You are on page 1of 125

FTHA TEFSR VE NAMAZ

Ftihann Fazleti ve Tefsri Namazn nemi ve Dosdoru Kln slm Bir Messese Oluu Cum Namaznn nemi Ve Bz zellikleri Namazlarn Birletirilmesi Bayram Namazlar Namazghlar Snnet Namazlarn Ev Namazlar Oluu Snnet Namazlarnn Yerine Kaz Namazlarnn Klnp Klnamayaca Tartmalar Tervih, Tesbh, r ve Ebher Namazlar Namaz Borlarn Toptan Drmek iin Klnan Keffret Namaz(!) gibi Mesele ve ncelikler

mer Temizel Denizli Emekli Vizi

GR
Sevgili, saygl ve sezgili okuyucu, Varlna ve mutlak Birliine inandmz Yce Allahn adn anarak, Onun sonsuz rahmetine snarak yaptmz bu almamzda biz yine namaz zerinde duracak, namazn neminden, hikmet, zellik ve gzelliklerinden bahsedeceiz. Dnin direi namaz ise namazn direi de Ftihadr diyerek bu muazzam ve muntazam ibdetin Ftihann feyzinde ve rehberliinde dosdoru klnn slm bir messese oluunu. anlatmaya alacaz. Sonra en byk namaz olan Cum Namaznn byk nemi zerinde duracak, onun asl dzenini, bir takm zellik ve gzelliklerini dile getirmeye gayret edeceiz. Bu meyanda, Zuhr-i hir Namaz, Vaktin Snneti, snnet namazlarn nerede nasl klnaca, aslnda mescit namazlar m, yoksa ev namazlar m olduu, yerine kaz namazlarnn klnp klnamayaca gibi hususlar aklamaya gayret edeceiz. Ayrca namazlarn birletirilmesi, Bayram Namazlar, Namazghlar, Tervih Namaz, Tesbh Namaz, r ve Ebher Namazlar, birikmi namaz borlarn toptan drmek iin klnan on iki rekatlik Keffret Namaz(!) gibi meseleler zerinde de ciddiyetle durup, okuyucularmz bilgilendirmeye alacaz. phesiz dikkat ve gayret gstermek bizden, baar ihsan buyurmak ise, Yce Allhtandr. mer Temizel, 27/1/2001 - Denizli

BRNC BLM
FTHANIN NEM, FAZLET VE TEFSR
FTHANIN NEM Ftiha sresi; Kurn-i Kermin fethini -aln- yapan balang sresidir, nszdr. Besmeleden itibren iindeki yetler dikkatle okunup gzelce baklacak olursa Srenin, baka hi bir eye ihtiya brakmayacak ekilde btn Mslmanlk esaslarn snesinde toplad grlr. Bundan dolaydr ki ona Kfiye Vfiye, Ess denilmitir. Ftiha Sresi, mml Kitp, mml Kurn gibi adlarla da anlan bir sredir. Ve Ftiha, gerekten de Kitbn Anas / Kurnn temeli olan bir sredir. Efendimizin buyurduklar gibi, bal bana bir Kurn-i Azmdir. Ftiha, Kurnn yaps ve tapusudur. Kurnn besmele anahtar ile alan kapsdr. Kurnn, snrsz gzelliklerine, sonsuz rahmet, bereket ve hikmetlerine alan penceresidir. Ftiha Sresi, slmn ilk gnlerinde ilk olarak bir btn hlinde inmi bir sredir. Ftiha Sresi, Kurnn balangc kendisiyle yaplan bir sre olduu gibi, namazdaki kret rknnn eds dah kendisiyle yaplan, kendisi syesinde Allaha doru drst bir ekilde taplan bir sredir. Ftiha Sresi, olanca hamdlerin, minnetlerin, kr ve vglerin, lemlerin Rabbi olan Allaha sunulduu bir Hamd Sresidir, ve Raslllh sallallh aleyhi vesellem Efendimizin ifdeleriyle Ftiha, Tevrtta, Zebrda, nclde ve Kurnda bir benzeri daha indirilmemi olan bir sredir. Ftiha, yz akn Kurn sresinin, binlerce yetin z ve zetidir. O halde Kurndaki gereklerden, semv kitaplarn ierdii onca hakkatlerden yana nasp almak, btn bu gereklerden yana Kurnn nasl rehberlik ettiini grmek isteyenler Ftihaya iyi baksnlar. Bilmek ve bulmak istediklerini onda bulup alsnlar. Kurn, zellikle de Ftihay, besmeleyi, iyi okusunlar. Ftiha tezghnda imn, ihlas, ilim, mrifet, amel ve ahlak kumalar dokusunlar. Ftiha Sresi, bylesine bir rehberlii, bu zellik ve gzelliklileri ierdii iindir ki ayn zamanda: sret tlmil mesele: esas meselenin tlm edildii sre adn almtr. Byk nemi ve nceliine binendir ki Ftihann gzel isimlerinden biri de: Essl Kur n olmutur. Nitekim mam- bnin nakline gre, mmetin Hbri, Kurnn Tercmn diye anlan bn-i Abbs: Kurnn ess Ftihadr, Ftihann ess da besmeledir demitir. (bkz. Tefsrul Kurnil Azm, 1/8 - nni Kesr, Beyrut, Drul Mrife, 1388 Basm) Ftiha Sresi, mminin dini, imn ve mentsdr; ve pusulasdr. Ftiha, mminin haznesi, ana sermyesidir. Ftiha, mminin dersi, mektebi medresesidir, zikri, fikri, dus ve dvsdr. Ftiha, mslmann tat ve terennmdr, mslmann kalbinde, ezberinde ve amel defterindedir. Ftiha, byk sahb bni Mesut hazretlerinin Ben onun hakknda her namazda

okunuyor olmas ve btn mslmanlarn onu hfzasnda bulundurmas ile iktif ettim dedii bir sredir. Ve Ftiha Sresi, indirildii zaman eytann belini kran bir sredir. Eb Nuaym Hlyetl Evliy adl eserinde mam Mchidden rivyet eder. O yle demitir: blis, byk bir korku ve dehete kaplarak drt def feryatta bulunmutur. Bunlarn birincisi lnete urad zaman olmu, ikincisi yeryzne indirildiinde, ncs, Hz. Muhammed peygamber olarak gnderildiinde, drdncs de, Ftiha Sresi indirildii zaman olmutur. (bkz. Peygamberimizin Mcizeleri ve Byk zellikleri, 1/191 - mam Syt, Ter. . Temizel, Uysal Kitabevi, Konya,1994 Basks) Ne Tevrtta, ne Zebrda, Ne nclde, ne de Kurnda bir benzeri indirilmemi olan bir srenin nemi ve fazleti hakknda fazla sze ne hcet? Elbette, bir takm fuzl szlere, aslsz rivyetlere de ihtiy ve itibar yoktur. Hele o tlsml vefklere, tertb-i erflere, gln akl ve din d hikyelere, sihirci, muskac, yalanc szlere hi mi hi ihtiy ve tibar yoktur! Bunlar, semtine bile uratmaz Ftiha ehli bir mslman! Ftiha ehli bir mslman, bunlar hikye edenlerin n ve hretine de bakmaz ve aldanmaz. Neymi efendim! eyh bn-i Arab hikye ettii iin, hi tereddt etmeden kabl etmek gerekirmi(!) Onun hikye ettiine gre de, gy Ftma binti Msennnn her Ftiha okuyuunda bu okuyutan yaratlp meydana gelen ve Ftiha adn tayan bir huddm (hizmetisi) varm da ona ne emrederse hemen yerine getirirmi(!) Hatt bir defsnda bir kadncazn kocas kaybolmu da, kadncaz koarak gelip Ftma binti Msennya mrct etmi, o da hemen Ftihay okumu, bundan hsl olan huddm hemen karsna dikilip buyur etmi(!) Ftma da ona, gidip kadnn kocasn bulup getirmesini emretmi, huddm da gidip kadnn kocasn bulunduu yerden alm ve normal sefer mddeti iine getirip, karsna teslm etmi, yni edesiymi(!) Ve daha neler neler! Ne akl almaz, dne smaz hikyeler!.. Elbette mubrek ve muazzam Ftiha Sresinin, bu gibi hurfe ve hezeyanlarla da hibir ilgisi olamaz! Ftiha okumak, btn hastalklara devdr hatt zehre kar bile ifdr, krk senelik bir byy bozmak iin de yeterlidir gibi, ilmen rk damgas yemi rivyetlere dah itibr ve itimt yoktur. (bkz. Feyzul Kadr, 4/418, 420) Ltfen Kurn gibi, Ftiha gibi son derece cidd bir konuda, byle tutarsz-yetersiz-yersiz sylentileri kabl ve mdfya tenezzl edip de, kendimizi zorlamayalm. Kurnn, Ftihann bizden istedii kadar cidd ve basretli olalm. te bylesi bir ciddiyet ve sammiyettir ki dmanlarmzn bile ibret alacaklar ve itiraflarda bulunacaklar bir ecir ve seviye kazandrr bize. Biz dnyamza, etrfmzda olup bitenlere dah ibret gzyle bakp ders almak durumundayz. Yalnz esen rzgarlardan deil, esmeyen rzgarlardan bile ibret alalm ki, bakalarna ibret olacak hallere dmeyelim. Mesel u olaya da ayn gzle bakp ibret alamaz myz!? Zaman, 20. Asrn balar. Yer, Birleik Amerika Devletleri. Messese, Amerika Kiliseler Birlii. Konu, Du. Yni Allaha yalvar ve yakarta en gzel du metninin seimiyle ilgili bir yarma. Konuyu anlatansa, kendisi de Ftiha Tefsri yazm olan Dr. smil Hakk Milasl. te, ondan nakledip yazya alan ilim adammz diyor ki: Bu asrn balarnda Amerika Birleik Devletlerinde,

Kiliseler Birlii bir yarma ap, en iyi du yazana byk bir dl verileceini iln eder. Bir ok kimse, ilim ve edebiyt adam yarmaya katlmak zere du metinleri yazp gnderir. Amerikada yaamakta olan mslmanlardan biri de, Ftihay ngilizceye tercme ederek bu yarmaya katlr. Derken yarma gn gelir, jri toplanp gnderilen btn du metinlerini inceler. Ftiha Sresinin tercmesini de incelediklerinde hibir du metninin bundan daha gzel olamayaca kanatna varr ve bunu En Gzel Du Metni olarak kabl ve iln eder. Bu yarmaya Ftihann ingilizce tercmesiyle katlan mslman da, yarmann birincisi olur ve hak ettii dl alr. Bize bu olay bylece anlatan merhm Dr. smail Hakk Milasl, bir oklar gibi kendisi de Ftiha Sresine bir tefsr yazmtr. Merhm, Ftiha Sresinden ok bahseder. Onu sk sk okur ve Aman y Rabbi! Ne byk bir sre, ne byk bir mcize diyerek gzyalar dkerdi. (bkz. Mslmanlk, s.179 - Prof. Dr. Yusuf Ziy Yrkan, Ankara, 1971) Ne mutlu, byle gzyalar iinde Ftihalar okuyanlara. Ftiha tezghnda imn, irfn, ilim, amel ve gzel ahlak kumalar dokuyanlara. Ne mutlu Ftihann kadr kymetini bilenlere. Onun mn derinliklerine dalp, muht olduu btn din ve diynet, hak ve hidyet dersini ondan alanlara. Ne mutlu, her zaman ve her yerde hak ve hakkati grenlere. Bir imtihan evi olan u dnymzn herhangi bir yerinde cereyn etmi bir olaydan ders alp ders verenlere.

SRENN MEL 1- Rahmn ve Rahm olan Allah'n ad ile, 2- Olanca hamd, lemlerin Rabbi, 3- Rahmn ve Rahm olan, 4- Din gnnn Mliki / Shibi bulunan Allah'adr. 5- Ey Rabbimiz! Biz ancak Sana ibdet eder ve yalnz Senden yardm dileriz. 6- Bizi srt- mstekme / doru yola ilet. 7- Kendilerine nmet verdiin kimselerin yoluna, yoksa gadaba uramlarn, yoldan sapmlarn yoluna deil.

SRENN TEFSR / AIKLAMASI 1. yet: Bismillhirrahmnirrahm: Rahmn ve Rahm olan Allhn adyla Bilindii gibi Kurn-i Kerm Ftiha ile, Ftiha da besmele ile balamaktadr. Besmele, tam metin hlinde: Bismillhirrahmnirrahmdir. Bzen besmele, ksa ekliyle: Bismillh diye de sylenir.

Besmele, mukaddes bir du ve ie balama yetidir. Meli de ben, u iime, Rahmn ve Rahm olan Allahn adn anarak balyorum -vey balarm- demektir. Besmele eer namazda okunuyorsa, tam metin hlinde sylenir. Namazda vey namaz dnda Kurn okuma ncesindeki besmele sylemeye, besmele okumak denir. Fakat yeme ime srasnda vey bir ie balama, bir al yapma gibi durumlardaki besmele sylemeye ise besmele ekmek denilir. Demek ki o srada rhunun btn gcyle, btn mn ve ihls ile Allaha ynelmi ve snm olan kul, tam bir edeb ve sayg ile Allah anar ve Onun kutsal adn o iinin zerine bir nr sergisi gibi ekiverir. te bu gibi hallerde sdece Bismillh demekle yetinilir. Hatt herhangi bir ekilde Allah anmak bile yeterli olup besmele ekmek yerine geer. Mesel ben, Allaha hamd ederek bu tesisi ayorum! demek vey: Allah tesbh ederek bu al yapyorum! demek gibi. Tab birok meselede olduu gibi bu hususta da eitli grler ve itirazlar ileri srlp dedikodular da ihds edilmitir, ve daha da edilebilir. Nitekim mam Mnv, bu hususta bir aklama yapmak ihtiycn duymu ve hakl olarak u szleri dile getirmitir: Aslnda, elde edilmek istenen bir nmet, ele gelmi gzel bir netce ve yaplmak istenen bir i / bir al iin gerekli olan; lemlerin Rabb ve mlkn shibi olan Allah, edeb ve tzimle anmaktr. Bu anma ii de, birtakm fazlet farkllklar olsa da u vey bu anma cmlesiyle de ed edilmi olur. Burada, iin asln / zn iyi anlamak lzmdr. Aksi halde besmele ve hamdele ile balanmad diye kimileri ezana, kimileri namaza, kimileri hacca itirazlar yneltmeye kalkr. Halbuki byle tyin ve takdr edilip dzenlenmi zel ibdetler hakknda bu kabil itirazlar, asl geerli deildir. Bizim burada sylemek istediimiz ise, eran belirlenmemi olan birtakm edep ve tzim makamlarnda eds istenen bir zikir cmlesi, mutlak zikrin muhtevsnda bulunan herhangi bir zikir cmlesiyle yerine getirilmi olacadr. Hayr olmaz, ill da o zel cmlenin sylenmesi gerekir gibi itirazlarda bulunmaya, uzak ihtimaller zerinde durup da birtakm tereddtler meydana getirmeye hi gerek yoktur. Ve aslnda bu, doru da deildir. (Feyzul Kadr, 1/5) Her nemli iin ba olan besmele, eer namazda okunuyorsa, bata deil, ezden sonra okunur. Ez ise Sbhnekeden, Sbhneke de tekbrden sonra okunur. Zr namazn al, besmele vey Sbhneke ile deil, iftith tekbri dediimiz Allh Ekber tekbiri ile yaplr. Zr Kurndaki emirlerin tebl, tlm ve tatbikisi olan Hz. Peygamber sallallh aleyhi vesellem bunu byle rneklendirmitir. Onun gzde arkadalarndan Abdullah bni Abbsn, besmele ve ez hakknda yle dedii nakledilir: Kurnn iclli, Ezbillhimineeytnirracm, mifth da Bismillhirrahmnirrahmdir. Yni evvel eytann -ve nefsin- errinden Allahn himyesine snp kalb abdestini yerine getirmeli, sonra da Kurn haznelerinin anahtar olan besmele-i erfeyi okuma grevini ed etmelidir. Bilindii gibi istize snmak, ez de snrm demektir. lgili yetteki Kurn okuduun zaman kovulmu eytann errinden Allha sn (Nahl, 98) emri gerei, okuduumuz bu eznn meli ise cennetten srlm eytann er ve vesvesesinden Allha snrm demektir. Tefsr-i Yenbdeki nakle gre bir defsnda Ali radiyallh anhe okuduumuz

eznn mns hakknda ne dersiniz? demiler. O da cevbnda insann, ancak Allahn verdii kadar bir gc vardr. eytana ise, daha fazla g verilmitir. te insan, Allahn emri gerei byle ez okuduu zaman, kedisinden daha gl olan eytann errinden, mutlak ve snrsz g shibi olan Allahn azamet ve kudretine snm olur. (bkz. Mevhib Tefsri Tercmesi Mevkib, 1/3-4 - mire, 1286) Besmelenin bandaki b harfi; mteallik / ilgi kuran bir harf olup ilsk iindir. Yni yaptran, balayp ulatran bir mn harfidir, mny tamamlayan bir edttr. Bu itibarla, hazfedilmi bir fili ve o filin filini gsteren bir kelimedir ki, besmele eken kiinin nem verip yneldii / balamak istedii iin eidine gre okurum, balarm, kalkarm, yerim, ierim, giyerim, giderim, ynelirim gibi anlamlarla ilgi kurar.

BESMELENN FAZLET lemlere rahmet olarak gnderildii Kurnn ak beyniyle mjdelenmi olan (Enbiy, 107) Sevgili Peygamberimize gelen lh vahyin byle btn lemleri kuatan bir rahmet mjdesi ile balam olmas, gerekten ne kadar gzel ve ne kadar anlaml olmutur. Besmele, Kur'n-i Kermden bir yet olup Ftihann da birinci yeti olmutur. Mer ve nemli, hayrl, gzel ve gerekli her iin banda besmele ekmek de, slm mnda bir ibdet, bir zikir ve dudr. Hem de bir sm-i zam dusdr. Nitekim Raslllh Efendimiz bu husustaki hadislerinin birinde Besmele ile sm-i zamn birbirine yaknll gzn siyhiyle beyznn birbirine olan yaknl gibidir buyurmulardr. (Tefsrul Kurnil Azm, bn-i Kesr, 1/17) Besmele, mslmanlarn bir ir, zellik ve gzelliidir. slm haytn hareketi, ilerin bereketi ve hikmetidir. Besmele ile balanmayan ilerin ise, sonu yoktur, gdk ve eksiktir. Gerekten de besmelenin mslmanlarn haytndaki yeri, byk ve nemlidir. Besmele bir mslmann seciyesi, seviyesi, sevinci, mt ve sadetidir. Besmele Allh bilmenin ve bulmann, Allah ile olmann, Allaha dayanp gvenmenin, Allah yr ve yolda edinmenin de srr ve anahtardr. Nitekim eskiden ecddmz, nem verdikleri bir ie koyulurken, bir hamle ve hareket yaparken, sefere, krna, bayrna karken byk bir urla bu srr yaarlarm. Besmelelerini ekip, yle haykrrlarm: Bismillh! Y Allh! Tevekkelt alellh! Bismillh deyip ktm yola, Selam verdim hep saa sola! Sanki etrfm demirden kale! Yardmcm, yoldam Allah! Grenim, gzetenim Allah! Y Allh! Bismillh!

phesiz Allaha inanp gvenen, Allahn sonsuz rahmetine snan, samm bir inanla Allah anan, Onun sm-i zamn zikrederek ie koyulan bir mslman, dnynn en mutlu, en umutlu insandr. nk o, Allahn rahmetinin ve yardmnn kendisiyle berber olduuna inanmaktadr. O halde onun zorumsayaca, baaramayaca, baarmaktan korkaca bir i de yoktur. Artk o, iinin bandadr, i ve teebbs adamdr. Nitekim besmelenin bandaki b harfi bile onu bu istikmette cesretlendirmektedir. Zr bu b harfi balamak, balatmak, yaplmaya deer nemli ilerle ilgi kurmak, alp abalamak, hedefe varmak iindir. Yoksa oturup hibir i yapmadan, bir teebbs hlinde olmadan, devaml okunmak ve tekrarlanmak iin deildir. Aksi halde bylesine bir atlet ve batlet, besmelenin yalnz anlamna deil adna dah ters der ve abesle itil olur! Zr besmelenin ad -genelde- besmele okumak deil besmele ekmektir. Yni kiinin nnde kendisine yneldii ve iki eliyle sarld bir i olacak ki, Rahmn ve Rahm olan Allahn adn o iin zerine ekiversin. O iine, mnev bir k ve gzellik kazandrm olsun. Kii, mdem ki gerekli ve gzel bir ie teebbs hlinde deildir, o halde onun yle balyorum, teebbs ediyorum, yneliyorum diye tekrarlayp durmasnn ne anlam olabilir ki? Hem Sevgili Peygamberimiz sallallh aleyhi vesellem, mminin hl ve nn byle mi bildirmitir? O, bir hadislerinde buyurmutur ki: Tecidl mmine mtehiden fm ytku ve mtelehhifen al m l ytk: Mmin o kimsedir ki, sen onu, gcnn yettii ilerde canla bala alr bulursun. Gcnn yetmedii ilerde de Ah! gcm yetse de bu ileri de yapabilsem diye hasret ektiini grrsn. (bkz. Feyzul Kadr, 3/229, Hads No. 3240) Hz. Peygamberin vey ashptan bzlarnn, besmeleyi st ste otuz vey krk def tekrarladklar yolundaki rivyetler ise, doru deildir. yle oka tekrarlanan, czibesine kaplarak sabahlara kadar okunan yetler, baka yetler olmutur. O tekrarlama ii de, -hbiz zamne mslmanlarnn sand ve yapt gibi srf sevp kazanmak ve bu sevaplar birilerine balamak vey hediyesi(!) ad altnda sata sunmak iin deil, ilmi, imn ve ameli artrmak iin olmutur. Mesel Ktb-i Sitteden Nesa ve bni Mcenin sahh senetlerle rivyet ettiklerine gre, Hz. Peygamber sallallh aleyhi vesellem; bir defsnda kldrd bir gece namaznda, Rabbim! Eer kendilerine azb edersen phesiz onlar senin kullarndr. Eer onlar balarsan phesiz sen izzet ve hikmet sahibisin (Maide, 118) anlamna ayeti deflarca tekrarlamtr. Bu gibi tekrarlar, ashap ve tbinde de grlmtr. Temm-i Dr, Sad bin Cbeyr gibi ztlar dah, okuduklar yetin etkisinde kalarak o yeti sabaha kadar tekrarlamlardr. Ve onlardan bzlar da bu konuda demitir ki: Ben, okuyup da kalbimin hazr olmad ve anlamn derinlemesine anlamadm bir yet konusunda, ne kendimi o yeti okumu sayarm, ne de byle bir okuyula sevp kazandm dnrm. Sleyman Drn de: Ben bzen bir yeti drt be gece sabaha kadar tekrarlarm da sonunda herhalde bu yet zerindeki tefekkrm ve ilim nasbim bu kadardr derim. Yni byle demedike o yeti brakp da bir baka yete gemem derdi. Seleften bazlar da, bir tek sre zerinde devm ettirdii tefekkr ve tedebbrn tam alt ay, hatt daha fazla srdrmlerdir. Bzlar da, yle hatimler srdrmtr ki, bu hatimlerden biri haftalk, dieri aylk, dieri senelik, bir dieri de mrlk olmak zere yaplmtr.(hy- i Ulmiddn, 1/ 282)

Kk yata olgunluklara ermi byklerden biri de Mdem ki namaz klan kii Rabbi ile mnct hlindedir ve mdem ki namazn da temeli Ftiha Sresidir, o halde bu sreyi ok okumalym diyerek balam okumaya. Ve okuya okuya yle bir hl ve hasssiyet kazanmtr ki, Ftihann Rabbimiz! Biz ancak Sana ibdet eder, ancak Senden yardm dileriz yetini okuduunda, kendinden gemi. Sonra toparlanp nefsini kontrol etmi ve btn bu okuyularnda ihlas ve sadkatinin eksik olduunu grm ve utancnn iddetinden bir daha okuyamaz hle gelmitir. Sonra Ftihann bana dnp yeniden okumaya gayret etmise de Mliki yevmiddn yetini okuduktan sonra, yine ileri gidemeyip durmu, uzr ve haysnn iddetinden bu yeti yine okuyamamtr Rabbimiz! Biz ancak Sana ibdet eder, ancak Senden yardm dileriz demeye kendisinde cesret ve mecal bulamam. Yine baa dnmse de, artk sabaha kadar olan okuyuunu, ancak bu yetten nceki yetleri tekrarlamak sretiyle srdrebilmi, asl devmn getirememitir. (bk. Feyzul Kadr, 1/190) mm- zam Eb Hanfenin de bu hususta dillere destan menkbeleri vardr. O, bzen gece namaznda, bzen de namaz dnda okuduu vey dinledii bir yetin iddetle etkisinde kalp, ayn yeti saatlerce tekrarlarm. Bzen, ayn yeti tekrarlamak sretiyle sabaha erdii de olurmu. Nitekim fi Mezhebi imamlarndan bni Hacer el-Heytem, onun haytna / fazlet ve hizmetlerine dir yazd El-Hayrtl Hsn F Menkb- Eb Hanfetin Nmn adndaki eserinde bu hususta pek ok rnekler vermitir. (bkz. Varak: 3o/a ve bde) Bu rnekler iinde ylesine biri de var ki, onun nemini ve gzelliklerini gzelce anlatabilmek iin dah mm- zam apnda biri gerek. Bereket versin ki trihi stdlardan Kd bni Hallikn da onu, trh bir veska hlinde ve balca ibret izgileri iinde okuyucularna sunmutur. te o, Vefeytl ynnda bunu nemle ele alp diyor ki: Bu olayn haberini bize ileten, Kufe Mescidi mezzinlerinden olan Yezd bin Kmeyttir. O bu olay yle anlatt: mm zam Eb Hanfe, herkesin bildii gibi tat ve ibdette, zhd ve takvda ok ileri idi. O, yalnz ilim ve zekda deil, Allah korkusu ve Allah sevgisinde dah ok ileri idi. Bu hususta benim ahs mhedelerim de olmutur. yle ki: Bir gn biz, Kfe mescidinde yats namazn klmtk. Namaz kldran Ali bin Hseyin el-mezzin idi. mam zam Eb Hanfe imamn arkasnda bulunuyordu. mam, bu namazda Zilzl Sresini okumutu. Namaz klnd ve cemat dald. Ben, Eb Hanfeye yaklap baktm ve grdm ki, o yerinde oturuyor ve omuzlar kabara kabara derin nefes alyordu. Belli ki derin bir tefekkre dalm ve gyet youn bir heyecan yaamaktayd. Ben, bu halde kendisini megl etmek istemedim, kandili sndrmeden kp gittim. Sabah namaz iin afak atarak geldiimde birde ne greyim. Eb Hanfe hl mescidde idi. Fakat bu sefer o ayakta duruyor ve sa eliyle sakaln tutmu, imamn yats namaznda okuduu Zilzl Sresinin Kim zerre miktar hayr yapmsa onu grr, kim de zerre kadar er ilemise onu grr anlamna gelen son iki yetini tekrarlamakla megl. Fakat olayn asl beni etkileyen yan, o bu yetleri aynen tekrarlamak yerine yetlerden edindii / kard hne bir duy tekrarlyor olmasyd! te, onun bu iki yetten edindii ve yatsnn klnndan t sabah namazna kadar tekrarlad dus, aynen yle idi: Y men yecz bi-miskli zerrati hayrin hayr! Ve y men yecz bi-miskli zerrati errin err! Ecirin-Nmne abdeke minennri ve mimm yukarrib minh mines si! Ve edhlh f seati rahmetik!: Ey zerre kadar hayr hayrla mkftlandran ve zerre kadar erri de er ile cezlandran Rabbim! Kulun Numn ate azbndan ve kendisini o azba sevk edecek olan ktlklerden koru! Ve onu, o sonsuz genilikteki rahmetin iine koyuver. (a.g.e. 2/165 - Meymeniye, 1310) te, mslmanlarla Kurn, Kurnla mslmanlar arasndaki mnsebetin nasl olmas gerektiini gsteren ok canl ve anlaml bir rnek, canl canl

yaanan bir olay! Kurnn niin ve nasl okunacan, Kurndan nasl ders, du, hidyet ve mrifet alnacan zetleyen zl bir Kurn olay, daha dorusu bir Kurn dersi. Fazla sze ne hcet! Fakat mam- zamlar ok gemeden devreden kartld ve Yce Kurn yle l kalbleri diriltmek zere okunaca yerde, ller kitab hline getirildii iin netce ok ac olmutur. Mesel esef verici hllerdendir ki eskiden uyank ve ayk mslmanlarn bir ie koyulmann, mhim ve mthi hamleler yapmann bir ifdesi ve balang duas olmak zere syledikleri o gzelim szler, o mbrek Y Allh Bismillh haykrlar, sonralar cehlet ve gaflete dalmann Haydi yallah diyerek batan savmann ifdesi olmutur. Hatt bz baya trklerde Yallah! Yallah! Yaallah! eklinde en kt kalplara dklp bir nefsniyet trks olarak sylenirmi. Mubrek ve Yce Kurnn kabirlerde, uralarda buralarda llere sevap balamak iin okunup da ller trks hline getirildii gibi. (bkz. Msbet Mneviyt Etdleri, 2/111, M. Sadettin Evrin, Ank. 1957 Basm) Aslnda ise besmele, yle baya szlerin, nefsniyet kokan trklerin deil, slmiyetin ve slm hikmetin bir trksdr. Akl banda, mn kalbinde ahsiyetlerin, mslmanca trks ve lksdr. Bugn tarafsz ilmin hr ve gr sesi Allah vardr. Allh birdir diye haykrmakta, Allh indinde hak dnin slm olduunu bildirmektedir. te bu hak dnin insanla bildirdii ve kazandrd byk gzellik ve zenginliklerden biri de, bu besmele nmeti ve hikmetidir. Bu hikmetin de insann eitli hl ve ilerine gre eitli tecellleri ve syleni farkllklar vardr. Mesel sofrasnn bana oturan kimse yemee Bismillhirrahmnirrahm diyerek balayabilecei gibi, ksaca Bismillh diyerek de balayabilir. Hatt bu, lh hikmete daha uygundur ve Hz. Peygamberin uygulamas da aynen byledir. Zamanmzn tarafsz hekim ve pedagoglar da bunun -yemek ncesi yaplan dunn byle ksa tutulmasnn- fayda ve hikmetlerini eitli konuma ve programlarnda uzun uzadya aklamaktadrlar. Sevgili Peygamberimizin snnetinin aynen byle olmasna gelince, O yemee balarken besmeleyi ksa ekliyle syler Bismillh derdi. Bakalarna olan emir ve tavsiyelerinde de besmelenin ksa ekliyle sylenmesini salk verirlerdi. yle ki: ve kne sallallh aleyhi vesellem iz vadaa yedeh fit-tami yysemmillhe tel bien yekle bismillhi merrah: Peygamber sallallh aleyhi vesellem elini yemee koyduu zaman bir def bismillh demek sretiyle Allah' anard. Bu husustaki btn hadsler byledir. Bunlarn en ak olan ise, Ahmed bin Hanbelin rivyet ettii u hadistir: Peygamber sallallh aleyhi vesellem, yemei getirildii zaman bismillh demek sretiyle Allah anard. Sonunda dah: Elhamd lillhillez etamen ve sekn ve cealen minel mslimn: Bizi byle yedirip iiren ve mslmanlardan klan Allah'a hamdolsun! diyerek hamd ederdi. (bkz. Mevhib-i Ledniye erhi Zrkn, 4/348 - 349 Beyrut, Druul Mrsife, 1393) SORU: Bz kimseler yemekten nce hlas okumal ve yemekten sonra da iinde Ellez et'amehm min cin yeti geen Kurey sresini okumal diyorlar. Buna ne dersiniz? CEVAP: Bu doru deildir. Bu hususta nakledilen rivyetlerin de asl yoktur. Doru olan Hz. Peygamberi rnek alp onun snnetinde sbit olanla amel etmektir. Yni yemee besmele ile balamal ve sonunda da yine Hz. Peygamberin yapt -ve yaplmasn rettii- dulardan birini terch ederek Allaha hamd senda bulunmaldr.

SORU: Yemek ncesinde besmeleyi Bismillh diyerek ksa eklile sylemek mi afdaldr, yoksa Bismillhirrahmnirrahm diyerek okumak m afdaldr? ounlukla terch edilenin ikinci ekil olduu sizce de malumdur. Bu hususa bir aklk getirebilir misiniz? CEVAP: Bir eyin daha fazletlisini ararken Hz.Peygamberin snnetini grmezlikten gelmek vey snneti yetersiz grp(!) daha fazletlisini aramaya kalkmak asl doru deildir. Bu gibi zihniyet ve tutumlar; her Ftiha okuyuta errinden Allah snlan maraz haller ve ktlkler cmlesindendir. Raslllh Efendimizin bismillh diyerek yemee baladnda herhangi bir phe ve ihtilaf yok ki, hangisi afdaldr diye baka klar zerinde terch yapmaya kalklsn! Bu husus, en sahh hadislerle sbitken, sbit olanla amel etmeyip de ahs bir takm kys ve tercihlere kalkmak nasl doru olabilir? Snnet ortadayken yalnz besmele ekmek yetmez, u ve u sreleri u kadar sayda okuduktan sonra yemee balamal demek ne demektir? Bile bile yoldan sapma vey bilmeyerek cehlete kurban gitme deil midir? Maalesef bu yan izmeler yetmiyormu gibi, bzlar daha da ileri gitmiler, her yemekten nce iki rekat namaz klp sonra sofraya oturmal, yemekten sonra da iki rekat namaz klmal, ve her su vey erbet iiminde dah, byle davranmaldr demek cretini gsterebilmilerdir. (bkz. hy-i Ulmiddin, c. 1, s. 206) Hatt ilim dnysnda bile yle afdal olan Bismillh demek deil, Bismillhirrahmnirrahm demektir, diyenler olmutur. Mesel fi limlerinden mam Nevev El-ezkr'da byle demektedir. Fakat yine fi limlerinden Hfz bni Hacer El-Askaln,bu terchi reddetmi ve Fethu'l-Br isimli eserinde yle demitir: Bu, delli olmayan bir iddidr. Biz, Nevevyi destekleyen hibir delil gremedik. mam Gazl'nin dah bu husustaki iddisnn hibir delili yoktur. te, Gazl dah bu iddiasnda, yle demektedir; Yenilen her lokma ayr bir yemek saylr. O halde her lokmada ayr bir besmele mstehap olur. Mesel ilk lokmada Bismillh der, ikinci lokmada Bismillhirrahmn der, nc lokmada da Bismillhirrahmnirrahm der. Daha sonraki lokmalarda da, bu minvl zere tekrarlar. T ki hi bir lokma, besmelesiz yenmi olmasn! Bylece kii, Allah'n zikrinden hi uzaklamam olur. Bu, mstehaptr, daha gzeldir. Gazlnin iddis da ite budur. Fakat ne Gazlnin, ne de Nevevnin dediklerinin bir asl esas bulunmaktadr. Yni Hz. Peygamberin asla byle bir snneti yoktur. Onun snnetinin ne olduu aka bilinmektedir. O halde doru olan, sdece ve sdece Hz.Peygamberin snneti ne ise onu aynen alp uygulamak ve her nev keyflik ve zentiden kanp uzak durmaktr. (bkz. Mevhib-i Ledniye erhi Zrkn, c. 4, s. 349) (lgili dier soru ve cevaplar, bu blmn sonundadr.)

2. yet: Olanca hamd, lemlerin Rabb olan Allhadr. Allh: (Lafza-i Cell) Cmle lemlerin yaratcs olan Hak Telnn / O Yce Gerein hem kendisini hem de btn gzel isimlerini, sfatlarn ve fiillerini birden ifde eden zel addr. Onun ztna mahsus olup, bakasna verilmez ve cemilenmez. Mesel slm ncesi chiliye araplarnn ilahlar denilecei yerde Allahlar denilmez. Kelime-i Tevhdin tercmesinde de, Allahtan baka Allah yoktur denilmez. nk bu tercmedeki Allh ismi, Trkedeki Tanr kelimesinin Arapa karl olan ilah kelimesinin yerine konulmu olmaktadr. Allah isminin ise, ne Trkede, ne Arapada ve ne de baka bir dilde karl bulunmaktadr. Bu kabil

tercmeler, kt bir maksad iermese bile, kt tercmelerdir. Kald ki ortada ne Allahtan baka Allah var mdr, yok mudur? diye bir ihtilf vardr, ne de vardr diye bir iddi bulunmaktadr. O halde bu kabil tercmeler, son derece cidd ve byk bir konuda, byk bir gaflet ve lublliktir. Geri bu lubllii had safhaya kadar gtrp de iki olundan birine Allah, dierine de Rahmn adn koyacak derecede arlk gsterenler de kmtr! Bu ise phesiz, mam Abdrraf el-Mnvnin de dedii gibi, slm aleminin en irkin, en utanlacak tecelllerinden biridir. Son derece byk bir gnh, byk bir crm ve cinyettir. (bkz. Feyzul Kadr, 1/220) Rab - lemlerin Rabbi. lem: Allahtan baka her ey, btn msiv, btn kint ve varlklar demektir. Kinttaki her bir varlk, kendisini vr eden Yce Yaratcnn varlna ve birliine iret eden birer alem / nian ve almet olmas bakmndan byle lem adn almtr. Allahn ezel irde ve kudretiyle cd ve imdd eyledii varlk lemine getirip terbiye ve tenmiye buyurduu, iyilik ve imddn zerlerinden hi eksik etmedii btn varlklar, bu lemden bir paradr. Hepsi, Yaradan birer alem ve irettir. Hibiri, Onun tecellsinden, kudret ve rahmetinin nrlarndan uzak vey mahrum deildir. Fakat hi birinde, Allhn Ulhiyetinden zerrece bir tecell ve nasb bulunmamaktadr. Zr olanca hamd, lemlerin Rabb olan Allahadr ve Allhtan baka hi bir ilh yoktur Allahtan baka Rabb da yoktur. Bu lemdeki varlklardan biri olan ve Allah tarafndan akl ve irde gibi stn yeteneklerle donatlan ve bundan dolay da Allaha kar sorumlu tutulan insan, bu konumunu ve sorumluluunu hisseder ve Allahn ct, imdt ve inyeti hakknda gzel bir fikir edinir de byle Elhamdlillh der. Kendisini teekkr ve minnet makamnda kabl eder de cmle lemlerin bilinen ve bilinmeyen btn varlklarn, imkanlarn, nmet ve rzklarn Rabb, shibi ve mliki olan Allaha hamd senda bulunur. Bylesine zel bir vg ile Rabbini ver, kendi kulluuna yarar bir edeb ve sayg tavr iinde Yaratcsna teekkr ve teslmiyette bulunur. Abdullh bni Abbsn da dedii gibi, gyet gzel bir sayg duruu sergiler. bni Abbsn, bu Kurn hikmeti tefsr sadedinde syledii o sz ite yledir: El-hamdlillh hve kr lillh hvel isthhz leh vel ikrru leh bi-nmetih ve hidyetih vebtidih ve ayri zlik: Bu Elhamdlilllh cmlesi, Allah bir krdr, Ona boyun eip sayg gstermektir, Onun Ulhiyet ve Rubbiyet haklarn tanmak, Onun cd ve imddna, her trl iyilik ve nmetine, inyet ve hidyetine kar ikrar ve teslmiyette bulunmaktr. (Tefsrul Kurnil Azm - bn-i Kesr, 1/22) Gerekten kulun byle Elhamdlillh diyerek hamd senda bulunmas, ne kadar hotur. Ne byk bir gzellik ve mutluluktur. Geri bu Elhamdlillh cmlesi, lafz itibriyle bir haberdir. Fakat, mn bakmndan bir dudr. Nitekim Sevgili Peygamberimiz dah bunu du olarak nitelendirmi ve yle buyurmutur: Afdalz zikri l ilhe illallh ve afdald di elhamd lillh: Zikrin en fazletlisi l ilhe illallhtr, dunn en fazletlisi ise elhamdlillhtr. (Feyzul Kadr, 2/33) Du: Aslnda du, biri du-i zikir, dieri du-i mesele olmak zere iki ksmdr. Birincisinde srf Allah zikir olup, Allahtan herhangi bir hcetin talebi yoktur. kincisinde ise, hcetin talebi vardr. oklar du denilince hemen bu ikinci ksm hatrlar. te Elhamdlillh cmlesi de, zhiren kendisinde bir hcetin talebi grnmeyen birinci ksm dulardandr. Bu nev dulara

du-i latf de denilir ki ince ve en edepli du demektir, ve en fazletli dular da bu kabil dulardr. Ftiha ve Ftihann rettii bu Elhamdlillhi Rabbil lemn dus da bunun iin en fazletli bir du olmaktadr. Bu kabil dularn Kurnda ve sahh hadislerde daha nice rnekleri vardr. Mesel namazn selmndan sonra sylenen: Allhmme entes selm ve minkes selm. Tebrekte y zel celli vel ikrm dus da bu kabil dulardan biridir. Kez Eyyb Aleyhisselmn dus da byledir. O felkete urad ve hastaland srada, Allaha snp du ve niyzda bulundu ve dedi ki Ey Rabbim! Sana malumdur ki bama bunca sknt ve dert geldi. phesiz ki Sen, btn merhamet edenlerin en merhametlisisin (Enbiy, 83). te, Eyyb aleyhisselm byle Sen merhametlilerin en merhametlisisin diyerek du ediyordu da rhamn: Bana merhamet et demiyordu. phesiz o, Allahn rahmetine snyor, hlini Allaha arz ediyordu. Ancak O, Allahn rahmetini byle latif, en edepli bir ekilde talep ediyordu. Peki aka Rabbim! Bana merhamet et deseydi, kulluk edebine aykr m olacakt? Asl! Fakat o, edebin lsn, dunn en latfini tercih etti de niyzn byle yapt. Tpk her gn mslmanlarn Allhmme entes selm ve minkes-selm diyerek yaptklar o sm-i zam dularnda olduu mutlak selm olan Allahtan byle esenlik ve iyilikler, ihsn ve ikrmlar dileinde bulunduklar gibi. (Ne var ki gnmz mslmanlarnn ou, bunun farknda deillerdir) Kurn-i Kermdeki du yetlerinin biri de: Rabbimiz! Bizi affet, bizi bala, bize merhamet eyle (Bakara, 286) melindedir. Rabbl lemn: Bu, Allahn bir sfatdr. Demek ki Kurn ve onun bir zeti olan Ftiha Sresi, esas meseleyi tlme -Allah tlm ve trfe- devam ediyor, Allh btn lemlerin Rabb, lemin btn ye ve czlerinin / paralarnn zellikle de akll varlklarn -insanlar, cinler ve meleklerin- Rabbi, hepsinin shibi, yaratc ve yneticisi olarak tantyor, ve Ondan baka ilh olmad gibi Ondan baka Rabb da yoktur, lemde mutlak tasarruf da Ona ittir, O dilediini diledii gibi terbiye ve tenmiye eder, kemle ve cemle erdirir, sizin de her hlkrda Ona hamd etmeniz gerekir diye tevhd dersleri veriyor. Allaha, Raslne ve Kitbna gerekten inanan kullar, Allahn zt hakknda en stn ilim ve mrifetlerin limi ve rifi klyor. leride daha da tafsl edilecek -alacak- olan: Kesinlikle bu, Hakm ve Habr olan Allahn lednndendir (Hd, 1) gibi yetlerin de, zne ve srrna mazhar eyliyor. Hi byle bir insann, Bunlar Hzrn huzrunda teyd edilmi esrr ve ledniytr diye telkn edilmek istenen bir takm vehim ve vesveselere aldanmas sz konusu olur mu? Evet Allh lemlerin Rabbidir, mutlak tasarruf ve emir de Onundur. O dilediini diledii ekilde terbiye ve imtihan eder. Fakat Hz. Msya it olmak zere cereyn eden o imtihandan bize it bir ey olsayd, bu dah Kurnda yazl olmaz myd? Kurn ki Kitb- Mbndir, dne ve mrifetullha it hereyi emsalsiz bir aklk ve sdelikle ortaya koymu, esrr ve ledniyytn dah, gnde be def eds emrolunan namaz ibdetiyle messeseletirmitir. te bu byk hikmete binendir ki tliml mesele yni esas meselenin tlmi sresi olan ibu Ftiha Sresi de, Kurnn banda yerini almtr. Ayn zamanda ilgili Kuts Hadiste bildirildii zere namazn temeli ve hatt kendisi olmutur. O derece ki, bu Kuts Hadste ona namaz sresi deil

de, dorudan doruya salt-namaz denilmitir. Salt ise, Hz. Alinin dedii gibi nsan kibirden tenzh -artmak- iindir. Bizim burada, bu vesile ile mslman kardelerimize -okurlarmza- demek istediimiz bir incelik vardr. yle ki; Evet, Allahn peygamberlerinden olan Hz Msa ile peygamber olup olmad kestirilemeyen o slih kul -Hzr- arasnda esrarl bir mcer olmu, o srada o kul gemiyi delmi, duvar kaldrm, ocuu da ldrmtr. Hz. Mus da bunlara itirz etmitir. Peki, o kul gemiyi deldii, ocuu ldrd zaman bunlar Hz. Msdan baka gren de olmu mudur? Gemi yolcularla dolu olduuna gre, onlar geminin delindiini grdler de itiraz etmediler ise, onlar dah ilm-i ledn biliyorlard da ondan m itirz etmediler? Yni, bu ilm-i ledn herkes biliyor da, yalnz Hz. Ms m bilmiyordu? (H!..) Felem yerah minel kavmi ill Msa aleyhisselm: Belli ki, geminin delindiini yolculardan gren olmad. ocuun ldrldn de Hz. Msdan baka kimse grmedi. Yoksa grenler, o ztn gemiyi delmesine mutlak engel olmaya alacaklar, ocuu ldrmesine de asl sessiz kalmayacaklard. (bkz. El-hazar F Emril Hzr, s. 129, . Aliyyl-Kr, Beyrut, 1411) Yani Hzr ve Ms kssas olarak bilinen bu olayda, lemlerin Rabbinin emir ve tasarrufunda imtihan veren sdece Ms aleyhisselm idi. Bu olay, sdece onu ilgilendiriyordu. Sebebi de, onun L demesiydi. Yni evet bugn yeryznde benden daha lim biri yok diye cevap vermesiydi, bunun peygamberlik makamna yakmam olmasnn iyice bilinmesi, bu bilginin kalbe iyice yerletirilmesi hikmeti idi. (bkz. Sahh-i Buhr, 2/151, Msr, 1221 Basm) mdi olay, sdece Hz. Msya it olup Hzr ve Ms ile ayn gemide yolculuk edenleri bile ilgilendirmezken dny gemisinde u zamanda -ahir zaman Peygamberinin dnemindeyolculuk edenleri nasl ve nereden ilgilendiriyor? Peygamberlik kapsn mhrleyen ve tm insanla en son ve en mkemmel bir dn getiren Hz. Muhammed aleyhisselmn mmeti hakknda -hem de din ve mrifetullh ynnden balayc olacak bir ekilde- nasl ele alnabiliyor? Mslmanlar, gnde be def edsna koyulduklar ve her rekatinde bir deil, iki def Secde-i Rahmna kapandklar ve bu sretle ledn derysna dalp mnev kirlerinden arndklar namaz gibi bir terbiye messeseleri varken, Ftiha gibi bir Sre-i Celleleri varken nasl olur da tekrr isriliyyta muht olabilirler, muhtm gibi gsterilebilirler?! Nasl olur da, lh esrr ve ledniytla hibir ilgisi bulunmayan eyler dah ba tac edilip de Allahn lednnden indii kesin olan Kurn-i Mbn, onun bir zeti olan Ftiha Sre-i Cellesi bu derece mehcr / gz ard edilebilir? Bu zten Yce Kurnn kendi sz, kendi ikyeti deil midir? te yet: Ve Peygamber yarn lh huzurda der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kurn bsbtn terk ettiler (Furkn, 30) -Ve Allah buyurur- yetlerim size okunurdu da, siz ona kar kibirlenerek arkanz dner, geceleyin -karanlklar iinde- birtakm hezeyanlar savururdunuz (Mminn, 67) Evet, insanlar iin byk apta bir aldatma ve aldan veslesi yaplan o olay, aslnda bir mcize, bir tecell idi. Raslllhn hicreti srasnda maaraya saklandklarnda, mriklerin maarann giriini kapatm bir rmcek a grmeleri gibi ki, ite onlar dah byle birey gryorlard da Eb Bekir bunu grmyordu. Eb Bekir Ey Allahn Rasl, eilip bir baksalar bizi grecekler diyor ve Raslllh adna korkup ende duyuyordu. Demek ki rmcek a, maarann giriinde deil, Allah Raslne kastedenlerin gzlerinde idi. Zr her eye kdir olan Allah, bunu

byle istiyor, byle gsteriyordu. Yoksa Eb Bekir yle demez, korkuya kaplmaz, tersine gremeyecekler deyip sevinir ve krederdi. te, o Hz. Ms ve Hzr olaynda da, Yce Allah, Hz. Msya yle gstermi, ona yle bir imtihn yaatmt. Yoksa geminin delindiini, ocuun ldrldn baka grenler de olur, baka kar kanlar da bulunurdu. (Allhu lem) Evet, kargadan klavuz olmaz, melek de olmaz amm, Allah dilerse vazfeli bir melei karga eklinde gnderir ve gsterir. Nitekim kardei Hbili ldren Kabil, kardeinin cesedini gnlerce omuzunda tayp ne yapacan bilemeyince Allah, karga sretinde iki melek gnderdi, biri dierini ldrd, sonra gagasyla yeri eip onu toprak altna gmd, gy karga, bu sretle Kbile nasl davranaca istikmetinde klavuzluk yapm oldu. (Mide, 27 il 31) Demek ki Allh Ekber diyerek namaza duran bir mslman hu iinde Ftihay okurken Allahn Rahmn ve Rahm olduunu zikrettii gibi, Onu Rab olarak da zikrediyor. ylesine bir mrifetllh ve ledn derysna dalyor ki, Onun yaknlnda, Ona lyk bir kul olmaya himmet ediyor. Varln ve her eyini Ona borlu olduuna, dim Onun tasarruf ve terbiyesi altnda bulunduuna btn varln, kalbini ve kalbn basyor. Dim Ona itat ve teslmiyet gstereceine, Ondan baka yr ve yardmcsnn olmadna dir azim ve imnn yenilemi, nefs-i emmresine bile bunu kabl ettirmi oluyor. Ancak Ftiha, buralarda durdurmuyor insan! Onun Allah hakkndaki ilim ve mrifetini artrmak, onu daha ileri mrifet ve ledn mertebelerine tamak zere diyor ki: 3. yet: Ve yle Allah ki, Rahmndr ve de Rahmdir. 4. yet: Ve din gnnn Mliki, Sultn ve Shibidir. te Kurn-i Kerm sesine kulak veren, kendisine sayg duyan ve kendisi syesinde irda ve mutlulua ermek isteyen insanla, bir de byle sesleniyor. nanmak ve emrine teslmiyet gstermek durumunda bulunduklar Allah kendilerine byle tantyor. Bylesine mrifetllh ve ledn dersleri veriyor. Hamd sennn, minnetin, hlis vglerin, mutlak sevgi ve saygnn, ancak bu ok gzel isim ve pek yce sfatlarn shibi olan Allaha sunulmas gereini beyn ediyor, ve det diyor ki evet birbirinizi dah sevip saynz, fakat yle yerli yersiz vmeye de kalkmayn, sizin gibi kul olanlar karsnda el pene divan durup da kiiliinizden fire verdirmeyin, saygmz tam olsun diyerek yaratlmlara kar rk ve secde etmeye kalkmayn, bz stn nitelikleri sebebiyle byklediiniz kimseler karsnda, iki bklm olup da sonsuz sayglar deyip durmayn. Zr Allahtan bakas sonsuz saygya lyk olmad gibi sonsuz sayglar sunmaya da kdir deildir. Bu konularda siz, ne kadar da az dnyorsunuz? Yce Kurn, onun bir zeti olan Ftiha Sresi, ite byle diyor, insanl byle terbiye ediyor, bu istikmette kz ve iratlarda bulunuyor. Cihnn en byk meselesinin, en byk ad Allh olan Yce Yaratcnn hakkyla tannp bilinmesi ve Ona gerei gibi kullukta bulunulmas olduuna parmak basyor, bu konuda byle prensipler getiriyor. Bunlar, kendisine hs bir slb gzellii iinde tlm ediyor.

Burada, mutlak bilinmesi ve asl unutulmamas gereken ok nemli bir hususa zellikle dikkat ekmek istiyoruz! yle ki; slmda yalnz ibdetler deil mrifetllh ve mentbillh konular dah kitb ve tevkfdir, itihad, kys, kef deildir. Kitap ve snnetin bu husustaki sarhati de meydandadr. Bu sarhat Ehli Snnetin en byk imamlarnca deflarca belirtilmi bir husustur. Mesel mmetin hidyet kandili ve Ehl-i Snnetin resi olarak kabul edilen mam- zam Eb Hanfenin o muhalled eseri Fkh- Ekberindeki szleri, bu konuda ne kadar ak ve seiktir. Kendilerinin ne byk bir Kurn adam olduuna, Kurn nasl okuyup nasl yaadna dir hne bir menkbelerini ise, yukarda grdk. te o byk mam, orada der ki; Nrifullhe tel hakka mrifetih kem vasafaellh nefseh f kitbih bi-cemi sftih. Ve leyse yakdru ehadn en yabdellhe tel hakka ibdetih kem hve ehln leh velkinneh yabdh bi-emri h kem emerah bi-kitbih ve snneti Rasli: Biz Allh Tely hak tanyla tanr ve biliriz, Allah kendisini kendi Kitbnda hangi sfatlarla vasflandrm ise ite o sfatlarn btnyle Onu tanr, ona gre de inanrz. Bu Hakk hak mrifetle tanma ii, ite byle, kitbdir. Ona hakkyla kullukta bulunup, tam Ona lyk kul olmaya gelince, hibir kimsenin buna gc yetmez. Ancak kullar Ona, Onun emrine gre ibdet ederler, O, bu kulluk vazfelerini kendi kitb ve elisinin snneti ile nasl emretmise yle yaplr, Kitap ve snnetteki emirlere aynen uymak sretiyle yerine getirilmeye allr. (bkz. El-Fkhul Ekber ve Ebul Mnteh erhi, s. 24 - 1307) Evet, mrifetllh da tpk ibdetlerde olduu gibi, kitbdir, tevkf ve semdir, itihd vey kef deildir. Nitekim bunu, bz slm mutasavvflar da aka ifde etmitir. Mesel eyhulislm Abdullh el-Ensrinin u szleri, bunun en ak beyanlarndan biridir: Onu, Ondan bakas ile ve Onun kelmndan baka bir kelm ile bilmek mmkn deildir. Onu, Kurn ve sahh snnetle bildiin zaman, Onu, Onun ile bilmi olursun. Unutma ki mrifetllh tasdk ve teslmdir. Yoksa, akl ve kys deildir. man da byledir, akl ve kys deil, semdir, tasdk ve teslmdir. (Nefehtl ns, s. 278 - Bedir yaynevi, stanbul, 1971) Mutasavvflarmzdan Yazcolu Ahmed Bcn hazretleri de Kitbl Mnteh adn verdii ve Geliboluda Hicr 870de tamamladn bildirdii eserinde, mrifetullhn, tasavvuf bakmndan be prensibini akladktan ve insanlarn, Vsllar ve Ehl-i Vicdn olmak zere iki ksma ayrldn bildirdikten sonra aynen der ki; Bilmek gerektir ki Hak Tel birdir; zdd yoktur Samediyette, ve niddi dah yoktur Ehadiyette. Bkdir cem ey fn olduundan sonra. Mevsftur keml ile, menttur nut-i ceml ile. Ezeliyyz Zttr ve Ebediyys sfttr. mdi, bilmek gerektir ki itikd edilecek szler, delil-i eriyyedir. -Kitap ve snnetteki szlerdir, kitb, sem ve tasdkdir-. Nitekim Hakk Tel Kurnda, otuz yedi yerde Vahdniyetini zikretti. L ilhe illallh kelimesi ile, ve ilhkm ilhn vhdn kelm ile, ve kul hvallh ehad ile.(bkz. Kitbl Mnteh, Varak: 6/a-b, 12/a-b - Yazm Trihi: 870) Elbette byle hak bir mrifetle, O Yce Yaratcya hamd senlarda bulunmak da, kulluun, kadirbilirliin, kr ve minnetin en gzel ve en zel bir ekilde eds ve ifdesidir. Kurnn talimi ve ird istikmetinde Allaha sunulan bir teekkr, tezelll ve dudr. Namazla ve namazdaki secde ahlk ile ahlaklanm olmann bir ifdesi ve tezhrdr. Dier bir tbirle, kul gibi, tam bir tevz haytdr.

