You are on page 1of 177

GRMCLK RAPORU

2008

GRMCLK RAPORU
Do. Dr. brahim ztrk

2008

GAD Giriimcilik Raporu 2008, Do. Dr. brahim ztrk tarafndan GAD iin hazrlanmtr. Do.Dr. brahim ztrk, raporun hazrlanmasndaki katklarndan tr, Boazii niversitesi Ekonomi Blm rencilerinden Serhat Akay, Buket ler, Galip zsoy, Alex Rahmatoulin, Batuhan imek ve Salih Emre Uraza teekkr eder.

GA D YAYINLARI : 8 RA PO RLA R: 1

GAD ktisad Giriim ve Ahlk Dernei

2008 Giriimcilik Raporu stanbul 2008 ISBN978-975-6303-07-8

Yayn Editr: Ahmet Yaar ayasar@igiad.com Mizanpaj Uygulama: Murat Tunolu murat@pointgraf.com Yayna Hazrlk: Pointgraf info@pointgraf.com Bask ve Cilt: Kahraman Mcellit

GAD ktisad Giriim ve Ahlk Dernei Defterdar Mh. Otaklar Cd., No: 62 Eyp Merkezi, K: 4, D: 103 Eyp 34050 stanbul Tel: +90 212 544 96 00 Pbx Faks: +90 212 544 96 76 E-Posta: info@igiad.com www.igiad.com

NDEKLER

SUNU ZET

.....................................................................................

5 7

3.2.2 FNANSAL REFORMLAR 3.2.3 ALT YAPI REFORMLARI

................................... .................................... ................................

38 39 42 45 45 46 46

........................................................................................

3.3 TARIM SEKTRNN DNM

GR NEDEN BR GRMCLK RAPORU?GAD PERSPEKTF

.....

13

4 TRKYE MAKRO EKONOMK STKRARIN NERESNDE? 4.1 KRZ SONRASI KALKINMADA MODEL TERCH 4.1.2 PYASA KURUMLARININ KAMES

..........

1 REKABET GCNN BLEENLER DERKEN GRMCLK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 13 2 GRMCLN BU TOPRAKLARDAK KARILII


.................

................ ......

4.1.1 PYASAYA UYUMLU REFORMLARIN GERE

14

....................

3 KAPTALST GRMCLN AIRILIKLARI VE GADIN ARAYII . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 15 4 TRKYEDE MEVCUT GRMCLK PROFL VE ALIMANIN KAPSAMI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 16 5 GRMCLN VERML EVRE ARTLARI 6 ALIMANIN BLMLER 1 GRM VE GRMCLK
........................

4.1.3 PYASA EKONOMS VE ARKASINDAK KLTR . 47 4.2 KRZ SONRASINDA MAKRO EKONOMK STKRAR ARAYII . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 47 4.2.1 BYME
......................................................... ...............................

18 20 21 21

48 49 85

4.2.2 BYMENN KAYNAKLARI

................................................

5 TRKYE EKONOMS BURADAN NEREYE?

............................

..................................................... ...........................................

1.1 KAVRAMLAR VE TANIMLAR

5.1 EKONOMDE KATILIKLARI ESNETMEK N YEN YOL HARTASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 86 5.1.1 UCUZ EMEK VE DOAL KAYNAK GDML KALKINMA AAMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 86 5.1.2 YATIRIM GDML KNC AAMA 5.1.3 BULU GDML NC AAMA
................... .................

1.2 GRMCLN EKONOMK VE SOSYAL GELMEYE KATKISI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 22 1.3 GRMC BAARISINDA TEMEL UNSURLAR 1.4 GRMCLK KLTR VE ETLER
...................

22 25

87 87

............................

1.5 EKONOMK KRZ VE BYME ORTAMINDA GRMCLK . . 27 2 TRKYEDE GRMCLK


.................................................. ......... .....

5.2 REKABETLN BLEENLERNDE DEM: MAKRO EKONOMDEN MKRO EKONOMYE GE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 88 5.3 GRMCLN NNDEK ENGELLER VE KNC NESL REFORMLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 95 5.3.1 EMEK, TOPLAM FAKTR VE KURUMSAL VERMLLK ALANINDAK EKSKLKLER . . . . . . . . . . . . . . . 97 5.3.2 AR-GE VE TEKNOLOj VE REKABETLK
............

29 29 30

2.1 GELM, DNM VE GNMZDEK DURUM

2.2 DEVLET ELYLE GRMCLK TECRBES: 1923-1980

2.3 1980LERDE LKESZ LBERALZMN ALTIN AI VE GRMCLN K . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 32 2.4 TRKYE UYGULAMASINDAN GRMCLK DERSLER 3 TRKYE EKONOMSNN DNM 2002-2007 3.1 UBAT 2001 KRZ
.....

98

33 35 35 36 38

5.4 ML DSPLN VE ML DSPLNE YNELK REFORMLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 100 5.5 EMEK PYASALARINDAK KATILIMLAR VE STHDAM VERGLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 101 5.6 ALT YAPI HZMETLERNN PAHALILII 6 YKSELEN VE GERLEYEN SEKTRLER
..........................

................

....................................................... ............

102 105

3.2 KRZ NCES VE SONRASINDA REFORM TAKVM 3.2.1 MAL REFORMLAR

...........................................

................................

6.1 YENLKLK, BYME VE HRACAT LKS 6.2 SANAY SEKTR 6.2.2 RETM 6.2.1 MEVCUT DURUM

................

105 109 109 110

6.8 PERAKENDE SEKTR

................................................

136

....................................................... ...........................................

6.8.1 TRKYEDE PERAKENDE SEKTRNN BYKL VE BYME BEKLENTLER . . . . . . . . . . . 136 6.8.2 GIDA PERAKENDECL
................................. ...........................

.........................................................

137 139

6.2.3 SANAY SEKTRNE YNELK YATIRIM TEVKLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 111 6.2.4 SEKTRN GL, ZAYIF YNLER VE SEKTRE YNELK TEHDTLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 112 6.2.5 SANAY SEKTRNDE FIRSATLAR 6.3 MAKNE SEKTR
..................

6.8.3 GIDA DII PERAKENDECLK

6.8.4 MODERN PERAKENDE SEKTRNN TRK EKONOMSNE ETKLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 140 6.8.5 PERAKENDECLKTE SORUNLAR VE ZM NERLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 141 6.9 BLM SEKTR 6.10 SALIK SEKTR 6.11 TURZM SEKTR 6.12 LOjSTK SEKTR
...................................................... ..................................................... .................................................... ................................................... .........................................

113 113 114 116 119 120 121 122 123 124

...................................................... ...

143 148 151 155 155

6.3.1 MAKNE SEKTRNDE TCARET ELMLER 6.4 KMYA SEKTR 6.5 NAAT SEKTR

6.3.2 SEKTRN SORUNLARI VE ZM NERLER 115


........................................................ ....................................................... ........................................... ....... ........

6.12.1 MEVCUT DURUM

6.5.1 MEVCUT DURUM

6.12.2 SEKTRN SORUNLARI VE ZM NERLER 157 7 BR GRMCLK FDANLII OLARAK KOBLERDE BR DURUM TESPT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 159 7.1 KOBLERN EKONOMDEK YER VE NEM 7.2 SON YILLARDAK GELMELER 7.3 KOBLERDE VERMLLK 7.4 KRED VE TEVKLER
...................

6.5.2 SEKTRE YNELK YABANCI YATIRIMLAR 6.5.3 NAATIN ETKLED DER SEKTRLER 6.5.4 POTEKL KONUT VE NAAT SEKTR 6.5.5 DI MTEAHHTLK

............

.......................................

159 161 162 162 164 165 167 175

6.5.6 NAAT SEKTRNDE SORUNLAR VE BAZI ZM NERLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 124 6.6 TEKSTL SEKTR 6.6.1 SORUNLAR 6.7 GIDA SANAY
...................................................... ................................................... ........................................

....................................

.............................................

125 126 127 128

.................................................. ...........

7.5 KOBLERN DEER ZNCRNE MONTE EDLMES 7.6 KOBLER N BAZI SONU VE NERLER SONU VE DEERLENDRMELER KAYNAKA

6.6.2 ZM NERLER

.....................

............................................................

6.7.1 LETME SAYISI, MEVCUT KAPASTE VE KULLANIMI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 128 6.7.2 GIDA SEKTRNDE RETM 6.7.4 YURT TALEP
........................... ....................

............................................

129 130 132 133 134 134 135 135

6.7.3 GIDA SEKTRNDE DI TCARET

..........................................................................

............................................... ...........

6.7.5 GIDA SANAYNDE FYAT HAREKETLER 6.7.6 GIDA SANAYNN GL YNLER 6.7.7 GIDA SANAYNN ZAYIF YNLER 6.7.8 GIDA SANAY N TEHDTLER

.................. ...................

........................ ........

6.7.9 GIDA SANAYNN NNDEK FIRSATLAR

SUNU

GADn i ahlknn yansra almalar yrtt giriimcilik alan, tm dnyada olduu gibi lkemizde de nemini korumaya devam etmektedir. Sosyal ve ekonomik tarihimize yakndan bakldnda kk ok eskilere dayanan bir giriimcilik anlayna sahip olduumuz grlr. Bu anlay kendine zg hususiyetler iermektedir. Zira giriimcilik anlaymz ekillendiren ve ona farkl derinlikler katan medeniyet deerlerimiz ve ahlk prensiplerimiz olduunu belirtmek gerekir. lkemiz, birok bakmdan hzla gelimekte ve kabuk deitirmektedir. Bu deiim srecinde ticari ilikilerimizin mahiyeti de deimekte; farkl unsurlar, aktrler ve parametreler devreye girmektedir. Ticaretin ekli, aralar ve yaps da bu deiimden nasibini almtr. Ticari ilikilerimiz, birok unsurun bir arada gzetilmesini gerektiren iliki biimlerinin ve yntemlerin farkndaln gerektirmektedir. Tm bu deiim srecinde deimez olarak kalan husus ise ticaretin zdr. GAD Giriimcilik Raporu, var olan deiimleri ve ticari faaliyetlerdeki sz konusu temel amalar gz ard etmeyen ve dier yandan da giriimciliin bize has zelliklerinin altn izen bir yaklam nermektedir. Elinizdeki rapor, mevcut sistem, politika, evre ve deerler manzumesinden bamsz bir giriimcilik anlaynn doru ve yeterli bir anlay olmadn vurgulamakta ve giriimcilii insan, eya ve tabiat arasnda kurulmu doal dengenin ticari faaliyetlerdeki bir yansmas olarak grmektedir. GADn ahlkl giriimcilik vurgusu, sz edilen uyumlu ve dengeli ekonomi anlaynn bir rndr. Bu anlay hak, adalet, drstlk ve deerleri nceleyen bir ekonomi anlaydr. Ticari giriimlerimizde hakk merkeze alan ve dayanmann nemine vurgu yapan GAD, ahlk olmayan bir i meru deildir prensibini ticari giriimlerde gzetilmesi gereken nemli bir kstas olarak grmektedir. Giriimcilere rehberlik yapma ve model sunma dncemizin bir sonucu olarak hazrlanan Giriimcilik Raporu ile GAD, giriim ve giriimcilik kavramlarnn doru bir zeminde tartlmasna n ayak olmay ve mevcut giriimcilik anlaymzn kodlarn doru okumaya yardmc olmay amalamaktadr. Bu, ayn zamanda giriimcilik asndan ekonomimizin geldii durumu ve giriimcilik karnesindeki notumuzu da grmemizi salayacaktr. Dier yandan, Trkiye ekonomisinin gelimesinde ve ilerlemesinde nemli roller stlenmi olan KOBlerin ve mteebbislerin glendirilmesi iin mevcut engellerin kaldrlmas meselesi her geen gn daha da nemli hale gelmektedir. Giriimcilik Raporunun en temel amalarndan birisi de mevcut engelleri doru ve tutarl bir ekilde tespit etmek ve zm nerileri konusunda ortak akl harekete geirmektir.

Gnmzde giriimcilik, yeni dncelere ve yeniliklere ak giriimcilerin vizyonuyla ekillenecektir. lkemiz, yeni pazarlara ve yeni i alanlarna gl bir ekilde girebilen, mterek giriimcilii doru bir ekilde gerekletirmi, d pazarlara alm, gl ortaklklar gerekletirerek byme salam ve ahlk deerlerine bal giriimcilerin abalaryla daha da glenecektir. Ahilik ve Lonca Tekilat rneinde olduu gibi ticari geleneinde giriimcilie kurumsal kimlik kazandrm bir anlayn temsilcileri olarak bugn bizlere daha ok i dmektedir. GAD Giriimcilik Raporunun bu alandaki kaynak boluunu doldurma abalarna katk salamasn mit eder, raporun tm giriimcilerimiz iin anlaml bir rehber olmasn dilerim.
KR ALKAN GAD Ynetim Kurulu Bakan

ZET

Giriimciliin tarihi aslnda piyasa ekonomisinin tarihi demektir. Bu nedenle giriimcilik, risk alma, yenilikleri yakalama, frsat deerlendirme ve tm bunlarn hayata geirilme sreci olarak anlam kazanyor. Giriimci davranlar iinde bulunduklar sistemin parametreleri tarafndan ekillendiriliyor. Ancak giriimcilik adna bu yzylda ortaya atlan bir takm alternatifler kaynak israfna ve verimsizliklere de yol ayor. Kresel snma, alarm veren evre, tatminsiz insan, pervaszca yklenilen tabi kaynaklar, sinekten ya kartma operasyonuna dndrlen krllk araylarnn insan, tabiat ve gelecek nesli dorudan tehdit eder hale geldiini gsteriyor. Bu noktada dernein kurulu amacn da kapsayan i ahlknn nemi gndeme geliyor. Srdrlebilir kalknma ve barl bir dnyann tesis edilebilmesini ve insan-eya-tabiat arasndaki ahengin korunmasn temin edecek tarzda ticari faaliyet gsteren bir giriimcinin iki temel prensibe sahip olmas gerekiyor: Bir yandan kr ve karllk ararken, bu arayn ok daha kuatc olan toplumsal doku ve insan ncelikler ve tabiatn dengeleriyle uyumlu hale getirmek zarureti duyulur. Gnmzde rekabet gcnn bileenlerinde meydana gelen byk deiim, giriimcinin nemini emsalsiz bir ekilde artryor. Daha nceleri bir lkenin mukayeseli stnlklerini ve bunun beraberinde getirdii rekabet gcn (i) i blm ve uzmanlama, (ii) sahip olduu yeralt ve yerst tabii kaynaklar ve (iii) ulusal tasarruflarn dzeyinin belirledii varsaylmakta idi. Vurgu daha ok retim eksenli idi. Gnmzdeki gelimeler bu unsurlar yok saymamz gerektirmese de nemlerinin azalmasna neden oldu. Bu dnemde rekabette arlk teknoloji paradigmalarna, toplumsal organizasyonlara ve ynetiim kapasitesine kayarken, bu da dier faktrlerin yan sra, giriimcinin nemini daha da artryor. Bu alma ile GAD sivil toplum alannda kendine ait bir fark oluturmaya alyor. Giriim ve giriimci denildiinde irketler konunun merkezine yerleiyor. Eldeki almann esas ilgi sahas, irketleri evreleyen d alem. Zira Trkiyede giriimcilii gdk brakan

temel krlmann meydana geldii katman ve dolays ile ilk dzelmelerin olmas gerektii alan buras. Gnmzde Trkiyede giriimciliin kalitesinin benzer ve nde giden birok lkenin gerisinde kaldn gsteren birok parametre var. Yenilikilik, patent bavurusu, Ar-Ge harcamas ve bunun alt bileenleri, rekabetilik endeksindeki sra, d ticaret dengesi, ihra ve ithal mallarnn katma deer asndan nitelik mukayesesi, alan ve kapanan irket says, nesilden nesile baaryla devredilen irket says gibi birok gsterge tanmlamak mmkn. Btn bu ve benzeri deikeni kuatmak zere, bir lkede sermaye birikiminin mevcut yaps giriimciliin kalitesini ve dzeyini ok yakndan yanstan bir veri olarak alnabilir. rnein Amerikan finans evrelerinin dergisi olarak bilinen Forbes Magazine tarafndan 2008 ylnda aklanan dnyann milyarderleri listesindeki 1142 kii arasnda Trkiyeden 35 kii yer almtr. 2006 ylnda bu say 25 kadard. Trkiyeden milyar dolarlk servet sahibi listesine giren iadamlarnn toplam serveti 50 milyar dolar bulmazken, listede en zengin on iadam listesine giren Hintli iadamnn servetinin toplam tam 130 milyar dolar etmektedir. En zengin birinci sradaki kii, 62, ikinci 60 ve nc sradaki Bill Gatesin ise 58 milyar dolarlk bir servete sahip olduu tahmin ediliyor. En zengin ilk 300 giriimci arasnda Trkiyeden kii girebilirken, en byk ilk 300 irket arasnda Trkiyeden girebilen bir tek Trk irketi bile yok. Bir baka ifadeyle dnya klasmannda rtn ispatlam bir adet bile irket ve marka yok iken, listede zenginlerin yer almas lkemizdeki arpkl iaret ediyor. Bu noktada gelecein giriimcilik alanlarnn unlar olmas bekleniyor: letiim teknolojileri, inaat, enerji ve finansal sektrler.

Bir lkede giriimciliin gelimesi iin daha ok giriimcinin ortaya kmas iin stesinden gelinmesi gelen konularn balklar yle: Makroekonomik istikrar ve dengenin temini. Rekabet ve iyi ynetiim ortamnn salanmas. Piyasaya giri ve k serbestisinin salanmas. Risk ve dl arasnda denge kurulmas gerei. Finansmana eriim kolayl. Piyasa esnekliklerinin temini. Dzenleyici ortamn kalitesinin artrlmas. Vergilendirmenin adil, basit, tabana yaylm ver dk olmas. Nitelikli igcne eriim. Firmalar aras ibirliinin tesisi. Giriimcinin kapasitesinin artrlmas. Baarl bir giriimcilik iin de kiisel faktrler u ekilde sralanabilir: retim aamasnda, rnn/hizmetin retimiyle ilgili teknik bilgiler ve giriimle ilgili yasal mevzuat hakknda bilgi sahibi olmas. alanlar ve yneticiler arasnda motivasyon salayabilecek yneticilik yeteneklerine sahip olmas. alanlarnn eylemlerini giriimin ortak hedefine ynlendirebilmesi, bu hedefe ulamada ortaya kabilecek motivasyon sorunlarna zm bulabilmesi nemlidir. Zira giriimin baars, alanlarn giriimin amacn gerekletirecek ynde eylemlerde bulunmalar ile salanabilir. Yine, amalara ulamak iin sistematik bir inceleme yaparak hedeflerin somut kriterlerle ta-

nmlanm ve sralanm olmas bir hayli nemlidir. Keza i sreci boyunca hangi aamada bulunduunu saptamak iin, belirlenen hedeflerin neresinde olunduu ve hangi lde baar gerekletirildii sk sk deerlendirilmeli Hedefler geree evrilebilecek stratejileri retebilmek amacyla srekli yaratc olmal, faaliyet gsterilen alandaki gelimeler srekli takip etmeli. Ulalmas herkes iin mmkn olmayan bilgi, fikir ve dncelere kolaylkla ulaabilmelidir. Bunun iin bilgiye ulalabilecek insan ve kurumlarla gelimi bir iletiim ana sahip olmal. Zaman en verimli ekilde ynetmek iin planlamalar yapmal. Sorumluluk alma yetisine ve risk alabilme cesaretine sahip olmaldr. Riskleri paylatrmak ve giriimin hedeflerini kolaylatrmas iin bakalarn ikna edebilme zelliine sahip olmal. Srekli kendini gelitirme arzusunda olmal, yeniliklere uzak kalmamaldr. Giriimcilik faaliyetlerinde temel ama kar etmektir, fakat giriimci faaliyetlerinin zarar etme riskini de stlenmelidir. Bu balamda giriimcilik salam bir risk alma becerisi olarak da tanmlanabilir. Bir giriime balamadan nce, gelecee ynelik olarak ykselen ve gerileyen sektr analizlerinin yaplmas, arz ve talebin ne ynde gelieceini belirlenmesi de nemli. Giriimcinin hedefledii gelir, iin sermaye yapsna bal olarak deiim gsterir. Dier yandan giriimcinin kriz dnemlerini gz nnde bulundurarak nceden kaynaklar ayrmak suretiyle, giriimine sigorta niteliinde nlemler almas, bu dnemlerin atlatlmasnda byk nem tayor. Giriimcinin, tedbir almasn gerektiren balca hususlar unlar: eitli nedenlere bal olarak meydana gelecek lkedeki ekonomik durgunlua bal olarak nakit aknda meydana gelebilecek aksamalar. Piyasadaki fiyat istikrarszlnn beraberinde getirdii ml kaynak skntlar. Trkiye gibi uzun sre yksek enflasyonist bir ortamda yaamaya alan kiilerin dk enflasyon ortamna geite karlaaca davran ve strateji problemleri. Artan girdi maliyetlerine bal olarak iletme giderlerinin artmas. Devlete, zel kurululara ya da kiilere olan borlarn karlanmas konusunda yaanabilecek zorluklar. Giriimi olumsuz etkileyecek hukuk dzenlemeler ve mevzuat deiiklikleri. Faaliyet gsterilen lkeyi de etkilemesi muhtemel uluslararas ekonomik krizler Trkiyede Giriimciliin Tarihi Trkiye, 1980 ylndan bu yana da ak, ihracata dayal bir liberal ekonomi anlayyla ekonomisini ynetmeye ve bu ideal dorultusunda kurumlarn oluturmaya almtr. Ancak bu ilk defa denemi bir model deil. 1980den 1923e kadar geriye gidip Cumhuriyet tarihine baktmzda, iktisat politikalarnn devletilikten liberalizme kadar eitli iktisad modeller arasnda gelip gittii gzlemi yaplabilir. Trkiyede giriimciliin tarihine bakldnda baka lkelerde olduu gibi, lkemizdeki seyrinin devletin uygulad

ekonomi politikalarndan bamsz olmad grlyor. Bir baka ifadeyle, Trkiyede giriimciliin tarihi giriimciler ve devlet arasndaki ilikinin tarihiyle de yakndan alakal. Giriimciliin geliimi balamnda 1923ten gnmze kadar ne km 5 ana dnemden sz etmek mmkndr: 1923-1929 arasnda zel giriimcilie tevik, 1930-1946 arasnda devletilik ve yansmalar, 1946-1960 liberal ekonomiye gei, 1960-1980 planl ekonomi denemesi ve de 1980den gnmze dek da ak liberal ekonomiyi sayabiliriz Ksaca bu dnemlerin genel zelliklerinden bahsetmek gerekirse, 1923-1929 arasnda uygulanan politikalarda milli bir burjuvazi ina etmek ve sermaye birikimini bu yolla temin etmek zere genel olarak zel giriimcilii n plan kartan oluumlara yer verildi. te yandan bu yllardaki giriimciliin kimler tarafndan gerekletirildiine bakldnda devletin yksek kademelerinde alan brokratlarn bunu stlendikleri grlyor. Dolays ile Trkiyenin ilk giriimcileri devletin iinden gelen brokratlar olagelmitir. Hatta dnemin hakim karakterine uygun olarak Trkiyede de zel sektre ve rekabeti anlaya zaman zaman hmla yaklaanlarn olduu da belirlendi. 1950-1960 aras, ok partili siyasi hayata, ekonomide de serbest piyasa uygulamalarna gei anlamnda kritik bir dnem. Ancak, dnemin banda liberal ekonomiye ynelik, piyasa ve zel sektr yanls vaatler sunulmusa da (de jure), gerekte (de facto) kark devlet mdahaleleriyle piyasay daraltan ve bu mdahalelerde srekli deiiklie giderek i dnyasn zor durumda brakan bir ekonomi ynetimi anlay sergilendi. 1960-1980 dnemi ise planl ekonomi denemesinin yapld yllar. Ancak 70li yllarda poplist politikalar, yaanan ideolojik kavgalar, petrol oklar, Trkiyenin Kbrs kartmas ve ardndan gelen ekonomik ambargo gibi nedenlerle d demeler dengesi, enflasyon ve isizlikle kendini gsteren ekonomik darboazlar, asker darbeler ve derin siyasi istikrarszlklar i dnyasnn performansn drd. 1980 banda 24 Ocak Kararlaryla balayan sre ise gemiten bir kopuu da ifade etmek zere yeni bir dneme iaret etmektedir. 1980 asker darbesinin ardndan kurulan hkmetin piyasa ekonomisi ynelimi, o gnden bugne Trkiyenin ekonomi politikasn planl ve ithal ikameci modelden da ak liberal ekonomiye dorulttu. Oysa Trkiyenin kayp on yl olarak kaytlara geen 1990larda her hangi adan ele alnrsa alnsn tam ortam adeta bir giriimcilik mezarl olarak tanmlanabilir. 1990l ylar boyunca btn irketlerin yllk karlarnn % 70lere varan ksm dzenli olarak faaliyet d gelirlerden olumaya balad yani ksr faiz ekonomisi. Kk ve Orta Byklkteki letmelere (KOB) ilikin tespitler: Trkiyedeki kk ve orta byklkteki iletme says 1.720.598 olup, iletmelerin sektrel dalmlarna bakldnda en byk pay % 46,19 ile ticaret sektrnn oluturduu grlyor. malat sektrnde ise toplam iletmelerin %14,35ini oluturan 246.899 firma yer alyor. Hizmet sektrndeki iletmeler KOB kapsamnda deerlendirilmiyor. Burada, mikro lekli olarak tanmlanan 1 ila 9 ii altran iletmelerin, toplam imalat sanayi iletmelerin %89,12sini oluturarak en yksek paya sahip olduklar ortaya kyor. Sermaye ve ciro yetersizlii, optimum lek ekonomilerine sahip olmama, kurumsal yaplanmadaki eksiklikler, dk verimlilik, varolan kaynaklardan yararlanabilmek iin gerekli artlar karlamakta ekilen zorluklar, finansman maliyetlerinin ykseklii ve teminat gstermede ekilen zorluklar KOBler balamnda takip edilmesi gereken temel sorun alanlar olarak gze arpyor. Da

alma balamnda ise bilhassa 2002-2006 dneminde ihracata dayal atlmn katman katman yaylmas KOBlere de nemli bir motivasyon getirdi. KOBlerin halen istihdama olan katks % 60 civarnda. stihdamdaki payn %77ler dzeyinden buraya gerilemi olmas aslnda bu iletmelerde de yksek katma deerli rnlerin bir lde arttn ortaya koyuyor.

Bu artlar altnda KOBlere ynelik olarak bir dizi tavsiye sunmak mmkndr: KOBler kmelenme modelinde olduu gibi merkezi ve optimal bir tedarik sistemi ile retim girdilerini ve ham maddelerini daha ucuza temin edebilirler ve bu avantaj kr marjlarn artrmada kullanabilirler. KOBler mhendislik hizmetini bnyelerine daha fazla sindirip en az bir mhendis istihdam edebilirler ve kalifiye igc kullanp verimliliklerini artrabilirler. Ortak Ar-Ge ve yenilikilik alt yaps kurduklar taktirde tasarm ve zgn rn yapmak ve daha fazla rekabet gcne sahip olmak ayrcal kazanabilirler. KOB desteklerinden rasyonel bir biimde yararlanarak katma deeri yksek rnler retebilirler. Ynetim ve organizasyon yaplarn deitirmek zere ortak danmanlk havuzlarndan yararlanabilirler. Bylece geleneksel yapdan ada bir yapya gemeleri mmkn olabilir. Kredi olanaklarnn artrlmasnda makro dzeyde giriimde bulunmalar, bal olduklar rgtler kanalyla mmkn olabilecektir. Bylece bankalar ve finansman kurulularn zorlayabilirler. Son tahlilde ise KOBlerin gerek anlamda retici olmalar ve sanayi yatrmlarna ynelik rasyonel kaynaklar kullanmalar, ulusal karlara ynelik bir sanayileme politikas ile mmkn grnmektedir. Sonu ve deerlendirmeye gelince Gnmzde rekabette arlk teknoloji paradigmalarna, toplumsal organizasyonlara ve ynetiim kapasitesine kaym, bu noktada karmza devletlerin ve toplumlarn bu imknlardan yararlanabilme kapasiteleri kt. te yandan gnmzn en belirgin vasf, sreklilik ve hz kazanm olan deiimin beraberinde getirdii yaygn riskler ve belirsizliklerdir. Bu artlar altnda giriimcilik yeni dncelere ve yeniliklere ak ve gelecekte olabilecek deiimleri ngrebilecek kapasitede kiilerin vizyonuyla ekillenmekte. Giriimci, belirsizlik altnda karar alabilen, kararl ve azimli, gl sezgi sahibi, iyi gzlemci, hayal gc yksek, kaynaklara ulaabilecek ilikiler ana sahip, ok ynl dnebilen, ikna gcne sahip olan, bamsz dnebilen, esnek, yaratc, kendine gvenen bir kiilikler olmak zorunda. 2008 ylndaki Dnya Ekonomik forumunun Davostaki zirvesine de damgasn vurduu zere ibirliki yenilikilik alanlarna olan ilgi tam da mterek giriimciliin yldznn parladn gsterdi. irket dnda gn getike daha ok firma kendisi ile tedarikileri, datclar, mterileri ve rakip firmalar ayran d bariyerleri de azaltmaktadr. reticiler ulatrma zamann ve depolama maliyetlerini azaltmak iin tedarikilere, datclara ve pera-

10

11

kendecilere giderek daha yakn almaktadr. Yeni pazar eilimlerini belirlemek ve rn kalitesini artrmak iin mterilerle reticiler yaknlarken, eski rakipler de yeni i frsatlarndan istifade etmek iin birbirine yaknlamaktadr. Trkiyenin kresel btnleme anda karlat en byk tehditlerin banda hala salam bir giriimci snf oturtamam olmas gelmektedir. Giriimcilik zerinde devletin srekli mdahaleciliinin ve bu meyanda dier ekonomik politikalarn derin etkileri olduu anlalyor. 2007 yl sonu itibariyle, nemli bir giriimcilik unsuru olarak ekonomide makro ekonomik dengenin byk lde tesis edildii grlmektedir. Bu aamada byme, fiyat istikrar ve finansal istikrar nemli giriimcilik gstergesi olarak ne kmaktadr. Gerileyen sektrlerden ykselen sektrlere gei: Trkiyenin giriimcilik sektrleri arlkl olarak fiyat rekabeti yaplan ve kar marjlarnn giderek azald geleneksel dk katma deerli sektrlerden olumaktadr. Rekabeti ekonomiye dorudan yabanc sermaye katks: Gerek mevcut tasarruf-yatrm ann finansman, gerekse yukarda sz edilen yenilikilik ve verimlilik ekonomisi yoluyla yksek katma deer elde edip yksek kar marjlaryla sermaye birikimini tesis etmek iin Trkiyenin muhakkak surette bir dorudan yabanc sermaye giriine ihtiyac vardr. Fark oluturarak cazibe merkezi olma: Bundan sonra dorudan yabanc sermayenin yeil alan yatrmlarna kaydrlabilmesi iin dnya sistem iinde Trkiyenin belirgin bir fark oluturma kapasitesi n plana kmaktadr. Krize giriimci davranlar: Btn bu beklentilere ramen 2007 yl ve sonrasnda ieride ve dnyada ekonomilerde yanamaktan olan sreler frsat kollamaktan ziyade muhafazakar stratejileri gerektirmektedir. Ayrntl bir deerlendirme ve sonu ksmnn yer ald giriimcilik raporu, yedi blmden oluuyor. Birinci blmnde giriimcilik zerine temel kavram ve gzlemler, ikinci blmde Trkiyede giriimciliin geliimi nc blmde ise Trkiyede giriimcilii yok ettii dnlen genel ekonomik ortamn deiimi ele alnd. Bu blmde arlk daha ok 2001 krizi sonrasnda kaydedilen gelimelere verilmekte, temel reformlara deinilmekte, ekonomideki kurumsallama almalar dikkate sunuldu. Drdnc blmde kaydedilen gelimelerden sonra Trkiyede irketleri kuatan makroekonomik istikrarn ne lde ikame edilebildii incelenirken, baarlan hususlar kadar ayn zamanda srecin yan etkileri de irdelendi. Beinci blmde ekonomide yaanmakta olan son yllardaki skntlar mercek altna alnarak dnm srecinin nerede ve neden zorland ve bu meyanda yaplmas gereken ikinci nesil reform almalar n plan kartld. Altnc blmde, bir nceki blmde ele alnan ykselen ve gerileyen sektrler incelemesi balamnda bundan sonra giriimciliin ne ynde kanalize olmas gerektii yolunda baz ipular elde edilmeye alld. Yedinci ve son blmde ise bir giriimci fidanl olarak bilinen Kk ve Orta Boy letmeler (KOB) ele alnarak eldeki alma asndan bir durum tespiti yaplmaya ve baz neriler getirilmeye alld.

GR

NEDEN BR GRMCLK RAPORU? GAD PERSPEKTF

P
12 13

1 REKABET GCNN BLEENLER DERKEN GRMCLK

Piyasa ekonomisinin tarihi aslnda giriimcinin tarihidir. Zira piyasann tayc gc giriimcidir. Zamana ve mekana gre bireyci ya da cemaati vurgu ne km olsa da, gnmzde esas olan bireysel giriimciliktir. Nitekim merkezi planlama ve faizm deneyimlerinde olduu gibi bu gerei reddederek piyasa kart birtakm kar alternatifleri ikame etmee alan piyasa d modeller de denenmitir. Ancak bu modeller, iermi olabilecei bir takm iyi niyetlere ramen, vaatlerini yerine getirememi, tersine mal ve hizmet retiminde kaynak israfna ve yksek mbadele maliyetlerine sebep olup sonunda byk bir hayal krkl ile ortalktan ekilmitir. eitli dzeylerde ynlendirilmi ve denetlenmi de olsa, piyasa mekanizmas retimin, datmn ve blmn ana mihveri olduu srece giriimci gelecein de kahraman olmaya devam edecektir.

Gnmzde rekabet gcnn bileenlerinde meydana gelen byk deiim, giriimcinin nemini emsalsiz bir ekilde artrmaktadr. Daha nceleri bir lkenin mukayeseli stnlklerini ve bunun beraberinde getirdii rekabet gcn (i) i blm ve uzmanlama, (ii) sahip olduu yeralt ve yerst tabii kaynaklar ve (iii) ulusal tasarruflarn dzeyinin belirledii varsaylmakta idi. Burada vurgu daha ok retim eksenli idi. Bu yzden J.B. Say gibi baz iktisatlar yeter ki ret, alcs kacaktr (Say Yasas) demekte idi. Oysa gnmzde kprnn altndan ok sular akt. Gnmzdeki gelimeler bu unsurlar yok saymamz gerektirmese de nemlerinin azalmasna neden olmutur. yle ki; retim paradigmasnn kresellemesiyle uzmanlama

ve i blm; serbest ticaret ve rekabet sayesinde doal kaynaklarn tahditleri ve nihayet dnyadaki fonlarn fazlal nedeniyle de ulusal tasarruflarn eksikliinin telafi edilebilecei bir dnem yaanmaktadr. te tam da burada karmza devletlerin ve toplumlarn bu imknlardan yararlanabilme kapasiteleri kmaktadr. Bu balamda gnmzde rekabette arlk teknoloji paradigmalarna, toplumsal organizasyonlara ve ynetiim kapasitesine kaymakta, bu da dier faktrlerin yan sra, giriimcinin nemini daha da artrmaktadr. Bu meyanda gnmzde giriimcilik kavram daha ok risk alma, yenilikleri yakalama, frsatlar deerlendirme ve tm bunlarn hayata geirilme sreci olarak anlamlandrlmaya balanmtr. Konuyla ilgili kalc katklar sunan J. Schumpetere gre giriimcinin fonksiyonu, yeni bir bulula veya yeni bir mal reterek ya da eski bir mal denenmemi teknolojileri kullanarak yeni bir yntemle retmek suretiyle retim srecine yeni bir bak as salamaktr. te kapitalizme atfedilen yaratc ykclk teriminin bir ayanda rekabet, dier ayanda da risk alma kabiliyetine bal bu giriimcilik eleri vardr. Neticede Adam Smithin grnmez eli ile Schumpern yaratc ykclnn ba aktr giriimcidir.

2 GRMCLN BU TOPRAKLARDAK KARILII


slam Peygamberinin bizatihi kendisi ve ei bir giriimcidir. Peygamber, yeri geldiinde bu ileri piyasada pazarlk tayin eder diyerek serbest piyasa modelini iaret ederken, bir yandan da srekli denetim mekanizmasn altrarak piyasann piyasa glerine braklmayacak kadar nemli bir dzenleme alan olduunu da gstermitir. Tarihte kaydedilen ve irket hukukunun temeli olarak grlebilecek olan uygulamalarla (Mudaraba) daha sonradan Batda ortaya kacak olan Commenda tipi ortakla rnek oluturmutur. slamiyetin kayna olan Kuran- Kerim, helal ve aln terine dayal rzk elde etmek zere arzn Mslmanlarn nne amade klndndan bahsetmektedir. Nitekim slam Endlsten Aceme, Anadolu ve Asyaya tccarlar aracl ile tanmtr. Denebilirki dnya tarihinde ilk kreselleme deneyimi en zor devirde Mslman tccarlar sayesinde yaanmtr. Seluklu ve Osmanllar dneminde de giriimciliin yeni rnekleri sergilenmitir. Seluklular ticareti ve retimi de kapsamak zere Ahilik ve Lonca tekilatlar ile egemenlik corafyalarn giriimcilik iin adil, ngrlebilir ve planlanabilir bir alana evirmitir. Osmanl btn ticaret yollarn denetim altna alm, Vakf Medeniyeti ile egemenlik corafyasnn her kesi mal ve hizmet aknn greceli olarak canl tutulduu bir istikrar adasna dndrlm, piyasann temel kurumlar, devletle-piyasa arasndaki karlkl sinerji ortam tesis edilmitir. Mslman toplumlarda sermaye birikiminin, giriimciliin ve kapitalist bir birikim modelinin kurulmasnn nndeki en byk engelin bizatihi slamiyetteki Riba (faiz) yasa olduunu ne sren birok alma vardr. Ancak bundan daha da derinde olmak zere Max Weberle balayan bir ekol, zaten tasarruf yatrm zerinden bir sermaye birikimi rejimi olan kapitalist sanayilemenin ancak Batda mmkn olduunu iddia etmitir. Weber yaklamnn merkezine Avrupann tasarruf saikini vurgulayan Protestan Ahlkna sahip olmasn ne kartmaktadr. Webere gre, slam dahil, Doudaki dier dini retilerin burada zikredilen bir lokma bir hrka anlayn reddeden dnyevi boyutunun ar basmas nedeniyle, sz konusu kapitalist birikim rejiminin bat-d toplumlarda gereklemeyecektir.

Aradan geen srede Weberin yanldn gsteren Asyada birok baarl sanayileme modelleri ortaya kt gibi, Trkiye ve Malezya gibi rnekler de Weberin aleyhine delil olarak belirginlemektedir. te yandan tek bana riba yasann sermaye birikiminin nn kesecei iddias da anlaml durmamaktadr. Sermaye birikimi rejiminin tek bir tr olduu ve bunun byle kalaca iddias bilimsel bir yaklamdan ziyade modern bir mit veya inan olsa gerektir. Keza faiz parann frsat maliyetini len tek etkin ve adil bir ara olarak lanse etmekte tarih ddr. Bir baka ifadeyle, yerli deerleri harekete geirerek farkl ara ve avadanlk iinde bir lkenin veya medeniyet havzasnn yeni giriimcilik, ortaklklar ve sermaye birikimi sreleri tayin etmesi mmkn ve esasen gereklidir. Bize gre, Peygamberi tccar olan, veren elin alan elden daha stn olduunu syleyerek emei, giriimcilii ve kazanmay ycelten, bunu yaparken de kretmeyi ve infak etmeyi reten bir dinin mensuplarnn gnmz Trkiyesindeki giriimcilik karnesi tarihteki gereklikten kopmu durumdadr.

3 KAPTALST GRMCLN AIRILIKLARI VE GADIN ARAYII


ktisad Giriim ve Ahlk Dernei (GAD) eldeki bu raporla balayarak, yukarda bahsedilen eksen kaymasyla daha yakndan yzlemek niyetindedir. Bu raporda daha ok konunun scak veya nispeten konjonktr boyutu ele alnacak, katmanlar derinletike ise kaybolan deerlerin devamnda izi daha belirgin olarak srlebilecektir. Buraya kadar ki vurgudan da aka anlalaca zere giriimciliin iinde byyp ekillendii bir ok uzun vadeli unsurlar vardr. At sahibine gre kiner diye bir atasz vardr. Giriimci de iinde bulunduu sistemin ana unsurlar tarafndan ekillendirilmektedir. Bunlarn bir ksm kiinin kendine bal olmakla beraber, kuatc olarak giriimcilii belirleyen unsurlar arasnda siyasi ve iktisad sistemin karakteri, tarih-dil-din gibi medeniyet deerleri ve nihayet corafya gibi faktrler bata gelmektedir. rnein karmak birtakm tarihsel sreler nedeniyle Bat Avrupa bireysel giriimcilii, Dou ise daha ok cemaati veya dayanmac giriimcilii n plana kartmtr. Yine tarihsel srelerde irket hukuku, ortaklklar ve sermaye birikimi gibi konulara farkl baklar olmu, bu da farkl iktisad yaplara ve kalknma dzeylerine yol amtr. Yaznn banda piyasadan kopuk ve giriimcilii ihmal eden yaplarn verimsizlik ve hayal krklklaryla ortalktan ekildii ifade edilmiti. Hazr sz sistem, evre ve giriimci noktasna gelmiken yeni bir soru daha sormann srasdr: Bu yzylda ortaya kan alternatif birtakm almlar kaynak israf ve verimsizliklere neden olurken, gnmzde hakim paradigma olan piyasa ekonomisinde benzer verimsizlikler ve israf baka boyutlaryla mahede ediliyor deil mi? Hem de fazlasyla! rnein kresel snma, alarm veren evre, tatminsiz insan, pervaszca yklenilen mahdut tabii kaynaklar, adeta sinekten ya kartma operasyonuna dndrlen krllk araylar vs. gibi daha birok alarm veren gsterge, ekonominin insan ve toplumdan oktan koptuunu, brakn verimsizlii, insan, tabiat ve gelecek nesli dorudan tehdit eder hale geldiini gstermektedir.

14

15

Tabii burada verimlilik denen kavramdan ne anlald son derece nemli olmaktadr. Gnmzde neo-klasik iktisatn ve bunun arkasndaki ayak ban bile grmeye engel olan ksa vadeci materyalist yaklam tarz, verimlilii ksa vadede her yolu mubah grerek karn azamiletirmek olarak tanmlanmaktadr. Oysa uzun vadede insan ve tabiat arasndaki balar yozlatran, insan kendine, yani emeine ve manevi deerlerine yabanclatran bir verimlilik anlay srdrlebilir deildir. Ancak burada su bizatihi giriimcide deil, giriimciyi kuatan sistem, evre, yani deerler manzumesinde aranmaldr. rnein dini btn bir giriimcinin neden atom bombasn icat etmedii sorusu kolay kolay kimsenin aklna gelmez. Uyuturucu ticaretinin tmyle ortadan kaldrld bir ortam iin de kimse neden bu sektrde giriimcilik eksik kalmtr demeyi aklndan geirmeyebilir. Hatta dkkanna giren bir mteriyi henz siftah etmemi komu dkkana ynlendiren bir esnafn davran da kolayc bir yaklamla akl dla hamledilemez. Belli ki burada bir yandan giriimcilii ekillendiren medeniyet deerlerinden, ahlk dnyasndan ve deerler manzumesinden bahsedilirken, te yandan son tahlilde rzkn kovalarken kr elde etmeyi de hedefleyen bir kiilikten bahsetmekteyiz. O halde srdrlebilir kalknma ve barl bir dnyann tesis edilebilmesini ve insan-eya-tabiat arasndaki ahengin korunmasn temin edecek tarzdaki bir giriimcinin iki temel prensibi olacaktr: bir yandan kr ve karllk ararken, bu arayn ok daha kuatc olan toplumsal doku ve insan ncelikler ve tabiatn dengeleriyle uyumlu hale getirmek zarureti duyacaktr. Baka bir ifadeyle Mubah olan her eyi deneyecektir ancak her yolu mubah grmeyecektir. Bylece iktisad faaliyet toplum iinde, toplum iin yaplan bir uraya dnecek. Bununda nemli sonular olacaktr. Her eyden nce bu giriimci tipi, insan eyann peinden srkleyen, tketim beygirine eviren, kendisini de ksa vadeli amansz bir kr arayna kilitleyen konumda olmayacaktr. Tersine, insan ycelten ve nceleyen, bunu yapt lde de toplumun geleceinde kendine yer bulacak olan, yapt iktisad faaliyeti inan ve deerler manzumesinin bir paras haline getiren ve bylece zamanlar aras (intertemporal) tatmin fonksiyonunu azamiletiren bir iadam, bir giriimci tipolojisi ortaya km olacaktr. Burada akas yeni bir i ahlkndan bahsedilmektedir. Ancak, insanl dibe doru bir yarn paras haline getirmeyi imdilik baar hanesine kaydettirmi olan kapitalizmin egemenlik alannn tam da ortasndan geerken, burada dile getirilen aray imdilik hayali bulunabilir. Hayalsiz yarn olmaz. Ayrca burada kurgulanan ahlk olann tarihte karl vardr. nsanln tarihinin Hegelci bir diyalektikle, nceden sonu tanmlanm materyalist ve ldini bir izgide devam etmediini tarihten biliyoruz. nsann ontolojik ve epistemolojik gen haritasnn bilinsizce ve biteviye tahrip edilmesi durumunda, yani insan ftratnn diren katsaysnn yeterince zorlandnda buna neden olan dzenin kendi yok oluunu (entropi) hazrladn ve bunun enkazndan yeni umutlarn filizlenebileceini biliyoruz. Eer antropoloji denen modern bilim dalnn yegane grevi yerin alt katmanlarndaki kemikleri biriktirip, tasnif edip mzelerde sergilemek deilse, o halde tarihe gmlm insanlk hikayelerinin semavi dinlerin temel kitaplarna da yansyan kssalarndan birtakm dersler de kartmak gerekmektedir.

4 TRKYEDE MEVCUT GRMCLK PROFL VE ALIMANIN KAPSAMI


Giriim ve giriimci denildiinde irketler konunun merkezine yerlemektedir. Burada irketlerin ii, irketleri evreleyen d alem ve bu iki alan arasnda mekik dokuyan giriimci yer almakta-

dr. Bu almada bir giriim veya teebbs olarak irketlerin ii imdilik ilgi sahamzn ksmen kenarnda kalmaktadr. Eldeki almann esas ilgi sahas, irketleri evreleyen d alemdir. Zira Trkiyede giriimcilii gdk brakan temel krlmann meydana geldii katman ve dolays ile ilk dzelmelerin olmas gerektii alan burasdr. Bu meyanda gnmzn ikayet edilen modern paradigmasnn iinde de olsa, geldiimiz aamada Trkiyede giriimcilik ortamnn bir durum tespiti yaplmaya ve bir takm neriler sunulmaya allmaktadr. Gnmzde Trkiyede giriimciliin kalitesinin benzer ve nde giden birok lkenin gerisinde kaldn gsteren birok parametre vardr. Yenilikilik, patent bavurusu, ArGe harcamas ve bunun alt bileenleri, rekabetilik endeksindeki sra, d ticaret dengesi, ihra ve ithal mallarnn katma deer asndan nitelik mukayesesi, alan ve kapanan irket says, nesilden nesile baaryla devredilen irket says gibi birok gsterge tanmlamak mmkndr. Btn bu ve benzeri deikeni kuatmak zere, bir lkede sermaye birikiminin mevcut yaps giriimciliin kalitesini ve dzeyini ok yakndan yanstan bir veri olarak alnabilir. rnein Amerikan finans evrelerinin dergisi olarak bilinen Forbes Magazine tarafndan 2008 ylnda aklanan dnyann milyarderleri listesindeki 1142 kii arasnda Trkiyeden 35 kii yer almtr. 2006 ylnda bu say 25 kadard. Trkiyeden milyar dolarlk servet sahibi listesine giren iadamlarnn toplam serveti 50 milyar dolar bulmazken, en zengin on iadam listesine giren Hintli iadamnn servetinin toplam tam 130 milyar dolar etmektedir. En zengin birinci sradaki kii, 62, ikinci 60 ve nc sradaki Bill Gatesin ise 58 milyar dolarlk bir servete sahip olduu tahmin edilmektedir. Trkiyenin zenginleri, bu en zenginler listesine ancak 247. sradan girerken, ilk 300 isim arasnda Trkiyeden sadece isim yer alabilmetedir. Oysa Trkiye dnyann en byk 17. ekonomisi durumundadr. Trkiye statistik Kurumu (TK)in revize milli gelir rakamlar, 2007 yl itibariyle Trkiyenin milli gelirinin 650 milyar dolar atn gstermektedir. Kii ba geliri 9300 dolar aan Trkiye artk st orta gelir grubuna dahil bir lke konumundadr. Nfusu ise 70 milyondur. Byle bir lkenin 35 adet milyarder karmasn eletirmek deil, tam tersine daha ok ve her birinin daha zengin olmasn beklemek gerekirdi. Ancak yine de listeye girebilmek hasebiyle teselli bulurken, olay skntl ve Trkiyenin giriimcilik kalitesi asndan endie verici hale sokan gerek ise bakadr. yle ki en zengin ilk 300 kii arasna Trkiyeden iadam girebilirken, en byk ilk 300 irket arasnda tek Trk irketi bile yoktur. Fortune dergisinin 2006 yl verilerine gre, en byk 500 irket arasnda Ko Holding sralamaya ancak 348. sradan dahil olmutur. Bir baka ifadeyle dnya klasmannda rtn ispatlam bir adet bile irket ve marka yok iken, Trkiyeden zenginin libteye girebilmesi lkemizdeki arpkl iaret etmektedir. Btn bunlara ramen bu verilerden yola karak hi olmazsa gelecein giriimcilik alanlarna ynelik bir iaret olabilir diye, yukarda zikredilen giriimcinin hangi sektrlerde faaliyet gsterdiine bakmak faydal olabilir. Bunlardan birincisi iletiim teknolojileri alannda, dieri inaat ve enerji, ncs ise daha ok finansal sektrde faaliyet gstermektedir. Yani bunlardan ikisi hizmet, dieri ise Trkiyenin kresel ligde temsilini salamak potansiyeline sahip olan ve devletin kucana snmak yerine, kresel rekabet ortamnda rekabet ederek bymeyi baarm olan inaat alannda yer almaktadr.

16

17

Bir baka olumlu gelime de bir sene arayla zenginler listesine giren giriimci saysnn artm olmas. Acaba btn bu gelimeler bize Trkiyede giriimcilik ortamnn son yllarda ne ynde gelitiini gstermektedir? Acaba gemite karlan sermaye birikimi ansnn bundan sonra telafi edilmesi diye bir sre balam mdr?

5 GRMCLN VERML EVRE ARTLARI


Kalknma literatrnde giriimcilii etkileyen birok husustan bahsedilmektedir. Giriimci son tahlilde risk alp, kar elde etmeye alan kii olduuna gre, giriimcilii etkileyen hususlar tespit ve tayin etmek ok zor olmasa gerektir. Mlkiyet haklar rejimini salam ve effaf olduunu gsteren yasal ve kurumsal zemin, olmas gerekenlerin banda gelmektedir. Kr elde etmeyi mmkn klan bir mimarinin ekonomiye hakim olmas gerekmektedir. Zira krllk sadece giriimcinin ahsi gayretlerinin sonunda baarlan bir olgu deildir. Bu meyanda retim ekonomisinin nn amak zere, yapsal dnmn salanmas ve makro ekonomik istikrarn temin edilmesi gerekmektedir. Yapsal anlamda, (i) emek piyasalarndaki katlklarn yok edilmesi, (ii) vergi yapsnn retimi ve istihdam cezalandrc mahiyetten kartlmas, (iii) piyasa giri klarn daha effaf ve serbest olmas, (iv) icra-iflas kanunlarnn rekabeti engellemeyecek ekilde oluturulmas, (v) ticaret kanunlarnn giriimcilii, ortakl ve rekabeti destekler mahiyette olmas, (vi) devletin piyasalardaki rekabeti bozacak ekilde kaynaklar ve piyasalar zerinde bask yapmasnn nne geilmesi, (vii) ulam, iletiim, enerji, salk ve eitim sektrlerini de kapsamak zere kaliteli ve olabildiince rekabeti fiyatlardan hizmet veren alt yap hizmetlerinin ikame edilmi olmas gerekmektedir. Bunlardan pozitif dsall yksek olan ve kamusal mal mahiyetinde olan eitim, salk ve ulam sektrnde mmkn olduu kadar zel sektr devreye sokulurken, bunun mmkn olmad durumlarda ise yine zel sektrle sinerji ierisinde olarak kamu sektrnn devreye girmesi gerekmektedir. Kt kaynaklarn ve giriimciliin olabildiince gerileyen verimsiz sektrlerden karak yksek katma deerli sektrlere ynelmesini temin etmek zere verimlilik odakl ve performans balantl teviklerin ihdas edilmesi nem kazanmaktadr. Yine elde edilen krlarn tketim odakl ksa vadeli hedefler yerine, stratejik ve uzun vadeli sektrlerde yeniden yatrma aktarlmas iin piyasa uyumlu destek ve denetim mekanizmasnn birlikte devreye sokulmas gerekmektedir. lkede retilecek katma deerin olabildiince yerli kaynaklarla finansman salanmas suretiyle oluturulan katma deerin zenginlik, gelir, istihdam ve refah kayna olarak olabildiince lke iinde tutulmas temel ncelik olmaldr. Giriimciliin gelitii btn lkelerin ortak zellii olarak makro ekonomik dengenin uzun yllar boyunca korunmu olduu gerei not edilmelidir. Gerekten de giriimciliin artlarndan birisi de iadamn kuatan belirsizlik ortamnn yok edilip, ngrlebilirliin artrlmasdr. rnein piyasa, kur ve faiz gibi temel risklerin yksek ve ngrlemedii ortamda uzun vadeli bir giriimciliin gelimesi beklenemez. Bu meyanda fiyat istikrarnn salanm olmas, bte ve cari aktan oluan i ve d aklar-

nn istikrar bozmayacak ve srdrlebilir bir dzeyde tutulmas, lkenin toplam bor stokunun (zel art kamu) ekonomide istikrar bozmayacak seviyelere ekilmi olmas gerekmektedir. Bilhassa uzun vadede enflasyon ile srdrlebilir byme arasnda ters orantl bir iliki olduu unutulmamaldr. Bu meyanda ksa vadeli durgunluklara kar piyasalar hareketlendirmenin bir gerei olarak takip edilecek genileyici birtakm para politikalarnn tesinde, enflasyondan byme ve istihdam oluturmas ynnde bir beklentiye girilmemesi gerei, giriimcilii kkten etkileyen bir veri olarak kaydedilmelidir. Salam para, nemli bir giriimcilik arac olup, enflasyonist ortamda parann satn alma, mbadele ve deer biriktirme eklinde tanmlanan klasik fonksiyonlar ortadan kalkmaktadr. Benzer bir ekilde, 1980lerden sonra Trkiyenin artan oranlarda snd bir uygulama olarak, sanayinin korunup kollanmas ve rekabeti stnlk temin edilmesi iin suni kur politikalarna yaslanlmamal, bilhassa devalasyonlar k yolu olarak grlmemelidir. Yine fonlama maliyetlerini ilgilendiren faiz oranlarnn rekabeti dzeylere ekilmi olmas son derece nemlidir. Bunu temin etmek zere d alemdeki fon kaynaklarnn tketimi tetikleyecek ekilde deil de, daha ok retim ekonomisinin nn aacak ekilde lkeye ekilmesi ve elbette bundan daha da ideali olarak tasarruf oranlarnn, lkenin deerleri ve kltrel atlas ile uyumlu yeni tasarruf aralarnnda yardmyla ykseltilmesi gerekmektedir. Giriimciliin toplumsal bir zemine oturtulmas da yapsal reformlar ve makro ekonomik istikrar unsurlar gibi nemlidir. Bu anlamda artan ve gelien giriimcilik faaliyetlerinin yksek ihtidam, gelir ve refah olarak topluma dnyor oluunun garanti edilmesi gerekir. Gnmzde de birok sorun nedeniyle gndeme geldii zere, birok durumda piyasalarn, piyasa glerinden korunmas ve kollanmas gerekmektedir. Zira ksa vadeli hesaplar piyasalarda alk oluturmakta ve gnmzde ABDde konut sektrnde yaand zere, uzun vadede ulusal zenginlii erozyona uratan verimsizliklere neden olmaktadr. Bu meyanda piyasa aktrlerinin sergiledii krllk odakl davranlarn otomatik olarak daha adil bir gelir dalmna ve daha yksek bir istihdama dnmeyecei hesaba katlmaldr. Akas burada, emein ve toplumsal alanda mahrum kalan ve madur olan kesimlerin korunup kollanmas, emek youn sektrlerin verililiinin artrlmas suretiyle ayakta kalmasnn temin edilmesi de hesaba katlmaldr. Trkiyede irketlerin %99u kk ve orta boy iletme (KOB) statsndedir. malat sanayi KOBleri zerine yaplan almalar ise bunlarn da %90nn 1-9 kii altrdna iaret etmektedir. Ayrca irketler ister byk, isterse kk olsun, byle bir ortamda giriimcilik fidanl olarak bilinen KOBlerde sermayenin korunmas ve irketlerin kalclnn salanmas gerei nem kazanmaktadr. Trkiyede verimlilik ve rekabet gc art denildiinde otomatik olarak akla cretlerin bastrlmas gelmektedir. Bu da sosyal bar zedeler mahiyetedir. Nitekim 2001 krizi sonrasnda yaanan srete, igren-emeki kesimin alm gc reel bazda pek iyilememi, 2007 yl sonunda dahi reel cretler 2001 seviyelerinin sadece birazck zerinde seyretmektedir. Oysa kalknma tarihi bize ieride i grenlerin srekli fakir brakld bir lkenin zenginleme imknnn olmadn gstermektedir. Zira son tahlilde bir lke i piyasasnn da katksyla geliecektir. Fakir braklm bir halktan oluan i piyasada katma deeri ve kar marj yksek mal ve hizmetler reterek satma imkn olmayacaktr.

18

19

Bu balamda toplumun ortak bir gemi olarak grlerek, adil bir blmn, hakkaniyete dayal bir iveren-igren ortamnn oluturulmas sosyal bar asndan son derece nemlidir. Bu felsefi duruun bir gerei olarak GAD, bir zorlama unsuru olarak deil, ancak bir ahlk hassasiyet olarak yelerini balamak zere her yl Asgari Geim creti (AG) tespit etmektedir. rnein GAD 2008 yl iin iki ocuklu bir ailenin, stanbulda asgar olarak geimini salayabilmesi iin gerekli olan cret seviyesini 1.095 YTL olarak tespit etmitir.1

6 ALIMANIN BLMLER
Eldeki alma yedi blmden olumaktadr. Birinci blmnde giriimcilik zerine temel kavram ve gzlemler, ikinci blmde Trkiyede giriimciliin geliimi nc blmde ise Trkiyede giriimcilii yok ettii dnlen genel ekonomik ortamn deiimi ele alnmaktadr. Bu blmde arlk daha ok 2001 krizi sonrasnda kaydedilen gelimelere verilmekte, temel reformlara deinilmekte ve ekonomideki kurumsallama almalar dikkate sunulmaktadr. Drdnc blmde, kaydedilen gelimelerden sonra Trkiyede irketleri kuatan makroekonomik istikrarn ne lde ikame edilebildii incelenmekte, baarlan hususlar kadar ayn zamanda srecin yan etkileri de irdelenmektedir. Beinci blmde, ekonomide yaanmakta olan son yllardaki skntlar mercek altna alnarak dnm srecinin nerede ve neden zorland ve bu meyanda yaplmas gereken ikinci nesil reform almalar n plan kartlmaktadr. Altnc blmde, bir nceki blmde ele alnan ykselen ve gerileyen sektrler incelemesi balamnda bundan sonra giriimciliin ne ynde kanalize olmas gerektii yolunda baz ipular elde edilmeye allmaktadr. Yedinci ve son blmde ise bir giriimci fidanl olarak bilinen KOBler ele alnarak eldeki alma asndan bir durum tespiti yaplmaya ve baz neriler getirilmeye allmaktadr.

GAD bnyesinde faaliyet gsteren Asgar Geim creti (AG) tespit komisyonu, her yl, Aralk aynda bir aratrma yaparak stanbul artlarnda iki ocuklu bir ailenin geinebilmesi iin gerekli olan creti tespit etmektedir. Aratrma, bir ailenin; gda (kahvaltlk, sebze ve meyve, et rnleri, bakliyat, ekmek, ay/eker/ya), kira, elektrik, su, yakt, mutfak tp, haberleme, ulam, eitim, giyim, ila, ev eyas ve temizlik harcamalarn ieren bir ortalama toplam gideri esas almaktadr. Bunu tespit etmek zere 2008 yl iin eitli sektrlerden i grenlerle yaplan anket almas esas alnmtr.

GRM VE GRMCLK

G
20 21

Gnmzde rekabet gcnn bileenleri deiim srecindedir. Daha nceleri rekabet gcn uzmanlama, doal kaynaklar ve ulusal tasarruf dzeyinin belirledii vurgusu n planda idi. Gnmzdeki gelimeler ise bu unsurlarn neminin arka plana kaymasna neden olmaktadr. yle ki; retim paradigmasnn kresellemesiyle uzmanlama; serbest ticaret ve rekabet sayesinde doal kaynaklar ve nihayet dnyadaki kaynak fazlal nedeniyle de ulusal tasarruflarn eksikliinin telafi edilebilecei bir dnem yaanmaktadr.

Ancak burada karmza devletlerin ve toplumlarn bu imknlardan yararlanabilme kapasiteleri kmaktadr. Bu balamda gnmzde rekabette arlk teknoloji paradigmalarna, toplumsal organizasyonlara ve ynetiim kapasitesine kaymaktadr. Byle bir ortamda bir lkedeki giriimcilik ortamnn ve giriimciliin kalitesi en byk mukayeseli stnlk alan olarak karmza kmaktadr.

1.1 KAVRAMLAR VE TANIMLAR


Giriim, giriimcilerin ticari faaliyetlerini gelitirmek iin kurduklar; belirli bir yasal, finansal, rgtsel ve ekonomik zellie sahip olan ekonomik birimlerdir. te yandan giriimci toplumun ihtiya duyduu mal ve hizmetleri; aratrma, planlama, rgtlenme ve koordinasyon sreleriyle; bilgi, deneyim ve finansman kaynaklarn kullanarak kuran kiidir. Buna gre giriimci emek, teknoloji, sermaye ve doal kaynaklar olarak saylan retim faktrlerini en gncel teknik yntem ve bilgilerle analiz edip bir araya getirerek mal veya hizmet reten birey olarak n plana kmaktadr. Bunlara ilaveten gnmzde giriimcilik kavram daha ok risk alma, yenilikleri yakalama, frsatlar deerlendirme ve tm bunlarn hayata geirilme sreci olarak anlamlandrl-

maya balanmtr. Bu meyanda hem irket ama sreci, hem de yenilikler yapma sreci giriimcilik kapsamna girmektedir. Dolaysyla yenilik yapmakla birlikte irket kurulularnn bir giriimcilik gstergesi olarak kabul edilebilecei dnlmektedir. Konuyla ilgili kalc katklar sunan J. Schumpetere gre giriimcinin fonksiyonu, yeni bir bulula veya yeni bir mal reterek ya da eski bir mal denenmemi teknolojileri kullanarak yeni bir yntemle retmek suretiyle retim srecine yeni bir bak as salamaktr. te kapitalizme atfedilen yaratc ykclk teriminin bir ayanda rekabet, dier ayanda da risk alma kabiliyetine bal bu giriimcilik eleri vardr. Sonu olarak giriimcilik yeni dncelere ve yenilikle ak ve gelecekte olabilecek deiimleri ngrebilecek kapasitede kiilerin vizyonuyla ekillenir. Giriimci belirsizlik altnda karar alabilen, kararl ve azimli, gl sezgi sahibi, iyi gzlemci, hayal gc yksek, kaynaklara ulaabilecek ilikiler ana sahip, ok ynl dnebilen, ikna gcne sahip olan, bamsz dnebilen, esnek, yaratc, kendine gvenen bir kiilik olarak ekillenmektedir.

1.2 GRMCLN EKONOMK VE SOSYAL GELMEYE KATKISI


Giriimciliin ekonomik gelimede nemli bir faktr olduu birok aratrmada vurgulanan bir husustur. Giriimcilik, iletmeciliin ve toplumun yapsnda bir deiimi balatr ve gelitirir. Bu deiim bymeyi ve retimi artrr. Bu deiim ve gelimeyi kolaylatran anahtar yenilikiliktir. Yenilikilik; hem pazar iin yeni mal ve hizmetlerin gelitirilmesini salamakta, hem de kurulacak yeni iletmelere yatrm ilgisini tetiklemektedir. Giriimci yeni dncelerin oluturulmas, yaylmas ve uygulamasn hzlandrr. Ayrca yeni endstrilerin domasna yol aar. Yeni teknolojileri kullanan sektrlerde verimlilii artrr ve hzla byyen sektrler zerinden ekonomik bymeyi hzlandrr. Dolaysyla giriimci ekonomik faaliyetlerin dzenlenmesinde, istihdam oluturulmasnda ve retim faaliyetlerinde anahtar faktrdr. retim kaynaklarn yeni bir tarzda birletirerek kullanlmayan retim faktrlerinin kullanlmasn saladndan giriimci, ekonomik kaynaklarn dk retkenlik alanlarndan yksek alanlara aktarlma srecinde ba aktrdr. Btn bu alardan bakldnda giriimcilik soysal fayda oluturmann temel alan olarak ne kmaktadr.

1.3 GRMC BAARISINDA TEMEL UNSURLAR


Giriimciliin ortaya kmasna neden olan temel gdlerin neler olduu konusunda eskiden beri srp gelen tartmalar vardr. Klasik iktisat anlayna gre bireysel karlarn en st seviyeye karlmas giriimcilii ateleyen en nemli gddr. Yani ekonomik fayda ve kar elde etme istei giriimciliin ortaya kmasna neden olmaktadr. Giriimciliin ortaya knda kiilik ve evre faktrlerinden hangisinin daha belirleyici olduu da bir dier tartma alandr. Kiilik zerinde duran yaklamlar giriimcinin sahip olduu kiisel zellikleri ele almtr. Giriimci kiilikle ilgili en ok aratrlan zellikler; baarma ihtiyac, risk almak ve denetim odadr. Giriimciliin ortaya kyla ilgili evreyi ne karan yaklamlar ise giriimcilerin ortaya kmasnda pazar mekanizmalar ve devlet/hkmet politikalarnn etkili olduunu vurgulamtr. Gelimi lkelerde pazar mekanizmalar giriimci snfn ortaya knda etkili iken; gelimemi lkelerde, giriimciliin gelimesi hkmet politikalarnn belirledii ekonomik gdlere baldr.

