You are on page 1of 151

ADA DNYA YAZARLARI

1. basm: Haziran 1995, Can 2. basm: Eyll 1995, Can 3. basm: Eyll 1996, Can

Bu kitap, stanbul'da Can Yaynlar'nda dizildi, Eko Basmevinde basld. (1996) Dizgi: Serap Kl

Milan Kundera YAVALIK

Franszcadan eviren

ZDEMRtNCE

CAN YAYINLARI LTD. T.

Hayriye Caddesi No. 2, 80060 Galatasaray, stanbul Telefon: (0-212) 252 56 75 - 262 59 88 - 262 59 89 Fax: 252 72 33

zgn ad La Lenteur

MILANKUNDERA'NIN CAN YAYINLARI'NDAK BR KTAPLARI AYRILIK VALSI / roman GLN VE UNUTUUN KTABI / roman SAPTIRILMI VASYETLER / deneme AKA/ roman JACQUES LE EFENDS / oyun

ISBN 976-610-627-8 Vera Kundera / Onk Ajans Ltd. / Can Yaynlan Ltd. ti. (1995)

1 Akamdan gidip geceyi bir atoda geirme tut kusuna kapldk. Fransa'da ounu otele dntr dler atolarn: yeilliin kknn kaznd ir kin bir alanda yitmi el kadar yeillik paras; u suz bucaksz bir yol ann ortasnda bir snak, hyabanlar, aalar ve kular sma. Arabay ben kullanyorum, arkamdan gelen arabay dikiz ayna snda izliyorum. Soldaki kk k gz krpp du ruyor ve arabada sabrszlk belirtileri Beni ge mek iin bir frsat kolluyor src; alc kuun ser eyi pusuda beklemesi gibi o n bekliyor. Karm Vera konuuyor: "Fransa'da her elli da kikada bir insan lyor yollarda. unlara bak, hep si deli bunlarn, nasl sryorlar. Sokak ortasnda yal bir kadm soyarlarken gklar kmayan, tedbi ri elden brakmayan insanlar bunlar. Direksiyona geince korku morku vz geliyor, unutuyorlar, na sl oluyor bu?" Yant ne bu sorunun? Belki de u: motosikleti nin zerine yumulmu giden insan bu gidiin so mut bir saniyesine verir kendini yalnzca; gemi ten ve gelecekten kopmu bir Zaman parasna tu tunur; zamann srekliliinden kopmutur; baka bir deyile, esrime durumundadr, bu durumda ya , kars, ocuklar, kayglar umurunda bile deil dir, unutmutur onlar, bu nedenle korkmaz, n k korkusunun kayna gelecektedir ve gelecek5

ten kurtulmu bir insan iin korkacak bir ey yok tur. Teknik devrininin insana armaan ettii bir esrime biimidir hz. Motosiklet srcsnn ter sine, koucu, kendi bedeninin varlm her zaman duyumsar, ila ampullerini, soluk durumunu hi aklndan karmamak zorundadr; gvdesinin ar lm ve yan hisseder koarken, kendi kendinin ve yaamnn zamannn her zamankinden daha fazla bilincindedir. nsan hz yeteneini bir maki neye devredince her ey deiir: Artk kendi gvde si oyunun dndadr ve bir hza teslim eder kendi ni, cisimsiz, maddesiz bir hza, katksz hza, hzn hzlma, esrime hza. Tuhaf balam: Tekniin kiiliksiz soukluu ve esrimenin yalmlar. Bundan otuz yl nce, cin sel zgrlk konusunda bana bir ders (dondurucu bir kuramsal ders) veren, erotizmin parti komiseri ne benzeyen, ciddi ve cokun grnl u Ameri kal kadm anmsyorum; ektii sylevde ikide bir cinsel doyum szcn kullanyordu, orgazm de yip duruyordu; saydm: tam krk kez. Cinsel do yum tapna: Cinsel yaamda hayl edilen, cinsel yaama yanstlan kat ilkeci yararclk; yararszl a kar verimlilik; akm ve evrenin biricik gerek amac olan cokun bir patlamaya erimek iin, ola bildiince abuk almas gereken bir engele indir genmi iftleme. Yavaln keyf neden yitip gitti byle? Ah ne rede imdi gemiin aylaklar? Halk trklerinin tembel kahramanlar neredeler, bir deirmenden tekine srklenip duran, ak havada yldz palas6