Fakat Kurndaki bu akla, Ftihadaki bu berrakla ramen ibdeti, duy, zikri ve fikri, ilim ve mrifeti kartranlar da eksik olmamaktadr. nk bls henz hayattadr. O lmedike onun esas meslei olan telbsin de ard arkas kesilmeyecektir. Evet bu, kymete kadar byle devm edecek ve bu yzden de kymet kopacaktr. te bu sebep ve hikmete binendir ki Ftihamz da Kurn zetleme iine devm etmekte ve konuya hibir kitba nasp olmam bir ekilde daha bir aklk ve derinlik getirmek zere, hem de bizim dilimizden demektedir ki: 5. yet: Rabbimiz! Biz ancak Sana ibdet eder ve yalnz Senden istine ederiz te bu, esiz bir vuzuhla -hasr ve kasr kaytlar ile- ibdet ve istineyi Allaha tahsistir. te bu, Ftihann kendisine hs bir aklk ve netlikle sunduu Srt- Mstekmdir, Dosdoru Yoldur. Dosdoru Yol olan Dn-i Mbn-i slmdr. te bu, Kurn ve slm aydnlnn t kendisidir. te bu, Kurnn bir zeti olan Ftiha Sresinin slm hidyetini, Allah ibdet ve Allahtan istine olarak deil de, Yalnz Allaha ibdet ve yalnz Allahtan istine eklindeki takdmi ve takrridir. Binenaleyh her mslmanm diyenin, her namaz klann ve her Ftiha okuyann da buna ok dikkat etmesi, Ftihasn ona gre okumas, okuduunu anlamas, anladn da yaayp korumas gerekmektedir. Bu her iki tevhd unsuruna cn gnlden katlmas, kalb ve rhunun btn kuvveti ve iddetiyle bunun zerinde isrr ve titizlik gstermesi gerekmektedir. Aksi halde tevhdini ihll, imnn tahrp eder de haberi bile olmaz. Ftihann esiz bir aklk ve netlikle takdm ve takrir ettii bu iki tevhd unsuru ise ibdetin Allaha tahssi ve istinenin Allaha tahsisinden ibrettir. imdi bunlar, Allahn izniyle biraz aalm. Sonra, bu iki unsurla ilgileri ok sk ve yakndan olan tat, kurbet, hizmet, niyet, ihls, istimdd, vesle, tevessl gibi kavramlarla ilgili bz bilgiler sunalm. BDET: Hamd Allaha mahss zel bir vg olduu gibi ibdet de ancak Allaha yaplan, Allah tzm ve icllden (yceltmekten) ibret olan bir fiil ve itat tarzdr. bdet, yaratc kudret karsnda insan benliinin derinden duyduu azamet duygusundan kaynaklanan kendine zg bir boyun eitir.(Ftiha Sresi Tefsiri, s.53-Prof. Dr. Yaar Nuri ztrk, stanbul, 1996) bdet, kulun Yaratcsna kar kulluk borcudur. Ancak kul bu grevini nasl yerine getireceini bilemez. Allahn vahyi gelmeden Peygamberimiz dah bunu bilmezdi. Nitekim ilgili ayette yle buyurulmutur: te bylece sana da emrimiz ile rhu -Kurn- vahyettik. Sen -bundan ncekitap nedir, imn nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarmzdan dilediimizi kendisiyle doru yola eritirdiimiz bir nr kldk, ve phesiz ki sen, doru yolu gstermektesin' (r, 52). bdetin hukk ve snrn, ekil ve muhtevsn belirlemek Allaha mahsustur. Bunu Allah emreder, Allahn Elisi de Allahn kullarna tebl ve tlm eyler, detayl bir ekilde retip rneklendirir, uygular ve uygulatr. Yeri geldiinde de mesel der ki: Sall kem raeytm n usall: Namaz ancak benden grdnz gibi klnz, El-ibdtllet knet vcibeten alel-ibb ve hiye kllh biemrillhi tel: Kullar zerine gerekli olan ibdetler ki, onlarn tamam Allahn emriyledir, El-ibdet icllr-Rabb ve tazmh: bdet, lemlerin Rabb Allah tzm ve iclldir. (Fkh- Ekber ve Ebl Mnteh erhi, sayfa: 14) El-ibdet ibretn anil filillez yedd bihil-fard li-tzmillhi tel: bdet, Allah tzm maksadyla yaplan ve Allahn emrinin kendisiyle ed olunduu zel bir fiildir. (Hzin ve Medrik Tefsrleri -birlikte- 1/ 17) Vel ibdet

fil-lati minez-zilleh ve fi eri ibretn amm yecmeu kemlel mahabbeti vel hudi vel havf: bdetin szlkteki anlam, itat ve ballktr. eratteki mns ise sevgi, sayg ve boyun eiin en stn mertebelerini bir arada bulunduran zel bir ameldir. (Tefsrul Kurnil Azm, 1/25 . Kesr) bdet, Allahn emrine itattir ve ancak Allah iin yaplr. bdetin ess, Allah tzmdir, Allah tzim ise Allahn emrini tzmdir. Dilimizdeki kurbn olduum Allah, kulun sana kurban olsun gibi deyimlerin anlatmak istedii de budur. Kul, Allahn emrini tanmazsa Ona nasl kurban olabilir ki? Nitekim, smail Hakk Bursav gibi nl bir tefsirci ve tasavvufumuz yle demektedir: Trkemizde mehur bir mesel olarak demiler ki olan alamaz ise vermezler meme, sakn sebebin tesiri yoktur deme. Bil ki sebeplere yapmak yolun edebidir, belki farz vey menduptur. Ameli slihte bulunmak da sebebe yapmaktr, amel merdivenin basamadr. Basamaksz merdivenden ykselmek mmkn olmad gibi, amelsiz maksda ermek dah mmkn deildir. Zr amel, emr-i lhdir ve murda ermek iin aslolan, emr-i lhye imtisldir.(Usl-i Aere erhi, s.70, 1256 Basks) Allahn emirleri ise pek oktur. Namaz, oru gibi zel ve dorudan ibdetlerle ilgili emirler ise, bunlarn sdece bir blmn tekil eder. Bu itibarla ibdet, biri zel ve dar anlamda, dieri de genel ve geni anlamda olmak zere iki ksmdr. Konumuz olan namaz, kez zekt, oru ve hac gibi ibdetler, zel ve dar anlamdaki ibdetlerdir. Anaya babaya itat, fakir ve yoksullara yardm, dim haktan yana olup iyiyi emredip kty yasaklamak gibi vazfe ve vecbeler de genel anlamdaki ibdetlerdendir. Yce Allah bir yetinde Ey imn edenler! Allaha itat ediniz, Raslne de itat ediniz (Nis, 59) buyurur. Bir yetinde de Rabbin sdece kendisine ibdet etmenizi, ana babanza da ihsnda bulunmanz emretti buyurmutur (sr, 23). Grld gibi Yce Allah, ibdetin sdece kendisine yaplmasn, ana babaya ise ibdeti deil, ihsn -iyi davranmay- emrediyor. Evet, ana babaya iyi davranlr, ana babaya hizmet edilir, ana babann yerinde olan emirleri tutulur. Bunlarn hepsi, Allahn ana babaya ihsn ve itat emrinin yerine getirilmesidir. Fakat hibiri ana babaya ibdet deildir. Peygambere itat dah Peygambere ibdet deil, Allaha itattir. Allaha itat olan her amel ise, ayn zamanda Allaha ibdettir. Ancak bu itatler, dorudan ibdet olarak yaplan ameller olmayp dolaysyla ibdet saylan, ibdette bulunmu gibi sevp kazandran amellerdir. nk, bu kabil itatlerinde dah mmin, Allah olan tat ve teslmiyetini gstermekte, Allahn bu hususlardaki emirlerini yerine getirmi olmaktadr. Demek ki, zel ve dorudan ibdet olarak yaplan amellerde de, dolaysyla ibdet yerine geen amellerde de esas olan, Allahn emridir. Bir dn deyim olarak tat ve ibdetlerimize gereken nemi vermeliyiz denildiinde, buradaki tat ile Allahn btn emirleri ve geni anlam ile olan ibdetler kastedilirken, bdet ile de dar ve zel anlam ile olan dorudan ibdetler kastedilmektedir. bdet ile tat vey itat arasndaki farkn iyi bilinmemesi bz yanllklara sebep olur. Mesel derler ki, Efendim, almak da bir ibdettir. alan bir kimsenin, ayrca ibdet etmesine ne gerek var? Bu kabil hatalara kar ise, u ekilde aydnlatmalar yaplabilir: Evet, almak da bir nev ibdettir. Fakat bu, dorudan ve biztih ibdet olmayp, btn meriyet artlarn tad zaman ibdet saylacak olan bir ameldir. Mesel borlunun borcunu demesi bu anlamda bir ibdettir. Fakat kii gidip borcunu dedii zaman gidip borcunu dedi deriz de gidip ibdet etti

demeyiz. Orulunun susmas zikir ve tesbh, uykusu da ibdettir, gece ibdetine kalkmak deti olan bir mslman uykusu galebe alp da bu namaz klamasa Yce Allah ona kld gecelerdeki gibi namaz sevb yazar, uykusu da ayrca kendisine sadakadr buyurulduu gibi. Byle birisi hakknda adamcaz hem yatm ml ml uyuyor, hem de namaz klyor, zikir ve tesbihde bulunuyor desek yanl olmaz m? Elbette yanl olur. nk ortada namaz klan birisi deil, namaz klm saylan birisi vardr. Bu ibdet etmi sayma ii de, unun bunun ii deil, keremi sonsuz Allahn iidir, Onun dninin bir hkm ve hikmetidir. Tpk unutarak orucunu bozan kimsenin orucunu bozulmam saymas gibi. O halde meseleleri -aslnda yle olan ile, yle saylan eyleri- birbirine kartrmayalm. Ne kendimize, ne de bakalarna kar bir yanllk yapmayalm. alan, iinin banda bulunan bir kimsenin ayrca ibdet etmesine ne gerek var? gibi cretlerde bulunmayalm. Zr dinde ibdetin anlam, srf Allh iin yaplan ve yaplrken de Yce Allah en yce tzmlerle tzm olunan zel bir i, zel bir tat ve itat tarzdr. bdet zel, tat ve itat ise geneldir. Tat, emre itattir. Bu emir, Allahn emri olabilecei gibi bakasnn emri de olabilir. Ancak Allahn emri mutlaktr, bakalarnn emirleri mukayyettir / Allaha isyn iermemek artyla kaytldr. Borcun denmesi, kiinin hanmna, ile fertlerine birtakm harcamalarda bulunmas, yaknlarna, fakir ve yoksullara yardm etmesi ana basna iyi davranp emirlerini tutmas gibi ameller birer tattir. Ayn zamanda Allaha da itattir, fakat zel anlam ile ibdet deildir. Zr Allahn emirlerine aykr olmamak artiyle bakalarna da itat edilir amm, Allahtan bakasna asl ibdet edilmez, edilemez. HZMET de, ibdetten farkl bir kavramdr. bdet ile, ancak Allahn rizs kasdedilir, y da sevb. Fakat, Allahn sevb da srf uhrevdir. Yni ibdet karlnda asl madd ve dnyev bir fayda kasdedilmez. Hizmet ise, karl bu dnyada beklenen herhangi bir ameldir. KURBET kavram, yaknlk, yakn olma gibi anlamlar ierir. Kurbet kavram ile genelde, yaknl kazanlmak istenen zt tanmak art ile yaknln kazanmay kasdetmek murd edilir. Dn anlam ile kurbet Allahn mnev yaknln kazanmaya vesle klnm olan bir ameli bu niyet ve maksatla ed etmektir. Buna vesle olan amele de vesle denilir. (bkz. Klliyt- Ebl Bek, s. 235 - mire, 1281) NYET: Essnda insanlarn fiilleri, detler ve ibdetler olmak zere iki ksmdr. Niyet, ibdet olan fili, det olan fiilden ayrdetmek iin mer klnmtr. Biz, yalan sylememek, hrszlk yapmamak, adam ldrmemekle de ykmlyz. Fakat bu kabil ykmllkler iin niyet art deildir. Bu gibi ykmllkler yerine getirildiinde, niyet olsa da olmasa da sevba nil olunur. yi niyetle yeme ime, evlenme gibi. Bizim, btn mbah fiilleri ibdete dntrmek gibi bir imknmz dah vardr. Ancak temel ibdetlerde niyet arttr. Mesel abdestsiz namaz klnamayaca gibi, niyetsiz de namaz ibdet olmaz. Ameller ancak niyete gredir hads-i erfi de, ite bunu bildirmektedir. Evet, bdetlerin sahh ve kmil olmas ve lh dergha yol bulmas iin, niyet arttr. Niyet, ibdet denilen zel filin rhu ve temel ta durumundadr. Biny yapan ustann en ok temelin salam olmasna nem vermesi gibi, mminin dah kalbindeki niyetine ok zen gstermesi gerekir. Niyet, kulu Allaha balayan bir rbtadr, kalbin de hayt ve saldr. Yce Allah da

zten kulun kalbna deil kalbine bakar. Demek ki niyet, sanldndan daha da nemlidir. Fakat asl bunu Allah kulunun iine deil, kalbine bakar eklinde de anlamamaldr! ve amel aleyhindeki bu kabil sylemler ilm ve slm olmaktan ok uzaktr, ve bu melde bir hads de yoktur. limle itil edenler, milletin nne din adam ilhiyt olarak kanlar, dikkatli olmaldrlar. T ki, ilim ehlinden bz byklerin zhlne let olmasnlar. Mesel Nevev gibi bir zt bile Riyznda bu hadsler Mslimdedir demitir. Fakat bakldnda mlum olur ki, bu bir talb vey zhldr. nk Mslimdeki vey sahh herhangi bir kaynaktaki hibir hadsde vel il mlikm: ve Allah, sizin amellerinize de bakmaz diye bir ifde yoktur. Olmas da mmkn ve makl deildir. Dnimiz, Dn-i Mbn-i slm niyeti verken, ameli yermek gibi(!) durumlara dmekten ok yce ve mnezzehtir. Elhamdlillh! Niyet kalbin iidir, kalbin bir ie ynelmesi, azmetmesidir. Niyetin er anlam, yaplan bir amel ile Hak Telya tat ve teslmiyette bulunmay, Ona mnen takarrb etmeyi -yakn olmaykasdetmekten ibrettir. Bir amelin, ibdet olabilmesi iin byle bir niyete ihtiya vardr. Mesel biz namazlarmz yalnz Allah Telnn emrine itat etmek ve rzsn kazanmak iin klarz. te bu, namaz hakknda bir niyettir. Yoksa, mcerret bakalarna gstermek vey bedence istifde etmek iin namaz tarznda yaplacak vaziyetler -hareketler- bir ibdet mhiyeyetinde bulunmu olmaz. Niyete mukrin olan -niyetle yaplan- bir tahret, mesel bir abdest de, bir ibdettir.(bkz. Byk slm lmihli s. 43 - mer Nash Bilmen, stanbul, 1964) Niyette Allahn rzsn vey emrinin edsn dnmek gibi sevbn md etmek de merdur, knanm vey dnyaya it saylm deildir. Ancak hizmettir ki karl dnyda beklenir ve alnr. bdet ve sevb ise, tammen uhrev ve mnevdir. Nitekim Yce Allah yle buyurur: Kendilerine ilim verilenler dediler ki: Yazk size! mn edip de slih amelde bulunanlar iin Allahn sevb elbette daha hayrldr (Kasas, 80). HLS: Bir eyi hlis klmak, katksz, ar ve duru bir hle getirmek anlamna gelir. Mesel hls Sresi demek, imn ve tevhdi her nev irk ve ibeden temizleyen, ar ve duru bir halde sunan sre demektir. Bir amelin, ihlsla yaplm olmas da, o amelin srf Allah iin yaplp Allahtan bakasnn ona kartrlmamas, onda riy ve benzeri bir lekenin bulunmamas demektir. Nitekim Yce Allah ilgili bir yetinde: Her kim Rabbine kavumay umuyorsa, amel-i slihte bulunsun ve Rabbine olan ibdetinde, hibir eyi Ona ortak etmesin (Kehf, 110) buyurmaktadr. Bir yetinde de: De ki: Benim namazm, kurbanm, btn haytm ve lmm, tammen lemlerin Rabb olan Allah iindir (Enm, 162) buyurulmaktadr. Efendimiz sallallh aleyhi vesellem de hadislerinde yle buyurur: Kim Allahn birlii inancndaki ihlsn korumu, namazn dosdoru klm, zektn da vermi olarak bu dnyadan ayrlrsa Allah kendisinden rz klm olarak ayrlm olur. Bir hadislerinde de: Ey insanlar! Amellerinizde hlis olunuz. Allah ihls zere olmayan amellerden hi birini kabl etmez buyurmutur. (et-Terb vet Terhb, 1/53-55- Beyrut,1388 Basks)

hlsn zdd riydr, ve her ey zddyla daha iyi tannr denilmitir. Allaha hamdolsun bizler, mutlak sammiyet ve ihls temeli zerine kurulmu bir dnin mensuplaryz. yle bir din ki nne ednr riy irkn: Riynn zerresi bile irktir, mrikliktir demektedir. Bir gn tabinin byklerinden Hasan el-Basrye; Y imam, riy gerekten irk midir? diye sormular, o da: evet irktir! demi ve akebinde Kehf Sresinin yukardaki yetini okuyup Siz hi bu yeti okumuyor musunuz? buyurmutur. Yine Sfiyyenin byklerinden Cneyd-i Badd de yle demitir: Nefsine mlik olan mlik, malb olan da memlktr, kledir. Kalbine ship olmayan bir kimse, ancak nefsine tapm olur. (Levmiul Ukl, 1/730) Evet slma gre riynn zerresi bile irktir. hls esas unsur bilip btn amellerine temel yapanlardan bakalar da kalblerini riy ve benzeri hastalklardan kurtaramazlar. Kalbleri riy, kibir, ucub gibi hastalklara mptel olanlarn ise btn emekleri boa gider. Allahn bu husustaki yeti de gyet ak ve iddetlidir: Allahn huzuruna kacaklarn unutanlarn yaptklar her ii ele alrz da heben mensr / un-ufak hline getirip iptl ederiz (Furkn, 23). te bu iptl edilecek olan ameller, Allah iin yaplmayan ve yaplrken Allah Raslnn snnetine uyulmayan amellerdir. Allaha giden yolda ayaklar srp yuvarlananlar da bu kabil amellerin sahipleridir. Bylesine etin bir imtihan ve kbet karsnda kulun korkup titremesi ve Bu hlimle ben Allahn huzuruna nasl varacam? diye uykusunun kamas lzmdr. Hz. mer gibi ulu sahbler bile, bu hususta endie eder ve Allahm, amelimin tammn slih eyle. Srf ztn iin yaplan, senden bakasnn zerrece hissesi olmayan hlis amellerden kl diye niyaz ederlerdi. Bir gn bu konuda yeterince bilgilenmek isteyen samm mslmanlardan bir grup, slm sfilerinin byklerinden Fudayl bin Iydn yannda bulunuyorlard. Sohbet srasnda ona Allah indinde makbl amel hangisidir? diye sordular. O da: Hve ahlasuh ve esvabh: Gyet hlis, gyet savb olan ameldir dedi. Bu sefer de bunun ne demek olduunu sordular. O da dedi ki: Bir amel hlis olarak yaplp da savb (doru) olarak yaplmad zaman, kabl olunmaz. Kez doru olarak yaplp da hlis olarak yaplmad zaman da makbl olmaz. yi belleyin ki hlis olan amel Allah iin olan ameldir, savb olan amel de Raslllhn snneti zere olan ameldir. (El-Beyn F Medhlieytn, 177- Abdlhamd Bill, Drul Vef, 1. Basm) Amel ile mn, etle trnak gibidir. Amelin ihls ve snnet zere olma mecbriyeti de byledir, ve bu konuda hayrl gemiimizden pek ok gzel rnekler ve iradlar vardr. te onlardan biri: Sehl bin Abdullah Tsteri hazretleri. Bir gn kendisine: Y imam, imn nedir? diye soruldu. O da btn hametiyle dedi ki: mn, kavil, amel, niyet ve snnettir. Sonra aklad: Zr mn olur da amel olmazsa bu imn deil kfr olur. Eer imn olur ve amel olur da niyet olmazsa, bu da nifk olur. yet imn olur, amel olur, niyet olur da snnete uygunluk olmazsa, bu da bidat olur. (bkz. El-mn, s. 143 - eyhulislm bn-i Teymiye, Mektebetl slm, 1381) Yine o derdi ki: Kll filin yefalhl abd biayri iktidin taten kne ev masiyyeh fehve n-nefs: Kulun, snnete uymakszn yapt btn fiilleri, keyf ve nefsn yaaytan ibrettir. Onun bu fiilleri bir msiyet olsa da byledir, tat ve ibdet olsa da byledir. Yine onlardan Ahmed bin Ebl Havr derdi ki: Men amile amelen bil ittibi snneti Raslillhi sallallh

aleyhi vesellem fe-btln amelh: Kim, Raslllh sallallh aleyhi vesellemin snnetine uymakszn bir amel ilerse, onun bu ameli btldr. (bkz. Er-Risletl Kueyriye F lmit Tasavvuf, s. 19-22, Bulak, 1284) Biz de btn imnmz ve srarmzla diyoruz ki: Sret-i mesnnesi ile -snnet zereyaplmayan bir ibdet, ibdet deildir (bkz. Kurnn Glgesinde Katksz Sohbetler 1, s. 28 - . Temizel, 1999) Burada Eb Hafs el-Hadddn bir uyarsn da grmeden gemeyelim. O, diyor ki: Her kim her n, btn fiil, kavil ve hallerini kitb ve snnetle tartp bz ahs dncelerini ithm etmez -hatlarn dzeltmez- ise, sakn yle birini adam yerine koymaynz. (a.g.e. a.y.) slmda amel esastr, amelden maksat da slih ameldir. Amelin slih va sahh olabilmesi iin snnet zere olmas da arttr. Snnet Ehli imamlarn bu husustaki nemli aklamalarn da yukarda grdk. te yine onlardan biri, Hasan el-Basr hazretlerinin bu husustaki bir sz: L yaslhu kavln ill biamelin vel yaslhu kavln vel ameln ill binniyyeh ve l yaslhu kavln ve l ameln velniyyetn ill bissnneh: Amel olmaynca sz, niyet olmaynca amel slih olmaz. Snnete uymadka da, ne niyet, ne amel, ne de sz slih olur. Fakat btn bunlara ramen sonralar ne olmusa olmu, bu uyarlar kaybolmutur. Halbuki Peygamber sallallh aleyhi vesellem: dresindeki halka zulmeden idreciler ile, dinde ar gidenlerin, efatine nil olamayacaklarn da tebl etmilerdi. (bkz. Tenbhl filn, s.184, Meymeniye,1311) Dinde ar gidenlere gelince, bunlar Raslllhn snnetine aldr etmeyen ve fazla mal gz karmad gibi, fazla ibdet de gz karmaz, siz bz sivri kafalarn u bidattir bu bidattir demelerine bakmayn, niyet iyi, maksat gzel olduktan sonra snnette yeri olmasa da olur diyenlerdir. phesiz bu yanl ve tehlikeli bir din anlaydr. Bz gnmz yazarlarnca da ileri srlen ve mminlerin gzel grdkleri gzel, irkin grdkleri de irkindir anlamna gelen rivyet de asl bu kabil iddilar iin bir huccet deildir. nk bu rivyetin, itihd ve kysn cereyn etmedii, ahs gr ve gzellemelerin geerli olmad ibdetlerle bir ilgisi yoktur. Bu rivyet, sahh olmas hlinde bile, ancak mminler aras mumelelerde kolaylk gsterme gibi hususlarda geerli olur. Nitekim vrid olu sebebinde dah aynen komular arasnda alp verilmesi det olan hamur mayas hakknda -fiz oluyor mu- diye soruldu da o byle dedi denilmitir (bkz. Usls-Serahs,1/298, Beyrut, 1393). Kald ki bu rivyet, bir sahb szdr. yle ki: Hz. Eb Bekir halfe seildii zaman bz skntlar olmutu. Abdullah bni Mesd ite bu srada dedi ki: Eb Bekiri mslmanlar seti. Mslmanlarn gzel grd, Allah indinde de gzel, irkin grdkleri de irkindir. Eb Bekiri birka kii deil, Raslllhn ashbnn topluluu semitir, kimse bunu grmezlikten gelmesin. (Trihul Hulef, s. 66- . Syt, st. Eser Neriyat) nsanlarn toplanp kendilerinin karar verecekleri halfe seimi gibi bir meselenin, tammen tevkf olan imn ve ibdet konularyla ne ilgisi var? Kurndan ve dolaysyla slmdan uzaklatktan sonraki asrlarn bir icd olan snnette yeri olmasa da olur zihniyetinin, Ashb- kirmla, onlarn szleri ve izleri ile ne ilgisi bulunabilir? te bylesine btl zihniyetlerle yanla ynelen ve birok iyi niyetli mslmanlarn dah aldanmasna sebep olan o kimselerdir ki, salam bir dayanak bulamaynca, her bidat sapklktr, ancak ibdetlerde olan bidatler bundan mstesndr eklinde dah rivyetler uydurmulardr. Elbette bu dah, benzerleri gibi,

tammen aslsz, yalan ve uydurmadr. (bkz. El-Esrrul Merfa Fl Ahbril Mevda, s. 271, Beyrut, 1391 Basks) hls ve iyi niyet, ibdet kavramnn genel anlam iindedir. Fakat bu ibdet et de nasl edersen et, nasl biliyorsan yle yap demek de deildir. Bu kabil keyflikler, ancak isriliyytta geer ve Hz. Mus ile obann hikyesi gibi anlatmlarda yer alr. Muhammed dnemde ise, bu kabil zihniyetlere, masal ve hikyelere yer yoktur. Din nashattr hadsini de yanl anlamamak gerekir. Bu hads, mslmanlara dim huls-i kalb zere bulunmalar istikmetinde verilmi ok nemli bir mesajdr. Kez kimin mslmanl ihsn zere olursa, yapt her iyilik ve gzellik iin, bire ondan bire yediyze kadar sevp vardr mjdesi de bu istikmette verilmi bir mesajdr. Nitekim hads aklayclarmzdan bni Melek Tirev de bunu burada, mslmanl ihsn zere olandan murd, mslmanl ihls ve sammiyet zere olanlardan ibrettir diye aklamtr. (bkz. Onun eseri: erhu Merikl Envr, 1/264 - mire, 1287 Basm) hsn, ihls, iyi niyet, kalbin nush ve huls zere olmas gibi kavram ve deyimler, mslmann gerek Allahla olan mnsebetlerinde gerekse kullarla olan mnsebetlerinde hep samm olma zarretini vurgular. Bizim srarla zerinde durduumuz da budur. Bu da, Ftihadan rendiimiz ibdet ve istinenin mutlak ve mutlak Allaha tahsisi gereinin biraz almndan baka bir ey deildir. Buna vesle olmas mdiyle verdiimiz bilgilere ilveten, yine bu hususta bir iki rnek daha sunacaz. T ki konu iyice anlalm olsun. yle ki: Mehur evliydan Seriyy Sakat hazretleri bir gn kr maksadyla bir lek badem satn alr ve defterine al altm dnar, sat altm dinar diye de yazar. Derken bdeme mteri gelip fiyat sorar. Seriyy: altm dinar der. Mteri: bdemin lei doksan dinara kt, ben yetmi dinara alrm! der. Seriyy: haberim var fakat ben bu mal satn aldm zaman sat altm dinar diye yazdm. Bu, Allaha verilmi bir szdr. Fiyat ykseldi diye ben Allah ile olan szlememi bozamam der. Mteri de: ben de hibir mslman aldatmamak zere Allahla akidde bulunmu bir mslmanm. Yetmi dinardan daha az bir fiyatla satn alamam, eer alrsam akdimi bozmu olurum der. Sonunda, ne Seriyy fazla fiyatla satmaya yanar, ne de mterisi aa fiyatla satn almay kabul eder, ve bir alm satm olmadan mteri oray terk eder (bkz. Ktl Kulb , 2/267- Eb Tlib el-Mekk, 1310). Demek ki aslnda, Ftihann feyzinde dosdoru namazlar klmann ve klnan namazlar -edilen niyzlar- syesinde kemle ve cemle ermenin, erenlerden evliylardan olmann esas anlam da bu imi, byle imi. Tpk, aadaki rnekte dah grld gibi: Tbinden biri Basrada ekercilik yapmaktadr, ve kendisinin Susta bir adam vardr, oradan Basraya eker kam gndermektedir. Bir gn adamndan bu sene burada eker kamlar fet sebebiyle mahvoldu, tedbirli ol, yeterince eker depola diye bir mektup alr. Gidip, bir ekerciden ok miktarda eker alp depolar. Vakti gelince de, satp yzbin dnar kazanr. Akam evine gidip istirhata ekildiinde dnceye dalar ve yzbin dinar kazandn amm, slmn gerei olan nashati, iyi niyeti terk ettin diye kendi kendini sular, uykusu kaar, sabaha kadar uyuyamaz. Sabahleyin o ekerciye gidip zr diler ve der ki: al kardeim u yzbin dinar, bu benim deil senindir. Ben Susta fet olup eker kamlarnn mahvolduunu bildiim

halde sana demedim. Deseydim, y bana eker satmayacaktn, y da o fiyata vermeyecektin. Binenaleyh, bu kazan, benim deil senin olmaldr, al ve fiyetle ye. Meslekta da imdi bilgi verdin y, bu bana yeter. Kendi kazancn kendine hell mubrek olsun deyip kabl etmez. Adam dnp evine gelir. Fakat ertesi gece yine uyuyamaz. Sabaha kadar hayr hayr, sen bu ite kusurlusun. Mslman kardeinle olan al veriinde drst davranmadn sen. Mutlak bunu ona vermelisin. O bu teklifi kabl etmedi amm, belki adamcaz utand iin almad. Gidip mutlak bunu ona kabul ettirmelisin diye diye sabahlar. Sabahleyin erkenden adama gider ve det ona yalvarr ve kardeim, ltfen u maln al. Yoksa benim huzur bulmama imkn yok diyerek sonunda o yzbin altn ona teslm eder. (bk. a.g.e. a.y.) te byle alm satm gibi dny ileri de birer ameldir ve iyi niyet temeline dayandrlmaya muhtatr. Tki her biri bir ibdet deerine ulasn. Zten kulun yaratl gyesi de bu deil midir? Nitekim Yce Rabbimiz Ben cinleri ve insanlar ancak bana kullukta bulunsunlar diye yarattm (Zriyt, 56) buyurmutur. Amelin sahh ve makbl olmas bir arta balanmsa, o art o amelden ncedir. yi niyet art olmadka amelin bir deeri olmad gibi, imn olmaynca da iyi niyetin bir deeri olmaz. Zr iyi niyetin art da imndr. mn btn asllarn asl, artlarn artdr, hepsinden ncedir, nceliklidir. Kii imn etmedii halde iyi niyetle, ban secdeden kaldrmadan bin sene ibdette bulunsa, btn emekleri boa gider. slmda, makbl bir ekilde imn etmenin anlam ise L ilhe illallh Muhammedn Raslllh tevhdine ehdette bulunmaktr. Bu da Allahn mutlak birliine, ulhiyette -tanrla it zelliklerin hibirinde- ei orta bulunmadna ve Hz. Muhammedin Allahn elisi olduuna inanmaktr. te, slmn ezel ve ebed, deimez ve eskimez, cihanml esslar da bu iki esastr. Yzdrt kitbn ess olan Yce Kurnn ve Onun bir zeti bulunan Ftiha Sre-i Cellesinin her eyi zetleyerek Rabbimiz! Biz, ancak Sana ibdet eder ve yalnz Senden istine eyleriz dedirtmesinin byk bir hrika ve mcize apndaki deeri ve nemi de buradan gelmektedir, ve bu nem sebebiyledir ki kelime-i tevhdin nnda bir de L ilhe illallh l yesbikuh ameln vel tetruk zenb: L ilhe illallh tevhdi her eyin nndedir, hibir amel onun nne geemez ve o temizlemedik bir tek gnah da brakmaz buyurulmutur. (Feyzul Kadr, 6/381) Zten, Yce Kurnn batan sona btn yetleriyle tek tek vurgulad, hukk ve huddunu bir bir aklad da budur O der ki: Halbki onlar, ancak ihlas ile dni Allaha zglemek ve hanfler / tevhd ehli kimseler olarak Allaha ibdet etmekle, namaz dosdoru klp zekt vermekle emrolundular. te, sapasalam din de budur (Beyyine, 5). Evet nde, ortada sonda hep var olan, mutlak lzm olan da ite budur. Bu slm ve Kurn tevhddir. Sakn onu ihll gafletine dmeyelim. yi bilelim ki men ehide ve amile ve lem ytekd fehve mnfikun, ve men ehide velem ymel vtekade fehve fsikun, ve mem ehalle bi-ehdeti fehve kfirun: kim diliyle ehdet getirip L ilhe illallh tevhdine tanklk eder, amelde bulunur fakat kalbi ile itikd etmezse mnfktr, kim ehdet getirip kalbiyle inanr fakat amel etmezse fsktr, kim de tevhde ehdeti ihll ederse, kfirdir. (bkz. Kitbt Trift Li-s-Seyyidi-erf, s. 27-1329) Bu, gerekten ok ok nemli noktada, konuyla ilgili ilimlerin stadlarndan . Hakk Bursav gibi bir mfessir ve mutasavvfmza kulak versek, isbetli ve faydal olur diye dnyoruz. O diyor ki: Keml-i cel ve isticldan murad ibdet ve mrifettir. Nitekim bir yet-i kermede ns ve

cinni ancak bana ibdet edeler diye yarattm (Zriyt, 56) buyurulmutur. bdetten maksat ise, er olan ibdettir, bu da, sahh mrifete dayanr. erat limleri, kuru ve ekilden ibret kalan amellere ve takvdan mahrm bulunan slk ve mrifete eytn bir i demilerdir. Zr, makbl olan mrifetin temeli ve delli dah er ameldir, snnet zere olan ibdettir. Nitekim bir yet-i kermede de Ey insanlar sizi ve sizden ncekileri yaratan Rabbinize ibdet edin! Umulur ki bu sretle korunmu olursunuz (Bakara, 21) buyurulmutur. Buradaki ibdeti bzlar tevhdle tefsr etmitir. Sebebiyse, esas muhtablarn Kurey mrikleri olmasdr. Nitekim ilgili bir yette de Kim Rabbine kavumay umuyorsa, artk amel-i slihte bulunsun ve Rabbine olan ibdetinde hi bir kimseyi Ona ortak komasn (Kehf 110) buyurulmutur. Kurey mriklerine Yerleri ve gkleri kim yaratt diye sul edilince Allah yaratt derlerdi. Fakat putlara tapmay brakmazlard. te onlarn bu yaptklar, tevhde aykr idi. Onlar Allah, Allahn Rubbiyetini inkr etmezlerdi. Fakat onlarn Rubbiyeti itiraflar, lemlerin Rabb Allahtr diye inanmalar, Allah tarafndan kabl edilmedi de kendileri mrik sayld. Zr er mndaki tevhdin iktizs ibdeti Allaha tahsistir. Nitekim Ftihalar okuyup namazlar klan mminlerin dilinden Rabbimiz! Biz ancak Sana ibdet ederiz buyurulmutur. te, Ftihann zellikle bu yetinde, Allah irk koan kimselerin tamamnn reddei -din dna atlmalar- vardr, bunu iyi anla. Buradaki ibdeti de mrifetle tefsr yerinde olur. Zr Hakkn gayrna ibdet, Hakka ortak koma istikmetinde byk bir cehletin, mrifetsizliin ifdesidir, ve bu hl Allahn azamet ve cellini idrk edememekten ileri gelir. u yet-i kerme de bize bunu bildirir: Onlar, Allahn kadrini hakkiyle takdr edemediler (Enm, 91). Halbki btn insanlar mrifetle ykmldrler. Sahh ve hak olan bir mrifet ise tevhdden ayr olmaz. Tevhd ise daha nce de belirttiimiz gibi ibdeti Allaha tahsistir. Yni yalnz ve yalnz Allaha ibdet edip, hibir eyi ve kimseyi ibdette Ona ortak komamaktr. (bk. Kenz-i Mahf, s. 45 - 46, Rahmet Y. A. Akiek Ter. stanbul, 1967) Btn bu tesbtlere aynen katlyor ve tekrarlyoruz, elbette ibdetten maksat er ibdettir, mrifetten maksat da er mrifettir. er mrifet de asl tevhdden ayr olamaz. er mndaki tevhd ise ibdet ve istineyi Allaha tahsstir. Ftihann bu husustaki isrr da ak ve kesindir. eyh Emnddn Bayrmnin Lemet erhinde dedii gibi: er hibir ibdet, hibir vazfe ve amel yoktur, illki anda, L ilhe illallhn mns mevcuttur. Deilse o zten er bir amel deildir, nerede kald ki bir ibdet olsun. Mesel kii, bir kez L ilhe illallh diyecei yerde, bin kez Allah, Allah, Allah dese, bir def L ilhe illallh demi olmaz ve mslmanl kabl etmi de saylmaz. Hatt kii, L ilhe illallh yerine, L ilhe iller-Rahmn dese, yine mslman olmu olmaz. Tpk, Allhmme salli al Muhammed diyecei yerde yz def, bin def Muhammed, Muhammed, Muhammed demesi gibi ki bununla da o, Hz. Peygambere salt selm getirmi olmaz. Tpk kiinin yz def, bin def Ysn, Ysn,Ysn demekle asl Ysin Sresini okumu olamayaca gibi. Yni eran vrid olann yerine gesin diye sylenen ve fakat eran vrid olmayp da sonradan konulan bir ey, ern vrid olann yerine gemez, geemez. Birilerinin ne mnsebet efendim, neden gemesin ki demesinin de Allah indinde Allahn dininde- hibir deeri olmaz. (bkz. Hac Bayrm- Vel hazretlerinin talebesi olup, onun dizinin dibinden ayrlmayan, onun Lemetn erheden, yazdklarnn tamamn ondan duyduunu da oraya kaydeden eyh Emnddn-i Bayrmnin Lemet erhi; Varak: 7/b, satr 2, Yazm tarihi: 1117 Hicr.) - Not: Dier nemli veskalar meynnda bunun da fotokopisi, inallah kitabn sonuna konulacaktr.

Halbki kul, bir syleyip pir sylese yni inanarak, duyarak, bilerek ve severek, hayt boyunca vazgememek artyla, dim zerinde bulunmak ve yaamak azmiyle bir def L ilhe illallh dese, hem mslmanln perinleyip iln etmi olur, hem de mrnde bir def ed etmekle ykml bulunduu byk bir ferzay yerine getirmi olur, ve bununla, yalnz bu dnysn deil, btn dnylarn aydnlatm olur. Evet, bir syleyip pir sylemekle. Hem de ylesine iki cihnn aydnlatm olur ki, yarn hirette koyu karanlklar iinde srattan geilirken, onun yalnz san solunu deil her tarafn da aydnlatm olur. O kadar ki nrunun, nn iddetinden cehennem tellanr da Ey mmin! Acele edip tez ge. Nrunun iddetinden neredeyse ateimi sndreceksin diye barmaya mecbr olur. Mmine, ite byle, mrnde bir def er mnda Allah demek, yeter de artar bile. er mnda Allah demek ise L ilhe illallh demektir. slmdaki btn temellerin temeli, farzlarn farz, artlarn art da ite bu tevhddir. Mminin, bu ferzay ed editen sonraki L ilhe illallh deyileri ise, bir gzel snnet ve fazlet zerine fazlettir. (Raslllh Efendimizin bu husustaki byk mjdelerini ve geni bir aklamasn bizzt grmek zere ise, ltfen baknz: Feyzul Kadr, 2/243, Hads no. 1756) STANE: Bunun szlk anlam taleb-i avn yni yardm talebidir. Avn yardm, ine yardm etmek, istine de, yardm istemektir. Aynen istifrn mafiret taleb etmek, stimddn meded istemek, stisenin de kurtarlmay istemek anlamna geldii gibi. Fakat, slm bir kavram olarak istine, Allaha zglenen hem de namaz gibi bir ibdet iinde Rabbimiz! Biz ancak Sana ibdet eder ve ancak Senden yardm dileriz denilmek sretiyle hakknda Allaha sz verilen bir istinedir. Yni szlk anlamndaki normal bir istine deildir. Peki, normal istine nedir? Burada bunu, misallendirerek aklayalm. Allahtan bakasna yaplmas ciz olmayan istine, dn mn ve mhiyetteki istineler, snmalardr. Mesel mnen btn varl ile ynelip snmak ve du etmek byledir. Adna yemin etmek, adna kurban kesmek, adakta bulunmak da byledir. Bunlar, aynen ibdet gibidir. Allahtan bakas iin yaplmas asl ciz olmayan eylerdir. Nitekim Hz. Peygamber hadislerinde du ibdetin zdr, du, ibdetin t kendisidir buyurur. O halde, Allahtan bakasna du eden kimse, ona ibdet etmi olmaz m? slm ve Kurn hidyetinin z de, Allahtan baka ibdete lyk hibir varlk tanmamak deil midir? O halde, Allahtan bakas iin ibdet mhiyetine bir ey yapmann ciz olmad da ak ve kesindir. Adna yemin etmek vey kurban kesmek de aynen byledir. Nitekim Hz. Muhammed kim Allahtan bakas ile yemin ederse muhakkak Allaha irk komu olur buyurmutur. Kez kim Allahtan bakasna kurban / adak sunarsa, Allah ona lnet etsin hadisleriyle de Allahn kullarn bu hususta ikz ve ird etmilerdir. Gyet ilgin ve nemlidir ki, bir hadislerinde de Sevgili Peygamberimiz kim emnet ile yemin ederse, bizden deildir (Mesel namaz oru gibi ferzalardan birinin adna vey hurmetine diyerek and ierse, o bizden deildir. O kii, bizi brakp ehl-i kitba -bizden ncekilere- uymutur) buyurmutur. (Btn bu hadisler iin bkz. Feyzul Kadr, 6/120-121 ve etTcl Cmiu Lil Usl F Ehdsur- Rasl, 3/99 - Msr, 2. Basks) Bilindii gibi dinimize gre, her nev kehnet, gayb bilirim iddilar, falclk, sihirbazlk en byk gnahlardandr, hatt kfrdr. Peygamberimiz sallallh aleyhi vesellem kim, khin vey

arrfa (gemii vey gelecei bildiini iddi eden kimseye) gidip bir ey sorarsa, Allhn bana indirdii kitb inkr etmi olur buyurmutur. mdi, sorann durumu bu olursa bizzt falclk byclk yapann hli nice olur? Hz. Peygamber hadds shri darbetn bisseyf: sihirbazn tevbesi yoktur, onun cezs, boynuna indirilecek olan bir kl darbesidir buyurmak sretiyle de, sihri ve sihirbaz mahkm etmitir. (bkz. erhul A- kdetit Tahviyye, 556 - 560 ve bni bidn, 3/408) Dikkat edelim, can kulayla dinleyelim. Mimbere kp hutbesini okuyan sradan biri deil, Raslllhn Rid Halfelerinden biri, Hz. Alidir. te o, diyor ki hutbesinde: mneccim khin gibidir, khin sihirbaz gibidir, sihirbaz da kfir gibidir. Kfir ise, cehennemdedir (Nehcl Bela, 1/128 - Beyrut, tarihsiz, M. Abduh tahkikli Nshas) Siz hi dndnz m acab sihir niin kfrdr vey kfr gibidir, ve sihirbaz tevbe etmi bile olsa cezs lmdr? Evet, niindir bylesine bir ar cez? unun iindir, sihirde Allahtan bakasna snmak vardr da ondan. Sihirbaz, eytan gibi ok byk bir fesad kaynadr da ondan. Nitekim Yce Kitbmzda vel yflihus shiru hays et: byc, ne yaparsa yapsn ona kurtulu yoktur (Th , 69) buyurulmutur. Cumhr-u ulemnn, Eb Hanfenin, mam Mlikin ve Ahmedin mezhebleri ve ashbn gr, bycnn idmnn mutlak vcip / gerekli olduu eklindedir. nk byc bysn yaparken Allahtan bakasna snmak sretiyle kfr irtikb eder ve bu kfr yoluyla insanlara zarar vermeye alr. Kurnda ise Allah, kfirleri ktlerken yle buyurur: u da bir gerek ki, insanlardan bz kimseler cinlerden bz kimselere snrlard da, onlarn azgnlklarn artrrlard (Cin, 6). Bu nemli noktann ok gzel bir aklamasn, en byk otoritelerden bn-i Haldnun Mukaddimesinden tkip edelim. Ksaca ve aynen, Sihirbaz, sihir yapabilecek hle gelinceye kadar yapt btn riyzet almalarnda, env-i eit ibdetler, tzmler ve tebcillerle yldzlardaki rhniyetlere, ulv ve sfl lemlere tevecch edip snr. Bu, kesinlikle Allahtan bakasna ynelip snmadr, tapnma ve secdedir. Byle btn varl ile Allahtan bakasna ynelip snmak ise bir kfrdr. O bakas kim ve ne olursa olsun, onu, Allah yerine koymak, Allaha ortak komaktr. te sihir, bu sebeple kfr olmaktadr. Kfr, sihir sanatnn temel maddesidir ve vazgeilmez malzemeleri arasndadr. (bkz. Mukaddimet bn-i Haldn, 408Beyrut, tarihsiz) te btn bu rnekler gsteriyor ki, kafas ve kalbi slm hidyetiyle aydnlanm bulunan hibir mslman, Allahtan bakasna snma ve tapnma mhiyeti bulunan hibir fili irtikb edemez. Hibir ekilde Allahtan bakasna istinede bulunamaz, hibir peygamber vey velye, hi bir hazrete vey Hzra yeti diye istimdd edemez. Allah bir Peygamber haktr, Allahtan baka taplacak yoktur diye ehdet getiren ve gnde krk def Allahm! Biz, ancak Sana tapar, ancak Sana snrz diyerek Allaha sz veren bir mslman, btn trbeleri teker teker dolatm, hepsine dular edip yalvardm, fakat hibiri sesimi duymad, dileim bir trl yerine gelmedi diyebilir mi? Byle bir ey yapabilir mi? Mslman, kesinlikle byle bir ey yapamaz, yapmamaldr. nk bu normal ve ciz olan bir yalvarma deildir. Bu, kesinlikle Allahtan bakasna snma ve Allaha ortak komadr. Peki,

ciz olan ve irk olmayan snma / istine nedir? imdi, sras gelmiken bz rnekler de vererek bunu aklayalm. Mesel: Ayenin annesi mutfakta yemek hazrlamaktadr. Bir ara kzm, gelip yardm etsene diye Ayeyi yardma arr. Aye de derhal mutfaa gidip annesine yardm eder. Emekli Mehmed Bey saat dokuz sralarnda yryerek semt pazarna gider. Fakat yanna para almay unutmutur. Pazar yerinde, bir tandk sm grsem diye saa sola baknrken gz komusu Ahmed Beye taklr, ondan bir miktar dn ister, dnc alp iini grr. Son derece fakr bir kimse, bir lokma yiyecei bile yok. Akam komulardan bir yardm gelmeyince, gecenin ilerleyen saatinde komu evleri dolap bir miktar yiyecek yardmnda bulunmalarn ister ve onlar da yardm ederler. te, bu kabil yardm istemeler, gyet normal ve ciz olan yardm istekleridir. Yalnz Allahtan istenmesi gereken eyleri, bakalarndan istemek deildir. Kez yolda giderken iddetli bir yamura, frtnaya tutulan yolcular, hzla ilerleyip ilerideki bir kayann altna snyorlar. Vey askerler, komutanlarnn emriyle snaklarna ekiliyorlar. Y da ok saydaki dman askerinin etraf sarmas zerine komutan telsiziyle merkezden imdat kuvvetlerinin gnderilmesini istiyor. Vey diyelim ki, mahallede yangn kyor, grenler de imdt, yangn var diye baryorlar. Hastnede yatmakta olan hastann niden fenlamas zerine yannda bulunanlar hemen imdt, hasta gidiyor diye baryorlar, ilerinden biri de cile koup doktor bey yeti, hastamz gidiyor diye feryd ediyor. te btn bunlar da, normal ve ciz olan snmalardr. Gyet tabi ve ftr yardm istekleridir. Hi doktor bey yeti istimdd ile, Y Hzr yeti, eyhim yeti istimdtlar ayn ey midir? Doktor Bey yeti demekte, kullarn kudretini aan, Allahn koyduu ve Kitbnda snnetllh dedii ftrat kanunlarna, Kann-i Sebebiyete aykr bir ey yoktur. Nitekim Cenb- Hak yle buyurmaktadr: Ona her ey iin bir sebep verdik. O da bir sebebe tutunup gitti (Kehf, 84-85). Bir yette de: yilik ve takv zerinde yardmlan, gnah ve dmanlk zerinde ise yardmlamayn! Allahtan korkun, Allahn cezs etindir (Mide, 2). Fakat, trbe trbe dolatm, hepsine snp yalvardm, yine de dileim yerine gelmedi diyen vey ben, eyhimin bana verecei nasipten baka nasp istemem diyen kimselerin bu snmalar, hastann doktora snmas vey yamurdan kaan birinin kaya dibine snmas gibi midir? llerden birine snp ondan istimdt eden bir kimsenin bu snmasnn snnetllhta yeri var mdr? Ksacas, kullar aan bir konuda Allahtan bakasndan yardm istemek, mnen snp ondan meded ummak Allahn dninde irk saylmtr. Normal artlarda ve sebepler knnu dhilinde kula, kayaya snmak ise, dnen cizdir. Meselenin asl da budur. Yoksa Hzr hlen hayatta mdr deil midir, ller, kendilerine snanlarn sesini duyar m duymaz m gibi ihtilaflarn meselenin aslyla bir ilgisi yoktur. Aslolan dnin byle bir eye izin verip vermediidir, mslmann bir kimsenin kul bunalmaynca Hzr yetimez hurfesine inanp inanmad, Hzrn rhniyetine snp snmaddr. Yni Yeti y Hzr diyerek Hzra snmak, kesinlikle irktir. Hzrn hayatta olup olmamas bunu etkilemez. Nitekim Cebril aleyhisselam hlen hayattadr, Cebrile snmak da aynen irktir. Zr Allahtan bakasna snmadr, ve Allahtan baka snlan kimsenin Hzr olmas ile, s, Ms vey Muhammed olmas arasnda bir fark da yoktur, hepsi irk olur. efat y Raslllh nidlar da kesinlikle akl banda, imn kalbinde mslmanlarn ir deildir. (Sad Havvnn da dedii gibi) ann Yeti Y Ali nidlarna bz Snnlerin bir alternatif olarak uydurup yaydklar bir

iptildr. Az sonra Said Havvdan yeterli aklama gelecek. Mslmanlarn namazlarndaki tehyyt ve salevtlarn ise bununla uzaktan ve yakndan bir ilgisi yoktur. (Bu, nc Blmde ayrca aklanacaktr) Evet, her nev mnev istine ve istimdtlardr, Ftihann yyke nabd ve iyy ke nesten yetiyle elien ve slm Hidyetinin ssl Ess olan L ilhe illallh tevhdiyle asl badamayan davranlardr. Halbki vaktiyle mslman atalarmz dah byk bir ciddiyet ve hasssiyetle sadede gelip ne gzel sylemilerdir aaca dayanma kurur, insana dayanma lr diye. Bir gn dervilerden biri, slm evliysnn byklerinden Sehl bin Abdullh Tsterye gelip kabl buyurursanz sizinle berber olmak istiyorum dedi. rif-i Tster hazretleri peki, ikimizden biri ld zaman, dieri kiminle berber olacak? dedi. Dervi biraz dnd ve lmekten mnezzeh olan Allahla berber olur dedi. Tster de hemen ta gediine koyuverdi: o halde kardeim, imdiden Allahla berber olmaya bak. Yine bir gn adamn biri alayarak Sehlin yanna gelir. Sehl ona niin aladn sorar. Adamcaz: mte stz: eyhim vefat etti der. rif-i Tster ise buyurur ki: m leke ittehazte stzen yemt: a benim sevgili kardeim, sonunda lecek olan birini kendine stad edin diye sana kim emretti ki? (bkz. Feyzul Kadr, 3/343-344) Tabi, rif-i Tster gibi ztlar, byle sylerlerdi. nk onlar Asr- Sadetin sadetine, Rid Halfeler dneminin rd ve hidyetine nispeten yakn zamanlarn stadlar idiler. Rd ve hidyet dneminin halfeleri ise, rd ve hidyetin bizzt asln yaarlard. te onlardan biri olan Hz. Ali radiyallh anh dah mslmanlarn halfesi sfatyla mimbere km hutbesini okuyor. Vesle dersleri verip diyor ki: Allaha tevessl eden -Onun yaknln arayan- kimseler iin en fazletli vesle, Allaha ve Raslne imndr, ve slmn zirvesi olan Allh yolunda cihddr, ftratn t kendisi olan kelime-i ihlstr, dn ve millet demek olan namazdr, gerekli ferzalardan biri olan zekttr, insan azba srkleyen ktlklere kar kalkan olan orutur, fakirlik ve gnahlarn ilc bulunan hac ve umredir, maln bereketlenmesine ve mrn uzamasna sebeb olan sla-i rahimdir, hatlara keffret olan gizli sadakadr, haytn kt bir gidile sonlanmasn nleyen her nev aktan sadakalar, hayrlar, iyilik ve gzelliklerdir. (bkz. Nehcl Bela, 1/215) Hutbelerinde, eitli sohbet ve iradlarnda sk sk el-ferize el-feriz: farzlara dikkat ediniz farzlara farzlara buyuran Hz. Ali, grld gibi bu hutbesinde dah en byk farzlardan balyor ve en kk hayr ve iyiliin dah -hasene ve amel-i slih olmas hasebiyle- kulun Allaha yaknlk veslelerinden olduunu beyn ediyor. O halde, Allahn varlna ve mutlak birliine inanp namaz ve niyazlarda bulunan, ok ok Ftihalar okuyan. Kul hvellh Ehad, AllhsSamed diyerek hls tilvet eden bir mslman, asl m asl Allahtan bakasna ibdet ve istinede bulunamaz. nk Allh Ehad demek, Allah mutlak Birdir, hibir bakmdan ei orta ve benzeri yoktur demektir. Allhs-Samed demek de, Allah btn varlklarn biricik Rabbi, mercii, dayanak ve snadr, hibir eye muht olmayp cmle varlklarn kendisine muht bulunduklar yegne varlktr; tapnma ve snma da ancak Ona olur demektir. te bu anlam verdii, imn byle her nev irk ve kfrden temizleyip hlis / ar ve duru kld iindir ki kelime-i tevhdimiz de kelime-i ihls adn almtr. Binenaleyh uurlu, samm, akl banda

ve ykmllk yanda bir mslman da bilir ve inanr ki Allahtan bakasndan istine ve istimdtta bulunmak, mnen meded umup snmak, yardm dilemek de btl ve haramdr, irk ve kfrdr. Bu konuda cidd aratrmalar yapan ve Ruh Terbiyemiz slm Tasavvufu adl eserin yazar bulunan Said Havv da, meselemizle ilgili olarak diyor ki: Bz tasavvuf evrelerinde ve dier bz kimselerde, skntlarn giderilmesi, bz faydalarn temini yahut bir zararn defi ve izlesi iin, l vey diri bz slih ztlardan istine ve istimdt edilmesi, bir det hline gelmitir. Bz zikir halkalarnda ise bu devaml hle getirilmitir. Buralarda meded kelimesinin deflarca kullanldn, Meded ey Efendim! Meded ey eyh fln! Meded y Hzr! diye istimdd arlar yapldn gryoruz. Hatt bir annenin, ocuu iin yavrum, hlen hayatta olan Hzr seni korusun diye gy du ettiine bile hit olunmaktadr. htimaldir ki bu hususlar, halk arasna adan szmtr. Bu konuda Y Muhammed! Rabbinin yannda bana efati ol ars ile, Y Muhammed! Bana efat et arsn birbirinden ayrmamz gerekir. Ben birincisini mer tevessller arasna, ikincisini ise kabirdekilerden istimdd etme snfna alyorum. Bilindii gibi bz kimseler, iyilerden olarak tannan ztlardan birinin kabir vey trbesine gidip Y hazret! Bana if ver, ihtiycm, dilek ve murdm yerine getir derler. Halbki, kabirleri ziyret etmek, ancak snnette belirtilen hususlara uymak artyla cizdir. Lkin kim olursa olsun kabirde yatandan yardm dilemek, ona istimdt etmek, onun ile teberrkte bulunmak, onun adyla yemin etmek ve bunlara benzer eyler, kesinlikle btl ve bidat olan eylerdendir. Bu bidatlere kar sava almal, baka ktlklere yol vermemek iin bu kabil bidatlerin asl tevli cihetine de gitmemelidir. Raslllhn haytn inceleyen, grecektir ki, tevhdi titizlikle korumak, mutlak olarak en nemli meseleydi. Bu gibi istimdt arlar iin birtakm yorumlar var ise de, phesiz bu, en azndan bz kimseler iin irkin kapsn amaktadr. Yce Allah ise bizden, llerimiz iin du etmemizi istemitir. Onlardan bir eyler talep etmek maksadyla onlar armamz deil. Raslllh Efendimiz de bize, namazmzda esselm aleyn ve al ibdillhis slihn: Allah n selm bizim zerimize ve Allahn slih kullar zerine olsun dememizi retmitir. Maalesef mesele tersine evrilip, biz onlar iin du edeceimiz yerde, onlar yardma arma gibi bir bidat icd edilip yaygn hle getirilmitir. Bunun byle yaygn hle getiriliinin de, birtakm sebepleri vardr. Burada bu sebepleri iki madde hlinde zetleyebiliriz. Birincisi, bz blgelerde Klemenler Devletinin hkim olmu ve halkn bir ksm Btnlik cereynnn etkisinde kalmtr. Btnlerde ise genel olarak mamn gayb bildii ve insanlarn arlarna rhen cevap verdii gibi dnce ve inanlar vardr. Ne yazk ki, tasavvuf eyhlerinden bir oklarnn talebeleri de, eyhlerine bu gzle bakmaktadrlar. Ben ahsen kefi inkr etmiyorum amm, bir eyhin gayb vey her eyi bildiini ve btn durumlarda lemin ilerine vkf olduunu kabul etmek, ok tehlikeli bir kabl olur. Bir kimse, byle bir eyi iddi edince, temel olarak nbvvet ve rislet makmndan daha byk bir makm iddisnda bulunmu olur. Raslllh Efendimizin haytn okuyan, Onun szlerini ve Kurnn Peygamberimiz hakkndaki yetlerinin hepsini inceleyen kimse grecektir ki bizim bu sylediklerimiz, bedhiyttandr / tartlmayacak kadar ak ve net olan hakkatlerdendir. Biz, her namazn banda Allh Ekber: Allh yegne byktr, byklk ve ululuk Allaha mahsustur diye syleyen ve inanan mslmanlar olarak Allahn kudreti ve bykl

karsnda hi bir eyi byk grmeyiz, gremeyiz. Allahn bir kula vermedii bir eyi, o kula nispet etmemek de, din zarret ve farzlar arasndadr. Bir insann neb ve rasllere verilmeyen bir maknn kendisine verildiini iddi etmesi ise, sapkln t kendisidir. Ne kadar alacak bir haldir ki bzlar ilerin yeti y Ali diye istimdtta bulunmasn kfr sayarken, kendisinin vey kendisi gibi snn olanlardan birinin yeti y eyhim, yeti y Hzr demesine hi aldr etmez! Bunlar sanyorlar ki, kendilerinin istimdd, ilerin istimddndan farkl bir eydir! Halbki her iki durumda da slmn biricik temeli olan tevhd zedelenmektedir. Byk std Ebl Hasen enNedv, Sudanda tarkat eyhlerinden birinin kaps nnde yaptrd bir zikir halkasndaki istimdd nidlar karsnda hayretler iinde kalmt. Onun bizzat iittii bu istimdtta ise meded y Seyyid eyh Hasan, sen, zamann shibi ve sultnsn deniliyordu. Buna elbette hayret edilir! Acab bz tarkat eyhleri tevhdi zedeleyen bu nev szler karsnda nasl suskun kalabiliyorlar? kincisi, bu meselenin tasavvuf evrelerinde byle yaylmasnn bir sebebi de, bz rivayetler ve bu rivyetler zerinde doru olmayarak yaplan yorumlardr. Bu rivyetlere baktmzda ise, hi birinin sahhlerde hatt Ktb-i Sittede bile bulunmadn gryoruz. Bunlar Tabern, Bezzr ve Eb Ylnn karmn yaptklar birtakm rivyetlerdir ki ricl-i gayb diye bz mnev zatlardan ve onlara yaplan nidlardan sz etmektedir. (Guy bir sknt hlinde bu gayb ricline nid edip snmay Raslllh Efendimiz tavsiye edesiymi! H). Fakat iin hakkati aratrld zaman, bu rivyetlerin herhangi bir konuda huccet olabilecek durumda olmad da grlecektir. Zr bu rivyetten birincisi mnkatdr, inanla ilgili bir meselede dell olabilecek durumda deildir. kinci rivyette ise, sdece meleklerden sz etmektedir. Melekler hakkndaki bir rivyeti, bakalarna yklemek ise yanl olur. nc rivyetse, zten rk bir rivyettir. Deil imn konusunda, bir fkh meselesinde bile dell olabilecek durumda deildir. Kald ki, byle gayb ve imn meseleleri kesin delle ihtiy gsterir. Peki, hani nerede bu mevzuda kesin dell olabilecek naslar, hkmler? Tekrar edelim ki imn ve gayb meseleleri, hibir zaman bir takm kyaslara tb tutulamaz. Kyas ve kanatler ile, yeni yeni imn meseleleri elde edilemez. Bunun iin bu meselenin tasavvuf evrelerinden ve dier evrelerden tammen sklp atlmas gerekir. nk bir takm teviller yaplabilse de, tevhdi zedeleme durumu ak olduu iin, bu mutlak reddedilmelidir. (bkz . Ruh Terbiyemiz slm Tasavvufu, s. 478 - 484, Said Havv, K. Y. Terceme: b. Sarm, M. Sait imek, st. 1989) Asrlardan beri azdan aza sylenen, bzen yazl hle getirilip de mminlerin inanc byledir diyerek takdm edilen bz hikye ve telkinlerin de kesinlikle asl yoktur. te o kabil telkinlerin birinde denilir ki: Mminlerin inanna gre Hzr aleyhisselm Allahn ihsan ile ebed yaaya ermitir. Onun imdiki devi, her kim darda kalmsa, geilmez dar geitlere dmse, onun imddna yetimek, ona yardm etmektir. Bir rivyete gre denizciler dalgal sularda bir kazya urarlarsa, Hzra yalvarr ondan istimdd edip yardm umarlar. Scak bdiyelerin ve tepeden kzgn gne nlar vuran llerin iinde ynlerini yollarn kaybeden kervanlara yol gsteren de Hzr aleyhisselam olur. Hl darda kalan insanlar yeti y Hzr diyerek onun imdda komasn beklerler, ve yeti imddma, y Hazret-i Sultn- Hzr derler. (bkz. Peygamberler Tarihi (Altparmak), s. 410 - 412 - Huzur Y. stanbul, 1988) Halbki slm ncesindeki o chiliye dneminin putperest Araplar bile, bunu yapmyorlard. Balar darda kald zaman derhal putlarn brakyor, ihlsla Allaha snp yalvaryorlard.