Giriimcilii deiik alardan inceleyen farkl yaklamlarn yannda bu mevcut yaklamlardan yola karak bir senteze ulamaya alan incelemeler bulunmaktadr. Kiiliin giriimcilii etkileyen nemli bir faktr olduu; ancak kiiliin dier faktrlerle birlikte dnldnde giriimcilii anlamaya yardmc olaca belirtilmektedir. Giriimci davranlarn, o dnemdeki oyunun kurallar ve ekonomideki dl yaps byk lde belirlemitir. rnein, kaynaklarn az olduu ortamlarda giriimci davranlar frsatlarn belirlenmesi ve takibi biimindedir. Bunun sonucu olarak, frsatlara ynelmi kiilerde byyen pazarlar belirlemek ve yeni bir ii balatmak niyeti olduka baskndr. Giriimciliin kiiye ve evreye bal unsurlar olduu yukarda ifade edildi. Bu almann amac, giriimciliin daha ok evresel faktrler balamnda nasl gelitiini, neler bal olduunu ve 2001 ylndan beri Trkiyede yaanmakta olan deiimin sonucunda giriimcilik asndan nasl bir ortamn olutuunu ortaya koymaktadr. D evre asndan ele alndnda, bir lkede daha ok giriimci kartmak veya giriimcilii n plana kartmak iin aadaki hususlarn nemli olduu vurgulanabilir: a) Makroekonomik istikrar ve dengenin temini: Makro ekonomik ortamdan kast, fiyat istikrar, dengeli bir bte ve d demeler dengesi, adil bir gelir dalm, yksek istihdam ve dk issizlik ortamnn tesis edilmesidir. Makroekonomik dengesizlik; retimde, kt kaynaklarn tahsis edilmesinde ve gelir dalmnda sorunlarn olmas, belirsizliin ve ngrlemezliin yaygn oluudur. Bu yzden kalc bir ekilde varln srdren makro ekonomik dengesizlik ortamnda derinlemesine bir giriimcilik ortamnn olumas, bylece retim sorununun zlmesi ve sermaye birikiminin salanmas imknszdr. b) Rekabet ve iyi ynetiim ortamnn salanmas: yi ynetiim olarak tanmlanan mlkiyet haklar rejimi kurulmu, effaf, adil ve tarafsz bir hukuk ortam temin edilmi olmaldr. Ancak makroekonomik istikrara nazaran bu ikinci hususun ne kabilecei de grlmektedir. c) Piyasaya giri ve k serbestisinin salanmas: Piyasalar kadn, erkek herkse ak olmal ve ayrmclk yok edilmi olmaldr. ta gzlenen mali, cezai ve brokratik engellerin caydrc olmaktan kartlm olmals gerekmektedir. Bylece karlln yksek olduu alanlara girite engeller olmayaca gibi, etkin olmayan irketlerin de piyasada zaman ve kaynak israfna nenen olacak ekilde varln srdrmesi zarureti de ortadan kalkacaktr. d) Risk ve dl arasnda denge kurulmas gerei: Yukarda giriimciliin belirsizlik ierdii ve risk almay zaruri kld ifade edildi. Buna ramen risk almak, kumar oynamak gibi bir anlama gelmemektedir. Bu meyanda bir lkedeki siyasi ve iktisad dzen kuralsz, i ahlk geri plana itilmi, kural ve kaideleri telenmi bir vahi kapitalizme emanet edildii lde giriimcilik rasyonel aklla stlenilecek bir sosyal ve iktisad davran olmaktan kacaktr. Getiri ihtimali kadar muhtemel risklerin belli olmad bir ortamda giriimcilik lr, yaplan giriimcilik ise garantili alanlara kayarak ki bu tr ortamlarn tipik zellii lobicilik ve rantiyeciliktir. e) Finansmana eriim kolayl: Finansmana eriim, bymenin olmazsa olmaz kouludur; fakat risk sermayesi piyasasnn gelimemi olmas ve bankalarn riskli krediler vermekten giderek daha fazla kanmas, giriimci fidanl olarak bilinen pek ok KOBnin finansman glkleri yaamasna neden olmaktadr. Bu meyanda giriimcinin kolaylkla ulaabilecei ve yeterince eitlendirilmi, sreklilii salanm, ucuz finansal kaynaklarn varl, artrlmaldr.

22

23

Baarl bir giriimcilik iin kiisel faktrler retim aamasnda, rnn/hizmetin retimiyle ilgili teknik bilgiler ve giriimle ilgili yasal mevzuat hakknda bilgi sahibi olmas. alanlar ve yneticiler arasnda motivasyon salayabilecek yneticilik yeteneklerine sahip olmas, alanlarnn eylemlerini giriimin ortak hedefine ynlendirebilmesi, bu hedefe ulamada ortaya kabilecek motivasyon sorunlarna zm bulabilmesi nemlidir. Zira giriimin baars, alanlarn giriimin amacn gerekletirecek ynde eylemlerde bulunmalar ile salanabilir. Yine amalara ulamak iin sistematik bir inceleme yaparak hedeflerin somut kriterlerle tanmlanm ve sralanm olmas bir hayli nemlidir. Keza i sreci boyunca hangi aamada bulunduunu saptamak iin, belirlenene hedeflerin neresinde olunduu ve hangi lde baarl olunduunun deerlendirmesinin sk sk yapmals da esastr. Hedefler geree evrilebilecek stratejileri retebilmek amacyla srekli yaratc olmal, alanndaki gelimeleri srekli takip etmelidir. Ulamas herkes iin mmkn olmayan bilgi, fikir ve dncelere kolaylkla ulaabilmelidir. Bunun iin bilgiye ulalabilecek insan ve kurumlarla gelimi bir iletiim ana sahip olmaldr. Zaman en verimli ekilde ynetmek iin planlamalar yapmaldr. Sorumluluk alma yetisine ve risk alabilme cesaretine sahip olmaldr. Riskleri paylatrmak ve giriimin hedeflerini kolaylatrmas iin bakalarn ikna edebilme zelliine sahip olmaldr. Srekli kendini gelitirme arzusunda olmal, yeniliklere uzak kalmamaldr. Giriimcilik faaliyetlerinde temel ama kar etmektir, fakat giriimci faaliyetlerinin zarar etme riskini de stlenmelidir. Bu balamda giriimcilik salam bir risk alma becerisi olarak da tanmlanabilir. Bir giriime balamadan nce, gelecee ynelik olarak ykselen ve gerileyen sektr analizlerinin yaplmas, arz ve talebin ne ynde gelieceini belirlenmesi de nemlidir. Giriimcinin hedefledii gelir, iin sermaye yapsna bal olarak deiim gsterir.

f) Piyasa esnekliklerinin temini: Piyasalar yeterince esnek ve rekabeti, bunlarn arasnda etkin bir akkanlk ve iletiimin salanm olmas gerekmektedir. g) Dzenleyici ortamn kalitesinin artrlmas: dari dzenlemelerin iyiletirilmesi ynnde gsterilen abalara ramen, Trkiye dahil olmak zere bir ok lkede iletmeler brokrasinin iletme ynetimi asndan hala byk bir engel tekil ettiine dikkat ekmektedirler.

h) Vergilendirmenin adil, basit, tabana yaylm ver dk olmas: Makroekonomik ortam bozuk olan lkelerde iletmeler areyi kayt dna kamakta bulmaktadrlar. Bu meyanda vergiler bilhassa n plana kmaktadr. Kaliteli ve adil ynetiimi hayata geirerek retim ve ticaretten yani gelir zerinden vergi toplama kapasitesini kaybeden devletlerde tarih boyunca vergi bir smr ve toplumun retken gcn idi eden bir salmaya dnmektedir. Mehur slam Filozofu bn-i Halduna gre buna mahal vermemek iin klasik iktisatlarn daha sonra tespit edecei gelir ve ikame etkisiyle, minimal devlet ilkelerini gndeme getirmektedir. Mukaddime adl eserinde konuyla ilgili olarak devletin vergi oranlarn artrmakla vergi gelirlerini arttramayacan, nk vergi yk artnca vatandalarn alma ve kazanma arzularnn azalacan ifade etmektedir. Vergiler artnca pazarlara kesat gelir, teebbs evki kaybolur, en acs da bu hal mrann zldn ve kmekte olduunu ilan eder. Bunun zarar ise hanedanla ait olur. Bu vaziyet devlet izmihlale urayana kadar devam eder. Haldunun 1100 yllarnda ortaya koyduu bu gerei 1980li yllarda ABDde Ronald Reagana danmanlk yapan Art Laffer savunmu (Laffer Erisi) ve bylece retim ekonomisinin gelitirilmesi iin vergi oranlarnn drlmesi gerekir tezini Bakana kabul ettirmitir. i) Nitelikli igcne eriim: gc piyasasndaki darboazlar bymeye engel olmaktadr. ilerin becerilerini artrmaya ynelik abalarn younlatrlmas gerekmektedir. Bylece giriimciliin nndeki en byk engel olan emek-i uyumsuzluu da azaltlm olacaktr. Bu hususun eksik kald lkelerde isizlik ve mesleksizlik bir arada yaanmaktadr. Buna gre irketler nitelikli beeri sermaye istihdamndaki a kapatamazken, var olan insanlar da kaliteli bir hayat idame ettirecek kadar gelir getiren bir i bulamamaktadr. j) Firmalar aras ibirliinin tesisi: Byk ve kk lekli iletmeler arasndaki ittifaklar, yeniliki ekonomide gerekli esneklii ve daha byk pazarlar ele geirmek iin kritik lei kazanmak bakmndan giderek daha fazla nem kazanmaktadr. Byk lekli iletmeler yeni pazarlara, teknolojiye ve yeniliklere eriim salamakta, kk lekli iletmeler ise finans, bilgi ve iletiim alarndan daha kolay yararlanabilmektedir. k) Giriimcinin kapasitesinin artrlmas: Giriimcinin yeterli zaman, azim, cesaret ve ikda kabiliyetine sahip olmas gerekmektedir. Ancak bunun iin de iletmelerin bilgiden ve uluslararas frsatlardan yararlanmalarna yardmc olmak gerekmektedir. Giriimcilerin i pazarn sunduu imknlardan yararlanmalar ve acmasz rekabet koullarna uyum salayabilmeleri iin yenilikler yapmaya ve uluslararaslamaya tevik edilmeleri gerekmektedir. Bunun iin iletmelerin; bilgiye, eitime ve birinci kalitede destek hizmetlerine eriimleri salanmaldr.

1.4 GRMCLK KLTR VE ETLER


Ancak kiinin karakterine bal mahiyeti olmakla beraber, giriimciliin renilen ve tevars edilen son derece nemli bir boyutu daha vardr. Bu yzden modern toplumlarda giriimciliin bu boyutuna vurgu yaplmas ok daha muteberdir. Giriimciliin kltrle ok yakndan ilikisi vardr. Gerekten de baz kltrler giriimcilii, yani risk almay, bireysel davranlar, kaybederek, tecrbelerden renmeyi tevik ederken, baz kltrler istikrara ok fazla deer verip, dzeni deitirecek, allm kalplarn dna kmay tetikleyecek ortalama d davranlar ho grmez ve bastrmak ister.

24

25

Bunu zmek zere Trkiyede de nihayet balatld zere, deiimin byk bir devingenlikle devam ettii gnmz artlarnda giriimcilik insanlara kk yalarda retilmeli ve giriimci davranlar tevik edilmelidir. Bu meyanda lkeler, eitim-retim srelerini buna gre yaplandrmal, kiilere risk ve sorumluluk almay zendiren, merak unsurunu kamlayan bir biime kavuturmaldr. laveten giriimcilik kltrnn topluma yerletirilebilmesi iin, bireylere dndklerini uygulamaya koyabilmeleri iin gerekli donanm ve finansmann salanmas gerekmektedir. Bu kltrn oluabilmesi iin eitimciler, genel giriimci davranlarnn somut deneyimlerle kazandrlmasna gayret gstermelidir. Bu konuda zellikle niversite ynetimleri ve akademik kadrolarna da nemli grevler dmektedir. Kltrle de ilgili olmak zere giriimciliin fark bileenlerini bir araya getirmek ve alr klmak mmkndr. Bu gzlem bizi aadaki gibi giriimcilik tipleri konusunda dnmeye itmektedir. Klasik iktisat giriim (irket) zerinde pek durmaz. Bunu veri olarak alr ve dier sonularyla ilgilenir. Klasik iktisatlar matematiksel modellerin aklna ve tutarllna odaklanrken bu modellerin gerek dnyay adil ve doru olarak yanstp yanstmad ile fazla ilgilenmemektedir. Aslnda, kaynaklarn uygun dalm gibi duraan ilevsel problemler haricinde pek bir eyle ilgilenmezler. Buna mukabil, Avusturya okuluna mensup Joseph Schumpeter, retime teknik ve duraan bir ilem gibi deil sosyal ve dinamik bir olgu olarak yaklap, merkezinde giriimcinin olduu bir kurumsal yenilenme ve byme teorisi gelitirmitir. Israel M. Kirzner ise iktisatlarn giriimsel bir teori gelitirmedeki baarszln, ekonomik bymenin motorunun merkezi planlama olduu ynndeki kuvvetli inanlarna balamaktadr. Giriimcilik kavram statik deil, kapitalizmle birlikte deien dinamik bir kavram olup, sre bireysel giriimcilikten mterek giriimcilik ynnde gelimitir. 2008 ylndaki Dnya Ekonomik Forumunun Davostaki zirvesine de damgasn vurduu zere ibirliki yenilikilik alanlarna olan ilgi tam da mterek giriimciliin yldznn parladn gstermektedir. Yeni i frsatlarnn kefi ve iselletirilmesi, yani giriimcilik, pazar bilgisi ile teknik bilginin entegre edilmesi meselesidir. Bu mesele, kapitalizmin ana evresinde farkl aktrler tarafndan gerekletirilmitir. Bireysel kapitalizmde bireysel mal sahipleri yada ortaklar tarafndan, kurumsal kapitalizm dneminde profesyonel yneticiler tarafndan, gnmzdeki a (network) kapitalizminde ise giriimsel alar tarafndan mterek olarak gerekletirilmektedir. Genel olarak ABDdeki serbest piyasa modelinin birinci trden bir kltrel ortamn rn olduu ifade edilir. kinci tre rnek olarak ise genel olarak dou toplumlar rnek verilmektedir. Ancak Japonya gibi nemli sanayileme ve kalknma rnekleri ile sonradan ortaya kan Asyadaki dier kalknma vakalar bize giriimciliin tek bir eidinin olmadn, iinde bulunulan kltrel ortama uygun giriimcilik hikayelerinin gelitirilebileceini gstermektedir. Mterek (ortak) giriimcilik mevzusu ise daha ok bu a kapitalizminde n plana kmaktadr. Burada bireysel kapitalizmin esneklii ve kiisellii ile kurumsal kapitalizmin profesyonel ynetim, kitlesel retimin getirdii krlar ve finansman olanaklar gibi avantajlar bir araya getirilmektedir. Bu gn ok sayda byk ve kk irketler gittike mterek (ortak) bir giriime dnmektedirler. Akas burada maksat; bu irketlerin, i frsatlarnn kefedilmesi ve deerlendirilmesi iin gerekli bilgilerin paylamndaki risk ve dlleri paylamaktr. rmcek ana benzer bu yap, ite bunun iin gerekli olan iletiim, tevikler ve ilikileri salayan kurumlarn tamamdr. Ortak giriimin yeleri birbirleriyle direk iletiim kurarak, i frsatlarnn keif ve deerlendirilmesi iin gerekli teknik bilgiyi ve pazar bilgisini abucak birletirirler. Giriimsel alar olarak tanmlanan bu yaplarda yatrmclar, reticiler, datclar, perakendeciler ve mteriler stratejik bir ittifakn iinde yer

almaktadr. Kurumsal ittifaklar ayn zamanda irketlere yeni pazarlara ve zellikle yeni doan piyasalara giriteki riskleri paylama imkn verir. Mesela araba irketleri yeni arabalar tasarlamak, gelitirmek ve retmek iin birok tedariki irket ile teknik ittifaklar oluturur. Yine bilgisayar ve haberleme irketleri cep telefonlar gibi yeni rnler gelitirmek iin ittifaklar kurar. Keza internet perakendecileri datclarla ittifak yapar. Bu rnekleri oaltmak mmkndr. Ancak bu teaml gstermek iin u rnek yeterli olacaktr: Bilgi Teknolojileri (BT) sanayisinde tm dnyada 1984 ylnda 196 olan irket ittifak says, 1994 ylnda 4358e ykselmitir. Zaten bu ittifaklar, zellikle kresellemeden en ok etkilenen bilgisayar, iletiim ve elektronik alet sanayinde grlmektedir.1 Mterek giriimcilik denildiinde konuyu kurum ii ve kurum dnda olmak zere iki aamada ele almak gerekmektedir. Firma iinden balamak gerekirse, gnmzde firmalar, sahipleri ile yneticileri ve yneticiler ile iileri birbirinden ayran i engelleri azaltmaktadr. Karar alma yetkileri yksek ynetimden ii gruplarna kadar kaymaktadr. Bunu temin etmeden Japon iletmecilii son derece isabetli rnekler sunmaktadr. Bilhassa toplam kalite ynetimin konusunda iletme iindeki mterek giriimcilik n plana kmaktadr. Bu meyanda alanlarn ouna prim ve hisse seenekleri (opsiyon) verilmekte, dorudan ynetimsel kontroller yerine salam bir kurumsal vizyonun nemi vurgulanmakta ve bylece her alan giderek bir giriimciye dnmektedir. te yandan gn getike daha ok firma kendisi ile tedarikileri, datclar, mterileri ve rakip firmalar ayran d bariyerleri de azaltmaktadr. reticiler ulatrma zamann ve depolama maliyetlerini azaltmak iin tedarikilere, datclara ve perakendecilere giderek daha yakn almaktadr. Yeni pazar eilimlerini belirlemek ve rn kalitesini artrmak iin mterilerle reticiler yaknlarken, eski rakipler de yeni i frsatlarndan istifade etmek iin birbirine yaknlamaktadr. Mterek giriimcilik denildiinde konsorsiyumlarn kurulmas ve eitli dzeylerde ortaklklara gidilmesi ilk akla gelendir. Her eyden nce her sektr bireysel yada mterek giriimcilie elverili olmad gibi bunu gerektirmeyebilirdir. Bir dier ifade ile baz sektrlerde mterek, baz sektrlerde ise bireysel giriimcilik ne kabilir. rneim sabit maliyetlerin ok yksek, ele edilecek rnn pozitif dsall ve/veya kamusal mal mahiyeti arttka bu tr sektrlerde mterek giriimciliin mutlaka n plana kartlmas gerei vardr. Bu sektrlerde ortak laboratuar kurulmas, ortak yatrmlarn yaplmas, ortak rn gelitirilmesi son derece gerekli olmaktadr.

1.5 EKONOMK KRZ VE BYME ORTAMINDA GRMCLK


Temel olarak ekonomide sorunun hal yoluna konulmu olmas her hangi bir ekonomik sitemin baarsn gstermektedir. Bunlar; retim, datm ve blm sorunlarnn halledilmesidir. Serbest giriimlerin ve bunun arkasndaki giriimcilik hikyelerini artmas, retim ve etkin datm sorunun biricik yolu gibi gzkmektedir. Blm konusunda ise piyasa normlarnn yeterli neticeyi vermedii ve kamusal dzenlemelerin nemli olduu bilinmektedir. Giriimlerin artmas, kaynaklarn ekonomik verimlilii dk alanlardan, ve-

26

27

1 Panos Mourdoukoutas, Collective Entrepreneurship in a Globalizing Economy, Greenwood Publishing Company, 1999, 73-90.

rimlilii yksek alanlara kaymasnda en nemli faktrlerden biridir. Giriimcilerin getirdii yeniliki ve yaratc dnceler, lke ekonomisinde yeni sektrlerin domasna sebep olarak ekonomik bymenin lokomotifi olmaktadr. te yandan, ekonomik byme ile lkelerin rekabet gcnn artmas, buna bal olarak istihdam yaratlmas, giriimciler iin elverili ekonomik ortamn oluturulmasnda nemli bir etkiye sahiptir. Giriimcilerin karlaabilecei risklerin azaltlmas, kar etme potansiyellerinin artrlmas srdrlebilir bir byme ve kalknma ile mmkndr. Ekonomik byme, yeni i kollarnn ve sektrlerin yaratlabilmesi iin kullanlabilecek yeni kaynaklar ve riskleri dk bir ekonomik ortam beraberinde getirdii iin giriimciliin gelimesinde en nemli unsurlardan biridir. Bu haliyle bymenin kendisi de bir giriimcilik faaliyeti olarak dnlebilir. Ekonomik kriz dnemleri, giriimciye alacaklarn tahsil etmek yolunda ve rettii mal veya hizmeti pazarlayabilme konusunda ok nemli skntlar yaatmaktadr. Bu da giriimciyi maliyetlerini ve borlarn karlayamayacak duruma getirip, iletmeyi iflas etme tehlikesiyle kar karya brakabilmektedir. Kriz dnemlerinde, normal dnemlerin aksine giriimci risklerini ynetebilmek iin maliyetlerini azaltma yoluna gitmelidir. Ancak reklm ve pazarlama gibi faaliyetlerde ar lde ksntya gidilmesi anlay, kriz dnemlerinde sektrdeki rakip firmalara avantaj salayabilmektedir. Bunun iin giriimci, baarl bir kriz ynetim stratejisi oluturarak kendisi iin potansiyel tehlike saylabilecek unsurlarla mcadele yntemlerini belirlemeli ve bunlar nceliklerine gre uygulamaya koymaldr. Dier yandan giriimcinin kriz dnemlerini gz nnde bulundurarak nceden kaynaklar ayrmak suretiyle, giriimine sigorta niteliinde nlemler almas, bu dnemlerin atlatlmasnda byk nem tamaktadr. Giriimcinin, tedbir almasn gerektiren balca hususlar unlardr: eitli nedenlere bal olarak meydana gelecek lkedeki ekonomik durgunlua bal olarak nakit aknda meydana gelebilecek aksamalar. Piyasadaki fiyat istikrarszlnn beraberinde getirdii ml kaynak skntlar. Trkiye gibi uzun sre yksek enflasyonist bir ortamda yaamaya alan kiilerin dk enflasyon ortamna geite karlaaca davran ve strateji problemleri. Artan girdi maliyetlerine bal olarak iletme giderlerinin artmas. Devlete, zel kurululara ya da kiilere olan borlarn karlanmas konusunda yaanabilecek zorluklar. Giriimi olumsuz etkileyecek hukuk dzenlemeler ve mevzuat deiiklikleri. Faaliyet gsterilen lkeyi de etkilemesi muhtemel uluslararas ekonomik krizler.

TRKYEDE GRMCLK

G
28 29

2.1 GELM, DNM VE GNMZDEK DURUM

Gnmzde derinleen kresel rekabet ortamnda giriimcilik faaliyetlerinin gelitirilmesi ve bu ama iin salanan tevikler genel olarak her lkenin ekonomi politikalarnda ba srada yer almaktadr. Trkiyede de bu dorultuda uzun yllardan beri en azndan kt zerinde karl olan birok aba sarf edilmitir. almann bu blmnde nce ok ksaca 1920li yllardan beri gnmze kadarki dnemin giriimcilik asndan temel kilometre talar tespit edilecek, ardndan da kriz sonrasndaki gelimeler ele alnacaktr. Trkiye, 1980 ylndan bu yana da ak, ihracata dayal bir liberal ekonomi anlayyla ekonomisini ynetmeye ve bu ideal dorultusunda kurumlarn oluturmaya almtr. Ancak bu ilk defa denemi bir model deildir. 1980den 1923e kadar geriye gidip Cumhuriyet tarihine baktmzda, iktisat politikalarnn devletilikten liberalizme kadar eitli iktisad modeller arasnda gelip gittii gzlemi yaplabilir. Trkiyede giriimciliin tarihine bakldnda baka lkelerde olduu gibi, Trkiyede de giriimciliin seyrinin devletin uygulad ekonomi politikalarndan bamsz olmad grlmektedir. Bir baka ifadeyle, Trkiyede giriimciliin tarihi giriimciler ve devlet arasndaki ilikinin tarihiyle de yakndan alakaldr. Giriimciliin geliimi balamnda 1923ten gnmze kadar ne km 5 ana dnemden sz etmek mmkndr: 1923-1929 arasnda zel giriimcilie tevik, 1930-1946 arasnda devletilik ve yansmalar, 1946-1960 liberal ekonomiye gei, 1960-1980 planl ekonomi denemesi ve de 1980den gnmze dek da ak liberal ekonomiyi sayabiliriz.

2.2 DEVLET ELYLE GRMCLK TECRBES: 1923-1980


Ksaca bu dnemlerin genel zelliklerinden bahsetmek gerekirse, 1923-1929 arasnda uygulanan politikalarda milli bir burjuvazi ina etmek ve sermaye birikimini bu yolla temin etmek zere genel olarak zel giriimcilii n plan kartan oluumlara yer verilmitir. Aslnda 1923-1929 dneminde oluturulan politikalar, 1908-1918 dnemi arasnda Osmanl Devletinin ekonomi politikalarnda belirleyici rol oynam olan ttihat ve Terakki Frkasnn giriimcilik anlaynn devam olarak grlebilir. Zira bu anlayn temelinde de takip edilen sanayi politikalaryla ulusal unsurlardan olumu bir giriimci burjuva snf oluturmakt.1 Nitekim 1913te yerli retimi arttrmaya ynelik konulmu olan Tevik-i Sanayii Kanununun 1927ye kadar yrrlkte kalmas da bunu gstermektedir. Keza Cumhuriyetin ilk yllarndaki ekonomi politikalarnn vurgusu da zel giriimcilii tevik etmeye ynelik olmu, 1923 ylndaki zmir ktisat Kongresinde serbest piyasa koullarnn oluumunu salayacak kurum ve mlkiyet rejiminin kurularak milli giriimcilere ynelik zendirici teviklerin verilmesi zerindeki ilkeler benimsenmitir.2 te yandan bu yllardaki giriimciliin kimler tarafndan gerekletirildiine bakldnda devletin yksek kademelerinde alan brokratlarn bunu stlendikleri grlmektedir. Dolays ile Trkiyenin ilk giriimcileri devletin iinden gelen brokratlar olagelmitir. Tabiatyla bunlarn piyasa disiplini anlay, giriimciliin esas olan risk alma, frsat kollama gibi hassalar gelimi deildi. erisinde yetitikleri kltr, bireysel giriimcilii deil, Ziya Gkalpin ncln yapt Durkhaimci bir cemaatilii esas alyordu. Bu iadam tipi, Schumpeterin bahsettii yaratc ykclktan (creative destruction) ok uzak olup, istikrar ve statkoyu yceltmektedir. Deiimin nne duraanl koyan bu zihni kurgunun zaman iinde atalete, ie kapanmaya ve rant kollama srecine dnmesi beklenmelidir ki, olan da budur. 1930-1946 dneminde ise 1929 ylndaki Byk Buhran nedeniyle Trkiyede de devletin piyasadaki rol ne km, izlenen kat devleti anlay sklkla kamu mdahalesini ngren bir ekonomi anlayn ortaya karmtr. Bu yllarda devletilik anlay erevesinde devlet, byk lde retimi gerekletiren, ulam, bankaclk ve finans alannda etkin, gerektiinde piyasaya dorudan mdahale eden, fiyatlar zerinde kontrol salayan bir role brnmtr. te yandan bu yaklamn dnemin dnyadaki hakim eilimleriyle rtt grlmektedir. Zira dnyada bu dnem ABDde Yeni Yaklam (New Deal) ile mdahalecilik ynnde kendini gsterirken, Almanya, talya ve Japonya bu yolun sonunda faizme, Rusya ise Be yllk Sanayi Politikalaryla iyice merkeziyetilie kaymtr. ktisat literatrnde de neo-klasik iktisadn yerini, mdahaleciliin teorik gerekesini alayan Keynezyen iktisat almtr. Hatta dnemin hakim karakterine uygun olarak Trkiyede de zel sektre ve rekabeti anlaya zaman zaman hmla yaklaanlarn olduu da grlmtr.3 Kukusuz bu yaklam ilikilere de yansmtr. Ancak Burann da ok iyi ortaya koyduu gibi, bu gerilimlerin bizi zel sektrn devletin mdahalesinin varlna kar olduu dncesine gtrmesi hatal olacaktr. O dnemde iadamlarnn rahatszl devletin mdahalesinden ziyade, bu mdahalelerin snrnn nerede
1 Ellen Kay Trimberger, Revolution from Above: Military Bureaucrats and Development in Japan, Turkey, Egypt, and Peru, New Jersey: Transaction Boks, 1978, 4. Blm. 2 adam ve devlet arasndaki ilikilerin incelenmesi iin bkz. Aye Bura, Political Sources of Uncertanity in Business Life, Conference on the Dynamics of States and Societies in the Middle East, Kahire, 1989; Aye Bura, 1990, The Turkish Company as a Social Institution, Boazii niversitesi Ekonomi ve dari Bilimler Dergisi, 4/1, 35-51, Aye Bura, Devlet ve adamlar, stanbul: letiim Yaynlar, 1995. 3

Falih Rfk Atay, ankaya, Ankara: Pozitif Yaynlar, 2004.

balayp nerede bittiine dair yaadklar belirsizlik ve endieden kaynaklanmaktayd.4 Dnemle ilgili bir baka nemli ayrnt da, kk sanayicilere ynelik olumsuz politikalarla ilgilidir. Sanayide rekabetin gereksiz ve souk olduu grnden hareketle, rekabetin koullarn gelitirebilecek uygulamalara gidilmekten ziyade onu snrlandrmaya ynelik nlemler tartlm ve bu kararlar da byk iadamlar tarafndan kabul ve destek grmtr.5 1930larn ortalarndan sonra ise ilikilerde nispi bir dzelme olmu ve 1939da uygulanmas ngrlm kinci Kalknma Plannda bu dzelmenin meyveleri alnmak istenmitir. Ancak 2.Dnya Savann patlak vermesi sreci kesintiye uratmtr. 1940larda savan da etkisiyle, ekonomide grlen skntlardan tr devletin mdahalesi artm, zel sektrn iinden baz kesimlerin ihtikardan faydalanp vurgunculukla para kazanmas ilikileri yeniden gerginletirmitir. Bu sre yine 1940l yllarn sonuna doru yerini daha olumlu ilikilere brakmtr. Her ne kadar 1946 ylnda balam olsa da, 1950-1960 aras, ok partili siyasi hayata, ekonomide de serbest piyasa uygulamalarna gei anlamnda kritik bir dnemdir. Dnemin banda liberal ekonomiye ynelik, piyasa ve zel sektr yanls vaatler sunulmusa da (de jure), gerekte (de facto) kark devlet mdahaleleriyle piyasay daraltan ve bu mdahalelerde srekli deiiklie giderek i dnyasn zor durumda brakan bir ekonomi ynetimi anlay sergilenmitir. Ancak bu mdahalelere ramen zel sektr gelitirmeye ynelik daha nceki dnemlere kyasla ok daha nemli admlar atlmtr. rnein 1950de Snai Kalknma Bankasnn kurulmas, salanacak kredilerle zel sektr gelitirmeyi hedeflemitir. Bu, uygulamada yaanan skntlara ramen giriimcilik tarihimizdeki nemli admlardan biri olarak kabul edilebilir. Ancak bu dnemde zel sektr gelitirmeye ynelik uygulanan politikalarn neticesinde giriimci ruhundan ziyade yine o bildik (ihti)kr ruhu ortaya kmtr. Bunun nedeni, devletin zel sektre ynelik bir stratejik planlamadan uzak durmas ve sistematik olmaktan uzak mdahaleler rantiye faaliyetleri iin uygun bir ortam oluturmu olmasdr. Bylece ideal ve verimli olabilecek bir giriimci profilinin ortaya kmad grlmektedir.6 1960-1980 dnemi ise planl ekonomi denemesinin yapld yllardr. Sanayi politikasnn temel omurgasn thal kameciliin oluturduu bu dnemde, Devlet Planlama Tekilatnn (DPT) kurulmas ve daha sonra da bu srecin ncln stlenmesiyle planlama uygulanmaya allmtr. Ancak 70li yllarda poplist politikalar, yaanan ideolojik kavgalar, petrol oklar, Trkiyenin Kbrs kartmas ve ardndan gelen ekonomik ambargo gibi nedenlerle d demeler dengesi, enflasyon ve isizlikle kendini gsteren ekonomik darboazlar, asker darbeler ve derin siyasi istikrarszlklar i dnyasnn performansn drmtr. Greceli olarak farkl olsa da, daha nceki dnemlerde devletin ve zel sektrn ekonomideki koordinatlaryla ilgili belirsizlikler devam etmitir. Hem planlamann getirdii brokratik ykmllklerin karmakl, hem de zel sektr ile devlet kademeleri arasnda bilgi aknn verimli salanamamasndan tr bu yllarda da giriimcilik kalitesi beklenen yine gdk kalmtr. 7
4 5 6

Bura, Devlet ve adamlar, 1995, 150. Age., 153

lkay Sunar, State and Society in the Politics of Turkeys Development, Ankara: Ankara niversitesi Basmevi, 1974, 5-8.

30

31

Bura, 1995.

1971 ylnda Trkiye Sanayici ve adamlar Derneinin (TSAD) kurulmas, giriimcilik tarihimizde ne kan durumlardan birisidir. zellikle youn siyasal alkantlarn yaand bylesi bir dnemde, bu rgtlenme ile i dnyas hem kendi snf karlar korumay, hem nceki dnemlerde toplum nezdinde bozulan meruiyetini gelitirmeyi amalanmtr. Bu meyanda TSADn varlk nedeni Trkiyeyi dar amak, ieride rekabeti younlatrmak ve uzun vadede salkl bir giriimcilik ortam kurmaktan ok uzaktr. Temel ama; ieride kaynak kullandrmaya dayal, darda ise korumacl ner kartan thal kameci modelde kaynak kapma ve devletim korumasna mazhar olma balamnda daha rgtl bir mcadele etmektir.

2.3 1980LERDE LKESZ LBERALZMN ALTIN AI VE GRMCLN K


1980 banda 24 Ocak Kararlaryla balayan sre ise gemiten bir kopuu da ifade etmek zere yeni bir dneme iaret etmektedir. Bu sre, IMFnin veya d basklarn tesirinden ziyade ekonomik zaruretten kaynaklamtr.8 1980 asker darbesinin ardndan kurulan hkmetin piyasa ekonomisi ynelimi, o gnden bugne Trkiyenin ekonomi politikasn planl ve ithal ikameci modelden da ak liberal ekonomiye dorultmutur. Finansal sermayenin nndeki engellerin kaldrlmas, lkenin dorudan yabanc sermayeye ak hale getirilmesi, ithalat zerindeki kotalarn kaldrlmas, ihracat temelli bir byme perspektifi izilmesi gibi unsurlar, da ak liberal bir ekonomiden beklenebilecek zelliklerdir. zel sektre ynelik gelitirici admlarn banda da almayla beraber gelen ticaret serbestisi gelmektedir. Da almann getirdii en nemli avantajlardan biri, d rekabetin disiplinine edici etkisini kullanarak yerli firmalar ihracatlarn artrmaya yneltmekti. 1980lerde devlet tarafndan ihracat tevikleri kukusuz o zamanlarda zel sektr desteklemeye ynelik atlm nemli admlardand. Ancak her ne kadar grnrde olumlu bir adm olsa da, uygulamada ve kurumsal ileyite yaanan skntlardan tr bu tevikler de yaygn bir rant kaps haline dnmtr. Baarl kalknma rnekleri olarak bilinen lkelerin zellii, bu lkelerde irket davranlarnn uzun vadeli stratejik hedefler dorultusunda ekillendirilebilmi olmasdr. Bunun att ise belirsizliin azaltlmas, istikrarn salanmas, desteklerin yanna muhakkak disiplinin de ilave edilmesi, baar ve performans kriterlerinin belirlenmesi ve bunlarn denetlenmesi, baarl bir kamuoyu iletiimi, ksa vadeli kazan ve tketim alanlarnn daraltlarak bunlarn yerine uzun vadeli davranlar motive eden ortamn ikame edilmi olmasdr.9 Oysa Trkiyenin kayp on yl olarak kaytlara geen 1990larda her hangi adan ele alnrsa alnsn tam ortam adeta bir giriimcilik mezarl olarak tanmlanabilir. Bu ortamda tabiatyla uzun vadeli deil a bakan irket yaplarnn ykseldii iin Trkiye sermaye biriktiren ve dnya sitemine bir takm sektrlere markalaarak ve yksek katma deerle eklemlenme ansn tmyle kaybetmi oldu. Bu dnemde salam bir giriimcilik iin art olan siyasi ve iktisad istikrar kurulamad, daha sonra incelenecei zere, ken kamu maliyesi nedeniyle harcama ncelikleri pozitif dsall yksek eitim, salk, Ar-Ge, iletiim, ulam gibi temel sektrlerin aleyhine geliti. Tersine, kamu sektrnn kartopu gibi artan borlanma gereini yerine getirmek iin zel sektr tasarruflar kamunun finansmanna ynlendirilirken, olduka kk kalan fon piyasalar zerinde kurulan kamu basks nedeniyle zel sektr yatrmlar dland ve giriimci davranlar ksa vade8

Dnemin karakterini anlamak zere bkz., Ziya ni, Inflation and Import-substituting Industrialization: An Interpretation of the Turkish Case, State and Market: The Political Economy of Turkey in Comparative Perspective, kinci Bask, stanbul: Boazii University Press, 1999, 31-43. Chalmers Johnsonh, Asyada Ne Oldu?, The Nation, 23 ubat 1998.

ci speklatif rantiye hareketlerine teslim edildi. 1990l yllar boyunca btn irketlerin yllk karlarnn % 70lere varan ksm dzenli olarak faaliyet d gelirlerden olumaya balad. Bunun anlam ksr faiz ekonomisidir. Ayrca sistsem zerinde oluturulan antidemokratik bask mekanizmalar nedeniyle piyasa ekonomisinin kurumlar altrlmadndan, giriimci ile siyaseti ve sivil-asker brokrasi arasnda tam bir yanda kapitalizmi harekete geirildi. Yatrm ve retimin gdk kald bu ortamda, istihdam ve gelir oluturulamad, ilaveten kamunun tercih ettii enflasyonist finansman politikalar nedeniyle de gelir dalm ar bir ekilde bozuldu. Ksa vadeciliin al iindeki ayak ban gremeyen irketler kresel deiim sektirirken, sermaye biriktirme, verimlilik ve katma deerli sektrlere yatrm yapma ans kalmad. Giriimciliin kalitesi asndan deerlendirildiinde kukusuz piyasa koullarnn hakim olduu bir ortamn, zellikle kk ve orta lekli irketlerin piyasada hayat bulabilecei, bakalaryla aka rekabet edebilecei, yeni pazar imkanlarn hzlca deerlendirebildii en ideal ortam olduu sylenebilir. Ancak Trkiyede bu ortamn kurumlarnn doru drst oluturulmas byk oranda ubat 2001 ekonomik krizinden sonrasna kalm, 1980den bu yana Trkiyenin liberal ekonomiyle olan temas pek parlak olmamtr.10 zel sektr gelitirmeye ynelik atlan admlar yeni rant kaplar yaratmaktan geri kalmam ve politikalarn arzulanan sonucu vermeyerek nihayet sistem 2001 ylnda ekonomide ve siyasal alanda ynetme erkini ve meruiyetini kaybetmi bir ekilde iflas etmitir.11

2.4 TRKYE UYGULAMASINDAN GRMCLK DERSLER


19232001 arasnda ortaya kan ve giriimciliin salkl ve verimli temeller zerine oturtulmasn geciktiren ortamn bize rettii bir takm dersler vardr. Hereyden nce ekonomi politikalarnn giriimcilerin tavrn derinden belirledii kartlacak ilk sonutur. Trkiyede iktisad politika tercihlerinin belirli bir felsefeden yoksun oluu ve adeta bir deneme tahtasna evrilmesi, stratejik planlamadan uzak olmas, ekonomiye olan yaklamn ar pragmatik oluu temel skntlar olarak belirginlemektedir. zellikle bu tercihlerin belirlenmesi sreci giriimcilik faaliyetlerinin yasal ve toplumsal erevesinin bulanklamasna neden olmutur. adam devletin rant datan ideolojik-pragmatist yapsna, rant kollayan kar bir pozisyon alarak uyum salam, yani devletin mlke, demokrasiye yapt dozu kaan mdahalelerinden ziyade bunun dndaki uygulanan iktisat politikalarnn zamanlamas, snrlar ve bileimi gibi alanlardaki belirsizliklerden rahatszlk duymutur. Bu meyanda devlet kademelerinde belirlenen ekonomi politika tercihlerinin olmas gerektii gibi kurumsallatrlamam olmas da dikkat eken baka bir gzlemdir. rnein, devlet ve i dnyas arasnda ortak bir kalknma stratejisinin kurulmas da yetersiz kalmtr. 1960 ylnda kurulan DPTnin bu amaca hizmet etmesi ve yatrm ortamndaki belirsizlikleri azaltmas beklenirken tam tersine hkmetlerin elinde bir araca dnm ve ilerliini tam olarak yerine getirememitir. Bu durum ayn yllarda Gneydou Asya gibi lkelerde de youn bir ekilde denenmi olan planl kalknma ve bunun kurumlarndan
10 11

Mustafa Acar, Piyasa, Devlet ve Mdahale, Ankara: Orion Yaynlar, 2005.

32

33

Bu balamda eletirel bir bak iin bkz. Ahmet nsel, Dzen ve Kalknma Srecinde Trkiye: Kalknma Srecinde Devletin Rol, stanbul: Ayrnt Yaynlar, 1996, 112; Fikret Bakaya, Paradigmann fls: Resmi deolojinin Eletirisine Giri, 6. Bask, stanbul: Doz Yaynlar, 1997.

ok farkldr.12 Kurumsallamadaki skntnn baka bir rnei 1980 sonrasnda bulanabilir. hracat tevik etmeye ynelik devlet tarafndan atlan admlarn doru mekanizmalardan uzak olmas ve sklkla deitirilmesi, bu teviklerin retime deil ranta zemin salamasna neden olmu, kukusuz bu durum i ahlk asndan deerlendirildiinde giriimcilik profiline glge drmtr. Ekonomi politikalarnn ierisinde giriimciliin hukuk temelinin oturmaml da nemli bir sorun olmutur. 1982ye kadar mlkiyetin hukuk temellerinin zayf olmas, iktidardaki hkmetlere ar gler veren ve bu yzden mdahale alanlarnn snrn belirginletirmeyen hukuk dzenlemeler, hkmetin gerektiinde hukuk ereveyi gz ard edebilmeleri, politika uygulamasndan kaynaklanan sorunlarn zm iin hukuk yollara bavurulmamas giriimciliin hukuk altyapsndaki nemli boluklardr.13 Bu boluklardan kaynaklanan przler, i baarsnn hereyden te politik ve brokratik karar srelerini etkilemekten getii dncesiyle btnlk oluturmutur. Bu durumun iadamlar tarafndan iselletirilmesi ve sorun zmnde hukuk yollardan uzak mekanizmalar tercih etmeleri i ahlk asndan olumsuz bir profil izmelerinin bir dier nedeni olmutur. Dolays ile devletin tercih ettii duruun, Trkiyede i ahlkn rten bir mahiyet arz ettii aka ortaya kmaktadr.

12

Ziya ni, The State Planning Organization Versus MITI, Boazii University Japan and Turkey Symposium, stanbul, 1992; Yongping Wu, Rethinking the Taiwanese Developmental State, The China Quarterly, 177, 2004, 91-114. Bura, 158

13

TRKYE EKONOMSNN DNM 2002-2007

B
1

Bu blmde Trkiyede giriimcilii derinden etkilemi olan ve yukarda tartlan srelerin, 2001 krizi sonrasnda ne ynde gelitii incelenmektedir. Burada nce ekonominin iinde bulunduu yapsal sre incelenmekte, ardndan makro ekonomik istikrarn temin edilmesinde hangi aamada olunduu ortaya konulmaktadr.

3.1 UBAT 2001 KRZ

2001 yl ve sonrasndaki gelimelere damgasn vuran ekonomik krizin dorudan birtakm ekonomik gerekeleri vardr. Bunlardan bir tanesinin 1999 yl sonrasnda uygulanan sabit kur pas olduu konusunda yaygn bir kabul vardr.1 Scak parann adeta bir saldr halini ald bir ortamda, modelin ngrlerinin tersine bir ekilde TL ar deerlenmi, cari ilemler a hzla bym, uluslararas ortamn da bozulmas neticesinde 2000 yl Kasm ay sonunda ekonomide ml bir kriz ortaya kmtr. Bu srete sistem dzeyindeki effaflk ve denetim eksiklikleri de son derece derinlemi, finansal sektrdeki zararlar ve ahlk zafiyetler byk boyutlara ulamtr.2
Benimsenen modelin para politikas ayan oluturan kur pasnn mimarisi u ekilde idi: Sabit kur pas bir kur sepetine dayanyordu. Bu sepet 1 ABD dolar + 0,77 EURO bileiminden oluuyordu. Bu sepetin Trk Lirasna gre 2000 yl sonuna dek dzenli olarak yllk yzde 20 orannda deer kaybetmesi ngrlmtr. Bu erevede Merkez Bankas, Net Varlklar (NV) kstlamasna tabi tutulmu ve buna gre sadece dviz girii karlnda likidite oluturmak zere grevlendirilmitir. Bir baka ifadeyle, Merkez Bankas bir nevi Para Kurulu grevini stlenmitir. Ancak bu arada bamsz para politikas gtme ve herhangi bir raydan kma ihtimaline kar mdahale edebilme imkn ve esneklii, IMF ile imzalanan bu anlama gerei dondurulmutur. Bkz. brahim ztrk, Dou Asya Tecrbesi Inda Trkiye-IMF likileri, stanbul: MSAD Yaynlar, 2004.

34

35

2 Ziya ni, Domestic Politics Versus Global Dynamics: Towards a Political Economy of the 2000 and 2001 Financial Crises in Turkey. Turkish Studies, 4/2, 2003; Ziya ni ve Barry Rubin (editrler) iinde yeniden basm, Turkeys Economy in Crisis. London: Frank Cass.

Bunun bir likidite krizimi mi, yoksa yapsal bir kriz mi olduu oka tartlan konulardandr.3 Bize gre dorusu, bu ikisinin birlikte olduudur. Buna ramen szkonusu sre derinleerek devam ederken Merkez Bankas (MB) kur modeline mdahale edebilse ve likidite skntsnn bu kadar derinlemesini beklemeseydi, 1999 ylndan beri zaten reformlar belli dzeyde yaplmakta olduundan, sistemin kur ayarlamas ile krize girmeden nispeten yumuak bir geile yoluna devam etmesi mmkn olabilirdi. Bu meyanda MBnn IMF ile yaplan anlamalara olan anlalmas imknsz sadakati de olduka ilgin bir deneyimdir. Gerekten de MBnin balangta srecin ktlemesini seyretmi olmas, ardndan da ortamn bozulmasna paralel olarak kur apasn terk ederek zamannda makul bir devalasyona gitmemi olmas nemli bir yanllk olmutur. kinci olarak, bata kamu bankalar olmak zere bankaclk sektrnn iinde bulunduu salksz yap krizin bir baka nemli nedeni olarak karmza kmaktadr. Burada bankaclk sitemindeki ak pozisyonlar, batk kredi sorunu, likidite yetersizlii, grup ii kredilendirme uygulamalar ve risk ynetim teknik ve denetimlerinin uygulanmam olmas gibi birok sorundan bahsedilebilir. nc olarak, halktan srekli gizlenen devletin kayt dl sorunu bu krizde ciddi bir ekilde karmza kmtr. Bu kayt dlk yerine gre Susurluk Skandal, yerine gre kamu bankalarnda miktar 20-30 milyar dolarl bir aralkta telaffuz edilen grev zarar olarak karmza kmtr. Bu bankalarn grev zararlarnn zamannda karlanamamas srecin arkasndaki en nemli olumsuzluk olmutur. Bilindii zere Trkiyenin kalknmasnda nemli katklar bulunan kamu bankalarnn Trk bankaclk sistemindeki pay o dnemde ok yksek bir dzeyde seyrettiinden, ml yaplarnn bozulmu olmas ve etkinsizlikleri btn sistemde mbadele maliyetlerini artrm ve sistemin etkin araclk fonksiyonunu ilevsizletirmitir. Kriz sonrasnda ise (ubat 2001 krizinden sonra) ekonomik program bir nevi dalgal kura gei yaplarak kald yerden devam ettirilmitir. Ayrca piyasalarn daha etkin ve verimli almasn amalayan reform sreci de hzlanarak srdrlmtr. Bu erevede, ksa vadede kamu aklarnn azaltlabilmesi, orta vadede ise ekonomik ve ml istikrarn kalcl ile byme ve verimlilik artnn temin edilebilmesi iin Gl Ekonomiye Gei Program ad altnda yapsal reform sreci hzlandrlmtr.

3.2 KRZ NCES VE SONRASINDA REFORM TAKVM


Geriye doru bakldnda alnan acil tedbirlere, dardan salanan ml kaynaklara ve kredibiliteye paralel olarak bu reformlarn 2002 yl sonu itibariyle netice vermeye balad, 2007 yl sonu itibariyle de bu reform listesinde byk mesafeler katedildii grlmektedir. Buna ramen listede hala baarlamayan nemli balklar da vardr. rnein tarm reformu daha balangta olan bir sretir ve bunun uzun bir zaman almas gerektii aktr. Yine sosyal gvenlik ve kamu ynetimi reformu henz baarlamamtr. Bu iki reformdan sosyal gvenlik reformu yarg, kamu ynetim reformu ise dnemin Cumhurbakan tarafndan engellenmitir. Bunlardan sosyal gvenlik reformunun 2008 ylnda uygulamaya girmesi iin almalar devam etmektedir. Yine geciken vergi reformu ile Trk Ticaret Kanununu reformunun 2008 ylnda uygulamaya girmesi beklenmektedir. Bunlar ok ksaca amak gerekirse, Kamu Sektr Reformu ereve Yasas devletin niter yapsna dair Anayasa hkmleriyle elitii gerekesiyle Temmuz 2004 ylnda Cumhurbakannca veto edilmitir. Oysa bu kanun, reform srecinin ana unsuru olarak tasarlanmt. Zira kanun zel3 Hakan Tun, The Lost Gamble: The 2000 and 2001 Turkish Financial Crisis in Comparative Perspective, Ziya ni ve Barry Rubin (editrler), Turkeys Economy in Crisis, London: Frank Cass, 2003, 31-52.

likle, grev ve yetkilerin merkezi ve yerel idareler arasnda yeniden bltrlmesini; idari yaplarn rasyonel hale getirilmesini; idarenin vatandalara kar daha duyarl ve effaf olmasn salamak amacn gdyordu.

Kriz Sonrasndaki 2001 Yl Reformlar 3 Mays 2001 tarihinde IMFye sunulan Niyet Mektubunda tanmlanan reform programnn drt ana unsuru ve bunlarn alt bileenleri aadaki gibi zetlenebilir. 1 Dalgal kura gei 2 Ekonomiyi glendirici yapsal reformlarn derinletirilmesi 2.1. Bankaclk reformlar Kamu ve TMSF bankalarnn yeniden yaplandrlmas zel bankalarn sermaye yaplarnn glendirilmesi Bankaclk mevzuat ve denetiminin glendirilmesi 2.2. Mal effafl artrc dzenlemeler Bte ve bte d fonlarn ortadan kaldrlmas Maliye hesaplar konusunda meclisin denetiminin ve effafln glendirilmesi Kamu hale Kanunu Yolsuzlua kar mcadele admlar 2.3. zel sektrn rolnn artrlmas Trk Telekom, Tpra, THY, Erdemir, Tekel gibi kamu irketlerinin zelletirilmesinin altyapsnn oluturulmas eker, ttn, havayollar ve doal gaz piyasalarnn serbestletirilmesi ve bu sektrlerdeki tekellerdeki kamu hisselerinin zelletirilmesi Elektrik retim ve datm tesislerinin zelletirilmesi Dorudan yabanc yatrmlar tevik edici kalan tedbirlerin alnmas 3 Makroekonomik istikrar politikalar 3.1. Maliye politikalarnn daha da sklatrlmas Harcama ksc ve vergi artrc tedbirlerle FDFnn GSMHnn yzde 6,55ine ekilmesi Bor idaresinin merkeziletirilmesi; vadelerin uzatlmas; borlanma kaynaklarnn eitlendirilmesi 3.2. Bir sre dahilinde enflasyon hedeflemesine geilmesi Herhangi bir kur hedefinin ortadan kaldrlmas Ara dnemde parasal byklklerin hedeflenmesi 4 Enflasyon kart politikalarla uyumlu gelir politikalar

36

37

Sosyal gvenlik reformunun belkemiini oluturan dzenlemeler de Anayasa Mahkemesi tarafndan iptal edilmitir. Bilindii zere 2007 yl nfus saymlarna gre Trkiyenin nfusu 70 milyonu biraz am ve ya ortalamas ise 28in altna dmtr. Sosyal gvenlik sistemi asndan bunun anlam, sistemden yararlananlarn dk, katkda bulunanlarn ise fazla olmu olmas gerektiidir. Trkiyenin nndeki bu demografik frsat penceresine ramen, Trkiyede sosyal gvenlik aklar 2005 ylndan beri GSMHnn %5ini am durumdadr. Bu artlar altnda Trkiyenin ya ortalamasnn artmasyla lke ekonomisinin bu ykn altnda kalmas kanlmaz olacaktr. Bylece son iki yasann engellenmesinde karmza kan zihniyetin, bir brokratik direnii temsil ettii rahatlkla ifade edilebilir.

3.2.1 Mal RefoRMlaR


Bilindii zere 2001 yl ncesinde kamu harcamalarndaki verimsizlikler, makroekonomik dengeleri ve istikrar iinde salkl bir byme srecini tehdit eder hale gelmiti. Bu nedenle ml ve para piyasasna ynelik reformlar 2001 sonrasndaki reformlarn belkemiini oluturmutur. Olduka bozulmu olan kamu sektr dengelerini dzene koymak amacn gden Kamu Finansman ve Bor Ynetimi Kanunu, kamu (bor) ynetiminde effafln ve etkililiin artrlmasn salamay amalamtr. Bu meyanda yaplan reformlar zellikle stratejik planlama gerekleri, acil durum planlamas, bor ve borlanma limitleri, performansa dayal btelendirme, yllk faaliyet raporlar ve muhasebe denetim komisyonlar kurulmas gibi unsurlar getirmitir. te yandan, halktan toplanan kaynaklarn nasl kullanldnn topluma izah edilebilmesi iin effaflk ve hesap verilebilirlik ilkelerinin gerei olarak Saytayn bte denetimi konusundaki etkinlii artrlmtr. Yine yasal dzenlemelerde vatandalarn yerel hizmetlerin yerine getirilmesine gnll olarak katlmna imkn salayan hkmler de bulunmaktadr. Merkez bteyi temel ml ara haline getiren srete kamu hesaplarna ilikin effaflk ve vergi idaresinin verimlilii ne kartlmtr. Bu meyanda kamu ihaleleri, ml ynetim ve ml kontrole ilikin mevzuatn uluslararas standartlara uygun hale getirilmesi iin kamu ihale kurumu ile bor ve risk ynetimi birimleri ihdas edilmitir. Ayrca, daha nce bte d olan fonlar, kamu sektrne dahil edilmi ve devlet bankalarnn grev zararlar gibi devlet dzeyinde ki kayt d ml ilemler daha effaf bir hale getirilmitir. Burada zel sektrde olduu kadar, devletin kayt dlnn da nne geilmeye alld ifade edilebilir. Bu meyanda destekleme fiyat istikrar fonu gibi yar btesel faaliyetlere ilikin altm bte d fonun says bee indirilmitir. Kamu i ml denetimine ilikin yeni bir bte ynetim ve denetim kanunu 2005 yl banda yrrle girmitir. Son olarak 2006 yl ve sonras iin ylk bte uygulamas, kat edilen mesafeyi de gsteren nemli bir aama olmutur.

3.2.2 fnansal RefoRMlaR


Son alt yl iinde bankaclk sektrnn dzenlenmesi ve denetlenmesinde de dikkate deer bir iyileme kaydedilmitir. Bunlar iinde Merkez Bankas zerkliinin derinletirilmesi ve salamlatrlm olmas ile finansal piyasalara getirilen uluslar aras standartlara uygun yap ve etkin denetimler balca kazanmlar olmutur. Bu meyanda 1999 ylnda yeni Bankaclk Kanununun kabul ve 2000 ylnda Bankaclk Dzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)nun tesis edilmesiyle balayan sre, krizden sonra derinletirilerek BDDKnn bamszl teyit edilmi ve sorumluluklar geniletilmitir.

Muhasebe standartlarna ilikin olarak 2002 ylnda karlan dzenleme ile Trkiye, Uluslararas Muhasebecilik Standartlar (IAS) ile uyumlu hale getirilmitir. Muhasebe standartlar, risk ynetimi, i denetim, batk kredi karlklar, sermaye yeterlilik oranlar, z kaynaklarn llmesi ve deerlendirilmesine ilikin ynetmelikler uluslararas standartlara uydurulmutur. Ayrca, bankalarn kurulmas ve iletilmesine dair ynetmelikler deitirilmi ve finans sektrnde birleme ve devralmalara ynelik tevikler kabul edilmitir. Yine Kasm 2000 tarihinde yrrle giren kanun ile kamu bankalarnn yeniden yaplandrlmalar ve zelletirilmelerine imkn verecek hukuk alt yap hazrlanmtr. Yaplan dzenleme ile kamu bankalar sektrdeki dier bankalar gibi sadece Bankalar Kanunu ve Ticaret Kanunu hkmlerine tabi klnarak disiplin altna alnmlardr. Bu dzenlemede kamu bankalarna bedeli nceden karlanmakszn grevler verilemeyecei hkm getirilerek yeni grev zararlarnn ortaya kmasnn nne geilmitir. Ancak gemi olumsuzluklarn kapatlmas amacyla bu bankalarn nakit ve tahvil verilmek suretiyle bugne kadar olumu btn grev zararlar tasfiye edilmitir. Bankalarn denmi sermayeleri artrlarak sermaye yeterlilik oranlar da mevzuata uygun dzeylere kartlmtr. Fiili olarak bakldnda bankalarn sermaye yeterlilik oranlarnn hem Trkiye hem de uluslararas standartlarn ok zerinde gerekletii ve kriz sonrasnda genel olarak %20 nin zerinde kald grlmektedir. Bu durum, bir yandan bankalarn maliyetlerini artrrken, 2007 yl sonunda balayan ve 2008 ylnda derinleme istidad gsteren kresel ve ierideki risklere kar Trk finans sisteminin gl kalmasn temin etmitir.

a) letiim sektr: Ekonomik etkinliin tam olarak salanamad alanlardan dier ikisi de iletiim ve ulam sektr alt yapsnda ortaya kmtr. Oysa yeni i imknlarnn oluturulmasnda ve tketiciye daha kaliteli ve ucuz iletiim ve ulam hizmetinin sunulmasnda bu sektrn verimliliin ve rekabetin artrlmas esastr. erideki ekonomik etkinlii artracak bu iki sektrdeki reformlar sayesinde yabanc sermayenin hem bu sektre hem de ekonominin dier sektrlerine daha etkin olarak ekilebilmesi umulmutur. Bunlardan iletiim sektrnde hem yabanc sermaye girii gereklemi, hem de rekabet ortam yava yava olumaya balamtr. Ancak rekabet konusunda halen birtakm skntlar devam etmektedir. rnein halen sabit telefon, kablolu televizyon ve internet altyaps sektrlerinde zelletirme sonrasnda da Trk Telekomun tekeli devam etmektedir. Yine sektrde numara tanabilirlii salanabilmi deildir. Sektrn tekelci bir yap ierisinde olmas tketicilerin kaliteli rne ulaamamasna ve var olan hizmetlerin dnya uygulamalar ile karlatrldnda daha pahalya mal olmasna neden olmaktadr. Buna ramen bilhassa cep telefonu sektrnde hzl bir zel sektr geliimi grlmektedir. Esasen bu rekabetin dier alt hizmetlerine de yaygnlatrlmas sreci balamtr. b) Ulam sektr: te yandan ulam sektrnde deniz, demir ve hava yolu ulamna ynelik olarak bir atlm dnemi yaanmtr. Karayollarnda blnm yol olarak bilinen ayrlm yol altyapsnn tesisine ynelik olarak son yllarda byk atlmlar salanmtr. Bilhassa Dou Karadeniz Sahil yolu ile Gneydou Anadolunun ulam ana yaplan ilave yatrmlar byk nem tamaktadr. En byk sknt kaynaklarndan biri olan demiryolu tamaclnda ise byk bir dnmn alt yaps hazrlanm, demir-

3.2.3 alt Yap RefoRMlaR

38

39

yollarnn modernizasyonu hzlandrlm, hzl tren seferi temel birka hatta balama aamasna kadar getirilmitir. Demiryollarnn zelletirilmesiyle bu alanda yeni bir hareketliliin yaanmas mmkn hale gelmitir. Havaclk ulamnda ise sektr baaryla rekabete alm, ngrlen birok performans kriteri zamanndan nce almtr. Ulam ve haberleme sektrne ynelik alt yap reformlar, dzenlemeleri ve zelletirmeleri sonrasnda sektrde byk bir hareketlilik yaanm, son yllarda Trkiyede kaydedilen bymenin en byk kaynaklarndan biri haline gelmitir (ekil-1, Tablo-2). Ulam ve haberleeme sektr, inaat sektryle beraber, sanayi ve ticaret sektrlerinden sonra ekonominin yeni ve ykselen lokomotif iki sektr haline gelmitir. ekil 1. Ekonomide Bymenin Kaynaklar
GSYH Bymesine Sektrel Bazda Katk
( 1998 - 2007, yzde puan )
8

Ulatrma - Haberleme Ticaret Sanayi Tarm

naat Mali Kurulular

2002

2003

2004

2005

2006

-4

Kaynak: TK, 2007 yl 3. eyrek itibaryla

c) Enerji Sektr: Ayn ekilde enerji sektrne ynelik olarak da Trkiye ilk defa bir Enerji Strateji Belgesine sahip olmu buna gre bir yol haritas oluturmutur. Strateji belgesi Trkiyenin enerji arz gvenliine odaklanmaktadr. Bu meyanda iki ama eanl olarak gdlmektedir. Birincisi yerli alternatif kaynaklarn piyasa ekonomisi mantna gre tmyle ortaya konulmas, dier ise enerji gei gzergah olmak. Bunun bir gerei olarak sektre ynelik almalar alt yapnn tahkim edilmesi ve piyasa ile uyumlu hale getirilerek etkinliinin artrlmas amacna ynelik olarak ele alnmaktadr. Piyasa artlarna geiin bir gerei olarak zelletirme sreci balamtr. Burada esas kriter srekli byyen ekonominin temel girdisi olarak Trkiyenin enerji ihtiyacnn kesintisiz ve ucuz temin edilebilmesidir. Petro-kimya sektryle balayan enerji alanndaki zelletirmelerin elektrik retim ve datmnn devreye girmesiyle derinletirilmesi hedeflenmektedir. Tprala devam eden srecin Petkimle derinletirilmesine allrken, Tpran zelletirilmesi sonrasnda Trkiyede petrokimya sektrne ynelik byk bir yatrm ilgisi olumutur. Bunun 2008 yl ve sonrasnda sonulanmas ve rekabetin derinlemesi beklenmektedir. Enerji sektrnn zelletirilmesi siyasi, stratejik ve toplumsal sonular olacak mahiyettedir. Sektrn zelletirilmesi srecinde belirlenen temel kriter vardr. Bunlar; mali, tecrb ve teknik

2007

-2

yeterlilik kstaslardr. Sektr Trkiyede bu gne kadar kamu tekeli olarak srdrldnden, yerli irketlerin bu kriterleri karlama ihtimali yok denecek gibidir. te yandan halka dayal yerli bir sermayenin de srete yer almas stratejik ve iktisad bir zaruret olarak grlmelidir. Bunun iin yerli irketlerin kendi aralarnda birlemeleri, stratejik ortaklklara gitmeleri ve/veya yabanclarla ortak konsorsiyumlara girimeleri gerektii ifade edilmeli, kamunun bu srecin etkinlikle organize edilmesinde devreye girmi olmas gerekmektedir. Hkmetin bu konuda yerli irketleri byle bir projeye etkinlikle hazrlama abas iinde olduu dikkat ekmektedir. Tablo 1. Trkiye, AB, ABD ve Japonyada Genel Devlet Yatrmlar (Kamu Sabit Sermaye Yatrmlarnn GSYH indeki Pay (Yzde)
LKELER AB - 15 Ort. AB - 25 Ort. Luksemburg Yunanistan rlanda spanya Portekiz Polanya ABD japonya Trkiye

2001
2,8 2,9 4,3 3,9 4,2 3,3 3,9 3,4 2,7 5,0 4,7

2002
2,8 3,1 4,8 3,7 4,2 3,5 3,5 3,4 2,8 4,8 4,6

2003
2,8 3,1 4,6 4,1 3,8 3,6 3,1 3,3 2,7 4,3 3,6

2004
2,7 3,0 4,4 4,2 3,6 3,4 3,0 3,4 2,6 3,9 3,1

2005
2,7 3,0 4,7 3,5 3,4 3,6 3,1 3,1 3,2 3,7 3,8

2006
2,7 3,1 4,7 3,1 3,7 3,6 2,9 4,0 3,3 3,5 3,9

Kaynak: DPT Dokuzuncu Kalknma Plan (2007-2013), 2007 Yl Program

Burada yaplmas gereken ikinci bir uyar daha vardr. Dnya Bankas ve IMF ile yaplan ve sektrn piyasa uyumu ve etkinliini amalayan anlamalar ile Trkiyenin ihtiya duyduu stratejik ihtiyalarn pek rtmedii deerlendirmesi yaplmaktadr. rnein Trkiyede piyasay bozduu gerekesiyle kamunun bu sektre ynelik olarak byk ve kalc yatrm yapmasnn n byk lde kapatlmtr. Bunun gelien sre iinde rekabet ortamnda piyasa artlarnda zel sektrce yaplmas uygun grlmektedir. Nitekim ekonomik faaliyetlerin zel sektre devredilmesi mantnn bir gerei ve sonucu olarak Trkiyede kamunun GSMH iinde sabit sermaye yatrmlarna aktard kaynaklarn greceli olarak azald dikkat ekmektedir. Tablo-1de, Trkiyede kamu kesiminin AB ve ABD ile yaplan mukayesede sabit sermaye yatrmlarnda srekli kan kaybettii gsterilmektedir. AB ve ABDnin olgun ve oturmu piyasa ekonomisi olduu ve Trkiyenin daha gelime aamasnda olduu dikkate alndnda Trkiyenin sabit sermaye yatrmlarna ayrd kamu kaynaklarnn bu lkelerden ok daha ileri dzeyde olmu olmas gerektii ortaya kmaktadr.

40

41

3.3 TARIM SEKTRNN DNM


Tarm sektrndeki dzenlemeler ile tarmsal verimlilik, krsal kalknma ve daha etkin bir destekleme politikasnn temin edilmesi amalanmtr. Trkiyenin Tarm Strateji Belgesi ve Krsal Kalknma Strateji Belgeleri, tarm sektrnn Trkiyenin hedeflenen gelime patikas dorultusunda dnmnn nnn nasl alacann birer yol haritas mahiyetindedir. Bu belgelerde kukusuz ABnin Ortak Tarm Politikalar ve Dnya Ticaret rgt (DT)nn tarm mzakereleri sreci de gzetilmektedir. Desteklemeler konusuna gelince, burada tarm sektrnn makroekonomik dengeler zerinde olumsuz etkilerini en aza indirmek suretiyle etkin olarak desteklenmesi amalanmaktadr. Bilindii zere gemiteki fiyat garantisi ile destekleme almlar, girdi ve kredi destei uygulamalar temel amalara ulamay temin edemedii gibi bu politikalar sonucunda kamu finansman zerinde byk bir ml yk ortaya kmtr. Btn bu gelimeler nedeni ile gnmzde destekleme kapsamna giren tarmsal retimin yeniden dzenlenmesi gerei domutur. Temelde tarmsal retimi piyasa koullarna getirerek retimin etkinliini ve verimliliini artrmay hedefleyen son yllardaki reformlar sayesinde tarmsal kesimin gelir dzeyinin artrlmas ve kamu maliyesi zerinde nemli bir yk oluturan ve siyasi bir ara olarak grlen destekleme politikalarnn sona ermesi, bylece kamuda ml disiplinin salanmas amalanmaktadr. ekil 2. Yllara Gre Toplam Tarm Destekleri
6

Yllara Gre Toplam Tarm Destekleri


( milyar )

0
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007

Kaynak: Tarm ve Kyileri Bakanl (TKB).

