE [ey Muhammed, btn insanlara] t ver: nk, Rabbinin rahmetiyle, sen ne bir khinsin, ne de bir deli. 30 Yoksa onlar: [O, yalnzca] bir air[dir]; bekleyip grelim zaman ona neler yapacak m diyorlar?17 31 De ki: [yleyse,] mitle bekleyin: Ben de sizinle birlikte mitle bekleyeceim!18 32 Akllar m onlara bu [tavr taknmalar]n telkin ediyor, yoksa (bu hal) [sadece] kaba bir kstahln eseri midir?19 33 Yoksa onlar: Bu [mesaj] kendisi uydurmutur! mu diyorlar? Hayr, tersine, onlar (gerei biliyor, ama) inanmak istemiyorlar! 34 Ama, [eer onu basit bir fninin ii olarak gryorlarsa] ona benzeyen baka bir sylem retsinler (de grelim!) -syledikleri doru mu, deil mi! 35 [Yoksa onlar, Allah'n varln inkar m ediyorlar?20] Kendileri, hibir [sebep]
15 Btn klasik mfessirler -bildiim kadaryla, istisnasz bir ekilde- yukardaki ayeti byle yorumlamlardr. 16 Zmnen, bizim fiilen yaadklarmz araclyla. Bu parantez ii aklama, bir sonraki kelimenin, genel kabul grm olan Kfe ve Basra kraatna gre inneh (phesiz, O) eklinde okunmas yerine Medine ekolne gre enneh (ki O) olarak okunmasna dayanmaktadr. Taber'nin vurgulad gibi bu kraatlerin ikisi de dorudur: Ben ikinci ekli tercih ettim, nk burada, yeniden dirilme srasnda nimet verilenlere balanacak olan vastasz ve kuatc bir basrete iaret edilmektedir. 17 Lafzen, onun iin zamann kt tecelllerini bekleyelim, yani zamann getirecei ktlkleri: bu, Cevher ve Zemaher'nin (Ess'da) raybe'l-menn (ki ikinci kelime, bu otoritelere gre dehr'in, yani zamann e anlamlsdr) ifadesine verdikleri anlamdr. Bu ifade, burada zamann, peygamber retilerinin yanlln yahut en azndan bir yanltma olduunu isbat edecei eklindeki peygamber dmanlarnn beklentilerini yanstmaktadr. 18 Yani, siz benim mesajmn yanllnn ortaya kmasn beklerken ben de onun gereklemesini bekliyorum. 19 Bunun anlam udur: Onlar bu mesajn ieriine kar makul bir gerekeye mi sahipler yoksa hakikati ak ak inkar m ediyorlar ve insann kendi kendine yeterliliine (kar. 96:6-7) duyduklar kstaha inan m onlar bu stn Varlk nnde sorumluluk anlayn kabul etmekten alkoyuyor? 20 Yani, O'nun vahyini inkar etmek suretiyle zmnen varln da m inkar ediyorlar?
898

52. SURE

olmadan m yaratldlar?21 Yoksa kendi kendilerinin mi yaratclardrlar? 36 [Ve] gkleri ve yeri onlar m yaratt?22 Hayr, ama onlar hibir ey hakknda kesin bir inanca sahip deiller! 37 [Nasl olabilirler ki?] Rabbinin hazineleri23 onlarda m? Onlar m [kaderden] sorumlular? 38 Yoksa onlarn [niha hakikatlere ykselecekleri ve insan kavraynn tesindekini] dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? yleyse, [onu] dinlemi olanlardan birisi [bilgisinin] ak bir delilini getirsin! 39 Yahut, [eer Allah'a inanyorsanz], siz [yalnz] erkek ocuk sahibi olurken O[nun] kz ocuk sahibi [olmay tercih ettiine nasl inanrsnz?]24 40 Yoksa [ey Muhammed, senin mesajn reddedenler, seni dinlerlerse] onlardan bir karlk isteyeceinden ve kendilerini bor altna sokaca[ndan m korkuyorlar?] 41 Yoksa, [btn mevcudatn] gizli gerekliinin, [zaman geldiinde] yazabilmeleri iin kendi kavray alanlar iine girecei[ni mi sanyorlar]?25 42 Yoksa [seni elikilerin] tuzana m drmek istiyorlar? Ama aslnda tuzaa denler onlardr, o hakikati inkar edenler!26 43 O halde, Allah'tan baka bir tanrlar m var? Allah, snrsz anyla insanlarn O'na yaktrd ortaklardan mnezzehtir! 44 AMA ONLAR, [hakikati] grmeyi reddedenler, gkyznde bir parann dmekte olduunu grselerdi, [yalnzca] O, bir bulut yn[ndan ibaret]tir! derlerdi. 45 Bundan byle, dehete kaplacaklar [Hesap] Gn ile karlancaya kadar kendi hallerine brak onlar: 46 O Gn komplolarnn kendilerine hibir faydas olmayacak ve hibir yardmc bulamayacaklar... 47 Gerek u ki zulm ilemeye artlanm olanlar, [teki dnyadaki korkun
21 Yani, kendiliinden (spontaneous) bir oluum yoluyla. 22 Bu onlarn, btn hilkatin gerisinde bilinli bir lk Sebeb'in varln kabul etmeye isteksizliklerinin sama ve geersiz olduunun olmayana ergi (reductio ad absurdum: abese irc) yoluyla isbatdr. 23 Yani, O'nun sonsuz bilgi ve gcnn hazineleri. 24 Bu ayet, zellikle Hz. Peygamber'in mrik adalarna seslenmekte ve siz, yalnz Allah'a ocuk isnad etmek suretiyle O'na iftira atyor deilsiniz, ama ayn zamanda kendinizin kmsedii bir eyi, yani kz ocuk sahibi olmay O'na isnad ederek sapknlnz iddetlendiriyorsunuz anlamna gelmektedir: kar. 16:57-59 ve ilgili dipnotlar. 25 Bununla ilgili bir aklama iin bkz. 68:47'deki benzer bir pasaj ile ilgili not 26. 26 Yani, srekli olarak elikiler iinde boulanlar onlardr; Kuran'n mesaj elikilerden uzaktr (kar. 4:82 ve ilgili not).
899

52. SURE azaptan] daha yakn bir azap beklemektedir:27 ama ou bunun farknda deil.

48 O halde Rabbinin hkmn sabrla bekle, nk sen gzmzn nndesin;28 ve her ne zaman ayaa kalkarsan Rabbinin snrsz ann hamd ile ycelt, 49 gece ve btn yldzlarn ekildii an O'nun ann ycelt.

27 Kuran, 32:21'de olduu gibi, burada da, her er fiilin bu dnyada bile onu ileyenleri u veya bu ekilde etkileyecei gereini vurgulamaktadr -bu etki, ya onu evresinin dostluundan yoksun brakarak i yalnzln derinletirmek (evresine yabanclatrmak T..n), yahut daha dolaysz bir ekilde, gerek bir mutluluu ve tatmini imkansz klacak artlar yaratmak suretiyle gerekleir. 28 Yani, Bizim korumamz altndasn.
900

53. SURE

53. NECM
Bu surenin, byk blmnn nisbeten erken dneme ait Mekk bir sure olduu ve 112. surenin (hls) hemen ardndan nazil olduu kabul edilir. Ancak baz blmlerinin daha sonraki dneme ait olduu phe gtrmez -zellikle de, Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden bir yl kadar nce gerekleen srlarla dolu ge ykselme (mirc) tecrbesine (bkz. Ek IV) atfta bulunan 13-18. ayetlerin. Surenin bal, aada not 1'de aklanan, ilk ayetinin bandaki necm kelimesinden alnmtr. 1 DN ycelerden inen [Allah'n mesajnn] gzler nne serdiini!1 2 Sizin bu arkadanz ne sapm, ne de aldatlmtr,2 3 ve ne de kendi arzu ve

heveslerine gre konumaktadr: 4 bu [size ilettii], kendisine indirilen [ilah] vahiyden baka bir ey deildir; 5 son derece kudretli birinin3 ona rettii (bir vahiy): 6 (o,) fevkalade bir gle donatlm [bir melektir] ki o an geldiinde kendini gerek ekli ve hviyeti ile gsterdi, 7 ufkun en u noktasnda4 grnerek, 8 ve sonra yaklaarak yanna geldi, 9 aralarnda iki yay mesafesi kalncaya kadar, hatta daha da yaknna.5
1 Yahut: Batt zaman yldz dn: baz sebeplerden dolay mfessirlerin byk ksm tarafndan tercih edilen bir eviri ekli. Ancak, mfessirlerin hemen hemen tmne gre, necm terimi -ki, grnd, balad, ortaya kt, meydana geldi anlamlarna sahip olan neceme fiilinden tretilmitir- ayn zamanda, tedrcen, adeta para para meydana gelen yahut ortaya kan bir eyin gzler nne serilmesini/gzler nne serdiklerini gsterir. Bu nedenle, necm terimi, bandan beri, Kuran'n tedrcen vahyedilen paralarnn (nucm) herbiri ve bylece tedric vahiy sreci yahut onun gzler nne serilmesi iin kullanlmtr. Bu eviri, aslnda, Abdullah b. Abbs'n (Taber tarafndan nakledilen) yukardaki ayet ile ilgili yorumuna dayanmaktadr. Ayetin devamna baklarak bu yorum, Rab, Zemaher, Rz, Beydv, bni Kesr ve dier otoriteler tarafndan geerli grlmtr. Rb ve bni Kesr, zellikle, Kuran'n safha safha vahyedilmesine iaret eden 56:75'teki mevkiu'nnucm ifadesine iaret etmilerdir -ve niteleme edatnn Dn olarak evrilmesi konusunda bkz. sure 74, not 23. 2 Bkz. 7:184 ile ilgili not 150. 3 Yani, Vahiy Melei, Cebril. 4 Kar. 81:23 ve ilgili not 8. Kuran'a ve sahih Hadislere gre Hz. Peygamber, hayat boyunca en az iki defa, gerek ekli ve hviyeti iinde ortaya kan (ki, Zemaher tarafndan iaret edildii gibi, istev ifadesinin bu balamdaki karldr) bu melein grnts (vision) ile karlamtr: ilk defa, fetratu'l-vahy olarak bilinen (bkz. 74. surenin giri notu) dnemin ardndan, ikinci defa da, 13-18. ayetlerde iaret edildii gibi, mirc olarak bilinen (bkz. Ek IV) srlarla dolu tecrbe srasnda. 5 Eski Arapa'nn ifade ekline dayanan, melein yaklamasnn bu grsel-temsl (graphic) tanmlamas, Vahiy Melei'nin aka hissedilebilir, hatta neredeyse dokunulabilir bir ekilde grnd dncesini yanstmak iindir.
901

53. SURE

10 Bylece [Allah], vahyedilmesini uygun grd her eyi6 kuluna vahyetmi oldu. 11 [Kulunun] kalbi grdn yalanlamad:7 12 Peki siz, ne grd konusunda o'nunla tartmaya m giriyorsunuz?8 13 Ve onu bir kez daha grd,9 14 en uzak noktadaki sidre aacnn yannda,10 15 vaad edilen bahenin yaknnda, 16 mehul bir parlakln evresini sarp kuatt sidre aacnn banda.11 17 [Dikkat edin,] gz ne kayd, ne de (baka yne) evrildi: 18 ve o, gerekten de Rabbinin en muhteem sembollerinden bir ksmn12 grd.
6 Lafzen, vahyettii her eyi: melein gerek ekli ve hviyeti iindeki istisna tezahrne ve ayrca bu ekilde ilah vahyin iindeki unsurlara atf. Yukardaki ifade, en derun anlamyla, Allah'n, seilmi peygamberlerine bile, varln, hayatn ve lmn gerek anlamn, evreni yaratmasndaki maksadn ve bizzat evrenin kendisinin gerek srlarn tamamen amadn gsterir. 7 Hz. Peygamber, yaad deneyimin ruh karakterinin tamamen farknda olduundan, bilinci ile normal olarak kavrayamayaca bir eyi sezgisel olarak kavramas (kalp gz) arasnda bir eliki yoktu. 8 Bylece Kuran, Hz. Peygamber'in melei grmesinin bir yanlsama deil, gerek bir ruh tecrbe olduunu aka ortaya koymaktadr: ama o tamamen ruh mahiyette bir tecrbe olduundan, bakalarna ancak semboller ve temsller vastasyla anlatlabilirdi ki, pheciler bunlar kolayca gzard edilebilecek hayal rn eyler olarak grp ne grd konusunda onunla tartmaya giriyorlard. 9 Yani, o melei gerek ekli ve hviyeti iinde ortaya km olarak grd. 10 Yani, srlarla dolu mirc tecrbesi srasnda. Sidratu'l-munteh ifadesinde dile getirilen grnty aklarken Rb, yapraklarnn glgesinden dolay sidr veya sidra'nn (Arabistann hurma aac) Kuran'da ve mirc ile ilgili Hadislerde cennetin glgesinin yani, ruh sknet ve esenliinin- bir sembol olarak kullanldn syler. El-munteh sfat (en uzak nokta), Nihye'de iaret edildii gibi, Allah'n, yaratlm varlklarn ulaabilecei bilgilere bir snr koyduu gereinin bir gstergesi olarak alnabilir: bu da, zellikle, ne kadar kapsayc ve nfz edici olsa da, insan bilgisinin bile -cennette (bir sonraki ayette zikredilen vaad edilen bahe)- Yaratc'nn yalnz kendisine saklad niha gerekliin knhne asla ulaamayacan gsterir (kar. yukarda not 6). 11 Lafzen, Sidre aac [onu] kaplayan herhangi bir eyle kapland zaman: hibir tasvirin resmedemeyecei ve hibir ifadenin kapsayamayaca anlamndaki bu cennet sembolne atfedilen tasavvur edilemez stnln ve ihtiamn iareti olarak zellikle mbhem braklm bir ibare (Zemaher). 12 Lafzen, Rabbinin sembollerinin (yt) en byklerinden [bir ksmn]. yt teriminin bu kendine zg evirisi iin bkz. ayn srlarlarla dolu tecrbeye, yani mirc'a atfta bulunan 17:1 ile ilgili not 2. Bu her iki Kurn atfta, Hz. Peygamber'e, niha gerekliin hepsinin deil, ama bir ksmnn gsterildii (yani anlatld) belirtilir (kar. ayrca 7:187-188); ve
902

53. SURE

19 H dndnz m [neden taptnz] Lt ve Uzz'ya? 20 Ve [lnn] ncs ve sonuncusu olan Ment[a]?13 21 Neden kendiniz iin [yalnz] erkek ocuklar [istersiniz de] O'na kz ocuklar [isnad edersiniz?]14 22 Bakn, bu kesinlikle haksz bir taksimdir! 23 Bu [szde ilah varlk]lar sizin ve atalarnzn uydurduu bo isimlerden baka eyler deildir; [ve] Allah onlara hibir yetki vermemitir.15 Onlar, [o putlara tapanlar,] sadece zannn ve kuruntularn16 peine taklyorlar; halbuki imdi onlara Rablerinden bir yol gsterici gelmitir. 24 nsan, her dilediini elde etme hakkna sahip olduunu mu17 sanr? 25 Halbuki hem tekisi, hem de bu dnya, [yalnz] Allah'a aittir!18 26 nk, gklerde ne kadar ok melek olsa da, onlarn efaati [hi kimseye] en ufak bir fayda salamayacaktr; meer ki Allah diledii ve raz olduu kimse iin [efaat] izni vermi olsun.19
bu da yukarda 10. ayette ifade edilen dnceyi aklamaya yardm eder. 13 Hz. Peygamber'e baz ok nemli hakikatlere nfz etme yetenei balandn iaret ettikten sonra Kuran, insanlarn ilah gler ve sfatlar ykledikleri dzmece/sahte sembollere dikkatlerimizi ekmektedir: burada -bir rnek olarak- Hz. Peygamber'in mrik adalarnn Lt, Ment ve Uzz lsnde somutlaan puta tapclklarna dikkat ekilmektedir. slam ncesi Arabistan'nda, mrik Araplarn dii telakk ettikleri melekler ile birlikte Allah'n kzlar olarak grdkleri bu dii puta taplrd ve bu putlarn Hicaz ve Necd'de birok heykeli bulunurdu. zellikle Lt'a tapnma daha eskilere dayanyordu ve kesinlikle Gney Arabistan kkenliydi: Lt muhtemelen eski Yunan mitolojisindeki, Zeus'un elerinden biri ve Apollo ile Artemis'in annesi olan yar-tanra Leto'nun bir prototipiydi. 14 Mrik Araplar'n kz ocuklar iin hissettikleri zillet duygusuna ramen (kar. 16:57-59 ve 62 ile ilgili dipnotlar) Allah'a kz ocuklar isnad etmeleri, zellikle sama ve elikili bir tavrd: nk, Allah'a herhangi bir ekilde ocuk isnad etmelerindeki irkinlik bir tarafa, O'na kendilerinin hor grd bir eyi isnad etmeleri, kendilerinin de bir stn Varlk olarak grdkleri Allah'a szde sayglarn yalanlyordu -bir sonraki cmlede ince bir istihza ile vurgulanan bir nokta. 15 Kar. 12:40. 16 Bu dii putlarn/tanralarn ve meleklerin kendilerine tapanlar ile Allah arasnda araclk yaptklar eklindeki mrike dnceye bir iaret: ayn zamanda, daha yksek dinlerin mensuplar arasnda, azzlere ve kutsanan kiilere sayg kisvesi altnda yaamaya devam eden bir kuruntu. 17 Lafzen, ... sahip olmann insan iin olduunu mu? 18 Yani, Allah sonsuz g ve bilgi sahibi olduu ve bu nedenle kendisi ile kullar arasnda hibir aracya ihtiya duymad halde (ki fe taksnn bu balamdaki karldr). 19 Kurn efaat kavramnn bir aklamas iin bkz. 10:3 ile ilgili not 7 ve 10:18 ile ilgili not 26 ve 27.
903

53. SURE

27 Bakn, [ancak] teki dnyaya [samimiyetle] inanmayanlar, melekleri dii varlklar olarak grrler;20 28 ve onlarn bu konuda hibir bilgileri olmadndan21 yalnzca zannn ardndan giderler: ama zan, hibir zaman gerein yerini tutmaz. 29 O halde, Bizi anmaktan uzak duran ve bu dnya hayatndan baka bir eye nem vermeyenlere mani ol, 30 ki bu onlar iin bilinmeye deer tek eydir.22 phe yok ki Rabbin, kimin O'nun yolundan saptn ve kimin O'nun rehberliine uyduunu hakkyla bilir. 31 Gklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'a aittir: O, ktlk yapanlara yaptklarnn karln verecek ve iyilik yapanlar da katksz iyilikle dllendirecektir.23 32 Byk gnahlardan ve irkin fiillerden kananlara gelince, onlar arada bir hataya dseler de24 (bilsinler ki) Rabbin balamada cmerttir. O, sizi toz-topraktan25 var ederken de, annelerinizin rahminde sakl
20 Lafzen, melekleri dii adlarla adlandrrlar -yani onlarn cinsiyet sahibi olduklarn dnr ve/veya onlar Allah'n kzlar olarak grrler. Kuran'n birok yerde iaret ettii gibi, bu balamda sz edilen insanlar lmden sonraki hayata inanrlar, nk meleklerin ve taptklar hayal ilahlarn kendileri ile Allah arasnda araclk yapacaklarn ve onlar iin efaatte bulunacaklarn mit ederler. Ancak onlarn inanlar, insann teki dnyadaki konumunun bu tr dsal faktrlere bal olmadn, ama dorudan ve zorunlu olarak insann bu dnyadaki yaama tarz ile balantl bulunduunu kavramalarna imkan vermeyecek kadar bulanktr: ve bylece Kuran, onlarn davrannn, pratik amalar asndan, teki dnya dncesine tamamen kar kanlarn davranndan fazla farkl olmadn bildirir. 21 Yani, Kuran'da melek olarak sz edilen varlk kategorisinin gerek nitelii ve fonksiyonu konusunda; nk onlar ayb alanna, insan kavraynn uzanamayaca alana aittirler. Alternatif olarak, bih'deki zamir Allah'a da ynelik olabilir; bu durumda yukardaki ifade O'nun hakknda hibir bilgileri olmadndan eklinde evrilebilir -bu, hem O'na bir soy isnad etmenin, hem de O'nun verecei hkmn aracla veya efaate bal olduuna veya onlar tarafndan etkilenebileceine inanmann, tebh/tecsm (anthropomorfic) Allah kavramnn bir sonucu olduuna ve bu nedenle hakikatle bir ilgisi bulunmadna iaret eder. 22 Lafzen, onlarn bilgisinin hepsi [yahut hedefi] budur. 23 Yani, iyi davranlar, hak ettiklerinin kat kat fazlasyla dllendirilecekleri halde ktlkler tam karlklar kadaryla cezalandrlacaklardr (kar: 6:160); ve her iki hkm de, Kudret Sahibi tarafndan bir araclk veya efaate ihtiya duymadan verilecektir. 24 Yani, iyi davranlar, hak ettiklerinin kat kat fazlasyla dllendirilecekleri halde ktlkler tam karlklar kadaryla cezalandrlacaklardr (kar: 6:160); ve her iki hkm de, Kudret Sahibi tarafndan bir araclk veya efaate ihtiya duymadan verilecektir. 25 Lafzen, topraktan/arzdan: bkz. 3:59 ile ilgili not 47'nin ikinci yars ve 23:12 ile ilgili
904

53. SURE

bulunduunuzda da sizinle ilgili her bilgiye sahiptir:26 o halde kendinizi saf ve temiz grmeyin; [nk] O, kimin Kendisine kar sorumluluk bilinci tadn en iyi bilendir.27 33 PEK, hi dndn m [Bizi hatrlamaktan] uzak duran [ve bu dnya hayatndan baka eye deer vermeyeni], 34 ve [kendi ruhunun temizlii iin kendisinden] bu kadar az ve bu kadar gnlszce vereni?28 35 O, insan kavraynn tesindeki eyin bilgisine sahip [olduunu] ve bylece [onu aka] grebil[diini mi iddia ed]iyor?29 36 Yoksa henz kendisine bildirilmedi mi Musa'ya gelen vahiylerde ne vard, 37 ve her trl gvene layk olan brahim'e;30 38 ve hi kimse, kimsenin ykn tayacak deildir;31 39 ve insana urunda aba gsterdii dnda bir ey verilmeyecektir;32
not 4. 26 Zmnen, ve sizin yaratltan gelen zayflnz bilir -insan zayf yaratlmtr (4:28) ve bu nedenle gnaha yatkn klnmtr ifadelerinin dolayl bir yanks. 27 Yani, kendi saflnz konusunda kibirlenmeyin, aksine, mtevazi olun ve unutmayn ki Allah, dilediini temizler/arndrr (4:49). 28 Yukardaki iki ayetin evirisi (ve parantez ii aklamalar), Rz'nin bu pasaj 29-30. ayetlerde deinilen temaya bir dn olarak yorumlamasna dayanmaktadr. 29 Yani, o, teki dnyada bir hayatn ve hesabn olmadna nasl bu kadar emin olabilir? 30 Kar. 2:124 ve ilgili not 100. Hz. brahim ve Musa'nn isimleri burada sadece bir rnek olarak verilmitir ve Allah'n, insanlk tarihi boyunca, setii peygamberlere belli, deimez ahlak hakikatleri insana iletme grevi verdii gereine dikkat ekmektedir. 31 Bu temel ahlak kural Kuran'da be kez gemektedir -6:164, 17:15, 35:18, 39:7'de ve nzul srasna gre ilki olan yukardaki ayette. Bu kuraln anlam ve sonucu aamaldr: ilkin, insanolunun doumundan itibaren yklendii ilk gnah eklindeki Hristiyan doktrini kesinlikle reddedilmektedir; ikincisi, kiinin gnahlarnn bir azzin veya peygamberin kendini feda etmesi sayesinde balanabilecei fikri reddedilmektedir (mesela, Hz. sa'nn insanln gnahkarl iin vekaleten kendini feda etmesi eklindeki Hristiyan doktrininde yahut insann Mithras tarafndan vekaleten kurban edilmesi eklindeki daha eski Pers doktrininde olduu gibi); ve nc olarak da, gnahkar ile Allah arasndaki herhangi bir araclk ihtimali reddedilmektedir. 32 Kar. Hz. Peygamber'in sahih rivayetlere dayanan temel bir Hadisi: Eylemler, [onlar vcuda getiren] niyetlere gre [deerlendirilecek]tir ve kiinin hesabna yalnzca bilinli olarak niyetlendii (eylemler) kaydedilecektir, yani her ne yapmsa onu yaparken tad niyetlerdir nemli olan. Bu Hadis, Buhr tarafndan yedi yerde -birincisi Sahih'ine bir tr giri olarak- nakledilmitir; ayrca Mslim, Tirmiz, Eb Dvd, Nese (drt yerde), bni Mce, bni Hanbel ve baka baz kitaplarda da yer almtr. Bu balamda vurgulanmas gerekir ki Kuran'n ahlak sisteminde eylem (amel) terimi, iyi yahut kt herhangi bir
905

53. SURE

40 ve zaman geldiinde kendisine abas[nn gerek anlam] gsterilecek,33 41 ve sonra ona tam karl verilecektir; 42 ve [btn mevcudatn] ba ve sonu34 Rabbinin katndadr; 43 [sizi] gldren ve alatan yalnz O'dur; 44 lm getiren ve hayat balayan yalnz O'dur; 45 ve O'dur iki cinsi -erkei ve diiyi- yaratan, 46 [sadece] bir sperm damlasndan, 47 ve O'nun kudretindedir ikinci bir hayat da var etmek;35 48 isteklerden arndran ve mlk sahibi klan yalnz O'dur; 49 ve yalnz O'dur en parlak yldza destek veren;36 50 ve O'dur yok eden kadm [kabileler] d 51 ve Semd'u, hibir iz brakmayacak ekilde,37 52 ve onlardan nce Nh kavmini -[nk,] hepsi de ktlkte ok itahl ve ok azgn olmulard- 53 (ite Rabbin onlar yok etti,) tpk yklp altst olan teki ehirleri yok olmaya terk ettii 54 ve sonra ebediyyen grnmez hale getirdii (gibi).38 55 O halde Rabbinin hangi nimet ve kudretinden [hl] phe duyabilirsin?39 56 BU, nceki uyarlar gibi bir uyardr:40 57 yakn olan u [Son Saat] daha da
eylemin kastl olarak ihmalini kapsad gibi, doru ya da yanl her inancn bilinli olarak dile getirilmesini de kapsar: ksaca, insann bilinli olarak amalad ve szle yahut eylemle ifade ettii her ey. 33 Lafzen, abas grlecektir, yani Hesap Gn; ki o Gn Allah, [hayatta iken] yaptklarnz size [gerek anlamyla] gsterecektir. 34 Lafzen, en uzak snr yahut varaca hedef; evrenin hem zaman hem de mekan olarak balang ve bitiini ve her eyin doduu ve varaca kayna gsteren bir tanmlama. 35 Lafzen, teki [yahut ikinci] hayata geli (neet) O'na baldr; yani, yeniden dirili. 36 Lafzen, O Akyldz'n (ir) Rabbidir, Byk Kpek (Canis Major) takm yldzna ait olan ve parlaklk derece ve sralamasnda (kadr/kadir -magnitude) ilk srada yer alan bir yldz. Ay gkteki en parlak yldz olduundan slam ncesi Arabistan'nda yaygn olarak tapnma konusu yaplrd. Rabbu'-ir ifadesi, deyimsel olarak, evrenin Yaratcsn ve Destekisini mecaz yoluyla anlatmaktadr. 37 d kabilesinin kssas iin bkz. 7:65 ile ilgili 48. notun ikinci yars ve Semd kabilesi iin bkz. 7:73, not 56. 38 Lafzen, Onlar kaplayann kaplad (gibi): Lt halknn ehirleri olan Sodom ve Gomore'ye atf (bkz. zellikle 11:77-83). 39 Bu belgat gerei olan soru, belli ki 33-35. ayetlerde anlatlan insan trne yneltilmitir al (lafzen, nimetler veya hazineler) kelimesini nimet ve kudret olarak evirmemin gerekeleri iin bkz. 55:13 ile ilgili not 4'n ikinci blm. 40 Lafzen, eskilerin uyarlarndan [yahut uyarlar arasndan] bir uyardr -Muhammed (s)'e bahedilen vahyin yeni bir din kurmay amalamad, tersine, daha nceki peygamberlere emanet edilen temel mesaj srdrd ve teyid ettii gereine iaret -bu
906

53. SURE

yaklayor, 58 [Ama] onu Allah'tan baka kimse aa karamaz... 59 Siz bu haberleri tuhaf m buluyorsunuz? 60 Alayacanza glyorsunuz; 61 ve elenip duruyorsunuz? 62 (Ama artk) Allah'a secde edin ve [yalnz O'na] kulluk yapn!

rnekte Son Saat'in ve Allah'n niha yarglamasnn gerekleeceinin kesinliine iaret.


907

54. SURE

54. KAMER
Rz'nin iaret ettii gibi, bu surenin ilk ayeti nceki surenin (Necm) son ayetlerinin, zellikle 57. ayetin adeta bir devam gibi grnmektedir -yakn olan u [Son Saat] daha da yaklayor: ve bylece her iki ayetin aa yukar ayn dnemde, yani Muhammed (s)'in peygamberliinin ilk dneminin sonuna doru (muhtemelen drdnc ylnda) nazil olduunu varsayabiliriz. 1 SON SAAT yaklaacak ve ay yarlacak!1

2 Ama eer onlar, [Son Saat dncesini tamamen reddedenler, onun yaklatnn] iaretini grselerdi, srtlarn dnerler ve (Bu,) hep olagelen bir gz yanlmasdr! derlerdi, 3 nk onlar kendi arzu ve heveslerine uyarak bunu yalanlamaya artlanmlardr.2 Ama her eyin doruluu sonunda ortaya kacaktr.3
1 Birok mfessire gre bu ayet, Hz. Peygamber'in adalarnn ou tarafndan gzlendii rivayet edilen
bir olguyu kasdetmektedir. Baz sahblere kadar uzanan birok rivayette anlatld zere, bir gece ay sanki iki paraya ayrlm gibi grnd. Bu rivayetlerin sbjektif gerekliinden kukulanmak iin bir sebep yoksa da, gerekte meydana gelen eyin, allmam optik bir yanlsamaya yol aan, yine ayn lde allmam bir tr ksm ay tutulmas olmas muhtemeldir. Fakat o olayn mahiyeti ne olursa olsun, yukardaki ayetin ona deil de gelecekteki bir olaya, yani Son Saat yaklarken meydana geleceklere ilikin olduu kesin gibidir. (Kuran, ounlukla gemi zaman kipini gelecei gstermek iin kullanr; Son Saat'in ve Kyamet Gn'nn geleceinden bahseden pasajlarda da byledir; gemi zaman kipinin bu ekilde kullanlmas, fiilin ilikin olduu olayn kesinliini vurgulamak iindir.) (M. Esed bu kesinlii ifade iin kendi evirisinde cmleyi geni zaman kipiyle kurmusa da, Trke'de ayn kesinlik etkisi gelecek zamanla daha iyi ifade edilebildiinden biz gelecek zaman kipi kullandk - T..n.) Bylece Rb, inekka'l-kamer (ay yarld) ifadesinin, Kyamet Gn'nden nce vuku bulacak olan kozmik felaketi -dnyann sonu olarak bildiimiz vkay- gsterdii eklinde yorumlanmasn hakl grmtr (bkz. Mfredt'ta ekka maddesi).

Zemaher tarafndan zikredildii gibi, bu yorum baz ilk dnem mfessirler tarafndan desteklenmitir ve bana, yukardaki ayette ayn yarlmas ile Son Saat'in yaklamas arasnda ilgi kurulmu olmas asndan ikna edici grnmektedir. (Bu balamda, Son Saat'in ve Kyamet Gn'nn yaknlna yaplan hibir Kurn atfn beer zaman kavramna dayal olmadn aklmzdan karmamalyz.) 2 Lafzen, onlar [bunu] yalanlamlardr: Son Saat'in ve Kyamet Gn'nn yalanlanmasna iaret. Gemi zaman kipinin kullanlmas, bilinli bir niyeti ve kararll gstermektedir (kar. sure 2, not 6). Sihr terimini gz yanlmas olarak evirmem konusunda bkz. sure 74, not 12. 3 Lafzen, her ey, [kendi] varlyla kendini gsterir: yani, her ey kendi z gerekliine (hakkat) sahiptir ve bu gerekliini ya bu dnyada, ya da tekisinde gsterecektir (Beav, Kelb'nin rivayetine dayanarak); bundan dolay, her eyin kendisine zg bir amac yahut hedefi olmaldr (Zemaher). Bu iki tamamlayc yorum, var olan veya meydana gelen her eyin bir anlama veya amaca sahip olduu eklindeki mteaddit Kurn ifadeyi yanstmaktadr: kar. 3:191, 10:5 ve 38:27 (zellikle, bkz. 10:5, not 11). Bu balamda,
908

54. SURE

4 Ve bakn, onlara [kstahlklarn] nleyecek4 birok haber gelmitir; 5 (ve onlara aslnda) kapsayc hikmet [verilmiti]: ama btn uyarlar boa gitti[inden], 6 sen (yine) onlardan uzak dur. ar Sesinin, [insan] akln tasavvur edemeyecei5 bir eye araca Gn, 7 onlar kederli gzlerle, [rzgarn] datp savurduu ekirgeler gibi mezarlarndan kalkacaklar, 8 ar Sesine doru aknlk iinde koacaklar; [ve imdi] hakikati inkar edenler: Bu ne felaket bir Gn'dr! diye haykracaklar. 9 BUNLARDAN, [imdi yeniden dirilmeyi inkar edenlerden] nce Nh'un kavmi de o'nu yalanlamt; onlar kulumuzu yalanlamlar ve O, bir delidir! demilerdi, (ve bundan dolay) o kovulup defedilmiti.6 10 Bunun zerine (Nh,) Rabbine: Dorusu ben yenik dtm, artk Sen gel ve bana yardm et! eklinde yalvard. 11 Biz de seller gibi akan bir su ile gn kaplarn atk 12 ve topran pnarlar halinde fkrmasn saladk ki sular nceden belirlenmi bir amaca hizmet etsin: 13 ama o'nu [sadece] tahtalar ve ivilerden yaplm o [gemi] ile tadk, 14 ve (gemi), gzlerimizin nnde7 akp gitti: (bu,) nankrce reddedilmi olan o (Nh) iin bir dld. 15 Ve byle [yzen gemi]leri [insana rahmetimizin] ebed bir iareti kldk:8
yukardaki ifade, hem nceki ayetlerde iaret edilen hakikati hem de bu hakikatin [yalnzca] kendi arzu ve heveslerine tbi olanlar tarafndan reddedilmesini kapsamaktadr. 4 Lafzen, iinde bir snrlama bulunan: yani, grnr tabiatta Allah'n yoktan var etmesinin ve yeniden yaratmasnn birok gstergesinin bulunduu ve fiziksel lmden sonra hayatn devam edecei ve kiinin bu dnyadaki davran ve tutumlarnn teki dnyada mutlaka belli sonularnn olaca gereinin Allah'tan vahiy alan peygamberler tarafndan haber verilmesine iaret. 5 Lafzen, bilinmeyen (nukur) -insanlarn benzeri bir eyle karlamadklar iin hibir zaman bilemiyecekleri [yani, gzlerinde canlandramayacaklar] eyler (Zemaher). 6 Bkz. Hz. Nh ve Tufan kssasnn daha geni bir ekilde anlatld 11:25-48. 7 Yani, gzetimimiz/korumamz altnda. Hz. Nh'un gemisinin sadece tahtalardan ve ivilerden yaplm olmas ise, bunun -ve teki insan yaps eserlerin- zayfln vurgulamak iindir. 8 Bkz. 36:41-42 ve ilgili dipnotlar 22 ve 23. Yukardaki ifade, lafzen, onlar [yahut bylelerini] ... bir iaret olarak braktk eklindedir. bni Kesr, teraknh'daki h zamirinin gemi cinsi aralara (cinsu's-sufun) rci olduunu syler ve bu konuda yukarda sz edilen pasaj (36:41-42) nakleder; bu nedenle parantez iinde yzen gemiler aklamasn ekledim. Burada deinilen iaret, Allah'n insan beynini icatlk yeteneiyle ve dolaysyla bilinli abas sayesinde hayatnn imkanlarn zenginletirme gc ile donattna iarettir.
909

54. SURE

yleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen?9 16 Ve uyarlarm gzard edildiinde verdiim azap ne iddetlidir!10 17 Bu nedenle Biz bu Kuran' aklda kolay tutulur kldk:11 yleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen? 18 D [kavmi de] hakikati yalanlamt: ve uyarlarm gzard edildiinde verdiim azap ne iddetliydi! 19 Biz onlarn stne mthi uursuz bir gnde iddetli bir kasrga gnderdik: 20 (bu kasrga,) insanlar kklerinden koparlm hurma ktkleri gibi savurup att.12 21 Zaten uyarlarm gzard edildiinde verdiim azap ne iddetlidir! 22 Bu nedenle Biz bu Kuran' aklda kolay tutulur kldk: yleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen? 23 SEMD [kavmi de] btn uyarlarmz yalanlamt; 24 ve yle demilerdi: Biz kendi iimizden kan bir fniye mi uyacaz?13 O takdirde biz mutlaka hataya ve ahmakla dr oluruz! 25 Neden iimizden bir tek o'na [ilah] t ve uyar indirildi? Hayr, o kstah bir yalancdan baka bir ey deil! 26 [Allah:] Onlar yarn14 kimin kstah ve yalanc olduunu grecekler! dedi, 27 Bak [ey Salih,] Biz bu dii deveyi onlar iin bir snama olsun diye 15
9 Lafzen ... kimse var m? Yukardaki cmle bu surede nakarat gibi defalarca tekrarlanmaktadr. 10 Lafzen, Benim azbm ve uyarlarm naslm -yani, uyarlardan sonraki azabm. Bu cmle, gemi zaman kipinde ifade edilmi olmasna ramen, tartmasz bir biimde zamanlar st bir muhtevaya sahiptir. 11 Zikr ismi, ncelikle hatrlamay, yahut -Rb'n tanmlad gibi- [bir eyi] zihinde tutmay gsterir. Bu terim, yukardaki balamda ve 22, 32 ve 40. ayetlerde kullanld ekliyle, kavramsal olarak, anlama ve hatrlama ikiz mefhmunu yani, baz eyleri zihinde tamay kapsar. 12 69:6-8'de zikredildii gibi, bu rzgar -son derece iddetli bir kum frtnas- yedi gece ve sekiz gn kesintisiz olarak devam etti. d kavminin zellikleri iin bkz. 7:65, not 48'in ikinci yars. 13 Bu belgat gerei sorulan sorunun genel anlam iin bkz. 50:2, not 2. Semd kavminin peygamberi Hz. Salih'in ve dii deve olaynn kssas iin bkz. 7:73-79, 11:61-68, 26:141-158 ve ilgili notlar. 14 Yani, yaknda. Klasik Arapa'da aden (yarn) terimi, ounlukla greceli bir yakn gelecek iin kullanlr ki bu da zamanla veya yaknda olduu kadar (lafz manada) yarn anlamlarn ifade eder. Bu nedenle -btn otoriteler tarafndan iaret edildii gibiszkonusu terim, yukardaki balamda bu surenin birinci ayetinde yaklatndan sz edilen Son Saat ile ilgili olarak kullanlm olabilir. 15 Semd iin bir snama olarak gnderilen dii deveye yaplan bu ve teki Kurn atflar iin bkz. sure 7, not 57. Allah'n onu gndermesi, bu balamda ona, snama olmas iin
910

54. SURE

gnderiyoruz; sen onlar sadece seyret ve sabrl ol. 28 Onlara [kuyu] sularnn aralarnda paylatrlacan bildir;16 her birine eit paylar [eklinde.] 29 Ama onlar [en yakn] adamlarn ardlar; o [gelir gelmez kt bir ie] kalkt ve [hayvan] vahice boazlad:17 30 uyarm gzard edildiinde verdiim azap ne iddetlidir! 31 Biz onlara [ceza olarak] bir tek darbe vurduk18 ve bir iftliin kurumu, krlm fidanlarna dndler. 32 Bu nedenle Biz bu Kuran' aklda kolay tutulur kldk: yleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen? 33 LT halk [da] btn uyarlar[mz] gzard etmiti: 34 onlarn zerine de ldrc bir kasrga saldk19 ve afak vakti yalnz Lt'un ailesini kurtardk, 35 katmzdan bir nimet olarak: ite biz kredenleri byle dllendiririz. 36 Aslnda o, Bizim cezalandrma gcmz konusunda onlar uyarmt; ama onlar bu uyarlara hep pheyle baktlar, 37 ve hatta o'ndan misafirlerini [kendilerine] teslim etmesini istediler:20 bunun zerine onlar (gerei) grmekten yoksun braktk:21 Uyarlarm gzard edildiinde banza gelen azab tadn bakalm! [diye seslendik.] 38 Nitekim sabahn erken vaktinde (etkileri) kalc bir azap onlar yakalad: 39 Uyarlarm gzard edildiinde banza gelen azab tadn bakalm! 40 Bu nedenle, Biz bu Kuran' aklda kolay tutulur kldk: yleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen? 41 Firavun halkna [da] kesinlikle bu tr uyarlar gelmiti; 42 onlar Bizim btn mesajlarmz yalanlamlard: bunun zerine, yalnzca, her eyin belirleyicisi olan Kudret Sahibinin hesap soraca ekilde onlara hesap sorduk.22
izin vermek ile e anlamldr. 16 Yani, onlarn kendi srleri ile sahipsiz dii deve arasnda: bkz. 26:155 ve ilgili not 67. 17 Akara'nn yukardaki ekilde evrilmesi konusunda bkz. 7:77, not. 61. 18 Bkz. 11:67, not 98. 19 Yani, azap [kasrgas]: bkz. 11:82 ve ilgili not 114 -Hz. Lt'un ve aralarnda yaad halkn kssas deiik yerlerde, en geni olarak da 11:69-83'de anlatlmtr. 20 Bkz. 11:77-79 ve ilgili dipnotlar. 21 bni Abbs'a gre (Rz tarafndan nakledildii zere), tamsu'l-ayn ifadesi (basretten/grme yeteneinden yoksun brakma), burada birinin idrakinden [bir eyi] saklamay/gizlemeyi (hacb ani'l-idrk ) gsterir. Bu nedenle, tamesn ayunehum ifadesi, Allah'n onlar, kt/eytan eilimlerinden dolay, btn manev/ahlak deerlerden yoksun brakt (kar. 36:66 ve ilgili notlar) ve bylece onlar bu dnyada ve tekinde ac bir azab tatmaya -ayetin devamndan anlald gibi- mahkum ettii anlamna gelir. 22 Lafzen, kudret sahibinin yakalamas gibi onlar yakaladk. Firavun halknn zel
911

54. SURE

43 YLEYSE, [imdi] sizden hakikati inkar edenler23 dierlerinden daha m iyidirler; yoksa [kadm ilah] hikmet belgelerinde sizin iin dokunulmazlk [sz] m verildi?24 44 Yoksa onlar, Biz yek vcut olmu bir grubuz, [ve bundan dolay] stnlk bizim hakkmz! m diyorlar?25 45 [Ama hakikati inkar edenlerin] ordusu bozguna urayacak, arkalarn dnecek [ve kaacak]lar!26 46 Evet! Son Saat, onlarn kaderleriyle gerekten buluacaklar andr;27 ve o Son Saat en korkun ve en ac [an] olacaktr: 47 nk, gnaha batm olanlar [o zaman, grecekler ki] sapklkta ve ahmaklkta kaybolup gitmiler!28 48 Yzkoyun atee srklenecekleri o Gn29 [onlara denilecek:] Cehennem ateinin dokunuunu tadn bakalm imdi! 49 BAKIN, Biz her eyi gerekli l ve nisbette yarattk; 50 Bizim [bir eyi] takdir etmemiz ve [onun meydana gelmesi] gz krpmas gibi bir anlk bir [fiil]dir.30
olarak anlmasnn sebebi, Msrllarn, bu pasajn ve ncekinin atfta bulunduu antik adaki en gelimi ve en gl millet olmasdr. 23 Lafzen, sizin hakikat inkarclarnz. 24 Bkz. sure 21, not 101. 25 Bu dncenin gerisindeki mantk yle zetlenebilir: Bu szde ilah vahiyleri inkar eden bizler, ok geni bir kitleyi oluturuyoruz; ve grlerimiz bu kadar ok insan tarafndan kabul edildiine gre demek ki dorudur ve bu nedenle sonunda stn gelecektir. Baka bir deyile, hakikat inkarclar olarak tanmlanan halk, glerini yalnzca ounluun grn temsil etmelerine balamaktadrlar -tamamen materyalist bir dnya grne dayanan bir kuruntu. 26 Hz. Peygamber'in, bu ayeti Bedir Sava'nn hemen ncesinde tebli ettii gerei (bkz. 8:10, not 10), birok mfessiri, bu ayetin Mslmanlarn gelecekte mrik Kureylilere kar zafer kazanacaklarn haber veren bir ngr olarak vahyedildiini kabul etmeye yneltmitir. Bu yorum mmkndr ama, yine de yukardaki pasajn, nceki notta aklanan daha geni, zamanlar st bir anlama sahip olduuna inanyorum. Bu gr, gnahkar toplumun bir btn olarak bu dnyada urayaca manev/ahlak ve toplumsal ykm dnda bilinli gnahkarlnn teki dnyadaki sonularndan da sz eden mteakip ayetlerce de desteklenmektedir. 27 Lafzen, onlar iin belirlenmi zaman (meviduhum). 28 Bkz. yukardaki ayet 24. 29 Bkz. 33:66 ile ilgili not 83 ve 25:34 ile ilgili not 30. 30 Yani, Allah'n bir eyi yaratmak istemesi ile onu yaratmas arasnda bir zaman fark ve bir kavramsal farkllk yoktur, nk O, bir eyin olmasn istedii zaman ona sadece Ol! der -ve o (ey hemen) oluverir (2:117, 3:47, 16:40, 19:35, 36:82 ve 40:68). Gz krpma ile
912

54. SURE

51 Nitekim, [gemite] sizin gibi toplumlar yok ettik: yleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen? 52 [Onlar gerekten suluydular,] nk yaptklar btn [ktlkler], [ilah] hikmetin [kadm] belgelerinde [kendilerine gsterilmitir];31 53 ve [insann yapt] her ey, ister kk isterse byk olsun, [Allah'n nezdinde] kaydedilmektedir. 54 [Bu nedenle,] Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar, kendilerini bir baheler ve akarsular [cennetin]de bulacaklar, 55 her eyin belirleyicisi olan Kudret Sahibi'nin huzurunda, (saf) gerein taht zerinde...

karlatrma, elbette ki yalnzca deyimseldir, yani insann baz eyleri annda kavramasn ifade etmektedir. Bu balamda -ayetin devamndan grlecei gibi- Allah'n diledii zaman gnahkar bir toplumu yok edebilmesindeki srate iaret etmektedir. 31 Yani, eskiden vahyedilmi metinler (zubur) iyi ile ktnn anlamn onlara aka gsterdi, ama onlar bu retiyi isteyerek gzard ettiler veya bilerek reddettiler. Yukardaki ayet, birinci olarak, btn vahyedilmi dinlerdeki temel ahlak retilerin ayn olduunu, ikinci olarak da Allah'n bir toplumu, [doru ile erinin anlam konusunda] bilgisiz/habersiz olduu srece, yapt yanllklardan dolay yok etmeyeceini gsterir (bkz. 6:131-132, 15:4, 26:208-209 ve ilgili notlar).
913

55. SURE

55. RAHMAN
Mfessirlerin ou bu surenin Mekk olduunu sylerlerse de Zemaher ve (daha sonraki dnemde) Suyt onu Medine dnemine ait grrler. Beydv kesin bir yargda bulunmaz ve bir blmnn Medine'ye Hicret'ten evvel, bir blmnn de sonra nazil olmu bulunabileceini belirtir. Baz otoriteler bu surenin 13. surenin (Rad) hemen ardndan geldii grndedirler: fazla bir anlam ifade etmeyen bir grtr bu, nk 13. surenin de hangi dneme ait olduu kesin olarak sylenememektedir.

1 RAHMN, 2 Bu Kuran' [insana] retti. 3 O, insan yaratt: 4 ona ak ve berrak ekilde dnmeyi ve konumay retti.1 5 Gne ve ay [O'nun buyruu dorultusunda] kendileri iin belirlenen yrngelerde2 akarlar; 6 yldzlar ve aalar [O'nun nnde] yere kapanrlar. 7 Ve O, gkleri ykseltti ve [her ey iin] bir l koydu3 8 ki [siz, ey insanlar,] asla [doruluk ve hakllk] lsnden amayasnz: 9 yleyse [yaptklarnz] adaletle tartn ve ly eksik tutmayn! 10 O, yeri, btn canl varlklar iin geniletip yaymtr, 11 zerinde meyveler ve salkm salkm hurma aalaryla 12 ve filizlenip dal veren tohumlar ve ho kokulu bitkileriyle. 13 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz?4
1 Beyn terimi -bir eyin [zihinsel olarak] aklanma ve tanmlanma aralarn gsterir (Rb)- hem dnme hem de konuma iin geerlidir; nk, bir eyi veya bir dnceyi anlalr klma ve baka eylerden veya dncelerden kavramsal olarak farkl klma melekesi ile bu vukufiyeti konuma ya da yazma dilinde ifade etme gcn kapsar (Tcu'l-Ars): bu nedenle yukardaki balamda, insann sahip klnd (bkz. 2:31 ve ilgili not 23) btn isimlerin bilgisini (yani kavramsal dnme yetisini) artran ak ve anlalr/berrak ekilde dnme ve konuma olarak evrilmitir. 2 Lafzen, belli bir hesaba gre. 3 Genellikle teraziyi gsteren mzn ismi, burada, kelimenin hem somut hem de soyut anlamyla herhangi bir arala lme veya l genel ieriine (Zemaher) sahiptir. (Kar. mzn teriminin 42:17 ve 57:25'deki temsl kullanm.) 4 Klasik mfessirlerin ounluu bu ifadede grlen ikil hitap tarzn -Rabbikum (ikinizin Rabbi) ve tukezzibn (siz ikiniz inkar eder [yahut edebilir] misiniz)- insanlarn ve grnmez varlklarn (cinn -bkz. Ek. III) dnyalar ile irtibatlandrrlar; ama en ikna edici aklama tarz (Rz tarafndan da nakledildii gibi), bu hitabn, Kuran'n muhatap ald iki insan kategorisine, yani erkeklere ve kadnlara ynelik olduu eklindedir. Benim nimet ve kudret eklinde evirdiim l oul ismi ise, lafzen, nimetler veya ihsanlar ifade eder; ama bu surede defalarca tekrarlanan yukardaki nakarat, yalnzca Allah'n kullarna verdii nimetlerle deil, ama daha genel olarak O'nun yaratclnn btn tezahrleri ile ilgilidir ve baz ilk dnem mfessirler, mesela Taber'de zikredildii gibi bni Zeyd, l terimini, bu balamda, kudret (g veya gler) ile e anlaml grrler.
914

55. SURE

14 O, insan mlek gibi pimi amurdan yaratt,5 15 halbuki grnmez varlklar garip bir ate alevinden6 yaratmtr. 16 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 17 [O,] gndoumunun en uzak iki noktasnn ve gnbatmnn en uzak iki noktasnn7 Rabbi[dir]. 18 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 19 O, birbirlerine kavuup karabilmeleri iin iki byk su ktlesini serbest brakmtr: 20 [ama] aralarnda aamayacaklar bir engel var.8 21 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 22 Bu [su ktle]lerinin ikisinden bykl kkl inciler kar. 23 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 24 Ve [hareket halindeki] dalar gibi denizler zerinde9 yzp giden kocaman gemiler O'nundur. 25 Peki, yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 26 Gklerde ve yerde var olan her ey10 yok olup gitmeye mahkumdur: 27 ama kudret ve ihtiam sahibi olan Rabbinizin Zt11 sonsuza dek kalcdr. 28 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 29 Gklerde ve yerdeki btn mevcudat O(nun kanunlar)na tbidir:12 [ve] O, her
5 Bkz. 15:26 ve ilgili not 24. 6 Kar. 15:27 -kavurucu rzgarlarn atei (nra's-semm)- bylece onlarn kkenleri ve yaplarnn fiziksel olmad vurgulanmtr. Cinn teriminin nemine, 6:100 ile ilgili not 86'da ve 37:158 ile ilgili not 67'de ksaca deinilmitir; daha ayrntl bir aklama iin bkz. Ek III. 7 Yani, gndoumunun ve gnbatmnn yaz ve k mevsimlerindeki en u noktalarnn (bkz. 37:5 ve 70:40) ve aralarndaki her eyin: Allah'n uzaydaki yrnge hareketlerinin niha etkeni olduunu mecaz yoluyla anlatan bir ifade. 8 Bkz. 25:53 ve ilgili notlar 41 ve 42. 9 Lafzen, denizde dalar gibi. Gemilerin Allah'a ait olduuna iaret edilmesi, insann retebildii her eyde tezahr eden insan zekasnn ve icatlnn -ki Allah'n yaratclk glerinin bir yansmasdr- Allah vergisi niteliini vurgulamak iindir. (Bkz. ayrca 42:32-34 ve ilgili notlar.) 10 Lafzen, onun zerinde bulunan herkes, yani yeryznde ve/veya, bni Kesr'e gre, cennette bulunan -nk aleyh'daki zamir btn bir evrene yneliktir. 11 Lafzen, yz yahut sms: klasik Arapa'da bir kiinin benliini yahut tm varln mecaz olarak ifade etmek iin kullanlan bir terim -bu rnekte, Allah'n asl varl veya gereklii anlamna gelmektedir. Kar. ayn zamanda 28:88, O'nun [yce] ztndan baka her ey yok olmaya mahkumdur. 12 Lafzen, ... herkes O'ndan istekte bulunur [yahut O'na yalvarr], yani her ey kendi gvenlii ve hayatiyeti iin O'na tbidir.
915

55. SURE

gn kendini bambaka [aknlk verici] bir yolla ifade eder. 30 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 31 [BR GN] sizden hesap soracaz,13 siz ey gnah ykl ift!14 32 Bu durumda, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 33 Siz ey grnmez varlklar[n] ve insanlar[n erlileriy]le bir arada yaayanlar!15 Eer gklerin ve yerin telerine geebileceinizi [dnyorsanz],16 haydi gein! [Ama] onlarn tesine geemezsiniz, [Allah'tan] bir yardm olmazsa!17 34 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 35 Bir ate alevi ve duman zerinize salnacak ve hibir yardm grmeyeceksiniz! 36 Bu durumda, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 37 Gk para para yarld ve [yank] ya gibi kzllat zaman:18 38 Hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin? 39 O Gn ne insana ne de grnmez varla gnahlar hakknda bir ey sorulmayacaktr.19 40 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 41 Btn gnahkarlar iaretlerinden tannacak ve alnlar ile ayaklarndan yakalanacaklar!20 42 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar
13 Lafzen, size dneceiz. 14 Yani, siz ey gnah ykl erkekler ve kadnlar (bkz. yukardaki not 4). Rz tarafndan aktarlan bir yoruma gre, sekaln formu (sekal ar bir ey kelimesinin ikil ekli), bu her iki insan kategorisinin gnah ilemeye yatkn ve dolaysyla gnah ile ykl olduunu gsterir. 15 Maera'l-cinn ve'l-ins ifadesinin bu ekilde evrilmesinin bir aklamas iin bkz. 6:128'in ilk paragraf ile ilgili not 112. 16 Yani, Allah'n hkmnden ve azabndan kaabilmek iin. 17 Yani, sizi(n cezanz) ertelemeyi dilemedike: kar. 6:128'in son paragraf ve ilgili not 114. 18 Bu, dihn teriminin birka muhtemel anlamndan biridir; dieri, edm ile e anlaml olan (Zemaher) taze tabaklanm [yahut krmz] deri; baka bir anlam ise zeytinya tortular/kpkleridir (Rb). Bu anlamlarn hepsinin tad ortak bir dnce vardr: Son Saat'te gkyznn maruz kalaca an ve beklenmeyen renk deiiklii (veya deiiklikleri). 19 Yani, gnahkarlar yapp-ettikleri her eyi [imdi] nlerinde bulacaklardr (18:49), ve kendi dilleri, elleri ve ayaklar btn bu yaptklarn [aa vurarak] onlar aleyhine ahitlik yapacaktr (24:24). 20 Bu, onlarn aalanmalarna ve decekleri utan verici durumlara iarettir. Eski Araplar, birinin baka bir kimseye baml oluunu vurgulamak iin Onun peremi/sa, unun-unun elindedir derlerdi. (Bkz. ayrca 96:15-16 ve ilgili not 8.)
916

55. SURE

edebilirsiniz? 43 te bu, gnahkarlarn [imdi] yalanladklar cehennemdir: 44 onlar, cehennem ile [kendi] yakc mitsizlikleri arasnda gidip gelecekler!21 45 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 46 RABLERNN huzuruna korku iinde kanlar iin iki [cennet] bahe[si hazrlanmtr:]22 47 yleyse, hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin? 48 Trl trl harika renkler23 [ile bezenmi iki bahe]. 49 yleyse, hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin? 50 Bu iki [bahenin her birin]de iki eme akacak.24 51 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 52 kisinde de her meyveden iki cins bulunacak.25 53 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz?
21 Hamm'in yakc mitsizlik olarak evrilmesi konusunda bkz. 6:70'in son cmlesi ile ilgili not 62. teki dnyadaki mkafatlarn ve cezalarn Kuran'daki btn tasvirlerinin temsl mahiyeti, gnahkarlarn, cehennem ile yakc mitsizlik arasnda gidip gelmelerinden (beyneh ve beyne hamm) -yani, madd bir azap ile mitsiz bir pimanlk arasnda gidip gelmelerinden- sz eden yukardaki ayetin ifade tarznda grlmektedir. 22 Yani, ayn anda yaanacak olan iki tr cennet. Bu nokta zerinde klasik mfessirler tarafndan eitli aklamalar yaplmtr: mesela, bir cennet, iyi eyler yaptklarndan dolay, teki cennet ise gnahlardan kandklar iin (Zemaher); yahut bir cennet, hem madd hem de ruh zevkleri kapsad iin sanki iki cennetmi gibi [grnecektir] (Rz).
Son olarak, cennetin iki bahesine yaplan zel atfn -gnahkarlarn cehennem ile yakc mitsizlik arasnda gidip gelmelerine yaplan nceki atf gibi- teki dnyadaki hayat ile ilgili btn tasvirlerin temsl karakterine ve bu hayatta tasavvur edilebilir veya edilemez btn duyarlklarn ifadesi imkansz younluuna (yahut geniliine) yaplan iaretleri kapsad sonucuna varlabilir. Cennetin gzellikleri ile ilgili sonraki tasvirlere de ayn sembolik gr asndan baklmaldr.

23 Taber'ye gre fenn (lafzen, tarz yahut biim) ismi, burada levn (renk yahut ton) ile e anlamldr. Efnn ismi iki katl oul (cemu'l-cem) isimdir ve bu nedenle birok renkler anlamna gelir; ve Tcu'l-Ars'da iaret edildii gibi, fenn'in benimsenen birok anlamndan biri harika bir ey olduundan, efnn da birok harika ey eklinde anlalabilir. Benim kabul ettiim eviri, bu her iki anlam birletirmektedir. -Cennet olarak isimlendirilen durumun tam tasvir edilemeyii konusunda bkz. 32:17 ve ilgili not 15. 24 Cennetin iki emesi, 18:60-61'de sz edilen iki denizi akla getirir ve Beydv'ye gre, insann ulaabilecei iki bilgi kaynan veya mecrasn sembolize eder: biri, d olgularn gzlenmesi ve zihinsel analizi araclyla elde edilen (ilmu'z-zhir), dieri ise isel, sezgisel bir kavrayla elde edilen bilgi (ilmu'l-btn). 25 Zemaher: bir cinsi bilinen/tannan, dieri yabanc (arb) -yani, yaadmz hayattaki tecrbelerimize dayanarak tasavvur edilebilen kavraylar yahut duyarlklar ile bizim iin tasavvur edilemiyen ve bu nedenle, ancak remizler veya temsller yoluyla hissedilebilenler. Bu anlamdaki temsl (allegory) kavram konusunda bkz. 3:7 ve ilgili not 8.
917

55. SURE

54 [te byle bir cennette, kutsananlar] atlastan dokunmu hallara uzanarak26 [hayat srecekler]; ve bu iki bahenin meyvesi kolayca eriebilecekleri yerde bulunacak. 55 yleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz? 56 Bu [bahe]lerde, ne insann ne de grnmez bir varln daha nce hi dokunmad yumuak bakl eler bulunacak.27 57 yleyse, hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin? 58 ncilerin ve yakutlarn (gzellii) gibi [muhteem gzellikler vaad edildii zaman,] 59 hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin? 60 yiliin karl iyilikten baka bir ey olabilir mi? 61 O halde, hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin? 62 Ve o ikisinin yannda [baka] iki bahe daha olacak;28 63 o halde, hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin? 64 Yemyeil iki [bahe].29 65 O halde, hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rab-binizin? 66 Bu iki [bahe]nin [her birinde] iki kaynak fkracak. 67 O halde, hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin? 68 Onlarn ikisinde de [eit eit meyveler], hurmalar ve narlar olacak. 69 O halde, hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin? 70 Ve bu [baheler]de [her] eyin en muhteemi ve en gzeli bulunacak. 71 O halde, hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin?
26 Kar. 18:31 ve ilgili not 41. Hallara (yahut: deklere/yataklara, 18:31) uzanmak, mutlak bir istirahatin ve zihin dinginliinin bir semboldr. Cennetteki hallarn atlastan dokunmu olduunun vurgulanmas, muhtemelen, -halnn rgsnn normal olarak grnmemesi gibi- cennetin gzelliinin derun, ruh bir tabiatta olmas sebebiyle d grn ile herhangi bir ilgisinin olmad dncesini anlatabilmeyi amalamaktadr (Rz). Bu kavram, Zemaher tarafndan nakledilen daha eski bir yorumda geer ve szkonusu yoruma gre burada bahsedilen hallar k'tan yaplm hallardr. 27 Bkz. 56:35-36 ve ilgili not 14. Ksirtu't-tarf (lafzen, baklarn ksanlar/kontrol edenler) ifadesi konusunda bkz. bu ifadenin Kuran'da ilk defa getii 38:52, not 46. 28 Mfessirlerin byk ksm, -ok ikna edici olmayan bir ekilde- teki iki bahenin daha dk sevab olanlarn barnacaklar yerler olduklarn iddia ederler. Bu zayf ve biraz da temelsiz/keyf yoruma karlk, bana gre, baka iki bahenin daha nce zikredilen iki sfat ile bir arada kullanlmas, cennet kavramyla balantl olarak sonsuzluk dncesini yanstmak iindir: sonsuz bir ekilde sralanan bahe iinde baheler, tasvirde hafif deiiklikler gsterse de tm yce bir nimetin sembolleri olan baheler. 29 Yani, bolca sulanmalar sayesinde (Tcu'l-Ars). Unutulmamaldr ki yeil sfat, Kuran'da ou zaman taze bir hayat gstermek iin kullanlr: mesela, cennet sakinlerinin giyecekleri yeil elbiseler (18:31 ve 76:21) yahut uzanacaklar yeil imenler (kar. bu surenin 76. ayeti).
918

55. SURE

72 [Kutsananlar, orada, harika] adrlarda saf ve ekingen, yumuak huylu eleri30 [ile birlikte yaayacaklar]. 73 O halde, hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin? 74 Daha nce ne bir insann ne de grnmez varln dokunmad [eler]. 75 O halde, hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin? 76 [Onlar, byle bir cennette] yeil imenler ve harikulade gzellikte hallar zerinde uzanarak [hayat srecekler]. 77 O halde, hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin? 78 HTAM sahibi ve kerm Rabbinin ismi ne ycedir!