Nitekim onlarn btn hallerini haber veren Yce Kurn, bu hallerini dah haber verip der ki: Onlar, gemiye bindikleri zaman, dini yalnz Ona has klarak ihlas ile Allaha yalvarrlar. Fakat Allah kendilerini slimen karaya karnca bir bakarsn yine putlarna dnp Allaha ortak komaktadrlar (Ankebt, 65). Ne kadar ibretlidir ki -tabi ibret alan varsa- mrikler balarnda Eb Cehil olmak zere Bedire kmazdan evvel, Kbenin rtsne sarlarak, saatlerce Allaha yle du etmilerdi: Y Rabb! u iki ordunun en ycesini, iki cematin en doru yolda gidenini, iki zmrenin en azz olann muzaffer kl, yardmna onu nil eyle. (bkz. Kurn- Hakm ve Mel-i Kerm, c. 1. s. 257 - Hasan Basri antay, stanbul, 1962) te Kurn okumayan, okusa da anlamayan anlatmayan, din ve mneviytnda katiyyen Kurn esas almayan stelik bu shann adamym gibi korkun abalarda bulunan birtakm kr mneviyt efleri yznden slm leminin geldii netice. te slm sonras chiliyesinin cehlette slmdan nceki chiliyenin cehletine rahmet okutacak derecede ileri gitmi, gidebilmi olmas. yle ki, Shib-i Keflarn, mam Abdurraf el-Mnvlerin dah tesbt ve ifdelendirmelerine gre, son chiliyenin adam yle bir noktada bulunmaktadr ki, Allahn btn adlar ile teker teker yemin edilse bile asl buna rz ve kn olmuyor da, eyhin ba ve srr hakkn diyerek bir tek yemin edildiinde bunu yemin sayyor ve ikn oluyor. stelik onlara gre, en byk yemin de, ancak byle yaplan bir yemin imi. Ltfen insf olanlar sylesinler. Hangi chiliye, cehlette daha ileri gitmitir? Ltfen ilgililerimiz de, bilgililerimiz de, ilgili tesbite it bu metnin orijinalini de burada hemen okusunlar -zr hemen veriyoruz- ve mslman nesilleri uyarma bakmndn zerlerine deni, Allahn izniyle Allah iin yapsnlar. te, ilgili metnin Arapas: Kad istahdesenns fhzel bbi eln f slmihim chiliyyeten ve hve: Ennel vhide minhm lev akseme bi-esmillhi tel kl lih lem yakbel minh hatt yekle: Bi-srr eyh fln! ve zlike ndehm cehdel yemn. (Bkz. Feyzul Kadr, c.1, s. 200) te, slmn temeli ve rhu olan tevhd inanc ile Ftihnn btn semv kitaplar, Kurn ve kendisini zetleyen yyke nabd ve iyyke nesten ayeti ile snmalar, bu ve bunun gibi olan snmalardr. Yoksa doluya tutulmamak iin koup maaraya, kaya altna snmann tevhdle elien bir taraf yoktur. Nitekim Kurnn vgyle bahsettii Ashb- Kehfin maaraya snmalar, byle bir snma idi. Kurn der ki: O yiitler (imanl genler) maaraya snmlar ve Rabbimiz! Bize tarafndan rahmet ihsn eyle, bize u durumumuzdan bir kurtulu yolu ihsan et demilerdi (Kehf,10). Ashb- Rakm de (o slih arkada dah) mlm, vaktiyle Allah iin yaptklar slih amellerile tevessl ederek Allaha kurtulu niyznda bulunmulard. Bunun da tevhd inancna aykr bir taraf yoktur. Zr, gyet aktr ki onlar herhangi bir kuldan, o kulu aan bir ey istemi olmuyorlard. imdi tevessl meselesini, nemine binen biraz daha aalm: TEVESSL: vesleye yapmak demektir. Vesle de, bir gyeye kendisi ile ulalan eydir. Muhtrus-Shhn aklamas ve misallendirmesi yledir: El-veslet m ytekarrab bih ilel ayr. Ykl:Vesse le flnn il Rabbih vesleten. Tevessele ileyhi bi-vesletin. iz tekarrebe ileyhi biamel: Vesle, kendisiyle bakasna yaklalan eydir. Kii, gzel bir amel ile Allaha yaklat, yaklamaya alt zaman, denilir ki bir vesle ile -vesleye tutunarak- Allaha yaklat. (bkz. a.g.e. Ve-se-le maddesi) Demek ki nce slih / gzel bir amel yaplacak ve bununla Allahn yaknl kastedilecek, sonra vesleden sz edilecektir. Peki bu gzel amel nedir? Bunun da aklamasn mam Rbn

Mfredtndan tkb edelim: Ve hakkatl vesleti ilellhi tel mrt seblih bil ilmi vel ibdeti ve teharr mekrimi-erah vehiye kel kurbeh: Vesle bir eye ulamak iin ona ulamann yolunu byk bir rabetle tkb etmektir. Yce Allah Kurnda: ve Ona vesleyi / yaknl da isteyiniz buyurur. Veslenin hakkati ise, ilim tahsl etmek, ibdette bulunmak ve mekrim-i eriyye dediimiz gzel ahlkla ahlaklanmak sretiyle Allahn yoluna -dnine- riyet etmektir. Vesle aynen kurbet -yaknlk- gibidir. Allaha vesle aramak da, Allaha rabet etmek demektir. Tevessl de, vesleye yapmak, yolu gzelce takb etmektir. (bkz. Mfredtl Kurn, 545, Msr 1324) Biz burada, vesle yetinin melini ve Ona vesleyi / yaknl da isteyiniz diye verdik, zr yetin anlam budur. imdi bunu, kelime kelime grelim. Vebte: isteyiniz, ileyhi: Ona, elvesleh: vesleyi. Veslenin asln ve birinci anlamn gz nnde bulundurduumuzda, yetin meli -doru anlam- yle olmaktadr: Ey mn edenler! Allahtan ittik ediniz, ve Ona yaknl da isteyiniz, yolunda cihd ediniz ki ebed kurtulua eresiniz (Mide, 35). Bir ok Kurn Melinde veslenin hep ikinci mansnn ele alnm olmas, bizce bir zaf eseridir. nk son asrlarda hep bunun zerinde durulmu, birinci anlam ise det unutulmu, unutturulmutur. Halbki Kurn dili olan Arapada veslenin esas anlam, yaknla vesle olan herhangi bir amel deil, yaknln kendisidir, o amelle hedeflenen eydir. Amel ise o hedefin bir sebebi ve vstasdr. Yni veslenin veslesi ve ikinci kademesi, ikinci anlamdr. kinci anlam esas alp da birinci anlamdan hi sz etmemek (ilgili yeti hep ikinci mny esas alarak mellendirmek), cidd bir eksiklik ve hatdr. Halbuki mmetin limi ve Kurn Tercmn olarak anlan bn-i Abbs hazretleri, kendisine sorulduu zaman, veslenin sdece birinci anlamn ortaya koymutu. O, Kbe Mescidinde cematine ders verirken bunu aklamt. Soran, Nf b. Ezrakt, dedi ki: Peki, bir de bizlere Cenb- Hakkn vebte ileyhil vesleh yeti hakknda bilgi verir misiniz? O da dedi ki: El-veslet hiyel hceh: Vesle hcettir. Nfi: Arap Dilinde buna bir rnek / dell var mdr? dedi. bni Abbs dah evet, dedi ve Arap Edebiytndan rnekler sunarak szn ispatlad. (Kitbl tkn f Ulmil Kurn, 1/121 . Syt, Msr, 1318) Buradaki hcet, rabet, kurbet -yaknlk-, yakn olma ihtiyc ve isteidir. bni Kesrin, buradaki veslenin, bizzt Allahn yaknln istemek olduunu ve bunda mfessirler arasnda herhangi bir ihtilfn da bulunmadn belirtmesi, gerekten pek anlaml ve isbetli olmutur. (Tefsrul Kurnil Azm, 2/52 - bn-i Kesr, Beyrut, 1388) Eer Elhamdlillh, ehdet getirip mslman olduk, ve dim da mslman olalm, mslman kalalm, bir nefes dah tevhidden uzak kalmayalm diyorsak ki elbette deriz, o halde bu vesle ve tevessl meselesinin dah mer olan da var olmayan da, bunu da bilip unutmayalm! Ve meseleyi gerekten gzel zetlemi kaynaklarn birinden u nemli tesbitleri de birlikte ve zenle tkb edelim. yle ki: A- Mer olan Tevessl 1- Allahn yce isimleri ile vey Ona it sfatlarla vesile aramak. (Mesel dularmzda oka Birahmetike y erhamer-Rhmn deriz ki bu Ancak senin rahmetin hurmetine ey ErhamerrRhmn demektir ve Allaha, Allahn rahmetiyle tevessldr.)

slmn temeli, Raslllha imn ve Ona itat etmektir. Ona itat etmek, Allaha itat etmektir (Nis,80). Peygambere itat ederek Allaha tevessl etmek farzdr ve imn bu itatle tamamlanr. 2- Du edenin, iledii slih bir amelle tevesslde bulunmas. 3- Slih bir insann du edivermesiyle tevesslde bulunmak. Raslllhn dus ve efatiyle tevesslde bulunmak. Mslmanlar Onun salnda dusyla, Kymet gnnde de, Onun efati ile tevessl ederler. Peygamberimizin veftndan sonra, bata Hz. mer olmak zere bz sahbeler, Hz. Abbsa giderek onun kendileri iin du etmesini istemilerdir. Peygamberimiz de, kr bir adama du reterek bu du ile tevessl yapmasn sylemitir. B- Bidt Olan Tevessl Peygamberimizin kendi zt ile, Kbenin vey bir makmn, bir kiinin adyla, yzlerinin suyu hurmetine, y da Peygamberimizin y da birilerinin ztna yemin ederek tevesslde bulunmak bir ok lime gre ciz deildir. Sahbeler ne yamur dusnda, ne salnda vey veftndan sonra baka ilerinde, ne de mezr banda bu ekilde tevessl yapmadlar. Bununla ilgili olarak gelen rivyetler ise zayftr. C- irk Olan Tevessl Allahn dnda baka kiilerden, llerden, mezarlardan, yatrlardan eyhlerden ve soyut vey somut putlardan, ancak Allahtan istenebilecek eyleri onlardan istemek, bu anlamdaki skntlarn giderilmesini beklemek, tevhd inancna aykrdr. Allahtan istenebilecek bir ey, kesinlikle ne sa, ne de lm kullardan istenir. lm kiilerin kedisi iin Allaha du etmelerini istemek de ayndr. lmlerden meded umanlarn Ey efendim, imddma yeti diyerek lmlere snanlarn bu anlaylarn anlamak mmkn deildir. Byle bir tavr, Allah a ortak komaktr ve slmla badamaz. bdette ve duda zten arac olmaz. slm inanc buna izin vermemektedir. bdetlerinde herhangi bir eyi, lmleri vey putlarn arac klanlar, onlarla Allah yaklamak isteyenler mriklerdir. Onlar, Allahn dndaki bir takm varlklardan y da tanr edindikleri eylerden istekte bulunurlar, onlara du ederler. Bir kulun Allahtan istemesi gereken eyleri onlardan isterler. phesiz btn bunlar, irk olan tevessl yollardr. (Bkz. slmn Temel Kavramlar, s.711,724 - Hseyin K. Ece, Beyan Yay. stanbul, 2000) nsanlar ite byledir. Allah, ilgili yette (Nis, 171) dinde ar gitmeyi mutlak srette yasaklad halde birka karc, cimri,dar grl kii, dini istedii biimde yorumlar ve kitleler onlarn peinden srklenir. Bir kere de onlarn grleri inan hlinde toplumun iine yayld m artk toplumu btl da olsa o inantan ayrmak ok gleir. Maalesef Yahdler Ms dinini maddeletirdiler, yozlatrdlar. Hristiyanlar, snn getirdii tertemiz tevhid inancn bozup

putperestlie buladlar. Mslmanlar da, dinin temeli olan Kurn indii zaman yazld iin dinin asln bozamadlarsa da eitli mezhepler Kurn yetlerini istedikleri biimde yorumlayarak, dini daralttlar, zorlatrdlar, Kurn nrunun nne bulutlar ektiler. imdi artk mslmanlarn her trl ncel dncelerden arnarak Kurnn kendisine dnmeleri gerekir. nk mutluluklar ondadr. (Kurn- Kerm Tefsri, 2/724 -Prof. Dr. Sleyman Ate - 1995 Basks) Kez bu hususta daha detay- tayl aydnlatmalar iin baknz: Ftiha Sresi Tefsri ve 5. yet In da Din Haytna Bir Bak balkl yaz: s. 59 -73- Prof. Dr. Yaar Nuri ztrk, stanbul 1996; Ftiha Sresi ve Trke Namaz, s. 50-58, 75-89 - Prof. Dr. M. S. imek, stanbul, 1998) te mmin, lh huzra durmak zere Allh Ekber dedikten / byklk ve ululuun ancak Allha mahsus olduunu iln ettikten, tesbh ve hamdini de yapp Ez klcn ektikten sonra, besmele anahtar ile Ftiha saraynn kapsn ap ieri girmi olur. Artk o, Ftiha cennetindedir. Artk o, Ftiha cennetinin ilim, imn, tevhd, islm, ihsn ve ihls emelerinin karm olan hidyet rmanda gzelce ykanr. Kafa ve kalbinde o lh huzurda bulunmaya yakmayan ne gibi kalntlar varsa, onlardan iyice arnr. Bu arnmlk -bu abdest- ile ibdet ve istine devini gzelce ed eder. Ftihadan, bol bol feyizler, nasbler alr. Bu nasibleri aldktan, ilh huzura iyice daldktan sonra, haytnn en byk du ve niyzn da yapmak, o ilh huzra sunmak zere 6. ve 7. ayetlerde de der ki (melen): 6. ayet: Rabbimiz! Bizi, srt- mstekme hidyet eyle. O dosdoru giden, saa sola sapmadan, zikzak yapmadan doruca Sana varan yola ilet. Her zaman ve zeminde bu yolda sebtmza yardm et. 7. ayet: Kendilerine nmet verdiklerinin yoluna. Yoksa, bilerek yoldan saptklar iin gadaba uramlarn yoluna deil, bilmeyerek yollarn kaybedip karanla dmlerin yoluna da deil. te, Kurn-i Kermin zellii ve gzellii budur, byledir. Kurnn z, nsz, zeti olan bu mbrek ve muazzam srenin en byk zellik ve gzelliklerinden biri de, ite budur. Allaha inanp teslim olmu bir kulun Allahtan ilk isteinin hidayet istei olmasdr. phesiz Kurn- i Kerm, daha ilk sresinde, bu nsznde insann Allahtan ilk isteini byle hidyet istei, insana mr boyu yetecek bir aydnlk-aydnlanma talebi ess zerine oturtmakla, tm insanla baarnn evrensel ve ebed srrn da vermi olmaktadr. phesiz insann Rabbndan ilk dilei byle hidyet olduu gibi, Rabbl-lemnin kulundan (btn kullarndan) istedii de hep hidyet zere bulunmaktr. Kulun Yce Yaratanna kar verdii imtihnn zorluu, anlam ve nemi de ite bu noktada dmlenmektedir. Bundan dolaydr ki mslman, Namaznn her rekatinde, her kymnda Allahtan hep hidyet talebinde bulunur. Onun buna ok cidd bir ekilde ihtiyc da vardr. Peki, nedir kulun istedii bu hidyet? Kulun istedii bu hidyet, Allahn kendilerine nmetler verip, bahtiyr kld kullarn yni peygamberlerin izledikleri yola iletilmesi ve bu yol zerinde sebt edebilmesi iin kendisine yardm edilmesidir. Peygamberlerin ittifak hlinde izledikleri yol ise, slmdr. slmn btn esaslarn veren ve srf hidyet olan Kurndr. Nitekim Ftihadan hemen sonraki yetlerde kulun bu isteine cevap verilip ite, btn insanlk iin mahz- hidyet olan Kurn! te, sana dosdoru yol denilmi ve aka buyurulmutur ki: Elif. Lm. Mm. te Kitp, doruluunda

phe yok. Allahtan ittik edenlere bir yol gsterici / mahz- hidyet. Onlar ki, gayba imn ederler, namazlarn dosdoru klarlar ve kendilerine verdiklerimizden de Allah yolunda infk ederler. Onlar ki sana indirilene ve senden nce indirilene inanrlar. hiret gnne de kesinkes inanrlar. te onlar, Rableri tarafndan verilen bir hidyet zerindedirler ve kurtulua erenler de ancak onlardr (Bakara, 1 il 5). Burada, Kurnn Allahtan ittik edenler iin hidyet olduu bildirilmi ve mtteklerin kimler olduu da onlarn temel nitelikleri beyn edilmek sretiyle aklanmtr. phesiz bu, netce itibriyledir. Yni kbet ve netceye bakldnda Kurn syesinde doru yolu bulanlar, yollarna slimen devm edip ebed sadete erenler ancak mtteklerdir. Yoksa Kurn-i Kerm, asl itibriyle btn insanlk iin mahz- hidyet olan bir kitptr. Nitekim ilgili bir yette bu Ramazan ay, insanlara srf hidyet olarak, dorunun ve doruyu eriden ayrmann kesin delilleri olarak Kurnn indirildii bir aydr (Bakara, 185) buyurulmutur. Kurn olduu gibi insanlk lemine tebl buyuran, ondaki slm gerekleri teker teker uygulayp reten ve rneklendiren sevgili Peygamberimiz sallallh aleyhivesellem de, bu husula ilgili hadislerinin birinde aynen Ve menibteal-hd f gayrih fekad edallehllh: Kim, hidyeti Kurnn dnda ararsa, Allh onu gerekten sapkla srklemitir. Artk onu hidyete erdirecek hibir de ey yoktur buyurmak sretiyle Kurnn biricik hidyet kayna, biricik aydnlk rehberi olduunu ok ak ve etkili bir ekilde duyurmulardr. Gerek din hayt, gerekse dny ve hiret sadeti bakmndan Kurn-i Kermin byk nemini ok gzel belirten bu hadsin tamamn burada grmemiz ok yerinde olacaktr. te hadsin tamm: Muhakkak ki ileride karanlk gece paralar gibi fitneler olacak. Ey Allahn Rasl, ondan kurtulu nasl? denildi. O buyurdu ki Yce Allahn Kitb. Onda sizden ncekilerin haberleri, sizden sonrakilerin haberleri ve sizinle ilgili hkmler vardr. O bir elence vstas deildir. O, hak ile btl ayran lh bir kelmdr. Onu kibirlenerek terk edenin Allah belini krar, o da bir trl belini dorultamaz. Kim hidyeti ondan baka bir yerde ararsa Allah onu sapkla drr. O, apak bir nurdur, hikmetler dolu Kurndr. Doru yoldur. Nefsn arzlarn saptmamasna, grlerin dalmamasna yegne sebep odur. limler ona doymaz, Allahtan korkarak gnah ilemekten saknanlar ondan usanmazlar. Onun ilmini bilen ileri gider, onunla amel eden sevap kazanr. Onunla hkmeden adlet eder. Ona smsk sarlan doru yolu bulur. (bkz. mam Ahmedin Msnedi ile Driminin Sneninden naklen: Elmall Tefsri, 1/22) HDYET: Lgatte hidyet, red ve dellettir. Yni doruyu, doru yolu bulmak ve buldurmak, izlemek ve izletmektir. Madd alanda da, mnev alanda da kullanlr. Kurn dilini konuan biri hedeytht-tarka evil beyt dedii zaman,kendisine sorulan yolu vey evin adresini tarf ettiini anlatm olur. Fakat hedhllh lid-dn: Allh onu dne hidyet eyledi denildii zaman, mnev anlamda sylenmi olur. Hidyet, mutlak ve kmil manda kullanldnda ancak Allaha izfe edilir ve ancak Allahtan istenir. Allahtan bakas yoktan yaratamad gibi, akl da, hidyeti de yoktan vr edemez, kimseye hidyet veremez. Nitekim ilgili bir yette: Kulillh yehd lil-hakk: De ki, Hakka hidyet edecek olan Allahtr buyurulmutur. (bkz. Muhtrus-Shh, he-de-ye maddesi)

Hidyet, kapsaml bir kavram olup, Allahn rasllerine ve kitaplarna da izfe edilir. Allahn hidyeti ise, sonsuz denecek kadar oktur. Ancak limlerimiz bunu, be ksm hlinde zetlemilerdir. yle ki: 1) Ruhsal vey bedensel kuvvetler vererek doruyu bulma gcne kavuturmak. Rabbimiz, her eye hlkatini / yap ve zelliini veren, sonra da doru yolu gsterendir (Th, 50) melindeki yette olduu gibi. 2) Hak ile btl birbirinden ayracak ve ktden uzaklatracak deliller gstermek. (Beled, 10) 3) Peygamberler gnderip, kitaplar indirmek sretiyle doru yola armak, yneltmek. (Secde, 24) 4) Vahiyy vey ilhm trlerinden biri vey birkayla i dnyy aydnlatarak, ferdin doruyu ve hakk bulmasna imkn hazrlamak. (Ankebt, 69) 5) kbet ve netcede sadet yurdu olan cennete ulatrmak. Hidyetiyle bizi buna kavuturan Allaha hamdolsun (rf, 43) buyurulmas da, bu anlamda bir hidyettir. (erhu Hadsil Erben, s.9 - mam Teftzn, mire, 1316, Ftiha Sresi Tefsri, s.74 - Prof. Dr. Yaar Nuri ztrk) Teftznnin ve Rbn belirttikleri gibi, insan, akln gerektii ve Allahn istedii ekilde kullanrsa onun aklna da akll-hidye denilir. Yni akl Allahn kuluna olan byk bir nmeti ve hidyetidir, bir hidyet-i mmedir. Bu be ksm hidyet dah, srasyla biri olmazsa dieri de olmayan hidyetlerdir. Bunun iin Kurn-i Kerm, Allahn verdii akl hidyetini gzelce kullanmayanlarn zerine bel ve musbetlerin yamur gibi yaacan iln etmitir (Ynus, 100). Yunus 35te De ki, Ortak kotuklarnzdan hakka iletecek olan var m? De ki, hakka iletecek olan Allahtr! yleyse, hakka ileten mi uyulmaya daha lyktr, yoksa kendisine hidyet verilmedike kendi kendine doru yolu bulamayan m? Size ne oluyor? Nasl byle yanl hkmediyorsunuz? buyurulmas da, bu bakmdan ok nemlidir. Bilindii gibi, insanda eit hidyet vardr. Bunlardan birincisi igddr. Haytnn ilk safhasnda sadece ona igdler klavuzluk eder. kinci safhada be duyu devreye girer. Ancak igd hidyeti de devam eder ve igd yanldnda duyularn hidyeti onlar dzeltir. Bu iki eit hidyet hayvanlarda da vardr. nc hidyet ise, muhkeme yni akl hidyetidir. Akl, igdlerle duyularn yanlglarn dzeltir ve onlara hakemlik yapar. nsan dier yanlardan ayran bu hidayete ship olmasdr. Acab akl hidyeti yanldnda hangi hidyet insana klavuzluk eder? nk akl insana klavuzluk ederken ilk iki hidyetin topladklar malzemeyi kullanr. Bu sebeple eksik malzeme her zaman iin sz konusu olabilir ve akl hidyeti de yanlabilir. Ayrca insan, sevgi, kin ve nefret gibi duyulara da sahiptir, ve akln muhkemesine bunlar olumsuz etkilerde bulunabilirler. te bu srada yanlmaz ve mutlak doru olan hidyet gndeme gelir ki bu da vahiydir. Ftiha Sresinde kulun Allahtan istedii hidyet de, ite budur. yette sz konusu edilen Srt- Mstekm de, hakka ulatran yoldur. Bu ise peygamberlerin zenle izledikleri yoldur, ve btn peygamberler insanlar ayn yola dvet etmilerdir. Bz mfessirlerce bunun Kurn yolu, slm yolu, Muhammed aleyhisselamn yolu diye ifde edilmi olmas, birbiriyle elien eyler deildir, hepsi doru olup ayn netceyi verir. (Bu kabil ihtilaflara ihtilf- tenevvu denilir ki, zde ve cevherde bir ayrlk olmadndan hepsi

ayndr ve dorudur.) (Ftiha Sresi ve Trke Namaz, 57-58 - Prof. Dr. M. S. imek, stanbul, 1998) HTD: htid, hidyete ermek, Allahtan gelen hidyeti kabl etmektir. Kul hr irdesiyle hidyeti kabl edecek ki Allah da kulunu hidyette klsn. Kul hidyeti istemedii mddete Allah ona hidyetini verecek deildir. Kurnn Allah, kfirleri ve zlimleri hidyette klmaz mansna gelen yetlerinin asl anlam da budur. Bundan dolaydr ki Allah ona hidyetini verdi amm, o kabl etmedi denilir. HD ise, hidyet verici, kuluna yardm edip murdna erdirici demektir. Allahn gzel isimlerindendir. Geni bir aklamas iin, Ftih Dersimlarndan Ali Osman Tatlsu Merhmun Esml Hsn erhi adl eserine mrct edilmelidir. Merhm std burada sayfa kadar tutan verdii kymetli bilgilerin sonunda diyor ki: Bilinmelidir ki, dnyda insanlar iyilie aran hidyet mridleri bulunduu gibi, ktlkleri ssleyerek iyiliktir diye yutturmaya alan eytanlar da vardr. Aramzda eytan tabatl nice insanlar vardr ki adam yoldan karrlar. yle kurnaz, yle scak davranrlar ki, insann mahvetmedik ne maddesini brakrlar, ne de mnsn. Buna karlk melek tabiatl insanlar da vardr. Bunlar da insann ynn Allaha ve rzsna evirmesine rehberlik ederler. Bunlarla tanabilmek de Allahn byk bir ltfu ve hidyetidir. Bunu kazanmak iin Allaha du edip yalvarmal, Ftiha Sresini de oka okumaldr. Zr bu byk srede hdines-srtal mstekm: Y Rab! Bizi doru yola ilet dilei vardr. Bu ise mslmann en byk dileidir. Eer bundan daha byk ve daha gzel bir dilek olsayd, phesiz Ftihada da bize o verilmi olurdu. Binenaleyh mslman bu dunn ve srenin kymetini iyi bilmeli, Ftihann feyzinde ve rehberliinde gerek mnda hidyet ve tevhd ehli olmaya almaldr. (bkz. a.g.e. s.159 - 161, Snmez Neriyt. Drdnc Basks) MEHD: Mehd hidyet edici deil, hidyet edilmi anlamnda bir kelimedir, fil ismi deil, mef l ismidir. Bu ak olmakla birlikte, bzlarnn ihtiyc gznne alnarak belirtilmi olan bir husustur. (bk. Eb Sad el-Hdmnin Berka adndaki Tarkat-i Muhammediye erhi, 1/83, irketi Osmniye, 1318 Basks.) Mehd kelimesi, birinin hidyete erii, doru yolu buluu, zerinde bulunduu doru yola ship kyla ilgili bir kavramdr ve bu nitelie ship bulunan herkesin -yzne kar olmasa darid ve mehd olduu sylenebilir. Rid de, rde eren, doruyu bulan, doru yolda olan demektir. Fakat bu sfatlar tayan herhangi bir kimsenin ayrca halfetullh vey Rasl gibi bir unvn tamak gibi bir ayrcal ise, asl yoktur, ve bu, dnen ciz ve mmkn de deildir. Mslmanlar iyi dnmelidirler ki, Sevgili Peygamberimizin dah byle halfetullh: Allahn halfesi diye bir unvn yoktu. Onun rid ve mehd halfeleri de Allahn halfeleri olarak deil, ancak Raslllhn halfeleri diye anlmlardr. Evet, bir defsnda kendini bilmez biri cehlet edip, Hz. Eb Bekire Ey Allahn halfesi diye hitap etmiti. Fakat Hz. Ebu Bekir, bu chilne hitap karsnda irkilmi ve derhal reddetmitir. Olay, kaynaklarda yle verilmektedir: Raslllhn veftndan sonra, mslmanlar balarna halfe olarak Eb Bekiri setiler. Eb Bekir, slm hidyetinin temellerinin iyice salamlatrlmas, balarn kaldran mnfklarn balarnn eilmesi, dinden kanlarn hakkndan gelinmesi gibi hususlarda byk hizmetler ve

mcdeleler vermitir. Nitekim Raslllh Efendimiz onun hakknda Ene seyfl slm ve Eb Bekr seyfr ridde: Ben chiliyeye kar slmn bir klcym, Eb Bekir ise, irtidd fitnelerine kar slmn bir klcdr buyurmutur. Mslmanlar, onu seip baa geirdikten sonra kendisine Raslllhn halfesi unvnn verdiler. Bir defsnda birisi kendisine Ey Allahn Halfesi diye hitap etti, o da bunu iddetle reddetti ve lest bi-halfetillh velkin hallete Raslillhi sallallh aleyhi vesellem hasb zlik: Ben Allahn halfesi deilim, Allah Raslnn halfesiyim. Bana ancak byle hitp ediniz, bu bana yeter diyerek nnda o haty dzeltti. (bkz. Silsile- tl Ehdsid Dafe, 1/121, Msned Ahmed bin Hanbel, 1/10-11 ve Mevhib-i Ledniye erhi Zrkn, 3/313) hir zamanda geleceine inanlan ve hakknda birtakm rivyetler bulunan mm- Mehdnin Allahn halfesi diye bir sfatnn olmas da asl sz konusu deildir. Kez Rasl vey Raslllh diye bir niteliinin bulunmas dah sz konusu deildir. Mehdye bat edilecei zaman te Mehd, Allahn rasl. Onu dinleyin,ona itat edin diye gkten sesler gelecei eklindeki rivyetlerin de, kesinlikle hak ve hidyetten yana bir nasbi yoktur. (slmda hy Hareketleri,131) Mehd meselesinin, slm hidyeti ile, imn ve kfr konular ile dorudan bir ilgisi de yoktur. Fevidl Ahbrda ve benzeri kitaplarda bu hususla ilgili nakledilen rivyetlerin dah asl astar olmad gibi, men enkeral mehd fekad kefer: kim Mehdyi inkr ederse kfir olur eklindeki rivyetin de kesinlikle asl yoktur. Zaman gelecek Mehd-i Rasl diye biri kacak ve o zaman ki mslmanlar da onun temsl ettii hidyet ve mneviyt kable mecbr olacaklar eklinde sevk edilen bir inanca(!) kafa ve kalblerinde yer vermek de, akl banda, imn kalbinde mslmanlarn kr deildir. Kurn ve Ftiha hidyetinden ibret olan slm hidyetinin salaml, tutarll ve yeterlilii karsnda btn bunlar cehlet ve dalletten baka bir ey deildir. slm hidyetini kabllenmi, Ftihann feyzinde ve rehberliinde gerekten aydnlanm olan mslmanlar, kendilerine kar irtikb edilmi bulunan bu kabil mnev zulm ve tehakkmlerden kesinlikle etkilenmezler, etkilenmemelidirler. ki Cihnn Efendisi, Mrid-i lem sallallh aleyhivesellemin mslmanlarn gnde yirmi def krk def belki de yz def Allahtan istedikleri hidyet ve srt- mstekm zerinde nasl titrediini, bizleri byk bir titizlikle nasl uyarp ird buyurduklarn grmek zere, ltfen u Muhammmed olay ve mesaj zerinde olsun gerekli dikkat ve titizlii gsterelim. te o olay ve mesaj, mam- Ahmedin Msnedinde, senedleri mam- abden gelen rivyette, Ashaptan Cbir bin Abdullah yle anlatmtr. Bir gn biz, Raslllh Efendimizin etrfnda bulunuyorduk ve kendilerine Yce Rabbimizin phesiz bu, benim dosdoru yolumdur. O halde hepiniz bu yola uyun, sakn baka yollara uymayn. Zr baka yollar sizi Allahn yolundan ayrr. te, gzelce saknasnz diye Allah bunlar size emretti yeti inmiti. Bu srada Peygamber sallallh aleyhivesellem nne kalnca bir izgi izdi de dedi ki: Hz seblllh: ite bu, Allahn yoludur. Sonra bu izginin sana ve soluna -balk kl gibi eri br- ikier izgi ekti de buyurdu ki: Hzih sbl eytn: ite bunlar da eytann yollardr. Bundan sonra Peygamberimiz ortadaki o kaln ve dosdoru izgi zerine elini koydu da Yce Allahn yetini okudu: phesiz bu, benim dosdoru yolumdur. O halde hepiniz bu yola uyunuz, sakn baka yollara uymaynz. Zr baka yollar sizi Allahn yolundan ayrr. te, ittik edesiniz gzelce saknasnz- diye bunlar Allah size emretti (Nis, 153). (Bu olay, Nesa, bni Mce,

Hkim, bni Merdye, bni Cerr, Bezzr da rivyet etmilerdir. bkz. Tefsrul Kurnil Azm, 2/.190 - bn-i Kesr) bn Eb Htemin rivyetine gre Ashaptan Ubde bin Smit yle demitir: Raslllh Efendimiz zaman zaman kim bu yetler zerine bana bat edecek buyurur, sonra bu yetleri okur, sonra derdi ki: Kim bun vef gsterirse, phesiz onun mkft Allahn yanndadr. Kim de vefszlk ederse, o da y dnyada bunun cezsn eker y da hirette hesbn Allaha verir. (Ayn yer) Ashh- Kirmn, Kurn- Kerm ve onun getirdii mesajlar zerinde ne kadar hasss davrandklar bilinen bir husustur. Eer bilgilenmek istedikleri bir nokta olursa, hemen Raslllha gidip sorarlard. Bzlar da ashbn byklerine rastlaynca hemen meselesini ortaya koyuverirdi. te bu kabilden olmak zere bir gn birisi, Abdullh bni Mesdun meclisine uradnda, hemen ona Mes-Srtl Mstekm: yetlerde ad geen Srt- Mstekm nedir? diye sordu. O da cevbnda dedi ki: Srt- Mstekm, Peygamber sallh aleyhivesellemin bizi giriinde brakt ve devm edersek sonucu cennetin girii olan yoldur. Bu yolun sanda ve solunda da bir sr yollar vardr, ve bu yollarn her birinin banda, insanlar o yola aran birtakm adamlar ve eytanlar bulunmaktadr. te, kim bu yollardan herhangi birisini kendisi iin yol edinirse gidecei yer cehennemdir. nk bu yollarn hepsi cehenneme gider. Fakat her kim Muhammed aleyhisselmn bizi kavuturup da zerinde brakt ve br ucu cennete giden Srt- Mstekmi yol edinirse, doruca cennete gider. Abdullah bn-i Mes d, soruyu bylece cevaplandrdktan sonra, yukarda geen ilgili yeti (Nis, 153) okuyarak szn perinledi ve tamamlad. Allah kendilerinden rz olsun. Rizsna ve cennetine giden yolda, Ftiha Sre-i Cellesinin esaslarn zetledii, zetinin de zetini misli grlmemi bir aklk ve netlikle verdii o Srat- Mstekm zerinde hepimizi dim ve sbit eylesin. mn!..

FTHA LE LGL SORULAR: SORU: Bz du ve havs kitaplarnda Ftiha-i Fthiyye diye bir okuma eklinden bahsedilmektedir. Bunun anlam ve nemi nedir? CEVAP: Bu, dnen vrid olmad iin, neminden sz etmemiz de mmkn deildir. Anlam ise, bir takm mnev fetihlere nil olabilmek maksadyla Ftihay u vey bu miktarda ve ekilde okumak demektir. Nitekim sonradan tertb bu gibi usllerden bahseden kitaplarn birinde yle denilmektedir: Kurn-i Kermden herhangi bir sre okunaca zaman evvel Ftiha sresi okunmal, sonra o sre okunmaldr. Ancak Ysin sresi okunacanda, nce iki def Ftiha okuyup sonra Ysin okunmaldr ki Allah katnda kable yan klnsn. (bkz. Ysin-i erfin Mel Tefsr Esrr ve Havss, s. 209 - .Y. stanbul, 1991) Bu kabil tevch ve telkinlerin Hz. Peygamberin snnetiyle bir ilgisi yoktur. Fakat maalesef bz evrd, zikir ve havs kitaplarna Raslllhn snnetine aykr ve son derece hatl telknler de girebilmitir. Mesel Nzillili Seyyid Muhammed Hakknn Haznetl Esrr adndaki kitab, bunun ilgin rnekleriyle doludur. Kitabnn banda, zikir ve evrd konusunda hne bir mukaddime yazan merhum yazar Ey okuyucu, Allah benim iimi de senin iini de basret nrle nurlandrsn. Ben, Arap diyarnda ve Anadoluda grdm ki, bir ok kardelerimiz maalesef Kurn okumay terk edip, srarla eyhleri tarafndan tertb edilmi bulunan zikir ve evrdlar okumaktadrlar diyerek cidd

tesbit ve uyarlarda bulunuyor. Byleyken yazar, ileriki sayfalarda yle eyler yazyor ki, insann slm adna ii szlyor. Mesel yetel Krs riyztyla ilgili yazsnda diyor ki: Ey Seyyid Kendiys, ben, senin zerine kasem ediyorum ki, sen ve senin emrinde olan huddmn dvetime icbet edin. Bana yardmda bulunun! Bu kesinlikle cinleri yardma armaktr ve slmda yeri olmayan bir eydir. (bkz. Haznetl Esrr, s. 153 - Matbaa-i Hayriyye, Msr, 1286) Byle dular(!) edip cinleri yardma dvette bulunduktan sonra, kendi eyhlerinin tertibledikleri zikir ve evrdlar okuyanlardan ikyeti olmann ne anlam kalr ki? Yine o, Ftihann havs ve tasarrufundan bahisle yeni tertb bir Ftiha okuma eklinden de sz ediyor ve srasyla her bir yeti okuduktan sonra diyor ki: Ecib y Rukyl! Ecib y Cebrl, Ecib y Semseml! Evet, aynen byle diyerek bir takm yaradlmlar yardma aryor, hatt Ebced hurmetine! Hevvez hurmetine! diyerek daha baka snacak eyler aryor, uydurma istimdd ve istinelerde bulunuyor. Btn bunlar Ftihnn srarla izlenilmesini vurgulad Srt- Mstekmden ayrlmaktr. (bkz. a.g.e. s. 122) SORU: Ysin-i erfin Mel Tefsr Esrar ve Havss adl eser, sayfa 209da deniliyor ki: Her vakit namazndan sonra Ftiha-i erfeyi on dokuz def okumay itiyd hline getirmelidir. Akam namaznn snnetini kldktan sonra on dokuz def daha okumaldr. Bunun toplam yzondrt eder ki, Kurn srelerinin says da yzondrttr. Bizim tarkatimize girmek isteyen derviler, tarf ettiimiz minvl zere Ftiha-i erfeyi okuyalar, ve arkasndan da u duy okuyalar: Y ibdellh! Emiddn. Bunun nemi ve anlam nedir? CEVAP: Bu cmlenin anlam orada yazlmad iin sormakta haklsnz. Grld gibi bu tavsiye, tammen tarkatle ilgili, zel bir tavsiyedir, ve o tarkatin ad da orada yazldr. Byle tarkat adna yapld belli edilen telkinlerin zarar, belli edilmeyenlere nisbetle daha az olur. Bir tavsiye ki slm adna yaplr ve slmda da onun yeri yoktur, ite bu kabil tavsiyeler ok daha zararldr. Zr slm hakknda yeterli bilgisi olmayanlar, bu telkinleri birer din emri zanneder ve doru din anlayndan o nisbette uzak kalrlar. Nitekim Seyyid Muhammed Hakk, tavsiye ettii o Ftihal dunn, mhim bir maksat iin okunduunda, tam yetmi def okunmas gerektiini yazyor da, bunu ne adna yazdn belli etmemitir. Mubrek ve Muazzam Ftiha Sresi ise, herhangi bir ahsn, mezheb vey tarkatin zerinde istedii gibi tasarruf edecei, teviller ve tahrifler yapabilecei bir evrd mecmuas deildir. Ftiha Sresi, Allahn kelmdr ve btn lh kitaplar kendisinde toplayan bir Kurn-i Azmdir. slm hidyetinin temeli ve islm namaznn da rhu ve essdr. Be vakit namazlarn sonunda Ftihay u vey bu miktarda ve ekilde okumak ise, snnette vrid olan bir husus deildir. mamlarn, namazdan sonra Ftiha diyerek, cemati Ftiha okumaya dvet etmelerine gelince, bunu bu eserimizin nc blmnde aklayacaz. unu vey bunu okuyup da sevbn lmlere balamak meselesine gelince, bu da, dinde vrid olan bir husus deildir. Bunu, detayl bir ekilde, Kurnn Glgesinde Katksz Sohbetlerde aklam bulunuyoruz. Sorunuzun sonundaki duya gelince, bu, kesinlikle mer olmayan bir du eklidir. Zr bu duda Allaha deil, ibdullha du edilmekte ve aka Ey Allahn kullar! Bana imdd ediniz denilmektedir. Bu ise Ftihann vcd verdii slm hidyetine aka aykr bir eydir kfr ve irktir. SORU: Bz kitaplarda ve sohbetlerde Saltl Ftih vey Saltl Flih diye bir dudan bahsedilmektedir. Gy bu dunn, bir def okunmas, Kurnn alt def okunmasna, iki def

okunmas ise, Kurnn altbin def(!) okunmasna denk imi. Sonra her bir def okunmas, kintta vcda gelen btn zikir ve tesbihlere, btn du ve kretlere, Kurn da alt bin def hatmetmeye bedel imi. Ne dersiniz? CEVAP: Maalesef zamanla tarkat, meslek, mezheb vey mereb adna bu derece fec, akl ve din d iddilar ble irtikb edilebilmitir. Nitekim bu iddi dah, Ticn eyhlerinin Ahzb ve Evrdt-Ticn ve Rimahu Hizbi r-Rahmn gibi kitaplarnda aynen yazldr. stelik Tcnlerin eyhleri, bunu ryda Hz. Peygambere sorduklarn ve O nun tasvbini aldklarn iddi ettikleri gibi bunun bir vahiy eseri olduunu bile iddi etmilerdir. (bkz. Tasavvuf ve slm, s. 236-Prof. Dr. brhim Sarm, stanbul, 1995) Biraz insafl olursak byle akl ve din d iddialara kalkanlarn, biraz da bizim snn hocalardan cesret aldklarn syleyebiliriz. Baksanza asrlardr hocafendilerin ellerinden dmeyen ve bir baucu kitb gibi rabet gren kitaplarda neler yazlm. Mesel: erhu iratil slm adndaki kitapta yle naklediliyor: Bir gn Peygamber sallallh aleyhivesellem buyurdu: Mmin, yetel-Krsyi okuyup sevbn kabirdekilere balarsa Allah yeryzndeki kabirlerin her birine krk nr ihsn eder. Ayrca okuyana da, atm peygamber sevb verir diye yazmyor mu? (bk. s. 581- Hac Muharrem Efendi Matbaas, 1289) Yine ayn yerde Kim, mezarlkta bir Ftiha, hls ve bir Elhkmtteksr okursa, Kur n batan sona tam onikibin def okumu gibi olur demiyor mu? Kez mdl-slm adl kitapta da kendi trkesi ile: Hazret-i Rasl Efendimiz buyurmulardr ki: Kim bir mescidde Allah iin mezzin olsa, Allah ona krkbin ehd, krkbin sddk, krkbin peygamber sevb verir demiyor mu?! (bkz. mdl-slm, s. 130 - S. Kitabevi, M. R. Tercemesi, stanbul, 1976) Peki, bizim snn mtercim ve yaynclarmzn, bu derece fec, akl ve din d mblaalar zerinde bir dzeltme ve uyarma gayretleri de olmu mudur? nallah olmutur da, bizim haberimiz olmamtr. Diyelim ki Tcnlerin eyhlerini ve benzerlerini brakalm, peki bizim snn yazarlarmz, byle binlerce peygamber sevb kazanmaktan sz ederken, acab hangi snn kaynaa dayanmlardr? Nasl olmu da bu derece korkun eyleri yazabilmilerdir? Btn bunlar, Peygamber aleyhisselmn en byk mcizesi olan Kurn-i Mbnden uzak kalmann, Ftihann feyiz ve hidyetinden mahrm bulunmann ifdesi deil midir? Rabbimiz! Sen bize hidyet ve basret ver. Bizleri Srt- Mstekm zerinde sbit ve dim eyle. Bizleri kendilerine nmetler ihsn edip de bahtiyr kldn sevgili kullarn katarna kat ve onlarn katarndan hi ayrma. Bizleri, ilh sevginle, rahmet ve hidyetinle yaatp Rabbn honutluunla huzruna al. Hibir zaman ve zeminde bizleri gadaba uramlarn ve cehletleri sebebiyle yollarn armlarn durumuna drme. Tam mnsyla Ftiha ehli, tevhd ehli olan kullarndan kl. (mn Allhmme mn. Bi-rahmetike y Erhamerrhmn. Bu du ve niyzmz, indi ilhiyende bylece kabul buyur Allhm. Ancak senin rahmetin hurmetine! Ey Erhamerrhmn! SORU: Bzen sz gelimi lye krk Ysn, byye krkbir Ftiha deniliyor. Bu ne demektir ve ne derece dorudur? CEVAP: Bu, hibir asl ess olmayan bir iddi ve yaktrmadr. Allahn dnine mdhale, Allah Rasln sollama creti ve hareketidir. Zten btn chiller bu derece cretlidirler ki byle iddilarda bulunurlar. Yarn hirette ilh huzurda yzlerce ve binlerce peygamber sevb alacaklarn iddi ve hayl ederler(!) Yine ayn cretle unu u kadar okuyup flersen krk

senelik byy bile bozmu olursun derler. Fakat onlarn bu creti sebebiyle kitbmz Kurn-i Kerm ve onun bir zeti olan Ftiha Sre-i Cellesi yerini h byle hezeyanlara brakm da deildir. Bz meczublarn vahiy aldklar vey ry grdkleri iddis ile ortaya attklar birtakm bilmecemsi ve dzmecemsi du tertibleri yznden itibrndan, g ve gzelliinden bir ey kaybetmi de deildir. Hak ve hakkat gn gibi ortadadr. Hakkat her zaman zhirdir grene, kre ne hkmnce, hak ve hakkat gibi onun zdd olan btl da her zaman meydandadr. Yeter ki insan Kurn-i Kerme, hi deilse onun zeti olan yedi yetlik Hamd Sresine biraz olsun yakn dursun. Biraz olsun akln altrsn. Aksi halde Ftihnn haber verdii o gadaba uramlarn, o dallete dmlerin karanl iinde kalmaya mahkm olur. Yce Allahn haber verdii gibi, kafasn tatan taa vurur, bel ve azblar zerine yamur gibi yaar da yaar. te, yce Kurnn bu husustaki uyar ve aydnlatmas aynen yledir: ve yecalr-ricse alellezne l yakln: ve Allah, akln gzelce kullanmayanlarn zerine bel ve musibetleri yadrr da yadrr (Ynus, 100). Evet, bizim Yce Kitbmz ve Hamd Sremiz, Allaha hamdolsun btn mn lemlerinin, gerekler ve gzellikler dnysnn bir gnei durumundadr. Tpk sevgili Peygamberimiz sallallh aleyhivesellemin u hadislerinde duyurduklar gibi: Kad terektkm alel beydi leylh kenehrih l yezu anh ill hlik: Sizi, gecesi gndz gibi aydnlatlm bir yola kavuturmu bulunuyorum. Benden sonra kim bu aydnlk yoldan sapacak olursa, o, her eye ramen burnunun zerine gidip ill da helk olacak birisidir de ondan helk olur.(bkz. Snen-i bn-i Mce, hads no. 43) Ey Mslman evld! Gel dnini, Peygamberini, Kitbn iyi tan. Hurfe ve hezeyanlara azck olsun itibr etme. Senin yolun Kurn-i Mbnin yoludur, Ftiha Sre-i Cellesinin yoludur. Yoksa d grdklerini vahiy aldklarn iddi ederek ortaya kan, mslman evladlar iin Ftiha-i Fthyeler, Saltl-Ftihler, Ricl-i gayblar icd ediveren hurfeperestlerin yolu deildir. Sen, Kitbna, Ftihana iyi ship k. Bilerek, severek, inanarak, feyiz ve rehberliine tlib olarak Ftihalar oku. Ftihann israrla vurgulad Srt- Mstekmden ayrlma. Bize bu aydnlk yolu, bu azz Kitb brakan ve kim Kurnn dnda hidyet ararsa, muhakkak o saptmtr buyuran Hz. Peygamberin bu yce vasiyeti, kulaklarnda kpe olsun. Sakn h slm, zamanla mteber tutulan kitaplara kadar girmi, bz mnev sylem ve evrelere dah szp iyice yerlemi birtakm samalklardan renmeye kalkma. Sen istesen ve mr boyu arayp tarasan da asl Kurn-i Mbnden ve onun teblicisi Hz. Raslllhn nbvvet ndan baka nr alacak bir kaynak bulamazsn, ve sen, ben, bir mslmanm demekten baka bir nisbeti de kendine yaktramazsn. nk senin Yce Yaratcn sana ancak bu nisbeti yaktrm, Kitbnda Hve semmkml mslimne min kabl ve f hz: O gerek nceki kitaplarda, gerekse Kurnda size mslmanlar adn verdi (Hacc, 78) buyurmutur. Onun Elisi de buyurmutur ki: Men de bidvel chiliyyeti feinneh min cs cehennem: kim chiliye dvsna benzer bir dvya kalkacak olursa, muhakkak o, cehennemde yanacaktr. Birisi Ey Allahn Rasl! O kii, namaz klp oru tutsa da m? dedi. Hz. Peygamber: evet buyurdu ve devamla Ey Allahn kullar! Siz, Allahn size verdii isimle arda bulununuz. Allah size, mslmanlar ve mminler diye isim vermitir diye teblide bulundu. (Bu hadsi Buhr Trihinde, Nesa ile bni Merdye Snenlerinde Hris el Earden rivyet etmilerdir: Mevhib-i Ledniye erhi Zrkn, 5/385) Hem, bir mslman evld olarak senin bu gibi hususlarda Selmn- Fris gibi ztlardan ne gibi bir ayrcaln olabilir ki? Bak o dorudan doruya slm nisbetiyle nasl da sevinip vnyor.

Raslllhn Mezzini, ehdetleri dinin temeli olan ezan okurken, nasl da byk bir mutluluk duyarak yksek sesle ve ene ve ene: ben de ehdet ediyorum ben de diyerek, nasl da couyor. Nasl da bu mutluluk, bu ak ve evkle dolup tayor. O kadar ki, adn soran arkadalarna Enebnl slm: Ben, slmn oluyum diye cevap veriyor. (bkz. Fevid, s. 41bn-i Kayyim el-Cevziye, Beyrut, 1393) Ey mslman evld! Dinini, Kitbn ve Peygamberini iyi tan! Bak ve gr, olma mukallid, kr! Olma ucu vey bucu! Yetmez mi sana Allahn ykselttii u slm hidyet burcu? Kabl et de, bu sana bir baba nasihati olsun. T ki, u imtihan lemindeki haytn mutluluk ve esenlikle son bulsun. Bak, slm hidyetinin byklerinden olan eyh mer Bastn dah, bizzat kendi evld Havend Tahra bu yolda nashatler ediyor. Bak ve ibret al ki, Hce Ubeydullh Takendnin aktarmyla neler diyor: Evldm Tahur! Sana vasiyetim odur ki, sakn sen zamann modasna uyarak molla olma, sf de olma. Sakn, ucu vey bucu olma. Bu olma, o olma, teki olma, beriki de olma. Peki ne olacaksn evldm Tahur! Sdece ve sdece mslman olacaksn evldm mslman. (bkz. Reeht Aynl Hayt, s. 243- Msr,1256) Bir gn uzaklardan bir ziyreti gelmiti, byk eyh mer Baistnye. Maksad, ondan tarkat telkni alp kendisine balanmak idi. eyh mer, kendisine bu yolda ricda bulunan bu ziyretisine gyet samm ve scak bir tavrla dedi ki: Evldm, sizin bulunduunuz yerde mescid var mdr? Ziyreti: Evet var dedi. eyh: ahsen sen slmn temel esaslarn (artlarn) bilir misin? dedi. Ziyreti, buna da evet karln verdi. Bunun zerine eyh hazretleri buyurdu ki: Evldm, buraya tarkat telkni alman iin gelmenin mns nedir yleyse. Bak evldm, yurduna dner, bilmekte olduun din esaslar ile amel eder ve buna devm edersin. te tarkat da budur. (a.g.e. a.y.) imdi de istersen, bir baka byk slm kahramanndan Ftiha hidyetiyle ilgili bir iki ders alalm da, bu sretle Ftiha zerindeki bu almamz noktalamaya gayret edelim. Bize olan bu nmetinden doly da Yce Rabbimize ok ok hamdler edelim. ok ok Ftihalar okuyup sevaplar kazanalm, nitelik ve mertebeler elde edelim. Allahn mstesn bir varlk olarak yaratt ve kendisine sorumluluk ykledii insann biri nazar ve ilm, dieri ird ve amel olmak zere iki imkn ve gc vardr. nsann sadeti de, bu her iki gcn keml derecesine vardrmak zere alp gayret etmesine baldr. nsann, Yce Yaratann hakkyla tanmadan bunu elde etmesi ise, imkan dhilinde deildir. O halde insan, bu makamda be eyi tanmak ve bilmekle kar karyadr. yle ki: 1. nce, Yce Yaratcsn tanyacak, 2. Sonra, Onun Esm-i Husnsn ve Sft- ulysn, yni gzel isimlerini ve yce sfatlarn tanyacak, 3. Bunu haka, gzelce tanmann yolunun ne olduunu bilecek, 4. Bu tanma yolunun olumlu ve olumsuz tecellleri hakknda bilgi shibi olacak, 5. Nefsini dah tanyp bilecek, nefsinin fet ve ayplar hakknda bilgi shibi olacak. nsann, ird ve amel gcn tahsl edip tamamlamasna gelince; bu da phesiz Allahn kendisi zerindeki Allahlk haklarna riyetle, yni kulluk vazfelerini tam bir imn, tam bir ihls

ve ihsn ile yerine getirmekle okur. phesiz bunun da yolu ve yntemi, Allahn Kitbna, Raslnn Snnetine mtbeattir. Tabi, ibdet ve tatlerdeki kulluk tavr yni ahlk durum da fevkalde nemlidir. Kul, kulluktaki kusurunu itirf eder, bu kadarck bir kullukta bulunmakla Allahn haklarn ed etmi olamayacann idrkinde olur. Tekbr alp namaza dururken, bu hliyle o lh huzra durmaya bile yznn olmadn dnp hay ve hicb terleri dker. Allaha kar tam kullukta bulunmaktan fersah fersah uzaklarda bulunduunu samm olarak itiraf eder. Btn bu duygu ve kabullerle Allaha sarlr, ilm ve amel gcn Onun yardm olmadan asl tamamlayamayaca inanc iinde kendisinin de o sevgili kullar katarna katlmasn ister, ve hdinas- srtal mstekm diyerek tam bir tazarr, du ve niyz hlinde Allaha snr. O dosdoru yolun, ne sana ne de soluna sapmamas iin Allha yalvarr. O gadaba uramlarn, o yolunu kaybetmilerin durumuna dmemesi iin, Allhn annacnda durup, tazarr ve mnctta bulunur. nsann kemle ve sadete ermesi, bu ilerin btn bir araya gelmeden tamamlanamaz. te Yce Kurnn btn mn ve hakkatlerini dah kendisinde toplayan Ftiha Sresi, btn bu ilere ylesine vcd vermi, btn bunlar ylesine nizm ve intizmna koymutur ki, byle bir mcize de ancak ona mahss olmutur. Zr El-hamd lillhi Rabbillemn. Errehmnirrahm. Mliki yevmiddn ayetleri asl- evvel i ihtiv eder. Bu ise daha nce de getii gibi, Allah ve Allahn isim ve sfatlarn gzelce tanyp bilme essdr, ve bu srede zikredilen isimler de, Allahn Esm-i Husnsnn asllar ve temelleridir ki bunlar da, Allah, Rabb ve Rahmn isimleridir. mdi Allah ismi, Yce Yaratcnn btn ulhiyet zelliklerini cm bir isimdir. Rab ismi de rubbiyete it sfatlar cmdir. Rahman ismi ise, ihsn, ltuf, cd, kerem, birr gibi sfatlar ihtiv eder. te Yce Yaratcnn btn gzel isimleri, bu isimler zerine cereyn eder. Yine Ftihann yyke nabd ve iyyke nesten yeti de, bu asl- evvele ulatracak olan yolu gsterir. Bu da Yalnz ve yalnz Allaha ibdet edip, ancak ve ancak Allaha istinede bulunmaktr. Yalnz Allaha snp, yalnz Ona dilekte bulunmaktr. Bu da hi phesiz ancak ve ancak Allahn sevip rz olduu vesle ve vstalarla yni Allah Elisinin retip rneklendirdii usl ve esaslarla olur. te Allahn isimleri tevkfdir, ibdetler tevkfdir, ancak Peygamberin uygulad gibi bir uygulama yaplabilir kidesinin anlam da budur. phesiz her hususta olduu gibi bu hususta dah Allahn yardmna gvenmek, dim Onun yardmna bavurmak da bir esastr. Nitekim Ftiha Sresinin hdinessrtal Mstekm yeti de bunu haykrmakta, kulun srt- mstekm zerinde bulunmadka asl keml ve sadete eremeyeceini beyn etmektedir. Evet, Ftihann bu yeti de aka diyor ki kul mutlak srt- mstekm zerinde bulunacak ve bu yolda sebt ve devamllk gsterebilmek iin de Rabbinin hidyet ve yardmna mazhar olmay yalvara yakara Ondan isteyecektir. T ki, bu syede keml ve sadete erebilsin. Yoksa o, doru yolu bulsa bile, sebt edemeyip saa sola sapmas kanlmaz olacaktr. Evet, nce istikmet, sonra Hakkn hidyet ve rahmetine mazhariyet. te mutluluun altn anahtar, yolu ve yntemi. ayril medbi aleyhim veladdlln yeti de, srt- mstekmden olan inhirfn iki tarafn beyn eder. Bunun biri saa olan inhiraftr ki buna dallet denilmekte ve ilmin, itikdn yokluunu deil de fesda uram olduunu bildirmektedir. kincisi ise, sola olan inhiraftr ki

bu da, niyet ve maksatlarn ktln, bile bile srt- mstekimden ayrlmay ifde eder. Ftihann, zellikle bu hidyet dus ise btn bunlardan -bu hallere dmekten- saknmay ve yukardaki tevhd yetinde Allaha verilen o ahde ship kmay retir ve tler. Peki namazda Ftiha okuyup Allahm! Biz, ancak sana ibdet eder ve ancak sana snrz diye sz verip de, namazdan ktktan sonra bu szden de kmakla mslmanlk olur mu? Bu sreden aldmz ve vermek istediimiz dersi zetlersek, bu sre evveli rahmet, ortas hidyet, sonu da nmet olan pek mubrek ve muazzam bir sredir. Kulun bu ilh nimetten nasbi ise, hidyetten yana olan nasbi miktrncadr. Hidyetten yana olan nasbi de, ilh rahmete mazhariyyeti kadardr. Demek ki iin asl, nmet ve rahmettir. Bu nmet ve rahmet de, phesiz Allahn rubbiyyetinin levzm ve tecellsidir. Demek ki, Rabb da ancak Rahm ve Mnim olur. Bu da phesiz Onun ilhlnn gereidir. O halde o Rabb, ayn zamanda hak ilhtr, ve Ondan baka hibir ilh / tanr da yoktur. L ilhe illallh! Onun, hi bir ei ve benzeri de yoktur. nkrc kfirler, ne kadar inkr etseler de ve Ona ortak koanlar ne kadar aalayp bocalasalar da, dim bu budur ve byledir. te hid, ite Ftiha Sresi. mdi kim, Ftihann bu hakkat ve gzelliklerini kendisi zerinde, gerek ilim ve itikd olarak, gerekse amel, hl ve ahlk olarak gerekletirirse, keml ve sadete ermi ve bu bakmdan en byk nasbi elde etmi olur. Yapt tat ve ibdetler, du ve mnctlar, niyz ve zikirler de, dereceleri en yksek olan sekin kullarn tat ve ibdetleri gibi olur. Ftihann srtallezne enamte aleyhim yetinin srr da bylece zuhur etmi olur. phesiz her bakmdan yegne yardmcmz da Allahtr, ve Allah kendisinin yardmna / avn inyetine snlan biricik Mstendr. (bkz: El-Fevid, s. 18 - 20) Yine Ftiha Sresinin o tevhd ve mr yetinde odaklatrd slm Hidyetinin bana gelecekler hakknda dah, Raslllhn rid ve mehd halifelerinden ve byk islm kahramanlarndan Hz. mer radiyallh anhin ne dediini dah grelim de, noktay yle koyalm: Mslmanlar arasnda chiliyeyi bilmeyen kimseler zuhr edip de slm Hidyetini temsle kalktklar ve stelik mslmanlar tarafndan da kabl grdkleri zaman, slmn temelleri birer birer zlp dalacak ve hliyle mslmanlar da perin olacaktr. Fakat, slmn zdd olan chiliye hakkyla bilindii mddete, mslmanlar aldatmak da asl kolay olmayacaktr. (bkz: El-Fevid, s. 109)

BESMELE LE LGL SORULAR: SORU: Kurban kesilirken besmele niin ksa ekliyle syleniyor? CEVAP: Evet, kurbanlk vey etlik hayvan kesiminde besmele ksa ekliyle sylenir. Ancak buna Allh Ekber cmlesi de eklenir. Burada Bismillh demek farz, Allh Ekber demek ise, snnettir. Kez ly kabire indirirken Bismillh ve al snneti Raslillh demek de snnettir. Bu da Allah'n ad ile ve Allah Raslnn snneti zere demektir. (El- Ezkr, s. 146, Beyrut, 1971) te bu gibi durumlarda besmele ekmek, yalnz Bismillh demek sretiyle ed edilir, zr snnet byledir. Hikmeti bilinsin vey bilinmesin snnet ne ise, o aynen yerine getirilir. Ancak hikmeti zerinde dnlebilir de. Mesel hayvan kesiminde, besmeleyi ksa kesip de ona bir

tekbr cmlesi eklemenin hikmeti kolayca sezilebilir. Zr hayvan boazlayan kii bunu Allah'n izniyle yapyor olsa da, netcede bir canlnn hayatna son vermektedir, ve bu, kolay ve basit bir i de deildir. te byle bir ilemde Bismillh deyip, buna izin veren Allahn adn anmak, fakat O'nun sonsuz rahmetini ifde eden Rahmn ve Rahm isimlerini ise anmamak, gerekten ilh hikmete uygun dmtr. Yni iinde bulunulan hl, bunu byle iktiz etmitir. Tekbirin ilvesi ise, Allah' ayrca azamet ve kibriys ile de anmak sretiyle det o zor ii kolaylatrm, insann iinin ona yatmasna mnev bir destek olmutur. Snnetin byle olmas ise, ayrca bir destek ve gzellik veslesi olmutur. Besmeleyi sofra banda ksa sylemenin hikmetine gelince, yenilmek zere insann nne konulan nmeti ve o nmete ihtiyc bulunan kiiyi -hele o kii ocuk olursa- fazla bekletmemek gibi bir hikmet ve gzellii ierir. Aslnda yle durumlar ve makamlar vardr ki yaplan iin hikmet ve gzelliinin tecellsi, sezilip yaanmas, tammen o makamda bulunan kiiye hs olabilir. Kur'n okumak, namaz klmak gibi hl ve makamlarda besmele okumak ise ksaltlm ekliyle deil de, tam metin hlinde ed edilir. Bunda herhangi bir ihtilf / bakaca bir tevch ve terch de sz konusu deildir. Mer, gerekli ve gzel her iin banda besmele ekmenin gerekli ve fazletli oluuna gelince, besmele, gyet mull, lzumlu, fazletli bir dudr. Her iyilik ve gzelliin, her hayr ve hikmetin ba, temeli ve anahtardr. Mer her i de, besmele ekilir ve ekilmelidir. mam bn Eb Htimin bni Abbastan rivyetine gre, besmelenin sm-i zam ile olan irtibt ve yaknl, tpk gzn beyaz ile siyhnn birbirine olan yaknl gibidir. Yni besmele bir sm-i zam dusdr. Bunu, Osmn b. Affnn bu husustaki bir sorusu zerine Hz. Peygamber byle beyn buyurmulardr. Yine Peygamberimiz, bu hususta buyurmutur ki: bana yle bir yet indirildi ki benimle Sleyman peygamberden baka hibir peygambere byle bir yet indirilmi deildir! te o yet Bismillhirramnirrahm yetidir. Yine bir hadislerinde de O besmele ile balanmayan her erefli ve nemli i, sonusuz kalmaya mahkumdur buyurmutur. O halde, gaflete dmeyip her nemli iin banda besmele ekmeli, Allahn rahmetine ve yardmna snmalyz. Evin temelini atmak, evden kmak, evin vey iyerinin kapsn amak vey kapatmak, araba kontan evirmek gibi ilerde dah besmelenin feyz bereketine nil olmaya almalyz. Evet, her gerekli ve gzel ie besmele ile adm atlr. Minada eytan talama ii bile, besmele ile yaplr. Ne kadar hikmetli ve ibretlidir ki, Hz. Raslllh Efendimiz, bir gn binitinin terikesine sme bin Umeyrin babasn alarak yola kmt. Giderken binit hayvan yzst kapakland. Bunun zerine Umeyr yere dp hay kahrolas eytan diye bard. Hz. Peygamber ise, hemen mdhale edip byle deme, sen byle sylemekle eytan martm olursun. blis kendi kendine ite onu yere drdm diye azamet taslamaya kalkr. Bu gibi durumlarda Bismillah de ki eytan gerekten kahretmi olasn buyurdu. (bkz. Tefsrul Kurnil Azm, 1/17-18, bni Kesr) nemli ve erefli bir ie balarken besmeleyi kasten ekmemekse, phesiz byk bir gaflet olur. Bu durumda, Allah kasten anlmam, Onun btn varlklar kuatan engin rahmetine gz yumulmu, det Allahla irtibt kesilmi gibidir. Halbuki Yce Allah, kulu ile irtibtn

kesmemektedir. Evet, Allah'n lemle cismn ve madd mnda irtibt ve ittislinden sz edilemez. Fakat, O'nun btn yarattklar ile mnen -fiil sfatlarnn tecellsi bakmndan- ilgisi ve irtibt hi kesintiye uramamaktadr. Yni Allah lemle mnen irtibt hlindedir. O, her eye her eyden daha yakndr ve her ey O'nundur, O'nunladr. O'nun imdd ve yardm ile kimdir, ayakta durmaktadr. O kuluna ah damarndan daha yaknken, kulunun her hlini bilen, gzyalarn silen, destek zerine destek veren iken; kulun Onunla ilgisini kesmesi, kasten Onun adn anmamas kullua sar m? Yoksa Koca Yunus, hep bouna m sylemi bunlar? Her kaan anarsam seni, Karrm kalmaz Allah'm! Senden gayri gzm yn, Kimseler silmez Allah'm! Sen yarattn bu cihn, Sen yarattn cism cn, Mlk senindir kerem kn, Kimselerin olmaz Allah'm! Mdem ki mlk Onundur! O halde, mlkn mliki olan Allahn mlknde O'nun adn anmadan, O'nun rahmetine snmadan nemli bir ie balamak, O'na kar duyulmas gereken sayg ve edebe aykrdr. Yni kul, Rabbini tanyacak, kimin kulu olduunu bilecek, bir ie balarken zenle Bismillh deyip Allahn adn anacaktr. T ki o gzel iin sonu da gzel ve hayrl olsun. Fakat, bzen besmele ekildikten sonra, sanki bunda bir eksiklik varm gibi(!) birtakm yapmack, zentili, ilveli ve hatl dulara girimek ve bunlar det resmletirmek iin gayretler peinde komak da, bir nev gaflet ve vefszlktr. Besmeleyi, bir nev kmsemek ve yetersiz addetmektir ve Hz. Peygamberin snnetine de aldr etmemek gibi bir sakncay ve tehlikeyi de iermektedir. Besmele, mubrek bir yet, hikmetli ve hakikatli bir du, bir sm-i zamdr. Rahmet, hikmet, kolaylk ve gzellikler dolu kutsal bir metindir. Onun b ile balamas bile, bunu ifde eder. Yani Bismillhn asl, Bi-ismillhtr. O srf kullara kolaylk olmas iin Bismillh olmu, be kelime iken drt kelime eklinde ksalmtr. Yine srf kolaylk olsun diye isim kelimesinin isi silinip b ile birleik olarak yazlmtr. te btn bunlarla dah besmele, ilh rahmeti, kolaylk ve hafifletmeyi temsil eder. Zten slm, her eyi ile, Allah tanmay ve Ona ulamay kolaylatrm bir dindir. Her hangi bir balangcn, al ve mersimin biricik dus olan besmele de, ite byle, ksaltm ve kolaylatrlm bir dudr. Hibir eksii gedii olmayan bir sm-i zam dusdr. O halde besmelenin zellik ve gzellikleri meynnda, bu zelliini dah grmezlikten gelmeyelim. Besmeleyi ve onun kadr kymetini iyi bilelim. Biz iyi biliyoruz ki bu mubrek ve muazzam besmele dus hakknda da olmadk hurfeler uydurulmu ve bu hurfelerin yaylmasna det sessiz kalnmtr. te bu hurfelerin birinde, aynen denilir ki Raslllha besmelenin elif harfinin ne olduunu sordular, O da serakah eytn: onu eytan ald dedi ve bu sebeple besmeledeki bnn uzun yazlmasn emretti (bkz. bn-i Arab Tefsri diye bilinen, aslnda Knnin olduu sylenen eser, c.1, s. 9 - Yeni