Uygulamada ise tarmsal topran bykln esas alan Dorudan Gelir Destei sistemi benimsenerek topraklarn birletirilmesi yoluyla tarmda lek ekonomilerinin yakalanmas hedeflenmitir. Topran blnmesinin nne geilmesini hedefleyen Miras Hukukunun kartlmasyla bu politika rtmtr. Ancak destein sadece toprak sahiplerine verilmesi sonucunu beraberinde getiren bu uygulama ile retici ile toprak sahibi birbirinden ayrtrlm, toprakta retim olsa da olmasa da toprak sahibi destei alrken, toprak zerinde ekim yapanlar fakirleme srecine girmitir. Bu nedenle 2008 ylndan balamak zere tarmda dorudan gelir desteinden rn bazl desteklere geilmitir. Bu sre esasen devlerin genel olarak tevikleri verimlilik ekse-

nine oturma abalaryla da rtmektedir. Zira bylece destek rn retene ve rnn verimliliine bal hale gelmektedir. Bu yntemin baaryla uygulanmas durumunda, Trkiyenin stratejik birtakm tarm rnlerindeki ann kapatlmas da mmkn olabilecektir. Tarm sektrnn dnm balamnda sektre verilen kredilerde son yllarda byk artlar meydana gelmitir (ekil-2). Derinlemekte olan kresel snma da dikkate alnarak Trkiyede tarm sektrne stratejik sektr deeri verildii grlmektedir. Ancak uygulamalarn henz bunu yanstr bir kvama tanamad da dikkat ekmektedir. Tarm sektrnn rettii katma deer yllara gre artarken, GSMH iindeki pay ekonomini dnmne paralel olarak gerilemi ve 2006 ve 2007 yllarnda %10un altna dmtr (Tablo-2). Ayn ekilde tarmdaki istihdamn toplam istihdam iindeki pay da 2006 yl sonunda %28, 2007 yl sonunda ise %26ya kadar gerilemitir. GSMHnn paynn ilk gelecek on yl iinde GSMH paynn %5in, istihdamn toplam istihdam iindeki paynn ise %15in altna dmesi beklenmektedir.

Tablo 2. GSMH ve Tarm Sektr Katma Deeri (Milyar YTL) 2000


Cari fiyatlar Sabit, 1987 fiyatlar GSMH, Cari fiyatlar Sabit, 1987 fiyatlar 17,5 15,9 125,5 119,1

2001
121,5 14,9 176,4 107,7

2002
32,1 15,9 275,0 116,3
Kaynak : TK.

2003
42,1 15,5 356,6 123,1

2004
48,3 15,8 428,9 135,3

2005
49,9 16,7 486,4 145,6

2006
53,0 17,2 575,7 154,3

42

43

TRKYE MAKRO EKONOMK STKRARIN NERESNDE?

D
44 45
1

Daha nce makro ekonomik istikrar ile bata fiyat istikrarnn temin edilmesi ile istihdam, d denge, retim datm ve blm gibi sorunlarn kastedildii aklanmt. Bilhassa Asyada baarl bir ekilde sanayileen lkelerin makro ekonomik istikrardan kalc olarak fedakrlk etmedii ve bunun zerine ilave katklar koyduklar bilinmektedir.1 Tersinden bakacak olursak, Trkiyenin kalknmln temel gstergelerinde ve giriimcilik kalitesinde bilhassa 1990l yllar neredeyse tmyle kaybetmesinin nemli bir nedenini de makroekonomik istikrarn kaybedilmesi olduu bilinmektedir. Bu blmde, 2001 krizi sonrasnda kaydedilen makro ekonomik gstergeler incelenecek ve bu alanda Trkiyenin istikrarn neresinde olduu tartlacaktr.

4.1 KRZ SONRASI KALKINMADA MODEL TERCH

2001 ylnn banda yaanan derin ekonomik kriz, ml yapnn ve genelde ekonominin eski model iinde kalnarak ve kendi imknlaryla dzeltilmesini imknsz klmaktayd. Bunun iin hem modelin deitirilmesi gerei, hem de d kaynak destei had safhadayd. Trkiye benzer bir ekilde 1970li yllarn sonunda derin bir ml iflasla karlam ve baarsz olan ithal ikameci politikalar ve buna dayal sanayileme stratejilerini byk oranda terk etme srecine girmitir. Trkiye 1980 sonrasnda uluslararas kurulularn da desteini alarak yoluna yeni bir model ile devam etmek zorunda kalmt. Yeni model serbest piyasaya dayal da ak byme modeli idi. Herhangi bir ekonomik sistemin baars retim sorununu ortadan kaldrmasna, bunu teminen kt kaynaklar en etkin bir ekilde ilgili sektr ve kullanm alanlarna tahsis edeYlmaz Akyz (ed.), East Asian Development: New Perspectives, London: Frank Cass, 1999, 1-33.

bilmesine ve sonuta ortaya kan ulusal katma deeri millet fertleri arasnda eitliki veya adaletle databilmi olmasna baldr. Bir baka ifadeyle baar retim, datm ve blm sorunlarnn halledilmesi demektir.2 Btn bunlar en byk etkinlikle salayaca konusunda serbest piyasa vurgusu 1980 sonrasnda ne kmtr. Aslnda ampirik olarak bakldnda, kinci Dnya Sava sonrasnda kaydedilen baarl kalknma rnekleri ierisinde, 1980 sonrasnda artarak etkili olan neo-liberal politikalarn geerli olmad grlmektedir. nce Japon kalknmas, ardndan ise G. Kore ve Tayvan bata olmak zere Asya Kaplanlar olarak bilenen dier Asya lkeleri ynlendirilmi piyasa modelinin eitli bileimlerini takip etmilerdir.3 Bunlardan Japonya gibi saf piyasa modeline, Tayvan gibi ar mdahalecilie en yakn duran lkeler de dahil olmak zere ynlendirme esas olmutur. Buna ramen, bu kalknma modellerinin baaryla uyguland dnya sistemi 1980lerle beraber zayflam, souk savan bitmesiyle de 1990 sonrasnda iyice ortalktan ekilmitir. te yandan Trkiye de 1980 ncesinde ksmen Asya modellerine benzer modelleri takip etmitir. Ancak, uygulama zafiyetleri; siyasal istikrarszlklar ve ideolojik krlmalarla gelen veya btn bunlara neden olan asker darbeler; Trkiyenin Kbrs gibi meselelerde Bat lkeleri ile atmaya girmesi ve nihayet ard ardna gelen 1970lerdeki petrol oklar nedeniyle baarl olamamtr. Bir baka ifadeyle, dnyada sistemin elverili olduu dnemi Trkiye deerlendirememi ve gerekli kalknmay gerekletirme frsatn karmtr. Dolays ile Trkiyenin 1980 sonrasnda yoluna piyasa ekonomisi paradigmas erevesinde devam etmesi gerekmitir. Bu zaruri tercih de dnyadaki ykselen eilimlere uygun dmtr. Kalknma tecrbesinin rettii derslere baklrsa, baarl bir ekilde alan piyasa ekonomisi ina etmek iin temel unsur gerekmektedir. Bunlar piyasaya giden ekonomik reformlar aracl ile fiyat mekanizmasnn oturtulmu olmas, piyasa ekonomisinin almasn temin edecek kurumlarn hzla ina edilmesi ve piyasa kltrnn ikamesinden ibarettir.4

4.1.1 pYasaYa UYUMlU RefoRMlaRn GeRe


Ticari ve finansal serbestiyi getiren reformlar, zelletirmeler yoluyla devletin kltlmesi ve iktisad faaliyetin piyasa aktrlerine devredilmesi birinci gruptaki ihtiyalar manzumesine girer. Trkiyenin fiyat mekanizmasn oturtacak bu trden reformlar ancak ksmen baard, bilhassa zelletirmede byk zaman ve frsat kayplar yaad, yaplan dzenlemelerin de zamanlamasnda, sralamasnda ve dozunda dengeyi tutturamad yolundaki kanaatler yaygndr.5

4.1.2 pYasa KURUMlaRnn KaMes


te yandan rekabet kurumunun ihdas edilmesi ve altrlmas, Merkez Bankasnn otonomisinin salanmas, sermaye piyasalarnda, devletin harcamalarnda ve ihalelerde etkin ve effaf denetimin salanmasn temin edecek kurumlarn oluturulmas ise etkin piyasa ekonomisinin gerekli kld kurumsal dzenlemelere girmektedir. Trkiyenin 19802001 yllar arasnda btn bunlarn ok az2 3 4

Erin Yeldan, Kreselleme Srecinde Trkiye Ekonomisi: Blm, Birikim, Byme, stanbul: letiim Yaynlar, 2001. World Bank, The Making of the East Asia Miracle, Policy, Research Bulletin, August-October, 4/4 1993.

Niels Hermes, New Explanations of the Economic Success of East Asia: Lessons for developing and Eastern European countries, June, CDS Research Report No. 3, 1997.
5

Tosun Aricanli ve Dani Rodrik (Ed.), The Political Economy of Turkey: Debt, Adjustment and Sustainability, London: Palgrave Macmillan, 1990; Ziya ni, Turgut zal and his Economic Legacy: Turkish NeoLiberalism in Critical Perspective. Middle Eastern Studies, 40/4, 2004

n yapabildii, ge kald, kat zerinde ihdas etmi olsa da bunlarn fiiliyatta altrlmad bilinmektedir. Btn bunlarn 1994, 1999 ve 2001 yllarndaki derin ekonomik kriz sonrasnda AB ve IMF gibi dsal tesirler altnda hayata geirildii grlmektedir.

4.1.3 pYasa eKonoMs ve aRKasndaK KltR


Son olarak piyasa kltr politikalarn netice vermesi ve kurumlarn almas iin gerekli olan bireysel ve toplumsal zihniyete tekabl etmektedir. Reformlar ve kurumlarn atsnn atlmas baka lkelerden renilebilirken, kltr ithal edilemez. Ayrca toplumlar sramaz, tekaml eder. Ani devir daymlarn olmas durumunda toplumun btn kesimlerinin buna ayak uydurmas mmkn olmaz, kopmalar balar, kaybedenler artar ve neticede dnmn salkl devam tehlikeye girebilir. Buna gre kltr zaman iinde o topluma has yerli muharriklerin harekete geirilmesiyle, deneme yanlma ve yaparak renme srelerinde elde edilecek uzun vadeli bir birikim ve dnme iaret eder. Trkiyenin 1980 sonrasnda benimsedii da alma tecrbesinde bu ayaktan ilk ikisi srekli aksam, reformlar netice vermemi ve yaanan krizler sklap derinlemitir. Trkiyedeki bu aksamann nedeni piyasa ekonomisi denen olgu olmad gibi, bunun nedenini kolayc bir mantk ile kreselleme gibi dsal faktrlere indirgemek de zor gzkmektedir. Bunun nedeni, Trk devletine hakim olan dlayc, deiimi reddeden, da kapal ideolojik katlk ve bunun beraberinde getirdii zorunlu yandalar kapitalizmidir.6 Bu yap, literatrde vahi kapitalizm olarak da bilinmekte ve piyasa ekonomisinin kurum ve kaidelerini pragmatist ve tutarsz bir ekilde istismar etmeye dayanmaktadr. 2001 Krizi sonrasnda yukarda aktarlan l sacayann ilk iki aya byk oranda ikame edilmiken, kriz sonrasnda gelen youn reform, deiim, da alma ve rekabet nedeniyle Trk toplumunun bir aknlk yaad ve kltrel uyumsuzluk sergiledii grlmektedir. Bu aamada karmza temelde piyasa ve kresel koullarla uyum salama kapasitesi yksek olan giriimcilik sorunu ve bunun gelitirilmesi sorunsal kmaktadr.

4.2 KRZ SONRASINDA MAKRO EKONOMK STKRAR ARAYII


Bu balk altnda giriimciliin temel koullarndan biri olan ve salkl bir fiyat mekanizmasn mmkn klan makro ekonomik istikrar aray alanndaki gelimeler tartlmaktadr. Tablo-3 Trkiyenin 2003 sonrasndaki, Tablo-4 ise greceli olarak daha uzun vadeli seilmi baz ekonomik gstergelerdeki gelimeleri tespit etmektedir. Uzun vadeli olarak bakldnda 2001 yl sonunda Trkiyeyi benzer lkelere gre riskli lke snfna sokan veriler unlard: Dk byme hz, yksek dzeyli kronik enflasyon ve srdrlmesi imknsz ve kontrolden kan bte aklar, ar yksek reel faizler.

46

47

brahim ztrk, Bir Ulusalc Sylem Olarak 28 ubat Sreci ve Sonular, 28 ubat: Post-modern Bir Darbenin Sosyal ve Siyasal Analizi, stanbul: Birey Yaynlar, 2006.

Tablo 3. Temel Makroekonomik Gstergeler 2003


GSMH (Milyar YTL) GSMH (Sabit Fiyatlarlarla, YTL) GSMH (Milyar Dolar) Kii Ba Gelir (Dolar) Byme Oran Bte A /GSMH (%) FDF/GSMH (%) Cari ak/GSMH (%) Enflasyon (TFE, Yl sonu) Bor Nominal Faizi(%, Bileik) Borlanmann Reel Faizi (%) Faiz Harcamalar (Milyar YTL) Faiz Harc./Toplam Gelir (%) Faiz Harcamas/Toplam Harc. Faiz Gideri/Vergi Geliri (%) Faiz Harc./ GSMH (%) 356,7 116,3 237,7 3383 5,9 -11,3 5,2 -3,3 18,4 45 11,9 58,6 58,5 41,8 70 16,4

2004
428,9 123,1 301,5 4172 9,9 -7,1 6,1 -5,2 9,32 25,7 9,5 56,4 51 40,3 63 13,2

2005
485,1 135,3 357,7 4964 5,5 -2 7,4 -6,2 7,72 16,9 7,9 45,6 33,9 31,6 43 9,4

2006
575 145,6 400 5600 6 -0,7 7,7 -7,9 8,15 18,2 7,7 45,9 26,8 26,2 33 8

2007
(1) 632 -(1) 430 (1)5850 (2) 4,5 (2) -2,3 (2) 4 (2) -7,2 8,39 (3)16,5 (3) 8,7 (2) 50 (2) 27,1 (2) 24,1 (2) 32 (2) 7,6

(1) hedef, (2) yazarn tahmini, (3) Eyll 2007 itibariyle.

4.2.1 BYMe
Yukarda aklanan kriz ortamnda bir dizi reform yaplm ve buna paralel olarak uluslararas kurulularn da maddi destei ile hzla krizden k srecine girilmitir. Bu reformlarn neticesinde 2002 sonu itibariyle ekonomi tekrar byme srecine girmi, bte aklar ve enflasyon hzla dmeye balamtr. Bu kazanmlara ramen, krizin sorumlusu olarak grlen dnemin siyasal iradesi (Koalisyon hkmeti) 3 Kasm 2002 seimleri sonucunda tasfiye edilmi, gl bir tek parti hkmeti i bana gelmitir. Elde edilen siyasi istikrar, salanan byk d destek, AB reformlarnn oluturduu olumlu beklentilerin de etkisiyle ekonomik istikrar daha da pekimitir. 2002 ylndan beri kaydedilen byme ortalama olarak % 6,7yi (Tablo-4), birikimli olarak da % 45leri amtr. Bu byme performans sayesinde 2001 yl sonunda sabit fiyatlarla (1987) 107,7 milyar YTLye kadar den GSMH, 2006 yl sonunda 145 milyar YTLyi am, 2007 yl sonunda ise 155 milyar YTLyi aaca beklenmektedir (Tablo-2).7 Kii ba gelir ise 2001 yl sonunda geriledii 2100 dolar civarndan, 2007 yl sonunda 5850 dolara kadar kmtr.8

7 8

Burada kur ve enflasyon etkisini darda brakmak iin GSMH rakamlar sabit fiyatlarla ifade edilmektedir.

Bu yksek veride srekli dmekte olan dolar kurunun %25 lere varan bir katks vardr. Ayrca AB normlar gerei Milli gelir hesaplama yntemlerinde yaplacak deiikliklerin sonucunda milli gelir ve kii bana den gelirin anlaml lde sramas beklenmektedir.

Tablo 4. Ekonomide Uzun Dnemli Eilimler(%) 1990-2001


Enflasyon Byme Yatrm byme oran Sanayi retimi byme oran Kapasite kullanm oran Tarm d istihdam hracat art hz (dolar) hracat art hz (reel) 74 3 3,1 3,8 75,8 2,6 8,8 9,4

2002-2007- Q3
14 6,7 14,2 7,4 79,8 3,8 23,2 14,5

4.2.2 BYMenn KaYnaKlaR


Bymenin kaynaklar gelecein refah asndan son derece kritiktir. Bir lkenin gelecekteki refah art verimlilie dayal sabit sermaye yatrmlarnn uzun sre srdrlebilmesine baldr. Ayrca, oluturulan bu zenginliin ieride kalabilmesi iin de teknolojinin zaman iinde yerliletirilmesi, bymenin borla deil ulusal tasarruflarla gerekletirilmesi ve byk oranda cari ak verilmemesi gerekmektedir.

ekil 3. Yatrm ve Tketim Harcamalar (puan) Reel, % deiim, 2001 - 2007 3. eyrek
160 149,3 120

80

40 26,8 0

38,9

zel Sektr
21,8

Kamu Sektr
Yatrm Tketim

Kaynak: Merkez Bankas

48

49

a) Bymede retim ve Yatrm Katks: ster zel, isterse kamu sektr olsun, burada bymenin daha ok yatrmlara dayandnn not edilmesi gerekmektedir. Yatrmlarn ve sanayinin byme oran ile kapasite kullanm oranlarndaki art, 1990-2001 ve

2002-2007 arasnda mukayeseli olarak Tablo-4te verilmektedir. Bu deikenden yatrm art oran yaklak 4,5 kat, sanayi retim art yaklak 2 kat olmu, kapasite kullanm oranlar da %75 bandndan %80 bandna yaklamtr. Keza, ekil-3de gsterildii zere, 2001-2007 arasnda zel sektr yatrmlar reel bazda % 150, kamu yatrmlar ise yzde 27 orannda art gstermitir. Ayn dnemde tketimdeki art oran reel bazda zel kesimde yzde 39, kamuda ise yzde 22 orannda kalmtr. Buna gre, son yllardaki srete tketim harcamalarnn yatrm harcamalarnn bir hayli gerisinde kald ve bymenin yatrm eksenli olarak gelitii burada yaplmas gereken ilk gzlemdir. Hem yatrm, hem de tketim harcamalarnda zel sektr ve kamu sektr arasndaki byk performans fark da ayrca dikkat ekmektedir. Daha sonra incelenecei zere, kamu kesimi 2002 sonrasnda btn arln ml disiplini ikame ederek, istikrar ve giriimciliin alt yapsn onarmaya hasrettiinden, zellikle tketim, ancak genel olarak da retim ve yatrm alanndan ekilmi ve kaynaklar elden geldii lde piyasada zel kesimin kullanmna terk etmeye almtr. Nitekim, ekil-4ten grld zere, Trkiyenin kayp on yl olan 1990l yllarda byme sadece ok dk deil (1993-2002 ortalama byme oran % 2,6), ayn zamanda bu bymede zel sektrn neredeyse hibir katks da yoktur. Oysa 2002 ve sonrasndaki byme hamlesinde arlk byk oranda zel sektre gemitir.

ekil 4. Bymede zel ve Kamu Sektr Katks (puan) (Reel, % deiim, 2001-2007 3. eyrek)
10

9,9

6,6

7,6

7,3 6,0 3,9 4,4

6 5,9 4,6

4 2,6 2 2,6

1993-2002 Ort.

Kaynak: Hazine mstearl

mi

Nitekim zel kesimin sabit sermaye yatrm performans 2002 ylndan sonra hzla iyilemitir. 2002 ylnda 31,3 milyar YTL ( 20,6 milyar dolar) dzeyindeki zel kesim yatrmlar, 2006 yl sonunda 100 milyar YTL (67 milyar dolar)ye yaklamtr (ekil-5). rnein 2002-2006 arasnda zel sektrn sabit sermaye yatrmlar makine- tehizat sektrnde reel bazda yzde 224, bina inaatnda yzde 68 ve bu genel bazda da yzde 154 orannda art kaydetmitir. Nitekim ekil-6da gsterildii zere, Trkiyede son yllarda sanayi retimi ile byme arasnda yakn iliki vardr.

2003 - 2006 Ort.

2003

2004

2005

2006

0,2

Toplam Bymede zel Sektr Katks

120

ekil 5. zel Kesim Sabit Sermaye Yatrmlar

100 96,3 80 74,6 60 60,7 45,5 42,4 55,4 66,9

40 31,3 20 20,6

40,6 20,3 27,2

23,6 17,4

Milyar YTL Milyar $ Reel Art Hz

0 -5,3 -20
2002 2003 2004 2005 2006

Kaynak: Hazine Mstearl

ekil 6. Byme- Sanayi retimi likisi


20 15

TAHMN
10

-5

-10

GSYH Sanayi retimi


1992 1994 1996 1998 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2010

-15
1990

Kaynak: TK, MB.

b) Bymede Verimlilik Katks: Uzun sreli olarak ve istikrar iinde srdrlen kaliteli yatrmlarn zaman iinde uzun vadeli srdrlebilir byme haddini ve verimlilii artrmas beklenir. ekil-7de imalat sanayindeki verimlilik artn ifade eden rakamlar, ayn zamanda bymenin artan oranlarda verimlilik artna dayandn da gstermektedir. 1997 yln baz alan almada, 2001 ylnda 117 dzeyinde olan imalat sanayindeki verimlilik dzeyi, 2007 ylnn nc eyrei itibariyle 168 dzeyine kmtr.

50

51

ekil 7. malat Sanayinde Verimlilik (%) ( alan Saat Bana, yllk ortalama, 1997 = 100 )
180 170 160 150 140 130 120 110 100
2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007

165,4 155,0 146,3 136,2 127,1 117,1

167,9

Kaynak: TK

ekil 8. retim Faktrlerinin Bymeye Katks (allan Saat Bana, yllk ortalama, 1997=100)
80 73,2

70

60 51,7

50

40

42

30 23,5 20

Sermaye
10 6,3 10 3,3
1990 - 2000 2001 - 2005

Emek TFV (Toplam Faktr Verimlilii)

Kaynak :DPT (*) Toplam Faktr Verimlilii

Tablo-5de balca OECD lkelerinde byme performans ve buna retim faktrlerinin yapt katk gsterilmektedir. 1970-2003 arasndaki dnemde Trkiyenin byme performansnn dier OECD lkelerinin gerisine kalmad, hatta en nde gittii grlmekle birlikte, Trkiyenin kalknma dzeyinin bu lkelerin ok gerisinde olmas ve nfus art hz dikkate alndnda, aradaki fark kapatabilmesi iin atba giden bymenin istenen baar kriterini yakalamaktan uzak olduu ifade edilmelidir.

Tablo 5. Baz OECD lkelerinde Bymenin Kaynaklar %


LKELER ABD Kanada japonya Belika Danimarka Finlandiya Fransa Almanya talya sve Trkiye

Dnem Aral
1970-2000 1970-2000 1970-2000 1970-2000 1970-2000 1970-2000 1970-2000 1992-2000 1980-2000 1979-2000 1972-2000 1972-2003

Milli Gelir Art


3,06 3,21 3,45 2,56 2,49 3,1 2,62 1,71 1,55 2,18 4,12 3,88

Sermaye Birikiminin Katks


33,8 30,4 62,2 36,8 23,5 30 44,7 52,7 55,4 29,9 69,2 68

stihdamn Katks
40,5 49 12,2 5,8 14,4 0,4 -8 -15,9 9,5 4,9 19,5 17,9

Toplam Faktr Verimliliinin Katks


25,1 18,7 26 57 61,7 69,3 63,2 64,2 35,3 63,5 11,3 14,1

Kaynak: Dr. eref SAYGILI, Cengiz CHAN, Zafer Ali YAVAN, Sunum, Eitim ve Srdrlebilir Byme, 17 Haziran 2005, stanbul.

Olaya imdiki konumuz olan verimlilik asndan bakldnda ise sorun daha da derinlemektedir. yle ki, szkonusu dnemde Trkiyenin bymesi daha ok sermaye girilerine bal kalrken, gelecein zenginlii ve ekonominin artan rekabetilii asndan nemli olan Toplam Faktr Verimliliinin (TFV) dier lkelerden ak ara geri kald grlmektedir. Trkiyenin bu meyanda 1990l yllarda kard frsatlar ortaya koymak zere ekil-8deki verilere bakldnda ise durum daha da netlemektedir. 1990-2001 arasnda 100 birimlik retimde sermayenin pay 73,2; emein pay 23,5 iken, TFVnin pay dramatik bir ekilde %3,3 ile yok mesabesine gerilemitir. Tarihsel olarak TFVdeki bu byk erozyonun ise 2001-2005 arasnda srama eklinde artt grlmektedir. Bata sermaye olmak zere emein kt iindeki pay hzla azalrken, bu azalmalarn yerini TFVnin ald ve 100 birimlik retimdeki paynn 42ye kt grlmektedir. TFVnin gelimi AB lkelerindeki dzeyi ise %70ler mesabesindedir. Sonu itibariyle gerek ksmi emek verimliliinde, gerekse TFV kaydedilen bu gelimelerden sonra, Trkiyenin verimlilik gstergeleri AB ve ABD gibi gelimi sanayi lkelerinin nne gemitir (ekil-9). Bu byme performans Trkiyeyi dnyadaki en yksek oranda byyen lkeler grubuna sokmaktadr. Son yllarda Trkiyeden daha yksek byme kaydeden byk lekli lkeler sadece in ve Hindistandr. Trkiye bu atlm ile sadece benzer dier ykselen piyasa ekonomileriyle at ba bir yar srdrm deil, OECDnin Trkiye ile ilgili olarak yaynlad Ekim 2006 deerlendirmesinde de tespit ettii zere, ayn zamanda AB ile arasndaki kalknma an da ilk defa kapatma eilimine girmitir. Burada yaplmas gereken ikinci temel gzlem, verimlilik artna dayal byme srecinin sonunda Trkiye yakn tarihte ilk defa AB ve ABDye yaknsama srecine girmi olduudur.

52

53

ekil 9. Trkiyenin Mukayeseli Verimlilik Performans


Trkiye AB -10 ABD -1,4 -2,0 1,3 Genileme ncesi AB -15 AB -25 1,9 5,1

-3

-2

-1

Kaynak: TCMB.

kinci olarak bymenin kaynaklarna sektrler baznda bakmak gerekirse, yllk bazdaki konjonktrle ilgili gelimeler bir tarafa brakldnda, ekonomide hizmet sektrnn bymede lokomotif grevi grd, bunu sanayi sektrnn izledii, 2005 ylnn bandan itibaren de inaat sektrnn byk bir atak yaparak devreye girdii grlmektedir. Son yllarda inaat sektr ile at ba giderek devreye giren dier bir lokomotif sektr de haberleme-ulam sektrdr. Son olarak 2003 ylndan beri greceli bir kalk srecinde olan tarm sektrnn ise 2007 ylnda ilk defa keskin bir daralma srecine girdii grlmektedir (ekil-10). Bunda en byk etki kresel snmadr. ekil 10. eyrekler tibariyle Byme Oranlar ve Sektrlerin Katks (%)
Sektrlere Gre Katk Puan ( % )

15

10

0
2002/1 2002/2 2002/3 2002/4 2003/1 2003/2 2003/3 2003/4 2004/1 2004/2 2004/3 2004/4 2005/1 2005/2 2005/3 2005/4 2006/1 2006/2 2006/3 2006/4 2007/1 2007/2 2007/3

-5

Tarm Hizmetler

naat GSYH Kaynak: TK.

Sonu olarak Trkiyenin iinden getii yapsal dnm srecinin, yatrmlarn mahiyetine yansmaya balad ifade edilebilir. Bilindii zere Trkiye da ak bir ekonomide, hzla kresel piyasalara entegre olmaktadr. Bu nedenle derinleen kresel rekabet artlar altnda ayakta

kalabilmek iin Trkiyenin mukayeseli ve rekabeti stnlklerini yeniden tanmlamas ve piyasa koullarnda bu sektrlerde yarabilmesinin artlarn ortaya koymas gerekmektedir. Bu meyanda Trkiyenin yol haritasn belirleyen temel apalardan biri de AB ile yrtlen tam yelik mzakereleridir. Trkiyenin bu gei srecini tamamlamasna paralel olarak iilik, evre, salk, gvenlik, eitim, Ar-Ge maliyetlerinin artaca beklenmelidir. Trkiyenin AB srecinde yoluna devam ederken, daha yksek hayat standartlarn hedeflemesi gerektii halde, retim paradigmasn ve rekabetilik stratejilerini niteliksiz ve ucuz emek girdisine dayal sektrlere ve toplumsal bar asndan adil olmayan reel cretleri bastrmaya dayandrmas byk bir alk ve ksa vadecilik olacaktr. Trkiye yol haritasn ABne gre izdii u devranda, sanayicinin kafas srekli in standartlarna taklm ise, bu yolun yakn gelecekte kilitlenecei aktr. Hele hele yolun tam ortasnda iken, sanayicinin rekabette zorland u sralarda hkmeti eski oyuna geri dnmeye zorlamak kabul edilebilir bir hata olmayacaktr. Zira tarihten rendiimiz temel ders, hibir lkenin yksek enflasyon, devalasyon ve bastrlan reel cretlerle kalknm lkeler arasna giremeyeceidir. Bunun olumlu rnekleri sanayilemi lkeler, olumsuz rnei ise bizatihi Trkiyedir. Bir sonraki blmde rnekleri incelenecei zere, Trkiye nihayet kresel rekabet iklimine girmitir. Byle bir ortamda katma deeri dk sektrler byk bir daralma srecine girerken, yeni ekonomi balamnda nemli ve yksek katma deere dayal birok sektrde byme ivmesi yaanmaktadr. Son yllarda bymenin motor gc zel sektr olduundan, nemli bir giriimcilik damar olarak byme ile yatrmlar arasndaki ilikiyi de zel sektr arlkl olarak srdrmek isabetli olacaktr. c) Byme, bte aklar ve bor dinamiklerindeki iyileme: Trkiyede son yllarda kaydedilen yksek bymenin gemiten bir fark da byme srecinde eskiden olduu gibi kamu aklarnn artmam olmas, tam tersine hem bte aklarnn, hem de kamu bor yknn paynn milli gelir iinde srekli olarak gerilemi olmasdr. Bilindii zere, 2001 ncesinde balayan ml sistemdeki ktleme krizle birlikte adeta bir ke dnmtr. Bte aklarnn GSMHnn yzde 16,5ine kt kriz yl sonunda, aklarn birikmi hali olan kamu bor stokunun GSMHya oran da brt olarak yzde 107ye kmt. Srf bor faizlerinin GSMHdan ald payn yine GSMHnn yzde 23n bulduu bu dnemde, bir ara reel faizler % 30lar am, btn vergi gelirleri sadece bor servisini (ana para art faiz) karlamaya yetmez duruma dmtr. Bte andaki ve bor stokundaki bozulma Trkiyeyi benzer lkeler arasnda bir hayli riskli konuma yerletirmitir (ekil-11) grld zere, kriz ortamnda Trkiyenin hem bte a, hem de kamu bor stoku benzer lkelerin ak ara nne gemitir. Ancak yine ekil-11den takip edilecei zere, bte aklarnn kapatlmasna paralel olarak kamu kesimi borlanma gerei (KKBG) ve kamu bor stokunun GSMHdaki pay hzla gerileyerek 2006 yl sonu itibariyle KKBGi ilk defa eksiye dm, bor yk de GSMHnn %45lerine kadar gerilemitir. Bu sonuta bymenin zel sektrn kaynakl gereklemi olmas ve kamu kesiminin takip ettii ve daha ok bir IMF kriteri olarak konulmu olan, prensipte milli gelirin yzde 6,5ine tekabl eden faiz d fazlaya (FDF) dayanan byk ml disiplin bata gelmektedir. zelletirme uygulamalar da bu srece byk katk salamtr. Buna paralel olarak, hzl bir dzelme yaanan Konsolide Bte Dengesi 2006 ylnda kapanma eiine kadar

54

55

iyiletikten sonra 2007 ylnda greceli olarak bozulmutur. Bu bozulmann arkasnda u dinamikler yatmaktadr: (i) ifte seimler, (ii) terr olaylar nedeniyle asker harcamalarn artmas, (iii) ekonomi greceli olarak darald iin vergi kayplarnn artmas, (iv) yatrm iklimini gelitirmek zere hkmetin kurumlar vergisinde, dar gelirli kesimi ve durgun i piyasay dnerek gda dahil olmak zere birok kalemde TV ve KDV gidi adaletsizlik kayna olan dolayl vergileri drmesi, (v) nihayet vergi iadesinin ve bu muvacehede KDV fiinin toplanmasna son verilmesi. Btn bunlarn sonucunda 2007 ylnda bte aklarnn GSMHnn tahminen yze 2,3ne kadar greceli olarak ktletii anlalmaktadr. 2008 ylnn ilk aynda aklanan bte verileri ise kamu kesiminin tekrar salam bir ml disipline dnecei sinyallerini vermitir. Bu arada yukarda bahsedilen ve ml disiplini temel gstergesi olarak sunulan FDF rakamlarnn muhtemelen dnya iktisat tarihine geecek kadar yksek seviyelerde gerekletiinin alt izilmelidir. dengedeki dzelmeye, bte ve bor dinamiklerinin iyilemesine, ekonomik istikrar ve para politikas zerindeki maliye basksnn hafiflemesine yapt olumlu katk nedeniyle desteklenmesi gereken yksek FDF verme uygulamas, bte kalemleri iindeki fiziki ve beeri yatrm harcamalarnn kslmasna sebep olduu iin Trkiye asndan uzun vadede maliyetleri artrc ve uluslararas rekabet gcn drc etkilere neden olduundan da zararldr.

ekil 11. Ykselen Piyasalarda Bte A ve Kamu Bor Yk (GSMHya oran, %)


9 6 3 0 -3 -6 -9 -12 -15 -18 -21
1996 1998 2000 2002 2004

Bte A/ GSYH ( % )
Trkiye Polanya Rusya Brezilya Arjantin Meksika

160

Brt D Bor Stoku / GSYH ( % )


120 Trkiye 80 Polanya Rusya 40 Brezilya Arjantin 0
1996 1998 2000 2002 2004

Meksika

Kaynak: Hazine istatistikleri, DPT, Uluslararas Ekonomik Gstergeler, IMF Statisticsden yazar tarafndan derlenmitir.

Kamu kesimi, takip ettii ml disiplin sayesinde aklarn azaltp, kamu kesimi borlanma gereini sfrn altna tayarak pozitif tasarruf srecine girerken, hala devam eden tasarruf a nedeniyle ierideki fonlarn pahall zel sektr yurt d finansmana yneltmeye devam etmektedir. Bunun sonucunda zel kesimin tasarrufu derken, bu kesimin d borlar ve lkenin de cari a artmaktadr. Bir baka ifadeyle, kamu eliyle oluturulan ve genelde verimsiz alanlara yaplan harcamalarn neticesinde oluan i aklar azalrken, zel sektr aracl ile daha ok verimlilik artc retime ynelik alanlara yaplan harcamalar ve bunun finansman nedeniyle bu kez de d ak ortaya kmtr. Yapsal sorunlar ortadan kaldrlarak dengesizlikler giderilinceye kadar, da ak bir ekonomide i ve d aktan birinin tercih edilmesi kanlmazdr. O halde, i aklara dayal ancak yine kamunun d ve i borlanmas yoluyla finanse edilen ve daha ok tketim eksenli gelien byme yerine, zel sektr borlarna ve daha ok retime dayal d aklarn tercih edildii bu yeni sre daha tercihe ayandr. d) Byme ve fiyat istikrar: Son yllarda kaydedilen bymeyi gemiten ayran nemli bir baka olgu da ekonominin genelinde ve sanayide kaydedilen son derece yksek byme ve yatrm hamlesine ramen Trkiyede hem faiz oranlarnn, hem de enflasyonun byk bir hzla dm olmasdr. Gerekten de yukarda ayrntl incelenen byme atana ve sanayi retim endeksi 100den 150leri am olmasna ramen, enflasyon 2001 ylndaki yzde 70 bandndan, 2007 yl sonunda yzde 8,4 bandna, Hazinenin piyasadan salad fonlarn faiz oranlar da 2001 yl sonunda ulat yzde 190 bandndan 2007 yl sonunda yzde 16,6 seviyesine kadar gerilemitir (ekil-12).

ekil 12. Sanayi retimi, Faiz ve Enflasyon Oranlar (1999-2007(*)


250

200

150

Sanayi retimi

100

50 Faiz Oranlar Yl Sonu % 16.6 0


Nisan 98 Austos 99 Ocak 01 Mays 02 Ekim 03 ubat 05 Temmuz 06

Enflasyon Yl Sonu % 8.39


Kasm 07

(*) Faiz: Hazine piyasa borlanma faiz oranlar, yllk bileik, Enflasyon, TFE.
Kaynak: Merkez Bankas ve TK:

56

57

Esasen parasalc iktisatlarn nerdii gibi olaya uzun vadeli olarak bakldnda Trkiyenin 1970li yllardan beri yaad tecrbeler, srdrlebilir byme ile enflasyonun ters ynde gelitiini gstermitir. Genileyici para politikas konjonktr dalgalanmalarna kar ksa vadeli istikrar salayc bir ara olarak ilev grse de, uzun vadede enflasyonist politikalar uzun dnemli byme patikasn srekli aa ekmektedir (ekil-13, A ve B). ekil 13. Trkiyede Enflasyonla Byme Arasndaki Uzun Vadeli likiler (%)
A
2002-06 14,8

7,2

1990-01

3,2 49,6

74,8

1980-89

4 24,1
20 30 40

1970-79
0

TFE ( % ) BYME ( % )
50 60 70 80

4,8
10

B
75

Enflasyon (Sol Eksen)

9.5

7.5 55 5.5 Byme (Sa Eksen) 3.5

35

15

-5
1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006

1.5

Kaynak: TCMB

Enflasyon, yani fiyat istikrarszl giriimcilii yok eden en nemli faktrlerden biridir. Bilindii zere parann fonksiyonu vardr. Bunlar, (i) iktisad faaliyet srecinde mbadele arac olmas, (ii) deer biriktirme yani tasarruf arac olmas ve (iii) l birimi olmasdr. Uzun sreli yksek dzeyde karar klan kronik enflasyon parann btn bu fonksiyonlarn erozyona uratr. Bu nedenledir ki, 2001 ylnda Trkiyede bankalardaki tasarruf mevduatlarnn %75i yabanc para, ancak geri kalan %25lik bir ksm yerli para cinsinden tutulmakta idi. Keza, Trk parasnn sadece deer biriktirme arac olmaktan deil ayn zamanda mbadele arac olmaktan da kmas nedeniyle Trkiyede kontratlar artan oranlarda yabanc para cinsinden yaplmakta idi. rnein ev sahiplerinin evlerini artan oranlarda dviz cinsinden kiraya verdii, depozitonun ise muhakkak dviz cinsinden istedii grlmekte idi. Egemenlik gstergesi olan parann lme, deiim ve deer biriktirme arac olarak ekonominin arkasndan ekildii bir ortamda, zaman iinde reel ekonominin kmesi de kanlmaz olur. Zira parann bu hale gelmi olmas bir neden deil, reel ekonomideki dengesizliklerin bir sonucudur.

Trkiyede kaydedilen yksek bymeye ramen enflasyonda meydana gelen byk orandaki dn arkasndaki dinamikler ksaca unlardr: (i) Bte aklarnn gerilemesi: Trkiyede enflasyonu tetikleyen en nemli husus bte aklardr. Srdrlen ml disiplin sayesinde kamu sektr borlanma gerei ortadan kalkarken, buna paralel olarak kamu bor stoku gerilemekte (ekil-14) , bunun tetikledii enflasyon da dmektedir. ekil 14. Kamu Sektr Borlanma Gerei ve TFE
GSYHya oran % 18 16 14 12 10 8 6 4 2 0
1975 1977 1979 1981 1983 1985 1987 1989 1991 1993 1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007

Yzde, yldan yla 135 TFE (Sa Eksen) 120 105 90 75 60 45 30 15 0

Kaynak: Maliye ve Hazine verirlinden.

(ii) Verimlilik ekonomisi: Byme srecinde enflasyonu dren en byk katk kukusuz yukarda incelenen verimlilik artlardr (ekil-15). ekil 15. GSYH ve malat Sanayinde Verimlilik (allan saat bana yllk hareketli ortalama, 1997 1=100)
190 180 170 160 150 140 130 120 110 100 90
19971 19973 19981 19983 19991 19993 20001 20003 20011 20013 20021 20023 20031 20033 20041 20043 20051 20053 20061 20063 20071

Verimlilik

GSYH

58

59

Kaynak: TK.

(iii) Reel cretlerin bastrlmas: Trkiyede retim ve verimlilik endeksi hzla ykselirken reel cretlerin zel sektrde srekli geriletildii ekil-16da aka gsterilmektedir. Enflasyonu drc etkisi nedeniyle olumlu bulunan bu gelime, toplumsal refah asndan bu aamada kayg oluturmaya devam etmektedir. zellikle reel cret endeksinin daha 2001 yl kriz dzeyine ancak ulam olmas, son yllarda kaydedilen katma refah artndan emeki kesimin adil bir ekilde yararlanamadn gstermektedir.

ekil 16. malat Sanayinde Verimlilik ve Reel cret


170 160 150 140 130 75 120 110 100 90
19984 19992 19994 20002 20004 20012 20014 20022 20024 20032 20034 20042 20044 20052 20054 20062 20064 20072

115 Verimlilik Endeksi (Sol Eksen) 105 95 Reel cret Endeksi (Sa Eksen) 85

65 Reel Birim cret Endeksi (Sa Eksen) 55 45

ekil 17. zel Sektr Yatrm ve Kredi Kullanm (allan saat bana,yllk hareketli ortalama)
Milyar ABD Dolar

44 41 38 35 32 29 26 23 20 17 14 11 8

45
Milyar YTL

42 39 36 33

zel Sektr Yatrm Harcamalar (Sa Eksen, Sabit Fiyatlarla)

30 27 24 21 18

Uzun Vadeli Kredi Kullanm (Sol Eksen)


20011 20013 20021 20023 20031 20033 20041 20043 20051 20053 20061 20063 20071 20073

15 12

Kaynak: TCMB.

(iv) Bymenin finansman maliyeti ve faizler: Konuyla ilintili olarak yksek byme srecinde zel sektr kaynakl olarak gerekleen ve daha ok yatrmlarn srkledii (ekil-17) byk fon talebine ve ihtiyacna ramen ksa vadeli borlanma faiz oranlarnda kaydedilen d olduka ilgi ekicidir. Bilindii zere gemiten beri sregelen ve halen azalarak da olsa devam eden faiz oranlarnn ulat yksek dzey, kamu aklar nedeniyle piyasada oluturulan dlama etkisinin (crowding out) bir sonucudur. Bu nedenledir ki; bte ann azalmas faizlerin de aa yndeki seyrini mmkn klmtr. te yandan zel sektrn aklarn finanse edebilmek zere, iktisad ve siyasi istikrarn ve yaplan reformlarn oluturduu pozitif iklime paralel olarak elverili olan uluslararas piyasalarn devreye girmi olmas son drece kritik bir katk olarak grlmelidir. (v) Dezenflasyon srecinde baarl beklenti idaresi: Bilindii zere enflasyon zerinde etkisi bir hayli yksek olan toplu i szlemelerindeki cret artlarn kapsayan kontratlar, geri doru oluan olumsuz beklentilerin etkisini yanstmakta idi. Geriye doru olan beklentilerin krlmas ve paydalarn gelecee odaklanmas ancak oluturulan byk gven ve kredibilite art ile mmkn olabilmitir. (vi) Enflasyonda d alem faktr: laveten d alem faktrlerinin enflasyonun dmesine yap katk balangta daha ok olumlu, son yllarda ise daha ok olumsuz ynde gelimektedir. Trkiyede kur ve enflasyon arasndaki bantnn zayflamas, ekonomini yapsal dnm soncunda retimin ve ihracatn ithalat bamllnn azaltlabilmesine baldr. Aksi takdirde Trkiyede enflasyonla kur hareketlerinin birbirinden kopmas zordur.

ekil 18. Byme Srecinde Faiz ve Kur


28 24 20 16 100 12 Dviz kuru (sol) 08 04 0
1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011

Tahmin

200

150

Ksa vadeli faizler (sa) 50

DPT: Para Piyasalarndaki Gelimeler, TCMB: reel kur endeksindeki gelimeler

60

61

ekil-18de gsterildii zere, 1994 krizi sonrasnda Trk Liras ABD dolarna kar byk oranda deer kaybetmitir. Bunun ardndan oluan suni ve geici rekabet etkisi nedeniyle d ticarette greceli bir dzelme sreci yaanmtr. Ancak bunun gerek anlam sorunlar telemektir. Ancak Trk lirasnn hzla deerlenme srecine girmesiyle de- baak faktrleri de etkisiyle- 1999 ve 2001 krizleri gelmi, Trk Lirasnn deer kaybetme sreci bir kez daha en st dzeye kmtr. Krizden sonraki srete Trk Liras topar-

lanmaya balam, makro ekonomik dengelerin oturmasna paralel olarak atlan alt sfr da bu gveni desteklemitir. Deerlenen ve glenen YTL, yatrm hamlesinin yapld bir dnemde ithalatn nispeten ucuza gelmesine, fiyat her geen yl artan petrol ve enerji ithalatnn cari ak ve maliyetler zerinde oluturaca baskya ise fren olmutur. Tablo 6. Cari Ak ve Finansman (1999-2007, milyar dolar) Yllara Gre Cari lemler Dengesi ve Bunun Finansman ( milyon dolar ) 2004
1. Cari lemler Dengesi A. Mal ve Hizmet Dengesi Mallar Hizmetler Turizm B. Gelir Dengesi C. Cari Transferler 2. Net Hata Noksan I. Toplam Finansman (1+2 II. Toplam Finansman (A+B+C) A. Sermaye Hareketleri (net) Dorudan Yatrmlar Prtfy Yatrmlar Hukmetin Yurtd,Tahvil htiyac Yabanclarn Hisse Senedi Alm Yabanclarn DBS Alm Krediler (IMF kredileri hari) Genel Hkmet Bankalar Dier Sektrler Mevduat de di. B. IMF Kredileri Merkez Bankas Genel Hkmet C. Rezerv Deiimi ( -art) Bankalarn Dviz Varlklar Resmi Rezervler -15, 604 - 11,094 -23, 878 12,784 13,364 -5.637 1,127 2,267 -13,337 13,337 23,644 1,988 8,023 1,959 1,427 6,025 13,818 -1,163 5,708 9,273 0 -3,518 -4,414 896 -6,789 -5,965 -824

2005
22,603 -18,258 -33,530 15,272 15,280 -5,799 1,454 2,116 -20,487 20,487 44,029 8,723 13,437 3,417 5,669 5,934 20,466 -2,165 9,248 13,383 1,403 -5,353 -2,881 -2,472 -18,189 -342 -17,847
Kaynak: TCMB.

2006
-32,193 -27,494 -41,324 13,830 14,110 -6,607 1,908 -149 -32,342 32,342 53,260 18,984 7,373 3,334 1,939 6,129 25,143 -712 5,814 20,014 1,760 -4,511 0 -4,511 -16,407 -10,293 -6,114

2007
-37,996 -33,428 -47,498 14,070 15,227 -6,794 2,226 -415 -38,411 38,411 53,900 19,766 717 923 5,138 -3,281 37,017 82 5,340 31,595 -3,600 -3,983 0 -3,983 -11,506 -3,474 -8.032

YILLIK % DEM
18% 22% 15% 2% 8% 3% 17% 179% 19% 19% 1% 4% -90% -72% 165% -154% 47% -112% -8% 58% -305% -12% a.d. -12% -30% -66% 31%

ekil-18deki son 17 senelik verilere bakarak, faizler ok yksek olduu halde (1995-2001) Trk parasnn buna zt ynde hzla deer kaybettiine; tersine olarak da 2002 sonrasnda faizler hzla derken, Trk lirasnn buna ramen hzla deer kazanm olduu ampirik olgusuna dikkat ekmek gerekmektedir. Bunun anlam, Trk lirasnn deerini tek bana faizlerin belirlemediidir. e) Byme ve D Ak: Daha nce ifade edildii zere, Trkiyede gemiten beri sregelen i aklar ortadan kaldrlrken, 2001 krizi sonrasndaki byme hamlesi tarihte emsali grlmemi bir d aa neden olmaktadr. Cari ak 2006 yl sonunda GSMHnn %7,8ine ktktan sonra, 2007 ylnda da % 7,5 gibi bir dzeyde gereklemesi beklenmektedir. Cari an 2001 sonrasndaki hzl trmann aklayan eitli grler vardr. (i) Cari akta yksek faiz-dk kur tartmas: lk olarak bir yksek faiz, dk kur politikasnn izlendii ve cari an bunun sonucu olduu gr vardr. yle ki, ierideki yksek faizler nedeniyle ieriye ar sermaye akm olmakta, bu da Trk lirasnn deerini artrd iin sre ithal mallarn cazibesini tetiklemekte ve d ticaret aklar zerinden cari ak ortaya kmaktadr. Burada yaplmas gereken ilk tespit, Trk parasnn deerlenmesi, cari an ortaya kmas ve ieriye olan byk sermaye aknn nedeninin, tek bana izlenen yksek faiz politikas olmaddr. Trkiyede hem borlanma hem de politika faiz oranlar hala benzer lkelere gre olduka yksektir. Ancak Trkiyedeki bu durumu kendi iinde ele almak ve isabetsiz mukayeselere gitmemek gerekmektedir. Trkiyede yksek faiz politikas deil, bir dezenflasyon politikas izlenmektedir. Ksa vadeli faizler de bu srete MB tarafndan kullanlan balca aralardan biridir. Bu arada Trkiyede fiyat istikrarnn elde edilmesinde faiz aracnn tek bana sorunu zme kudretine haiz olmad, 2006 ve 2007 yllarnda aka grlmtr. Buna ramen ksa vadeli faiz oranlarnn enflasyondan kopuk bir ekilde ele alnmas imknszdr. Nitekim 2006 ylnn ortasndan beri iddetli bir diren blgesine giren enflasyonun tekrar kontrol altna alnabilmesinde zel nihai tketim harcamalarnn 2007 ylnn tmde ok gerilemi olmasnn nemli bir katks olduu muhakkaktr. Bu da ancak MBnn uygulamaya koyduu daraltc para politikasyla mmkn olmutur. CH u drt dengeden olumaktadr: (i) Mal ticareti dengesi (d ticaret dengesi), (ii) hizmet ticareti dengesi, (iii) yatrm gelirleri dengesi ve (iv) cari transferler dengesi. Bunlardan mal ticareti dengesi srekli ve artan oranlarda ak vermektedir. Ticaret aklar 2006 ylnda 40, 2007 ylnda ise 60 milyar dolar amtr. Cari an nedeni de byk oranda bu kalemdir. Trkiyenin d ticaret an teorik olarak temel makroekonomik denge formlyle aadaki gibi aklamak mmkndr. (X - M) = (S - I) + (T - G) Burada, (X - M) ticaret dengesini, (S - I) zel kesim dengesi yada tasarruf-yatrm an, (T - G) ise kamu dengesini yada bte an ifade etmektedir. Burada kurgulanan ilikiye gre d ticaret ana/fazlasna neden olan husus, kamu dengesi ve zel kesim, ksaca ulusal aklardr. Eer bir lkede bu iki unsurun toplam ak veriyorsa, Dde de buna eit dzeyde bir ak oluacaktr. Daha nce akland zere, son yllarda Trkiyede bte aklar (T G) azalrken, tasarruf-yatrm (S - I) a azalmamakta, hatta artmaya devam etmektedir (ekil-19).

62

63

ekil 19. Trkiyede Tasarruf-Yatrm Hareketleri (GSYHya oran, %)


30

Yurtii Tasarruflar ve Yatrmlar


( GSMHya oran, yzde )

25 25,4 20 15,1 17,5 20,0 20,0 22,6 19,3 20,2 24,9 18,2 23,8 16,0 24,4 17,3

15

10

2001

2002

2003

2004

2005

2006

2007

30 25 20 15 10 5 0 -5 -10 -15
1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006

B C

Kamu Tas. zel Tas. Kamu Yat. zel Yat.

Kaynak: TCMB Bakan Sunum, 24 Aralk 2007.

ekil-19dan takip edilecei zere, 2001 krizinde zel kesimde tasarruf-yatrm dengesi pozitif olup (B blgesi), zel kesim bu tarihte olduka bozulan ve negatif olan kamu aklarn (A blgesi) kapatmtr. Ancak srecin devamnda gelimeler tersine dnm, 2001 ylndan sonra yaplan reformlara ve srdrlen ml disipline paralel olarak 2006 ylnn sonunda kamu kesiminde denge kurulma amasna gelirken (D blgesi), zel kesimde makas gittike ktleerek ak en st dzeye kmtr (C blgesi). 2007 ylnda da zel sektrdeki ak artmaya devam ederken, daha nce tartlan nedenlerden tr buna kamu kesiminde tekrar greceli olarak artmaya balayan aklar da ilave olmutur. Gerekten de 2007 ylnda tasarruf-yatrm a GSMHnn yzde 7,7si mesabesinde gereklemitir. 2007 ylndaki bte ann da GSMHnn yaklak yzde 2,3 mesabesinde gereklemesi beklenmektedir. Bu iki an toplam yzde 10 etmektedir. Nitekim 2007 ylnda 50 milyarn zerinde gerekleen ticaret aklarnn, GSMHnn %10unu aaca anlalmaktadr. Ksaca ifade etmek gerekirse, Trkiyenin cari a (d ak) bir adan bakldnda i aklarn toplamnn bir sonucudur.

Bu analize gre Trkiyede cari a kapatmak iin nce bte aklarn yok edip, tasarrufa gemek, zel kesim aklarn da ortadan kaldrp pozitif tasarrufa gemek gerekir. Kamu kesiminde bu sre yava yava rayna oturmaktadr. Bilhassa Sosyal Gvenlik Sisteminin reformuyla uzun vadede kamu aklarnn en nemli nedenlerinden biri daha makul dzeye geriletilmi olacaktr. Ancak zel sektr aklar iin ksa srede bunu ngrmek kolay deildir. Bunun iin hane halk ile irketlerin davranlarnn uzun vadede deitirilmesi gerekmektedir. Asya lkelerinin sanayilemesinde bilhassa Japonya, G.Kore, Tayvan- GSYHnn yzde 35leri dzeyinde gerekleen ulusal tasarruf oran ve buna yakn dzeyde gerekleen yatrmlarn srkleyici etkisi bilinmektedir.9 Asyada tasarrufun ana kayna ise kamu kesimi ve hane halk deil, irketlerdir. Bu lkelerde hane halkn tasarrufa, irketleri de hem tasarrufa hem de bu tasarrufu uzun sre devam eden yksek dzeydeki yatrmlara kanalize eden, yani uzun vadeli giriimcilik ortamn dizayn eden kalknmac devlet tir. Tablo7de gsterildii zere, Trkiyenin gemiinde ne byle bir ulusal tasarruf ne de yatrm performans kaydedilebilmitir.

Tablo 7. Trkiyede Uzun Vadeli Tasarruf-Yatrm Hareketleri


1976-1980 Ulusal tasarruf/GSMH, % Toplam sabit sermaye yatrm/GSMH, % zel sabit sermaye yatrm/GSMH, % Kamu sabit sermaye yatrm/GSMH, % 18.8 24.2 15.4 8.8 1981-1985 18.6 19.7 11.1 8.6 1986-1990 23.4 23.7 15.0 8.7 1991-1995 22.2 24.4 18.1 6.3 1996-2000 20.6 24.1 17.9 6.2 2001-2004 19.5 17.9 12.3 5.6

Kaynak: DPT, Uluslararas Ekonomik Gstergeler, 2006.

te yandan yeri gelmiken not edilmelidir ki; gnmzde Asya lkelerine benzer bir tarzda, kamu kesiminin piyasa uyumlu olarak Trkiyede devreye girmesi ve zel irketlerin davranlarn uzun vadeli giriimcilik dorultusunda etkilemesi kolay deildir. Ulus devletin etkisinin azald, iktisad snrlarn ve korumacln ortadan kalkt, kresellemenin ileri dzeye ulat, bu meyanda Trkiyenin DT ve AB kurallar ile kendini uluslar st mekanizmalara balad bir ortamda Asyadakine benzer bir kalknmac devlet argmannn artk mmkn olmad anlalmaktadr. Bu meyanda Trkiyenin ulusal tasarruflarn artrmada daha farkl mekanizmalar dnmesi ve denemesi gerekmektedir. Bu sorun, Trkiyede salam bir giriimciliin tesis dilmesi asndan fevkalade nemlidir. (iii) Cari akta, retimde da bamllk sorunu: nc bir gre gre ise Trkiyenin cari ann sadece i aklarn otomatik bir sonucu olduunu iddia etmek zordur. 2001 ylndaki kriz ortamnda bastrlan zel kesim talebinin kriz sonrasnda hzla canlanmas ve ayn ekilde hareketlenen yatrm ivmesi de cari an nemli bir tetikleyici unsuru olarak belirginlemektedir.

64

65

Akyz, a.g.e., 1-33.

Tketimi harekete geirmede banka kredilerinin kriz sonrasnda tketicilere (konut, tat ve ihtiya kredileri) ynlenmesi ve bu tr kredilerin ok byk bir hzla gelimesi 2002 yl sonrasnda da zel talebin canl kalmasna sebep olmutur. Bu dnemdeki youn sermaye giriinin etkisiyle Trk Lirasnn reel olarak deerlenmesi (DPTnin hesaplad reel kur endeksi 2002 ile 2005 arasnda yzde 30 orannda deer kazand) ticarete konu mallarn nispi fiyatlarnn dmesini salayarak i tketimi destekleyici etki yapmtr. Bunlara ilave olarak, 2002 sonrasnda borsa ve gayrimenkul piyasalarndaki ykselmenin servet etkisinin de zel tketim ve o kanalla ithalat ve cari a ykseltici etkisinin olduu sylenebilir. te yandan, zel irketlerin yatrm talebindeki art, yatrm mallar ithalat talebini ykselterek; petrol fiyatlarndaki art da enerji ithalat maliyetlerini ykselterek cari an ykselmesinde rol oynamtr. Artan yatrm mallar talebinin AB mzakere sreciyle ilikili olduu grnden hareketle baz iktisatlar cari an AB srecinin bir sonucu olduunu savunmaktadr. Seilmi lkelerin son yldaki cari dengelerine gz atldnda gelimilik dzeyleri Trkiyeye yakn olan ancak AB srecinin dndaki lkelerin (rnein Brezilya, Arjantin, Malezya) dzenli olarak cari fazla verdikleri, buna karlk AB ile btnleme srecinde olan lkelerin yksek cari ak verdikleri grlmektedir. Buna karlk, nceki genilemeler srasndaki tecrbelere bakldnda, zellikle spanya ve Portekiz gibi lkelerin cari fazla ya da kk aklar verdikleri grlmektedir. Ayrca Trkiyenin AB srecindeki belirsizlikler ve yelie kabul edilen lkeler ile arasndaki ekonomik ve sosyal yap farkllklar sebebiyle, AB sreciyle cari dengedeki bozulma arasnda birebir ve zorunlu bir iliki olduu grn zayflatmakta ve byyen cari aa politika tepkisi verilmesi gerei yolundaki grler glendirmektedir.10 Trkiyenin yapsal olarak retim sisteminin, retimde ve ihracatta ithalata olan bamlln gstermek zere ekil-20 verilmektedir. ekilde da bamlln en yksek olduu sektrler gsterilmektedir. Grld zere elektrik, makine, kimya, metal eya sektrleri %70e varan oranlarda da bamldr. Burada bir de sz konusu bamlla neden olann, yerliden ziyade yabanc sermayeli kurulular olduu gsterilmektedir. te bu veri de son derece nemli bir duruma iaret etmektedir. Yabanclar rnlerini dnyann drt bir yanndan tedarik etikleri ve ou kez yine kendi kontrollerinde olan deer zincirinden tedarik etmektedirler. Burada ama, daha ektin bir yabanc sermaye stratejisi oluturmak ve retim-yatrm ortamn uygun hale getirerek bu tedarik zincirini ieriye kaydrmak olmaldr. Bu aamada gndeme getirilmesi gereken kritik tartma, byk bir hzla gelien ve byyen i pazarda rakip olarak veya ortak olarak kar karya gelen yerli ve yabanc sermayenin oluturulan katma deeri hangi zeminde nasl paylaacaklardr. Bilindii zere yabanc sermayenin i piyasadan gerekletirdii kar transferi toplumda dikkat ekmekte, memnuniyetsizlikle karlanmaktadr. Acaba bu durum nasl anlalmaldr? Farazi bir rnek zerinden devam etmek gerekirse, ieride oluturulan 100 birim deerindeki bir katma deere yerli ve yabanc ne kalitede bir katkda bulunursa, bunun srecin sonundaki blme de yansmas kanlmaz olacaktr. Katknn mahiyeti kukusuz sektrne gre deimektedir. Yerli katknn yksek olduu sektrler, Trkiyenin fiyat rekabetine girdii, ucuz emee ve dk katma deere dayal olan yerli sektrler iken, ada sanayilerde yerli katk imdilik dramatik boyutlarda dk kalmaktadr. Netice itibariyle Trkiye kendine hedef olarak yksek katma deerli dinamik sektrler aldna gre, bu sektrlerde katksn artrmasna paralel olarak refah dzeyi de ieride artm olacaktr. Bir genelleme yapmak gerekirse, imdilik Trkiye aylk creti 450 YTL olan nitelii dk olan bir emek, arsa, i pazar, lokal bilgi katks ile devreye girerken, yabanc giriimci sermaye, teknoloji,
10

Murat Ylek, Trkiye Ekonomisi 2001-2006 ve Sonras: Arka Plan, Trendler ve Riskler, Trkiyenin Dnemsel Deiimine Genel Bir Bak, MSAD-Ankara ubesi Raporu, 2007, 37-46.

know-how, kresel deer zinciri, marka ve ynetim kapasitesi gibi katk parametreleriyle devreye girmektedir. Trkiyenin 2008 ve sonrasna ynelik uzun vadeli ikinci nesil reform abalaryla imdilik yabancnn yapt katky artan oranlara i piyasalara tayabilmesi gerekmektedir. ekil 20. malat Sanayinde thalat Bamll: Yabanc Sendromu (2007)
80 70 60 50 40 30 20 10 0
Elektrikli Makineler Metal Eya Kimya Makine Sanayi Karayollar Ulatrma Tekstil Gda Metal Disi

YERL YABANCI

Kaynak: Zafer Ykseler ve Ercan Trkan, Trkiyenin retim ve D Ticaret Yapsnda Deiim, TSAD, ubat 2008.

Bu durum Trkiyenin retim ve d ticaret rakamlarndan da aka grlebilir. OECDnin teknoloji younluuna gre yapt son bir snflandrmaya gre, Trkiyede yksek, orta ve dk teknolojili sanayilerin imalat sanayi katma deerindeki pay 2001 yl itibariyle srasyla % 25.4, % 35.7 ve % 38.9 olurken, bu sektrlerin istihdam paylar ise % 20.9, % 22.3 ve % 56.8 olarak gereklemitir.11 Buradan da anlalaca zere Trkiye hala dk teknolojili sektrlerin youn olduu ve dk katma deerlerin retildii bir lke konumundadr. Sreci d ticarette ele aldmzda da benzer bir yapyla karlalmaktadr. Esasen Trkiyenin d ticaretindeki teknoloji younluuna bakldnda son yllarda nispi bir iyileme grlmektedir. Bu gelimede ise ieriye giren retime ynelik yabanc sermaye yatrmlarnn katks vardr. Buna ramen Trkiyede hala dk teknoloji rnlerinin ihracatnn, toplam ihracattaki pay 2001 yl itibariyle % 47.9, dk teknoloji rnleri ithalatnn toplam ithalattaki pay ise % 15.2dir. Ayn oranlar yksek teknoloji rnlerinde neredeyse tersine dnmekte ve ihracatta % 28.7 ithalatta ise % 60.9 olmaktadr.12 Keza Trkiyenin da almnda nc konumdaki ihracat sektrlerini verimlilik asndan deerlendirdiimizde; karlatrmal avantaja sahip olanlardan ayn zamanda verimlilii de yksek sektrlerin toplam imalat sanayi ihracatnn % 19unu olutururken, dk verimlilie sahip sektrlerin % 46sn oluturduu grlmektedir. Bu kez karlatrmal dezavantaja sahip olan sektrlerden ayn zamanda verimlilii yksek olanlar sektrlerin toplam imalat sanayi ihracatnn % 16sn, dk verimlilie sahip sektrlerin
11

Oktay Kkkiremiti, D Ticaretteki Rekabet Gcne Gre Sanayi Sektrnn Deerlendirilmesi, Trkiye Kalknma Bankas A, Ekonomik ve Sosyal Aratrmalar Mdrl, 2006.

66

67

12 Utku Utkulu, Trkiyenin D ticareti ve Deien Mukayeseli stnlkler, zmir: Dokuz Eyll niversitesi Yaynlar, 2005.

ise % 14n oluturduu grlmektedir. Buradan, imalat sanayi ihracatmzn yardan fazlasnn dk verimlilikle retim yapan sektrler tarafndan gerekletirildii anlalmaktadr.13 (iv) D ticaret ann mahiyeti: Cari an arkasndaki temel mekanizma 2007 ylnda 60 milyar dolar ticaret aklarnn olduu bilinmektedir. Ticaret aklarn tetikleyen unsurlarn iinde retimde da bamllk ve baz sektrlerde dk kurun ara mal ithalat tetiklemesini yatt ifade edilmektedir. Ancak esas sorunun Trkiye ekonomisinin dk katma deerli retim ekonomisinden tedricen daha yksek katma deerli sektrlere gei yapmas bu aamada ilgili sektrlerde bulunan yabanc sermayeni etkisiyle de ithalatn imdilik yksek dzeyde gerekleiyor oluudur. D ticaret aklarnn nne gemede bu meyanda daha gereki ve istikrarl kur etkili olacak iken, esas yaplmas gereken, retim ekonomisinin nndeki engellerin kaldrlarak temel sektrlerdeki ithalat bamllnn nne gemektir. Bir baka ifadeyle, d ticaret aklar bir takm para ve maliye politikalaryla deil, yapsal dnm reformlaryla ve nispeten orta-uzun vadede azaltlabilecek bir olgu olarak belirginlemektedir. Bu meyanda Tablo-8de Trkiyenin d ticaretinde kilit role sahip olan ihracat ve bunlarn muadili olan ithalat kalemleri zerinden bir arama yaplmaktadr. Grld zere Trkiyenin 2007 ylndaki 63 milyar dolarlk d ticaret ann yaklak 42 milyar dolarlk ksm (%66,6) bu ilk 20 fasldaki kalemde ortaya kmtr. Ak verilen kalemlerin iinde nkleer reaktrler ve aksamlar; demir elik; elektrikli makine ve aksamlar; mineral yaktlar ve yalar (akaryakt); plastik mamuller; inciler; alminyum ve pamuk bata gelmektedir. Bunlardan balca kalemleri burada ksaca ele almak gidiat anlamak asndan faydal olacaktr. 1- Akaryakt ve petrole dayal plastik mamuller 63 milyar dolarlk d ticaret ann tek bana yardan fazlasn oluturmaktadr. Nitekim ekil-21de gsterildii zere enerji ithalatnn cari aa yapt katk kabaca tam yar yaryadr. Ne var ki; bu sektre ynelik olarak sz konusu rnlerin fiyatlarnn dmesini ve varsa yerli petrol kaynaklarn bulup devreye sokulmasn beklemekten baka yaplacak bir ey yoktur. Bu meyanda (i) yerli kaynaklarn aratrlmas konusunda Trkiye son yllarda byk emekler harcamakta olup, srf aratrmalar iin 500 milyon dolarlk dev bir harcama yaplmtr. ekil 21. Cari lemler Anda Enerji Sektr Etkisi (2002 2007,2Q, GSYHya oran, %)
-8,2 -9 -8 -6,3 -7 -5,2 -6 -5 -3,7 -3,4 -3,3 -4 -3 -2 -1 0 -0,8 -0,8 -2,4

-4,1

-3,7

-7,5

ENERJ FYAT ETKS HAR CAR AIK / GSYH CAR AIK / GSYH
2003 2004 2005 2005 2007

2002

2003-2007 dneminde enerji fiyat artlarnn cari ilemler zerine etkisi, 2002 yl fiyatlar sabit tutularak hesaplanmtr.