30 Hr oul isminin (ki hem eril, hem de diildir) bu ekilde evrilmesi konusunda bkz. bu terimin Kuran'da ilk defa getii 56:22, not 8 ve ayrca 56:34, not 13.
919

56. SURE

56. VAKIA
Eldeki btn deliller, bu surenin Hicret'ten yaklak yedi yl nce nazil olduunu gstermektedir. 1 GEREKLEECEK olan1 [sonunda] gerekletii zaman, 2 onun yalan

olmad apak ortaya kacaktr; 3 o, [bazlarn] alaltan, [dierlerini] ycelten(dir)! 4 Yer [iddetli] bir sarsnt ile sarsldnda, 5 ve dalar ufalana ufalana, 6 toztoprak haline geldiinde 7 [ite o Gn,] siz snf[a ayrlm] olacaksnz: 8 Kiminiz doruyu bulmulardan olacak:2 Ah! ne [mutlu] kimselerdir doruyu bulmu olanlar! 9 Ve kiminiz ktle batmlardan3 olacak: Ah! ne [mutsuz] kimselerdir ktle batm olanlar! 10 nde olanlar ise [hayatta iken, inan ve gzel fiillerde] ne kanlar olacak: 11 [her zaman] Allah'a yaknlk salayanlar! 12 [Onlar] esenlik ve mutluluk bahelerinde [yaayacaklar,] 13 ou eski zamanlarn, 14 ama [sadece] pek az sonraki dnemlerin (insanlar).4 15 Onlar, altn ilemeli mutluluk tahtlarna [kurulacaklar], 16 (ve) birbirlerine [sevgi ile] bakarak uzanacaklar.5 17 Onlar lmsz genlikler bekleyecek, 18 tertemiz kaynaklarn suyundan doldurulmu kseler, ibrikler ve fincanlarla,6 19 ne kafalarn dumanlayan ne de onlar sarho eden (bir su) 20 ve seebilecekleri her eit meyveyle, 21 ve
1 Yani, Son Saat ve Yeniden Dirilme. 2 Lafzen, sadakilerden [yahut sadaki insanlardan]: bkz. 74:39, not 25. 3 Lafzen, soldakilerden [yahut soldaki insanlardan]: meymenet ifadesinin doruyu bulmu olanlar manasnda mecaz olarak kullanlmas gibi meemet terimi de ktle batmay (mesela, 90:19'da) gstermek iin kullanlr. Bu her iki mecazn kkeni, gelecekteki baz olaylarn, kularn belli dnemlerdeki uu ynlerine baklarak tahmin edilebilecei inancna dayanr: eer sa yne doru umularsa uurlu gelecek, uu sola doru ise tersi. Bu eski inan zamanla dilin kullanmna yansm, bylece sa ve sol kavramlar, az veya ok uurlu veya uursuz ile e anlaml hale gelmitir. Kuran'n deyimsel kullanmnda bu iki kavram, srasyla, doruluk/drstlk ve erilik/ktlke dnmtr. 4 ou ve pek az ifadelerindeki vurgu, insanlarn inanlarndaki ve ahlak gelimelerindeki mkemmellik unsurunun tarih sre iinde giderek azalmasna bir iarettir. (Bkz. ayrca 39-40. ayetler ile ilgili not 16.) 5 Bkz. yukardaki iki ayetin sembolizmini aklayan 15:47 ile ilgili not 34. 6 Bu, cennet olarak adlandrlan yerdeki yaayn bozulmazlna -yani ebed genliesembolik bir iarettir. (Ayrca bkz. mteakip iki not.)
920

56. SURE canlarnn ekebilecei her eit ku etiyle.7 22 Ve en gzel gzl saf ve temiz eler8 [yanlarnda olacak], 23 kabuklarnn

iinde sakl bulunan inciler gibi. 24 [Hayatta iken] yaptklarnn bir dl [olacak bu]. 25 Orada ne bo konumalar duyacaklar, ne de gnaha ynelten bir ar, 26 ama sadece i skneti ve bar mjdesi.9 27 DRST ve erdemli bir hayat yaayanlara10 gelince, nedir bu drst ve erdemli hayat srenler(in dl)? 28 [Onlar,] meyve dolu sidre aalar11 arasnda [bulacaklar kendilerini], 29 ieklerle bezenmi akasyalar, 30 genie yaylm glgeler,12 31 fkran sular, 32 ve bol bol meyveler, 33 hi eksilmeyen, hi tkenmeyen. 34 Ve yceltilmi eler[i onlarla olacak]:13 35 nk, Biz onlar yenilenmi bir
7 Bu ve cennetin gzellikleri ile ilgili teki Kurn tanmlamalar konusunda bkz. 32:17 ve zellikle ilgili dipnot 15. Szkonusu notta zikredilen mehur hads, teki dnyadaki insan hayatnn durumu yahut nitelii konusundaki her Kurn atf iin gznnde bulundurulmaldr. 8 Hr ismi -ki ben onu saf ve temiz eler olarak evirdim- hem mzekker ahver'in hem de mennes havrn ouludur. Bu her iki terim de, havar sayesinde ayrd edilen bir kiiyi tanmlar. Havar, gz kresinin youn beyazl ile irisin parlayan siyahlnn kontrastn gsterir (Kms). Daha genel anlamda havar, beyazlk (Ess) yahut moral bir vasf olarak salk anlamna gelir (kar. Taber, Rz ve bni Kesr'in 3:52'deki havriyyn terimi ile ilgili aklamalar).
Bu sebeple (ikinci ksmndaki n kelimesi ayan kelimesinin oulu olan) hrin n bileik ifadesi aa yukar en gzel gzlere sahip saf ve temiz varlklar [ya da, daha spesifik olarak saf ve temiz eler]i gsterir. Rz 52:20'deki ayn ifade ile ilgili yorumunda, insann gzleri onun ruhunu bedenin baka herhangi bir uzvundan daha ok yanstt iin, n, zengin ruhlu yahut engin ruhlu olarak anlalabilir.

lk Kuran mfessirlerinin byk bir ksm -Hasan Basr de aralarndadr- hr terimini daha ziyade dii karakterde alglamlar ve bu terimi kadn cinsi arasndaki drst ve erdemli kimseler eklinden baka trl anlamamlardr (Taber) -dileri dklm bu yal kadnlarnz [bile] Allah yeni varlklar olarak diriltecektir (Hasan Basr, Rz'nin 44:54 ile ilgili yorumunda nakledilmitir). Bu balamda bkz. ayrca 38:52 ile ilgili not 46. 9 Lafzen, yalnz selm sz. Bu son terim konusunda bkz. 19:62, not 48 ve 5:16, not 29. 10 Lafzen, sadakilere. Baz mfessirlere gre onlar, inanp doru ve yararl iler yapmakta her zaman fazla nde olmayan, ama hata yaptktan ve gnah iledikten sonra tedrcen drstle ve erdemlilie ulaanlardr (Rz). Ama nde olanlar kadar iyi bir hayata sahip olamasalar da niha kazanlar, tekiler ile ayn ruh doygunluk seviyesine onlar ulatrr. 11 Bkz. 53:14, not 10. 12 Bkz. 4:57, not 74. 13 Yahut: [onlar] ykseltilmi sedirler [zerinde uzanacaklar]. Benim tercih ettiim eviri,
921

56. SURE

hayatta tekrar var etmi olacaz, 36 ve bakireler olarak dirilteceiz,14 37 sevgi dolu ve uyum iinde, 38 drst ve erdemli olanlarla:15 39 bir ksm eski zamanlardan, 40 bir ksm da sonraki zamanlardan.16 41 KTLKTE srar edenlere17 gelince, nedir bu ktlk srarclar(nn cezas)? 42 [Onlar,] kavurucu rzgarlar ve yakc bir mitsizlik iinde18 [bulacaklar kendilerini], 43 ve siyah duman glgesinde, 44 ne serinleten, ne de rahatlatan [bir glge]. 45 nk, gemite onlar kendilerini tamamen hazlara kaptrmlard,19 46 irkin
en nde gelen baz mfessirlerin kabul ettikleri eviridir (mesela Beav, Zemaher, Rz, Beydv vb.). Bunun iki gerekesi vardr: birincisi, Klasik Arapa'da fir terimi (lafzen yatak veya sedir) ounlukla mecaz olarak kadn veya kocay anlatmak iin kullanlr (Rb; ayrca Kms, Tcu'l-Ars, vb.); ikincisi, hemen arkasndan gelen ayette Allah onlar (hunne) yenilenmi bir hayatta tekrar var edecei ifadesinde bulunmaktadr. (Bu yorum erevesinde Zemaher, cennetin sakinlerinden ... onlar ve eleri mutluluk iinde sedirlere uzanacaklar eklinde sz eden 36:56. ayeti de zikreder.) phe yok ki yceltilmi eler -yani nimeti hak edenlerin seviyesine ykseltilmi olan eler- yukardaki 22. ayette ve ayn zamanda 44:54, 52:20 ve 55:72'de zikredilen hr ile zdetir. 14 Lafzen, ve onlar bakireler yapm olacaz. Birok sahih Hadise gre (tamamiyle Taber ve bni Kesr tarafndan nakledilmilerdir) Hz. Peygamber, deiik zamanlarda buyurmutur ki, btn drst ve erdemli kadnlar yeryznde iken ne kadar yal ve km olurlarsa olsunlar bakire kzlar olarak diriltilecekler ve erkek eleri gibi, cennette genliklerini ebediyyen muhafaza edecekler. 15 Yani, cennetin btn teki sakinleri ile ayn imtiyazlara sahip olarak. Yukarda uyum iinde eklinde evrilen -ayrca 38:52 ve 78:33'de de ayn ekilde evrilmi olan- etrb terimi (tekili tirb) konusunda, onun ncelikle ayn yata olan [kiiler]i (birok mfessir tarafndan kabul edilen anlam) gsterdiine phe yoktur; ancak btn dilbilim otoriteleri tarafndan iaret edildii gibi, bu terim, ayn zamanda ayn vasflara sahip olan [kiiler], yani uyum iinde olanlar anlamnda kullanlmaktadr. Bu anlam, bana gre buraya daha uygun dmektedir; nk, ister kadn isterse erkek olsun, drstlk ve erdemlilie ulam olan herkesin eit derecede fazilet sahibi olduunu vurgulamaktadr; yahut, alternatif olarak, birbirlerini ayn lde cezbetmelerini ve bylece ruhsal ve duygusal ihtiyalarn karlkl olarak tatmin etmelerini, yahut da her iki anlam birden vurgulamaktadr. 16 Her zaman Allah'a yakn bulunan -ve saylar zaman getike azalan (bkz. yukardaki 4. not)- nde olanlardan farkl olarak ilk bocalamadan ve gnahtan sonra drstle ve erdemlilie ulam olanlardan da her zaman ok sayda bulunacaktr (bkz. not 10). 17 Yani, lnceye kadar. Lafzen, sol taraftakiler (bkz. yukardaki 3. not). 18 Hamm'in bu ekilde evrilmesi konusunda bkz. sure 6, not 62. 19 Yani, btn manev/ahlak endieleri bir kenara brakarak. Mutraf teriminin anlam konusunda bkz. sure 11, not 147.
922

56. SURE

gnahlar ilemekte inat ediyorlard, 47 ve diyorlard ki: Ne Yani! Biz lp de toz ve kemik yn haline geldikten sonra m diriltileceiz yeniden? 48 Ve eski atalarmz da m? 49 De ki: Daha nce yaam olanlar da, sonrakiler de 50 [yalnzca Allah tarafndan] bilinen bir Gn'n belirlenmi olan bir vaktinde bir araya getirilecekler: 51 ve o zaman, siz ey yoldan sapm ve hakikati yalanlam olanlar, 52 siz kesinlikle aulu meyve aacndan20 tadacaksnz, 53 ve karnnz onunla dolduracaksnz, 54 ve yakc mitsizlii (yudum yudum) ieceksiniz, 55 doymak bilmez susuz develerin iii gibi ieceksiniz! 56 Hesap Gn onlarn karlan ite byle olacak! 57 SZ YARATAN Biziz, [ey insanlar:] yleyse neden hakikati kabul etmezsiniz? 58 Attnz o [tohum]u hi dndnz m?21 59 Onu yaratan siz misi-niz, yoksa Biz miyiz onun yaratlnn kayna? 60 lmn sizin aranzda [her zaman geerli] olmasn emrettik: ama hibir ey Bizi alkoyamaz 61 varoluunuzun tabiatn deitirmekten22 ve [henz] size malum olmayan bir ekilde sizi [yeniden] var etmekten. 62 Ve [mademki] bataki yaratlnz[n mucizev bir olay olduunu] biliyorsunuz; yleyse, neden [Bizim hakkmzda] dnp dersler karmazsnz? 63 Topraa ektiiniz tohumu hi dndnz m? 64 Onu bytp yeerten siz misiniz, yoksa Biz miyiz onun byyp yeermesinin sebebi? 65 [nk,] dileseydik, onu kuru bir pe dndrrdk ve siz hayret [ve dehet] iinde kalrdnz: 66 Eyvah, mahvolduk! 67 Yok yok, aslnda [geinme imkanlarmzdan] mahrum brakldk! (diyerek). 68 Hi itiiniz suyu dndnz m? 69 Siz mi onu bulutlardan indirdiniz, yoksa Biz miyiz onun yere inmesini salayan? 70 [O tatl bir su eklinde iner, ama] dileseydik yakacak kadar tuzlu ve ac yapabilirdik: yleyse neden [Bize] kretmiyorsunuz? 71 Hi tututurduunuz atei dndnz m? 72 Atein yakt olarak grevlendirilen aac23 var eden siz misiniz, yoksa Biz miyiz onun varoluunun
20 Bkz. 37:62, not 22. 21 Bu, hem erkein menisine hem de kadnn yumurtasna ve dolaysyla bu ekildeki hayranlk verici karmak yaratma srecine iaret etmektedir. 22 Lafzen, sizin benzerlerinizi (emsl) deitirmekten. Ancak mesel terimi, ayn zamanda, mecaz olarak bir eyin veya kiinin durumunu, artlarn ve niteliklerini (sft) -ksacas, varoluunun mahiyetini- anlatr. 23 Lafzen, onun aacn: talam odundan baka bir ey olmayan kmr veya milyonlarca
923

56. SURE

sebebi? 73 Onu [Bizi] hatrlaman[z]n bir vastas24 ve [hayatlarnn] yabanilii iinde kaybolmu ve ackp susam btn insanlar iin25 bir rahatlama vastas yaptk. 74 yleyse kudret sahibi Rabbinin ismini ycelt! 75 HAYIR, [bu Kuran'n] paralar halinde indiriliini26 tankla arrm, 76 eer bilseniz bu en gl bir teyiddir! 77 O, gerekten deerli bir hitabedir, 78 salam korunan ilah kelm iinde [insana tebli edilmi]tir 79 ki ona ancak [kalben] temiz olanlar dokunabilir:27 80 btn lemlerin Rabbinden (gelen) bir vahiy!
yl toprak altnda gml kalan bitki esasl organizmalarn svlam artklar olan petrol gibi mineral yaktlar da ieren hemen hemen bilinen btn yakt trlerinin dorudan ya da dolayl olarak bitki kkenli olularna iaret. 24 Ate (kelimenin en geni anlamnda) insann bildii btn k trlerinin kayna olduundan, insana Allah'n gklerin ve yerin nru olduunun hatrlatlmas yerindedir (bkz. 24:35 ve ilgili notlar). 25 Mukvn isim-fiili kaviye fiilinden tretilmi olup terk edilmi oldu, terk edildi veya perian oldu anlamlarna gelir. Ayn kkten tretilen kav ismi (yahut kv) l, yabanilik, harabe yahut alk veya ktlk ifade eder. Bu nedenle, mukv kelimesi, a olan kimseyi veya terk edilmi bir yerde kaybolan [yahut dolaan] kimseyi gsterir. Yukardaki ayette bu ifade ak ekilde mecaz olarak kullanlmtr. nk, baz mfessirlerin ileri srdkleri gibi, bunun ldeki savalar kasdettiini dnmek zordur. Benim mukvn'i bileik bir karlkla yabanilik iinde kaybolmu ve ackp susam btn insanlar eklinde evirmem ise, ayn zamanda hem lafz hem de mecazdir: nk yalnz, talihsiz ve akn insanlar ile insan scaklna ve manev aydnla susayanlar ifade etmektedir. 26 Yahut: yldzlarn konumunu [yahut yrngesini]. Mevki terimi (oulu mevki), bir eyin indii zaman [yahut yer veya ekil] anlamna gelir. Birok mfessir, mevkiu'n-nucm ifadesinin yldzlarn Son Saat'teki kopup paralanmalar ile ilgili olduunu dndkleri halde, bni Abbs, krime ve Sudd, sonraki ayetlere dayanarak bu ifadenin Kuran'n tedric olarak vahyedilmesine -veya paralar (nucm) halinde inmesineiaret ettiini sylerler (kar. bni Kesr ve Taber; bkz. ayrca 53:1, not 1). Kuran vahyinin tedric bir ekilde iniini ahitlie/tankla armak suretiyle, Hz. Peygamber'in hayatnda ilah kelmn yirmi yllk alm sresince meydana gelen dramatik deiikliklere ramen ilah vahyin btn tutarszlklardan ve i elikilerden uzak kalmas arpc gereine (kar. 4:82 ve ilgili not 97) dolayl olarak iaret etmektedir: bu da, bir sonraki parantez ii ifadeyi (ayet 76) aklayan bir husustur. 27 Yani, yalnzca temiz kalpli olanlar onu doru olarak anlayabilir ve ondan bir fayda elde edebilirler. Salam korunan [yani bozulmaz] ilah kelma (kitbun meknn) yaplan bir nceki atf konusunda bkz. 85:21-22 ve ilgili not 11.
924

56. SURE

81 imdi byle bir habere28 kmseyerek mi bakyorsunuz, 82 ve hakikati yalanlamay gnlk gdanz olarak m gryorsunuz? 83 Peki, yleyse,29 [lm deindeki bir adamn] boazna [son nefesi] dayandnda, 84 siz de [aresiz bir ekilde] durup seyrederken, 85 ve [Bizi] grmediiniz halde, Biz ona sizden daha yaknken: 86 peki yleyse, eer [Bize] baml olmad[nz dnyor]sanz, 87 o [bitip tkenen hayat] geri dndrebilir misiniz, eer iddianzda hakl iseniz? 88 [HEPNZ lm tadacaksnz.] Eer bir kimse Allah'a yaklaanlardan30 olursa, 89 [teki dnyada onu] mutluluk, gnl rahatl ve bir esenlik bahesi [bekler]. 90 Ve yine eer bir kimse drst ve erdemli bir hayat srenlerden31 olursa, 91 [cennette u szlerle karlanacaktr:] Drst ve erdemlilerden [olan] sana selm olsun! 92 Ama eer biriniz hakikati yalanlayanlardan ve [bylece] yoldan sapmlardan olursa, 93 [teki dnyada onu] yakc bir mitsizlik karlar, 94 ve alev saan bir atein scakl! 95 Kukusuz bu, hakikatlerin hakikatidir!32 96 yleyse kudret sahibi Rabbinin ismini ycelt!

28 Yani, yeniden dirilme ve hesap haberine. 29 Bunun vecz anlam udur; peki, madem iddia ettiiniz gibi gerekten herhangi bir stn G'ten bamsz iseniz neden ..., vd. ve bylece 57-74. ayetler ile balant kurmaktadr. 30 Yani, bu surenin 10-11. ayetlerinde sz edilen nde gelenlerden. 31 Bkz. 27. ayet ile ilgili not 10. 32 Lafzen, kesin bir hakikat, yani hi deimeyen/amayan bir hakikat. Yukardaki cmledeki bu zamiri yalnzca yeniden dirilmenin ve lmden sonraki hayatn bildirilmesi ile deil, ayn zamanda -ve ncelikle- insann Allah'a kesin ball ile ilgilidir.
925

57. SURE

57. HADD
25. ayetinde demirin (hadd) anlmas ve bu kelimenin armlar (bkz. aada 42. not) Hz. Peygamber'in adalarn ve izleyicilerini ylesine etkiledi ki bu sure her zaman iinde demirin getii sure olarak anlmaya balad (Taber). 10. ayette Mekke'nin fethine atfta bulunulmas, bu surenin vahyedildii en erken tarihin H. 8. yln sonu olduunu gsterir.

1 GKLERDE ve yerde olan her ey Allah'n snrsz kudretini yceltir: nk yalnz O'dur g sahibi, hikmet sahibi! 2 O'nundur gklerin ve yerin mlk; O'dur ldren ve yaatan; ve O'dur dilediini yapmaya muktedir olan! 3 O, lk ve Sondur;1 hem D Grntdr hem Gereklik:2 ve O, her eyin bilgisine Sahiptir. 4 O, gkleri ve yeri alt ada yaratm ve kudret ve egemenlik tahtna oturmutur.3 O, hem topraa giren ve ondan kan her eyi, hem de gkten inen ve ona ykselenleri bilir.4 Nerede olursanz olun O sizinle beraberdir; ve Allah btn yaptklarnz grmektedir. 5 Gklerin ve yerin mlk O'nundur; ve btn iler, [asl kayna olan] Allah'a dndrlr. 6 O, gndz ksaltarak geceyi uzatr, ve geceyi ksaltarak gndz uzatr; ve O, [insanlarn] kalpler[in]de olan eksiksiz bilir. 7 ALLAH'A ve Elisi'ne inann ve O'nun size emanet olarak tevd ettii eylerden bakalar iin harcayn;5 nk sizden imana eren ve [Allah yolunda] snrszca
1 Yani, O'nun varl ncesiz ve sonraszdr; O'ndan nce hibir ey yoktu ve hibir ey O'nun gibi sonsuz olmayacaktr: birok sahih nakilde kaydedildii gibi bu yorum bizzat Hz. Peygamber'in kendisi tarafndan yaplmtr. Bylece, zaman da -insan anlaynn tesindeki bir kavram olarak- biztih Allah'n yaratt bir eydir. 2 Yani, O btn mevcudatn akn Sebebidir (transcendental Cause) ve ayn zamanda, yaratt her varlkta (phenomenon) ikin (immanent)dir -kar. ok sk tekrarlanan Kurn ifade (mesela 5. ayette): btn iler, [asl kayna olan] Allah'a dndrlr; Taber'nin szleriyle, O, her eye baka herhangi bir eyin yakn olabileceinden daha ok yakndr. Dier -belki tamamlayc- bir karl yle olabilir: O hem Zhir'dir, hem Btn, yani O'nun varl, fiillerinin/eylemlerinin etki ve sonularndan aka anlalmaktadr (zhir), halbuki O'nun biztih kendisi, bizim duyularmzn kavrayamayaca (ayr-i mudrek) bir gerekliktir (Zemaher). 3 Kar. 7:54'deki benzer ifade ve ilgili not 43. 4 Bkz. 34:2, not 1. 5 nsann sahip olduu her eyin Allah'n tevd ettii bir emanetten baka bir ey
926

57. SURE

harcayanlar byk bir mkafat greceklerdir. 8 Eli, sizi Rabbiniz [olan Allah]a inanmaya ard ve O sizden bir taahht alm bulunduu6 halde neden Allah'a inanmazsnz? [Herhangi bir eye] inanabildiiniz halde7 [O'na neden inanmyorsunuz]? 9 [Bu] kuluna, sizi koyu karanlktan aydnla karmak iin apak mesajlar indiren O'dur: nk Allah size kar sonsuz efkat sahibidir, rahmet kaynadr. 10 Gklerin ve yerin mirasnn [tek bana] Allah'a ait olduunu8 grdnz halde neden Allah yolunda snrszca harcamazsnz? inizden Fetih'ten nce9 [Allah yolunda] harcayan ve savaanlar [bundan kananlar ile] eit olmazlar: bu (nceki)lerin derecesi [Fetih'ten] sonra harcamaya ve savamaya balayanlarn derecesinin stndedir, halbuki Allah [kendi yolunda aba sarf edecek] herkese en gzeli vaad etmitir.10 Ve Allah btn yaptklarnzdan haberdardr. 11 KMDR Allah'a gzel, bereketli bir bor verip onu kat kat fazlasyla geri alacak olan?11 Byle [yapan]lar deerli ve anlaml bir mkafat grecekler, 12 btn mmin erkekleri ve mmin kadnlar nlerinde ve sa taraflarnda hzla yaylan k dalgalaryla12 grecein Gn, [o Gn onlar u hitapla karlanacaklar:] Bugn
olmadna iaret. nk gklerde ve yeryznde olan her ey O'na aittir, insan ise yalnz onlarn kullanmna yetkilidir. 6 Allah'n sz/taahht almas, Allah tarafndan insana bahedilen ve her salkl insann Allah'n yaratclnn tabiattaki btn tezahrlerini gzlemlemek ve elilerinin retilerine kulak vermek suretiyle Allah'n varlnn gerekliini kavramasna imkan veren akl melekesine bir iarettir (Zemaher). Bkz. bu balamda 7:172 ve ilgili not 139. 7 Lafzen, eer mmin iseniz: Rz'ye gre, eer salam kantlara sahip olan herhangi bir eye inanabiliyorsanz. 8 Yani, ... her eyin Allah'a ait olduunu: bkz. yukardaki 5. not; ayrca 15:23, not 22. 9 Yani, Mslmanlarn hl zayf ve geleceklerinin belirsiz olduu bir zamanda Mekke'nin H. 8. yldaki fethinden nce. 10 Yukardaki prensip, her dnemde zafere ulalmasndan nce ve/veya sonra Allah yolunda gayret gsteren btn mminlerin nisb stnlkleri iin geerlidir. 11 Bkz. 2:245'deki benzer ifade ile ilgili not 234. Bu rnekteki anlam daha genitir ve insann hibir karlk beklemeden, yalnzca Allah rzas iin yapabilecei her eyi kapsamaktadr. 12 Bkz. 74:39'daki ashbu'l-yemn (sadakiler/sa taraftakiler) ifadesi ile ilgili not 25. Sa el veya sa taraf mecaz, Kuran'n birok yerinde, drstlk ve erdemlilik ve bu nedenle kutsanmlk anlamnda kullanlmaktadr. Burada bu anlam, mminlerin nnde ve sa taraflarnda onlarn Allah' bilmelerinin, yksek ahlak seviyelerinin ve kr bir idraksizlikten ve kt fiillerden uzak olmalarnn bir sonucu olarak hzla yaylan k ile sembolize edilmitir (Rz).
927

57. SURE

size bir mjde (var): iinden rmaklar akan, mesken edineceiniz baheler! Bu, en byk mazhariyettir! 13 O Gn ikiyzl erkekler ve kadnlar13 imana ermi olanlara: Bizi bekleyin! diyecekler, Sizin nurunuzdan bir [para] k alalm! [Ama] onlara: Geriye dnp gidin ve [kendinize ait] bir k arayn!14 denilecek. Bunun zerine onlar[la mminler] arasna kaps olan bir duvar ekilecek: iinde rahmet ve efkat bulunacak, dnda ise azap.15 14 O[nun dnda kala]nlar, u [iindeki]lere, Sizinle deil miydik? diye seslenecekler. Berikiler, Evet yleydi! diye cevap verecekler, Ama siz kendi kendinizi ayarttnz,16 [inancnzda] tereddt gsterdiniz;17 [yeniden dirilme konusunda] pheye kapldnz ve Allah'n buyruu ulancaya kadar18 kuruntunuz sizi yoldan kard: nk, Allah hakkndaki ayartc dnceler[iniz] sizi yanlgya srkledi!19 15 Ve bylece, bugn ne sizden, ne de hakikati [aka] inkar etmi olanlardan hibir fidye20 kabul edilmeyecek. Sizin varacanz yer atetir: o sizin [tek] snanzdr;21 ve ne kt bir var yeridir! 16 MANA ermi olanlarn kalplerinin Allah' ve [kendilerine] indirilen hakikati anarken acizliklerini fark etmelerinin zaman gelmedi mi?22 (Ve vakti gelmedi
13 Burada, yalnzca dorudan ikiyzller (bu terime Bat dillerince verilen anlamda) deil, ayn zamanda inanlarnda mtereddit ve ahlak deerlerinde zayf olmalarndan dolay kendi kendilerini kandrmaya eilimli olan kimseler de kasdedilmektedir (bkz. 29:11, not 7). 14 Yani, Yeryznde yaarken /aydnl aram olmalydnz. 15 Burada gerek mminler ile ikiyzlleri (veya inanc zayf olanlar) ayran duvardaki kapnn vurgulanmas, ikinci grubun pimanlk duymalar ihtimaline iaret etmektedir: kar. 40:12 ile ilgili 10. notta nakledilen mehur Hadis. Mchid, (Taber tarafndan nakledildiine gre) burada sz edilen duvar 7:46'da zikredilen engel/perde (hicb) ile zde grmektedir. 16 Yani, dnyev kazanlar arttrarak veya kiisel gvenliiniz iin korkuya kaplmak suretiyle -her ikisi de hem yarm gnllleri hem de ikiyzlleri karakterize eder. 17 bni Zeyd (Taber tarafndan nakledildiine gre) terabbestum fiilini byle aklar. 18 Yani lnceye kadar. 19 Bkz. 31:33'n son cmlesi ile ilgili not 30. 20 Yani, gecikmi pimanlnz. 21 Lafzen, arkadanz (mevlkum) -yani, onunla kendinizi arndrabileceiniz ve balatabileceiniz tek ey: kar. 40:12 ile ilgili 10. notta zikredilen Hz. Peygamber'in sz; ayrca bkz. yukardaki not 15. 22 Yani Allah' ve O'nun vahyini hatrlamak, onlar kibirlenmek yerine acizliklerini grmeye sevk etmez mi? Bu iman etmeye kar duyulan her trl kmsemeye ve byklk taslamaya kar -kendilerini sofu gren baz insanlara ok fazla bulaan bir zaaf- gl bir
928

57. SURE

mi) kendilerine daha nce vahiy indirilmi olanlara23 ve zamann gemesiyle kalpleri katlaarak ou [bugn] yoldan sapm olanlara24 benzememelerinin. 17 [Ama] bilin ki Allah cansz hale gelen topraa yeniden hayat verir!25 Ve aklnz kullanabilesiniz diye mesajlarmz sizin iin kolay anlalr kldk. 18 Hakikati tasdik eden26 kadnlara ve erkeklere ve [bylece] Allah'a gzel bir bor verenlere gelince, onlara kat kat fazlas geri denecek,27 ve [teki dnyada] deerli bir mkafat kazanacaklar. 19 Allah'a ve Elisi'ne inananlar, ite onlardr hakikate sahip kan ve Allah'n huzurunda [ona] tanklk edenler:28 [bylece] onlar dllerini ve nurlarn elde edecekler! Hakikati inkara ve mesajlarmz yalanlamaya artlanm olanlara gelince, onlar yakc atee mahkum olanlardr! 20 BLN K [ey insanlar,] bu dnya hayat, sadece bir oyundan, geici bir elence ve gzel bir gsteriden, birbirinizle byklk yar[na girimenizden] ve daha ok servet ve ocuk sahibi olma hrsn[z]dan ibarettir.29
uyardr. 23 Bu, kendilerini Allah'n sekin toplumu olarak gren ve bu nedenle bandan beri kendilerini O'nun rzasna mazhar olmu sayan Yahudiler arasndaki kibirli ruhanlere bir atftr. 24 Yani, bugn dinlerinin etik ilkelerine aykr davrananlara: sahih itikadn amacnn insanlar bo bir vnmeye kaplmak yerine mtevaz olmaya ve Allah'a kar sorumluluunu hissetmeye sevk etmek olduuna ve bu manev tevazuun kaybolmasnn her zaman moral bir kopu/soysuzlama ile sonulandna iaret. 25 Mfessirlerin ounluuna -ve zellikle Zemaher, Rz ve bni Kesr'e- gre bu ifade, temelsiz bir vnmenin ve byklk taslamann ldrd kalplerde ilah sorumluluk bilincinin yeniden uyanmasna temsl bir iarettir. 26 Yahut: karlksz olarak yardm eden -bu [anlam deiiklii], sd ve dl sessizlerinin telaffuz ekline baldr. Ayetin devamna bakldnda benim verdiim (ve Zemaher'nin de vurgulad) anlam daha tercihe ayan grnmektedir. Ancak bu evirinin de dayand Hafs b. Sleyman el-Esed'nin kraatnda szkonusu isimler mussaddikn ve mussaddikt karlksz yardmda bulunan kadnlar ve erkekler olarak telaffuz edilmektedir. 27 Bkz. yukardaki 11. ayet. 28 Yani, her trl fedakarla hazr olmalaryla. 29 Bu pasaj ile ilgili geni yorumunda Rz bu tr bir hayatn hor grlp kmsenemeyeceini, nk onun Allah tarafndan yaratldn belirtir: kar. 38:27 -Biz g ve yeri ve ikisi arasndaki her eyi bir anlam ve amatan yoksun yaratm deiliz ve 23:115 -Sizi bo ve anlamsz bir oyun olsun diye yarattmz m sanrsnz? Hayat, biztih Allah'n bir armaan ve Rz'nin de iaret ettii gibi her trl nimetin potansiyel kayna olduu halde duyarsz ve kr bir ekilde ve manev deerleri ve endieleri gzard
929

57. SURE

Bu (dnya)nn durumu, [hayat getiren] yamurun hikayesine benzer:30 yamurun yeerttii bitki, topra ekenlere31 sevin verir; ama sonra kurur ve sen onun sarardn grrsn; sonunda toprak haline gelir. Ama teki dnyada [insann durumu ile ilgili ebed hakikat aka ortaya kacaktr]: [ya] iddetli azap, yahut32 Allah'n balaycl ve honutluu; nk bu dnya hayat, kendini kandrmann zevkin(i tatmak)tan baka bir ey deildir. 21 [Bu nedenle,] Rabbinizin balayclna nail olmak33 ve [bylece] Allah'a ve Elisine iman edenler iin34 hazrlanm bulunan, gkler ve yer ka-dar geni bir cenneti elde etmek yolunda birbirinizle yarn: bu, Allah'n dilediine balad bir ltfudur; nk Allah sonsuz ltuf sahibidir. 22 HBR musibet, daha nce buyruumuzda [ngrlm] olmadka ne yeryznn ne de sizin banza35 gelmez: phesiz bu36 Allah iin kolay (bir i)tir. 23 [Bunu bilin ki,] elinizden kaan [iyi ve gzel] eylere zlmeyesiniz ve elinize geen [iyi ve gzel] eylerle de [bo yere] marmayasnz:37 nk Allah, kendini beenip kstaha davrananlar38 sevmez, 24 ki onlar [Allah'n nimetleri zerinde] cimrilik edip bakalarna da cimrice davranmay tavsiye ederler!39
ederek, yani teki dnyay hie sayarak yaanmas halinde bu olumlu niteliini tamamen yitirir. 30 Lafzen, ... kssas gibi[dir o]. 31 Bu, kfir (oulu kffr) isim-fiilinin Kuran'da orijinal anlamyla (topra eken anlamnda) kullanld tek yerdir. Bu karln kk ve tremesi iin, kfir teriminin (hakikati inkar eden anlamnda) Kuran'n vahiy srecinde ilk defa kullanld 74:10 ile ilgili not 4'e bkz. 32 Taber'ye gre ve balac burada ev (yahut) anlamna sahiptir. 33 Yani, an-hret ve dnyev mal-mlk iin abalamak yerine: hi kimsenin hatalardan ve hakszlklardan uzak olmad, bu sebeple herkesin Allah'n balayclna muhta olduu gereine vecz bir iaret. (Kar. 24:31 ile ilgili not 41.) 34 Gerek mminleri karakterize eden tevazuun daha ileri bir ekli iin bkz. 3:133-135. 35 Yani, yeryzne veya btn insanla yahut mnferit olarak herhangi birinize: tabii yahut beer/insan-rn an altst olu ve ke; ve hastalktan, ahlak yahut madd yoksunluktan doan mnferit skntlara iaret. 36 Yani, Allah'n bir olay dilemesi ve onu gerekletirmesi. 37 Bylece, ne vuku bulduysa vuku bulmak zorunda olduunu -vuku bulmamasnn mmkn olmadn- nk onun Allah tarafndan akl-sr ermez plan uyarnca irade edildiini bilmesi, gerek bir mmini, karlaaca her trl iyi yahut kt eyi bilinli bir tevekkl ile karlamaya sevk etmektedir. 38 Yani, durumlarnn iyiliini kendi stnlklerine veya anslarna balayanlar. 39 Kar. 4:36'nn son cmlesi ve 37. ayetin tm.
930

57. SURE Ve srtn [bu hakikate] evirenler40 [bilsin ki] Allah kendi-kendine yeterlidir,

btn vglere layktr! 25 Dorusu, [daha nce de] elilerimizi [bu] hakikatin btn kantlar ile gnderdik; ve onlar araclyla41 vahyi baladk [ve bylece, doru ile eriyi tartabilmeniz iin size] bir terazi [verdik] ki insanlar adaletle davranabilsinler; ve [size] iinde mthi bir g ve insanlar iin birok faydalar bulunan demiri42 [kullanma yetenei] baladk: [btn bunlar size verildi ki] Allah, O'nun ve Elisi'nin yolunda yryenleri43 ayrabilsin, [Kendisi] insan kavraynn tesinde olsa bile.44 phesiz Allah gldr, kudret sahibidir. 26 Gerekten, [ayn amala45] Nh'u ve brahim'i [elilerimiz olarak] gnderdik ve soylarndan gelenlere peygamberlik ve vahiy verdik; onlarn bir ksm doru
40 Yani, meydana gelen her eyin Allah tarafndan irade edilmi olduunu kabul etmek istemeyenler. 41 Lafzen, onlar ile. 42 Allah, insana doru ile yanl arasnda ayrm yapma yetenei vermesinin (ki btn ilah vahiylerin niha
amac budur) yansra, onu yeryzndeki doal kaynaklar kendi yararna kullanma yetenei ile de donatmtr.

Bu yetenein en gze arpan sembol, insann btn canl varlklar arasnda yalnz kendisine zg olan ara yapma becerisidir; ve her trl ara yapmnn -ve dorusu, btn beer teknolojilerin- bata gelen maddesi demirdir: yeryznde bolca bulunan ve hem yapc hem de ykc amalar iin kullanlabilen tek metal. Demirde mevcut olan mthi g (bes edd), sadece sava aralarnn yapmnda deil, ayn zamanda, daha karmak bir ekilde, insann, makineyi insan varoluunun temeli sayan ve iinde tad kar konulmaz dinamizmiyle insann tabiat ile btn derun balantlarn koparan yksek teknolojiyi gelitirme eiliminde de kendini gsterir. Modern hayatn en bariz yzn oluturan bu hzlanan makineleme sreci, insan toplumunun temel yapsn tehdit etmekte ve bylece ilah rehberlik kavramnda anlamn bulan btn manev/ahlak ve ruh duyarlklarn giderek kaybolmasna sebep olmaktadr. Kuran insan bu tehlikeye kar uyarmak iin, yanl kullanld takdirde demirin tad potansiyel ktl (bes), baka bir deyile, insann teknolojik yaratclnn sarsc/ykc hale gelerek, ruhsal bilincini glgelemesine ve sonuta btn bireysel ve sosyal mutluluk imkanlarn yok etmesine yol amas tehlikesini -sembolik ve mecaz olarakvurgulamaktadr. 43 Lafzen; O'na ve Elisine yardm edenleri, yani Allah'n ve Elisinin yolunda yryenleri. Bunun anlam, yalnzca Allah'n madd ve manev nimetlerini doru amalar iin kullananlarn gerek mminler olarak tanmlanabilecekleridir. 44 Bkz. 2:3, not 3. 45 Yani, insana doru ile yanl lebilecei bir terazi vermek ve bylece onun adaletle davranabilmesini salamak iin (bkz. nceki ayet).
931

57. SURE

yoldayd, ama ou da yoldan sapmt. 27 Ve sonra onlarn ardndan teki elilerimizi gnderdik; ve [zaman iinde] arkalarndan kendisine ncil verdiimiz46 Meryem olu sa'y gnderdik; o'na [sadk bir ekilde] uyanlarn kalplerine efkat ve merhamet yerletirdik. Ruhbanca riyazete gelince,47 Biz onlara bunu emretmedik: Allah'n rzasn kazanmak arzusuyla onu kendileri uydurdu.48 Ama sonra ona, [her zaman,] gerektii gibi49 uymadlar: bylece Biz, [gerekten] iman etmi olanlara karln verdik, ama onlarn ou yoldan kmlard.50 28 SZ EY imana ermi olanlar!51 Allah'a kar sorumluluunuzun bilincine varn ve O'nun Elisi'ne inann, ki O, size rahmetinden iki kat versin ve sizin iin (aydnlnda) yryeceiniz bir k yaksn ve [gemi gnahlarnz] balasn: nk Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr. 29 Ve gemi vahiylerin mensuplar bilsinler ki52 Allah'n ltfu zerinde hibir gleri yoktur;53 btn ltuf [yalnzca] Allah'n elindedir: onu dilediine verir;
46 Bkz. sure 3, not 4. 47 Rahbniyye terimi, ounlukla bu dnya hayatnda hibir deerin bulunmadn iddia etmeye kadar varan ruhbanca bir hayat anlay ile mbalaal bir zhd (asceticism) Hristiyanln ilk dneminin belirgin zellii olan ama slam'n tasvip etmedii bir tavrbirletirir (kar. 2:143 -Sizin ll ve dengeli bir toplum olmanz istedik- ve ilgili not 118). 48 Yahut: Onu kendileri uydurdu, [nk] Biz onu kendilerine emretmedik: [Biz onlara] sadece Allahn rzasn arama[y emrettik]. Bu her iki eviri de ayn lde uygundur ve birok klasik mfessir tarafndan da byle deerlendirilmitir. Benim kabul ettiim eviri, Sad b. Cubeyr ile Katde'nin (her ikisi de Taber ve bni Kesr tarafndan kullanlmtr) yorumlarna paralel dmektedir. 49 Yani, onlarn tm onu doru ekilde anlam/mahede etmi deildir (Taber, Zemaher, bni Kesr), nk zaman iinde onlarn ou -yahut, daha dorusu, ilk zhidlerden (ascetics) sonra gelenlerin byk ksm (Taber)- Teslis ve Allah'n Hz. sa'da tecessm doktrinlerini kabul etmek ve bo bir ekilcilie saplanmak suretiyle ballklarn bozdular (Rz). 50 Zmnen ve rahmetimizden yoksun braklmlard. 51 Bir nceki pasajdan ve 29. ayetten aka anlald gibi, bu ekilde hitab edilen toplum, gemi vahiylerin mensuplar (ehlu'l-kitb) ve zellikle Hz. sa'nn sadk -yani muvahhidizleyicileridir. 52 Lafzen, gemi vahiylerin [yani Kitb- Mukaddes'in] mensuplar bilsinler diye. 53 Yani, kendilerinin Allah'n hibir nimeti zerinde zel bir imtiyaza sahip olmadklarn bilsinler -ki nimet terimi, bu balamda ilah vahyin indirilmesine ilikindir. Bu ifade, ilk bakta, peygamberlik makamnn srailoullar'nn zel bir imtiyaz olduu dncesiyle Muhammed (s)'e indirilen vahyi reddeden Yahudilere ve ayn zamanda Kitb- Mukaddes'in
932

57. SURE

Allah sonsuz ltuf sahibidir.

izleyicileri olarak bu temelsiz iddiay zmnen kabul etmi olan Hristiyanlara seslenmektedir.
933

58. SURE

58. MCADELE
slam ncesi dnemde kadna yaplan hakszlklara deinme ile balayan sure, zihr olarak bilinen (bkz. aadaki not 1 ve ayrca 33:4 ile ilgili not 3'deki geni aklama) mrike boama metodunun sama ve geersiz -ve dolaysyla yasaklanm- olduunun olmayana ergi (reductio ad absurdum: abese irc) yoluyla isbat ile devam eder; daha sonra inan ve inanszlk meseleleri ile bu her iki tavrn insann sosyal hayat zerindeki etkilerini ve ikiyzllk (nifak) meselesini ele alr ve sonunda inananlarn inanmayanlara kar taknmalar gereken tavrn deerlendirilmesi ile sona erer. Nzul tarihi, H. 5. yln balangc veya muhtemelen H. 4. yln sonlar olarak tahmin edilmitir. Surenin allm bal, ilk ayetindeki tucdilu (bavuruda bulunan kadn) kelimesinden gelmektedir.

1 ALLAH, kocas hakknda sana bavuran ve Allah'a ikayette bulunan kadnn szlerini iitmitir.1 Ve Allah ikinizin sylediklerini de mutlaka iitir:2 phesiz Allah her eyi iiten, her eyi grendir. 2 [Bundan sonra] iinizden Sen artk bana annem kadar haramsn! diyerek3
1 Klasik mfessirlere gre bu ifade, kocas Evs b. Smit'in zihr (33:4 ile ilgili not 3'de aklanmtr) olarak bilinen slam ncesi dneme ait keyf yeminle boad Havle (yahut Huveyle) binti Salebe'nin durumuna atftr. Kadn, kendisini btn evlilik haklarndan yoksun brakan ve ayn zamanda yeniden evlenmesini imkansz klan bu boanmaya kar Hz. Peygamber'e bavurduunda, bu mrik detini yasaklayan bu surenin 2-4. ayetleri nazil oldu. Surenin devamndan ve bu konudaki muhtelif Hadisler'den anlald kadaryla, yukardaki ayetin, ilk olarak zihr 'n knanmasna iaret ettii kukusuzdur. Ancak, ayette kocas hakknda bavuran ... belirsiz herhangi bir kadndan bahsedilmesi, bir kadnn kocas hakknda ikayette bulunma hakkna sahip olduu btn durumlar kapsamaktadr: Yani, sadece haksz ve zalimce bir boamaya kar deil, ama ayn zamanda bir kadnn artk ekilmez hale gelen bir evlilikten kurtulma talebi ile igili bavurusunu da kapsar. Evlilik bann bu ekilde kadn tarafndan sona erdirilmesi hul olarak adlandrlm ve slam Hukuku'nda 2:229. ayete ve birok sahih Hadis'e dayanlarak meyyideye balanmtr. (Bu meselenin daha detayl bir aklamas iin 2:229'un ikinci paragraf ile ilgili 218. nota bkz.) 2 Lafzen, Her ikinizin karlkl ekimesini (tahavvurakum) iitir, yani hem kadn hem de kocay, her ikisinin i motivasyonlarn sonsuz hikmeti ve adaleti ile kuatarak. kinci bir ihtimal olarak da, yukardaki ayetin zellikli olarak Havle olay ile igili olduu dnlrse, kum (her ikiniz) zamiri ile iaret edilen ikinci kiinin Hz. Peygamber olduu sylenebilir. O, bu surenin nzulnden nce zihr yoluyla boamann geerli olduunu dnm ve bu sebeple Havle'ye, Sen gerekten, artk [kocana] haram oldun. demiti (Taber). Bu dnce, daha sonra 2. ayette ve devamnda ifade edilen zihr 'n yasaklanmas hkm ile hemen tersine dndrlmt. 3 Yuzhirn fiilinin bu ekildeki aklamal evirisi iin bkz. sure 33, not 3. Parantez iindeki bundan sonra ifadesi, zihr detinin -belirli bir boama ekli anlamnda- bu surenin 2-4. ayetleri ile yasaklanm olduu gerei karsnda gerekli grlmtr.
934

58. SURE

hanmlarndan ayrlanlara gelince, [unutmasnlar ki] (eleri) hibir zaman anneleri [gibi] olamaz: kendilerini douran kadndan bakas anneleri olamaz: o halde, akla smayan4 bir szdr syledikleri, [bu nedenle de] aslsz ve dzmecedir. Ama Allah, gerekten gnahlar affedicidir, ok balaycdr: 3 o halde, Sen bana annem kadar haramsn! diyerek hanmlarndan ayrlanlara ve sonra sylediklerinden geri dnenlere gelince, [onlarn keffreti] elerin tekrar birbirlerine dokunmalarndan nce bir kleyi zgrlne kavuturmak5 olacaktr: size [burada] tavsiye edilen budur; nk Allah yaptnz her eyden tamamiyle haberdardr.6 4 Ancak buna imkan olmayan, [bunun yerine,] birbirlerine yeniden dokunmadan nce pepee iki ay oru tutacak;7 ve buna gc yetmeyen altm yoksulu doyuracak:8 bu, Allah'a ve Elisi'ne inancnz isbat etmeniz9 iin (gerekli)dir. Bunlar Allah'n koyduu snrlardr; ve hakikati inkar edenleri [teki dnyada] iddetli bir azap beklemektedir. 5 Allah'a ve Elisi'ne kar gelenler, onlardan nce yaam olup da Biz [kendilerine] ak mesajlar10 gnderdikten sonra aalanm bulunan [zalim]ler
4 Munker teriminin bu zel evirisi iin bkz. sure 16, not 109. 5 Yani, bir klenin veya tutsan zgrln satn almak yahut onu serbest brakmak. Kleliin az veya ok ortadan kaybolduu modern alarda tahrru rakabe kavram, sanrm, bir insan byk bir bor yknn veya yoksulluun tutsa olmaktan kurtarmay iine alacak ekilde geniletilebilir. 6 Kar. 2:225 -Allah, dnmeden yapm olabileceiniz yeminlerden dolay sizi sorumlu tutmayacaktr, ama kalplerinizin [ihtirasla] arzuladklarndan sorumlu tutacaktr. 7 Yani, Ramazan ay boyunca tuttuu orucun tbi olduu kurallar iinde (bkz. 2:183-187). Buna gc yetmeyen (lem yecid) ifadesi ise, ya madd imkanlarn yetersizliini yahut gerek veya sembolik klelikten (bkz. yukardaki 5. not) kurtarlabilecek birini bulmann imkanszln gsterir. Gnmzn birok slam bilginine gre (mesela Reid Rza, 4:92 ile ilgili yorumunda) bu ifade, ilk bakta, kleliin slam hedeflere uygun olarak ortadan kaldrlaca artlar ile ilgilidir (Menr V, 337). 8 Yahut: alternatif olarak, bir yoksulu altm gn sreyle doyuracak. Pepee iki ay oru tutmann imkanszl, ya hastalktan, yahut gerekten engelleyici d artlardan olabilir (mesela, byk bir beden ve/veya zihn gayret ve dikkat gerektiren ileri yapma mecburiyeti). 9 Zmnen, Cahiliyye a'nn uygulamalarn terk ettiinizi gstermek suretiyle (Rz). Baka bir deyimle, zihr'n telaffuzu, slam ncesi dnemde olduu gibi bir boama olarak grlmeyecek, sadece keffretle telaf edilmesi gereken bir haksz fiil olarak deerlendirilecektir. 10 Zmnen, Onlarn grmezden geldikleri mesajlar. Bylece bu pasaj, zelden genele doru gitmek suretiyle 4. ayetin sonundaki, hakikati yani ilah vahyi inkar eden herkese yaplan
935

58. SURE

kadar aalanacaklardr. Ve [bylece,] hakikati inkar edenleri utan verici bir azap bekleyecektir, 6 Allah'n onlar diriltecei ve [hayatta iken] yaptklar her eyi tam olarak (kendilerine) anlataca Gn: onlar unutmu olsalar bile Allah onu [btnyle] hesaba katacaktr; nk Allah her eye ahittir. 7 [EY NSANOLU] gklerde ve yerde olan her eyi Allah'n bildiinden haberin yok mu? Aralarnda gizli gizli konuan her kiinin drdncs mutlaka O'dur ve her be kiinin altncs; ister daha az isterse ok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar O'nsuz olamazlar. Ama sonunda, Kyamet Gn, Allah, yaptklarn onlara gsterecektir: nk Allah her eyi hakkyla bilendir. 8 (Ve sen ey Muhammed!) gizli konumalar [yoluyla dolap evirmek]ten men edilen,11 ama men edildikleri eye [tekrar] bavurmaktan kanmayanlarn ve ktlkte bulunmaya, saldrganla ve Eli'ye kar gelmeye12 niyetlenerek fesatlk kuranlarn farknda deil misin? Bu [insan]lar, sana ne zaman yaklasalar13 Allah'n asla ho grmeyecei tarzda seni selmlarlar;14 ve birbirlerine: Allah neden sylediklerimizden dolay bizi
atf ile balant kurmaktadr. 11 Burada iaret edilen yasaklama, normal olarak gizli toplanmalardan bir hayr kmaz; yardmlamay emretmeye, adil muameleler[i tartma]ya veya insanlar aras ilikileri dzeltmeye adananlar hari (bkz. 4:114 ve ilgili not 138) ayetinden kaynaklanr. Klasik mfessirlerin iaret ettii gibi, bu pasajda deinilen gizli konumalarn baz inkarc adalarnn Hz. Peygamber'e ve arkadalarna kar hazrlamak istedikleri komplolar ile ilgili bulunduuna kuku yoksa da, pasajn genel bir muhtevaya sahip olduu ve bu nedenle btn alar iin geerli bulunduu da ayn ekilde phesizdir. 12 Yani, daha geni anlamda, Hz. Peygamber'in ahlak retilerine kar kmaya. 13 Hz. Peygamber'e yaklama ifadesi, burada ikili bir anlama sahiptir: lafz olarak o'nun inkarc adalarn, mecaz olarak da her zaman dmanca eletiride bulunanlarn o'nun kiiliine ve retilerine entellektel yaklamlarn kasdetmektedir. Ayn yorum, bir sonraki cmle iin de geerlidir. 14 Lafzen, Allah'n seni hibir zaman selamlamad bir ekilde... Tarih olarak bu ifade, Medine Yahudilerinin Hz. Peygamber'e dmanca yaklamlarna bir iarettir. Nakledildiine gre, onlardan bir ksm, Hz. Peygamber ile karlatklarnda geleneksel selamun aleykm hitab yerine selm szn yle bir ekilde mrldanrlard ki onu sm (lm) kelimesinden ayrd etmek imkansz olurdu. Ve ayn kaba kelime oyununu Hz. Peygamber'in arkadalarna da yaparlard. (Taber ve bni Kesr, yukardaki ayet ile ilgili yorumlarnda, konu hakkndaki Hadisleri tam metin olarak ve btn kaynaklaryla birlikte nakletmilerdir.) Konu ile ilgili bir nceki nota da bkz.
936

58. SURE

cezalandrmyor?15 derler. Cehennemdir onlarn payna decek olan: onlar ite oraya girecekler; o, ne kt bir duraktr! 9 [O halde,] ey iman etmi olanlar, gizli konumalarnzda, kt fiiller, saldrgan davranlar ve Eli'ye itaatsizlik niyetiyle fesat kurmay brakn;16 [bunun yerine] fazilet ve Allah'a kar sorumluluk bilinci zerinde grmeler yapn: ve [her zaman] huzurunda toplanacanz Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun. 10 [teki her trl] gizli konumalar yalnzca eytann iidir, o ki inananlara bu ekilde znt verir; ama Allah'n izni olmadka onlara hibir zarar veremez:17 inananlar yalnzca Allah'a gvensinler! 11 SZ EY imana ermi olanlar! Size, Toplumsal hayatnzda18 birbirinize yer verin! denildiinde yer verin: [karlnda] Allah da [rahmetinde] size yer verir.19 Ve ne zaman size, [yi bir i iin] ayaa kalkn! denildiinde ayaa kalkn;20
15 Yani, eer Muhammed gerekten bir Peygamber ise. 16 Bkz. not 12. 17 Zmnen, eytan kavramnda ifadesini bulan ktlk unsuru, kendi iinde ve kendinden gelen bir gce hibir ekilde sahip deildir: kar. 14:22 -Sizin zerinizde gerekte bir nfuzum yoktur: ben sadece sizi ardm ve siz de icabet ettiniz. yleyse beni sulamayn, yalnzca kendinizi sulayn. (Bkz. ayrca 31. notta nakledilen Rz'nin yukardaki ayet ile igili gr.) Allah'n bir kiinin sapkla dmesine izin vermesi veya imkan vermesi meselesi (Allah'n izni olmadka ifadesinde ma edilen mesele) ile ilgili olarak bkz. 14:4, not 4. 18 Lafzen, meclislerde/toplantlarda (meclis). Bu ifadenin, Hz. Peygamber'in dzenledii sohbet toplantlarna -ki, bu toplantlarda mminler o'nun sylediklerini daha iyi duyabilmek iin heyecanla etrafn evirirlerdi- veya daha sonraki dnemlerde camilerdeki toplu ibadetlere iaret ettii ounlukla ileri srlmse de, ben, (Rz ile birlikte) meclis oul isminin burada kinye yoluyla veya mecaz olarak insann sosyal hayatnn tmn ifade ettii grndeyim. Bu anlamda alnnca, birbirlerine yer verme, toplumun btn fertlerine, zellikle muhta veya engelli durumdaki mensuplarna karlkl olarak temiz ve yeterli bir hayat imkan salamay ifade eder. Bkz. ayrca bir sonraki not. 19 Bu pasaj ile ilgili yorumunda Rz unlar syler: Bu ayet gsteriyor ki eer bir kimse, Allah'n kullarnn (ibd) mutluluu ve iyilii iin gerekli imkanlar (ebvb) arttrrsa, Allah da onun iin bu dnyadaki ve teki dnyadaki btn iyilikleri arttrr. Bu nedenle hibir akl sahibi (kil), bu ayeti[n maksadn] yalnzca [gerek] bir toplantda bir bakasna yer verme ile snrlayamaz. 20 Parantez iine aldm iyi bir i iin szleriyle ifade edilen yorum, birok klasik mfessirin ve zellikle de Taber'nin grlerine paraleldir: Ayn yerde geen Katde'nin
937

58. SURE

[ve] Allah, iinizden iman etmi olanlar ve [hepsinin stnde,] kendilerine [doru] bilgi tevd edilenleri [kat kat] yceltecektir:21 nk Allah btn yappettiklerinizden haberdardr. 12 SZ EY iman etmi olanlar! Eli'ye ne zaman bir ey dan[maya niyetlen]irseniz, bu danma vesilesi ile karlksz yardmda bulunun:22 bu sizin yararnza olacak ve sizin [i] temizliinizi salayacaktr. Ama buna gcnz yetmezse 23 [bilin ki] Allah ok affedicidir, rahmet kaynadr. 13 [Eli'ye] danmanz vesilesiyle kimseye bir yardmda bulunmamaktan dolay [gnah ilemi olabileceinizden] korkuyor musunuz? Eer [imkanlarnzn olmamasndan dolay] bunu yapamazsanz ve Allah size affediciliini gsterirse, siz de namazlarnzda devaml ve dikkatli olun ve [sadece] arndrc ykmllklerinizi24 yerine getirin ve [bylece] Allah'a ve Elisi'ne itaat edin:
szleriyle: Her ne zaman iyi bir i yapmaya arlrsanz, bu arya uyun. 21 Kar. Hz. Peygamber'in u sz: Bilgin (lim) bir kiinin [yalnzca] ibadet eden birine (bid) stnl, ayn dolunay olduu gecede btn teki yldzlara stnlne benzer (bni Hanbel, Eb Dvd, Tirmiz, Nese, bni Mce ve Drim). 22 Kiinin Allah'n Elisi'ne her danmas vesilesiyle (beyne yedey) karlksz yardmda bulunmaya
arlmas, ou zaman yanl anlalm ve onunla, yani yaad dnemde gerekten yaplan konumalar/danmalar ile snrlandrlmtr. Bunun sebebi, muhtemelen, yaad zamanda baz ok heyecanl mminlerin rahatsz edici ldeki ilgilerini azaltmakt. Bu yanl anlama, bir sonraki ayette ifade edilen yukardaki istisna ile birlikte, baz mfessirleri, bu emrin nesh edilmi olduu eklinde temelsiz bir kanaate sevk etmitir. Ama byle bir nesih teorisinin hibir ekilde savunulamaz olduu gerei (bkz. 2:106 ve ilgili not 87) yannda, ayrca Eli (Rasl) teriminin Kuran'da yalnzca Peygamber Muhammed (s)'in benzersiz kiilii anlamnda deil, ama ayn zamanda onun tarafndan dnyaya aktarlan retiler btn anlamnda kullanldn bilirsek bu ayeti doru ekilde anlayabiliriz.

Bu, birok Kurn tten de anlalmaktadr: Allah'a ve Rasl'ne kulak verin ve daha belirgin olarak (4:59'da): Eer herhangi bir konuda anlamazla/ayrla derseniz onu Allah'a [yani Kuran'a] ve Eli'ye [yani, onun snnetine] gtrn, ki bu ayet birinciyi aklamak gibi bir fonksiyon tamaktadr. Bu anlamda alnnca yukardaki Eli'ye danma ifadesi, yalnz o'nun kiiliine ve adalarna deil, daha ok o'nun genel retilerine ve btn zamanlar ve mekanlardaki mminlere iaret eder. Baka bir deyimle, her mmin, ne zaman kendisini Eli'nin retilerini aratrmaya/renmeye verse, yahut Kuran'n tanmlad gibi, ilah kelm bize aktaran Eli'ye danmaya niyetlense, karlksz yardmda bulunmas -bu hem muhta bir kiiye madd yardmda bulunma olabilir, hem de aydnlanmaya muhta olan bir kiiyi bilgilendirme ya da sadece zayf bir insana iltifatta bulunma bile olabilir- tavsiye edilmitir. 23 Lafzen, eer (bir imkan) bulamazsanz. Yani, o anda karlksz yardmda bulunacanz bir kimseyi veya -herhangi bir sebeple- onu yerine getirme imkann. 24 Yani, bir mminin servetini ve gelirini bencilliin kirinden arndrmay hedefleyen zorunlu vergiyi (zekt): bu demektir ki, kiinin karlksz yardm olarak daha fazlasn yapma imkanna sahip olmamas bir gnah saylmaz.
938

58. SURE

nk Allah yaptnz her eyden haberdardr. 14 ALLAH'IN gazabna urayan bir toplum ile dostluk kuranlarn25 farknda deil misin? Onlar ne sizdendir [ey mminler] ne de o [hakikati inatla reddede]nlerden: bylece onlar yalan ve dzmece (deerler) stne [onlarn yalan ve sahte olduklarn] bile bile yemin ederler. 15 Allah onlar iin [teki dnyada] iddetli bir azap hazrlamtr. Onlarn yapageldikleri ey gerekten ok ktdr: 16 Onlar ahidlerini [yalanclklarna ve sahtekarlklarna] rt yaptlar ve bylece bakalarn Allah yolundan alkoydular:26 bu nedenle onlar alaltc bir azap beklemektedir. 17 Ne dnyev servetleri ne de soy soplar onlar Allah'a kar koruyamayacaktr: Onlar, kalc meskenleri olan cehenneme mahkum edilmilerdir! 18 Allah'n onlarn tmn tekrar diriltecei Gn, [imdi] senin nnde yemin ettikleri gibi, [varsaymlarnda] hakl olduklar zannyla27 O'nun nnde de yemin edecekler. Gerek u ki, [en byk] yalanclar onlardr!28 19 eytan, onlar zerinde stnlk kurmu ve onlar Allah' anmaktan uzaklatrmtr. Byleleri eytan'n yandalardr: Gerekten hsranda olanlar onlardr, eytan'n yandalar! 20 Allah'a ve Elisi'ne kar gelenler, ite onlar [Hesap Gn] en sefiller arasnda bulunacaklardr. 21 [nk] Allah byle buyurdu: Ben kesinlikle stn geleceim, Ben ve Elim! phesiz Allah, gldr, kudret sahibidir! 22 Allah'a ve Ahiret Gn'ne [gerekten] inanan, ama [ayn zamanda] -babalar, oullar, kardeleri yahut [teki] akrabalar bile olsa- Allah'a ve Elisi'ne kar
25 Allah'n gazabna uramann anlam iin bkz. Ftiha'nn son ayeti ile ilgili not 4. Bu zel balamda, Allah'n gazabna urayan toplum ile dostluk kuranlar, Allah'n varln ve tezahrlerini mulak bir ekilde de olsa kabul ettikleri halde kendilerini inkarc evrelerinden koparaca ve bylece, manev olarak balantsz bir hayatn szde madd avantajlarn kaybedecei korkusuyla bu hakikate tam olarak teslim olmaya yanamayan yarm gnlllerdir: bu ayetin son cmlesinin iaret ettii ahlak (mndaki) yalan budur. (Bkz. ayrca 60. surenin son ayeti.) 26 Yani, bakalarnn kalplerine phe tohumlar ekerek. 27 Yani, dnyev kazanlar manev/ruh deerlere tercih etmelerini makul ve bu nedenle, ahlaken meru grerek. Bir sonraki cmlenin iaret ettii, ite bu bariz kandrmacadr. 28 Kzibn ism-i filinin bandaki el belirtme taks, bu ekilde nitelenen/tanmlanan toplumun kendi kendini kandrmann en ileri derecesine ulatn gsterir: bu sebeple, Zemaher'nin yukardaki ifade ile ilgili yorumuna uygun olarak parantez ii en byk aklamasn ekledim.
939

58. SURE kanlar seven bir toplum gremezsin.29

[Gerek mminlere gelince,] Allah'n kalplerine iman nakettii ve ilham ile30 glendirdii kimseler onlardr ve [zaman gelince] onlar ilerinden rmaklar akan bahelerde barndracaktr. Allah onlardan honuttur ve onlar da Allah'tan. te onlar Allah'tan yana olanlardr: te onlar, Allah'tan yana olanlar, mutlulua ulaacaklardr!