ta uyku eken u serseri tayfas nerede imdi? Kr yollaryla, ayrlaryla, harman yerleriyle, doa g zellikleriyle nereye gittiler? Bir ek atasz onla rn tatl aylaklklarn bir eretilemeyle tanmlar: Tanrnn pencerelerini seyrediyorlar. Tanrnn pencerelerini seyreden kimsenin cam hi skl maz; mutludur. Gnmz dnyasnda isizlik'e d nt aylaklk; ayn ey deil kukusuz: e yara maz hisseder kendini isiz insan, can sklr, yok sun kald devinimi arar durmadan. Dikiz aynasna bakyorum: Kar ynden gelen arabalar yznden bir trl beni sollayp geeme yen ayn araba. Srcnn yannda bir kadn var; adam \adna neden gln bireyler anlatmyor acaba? Elini niin onun dizine koymuyor? Bunu ya pacana, nndeki arabay yeterince hzl srme yen srcy lanetleyip duruyor, kadna gelince, o da srcye eliyle dokunmay aklna bile getirmi yor, kafasnn iinde onunla birlikte araba kullan yor ve o da beni lanetleyip duruyor. Bana gelince, ben Paris'ten bir kr atosuna ya plan bir baka yolculuu, Madame de T. ile ona re fakat eden gen valyenin bundan iki yzyl a kn bir sre nce yaptklar yolculuu dnyo rum. Birbirlerinin ilk kez bu kadar yaknnda duru yorlar, hzn yavalnn yaratt o dile gelmez ksnl hava onlar iine alyor: Arabann devinim lerine uygun olarak sallanan iki vcut birbirine do kunuyor, nce rastlantyla, sonra bile bile ve olu yor olacak olan, yk balyor.

2 Vivant Denon'un yksnn konusu yle: Yir mi yamda bir soylu kii tiyatrodadr. (Delikanl nn ne ad, ne de unvan anlyor, ama ben. onu valye olarak dnyorum.) Gen soylu komu lo cada soylu bir hanm gryor (yk ancak adnn ilk harfiyle tanmlyor kadn: Madame de T.); valyenin sevgilisi olan kontesin bir arkadadr bu hanm. Oyundan sonra kendisine refakat etmesini ister valyeden. Bu kararl davran karsnda a ran ve Madame de T.'nin sevgilisi olan Marki'den (Marki'nin adn renemiyoruz; nk adla rn kullanlmad bir gizler dnyasna girmi bulu nuyoruz) de fazla hayretlere den valye, daha ne olduunu anlamadan, arabada gzel hanmn yannda bulur kendini ok gzel, ok ho bir yol culuktan sonra, bir atonun merdivenli sekisinin nnde durur araba kent dnda; burada Madame de T.'nin somurtkan kocas karlar onlar. , s kc ve keyifsiz bir ortamda akam yemei yerler, sonra koca kendisini balamalarn rica ederek onlar yalnz brakr. Artk onlarn gecesi balar: paradan olu an bir gece, menzilli yolculua benzeyen bir ge ce: nce parkta bir gezinti yaparlar, sonra bir k k evde seviirler, daha sonra atonun gizli bir odasnda sevimeyi srdrrler. Sabahleyin erkenden ayrlrlar. Karmak kori8

dorlarda kendi odasn bulamayan valye parka dner, burada Marki'yi grnce arr, nk Marki'nin de Madame de T/nin olduunu bilmek tedir. atoya yeni gelmi olan Marki onu neeyle selmlar ve bu gizemli davetin nedenini aklar valyeye: Kocann Marki'den kukulanmamas iin Madame de T.'nin bir paravanaya gereksinimi var dr. Aldatmacann baarya ulamasna sevinen Marki, son derece gln, sahte k grevini yeri ne getirmek zorunda kalan valyeyle dalga geer. Yaad ak gecesinden sonra yorgun dm olan valye, kendisine minnettar olan Marki'nin verdii arabayla Paris'e geri dner. Poin de lendemairi1 adl yk ilk kez 1777 y lnda yaynland; yazarn adnn yerinde alt gizem li harf vard (nk gizler dnyasnda bulunuyo ruz): M.D.G.O.D.R. Dilerseniz, bu bilmeceyi yle zebiliriz: "M.Denon, Gentilhomme Ordinaire du ROL"2 Sonra bu yk 1779 ylnda, yazarnn ad be lirtilmeksizin az sayda yeniden basld, ertesi yl bir baka yazarn adyla tekrar yaynland. 1802 ve 1812 yllarnda yaplan yeni basklarda yazarn ger ek ad gene yoktu; nihayet, yarm yzyl sren unutulutan sonra, 1866 ylnda bir kez daha yayn land. Bu baskdan sonra, Vivant Denon'a mal edil di yk ve n yzylmzda giderek artt. Bugn, XVHI. yzyln genel anlay ve sanatn en iyi tem sil ettii kabul edilen yaptlar arasnda saylmakta dr.
. Hi yarnsz; yarn olmayan. (ev.) 2. Kraln Srekli Mabeyincisi, Denon Beyefendi. (ev.)