Kaynak: TCMB.
13

MPM 4. Verimlilik Raporu 2005.

Tablo 8. Balca hracat ve Karlk Gelen thalat Fasllar


HRACAT 2006 Motorlu kara tatlar, traktr, bisiklet, motosiklet ve dier Nkleer reaktrler,kazan;makine ve cihazlar,aletler, paralar Demir ve elik rme giyim eyas ve aksesuarlar Elektrikli makine ve cihazlar, aksam ve paralar rlmemi giyim eyas ve aksesuarlar Mineral yaktlar,mineral yalar ve mstahsallar,mumlar Demir veya elikten eya Plastik ve plastikten mamul eya Yenilen meyvalar,kabuklu yemiler,turungil ve kavun kabuu nciler,kymetli ta ve metal mamulleri,madeni paralar Mensucattan mamul dier eya,kullanlm eya,paavralar Gemiler,suda yzen tat ve aralar Alminyum ve alminyum eya Pamuk Kauuk ve kauuktan eya Mobilyalar,aydnlatma,reklam lambalar,prefabrik yaplar Tuz,kkrt,toprak ve talar,allar ve imento Sebze,meyve,bitki paralar,sert kabuklu yemi konserveleri Dokumaya elverili suni ve sentetik lifler Toplam Genel Genel iindeki pay (%) 2007 THALAT 2006 2007 DENGE 2006 2007 DEM (%) 2006 2007

11.8 6.56 6.2 6.9 6.30 4.7 3.5 3.3 2.26 2.3 1.8 1.9 1.3 1.2 1.3 1.2 1.1 1.1 1.1 1.0 67.4 85.5
78,9

15.9 8.7 8.3 8.0 7.4 5.4 5.1 4.1 2.8 2.6 2.6 2.1 1.8 1.6 1.6 1.5 1.4 1.4 1.3 1.2 85.5 107.1 79,8

11.4 18.9 11.5 0,3 10.8 0,5 28.8 1.4 6.9 0,2 4.4 0,08 0,3 1.7 2.0 1.5 0,7 0,3 0,05 1.2 103.8 139.5
74,4

12.3 22.5 16.1 0,5 13.2 0,8 33.8 1.8 8.6 0,2 5.9 0,1 0,7 2.3 2.8 1.8 0,9 0,3 0,07 1.5 127.3 169.9 74,9

0,4 -12.4 -5.2 6.5 -4.5 4.1 -25.2 1.8 -4.7 2.1 -2.5 1.8 1.0 -0,5 -0,7 -0,3 0,3 0,7 1.0 -0,1 -36.3 -54.0

3.5 -13.8 -7.8 7.4 -5.8 4.5 -28.7 2.2 -5.8 2.4 -3.2 1.9 1.1 -0,7 -1.2 -0,2 0,4 1.0 1.2 -0,3 -41.7
-62.8

33,8 34,2 33,1 15,6 17,3 15,6 44,3 23,9 27,4 11,8 43,8 9,8 30,0 31,0 20,4 33,2 34,1 25,7 17,3 21,5 26,7 25,3

8,7 18,9 40,3 43,8 22,1 47,9 17,4 23,2 25,5 32,6 34,0 43,8 124,2 30,9 35,4 20,4 34,8 1,3 35 30,7 22,6
21,8

Kaynak: D Ticaret Mstearl verilerinden derlenmitir.

68

69

(ii) Ayrca Trkiye yurt dnda arama ve iletme faaliyetlerine ortak olarak ieriye kaynak aktarmak iin aba sarf etmektedir. (iii) Yine ithalat yaplan petrole bal ham ve ara maddeleri ieride ileyip dar ihra etme konusunda da bir aba vardr. Son yllarda petrolden retilen rn ihracatnda gzle grlr bir art kaydedildii tablodan da grlmektedir (2007 ylnda 5 milyar dolar). (iv) Petro-kimya sektrne yaplmak zere harekete geen yabanc sermayenin de bu konuda Trkiyeye dviz katks salayaca-

beklenmelidir. Btn bunlara ramen ngrlebilir gelecekte bu mamullerdeki an byk oranda kapatlmas ans yoktur. 2- Yine balca d ticaret kalemlerinden olan otomotiv sektrnde Trkiye 2007 ylnda ilk defa fazla verir hale gelmitir. Bu gelimenin devamnn gelmesi durumunda bu nemli sektrde kritik bir eiin almas artyla gelindii anlalmaktadr. Son yllarda sektre ynelik olarak srdrlen yatrm hamlesi ve yan sanayinin rgtlenmesi ile beraber, retime i piyasann yapt katknn artt ve bu sektrn net dviz kazandrmann eiine geldii grlmektedir. Yine de 2007 ylndaki bu gelimenin Trkiye ekonomisinde 2006 ylnn ortasndan beri sre gelen zel nihai tketim harcamalarndaki hzl gerileme nedeniyle olduu dikkate alnmal ve sektrn net ihracat kimlii kazanmas iin mevcut gayretlere ilaveten, daha etkin bir retim ve yatrm ikliminin ikamesi iin allmaldr. 3- Trkiyenin yerli sektrlerinden olan tekstil ve konfeksiyon sektr Trkiyeye net dviz kazandran nadir sektrlerden biri olmaya devam etmektedir. Bu almada daha sonra sektrel analizler blmnde de incelenecei zere, Trkiye bu iki sektrde birden kresel oyuncu olma imtiyazn elinde bulunduran ilk on lkeden biridir. Son yllarda bu sektrlerin ihracat hacmi fiziksel olarak az da olsa derken, ihracat miktar deer olarak artmaktadr. Bunun arkasnda sektrn daha yksek katma deer elde edilmesi ynndeki yeniden yaplandrlmas konusunda srdrlen abalar vardr. 4- te yandan Trkiyenin d ticaret ana imdi olumsuz ancak gelecekte olumlu katk yapma potansiyeli olan sektrlerin banda demir elik ve makine sektr gelmektedir. Makine sektrnde atlma 1990l yllarn banda balamtr. Trkiyede ilk defa makine sektrnde detayl saylabilecek bir envanter almas yaplmtr. Orta Anadolu Makine hracat Birliinin yapt envanter almasna gre bu sektrdeki durum, aslnda dier sektrleri de kapsamak zere Trkiyedeki genel dankl yanstt anlalmaktadr. Sektr ok paral ve dank, bylece organize olmaktan ve optimum lek ekonomilerine sahip olmaktan uzaktr. Sektrde yetimi insan a had safhada, bilin dzeyi ok dk ve d piyasalardan ve sektrn teknolojilerinden kopuk olduu anlalmaktadr. Btn bu aleyhteki gelimelere ramen Trkiyede ihracatn art hznn, 2007 ylnn ikinci ayndan itibaren ithalat art hznn zerine kt grlmektedir (ekil-22). ekil 22. thalat-hracat Eilimleri (Ocak 2006 Ekim 2007, yllk yzde deiim)
26 24 22 20 18 16 14 12 10
01 - 06 02 - 06 03 - 06 04 - 06 05 - 06 06 - 06 07 - 06 08 - 06 09 - 06 10 - 06 11 - 06 12 - 06 01 - 07 02 - 07 03 - 07 04 - 07 05 - 07 06 - 07 07 - 07 08 - 07 09 - 07 10 - 07

ithalat

ihracat

Kaynak: D Ticaret Mstearl verilerinden hesaplanmtr

2007 ylnda ihracat % 25,3 orannda artarken, ithalat ise % 23 dzeyinde gereklemi, bu gelimeye paralel olarak d ticaret andaki art % 16,6 dzeyinde kalmtr. Esasen 2007 ylnda cari an sadece %18 orannda artarak 38 milyar dolar olarak gereklemi olmas da greceli bir baar olarak grlmelidir. Zira 2002 ylndan sonra cari aktaki art oran ilk defa 2007 ylnda %40n altna sarkmtr. Trk lirasnn ar deerlendii bir ortamda 2007 ylnda kaydedilen bu baarnn arkasnda ekonomideki bymenin % 4,5 civarna gerilemesi ile, enflasyon mcadelesi nedeniyle i piyasalarda tketimin bastrld bir ortamda reticinin k ihracatta bulmu olmas vardr. Bu nedenle sz konusu gelimenin kalc biri iyilemeye veya sanayinin rekabeti stnlklerinin arttn gsteren yapsal bir deiime iaret ettii henz ifade edilemez. Buna ramen, birikimli olarak d ticaret ve cari aktaki art devam ediyor olmakla birlikte, 2003 ylndan beri hem d ticaret ann art hznda, hem de buna bal olarak cari an art hznda gzle grlr bir yavalamann olmas, srecin belli bir istikrara doru gittiini, ilk balangtaki yatrm alnn doyum noktasnda ulamasna paralel olarak, retim ekonomisi ortamnn da derinlemesiyle cari ak ve d ticaret ann makul bir seviyeye gerileyecei ynnde gl sinyaller olarak grlmelidir. Yine de 2010 yl sonuna kadar cari an %6-7 aralndan daha aa dmesi pek muhtemel grlmemektedir.

Tablo 9. Cari Ak ve D Ticaret Ann Deiim Yn 2003


Cari Ak (Milyar dolar) -8,0 -2,9 430 43

2004
-15,5 -5,2 94,1 46

2005
-22,6 -6,4 44,9 26

2006
-32,1 7,8 42,4 25

2007
-37,9 7,5 18

Cari Ak /GSMH (%) Art oran (%) Ticaret a art oran(%)

16

O halde cari an srdrlebilirlii konusu nemli bir tartma konusu olarak bir kez daha karmza kmaktadr. f) D Denge ve Sermaye Girileri: Trkiyede bir yandan cari ak byrken, bir yandan da sermaye girileri hzlanmtr. Nitekim Trkiyede ortaya kan cari ak ve bu an finansman gerei ile, fiili olarak ieriye giren sermaye arasndaki makas almaktadr. ekil-23de gsterildii zere cari ak hzn kaybederek artmaya devam ederken, finansman kaleminde ifade edilen toplam sermaye girii miktar bundan ok daha fazla artmaktadr. Bu miktar 2006 ylnda yaklak 43, 2007 ylnda ise 50,4 milyar dolar olmutur. Demek ki ieriye giren sermaye miktar cari akla birebir ilikili olmayp, daha nce ifade edildii gibi ok daha karmak bir mekanizma devrededir. te yandan ieriye fazladan giren bu sermaye ise ulusal rezervleri artrmaktadr. Bilindii zere ulusal rezervlerin artmas ekonominin bir kriz ortamna kar likiditesini artrarak sigorta ilevi grd iin faydal, bu rezervi biriktirip adeta kasaya kilitleyip tutmak

70

71

maliyetli bir uygulama olduu iin de toplumun refahna aykr bir tutumdur. Trkiyedeki ulusal rezervlerin milli gelire oran yzde 15 civarnda bulunmaktadr. Bu dzey, hem benzer gelimekte olan lkelere, hem de gelimi lkelere nazaran olduka yksektir. Bu oran gelimi lkelerde ortalama olarak milli gelirlerinin yzde 3 civarnda seyretmektedir. Buradan yola karak yaplmas gereken bir tespit de udur: ekil 23. Cari Ak ve Finansmanndaki Gelimeler (1999-2007)
CAR AIK DORUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMI PORTFY YATIRIMLARI ( KISA VADELI)
60000 50000 40000 30000 20000 10000 0 -10000 -20000 -30000 -40000 -50000
1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007

FNANSMAN DER KALEMLER ( UZUN VADEL )

Kaynak: TCMB demeler dengesi verilerinden.

Ml disiplini salama ve bor ykn hafifletmek zere FDF aracl ile i dengeler muhafaza edilmekte, rezerv biriktirme suretiyle de d dengeler istikrarda tutulmaya allmaktadr. Bu ikisini toplamnn milli gelire oran yzde 20leri amaktadr. Bylece istikrar program takip etmenin ve da almann risklerini idare edebilmenin toplumsal maliyeti ok ac bir ekilde denmektedir. Cari an srdrlebilirlii ve krlganl balamnda cari finansman kalemlerinin kalitesine bakmak gerekirse; ilk gzlem ieriye giren sermayenin (50,4 milyar dolar) yaklak %60nn bor oluturan, %40nn ise bor oluturmayan cinsten olduudur. Burada bor oluturmayan kalem ile scak para cinsinden olmayan kalemlere ayrca dikkat ekmek gerekmektedir. rnein 2007 ylndaki 38 milyar dolarlk cari an yaklak 20 milyar dolar dorudan yabanc sermaye yatrmlar tarafndan finanse edilmitir. Bylece cari an % 52,6 gibi muazzam bir ksm bor oluturmayan kalc sermaye girileriyle finanse edilmitir. Bu olduka nemli bir gelimedir. Zira cari ak bir yandan scak parann, bir yandan da bor oluturan sermaye girilerinin etkisinden kmaktadr. Bu meyanda son yllarda Trkiyeye gelmekte olan yabanc sermayenin mahiyetinin de ksaca incelenmesi yerinde olacaktr. g) Trkiyeye Yabanc Sermaye Girileri: Trkiyeye giren yabanc sermaye son ylarda byk bir ivme ile artmaktadr. Bu sermayenin iinde dikkati eken kalemler uzun vade krediler ile dorudan yabanc sermaye yatrmlardr (DYSY). Bu iki kalemdeki gelimeler yukarda ekil-23te zetlenmitir. Trkiyenin sanayilemi lkelerle olan gelimilik farkn kapatmas (catch up) ve AB standartlarna yaknsamas (convergence) asndan yabanc sermayenin potansiyel katks n plana kmaktadr. Gerekten de bu aamada sahip olduu bilgisi, deneyimi, piyasa gc, teknolojisi ve tasarruf ana yapaca katk mucibince yabanc sermaye girii desteklenmelidir.

Esasen son yllarda Trkiye gemi dnemle mukayese edilemeyecek kadar byk bir sermaye hacmini ieriye ekebilmitir. Birlemi Milletler Ticaret ve Kalknma rgt (UNCTAD) tarafndan yaynlanan 2007 Dnya Yatrm Raporuna Gre, Trkiye 20,1 milyar dolarla en fazla uluslararas yatrm eken lkeler arasnda 16. srada yer alm, dnyadaki toplam sermaye iindeki payn da ilk defa yzde 1,5e kadar karmtr. Bylece Trkiye ortaya kan cari an finansmann yzde 50leri aan oranda kalc sermaye girileriyle salarken, yabanc sermaye girilerini bymenin motor gc haline getirebilme ansn yakalam gibidir. Yabanc sermayenin nemi, lkeye kalc bir know-how, teknoloji ve renme etkisi gibi pozitif dsallklar tayabilmesinde aranmaldr. Buna ramen 2003-2007 arasnda olduka uygun olan uluslararas ortamn gelecekte nasl ve ne ynde deiecei ok belli olmadndan, bu yap imdilik baml bir byme etkisi oluturmu gzkmektedir. Bu nedenle Trkiyeye yabanc sermaye girii devam ederken, bir yandan da kukucu yaklamlar derinlemektedir. Bu noktadan hareketle, eitli kurum ve kiiler kendi alarndan bir yabanc sermaye stratejisi zerinde kafa yormaktadr. Trkiye son yllardaki atlmlaryla bu pastadan etkin bir ekilde payn alr hale gelmi olmakla beraber, Trkiyeye gelen sermayenin arlkl olarak satnalma ve birlemeler eklinde olduu dikkat ekmektedir. Bir baka ifadeyle ieri giren sermayenin yeni yatrmlara ynelmedii grlmektedir. Bu giriler ise daha ok hizmet sektrnde anmakta, ancak son yllarda yava da olsa imalat sanayine doru bir kay gzlemlenmektedir. rnein finansal sektre olan sermaye girileri 2005 ylnda hzlanm ve 2006 ve 2007 ylarnda zirveye kmtr. Bu yllarda srasyla 4 milyar, 6,9 milyar ve 11,4 milyar dolar sermaye girii gereklemitir. Ancak imalat sanayine olan sermaye girileri de ksmen hareketlenerek 2006 ylnda 1,8, 2007 ylnda ise 4 milyar dolar amtr. malat sanayinde ise sermaye girileri daha ok kimya ve gda sektrnde gereklemitir. Son olarak gayr menkul ve ulam-haberleme sektrlerine olan sermaye girilerinin de ykselme eiliminde olduu grlmektedir (Tablo-10). Bundan sonra Trkiyede DYSYnn enerji, ulam, salk, turizm alanlarna ynelmesi beklenebilir. Gelecee ynelik olarak da yaanmakta olan srecin yeil alan yatrmlarna kaydrlabilmesi iin dnya sitsem iinde Trkiyenin belirgin bir fark oluturma kapasitesi n plana kmaktadr. Yksek byme ve alm gc srekli artan, gen alabilir ve tketebilir bir nfusa sahip olmas Trkiyenin en byk fark olmakla birlikte, bunlar gerekli ancak tek bana yeterli deildir. Fark oluturma srecinin bir paras ve gerei olarak Trkiyenin bir yandan AB srecini ve dezenflasyon abalarn srdrmesi, te yandan da piyasa giden yollar aacak olan kurumsallamann derinletirilmesi ve ikinci nesil reformlar tamamlamas gerekmektedir. Zira kurumsallama, hzl byme, makroekonomik istikrar ve yatrm ortamnn iyilemesi anlamna gelmektedir. Keza, dinamik rekabeti stnlklere gre sektrel mimarinin belirlenmesi ve bir sanayi stratejisinin tanmlanmas gerei de vurgulanmaldr. Bu meyanda her sektrde en iyi olma ans olmayan Trkiyenin baz alanlarda dnyann en iyisi olmaya alarak cazibe merkezi olmay hedeflemesi gerekmektedir. Son yllardaki tecrbelere gre, otomobil, elektronik, makine ve tehizat, tekstil, mobilya, enerji gibi sektrlerin nemli olduu anlalmaktadr.14
14

72

73

Erhan Aslanolu, Trkiyenin Yabanc Sermaye ekmede Etkinlik Araylar, brahim ztrk (ed.), Trkiyenin Kresellemesi: Frsatlar ve Tehditler (3 Cilt), stanbul: stanbul Ticaret Odas Yaynlar, 2008,.

Tablo 10. Dorudan Uluslararas Yatrm Girilerinin Sektrlere Gre Dalm (Milyon $)
Sektrler

2002 --2 110 14 10 9 13 2 33 19 68 3 89 1 260 0 5 622

2003 1 -14 448 249 8 9 17 4 145 14 86 8 92 2 51 6 23 745

2004 4 2 75 214 78 14 39 8 2 35 38 69 23 103 639 69 3 53 1.291

2005 5 2 40 788 68 183 174 13 13 106 227 4 80 68 3.285 4.018 29 74 8.538

2006 5 1 122 1.868 609 26 602 54 53 63 461 112 222 1.167 6.700 6.956 99 265 17.645

2007 2 3 341 4.199 758 233 1.103 47 98 65 1.895 555 260 181 1.119 11.409 905 178 19.190

Tarm Balklk Madencilik malat Sanayii Gda ve ecek sektr Tekstil Kimyasal rnler Makine ve Tehizat Elektrikli Optik Aletler Motorlu Kara Tat Dier malat Elektrik, Gaz ve Su naat Toptan ve Perakende Ticaret, Ulatrma, Haberleme ve Depolama Mali Arac Kurulularn Faaliyetleri Gayrimenkul Kiralama ve Faaliyetleri Salk leri ve Sosyal Hizmetler Toplam

Geici Veriler, Kaynak: T.C. Merkez Bankas

Ancak burada yabanc sermayenin ekilmesi kadar, idaresi ve kaliteli bir ekilde ynlendirilmesi gibi bir gndeme de iaret etmek gerekmektedir. Yaplan almalar gstermektedir ki; enflasyon, dviz kurlar, kii bana den GSYH, emek gc, faiz oranlar ve ekonominin da akl gibi makroekonomik gstergelerin yan sra, kurumsal faktrler de dorudan yabanc yatrmlar zerinde nemli bir etkiye sahiptir. 15 DYSYdan beklenen neticeyi devirmek iin gerekli hususlar ksaca u ekilde sralanabilir: (i) Ekonomik ve politik risk dk olmal, (ii) istikrarl bir hkmet olmal, (iii) uluslar aras tahkime ak, yani effaf, demokratik, salam bir fikri ve mlkiyet haklar rejimi olmal, (iv) yolsuzluk oranlar dk olmal, (v) brokrasinin kapasitesi yksek ve yapc bir zihniyete sahip olmal, (vi) yaptrm mekanizmalar etkin ilemeli, (vii) yargnn ileyiine gven duyulmal, (viii) rekabeti salamaya yne15 Akyan Candermir, Trkiyede Dorudan Yabanc Sermaye Yatrmlarn Etkileyen Faktrler: Bir Uygulama (2 cilt), stanbul: Yased, 2006; Devrim Dumluda, Yabanc Sermayenin Kalitesi ve Kurumlarn Etkisi, brahim ztrk (ed.), Trkiyenin Kresellemesi: Frsatlar ve Tehditler (3 Cilt), stanbul: stanbul Ticaret Odas Yaynlar, 2008.

lik politikalar mevcut ilevsel olmaldr. Kurumlarn bu tr bir yapya uygun dzenlemeye alan hkmetlerin gelecekte hem daha fazla DYSY ekmeleri, hem de bunu lkenin genel kalknma stratejisi dorultusunda gerekletirmeleri mmkn grnmektedir. h) Byme, sizlik ve stihdam likisi: Bymeden en byk beklenti i ve istihdam aracl ile kalc bir gelirin oluturulmasdr. Esasen bir toplumda gelir dalm adaletinin salanmas da ancak bu ekonominin srekli bir ekilde istihdam oluturmasyla mmkndr. Genel olarak bakldnda Trk ekonomisinin istihdam alanlar oluturma asndan yaad problemlerin, 2001 sonrasnda da devam ettii grlmektedir. Zira 20012006 dneminde nfus ylda ortalama yzde 1,5 hzla byrken, toplam istihdam ortalama olarak ancak yzde 0,5 hzla byyebilmitir. rnein 2006 ylnda istihdamn byme oran %1,3 iken GSMHnn byme oran %6 dzeyinde gereklemitir. Buna gre 2006 ylnda, her bir puanlk bymenin istihdamda sadece 0,2 orannda bir arta yol at tahmin edilmektedir. Trkiye ekonomisinde 2002-2007 dneminde kaydedilen %47lik birikimli bymeye karn, istihdamdaki art oran %3,7 seviyesinde kalmtr. Trkiyede toplam nfusun ancak yzde 22si istihdam edilirken (eksik istihdam dahil), dier lkelerde bu oran yzde 45ler civarna kmaktadr (Tablo-11). Tablo 11. Birikimli Byme ve stihdamdaki Art (2002-2006) stihdam (Bin Kii)
2002 2003 2004 2005 2006 21 354 21 147 21 791 22 046 22 330

stihdamdaki Deiim (%)


-0,8 -1,0 3,0 1,2 1,3

GSMHdaki Deiim (%)


7,9 5,9 9,9 7,6 6,0

1 Puanlk Bymenin Etkisi (%)


-0,01 -0,17 0,3 0,16 0,22

Kaynak: Anka Ajans

Bu aamada ekonomide istihdam ve isizlikle ilgili gerein kavranabilmesi iin tarm ve tarm d istihdam ile kamu sektr-zel sektr ayrmnn yaplmas gerekmektedir. Trkiyede tarm d istihdam artmakta, tarm d isizlik oran ise yava da olsa dmektedir (Tablo-12) . Tablo 12. sizlik ve stihdamdaki Gelimeler 2002
sizlik oran (%) Tarm D stihdam (milyon kii) Tarm stihdam Toplam stihdam 10,3 13,9 7,5 21,4

2003
10,5 14 7,2 21,1

2004
10,3 14,4 7,4 21,8

2005
10,3 15,6 6,5 22

2006
9,9 16,2 6,1 22,3

(*)2007
(**) 10,1
16,6 6,2 22,8

(*)2006

16,1 6,2
22,3

74

75

(*) Ocak-Eyll ortalamas, Kaynak: TK ve Hazine

Her eyden nce 2001 krizi ile birlikte Trkiyede ortaya kan isizlik rakamlarnn ki bunlar ancak llebilen resmi isizlik oranlar olup, ayrca blgesel, sektrel farkllklar da yanstmamaktadrgerilemedii grlmektedir. Ancak bunun anlam, kaydedilen bymenin istihdam oluturmad deildir. Tersine, Trkiye son yllarda bymesine paralel olarak istihdam oluturmakta, ancak bu yeterli olmamakta, baka nedenlerden tr de isizlik gerilememektedir.

ekil 24. Genel ve Tarm D sizlik


15 14 13 12 11 10 9 8 7 6
20021 20022 20023 20024 20031 20032 20033 20034 20041 20042 20043 20044 20051 20052 20053 20054 20061 20062 20063 20064 20071 20072 20073

Tarm D sizlik Toplam sizlik

Kaynak: TK

ekil 25. Sektrler tibaryla stihdam (2002 3.eyrek 2007 3.eyrek, birikimli yzde deiim)
40 35,9

20

21,4 12,5

Tarm

29
naat Hizmetler Sanayi Toplam

-20

-24,3

Kaynak: TCMB

Bu gelimede iki temel unsur etkili olmaktadr. Birincisi kriz sonrasnda Trkiyenin kamunun arlkl olduu ekonomiden zel sektrn arlkl olduu ekonomiye gemesi ve zel kesimin de kresel rekabette ayakta kalabilmek iin btn konsantrasyonunu verimlilik artna ve emek tasarrufuna ynlendirmi olmasdr. Verimlilik art ve byme konusu daha nce ele alnmt. kicisi de AB ile balatlan nihai yelik mzakere sreci de ekonominin yapsal dnmne hz kazandrm, tarmn istihdamdaki ve GSMH iindeki pay hzla gerilemeye balamtr. 2007 yl sonu itibariyle tarmn istihdamdaki pay 2002 ylndaki %34ler seviyesinden, %26lar seviyesine

kadar gerilemitir. Trkiyenin bu oran, ABne henz ye olmam olan 1980 balarndaki Yunanistan, Portekiz ve spanyann o dnemdeki oranlar civarndadr. Tarmn GSMH iindeki pay da yine 2002 yl banda % 14lerden, 2007 yl sonunda %9un altna sarkmtr. 2002 ylndan bugne tarm sektrnden tarm d sektrlere hzl bir gei gereklemektedir. Nitekim tarm istihdamnda son drt yl iinde birikimli olarak % 24,3 orannda azalma grlmtr. Sanayi sektrnde istihdam edilen kii says ise % 12,5 orannda bir art gstermitir. Bu sre ve tarmdan zlen insanlarn ehirlere akm imdilik devam edecektir. Tarmdaki bu kiiler aslnda daha nceden de isiz idiler ancak bu grnmemekte idi ve gelir dalm da tarmsal kesimde bu yzden ok bozuktu. Netice itibariyle yaanmakta olan sre yanl deil, ancak hzl bir ekilde bastrd iin tarm kesiminden aa kan kiiler i piyasasna girmekte ve ekonominin de bunu istihdam etme kapasitesi yetersiz kalmaktadr. Ekonominin istihdam oluturma kapasitesi yeterli olsa bile, yeterli bir meslek eitim vermek suretiyle i gcnn aktif olarak deitirilmesi salanamad iin, mesleksizlik nedeniyle geleneksel kesimden gelen insanlarn istihdam edilmesi imknszlamaktadr. Son yllarda istihdamn sektrel dnmnde hizmet sektr istihdam dostu olarak ne km, toplam istihdam iindeki pay en yksek seviyede gereklemitir. Yine inaat sektrnn toplam istihdam iindeki pay 2007 yl Eyll ay itibaryla % 6,3 gibi dk bir dzeyde de olsa, sektrde bymenin hzland dnemlerde hzl istihdam artlar grlmektedir (ekil-25). Ayrca bu srecin devam da beklenmektedir. Geldiimiz aamada ekonomideki byme hznn dardaki ve ierideki gelimelere paralel olarak azalmasyla isizlik rakamlar tekrar ban yukarya evirmi, 2007 yl sonunda %10,1 dzeyine, yani tekrar ift haneye kmtr. Trkiye genelinde isiz says geen yln ayn dnemine gre 85 bin kii artarak 2 milyon 350 bin kiiye ykselmi, igcne katlm oran ise yzde 46,9 olarak hesaplanmtr. Kasm 2007 dneminde istihdam edilenlerin yzde 25i tarm, yzde 20.6s sanayi, yzde 6s inaat, yzde 48.4 ise hizmetler sektrnde yer almtr. Geldiimiz aamada Trk ekonomisinde verimlilik ve istihdam araylarnn birbirleriyle atr bir noktaya kanalize olmamas, bu iki ihtiyacn birbirini dengeler mahiyette gelimesi gerekmektedir. Bir baka ifadeyle, Trkiyenin kalc bir byme trendini yakalayabilmesi iin istihdam ve emek verimlilii artlarnn bir arada gereklemesi gerekmektedir. Mevcut istihdam oranlarnda, Trkiyenin, gelimi lkelerdeki kii bana gelir seviyelerine ulaabilmesi iin teknik olarak gerekletirilmesi imknsz verim seviyelerine kmas gerektii aikardr. Bir baka deyile, kalc bir gelir art trendinin yakalanabilmesi iin istihdamn byk bir hzla artrlmas gerekmektedir. Sosyal faktrler de hesaba katldnda, bu aamada istihdam artnn verimlilik artndan daha ncelikli hale geldii de sylenebilir.16 Gerekten de Trkiyede tarm d istihdamn nfusa orannn (halen % 22) 5 sene iinde, Koredeki seviye olan yzde 43e ykseltilebilmesi iin mevcuda ilave olarak yaklak 16 milyon kiiye i sahas almas gerekmektedir. Bu, mevcut tarm d istihdamn iki katna karlmas manasna gelmektedir. Oysa Trk ekonomisi getiimiz 6 yl iinde tarm d sektrlerde 3 milyon civarnda yeni istihdam oluturabilmitir. Ayrca yukarda bahsedildii zere istihdamn nitelii, iddetlenen kresel rekabet altnda nicelikten daha nem-

76

77

16

Murat Ylek, a.g.e., 37.

li bir faktr haline gelmitir. in, Hindistan ve onlar takip ederek dnya ekonomisi ile btnleen Asya ekonomileri, dier lkelerin katma deeri dk sahalarda rekabet etme gcn imknsz hale getirmektedir. Bu lkelerle ayn mal gruplarnda ihtisaslaan lkelerin uzun vadede cretlerinin bu lkelere yaknsamas gerekecei iin, bu tr bir rekabete girmenin hem getirecei katma deer, hem de iktisad getirisi de dk olacaktr. Bir baka deyile, Trk irketlerinin ihtisaslaaca sahalar doru semesi ve devletin de onlara beeri ve fiziksel altyap asndan gerekli destei vermesi kritik bir baar faktr olarak ortaya kmaktadr. j) Gelir Dalmndaki Gelimeler: Son yllarda gelir dalmndaki dzelme belirginlemitir. TKin AB istatistik kurumu Eurostat ile uyumlu hale getirerek srdrd almalarnn konuyla ilgili sonuncusu 2005te yaplmtr. Hane halkn harcanabilir gelire gre tasnif eden ve %20 lik dilimlere ayran bu almaya gre, gelirden en az pay alan, yani nfusun en fakir ilk %20lik diliminin Trkiye genelinde toplam gelirden ald pay, 2004ten 2005 ylna kk de olsa bir art kaydetmitir. En zengin %20lik beinci dilimin toplam gelirden ald pay ise gzle grlr bir ekilde gerilemitir. Nfusun en zengin %5lik dilimi ile en fakir %5lik dilimi arasnda 2001 yl sonunda yaklak 12 kat olan gelir farknn, yaklak 7,5 katna kadar geriledii anlalmaktadr. Nitekim bu eilim Gini-katsays ile de desteklenmektedir. Gerekten de, 2002 ylnda 0.44 olan bu katsay, 2005 yl dahil olmak zere btn dnem boyunca tedricen dm, yani gelir dalmndaki bozulma, ekonomideki bymeye paralel olarak dzelme eilimine girmi, eitsizlik katsays 2005 yl sonunda 0,38 orannda gereklemitir (Tablo-13). Tablo 13. Trkiyede Gelir Dalmndaki Gelimeler (1987-2006) 1. %20
1987
1994 2002 2003 2004 2006 5.2 4.9 5.3 6.0 6.0 6.1

2. %20
9.6 8.6 9.8 10.3 10.7 11.1

3. %20
14.1 12.6 14.0 14.5 15.2 15.8

4. %20
21.2 19 20.8 20.9 21.9 22.6

5. %20
49.9 54.9 50.1 48.3 46.2 44.4

Gini Katsays
0.43 0.49 0.44 0.42 0.40 0.38

Kamuoyundaki popler alglama ile burada zikredilen resmi veriler arasndaki farkn aklanmas gerekmektedir. Gereki bir ekilde ele alndnda, emek youn sektrlerin srekli olarak gerilemesi, reel cretlerin erozyona uram olmas, isizliin yzde 10 civarnda yksek seviyede devam ediyor olmas gibi nedenlerle 2001 krizi sonrasnda gelir dalmnn dzeldii yolundaki haberler artc gelmektedir. Ancak Trkiyede gelir dalmn bozan esas dinamikler dikkate alndnda, bu dzelmenin artc olmad rahatlkla anlalmaktadr. yle ki; 1. Kriz sonrasnda be yl akn bir sredir ekonomide yksek dzeyde bir reel byme salanmtr. Bu bymenin kaynaklarna bakldnda, bymenin tketim ve kamu harcamalarna deil, daha ok yatrm ve verimlilik artlarna dayand grlmektedir. Bu byme, hzlanan yapsal dnm nedeniyle isizlik oranlarnda lke genelinde byk bir d salayamam olsa da

belli bir istihdam artna yol at da grlmektedir. Bu nedenle, kii ba gelirin 2300 dolardan 5500 dolar bulduu srete, gelir dalmn dzelmi olmas anlalabilirdir. 2. Trkiyede gelir dalmnn bozulmasna neden olan dier iki nemli deiken de enflasyon ve faiz oranlarnn yksek olmasdr. Enflasyon, dk ve sabit gelirli kesimden, zengin ve finansal varlklar yksek olan kesim lehine bir gelir transferi anlamna gelmektedir. Ayn ekilde yksek faizler aracl ile de toplumda varlkl dar bir kesimin, artan oranlarda devlet borlanma senetlerinin reel geliriyle fonland, gelir dalmn bu yolla da bozulduu bilinmektedir. te son yllarda hem enflasyonun, hem de reel faiz oranlarnn tek haneli rakamlara drlm olmas nedeniyle gelir dalmnda bir dzelmenin olmu olmas beklenmelidir. Gerekten de 2001 ylnda faiz harcamalarnn GSMHdan ald pay %20nin zerinde iken bu oran 2006 yl sonrasnda %8in altna dm, enflasyon da 2004 ylndan beri tek haneli rakamlarda seyretmitir. Bir yandan enflasyonda bu d kaydedilirken, dier yandan toplumun eitli kesimlerine ynelik olarak kamudaki cret artlar enflasyon orannn altnda kalmamtr. Hazine Mstearlnca hazrlanan verilere gre (ekil-26) 2002 ylnn sonunda 2007 ylnn Mart ay arasnda tketici fiyatlar ortalama olarak %56 orannda artmtr. Buna karlk toplumda geliri en dk olan kesime en yksek, geliri en yksek olan kesime de yine enflasyonun altnda kalmamak zere, en dk cret artlar yaplmak suretiyle bir yandan toplumu enflasyona ezdirmeme, te yandan gelir dalm adaletsizliini greceli olarak dzeltme abas gdlmtr.

ekil 26. Maalar ve cret Artar Enflasyon (Birikimli, 2002-2007)


(%)
160 140 120 100 80 60 40 20 0
Ortalama En Yksek Kamu i cretleri Net Asgari cret En Dk Ortalama En Dk Ortalama En Dk En Dk Ortalama

2002 Aralk - 2007 Mart Dnemi Maa ve cret Artlar


2002 Aralk 2007 Mart Dnemi TFE art: %56

Memur Maalar

SSK

Ba-Kur Emekli Aylklar

Memur

Kaynak: Hazine Mstearl

78

79

3. Keza 2001 krizi sonucunda GSMHnn %17sine kadar kan bte aklar, bunun paralelinde gelen kamu kesimi borlanma gereindeki artlar ve bu yolda yaplan bte transferleri de hzla azaltlm, 2006 yl sonunda KKBG sfrn altna, bte a ise %1in altna drlmtr. DPTnin de 2007 ylndaki tespitlerine yansd zere, kriz son-

rasnda uygulanan sk maliye politikalarna ramen zellikle eitim ve salk gibi sosyal devlet harcamalarnda grnen art gelir dalm zerinde olumlu etki yapmtr. Esasen kamunun ekonomideki arlnn azalmasna paralel olarak son yllarda btenin byme oran, GSMHnn byme orannn altnda kalmaktadr. Buna gre 2002-2006 arasnda bte esneklii birden kk kalm, yani GSMHdaki 100 birimlik bir arta btenin 100 birimden daha kk bir artla cevap verebildii grlmtr. Ancak bu gerileme toplumsal bar ve refah asndan katlanlamaz bir geri ekilme anlamna geliyorsa, bunun snrnn ne olaca ve eletirisinin de yaplmas gerekir. Sosyal devletin gerileyip gerilemedii asndan ele alndnda bte harcamalarnn ne ynde deitiine, daha dorusu btedeki bu klmenin hangi kesimin lehine veya aleyhine gelitiine baklmas gerekmektedir. Tablo-14de harcamalarn esneklii gsterilmektedir. Burada verilen soysal harcama kalemlerinin 2002-2005 arasndaki esnekliine bakldnda, bilhassa 2004 ve 2005 yllarnda esneklik katsaysnn artt, faizin esneklik katsaysnn ise byk bir d gsterdii grlmektedir. Buna gre, btede byk bir tasarruf yapld, ancak bu tasarrufun arlkl olarak faiz harcamalarndaki gerilemeden karland grlmektedir. Buna karlk, eitim, salk, adalet, savunma, yatrm harcamalar ve bilimsel faaliyetler iin yaplan destek ve harcamalar reel olarak anlaml dzeyde artt grlmektedir. 5.Trkiyede rekabet ortam ilk defa bu kadar kzm, ilk defa da almadan beklenen kar marjlarnn azalmas olgusu yaanmaya balanmtr. Den veya gemie gre ifade etmek gerekirse ok daha yava artan fiyatlar nedeniyle reel bir refah etkisi ortaya kmaktadr. Tablo 14. Sosyal Harcamalarn Bte Harcama Esneklikleri 2002
Savunma Adalet-Emniyet Eitim Salk Faiz giderleri Yatrm Harcamalar
1,09 1,38 1,4 1,6 0,62 1,57

2003
0,71 1,24 1,43 1,05 0,62 0,19

2004
1 8,75 2,5 4,25 -0,37 1,5

2005
2,25 3,25 3,5 12 -4,75

3,25

Kaynak: DPT, Maliye Bakanl.

6. Yine devalasyonlar ieride halkn alm gcn drmek gelir dalmn da, dviz yatrmcsnn lehine bozmakta idi. Son yllarda gl TL nedeniyle halkn alm gc artmaktadr. 7. Yoksulluk aratrmasnn sonular: Gelir dalm adaletinde ne durumda olduumuzu yanstan nemli bir aratrma da TKin Yoksulluk aratrmasdr. Son yllarda yoksulluk ve gelir dalm adaletindeki gelimeleri anlamak iin uygulanmakta olan istikrar programnn da bunlarla birlikte ele alnmas elzemdir. Zira 2001 ylnda Trkiye tarihinin en byk ekonomik krizlerinden birini geirdi. Krizden sonra da bunun altndan kalkmak ve oluan hasar gidermek zere ar bir istikrar program uygulana gelmektedir. stikrar programlar ksaca sistemi tekrardan alr duruma getirmeyi amalar ve zellikle finansal sektrden ie balar. Trkiye 2002 ylndan beri kriz ncesinde

olduu gibi kriz sonrasnda da IMFnin yakn denetimi altnda yoluna devam etmektedir. Son yllarda ise IMF basks ksmen azalm olmakla birlikte devam etmektedir. Hem kriz ortamnda, hem de kriz sonrasnda uygulanan istikrar programyla gelen derin yapsal dnm srecinde elbette kazanl kanlar ve kaybedenler olmaktadr. laveten kayplara kar toplumun farkl kesimlerinin kendini koruma kapasitesi bir hayli eitsiz dalrken, krizi frsatlara evirebilenler de vardr. 2002 sonunda iktidara gelen AK Parti hkmeti, kendinden nceki koalisyon hkmetinin uygulad ekonomik mimariyi byk oranda devam ettirdi. Daha nce tartld zere, bu mimari dalgal kura, bymenin motor gc olarak zel sektre ve daha ok da verimlilik artlar ile sk ml disipline (mili gelirin % 6,5i kadar bir faiz d fazlaya) dayal olarak geliti. Hkmetin IMF programna sadakati makro ekonomik dengelerin dzeltilmesi anlamnda takdir grrken, bunun ac bedeli olarak toplumun bu programn altnda ezildii tezi de srekli gndemde tutulmaktadr. 2007 ylnn Aralk aynn son haftasnda yaynlanan TKin yoksulluk almas ise bu grleri dorulamamaktadr. Srece nce fert, ardndan haneler plannda baklabilir. TKin yoksulluk aratrmasnda alk ve yoksulluk snr diye iki temel kriter kullanlmaktadr. Bunlardan birinci kriter sadece gda harcamalarn ierirken, ikincisi gda ve gda d harcamalar iermekte olup, almadaki temel bulgular Tablo-15de zetlenmektedir. Tablo 15. Trkiye Yoksulluk Aratrmas, Yoksul Fert Oran (%) 2002
Gda yoksulluu (alk) Yoksulluk (gda+gda d) Kii ba gnlk 1 $n alt Kii ba gnlk 2.15 $n alt Kii ba gnlk 4.3 $n alt Greli yoksulluk 1,35 26,96 0,20 3,04 30,30 14,74

2003
1,29 28,12 0,01 2,39 23,75 15,51

2004
1,29 25,60 0,02 2,49 20,89 14,18

2005
0,87 20,50 0,01 1,55 16,36 16,16

2006
0,74 17,81 0,00 1,41 13,33 14,50

Kaynak: TK, 26 Aralk 2007, Haber blteni

80

81

almaya gre 2006 ylnda Trkiyede fertlerin % 0.74 (539 bin kii) alk snrnn, % 17.81i de yoksulluk snrnn altnda yaamaktadr. Buna karn kii ba gnlk harcamas (satnalma gc paritesine gre) 1 Dolarn altnda kalan fert Trkiyede artk kalmam. Bu olduka kritik bir gelimedir. Ayn kriterler asndan 4 kiilik bir hane ele alndnda (aylk bazda) alk snrnn 205 YTL, yoksulluk snrnn ise 549 YTL olduu hesaplanmaktadr. Sendikalar ise eitli sivil toplum rgtleri ise bu rakam iddetle reddetmekte, kendi alternatif lmlerini ortay koymaktadrlar. Hatta ktisad Giriim ve Ahlk Dernei (GAD) gibi iverenler, ortaya olduka ilgi ekici bir fark koyarak, her yl bir Asgari Geim creti aklamaktadr. Dernek, yesi olan iadamlarn bunun altnda cret demekten ahlk olarak men etmeye almaktadr. Bu elbette cebri deil, ahlk bir standart. Ve bu miktar 2008 ylnda iki ocuklu bir aile iin 1095 YTL olarak tespit edilmitir.

Konuya burada devletin resmi rakamlar ile devam etmek gerekirse, 2005 ylnda % 0.87 olarak tahmin edilen alk snrnn altnda yaayan fert orannn 2006 ylnda % 0.74e, yoksul fert orannn da % 20.5den % 17.81e dt anlalmaktadr. te yandan yoksullukta krsal ve kentsel ayrmnn bir hayli derinletii de dikkatlerden kamamaktadr. Nitekim krsal yerleim yerlerinde yaayanlarda yoksulluk oran % 31.98 iken, kentsel yerlerde yaayanlarn yoksulluk oran % 9.31dir. Ayrca yoksulluk hane byke artmaktadr. 2006 ylnda 3 veya 4 kiiden oluan hanelerde bulunan fertlerin yoksulluk oran % 8.49, 7 iken, daha fazla olan hanelerde fertlerin yoksulluk oran % 42.98e kmaktadr. Ksaca bamllk oran dediimiz, az sayda alann ok sayda almayan beslemesinden dolay, ailenin geneli yoksullamaktadr. Yine cretli-maal alanlarn yoksullukta yevmiyelilerden ok daha ansl olduu da dikkat ekmektedir. Bu oran % 6e, % 28.63 gibi olduka arpk bir yapya sahiptir. Kendi hesabna alanlarn yoksulluk oran % 22.06, cretsiz aile iisi olanlarn ise % 32. En yksek yoksulluk riskine sahip olan tarm sektrnde ise durum tedricen toparlanyor. Tarmdaki kiilerin yoksulluk oran 2005 ylnda % 37.24 iken, 2006 ylnda % 33.86 olarak tahmin edilmektedir. Bunun nedeni tarmdaki byk gz olgusudur. nsanlar ehre gnce geri kalan tarmsal artk daha az kiiye blnmektedir. Bu da refah artl demektir. Tabii yine tarmda verimlilik art, rgtlenme bilincinin gelimeye balamas, szlemeli tarmn yaygnlamas, leklerin artmas, destekler gibi dier faktrler de yava yava devreye girmektedir. 2007 ylnda tarm sektrne 5 milyar YTLden fazla destek salanmtr. Greceli olarak sanayi sektrnde yaayanlar tarmdan, hizmetler sektrndekiler ise sanayiden daha iyi konumda bulunmaktadrlar. alanlarda 2006 ylnda yoksulluk oran sanayide % 10, hizmet sektrnde % 7 oranndadr. Son olarak yoksulluk zerinde eitimin derin etkisi grlmektedir. Okuryazar olmayanlarda yoksulluk oran % 34 ile en st seviyeye karken, ilkokul mezunlarnda oran % 14.19, lise ve dengi meslek okullar mezunlarnda % 5.2, yksekokul, faklte ve st mezuniyete sahip fertlerde ise sadece % 1.01 olmutur. Grld zere yoksulluu azaltmann yolu nitelikli emekten, yani meslek eitimden gemektedir. Btn bu verilere gre; Trkiyede 2002 ylndan beri yoksulluk gstergelerinin dzelme ynnde gelitii grlmektedir. Ekonominin olduka hzla byd, yapsal dnmn derin olduu ve istikrar programnn uyguland bir ortamda bu baarnn nedeni; bte aklarndaki, kamu bor stokundaki, faiz ve enflasyon oranlarndaki azalmalar; retim ve verimlilik endeksindeki artlar ve buna bal kaydedilen byme ve refah art gibi makro ekonomik gelimeler ile Hkmetin uygulamadaki oluturduu farktr. Bilhassa salk ve eitim harcamalarndaki art, eitime ve salk hizmetlerine olan ulalabilirlik, yoksul kesime yaplan dorudan ve dolayl ayni ve nakdi yardm, yoksul kesimler lehine yaplan greceli yksek cret dzenlemeleri burada zikredilmelidir. Ancak kaydedilen bu greceli dzelmenin devam etmesi iin; (i) Tarmsal dnmn daha etkin olarak idare edilmesi, (ii) Reformlardan kaybeden dar ve sabit gelirli toplumsal kesimlerin durumunun iyiletirilmesi iin soysal desteklerin daha etkin hale gelmesi, (iii) Meslek eitim reformunun tamamlanmas, bu meyanda emein dntrlmesi asndan meslek eitim kurslarnn almas, (iv) Kadnlara kar ideolojik ve cinsiyet ayrmnn giderilmesi, (v) Eitimdeki frsat eitliinin salanmas ve lkeye yaylmas, (vi) Rekabetiliin artk cretlerin bastrlmasnda deil, verimlilik artnda aranmas, bymenin yeterince istihdam oluturmasna zen gsterilmesi,

(vii) stihdam dostu sektrler ve istihdam deposu olarak biline KOBlerin glendirilmesi gerekmektedir. k) Bir Giriimcilik Gstergesi Olarak Alan ve Kapanan irket Says Trkiyede giriimciliin ne ynde deiip gelitiini gsteren bir dier nemli gsterge de alan ve kapanan irketler saysdr. Trkiye ekonomisinde yapsal deiimin dinamii hzlanp kapsam genileyip derinletike, bir yandan ykselen ve gerileyen sektrler kavram ile, te yandan bu sektrdeki yeri, sralamas ve bykl deien irketler kavram ile ok daha sk karlalacaktr. Bu gelimenin nedeni, ekonominin yapsal olarak derin bir dnme girilmi olmas, ekonominin iyice da almas ve kresel rekabetin dolu-dizgin ieriye tanm olmasdr. Bu arada ekonominin da almas zannedildii gibi rekabeti kendiliinden getirmeyebilir, birok sektr yabanc etkisine girmi ve eksik rekabet iinde yoluna devam ediyor olabilir. imento sektr ve perakende zincir maazalar buna rnek gsterilebilir. Hatta bu rekabet tketicinin lehine bir ekilde gelimi olsa da, piyasa kontroln ele geiren irketlerin arka plandaki tedariki irketleri, reticiyi yaayamaz ve karlln kaybeder hale drebilir. Ancak burada ykselen ve gerileyen irket ve sektrler ile ilgili olarak ifade edilmesi gereken bir baka husus da retimin coraf alannn, rgtlenmesinin, teknolojisinin ok hzla deitii ve buna ayak uyduran sektrlerin ve irketlerin hzla yukarlara trmanacadr. rnein 1917de Forbes Dergisinin yaynlad en byk 100 irketin gnmzde sadece 18 tanesinin yaad, bunlarn da son 70 ylda Amerikada borsa endeksinin ortalama performansnn altnda kald tespit edilmitir. Benzer ekilde G. Korede de 1995 ylnda ilk 100e giren irketlerden 93 artk 2006 ylnda o listede yer almyordu.17 rnein ayn kran krana rekabet sreci stanbul Sanayi Odas (ISO)nun yaynlad Trkiyenin en byk ilk ve ikinci 500 irketine de yansm durumdadr. Bilhassa ikinci 500 byk irkette olanlar seyyaliyeti daha net yanstmaktadr. rnein 2006 ylndaki listede 330 ve hatta 360 sra birden atlayan irketler var. Hatta ikinci 500e 109 irketin ilk kez girdii akland. lk 500den ise 51 irket ikinci 500 listesine dmtr. Bunun anlam, artk rekabet liginde kimsenin yerinin garanti olmaddr. Buna olumlu ynden bakmak gerekirse, bu meydan okumann farknda olup gereini yerine getiren kk iletmelerin de makus talihini krp ikinci, hatta ilk be yz iine girebilecei gereidir. yi idare edilmesi durumunda serbest piyasa ekonomisinin ve beraberinde getirdii rekabetin bereketi, kt kaynaklarn verimsiz sektrlerde ylp kalmasn nleyerek retimde ve kaynak tahsisinde etkinlii salam olmasdr. Bu adan baknca, son be senede hangi irketlerin byd, hangilerinin kld nem arz etmektedir. Burada verimliliini artran irketler byrken, artramayanlarn kld ilk dikkat eken husustur. rnein, tekstil ve ayakkab sektr klrken, iletiim ve makine sektrleri byyenler arasnda yer almtr. Bu arada ikinci 500n yzde 30unu tekstil, giyim, deri ve ayakkab sektr oluturmaktadr. Tekstil ve giyim son yllarda sendeledikten sonra imdilerde -olumsuz kur koullarna ramen- ite bu verimlilik, markalama, alternatif piyasalara alma, hz, esneklik ve kalite faktrlerine bal olarak adeta kllerinden yeniden ayaa kalkmaktadr.

82

83

17

Tom Peters, 2006, Trkiye Birinci novasyon Kongresi Sunumu, Turkishtime Dergisi.

Bu perspektifi aklda tutarak son yllarda alan ve kapanan irket saylarna bakmak yararl olacaktr. TKin 2007 ylnn Ocak-Kasm dnemine ait birikimli olarak aklad alan ve kapanan irket says, ekonomiye giren ve kan sermaye miktarn ve bunlarn yer ald iktisad faaliyet kollar Tablo-16da verilmektedir. Buna gre 2006 ylnn ilk on bir aynda 48 646 irket kurulmuken, bu rakam 2007 ylnn ayn dneminde 51 568e kmtr. Kapanan irket says ise 8300den 8 800e kmtr. Buna gre, alan irketler % 6,4, kapanan irketler ise % 6,1 orannda artmtr. Bir baka adan bakldnda ise 2006 ve 2007 yllarnda arka arkaya her bir kapanan irkete karlk ekonomide 5,8 irket kurulmutur. Tablo 16. Alan ve Kapanan irketler ve Kooperatiflerin ktisad Faaliyet Kollarna Gre Saylar, (Ocak-Kasm 2007) 2006
ktisad faaliyet kollar Genel Toplam Tarm, avclk ve ormanclk Madencilik ve taocakl malat naat Toptan ve perakende ticaret; motosiklet ve motorlu aralar ile kiisel eyalar ve ev eyalarnn onarm Otel ve lokantalar Ulatrma, depolama ve haberleme Mali-arac kurulularn faaliyetleri Gayrimenkul, kiralama ve i faaliyetleri Eitim Salk ileri ve sosyal hizmetler Diger sosyal, toplumsal ve kiisel hizmet faaliyetleri

2007 Kurulan
51 568 737 650 9 854 7 567 15 211 1 792 3 830 700 6 701 1 257 1 280 876

Deiim oran Kurulan


6,4 36,2 41,9 3,2 2,5 5,8 12,8 -2,0 4,3 3,3 16,5 12,4 7,9
Kapanan 6,1 43,6 -21,1 6,4 -4,7 10,6 22,6 -1,4 17,3 4,4 21,9 7,8 11,9

Kurulan
48 460 541 458 9 551 7 386 14 378 1 588 3 909 671 6 484 1 079 1 139 812

Kapanan
8 306 39 38 2 070 1 310 2 671 146 582 196 730 64 348 84

Kapanan
8 814 56 30 2 203 1 248 2 955 179 574 230 762 78 375 94

TK, Kurulan ve Kapanan irketler, Kasm 2007

Bira daha geriye gitmek gerekirse, Trkiye Odalar ve Borsalar Birlii (TOBB)un verilerine gre 2005 ylnda 95.306, 2006 ylnn tamamnda ise 104.740 irket kurulmutur. Kurulan irketlerdeki art oran yaklak %10dur. 2005 ve 2006 yllarndaki kapana irket saylar ise srasyla 28.724 ve 34.777 olarak verilmektedir. Kapanan irketlerdeki art oran ise % 21 civarnda gereklemitir. 2005 ylnda her bir kapanan irkete karlk 3,3, 2006 ylnda ise 3 irket almtr. Sermaye baznda ele alndnda 2007 ylnn ilk 11 aynda yaklak 40 milyar YTLlik bir sermaye azalmas yaanrken, yaklak 150 milyar liralk taze sermaye girii kaydedilmitir. Bunun byk ksm imalat, gayr- menkul, inaat, toptan ticaret ve ulatrma-haberleme sektrnde kaydedilmitir. Ayn sralama kurulan irket saysnda da benzerlik arz etmektedir.

TRKYE EKONOMS BURADAN NEREYE?

B
84 85

Bir nceki blmde Trkiye ekonomisinin 2001 ylndan sonra tecrbe ettii yapsal reform sreci ve buna paralel olarak geirdii dnmn temel makro ekonomik gstergelere nasl yansd tartld. Salam giriimciliin alt yap talarndan biri de makro ekonomik istikrar olduundan dolay, ekonominin uzun vadeli dnm, salam bir retim ekonomisini inas ve uzun vadeli stratejik hesaplar yapabilen yarmac bir giriimcilik iin bylece son derece nemli bir mesafe alnm olduu gsterildi. Geldiimiz aamada ekonomide ortaya kan birtakm ok nemli yan etkier vardr. Bunlarn banda (i) son yldr diren blgesine giren ve btn tedbirlere ramen drlemeyen enflasyon, (ii) 2007 ylnda art hz yavalamakla birlikte mutlak deer olarak artmaya devam eden enflasyon, (iii) zaten ok yava gerileyen ancak son iki ylda yeterli dzeyde gereklemeyen byme nedeniyle tekrar art srecine giren isizlik verileri ile (iv) ierideki yetersiz ulusal tasarruflar bata gelmektedir. Bu sorunlar, ekonominin 2002 ylndan beri ilerledii patikann sktn, buradan itibaren yeni bir yol vurmann gereine iaret etmektedir. Elde edilmek istenen neticeler unlardr: (i) Yzde 7-8 arasnda gerekleecek bir byme patikas, (ii) buna ramen kamu ml dengelerinin korunmas, (iii) bymeyi kalc klnm bir fiyat istikrar iinde gerekletirmek, (iv) bymenin oluturduu katma deeri ieride tutmak anlamnda cari an GSMHnin %3n gemeyecek ekilde kontrol atnda tutulmas, (v) bymenin istihdama yansmas, (vi) yksek dzeyde gerekleecek olan yatrm hamlesinin olabildiince i kaynaklarla finanse edilebilmesi,

(vii) eitim, Ar-Ge, ticariletirilmi icatlar zerinden verimlilie dayal bir sanayi yapsnn ina edilmi olmas. nmzdeki yllarda byme srecinin, 2002-2006 dnemine oranla daha ok d talep ile desteklenerek devam ettirilmesi gndeme gelecektir. Kresellemenin ulam olduu dzeyde, lkelerin, yksek ve srdrlebilir bir byme sreci yakalamalar, d talep koullarndan yeterli lde yararlanmalarn gerektirmektedir. Ekonominin, i talep ile d talep arasnda daha dengeli bir byme hattna tanabilmesi iin, rn ve hizmetlerin d pazarlarda daha rekabeti bir konuma kavumas gerekmektedir. Son yllarda, dnya ekonomisinde ok dikkat eken bir gelime de, sanayi iin ticaretteki hzl ykselitir. Bir baka ifadeyle, ihracat yapmak iin ithalat yapmak, sadece Trkiyeye zg bir durum deildir. Trkiyenin d talepten daha fazla yaralanmasnn beklendii bu dnemde, nemli olan sektrlerimizin rekabetiliini azaltan faktrlerin doru tehis edilerek ortadan kaldrlmasdr. Bu anlayla tasarlanacak olan sanayi stratejisi, 1970lerin ithal ikameci sanayileme politikalarndan ok farkl bir ierie sahip olmak zorundadr. Trkiyenin ihracat rnlerinde eitlenme salamak ve rekabet gcn artrmak amalanmaldr.

5.1 EKONOMDE KATILIKLARI ESNETMEK N YEN YOL HARTASI


Uzun vadeli kalknma hedefleri iin ynlendirilmi bir k stratejisi ile mevcut istikrar tabanl programdan karak verimlilik ve istihdam merkezli bir retim ekonomisine gemek iin ncelikli olarak hala kamu kesimine den nemli grevlerin olduunu ifade etmek gerekir. Bu grevler daha ok alt yap, denetim ve ynlendirme balklar altnda toplanabilir. nl ynetim bilimci Michael Porter ulusal refah miras alnmaz, retilir derken, kamu-zel kesim arasnda ina edilecek olan bir sinerji ile Porterin rekabeti elmas anaforunda zikrettii zenginliin kaynaklarnn harekete geirilmesi kastedilmektedir. Trkiyede 2002 ylndan beri almalarn srdren ancak son yllardaki etkinlii daha da artan Yatrm Ortamn yiletirme Kurulu (YK) bu amac gtmektedir. Bu meyanda zerinde durmamz gerekenlerden birisi kaynaklardr. Son yllarda eitim sisteminde meydana gelen byk k nedeniyle insan kayna ile makro ekonomik istikrarszlk nedeniyle gndemden den aratrma ve enformasyon altyaps bu meyanda bata gelen kaynaklardr. kinci olarak bululara yatrm yapan bir i ortam oluturmak gerekmektedir. Bunun iin Asya lkelerindekine benzer bir ekilde uzun vadeli bir strateji ile irketlerin davranlarn kaliteli giriimcilik ynnde deitirmek ve gelitirmek gerekmektedir. nc olarak kalknmay srklemek zere muhakkak kalite standartlar artrlm talepkr bir yerel pazarn ikame edilmesi arttr. Bunun temel art ise fiyat istikrarnn kalc olarak tesis edilmi olmasdr. Drdnc olarak da byme srecinde oluturulan katma deerin ieride kalmas, yani yeterli rekabet gcne sahip bir retim yaps tesis etmek zere destek sanayilerinin varlnn temin edilmesi gerekmektedir. Ekonominin bu tr bir donanma kavuturulmas, i ie gemi olan aamal bir rekabetilik stratejisi gerektirmektedir.

5.1.1 UcUz eMeK ve doal KaYnaK GdMl KalKnMa aaMas


Bu aamada lkelerin rekabeti avantajn dk maliyetli emek youn sektrler ve doal kaynaklar belirler. Bu aamadaki bir lkede; ihra mallar sayca az, katma deeri dk; uluslararas piyasada araclara olan bamllk yksek; kr marjlar dktr. Byle bir aamadaki lkede rekabet gc fiyatlar ile ticaret hadlerindeki dalgalanmalara aktr. Dahas teknolojiye eriim ithalata, tak-

lit etmeye ve dorudan yabanc yatrmlara baldr. Byle bir aamada stratejiler lkede yatrm ortamnn iyiletirilmesini hedefler ve ekonominin kt kaynaklar ulusal rekabeti artracak alanlara kaydrlmaya allr. Bunun iin piyasa reformlar ok nemlidir. Byle bir lkede bilhassa salk ve eitim olmak zere alt yap yatrmlar bitirilmelidir. Byk blgesel farkllklar ve sektrel dengesizlikleri olan Trkiye ekonomisi baz alanlarda bu sreci geride brakmken, birok alanda halen bu srecin iinden gemektedir.

5.1.2 YatRM GdMl Knc aaMa


Trkiye 2006 ylnn sonunda beri bu aamay geride brakarak yatrm gdml ikinci aamaya gemenin sanclarn ekmektedir. Geldiimiz aamada Trkiyede retim temel mallardan imalat sanayine kaymtr. Bu, benzer lkelere nazaran Trkiyenin bir artsdr. Bunun bir gerei olarak lkemizin rekabeti avantaj retkenlik ve yksek katma deerli karmak rnlerin retim ve ihracna kaydrmas gerekmektedir. Bu sre bilhassa yabanc sermayenin etkisi altndaki imalat sanayinde gzlemlenmektedir. Ancak yaygn bir eletiriden yola karak ifade edilmelidir ki; kresel entegrasyon srecinde lkemizin, onlar ortak, biz pazar olgusundan kurtarlmas iin yerli irketlerin kapasitesi glendirilerek kresel deer zincirinde ulusal payn artrlmas ve ithal teknolojilerde iyiletirmelere gidilmesi stratejik bir hedef olarak belirlenmelidir. Bu meyanda yabanclarla zm ortaklklarna dayal yatrmlar gerekletirilmelidir. Aksi takdirde yabanc sermayeli irketler ieride de kreselleirken, yerli irketler iyice izole olup srelerden kopabilir, i piyasaya ynelip kendi aralarnda ldrc rekabete girebilir, yabanc sermayeye tedariki konumuna gerileyebilirler. Trkiyenin ikinci nesil reformlar yaparak bu aamay deruhte etmesi gereken kritik bir sreten geilmektedir.

5.1.3 BUlU GdMl nc aaMa


Bulu gdml nc ve son aamada lkenin rekabeti avantaj, bulular yapabilmesinde ve kresel teknolojinin snrlarn zorlayan mal ve hizmetler retebilmesinde yatar. Bu son aamada strateji, teknolojinin yaylmas ve bulu iin etkin bir ulusal ortamn oluturulmas zerine odaklanmal, arlk destek kurumlarna ve zel sektrde retkenlii zendiren teviklere verilmeli; irketlerin kendilerine zg stratejiler gelitirmesi zendirilmeli ve hizmet ihracat kapasitesinin gelitirilmesi ncelikli ama olmaldr. Esasen Trkiyede imdilerde bu srecin de bir kenarndan tutmak gerei fark edilmi olmakla beraber, hizmet sektr rnlerinin ihracat balamnda halen edilgen ve byk bir ak pazar durumundadr. thal ikameci dnemden kalan birinci aamann ierdii arpklklar ve ikinci aamann byk oranda tamamlanmam ve iselletirilmemi olmas nedeniyle Trkiyede nc aamaya srama yaplamamaktadr. Gereki olmak gerekirse Trkiyenin kendi i dinamikleriyle bu aamaya girmesi olduka zor gzkyor. Bunun iin Trkiyenin mevcut kresel sermayeyi, teknolojiyi ve bilgi havuzunu lkeye tamas gerekmektedir. Yabanc sermaye yatrmlarnn lkeyi s edinmesi iin bu konuda atlan admlara yenilerin eklenmesi, istikrarn uzun zamana yaylmas ve srdrlmesi ve mutlaka etkin bir yabanc sermaye stratejisinin gelitirilmelisi gerekmektedir. Bu sreten murat, Trkiyenin rekabeti avantajnn gelitirilmesidir.

86

87

ekil 27. Yabanc Sermaye ve erideki Etkileim Sreci


Yabanc irketler- Piyasa-Hkmet Etkileimi Arlayan lke U Ana irketler Sermaye Teknoloji Tecrbe Ana irketin Temsilcisi Hkmet Politika ve Dzenlemeleri Yatay ve Dey Balantlar Emein Eitimi

* U: okuluslu irketler

Yerli irket ve alanlar

Sonu olarak btn bu sreler Trkiyede bir stratejiye istinat etmeli, uzmanlamann neminden hareketle bu, yksek katma deer retme potansiyeli bulunan sektrleri hedef almaldr. Sektrel tercihler bir defa yapldnda, gerekli stratejiler de buna uygun olarak ekillenecektir. Bu sektrlerde rekabeti avantaj sadece irketlerin deil hkmetlerin de sorunu olmaldr. Bu da gl, effaf ve denetlenebilir bir kamu-zel sektr sinerjisi ile her kesimini iinde yer alaca bir ulusal mukavele gerektirmektedir. Bu srete yerli-yabanc sermaye-hkmet arasnda oluturulmas gereken etkileim yukardaki emada basitletirilmektedir. Yabanc sermaye irketlerin yeni ve Trkiyenin ufkunu aacak yatrmlara ynelmesinde bu srecin kavranmas gerekmektedir. Yabanc sermaye sermaye, teknoloj ve tecrbe getirirken, hkmetin politikalar ncelikli olarak alt yap, beeri sermaye yatrmlar, salk, gvenlik, rekabet hukuku, mlkiyet haklarnn glendirilmesi, vergisel ve brokratik alt yapnn gelitirilmesi gibi alanlara kaydrlmaldr. Bilhassa yerli ve yabanc irketler arasndaki yatay ve dey balantlarn salanmasna allmaldr.