29 Bu pasajn kilit ifadesi, Allah'a ve Elisi'ne kar gelenler (men hdde) tanmlamasdr: yani Allah'n mesajna ve Elisi'nin kiiliine yahut retisine aktif bir dmanlk besleyenler. slam'a aktif olarak dmanlk yapmayan inkarclar ile ilikiler konusunda ise Kuran, birok yerde (mesela 60:8-9'da) onlara nezaket ve dostluk/yaknlk iinde davranlmasna aka izni vermekte ve hatta bunu zmnen emretmektedir. 30 Rh'u ilham veya bazan ilah ilham olarak evirmem konusunda bkz. 16:2, not 2. Zemaher tarafndan iaret edildii gibi, minhu'daki h zamiri ya Allah'a yneliktir -benim evirimde olduu gibi- yahut mminlerin inancna. Bu ikinci durumda ifade, Ondan [kaynaklanan] ilham ile glendirilmi eklinde evrilebilir.
940

59. SURE

59. HAR
Bu surenin byk blm (2-17. ayetler), dorudan veya dolayl olarak, Medine'deki slam toplumu ile Yahudi Ben Nadr kabilesi arasndaki ekimeyi ve bu kabilenin daha sonra Medine'den srlmesini konu almaktadr. Hz. Peygamber, kendisinin ve arkadalarnn Medine'ye hicretlerinden ksa bir sre sonra Ben Nadr ile bir antlama imzalad. Buna gre Ben Nadr, Mslmanlar ile mrik Kureyliler arasndaki atmada tarafsz kalacakt. Mslmanlarn H. 2. ylda Bedir Sava'nda kazandklar zaferden sonra szkonusu Yahudi kabilesinin liderleri, kendiliklerinden, Muhammed (s)'in gerekten Tevrat'ta gelecei haber verilen Peygamber olduunu ilan ettiler. Ama bir yl sonra, Mslmanlarn Uhud'da yenilginin eiinden dnmelerinin ardndan (bkz. sure 3, not 90) Ben Nadr, Peygamber Muhammed (s) ile yaptklar antlamaya ihanet ettiler ve slam toplumunu kesin bir ekilde ortadan kaldrmak niyetiyle Mekkeli Kureyliler ile ittifak oluturdular. Bunun zerine Hz. Peygamber nlerine bir alternatif koydu: ya sava yahut btn mal-mlkleri ile Medine'den ayrlma. Eer bu ikinci ihtimali kabul ederlerse, her sene dnp kendi mlklerinde kalacak olan hurma aalarnn rnn toplayabileceklerdi. Grnte bu ikinci kk kabul eden Ben Nadr, on gnlk bir mhlet istedi ve bu istekleri kabul edildi. Bu arada, balarn Abdullah b. Ubeyy'in ektii Medine Araplar arasndaki mnafk bir grup ile gizlice bir tuzak hazrladlar. Abdullah b. Ubeyy, onlara, ehrin kenar mahallelerindeki mstahkem meskenlerinde kalmalar halinde ikibin sava ile silahl destek vereceini vaad etmi ve yle demiti: O zaman evlerinizi terk etmeyin; eer Mslmanlar size kar savarlarsa sizinle omuz omuza savarz, onlar sizi srmeyi baarrlarsa sizinle birlikte biz de Medine'yi terk ederiz. Ben Nadr bu tavsiyeye uyarak Hz. Peygamber'e isyan ettiler ve silaha sarldlar. kan atmada Mslmanlar, onlarn kalesini -fiili bir sava olmadan- yirmibir gn boyunca kuatma altnda tuttular; ama Abdullah b. Ubeyy'in adamlarndan vaad edilen yardm gelmeyince Nadr H. 4. yln Rabul-evvel aynda teslim oldu ve bar teklif etti. Medine'yi terk etmeleri, btn tanabilir mallarn beraberlerinde gtrmeleri, ama silahlarn almamalar artyla bar kabul edildi. Kabile mensuplarnn ou, yaklak altyz develik bir kervan ile Suriye'ye g ettiler; yalnzca iki aile Hayber vahasnda yerlemeyi tercih etti; birka kii de Aa Mezopotamya'daki Hra'ya kadar gitti. Onlarn gidiinden sonra, bu surenin 7-8. ayetlerinde gsterildii zere, tarlalar ve aalarna el konularak ou muhta Mslmanlar arasnda datld, geri kalan da btn olarak slam toplumunun ihtiyalar iin ayrld. Kuran'da her zaman yapld gibi, bu tarih atflar, manev bir hakikati resmetmeyi amalamaktadr: bu rnekte, mminlerin -say, zenginlik ve tehizat asndan zayf olsalar daAllah'a kar sorumluluklarnn bilincine hakkyla sahip olduklar srece muhaliflerine kar stnlk salamalarnn mukadder olduu gerei anlatlmaktadr: nk, bu surenin ilk ve son ayetlerinin bildirdii gibi, Yalnz O'dur, izzet ve hikmet sahibi. Surenin nzul tarihi H. 4. yldr. Geleneksel bal, 2. ayetinde geen har ([sava iin] toplanma) ifadesinden alnmtr. Dier taraftan, Hz. Peygamber'in baz arkadalar ise 941

59. SURE mesela Abdullah b. Abbs- bu sureden Sratu beni'n-nadr (Ben Nadr Suresi) olarak bahsetmilerdir (Taber).

1 GKLERDE ve yerde olan her ey Allah'n snrsz ann yceltir: nk yalnz O'dur izzet ve hikmet sahibi. 2 Hakikati inkara artlanm olan gemi vahyin mensuplarn [sava iin] ilk toplanmalarnda yurtlarndan karan O'dur.1 Siz [ey mminler,] onlarn [hibir direnme gstermeden] brakp gideceklerini dnmediniz; onlar da kalelerinin kendilerini Allah'a kar koruyacan sandlar: ama Allah onlara hi beklemedikleri bir tarzda vurdu2 ve kalplerine korku sald; onlar [bylece] yurtlarn kendi elleriyle ve mminlerin eliyle yok ettiler.3 yleyse bundan ders aln siz ey derin kavray sahipleri! 3 Allah onlar iin srlmeyi takdir etmemi olsayd, bu dnyada onlar [daha byk] bir azaba arptrrd; teki dnyada ise onlar atein azab beklemektedir: 4 bu, Allah ve Elisi ile balarn koparmalarndan dolaydr;4 Allah ve Elisi ile (bylece) ban koparana gelince; phesiz Allah'n misillemesi etindir! 5 [Onlarn] hurma aalarndan her ne kestiyseniz [ey mminler,] veya kkleri zerinde her ne braktysanz, hepsi Allah'n izniyle [olmutu]5 ve O'nun yoldan
1 Bu ve bundan sonraki tarih atflar iin bkz. bu surenin giri notu. Ben Nadr kabilesi -ki, Yahudi olmalar hasebiyle doal olarak ehlu'l-kitb (gemi vahyin mensuplar) olarak tanmlanrlar- burada hakikati inkara artlanm olanlar (ellezne kefer, bkz. 2:6, not 6) olarak vasflandrlmlardr, nk daha nce Hz. Peygamber'in gerekten kendi kutsal metinlerinde bildirilen (Tesniye xviii, 15 ve 18) Allah'n Elisi olduunu kabul etmi olmalarna ramen daha sonra ihanet ederek o'na kar kmlard. 2 Lafzen, [imkan dahilinde] grmedikleri bir yerden: Abdullah b. Ubeyy'in son anda, beklenmedik bir ekilde onlarn yardmna gelmekten vazgemesine iaret. 3 Giri notunda akland gibi, Ben Nadr, balangta slam toplumu ile karlkl olarak birbirlerine karmama ilkesine dayal bir antlama yapmlard ve buna gre Medine'de Mslmanlar ile dost olarak yaayacaklard. Ancak daha sonra, Mslmanlara ak bir dmanlk beslemeye baladklar ve (bu nedenle) g etmeye zorlandklar zaman bile tarlalarnn mlkiyetini muhafazaya izin verilmiti. Ama ardndan, ihanetleri sebebiyle, hem vatandalk haklarn hem de topraklar zerindeki mlkiyet haklarn kaybettiler ve bylece yurtlarn kendi elleriyle yok ettiler. 4 Ben Nadr'in bu ekilde sulanmas konusunda bkz. yukardaki not 1. kk fiilini balarn kopardlar eklinde evirmem konusunda bkz. 8:13, not 16. 5 Yani, Ben Nadr'in kalesine kar asker operasyonlar kolaylatrmak iin (Abdullah b. Mesd, Zemaher tarafndan nakledilmitir). Ama bu tr iddetli asker saldrlar dnda, dman mlknn ve zellikle aalarn ve rnlerinin tamamen tahrip edilmesinin Hz. Peygamber tarafndan yasaklanm olduu (Taber, Beav, Zemaher, Rz, bni Kesr) ve
942

59. SURE

kanlar cezalandrmas iindi. 6 Yine [hatrlayn:] dmandan6 [ganimet olarak] ne alndysa Allah hepsini Elisi'ne devretti, onu (elde etmek) iin at veya deve sevk etmek zorunda kalmadnz:7 ama Allah elilerini kimi dilediyse onlara stn klar; Allah dilediini yapmaya kdirdir. 7 Bu beldelerin halkndan [ganimet olarak] ne alndysa Allah, hepsini Elisi'ne devretti, [ganimetin tm,] Allah'a ve Elisi'ne,8 [len mminlerin] yaknlarna, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir;9 (byle yapld) ki o, iinizden [zaten] zengin olanlar arasnda dolap duran [bir servet] haline gelmesin. Bu nedenle, Eli10 size [ondan] ne kadar verirse [gnlden] kabul edin ve size vermedii ey[i istemek]ten kann; ve Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun: nk Allah misillemesinde etindir. 8 [Bylece, bu ganimetlerin bir ksm] zulm ve ktlk diyarn terk etmi olanlar11 arasndaki yoksullar[a verilecektir:] yurtlarndan ve mlklerinden srlm, Allah'n ltfunu ve rzasn arayan ve Allah'a ve Elisi[nin dvs]na yardm edenler: szlerinde duranlar ite onlardr! 9 Onlardan nce12 bu yreyi yurt edinmi ve (gnllerine) iman yerletirmi olanlar [arasndaki yoksullara da ganimetin bir ksm verilecektir], bir snak
bylece slam Hukuku'nun temel bir paras haline geldii unutulmamaldr. 6 Lafzen, onlardan, yani Ben Nadr'den. 7 Yani, onun iin savamak zorunda kalmadnz, nk dman savaa girmeden teslim olmutu. Fey terimi (fe fiilinden tretilen bir isim, [bir eyi] iade etti veya [onu] geri evirdi) Kuran'da ve Hadisler'de, zellikle fiil atma balamadan silahlarn brakm olan dmandan bar art olarak elde edilen sava kazanlar -toprak veya tazminat veya (nakd) fidye olabilir- iin kullanlmaktadr (Tcu'l-Ars). 8 Yani, mnferit Mslman savalara ait deil. Kuran'da ok sk rastland gibi, buradaki Allah ve Elisi ifadesi, slam dvsndan ve onun adna Kuran ilkelerine ve Hz. Peygamber'in retilerine gre toplumu yneten slam hkmetinden kinye olarak kullanlmaktadr. 9 Kar. 8:41, fiil bir savata elde edilen ve yalnz bete biri yukardaki be kategori iin ayrlmas gereken ganimet ile ilgili ayet (bkz. 8:41, not 41). Bu tr ganimetlerden farkl olarak fey eklinde elde edilen menfaatlerin tamam yukardaki be grup iin kullanlmaldr. bnu's-sebl terimi (yolcu) konusunda bkz. sure 2, not 145. 10 Ve onun adna, sonraki zamanlarda, slam devletinin bakan, ki -kritik durumlardaAllah ve Elisinin paynn toplumun ortak refah iin nasl kullanlmas gerektiine karar verecektir. 11 Muhcirn (g edenler) teriminin bu evirisi iin bkz. sure 2, not 203. 12 Yani, zulm ve ktlk diyarn terk etmi olanlarn geliinden nce (bkz. sonraki not).
943

59. SURE

aray iinde kendilerine gelenlerin hepsini seven ve bakasna verilmi olanlara kar kalplerinde hibir haset olmayan, aksine kendileri yoksulluk iinde bulunsalar bile dierlerini kendilerine tercih edenler:13 ite byleleri, agzllkten korunanlardr, onlardr mutlulua ulaacak olanlar!14 10 Onlardan sonra gelenler,15 Ey Rabbimiz! diye yalvarrlar, Bizi ve bizden nce iman etmi olan kardelerimizi bala ve imana ermi olan[lardan hibiri]ne kar kalplerimizde yersiz ve uygunsuz dnce veya duygulara yer brakma. Ey Rabbimiz! Sen efkat Sahibisin, rahmet kaynasn! 11 [GEREK duygularn] her zaman gizleyenlerin,16 gemi vahiylerin mensuplar arasndaki inkarc yandalarna,17 Eer buradan srlrseniz biz de kesinlikle sizinle geleceiz ve size kar olan hi kimseye kulak vermeyeceiz; ve size sava alrsa mutlaka yardmnza geleceiz dediklerinden haberin yok mu? Ama Allah, onlarn gz gre gre yalan sylediklerine ahitlik yapar: 12 [nk] eer [kendilerine kar taahht altna girdikleri] o kimseler gerekten srlrlerse onlarla birlikte gitmezler; ve onlara sava aldnda yardmlarna gelmezler; yardm et[meye al]salar bile sonra arkalarn dn[p ka]arlar ve sonunda [kendileri de] bir yardm grmezler. 13 Evet, [ey mminler,] siz onlarn kalplerine Allah [korkusun]dan da daha
13 Bu, ilk olarak, Hz. Peygamber'in ve Mekkeli arkadalarnn Medine'ye gelmelerinden nce slam'a girmi olan ve Medine'ye g edenleri btn cmertlikleriyle/efkatleriyle kucaklayarak evlerini ve servetlerini kardeleriymi gibi onlarla paylam olan Medine'nin tarih Ensr'n (yardm edenler) kapsar. Daha geni anlamda ise, ayn zamanda slam bayra altnda zgrlk ve gvenlik iinde yaayan ve inancnn gereini yaayabilmek iin z yurdunu terketmek zorunda kalm bulunan kimseleri kucaklamaya hazr olan her dnemdeki mminlere iaret eder. 14 Bylece, cimrilik, agzllk ve ihtiras, burada, insann hem bu dnyada ve hem de teki dnyada mutluluu elde etmesinin nndeki balca engeller olarak gsterilmilerdir (kar. sure 102). 15 Yani, Kuran'a ve onu getiren Peygamber'e iman etmi herkes (Rz). 16 Yani, Medine'nin ikiyzlleri (bkz. Giri notu ve bir sonraki not). 17 Ben Nadr'e. Sonraki ayetin ifade tarzndan anlalmaktadr ki bu pasajn tm (ayet 1114) Mslmanlarn Nadr hedeflerine kar fiil bir harekata girimelerinden nce nazil olmutur: 12-14. ayetler henz vuku bulmam bir olay nceden haber veren gayb nitelikteki ayetler olabilir (Zemaher). Alternatif olarak, bu pasaj, hakikati aka inkar eden bir toplum ile ne manev bir retiye balanma arzusuna ne de inanszlklarn aka ilan etme ahlak cesaretine sahip olmayan yarm-gnll kaypaklar arasndaki btn ittifaklarda mevcut bulunan sakatla ve anlamszla iaret eden daha geni, zamanlar st bir muhtevaya da sahiptir.
944

59. SURE

iddetli bir korku salarsnz: nk onlar hakikati kavramaktan aciz bir topluluktur.18 14 Onlar ittifak iinde olduklar zaman [bile], ancak salam kaleler iinden veya surlar arkasndan savarlar.19 Kendi aralarndaki ekimeleri iddetlidir; sen onlar birlik sanrsn, halbuki [aslnda] kalpleri [birbirlerine] kar souktur: nk onlar akllarn kullanmayan bir topluluktur.20 15 [Ey mminler, dmanlarnzn her ikisinin akibeti de21] onlardan ksa bir sre nce, kendi yaptklarndan doan felaketi tatm olanlar(nki)22 gibi [olacak]tr, ve onlar [teki dnyada daha iddetli] bir azap beklemektedir: 16 tpk eytann insana: Hakikati inkar et! deyip [insan da] inkar edince, Bak, ben senden, (senin yaptklarndan) sorumlu deilim: ben btn lemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarm!23 dedii zaman[ki] gibi. 17 Bylece, sonunda ikisi de, [hem hakikati inkar edenler, hem de ikiyzller,]24 kendilerini yerleip kalacaklar bir atete bulacaklar: nk zalimlerin cezas budur. 18 SZ EY imana ermi olanlar! Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun; herkes yarn iin ne hazrladna baksn! Ve [bir kez daha:] Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun, nk Allah btn yaptklarnzdan haberdardr; 19 ve Allah'tan habersiz olan, bu nedenle
18 Onlar Allah'a inanmadklarndan yahut en azndan inan konusunda yarm-gnll olduklarndan, bu dnyada karlaacaklar madd/somut tehlikeler onlar Allah'n niha yargs dncesinden daha fazla korkutur. 19 Bunun anlam udur: Onlar size kar gerekten birleik bir cephe kurmu olabilseler bile -ki bunu baaramadlar- yalnzca salam grdkleri mevzilerde kalarak seninle savamaya devam ederler. 20 Zmnen, kendileri iin iyi olan eyi yapabilmek asndan: doru bir inana ve salam ahlak llere sahip olmayan bir halkn kendi aralarnda gerek bir birlie asla ulaamayacaklarna ve birbirlerine kar her zaman saldrgan davranacaklarna iaret. 21 Bu parantez ii ifade -ki hem dorudan inkarclar hem de ikiyzller ile balantldr- 17. ayette ikil (tesniye) formun kullanlmas ile teyid edilmektedir. 22 lk bakta bu ifade, Bedir Sava'nda mrik Kurey'in urad akibete (Zemaher), veya baz otoritelere gre (Taber tarafndan nakledilmitir) Yahudi Ben Kaynuk kabilesinin ihanetine ve ardndan H. 2. yln evvl aynda Medine'den kovulmalarna iaret etmektedir. Ama daha geni bir ayla -daha sonraki iki ayetin de aka gsterdii gibi- bakldnda anlamn daha genel olduu ve herhangi bir zel dneme veya tarih olaya zg olmad anlalr. 23 Kar. 8:48 ve ayrca 14:22 ve ilgili dipnotlar. 24 Lafzen, her ikisinin sonu (kibet)i, ... olacaktr.
945

59. SURE

Allah'n da kendileri [iin neyin iyi olduu]ndan habersiz braktklar gibi olmayn: [nk] onlar gerekten sapm olanlardr!25 20 Atee mahkum edilmi olanlar ile cenneti hak etmi olanlar bir olamaz: cenneti hak etmi olanlar, [Hesap Gn] kurtulua erecek olanlardr! 21 BU KURAN'I bir daa indirmi olsaydk, dan ezilip bzlerek Allah korkusuyla parampara olduunu grrdn.26 Ve ite [btn] bu temslleri, belki dn[meyi renebil]irler diye insanlarn nne koyuyoruz. 22 ALLAH O'dur ki O'ndan baka ilah yoktur: O, yaratlmlarn kavray alan dndaki eyleri de, duyular yahut akllaryla kavrayabildiklerini27 de tek bilendir: O, Rahmn ve Rahm. 23 Allah O'dur ki O'ndan baka ilah yoktur: Mutlak Hakim, Kutsal, Kurtuluun Tek Kayna,28 man Balayan, Doru ile Yanln Tek Belirleyicisi,29 stn, Eriyi Dzeltip Doruyu hya Eden,30 Btn htiamn Sahibi! an yce olan Allah, insanlarn ilahlk yaktrdklar her eyden mnezzehtir. 24 O, Allah'tr, Yaratc, btn zlere ve grntlere ekil veren Yapc!31 32

25 Yani, Allah'n insana balad akl melekesini kastl bir ekilde yanl kullanmakla ve O'ndan gafil olmann sonucunda- kendi ruh potansiyelini boa harcamak suretiyle. 26 Yani, Allah'a ve btn manev/ahlak snrlara/deerlere kar gaflet iinde bulunmakla, ruhen, hareketsiz bir dadan daha fazla cansz olanlarn tersine. 27 Bkz. 6:73'n ikinci paragraf ile ilgili not 65. 28 Lafzen, Kurtulu (selm): bkz. sure 5, not 29. 29 Muheymin'in bu karl iin bkz. bu terimin Kuran iin kullanld 5:48 ve buna ilikin not 64. 30 Cebera fiili -cebbr ismi bunun bir trevidir- dorultmak/dzeltmek veya iyiletirmek/ihya etmek (mesela, bir yaralanma veya hastalktan sonra onu iyiletirmek yahut bir beladan onu kurtarmak) ile zorlama veya [bir kimseyi veya bir eyi] iradesine/isteine tbi klma kavramlarnn bir bileimi olduundan, Allah iin kullanldnda, Cebbr en doru olarak yukardaki gibi evrilebilir. 31 Bu, Beydv'nin yorumudur. ki ayr terim olan Bri (yapc/yapan) ile Musavvir (ekil verici, yani btn formlara ve grntlere) burada bir btn olutururlar. 32 El-esmu'l-husn'nn bu ekildeki evirisi iin bkz. sure 7, not 145.
946

60. SURE

60. MMTEHNE
Btn mkemmellik vasflar32 [yalnz] O'nundur. Gklerde ve yerde olan her ey O'nun snrsz ann yceltir: nk yalnz O'dur kudret ve hikmet sahibi olan! Bu surenin batan beri kendisiyle tannd anahtar szck, 10. ayetinde geen onlar snayn (fe'mtehin'hunne) emrinden alnmtr. Hudeybiye Antlamas'nn (bkz. 48. surenin -Fethgiri notu) yaplmasndan birka ay sonra -H. 7. yldan daha nce olmayp, muhtemelen 8. yln balarnda- nazil olan Mmtehine, genel olarak, inananlarn inkarclar ile ilikileri konusu zerinde younlamtr. Hz. Peygamber'in Ashab'ndan ou bu problemleri, tabiatyla, ahit olduklar tarih olaylarn merceinden grm olmalarna ramen, bu surede sralanan emirlerin muhtevas, szkonusu zel tarih durumla snrlandrlamaz. Tersine bu sure, Kuran'da daima yapld gibi, her dnemdeki mminlerin nasl davranmalar gerektii konusunda kesin bir ereve izmektedir.

1 SZ EY imana ermi olanlar! Size gelmi olan btn hakikatleri inkar eden ve [yalnzca] Rabbiniz Allah'a inandnz iin Eli'yi ve sizi (yurtlarnzdan) sren1 dmanlarm -ki onlar ayn zamanda sizin de dmanlarnzdr-2 efkat gstererek dost edinmeyin! Eer Benim yolumda cehd gstermek iin ve Benim rzam kazanmak arzusuyla [evlerinizden] kp gitti[i]niz [doru] ise, onlara gizli bir efkatle yakla[arak dostluk yap]mayn: nk hem aktan yaptnz hem de gizlemi olduunuz her eyden tamamiyle haberdarm. Ve iinizden bunu her kim yaparsa doru yoldan sapm olur.3 2 Onlar eer size stn gelselerdi [yine] dmannz olarak kalrlard ve size kar kt niyetle el kaldrr, dil uzatrlard: nk sizin [de] hakikati inkar etmenizi isterlerdi. 3 Ama [unutmayn ki] ne akrabalarnz ne de [hatta] kendi ocuklarnz Kyamet Gn size bir fayda salar, [nk o Gn] Allah aranzda [yalnzca erdemli davranp davranmadnza gre] karar verecektir: ve Allah btn yaptklarnz grr. 4 Gerekten brahim'de ve o'na uyanlarda sizin iin gzel bir rnek vard: onlar
1 Tarih olarak bu ifade, Hz. Peygamber ve arkadalarnn Mekke'den Medine'ye srlmelerine bir iarettir. Ama daha genel anlamda, inananlarn her zaman hakikati inkar edenler, yani din inanlara dman olanlar tarafndan zulme uratlmalar ihtimalini ifade eder. 2 Lafzen, ve sizin dmanlarnz -kastl olarak Allah'n mesajlarn inkar edenlerin srf bu sebepten (ipso facto) ona inananlara dman olduklarna iaret eder. 3 Bu surenin 7-9. ayetlerinde de gsterildii gibi, inanmayanlar dost edinmenin yasaklanmas, sadece inananlara kar aktif ekilde dmanlk yapanlar kapsamaktadr (kar. 58:22 ve ilgili not).
947

60. SURE

kendi [putperest] toplumlarna yle seslenmilerdi: Kesinlikle biz sizden de Allah'tan baka btn o taptklarnzdan da uzaz; sizin inandnz her eyi inkar ediyoruz; sizinle bizim aramzda, Tek Allah'a inanacanz zamana kadar4 srecek bir dmanlk ve nefret vardr! Tek istisna,5 brahim'in, babasna: Senin iin [Allah'tan] balama dileyeceim, ama senin adna Allah'tan herhangi bir ey elde etmek benim elimde deil 6 demesiydi. [Ve brahim ile ona uyanlar,] Ey Rabbimiz! diye yalvardlar, Sana gveniyor ve Sana yneliyoruz: nk btn yollarn var Sanadr. 5 Ey Rabbimiz! Bizi hakikati inkar edenler iin bir oyun ve elence arac7 yapma! Ve gnahlarmz bala, ey Rabbimiz: nk Sensin tek kudret ve hikmet sahibi! 6 Onlarda, Allah' ve Ahiret Gn'n [mit ve korku ile8] bekleyen herkes iin gzel bir rnek bulursunuz. Eer biriniz yz evirirse, [bilsin ki] Allah hi kimseye muhta deildir, btn vglere tek layk olandr. 7 [Ama] belki Allah, [ey mminler,] [imdi] dman olarak grdnz kimseler ile sizin aranzda [karlkl] bir yaknlk oluturabilir: nk Allah her eye kdirdir ve ok balaycdr, rahmet kaynadr. 8 nanc[nz]dan dolay size kar savamayan ve sizi yurtlarnzdan srmeyen [inkarclara] gelince, Allah onlara nezaketle ve adaletle davranmanz yasaklamaz:9 nk Allah adil davrananlar sever. 9 Allah, yalnzca, inanc[nz]dan dolay size kar savaan ve sizi anayurdunuzdan sren veya [bakalarnn] sizi srmesine yardm edenlere dostlukla yaklamanz
4 Ebeden zarfndan hemen sonra hatt (...e kadar) edat geldiinden, ona, Kuran'n bugne kadar Bat dillerine yaplan btn evirilerinde yapld gibi, ebediyyen anlam vermek hatal olur. Ebed isminin zaman veya uzun zaman, yani belirsiz bir sreye sahip zaman (Cevher, Zemaher'nin Ess', Mun, vb.) orijinal anlam gznne alndnda, ebeden kelimesi, en dorusu, bu balamda ... zamana kadar eklinde evrilebilir. 5 Lafzen, Ancak ...; yani, Hz. brahim'in sizinle bizim aramzda ... srecek bir dmanlk ve nefret vardr sznn bir istisnas olarak. Baka bir deyile, ebeveyn sevgisi, Hz. brahim'i, babasn daha sonra -bir putperest olarak ldkten sonra- reddetmi olsa da, dmanlk ve nefret sznn dnda tutmaya sevk etmitir (kar. 9:114). 6 Kar. 19:47-48. 7 Lafzen, ktlk tevikisi/sebebi (fitne): kar. fitne teriminin buradaki ile ayn anlamda kullanld 10:85. 8 Bu ikili anlam, 33:21'deki benzer ifadede olduu gibi, raceve fiilinde ve ondan retilen btn isim kalplarnda geerlidir. 9 Allah... yasaklamaz ifadesi, bu balamda, olumlu bir tavsiyeye iaret eder (Zemaher). Bkz. ayrca 58:22, not 29.
948

60. SURE

yasaklar; ve [iinizden] onlara dostluk gsterenlere gelince, gerek zalimler ite onlardr! 10 SZ EY imana ermi olanlar! Mmin kadnlar her ne zaman zulm ve ktlk diyarn terk ederek10 size gelirlerse, Allah onlarn inancndan tam haberdar [olduu halde] siz yine de onlar snayn;11 eer mmin olduklarna tam emin olursanz, onlar inkarclara geri gndermeyin, [nk] onlar [artk] eski kocalarna12 helal [deiller], ve tekiler de bunlara helal [deiller]. Ayrca, onlar [hanmlarna mehir olarak] ne verdilerse hepsini iade edin.13 Ve [ey mminler,] siz bu kadnlarla mehirlerini verdikten sonra evlenirseniz bir gnah ilemi olmazsnz. Dier taraftan, hakikati inkar [etmeye devam] eden kadnlarla14 evlilik banz
10 Lafzen, g edenler olarak (muhcirt). Bu terimi yukardaki ekilde evirmemin bir aklamas iin bkz. sure 2, not 203. 11 H. 6. ylda Hz. Peygamber ile Mekke'nin mrik Kureylileri arasnda yaplan Hudeybiye Antlamas'na
gre, Mekkeli bir gen veya velayet altndaki baka bir kii, velisinin izni olmadan Mslmanlara kaarsa Kurey'e iade edilecekti (bkz. sure 48'in giri notu). Kureyliler, bu hkmn evli kadnlar da kapsadn dnyorlard; nk onlara gre evli kadnlar kocalarnn velayeti altndaydlar. Buna gre, birok Mekkeli kadn kocalarnn arzusu hilafna slam'a girdikleri ve Medine'ye g ettikleri zaman, Kurey, onlarn zorla Mekke'ye iade edilmelerini talep etti. Ancak Hz. Peygamber, evli kadnlarn velayet altndaki kiiler kategorisine girmedii gerekesiyle bu talebi reddetti. Ama, kadnlarn bir ksmnn inanlarndan dolay deil, tamamen dnyev endielerle Mslmanlar tarafna gemesi ihtimalinin her zaman mevcut olmas sebebiyle samimiyetlerini Mslmanlara isbat etmeleri emredildi. Bundan sonra Hz. Peygamber, her kadna yle sesleniyordu: Kocalarnza olan nefretiniz, yahut baka bir lkeye gitme arzunuz sebebiyle veya dnyev baz menfaatler salama midiyle ayrlmadnza Allah'n huzurunda yemin edin; Allah'a ve Elisine duyduunuz sevgiden baka bir sebeple gelmediinize yemin edin. (Taber). Allah insanlarn kalplerindekini kesinlikle bildiinden, bu kadnlarn verecekleri olumlu cevaplar, samimiyetlerinin tek mmkn -ve bu nedenle hukuken yeterli- delili olarak grlyordu.

Yalnzca Allah insanlarn kalplerindekini bildii iin, yetikin bir kimse iman ettiini aka beyan ettii zaman, tersine bir kantn olmamas halinde, toplum o kiiyi -ister erkek isterse kadn olsun- yalnzca bu beyanna dayanarak Mslman olarak kabul etmek zorundadr. 12 Lafzen, onlara. Bylece, bir kadnn slam' kabul etmesi, ama kocasnn bunun dnda kalmas halinde bu evlilik, slam adan otomatik olarak bozulmu saylr. 13 Byle bir bozulma, hul ile (kadnn Mslman kocasndan boanmas zerine evliliin bozulmas, bkz. 2:229'un ikinci paragraf ile ilgili not 218) ayn artlara tbi olmaldr. Bu, u demektir: Mslman olmayan eski koca bu tr evlilik ykmllklerinden muaf sayldndan, kadn, szlemeyi bozan taraf olarak grlmeli ve bu nedenle, evliliin banda kocasndan ald mehri iade etmelidir. Bunu yapmaya imkan olmamas halinde, Mslman toplum eski kocaya tazminat demekle ykmldr: iade edin (lafzen, verin) emrindeki oul halin sebebi budur. 14 Yani, Mslmanl kabul eden erkeklerin, inanlarn ve gayrimslim evrelerini terk etmeyi reddeden mrik eleriyle: ki bu durumda Mslman koca, evlilii btl ve geersiz
949

60. SURE

srdrmeyin ve onlara [mehir olarak] ne verdiyseniz [iade etmelerini] isteyin, ayn ekilde tekiler, [hanmlar size gelmi olanlar da,] harcadklar her eyi[n iadesini] talep etme hakkna sahiptirler.15 Bu, Allah'n hkmdr: O, sizin aranzda [adaletle] hkmeder; nk Allah, her eyi bilendir, hikmet sahibidir. 11 Eer hanmlarnzdan biri (sizi brakp) hakikati inkar edenlere giderse ve siz de buna zlrseniz16 o zaman hanmlar brakp giden (koca)lara [hanmlarna mehir olarak] harcadklarna17 eit bir ey verin ve inandnz Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun! 12 Ey Peygamber! Mmin kadnlar ne zaman sana gelip18 [bundan byle] Allah'tan baka hibir eye ilahlk yaktrmayacaklarn, hrszlk yapmayacaklarn,19 zina etmeyeceklerini, ocuklarn ldrmeyeceklerini,20 hi yoktan yalan uydurarak21 iftira atmayacaklarn ve [bildirecein] hibir hakikate kar kmayacaklarn [taahht ederek] sana ballklarn bildirirlerse, onlarn ballk taahhtlerini kabul et ve Allah'tan onlarn [gemi] gnahlarn affetmesini dile: nk Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr.
saymak durumundadr. Kocalarn terk ederek inkarclara katlan ve inanlarn reddeden Mslman kadnlar iin bkz. ayet 11. 15 Lafzen, ... talep etsinler. 16 Lafzen, ve bylece siz de bundan paynz alrsanz, yani hanmlar nceki inanlarn reddederek Mslmanlara katlan inkarclar gibi. 17 Kural olarak, inkarclarn, bu ekilde terk edilmi olan bir kocaya tazminat demeleri beklenemeyeceinden Mslman toplumun bir btn olarak bu ykmll yerine getirmesi gerekir. Gerekte, Hz. Peygamber'in yaad sre iinde bu ekilde yalnz alt irtidat olay vuku bulmutu (ki tm Mekke'nin H. 8. ylda fethinden nce olmutu); ve her olayda Mslman kocaya, Hz. Peygamber'in emri zerine, devlet hazinesinden bata kendisinin dedii mehire eit miktarda bir deme yaplmt (Beav ve Zemaher). 18 Bu ifade, yukardaki 10. ayet ile ve zellikle, ... onlar snayn ... ve onlarn mmin olduklarna tam emin olursanz ... szleriyle balantldr (bkz. not 11). Bylece, onlarn iman konusunda mmkn olduu lde emin olduktan sonra Hz. Peygamber -veya daha sonraki dnemlerde, slam devletinin veya toplumunun lideri-, snamann sonucunda ballk taahhtlerini (beyat) kabul etmeye yetkilidir. Ayrca bu taahhdn, esas olarak erkek mhtedlerin taahhdnden bir fark olmadna dikkat edilmelidir. 19 Rz'ye gre hrszlar terimi, bu balamda, dolandrclk ve teki gayrimeru yollarla her trl kazan salanmasn kapsar. 20 Zmnen, Mrik Araplar'n ska yapt gibi, istemedikleri kz ocuklarn, diri diri gmerek (bkz. ayrca 6:151, not 147). 21 Lafzen, elleri ve ayaklar arasnda: yani, kendi kendilerine. Eller ve ayaklar, her trl insan faaliyetini sembolize eder.
950

60. SURE

13 SZ EY imana ermi olanlar! Allah'n gazabna urayan toplum ile dost olmayn!22 Onlar[ dost edinenlerin] teki dnya ile ilgili hibir mitleri kalmamtr;23 tpk bu hakikat inkarclarnn, [imdi] mezarlarnda yatanlar [tekrar grme] mitlerini kaybetmi bulunmalar gibi.24

22 Kar. 58:14 ve ilgili not 25, ki Allah'n gazabna urayan toplumu dost edinenlere atf aklamaktadr. 23 Yani, yalnzca teki dnyaya inanc olmayan toplum doru ile eri arasnda tarafsz kalabilir. 24 nk, yeniden dirilme dncesini/inancn kesinlikle reddetmilerdir.
951

61. SURE

61. SAF
Bu surenin bal, 4. ayetinde geen saffen ([kenetlenmi] saflar halinde) kelimesinden alnmtr. lkin 2. ayette vurgulanan ve daha sonraki pasajlarda da gelitirilen temel dnce/mesaj udur: Neden syledikleriniz ile yaptklarnz birbirine uymuyor? O halde bu mesaj, ifade edilen inan ile fiilen yaplan eylemin birbiriyle uyumlu olmasna bir ardr. Surenin nzul tarihi kesin olarak sylenemezse de Uhud Sava'nda Mslmanlarn yenilgi ile yzyze gelmelerinden ksa bir sre sonra -yani H. 3. yln sonlar veya 4. yln balarndanazil olmu bulunmas kuvvetle muhtemeldir.

1 GKLERDE ve yerde ne varsa tm Allah'n snrsz ann yceltir: nk yalnz O'dur kudret ve hikmet sahibi! 2 SZ EY imana ermi olanlar! Niin bir trl sylyor, baka trl yapyorsunuz;1 3 yapmayacanz eyi sylemeniz Allah nazarnda en tiksinti verici eydir! 4 Gerek u ki Allah [yalnzca] kendi dvs urunda, salam ve yekpare bir bina gibi, kenetlenmi saflar halinde2 savaanlar sever. 5 Vaktiyle Musa, kavmine: Size Allah tarafndan gnderilmi bir eli olduumu bildiiniz halde neden beni zyorsunuz?3 dedi[inde kasdettii ey ite bu gerekti]. Bylece onlar doru yoldan saptklarnda Allah da kalplerinin hakikatten sapmasna izin verdi:4 nk Allah gnaha gmlp gitmi bir toplumu doru yola karmaz. 6 Ve vaktiyle Meryem olu sa: Ey srailoullar! phesiz, ben, Tevrat'tan geriye kalm5 hakikat adna ne varsa hepsini dorulamak ve benden sonra
1 Lafzen, yapmayacanz eyi niin sylersiniz? Bu ifade, ilk bakta, daha nce Allah ve Elisi yolunda canlarn vermeye hazr olduklarn iddia ettikleri halde Uhud'da mevzilerinden bozgun halinde geri ekilen (bkz. sure 3, not 90) Hz. Peygamber'in arkadalarna bir iaret olarak grlebilir. Ancak daha geni anlamyla bu pasaj, ilah kelmn tevik ve telkin ettii her eyi hayata geirmek istediklerini iddia eden, ama sonra bu kararllklarnda zaaf gsteren herkese hitab etmektedir. 2 Yani, birlik halinde ve fiilleriyle inanlar uyumlu olarak. Bu manev/ahlak gereklilik, Hz. Musa'ya ve izleyicileri arasndaki isyankarlara yaplan sonraki atfta -aksi bir rnekle- daha geni bir ekilde tasvir edilmitir. 3 Zmnen, Allah adna konutuumu kabul ettiiniz halde buna aykr davranmakla: srailoullarnn kendi kitaplarndan da aka anlalan bozgunculuklarnn ve isyankarlklarnn birok rneine iaret. 4 Bylece, haksz eylemlerde srar kiinin inanlarna da mutlaka yansyacaktr. Allah'n onlarn kalplerinin hakikatten sapmasna izin vermesi konusunda bkz. sure 14, not 4. Kar. ayrca 2:7, not 7'de aklanan, Allah'n gnahkarlarn kalbini mhrlemesine yapt atf. 5 Lafzen, ellerimin arasnda bulunan -sure 3, not 3'de izah edilen ifade.
952

61. SURE

gelecek olan Ahmed adndaki bir eliyi mjdelemek6 iin size gnderilmi olan Allah'n elisiyim dedi[inde de ayn ey geerliydi.] Ama, [geliini sa'nn nceden haber verdii] eli hakikatin btn kantlaryla onlara7 geldiinde: Bu [doruluunu iddia ettiin mesaj], gz boyayan bir by[den baka bir ey deil]!8 demilerdi. 7 [Yalnzca] Allah'a teslim olmas istendii halde Allah[n mesaj] hakknda [byle] yalanlar uydurandan daha zalim kim olabilir? Ama Allah zalim halka rehberliini balamaz. 8 Onlar Allah'n nurunu bo laflaryla9 sndrmek isterler: ama Allah, hakikati inkar edenler ne kadar fkelenseler de, nurunu btn parlaklyla yaymaya devam edecektir. 9 Allah'tan baka eylere ilahlk yaktranlar ne kadar fkelense de, elisini, btn [btl] dinlere10 stn klmak zere rehberlii ve hakikat dinini yaymak [grevi] ile gnderen O'dur. 10 SZ EY imana ermi olanlar! [Hem bu dnyada hem de teki dnyada] iddetli bir azaptan sizi koruyacak bir alveri gstereyim mi size?11
6 Bu ngr, Yuhanna ncili'nde Hz. sa'dan sonra gelecei belirtilen Parkltos'a (ki genellikle Tesell Edici/Rhu'l-Kuds olarak evrilir) yaplan muhtelif atflar tarafndan desteklenmektedir. Bu deyim, rm Mawhamana isminin veya teriminin tam Yunanca karl olan Perklytos'un (ok vlen) bozulmu eklidir. (rm dilinin, Hz. sa zamannda ve ondan yzyllar sonra Filistin'de kullanlan ve ncil'in -imdi ortada bulunmayan- orijinal metinlerinin dili olduu hatrlanmaldr.) Perklytos ile Parkltos'un fonetik olarak birbirlerine yaknl karsnda, evirmenlerin -yahut, daha byk bir ihtimalle sonraki tarihlerdeki yazclarn- bu iki ifadeyi nasl kartrdklarn anlamak kolaylar. Hem rm Mawhamana hem de Yunanca Perklytos'un ikisinin de hamide (vd/hamdetti) fiilinden ve hamd (vg) isminden tretilmi olan Son Peygamber'in iki ismi Muhammed ve Ahmed ile ayn anlam tam olmasnn nemi byktr. Peygamber Muhammed (s)'in zuhuru ile ilgili daha ak bir ngr (ki bizzat ismiyle ve Arapa aslndaki ekliyle zikredilmitir), imdi uydurulmu olarak grlse de, doruluu o zaman kabul edilen ve Papa Gelasius tarafndan zndka grlp yasaklanan ve M.S. 496 ylna kadar kiliselerde okunan Barnabas ncili'nde yer almtr. Ancak bu ncil'in orijinal metni imdi ortada olmadndan (sadece 16. yzyln sonlarndaki bir talyanca tercmesi elimizde olduundan) bu hususun doruluu konusunda emin olmak mmkn deildir. 7 Yani, Kitb- Mukaddes'in sonraki izleyicilerine. 8 Kuran'a iaret (bkz. 74:24-25 ve ilgili not 12). 9 Lafzen, azlaryla -yani Allah'n mesajn Muhammed (s) tarafndan uydurulmu gz boyayan bir by olarak tanmlamak suretiyle. 10 Kar. 3:19 -Allah katnda tek [hak] din, [insann] O'na teslimiyetidir. 11 Kar. 9:111 -Allah, karlnda cennet vaad ederek mminlerin canlarn ve mallarn satn almtr -ki bu ayet, al veri (ticaret) mecazn izah etmektedir. Parantez iinde
953

61. SURE

11 Allah'a ve Peygamberi'ne inanr ve Allah yolunda malnz ve cannzla gayret gsterirsiniz: bu sizin kendi iyiliinizedir; keke bilseydiniz. 12 [Eer byle yaparsanz,] Allah gnahlarnz balayacak ve sizi [teki dnyada] iinden rmaklar akan bahelere ve bu sonsuz mutluluk bahelerindeki12 gzel kklere koyacaktr: bu byk bir mazhariyettir! 13 Ve [bakn, Allah size] gnlden seveceiniz baka bir ey daha [balayacak]: [bu dnyada] Allah'n yardm ve yaknda gerekleecek bir zafer;13 [ey Peygamber, bunu] btn inananlara mjdele. 14 SZ EY imana ermi olanlar! Meryem olu sa gibi, siz de Allah'n [dvsnn] hizmetileri olun! Hani o, beyaz giysililere,14 Kim Allah[n dvs] urunda benim yardmclarm olacak? diye sormutu. Bunun zerine beyaz giysili [havar]ler Allah [yolunda] yardmclar[n] biz olacaz! diye cevap vermilerdi. Ve bylece srailoullar'ndan bir ksm [sa'nn peygamberliine] i-nanmaya balad, dierleri ise hakikati inkar ettiler.15 Ama [imdi] Biz, [gerekten] imana kavumu olanlar16 dmanlarna kar koruyup destekledik; ve onlar stn
verdiim bu dnyada ve teki dnyada ifadesi daha sonra gelen ve biri bu dnya, dieri ise teki dnya ile ilikili olan 12 ve 13. ayetlerce dorulanmaktadr. 12 Adn teriminin bu ekildeki evirisi iin bkz. 38:50, not 45. 13 Baz mfessirler, bu zafer vaadini, Mslmanlarn savala gelen fetihlerinin bir ngrs olarak deerlendirirler. Ama bunun, Kuran mesajnn manev zaferini ve daha nce onu anlamam olanlar arasnda hzla yaylmasn kasdettii ihtimali daha kuvvetlidir. 14 Havriyyn'un bu ekildeki evirisi iin bkz. sure 3, not 42. 15 Yani, bir ksm o'nu bir peygamber ve dolaysyla, sadece yaratlm bir beer olarak kabul ederken
dierleri zaman iinde o'nu Allah'n olu -ve dolaysyla, Allah'n tecessm- olarak grmek suretiyle bu gerei inkar ettiler; dier bir blm ise o'nu ve mesajn tamamiyle reddettiler. Hz. sa'nn ilk izleyicilerinin o'nu sadece bir beer olarak grdkleri gerei, milad takvimin ilk veya drt yzyl boyunca devam etmi olan birok teolojik tartmadan aka anlalmaktadr. Bylece baz tannm ilahiyatlar, mesela 2. yzyln sonlarna doru yaam olan Bizansl Theodoros ve izleyicileri -ki aralarnda 260 ylnda Antakya Piskoposu olan Samosata'l (Samsat, Adyaman -T..n.) Paul de vardr- o zamanki ncil metinlerinde zikredilen Allah'n olu olmann tamamen sembolik bir anlam tadn ve Hz. sa'nn Allah tarafndan onurlandrlan/yceltilen bir insandan baka bir ey olmadna iaret ettiini sylemilerdi:

Piskopos Arius'un (280-326) balangta yaygn olan retileri, Allah tarafndan belli bir grev iin seilmi olan lml bir beer olarak Hz. sa kavramnda ve mutlak Tek, bilinmez ve her yaratlmtan farkl bir varlk olarak Allah kavramnda odaklanmtr: Ama bu doktrin znik (325) ve stanbul (381) Konsilleri tarafndan mahkum edilmi ve Hristiyan kitleler zerinde etkili olmasna mani olunmutu. 16 Yani, Hz. sa'nn Allah'n Elisi olduuna ve bylece, Son Peygamber Muhammed (s)'in ki getirdii mesaj, Hz. sa'nn hakiki mesajnn tasdikisi ve genileticisi idi- atas/ncs
954

61. SURE

gelenlerden oldular.

olduuna inanan herkesi.


955

62. SURE

62. CUMA
Medine dneminin balarnda nazil olan bu sure, ismini, Cuma namazn ifay emreden 9-10. ayetlerinden almaktadr.

1 GKLERDE ve yerde olan her ey, Mlkn Sahibi, Mukaddes, Kudret ve Hikmet Sahibi Allah'n snrsz ann yceltmektedir. 2 O, Kitap ile ilgisiz bir topluma, kendi ilerinden1 kendilerine Allah'n mesajlarn aktaran, onlar arndran, ilah kelm ve hikmeti reten bir eli gndermitir ki, o'ndan nce, ak bir sapklk iindeydiler; 3 ve baka toplumlarla temasa gemeleri sonucunda, kendilerinden dierlerine [bu mesajn yaylmasn salamtr]:2 nk yalnz O, g ve hikmet Sahibidir. 4 Bu, Allah'n ltfudur: Allah, onu, [elde etmek] isteyen herkese balar:3 nk Allah ltfunda snrszdr. 5 TEVRAT'IN yk ile onurlandrlm iken bu yk tayamam olanlarn durumu,4 srtna kitaplar yklenmi [ama onlardan habersiz bulunan] merkebin
1 Kitap ile ilgisiz toplum (mmiyyn) terimi, daha nce kendilerine ait vahyedilmi kitaplar olmayan bir toplumu veya milleti gsterir (Rz). Hz. Peygamber'in kendi ilerinden bir insan olarak adlandrlmas, bu balamda, onun da kelimenin ilk anlamyla kitap ile ilgisiz (mm) olduu (kar. 7:157 ve 158) ve bu nedenle, Kuran mesajn uydurmu yahut o dnceleri eski metinlerden karm olamayaca gereini vurgulamak iindir. 2 Yani, Kuran mesajnn Araplar ve onlarn dilleri araclyla teki iklimlerdeki yahut gelecek zamanlardaki insanlara ulamasn salamtr: bu ifadeyle, Muhammed (s)'e indirilmi olan hakikatin evrensellii ve zamanlar st geerlilii vurgulanmaktadr. 3 Yahut: onu dilediine balar. Bu her iki karlk da, dilin gramatik kuruluu asndan dorudur: ama bu pasajda zikredilen Allah'n ltfu, Elisine indirilmi olan vahiy araclyla insana balanan ilah rehberlik ile balantl olduundan benim setiim ifade tarz daha uygun grnmekte ve Allah'n rehberlii ltfunun onu samimiyetle isteyen kiiye her zaman ak olduu fikrini dile getirmektedir. 4 Daha nceki pasajda iaret edilen, Allah'n vahyinin hem kutsal bir emanet hem de bir ltuf olduu
dncesiyle balantl olarak sylem, imdi de, Yahudilerin Tevrat sonras dnemde gsterdikleri, bu emanete ihanet problemine gemektedir.

Onlara, Allah tarafndan, O'nun birlii ve benzersizlii mesajn btn dnyaya ulatrma grevi emanet edilmiti. Ama onlar, Hz. brahim, shk ve Yakub soyundan gelmi olmalar sebebiyle kendilerini Allah'n seilmi toplumu olarak grdklerinden ve dolaysyla, ilah mesajn baka bir toplum iin deil yalnz kendileri iin geldiine inandklarndan bu grevi yerine getiremediler. Bundan dolay, peygamberliin srailoullarna mensup olmayan herhangi bir kimseye verilmi olmas ihtimalini inkar ettiler (kar. 2:90 ve 94 ve dipnotlar 75 ve 79) ve bylece Muhammed (s)'in peygamberliini, bizzat Tevrat'ta bile o'nun gelii ile ilgili ak bir haber bulunmasna ramen, reddettiler (bkz. 2:42, not 33). Onlar, Hz. Musa'ya indirilen ilah kelmn temel anlamn bylece arptmak suretiyle, bizzat kendileri ondan
956

62. SURE

durumuna benzer. Allah'n mesajlarn yalanlamaya artlanm olanlarn durumu ne acdr, nk Allah rehberliini byle zalim bir halka ihsan etmez! 6 De ki: Siz ey Yahudi akdesine mensup olanlar!5 Eer, [yalnz] kendinizin Allah'a yakn olduunu iddia eder ve dier btn insanlar dlarsanz, o zaman lm zlyorsunuz demektir; eer sylediinizde samim iseniz! 6 7 Ama aslnda onu hibir zaman zlemezler, nk bu dnyada kendi elleriyle yapp-ettiklerini[n farkndadrlar];7 ve Allah zalimleri hakkyla bilendir. 8 De ki: Bakn, kendisinden katnz lm,8 eninde sonunda sizi yakalayacaktr; o zaman, hem yaratlmlarn zihinsel kavraylarnn tesinde olanlar, hem de duyular yoluyla yahut akl ile kavranabilen eyleri9 bilen Allah'a dndrleceksiniz; ve O, orada size [hayatta iken] yaptklarnzn tmn gsterecektir. 9 SZ EY imana ermi olanlar! Cuma gn10 namaz iin arldnzda her trl dnyev al verii brakp Allah' anmaya koun: eer bilseniz, bu sizin yararnzadr. 10 Ve namaz bittiinde yeryzne serbeste daln11 ve Allah'n ltfundan [rzknz] aramaya devam edin; mutlulua ulaabilmek iin de Allah' ska ann! 11 Ama insanlar,12 dnyev bir kazan13 [frsat] veya geici bir elence grdkleri zaman ona doru koup seni ayakta [ve konuur durumda] brakverirler.14
gerek bir manev fayda elde etmeyi ve onun retilerine uygun ekilde yaamay salayamadlar. 5 Yani, Tevrat'n orijinal muhtevasndan koparlm olan imdiki ekliyle. 6 Bu ve bir sonraki ayet iin kar. 2:94-95. 7 Lafzen, ellerinin ne srdklerinin. 8 Bu ifade 2:96'da sylenenlere bir telmhtir. 9 Bkz. sure 6, not 65. 10 Yani, le vaktinde cemaatle namazn farz olduu, Cuma gn. Ama, surenin devamnn gsterdii gibi, Cuma, slam Hukuku'nda zorunlu tatil gn deildir. 11 Yani, vaktinizi dnyev kazanlara ayrabilirsiniz. 12 Lafzen, onlar. 13 Lafzen, ticaret veya alveri. 14 Zmnen, seni ey Peygamber -burada, Hz. Peygamber'in kldrd Cuma namaznn ortasnda, uzun zamandr beklenen ticaret kervannn Suriye'den geldiinin iitilmesi zerine topluluun ounun camiden dar frlamas olay ma edilmektedir. Ancak daha geni anlamyla yukardaki ayet, gerek mminlerin bile her zaman uzak kalamadklar beer zaaflar kasdetmektedir: yani, geici, dnyev menfaatler uruna din vecbelerin ihmal
957

62. SURE

De ki: Allah katnda olan, btn geici elencelerden ve btn kazanlardan ok daha hayrldr! Ve Allah rzk verenlerin en iyisidir!

edilmesi eilimi.
958

63. SURE

63. MNAFKUN
Bu surenin byk blm -ki nemli bir ksm Uhud Sava'ndan ksa bir sre sonra (bkz. sure 3 -l-i mrn-, not 90), yani H. 3. yln sonlarnda yahut 4. yln balarnda nazil olmutur- Hz. Peygamber'in ve arkadalarnn Mekke'den Medine'ye g ettikten sonraki ilk yllarnda karlatklar ikiyzllk problemine tahsis edilmitir. Ancak, yine de Kuran'n bu problemi ele al tarz, verilen mesajlarn, btn zamanlar ve artlar iin geerli olmasn salayacak ekildedir.

1 KYZLLER sana geldiklerinde: Senin gerekten Allah'n Elisi olduuna tanklk ederiz! derler. Ama Allah, senin Kendi Elisi olduunu bilir; ve Allah, ikiyzllerin [inandk demelerinde] asla samim olmadklarna tanklk eder. 2 Onlar yeminlerini [yalan ve sahtekarlklarna] kalkan yapmakta ve bylece bakalarn Allah yolundan1 saptrmaktadrlar. Yaptklar, gerekten ok irkindir: 3 byledir, nk onlar imana erdi[klerini iddia eder]ler, halbuki2 [ilerinde] hakikati inkar ederler ve bylece, kalplerine bir mhr vurulmutur, artk [neyin doru, neyin yanl olduunu] anlayamazlar.3 4 imdi sen onlar grdnde d grnleri houna gider; ve konutuklarnda ne sylediklerine kulak vermek istersin.4 Onlar, yere [salam ekilde] dikilmi ktkler gibi [olduklarna emin grnseler de] her l kendilerine [ynelik] sanrlar. Onlar [btn inanlara] dmandrlar, yleyse onlara kar dikkatli ol. [Ve bedduay hak ederler:] Allah onlar kahretsin!5 Akllar nasl da (hakikatten) sapyor!6 5 nk onlara: Gelin, Allah'n Elisi balanmanz iin [Allah'a] dua edecek! dendii zaman balarn evirirler ve sen onlarn sahte bir kibirle nasl ekip gittiklerini grrsn. 6 Onlar iin balanma dilemen ile dilememen ayndr: Allah onlar balamayacaktr, nk Allah, byle sapkn bir halka rehberliini bahetmez.7 7 Onlar, [hemehrilerine8]: Allah'n Elisi ile birlikte olanlara hibir ey
1 Bkz. 58:16'daki ayn ifade ile ilgili not 26. 2 Smme (ve sonra) edat, ou zaman, ve basit balac ile ayn fonksiyonu grmektedir ve burada en uygun karlk olarak halbuki eklinde evrilmitir. 3 Bkz. sure 2, not 7. 4 Lafzen, onlara kulak verirsin: yani, ikiyzller insanlar batan karmay amaladklarndan genellikle saygn bir d grn arzederler. 5 Parantez iindeki Ve bedduay hak ederler ifadesini koymam konusunda bkz. 9:30'un sonundaki ayn cmle ile ilgili not 45. 6 Bkz. sure 5, not 90. 7 Kar. 9:80 ve ilgili not 111. 8 Yani, genelde Medine halkna, zel olarak da ensr'a (bkz. bir sonraki not).
959

63. SURE

vermeyin ki belki o'nu terk et[mek zorunda kal]rlar derler.9 Gklerin ve yerin hazineleri Allah'ndr: ama bu gerei ikiyzller kavrayamaz. 8 [Ve] onlar: Kente10 dndmzde an eref sahibi olan [biz]ler, zavall breleri oradan srp atacaktr! derler. Ama asl eref, Allah'a, O'nun Elisi'ne ve inananlara aittir: ama ikiyzller bunun farknda deiller.11 9 SZ EY imana ermi olanlar! Malnzn mlknzn veya ocuklarnzn sizi Allah' anmaktan alkoymasna izin vermeyin: nk byle davranan herkes ziyana urayanlardan olur! 10 Birinize lm yaklat ve Ey Rabbim! Bana bir mhlet12 tansan da karlksz yardmda bulunup iyiler arasna girsem! diye (yalvara)ca zaman gelip atmadan nce size rzk olarak verdiimizden13 harcayn. 11 Ama, vakti geldiinde Allah hibir insana mhlet tanmaz; ve Allah btn yaptklarnz tam olarak bilir.

9 Medine'deki ikiyzllerin lideri Abdullah b. Ubeyy, Hz. Peygamber'i, daha nce kendisinin Medine halknn gznde sahip olduu gl liderlik statsn glgede brakt iin asla affetmedi. Hz. Peygamber'in politik gc, byk lde, kendisini Medine'ye hicretinde izleyen Mekkeli Mslmanlara bal olduundan, bni Ubeyy, hemehrilerini -ki ou, ellerindeki btn imkanlarla yeni gelenleri destekliyordu- bu madd destei ekmeleri ve bylece ou fakir olan muhcirleri Medine'yi terk etmeye zorlamalar iin ikna etmeye alt: baarl olmas halinde Hz. Peygamber'in konumunu nemli lde zayflatabilecek olan bir strateji idi bu. Elbette ikiyzllerin liderinin bu teklifi ensr tarafndan reddedildi. 10 Yani, Medine'ye, Peygamber'in ehrine (Mednetu'n-Neb ): daha nce Yesrib olarak adlandrlan ehir hicretten sonra bu adla tannmaya balad. Sonraki szler, Abdullah b. Ubeyy tarafndan H. 5. ylda Ben Mustalik kabilesine kar yrtlen bir harekat srasnda sylendiinden, birok Hadisde belirtildii gibi, 7 ve 8. ayetlerin ayn tarihlerde veya ksa bir ara ile vahyedildikleri aikardr. 11 Yukardaki tarihsel atflarn gerek ve sreklilik tayan anlam bu iki Kurn ifadede -... hazineleri Allah'a aittir ve asl eref Allah'a aittir- yer almaktadr. 12 Lafzen, yakn bir sreye kadar (il). 13 Bkz. sure 2, not 4.
960

64. SURE

64. TEABN
Mfessirlerin byk ksm bu sureyi Medine dnemine ait grrler, bir ksm da Mekke dneminin sonlarnda nazil olduunu iddia ederler. Bu sureye ismini veren anahtar szck 9. ayetinde geen tebn (kayp ve kazan) ifadesi olmutur.

1 GKLERDE ve yerde olan her ey, Allah'n snrsz ann yceltir: btn otorite O'nundur ve btn vgler O'na mahsustur; O dilediini yapmaya kdirdir. 2 Sizi yaratan O'dur: iinizden kimi hakikati inkar eder, kimi de [ona] inanr.1 Ve Allah her yaptnz grr. 3 O, gkleri ve yeri [derun bir] anlam ve ama zere2 yaratm ve size (belli bir) ekil vermitir; hem de yle gzel bir ekil ki:3 yolculuunuzun var O'nadr. 4 O, gklerde ve yerde olan her eyi bilir; ve O, sakladklarnz da, aa vurduklarnz da bilmektedir: nk Allah, [insanlarn] kalpler[in]de olann her trl bilgisine sahiptir. 5 GEMTE hakikati kabule yanamayanlarn kssasndan haberin yok mu? [Onlar hakikati inkar ettiler] ve bylece yaptklarnn sonucuna katlanmak zorunda kaldlar,4 [teki dnyada da] onlar bekleyen iddetli bir azap [vardr]: 6 byledir, nk onlara elileri hakikatin btn kantlar ile defalarca geldiler,5 ancak onlar [her defasnda]: Yalnzca lml insanlar m bizim rehberimiz olacak?6 eklinde cevap verdiler. Bylece hakikati inkar ettiler ve ondan
1 nsann Allah'n yaratcl hakikatini kabul veya inkar etmesine iaret eden yukardaki ifade tarz, hem Taber'nin hem de Zeccc'n bu pasaj ile ilgili (Rz tarafndan nakledilen) yorumlarna uygundur. Zemaher'ye gre bu hakikati inkar edenler ilk srada saylmtr, nk onlar, bilinli olarak Allah'a inananlardan sayca daha fazladrlar ve daha byk bir etkiye sahiptirler. Bu ifadenin baka bir anlam ise udur: Btn insanlar, Yaratc'nn varln kavrama igdsel yetenei ile donatlm (kar. 7:172 ve ilgili not 139) olduklarndan, birinin bu hakikati inkar etmesi ile baka birinin ona inanmas, son tahlilde, zgr seimin bir rndr. 2 Bkz. sure 10, not 11. 3 Yani, insan hayatnn gerekleri ile uyumlu bir ekilde. Bkz. ayrca 7:11, not 9. 4 Bu, tarihin gsterdii gibi, temel ahlak hakikatleri ve dolaysyla btn maneviyat ve ahlak llerini reddetmi olan her toplumun veya milletin kanlmaz bir ekilde urayaca felaketlere ve belalara bir iarettir. 5 Yani, zellikle kendileriyle ilgili ilah mesajlarn emanet edildii kendi ilerinden km eliler. Defalarca deyimi, tekrar ve sreklilii anlatan knet tethim ifadesinden karlmtr. 6 Lafzen, bize rehberlik edecek. Bu olumsuz cevap, kendileri btn manev/ahlak llerden uzaklam olmalarndan dolay, igdsel olarak btn beer olgulara kar derin bir gvensizlik duyan ve bu nedenle, ilah mesajn kendileri iin tabiatst hibir anlam
961

64. SURE

uzaklatlar. Ama Allah [onlara] muhta deildi: nk Allah Kendine yeterlidir, vgye layk olandr. 7 Hakikati inkara artlanm olanlar, tekrar diriltilmeyeceklerini iddia ediyorlar!7 De ki: Evet, Rabbime andolsun! Siz kesinlikle diriltileceksiniz ve o zaman, [hayatta iken] yaptklarnz size mutlaka gsterilecektir! Bu, Allah iin kolay bir eydir! 8 yleyse, [ey insanlar,] Allah'a ve Elisine ve [size] bahettiimiz [vahiy] aydnlna inann! Allah btn yaptklarnzdan haberdardr. 9 O'nun sizi [Niha] Toplanma Gn bir araya toplayaca zaman[ dnn8], o Kayp ve Kazan Gnn! Kim, Allah'a inanp iyi ve doru iler yaparsa, [o Gn] Allah onun kt fiillerini silecek ve onu iinden rmaklar akan, sonsuza kadar kalaca bahelere koyacaktr: bu, byk bir kurtulu olacak! 10 Hakikati inkara ve mesajlarmz yalanlamaya artlanm olanlara gelince, ite onlar atei hak edenlerdir, orada kalp dururlar: ne kt bir son! 11 ALLAH'IN izni olmadka [insann] bana hibir musibet gelmez: o halde, kim Allah'a inanrsa kendi kalbini [bu hakikate]9 am olur; ve Allah her eyi bilendir. 12 yleyse Allah'a ve Eli'ye itaat edin: eer yz evirip uzaklarsanz [bilin ki] Elimiz'in grevi, yalnzca bu mesaj ak bir ekilde iletmektir: 13 Allah, O'ndan baka ilah yoktur!10
tamayan sade bir beer araclyla tezahr edecei dncesini kabul edemeyen insanlarn ayrc zelliidir. 7 Onlarn yeniden dirilmeyi ve teki dnyaya inanmay reddetmeleri, hi kimsenin, lmnden sonra hayatta yaptklarnn hesabn vermeye arlmayaca kanaatine iaret eder. 8 eviride hemen kendisinden nce yer alan ve bu balamda zaman olarak evirmi bulunduum yevme (lafzen, gn) isminin Kuran'da mansb halde kullanlm olmas, yukardaki ya da benzeri bir parantez-ii ifadenin kullanlmasn zorunlu klmtr. 9 Yani, Rz'nin szleriyle, Allah'n iradesine teslimiyete ... [ve bylece] rahatlk zamanlarnda kretmeye, felaket zamanlarnda ise sabr gstermeye. Bu ifadeyi -baz mfessirlerin anlad gibi- baka bir ekilde, yani kim Allah'a inanrsa, O [yani Allah] onun kalbini hidayete ulatrr eklinde anlamak da mmkndr. Ancak benim tercih ettiim eviri ekli daha uygun grnmektedir, nk bu ekildeki eviri Allah'a bilinle inanmann, insan akln, duygular ve temaylleri, bu inancn iaret ettii dorultuda kontrol etmeye ve ynlendirmeye zorlad dncesini vurgular. 10 Bu pasajn yukardaki ekilde ifade edilmesi u iki hususu akla kavuturmaktadr:
962

64. SURE

yleyse, inananlar yalnz Allah'a gvensinler. 14 SZ EY imana ermi olanlar! Bakn, elerinizden ve ocuklarnzdan bazs11 size dmandr: yleyse onlara kar dikkatli olun!12 Ama [hatalarn] ho grr, tahamml eder ve affederseniz, bilin ki Allah ok balaycdr, bir rahmet kaynadr. 15 Sizin malnz mlknz ve ocuklarnz, sadece bir snama ve bir ayartma aracdr,13 halbuki Allah katnda muhteem bir dl vardr. 16 O halde, elinizden geldii kadar Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun, [O'nu] dinleyin ve itaat edin. Ve kendi iyiliiniz iin karlksz harcamada bulunun: bylece agzllklerinden kurtulmu olanlar, ite onlardr mutlulua ulaacak olanlar!14 17 Eer Allah'a gzel bir bor verirseniz, O bunu fazlasyla size geri deyecek ve gnahlarnz balayacaktr: nk Allah, krn karln her zaman verendir, halmdir; 18 yaratlmlarn kavray alannn tesindeki eyleri de, insanlarn duygular ve akllar ile grp gzleyebildiklerini de15 bilir; Kudretlidir, Hikmet Sahibidir!