Basksndan naklen: bn-i Arab ve Tefsrul Kurn adl eser, s. 48 - Dr. Muhammed Hseyin ezZeheb, H. 1393) Bizim mutasavvfmz Bursav ise, eytann ald elifin, isim kelimesindeki elif deil, Rahmn isminin elifi olduunu syler(!) Kendi Trkesi ile aynen yle der eytan, Allh Tealnn rahmetinden bed (uzak) demektir. Velkin o dah rahmet midinde olduundan, Rahmn isminin elifini sirka edip (alp) kendi ismine zam eylemi -eklemitir-. Bz hadislerde vk olduu gibi. (bkz. erhu Pend-i Attr, . H. Bursav, s. 43 - Matbaa-i Muhib, sene: 1287) phesiz iin en vahm yan, bu gibi hurfelerin ayn zamanda Hz. Peygambere fatura edilip nitekim O byle buyurdu denebilmi olmasdr. (Allahm, meded ancak sendendir! Sen bizim elimizden tut, bize ac, bize g ver, bizi koru, bize yardm eyle!.. mn!) Besmelenin bandaki bnn bir mn harfi ve bir bala olduunu sylemitik. Bunun ilgi kurduu balarm fiili ve bu fiilin fili ile birlikte besmele yedi kelime olmaktadr. Fakat bilindii ve grnd ekliyle be kelime olup, drt kelime eklinde yazlmaktadr, ve kendisi ile balanan ilerin drt ba mmr iler olmasn hedeflemektedir. Bu drt kelime ise isim, Allah, Rahmn ve Rahm isimleridir. (Biz, burada, grld gibi besmele ilgili bilip inandklarm tekrarlamaktan kendimizi alamadk. Tekrar kabilinden de olsa, inallah faydadan hl olmayacaktr! n-Allh!) sim, ey ve varlklara ad olan kelimelere, isim denilmektedir. Allah kelimesi de bir isimdir. Fakat btn ey ve varlklar srf kendi kudreti ve iradesiyle yokluktan varla getiren esiz, ezel ve ebed yaratcnn kendisine hs ismidir. Ondan bakasna isim olarak verilmesi ciz olmayan, Onun dier btn sfatlarn ve isimlerini kendisinde toplayan ve bu itibarla bir sm-i zam olan zel bir addr. Binenaleyh banda Allah ismi geen ve Allhmme: Ey Allhm diye balayan btn dular da, sm-i zam dulardr. Kez l ilhe illallh: Allahtan baka ilh yoktur tevhdi de, Allahn sm-i zam ile yaplan bir tevhddir, ve bunun iin, btn mn belerinin de en bydr. Bu, Hz. Peygamberin bir szdr. stelik Peygamber szlerinin en salamlarndan biridir. Fakat buna ramen buna avmn tevhdidir demekten ekinmeyenler de tremitir. yleleri, kendilerinin bir Peygamber k olduklarn iddi ettikleri halde, slmn gnllerine kaln geldiini de syleyebilmilerdir. Yni ylelerinin bu konularda sylediklerinin bir nemi yoktur. Bunun bylece bilinmesinde de, faydalar oktur. Rahmn, rahmeti sonsuz olan, ok merhamet eden, ltuf ve ihsn her eyi kapsayan, kullarn dim destekleyip baar stne baar veren anlamnda bir sfat isimdir. Allahn Kayym ve Kudds isimleri gibi, Allahtan bakalar hakknda kullanlmas ciz olmadndan Allahn zel ismi gibi kullanlmaktadr. Allah ismi gibi, bu ismin de baka dillerde tam karl bulunmadndan harfi harfine tercemesi de mmkn olmamaktadr. Allahn rahmeti ezel rahmet olduu iin iyiye de ktye de, mmine de kfire de mildir. Yni btn varlklar zarr olarak Allahn bu ezel rahmetinden nasiplenerek varlk alanna karlar ve bu ezel rahmetten faydalanarak varlklarn srdrrler. Bunun iin, Rahmn isminin melinde ksaca kffe-i halka rzk, nmet ve menfaatler ulatrmakla merhamet edici olan denilmi tir. (bk. Mevhib Tefsri Tercemesi Mevkib, c.1, s. 4 - mire, 1286)

Rahmin anlam da ok merhametli demektir. Ancak bu, varlklarn balangcndan ok hiret ve kbetleriyle ilgili bir isimdir. Bu sebepledir ki Allah dnynn da hiretin de Rahmn, hiretin ise Rahmidir denilir. Kurnn bz tefsr ve mellerinde de bu incelie dikkat ekildiini grrz. Nitekim Mevkibte bu, besmele veslesiyle yle dile getirilmitir cmle halka vcd ve hayt bahedici, bek ihsn edici, ltfedip azbndan muhfaza edici, ldrp dirilttikten sonra tekrr vcd verici, tekrr merhamet buyurup mminlere cennet ihsn edici olan Cenb- Mabdin bil-Hak Hazretlerinin ism-i erfleri ile, bu mer ve gzel iime balarm. (Mevkib, 1/4) SORU: Tirmiznin rivyetine gre, adamn biri gelip Hz. Peygambere hlini arz etmi ve bzen namazda ka rekat kldn bilmeyecek kadar vesveseye kapldn sylemi. Hz. Peygamber de ona sa elinin ehdet parma ile sa uyluunu bastrp besmele ekmesini ve bu sretle eytan boazlam olacan sylemi. Bu doru mudur? CEVAP: nsan namazda bile vesveseye kaplp yanlabilir. Fakat, bu durumda yaplmas gereken, Allh snmadr. Bunun da usl, besmele ekmek deil, ez ekmektir. Besmele ekeceine dir olan bu rivyet ise, sbit deildir. Rivyet edeni de, rivyet ilminin imamlarndan olan mam- Tirmiz deil Hakm-i Tirmizdir. Kendisi, bir feylesof olup, byle yanl rivyetler ve tevillerde bulunmakla mehrdur. Vesveseden mmkn mertebe uzak kalmann resi Allah' hatrlamaktr. Bu ise Allah Raslnn tavsiye buyurduklar gibi ez ekerek yaplan bir hatrlama ve snmadr. Bu hususta doru ve sbit olan budur ve bu, Mslimin Sahhinde byle rivyet edilmektedir. (bk. hy-i Ulmiddn, 3/28, Beyrut, Drul Mrife Basks) SORU: Besmeledeki Allah, Rahmn ve Rahm isimlerinin gnlk zikir bakmndan ne gibi fark ve zellikleri vardr ki, her biri iin ayr ekil ve saylarda tavsiyeler olmutur. Mesel eyh Muhammed Nri emseddin en-Nakibendnin Mifthul Kulbundaki tavsiyede yle denilmektedir. Hakkn yaknlna erenlerden eyh Eb shk Kzern hazretleri buyurmular ki, her kim, her gn bin def Y Allh diyerek zikrederse Hakk Tel Hazretleri o kimseyi yakn ehlinden eyler. sm-i Rahmnn hssyyeti olarak da demilerdir ki her kim, bu ism-i erfi her farz namazdan sonra yz kere okusa, o kii gaflet ve nisyndan, gnl katlndan emn olur, ve demilerdir ki her kim ism-i Rahmi, sabah namazndan sonra yz kere okursa, cmle yaratlmlar o kimse zerine rahm ve efkatli olurlar. (bkz. a.g.e. s. 80, 82, Esat Efendi Matbaas, 1301) Acab hangi sebep ve hikmete binendir ki Allah ismi her gn bin def okunduu halde, Rahmn ismi her farz namazn sonunda yzer def olmak zere beyz def, Rahm ismi ise, sdece sabah namazndan sonra yz def okutulmaktadr? Ltfen cevaplandrr msnz? CEVAP: Bir eyin hikmetinden sz edebilmek iin, o eyin dnen sbit olmas gerekir. Dinde sbtu yok ise, din adna onun hikmetinden sz etmek de yoktur. Soruda geen tavsiyeler ise bz ztlarn ahs telkinlerdir. Bu kabil telkn ve tavsiyelere Kitap ve Snnetten bir dayanak bulmak mmkn deildir. Zr Hz. Peygamberin zikirleri hep Allah tevhd, Allah tesbh, Allah tekbr, Allah tahmd eklinde olmutur. Onun ve ashbnn; byle tek isimle -tek kelime hlinde- zikirde bulunduklar vk ve vrid deildir. O bzen bir iki def Allah dediinde bile, asl bunu bu hlde brakmaz, hemen dier kelimeleri de ekleyerek mutlak bir cmle hlinde sylerdi. Mesel, Allahu Allahu Rabb der, akabinde de l rik bih ey: Allahtr, Allahtr, benim Rabbim, ve ben, asl Ona ortak komam derdi. Bu sretle, her defsnda mentsn,

tevhd inancn yenilerdi. Mslmanlara olan emir ve tavsiyelerini de hep bu istikmette yapard. (bkz: el-Ezkr, s. 12, mam Nevev, Beyrut, 1971) Herhangi bir ismi esas alp, onu cmle hline getirmeksizin tekrarlamak sretiyle zikirde bulunmak ise, ancak Cneyd-i Baddden sonra ortaya km bir husustur. Bunu karan da eyh ibl olmutur ve bu sebeble buna Kaziyye-i ibliyye denilmitir. (bkz. Mektbt- mam Rabbn, 1/209 -Hmiinde- Er-Rahmetl Hbta Rislesi) Tasavvuf trihi adnda gzel bir eser yazan Drul Fnn Mderrislerinden Muhammet Ali Ayn de,bu kymetli eserinde aynen yle der: Mrid-i lem sallallh aleyhivesellem Efendimizin zamn sadetlerinden Cneyd-i Badd zamnna kadar eyhler mritlerine yalnz Kelime-i Tevhdi yni l ilhe illallh elfz- erfesini telkn ederlerdi, tlib ve slikleri terbiye iin bu kadarn kf grrlerdi. Ancak Cneydten sonra buna eyhlerin itihd ile kelime daha ilve olundu ve onlarla da zikre baland. te, bu kelimeden biri Allah, dieri h, ncs de Hak kelimeleridir. (bkz. a.g.e. s. 210, stanbul Vatan Matbaas, 1341) SORU: Hcegn Hnedn adndaki kitaba baktmzda besmelenin srr, incelik ve hikmeti adna yle bir meselenin ortaya atldn gryoruz. eyh Abdurrazzk- K, bir eserinde Bismillh yni bil-nsnii kmil diye yazm. Bu, vaktin limlerince anlalamam ve bunu Mevln Abdurrahmn- Cmye sormular. O da eyhin bu sz, besmeledeki isim kelimesinin tefsridir, Allah isminin tefsiri deildir diyerek cevap vermitir. (bkz. a.g.e. s.119, H. Ltfi uud, stanbul, 1958) Bu ne anlama gelmektedir ve nasl bir hikmettir? CEVAP: Bunun, slm mnda bir hikmetle bir ilgisi yoktur. Belli ki o dnemlerde insanlar ve mslman nesiller mutlak belirsizlik ve bilgisizlik girdbna doru srklenmekte iken; birtakm kimseler de ite byle mutlak hogr havs ve tasavvuf nevesi iinde her ey haktr ve gzeldir, zten var olan da yalnz Hakkn varldr inanc iinde yayorlard. Kimileri sdece Bismillh dese de, kimileri de Bismih diyor, kimileri de ite byle Bil-nsnil-Kmil diyerek kendi besmelesini(!) ekiyordu. Hatt yeminlerini bile byle ediyor, byle ettiriyorlard. Mesel yemin verdirmek zere t Basradan, Kfeden tozlu yollara dklp, bir insn- kmil olduuna inandklar eyh Yahy Haytnin Harrandaki trbesine kadar geliyor, trbeye el bastrmak sretiyle yeminler ettiriyorlard. (bkz. Evliy eleb Seyhatnmesi, c. 3, s. 161, kdm Matbaas, 1314) te bu ahvl ve erit iinde kimi cidd slm bykleri de, besmele konusunda Allahn ad ile denilecei yerde Allah adna demeyi bile -hakl olarak- yasaklyorlard. slmn rhu, temeli ve her eyi demek olan tevhd adna, gerekli nashat ve uyarlarda bulunuyorlard. Bu gerekli uyar, asrmzn byk Mfessiri Merhm Elmallnn tefsirinde de vardr. (bkz. c. 1, s. 59, Azim Datm , stanbul, 1992) Zamanmzn okumaz, bilmez, ilgilenip bilgilenmez, buna ramen almndan geilmez, pein hkmler vermekten de ekinmez bz mslmanlarna ok garip gelecek amm, maalesef o dnemlerde din adna yaanan bir takm cehlet ve fecat rneklerinin, haddi hesb da yoktu. te, mm- Mnvnin Feyzul Kadr adndaki heserinin 1.Cildinin, 220. sayfasnda anlatlan u olay da bu fec rneklerden biri idi! yle ki: ve minel acibil-let l tahturu bil-bli m nekaleh bn Breyde an baz yhh enne Ebal Athiye leh ibnetni semm ehadehm

Allh vel-uhr Rahmn. Ve hz min zamil kab- ih ve eeddil cerimi vel fezyih: Son derece alacak ilerden biri de odur ki bn Bereydenin stadlarnn birinden naklettiine gre, mehr ir Ebul Athiyyenin iki kz ocuu olmu. O, bunlardan ilkine Allah ismini vermi, ikincisine de Rahmn adn koymu. Bu iki kzndan ilkine arrken Allah diye arr, ikincisini de Rahmn diye nlermi! phesiz bu, u lemde en irkin davranlardan, en byk gnahlardan, en utanlacak eylerden biridir. (bkz. Feyzul Kadr, 1/220, Beyrut, 1357) Maalesef zamanmzda dah kimileri, Ebul Athiyyenin mezhebini takld edercesine acib isimler tamakta, kendilerini uyaranlara kar da keke cizleri, tadklar bu Zlcell ismine lyk olabilseler diye sahte tevz tavrlar sergilemekte ve uyarcnn mft vey viz gibi resm bir sfat tamas da uyarnn reddi iin kf sebep saylmaktadr. Mesele, uyars makbul saylacak bir zta intikl ettirildiinde ise efendim hsn-i zan edelim! Belki bununla Abd-i Zlcell demeyi kastediyorlardr. Bizce, ismin deitirilmesine, dnen lzm yok gibi tevllerle karlalmaktadr. Kim bilir bul Athiyyenin dah o en utanlacak iine o zamann tevilcileri, ne olmadk yorumlar getirmilerdir. Nitekim ayn derecede utanlacak eylere, daha nceleri de toplu halde tanklk edenler olmutu. te, bu ac rnei de, mam Sytden dinleyelim. yle ki Halfe mer bin Abdlazzden sonra, Yezd bin Abdlmelik halfe olmutu. Onun ilk ii de, mslmanlara imdi dah, mer bin Abdlazzin slm anlay ve ahlak zere yaaynz diye emir vermek olmutu. Fakat, krk eyhi (yal zt) bir araya getirip, halifenin huzuruna kardlar ve hep berber huzurda ey halfe, iyi bilesin ki, halife olanlara hesb ve azb yoktur, halfeler sorumlu olmazlar diye hitlik yaptrdlar. (bkz. Trihul Hulef, s. 246, Eser Neriyt, stanbul, 1952) te, besmele hakkndaki bil-insnil kmil ynlendirmesine kar verilen cevapta bu, Allah lafznn tefsri deil, isim lafznn tefsridir eklinde yaplan yorumu da, bu kabil btl ve fec eip bkmelerden biriydi. Eer Molla Cmnin dedii gibi o bil-insnil kmil sz, Allah isminin yerine deil de isim kelimesinin yerine konulmu olsa, acab ne deiecek ki? Bu takdirde dah, mslmann besmelesi ben u iime, Allahn insn- kmili ile balarm hline gelmeyecek mi? Peki, mslmanlkta byle bir besmele olabilir mi? Yni, kendisinin mslman olduunu syleyen hangi kiinin haddinedir ki, Allhn kelm ve Ehl-i slmn besmelesi olan kutsal bir metni byle tahrf edebilsin? Sevgili Peygamberimiz sallallh aleyhivesellem kim Allahtan bakasnn ad ile yemin eder vey adakta bulunur vey kurban keserse, Allaha ortak komu olur diye tebli ve talimde bulunmam mdr? Bu durumda besmele ekilmesi farz olan bir makamda, mesel bir hayvan kesiminde, Allhn adn anmakla birlikte insn- kmilin de adn anan kimsenin kendisi mrik, kestii de murdar olmaz m? (bkz. et-Tcl Cmiu Lil Usl F Ehdsir Rasl, 3/99, Dru hy-i Ktbil Arabiyye, 2. Basks, elCmius Sar, 2/144, Msr, 1321) Unutmayalm ki Allahn dni, kitb, kitbn bir zeti olan Ftiha sresi, onun bir yeti bulunan besmele-i erfe, asl m asl bu gibi keyfliklere -keyf yorumlara- msit deildir. Tasavvufun msit olup olmadna gelince, bu, ok uzun ve apayr bir konudur ve tasavvufun yaps ve hedefiyle ilgili bir husustur. Meseleyi yet Molla Cm gibi bir tasavvuf byne havle edecek olursak, grld gibi, onlarn yorum shas sonsuz denecek kadar genitir ve onlarn felsefesine gre bu, nemli de deildir. Zr onlara gre, her ey haktr, her ey gzeldir ve gerektir, her ey Hakkn bir zuhru ve kendisidir. Nitekim bizzt Cmi, bir genellemesinde aynen byle demektedir. imdi bunu da hemen ilm bir kaynaktan birlikte -ksaca- tkp edelim:

zamanla kelm ilminin tevhd ilmi kavramnn karsna da, tasavvuf felsefesinin mrifett tevhd kavram karld. Bylece Allahn birlii anlay, sf tecrbeciliin etkisiyle, Allah ile bir olma ve giderek var olan her eyin yalnz Allah olduu anlayna dnt. Nitekim 15. yzylda yaayan mehur ranl sf ir Abdurrahmn Cmi, bu konuyu bir iirinde yle dile getirmitir: Arkada, dost vey yolda, Hepsi O! Dilencinin yrtk skk elbisesindeki de O, Hkmdarlara lyk srmal kaftanlardaki de, Hep O! eitliliin sergileniinde vey birliin gizliliinde, Vallhi hep O! Tallhi hep O! (bkz. Doutan Gnmze Byk slm Trihi, 3/449, Prof. Dr. H. Dursun Yldz ve dierleri, a Yaynlar, Ne. No. 1) te bu inan ve mezhebe gre kii, Allahn ad ile besmele ekebilecei gibi, insn- kmilin ad ile de, elbisesi yrtk skk bir fakrin ad ile de besmele ekebilir. Yeminler edip, adaklar adayabilir. Zr hepsi ayndr, hibiri dierinden farkl deildir. nk her ey Odur! Netcede, yine Onun ile yemin edilmi, Onun adyla balanm, adanan eyler de yine Ona adanm olur(!?) ahsen ben, Molla Cmnin Nefehtn ilk okuduumda, onun Ricl-i ayb hakknda zamnn bykleri tarafndan yapldn syledii bir dzeltmeyi grdmde de hayretler iinde kalmtm. Zr orada o, cidd bir dzeltmeden haber vermedii gibi, kendisi de ltfedip bir dzeltme yapmyordu. Yni eskiden Ricl-i gayba yaplan nidlar, Kutuptan balayarak aaya doru oluyormu da, byklerden bzlar bunu aadan yukar yaplmak zere dzeltivermilermi(!). O da, ltfedip bunu naklediveriyormu. Yoksa Kurna ve Ftihann Allahm! Biz ancak sana ibdet eder, yalnz senden yardm dileriz tevhidine gre islm bir dzeltmeyi aklndan bile geirmiyordu. Orada byle bir dzeltmeyi, asl m asl bulamazsnz. Orada bulacanz, sdece ve sdece ite undan ibrettir: bir kimsenin bir hceti olsa, yzn, Ricl-i Gayb o gn hangi tarafta ise o tarafa dner ve onlara hitben selm zerinize ey Gayb ricli! Selm zerinize ey mukaddes ruhlar! Ey Nceb, ey Nkeb, ey Bdel diyerek bu tertb zere yni aadan yukar doru olmak zere t Kutuba kadar nid eder, sonra Onun yardm ile bana yardm ediniz, beni gzetiniz, beni koruyunuz der. (bkz. Molla Cmi, Nefehtl ns, s. 54,55, Bedir Yaynevi, stanbul, 1971) te Molla Cminin haber verdii dzeltme(!) bundan ibret. O, burada ricl-i gaybe nid edip snma irkini terk ettirecei yerde, stelik du srasnda kbleye dnmeyi braktran o hurfeyi bile dzeltmiyor, dzeltemiyor. (Hayret ve ibret, ey hazret-i mslman!) SORU: Besmelenin bsnn altndaki nokta hakknda dah bz sylentiler var. Rivyete gre Hz. Ali yzdrt kitabn srr drt kitapta, drt kitabn asl Kurnda, Kurnn hakkatleri Ftihada Ftihann mnlar besmelede, besmelenin latfeleri b harfinde, b harfinin incelikleri de noktada derc olunmutur. Nokta, bnn altndadr ve ben ite o noktaym demi. Bu doru mudur ve ne anlama gelmektedir? CEVAP: Noktada vey mcerred harflerde byle mnlar aramak, bir takm srlar ve hakkatler olduunu iddi etmek, kesinlikle Ashb- gzn efendilerimizin meslei deildir. Bu gibi szleri

Hz. Aliye vey Hz. Peygambere yaktranlar da, y Yemenli yahd Abdullah bn-i Sebein kurduu Sebeiyye mezhebine mensb kimselerdir, y da slm trihinde grlen zhd ve takv kaynakl sflik hareketinin, felsef tasavvuf cereynna dnmesinden sonraki dnemlerin bz mutasavvflardr. Bu dnem, bilindii gibi Abbs Halfesi Eb Cfer el-Mansur ile balayan tercemeler dnemdir. te bu dnemde, Yahd tasavvufu demek olan Kabbalizm dah Arapaya terceme edilip yaylm, falclk, mneccimlik gibi hurfeler dah, resmen saraya girmitir. Kabbalaya greyse nokta, ok nemli ve esrarl bir eydir(!). Yine Kabbalaya gre birinci mesele, nmtenh varlk meselesidir. Bu hususta onlarn en mehr kaynaklarndan olan Zoharda denilir ki: sonsuz varlk, gerek bir olup ondan baka var olan hibir ey yoktur. Bizim msteklen var olduklarn sandmz ey ve varlklar ise, o Vcd-u Vhidin birtakm sret ve timsallerinden baka bir ey deildir. O, btn kint iten ve dtan kuatmtr. O, aynen kendi tbirleri ile- taayynszlk hlinden taayyn hline gemezden nce hi bir ey bilmezdi, kendisinden bile habersizdi. Hibir sfat, hibir ismi ve nispeti yok idi. Ona, o taayynszlk mertebesinde ancak kadml kudem -ezellerin ezelsi-, srrul esrr -gizlilerin gizlisi- gaybl guyb denilir. Onun sfatlar ve isimleriyle taayyn mertebesine Tevrtta Benim ismi verilirse de, mecz olarak brn lisannda buna nokta denilir. Zir brn Elifbsnn en kk harfi noktadr. imdi de yeri gelmiken Edib Harbnin Vahdetnmesinde bu taayynszlk meselesini nasl aynen tekrarladn ve tasavvuf adna Kabbalizme nasl tercmn olduunu grebiliriz. Diyor ki Edib Harb: Daha Allah ile cihan yok iken Biz an vr edip iln eyledik Hakka lyk hibir mekn yok iken Hnemize aldk mihmn eyledik Kendisinin ismi henz yok idi smi yle dursun cismi yok idi Hibir kyfeti resmi yok idi ekil verip tpk insan eyledik Szlerimiz bizim pek muhakkaktr Doan, len, yapan, bozan hep Haktr Her nereye baksan Hak, mutlaktr Ahvl-i Vahdeti beyn eyledik te, Prof. Muhammed Ali Ayn, Tasavvuf Trihi adl eserinde verdii bilgiler meynnda bu tespitleri yapyor ve dip notunda da yle diyor bizim tasavvufta dah, bu noktaya ne kadar mhim mnlar verildii mlumdur. (bkz. a.g.e. s.134, 135) mam- Sytnin, Trihul Hulefsnda yazdna gre, bu dnemi balatan Halfe el-Mensr, ikisini ierken ve algsn aldrrken nedimleri ile kendisi arasna bir perde ektirip, nedimlerini on be metre perdenin gerisinde tutar, kendisi de onbe metre ilerisinde bulunurdu. Nedimleriyle birlikte iki ien ilk halfe ise, bunun olu Mehddir. te, mam- zam

Eb Hanfe gibi slm mtehidlerinin, akl almaz ikencelere uratld ve zindanlara atlp kafasna indirilen krbalar altnda inleye inleye ldrld bylesine zlim bir dnemi ve ve gklere karmak iin bile, neler uydurulmutur neler? Denilmitir ki An bni Abbsin aninNebiyy sallallh aleyhi veselleme kle: Minns Seffh ve minnl Mansr ve minnl Mehd: Abdullh es Seffh bizdendir, Mansr bizdendir, bunun olu Mehd de bizdendir Seffh, ok kan dkc olduu iin bu lakab almtr. Mansurun yapp ettikleri de mlmdur. Peki, Hz. Peygamber bunlar, bu yaptklar iin mi -h- vp kendisinden saymtr? Bereket versin ki Allah bu mmete Hfz Zeheb gibi hfzlar -basret ehli limler- de bahetmitir de onlar, btn bunlarn mnker ve mnkat -akl ve din d eyler- olduunu bildirivermilerdir, elhamdlillh! (bkz. Trihul Hulef, s. 259-269, mam Syt, Msr, 1371) te o dnemlerden itibrendir ki btn bunlar, Allaha da isnd edildi (Kuts Hads diye), Allah Raslne de. Hi Hz. Aliye ve bakalarna isnd edilmez mi? Nitekim yine sorumsuz ve isbatsz bir isnad ile denilmitir ki, Cenb- Hakk Kuts bir hadsde yle buyurmutur: insann srr benim srrmdr, benim srrm da insann srrdr. Efendimiz buyurmutur ki nefsini bilen, Rabbini bilir. (bkz. erhu Pend-i Attr, s. 284, Dn Felsef Sohbetler, s. 150, Ferit Kam, Ankara, 1987) Mevlnnn Fhi Mfhinde ise bu metin, yle gemektedir men arafe nefse Aliyyin fekad arafer-Rabb: kim Alinin nefsini bilirse, Tanry da bilir. (bkz. a.g.e. s. 75, Meliha lker tercemesi, stanbul, 1958) Evet, o dnemden sonraki mutasavvflarmz bunlar ve benzerlerini rahatlkla sylediler ve isndda bulundular. Bzen de mesel besmelenin isim kelimesindeki elif harfinin, eytan tarafndan alndn ve buna dir de birtakm hadisler bulunduunu(!) bile syleyip yazdlar (bunu daha nce grmtk). Sebeler ise bizzt Hz. Alinin yzne kar Y Ali sen lhsn diyerek ona ulhiyet isnadnda bile bulundular (bu trih olay da, az sonra vereceiz). Evet, Muhammed Ali Ayynin de dedii gibi, bizim mutasavvflarmz dah noktaya ok nem verdiler ve buna Nokta-i Vahdet dediler. Bzen de Nokta-i Am, Nokta-i Kbr dediler. Bununla, asl slmn temeli ve her eyi demek olan tevhdi deil, kendi mezhepleri olan Vahdet-i Vcd inancn kastettiler, ve Nokta-i Vahdetin srr anlalnca, eratnn, din ve diynetin btl olacan da aka ifde ettiler. bni Arab, Hz. Peygamberin mnn yetmi ksr besi olduunu bildiren hadsini bahne ederek aka Hurflik yapt ve dedi ki kii, sre balarndaki kesik harflerin hakkat ve esrrn bilmedike, mnn srlarn da tamam etmi olamaz. Bu harflerin says 78 olduu gibi, imn belerinin says da 78dir. (bkz. Tefsr Usl, s. 139, Prof. Dr. . Cerraholu, Ankara, 1971) Yine bu cmleden olmak zere, Kenan Rif de tasavvuf adna u aklamay yapmaktadr: bir gn iimizden biri, Hz. Ali ilim bir noktadr, onu chiller oalttlar diyor, bu ne demektir diye sordu. O da dedi ki evet ilim bir noktadr fakat, o noktadan maksat Nokta-i Vahdettir. Kurn dah bir noktadr. Mdem ki yalnz bir Nokta-i Vahdet var, o halde bu kesret, bu varlk nedir diye sorulabilir. Allah, mevcdt kendini bilsinler diye yaratt ve kendine ayna yapt, hilkatten maksat budur. Bu kesret ise bir hayalden ibrettir. Hakkatte mevcut olan, Vhid-i bizzttr. Ancak chiller, bu kesrette (oklukta) bir vcd farz ederler. Hakkat zhir olunca, erat btl olur. erat, nizm ve intizm- lem iindir. Eer hakkat ikr olursa, hayret zhir olur. O vakit

bu kesret de madm (yok) olur. (bkz. Yirminci Asrn Inda Mslmanlk, s. 430, Kenan Rif, stanbul, 1951) Tasavvuf ve Edebiyt Yazlar adl eserde de, yle yazmaktadr: Zt taayynszlk mertebesinden ilim mertebesine tenezzl ederek (yni Zt- lh belirsizlik leminden belirlilik lemine inerek, letfet hlinden kesfet hline geerek) snrsz olan isim ve sfatlarn sretleri birbirinden ayrlmakszn, ikinci taayynde ise, her birinin hakkati birbirinden ayrlm olarak taayyn eder (belirir). Zt ile ilk taayyn (denilen Hakikat-i Muhammediye) arasnda tek fark, taayyn ve taayynszlktr. Hep srete girdi srr- vahdet Mn-y kadm buldu sret Ey kr ehli! Hakkn srrn sana aka syleyeyim mi? Bu taayyn leminde Ahad, Ahmeddir. Taayyn mimini kaldr, Ahmed Ahad olur. te Allhs Samedin mnsn anla.(bk. a.g.e. s. 293 -295, Dr. Seluk Eraydn, stanbul, 1997) Aslnda ise, Felsef Tasavvufun bu sylediklerinin Kurn-i Kerm ile, Kurn-i Kermin Allahs Samed sresiyle vey Ftiha ile hi bir ilgisi yoktur. Bunlar binlerce sene nceleri Tevrt tahrf edenlerin hurfe ve hezeyanlardr. Eer bunlarn hak ve hakkatle vey Hz. Ali ile bir ilgisi varsa, peki neden Hz. Ali radiyallh anh Efendimiz btn gcyle buna kar kmtr? Niin kendisine byle isndda bulunanlar atee attrmak sretiyle idm ettirmitir? Tarh olaylar ve gerekler aynen byle deil midir? te trih olay ve hakkat, Hz Ali, bir gn evinden karken Sebelerden bir grubun kendisine secde ettiklerini grd ve onlara. siz ne yapyorsunuz diye kt. Onlar kendisine, sen Osun diye karlk verdiler. O, tekrar sordu ben kimim diye. Onlar, entellhllez l ilhe ill h: sen kendisinden baka ilh bulunmayan Allahsn dediler (evet, aynen byle dediler). O da onlara, bunun bir kfr ve irtidd olduunu ve tevbe edip yeniden slma girmeleri gerektiini aksi halde cezlarnn ok ar olacan tebl etti ve kendilerine gn mhlet verdi. Onlar, bu kfr ve irtidadlarnda srar ettiler. Hz. Ali de kendilerini atee attrmak sretiyle idm ettirdi. Buna sebep olduklar anlalan bn-i Sebei ve bz adamlarn da srgne gnderdi. (bkz. slm Trihi Sadr- slm, c. 10, sayfa, 475, Terceme: . R. Dorul, 1935) Burada ok ibretli bir olay daha hatrlatmak isteriz. yle ki, Hz Ali Hriclerle savamak zere harekete geecei srada, mneccim tavrl birisi ne atlp Y Ali, Kamer akrep burcundayken yola m kacaksn dedi. Hz. Ali de ona Peki, imdi onlarn Kameri hangi burtadr diye karlk verdi. Sonra Msfir bin Avn adndaki adam dah kalkp Y Emral-Mminn! Bu saatte yola kma, saat bekle sonra yola k dedi. Hz. Ali dah, rd ve hidyet ehli bir halfe olarak buyurdu ki m li Muhammedin sallallh aleyhi veselleme mnec cimn vel len mneccimn min badih: Peygamberimiz Muhammed aleyhisselmn mneccimi yoktu. Ondan sonra bizim dah asl mneccimimiz olamaz. (bkz. Tefsr-i irbn, 4/336, Matbaa-i Hayriyye, Msr, 1311) te, Ftihadan feyz alanlar. te kafas ve kalbi Kurnn nruyla aydnlanm olanlar. Onlar, o gn de bugn de hep byledirler ve byle dediler. Yine onlar derler ki, Elif - Lm - Mm. Bunlar birer harftir, ve her bir harf iin de -en azndan- on sevap vardr. Allah Kurna Ftiha sresiyle balad gibi, Kurnn bz srelerine de, ite byle Hec Harfleri ile balamtr. Birisi, bu harfler, Allahn isimlerinin ba harfleri deil midir dedi, O da, hayr diye cevap verdi. Evet, bu harfler, ebced hesb ile ilgili olup bu mmetin mddetini, mrn bildirir diyenler de

olmutur. Fakat bu kabil szler dah, benzerleri gibi merdttur. Nitekim bn-i Hacer de bu btldr, kesinlikle dne aykr bir iddidr diyerek iddetle bunu reddetmi ve Abdullh bni Abbsn, bu gibi iddilar sihirbazlk saydn bildirmitir. Kez, Kd Eb Bekir bin Arab de demitir ki bu sre balarndaki kesik harflere dayandrlan birtakm farkl iddilar ki yeknu yirmiden fazladr, btnyle btl ve hurfedir. Hibir kimse bu iddilar, salam ilm esaslara dayandrmak sretiyle ortaya koymu deildir. Bu harflerin sre balarnda byle kesik harfler eklinde bulunmas, Kurnn dman olan mriklerce dah bilinen bir eydi. Yoksa mrikler, bu yzden kymeti koparrlar, Peygamberin vey Kurnn bir eksiini yakalamlar gibi ortal velveleye verirlerdi. Halbki hibir kimseden hibir itirz, hibir inkr ve kargaa sesi km deildir. (bkz. Kitbl tkn F ulmil Kurn, 2/10-11) Bir peygamber ki getirdii kitp son kitptr ve kendisi de son peygamberdir, ve btn ilh gerekleri Allahtan baka hibir ilh olmad noktasnda toplam, dne it her eyde olduu gibi, dinin bu en byk temelini dah, gyet kolaylatrlm ve sdeletirilmi bir ekilde, esiz bir aklk ve netlikle tebl ve tklm buyurmutur. Hi byle bir Peygamber, kendi zamanndaki vey gelecek zamanlardaki muhliflerine, dninin temeli olan Kurn-i Kerm hakknda bir ak verir mi, vermi olabilir mi? H! (H ve kell!) Ne var ki Kurn hidyetinden nasb alamam olanlar, onbin senelik hind hurfeleriyle, Yahd Kabbalizmi ile gnl eylemekten zde olamazlar. Bunun iin kalkp ben, bu bnn altndaki noktaym derler, O mubrek, bo adam deildir! Onun, Elifin srrn bilenlerden olduuna ben btn kalbimle ehdet ederim diye mrldanrlar. limden ne karm? Meleklere yetmibin sene hocalk eden(?) eytandan daha m limmi o derler. Nokta-i Nnu bilmeyen ilimden ve mrifetten dem vurasn gibi isriliyt ve hurft sayklarlar. Ortaya bir ilim ve mrifet koyacaklar yerde Hz. Ali demi ki gibi laflarla, gaflarla mr ve ilim tketirler. Halbki Ashb- gzn efendilerimizin bnn altna vey nnun zerine sonradan konulmu bulunan noktalardan haberleri bile olmamtr. te ilm kaynaklardaki belgesi ve bilgisi: mam- Syt ki gerek kendi zamannn limleri, gerekse kendinden sonraki zamanlarn limlerince onun Kitbl tkn F Ulmil Kurn adndaki eseri, shasnda bir heser olarak kabl edilir. te o, bu eserinde der ki Ashb kirm efendilerimiz Kurn yazs ile ilgili olarak hareke ve nokta diye bir ey bilmezlerdi. Nitekim, Yahy bin Eb Kesr yle demitir onlarn, mushaflarn yazlnda sonradan ihds edilen harekeleme ve noktalama gibi ilerden haberi yoktur. Onlarn, bu hususta bildikleri, birbirinden ayrt edilsin ve herkes iin kolay olsun diye yetlerin sonuna konulan noktadan ibrettir. Abdullh bin Mesd gibi sahbler de, bu hususta ak uyarlarda bulunur ve Kurn aynen muhfaza ediniz, ona hibir eyi kartrmaynz derlerdi. Bu, noktalama ve harekeleme iini ilk yapan, Abdlmelik bin Mervnn emriyle Ebl Esved Del olmutur. Bu emri ona, Ziyd ulatrmt. O bunu, nce kabl etmemiti. Fakat sonra bunun gereine inanarak kabullendi ve zerine alp yapt. Bir tespite gre ise, bunu ilk yapan, Hasan-i Basr ile Yahy bin Yamir olmutur. Daha sonralarysa mam Halil bu hususta alm, hemze, cezim (tutar), edde, revm, imm gibi iretleri de koymak sretiyle bunu gelitirmitir. Sadr- evveldeki iretleme ilemi, kelimelerin okunmasn kolaylatrmak zere fetha iin harfin bana ve zerine bir nokta, tre iin sonuna ve zerine bir nokta, esre iin de altna bir nokta konularak yaplmtr. (bkz. Kitbl tkn, 2/171) te bu ilm tespite gre, Kurn yazs zerindeki bu harekeleme ve noktalama ilemleri, srf okuma kolaylnn salanmas, bz karklklarn ve okuyu hatlarnn nlemesi amac ile

sonradan yaplmtr, ve eitli zamanlarda kademe kademe gelitirilerek bugnk hli almtr. Ebll Esved Delye bu hususta emir veren de Hz. Ali deil Emev halfesi Abdlmelik bin Mervn olmutur. Bir tespite gre ise, bu ilemde ilk grev yapan, Hasani Basrdir. mdi, biz diyelim ki Hasan-i Basr bunu Hz. Alinin emriyle yapmtr, ve Hz. Ali de bu esnda ben, bnn altndaki noktaym demitir. Peki, bu takdirde besmelenin Rahmn kelimesindeki nn harfinin zerine konulan o nokta kimdir? Vey Rahm kelimesindeki y harfinin altna konulan o iki nokta kimlerdir? Gerekten byle bir ey varsa, Hasan-i Basr hazretleri bunu niin sylememektedir? Daha nce grdk ki onun bu husustaki sz undan ibrettir, Allah indi ilhsinden yzdrt kitp indirmi, bunlarn ilimlerini drt byk kitapta toplam, sonra byk kitbn ilimlerini de Kurnda toplamtr. (bkz. Kitbl tkn, 2/126) Gerekten de, Hz. Ali hakknda yle dedi, byle dedi diye ok isnatlar yaplmtr. Nitekim, bizzt salnda dah bu kendisine sorulmu ve denilmitir ki, Y Ali! Raslllhn sana bir sr olarak bildirdii eylerden bizi de haberdr et. O da demitir ki, Raslllh, insanlardan saklad herhangi bir eyi bana bir sr olarak bildirmi deildir. Fakat ben Raslllhtan iittim, o aynen yle buyuruyordu: Allah, Allahtan bakas iin kurban kesene lnet etsin, bir muhdesi -bidati- himye edene lnet etsin, ana babasna lnet edene lnet etsin, arznin huddunu -tarlalar birbirinden ayran snrlar- deitirenlere de lnet etsin. (Byk Tefsr Tarihi, 2/46, .N. Bilmen, Ankara, 1960) Yine ayn kaynaktan ksa bir ilm tespt alarak bahsimizi kapatalm. Hz. Peygamberin Hz. Aliye dn vey ilm bz srlar huss olarak emnet ettii hakkndaki iddilar doru deildir. Kez Hz. Aliye isnat edilen bir iirler Divn dah vardr ki bu da tamam vey byk bir ksm itibriyle medsstur -hile ve desse yoluyla- ona isnat ve izfe edilmi bir eydir, kesinlikle asl yoktur. (bkz. a.g.e. ayn yer) Byleyken, tasavvufla ilgili kitaplarda Hz. Peygamberin Hz. Aliye emnet ettii bz zel srlar onbin esrr- olduu, bu sebeple Hz. Alinin bir trl kabna samayp iztirab ektii, feryatlar ederek krlara, sahrlara kp dolat, derken bir kuyuya rastlad ve o srlar o kuyuya haykrmak sretiyle rahatlayp huzura erdii de -huzr iinde(!)- yazlp izilmektedir. (riflerin Menkbeleri, 2/66, stanbul, 1973, Yirminci Asrn Inda Mslmanlk, s.358, 438, K.Rif, stanbul, 1951) Allh, cmlemize hidyet ve basretler ihsn buyursun! mn!..

KNC BLM
NAMAZIN BYK NEM VE FAZLET unu kesin olarak bilelim ve hemen bildirelim ki, slma gre tevhd inancndan sonra en byk ibdet, en byk ferza namazdr. Btn peygamberlerde, btn mmetlerde namaz diye bir ibdet hep bulunagelmitir. (Usl's-Serahs, 2/290,Dru'l Mrife, Beyrut, 1393) Namaz, gerekten ok byk bir ferzadr. Namaz Allahn kesin bir emri, byk bir ltfu ve ihsandr. Onun bizim zerimizdeki emneti ve Allahlk hakkdr. Namaz, slmn temeli, rhu ve her eyi demek olan tevhdin bir tecellsidir. Allah'n mutlak birliine gerekten inanm olmann bir ifdesi, eylemi ve uygulamasdr. Namaz, kulun Allah'a yakn olma abas ve residir. Namaz, saysz nmetler iinde yzen kulun, Rabbna olan minneti, kr ve hamdidir. Namazn temelinin Hamd Sresi olmas dah bunun bir gstergesi deil midir? Namaz m'minin mrc, vuslat, Rabb ile kendisi arasnda bir srdr. Namaz, dnin direi, ibdetin yrei, yrein nru, rhun srru ve sknudur. Namaz, huzr ve sadetin biricik medr ve mihveridir. Namaz, m'minin imnndan, rhunun t derinliklerinden koparp getirerek Yce Yaradan'na sunduu sevgisi ve saygsdr, Allah'a ynelmesi, tapnmas ve snmasdr. Namaz, kulun gyet zel ve mahrem bir ekilde lh huzra durup kulluunu Ona arzetmesi ve dim bu inan ve istikmet zerinde bulundurulmasn Allah'tan istemesi ve bu hususta Allahla cidd bir ekilde szleme yapmasdr. Namaz, mslmann bir n iin olsun mslmanca Allah'n annacna durmas, btn varl, inanc ve ihls le kendisini Allah'a vermesi, Allahn kendisine dim kendisinden daha yakn olduu hakkatinin iyice farkna varmasdr. Namaz, kiinin mslman kimlii ile kulluk tavrn taknp, Allah'a Allah'n emri zere ibdette bulunmas, Allaha olan tat ve teslmiyetini tevhd lleri iinde sergilemesidir. Kendisini, din ve diynetini yenilemesidir. Namaz, asrlardan beri mslman atalarmzn dedikleri gibi yolda koymazdr, olmazsa olmazdr. Namaz, her nev ibdeti kendisinde toplayan ve hibir ibdetle kbili kys olmayacak derecede byk olan bir farza ve fazlettir, gerei ve gzellii dost ve dman hayran brakacak kadar ikre bulunan slm bir messesedir.

Namaz, insn olgunlua ve mutlulua giden yolun ve azdr. Adm adm mutlulua doru gidenlerin dizlerinin dermn ve yceler ycesi Rabbin byk bir fermndr. Allah Raslnn ve mmetinin gzlerinin ve gnllerinin nrudur. Yoksa, insanlarn srtna rastgele yklenmi bir yk, fuzl bir emir deildir. te, Namaz byle bilip byle inananlar, yola bylece koyulmular, yollarn armadan, saa sola sapmadan hedefe varmlar ve o ebed sadet ve honutlua ermilerdir. Fakat yola namazsz niyazsz kanlar vey yolda giderken namazn niyzn deitirip bozanlar ise, hep yollarda kalmlar, yollarn arp bir takm kaz ve bellara uramlardr. ehdetleri dinin temeli olarak okunan u ezanlar dah, bu slm gerein canl hidleri ve ilnlar deil midir? Namazlarn her rekatinde okunan Ftihalar, Ftihann o mr ve tevhd yetindeki Allahm! Biz, ancak sana tapar, ancak sana snrz yakar ve haykrlar dah bunun ifdesi deil midir? Bu vesleyle gerek namaz, gerekse dindeki her ey bakmndan byk nemi tartlmaz olan o muazzam ve mubrek srenin burackta -bu inan ve dncelerle- bir daha okunmasn teklf ediyor ve hemen melen: Rahmn ve Rahm olan Allahn ad ile! Olanca hamd, lemlerin Rabb Allahadr. Allah, Rahmn ve Rahmdir, din gnnn mlikidir. Rabbimiz! Biz ancak sana ibdet eder, ancak senden yardm dileriz! Bizi, doru yola ilet / doru yolun t kendisi olan slm zerinde sbit ve dim eyle! Kendilerine nmetler verip de bahtiyar kldn kullarnn yoluna! Yoksa o gadaba uramlarn yoluna deil, sonradan yollarn armlarn yoluna da deil diyoruz, ve akabinde de mnler ediyoruz.

DNN DRE NAMAZ SE, NAMAZIN DRE DE FTHADIR Namaz, sdece beden bir ibdet olmad gibi yle batan savma ve det yerini bulsun kabilinden yaplacak bir amel de deildir. Namaz, m'minin mrc ve mnct olmas bakmndan hem kalp, hem kalpla, hem mn, hem madde ile yaplmas gereken bir ibdettir. Zr namaz, hem cismn hem de rhn bir mratr. O halde namaz, hem bedenin, hem de rhun kym, rku ve secdesi olarak ed edilmelidir. Yoksa kalp burada, kalp baka yerde namaz klnmaz. Yz kbleye dnmken z Allah'a vermemek olmaz. nk namaz klmak demek, dilin zikri, akln fikri, kalbin tevecch, rhun mnct, srrn safs, snmas demektir. Yoksa srf zhir hareketlerle, dilin sylemesi, bedenin eilip kalkmas ile mr yaplabilir mi? Kald ki mslman, namazdan baka bir ibdetle mr yapma ansna da ship deildir. Allahtan baka hibir ilh olmadna gerekten imn ve ehdet getirmi bulunan bir mslman, namaz dediimiz bu zel mrcn da ancak ve ancak Kurnn glgesinde ve gdmnde, Kurnn bir zeti olan Ftihann feyzinde ve rehberliinde ed etmek durumundadr. Kez bir mslman, ibdet olarak yapt ve yapaca her bir ameli, yine Ftihann rehberliinde yapmak zorundadr. nk mslmann namaznn her rekatinde okuduu Ftiha Sresi ve zellikle de Ftihann Rabbimiz! Biz ancak sana ibdet eder ve yalnz sana snrz yeti, gyet ak ve net bir ekilde bunu zorunlu klmaktadr. te, bu zorunluluk icbdr ki mslman, ibdet kast ile yapt btn ilerinde Ftihann bu tevhd yetinin erevesi dhilinde bulunur. Aksi halde ibdet diye yapt kabhat, sevap diye iledii gnh, kibeti de h u vh olur.

Kurna ve onun zeti bulunan Ftihaya gre, slmn en byk zarreti, btn ibdet ve istinelerin, btn tapnma ve snmalarn, dilek ve dularn sdece ve sdece Allah'a tahss zarretidir. te el-Ess, el-Kfiye ve mml-Kitp gibi adlar bulunan ve namazn da temeli olmas bakmndan salt-namaz diye isim alan Ftiha Sresi, btn inananlarna ve okuyanlarna bunu anlatr, bunu yaatr. Ancak Ftiha ile vcd ve keml bulan namaz da, klanlarna hep bunu anlatr, bunu yaatr. Yni, Kurn nasl btn semv kitaplarn zeti ve Ftiha da Kurnn bir zeti ise, ite bu yet de Ftiha'nn bir zetidir. Bu yet hep arzlanan ve namazlarn her rekatinde tekrarlanmak sretiyle srarla Allahtan istenen o srt- mstekmin de ssl-Essdr, slma it btn asllarn asl, temellerin temeli, zlerin z ve zetidir. Yni btn semv kitaplarn, btn lh hakkatlerin kalbinin att yerdir. Zr bu yet, btn bir beeriyete kar esiz bir aklk ve netlikle btn tapnma ve snmalarn, tapnma ve snma mhiyetindeki btn ilerin, ancak ve ancak lemlerin Rabb, Rahmn ve Rahm olan ve din gnnn yegne shibi ve mliki bulunan Allaha mahsustur diye haykrmaktadr. Aslnda, btn itibriyle Kurn da budur. Zr Kurn, batan sona btn yetleri tevhdden, tevhdin hukkundan, tafslinden ibret olan bir kitaptr. slm limleri bunu eitli veslelerle ok gzel aklamlardr. Mesel Seyyid Muhammed Hakk hazretlerinin, Mevhib-i Ledniyeden naklen verdii u aklama, bunun en gzel rneklerinden biridir. Fe en kllh tashht tevhd ve tecrdh ve tekmlh: mdi btn hakk ilimlerin ve yakn mrifetlerin hulsas Allahn bilinmesi ve Allah doru seyirdir, yni kulluktur. Bu ise ancak tevhidle olmaktadr. te Yce Allahn yette habbine hitapla Ey Muhammed! Sen, kesinlikle bil ve dim ship kp iln et ki, Allahtan baka hibir ilh yoktur (Muhammed, 19) buyurmas da bunu beyn etmektedir. O halde iin asl ve tamm tevhdin tashhi, tevhdin tecrdi ve tevhdin tekmlinden ibrettir. (bkz. Mefzeul Halik ve Menbeul hakik, s. 110, Vdin-Nil Matbaas, 1293) Bu konuda, byk slm limlerinden mam Aliyyl-krnin u aklamas da, gerekten ok doyurucu ve uyarc olmutur! yle ki el-Kurn kllh fit-tevhdi ve hukki ehlih ve senihim ve f eni zemmii-irki ve ukki ehlih ve cezihim: Gerekten de Kurnn tamm, tevhd ve tevhd ehlinin hukku ve sens ile, irkin zemmi ve irk ehlinin ukku -azb ve cezshakkndadr. Evet, Ftihann ve Ftihadaki bu mr ve tevhd yetinin bu azamet ve nemi sebebiyledir ki, ikinci slm neslinin en byklerinden olan Hasan el-Basr gibi bir zt, t o dnemde -herkesin zihninde ve bilgisinde bulunan bir gerein ilm sadedinde olmasa bilebelki de gelecek nesillere iln kablinden olmak zere yle diyordu: Allah yce katndan yzdrt kitap indirdi, bunlarn hepsinin mnsn drt byk kitapta toplad, bu drt byk kitbn mn ve hakkatlerini de Kurn-i Kermde toplad. (Kitbl tkn F Ulmil Kur- n, 2/126, . Syt, Msr, 1318, Matbaa-i Ezheriye). Seleften niceleri de yzdrt kitbn mns Kurnda, Kurnn mns da Ftihada toplanmtr diyordu. Yine o ilk ve rnek nesilden bzlar da demitir ki El-Ftihat srrul Kurn ve srrul Ftihati hzihil yeh: iyyke nabd ve iyyke nesten: yi bilinsin ki, Kurnn srr Ftiha, Ftihann srr da ite bu yyke nabd ve iyyke nesten yetidir. (bkz. Tefsrul Kurnil Azm, 1/25, mam Hfz bni Kesr, Drul Mrife, Beyrut, 1388)

O halde cidd bir mslman dninin bu zarretlerini mutlak bilecek, bunlar bilip yaamaya ynelik cidd gayretler iinde olacak ve mutlak bunlara ncelik tanyacaktr. T ki, namaz dah onu tansn, kld namaz da onu klsn. Kld namazlar syesinde, btn bunlar renip yaasn vey yaaya yaaya bu Kurn gereklerini rensin. Zr mslman bunlar y nce renip sonra yaayacak y da yaaya yaaya renecek ve sonunda gerek mnda mmin olup, kemle ve cemle erecektir. te, Ftihal namaz vey namaz iinde Ftiha da bunun en gzel mektebidir. Bu itibarla dedik ki dnin direi namazsa namazn direi de Ftihadr. Demek ki namaz emreder ve nehyeder,eitir ve retir, arndrr ve erdirir. Namazn etemm- zikir: en byk zikrullh olmasnn anlam da budur. Yoksa bunun anlam zikir, namazdan byktr demek deildir, ve zten Kurn n dedii de bu deildir. Ancak byle zikrullh olan bir namazdr ki gzn gnln nru ve srru olur, kalbi mutmain doygun ve aydn klar. Nitekim lemlere rahmet Sevgili Peygamberimiz sallallh aleyhi ve sellem, ilgili bir hadslerinde ve clet kurrat ayn fis-salh: ve benim gzm nru da ancak namazda verildi buyurmulardr. (bkz. el- Cmiu's-Sar, 1/126, . Syt, Msr, 1321) Bzlarnn syledii zikir namazdan daha byktr sz ise, dorudan Kurnn ifdesi olmayp, ilgili yetin byle yorumlanmak istenmesinden kaynaklanan galat bir szdr. lgili yetin syledii ise Elbette Allahn zikri daha byktr (Ankebt, 45) szdr. Yni yette zikir namazdan daha byktr diye bir ifde yoktur. Namazn alndaki Allah Ekber tekbri, nasl phesiz ki Allah daha byktr diye bize Allahn bykln bildiriyorsa, ilgili yetteki Allahn zikri ise, elbette daha byktr beyn da bize zikrin bykln yni namazdaki zikir unsurunun dier unsurlarndan daha byk olduunu bildirmektedir. Zr buradaki zikirden maksat, namazdan baka bir ey deildir. Namazn al tekbirinde olduu gibi, namazla ilgili bu yette dah, verilmek istenen bir ders vardr o da udur: Namazn, ktlk ve irkinliklerden koruma, iyilik ve gzellikleri kazandrma, gnahlardan arndrp kemle ve cemle erdirme gibi bz hasletleri, zellik ve gzellikleri bulunmaktadr. Fakat namazn ayn zamanda Allahn zikri olmas gibi bir zellii daha vardr, ve phesiz namazn bu zellii, dier zelliklerinden daha byktr. te, yet bunu beyn ediyor. Yoksa ne bu yette, ne de herhangi bir yette -vey sahh hadiste- zikir, namazdan daha byktr diye bir ifde bulunmaktadr. Kurnn bu beyn -tefsirlerde belirtildii gibi- essn zam minel evvel: bu ikinci haslet, birincisinden daha byktr kablinden bir beyndr. (Bu salkl bilgiye ulamak zere ltfen baknz: Tefsrul Kurnil Azm, 3/414 - 415, Hfz, mam bni Kesr) yet namazdan daha byk bir zikir, du ve ibdet olsayd, phesiz Yce Allah inanan kullarna onunla mra yapmalarn emrederdi, dnin en byk zarreti de o olurdu. Bu, gyet ak ve kesindir. Fakat Allahn bz kullar slma inanm olsalar bile Allahn emrine kaytsz artsz teslm olamadklar, gerek mnda mslman olup mrifetllhn tadna varamadklar iin slm zarret ve ferzalarn huddu dnda bir takm tesell kaynaklar aramaktadrlar. phesiz bu, insann bir zaafdr. nk insan, tam bir mn ve timatla Allaha gvenip dayanaca ve snaca yerde, kendisine ve kendisi gibi olanlara gvenip dayanmaktadr. nsann, ounlukla kendisi gibi olanlarn cd ve ihdsn terche meyilli olmasnn srr da burada yatmaktadr. Evet insan byle eylere fazlaca rabette bulunur ve o istikmette nice zahmetlere katlanr. Hatt o uurda kendinden ve her eyinden bile geer. Yine kendi cinsinden olan ve fakat Allahn elileri olmalar hasebiyle Allahn vahyine mazhar bulunan peygamberlerin getirdiklerine ise yeterince ilgi duymaz, yeterince uymaz. Elbette, yeterince

uyanlar da olmakta, hatt onlar arasndan Peygamber vrisleri bile yetimektedir. te onlardan biri de, mam- Tahv hazretleridir. Onun slm nanlar konusunda telf ettii el-Akde adndaki eserinde -ki onun bu eseri, btn mezhepler ve mesleklerin byklerince makbl ve merb tutulan bir kaynaktr- insann bu zaafna, bu ftr hline iretle der ki: slm olmak ve slmda kalmak ancak ve ancak Allahn Kitbna ve Raslne, Raslnn getirdiklerine tam bir itimat ve teslimiyet ile mmkndr. Her kim, bu teslimiyete kanat etmeyerek kendiliinden ilim, mrifet ve hidyet arayp kefetmeye kalkacak olursa, ite onun bu merm ve mcers, kendisi ile hlis tevhd, sahh imn ve mrifet arasnda bir perde olur. Artk o, kfrle imn arasnda gider gelir. Kh tasdk eder, kh tekzb. Bzen inanp ikrr eyler, bzen da inkr eder. Ne doru drst bir mmin olabilir, ne de mnkir. phe ve vesveseler iinde bocalar durur. Gerek mminlere yni Allaha, Kitbna ve Raslne imn ve itimd tam olanlara gelince, ite bunlarn tamam, evet tamam, istisnsz hepsi, Allahn evliysdr. Bu Allah dostlarnn Allaha olan yaknlk ve dostluklar en ileri olanlar ise, phesiz Kurna uymakta en ileri olanlardr. (bkz. erhul Akdetit-Tahviye, s. 157 ve 344, el-Mektebetl slm, Beyrut , 1392) uras da bir gerektir ki, hi bir kul, namaz dediimiz bu byk ibdeti hakkyla f edemedii gibi, edemez de. Hi bir el, hibir kalem onun btn gzellik ve zelliklerini yazya dkp de bir kitaba sdramaz. u kadar var ki Yce Allah onu Kitbnda nasl emretmi, Kitbnn zeti olan Ftihada nasl temellendirmi ise, Allah Rasl dah onu nasl retip rneklendirmise aynen yle ed edilir, ed edilmeye allr. nk Allahn emirlerini bize duyuran ve Snneti ile btn bunlar iyice belli eden (Nahl, 44) odur. Nitekim kendileri de bir teblilerinde beni nasl namaz klyor gryorsanz, siz de namaznz yle klnz buyurmulardr. O'nun bu buyruu ise vcb ifde eder. Zr Onun ibdetlerle ilgili emir ve fiillerinde aslolan, vcb ifde etmesi, balayc olmasdr. (Sahh-i Buhr ve Hiyet's-Sind, 1/88, mam Ebl Hasen es-Sind elHanef, Msr Meymeniye Matbaas, 1331) Namaz ylesine byk, ylesine ulu ve mubrek bir ibdettir ki akl banda imn kalbinde bir mslman, haytta en ok nem verdii, ok dikkat edip zene bezene yapt herhangi bir dny iinden daha az bir itin ile onu klm olamaz. Yni bir mslman, namaz gibi ok byk bir ferzay, herhangi bir dny iinden daha aada tutmu, ona bundan ondan daha az deer vermi olamaz. Namaz gerekten lh Huzra varmak, Allahn annacnda durmaksa ki yledir, namazn da annacnda durmak, ona gereken nemi vermek, onu hakkyla tanmak ve tantmak, sevmek ve sevdirmek zere cidd bir aba iinde olmak icb etmez mi? Aksi halde, onun hakkn nasl vereceiz? inde bulunduumuz vaktin namazn, bir nceki vaktin namazndan daha gzel bir ekilde edya nasl muvaffak olacaz? Yoksa iki gn msv olan aldanmtr dstru, bu konuda geerli deil midir? phesiz dnimizdeki ibdetler de, yalnz namaz, oru, hac vey zekt gibi zel ibdetlerden ibret deildir. nsanln huzruna shh bir mn ve slih bir amel gibi iki byk sadet dsturu ile kan bir dinde (Kehf, 110) slih ameller, byle birka ibdetle snrlandrlm olamazd, ve snrlandrlm da deildir. Fakat, namaz dediimiz bu ferza, ylesine ulu, ylesine cm -toplayc- ve kuatc bir ibdettir ki herhangi bir slih amel, onun bu kuatclnn dnda kalm da deildir. Yeter ki bu namaz, namaz olarak bilinmi, namaz olarak klnm olsun. Bu takdirde namaz, hem bir zikir ve du, tapnma ve snma, yalvarma ve yakarma, tesbh ve tekbr, kr ve hamd, tevbe ve inbe, tevekkl ve tevecch, tat ve

teslmiyet, sabr ve cihd olmakta hem de bir nev ve bir dereceye kadar oru, itikf, infk, zekt, hac ve umre de olmaktadr. Fakat namaz, namaz olarak bilinmez, namaz olarak klnmazsa, ne onun bu kuatc zellii kalr, ne de btn ktlklerden nehyedici nitelii kalr. Nerede kald ki en byk zikir olma vasf bulunsun. Byle hasletlerini, zellik ve gzelliklerini yitirmi, mn ve muhtevdan yoksun, takld ve ekilden ibret bir namazla da kul, bir arpa boyu bile yol alamaz. Keml ve cemle ermeye yol bulamaz.