5.2 REKABETLN BLEENLERNDE DEM: MAKRO EKONOMDEN MKRO EKONOMYE GE


Rekabetilik genel olarak, bir lkenin verimliliini belirleyen kurumlarn, politikalarn ve faktrlerin tm olarak tanmlanmaktadr. Tablo-17de grld zere, rekabetilik endeksini belirleyen 12 unsur sz konusu olup bunlar; kurumlar, altyap, makroekonomik istikrar, salk ve temel eitim; yksek renim ve eitim, piyasa verimlilii, emek verimlilii, finans piyasalarnn gelimilii, teknolojik hazrlk, pazar bykl, genel i ortam gelimilii ve yenilikilikten ibarettir. Gnmzde rekabet gcnn bileenleri deiim srecindedir. Daha nceleri rekabet gcn uzmanlama, doal kaynaklar ve ulusal tasarruflarn genel dzeyinin belirledii vurgusu n planda idi. Gnmzdeki gelimeler bu unsurlarn neminin arka plana kaymasna neden olmaktadr. yle ki; (i) (ii) retim paradigmasnn kresellemesiyle uzmanlama; Serbest ticaret ve rekabet sayesinde doal kaynaklar;

(iii) Dnyadaki kaynak fazlal nedeniyle de ulusal tasarruflarn eksikliinin telafi edilebilecei bir dnem yaanmaktadr.

Tablo 17. Rekabetiliin 12 Basama Temel Gereklilikler


Kurumlar Altyap Makroekonomik stikrar Salk ve Temel Eitim retim Faktrlerine Dayal Ekonomiler in Anahtar

Verimlilik Artrc Unsurlar


Yksek renim ve Eitim Pazar Verimlilii i Pazar Verimlilii Finans Pazar Gelimilii Teknolojik Hazrlk Pazar Boyutu Verimlilie Dayal Ekonomiler in Anahtar

cad ve Gelimilik Faktrleri


Hayat Gelimilii nnovasyon
Kaynak:WEF, Global Competitiveness Index 2007-2008 1.

catlara Dayal Ekonomiler in Anahtar

Buna gre devletlerin ve toplumlarn bu imknlardan yararlanabilme kapasiteleri n plana kmaktadr. Bu balamda gnmzde rekabette arlk teknoloji paradigmalarna, toplumsal organizasyonlara ve ynetiim kapasitesine kaymaktadr. Bu gelimelere paralel olarak da rekabet gcnde vurgu makro ekonomik unsurlardan, mikro ekonomik unsurlara kaymaktadr. Ancak burada makro ekonomik unsurlarn nemsiz olduu deil, gerekli ancak yeterli olmadna iaret edilmektedir. Bu iki unsuru birletirerek, makro ekonominin mikro alt yapsnn koptuu bir ortamda srdrlebilir bymenin yakalanamayaca ifade edilebilir. Zira salt makro ekonomik politikalar ile d kaynaklar ieriye ekerek finansman sorununu zmeye ve bu yolla gelir art salamaya almak srdrlebilir bir patika deildir. 2002 ylndan beri Trkiye btn arln isabetli bir ekilde byme rekabet gcn artrmaya teksif etmitir. Bu ise daha ok makroekonomik parametreler tarafndan tanmlanmaktadr. Bilhassa istikrar programlarnn uyguland dnemlerde temel ekonomik oranlarn dzeltilmesi iin daha ok d kaynak girdisine dayal biraz da kontrolsz bir byme salanr. Aslnda GSMHdaki bu byme genellikle mikro ekonomik gstergelerin gerektirdii (i ortam rekabet endeksi-IRE) gerek dzeyin stndedir. Bu, ekonominin potansiyelini atn ve bu dzeyin er veya ge bir dzeltme ile geri gidecei beklenebilir. Bu nedenle, biran nce mikro ekonomik rekabet gcnn artrlmas suretiyle ekonominin potansiyel retim dzeyinin artrlmas gerekir. Bu durumda GSMH potansiyelin altnda olacandan ekonominin uzun vadeli byme alan alm olacaktr.
1

World Economic Forum, The Global Competetiveness index. 2007-2008.

88

89

http://www.weforum.org/pdf/Global_Competitiveness_Reports/Reports/gcr_2007/

Bu meyanda ulusal ekonomilere kalc rekabeti avantajlar kazandrmak zere bir yandan da arlk mikro ekonomik rekabet gcne kaydrlmaktadr. Gerekten de lkeleraras gelir farkllklarnn yzde 20si makroekonomik koullardan, yzde 80i ise mikro ekonomik etkinsizliklerden kaynakland tespit dilmitir. Ancak makro alandaki dengesizlikler daha grnr ve gzlemlenebilir olduundan dikkat buraya kaymaktadr. Oysa mikro ekonomik reformlar olmadan srdrlen makro ekonomik reformlarn ve zelletirmenin tek bana olumlu sonu vermesi imkan dahilinde deildir. Mikro ekonomik rekabet endeksinin gelitirilmesi asndan girdi faktrlerinin kalitesi, rekabet dzeyi, firma iletim sistemleri ve ynetim stratejilerindeki gelimeler, i pazar talebinin kalitesi ve yan sanayinin varl ne kmaktadr. OECDnin almalarna gre, 2004-2005 yllarnda Trkiye Makroekonomik Rekabet Gcnde lkeler arasnda 66, Ortam Rekabet Gc kategoride ise 51. srada yer almaktadr. Dne kadar merkezi plan ekonomisi tecrbesini yaayan birok lkenin Trkiyenin ok zerinde kald grlmektedir. Bu balamda Trkiyenin sadece kriz ortamndan kt, ancak uluslar aras standartlara gre normallemesi iin gidecek ok uzun bir yolunun olduu ortaya kmaktadr. Nitekim, 1990l yllarda uygulanan istikrar programlarna ramen, normal vergilerin dnda kamu politikalarnn etkinsizliinden doan ilave maliyetler reticiye yzde 38-40 orannda ilave bir yk getirmekte idi. Halen de byk oranda devam eden bu maliyetlerin bilhassa uluslararas rekabette byk dezavantajlar getirdii bilinmektedir. Esasen baz ortamlarda makroekonomik istikrarn ikamesi mikro ekonomik etkinlik asndan olumsuz yan etkiler de retebilmektedir. Yksek fiyatlar, faizler ve vergiler bu yan etkilerin banda gelmektedir. te mikro dzeydeki reformlar verimlilik, rekabetilik, etkinlik gibi alanlarda oluturduu gelimeler nedeniyle tketici ve genel olarak toplum refahn artrc ynde etkide bulunacaktr. Bilindii zere imalat sanayi, genel olarak tarm ve hizmetler sektrnden daha yksek bir verimlilie sahiptir. Bu kesimde verimliliin artmas, hem istihdam edilen emein verimliliinin artmasna ve teknolojinin gelimesine, hem de pozitif dsallklarn dier sektrlere yaylmasna katkda bulunacaktr. Teknoloji younluu ile emek retkenlii arasnda tespit edilen dorusal iliki ve sektrler arasndaki n ve arka balantlar nedeniyle ortaya kan dsallk sayesinde tarm ve hizmetler sektrnn verimliliinin de artmas salanm olacaktr. Bu nedenle mikro iktisad alanda srdrlen reformlarn, reglasyonlarn, ynlendirme ve teviklerin arlkl olarak imalat sanayine younlatrlmas gerekmektedir. Trkiyenin ihracatnda verimlilii dk mallarn paylarnn olduka yksek olduu dikkat ekmektedir. 2000 ylnda dk-orta teknoloji grubuna giren sanayilerin imalat sanayi iindeki katma deer pay yzde 66 civarnda iken, orta teknolojilerin pay yzde 28lerde, yksek teknolojilerin pay da yzde 10lar dzeyinde gereklemitir. Kayp on yl olarak adlandrlan 1990lar sonrasnda teknoloji kategorisinde eksilmeler kaydedilirken, orta teknoloji kategorisi de yerinde saymtr. Aralarndaki byk retkenlik farklarna ramen Trk imalat sektrnde dk-teknoloji sanayilerinin arln korumas imalat sanayinde retkenlik artln snrlandrmaktadr. hracatn ve ithalatn imalat sanayi retkenliine olan etkisinin bu aamada devreye sokulmas konunun mahiyetinin daha da netletirecektir. Taymaz ve Suimezin MPM iin yaptklar almaya gre, 1980-2000 arasnda ihracatn imalat sanayi zerindeki verimlilik artc etkisi srekli olarak eksi dzeyde gereklemitir.2 Bunun anlam, ihra edilen rnlerin verimlilik dzeyinin genel olarak retilen imalat sanayi mal ve hizmetlerinin retkenlik dzeyinden daha dk kalddr. Bu bulgulara gre ihracat yapan kesimlerin retkenlii, yapmayan kesimlerin verimliliinin sadece yzde 63 kadardr. thalatn etkisinin ise 1990l yllarn bana kadar olumlu, daha sonrasnda ise olumsuz ynde gelitii vurgulanmaktadr. Bunun anlam, Trkiyenin artan oranlarda
2

Erol Taymaz ve Halit Suimez, Verimlilik Raporu: Trkiyede Verimlilik, Byme ve Kriz, Ankara: MPM, 2005.

dk katma deerli mal ithal eder hale gelmekte olduudur. Yeni katma deer ilave etme srecinin gittike azalmas, sz konusu kategorilerde ithalatn artk yurt ii retimi ikame eden bir nitelie dntn gstermektedir. Burada bahsedilen nedensellik srecinde ithal rnlere ynelmek, imalat sanayinde verimliliinin dmesine neden olmaktadr. Btn bunlarn sonucunda, Trkiyenin dk retkenlie sahip rnlerde uzmanlat anlalmaktadr. Genel olarak ele alndnda retkenlik artnn en yksek olduu sanayiler mhendislik sanayileri olarak sivrilmektedir. Bunlarn iinde elektrik ve elektrikli makineler bata gelmektedir. retim aralar sektrnn de verimlilik artna msait olduu grlmektedir. te yandan Trkiyede sektrlerin verimlilik katks kadar istihdam katksnn da n plana kartlmas gerekmektedir. Verimlilik artnn srdrlebilir olmas, istihdam katksyla yakndan ilikilidir. Bu nedenle almalar nce retkenliin ve istihdam oluturma kapasitesinin yksek olduu alanlara kaydrlmaldr. 1982-2000 arasn kapsayan almalarda bu sektrler kimyasal rnler, ulam aralar, elektrik makineleri, meslek cihazlar, metal eya ve tekstil olarak belirginlemitir. retkenlii artt halde istihdam pay azalan sektrler ise ana kimya, lastik, demir-elik, makine, demir d metal ve dier gda sektrleridir. Bunlarn ihracat katksnn ise yksek olduu grlmektedir. Bu sektrlerdeki retim ve ihracat artnn, istihdama katksnn dk kalaca sonucu kartlabilir. Btn bunlardan sonra d ticaret aklarnn giderilmesi iin anlalmas gereken durum udur: Trkiyeye net dviz getirisi salayan geleneksel sanayiler gerilemektedir. Zira bu sanayilerin emek youn ksm byk oranda g etmektedirler. Tekstil ve konfeksiyon sektr bu sektrlerin banda gelmektedir. Geri kalan dier balca ihracat sektrleri daha ok sermaye youn sektrler olup, bu sektrlerde Trkiye ciddi manada ticari aklar vermektedir. Bu sektrlere ynelik olarak elbette girdi maliyetlerinde, vergi yklerinde ve kurlarda dnya dzeyine paralel iyiletirmeler gerekmektedir. Ancak yaplmas gerekenler bunlarla snrl deildir. Trkiyenin ihracatndaki balca gl ve zayf ynler Tablo-18de sunulmutur. Zayf ynlerin telafisi, gl ynlerin de gelitirilmesi gerekmektedir. Ancak bu sektrlerde Trkiyenin nn aacak olan gelime, yukarda tartld zere verimlilik patlamasna dayal katma deer art olacaktr. Verimlilik artnn kayna da bundan sonra (emek tasarrufu ve cretlerin bastrlmasndan ziyade) yeniliklere, bulu ve icatlara dayanmaktr. Trkiyede rekabetilik ne ynde gelimekte, mevcut durum nasl bir manzara arz etmektedir. Geldiimiz aamada Trkiyenin bir yandan makro ekonomik veya byme rekabetilik endeksini, te yandan i rekabetilik endeksini iyiletirme yolunda eanl ve srekli admlar atmas gerekmektedir. Bu gne kadar makro ekonomik istikrar vurgusu mikro alann nne gemi olmakla birlikte iki alanda da gelimeler kaydedilmektedir. rnein para politikas, enflasyonla mcadele ederek tm ekonominin ve ihracat sektrnn rekabet gcn kalc bir biimde artrmaktadr. Rekabet gcn belirleyen dier nemli unsurlar olan brokraside verimlilik, vergi yaps, altyap kalitesi, fiyat rekabeti ile niteliksel ve yapsal unsurlarda da gelime kaydedilmelidir. Tablo-19da 2003 ve 2007 yllarnda Trkiyede rekabeti en olumsuz etkileyen unsurlar zerindeki i aleminin grleri yer almaktadr. Burada en nemli makro ekonomik deiken olan enflasyonun ikayet konusu olmaktan kma srecine girerken, mikro ekonomik engellerin st sralara trmanmaktadr.

90

91

Tablo 18. Trkiyenin retim ve hracatnn Gl ve Zayf Yanlar GL YANLARI hracatn bir ticaret ekli olduunun anlalmas retim potansiyeli Giriimci insan saysndaki zenginlik AB ile Gmrk Birlii iinde yer almas pazarn bykl Dinamik, gen ve tecrbeli nfus yaps Corafi konum Tarmsal rn retim potansiyeli Tarm rnleri eitlilii Ekonomide atlm yapma zorunluluu Ekonomik byme ihtiyac ZAYIF YANLARI FNANSMAN Kaynak, finansman eksiklii Ar-Ge fonlarnn yetersizlii Gl ml sektrn olmamas PAZARLAMA Bilgi ve iletiim eksiklii Standardizasyon eksiklii Pazarlama eksiklii Tantm faaliyetlerinin eksiklii Olumsuz Trkiye ve Trk mal imaj Yurtd tantm yetersizlii D Pazar artlarn renmedeki yavalk AB pazarna bamllk lkemizdeki fuar enflasyonu TEKNOLOJ Know-how eksiklii Teknoloji retememek Teknolojide da bamllk Ar-Ge almalarnda eksiklik Bilgi paylam verimsizlii Teknoloji kullanm yetersizlii Bilgi eksiklii Teknolojik altyap eksiklii RETM Girdi maliyetlerinin ykseklii Verimlilik bilincinin eksiklii Sektrel bamllk Plansz retim retimde verimsizlik Maliyet ykseklii Spesifik rnde ihtisaslaamama ALTYAPI Lojistik avantajmz giderek yitirmek Altyap yetersizlii Brokratik engeller Organizasyon bozukluu hracat Koordinasyon Kurulu yokluu Brokrasi Yanl yasal dzenlemeler Hantal, verimsiz devlet organizasyonu DER Motivasyon bozukluu Dnce yapsndaki yetersizlikler Yabanc dil eitim eksiklii POLTKALAR Kur politikalar Yksek reel faizler
Kaynak: hracat Stratejik Plan 2004-2006, DTM (Revize 2. Bask)

Tablo 19. Trkiyede Rekabeti Olumsuz Etkileyen Unsurlar 2003


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Enflasyon Siyasi stikrarszlk Politika stikrarszlk Finansman Salama Verimsiz Brokrasi Vergi Oranlar Yolsuzluk-Rvet Vergi Dzenlemeleri Yetersiz Altyap Kstlayc gc Dz. Yetersiz alma Etii Yetersiz Eitilmi gc Dviz Kuru Dzenlemeleri Su ve Hrszlk
Kaynak: TCMB.

2007
Verimsiz Brokrasi Vergi Dzenlemeleri Politika stikrarszl Vergi Oranlar Finansman Salama Yetersiz Altyap Yetersiz Eitilmi gc Yolsuzluk-Rvet Enflasyon Kstlayc gc Dz. Siyasi stikrarszlk Dviz Kuru Dzenlemeleri Yetersiz alma Etii Su ve Hrszklk

14

Gerekten de bu kazanmlar sayesinde Trkiye son ylarda rekabetilik gcn en ok artran lkeler kategorisinde bata gelmektedir (ekil-28 A ve B). Son yllarda bu iki alanda kaydedilen gelimelerden sonra Trkiye Kresel Rekabet Endeksinde 2006-2007 yllarnda toplam 18 basamak yukar km, 131 lke iinde 53. srada yer almtr. Bu durum, temelinde fiyat istikrarnn olduu makroekonomik istikrarn byme ve rekabet gc iin ne derece nemli olduunu gstermektedir. dnyas rekabetilik endeksinde ise Trkiye temel gerekliliklerde 63., verimlilik artrc faktrlerde 51., yenilikilikte 48. srada yer almaktadr. 2003 ylndan beri sralamada yer alan ayn 93 lke arasnda Trkiye 2003 ylnda 52., 2004 ylnda 50. ve 2005 ylnda 47. srada yer almtr. Dnyas Rekabetilik Endeksini irket Operasyonlar ve Strateji ile lkedeki Ortamnn Kalite bileenleri oluturmaktadr. Burada vurgulanmas gereken husus, irket Operasyonlar ve Strateji bileeninde Trkiyenin gsterdii greli iyi performanstr. 2005 ylnda Trkiye irket Operasyonlar ve Strateji bileeninde 37. srada yer almtr. Bu, irketlerimizin rekabetiliini ve lke rekabetiliine katklarn yanstr. lkedeki i ortamnn kalitesi hakknda Dnya Bankasnn Doing Business in 2006 balkl raporunda da ilgin gzlem ve gstergelere yer verilmektedir. ortamnn kalitesi ykseldike hem Dnyas Rekabetilik Endeksindeki sralamamz ykselecek hem de ortamn iyilemesi irket Operasyonlar ve Strateji bileenini de olumlu ynde etkileyecektir.

92

93

ekil 28. Dnya Rekabetilik Gcndeki Gelimeler ve Trkiyenin Yeri


Trkiye Hrvatistan Tunus Filipinler sve G.Kore Norve Meksika spanya Japonya Almanya

Artan
0 5 10 15 20 25

A
ek Cumh. Avustralya ABD Rusya Fed United Polonya Fransa G.Afrika Brezilya Arjantin

Azalan

-25

-20

-15

-10

-5

140 120 100 80 60 40 40 20 0

B Katlan lke Says Trkiyenin Sralamas


102 104 125 117

131

75 48 49 36 53 40 59 53 44 40 59 54

80 65 65 66 71 59 53

42

1995

1996

1997

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

Kaynak (Panel A iin): WEF Global Competitiveness Report, 2006-2007 (Birikimli) Kaynak (Panel B iin) : World Economic Forum, The Global Competitiveness Report 2007-2008

2007

Tablo 20. Rekabetilik Endeksi Bileenlerinde Trkiyenin Durumu Dnya Rekabetilik Endeksi Dnya Rekabetilik Endeksi 2007-2008 Dnya Rekabetilik Endeksi 2006-2007, (122 lke) Alt Endeks A: Temel Gereklilikler 1.Basamak: Kurumlar 2. Basamak: Altyap 3. Basamak: Makroekonomik stikrar 4. Basamak: Salk ve Temel Eitim Alt Endeks B: Verimlilik Artrclar 5. Basamak: Yksek renim ve Eitim 6. Basamak: Pazar Verimlilii 7. Basamak: i Pazar Verimlilii 8. Basamak: Finans Pazar Gelimilii 9. Basamak: Teknolojik Hazrlk 10. Basamak: Pazar Boyutu Alt Endeks C: nnovasyon ve Gelimilik Faktrleri 11. Basamak: Hayat Gelimilii 12. Basamak: novasyon Hayat Rekabetilik Endeksi, 2007-2008 irket Operasyonlar ve Stratejileri Gelimilii Ulusal evresi Kalitesi
*The Global Competetiveness Report, Country/Economy Analysis. http://www.gcr.weforum.org, 2007-2008.

Sralama (131 lke)

Skor (7) 4.25 4.14 4.44 4.13 3.68 4.66 5.31 4.16 4.05 4.54 3.6 4.4 3.39 4.97 3.9 4.45 3.36

53 58 63 55 59 83 77 51 60 43 126 61 53 18 48 41 53 46 41 48

5.3 GRMCLN NNDEK ENGELLER VE KNC NESL REFORMLAR


Buraya kadar Trkiyenin son yllarda makroekonomik istikrar temin ederek ve gerekletirdii yapsal reformlar ile rekabetilik ve verimlilik merdivenlerinde hatr saylr bir trmanma srecine girdii gsterildi. Ancak bu nispi iyilemeye ramen yine de Trkiyenin ancak ilk 50-60 lke arasna girebildii gerei nmzde durmaktadr. Aada bir yandan giriimciliin nndeki engeller sralanrken, dier yandan gerekli zm nerileri tartlacaktr.

94

95

kinci Nesil Reformlar in Sorunlar Haritas Kamu Maliyesi Maliye politikas henz yeterince effaflamam ve hesap verebilirlik yeterince benimsenmemitir. 5018 sayl kamu mali ynetimi ve kontrol kanununun getirdii orta vadeli harcama program,stratejik planlama, sonu ve performans odakl mali ynetim uygulamalarnn benimsenmesi gibi dzenlemeler uygulamada yetersiz kalmaktadr. Yksek dzeydeki sosyal gvenlik a nemli bir risk unsurdur. Yerel ynetimlerin mali disiplin iinde hareket etmelerini salayacak dzenlemeler yeterli deildir. irketler kesimi bankaclk kesiminden yeterince finansman salayamamaktadr. Gerek mevzuatla ilgili, gerekse bankalarn gemiine ynelik kredi bilgilerine ulamalarnda sorunlar bulunmaktadr. Krediler zerindeki araclk maliyetleri yksektir. Trkiyeye gelen yabanc fon aklarnn srdrlebildiinde ve yurt ii tasarruflarnn dzeyinde sorunlar bulunmaktadr. gc piyasas dzenlemeleri hem yksek maliyet getirdikleri hem de i ve emek dostu olarak tasarlanmadklar iin istihdamn nnde byk bir engeldir. gcnn hem eitim hem de sahip olduu beceri seti, Trkiyenin rekabet halinde olduu lkelerden ok geridedir. gcnn beceri dzeyi irketlerimizin taleplerini karlamaktadr. Mevcut sosyal destek stratejisi dnm srecinden olumsuz etkilenenlerin korunmas iin yeterli deildir. Yoksulluk ve blgesel gelir farklln azaltmaya ynelik politikalarda eksiklikler bulunmaktadr. Biliim teknolojileri, telekominikasyon ve lojistik gibi, irketlerimizin daha yksek katma deer yaratabilmesi iin nemli girdi hizmetleri salayan sektrler, rekabeti ve maliyetleri drecek ekilde yaplanmtr. AR GE iin ayrlan kaynaklar ihtiyalarra cevap vermemektedir. Teknolojik yenilenmeyi destekleyen kurulularn almalarnn dzenlenmesinde ve kaynaklarn daha etkin kullanlmasnda zel sektr temsilcileri yeterince srece dahil olamamaktadr. KOBler kalite ve standartlar konusunda Avrupa Birlii seviyesinin uzandadr. AB ile olan d ticarette firmalarmz sertifikasyon konusunda nemli sorunlarla karlamaktadr. Trkiyedeki lm ve deerlendirme merkezlerinin AB mevzuatna uyumsuzluu KOBlerin rekabet gcn olumsuz etkilemektedir.

Finansmana Eriim

stihdam ve Sosyal Destek erevesi

Teknoloji ve Yenilik

Sanayi Politikas Yerli tedarikilerin rekabet gcnde nemli problemler bulunamktadr. thal ara girdilere olan bamllk uzun vadede rekabet gcn ve dolaysyla byme potansiyelini drmektedir. Sanayi politikas erevesinde Trkiye henz deer zinciri analizi ve kmelenme yaklamna dayal politikalar uygulamaya geememitir. Enerji sektrnn mevcut yaps ve serbestlemedeki eksiklikler kesiminin verimliliinin artmasnn nnde engeledir. Enerji fiyatlarnn ykseklii ve kaynaklarn eitlendirilmesinde sorunlar bulunmaktadr. irket kapama sreci hala ok uzundur. Teknolojik yenilik yapma kapasitesinin arzu edilen seviylerde olmamasnn nemli bir nedeni fikri mlkiyet haklarnn korunmasnda yaanan problemlerdir. Fikri mlkiyet haklar yasasnn Avrupa Komisyonunun ilgili direktiflerindeki esaslarla uyumsuzluklar bulunmaktadr. Yarg sistemindeki uyumazllar, hzl veetkin biimde zlememektedir. Trk Ticaret Kanunu kresel ekonomide rekabet etmeyi amalayan zel sektrn ihtiyalarna cevap verememektedir. Vergi mevzuatndaki karmaklk ve kuraldan ok keyfiyete ballk, kaytd sorununun derinlemekte, adaletsiz bir vergi sistemi yaratmaktadr. irket giri klarnn kolaylatrlmas ynnde atlan admlara ramen, irket kurmak Trkiyede hala yksek maliyetlidir. zellikle yerel idarelerden alnmas gereken ruhsat ve lisans says ok fazladr. Yerelleme ynnde atlan admlar yetersizdir. Blgesel kalknma ajanslar yeterince ilerlik kazanmamtr. Kamuda ynetim kalitesinin artrabilmesi iin etki analizi ve benzeri iyi ynetiim ilkeleri henz yeterince benimsenmemitir. Bamsz kurumlar modern bir piyasa ekonomisinin altyapsn oluturabilecek dzeyde gl deildir. Bu kurumlarla ekonomi ynetimi arasndaki nemli koordinasyon sorunlar bulunmaktadr

Hukuk Sistemi

Kamu Ynetimi

5.3.1 eMeK, toplaM faKtR ve KURUMsal veRMllK alanndaK eKsKlKleR


Bunun neden byle olduunu gstermek zere igc verimliliinde, toplam faktr verimliliinde ve kurumsal kalite unsurlarnda Trkiyenin ne kadar zaman kaybettii ekil-29 ve 30da gsterilmektedir. gc verimliliinde Trkiyenin bilhassa 1990l yllarda Dou Asya lkelerinden neredeyse tmyle koptuu grlmektedir. Ayn ekilde toplam faktr verimliliinde de Trkiye 1990lar tmyle kaybetmitir. Mukayeseli olarak kurumsal kalite unsurlarndaki verimlilie bakldnda ise Trkiye hkmetin etkinliinde, kamunun piyasalara ynelik gerekletirdii dzenleyici kalitede, yasal zeminin salkl bir ekilde ina edilmesinde, kirlenmenin kontrolnde ve siyasi istikrarn temininde in ve Hindistan gibi rnek alnamayacak lkelerden daha iyi olsa da, OECD lkelerinin ortalamasndan ok daha geri bir dzeye dt grlmektedir. Neticede bu ve benzeri rekabet gcnde son yllarda kaydedilen ve yukarda verilen gelimelere ramen rekabet gcnde belli bal lkelerin gerisinde ve ancak ilk 60 lke ierisinde yer alabildii bilinmektedir. ekil 29. Dnemlere Gre Mukayaseli gc Verimlilii ( Ortalama Art Hz )
2,0 1,5 1,0 0,5 0,0 -0,5 -1,0 -1,5 -2,0 -2,5 -2,3 -0,2 -0,77 1,2 1,3 0,6 1,4 1,79 1,45

1960-80 1980-90 1990-2003

Dou Asya

Gney Amerika

Trkiye

Kaynak: Dani Rodrik, Trkiye in Sanayi Politikalar, TSAD-Ko niversitesi, Ekonomik Aratrmalar Forumu, 25 Aralk, stanbul.

ekil 30. Mukayeseli Kurumsal Kalite Endeksi


2 1,57 1,5 1 0,5 0 -0,5 -1 1,38 0,85 0,23 -0,01 0,04 0,21 1,54 1,67

OECD Trkiye

0,08

0,17

0,06 -0,21

in Hindistan

-0,19

-0,4

-0,53

-0,65 -0,37 -0,84

hkmetin etkinlii

dzenlemenin etkinlii

Yasal zemin kalitesi

Yolsuzluun kontrol

siyasi istikrar

96

97

Kaynak: Rodrik, a.g.e.

5.3.2 aR-Ge ve teKnoloj ve ReKaBetlK


Giriimcilii etkileyen bir baka unsur da teknoloji ve bu kavramn evresinde ele alnabilecek olan dier alanlardaki gelimelerdir. ekil-31de teknoloji ve rekabet gcnn artrlmas arasndaki iliki gsterilmektedir. Arkasnda Ar-Ge olan teknoloji sreleriyle beraber verimlilik ve kalite artlar devam edecek, retim ve katma deer art bu yolla salanacaktr. Rekabet gcnn armasyla sonulanacak bu srete, Trkiyenin kresel deer zincirinde yer almas, piyasa payn artrmas ve bu yolla dviz fazlal elde etmesi, ticari an kapatmas mmkn olacaktr. Teknoloji alannda beklenen gelimelerin elde edilmesi ancak piyasa ile uyumlu yani ticariletirilebilir mahiyette bir Ar-Ge ve yenilikilik ortamnn kurulmasyla mmkn olacaktr. Trkiye esasen son yllarda bu alana gemie nazaran ok byk bir kaynak tahsis etmitir. lkemizde 2002 ylnda GSMHnin binde 6s dzeyinde olan Ar-Ge harcamalar, bu oran 2006 ylnda GSYHnn yzde 0,79una, 2007 ylnda ise yzde 1ine kmtr. Buna ramen bu ok yetersiz bir dzeydir.

ekil 31. Teknoloji, Ar-Ge ve Rekabet likisi


AR-GE Harcamalar/GSYH (%)
0 0,5 1 1,5 2 2,5 ABD 3 3,5

1 10
Ulusal Rekabet Gc Almanya

20
spanya

Japonya

30 40 50
Trkiye G. Kore Yunanistan Macaristan Rusya

60

Teknoloji Rekabet likisi


Aratrma, Gelitirme Teknoloji

Karllk, Ticaret Fazlas

Verimlilik, Kalite

Kresel Pazar Pay

retim

Rekabet Gc

Hal byle olunca Trkiyede Ar-Genin GSYHdan ald pay dier lkelerin ok gerisinde kalmaktadr. ekil-31de gsterildii gibi, Ar-Ge harcamalaryla rekabetilik gc arasnda dorudan iliki olup, dier faktrler sabitken, bu alanda en ok kaynak tahsis eden lkelerin, rekabetilik endeksinde de bata geldii grlmektedir. Aslnda Ar-Ge ve Trkiye iin artk stratejik bir deer ifade eden yenilikilik ekonomisine gei arasnda Trkiyenin yeri ekil-33te gsterilmektedir. Yenilikilik ekonomisinde lider lke grubu, ortalama dzeyde performans gsteren lkeler grubu, snf atlamaya alan lkeler grubu ve imdilik yartan kopmu lkeler grubu vardr. 2005 yl verilerine gre yenilikilik ekonomisinde yartan kopan lkelerin iine bile girebilmi deil, adeta yenilikilik ekonomisinin sprme alannn tmyle dnda kald grlmektedir. ekil 32. Ar-Ge Desteklerinin GSYHya Oran (1990-2005)
0,9
0,79

0,8
0,63 0,64

0,72

0,7 0,6 0,5 0,4 0,3 0,2 0,1 0


1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 0,32 0,53 0,5

0,67 0,61

0,67

0,49 0,44 0,36 0,38

0,45

0,49

2002

2003

2004

2005

Kaynak: TBTAK

ekil 33. Yenilikilik Ekonomisinde Trkiye Klasman D

Lider lkeler

Ortalama Performans Gsterenler

Snf Atlamaya alanlar

Yarn Gerisinde Kalanlar ? Kaynak: European Innovation Scoreboard, 2005.

98

99

Bu durumun farknda olan Trkiyede Ar-Ge harcamalarnn GSYHya orannn 2013 ylnda yzde 2ye karlmas hedeflenmitir. GSYH nn 2013 ylnda 800 milyar dolar olmas halinde 16 milyar dolarlk Ar-Ge yatrmnn yaplaca anlalmaktadr. Ayrca tahsis edilen kaynaklarn artrlmasnn dnda, bir de tevik sistemi buna uygun olarak deitirilmektedir. Buna gre teviklerin proje bazl ve verimlilik eksenli olarak verilebilmesi iin gerekli yasal dzenlemeler yaplmaktadr. Bu meyanda Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi amacyla 2023 yl sonuna kadar bu alanda alanlara kurumlar ve gelir vergisi indirimi, prim destei salanmasnn yan sra 100 bin YTLye kadar tekno-giriim sermaye destei verilmesini dzenleyen yasa TBMMde kabul edildi. Yeni yasann getirdii tevikler ksaca u umdeleri iermektedir: Ar-Ge faaliyetlerinin tevikinde, en az 50 kiilik Ar-Ge personeli altrma art aranacak. Ar-Geyi tevik etmek amacyla Kurumlar ve Gelir Vergisi yasalar uyarnca daha nce mkelleflere tannan Ar-Ge harcamalarndaki yzde 40lk matrah indirimi yzde 100e karlacak. Ar-Ge ve yenilik projeleri ile rekabet ncesi ibirlii projelerine ilikin yaplacak Ar-Ge harcamalarnn tamam 500den fazla Ar-Ge personeli altran iletmelerin her yl, bir yl nceye gre ek olarak yaptklar Ar-Ge harcamalarnn yars vergi matrahndan dlecek. Bu gider amortisman yoluyla daha sonraki yllarda vergi matrahndan indirilecek. Ayrca Ar-Ge projelerinden daha sonraki yllarda vazgeilmesi veya projenin tamamlanamamas halinde ise Ar-Ge faaliyeti kapsamnda aktifletirilmi olan tutarlar ile gayri maddi haklara ynelik olmayan harcamalar, dorudan gider yazlacak. Ar-Ge personelinin cretleri zerinden hesaplanan gelir vergisinin yzde 80i, doktoral olan personelde ise sz konusu mebla yzde 90 alnmayacak. Ar-Ge personelinin cretleri zerinden hesaplanacak sigorta priminin iveren tarafndan denmesi gereken miktarn yars 5 yl sreyle bteden karlanacak.

Yenilik ve Ar-Ge faaliyetleriyle ilgili dzenlenecek ktlardan Damga Vergisi alnmayacak. Teknoloji alannda sahip olduu orijinal fikri hayata geirmek isteyen ve teknik alanda eitim grenlere, teminat aranmakszn 100 bin YTLye kadar tekno-giriim sermaye destei verilecek. Son olarak Trk Patent Enstitsnn kurumsal yapsn daha da glendirerek proje bavuru saysnn artrlmasna, patentli bulularn da ticariletirilmesine gayret edilecektir. Bunun iin Trkiyede bir de Patent Deerlendirme Ajansnn kurulmas almalarna hz verilmitir.

5.4 ML DSPLN VE ML DSPLNE YNELK REFORMLAR


Ml disiplin faiz d fazladan ibaret olmayp, ml uyumun kalitesinin gerek enflasyonla mcadele, gerekse yksek byme hznn kalcl asndan iyiletirilmesi de gerekmektedir. Bilindii zere ekonomide kamu arlnn artmas, zel sektrn kullanlabilir gelirlerini azaltmakta, yatrma ynelebilecek kaynaklar zerinde bask oluturmaktadr. nmzdeki dnemde zel sektr odakl bir bymenin srdrlebilirlii iin kamu gelirlerinin ve kamu harcamalarnn kalitesinin artrlmas gerekmektedir. Bu dorultuda kamu kesiminin verimlilii artrlmal, uygulanan vergi politikalarnn zel sektr zerindeki etkileri gz nnde tutulmaldr. Kamu maliyesinin dier ayan yerel ynetimler oluturmaktadr. Yerel ynetimlerin harcamalarnn takibi effaf bir yapya kavumaldr. Yapsal reformlar da srdrlebilir ve yksek byme oranlarna ulamay mmkn klacaktr. Bu erevede etkin ileyen ve finansal ynden srdrlebilir bir sosyal gvenlik sisteminin kurulmas byk nem tamaktadr. Sosyal gvenlik sisteminin aklar son iki senedir GSYHnn %5ini

amaktadr. Reformun yaplmamas halinde aklarn 2020 ylndan nce GSYHnn %10una kma ihtimali vardr. Bu ise ml yapnn tayabilecei bir yk deildir. Bilhassa bu gnden itibaren 30-40 sene kadar srecei tahmin edilen ve gen nfusa dayal olan Trkiyenin demografik frsat penceresinin olumsuz ynde deime birlikte an artma eilimi daha da artabilecektir. Bu meyanda reform hem kanlmaz hem de artk ertelenemez bir hal almtr.

5.5 EMEK PYASALARINDAK KATILIMLAR VE STHDAM VERGLER


Trkiyede hem genel vergi hem de istihdam vergisi yk ok yksektir. ekil-34te grld zere, Trkiyedeki istihdam vergisi yk hem OECD ortalamasndan, hem de Trkiyenin bir ok alanda kendileriyle rekabet ettii Portekiz, spanya, Yunanistan, Slovakya, G. Kore ve Meksika gibi lkelerden yksektir. Tablo-21de 2007 ylndaki asgari cretin iveren olan maliyeti gsterilmektedir. Grld zere emekiye verilen net asgari cretin 350 YTL olduu bir asgari cret dzeyinde, bunun iveren maliyeti tam 594 YTL olmaktadr. Kesintilerin net asgari crete oran da halen %70ler orannda bulunmaktadr. Genel olarak bakldnda salkl bir vergi sistemi erevesinde vergi tabannn geniletilmesi ve kayt d ekonominin kayt altna alnmas hayati nem tamaktadr. gc piyasasna ilikin dzenlemeler de srdrlebilir bymeye ve kalc istihdam artsna katkda bulunacaktr. ekil 34. gc Maliyeti Olarak stihdam Vergilerinde Trkiyenin Yeri
stihdam Vergileri
(gc maliyetinin yzdesi olarak, 2006)
Belika Almanya Macaristan Fransa Avusturya sve talya Hollanda Finlandiya Polonya Trkiye ek Cum. Danimarka Yunanistan spanya Slovak Cum. Norve OECD ort. Lksemburg Portekiz ngiltere Kanada svire ABD Japonya zlanda Avusturalya rlanda Yeni Zellenda Kore Meksika
0 10 20 30 40 50 60

100

101

Tablo 21. Asgari cret, Kesintiler ve Maliyet (YTL) (2007 yl itibariyle) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 Asgari cret (16 yandan bykler iin) SSK primi ii hissesi (1*%14) sizlik sigortas ii hissesi(1*%1) Gelir vergisi matrah(1-(2+3)) Gelir vergisi(4*0,15) Damga vergisi(1*%0,6) Kesintiler toplam(2+3+5+6) Net asgari cret(1-7) SSK primi iveren hissesi(1*%19,5) sizlik sigortas primi iveren hissesi(1*%2) verenin toplam prim yk (9+10) Asgari cretin iverene maliyeti(1+11) i+veren kesinti toplam Kesintilerin(13)net asgari crete(8)oran(%) 488.70. 68.42 4.89 415.39 62.31 2.93 138.55 350.15 96.30 9.77 106.07 593.77 243.62 69.58

Bu erevede, istihdam artsn kolaylatracak politikalarn izlenmesi, retim srecinin uluslararas rekabet dzeyine karlmas ve istihdam vergilerinin azaltlmas, igc talebine uygun eitimli ve vasfl igcne ynelik eitim planlamas gereklidir. Bunun kadar nemli olan bir baak husus ta i emek piyasalar ile i piyasalar arasndaki byk uyumsuzluktur. Aranan emek ile var olan niteliksiz emek arasndaki makas almaktadr. Uzun vadeli nitelikli, yani rekabeti ve katma deeri yksek sanayilemenin nndeki en byk engellerin banda bu mesleksizlik gelmektedir. Bilhassa taradan ehre ynelik byk gn de etkisiyle her yl ortaya kan 750 bin civarndaki isizin byk bir hzla dntrlmesi ve i piyasalarna adapte edilmeleri gerekmektedir Bu ynde byk bir ulusal kampanyann balatlmas arttr. Zira kaybedilen uzun yllardan sonra byle byk bir dnmn sadece kamu sektr tarafndan ve makul bir srede baarlma ihtimali sz konusu bile deildir. Bu meyanda eitim sektrnn biran evvel yeniden yaplandrlmas ve zel sermaye ve giriimciliin bu sektre de ynlendirilmesi gerekmektedir. Halen yzde 2 gibi son derece yok mesabesinde bulunan eitim sektrndeki zel giriimcilik pay, nmzdeki 10 sene zarfnda %10-15 civarna ekilmelidir. Bunun iin sektrlerin birleerek kendi eleman aklarn kapatmak zere zel teknik eitim ve meslek liseleri kurmalar halinde yzde 100 tevik verilmesi isabetli olacaktr.

5.6 ALT YAPI HZMETLERNN PAHALILII


OECDnin ve Ekim 2006 tarihli ve en son olarak da Dnya Bankas-TEPAVn Trkiye iin yapt Trkiye Yatrm Ortam Deerlendirmesi (Kasm 2007)ne gre, Trkiyenin enerji, ulam, iletiim, lojistik sektrlerinde maliyetler mukayeseli olarak olduka yksek kalmaktadr. Bu sektrlerden enerji sektrnde piyasa uyumlu bir fiyatlandrma stratejisi ile zelletirmeni tamamlanmas, an-

cak btn bunlara paralel olarak da bu sektrlerde yeni yatrmlarn nnn almas ve rekabetin artrlmas gerei vardr. ekil-35te sanayide kullanlmakta olan enerji maliyetlerinin Trkiyede mukayeseli olarak yksek olduu gsterilmektedir.

ekil 35. Sanayide Kullanlan Elektrik Birim cretleri (2006) (Kilovat saat creti, vergi dahil, ABD dolar)
rlanda Portekiz Avusturya Macaristan Trkiye Meksika Slovakya ek Cumhuriyeti spanya svire Polonya Gney Kore ABD Tayvan Norve Yeni Zellanda Fransa Kazakistan
0,00 0,05 0,10

Bu yzden, arz ynl politikalar racal ile enflasyonu drme gndemi muvacehesinde Merkez Bankas tarafndan da tespit edildii zere, enerji piyasasnn zelletirilmesi, arz kaynaklarnn eitlendirilmesi ve arz gvenliinin salanmas srdrlebilir ve yksek byme hzna ulamak iin byk nem tamaktadr. zelletirme ncesinde ise piyasa artlarnn tesis edilmi olmas, bunun bir gerei olarak piyasa uyumlu bir fiyatlandrmann balatlmas gerei de vardr. Elektrikte maliyet temelli otomatik fiyatlamaya geilmesi halinde hem arz gvenlii hem de fiyat istikrar zerindeki riskler azaltlm olacaktr.

102

103

YKSELEN VE GERLEYEN SEKTRLER

T
104 105

6.1 YENLKLK, BYME VE HRACAT LKS

Trkiyede son yllarda ykselen ve gerileyen sektrleri birok deikene bakarak anlamak mmkndr. Byme ve verimlilik rakamlar, retim ve ihracat performans, alan ve kapanan irket saylar, krllktaki deimeler gibi birok deiken sektrlerin geleceine k tutmaktadr. ekil-36 ve 37de bu deikenlerden ihracat ve byme performansna gre yaplan almalardan elde edilen neticeler gsterilmektedir. ekil-36.daki veriler ayn zamanda byme ile verimlilik ve yenilikilik arasndaki ilikiyi gstermektedir. Son yllarda Trkiyede en ok yenilik yapan sektrlerin bymede nde gittikleri aka grlmektedir. Bu meyanda son yllarn ykselen sektrleri arasnda bro makineleri ve bilgisayar, motorlu kara tatlar, televizyon ve haberleme cihazlar, makine ve tehizat bata gelmektedir. Tam tersinden bakldnda ise, yenilikilikte en sonda gelen sektrlerin byyemedii de anlalmaktadr. Bu anlamda rekabetilik yarnda srekli gerileyen sektrlerin banda ise ttn, giyim eyas, deriden mamul eyalar, tekstil, gda-iecek, mobilya imalat, ksmen basm-yaym, metal rnleri, katlk sektr dikkat ekmektedir. Sektrel verimlilik ve byme eksenli olarak burada dikkat eken sektrleri unutmadan bu sektrlerle ihracat performans arasnda bir rtmenin olup olmad ise ekil37den takip edilebilir. Burada dnya paynda ihracat pay halen nisp olarak yksek olduu halde ihracat art performans bir hayli yetersiz olan sektrlerin Trkiyenin yukarda saylan geleneksek sektrleri olduu grlmektedir. Tekstil, hazr giyim ve sebze meyve imdilik bu kategoride bulunmaktadr. Ancak imdilik dnya piyasalarnda pay olduka dk kalmakla birlikte ihracat performans hzla artan ykselen sektrler tat aralar, demir elik, Telekom ve ses cihazlar, elektrikli makineler ve metal rnleri olmutur. Bu verilerden hareketle iki gzlem daha yapmak yerinde olacaktr. birincisi byme ve ih-

racat performansnn byk oranda yenilikilie ve/veya verimlilie bal olduu, ikincisi de bu trden sektrlerin artan oranlarda yabanc sermayeye girilerine ve bu kanalla yksek ithalat girilerine baml olduudur (Bkz. ekil-20). O halde Trkiyede yksek katma deerli ve rekabeti sektrleri imdilik byk oranda yabanc sermaye temsil etmektedir. ekil 36. Ekonominin Dnm ve Ykselen Sektrler
45% 40% 35% 30% 25% Motorlu kara tat Televizyon ve haberleme cihazlar B.Y.S. makina ve tehizat imalat Plastik ve kauuk Mobilya hari aa ve Metal rnleri imalat mantar rnleri Dier mineral rnler Basm ve yaym Kat rnleri Ana metal sanayii Gda ve iecek Deri, anta, ayakkab Mobilya imalat
10 15 Ttn

Bro makinalar ve bilgisayar

Ortalama byme

20% 15% 10% 5% 0% -5%

Tbbi, hassas ve optik aletler

Kimyasal madde B.Y.S. elektrikli makina ve cihazlar

Giyim eyas
20

Tekstil
25

30

35

40

45

50

55

60

Yenilik yapan firmalarn oran (%) Kaynak: TK, 2007 Kaynak: Dnya Bankas-TEPAV, 2007, Turkey Investmen Climate Assessment.

ekil 37. hracat Performansna Gre Ykselen Sektrler


60%

Ykselen Sektrler
Tat Aralar

Yldz Sektrler

hracat byme hz (2000-2005, %)

50%

40%
Telekom ve ses cihazlar ( TV) Demir-elik

30%

Tekstil

20%
Elektrikli makineler Metal rnleri

Sebze-meyve

Hazr giyim

10%

Geleneksel Sektrler
0%
0% 1% 2% 3% 4% 5% 6%

Dnya ihracatndaki pazar paymz (2005,%) Kaynak: Dnya Ticaret rgt

Bu vesile ile bir giriimci iin nemli olan husus gelecekte hangi tr sektrlere ilgi duyabilecei, hangilerinden kmasnn gerekebileceidir. Bu anlamda belli lde ynlendirici olabilecek sektrel analiz Tablo-22de sunulmaktadr.

Tablo 22. Rekabet Gc Yksek, Snrda ve Dk Sektrler (Seilmi rnekler) Rekabet Gc Yksek
Makarna vb. Unlu mamuller lenmi sebze ve meyveler Giyim dndaki hazr tekstil Giyim eyas (krk hari) Trikotaj(rme) rnleri Alkolsz iecekler, maden ve memba sular Kakao, ikolata ve ekerleme Hal ve kilim Kuyumculuk ve ilgili maddeler Demir d metal cevherleri TV ve raydo alclar Kimya ve gbre sanayinde kullanlan mineraller tlm tahl rnleri Cam ve cam rnleri Ttn rnleri ve d lastik Elence ve sportif amal tekneler Ayakkab Mobilya Sabun, deterjan, temizlik maddeleri Bavul, el antas Demir-elik ana sanayi

Rekabet Gc Snrda
naat kerestesi Tank, sarn ve metal muhafazalar Dier kat ve mukavva rnleri St rnleri Plastik rnleri Bitkisel ve hayvansal sv ve kat yalar Akmlatr, pil ve batarya Tarm ve orman makineleri Gemi Gda, iecek ve ttn ileyen makineler Motorlu kara tatlar ve motorlar Bisiklet ve sakat tayclar Tahta plak, levha, pano ve tahtalar Motorlu kara tatlarnn motor para ve aksesuarlar Elektrik motoru, jeneratr, transformatrler Elektrik Kereste ve parke Suni ve sentetik elyaf Basm Hava ve uzay tatlar

Rekabet Gc Dk
Motosiklet Elektrik ampul ve lambalar Silah ve mhimmat atal bak takm, el aletleri Atee dayankl seramik rnleri Rafine edilmi petrol rnleri Demir elik dndaki ana metal sanayi Pompa, kompresr, musluk ve vana Plak, kaset vb. Gazete, dergi ve sreli yaynlar Takm tezghlar Dier genel amal makineler Oyun ve oyuncak Sanayi frn, ocak ve ocak ateleyiciler Buhar kazan Spor malzemeleri Tpta ve eczaclkta kullanlan kimyasal ve bitkisel rnler Kt hamuru Sentetik kauuk ve plastik hammaddeler Rayda ve televizyon vericileri, telefon Saat Tekstil ve deri ilemede kullanlan makineler Ham petrol ve doalgaz Demir cevheri

106

107

Kaynak: Oktay Kkkiremiti, D Ticaretteki Rekabet Gcne Gre Sanayi Sektrnn Deerlendirilmesi, TSKB, 2005.

Tablodaki verilerle yukarda incelenen sektrel baarl ve baarszlklar arasndaki yakn iliki dikkat ekmektedir. yle ki; Tekstil, giyim eyas ve deri islemede kullanlan makineler, Bro muhasebe ve bilgi isleme makineleri, Radyo ve televizyon vericileri ile telefon, telgraf tehizat, Dier zel ve genel amal makineler, Takm tezghlar, lme, kontrol, test, seyrsefer vb. amal alet ve cihazlar, Tbbi ve cerrahi tehizat, ortopedik aralar, Baka yerde snflandrlmam elektrikli tehizat, sektrlerinin, 11 yllk dnemde toplam d ticaret a yaklak 100 milyar USD civarndadr. Bu sektrlerin genel olarak sabit sermaye yatrmlar ile ilgili olduu dnldnde, imalat sanayinin retim kapasitesini belirlemekte etkili olduklar ifade edilebilir. Ayrca, bu sektrlerin genellikle ileri teknoloji ieren ve/veya teknolojik gelimeleri yakndan izleyen sektrler olduu kabul edildiinde, Trk sanayi sektr bu nitelikteki sektrlerde rekabet gcne sahip deildir. Bu durum, retim kapasitesinin artrlmas, rn kalitesinin gelitirilmesi, yksek teknolojiye sahip makine-ekipman kullanarak verimliliin artrlmas gibi zellikle imalat sanayi mallar iin rekabet gc kazandrabilecek konularda, lke sanayini da baml hale getirmektedir. Bu durumun bir neticesi olarak da, Trk sanayi sektrnn (zelde imalat sanayi) byme potansiyeli gsterebilmesi iin, d ticaret ann ortaya kmas kanlmaz hale gelmektedir. Tablo 23. Sektrel retkenlik ve stihdam Art, 1982-2000
Greli retkenlii Azalan Sektrler Artan Sektrler 352 Dier kimyasal rnler 384 Ulam Aralar 383 Elektrik makinalar 356 Dier plastik rnler 342 Basm - yayn 332 Mobilya stihdam Pay 324 Ayakkab 322 Giyim Azalan Sektrler 354 Petrol ve kmr trevleri 513 ki 314 Ttn 362 Cam 369 imento, kire, kil 311 Gda ( 16 / 1.2 ) ( 16 / 0.6 ) ( 9 / 0. 45 ) ( 98 / 0. 43 ) ( 5 / 3. 51 ) ( 11 / 2. 78 ) ( 19 / 1,89 ) ( 14 / 1,63 ) ( 50 / 1,12 ) ( 115 / 0.94 ) 390 Dier imalat sanayii 385 Meslek Cihazlar 381 Metal Eya 321 Tekstil 351 Ana Kimyasal 355 Lastik 371 Demir - elik 341 Kat 382 Makina 361 anak - mlek 372 Demir d metal 331 Aa 323 Deri
Not: Parantez iindeki ilk say 2000 yl istihdamn (bin kii), ikinci say da 2000 yl imalat sanayi ortalamasna gre retkenliini gstermektedir. Kaynak: Erol Taymaz ve Halit Suimez, Trkiye de Verimlilik, Byme ve Kriz, Nisan, 2005, Trkiye Ekonomi Kurumu, Tartma metni 2005/4, http ://www.tek.org.tr.

Artan Sektrler ( 36 / 2,60 ) ( 75 / 1,41 ) ( 60 / 1,21 ) ( 30 / 0,97 ) ( 9 / 0. 95 ) ( 8 / 0. 92 ) ( 61 / 0. 80 ) ( 274 / 0.60 ) ( 20 / 7 1.9 ) ( 12 / 1,59 ) ( 47 / 1.26 ) ( 18 / 1.12 ) ( 53 / 0. 99 ) ( 10 / 0.98 ) ( 13 / 0. 96 ) ( 12 / 0. 86 ) ( 6 / 0. 53 )

Son olarak isizliin yksek olduu lkemizde istihdam artrc sektrler de verimlilik sektrleri gibi nem arz etmektedir. Ancak, konunun soysal boyutu nemli olmakla birlikte, bireysel bir giriimci rekabet edebilirlii srekli gerileyen istihdam artran sektrleri dikkate alamaz. stihdam katks yksek olduu halde buna ilaveten verimlilik art da tatmin edici dzeyde olmas gerekmektedir. Bu trden bir inceleme de Tablo-23te sunulmaktadr. stihdamdaki pay artarken, verimlilii de artan sektrler Tabloda birinci satr, ikinci stunda gsterilmektedir. Giriimci ise bu tabloda hangi yerde bulunduuna ve gelecekte nerede olmas gerektiine karar vermek durumundadr.

6.2 SANAY SEKTR


lkelerin ekonomik gstergelerine etki eden en nemli unsurlardan birisi de, lkedeki sanayi sektrnn durumudur. Trkiyede sanayi sektr son yllarda, istikrar ve gven ortamnn tahsis edilmesiyle artan yatrmlarla hzl bir gelime srecine girmitir. Gelimi lkeler ile gelimekte olan lkeler arasndaki ekonomik farkllkta en nemli kriterlerden birisi de, gelimi olan lkelerin sanayi arlkl, gelimekte olan lkelerin ise tarma dayal yapya sahip olmasdr. lkelerin sanayi arlkl ekonomik modele getike, gizli isizlik oranlarnn azald, tasarruf eilimlerinin ve eitilmi insan gcnn artt, ksacas refah dzeylerinin iyiletii grlmtr. Ancak lkemize bakldnda halen tarmn ekonomik gstergelerde byk yer tuttuunu ve tarm sektrnde nfus art hznn dnya ortalamasnn zerinde olduu sylenebilir. Sanayi sektr lkemizde gelimekte olan fakat halen gerek potansiyelinin altnda olan bir sektrdr. Sektrn gelimesinde tevik, finansmana eriim, eitim, istihdam, teknoloji ve Ar-Ge politikalar byk nem tamaktadr.

6.2.1 MevcUt dURUM


Trkiyede sanayilemeyi en iyi ekilde deerlendirebileceimiz 2 gsterge; sanayi sektrnn GSMH ve ihracat iindeki paylardr. Sektrn GSMH iindeki pay 1998de % 20,9dan 2007 yl itibariyle %24.6ya kmtr. 2001 ylnda Trkiyede meydana gelen ekonomik krizin, sektr payn olumsuz ynde etkilemese de, gelime hznda ani bir de neden olduu sylenebilir. 2002 ylndan sonra GSMH ierisindeki sanayi retimine bal hzl artn sebeplerinden birisi, seimlerden sonra ekonomik ve politik beklentilere bal olarak, yerli ve yabanc yatrmclarda oluan gven duygusudur. te yandan, bir lkenin sanayilemesini anlamak iin en nemli gstergelerden biri de ihracatn artmas ve ihracat rnleri ierisindeki sanayi rnleri paynn oalmasdr. Trkiye ihracatnn byk ksmnn imalat sanayi sektr rnleriyle gerekletii bilinmektedir. zellikle 2001 ekonomik krizinden sonra, imalat sanayisinin Trkiye ihracat ierisindeki pay hzla artm ve 2007 ylnda lkemiz ihracatnn %94.4 imalat sanayi rnleriyle gereklemitir (ekil-38). Trkiyenin uzun yllar tarm rnleri ihracatyla gerekleen d ticareti iin bu rakam, ok olumlu bir gelimeye iaret etmektedir. Sektrdeki hzl byme ve gelimeyi gstermesi bakmndan lkemizde 1992 ve 2002 ylnda yaplm olan genel sanayi ve iyeri saym verilerine bakmak son derece faydal

108

109

olacaktr. Tablo-24te, 1992 ve 2002 yllarndaki imalat sanayisinde faaliyet gsteren iyeri ve alan saylar gsterilmektedir. Grlecei zere sektrde 1992 ylnda 196,659 olan iyeri says %35 gibi byk bir artla on ylda 272,482 adete ulamtr. Sektrn geliimini gsteren bir dier kriter ise, sektrde istihdam edilen i gcndeki %70e varan arttr. Bu artlardan da anlalaca gibi sektre, son yllarda byk bir giriimci ve istihdam ak bulunmaktadr. Sektre olan rabet her geen yl artmaktadr. ekil 38. Trkiye hracat inde malat Sanayisinin Pay (2000-2007):
% 95 94 93 91,9 92 91 90
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Yllar

94,3 93,9 93,5 93,7 93,8

94,4

92,0

% Yzde

Kaynak: TK

Tablo 24. Genel Sanayi ve yerleri Saymlarna Gre malat Sanayi (1992-2002):
Saym Yl 1992 2002 ktisad faaliyet kolu MALAT SANAY MALAT SANAY yeri says 196,659 272,482
Kaynak: TK

alanlarn yllk ortalama says 1,528,215 2,183,286

6.2.2 RetM
Trkiyedeki sanayi sektrnn retim zelliklerini incelemek iin baklmas gereken en nemli gstergelerden biri, her yl TUK tarafndan yaynlanan, sektrde kamu kesimi ve zel sektre ait ve kmlatif gelime verilerinden oluan Sanayi retim Endeksidir. Aadaki grafik 2000den 2006ya yedi yllk dnemde lkemizdeki sanayi retim miktarlarndaki gelimeyi gstermektedir. 1997 (=100) yl baz alnarak yaplan aratrmaya gre, ekil 4ten de anlalaca gibi 2000 ylndan bugne, sanayi sektrndeki retim oranlarnda zel sektrn paynn, kamu kesimine oranla ok daha hzl bir gelime gstermitir. 1997 ylna gre devlet sektrnn sanayi retimindeki art oran %0.3 iken, zel sektrde %46.4 olmutur. Bunda, sanayi sektrnde artan zelletirmelerin etkisi olsa da, sektrde son yllarda giriimciler iin uygun yatrm ortamnn olumas da en byk etkenlerden biridir.

Dier yandan, 2001 ekonomik kriziyle beraber devlet eliyle yaplan sanayi retimi en dk seviyesini grmtr. 1997 ylna gre toplam retim art oran %36.8 olmu, her ne kadar inili kl bir ynelim gzlense de byk bir gelime salanmtr. ekil 39. Sanayi retim Endeksi (2000-2006)
%

Sanayi retim Endeksi ( 1997 = 100)


138,2 129,6 146,4 136,8

160 140 120 100 80 60 40 20 0


2000 2001 2002 2003 2004 2005

105,3 102,1 89,7

93,2 89,6 92,4

104,8 102,5 93,8

116,3 112,0 95,8

131,2 123,7 95,5

97,0

100,3

2006

Yllar

Devlet

zel Kaynak: TK

Toplam

6.2.3 sanaY seKtRne YnelK YatRM tevKleR


Babakanlk Hazine Mstearl tarafndan, 2002-2006 yllar arasnda yatrm yapacak firmalara verilen ve eitli vergilerden muafiyet kazanmasn salayan yatrm tevik belgelerinin says ve toplam yatrm miktarlar Tablo-25de verilmektedir. Bu veriler, sektre yatrm yapan giriimcilerin saysndaki ve ihracattaki sanayi rnlerinin payndaki hzl art aka gstermektedir. Yatrm tevik belgesi alan firmalarda son yllardaki d dikkat ekmektedir. Bunun nedeni, Tevik Mevzuatnda 2004 ylnda yaplan deiikliktir. Buna gre, tevik belgeleri ilk zamanlarda vergiden %100e varan oranlarda muafiyet salarken, yaplan son deiiklikle firmalara tevik belgesine gerek duyulmakszn, yaplan yatrmlarda %40a varan yatrm indirimleri salanmas yoluna gidilmitir. Bylece giriimciliin kalitesini gelitirmek zere daha effaf ve daha basit bir uygulamaya geilmitir. Tablo 25. malat Sanayi Yatrm Tevikleri (2002-2006): Yllar 2002 2003 2004 2005 2006 Belge Says (Adet) 1,955 2,559 2,558 2,305 1,615
Kaynak: T.C. Babakanlk Hazine Mstearl

Toplam Yatrm (YTL.) 8,987,427,197 12,428,296,006 13,388,813,377 12,991,461,018 11,989,730,203

110

111

6.2.4 seKtRn Gl, zaYf YnleR ve seKtRe YnelK tehdtleR


Yaanmakta olan olumsuz kur artlarna, girdi maliyetlerindeki olumsuzluklara ve derinleen kresel rekabete ramen, makro ekonomik gstergeler ve yapsal reformlardaki olumlu gelimelere paralel olarak, sektrde rekabetilik kabiliyetinin artt grlmektedir. Sektrde kapasite kullanm oranlarnn srekli artmas, bu alanda potansiyelin daha verimli kullanld ynnde iyi bir iarettir. Yine btn eksiklerine ramen sanayi sektrn besleyen gl bir yan sanayinin varlndan bahsedilebilir. Yan sanayinin kalite ve rekabetiliinin artmasna paralel olarak ieride sanayinin oluturduu katma deer artacak, d ticaret ana da olumlu ynde yansyacaktr. Keza son yllarda Trkiyede uluslararas kalite sistem ynetimlerinin daha sk uygulanmaya balamas ve gelien Ar-Ge potansiyelinin etkisini de yava yava hissedilmeye balamtr. Sektrdeki teknoloji yatrmlarnn ve eitimli i gcnn giderek artmas da nemli avantajlardan biridir. Sektrn skntlar arasnda ise Trkiyenin hala bir ulusal sanayi stratejisinin olmamas ba kedeki yerini korumaktadr. Trkiye derinleen kresel rekabet ve uzmanlk artlarnda artk feda etmek zorunda ve glendirmek durumunda olduu sektrleri tayin etmek zorundadr. aa uygun yksek katma deer oluturan rekabeti sektrleri glendirirken, ucuz emek girdisine dayal ve sadece fiyat rekabeti ile ayakta kalmaya alan, ksaca fukaralk sektrleri olarak tanmlanacak alanlardan ekilmek zorundadr. Emek youn sektrler iin de daha kaliteli emek girdisine dayal alt sektrleri ne kartacak ekilde bir ayrtrma yaplmas arttr. Bu meyanda Sanayi Bakanl 2008 yl ve sonras iin salam bir envanter almas oluturma giriimlerine balamtr. Bylece Trkiyenin bir sanayi rntgeni ekilmi ve salam tehislere dayal stratejik bir yol haritas oluturmas mmkn olacaktr. kinci temel sknt ise yine ana sanayi ve yan sanayi kollar arasndaki irtibat yeterli lde salanabilmi deildir. Bu meyanda Trkiyedeki organize sanayi blgelerinin yeniden ihya edilmesi ve srecin bir ada kmelenme ynnde ekillendirilmesi gerekmektedir. nc sorun sermaye birikiminin salanamam ve irketleme kltrnn tam oturmam olmasdr. Sermaye birikimi, lke halknn tasarruf eilimlerinin artmas ynnde bilinlenmesiyle zmlenebilir. Dou Asyadaki gelimi lkeler ile kyaslandnda, Trkiyenin tasarruf oranlarnn son derece dk olduu daha nce bu almada gsterilmiti. te yandan irketleme anlaynn hem oluabilmesi hem de oturabilmesi iin toplu i grme bilincinin gelitirilmesi, ticaret kanunun gncel ihtiyalara gre yenilenmesi, kamunun ekonomi ve kaynaklar zerindeki basknlnn azaltlmas, dzenleme ve denetimin etkin hale getirilerek sermaye birikim yolunda irket davranlarnn uzun vadeli olarak deitirilmesi gerekmektedir. Dier yandan sektrn en byk sorunlarndan biri de yabanc yatrmdan istenen verimin alnamyor oluudur. nk sanayi sektrne yabanc yatrmc girii, yeni firmalarn kurulmas deil, hazr firmalarn satn alnmas ve/veya birlemeler eklinde olmaktadr. Yabanc yatrmcy daha verimli yatrmlara ynlendirebilmek iin devlet tevikleri artrlmal, reel faizlerin ar ykselmemesine dikkat edilmelidir. Bunlarn yannda lkedeki ekonomik istikrarn korunmasna dikkat edilmeli, yatrmclar iin gven ortam tahsis edilmelidir. Ksacas, btn bunlar da iermek zere daha nce mahiyeti tartlan ekilde yatrm ortamn gelitirici yapsal dzenlemelere devam edilmeli, ayn ekilde etkin bir denetleme ve ynlendirme mekanizmas kurulmaldr.

Keza sat vergileri, reel faizler ve girdi maliyetleri lkemizde sektrde faaliyet gsteren firmalar iin olumsuz durumlar oluturmaya devam etmektedir. lkemizde yatrm/ihracat teviklerinin yetersizlii ve markalama konusundaki eksiklikler de sektrn zayf ynlerini oluturmaktadr. Sanayi sektrnn GSMH iindeki paynn gelime hzndan da anlalaca gibi sektr doyuma ulam grnen yaps sektr iin en byk tehditlerden biridir. Bunu amak iin arz ynl reform ve tedbirlerle Trkiyenin potansiyel byme seviyesinin yukar ekilmesi gerekmektedir. Bunun yannda rekabet ortamnn drd kar marjlar yatrmlardaki yksek sabit giderler, indeki kapasite fazlal ve maliyet avantajlar sektr iin tehlike arz eden sorunlardandr. Trk Lirasndaki deerlenme eiliminin de %70i ihracat zerine alan sanayi sektrndeki firmalar zor durumda brakmaktadr.