Birincisi, Allah'n varln, birliini ve kudretini kavramak, Allah'n insana verdii mesajn temel amac ve dolaysyla ba ve sonudur. kincisi, peygamberler, bu mesaj insana iletmek ve aklamaktan baka bir ey yapmazlar, onu kabul veya reddetmeyi ise insann aklna ve zgr seimine brakrlar. 11 Yani, bazan, eleriniz... vd. Kuran retisinde ahlak sorumluluklar kadna olduu kadar erkee de yklenmi olduundan, ezvcukum terimi hanmlarnz eklinde evrilmemeli, tersine -klasik Arapa kullanmna gre- evliliin hem erkek hem de kadn tarafn eit ekilde kapsad dikkate alnarak ona gre evrilmelidir. 12 Ailesini sevmesi, bazan erkek veya kadn mmini, inancnn ve bilincinin gereklerine aykr davranmaya itebilir: ve bazan da sevilen taraflardan biri veya dieri -kar, koca veya ocuk- kiiyi, baz gerek veya sun ailev karlar korumak amacyla ahlak taahhtlerini terk etmeye ve bylece tekinin ruhsal dman olmaya bilinli olarak tevk edebilir. Bir sonraki cmlenin iaret ettii, ite bu son durumdur. 13 Bir aklama iin bu pasajn hemen hemen ayns olan 8:28 ile ilgili not 28'e bkz. 14 Kar. 59:9'un son cmlesi ve bununla ilgili not 14. 15 Bkz. sure 6, not 65.
963

65. SURE

65. TALAK
Medine dneminin ortalarnda nazil olan bu surenin tamam, boama/boanma probleminin zel bir cephesine, boanan kadnlarn bann niha olarak zlp de yeni bir evlilik yapmalarna izin verilmeden nce riayet etmeleri gereken bekleme dnemi (iddet) ile ilgili kurallara tahsis edilmitir. Bylece de Bakara suresinin 228-233. ayetlerini daha da amakta ve aklamaktadr. 1 EY PEYGAMBER! Kadnlar boa[maya niyetlen]diinizde,1 onlar iin belirlenmi iddeti gzetecek ekilde boayn2 ve sreyi [dikkatlice] hesaplayn ve

Allah'a, Rabbinize kar sorumluluunuzun bilincinde olun. Onlar evlerinizden kovmayn3 ve aka hayasz davranlarda bulunmadka4 onlar ayrlma[k zorunda braklma]sn.5 Bunlar, Allah'n koyduu snrlardr; ve kim Allah tarafndan konulan snrlar aarsa, aslnda kendisine kar hakszlk etmi olur: [nk, ey insan,] sen onu bilmezsin, [ama], o [ilk ihlal]den sonra Allah, yeniden baz eylerin meydana gelmesini salayabilir.6 2 Bylece, iddetlerinin sonuna yaklamak zere olduklarnda, ya onlar uygun bir ekilde tutun, yahut uygun bir ekilde brakn. Ve kendi toplumunuz iinden7 drst[l bilinen] iki kii [verdiiniz karara] ahit olarak bulunsun; kendiniz de
1 oul hitap kalbnn kullanlmas, btn bir topluma seslenildiini gstermektedir. 2 Bkz. 2:228 ve ilgili notlar, zellikle not 215. Byk hukukularn ounluu, boamann kesin ve geri-dnlmez olmas iin gerekli olan duyurunun (kar. 2:229'un ilk paragraf), kocaya kararn yeniden gzden geirebilecei bir zamann tannmas ve bylece sonradan piman olaca acele bir karar almasna engel olunmas amacyla tek tek yaplmas, yani aylk bekleme-dnemine yaylacak ekilde yaplmas gerektii grndedirler. Bu hkm, Hz. Peygamber'in mehur bir Hadisine de uygun dmektedir: Allah katnda izin verilen fiillerin en irkini (ebadu'l-hall) boamadr (Abdullah b. mer'den naklen Eb Dvd). Baka bir deyile, boama, zorunlu bir meruiyet hali olup ancak baka hibir eyin evlilii ekilmez olmaktan kurtaramayaca hallerde bavurulabilir. 3 Yani, iddet sresince. Aada 6. notta gsterildii gibi, bu sre zarfnda koca, karsnn geimini evli olduu zamanki hayat standartlarn koruyacak ekilde salamakla ykmldr. 4 Mesela, kocalarnn onlarn hayatlarn idameyi teminden vazgemeleri suretiyle. (Bu zel talimat, boanan bir kadnn evini kendi iradesi ile terk etmesinin yasak olduunu gstermez.) 5 Yasal olarak kadnn ancak byle bir durumda koca evinden karlabileceini maen. Fhie (hayaszca davranlar) terimi konusunda bkz. sure 4, not 14. 6 bni Abbs'a (Rz'den naklen) ve teki birok otoriteye gre (bkz. bni Kesr) bu ifade, boanma kesinlemeden nce, bir uzlamann ve bu nedenle evlilik ilikisinin devamnn mmkn olduuna iarettir (bkz. 2. sure 228. ayetin ikinci blm ve 229. ayetin ilk paragraf). 7 Lafzen, kendi aranzdan: yani, artlara yeterince vakf olan kiilerden.
964

65. SURE Allah huzurunda doru ahitlik yapn:8 te bunlar Allah'a ve Ahiret Gn'ne

inananlara verilen tlerdir. Ve Allah, Kendisine kar sorumluluk bilinci tayan herkese, [mutsuzluktan] bir k yolu [daima] salar, 3 ve ona btn beklentilerin tesinde9 bir rzk verir: Allah'a gvenen herkese O [tek bana] yeter. Gerek u ki, Allah, irade ettii ii sonucuna ulatrr: [ve] Allah her ey iin bir [vade ve] l belirlemitir. 4 Ay hali grmekten kesilen ve hi ay hali grmeyen10 kadnlarnza gelince, onlarn iddeti, -eer [onun sresiyle ilgili] bir pheniz varsa- [takvim] ay[] olacaktr; hamile olanlarn iddetleri ise, doum yaptklarnda sona erecektir. Allah, kendisine kar sorumluluk bilinci tayan herkese, buyruklarna uymay kolaylatrr:11 5 bu, Allah'n size indirdii buyruudur. Ve O, Allah'a kar sorumluluunun bilincinde olan herkesin [baz] kt fiillerini rter ve onlara byk bir dl balar. 6 [O halde, iddetlerinin iinde bulunan] kadnlarn, sizinle ayn yerde, ayn imkanlar kullanarak geinmelerini salayn;12 ve onlar rahatsz edip hayatlarn ekilmez hale getirmeyin. Eer hamile kalrlarsa, doumlarn yapncaya kadar onlar iin her trl harcamay yapn; [boanma kesinletikten sonra] ocuunuzu emzirirlerse onlara [hak ettikleri] karl verin; ve kendi aranzda [ocuun geleceini] uygun bir ekilde konuun. Eer ikiniz de [annenin ocuu emzirmesi ihtimalini] zor grrseniz13 onu [babasnn] adna14 baka bir kadn emzirsin. 7 [Btn bu durumlarda,] geni imkanlara sahip olan kii, genilii ile uyumlu
8 Yani, szkonusu kararn keyf bir ruh hali iinde verilmediine. 9 Lafzen, beklemedii yerden. Buradaki men ilgi zamirinin (her kim veya herkes ki) gramatik olarak ilgili olduu fiillerin veya zamirlerin eril (mzekker) halde kullanlmas gerektii halde- Kuran'n birok pasajnda grlecei gibi, her iki cinsteki kiileri kapsad dikkate alnmaldr. Bu nedenle, arkasndan gelen cmleyi de kapsayan bu pasaj, hem erkekler, hem de kadnlarla ilgili bulunmaktadr. Ayn ey aadaki 5 ve 11. ayetler iin de geerlidir. 10 Yani, herhangi bir fizyolojik sebepten dolay. 11 Lafzen, durumundan kolaylk verir -yani, durumunu kolaylatrr. Bunun anlam udur: Allah'a kar sorumluluunun bilincinde olmas, mmini Allah'n her trl buyruuna kalp huzuruyla teslim olmaya tevik eder. 12 Lafzen, oturduunuz yerde onlar oturtun -yani, onlar kendi hayat standardnzla ayn dzeyde yaatarak. 13 Kadnn salk nedenlerinden dolay ya da yeniden evlenmek istemesinden tr. 14 Yani, babann hesabna: bkz. 2:233 ve ilgili notlar 219 ve 220.
965

65. SURE

olarak15 harcasn; rzk imkanlar dar olan kimse ise Allah'n kendisine verdiine uygun ekilde harcasn: Allah hi kimseye kendi verdiinden daha fazlasn yklemez; [ve mmkndr ki] Allah skntdan sonra rahatlk verecektir. 8 NCE TOPLULUK var ki Rablerinin ve Elilerinin emirlerine kstaha kar kmlardr!16 Bunun zerine Biz tmn etin bir hesaba ektik ve grlmemi bir azaba arptrdk: 9 ve bylece onlar kendi yaptklarnn kt meyvelerini tattlar;17 [bu dnyada,] yaptklarnn sonu ykm oldu; 10 [teki dnyada ise] Allah onlar iin [daha da] iddetli bir azap hazrlamtr. O halde siz ey basret sahipleri, [siz] iman edenler, Allah'a kar sorumluluunuzun bilincinde olun! Allah size gerekten bir uyarc indirmitir: 11 Allah'n apak mesajlarn size aktaran bir eli [gndermitir] ki iman edip doru ve yararl iler yapanlar zifiri karanlktan aydnla karabilsin. Kim Allah'a inanp doru ve yararl iler yaparsa, Allah onu iinden rmaklar akan sonsuza kadar kalacaklar bahelere koyacaktr: Allah, (bylece) ona en gzel rzk vermi olacaktr! 12 ALLAH, yedi g18 ve ayn ekilde yeri[n saysz parasn] yaratandr. O'nun [yaratc] iradesi,19 btn bu [yarattk]lar araclyla kesintisiz tecell eder ki Allah'n her eye kdir olduunu ve her eyi bilgisiyle kuattn gresiniz.

15 Lafzen, geniliinden. 16 Bu, gemiteki btn buyruklarn ilah kkenli olduklar gerei ile balantldr ve bu gerei vurgulamaktadr. 17 Bkz. 64:5, not 4. 18 Bkz. sure 2, not 20. 19 Lafzen, buyruu. Yetenezzelu fiili, tekrar ve sreklilii ifade eder, emr ismi ile birlikte Allah'n kesintisiz yaratc faaliyeti kavramn temsil eder.
966

66. SURE

66. TAHRM
Medine dneminin ikinci yarsnda -muhtemelen H. 7. ylda- nazil olan bu sure Peygamber Suresi olarak da adlandrlmtr (Zemaher). nk ilk blm Hz. Peygamber'in ahs ve ailev hayatnn belli bal ynlerini ele almaktadr.

1 EY PEYGAMBER! Elerin[den herhangi biri]ni memnun etmek iin, neden Allah'n sana helal kld baz eyleri [kendine] haram klyorsun?1 Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr: 2 [Ey mminler!] Allah, [doru ve hakl bir gerekesi olmayan] yeminlerinizi bozmay ve keffretini vermeyi [size] emretmitir:2 Allah, sizin Yce Efendinizdir ve yalnz O'dur her eyi bilen, gerek hikmet sahibi. 3 Hani,3 [bir gn] Peygamber, elerinden birine gizli bir eyler sylemiti; ei bunu ifa edip Allah da Peygamber'e bildirince, Peygamber (sylediklerinin) bir ksmn [dierlerine de] anlatm, bir ksmna ise hi deinmemiti.4 Peygamber
1 Hz. Peygamber'in Medine dneminin ikinci yarsndaki bir tarihte, bir ay sreyle elerinden hibirisi ile
birlikte olmayacana yemin etmesinin kesin sebebi veya sebepleri hakknda birok eliik -ve bu nedenle de toplu olarak deerlendirildiklerinde pek gvenilir grnmeyen- rivayet vardr. Tam sebebi hl kesin olarak tesbit edilememi olsa da, yukarda sz edilen hadslerden aka anlalmaktadr ki, evlilik hayatndaki bu geici duygusal kopukluun sebebi, Hz. Peygamber'in baz eleri arasnda ortaya kan kskanlk iaretleriydi. Ama yine de yukarda Kuran'n bu olaya iaretinin hedefi biyografik olmayp btn insan durumlarda uygulanabilecek bir ahlak ders vermektir:

Bu ders, Allah'n hell kld herhangi bir eyi harm grmenin, bu davran baka bir kiiyi veya kiileri memnun etmek iin de olsa, kabul edilmezliidir. Ayrca bu ders, Kuran'da ska vurgulanan bir gerei, Hz. Peygamber'in bir insan olduu ve bu nedenle beer duygusallklara maruz kalabilecei ve hatta zaman zaman hatalar ileyebilecei (ki Hz. Peygamber'in yapt hatalar, ilah vahiy araclyla kendisine gsterilmekte ve bylece dzeltilmektedir) gereini dile getirmektedir. 2 Bkz. baz durumlarda yeminin bozulmas ve keffretinin verilmesi gerektiini bildiren 2:224 ve ilgili not 212. Bu sebeple yukardaki ifade, Allah yeminlerinizi bozmay ve keffretini vermeyi size emretmitir (tehlleh terimi, bu her iki kavram da ifade etmektedir) eklinde evrilmitir. 3 Bkz. sure 2. not 21. 4 Lafzen, onun bir ksmndan geri durmutu [yahut mani olmutu]. Bu gizli bilgi olay konusunda
gvenilir bir Hadis yoktur. Ancak baz ilk dnem otoriteler, bunu, Hz. Peygamber'in kendisinden sonra Eb Bekir ile mer b. Hattb'n Mslman toplumun liderliine geecekleri eklindeki st kapal tahmini ile ilikilendirirler; bu haberi ilk renenin Hz. mer'in kz Hz. Hafsa, haberi bildirdii hanmnn ise Eb Bekir'in kz Hz. Aye olduu sylenmektedir (bni Abbs ve Kelb'den naklen Beav; ayn zamanda Zemaher).

Bu yorum doru ise, Hz. Peygamber'in neden bir ksmn [tekilere] bildirdiini, bir ksmna da hi deinmediini aklar: nk, gizli haber bir kere ifa edildikten sonra Hz. Peygamber'in onu toplumdan gizlemesinin artk bir yarar yoktu; ancak yine de zellikle kapal terimlerle bu haberi anlatt -muhtemelen Eb Bekir ile Hz. mer'in kendisini liderlikte
967

66. SURE durumu eine anlatnca, kadn: Bunu5 sana kim syledi? diye sordu.

[Peygamber de,] Her eyi Bilen, Her eyden Haberdar Olan, bana syledi diye cevap verdi. 4 [Onlara de ki, ey Peygamber:6] kiniz tevbe ederek Allah'a ynelin, nk ikinizin de kalbi [haktan] ayrlmt!7 Ve [Allah'n elisi olan] Peygamber'e kar birbirinizi desteklerseniz [bilin ki] Allah, o'nun Koruyucusudur ve [bilin ki] bundan dolay,8 Cebril, mminler arasndaki btn drst ve erdemliler ve [teki] btn melekler, o'nun yardmna koacaktr. 5 [Ey Peygamber eleri!] Eer o siz[den biriniz]i boasayd, Allah yerinize o'na sizden daha iyi eler verebilirdi: Allah'a teslim olan, gerekten inanan, O'nun iradesine gnlden itaat eden, [gnah iledikleri zaman] tevbe ederek [O'na] ynelen, [yalnz O'na] kulluk eden ve [O'nun rzasn aramak iin] yola koyulan,9 daha nce evlenmi veya bakire kadnlar.10 6 SZ EY imana ermi olanlar! Yakt insanlar ve talar olan11 [teki dnyann] ate[in]den kendinizi ve size yakn olanlar12 koruyun: onun banda [gzetici olarak] bulunanlar, emrettii hibir eyde Allah'a kar gelmeyen, ama [daima]
takip etmelerine nebev bir istek grnts vermemek ve tersine, onu toplumun, emruhum r beynehum (bkz. 42:38) Kurn prensibi dorultusundaki serbest/zgr kararna brakmak iin. 5 Yani, bu kadnn Hz. Peygamber'in gvenine layk davranmadn/srrn tutmadn. 6 Ayetin devamnda Hz. Peygamber'e nc ahs olarak atfta bulunulmusa da, zevceleri Hz. Hafsa ve Aye'ye bu ekilde konumas vahiy yoluyla emredilenin Hz. Peygamber olduu aktr (bkz. not 4). Yukarda parantez ii ifadeyi koymamn sebebi budur. 7 Hz. Peygamber'in gvenini ktye kullanan Hafsa ile onu dinleyerek bu kullanmaya yardmc olan Aye'ye iaret (bkz. yukardaki not 4). 8 Lafzen, bundan sonra, yani Allah'n Bizzat o'nu korumas gereinin bir sonucu olarak. 9 Siht ifadesinin bu ekildeki evirisi iin bkz. ayn deyimin hem erkek hem de kadna ilikin olarak eril (mzekker) halde kullanld 9:112 ile ilgili not 147. 10 Yani, Hz. Peygamber'in imdiki hanmlar gibi, ki onlardan biri (Hz. Aye) Hz. Peygamber ile
evlendiinde bakire idi, biri (Zeyneb binti Cah) boanm idi, dierleri ise dul idiler. Bu iaret ve Hz. Peygamber'in elerinden hibirini boamad gerei, ayrca bu pasajn tamamen faraz ifade tarz, bu ayetin, zaman zaman gsterdikleri -insan olmalar hasebiyle kanlmaz- zaaflara ramen yukarda iaret edilen erdemlere de sahip bulunan Hz. Peygamber'in elerine dolayl bir uyar olduunu gstermektedir. Daha geni platformda bu ifade, erkek ve kadn btn mminlere bir uyardr: ve bu, sylemde sonra grlen deiiklii de aklamaktadr

11 Bkz. sure 2, not 16. 12 Yani, ailenizi veya halknz; ancak ehl terimi, ayn zamanda ortak bir din, rk ve meslee/megaleye sahip olan insanlar; ayrca kelimenin en kapsayc anlamyla uyruklar ifade eder (Cevher, Rb; ayrca Mun).
968

66. SURE

kendilerinden isteneni yapan13 kararl [ve] azimli meleklerdir.14 7 [O halde,] ey hakikati inkara artlanm olanlar, bugn [geersiz] zrler beyan etmeyin:15 [teki dnyada] siz ancak [bu dnya hayatnda] yapm olduklarnzn karln greceksiniz. 8 Siz ey imana ermi olanlar! Gnlden tevbe ederek Allah'a ynelin:16 umulur ki Rabbiniz kt fiilerinizi yok eder ve Allah'n Peygamberi ile o'nun inancn paylaanlar utandrmayaca17 o Gn, sizi iinden rmaklar akan bahelere koyar: onlar, nlerinden ve sa taraflarndan hzla k yayarlar18 ve Ey Rabbimiz! diye yalvarrlar, Bu mz ebediyyen parlat19 ve gnahlarmz bala: nk Sen her eye kdirsin! 9 EY PEYGAMBER! Hakikati inkar edenler ve ikiyzller ile amanszca mcadele et ve onlara kar kararl ve dnsz davran.20 Ve [eer tevbe etmezlerse] varacaklar yer cehennem olacaktr. O, ne kt bir var yeridir! 10 Hakikati inkara artlanm olanlara gelince, Allah, Nh'un kars ile Lt'un karsn[n kssalarn] rnek getirmektedir: onlar iki drst ve erdemli kulumuzun nikah altnda idiler, ama kocalarna ihanet etmilerdi;21 ve bu iki kadna [Hesap Gn]: Haydi btn teki [gnahkar]lar ile birlikte atee girin! denildiinde iki
13 Yani, bu semav gler madde dnyasn olduu kadar ruh alemini de ynlendiren ilah sebep-sonu yasasna tbidirler. 14 Bkz. 74:27 vd. ve szkonusu pasajn temsl anlamn akladm dipnotlar, zellikle not 15 ve 16. 15 Yani, hakikati bilerek ve isteyerek inkar etmenizi hakl gstermeye almayn -ellezne kefer gemi zaman ifadesinde kasdedilen bilinli niyet unsuru (bkz. 2:6, not 6). 16 Zmnen, nk hibir insan, ne kadar inan dolu olsa da, hatalardan ve zaaflardan tamamen uzak kalamaz. 17 Anlam udur: Allah, Peygamberi ve izleyicilerini yalnz utandrmamakla kalmayacak, stelik onlar yceltecektir: bu, zararnza olmayan eyleri size bildireceim -yani, yararnza olan eyleri- deyilerinde olduu zere deyimsel bir ifade dnmn gstermektedir. 18 Kar. 57:12 ve ilgili not 12. 19 Lafzen, bizim iin mz/nurumuzu tamamla, yani onu srekli hale getirmek suretiyle. 20 Bkz. yukardaki ile ayn ifadeyi tayan 9:73 ile ilgili not 101. 21 Lafzen, ve ikisi de onlara ihanet ettiler, yani kocalarna. Hz. Lt'un karsnn kssas ve kocasna ruh ihaneti Kuran'da deiik yerlerde zikredilmitir: bkz. zellikle 7:83, not 66 ve 11:81, not 113. Hz. Nh'un karsna gelince, yukardaki ifade, onun kocasna ihanet ettiine ilikin tek ak referanstr; ancak 11:40'daki Haklarnda [Allah'n] hkmnn verildii kiiler ile, olu kadar (ki onun kssas 11:42-47'de anlatlmaktadr) karsnn da kasdedildii sylenebilir.
969

66. SURE

[kocann] da onlara bir faydas dokunmayacaktr!22 11 mana ermi olanlara da Allah, Firavun'un karsn[n23 kssasn] rnek getirmitir, ki o: Ey Rabbim! diye yalvarmt, Senin katnda [olan] cennette benim iin bir kk ina et, beni Firavun'dan ve yaptklarndan koru ve beni u zalim halkn elinden kurtar! 12 Ve mrn'n kz24 Meryem[in kssasn Allah'a kar sorumluluk bilinci tayanlarn dier bir rnei yaptk]: O iffetini korumutu, bunun zerine Biz onun [rahmindeki]ne25 ruhumuzdan flemitik, ve Meryem Rabbinin szlerinin ve [bylece,] vahyettiklerinin26 doruluunu kabul etmi ve samimiyetle balananlardan biri olmutu.

22 Bu iki kadnn rnek-olay (mesel), ilk olarak, gerek bir fazilet sahibiyle -o, peygamber bile olsa- en yakn ilikinin bile tevbe etmeyen bir gnahkar gnahnn sonularndan kurtaramayacan; ikincisi, gerek bir mminin kendisini hakikati inkar edenlerden, bunlar kendisinin en yakn ve en sevdii kiiler bile olsa, uzak tutmas gerektiini anlatr (kar. 11:46). 23 Kar. 28:8-9. 24 Yani, mrn Ailesi'nin varisi (kar. 3:33 ile ilgili not 22'nin son blm). 25 Yani, henz domam olan ocua (Rz, fhi'deki zamiri byle aklar). Buradaki en yanl anlalan ifade olan Biz ona ruhumuzdan fledik temsl ifadesi ile ilgili bir aklama iin bkz. 21:91, not 87. 26 Allah'n szlerinin (kelimt) anlam iin bkz. 3:39, not 28.
970

67. SURE

67. MLK
Btn bu sure boyunca ilenen temel fikir, insann, dnyev/fizik artlarla snrl olan bilgisi ile evrenin bilinmezliklerini kavrayamayaca ve bu nedenle, ilah vahyin rehberliine zorunlu olarak muhta olduudur. Birinci ayetinde geen mlk (hkmranlk/otorite) anahtar-kelimesiyle adlandrlan bu sure, bir ksm Sahbe tarafndan Koruyucu (vkiye) veya Kurtarc (munciye) olarak da adlandrlmtr, nk teki dnyadaki azaptan ders alanlarn korunacan ve kurtarlacan anlatmaktadr (Zemaher).

1 HKMRANLIIN sahibi olan Allah kutludur, ycedir; O her dilediini yapmaya kdirdir: 2 O, hem lm, hem de hayat yaratmtr1 ki sizi snamaya tbi tutsun [ve bylece] davran ynnden hanginiz daha iyidir [onu gstersin] ve yalnz O[nun] kudret sahibi ve ok balayc [olduuna sizi inandrsn]. 3 Yedi g birbiriyle tam bir uyum iinde2 yaratan O, [ne yce]dir: Rahmn'n yaratnda hibir aksaklk gremezsin. Gzn bir kez daha [ona] evir: Hi kusur gryor musun? 4 Evet, gzn tekrar tekrar [ona] evir: [her seferinde] bakn, akn ve bezgin bir ekilde nne geri dnecektir...3 5 Biz, yeryzne en yakn olan gkleri klarla4 ssledik ve onlar [insanlar arasnda bulunan] eytan-ruhlularn bo ve anlamsz speklasyonlarna5 konu yaptk: ve onlar iin yakc alevden bir azap hazrladk; 6 nk, [bu ekilde]

1 Burada lm olarak nitelenen eyin Allah tarafndan yaratlm olduu vurguland iin lm var-olmama ile ayn grmek yanl olur. Aksine lm, ak bir ekilde kendine ait kesin/belli bir gereklii olan bir olgu olarak grlmelidir. Bana gre bu, nce, bitkilerde ve canl varlklarda hayatn belirmesinden nceki cansz varolu durumunu; ikinci olarak da, bu dnyada bildiimiz hayattan Kuran'da te yahut teki dnya (hiret) olarak zikredilen bizim henz tahayyl edemediimiz- varolu durumuna gei olgusunu kasdetmektedir. 2 Yahut: [birbirlerine] uygun olarak, tibk'n (tekili tabak) bata gelen anlam budur. Yedi gkn anlam iin bkz. sure 2, not 20. 3 Zmnen, evrenin srlarn tam olarak kavrama abasnda aknla ve bezginlie derek. 4 Lafzen, lambalarla -yani yldzlarla: kar. 37:6, Biz yeryzne en yakn olan gkleri yldzlarn gzellikleriyle ssledik. 5 eytn'in -ki bu balamda zel olarak insanlar arasndaki eytanlara, yani astrologlara/medyumlara iaret etmektedir (Beydv)- daha geni bir anlam iin bkz. sure 15, not 16. Lafzen [bir eyi] ta gibi -yani rastgele- frlatmay ifade eden recm (oulu rucm) terimi, ou zaman mecaz olarak zanna dayanarak konuma yahut [bir eyi] zan/tahmin konusu yapma anlamlarnda kullanlr (Cevher, Rb -ikincisi bu mecazn yukardaki ayetle anlam ilikisini kurar- Lisnu'l-Arab, Kms, Tcu'l-Ars, vb.). Kar. ayn zamanda 37:6-10.
971

67. SURE

Rablerine kar isyankar davranan6 herkesi cehennem azab beklemektedir: oras, ne kt bir var yeridir! 7 Onlar, [cehennem]e atldklarnda, onun kaynarken kard sesi duyacaklar, 8 neredeyse fke ile patlarcasna (kard sesi); [ve] her grup [gnahkarn] oraya her atlnda, bekiler onlara soracak: Size hi uyarc gelmemi miydi? 9 Onlar: Evet diyecekler, aslnda bize bir uyarc gelmiti, ama biz o'nu(n sylediklerini) yalanladk ve o'na: Allah [vahiy yoluyla] hibir ey indirmi deildir! Siz [kendinizi uyarc olarak grenler] byk bir yanlg iindesiniz! 7 dedik. 10 Ve onlar, Eer biz diye ekleyecekler, [bu uyarlar] dinlemi olsaydk veya [en azndan] kendi aklmz kullansaydk, [imdi] yakc atee mstehak olanlar arasnda bulunmazdk!8 11 Onlar bylece gnahlarnn farkna varacaklar: ama [o zaman] btn gzellikler bu yakc atee mahkum olanlardan uzak bulunacak. 12 [Buna karlk,] kendi kavraylarnn tesinde olsa da9 Allah'tan korku ve rperti duyanlar iin balanma ve byk bir dl vardr. 13 [BLN K ey insanlar,] inanlarnz10 ister gizleyin ister aa vurun, O kalpler[iniz]de olan her eyi bilir.11
6 Yani, gelecekte ne olacan bildiini iddia ederek -oysa gelecek bilgisi, yalnzca Allah'a ait bir bilgidir. Bu ifade, 4. ayetteki, insann kozmik uzayn (gkler) gizlerini hibir zaman gerekten kefedemeyecei ve dolaysyla, yldzlarn grntsnden ve konumlarndan hareketle yeryz ile ilgili olaylar nceden haber veremeyecei ifadesiyle balantldr. nk, yaratlm varlklarn kavraynn tesindekini (ayb) bilmek yalnz Allah'a mahsus olduundan, byle bir iddiaya kalkmak isynkrlk ve kfr'dr. 7 Lafzen, siz sadece byk bir sapklk (dall) iindesiniz -ilah vahyin gerekliini inkar etmek suretiyle. 8 Akl, doru kullanldnda, insan Allah'n varln tanmaya ve bylece, O'nun btn yaratma eyleminin altnda belirli bir plann yattn anlamaya sevk edecektir. Bu tanmann mantk sonucu, insan hayatn etkileyen ilah plann baz ynlerinin -zellikle, doru ile yanl arasndaki ayrmn- Allah'n seilmi elilerine, yani peygamberlere indirdii vahiy araclyla insana srekli olarak bildirildii gereinin kavranmasdr. Bu, yaratltan gelen Allah ile ahit (2:27'de iaret edilen ve ilgili 19. notta aklanan) ancak, teki dnyadaki azab kanlmaz bir akibet haline getiren, insann ruh gelecei pahasna bozulabilir. 9 Bi'l-ayb ifadesinin bu ekildeki evirisi iin bkz. sure 2, not 3. 10 Kavl isminin ilk anlam sz yahut konuma olduu halde, ou zaman ifade/beyan, yani inan, fikir, reti, doktrin vb. anlamnda kullanlmaktadr. Kavl ismi, bu balamda insann, ister olumlu isterse olumsuz, genel anlamdaki inan sistemine iaret etmektedir: bu sebeple terime oul bir karlk verdim. 11 Yani, Allah neden bir ahsn Kendisine inandn ve bir bakasnn ise neden bu inanc
972

67. SURE

14 [Her eyi] yaratan O, nasl olur da [her eyi] bilmez?12 Evet, yalnz O, [hikmetinde] eriilmez bir derinlik sahibidir, her eyden haberdar olandr!13 15 O, yeryzn yaanmas kolay bir yer yapmtr:14 yleyse onun her tarafn dolan ve Allah'n verdii rzktan pay almaya aln: ama [hibir an aklnzdan karmayn ki] yine O'na dneceksiniz. 16 O Gkteki'nin,15 yeryznn bir gn gelip sarslmaya baladnda sizi yutmasna izin vermeyeceine emin olabilir misiniz? 17 Yahut, O Gkteki'nin, Benim uyarmn ne kadar [doru] olduunu size gsterecek olan lmcl bir kasrgay16 stnze salmayacandan emin olabilir misiniz? 18 Dorusu, daha nce17 yaam olanlar[n birou] da [Benim uyarlarm] yalanlamt: ve Benim [onlar] yok sayp dlamam ne korkuntu! 19 Onlar, stlerinde kanat rparak uan kulara hi bakmazlar m? Onlar havada tutan yalnzca Rahmn'dr: Gerek u ki O, her eyi gzetiminde bulundurur. 20 Rahmn'dan baka size kalkan18 olabilecek ve sizi [tehlikelere kar] koruyabilecek kimse var m? Bu hakikati inkar edenler, byk bir yanlg iindeler! 21 Yahut Allah geim imkanlarnz [elinizden] alacak olursa size rzk salayacak kimse var m? Hayr, ama onlar, [bu hakikati inkar edenler, Allah'n mesajlarn] kmsemekte ve [O'ndan] krkrne inatla kamaktalar!
reddettiini bilir; bu nedenle insann btn i motivasyonlarn, yeteneklerini ve zaaflarn dikkate alr. 12 Lafzen, O, yarattn bilmez mi? 13 Bkz. sure 6, not 89. 14 Lafzen, yeryzn size boyun ediren (zellen) O'dur: yani, insana bahettii zekann ynetimine teslim eden. 15 Bu ifade tamamen mecazdir, nk Allah hem zamanda hem de mekanda sonsuzdur, snrszdr. Buradaki kullanm, gk terimiyle sembolize edilen, Allah'n kozmik yaratclnn her cephesinde kendini gsteren ve her cephesine nfz eden Allah'n varlnn ve gcnn eriilmez derinliini vurgulamay amalamaktadr. 16 Lafzen, talar kaldran bir frtnay. 17 Lafzen, onlardan nce (min kablihim). Bu ahs zamiri, -13. ayetle balayan pasajn tmnde olduu gibi- daha nceki zamanlarda hakikat inkarclarnn bana gelenler konusunda uyarlan her dnemdeki insanlara yneliktir: bu nedenle, min kablihim'i daha nce eklinde evirdim. 18 Lafzen, bir ordu.
973

67. SURE

22 Peki yleyse, gzn yere dikerek giden,19 hedefe, doru yolda dmdz yryenden daha iyi mi ular? 23 DE K: O, sizi hayata getiren, size kulaklar, gzler ve kalpler balayandr:20 [yine de] ne kadar az krediyorsunuz! 24 De ki: Sizi yeryznde yaratp oaltan O'dur; ve [yeniden dirildiinizde] O'nun huzurunda toplanacaksnz. 25 Ama onlar [yalnzca unu] soruyorlar: Bu vaad ne zaman gerekleecek? [Buna cevap verin, ey inananlar,] eer doru szl insanlar iseniz! 26 Onlara de ki [ey Peygamber]: Onun bilgisi yalnz Allah katndadr; ben ise sadece bir uyarcym. 27 Ama sonunda, bu [gerekleme]nin yakn olduunu grdkleri zaman, hakikati inkar edenlerin yzleri ac ile buruacak ve onlara: te [o kadar kmseyerek] arp durduunuz ey budur! denilecek. 28 DE K [ey Peygamber]: Ne sanyorsunuz? Allah isterse beni ve bana tbi olanlar yok eder, isterse bize efkatiyle rahmet eder.21 Peki, [siz] hakikat inkarclarn [teki dnyada] iddetli azaptan koruyabilecek kimse var m? 29 De ki: O, Rahmn'dr: biz O'na iman ettik, ve O'na gvendik; kimin ak bir sapklkta olduunu zaman geldiinde anlayacaksnz. 30 [Hakikati inkar edenlere] de ki: Ne sanyorsunuz? niden btn suyunuz topran altnda yok olup gitseydi [Allah'tan baka] kim size temiz kaynaklardan [yeni] su verebilirdi? 22

19 Lafzen, yzst srnen -yani, yalnzca ayaklarnn hemen nndekini gren ve yolun kendisini gtrd ynden tamamen habersiz olan: kiiyi gndelik dnyev endielerinin tesindeki hibir eyi umursamaz hale getiren ve bylece onu yzst hareket eden bir srngene benzeten ruh duyarszla iaret eden bir tebh. 20 Yani, hissetme ve rasyonel dnme melekesi veren. 21 Yani, Allah'n mesajn yaymakta baarl olalm ya da olmayalm, ey inkarclar, size ne bundan? 22 Allah'n rzk verici kudretini yeniden hatrlatmas ve bylece 19-21. ayetlerde deinilen delillere deinmeyi srdrmesi dnda yukardaki ayet ayn zamanda temsl bir anlama sahiptir. Suyun btn organik hayatn vazgeilmez bir unsuru olmas gibi ahlak bilincin devamll da ruh hayatn ve istikrarn vazgeilmez n artdr: ve btn nceki ahlak tevik edici ve uyarclar bsbtn kuruyup toprak altnda kaybolup gittikten sonra, Allah'tan baka kim, insan o bilinci yeniden ele geirmeye muktedir klabilir?
974

68. SURE

68. KALEM
Kalem suresi, vahyin kronolojisinde, byk ihtimalle nc srada yer almaktadr. Baz otoriteler -Suyt de onlardan biridir- bunun, 96. surenin (Alak) ilk be ayetinden hemen sonra nazil olduu grndedirler; ancak bu gr, baz sahih Hadislerle elimektedir. Bu rivayetlere gre, vahyin geli srasna gre 74. surenin (Mddessir) byk blm ikinci srada yer almaktadr (bkz. szkonusu surenin giri notu). Ancak ne olursa olsun, Kalem, tartmasz ekilde, Kuran'n ilk nazil olan blmlerinden birini oluturmaktadr. 1 Nn.1 DN kalemi; ve [onunla] yazdklarn!2 2 Sen bir deli deilsin, Rabbinin nimeti sayesinde!3 3 Ve senin iin kesintisiz bir dl vardr; 4 nk sen, stn bir hayat tarzna4 sahipsin; 5 ve [bir gn] sen de

greceksin, onlar, [imdi seni kmseyenler] de grecekler, 6 hanginiz(in)


1 Bu, Kuran'n birok suresinin banda yer alan birbirinden kopuk/kesik (yani, mnferit) harflerin (mukattat) kronolojik olarak ilk kullanldr: Bu harfler konusundaki eitli teoriler iin bkz. Ek II. ounlukla Taber tarafndan nakledilen baz nceki mfessirlerin, nn olarak telaffuz edilen n harfinin hem byk balk hem de mrekkep hokkas anlamna gelen ayn telaffuza sahip ismin ksaltlmas olduu eklindeki grleri, baz tannm otoriteler (mesela Zemaher ve Rz) tarafndan gramatik gerekelerle reddedilmitir. 2 Bu cmlenin bandaki ve yemin edatnn anlam iin bkz. 74:32 ile ilgili not 23'n ilk yars. Kalemin zikredilmesi, ilk Kuran vahyi olan 96. surenin ilk be ayetini hatrlatmak ve bylece Muhammed (s)'in peygamberlii gereini vurgulamak iindir. Kalem kavramnn sembolik anlam konusunda bkz. 96:3-5 ve ilgili not 3. 3 Bu, Muhammed (s)'in adalarndan byk ksmnn onun tebligata balamasna tepki olarak kullandklar ve yllarca onu aalamak iin kullanmaya devam ettikleri ithama bir madr. Yukardaki pasaj, daha geni anlamda, -Kuran'da ska rastland gibi- yalnzca Hz. Peygamber'e deil, ayn zamanda o'nu izleyen veya izleyecek olanlarn tmne ilikindir: Bu rnekte ise, manev/ahlak deerlerini Allah'a ve lmden sonraki hayatn varlna inanma temeline oturtan herkesi kapsamaktadr. 4 Tarafmdan hayat tarz olarak evrilen huluk terimi, en geni anlamlaryla kiinin karakterini, doutan mizacn veya tabiatn ve ayn zamanda kiinin ikinci tabiat haline gelen davran alkanlklarn gsterir (Tcu'l-Ars). Benim huluk terimini hayat tarz ile ayn grmem, Abdullah b. Abbs'n yukardaki ayet hakkndaki (Taber tarafndan nakledilen) aklamasna dayanmaktadr. Ona gre bu terim, burada dn ile e anlamldr; ve bu ikinci terimin (dn) bata gelen anlamlarndan birinin davran veya hareket ekli [yahut tarz] olduunu unutmamalyz (Kms). Ayrca, Muhammed (s)'in zevcesi Hz. Aye'nin, vefatndan yllar sonra Hz. Peygamber hakknda konuurken, defalarca onun hayat tarznn (huluk) Kuran olduunu vurgulad hakknda sahih birok rivayet bulunmaktadr (Sad b. Him'dan naklen Mslim, Taber ve Hkim; Hasan Basr'den naklen bni Hanbel, Eb Dvd ve Nese; Katde ve Cubeyr b. Nufeyl'den naklen Taber ve baka birok rivayet).
975

68. SURE

akldan yoksun olduunu. 7 Gerek u ki, yalnz senin Rabbin, kimin kendi yolundan saptn bilir ve yalnz O'dur, kimin doru yolda olduunu bilen. 8 O halde, hakikati yalanlayanlar[n arzu ve zlemlerin]e uyma: 9 onlar senin [kendilerine] yumuak davranman isterler ki kendileri de [sana] yumuak davransnlar.5 10 Ayrca,6 yemin edip duran alaa uyma, 11 [yahut] iren dedikodular yapan iftiracya, 12 [yahut] iyilie mani olana, [yahut] gnahkar zorbaya, 13 [yahut] ihtiraslarna esir olmu zalime,7 ve btn bunlarn tesinde [hemcinslerine] hibir faydas dokunmayana.8 14 Onun mal-mlk ve ocuk sahibi olmasndan mdr 15 ki ne zaman mesajlarmz byle birine iletildiyse, Bunlar eski zaman hikayeleri! demiti?9 16 [Bunun iin] Biz onu, yakasn kurtaramayaca bir zillet ile damgalayacaz!10
5 Yani, senin ahlak prensipler ve moral deerler konusunda uzlamac davranman istiyorlard, bu durumda ayn ekilde karlk verecekler ve sana aktif olarak muhalefet etmekten vazgeeceklerdi. 6 Lafzen, Ve. Arkasndan sralanan manev/ahlak zaaf trleri, tabii ki, sadece, arzu ve zlemlerine hibir ekilde aldr edilmemesi gereken insan tipinin rnekleri olarak anlmlardr. 7 Utul terimi -atele fiilinden tretilmitir: [bir kiiye veya bir eye] kaba ve zalimce bir ekilde davrand- kendisinde hem zulm hem de ihtiras zelliklerini birletiren kiiyi tanmlar; bu sebeple ikili bir karlk bulmay tercih ettim. 8 Mfessirler, zenm terimine birbirinden ok farkl yorumlar getirmilerdir. Zenemeh isminden tretilmi olan zenm terimi, keinin kulaklarnn altnda sallanan yumrular veya her iki gerdan gsterir. Bu gerdanlar fizyolojik bir fonksiyona sahip olmadklarndan zenm terimi, lzumsuz kimse [veya ey] anlamnda kullanlr (Tcu'l-Ars): baka bir deyimle, tl veya faydasz ey. Bu nedenle, yukardaki balamda bu terimin sosyal anlamda tamamen faydasz bir kimseyi tanmladn kabul etmek, mantk bir varsaym olur. 9 Benn terimi (lafzen, ocuklar yahut oullar) Kuran'da ounlukla mecaz olarak geni bir destek veya ok sayda taraftar anlamnda kullanlr; ml (dnyev servet) terimi ile bir arada kullanldnda, zenginlie ve (bundan doan) g ve etkinlie yar-din bir nem atfeden ve bu tr somut dnyev baar gstergelerini kiinin drst ve erdemli oluunun ve dolaysyla baka bir rehberlie ihtiya duymaynn bir kant olarak deerlendiren belli bir zihniyeti gstermeyi amalar. 10 Lafzen, onu burnundan (hurtm) damgalayacaz. Btn mfessirler, bu deyimsel ifadenin kesinlikle mecaz anlamda kullanldn ve onu kaamayaca bir rezillikle damgalayacaz anlamna geldiini sylerler (kar. Lane II, 724, hem Rb, hem de Tcu'lArs'dan naklen).
976

68. SURE

17 Ve Biz o [gnahkar]lar [sadece] snayacaz,11 tpk aataki meyveleri ertesi gn kesinlikle toplayacana yemin eden baz bahe sahiplerini snadmz gibi; 18 ve onlar [Allah'n iradesi ile ilgili] hibir istisna kayt da koymamlard:12 19 bunun zerine, onlar uykudayken Rabbinden (gelen) bir salgn o [baheyi] sarmt, 20 ve ertesi gn (btn bitkiler) sararp kurumutu. 21 Sabah erken kalktklarnda birbirlerine seslendiler: 22 Meyve toplamak istiyorsanz erkenden tarlanza gidin! 23 Derken yola koyuldular, giderken fsldayorlard: 24 Bugn hibir yoksul, baheye girip [siz habersizken] yannza [sokulmayacak]!13 25 ve amalarna ulamaya kararl bir ekilde erkenden kalkp gittiler. 26 Ama baheye bakp onu [tannmaz halde] grnce: Herhalde yolumuzu arm olacaz! diye bardlar; 27 [ve sonra da] Hayr, galiba elimizden km! (dediler). 28 Aralarndaki en akl- selim sahibi olan, Ben size, Allah'n snrsz ann yceltmelisiniz demedim mi?14 diye sordu. 29 Onlar: Rabbimizin an ycedir! Dorusu biz zulm iliyorduk! diye cevap verdiler; 30 ve sonra dnp birbirlerini sulamaya baladlar. 31 [Sonunda] Yazklar olsun bize! dediler, Gerekten biz kstaha davranmtk! 32 [Ama] belki Rabbimiz yerine daha iyisini bize balayacak:15 Biz de mitle O'na yneleceiz! 33 TE [baz insanlar bu dnyada denemek iin verdiimiz] azap byledir;16 ama teki dnyada [gnahkarlarn urayaca] azap daha iddetli olacak; keke bunu bilselerdi!
11 Yani, onlara manev/ahlak liyakatleri (-oraklklar) ile orantsz bir zenginlik vermek suretiyle. 12 Yani, Allah dilerse eklinde hibir ihtiyat kayd koymadan amalarn gerekletirmeye koyuldular: Bu rnek-kssadan karlacak ilk derse ve bunun yukarda 14-15. ayetlerdeki belgat gerei soru ile balantsna bir iaret. 13 Tevrat'n nzulnden bu tarafa, yoksullarn, kendilerinden daha iyi durumdaki kiilerin sahip olduu tarla ve bahelerin rnlerinde pay sahibi olduklar kabul edilmektedir (kar. 6:141 -[yoksullara] hasat gn haklarn verin). Bahe sahiplerinin, yoksullar bu haklarndan yoksun brakma kararllklar, yukardaki rnek-kssann iaret ettii ikinci tr gnahkarlktr ve sosyal bir gnah olduu iin 10-13. ayetler ile balantldr. 14 Bu, onlarn, Kudret Sahibi dilemedike hibir eyin vuku bulmayacan (ayet 18) anlayamamalarna bir iarettir. 15 Yani, O'nun affediciliini. 16 Bu, yukardaki 17. ayetin ilk cmlesi ile balantl olup 14-15. ayetlerde sz geen zihniyete iaret etmektedir.
977

68. SURE

34 nk, [yalnz] Allah'a kar sorumluluklarnn bilincinde olanlar Rableri katnda mutluluk baheleri beklemektedir: 35 yoksa, Bize teslim olanlara17 sulular ile ayn ekilde mi davranalm? 36 Sizin neyiniz var?18 [Hakl ile haksz arasndaki] yargnz neye dayandryorsunuz? 37 Yoksa dnp baktnz [zel] bir kitabnz m var, 38 iinde istediiniz her eyi bulabileceiniz (bir kitap)?19 39 Yoksa vereceiniz her hkmn sizin [meru hakknz] olacana dair Kyamet Gn'ne kadar Bizi balayan salam bir vaad mi aldnz? 40 Onlara sor hangisi bunu yklenecek! 41 Yoksa grlerini destekleyen bilge kiiler mi var?20 Peki, iddialarnda samim iseler kendilerini destekleyenleri gstersinler, 42 insan bedeninin bir kemik ynndan ibaret hale getirilecei21 Gn ve onlarn, [imdi hakikati inkar edenlerin, Allah'n huzurunda] secde etmeye arlacaklar22 ama onu yapmaya glerinin yetmeyecei Gn: 43 (ite o Gn) gzleri zilletin arlyla rkekleip durgunlaacaktr; nk hayatta iken [Allah'n huzurunda] secde etmeye arlmalar [boa gitmiti]. 44 O halde bu haberi23 yalanlayanlar Bana brak. Onlar, ne olup bittiini fark
17 Mslimn (tekili mslim) teriminin Kuran'n vahiy tarihinde ilk kullanld yer, burasdr. Bu almada mslim ve islm terimlerini orijinal anlamlarna uygun olarak, yani Allah'a teslim olan [veya olmu] kimse ve insann Allah'a teslimiyeti eklinde evirdim. Ayn ey, esleme fiilinin Kuran'da kullanlan btn biimleri iin de geerlidir. Unutulmamaldr ki, bu terimlerin kurumsallam kullanm -yani, zellikle Peygamber Muhammed (s)'in izleyicileri iin kullanlmas- kesinlikle Kuran-sonras bir gelimeyi yanstmaktadr ve bu nedenle de bir Kuran evirisinde yer almamaldr. 18 Zmnen, Ey gnahkarlar. 19 Lafzen, onda [bulmay] tercih ettiiniz her eyi bul[abil]eceiniz -yani, lzumlu grdkleri her eyin srf bu sebeple (eo ipso) ahlak bakmdan da meru/doru olduu iddiasnn gerekesini bulabilecekleri. 20 Lafzen, yoksa ortaklar m var? -yani kendi grlerini ve hayat tarzlarn paylaacak akll/bilge (ukal) kiiler (Zemaher ve Rz). Buna gre, bir sonraki cmledeki urekuhum ifadesi kendilerini destekleyen(ler) eklinde evrilmektedir. 21 Lafzen, baldr [-kemiin]in soyulaca: Yani, insann derun dncelerinin, duygularnn ve motivasyonlarnn aka tehir edilecei zaman. Kasdedilen udur: lzumlu grlen her eyin ayn zamanda ahlak olarak da savunulabilir olduu eklindeki eski iddialar (bkz. yukarda 19. not) btn plaklyla, yani samal ve ruh ykcl ile gsterilecektir. 22 Yani, Allah'n huzurunda isteyerek ve sevinerek eilecekleri. 23 Yani, genel olarak ilah vahyi, zel olarak da yeniden dirilme ve hesap verme haberini burada kasdedilen, yalnz Allah'n, onlar cezalandrp cezalandrmayacana veya nasl
978

68. SURE

etmeyecekleri ekilde,24 yava yava alaltacaz: 45 nk onlara bir sre belli bir stnlk versem de Benim ince planm son derece salamdr!25 46 Yoksa, [ey Peygamber,] onlardan bir karlk isteyeceinden ve bylece [seni dinledikleri iin] bor yk altnda kalacaklar[ndan m korkuyorlar]? 47 Yoksa, [btn varoluun] gizli gereklii[nin] kendi kavray alanlar iinde [olduunu], bylece [zamanla] onu yazabilecekler[ini] mi [zannediyorlar]?26 48 YLEYSE, Rabbinin hkmne sabrla katlan ve fkeye kaplp da sonra [zdrap iinde] haykran byk balk sahibi gibi olma.27 49 [Ve hatrla:] o'na Rabbinin rahmeti ulamam olsayd28 mutlaka aalanm bir ekilde29 ssz bir
cezalandracana karar verme hakkna sahip olduudur. 24 Lafzen, ne zaman [geleceini] bilmeden. Hem yukardaki cmle, hem de bir sonraki cmle (ayet 45), 7:182-183 ile hemen hemen ayn ifadelere sahiptir. 25 nce plan (keyd) terimi, burada, insann ancak para para grebildii ve hibir zaman btnn kavrayamayaca Allah'n eriilemez derinlikteki yarat plann gstermektedir: iindeki her eyin ve her olayn belli bir fonksiyona sahip olduu ve hibir eyin tesadf olmad bir plan. (Bu balamda bkz. 10:5, not 11 -Allah bunlarn hibirini bir anlam ve amatan yoksun yaratm deildir.) Dolayl olarak yukardaki pasaj, Allah'n neden bu kadar ok sayda zalim kimsenin keyifli bir ekilde hayat srmesine izin verirken birok drst ve erdemli insann sknt ekmesine mdahale etmedii sorusuna da cevap vermektedir: Bu cevabn z udur: Bu dnyadaki hayat esnasnda insan, grnrdeki mutluluun ve mutsuzluun niha olarak nereye doru gideceini ve Allah'n ince (yarat) plan iinde nasl bir rol oynadn doru bir ekilde kavrayamaz. 26 Zmnen, ve bundan dolay, ilah vahyi dinlemeye ihtiyalar olmadn. ayb teriminin -ki bu ayet, vahiy kronolojisinde ilk kullanld yerdir- gerek anlam iin bkz. sure 2, not 3. Yukardaki balamda kullanl, 96:6'da vurgulanm olan dnceyi amak ve daha da gelitirmek iindir: nsan ne zaman kendini yeterli grse ftursuzca azar. Ayrca bu pasaj, zellikle, evrenin btn bilinmezliklerinin anahtarnn hemen urackta bulunduu -ki yazlabileceine yaplan atf, zetle bunu ifade etmektedir- ve insan-merkezli bilimin kendi mensuplarna nasl tabiat fethedeceklerini ve iyi hayat olarak nitelendirdikleri hedefe nasl ulaacaklarn retme yeteneine sahip olduu ve bunu retecei inancndaki safsataya iaret etmektedir. 27 Bu, Yunus Peygamber'e atftr -bkz. 21:87 ve ilgili notlar 82 ve 83. Daha nce, 37:140'da belirtildii gibi, o, Allah'n kendisine emanet ettii grevden kaak bir kle gibi uzaklat; nk halk, tebli ettii retiyi hemen kabul etmedi: bylece Muhammed (s)'e, Mekke halknn byk ksmnn kendisine gsterdikleri muhalefete kzmamas ve bundan dolay mitsizlie kaplmamas, tersine peygamberlik grevini devam ettirmesi tavsiye edilmektedir. 28 Kar. 37:143- [Skntlarnn zifiri karanlnda bile] Allah'n snrsz ann ycelte[bile]nlerden olmam bulunsayd: Yani, daima Allah' anan ve O'na balamas iin dua edenlerden. 29 Lafzen, sulu damgas tayarak -yani, hl gnahn yk altnda ve tevbe etmemi
979

68. SURE

sahile atlm olurdu: 50 ama [bilindii gibi,] Rabbi o'nu alp drst ve erdemliler arasna koydu. 51 Bu nedenle, hakikati inkara artlanm olanlar bu uyar ve d her duyduklarnda gzleriyle seni ldrecek gibi olsalar ve [Muhammed mi?] o kesinlikle bir delidir! deseler bile, [sabrl ol.] 52 [Sabrl ol:] nk bu, [Allah'tan] btn insanla ynelik bir t ve uyardan baka bir ey deildir.

olarak: Allah'n rahmeti olmasayd Yunus Peygamber'in bir gnahkar olarak lm olacana ma.
980

69. SURE

69. HAKKA
67. surenin (Mlk) hemen ardndan, yani Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden yaklak veya drt yl nce nazil olmutur. 1 OLACAK OLANIN gereklemesi!1 2 Ne korkuntur (inanmayanlar iin) baa

gelecek olann gereklemesi! 3 Bilir misin, nedir, baa gelecek olann gereklemesi?2 4 SEMD ve d [kabileleri], o an felaket3 [haberlerin]i yalanladlar! 5 Semd mu? Onlar iddetli bir [yer] sarsnt[s] ile4 yok edildi; 6 d ise fkeli bir kasrga ile yok olup gitti, 7 Allah, onlarn [kkn kurutmak zre,] zerlerinde o kasrgay yedi gece sekiz gn estirdi; yle ki insanlarn [kknden karlm] hurma ktkleri gibi yere ykldklarn gznde canlandrabilirsin. 8 imdi onlardan geriye kalan bir iz gryor musun? 9 Bir de Firavun vard; ve ondan nce yaam [birok]lar, altst olmu ehirler5 -[onlarn hepsi] gnah stne gnah ilemilerdi; 10 ve Rablerinin (gnderdii) elilere isyan etmilerdi: Allah iddetli bir ceza darbesi ile onlarn hesabn grd! 11 [Ve] bakn: [Nh tufannn] sular btn bentleri ap patladnda sizi6 o gemi ile Biz [gvenli blgelere] tadk, 12 ki btn bunlar7 size [kesintisiz] bir uyar haline getirelim ve her uyank ve duyarl kulak onu bilinle alglayabilsin. 13 O halde, [Son Saat'i gznn nne getir,] [hesap vakti] sru[nun] bir tek flemeyle ses verdii, 14 yeryz[nn] ve dalar[n] bir tek darbe ile yerlerinden sklp paralandklar (n)! 15 te byle, olup bitmesi gereken8 o Gn olup bitecek; 16 ve gk yarlp

1 Yani, Kyamet ve Hesap Gn. O Gn insan, gemi hayatnn mahiyetini hakkyla anlayacak ve btn aldatmacalardan uzak ekilde, kendisini olduu gibi grecek; gemiteki btn eylemlerinin -ve bylece ahiretteki kaderinin- gerek anlam kendisine gzlerini kr edercesine gsterilecektir. (Kar. 37:19, 39:68'in son cmlesi ve 50:21-22.) 2 Niha gereklii bu an ve arpc ekilde kavrama, insann bekleyebilecei veya hayal edebilecei her eyin tesindedir: Bu nedenle yukardaki belgat gerei sorunun bir cevab yoktur. 3 Yani, Son Saat (bkz. 101:1, not 1). slam ncesi d ve Semd kabilelerinin zellikleri iin bkz. 7:65-79 ve ilgili notlar. 4 Kar. 7:78. 5 Yani, Sodom ve Gomore, Hz. Lt toplumunun ehirleri (bkz. 11:69-83). 6 Yani, (btn klasik mfessirlerin ittifak ile) sizin atalarnz. 7 Zalimlerin cezalandrlmasn, ama hakllarn bu cezann dnda tutulmasn. 8 Yani, bildiimiz zere dnyann sonu; ki arkasndan yeniden dirilme ve Niha Yarglama gelecektir.
981

69. SURE

paralanacak9 -nk o Gn zayf ve gsz decek-; 17 ve melekler onun balarnda [duracak];10 ve onlarn da stnde, o Gn sekiz(i) Rabbinin kudret ve egemenlik tahtn tayacak.11 18 O Gn hesaba ekileceksiniz: en gizli iiniz [bile] gizli kalmayacak. 19 Sicili sa eline tututurulan,12 haykracak: Gelin, hepiniz gelin! u sicilimi okuyun! 20 Zaten [bir gn] hesabmn nme konulacan bilmitim! 13 21 Ve o, kendini bylece mutlu bir hayatn iinde bulacak, 22 yce bir cennette, 23 (yaptklarnn) meyvelerine kolayca ulaabilecei. 24 [Ve bylece kutsanan herkese,] Geip gitmi gnlerde ilerisi iin yaptnz btn [gzel iler]e karlk nee ile yiyip iin! [denilecek.] 25 Sicili sol eline tututurulana14 gelince, Eyvah! diye feryad edecek, Keke sicilim bana gsterilmeseydi, 26 ve [keke] u hesabm grmemi olsaydm! 27 Keke bu [lmm] benim sonum olsayd! 28 [imdiye kadar] sahip olduum eylerin bana hibir faydas olmad, 29 [ve] btn tartma ve kar koyma gcm15 elimden kayp gitti!
9 Sem terimi, burada, gk veya gkleri gsterir: yani, grnr gkyz veya mecaz anlamyla sem yahut evren kavramnda ifadesini bulan kozmik sistemlerin btn (kar. sure 2, not 20). Onun paralanmas, muhtemelen, kozmik sistemin toplu olarak kn ifade eden bir mecazdr. 10 Yahut: yanlarnda. 11 Allah hem zaman hem de mekanda sonsuz/snrsz olduundan, O'nun taht (ar) tamamen mecaz bir
ykleme sahiptir ve Allah'n mevcut olan veya olabilecek her ey zerindeki mutlak ve eriilmez derinlikteki otoritesini gsterir (kar. 7:54, not 43). Bu sebeple, O'nun kudret tahtnn tanmas, ancak bir mecaz olabilir, yani Allah'n kudretinin Hesap Gn'ndeki tam ve kesin tezahrnn iareti. Kuran, bu tezahrn dayand sekizin ne veya kim olduu hakknda bir aklama yapmaz. Baz ilk dnem mfessirler, onun sekiz melek olduunu, bir ksm ise meleklerin sekiz derecesini gsterdiini iddia etmilerdir. Buna karlk, dier bir ksm, burada kasdedilenin sekiz mi, yoksa sekiz bin mi olduuna karar vermenin imkansz olduunu itiraf etmilerdir (Hasan Basr, Zemaher tarafndan nakledilmitir). Belki de burada Allah'n (herhangi) sekiz sfatna yahut O'nun yaratmasnn sekiz ynne/aamasna atfta bulunulmaktadr: ama, Kuran'n baka bir yerde ifade ettii gibi, Allah'tan baka kimse onun kesin anlamn bilemez (bkz. 3:7 ve ilgili not 8).

12 Yani, sicili, yeryzndeki hayatnda drst ve erdemlilerden olduunu gsteren: kar. 17:71 ve 74:39'daki sadakiler sembolik ifadesi. Sa ve solun iyi ve ktnn sembolleri olarak alnmasnn dilbilimsel kkeni 56:8-9 ile ilgili not 3'de izah edilmitir. 13 Yani, sicili sa eline tututurulann, her zaman yeniden dirilme ve hesap gnnn bilincinde olduuna ve ona gre davranmaya altna iaret. 14 Bu kimsenin, sicili sa eline verilecek olanlarn tersine, yeryzndeki hayatnda zalim ve ktlerden olduunun iareti (bkz. yukardaki ayet 19, not 12). 15 Esas olarak g veya otoritenin iareti olan sultn terimi, burada, -Kuran'n baka birok yerinde olduu gibi- hccet ile e anlaml olan mbhase ve dell anlamnda
982

69. SURE 30 [Daha sonra,] Onu yakalayp balayn!16 [diye emredilir,] 31 Ve sonra cehenneme atn, 32 ve sonra [kendisi gibi sulularn baland]17 bir zincire balayn, uzunluu yetmi arn olan18 [bir zincire]: 33 nk o, yce Allah'a

inanmad, 34 ve ihtiya iinde olanlar yedirip iirmek iin hibir istek ve kararllk duymad:19 35 bundan dolay bugn ne bir dostu var, 36 ne de pislikten baka bir yiyecei,20 37 sululardan bakasnn yemedii bir yiyecek! 38 EVET! Grebildiiniz her eyi tankla aracam; 39 ve btn gremediklerinizi!21 40 Bakn, bu [Kuran] gerekten erefli bir Eli'nin [vahyedilmi] szdr, 41 ve o, inanmaya ne kadar az [eilimli] olsanz da bir air sz deildir; 42 ve ders almaya ne kadar az [hazr olsanz] da bir khin sz de deildir: 43 [o] btn lemlerin Rabbinden bir vahiy[dir].
kullanlmtr (bni Abbs, krime, Mchid, Dehhk; tm Taber tarafndan nakledilmitir): bu rnekte, lmden sonraki hayat ve buna bal olarak ilah yarglama fikrine kar itiraz veya itirazlar. 16 Balamak temslinin bir aklamas iin bkz. 13:5, not 13; 34:33'n son cmlesi ile ilgili not 44 ve 36:8, not 6 ve 7. 17 Bkz. 14:49 -O Gn btn sulular (mcrimn) zincirlerle birbirlerine balanm grrsn -ve, benim yukardaki kendisi gibi sulularn baland eklindeki parantez ii ifademi aklayan not 64. 18 Yani, son derece uzun olan bir zincir -yetmi says, burada, klasik Arapa'da ska yapld gibi, mecazen ok anlamnda kullanlmtr (Zemaher); yani, yle bir zincir ki uzunluunu ancak Allah bilir (Taber; ve Rz'nin naklettiine gre Hasan Basr). 19 Lafzen, acele etmedi. 20 Kuran'da yalnz burada geen isln ismi, ilk mfessirler tarafndan ok eitli ve birbiriyle elien ekillerde aklanmtr. bni Abbs, bu konudaki bir soruya samim olarak, isln'in neyi ifade ettiini bilmiyorum eklinde cevap vermitir (Rz). Benim kullandm pislik terimi, ruh anlamda iren olan her eyi itahla attrmay anlatr; kar. bu terimin bir sonraki ayette yalnzca gnahkarlarn yedii olarak tanmlanmas -yani, (mecaz olarak) hem bu dnyada, hem de sonu olarak, teki dnyada. 21 Grebildiiniz her eyi ifadesi, hem gzlemlenebilir btn tabii olgular -insann bizzat kendisi ve varoluunun organik artlar da dahil- hem de insan toplumunun teekkl biimini ve bu toplumun tarih anlamdaki gelimesinin ve rmesinin kavranabilir kurallarn kapsar. Gremedikleriniz ifadesi ise, insann kendi vicdannn sesi de dahil, sezgileri ve igdleriyle kavrayabildii ruh gereklikleri anlatr; ki bunlarn tm, bilindii gibi, ilah kelmn (ayetin devamnda iaret edilen) objektif olarak var olan yahut sbjektif olarak insan ruhunda tecell eden btn derun gerekliklere ve ilikilere tuttuu n gerek vahyin bir mahsul olmas gerektii, nk tek bana insan aklnn baarabilecei eylerin tesine getii gereine tanklk eder.
983

69. SURE

44 imdi o, [kendisine bunu emanet ettiimiz kii,] [kendi] szlerinden bir ksmn Bize isnad etmeye kalksayd, 45 o'nu sa elinden yakalardk;22 46 ve ah damarn keserdik; 47 ve hi biriniz o'nu koruyamazd! 48 Gerek u ki bu [Kuran], Allah'a kar sorumluluk bilinci duyan herkes23 iin bir t ve uyardr. 49 Ve bakn, iinizde onu yalanlayacaklarn bulunduunu iyi biliriz: 50 ama bu [red], phesiz, [Allah'n vahyinin] doruluu[nu] inkar edenler iin ac bir pimanlk kayna olacaktr, 51 nk o, mutlak hakikattir! 52 yleyse, kudret sahibi Rabbinin ismini ycelt!