3 Gndelik dilde, hazclk1 kavram, kokumu hayata deilse de zevk ve elence hayatna kar ahlakd bir eilimi belirtir. Hi kukusuz doru dur bu tanm: Hazzm ilk byk kuramcs olan Epikros, ok mutlu yaam alabildiine kukucu bir biimde anlamtr: Ac ekmeyen kimse haz du yar. Buna gre, demek ki hazcln temel bilgisi acya dayanmaktadr: Acdan uzak kaldmz oran da mutlu oluruz ve hazlar ounlukla mutluluktan ok mutsuzluk verdii iin, Epikros yalnzca saknmh ve sradan nazlar salk verir. Epikros bilge liinin ktmser bir arka alan var: Sefil bir dnya ya salverilmi olan insan biricik gerek ve salam deerin, ne kadar kk olursa olsun, kendisinin hissettii haz olduunu saptar: Bir yudum serin su, gkyzne (Tanrnn pencerelerine) doru bir bak, bir okama. Hazlar, sradan olsunlar ya da olmasnlar, onla r duyan insana aittir yalnzca ve bir filozof, hakl olarak, bencillik ilkesinden dolay hazcl eletire bilir. Bununla birlikte, hazcln en zayf yan on daki bencillik deildir, ama onun umutsuzca to pik olan niteliidir (ah, yeter ki yanlm olmaya ym!): Gerekten de hazclk lksnn gerekle mesi konusunda kukularm var; onun bize salk
1. Hedonizm. (ev.)

10

verdii yaamn insan doasna uygun olduundan kukuluyum. XVIII. yzyl, sanat ile, nazlar aktrel yasakla rn sisinden kurtard; Fragonard'n, Watteau'nun tablolarndan, Sade'n, oul Crebillon ya da Duclos'nun yaptlarndan kaynaklanan ve 'libertin'1 ad verilen tutumun yaratcs oldu. Bu nedenle, gen dostum Vincent bu yzyl ok mu ok sev mektedir ve elinden gelseydi Marquis de Sade'n yzn ceketinin srtnda bir simge olarak taya bilirdi. Onun bu hayranlm paylayorum, ama (tam anlamyla anlalm olmasa da) bu sanatn gerek byklnn herhangi bir hazclk propa gandas a deil onun zmlenmesine dayand n ekliyorum. Choderlos de Laclos'un Tehlikeli likiler'ini2 btn alann en byk roman say nm nedeni ite budur. Romann kahramanlar hazz yakalamaktan baka bir eyle ilgilenmezler. Bununla birlikte, on lar hazdan ok hazz elde etmenin kkrttn ya va yava anlar okur. Onlar ynlendiren eyin haz arzusu deil, zafer tutkusu olduunu. Balangta neeli bir mstehcen oyun gibi grnen eyin, fark edilmeden ve kanlmaz olarak bir lm-kalm savama dntn. Ama savan hazclk ile arasnda bir ortak yan m var? Epikros yle yazar: "Akl banda insan savala ilikili hibir ey yapmaya kalkmaz." Tehlikeli likilerdin, mektup biimi, yeri bir
1. (Eskiden) Dinsiz, inansz, inansz. (imdi) apkn, haylaz, hovarda. / / Ak sak. (ev.) 2. Can Yaynlar. (ev.)