6.2.5 sanaY seKtRnde fRsatlaR


Gnmzde sanayi sektrnde, retim-tketim yaplar, irket organizasyonlardaki yapsal deiimler; istihdamn nitelii ve finansman kaynaklar hzla deiim gstermeye balamtr. Bu deiime ayak uydurabilen ve yenilikleri kopmadan takip edecek, an giriimcilik ruhunu yakalam yatrmclar iin Trkiye nemli frsatlar sunmaktadr. Trkiyede 2013 ylnda GSMHnn 800 milyar dolar, kii bana den gelirin 10 bin dolar olmas beklenmektedir. 2007 yl saymlarna gre Trkiyenin nfusu 70 milyonu am, ya ortalamas ise 30larda bulunmaktadr. Buna gre Trkiyenin nnde 30-40 senelik bir demografik frsat penceresi bulunmaktadr. Nfusun tketim eilimi yksek, ayrca kii ba gelir arttka ok daha yeni sektrlerde talep patlamasnn olmas muhtemeldir. Bu anlayla beraber giriimcilik daha ok mteri odakl hale gelmekte ve hizmet sektrne kaymaktadr. Bylece bu hizmetler temelinde sektre girmek isteyenler iin yksek krl i imknlar olumaktadr Ayrca lkemizde hzl bir ekilde gelien sanayi sektrnde Ar-Ge harcamalarnn ve teknoloji yatrmlarnn da nemi artmtr. Bu da teknolojik alanda, kalite kontrol ve akreditasyon alanlarnda hizmet salayacak firmalar iin byk frsatlarn domasna neden olacaktr.

6.3 MAKNE SEKTR


Makineler, imalat sanayilerinin en temel ve vazgeilmez unsurudur. Makine yatrmlar da, imalat sanayisi ierisinde zel bir neme sahip olup, dnyada ve lkemiz sanayisindeki tm sektrlerin temel ihtiyacn ve en byk girdisini oluturmaktadr. malat sanayisi ierisinde, makine imalat sanayinin pay hem lkelerin gelime srecinde, hem gnmzde gelimi lkelerde artmaktadr. Otomotiv, Otomotiv Yan Sanayi, Savunma Sanayi, Tekstil Sanayi, Elektronik Sanayi, lenmi Gda Sanayi, Mobilya Sanayi, Mcevher Sanayi, Bio-medikal Sanayi ve Tarm gibi birok sektrn, imalat yapabilmesi ve rn retebilmesi makinelerle mmkn olmaktadr.

112

113

Makine sektr gelimi ve gelimekte olan lkelerde de emek youn karakterini korumaktadr. Zira ok az sayda makine tipi hari, seri imalat teknikleri bu sektrde uygulanamamaktadr. Son yllarda dnyada mteri istekleri dorultusunda makine imalatna ynelme eilimi sz konusudur. Ek bir mhendislik almas gerektiren bu talepler, bat lkelerinde fiyatlarn artmasna sebep olmaktadr. lkemizde ise iilik yannda, mhendislik hizmetlerinin de nispeten ucuz olmas, makine imalat firmalarnn rekabet ansn arttrmakta olup, bu stnln yakn gelecekte de devam edecei grlmektedir. Mteri istekleri dorultusunda imalatta, mhendislik ve iilik cretlerinin dk olmasnn yan sra, olduka emek youn olan bu retim konularnda firmalarn teknolojik birikimleri rekabete nispeten imkn verecek dzeydedir. Bu olumlu yap, lkemiz makine imalatsnn, baz bat firmalar ile gerektiinde ibirlii yaparak nc lkelerde tesislerin yenilenmesi veya yeni yatrmlarn gerekletirilmesi ansn da artrmaktadr. Btn bu gerekelerle DPT 2005 ylnda sektr stratejik sektr olarak ilan etmitir. lkemiz imalat sanayinde zellikle Otomotiv, Tekstil, Beyaz Eya ve Gda Sektrlerine devlet tarafndan nem verilmi ve deiik tevik ve yardmlarla bymeleri salanmtr. Bu sayede zellikle bu sektrler lkemiz imalat sanayisinin lokomotifi durumuna gelmitir. Fakat bu ve bunun gibi pek ok sektrn en byk ithal girdisini hala makine almlar oluturmaktadr. Oysa bir lke, makine sanayisini gelitirmeden, dardan makine, makine aksam, yedek para, servis ve eitim hizmetleri temin etmek suretiyle gerek bir retim ekonomisini tesis edemez. Bir lkenin kalknml, Takm Tezgah kullanm ve retimi ile ne kadar ilgili olduu Japonya, spanya, talya ve svire gibi gelii lkelerden takip edilebilir. Bu lkeler ok byk ve kalifiye Makine malat Sektrleri oluturmular ve bu sayede dier tm imalat sektrlerini ok st seviyelere tayabilmilerdir. rnein Almanya, Takm Tezgah malat sayesinde Dnya Otomotiv Sanayinde; talya, Tekstil, Ayakkab ve Mobilya malat Makinelar sayesinde, Dnya Tekstil ve Mobilya Sektrlerinde en st sralarda yer almlardr.1 Bu yzden lkemizin makine sanayinin gelimesi, dier sanayi kollarmzn da gelimesine katkda bulunacaktr. Ayn zamanda sektrler en byk girdileri olan makineleri daha dk bedellerle alabilecek, imalat model deiikliklerini, esnek retim imknlarn daha ksa srede ve daha az maliyetlerle yapabilecek, makine imalat sektrnn gelimesiyle ihtiya duyulacak servis, yedek para, modernizasyon, eitim ve dier maliyetler daha uygun bedellerle lkemizden karlanabilecektir.

6.3.1 MaKne seKtRnde tcaRet elMleR


Dnya makine sanayi ihracatnn byk bir blm gelimi lkeler tarafndan gerekletirilmektedir. Dnya makine sektr ithalatnda en byk ithalat lke ABDdir. Japonya son yllarda nc lkelerden gelen youn basklar sonucunda makine ve ekipman ithalatn artrmaya ynelik ve ithalat kolaylatrc eitli nlemler gelitirmekte ve bu konudaki ithalat srekli art eilimi gstermektedir. Trkiyede makine imalat sanayi sektr, teknoloji asndan yeterli dzeyde olmayp, henz gelimekte olan bir sektrdr. Son yllarda sektrdeki retimde gzle grlen byme, bir yandan yeni yatrmlar ancak daha ok da mevcut kapasitelerin etkin kullanmyla mmkn olmutur. Hamur makinesi, deri ileme makinesi, basm-cilt makineleri, beton hazrlama makinesi, konkasr, loder-trakskavatr, tula-briket makinesi, yem makinesi, yazar kasa, terazi-baskl, pompa, kompresr, klima, forklift, rulman, vana-valf gibi cihazlarda yksek oranda retim art olmutur.
1

brahim ztrk (ed.), AB Mzakere Srecine doru Trkiye Ekonomisi: Blgesel- Sektrel Sorunlar ve zm nerileri, stanbul: MSAD Yaynlar, 2005.

Gerek lkemizde, gerekse dnyada yaanan krizlere ramen makine sanayi ihracat yllar itibariyle artma eilimi olan bir sektrdr. 1995 ylnda 691 milyon dolar olan Trkiyenin makine ihracat, 2001 ylnda 1,7 milyar dolara ve 2002 ylnda ise 2,1 milyar dolara ykselmitir. 2002 ylnda Makine malat Sanayi Sektr hracatnn, toplam ihracat iindeki pay da sadece % 6,05 olarak gereklemitir. Oysa 2007 yl verilerine gre Trkiyenin makine ithalat 13,2 milyar dolar, ihracat ise 7,4 milyar dolara kmtr. Bylece 2007 ylnda makine ihracatnn toplam ihracattan ald pay da % 6,5e kadar ykselmitir. Ticaret a ise 2006 ylnda 4,5, 2007 ylnda ise 5,8 milyar dolar olarak gereklemitir. Oysa daha 2003 ylnda ithalat, ihracatn tam 3.5 misli daha fazla idi. Buna gre geen sre sektrn lehine deerlendirildii ifade edilebilir. Trkiyenin makine sanayi sektr ihracatnn byk bir ksm Avrupa Birlii lkelerine ynelik olup, arlkl olarak Almanya, ABD, talya, Fransa, ngiltere, spanya, Cezayir, Belika-Lksemburg, Rusya Federasyonu, Hollanda, ran, Yunanistan, Romanya, srail, Bulgaristan, Msr, Azarbeycan, Avusturya, Tunus, KKTC, Suriye, BAE (Birleik Arap Emirlikleri), zbekistan ve Kazakistana yaplmaktadr. Makine sektr ihracatnda en nemli kalemler motorlar ve aks paralar, buzdolaplar ve dondurucular, inaat ve maden makineleri metal ve aa ileme makineleri, amar makineleri, tarm alet ve makineleri, hava, vakum, sv pompa ve kompresrleri, musluku-borucu eyas ve rulmanlardan, transmisyon milleri-kolonlardan, contalardan oluan makine elemanlardr. Makine imalat sektrnde lkemize giren dorudan uluslararas yatrm miktarndaki arttan da istifade etmek suretiyle sektrn yllk byme performans %35 seviyesine kartlabilir ve bu durumda sektrn ihracat 2010 ylnda 20 milyar dolarn zerine tanabilir, sektrdeki ticaret a daha azaltlabilir. Sektrn nde gelen kuruluu olan Orta Anadolu Makine hracat Birliinin bu ama dorultusunda devletten bekledii iki temel katk ucuz arsa retimi ve ara eleman tedarikinin salanmasdr.

6.3.2 seKtRn soRUnlaR ve zM neRleR


Tm sektrlerin temel ihtiyac olan makinelerin lkemizde retilmesi ynnde yaplacak almalar lke ekonomisi asndan geri dn yksek olan yatrmlardr. lkemizde devlet tarafndan desteklenerek bymeleri salanan birok sektr iin en nemli maliyet kalemlerinden biri ithal makinelerdir. Bu durum sanayilemenin nnde nemli bir engel tekil etmektedir. Dolaysyla makine sanayisinin devlete desteklenmesi elzemdir. KOB arlkl bir sektr olan Makine malat iin en nemli sorun sermaye yetersizliidir. Yksek altyap maliyetleri nedeniyle balangta yksek bir sabit sermaye yatrm gerektiren makine sektr iin dk faizli ve uzun vadeli kredi imkanlarnn devlet tarafndan salanmas gerekir. Ayrca krediler iin teminat mektubu haricinde garanti sistemlerinin kurulmasyla yatrmclarn n almaldr. Sektrn gelimesinin nndeki dier bir engel de nitelikli igc eksikliidir. Gelimi lkelerin aksine lkemiz eitim sistemi sanayinin ara eleman ihtiyacn karlayacak ekilde tasarlanmamtr. Meslek eitim veren liselerin saysnn artrlmasna ve mevcut olanlarn daha kaliteli hale getirilmesine, yalnz makine imalat iin deil tm sektrler iin iddetle ihtiya vardr. Ayrca, sertifikaya ynelik eitimin yaygnlatrlmas da ara eleman ihtiyacn karlama konusunda yardmc olabilir.

114

115

Devletin zerine den bir dier vazife de makine imalat sektrmz dnya ile rekabet noktasnda gelitirmeye ynelik almalar yapmaktr. zellikle in ile fiyat baznda rekabet etmek mmkn olmad iin kalite ve yenilikler yoluyla mcadele etmek gerekir. Bu meyanda fabrikalarda esnek retime uygun bir yapnn salanmas, markalama ve AG-GE faaliyetleri sonucu Yksek TeknolojiPatent retimi konularnda younlama gerei vardr. Esasen bu konuda ok geri kalm durumda olan Trkiyede son yllarda son derece umut veren bir farkndaln ortay kt grlmektedir. nceleri irketler fiyat, esneklik, kalite, zamannda gerekletirme ve yenilikilik gibi alanlarda inovasyonu en sona koyarken, 2005 ylndan beri teknoloji, kalite ve fiyattan sonra en nemli rekabeti unsur olarak deerlendirilmektedir. Ayn ekilde hkmetin de son ylarda att admlar dikkate alndnda yenilikiliin ve teknolojinin artk bir toplumsal veya kamusal mal olarak gndemimizin bir paras haline geldii ifade edilebilir. Bu, byk bir zihni gelimedir. Ar-Ge desteklerinin bu noktada devreye girmesi de dier nemli bir noktadr. Ancak, TBTAK ve KOSGEB gibi kurulularn btesini artrmak tek bana yeterli deildir. Ayrlan bu fonlarn iletmecilerce rahata kullanlmas salanmal; bu kurulular sanayi ile yaknlamal ve bylece sanayinin durumu devlet tarafndan yakinen bilinerek uygun tedbirler, destekler, yardmlar annda salanmaldr. Ayrca irketlerin kaynak alabilme ve etkin kullanabilme kapasitesinin gelitirilmesi de nemli bir sorun alan olarak durmaktadr. Bu meyanda devlet destekleri bir yana; irketlerin de dnya ile rekabet edebilmek hususunda neler yapmas gerektii konusunda bilinli olmas gerekir. Gnmz kapitalizminde irketlerin hiyerariyi en aza indirerek yenilikilie imkan tanyan ve giriimcilie prim veren bir yapya brnmesi gerekmektedir. Bunun yannda rakip irketlerle arasndaki d bariyerleri de azaltarak onlarla ibirlii yolunu semesi gerekmektedir. Bu sayede bir a ierisinde ibirlii yapan irketler rekabet gcn artrmakta, daha byk ilere el atabilmekte ve aralarndaki bilgi paylam sayesinde i frsatlarn hemen kefederek deerlendirebilmektedir. Bu mesele zellikle makine sektr iin hayati nem tamaktadr. lkemiz imalat sanayisinin rekabetiliini azaltan bir husus da kayt dlktr. Kayt dln salad ml avantajlardan yararlanan irketler karsnda kayt ii irketler haksz rekabete uramaktadr. Kayt d irketler toplam faktr retkenliklerindeki dkl bu ekilde saladklar ml avantajla kapatabilmekte ve yaamlarn srdrebilmektedir. Halbuki olmas gereken bu irketlerin elenmesi; kayt ii irketlerin pazar paylarn gelitirerek bymeleri ve sektrn rekabetiliini artrmasdr .

6.4 KMYA SEKTR


Tarm ilalarndan, beeri ila sanayine, deriden tekstile, deterjanlar ve temizleyici malzemelerden kozmetie dek uzanan geni bir yelpazede faaliyet gsteren kimya sektr, imalat sanayinin balca kalemlerinden olup, otomotiv, tekstil, deri rnleri ve kat rnleri sektrlerine nemli girdiler salamaktadr. nemli bir girdi tedarikisi olmasndan tr sektr iindeki gelimeler dier sektrlerin performanslarn da nemli lde etkilemektedir. Sektr 2002den bu yana gerekletirdii ihracat artyla ve sfrdan yeni yabanc sermaye yatrm ekmesiyle dikkat ekmektedir. zellikle AB mktesebat erevesinde girdii dnm sreci ve dnya pazarlarndaki deiimler sayesinde sektrn uzun vadeli bir byme gerekletirebileceini sylemek mmkndr. Kimya sanayi retimi iinde nde gelen sektrler, petrokimyasallar, gbreler, ilalar, sentetik elyaf ve iplikler, sabun ve deterjanlar ile boyalar olarak saylabilir. Toplam retim iinde petrokimyasal-

larn pay % 30, gbrelerin pay ise % 25dir. Sektrde yaklak 8000 (plastik ileme ve kauuk ileme dahil) firma faaliyette bulunmaktadr. Bunlarn 95 adedi byk lekli, 208i orta, dierleri ise kk lekli firmalardr. Bu firmalarn ou stanbul, zmir, Kocaeli, Adana, Gaziantep ve Ankarada faaliyet gstermektedir. 2 D ticaretteki gelimelere bakldnda da sektrn Trkiyenin genel ihracat rakamlar iindeki paynn 2002de %7.6 dzeyinden, 2007 ylnda %11,3e ykseldii grlmektedir. Deer olarak da 2002de 2,6 milyar dolardan 2007 sonunda 10,4 milyar dolara kmtr (ekil-40, 41). ekil 40. Kimya Sektr hracat Rakamlar (Milyar Dolar, 1993-2006)
9 8 7 Milyar Dolar 6 5 4 3 2 1 0
1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 Yllar

Kimya sektr ihracat rakamlar Kaynak: MMB

ekil 41. Kimya Sektr hracatnn Genel hracat indeki Pay


2006 2005 2004 2003 2002 2001 Yllar 2000 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 7,95% 7,59% 7,60% 6,97% 6,78% 6,56% 6,50% 5,20% 5,60% 5,20% 5,30% 5,10%
Kaynak: MMB

10,24% 9,19%

Kimyevi maddeler ve mamullerin ihracatnn Trkiye toplam ihracat iindeki pay

Pay

116

117

ztrk, a.g.e.

Sektrn artan performansnda petrol fiyatlarnda yaanan byk artn katks vardr. hracatn deerindeki artn, miktar artn zerinde seyretmesi nitelikli kimyasal ihracatnda yaanan ykselme ile petrol fiyatlarnda kaydedilen nemli art oranlarna balanabilir.3 Bununla beraber bu arta katkda bulunan alt sektrlere baktmzda, 2005 yl iin mineral yaktlar, plastik ve mamulleriyle sabunluk ve temizlik rnlerini reten alt-sektrlerin ne kt grlmektedir.4 Ayrca 2002- 2006 yllar arasnda Trkiyeye giren dorudan uluslararas yatrmlarn katks da vardr. Bu tarihlerde sektrler gre incelendiinde 2002de kimya sektrne 9 milyon dolar olan yatrm girdisi gerekleirken, 2006 yl sonu itibariyle bu rakam 602 milyon dolara ulam, imalat sektrne gelen yabanc dorudan yatrmlarn genel toplam iindeki pay da 2002 ylndaki yzde 2 dzeyinden yzde 32 dzeyine kadar kmtr. 2007 Ocak-Eyll rakamlarna bakldnda ise daha Eyll ayna kadar gelen yatrmn 896 milyon dolar dzeyinde olduu ve bu olaanst yatrmn son be sene iinde grlen en yksek yatrm dzeyi olduu ortaya kmaktadr.

Tablo 26. malat ve Kimya Sanayilerinde Dorudan Yabanc Sermaye Yatrm (Milyon Dolar) 2002
malat sanayi Kimya sektr Toplamdaki pay (%) 110 9 8.18

2003
448 9 2.01

2004
214 39 18.22

2005
788 174 22.08

2006
1,868 602 32.23

2006(*)
1,214 305 25.12

2007(*)
2,81 896 31.89

Kaynak: Hazine Mstearl, TCMB (*) Ocak-Eyll

2002 ylndan bu yana makroekonomik dengelerde salanan iyilemenin yatrm ortamna getirdii olumlu hava, kimya sektrne gelecek yatrmlarn artmasna da imkan salamtr. zellikle bu sektrn teknoloji ve sermaye youn nitelikli olmas, gelen yatrmlarn da byk apta bu kategoride olmasn salamtr. Daha nce de belirtildii gibi, kimya sektrnn son yllarda zellikle dorudan yabanc sabit sermayenin hzl artnn da katksyla gsterdii baarl performansn snrlar olduu ve baarl srecin davam iin dier sektrlerde olduu gibi bu sektre ynelik yatrm ortamn iyiletirme abalarnn derinletirilmesi gerektii ifade edilmelidir. Sektre ynelik sorunlar rekabet, Ar-Ge, yatrm, evre tevikleri ve AB ile uyum alannda ortaya kmaktadr. Enerji maliyetlerinin ykseklii ve endstriyel artklarn ynetimiyle ilgili yaanan sorunlar sektrn yabanc rakipleriyle rekabet edebilmesini zorlatrmaktadr. Bununla beraber, sektrn younluklu olarak ithalat yapmasnn d ticaret zerine getirdii basklardan tr sabit yatrmn arttrlmas gerekmektedir. Hammadde kaynaklarna, pazarlara ve limanlara yakn kimya organize sanayi blgelerinin kurulmas kimya sanayinde yerli ve yabanc sermaye yatrmlarnn arttrlmasnda nemli bir unsur olarak grlmektedir. Bu organize blgelerin yenilik retmede ve irketlerin bilgi paylamn etkinletirmesi, sektre yeni bir dinamik katacaktr.

stanbul Maden ve Metaller hracat Birlikleri Genel Sekreterlii (MMB), MMB, http://www.immib.org.tr/KIMYA/stat.asp

http://www.immib.org.tr/KIMYA/stat.asp
4

evre alannda ynetmelikte belirtilen teviklerin uygulanmamas, AB uyum almalarnda ortaya kabilecek maliyetler ve uygulama sorunlar ile Ar-Ge/niversite-i dnyas ortaklndaki yetersizlikler sektr zerindeki sorunlar ykn arttran dier temel konulardr.5 AB ile uyum almalarnn getirecei deiiklikler sektre gelecekte farkl bir yn katacaktr. Bu srete kacak sorunlar gz nne alndnda, iki temel sorunun sanayicileri bekledii grlmektedir. Bunun birincisi ii sal ve iyeri gvenliiyle ilgiliyken, ikincisi evre alanndaki dzenlemelerle ilgili yaanacak sorunlardr. REACH (Registration, Evaluation and Authorisation of Chemicals / Kimyasallarn Kayd, Deerlendirilmesi ve zni) ad verilen direktif, retim ve evresel atklarn evreye zararlarn asgari dzeye indirmeyi amalamakta ve bunun iin eitli kural ve ynetmelikleri bnyesinde barndrmakta ve bu direktife kaytl irketlerin belirtilen dzenlemelere uymalarn zorunlu klmaktadr. Ancak olduka eitli dzenlemelerin sanayicilerimiz tarafndan yrrle sokulabilmesi ve direktifin kstaslarna uyum salayabilmek iin byk bir sorumlulukla almalar gerekmektedir. Bu srete ortaya kabilecek ml ykmllklerin giderilmesi ve yeterlilii kantlanm donanml personel istihdamnn salanmas da zlmesi gereken konular arasnda yer almaktadr.6 Sektrn amas gereken bu nemli uyum srecinin baarl gemesi, AB pazarna daha fazla alma imkann getirecek ve bu imkan sayesinde sektrde uzun vadede yksek getiri ve verim art salanabilecektir. Kimya sektrnn ksa ve orta vadede yenilikleri yakalayabilecek alt sektrlerinden boya, ila ve gbre sektrlerindeki byme potansiyelleri sektrdeki giriimcilik aktivitelerini tetikleyecektir. Boya sektrnde otomotiv sektrndeki gelimelere paralel olarak otomobil boyalar retiminin artmas beklenmektedir.7 la sektrne baktmzdaysa zellikle 2015 ylnda dnyada milyar dolarlar seviyesinde satan birtakm rnlerin patent korumalarnn sona ermesi, 20082009 ylndan itibaren Biosimilar rnlerin AB pazarlarna girecek olmas ve dnya pazarnn bymesi Trkiyedeki ila sektrnn lehine geliebilecek frsatlar sunmaktadr.8 Gbre sanayinde de yeni frsatlar doabilir. zellikle, lkemizin en byk projelerinden biri olan GAP (Gneydou Anadolu Projesi) ile 1,7 milyon hektarlk tarm alannn da ortaya kmas, gbre sanayinde yeni yatrm ihtiyacn daha da artrmtr.9

6.5 NAAT SEKTR


Avrupa Birlilii ile uyum srecinde olan Trkiyede zamanla gayrimenkul alannda beklenen deerlenmelerden dolay inaat sektr, gerek yabanc yatrmclarn gerekse Trkiyedeki KOBlerin ve byk yatrmclarn ncelik verdii alanlardan birisi olmutur. Gerek oluturmu olduu istihdam gerekse inaatla ilgili dier sektrleri de byk l5 6 7 8

Trk Kimya Sanayicileri Dernei (TKSD), http://www.tksd.org.tr/5s_5c.asp MMB, http://www.immib.org.tr/KIMYA/index.asp ztrk, a.g.e Serdar Alphan, Kreselleen Dnya Pazar ve Trk la Endstrisi, TKSD, 2006, ztrk, a.g.e.

http://www.tksd.org.tr/sunumlar.asp

118

119

de etkilediinden, inaat sektr Trkiyenin nemli ve lokomotifi saylabilecek sektrlerinin banda gelmektedir. naattaki bir atlmn bymeye yapaca olumlu etki gz nne alndnda, Trkiyenin gemiten gnmze inaata bu kadar nem vermesinin nedeni ortaya kacaktr. Sektrn arka ve n beslemeleri dikkate alndnda dorudan ve dolayl yollardan dviz girdisine ve istihdama byk bir katk yapt grlmektedir. Ayn ekilde ihracatn yzde 12sine damgasn vuran sektrn ithalat iindeki oran sadece yzde 3,4 civarnda kalmaktadr. Dnyadaki ilk 225 inaat firmas arasnda 22 tane Trk firmas yer almaktadr. Bu say Trkiyeyi ABD ve inin ardndan nc sraya oturtmaktadr. Avrupada da en byk 3. inaat firmas Trklere aittir. Bir baka ifadeyle, Libyada +50 derecede, Sibiryada ise -50de alan Trk inaatlar kresel dzeyde ilk Trk markalar olmak yolundadrlar. Burada serbest piyasada risk alabilen ve rekabetten korkmayan yaplanmann nemi ortaya kmaktadr. Ben buna Delta 100 diyorum. naat malzemeleri konusuna gelince, burada da dnya markas olabilecek kurumlar var. 2007de d mteahhitlik gelirimiz 20 milyar dolara ulam. Oysaki ok uzak deil, 2001de 2,1 milyar dolar kadard. Bu, bize katma deer getirecektir. Ayrca Trkiyeyi de kapsayan konularda Avrupa naat Malzemeleri Dernekleri karar veriyorken, onlarn ald kararlara gzlemci olmak yerine aktif olma karar verdik ve ynetimlerine de girdik

6.5.1 MevcUt dURUM


ekil-42den grld zere 1998den 2006ya kadar olan srete inaat sektr % 900 gibi srad bir performans sergilemitir. Trkiye ekonomisi, 2001 krizi sonrasnda 2004 yl sonrasnda konut talebinden kaynaklanan bir byme srecine girmitir. naat sektr 20042006 yllar arasnda byme trendi iinde olmasna ramen, gelime hz bakmndan 90l yllar yakalayamam, GSMH iindeki payn da sadece %5 civarlarnda ancak srdrebilmitir. 2001 krizi sonras Trkiye ekonomisi eitli dzenlemeler sonucu byme trendi iine girmitir. Bu bymenin inaat sektrne yansmas 2005 ylna tekabl etmektedir. 2005 ylnda sektrde yaanan bu bymeye neden olan en byk etkenin, konut projelerinde yaanan art olduu dnlmektedir. Bu konut projelerindeki art byk lde 2007 yl sonunda 250 bin konut hedefi ile TOK salamtr. TOK bu byk proje ile inaat sektrne yani pazarlama ve reklam teknikleri, yeni alma prensipleri getirmi, inaat sektrn byk lde canlandrmtr.

35 000,0 30 000,0 25 000,0 20 000,0 15 000,0 10 000,0 5 000,0 0

ekil 42. naat Sanayinin GSMHdaki Katma Deeri (milyon $, 1998-2006)


30 575,9

21 311,8 12 662,0 15 380,7

9 240,9 3 124,6 4 362,0 6 483,1

11 398,7

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

Yllar
Kaynak: Hazine Mstearl

Konut sektr 2007 ylnda ekonomini greceli olarak soutulmas nedeniyle daralma srecine girmitir. Yln ilk eyreinde % 16,5, ikinci eyreinde 15,7 orannda byyen sektr, nc eyrekte sadece % 5,4 bym, ilk dokuz aylk byme de bylece %11,3 dzeyinde kalmtr. ekil 43. naat Sektr Deerleri (%, 1998-2006)
100,0 80,0 60,0 39,6 40,0 23,4 20,0 0,0
1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006

%
79,2

sektr paylar

gelime hz

48,6

42,5

38,6 21,5 11,1 3,5 3,6 4,4 5,3

43,5

5,8

5,6

5,2

5,2

4,1

yllar

Kaynak: Hazine Mstearl

Hemen ifade etmek gerekir ki bu sonuta enflasyonu kontrol altna almak iin bilhassa daraltc para politikas neticesinde 2007 ylnda sfra yakn dzeyde bym olan zel nihai tketim harcamalarndaki dn etkisi ok byktr. Ancak bu durum geicidir. Zira Trkiyenin artan ve ehirleen nfusunun konut ihtiyac, byyen sanayi kollarnn ihtiyalar, yurt dndan gelen byk fonlarn planladklar projeler, yasalaan ipotekli konut kredisi sistemi nedeniyle konut sektrndeki bymenin konjonktrel gelimelerin tesinde bymeye devam edecei tahmin edilebilir. Sektrn nmzdeki 1015 yllk periyotta hzl byyen ve GSMHye olan katksn katlayarak arttran bir sektr haline dnecei tahmini yaplabilir.

6.5.2 seKtRe YnelK YaBanc YatRMlaR


Avrupa Birlii srecinde bata finans ve servis sektrleri olmak zere, inaat ve gayrimenkul sektrleri dorudan yabanc sermayenin etkisi altna girmektedir. Bu srete Trkiyede beklenen gayrimenkul deerlenmesinden dolay hem konut ve gayrimenkule talep artacak, hem de bu nedenle likiditeye ihtiya duyulacaktr. ekil-44te gelecekte konut ihtiyacnn ne ynde deieceine dair yaplan uzman projeksiyonlar verilmektedir. Buna gre 2009 ve 2010 yllarnda zirveye kacak olan konut ihtiyac ve talebinin, bu dzeyde olmasa da en azndan 2015 ylna kadar yksek seyrini srdrecei grlmektedir. Bu durum yabanc yatrmclarn Trkiyede cazip frsatlar yakalamasna imkan salayacaktr. Bu nedenledir ki 20nin zerinde yabanc kaynakl yatrm irketleri Trkiyedeki gayrimenkul piyasasn incelemektedir. ekil-45te grld gibi Trkiyedeki inaat sektrne gelen dorudan uluslararas yatrm katlayarak artmtr. Bunun nmzdeki bir ka sene iinde yabanc yatrm fonlarnn Trkiyedeki frsatlar daha yakndan tan-

120

121

mas ile beraber giderek artacan ve bununla beraber Trkiyedeki inaat sektr ile dorudan ve dolayl ynden ilikili olan dier sektrleri de etkileyeceini ngrebiliriz.

ekil 44. Konut htiyac 2015 Projeksiyonu (bin, 2006-2015)


740 730 720 710 700 690 680 670 660 650 640
2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015

bin

yllar

Kaynak: Turkish Yatrm

Nitekim Ak Yatrmn bir toplantsna Dubaiden katlan Eta Star Property Developers irketi yaklak 500 milyon dolarlk bir yatrm hedeflediklerini belirtmitir. Ayn ekilde HSBCnin 5 milyar avroluk yatrm planlamasnda ne kan lkelerin Rusya ve Trkiye olduunu belirtmitir. Yabanclarn Trkiyede zellikle alveri merkezi ve ofis tarzndaki yaplara ilgi gsterdikleri ve bu konuda proje gelitirdikleri grlmektedir. ekil 45. naat Sektrne Dorudan Yabanc Yatrm Girii ( Milyon YTL)
Milyon$ 300 250 200 150 100 50 0
2002 2003 2004 2005 2006 2006 ocakeyll 2007 ocakeyll

278 246

161 80 23 3 8
yllar

Kaynak: TUK

6.5.3 naatn etKled deR seKtRleR


naat sektrnn dorudan etkiledii sektrlerin banda imento, hazr beton, demir-elik, inaat malzemeleri, yaltm, at, seramik, dekorasyon, boya, kire gibi sektrler gelmektedir. Bu sektrler arasnda kire haricindeki dier sektrler inaattaki bymeden olumlu ynde etkilenmilerdir. naatta grlen baz yenilikler ve gelimelerle beraber kirecin yerini dier alternatif

malzemelerin almas kire sektrnn gerilemesine neden olmutur. Bu ifade buraya yeni dnemin karakterine iaret etmek zere alnmtr. Yeni dnemde giriimci yeniliklerin bir yandan iyi bir takipisi olmal, dier yanda bizatihi yenilikiliin lideri konumuna gemelidir. imento sektr, 2002 ylnda Trkiye imento reticilerinin Irak pazarna girmesi ile imento ihracatn ok byk lde arttrmtr. 2004 ve 2005 yllarnda Iraktaki yeniden yaplandrma almalar sonucunda 2005 yl sonunda Irak imento ihracat toplam imento ihracatnn te biri haline gelmitir. Bu durumu ok nceden grebilen yabanclarn imento sektrne duyduklar byk ilgi bilinmektedir. Trkiye imento pazarnn Orta Doudaki ilikilerinin daha da kuvvetlenecei tahmin edilebilir. Ancak Irakta Orascom tarafnda ina edilmekte olan imento fabrikasnn faaliyete gemesiyle 2007 sonrasnda Irak imento pazar greceli olarak gerileyebilecektir. naatlarda gittike artan elik kullanm ile beraber demir-elik sektrnde de byme gzlenmektedir. Trkiyede yeni yaplmaya balanan, proje halinde olan gkdelenler ve endstriyel tesislerle beraber elik kullanm artmaktadr. Trkiyedeki inaat sektrnde grlen gelime ve modernlemeye uygun olarak yaltm, seramik, boya sektrleri de Ar-Ge almalarnn sonucu olarak ciddi bir atlm iine girmilerdir. Yeni piyasaya kan rnler hem ihracat arttrm, hem de i pazarda daha kaliteli ve ucuz maliyetli rnler kullanlmasna olanak salamtr. Trkiyede zellikle ykselen sektrlerin banda gelen PVC pencere sistemleri de inaat sektrnn etkiledii sektrlerdendir. Hatta Trk PVC pencere sektr Amerika ve inden sonra 280 bin ton gibi yksek bir meblaa ulaarak, dnyada 3. sraya yerlemi, dnyann hemen hemen her lkesine ihracat yapar konuma gelmitir.

6.5.4 poteKl KonUt ve naat seKtR


Genellikle gelimi lkelerde grlen ipotekli konut (mortgage) sistemi Trkiyede de 2007 ylnda yasallamtr. potekli konut sistemi (KS) temel olarak alnan evin, bir ksmnn banka tarafndan uzun vadelere blnerek kiiye alm olduu evi ipotek gstermesi karlnda salanan gayrimenkul finansman sistemidir. Ancak bu sistemin Trkiyeye ge gelmesinin ve u an itibar ile etkisini kayda deer bir biimde hissedilememesinin nedeni Trkiyede uygulanan yksek faiz oran, gemite yaanan krizler ve Trkiyenin ekonomisini yeni yeni kararl hale geliyor olmasdr. ekil-47de gsterildii zere, Trkiyede hissedilen ekonomik istikrar ile beraber konut kredilerinde de gzle grlr bir deime yaanmtr. Gittike artan konut kredilerinin tketici kredileri iindeki oran Trkiyedeki inaat talebini de canl tutmutur. KS birka sene sonra tam anlam ile uygulanmas ile beraber inaat sektrne ynelik olan taleplerin artaca ngrlebilir. Trkiyede konut kredilerinin GSMHye oran % 4,5 civarnda seyrederken, dier gelimi lkelere baktmzda ise, bu oran Avrupa Birliinde % 39 ABDde ise % 53tr. 2007 yaznda ABDde yaanan ipotekli konut krizinin etkilerinin olduka byk olmasnn nedenlerinin banda bu oranlar gelmektedir. KSnin olumsuz etkilerinden bir tanesi de konut piyasasnda yaanan ar talebin konut fiyatlarn iirmesidir. Bu durum borlunun krediyi geri deyememesi durumunda ipotek edilen evin sat fiyatnn bor miktarndan daha az olmasndan dolay finans piyasalarnda likidite daralmasna yol aar. Bu durum da finans piyasalarn zor durumda brakmaktadr.

122

123

ekil 46. Konut Kredisi (Bin YTL, 2003-2007/2)


BN YTL
60.000.000 50.000.000 40.000.000 30.000.000 20.000.000 10.000.000 0
2003 2004 2005 YILLAR 2006 2007/ II

Konut Kredileri

Toplam Tketici Kredileri

Kaynak: Trkiye Katlm Bankalar Birlii 2007

Turkish Yatrmn Aralk 2006 ylnda yapm olduu ngrde Trkiyenin KSnin1-2 senede daha uygulanabilir bir hale gelmesi ile beraber 2009 ylnda konut talebin yeniden canlanacan tahmin etmektedir.

6.5.5 d MteahhtlK
Son senelerde Trkiyenin ihracat hedeflemesine katk salayabilecek hizmetlerden bir tanesi de d mteahhitlik hizmetleridir. D mteahhitlik hizmetleri zellikle Rusya ve Arabistanda artan inaat talebi ile beraber Trk firmalarnn bu lkelere giderek yatrm yapmalarnn sonucunda son senelerde art gstermitir. Bu hizmetlerin banda yurt dnda yaplan hava alan, otel, alveri merkezi inaatlar yer almaktadr. Ancak bu konuya devlet tarafndan destek verilmesi ve tevik edilmesi ile beraber u anki hacminden 2-3 kat daha fazla olaca tahmin edilmektedir. Ancak bu sektr iin kk apl yatrmclarn dnda daha byk irketler daha etkin olabilmektedir.

a) Brokratik engeller: Ruhsat alma, inaata balama, inaat teslim alma srelerinde yaanan ok sayda ve imza ihtiyac inaatn hzn kesmektedir. Bu da hz ve zaman kaybna neden olmaktadr. Bu duruma uygulamasn giderek artmas hedeflenen e-devlet projesi ile ve belediyelerde daha aktif alan mekanizma ile giderilebilir. b) i problemi: naat sektr yap itibar ile vasfsz iilere istihdam edebilmesine karn, kalifiye eleman sknts ekmektedir. Bu durum meslek liselerinden ara elemen temini ile giderilebilir. Bu durumu ise eitim sisteminde beklenen reform ile gerekletirebiliriz. ou inaat sektrnn geici ve mevsimlik ii altrmasndan kaynaklanan haksz rekabet ortam baz irketleri zor durumda brakmaktadr. Mevsimlik ve geici iiler sigortal olarak almadndan baz irketler bu durumdan kar elde etmektedirler. Bu durumu da yksek SSK primlerinin daha makul bir seviyeye ekilmesi ile zebiliriz. c) Maliyet artlar: Son senelerde baz imento fabrikalarnn zelletirilmesi ile beraber oligopol, yani rekabet d bir yap sergileyen imento sektrnden salanan hazr beton ve imento fiyatlarndaki artlar sektr olumsuz etkilemitir. Bunun zmn daha etkin bir yasal dzen-

6.5.6 naat seKtRnde soRUnlaR ve Baz zM neRleR

leme ve rekabet kurumunun bu durumu daha ayrntl incelemesi ile salayabiliriz. Bir baka maliyeti arttran unsur olan har ve vergi problemi de inaat sektrnn nn tkamaktadr. Ruhsat alm srasnda denen yksek harlar inaat kullanm alan izni srasnda denen vergiler yatrmclar iin byk bir yk oluturmaktadr. Bu durum ise har ve vergilerin asgari bir dzeye drlmesi ve har ve vergileri dzenleyen kurumlarn bir at altna toplanmas ile zlebilir.

6.6 TEKSTL SEKTR


Trkiyenin ihracat ve retim bakmndan ncelik verdii sektrlerin banda gelen tekstil sektr, 1980lerden bu yana Trkiyenin gerek Avrupa Birlii ile gerekse Amerika ve dier gelimi lkelerle ilikilerinin artmasndan dolay kayda deer bir gelime gstermitir. Gnmzde ise; d ticaretteki pay, toplam retim hacmi, Trk ekonomisine katt deer gz nne alndnda, tekstilin Trk ekonomisinde ne derece nemli bir yere sahip olduu anlalabilir. Sektr hlihazrda dnya pazarlarnda ihtiyacn yaklak % 4n tek bana karlamakta ve net ihracat konumunu srdrmektedir. te yandan, Trk tekstil ve konfeksiyon sektr Trkiye ekonomisi ierisinde mevcut nemini korumakla birlikte, yllar itibariyle zellikle d ticaretteki paynn azaldn ve sektrn yeni rekabet ortamndan ok byk bir hasar almadan kmak iin abalad grlmektedir.10 Bu meyanda nceleri hammadde ve emee dayal temeller zerine oturtulan tekstil sektr; teknolojideki hzl gelime, kreselleme ve artan rekabet ortamyla gelen dnm sreci ile beraber yeni temellerini tasarm, marka, teknoloji zerine oturtmaya almaktadr. rnein son yllarda tekstil sektr ihracat miktar endeksinin fiyat endeksinin gerisinde kalm olmasnda bu olumlu srecin etkisi vardr. Gerekten de yaplan yenilikilik yatrmlarna paralel olarak organik kumalar, nano teknoloji yntemi ile retilen leke tutmayan, t istemeyen, selliti nleyen, koku yayan giysiler sektrde pay sahibi olmaya balamtr. Bunun yannda ABye girme srecinde olan Trkiye, Avrupa standartlarnda ve evreye zararsz ekolojik tekstil mal retimi almalarna hz vermektedir. Bu amala retilmeye balanan organik tekstil rnlerinin, katma deeri yksek olmas ve son zamanlarda moda dnyasnda da oka tercih ediliyor olmas Trkiyenin dnyada kaybetmi olduu pazar payn tekrar elde edip, bu pazar payn katlayp rekabet gcn arttrmasna imkan salayabilir. Ayrca Trkiyenin organik pamuk retiminde %40lk bir pazar payna sahip olmas, bu alanda rekabet gcne katk salayan faktrlerin banda gelmektedir. Trkiyenin senelerdir zlemini ektii yurt dnda bir marka yaratma tutkusunu da bu frsatlardan maksimum derecede faydalanarak gidermesi mmkndr. Bu sektrn Trkiye ekonomisine yarataca istihdam, tarm sektrnde azalan verimlilik artlarn tersine evirmesi yukarda saydmz faydalarn yan sra dier nemli ve gz ard edilemeyeceimiz yararlarndandr. Hazr giyim ve konfeksiyon sektrnn retimi ve ihracat yldan yla artarak 2006 ylnda 19,9, kesin olmayan rakamlara gre 2007 ylnda da 21,5 milyar dolar olarak gereklemi-

124

125

10 Gler Aras, 2008, Emek Youn Sektrlerin Gelecei: Tekstil ve Konfeksiyon Sektr, brahim ztrk (ed.) Trkiyenin Kresellemesi: Frsatlar ve Tehditler ( Cilt), TO, stanbul.

tir. Sektrn toplam ihracat iindeki pay yllar iinde tedricen azalarak 2007 ylnda %22lere kadar gerilemitir. Sektr ihracat gelirleri iindeki en yksek payna % 37 ile 1999 ylnda ulamt.

6.6.1 soRUnlaR
Sektrn ieriden ve dardan kaynaklanan birok sorunu vardr. Bunlar ksaca u ekilde zetlenebilir: Bilhassa Gmrk Birlii sonrasnda yaplan ar yatrmn neden olduu kapasite fazlal; firmalarn z sermayelerinin yetersizlii, finansmann ise ksa vadeli ve pahal olmas; sanayide kullanlan enerjinin rakip lkelerden pahal olmas; iiliin giderek pahal hale gelmesi, pamuk bata olmak zere istikrarl hammadde fiyatlarnn oluamamas; yurt d pazarlarda datm kanallarna sahip olamama, hem tekstil, hem de hazr giyimde moda ve marka oluturma konusundaki baarszlk; Ar-Ge ye yeterince nem verilmemesi; teknik ve kalifiye eleman gerei iin eitim konusunda sektrn bymesine paralel bir gelime olmamas; sektrde kayt dln artmas ve bunun da haksz rekabete yol amas; gmrk kaplarnn sayca fazla, yetimi eleman ve ekipman asndan yetersiz kalmas. Tek bir ifadeyle zetlemek gerekirse, sorunlar gemiteki plansz byme ve yatrmlar, maliyet artlar, pazarlama ve markalaamama sorunlar ile kotalarn kalkmas ve in faktrdr.

Tablo 27. Tekstil ve Giyim Sektrnde Dnm 1996


T&G ihracat, milyon $ T&G ithalat, milyon $ T&G d ticaret fazlas, milyon $ T&G ihracat / Top. ihracat*, % T&G ithalat / Top. ithalat*, % thalat / hracat oran, % T&G d ticaret fazlas / Top. d ticaret hacmi*, % retim endeksi (Tekstil)** gc verimlilii endeksi (Tekstil)** gc verimlilii endeksi (Giyim)** gc verimlilii endeksi (zel imalatl)** * Enerji ve altn hari **Endeksler 1997=100 bazldr.
Kaynak: Zafer Ykseler, Ercan Trkan, Trkiyenin retim ve D Ticaret Yapsnda Dnm: Kresel Ynelimler ve Yansmalar, TSAD, stanbul, 2008.

2000
10,031 2,119 7,912 36,5 4,7 21,1 10,9 96,7 116,6 131,5 118

2004
17,338 4,388 12,951 28,1 5,5 25,3 9,2 105,1 132 141,6 147,4

2005
18,668 4,668 14 26,4 5,1 25 8,6 92,6 127,4 135,8 155,8

2006
19,441 5,189 14,252 23,9 4,9 26,7 7,6 91,7 134,6 146,2 166,7

2007
22,596 6,681 15,915 22,4 5,1 29,6 6,9 93,7 136,2 154,9 170,3

8,648 2,073 6,573 37,7 5,5 24 10,8

Bu sorunlardan yola karak gelecee ynelik bir takm stratejiler kartlmaktadr. 2005 ylnda inin Dnya Ticaret rgtne ye olmas, benzer gelimilik dzeyine sahip dier lkelerin de

sektrde artan oranda yer almas, Trkiye gibi lkelere AB gibi lkelerde tannan ayrcalklarn 2008 ylndan itibaren dier DT yesi lkeler iin de geerli olmasyla beraber, bilhassa sektrn emek youn ve standart mal ksmlarndaki kresel rekabetin ok daha derinleecei aktr. Bu nedenle, fark ve katma deer oluturan, hzl, dinamik ve yksek kalitede mal retebilen lkelerin bu yarta rahatlayaca ve ne kaca tahmin edilebilir. Zorlanacak olsa da Trk tekstil ve konfeksiyon sektrnn hala birok avantaj olduu ancak bunlarn bir ksmnn geici olduu unutulmamaldr. rnein sektrn temel girdilerinden biri olan pamuu Trkiye kendisi retmekle beraber, son yllarda pamuk ithalat ihracatnn zerine km ve pamuktaki d ak tedricen artar hale gelmitir. Yine halen lkemizde iilik maliyetleri ABden ok daha dktr. Ancak, AB Trkiye ile emek maliyeti zerinden deil, marka ve katma deer zerinden rekabet ettii iin maliyet unsuru bu lkelerle olan rekabette geerli bir argman deildir. te yandan emek maliyetleri zerinden kendileriyle rekabet edilen in, Dou Avrupa, G. Kore ve Kuzey Afrika gibi lkeler, hem siyasi sistemleri hem de gelimilik dzeyleri itibariyle Trkiyeden daha dk emek maliyetine sahip olabilecek durumdadrlar. Nitekim Trkiyede emek cretlerinin bastrlmas politikalarnn snrna gelindiinden ve bu nedenle son yllarda yaplan asgari cret dzenlemeleriyle bu avantaj hzla Trkiyeden rakip lkelere kaymaktadr. Trkiyenin enerji maliyetleri asndan sektre nemli bir avantaj sunamad grlmektedir. Bilindii zere bilhassa tekstil makinelerinin kullanmnn youn olduu iplik ve dokumada enerji maliyetleri daha arlktadr.

6.6.2 zM neRleR
Buradan hareketle sektrde maliyet avantaj konusuna odaklanmak ve fiyat rekabetine girimek yerine, maliyet d avantajlara odaklanmak daha isabetli olacaktr. Bu almada daha nceki blmde gsterildii zere, genel olarak Trkiyede Ar-Ge ye ayrlan kaynaklar ve Ar-Geye verilen nem yetersiz kaldndan, Trkiyenin ge kald bu srecin telafisi olduka zor gemektedir. Bu sreci kolaylatrmak iin hkmet tarafndan balatlan ve dnyada devlet tarafndan marka oluturmaya ynelik ilk program olan Turquality hayata geirilmitir. Turquality program, bnyesinde bulunan farkl sektrlerden oluan 54 markay desteklemektedir. Desteklenen bu markalardan 20 tanesinin tekstil sektrne ait olumas, sektre verilen nemin ak bir gstergesidir. Sektr bu adan doal olumu avantajlara sahip olmann (hammadde, pazara yaknlk gibi) yansra, kendi performansnn gstergesi olan baz stnlklere de sahip bulunmaktadr. Sektrn, maliyet d rekabet stnlkleri; balca alm gc olan AB pazarna yaknlk, hzl teslimat, kolay iletiim, sektrn gelimi ve ok ynl olmas, deiime esnek retim yaps, rn eitlilii, liberal para/kambiyo rejimi, eitimli ynetici, giriimci ve pazarlama elemanlar, younluun stanbulda olmas (tercih edilen ehir), koleksiyon hazrlama, iletiim ve haberlemede yeterli altyapya sahip olma, standardizasyon, greceli evre bilinci11. rn eitlendirmesi, kalite, moda ve marka yaratma: Marka yaratmak ve tutundurmak sektrn en nemli hedefi olmaldr. Rekabette sadece maliyete odaklanmak orta ve uzun vadede sektr iin zararl olabilecektir. Oysa marka yaratmak ve tutundur-

126

127

11

Aras, a.g.e.

mak uzun vadeli bir zm yoludur. zellikle in gibi nne geilemez rakipler karsnda en etkili rekabet eklini moda ve marka bilincinin gelitirilmesidir. Ayrca, rn eitlemesi konusunda yeterince nem verilmeli kaliteli teknik tekstil rnleri gelitirilmelidir. Kapasite-Teknoloji-Verimlilik: Sektr, kapasite arttrmak yerine verimlilik art ile teknolojik yenileme ve gelitirme zerine odaklanmaldr. Konfeksiyon emek-youn bir sanayi dal olmaktan kurtulmal ve teknolojik deiim gerekletirilebilmelidir. Uzun vadeli sektrel rekabet stratejisi: Stratejik ticaret modeli oluturulmaldr. Bu sadece gnbirlik hedef pazar ve lkelerle snrl kalmamaldr. Uzun vadeli planlama yaplmas halinde, bu tr durumlar iin sadece acil eylem plan oluturulmas yeterli olacaktr. Krizi frsata dntrmek: Krizlerin frsatlar beraberine getirdii unutulmamal ve bu koullar ayn zamanda frsat olarak deerlendirilmelidir. Bilin kazandrma ve bilgilendirme: Sektrdeki firmalar iinde bulunduu ortam, koullar ve rakipleri ok iyi deerlendirebilmelidir. Bu bilinte olmak doru kararlar alabilmek iin gereklidir. Sektrdeki gelimeler ile ilgili srekli bilgi paylam ve birlik iinde hareket edebilme ortam oluturulmaldr. Yeni pazarlar bulma ve yeni pazarlama teknikleri: Yeni pazarlama politikalar gelitirilmelidir. Hedef pazarn, mteri gruplarnn seiminde ve fiyatlama politikalarnda yeni stratejiler belirlenmelidir. Elektronik ticaret gibi pazarlama yntemlerinden btn firmalarn etkin yararlanmas salanmaldr. Entegrasyonlar: Birlikte hareket etmek ve zayflar glendirmek hedefe ulamak iin en nemli faktrlerden birisidir. ok sayda KOB leinde firmann bulunduu sektrde firmalar ayn at altnda toplayacak modeller bulunmaldr. Firmalar aras birlemeler ve entegrasyonun yannda sektrde entegre tesislere de nem verilmelidir.12

6.7 GIDA SANAY


Trkiyede artan nfusun yeterli, dengeli ve salkl beslenmesi, tarmsal retimin uygun ekilde deerlendirilmesine baldr. Tarmsal retimin artan oranda sanayide deerlendirilerek tketiciye sunulmas iin gda sanayisinin yapsn salkl ekilde gelitii ve sorunlarn zld bir ortamn varl nemli grlmektedir. lkemizde sanayileme yolunda atlan admlarn balangcnda, gda sanayi iletmeleri hep nemli bir yer tutmutur. Bununla beraber, Trkiyede sanayileme hareketinin ivme kazanmasn salayan gda sanayi, kalknma planlar ve yllk programlardaki hedefler dorultusunda gelime gstermi, zaman ierisinde kamu kimliinden syrlarak zel kesim arlkl bir yap haline gelmi, verimlilik ve krlln nem kazand bir ortamda ekonominin nemli bir sektr olmutur.

6.7.1 letMe saYs, MevcUt Kapaste ve KUllanM


eitli kayt ve kaynaklara gre gda alannda faaliyet gsteren iyeri says farkllk gstermektedir. Ancak, gda sanayi, tarma dayal bir sanayi dal olarak Trkiye ekonomisinde nemli bir
12

Gler Aras, 2006, Avrupa Birlii ve Dnya Piyasalarnda Trk Tekstil Sektrnn Rekabet Yetenei: Finansal Adan Bir Yaklam, TKB Yaynlar, stanbul.

yere sahiptir. DPT verilerine gre imalat sanayi iinde gda sanayi, retim deeri olarak %18-20lik bir paya sahiptir. Tarm ve Kyileri Bakanl Koruma ve Kontrol Genel Mdrl verilerine gre 1994-2000 yllar arasnda gda sanayi iyeri says 22.243ten 27543e kmtr. Sektrn dankl ve yaygn kaytdlk nedeniyle kesin iletme saynsnn belli olmad sektrde baz almalara gre 40 bin civarnda iletme vardr. letme says itibariyle bakldnda sanayinin %65ini un ve unlu mamuller, %11ini st ve st mamulleri, %12sini meyve-sebze ileme, %3,5ini bitkisel ya ve margarin, %3n ekerli mamuller, %1ini et mamulleri ve %4,5lik ksmn tasnif d gdalar, alkolsz iecekler ve su rnleri sanayinin oluturduu grlmektedir. Ancak iletme saysna gre yaplan bu tasnif sektr hakknda ok gvenilir bilgiler vermemektedir. rnein un ve unlu mamuller, st ve mamulleri, meyve-sebze ileme gibi alt sektrlerdeki oranlarn yksek olmas, halkn tketim alkanlklarnn yan sra gelimi teknoloji uygulamayan (deirmen, mandra v.b.) iletmelerin saysal fazlalndan kaynaklanmaktadr. 2004 yl TK verilerine gre Trkiyede gda sanayinde yllk ortalama kapasite kullanm oran (KKO) %71dir. Yllar itibariyle deiiklik gstermekle birlikte genel eilim olarak KKO %70ler civarndadr. Oysa Trkiyede son yllarda imalat sanayinde KKO %80 civarnda seyretmektedir. letme saylarnn fazla olduu et ve st iletme, un ve bitkisel yalar gibi sektrlerde kapasite kullanm %50nin de altnda kalmaktadr. Kapasite kullanmnn dk olmasnda, mevsimsel dalgalanmalara bal kullanm d kalan kapasiteler, ihracata ynelik gelime politikas paralelinde yeni, ancak uzun vadeli ve istikrarl olmayan ihracat pazarlarna ynelinmesi, alt sektrlerin nemli bir ksmnda, ilenen rn miktarnn yllara gre deiiklik gstermesi ve baz alt sektrlerde uygun hammadde teminindeki glkler etkili olmaktadr.

6.7.2 Gda seKtRnde RetM


Trkiyede gda sanayine ait retim deerlerinin geliimi ve yllk art deerleri Tablo28de verilmitir. Buna gre 1999-2005 yllar arasnda gda sanayi retim deeri itibariyle reel bazda birikimli olarak %24 (yllk ortalama %3,6) orannda artmtr. Buna gre gda sanayinin byme oran ekonominin genel byme orannn atnda kalmtr. Sektrde en yksek byme % 95 ile su rnleri sanayi ve %47 ile st ve mamulleri sanayinde gerekleirken, en dk art ise %4 ile bitkisel ya sektrnde kaydedilmitir. Trkiyenin bitkisel ya sektrnde byk bir a varken ve bu konuda nemli bir dviz kayb yaanrken, bitkisel ya sektrnde yaanan bu dk performans olduka dikkat ekmektedir. Gda sanayi retim deeri iinde tahl ve niasta mamulleri sanayi en yksek deeri almaktadr. Bunu st ve et mamulleri sanayi izlemektedir. Gda sanayi retim deerinin yllk artlar itibariyle deiimine bakldnda; 2001 ylnda toplamda bir azal sz konusu olmutur. Bu ylki deiim dnda Trkiye gda sanayi retim deerindeki eilim, art ynndedir. Alt dallar itibariyle deiime bakldnda; zeytindeki artn zeytinya retimine yansmas nedeniyle bitkisel ya sanayinde bir yl art onu takip eden yl ise azalma sz konusudur. Sanayi alt dallar iinde 2000-2005 yllar arasnda retim deerinde en yksek art, yem sanayinde grlmektedir. Son yllarda ise su rnleri sanayi retim deeri artmaktadr. Tm sanayi dallarnda olduu gibi, gda sanayi iin de nemli olan retilen rnn pazarlanmasdr. Gda sanayi rnleri i tketimde kullanlmakla birlikte, ihracat da nem

128

129

tamaktadr. Ancak sanayinin byme ve geliiminin salanmasnda retimin d pazarlarda daha fazla deerlendirilmesi nemlidir. Tablo 28. Gda Sanayinde retim Deeri (Milyar TL, 1998 Yl Fiyatlaryla )
Yllar MALLAR Mezbaha rnleri Sanayii St ve Mamulleri Sanayii Su rnleri Mamlleri Sanayii 1999 2000 2001 787.390 914.537 91.415 2002 892.514 2003 2004 2005 2000 6,5% 12,0% 4,3% 1,6% 4,6 -20,1% 15,7% 10,4% 4,3% 2001 -21,6% 0,9% 35,7% 1,9% 7,5 11,0% -18,2% -22,4% -4,2% Yllk Art (%) 2002 13,4% 5,4% 7,1% 1,8% 3,1 -11,1% 16,0% 0,2% 4,6% 2003 1,4% 7,9% 8,4% 3,8% 10,2 22,9% -4,7% 12,7% 5,1% 2004 19,1% 6,5% 2,8% 3,5% 5,8 -7,5% 9,2% 18,2% 6,6% 2005 7,0% 7,2% 15,5% 3,7% 3,7 16,1% 0,0% 15,9% 5,7%

943.586 1.004.686 809.465 64.613 906.593 67.375

905.137 1.078.098 1.153.330

964.232 1.040.291 1.107.771 1.187.067 97.880 106.080 109.090 126.040

Tahl ve Niasta Mamlleri Sanayii 2.551.238 2.592.462 2.640.893 2.687.430 2.788.291 2.885.010 2.992.304 Meyve Sebze letme Sanayii Bitkisel Ya Sanayii eker, ekerli Mam. Sanayii ve Dierleri Yem Sanayii 510.970 491.124 752.247 284.695 534.339 392.201 870.334 314.273 574.553 435.174 711.915 243.890 592.590 386.876 825.965 244.361 652.907 475.402 787.553 275.361 691.075 439.899 859.685 325.501 716.669 510.518 859.950 377.393

TOPLAM 6.407.938 6.682.263 6.399.767 6.691.848 7.031.022 7.496.129 7.923.271

Kaynak: TK, DPT: Dokuzuncu Kalknma Plan (2007-2013), Gda Sanayi zel htisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007.

a) thalat: Trkiyede gda sanayi ithalat deerindeki deiim ve bu deiimin yllara gre yansmalar Tablo-29da verilmitir. 1999-2005 yllar arasnda gda sanayinde ithalat deeri reel bazda ortalama olarak %62 (yllk ortalama %8,3) orannda art gstermitir. Gda sanayinde retim performans genel olarak ekonomik bymenin altnda kalrken, sektrn ithalatnn ise bunun zerinde kald dikkat ekmektedir. thalat deeri, krizden bir nceki yl olan ve genel olarak lks tketimin de kontrolden kar tarzda artt 2000 ylnda bir nceki yla gre %37,6 orannda artarken, bu art sonraki yllarda azalmtr. thalat deeri en yksek olarak bitkisel ya, mezbaha rnleri ve tahl-niasta rnlerinde gerekleirken, en dk olarak su rnleri ve meyve sebze ve yem sanayinde gereklemitir. Gda sanayi ithalat artnda, zellikle ham madde ya da ara madde niteliinde olan, ham deri, don ya, melas ve yal tohum kspeleri ithalatnn gda sanayi toplam ithalat iinde nemli bir yeri olduu gze arpmaktadr. b) hracat: Trkiye geni rn yelpazesi nedeniyle, gda sektrnn baz alanlarnda nemli ihracat deerleri ortaya karmtr. Nitekim retilen domates salasnn yaklak %50-60 dondurulmu meyve ve sebzenin %90, konservenin %70-80i, meyve suyunun %15-20si ihra edilmektedir. Ayrca un ve unlu mamuller (makarna, biskvi v.b.) retiminde nemli ihra imkanlar bulunmaktadr. Uygun ekosistemi ile Trkiye, organik tarm uygulamasnn sunduu kuru zm, incir, kays olmak zere retilen 30a yakn organik rn ihra edebilecek potansiyele sahiptir. 1999-2005 yllar arasnda gda sanayi ihracat deerleri Tablo-30da verilmitir.

6.7.3 Gda seKtRnde d tcaRet

Tablo 29. Gda Sanayinde thalat Deeri (Milyar TL, 1998 Yl Fiyatlaryla )
Yllar
MALLAR Mezbaha rnleri Sanayii St ve Mamulleri Sanayii Su rnleri Mamlleri Sanayii Tahl ve Niasta Mamlleri Sanayii Meyve Sebze letme Sanayii Bitkisel Ya Sanayii eker, ekerli Mam. Sanayii ve Dierleri Yem Sanayii TOPLAM 1999 79.188 15.715 1.903 20.976 6.998 138.993 21.750 4.338 289.861 2000 154.406 9.658 1.612 40.531 7.572 158.663 23.746 2.639 398.827 2001 143.510 5.240 815 41.512 6.178 129.806 23.604 5.615 356.280 2002 160.612 8.116 819 52.716 7.484 128.255 28.793 8.254 395.049 2003 151.478 11.919 1.580 71.795 7.100 155.575 28.366 8.684 436.497 2004 131.516 13.846 2.265 72.411 8.917 175.923 34.552 10.810 450.240 2005 118.159 13.775 2.044 81.910 11.500 191.022 38.417 11.660 468.487 2000 95,0% -38,5% -15,3% 93,2% 8,2% 14,2% 9,2% -39,2% 37,6% 2001 -7,1% -45,7% -49,4% 2,4% -18,4% -18,2% -0,6% 112,8% -10,7%

Yllk Art (%)


2002 11,9% 54,9% 0,5% 27,0% 21,1% -1,2% 22,0% 47,0% 10,9% 2003 -5,7% 46,9% 92,9% 36,2% -5,1% 21,3% -1,5% 5,2% 10,5% 2004 -13,2% 16,2% 43,4% 0,9% 62,0% 13,1% 21,8% 24,5% 3,1% 2005 -10,2% -0,5% -9,8% 13,1% 29,0% 8,6% 11,2% 7,9% 4,1%

Kaynak: TK, DPT: Dokuzuncu Kalknma Plan (2007-2013), Gda Sanayi zel htisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007.

Tablo 30. Gda Sanayinde hracat Deeri (Milyar TL, 1998 Yl Fiyatlaryla )
Yllar MALLAR Mezbaha rnleri Sanayii St ve Mamulleri Sanayii Su rnleri Mamlleri Sanayii Tahl ve Niasta Mamlleri Sanayii Meyve Sebze letme Sanayii Bitkisel Ya Sanayii eker, ekerli Mam. Sanayii ve Dierleri Yem Sanayii TOPLAM 1999 16.503 4.262 2.311 48.570 269.833 71.923 117.232 2.377 533.011 2000 22.227 5.400 2.818 64.286 279.905 51.802 122.317 4.378 553.133 2001 23.482 6.794 1.585 61.320 312.770 75.473 147.982 177 629.583 2002 25.279 9.066 1.985 76.940 328.025 48.257 88.554 322 578.428 2003 28.570 10.864 2.351 119.351 333.465 79.792 129.206 274 703.873 2004 28.659 12.901 2.485 143.662 388.797 67.464 171.786 322 816.076 2005 33.110 16.381 2.203 189.754 382.165 79.690 177.311 241 880.855 2000 34,7% 26,7% 21,9% 32,4% 3,7% -28,0% 4,3% 84,2% 3,8% 2001 5,6% 25,8% -43,8% -4,6% 11,7% 45,7% 21,0% -96,0% 13,8% Yllk Art (%) 2002 7,7% 33,4% 25,2% 25,5% 4,9% -36,1% -40,2% 81,9% -8,1% 2003 13,0% 19,8% 18,4% 55,1% 1,7% 65,3% 45,9% -14,9% 21,7% 2004 0,3% 18,8% 5,7% 20,4% 16,6% -15,5% 33,0% 17,5% 15,9% 2005 15,5% 27,0% -11,3% 32,1% -1,7% 18,1% 3,2% -25,2% 7,9%

Kaynak: TK, DPT: Dokuzuncu Kalknma Plan (2007-2013), Gda Sanayi zel htisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007.

130

131

Buna gre gda ihracat deerinin en yksek olduu gda sanayi meyve ve sebze ileme sanayidir. Ancak son yllarda tahl ve niasta mamulleri sanayi ile eker ve ekerli mamuller sanayinde de nemli ihracat deer artlar dikkati ekmektedir. 1999-2005 yllar arasnda gda sanayinde ihracat deeri srekli artarak reel olarak %65 (yllk ortalama %8,7) orannda bymtr. Son yllarda tahl ve niasta mamulleri sanayinde bu art dier

sanayilere gre daha yksek gereklemitir. zellikle, sanayide 2002 ylnda azalan reel ihracat deeri, 2003 yl sonrasnda tekrar art gstermitir. Son yllarda ihracat en ok artan gda kalemleri buday unu, makarna, biskvi, dondurulmu ve konserve edilmi meyve ve sebze rnleri, ekirdeksiz kuru zm, ikolata ve kakaolu rnlerdir.

6.7.4 YURt talep


Gda sanayi rnleri yurt ii tketimine ynelik olarak gelime gstermitir. zellikle artan nfusun gda gereksinimini karlamak amacyla faaliyetleri artan gda firmalarnn i pazara ynelmeleri ve bu pazarda farkl rn gruplaryla tutunma almalar, gelecek faaliyetleri iin nemlidir. Bu srete toplumun tketim harcamalar iinde gdaya ayrd pay, sanayinin retimini ekillendirmek asndan byk nem tamaktadr. TKin hane halk tketim harcamalar anketine gre, genel olarak Trkiyede son yllarda tketim harcamalar iinde konut kirasna yaplan harcamalarn, gda harcamalarna paralel gittii, hatta getii grlmektedir. Toplumlarn gelir dzeyinin, beslenme alkanlklarnn ve sosyodemografik yapsnn gda tketimini ekillendirdii bilinmektedir. Genel olarak gelir dzeyi art ile toplumlarn temel ihtiya rnlerinden lks tketim mallarna kaydklar ve toplam gelirleri iinde gdaya daha az pay ayrdklar bilinmektedir. Bu genel yap gz nne alndnda ve gda tketiminin alt sektrlere gre dalmna bakldnda, Trkiyede et, st ve tahl-niasta rnleri sanayinin 1999-2005 yllar arasnda en yksek tketim deerine sahip olduklar grlmektedir (Tablo-31) Belirtilen yllarda gda tketim deeri srekli art gstermi ve reel olarak ortalama %21 (yllk ortalama %3,3) oranna ulamtr. Buradan kan sonu, toplumun gda harcamalarnn yeterli dzeyde at gsteremediidir. En yksek reel art %83 ile su rnleri sanayinde ve %44 ile st ve mamulleri sanayinde gereklemitir.