22 Yani, onu btn hareket kabiliyetinden yoksun brakrdk -sa el gc sembolize eder. 23 Yani, insan kavraynn tesindeki ey[in varln]a inanan: kar. 2:2-3.
984

70. SURE

70. MEARC
nc ayetinde geen meric kelimesinden dolay bu isimle anlan sure, Mekke dneminin ortalarna aittir. Bu sure, her ikisini de insan tabiatnda mevcut bulunan srekli arayn/tatminsizliin belirledii, inanszln -yahut daha dorusu, inanmaya isteksizliininanca ynelttii meydan okumay ele almaktadr. 1 SORUP aratrmak isteyen biri, [teki dnyada] baa gelecek azab sorabilir,1 2 hakikati inkar edenlerin2 (bana).

[yleyse, bil ki] hibir ey ona mani olamaz; 3 [nk o,] Allah'tan [gelir,] katna ykselmenin birok yolu olan3 (Allah'tan): 4 btn melekler ve [insana bahedilmi olan] ilham O'na [bir gnde] ykselir,4 uzunluu elli bin yl [gibi] sren bir gnde.5 5 Bu nedenle, [sen ey iman eden], btn skntlara sabrla katlan: 6 bak, insanlar6 o [hesaba] uzak bir ey olarak bakyorlar, 7 ama Biz onu yakn gryoruz! 8 [Bu hesap,] gn erimi madene benzeyecei Gn [vuku bulacak], 9 ve dalarn yn topaklar gibi olaca, 10 ve hi kimsenin arkadan(n durumunu) sormayaca, 11 ama onlarn birbirlerinin gz nnde olacaklar[ gn]: [nk,] her sulu, o Gn ocuklarn feda ederek kendisini kurtarmak ister, 12 ve eini ve kardeini, 13 ve kendisini himaye etmi btn akrabalarn, 14 ve yeryznde
1 Lafzen, Bir soruturucu soruturdu yahut soruturabilirdi. 2 Hakikati inkar edenlerin -ve dolaysyla, bu kastl inkarn sonucu olarak ktlk ileyenlerin- birounun bu dnyada refah iinde bulunduu gerei karsnda, pheci biri, bu durumun deiip deimeyeceini yahut ne zaman deieceini ve deerlerin ilah adalete gre tanzim edilip edilmeyeceini sorabilir. Deiip deimeyeceinin cevab 2. ayetin ikinci yarsnda, ne zaman deiecei de, vecz ekilde 4. ayetin sonunda verilmitir. 3 Lafzen, [Birok] ykselmelerin sahibi: insan Allah'n varln kavramaya ve bylece O'nunla ruhsal yaknlk kurmaya ykselten birok yolun olduuna iaret eden mecaz bir ifade -bu sebeple, kendisini Allah'a gtren yollardan uzaklatrmann insann kendi elinde olduuna iaret (kar. 76:3). 4 Rh'u ilham olarak evirmem konusunda bkz. sure 16, not 2. Meleklerin ve ilhamn ykselii, sk sk tekrarlanan her ey [kayna olan] Allah'a dner ifadesi ile ayn balamda anlalmaldr (Rz). 5 Zaman kavramnn, zamansz ve sonsuz olan Allah ile ilikili olarak kullanlmas anlamszdr: kar. 22:47'nin son cmlesi ile ilgili not 63 -Rabbinizin lsyle bir gn, sizin hesabnzla bir yl gibidir: baka bir deyimle, bir gn, bir a, bin yl, yahut elli bin yl, O'nun iin ayndr; nk (bu ller,) yalnzca yaratlm dnyada ak bir gereklie sahiptirler ve Yaratc ile hibir ilgileri yoktur. Keza teki dnyada zaman, insan iin anlamn yitirmi olacandan, zalimlerin ne zaman azaba urayacaklarn ve drst ve erdemlilerin ne zaman dllerini alacaklarn sormann hibir anlam yoktur. 6 Lafzen, onlar.
985

70. SURE

yaayan [baka] herkesi, onlarn tmn; bylece yalnz kendini kurtarabilsin diye. 15 Ama hayr! [Onu bekleyen] tek ey alev saan bir atetir, 16 derisini kavuran (bir ate)! 17 O, [iyiye ve doruya] srtn dnenleri ve [hakikatten] uzaklaanlar kendine eker, 18 ve [servet] biriktirip, [onu teki insanlarn elinden] alanlar. 19 GEREK U K, insan tatminsiz bir tabiata sahiptir.7 20 [Kural olarak,] bana bir ktlk geldii zaman szlanmaya balar,8 21 bir iyilik ile karlanca da onu bencilce [sahiplenip baka insanlardan] uzak tutar. 22 Ancak namazda bilinli olarak Allah'a ynelenler9 byle deildir, 23 [ve] namazlarnda devaml ve kararl olanlar; 24 ve unlar: mallar zerinde (bakasnn) hak sahibi olduunu kabul edenler, 25 [yardm] isteyenlerin ve [hayatn gzel eylerinden] yoksun bulunanlarn;10 26 ve Hesap Gn'n[n geleceini] tasdik edenler; 27 ve Rablerinin azabna kar korku ve sayg iinde bulunanlar, 28 zaten Rabbinin azabna kar hi kimse kendini [tam] bir gven iinde hissedemez;11
7 Lafzen, insan tatminsiz (halan) yaratlmtr -yani insan, kendini ayn derecede hem verimli baarlara hem de kronik memnuniyetsizlik ve hayal krklklarna srkleyen bir i tatminsizlik ile donatlmtr. Baka bir deyile, bu donanmn pozitif yahut negatif bir karakter gstereceini belirleyen, insann bu Allah-vergisi donanm kullanma tarzdr. Bundan sonra gelen iki ayet (20 ve 21) ikinci duruma iaret ederlerken, 22-25. ayetler, yalnzca gerek ruh ve ahlak bilincin o ftr tatminsizlii pozitif bir gce dntreceini ve bylece i huzuruna ve kalc honutlua yol aacan gsterir. 8 Cez isim-fiili, -cezea fiilinden tretilmitir- hem sabrszlk, hem de kendi ansszlna yaknma kavramlarn birletirir ve bu nedenle de sabr'n kart olarak grlr (Cevher). 9 Bunun musalln (lafzen, namaz klanlar) deyiminin karl olduuna inanyorum. nk bu deyim, sadece namazn ekl tarafn deil, daha ok, sonraki ayetin gsterdii gibi, onun gerisindeki zihn durumu ve ruh ihtiyac anlatr. Bu anlamda, 19. ayetteki insan tatminsiz bir tabiata sahiptir ifadesi ile balantldr; ki bu tatminsizlik, doru ekilde kullanldnda, insan, hem bilinli ruh gelimeye, hem de btn bencillik ve dknlklerden uzaklamaya iter. 10 Zmnen, ama yardm dilenmeyen yahut dilenemeyenler; bkz. 12. notta zikredilen 51:19'daki benzer bir ifade ile ilgili Rz'nin aklamalar. 11 Mrce bir bbrlenmeye kar yaplan bu uyar, ne kadar iyi olursa olsun, bir kimsenin her zaman ahlak bir hata yapmasnn (mesela, bir arkadan incitmesi) ve sonra bu gnahn unutmasnn her zaman mmkn olduunu gsterir. Bu uyar, dolayl olarak, kiinin btn eylemlerinde bilinli olmay elden brakmamaya bir ardr -nk, ktlk ayarts (fitne), yalnzca hakikati inkar edenlere musallat olmaz (8:25), ama ayn zamanda drst ve
986

70. SURE 29 Ve iffetlerine kar duyarl olanlar,12 30 eleri; yani [nikah yoluyla] meru ekilde sahip olduklar dnda13 [isteklerini frenleyenler:] nk ancak o zaman

hibir knamaya uramazlar, 31 ama o [snr]n tesine gemek isteyenler, gerek haddi aanlardr; 32 emanetlere ve ahidlerine riayet edenler; 33 ve ahitlik yaptklar zaman kararl duranlar; 34 ve namazlarn [btn dnyev endielerden] uzak tutanlar. 35 te bunlardr [cennet] baheler[in]de arlanacak olanlar! 36 O HALDE bu hakikati inkara artlanm olanlara ne oluyor ki senin nnde akn vaziyette oraya buraya koturuyorlar, 37 sadan ve soldan kalabalklar halinde [sana gelerek]?14 38 Onlarn her biri [bu ekilde] bir esenlik bahesine gireceini mi sanyor?15 39 Asla! nk, Biz onlar [ok iyi] bildikleri bir eyden16 yarattk! 40 Evet! Btn gndoumu ve gnbatm noktalarnn17 Rabbini [Bizim
erdemlilere de musallat olabilir. 12 Lafzen, mahrem yerlerini koruyanlar. 13 Bkz. 23:5-7'deki ayn ifadeli pasaj ve 3 nolu dipnot. O notta, ev m meleket eymnuhum ifadesini neden yahut [evlilik yoluyla] meru olarak sahip olduklar eklinde evirdiimi aklamtm. Bu yorum konusunda ayrca bkz. Rz'nin 4:24 ile ilgili aklamalar ve szkonusu ayet ile ilgili olarak Taber'nin bni Abbs ve Mchid'den naklen yapt alternatif evirilerden biri. 14 Bu, yine 19. ayetteki insan tatminsiz bir tabiata sahiptir ifadesi ile balantldr (bkz. yukardaki not 7). Allah'n varl hakikatini grmek istemeyen ve bu sebeple dnya grlerini stne oturtacaklar salam bir temelden yoksun bulunan insanlar, ayn zamanda belli bireysel ve sosyal deer llerinden de uzak olurlar. Bu nedenle, ne zaman pozitif bir iman ars ile karlarlarsa ruh bir aknlk iinde oraya buraya koutururlar ve kendilerini entellektel olarak hakl karmak iin, her tarafa ekilebilir elikili kantlarla szkonusu iman arsn rtmeye alrlar -sadan ve soldan sana gelerek istiresinde dile getirilen tavr, bu tavrdr; ve onlar btn glerini yzeysel bir ounluk iradesi ile uyumlu olmaktan aldklar iin bunu yalnzca kalabalklar halinde yapabilirler. 15 Yani, baka birinin inancn rtmek suretiyle i huzuru ve tatmini salayacaklarn m sanrlar? 16 Yani, toz-topraktan -yerin, altnda ve stnde bulunan ayn temel organik ve inorganik maddelerden: bundan karlacak sonu, yalnzca ruh bilincin ve tavrn insan madd varlk kalplarnn stne karabilecei ve ona burada mecazen esenlik bahesi olarak tanmlanan i tatmini salama gc verebileceidir. 17 Yani, gne yl sresince gnein doduu ve batt noktalarn btn hareketlerinin: bylece, Allah'n evrendeki btn yrnge hareketlerinin Niha Sebebi (the Ultimate Cause) ve dolaysyla evrenin yaratcs olduu gerei vurgulanmaktadr (kar. 37:5 ve 55:17).
987

70. SURE

varlmza] tanklk etmeye arrm: phesiz Biz muktediriz, 41 onlar kendilerinden daha hayrl [bir toplum] ile deitirmeye: nk Bizi [istediimizi yapmaktan] alkoyan hibir ey yoktur.18 42 O halde, brak onlar, kendilerine vaad edilen [Hesap] Gn ile karlancaya kadar bo konumalarla oyalansnlar ve [kelimelerle] oynayp dursunlar;19 43 ki o Gn bir hedefe doru yaryorlarm gibi mezarlarndan aceleyle frlarlar, 44 gzleri dm, zillete dr bir vaziyette: ite onlara defalarca haber verilen Gn...20

18 Bunun anlam udur: Bu dnyada hakikati inkar edenleri mminler ile yer deitirtmek Allah'n iradesi deildir; nk byle bir deitirme, inancn her zaman inanszlk ile snanmasna veya tersinin yaplmasna imkan veren Allah'n insan varln ok-biimli olarak yaratmas gerei ile atr. 19 Yani, yaratlmam saydklar bir dnya ve kendi kendine olutuunu farzettikleri bir hayat zerine felsefe yapsnlar; ayrca, lmden sonraki hayat ile Allah'n varl hakkndaki desteksiz kaba inkarclklarn srdrsnler . 20 Defalarca kavram -yani, peygamberlere inen vahiylerin alar boyunca ardarda gelmesi- genellikle tekrar ve/veya sreklilik ieren kn yardmc fiilinden kmaktadr.
988

71. SURE

71. NUH
ounlukla Hz. Nh'un doru yoldan sapm halkna tebligatn konu alan bu sure, sembolik olarak, her bilinli mminin kr bir maddecilie ve dolaysyla btn manev/ruh deerlerden yoksunlua kar mcadelesini anlatr. Hz. Nh'un kssas, Kuran'n birok yerinde ve zellikle de 11:25 ve devamnda anlatlmtr.

1 BZ Nh'u kendi toplumuna gndererek Balarna iddetli bir azap gelmeden halkn uyar! diye [emrettik]. 2 [Nh] Ey halkm! diye seslendi, Ben sizin iin ak bir uyarcym, 3 [yalnz] Allah'a kulluk etmeniz ve O'na kar sorumluluk bilinci tamanz [gerektiini bildiren bir uyarc]. imdi bana kulak verin 4 ki Allah bir ksm gnahlarnz balasn ve [yalnz O'na] malum olan bir zamana kadar1 size mhlet tansn; ama bilin ki Allah'n belirledii vade gelip attnda hibir ekilde ertelenemez. Keke bunu bilseydiniz! 5 [Ve bir zaman sonra, Nh] Ey Rabbim! dedi, Ben halkma gece gndz arda bulunuyorum, 6 ama bu arm onlar yalnzca [Senden] daha da uzaklatrd.2 7 Ve dorusu, onlara balaycln gsterecein midiyle ne zaman arda bulunduysam parmaklarn kulaklarna tkadlar, [gnahkarlk] giysilerine brndler,3 daha fazla inada kapldlar ve bo gururlarnda [daha da] azgnlatlar. 8 Dorusu, ben onlar ak ak ardm; 9 onlara aktan teblide bulundum; (ayrca) onlarla gizlice, zel olarak da konutum; 10 ve dedim ki: Rabbinizden gnahlarnzn balanmasn dileyin, nk O, kukusuz balaycdr! 11 Size, hesapsz semav nimetler yadracaktr,4 12 dnyev servet ve evlat vermek suretiyle size yardm edecek ve size balar baheler ihsan edecek ve akp giden sular balayacaktr.5
1 Yani, her kiinin mrnn sonuna kadar -kalplerinde gerekleecei umulan deiiklikten nce iledikleri btn gnahlar balanabilse bile, lnceye kadarki davranlarndan dolay artk balandklar yeni iman ilkeleri nda tamamen sorumlu tutulacaklarna iaret. Kar. 4:18 -lm nna kadar ktlk ileyip duran, ama o an gelip attnda imdi tevbe ediyorum! diyenlerin tevbeleri kabul edilmeyecektir. 2 Lafzen, sadece onlarn uzaklamalarn arttrd. 3 Bu parantez ii eklemenin -ki giysi kavramna mecaz bir anlam kazandrr- sebebi iin bkz. 74:4, not 2; ayrca kar. 7:26'daki Allah'a kar sorumluluk bilinci giysisi (libsu'ttakv ) ifadesi. 4 Lafzen, g zerinize cmerte aktacaktr (bkz. ayrca 11:52, not 76). 5 Son iki nimet, Kuran'da iinden rmaklarn getii baheler ile sembolize edilen teki dnyadaki mutluluk haline iarettir.
989

71. SURE

13 Size ne oluyor ki Allah'n bykln kabul etmiyorsunuz,6 14 sizi[n her birinizi] pepee aamalardan geirerek yaratann7 O olduunu grdnz halde? 15 Grmyor musunuz Allah yedi g nasl birbiriyle uyumlu yaratmtr,8 16 ve onlarn iine ay' [yansyan] bir k olarak yerletirmi ve gnei [k saan] bir lamba yapmtr?9 17 Ve Allah sizi yerden [tedric bir ekilde] yeertip bytmtr;10 ve sonra sizi [ldkten sonra] ona geri dndrecektir: 18 [daha sonra] sizi yeniden dirilterek11 tekrar ortaya karacaktr. 19 Ve Allah yeri sizin iin genie yaymtr 20 ki zerinde geni yollardan yryp geebilesiniz!12 21 Nh, Ey Rabbim! diye ekledi, Onlar bana [tamamen] kar ktlar, zaten onlar serveti ve ocuklar yznden hzla yok olmaya doru giden kimselere uyarlar,13 22 ve [Sana kar] en korkun tuzaklar kuranlara, 23 nk onlar
6 Yani, Allah'a inanmay reddediyorsunuz (Zemaher). Baz otoriteler (mesela Cevher) yukardaki ifadeye, Allah'a inancn eksikliini dile getiren Allah'n hametinden korkmuyorsunuz anlam yklemilerdir. 7 Yani, annenin rahminde bir sperm damlasyla dllenmi bir hcreden (dii yumurtasndan) balayarak embriyonun yeni, kendi bana var olan (self-contained) bir insan kimlii haline gelmesiyle sona eren tedric evrim sreci yoluyla (kar. 22:5): btn bunlar bir plann ve bir amacn varlna ve dolaysyla ilim sahibi bir Yaratc'ya iaret eder. 8 Kar. 67:3 ve ilgili not 2. 9 Bkz. 10:5, bu ayette gne bir parlak k [kayna] (ziy), ay da, aydnlk (nr) olarak tanmlanmtr; bu her iki parantez ii aklama da 10:5 ile ilgili not 10'da aklanmtr. 10 Bu ifade ikili bir anlama sahiptir. lk olarak, her insan bedeninin hem topran iinde hem de topran stnde bulunan ayn zden -organik ve inorganik- karlp gelitirilmesine iaret eder; ve bu anlamda insan tekinin yukarda 14. ayette iaret edilen pepee aamalardan geerek yaratlmasn kapsar. kinci olarak, insan trnn evrimini, yani yeryznde yaayan en ilkel organizmalardan balayarak en yksek gelime safhalarna tedric bir ekilde ykselmesini ve sonuta insann sahip olduu beden, akl ve ruhun esiz bileimine ulamasn ifade eder. 11 Lafzen, [niha] bir karla. 12 Yani, Allah, size yeryznde gzel bir hayat iin btn imkanlar salad -burada mahfuz olan anlam udur: yleyse O'nu kabul etmeyecek ve kretmeyecek misiniz? 13 Lafzen, serveti ve evlatlar yalnzca kendisinin zararn arttran kimseye uydular: yani, temaylleri ve sahip olduu zellikler yalnzca kibirlerini ve kstahlklarn arttrr ve onlar ruhsal bir yok olua srkler. Ayrca, burada, zellikle ve yalnzca madd refaha ynelmenin, uzun vadede mutlaka btn moral deerleri ve bylece toplumun temel dokusunu tahrip edecei gereine bir telmh vardr.
990

71. SURE

[kendilerine uyanlara]: Tanrlarnz hibir zaman terk etmeyin: ne Vedd ne Suv, ne Yes, ne Yek ve ne de Nesr'i terk etmeyin! demilerdi.14 24 Onlar bylece ou kimseyi saptrdlar: o halde, Sen bu zalimlere yalnzca [zlem duyduklar eylerden] uzaklamalarn emret!15 25 Bylece onlar, gnahlar yznden [byk bir tufanda] bouldular ve [teki dnyann] ateinde yanmaya mahkum edildiler;16 ve kendilerini Allah'a kar koruyacak bir yardmc bulamadlar. 26 Ve Nh, Ey Rabbim! diye yalvard: Yeryznde bu hakikati inkar edenlerden hi kimseyi brakma: 27 nk Sen onlar brakrsan, Sana kulluk edenleri hep saptr[maya al]rlar ve yalnzca fesada ve inatla srdrlen nankrle sebep olurlar.17 28 Ey Rabbim! Bana, anneme-babama, evime mmin olarak giren herkese ve [daha sonraki] btn mmin kadnlara ve erkeklere balaycln gster; ve zulm ileyenleri her zaman helake urat!18

14 lk kaynaklarda aka belirtildii gibi, bu be tanr, ayn zamanda slam ncesi Araplar'n da tapt putlarn arasnda yer almaktaydlar (bkz. Him b. Muhammed el-Kelb'nin kk ama ok deerli almas Kitbu'l-esnm, ner. Ahmed Zeki, Kahire 1914). (R. KlingeRosenberg'in giri yazarak ve notlar ilave ederek Almanca'ya yapt eviriden Trke'ye eviren Beyza Dngen, A.. lahiyat Fakltesi Yaynlar, Ankara 1969 -T..n.) Bu klt, Arabistan'a muhtemelen antik alardan beri yaad Suriye ve Bbil'den gemitir. 15 Lafzen, sen zalimlerin yalnzca uzaklamalarn arttr, yani dnyev hedeflerine ulama baarsndan uzak kalmalarn sala (Rz). 16 Lafzen, ve atee sokuldular -gemi zamann kullanlmas, henz gelmemi olan azabn kanlmazln gsterir (Zemaher). 17 Lafzen, yalnzca fesat (fcir), inat nankr (keffr) gibilerine hayat verirler: ama hi kimse -ve zellikle hibir peygamber- zalimlerin soyundan gelenlerin mutlaka zalim olacan syleyemeyeceinden, fcir ve keffr terimlerinin burada, kiileri deil, nitelikleri ve davranlar gsteren mecazlar olduu aktr. 18 Lafzen, zalimlerin sadece ykllarn arttr -yani, onlarn hedeflerinin ve dolaysyla zulmlerinin yklp kn.
991

72. SURE

72. CN
Hz. Peygamber'in Mekke'deki ikametinin son iki ylnda nazil olan bu sure, adn birinci ayetinde geen oul cinn isminden almtr.

1 DE K: Tannmayan/bilinmeyen varlklardan bir ksmnn [bu ilah kelma] kulak verdikleri1 ve sonra [arkadalarna yle] syledikleri bana vahyedildi: Biz olaanst gzellikte bir hitabe dinledik, 2 doru ile eriyi ayrd etme bilincine bizi ulatran (bir hitabe); ve bylece ona iman ettik. Ve artk Rabbimizden baka kimseye asla ilahlk yaktrmayacaz, 3 nk [biliriz ki] Rabbimizin an ycedir: O, kendisine ne bir e, ne de bir erkek ocuk edinmitir! 4 Ve [imdi reniyoruz ki] aramzdaki beyinsiz (kii), Allah hakknda aslsz eyler2 sylyordu, 5 ve ne insann ne de [hibir] grnmez gcn Allah hakknda yalan uydurmayacan3 dn[mekte yanlm]tk. 6 Geri baz
1 Yani, onu dinledikleri ve kabul ettikleri: bu, istemea fiil kalbnn yukardaki balamda kullanlnn karldr. Cinn oul ismine yklenebilecek eitli anlamlar iin (ki burada tannmayan/bilinmeyen varlklar olarak evirdim) bkz. Ek III. Orada iaret edildii gibi, cinn Kuran'da birok anlamda kullanlmtr. Birka yerde -mesela bu rnekte ve 46:29-32'de- o na kadar grlmemi olan varlklar, yani halkn ve Kuran'n nazil olduu kimsenin daha nce hi rastlamad yabanclar gstermektedir. 46:30'da (ki bu rnekteki olay ile balantldr) geen cinn, Hz. Musa itikadnn mensuplaryd, nk onlar Kuran' Musa[nnkin]den sonra nazil olmu bir vahiy olarak anarlar, bylece ikisinin arasnda yer alan Peygamber sa'dan sz etmeyi ihmal ederlerdi ve ayn ekilde (bu surenin 3. ayetinde) Hristiyanlktaki Teslis kavramn reddettiklerini gsterirlerdi. Btn bunlar, bizi, o varlklarn, imdi Arap topraklar olan uzak blgelerdeki, muhtemelen Suriye ve hatta Mezopotamya'daki Yahudiler olduklar sonucuna gtrr. (Taber, birok yerde, bu surede ve 46:29 ve devamnda iaret edilen cinn'in Frat'n yukar taraflarndaki bir kasaba olan Nusaybin'den olduklarn syler.) Ancak, benim bu olay ile ilgili aklamamn henz kesinlememi bir grten ibaret olduunu vurgulamak isterim. 2 Eer burada sz edilen varlklarn Yahudi kkenli yabanclar olduklar varsaymn kabul edersek, onlarn syledikleri aslsz eylerin (etat) Yahudilerin kendilerini Allah'n seilmi toplumu olarak grmeleri saplantsna bir iaret olduu sonucu kar -Kuran'n srarla reddettii ve slam'a girenlerin/balananlarn uzak durduklar bir inan. 3 Bu ayette ve sonrakinde cinn terimi (burada grnmez gler olarak evrilmitir), aka tabiatst gler olarak tanmlanan varlklara veya daha dorusu kiinin onlarn egemenliine girmesine iaret etmektedir (bkz. Ek III). Bu gler, ister gerek, isterse insan tahayylnn rnleri olsunlar, Allah hakknda yalan uydururlar; nk kendi hakimiyetleri altnda bulunanlar, Allah'n varlnn ve yaratlm evren ile ilikisinin mahiyeti hakknda hayal, keyf anlaylar benimsemeye iterler: btn batn dinlerde, (ruhan srlara nfz ve stn glere yaknlk iddiasndaki -T..n.) gnostik ve teosofik sistemlerde, kabalistik Musevlikte ve hepsinin birok ortaa versiyonunda ortaya kan anlaylardr bunlar.
992

72. SURE

insanlarn [bu tr] grnmez glere snd [her zaman vaki] olurdu;4 ama bunlar yalnzca onlarn aknln arttrd. 7 O kadar ki, sizin [vaktiyle] dndnz gibi, onlar da Allah'n hi kimseyi [yeniden] asla [eli olarak] gndermeyeceini dnmeye baladlar.5 8 Ve [zaman oldu] biz ge uzandk:6 ama onu gl muhafzlar ve alevlerle dolu bulduk,7 9 halbuki onu[n gizledii her srr] dinleyebileceimiz [uygun] yerlere kurulmutuk:8 ve imdi [veya baka zaman] onu dinlemeye alan herkes [ayn ekilde] kendisini bekleyen bir alev ile karlaacaktr!9 10 Ve [imdi anladk ki] biz [yaratlm varlklar,] yeryznde yaayanlar iin kt bir akibetin hazrlanp hazrlanmadn, yahut Rablerinin onlar doru ile eriyi ayrd etme bilinciyle donatmak isteyip istemediini10 bilmiyoruz 11 tpk, iimizden bazlar [nasl] drst ve erdemli olurken bazlarmzn da bunun [ok
4 Lafzen, insanlar arasndaki (baz) kiilerin (ricl) cinler arasndaki kiilere snd olurdu (kne). nsanlara (el-ins) iaretin hem erkek hem de kadnlar kapsamasndan dolay, ricl ifadesi, burada, -Kuran'da ska rastland gibi- baz kiiler yahut belli tip insanlar anlamnda kullanlmtr. Snmak, yardm/himaye talebi yahut fiziksel ve ruhsal ihtiyalar tatmin istei ile e anlamldr; yukardaki pasaj balamnda bu ifade, belli tip insanlarn, yneldikleri tabiatst glerin kendilerine hayatlar boyunca baarl bir ekilde rehberlik yapacaklar ve bylece kendileri iin yeni bir peygamber beklemeyi gereksiz klacaklar midine bir iarettir. 5 Taber'nin (Kelb'nin rivayetine dayanarak) ve bni Kesr'in yorumlar. Yahudilerin hakim ounluu, Eski Ahid'de aka zikredilmi olanlarn dnda hibir peygamberin gelmeyeceine inanyordu; onlarn Hz. sa'y ve Muhammed (s)'i reddetmelerinin ve Allah'n yaratl planna dorudan nfz salayabilmek amacyla ge uzanmalarnn (bkz. sonraki ayet) sebebi budur. 6 Bu, yalnzca, kstah ve kibirli Yahudilerin kendilerini Allah'n seilmi toplumu olarak grmelerine mecaz bir atf deil, ayn zamanda, pratik hayatta onlarn teden beri astrolojiyi gelecei okumann bir arac olarak grme eilimlerine ve uygulamalarna bir atftr. Bunun dnda, onlarn ge uzanmalar daha genel anlamda, insann kendisini kendi kendine yeterli grmesine ve kendi kaderine hakim olduu saplantsna yol aan bir zihinsel durumun mecaz tanm olarak grlebilir. 7 Bkz. 15:17-18, not 16 ve 17. 8 Yani, brahim'in soyundan olduumuz halde ve btn kabiliyetimize ve bilgimize ramen baarsz kaldk. 9 Ayetin devamnn gsterdii gibi (ve 15:18 ile ilgili not 17'de iaret edildii gibi) bu ifade, astroloji veya gizemli (esoteric) hesaplamalar yoluyla gelecei tahmin etme yahut esrarl bilimler araclyla gelecekteki olaylarn ynn etkileme teebbslerinin tm ile ilgilidir. 10 Bylece, bu surenin 2 ve 21. ayetlerinde olduu gibi, doru ile eriyi ayrd etme bilinci (raed veya rd), kt akibetin tersi ile, yani mutlu bir son ile e tutulmutur.
993

72. SURE

ok] aasnda kald[n bilmediimiz gibi]: biz her zaman birbirinden ok farkl yollar-yntemler izledik. 12 Ve sonunda anladk ki yeryznde [hayat srerken] Allah'a asla stn gelemeyiz ve (yine anladk ki) [hayattan] kaarak da O'nun hkmnden kurtulamayz. 13 Bu nedenle, [Allah'n] rehberlii[ne ary] duyar duymaz ona inanmaya baladk: Rabbine inanan kimse hibir zaman ziyana veya hakszla urama korkusu duymaz. 14 Ama iimizde kendilerini Allah'a teslim edenler bulun[duu dorud]ur, tpk kendilerini zulme kaptranlar bulunduu gibi. Kendilerini Allah'a teslim edenler doru ile eriyi ayrd etme bilincine ulaanlardr; 15 ama kendilerini zulme kaptranlar yalnzca cehennem [atei] iin yakt oldular!11 16 YLEYSE, [bilin ki] onlar, [armz duyanlar,] amadan [doru] yoldan gidecek olurlarsa kendilerine snrsz nimetler12 yadracaz, 17 ve onlar bu yolla deneyeceiz: nk Rabbini anmaktan uzaklaan Allah, en iddetli azaba uratr.13 18 Ve [bilin ki] kulluk14 [yalnzca] Allah'a mahsustur: O halde Allah'n yansra baka hi kimseye yalvarp yakarmayn! 19 Ama ne zaman Allah'n bir kulu O'na ibadet etmek iin ayaa kalksa, o [hakikati inkar ede]nler hep birlikte etrafn telala kuatrlard.15
11 Btn klasik mfessirlere gre, bu pasajn banda cinn olarak tanmlanan varlklarn imanlarn kabul ve ikrar etmeleri bu yarg ile sona erer. Cinn teriminin bu rnekteki gerek anlam ne olursa olsun -ister insann bilemedii bir nitelie sahip olan tannmayan/bilinmeyen varlklar, isterse uzak topraklardan gelen bir grup yabanc insan gstersin- fazla nem tamaz, nk kullanld balam aka gstermektedir ki bu varlklarn konumas, doru ile eriyi ayrd etme bilincine ulamaya kararl bir akla Kuran'n sunduu rehberliin bir temslinden baka bir ey deildir. 12 Lafzen, bol yamur: Kuran'da ok sk tekrarlanan cennetin rmaklarna temsl atflar yanstan bir mutluluk mecaz (Eb Mslim, Rz'nin nakli). 13 Yani, Allah'n nimetlerini ihsan etmesi, yalnzca iyiliin bir dl deil, ama daha ok insann O'na kar sorumluluk bilincinin ve bu nedenle O'na krnn snanmasdr. 14 Lafzen, ibadet mahalleri (mescid), yani ibadet eylemi. 15 Lafzen, kalabalklar halinde (libed, tekili libdeh) onun stne rlerdi -yani Allah'n [hidayet] n sndrmek niyetiyle (Taber, 9:32'ye atfta bulunarak). Mfessirlerin byk ksm, yukardaki ayetin Peygamber Muhammed (s)'e ve mrik adalarnn o'na gsterdikleri dmanla iaret ettii grndedirler. Bu yorum ilk bakta doru olsa bile, pasajn genel bir anlam tad ve toplumun ounluunun, btn dnemlerde ve btn toplumlarda, aikar olan -ama popler olmayan- bir manev/ahlak hakikati savunan bir aznla veya kiiye gsterdikleri dmanla iaret ettii aktr. (Daha iyi anlalmas iin
994

72. SURE

20 De ki: Ben yalnz Rabbime yalvarrm ve O'ndan baka hi kimseye ilahlk yaktrmam. 21 De ki: Size zarar vermek yahut doruyu eriden ayrd etme bilinciyle sizi donatmak benim elimde deildir. 22 De ki: Gerek u ki hi kimse beni Allah'a kar koruyamazd ve O'ndan kap saklanacak hibir yer bulamazdm, 23 eer Allah'n mesajlarn ve O'ndan [bana ulaan ay-dnl dnyaya] duyurmam olsaydm.16 Allah'a ve Elisi'ne isyan edenlere gelince, phe yok ki onlar iinde sonsuza dek kalacaklar cehennem atei beklemektedir.17 24 [yleyse brak,] nceden uyarldklar [akibet]i grecekleri an18 gelinceye kadar [beklesinler]: o zaman anlayacaklar kim, hangi [tr] insan daha aresiz ve daha kimsesizdir!19 25 De ki: nceden uyarldnz bu [akibet]in yakn olup olmadn yahut Rabbimin onun iin uzun bir vade koyup koymadn bilemem. 26 [Yalnz] O bilir yaratlmlarn kavray snrlarnn tesindekini ve hi kimseye amaz Kendi eriilmez derinlikteki srlarn,20 27 semekten honutluk duyduu elisi hari:21 o zaman Allah hem o'nun gz nne serilmi olan her konuda, hem de aklnn ermeyecei her alanda22 o'nu gzetlemek iin [semav
yukardaki ayet 19:73-74 ve ilgili notlarla balantl olarak okunmaldr.) 16 Lafzen, ... tebli etmem dnda (ill belan). Ancak bu rnekte, ill edat in l'nn (eer olmazsa/eer yoksa) ksaltlm biimidir: bylece, yukardaki ifade, eer tebli etmezsem [yahut eer duyurmakta baarsz kalrsam] anlamndadr (Taber, Zemaher, Rz). 17 Bu ifade, akas, hakikati inkar edenler -yani, bilinli olarak- ve bylece kendi ruhsal kimliklerini tahrip edenler ile ilikilidir. Burada sz edilen insanlar, topluca etrafn telala kuatanlardr (ayet 19). 18 Yani, Hesap Gn. Kar. benzer bir ifadeye sahip olan 19:75'in ikinci paragraf. 19 Lafzen, yardmclar asndan zayf ve say bakmndan az -yani, sayca kalabalk olmalarna ramen fazla nem tamayan. 20 Al aybih ifadesindeki O'nun mlkiyet zamiri, Allah'n yaratlm varlklarn kavray snrlar dndaki ey (ayb) ile ilgili bilgisini gsterir: bu tam olarak evrilemez ifadenin yukardaki biraz da serbest evirisinin dayana budur. 21 Kar. 3:179 -Ve Allah, insan idrakini aan eyleri kavrama gcn size verecek deildir; [Bunun iin] Allah, elileri arasndan dilediini seer. 22 Min beyni yedeyhi ve min halfih ifadesinin (lafzen, elleri arasndakinden ve arkasndakinden) bu ekildeki evirisinin bir aklamas iin bkz. 2:255, not 247. Bu balamda yukardaki ifade, ilah vahiyle onurlandrlmann, her peygamberi, hayatndaki bilebildii yahut bilgisi dndaki btn endielerden ruhsal olarak koruduu gereine iaret eder.
995

72. SURE

gler] gnderir; 28 bylece bu[eli]lerin tebli ettikleri eyin [yalnzca] Rablerinin mesajlar olduunu aka gsterir: nk onlarn [syleyebilecekleri] her eyi23 [bilgisi ile] kuatan O'dur; ve [mevcut olan] her eyi bir bir hesaplayandr.

23 Lafzen, onlarn yannda olan her eyi, yani hikmeti ve bilgiyi.


996

73. SURE

73. MZZEMML
Bu sure, nzul sralamasnda tartmasz ekilde drdnc srada bulunmaktadr. Baz ayetleri biraz daha ge bir tarihte nazil olmusa da, surenin tamam, erken Mekke dnemine aittir. Baz otoritelerin, 20. ayetinin Medine'de nazil olduu eklindeki grleri, aada 13. notta belirtildii gibi, dayanaktan yoksundur. 1 EY rtlere brnen (insan)!1 2 Gece biraz ilerleyince [namaz iin] kalk; 3 gece yars2 -biraz nce 4 ya da sonra- (kalk) ve ar ar, duyarak Kuran oku.3

5 Biz sana (sorumluluu) ar bir mesaj tevd edeceiz; 6 [ve] gerek u ki, gece vakti zihin daha zinde ve gl olur ve okuma daha da berraklar,4 7 halbuki gndzleri seni megul edecek ynla i var, 8 ama [hem gece hem gndz] Rabbinin adn an ve btn varlnla kendini O'na ada. 9 [O'dur] dounun ve batnn Rabbi; O'ndan baka tanr yoktur: yleyse, kaderini belirleme gcn5 yalnz O'na izafe et, 10 halkn [senin aleyhinde] syleyebilecei her eye sabrla katlan ve onlardan uygun ekilde uzakla. 11 Ve nimet iinde olduklar halde [Allah'tan geldiini umursamadan] hakikati yalanlayanlar Bana brak;6 onlara bir sre daha dayan: 12 nk, Katmzda ar prangalar ve yakc bir alev [onlar beklemektedir], 13 boaza taklan yiyecek ve
1 Mzzemmil deyimi, bundan sonraki surenin banda yer alan mddessir ile benzer anlama sahiptir: [herhangi bir eyle] rtnm olan, brnm olan yahut [herhangi bir eye] sarnm olan. tekisi gibi bu deyim de, hem somut ve lafz bir ekilde -yani, bir rtye, yahut battaniyeye brnm olan- hem de mecaz olarak, yani uykuya dalm olan, yahut hatta kendi kendine dalp dnen eklinde anlalabilir. Bu nedenle, mfessirler yukardaki hitab yorumlamakta ihtilafa dmler ve bir ksm lafz anlam tercih ederken dierleri mecaz bir anlam yklemilerdir; ancak Ey rtlere brnen hitab hangi ekilde anlalrsa anlalsn, Hz. Peygamber'deki youn bilince ve derin ruh aydnlanmaya iaret etmektedir. 2 Zemaher, burada, ill kallen (kk bir blm hari) ifadesini hemen ondan sonra gelen nsfeh (yarsndan, yani gecenin) ifadesi ile birletirir. 3 Bu, kanaatimce, rattili'l-kurne tertlen ifadesinin en uygun karldr. Tertl terimi, ncelikle, [baz eyleri] grnr ekilde, en uygun bir dzen iinde ve acele etmeden bir araya getirmek anlamna gelir (Cevher, Beydv ve ayrca Lisnu'l-Arab, Kms). Bir metnin okunuu ile ilgili olarak kullanldnda, anlamn dnce szgecinden geirerek sakin ve ll bir okumay anlatr. Bu ifadenin 25:32'deki deiik bir biimine ise Kuran'n vahyedili tarz ile ilgili biraz farkl bir anlam yklenmektedir. 4 Lafzen, okuma daha etkili ve daha salam olur. 5 Vekl teriminin bu karl iin bkz. sure 17, not 4. 6 Kar. 74:11 ve ilgili not 5'in son cmlesi.
997

73. SURE

iddetli bir azap,7 14 yeryznn ve dalarn sarslaca ve [paralanarak] savrulan bir kum yn haline gelecei8 o Gn! 15 BAKIN [ey insanlar!] Firavun'a bir eli gnderdiimiz gibi9 size de karnzda hakikate tanklk yapacak bir eli gnderdik: 16 ve Firavun eliye isyan etti, bunun zerine Biz de onu kahredici bir tutula kskvrak yakaladk. 17 yleyse, hakikati kabul etmeye yanamazsanz, ocuklarn salarn aartan10 o Gn kendinizi nasl koruyacaksnz, 18 gklerin parampara olaca, [ve] Allah'n [yeniden diriltme] vaadinin gerekleecei [Gn]? 19 Bu, phesiz, bir t ve uyardr: yleyse, dileyen Rabbine ulatran yola koyulsun! 20 [EY PEYGAMBER!] Rabbin, senin ve beraberindekilerin11 gecenin te ikisini, yahut yarsn, yahut te birini [namaz iin] uyank geirdiini bilir.

7 Rz, teki dnyadaki azabn bu sembolizmini izah ederken unlar syler: Bu drt durum, [kiinin hayatta iken yaptklarnn] ruh sonular olarak grlebilir. Ar prangalar, ruhun [nceki] madd ilgilerine ve beden zevklerine mahkumiyetinin devam etmesinin bir semboldr... Bunlarn gereklemesinin imkansz hale geldii o gn bu prangalar ve zincirler, [yeniden dirilen] insan kiiliini (nefs) ycelik ve safiyet katna kmaktan alkoyar. Ardndan, bu ruh prangalar ruh atelere sebebiyet verir; nk kiinin beden zevklerine gl bir eilim duymas, onlara erimenin imkanszl ile birletiinde, ruh olarak, iddetli bir yanp tutuma [duygusu] oluturur: yakc alevin (cahm) anlam budur. [Gnahkar,] bu durumda, [arzulad eylerden] kopmann acsn ve yoksunluun boucu basksn boaznda hisseder: bu da boaza taklan yiyecek ifadesinin karldr. Ve sonunda, bu artlardan dolay, Allah'n nuru ile aydnlanmaktan ve kutsanm kiilerle bir arada olmaktan yoksun kalr: iddetli azap ifadesinin anlam budur. Ama [yine de] bilin ki [Kuran'n] bu ayetleri[nin] anlamnn [yukarda] sylediklerimden ibaret olduunu iddia ediyor deilim... 8 Bkz. 14:48'in ilk blm ve ilgili not 63 ile 20:105-107, not 90. 9 Bu, nceki/gemi peygamberlere, insanolunun din tecrbesindeki tarih devamlla ve dolaysyla Kuran'n yeni bir itikad getirmeyip yalnzca insann kendisi kadar eski bir din prensibin en son ve en kapsaml ifadesini temsil ettiine dair belki de ilk Kurn atftr: yani Allah katnda tek [hak] din, [insann] O'na tam teslimiyetidir (3:19) ve kim Allah'a teslimiyetten baka bir din ararsa, bu ondan asla kabul edilmeyecektir (3:85). 10 Arapa'nn kadim kullanmnda, korkun olaylarla geen bir gn, mecaz olarak ocuklarn salarnn beyazlat gn eklinde tanmlanrd. Kuran'da geen bu ifade de ayn kullanma dayanmaktadr. Onun mecaz karakteri aktr, nk Kuran retisine gre ocuklar susuz -yani, yaptklarndan dolay sorumsuz- saylr ve bu nedenle Hesap Gn'nn dehetinden ve azabndan uzak tutulurlar (Rz). 11 Lafzen, seninle birlikte olanlarn. Bu son pasajla, yeniden ilk ayetlerin ele ald temaya, yani gece vakti ibadet etmenin byk manev deerine dnlmektedir.
998

73. SURE

Gecenin ve gndzn lsn koyan Allah, sizin onu kmsemeyeceinizi12 bilir: ve bu sebeple O rahmetiyle size yaklar. O halde Kuran'n kolayca okuyabileceiniz kadarn okuyun. Allah, zaman zaman iinizde hastalar, Allah'n ltfunu aramak iin yola koyulanlar ve Allah yolunda savaa kanlar13 olacan bilir. yleyse ondan [yalnzca] kolayca okuyabileceiniz kadarn okuyun, namaznzda devaml ve dikkatli olun ve karlksz harcamada bulunun14 ve [bylece] Allah'a gzel bir bor verin: nk kendi adnza gzel ne i yaparsanz karln aynen Allah katnda grrsnz; evet, daha iyi ve daha zengin bir dl olarak. Ve [daima] Allah'n balaycln arayn: kukusuz Allah ok balaycdr, rahmet kaynadr!

12 Lafzen, saymayacanz, yani gece ibadetlerinizin uzunluunu. 13 Bu Allah yolunda savamaya yaplan atf, birok yorumcuyu, 20. ayetin tmnn Medine'de, yani surenin dier ksmlarndan yllar sonra nazil olduunu dnmeye yneltmitir: nk Allah yolunda savama (cihd) prensibi, Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicretinden sonra telaffuz edilmeye balanmt. Ancak bu faraziyenin hibir geerlii yoktur. Cihd'n ilk defa Medine dneminde emredildii tartmasz ise de zerinde durduumuz cmle aka gelecek zaman kipinde ifade edilmitir -savaacak olanlar (seyekn)- ve bu nedenle, bni Kesr'in iaret ettii gibi, gelecekte olacaklarn bir ngrs olarak anlalmaldr. Btn bunlarla birlikte yukardaki pasaj, kiinin kendini ibadete vakfetmesinde bile her trl arlktan kanmasnn gerekliliini vurgulamaktadr. 14 Zekt teriminin -ki bu, Kuran'daki ilk kullanldr- bir aklamas iin bkz. sure 2, not 34.
999

74. SURE

74. MDDESSR
Hz. Peygamber'e gelen ilk vahiyden -96. surenin (Alak) ilk be ayeti- sonra baka bir vahyin inmedii bir dnem yaand. Vahiydeki bu kopmann (fetratu'l-vahy) sresi tam olarak bilinmemektedir. Bu dnem asgar alt ay, azam yl srm olabilir. Bu sre, Hz. Peygamber iin derin bir znt dnemi oldu: vahyin kesilmesi, o'nu, Hira Da maarasnda yaad ilk tecrbenin (bkz. 96. surenin giri notu) neredeyse bir yanlsama (illusion) olduuna inandryordu. midini ve cesaretini tamamen yitirmemesinin tek sebebi, ei Hz. Hatice'nin verdii manev destek ve o'nun peygamberlik grevine duyduu tereddtsz inan oldu. Bu gei dneminin sonunda Hz. Peygamber, Melek Cebril'in bir suretini (vision) grd: gk ile yer arasnda oturmu bir ekilde. Hemen ardndan bu sure nazil oldu ve daha sonra Muhammed (s)'in kendi ifadesiyle, vahiy youn ve srekli bir hal ald (Buhr, Bedu'l-Vahy ve Kitabu't-Tefsr, ayrca Mslim). Bu surenin baz ayetlerinin daha sonraki bir tarihte nazil olduu muhtemel ise de, surenin tmnn Mekke dneminin ilk yllarna, yani Muhammed (s)'in tebliinin balang yllarna ait olduu tartmaszdr. Ancak ilk dneme ait ve ksa olmasna ramen bu sure, bir btn olarak Kuran'n iledii hemen hemen btn temel kavramlar ortaya koyar: Allah'n birlii ve benzersizlii, yeniden dirilme ve niha yarglama, lmden sonra hayat ve onunla ilgili btn mteabih tasvirler; insann zayfl ve Allah'a kesinlikle muhta oluu; bo gurura, byklenmeye ve bencillie kar zaaf; her insann kendi davran ve eylemlerinden bireysel olarak sorumlu oluu; cennet ve cehennemin keyf bir dl veya ceza deil de kiinin yeryzndeki hayatnn doal sonular olmas; btn sahih din tecrbelerin tarih devamll prensibi; ve sonraki vahiylerle gelitirilecek olan daha baka dnce ve kavramlar. 1 SEN EY [yalnzlna] brnm olan!1

2 Kalk ve uyar! 3 Rabbinin bykln ve yceliini an! 4 z-benliini temiz tut!2


1 Mddessir ifadesi (mtedessir'in ksaltlm biimi), [herhangi bir ey ile] rtnm veya [herhangi bir eye] sarnm olan kiiyi gsterir; ve btn dilbilimcilerin iaret ettii gibi, yukardaki isim-fiilin tretildii desera fiili, hem somut hem de soyut bir anlam tayabilir. Mfessirlerin byk ksm, Ey brnm olan ifadesini lafz, somut anlamyla alrlar ve bunun, Hz. Peygamber'in vahyin balamak zere olduunu hissettiinde kendisini bir yorgan veya battaniye ile rtmesi alkanlna iaret ettiini ileri srerler. Ancak Rz, bu hitabn, mecaz olarak Muhammed (s)'in peygamberlik grevi balamadan nceki iddetli yalnzlk isteini gstermek iin kullanlm olabileceini syler (kar. 96. surenin giri notu): ve bu, Rz'ye gre, o'na kalk ve uyar eklindeki bir sonraki ary da aklamaktadr -yani, imdi yalnzlndan vazge ve btn dnyann nne bir retici ve uyarc olarak k. 2 Lafzen, elbiselerini (siyb) temizle: ama hemen hemen btn klasik mfessirler, sevb isminin ve oulu olan siyb'n mecaz olarak elbisenin rtt eyi, yani kiinin bedenini veya daha geni anlamda onun kiiliini veya kalbini yahut hatta onun ruh durumunu ya da davran tarzn gsterdiine (Tcu'l-Ars) iaret etmilerdir. Bylece yukardaki
1000

74. SURE

5 Ve btn pisliklerden kan! 6 yilik yapmay kendine kazan arac klma,3 7 ama sabrla Rabbine ynel. 8 Ve [insanlar uyar ki], [yeniden dirili] sru flendii zaman, 9 o Gn, bir zdrap gn olacaktr, 10 rahatlama gn deil, [imdi] hakikati inkar edenler iin!4 11 BANA BIRAK yalnz yarattm5 o kii[yle urama]y, 12 kendisine geni imkanlar verdiim, 13 ve [sevginin] ahitleri olarak ocuklar, 14 ve hayatna
ayet ile ilgili yorumunda Zemaher, okuyucunun dikkatini ok bilinen deyimsel ifadelere, thiru's-siyb (lafzen, temiz elbiseler iinde olan) ve dnisu's-siyb (pis elbiseler iinde olan) deyimlerine eker ve onlarn, srasyla kusurlardan ve noksanlardan ber ve kusurlu-fsid ve aldatc-hin eklindeki mecaz anlamlarn vurgular. Rz, ayrca, [ilk] mfessirlerin ouna gre [bu ayetin] anlam, kalbini btn ktlklerden arndr eklindedir der ve kendisi de bu yoruma katlr. 3 Lafzen, bir kazan elde etmek iin iyilikte bulunmaktan kan. 4 Bu, kfir teriminin Kuran'da getii ilk yer olduundan (yukardaki sureden nce yalnzca 96. surenin ilk
be ayeti nazil olmutu), buradaki -ve dolaysyla Kuran'n tmndeki- kullanl, doal olarak, Muhammed (s)'in peygamberliinden nce Araplarn konumalarnda kullanld anlama dayanmaktadr. Yani kfir terimi, klasik dnem sonras birok Mslman alimin ve Kuran'n btn Batl mtercimlerinin yapt gibi, basite, Kuran'da ortaya konulan ve Hz. Peygamber'in retilerince gelitirilen temel ilkeleri ve hukuk sistemini reddeden eklinde zel ve snrl bir anlama sahip olan inansz veya inkarc terimleri ile zdeletirilemez; tersine, kfir terimi daha geni ve daha genel bir anlam tamaldr. Kfir isim-fiilinin (ve kfr masdar isminin) kk-fiilinin kefera, [herhangi bir eyi] rtt olduunu gznne alrsak kfir'in anlamn daha kolay kavrarz. 57:20'de topra ileyen kimseden, kfir (olumsuz bir anlam yklenmeden), rten kimse, yani ekilen tohumu toprak ile rten kimse olarak sz edilmitir. Ayn ekilde gecenin yeryzn karanlk ile kapladndan (kefera) bahsedilmitir.

Soyut anlamyla hem bu fiil, hem de ondan tretilen isimler, mevcut olan bir eyi gizleme veya doru olan bir eyi inkar etme anlamndadr. Bu nedenle, Kuran'daki kullanmnda topra ileyen anlamnda kullanld bir yer (57:20) dnda- kfir, kelimenin en geni ve derun anlamyla hakikati inkar eden [veya kabul etmeye yanamayan] kimseyi anlatr: bu inkarn, yce hakikatin -yani Allah'n varlnn- bilinmesiyle yahut ilah kelmda telaffuz edilen bir doktrin veya sistemle, yahut gereklii aikar olan ahlak bir nermeyle, ya da grd yardmlar itiraf ve dolaysyla teekkr etme ile ilgili olup olmad nemli deildir. (Bilinli bir niyeti gsteren ellezne kefer ifadesi konusunda bkz. sure 2, not 6.) 5 Yahut: bir tek Benim yarattm ... Yukardaki cmle her iki ekilde de anlalabilir. Bu iki anlam, tek (vahd) ifadesinin Allah'a -ve bylece Yaratc olarak O'nun esizliinin vurgulanmasna- yahut yaratma eyleminin zel nesnesi olan, hayatn tam bir yalnzlk iinde balayp bitiren insana ynelik olmasna gre deiir (kar. 6:94 ve 19:80 ve 95). Her iki durumda da insann Allah'a kanlmaz bamll gereine dikkatimiz ekilmektedir. Bunun dnda, zerinde durduumuz ifade, daha ileri bir anlam tamaktadr: Benim kendisinin Yaratcs ve Rabbi olduumu unutan insana ne yaplacana karar vermeyi yalnz Bana brak -bylece, hakikati inkar edenlere kar beer cezalandrma yolu yasaklanm olmaktadr.
1001

74. SURE

geni bir ufuk atm:6 15 buna ramen o, hl ihtirasla verdiimden daha fazlasn istiyor! 16 Evet, o, kendini ayetlerimize kar bilerek, inatla artlandrmtr;7 17 [bu nedenle] onu ac veren etin bir yokua sreceim!8 18 Baknz, [mesajlarmz hakikati inkara artlanm olan birine aktarldnda, onlar nasl rteceini] dnr ve (onu) hesaplar, 19 kendini de mahveder9 byle hesaplar yaparak: 20 evet, o kendini mahveder byle hesaplarla! 21 Ve sonra [yeni dayanaklar bulmak iin evresine] bakar, 22 sonra kalarn atarak dik dik szer,10 23 sonunda [mesajlarmza] srtn dner ve kstaha bbrlenir,11 24 ve: Bu, [eski zamanlardan] intikal eden byleyici bir szdr!12 25 Bu, lml beer sznden baka bir ey deildir! der.
6 Lafzen, [her eyi] kendisi iin [genie] yaydm -yani, teki canllara verilenden ok daha fazla g ve yetenek verdiim. 7 Lafzen, o, inat kesildi (kne). Anede fiilinden tretilen and ismi, doru olan bir eyi, doruluunu bildii halde reddeden veya kar kan kimseyi gsterir (Lisnu'l-Arab). nsann muhaliflii ve inatl unsuru, kne yardmc fiilinin kullanlmas ile yanstlmaktadr. Kne fiili, gemi zaman kipinde olmasna ramen, burada srekli olarak tekrarlanan bir olguya iaret etmektedir. Bu nedenle, gemi zaman kalb iinde ifade edilen 18-25. ayetlerin geni zaman olarak evrilmeleri gerektii kanaatindeyim. 8 Sad (lafzen, yukar kmak veya yoku trmanmak) terimi urhikuh (onu dayanmas iin zorlayacam/sreceim) fiili ile birlikte kullanldnda ar derecede zor, ac veren veya skntl bir ii anlatr. Yukardaki balamda, insann bu dnyada manev/ahlak ve ruh hakikatleri Allah'n mesajlarn bilinli olarak ihmal etmesinin kanlmaz sonucu olan ve onun teki dnyadaki ruh gelimesini engelleyecek olan ftr safvetin kaybna -ve dolaysyla, bireysel ve sosyal bunalmlara- bir iarettir. 9 Kutile ifadesi, lafzen, ldrld yahut bir beddua olarak ldrlse anlamna gelir. Bu ifadenin lafz evirisi -ister bir durum tasviri, isterse temenn olarak alnsn- burada anlamsz olurdu. Bu nedenle birok mfessir (ki Taber de onlardan biridir) onu, Allah'n rahmetinden kovulmu olmak, (luine) yani, kendi fiili veya davran yznden ruhsal olarak ldrlm olmak eklinde anlarlar. Benim, kendini mahveder eklindeki evirimin nedeni budur. 10 Yani, duygusal olarak etkilenir, nk delillerinin zayf olduuna dair kalbinde bir phe vardr (Rz). 11 Bkz. 96:6-7. 12 Genellikle by veya sihirbazlk anlamna gelen sihr terimi, ncelikle bir eyi uygun [yahut tabii] durumundan karp baka bir duruma dntrmeyi ifade eder. Bu nedenle, ou zaman, olaand, gzboyayc by yoluyla meydana getirilen cazibeyi veya etkiyi anlatr (Tcu'l-Ars). Olumsuz anlamyla -hakikati inkar edenlerin ilah mesaj tanmlamak iin kullandklar gibi- ayn zamanda bilerek saptrma yahut yanltma anlamlarna da gelir.
1002

74. SURE

26 [Bu nedenle,] onu [teki dnyada] cehennem ateine sokacam!13 27 Cehennem ateinin ne olduunu hi dndn m? 28 O ne yaatr, ne de [lme] terk eder, 29 lml insana [niha hakikati] gsterir.14 30 Onun zerinde ondokuz [g] vardr.1531 nk yalnzca melek gleri [cehennem] ateinin gzcleri16 kldk; ve onlarn saysn hakikati inkara
13 Bu sekar (cehennem atei) teriminin, tartmasz olarak ilk kullanldr. Bu terim, insann bu dnyada gnah ilemek ve ruhsal hakikatlere kr ve sar kalmak suretiyle teki dnyada bana at azap kavramna (kar. sure 15, not 33) Kuran'da verilen yedi mecaz isimden birisidir. Bunun ve insann teki dnyadaki durumuna ve akibetine ilikin teki btn Kurn tasvirlerin mecaz karakteri, hem sonraki ayette hem de 28. ayet ve devamnda aka dile getirilmektedir. 14 Mfessirlerin byk ksm yukardaki vecz ifadeyi insann grntsnn deitirilmesi yahut insan derisinin kavrulmas anlamnda yorumlamlardr. Oysa benim tercih ettiim eviri, lha fiilinin -grnd, k sat yahut grnr oldu- birincil anlamna dayanmaktadr. Bu nedenle, levvh isim-fiilinin bata gelen anlam, [bir eyi] grnr klandr. Yukardaki balamda, gnahkarn hakikati gecikmi olarak kabul etmesiyle ve ayn zamanda kendi tabiatna, gemiteki zaaflarna ve bilerek yapt hatalarna pimanlkla bakmasyla ve kendisini bekleyen azaba kar kendi sorumluluunu fark etmesi ile ilgilidir: ki bu da, ne bir hayat ne de lm durumudur (kar. 87:12-13). 15 Klasik mfessirlerin ou, ondokuzun, cehennemin bekiliini veya muhafzln yapan melekler
olduu grn paylatklar halde Rz, burada insann kendi iindeki madd, zihn ve duygusal glere iaret edildii grndedir: insan potansiyel olarak teki yaratklarn stne karan, ama yanl kullanldklarnda onun btn kiiliinde yozlamaya ve bu nedenle teki dnyada iddetli bir azaba yol aan gler. Rz'ye gre filozoflar (erbbu'l-hikmeh), bu gleri veya melekeleri, ncelikle, hayvan -ve dolaysyla insan- bedeninin yedi organik fonksiyonu ile (cazibe, ballk, zararl yabanc maddelerin dar atlmas, yararl yabanc maddelerin ieri alnmas, besinlerin hazmedilmesi, byme ve reme); ikinci olarak da be dsal yahut fiziksel duyu ile (grme, iitme, dokunma, koklama ve tatma) zdeletirirler. nc olarak bni Sn -ki Rz'nin ok gvendii biridir- tarafndan, (1) soyutlanm duyusal imgeleri alglama, (2) dnceleri bilinli ekilde alglama, (3) duyusal imgeleri hatrlama, (4) bilinli kavraylar hatrlama ve (5) duyusal imgeler ile daha yksek kavraylar uyumlu hale getirme yetenei olarak tanmlanan be isel yahut zihn (intellectual) duyu ile ve son olarak bir de hem dsal hem de isel duyu kategorilerinden kaynaklanan, isteme yahut nefret etme (srasyla korku yahut fke) duygular ile e tutarlar. Bylece insann ruhsal akibeti zerinde belirleyici olan glerin veya melekelerin toplamn ondokuza karrlar.

Toplu olarak ele alndklarnda, insana kavramsal dnme yetenei kazandran ve onu bu konuda meleklerin bile stne karanlar bu glerdir (kar. 2:30 ve devam ile bunlara ait dipnotlar; ayrca bkz. aadaki not). 16 nsan, bilinli alglama ve kavramsal dnme yetenekleri sayesinde iyi ile kty ayrd etme bilgisine sahip olduundan ve bylece byk ruh stnlklere kavutuundan, bu gler burada melek gler olarak tanmlanmtr (lafzen, melekler -bu ifade, melek teriminin Kuran'n vahiy tarihinde ilk kullanld yerdir). Dier taraftan, bu melek glerin
1003

74. SURE

artlanm olanlar iin bir snama (arac) yaptk;17 ki bylece daha nce vahye muhatab olanlar [bu ilah kelmn doruluuna] kan olsunlar;18 ve [ona] iman etmi olanlarn imanlar daha da glensin; ve gemi vahiylere muhatab olanlar ile [bu vahye] iman edenler btn phelerden kurtulsunlar; ve kalplerinde hastalk olanlar19 ile hakikati tamamen reddedenler: [Sizin] Allah[nz] bu temsl ile ne demek istiyor? 20 diye sorsunlar. Bylece Allah, [yoldan kmak] isteyeni saptrr, [doruya ulamak] isteyeni ise doru yola ulatrr.21 Ve Rabbinin glerini Kendisinden baka kimse bilemez: btn bunlar22 lml insan iin yalnzca bir uyardr.
gzard edilmesi veya kastl olarak kt kullanlmas, insann btn gnahlarnn ve dolaysyla teki dnyada ekecei azabn temelinde yer aldndan, szkonusu gler, nceki ayetteki onun zerinde ifadesini tamamlayc olarak, [cehennem] ateinin gzcleri (ashb ) eklinde anlmlardr. 17 Bu, pasajn mteabih karakterine ak bir iarettir, ki hakikati inkara artlanm olanlar onu byle kabul etmezler ve bu sebeple gerek anlamn kavrayamazlar. Kuran'n mellifi olarak grdkleri Muhammed (s)'i szde belli bir sayy vurgulamaya sevk eden sebepler zerinde speklasyonlar yaparak tebhi, temsli lafz anlamnda alrlar, bylece onun zn btnyle gzden karrlar. 18 Yani, yukardaki tebhi doru anlayarak Kuran'n btn itikad konulara akln kavrayabilecei ekildeki yaklamn deerlendirebilme ve anlayabilme yetenei kazanmak suretiyle. Daha nce vahye muhatab olanlara yaplan atf, insann din tecrbesindeki devamllk prensibini ortaya koyan ilk ifadedir. 19 Yani, bu rnekte, doru ile yanl arasnda ayrm yapma yeteneine sahip olmalarna ramen inaszla eilim duyan yarm-gnlller. 20 Kar. 2:26'daki ayn ifade ve ilgili not 18. Bu her iki pasajdaki parantez ii sizin kelimesi, bu soruyu soranlarn inkarclar olduu gereini yanstmak iin zorunlu grlmtr. 21 Yahut: Allah dilediini saptrr ve dilediini doru yola ulatrr (bkz. sure 14, not 4). Bir rnek-olay (mesel) olarak zikredilen yukardaki pasajn mteabih niteliinin vurgulanmas, 2:26'daki ile ayn maksada sahip grnmektedir: yani, Kuran'n izleyicilerini, onun ahirete ilikin tasvirlerine lafz bir anlam yklemekten kandrmak -bu pasajn son cmlesinde mkemmel bir ekilde ifade edilen bir ama: Btn bunlar lml insan iin yalnzca bir uyardr. (Ayrca bkz. sonraki not.) 22 Lafzen, o veya bunlar -verilecek karlk hiye ahs zamirinin tekil yahut oul bir eye iaret etmesine gre deiir. Tekil olarak alnmas halinde, cehennem atei anlamndaki bir diil (mennes) isim olan sekar'a iaret eder (Taber, Zemaher, Beav, bni Kesr) -oul olarak alnmas halinde ise, Rz'nin bu mteabihat ile ilgili olan [Kuran] ayetleri (hzihi'l-mtebiht) eklinde tanmlad eyi gsterir: bu nedenledir ki hiye zamirine btn bunlar eklinde bileik bir karlk verdim.
1004

74. SURE

32 EVET, hilali dn!23 33 Geip gitmekte olan geceyi dn, 34 ve aaran sabah! 35 phe yok ki bu [cehennem atei] gerekten byk [bir uyar]dr 36 lml insan iin bir uyar 37 ne kmay veya geride kalmay seen her biriniz iin!24 38 [Hesap Gn] her insan, yapm olduu btn [kt] fiiller iin rehin olarak tutulacaktr; 39 yalnz drstl ve erdemli olmay baaranlar25 hari: 40 onlar [cennet] bahelerinde [oturarak] soracaklar 41 gnahkarlara: 42 Sizi bu cehennem ateine srkleyen nedir? 43 Berikiler Biz diyecekler, ne namaz klanlardan idik,26 44 ne de yoksullar doyururduk; 45 ve kendilerini gnaha kaptran [dier] gnahkarlar ile birlikte gnaha dalmtk; 46 ve Hesap Gn'n yalanlamtk, 47 [lm ile] her ey ak seik ortaya kncaya kadar. 48 Ve bylece, onlar iin efaat edecek olanlarn hi birinin27 (zerre kadar) faydas olmaz. 49 O HALDE, onlara ne oluyor ki28 btn tlerden yz eviriyorlar, 50 adeta korkuya kaplm merkepler gibiler, 51 aslanlardan rkp kaan.
23 Bu ayet, ve yemin edatnn, kendisinden sonra belirtilen geree ya da gerein kantna arlk kazandrmak iin -tankla arda olduu zere- (Allah'a andolsun! ifadesinde olduu lde) yemin kadar ar ve gl bir iddia ve isbat manas ifade edecek surette ilk kullanld yerdir: bu nedenle onu burada ve baka yerlerde dn eklinde evirdim. Bu rnekte bylece vurgulanan hakikat, hilalin deien evreleri ve gece ile gndzn yer deitirmeleri nasl ki Allah'n koyduu tabiat kanunlarnn bir sonucu ise gnahkarn teki dnyada ekecei azabn da, ayn ekilde, bu dnyada yapt ktlklerin tabii bir sonucu olduu hakikatidir. (Ayrca bkz. 2:7, not 7.) 24 Lafzen, ... seen herhangi biriniz iin -yani, kiinin ilah ary izlemeyi mi, yoksa reddetmeyi mi setii nemli deildir: gerek mminlerin bile bazan gnaha bulaabileceklerine ve bu nedenle uyarlmalar gerektiine iaret. 25 Lafzen, sa tarafta olanlar [yahut sa taraftaki insanlar] (ashbe'l-yemn): yemn'in drst ve erdemli veya drstlk ve erdemlilik ve sonuta kutsanm olma eklindeki mecaz anlamna dayanan bir ifade. Bu ayet, bu deyimin Kuran'da ilk kullanld yer olup hayattaki davran tarzlarnn, kendilerine, ileyebilecekleri her trl gnahtan dolay Allah'n balaycln kazandrm olduu btn mminleri kapsar. 26 Bu ilk dnem suresi nazil olduu srada namazn (salt) mminlere henz farz klnmam olmasndan dolay, bu terimin, yukardaki balamda en geni anlamnda, yani Allah'a bilinli kulluk anlamnda kullanldn syleyebiliriz. 27 Lafzen, efaatilerin efaati -yani, onlara Allah katnda efaat edecek hi kimse bulunmayacaktr. En yanl anlalan slam kavramlardan biri olan efaat konusunda bkz. 10:3 -O'nun izni olmadan O'nun nezdinde efaat edecek kimse yoktur- ve ilgili not 7. 28 Yani, hakikate kulak vermeyi reddeden bu kadar ok insana.
1005

74. SURE

52 Evet, hepsi kendilerine alm, aklanm vahiyler verilmesi gerektiini iddia ederler!29 53 Asla, onlar teki dnya[ya inanmazlar ve on]dan korkmazlar. 54 Aslnda bu bir ttr; 55 ve dileyen herkes ondan ders alabilir. 56 Ama o [teki dnyaya inanmaya]nlar, Allah dilemedike30 ondan ders almazlar: nk O, Allah'a kar sorumluluk bilincinin ve mafiretin Kaynadr.