NAMAZIN FTHANIN REHBERLNDE DOSDORU KILINMASI VE KORUNMASI Namaz, bilindii gibi slmn be temel essndan biridir. Belli vakitleri, belli rkn ve artlar bulunan, btn hukku ve huddu tyin ve takdr edilmi olan bir ferza ve zarrettir, hem de mutlak ve kmil mandaki farzlardan biri olup mukayyet, zann ve itihd mandaki farzlardan deildir. (Mfredt, s. 287 - mam Rb, Meymeniye Mat. 1324, Haleb erhi Hlyetn-Nc, s. 12, mire Mat. 1250) Namaz dindeki her ferza, her zarret gibi bir messesedir. Nitekim bir yet-i cellesinde Yce Allah Muhakkak ki ben, evet yalnzca ben Allahm. Benden baka bir ilh yoktur. Bana kullukta bulun ve beni anmak iin namaz ikme eyle, dosdoru kl (Th, 14) buyurmutur. Bir dier yetinde de phesiz ki bu namaz, mminlere belli vakitlerde ed edilmek zere farz klnmtr (Nis, 103) buyurmutur. te hibir kalemin btn zellik ve gzelliklerini anlatamayaca kadar byk ve kapsaml olan namaz, bu namazdr. Yni farz olarak bilinmesi, farz olarak klnmas ve farz olarak korunmas emredilen namazdr. Zten bir eyin farz klnm olmasnn anlam da bu deil midir? Bu itibarla deil midir ki namaz bir messese olarak ele alnm, kendi konumu ve snrlar iinde titizlikle korunmu ve t kymete kadar da korunsun diye uygulamada onca tedbirler alnmtr. Zten btnyle din, dnin btn farzlar, zarretleri Yce Allahn mutlak korunmasn istedii bir emnet deil midir? Emnet, Yce Allahn kullarna emrettii, kendisinden onlar sorumlu tuttuu ve aynen koruyacaklarna dir kendilerinden ahd ald eydir. mam Ebul Hasen El-Vhid dedi ki Yce Allahn Kitbnda, Ahzb, 72-73te yerlere ve gklere arz ettiini fakat onlarn yklenmekten ekinip te insann yklendiini haber verdii emnetten maksat, bni Abbsn da dedii gibi, Allahn kullarna farz kld ferizdir. Nitekim mam Hasan da Allahn sorumluluunu insann omuzlarna ykledii emnet dindir ve dnin tamm emnetten ibrettir demitir. Ebl liye de Emnet, Allahn emirleri ve nehiyleridir demitir. Tefsr limlerinin byk ounluunun sz de budur. Hatt hepsinin syledikleri bu noktada birlemektedir. (Buhr erhi rds Sr Kenrnda: Mslm erh Nevev, 2/3, Msr, Emriyye Matbaas, 1323, 7. Bask)

FARZ VEYA FERAZ NE DEMEKTR? Farz, Allhn kat, kesin emridir. Farz, Allahn bizim zerimizdeki Allahlk hakkdr. Farz, bizim Allaha kar boyun borcumuzdur. Farz, dnde ess, zarret, almet ve emnet olandr. Farz,

btn hukk ve huddu, btn ekil ve muhtevs tyn edilmi, btn almet ve zellikleri iyice belirlenip belli edilmi, ite bu budur, bu kadardr diye kestirilip atlm ve bylece yazlm olan eydir. Terim olarak da farz hi bir phe gtrmeyen kesin bir delil ile dinde sbit olup inkr edeni dinin dna atan, gereini yapan sevap ve mkfata kavuturan, yapmayan ise gnh ve azba uratan eydir. Bir mnya gre de farz, -farz denilince hemen hatra gelmesi ve en byk farz olmas bakmndan- mrifetullhtr; Allahn gzelce tannmas sevilip saylmasdr. phesiz btn farzlarn ilki ve en by de budur yni, mrifetullahtr. Allah hak ve doru bir tanyla tanmak, tanyarak inanmak, inanarak kullukta bulunmaktr. te, namaz dah bu sebep ve hikmete binendir ki, btn ibdetlerin ilki ve en by olmutur. phesiz, Allah hak mrifetle tanmak, yle kolay ve basit bir ey de deildir. Kez bunun en gzel ve en byk mektebi,eitim ve retimi olan namazn dah, emredildii gibi ikme edilip korunmas da kolay bir ey deildir. Kolay olsayd, herhalde her zaman ve zeminde ve herkes tarafndan korunmu olurdu. Halbki slmn daha o ilk dnemlerinde Hz. Enesler Vallah ite bu namaz dah, bsbtn zy edildi diye haykryor ve hngr hngr alyordu. Burada, dikkatimiz dalmadan olay ksaca arz edelim. Olay udur: Buhrnin Sahhinde Gayln bin Cerrden nakline gre bir gn Hz. Enes, yksek sesle yle demitir Bugn ben, Peygamber sallallh aleyhi ve sellemin salnda grp yaadm islmiyetten hi bir eyin kalmadn grmekteyim. Ona dediler ki Peki, namaz hakknda ne dersin? O da cevbnda dedi ki Siz namazla ilgili bunca eyi zy etmiken, bir de bunu mu soruyorsunuz bana? Yine Buhrnin Sahhinde, Osman bin Eb Revvdn yle dedii rivyet edilir mm- Zhr bu olay anlatrken, bizzt onu dinleyenler arasnda ben de vardm. O yle demiti Ben, amda Enesi ziyrete gittiimde onu alar vaziyette grdm, sebebini sordum. O, dedi ki: Bugn ben Raslllhn salnda idrk ettiim slmiyet adna u namaz mstesn hi bir ey gremiyorum. Evet, namaz mstesn dedim amm, gerekten namaz dah zy edilmitir. (Sahh-i Buhr, 1/65, Meymeniye Matbaas, 1331, kez Sahh-i Buhr ar Yaynlar, stanbul, 1/134) Kaynaklar, Hz. Enesin niin byle dediinin ve aladnn zel sebebini de vermektedir. Mesel bni Sadn Tabaktnda yle denilir, Sbit dedi ki: Biz Enesin yanndaydk ve namazn klnmasn bekliyorduk. Uzun mddet gemesine ramen blge vlisi Haccc, bir trl namaz kldrmak iin kmad. Can iyice sklan Enes, gidip Haccca sylenmek istedi ve bu maksatla ayaa kalkt. Oradaki arkadalar ise, Hacccn kendisine bir ktlk yapmasndan korkarak Enesi bundan vazgeirmek istediler. Fakat o dinlemedi ve gerekleri sylemek zere kalkp yola koyuldu. te tam bu srada hepimizin duyaca bir ekilde dedi ki Vallhi bugn ben Raslllhn salnda yaayp hallendiimiz slm adna hibir eyin kalmad gryorum. Ancak Allahtan baka ilh olmadna dir getirdiiniz ehdet mstesn. Oradakilerden biri Peki namaz iin ne diyeceksin? dedi. Enes de, Namaz t akam namaznn vaktine kadar geciktiriyorsunuz! Raslllh sallallah aleyhi ve sellemin namaz bu mudur? diyerek kt. (Buhr Hiyesi Ruhut Tevh, s. 87) Enes radiyallh anh, bilindii gibi, Raslllh Efendimizin gzde arkadalarndan biriydi, Raslllhn zel hizmetinde bulunur, Onun ayakkablarn ve su kabn tard. Raslllhn

veftndan sonra her gn Onu rysnda grr ve yrn hirette, Raslllha kavumay ve Ey Allahn Rasl! te hizmetiniz neys (Enescik) demeyi mt ediyorum derdi. Fakat o da, Emev zulmnden ok ekti. Zlim Haccc, kendisine alenen hakretler ediyor, ona Ey habs! Ey fitne ba! diye hitp ediyordu(!) Hatt Haccc onun boynuna demirden bir lle geirtmi ve bu lleye Hz unukul Haccc: te bu boyun, Hacccn boynudur diye yazdrmt. Yni, hazret-i Enes gibi bir sahb bile, Emevlerin elinde bir esr gibiydi. Her eye ramen o, hakk hak olarak btl da btl olarak haykrmaya devm ediyordu. Fakat Hacccn hakret ve ezlar o kadar ard ki, bir defsnda onu Abdlmelike ikyet etmek zorunda kalmt. Diyordu ki o bu ikyetinde Eer Yahd vey Hristiyanlarn yannda kendi peygamberlerine hizmet eden biri bulunsayd onlar ona nasl hrmet edeceklerini bilemezlerdi Eb Hreyre onun hakkndaki takdirkr szlerinin birinde Ben, Enesten baka, kld namaz Raslllhn namazna bu kadar benzeyen birini grmedim demitir. Muhammed bin Srn de nsanlarn hazarda ve seferde en gzel namaz klan Enestir derdi. Fakat Hz. Enes, Emevlerin ktlkleri sebebiyle cmi ve mescidlerde huzr iinde namaz klamaz olmutu. O ve onun gibi bz sekin sahblerin vakit namazlarn gizlice kendi balarna kldklar, bzen imama uyarak kldklar namazlar ise nfile saydklar hakknda da birtakm bilgiler vardr. (bkz. Kurndaki slm, s. S88, Prof. Dr. Y. N. ztrk, stanbul, 1997) Hz. Enes, hastal arlatnda, etrfndakilere hitben bana, l ilha illallh Kelime-i Tevhidini telkn ediniz ricsnda bulundu ve son nefesini verinceye kadar da hep, Kelime-i Tevhdi sylemek ile megl oldu. Yannda, Raslllahn hediye ettii ve htra olarak saklad kk bir ass vard. Onun da kendisi ile birlikte defnedilmesini istedi ve yle yapld. (bkz. elBidye ven-Nihye Fit-Trih, c. 9, s.88 92, bni Kesr; Feyzul Kadr, 4/100, Tabaktl Mfessirn, 2/82, . Nash Bilmen, Dou Matbaas, Ankara, 1960) Hayret edilip ibret alnacak bir husustur ki, tpk Hz. Enes gibi, Raslllaha canla bala hizmet eden ve hizmet sresi de Enesinki gibi on sene olan bir ulu sahb de, Kays bin Sadtr. Onun da kaderinde Emev zulmlerine maruz kalmak vard. Bilindii gibi Emevlerin nderi Muviye bin Eb Sfyndr. Bir gn Kays, Emir Muviyenin huzruna kmak zorunda kalr, bir takm sknt ve hakretlerle karlar. Muviye, kendisine der ki Ey Kays! Sen dah, dierleri gibi beni kafeslemek istedin amm, olmad ite. Ben, senin buraya bu ekilde deil de, trnaklarmdan birinin yle cann actacak bir yerine batm olarak gelmeni isterdim Kays Ben de senin karna gelip dikilmeyi vallhi hi istemezdim diye cevap verir. Muviye sorar: Nedenmi o? Zten sen bir yahd haham deil miydin? Kaysn buna cevab Sen de chiliye putlarndan bir put deil miydin? Hem sen ey Muviye! Vaktiyle istemeyerek slma girmi birisiyken, imdi eline frsat geti diye, isteyerek slmdan km birisi deil misin? olur. (bkz. el- Bidye venNihye Fit Trh, 8/99) Bilindii gibi Muviye, sicilinde bunlardan daha byk crmlerin kayd bulunan birisi idi. O, yalnz Hz. Enes vey Hz. Kays gibi ulu sahblere deil, Hz. mer ve olu Abdullah gibi daha ulu sahblere bile dil uzatp tecvzlerde bulunmutur. te o, Raslllhn ashbna svmek haram olduu halde, ashba svme bidatini icd etmi ve svmeleri iin insanlara emir verip bask yapmtr. Nitekim bir gn Sad bin Eb Vakksa Ben sana emretmiken, seni Aliye svmekten alkoyan nedir? diye km, Sad da unlar sylemitir Benim Aliye svmemem

iin pek ok sebep vardr! Mesel bir gn ben Hz. Peygamberin ona Y Ali, senin benim yanmdaki durumun, Hrnun Msnn yanndaki durumu gibidir dediini iittim. Yine Hz. Peygamberin Hayber gn Ben bu sanca yarn yle bir adama vereceim ki o adam, Allah ve Rasln sever, Allah ve Rasl de onu sever buyurdu. te bu adam Alidir! Zr Hz. Peygamber ogn sanca Aliye verdi. Ben, byle bir adama nasl svebilirim? (bkz. Buhr erhi rdssr kenrnda Mslim erhi Nevev, 9/279, Msr,1305) Sahih-i Buhar Muhtasar Tecrid-i Sarhte de u tespit vardr. Buharnin bu hakikatle konumuzla- ilgili bir rivayeti daha vardr ki, slam tarihinin bir safhasn aydnlatan bu hadisi de veriyoruz: Sffn Sava srasnda Ali ile Muviyenin hkmet davs kark bir hl alm, mesele hakemlere braklm ve bunun iin bir toplant yaplaca iln edilmiti. Hz. merin olu Abdullah bu toplantya dvetli olsa da katlmak istemiyordu. Kardei Hafsa ile istire etti, istemeyerek de olsa onun devm eden srarlar karsnda toplantya katld. Muviyede ise, Abdullahn halfelie aday olmas korkusu vard. Zr o gn Abdullhn halfe seileceine kesin gzyle baklyordu. Fakat Muviye sanki seilmi bir halife edasyla hemen ayaa kalkp Abdullh ve babas Hz. meri kastederek dedi ki: Bu halfelik ii hakknda her kim bize bir ey sylemek isterse, ayaa kalkp yzn yle bize bir gstersin de grelim. Muhakkak olan bir ey varsa o da bu halfelik iine biz ondan da, onun babasndan da daha layz. Hz. Abdullah, diyeceklerini zihninde toparlayp demek zere ayaa kalkmak istediyse de, daha ok kan dklmesine, islm birliinin daha ok paralanmasna sebep olaca endiesiyle sylemekten vazgeti. Muviyenin Hz. mere ve olu Abdullha byle tecvzde bulunmasnn sebebi ise, Hfz Zehebnin de dedii gibi, o gn btn fikirlerin Abdullhn halfe seilecei zerinde toplanm olmasdr. Fakat Muviye, bilindii gibi eitli manevralarla bunu da nlemitir.(bkz. A.g.e., c. 10, s. 231-232, hadis no. 1589) Burada, konumuzla ilgisi bulunan bu ara bilgileri arz ettikten sonra, imdi gelelim konumuza. Unutmayalm ki btn bu artlarda dah bizden istenen, dnimizin temeli olan namaz, btn hukk ve huddu ile klmak, kldrmak ve korumaktr. nk bu namazn ikmesidir. Namaz ikme ise, lemlerin Rabbnn kesin emridir, dn bir ferza ve zarrettir. te, ilgili bir yet: Allah urunda hakkn vererek cihd edin. O, sizi seti, din konusunda zerinize hibir zorluk yklemedi. Atanz brhimin tevhd dinidir bu. Peygamberin size hit olmas, sizin de insanlara hit olmanz iin O, gerek daha nce, gerekse bunda size mslmanlar adn verdi. yleyse namaz ikme edin (dosdoru kln), zekt da deyin ve Allaha smsk sarln. O, sizin Mevlnzdr. O, ne gzel Mevl, ne gzel yardmcdr (Hac, 78). Ancak namaz dosdoru klp korumak, onu yalnz kendisinin zdd olan ve oluumuna engel tekl eden eylerden korumakla deil, ayn zamanda onu kendi cinsinden olan eylerden dah ayr tutup korumakla olur. Tpk Hz. Peygamberin ayr tutup koruduu ve korunmasn emredip rettii gibi. Tpk, namazn farz klnm slm bir messese oluunun da gerektirdii gibi. Nitekim ilgili kaynaklarmz da El-fardu M evcebehllh Tel smmiye bizlik lienne leh melime ve hudd: Farz, Allahn kesin emri olup, dinde mutlak gerekli kld eydir. Dinde byle olana farz denilmesinin sebebi ise, kendisine it ayrc ve koruyucu birtakm hukk ve huddunun olmas ve ite bu budur, bu kadardr dercesine kestirilip atlm bulunmasdr denildii gibi. (Es-Shh ve El-Ess gibi kaynaklardan naklen: mam Nevev nin Hadsl Erbeni zerine Teftznnin erhu Hadsil Erben adndaki eseri, s. 99, mire, 1316)

te, o koyu karanlklar iinde yzen chiliyeyi kertip insanlk lemine yepyeni bir mutluluk ufku aan slmn o gzelim Sadet Asrnda farzn, ferizin, dni zarret ve irlarn anlam bu idi, byle idi. Byle olduu iindir ki farz namazlar hep iln edilerek ve cemat olunarak ed olunmu ve bu gibi hususlar da farz namazlarn birer almeti ve zellii olmutur, her nev karklktan, ilve ve eksiklikten zde tutulup korunmutur. O derece ki, namaz cinsinden olan ve adna nfile, tatavvu, snnet namazlar denilen namazlardan bile ayr tutulup korunmutur. Aksine davranlar da dnen menh -yasak- olan eyler arasna alnmtr. Mesel Hz. Peygamber sallallh aleyhi ve sellem, Abdl Ehel Oullarna gittiinde, onlara mescitte namaz kldrdktan sonra, onlarn snnet namazlar mescitte kldklarn grm ve derhal mdhale edip yasaklamtr. Hzih saltl byt: Bu namazlar, mescid namaz deil, ev namazdr buyurmak sretiyle onlar uyarmtr. imdi bunu ve benzeri bz Asr- Sadet olaylarn, bata fkh kaynaklarmzdan Fethul Kadr olmak zere, ilgili ve salkl kaynaklardan zenle takip edelim. 1 Buhr ve Mslimin ittifakla rivyet ettiklerine gre, Abdullah bni Abbs yle demitir: Raslllhn salnda biz, farz namazdan klm olduunu, ancak yksek sesle alnan zikri yni tekbri duyarak bilirdik. te, bu hadsi verdikten sonra, mam bnl Hmam aynen diyor ki: Sahh hadis kaynaklarna dayanarak ispat ettiimiz ve ileride de tekrar isbt edeceimiz gibi, bilinen bir gerektir ki Peygamberimiz sallallh aleyhi ve sellem, bizim snnet dediimiz namazlar hep evinde klard. Hatt O, snnet namazlarn mescidde klnmasn aka inkr edip yasaklamtr. Nitekim, Eb Dvd, Tirmiz ve Nesa bunu aynen byle rivyet etmilerdir. Onlarn bu rivyeti ise aynen yledir: Bir defsnda Peygamber sallallh aleyhi ve sellem, Abdl Ehel Oullarna gitti ve oradaki mescidde, onlara akam namazn kldrd. Namazn selmndan sonra, onlarn akam namaznn snnetini mescidde kldklarn grd ve derhal mdhale edip buyurdu ki: Hzih saltl byt: Bu kldnz, mescid namaz deil ev namazdr. (bkz. erhu Fethl Kadr, 1/440, mam Kemleddn bnl Hmm, Drul Fikr yayn ve 2. Basks) 2 Yine Hz. Peygamber bir hadislerinde genel anlamda olmak zere buyurmulardr ki: Fealeykm bis-salti f bytikm feinne hayra saltil meri f beytih illessaltel mektbeh: Mslmanlar olarak size den, farz namazlar hri, namazlarnz evlerinizde klmanzdr. Kiinin farz namazlar hri, kld namazlarn en hayrls, evinde kld namazdr. (Bunu Buhr ve Mslim ittifakla rivyet etmitir. bkz. erhu Merikl Envr,1/301, Allme Abdllatf bn-i Melek Tirev, mire, 1287) rih Abdllatf Tirev burada ksa bir aklama yaparak der ki: Raslllhn bu emri btn nfile ve snnet namazlar kapsar. Ancak slmn ir lmetleridurumunda bulunan nfileler bunun dndadr. Onlar da, bayram, ksf, istisk namazlar gibi nfile namazlardr (a.e. a.y.). Feyzl Kadrde de, ayn meldeki bir hads verildikten sonra Bu hads de gsteriyor ki, farzn dndaki namazlar evde klmak, mescidde klmaktan daha fazletlidir, isterse o mescid Kbedeki Mescid-i Harm olsun denilmektedir. 3 mam- Nesanin tesbtine gre, Ashab- kirmdan Rfi bin Hudey el-Ansr yle anlatmtr: Bir gn Peygamber sallallh aleyhi ve sellem, akam namazn kldrdktan sonra birisinin nfile (snnet) namaza durduunu grd ve bunu yasaklamak zere buyurdu ki rke hteynir rekateyni f bytikm es-sbhat bdel marib: Mslmanlar! Akam namazndan sonraki bu

namaz -yni snneti- gidip evlerinizde klnz. (bkz. Feyzl Kadr, 1/378 - h. no. 945) mam Abdurraf el-Mnv, yukardaki hadsi -ve hdiseyi- bylece verdikten sonra fkh ayrntlar olarak da u bilgileri vermektedir. Fkh limleri, akamn farzndan sonra iki rekat namaz klmann, mendp oluunda ittifk etmilerdir. Bu iki rekat mekked snnetlerdendir. filer ve Hanefler, bunun evde klnmasnn mendp olduunda da ittifak etmilerdir. Hanefler, bunun mescidde klnmasnn mekrh olduunu da aka sylemilerdir. Nitekim Fethul Kadrde Mescidde klmak ile, iki rekat snnet klnm olursa da, snnet, snnet zere klnmad iin mekrh olmasn da ortadan kaldrmaz denilmitir. slm limlerinden bzlar Bu kimse bu snneti snnet zere klmamas sebebiyle s olur da demitir. Cneyd-i Badd gibi mmetin mehr evliysnn mensbu bulunduklar Sevriye mezhebinin shibi olan mam Sevrden nakledilen dah Bu kimsenin, gnahkr olacadr. Kald ki ilgili hadisteki yasak, akam namaznn snnetine mahss da deildir. Yni btn snnet namazlarn durumu dah ayndr. Sdece o olay akam namaznda vuk bulmutur, o kadar. Nitekim Nesanin En fazletli namaz kiinin farzlar hri, gidip evinde kld namazdr anlamndaki hadsi de bunu desteklemektedir. (bkz. Feyzul Kadr, 1/478) 4 Rmzel Ehdsin mellifi Ahmed Ziyeddn Gmhnev de, Levmiul Ukl adndaki eserinde ilgili bir hadsi zikrettikten sonra aynen kendi arapasyla yle der: vel ysall fil mescidi illel fard: Cmi ve mescidlerde, farz namazlardan baka namazlar klnmaz. (bkz. Levmiul Ukl, 5/608, mire, 1294) 5 Yine Sevgili Peygamberimiz sallallh aleyhi ve sellem, farz namazlarn farz olarak bilinip, farz olarak klnmas ve farz olarak korunmas konusunda buyurmulardr ki Fel taslh bisaltin hatt tetekelleme ev tahruc: Arada ayrc bir konuma yapmadan vey mescitten kp gitmeden sakn h bu farz namaza baka bir namaz ekleme. (bkz. Sahh-i Mslim, 1/600, Hads No. 883 / 73) 6 mam- Buhr, Raslllh Efendimizin Vahiyy ktibi Zeyd bin Sbitten naklediyor. O, yle demitir: Raslllh sallallh aleyhi ve sellem, iyice ibdete yneldii Ramazn-i erfte mescidde kendisine it olmak zere bir hcre edindi ve orada birka gece tek bana namaz kld. Ashabdan bzlar da gelip onunla birlikte namaz klmaya baladlar. Hz. Peygamber bundan haberdar olunca hcresinden kt ve Ey insanlar! Ben sizin ne yaptnzn farkna vardm. Ben size diyorum ki gidiniz, bu namazlarnz evlerinizde klnz. Zr kiinin kld namazlarn en fazletlisi, farz namazlar hri, evinde kld namazdr buyurdu. (Feyzul Kadr, 4/199, hadis no. 5013) 7 Bir mubrek Cum gn idi. lemlere rahmet olarak gnderilen Sevgili Peygamberimiz de btn rahmeti, hidyeti ve gzellii ile gelip Cum Namazn kldrmt. Efendimiz, farzn selmn verir vermez Hz. merin yanndaki adam hemen kalkp namaza durdu. Hz. mer de hzla doruldu ve adamn namazn durdurdu. Yni, adamn omuzundan tutup onu yere kertti, ve akabinde de yksek sesle dedi ki: yi biliniz ki, bizden nceki mmetlerin helk olmalar, sdece farz namazlar ile, farz olmayan namazlar arasnda bir fsla vermemeleri yzndendir. imdi sizler de ayn eyi yaparak onlar gibi helk m olacaksnz. Peygamber sallallh aleyhi vesellem bunun zerine buyurdular ki: Kad esbellh bike ybnel Hattb!: Ey Hattbn olu! Gerekten de doru syledin ve sana bu doruyu Allah syletti. (bkz. Snen-i

eb Dvd, 1/672, hads no. 1128, Fethul lh, 1/119, Huccetul-Lhii Blia, 2/439 -Seyyid Sbk Neri, tarihsiz) Buhr ve Mslimde, mminlerin anas Hz. ie, yle naklediyor: Ben Raslllhla berber leden evvel drt, sonra iki, akamdan sonra iki, yatsdan sonra iki, sabahtan nce iki rekat namaz kldm. Peygamber sallallh aleyhi ve sellem, benim evimde leden nce drt rekat klar, sonra mescide gidip insanlara farz kldrr, sonra tekrar gelip evimde iki rekat daha klard. (bkz. Namaz Bilinci, s. I19, Hasan Byr, stanbul, 1998) te, btn bu Asr- Sadet olaylarnn, Hz. Peygamberin btn bu uygulamalarnn, emir ve yasaklarnn zeti de udur: Hz. Peygamberin kld bu snnet namazlar evde klmak snnet, farz namazlar da cam ve mescidlerde cematle klmak farzdr. (Bir nceki eser, ayn yer) te, Sadet Asrnn mutlak mridi ve anl nebsinin, farz klnm, snrlar ve zellikleri iyice belirlenmi olan ve adna namaz denilen bu byk ferzann emredildii gibi klnp korunmas sadedinde de bylesine emirleri, bylesine uyar ve uygulamalar olmutu. Fakat ne hazindir ki zamanmz itibriyle baktmzda, bu sadetli uygulamann en kk izine bile rastlayamayz. Ashb- Gzn Efendilerimizin ise, bu emir ve nehiylere aynen uyduklarnda phe mi var? Nitekim eyh Abdlkdir Geyln hazretleri de bunu, Gunyett Tlibn adndaki eserinde, yle vermektedir: Sehl b. Sad es-Sid radiyallah anh anlatyor: Ben, Hz. Osmann hilfeti zamanna eritim. Onlar mesel akam namaznn farzndan selam verince, mescidde kimsenin bu iki rekat kldn grmedim. Onlar selmdan sonra mescidden kp giderler ve bu iki rekat evlerinde klarlar idi. (bkz. Gunyett Tlibn, s. 432, Terceme A. Faruk Meyan)

FARZLARIN DNDEK YERN VE DEERN BLELM Mmin, etin bir imtihan vermekte olduu u dny haytnda, iki eye dikkat etmelidir. Biri, Allahn kesin emirleri ve dn zarretler demek olan farzlar, dieri de Allahn kesin yasaklar demek olan haramlar. Farzlarn terk edilmesi, hukk ve huddunun zy edilmesi haram olduu gibi haramlardan saknlmas da farzdr, ve bzen haram terk etme farzn yerine getirmek, farz ed etme vazfesinden daha nemli olabilir. Mesel, aleyhine olacan bile bile doruyu syleyip yalan asl sylememek sretiyle hak ve hukkun yerini bulmasna hizmet etmek gibi. Fakat birbirinin zdd gibi duran ve birbirinden de asl ayrlmayan bu iki hasletin her ikisi de dinde ok nemlidir. Zr her ikisi de farzdr, mminin sammiyetinin, doruluk ve gerekliinin bir ifdesidir, kiinin, mmin ve mslman olmasnn nndandr. Hatt mn ve slmn t kendisidir. Mkl bin Yesr, Umeyr bin Katde, Amr bin Anbesenin rivyetine gre Hz. Peygamber bu husustaki bir aklamasnda mnn en fazletlisi, sabr ve semhattir buyurmutur ki Onun bu buyruu da bu slm hakkat ve hikmeti beyn etmektedir. (Feyzul Kadr, 2/29) te yine, o mubrek Sadet Asrna yakn gnlerden birindeyiz. Oturup mn, ihls, sadkat, istikmet, takv, sabr ve semhat gibi cidd ve mn meseleler zerinde sohbette bulunanlar da o sadetli ve hidyetli gnlerin mslmanlarnn ileri gelenleridir. Sohbet meclisinin

bandaki zt da Tbin denilen ikinci slm neslinin en by olarak kabl edilen Hasan elBasrdir. Sohbet devm ederken sz dnp dolar yukarda verilen hads-i erfe gelir, ve Hasan-i Basrye bir soru yneltilir: Y imam! Bu hadste, en fazletli mnn sabr ve semhat olduu bildiriliyor. Bundan maksat nedir diye sorulur. mam da der ki: Es-sabru an mahrimillh ves-semhat bi-ferizillh: Sabr, Allahn haram kldklarna kar gsterilen sabrdr, semhat ise Allahn farz kldklar hakkndaki semhattir, kulun bu farzlar seve seve kabllenmesi, ed edip korumasdr. Mslmanlar dnin en byk ferzas olan namaz cemat hlinde ed etmeye aran Muhammed ezann okunmas akabinde yaplan Radt billhi Rabben ve bil slmi dnen ve biMuhammedin Rasl dus dah Rabb olarak Allahtan, din olarak slmdan ve Peygamber olarak da Hz. Muhammedden rz olunduunu bildiren bir du olmas itibriyle, yine bu mnda bir semhattir. (a.g.e. a.y.) Nitekim Halfe Hz. mer dah, kendisini can kula ile dinleyenlere hitpla diyordu ki Mevt elfi bidin kimin billeyli ve simin binnehri ehven nin mevti limin vhidin ylem m ehallallh ve m harremeh ve inlem yezid alel feriz: Allahn emridir diyerek ed ettii farzlara ilveten hibir amel yapmam olsa bile, Allahn neleri hell ve neleri haram kldn bilen bir limin lm, btn gnlerini orula ve gecelerini de sabahlara kadar namaz klmakla geiren bin bidin lmnden u mmet-i Muhammed iin ok daha byk bir kayptr. (bkz. erhu Bidyetil Hidye, 9, 1291) Kez Hz. Ali de hutbelerinde, bzen, kiinin haytndaki btn amel ve ibdetlerinin namaza tbi olduunu bildirir, bzen de mnn, kfr ve irkten korunmak iin art klndn, namazn ise kibir ve gurur gibi kt duygulardan arnmak iin farz klndn syler ve dim esas olann da farzlar gzelce ed edip korumak olduunu bildirirdi. Sk sk derdi ki El-Ferize el feriz: Farzlara dikkat ediniz, farzlara farzlara! diyerek ird ve ihtarlarda bulunurdu. (bkz. Nehcl Bela, 2/79, 4/29, 191) Sadet asrna yakn zamanlarn sfileri bile, bu yce hakkat ve hikmete tercmn oluyor, yeri geldike bu mnda aklamalarda bulunuyorlard. Mesel mehur sf Eb Abdurrahmn esSlem, dedesi Eb Amr bin Nceydin yle dediini bildirir: Kll hlin l yekn an netceti ilmin feinne zararah al shibih ekseru min nefih. Men dayyaa f vaktin min evktih ferzaten ifteradahellh aleyhi harume lezzete tilkel ferdati velev bade hn. Ve sile anit tasavvufi fekle: Ve hves sabru tahtel emri ven-nehy: lmin netcesi olarak tecell etmemi olan tasavvuf bir hlin sfiye verecei zarar, ona verecei faydadan daha byk olur. Herhangi bir vakit iinde, Allahn farzlarndan bir farz zy eden kimse artk onun feyiz ve hazzndan mahrum kalr. Ona tasavvuf nedir? diye sordular. O da dedi ki: Tasavvuf kulun, Allahn kendisine olan emir ve nehiyleri altnda en gzel bir ekilde sabretmesidir. (bkz. Er-Risletl Kueyriye F lmi t-Tasavvuf, s. 37, Bulak, 1284)

Burada biz, namaz ferzasnn ne kadar byk bir ibdet, ne derece ulv ve lh bir ltuf, ne kadar gerekli, hikmetli, bereketli bir hak ve hidyet olduunu, slm hidyetinin n erefi, ir, byk bir zellik ve gzellii bulunduunu ve kul ile Allah arasnda bir mahremiyet, bir

vuslat olarak tecell ettiini, mutlak kendi hukk ve huddu iinde ed edilip korunmas gerektiini, kuvvetle ve altn izerek vurgulamak istedik. imdi bunu daha iyi anlatabilmi olmak iin, u Kuts Hads'i de arz etmek istiyoruz. te sahh senetleri ile t Raslllha kadar ulaan ve bata Mslim'in Sahh'i olmak zere Snenler'in drdnde dah yerini alan, Ahmed bin Hanbelin Msnedi ile birlikte Buhr nin Halkul mlinde de zikri geen bu Kuts Hads, yledir: Yce Allah buyurdu: Ben, salti (namazn kendisi ile vcud bulduu Ftihay) kulumla kendi aramda ikiye ayrdm. yle ki, kulum Ftihann Hamd lemlerin Rabbna'dr anlamna gelen yetini okuduu zaman, kuluma karlk olarak derim ki te, kulum bana hamdetti. Kulum yle Allah ki Rahmn ve Rahmdir dedii zaman Ben te kulum Beni ne gzel vd derim. Yine kulum yle Allah ki din gnnn Biricik Mliki'dir/Shibi'dir dedii zaman, Ben de Kulum Beni bykledi, Bana gvenip dayand derim, derken kulum yle bir makama ykselir ki orada dorudan doruya Bana hitap eder ve der ki: Rabbimiz! Biz, ancak Sana ibdet eder ve yalnz Senden yardm dileriz / yalnz Sana snrz. Ben de bunun zerine derim ki te bu kulumundur ve kulumla Benim aramdadr, kuluma istedii de verilecektir. Sonra kulum, dileini arz etmek zere dah der ki Rabbimiz! Bizi doru yola ilet. Kendilerine zel nmetler verip bahtiyr kldn kimselerin yoluna. Yoksa o gadaba uramlarn ve doru yoldan sapmlarn yoluna deil. te, bu da kuluma ittir, ve kulumun dilei, mutlak yerine getirilecektir. (Sahh-i Mslim, 1/296, hads no. 394) Grdk ki bu kuts hadste Ftiha Sresine salt yni namaz denilmitir. Bu da Ftiha Sresinin namaz iin ne kadar nemli olduunu gsterir. Nitekim ilgili bir hadiste de L salte limen lem yakra' bi-Ftihati'l kitp: Ftihasz klnan namaz, namaz deildir buyurulmutur. (Sahhi Mslim, 1/295, h. no. 394) Unutulmasn ki Ftihann, namazn mrc olarak tecellsine esas olan yeti yyke nabd ve iyyke nesten: Rabbimiz! Biz ancak Sana ibdet eder, ancak Sana snrz yetidir. Buna binendir ki biz, namaz dnin direi ise, namazn direi de Ftiha Sresidir demekte hi bir tereddt gstermedik. te, Allh Ekber diyerek namaza durup, Ftihann feyzinde ve gdmnde kendi mracn yapan m'min, tam bu makamda dorudan doruya Allaha byle hitap etmekte ve bylece sz verip Onunla bir akid yapm olmaktadr. Yce Allah da, onun hakknda te bu, kulumla Benim aramdadr ve kuluma istedii mutlak verilecektir buyurmaktadr. Demek ki bu makamda kulun Allah'tan bir dilei de sz konusudur. Bunun iindir ki kul hemen Rabbimiz! Bizi doru yola ilet diyerek Ftihann du yetlerini de sonuna kadar okumakta ve dileklerin en gzelini, O Yce dergha sunmaktadr. Sonunda da snnet vechile mn diyerek niyzn noktalamaktadr. mn cmlesi, kabl buyur, dileimiz yerine gelsin ey Rabbimiz anlamnda bir du cmlesi olup, yet deildir. Demek ki bizler byle gnde be def Ftihann feyzinde ve rehberliinde mrclar yapyor, slm ve Kurn mnda olmak zere Yce Yaratcya tapyoruz. Btn kalbimiz ve rhumuzla Ona snyor, Ona du ve niyazlarda bulunuyoruz. Zten her eidiyle btn ibdetler, ancak bu essa bal ve uygun olmak artyla bir anlam ifde eder. Tevhd temeline dayal / Ftihann bu tevhd ve mr yetinin srryla mayal olmayan amellerin bir mrc olarak tecell etmesi yle dursun, sradan sahh bir amel bile deildir onlar. Zr Kurna gre, kendisinde Allahtan

bakasna tapnma ve snma mhiyetinde bir iz, bir hisse ve leke bulunan herhangi bir amel, irkten baka bir ey olamaz. Byle irk olan, bid'at ve dallet kokan bir amelle de kul, asl m asl Allaha yol bulamaz. Elbette takv ve iyilik ehli de olamaz, tasavvuf ehli de olamaz. Dikkat ve insf edelim. te, yetkililerin aklamas: Bir kimse, kendisi gibi bir cize, kul ve mahluk olan her hangi bir varla gvenip snrsa, o kimse melundur. Bunu bu ekilde ifdelendirip bize nakleden de, selefin byklerinden Yahy bin Kesrdir. Yine bu konuda denilmitir ki: Kul, Allahtan bakasndan istemeyi terk etmedike, yalnz Allahtan isteme ess zerinde isrrla sebt ve devamllk gstermedike, Allahn kesin emri olan takvya da asl eremez. (bkz. Gunyett Tlibn, s. 529, Abdlkdir Geyln, Terceme, A. Faruk Meyan, stanbul, 1971) O halde, ben mslmanm diyen kii, yaptnn idrkinde olmal, zerindeki bilgisizlik ve ilgisizlik sarholuunu atp kendinde ve farknda olarak namazn niyzn ed etmelidir. oka Ftihalar okumal, Ftihann sonunda bizi, bilmeyerek yolunu armlardan da eyleme dediini de unutmamaldr. Dim cehletin errinden Allaha snp, gafletten kurtulmann yolunu bulmaldr. Ne yapp etmeli, sk sk Ftihalar okuyup namazlar kld, hep namaznda niyznda olduu, namazlarnn her rek'atinde Allahm! Biz, ancak Sana ibdet eder, ancak Senden yardm dileriz diyerek Allaha sz verdii halde, sonra bu sznden cayanlar gibi olmamaldr. Yoksa, Ftihaya zammedilen srelerden Mn Sresinde haklarnda Yazklar olsun o namaz klanlara ki, onlar namazlarndan yana gaflet iindedirler denilen kimseler arasnda yerini alr. u imkanlar leminin mmknleri arasnda, byle bir eyin olmas, ne kadar garb ve alacak bir eydir. Belki bu istikmette konumak ve sorular sormak da ok normal karlanmamaktadr. Zr bu, bzen insann canna mal olmakta, bzen de yllar yl zindanlarda rmesine sebep tekl etmektedir. Nitekim Osmanlnn eyhlislamlarndan bn-i Kemalin hocas Molla Ltfullah Tokadnin dah kibeti byle olmutur. bret alnsn diye -ksaca- arz edelim. O, medresesindeki derslerinde olduu gibi, cmideki vaazlarnda da hep gzyalar iinde ders verirmi. Bzen zenle ilmin nemi zerinde durur, ilmin derinlik ve eitlerinden sz edermi, bzen de ilm bir yanln dzeltilmesi zerinde ciddiyetle dururmu. Bu yzden olacak ki, hasmlar da eksik olmazm. te bir gn o, Ftih Cmiindeki bir vaznda namazdan / namazn dosdoru klnmasndan sz ederken demi ki: Muhterem cemaat! te Hz. Ali de, namaz byle namaz bilenlerden, onu dosdoru klanlardand. O, bu byk emnetin azameti karsnda titrer, sararr, sarslr ve kendinden geerdi. Nitekim bir defsnda o, sava srasnda vcduna saplanan bir demir parasnn kartlmas iin arkadalarndan yardm istemiti. Yardmclar, epey uratlarsa da, cann fazla actmayalm diye, o demiri karmay baaramadlar. Bunun zerine o, Durun! Namaza duraym da ben namazdayken karn dedi ve kendisini ylesine namaza verdi ki, o namazdayken demiri kardlar da, onun haberi bile olmad. te muhterem cemat! Aslnda namaz byle klnr. Namaz dediimiz bu mbarek ve ulu ibdetin hakk byle verilir. Bizim kldmz namazlara gelince, maalesef bizimki, eilip kalkmaktan ibret kalyor. Byle eilip kalkmaktan ibret kalan bir ameldense, cidd bir fayda ve netce beklenemez. te o, cematine byle bir vaazda bulunur ve konumuz olan namaz byle misallendirerek anlatmak ister. Fakat onu ekemeyenler Molla, namaz eilip kalkmaktan

ibrettir, diyerek namaza hakrette bulundu diyerek onu jurnallediler. Yalanc tanklar da bulup onu, Kad Efdalddn gibi kemalli ztlarn iddetli muhlefetine ramen bunun katli vciptir fetvs ile idm ettiler. Fakat onun dmndan hemen sonra, o fetvy(!) veren kad Hatipzde'nin derin bir nefes alarak te, yazdm kitab onun tenkdinden kurtardm dedii de iitildi. Bylece iin iyz de anlalr gibi olduysa da, i iten de gemi oldu. Halbuki Merhm o va'znda asl Ve emme's-salt dememi, Ve emm saltn demeye zen gstermiti. Yni namaz eilip kalkmaktan ibrettir diye bir ey sylememi bizim namazmza gelince diyerek kendisini kastetmi ve bu sretle dah gzel bir tevz rnei ve dersi vermiti. Onun, byle korkun bir taassup ve ihtiras yznden ehd edildii her tarafta duyulmu, zamnn ilim ve irfn shiplerinden eyh Muhyiddin Koav de olay duymu ve byk bir zntye kaplarak yerinden frlam ve Ben ehdet ederim ki, Molla Ltfullh, kendisine yneltilen bu dinsizlik, zndklk ithmndan tamamen uzaktr diye haykrmtr. Fakat dediimiz gibi olanlar olmu, Molla Ltfullh gibi gzde bir limimiz dah bir hi yznden idm edilmi, slm ve mslmanlar cidd bir hizmetlisinden daha mahrm braklmtr. Evet, onun zndklkla bir ilgisi de yoktu. Fakat Hatipzdelerin n alnmaz hm ve hasedi vard. Yazd kitabn birka noktasna yneltilen ilm bir tenkt yznden msm bir cana kymaktan bile ekinmeyecek kadar ahlanm kibir ve gururlar vard. Dnymz, havsalas dar olan Hatipzdeler yznden Molla Ltfullh gibilere dard. Vaktiyle mam- zamlara, mam Buhrlere dah dar olduu gibi. yle ya, ortada bir sr kitaplar varken, Buhr'nin Hads Kitabn ele alp da ikindi namazndan t akam namazna kadar gzyalar iinde okutmann ne lemi vard? te, Ltfullh Tokadnin ve emslinin esas sular da bu idi, byle idi. Hele Merhmun Buhr derslerini verirken mdi, Buhrnin bu hadsine gre, falan kitaptaki falan fetvnn yanl olduu da anlalr ve, o istikmette hkm vermekten de saknmak gerekir gibi aklamalarda bulunmas hasmlarrn ileden karm oluyordu. (bkz. akik- Nmniye -Vefeyt'l yn Kenrnda- 1/313, Msr, Meymeniye, 1315) Tpk eyhulislm Eb sml Abdullah Ensr'nin dah bana gelenler gibi ki onun da suu bu kabildendi. Onun da byle ilimdeki ciddiyeti -cidd tenkidleri- yznden ba dertten kurtulmuyordu. O kadar ki uyduranlar sust edilen birtakm iftiralar ve tuzaklar sebebiyle tam be def idm talebiyle yargland. Beinci defki yarglannda idamdan kurtuluu ise, ancak Sultan Alpaslan gibi bir slm kahramannn adlet ve diryeti syesinde olmutu. Yni o zamann taassub ve takld ehli de onun ilmini -ilm tenkitlerini- kaldramyordu. O takliti ve geleneki hocalar -her mezhepten efendiler- toplanp huzra kmlar ve aka ona demilerdir ki: Bak std! Biz sana ilmini, aratrman brak demiyoruz, mezhebini deitir de demiyoruz. Biz sana diyoruz ki bizi rahat brak, bu yanltr, u doru deildir, hads diye nakledilen u rivyetin asl ess yoktur deyip durma. Bu gibi szleri brak, tenkdi terk eyle. te, kendisine Herat Pri de denilen Abdullah el-Ensr'nin de kusuru(!) bu idi, byle idi. Byk bir mutasavvf olmakla birlikte ayn zamanda bir hadisi olmasyd. Hads diye rivyet edilen szler hakknda sz shibi olup, Evet, bu rivyet sahhtir, fakat u rivyet sahh olmayp sakmdir, mnkerdir / din ve akl d bir szdr diye aklamalar yapmas idi. Mesel diyordu ki

Efendiler! Ortalkta hads diye dolatrlan szlerden biri de Receb ehrullah ve bn ehr ve ramazn ehru mmet: Receb Allahn ay, aban benim aym, Ramazan ise mmetimin aydr szdr. Bu, hadd-i ztnda sahih / doru bir sz olmad gibi, Hz. Peygamberin sz de deildir. te o da byle tenkid ve tashhlerde/dzeltmelerde bulunuyor, gerekli ve isbetli aklamalar yapyordu. Aslsz bir takm haberler ve rivyetlerle amel edilmesin, Hz. Peygamber'e kar aslsz isnatlarda bulunulmasn, hibir ekilde snnetten yana bir eksiltme ve ilve olmasn istiyordu. Kendisi bu hususta o kadar azimli ve sammydi ki, bu sammiyet ve azminin ifdesi olarak hem bakalarna, Receb aynda oru tutmalarn yasaklyor, hem de kendisi Receb orucu tutmuyordu. (Bu bilgilerin kaynana ulaabilmeniz iin bkz. Byk hadsi tarihi Hfz Zeheb'nin Tezkiratl Huffz', cild. 3, s. 1183, Menkbeler sra nosu: 1028, Beyrut, 1377, mam bnl Cevz' nin Mevdtndan naklen: Fkh Penceresinden Sosyal Haytmz, 2/230, Prof. Dr. Faruk Beer, stanbul, 1994, 2. Bask) eyhulislm Abdullh Ensrnin bu tutumu ona ve onun mezhebi olan Hanbellie ve oru ibadetine zg bir ey deildir. Btn mezhepler ve ibdetler iin geerli, gerekli bir fkh kidesidir. Hanef Mezhebi kaynaklar dah bunu, nemle ele almlar ve u ifdelerle dim yrrlkte tutmak istemilerdir: Yenbe lil limillez yukted bih iz haiye minel mmeti en yeltezimes snene iltizmel feriz en yetrukeh li-enl yteess bih ve li-enl yahtelita alennsi emru dnihim fel yferrikne beyne fardhim ve neflihim: Kendisine uyulan bir slm limi, halkn dinde mevcud snnetleri, farzlar iltizm edercesine iltizm etmesinden korktuu zaman, bu snnetleri terk etmesi kendisine vcip olur. Tki halk o snnetleri dn esaslarndan zannedip de din ilerinde anariye dmesin. Aksi halde halk neyin farz, neyin snnet olduunu fark edemez, ve bu yzden dn de zy olup gider. (bkz. Umdetl Kr F erhi Sahhil Buhr, 10/60, mire, 1257, Reddl-Muhtr / bn-i bidn, 1/731, mire, 1257) phesiz bu tutum ve grev, ne kadar nemli ve gerekli ise, o kadar da zordur. te Eb Hanfeler, Buhrler, Lutfullh Tokadler, Abdullh Ensrler hep bu zorluklarla bouup durdular, bu uurda y canlarn verdiler, y da ar ithm ve iftiralara mrz kaldlar. Kendileri y da temsl etmek istedikleri ilm intikd haklar yok edilmek iin yaplmadk eyler braklmad. Bu sebepledir ki, onlarn, slm gerekleri dim canl tutup yaatmak zere koyduklar bu gzelim fkh knun ve kurallar dah, ksa zaman sonra yok edildi, y da yok sayld. Tabi sonunda da, Allah Raslnn rettii ekilde Allaha taplaca yerde, hurfe ve vehimlere tapld, Kur' na k olunaca yerde Kurnn yok etmek istedii cehlet ve taassuba k olundu. Halbki Sevgili Peygamberimiz sallallh aleyhi ve sellem, bu hallere dlmemesi iin, neler neler buyurmutu. te bir hadislerinde aynen aiiyetkm's sekratn! Sekrat hubbi'l ayi ve sekrat hubbi'l cehl: ok gemez sizi iki eyin sarholuu kaplayverir! Biri dny yaayna sevdlanp dknlk etmenizin verecei sarholuk, dieri de cehlet sevgisinin verecei sarholuktur buyuruyordu. (bkz. el-Cmi us-Sar, 2/61) Yine O, uyarlarnn birinde diyordu ki: Benim, mmetim hakknda decclden korktuumdan dafa fazla korktuum birey varsa o da dallete sevkedici imamlar / saptrc nderlerdir. (Cmiu's-Sar, 2/61, Feyzu'l Kadr,4/407 h.no. 5782)

NAMAZIN KILINII

Onlar ki Kitba smsk sarlrlar ve namaz dosdoru klarlar, elbette Biz byle slih olanlarn ecrini zyi etmeyiz. (Arf, 170) Allaha kulluk, tzm ve teekkrde bulunmamz iin emredilen namaz, Allah indinde en sevimli ibdettir. Eer namazdan daha gzel, daha sevimli bir ibdet olsayd, phesiz Allah gnde be def eda edilmek zere onu emrederdi, kullarn onunla huzruna alrd. Nitekim Peygamberimiz sallallh aleyhi ve sellem Allahn en ok sevdii amel hangisidir? diye sorulduunda Vaktinde gzelce klnan namazdr buyurmutur. (Buhr, Evkts Salt) Namazn Arapas salttr. Salt szlkte du anlamndadr. Dn anlam ise, bir takm artlar ve erkn bulunan zel bir zikir ve dudr (Byk slm ilmihli, s. 106, . N. Bilmen, 1964) Namaz; hazrlk safhasnda Hadesten ve Necsetten Tahret, Setr-i Avret, stikbl-i Kble, Vakit, Niyet gibi artlar bulunan ve yaps, iftith tekbri, kym, kret, rk, secdeler ve kdeden oluan bir btndr. Kez Allah tevhd, tekbr, tesbh, tahmd, tzm, Allaha istine -du edip yalvarma- tevz, huzr, hu, zikir ve tefekkr gibi geler de namazn temel unsurlar arasndadr. Hele tefekkr, mutlak mnnn kaydnda olmak, mny tkib ve tahkkte bulunmak da namazn rhu mesbesindedir. te bu konuda ibret alacamz bir olay, Yahy bin Sad bizlere yle intikl ettirmitir: le namazn kldktan sonra mescidde kalarak t ikindi namazna kadar namaz klmaya devam eden ilk insan Abdlmelik bin Mervn ve onun bz gen arkadalar olmutur. Tabi onlarn bu hline imrenip heveslenenler de olmutu. te bunlardan biri, hocalar olan Sad bin el-Mseyyebe dedi ki: Hocam, biz de mescidde kalp onlar gibi t ikindiye kadar namaz klsak daha iyi olmaz m? stadlarnn onlara verdii cevap ise, yle olmutur: bdet, namaz ve oru gibi ibdetlerin ok olmas, oka yaplmas demek deildir. bdet, Allahn emri zerinde gerei gibi tefekkr edip onu idrk etmek -hakkyla ed edip korumak-tr. Namaz, namaz gibi klmak, Orucu oru gibi tutmaktr.Ayn zamanda Allahn yasaklarndan da gerei gibi saknp uzak durmaktr. Yni emredileni idrk ve ed, yasaklanandan da vera ve takvdr. (bkz. Trihul Hulef, s. 217, mam- Syt)

FTTH TEKBR ftith tekbri, niyet gibi namazn farzlarndandr ve namaza giri de onunla olur. Yni, niyet ok nemli ve namazn btnyle ilgili olmasna ramen sdece niyet etmekle namaza girilmi olmaz. Namaza ru -giri- ancak iftith tekbri ile olur. Bunda icm ve ittifk vardr. ftith tekbri, ayakta Allh Ekber diyerek alnr, bu da arttr. Hatt kiinin kyma gc yetmeyip de sdece iftith tekbirini ayakta almaya gc yettii halde tekbrini ayakta almasa, namaza r etmi -girmi- saylmaz. Allh Ekberin anlam, Allah en byktr, ok byktr demektir, byklk sfatnn Allaha mahsus olduunun iln ve irdr. O srada elleri kaldrmak da, bu iln ve irn tekdidir. Bu sretle, yegne byk bildii Allahtan baka her eyi arkasna atp btnyle Allaha yneldiinin, Allaha mnct makmna getiinin bir iretidir. te bu iln ve irn etkisiyle olacak ki, mslman ecddmzn dilinde gzel Trkemizde byklk Allaha mahsustur sz hi eksik olmamtr. Namaz gibi ulu bir ibdete dvet demek olan Muhammed Ezann ilk

cmlesi Allh Ekber sz sylenir sylenmez de hemen Azz Allah tepkisi verilir olmutur. Bu dah bykln, izzet ve azametin, kibriynn Allaha mahss olduu hakkatinin kabl ve ilnndan baka bir ey deildir. te bu mnda olmak zere mmin, tekbrini alarak namaza r eder. Fkh kaynaklarmzdaki ilgili rneklendirmelerde grld gibi bu r kelimesi de gerekten nemli ve anlamldr. nk btn bu rneklemelerde eraa fissalti: namazn iine girdi, girmi oldu denilir. Tpk eraa filmi: suyun iine girdi kullanmnda olduu gibi. Burada, eraa yakra: okumaya balad denildii gibi eraa yusall: namaza balad denilmeyip namaza girdi denilmitir. Demek ki iftith tekbrini alan mnin, namaza balam olmaktan ziyde, namazn iine girmi oluyor. Suya giren birisinin suda yzerek, kula atarak nice almlar yapt gibi, mmin dah adna namaz denilen ve mminin mrc olan bir byk mnev yolculua alm oluyor. Bu yolculukta mminin nnde, h Veliyyullhn dedii gibi, kym, rk ve secde gibi byk merhale / byk tzm aamas bulunmaktadr. Secde dediimiz tzm eylemi ise, bu mnev yolculuun Sidre-i Mntehs durumundadr. Demek ki mmin, byle bir yolculuun daha ilk admnda Allh Ekber diyerek Yce Yaratcsn byklemekte Ona, bylece iten sevgi ve sayglarn sunmaktadr. det demektedir ki byklk tammen Allaha mahsustur. Evet, byklk o kadar Allaha mahsus -o kadar Allaha ittir- ki, Onun bir ciz kulu olarak benim bundan hi bir zaman, hi bir nasbim ve hissem olamaz. Allahn dier kullar dah, kul olmalar hasebiyle hi bir vakit bir byklk iddisnda olamazlar. Ve Allahn benim zerimdeki haklar, nmetleri o kadar ok, o kadar byktr ki, benim kendi apmdaki bu ibdetlerimle -bu kadarck tzm ve teekkrlerimle denmi olamaz. nk Allah, haklar hakkyla denmekten ok daha byk ve ycedir. te, Allah Ekber demekle kul, byle demi, byle bir kulluk ve sayg tavrn taknm olmaktadr. (bkz. Haleb-i Sar, s. 164) Dier bir aklama ile de, Allh Ekberin anlam ve alm yledir: Allahn zt ve n, beer akl ile idrk edilemeyecek kadar yce ve byktr. Onun kullar zerindeki Allahlk hakk da, kullar tarafndan denemeyecek kadar byktr. (bkz. Birgiv Vasiyetnmesi zerine eyh Ali Sadiznin erhi, varak: 133/a, Yazm tarihi: 1145) Demek ki, iftith tekbrinin mans, kesinlikle Vahdet-i Vcutularn iddi ettikleri gibi Allahtan baka hibir mevcd yoktur demek deildir. Bu iddinn, gerek slm hidyeti bakmndan, gerekse slm namaznn aln yapan Allah Ekber tekbiri bakmndan hi bir doruluk pay yoktur. Byle bir iddi ve inan, Hz. Peygamberi ve Ona indirilen Kitb inkr anlamna gelir. Hem, iddi edildii gibi, gerekten Allahtan baka hibir varlk yok ise, byle Allh Ekber diyerek tekbirler almann, tekbirler alp namazlar klmann ve Ftihalar okumann ne anlam kalr ki?! Evet, anlam ok byk, ok ak ve gzel olan iftith tekbrimizin de ortaya koyduu gibi, gerekten byklk Allaha mahsustur. zzet, azamet, kibriy o kadar Allahndr, o kadar Allaha ittir ki, Onun bu sfatlarnda da hibir ei ve orta yoktur. slmn dnda hi bir dinde, hi bir mezhep vey sistemde, byle iftith tekbrli, kyml ve kretli, rklu ve secdeli bir ibdet de yoktur. slm namaz gibi, mubrek, muazzam ve muntazam bir du, bir zikir ve ibdet daha mevcd deildir.

Namazn alnda bu anlamda bir tekbr alnrken ellerin kaldrlmas da, bu benzersiz ibdetin zellik ve gzelliklerinden biridir, ad gzel kendi gzel Muhammedimizin ok gzel, ok anlaml bir snnetidir. Bunun iin her namaz klan kadn vey erkek, bu snneti yerine getirir. Raslllh Efendimizin gzde arkadalarndan Abdullh bin mer bu hususta der ki: Tekbr alrken elleri kaldrmak, namazn zinetidir, ve her el kaldr iin ona on hasene -her bir hasene iin de on sevap, toplam yz sevp- vardr. (Tahtv, s. 152) yi dnp gzel anlamalyz ki, bir el kaldrmann bereketi byle olursa, Allhn emri, Raslnn snneti zere klnan bir namazn bereket ve gzellii yerleri ve gkleri doldurmaz m? Byle bir namaz mmini kmil mnda mminlerden oldurmaz m? Burada elleri kaldrmak, tahiyytta ehdet getirirken ehdet parman kaldrmak gibidir. mam- Tahvnin de dedii gibi, tekbrin anlamn daha da kuvvetlendirmek iindir. Yni nce elleri kaldrmak L ilhe demek gibidir, sonra tekbirin alnmas da illallh demek gibidir. Bylece mslman, tekbrin eliinde ve anlamnda kibir, gurur, ucub, riy gibi kt duygular kalbinden iyice karp atm, byklk kendisine mahss olan Allaha iyice teslm olmu, iyice boyun emi olur. ftith tekbri, imamla birlikte vey ihtiyaten imamdan az sonra alnmaldr. Fkhta bu yle misallendirilir: mam ile birlikte tekbr alan kimse, tekbrin Allah kelimesini imamla birlikte syleyip, Ekber kelimesini imamdan nce sylese, namaza r etmi -girmi- olmaz. Zr namaza girmi olmak, tekbrin tamam ile olmaktadr. Yalnz Allah vey Ekber kelimesini sylemekle namaza girilmi olmaz. Kez imama rkda yetien kimse, tekbrin Allah kelimesini ayakta Ekber kelimesini de rkda alm olsa, yine namaza girmi olmaz. Zr tekbrin tamamnn ayakta sylenmi olmas da arttr. (Haleb-i Sar, s.166, 1314 Basm) Peygamber Efendimiz vey Ashabdan herhangi biri, Allh Ekber yerine mesel Allhl Kebr vey Allah diyerek asl tekbir alm deillerdir. Kez slm limlerinden herhangi biri, slmn tekbr, tahmd, tevhd ve tesbh gibi esaslarndan herhangi birisi hakknda h Bunlar avma gredir, bunlar, bir takm zhir mnlardr diyerek, kmseme cihetine gitmi de deildir. (Ha ve kell!)

SBHNEKE DU VE TESBH te, her nev hazrlktan ve kalben esasl bir niyetten sonra iftith tekbrini alarak namazn aln, lh huzura duruunu yapan bir mslman, bylece mrc denilen o mnev yolculua alm olur, ve imek gibi ykselerek, kendisini derhal Allahn huzurunda bulur. Hemen balar, arada hibir vsta olmakszn dorudan doruya Allaha hitap etmeye. Hamd Sen ile birlikte, Allah tesbih ve tenzh etmeye. Der ki o, bu lh huzurda: Sbhnekellhmme ve bihamdik: Allahm Sphnsn Sen. Ben Sana hamd senda bulunmakla birlikte Seni tesbih ederim. Senin her nev kusur ve ayplardan mnezzeh, uzak, ar ve duru olduuna inanr, bunu da burada syler-arzederimim. Ve tebrekesmk: Senin ismin ok mubrektir. Ve tel

ceddk: Ztn da ne kadar ycedir Senin. Ve l ilha ayruk: Ve, Senden baka hibir ilah yoktur. Demek ki mslman, byklk Allaha mahsustur anlamndaki tekbrini alr almaz, Allahn mnev huzurundadr ve Ona byle vg, sevgi ve sayglar sunmakta, Onu mslmanca kutsayp yceltmekte, byklemekte ve birlemektedir. Mslmann namaz niyz, tekbri ve tesbihi ile dah sbit olmaktadr ki, bzlarnn bu konuda ileri srdkleri Lilhe illallh tevhidi avmn tevhididir, L ilhe ill ente ise, sekinlerin tevhdidir iddilar dah ind ve vehm bir iddi olmaktan ileri gidememektedir. Zr daha dn mslman olmu birisinin dah, tekbrden sonraki tesbhinde bu cmleler vardr. Yni her drt cmlesinin her birinde slm mndaki tevhdin terennm edildii bu Sbhneke tesbhinde, hep dorudan Allaha hitap edilmekte, Sen, Seni ve Senden diye sesleniler yaanmaktadr ve Senden baka ilh yoktur denilmektedir. te bu, yine Merhm Elmallnn dedii gibi bir slm namazdr. (bkz. Hak Dini Kurn Dili, 1/178). Yoksa, gelii gzel bir ibdet ve yin deildir. Hi bir slm ibdette, ne tevhdde, ne de onun bir tezhr bulunan namaz ibdetinde, sekinlere tahss diye de bir ey yoktur. Tersine, slm mnda ibdette bulunma vardr. slm evliylnn, slm mnda Allah inlnn (mrifetullhn) tahkk ve tecellsi vardr. Kez Sbhnekeden sonra okunan, kendileri okuna okuna tevhd ve mrifet kumalar dokunan Ez ve Besmeleler de byledir. eytan errine ve her nev er cephesine kar ekilmi tevhd ve mrifet kllardr. Rahmn ve Rahm olan Allaha tevecch ve teslmiyetin t kendisidir. Onun lh koruma ve esirgemesine snarak, Ona sammiyetle boyun bkerek, Onun izni ile Onun kelmn okumaya, namazn kret rknn edya geitir.

KIYM - KIRET - FTHA VE ZAMM-I SRE Kym, namazn yapsn oluturan temel unsurlardan biridir. Szlk anlam olarak kym, kalkmak, ayakta durmak demektir. Namazdaki kym ise, ibdet niyet ve tavr ile, Allahn huzrunda durmaktr. lgili bir yet-i kermede yle buyurulmaktadr: Namazlara zellikle orta namaza dikkat ve devm ediniz. Allaha, cn gnlden ballk, sayg ve yaknlk hlinde namaz klnz. (Bakara, 238) Kym, namazn rknlerinden ve byk merhalesinden birini tekl eder. Namaz klan, al tekbrini ald andan itibren kym hlindedir ve kym, kret mahallidir. Btnyle Allaha ballk, sevgi ve saygnn, itat ve teslmiyetin bir tezhrdr. Bu tezhrn, Ftihay batan sona okumak sretiyle olmas da, namazn olmazsa olmazlarndan biridir. Efendimiz sallallh aleyhi ve sellemin uygulamas ve u meldeki hadisleri de buna dellet etmektedir: Ftihay okumayan kimsenin namaz, namaz deildir (Buhr ve Mslim ittifakla rivyet ettiler). inde Kitbn Ftihasnn okunmad bir namaz, namaz olarak geerli deildir (bni Hbbn ile Drekutn rivyet ettiler). Peygamberimiz sallallh aleyhi ve sellem, namaznn her rekatinde Ftiha okurdu (Mslim rivyet etti), ve namaznz benim kldm gibi klnz buyururdu. Buhr ve Mslimin rivyetinin rvsi Ubde bin Sbit, bir gn Eb Nuaymin arkasnda namaza katlm, imamn sesli olarak okuduu bu namazda kendisi de sesli olarak Ftiha okumutu.