11

bakasyla doldurulabilecek basit bir teknik yn tem deildir. Bu biim kendi yaps iinde anlaml dr ve kahramanlarnn yaadklar eyi anlatmak iin, aktarmak, iletmek, itiraf etmek, yazmak iin yaadklarn aklar bize. Her eyin anlatld by lesine bir dnyada, hem ok kolayca kullanlabile cek, hem de en ldrc silh her eyi aa vurma, dile drme silhdr. Romann kahraman Valmont, batan kard kadna, onu ykacak bir ayr lk mektubu gnderir, oysa, bu mektubu ona szc szcne syleyip yazdran, dostu Marquise de Merteuil'dr. Daha sonra, ayn hanmefendi, Merteuil c almak iin, Valmont'un gizli bir mektubu nu onun rakibine gsterir; rakibi onu delloya da vet eder ve Valmont lr. Valmont'un lmnden sonra, onunla Merteuil arasndaki gizli mektuplar ortaya dklecek ve her yerden kovulan Markiz'in yaam aalanma iinde son bulacaktr. Hibir ey, iki insann zel gizi olarak kalmaz bu romanda; kocaman nlamal bir kavknn iin de gibidir herkes, bu kavkda fsldanan her sz ck, saysz ve sonsuz yanklar halinde oylum kaza narak nlar. Kkken, bir kavky kulama daya ynca denizin en eski mrltsn duyabileceimi sylerlerdi. Laclos'nun dnyasnda da tpk byle dir, azdan kan her sz artk sonsuza kadar du yulabilir. Bu mudur XVIII. yzyl? Bu mudur hazzn cenneti? Ya da, hi farkna varmakszn, hep bylesine nlayan bir kavknn iinde mi yaamak tadr insan? Her ne olursa olsun, yankl kavk, til mizlerine "Gizli yaayacaksn!" diye buyuran Epikros'un dnyas deildir. 12

4
Otelin resepsiyon grevlisi kibar bir insan, otel resepsiyonlarnda grmeye altklarmzdan daha kibar. Buraya iki yl nce de gelmi olduumuzu anmsaynca, o zamandan bu yana pek ok eyin deimi olduunu haber veriyor. Deiik seminer ler iin bir konferans salonu dzenlenmi ve gzel bir havuz yaptrlm. Havuzu merak ettiimiz iin, ok aydnlk bir holden, parka bakan geni ka p boluklarndan geiyoruz. Holn sonunda, geni bir merdiven, byk ve mozaik demeli havuza iniyor, havuzun tavan camdan. Vera bana anmsa tyor: "Geen sefer, kk bir gl bahesi vard bu rada." Odamza yerletikten sonra parka kyoruz. Yeil taraalar nehre doru iniyor, Seine'e. evre ok gzel, bylenmi gibiyiz, uzun uzun dola mak istiyor canmz. Birka dakika sonra otomobil lerin vzr vzr getii bir yol kyor karmza; ge ri dnyoruz hemen. Akam yemei mkemmel, herkes iyi giyin mi, sanki salonun tavan altnda ans titreen ge mie herkes sayg sunmak istermi gibi Yanmz daki masaya iki ocuklu bir aile geldi ocuklardan biri yksek sesle ark sylyor. Sofrac elindeki tepsiyle masalarna eiliyor. Dikkatleri zerine ektii iin iyice koskoslanp sandalyenin zerinde ayaa kalkan ve sesini daha da ykselten ocua 13

sofracnn birka vc sz sylemesini isteyen an ne gzlerini dikmi ona bakyor. Yznde bir mut luluk glmsemesi beliriyor babann. Olaanst bir Bordeaux arab, rdek, souk luk -messesenin srr-, gevezelik ediyoruz, doy mu ve kaygsz. Sonra, odaya dn, bir an televiz yonu ayorum. Orada da ocuklar. Bu kez karaderili, can ekien ocuklar. Adn oktan unuttuum (zerinden en azndan iki- yl geti, btn adlar insann aklnda tutmas olanaksz!) sava ve aln canna okuduu bir Afrika lkesinin ocuklarnn televizyonda gsterildii dneme rastlad atodaki gnlerimiz; haftalar, gnler boyu ocuklar. Zayf, bitkin ocuklar, yzlerinde gezinen sinekleri kova layacak bir hareket yapabilecek gleri bile yok. Bana soruyor Vera: "Bu lkede len yallar da var m acaba?" Hayr, hayr, bu aln en arpc yan, bu dn ya zerinde daha nce yaanm milyonlarca alk arasnda onu benzersiz klan zellik, bu aln yal nzca ocuklar krp geirmesi. zellikle de bu g rlmemi durumu dorulamak iin her gim haber leri seyretmi olmamza karn, ac eken bir tek yetikin insan gremedik ekranda. Bu nedenle, yallarn acmaszlna yetikin lerin deil de ocuklarn isyan etmeleri ve kendile rine zg doallk ve itenlikle u nl 'Avrupa o cuklar Somali ocuklarna pirin yolluyorlar' kam panyasn balatm olmalar tamamen olaan bir ey. Somali! Elbette ya! Unuttuum ad aklma ge tirdi bu nl slogan! Btn bunlarn oktan unu tulmu olmas ne yazk! Paket paket pirin satn al14