29 Lafzen, onlarn her biri kendilerine ak seik metinler verilmesini isterler, yahut alm sahifeler (yani, herkesin anlamasna ak): kar. 2:118 -Allah neden bizimle konumaz ve neden bize [mucizev] bir iaret gstermez? -yani, dorudan doruya, bir peygamberin aracl olmakszn. Bu ayet, Kuran'n ok sk bavurduu, bbrlenmenin yahut bo gururun ilk tasvridir. 30 Yani, Allah rahmetiyle onlar -kendi ilerinden gelerek- doru seimde bulunabilmeleri iin kalplerini ve zihinlerini hakikati kabule ak klmadka. (Ayrca bkz. 81:28-29, not 11 ve 14:4, not 4.)
1006

75. SURE

75. KIYAMET
Mekke dneminin ilk eyreinde nazil olan bu sure, hemen hemen tamamiyle (16-19. ayetlerden oluan ara pasaj hari) geleneksel balnn da yanstt yeniden dirilme kavramna tahsis edilmitir. 1 KIYAMET Gn'n tankla arrm!1 2 nsan vicdannn knayan sesini2

tankla arrm! 3 nsan, [onu tekrar diriltip] kemiklerini yeniden bir araya getiremeyeceimizi mi sanyor? 4 Hayr, kesinlikle! Onu parmak ularna kadar yeniden var etmeye kdiriz! 5 Ama yine de insan, nne serilmi olan eyi inkara kalkr, 6 ve [istihz ile] sorar: u Kyamet Gn ne zaman gelecekmi? 7 Ama [o Gn,] gzler korku ile aldnda, 8 ve ay karanla gmldnde, 9 ve gne ile ay bir araya getirildiinde,3 10 o Gn insan haykracak: (Eyvah!) Nereye kaaym? 11 Hayr! Bir snak yok [senin iin, ey insan]! 12 O Gn btn yollarn var yeri, Rabbinin kat olacak! 13 O Gn insana, yapt ve yapmad her ey4 bildirilecek: 14 hayr, aslnda insan, kendi aleyhine ahitlik yapacak, 15 mazeretler bulup kendi (yaptklar)n gizlemeye alsa bile.5 16 [VAHYN szlerini tekrarlarken] dilini hzla oynatp durma:6 17 nk onu
1 Onu tankla ararak, yani Kyamet Gn'nden sanki meydana gelmi gibi sz ederek, yukardaki ifade, o gnn gelip atacann kesinliini bildirmeyi amalamaktadr. 2 Lafzen, [kendi-kendini] knayan nefsi: yani, insann kendi kusurlarnn ve eksikliklerinin farknda oluunu. 3 Yani, ikisinin de klarn kaybetmesi, yahut ayn gnee arpmas durumunda. 4 Lafzen, insann nne koyduu ve arkasnda brakt, yani yapt veya ihmal ettii iyi ve kt her ey (Zemaher). 5 Kar. 24:24, 36:65 yahut 41:20-22. 6 Lafzen, Onu hzla sylemek iin dilini oynatp durma -buradaki zamir, vahyin szlerine iaret etmektedir. Bu ara pasaj (16-19. ayetleri) doru anlamak iin, 20:114'deki ilgili pasaj ve buna ait 101. not ile birlikte okumak gerekir. Bu her iki pasaj da ilk bakta vahyin nazil olduu srada vahyedilen szleri tekrarlamad takdirde onlar unutabileceinden korktuu rivayet edilen Hz. Peygamber'e hitab etmektedir. Ama her ikisi, ayn zamanda daha geni bir ierie de sahiptir, nk Kuran' okuyan, dinleyen veya inceleyen her mmini ilgilendirmektedir. 20:114'de, Kuran'n tek tek ayetlerinden veya ifadelerinden aceleyle -ve bu nedenle hatal olabilecek- sonular karmamamz emredilmitir, nk Kuran mesajnn ancak tm ile incelenmesi halinde onun hakknda doru bir anlay sahibi olabiliriz. Dier
1007

75. SURE

[senin kalbine] yerletirmek ve [gerektiinde] okutturmak Bizim iimizdir.7 18 Bylece, onu telaffuz ettiimiz zaman, kelimelerini [btn zihnini vererek] takip et:8 19 sonra onun anlamn aklamak da Bize der:9 20 [OUNUZ] bu geici hayat seviyorsunuz, 21 ama teki dnyay [ve Hesap Gn'n] hi dnmyorsunuz! 22 Baz yzler o Gn mutlulukla parlayacak, 23 Rablerine bakarken; 24 ve o Gn baz yzler mitsizlikle kararacak, 25 atrdatan bir felaketin balarna gelmek zere olduunu bilerek. 26 NE ZAMAN K, [son nefes len birinin] boazna gelip dmlenir, 27 ve insanlar: [onu kurtaracak] bir hekim yok mu? 10 diye sorarlar; 28 kendisi de bilir ki bu ayrlma vaktidir, 29 ve lm sanclar ile rlmektedir:11 30 ite o zaman gidiinin Rabbine doru olduunu hisseder!12 31 [Artk son pimanlk fayda etmez:13] nk [yaad srece] hakikati kabul
taraftan bu pasaj, her kelimenin ve ifadenin anlamn en kapsayc ekilde dnebilmek ve mekanik bir tekrarlamadan fark olmayan, daha da nemlisi, onu okuyan, anlatan veya dinleyen kiiyi, Kuran'n mesajn anlamadan -ve hatta yeterince nem vermeden- sadece dilinin ses gzellii ile tatmin olmaya sevk eden bir tr acelecilie mani olmak iin ilah kelmn yavaa ve ar ar hazmedilerek okunmas ihtiyacn vurgulamaktadr. 7 Yani, Sana onu hatrlatmak ve onun zihin ve kalp ile okunmasn salamak Bize der. nceki notta iaret edildii gibi, Kuran, ancak dnerek, sanki blnmez bir btnm gibi okunmas halinde (doru) anlalabilir, yoksa sadece ahlak ilkeler, kssalar ve blk-prk kurallar kolleksiyonu olarak deil. 8 Lafzen, onun okunuunu takip et, yani kelimelerde dile gelen mesajn. Kuran' vahyeden ve insana onu anlama yetenei baheden g Allah olduundan, onun okunuunu da Kendisine izafe etmektedir. 9 Yani, Kuran gerektii gibi okunursa (bkz. yukardaki 7. not), -Muhammed Abduh tarafndan vurguland gibi- kendisinin en iyi tefsiri olur. 10 Lafzen, Kimdir bir hekim [yahut bir efsuncu]? Benzer bir ifade, 28:71 ve 72'de geer. 11 Lafzen, ayaklar ayaklara dolamakta -yaanmakta olan hayatn... mrn son demiyle birlemesinden doan sknty gsteren deyimsel bir ifade (Lane IV, 1471, hem Kms'dan hem de Tcu'l-Ars'dan naklen). Zemaher tarafndan iaret edildii gibi, sk (lafzen, baldr), ou zaman mecaz olarak zorluk, sknt veya iddet (iddeh) anlamlarnda kullanlr; mehur kmeti'l-harbu ale's-sk sava iddetle balad ifadesi, bunun bir rneidir (Tcu'l-Ars). 12 Lafzen, srklenme Rabbine doru olacaktr, yani ge kalnm bir pimanlkla (bkz. mteakip ayet). Yukarda o zaman olarak evrilen ifade, lafzen, o gn eklindedir; ama yevm terimi, ou zaman deyim olarak, sresi ne olursa olsun zaman anlamnda kullanlr. 13 Ayetin devamn doru olarak anlamak iin gerekli olan bu parantez ii ifade, yukardaki
1008

75. SURE

etmedi ve [aydnla kavumak iin] namaz klmad; 32 tam tersine, hakikati yalanlad ve [ondan] uzaklat, 33 ve sonra bbrlenerek geldii yere14 dnd. 34 [Ama ey insan, akibetin geliyor her dakika] yaknna, daha da yaknna, 35 yaknna, daha da yaknna! 36 NSAN, babo braklacan ve diledii gibi hareket edebileceini mi sanr?15 37 O, bir zamanlar [sadece] aktlan bir meni damlas deil miydi, 38 ve sonra dllenmi hcre; bu safhada Allah [onu] yaratm ve olmas gerektii gibi ekil vermiti,16 39 ve ondan iki cinsi, erkei ve diiyi var etmiti? 40 yleyse, Allah, ly hayata yeniden dndremez mi?

pasaj ile ak bir balant tayan 4:17-18'e dayanmaktadr. 14 Lafzen, toplumuna: yani, sosyal evresinin maddeciliinden kaynaklanan, insann kendi-kendine yeterli olduu ve bu nedenle ilah bir rehberlie ihtiya duymad eklindeki kstaha inanca (kar. 96:6). 15 Yani, yaptklarndan dolay ahlaken sorumlu tutulmadan. 16 Sevv'nn bu evirisi iin bkz. 87:2, not 1 ve 91:7, not 5. Allah'n insan bir kan phts haline geldikten sonra yarattnn vurgulanmas, (balangta) basit bir organizmay ruh ile donatmasnn mecaz bir ifadesidir.
1009

76. SURE

76. NSAN
Bu surenin -ilk ayetinde geen bir kelimeden dolay Dehr (Zaman veya Sonsuz Zaman) olarak da anlmaktadr- Mekke dnemine mi, yoksa Medine dnemine mi ait olduu konusunda ilk mfessirlerin grleri farkllk arzetmektedir. kinci kuak otoritelerin byk ksm -Mchid, Katde, Hasan Basr ve krime dahil (tm de Beav tarafndan nakledilmitir)- bu surenin Medine'de nazil olduu grn benimsemilerdir.

1 NSAN[n tarih sahnesinde grnmesin]den nceki dnem, sonsuz bir zaman kesitinden ibaret [deil] midir;1 insann henz dikkate deer bir varlk olmad2 [bir zaman kesiti]? 2 phesiz, [sonraki hayatnda] denemek iin insan katk bir sperm damlasndan3 yaratan Biziz: Biz, onu iitme ve grme (duyular) ile donatlm bir varlk kldk. 3 Gerek u ki, Biz ona yolu-yntemi gsterdik:4 kredici, ya da nankr [olmas artk kendisine kalmtr]. 4 [imdi] bakn, Biz hakikati inkar edenler5 iin zincirler, halkalar ve yakc bir ate6 hazrladk; 5 [halbuki] gerek erdem sahipleri, ho kokulu iekler ile tatlandrlm bir fincandan7 ierler: 6 bir [kutlu] kaynak ki Allah'n kullar ondan
1 Btn klasik mfessirlere gre bu ifade, gerekten son derece uzun [yahut sonsuz/snrsz] bir zaman kesitinden ibarettir anlamna gelmektedir. -Buradaki hel soru edat kad edatnn ifade ettii olumlu anlamda kullanlmtr. Ama deil ifadesini parantez iinde eklemek suretiyle ayn [olumlu] anlam kazandrlabilir. 2 Lafzen, zikre deer veya zikredilen -yani, faraz bir kavram olarak bile mevcut olmad. Bu ifadenin amac -herhangi bir Yce Varl deil de- insan hayatn merkezi ve niha gereklii olarak alan kfr ifade edici insan-merkezci (anthropocentric) dnyagrnn reddedilmesidir. 3 Zmnen, bir dii yumurtaya: kar. 86:6-7. 4 Yani, Allah insan yalnzca iitme ve grme (duyular), yani akl ve doruyu yanltan, iyiyi ktden ayrd etme igdsel yetenei (kar. 90:10) ile donatm deildir; ama ayn zamanda peygamberlere indirilen vahiy yoluyla onu fiilen de doruya yneltmektedir. 5 Hakikati inkar etmek (kfr), bu balamda, insann hem ftratnda mevcut olan Allah'n varln tanma yeteneini (kar. 7:172 ve ilgili not 139) bask altna almas, hem de sahip olduu, iyiyi ve kty igdsel olarak kavrama yetisini gzard etmesi anlamna gelir. 6 Yani, mitsizlik atei. Gnahkarlarn kendi ihtiraslarna ve btl deerlere krcesine teslim olmalarnn ve bylece ruhlarn kleletirmelerinin rn olan bu zincirler ve halkalar mecaz iin bkz. sure 34, not 44; ayrca bkz. teki dnyadaki azap ile ilgili bu temsl konusunda Rz'nin ayrntl yorumlar (73:12-13, not 7'de nakledilmitir). 7 Lisnu'l-Arab, kfr'un ncelikli anlam olarak zmn iek amadan nceki anak (kimm)n zikreder. teki lugatilere (mesela Tcu'l-Ars) gre, kfr, herhangi bir iein anakn gsterir. Cevher, onu bir hurma aac dal olarak tanmlar. Bu nedenle,
1010

76. SURE

ierler, suyu bol bol akan8 (o kaynaktan). 7 [Gerek erdem sahipleri] onlar[dr ki,] szlerini9 yerine getirirler ve iddeti yaylp genileyen bir Gn'n korkusunu duyarlar. 8 Ve kendi istekleri ne kadar ok olursa olsun,10 muhtalara, yetimlere ve esirlere11 yedirirler, 9 [ve kendikendilerine konuurlar:] Biz sizi yalnz Allah rzas iin doyuruyoruz: sizden ne bir karlk, ne de bir teekkr bekliyoruz: 10 dorusu, sknt ve dehet dolu bir Gn'de Rabbimize (vereceimiz) hesabn korkusunu duyuyoruz! 12 11 Ve bu yzden Allah onlar o Gn'n dehetinden koruyacak, aydnlk ve sevin verecektir, 12 ve onlar skntlara kar sabrettikleri iin [kutlu bir] bahe ve ipek[ten giysiler] ile13 dllendirecektir. 13 Orada sedirlere uzanacaklar ve ne [yakc bir] gne, ne de iddetli bir souk grmeyecekler, 14 nk o [bahe]nin [kutlu] glgeleri balarn rtecek14 ve meyve salkmlar kolayca alnacak ekilde15 (yere doru) sarktlacaktr. 15 Onlar gmten kaplar ve kristal[e benzeyen] kadehlerle karlanacaklar 16 kristal benzeri, [ama] gmten- ve hacimlerini yalnz kendileri tesbit edecek.16 17 Ve [cennette] kendilerine zencefille tatlandrlm bir fincan iecek verilecek,
kfr'un -kfuru deil- yukardaki balamda sahip olduu anlam byledir: sembolik ilah bilgi ieceinin son derece tatl, ho kokusuna bir iaret (kar. 83:25-28 ve ilgili notlar 8 ve 9). 8 Lafzen, akttklar [veya akmasna izin verdikleri]; yani, her zaman emirleri altnda bulundurduklar. 9 Yani, inanlarndan kaynaklanan ruhsal ve sosyal ykmllklerini. 10 Yahut: 2:177'de olduu gibi, kendileri onu ne kadar ok isterlerse istesinler [yani, ne kadar ihtiya duyarlarsa duysunlar]: kar. ayrca 90:14-16. Yedirmek kavram, bu balamda hem madd, hem manev her trl yardm ve destei kapsar. 11 Esr terimi, ya lafz olarak (rn. tutuklu) yahut mecaz olarak (aresiz artlarn esiri anlamnda) mahkum olan herkesi gsterir; bu anlamda Hz. Peygamber unlar sylemitir: Sizin borlunuz, sizin esirinizdir; o halde esirinize gzel davrann (Zemaher, Rz ve dierleri). Yardma muhta olan ve bu sebeple u veya bu anlamda esir olan herkese kar gzel davranma emri, ayn lde hem mminleri hem de mmin olmayanlar kapsar (Taber, Zemaher) ve insann hizmetinde olan hayvanlar da iine alr. 12 Lafzen, Rabbimizden korkarz. 13 Bu temsl iin bkz. 18:31, not 41'in ilk yars. 14 Glgeler (zill) teriminin temsl anlam iin bkz. 4:57, not 74. Belirtmek gerekir ki, glgenin varl, n varln gerektirir (Cevher); bu da cennet kavramnn tad vasflardan biridir. 15 Lafzen, btn eiklii ile. 16 Yani, istedikleri kadarndan yararlanacaklar.
1011

76. SURE

18 oradaki Selsebil17 isimli bir kaynak[tan]. 19 Ve onlar lmsz genlikler bekleyecek:18 grdn zaman salm inciler sanacan [genlikler]; 20 ve [nereye] baksan, [yalnz] kutsanmlk ve akn bir dzen greceksin. 21 O [kutsanm kimse]lerin zerinde yeil ipekten ve atlastan giysiler olacak: onlar gm bilezikler ile sslenecekler.19 Ve Rableri onlara en temiz ieceklerden ikram edecek.20 22 [Ve onlara:] Bunlar sizin dllerinizdir, nk [hayatta iken] yaptnz iler [Allah'n] rzasn kazanmtr! [denilecek.] 23 GEREK U K, [ey iman eden,] bu Kuran' sana safha safha indiren21 Biziz, gerek bir armaan (olarak!) 24 yleyse Rabbinin hkmn sabrla bekle22 ve onlardan hibir gnahkara veya nankre uyma; 25 Rabbinin ismini23 sabah akam an 26 ve gecenin bir ksmnda,24 O'nun nnde secde et ve uzun geceler boyu O'nun snrsz ann ycelt.25
17 Ali b. Eb Tlib, bileik bir deyim olan selsebl kelimesini -Zemaher ve Rz tarafndan nakledildiine gre- sel seblen (yolu sor/iste [veya ara]) eklinde iki bileenine ayrarak aklamtr: yani, yararl iler yapmak suretiyle cennete giden yolu ara. Bu yorum, Zemaher tarafndan fazla benimsenmemekle birlikte, bana gre ikna edicidir; nk kiinin bu dnyadaki olumlu tavrlarnn bir ruhsal sonucu olarak cennet kavramnn temsl karakterine iaret etmektedir. Cennetin gzelliklerinin madd nitelikte olmay, tanmlarnn eitliliinden de anlalmaktadr -17. ayetteki zencefil katlm bir fincan ve 5. ayetteki ho kokulu iekler ile tatlandrlm, yahut 43:71'deki onlar altndan yaplm tepsiler ve kadehler ile karlanacaklardr ve bu surenin 15-16. ayetlerindeki gmten kaplar ve kristal[e benzeyen] kadehler ... kristal -benzeri, [ama] gmten... ve benzeri baz ayetler. 18 Bkz. 56:17-18, not 6. 19 Bkz. 18:31 (altn bileziklerin anld ayet) ve ilgili not 41. 20 Allah'n bizzat Kendisi, onlarn benliini btn kskanlklardan, fkeden, nefretten ve tahribata yol aan her eyden ve insan tabiatnda mevcut olan her trl ktlkten arndrmak (bni Kesr, Ali b. Eb Tlib'den naklen) ve onlara Kendi Nuru'ndan iirmek suretiyle (Rz) ruhsal susuzluklarn giderecektir. 21 Kuran vahyinin tedrclii, nezzeln fiil kalbnda ifadesini bulmaktadr. 22 Bu, daha nce, drst ve erdemlilerin nimetler ile, ktlerin ise azap ile karlaaca teki dnyaya yaplan atf ile balantldr. 23 Yani, O'nun yaratclnda tezahr eden sfatlarn -nk insan akl, yalnzca O'nun varln ve bu sfatlarn tezahrlerini kavrayabilir, ama O'nun Zat'nn nasl olduunu asla kavrayamaz (Rz). 24 Yani, uyandn her an. 25 Yani, ne zaman mutsuzluk seni bunaltr ve etrafndaki her ey karanlk grnrse.
1012

76. SURE

27 Bakn, [Allah' umursamayan] u adamlar bu gelip geici dnyay severler, ama zdrap dolu bir Gn [dnmeyi] ihmal ederler. 28 [Kendi-kendilerine itiraf etmezler ki] onlar yaratan ve kiiliklerini salamlatran26 Biziz ve dilersek onlar baka hemcinsleriyle27 deitirebiliriz. 29 BTN bunlar bir uyardr: yleyse, dileyen Rabbine giden yolu bulabilir. 30 Ama Allah [size o yolu gstermeyi] dilemedike siz onu dileyemezsiniz:28 nk, bilin ki Allah her eyi grendir, hikmet Sahibidir. 31 Dileyeni29 rahmetine kabul eder; ama zalimler iin [teki dnyada] iddetli bir azap hazrlamtr.

26 Yani, bedenlerini ve zihinlerini bu gelip geici hayat sevme yetenei ile donatan. 27 Yani, onlarla ayn bedene ve akla sahip olan ama bu gleri daha iyi kullanacak olan baka insanlarla. 28 Bkz. 81:28-29, not 11. Baz mfessirlerin, bu iki ayet -ve ayn zamanda bu surenin 29-30. ayetleri- arasndaki eliki karsnda aknla dmelerinin sebebi, bu ayetlerin vecz kurgusudur ki benim bu evirimde akla kavutuuna kaniyim. Bu rnekte, zellikle yukardaki iki ayet ile bu surenin 3. ayeti arasnda ak bir balant bulunmaktadr: Biz ona yolu-yntemi gsterdik: kredici ya da nankr [olmas artk kendisine baldr]. (Kar. ayrca 74:56.) 29 Yahut: dilediini -bu her iki okuyu/anlamlandr da dilbilgisi bakmndan dorudur.
1013

77. SURE

77. MRSELAT
Adn ilk ayetinde geen mrselt (ki, Kuran'n tedrcen vahyine iaret eder) kelimesinden alan bu sure, kronolojik olarak, 104. sure (Hmeze) ile 50. sure (Kf) arasndaki bir zamana, yani hemen hemen Hz. Peygamber'in risalet grevini yklenmesinin drdnc ylna yerletirilebilir. 1 DN bu [mesaj]lar, dalga dalga1 gnderilen 2 ve sonra frtna iddetiyle

patlayan! 3 Dn bu [mesaj]lar, [hakikati] drt bir yana yayan, 4 bylece [doru ile eriyi] kesin ekilde2 ayran, 5 ve sonra bir t ve hatrlatmada bulunan, 6 sulardan arnma[y vaad eden] veya bir uyar[da bulunan]!3 7 BAKIN, bekleyip grn denilen4 her ey mutlaka gerekleecektir. 8 Yldzlar snd zaman [gerekleecek,] 9 ve gk paraland zaman, 10 ve dalar toz gibi ufaland zaman, 11 ve btn eliler belirlenen bir vakitte toplanmaya arldklar zaman...5 12 Ne zaman gerekleecek [btn bunlar]? 13 [Doruyu yanltan] Ayrd etme Gn!6 14 Bu Ayrm Gn'nn nasl bir gn olacan bilebilir misin? 15 O Gn vay haline hakikati yalanlayanlarn! 16 Biz, gemiin o [gnahkar]larn yok etmedik mi? 17 te sonrakileri de onlarla ayn yola sokacaz:7 18 [nk] Biz, gnaha batm olanlarla byle urarz.
1 Yani, birbiri ardndan: Kuran'n tedric olarak, safha safha vahyediliine iaret. Bir sonraki cmle ise (ayet 2), tersine, ilah kelmn bir btn olarak sahip olduu gc ve etkiyi anlatmaktadr. Yemin edat ve'yi Dn eklinde evirmem konusunda bkz. sure 74, 23. notun ilk blm. 2 Lafzen, [btn] farkllyla (farkan). Kar. 8:29 ve ilgili not; ayrca 2:53, not 38. 3 Yani, sutan arnmay salayan eyi -baka bir deyile, doru davrann prensiplerini- ve ahlak olarak yanl olan ve kanlmas gereken eyleri gstererek. 4 Lafzen, size vaad edilen, yani yeniden dirilme. 5 Yani, Allah'n mesajlarn ilettikleri kii ve topluluklar aleyhine veya onlar lehine ahitlik yapmalar iin (kar. 4:41-42, 5:109, 7:6 veya 39:69). 6 Bu, her zaman Kyamet Gn'ne iaret eden yevmu'l-fasl ifadesinin kronolojik olarak Kuran'da ilk getii yerdir (kar. 37:21, 44:40, 78:17 ve bu surenin 38. ayeti): yeniden dirildiinde insann kendisine ve gemiteki eylem ve tavrlarnn gerisindeki sebep ve saiklere mkemmel, kusursuz bir bak as kazanacan sk sk tekrarlayan Kurn ifadeye telmh (kar. 69:1 ve ilgili not 1). 7 Smme balacnn -ki burada te olarak evrilmitir- kullanlmas, sonraki
1014

77. SURE

19 O Gn vay haline hakikati yalanlayanlarn! 20 Sizi basit bir svdan yaratmadk m, 21 [rahmin iinde] salam bir ekilde muhafaza ettiimiz [bir svdan], 22 nceden belirlenmi bir sreyle? 23 Biz, [insann yaratln] ite byle gerekletirdik: ne mkemmeldir Bizim [bir eyi] gerekletirme kudretimiz!8 24 O Gn vay haline hakikati yalanlayanlarn! 25 Biz topra toplanma yeri yapmadk m 26 diriler ve ller iin?9 27 Onun zerinde hametli, sarslmaz dalar meydana getirmedik mi ve size imeniz iin tatl sular vermedik mi?10 28 O Gn vay haline hakikati yalanlayanlarn! 29 HAYD, yalanlayp durduunuz u [kyamete] doru gidin bakalm! 30 katl glgeye11 doru gidin, 31 hibir [serinlii] olmayan ve ateten korumayan (glgeye), 32 [yanan] ktkler gibi (ateten) kvlcmlar saan, 33 kzgn dev halatlar gibi!12
gnahkarlarn (hirn), bu dnyada Allah'n akl-sr ermez, derinliine eriilmez hikmeti gerei bir belaya uramasalar da teki dnyann azabna mutlaka urayacaklarn ifade eder. 8 nsann varolu sahnesine karlma sreci (23:12-14'de tasvir edilmitir) ak bir ekilde Allah'n yaratc faaliyetine ve dolaysyla varlna iaret etmektedir. Sonu olarak, insann bundan dolay kretmeyii, Kuran'n hakikati yalanlamak olarak tanmlad bir nankrlk derecesine varmaktadr. 9 Bu, yalnzca topran diri ve l insanlar ve hayvanlar iin bir kalm/yerleim yeri olduu gereine iaret etmekle kalmaz, ama ayn zamanda btn organik hayatta, ilah bir kanun olarak, doma, byme, yalanma ve lme devr-i dim eklindeki hareketine iaret eder bylece, lden diriyi ve diriden ly meydana getiren Yaratc'nn varlnn bir kant olarak grlr (3:27, 6:95, 10:31 ve 30:19). 10 Bu ayet, nceki ile paralel olarak, Allah'n cansz varlklar yaratmasna iaret etmekte ve bylece O'nun, evrenin hem organik hem de inorganik btn tezahrleriyle Yaratc's olduu gereini teyid etmektedir. 11 Yani, lmn, yeniden dirilmenin ve Allah'n yargsnn (glgesine); ki de gnahkarlarn kalbine korku salar. 12 Lafzen, bklm sar halatlar gibi, sar renk, atein rengidir (Beav). Birok mfessir ve Kuran'n imdiye kadarki btn evirmenlerinin cimlt' (hem cimlet, hem de cimleh olarak okunmutur) develer eklinde evirmeleri, son derece uygunsuz bir karlk olduu iin kabul edilemez durumdadr; bu balamda bkz. 7:40'n ikinci blm ile ilgili not 32 -halatn ine deliinden geebilmesinden daha kolay giremeyecekler cennete. Yukardaki ayette de oul isim cimleh (veya cimlt), bklm halat veya dev halatlar gsterir -bu anlam, bni Abbs, Mchid, Sad b. Cubeyr ve bakalar tarafndan kuvvetle vurgulanmtr (kar. Taber, Beav, Rz, bni Kesr; ayrca Buhr, Kitbu'tTefsr). Ayrca yldz kaymalarnn hareketini gzlememiz de, kzgn dev halatlar
1015

77. SURE

34 O Gn vay haline hakikati yalanlayanlarn, 35 hibir sz syle[ye]meyecekleri, 36 ve zr dilemelerine izin verilmeyecei o Gn. 37 O Gn vay haline hakikati yalanlayanlarn, 38 [onlara yle denilecek, doru ile eri arasndaki] o Ayrm Gn: Sizi eski zamanlarn o [gnahkar]lar ile bir araya getirdik; 39 ve eer bir bahaneniz [olduunu sanyorsanz], haydi (onu kullanp) Beni atlatmaya aln! 40 O Gn vay haline hakikati yalanlayanlarn! 41 [AMA,] Allah'a kar sorumluluk bilinci tayanlar, [serin] glgeler altnda ve pnarlar arasnda oturacaklar, 42 ve canlarnn istedii her meyve[den tadacaklar]; 43 [ve onlara:] [Hayatta iken] yaptklarnzn karl olarak afiyetle yiyip iin!13 denilecek. 44 yilik yapanlar ite byle dllendiririz; 45 [ama] o Gn vay haline hakikati yalanlayanlarn! 46 [DOYUNCAYA] kadar yiyip iin ve biraz sefanz srn, siz ey gnahkarlar!14 47 [Ama] o Gn, vay haline hakikati yalanlayanlarn! 48 Ve onlara [Allah'n huzurunda] ba ein! denildiinde buna uymazlar: 49 o Gn, vay haline hakikati yalanlayanlarn! 50 Peki, bundan sonra, baka hangi habere inanacaklar?

eklindeki evirimizi hakl karmaktadr. Benzer ekilde, kasr kelimesini tamamen anlamsz olan kaleler, saraylar vb. eklindeki klasik karlklarnn yerine bu balamda [yanan] ktkler eklinde evirmem de yukarda zikredilen otoritelere dayanmaktadr. 13 Cennet zevklerinin bu sembolizmi iin bkz. Ek I. 14 Lafzen, siz, gnaha batmlardansnz (mcrimn).
1016

78. SURE

78. NEBE
Mekke dnemi sonlarna ait olduu tartmasz olan bu surenin (Suyt) konusu, insan hayatnn beden lmden sonraki devamll, yani yeniden dirilme ve Allah'n niha yargsdr. Surenin geleneksel bal, ikinci ayetinde geen nebe sznden alnmtr.

1 BRBRLERNE [bu kadar sk] neyi soruyorlar? 2 O mthi [yeniden dirilme] haberini (mi), 3 zerinde [hibir ekilde] anlaamadklar.1 4 Elbette, zaman geldiinde [onu] anlayacaklar! 5 Ve bir kez daha:2 Elbette, zaman geldiinde anlayacaklar! 6 YERYZN [sizin iin] bir dinlenme yeri yapmadk m, 7 ve dalar da [onun] stunlar?3 8 Sizi iftler halinde yarattk;4 9 uykunuzu lm[n bir sembol]5 kldk 10 ve
1 nsan btn teki sorunlarndan ok daha fazla megul eden sorun -lmden sonra bir hayatn olup olmad sorunu- alar boyunca deiik biimlerde cevaplandrlmtr. Bu cevaplarn saysz deiik biimlerini anlatmak elbette imkanszdr; yine de birka temel dnce izgisi aka tehis edilebilir ve bunlarn zikredilmesi, Kuran'n bu soruna yaklam hakknda daha iyi bir anlaya ulamamz salayabilir: Baz insanlar -muhtemelen belli bir aznlk- beden lmn, kesin, niha ve geri dnlemez bir yok olua gtrd ve bu nedenle teki dnya hakkndaki btn konumalarn bir kuruntunun rn olmaktan ileriye gitmedii grndedirler. Dier bazlarna gre, kiinin lmnden sonra beer hayat-cevheri kendisinden kt kabul edilen ve evrensel/kll ruh (universal soul) olarak alglanan kaynaa geri dner ve onunla tamamen btnleir. Bazlar da, bireysel ruhun, lm annda insan veya hayvan, baka bir canlya getiine ama bireysel bilincin devamllnn kesildiine inanr. Dier bazs da, lmden sonra btn bir insan kiiliinin deil de, yalnz ruhun yani, bedenden bamsz bir ekilde -ve bsbtn ruhsal olarakyaamaya devam ettiine inanr. Son olarak bazs da, bireysel kiiliin ve bilincin azalmayan bir ekilde yaamaya devam ettiine inanr ve lm ile yeniden dirilmeyi, hangi ekilde olursa olsun, btn bir insan kiiliini pozitif olarak yeniden yaratma eyleminin ikiz aamalar olarak grr: ite Kuran'n teki hayat hakkndaki gr budur. 2 Smme edatnn bu evirisi iin bkz. sure 6, not 31. 3 Bkz. 16:15 -O, yeryzne yerinden oynamaz dalar yerletirdi ki sizi sarsmasn- ve dalara stunlar eklinde atfta bulunmay aklayan not 11, bu pasajn tm (ayetler 6-16) Allah'n kudretini ve yaratcln tanmlamakta ve sanki yle demektedir: Evreni yaratm olan Allah, insan, gerekli grd her ekilde yeniden diriltmeye ve yeniden yaratmaya ayn lde muktedir olamaz m? 4 Yani, ayn yaratc g ile sizde ve teki canl varlklarda iki cinsin mucizev iftkutupluluunu yarattk. Evrenin tmnde grlen iki-kutupluluk olgusu (bkz. 36:36 ve ilgili not 18), 9-11. ayetlerde daha detayl ekilde aklanmaktadr. 5 Zemaher, subt'n temel anlamn buradaki gibi koparmak (kat) yani, lm olarak almaktadr. Ayrca, 2. yzyln nl dilbilimcisi Eb Ubeyde Mamer b. Musenn, Rz'nin naklettiine gre, yukardaki Kurn ifadeyi lmn benzeri (ibh)i olarak aklamaktadr.
1017

78. SURE

geceyi [onun] rts yaptk, 11 gndz de hayat[n sembol].6 12 stnze yedi gk kubbe7 bina ettik, 13 ve [oraya gnei,] parldayan k ykl lambay yerletirdik. 14 Ve rzgarn srkledii bulutlardan arldayan sular indirdik, 15 [indirdik] ki onunla taneler ve bitkiler yetitirelim, 16 ve aalarla kapl baheler.8 17 GEREK U K, [doru ile yanl arasnda] Ayrm Gn'nn9 belirlenmi bir vakti vardr: 18 [yeniden dirilme] srun[un] flendii ve hepinizin kalabalklar halinde ortaya kacanz Gn; 19 gklerin ald ve [kanatlar ak] kaplar haline geldii (gn);10 20 ve dalarn bir serapm gibi kaybolup gittii (gn).11 21 [O Gn,] cehennem, [hakikati inkar edenleri] kuatmak iin bekleyecek; 22 hak ve adalet snrlarn ihlal etmi olanlarn dura! 23 Onlar orada uzun sre12 kalacaklar. 24 Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de [susuzluk giderici] bir iecek; 25 yalnz yakc bir mitsizlik ve buz gibi bir karanlk:13 26 [gnahlarna] uygun bir karlk! 27 Dorusu onlar hesaba ekileceklerini beklemiyorlard, 28 mesajlarmz tek6 Zemaher'ye gre me (kiinin oturduu yer) burada hayat ile e anlamldr. Uykunun (yahut lm) ve uyankln (yahut hayat) ift-kutupluluunda, 6:60'da deinilen beden lme ve yeniden dirilmeye bir telmh vardr. 7 Lafzen, yedi salam gk, kozmik sistemlerin okluunu gsterir (bkz. sure 2, not 20). 8 Bu ayetler u geree mada bulunmaktadr: btn gzlemlenebilir tabiatn belli bir maksada ve plana gre yaratldn gsteren kantlar, bunlar[n hi birini] anlamsz ve amasz yaratm olmayan (3:191) ve -devamnda vurguland gibi- her insann kendisine ftraten verilen igdlere ve ilah vahiy araclyla bildirilen ahlak llerine gre yaamak isteyip istemedii konusunda bir gn niha hkmn verecek olan bilinli bir Yaratc'nn varlna iaret ederler. 9 Bkz. 77:13, not 6. Bu pasaj, 4-5. ayetler ile balantldr. 10 Temsl olarak, gklerin srr, insann kavrayna alacaktr -bylece bu deyim, doru ile yanl arasnda Ayrm Gn kavramn daha da amaktadr. 11 Bkz. 20:105-107, not 90 ve 14:48, not 63. 12 Yani, ebediyyen deil; nk hukb veya hikbe terimi (ki ahkb bunlarn ouludur), belli bir zaman devresini yahut uzun bir zaman gsterir (Cevher) -baz otoritelere gre seksen yl, bazlarna gre de bir yl yahut sadece yllar (Ess, Kms, Lisnu'l-Arab, vb.). Ancak bu terim nasl tanmlanrsa tanmlansn, snrl bir zaman sresini gsterir, ebedlii deil. Ve bu, Kuran'da cehennem olarak tanmlanan azabn ebed olmad eklindeki birok vurgulama ile (bkz. 6:128'in son paragraf ile ilgili not 114) ve Hz. Peygamber'in birok sahih Hadisi ile (mesela bunlardan biri 40:12 ile ilgili not 10'da nakledilmitir) uyum halindedir. 13 Hamm'i yakc bir mitsizlik olarak evirmem konusunda bkz. sure 6, not 62. assk teriminin anlam, 38:57-58 ile ilgili not 47'de aklanmtr.
1018

78. SURE

tek ve tmyle yalanladklar halde; 29 ama Biz, [yaptklar] her eyi bir kayda almzdr. 30 [Ve onlara yle diyeceiz:] O halde, [yaptnz ktlklerin meyvelerini] tadn, artk size iddetli azaptan baka bir ey vermeyeceiz!14 31 [Ama,] Allah'a kar sorumluluk bilinci tayanlar iin byk bir tatmin vardr:15 32 muhteem baheler ve balar, 33 mthi uyumlu harika eler,16 34 ve dolup taan [mutluluk] kadehleri. 35 Orada, [cennette,] ne bo szler ne de yalanlar duyacaklar. 36 [Btn bunlar,] Rabbinden bir dl, [Kendi] hesabna gre17 bir armaandr; 37 gklerin ve yerin ve ikisi arasndaki her eyin Rabbi[nden], Rahmn[dan bir dl]!
14 Lafzen, artk sizin iin azaptan baka bir eyi artrmayacaz: yani, bu dnyada ilenen gnahlar teki dnyada yeterli bir azap ile telaf edilinceye kadar -nk kim ki [Allah'n huzuruna] kt bir fiil ile karsa ancak onun aynsyla cezalandrlacaktr; ve kimseye hakszlk yaplmayacaktr (6:160). 15 Yani, devamnda muhteem baheler vb. ile sembolize edilen, insanolunun arzu edebilecei her eyin bulunmas (Rz). 16 Etrb'n yukardaki evirisi iin bkz. sure 56, not 15. Kevib'i harika eler olarak evirmem konusunda ise, hatrlanmaldr ki keb teriminin -kib isim-fiili buradan tretilmitir- birok anlam vardr ve bu anlamlardan birisi, arpc olma, gzalc olma, stnlk yahut ihtiamdr (Lisnu'l-Arab). Bylece keabe fiili, insan iin kullanldnda, o, [baka bir kiiyi] gzalc/arpc veya muhteem veya harika yapt anlamna gelir (ayn yer). Hem keabe fiilinin, hem de keb isminin bu mecaz anlamna bal olarak kib isim-fiili, halk dilinde gsleri gzalc hale gelen veya tomurcuklanan kz anlamnda kullanlmtr. Bu nedenle birok mfessir, bu ifadede, cennetin (erkek olduu varsaylan) sakinlerine honutluk verecek olan bir tr gen dii-elere bir atf grrler. Ancak, ncelikle belirtmeliyiz ki, Kuran'n cennetin gzellikleri ile ilgili btn tebhleri ayn lde hem erkek hem de kadn iin geerli bulunmaktadr. Dier taraftan kevib'in bu anlam, yukardaki gndelik kullann tredii kk -ki keb isminin tad mecaz gzalclk anlamna dayanmaktadr- gzard etmekte ve bu ak mecazn yerine madd olarak gzalc bir ey iin geerli olan lafz karln geirmektedir. Bu, bana gre tamamen temelsiz bir yorumdur. Cennetin nimetleri ile ilgili Kurn tasvirlerin daima mteabih olduklarn hatrlarsak, kevib teriminin, yukardaki balamda, hibir cinsiyet ayrm yapmakszn, muhteem [veya harika] varlklar anlamna geldiini ve etrb terimi ile birlikte mthi uyumlu harika eleri gsterdiini anlarz -bylece kutsanm kimselerin birbirleriyle ilikilerine iaret edilmi ve onlarn tmnn karlkl tamamlayclklar ve eit ldeki deerleri vurgulanm olmaktadr. Bkz. ayrca 56:34, not 13. 17 Yani, yalnzca onlarn gzel ilerine gre deil, ama onlarn da stnde, Allah'n snrsz ltfuna gre.
1019

78. SURE

[Ve] hi kimse O'na kar sesini ykseltme gcne sahip deildir, 38 btn [insan] ruhlarn[n]18 ve btn meleklerin saf saf sralandklar Gn: Rahmn'n izin verdikleri dnda hi kimse konumayacak ve [herkes, yalnz] doruyu syleyecek.19 39 Bu, Niha Hakikat Gn20 olacaktr: o halde, dileyen Rabbine giden yolu tutsun! 40 Gerek u ki, Biz sizi yakndaki bir azaba kar uyarmaktayz; insann ilerisi iin yapp-ettiklerini [aka] grecei ve hakikati inkar edenin: Eyvah, keke toprak olsaydm..! diyecei21 Gn[n azabna]!

18 Lafzen, ruhun. Rh, burada tekil olarak kullanlmtr ama oul bir karl vardr. bni Abbs, Katde ve Hasan Basr'ye gre (ki tm Taber tarafndan nakledilmitir) rh'un yukardaki balamda tad anlam budur. 19 Bu, peygamberlerin Hesap Gn gnahkarlar iin sembolik olarak efaat etme haklarn iermektedir (bkz. 10:3 -Allah'n izni olmadka hi kimse O'nun nezdinde efaat edemezve bu efaatin, Allah'n gnahkarn tevbesini daha bata kabul ettiinin iareti olduunu vurgulayan not 7). Allah'n konumasna izin verecei kiinin [yalnzca] doru olan syleyecei ifadesi, daha geni anlamda, hi kimsenin Hesap Gn gerein dna kamayacana iaret eder. 20 Kar. 69:1 ve ilgili not 1. Objektif olarak o gn, insan hayatnn niha gerekliinin ve amacnn insan tarafndan tamamiyle anlalaca zamandr. 21 Kar. 69:27.
1020

79. SURE

79. NAZAT
nceki sureden (Nebe) ksa bir mddet sonra nazil olan bu ge-dnem Mekk sure, ismini ilk ayetinde geen nzit kelimesinden almaktadr. 1 DN bu [yldz]lar, batmak zere ykselen;1 2 ve [yrngelerinde] istikrarl ekilde hareket eden,2

3 ve [uzayda] sakin sakin yzen, 4 ve hzl ekilde [birbirini] izleyen,3 5 bylece [Yaratc'nn] buyruunu yerine getiren! 6 [O HALDE,4 dn] iddetli bir sarsntnn [dnyay] sarst Gn[], 7 daha byk [sarsnt]larn ardndan gelecei (Gn)! 8 O Gn [insanlarn] kalpleri titreyerek arpacak 9 [ve] gzleri yere bakacak... 10 [Ama hl] bazlar: Ne yani! diyorlar, Biz gerekten eski halimize mi dndrleceiz, 11 ryen kemik [yn] olsak bile? 12 [Ve] ilave ediyorlar: yleyse bu, zararl bir dn olur!5
1 Yemin ifade eden ve edatn Dn diye evirmem konusunda bkz. 74:32, not 23'n ilk blm -ilk dnem mfessirleri, bu surenin 1-5. ayetleri ile ilgili aklamalarnda geni lde farkl grler serdetmilerdir. En yaygn olan yorum, en-nzit, en-nitt, essbiht, es-sbikt ve el-mdebbirt betimleyici isim-fiillerinin meleklere ve onlarn lenlerin ruhlaryla ilgili tasarruflarna iaret ettii eklindedir. Bu yorum, Eb Mslim elsfehn tarafndan iddetle reddedilmitir. sfehn, -Rz tarafndan aktarldna greyukardaki be isim-fiilde olduu gibi, Kuran'da meleklerin hibir zaman diil halde anlmadklarn ve bu pasajn da bir istisna tekil edemeyeceini syler. Ayn lde zayf nk bir hayli abartl- dier grler de, bu be isim-fiili lenlerin ruhlarna, yahut cihada katlm olan savalara veya sava bineklerine vb. balayan aklamalardr. En ak ve basit yorum, Katde (Taber ve Beav'den naklen) ve Hasan Basr (Beav ve Rz'den naklen) tarafndan getirilmitir. Onlar, bu pasajda kasdedilen eyin, yldzlar -gne ve ay da dahil- ve onlarn uzaydaki hareketleri olduunu ileri srmlerdir: bu yorum, szkonusu semav varlklarn ok eitli yrngeleri ve farkl hzlaryla byk bir uyum iinde bulunmalarn Allah'n plannn ve yaratclnn bir kant olarak vurgulayan Kuran'n dier birok pasaj ile de uyumaktadr. Bu yoruma gre, ilk ayette geen en-nzit isim-fiili, yldzlarn gnlk ykselilerini veya doularn gsterir. Onlarn daha sonraki batlar ise, arkan ifadesi ile gsterilmitir ki bu ifade, batma (yani, gzden kaybolma) ve mecaz olarak, bu gnlk olayn bir btnlk tekil etmesi kavramlarn ierir (Zemaher). 2 Yani, bir burtan brne geerek (Zemaher). 3 Bu, yrngelerinde dolaan yldzlarn farkl hzlarna (Hasan Basr ve Eb Ubeyde, Rz'den naklen) ve yrngelerin birbirleriyle olan balantlarna bir iarettir. 4 Yani, yukarda zikredilen Allah'n kudretinin ve insann O'nun niha yargsna tbi olmasnn kantlarnn fark edilmesi zerine. 5 Byle bir durumun, onlarn bugn akla ve manta uygun grlen varsaymlarnda ne
1021

79. SURE

13 [Ama] o zaman, [Son Saat], bir tek lk [gibi anszn onlarn zerine] kopacak, 14 ite o zaman [hakikati] anlayacaklar! 15 MUSA'NIN kssasndan hi haberin oldu mu?6 16 Hani kutsal bir vadide Rabbi o'na yle seslenmiti:7 17 Sen, Firavun'a git -nk o hak ve adalet snrlarn ihlal ediyor- 18 ve [ona] syle: Arnmaya istekli misin? 19 [Eer istekliysen] o zaman seni Rabbin[i tanma mertebesin]e ulatracam ki [bundan sonra] O'nun korkusunu duyasn.8 20 Bunun zerine (Musa), [Firavun'a gitti ve] ona [Rabbinin rahmetinin eseri olan] byk mucizeyi anlatt.9 21 Ama [Firavun] o'nu yalanlad ve [hidayeti] iddetle reddetti, 22 sonra da kaba bir ekilde [Musa'ya] srtn dnd; 23 daha sonra [ileri gelen adamlarn] toplad ve [halkn] ard, 24 ve onlara Ben sizin en yce rabbinizim! dedi.10 25 Bunun zerine Allah onu yakalayp hesaba ekti [ve bunu] hem bu dnyada11 hem de teki dnyada uyarc bir rnek yapt. 26 Bunda, phesiz, [Allah'n] rperti ve korkusunu duyanlar iin bir ibret vardr. 27 [EY NSANLAR!] Sizi yaratmak, g yaratm olan Allah iin daha m zordur?12
kadar hatal olduklarn gstereceini mstehz ekilde ifade eden bir deyim (Zemaher). 6 nceki pasaj ile balantl olarak ele alndnda, Hz. Musa'nn kssas (ki 20:9-98'de daha ayrntl olarak anlatlr), burada herkesin Hesap Gn bu dnyada yaptklarnn hesabn vermek zorunda bulunduu ve her peygamberin temel grevinin insan bu sorumluluunun bilincine ulatrmak olduu gereinin bir tasviri olarak anlatlmtr. 7 Bkz. 20:12, not 9. Hani olarak evirdiim, bu cmlenin bandaki iz edatnn anlam iin bkz. sure 2, not 21. 8 nsann, Allah'n varlnn tam bilincinde olmadka ahlak olarak doru ile yanl arasnda gerek bir ayrm yapamayacana iaret; ve Allah adil olduundan, bu ayrm yapma derecesine, yahut nceki cmlede ifade edildii gibi, [ahlak] arnmaya henz ulamam bulunan hi kimseyi cezalandrmaz: kar. 6:131 -bir toplumun fertleri, [doru ile erinin anlamndan] habersiz olduu srece Rabbin o toplumu yapt yanllklardan dolay asla yok etmez. 9 Lafzen, ona byk mucizeyi gsterdi, yani Allah'n snrsz rahmetiyle en inat gnahkara bile gsterdii hidayeti. 10 Kar. 28:38 ve ilgili not 36. Firavun'un ilah bir stat iddiasnda bulunmas, onun hak ve adalet snrlarn ihlal etmesi (yukardaki 17. ayet) gnahnn en bydr. 11 Lafzen, ilk [hayat]ta. Bkz 7:137'nin son cmlesi -Firavun'un ve halknn yapp ykselttiklerini, hepsini yerle bir ettik- ve ilgili not 100. 12 Lafzen, sizi yaratmak m, yoksa g yaratmak m daha zordur? Gk, burada Kuran'n baka birok yerinde olduu gibi, kozmik sistemi gsteren bir mecazdr (kar.
1022

79. SURE

28 O, gk-kubbeyi ykseltmi ve ona gerektii gibi biim vermitir;13 29 onun gecesini karanlk yapm ve gndzn aydnlatmtr. 30 Ve ardndan yeri dzenleyip yaymtr, 31 yerden suyu ve bitki rtsn kartm,14 32 ve dalar salam ekilde yerletirmitir: 33 [btn bunlar] sizin ve hayvanlarnzn geinmesi iin[dir].15 34 VE BYLECE, byk, sarsc [yeniden dirilme] olay gelip attnda, 35 o Gn insan yapt her eyi [aka] hatrlayacak; 36 ve [cehennemin] yakc atei, onu gr[meye mahkum edil]en herkesin karsna getirilecektir.16 37 nk, hak ve adalet snrlarn ihlal eden, 38 ve bu dnya hayatn [ruh temizliine] tercih eden[in] 39 varaca yer o yakc atetir! 40 Ama Rabbinin huzurunda korku ile durann ve nefsini kt arzulardan alkoyann 41 varaca yer cennettir! 42 [EY PEYGAMBER,] sana Son Saat'i soruyorlar: Ne zaman gelip atacak? 43 Sen onun hakknda ne syleyebilirsin ki?17 44 [nk] onun [bilgisinin] ba ve sonu18 yalnz Rabbinin katndadr! 45 Sen ancak ondan korkanlar uyar[mak iin gnderil]misin. 46 Onu anladklar Gn [onlara, bu dnyada] bir akamdan ya da kuluuyla [birlikte sona eren bir gece]den fazla kalmamlar [gibi gelecek]!19
2:29, not 20). Yukardaki ayet, bundan nceki daha ak bir pasajn, 40:56-57'nin -ki ilgili notlar 40 ve 41 ile birlikte okunmaldr- bir tekrardr. Bu her iki pasaj, Allah'n eseri olan evrenin boyutu ve karmakl ile karlatrldnda, insann bir hi olduuna iaret etmek suretiyle insan-merkezli evren grn reddetmektedir. 13 Bkz. sevv fiilinin Kuran'n nzul kronolojisinde yukardaki anlamda ilk defa kullanld yer olan 87:2. 14 Bitki rts (mer) terimi, burada, mecaz olarak insan veya hayvann tketimine uygun her trl bitkisel rn gstermektedir (Rz). 15 nsann, Allah'a kretmesi ve her zaman O'nun rzk salayclnn bilincinde olmas gerektiine iaret (80:24-32'de olduu gibi): bu nedenle sylem, yeniden dirilme ve niha hesap konusuna tekrar dn yapmaktadr. 16 Kar. 26:91- byk azgnlklar iinde yitip gitmi olanlarn karsna karlacaktr, bylece insana, teki dnyadaki azabn (cehennem), kastl ktlkler yoluyla uranlan ruh ykmn kanlmaz bir sonucu olduu hatrlatlmaktadr. 17 Lafzen, sen onu nasl [yahut nereden] ifade edebilirsin (min zikrh)? 18 Lafzen, onun niha snr, yani onun hakknda bilinebilecek her eyin ba ve sonu. Kar. 7:187 ve ilgili not 153. 19 Kuran'n baka birok yerinde olduu gibi (mesela, 2:259, 17:52, 18:19, 20:103-104, 23:112-113, 30:55 vb.) bu da, beer zaman kavramnn yanltc madd/dnyev niteliine ok ince bir iarettir -ki zaman kavram, teki dnya (hiret) teriminde ifadesini bulan niha gereklik karsnda btn anlamn kaybetmektedir.
1023

80. SURE

80. ABESE
Hz. Peygamber'in risaletinin olduka erken bir dneminde nazil olan bu sure, her zaman, ilk cmlesinin kendisiyle balad yklem (abese) ile anlmtr. lk on ayetin nzulnn balca sebebi, Hz. Peygamber'in adalarndan birounun tesadfen ahit olduu bir olayd (bkz. ayetler 1-2 ve not 1). 1 O, SURATINI ASTI ve uzaklat, 2 nk kr bir adam o'na yaklamt!1

3 Nereden bilebilirsin [ey Muhammed,] belki de o arnacakt, 4 yahut [hakikat] hatrlatlacak ve bu hatrlatma kendisine fayda verecekti. 5 Ama kendini her eye yeterli grene2 gelince, 6 sen btn ilgiyi ona gsterdin, 7 halbuki onun arnmaktan geri kalmasnn sorumlusu sen deilsin;3 8 ama sana byk bir istekle geleni 9 ve [Allah] korkusu ile [yaklaan] 10 sen grmezden geldin! 11 ELBETTE, bu [mesaj]lar yalnzca birer hatrlatma ve tten ibarettir:4 12 kim istekliyse O'nu hatrlayp t alabilir 13 [O'nun] kutsal ve soylu vahiyleri [nda], 14 yce ve ar-duru, 15 elilerin elleriyle [yaylp duyurulan], 16 sekin ve erdem sahibi (elilerin).

1 Birok salam rivayete dayanan bir Hadis'te kaydedildii gibi, bir gn Hz. Peygamber mrik Mekke'nin
en nfuzlu kabile reislerinden bir ksm ile sohbete dalmt. Onlar -ve onlar araclyla Mekke toplumunun geni bir kesimini- mesajnn doruluu konusunda ikna etmeyi mid ediyordu. O srada, ona tbi olanlardan birisi, m Abdullah b. ureyh -bykannesinin ismi ile, bni mmi Mektm olarak biliniyordu- kendisine yaklat ve Kuran'n ilk ayetlerinden bir ksmn kendisine tekrarlamasn veya aklamasn istedi. O anda ok daha nemli grd konumasnn kesilmesinden rahatsz olan Muhammed (s), suratn ast ve o m insandan uzaklat -ve hemen orada ve o anda nazil olan bu surenin ilk on ayeti ile uyarld. Daha sonraki yllarda bni mmi Mektm'u ou zaman u tevazu szleriyle karlad: Hogeldin Rabbimin kendisi yznden beni azarlad adam (teben)!

Kuran'n bu iddetli azar (1-2. ayetlerde nc ahs halinin kullanlmas ile zellikle vurgulanmtr), ilkin, sradan bir insan tarafndan yapldnda kk bir nezaketsizlik olarak deerlendirilecek olan bir fiilin bir peygamber tarafndan ilenmesi halinde ilah bir azar hak eden byk bir gnah olarak grldne dolayl olarak iaret etmekte; ve ikinci olarak da, Kurn vahyin objektif niteliini sergilemektedir: nk, Allah'n kendisini azarlamasn btn dnyaya duyurmakla Hz. Peygamber, kendi istek ve zlemlerini dile getirmediini gstermi olmaktadr (kar. 53:3). 2 Yani, ilah rehberlie ihtiya duymayana: Hz. Peygamber'in konutuu kibirli mrik kabile liderlerine iaret. 3 Lafzen, onun arnmamas senin sorumluluunda (aleyke) deildir. 4 Yani, Allah'n varlnn ve kudretinin hatrlatlmasndan. Kuran, burada, baka birok yerde olduu gibi bir t verici ve hatrlatc olarak tanmlanmtr; nk onun amac, insann Allah'n varln -bazan mphem veya bilin altndan da olsa- ftr kavrayn btnyle bilincin aydnlna karmaktr. (Kar. 7:172 ve ilgili not 139.)
1024

80. SURE

17 [Ama ou zaman] insan kendini mahveder:5 hakikati ne kadar inatla inkar eder o! 18 [nsan hi dnr m] hangi zden yaratr [Allah] onu? 19 Bir sperm damlasndan yaratr ve sonra onun tabiatn oluturur;6 20 sonra hayat onun iin kolaylatrr;7 21 ve sonunda onu ldrr ve kabre koyar; 22 ve sonra, dilediinde onu tekrar diriltir. 23 Hayr, [insan] Allah'n kendisine buyurduklarn henz yerine getirmi deildir!8 24 yleyse insan, yiyeceklerin[in kaynan]a bir baksn: 25 [nasl] suyu bolca indirmekteyiz; 26 ve sonra topra [daha da byterek] para para yarmaktayz, 27 bu sayede ondan tahllar yetitirmekteyiz, 28 ve zm balar ve yenebilir otlar, 29 zeytin aalar ve hurmalklar, 30 ve aalarla dolu baheler, 31 meyveler ve otlar, 32 sizin iin ve hayvanlarnzn beslenmesi iin.9 33 VE BYLECE,10 [yeniden dirilmenin] o kulaklar sar eden ars duyulduunda, 34 herkesin kardeinden ka[mak iste]dii Gn, 35 annesinden ve babasndan, 36 einden ve ocuklarndan: 37 o Gn her birinin durumu kendisi iin yeterli bir endie kayna olacak.
5 Kutile fiilini kendini mahveder eklinde evirmem konusunda bkz. sure 74, not 9. 6 Yani, insan bedeninin ve zihninin yerine getirdii organik fonksiyonlar ve kendisini uydurmak zorunda kalaca tabiat artlar ile uyumlu biimde. 18-22. ayetler, Arapa'da gemi zaman kipi ile ifade edilmi olmalarna ramen tekrarlanan bir olguyu anlatmaktadrlar. 7 Lafzen, Yolu onun iin kolaylatrr. Bu, insann, doru ile yanl arasnda ayrm yapabilmesini ve yeryzndeki evresinin ona sunduu frsatlar verimli bir ekilde kullanabilmesini salayan entellektel donanmla donatldna iarettir. 8 Baka bir deyile, insan, 20. ayette iaret edilen akl/zihn (intellectual) ve manev/ruh (spiritual) donanmlar yeterli ekilde kullanamamtr. Baz mfessirler, bunun 17. ayette zikredilen insan trn ilgilendirdii grnde olmalarna ramen, tekiler, daha makul ekilde, bunun insana genel bir atf olduunu iddia ederler -bylece; hibir insan, kendisine [manev/ahlak (moral)] bir mkellefiyet olarak yklenmi olan eyleri yerine getirmi deildir (Mchid, Taber tarafndan nakledilmitir, benzer bir ifade Beav tarafndan Hasan Basr'ye nisbet edilmitir): yahut dem'den bugne kadar hibir insan hatalardan mnezzeh olmamtr (Zemaher, Beydv). Bu, mkemmelliin yalnz Allah'a mahsus olduu eklindeki Kurn ilke ile uyumlu bir yorumdur. 9 Bunun anlam, insann bu Allah-vergisi nimetlerden dolay kretmesi gerektii, ama ounlukla kretmediidir: ve bu pasaj, burada ma yoluyla deinilen, hayatn srekli yenilenmesi olgusunun iaret ettii daha sonraki Kyamet Gn hatrlatmas ile ilikilidir. 10 Yani, Allah l grnen bir topraktan yeni bir hayat var etmeye muktedir olduuna gre, ly de diriltmeye muktedirdir.
1025

80. SURE

38 Baz yzler o Gn mutlulukla parldayacak, 39 gle ve mjdelere sevinen. 40 Baz yzler de o Gn toz-toprakla kapanacak, 41 her yan kuatan bir karanlkla: 42 ite bunlar, hakikati inkar eden ve yoldan sapan kimselerdir.

1026

81. SURE

81. TEKVR
Nzul srasna gre byk ihtimalle yedinci srada bulunan ve olduka erken dneme ait olan bu surenin geleneksel bal, birinci ayetinde geen ve Son Saat, yani, insann yeniden dirilmesi sembolik imajn ortaya koyan kuvviret fiilinden tretilmitir.