Namaz klndktan sonra yaknnda namaz klanlar ona dediler ki: mam sesli olarak okuduu halde onun arkasnda sesli olarak Ftiha m okuyorsun? O evet dedi ve ekledi Raslllh bize byle sesli olarak namaz kldrm, ben de onun arkasnda sesli olarak okumutum. Namazdan sonra Raslllh buyurdu ki Ben sesli olarak namaz kldrrken arkamda siz de sesli olarak okuyor musunuz? Ona evet dediler. O da yle buyurdu Ben sesli olarak okuduumda, arkamda siz de okumaynz,ancak Kurnn temeli olan Ftiha mstesn, onu okuyunuz. (Bunu, bu ekliyle Eb Dvd rivyet etti) Kaynamz Sbls Selmda, byle ispatl, dikkatli ve insafl bir ekilde incelenip netceye baland gibi, her namaz klan, ister imamn arkasnda, ister yalnz klarken, ister sesli, ister sessiz okunan namazlarda olsun, Ftihay okumas gereklidir. (bkz. Sbls Selm erhu Bll Merm, c.1, cz 1, s.170-71, Dru hyitTrsil Arab, Beyrut, 1379) Hanef Mezhebi muhakkk limlerinden mam Ebul Hasen Es-Sind el-Hanef de, ilgili hadsi aklarken diyor ki: Femefdl hads nefyl vcdi-eriyyi lis-saltillet lem yakra fh biftihatil kitb vehve ayn nefyis-shhah fel-hakku ennel hadse yfd butlnes-salti iz lem yakra fh bi-ftihatil kitb: Bu hads, Ftiha okunmayan bir kimsenin namaznn eran vcdunu ve de shhatini nefyetmektedir. Ve her ne kadar bu hususta derin ihtilaflar ve bizim Hanef limlerince ileri srlen imamm okumas, imama uyann da okumasdr, diye tevchler ve bu malde vrid olan rivyetler varsa da, hak olan odur ki, bu hads-i erf, kendisinde Ftiha okunmayan namazn eran fsid ve btl olduunu ifde etmektedir. (bkz. Sahh-i Buhr ve Hmiinde: Hiyets Sind, 1/88-89, Msr, Meymeniye, 1331) Demek ki namaz klan, tekbr, tesbh, ez ve besmeleden sonra Ftiha Sresini okuyacak ve demi olacak ki (melen): Olanca Hamd, lemlerin Rabb, Rahmn ve Rahm olan, Din gnnn yegne Mliki ve Shibi bulunan Allaha mahsustur. Rabbimiz! Biz, yalnz Sana ibdet eder, yalnz Senden yardm dileriz. Bizi, doru yola ilet. Nimetler verdiin kimselerin yoluna. Yoksa gadaba urayanlarn ve sapmlarn yoluna deil. Bir de snnet zere mn diyerek du ve niyznn bu minvl zere kabln de ayrca ric etmi olur, Yce Mevlsndan. phesiz her Ftiha okuyann Ftihadan feyz ve ve ilhm al, ayn derecede deildir. Fakat namazn her rekatinde bir Ftiha okunduuna ve iki rekatten daha az namaz da olmadna gre, mslman kld her namazda, Kurn birka def hatmetmi gibi olur. Ftiha, Kur nn z ve zeti olmas ve onun hakknda Hz. Peygamberin ve o bal bana Kurn-i Azmdir buyurmu olmas hasebiyle, Ftiha okuyan da, Kurn okumu gibi olur. Yanl anlalmasn, Kurnn tammn okumu -hatmetmi- olmaz, hatmetmi gibi olur. O halde, gnde en az 17 rekat namaz klmakla mkellef olan bir mslman, her gn Kurn en azndan 17 def hatmetmi gibi olmakta ve mnev dnys hadsiz hesapsz feyiz ve nurlarla, sevblarla dolmaktadr. Yeter ki mslman, Ftihasnn, namaz ve niyznn kadr kymetini bilsin. Kadri yce, n byk namazlar klsn, niyazlar eylesin, gerek mnda Ftiha ve namaz ehli olsun. Unutulmasn ki, mslmann namazndaki kym, btn okuyu ve syleyileri, yalnz namaznn deil, btn haytnn da bir kvmdr, yle olmaldr. Zr namaznda Mslman, bir ibdet ve sayg tavr iinde Allahn huzrunda durmakla ve Ftihalar okuyup asl Allahtan bakasna tapmayacana, kul kle olmayacana, Allahtan bakasna istinede bulunmayacana dir bir akid yapmakta, Allahtan bakalar iin kym etmeyeceine, el

pene divan durmayacana, rk ve secde etmeyeceine sz vermektedir. Tabi, kendisi iin dah bunu asl istemeyeceine, bunu kabl etmeyeceine de sz vermi olmaktadr. imdi bunu, kyml, kretli, rklu ve secdeli bir slm namazn kmil mnda anlayabilmemiz iin bunu kmil mnda ed, f ve ifde eden Hz. Muhammed aleyhisselmn bunu nasl anlayp uyguladna, nasl davranp, neler buyurduuna ksaca bir bakalm. Bakalm da grelim, O kimmi, nasl bir Peygambermi, ad gzel kendi gzel Muhammed demek ne demekmi. Ad gzel kendi gzel Peygamberimiz, namazn ylesine ed ve ikme etmi, ylesine Allahn huzrunda durmu ve durdurmu idi ki, Onun gzelliklerinden, gzel vasflarndan biri de u olmutu: An Enesin kle: Lemyekn ahsun ehabbe ileyhim min Raslillhi sallallh aleyhi vesellem! Ve kn iz raevh lem yekm lim yalemne min kerhiyetih li-zlik: Raslllh sallallh aleyhi vesellemin ashabnn yannda Raslllhtan daha sevgili hibir kimse yoktu. Byleyken ashb, Raslllh grdkleri zaman Onun kerh grp izin vermediini bildiklerinden Onun iin ayaa kalkmazlard. (bkz. Cemul Vesil F erh emil, 2/135, mam Aliyylkr, Msr, 1318 - Bu hads, senedi bakmndan Mslimin artna gre sahh olduu gibi, delleti bakmndan da sahh bir hadistir. Bunu, Buhr Edebl Mfredde, Tirmiz sahihtir kaydyla Sneninde, Zy el-Makdis El-Ehdsl Muhtresinde, Ahmed Msnedinde rivyet etmilerdir. Bu hads, insann insan iin tzm ve ihtiram maksad ile kymn -ayaa kalkmasneran yasaklayan bir hadistir. Ve bu, fitnesinden korkulan bir husustur. Bir ihtiy hlinde mesel msfiri istikbl iin, yardm ve ikrm iin olan normal ayaa kalkmalar ise bu yasan dndadr. bkz. Silsiletl Ehdsid Dafe, 4/39, h. no. 346) te O! Yni, kendisi iin ayaa kalklmayan Peygamber. te O! te, tevzuunun iddetinden ve ar sayg yznden fitneye denler olur korkusundan dolay, kendisi iin ayaa kalklmasn kerh grp de yasaklayan ve bu Muhammed ahlk sebebi ile Yce Kurnda Habbim! Gerekten Sen, ok byk bir ahlk zeresin (Kalem, 4) diye vlen Peygamber. Allahn salt ve selm kendisinin, l ve ashbnn zerine olsun. (mn. Bi-hurmeti rahmeti Rabbillemn: Dumz bylece kabl edilmi olsun. lemlerin Rabbnn rahmeti hrmetine) te yine O diyordu ki: Bakalarnn kendisi iin ayaa kalkp da el pene divan durmasn kabl eden ve bundan holanan kimse, imdiden cehennemdeki yerine hazrlansn. te bu hads de, temessl kym denilen ve zamanmzda yaygn olan bu kym eklinin haramlna dellet eder, ve bu hadsi, Ahmed, Eb Dvd, Tirmiz rivyet etmitir. (bkz. Cemul Vesil, 2/ 136, mam Aliyylkr) te, Zt- Risletleri btn peygamberlerin en sonuncusu ve en by olduklar halde, insanlk iin getirdikleri hidyetin kuvvetinden ve engin tevzlarnn iddetinden byle dimdik ayakta duruyorlar da kimseleri kendisi iin ayaa kaldrmyor. H, kendilerine secde edilmesine izin vermek de ne kelime. te, bir gn O, ashbtan bzlar ile birlikte ensrdan birinin, hastalanp huysuzlandn syledii devesini grmeye gitmiti. Zavall hayvan, Raslllha doru gelip Onun nnde kverdi. Ensr da bundan heyecanlanp Ey Allahn Rasl, akl olmayan u hayvancaz bile size secde ediyor. zin veriniz de biz de size secde

edelim dediler. O da, hemen buyurdu ki L yaslhu libeerin en yescde libeer: Bir beerin, dier bir beere secde etmesi, asl uygun olamaz. (El-Bidye Ven Nihye, 6/135) Yine byle eitli veslelerle buyurdular ki: Sakn, byle bir ey yapmaynz. Mslman, asl Allahtan bakasna secde etmez., Kesinlikle byle birey yapamazsnz. slmda Allahtan bakasna secde etmek yoktur. (Snen-i Eb Dvd, 2/604, h.no. 2140, Kez: 2/605, Snen-i Eb Dvd - Melims Snen.) mdi, bir hli ve n byle olan ve de meh halefe biayrillhi fekad erak: kim Allahtan bakasnn adna snarak yemin ederse, muhakkak Allaha irk komu olur buyuran Hz. Raslllhn bu hl ve hakkatine bakalm bir de kendilerinin hl ehli olduklarn syleyen bz mridlerimizin hallerine bakalm. Onlarn, byk bir sorumsuzluk iinde, mcerred ayaa kalkmay ho grmeleri bir yana, mrid-i kmile yaplan secde, secdelerin en hakksidir, mridin adyla yaplan bir yemin de, sm-i zamla yaplm en mukaddes yemindir(!) demelerine bilmem ne demeli?! Hatt aslnda bu kfr bile olsa, sen onu mn bil, ibdet bil. Niyet ve maksat iyi olduktan sonra, bir taa da tevecch etsen, ak mermerden ruhsuz bir puta da snsan imdd olunur, efet ve fayda grrsn. Hi evliynn ruhlarn dan imdd olmaz m, yardm gelmez mi? gibi hkm ve tehakkmlerine mnszlk, tutarszlk ve sorumsuzluklarna bilmem nasl bir mn vermeli?! (bkz. riflerin Menkbeleri, 1/208, 1/425, 1/421- Ahmed Eflk, Prof. Tahsin Yazc Ter. 1973 Basks) Maalesef Kurn ve Muhammed hakikatten uzaklamalar o derecelere varmtr ki ilerinden en snn en mtedil olanlar bile baknz bu kula secde konusunda, er ve Muhammed hakkatin ne kadar uzanda durmaktadrlar. Bu konuda bu kfr deildir derken, haram vey mekrh olduunu bile syleyemezler. stelik kaynaklarn bu konuda verdii bilgileri bozmaktan da ekinmezler. Halbuki bunun kfr olduunda ihtilf olsa da, kebre yni byk gnahlardan olduunda ittifk vardr. Onlarsa, bir trl buna yanamak istemezler ve en gln tevillere kadar tenezzl ederler ve derler ki (aynen): SORU: Mevleviye tarkati ballarnn detleri gerei, eyhlerine sayg gstermek maksadyla secde eder gibi yerlere kadar eilmeleri kfr mdr? CEVAP: Kfr deildir. nk secde, bedenin yedi organn ibdet kastyla kbleye ynelerek ve abdestli bir ekilde yere kapanmaktan ibrettir. eyhe yaplan secde ise, eyhe olan saygnn ifdesi olarak yere kapanmaktr. O halde, ibdet gyesi gtmeksizin bir insann sultana secde etmesi, kfr deildir. (Kdhn fetvlarnn stihsn Blmnden alnmtr. mer Ziyuddn Dastn, Tasavvuf ve Tarikatlarla lgili Fetvlar, s. 143, Seh Neriyat) te eyhimiz, eer ibdet maksadyla olmazsa vey secde ettii srada abdesti yoksa, yhut kbleye kar dnk deilse, eyhe vey sultana secde etmek kfr olmaz diyor. Evet, aynen byle! Kfr olmaz diyor da ilerisini sylemiyor. Bunun, ittifakla ve kesinlikle haram olduunu sylemek yle dursun, mekruhtur bile demiyor, diyemiyor. Gln tevillerde bulunuyor. stelik bir de buna kaynak gsteriyor. imdi bakalm ve aynen grelim, gsterilen kayak ne diyormu. Arapa ve Trkesi ile arzedelim: z klel advv li-mslimin letekfranne ve ill kateltk feh felkatle al nefsih vesiah en ycriye kelimetel kfri al lisnih iz kne kalbh mutmeinnen bil-imn: Dman eline den mslmana kfre dnmezsen muhakkak seni ldreceiz denilse, o da ldrleceinden korksa, kalbi imnla dolu olduu halde teklf

edilen o kfr sz sylemesi kendisi iin ciz olur. Velev kle li-mslimin scd lil-melik ve ill kateltk! l bese en yescde lil-meliki scdet tahiyyeti vet-tzmi l scdel ibdeh: Bir mslmana hkmdra secde et, aksi halde seni mutlak ldreceiz denilse o da ibdet secdesi olarak deil de selamlama ve sayglama secdesi olarak ona secde etse beis yoktur. (bkz. Fetvy-i Kdhn-Fetvy- Hindiyye ile birlikte- 3/571, Dru ihyit-Trsil Arab, Beyrut, 1406) Acab dman eline esir dm bir mslmann cann kurtarma pahasna kula secde etmesi ile, byle bir zarret olmad halde eyhe vey sultna secde etmesi arasnda ne gibi bir ilgi ve mnsebet vardr ki? Yoksa, kendilerine secde edilmesini bir din ve imn hline getiren tasavvuf eyhlerinin eline denler de mi, esir durumundadr?! Bunun cevb dah, kendilerinin let etmek istedikleri bu kaynaklarda, hem de yetle ispatl bir ekilde verilmemi midir? te, yine aynen: Ves secdet li-hlil cebbirati kfrn li-kavlih Tel muhtben lis sahbeti radiyallh anhm: Eyemrukm bil kf ri bde iz entm mslimn. Nezele hne istezen fisscdi leh aleyhissalt vesselm. Ve bihz ulime enne m yefalhl cehelet litavtihim ve ysemmneh pay-i gh kfrn inde bzl meyih ve kebratn indel kll. Felev tekadeh mbhaten li-eyhh feh kfirun ve in emerah eyhuh ve radiye bih mstahsinen fe-eyhul necdiyy eydan kfirun inkne kad esleme f omrih: Halkn hkmdarlarna, reis vey kethd dedikleri devlet byklerine secde etmeleri kfrdr. Zr Allah Tel yet-i cellesinde sahbe-i kirme hitben -Allah onlardan rz olsun- yle buyurdu: Siz mslman olduktan sonra, hi O size kfirlii emreder mi (l-i mrn, 80). Bilindii gibi bu yet, ashbn, Peygamber Efendimiz sallallh aleyhi ve selleme secde etmek iin izin istemi olmalar sebebiyle inmi, bir yettir. Bununla -bu yetle- bilindi ki, bz chillerin kendi tutlar iin yaptklar ve adna py-igh dedikleri o ayaa kapanmalar da, limlerin bzsna gre kfrdr. Bunun bir kebre -byk gnh- olduunda ise, limlerin hepsinin ittifk vardr. eyhi hakknda bunun mbh olduuna tikad eden mrd ve bundan rz olan eyh de kfirdir. Eer o eyh, daha nce mslman olmu idiyse, slmdan kp kfre girmi olur. (Fetvy-i Kdhn, Fetvyi Bezzziye, Fetvy-i Hindiyye -birlikte- c. 6, s. 343) Allah korusun tahrfler, arptmalar o kadar ok, ylesine rahat yaplyor ki, mmet-i Muhammed bunlardan nasl saknabilecek bilemiyoruz. Aliyylkr gibi slm limlerinin srf yalan ve btl olduu bilinsin diye verdii bilgiler bile, arptlp olumsuz istikmette kullanlyor. Deniliyor ki (aynen): Dnerek zikretmek ve dier letlerle zikrullhta bulunmak cizdir. Nitekim Hz. Peygamberin huzurunda bir rb iir okumu, Hz. Peygamber de vecde gelip ayaa kalkm ve o srada rids yere dmt. Sonra ridsn yerden alarak para para eden Hz. Peygamber, bu paralar sahbsi arasnda taksm etmitir. Bu rivyet, Aliyylkrnin Mevztnda vardr. (Tasavvuf ve Tariktlarla ilgili Fetvlar, s. 126, . Dastn) Yine bakalm, Aliyylkr burada ne demi: Hads: Leseat hayyetl hev kebed... ve f rivyetin sahhatin Kad leseat... fel asle leh: Leseat hayytl heva diye balayan (ifdesi bozuk) rivyet, ve veznen- sahh den dier Kad leseat diye balayan iirin her ikisi de Hz. Peygambere isnat edilmekte ve: h! Ak ylan, cierimi dalad anlamna gelmektedir ki, bunun bir asl yoktur. te Aliyylkrnin kendi sz olarak ilk syledii L asle lehdir. Bunun Trkesi de bunun asl yoktur demektir. Sonra Aliyylkr, bu iki sayfa tutan cidd aratrmasnda, mam bn-i Teymiyye, mam Syt, Hfz Demr, Hfz Zeheb gibi ztlarn, bu rivyet hakknda Hads limlerinin ittifak ile, yalandr, uydurmadr, uyduran da Ammr bin shktr diye uzun uzadya

bilgi verdiklerini bildirir. En sonunda dah kendisi der ki: ve hve mimm yuktau bi-kizbih: bu rivyet, yalan olduuna kesinlikle hkm verilecek olan bir rivyettir, hurfelerden biridir. (bkz. mam Aliyylkrnin El-Merfa F Ehdisil Mevda adndaki Mevzt, s. 279, Beyrut, Drul Emne, 1391) Dn meselelerle ilgili ilimler, aynen dnin kendisi gibi bir emnettir. Byle, ittifak ve kesinlikle yalan ve hurfe olduu bildirilen bir rivyeti ve slm limlerinin szlerini bu ekilde tersine evirip de kullanmak son derece mahzurlu ve tehlikelidir. Bylelerinin, Allah indindeki durumlar nedir, onu da Allah bilir. Bizim bildiimiz ise, bu kesinlikle lm Emnete hynettir, ve asl ilim ehli iin, grmezlikten gelinecek hususlardan da deildir. phesiz Allahn rahmeti sonsuz, aff da ok byktr. O, cmlemizi affetsin. mn. (bi-hurmeti rahmeti Rabbil- lemn. mn.) Byk bir ihls ve sammiyetle, yeterli bir dikkat ve duyarllk ile, Gazlnin de dedii gibi, ihlsn tecdd ve takviye azmi ile Ftihay okuduktan sonra mmin, bir sreyi vey ksa yeti, yhut da o uzunlukta bir yeti de Ftihaya zammeder. Fakat bu, dardan alnan bir eyin bir eye zammedilmesi gibi olmayp, ayn eyin merkezden muhte doru almas kablinden bir zamdr. Bir alm, bir gelime ve genilemedir. Yni Ftihada odaklanan Yce Kurnn, kendi merkezinden yine kendi muhtine doru almdr, vey Ftihann ieklenmesi, dallanp budaklanmasdr. Daha bereketli, daha feyizli bir hle gelmesidir. te, bu minvl zere kret rknn tamamlayan mmin, yine Allh Ekber diyerek bir intikl tekbiri alp kym hlinden rk hline geer.

RK Ey imn edenler! Rk edin, secde edin, Rabbinize ibdet edin, hayr ileyin ki kurtulua eresiniz (Hacc, 77) Rk, insann elleri dizlerine deecek, ba ile beli -arkas- dz olacak bir ekilde eilmesidir. Srf Allah iin olan bir boyun eitir. Namaz klan, ayakta balad namaz acab niin ayakta deil de kdede bitirir? Tekbrini alp Sbhnekesini okuyarak tesbih, tahmd ve tevhdlerde bulunan, Ftihasn okuyup da Kurn-i Kermi hatmetmi gibi olan ve fazladan olarak Kelmullahtan bir sreyi de zammetmi bulunan musall, neden kymdan sonra secdeye inmeyip de rka varr? Neden rk bir defdr da, secde iki defdr? Neden rkdan secdeye inmeyiz de, kyma avdet edip ve bir ara kym demek olan kavmeyi yaptktan sonra secdeye ineriz? Btn bunlar anlamsz -hikmetsiz- olabilir mi? te bu noktalar, bizi hayli dndrm, Namazn Esrr ve Hikmetleri adndaki o eser kaleme alnp yaynlanmasna cret edilmitir. imdi, gzel olann tekrr da gzeldir kablinden tekrar gibi olsa da diyoruz ki: Mahz- ibdet olan itihd ve kys alannn dnda kalan dn emirlerin esrr ve hikmetleri, kolayca bilinebilir hususlardan deildir. bdetlerin en byk zellii ve hikmeti, birer lh emir ve mcize olmalar, ok iddetli ve younluklu bir ekilde lh czibe kayna bulunmalardr. Dolaysyla Mslman demek de ad stnde Allaha kaytsz artsz teslim olmu adam

demektir. Bunun iin Mslman, Allahn bir emri olarak, lh emre teslm ve kurbn olarak, lh czibeye kaplarak namazn klar, klmaya alr. Rk ve secde, kym ve kde gibi namazn rknlerindendir. Fakat rk ve secde, srf ibdet olmakta ve det dlkta daha ileri, daha kuvvetlidir. Bir kaynamz bunu, yle vermektedir: Namazdaki kym ve kdeye nispetle rk ve secde, birer ibdet olmakta daha kuvvetlidir. Bunun iindir ki rk ve secdenin zikirleri farz deil, snnet olmutur. Yni kym ve kud halleri, insanlarn oka yaptklar ve detleri olan hallerdendir. te bunlar det olmaktan kartp ibdet hline getirmek zere kymda kret farz olmu, kdede de teehhd vcib olmutur. Rk ve secde halleri ise, dette olmayp ancak ibdet olarak emredildikleri iin kendilerinde yaplacak olan zikirlerle ayrca fazladan takviyeye muht olmamlar ve bu yzden bunlarn zikirleri farz klnmayp, snnet seviyesinde tutulmutur. (bkz. Levmiul Ukl, 5/495, 1294) Evet, rk ve secde det d kalmak ve srf ibdet olmak bakmndan ok ileri ve kuvvetli birer tzm eylemidir. Rka nispetle secde daha da ileri ve kuvvetli bir eylemdir. Bunu iyi anlayabilmek iin, insanlarn rastgele hareket ve durularna bakmak gerekir. Bakldnda grlr ki insanlar, normal olarak y oturmakta, y ayakta, y da yrr vaziyettedirler. Yni ibdet maksad dnda insanlarn rk vey secde hline getikleri pek grlmez. Zten srf Allah tzm maksad dnda insanolunun bann dik tutmas, Allahtan baka hibir varlk karsnda rk ve secde hline gememesi gerekir. Aksi halde bu, insann hem ftratna hem de ftrat dni olan slmn emirlerine aykr der. nsann, insanlk eref ve izzetinden uzaklamas olur. Rk, yalnzca Allahn huzurunda eilmek demektir. Rk, tam bir boyun eitir. Rk, ok byk bir sayg eylemidir. Bu sebeple slm n Allaha tahss ettii hususlar arasndadr. Rk, namazn Sidre-i Mntehs olan secdeye doru giden yolda, yolu yarlamaktr. Rk, Hakkn yaknlna erme yolunda byk bir aamadr, bir perdeyi daha aralamaktr. Ayn zamanda rk, kymla secdenin birbirinden fark ve temyzidir. te bu fark ve temyzi iyice pekitirmek iindir ki arada bir de kavme mer klnmtr. T ki namazn rhu, srr ve Sidre-i Mntehs olan secde btn zellik ve gzellikleriyle ortaya ksn. Secdenin esprisi iyice yerini bulsun. Mminin, Allaha olan tzm ve teslmiyeti tam olsun ve btn kalbi, tevz duygularyla dolsun. Mslmann cennete girmesine engel tekl edecek olan kibir gurr, ucub, riy gibi duygular btnyle gnl leminden silinip gitsin. T ki, kendisinin makm ve mevkii ne kadar byk olursa olsun, kendisine en ok yakann en mtevz kul olmak olduunu en iyi bir ekilde idrak etsin, edebilsin. te -Allh lem- bu srra ve hikmete binendir ki rkdan sonra hemen secdeye gitmeye izin verilmemitir. Ayrca, rkda Kurn okumaya da izin verilmemitir. bn-i Abbsn haber verdiine gre, Hz. Peygamber sallallh aleyhi ve sellem bu hususta yle buyurmutur: Haberiniz olsun ki ben rk ve secdedeyken Kurn okumaktan kesinlikle menedildim. Siz rkdayken Sbhne Rabbiyel zm diyerek Rabbinizi tesbh ediniz. Secdede ise -ayrca ok cidd ve istekli bir ekilde- du ediniz. Secde, dunzn kablne en lyk makamdr. (Mslim rivyet etmitir, ve bz hads limleri ile mam Ahmed, bu hadse dayanarak rkdaki tesbh ile secdedeki dunn vacip olduunu sylemilerdir. Fakat slm

limlerinin byk bir ounluu, bunun mstehab vey snnet olduunu sylemilerdir. Sbls Selm, 1/178) Rk farzdr, rkda en az bir def tesbh edecek kadar durmak vacip, def tesbhte bulunmak snnettir. Rknun tesbhi Sbhne Rabbiyel Azmdir. Anlam da Ben Ulu ve Yce olan Rabbimi, her nev kusur ve ayplardan tesbh / tenzh ve tekrm ederim demektir. Namaz klan rk vey secdede Sbhnekellhmme Rabben ve bihamdik. Allhmmefirl zikrini de yapabilecei gibi, dny ve hiretin iyiliklerini talep, ktlklerinden snma istikmetinde diledii gibi du ve niyzlarda da bulunabilir. te bu minvl zere rk tesbhini tamamlayan mmin, artk tekbr almaz da Semiallh limen hamideh diyerek kavmeye dorulur ve hemen Rabben lekel hamd diyerek hamd ve teekkrn Rabbine arzeder. Rkdan dorulurken syledii zikir cmlesi Allah kendisine hamd edenin hamdini iitir anlamnda olup, akabinde syledii de Ey Rabbimiz! Olanca hamdimiz ancak Sanadr demektir.

SECDENN SIRRI VE FARKI Gyet ilgin ve hikmetlidir ki namaz iindeki tzm ve tekrm aamalarnn birinden dierine geiler hep tekbirle olurken, kavmeye geerken bir istisn yaanmaktadr. Kavmede, Allaha hamdetme gerei zerinde durulmakta ve hamd edilmektedir. Demek ki bu makam, hamdetme makmdr ve hamdedilecek bir hle gelinmitir. Zr namaz klan, namazn Sidere-i Mntehsna doru giden yolu yarlam, hatt te ikisini katetmi durumdadr. Bunun iin, hamdini yapar yapmaz yine tekbr alarak kavme denilen bu en yksek noktadan en aa noktaya doru -hi eilip bklmeden- inie geer. Btn rhu ile, madd varlnn btn tems noktalar -yedi zs- ile secdeye kapanr, varlnn mayas olan kara toprakla buluup kucaklar. Alnn bylece topraa koymuken, hi aklndan kmayacak, kalbinden silinmeyecek bir ekilde ite bu kara toprak gibi hep mtevz olacaksn diye aln ile yere yazar. Bylesine bir tevz dersi almak zere alnn yerde tutar, bu esnda def Sbhne Rabbiyel l tesbhinde bulunur. Ben Yce Rabbimi btn kusr ve ayplardan tesbh / tenzh ve tekrm ederim diyerek Yaratann zikredip yceltir, du ve niyzn arz eder. Edya alt secdesinin anlam eliinde kendisini iyice alaltr, ta kendisinden geinceye, kendisini varlk leminden silinceye kadar. Evet, Gne dounca yldzlarn grnmez olduu gibi, Allahn mutlak azamet ve kibriys karsnda, bunun mlhaza ve mhede edilmesi neticesinde kul, kendisinden geer fenfillh denilen bir hl ve makma erer, det eriyip kendisini kaybeder. Kendisini bilmez, kendi varln bilemez, gremez olur. (mam Teftzn, erhu Hadsil Erben, s. 59) Derken kendisine gelir gibi olur, hemen toparlanp bir tekbr daha alarak ikinci rekate kalkmak ister. Fakat ne kendisinde byle bir mecl vardr, ne de buna izin vardr. Binenaleyh tekbrini alp Allahn kibriysna snarak ban secdeden kaldrr ve bir celse yapar. Sonra yine bir tekbr alp ikinci secdeye varr. lh emir gerei, rku tekrarlamad halde secdesini tekrarlar. Birinci secdesinde bz eksiklikleri olmusa onlar mmkn mertebe telfiye alr. Gerek mnda bir secde hlini yaamaya gayret eder. Efendimiz sallallh aleyhi ve sellemin Kulun, Allaha en yakn olduu makam, secde makmdr hadislerinin srrna erer, ermeye himmet

eder. Namazn nasl bir mr olduunu, ne kadar secde demek olduunu, secdenin de nasl bir Sidre-i Mnteh olduunu idrk edip yaar vey yaam gibi olur. te btn bunlar bylece idrk edip yaamaya gayret ve himmet eden musall (namaz klan), ayrca bunlar bir btn hlinde dah tekrarlamak ihtiycndadr. Bunu iin, secdesini tamamlayan musall yine bir tekbr alarak ikinci rekate kalkar. Besmele ekip Ftiha ve zamm sreyi okur. Birinci rekatte olduu gibi rk, kavme, secde, celse ve tekrar ikinci secdesini ed edip snnet vechile oturur. Kde de, btn tehyyt, salevt ve tayyibtn / olanca tat ve ibdetlerin, tzm ve tekrmlerin, sevgi ve sayglarn hep Allah iin olduunu ifde ve ikrr ile Allaha arzeder. Ayrca Allh Rasl iin selm, rahmet ve bereket dileklerinde bulunur. Oradaki namaz ehli ve Allahn btn slih kullar iin de selm / mutluluk ve esenlik dular yapverir. Okunan ezanlarn, klnan namazlarn, slm hidyeti adna vr olan her eyin temeli ve rhu demek olan ehdetlerini de tam bir imn ve ihls ile, en cidd ve en gzel bir ekilde yeniler. Salavtlar da okuyup dusn yapar, sana soluna selam vererek, her tarafa ve herkese esenlikler dileyerek namazdan kar. Bylece, bir byk imn ve tevhd eylemini yerine getirmi, namazdan km olur. Namaz klan, eer namaz kldran (imam) ise, katksz bir tevhd eylemi olan namazn bu ekilde klnndan sonra, gyet anlaml ve ibretli bir tevhd syleminde dah bulunmak sretiyle, eylemini sylemi ile teyd ederek talandrr. Yni Rasl-i Ekrem sallallh aleyhi ve sellemin ok nem verdii snnetlerinden birini daha ed etmek zere ve yksek bir sesle mesel bir tekbr daha alr, vey ksa istifr edip - kademeli bir sm-i zam olan- Allhmme EntesSelm ve minkes-selm syleyerek cmisini ve cematini tevhd dni adna bir daha tenvr, ird ve tenbh eder ve namaz kld yerden ayrlp bir baka greve, bir baka yere intikl eyler. Edsnda bulunduu namazn ve namaz iindeyken neden oka intikl tekbirleri aldn tefekkr ede ede baka i ve eylemlerin yolunu tutarlar. (Mezzin, darda ezan okur, ieride kmet getirir, bundan baka hi bir vechile namaza vey cemate mdhale etmez, edemez) Evet! Yaplan ibdetin ad namaz, hkm de farz. ylesine byk bir ferza / byk bir ibdet ve eylem ki olmazsa olmaz. Tpk, uurlu, sevgili ve seviyeli atalarmzn syleye geldikleri gibi tam bir yolda koymaz. Peki, bizi yolda koyan, yollarda ve bu hallerde brakan nedir? Namaz namaz bilmekten, namaz gibi klmaktan bizi uzak tutan nedir acab?! te, bylesine byk, bylesine cm, kf ve vf bir ibdetin eds iin yaplan iln / okunan ezan duyanlar gelip toplanmlar,bir gzel cemat olmular, ve ilerinden biri ne geip, imam olmu onlara. Onlar da ona uyup birlikte namaz klmlar. Acab namaz da onlar klm mdr? Hz. Raslllhn buyurduklar gibi, namazlar acab gerekten gzlerin nru, gnllerin srru olmu mudur? Hi asrlardan beri mslman kitleleri namazdan sonra imamn dusn beklemeden gidenler, namazn sevbndan mahrm olurlar, namazlar eksiktir, emekleri bounadr gibi haksz telkn ve tehditlerde bulunanlar, buna muvaffak olabilirler mi? Sf ve iyi niyetli mslmanlar, hads uydurduu iin deccllik damgas yemi Ali bin Hasnye olu Ahmedlerin, ebbbe bin Sevvr, Verk l Yekerler gibi dikkatsiz rk adamlarn mrdleri ve mmetleri hline getirenler hi namaz namaz gibi klabilirler mi? Kldrabilirler mi? Cematlerini, byle bir mazhariyete

ulatrabilirler mi?! (Bilgi iin, ltfen baknz: Yeni ment erhi (Byk lmihal), s. 176, N. Kurtulmu, stanbul, 1964, Feyzul Kadr, 4/247, h. no. 5184) Snnetin ne olduu hakkyla bilinmi, hadsin sahhi sakminden gzelce ayrt edilmi olsa idi, bunca ac ve fec haller yaanr myd? Daha cmiden kmadan namazn klmasna kld am imamn dusn beklemeden ekip gitti, ite byledir bunlar gibilerden l eti yemeye, alenen mslmann zem ve gybetini yapmaya balanabilir miydi? Halbki onlar, az nce gybetini yaptklar bu mslmanla omuz omuza vermiler, birlikte kyma durmular, birlikte rk ve secdeler yapmlar, usl ve db ile saa sola selamlar vererek namazdan kmlard. Yoksa, o zemmettikleri mslman namazndan karken sana soluna selm vermeden mi kmt?! Kimseye selm vermeden mi ekip gitmiti?! Kendileri dah onu selamlayp iyilik ve esenlik dularnda bulunmamlar myd? Hayr, hayr! Katiyyen byle bir ey yok! Sdece bunlarn bu hususlarda Sevgili Peygamberimiz sallallh aleyhi ve sellemin snnetinin ne olduuna dir bir bilgileri yok. Bunlar, bir ktleme ve gybet veslesi yaptklar bu detleri, Hz. Peygamberin snneti sanyorlar. Halbki Hz. Peygamber, bunlarn imamn dus dedikleri eyi, mrnde bir defck olsun yapm deildir. (Tafslt nc Blmde gelecek) Evet durum, bizleri ksmen de olsa ird ve ikz etmeye alanlardan smil etin Hocamzn uur adl eserinde dedii gibidir. te O, aadaki cmleleri ile bizleri yle ikz ediyor: unu peinen -ve alenen- arz edelim ki, u anda cmilerimizde yaplan tesbh dular, bir det olarak, hibir mezhebe uymamaktadr. Ne yapalm, ne diyelim. Halleri, Allaha havle olunur. (bkz. uur, s. 57, Dil-r Yaynlar, Isparta)

NC BLM
CUM NAMAZI VE NAMAZLA LGL SORULAR CEVAPLAR Namaz, gerekten dnin direi, mminin mrc, ok byk bir mn ve tevhd eylemidir. En byk ibdet, en byk zikrullhtr. Btn ibdetler, namazn hakkatine ulamak iindir. En byk namaz da Cum Namazdr. Eer Cum Namaz olmasayd, cemat ile namaz klmak diye de bir ey olmazd. Zr be vakit namazlarn cematle klnmas demek, bu namazlar Cum Namazna benzetmek, Cum Namaznn o engin feyiz ve ilhamlarndan, bir nispet dhilinde nasiplenmek demektir. (bkz. el-Kenzl Medfn, s. 58, mam Syt, 1293) Cum gn ise, gnlerin seyyidi, yln iki byk bayram gnlerinden bile daha byk bir bayram gndr. nsann yaratl gn, insanln Efendisi sallallh aleyhi ve sellemin ifdeleriyle gnein zerine doup batt en stn gndr. Peygamber vrisi limlerimizin belirttiklerine gre, krka yakn zellii bulunan bir gndr. phesiz bu zelliklerin en by de, onda ed edilen Cum Namazdr. Bizim konumuz da Cum Namaznn nemi ve bz zellikleridir. Bunu ksaca verelim: 1) Cum Namaz, farz- ayn olan, mstakillen eds emredilen bir namazdr. (Farz- kifyedir, sz rk ve btldr) 2) Cum Namaz, ylesine bir farz- ayndr ki, Hz. Raslllh onun hakknda Bir kimse ki Cum gn kendisi Medneye mil -on iki bin adm- uzaklkta bulunduu halde Cum Namazna gelmezse, Allah, onun kalbini mhrler buyurmutur. (bkz. Et-Terb vet terhb, 1/510, Buhr erhi: rds Sr, 3/24) 3) Cum Namaz, ylesine muazzam ve mstesn bir namazdr ki onun eds iin -gidite ve dnte- atlan her adm iin bir senelik nfile ibdet sevbnn mjdesi gelmitir. (bkz. Snen-i nesa, 3/95) 4) Cum Namaz, ismi zerinde bir cem -cemm-i afr- namazdr. Fkhtaki tbiriyle Salt-i Cmiadr. Cmiatn lil Cemt olan bir namazdr. Yni btn bir ehir halkn, merkezdeki Cum Mescidi dndaki btn mescidlerin cematlerini bir araya getiren, onlarn kalblerini Allah zerinde cemeden, Allahn dni syesinde kardelik, birlik ve berberlik duygularyla dopdolu hle getiren bir namazdr. te bunu ifde iindir ki fkh kaynaklarmzda ve ennel mescide tlaku yevmel cmati illel cmia: Cum gn kendisinde Cum Namaz klnan merkezdeki Cum Mescidi hri btn mescidler sabah namazndan ikindi namazna kadar kapal tutulur denilmitir. (bkz. Reddl Muhtr, bn-i bidn, 1/776, mire, 1307)

5) Cum Namaz, fakirlik sebebiyle hacca gidemeyenlerin hacc mesbesinde olan bir namazdr. Nitekim Sad bin el-Mseyyeb Ben diyorum ki, u mubrek Cum Namazna katlmak, Allah katnda nfile olarak haccetmekten daha sevimlidir demitir. (Tahtv, 275-Bulak, 1313) 6) Cum Namaz, kendisinde icbet sati, lh nefhlar, zikrullh, cihd, hutbe bulunan bir namazdr. 7) Cum Namaz, mutlak cematle klnan / yalnz bana klnmas mmkn olamayan, kazs dah olmayan bir namazdr. 8) Cum Namaz, yediden yetmie btn mslmanlarn, kadn erkek herkesin dvetli olduu bir namazdr. Sevgili Peygamberimizin bu husustaki bir buyruklar aynen yledir: Ey Musab! mdi ben, slmn Mednede temsilcisi olan sana derim ki, Yahdlerin cumartesi gn toplanp Tevrt sesli olarak okumalarna bir bak. Mslmanlar olarak sizler de Cum gn, ocuklar ve kadnlar da toplayarak le vaktinde iki rekat Cum Namaz klmak sretiyle, Allahn yaknln araynz. ( Mevhib-i Ledniyye erhi Zrkn, 1/315 Drul Mrife, Lbnan, 1393) Cum Gn bir nev bayram olduu iin, Cum gnne mahss olmak zere oru tutmak mekrh, Cumy ttl gn bilmek de gnahtr. Cum Namazna it yukardaki zelliklerin uzun uzadya aklamas ise, Namazn Esrr ve Hikmetleri adndaki eserimizde verilmitir. Geni bilgi iin oraya baklsn. SORU: Cum Namaz aslnda ka rekattir? CEVAP: Cum Namaz iki rekattir. SORU: Cum Namaznn snneti olarak klacamz namazlar yok mudur? CEVAP: Sevgili Peygamberimizin, Cum Namazndan nce vey sonra evinde kld, klnmasn tavsiye ettii namazlar olmutur. Fakat bu namazlar, Cum namazlar olmad gibi, cmi ile cematle ilgili namazlar da deildir. Bunlara Cum Namaz vey Cumnn Snnetleri demek sonradan ortaya km ve birtakm yanllklara da sebep olmutur. Hz. Peygamber, ne Cum Namazna kmadan nce evde, ne Mescide girince mescidde, ne de Cumy kldrdktan sonra cemat huzurunda herhangi bir namaz klmazd. Hz. Peygamber, le vakti girince Mescide kar, girerken kap yanndakilere hafif bir sesle selam verir, mimbere yaklatnda mimber yaknndakileri hafife selamlar, mimbere kp oturur, Bilalin Cum Ezann okumasn beklerdi. Bill ezan okuduunda ayaa kalkp btn cemati yksek sesle selamladktan sonra hutbesini rd buyururdu. Bilindii gibi, ieride Hz. Peygamberin huzurunda okunan ezan da, o zaman ilk ezan idi. te, bu ilk ezandan sonra mescid iinde, Cum snneti diye bir namaz klnmazd. Ashb- kirmn bu ezandan nce mescidde iki vey drt, y da sekiz vey daha fazla olarak kldklar namazlar ise Cum snneti deil, mutlak namazlard. Cum Namaznn farz klndktan sonra Hz. Peygamberin mescidi terk ederek evine gidip orada kld iki rekat dah Cum namaz deildi. Onun tavsiyesi ile ashbn kld drt rekat de, Allah rzas iin klnan baka bir namaz olup, asl Cum namaz deildi.

Yni aynen Bayram namazlarnda olduu gibi, Cum Namaz dah, ncesinde ve sonrasnda tyn ve tevkt edilmi snnet namazlar bulunmayan bir namazdr. Aynen Hz. Raslllhn Rid Halfesi Hz. merin dei gibi Tam olarak ve ksaltlmam bulunan iki rekatlik bir namaz idi. SORU: Cum Namaz, bz yaz ve eserler on rekat, bzlarnda ise onalt rekat olarak verilmektedir. Bunlarn hangisi dorudur? CEVAP: Bu hususta yazlan ve yaananlarn bir kemeke iinde olduu dorudur. Cum Namaz, kesinlikle iki rekattir. Peygamberimizin ve Onun izinde giden ashbn, btn teblt da budur, tatbkt da. Baka baka szler, yanltr ve hatt tehlikelidir. Nitekim, Hulefy- Ridnden Hz. mer demitir ki: El-Cmat rekatni temmn ayru kasrin al lisni nebiyykm sallallh aleyhi vesellem! Ve kad hbe menif-ter: Ey Mslmanlar! Cum Namaz, Peygamberimiz sallallh aleyhi ve sellemin lisn / beyn zere iki rekattir. Hem de ksaltlm bir namaz olarak deil, tam olarak iki rekattir. Kim iftir ederse -baka trl sylerse- kesinlikle husrn boylar. (bkz. rds Sr erhu Sahhil Buhr, 2/187- mam Kastaln, Msr, Bulak, 1323, 7. Bask) Ktb-i Sitteden Nesade, Cum Namaznn ka rekat olduuna dir zel bir blm alm, aynen yle denilmitir: Bb Adedi Saltil Cma: Cum Namaznn Ka Rekat Olduuna Dir Blm: Abdurrahmn bin Eb leyl dedi ki: Bir gn mer radiyallh anh yle buyurdu: Cum Namaz, iki rekattir, Ramazan ve Kurban Bayram Namazlar iki rekattir, sefer namaz iki rekattir. Hem de, ksaltlm olarak deil, tam olarak ve de Muhammed sallallh aleyhi ve sellemin lisn -beyn- zere iki rekattir. (bkz. Snen-i Nesa, 3/111, ar Yaynlar, stanbul, 1981) Cum Namaznn iki rekat oluu konusunda, bilgi ve uygulama bakmndan ashb- kirm, tbin, tebeu tbin dnemlerinde, onca siys ve idr fitnelere ramen herhangi bir fark, ayrlk ve ihtilaf sz konusu olmu deildir. Fakat ne zaman ki kinci Asrn sonlarnda (Halfe Mtezd Billhn i banda olduu H.185te) o Badat olay / fitnesi zuhur etti, ite, ondan sonradr ki bu mbarek Cum Messesesinin bandan fitne ve bellar eksik olmad. Merv olay, sfehn fitnesi derken, bu muhteem bir tek Cum Namazndan bir ok cum namazcklar meydana getirildi. rtikb olunan cinyetin keffreti olsun diye de Zuhr-i Evvel, Zuhr-i hir, Vakit Snneti gibi namazlar icd olundu. Bir fkh kitbmzda mesel o Merv Olay, ksaca yle verilmektedir: Lemmab-tel ehl merv bi-ikmeti cmateyni maa ihtilfil ulemi f cevzih emerahm eimmetehm biedil erbe bdez zuhri: Vakt ki Merv ehrinde yaayan mslmanlar Cum Namazlarn iki yerde klmak gibi bir bel ile kar karya kaldlar, limleri kendilerine le vaktinin girmesinden sonra Zuhru klmay emrettiler. Ancak, buna nasl niyet edileceinde ihtilfa dtler. (bkz. Mecmeul Enhr, 1/85, Tbatl Mmre,1240) te, yaanan onca fitne, ibtil ve ihtilaflardan sonradr ki mslmanlar iki rekat olan Cum Namazlarn onalt rekat olarak klmak mecbriyetinde brakldlar. Artk sz konusu olan da Cum Namaznn bereket ve ihtim / nasl bir Salt-i Cmia oluu deil, le namaznn ne olaca idi. Yni le namaz, Zuhr-i Evvel niyetiyle Cumdan evvel mi yoksa Zuhri hir niyetiyle Cumdan sonra m klnacakt? Sonunda karar verildi, Zuhr-i hir niyetiyle Cumdan sonra klnacakt ve mutlak da klnacakt(!). Ve Zuhr-i hir namazn klmayanlarn, domuzdan fark yoktu! Baknz, eyh Hasan Hilminin Mifthul-rifn adndaki kitb, ne diyor: Vaktiyle kylerden birinde amcann birisi ift srerken, kzlerine kzp gnahsz karsn boar, krk gne

kadar bir yaban domuzunun bacandan tutup sallamazsam diye art koar ve bunu herkese iln eder. artn yerine getirmek zere dalar bayrlar otuzbe gn dolar, bir trl yaban domuzu tutamaz. Benim Mft babadan baka rem yok deyip, Mftye gider, hlini anlatr. Ve ol shib-i fetv ve pr-kermet zt da fetv verir ki: Sen, Cum Namazna git, kapnn dibine otur. Yzlerinde nur yok bir alay battal adamlar gelip senin yanna otururlar. Ve iki rekat Cum Namazn klp dar kmak istediklerinde, birinin bacandan tut, btn avaznla nid et ki: Ey Cemat-i mslimn! te mft efendinin fetvsn verdii domuzlarn yuvasn buldum, kndan tutup artm yerine getirdim. Hepiniz hit olun deyip cmiden k, bu takdirde htunun bo olmaz. te hnzrdan eed hnzr -domuzdan beter domuz- byleleridir. Bert olan karye cmilerinde -kasabalarda- Cumy eddan sonra bil-ittifak Zuhr-i hiri ed etmeyenler, hi namaz klmam gibidir. (Mifthul-rifn, 341, 536, elle Yaynlar, stanbul, 1981) te, vaktiyle Haccc- Zlimlerin idre ve siysette yaptklarn, eyh Hasan Hilmi gibiler de dinde diynette yaptlar. Raslllhn getirip tebl ve tatbk buyurduklar ibdet nizmn alt st edip kendi cehlet ve cinyetlerine itirk etmeyenleri, uydurduklar Zuhr-i hir gibi bidat namazlar klmayanlar, byle domuzdan beter domuz diye iln ve mahkm ettiler. SORU: Klmakta olduumuz Zuhr-i hir namaznn asl yok mudur? CEVAP: Bunun, dinde ve mezhepte yeri yoktur. Biz bunu onbe sahfe hlinde, Namazn Esrr ve Hikmetleri adndaki eserimizde aklam bulunuyoruz. (bkz. sayfa: 26-27 ve 97-113) SORU: Burada, buna dir bir zet ve kaynak ismi verir misiniz? CEVAP: Prof. Dr. Sleyman Ate Hocamz, slm lmihlinde ve Tefsrinde der ki: Zuhr-i hir diye bir namaz yoktur. Tammen uydurma olan bu bidat, maalesef Trkiyede yerletirilmitir. Dileyen -kendi kendine- istedii kadar nfile namaz klabilir. Fakat, Zuhr-i hir niyetiyle namaz klmak, doru deildir. nk bidatlerden kanmak gerekir. (bkz. slm ilmihli, 1/220) Kez, Cum Namaznn peinden vakit snneti diye bir namaz olmad gibi, Zuhr-i hir diye de bir namaz yoktur. Bu bir bitattir ve bitatten kanmak gerekir. (bkz. Kurn-i Kerm Tefsri, 5/2711 - 1995 Basm) SORU: Be vakit namaz, vakitte klmak dnimizce ciz midir? CEVAP: Evet cizdir, sbit ve vkdir. Ciz olmamas iin dn bir sebep ve dell de mevcut deildir. Sevgili Peygamberimiz gerek seferde, gerek hazarda bunu uygulamtr. Onun bu uygulamasyla ilgili mesel Mslmde tam onyedi adet hads vardr. Bunlardan yedisi seferdeki cemi, onu da hazardaki cemi bildirir. te, bunlarn birinde denilir ki: bni Abbstan, O yle dedi: Peygamber sallallh aleyhi ve sellem, Mednede bir korku ve sefer hli olmad halde, le namaz ile ikindi namazn birlikte kld. Sad bin Cbeyr der ki: Ben bunun hikmetini bni Abbsa sordum, o da dedi ki: Peygamberimiz bunu, mmetinden hi bir kimseye bir zorluk olmasn diye yapt. (bkz. Mslim, 1/490) Niz yazarnz da bunu otuz senedir uygulamaktadr. Bu uygulama ve teblilerimizle ilgili iki htramz burada vermek isteriz. yle ki: 70li yllarn balarnda idi. zinli olarak ala gelmi, grev yerim olan Nazilliye dnecektim. alda avukatlk yapmakta olan kardeim Emin Temizele uram, evinde le yemei yemitik. Yemekten sonra kardeim, bir saat kadar bekleyebilirsem

Denizliye kadar berber gidebileceimizi syledi. Peki dedim, biraz sonra da le namazn, arkasndan da ikindi namazn kldm. Bir saat kadar sonra Denizliye hareket ettik. Tam Kaklka geldiimizde ikindi ezan okunuyordu. Kardeim abey, namaz klp yola yle devm ediyoruz deil mi? dedi. Ben ikindi namazn ben sizin evde klmtm cevbn verdim. Kardeim ard, Nasl? kindi ezan yeni okunuyor dedi. Ben: Sen git, namazn kl gel. Geldiinde ben sana anlatrm dedim ve geldiinde anlattm. Mslmann, srekli det edinmemek art ile yolda, evinde, banda, her ihtiya duyduunda iki namaz bir arada klabileceini misalleriyle birlikte akladm. Yine o yllarda biz, vizlik yaptmz ve izinli bulunduumuz yerlerde lkemizin artlarn da gz nne alarak talebelik yapan, kamyonculuk, otobslk yaparak hayatlarn kazanmaya alanlar, zorluklarn gz nne alarak, dnimizin bu hususta getirdii kolaylklar teble gayret ediyorduk. Tabi bu kolay da olmuyordu. Doum yerim olan Sller Kasabasnda bu kabil teblilerimize biz millete namaz kldrmaya alyoruz, sen ise insanlar namazdan kurtarmaya alyorsun gibi tepkiler bile almzdr. Sayn Prof. Dr. Hayri Krbaolu, Namazlarn Birletirilmesi adndaki eserinde, bizim bir htramz ylece yazya alm: Namazlarn birletirilerek klnabileceini ilk olarak 1970li yllarda fakltemizde talebe iken, bir viz efendinin vaaznda duymutum. O zamanlar, memleketim olan Manisada vizlik yapan deerli insan mer Temizel bir vaaznda, bilhassa yoluculuk esnsnda bizim de le ile ikindiyi yine ayn ekilde akam ile yatsy cemederek bir arada klabileceimizi sylemiti. Ben de sk sk Ankara ile Manisa arasnda seyahat eden ve namaz konusunda zaman zaman bz skntlarla karlaan bir talebe olarak bu konu benim epey ilgimi ekmiti. Tabii muhterem mer Temizel hocaefendi, bu vaaz zerine bizim kat muhafazakar kesimlerce Vahhb olmakla damgalanmaya alld. Tabii ki ben de dhil onu sevenler bu haksz ve irkin ithma kar kmakta tereddt etmedik. (bkz. a.g.e., s. 9, Aratrma Y. Ankara, 1977) Biz bu meselenin tafsltn, deerli ilim adammz Krbaolu hocaefendinin tamam bu konuyu inceleyen bu kymetli eserine havle ediyoruz.

BAYRAM NAMAZLARI SORU 6: Bayram namazlar hakknda bilgi verir misiniz? CEVAP: Bayram gnlerinin en nemli zellii, Bayram Namazlardr. Ramazan bayramnda bir dier zellik Sadaka-i Ftr / Fitre vermek iken, Kurbanda da kurbanlklarn kesimi ve terik tekbirleridir. Her iki bayramn nemli bir zellii de, bir takn sportif hareketlerin, haram snrn zorlamayan oyun ve elencelerin, arklar syleyip def alarak sevin ve srur izhar etmenin dinin iarndan / alametlerinden saylmasdr. (bkz. rads-Sari, 3/64-65)

Bayram Namazlar ylda iki defa klnan, Namazgahta eda edilen, fazladan tekbirleri olan, namazdan sonra hutbesi okunan, ncesinde ve sonrasnda baka namaz klnmayan iki rekatlk bir namazdr. O gn yediden yetmie herkes orada olduundan Bayram Namaz iin ezan

okunmad gibi kamet de getirilmez. Bayram namazna gidemeyen veya yetiemeyen kadn erkek herkes, evlerinde iki rekat namaz klarlar. mam- Azam dilerse iki, dilerse drt rekat klar, dilerse klmaz demise de Hanefi mezhebi imamlarndan Ebu'l Hasen es-Sindi der ki: Hz Peygamber, 'bugn bizim bayrammzdr ey ehl-i slam' hadisi ile bayram btn Mslmanlarn bayram klmtr. O halde layk olan herkesin bayramn btn zelliklerine katlmasdr. Bu zelliklerden biri, bayramn namaz olduundan, yetiemeyenler kendi kendine iki rekat namaz klmaldr. (Tecrid-i Sarih, 3/201) Bayram Namazlarndaki fazla tekbirler, her rekatta er olmak zere alt tekbirdir. Bu 7+5=12 tekbir eklinde de olabilir. Fakat baz mezzinlerin iki rekat dokuz tekbir bayram namazna niyet edin diye sylemeleri kizb-i sarihtir / yalan ve yanltr. (bkz. Fkhs-Snne, 1/300, EnislAbidin, s. 80, Msr, 1327) Bayramn ve Bayram Namazlarnn bir nemli zellii de, btn kadnlarn kzlarn, kz ocuklarnn Namazgaha karlmalar iin Hz Peygamber tarafndan kadn memureler bile tayin edilmi olmasdr. mm Atiyye Validemiz bunu yle anlatr: Rasulllah bize, btn kadnlar ve kzlar Bayram Namaz iin Namazgaha karmamz iin emretti. Hatta namaz halinde olmayan zrl kadnlarn da karlmalarn istedi. Biz, 'Ey Allah'n Resul, Onlar namaz klmayacaklarna gre karlmalarn hikmeti nedir' diye sorduk. O da 'Bayramn hayrna, iyilik ve gzelliine ahit olsunlar, Mslmanlarn topluluunu grsnler iin' buyurdu. (bkz. Mslim, 1/606, hadis no: 890) Namazgahlar, ehrin kenarnda msait bir yerde btn halk iine alan bir sahra, bir dzlktr. Peygamberimizin namazgah Medine'ye bin adm kadar mesafede bulunuyordu, ad da Cebane idi. Hz. Peygamber, Medine'ye hicretlerinden sonra on sene zarfnda bu namazgahta yirmi defa Bayram Namaz kldrmtr. Yamur sebebiyle bir defa mescidde kldrdna dair rivayet varsa da, zayf ve mnkerdir. Yani bu vaki deildir. Fakat vaki olabilirdi de. Zira yamur veya benzeri bir zr sebebiyle Bayram ve Cuma namazlar terk edilebilir, Bu vakidir. Cuma Ezan okunurken essalat fi'rrihal: namaz evlerde klnz diye ilan edildii ve evlerde lenin klnd sahih rivayetlerle bildirilmitir. SORU 7: Bayram Namaz snnet midir, yoksa vacip midir? CEVAP: Mezheplerden Hanefiler vacip, Malikiler ve afiiler snnet, mam- Ahmed ve ulemadan bir topluluk da farz demilerdir. Fakat siz Bayram Namaznn kendi zellik ve gzellikleri iinde eda edilmesinin ne kadar nemli / farz veya o anlamda bir snnet olduunu anlamak isterseniz u olay iyi izlemeniz gerekir: Hafsa binti Sirin anlatyor; Biz Basra'da cariyelerimizin Bayram Namazna kmalarna izin vermezdik. Bir ara yanmza bir kadn geldi ve dedi ki: Benim kz kardeim, Rasulllah ile tam oniki defa gazaya km bir gazinin eidir, ve kardeim dahi bu gazalarn yedisinde kocasyla beraber bulunmutur. O bize demiti ki: Biz o gazalarda hasta gazilere bakar, yarallar tedavi ederdik. Ben bir gn Hz. Peygambere dedim ki 'Ey Allah'n Resul! imizden biri d elbisesi bulunmad iin namazgaha kmasa, bunda bir beis var mdr?' Buyurdu ki 'Arkadandan dn alarak giysin ve ksn. Yahut da arkadayla bir elbise iine girip namaza yle ksnlar.' (bkz. rads-Sari, 3/89)

Rasulllahn kadnlar namazgaha karmak zere byle kadn memureler tayin etmesine, 'mutlaka ksnlar' buyurmasna, 'elbisem yok' diyenlere dahi bu ekilde emirler vermesine ramen, slam sonras slamn iine sokulan ikinci cahiliyenin adamlar 'kadnn camide / cemaatte ne ii var' diye diye ne asli dzeni iinde klnan bir Cuma namaz braktlar, ne de namazgah diye bir messese. Evet, Seluklularn son zamanlarnda ve Osmanlnn ilk dnemlerinde yaplan namazgahlardan bazlarnn hala kalntlar ayaktadr. Yerli ve yabanc gezginlerin byk bir hayranlkla izledikleri mesela Gelibolu Namazgah tarihi bir eser olarak btn hametiyle yerinde durmaktadr. Fakat dostun dmann hayranlkla izledii, hayretinin iddetinden dize gelip teslim olduu / iman ve hidayete erdii ya da dmanca hasedinden ve kahrndan atlad aptaki Cuma ve Bayram Namazlarndan eser yoktur. Halbuki yine o dnemlerde yer yer Cuma Namazlar bile namazgaha tanm, bereketine bereket, ihtiamna ihtiam katm, etraf ky ve kasabalarndan gelenler bir merkezde toplanp kardeliin, birlik ve beraberliin yksek hazzn tatmt. te yakn evremizdeki ve al-Sller yolu zerindeki Kay Pazar Cuma Mescidi. Onun ykk ve bir ksz gibi boynu bkk duran minaresi. te Cumal'lar, Cumaalan'lar ve Cumaovas gibi merkezler. Hepsi snnet zere olan o uygulamalarn yalan sylemez tarihi tanklar olarak karmzda durmaktalar. Bu yzden hayatnn en acl gnlerini Bayram gnlerinde yaayan bu naiz kardeiniz, bu acl yrekle ve yksek sesle der ki: mrnde bir defack olsun namazgahta bir bayram Namaz klmadan, bunu hayal bile etmeden / edemeden ve asli dzeni iinde bir tek Cuma Namaz dahi klmak nasip olmadan dnyasn deitirip ahirete gp giden binlerce mslmann / ana, baba, bac, karde, dede ve ninelerin ve halen de yaamakta olan bizlerin, bu derece manevi yoksulluk iinde braklmamzn hesabn acaba yarn ahirette kimler verecek? imizden o alim ve arif geinenler, acaba o tevil -yorum- kahramanlklarn yarn Huzur-u lahi'de gsterebilecekler midir?