Tablo 31. Gda Sanayinde Yurtii Talep (Milyar TL, 1998 Yl Fiyatlaryla )
Yllar
MALLAR Mezbaha rnleri Sanayii St ve Mamulleri Sanayii Su rnleri Mamlleri Sanayii Tahl ve Niasta Mamlleri Sanayii Meyve Sebze letme Sanayii Bitkisel Ya Sanayii eker, ekerli Mam. Sanayii ve Dierler Yem Sanayii TOPLAM

Yllk Art (%) 2003


1.094.528 1.054.476 149.295 2.690.800 254.236 526.787 698.397 277.233 6.745.752

1999
1.035.418 828.462 104.230 2.524.644 213.017 485.974 716.852 284.511 6.193.108

2000
1.148.236 922.989 98.818 2.553.479 227.062 480.343 725.627 313.396 6.469.950

2001
1.060.220 919.668 91.505 2.603.222 224.906 418.115 743.115 244.701 6.305.452

2002
1.093.847 972.146 104.409 2.634.185 239.967 466.100 677.033 245.536 6.433.223

2004
1.247.829 1.120.120 169.010 2.753.727 273.038 533.484 733.557 327.068 7.157.833

2005
1.298.878 1.194.612 191.150 2.811.480 290.249 587.668 759.671 379.114 7.512.822

2000
10,9% 11,4% -5,2% 1,1% 6,6% -1,2% 1,2% 10,2% 4,5%

2001
-7,7% -0,4% -7,4% 1,9% -0,9% -13,0% 2,4% -21,9% -2,5%

2002
3,2% 5,7% 14,1% 1,2% 6,7% 11,5% -8,9% 0,3% 2,0%

2003
0,1% 8,5% 43,0% 2,1% 5,9% 13,0% 3,2% 12,9% 4,9%

2004
14,0% 6,2% 13,2% 2,3% 7,4% 1,3% 5,0% 18,0% 6,1%

2005
4,1% 6,7% 13,1% 2,1% 6,3% 10,2% 3,6% 15,9% 5,0%

Kaynak: TK, DPT: Dokuzuncu Kalknma Plan (2007-2013), Gda Sanayi zel htisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007.

6.7.5 Gda sanaYnde fYat haReKetleR


Trkiyede genel fiyat dzeyindeki deiimler ve bu deiimlerin sektrler, gda sanayinin iinde bulunduu gda sanayi ve gda sanayine hammadde veren tarm sektr fiyatlarndaki gelimeler 2004 ylna kadar genel fiyatlar endeksine paralel gitmitir. Ancak, gda sanayine hammadde veren tarmsal rn fiyatlarndaki artlar, 2000-2004 yllar arasnda 2001 yl hari gda rnleri fiyat artlarnn zerinde gereklemitir. Genel olarak gda ve iecek rnleri fiyatlar art eilimindedir. Dk oranlarda olmakla beraber zellikle son ylda kmes hayvan eti, ekirdeksiz kuru zm ve malt gibi rnlerin fiyatlarnda azalma grlmtr. Bilhassa 2006 ve 2007 yllarnda gda sektrnn fiyat artlarnn hem Trkiyede hem de dnyada enflasyonist basklar krkledii grlmektedir. Bunun arkasnda en byk etken kresel snma gelmektedir. ekil-48 ve ekil-49da, Trkiyede gda sektr fiyat artlarn ile enflasyon (TFE) arasndaki iliki gsterilmektedir. ekil 47. lenmemi ve lenmi Gda Fiyatlar (Ocak 2006-Kasm 2007, Yllk % deiim)
25

20 lenmemi Gda

15

10 lenmemi Gda

Gda ve alklsz iecekler d TFE

01-06

03-06

05-06

07-06

09-06

11-06

01-07

03-07

05-07

07-07

09-07 01-07 03-07

ekil 48. Gda ve Gda D TFE (Ocak 2006-Kasm 2007, Yllk % deiim)
16 14 12 10 8 6 4 2 0
01-04 03-04 05-04 07-04 09-04 11-04 01-05 03-05 05-05 07-05 09-05 11-05 01-06 03-06 05-06 07-06 09-06 11-06 05-07 07-07 09-07 11-07

Gda ve alklsz iecekler

Gda ve alklsz iecekler d TFE

132

133

Kaynak: TCMB, Enflasyon Raporlar, 2007.

11-07

Trkiyede gda sanayi, tarmsal hammadde varl ve eitlilii bakmndan da baml olmayan potansiyele sahiptir. Gelien alt yap erevesinde teknoloji ve bilgi birikimini takip eden ve ileri lkelerdeki gelimelere adaptasyonun istendii bir yap sz konusudur. Sanayinin retim potansiyeli ve rn eitliinde izlenen teknolojik gelimeler nedeniyle ilerlemeleri bulunmaktadr. Dnyada sulanabilir alanlar son snrna gelmiken, lkemizde bu adan hala kullanlamayan arazi varl mevcuttur. nemli bir yatrm olan GAPn tamamlanmasyla sulanabilir arazi varl byk lde artacaktr. Corafi konum ve pazar asndan da sanayi avantajlara sahiptir. zellikle AB, Ortadou ve Rusya nemli pazarlardr. Sanayinin d satm potansiyeli bulunmaktadr. Bu potansiyel ykseltilebilir. zellikle baz gda alt dallarnda bu oran yksektir ve bu ynyle AB lkeleri ile rekabet edilebilir bir dzey yakalanmtr. Trkiye gda sanayi dinamik bir yapya sahiptir. gc temini kolayl ve yetimi gen nfus varl nemli bir anstr. Gda rnlerinin tketime zellikle de insan tketimine ynelik oluu ve vazgeilmez nitelik tamalar nedeniyle sanayide yatrmlar zellikle de son yllarda yabanc sermaye giriini artrmtr. Katma deeri yksek rnler reten gda sanayi, tketim ve satn alma davranlarndaki deiimlere hzl olarak yant vererek dinamik yapsn korumaktadr. Giriimci ruh ve son yllarda iletme ynetiminde gelimeler vardr. Gda mevzuat alannda teknik anlamda uyumun salanmas sanayi iin rekabette avantajlar yaratacaktr.

6.7.6 Gda sanaYnn Gl YnleR

Sanayinin en nemli sorunlarn banda, yeterli kalitede ve homojen hammadde temin etme bulunmaktadr. Sektrde kk ve orta lekli iletme younluu ve yetersiz sermaye yaps hakimdir. letme dayanma hareketi ve yeterli g birliktelii salayamama sektrn zayf yann oluturmaktadr. Bu durum dk kapasite kullanmna yol amakta ve rn maliyetini ykseltmektedir. Yetersiz denetim ve kayt dln neden olduu haksz rekabet sz konusudur. Vergi oranlar yksek ve orantszdr. Yksek retim maliyeti ile zellikle uluslar aras rekabette sorunlar yaanmaktadr. Tketici bilincinin tam olarak olumamas ve tketici gelir dzeyindeki dalm dengesizlii, gda rnlerine talebin niteliini ve niceliini etkileyerek, retim kapasitesini olumsuz etkilemektedir.

6.7.7 Gda sanaYnn zaYf YnleR

Gda sanayi ile bilimsel aratrma kurumlar arasnda sorun zm, yeni teknolojiler ve rn gelitirmeye ynelik yeterli ibirlii bulunmamaktadr. niversite-sanayi ibirliinden yararlanmama ve yetersiz Ar-Ge kltr sektrde yaygndr. DT ve AB uygulamalar ve uyum srecinde sektrn uymas gereken kotalar ve retim azalmalar sanayi iin sorun olabilecektir. Gda retiminde asgari teknik ve hijyenik koullara uyumda sorunlar devam etmektedir. Sanayinin geliimi iin ara eleman eksikleri vardr, eitim ve uzmanlaa asndan olumlu bir yap sz konusun deildir. letmelerde genel olarak gda gvenlii ve kalite ynetim sistemi uygulamalar tatmin edici dzeyde deildir.

Gda sanayi iletmelerinde ara eleman eksiklii devam etmektedir.

6.7.8 Gda sanaY n tehdtleR

Kresel rekabet ve uluslar aras anlamalar, sektrn d ticaret politikalarnn etkilemektedir. Srekli deien ve istikrarsz tarm politikalar ile gda sanayi gelecee gvenli bakamamaktadr. Ekonomik istikrarn bozulmas ve kriz senaryolar sektr iin nemli bir tehdittir. pazar yetersizlii ve d satm belirsizlii sanayi retimini tehdit etmektedir. Gda alt dallarnn blgesel dalm dengesizliinin krsal alanlara yansmas vardr.

ABye uyum amac ile kartlan kanun ve buna bal uygulamalar bulunmas.

6.7.9 Gda sanaYnn nndeK fRsatlaR

Szlemeli tarmsal retim uygulamalar ile sanayi-tarm ilikilerinin artrlmas. Trkiyede yetitirilen organik ya da ekolojik rnlerin yaygnl ile sanayide deerlendirilme olanaklar vardr. Yabanc sermaye ilgisi ve uluslar aras ibirliinin gelitirilmesi yoluyla sanayinin dnya gda piyasalarna entegrasyon ans artmaktadr. Gelimi kalite ynetim sistemlerine yneli (ISO, HACCP, iyi tarm uygulamalar v.b.) rn gelitirme ve teknolojik yenileme faaliyetleri sanayiyi gelitirmektedir. Gelien promosyon teknikleri ve iyileen piyasa koullarna bal olarak artan tketici talebi nemlidir. Yeni pazarlama teknikleri (e-ticaret gibi) ve mteri odakl pazar stratejileri ile rnlere yeni ve hzl pazar alanlar ortaya kartmaktadr. Bilgiye eriim kolayl ve iletiim olanaklar, sanayinin geliimini artracaktr. Bilim ve aratrma kurulularyla artan ibirlii ve bu konuda isteklilik vardr. Ar-Ge, yurt d pazarlarda tutundurma ve markalama iin destek ve tevikler hakknda gda ihracatlarn bilgilendirmeye ynelik almalarn artrlmas gelime iin frsattr.

134

135

6.8 PERAKENDE SEKTR


Son yllarda byk bir gelime ivmesi yakalayan Trk perakende sektr geleneksel perakendecilikten, modern (organize, profesyonel ve kurumsallam) perakendecilie doru nemli bir deiimin eiindedir. Sz konusu bu deiim toplumun genelini etkiledii gibi tm ekonomiyi de etkilemektedir. Ekonomi zerindeki etkileri asndan, sektrdeki bu deiim hem zirai hem de snai retim modellerinin yan sra datm ve istihdam konularnda da kendini hissettirmeye balamtr. Toplum zerindeki etkileri asndan ele alndnda ise perakende sektrnde genel olarak hijyen, gvenlik ve kalite standartlar daha yaygn hale gelmektedir. Bunun ve rekabetin getirecei avantajlar kavramaya balayan tketiciler, ncesine gre bu konuda daha fazla hassas olmakta ve daha seici davranmaktadrlar. Dolaysyla, tedarik ve tketim modellerindeki bu deiim, gnlk hayatta da benzeri grlmemi bir deiimin ncs olmaktadr.

6.8.1 tRKYede peRaKende seKtRnn BYKl ve BYMe BeKlentleR


Elde edilen verilere gre, Trk perakende sektrnn (gda ve gda d) cirosu 2006 ylnda 139,6 milyar ABD Dolar olarak gereklemi ve 2010a kadar sektrn 199 milyar ABD Dolarna ulamas beklenmektedir. Sadece bu bilgi bile, perakende sektrnn Trk ekonomisi zerindeki potansiyel ve fiili etkisinin ak bir gstergesidir. Bugn Trk perakende sektrnn yaklak %65 inin geleneksel perakende ve %35inin modern perakende sektrne ait olduu bilinmektedir. Buna gre, modern perakende sektrnn bykl yaklak olarak 47,9 milyar ABD Dolar olarak hesaplanabilir. AB lkeleriyle Trkiyedeki modern perakendecilik karlatrldnda, gnmzde Trk perakende sektr yaklak %65 oranndaki geleneksel perakende pazar payyla, 1970lerin Avrupa perakende pazarna ok benzemektedir. Buna karn, ABde modern perakendeciliin pay her geen gn artm, 1980de %51e ulam ve 2002 ylnda %83 olarak gereklemitir (ekil-50). ekil 49. ABde Modern ve Geleneksel Perakendecilik (1980-2002)
100%

80%

51%

59%

69%

72%

73%

75%

76%

78%

79%

80%

81%

82%

83%

83%

83%

60%

40%

20%

49%

41%

31%

28%
1991

27%
1992

25%
1993

24%
1994

22%
1995

21%
1996

20%
1997

19%
1998

18%
1999

17%
2000

17%
2001

17%
2002

0%
1980 1985 1990

Modern Perakendeciler

Geleneksel Perakendeciler

Kaynak: Trkiye Ekonomi ve Politikalar Aratrma Vakf (TEPAV).

AB lkelerinde her bir milyon nfusa ortalama 15 hipermarket ve 150 spermarket derken, bu rakam Trkiyede henz 3 hipermarket ve 17 spermarket civarndadr. Buna ramen Trkiyede de perakendecilik sektrnde byk maazalarn perakende ticaretteki pay hzla artmaktadr. rnein 1996 ylnda Trkiye genelinde 41 adet olan hipermarket says 2006 ylnda 160a, 1275 adet olan spermarket says ise 5545e ulamtr. 37si stanbul, 13 Ankara, 8i zmirde olmak zere faaliyete geen ok amal blgesel al-veri merkezlerinin says ise 70i amtr. Ayn dnemde, sadece bakkal ve kk marketlerin toplam says da yzde 23 azalarak 175.121den 135.473e gerilemitir.13 Geleneksel iletmecilerin modernleme ynnde tevik edilmesi ve kendilerine yol gsterilmesi halinde onlar da devam etmekte olan bu bymeye tam olarak katlabileceklerdir. Organize perakendecilerin yksek kalite, bol seenek, garantili ve mteri odakl hizmet, daha dk fiyat ve promosyon kampanyalar yoluyla daha fazla mteri ekme konusundaki abalar, modern ticaretin bymesini hzlandrmakta ve sre geleneksel perakendeciliin aleyhine olarak gelimektedir. Organize perakendeciler, mzakere glerinin ve kendilerinin son kullanclara daha dk fiyatlar teklif etmesine imkn salayacak ekilde dorudan reticiden satn almlarnn verdii avantajlar kullanmaktadr.

6.8.2 Gda peRaKendecl


Perakendecilikten kast hem dnyada hem de Trkiyede gda sektrnde ynelik olandr. Zira yaplan birok almaya gre her 10 firmadan 8-9unun gda perakendecilii alannda faaliyet gsterdiini gstermektedir. Perakendecilik sektrndeki byme trendine baklacak olursa, 2001 ylndan 2005e kadar, gda perakendecileri arasnda hipermarketlerin pazar paylar ve spermarketler ile indirim maazalarnn pazar paylar hzla bymtr. Son yllarda, zellikle indirim maazalar ve spermarketlerin pazar paylarndaki ykseli eilimi gze arpmaktadr. Bu eilim, bata eve yakn olmas ve alveri iin daha az zaman gerekmesi gibi kolaylklarndan kaynaklanmaktadr. Bakkallar ise, pazar paylarndaki d eilimine ramen hala en yksek paya sahiptir (ekil-52, Tablo-32). ekil 50. Trkiyede Organize ve Geleneksel Perakendecilik
Geleneksel
80%

Organize

60%

40%

20%

0%

1995

2000

2005

2010 (T)

136

137

13 1990lardan itibaren Trkiye organize perakende piyasasnda srasyla Migros, Tansas, Gima, Carrefoursa, Metro, Real, Tesco-Kipa ve BIM. AC Nielsen-Trkiye verileri, 2005; AMPD, 2006.

Trkiyede perakende sektr iinde son zamanlarda hipermarketler en gzde yatrmlar haline gelmitir. Trkiyenin belli bal iki byk holdingi Sabanc ve Ko youn biimde bu sektrle ilgilenmekle beraber, en son olarak yzde 50,8i yabanc sermayeli bir kurulua satlan Migrosun ile beraber sektrde yabanc etkisi belirgin hale gelmitir. Bilindii zere yakn gemite Migros, Tansan %70 hissesini satn alarak toplam 518 maazay, Carrefour ise Gimann %60 hissesini kontrol eder hale gelmiti. Piyasann en byk oyuncusu olan Migros zerinden tp gda perakendeciliinde yabanc etkisi %12den fazla artm oldu. Yine Sabanc Holdinge bal Fransz merkezli Carrefour, piyasada yzde 14lk bir paya sahip. Alman Metronun pazardaki pay yzde 8 ve ngiltere merkezli Tesconun yzde 4. Yine sektrn en byklerinden olan BMde de yabanc ortaklk bulunmaktadr. te yandan perakendecilik sektrndeki yabanc paynn tam olarak akla kavutuu sylenemez. eitli nedenlerle ve yolarda yabanc paynn tespit edilmesinin nne geilmektedir. Ancak bilinenler muvacehesinde en byk alt perakende irketinden, tamam Trk sermayesine ait sadece Kiler kalmtr. Geri kalan zincirlerin ortaklar ya da Borsadaki hisselerinin nemli ksm yabanclarn elinde bulunmaktadr. Metro ve Tesco ise tamam yabanc sermayenin olan iki firmadr.14 Tablo 32. Trkiyede Gda Perakendeciliinde Pazar Paylar (%)

2001
Hipermarketler Spermarketler ndirim Maazalar Marketler Bakkallar arkteriler Dier Toplam 2,8 19,3 3,2 1,1 47,4 16,8 9,4 100

2002
2,9 19,8 3,7 1,1 46,4 16,8 9,3 100
Kaynak : AMPO

2003
2,9 20,8 4,0 1,1 45,3 16,7 9,2 100

2004
3,1 23,1 5,0 1,0 43,1 16,0 8,7 100

2005
3,2 24,2 5,6 1,0 42,0 15,6 8,4 100

ekil 51. Gda Perakendeciliinde Hipermarket Dalm (2008 Ocak)

%3 %4 %8 % 36 % 13

% 14 % 22

Dier

14

Zaman, (evrimii, 26 ubat 2008) http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=652128

Anlalan odur ki; pazarlk gcn glendirme, daha iyi lek ekonomilerine erime ve daha byk tketici kesimine ulama gibi sebeplerle perakende zincirlerinde bundan sonra da satnalma, birleme gibi yollarla hzl konsolidasyon sreci devam edecektir.

6.8.3 Gda d peRaKendeclK


Dayankl, yar dayankl ve dayanksz tketim mallar harcamalar zel nihai tketim harcamas iinde olduka fazla pay almaktadr (Tablo-33). zellikle dayankl tketim mallarnn pay 2002 ylndaki %15lik seviyeden 2006 ylnda yaklak %21e erimitir. Tablo 33. zel Nihai Tketim Harcamalarnn Bileimi (Sabit Fiyatlarla, GSMH pay,%) 2001
Gda ve ki Dayankl Tketim Mallar Yar dayankl ve dayanksz Tketim Mallar Enerji, Ulatrma Haberleme Hizmetler Konut Saiplii Toplam zel Nihal Tketim 37 15 15 14 10 9 100

2002
37 15 15 14 10 9 100
Kaynak: TCMB

2003
36 18 14 14 10 9 100

2004
34 20 16 12 10 8 100

2005
34 22 16 11 10 7 100

2006
33 21 18 11 10 7 100

Gda d perakendecilie olan ilginin artmasnn nedenleri yle zetlenebilir: Kii bana milli geliri 2007 yl itibariyle yaklak 5.700 ABD Dolar ve nfusu 70 milyon civarnda olan Trkiye, perakendeciler iin ok byk bir pazardr. Hzl byme ve gelecek vadeden ekonomik grnm, perakendecilii yatrm yaplacak en ekici sektrlerden birisi haline getirmitir. Trkiyenin geen be ylda ok byk ekonomik, politik ve toplumsal deiimler geirdiini ve ABye katlm mzakereleri srecinde daha da fazla deiimler geireceinin dikkate aldmzda, Trk perakende sektrnde ciddi bir potansiyelin mevcut olduunu sylemek yanl olmayacaktr. Ekonomi bydke daha fazla Trk ailesi orta snf yaam standard srdrecek seviyeye ulaacak ve bu durum, muhtemel olarak, 2010 ylna kadar daha eit bir gelir dalm yapsna yol aacaktr. Giderek artan gen ve orta gelirli nfustan kaynaklanan byme potansiyeli ve gelimeye ak pazar koullar yatrmclar perakende sektrne yatrm yapmaya eken anan etkendir. lkenin retim faktrleri, demografik zellikleri, yaam ve tketim alkanlklarnn bileimindeki olumlu deiikliklerin yan sra, harcanabilir gelirdeki art da perakende sektr ile ilgili beklentileri en st dzeye getirmitir ve getirmeye devam da edecektir.

138

139

Perakendecilii cazip hale getiren daha somut unsurlar ise ksaca aadaki gibi zetlenebilir. Bir, tketicilerin gda d kalemlerde daha fazla harcama yapma eilimi. ki, tketicilerin refah seviyesinin ykselmesi. , yabanc kkenli gda d perakendecilerin Trk pazarna ynelik ilgisinin artmas, Drt, kentleme oranndaki art, Be, demografik dinamikler, Alt, birikmi konut talebi ve faiz oranlarndaki keskin d sonucu inaat sektrndeki canlanma gibi dinamiklerin tesiri altnda piyasa bymekte, bu da gda d perakendecilii daha ekici klmaktadr. IKEA, Praktiker ve Bauhaus gibi yabanc iletmeciler, faaliyetlerini geniletmeye almakta ve yerli oyuncular da sektrdeki bu bymeden faydalanabilmek iin yeni maazalar aarak zincirlerini geniletmektedirler. te yandan, byk maazalar ve giysi-ayakkab maazalar; gen nfus, tketici davranlarndaki deiim ve artan refah dzeyi nedeniyle byme aamasndadr. Elverili makro ekonomik ortamn olumlu etkileri sonucu, gda d kalemlere artan tketici talebi, pazara yeni giren Debenhams, Next, Berschka, Harvey Nichols vb. gibi birok marka iin Trkiye pazarn ekici klmaktadr. Yeni girilerin tesinde, Boyner, YKM, Zara, Mango, Sarar, Ipekyol, Park Bravo, Yargc, LCW, Koton gibi Trk pazarnda faaliyet gsteren irketler, farkl noktalarda atklar yeni maazalar ve uyguladklar pazarlama stratejileri ile rakipleriyle rekabet etmektedirler.

6.8.4 ModeRn peRaKende seKtRnn tRK eKonoMsne etKleR


Trkiye byk, gelien ve gen bir nfusa sahiptir. Her yl yaklak 750,000 gen insan igcne katlmakta ve birok insan tarm sektrn terk ederek dier alanlarda i aramaktadr. malat sanayinin ise giderek verimliliin iyiletirilmesine arlk vermesinden dolay, bu sektrn byme hznn gerektirdii lde yeni istihdam frsatlar oluturmad bir gerektir. Perakendecik sektr bu anlamda nemli bir potansiyel sunmaktadr. lk olarak sektr ekonomiye yaklak 6.7 milyar dolar tutarnda bir katma deer oluturmakta ve yine yaklak olarak 2,5 milyon kiiyi istihdam etmektedir ki buna gre perakende sektrnn tm ekonomi zerindeki etkisi, toplam Trkiye retiminin %3,5i ve istihdamn ise %12si olacaktr. Bu rakamlar perakende sektrnn Trk ekonomisi zerindeki arln aka gzler nne sermektedir. kinci olarak sektrn istihdam katks gelmektedir. Trkiye, son drt ylda kaydedilen pozitif ekonomik byme oranlarna ramen, 2007 yln da yzde 10un zerinde bir resmi isizlik oranyla kapad. Dolaysyla, bu zor gei dneminde, modern perakende sektrnn hlihazrda yaklak 300,000 kiiyi istihdam etmesi ve potansiyel igcne ilave istihdam, eitim, sosyal gvence ve uzmanlama frsatlar sunmas nemlidir. nc olarak sektrn ekonominin dier sektrlerini tetikleme gcdr. Sektrdeki byme, inaat, gvenlik, tesis ynetimi, lojistik, gda iletme ve eitli altyap yatrmlarnn ve sektrlerinin de gelimesini salamaktadr. Modern perakende sektrndeki bymenin imalatlar ve reticilerin yan sra derecelendirme, ambalajlama, nakliye, depolama, gvenlik, eitim, bilgi ilem, mimari, maaza tasarm, tesis ynetimi ve altyap hizmetlerinin zerinde de olumlu etkileri vardr. Bu gelimeler dorultusunda, be yl iinde Trkiyede modern perakende sektrnde en az 150,000 200,000 yeni istihdamn daha oluaca tahmin edilmektedir.

Drt, sektr kaytd ile mcadeleye nemli bir katkda bulunmaktadr. Kayt d ekonominin bykl Trkiye ekonomisi iin dier nemli bir sorundur. Baz resmi raporlara gre, kayt d ekonominin GSMHnin %30 ile %50 oluturduu tahmin edilmektedir. Bu durum, sadece ekonomide haksz rekabete deil, ok byk vergi kaana da yol amaktadr. Modern perakende sektr, doas gerei tm ilemlerin kaytlara alnmasn temel kural olarak benimsediinden dolay, sz konusu vergi kaana kar net bir zm sunmaktadr. Be, perakende sektrnn KOB leindeki tedarikiler zerindeki etkileri de dikkate alnmas gereken bir baka noktadr. Sektr KOBlere pazar eriimi ve byk hacimlerde sat yapabilme imkanlar sunmaktadr. Modern perakendecilerin, tedarikilerinden srekli olarak daha iyi koullar talep etmelerinden dolay KOBler zerinde ar bask uyguladklar bilinmektedir. Ancak bu basknn KOBleri yerel ve kresel pazarlardaki rekabet artlarna uygun bir yaplamaya zorlad da kabul edilmelidir. Burada hem fiyat, hem standart hem de kalite ayarlamas gibi olumlu neticeler elde edilmektedir.

6.8.5 peRaKendeclKte soRUnlaR ve zM neRleR


Trkiye ekonomisi son 6 ylda 2002 2007 dneminde birikimli olarak % 47 orannda byrken, organize perakendecilik sektr bunun yaklak 3 kat bymtr. Ama geleneksel esnaf kesimini temsil edenlerin pazar pay gerilemitir. zellikle ar-pazar esnaf gibi kesimlerde sat ve pazar kayb yaanmaktadr. Ayrca byk maazalar ile onlara tedarik salayan reticilerin maduriyetine yol aan skntlar da acil zm beklemektedir. yeleri lke apnda tabana yaylm olan Mstakil Sanayici ve adamlar Dernei (MSAD) ve sivil toplum kuruluu alannda fark oluturan ktisad Geliim ve Ahlk Dernei (GAD) gibi sivil toplum kurulular, Byk Maazalar Kanun Tasarsnn TBMMde kanunlatrlarak, Adil ve kurallar belirlenmi bir rekabet alannn oluturulmas ynnde irade beyan etmektedirler. Gerekten de Sanayi ve Ticaret Bakanl tarafndan hazrlanan 24 ubat 2006 tarihinde Babakanla sunulan ve yasalamas beklenen Byk Maazalar Kanunu Tasars Tasla. Taslan temel amac, perakendecilii dolaysyla byk maazaclk alann dzenlemek, yaratlan haksz rekabeti bir an nce durdurmaktr.Tasarda giriimcinin, esnafsanatkrn, KOBlerin ve tketicilerin korunmasn ieren ve byk maazaclk alann dzenleme amalanmaktadr. Tasarda da belirtildii gibi sektrdeki sorunlarn zm iin; hipermarketlerin ortadan kaldrlmasn deil, sadece ayn rekabet koullarnn olduu bir yaplanma beklenmektedir.15 Denetimsiz bir piyasa ekonomisi olmaz. Nitekim Avrupa Birlii Rekabet Hukukunda byk maaza ve hipermarket izgisinde hibir isletmenin rakiplerini yok edecek kadar gl olmasna izin verilmemektedir. Byk maazaclk geliim srecinde yaanan sorunlar gelimi lkelerde hukuk dzenlemelerle giderilmektedir. Kendi lkelerinde bu kadar sk rekabet artlarna tabi olan, evre-insan hak ve nceliklerine sayg mecburiyetinde braklan yabanc sermayenin evre lkelerde bu kstlamalardan kurtulmak iin ar bir lobicilik yapt bilinmektedir. Trkiyede de uzun zamandan beri toplumun ve

140

141

15 zmir Esnaf ve Sanatkar Odalar Birlii, Byk Maazalarn Ekonomik ve Sosyal Yasama Etkileri Panel Sonu Bildirgesi, http://www.iesob.org.tr, 08.01.2007.

hkmetin gndeminde olan Hipermarketler yasasnn bir trl hayata geirilemedii grlmektedir. Adil, effaf ve hesap verebilir bir ortam oluturup , eit kuralara gre alan bir sektre geilmemesi durumunda sermaye fazlal ile bakir piyasalar kapatma yarna girmi olan oyuncularn rekabeti ile basa kmak imkansz olacaktr. Yaanan kresel tehlikenin, ksa gelecekte kuyumculuktan, mobilya perakendeciliine, konfeksiyondan, araba kiralamaya kadar, tm perakende dallarnda kendini gsterecek, sorunun imdilik kk esnafn problemi olarak grnse de, gelecekte bu problemin lkenin problemi olabilecei anlalmaktadr.16 Sektrdeki sorunlarn zm ve nn almas iin aadaki neriler yaplmaktadr: 1. lkemizde byk maazalarn kurulmas iin nceden yer ayrlmam olmas nedeniyle bunlar ehircilie ve evreye uygun olmayan arsa ve mekanlarda faaliyet yapmaktadrlar. Byk maazalarn kurulu esas, ehir dokusuna ve kentsel ileyie uygun olarak belirlenmeli, hi olmazsa bundan sonra meskun alanlar dndaki imar planlarnda belirlenmi yerlerde olmaldr. 2. Hipermarketlerin birok alanda tketici lehine imknlar getirdii yukarda ifade edilmiti. Ancak bunun otomatik olarak kendiliinden gerekleme ihtimali olmad gibi tam tersine sonular da verebilmektedir. Hipermarketler arasnda yaanan ar rekabet de aslnda kaliteyi arttrmayabilir. Dnyada Ar-Ge faaliyetleri ile kalite arttrlrken ve rekabet bu ynde olurken; iyi dzenlenmemesi durumunda hipermarketler reticiye rakip hipermarkete gre daha dk fiyat sunmakla yetinip, kaliteden fedakrlk yapabilirler. 3. Satn alm bedelinin altnda zararna sat yaplamayaca hkme balanmaldr. 4. GADn bir nerisi olarak, yasal dzenlemeleri yaplarak Anadolunun otantik sanatlarn yaatmak ve ticari deerini artrmak zere bu rnlerin sergilenmesi ve satnn yaplabilmesi amacyla byk al merkezlerinin belli byklkte ve belli standartlara haiz yerlerinde mekan tahsis edilmelidir. Bylece gelenekse sektrlerin ve esnafn sanatkarane faaliyet alanlarnn ve geleneksel i kollarnn korunmas temin edilecektir. 5. Byk miktarlarda almn verdii pazarlk gc nedeniyle tedarikiyi iflas konumuna drecek istismarlarn nlenmesine ynelik olarak byk maazalarn alm yaptklar tedarikilere yapacaklar demeler belirli bir takvime (azami 60 gn) balanmaldr. 6. alma saatleri sabah 09:00-akam 21:00 arasnda olmal, haftada azami 6 gn alma - 1 gn tatil yaplmaldr. 7. Tersi durumda reticilerin markalama imkn kalmayacandan, byk maazalarn, kendi markalarn tedarikiye yaptrmalarnda, o rn cirosunun yzde 20sini gememe art getirilmelidir.. 8. Sergi paras, raf paras, anons paras vs. gibi astronomik demelerin tedarikilerden talep edilmemesi salanmaldr. 9. Perakendeciler de KOB kapsamna alnmal, bylece KOSGEB desteklerinden yararlanmalar salanmaldr. 10. Geleneksel perakendeciler-esnaf da yeni artlara uymak mecburiyetinde olduunu grmeli. Birleerek lekleri bytmek, yeni ileri yakalamak, yenilikler gelitirmek, yeni rn-dizayntasarm ve sat teknikleri gelitirmek gibi uygulamalar devreye alnmaldr. 11. Esnaf birlikleri ve mahalli ynetimler belirli hafta ya da gnlerde Alveri Festivali, Esnafla Dayanma gibi etkinlikler dzenleyebilirler. 12. 3000 m2 zerinde olan market ve al veri merkezlerinde, ibadet iin uygun byklkte bir mekn tahsis edilmesi zorunlu hale getirilmelidir.
16

Ayni eser.

13. Perakendeye gelen yabanc sermayeye kar temkinli olunmaldr. Bu konuda dier baz lkelerdekine benzer ekilde asgari yatrm tutar ve istihdam miktar gibi belirli kriterler getirilebilir. nk perakende sektrne gelen yabanc yatrmn sermayesi dk, ama yksek krllk, hzl byme ve nakit para girii gibi ok cazip avantajlar bulunmaktadr. Bu konuda yerel marketlerin de birlemesi ok nemli ve elzemdir. 14. Perakende sektrnde yaanabilecek muhtemel tekellemelerin nne geilmelidir. Bu konuyla ilgili olarak Rekabet Kurulu da gerekli tedbir ve nlemleri almaldr.17

6.9 BLM SEKTR


Bu almada, yukarda Ar-Ge, teknolojik bulu ve icatlarn gnmzde ekonomik yapda salayaca katma deer art ve rekabeti stnlkler yeterince tartlmt. Gnmzde yatrmlarn olaanst bir hzla artt, her geen gn yeni atlmlarn gerekletii ve rekabet sralamalarnda st sralar kapmak iin irketlerin iletiim ve bilgi teknolojilerine yatrm yapmak zorunda olduu bir kresel ekonomi tarafndan kuatlm durumdayz. Yalnzca girdi maliyetlerinin azaltlmasn gzeterek oluturulan rekabet politikalarnn snrll irketler iin nemli bir engel oluturmaktadr. Bu engelin almasnda gelien bilgi ve iletiim (biliim) teknolojilerine yatrm yapmak da hayati bir nem arz etmektedir. Gelecekte verimlilii arttrma temeline dayanan, gerek ticari bulular ortaya karan, gerekse yeni teknolojilerin kullanmn tevik eden bir rekabet erevesini benimseyen irketler kresel ekonomi ierisinde varln srdrebileceklerdir. Bilgi akn hzlandran ve bu anlamda eitli riskleri ortadan kaldran bu teknolojiler sayesinde irketler bymelerini ok daha verimli bir ekilde gerekletirebiliyorlar. Yalnzca irketler baznda deil, lke ekonomisine salad katklar asndan da biliim sektrnn nemi gelimekte olan lkeler asndan vurgulanmaktadr.18 Bu yatrmlar ncelik srasna tamayan gelimekte olan lkelerin uzun vadede gelimi lkelerin seviyelerine varabilmeleri ok zor grnmektedir. Biliim teknolojilerinin, irketlerin verimliliklerini arttrmaktan te ok daha byk katks insan kaynana salad olumlu dsallklardadr. Toplumsal anlamda dnldnde bu teknolojilerin toplumu birer bilgi toplumuna dntrebilme potansiyeli yksektir. Bu potansiyel, bu tr yatrmlarn bilgiye ulam maliyetlerini byk bir oranda drmesiyle ortaya kmaktadr. Kreselleme anda bilgi ekonomisine ynelik bir byme stratejisi, gelimekte olan lkeler tarafndan gz ard edilmemelidir.19 Biliim teknolojilerine yatrmlarn nemli bir olumlu etkisi de kamu kesiminde grlebilir. Bunun bir rneini e-devlet uygulamalarnda grebilmek mmkndr. Elektronik servislerin kullanma sokulmasyla hem devletin vatandaa sunduu hizmetlerin kalitesi artm ve maliyetler azaltlmtr, hem de etkin devlet ve ynetiim prensipleri asndan devlet ile halk arasndaki mesafe daralm, etkin temas kurulmu olacaktr. Brokratik srelerin azaltlmas, bilgi aknn verimliliinin artmas ve denetimin daha salam temeller zerinde gereklemesi, bu tr yatrmlarn kamu kesimine salad balca yararlardandr.
17

Bu nerilerin bir ksm MSAD tarafndan bir basn toplantsyla kamuoyuna aklana perakendecilik sektrn koruyup gelitirmeyi amalayan duyurudan alnmtr. Hazine Mstearl, http://www.treasury.gov.tr/telekom_web.pdf George Von Krogh, Kazuo chiro ve Ikujiro Nonaka, Bilginin retimi, stanbul: Dbank Kitaplar, 2000.

18

142

143

19

2001den bu yana bilgi ve iletiim teknolojilerinin nemi ve bu nem dorultusunda artan yatrmlar Trkiyede de yansmalarn bulmu; o zamandan gnmze byk apta gerekletirilen yasal deiiklikler ve yatrm ortamnn iyiletirilmesi sayesinde sektr gelecein byme vaat eden en nemli sektrlerinden biri haline gelmitir. Biliim sektrnn en nemli iki ayandan biri olan telekomnikasyon sektrdr.1998 ylndan itibaren zellikle telekomnikasyon dzenlemeleri asndan salanan gelimeler, piyasada rekabeti salama ve denetleme roln stlenmesi iin 2000 ylnda Telekomnikasyon Kurumunun kurulmas ve kurulduu tarihten bugne dek ou altyap yatrmn ve iletiim alarnn kontroln elinde barndran ve piyasada tekel olan Trk Telekom A.nin 2003-2005 yllarnda aama aama zelletirilmesi ve 2004 ylnda sektrn rekabete almasyla Trkiye pazarna yeni bir soluk gelmitir. 2001 ylnda 9,1 milyar dolar olan lke geneli iindeki pazar pay, 2006 ylnda 20,7 milyar dolara, GSMH iinde biliim sektrnn pay yzde 7,4ten, yzde 8,2ye kmtr (ekil-52). Biliim sektr hacminin ileriki yllarda pazara girecek yeni yerli/yabanc irketlerin yatrmlar sayesinde artmas beklenmektedir. Sektrn, giriimcilie ak ve kendini srekli yenilemek/gelitirmek zere kurulu yaps sayesinde uzun vadede yksek bir srdrlebilir byme hzna eriebileceini syleyebiliriz. Biliim sektrndeki bymenin bir baka yansmas da E-dnm projesi. Bu projenin alt bileenlerini e-ticaret, e-eitim, e-salk, e-bankaclk ve e-devlet gibi temel balklar oluturmaktadr. Bu hizmetlerin kullanmnn arttrlmasnn en nemli koullarndan biri Trkiyedeki internet kullanm younluunu arttrmaktan gemektedir. 2000 ylnda her 1000 kiiden sadece 37si interneti kullanrken, 2005te bu say yksek bir artla 222ye kadar kmtr (ekil-53). Kamu kesimindeki hizmetleri elektronik ortama geirme ile daha verimli ve uyumlu klmak, ynetiim srelerini dzenlemek, Trkiyedeki uygulamalar AB standartlarna ekebilmek amacyla youn bir aba gsterilmektedir. Bu dnmn gerekletirilmesi iin kamu sektrnde biliim yatrmlarna 2003 ylnda Kamu Bilgi ve letiim Yatrmlarnn toplam tutar yaklak 380 milyon A.B.D dolaryken, 2007de yaklak 555 milyon A.B.D dolarna ykselmitir.20 ekil 52. Trkiyede Biliim Sektr (Milyar Dolar, 2001-2006)
25

IT
20

Telekom
15

4,5 3,9 3,5 2,9

Milyar USD

10

2,2

2,6 11,8

13,8

16,2

6,9
0 2001

7,6

8,6
Yllar

2002

2003

2004

2005

2006

Kaynak: Interpro

20

Daha ayrntl bilgi iin bkz. http://www.bilgitoplumu.gov.tr/yatirim/2007KamuBITYatirimlari.pdf

ekil 53. Trkiyede nternet Kullanm (Her 1000 kiide, 2001-2005)


250

200 Kii Says

150

100

50

0
2001 2002 2003 2004 2005

Yllar

Kaynak: WDI

Telekomnikasyon sektrnde grlen olumlu gelimelerin aynsn Bilgi Teknolojileri aya iin syleyebilmek mmkn deildir. 2005 ylnda bilgi teknolojileri sektrnn GSYHya oran yzde 0,8 iken, bu oran OECD ortalamas olan %2,9un olduka altndadr.21 Bu durum, hem bu iki sektr arasndaki performans fark olduunu, hem de bu iki alana ynelik farkl politikalarn gelitirilmesi gerektiini ortaya koymaktadr. ekil 54. Trkiyede Bilgi ve letiim Teknolojileri Giderleri (% GSYH, 2001-2006)
8.4 8.2 8

%GDP

7.8 7.6 7.4 7.2 7 6.8


2001 2002 2003 2004 2005 2006

Yllar

Kaynak: WDI

Telekomnikasyon sektrnde kaydedilmi baarlarn varl sektrde halihazrda devam eden sorunlarn ald anlamna gelmemelidir. ne kan sorunlardan ilki bu sektrdeki eitli hizmet alanlarnda ve altyaplarda etkin bir rekabetin salanamam olmas ve bundan tr alternatif hizmetlerin ortaya kmasnda sknt yaanmasdr.
21

144

145

DPT, 200, 2002-2007 Dnemi Kamu Bilgi ve letiim Teknolojisi Yatrmlar, http://www.bilgitoplumu.gov.tr/ btstrateji/Strateji_Belgesi.pdf

zellikle lisans datm srelerinin ABden farkl olmas, rekabet dzeyinin etkinliini nemli lde azaltmaktadr.22 kincisi ise hizmetler zerindeki ar vergi yk ve geni bant eriim altyaplarnn gerektii kadar yaygn olmamasdr.23 Genibant eriim maliyetlerinin dier lkelere kyasla olduka yksek oluu nemli bir sorundur (ekil-55). ekil 55. Genibant Eriim Maliyetlerinin Kii Ba Ortalama Gelire Oran (%, 2005)

6,00%

5,00%

4,00%

3,00%

2,00%

1,00%

0,00% Almanya Finlandiya Japonya Slovakya Yunanistan Lksemburg Danimarka Hollanda Avusturya spanya Kanada sve zlanda Fransa svire Norve rlanda Belika talya Macaristan Polonya Meksika ngiltere Portekiz Trkiye ABD Kore

Kaynak: DPT, DPT, http://www.bilgitoplumu.gov.tr/btstrateji/Strateji_Belgesi. pdf sayfasndan dorudan alnmtr.OECD Communication Outlook 2005

Bilgi teknolojileri sektrne bakldnda yaanan sorunlar genelde finansal g, yetkinlik, deneyim ve lek boyutlarnda ortaya kmaktadr. irketlerin ya ortalamas penceresinden bakldnda en byk 20 firmann henz ya ortalamasnn 13 olmas ve pazarn yeterince geni olmamas, teknik bilgi ve uzmanln gelitirilmesi asndan engeller oluturmaktadr. Bununla beraber d pazarlara yeterince alamama ve rekabet politikalarnn genelde yeniliki zmlere odaklanmaktan uzak, daha ok fiyata dayal bir yap arz etmesi de bilgi teknolojileri sektrnn dier nemli sorunlarndandr.24 Telekomnikasyon ve bilgi teknolojileri sektrnn sorunlar yan yana konduunda, iki tarafnda etkin rekabet konusunda sorunlar yaad ortaya kmaktadr. zellikle telekomnikasyon piyasasndaki tekelciliin son yllarda krlmas rekabeti etkinletirmek iin en nemli admlardan biridir ancak yeterli deildir. Dzenleyici ve yasal erevenin piyasa ncllerinin birtakm rekabet d hareketlerini snrlayacak ve yeni irket girilerini kolaylatran, tahmin edilebilir ve adil bir yapya kavuturulmasna ihtiya vardr.25 Biliim sektrnn geleceine bakldnda ok byk bir genileme potansiyeli olduu aktr. DPTnin 2010 Bilgi Toplumu Stratejisi 2006-2010 metninde belirtilen hedeflerin (Tablo-35) ileride hem telekomnikasyon ama zellikle bilgi teknolojileri sektrnde byk bir talep yarataca ortadadr. Biliim sektrn toplumun her katmanna ve hayatn her alannda, elenceden, i dn22

zak Atiyas, 2005, Competition and Regulation in the Turkish Telecommunications Industry, TEPAV. DPT, http://www.bilgitoplumu.gov.tr/btstrateji/Strateji_Belgesi.pdf DPT, http://www.bilgitoplumu.gov.tr/btstrateji/Strateji_Belgesi.pdf Atiyas, a.g.e.

http://www.tepav.org.tr/tur/admin/dosyabul/upload/CompetitionandRegulation.pdf
23 24 25

yasna, zel hizmet sektrlerinden, kamu hizmet alanlarnn ynetimine, vatanda odakl hizmet dnmnden sosyal dnme kadar ok geni bir alanda kadar ngrlen dnm sayesinde piyasada halihazrda devam eden biliim rzgarnn artarak devam edecei tartmasz bir gerektir. Tablo 34. Sektrn Bugn ve Gelecek Hedefleri Mevcut Durum (2006 yl)
Pazar Bykl Paket yazlm (milyon ABD$) Hizmetler (milyon ABD$) Bilgi teknolojileri donanm (milyon ABD$) hracat Bykl Paket Yazlm Hizmetler (milyon ABD$) Bilgi teknolojileri donanm (milyon ABD$) Oranlar Bilgi teknolojileri GSYH iindeki pay Yazlm ve hizmet ihracatnn yazlm ve hizmet pazarna oran (%) 0.8 7.3 2.2 13.5 30 40 10 161 215 31 390 574 2,086 1,267 1,525 6,368

Hedef (2010)

Tablo 35. Biliim Sektrnde Temel Gstergeler Mevcut Durum(%)


nternet Kullancs Bireyler Genibant nternet Abone Younluu evrimii Bankaclk Yapan Bireyler evrimii Alveri Yapan Bireyler e-Devlet Hizmetlerini Kullanan Bireyler nternete Bal Bilgisayar Bulunan Haneler Bilgisayar Olan letme Oran Genibant nternet eriimine sahip iletme oran e-Ticaret satlarnn toplam ciroya oran Elektronik kanallar zerinden sunulan hizmet yzdesi Elektronik kanallar zerinden gerekleen ilemlerin yzdesi Yllk kamu cari giderinde salanacak tasarruf Elektronik ortamda yaplan kamu almlar yzdesi 14 2 1.2 2.1 5.9 7 61 20 0-3 llememektedir llememektedir _ _
Kaynak: DPT

Hedef(%)
51 12.5 39 33 35 48 95 70 15 70 33 9 90

146

147

Sektrn hem kendi mevcut durumunu hem de sektr rnlerine olan talebin mevcut durum ve hedeflerinin gsterildii tabloya bakldnda daha nce sz edilen artarak devam edecek biliim sektr rzgarnn gc ile ilgili fikir sahibi olmak mmkndr. Toplumun ve zel/kamu sektrnn her alann dntrecek olan bu rzgarn gl esmesini salamak iin sektr yeniliklerinin geniletilmesi, insan kaynaklarnn gelitirilmesi, telekomnikasyon sektrnde rekabeti ortamn geniletilmesi ve gelitirilmesi, iletiim hizmetlerinde vergi dzenlenmesi, iletiim altyaplarnn geniletilmesi, Ar-Ge almalarna zel destek getirilmesi ve bu almalarn akademik yaynlar ierisinde kabul edilerek niversite-Ar-Ge arasndaki ban kuvvetlendirilmesi, bu alandaki ihracatn arttrlmas ve talebin geniletilmesi esastr. Bu politikalarn mutlak surette devlet politikalaryla beraber zel sektrle bir ibirlii ierisinde, bir koalisyonla salanmas arttr. zel sektrn bu alandaki dinamizme gre kendisine gerektiinde yeni bir yn vermesi, gerek bu sektrn iinde yer alarak retime katkda bulunmas ve dnyadaki biliim sektrnn iindeki bykln arttrmas, gerekse bu sektrn yaratt rnleri dorudan kendi ileyiine aktararak daha verimli ve hzl bir yapya kavuarak etkin bir ekilde rekabet edebilmesi gerekmektedir. Bu admlar atabilmesi de dorudan hem devletle beraber hem de kendi ierisinde stratejik planlama yapmas ve planlara uygun admlar atmasyla birebir ilgilidir.

6.10 SALIK SEKTR


Uzun yllar boyunca salk konusunda geri kalm olan lkemiz, Avrupa Birliine girme almalar sonucunda son yllarda salk sektrnde nemli admlar atmtr. zellikle 2001 krizi sonrasnda salk bakanl btesinde gzle grlr artlar olmutur. Tablo-36da de grld gibi Salk Bakanl btesinin genel bteye oran 2001 ylnda 2.65 iken kriz nedeniyle 2.41e den bu oran 2002den sonra dzenli bir ekilde artm ve 2006 ylnda %.39a ulamtr. Tablo 36. Salk Hizmetleriyle lgili Belli Bal Byklkler (2000-2006)
YIL 2002 2003 2004 2005 2006

Genel Bte (milyon YTL)


97.831.000.000 146.805.170.000 149.858.129.000 153.928.792.910 170.156.782.052

Salk Bak. Btesi (milyon YTL)


2.355.447.691 3.570.054.000 4.787.751.000 5.462.974.750 7.477.471.000
Kaynak: Salk Bankal, TK.

Salk Bak. Btesinin genel bteye oran (%)


2.41 2.43 3.19 3.55 4,39

te yandan Salk Bakanlnn btesindeki art olayn sadece bir boyutunu gstermektedir. Bunun yannda yaplan salk harcamalarnn GSMHya orannn 1990dan 2005ya kadar gsterdii byk art, salk sektrndeki bymenin dier bir gstergesidir (ekil-58). 1990 ylnda % 3,6 olan bu oran 2005 ylnn sonunda 2 katn zerinde bir art gstererek % 7,6 dzeyine ulamtr.

2005 ylnda Trkiye yapt bu salk harcamalaryla 30 OECD ortalamasnn bir hayli gerisinde kalarak ancak 23. srada yer almken, Trkiye 2005 sonunda bu fark azaltm olmasna ramen hala ortalama seviyeye ulaamamtr. Bu durum salk sektrndeki bymenin gelecek yllarda da devam edeceinin bir gstergesi kabul edilebilir. Son yllarda Trk ekonomisindeki makroekonomik ortamn daha gvenilir hale gelmesi ve salk sektrnn devaml bymesi, sektre yabanc sermaye giriini arttrmtr. 2006 yl sonunda 260 milyon dolar olarak gerekleen ve aslnda daha yeni yeni balayan yabanc sermaye giriindeki bu art ayn zamanda salk sektrnn bymeye ak olduunun da bir gstergesi saylabilir. ekil 56. Baz OECD lkelerinde Salk Harcamalarnn GSYHdeki Pay (%)
%
18 16 14 12 10 8 6 4 2 0 Japonya spanya rlanda Trkiye sve Belika Amerika Ortalama Kore

1990

2005

15,3 11,9 9,1 7,6 6 3,6 4,3 6,1 7,5 6 8 8,3 7,2 6,5 10,3 8,2 6,9 9

Trkiye salk sistemindeki bymeye iaret olabilecek dier bir faktr de kii bana den ila tketimidir. Baz Avrupa lkeleri ve gelimi lkelerle karlatrldnda, Trkiye bu bakmdan olduka gerilerde kalmaktadr. Yllk ila tketimi Amerikada 846 dolar, Japonyada 529 dolar iken Trkiyede bu rakam sadece 95 dolar seviyesinde kalmtr. Trkiye ila sektrnde byk oranda da baml bir pazar konumundadr. Ankara Ticaret Odas (ATO) ve Tp Kurumunun birlikte hazrlad lataki Ur: Da Bamllk adl raporundaki tespitlere gre; Trkiyenin 2004 ylnda ila ve dier eczaclk rnleri ithalat 2,5 milyar dolara ularken, ilata ihracatn ithalat karlama oran yzde 10un da altna derek bu alandaki ticaret a 2 milyar dolara kmtr. AB lkeleri ise ila ticaretinde ylda 40 milyar avro fazla vermektedir. Uluslararas ila irketleri Trkiyedeki ila pazarnn yzde 60ndan fazlasn elinde tutarken, sektrde yaanan hzl tekelleme ise pazarn rekabeti yapsn bozmaktadr. Uluslararas irketlerin patent, veri korumas ve veri imtiyaz gibi avantajlar nedeniyle ithal edilen ilalar ieride pahalya satlabilmektedir. 2006 ylnda Trkiyede 9.5 milyar YTL deerinde 1.2 milyar kutu reeteli ila sat yaplm, buna gre ila pazarnda %11, 5 bir byme kaydedilmitir. 1990 ylnda 15 ya alt nfusun toplam nfusa oran %35, 65 ya ve zerindekiler ise %4,2 iken, 1996 ylnda bu rakamlar %31,7 ve %4,8 olmutur. 2025 ylnda da 15 ya altndaki nfusun %22,9 ve 65 ya ve zeri nfusun %9,0 olmas beklenmektedir. Bu rakamlar gstermektedir ki,

148

149

salk hizmetlerinde yaplan iyiletirmeler sonucu Trkiyenin nfusu giderek yalanmaktadr ve 21. yzylda sunulacak salk hizmetlerinin bu dorultuda deimesi gerekmektedir. Ortalama insan mrnn uzamas, gerek ila kullanm miktarlarn gerekse doktora bavurma oranlarn arttracandan, salk sektr asndan gelimi lkelerle aramzdaki bu byk farkn gelecek yllarda kapanmas beklenmektedir. ekil 57. Kii Bana la Tketimi 2005 (Fabrika Sat Fiyat dolar)
ABD Japonya Fransa Belika Kanada Yunanistan Almanya Portekiz spanya talya Avustralya ngiltere Hollanda Polonya Trkiye*
0

846 529 501 451 419 396 385 369 352 341 327 326 265 121 95
200 400 600 800 1000

Sektrn bymesinin nnde baz engeller de sz konusudur. Trkiyede her 1000 kiiye ortalama 1,5 doktor dmektedir. Bu durum dnya standartlar ile karlatrldnda Trkiyenin son sralarda yer aldn gstermektedir. Hatta OECD lkeleri arasnda yaplan aratrmalarda da Trkiye 1,5 doktor oran ile son srada yer almaktadr. Salk personeli ve hekim yetersizlii, Trkiyede salk sektrnn bymesinin nndeki en byk engeldir. Doktor saysnn azl hasta bakmnn yetersiz olduunun, dk verimle alldnn bir gstergesi olabilir. Buradan yola karak sektrn kapasitesinin tam olarak kullanlmadn syleyebiliriz. Bu sorun karsnda devlet bir takm dzenlemelere bavurmutur. Salk hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun bir ekilde organizasyonu, finansmannn salanmas ve sunulmas amacyla Salk Bakanl tarafndan hazrlanan Salkta Dnm Raporu salk sektrnn gelecei bakmndan nemli sinyaller vermitir. Raporun temel amac, Dnya Salk Tekilatnn 21. Yzylda Herkese Salk politikasn, Avrupa Birlii tarafndan aklanan Katlm Ortakl Belgesi ve lkemiz tarafndan hazrlanan Ulusal Program dorultusunda Trk Salk Mevzuatnn, Avrupa Birlii Salk Mevzuat ile uyumlu hale getirilmesi ihtiyacn ve dier uluslar aras deneyimleri de dikkate almaktadr. nmzdeki yllarda, ynetimsel verimliliin artrlmas, srekli salk profesyoneli geliimi, hastay merkeze alan entegre bakm anlay gibi salk sektrnde yer alan kurulularn maliyetleri drmeye ynelik gerekletirmeleri gereken temel esaslar vardr. Bunun yannda teknolojinin kullanlmasna ynelik almalar yapmalar da bir zorunluluk olarak grlmektedir 26.
26

www.cisco.com/web/TR, 2007.

6.11 TURZM SEKTR


Bacasz fabrika olarak tanmlanan Turizm sektr gnmzn ykselen sektrlerinin iinde bata gelmektedir. lkelerin turizme gsterdikleri ilgi ksaca aadaki nedenlerden dolaydr: Turizm lkelerin dviz girdisini arttrmakta ve bylece demeler dengesine katk salamaktadr. Emek youn bir sektr olmas sebebiyle geni bir alanda istihdam salayarak isizlii azaltmaktadr. Devletler iin yeni vergi alanlar oluturmaktadr. Beraberinde gda, inaat ve daha birok sektrn geliimine katkda bulunmaktadr. Sektrn talebi her gecen gn artmaktadr. Geliim maliyetlerinin dier sektrlere gre daha dk olmas. lkeyi tantc etkisi. Talep sahibi olan turistin maln bulunduu yere kadar gelmesi. Nitekim Dnya Turizm rgt (UNWTO) nun verilerine gre tm dnyada turizm sektr uluslar aras turist says itibariyle 2005 den itibaren 43 milyonluk bir art gstererek 846 milyon uluslararas turist saysna ulamtr. 2006 yl itibariyle bir nceki yla gre uluslararas turist says %5,4lk bir art kaydetmi ve beklentileri amtr. ekil-60ta gsterildii zere, sadece turist says artmamakta, ayn zamanda turizm ekonomisi de yllk bazda 700 milyar dolarlk bir bykle ulam bulunmaktadr. En son 2006 ylnda uluslararas turistlerden elde edilen gelir dnya apnda 57 milyar dolarlk artla 733 milyar dolar bulmutur. Tm dnya, lke ve turizm blgelerinde art yaanmtr ve bu da turizm sektrnn ne kadar byk bir hzla bydn gstermektedir. Gelen turistler younlukla barnma, yiyecek ve iecek, yerel ulam, elence ve alverie para harcamaktadr. Buna gre bu alanlara ynelik hizmetlerde kalite ve katma deer artrldka elde edilecek gelir artabilecektir. ekil 58. Yllara Gre Dnyada Turist Says ve Turizm Gelirleri
900 800 700 600 500 400 300 200 100 1990 1991 1992 1993 1994 1995 0

Gelen Turist Says (Milyon Elde Edilen Gelir (Milyar ABD Dolar)

1996

1997

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

150

151

Kaynak: World Tourism organisation, 2006

2006

Trkiyede turizm sektrndeki gelimelere gelecek olursak, tabii gzelliklerinin yan sra, tarihi ve kltrel zenginlikleri ile de tam bir turizm cenneti olan Trkiye, Dnya Ekonomik Forumunun son yaynlanan raporuna gre Turizm rekabetilik endeksinde 4.31 puan ile 52. srada yer almaktadr. Bu potansiyeli ile Trkiyenin endekste zlanda, Finlandiya, Malta, Katar gibi lkelerin gerisinde kalm olmas sektrde bir eylerin yanl gittiini gstermektedir. zellikle Trkiye ile ayn sralarda olmas beklenebilecek olan komumuz Yunanistann 24. srada yer almas bir potansiyelini gerekten nasl kullanlamadn aka gstermektedir27 . Tablo 37. Trkiyenin Dnya Turizmindeki Yeri Gelen Turist Says Sra Milyon 2005 2006*
1 Fransa 2 spanya 3 ABD 4 in 5 talya 6 ngiltere 7 Almanya 8 Meksika 9 Avusturya 10 Rusya Federasyonu 75.9 55.9 49.2 46.8 36.5 28.0 21.5 21.9 20.0 19.9 79.1 58.5 51.1 49.6 41.1 30.7 23.6 21.4 20.3 20.2

Deiim% 05/04 06*/05


1.0 6.6 6.8 12.1 -1.5 9.2 6.8 6.3 3.0 0.2 4.2 4.5 3.8 6.0 12.4 9.3 9.6 -2.6 1.5 1.3

Elde Edilen Gelir Sra ABD $ Milyon 2005 2006*


1 ABD 2 spanya 3 Fransa 4 talya 5 in 6 ngiltere 7 Aymanya 8 Avustralya 9 Trkiye 10 Avusturya 81.8 48.0 42.3 35.4 29.3 30.7 29.2 16.9 18.2 16.0 85.7 51.1 42.9 38.1 33.9 33.7 32.8 17.8 16.9 16.7

Deiim% 05/04 06*/05


9.7 6.0 3.5 -0.7 13.8 8.7 5.4 11.0 14.2 2.8 4.8 6.6. 1.5 7.7 15.9 9.8 12.3 5.8 -7.2 4.0

Kaynak: World Toruism Organisation ( UNWTO, 2007. * Tahmin


27

www.weforum.org, 2007-2008.

Trkiye sahip olduu byk potansiyeline ramen dnyada turizm ekonomisinde henz lider lkelerden biri haline gelebilmi deildir. Tablo-37de en ok turist ekebilen ilk on lke ile en ok turizm geliri elde eden ilk on lke verilmektedir. Buradan aka grlecei zere Trkiye henz en ok turist eken ilk on lke arasnda bulunmamaktadr. Ancak son yllarda turist saysnda kaydedilen art ivmesinin devam etmesi durumunda birka sene iinde Trkiyenin ilk on lke arasnda girecei tahmin edilebilir. Sektrde kaydedilen bu byk hamleye ramen bunun 2002 ylndan beri kaydedilen genel ekonomik performansn altnda kald grlmektedir. Son yllara % 7 civarnda reel bir hzla byyen Trkiye ekonomisinde turizmin oransal olarak GSMH, ihracat ve ithalat karlamadaki performansnn atba gitmedii grlmektedir. yle ki; turizm gelirlerinin GSMHdan ald pay ilk defa 2003 ylnda %2nin zerine km, 2005 ylndan beri de %3 barajn zorlamaya balamtr. Ayn ekilde turizm gelirlerinin ihracat gelirlerine oran da Tablo 38. Trkiyenin Balca Turizm statistikleri
Gelir Yl 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 Milyar $ 5, 9 8, 0 7, 8 5, 2 7, 6 10, 0 11, 9 13, 2 15, 8 18, 1 16, 8 Gelen Turist Milyon 8 614 085 9 689 004 9 752 697 7 487 285 10 428 153 11 618 969 13 256 028 14 029 558 17 516 908 21 124 886 19 819 833 Gider Milyar $ 1, 2 1, 7 1, 7 1, 4 1, 7 1, 7 1, 8 2, 1 2, 5 2, 8 2, 7 kan Vatanda Milyon 4 260 701 4 632 876 4 601 349 4 758 211 5 284 336 4 856 143 5 131 071 5 928 454 7 299 458 8 246 056 8 274 793 Denge Milyar $ 4, 6 6, 3 6, 0 3, 7 5, 9 8, 3 10, 0 11, 0 13, 3 15, 2 14, 1

Kaynak: TK, DTM, Merkez Bankas kaynaklarndan yazar tarafndan derlenmitir.

Son yllarda girilen hzl yapsal dnm srecinde Trk ekonomisinin genel trendi hem hizmet ve hem de sanayi sektrlerinde retimin ve talebin genilemesi ynndedir. Bu nedenle turizm, ekonominin genel trendine uygun olarak gelimektedir. Trkiyenin geleneksel tarm ve sanayi rnleri ihracatndan, gerekli dviz gereksinimini btnyle kapatacak bir gelime beklemek, ksa ve orta vadede gereklemesi zordur. i dvizleri ve d finansman girdileri ise her zaman istenen boyutlara ulaamamakta, hatta ii dviz gelirler artk anlamsz dzeylere gerilemitir. Bundan dolay aktif d turizmin, Trkiye

152

153

iin nemli dviz girdisi salayabilecei grlmektedir. nk turizmde bir lkenin mal ve hizmetlerini mterinin lkesine kadar gndermek zorunluluu yoktur. Bylelikle, ihrac mmkn olmayan servet ve hizmetler bir dviz kayna haline getirilebilmektedir. Bu meyanda dviz eldesi, katma deer yaratma, istihdama ve gelire katks, dier sektrlere ynelik ileri ve geri beslemeleri, Trkiyeye vizyon olmas ve imaj yaratmas gibi birbirinden deerli bir ok kriter bir araya getirildiinde, Trkiyenin bu sektre Kalknmada Milli ncelikli sektrler balamnda yaklamas gerektii anlalmaktadr. Ayrca, turizm sektrnde son derece kstl olan yabanc sermaye girilerinin artrlmas iin de gerekli aba gsterilmelidir. Yatrmlar iin gerekli olan fonlarn azl, kitle turizminde tecrbe sahibi kurumlardan yararlanma gereksinimi, risk paylamn salama ihtiyac gibi nedenlerle turizmde yabanc sermaye konusunun kritik bir nemi vardr. Turizm konusunda hukuk anlamda balaycl olan bir Topluluk politikas olmamasna ramen, AB mktesebat iinde son derece nemli bir yeri olan turizme ilikin dzenlemeler, ynergeler, kararlar ve tavsiyeler Trk Turizm sektrne eitli alanlarda yeni ykmllkler getirecektir. ABnin zellikle tketicilerin korunmas, bilgi teknolojileri, evre ve srdrlebilir gelime ile ilgili politikalarna Trkiyenin uyumu, ayn zamanda Trk turizm sektrnn Avrupa Birlii turizm sektrne uyumunu kolaylatracan belirtmek yerinde olur 28. Dolaysyla, turizm sektrnde faaliyet gsteren kurulularn Avrupa Birlii standartlarnda hizmet vermeyi bir hedef haline getirmesi gerekmektedir; hatta gelecek yllarda yaamn srdrebilmesi asndan bu standartlar bir zorunluluk olarak dnlmelidir. Turizm sektrndeki kurulularn gelecei asndan bir dier nemli konu da genileme sreleridir. Sektrdeki dier irketleri satn alma ya da irket evlilii yoluyla pazar payn artrmak, yani yatay bir genileme stratejisi izlemek yeterli olmayabilir. Bunun yannda, zellikle seyahat acenteleriyle otel iletmelerinin birlemesi yoluyla izlenecek dikey genileme stratejileri bu kurululara nemli avantajlar getirecektir.Trkiyenin turizm asndan dnya ile rekabeti noktasnda, dier lkelere nazaran hangi alanlarda mukayeseli stnlklere sahip olduu belirlenerek bu alanlardaki yatrmlarn artrlmas aklc bir davran olacaktr. Turizm denince akla ilk gelen yaz turizmiyle beraber turizmin birok eidi vardr zellikle lkemizdeki turizm eitleri yle sralanabilir; Salk ve Termal Turizmi , K Turizmi, Yayla Turizmi, Maara Turizmi, Av Turizmi,Kongre Turizmi, Daclk, Genlik Turizmi, Yat Turizmi,nan Turizmi, Akarsu-Rafting Turizmi, Su Alt Dal, Hava Sporlar. TUKin vatanda giri anketlerine gre lkemize giren turist saysnda dzenli bir art grlrken, giri nedeni olarak, baz alanlarda dler gzlenmektedir. zellikle, giri nedeni olarak kltr gsteren turist saysndaki azalma dikkat ekicidir. 2003 ylnda 67 bin kii seviyesinde olan bu rakam 2006da yaklak 30 bin kiiye dmtr. lkemizin tarihi ve kltrel zenginlikleri ve eitlilii dnldnde kltr turizmi asndan byk bir potansiyelin mevcut olduu aikardr. Bu potansiyelin yeterince kullanlamyor olmas, tantmdaki yetersizlie ve dnyada ve zellikle Avrupada var olan bozuk imajmza dayanyor. Bu konuda devlete olduu kadar sektrde faaliyet gsteren kurululara da grevler dmektedir. Zira, lkemizde konaklayan turistlere gsterilen muamele ve verilen hizmetin kalitesi, imajmz etkileyen nemli bir faktrdr. Kltr turizminin yan sra elence, spor, salk, da ve yayla turizmine ilikin almalar da yaygnlatrlmaldr. Sonu itibariyle Trkiyede turizm sektrnn almas gereken mesafe ve byk bir potansiyel vardr. Sektrde stratejik bir yol haritasnn kartlmas ve yeterli bir giriimcilii ekilmesiyle beraber byk bir katma deer, istihdam, gelir ve dviz alannn olduu grlmektedir.