1 GNE, karanla gmldnde, 2 ve yldzlar klarn yitirdiinde, 3 dalar kaybolup gittiinde,1 4 ve dourmak zere olan dii develer babo brakldnda, 5 btn hayvanlar bir araya toplandnda,2 6 ve denizler kaynadnda, 7 btn insanlar [yaptklaryla] eletirildiinde,3 8 ve diri diri gmlen kz ocuklarna sorulduunda 9 hangi sutan dolay ldrldkleri,4 10 [insanlarn yapp-ettiklerinin] dosyalar aldnda, 11 ve gkyz alp ortaya serildiinde, 12 [cehennemin] yakc atei parladnda, 13 ve cennet gzler nne getirildiinde, 14 [o Gn] her insan, [kendisi iin] ne hazrlam olduunu grecektir.
1 Bkz. 20:105-107 ve ilgili not 90; ayrca 14:48, not 63. 2 Yani, Son Saat'in tezahrlerinin deheti ile veya -Mutezil mfessirlerin ileri srdkleri gibi- insanlarn kendilerine yaptklar zulmlerden dolay uradklar zararlar gidermek zere Allah tarafndan bir araya getirildiklerinde (Rz). Ayrca, insanlar tarafndan sevilen hayvanlarn teki dnyada kendilerini sevenler ile birlikte olacaklar sylenmitir (Zemaher). Bu yorum, 6:38'e dayanmaktadr -yeryznde yryen hibir hayvan ve iki kanadyla uan hibir ku yoktur ki sizin gibi [Allah'n] mahluklar olmasnlar ve hemen ardndan: Onlar[n tm] Rabbleri (katnda) toplanacaklardr. 3 Yani, hi kimse gemi fiillerinin sorumluluundan kendisini syramadnda. 4 Barbarca bir gelenek olan kz ocuklarn diri diri gmme, ounlukla zannedildii kadar olmasa da, slam ncesi Arabistan'da olduka yaygn bulunmaktayd. Bunun sebepleri iki ynlyd: kz ocuklar saysndaki bir artn ekonomik ykmllkleri arlatraca korkusu ve kzlarn sk sk dman kabileler tarafndan esir alnmalar ve sonunda kendilerini esir alanlar ailelerine ve kardelerine tercih etmelerinin yaratt aalanma korkusu. slam'dan nce bu gelenee muhalif olanlarn nde gelenlerinden biri, mer b. Hattb'n akrabas ve Muhammed (s)'in manev habercilerinden biri olan Zeyd b. Amr b. Nufeyl idi (kar. Buhr, Fezilu Ashbi'n-Neb, Abdullah b. mer'den rivayet): bu zat Muhammed (s)'in nbvvetinden ksa sre nce lmt (Fethu'l-Br VII, 112). Baka bir adam, Sasaah b. Nciye et-Temm -air Ferazdak'n dedesi- bu ekilde lme mahkum edilen kz ocuklarnn kurtarcs olarak hret yapt. O da sonra slam' kabul etti. bni Hallikn (II, 197), Sasaa'nn yaklak otuz kz ailelerine fidye demek suretiyle kurtardn zikreder.
1027

81. SURE

15 HAYIR! Hayr! Dnp duran yldzlar tankla arrm, 16 yrngelerinde akan ve kaybolan gezegenleri, 17 ve kararan geceyi, 18 ve soluk almaya balayan sabah: 19 bakn, bu [ilah kelm], gerekten soylu bir elinin [vahyedilmi] szdr,5 20 g bahedilmi, kudret ve egemenlik tahtnn Sahibi nezdinde6 emin klnm, 21 itaat edilen ve gvene layk birinin [sz]! 22 nk, bu arkadanz bir deli deil:7 23 o gerekten [melei] grd, berrak bir ufukta [grd] onu;8 24 o, [baka birine vahyedilmi olan] insan kavraynn tesindeki eylerin bilgisinden dolay onlar kskanan biri deildir.9 25 Bu [mesaj], lnetlenmi bir eytan gcn10 sz de deildir. 26 yleyse nereye gidiyorsunuz? 27 Bu [mesaj], btn insanlk iin bir t ve hatrlatmadan baka bir ey deildir, 28 doru yolda yrmek isteyen her biriniz iin. 29 Ama Allah, btn lemlerin Rabbi, [o yolu size gstermeyi] istemedike siz onu isteyemezsiniz.11

5 Srekli olarak tekrarlanmalarndan dolay insann aina olduu baz tabiat olgularn tankla armak suretiyle, tabiat kanunlar olarak adlandrdmz eyin Allah'n yaratma plannn grnr unsurlarndan baka bir ey olmad gereine dikkat ekilmektedir -bu planda (bu ve bundan sonraki ayetlerde deinilen) ilah vahiyler belirleyici bir rol oynamaktadrlar: ve bylece, sonu olarak, Muhammed (s)'e indirilen ilah kelm, Allah'n yaratl alanndaki soyut ya da somut herhangi bir olgu kadar tabiidir. 6 Lafzen, kudret tahtnn Sahibi katnda. Dikkat edilmesi gereken nokta, Kuran'daki ar teriminin -ki bu ayet, nzul srasna gre ilk kullanld yerdir- her zaman Allah'n kudret ve hakimiyetini gsterdiidir (kar. 7:54, not 43). 7 Bkz. sure 68, not 3. Muhammed (s)'in bu arkadanz eklinde tanmlanmasnn amac, o'nun mutlak beer tarafn vurgulamak, bylece kendisine tbi olanlarn o'nu ilahlatrma ihtimalini bertaraf etmektir. (Bkz. ayrca 7:184, not 150.) 8 Bu, 74. surenin giri notunda zikredilen vahiydeki kopuu (fetratu'l-vahy) sona erdiren, Hz. Peygamber'in Melek Cebril'i grmesine bir atftr. Bkz. ayrca 53:5 vd. ve ilgili notlar. 9 Zmnen, ve o bundan dolay bu vahyi size tebli eder. 10 eytan' buraya zg olarak eytan gler eklinde evirmemin gerekesi iin bkz. 15:17 ile ilgili not 16'nn ilk blm. 11 Yani, Siz onu isteyebilirsiniz, nk ancak Allah insana balad olumlu igdler yoluyla ve peygamberlerine indirdii vahiyler araclyla size doru yolu gstermek istemitir: bu da, doru yolu semenin Allah'n evrensel rehberliinden yararlanmak isteyen herkese ak olduuna iarettir. (Kar. 76:29-30'daki benzer pasaj.)
1028

82. SURE

82. NFTAR
Baz otoriteler, bu sureyi Mekke dneminin ilk yllarna ait grrlerken dier bazlar ise onun daha ziyade son Mekk vahiyler grubuna ait olduu ihtimali zerinde dururlar. 1 GKYZ paralanp yarldnda,1

2 ve yldzlar dalp savrulduunda, 3 denizler kabarp tatnda, 4 ve kabirler alt-st olduunda, 5 her insan, [sonunda,] ilerisi iin ne hazrladn ve [bu dnyada] ne braktn2 anlayacaktr. 6 EY NSAN! Nedir seni ltuf sahibi Rabbinden uzaklatran,3 7 seni yaratan ve varlk amacna uygun olarak ekillendiren,4 tabiatn adil ller iinde oluturan5, 8 ve seni diledii ekilde bir araya getiren (Rabbinden)? 9 Hayr, [ey insanlar,] siz [Allah'n] hkmn yalanla[maya ne zaman kalktysanz Allah'tan uzakla]tnz!6
1 Dnyev bilgi snrlar iinde bulunan bu dnyann son bulaca ve teki dnyann niha gerekliinin balayaca Son Saat'e iaret. 2 Yani, yaptklarn ve yapmay ihmal ettiklerini. Alternatif bir eviri yle olabilirdi: ne koyduklarn ve geriye braktklarn, yani daha fazla deer atfettiklerini ve sbjektif deerlendirilerine gre daha nemsiz grdklerini. Bylece, yeniden dirilme annda insan, bu dnyadaki hayatnda yapm olduu -veya bilinli olarak yapmaktan kand- her eyin gerek sebepleri ile manev/ahlak sonularn ak ekilde anlayacaktr: ve bu, onun yapt btn gzel fiilleri ve kand gnahlar olduu kadar iledii btn gnahlar ve yapmaktan kand iyilikleri de kapsar. 3 Hibir insann aralarndan yalnz hakikati inkar etmeye artlanm olanlarla snrl olmayan eytan eilimlerden (fitne) tamamiyle masun olmadna (bkz. 8:25 ve ilgili not 25) iaret eden bir belgat sorusu. Cevab, aada 9. ayette verilmektedir. 4 Yani, bireysel hayatnzn ve evrenizin zaruretleriyle ilgili btn vasf ve yeteneklerle sizi donatan. 5 Lafzen, seni ll yapandr O, yani insan madd ihtiyalara ve duygusal drtlere baml ve ayn zamanda zihn ve ruh kavraylar ile donatlm bir varlk yapan: baka bir deyile, ruh ile bedenin talepleri arasnda nceden mevcut bir atmann olmad bir varlk, nk insan cinsinin bu her iki yz/cephesi -sonraki ayette vurguland gibi- ilah irade eseridir ve bu nedenle de manev/ahlak adan dengeli ve adildir. 6 Bu pasajn yalnzca hakikati inkar edenlere deil, ama genel olarak insana veya insanlara seslendii gerei nda baktmzda grrz ki yalanlama(ya kalkma) ifadesi, bu balamda, mutlaka Allah'n niha hkmnn/yargsnn bilinli inkar anlamna gelmeyip, daha ok, birok insanda mevcut olan, yaptklarndan dolay Allah'n huzurunda hesap verme gereine zihnini -geici veya srekli olarak- kapama eilimini gsterir: bu nedenle, yukardaki ifadeyi yalanlamaya ne zaman kalktysanz eklinde evirdim.
1029

82. SURE

10 Halbuki zerinizde gzetleyici gler vardr, 11 deerli kaydedici(ler), 12 yaptnz her eyin farknda olan!7 13 Bakn, [teki dnyada] gerek erdem sahipleri nimetler iinde bulunacaklar, 14 kt ruhlular ise yakc bir ate iinde, 15 [bir ate ki] Hesap Gn ortasna derler, 16 ve ondan kurtulmalar mmkn olmaz. 17 Hesap Gn nedir bilir misin? 18 Ve bir kez daha: Hesap Gn nedir bilir misin?8 19 Hibir insann baka birine zerre fayda salayamayaca bir Gn[dr o]: nk o Gn [ak seik grlecektir ki] hakimiyet yalnz Allah'a aittir.

7 Klasik mfessirler, burada, mteabih olarak insanlarn btn fiillerini kaydeden muhafz meleklere iaret edildii grndedirler. Ancak, 50:16-23'n evirisinde buna baka bir aklama getirdim ve bu aklamay ilgili notlar 11-16'da detayl olarak ele aldm. Szkonusu yorumdan hareketle diyebiliriz ki, her insann bana dikilen gzetleyici g (hfiz), onun bilin altnda yatan btn saikleri ve eylemlerini kaydeden kendi vicdandr. Bu, insan yapsnn en temel unsuru olduundan 11. ayette deerli olarak tanmlanmtr. 8 Bu ayetin bandaki smme kelimesini Ve bir kez daha eklinde evirmem konusunda bkz. sure 6, not 31. Bu belgat sorusunun tekrarlanmas, insan aklnn (intellect) ve tasavvurunun onu cevaplayamayacan, nk Hesap Gn olarak tanmlanan eyin, hl bizim beer tecrbemizin tesinde bulunan ve bu nedenle kavramsal olarak tasavvur edilemeyen gerekliin balangcn oluturacan gstermek iindir: Bu nedenle, yalnzca bir tebh -ve bizim ona gstereceimiz duygusal reaksiyon- o gerekliin ne olabilecei hakknda bir ipucu verebilir.
1030

83. SURE

83. MUTAFFFN
Birok otorite -Suyt de onlar arasndadr- bu sureyi Mekke'de vahyedilen en son sure olarak grrler. Ancak birok gvenilir rivayet, en azndan ilk drt ayetin Hz. Peygamber'in Medine'ye varndan hemen sonra nazil olduunu teyid etmektedir (kar. Taber, Beav, bni Kesr): baz mfessirler daha da ileri giderler ve surenin btnn Medine dnemine yerletirirler. Mevcut btn delilleri gznne alr ve yalnzca konuya ve sluba dayanan btn speklasyonlar gzard edersek, bu surenin ana gvdesinin gerekten son Mekk vahyi oluturduunu, ancak giri pasajnn (ki yukarda deindiimiz rivayetlerin dayand blm) Medine'nin ilk dnemine ait olduunu syleyebiliriz. Demek ki, bir btn olarak sure, iki dnemin arasndaki snrda -tpk 29. sure (Ankebt) gibi- durmaktadr.

1 VAY HALNE ly eksik tutanlarn: 2 onlar, [teki] insanlardan haklarn eksiksiz isterler; 3 ama borlarn lp tartmaya gelince, onu azaltmaya alrlar.1 4 Onlar bilmez mi ki tekrar diriltilecekler 5 [ve] korkun bir Gn'de [hesaba ekilecekler]; 6 btn insanlarn lemlerin Rabbi huzuruna varacaklar Gn'de? 7 GEREK U K, kt ruhlularn kayd, kaypsz-kaaksz bir ekilde [tutulmu]tur!2 8 Bilir misin nedir o kaypsz-kaaksz olan? 9 O, [silinmez ekilde] tutulan bir kayttr! 10 Vay haline o Gn hakikati yalanlayanlarn, 11 Hesap Gn'n[n geleceini] yalanlayanlarn: 12 oysa, hak ve adalet snrlarn ihlal edenler [ve] gnaha batm [olan]lar dnda kimse onu yalanlamaz:3 13 [ite byle,] ne zaman mesajlarmz
1 Bu pasaj (1-3. ayetler), elbette yalnz ticar muamelelere iaret etmeyip, her kiinin madd mal-varl ile ilgili haklarn ve sorumluluklarn kapsayan hem pratik hem de ahlak her trl sosyal iliki trne temas etmektedir. 2 Byk dilbilimcilerden bazsna (mesela, Lisnu'l-Arab'da nakledildii zere, Eb Ubeyde'ye) gre, siccn terimi, hapishane anlamndaki sicn isminden tretilmitir, hatta onunla e anlamldr. Bu tretmeden hareket eden baz otoriteler, siccn terimine dim mecaz anlamn, yani devam etme veya dayanma anlamn yklemilerdir (ayn kaynak). Bylece, mecaz olarak bir gnahkarn kayd hakknda kullanldnda gnahkarn kapsayc [ve srekli] nitelikleri vurgulanmaktadr ve sanki bu nitelikler, devaml olarak zaptedilmi gibidir, yani sonularndan kama ihtimali olmakszn silinemez ekilde kaydedilmitir: bu nedenle, f siccn ifadesini kaypsz-kaaksz ekilde [tutulmu]tur eklinde evirdim. Bu yorum, bana gre, aadaki 9. ayet tarafndan tamamen teyid edilmektedir. 3 Allah'n huzurundaki niha sorumluluun -ve dolaysyla O'nun hkm vericiliinininkarnn, her zaman gnah ilemeyi ve manev/ahlak deerleri ihlal etmeyi tevik ettiine iaret. (Bu ve bundan sonraki ayet, tekil bir ifade iinde formle edilmi olduu halde ben onlar oul biimde evirmeyi tercih ettim; nk bu oulluk, deyimsel olarak, betimleyici
1031

83. SURE

onlara iletilse, hep Gemiin masallar! derler. 14 Hayr, onlarn kalpleri, yaptklar [ktlkler] ile pas tutmutur!4 15 Elbette onlar, o Gn Rablerin[in rahmetin]den yoksun braklacaklar: 16 ve sonra kesinlikle yakc atee girecekler 17 ve kendilerine, Bu, ite sizin yalanlamaya dkn olduunuz [ey]dir! denilecek. 18 AMA, gerek erdem sahiplerinin kayd en yce ekilde [tutulur]!5 19 Bilir misin nedir o yce ekil? 20 O, [silinmez ekilde] tutulan bir kayttr, 21 Allah'a yaknlam herkes tarafndan6 gzlenen. 22 Bakn, gerek erdem sahipleri [teki dnyada] mutlaka kutsananlardan olacaklar; 23 sedirler zerinde [uzanarak] bakacaklar [Allah'a]:7 24 ve yzlerinde kutsanmln parltsn greceksin. 25 Onlara [Allah'n] mhr ile damgalanm halis bir iki verilecek, 26 misk kokusu saarak akan.8
isim-fiiller olan muted ve esm'den nce kll [btn] kelimesinin ve 14 vd. ayetlerde aka oul ifadelerin kullanlmas ile ortaya konulmutur.) 4 Lafzen, kazandklar, kalplerini pasla rtmtr: ktlkte srar etmelerinin, onlar tedrcen ahlak sorumluluk bilincinden ve dolaysyla, Allah'n niha hkmnn vukuunu tahayyl etme yeteneinden yoksun braktna iaret. 5 Yani, kt ruhlularn kaydnn tersine (bkz. yukardaki ayet 7). lliyyn teriminin ill veya illiyyeh (ycelik/deerlilik) kelimelerinin oulu olduu, yahut tekil hali olmayan bir oul olduu sylenmektedir (Kms, Tcu'l-Ars); her iki durumda da szkonusu terim, [bir ey] yksek yahut yce/deerli idi [veya hale geldi] yahut -mecaz olarak- ykseldi anlamna gelen al fiilinden tretilmitir: bylece, mehur huve min illiyeti kavmih deyimsel ifadesi de o kavminin [en] yceleri arasndadr anlamna gelir. Bu tretilme karsnda illiyyn oul kelimesi, muhtevann younluunu ifade eden kat kat soyluluk/deerlilik (Tcu'l-Ars) veya en yce/deerli tarz anlamna gelir. 6 Yani, btn dnemlerin peygamberleri ve velleri ile melekler tarafndan. 7 Kar. 75:23. Kuran'n baka yerlerinde olduu gibi, erdem sahiplerinin cennetteki sedirleri, onlarn duyduklar eksiksiz huzuru ve i tatmini sembolize eder. 8 Lafzen, ki sonu (hitmuh) misk olacaktr. Benim yukardaki ifadeyi eviri eklim, ona ikinci kuak otoritelerden birounun ve Eb Ubeyde b. Musenn'nn verdii anlam (ki tmn Rz nakletmektedir) yanstmaktadr. teki dnyann halis ikisi (rahk) -ki, bu dnyadaki ikinin tersine Allah'n mhrn (yani, damgasn) tayacaktr, nk onda ne arpma/sersemletme vardr, ne de onunla sarho olurlar (37:47)- cennetin baka bir semboldr ve insann bu dnyada yaad duygularla karlatrmak suretiyle, teki dnyada drst ve erdemlileri bekleyen, insan tasavvurunun kavrayamayaca bir biimde younlam te dnya zevklerine iaret etmektedir. Baz byk Mslman sfler (mesela, Celleddn Rm) bu halis ikide Allah'n rhen (keyfiyetsiz -T..n) gr(l/n)ne
1032

83. SURE

yleyse, deerli eylere ulamak iin [can atanlar] bu [cennet ikisi]ni hedeflesinler: 27 nk o en yce (madde)lerden olumutur;9 28 Allah'a yaknlaanlarn iecekleri bir [nimetin] kayna.10 29 BAKIN, kendilerini gnaha kaptranlar, imana erenlere glerler:11 30 ve ne zaman yanlarndan geseler birbirlerine [istihz ile] gz krparlar; 31 ve kendileriyle ayn grteki insanlara12 geri dndklerinde de keyif ve neeyle dnerler; 32 ve ne zaman [inananlar] grseler, onlara: Yazk, bu [insa]nlar doru yoldan sapm! derler. 33 Oysa onlara, bakalar[nn inanlar] zerinde gzetleyicilik grevi verilmi deildir.13 34 [Hesap] Gn ise, imana ermi olanlar [gemite] hakikati inkar edenler(in halin)e glecekler:14 35 [nk, cennette] sedirlerin stnde [uzanm ekilde] baknp duracaklar ve [kendi-kendilerine diyecekler]: 36 Bu hakikat inkarclar, yapmaya dkn olduklar eyler iin mi [byle] cezalandrlyorlar?

(spiritual vision) bir atf grrler: bence surenin devamnn da teyid ettii bir yorumdur bu. 9 Klasik mfessirlerin byk ksm tesnm masdar-ismini temsl cennet pnarlarndan birinin ismi olarak
grdkleri ya da onunla ilgili herhangi bir tanmlamadan kandklar halde, bana gre, senneme fiilinin -o [herhangi bir eyi] ykseltti veya [onu] deerli/soylu kld- trevi olan tesnm isim-masdar, ilah bilgi arabnn onu cennette ienler zerinde yapt etkiye iaret eder. Bu nedenle Tbinden olan krime (Rz tarafndan nakledildiine gre) tesnm'i onurlandran yahut ycelten anlamndaki terf ile zdeletirir.

10 Kar. 76:5-6 ve ilgili notlar. 11 Kuran'n orijinal metninde 29-33. ayetler, sanki Hesap Gn grlecekler hatrlatlyormuasna gemi zaman kipiyle ifade edilmilerdir. Ancak, nceki ve sonraki pasajlar (yani, 18-28. ayetler ile 34-36. ayetler) gelecek zaman kipiyle formle edildiklerinden dolay, bu dnya hayat ile ilgili 29-33. ayetlerin geni zaman kipinde ifade edilmeleri daha uygundur. 12 Lafzen, kendi adamlarna. 13 Lafzen, onlar bakalar zerine gzetleyici olarak gnderilmemilerdir -imandan yoksun olan hi kimsenin kendi evresindeki insanlarn imann eletirme hakkna sahip olmadna iaret. 14 Drst ve erdemlilerden bahsederken Kuran, Hesap Gn Allah'n onlarn ilerinde [taklp kalm] olabilecek uygunsuz btn dnce veya duygular (ill) silip karacan sk sk vurgular (7:43 ve 15:47). teki dnyada gnahkarlarn bana gelecek belalara kar kutsanmlarn bir intikam sevinci duymalar deersiz/uygunsuz duygular kategorisine girdiinden, onlara glmeleri, sadece kendi gzel hallerinden honutluk duyduklarn gsteren mecaz bir anlama sahiptir.
1033

84. SURE

84. NKAK
Nzul srasna gre bu sure, 82. surenin (nfitr) hemen ardndan gelir ve bu nedenle, muhtemelen son Mekk vahiylerden biridir. 1 GKYZ paralara ayrldnda,1

2 tabiat gerei Rabbine boyun ediinde; 3 ve yeryz dmdz hale getirildiinde,2 4 ve iindeki her eyi dar atarak tamamen boaldnda,3 5 tabiat gerei Rabbine boyun eerek: 6 [yleyse,] ey insan -sen [madem ki] zahmetli bir aba ile Rabbine ynelmektesin-4 sonunda mutlaka O'na kavuacaksn! 7 Sicili sa eline verilecek olan kimse,5 8 zaman geldiinde kolay bir hesaba ekilecektir; 9 ve kendi gr ve anlayndaki insanlara6 sevinle dn[ebil]ecektir. 10 Sicili arkasndan verilecek olan ise,7 11 zaman geldiinde tamamiyle yok olmak iin yalvaracak: 12 ama yakc atee atlacaktr. 13 Bakn, o adam, [yeryzndeki hayatnda] kendi gr ve anlayndaki insanlar8 arasnda keyifle yaad; 14 nk, hibir zaman [Allah'a] dneceini dnmedi. 15 Evet, yle! Halbuki Rabbi, onda olan her eyi grmekteydi! 16 YOK YOK! Hayr! Akamn [geip giden] alacakaranln tankla arrm.
1 Yani, Son Saat gelip attnda ve hem olgu olarak hem de insan kavraynda yeni bir gereklik baladnda. 2 Bkz. 20:105-107. 3 Yani, btn gerekliini kaybettiinde. 4 nsann yeryzndeki hayatnda -farknda olalm veya olmayalm- znt, ac, sknt ve endienin, nadir anlardaki gerek mutluluk ve tatminin ok zerinde olduu gereine iaret. Bylece, bu insanlk durumu, zahmetli bir aba ile Rabbine doru ynelmek -yani, O'na kavuaca yeniden diriliteki na doru ynelmek- olarak tanmlanmtr. 5 Yani, hayattaki davranlar sayesinde drst ve erdemliler arasna giren kimse: bkz. 69:19, not 12. 6 Lafzen, halkna -yani, kendisi gibi dnyada iken drst ve erdemli bir hayat srenlere. 7 Bu, ilk bakta, ktlerin sicilinin sol eline verileceini belirten 69:25 ile eliir gibi grnmektedir. Ama imdiki ifade ve tasvir, gnahkarn kendi sicilinden duyduu deheti ve onu hi grmeme dileini yanstmaktadr (69:25-26): baka bir deyile, onu grmek istememesi, (sicilinin) ona, arkasndan verilmesi ile sembolize edilmektedir. 8 Lafzen, kendi toplumu -yani, ayn gnahkar eilimlere sahip olan halk. (Kar. 75:33, not 14.)
1034

84. SURE

17 Ve geceyi, onun [safha safha] gzler nne serdiklerini, 18 ve dolunay haline gelen ay:9 19 [ite bylece, ey insanlar,] siz adm adm ilerleyeceksiniz.10 20 Peki, onlara ne oluyor da [teki dnyaya] inanmyorlar?11 21 Ve Kuran kendilerine okunduunda saygyla yere kapanmyorlar?12 22 Evet, hakikati inkara artlanm olanlar [bu ilah kelm] yalanlyorlar! 23 Ama Allah, onlarn [kalplerinde] gizlediklerini13 bilir. 24 O halde, onlara [teki dnyada] iddetli azab haber ver, 25 yalnz [pimanlk duyarak] iman edip doru ve yararl iler yapanlar hari: onlar iin kesintisiz bir dl vardr!

9 Bylece Allah, kendi yaratt evrendeki hibir eyin duraan olmad gereini tankla armaktadr. nk her ey, srekli olarak bir durumdan dierine, her durumda grntsn ve artlarn deitirerek, hareket edip durmaktadr: Yunan filozofu Heraklitus tarafndan yerinde olarak panta rhei (her ey akar/deiir) ifadesiyle tanmlanan bir olgu. 10 Yahut: bir safhadan/durumdan dierine (Zemaher): yani, kesintisiz bir ilerleme iinde -hamilelik, doum, byme, yalanma, lm ve sonunda yeniden dirilme. 11 Var olan her eyin bir safhadan dierine yahut bir durumdan dierine kanlmaz bir ekilde evrilmesi, btn evrende aka grlen temel bir kanuna tekabl ettiinden, bunun istisnasnn yalnzca insan olacan ve onun ileriye doru hareketinin bedensel lm ile sona ereceini ve ardndan baka bir oluun takip etmeyeceini varsaymak, makul olmaz. 12 Yani, onun btn mevcudattaki kesintisiz ilah deiim ve ilerleme kanununu nasl srekli olarak vurguladn grdkleri halde. 13 Yani, Yce Varla kar sorumluluklarn itiraf etme isteksizliini.
1035

85. SURE

85. BURUC
91. sureden (ems) sonra nazil olmutur.

1 DN byk burlarla dolu g, 2 ve [tahayyl et] vaad edilen Gn,1 3 ve O [her eye] tanklk eden ile [O'nun tarafndan] tanklk edileni!2 4 ONLAR [yalnzca] kendilerini yok ederler,3 o ukuru hazrlayanlar, 5 [imana ermi olanlara kar] iddetle yanan ate (ukurunu)!4 6 Hani, onlar [keyifle] o [atei] seyretmilerdi, 7 mminlere ne yaptklarnn bilincinde olarak;5 8 yalnzca Kudret Sahibi, btn vglere layk olan Allah'a inanmalarndan dolay nefret ediyorlard o mminlerden, 9 O Allah ki gklerin ve yerin hkmranlna sahiptir. O Allah ki her eye tanktr! 10 nanan erkekler ile inanan kadnlara ikence edenlere ve sonra hibir pimanlk duymayanlara gelince, onlar cehennem azab beklemektedir: evet, yakc azap6
1 Yani, Kyamet Gn'n. 2 Allah, evreni yaratmakla, denilebilir ki, Kendi kudretine ve esiz-ortaksz oluuna tanklk yapar: kar. 3:18 -Allah O'ndan baka tanr olmadna [bizzat Kendisi] ahittir- ve ilgili not 11. 3 Kutile'nin bu ekilde evrilmesi ile ilgili bir aklama iin bkz. 74:19-20, not 9. 4 Lafzen, u yanp tutuan ate ukurundan sorumlu olanlar (ashb). Bu temsl pasaj aklamak iin mfessirler, onu -gereksiz bir biimde- gemi zaman kipinde alarak yorumlamlar ve bu zalimlerin tarihsel kimliklerini tesbit etmek amacyla en zayf ve elikili menkbeleri nakletmilerdir. Bu yorumlarn rn olarak, Hz. brahim'in putperest adalaryla yaad tecrbeden (kar. 21:68-70) Nebukadnezar'n srailoullar'ndan dindar kiiyi yanan bir ocakta yakma teebbsn anlatan Kitb- Mukaddes efsanesine (Daniel'in Kitab iii, 19 vd.), yahut 6. yzylda Necrn Hristiyanlar'nn Yemen Kral Z Nevs (ki Yahudi dinine mensup idi) tarafndan idam edilmelerine, yahut tamamen uydurma bir hikaye olan, bir Zerdt kralnn erkek karde ile kz kardein evlenmelerine Allah'n msaade ettii eklindeki hkmn kabul etmeyen tebasn atee atarak ldrdne vd. kadar uzanan bir hikayeler antolojisi meydana gelmitir. Bu menkbelerin hi biri, elbette bu balamda cidd bir aratrmaya deecek nitelikte deildir. Ancak yukardaki Kuran pasajnda atfta bulunulan zalimlerin anonimlii, burada bir darb- mesel (parable) karsnda bulunduumuzu ve tarih yahut efsanev olaylarn szkonusu olmadn gstermektedir. kenceciler, kendileri hibir ekilde iman etmeyen ve bakalarnn da iman etmesini nefretle karlayan (bkz. aada 8. ayet) kimselerdir; ate ukuru, zalimlerin inananlara ikencelerinin mecaz bir ifadesidir: belli bir dnemle veya belli insanlarla snrl olmayp yazl tarih iinde eitli biimlerde ve deien younluk derecelerinde tekrarlanan bir olgu. 5 Lafzen, etrafnda otururlarken onlarn yaptklar her eyi gzlerler. 6 Lafzen, yakmak suretiyle.
1036

85. SURE

beklemektedir onlar! 11 [Ama,] imana ermi olup da doru ve yararl iler yapanlar, [teki dnyada] iinden rmaklar akan baheler bulacaklardr; bu, byk bir kurtulutur!7 12 PHESZ, Rabbinin yakalamas son derece etindir! 13 O'dur [insan] yoktan var eden ve sonra yeniden hayata getiren. 14 Ve yalnz O'dur gerek balayc, sevgide kapsayc, 15 anl kudret tahtnn sahibi8, 16 diledii her eyin mutlak Yapcs. 17 [GNAHKAR] ordularn kssasndan haberin var m? 18 Firavun ve Semd [kavmi]nin?9 19 Ama, hakikati inkara artlanm olanlar onu yalanlamakta srar ederler: 20 halbuki Allah onlar, farknda olmadklar halde,10 [ilmi ve kudreti ile] kuatr. 21 Yok yok, hayr! Bu [reddettikleri ilah kelm] erefli/soylu bir hitabedir, 22 kaybolmayan bir levha zerine [ilenmi (bir hitabe)].11

7 Bu, drst ve erdemlileri teki dnyada bekleyen nimetlerin bir tebhi olarak iinden rmaklar akan baheler ifadesinin Kuran'da hemen hemen ilk defa kullanld yerdir. 8 Lafzen, O, anl kudret tahtnn (el-aru'l-mecd) tanrs. Ar'n kudret taht olarak evrilmesi konusunda bkz. 7:54 ve ilgili not 43. 9 Zmnen, ikisi de gnahlarndan dolay yok edilmilerdi. Firavun'un ve ordularnn kssas ve boularak ortadan kaldrlmalar, Kuran'da birok kere zikredilmitir; Semd kssas iin bkz. zellikle 7:73 vd. ve ilgili notlar 56-62. 10 Lafzen, arkalarndan; pek yakn olduu halde farknda olunmayan bir eyin baa gelmesini gsteren deyimsel bir ifade. 11 Lafzen, iyi muhafaza edilen bir levhada (levh-i mahfz) -Yalnz bu ifade, tek bana, Kuran'n bir tanmn vermektedir. Baz mfessirler, szkonusu levhay lafz anlamyla alp Kuran'n ezelden beri kaydedildii gerek bir ilah levha eklinde anladklar halde, dier biroklarna gre bu ifade her zaman mecaz bir anlam tamaktadr: yani, bu ilah kelmn kaybolmazlk / korunurluk niteliine bir iaret. Bu yorum, mesela Taber, Beav, Rz ve bni Kesr tarafndan doru grlerek nakledilmitir. Bunlar, iyi muhafaza edilen bir levhada ifadesinin, Kuran'n hibir zaman bozulmayaca ve her zaman btn keyf ilavelerden, karmalardan ve lafz deiikliklerden uzak kalaca eklindeki ilah vaad ile ilgili olduu konusunda hemfikirdirler. Bu balamda bkz. 15:9 ve ilgili not 10.
1037

86. SURE

86. TARIK
Nisbeten erken bir tarihte (muhtemelen Hz. Peygamber'in nbvvetinin drdnc ylnda) nazil olan bu sure, ismini birinci ayetinde geen trk kelimesinden alr. 1 DN gkleri ve gece vakti geleni!1

2 Bilir misin nedir gece vakti gelen? 3 O, yldzdr [inanmadan yaanan hayatn] karanln delip geen: 4 [zaten] hibir insan korunmasz braklmamtr.2 5 NSAN, neden yaratldna bir baksn: 6 o spermal bir svdan yaratlmtr 7 [erkein] beli ile [kadnn] leen kemii3 arasndan kan. 8 Elbette O, [insan yoktan var eden] onu yeniden [hayata] dndrmeye de kdirdir: 9 btn srlarn ortaya serilecei Gn, 10 ve [insann] ne bir kuvvet ne de yardmc bulaca (Gn)! 11 Dn4 dnp duran gkleri, 12 ve bitkilerle patlayp yarlan yeri! 13 BAKIN, bu [ilah kelm] doruyu yanltan ayran bir szdr,5 14 bo bir lakrd deil.
1 Baz mfessirler, trk (gece vakti gelen) olarak tanmlanan eyin sabah-yldz olduunu, nk onun gecenin bitimine doru grndn ileri srerler; dierleri ise -Zemaher ve Rb gibi- genel manada onu yldz cinsi olarak anlarlar. imdi bu ismin kkn analiz edersek, [bir eye] vurdu veya bir eyi [dd] anlamndaki taraka fiilinden tretildiini grrz; bu nedenle, taraka'l-bb, kapy ald anlamna gelir. Mecaz olarak da, gece vakti gelen herhangi bir eyi [veya herhangi bir kimseyi] gsterir, nk bir eve gece gelen kiinin kapy almas beklenir (Tcu'l-Ars). Kuran'n ifade tarznda trk, felaketin ve skntnn derin karanlnda bunalm bir insana zaman zaman gelen semav bir teselli ve rahatlamay; veya belirsizliin karanln gideren an, sezgisel bir aydnlanmay; yahut da adeta insann kalp kaplarn alan ve bylece hem teselli ve rahatlama, hem de aydnlanma fonksiyonlarn gren ilah vahyi ifade eden bir mecazdr. (Yemin ifade eden ve balacn Dn olarak evirmem konusunda bkz. sure 74, not 23'n ilk blm.) 2 Lafzen, zerinde muhafz bulunmayan [yahut gzetilmeyen] hibir insan yoktur. Bkz. bu balamda 82:10-12, not 7. 3 Leen kemii olarak evirdiim terib oul ismi, ayn zamanda kaburga kemii veya kaval kemii anlamlarna da gelir; nadiren kullanlan Kurn kavramlarn etimolojisi zerinde uzmanlam otoritelerin ouna gre bu terim, zellikle kadn anatomisi ile ilgilidir (Tcu'l-Ars). 4 Zmnen, ve son olarak, Allah'n yaratma ve yeniden diriltme kudretini tam olarak kavrayabilmek iin dn ... vd. 5 Lafzen, hkm veren bir sz veya ayrd edici bir sz, yani doru ile yanl arasnda ayrm -burada, bir tarafta lmden sonra hayatn devamllna inan, dier tarafta bu ihtimalin reddi arasnda ayrm. (Kar. Kyamet Gn'nden Ayrm Gn olarak sz eden 37:21, 44:40, 77:13 ve 38, 78:17; bkz. ayrca 77:13, not 6).
1038

86. SURE

15 Elbette on[u kabule yanamayan]lar, birok dzmece kant ararlar6 [ilah kelm rtmek iin]; 16 ama Ben onlarn btn planlarn boa karacam.7 17 yleyse brak, hakikati inkar edenler dilediklerini yapsnlar, yapsnlar ksa bir sre!

6 Lafzen, [birok] tuzak (keyd) kurarlar: bkz. hemen hemen e anlaml bir kelime olan mekr'in ayn anlamda kullanld 34:33, not 41. 7 Lafzen, Ben, [daha ince] bir tuzak kuracam, yani onlarnkini boa karmak iin. Benim kullandm aklayc ifadeler, btn otoritelere gre yukardaki ayetin tad anlam yanstmaktadr.
1039

87. SURE

87. ALA
Bu sure, byk ihtimalle, nzul kronolojisinde sekizinci srada yer almaktadr. Sureye adn veren anahtar szck, birinci ayetinde gemektedir.

1 YCELT Rabbinin snrsz ann: Yceler-Ycesi[nin ann], 2 O ki, [her eyi] yaratmakta ve amacna uygun ekiller vermektedir;1 3 O ki, [btn mevcudatn] tabiatn belirlemekte2 ve onu [hedefine doru] yneltmektedir; 4 O ki, yeil ot(lar) karmakta, 5 ve sonra on[lar] kara-kavruk kk haline getirmektedir!3 6 BZ SANA reteceiz ve [rendiklerinden hi birini] unutmayacaksn, 7 Allah'n [unutman] diledikleri hari;4 nk, [yalnz] O'dur [insann] kavrayna ak olan her eyi ve [ondan] gizli olanlar5 bilen: 8 Biz, [bylece] [niha] huzura
1 Yani, onu kendi iinde tutarl klmakta ve yerine getirmekle ykml olduu fonksiyonlara uygun vasflarla donatmakta, bylece onu varoluun gereklerine batan (a priori) uygun hale getirmektedir. 2 Kar. 25:2'nin son cmlesi ve ilgili not 3; ayrca 20:50 ve not 31. 3 Yani, mecazen, hayat vermekte ve lme gtrmektedir. 4 Klasik mfessirlere gre, yukardaki szler zel olarak Hz. Peygamber'e yneliktir ve bu nedenle, ona
Kuran'n retilmesini ve Allah'n [unutmasn] diledikleri hari, ondan hibir eyin unutturulmayacan kasdetmektedir. Bu istisna cmlecii, o gnden beri mfessirleri ok skntya sokmutur, nk Hz. Peygamber'e Kuran' vahyeden Allah'n Kuran'n herhangi bir ksmn o'na unutturacan dnmek pek makul deildir. Bu nedenle, ilk dnemlerden gnmze kadar pek de tatminkar olmayan birok aklama getirilmitir. En az tatminkar olan da, her akn Kuran yorumcusunun son olarak snd nesih doktrinidir (2:106, not 87'de bu doktrini kabul etmediimi akladm). Ancak, yukardaki pasajn, grnrde Hz. Peygamber'e hitab etmesine ramen, genel olarak insana ynelik olduunu ve daha nceki Kuran vahyi ile -yani, 96. surenin (Alak) ilk be ayeti ve zellikle Allah'n insana bilmediini bellettiini syleyen 3-5. ayetler ile- yakndan balantl bulunduunu kabul edersek, szkonusu yorum zorluu ortadan kalkm olur. Bu ayetler ile ilgili 3. notta, szkonusu ayetlerin, kuaktan kuaa ve bir uygarlktan dierine devrolunan insanolunun tecrbe yoluyla eritii kazanmlarna ve rasyonel bilgi birikimine iaret ettii grn ifade etmitim: imdiki pasajn iaret ettii olgu da budur. Burada, insan yaratl amacna uygun olarak ekillendiren ve ona doru yolu gstereceini vaad eden Allah'n, ona, insanln biriktirecei, kaydedecei ve kollektif olarak hatrlayaca bilgi unsurlarn elde etme yetenei verecei (ve bylece, ona retecei) bildirilmektedir. Ancak Allah'n, insana, yeni tecrbeler edinme vastasyla eriilebilen ileri becerileri de kapsayan daha geni ve zengin bilgilerin yansra tmden-gelimci veya speklatif bilgi unsurlarna sahip olmas sonucu unutturabilecei (baka bir deyile, terk ettirebilecei) gereksiz ve yararsz hale gelen bilgiler bunun dnda kalr.

Ancak, bir sonraki cmle, d dnyay gzlemleme ve speklasyon yoluyla ulalan btn bilgilerin, ne kadar gerekli ve deerli olsalar da, kesinlikle snrl bir geerlilie sahip olduklarn ve bu nedenle tek balarna niha gereklii bulmamza yetmeyeceklerini aka ortaya koymaktadr. 5 Yani, mahiyet itibariyle insan kavraynn tesindeki her eyi (ayb). Bunun anlam udur:
1040

87. SURE

ve rahatla giden yolu6 senin iin kolaylatracaz. 9 O HALDE, [hakikati bakalarna] hatrlat, bu hatrlatma ister fayda ver[iyor grn]sn, [ister grnmesin]:7 10 [Allah'tan] korkan, dnp ondan ders alr, 11 ona yabanclaan ise bir zavall bare olarak kalr; 12 bylesi, [teki dnyada] byk atee atlacak 13 ve orada ne lecektir ne de diri kalacak.8 14 [Bu dnyada] arnmay baaran ise, [teki dnyada] mutlulua ular, 15 ki bylesi, Rabbinin ismini hatrlayan ve [O'na] ibadet edendir. 16 Ama hayr, [ey insanlar,] siz bu dnya hayatn tercih edersiniz, 17 oysa gelecek hayat daha iyi ve daha kalcdr. 18 Gerek u ki, [btn] bunlar, gemi vahiylerde [bildirilmi]tir. 19 brahim ve Musa'ya indirilen vahiylerde.9

beer bilgi, ebediyyen yetersiz kalmaya mahkum olduundan, insan, ilah vahyin yardm olmakszn hayatta izleyecei yolu bulamaz. 6 Yani, zihnin huzura ermesine ve ruhun sknetine giden yolu. 7 Bu eviri, Beav'nin yorumuna ve Rz'nin bu ifade ile ilgili alternatif yorumlarndan birisine dayanmaktadr. 8 Yani, ilah t ve uyardan uzak kalmasnn sonucu olarak. (Kar. 74:28-29.) 9 Bu iki isim, gemi vahiylerin sadece birer rnei olarak verilmi ve bylece, insanolunun din tecrbesinin devamll ve btn peygamberler tarafndan tebli edilen temel hakikatlerin aynl gerei bir kez daha vurgulanmtr. (Kar. ayrca 53:36 vd.) Lafzen, [bir kitabn] yapraklarn veya kat tomarlarn gsteren suhuf (tekili sahfe) ismi, en geni anlamyla kitb kelimesi ile e anlamldr (Cevher): bu nedenle, yukardaki balamda, vahiyler olarak evirdim.
1041

88. SURE

88. AYE
Byk bir ihtimalle Mekke dneminin ortalarnda nazil olan bu sure, baln, birinci ayetinde geen iye isim-fiilinden almaktadr. 1 KBUS Gibi ken'den1 haberin var m?

2 Baz yzler o Gn yere bakacak, 3 [gnahn yk altnda] bitkin dm, [korku ile] sarslm, 4 kzgn bir atee girmek 5 ve kaynar bir pnardan tatmak zere. 6 Hibir yiyecekleri yok kuru dikenlerin aclndan baka, 7 ne bir g veren ne de al gideren (dikenlerin).2 8 Baz yzler (de) o Gn mutlulukla parldayacak, 9 abalar[nn meyvesini tatmak]tan memnun, 10 harika bir bahede, 11 bo lakrd iitmeyecekleri (bir bahede). 12 Saysz pnarlar3 akacak orada, 13 [ve] ykseltilmi [mutluluk] tahtlar,4 14 doldurulmu kadehler, 15 dizilmi yastklar, 16 ve serilmi hallar... 17 PEK, [o yeniden dirilmeyi inkar edenler] bakmazlar m yamur ykl bulutlara, [ve grmezler mi] nasl yaratlm onlar?5
1 Yani, Kyamet Gn'nden. 2 Kiffl'e gre, (Rz'nin naklettii zere,) bu tr cehennem yiyecek ve iecekleri, tam bir mitsizliin ve alalmann simgesidir. Kurumu haliyle ac ve dikenli bir bitkiyi ifade eden (Cevher) dar ismi, o, kld/aaland veya gururu krld anlamlarna gelen daraa veya daria fiilinden tretilmitir: aka mecaz anlamda kullanlan bu ifadeyi kuru dikenlerin acl olarak evirmemin sebebi budur. Benzer mecaz bir anlam, Kuran'da ok sk zikredilen hamm terimini hatrlatan, 5. ayetteki kaynar bir pnar ifadesine de yklenebilir (bkz. 6:70'in son cmlesi ile ilgili not 62). 3 Lafzen, bir pnar -ama, Zemaher ve bni Kesr'in iaret ettii gibi, tekil biimdeki kullanl, burada pnarlarn okluuna iaret eden bir cins ismi anlam tamaktadr. Bu hayat veren nesne mecaz, Kuran'daki cennet tasvirlerinde ska kullanlan rmaklar (enhr) ifadesi ile benzerdir. 4 Bkz. 15:47, not 34. 5 Yeniden dirilmeyi ve teki dnyadaki hayat inkar etmenin bilinli Yaratc kavramn tamamiyle anlamsz
hale getireceine iaret; ayetin birinci blmnde yeniden dirilmeyi inkar edenler szlerini eklememin sebebi budur -bil ismi ise, ncelikle, develer anlamna gelir, ki tekil ekli olmayan ve sadece oul ekilde kullanlan bir cins ismidir (generic plural). Ama bu isim, ayn zamanda yamur tayan bulutlar iin de kullanlmaktadr (Lisnu'l-Arab, Kms, Tcu'l-Ars): ki bu karlk, yukardaki anlam rgs iinde daha tercihe ayan olan bir karlktr. Eer bu terim develer anlamnda kullanlm olsayd, yukardaki ayette ona yaplan atf, sadece, Hz. Peygamber'in ada olan Araplara hitab etmi olurdu. nk dikkat ekici dayankll, ok eitli ilerde (binme, yk tama, st ve et verme, yn kayna olma gibi) kullanlabilmesi ve l ortasnda yaayan insanlar iin adeta vazgeilmez bir deer tamas gibi sebeplerden dolay deve, Araplar arasnda daima hayranlk ve ballk duyulan bir hayvan olmutu. 1042

88. SURE

18 Ve (bakmazlar m) ge, nasl ykseltilmi? 19 Ve dalara, nasl salamca dikilmi? 20 Ve topraa, nasl yaylm? 21 te byle, [ey Peygamber,] onlara t ver; senin grevin yalnz t vermektir: 22 sen onlar [inanmaya] zorlayamazsn.6 23 Ancak, kim hakikati inkara artlanm olarak yz evirip uzaklarsa, 24 Allah ona [teki dnyada] en byk azab tattracaktr: 25 Bizedir onlarn dnleri, 26 ve Bize der onlar hesaba ekmek.

Ayrca, develerin kasdedilmi olmas, anlam belirli bir evrenin ve belirli bir zamann insanlar ile (gemi olaylara tarih atflarn faydasndan bile yoksun ekilde) snrlam olacandan, burada hi dikkate alnmamaldr. nk Kuran'da, Allah'n yaratt evrenin olaanstlklerini gzlemlemek iin yaplan ar, btn zamanlarn ve btn toplumlarn insanlarna yneliktir. Bu nedenle, bil teriminin burada develer iin deil, ama yamur ykl bulutlar iin kullanldn varsaymak iin birok neden vardr: Ayrca, burada suyun buharlamas, buharn ge ykselmesi, younlamas ve sonunda yere dmesi eklindeki olaanst dnml srece yaplan iaret, ne kadar hayranlk verici ve faydal olsalar da develere yaplan atftan ok, sonraki ayetlerde (18-20. ayetler) gkyzne, dalara ve yeryzne yaplan atf ile daha uyumlu grnmektedir. 6 Lafzen, sen onlar zerinde bir g sahibi deilsin.
1043

89. SURE

89. FECR
Nzul sralamasna gre onuncu srada yer alan bu surenin ad, birinci ayetinde anlan fecr isminden gelmektedir. 1 AFAI dn 2 ve on geceyi!1 3 ok olan ve Tek olan2 dn! 4 Kendi yolunda akp giden geceyi3 dn! 5 Dn btn bunlar; bunlarda, akl sahipleri iin hakikatin salam bir kant4

yok mudur? 6 BLMEZ MSN Rabbin neler yapt d [halkn]a,5 7 ok stunlu rem [halkna], 8 ki btn o topraklarda bir benzeri ina edilmemiti? 9 Ve vadide kayalar oymu olan Semd [halkn]a?6 10 Ve [pekok] adr direine7 sahip Firavun'a? 11 [Onlar] topraklar zerinde hak ve adalet snrlarn atlar; 12 ve orada byk bir yozlama ve rmeye sebep oldular; 13 ite bu yzden Rabbin onlar azap krbacndan geirdi; 14 nk Rabbin, phesiz, her zaman gzetleyip durmaktadr!
1 afak (fecr) insann ruh uyann sembolize eder; bu nedenle, on gece, hicretten nceki 13. ylda, Muhammed (s)'in ilk vahyini ald (bkz. 96. surenin giri notu) ve insanln ruh uyanna katkda bulunmakla grevlendirildii Ramazan aynn son te birlik ksmna iaret eder. 2 Lafzen, ifti ve teki yahut biri: yani, Yaratc'nn teklii ve benzersizliine karlk yaratlanlarn okluunu (Beav, Sad el-Hudr'den naklen ve Taber, yukardaki ifade ile ilgili alternatif yorumlarndan birinde). ift say kavram, ayn trden birden fazla unsurun varlna iaret eder: baka bir deyile, kart veya kartlar olan ve bu nedenle baka eylerle belli bir iliki iinde bulunan her eyi kapsar (kar. 36:36'da, btn varlk evrenindeki bariz kutuplulua iaret eden ezvc terimi). Buna karlk vetr terimi -veya daha yaygn olan Necd telaffuzuna gre vitr -tek veya bir olan eyi kapsar ve bu nedenle, Allah'a verilen adlardan biri olarak kabul edilir: nk hibir ey O'na denk tutulamaz (112:4) ve hibir ey O'na benzemez (42:11). 3 nsann Allah'n bilincine varmas ile birlikte kendi yolunda akp gitmeye -yani, uzaklap ortadan kalkmaya- mahkum olan ruhsal karanln tekil ettii geceye ma. 4 Lafzen, [daha] salam bir delil (kasem): yani, Allah'n varlnn ve birliinin ikna edici bir kant. 5 Bkz. 7:65-72, ve zellikle 7:65 ile ilgili not 48'in ikinci blm. Sonraki ayette zikredilen rem, bugn Ahkf lnn kumlar ile rtlm bulunan d kavminin efsanev bakentinin ismi olarak bilinmektedir. 6 Bkz. sure 7, not 56 ve 59. Ayette zikredilen vdi, Medine'nin kuzeyinde, Suudi Arabistan'dan Suriye'ye giden eski kervan yolu zerinde bulunan Vdi'l-Kur'dr. 7 Bu tanmlamann bir aklamas iin bkz. sure 38, not 17.
1044

89. SURE

15 NSANA GELNCE,8 ne zaman Rabbin onu, cmertliiyle ve honut olaca bir hayat balamakla denese, Rabbim, bana kar [ne kadar] cmertmi!9 der; 16 ama geim vastalarn daraltarak onu denedii zaman ise, Rabbim beni kk drd! di(ye szlan)r.10 17 Ama hayr, hayr, [ey insanlar, btn yaptklarnz ve yapmadklarnz bir dnn:] siz yetime kar cmert deilsiniz, 18 muhtalar doyurmaya birbirinizi tevik etmiyorsunuz,11 19 [bakalarnn] mirasn a-gzllkle yiyip bitiriyorsunuz, 20 ve snrsz bir sevgiyle mal-mlk seviyorsunuz! 21 Peki, [Hesap Gn nasl davranacaksnz,] yeryz ardarda sarslp parampara olduunda, 22 ve Rabbin[in hameti] ortaya ktnda12 ve melekler [gerek hviyetleriyle] saf saf olduklarnda? 23 te o Gn cehennem [gznne] getirilip konacak; o Gn insan [yapt ve yapmad her eyi] hatrlayacak: ama bu hatrlamann ne faydas olacak ona? 24 O, h, keke [gelecek] hayatm iin nceden bir hazrlk yapsaydm! diyecek. 25 Hi kimse Allah'n o Gn [gnahkarlara verdii] azap gibi azap veremez; 26 ve hi kimse O'nun gibi balarla balayamaz.13 27 [Ama drst ve erdemlilere,] Ey i huzuruna ermi olan insanolu! [diye seslenecek Allah,] 28 Rabbine O'ndan honut kalm ve [O'nu] honut etmi olarak dn: 29 gir, yleyse Benim [teki sadk] kullarmla birlikte, 30 gir cennetime!

8 Fe-emm (Ama ...'e gelince) edat ile balayan yukardaki ifade, 5. ayetteki hakikatin salam kantna atf ile aka balantldr -insann yalnz bu dnya ile ve ona en yakn/somut faydalar vaad eden eyler ile ilgili olup kural olarak teki dnyay dnmediine iaret (Zemaher, Rz, Beydv). 9 Yani o, Allah'n ltfunu kendisinin hakk olarak grr (Rz). 10 Yani o, refah yokluunu veya kaybn bir imtihan olarak deil, ama ilah adaletsizliin bir delili olarak grr -ve dolaysyla Allah'n varln inkara kadar gider. 11 Yani, muhtalar doyurma istei duymuyorsunuz (kar. 107:3). 12 Lafzen, Rabbin geldii [zaman], ki klasik mfessirlerin hemen hemen hepsi bunu (kelimenin soyut anlamyla) Allah'n akn hametinin grnmesi ve O'nun hkmnn bir tezahr olarak grr. 13 Bkz. 73:12-13, not 7.
1045

90. SURE

90. BELED
Suyt, bu sureyi Mekke dneminin ortalarna ait grd halde (50. sureden -Kf- sonra), Muhammed (s)'in peygamberliinin ilk yllarna ait olmas daha kuvvetli bir ihtimaldir. 1 BEN bu beldeyi tankla arrm, 2 senin serbeste yaadn bu beldeyi,1 3 ve [tankla arrm] anne-babay ve ocuklar:2 4 Gerek u ki, Biz insan ac, sknt ve imtihan [ile ykl bir hayat]a gnderdik.3

5 nsan, kimsenin kendi zerinde g sahibi olmadn m zannediyor? 6 vnp duruyor: Ben, ynla servet tkettim!4 7 Peki, kimsenin kendisini grmediini mi sanyor?5 8 Biz ona iki gz vermedik mi? 9 Bir dil ve bir ift dudak,6 10 ve ona [ktln ve iyiliin] iki yolunu da gstermedik mi? 11 Ama o, sarp yokua trmanmay denemedi... 12 Bilir misin nedir o sarp yoku? 13 [O,] boynunu [gnah zincirinden] kurtarmaktr;7 14 yahut [kendi] a iken
1 Lafzen, sen bu beldede serbeste otururken. Klasik mfessirler, beled terimine ehir anlam vermiler ve hze'l-beled (bu ehir) ibaresinin Mekke'yi anlattn ve ikinci ayetteki sen ahs zamirinin ise Muhammed (s)'e iaret ettiini belirtmilerdir. Mekke'nin kutsall Kuran'da defalarca vurguland iin bu yorum makul grnmektedir, ancak ayetlerin devam ve surenin tmnn genel havas, daha geni kapsaml ve daha genel bir yoruma imkan vermektedir. Bana gre, hze'l-beled szleri ile bu insanlk yurdu, yani yeryz kasdedilmektedir (ki bu ikinci terim, birok dilbilimciye gre, beled'in asl anlamlarndan biridir). Sonu olarak diyebiliriz ki, 2. ayetteki sen zamiri, genel olarak insana rcidir ve tankla arlan da, onun yaad dnyev hayattr. 2 Lafzen, douran ve dourduunu. Taber'nin ikna edici aklamasna gre bu ibare, her anne-baba ve btn ocuklar anlamna gelir: yani, batan sona btn insan soyu. (Vlid mzekker ekli, elbette, hem erkek hem kadn ebeveyni gstermektedir.) 3 Kebed terimi, ac, sknt, zorluk, bask, imtihan vb. kavramlarn kapsadndan ancak yukardaki gibi bileik bir ifade ile evrilebilirdi. 4 Kendi kaynaklarn -ve dolaysyla, imkanlarn- bitip tkenmez grdne iaret. nsan teriminin burada insan soyu anlamnda kullanldn unutmamalyz: bu nedenle, yukardaki vnme, -din gerilemenin ve zayflamann younlat btn dnemlerin karakteristii olan-insann nndeki g imkanlarnn snrsz olduu ve bu nedenle dnyev menfaatlerin doru ile yanln tek ls olduu eklindeki yaygn inancn mecaz yoluyla ifadesidir. 5 Yani, kendinden baka kimseye kar sorumlu olmadn m sanyor? 6 Yani, Allah'n varl hakikatini tanmas ve bu hakikati dile getirmesi yahut en azndan hidayeti istemesi iin. 7 Beav tarafndan nakledilen krime'nin ve ayrca Rz'nin yorumu. Fekku rakabe ibaresi, alternatif olarak, insanolunu boyunduruklarndan kurtarmak eklinde de evrilebilir (kar.
1046

90. SURE

(bakasn) doyurmaktr, 15 yakn olan bir yetimi, 16 yahut topraa uzanp kalm olan [yabanc] bir yoksulu, 17 ve imana ermilerden ve birbirine sabr ve merhameti tavsiye edenlerden olmaktr. 18 te byleleri drstle ve erdemlilie erimi olanlardr;8 19 Bizim mesajlarmzn doruluunu inkara artlanm olanlar ise ktle batm kimselerdir, 20 zerlerine salnm ate [ile].9

2:177, not 146). Boyunduruk/zincir terimi, burada, klelik olarak tanmlanabilecek olan btn tutsaklk ve smr -sosyal, ekonomik veya politik- biimlerini kapsar. 8 Lafzen, sadaki/sa taraftaki insanlar (ashb ): bkz. 74:39, not 25. 9 Yani, teki dnyada [gnahkarlarn] kalpleri zerinde ykselen ve onlar kuatan mitsizlik/aresizlik atei: kar. 104:6-8 ve ilgili not 5. Ktle batm kimseler eklinde evirdiim ibare, lafz olarak, sol tarafn insanlar (el-meeme ) eklindedir.
1047

91. SURE

91. EMS
Bu sureye nzulnden itibaren adn veren anahtar kelime, birinci ayetinde gemektedir. Bu surenin 97. sureden (Kadr) hemen sonra nazil olduu kabul edilmektedir.

1 GNE ve onun aydnlk veren parlakln dn, 2 ve gnei(n n) yanstan1 ay! 3 Dnyay2 gn na karan gndz dn, 4 ve onu karanla boan geceyi! 5 Gkyzn ve onun hrika yapsn3 dn, 6 ve yeryzn, onun (usuz bucaksz) geniliini! 7 nsan benliini4 dn ve onun nasl (yaratl) amacna uygun ekillendirildiini;5 8 ve nasl ahlak zaaflarla olduu kadar Allah'a kar sorumluluk bilinciyle de donatldn!6
1 Lafzen, onu izleyen (telh), yani gnei. Hicret'ten sonra 2. yzylda yaam olan byk dilbilimci Ferr'ya gre, bunun anlam, ayn n gneten alddr (Rz'nin nakli). Bu, ayn zamanda Rb'n da yukardaki ibare ile ilgili yorumunu yanstmaktadr. 2 Lafzen, onu -ak bir ekilde dnyaya yahut yeryzne iaret eden bir zamir (Zemaher). Dikkat edilince grlecektir ki 1-10. ayetler, btn varlk leminde yaratltan mevcut olan -hem fizik hem de ruh- kutupluluu yanstmakta ve onu Yaratc'nn birlii ve benzersizlii ile kyaslamaktadr. 3 Lafzen, ve onu ina edeni -yani, grnen lemin (ki semnn bu balamdaki karldr) uyumunu ve btnln salayan olaanst vasflar. Benzer ekilde, mteakiben yeryz ile ilgili olarak lafzen onu yayan eklinde yaplan atf da, grnd kadaryla, onun geniliinin gzelliini ve ok ynlln salayan vasflara bir telmhtir. 4 Baka birok rnekte olduu gibi, olduka geni bir anlam yelpazesine sahip olan (bkz. 4:1 ile ilgili not 1'in ilk cmlesi) nefs terimi, burada bir btn olarak insan benliini veya kiiliini gsterir: fiziksel bir beden ile genelde ruh olarak tanmlanan ama ne olduu tam olarak tasavvur olunamayan hayat znn bileimi olan bir varlk. 5 Lafzen, ve onu ...'e uygun olarak yapan [veya ekillendireni] (sevvh). Sevv fiilinin zel anlam iin bkz. yukardaki anlamda kullanld ilk yer olan 87:2, not 1. nsana ve insan kiiliini oluturan eye yaplan atf ile bedensel ihtiyalarn ve drtlerin, duygularn ve entellektel faaliyetlerin kopmaz bir ekilde birbirlerine sk skya balandklar canl bir varln son derece kompleks mahiyetine yaplan iaret, evrenin tasavvur edilemez azametini -insann kavrayabildii ve nfz edebildii kadaryla- Allah'n yaratc gcnn etkili bir kant olarak dnme ars ile devam etmektedir. 6 Lafzen, ve [dn,] ona hayaszca ilerini (fucrah) ve Allah'a kar sorumluluk bilincini (takvh) alayan -yani, insann hem stn ruh mertebelere ykselme hem de ak ahlak zaaflar gsterebilme zelliine ayn lde sahip olduu gerei, insan tabiatnn temel bir karakteristiidir. En derun anlamyla, insann kt/yanl davranabilme zellii, onun doru davranma yeteneinin bir eidir: baka bir deyile, her doru seime bir deer kazandran ve bylece insan ahlak olarak serbest irade sahibi klan ey, temelde mevcut bulunan bu eilim kutupluluudur (kar. bu balamda 7:24-25, not 16).
1048

91. SURE

9 Her kim [benliini] arndrrsa, kesinlikle mutlulua eriecektir, 10 onu [karanla] gmen ise hsrandadr. 11 SEMD [kavmi,] kaba bir kstahlkla [bu] hakikati yalan sayd;7 12 ilerinden en onulmaz azgnlar, [zulm yapmak iin] ileri atlrken, 13 Allah'n Elisi onlara: u dii deve Allah'ndr, yleyse brakn suyunu isin [ve ona bir zarar vermeyin]! 8 demiti. 14 Ama onlar Eli'yi (hie sayp) yalanladlar ve deveyi vahce boazladlar;9 bunun zerine Rableri, bu gnahlar yznden onlar ykma uratt ve tmn birden yok etti: 15 nk [onlardan] hi biri balarna gelecek eyin korkusunu tamyordu.10

7 Burada insann potansiyel gnahkarlnn bir tasviri olarak sunulan Semd kavminin kssas iin bkz. 7:73-79 ve ilgili notlar. 8 Allah'a ait olan dii deve konusunda bkz. sure 7, not 57. Brakn isin yasaklayc emri ile ilgili olarak da bkz. 26:155 ve ilgili not 67. Bu pasajn kurgusu, dii deve menkbesinin slam ncesi Arabistan'nda iyi bilindiini gstermektedir. 9 Akarh 'nn bu evirisi iin bkz. 7:77, not 61. 10 Onlarn Allah'n yarattklarna kar merhametsizliklerinin, O'nun intikamndan korkmadklarn ve dolaysyla O'na gerekten inanmadklarn gsterdiine iaret.
1049

92. SURE

92. LEYL
ttifakla ilk vahiylerden biri olarak kabul edilen ve ounlukla kronolojik sralamada dokuzuncu sraya yerletirilen bu sure, adn ilk ayetinde geen gece (leyl) kelimesinden almaktadr.

1 DN [yeryzn] karanla boan geceyi, 2 ve aydnl ykselten gndz! 3 Erkein ve diinin yaratln dn!1 4 Gerekte, [ey insanlar,] siz ok eitli hedefler2 peindesiniz! 5 Her kim [bakalar iin] harcar ve Allah'a kar sorumluluk bilinci tarsa, 6 ve niha gzelliin/iyiliin gerekliine3 inanrsa, 7 ite onun iin [niha] huzur ve rahatla giden yolu kolaylatracaz.4 8 Cimrilik yapana ve kendi-kendine yeterli olduunu zannedene5, 9 ve niha gzellii/iyilii yalanlayana gelince, 10 onun iin zorlua ve skntya giden yolu kolaylatrrz: 11 bakalm serveti onu koruyacak m6 [mezarna] girdii zaman? 12 BAKIN, Bize den doru yolu gstermektir; 13 ve hem teki dnya, hem de [hayatnzn] bu ilk blm [zerindeki hakimiyet] Bize aittir:7 14 te, sizi alevler saan atee kar uyaryorum; 15 [yle bir ate ki] kimse girmez, en onulmaz azgnlar dnda, 16 hakikati yalanlayan ve [ondan] yz eviren (azgnlar). 17 Ama, Allah'a kar sorumluluunun bilincinde olanlar (ateten) uzak kalacak: 18 arnmak iin servetini [bakalarna] harcayanlar, 19 grd bir iyiliin karl olarak deil,8 20 ama yalnzca yce Rabbinin rzasn kazanmak iin: 21
1 Lafzen erkei ve diiyi yaratm olan [veya yaratan] dn, yani erkek ile dii arasndaki farkll oluturan unsurlar. Bu, gece ve gndz, aydnlk ve karanlk sembolizmi ile birlikte -nceki surenin ilk on ayeti gibi- btn tabiatta mevcut olan kutuplulua ve dolaysyla, insann hedeflerini ve saiklerini karakterize eden (sonraki ayette sz edilecek olan) ift kutuplulua bir iarettir. 2 Yani, hem iyi hem de kt hedefler (kar. 91:8, not 6) -zmnen, ve yaptklarnzn sonular da, zorunlu olarak ok eitlidir. 3 Yani, zamandan ve sosyal artlardan bamsz ahlak deerlere ve dolaysyla, ahlak vecbe olarak tanmlanabilecek olann mutlak geerliliine. 4 Bkz. 87:8, not 6. 5 Kar. 96:6-7. 6 Yahut (dorudan bir ifade ile): serveti onu korumaz... vd. 7 Bu ifade, insann bu dnyadaki ve teki dnyadaki hayatnn, sregelen ayn olgunun iki safhasndan ibaret olduu gereini vurgulamaktadr. 8 Lafzen, O'nun nezdinde hi kimsenin karl denecek bir iyilii yoktur. Bu ibare, en geni anlamyla, gelecee ynelik bir karlk beklentisini de kapsamaktadr.
1050

92. SURE

ite byleleri de, zaman geldiinde sevinci tadacaklar.