SNNET NAMAZLARIN EV NAMAZLARI OLUU SORU 8: Hocam, snnet ve nafile namazlarn ev namazlar olduunu akladnz. Fakat uygulamada baz zorluklarmz olacak galiba. Mesela benim evim camiye uzak, dkkanm ise yakn. le Ezan okunurken snnet namazm klmak iin ece gitsem cemaate yetiemeyeceim. Snnetimi dkkanda klsam olmaz m? CEVAP: Elbette olur. Snnet namazlarn ev namazlar olmasndan maksat farz namazlara baka namazlarn karmamas, snnetlerin vacip veya farz mertebesine karlmamasdr. Bunun iin snnetlerin farz namazlarn klnd yerden baka yerde klnmas istenmi zellikle farz namazlardan sonraki snnetlerin bir konuma yapmadan veya mescidden kp gitmeden klnmas yasaklanmtr. Bu durumda, mesela sabahleyin cemaate giden birisi snneti evinde klarak gidecei yerde klmadan gitmi olsa, snnetin caminin d ksmnda uygun bir yerde klar, kldktan sonra da uzanp dirsek keyfi etmek, kalkp yer deitirmek, gezinmek, birisiyle konumak gibi bir ey yaparak snnetle farz arasn ayrr. Kaynaklar bunu fein lemyefsl biliztica febihadisin ev tehavvlin an mekanihi ev nahvihima diye vermitir. (bkz. rasd's Sari, 2/331) Hanefiler 'snneti mescidin d ksmnda klmasnda beis yoktur' dediler. (bkz. erhu's erkavi Ale'z Zebidi, 1/259)

Bir gn Hz Peygamber Abdullah bin Malik'in kamet getirilirken namaz klmakta olduunu grd. Farzn selamn verip cemaate dnnce ashab hemen etrafna topland. Hz. Peygamber Abdullah'a hitaben 'Essubha erbean: Ey Abdullah, sabah namaz drt rekat m ki kamet getirilirken iki rekat namaz klyorsun' dedi. (bkz. Bir nceki kaynak) Buhari'nin bu hadisine ve 'kamet getirildii srada farz namazdan baka namaz klmak yoktur' hadisine gre sabah namaznn snnetini bu srada klmak doru dmemektedir. Snnetle farz namaz arasna bir ekilde fasla vermenin imkan kalmadnda da snnet namaz klnmamaldr. Zira Snnetin sahibi byle buyurmaktadr. Bu srada oturup namaz beklemek ise asla bouna bir bekleyi olmayp aynen namaz klmak -namazda olmak- gibidir. Bu da Snnetin sahibinin beyan ile sabittir ve ilgili hadis yledir: Sizden biriniz namaz bekledii mddete aynen namazda gibidir. (bkz. Buhari erhi rads Sari, 3/27) SORU 9: Snneti evde klmann da sakncalarndan sz edilmekte ve 'camiye giderken yolda hi dnya kelam etmeyeceksin, hatta selam veren olursa selam dahi almayacaksn' gibi telkinler olmaktadr. Buna bir aklk getirir misiniz? CEVAP: Bu gibi szler 'camide bir tek dnya kelam syleyenin Allah krk senelik ibadetini mahveder' gibi iftira ve hezeyanlarn ortal kaplad ve eitli tehditlerle slami ibadetlerin snnet yaplmasnn nlendii dnemlere ait batl telkinlerdir, kesinlikle yalan ve snnete aykrdr. Hanefi alimlerinden bn-i Melek Abdllatif Tirevi hazretleri bu hususta der ki: Ve fihi deliln ala enne'l fasla beyne snneti's subhi ve beyne'l ferizati caizetn ve ala enne'l hadise maa'l ehli snnetn ve mene kale ennel kelame beynes-snneti ve'l fard ybtl's salate ev sevabeha fe-kavlhu batln: Bu -ittifakla rivayet edilen- hadis delalet eder ki sabah namaznn snnetiyle farz arasnda fasla vermek caizdir. Snneti kldktan sonra evdekilerle -veya bakalaryla- konumak da snnettir. 'Hayr, snnet ile farz arasnda -veya farzla snnet arasndakonuulmaz, aksi halde bu namaz iptal eder veya sevabn kaldrr' diyenlerin szleri ise batldr, Hz Peygamberin uygulamasna aykrdr. (bkz. Haleb-i Sair erhi Hlyet'n Naci, s.394, Amire, 1250) Elbette Rasulllaha ,itaat ve ittiba edilip, O'nun gsterdii yoldan gidilecektir, bu dindir, bu slam'dr, bu slam' yaamaktr. Bu terk edilmesi gnah olup olmayaca tartlan manadaki snnet deildir. Bu dini zaruretin ta kendisidir. Btn farzlar ve vacipleri iine alan manada bir snnettir. Tartlan snnetse, fkhtaki anlam ile farz ve vacibin dnda kalan ve 'mefruz'un mukabili olmak zere 'mesnun' denilen eydir. Elbette bu manadaki bir snnet dahi asla hafife alnmayp elden geldiince eda edilecektir. Fakat buna 'snneti eda' denir. Birincisine ise 'snnete ittiba' denilir. Kul bazen ikinci manadaki bir snneti yani mesnunu yerine getirmemi olabilir. Bunda herhangi bir dini mahzur da sz konusu deildir. Bu, hem bu snnetin tanm gereidir, hem de snnetin sahibi Hz Peygamberin emir ve teblileri icabdr, ve fkh kaynaklarmzdaki doru fetva da budur. Mesela brahim Halebi, eseri Haleb-i Kebir'de der ki: Bir mslmann, Hz. Peygamberin mr boyu terk etmedii bir snneti mr boyu terk etmesi layk deildir. Fakat snnetlerden bazlarn baz zamanlarda terk etmesi, bunu bir adet haline getirmemek kaydyla gnah da olmaz. Misafir olana ise mekked olsun gayr- mekked olsun btn snnet namazlar terk etme ruhsat vardr. (bkz. Haleb-i Sair -hamide, Haleb-i Kebir'den naklen- s.188, 1316, mhr Seyyid Ali Yekta)

Sz bu noktaya gelmiken bunu biraz daha aalm, bu husustaki salkl bilgileri kaynaklaryla birlikte grelim: a) i'lem ennelmeruat erbeat aksamin fardun ve vacibn ve snnetn ve nefln fema kane fi'lhu evla min terkihi maa men'it terki in sebete bi-delilin kat'iyyin fe-fardun ev bi-zanniyyin fevacibn ve bila men'it terki in kane mimma vazabe aleyhi'r Rasul sallallah aleyhi vesellem fesnnetn. Ve illa fe-mendubn ve nefln: Bil ki dinen meru klnm olanlar drt ksmdr; Ya farz veya vaciptir, ya da snnet veya menduptur / nafiledir. Eer yaplmas istenip de terk edilmesi yasaklanan bir ey kesin bir delille emredilmise bu farzdr, eer zanni bir emir ile emredilmise bu vaciptir, eer yaplmas istenen ey Peygamber sallallah aleyhi ve sellemin devam ettii fakat terk edilmesi menedilmemi bulunan bir eyse bu snnettir, deilse bu da menduptur ve nafiledir. (bkz. Redd'l Muhtar, bn-i Abidin, 1/95) b) Yine bn-i Abidin der ki: vel ahsen ma fi't Tahrir bi-enneha ma vazabe aleyhi'n Nebiyy sallallah aleyhi ve sellem maa't terki ahyanen bila ozrin li-yelzeme kevnhu bila vcubin: Snnetin tanmnda en gzel olan, Tahrir'de denildii gibi snnet, Peygamber sallallah aleyhi ve sellemin bir zr olmad halde bazen terk etmekle beraber devam ettii eydir demektir. Ta ki snnetin tanm vacibin tanm olmasn. (bkz. Nesemat'l Eshar Ala erhi'l Menar, s.181, Es'ad Ef. Mat., 1300) c) Burada snnetten maksadn 'snnet-i mekkede' olduu da aktr. Nitekim buna rnek olarak ezan okumak, namaz cemaatle klmak gibi snnetler verilmitir. mam- Birgivi tarafndan verilen bilgiler de bu merkezdedir: vehiye ma vazabe aleyhin nebiy aleyhisselam min cinsi'l ibadeti maa't terki ahyanen ev ademi'l inkar ala tarikih: Hidayet snneti Peygamber aleyhisselamn zaman zaman terk etmekle birlikte ibadet cinsinden olarak devam buyurduklar eydir. Yahut ta kendilerinin devam ettikleri fakat terk edenine kar inkarda bulunmadklar ameldir. Bundan anlalmaktadr ki vacib, Peygamber aleyhisselamn kesintisiz olarak devam ettikleri ameldir, snnet-i mekkede ise ou zaman yapp bazen de terk ettikleri eydir, snnet-i mstahebbe ise ou zaman yapmayp zaman zaman yaptklar eydir. (bkz. Tarikat- Muhammediye -Hocazade Haiyesiyle birlikte-, s.13-14, Seyyid Ali Rza Efendi Matbaas, 1276) d) Dini anlam itibariyle snnet farz veya vacibin dnda olmak zere Peygamber sallallah aleyhi ve sellemden sadr olan sz, i ve kabul ile O2nun devam buyurduklar amel arasnda ortak bir kavramdr, ve 'hidayet snnetleri', 'zevaid snnetleri' diye iki ksma ayrlr. Ezan okumak, kamet getirmek, farz namazlarn vakitleri iinde fazladan namazlar klmak gibi snnetler, dini ve ibadet hayatn olgunlatran snnetler olduu iin Hz Peygamber tarafndan te'kid buyurulmu ve mekked snnetler 'ratibe snnetleri' adn almtr. Bunlar 'hidayet snnetleri' ksmna girer. Bunun hkm vacip gibi olup bu dnyada edasn mslmanlardan taleptir. Ancak vacibi terkeden ahirette ikab grr, snneti terkeden ise ikab grmez. (bkz. Kitab't Tarifat LiSeyyidi' erif el-Crcani, s. 83, Ah. Kamil Matbaas, 1329) e) Ey kalbi Allah sevgisiyle dolu olan Mslman! Bil ki Peygamber sallallah aleyhi ve sellemin fiillerinden bir ksm, srf O'nun temiz zatna mahsus fiillerdir. Bu fiiller O'nun Rabb ile kendisi arasndaki muamelelerdir. mmetinden Hibir kimse bu ameller g yetiremez. O'nun baz fiilleri ise terii fiillerdir. te bu fiiller O'nun mmetine talim maksadyla yapt fiillerdir. mmetten

herkesin Allah'la olan muamelesinde esas olan da bu fiillerdir. Mslmanlar olarak bizim ykml ve sorumlu bulunduumuz ameller de ite bu amellerdir. Bu amellerse ya farz olan amellerdir ya da snnet olan amellerdir. Fe'l mefruz la bdde minh, ve'l mesnun yumel minh ma ysteta: mdi farz klnm olan amel mutlaka yerine getirilecek olan ameldir, snnet klnm amel ise mutlaka gerekli olan amel deil, g yetirildii kadaryla yaplacak olan ameldir. (bkz. Kitab't Tarikati'r Rifaiyye, s. 11, Seyyid Muhammed Ebu'l Hda es-Sayadi, Msr, 1325) Grld gibi kaynaklarda snneti mekkededen olan bir amelin terk edilmesi halinde er'i bir maninin, red ve inkarn, knama ve yadrgamann olmad, ahirette de azabnn bulunmad bildirilmektedir. Bu anlamdaki bir snnetin farz ve vacibin dnda olmas, nafile ve tatavvu denilen ameller cinsinden bulunmas hasebiyle kulun iradesine braklm bir amel olduu, g yetirildii kadaryla yerine getirilecei vurgulanmaktadr. te bu konuda mam Serahsi dahi demektedir ki: Fe'n nevafil mine'l ibadati zevaid meruatn lena la aleyna ve't-tetavvuat kezalik feinne't tetavvua' ismn lima yeteberrau bihi'l mer' min indih ve yeknmuhsinen fizalike vela yekun melumen ala terkih: Nafile ibadetler fazladan olarak ve bizim lehimize olmak zere meru klnm amellerdir, yoksa zerimize yazlm ameller deildir. Tetavvu ameller de byledir. Zira tetavvu demek kiinin kendiliinden yapp ta teberruda bulunduu amel demektir. Kul bunu yapnca muhsin olur, ihlas ve samimiyeti nispetinde sevap ve ecir kazanr, fakat yapmad zaman knanmaz. (bkz. Usul's Serahsi, 1/115, Beyrut, Darl Marife, 1393) Hakikat bu merkezdeyken sonralar acaba ne olmu ta i tersine evrilmitir? O kadar ki Hz Peygamber ve Asr- Saadet mslmanlar camide snnet klmay yasaklarken, sonralar snneti evinde klan mslmanlar ar thmetler altna alnmlar, alenen ehl-i bid'atten olmakla sulanmlardr. Zaman zaman -imdilerde olduu gibi- mnafklkla dahi itham edilmilerdir. Hatta Fethu'l Kadir mellifinin tespitine gre kendilerinin ldrlmelerine bile fetva verilmitir. te imam bunu yle vermektedir: ve fi'l fetava feinimteneu an edaissneni kale meayihu buhara ykatilhm ke'l feraiz: Fetava'da yle denimitir, eer snnet namazlar eda etmek istemezlerse bu hususta Buhara eyhleri dediler ki 'emir sahibi onlara sava aar ve kendilerini ldrr, tpk farzlar eda etmek istememeleri halinde ldrd gibi. (bkz. Fethu'l Kadir, 1/426)

SNNET NAMAZLAR HAKKINDAK MEVZU HADSLER Maalesef bir takm fkh ve ilmihal kitaplarndaki baz deerlendirmeler de bu thmet ve tehdide gre yaplm, stelik bu tehditlerin Hz. Peygambere ait olduu (!) bile ileri srlmtr. Bunu kimi kapal bir ekilde sylemi, kimi de aka ifade etmitir. Mesela Krk Hadis arihlerinden Muhammed Akkermani, Hulasa'dan naklen demitir ki: mekked snnetlerden birini terkeden kimse, eer bunu hak grmeyerek terk etmise kafir olur, enerek terk etmise bir sze gre gnaha girmi olmazsa da sahih olan sze gre gnahkar olur ve bundan hesaba ekilir. Zira snneti terkeden hakknda tehdit gelmitir. (bkz. erhu'l Hadisi'l Erbein, mam Birgivi Muhammed Akkermani, s.101) Bidaye arihi Mernani, Hidaye arihi Ekmelddin Babarti ve Drr'l Muhtar arihi bn-i Abidin gibi zatlar ise bunu var olduunu syledikleri hadisin metniyle birlikte verirler ve vekale aleyhissalet vesellem men tereke'l erbea kable'z zuhri lem tenelh efaati: Peygamber

aleyhisselam, le namazndan nceki drt rekat klmayan kimseye efaatim nasip olmaz buyurdu derler. Bunun byk bir tehdit olduunu da ve hve veidn azim diyerek ifade ederler. (bkz. Vikaye erhi Hidaye, bn'l Hmam'n ve Ekmelddin Babarti'nin erhleriyle birlikte, 1/480 ve bn-i Abidin, 1/632) Fakat bu zatlardan hibiri bu rivayetin hangi hadis kitabnda bulunduunu, bu rivayeti nereden aldklarn katiyyen sylemezler. Nasl sylesinler ki? Zira hadis kaynaklarnn hi birinde byle bir hadis yoktur. Ancak Fethu'l Kadir mellifi bir istisna tekil eder ki o da kendisinin byk bir aratrmac mctehid olmasna ve btn aratrmalarna ramen bu rivayetin kendisi tarafndan bulunamam olmasdr. O, bu neticeyi aynen yle ifade etmitir: ve emma ma zekerahu min hadisi snneti'z zuhri fellah alem bih: Burada Hidaye mellifinin le namaznn snnetiyle ilgili olarak zikrettii hadise gelince, bunun asl esas nedir ve nerede byle bir hadis bulunmaktadr bilemiyoruz. Bunu Allah daha iyi bilir. (bkz. Fethu'l Kadir, 1/482) SORU 10: Hocam ben gnmz yazarlarndan birinin ibadetlerle ilgili kitabnda okudum. Yazar, sizin hibir hadis kitabnda yoktur dediiniz bu rivayeti eserinin birka yerinde yazyor, kaynak olarak da (Terib ve Terhib, c.1, s.396) y veriyor. Bu muteber bir hadis kitab deil midir? CEVAP: Bu muteber bir hadis kitabdr. Zira naklettii rivayetlerin hem kaynan bildirir, hem de o rivayetin durumu hakknda kymetli bilgiler verir. Fakat sz edilen rivayet kesinlikle bu kitapta dahi yoktur. Orada sabah namaznn snnetiyle ilgili alt, le namaznn snnetiyle ilgili de onalt rivayet vardr. Fakat bunlar arsnda dahi byle bir rivayet mevcut deildir. Allah'a hamdolsun ki bu ve benzeri rivayetlerin asl olup olmadn bildiren hadis alimlerimiz de eksik olmamtr. te onlarn verdikleri salkl bilgiler: Hadis: Men lem ydavim ala erbe'n keble'z zuhri lem tenelhu efaati: Kim le namazndan nceki drt rekate devam etmezse kendisine efaatim nasip olmaz hadisine gelince; mam- Suyuti uydurma hadislere dair yazd eserinin sonunda der ki 'inneh batln la asle leh: bu rivayet batldr, her bakmdan sama olup sahih snnete aykrdr, hibir temeli ve dayana yoktur. (bkz. El-Esraru'l Merfua, s.358, mam Aliyylkari, Daru'l Emane, 1391) eyh Acluni de Kefl Hafa'da der ki: mam Suyuti Mevzuat'nn sonunda bu rivayetin aslsz ve batl olduunu bn-i Hacer el-Askalani'den naklen bildirmitir. (bkz. a.g.e. 2/277, Beyrut, 1352) Keza ayn anlamda olmak zere sylenen: Men dayyaa snneti hurrimet aleyhi efaati: Her kim snnetimden bir eyi zayi eder -terk edip eksik brakr- ise ona efaat etmem haram klnmtr eklindeki rivayetler dahi her bakmdan yanl ve Hibir hadis kaynanda bulunmayan -kaynak gsterilmeksizin urada burada anlan- batl szlerdendir. zerinde yaplmak istenen teviller de tutarsz ve bounadr. Maalesef bizler hala 'snnete ittiba' tabiri ile 'mesnunu eda' cmlesi arasndaki fark bile fark edemiyoruz. Madem ki hadis diye sylenmi o halde hadistir kabilinden hareket ediyor, asla aratrmyoruz, aratrp soruturanlar da iyi grmyoruz. 'Bu, kitap ve snnete uygun mu' diye sorup soruturanlar ise, ya Ltfullah Tokadiler gibi idam ediyoruz, ya da Abdullah Ensariler gibi defalarca idamla yarglyoruz. Hala 'Yahudinin ekmeine ya sren sapk' diye ilan ettiklerimiz, bu ilimlerin imamlarndan olan ve bni Abidin gibi zatlarn takdir ve tanklyla asrnn mceddidi bulunan mim Aliyylkariler deil midir? Evet, bni Abidin onun hakknda diyordu ki: O, Kur'an, fkh ve hadis ilimlerinin byk stad, inceleyip aratran alimlerin sekini, ulemayi rasihinin hatemi / sonuncusu, asrnn mceddidi idi. Onun bu vasfn ancak taassub ateiyle yanp helak olmu cahiller inkar eder. (bkz. Mecmuat Resail-i bn-i Abidin, 1/366-368, 1325)

Eer kendileri ve bir oklar, mam Aliyylkari'nin hadis almalarna da biraz dikkat ve itibar etselerdi, her halde bu derece feci hatalara dlmez ve mesnunu edada kusurlu davranan kullar hakknda yle akl-din d iddet ve tehditlere alet olunmazd. Osmanlnn en nl hocalarndan olan Kadzadeler de aada rneini greceimiz o yorumlara, o eliki giderme ile ve ikencelerine de ahsen maruz kalmazlard. brete alnsn diye -ayet ibret alan varsa- ite o rnek: mdi amme-i ktpte -btn kitaplarda- 'snneti terk eden ve mekruh olan irtikab eyleyen kimse efaatten mahrum olmaya mstahak olur' diye yazlmtr. Lakin bunun tevcihi anlam ve yorumu- o dur ki bu kimse yarn maher yerinde bakalarna efaat etmekten mahrum olmaya mstahak olur demektir. Bunun dahi anlam, bu kimse oradaki efaat makamlarnn hi birinde efaat edemez demek olmayp, efaat makamlarndan bazlarnda efaati olmaktan mahrum olsa bile bazlarnda mahrum olmaz demektir. Yahut bu kimse Peygamberimiz aleyhisselamn efaatinden mahrum kalmaya mstahak olur demektir. Fakat bunu dahi anlam, maherin btn efaat makamlarnda O'nun efaatinden mahrum kalr demek olmayp, baz efaat yerlerinde kendisine efaat edilmez demek olur. Yani kendisi baz efaat yerlerinde efaati olmaktan mahrum olsa bile bir dier efaat yerinde efaati olmasna bir mani olmad gibi, Peygamberin efaat yerlerinden bazlarnda O'nun efaatinden mahrum kalsa bile bazlarnda O'nun efaatine nail olmasna mani yoktur. Velhasl bizzat azaba ve itaba mstehak olmaktan bilfiil azap ve ikab olunmak lazm gelmez. efaate hak kazanmaktan mahrum olmaktan dahi bilfiil mahrumiyet lazm gelmez. Zira affa uramak da caizdir, ve efaati li-ehli'l kebairi min mmeti: mmetimden byk gnah sahiplerine efaatim olacaktr hadisi varid olmutur. Byk gnahlar irtikab edip tvbesiz olarak ahirete giden kimse iin byle efaat vaadi ltfedilip dururken, mekruh ve hilaf- snnet olan irtikab etmi gnahkar m'minlere efaat edilmesi bi-tariki'l evla / daha mnasip olmaz m? O halde bunlar da o gzel vaade dahil olur. (bkz. Cevhere-i Behiyye-i Ahmediyye Fi erhil-Vasiyyeti'l Muhammediyye, s.134-135, Kadzade Ahmed bin Muhammed Emin, Amire, 1267) phesiz btn bu skntlar, bu tutarszlk ve perianlklar Sevgili Peygamberimizin snnetine, O'nun snnetiyle ilgisi etle trnak gibi olan hadis ilmine ve hadis ilminin imamlarna gereken ilgi ve sevgiyi gsterebilmenin ok uzaklarnda bulunmaktan ileri gelmektedir. Aksi halde o derece cehalet ve iddet gsteremezdik, snneti klmadlar diye Ehl-i slamn katline fetva veremezdik. Misvak terk ettiler diye mslmanlarn kafir krar gibi krlmalarna hkm karamazdk. (bkz. Vasiyetname-i Birgivi zerine eyh Ali Sadizi erhi, varak 70/b, 71/a, 1145) Nerede yalan yanl bir sz varsa onu hadis diye ba tac etmezdik. Kald ki nl Hocamz Kadzade'nin burada bir eliki giderme gayreti iinde hadis diye kullandklar metin dahi Sevgili Peygamberimize ait deildir. Yani 'mmetimden byk gnah sahiplerine efaatim olacaktr' sz, mnker / ilim ve din d bir szdr. Ravileri iinde mehul ahslar ve hadis uydurucular bulunan ve Buhari tarafndan kabul edilmeyen, Askalani tarafndan 'bu rivayet mnkerdir, kim tarafndan uydurulduunu bilemiyorum' denilen bir rivayettir. (bkz. Feyzu'l Kadir, 4/162) Keza bunun zddna olan ve la tenal efaati ehle'l kebair: byk gnah sahiplerine efaatim nasip olmayacaktr eklinde ifadeye konulan rivayet te ittifakla yalan ve uydurmadr. (bkz. erhu Cevherati't Tevhid, c243 Msr, Matbaa-i Saade, 2.bask, 1375)

VTR NAMAZI

SORU 11: Vitir namaz hakknda bir rivayette Hz. Peygamberin vitir haktr, vitri klmayan bizden deildir buyurduu ve bunu defa tekrarlad syleniyor. Kaynak olarak da Mslimin Sahihi gsteriliyor. Bu hususta ne dersiniz? CEVAP: Bunu Mslim deil Ebu Davud rivayet etmitir. Ravisi Abdullah Uteki hakknda Ebu Hatim iyidir demise de Buhari ve Nesai onun zayf olduunu sylemilerdir. Yine bu anlama gelen bir rivayeti mam Ahmed Msnedinde rivayet etmi, fakat ravisi Halil bin Mrrenin zayf ve rivayetinin de mnker olduunu bildirmitir. (bkz. Sbls Selam, c.1, cz 2, s.12)

SNNET NAMAZLAR YERNE KAZA NAMAZLARI KILINMASI SORU 12: Snnetlerin yerine kaza namazlar klnabilir mi? Ben bu konuda ona yakn kitap okudum, hibiri buna olumlu bakmyor. Acaba siz ne dersiniz? CEVAP: Bu phesiz nemli bir soru. Fakat verdiimiz bunca bilgiden sonra, bunu sormasanz da olurdu. Zira yukarda arz ettiimiz salkl bilgilerin nda bunun cevab da alnm saylr. Yani snnetin tanm gerei, hibir zr olmad halde snnet bir ameli terk edene veya yerine kaza namazlar klana hibir dini mani, inkar veya knama bulunmamaktadr. Bugne kadar byle bir mani bulup ta ortaya koyan da kmamtr. Kaza namazlar bu hususta eri bir mazeret saylsn veya saylmasn bu byledir. Kaza namazlar bu hususta mazeret tekil etmez diyen, binaenaleyh bu sebeple klmad snnetleri de klm gibi saylmaz diyebilir, o kadar. nk hibir sebep ve vech-i faile yokken insan, yapmad bir eyi yapm gibi saylmaz. Gelelim meselenin aslna; bn-i Abidin der ki: vela bdde en ykayyidet terke bi-kevnihi li-ayri zrin kema fit tahriri li-yahrcel metruk li-zrin kel kyamil mefruz ve keenneh innema terakehu liennet terke lizrin la yadd terken: snnetin terki bir sze gre gnah olur denirken bunu Tahrirde olduu gibi eer zrsz olarak terk ederse diye kaytlamak gerekir. Ta ki zr olann farz olan kyam terk etmesinin caiz oluu gibi haller, darda tutulmu olsun. Aksi halde zr sebebiyle farzn terkinin gnah olmadn sylerken, snnetin terkinin gnah olduunu sylemek bir eliki ortaya kar. Byleyken Nehrde bu kaydn konulmam olmas zr sebebiyle snneti terk edenin zaten terk etmi saylmayaca iindir ve tartlan da bu deildir. (bkz. bn-i Abidin, 1/97) imdi Rasulllahn huzurunda cereyan eden ve Onun imzasn tayan ittifakl bir olay, Dmam bin Salebe hadisini grelim. Buhari, Mslim, Ebu Davud ve Nesai, Talha bin Ubeydullahtan rivayet ediyor. Talha yle demitir: Bir gn biz Rasulllah sallallah aleyhi ve sellemin yanndaydk. Derken sa ba dank Dmam bin Salebe adnda biri geldi ve Ey Allahn Rasul! Allah namaz olarak benim zerime neyi farz kld diye sordu. Hz. Peygamber be vakit namaz farz kld ancak sen kendi isteinle fazladan olarak namaz klarsan bu da merudur dedi. Adam Allah bana oru olarak neyi farz kld dedi. Hz. Peygamber Ramazan orucunu farz kld, ancak sen kendi isteinle fazladan oru tutarsan bu da olur dedi. Adam Allah bana zekat olarak neyi farz kld dedi. Hz. Peygamber de kendisine zekat ve slamn farzlarn haber verdi. Bunun zerine adam seni byle bir vazifeyle gndermek suretiyle keremlendiren Allaha yemin ederim ki ben ne fazladan -nafile-snnet-tatavvu olarak bir ey yaparm, ne de Allahn farz kldklarndan bir eyi eksik brakrm diyerek yeminde bulundu. Sonra ekip gitti. Bunun zerine Rasulllah

Efendimiz de buyurdular ki Eer doru syledi ise kurtuldu, cennete girdi. (bkz. Buhari, k.30/1, c.2, s.255, Mslim, h.no 11/8, Snen-i Ebu Davud, 1/272, h.no 391, Snen-i Nesai, 1/226) Bu tarihi -dini ve fkhi- olayn deerlendirilmesiyle ilgili olarak Buhari arihlerinden mam- Kastalani diyor ki: Bunun yorumunda, Dmam bu sz ile ben sizin bu tebliinizi aynen kabul ettim, fazladan bir ey sormaya lzum grmyorum denek istedi diyenler olduu gibi o bununla, Peygamberden ald tebligat kavmine ne eksik ne de fazla aynen tebli edeceini ifade etmek istedi diyenler de olmutur. Fakat onun sz ben tatavvu, nafile olarak bir ey yapmam, fakat Allahn bana farz kldklarndan hibir eyi de eksik brakmam eklindedir. Onun bu sz aktr, ileri srlen o kabil yorumlar bertaraf edici mahiyettedir. (bkz. rads Sari, 1/271, eyhlislam Zekeriyya el-Ensarinin erhiyle birlikte, Msr, Meymeniyye Matbaas, tarihsiz) mam Nevevi de Mslim erhinde der ki: bunun tevilinde denilmitir ki Peygamberin haber verdii bu kurtulu, Dmamn ben tatavvu olarak bir ey yapmam szne deil Allahn bana farz kldklarndan hibir eyi eksik brakmam szne balanmtr. Ak olan ise kurtulu onun sznn tamamna bal olarak sylenmitir. Zira bu takdirde o zerine deni -zimmetine bor olarak yazlm olan- yerine getirmi olacaktr. zerine deni yerine getiren ise eksiz kurtulua erer. Yine bu hususta denilmitir ki Dmamn Rasulllahn huzurunda byle demesi, nafile ibadetlerin meru klnmasndan nce olmas ihtimali vardr. Veya ben bu farzlarn zerinde hibir deiiklik yapmam, lenin farzn e indirmediim gibi bee de karmam demek istemi de olabilir. Fakat ileri srlen bu ihtimaller rk ihtimallerdir. O, bu szn farzlar asla ihmal etmemek, nafileleri ise yapmamak zere sylemitir. Byle syleyen ve byle yapan birisinin ise her ne kadar snnetleri devaml olarak terk edeceini sylemesi ho deilse de- felaha ereceinde hibir phe yoktur. Zira bu durumda o asi olmu deildir. O halde mflihtir ve nacidir / felaha ve necata ericidir. (bkz. Bir nceki kaynak (Hami), 1/284-285) bni Hacer el-Askalani de der ki: ve hazihiliftimalats selaseh merdudetn bi-rivayeti, la etetavvau eyen vela enkusu mimma farazallah aleyye eya rahavel Buhari fis Syam fein kle fekeyfe ekarrahu ala hlfihi ve kad vereden nekiru ala men halefe en la efale hatran? Ucbe bienne zalike yahtelif bi-ihtilafil ahvali vel ehas ve haza carin alel asl enneh la isme ala tariki ayril feraizi fehve mflihun vein kane ayruhu eksera felahan minh: yukarda ileri srlen ihtimalin de Buharinin oru blmnde rivayet ettii hadisle reddedilmitir. Zira bu hadiste ben tatavvu olarak bir ey yapmam, fakat Allahn ban farz kldklarndan da bir eyi eksik brakmam denilmektedir. Sorulursa ki Hz. Peygamber onu o yemininde nasl brakt, zira o hayr ve faziletten ibaret olan tatavvuu yapmamak zere yemin ediyor, byle bir yemin dinen mnker deil midir? Cevap verelim, bu insanlara ve insanlarn hallerine gre farkllk arz eder. O olay ise buna gre deil, dinde esas olana gre cereyan eden bir olaydr. Dinde esas olan ise farzlarn dndaki amelleri terk edene herhangi bir gnahn terettp etmemi olmasdr. O halde o kii mflihtir / felah ve necata ericidir. Her ne kadar dieri sevap ve felah bakmndan ondan daha ileri ise de bu byledir. (bkz. Snen-i Nesai -erh- 1/228) Gelelim Hanefi mezhebi imamlarndan mam Ebul Hasen es-Sindinin ne gibi bilgiler verdiine. O dahi ak ve net olarak diyor ki: yedll ala enne medaral felahi alel-feraiz vessnen ve ayruha tekmilatn la yefut asll felah biha: Bu hadis-i erif aka gstermektedir ki felah ve necatn medar / kurtuluun esas farzlar zerinde cereyan etmektedir. Snnetler -nafile ve

tatavvu kabilinden olan ameller- ise (tamamlayc deil) kemalleyici amellerdir. Bu mahiyette olan amellerin olmamas ile farzlarn olmasna bal bulunan felahn da olmamas gerekmez. (bkz bir nceki kaynak, ayn yer) Yine bu konuda Fethul Kadir de aynen yle der: leden nceki drt, sonraki iki rekat veya sabah namaznn snnetini terk eden kimse hakknda denildi ki, Hz. Peygamber buna tatavvu dedii iin bunu terk eden bir ktlk ilemi saylmaz. Ancak bu kimse bunu hafife alr ve bu Peygamberin yapt bir itir ben ise bunu yapmam derse ktlk ilemi olur, hatta kfrnden korkulur. Nevazilde der ki be vakit namazlarn snnetlerini terk etmek bunu hak grmemekten olursa kfr, hak grp te endiinden olursa, denildi ki bu takdirde gnahkar olmaz, sahih olan ise onun gnahkar olmasdr. Zira bu hususta ar tehdidi ieren bir hadis gelmitir. Nevazilde byle demektedir amma kimseye gizli deildir ki bir ameli terk edince gnah olmas iin o amelin vacip olmas gerekir. Hz. Peygamber Dmam bin Salebe kendisine seni hak Peygamber olarak gnderene yemin ederim ki ben ne fazladan bir ey yaparm, ne de Allahn farz kldklarndan bir eyi eksik brakrm dedii zaman ona olumsuz bir ey deil sadece eer sznn eri olursa felaha erdi gitti buyurmutur. Kiinin hak bilip kabullendii halde snnetleri terketmesi, bir olumsuzluu ve o snnetler sayesinde kazanlacak olan derece ve sevaplardan mahrumiyeti de gerektirmez deildir. Kald ki kii snnetleri terkettii zaman, bu kesinlikle snnetleri hafife almasndan veya snnetlere olan saygszlndan da olmamaldr. Aksi halde durum kfrle gnah arasnda cereyan eder. (bkz. Fethul Kadir, 1/439) Grld gibi Fethul Kadir mellifi sahih kavle gre snnet amelleri terk eden gnahkar olur dememi, tersine byle diyenlerin szlerini bir amelin terkinin gnah olmas iin o amelin vacip olmas gerekir demek suretiyle dzeltmi ve bu dzeltmede dahi shhati zerinde ittifak edilen hadisi erife dayanmtr. Keza Halebi zerine Hlyetn Naci adnda bir eser yazan ve eserinin banda kendisini Yce Rabbn affna muhta, aczini ve eksiini itiraf edici, ehl-i ilim ve marifetin ayaklarnn tozu topra, Allahn rzasna vasl olma yolunda nice mertebe ve makamlar kazanm Nakibendi byklerinin eiinde bir hizmeti diye tantan Seyyid Mustafa bin Muhammed Gzelhisari Hocamz da bu hususta gzel bir aklama yapm, aynen yle demitir: Nevazilde sylendii gibi, Nevadirde dahi sahih kavle gre snneti terk eden gnahkar olur denmitir. Fakat Halebi-i Kebirde buna cevap verilmi ve denilmitir ki vel esahh enne tarikes snnetil mekkedeti la yesim liennehu nkle ani eyhibnil hmam kale vela yahfa ennel isme menutun ey muhtassun bi-terkil vacib: daha sahih olan, snnet-i mekkedeyi terk eden kimse gnahkar olmaz. nk stad bnl Hmamdan nakledildiine gre o yle demitir Gayet aktr ki bir amelin terk edilmesinin gnah olmas o amelin vacip olmasna mahsustur. Evet, imam byle demi ve sznn dayana olarak da Dmam bin Salebe rneini gstermitir. (bkz. a.g.e., s.393, Amire, 1250) Seyyid Mustafa Gzelhisari kamet getirilirken sabah namaznn snnetine balanp balanamayaca meselesinin tartld yerde de demitir ki: ve nkle anil Bedayi: iza dahalel mescide lis salati ve kad eraal mezzin fil ikamet yekrah leht tetavvuu sevan kane rekateyil fecri ev ayruhma minet tetavvuati li-enneh la yttehem bi-ennehu la yera salatel cemaah: Bedayiden nakledilmitir ki mezzinin kamet getirdii srada mescide giren kimsenin tatavvu namaza balamas mekruhtur. Bu ister sabahn iki rekat snneti olsun, ister bir baka tatavvu namaz olsun fark etmez. eyh smail el-Zahidi ve daha bakalar bu durumda layk olan,

sabah namaznn snneti vacip kuvvetinde olduu iin niyet edip tekbir alarak snnete durmal sonra farza niyet ile bir tekbir daha alp snnetten farza gei yapmaldr. Bu suretle balad namaz kasten ifsat da etmemi olur gibi tavsiyelerde bulunmu ise de bunun doru olmadn mam Serahsi, Tmrtai, Kadhan gibi alimlerimiz bildirmilerdir. Ve fihi eydan nazar liennel mcavezete min amelin ila amelin ahar la tnafi fesadel evveli feeyy zaruretin tedu ila hazet tekellf ve kad ebahe led eru terkes snneti liecli ihrazi faziletil cemaah ve tafsilhu fil Kebir: bu bir namaz bozarak br namaza gemek deil, bir namzdan br namaza geitir gibi szler tutarl deildir. nk bir amelden br amele gei de nceki ameli ifsad etmektir. eriat, cemaat sevabn kazanmak iin snnetin terkedilmesine izin vermiken byle acayip zorlama ve zentilere ne ihtiya vardr? Meselenin tafsilat Haleb-i Kebirdedir. (bkz. a.g.e., s.393) Demek ki eriat, mstakil bir snnet deil de farz namazn snnetlerinden olan cemaat sevabn kazanmak iin snnet namazn terk edilmesine izin vermitir. Peki bir snnetin daha sevapl bir snnet iin terk edilmesine izin var da zimmete bor olarak gemi farz namazlarn bir an nce kazas iin izin yok mudur? Gerekten bunu men eden dini bir delil mi vardr? ayet varsa o delil nerededir? Snnetin tamamnda emir ve tavsiye edilip terk edilmesi men edilmemi olan ameldir dedikten sonra kazaya kalm farzlar klmak bahanesiyle snnetler terk edilemez, terk edilirse gnah olur, Hz. Peygambere kar tavr koymak olur, bizim Onun efaatine ihtiyacmz olacaktr gibi aklamalarn dini mant ve bir kayna var mdr? Bunu ciddiyetle arayp sormamz, delil ve kavil diye ileri srlenlerin aslna ve mahiyetine bakmamz hakkmz deil midir? Bilindii gibi farz, Allahn kesin emridir, haram da kesin yasadr. Farzn terki haram olduu gibi, haramn terki de farzdr, yani farzn emredilmi olmas ile haramn nehyedilmi olmas ayn kuvvette, ayn iddettedir. Bir haramn terk edilmeside en azndan bir farzn edas kadar sevapldr, belki bazen daha da sevapldr. Elbette bunun tersi de dorudur. Yani bir farzn terk edilmesi de zaten haramdr ve bir haramn ilenmesi kadar, belki bazen daha da gnahtr. (bkz. Feyzul Kadir, 3/75) O halde snnetlerin yerine kazaya kalm namazlar klmann mazeret saylmamasnn delili ve mant ne olabilir ki? Biz yine kaynaklardan takip edelim. Hicri 7. Asrn sonlarna doru vefat eden mam Mecdddin el-Musuli, el Muhtar Lil Fetva adndaki eserinde der ki: ve yekzi el-faitete iza zekeraha kema fatet seferan ev hazaran ve ykaddimha alel vaktiyyeh illa en yehafe fevteha: Kazaya kalan namazn hatrlad zaman hemen ve vakit namazndan nce kaza eder, seferde kazaya kalan seferdeki gibi, hazarda kazaya kalan da hazardaki gibi klar. Ancak vakit iyice daralm ise kaza namazn vakit namaznn nne geirmez. (bkz. a.g.e., 1/63, El-htiyarla birlikte, ar Yay., stanbul, 1980) Fakat mam Mecdddin kaza namazlar sebebiyle snnet namazlarn terk edilemeyeceine dair bir bilgi vermez. Bir sonraki nafile ve snnet namazlar blmnde dahi snnet namazlarn klnmasn tevik eden hadisleri ve ilgili fetvalar bildirir, fakat byle bir eye yine iarette bulunmaz. Hele lenin drt rekat snnetini terk eden efaatimden mahrum olur diye bir hadisten(!) asla sz etmez. Fakat asrlar sonra eyh Mahmud Ebu Dakika gelir bunun zerine elhtiyar Litalilil Muhtar adndaki erhini yazar, hadis de fetva da deiir, ve kim leden nceki u

drt rekat snneti terk ederse efaatimden mahrum olur gibi szler / tehditler de gndeme gelir, delil ve l olarak kullanlr(!) Hicri 1004de vefat eden ve Muhibbi tarihinde ahlak ok gzeldi, hafzas fevkalade, mtalaas ok geni, ulu bir imamd, zamanmzda kendine denk tek bir alim kalmad, O ok sayda ve alacak derecede gzel ve salam eserler yazd, meseleleri sonuna kadar aratrp inceledi, en faydal eseri ise Tenvirul Ebsardr diye tantlan eyhulislam Muhammed bin Tmrtai hazretleri de ad geen eserinde bu konuda kymetli bilgiler verdi. Bor namazlar hi geciktirmeksizin kaza etmek vacipse de kiinin kendisinin ve aile fertlerinin ihtiyalarn kazanmak iin gerekli almalar sebebiyle geciktirmek caizdir dedi. Fakat snnet ve nafile namazlar terk edemez diye bir ey demedi. Bunu erheden el-Haskafi de byle bir ey demedi. Fakat sra bunlarn zerine yorumlar yapan ve Hicri 1252de vefat eden bni Abidine geldiinde o dedi ki nafile namazlara gelince, Muzmeratta kazaya kalm namazlar kaza etmekle uramak nafile namazlar ile uramaktan daha iyi, daha nemlidir. Fakat vakit namazlarnn snnetleri ile kuluk namaz, tesbih namaz ve haberler bulunan namazlar terk etmeyip klmak daha iyidir dedi diye nakillerde bulundu. (bkz. Reddl-Muhtar Aled Drril Muhtar, 1/688) Fakat bn-i Abidin usule aykr bir ekilde naklettii -ve oklarnn hanefi mezhebinin gr ite budur diye yama etmeye kalkt- bu szn / hkm veya fetvann kime ait olduuna dair de tek kelam etmedi. Halbuki fkhta usul, bir szn / fetva ve tercihin kime ait olduunun sylenmesidir. Yukardaki nakilde ise bu usule uyulmad. Tpk bn-i Abidinin ve Haskefinin varlndan sz ettikleri ve Hz. Peygambere atfettikleri efaatimden mahrum kalr rivayetinde, rivayet usul ve kanunlarna uymadklar gibi. Halbuki bizler mesela Vitir namaz hakknda, mam Azamdan farzdr, vaciptir, snnettir diye ayr sz olduunu kendilerinden renmitik. Yine kendilerinden rendik ki bir selam ile gndzleri drt, geceleri sekiz rekattan fazla nafile namaz klmak mekruhtur. Zira bir selam ile daha fazlas Hz. Peygamberden varid olmamtr. badetler ise tevfiki olup kyas cereyan etmez, ne emredilmise ve ne varid olmusa o yaplr. Fethul Kadirde belirtildii gibi meruiyeti hakknda delil bulunmayan bir ameli ibadet diye yapmaya kalkmak helal deildir, ve bu ittifakla / mezhep imamlarmzn her ne gre byledir. (bkz. Reddl Muhtar, 1/621, 633) Yine renmiiz ki doru olan da budur. nk snnet aynen byle varid olmutur, ve hakknda delil olmayan bir iddia ayakta duramaz. te bu da, Molla Hsrev hazretlerinden rendiklerimizden. O aynen der ki: ma la delile aleyhi la yesbt: delili olmayan bir ey ayakta duramaz. (bkz. Drerl Hukkam Fi erhi ureril Ahkam, 1/116, 1319) Bunun haiyesinde Ebl Berekat rnblali de bizi yle bilgilendirir: Fkh statlarnn byk ounluunun tercih ettii budur. Fakat Searhsi Mebsutta daha sahih sze gre bu, ibadeti ibadete ekleme kabilinden bir ey olduundan mekruh olmaz dedi. Nikayede de byle denildi. Fakat mam bnl Hmam, Serahsinin bu szn nakletmekle beraber yle demitir: Serahsi bunu kaytsz olarak sylemi, bunun mezhebimizin imamndan hangisine ait olduuna dair bir ey sylemeksizin ifadelendirmitir. O bunu vakii / sonradan vukua gelmi ve halen de ortada bulunan bir olay sahihlemek zere sylemitir. Nitekim eyh Zeyn de Bahrda yle der: Bedayide Serahsinin bu sz aka reddedilmi ve sahih olan sz konusu ziyadenin mekruh olmasdr diye bildirilmitir. (bkz. a.g.e., a.y.)

Peki bunca kymetli bilgilerin nda bizlerin de bn-i Abidinin Muzmerattan szn sahibini bildirmeksizin ve bir delil de ortaya koymakszn yapt bu nakil hakknda, bunun asl-fasl nedir, hangi mctehid imamn byle bir sz vardr, eer varsa bu sz nerede ve hangi artlar altnda saklanmaktadr, ve hangi delil ile ayakta durmaktadr diye sormak ve bakmak hakkmz yok mudur? Mesela Vitir Namaz hakknda ayr sz olduu bildirilen mam- Azamn bu mesele hakknda bir tek sz var mdr? Varsa neden ortaya konulmaz? Namaza balarken iftidah tekbiri almak farzdr fakat elleri kaldrmak snnettir, bu snnet terk edilmi olsa gnah olmaz diyen ve kendisinin bu sz mezhebinin alimlerince yani zaman zaman terk edilse gnah olmaz (bkz. elFeteval yasiye, s.24, Msr, 1322) diye aklanan mam Azam Ebu Hanifenin kaza namazlar sebebiyle snnet namazlar terk edilmez diye bir sz var mdr? Bugne kadar bunu temin eden olmu mudur? Kald ki mam Azamn buyurduklar gibi delilinin ne olduu bilinmeden mamn szyle fetva vermek haram deil midir? (bkz. el-Mizanl Kbra, s.1/60, arani, Msr, Behiyye, 1303) Ve acaba Muzmeratta yazlanlar dahi bn-i Abidinin ve son zamanlarda yazlan bir ok ilmihalin yazdklarndan m ibarettir? Aka grlyor ve belli oluyor ki ne mam Azamn ne de mctehid her hangi bir imamn yle bir sz vardr. Ne de Muzmeratta yazdklar bn-i Abidinin ve naklettiklerinden ibarettir. Grnen, salkl bilgilerin nda iyice belli olan odur ki Rasulllah Efendimizin bu namazlar ev namazlardr dedii, mescide sokmak istemedii farzlarn dndaki namazlar, ne zaman ki cami ve mescidlere sokularak farz namazlar mertebesine kartld, kimlerin snnet klp klmad resmen kontrol edilmeye baland, klmayanlar aleyhinde iddetli sulamalar yaplp snnetleri terk edenler ldrlr diye lm fermanlar ortal iyice bask altna ald, ite ancak ondan sonradr ki Hanefi mezhebiyle de bir ilgisi olmayan bu kabil szler Hanefi mezhebi olup kt. Muzmerattaki o faili mehul sz de bir sava ganimeti gibi yama edilip Hanefi mezhebinin z mal haline getirildi. Tabi bu duruma hemen ve kolayca gelinmi de deildir. nce Asr- Saadete yakn dnemlerde snnetlerin mescidde klnmasnda bir gnah olup olmad tartld. Kimi gnahtr, kimi deildir dedi. Sonra snnet namazlar evde klmak m mescidde klmak m afdaldr eklinde tartld. Kimi evde klmay, kimileri de mescidde klnmasn savundu ve seslerini daha ok kard. Derken yle zamanlar geldi ki snnetlerin mescidlerde klnmas dinin iarlarndan / alametlerinden biri haline getirildi, farzlar gibi resmiletirildi. te Buhara eyhlerinin ykatilhm kelferaiz: farzlar terk edenlerin ldrld gibi snnetleri terk edenler de ldrlr diye fetva vermeleri de ancak bu dnemlerde ortaya kt. Yine bu dnemlerdedir ki Osmanlnn nl allamelerinden Kadzade Ahmed bin Muhammed, Cevhere-i Behiyye adl kitabnda aynen yle yazd: snnet-i mekkedenin terkine zaruretsiz ruhsat yoktur. Terk edilmesi amelde bidattir ve delalettir, sapklktr. Eer itibar etmemek tarikiyle terk edilmi olursa, byk hatadr, korkulur. Farz ameli kabul olmamak ihtimali vardr. Eer bu hor grmek tarikiyle olursa katli vacip olur. (bkz. Cevhere-i Behiyye, s.215) Halbuki Rasulllahn huzurundaki adam yani Dmam bin Salebe vallahi ben Allahn farz kldklarnn dnda nafile ve snnetlerden hibir ey yapmam diye yemin ederken slamn Peygamberinden sadece eer sznn eri olursa , kurtuldu gitti, cennete girdi karln alyordu. Yine Peygamberimiz sallallah aleyhi ve sellem bu konuda buyuruyordu ki Allahn kullarna farz kld be vakit namaz kim vaktinde hakkna hududuna riayet ederek eda ederse, kendisini affedip cennete koyacana dair Allahn verilmi sz vardr. Kim bunu yapmazsa Allahn meiyetindedir, Allah dilerse ona azab eder dilerse affeder. (bkz. Feyzul Kadir, 3/453,

bu hadisi Malik, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, bn-i Mace, bn-i Hbban, Msnedinde Ahmed rivayet etmiler, Suyuti ve bn Abdil Berr de bunun sahih olduunu bildirmilerdir) Onun mmetinin sekin alimlerinden mam Azam Ebu Hanife de farz olan zekat vermekten imtina eden kimse, ldrlmeyip hapsedildii gibi farz namaz kesten ve enerek terkeden de ldrlmeyip hapsedilir diyordu. (bkz. Fethul Kadir, 1/497 ve Camil Mtun, s.135, Ahmed Ziyaeddin Gmhanevi, Amire, 1273) te iin banda ve sahibi olanlar byle bilip byle bildirirken gel zaman git zaman kyamate doru iyice yaklaldnda kendilerinin Hanefi olduunu syleyen bir takm adamlar kyor deil farzlar snnetleri bile terk edenlerin bile katli vaciptir diye lm fermanlar yazp dini de mezhebi de tahrif ediyorlar. Gelelim sorunun asl cevabna ve Muzmeratta daha neler vard neler hususuna. Burada bu mesele hakknda ok baarl bir alma yapm olan Osmanl alimlerinden ve Bilecik eski Mftlerinden Mustafa Efendinin Muzmerattan ve dier kaynaklardan alarak hazrlad fetva suretlerini greceiz (fotokopisi kitabn sonundadr, Muzmerat kitab Fatih Ktphanesi Feyzullah Efendi ksm 797 numarada, ve Molla Murat Ktphanesinde bulunmaktadr) Bu fetva suretleri, her birinin kayna gsterilmek suretiyle be ayr fetva eklinde sunulmutur. Allah kendilerinden ok ok razi olsun ve emsali alimleri u mmet-i Merhumeye ltfetsin diyerek arz ediyoruz. Ltfen dikkatle ve ibretle izleyelim: Bu mesele Ebu Hanife -kavli- vechiledir: 1. Racln aleyhis-salatl mefruzah la yecz leht tetavvuu li-ennen-Nebiyye aleyhisselam kale: la yekbelllah Teala nafileten hatta yeddal feraiz: zerinde farz namaz borcu olan kimsenin tatavvuda bulunmas -snnet ve nafile namaz klmas- caiz deildir, klsa da makbul olmaz. phesiz baar ve hidayet Allahtandr. (Mecmeul Fetavadan) 2. Zeyd kii, be vakit namaz eda ederken be vaktin snnetlerini kazaya kalan namazlarna tayin ve niyet edip klsa kazaya kalm namazlarn eda etmi olur mu? El cevap: Olur 3. Bu suretle zeyd, be vaktin snnetlerini dahi eda etmi olur mu (saylr m)? El cevap: Eda etmi olur. 4. Bu ekilde zeyd, hem kazasn yapm hem de snnetlerin sevabna nail olmu olur mu? El cevap: Olur. 5. Bu takdirde zeyd zerinde kaza namazlar varken bunlar kaza etmeyip snnetleri snnet niyetiyle klmaya devam etse gnahkar olur mu? El cevap: Gnahkar olur. Mfti-i Bilecik Mustafa Ve fil Muzmerat sile ibnn nceym ammen aleyhi kaza s-salevat feneva bisnnetil fecr ve z zuhri vel asri vel maribi vel iai farza kllin minhnne hel yekn tariken lis-snneti emla? Ecabe: la yekn tariken leha li-ennel maksude minha en tucede salatn fi zalikel vakti ayra farzhi ramen li-eytan: Muzmeratta bildirildiine gre bn-i Nceyme soruldu, zerinde kaza namazlar olan bir kimse sabah, le, ikindi, akam ve yatsnn snnetlerinden her birini bu vakitlerin kazasna niyet ederek klsa bu snnetleri terk etmi olur mu? denildi. O cevap verdi Terk etmi olmaz. Zira bu vakitlerde snnet klmaktan maksat, bu vaktin farzndan baka namaz klarak eytan alt etmektir. Bu ise bu suretle hasl olmaktadr. Nevadirde dahi evla olan budur, kii snnetlerin yerine kaza namazlarn klmakla gnaha girmi olmaz amma kaza namazlarn

klmayp da snnet namazlar klmaya devam etmekle azaba layk olur denilmitir. (bu bilgiler Uyunl Ebsardan alnmtr) Racln la yedri hel fi zmmetihi eyen minel fevaid ykrah leh en yenviyel fevaite fi snnetir revatib. Ve in alime enne fi zimmetihi fevait fela ykrah leh en yenviyel fevaite fi snnetir revatib keza fit Tatarhaniye: Zimmetinde kazaya kalm namazlar olduunu bilmeyen bir kimsenin, farzlara tabi snnetler yerine kaza namaz klmas mekruh olur. Fakat zimmetinde bor namazlar olduunu bilen kimsenin snnetler yerine kaza namaz klmas mekruh olmaz. (bu husus Tatarhaniyede byle yazldr) te meselenin Hanefi mezhebindeki durumu. Fakat bir takm uydurma hadislere gre verilmi baz fetvalarn etki alanndan kamayan kimselerin buna itibar etmesi beklenmez. Elbette yleleri btn bunlar grmezlikten gelecek. Muzmerattan da sadece o olumsuz ve delilsiz olann greceklerdir. Halbuki Muzmeratta olduu sylenen o sz, syleyeni mehul, hi bir cihetten doru olmayan bir szdr. Bunun en ak ahidi de tesbih namaz meselesidir.

TESBH NAMAZI Rasulllahn uygulamasnda tesbih namaz diye bir namaz olmad halde bu, mekked snnetler listesine alnm, bu dahi kaza namazlar sebebiyle terk edilemez denilmitir. te bu, bu naklin doru olmadn tek bana isbata yeterlidir. Salam kaynaklar da bunu isbata kafidir: Hadis salatit tesbihi ve kavlh li-ammihil Abbas salliha fi klli cmah kalel ukeyli ve ayruhu: leyse fiha hadisn sahih: Tesbih namaz ki hakknda rivayette Peygamber aleyhisselam amcas Abbasa bunu her hafta -her gn- kl diye tavsiye etti denilir. Hafz Ukeyli ve dierleri dediler ki, tesbih namaz hakknda sahih bir hadis yoktur. (bkz. Hafz Zeynddin Irakinin el-Munisi, hyai Ulum, 1/187, Beyrut, Darul Marife, tarihsiz) mam Nevevinin el-Ezkarnda da u bilgiler verilir: mam Tirmizi tesbih namaz hakkndaki rivayeti sevk ettikten sonra dedi ki ve minh eyn kebirun la yeshhu: bu hususta ok rivayetler vardr ki onlar sahih deildir. Yine mam Tirmizi, Hz Peygamberin amcas Abbasa bunu tavsiye ettiine dair Ebu Davud ve bn Mace rivayetlerini sevkettikten sonra da demitir ki haza hadisn garibn: bu garip bir rivayettir. Tirmizi erhi Ahvezide ise, mam Ebu Bekir elArabi u bilgileri vermektedir: Ebu Rafi vastasyla rivayet edilen bu hadis , senedi itibariyle rk bir haberdir. Bu rivayetin sahihlikten nasibi olmad gibi sahihe yakn olmaktan da nasibi yoktur. mam Tirmizi bunu ancak bu hususta bir tembihte bulunmak iin rivayet edip, okuyucularn aldanmasn nlemek istemitir ve bu sahih deildir, garip bir haberdir demek suretiyle de bu uyarsn yapmtr. (bkz. el-Ezkar, s.168, Beyrut, 1971) Tesbih namazyla ilgili rivayetler senet bakmndan bu derece rk, shhatten uzak olduu gibi ibadet ahkam ve usulleri bakmndan da shhatsiz ve tutarszdr. Bu yzdendir ki drt mezhep imamlarndan hibiri tesbih namaz diye bir namaz kabul etmemitir. te meselenin bu taraf dahi ylece tespit edilmitir: hadis salatit tesbihi felem yekul bihi ehadn minel eimmetil erbeati belil imam Ahmed daafel hadise ve kale: la yeshhu velem yestehb hazihis salate feinne fiha kadetn tavi letn bades secdetis saniyeti ve haza yhalifl usule fela yecz en

yesbte bi-misli hazel hadisi vemen tedebbaral usule alime ennehu mevduun: Tesbih namazyla ilgili rivayet baz Snenlerde sevk edilmise de drt mezhebin imamlarndan hibiri bunu kabul etmemitir. Hatta mam Ahmed bunun zayf ve gayr sahih olduunu bildirmi ve bu namaz mstehap namazlar arasna almamtr. Kald ki bu namazda rivayet ynnden olan bu shhatsizlie ilaveten, slami badet Usulne aykrlk dahi vardr. Zira bu namazda ilk kadeden sonra kyama kalklmayp tesbihe devam edilmekte ve bu suretle kyam geciktirilmektedir. Bu ise usule aykrdr. Hakknda haber olduu iin bu ekilde amel edilebilir de denilemez. Zira bu derece zayf, hatta uydurma bir haberle byle bir aykrln caizlii sabit olmaz. badet ahkamn dair islami usulleri dnp gzelce idrak eden bir kimse, kesinlikle bilir ve hkmeder ki bu rivayetler uydurmadr. (bkz. Mucmuatr Rasailil Kbra, 2/307, eyhulislam bn-i Teymiye, Msr, Amire, 1323) Kald ki Seyyid Ahmed Rifai gibi tarikat pirleri snnetler g yetirildii kadaryla yaplp sevap ve faziletine erilecek olan amellerdir derken, Abdlkadir Geylani gibi bir zat da u aklamay yapmtr: Peygambere ittiba ile snnet ve nafilelere devam iyidir. Fakat evvela farzlar tamamlamal, sonra snnetleri yerine getirmeye almaldr. Farzlar tamamlamadan snnetlerle uramak ahmaklktr. Bu, douraca zamana yakn bir zamanda ocuunu dren bir kadnn haline benzer, veya sermayesinin ne olduunu bilmeden ticaret yapmaya kalkan kiinin durumu gibidir. (bkz. Ftuhul Gayb, s.102, terc. A.Akiek, Rah.Y.Ank., 1963)

GNDE KA REKAT SNNET NAMAZ VARDIR SORU 13: Gnde ka rekat snnet namaz vardr? CEVAP: Gnlk namazlarn rekat says asl itibariyle onbirdir. Bu hususta bir Buhari hadisini hatrlamamz yerinde olur. Hz. Aie validemiz diyor ki Namaz aslnda iki rekat olarak farz klnd, fakat hicretten sonra seferde asl zere brakld ise de hazarda ikier rekat daha ilave olundu. Bu hadis, vakte ikierden alt rekat daha fazlalk yaplmadan nce gnlk namazlarn onbir rekat olduunu bildirmektedir. te namazlarn asli rekat says da budur. Hicretten sonraki ilave ile farz namazlarn rekat says onyedi olmutur. Mslimdeki hadiste bu yle ifade edilmitir: Namaz aslnda hazarda ve seferde ikier rekat olarak farz klnmt. Sonra seferdeki namaz aynen brakld, hazarda ise ikier rekat ziyade klnd. bn-i Abbas ise bunu yle ifadelendirmitir: Allah namaz Peygamberimizin lisan zere hazarda drt, seferde iki, korku halinde ise bir rekat olarak farz kld. (bkz. Mslim, 1/478, hadis no: 685, 687) Bu durumu gz nne alan ah Veliyullah Dehlevi der ki Ve akedha aru rekeatin ev isneta aerete rekaten mtevezziaten alel-evkati ve zalike enneh erade en yezide biadedir-rekatil asliyyeh ve hiye ihda aerah lakinneha efaun fahtara ehadel adedeyn: Snnetlerin en kuvvetli olan on rekat veya oniki rekat namazdr. Bunlar farzlardan evvel veya sonra olmak zere gnn be vaktine dalm durumdadr. Bunun hikmeti ise udur: Rasulllah gnlk namaz ibadetlerinde farz namazlarn asli rekat saylar kadar daha fazladan namaz klmak istemitir. Asli rekat says ise onbirdir. Fakat bu onbire onbir ilave edildiinde ift bir say ortaya kmaktadr. Bunun iin O, on rekat semi, her gn en azndan on rekat daha fazladan namaz klmtr. (bkz. Hucce-tllahil Balia, 2/444)

te sonradan snnet namazlar denilen fazladan namazlarn tekidli olanlarnn says bylece on rekattr. kisi sabah namazndan nce, ikisi le namazndan nce, ikisi sonra, ikisi akam namazndan sonra, ikisi yats namazndan sonradr. Bazen leden nce drt rekat de kld iin Hz. Peygamberin gnlk fazladan namazlarnn says teheccd ve vitir dahil 21 veya 23 rekata, farzlarla birlikte 40 rekata ulamaktadr. 17 rekat farz namazlar olup, 12si mm Habibe rivayeti zere tatavvu ve nafilelerdir. 11 rekat de gece namazlardr. Baz rivayetlerdeki namazlarla birlikte 44 rekata ulamaktadr ki akam namazndan nce klnmas snnet veya mstehap kabul edilen iki rekat de buna dahildir. (bkz. Sbls-Selam, c.1, cz 2, s.4-5)