dlar, kimbilir ka paket. Anababalar ocuklarnn dnya ocuklaryla dayanma duygusundan etkile nerek onlara para verdiler ve btn kurulular on larn yardmna kotu; pirin okullarda topland, li manlara tand, Afrika'ya gidecek gemilere yk lendi ve herkes anl pirin destann izlemek ola na buldu. len ocuklarn hemen ardndan, alt-sekiz yalarndaki kz ocuklar ekran istila etti, hepsi yetikin insanlar gibi giyinmiler, davranlarnda yal hoppalarn sevimlilii var, ah ocuklarn yeti kinler gibi davranmalar ok ho, ok heyecan veri ci, ok elenceli, kzlarla olanlar dudak dudaa pyorlar, sonra kollarnda bir st bebei tutan adam grnyor ve adam bebein kirlettii ama rn en iyi nasl ykanacan bize anlatrken, gzel bir kadn yaklayor, azn aralayp alabildiine ehvetli bir dil kartyor oradan ve bu dili st be beini kucanda tayan herifin bnlerin bn a zna sokuveriyor. "Kusacam," diyor V6ra ve televizyonu kapat yor.

15

5 Afrikal kk kardelerinin yardmna koan Fransz ocuklar, gzmn nne hep entelektel Berck'in yzn getirir. Onun ikbal gnleriydi o s ralar. Genellikle an-hret durumlarnda grld gibi, onunkini de bir baarszlk hazrlad: Anmsayalm: Yzylmzn seksenli yllarnda, cin sel ilikiden geen ve balangta ecinseller arasn da kl sallayan ADS adl bir salgn hastalk kasp kavurmutu dnyay. Bu salgm Tanrnn cezas olarak yorumlayan ve hastalardan vebadan saknr gibi kaan yobazlara kar kmak iin hogrl insanlar hastalara yaknlk gsteriyorlar ve onlarla grmenin hibir tehlikesi olmadn kantla mak istiyorlard. Bylece, milletvekili Duberques ile entelektel Berck, Paris'in nl bir lokantasn da birka AIDS'li ile birlikte le yemei yediler; yemek ok gzel bir ortamda yendi ve iyi rnek ol mak konusunda hibir frsat karmayan milletve kili Duberques sra tatllara gelince kameralar da vet etti. Kameralar daha eikte grnr grnmez Duberques ayaa kalkt, bir hastaya yaklap onu sandalyesinden ayaa kaldrd ve hl ikolata bu lald azndan pt onu. Berck hazrlksz yaka lanmt. Fotoraf ekilip filme alnnca, Duberques'in soylu pcnn lmszleeceini p diye anlad; ayaa kalkt ve bir AIDS'liyi kendisinin de pmesinin gerekip gerekmediini derin derin d16

nmeye koyuldu. Daha ilk evrede bu istei iin den kovalad, nk hastann azyla temas sonu cu hastaln gemeyeceinden tam olarak emin deildi ten ie; bundan sonraki evrede, pc n fotorafnn tehlikeyi gze almaya deeceini dnerek saknm duygusunu amaya karar ver di; ama nc evrede, aklna gelen dnce, has tann azna doru komasna engel oldu: Kendisi de hastay pecek olursa Duberques'in eiti olma yacakt onu pt diye, tam tersine, bir yknmeci, bir izleyici, dahas aceleci bir yanslamann sonucu olarak tekinin nn cilalayan bir uak dzeyine inecekti Bu nedenle, ayakta durmakla ve budala budala glmsemekle yetindi. Ama bu birka sani yelik kararszlk ona pahalya patlad, nk kame ra karsndayd ve btn Fransa televizyon haber lerinde onun kararszlnn evresini yznden okudu ve alay ederek gld. Bu nedenle, Somali iin pirin toplayan ocuklar tam zamannda yard ma geldiler. 'Dnya gereklerini sadece ocuklar yayorlar' yolundaki zl sz halkn nnde tek rarlamak iin her frsattan yararland, sonra Afri ka'ya gitti ve yz sineklerle kapl, can ekien karaderili bir kk kzcazn yannda fotoraf ek tirdi. Btn dnyada nlendi fotoraf, hem de AIDS'li hastay pen Duberques'in fotorafndan daha fazla, nk len bir ocuk len bir yetikin den daha deerlidir, Duberques'in o uralar gzn den kaan bir gerekti bu. Ne var ki kendini yenil giye uram gibi hissetmedi Duberques ve birka gn sonra televizyona kt. Kendisi dinin kuralla rna uyan ve bunlar uygulayan bir Hristiyan olaYavalk