1051

93. SURE

93. DUHA
Rivayet edildiine gre, 89. surenin (Fecr) nzulnden sonra, bir sre Hz. Peygamber hibir vahiy almad ve Mekke'deki dmanlar hemen bu olay kullanarak Rabbin seni unutmu ve sana darlm dediler, bunun zerine bu sure nazil oldu. Bir lde pheli grdmz bu rivayeti ister kabul edelim ister etmeyelim, ilk bakta Hz. Peygamber'e sesleniyor grnen bu surenin aslnda daha geni bir muhtevaya sahip olduunu syleyebiliriz: bu sure, iyi ve susuz insanlar mthi ekilde etkileyen ve hatta zaman zaman Allah'n akn (mtel) adaletini bile sorgulamalarna yol aan zntlere ve skntlara maruz kalm olan btn mmin erkek ve kadnlar ilgilendirmekte ve onlar tesell etmeyi amalamaktadr. 1 AYDINLIK sabah dn, 2 ve durgun, karanlk geceyi.1 3 Rabbin seni ne unuttu ne de darld:2 4 teki dnya senin iin [hayatnn] bu ilk

blmnden mutlaka daha iyi olacak! 5 Ve zaman geldiinde Rabbin sana [kalbinden geeni] balayacak ve seni honut klacak. 6 O seni yetim olarak bulup bir snak vermedi mi?3 7 Ve yolunu kaybetmi grp seni doru yola ulatrmad m? 8 htiya iinde bulup seni tatmin etmedi mi? 9 yleyse yetime hakszlk yapma, 10 yardm isteyeni asla geri evirme,4 11 ve [her zaman] Rabbini(n) nimetlerini an.5

1 Aydnlk sabah ifadesi, bariz bir ekilde, insan hayatnda az saydaki ve geni aralkl mutluluk dnemlerini sembolize etmektedir. Buna karlk, durgun ve karanlk gece, yani kural olarak insann bu dnyadaki varoluunu kuatan znt ve sknt dnemleri, daha uzun bir zaman kesitini kapsamaktadr (kar. 90:4). Baka bir anlam ise udur: nasl ki sabah geceyi izliyorsa, ayn kesinlikte Allah'n rahmeti ve efkati de, hem bu dnyadaki hem de teki dnyadaki her trl sknty giderecektir -nk Allah rahmeti ve efkati Kendine ilke edinmitir (6:12 ve 54). 2 Zmnen, oysa, dncesizler, azabn Allah tarafndan sana verildii sonucuna varmlar. 3 Muhtemelen Muhammed (s)'in, babasnn lmnden birka ay sonra doduu ve daha alt yandayken de annesinin ld gereine iaret. Ancak, bunun dnda, her insan u veya bu anlamda bir yetimdir, nk herkes yalnz yaratlmtr (kar. 6:94) ve Kyamet Gn Allah'n huzuruna yalnz/tek bana kacaktr (19:95). 4 Sil terimi, kelime anlamyla isteyen kimseyi gsterir ki bu da yalnz dilenciyi deil, hem madd hem de manev adan zor durumda iken yardm ve hatta bir konuda aydnlanma (tavsiye) isteyen herkesi kapsar. 5 Zmnen, kendi skntndan daha ok.
1052

94. SURE

94. ERH
nceki sureden (Duh) hemen sonra nazil olan bu sure, onun dorudan devam gibi grnmektedir. H. 1. asrn baz mehur alimleri -mesela Ts b. Keysn veya Halfe mer b. Abdlazz (kinci mer olarak bilinir)- Duh ile erh'i bir sure olarak grrler ve namazda buna gre, yani birini dierinden ikinci besmele ile ayrmadan okurlard (Rz). Bu gr ister kabul edelim ister etmeyelim, bu surenin, nceki sure gibi, ilk bakta Hz. Peygamber'e ve daha sonra o'nun araclyla btn Kuran ehline hitab ettii phesizdir. 1 BZ kalbini1 a(p ferahlat)madk m, 2 ve zerinden yk kaldrmadk m, 3 o belini bken (yk)?2 4 erefini ve itibarn ykseltmedik mi?3

5 Elbette her glkle birlikte bir kolaylk vardr: 6 phesiz, her glkle bir kolaylk! 7 yleyse [skntdan] kurtulduun zaman salam dur, 8 ve yalnz Rabbine sevgi ile ynel.

1 Lafzen, gsn yahut sineni. 2 Yani, imdi affedilmi olan gemi gnahlarnn ykn (Taber; Mchid, Katde, Dehhk ve bni Zeyd'den naklen). Muhammed (s)'in durumu szkonusu olduunda bu, o'nun nbvvetinden nce yapm olduu hatalar ile balantldr (ayn kaynak) ve bariz bir ekilde 93:7'nin bir yanksdr -yolunu kaybetmi grp seni doru yola ulatrmad m? 3 Yahut: ann yceltmedik mi? Zikr teriminin ilk anlam, hatrlatma veya hatrlamadr; ikinci olarak da bir eyi [veya bir kimseyi] hatrlatan ey, yani takdirle hatrlatan: bu nedenle zikr, nam veya an ve mecaz olarak da -bu rnekte olduu gibiitibar veya onur anlamlarna gelir.
1053

95. SURE

95. TN
85. sureden (Burc) sonra nazil olan bu sure temel bir ahlak gerei formle eder ve onun btn sahih din retilerde ortak olduunu vurgular. Surenin bal -veya, daha dorusu, sureye adn veren anahtar kelime- ilk ayetinde geen -incir (tn) (yani, incir aac) sznden karlmtr. 1 NCR ve zeytini dn, 2 ve Sina Dan, 3 ve bu gvenli topraklar!1 4 Gerek u ki biz insan en gzel ekilde yaratrz,2 5 ve sonra onu aalarn en aasna indiririz,3 6 iman edip doru ve yararl iler yapanlar hari: onlar iin

kesintisiz bir dl vardr! 7 yleyse, [ey insan,] nedir bu ahlak deerler sistemini yalanlamana yol aan?4
1 ncir ve zeytin, bu anlam ak iinde, bu aalarn oka bulunduu topraklar, yani Akdeniz'in
dousuna snr olan lkeleri, zellikle Filistin ve Suriye'yi sembolize etmektedir. Kuran'da zikredilen Hz. brahim soyundan peygamberlerin ou bu topraklarda yaayp bu topraklarda teblide bulunduklarndan, bu iki aa cinsi, son bran Peygamber Hz. sa'da dorua erien Allah'tan vahiy alan bu insanlar zincirinin dile getirdii din retilerin sembol olarak kabul edilebilirler.

te yandan Sina Da ise, Hz. Musa'nn peygamberliini zellikle vurgulamaktadr, nk Muhammed (s)'den nce ve o'nun nbvvetine kadar geerli olan -ve esaslar itibariyle Hz. sa'y da balam bulunan- din kurallar, Sina lndeki bir dada Hz. Musa'ya vahyedilmiti. Son olarak, bu gvenli topraklar ifadesi, kesin olarak (2:126'dan aka anlalaca gibi), Son Peygamber Muhammed (s)'in, doduu ve ilah ary ald yer olan Mekke'yi gsterir. Bylece 1-3. ayetler, Hz. Musa, sa ve Muhammed (s)'in ahslarnda temsil edilen tevhid dninin tarih safhasnda geerli retilerin -sahh retileringerisindeki temel ahlak aynla dikkatimizi ekmektedir. Burada hatrlanp dnlmesi gereken spesifik geree sonraki ayette iaret edilmektedir. 2 Yani, bu zel varln yaratl amacnn gerektirdii fonksiyonlara tekabl eden btn olumlu madd ve zihinsel (d ve i) vasflar ile donatlm olarak. En gzel ekil kavram, Allah'n yaratt her eyin, insanolu ve insan kiilii (nefs) de dahil olmak zere, yaratl amacna uygun ekilde var edildii (bkz. 91:7 ve ilgili not 5, ayrca -daha genel anlamda87:2 ve not 1) eklindeki Kuran hkm ile balantldr. Bu ifade, btn insanlarn bedensel ve zihinsel donanmlar asndan ayn gzel ekile sahip olduklarn kesinlikle gstermez; o sadece, her insann tabii avantaj veya dezavantajlarna baklmakszn, doutan getirdii vasflar ve iine doduu evreyi mmkn olan en iyi ekilde kullanabilme yetenei ile donatldn anlatr. (Bu balamda bkz. 30:30 ve ilgili notlar, zellikle 27 ve 28.) 3 Bu aalarn en aasna indirmek, insann kendi asl, olumlu kimliini saptrmasnn baka bir deyile yozlatrmasnn- bir sonucudur: yani, insann kendi yaptklarnn ve yapmay ihmal ettiklerinin sonucu. Bu indirmenin Allah tarafndan kendi eylemi olarak takdim edilmesi konusunda bkz. 2:7, not 7. 4 Yani, nceki ayette ortaya konulan ahlak sisteminin -ki bana gre dn teriminin bu balamda tad anlam budur- geerliliini. (Dn kavramnn bu spesifik anlam iin bkz. 109:6, not 3.) Yukardaki belgat gerei soru u anlam ifade etmektedir: Burada iaret edilen
1054

95. SURE

8 Allah hkmedenlerin en adili deil mi?

ahlak sistemi btn tevhd dinlerin retilerinde vurgulanm olduundan (kar. yukardaki 1-3. ayetler ve not 1), bunun gereklii, nyargsz herkes iin apak ortadadr: bu gerei reddetmek, insan asndan onun ahlak seimde bulunma zgrln reddetmeye; Allah asndan ise, sonraki ayetin iaret ettii gibi, tanm gerei hkmedenlerin en adili olan Allah'n adaletini reddetmeye kadar varan bir tavr olacaktr.
1055

96. SURE

96. ALAK
Bu surenin ilk be ayeti, tartmasz bir ekilde, Kuran vahyinin balangcn tekil etmektedir. Kesin tarihini tesbit etmek mmkn deilse de, btn otoriteler, bu be ayetin hicretten nce onnc ylda (ki milad Temmuz veya Austos 610 tarihine tekabl etmektedir) Ramazan aynn son on gn iinde nazil olduunda hemfikirdir. Muhammed (s) o zaman krk yalarndayd. Hayatnn o dneminde yalnzlk ona cazip geliyordu ve [Mekke yaknndaki] Hira Da maarasnda inzivaya ekiliyor, uzun tefekkr ve dualarla kendini ibadete veriyordu (Buhr). Bir gece niden Vahiy Melei yannda belirdi ve ona Oku! dedi. Muhammed (s), ilkin gerek bir metni okumasnn istendiini zannetti -ki mm olduundan o talebi yerine getirmesi mmkn deildi. Bu nedenle Ben okuyamam! dedi. Bunun zerine, kendi szleriyle: Melek beni yakalad ve kendine ekti, yle ki btn gcm kaybolup gitti; sonra beni brakt ve Oku! dedi. Ben: Okuyamam diye cevap verdim. Sonra beni yeniden yakalad ve kendine ekti; sonra beni brakt ve dedi: Oku! -ben [tekrar] cevap verdim: Okuyamam ... Sonra beni nc defa yakalad ve kendine ekti ve tekrar brakt ve dedi: Oku, Yaratan Rabbin adna -insan bir yumurta hcresinden yaratan! Oku, nk Rabbin sonsuz kerem sahibidir... Bylece Muhammed (s), an bir aydnlanma ile, okumaya, yani Allah'n insana mesajn almaya ve anlamaya arldn farketti. Yukardaki alntlar, Sahh-i Buhr'nin giri blmn oluturan Bedu'l-vahy blmnn nc Hadisinden yaplmtr. Bu Hadisin hemen hemen ayns, Buhr'nin baka iki yerinde daha ve Mslim, Nese ve Tirmiz'de de bulunabilir. Bu surenin 6-19. ayetleri nisbeten daha sonraki tarihlere aittir. 1 OKU1 yaratan Rabbin adna, 2 insan bir yumurta hcresinden yaratan!2

3 Oku, nk Rabbin Sonsuz Kerem Sahibidir, 4 [insana] kalemi kullanmay retendir, 5 insana bilmediini belleten!3
1 Zmnen, bu ilah kelm. kra emri, oku yahut telaffuz et/dile getir olarak evrilebilir. Birinci eviri, bana gre, bu balamda daha tercihe ayandr; nk telaffuz etmek/dile getirmek kavram, yalnzca o anda yazl olan veya hafzada bulunan bir eyi anlayarak veya anlamadan- dil ile sylemeyi ifade eder; oysa okumak, bir d kaynaktan, burada Kuran mesajndan, alnan szleri veya dnceleri, yksek sesle olsun veya olmasn, ama anlamak niyetiyle bilinli olarak zihnine naketmeyi ifade eder. 2 Bu iki ayette geen haleka fiilinin gemi zaman halinde kullanlmas, ilah yaratma fiilinin (halk) srekli tekrarlanmakta olduunu gstermek iindir. Dikkati eken bir husus da, bu ilk Kuran vahyinin, insann bir yumurta hcresinden -yani, dllenmi bir yumurtacktanembriyonik bir gelime gstermesine iaret etmesi ve bylece insann biyolojik kkeninin ilkellii ve basitlii ile zihn ve ruh potansiyelinin ztln vurgulamasdr: hayatn yaratlnn gerisinde bulunan bilinli bir plann ve amacn varlna iaret eden bir ztlk. 3 Kalem, burada yazma sanatnn veya, daha spesifik olarak, yaz yoluyla kaydedilen btn bilgilerin sembol olarak kullanlmtr: ve bu, 1. ve 3. ayetlerin bandaki Oku! sembolik arlarn da aklamaktadr. nsann, dncelerini, tecrbelerini ve kavraylarn, yazl kaytlar araclyla bireyden bireye, kuaktan kuaa ve bir kltr evresinden dierine
1056

96. SURE

6 Gerek u ki insan ftursuzca azar, 7 ne zaman kendini yeterli grse: 8 oysa, herkes eninde sonunda Rabbine dnecektir.4 9 H dndn m u engellemeye kalkan 10 [Allah'n] bir kulu(nu) namazdan?5 11 Hi dndn m o doru yolda mdr, 12 ya da Allah'a kar sorumluluk bilinciyle ykl m?6
aktarmas yetenei, insan bilgisinin toplamna bir birikim karakteri kazandrr; ve Allah vergisi yetenek sayesinde her birey, insanln kesintisiz bilgi birikiminden u veya bu yolla yararlandndan, burada, tek tek bireylerin kendi balarna bilmedikleri -ve aslnda bilemiyecekleri- eylerin Allah tarafndan insana retildii kaydedilmitir. (nsann, kendisini biyolojik bir varlk olarak yaratan ve ona bilgi elde etme iradesi ve yetenei veren Allah'a kesin bamllnn bu ekilde iki kez vurgulanmas, niha eklini, sonraki ayette almaktadr.) Ayrca, Allah'n insana retmesi (veya belletmesi) ayn zamanda, O'nun yalnzca beer tecrbe ve akl ile oluturulamayan ruh hakikatleri ve manev/ahlak ilkeleri/lleri peygamberler araclyla vahyetmesini de gstermektedir: ve bylece, ilah vahiy olgusunun erevesi oluturulmu bulunmaktadr. 4 Lafzen, dn (er-ruc) Rabbinedir. Bu isim, burada iki anlamda kullanlmtr: herkes mutlaka hesap iin Allah'n huzuruna getirilecektir ve var olan her ey asl kayna olan Allah'a geri dnecektir. Niha analizde, 6-8. ayetlerde ifade edilen dnce, insann kendine yeterli olduu ve dolaysyla kendi kaderinin efendisi olduu eklindeki kstaha iddiay sama grerek reddeder; ayrca btn ahlak kavramlarn -iyi ile kt, doru ile eri arasndaki ayrm llerinin- insann bir stn Gc'e kar sorumluluu kavram ile kopmaz ekilde bal olduuna iaret eder: baka bir deyile, ahlaklik kavram, byle bir sorumluluk hissine -ister bilinli isterse bilin altnda olsun- dayanmad zaman btn anlamn kaybeder. 5 Lafzen, [Allah'n] bir kulunu namaz kld zaman yasaklayan: mminleri ibadetten fiilen engelleme teebbsne iaret. Bu ifade, kamuya ak ekilde namaz klmay kasdediyor grndnden, klasik mfessirlerin ou bu pasajda (ki ilk be ayetten en azndan bir yl sonra nazil olmutu), Hz. Peygamber'in Mekke'deki en amansz dman olan, o'nun ve o'na inananlarn Kbe nnde namaz klmalarna inatla mani olmaya alan Eb Cehil'in kasdedildiini sylemilerdir. Ancak yukardaki pasajn muhtevas, aslnda herhangi bir tarihsel olayn veya durumun ok tesine uzanmaktadr; nk her dnemde grlen, dinin (namaz kavramnda sembolize edilen) sosyal hayat ekillendirme fonksiyonuna kar koyma teebbslerinin tm iin geerlidir -bu teebbsler, ya dinin bireylerin zel meselesi olduu ve bu nedenle sosyal hayata nfz etmesine izin verilemeyecei gr, yahut, alternatif olarak, insann hibir metafizik (mver, semav, telerden gelen -T..n.) rehberlie muhta olmad iddias eklinde gereklemektedir. 6 Lafzen, yahut Allah'a kar sorumluluk duymay (takv) emretti mi -yani, dinin tamamen kiisel bir mesele olduunda srar etmek suretiyle insanlarn Allah'a kar sorumluluk
1057

96. SURE

13 Hi dndn m onun hakikati yalanla[ma]yabileceini ve srtn [ona] dn[mey]ebileceini?7 14 O bilmez mi ki Allah [her eyi] grr? 15 Hayr, eer vazgemezse, onu alnndan8 tutup srkleyeceiz, 16 o yalanc, isyankar alnndan! 17 Brak, kendi aklnn [aslsz, dzmece] tavsiyelerini9 [yardmna] arsn, 18 [o zaman] Biz de semav azap glerini arrz! 19 Hayr, ona kulak verme, ama [Allah'n huzurunda] yere kapan ve [O'na] yaknla!

bilinlerini derinletirmeyi mi amalamaktadr: bunun ak anlam, asl amacn bu olmaddr ve onun, dndkleri ve yaptklar ile doru yolda bulunmaddr. Bu alma boyunca takv terimi -ki buras, Kuran'n nzul kronolojisinde ilk kullanld yerdirAllah'a kar sorumluluk bilinci duymak eklinde evrilmi ve bu ismin tretildii fiile de ayn anlam yklenmitir. (Bkz. ayrca sure 2, not 2.) 7 Zmnen, nk kstaha kibri, onunla kar karya gelmesine mani olur. 8 Yahut: pereminden -bir kimsenin yakalanmasn ve aalanmasn gsteren eski bir Arap deyimi (bkz. 11:56 ve ilgili not 80). Ancak Rz'nin de iaret ettii gibi, perem terimi burada peremin bulunduu yer yani, aln (nsiye)'den mecazdr (kar. ayrca Tcu'l-Ars). 9 Lafzen, meclisini. Bu gibi ayetleri tamamen tarih bir bakla aklamaya eilimli olan mfessirlere gre bu ifade, mrik Mekke'deki geleneksel ihtiyarlar meclisine (dru'n-nedve) bir iarettir; ama bana gre, byk ihtimalle insan kendi-kendine yeterli grmesine yol aan kstahla ve kibire (yukardaki 6-7. ayetler) bir atftr.
1058

97. SURE

97. KADR
nceki surenin (Alak) -ki Hz. Peygamber'in nbvvetinin balangcna tekabl eder- ilk be ayetinin nzulne atfla baladndan Kadr suresi, tartmasz olarak Mekke dneminin balangcna aittir. 1 BZ bu [ilah kelm] Kadir Gecesi'nde1 indirdik.

2 Bilir misin nedir Kadir Gecesi? 3 Kadir Gecesi bin aydan daha hayrldr:2 4 o gece melekler, Rablerinin izniyle ilah bir esin tayarak3 blk blk inerler;4 (insan) her trl [ktlk]ten 5 emn klar bu (gece), t afak vaktine kadar.5

1 Yahut: Kudret Gecesi veya Hamet Gecesi -Hz. Peygamber'in ilk vahyi ald gece byle tanmlanmaktadr (bkz. nceki surenin giri notu). Birok Hadis'e dayanlarak denilebilir ki, o gece, Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden on yl nceki Ramazan aynn son on gn iindeki gecelerden biridir, muhtemelen yirmiyedinci gecesidir. 2 Zmnen, iinde benzer bir gece bulunmayan (Rz). 3 Lafzen, melekler ve [ilah] esin. Rh teriminin bu ekildeki karl iin bkz. 16:2'nin birinci cmlesi ve ilgili dipnot 2. Bu ayet, terimin Kuran'da ilah esin/ilham anlamnda kullanld tartmasz ilk rnektir. 4 Tenezzelu'nun kullanld gramatik kalp, tekrarlanma, sklk veya okluu gsterir: bu nedenle -bni Kesr'in de grne uygun olarak- blk blk inerler eklinde evirdim. 5 Lafzen, o, kurtulutur/bartr (selm) (bkz. sure 5, not 29) -yani o, mmini btn ruh/manev ktlklerden emin klar; Mchid'in yorumu da byledir (bni Kesr'den naklen). Bu ifade, bu gecenin kutsalln kavramann gereksiz/yersiz dnce ve eilimlere kar bir snak vazifesi grd anlamna gelir.
1059

98. SURE

98. BEYYNE
Baz otoriteler bu surenin Medine dnemine ait olduunu ileri srdkleri halde, dier birou, onu Mekke dneminin son vahiylerinden biri olarak grr. Surenin baln oluturan anahtar kelime birinci ayetinin sonunda yer almaktadr.

1 HAKKAT inkara artlanm olanlar, -ister gemi vahyin mensuplarndan isterse Allah'tan bakasna da ilahlk yaktranlardan [olsunlar]-1 kendilerine hakikatin ak kantlar gelmeden [O'nun tarafndan] gzden karlacak deillerdir: 2 [onlara] kutsanm tertemiz vahiyler ileten Allah'tan bir eli (gelmeden), 3 doruluu kesin ve ak hkmler2 tayan (vahiyler ileten bir eli). 4 Ama kendilerine daha nce vahiy verilenler3, hakikatin byle bir kant geldikten sonra [inan] birlikteliklerini bozdular.4
1 Yani, dayandklar hibir semav kitap olmayan puta-tapclar yahut animistler (kelimenin antropolojik anlamyla). 2 Kayyime sfat, burada kullanld ekliyle byle oklu bir muhteva tamaktadr (Rz). Yukardaki pasaj,
birinci ayette kullanlan munfekkn isim-fiilinden dolay mfessirleri byk bir zorluk ile kar karya brakmtr. Genel olarak bu isim-fiilin, ayetin bandaki lem-yekun ibaresi ile bir arada dnldnde u anlama geldii kabul edilir: onlara hakikatin kant gelinceye kadar (Peygamber Muhammed (s)'in ahsnda ve Kuran'n nzul ile) vazgemediler [veya vazgemezlerdi] yahut kopmadlar -yani, kendi sakat inanlarndan: bu demektir ki, hakikatin kant geldikten sonra sakat inanlarn terk ettiler. Ancak bu yorum iki sebepten dolay hataldr: birincisi, ok iyi bilinmektedir ki, ehlu'l-kitb'n ve mrikn'in tm kendilerine tebli edilen Kuran mesajn kabul etmi deillerdi; ikincisi, 4. ayette sz edildii gibi ehl-i kitb, kendilerine hakikatin kant geldikten sonra [inan] beraberliklerini bozdular -yani, inancn temel prensiplerini ihlal ettiler. Bu bariz kartlk, en gzel ekilde bni Teymiyye tarafndan zmlenmitir (bkz. Tefsru Sitte Suver, s. 391 vd.); benim yukardaki ayeti eviri tarzm da bu yoruma dayanmaktadr. bni Teymiyye'ye gre, anahtar ibare olan lem-yekun munfekkn, onlar vazgemediler veya kopmadlar anlamna gelmez; ama daha ok, onlar, kendilerine Allah'n Peygamberi tarafndan doru yol gsterilmedike ve ona tbi olmay bilinli olarak reddetmedikleri srece terk edilmezler (veya gzden karlmazlar) yani, Allah tarafndan mahkum edilmezler- anlamna gelir: bu, Kuran'da birok defa tekrarlanan, Allah'n hi kimseyi btl inanlarndan ve eylemlerinden dolay, doru ile yanln anlam daha nce kendisine aka gsterilmedii srece hesaba ekmeyecei eklindeki ifadelerle de uyumludur (kar. 6:131-132 ve 17:15'in ikinci paragraf ve ilgili dipnotlar).

Bu nedenle, yukarda iaret edilen hakikatin kant ile yalnz Peygamber Muhammed (s) ve Kuran deil, ama ayn zamanda btn nceki peygamberler ve vahiyler kasdedilmektedir (kar. 42:13 ve ilgili notlar 12-14) -ayn ekilde, doruluu kesin ve ak hkmler (aada 5. ayette dile getirilen) en son ve en mkemmel ifadesini Kuran'da bulan btn ilah mesajlar kapsamaktadr. 3 Bu tanmlama genel olup -baz mfessirlerin ileri srd gibi- yalnz Yahudileri ve Hristiyanlar deil, Peygamber Muhammed (s)'in zuhurundan nceki btn din retilerin mensuplarn da kapsamaktadr (bni Kesr). (Bkz. ayrca 3:19, not 12 ve 13.) 4 Yani, onlarn byk ksm, kendilerine gnderilmi olan ve tm ayn temel hakikatleri tebli etmi bulunan peygamberlerin retilerinden saptlar.
1060

98. SURE

5 Oysa kendilerine yalnzca Allah'a ibadet etmeleri, btn itenlikleriyle yalnz O'na iman ederek btl olan her eyden uzak durmalar;5 namazlarnda dikkatli ve devaml olmalar; ve karlksz harcamada bulunmalar6 emrolunmutu: nk bu, doruluu kesin ve ak olan bir ahlak deerler sistemidir.7 6 Gerek u ki, [btn kantlara ramen] hakikati8 inkara artlanm olanlar, -ister gemi vahyin mensuplarndan, isterse Allah'tan bakasna da ilahlk yaktranlardan [olsunlar]- kendilerini cehennem ateinde kalc bulacaklar: onlar, btn yaratklarn en erlileridir. 7 [Ve] iman edip doru ve yararl ilerde bulunanlar, ite onlar, btn yaratklarn en hayrllardr. 8 Onlarn dlleri Allah katnda [kendilerini bekler:] iinden rmaklar akan, sonsuza kadar kalacaklar snrsz nimet baheleri; Allah onlardan honuttur ve onlar da Allah'tan: btn bunlar Rablerini rpertiyle hissedenler iindir!

5 Hunefnn (tekili hanf) bu evirisi iin bkz. sure 2, not 110. 6 Zekt terimi, burada, Mslmanlarn demekle ykml olduklar zorunlu vergiden daha geni bir anlam tadndan (ki, isminden de anlalaca gibi, gelirin ve servetin bencilliin kirinden arndrlmas demektir), yukardaki ibareyi karlksz harcama[da bulunma] eklinde daha geni bir anlam yanstacak ekilde evirdim. 7 Dn terimindeki ahlak sistem boyutu konusunda bkz. 109:6, not 3; (tamlayan durumundaki) el-kayyime niteleme ismi, 3. ayetin sonundaki kayyime sfat ile ayn anlama sahiptir. (Bu ayetteki kullanln lafz karl kayyime'nin dini iken 3. ayetin sonundaki kullanln karl kayyim hkmlerdir. Ancak M. Esed, her iki kullanln da ayn anlama geldiini, yani kayyime'nin her iki durumda da sfat fonksiyonu grdn belirtmektedir -T..n). Ahlak sistemin yukardaki tanm, vecz haliyle, sahih dinlerin btn temel taleplerini sergilemektedir: Allah'n birliinin ve benzersizliinin ve zmn olarak insann Allah'a kar sorumluluunun kabul; btn btl kavramlardan, deerlerden ve kararsz inanlardan, bireyin kendisine trl ekillerde ar deer vermesinden (putlatrmasndan -T..n.) ve btn hurafelerden uzak durulmas; ve nihayet Allah'n btn mahlukatna kar efkat ve yardm anlayyla yaklalmas. 8 Yani, nceki ayette btn ahlak sistemlerin ana erevesi olarak formle edilen ak prensipleri.
1061

99. SURE

99. ZELZELE
Baz otoritelerin Mekk sure olarak grmelerine ramen, Medine dneminin ilk yllarnda nazil olmu bulunmas daha kuvvetle muhtemeldir (tkn).

1 YER, o [son] mthi sarsnt ile sarsldnda, 2 ve yeryz arlklarn1 att[nda], 3 ve insan: Ona ne oluyor? diye bard[nda], 4 o Gn yer, btn haberlerini ortaya dkecek, 5 Rabbinin vahyettii ekilde.2 6 O Gn btn insanlar, [gemi] fiillerini grmek zere biri brnden ayrlm olarak3 ortaya kacaklar. 7 Ve kim zerre kadar iyilik yapmsa, onu(n karln) grecek, 8 kim de zerre kadar ktlk yapmsa onu(n karln) grecektir.

1 O gne kadar kendinde gizledii btn her eyi -llerin bedenleri veya kalntlar dahil. 2 Yani, Hesap Gn yeryz, adeta, insan tarafndan yaplm bulunan her eye tanklk edecektir: Eb Hureyre'den rivayeten gelen bir Hadis'e gre (bni Hanbel ve Tirmiz) Hz. Peygamber tarafndan yaplan bir aklama. 3 Lafzen, ayr varlklar olarak (etten). Kar. 6:94 -imdi Bize yapayalnz geldiniz, tpk sizi ilk yarattmz gibi: bylece, her insann devredilemez bireysel sorumluluu vurgulanm olmaktadr.
1062

100. SURE

100. ADYAT
103. sureden (Asr) sonra nazil olmutur. diyt (binek atlar) sembolnn aklamas iin bkz. aada not 2. 1 Ooo!1 Nefes nefese koan binek atlar,

2 ate saan kvlcmlar, 3 sabah vakti akna koan, 4 bylece toz bulutlar ykselten, 5 [krcesine] bir ordunun iine dalan!2 6 GEREK U K, insan Rabbine kar ok nankrdr;3 7 ve kendisi [de] buna ahittir: 8 nk servet hrsna kaplmtr. 9 Ama bilmez mi ki [Ahiret Gn,] herkes mezarndan ayaa kalkp dar ktnda, 10 ve insanlarn kalplerinde [gizli] olan her ey ortaya dkldnde, 11 ite o Gn Rableri, onlarn her halinden haberdar [olduunu gsterecek]tir?

1 Sonra gelen cmlecikler, temsl (imgesel) bir duruma iaret ettiklerinden, ve yemin edat, genellikle yaptm gibi Dn olarak yahut teki birok eviride yapld gibi andolsun eklinde deil de Ooo! eklinde evrilmitir. (Ooo! nlemi, burada hayret ve aknlk belirten bir ifade olarak kullanlmtr -T..n.) 2 Yani, toz bulutlar ile krleerek aknlarnn dmana kar m, yoksa dosta kar m olduunu bilmeden.
Yukardaki be ayette gelitirilen mecaz imaj, sonraki ifadelerle yakndan ilgilidir. Oysa klasik mfessirler, bu balanty hibir zaman ne karmamlardr. diyt terimi, Araplar tarafndan ok eski zamanlardan Orta a'lara kadar kullanlan sava atlarn veya binek atlarn gsterir (terimin mennes halde kullanlmas, kural olarak, diilerin damzlk atlara tercih edilmesindendir). Geleneksel aklamalar, binek atlarnn burada mminlerin Allah yolunda savamalarn (cihd) sembolize ettii ve bu nedenle son derece vgye deer bir eyi temsil ettii varsaymna dayanmaktadr. Oysa bu aklama, byle olumlu bir temsil ile 6. ayet ve devamnda ifade edilen knama arasndaki tenakuzu dikkate almamakta, ayrca bu ekildeki bir klasik aklama surenin iki blm arasnda mantk bir balant kuramamaktadr. Ama byle bir balantnn varl gerekli olduundan ve 6-11. ayetler tartmasz bir ekilde knayc bir nitelik tadndan, ilk be ayetin de ayn -veya, en azndan benzer- bir karaktere sahip olduu sonucuna varrz. Binek atlar temslinin burada olumlu bir anlamda kullanld n yargsndan kendimizi kurtardmzda bu karakter hemen aka anlalr.

Burada tersi geerlidir. Binek atlar, pheye mahal brakmayacak ekilde, yoldan km insan ruhunu veya kiiliini sembolize eder -btn ruh ynelilerden yoksun, her trl btl ile artlanm ve ynlendirilmi, bencil arzularn, lgnca ihtiraslarn klesi olmu, akl ve bilincin kontrolnden km, akn toz bulutlarnn ve sapk itahlarn krletirdii, karmak/zmsz durumlara kendini sokan ve bylece manev yok oluunu hazrlayan insan ruhunu. 3 Yani, lgnca akn eden atlarla sembolize edilen ihtiras ve itahlarna ne zaman teslim olursa Allah' ve O'na kar sorumluluunu unutur.
1063

101. SURE

101. KARA
Byk ihtimalle 95. sureden (Tn) sonra nazil olan bir ilk dnem Mekk sure. 1 AH! Apansz (gelen) bir bela!1 2 Ne korkuntur apansz (gelen) bela!

3 Bilir misin nedir, nasl olacaktr o apansz bela? 4 [O,] insanlarn akn vaziyette uuan pervanelere benzeyecei Gn, 5 ve dalarn yumuak yn topaklarn andraca Gn [vuku bulacaktr]. 6 O zaman, [iyiliklerinin] tarts ar basan 7 kendisini mutlu bir hayat iinde bulacak; 8 tarts hafif gelen ise 9 bir uurumun girdabna srklenecektir.2 10 Bilir misin nedir o [uurum]? 11 Dalayan bir ate!3

1 Yani, dnyann dehetli bir ekilde dnecei Son Saat'in gelip atmas (bkz. 14:48, not 63 ve 20:105-107, not 90). 2 Lafzen, anas [yani, varaca yer] bir uurum olacaktr, zmnen, sknt ve mitsizlik (uurumu). Ana (umm) terimi, deyimsel olarak kapsayc veya kucaklayc bir eyi gstermek iin kullanlmaktadr. 3 Lafzen, kzgn ate; sfat, atein ana vasfn vurgulamay amalamaktadr. Unutulmamaldr ki, gnahkarlarn teki dnyadaki azab ile ilgili Kurn tasvirlerin tm, ancak insan tecrbesinin snrlar iindeki madd olgular ile karlatrlarak anlalabilecek olan durumlar ve artlar ile ilgili mecazlar veya tebhlerdir (bkz. Ek I).
1064

102. SURE

102. TEKASR
Bu ilk dnem Mekk sure, Kuran'n en arpc gayb haberler veren pasajlarndan biridir. Genelde insann snrsz ihtirasna ve daha zelde de, iinde bulunduumuz teknoloji anda btn insan topluluklarn basks altna alan eilimlere k tutmaktadr. 1 BR a-gzllk saplants iindesiniz, 2 mezarlarnza girinceye dek (sren).1

3 Ama, zaman geldiinde anlayacaksnz! 4 Evet, evet!2 Zaman geldiinde anlayacaksnz! 5 Hayr, [onu] tartlmaz bir kesinlikle anlasaydnz, 6 [cehennemin] yakc ateini3 mutlaka grrdnz! 7 Sonunda onu keskin bir gzle4 mutlaka greceksiniz: 8 ve o Gn hayatn nimetleri[ne kar yaptklarnz] iin mutlaka sorguya ekileceksiniz!

1 Teksr terimi, oaltma iin ihtirasla rpnma, yani tanr veya tanmaz, gerek veya hayal kazanlar arttrma ihtiras anlamna gelir. Yukardaki balamda bu terim, insann, daha ok konfor, daha fazla madd servet, insanlar veya tabiat zerinde daha gl otorite ve kesintisiz bir teknolojik ilerleme iin rpnma saplantsn ifade eder. Bu abalarn, baka her eyi dlayan bir ekilde ar bir tutku ile srdrlmesi, insan her trl ruh kavraytan ve dolaysyla tamamiyle manev/ahlak deerler stne kurulmu herhangi bir snrlama ve kstlamay kabullenmekten alkoyar -ve sonuta yalnz bireyler deil, btn bir toplum i tutarlln ve dengesini ve bylece her trl mutluluk ansn yava yava yitirir. 2 Bkz. sure 6, not 31. (Smme kelimesi Esed tarafndan 6:31'de ve bu ayette Ve bir kez daha eklinde evrilmi olmasna ramen, burada tarafmzdan Evet, evet! eklinde karlk verilmitir -T..n.) 3 Zmnen, kendinizi imdi iinde bulduunuz -yani, temelden yanl bir hayat tarznn oluturduu yeryz cehennemi: insann doal evresinin srekli olarak tahrip edilmesine ve lsz, snrsz ekonomik byme hedefinin, btn ruh ve din ynelilerin izlerini tamamen kaybetmek zere bulunan insanla empoze etme durumunda olduu -ve gnmzde fiilen empoze ettii- d krkl, mutsuzluk ve aknla bir iaret. 4 Yani, teki dnyada, kiinin gemi fiillerinin gerek mahiyetini ve insann hayatn nimetlerini (nem) yanl ve msrife kullanarak kendi bana at kanlmaz azab dorudan ve berrak bir ekilde kavrayarak.
1065

103. SURE

103. ASR
94. sureden (erh) ksa bir mddet sonra nazil olmutur. 1 DN zamann akp gidiini!1

2 Gerek u ki, insan ziyandadr; 3 meer ki imana erip doru ve yararl iler yapanlardan olsun,2 ve birbirlerine hakk tavsiye edenlerden, birbirlerine sabr tavsiye edenler-den...

1 Asr terimi, llebilir, birbirini izleyen devrelerden oluan zaman gsterir (dehr ise, ba ve sonu olmayan, snrsz zaman, yani mutlak zaman anlatr). Bu nedenle asr, zamann akp gidiini, yeniden, bir daha yakalanamayacak olan zaman kavramn ierir. 2 Lafzen, insan, phesiz ziyan [iin]dedir, ... edenler hari.
1066

104. SURE

104. HMEZE
Geleneksel baln ilk ayetinde geen bir isimden alan bu sure, Muhammed (s)'in peygamberliinin nc ylnn sonuna doru -muhtemelen 75. sureden (Kymet) sonranazil olmutur. 1 VAY haline iftira atann ve ayp-kusur arayann!1 2 [Vay haline o kiinin]2 ki, serveti biriktirir ve onu bir kalkan sayar, 3 zanneder ki serveti onu sonsuza dek yaatacak!3 4 Hayr, tersine, [teki dnyada] kerten bir azaba4 terk edilecektir o!

5 Bilir misin nedir o kerten azap? 6 Allah tarafndan tututurulan bir ate, 7 [gnahkar] kalplerin stnde ykselen:5 8 zerlerine salnacak (bir ate), 9 sonsuz stunlar arasnda!6

1 Yani, kt niyetle bakalarnda gerek veya hayal kusurlar aramaya alan herkes. 2 Bu tekrarlayc parantez zorunludur, nk 2-3. ayetlerde anlatlan olumsuz davranlar, 1. ayette zikredilen iki gruptan tamamen farkl bir kategoriye aittir. 3 Bu, madd servetleri ve imkanlar elde etmeye ve onlara sahip olmaya neredeyse din bir deer atfetme eiliminin kinyeli bir anlatmdr -insan ruh endielere gerekten nem vermekten alkoyan bir eilim (kar. 102:1, not 1). nceki ayetteki addedeh fiilini onu bir kalkan sayar eklinde evirmem, Cevher'nin bu terim ile ilgili aklamasna dayanmaktadr. 4 Hutame -cehennem kavramnda mndemi bulunan teki dnya azabnn muhtelif mecazlarndan biridir (bkz. 15:43-44, not 33). 5 Yani, onlarn kalplerinden karak -gnahkarlarn sularn ge fark etmelerinde atein ruh niteliine bir iaret vardr. 6 Lafzen, geni stunlar arasnda, yani mitsizlik ile kuatlm halde.
1067

105. SURE

105. FL
Adn ilk ayetinde geen Fil Ordusundan alan bu sure, Milad 570 ylnda Habe'lilerin Mekke'ye kar balattklar sefere atfta bulunmaktadr. Yemen'in (ki o zaman Habe'lilerin ynetimi altndayd) Genel Valisi olan Ebrehe San'da byk bir katedral ina etti ve bylece her yl Mekke'nin kutsal ve gvenli mbedi Kbe'yi ziyarete giden Arap haclar bu yeni kiliseye ekmek istedi. Bu midi gereklemeyince Kbe'yi tahrip etmeye karar verdi ve ok sayda sava fili ile desteklenen kalabalk bir ordunun banda Mekke'ye kar sefere kt ve bylece o zamana kadar bilinmeyen ve Araplar artan bir olayn simgesi oldu: bu nedenle, hem ada hem de daha sonraki kuaktan tarihiler, o yl Fil Yl olarak adlandrdlar. Ebrehe'nin ordusu, bu sefer srasnda, -muhtemelen son derece tehlikeli bir iek veya tifs salgnna yakalanarak (bkz. aadaki not 2)- yok oldu ve Ebrehe de San'ya dn srasnda ld (bkz. bni Him; ayrca bni Sad I/1, 55 vd.). 1 HABERN yok mu Rabbin Fil Ordusu'na1 ne yapt?

2 Onlarn kurnazca planlarn tamamen bozmad m? 3 zerlerine kalabalk srler halinde uan varlklar sald, 4 onlara nceden tesbit edilmi ta gibi sert azap darbeleri2 vurdular, 5 ve onlar yalnz sap dipleri kalasya yenmi bir ekin tarlasna benzettiler.3

1 Lafzen, fil arkadalarna (ashb) -bkz. giri notu. 2 Lafzen, siccl talar ile. 11:82, not 114'de akland gibi, siccl terimi sicill ile e anlamldr, ki o da
bir yaz veya mecaz olarak, [Allah tarafndan] hkmedilmi/tayin edilmi bir ey demektir: bu nedenle, hicraten min siccl ibaresi, nceden tesbit edilmi (yani, Allah'n takdiri ile) ta gibi sert ceza/azap darbelerini gsteren bir mecazdr (Zemaher ve Rz, 11:82'deki ayn ifade ile ilgili yorumlara kyasen).

Giri notunda akland gibi, yukardaki ayetin atfta bulunduu zel bela/azap an bir salgn hastalk olabilir: Vkd ve Muhammed b. shk'a gre -bu ikincisi, bni Him ve bni Kesr tarafndan aktarlmtr- ilk defa o zaman Arap topraklarnda lekeli humma (hasbe) ve iek hastal (cuder) grld. lgin olan bir nokta da udur: hasbe kelimesi -ki, baz otoritelere gre ayn zamanda tifs ifade eder- asl olarak talarla vurmak [veya darbe vurmak] anlamna gelir (Kms). -(oulu tayr olan) tir ismi ise, hatrlatmak gerekir ki, ku veya bcek cinsinden herhangi bir uan varl gsterir (Tcu'l-Ars). Yukardaki ayette zikredilen uan varlklarn mahiyeti hakknda ne Kuran ne de sahih Hadisler herhangi bir bilgi vermez; dier taraftan, yorumcularn sarld btn tasvirler tamamiyle hayal olduklarndan cidd olarak zerlerinde durmaya gerek yoktur. Eer salgn bir hastalk varsaym doru ise, uan varlklar -ister sinek, ister bcek- bu mikrobun tayclar olabilir. Ancak bir ey ak ve kesindir: igalcileri teslim alan belann mahiyeti ne olursa olsun kelimenin gerek anlamyla tam bir mucize idi -nk bask altndaki Mekke halkna hi beklenmeyen bir kurtulu imkan sunmutu. 3 Bu pasaj, baz otoritelere gre bunun bir paras olan sonraki surede devam etmektedir (bkz. 106. surenin giri notu).
1068

106. SURE

106. KUREY
Hz. Peygamber'in arkadalarndan bazsna ve sonraki kuaktan birok alime gre, bu sure ile bir nceki sure, aslnda bir btn olutururlar. Bylece Ubey b. Kab'n elindeki Kuran nshasnda Fl ile Kurey sureleri, bir tek sure olarak yazlmlard, yani allm ekilde besmele ile birbirlerinden ayrlmamlard (Beav ve Zemaher). Hz. Ebubekir ve Osman'n Kuran metnini niha olarak cem ederlerken, Zeyd b. Sbit ve Ali b. Eb Tlib'in yansra itimad ettikleri nde gelen salhiyetlerden birinin de Ubey b. Kab olduunu unutmamalyz. bni Hacer Askaln'nin Ubey b. Kab'n Kuran nshasnn ehadetini ikna edici bulmas bu sebepten olabilir. (Fethu'l-Br, VIII, 593). Ayrca rivayet edilir ki mer b. Hattb, cuma namazn kldrrken iki sureyi tek sure olarak okurdu (Zemaher ve Rz). Ancak Fl ve Kurey ister tek ister iki ayr sure olsunlar, uras kesindir ki ikincisi, birincinin devam olup Allah'n Fil Ordusu'nu imha etmesinin Kurey'i gvenli klmak iin yapldna iaret eder (bkz. aada ayet 1 ve ilgili not). 1 KUREY'in emniyeti salanabilsin diye,1 2 k ve yaz seferlerindeki2 emniyeti. 3 O halde bu Mbed'in3 Rabbine kulluk etsinler, 4 O ki, a kalmasnlar diye onlar beslemi ve tehlikelerden emin klmtr.4

1 Lafzen, Kurey'i korumak iin, yani onlar, Kbe'nin koruyucular ve Son Peygamber Muhammed (s)'in aralarndan kaca bir kabile yaparak. Bylece, Kurey'in gvenlii, Kbe'nin gvenliinin bir simgesidir: Uruna Ebrehe ordusunun imha edildii, Allah'n birlii kavramna dayanan tikadn odak noktas olan Kbe'nin (bkz. giri notu ve bir nceki sure). 2 Yani, Mekke'nin refahnn balca gvencesi olan ylda iki ticaret kervannn -kn Yemen'e yazn Suriye'ye giden kervann- emniyeti iin. 3 Yani, Kbe'nin (bkz. 2:125, not 102). 4 Kar. Hz. brahim'in duas: Ey Rabbim! Buray gvenli bir blge kl ve halkna bereketli bir rzk bala (2:126).
1069

107. SURE

107. MAUN
Hz. Peygamber'in nbvvetinin ilk yllarnda (muhtemelen 102. sureden -Teksr- sonra) nazil olan bu surenin ad, son ayetinde geen mn sznden alnmtr. Baz mfessirlerin, 4-7. ayetlerin Medine'de nazil olduunu iddia etmeleri, hibir tarihsel veya belgesel delile dayanmamaktadr ve bu sebeple gznne alnmayabilir. 1 H btn bir ahlak deerler sistemini yalanlayan1 [birini] tasavvur edebilir

misin? 2 te byle biridir, yetimi itip kakan, 3 yoksulu doyurma arzusu/gayreti duymayan.2 4 Yazklar olsun u namaz klp duranlara, 5 onlar ki kalpleri namazlarna yabancdr,3 6 onlar ki niyetleri yalnzca grlp takdir edilmektir, 7 ve stelik onlar, [insanlara] en ufak bir yardm bile reddederler!4

1 Yani, byle bir dinde ve dolaysyla, ahlak kurallar kavramnda (ki dn teriminin en temel anlamlarndan biridir -kar. 109:6, not 3) herhangi bir objektif geerlilik bulunmadn iddia eden. Baz mfessirler, dn teriminin yukardaki balamda hkm/hesap, yani Hesap Gn anlamnda kullanldn ileri srerler ve bu ibareyi Hesap Gn'n yalanlayan eklinde yorumlarlar. 2 Lafzen, gayret vermeyen, yani kendine. 3 Lafzen, namazlarna kar [bilerek] gaflet iindedirler. 4 Mn terimi, kiinin gnlk hayatnda ihtiya duyduu birok kk eyi ve insanlara bu yolla yardm etme eklinde kendini gsteren arz yardmseverlii ifade eder. Daha geni anlamda ise, herhangi bir zorluk anndaki yardm veya destei gsterir.
1070

108. SURE

108. KEVSER
Otoritelerin ounluu bu sureyi Mekke dneminin ilk blmne ait sayarken bni Kesr, byk bir ihtimalle Medine'de nazil olduu grndedir. Bu varsaymn (baka baz ilim adamlarnca da benimsenen) dayana, Enes b. Mlik'ten rivayet edilen sahih bir Hadis'te bulunmaktadr. Enes, surenin nasl nazil olduunu detayl bir ekilde anlatrken, Allah'n Peygamberi, mescidde aramzda otururken diye anlatr (Mslim, bni Hanbel, Eb Dvd, Nese). Enes'in iaret ettii mescid yalnzca Medine Mescidi olabilir: nk, bir taraftan Enes -o ehrin bir yerlisi olarak- Hz. Peygamber'i Medine'ye hicretinden (ki o zaman Enes, ancak on yalarndayd) nce hi grmemiti; dier taraftan Mekke'nin H. 8. ylda fethinden nce orada Mslmanlara ak olan bir mescid -yani, cemaatle namaz klma yeri- bulunmuyordu. Bu surenin ayeti de, ilk bakta, Hz. Peygamber'e hitab etmektedir, ama bu hitap o'nun araclyla btn mmin erkek ve kadnlar da kapsamaktadr. 1 BAK, Biz sana bol nimet1 verdik: 2 o halde [yalnz] Rabbine ibadet et ve

[yalnz O'nun adna] kurban kes. 3 u gerek ki, senden nefret eden, [her trl iyilik ve gzellikten] kesilmektedir!2

1 Kevser terimi, bolluk, okluk yahut bereket anlamndaki kesret isminin tekid halidir (Zemaher); ayrca ayn anlam veren bir sfat olarak da kullanlmaktadr (Kms, Lisnu'lArab, vb.). Kuran'da kullanld tek rnek olan yukardaki balamda kevser, Hz. Peygamber'e vahiy, bilgi, hikmet, iyilik ve hem bu dnyada hem de teki dnyada erefli ve onurlu olmak gibi soyut ve manev anlamda iyi ve gzel olan her eyden bolca ihsan edilmesini anlatmaktadr (Rz); genel olarak mminler asndan ise, bilgi elde etme, iyi fiiller ileme, btn canl varlklara kar efkatli davranma ve bylece i huzuruna ve tatminine kavuma imkann ifade eder. 2 Lafzen, kesilmi olan (ebter) odur. Parantez iindeki iyilik ve gzellikten ibaresi ise, Kms'tan esinlenen bir aklamaya dayanmaktadr.
1071

109. SURE

109. KAFRUN
107. surenin (Mn) hemen ardndan nazil olmutur.

1 DE K: Siz ey hakikati inkar edenler! 2 Ben tapmam sizin taptnza, 3 siz de tapmazsnz benim taptma.1 4 Ve ben tapmayacam [asla] sizin tapp durduunuza, 5 siz de [hi] tapmayacaksnz benim taptma.2 6 Sizin dininiz size, benimki bana!3

1 Yukardaki eviride m (ki o) edat, bir taraftan btn olumlu kavramlara ve etik deerlere mesela, Allah'a inanma ve mminin O'na teslimiyeti- iaret ederken, dier taraftan, insann kendi-kendine yeterli olduuna inanmas (kar. 96:6-7) yahut kiiliinde baskn halde bulunan ve adeta kleletirici bir etkiye sahip olan agzllk gibi (sure 102) saptrc ve sahte tapnma nesnelerine ve btl deerlere/inanlara iaret eder. 2 Zmnen, hakikati inkar etmenize sebep olan btl deerleri terk etmekte gnlsz davrandnz srece. 3 Lafzen, benim dinim de banadr. Dn'in ncelikli anlam itaattr; zellikle de bir kanuna veya manev/ahlak otorite ile donatlm messes -bundan dolay da balayc- olarak alglanan kurallar sistemine, yani terimin en geni anlamyla din, itikat ya da din hukuka (kar. 2:256, not 249'un ilk blm); ya da sadece, 42:21, 95:7, 98:5, 107:1'de ve yukardaki rnekte de olduu zere ahlak deerler sistemine itaat. (M. Esed dn kelimesini moral law tabiriyle karlamtr; biz bunu ahlak deerler sistemi ifadesiyle evirdik. Fakat sadece bu sureye mahsus olmak zere buna bal kalmayp dn iin din kullandk -T..n.)
1072

110. SURE

110. NASR
Min'da Hz. Peygamber'in H. 10. yln Zilhicce aynda gerekletirdii Ved Hacc srasnda yani, vefatndan yaklak iki ay nce- nazil olan bu sure, kesinlikle o'nun insanla duyurduu son tam suredir. Bir gn nce (Zilhicce aynn 9'u Cuma gn) u ayetler nazil olmutu: Bugn sizin iin dininizi tamamladm, size btn nimetlerimi bahettim ve Bana tam teslimiyeti (islm) dininiz olarak setim (5:3); ve bu ayetlerin hemen ardndan bu sure nazil olduundan Hz. Peygamber'in baz arkadalar bu szlerden, o'nun grevinin tamamland ve artk vefat etmek zere olduu sonucuna vardlar (Buhr). Gerekten de Hz. Peygamber'in Nasr suresinin nzulnden sonra ald tek vahiy, Bakara'nn 281. ayeti olmutur. 1 ALLAH'n yardm ve zafer geldiinde, 2 ve insanlarn Allah'n dinine1 dalga

dalga girdiklerini grdnde, 3 Rabbinin snrsz ann ycelt, O'na hamdet ve O'ndan mafiret dile: nk O, her zaman tevbeleri kabul edendir.2

1 Yani, Allah'a tam teslimiyet dinine: kar. 3:19. Allah katnda tek [hak] din, [insann] O'na tam teslimiyetidir. 2 Yani, insanlar doru dine kalabalklar halinde girseler bile, mmin kendine ar gvenden kanmal, tersine daha mtevazi ve kendi zaaflarnn daha fazla bilincinde olmaldr. Ayrca Hz. Peygamber'in yle buyurduu rivayet edilir: Dikkat edin, insanlar dine byk gruplar halinde giriyorlar -ama yle bir zaman gelecek ki yine byk gruplar halinde ayrlacaklar (bni Hanbel, Cbir b. Abdullah'tan rivayeten. Benzer bir Hadis, Eb Hureyre'nin rivayeti ile Mustedrek 'te gemektedir).
1073

111. SURE

111. TEBBET
lk dnem surelerinden biri -nzul srasna gre altnc- olan bu sure ismini en son kelimesinden almakta olup Hz. Peygamber'in mesajna amcas Eb Leheb tarafndan gsterilen srekli ve iddetli dmanlk ile ilgilidir: Eb Leheb'in dmanl, yapsndaki kibirden, byk servetiyle gururlanmasndan ve Hz. Peygamber'in btn insanlarn Allah katnda eit olduu ve yalnzca faziletlerine gre deerlendirilecekleri eklindeki tebliinden holanmamasndan (bni Zeyd, Taber'nin bu surenin birinci ayeti ile ilgili yorumunda nakledilmitir) kaynaklanmtr. Birok gvenilir otoritenin -Buhr ve Mslim de onlar arasndadr- rivayet ettii gibi, Hz. Peygamber bir gn Mekke'deki Saf tepesine km ve kendi kabilesi Kurey'ten kendisini dinleyebilecek herkesi orada toplanmaya armt. Toplandklarnda onlara yle seslenmiti: Ey Abdulmuttalib oullar! Ey Fihr oullar! Eer size u tepenin arkasndan dman askerleri saldrmak zere diye haber verseydim bana inanr mydnz? Onlarn cevab: Evet, inanrdk! oldu. Bunun zerine, yleyse bakn, burada sizi Kyamet Saati'nin gelecei konusunda uyaryorum! O anda Eb Leheb bard: Sen bizi bunun iin mi ardn? Allah seni kahretsin! Ve ksa bir mddet sonra bu sure nazil oldu. 1 KAHROLSUN o parlak yzlnn iki eli,1 ve kahrolsun kendisi!

2 Ne faydas olacak servetinin ve kazancnn? 3 [teki dnyada] iddetle parlayan bir atee atlacak,2 4 iren sylentilerin taycs olan3 kars ile birlikte, 5 [o ki,] boynunda bklm iplerden bir halat [tar]!4
1 Hz. Peygamberin amcasnn gerek ad, Abdluzz idi. Ama halk arasnda, daha ok parlak yznde ifadesini bulan gzelliinden dolay Eb Leheb (lafzen, Alev sahibi) lakab ile tannyordu (Beav, Muktil'den rivayeten. Zemaher ve Rz, yukardaki ayet ile ilgili yorumlarnda ayn rivayete dayanrlar: Fethu'l-Br, VIII, 599). Bu lakab, yahut knye, slam'n douundan nce de kullanldndan ona olumsuz bir anlam yklemenin geerli bir dayana yoktur. Yukardaki cmledeki iki el ifadesi, klasik Arapa'daki kullanma gre, Eb Leheb'in sahip olduu byk etkiyi yanstan gcn bir simgesidir. 2 Nren zte lehebin ifadesi, Eb Leheb lakabnn anlam ile ilgili ince bir kelime oyunudur. 3 Lafzen, odun hammal, insanlar arasnda nefret ateini tututurmak iin gizliden gizliye gerek d sylentiler yayan ve iftiralar atan kiiyi anlatan mehur bir deyim (Zemaher; bkz. ayrca Taber'nin nakliyle krime, Mchid ve Katde). Kadnn ad Erv Ummu Ceml binti Harb b. Umeyye idi: Eb Sfyn'n kardei ve dolaysyla Umeyye saltanatnn kurucusu Muviye'nin halas idi. Onun Muhammed (s)'e ve o'na tbi olanlara kar nefreti o kadar iddetliydi ki, sk sk, karanlkta Hz. Peygamber'in evinin nne o'nu yaralamak iin dikenli allar serperdi; ve bu byk fkesini srekli olarak Hz. Peygamber'i ve o'nun mesajn zedeleyici iftiralar atmak suretiyle gsterirdi. 4 Mesed terimi, maddesi ne olursa olsun, bklm iplerden yaplan her trl eyi gsterir (Kms, Mun, Lisnu'l-Arab). Burada soyut anlamdaki kullanl ise ikili bir muhteva tamaktadr: hem bu kadnn ktle meyilli, bozuk ve eri tabiatn, hem de her insann kaderi boynuna balanmtr (bkz. 17:13 ve zellikle ilgili not 17) manev gereini anlatr 1074

111. SURE

ki 2. ayetle birlikte bu surenin genel, zamanlar st muhtevasn ortaya koyar.


1075

112. SURE

112. HLAS
Birok sahih Hadis'te rivayet edildii gibi, Hz. Peygamber, bu sureyi Kuran'n te birine eit olarak gryordu (Buhr, Mslim, bni Hanbel, Eb Dvd, Nese, Tirmiz, bni Mce). Surenin Mekke dneminin ilk yllarnda nazil olduu sanlmaktadr.

1 DE K: O, Tek Allah'tr: 2 Allah, ncesiz ve Sonrasz, Btn Evrenin Asl Sebebi.1 3 O dourmamtr, dourulmamtr; 4 ve hibir ey O'na denk tutulamaz.2

1 Bu karlk, Kuran'da bir tek defa geen ve yalnzca Allah iin kullanlan Samed teriminin yaklak anlamn vermektedir. Bu terim, lk Sebep ve ncesiz-Sonrasz Mutlak Varlk kavramlarn, mevcut olan veya tahayyl edilebilen her eyin esas kayna olan Allah'a dnecei ve bu nedenle hem yoktan var edilmesi hem de varln srdrmesi asndan O'na baml olduu dncesi ile iie gemi ekilde kapsar. 2 Kar. 89:3, not 2 ve sure 19, not 77. Allah'n her bakmdan tek ve benzersiz olduu, bir balangcnn ve sonunun olmad gerei, hibir ey O'na denk tutulamaz ifadesinde mantk karln bulmaktadr: Bylece O'nu tasvir etme ve tanmlama ihtimallerini de saf d brakmaktadr (bkz. 6:100'n son cmlesi ile ilgili not 88). Sonu olarak, O'nun Varlnn mahiyeti insan kavraynn yahut tahayylnn snrlar dndadr: bu gerek, Allah' mecaz temsller veya hatta soyut semboller araclyla tarif etme teebbslerinin neden hakikatin inkar ile eit grldn aklamaktadr.
1076

113. SURE

113. FELAK
Mfessirlerin byk ksm bu sureyi ve sonrakini (Ns) Mekke dneminin ilk yllarna ait grrken, baz otoriteler (mesela, Rz, bni Kesr) Medine'de nazil olduu kanaatindedirler, dier bir ksm ise (mesela, Beav, Zemaher, Beydv) konuyu ak brakrlar. Elimizdeki snrl delillere bakarak diyebiliriz ki bu her iki surenin de Mekke'nin ilk dnemine ait olmas muhtemeldir. 1 DE K: Snrm ben ykselen afan Rabbine,1

2 O'nun yarattklarnn errinden, 3 ve bastran kapkara karanln errinden,2 4 karanlk ilere dkn3 tm insanlarn errinden, 5 ve kskanlk duyduunda kskancn errinden.4

1 Felak (afan aydnl veya ykselen afak) terimi, ounlukla mecaz olarak bir belirsizlik [dnemin]den sonra hakikatin ortaya kn anlatr (Tcu'l-Ars): bu nedenle, ykselen afan Rabbi adlandrmas, Allah'n, hakikatin her ekildeki idrakinin kayna olduuna ve bir kimsenin O'na snmasnn hakikatin ardnda komak ile e anlaml olduuna iaret eder. 2 Yani, mitsizliin karanlndan yahut lmn yaklamasndan. Bu drt ayetin tmnde (25. ayetler) err terimi, yalnz objektif deil, ayn zamanda sbjektif bir muhtevaya da -yani err korkusu- sahiptir. 3 Lafzen, dmlere fleyenler (en-neffst): slam ncesi Arabistan'nda geerli olan ve bundan dolay, klasik Arapa'da btn esrarengiz uralar tanmlamak iin kullanlan deyimsel bir ibare; muhtemelen bir ipe birok dm atp ona fleyen ve bu arada baz sihir tekerlemeleri syleyen byclerin ve frklerin uygulamasndan karlmtr. Neffst'n mennes olmas, Zemaher ve Rz'nin iaret ettikleri gibi, mutlaka kadnlar kasdettiini gstermez, fakat genel olarak insanolunu ifade ettiini gsterir (enfus, tekili nefs, gramatik olarak mennes bir isimdir). Zemaher, yukardaki ayet ile ilgili yorumunda, bu tr uygulamalarn ve ayn ekilde sihir kavramnn gerekliine ve etkilerine inanmay kesinlikle reddeder. Benzer gr Muhammed Abduh ve Reid Rza tarafndan -daha ayrntl bir ekilde ve mevcut psikolojik bulgulara da dayanarak- ifade edilmitir (bkz. Menr I, 398 vd.). Aka akl d bulunmalarna ramen mminin bu tr uygulamalardan Allah'a snmasnn emredilmesinin sebebi, -Zemaher'ye gre- bu tr meguliyetlerin gnah oluunda (bkz. sure 2, not 84) ve bununla uraanlar iin zihinsel bir tehlike tamasnda yatmaktadr. 4 Yani, baka bir kimsenin kskanlnn kiinin hayat zerinde dourabilecei -moral ve sosyal- etkilerden ve kiinin kendisinin kskanlk errine kaplmasndan. Zemaher, bu balamda Halife mer b. Abdlaziz'in (fazileti ve drstl sebebiyle kinci mer olarak anlr) bir szn nakleder: Bakasn kskanandan daha mazlm grnen bir zlim dnemiyorum.
1077

114. SURE

114. NAS
Bu surenin yakndan ilikili olduu bir nceki surenin (Felak) giri notuna baknz.

1 DE K: Snrm ben insanlarn Rabbine, 2 insanlarn Hakimine, 3 insanlarn lahna; 4 fsldayan sinsi ayartcnn errinden, 5 insanlarn kalbine fsldayan;1 6 grnmez gler[in] ve insanlar[n btn ayartmalarn]dan.2

1 Yani, eytan (Rz'nin iaret ettii gibi, kelimenin en geni anlamyla; bkz. sure 14, not 31). 2 Bu ayet, Ek III'te aklanmaya allan cinneh (cinn ile e anlaml) kavram ve teriminin Kuran'da ilk kullanld yerdir. Yukardaki balamda terim, muhtemelen insan bnyesinin kar karya bulunduu ve doru ile yanl arasnda ayrm yapmamz zaman zaman gletiren grnmez, esrarl tabiat glerini gstermektedir. Ancak, Kuran'n son suresinin bu son ayeti nda bakldnda, kendilerinden Allah'a snmamz emredilen grnmez glerin, kendi kalplerimizin krlnden, ihtirasmzdan ve atalarmzdan bize geen sakat anlay ve btl deerlerden kaynaklanan eytan eilimler olduu sonucuna varrz.
1078

You might also like