28

www.tursab.org.tr, 2004.

6.12 LOJSTK SEKTR


Lojistik, mteri taleplerini karlamak amacyla, hammaddenin retildii noktadan, son rnn tketildii noktaya kadar olan tedarik zinciri iindeki malzemelerin hareketinin ift ynl olarak depolanmas, planlanmas, uygulanmas ve kontrol edilmesi anlamna gelmektedir. Lojistik, bir lkenin datm etkinlii ve enerji maliyetlerini de etkiledii iin nemli ekonomik parametrelerden biridir. Son yllarda lkelerin d ticaretlerindeki art, lojistik hizmetlerine olan talebi de ykseltmeye balamtr. Bilindii zere, mal ve hizmet maliyetlerinde en byk etkenlerden birisi de tama maliyetleridir. Lojistik sektrnn verimlilii, birok sektre dorudan etki yaparak lke ekonomisinin rekabet gcn artran unsurlardan biri olarak deerlendirilebilir. Trkiye jeo-stratejik konumu itibariyle, byk ktann ortasnda ulam ve datm hizmetleri iin dnyann lojistik merkezlerinden birisidir. Son yllarda tamaclk hizmetlerine olan hzl talep art, lojistik sektrn sadece Trkiyenin deil, dnyann en hzl gelien sektrlerinden birisi haline getirmitir.

6.12.1 MevcUt dURUM


ekil-59 ve 60dan da anlalaca zere, lojistik sektrnn de iinde bulunduu ulatrma ve haberleme sektrnn GSMH iindeki pay 1998den gnmze hzla artmtr. Ayrca bu sektrn GSMH iindeki orannda da son yllarda az da olsa bir art dikkati ekmektedir. Verilerden de anlalaca gibi sektr son yllarda lkemizde gelime trendi yakalam, i oluturma ve byme potansiyeli asndan ne kan sektrlerden birisi olma yolunda ilerlemektedir.

ekil 59. Ulatrma ve Haberleme Sektrnn GSMH Katks


90,000 80,000 70,000 60,000 50,000 40,000 30,000 20,000 10,000 0 17,646 7,103 10,868 28,159 41,821 53,846 62,009 71,655 80,903

1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

Milyon $ Kaynak: TUK

154

155

ekil 60. Ulatrma ve Haberleme Sektrnde Byme (%)


% 90

80 70 60 50 40 30 20 10 0

76,7

62,4 53,0

59,6 48,5

28,8 16,0 15,2 14,5 15,6 14,7 12,9 14,1

13,3

13,9

14,0

15,2

15,1

1998

1999

2000

2001

2002 Yllar

2003

2004

2005

2006

Sektr Paylar

Gelime Hz, %

Kaynak: TUK

Lojistik, lkedeki ekonomik gidiattan dorudan etkilenen bir sektrdr. Ekonomik gstergelerin iyiye gittii dnemde i hacminin artt; durgunluk ve kriz dnemlerinde ise lojistik hizmetlerine talebin azald ve sektrn darald grlmtr. Trkiye ekonomisinin krlganl ve d piyasalardan abuk etkilenen yaps, lojistik sektrn de olumsuz etkilemektedir. 2001 ylndaki ekonomik krizden sonra lkemizde ekonomik alanda atlan kararl admlar sonucunda, lkemizin d ticaret hacminin dnyayla paralel olarak artmas, lojistik sektrn olumlu ynde etkilemitir. Yllara gre baklrsa, ithalatn her zaman ihracat bastrd aktr. Lojistik sektr, lkemiz ihracat iin daha verimli kullanld takdirde ihracatn ithalat karlama orannn ykselmesi mmkn olacaktr. lkemizde tamaclk; karayolu, demiryolu, havayolu, denizyolu ve boru hatt tamacl olmak zere belli bal alanlara ayrlr. TUK verilerine bakldnda, Trkiye d ticaretinin %86s denizyolu tamaclyla gereklemektedir. Bunu %11.9 ile karayolu tamacl izlemektedir. Yurtii tamaclk verilerine bakldnda ise %94.4 ile karayolu tamacl baskn bir ekilde ilk sradadr. Bunda, terminal noktalarndaki yatrm maliyetlerinin dk olmas etkilidir. Ancak arlk ve boyut konusundaki snrlamalar; kt hava koullar ve trafik problemleri, karayolu tamaclnda sorunlar yaratabilmektedir. Ayrca kara yolu tamacl deniz ve demir yolcu tamaclna gre ok daha pahaldr. Denizyolu tamacl ise ilk yatrm karayoluna oranla daha pahalya malolmasna ramen, deiken maliyetlerinin olduka az olmas nedeniyle avantajldr. te yandan demiryolu tamaclnn yatrm maliyetleri bir hayli yksek olduundan, lkemizde bu yntem, genellikle devlet tarafndan kurulmu ve iletilmitir. klim koullarndan daha az etkilenmesi ve harcanan enerji miktarlarnn daha dk olmas nedeniyle demiryolu tamacl olduka cazip bir yntemdir. Hava yolu tamaclnn lkemizde daha az tercih edilir olmasnn balca nedeni ise yatrm maliyetlerinin ve iletme giderlerinin yksek olmasdr. Ancak salad hz avantaj nedeniyle, depolama maliyetlerini azaltmaktadr. Ancak son yllarda hava yolu tamacl bilhassa yolcu tamaclnda byk bir ivme kazanm, tanan yolcu hacmi, elde edilen gelir ve hizmet kalitesi artm, buna ramen rekabet sayesinde fiyatlar bir hayli gerilemitir. Boru hatt tamacl ise

doalgaz, ham petrol, petrol rnleri ve buna benzer sv ya da gazlarn tanmasnda kullanlmaktadr. Sabit maliyetlerinin olduka fazla olmas nedeniyle zel iletmeler tarafndan tercih edilen bir yatrm yntemi deildir. Devlet tarafndan kurulur ve iletilir.

6.12.2 seKtRn soRUnlaR ve zM neRleR


lkemizde lojistik ve tamaclk sektrnn nde gelen kurulularndan biri olan Uluslararas Tamaclk ve Lojistik Hizmet retenleri Derneine (TKAD) gre sektrn temsilcileri tarafndan dile getirilen baz sorunlar vardr. Vize gei ve gmrk sorunlar, gmrk kaplarnda beklemelere neden olarak, lojistik sektrnde i yapan firmalar zaman kaybna uratmaktadr. Sektrn temsilcileri mevcut gmrk ve serbest blge mevzuatnn AB mktesebat ile uyumlu hale getirilmesini istemektedir. Gmrk blgelerindeki i srelerinin, belge ve dkman aklarnn basit hale getirilmesi ve hzlandrlmas ile gmrk kaplarnda beklemelerin en aza indirgenmesi mmkn olabilir. Sektrn bymesi nndeki en nemli engellerden biri deniz, hava, kara ve demiryollar arasndaki irtibatn kopukluudur. Maliyet, gvenlik, hz ve coraf koul parametreleri dikkate alnarak transit tamacln n almaldr. Trkiye zellikle Orta Asya devletleri ile yksek miktarlarda ticaret yapmaktadr. Bu lkelerle olan demiryolu ann gelitirilmesi, yurtii ve yurtd tamaclnn etkin bir biimde birbirine balanmas iin nem tamaktadr. Bu konuda Trkiye-Grcistan-Orta Asya Cumhuriyetleri arasnda atlan admlar son derece nemlidir. Demiryolu hatlar zerinde zel sektre ait trenlerin iletilmesi iin gereken hukuk dzenlemeler yaplmas, demiryolu tamaclnn gelimesi iin hayati nem tamaktadr. Hkmetlerin getiimiz yllar boyunca, lojistik ve tamaclk sektrne gereken nemi vermemesi sektrn gerek potansiyelini yakalamasna engel olmutur. Gerekli sektrel planlamalarn acilen yaplmas ve lkemizin lojistie ynelik stnlklerinin uluslaras dzeyde tantm ve pazarlamasna gerekli nemin verilmesi ihtiyac vardr. Bu konuda yava ileyen ve engel karan brokrasi sorununa zm bulunmaldr. te yandan, denizcilik tama bedeli olan navlun artlar, Uzakdou ihracatlarna kar lkemiz retici ve ihracatsnn rekabet gcn azaltmaktadr. hracatlarmzn rekabet gcn artrabilmesi iin navlun artlarnn makul dzeyde kalmas salanmaldr. Sektrn geliimine katkda bulunabilecek bir dier strateji ise d yatrmlarn desteklenmesidir. Lojistik alanna yatrm yapacak irketlere devlet gereken kolayl salayp desteklemeli, bu konuda uluslararas irket birlemeleri ve ibirliini tevik etmelidir. D kaynak kullanmnn artabilmesi iin lkedeki ekonomik istikrarn srekliliinin korunmas gerekmektedir. Bu balamda sektrde i yapan firmalarn kurumsal ereveye oturtulabilmesi iin gereken yasal dzenlemeler yaplmal, kurallar koyulmaldr. te yandan, sektrde yer alan ve KOB tanmna giren irketlerin, devletin ve Avrupa Birliinin KOB kapsamndaki teviklerinden daha fazla yararlanmasnn salanmas, bu sektre yatrm yapmay dnen giriimciler iin bu sektr cazibe merkezi haline getirmede nem tamaktadr.

156

157

BR GRMCLK FDANLII OLARAK KOBLERDE BR DURUM TESPT

2
1

2001 krizi sonrasnda Trkiyede hzl bir yapsal dnm ve bunun beraberinde getirdii bir da alma sz konusudur. Bu srete rekabet de son derece younlam, teknolojik gelimelere paralel olarak rn devrelerinin mr azalm, rekabette ne geebilmek iin baz sektrlerde ilk balang yada sabit sermaye maliyetleri bir hayli artm veya bilgi teknolojilerinde olduu gibi ok daha az kaynak harcayarak byk neticeler elde etmek mmkn olmutur. Son yllarda bymenin kayna byk bir arlkla verimlilik noktasna kaymtr. Byle bir ortamda retimde, istihdam ve gelir oluturmada, hatta srdrlebilir bir ihracat hamlesinin arkasndaki mekanizma olarak varl kritik deer ifade eden KOBleri glendirilmesi ve rekabette ayakta kalabilmelerinin salanmas son derece nemli hale gelmitir. Bu meyanda KOBlerin her eyden nce farkndalklarnn ve frsatlar iselletirebilmeleri ynndeki kabiliyetlerinin artrlmas, bu srecin sonunda da kaynak yapsnn glendirilmesi, da dnk retim yapan rekabeti sektrlerle ile ortak deer zincirinin iine katmak suretiyle ayakta kalmalarnn salanmas mmkn olacaktr.

7.1 KOBLERN EKONOMDEK YER VE NEM


KOB; ikiyzelli kiiden az yllk alan istihdam eden ve yllk net sat hslat ya da ml bilanosu yirmi be milyon Yeni Trk Lirasn amayan, ynetmelikte mikro iletme, kk iletme ve orta byklkteki iletme olarak snflandrlan ekonomik birimlerdir.1
Sanayi ve Ticaret Bakanlnn 28/7/2005 tarihli ve 5674 sayl yazs zerine, 3143 sayl Sanayi ve Ticaret Bakanlnn Tekilat ve Grevleri Hakknda Kanunun ek 1 inci maddesine gre, Bakanlar Kurulunca 19/10/2005 tarihli karar 4. madde

158

159

Bu tanm genel olup, KOB kavram daha ok greli bir bykl ifade eder. Bu byklk; sanayileme dzeyine, pazarn byklne, iletmelerin almalarna, srdrdkleri i kollarna ve kullanlan retim tekniklerine bal olarak lkeler arasnda deiiklikler gstermektedir. Hatta byklk ls ayn lkede blgeler arasnda ve i kollarna gre de deiebilmektedir.2 Trkiyedeki iletme says 1.720.598 olup, iletmelerin sektrel dalmlarna bakldnda en byk pay % 46,19 ile ticaret sektrnn oluturduu grlmektedir. malat sektrnde ise toplam iletmelerin %14,35ini oluturan 246.899 firma yer almaktadr (Tablo-39). Bilindii zere hizmet sektrndeki iletmeler KOB kapsamnda deerlendirilmemektedir. lerinde KOBlerin de yer ald imalat sanayindeki iletmelerin leklerine gre dalm Tablo-40ta verilmektedir. Burada, mikro lekli olarak tanmlanan 1 ila 9 ii altran iletmelerin, toplam imalat sanayi iletmelerin %89,12sini oluturarak en yksek paya sahip olduklar grlmektedir.3 malat sanayindeki iletmelerin leklerine gre dalmna (Tablo-40) gre de, mikro lekli olarak tanmlanan 1 ila 9 ii altran iletmelerin, toplam iletmelerin %89.12sini oluturarak en yksek paya sahip olduklar grlmektedir.

Tablo 39. letmelerin Sektrel Dalm


Sektrler Ticaret malat Ulatrma, Depolama, Haberleme Otel ve Lokantalar Dier Sosyal, Toplumsal ve Kiisel Hizmet Faaliyetleri Gayrimenkul, Kiralama ve Faaliyetleri naat Salk leri ve Sosyal Hizmetler Mali Arac Kurulularn Faaliyetleri Eitim Hizmetleri Madencilik ve Taocakl Elektrik, Gaz, Su Datm Toplam

letme Says
794.715 246.899 244.490 163.112 90.919 90.473 35.702 31.546 13.538 5.692 1.809 1.703 1.720.598
Kaynak: TK, 2003

%
46,19 14,35 14,21 9,48 5,28 5,26 2,07 1,83 0,79 0,33 0,11 0,10 100,00

alan Says
2.048.2644 2.043.815 500.104 526.845 213.400 325.697 229.400 99.966 123.178 76.435 80.341 57.591 6.325.036

%
32,38 32,31 7,91 8,33 3,37 5,15 3,63 1,58 1,95 1,21 1,27 0,91 100,00

2 3

Dnya Gazetesi, http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=332321&referrer=rss KOB, Strateji Ve Eylem Plan, 2007-2009, KOSGEB, Ocak, 2007.

Tablo 40. malat Sanayindeki letmelerin leklerine Gre Dalm alan Says Sadece iletme sahibi 19 10 49 50 99 100 150 151 250 250 + Toplam
Kaynak: TK, 2003

letme Says 1.509 220.030 20.325 2.453 946 719 917 246.899

% 0,61 89,12 8,24 0,99 0,38 0,29 0,37 100,00

7.2 SON YILLARDAK GELMELER


Sermaye ve ciro yetersizlii, optimum lek ekonomilerine sahip olmama, kurumsal yaplanmadaki eksiklikler, dk verimlilik, varolan kaynaklardan yararlanabilmek iin gerekli artlar karlamakta ekilen zorluklar, finansman maliyetlerinin ykseklii ve teminat gstermede ekilen zorluklar KOBler balamnda takip edilmesi gereken temel sorun alanlardr..4 Yaplan dier birok almaya ilaveten, TMMOB Makine Mhendisleri Odas tarafndan yaplan malat Sektr le Makine malat Alt Sektrnde Kobilerin Yeri ve nemi konulu rapor, geldiimiz aamada KOBlerin son bir fotorafn ekmede ilave katklar salamaktadr. Bilindii zere 2001 ekonomik krizi tm iletmeler gibi KOBleri de derinden sarsm, retim ve istihdam hacimleri dm, finansman kaynaklar daralm, aldklar kredilerde deme gl yaanm, devalasyon nedeniyle ithal girdi fiyatlarndaki artlar tedarik sorunlarn gndeme getirmi, sonuta byk miktarda KOB iletmesi kapanmtr. 2002 yl sonlarndan itibaren toparlanan KOBler, ekonominin yapsal dnm ve kresel rekabetin de etkisiyle bir yeniden yaplanma srecine girmi, geldiimiz aamada ihracat, ithalat ve katma deerden aldklar payda anlaml derecede iyilemeler kaydedilmi, buna karn istihdamdaki paylarnda bir gerileme kaydedilmi, kayt dlk durumlarn ise pek bir iyileme gzlemlenmemitir. 2006 yl itibariyle KOBlerin toplam katma deerlerden aldklar pay % 28 dzeyine kadar kmtr. Da alma balamnda ise bilhassa 2002-2006 dneminde ihracata dayal atlmn katman katman yaylmas KOBlere de nemli bir motivasyon getirmitir. Nitekim 2001 ylnda KOBlerin ihracattaki pay % 7 iken bu oran 2004 ylnda % 9a, 2006da ise % 11e kadar kmtr. Trkiyenin ihracat atlmnn devamnn gelmesi arka plandaki KOB
4

KOB zel ihtisas komisyon raporu 2007-2013.

160

161

bann glendirilmesiyle mmkn olacaktr. Esasen bu grece arta ramen KOBlerin hala ihracattan yeteri kadar pay aldklar sylenemez. rnein bu oran Hindistanda % 40, Japonyada 38, talyada ise % 29dur. Yine bu olumlu srece ramen ihracat iin giderek artan oranda girdi (hammadde ve ara mal) ithalat yapma gerei ortaya kmtr. KOB ithalatnn toplamdaki pay 2001 ylnda % 9 iken 2006 ylnda % 16ya kadar kmtr. Bunda kur koullar, kresel rekabet, Trkiyenin artk hammadde ithal eder bir sanayileme seviyesine gelmi olmas ve yapsal olarak imdilik retimde ithal girdi bamllnn devam ediyor olmas nemli katklar yapmaktadr. KOBlerin halen istihdama olan katks % 60 civarndadr. stihdamdaki payn %77ler dzeyinden buraya gerilemi olmas aslnda bu iletmelerde de yksek katma deerli rnlerin bir lde arttn ortaya koymaktadr. Ancak bu artta, iiliin pay daha fazla, verimliliin paynn ise daha dk olmas nedeniyle krllk oranlarnda anlaml bir art kaydedilememektedir. Bu durum ounluu KOB statsndeki iletmelerden oluan SOnun yaynlad kinci Enbyk 500 Sanayi Kuruluu listesine de yansmaktadr.

7.3 KOBLERDE VERMLLK


Trkiyede irketlerin verimlilik ekonomisinden ne kadar uzak olduu ve bunun nedenleri bu almada daha nce aklanmt. Son yllarda ise yatrm artlarna, bunun kalitesine ve sektrne bal olarak, bilhassa dorudan yabanc sermaye yatrm eksenli ve hatta ithalatn srkledii bir verimlilik art yaanmaktadr. Srecin daha alt dzeylerdeki KOBlere kadar inmesi iin uzun bir zaman ve ok emek gerektii anlalmaktadr. Esasen 2002 ylndan beri KOBlerde de verimlilik bir lde artm olmakla beraber, KOBlerin hala igcn etkin kullandn ifade etmek zordur. Bilhassa kalifiye eleman ve mhendis istihdam gittike gerilemekte, KOBler adeta kaliteden kaarak dk katma deer alanlarnda kayt d kalarak ve fiyat rekabeti yaparak yaamaya almaktadr. Son yllarda KOBlere ynelik artan destek ve zendirici aralara karn, teknolojik dzey yeterince ykselmemi, Ar-Ge alt yaps gelimemitir. Baka bir ifadeyle de KOBlerin oluan frsatlar takip etmek, yakalamak ve bunlar zamannda etkinlikle iselletirmek konusunda ciddi kapasite ve kabiliyet skntlar vardr.

7.4 KRED VE TEVKLER


Trkiyedeki KOBlerin % 90nn mikro lekte, yani 9 kiiden daha az alan olduu yukarda ifade edilmiti. Bu derecedeki kk lekler, irketlerin kapasitesini dren nemli bir amildir. Nitekim mikro lekli KOBlerin verimliliini, uzun vadeli bymelerini salayacak kurumsal, beeri ve finansal kaynaklardan istifade edemedikleri grlmektedir. Mikro lekli KOBler bu kaynaklardan istifade edemediklerinden, artan rekabet karsnda ayakta kalabilmek iin kayt d yollara bavurmakta, bylece d finansman ve kamu teviklerine de ulaamamaktadrlar. Gerekten de son be ylda KOBler yatrmlarnn % 40n z kaynaklardan, % 35ini ksa vadeli ve geri kalan % 25ini orta/uzun vadeli kredilerden saladklar grlmektedir. Her eye ramen son yllarda eitli kanallardan KOBlerin kaynak sorununun zm iin anlaml

lde kaynak da oluturulmutur. Bu mecralardan biri KOSGEB destekleridir. 2001 krizi sonrasnda KOBlere ynelik KOSGEB kredileri Tablo-41de gsterilmektedir. Bilhassa 2004 ylnda en yksek dzeye kan kredi kullandrma performansnn 2006 ve 2007 yllarnda son derece azald grlmektedir. Tablo 41. KOSGEB Destekleri Proje Adedi 2003 2004 2005 2006 2007 Toplam 14.710 21.488 4811 2405 1130 44.544
Kaynak: KOSGEB.

Milyon YTL 25,3 103,5 43,1 13,5 5,7 148

Bunlarn yan sra Avrupa Birlii fonlar da KOBler iin nemli bir finansman kaynadr. Mesela ABnin 2007-2013 yllarn kapsayan AB 7. ereve Program dahilinde toplamda 53.2 milyar avroluk bir destek program mevcuttur. Trkiyenin de katkda bulunduu bu kaynaklardan yerli irketlerin pek faydalanamad grlmektedir. Bir dier finansman kayna da TUBTAK tarafndan oluturulan ve Ar-Ge yi gelitirmeye ynelik olan teknoloji ve yenilik gelitirme programdr. Bu proje 1996-2006 yllar arasnda 1,3 milyar dolarlk bir Ar-Ge hacmi oluturmasna karn denen toplam destek tutar 421 milyon dolarla snrl kalmtr. Ayrca bu projeden genelde byk lekli firmalarn yararland da bilinmektedir. Bunun nedeni ise proje gelitirmeye ayrlan kaynak ve gerekli kalifiye elemann KOBlerde bulunmamasdr. Grld zere son yllarda gerek KOSGEB ve gerekse baka yollardan KOBlere ulama oran ve kullanlabilir kaynaklar bir hayli artmtr. Nitekim, KOBler toplam kredilerden 2001 ylnda % 3-4 aralnda deien oranlarda pay alrken, 2006 yl sonunda bu oran % 25e kadar kmtr. Yeterli olmasa da bu tarihi bir gelimedir. Mukayeseli olarak bakldnda ise KOBlerin toplam kredilerden aldklar pay ABDde % 43, Japonyada % 51, G. Korede % 48, Fransada % 49,7, talyada % 39,6 ve Yunanistanda % 26 olmaktadr. Trkiye bu tabloda hala en alt sralarda yer almaktadr. Trkiyede son yllarda kaydedilen olumlu gelimelerde ticari bankalarn byk bir ivme ile KOB bankaclna ynelmeleri nemli olmutur. Daha nceleri KOBlere kredi vermenin riskleri dile getirilirken, gelimelere paralel olarak kredi vermeni faydalar da ne kmaya balamtr. Ger.ekten de son yllarda yaplan gzlemlere gre KOBler byk iletmelere kyasla borcuna daha sadk davranmaktadr. Ayrca bankalar KOBlere ynelerek hem riski datp hem de tahsilat orann ykseltebilmektedirler. Bilindii zere bankalar raporlamalarnda artan oranlarda BASEL I ve BASEL II kriterlerini kullanmakta-

162

163

drlar. Bu erevede kk kredilerin risk arl daha dk olaca iin bankalar bilanolarnda daha az karlk ayrmak zorunda kalmaktadrlar. Ayrca Trkiyedeki iletmelerin yaklak yzde 99u KOB olmasna ramen kredilerden ald payn hala olduka dk olmas, bankalara yeni alm frsatlar salamaktadr. Esasen KOBlerde balayan kurumsallama abalar da bankalara bu imkn vermeye balamtr. Btn bunlara ramen durum 1-9 kii arasnda ii altran ve KOBlerin %90n tekil eden bir ok mikro lekli iletme iin tam da bu kadar olumlu deildir. Zira bunlarn ou byk oranda zkaynak veya ksa vadeli kredilerle, yenileme yatrm veya darboaz giderme yatrm yapmaktadr. Son yllarda yalnzca KOB kredisi tahsis eden bankalarn varlna ramen KOBlerin nemli yatrmlara giremedikleri gzlenmektedir. Bu durum KOBlerin teknolojik deiimini ve kurumsallama abalarn nleyen bir mahiyet arz etmektedir. Yukarda ifade edildii gibi, bu aamada kaynaklarn varlndan ziyade ulalabilirlii gndeme gelmektedir. Bu balamda (i) kayt d alan KOB saysnn ykseklii, (ii) KOBlerin bilanolarnn tutarsz ve muhasebe kaytlarnn yetersizlii, (iii) krediler iin istenilen garanti ve teminatlar salayamamas, (iv) ok sayda ve dank olan KOBlere ynelik kredilerde istihbarat maliyetinin ykseklii, (v) geleneksel yaplardaki KOB iyerlerinin bankalara gven vermemesi, (vi) KOBlerin tedarikilere ve mterilerine borlanmasnn daha kolay olmas gibi hususlar KOBlerin kredi pastasndan ald payn artmasn engellemektedir. Bu durumda finansman kaynaklar snrl, kstl ve oynak olan, gvenilir bilano deerleri vermeyen KOBlerin kurumsallamas da mmkn olamamaktadr. KOBlerin kaynaklarn varlndan ziyade varolan kaynaklara ulamalarna bir rnek vermek gerekirse, rnein Trkiye Odalar ve Borsalar Birlii, Halk Bankas, KOSGEB, TESK ve 16 sanayi ve ticaret odasnn ortaklyla 1999da kurulan KOB A, ekonomiye katk salayacak projelerin sermaye ve ynetim desteiyle hayata geirilmesi amacyla kurulmutur. Ortak olmak ve bylece tahsis edilen desteklerden istifade etmek zere 2006da 298, 2007 ylnda ise 247 irket bavuruda bulundu. Bunlardan 141i bilgilendirmeden teye geme baarsn gsterememitir. Geri kalan 11i 2008 yl ba itibariyle beklemede iken, 11 bavurunun deerlendirmesi devam etmekte idi. 82 irket ise deerlendirmeden sonra gerekli standartlar salayamad iin reddedilmi durumdadr. Gelen projelerden 2006 ylnda biriyle, 2007 ylnda ise sadece ikisi ile ortaklk yaplabildii bildirilmitir. Reddedilen 82 projede yatrm kriterlerine ve stratejilerine uygunsuzluk, sfrdan yatrm ve niyet mektubu zerindeki anlamazlklar sebebiyle giriimciye olumsuz cevap verilmitir. Burada ilgin olan husus, KOB Anin ortak bulup yararlandrmak iin her ilden ortalama 60 kurulua ulam olmasna ramen sonuta ortaya kan bu verimsizliktir.

7.5 KOBLERN DEER ZNCRNE MONTE EDLMES


Esasen yukarda incelen durum artc bulunmamaldr. Zira %90nn mikro iletme byklne sahip olduu KOBlerin eleman, kaynak, bilgi, grg, kapasite sknts iinde olacanda kuku yoktur. Esas olan, ekonomik ortamn ayarlanmas suretiyle KOBlerin verimli, da dnk ve rekabeti irketlerle ortak deer zincirine sokularak salkl olarak tanmlanm bir tedarik zinciri ierisinde yaamasna ortam ve imkn hazrlamaktr. Aksi takdirde herkes iin eit imkn ve ortamn oluturulmas tek bana KOBleri kurtaracak neticeleri beraberinde getirmeyecektir. Bu sorunun farknda olunduu iindir ki; ABne uyum almalarnn bir paras olarak 20072009 dnemine ynelik olarak KOSGEB tarafndan KOB Stratejisi ve Eylem Plan hazrlanm olup, KOBlerin verimliliklerini, istihdama katklarn, katma deer iindeki paylarn ve uluslararas rekabet glerini

artrmay hedeflemektedir. Gerekten de bu strateji yerindedir. Zira kresel rekabet KOBlerin ana irketlerle olan ilikilerini ve katma deer yapsn etkilemektedir. KOBler genellikle rettikleri maln i pazardaki talebini, rakiplerini, bu rnlerin pazar payn ve gelecekteki trendini bilmeden imalat yapmaktadrlar. Keza rnlerinin ithalat ve ihracat, dnya pazarndaki durumu da yeterli lde ak deildir. Bir yerde el yordamyla hareket etmekte ve karar alma srelerini salam zemine oturtmamaktadrlar. Teknik bilgileri ve teknolojik dzeyi dk, kullanlan beeri sermayenin nitelii yetersizdir. Keza, kalite-maliyet optimizasyonu da genel olarak uygulamamaktadr. Ayrca ynetim ve organizasyon zaaflar da yaygndr. Kresel rekabet gleri bu nedenlerden dolay dktr. Bu durumda KOBler ieride ve darda byk irketlerle tedarikilik ilikisine girmekte, bylece rekabet zincirinin ern zayf halkasn oluturmaktadrlar. KOBler ounlukla fason i yapan iletmeler olunca, ucuz igc avantajn kullanarak ayakta kalmaya almakta, bu durum da iletmelerin son derece kaygan ve srdrlemez bir zeminde rekabet ettiini gstermektedir. Gerekten de sipari ana irketin belirledii norm ve fiyat direktiflerine gre yaplp teslim edilmekte olup, ana firmalar giderek krlar drmekte ve tedariki firmalar dk kr marjlar ile almaya zorlamaktadr. Kk firmalarn pazarlk ans dktr. Zira yedekte baka lkelerin KOBleri, alternatif olarak beklemektedir. Bu fason iletme mantnn geleneksel tablosudur. Ayrca lkedeki politik ve ekonomik kriz ve dalgalanmalar da ana irketin siparii iptal etme riskini gndeme getirmektedir. Bu durum KOBlerin en nemli sorunlarndan biri olarak derinlemektedir.

7.6 KOBLER N BAZI SONU VE NERLER


Bu artlar altnda KOBlere ynelik olarak bir dizi tavsiye sunmak mmkndr. KOB'ler kmelenme modelinde olduu gibi merkezi ve optimal bir tedarik sistemi ile retim girdilerini ve ham maddelerini daha ucuza temin edebilirler ve bu avantaj kr marjlarn artrmada kullanabilirler. KOB'ler mhendislik hizmetini bnyelerine daha fazla sindirip en az bir mhendis istihdam edebilirler ve kalifiye igc kullanp verimliliklerini artrabilirler. Ortak Ar-Ge ve yenilikilik alt yaps kurduklar taktirde tasarm ve zgn rn yapmak ve daha fazla rekabet gcne sahip olmak ayrcal kazanabilirler. KOB desteklerinden rasyonel bir biimde yararlanarak katma deeri yksek rnler retebilirler. Ynetim ve organizasyon yaplarn deitirmek zere ortak danmanlk havuzlarndan yararlanabilirler. Bylece geleneksel yapdan ada bir yapya gemeleri mmkn olabilir. Kredi olanaklarnn artrlmasnda makro dzeyde giriimde bulunmalar, bal olduklar rgtler kanalyla mmkn olabilecektir. Bylece bankalar ve finansman kurulularn zorlayabilirler. Son tahlilde ise KOB'lerin gerek anlamda retici olmalar ve sanayi yatrmlarna ynelik rasyonel kaynaklar kullanmalar, ulusal karlara ynelik bir sanayileme politikas ile mmkn grnmektedir.

164

165

SONU VE DEERLENDRMELER

G
166 167

Gnmzde milletlerin rekabeti stnln ve zenginliini verimlilik ekonomisinde bulunduklar seviye tayin etmektedir. Bu gelime rekabet gcnn klasik saylabilecek bileenlerinde kkl deiikler meydana getirmitir. Daha nceleri bir lkenin mukayeseli stnlklerini ve bunun beraberinde getirdii rekabet gcn (i) blm ve uzmanlama, (ii) lkelerin sahip olduu yer alt ve yerst tabii kaynaklar ve (iii) Ulusal tasarruflarn dzeyinin belirledii varsaylmakta idi. Bu meyanda vurgu daha ok retim eksenli olup, bu yzden baz iktisatlar yeter ki ret, nasl olsa alcs kacaktr demekte idi. Gnmzdeki gelimeler bu unsurlar yok saymamz gerektirmese de, nemlerinin azalmasna neden oldu. yle ki; (i) retim paradigmasnn kresellemesiyle uzmanlama ve i blm, (ii) serbest ticaret ve rekabet sayesinde doal kaynaklarn tahditleri ve (iii) nihayet dnyadaki fonlarn fazlal nedeniyle de ulusal tasarruflarn eksikliinin telafi edilebilecei bir dnem yaanmaktadr. Bu gelimelerden sonra gnmzde rekabette arlk teknoloji paradigmalarna, toplumsal organizasyonlara ve ynetiim kapasitesine kaym, bu noktada karmza devletlerin ve toplumlarn bu imknlardan yararlanabilme kapasiteleri kmtr. te yandan gnmzn en belirgin vasf, sreklilik ve hz kazanm olan deiimin beraberinde getirdii yaygn riskler ve belirsizliklerdir. te belirsizlik ve risk ortamnda, onlarca parametreyi ucu ucuna denk getirip kresel i organizasyonlar yapmak giriimciliin kazand mahiyeti ortaya koymaktadr. Bu artlar altnda giriimcilik yeni dncelere ve yeniliklere ak ve gelecekte olabilecek deiimleri ngrebilecek kapasitede kiilerin vizyonuyla ekillenmektedir. Giriimci, belirsizlik altnda karar alabilen, kararl ve azimli, gl sezgi sahibi, iyi gzlemci, hayal gc yksek, kaynaklara ulaabilecek ilikiler ana sahip, ok ynl dnebilen, ikna gcne sahip olan, bamsz dnebilen, esnek, yaratc, kendine gvenen bir kiilik olarak ekillenmektedir. Yeni i frsatlarnn kefi ve iselletirilmesi yolunda pazar

bilgisi ile teknik bilginin birletirilmesini ifade eden giriimcilik kapitalizmin ana evresinde farkl aktrler tarafndan gerekletirilmitir. Bireysel kapitalizmde bireysel mal sahipleri ya da ortaklar tarafndan, kurumsal kapitalizm dneminde profesyonel yneticiler tarafndan, gnmzdeki a (network) kapitalizminde ise giriimcilik alar tarafndan mterek olarak gerekletirilmektedir. Bat Avrupa daha ok bireysel, Asya ise dayanmac giriimcilie yatkndr. 2008 ylndaki Dnya Ekonomik Forumunun Davostaki zirvesine de damgasn vurduu zere ibirliki yenilikilik alanlarna olan ilgi tam da mterek giriimciliin yldznn parladn gstermektedir. Bu gn ok sayda byk ve kk irket gittike mterek (ortak) bir giriime dnmektedir. Bundan maksat; bu irketlerin, i frsatlarnn kefedilmesi ve deerlendirilmesi iin gerekli bilgilerin paylamndaki risk ve dlleri paylamak arzusudur. Ortak giriimin yeleri birbirleriyle direk iletiim kurarak, i frsatlarnn keif ve deerlendirilmesi iin gerekli teknik ve pazar bilgisini abucak birletirirler. Giriimsel alar olarak tanmlanan bu yaplarda yatrmclar, reticiler, datclar, perakendeciler ve mteriler stratejik bir ittifakn iinde yer almaktadr. Kurumsal ittifaklar ayn zamanda irketlere yeni pazarlara ve zellikle yeni doan piyasalara giriteki riskleri paylama imkn verir. irket iinde bilhassa toplam kalite ynetimi konusunda iletme iindeki mterek giriimcilik n plana kmaktadr. Bu meyanda alanlarn ouna prim ve hisse seenekleri (opsiyon) verilmekte, dorudan ynetimsel kontroller yerine, salam bir kurumsal vizyonun nemi vurgulanmakta ve bylece her alan giderek bir giriimciye dnmektedir. irket dnda ise gn getike daha ok firma kendisi ile tedarikileri, datclar, mterileri ve rakip firmalar ayran d bariyerleri de azaltmaktadr. reticiler ulatrma zamann ve depolama maliyetlerini azaltmak iin tedarikilere, datclara ve perakendecilere giderek daha yakn almaktadr. Yeni pazar eilimlerini belirlemek ve rn kalitesini artrmak iin mterilerle reticiler yaknlarken, eski rakipler de yeni i frsatlarndan istifade etmek iin birbirine yaknlamaktadr. Mterek giriimcilik denildiinde konsorsiyumlarn kurulmas ve eitli dzeylerde ortaklklara gidilmesi ilk akla gelendir. Her eyden nce her sektr bireysel ya da mterek giriimcilie elverili olmad gibi bunu gerektirmeyebilirdir. Bir dier ifade ile baz sektrlerde mterek, baz sektrlerde ise bireysel giriimcilik ne kabilir. rnein sabit maliyetlerin ok yksek, ele edilecek rnn pozitif dsall ve/veya kamusal mal mahiyeti arttka bu tr sektrlerde mterek giriimciliin mutlaka n plana kartlmas gerei vardr. Bu sektrlerde ortak laboratuar kurulmas, ortak yatrmlarn yaplmas, ortak rn gelitirilmesi son derece gerekli olmaktadr. Trkiyenin kresel btnleme anda karlat en byk tehditlerin banda hala salam bir giriimci snf oturtamam olmas gelmektedir. Trkiye uygulamas giriimciliin neden gdk kald konusunda aadaki gibi birtakm dersler sunmaktadr: Tarihsel olarak bakldnda giriimciliin gelimesi ve sermaye birikimi konusunda bir din olarak slamiyetten kaynaklanan sorun olmad gibi, tersine, hem felsefi deerler seti olarak, hem de fiili olarak uygulamada tevik edilmitir. Giriimcilik zerinde devletin srekli mdahaleciliinin ve bu meyanda dier ekonomik politikalarn derin etkileri olduu anlalmaktadr. Trkiyede iktisadi politika tercihlerinin belirli bir felsefeden yoksun oluu ve adeta bir deneme tahtasna evrilmesi, stratejik planlamadan uzak olmas, ekonomiye olan yaklamn ar pragmatik oluu temel skntlar olarak belirginlemektedir. zellikle bu tercihlerin belirlenmesi sreci, giriimcilik faaliyetlerinin yasal ve toplumsal erevesinin bulanklamasna neden olmutur. adam devletin rant datan ideolojik-pragmatist yapsna, rant kollayan kar bir pozisyon alarak uyum salam, yani devletin mlke, demokrasiye yapt dozu kaan mdahalelerinden ziyade, bunun dndaki uygulanan iktisat politikalarnn zamanlamas, snrlar ve bileimi gibi alanlardaki belirsizliklerden rahatszlk duymutur.

Bu ortamdan kaynaklanan przler, i baarsnn her eyden nce politik ve brokratik karar srelerini etkilemekten getii dncesini beslemitir. Bu durumun iadamlar tarafndan iselletirilmesi ve sorun zmnde hukuki yollardan uzak mekanizmalar tercih etmeleri i ahlk asndan olumsuz bir profil izmelerinin bir dier nedeni olmutur. Dolays ile devletin tercih ettii duruun, Trkiyede i ahlkn rten bir mahiyet arz ettii aka ortaya kmaktadr. Giriimciliin nasl bir ortamda geliecei veya geri kalaca konusunda yaplan almalardan nemli birtakm sonular kmaktadr. Bunlar ksaca aadaki gibidir: Makroekonomik istikrar ve dengenin temini: Makro ekonomik ortamdan kast, fiyat istikrar, dengeli bir bte ve d demeler dengesi, adil bir gelir dalm, yksek istihdam ve dk issizlik ortamnn tesis edilmesidir. Makroekonomik dengesizlik; retimde, kt kaynaklarn tahsis edilmesinde ve gelir dalmnda sorunlarn olmas, belirsizliin ve ngrlemezliin yaygn oluudur. Bu yzden kalc bir ekilde varln srdren makro ekonomik dengesizlik ortamnda derinlemesine bir giriimcilik ortamnn olumas, bylece retim sorununun zlmesi ve sermaye birikiminin salanmas imknszdr. Rekabet ve iyi ynetiim ortamnn salanmas: yi ynetiim olarak tanmlanan mlkiyet haklar rejimi kurulmu, effaf, adil ve tarafsz bir hukuki ortam temin edilmi olmaldr. Piyasaya giri ve k serbestisinin salanmas: Piyasalar kadn, erkek herkese ak olmal ve ayrmclk yok edilmi olmal, icra ve iflas kanunlar effaf ve kolaylatrc olmaldr. Risk ve dl arasnda denge kurulmas gerei: Getiri ihtimali kadar muhtemel risklerin belli olmad bir ortamda giriimcilik lr, yaplan giriimcilik ise garantili alanlara kayar, ki bu tr ortamlarn tipik zellii lobicilik ve rantiyeciliktir. Finansmana eriim kolayl: Giriimcililik zorunlu olarak gerekli finansman kaynaklarna sahip olmay gerektirmemektedir. Bu yzden finansmana eriim, giriimciliin olmazsa olmaz kouludur. Fakat risk sermayesi piyasasnn gelimemi olmas ve bankalarn riskli krediler vermekten giderek daha fazla kanmas, giriimci fidanl olarak bilinen pek ok KOBnin finansman glkleri yaamasna neden olmaktadr. Bu meyanda giriimcinin kolaylkla ulaabilecei ve yeterince eitlendirilmi, sreklilii salanm, ucuz finansal kaynaklarnn varl nem kazanmaktadr. Piyasa esnekliklerinin temini: Piyasalar yeterince esnek ve rekabeti, bunlarn arasnda etkin bir akkanlk ve iletiimin salanm olmas gerekmektedir. Dzenleyici ortamn kalitesinin artrlmas: dari dzenlemelerin iyiletirilmesi ynnde gsterilen abalara ramen, Trkiye dhil olmak zere bir ok lkede iletmeler brokratik engellerle mcadele etmektedirler. Vergilendirmenin adil, basit, tabana yaylm ve dk olmas: Makroekonomik ortam bozuk olan lkelerde iletmeler areyi kayt dna kamakta bulmaktadrlar. Bu meyanda vergiler bilhassa n plana kmaktadr. Nitelikli igcne eriim: gc piyasasndaki darboazlar bymeye engel olmaktadr. ilerin becerilerini artrmaya ynelik abalarn younlatrlmas gerekmektedir. Bylece giriimciliin nndeki en byk engel olan emek-i uyumsuzluu da azaltlm olacaktr. Bu hususun eksik kald lkelerde isizlik ve mesleksizlik bir arada yaanmaktadr. Buna gre irketler nitelikli beeri sermaye istihdamndaki a kapatamazken, var olan insanlar da kaliteli bir hayat idame ettirecek kadar gelir getiren bir i bulamamaktadr.

168

169

Firmalar aras ibirliinin tesisi: Byk ve kk lekli iletmeler arasndaki ittifaklar, yeniliki ekonomide gerekli esneklii ve daha byk pazarlar ele geirmek iin kritik lei kazanmak bakmndan giderek daha fazla nem kazanmaktadr. Byk lekli iletmeler yeni pazarlara, teknolojiye ve yeniliklere eriim salamakta, kk lekli iletmeler ise finans, bilgi ve iletiim alarndan daha kolay yararlanabilmektedir. Eldeki alma bir teebbs alan olarak irketlerin i yapsyla ve bizatihi giriimcinin kendisiyle dorudan ilgilenmemektedir. Bu almada yukarda sralanan ve daha ok irketin d evresini ilgilendiren konular ele alnmtr. Zira Trkiyede giriimciliin geri kalmasnn arkasndaki temel unsur d evre ile ilgilidir. Bu cmleden olarak, bilhassa 2001 krizi sonrasnda kaydedilen d alem faktrlerindeki gelimelerin nasl bir giriimcilik ortam oluturduu, mevcut skntlarn neler olduu ve bunlarn ne tr zmlerinin olabilecei konularna odaklanlmtr. 2007 yl sonu itibariyle, nemli bir giriimcilik unsuru olarak ekonomide makro ekonomik dengenin byk lde tesis edildii grlmektedir. Bu aamada byme, fiyat istikrar ve finansal istikrar nemli giriimcilik gstergesi olarak ne kmaktadr. Srdrlebilir bymeye doru: Bu balamda alt senedir aralksz ve yksek saylacak dzeyde bir byme salanm, srdrlebilir byme yolunda nemli admlar atlmtr. Revize edilen GSMH rakamlarna gre milli gelir 2006 yl sonunda 524 milyar dolar am, 2007 yl sonu itibariyle ise 600 milyar dolar amas beklenmektedir. Kii ba bana den GSMH da 7500 dolar amtr. Byyen milli gelirin ve kii bana den gelirin artmasn i piyasada aktif olarak alm gcne yansmasyla giriimcilik itahnn artaca ifade edilmelidir. Fiyat istikrar: Gerek bymenin srdrlebilirlii ve gerekse i pazarn derinliinin yksek alm gcne dnmesi ise byk oranda fiyat istikrarnn salanmasna baldr. Fiyat istikrarnn salanmas konusunda son yllarda byk gelimeler kaydedilmi, 1990-2001 arasnda ortalama olarak yzde 74 bandnda seyreden yksek ve kronik tketici enflasyonu, 2004 ylndan beri tek haneli rakamlarda kontrol altna alnmtr. Ancak yapsal sorunlardaki katlk ve dnyada yaanan arz oklarnn etkisiyle, enflasyonda bir diren blgesine girildii grlmekte, 2006 ve 2007 yllarnda olmak zere son iki senedir enflasyon hedefi tutturulamamtr. Buna ramen Trkiye 2007 ylnda, 2006 ylna gre enflasyonu drmeyi baaran ender lkelerinden biri ve bunlarn da banda gelmektedir. Merkez Bankas verilerine gre, 60 lkede 2007 ylnda ortalama olarak enflasyon 2 puana yakn art gsterirken, Trkiyede 1,3 puan gerilemitir. Arz ynl reformlarn da tam devreye girmemi olmas nedeniyle enflasyonla mcadele halen talep cephesinde srdrldnden, ekonomide greceli bir yavalama yaanmakta, bu da i piyasalar olumsuz etkilemektedir. Buna ramen bu skkln geici olarak grlmesi ve giriimcilii uzun vadede en olumsuz etkileyen enflasyonla mcadelenin sekteye uratlmamas gerekmektedir. Zira uzun vadede byme ile enflasyon ters ynde hareket etmektedir. Enflasyon n grlebilirliin, uzun vadeli stratejiler gelitirmenin, salkl lme, deerlendirme ve dolays ile risk almann nndeki en byk engel olduundan, salam giriimcilii ve kt kaynaklarn etkin dalm da engellemektedir. Byle ortamlarda uzun vade perspektifi kaybolmakta, ortama ksa vadecilik hakim olmakta, bu da yeniliki, uzun vadeli risk almaya dayanan giriimcilik ortamn yok etmektedir. Bymenin finansman ve finansal istikrar: Finansal istikrarn drt aya bulunmaktadr. Bunlar hanehalk, reel sektr, bankaclk sektr ve kamu sektrdr. Giriimciliin bir gerei de uzun vadeli ve uygun maliyetli finansman kaynaklarna kolayca eriebilmektir. Trkiyede oktan kontrolden kan bte aklar (2001 yl sonunda GSYHya oran %16,5) ve bunlarn birikiminden oluan yksek kamu bor yk (2001 yl sonu itibariyle GSYHya oran % 97), yetersiz fon arzyla bir-

leince artan fonlama maliyetleri nedeniyle Trkiyede giriimcilik piyasadan dlanm, retim ve retim kltr zaman iinde gerilemitir. hayatna hakim olan bu ar ksa vadecilik ise giriimciliin en byk engeli olarak belirginlemitir. Gerekten de sz edilen ortamda bankaclk sistemine yatan mevduatlarn ortalama vadesi arlkl olarak 3 ayn altna dm, bankalarn aktiflerinin %70e varan ksm Hazine bonolarndan ve devlet tahvillerinden oluan menkul kymetlere kaym, kredilerin varlklar iindeki pay % 20lere gerilemi, bunun %60a varan ksm ise ksa vadeli kredilerden olumutur. 2007 sonu itibariyle ise hem kamu, hem de zel kesim bor stokunun milli gelirden ald pay hzla derek byk bir krlganlk gstergesi olmaktan kmtr. 2007 yl sonunda toplam bor stokunun milli gelire oran %50nin altna, kamu bor yknn milli gelire oran ise % 40n altna sarkmtr. 2007 yl sonunda kamu bor yk dndrme oran (roll over) da 2001 ylnda ulat %97lik seviyeden, %70lerin altna ekilebilmi, buna gre her yl artan oranlarda bir kaynak giriimcinin kullanabilmesi iin piyasalarda braklmtr. Btn bu gelimelere paralel olarak kamu kesimi borlanma gerei negatife dnm, ve kamu kesimi az da olsa tasarruf yapabilir hale gelmitir. Buna ramen, 2002 ve sonrasnda kaydedilen byme performansnn motor gc olan zel sektr tasarruflar hzla gerilediinden, ortaya kan ve GSYHnn yaklak %8i civarnda gerekleen tasarrufyatrm ann daha uygun vade ve maliyetli lke d kaynaklardan finanse edilmesi gerekmitir. Tasarruf-Yatrm ann finansman kalitesi: Revize edilen milli gelir rakamlarna gre GSMHnn yzde 5,8i orannda gerekleen 38 milyar dolarlk cari an 19 milyar dolar aan bir ksm dorudan yabanc sermaye yatrmlarndan karlanrken, yine ieriye giren uzun vadeli kredilerin miktar da 38 milyar dolar olarak gereklemitir. Portfy yatrm olarak bilinen scak parann ise 2007 ylnda bir milyar dolarn altna sarkt grlmektedir. Buradan yola karak son yllardaki tasarruf-yatrm ann artt, ancak ortaya kan bu an artan oranlarda kalc olarak park eden dorudan yabanc sermaye yatrmlarndan karland, ayrca scak parann orannn da byk bir hzla geriledii grlmektedir. D an kapatlmas: Trkiyenin cari ann kapatlmas temelde bir yandan d ticaret ann drlmesi, dier yandan ise turizm gelirlerinin artrlmasyla mmkn olacaktr. D ticaret ann kapatlmas ise bir yandan genel manada yatrm ortamnn kalitesinin artrlmasna balyken, te yandan sektrler baznda ak verilen alanlara ynelik uzun soluklu, piyasa uyumlu ve performansa dayal bir dnm stratejisi gelitirilmelidir.

170

171

Gnmzdeki an byk bir ksm enerji ve emtia ithalatndan kaynaklanmaktadr. Bu konuda szkonusu mamullerin fiyatlarnn dmesini beklemek ve ok uzun vadede alternatiflerin gelitirilmesini beklemekten baka are yoktur. Ancak dier sektrlerdeki sorunlara daha planl yaklaarak sorunu ortadan kaldrmak mmkndr. rnein (i) tekstil, giyim eyas ve deri islemede kullanlan makineler, (ii) bro muhasebe ve bilgi isleme makineleri, (iii) radyo ve televizyon vericileri ile telefon, telgraf tehizat, (iv) dier zel ve genel amal makineler, (v) takm tezghlar, (vi) lme, kontrol, test, seyrsefer vb. amal alet ve cihazlar, (vii) tbbi ve cerrahi tehizat, ortopedik aralar, (viii) baka

yerde snflandrlmam elektrikli tehizat sektrlerinin, 11 yllk dnemde toplam d ticaret a yaklak 100 milyar USD civarndadr. Bu sektrlerin genel olarak sabit sermaye yatrmlar ile ilgili olduu dnldnde, imalat sanayinin retim kapasitesini belirlemekte etkili olduklar ifade edilebilir. Ayrca, bu sektrlerin genellikle ileri teknoloji ieren ve/veya teknolojik gelimeleri yakndan izleyen sektrler olduu kabul edildiinde, Trk sanayi sektr bu nitelikteki sektrlerde rekabet gcne sahip deildir. Bu durum, retim kapasitesinin artrlmas, rn kalitesinin gelitirilmesi, yksek teknolojiye sahip makine-ekipman kullanarak verimliliin artrlmas gibi zellikle imalat sanayi mallar iin rekabet gc kazandrabilecek konularda, lke sanayini da baml hale getirmektedir. Bu durumun bir neticesi olarak da, Trk sanayi sektrnn (zelde imalat sanayi) byme potansiyeli gsterebilmesi iin, d ticaret ann ortaya kmas kanlmaz hale gelmektedir. Ancak otomotiv ve gemi ina sanayi sektrlerinde son yllarda yakalanan olumlu ivmenin hem derinletirilmesi hem de dier sektrlere yaylmas gerekmektedir. Bu sektrler arasnda demir elikte yass demir ve paslanmaz elik retimi ile makine ve elektrik-elektronik bata gelmektedir. Bu srecin baarl olmas iin retim ekonomisinin nn tkayan kamu kaynakl vergisel ve brokratik sorunlarn, alt yap eksikliklerinin, mesleki eitim yetersizliklerinin giderilmesi gerekmektedir. Gerileyen sektrlerden ykselen sektrlere gei: Trkiyenin giriimcilik sektrleri arlkl olarak fiyat rekabeti yaplan ve kar marjlarnn giderek azald geleneksel dk katma deerli sektrlerden olumaktadr. Bilhassa son yllarda DT bnyesine katlan in gibi aktrlerden ve rekabeti kztran gelimelerden sonra Trkiyenin bu sektrlerden gerekli olanlar boaltarak yksek katma deerli dinamik sektrlere kaymas gerekmektedir. Ancak Trkiye bu konuda son derece geri kalm durumdadr. Verimlilik ekonomisinin bir gstergesi olan yenilikilik performansnda Trkiye dnyada klasman altnda kalmaktadr. Verimlilik, rn eitlilii ve inovasyon alannda dnya standartlarn yakalamak ancak uzun vadeli stratejik bir mimari gerektirmekte olup, kamu-zel sektr arasndaki etkin bir sinerjiye ihtiya vardr. Bu meyanda Yatrm Ortamn yiletirme Kurulu (YK) in etkinlikle devreye sokulmu olmas son derece isabetlidir. Trkiyede makro ekonomik rekabet artlar son yllarda byk bir iyileme srecine girmitir. Bu gelimeler ilk bata bymeyi tetikledii iin olumlu olmakla birlikte, srdrlebilir byme platosunun yakalanmas ancak alt katmanlardaki yapsal katlklarn giderilmesi, giriimcilik kltr ve ortamnn gelitirilip derinletirilmesiyle mmkn olacaktr. Rekabeti ekonomiye dorudan yabanc sermaye katks: Gerek mevcut tasarruf-yatrm ann finansman, gerekse yukarda sz edilen yenilikilik ve verimlilik ekonomisi yoluyla yksek katma deer elde edip yksek kar marjlaryla sermaye birikimini tesis etmek iin Trkiyenin muhakkak surette bir dorudan yabanc sermaye giriine ihtiyac vardr. Zira Trkiyenin sorunu sadece finansman kayna deil, ayn zamanda bilgi ve grd (know how) eldesi, teknoloji transferi, kresel deer zincirine dahil olmaktr. Bu srede yabanc sermayeden istifade etmenin yollar vardr ve bu hususlar tevik edilmelidir. Balangta yabanc sermayeli iletmeleri birok girdiyi kresel alandaki kendi deer zincirinden ithal etmek yoluna gideceinden, ticari a artrc mahiyette geliecektir. Ancak yerli girdilerin rekabeti artlarda temini gerekletike, yerli katma deer artacak bu ak da kapanma srecine girecektir. Fark oluturarak cazibe merkezi olma: Bundan sonra dorudan yabanc sermayenin yeil alan yatrmlarna kaydrlabilmesi iin dnya sistem iinde Trkiyenin belirgin bir fark oluturma kapasitesi n plana kmaktadr. Yksek byme ve alm gc srekli artan, gen alabilir ve

tketebilir bir nfusa sahip olmas Trkiyenin en byk fark olmakla birlikte, bunlar gerekli ancak tek bana yeterli deildir. Fark oluturma srecinin bir paras ve gerei olarak Trkiyenin bir yandan AB srecini ve dezenflasyon abalarn srdrmesi, te yandan da piyasa giden yollar aacak olan kurumsallamann derinletirilmesi ve ikinci nesil reformlar tamamlamas gerekmektedir. Zira kurumsallama, hzl byme, makroekonomik istikrar ve yatrm ortamnn iyilemesi anlamna gelmektedir. Keza, dinamik rekabeti stnlklere gre sektrel mimarinin belirlenmesi ve bir sanayi stratejisinin tanmlanmas gerei de vurgulanmaldr. Bu meyanda her sektrde en iyi olma ans olmayan Trkiyenin baz alanlarda dnyann en iyisi olmaya alarak cazibe merkezi olmay hedeflemesi gerekmektedir. Son yllardaki tecrbelere gre, otomobil, elektronik, makine ve tehizat, tekstil, mobilya, enerji gibi sektrlerin nemli olduu anlalmaktadr. Ancak burada yabanc sermayenin ekilmesi kadar, idaresi ve kaliteli bir ekilde ynlendirilmesi gibi bir gndeme de iaret etmek gerekmektedir. Yaplan almalar gstermektedir ki; enflasyon, dviz kurlar, kii bana den GSYH, emek gc, faiz oranlar ve ekonominin da akl gibi makroekonomik gstergelerin yan sra, kurumsal faktrler de dorudan yabanc yatrmlar zerinde nemli bir etkiye sahiptir. Dorudan yabanc sermayeden beklenen neticeyi devirmek iin gerekli hususlar ksaca u ekilde sralanabilir: (i) Ekonomik ve politik risk dk olmal, (ii) istikrarl bir hkmet olmal, (iii) uluslar aras tahkime ak, yani effaf, demokratik, salam bir fikri ve mlkiyet haklar rejimi olmal, (iv) yolsuzluk oranlar dk olmal, (v) brokrasinin kapasitesi yksek ve yapc bir zihniyete sahip olmal, (vi) yaptrm mekanizmalar etkin ilemeli, (vii) yargnn ileyiine gven duyulmal, (viii) rekabeti salamaya ynelik politikalar mevcut ilevsel olmaldr. Kurumlarn bu tr bir yapya uygun dzenlemeye alan hkmetlerin gelecekte hem daha fazla dorudan yabanc yatrm ekmeleri, hem de bunu lkenin genel kalknma stratejisi dorultusunda gerekletirmeleri mmkn grnmektedir. kinci nesil reformlarnn sonular: kinci nesil reformlarn yaplmas ile beraber eitim, Ar-Ge, ticariletirilmi icatlar zerinden verimlilie dayal bir sanayi yapsnn ina edilmi olmas gerekleeceinden (i) yzde 7-8 arasnda gerekleecek bir byme patikas elde edilecek, (ii) buna ramen kamu mali dengelerinin korunacak, (iii) byme kalc bir fiyat istikrar iinde gerekleecek, (iv) bymenin oluturduu katma deeri ieride tutmak anlamnda cari an GSMHnin %3n gemeyecek ekilde kontrol atnda tutulmas szkonusu olacak, (v) bu sayede yksek dzeyde gerekleecek olan yatrm hamlesinin olabildiince i kaynaklarla finanse edilebilmesi salanm olacak, (vi) bymenin istihdama yansmas daha etkin ve grnr olacaktr. Krize giriimci davranlar: Btn bu beklentilere ramen 2007 yl ve sonrasnda ieride ve dnyada ekonomilerde yaanmakta olan sreler frsat kollamaktan ziyade muhafazakar stratejileri gerektirmektedir. Kriz ve riskli ortamlarda giriimcinin dikkate almas gereken hususlar unlardr: 1. eitli nedenlerle ortaya kacak ekonomik durgunlua bal olarak nakit aknda meydana gelebilecek aksamalara dikkat etmek, 2. Piyasadaki fiyat istikrarszlnn beraberinde getirdii mali kaynak skntlarna hazrlkl olmak,

172

173

3. Trkiye gibi uzun sre yksek enflasyonist bir ortamda yaamaya alan kiilerin

dk enflasyon ortamna geite karlaaca davran ve strateji problemlerini kavramas, 4. Artan girdi maliyetlerine bal olarak iletme giderlerinin artacan bilmesi ve gerekli tedbirleri almas, 5. Devlete, zel kurululara ya da kiilere olan borlarn karlanmas konusunda yaanabilecek (ani kur hareketleri, deiken faiz vs. gibi) zorluklarn takibi, 6. Giriimi olumsuz etkileyecek hukuki dzenlemeler ve mevzuat deiikliklerinin yakndan takibi, 7. Faaliyet gsterilen lkeyi de etkilemesi muhtemel uluslararas ekonomik krizlerin sonularnn iyi bilinmesi gerekmektedir.

KAYNAKA

Acar, Mustafa. Piyasa, Devlet ve Mdahale, Ankara: Orion Yaynlar, 2005. Akyz, Ylmaz (ed.). East Asian Development: New Perspectives, London: Frank Cass, 1999, 1-33. Alphan, Serdar. Kreselleen Dnya Pazar ve Trk la Endstrisi, stanbul: TKSD, 2006. Aras, Gler. Avrupa Birlii ve Dnya Piyasalarnda Trk Tekstil Sektrnn Rekabet Yetenei: Finansal Adan Bir Yaklam, stanbul: TKB Yaynlar, 2006. Aras, Gler. Emek Youn Sektrlerin Gelecei: Tekstil ve Konfeksiyon Sektr, brahim ztrk (ed.) Trkiyenin Kresellemesi: Frsatlar ve Tehditler ( Cilt), stanbul: TO, 2008. Aricanli, Tosun and Rodrik, Dani (Ed.). The Political Economy of Turkey: Debt, Adjustment and Sustainability, London: Palgrave Macmillan, 1990. Aslanolu, Erhan. Trkiyenin Yabanc Sermaye ekmede Etkinlik Araylar, brahim ztrk (ed.), Trkiyenin Kresellemesi: Frsatlar ve Tehditler (3 Cilt), stanbul: stanbul Ticaret Odas Yaynlar, 2008, Atay, Falih Rfk. ankaya, stanbul: Pozitif Yaynlar, 2004. Atiyas, zak. Competition and Regulation in the Turkish Telecommunications Industry, Ankara: TEPAV, 2005. Bakaya, Fikret. Paradigmann fls: Resmi deolojinin Eletirisine Giri, 6. Bask, stanbul: Doz, 1997. Bura, Aye. Political Sources of Uncertainty in Business Life, Conference on the Dynamics of States and Societies in the Middle East, Kahire,1989. Bura, Aye. The Turkish Company as a Social Institution, Boazii niversitesi Ekonomi ve dari Bilimler Dergisi, 4, 1, 1990, 35-51. Bura, Aye. Devlet ve adamlar, stanbul: letiim Yaynlar, 1995. Candemir, Akyan. Trkiyede Dorudan Yabanc Sermaye Yatrmlarn Etkileyen Faktrler: Bir Uygulama (2 cilt), stanbul: Yased, 2006. Dumluda, Devrim. Yabanc Sermayenin Kalitesi ve Kurumlarn Etkisi, brahim ztrk (ed.), Trkiyenin Kresellemesi: Frsatlar ve Tehditler (3 Cilt), stanbul: stanbul Ticaret Odas Yaynlar, 2008. Hermes, Niels. New Explanations of the Economic Success of East Asia: Lessons for Developing and Eastern European Countries, CDS Research Report, 3, 1997. nsel, Ahmet. Dzen ve Kalknma Srecinde Trkiye: Kalknma Srecinde Devletin Rol, stanbul: Ayrnt Yaynlar, 1996, 112. Johnsonh, Chalmers. Asyada Ne Oldu?, The Nation, 23 ubat 1998. Kkkiremiti, Oktay. D Ticaretteki Rekabet Gcne Gre Sanayi Sektrnn Deerlendirilmesi, Trkiye Kalknma Bankas A, Ekonomik ve Sosyal Aratrmalar Mdrl, 2006. Mourdoukoutas, Panos. Collective Entrepreneurship in a Globalizing Economy, Westport, CT: Greenwood Publishing Group, 1999, 73-90. ni, Ziya. Inflation and Import-substituting Industrialization: An Interpretation of the Turkish Case, State and Market: The Political Economy of Turkey in Comparative Perspective, kinci Bask, stanbul: Boazii University Press, 1999, 31-43.

174

175

ni, Ziya. Turgut zal and his Economic Legacy: Turkish NeoLiberalism in Critical Perspective, Middle Eastern Studies, 40, 4, 2004. ni, Ziya. Domestic Politics Versus Global Dynamics: Towards a Political Economy of the 2000 and 2001 Financial Crises in Turkey, Turkish Studies, 4, 2, ni, Ziya and Rubin, Barry (editrler) iinde yeniden basm, Turkeys Economy in Crisis, London, Frank Cass. 2003. ztrk, brahim (ed.). AB Mzakere Srecine doru Trkiye Ekonomisi: Blgesel- Sektrel Sorunlar ve zm nerileri, stanbul: MSAD Yaynlar, 2005, ztrk, brahim. Dou Asya Tecrbesi Inda Trkiye-IMF likileri, stanbul: MSAD Yaynlar, 2004. ztrk, brahim. Bir Ulusalc Sylem Olarak 28 ubat Sreci ve Sonular, 28 ubat: Post-modern Bir Darbenin Sosyal ve Siyasal Analizi, stanbul: Birey Yaynlar, 2006. Sunar, lkay. State and Society in the Politics of Turkeys Development, Ankara: Ankara niversitesi Basmevi, 1974, 5-8. Taymaz, Erol ve Suimez, Halit. Verimlilik Raporu: Trkiyede Verimlilik, Byme ve Kriz, Ankara: Trkiye Ekonomi Kurumu, 2005. Trimberger, Ellen Kay. Revolution from Above: Military Bureaucrats and Development in Japan, Turkey, Egypt, and Peru, New Jersey: Transaction Boks, 1978, 4. Blm. Tun, Hakan. The Lost Gamble: The 2000 and 2001 Turkish Financial Crisis in Comparative Perspective, Ziya ni and Barry Rubin (editrler), Turkeys Economy in Crisis. London: Frank Cass, 2003, 31-52. Utkulu, Utku. Trkiyenin D Ticareti ve Deien Mukayeseli stnlkler, zmir: Dokuz Eyll niversitesi Yaynlar, 2005. Von Krogh, George. chiro, Kazuo ve Nonaka, Ikujiro. Bilginin retimi, stanbul: Dbank Kitaplar, 2000. Wu, Yongping. Rethinking the Taiwanese Developmental State, The China Quarterly, 177, 2004, 91-114. Yeldan, Erin. Kreselleme Srecinde Trkiye Ekonomisi: Blm, Birikim, Byme, stanbul: letiim Yaynlar, 2001 Ykseler, Zafer ve Trkan, Ercan. Trkiyenin retim ve D Ticaret Yapsnda Dnm: Kresel Ynelimler ve Yansmalar, stanbul: TSAD Yaynlar, 2008. Ylek, Murat. Trkiye Ekonomisi 2001-2006 ve Sonras: Arka Plan, Trendler ve Riskler, Trkiyenin Dnemsel Deiimine Genel Bir Bak, MSAD-Ankara ubesi Raporu, 2007, 37-46. Yararlanlan Baz Kurumlar: ktisad Giriim ve Ahlk Dernei (GAD) stanbul Maden ve Metaller hracat Birlikleri Genel Sekreterlii (MMB) zmir Esnaf ve Sanatkar Odalar Birlii Mstakil Sanayici ve adamlar Dernei (MSAD) TC. Devlet Planlama Tekilat (DPT) TC. Hazine Mstearl TC. Merkez Bankas TC. Mill Prodktivite Merkezi, (MPM) Trkiye Ekonomi ve Politikalar Aratrma Vakf (TEPAV) Trk Kimya Sanayicileri Dernei (TKSD). Trk Sanayici ve adamlar Dernei (TSAD) Trkiye hracatlar Birlii (TM) Trkiye statistik Kurumu (TK) Trkiye Seyahat Acentalar Birlii, (TRSAB) World Bank, 1993, The Making of the East Asia Miracle, Policy Research Bulletin, August-October Volume 4, Number 4. World Economic Forum, The Global Competetiveness index. 2007-2008.

You might also like