TERAVH NAMAZI SORU 14: Teravih Namaznn durumu nedir? Bunun da tesbih namaz gibi asl esas yok mudur? CEVAP: Teravih namaz asl esas olan ve Ramazan- erifin zellik ve gzelliklerinden bulunan bir namazdr. Hz. Aienin dedii gibi gzellikleri kendisiyle birlikte uzayp giden bir namazdr. Sevgili Peygamberimiz onun hakknda demitir ki Kim Ramazan gecelerinde tam bir iman ve ihlasla kaim olursa onun gemi gnahlar balanr. (bu hadisi Ktb-i Sittenin tamam rivayet etmitir, bkz. Feyzul Kadir, 6/191, hadis no: 8901) Teravih namaz farzlara tabi olmayan snnet namazlardan biridir, orucun deil Ramazann snnetidir. Bunun iin ona Ramazan namaz da denilmitir. Nitekim yukardaki hadislerinde Efendimiz sallallah aleyhi ve sellem ona teravih namaz deil Ramazann kyam demektedir. Hastalk ve yolculuk gibi bir sebeple Ramazan orucunu tutmayan kimseler de bu namaz klarlar. Bu namazn vakti yats namazndan sonra, sabah namaznn girmesine kadar olan zamandr. Fakat bu namaz orucun snneti olmad gibi yatsnn snneti de deildir. O halde yatsnn snneti gibidir denilmesi doru dmemitir. Hz. Peygamber bu namaz birka defa cemaatle kldrmsa da farz klnr korkusuyla kldrmay brakm ve siz bu namaz evlerinizde klnz buyurmutur, ve bunun zerine bu namaz evlerde klnr olmutur. Bilinmesi gerekir ki Hz. Peygamber hi bir hadislerinde bu namazdan teravih namaz diye sz etmemitir, ve bu namaz sanld gibi oru farz klndnda hemen Hz. Peygamber tarafndan Ramazann ilk gnnden itibaren kldrlmaya balanm bir namaz da deildir. Bu namaza teravih namaz demek sonradan olduu gibi yatsnn snneti gibidir demek te sonradan bir tasarruftur. Bu namazn Bayram Namazlar gibi dinin iarlarndan olan bir snnet haline getirilmesi, yatsnn hemen pei sra kldrlmak suretiyle yats namaz haline sokulmas da hep sonradandr. Snnette yatsnn hemen peinden cami ve mescidlerde yatsnn snnetini klmak yoktur ki teravihi byle klmak snnete uygun olsun. Bu namazn bu ekilde klnmas Hz. Peygamber dneminde vaki olmad gibi Hz. mer dneminde de vaki deildir. Teravihle ilgili olarak zerinde durulmas nem arz eden nokta da ite burasdr. Yoksa teravih namaznn ka rekat olduu hususu deil. nk Ramazan gecelerini namaz ile ihya demek olan bu namaz rekatlar belirlenmi olan bir namaz deildir. Namaz klan, teheccd namaznda olduu gibi bunu dahi iki rekat olarak da klabilir, drt, sekiz,

yirmi veya daha fazla olarak da klabilir. phesiz en faziletli olan kiinin evinde sekiz rekat olarak ve de Hz. Peygamberin kld gzellik ve uzunlukta olmasn hedef alarak kld Ramazan namazdr. Zira Hz. Peygamberin kendisi iin tercihi bu olduu gibi mmeti iin dahi tavsiyeleri budur. Keza Hz. merin dahi ahsen tercihi bu olduu gibi mslmanlara teblii de bu olmutur. Nitekim Hz. mer mslmanlar ayn mescid iinde dank bir ekilde kk cemaatler halinde namaz klar grp de tek imam arkasnda topladnda aka demitir ki nimel bitat hazihi velleti yenamune anha efdal minelleti yekumun: imdi u yenilik ne gzel oldu. Fakat bu namaz gecenin sonunda klmak zere yatsy klp da uykuya varanlar var ya, ite onlar acele edip de imdi klanlardan ok daha faziletlidirler. (bkz. Buhari, c.1, cz 1, s.218, Meymeniye Matbaas, 1331) te Hz. mer byle diyor ve kendisi de o cemaate katlmayp teravihi evinde klyordu. Nice ulu sahabinin evlerinde kldklar gibi. Grmezlikten gelinmesin ki o gn yats namaznn imam yine Halife merdi, ve o olay dahi Halifenin yatsy kldrmasnn hemen arkasnda yaanmyordu. Bilindii gibi Hz. mer yatsy kldrdktan sonra evine gider snneti orada klar ve istirahate ekilirdi. Sonra uygun bir zamanda ortal kontrol iin dar kard. te o olayda da Halife Medine sokaklarn dolamak zere kmt, yardmcs Abdurrahman bin Abdlkari de yanndayd. Derken mescide uram durumu grp yle karar almtr. Yine geceleyin dar ktnda btn cemaatin tek imam arkasnda bu namaz klmakta olduklarn grp sevinmi ve o mehur szn sylemitir. Yani bu namaz yatsnn farznn pei sra snneti, snnetinden sonra da teravihi klmak eklinde klnmamtr. nk Hz. Halife bu kararndan sonra da vakit namazlarndaki imamlna devam etmi, yatsnn farzndan selam vermekle namaz ve cemaati bitirip evine gitmi, hem yatsnn snnetini hem de teravihi evinde klmtr. Teravih iin ayrca kldnda ise teravih imamln bey bin Kab yapmtr. Bunun aksine bir uygulama ne Hz. Peygamberin ne de Hz. merin dneminde olmutur. Nitekim Ebu Zer el-Gfari aynen yle demitir: Biz Rasulllah ile birlikte bir Ramazan oru tuttuk. Ramazann kmasna yedi gn kalncaya kadar Rasul-i Ekrem bize hibir gece farzdan baka namaz kldrmad. O yatsnn farzn kldrr sonra evine giderdi. (bkz. Tecrid-i Sarih, 4/73) Yine bu eserde der ki reyh bni Hani demitir ki biz Rasulllahn nafile namazn sorduumuzda Hz. Aie bize dedi ki yatsnn farzndan sonra Hz. Rasul katiyyen mescidde namaz klmamtr. (bkz. Tecrid-i Sarih, 4/93) Btn salkl bilgiler ispat eder ki Hz. Peygamber yatsnn farzn kldrdktan sonra mescidde namaz klmazd. Peki Ramazanda teravih klmas veya kldrmas nasl olmutur? imdi bunu Buhariden birlikte takip edelim. Aie radiyallah anha yle demitir Hz. Peygamber sallallah aleyhi ve sellemin gndzleri yere serip geceleri mescidde hcre edindii bir hasr vard. Hz. Peygamberin bu hcrede gece yarsndan sonra namaz kldn gren kimseler Onun arkasna gelip Onunla birlikte namaz kldlar. Zeyd bin Sabit de bunu yle anlatr: Hz Peygamber Ramazanda mescidde hasrdan bir hcre edinmi ve orada birka gece namaz klmt. Ashabdan bazlar da Onunla birlikte namaz klmlard. Bunu renen Hz. Peygamber oturup namaz klmamay tercih etti. Sonra onlara bir aklama yapp Ey Nas! Ben sizin yaptnzdan haberdar oldum. Siz bu namazlar evlerinizde klnz. Zira kiinin kld en faziletli namaz, farz hari, evinde kld namazdr buyurdu. (bkz. Sahih-i Buhari, c.1, cz 1, s.86, Meymeniye)

mam Ebul Hasen es-Sindi el-Hanefi der ki Bu hadisin bize anlatt Ramazanda Medine mescidinde eda olunan gece kyamdr. Bu da gsterir ki nafile cinsinden olan bir namaz evde klmak yksek faziletlerine dair hadisler bulunan mbarek mescidin birinde mesela Kabede klmaktan bile daha faziletlidir. Ramazan kyamnda -yani teravih namaznda- aslolan da bunu evde klmaktr. Ne var ki bu namaz slamn iarlarndan biri haline getirildikten sonra, alimler hep mescidde klnan evde klnandan stn tutar olmulardr. phesiz Allah daha iyi bilir. (bkz. Buhari -Hami-, c.1, cz 1, s.86, Meymeniye) mam Tahavinin dahi bildirdikleri gibi phesiz her zaman asl ve afdal olan teravihin evde klnmas olup, cami ve mescidlerde cemaatle klnmas ise caiz olan bir husustur. SORU 15: bni Abbasn Hz. Peygamberin yirmi rekat teravih kldna dair hadis rivayet ettii doru mudur? CEVAP: Doru deildir. Buharinin rivayetine gre Hz. Aieye Hz Peygamberin Ramazandaki gece ibadetinin nasl olduu sorulmu, O da Hz. Peygamber ne Ramazanda ne de Ramazan dnda onbir rekattan fazla namaz klmtr. rekat vitir olmak zere Onun kld bu namazlarn gzellik ve uzunluunu ise sorma cevabn vermitir. te bu hadisin aklamasnda Allame Bedrddn Ayni der ki bn Ebi eybenin bn-i Abbasdan rivayet ettii hadise gelince ki bu rivayette Hz. Peygamberin yirmi rekat teravih kldndan sz edilir ve bunu Beavi dahi rivayet etmitir. Fakat hadis imamlarndan ube bunun ravisi olan Ebu eybenin bir yalanc olduunu bildirmitir. Ayrca mam Ahmed, bn-i Main, mam Buhari ve Nesai de onun zayf olduunu sylemilerdir. bn-i Adiyy dahi bu rivayet mnkerdir demitir. (bkz. Buhari erhi Umdetl Kari, c.5, s.358, Amire, tarihsiz) Fethul Kadirde bu rivayetin zayflnda ittifak olduu bildirilmi ve teravihin ilk sekiz rekatnn snnet, son oniki rekatnn mstehap ve ashabn snneti -adeti- olduu kabul edilmitir. (Fethul Kadir, 1/467) Ayrca Hz. merin teravih imam tayin ettii bey bin Kab ile Temim-i Dariye teravihi sekiz rekat olarak kldrmalar iin emir verdii de mam- Malikin Muvattasnda bildirilmektedir. u da var ki Hz. merin daha sonralar teravihin vaktini gecenin son te birine naklettiinde yirmi rekat klnmasna gz yumduu da anlalmaktadr (bkz. Muvatta ve erhi, Zrkani, 1/238) Kald ki bey bin Kab bu namaz Rasulllahn salnda dahi sekiz rekat olarak kldrmt. Bir gn o Rasulllaha gelip Ey Allahn elisi, ben geen gece bir ey yaptm dedi. Rasulllah ne yaptn buyurdu. O da bizim evde kadnlar bana mracaat edip biz Kuran iyi okuyamyoruz, seninle birlikte namaz klsak olmaz m dediler. Ben de onlara sekiz rekat namaz ve vitri kldrdm diyerek bilgi verdi. beyyin bu szne kar Hz Peygamber bir ey demedi, onu ho karlad. te buna snnet-i riza denilir. (bkz. Fkhssnne, 1/194, Seyyid Sabk Neriyat, Msr, 1365) SORU 16: Verdiiniz bilgilerden yle anlyoruz ki Hz. Peygamber Ramazanda her zaman kld gece namazlarndan baka ayrca teravih namaz diye bir namaz klmamtr. CEVAP: Evet, aynen yledir. Btn sahih hadisler, shhatli bilgiler bunu desteklemektedir. Nitekim slam lmihalinde ak ve net bir ekilde sahih ve salam hadislerden anladmza gre Peygamber sallallah aleyhi ve sellemin Ramazanda kld teheccd namazna teravih namaz denmitir, yoksa Hz. Peygamber her zaman kld bu nafile namazlardan ayr olarak teravih adyla bir namaz klmamtr denilmitir. (bkz. slam lmihali, c.1, s.195, Prof. Dr. Sleyman Ate)

SORU 17: Hz. Peygamber teravihi birka defa kldrdktan sonra farz klnr korkusuyla kldrmayp, farz klnm olsa edasndan aciz kalrdnz buyurmu diyorsunuz. Halbuki bugn bile teravihe insanlar acayip bir ilgi gstermektedirler. Yani hi de aciz kalacaa benzemiyorlar. Peki bunu nasl aklayabilirsiniz? CEVAP: Sizin szn ettiiniz bu ilgi bugnk teravihler iindir. Yoksa siz Hz Peygamberin teravihi gibi bir teravihi kldrmaya kalkn da, gecenin te birinden veya yarsndan sonra balayp afak skmne az bir zaman kalncaya kadar teravihi srdrn de o zaman grelim ilginin ne olduunu. Ve bugn Hz. Peygamberin teravihinden bir eser mi var ki, hani mmet teravihi klmaktan aciz kalacakt diye sorulsun. Bugnk ortam adam yirmi rekat teravihi yirmi dakikada kldryor diye imamlarn terk edildii, teravihi 7-8 dakikada bitiren jet imamlar arand bir ortam deil midir? Byle bir ortamda hangi ilgiyi esas alacaz? Yats namaznn devam haline getirilmi bir teravih ile ve byle bir teravih yznden hzlandrlm bir yatsy, Hz. Peygamberin Ramazan namazlaryla nasl kyas edebiliriz? Keke bugn gecenin eitli saatlerinde kldrlan eitli teravih namazlar olsayd da bunlarn arasnda bir teki de Hz. Peygamberin teravihine benzeseydi. mmet-i Merhumenin baz fertleri ise o teravihin nice lahi feyiz ve tecellilerine mazhar olup murada erselerdi. Teravihi yatsnn devam haline getirip de yatsy sratle, teravihi son sratle, vitri de ikisi ortalamas bir halde idare etmeye kalkmakla slamdaki ibadet anlayna uygun hareket edilmi olunur mu? Teravih yznden namazda byle eit srat icat etmenin Kitapta yeri bulunur mu? Teravih konusunda ah Veliyyullah Dehlevi Hazretleri der ki Sahabe ve daha sonrakiler teravihe ey ilave ettiler: Teravihi mescidlerde cemaatle klmay, gecenin son ksmnda klmay brakp evvelinde klmay, yirmi rekat olarak klmay. (bkz. Huccetullahil Balia, 2/452)

AURA VE KEFFARET NAMAZI SORU 18: Aura, Ebher, Keffaret Namaz gibi namazlar hakknda bilgi verir misiniz? CEVAP: Aura namaz Muharrem aynn onuncu gecesi klnan bir namazdr. Kesinlikle hakkndaki btn rivayetler yalan ve batldr, ve hi bir mslman byle uydurma, zel bir namaz klmaz. Yoksa aura gn oru tuttuu gibi gecesinde de dier gecelerde olduu gibi diledii kadar Allah rzas iin nafile namaz klabilir. (bkz. Esrarul Merfua, s.474) Ebher namaz da bu isimle anlan ve Hz. Peygamberi ryada grmek maksad ile klnan bir nevi tesbih namazdr. Hakkndaki rivayette Hz. Alinin bu namaz kld , Hz merin de Kim bu namaz klar da Hz. Peygamberi ryada grmezse ben mer olmayaym diyerek yeminler edip teminat verdii (!) sylenir ki tamamen yalan ve samadr. Klnmas da sevap deil sadece gnah olur. Keffaret namazna gelince, bu da Ramazann son Cuma gn Cuma namaz klndktan sonra btn namaz borlarn toptan drmek niyetiyle (!) klnan oniki rekatlk bir namazdr. Bununla ilgili rivayetler de yalan ve tutarsz olup amel edilmesi caiz deildir. Fakat bir eye hem yalan demek hem de o eyle bir trl ilgiyi kesmemek / kesememek ne byk bir zaaftr. ok ibretli olmas bakmndan bunun da bir rnei zerinde duralm: Hicri 800 yllarnda yaam madl

slam adndaki ilmihali yazm bulunan eyh Abdurrahman bin Yusuf diyor ki ira erhinde ve Muhtasar- hyada nakledildiine gre Hz. Rasul Efendimiz buyurmu ki Bir kimse cehalet zamannda bir mddet namaz terk ettikten sonra tvbe edip piman olsa, Cuma gn iki namaz arasnda oniki rekat namaz klsn. Bu namazda bir Fatiha, bir Ayetel Krsi, bir hlas, onbir kere de Muavvezeteyni okusun. Hak Teala kyamet gnnde o terk ettii namazlarn hesabn o kimseden sormaz, gnahlar sevaba evrilir. bu namaz o namazdr ki karlan namazlarn kazas bahsinde zetle zikredilip bir vechile reddolunmu idi. Burada ise bunu unun iin yazdk ki bu hadisin tevilini / yorumunu bilmeyen bir kimse bunu eline geirip de bunun d manasyla aldanmasn. Evvela bu hadisin sahih olduu malum deildir. Zira eriatin Sahibi namazn edasn kanunlatrp sonra kazasn da kanunlatrmken ve btn kitaplarda kaza namazlar blm yazlmken bunlarn hepsine aykr olan bir hadis buyurmak eriat Sahibinden umulan bir ey deildir. Bilhassa bu aykrln namaz gibi slamn direi olan bir mesele zerinde olmas asla dnlemez. Burada bilinmesi gereken cevap udur ki bu hadisin gereklii kabul edildii takdirde bu tevik ksmndan olur ve ibadet ahkamna aykr olmaz. Korkutma ksmndan olan hadisler de byledir. Burada szn vard sonu udur ki Rasullllah Efendimizin yukardaki mbarek hadislerinden maksatlar sadece Cuma gn nafile namaz klmaya halk kandrmaktr, o kimsenin zerindeki farzlar sakt olur / der demek deildir. Bu bahsi byle etrafl olarak anlatmamzdan maksat bu nafile namaz klnmasn demek deildir, klnmas evladr. Ancak bu namazla farz sakt olur demenin yanl olduunu sylemek isteriz. (bkz. madl slam Byk slam lmihali, s.184-186, Salam Kitabevi, stanbul, 1976) Grld gibi eyhimiz aka reddettii ve byle bir hadis buyurmak eriat Sahibinden umulan birey deildir diyerek kar kt bir rivayeti bir trl zerinden atamyor. Halbuki o bu rivayeti daha nce ok daha kesin bir tavrla reddetmi ve aynen Usul ve frua aykr mevzu veya zayf hadislere riayet edip de sadece kendi dinini deil belki de btn slam dinini ykmaya kalkma. Zira ki Cuma gn o ekilde namaz klmakla be-yz yllk namaz kaza edilmi olur demek, btn alimlerin yazdklarn yalanlamak olur. Bundan baka Kuran aka inkar edemedii iin ii hafife alarak yava yava slam dinini ykmaa kastetmektir demiti. (bkz. a.g.e., s.136) Maalesef bu szlerine ramen yazar bu mbarek hadisler deyip durmakta illa da yalanlar yrrlkte tutmak istemekte ve aka bu namazn klnmas evladr demektedir. Halbuki bunlar Fatiha Suresinin son ayetinde errinden Allaha sndmz o dalaletten baka bir ey deildir. Biz bu vesileyle dahi Fatihann bize rettii o mbarek duamz tekrarlayalm ve diyelim ki lahi! Bizi o dosdoru yol zerinde sabit ve daim eyle. Kendilerine nimetler verip bahtiyar kldn kullarnn yoluna, yoksa bile bile yoldan sapm ve bilmeyerek -iyi niyetleyollarn arm kimselerin yollarna deil. (Amin)

GELNEN DURUM HAKKINDA BAZI TESPTLER / RAPORLAR Bu derece zaaflara dp her eyi birbirine kartrdmza dair tespitlerde bulunup rapor edenler de Allaha kr eyhlerimiz, alimlerimizdir. te smail Hakk Bursavinin ibret dolu bir tespitleri: Zahidlik o zamanda idi ki topraktan bir abdest ibrii, liften eski bir yast, altnda bir postekisi bulunan bir dervi bunlarn hesabn yarn ahirette nasl vereceim diye alard. Fakat imdilerde yle eyhler, mritler zuhur etti ki samur krkler giyip kheylan atlara bindiler. Ss ve ziyneti sevip her eyde ve zellikle yemede imede halk ve hkmdarlar taklit ettiler. Helal

ve haram birbirine kattlar, hatta kfr ile iman bir araya getirdiler. (bkz. Evliyalar Tarihi, s.20, Mithat Sertolu, stanbul, 1970) Hicri onuncu asrda yaayp 923te vefat eden, vefatnda mate zbdetl evliya: evliyann sekini vefat etti diye tarih dlen ve Cemal Halife diye hret bulan Karamanl eyh Cemaleddin de lmnden nceki vasiyetinde yle diyor: Erbab- irfan ve ashab- ikan -marifet ve yakni ilim sahipleri- zamanmzda mesalik-i sofiyyeye -tasavvuf mesleklerine- salik olmamak gerekir. Zira imdiki hale gre mutesavvifeden ahval ve teallm-i tasarrufu bilir kimse kalmamtr. Ve tevhid ile ilhad birbirine mteabih -benzer- nesneler haline gelmitir. Onlar birbirinden temyiz -ayrtetmek deme kimselerin -alimin- hali deildir. (bkz. Byk Tefsir Tarihi - Tabakatl Mfessirin, 2/452, . N. Bilmen, Ankara, 1960) mam- Teftazani de bizlere yle bir rapor veriyordu: vel murad bil-rz fil hadis ma yecib ev yestehbb hmayeth lel asabiyyet vel hamiyyetl cahiliyyetl-leti itadeha kesirun minennasi fe-yasrifunel emvale li-talebil cahi vel menzileti fi kulubil halk izhve minel heval mttebel mhliki likesirin minen nas fema ehleken nase illen nas Velevinsaf lealimu enne eksera ma hm fihi minel ulumi vel ibadeti fadlen anil adati ma yahmilhm aleyha illa mraatn nas: Bu hadisinde Hz Peygamber mslmann kiilik ve haklarnn dokunulmaz olduunu, can, mal ve rznn korunmu bulunduunu, mslmann hibir ekilde hakir grlmemesi gerektiini tebli buyurmutur. Fakat bu teblideki rz ve namustan maksat dinen korunmas vacip veya mstehap olan eylerdir. Yoksa birok kimselerin din adna sonradan icad edip deimez rf ve adetler haline getirdikleri ve insanlara musallat kldklar asabiyet ve cahili hamiyetler deildir. Bu neviden olan dokunulmazlklar srf insanlarn gzne ve kalbine girebilmek iin oka servet ve gayretler sarf edilerek elde edilmi arzi makam ve itibarlardan ibarettir. Ve bunlar pek ok kimseyi helaka srklemi olan heva ve hevesler cmlesindendir. Zaten insanlar helak eden de insanlardan bakas deildir. Eer insanlar insaf edip de gzelce dnseler brakn o adet haline getirdikleri eyleri bizzat dini ilimler, taat ve ibadetler diye iltizam ettikleri ve halka da lazmdr diye dayattklar eylerin dahi pek ounun dinden deil, srf insanlara riayetten kaynaklandn anlayacaklardr. Allah kendilerinden raz olsun, byklerden Yahya bin Muazn sznde de buna iaret vardr. O demitir ki Erriyaset meyadin blis yenzilu fiha hve ve cnudh: Nerede bir riyaset hrs varsa oras blisin meydandr. O ve askerleri oraya inerler, btn plan ve gayretleriyle oray ifsad ederler. (bkz. erhu Hadisil Erbein, s.108, Teftazani)

CUMA GN KILINAN DRT REKAT NAFLE NAMAZ, RECEB VE ABAN NAMAZLARI SORU 19: Cuma gn camiye erken gidip her rekatnda Fatihadan sonra ellier hlas suresi okumak suretiyle klnacak drt rekatlk bir namazdan bahsediliyor ve bu namaz klan cennetteki yerini grmeden lmez deniliyor. Bu hususta ne dersiniz? CEVAP: Bir namazn byle hangi rekatnda Fatihadan sonra hangi surenin ka defa okunacandan bahseden btn rivayetler aslsz olup ibadet hkmlerine de aykrdr, ve bu gibi rivayetlerin hibiriyle amel etmek caiz deildir. Bunun iindir ki slam alimleri Hicri 480 ylnda Regaib namaz diye bir namaz icad olunduktan sonra bu hususlar sk sk aklamlar, hatta srf bu konulara ait olmak zere kitaplar yazmlardr. Mesela Allame Nureddin Makdisi Redur Raib

An Salatir Reaib adnda bir eser yazm ve rabeti Allaha ve Rasulne olan mslmanlar Reaib namaz diye bir namaz klmaktan men etmeye almtr. Bize bu bilgileri ileten bni Abidin, el-Bahr ve el-Medhal gibi kaynaklardan dahi u bilgileri vermektedir: Ykrahl ictimau ala salatir reaib elleti tfalfi recebe fi evveli cmatin minh ve inneha bidatn: Recebin ilk Cuma gecesinde Reaib namaz klmak iin toplanmak dinen mekruhtur. Bu dini mahzuru guya bertaraf etmek iin bunu cemaatle klmay nezretmeye / adamaya kalkmak ise Allahn dinine kar bile hile yapmaya kalkmak olur ki ok irkindir ve tamamen batldr. Nitekim Anadolu halk alimlerini dinlemeyip bu hileyi irtikab etmektedirler. (bkz bmi Abidin, 1/642) bn- Emiril Hac da Medhalde demitir ki Ve kad hadset bade erbeamietin ve semanine minel hicreti ve kad sannefel ulema ktben fi inkariha ve zemmiha ve tesfihi failiha vela yuter bikesratil failine leha fi kesirin minel emsar: Reaib namaz Hicretten 480 sene sonra ortaya kt. slam alimleri buna iddetle kar kp bunun inkar, zemmi ve klanlarn sefihlii hakknda ok sayda kitaplar yazdlar. Sakn bir ok ehirlerde halk bu namaz byk bir cokunlukla klmaktadr diye kimse buna aldanmasn, klanlarn okluuna bakp da bu muhdesi / bidati irtikab etmesin. (bkz. bni Abidin, 1/664) abann onbeinci gecesinde klnan on veya yz rekatlk Beraat gecesi namazlar da byledir. Ve hadis salati leyleti nsfi abane hadisn batln ve isnadh daifn: abann onbeinci gecesi Berat gecesi namaz diye klnan namaz hakkndaki rivayet de senedi rk batl bir rivayettir. (bkz. hya-i Ulumiddin, 1/203, Hafz el-Irakinin el-Munisinden) Ve kezalik ehadis salatir reaibi leylete evveli cmatin min receb kllha kezibn: Recebin ilk Cuma gecesinde klnan Reaib namazyla ilgili rivayetlerin hepsi yalandr. Ravi Abdurrahman bin Mende yalanc deilse de bunu ona rivayet eden bn-i Cehdam bir yalancdr ve bu rivayetin uydurucusu da odur. O ve benzerleri mehul hatta hi dnyaya gelmemi insanlarn isimlerinden bahisle dahi hadisler uydurmulardr. (bkz. Ersarul Merfua, 459) Keza Berat gecesi namaz hakkndaki rivayetler de bu kabilden olup yalandr. Guya Hz Peygamber Hz. Aliye hitapla Kim bu gece yz rekat namaz klar ve her rekatnda Fatihadan sonra yz deha Kul Hvellah Ehadi okursa Allah onun bu geceki btn dua ve ihtiyalarn karlar, kendisine ayrca cennette yetmibin huri verir, bu hurilerin her birinin emrine de yetmibin ulam ve yetmibin de glman verir. O kiinin ana babas iin dahi ayrca yetmibin kiiye efaat hakk tannr denilmitir. Vel ucb mimmen emme raihatel ilmi bis-snneti en yeterra bi-misli hazel hezeyani ve yusalliha: Asl alacak olan odur ki adamcaz Rasulllahn snneti ve slamdaki ahkam hakknda ilmin kokusunu ald, az ok bir bilgi sahibi olduu halde bu kabil hezeyanlar kabullenerek aldanr ve byle bir namaz klmaya kalkr. Hayret dorusu. (bkz. Esrarul Merfua, 461) (yine bu konuda gzel ve geni bir aklama iin ltfen baknz Kuran ve Snnet Inda slam lmihali, s.282-283, Celal Yldrm, zmir, 1993)

MAMIN NAMAZDAN SONRAK DUASI SORU 20: Namazdan sonra tesbih ekmek, imamn dua edip cemaate Amin dedirtmesi, herkes Fatiha okusun diye yksek sesle el-Fatiha demesi gibi hususlar Snnette var mdr?

CEVAP: Sevgili Peygamberimizin namaz nasl klp kldrd bellidir. O namaz farzn selam ile bitirirdi. Selamdan sonra yapaca veya cemaate duyuraca bir ey varsa onu yapar, yoksa ksa bir zikir ve dua cmlesiyle namaz balard. Sonra kalkp evine gider, snneti orada klard. Bazen de hi bir zikirde bulunmazd. Mesela bir sabah namaznda farzn selamndan sonra hibir ey okumadan ismen Ukbe bin Amire hitap ederek Ya Ukbe, keyfe raeyte: Ey Ukbe, sylediim ey hakknda ne diyorsun demi ve Ukbe de kendileriyle kelam etmitir. (bkz. Snen-i Ebi Davud, 2/152) Yine bu hususta Hz. Aie Validemiz demitir ki Rasulllah Efendimiz bulunduu her meclisi, her Kuran okuyuunu kld her namaz mutlaka bir ka kelimeden ibaret olan Sbhanekellahmme ve bihamdik la ilahe illa ent estafiruke ve etubi ileyk zikri ile hatmederdi. Bir gn kendisine Ey Allahn Rasul, sizi hep byle syler gryorum dedim. Buyurdular ki Bu bir ka kelime ilenen her hangi bir hayrn hatmi / mhrlenii, errin de keffaretidir. (bkz. Nesaiden naklen erhu erkavi Ala Muhtasariz Zebedi, 3/392) te Rasulllahn hatim duas. Namaz, Kuran okumay ve herhangi bir i ve meclisi sona erdirii. Bu sradaki duasnn tamam. Fakat bugn Rasulllahn snnetine tenezzl eden(!) Onun hatim duas gibi hatim duasnda bulunan var m? Eer yoksa neden yoktur? Ve mslmanlar bu hale getiren nedir? Hangi zihniyet ve crettir ki mslman ve hatta alim geinen baz zavalllara ite bunlar byledir, tesbih duasn yapmadan kp gidiyorlar, zaten mnafklar byle yapar, bunlar iin ayet bile vardr dedirtiyor. Hz. Peygamberin mrnde bir defa bile yapmad bir eyi din ve iman haline getirip de byle bir bidati uygulamak istemeyen mslmanlar bununla imtihana ve mnafklkla ithama kalkmak hangi imanla badar acaba? Keke Teftazanilerin szn ettii o insaftan zerrece nasipleri olsayd. Keke Koca Arifin o byk uyarlar da boa gitmeseydi. Mslmanlk nerede? Bizden gemi insanlk bile! Alem aldatmaksa maksat, aldanan yok nafile. (Allah hi mi hi aldanmaz, ey mslman kafile) Sevgili Peygamberimiz dinin direi ve temeli olan namaz kldrdktan sonra haa kldrd o koca ve yce ibadeti kmseyip te onun zerine yeni bir zikir ve ibadet meclisi mi kurdu? O takdirde klnan namazn ne deeri olurdu? O, btn peygamberlik hayatnda bir defack olsun namazdan sonra tesbihat m yaptrd? Ellerini kaldrp dua ederek cemaatine Amin mi dedirtti? Herkes Fatiha okusun diye el-Fatiha m dedi? Buharide Mslimde, sahih herhangi bir kaynakta byle bir ey var m? Btn bu zikir ve dualar O tavsiye etti. Fakat O 33erli tesbihat tavsiye ettii gibi 10arl ve 11erli tesbihat da tavsiye etti. Fakat bir defa sylemeyi de O tledi ve uygulad. Tehlil ve Tesbihin yzer defa sylenmesini de O tavsiye etti. Btn bunlar talim buyuran, meru ve mesnun klan Odur. Fakat btn bunlar snnet zere talim ve tatbik eden, cemaatin indinde birer ilim ve marifet kayna haline getiren imamlar nerede? Srf ezbere zikir ve dua trenleri icra etmekle insanlarn ilim ve marifet kaynaklarna kavuturulduu dnyann neresinde grlmtr? Evet, O bazen La ilahe illallah vahdeh la erike lehi sylerdi, bazen de defa Estafirullah deyip Allahmme entes-selam sylerdi. (imdilerde ise nce istifar etmek te yanllar arasna alnd, zaten ahir zaman alametidir ki snnetler hep bidat ve aykr grlecektir) Bazen Onun farzn selamndan sonraki zikri yksek sesle eda olunan tekbir olurdu. bni Abbas bunu yle verir: Ben o gnlerde ocuk yata olduumdan bazen namaza katlmasam bile farzdan kldn selamn akabinde alnan tekbiri uzaktan duymakla bilirdim. (bkz. Snen-i Ebi Davud, 1/609)

Fakat O, ne buna tekilerden birini eklerdi, ne de bunu tekilerden birine ilave ederdi. Ve Onun btn bu dualar bir sylem, bir mesaj niteliindeydi. Bu sahih hadislerin bandaki kale: derdi / sylerdi fiili ile sabittir. Zaten Ona gre asl zikir ve dua, namaz eklinde ve cemaat halinde eda edilmi olurdu. Byle eda edilen byk bir amelden sonra ancak yemee katlan tuz misali ksa bir sylemde bulunmak gerekirdi. Bu incelik ve gzellik Onun ulu sahabisi Ebu Zerr el-Gfari tarafndan yle ifade edilmitir: yekfi mined-duai maal birri ma yekfit taame minel minh: Byk bir iyilik ve i yaptnzda onun duas yemee katlan tuz misali olsun. Ksa bir dua ona yeter. (bkz. hya, 1/303) Konuyu en geni ekilde ele alan kaynaklardan mesela Snen-i Nesaiye baktmzda, orada namazn selamndan nce ve sonra yaplan dualarla ilgili ok sayda rnekler grrz. yle ki, Enes bib Malik bildiriyor: Ben Rasulllahn yannda oturuyordum. Yaknmzda biri namaz klyordu, namazn teehhdnden sonra Allahm, hamd senann sana mahsus oluu hrmetine senden diliyorum. Senden baka ilah yoktur. Sen Mennansn, yerlerin ve gklerin Bediisin, ey celal ve ikram sahibi, ey Hayy ve Kayyum olan, ben ancak senden isterim anlamna gelen bir duada bulundu. Peygamberimiz, bu kii ne ile dua etti biliyor musunuz dedi. Ashab, Allah ve Rasul daha iyi bilir dediler. O da Varlm elinde olan Allaha yemin ederim ki o, Allahn mutlaka kabul buyuraca sm-i Azam ile duada bulundu buyurdu. (bkz. Snen-i Nesai, c.1, cz 3, s.52) (sm-i Azam duasnn gizli olduunu syleyenleri kulaklar nlasn) Nesainin bu blmnde mevcud 27 adet hadisten ilki tekbirle ilgilidir. kincisi Ukbe bin Amrden nakledilen Hz. Peygamber bana her namazdan sonra Muavvezat surelerini okumam emretti hadisidir. , drt, be, alt, yedi ve sekizinci hadisler ise istifar, allahmme entesselam ve kelime-i tehlille ilgili hadislerdir. Dokuzuncu hadis, Hz. Peygamberin yukarda geen hatim dualar ile ilgili Hz. Aie hadisidir. Onuncu hadis, namazn sonunda cehennem ve kabir azabndan snldna, onbirinci hadis dnya ve ahiret hayatnn islahn talep etmeye, onikinci hadis kfrden, fakirlik ve kabir snldna dairdir. Onnc hadis de be vakit farzlarn arkasndan on defa subhanellah, on defa elhamdlillah, on defa Allahekber denilmesi hakkndadr. Ondrdnc hadisde ise bu zikirlerin 33er defa sylenmesi yer alr, onbeinci hadisde bunlarn 25er defa sylenmesinin teviki vardr. Onaltnc hadis yine bir tesbih duasyla ilgilidir. Onyedinci hadisde Sbhanellah, Elhamdlillah ve Allahekberin onar defa sylenmesinden sonra ayrca la ilahe illallahn on defa sylenmesi hakkndadr. Onsekizinci hadis de sabah namazndan sonra yz defa Sbhanellah, yz defa la ilahe illallah vahdeh la erike lehin sonuna kadar sylenmesi hakkndadr. Mslimin birinci cilt, 417inci sayfasndaki 143 nolu hadisinde ise Sbhanellah, Elhamdlillah ve Allahekberin onbirer defa sylenip tamamnn 33e vardrlmas tavsiyesi yer alr. te btn bunlar, bunlarn ilim ve marifetine sahip klnm mslmanlarn kendi kendilerine syleyecekleri ve aynen Rasulllahn yapt gibi, zaman zaman deitirip eitlendirecekleri ferdi zikir ve dualardr. Mihraba geip Rasulllaha vekaleten mslmanlara namaz kldran imamlarn dahi namazn sonunda dillendirecekleri slami mesajlar / Nebevi sylemlerdir. Yoksa cemaat ve tren halinde icra edecekleri ve hepsini birbirine ekleyerek ezber edilmi metinler halinde okuyacaklar okuma paralar deildir. Zaten mcerred kitaptan veya ezberden okunan metinler, dua ve zikir olma zelliklerini ksa bir zaman sonra kaybetmi olurlar.

Snen-i Nesainin bu blmndeki 27 adet hadislerin hepsine teker teker baktmzda, bunlarn hibirinde Hz. Peygamberin namazdan sonra bu dua ve tesbihleri cemaatine yaptrdna, ellerini ap dua ederek cemaatine Amin dedirttiine ve herkes okusun diye el-Fatiha diye seslendiine dair hibir kayt yoktur. Dier sahih hadis kaynaklarnda da byle bir ey mevcud deildir. Kald ki Hz. Peygamberin, namazdan sonra hibir zikir ve duada bulunmad zamanlar da olmutur. Mesela bir ikindi namaznn selamndan sonra hatrlad bir ey iin sratle yerinden kalkp evine gitmi, az sonra gelip ashabna konumu ve unlar sylemitir: Evde bir miktar altn krntlar vard, megul edip durmasn diye gidip taksimini emrettim. (bkz. radssari, 2/144) Ashab- kiram efendilerimiz bunu gayet iyi bildiklerinden bir ii veya sorusu olan, farzn selamndan hemen sonra imama yaklap imamla konuur, iini veya sorusunu arz ederdi. Nitekim Eba Eyyub el-Ensarinin arkada Mahmud bin Rabi el-Ansari, bir gn onunla tartp anlaamadklar bir meseleyi sormak iin Utban bin Malike gitti. Onun arkasnda namaz kld ve o selam verir vermez kalkp meselesini sordu, Utban da kendisine cevap verdi. (bkz. rads-Sari, 2/342) Rasulllah Efendimiz bazen sabah namazn kldrdktan sonra gne douncaya kadar mihrabda otururdu. Nitekim bir gn sabah namaz klnp cemaat hali sona ermiti. Hz. Peygamber yerinde oturup arn ald. Ashab- kiram da yerlerinden kalkmayp sohbete daldlar. Kendi aralarnda bir eyler konuuyor, bazen de ta Cahiliye zamanna ait i ve olaylardan bahsedip glyorlard. Yerinde sessizce oturan Hz. Peygamber ise onlara mdahale etmiyor, sadece tatl tebessmlerde bulunuyordu. (bkz. Snen-i Nesai, 3/80) Bu salkl bilgilere dayanarak fkh kitaplarmzda da yle der: Feiza temmet salatl imami fehve muhayyerun inae inharafe ve inae zehebe ila havaicihi ve inae istekbelennase bivechihi liennennebiyye sallallah aleyhi vesellem kane iza salla akbale alessahabeti bivechihi hatta tatleu ems ves-sahabet yetehaddesne feye huzune fi emril cahiliyyeti feyadhakune ve yetebessem: Farz kldrnca imam muhayyerdir, dilerse cemaate dner, dilerse kalkp iine gider. Dilerse cemaate dnp gne douncaya kadar yerinde oturur. Nitekim Hz. Peygamber dahi byle yapt. (bkz. Haleb-i Sair, s.207, 1303 basks) Zamanla Hz. Peygamberin bu snneti de terk edilip unutuldu veya unutturuldu. nce tekbir terk edildi ve bunun yorumunda denildi ki Kal eshabl mezahib ala ademil istihbab feliza hamele afii hazel hadise ala enneh cehera vakten liyallimehm sfatezzikri la enneh cehera bihi daimen kale vel muhtar zikrullahi srran la cehran illa inde iradetit talimi feyecheru bikadri hacetit talim: Mezheb sahipleri farzlarn sonunda yksek sesle tekbir sylenmesinin mstehap olmadn sylediler. -Yani bu ittifakl hadisi kabul etmediler-. Nitekim afii u yorumu getirdi O bunu daima deil onlara zikrin sfatn retmek istedii zaman sesli olarak sylemitir. O halde zikrin sesli olarak deil sessiz olarak yaplmas esastr. Ancak retmek maksadyla yaplrsa bazen retme ihtiyac kadar sesli olarak sylenebilir. (Snen-i Nesai, 1/68) Aktr ki afiinin bu yorumu ve benzer yorumlar isabetli olmamtr. Zira Hz. Peygamberin namazdan sonra sylediklerinin hibiri, bir zikir meclisinin zikir szleri olarak sylenmi szler deildi. En byk zikir olan namaz gibi bir ulu ibadetin bittiinin zikir ve dua cmlecikleri halinde

ilanndan ve slami mesajlardan ibaretti. Dua olmaktan ziyade birer sylemdi. Ulu sahabi bn-i Abbasn aka syledii de buydu. Ta uzaklardan duyulan tekbir sesini karanlar da ashab- kiramd. Fakat sonradan sesleri kslm olanlar meseleye bu zaviyeden bakamadklar iin ii tarikat usulne gre ele alp bu zikri yksek sesle yapmak m afdaldr, yoksa gizli zikir olarak eda etmek mi gibi mtaalalara girmiler, Rasulllahn uygulamasndaki zellik ve gzellii zayi etmilerdir. (Maalesef) phesiz tekbirin erken bir ada terk ediliinde Emevi basksnn rol byk olmutur. Zira tekbirde askeri ve cihadi bir anlam ne kmakta idi. Tabii tekbirin terkinden sonra sra yava yava dier terk ve deiikliklere geldi. Bu deiiklikler ise mesela Hicaz ve ona yakn blgelerde namaz sonunda sylemeyi mstehap kabul ettikleri zikirleri belli bir tertib ve dzen iinde okumak eklinde oluyordu. Mesela imam hlas ve Kuleuz surelerini, Ayetel Krsiyi ve 33er tesbihat sesli olarak okuyor, cemaatine de okutuyordu. Anadolu ve ona yakn blgelerde ise farkl bir yntem uygulanyordu. mam okunacak surelerin ve zikir cmlelerinin sadece ba tarafn sylemek suretiyle cemaate rehberlik ediyordu. Mesela imam hlas erif diyordu, cemaat de onu okuyordu. Kuleuzler diyor, cemaate de sessizce onu okuyordu. Ayetel Krsi diyor cemaat de onu okuyordu. Sbhanellah ve dierlerini sylediinde de cemaat onlar sylyor veya dinliyordu. Daha sonra imam uzunca bir dua ediyor, duasnn sonunda btn cemaatin Fatiha okumasn salamak zere el-Fatiha diye sesleniyordu. Cemaat de bu emir zerine Fatiha okuyup zikir ve dua merasimlerini bylece bitirmi oluyorlard. Hicri 1156da Hacca Giden Ebu Said el-Hadimi Soruyor Medine Alimi eyh Hayyati es-Sindi Cevap Veriyor Bu uygulama bir mddet byle devam ettirilmise de daha sonralar mezzinlere devredilmi, yeni yeni ilaveler ve deiiklikler ile bugnk hale getirilmitir. Tabii btn bunlar dinde ve ibadette yenilik / reform olduu iin zaman zaman iddetli tartmalar da eksik olmuyordu. te byle bir dnemde Hicri 1156da Hac maksadyla sefere kan Anadolunun nl alimlerinden Ebu Said el-Hadiminin Medine-i Mnevvereye vardnda, kendisinin btn alimlerin evlas ve mevlas/efendisi diye nitelendirdii eyh Muhammed el-Hayyati es-Sindiye ynelttii fkhi sorular arasnda bu hususlar da vard. Ve o tarihlerde uygulamalarn bu ekilde icra edilip henz mezzinlere devredilmemi olduunun tespitini de yine bu vesileyle Hadimi merhum yapyordu. Ve o, stad es-Sindiye ynelttii sorularnda diyordu ki: Ya stad, siz halen sizin diyarnzda uyguland gibi veya bizim lkemizde adet olduu vechile imamlarn farzn selamndan sonra cemaate yksek sesle Kuleuzleri Ayetel Krsiyi ve tesbihat bizzat okuyarak cemaate rehberlik yapmalar veya bunlarn isimlerini syleyerek zikir yaptrmalar hakknda ne dersiniz? Bir de imamlarn dua edip te sonunda el-Fatiha demeleri meselemiz var. Snnet olan byle yaplmas mdr? Cevabnz gayet ak ve net olsun ltfen. Biz de size duac olalm efendim. Bizim bu sorularmza stadn verdii cevaplar yledir: Fekad sahha ennes-sahabete kanu yusallune veraen Nebiyyi sallallah alyhi vesellem yerfeune esvatehm bizzikri bades selami fi badl evkat fein eradel imam bilcehri teribel muktedine fiz-zikri kallema yebad enyukale: inneh caizn. ve emma kavll imami bidatn lem yrve anh aleyhissalat vesselam vela ammen ykteda bih. feyenbei terkh. vallah teala alem: Ashab- kiramn Rasulllahn arkasnda namaz kldklarnda selamdan sonra bazen yksek sesle zikirde bulunduklar sahih

olarak sabit olmutur. mam farzn akabinde yksek sesle zikirde bulunduunda bunu, bu hususta cemaati tevik niyetiyle yaparsa buna caizdir demek yadrganacak bir ey olmaz. mamn duadan sonra el-Fatiha demesine gelince, bu bir bidattir. Peygamber aleyhisselamdan byle bir ey nakledilmedii gibi, dinde kendilerine uyulabilecek olan imamlardan dahi byle bir ey sabit olmamtr. O halde gerekli olan bunu terk etmektir. phesiz Allahu Teala en iyi bilendir. (bkz. el-Mecmuat erifetl Mukaddese, Lil Hadimi, s.220, Amire, Konevi Ebdlbasir Efendi basks) te byk alim Rabbani kutup el-Hadimi merhumun tespitlerine gre, bundan 300 sene kadar nceleri Hicaz ulul tesbihat ve dualar yle oluyor, Anadolu usul tesbihat da byle oluyordu. Muhammedi usul ve rnee uygun dmeyen bir takm uygulamalarn mutlaka terki gerektiini ise bir dah tekrarlamaya bilmem hacet var mdr? Kald ki byle uygulamalarn drt mezhepten her hangi birisine uygun dmeyecei de aikardr. Nitekim zamanmzn ciddi ilim ehlinden smail etin Hocaefendinin bu husustaki uyars gayet yerinde olmutur. O, uur adl eserinde diyor ki Peinen syleyelim ki u anda camilerimizde yaplmakta olan tesbihat, bir adet olarak hibir mezhebe uymamaktadr. Ne yapalm, ne diyelim. Halleri Allaha havale olunur. (bkz. uur, s.57-58, Dil-Ara Yaynlar, Isparta) Yine uur adl eserinden: Zamanmzda adet olan camilerde toplu olarak tesbihat yapmalar snnete uygun deildir. (bkz. uur, s.28) Yanl anlalmasn! Bidat ve yanl olan bu kraat ve zikirlerin yaplmas deil, bu ekilde yaplmasdr, imam veya mezzinin komutasnda dini bir merasim halinde icra edilmesidir. Yoksa btn bunlar meru ve meskun zikirlerdir. Evet, Ayetel Krsinin namazn sonunda okunmasyla ilgili hadis de ihtilafldr. Fakat onu sahih kabul eden hadis alimleri de olduundan onunla amel etmekte bir saknca olmasa gerektir (bkz. Zadl Mead, ilgili blm). Aslnda hibir tevik ve rivayet olmasa bile bir mslman her zaman okuyabilecei Ayetel Krsi gibi bir ayeti namazn sonunda da okuyabilir, yatarken de kalkarken de okuyabilir. Yeter ki bu, ferdilikten karlp ta dini bir zorunluluk ve merasim haline getirilmesin. Ve bu hususta bir hkm, tayin ve tahsisde bulunulmasn. Ve yesbtl imam saaten hatta yefran nas minesselami ve ykbil alen nasi bivechih vel evla en yesbte inkane halfer ricali nisan li-yenserifne kableh vela yekum ehadn minel kavmi hatta yekumel imam: mam cemaatin hepsi selam versin diye biraz bekler, sonra cemaate dner. Evla olan odur ki erkek saflarn arkasnda kadn saflar varsa, imam onlarn kmasn bekler. Ve erkek saflardan kimse imam kalkmadan yerinden kalkmaz, yani mescidden ilk kan imam olur. (bkz. hya, 1/156) Rasulllahn uygulamasna gre imamdan evvel namazdan kmak yasak olduu gibi camiden kmak ta yasaktr. (bkz. Snen-i Ebi Davud, 1/413, hadis no 624) Evet, Rasulllahn uygulamasna gre yerinden ilk kalkan, camiden ilk kan imam olacaktr. Ve bu kalk ve kta farzdan sonraki snneti -fazladan namaz- baka bir yerde klmak snneti de vardr. O halde byle snnet zere hareket eden, snnet ehli bir imam, cemaatine o eklemeli / ilaveli tesbihat ve dierlerini ne zaman -ve nasl- yaptrabilecek ki?

CAMDEN LK IKANIN MAM OLMASI

SORU 21: mamn en son kmasnn bir sakncas var mdr? Varsa hkm nedir? Bir de imamn duasn beklemeden gidenin namaz noksan, emekleri bounadr. namazdan knca oturuunu bozmadan Allahmme Entesselam duasn okumadan yerinden kalkan namazdan km saylmaz deniyor. Siz de namazdan sonra dua yoktur diyorsunuz. Bu hususlar iyice aar msnz? CEVAP: Biz hi namazdan sonra dua yoktur demedik, demiyoruz da. Namazdan sonra zikir de vardr, dua da. Hem de ok ve eit eit. Fakat bu kadar eitli dualardan yalnz birini alp ta dierleriyle amel etmemek ne anlama gelmektedir? Dinde Hz. Peygamberin herhangi bir snnetini, snnet mertebesinden karp ta farz makamna ykseltmeye kimsenin yetkisi yoktur. Tersine farz makamna karlan snnetlerin -ilgili Usul-i Fkh kaidesince- terk edilmesi farz olur. zellikle de dini temsil edenler / din hizmeti verenler iin. Buna gre farzn selamndan sonra sylenmesi iyice resmilemi bulunan Allahmme Entesselam duasn geici olarak terk etmek te farz olmakta, ve herhangi bir snneti snnet zere yapmamak ta gnah olmaktadr. Snnete ramen adet veya bidat olan tercih etmekse, Allah korusun, Hz. Peygamberi peygamberliini tam yapmam olmakla ithama kadar varan byk bir tehlikedir. (bkz. mam Malikten naklen etTerib vet-Terhib, erh, 1/88, Beyrut, 1388) Evet, imam Rasulllahn uygulad dualardan birini alr ve aynen Rasulllahn uygulad gibi uygular. Yani o manevi / imani ve irfani gdalardan birinden biraz doyunca ve cemaatini de doyurunca dierine geer. Sonra birini, sonra bir dierini seer. Hibirinin feyiz ve ilhamndan ne kendisini ne de cemaatini mahrum brakr. Ve bunlarn hibirini bir dierine eklemez / ekleyemez. Zira imamn da imam olan Hace-i Kainat Efendimiz hibir zaman byle bir eklemede bulunmamtr. mam tek bana kaldnda ise cemaatten biri gibidir. Herkes gibi o da bu kraat, zikir ve dualardan dilediklerini dilediklerine ekleyebilir, istedii kadar uzatp devam edebilir. imdi sorunuzdaki dier klara gelince, imamn camiden en nce kaca yerde en son kmasnn hkm nedir diyorsunuz. Bunu her mslman gibi, Rasulllah imam kabul etmi olan bir imam, Rasulllahn snnetinin rehberliinde kendisi tayin edecektir. ayet o kendisini Rasulllahtan farkl ibadet etmekte, farkl namaz imaml yapmakta yetkili grmek istiyorsa, bunu da yine kendisi bilecektir. Namazn arkasnda dua etmeyenler aleyhinde sylenen szlere gelince, bunlarn tamam namaz gibi ulu bir ibadetin azamet ve ihtiam hakknda cehalet ve gaflet iinde bulunmann, Rasulllahn snnetine mesafeli durmann ifadesidir. Bu hususta ortaya atlan ve hadis klna sokulan baz rivayetlerin mahiyetine gelince; Evet, ilgili bir rivayette Peygamberimize atfen Kim namaz klar da arkasndan ellerini ap Allaha duada bulunmazsa, onun bu namaz noksandr. Bunu bana Cebrail Allahtan getirip syledi denilmitir. (bunu Deylemi Msnedinde bni Abbastan rivayet etti. Fakat bu rivayet rktr. bkz. el-Camius Sair, 2/43, mam Suyuti, Msr, Meymeniye, 1321) mam Mnavi de der ki Bunun ravileri arasnda Ahmed bin Ali bin Hasnuye verdr ki Hafz Zehebi onun hadis uydurmakla mttehem olduunu bildirmitir. Dier ravileri Sevrar ve Verkann da zayf olduklar bildirilmitir. (bkz. Feyzul Kadir, 4/247) Yine bu husustaki bir rivayette Namaz klar, ardndan da ellerini ap dua eder, gnahlarnn balanmasn Allahtan istersin. Kim byle yapmazsa onun namaz noksandr denilmitir. Bu rivayetin durumu mam Buhariye sorulmu, o da Bunu rivayet eden Abdullah bin Nafi bin Ebil Umyadr, onun rivayetleri sahih deildir cevabn vermitir. El-Haseni de bunun illetli ve zdrapl bir rivayet olduunu bildirmitir. (bkz. Feyzul Kadir, 4/222)

Grlyor ki bu rivayetler de tpk tesbih namazyla ilgili rivayetler gibidir. mrnde bir defa olsun tesbih namaz diye bir namaz klmam olan Hz Peygamberin, tesbih namaz diye bir namaz tavsiye etmi olmas nasl kabul edilemezse, mrnde bir defa olsun namazn akabinde ellerini ap ta namaz duas etmemi olan Hz. Peygamberin namazdan sonra dua etmeden gidenleri byle tehdit etmi olmas da kabul edilemez. Nitekim kabul edilmeyip reddedilmitir.

HZ. PEYGAMBERN MRAC GECESNDEK NAMAZI SORU 22: Hz. Peygamber Mirac gecesinde Mescid-i Aksada iki rekat namaz kldrm, ellerini ap dua etmi, btn nebiler, resuller ve melekler de bu duaya Amin demiler. Bu, sizin verdiiniz bilgilerle elimiyor mu? Ne dersiniz? CEVAP: Ortada byle bir bilgi yok ki salkl bilgilerle bunun elitiinden sz edilebilsin. Hz. Peygamberin Mirac gecesi Mescid-i Aksada namaz kld bile -ittifakla- sabit deildir. Buharinin rivayetinde bu yoktur. Huzeyfe bunu resmen inkar etmektedir (bkz. Mevahib erhi, Zrkani, 1/48). Mslimin rivayetinde de sadece sonra mescide girdim, iki rekat namaz klp ktm denilmitir. Dier rivayetlerde Peygamberlere imam olduu kayd varsa da, hi birinde el ap dua ettii, peygamberlerin amin dedikleri eklinde bir kayt yoktur. Kald ki mam Suyuti elHasaisn Nebeviyye adl eserinin Miracla ilgili blmnde bu hususta elliden fazla rivayet ve habere yer vermitir ki bunlarn dahi hi birinde byle bir ey yoktur. (bkz. Peygamberimizin Mucizeleri ve Byk zellikleri, 1/273, terc. mer Temizel, Uysal, 1993) Kald ki Mescid-i Aksada, semada veya sidre-i mntehada klnan bir namaz, yeryznde klnacak bir namaz iin emsal tekil etmez. Zira namaz, Hz. Peygamberin peygamberlii mddetince ne geip kldrd cemaatine dnp sallu kema raeytmuni usalli: beni nasl namaz klar gryorsanz namaz aynen yle klnz diye buyurduu bir ibadettir. Delili kitap ve snnettir. Yoksa herhangi bir hikaye ve hurafe deildir. Bu una benzer ki -daha dorusu baz marifet ve tasavvuf ehli demitir ki- Peygamber aleyhisselam Mirac gecesi yedi kat semalar yrtp telere gemek zere birinci kat semann kapsna vardnda, yedi defa tekbir alp sonra ieri girdi. Bazlar da kapdan ieri girdi, sonra yedi tekbir ald demitir. O halde bizler de yedi kaln gaflet perdesini yrtp telere geebilmemiz iin namazn giriinde yedi defa tekbir almamz gerekir. (bkz. Krk Hadis erhi, 2/180, Hamd Yaynlar, terc. K. elik) Kitap ve snnetin gerei ise asla bu deildir. Yani Miracda byle bir ey vaki olsun veya olmasn namaz benden grdnz gibi klnz buyuran Hz. Peygamber, madem ki namaza balarken hep bir defa tekbir almlardr, o halde biz dahi hep byle yaparz, bir defa tekbir alrz. Miracla ilgili rivayetlerde yle veya byle yazmas bizim iin asla delil olamaz. te aynen bunun gibi Sevgili Peygamberimizin namaz kldrdktan sonra tesbihat yaptrmas, ellerini aarak dua edip cemaate amin dedirtmesi veya el-Fatiha diyerek duasn balamas gibi hususlar dahi ancak sahih snnet kaynaklarnn bunu vermesiyle sabit olur. Sahihlerde ise deil bu hususta ittifakl bir rivayet, sahih bir tek haber bile yoktur. Olmayan eyleri varm gibi gstermek ve birtakm bidatlere snnetmi gibi rabet ve reva vermek ise asla slama ve Hz. Peygambere inanyor

olmann anndan deildir. Hele Allah korusun, aslnda bidat olan eylere rabet etmeyen uurlu mslmanlar ar ithamlarla ktlemeye kalkmak asla m asla slamn anndan deildir. Fakat gel gr ki Fatih Dersiamlarndan olan Basiretssalikin adl eserin de yazar bulunan Medineli Hac Osman Efendinin de dedikleri gibi iin iine taassub ve nefsaniyet girerse, kr taklid ve koyu cehalet byle yakamz brakmazsa, bu iler de byle srer gider. (bkz. Merhumun staifar Risalesi, s.20, stanbul, 1968) naallah bu ispatl, salkl, tutarl bilgiler bizde ifahi ve yazl soru emanetleri bulunan H. Ali Erdomu, mer Bar, Kazm ahin, Osman ifti hocaefendilerin ve dier meslektalarmzn sorularna yeterli cevap olur. Sevgili okuyucularmz iin de deerini bulur. Yce Rabbimiz cmlemize slam gayreti, Kuran ve snnet sevgisi ihsan etsin. Bizleri de nefislerinin / kendi z varlklarnn errinden koruduu kullar katarna katsn. Amin.

BTRRKEN Bir gazetede kan Camilerde Grlen Hatalar, Gnmzde lenen Bidatler balkl yazlardaki dndrc baz noktalar: a) Burada kollar ksa, ba ak namaz klmak mekruhtur denilmi. Bu, dine gre deil mezhebe gre sylenmi fakat eksik braklm bir szdr. Mezhebe gre tam olmas iin mezhebin imamlarndan bir sz olacak, sonra delilinin ne olduuna baklacak. Mezhebin mamnn emri budur. Mesela namazda gzleri yummak mekruhtur, zira Peygamber aleyhisselam bunu yasaklad denir, sonra eer huusunun dalma korkusu varsa mekruh olmaz denilir. Ayrca Hz. Peygamberin bunu yasakladnn sabit olup olmadna baklp bu rivayet rk ve mnkerdir diye bilgi verilir. (bkz. Halebi, s.213, bni Abidin, 1/599, Fuyzul Kadir, 1/414) Ba ak namaz klma hususunda ise ne bir mezhep imamnn ne de Hz. Peygamberin bir sz vardr. Belli ki mezhebi taklit eden baz hocalar, yaadklar zaman ve zemine gre bu gre varmlardr. Szleri bouna olmad gibi mutlak ta deildir. Nitekim ba ak namaz klan bunu tekasl yoluyla deil de tevazu yoluyla yaparsa mekruh olmaz demilerdir (Halebi, s.212). Hz. mer de byle bir deerlendirme yapp muhatabna seni bu kirli eski elbiseyle birisine gndersem gider misin demi, o da gitmem deyince bil ki Allah sayg gstermeye daha layktr buyurmutur. (bkz. Merakl Felah, s.90, stanbul, 1330) Demek ki kirli elbiseyle, kollar ksa gmlekle ve ba ak olarak namaz klmann mekruh olmas, insanlarn yanna bu ekilde kmann ayp olup olmamasna baldr. Kaynaklar bu hususta sarihtir. Allame Davud el-Karsi, kiinin mrvvetini / kiiliini dren dolaysyla hakim nne kp ahitlik yapmasna engel olan eyleri sayarken, sokakta geliigzel i yapmay, ba ak gezmeyi de zikreder ve der ki fi mevdun yadd hffeten ve kllete hayain: bu mevziidir, hafiflik ve haya azl sayld yerde byledir. (bkz. erh Li-Davud el-Karsi Ala Metni Usulil Hadis LilBirgivi, s.25, 1288) te iin asl budur. Ba ak veya ksa kollu olarak sokaa kmann ayp olmad bir yerde bu ekilde namaz klmann mekruh olmas iin de bir sebep yoktur. Kald ki Hz. Peygamberin duruma gre ba ak namaz kld da vakidir. Vekane rubema nezea kalansvetehu fecealeha streten beyne yedeyhi ve hve ysalli. (Ramuzel Ehadis, s.562, 1326)

b) Tahiyyatta parmak kaldranlar oluyor. Hanefide parmak kaldrmak mekruh, haram hatta bidat diyen alimler vardr. Parmak kaldrlmamal. afide ise parmak kaldrmak snnettir deniyor. Yanl. Hanefi imamlar bunun snnet olduunu sylemilerdir. mam Azamdan bu hususta olumsuz bir te sz de yoktur. Nerede kald ki haram veya bidat demi olsunlar. Btn olumsuzluklar, Hanefi baz sonrakilerin hnerleridir ki kfr olabileceini dahi sylemek cretinde bulunmulardr. Hanefi fkhnda ise yle yazar: ve tesnnl iaret fissahih lienneh sallallah aleyhi ve sellem rafea usbeahs sebbabeh vemen kale innehu la yiru fehve hlafr rivayeti ved dirayeh: Tahiyyatta iarette bulunmak namazn snnetlerindendir, sahih olan budur. Zira Peygamber sallallah aleyhi ve sellem parman kaldrp iarette bulunmutur. arette bulunulmaz sz ise hem rivayete hem de dirayete aykrdr. (bkz. Merakl Felah, s.67) c) Snnetle farz, farzla snnet arasnda konuma, okuma ve dua etmenin hata olduu yazlm. Biz bu gibi iddialarn batl olduuna dair salkl ve yeterli bilgileri vermi bulunuyoruz. d) Bazlar istifar Allahmme Entesselamdan nce sylyor, bu da yanltr denilmi ki asl yanl olan budur. Aslnda Snneti yanl saymann yanlln sylemeye bile hacet yoktur. Ve kendi adetlerini snnet zannedenlere sylenecek sz de yok gibidir. Onlar her zaman snneti bidat saymaya bu fena adet diyerek snneti ktlemeye hazrdrlar. Rasulllahn snnetinin ne olduu ise snnet kitaplarnda senetleriyle birlikte verilmektedir. e) Namazdan sonra Ayetel Krsi okunur, tesbihler ekilip dua edilir. Dua okurken salaten tncina okunur. nce salaten tncinay okumak snneti deitirmek olur, yani bidattir. Hadis-i erifte ibadetleri bizim gibi yapmayan bizden deildir buyuruluyor denilmitir. Fakat bugnk adet ve resmiyet aynen snnet olarak kabul edildii iin, salaten tncnann sadece srasna itiraz edilmi, snnetin ne olduundansa sz edilmemitir. Bu yeni ilavenin el kaldrlarak, yksek sesle ve byk itina ile edas karsnda Snnetin nasl itilip snkletirildii de asla grlmemitir. Bize sorulsa ki salatin tncinann yeri oras deildir diyorsunuz peki imam istifar ve Allahmme entesselam gibi ulu snnetleri okumad ve bunlar okunurken eller kalmad ve Amin de denilmedii halde, salaten tncinann nemi ve mertebesi nedir ki o okunurken eller kaldrlyor, cemaat Amin diyor ve onu bizzat imam okuyor. Biz byle bir sorunun cevabnda acaba ne diyebilirdik? Allah yardmcmz olsun, hidayet ve basiret ihsan buyursun duasndan baka ne diyebiliriz ki!..

You might also like