17/2

rak, Berck'in tanrtanmaz olduunu biliyordu, bu nedenle yanma bir mum almak geldi aklna, en if lah olmaz inanszlarn bile nnde ba edikleri silhtr mum; gazeteci ile sylei yaparken cebin den kard mumu yakt; Berck'in uzak egzotik lkeler iin duyduu kayglar kallee gzden d rmek amacyla, lkemizin, kylerimizin, banliy lerimizin yoksul ocuklardan sz etti ve ac eken ocuklarla dayanmann simgesi olarak Paris'te byjt bir yry yapmak zere ellerine birer mum alarak sokaa kmaya ard hemerilerini; ardndan (gizli bir alayla) Berck'in adm vererek, onu kendisiyle birlikte yry alaynn nnde yer almaya davet etti. Berck seim yapmak zorun dayd: Ya Duberques'in peisra koro ocuu gibi elinde bir mumla yrye katlmak ya da ortalk ta grnmemek iin tymek ve knamalarn hede fi olmak. Kendisine bir tuzak kurulmutu, hem gzpek hem de beklenmedik bir eylemle kurtulma s gerekiyordu bu tuzaktan: Hemen bir uaa atla yp halkn isyan halinde olduu bir Asya lkesine gitmeye ve burada ezilenlerin yannda yer aldn aka ve yksek sesle haykrmaya karar verdi: fa kat heyhat, corafya cihetinden pek zayft; ona g re dnya ikiye ayrlyordu: Fransa ve hepsini birbi rine kartrd ne id belirsiz birtakm lkele rin oluturduu Fransa d; bylece, insann iini karartacak kadar sakin bir lkeye gitti, lkenin da bandaki ku umaz kervan gemez havaala nnda dondurucu bir souk vard; geri dnmek iin sekiz gn beklemek zorunda kald burada, Paris'e dndnde gribe yakalanm, cayr cayr yanyor18

du. "Berck, danslarn dertli kraldr," diye akla ma yapt Pontevin. Dans kavram, Pontevin'in kk bir arkada evresinde bilinir yalnzca. Bu onun byk bulgu sudur ve bu kavram bir kitabnda ileyip gelitir memesine, uluslararas kolokyumlara konu olarak kabul ettirmemi olmasna zlmemiz gerekir. Ama nlenmek umurunda bile deildir onun, bu ona vz gelip trs gider. Dostlar kendisini neeli bir dikkatle dinlerler.

19

6 Pont evin'e gre, gnmz politikaclarnn ta mam biraz dansdr ve btn danslar da politi kaya sokarlar burunlarm, ama bu gene de onlar birbirine kartrmaya yneltmemeli bizi. Bir dans y sradan bir politikacdan u bakmdan ayrabili riz: ktidarn deil nn peindedir dans; u ya da bu toplumsal dzeni dnyaya zorla benimsetme ye kalkmaz (umurunda bile deildir byle bir ey) ama kendi ben'ini nlendirmek iin sahnede kalmay arzular. Sahnede kalmak iin de bakalarm sahneden ksklamak gerekir. 8 u da zel bir sava tekniini zorunlu klar doal olarak, Dansnn yrtt sa vam manev judo1 olarak tanmlar Pontevin; dans dnyaya meydan okur: Ondan daha aktreli (daha yrekli, daha onurlu, daha iten, zveriye da ha hazr, daha dorucu) grnecek biri var mdr? Ve tekini tinsel bakmdan daha aa dzeye in dirmesini salayacak btn tutu biimlerini, oyunlar kullanr. Bir dans olanan bulup politika hayatna girdi diyelim, yalan, aldatmaca, namussuzca, iki yzl, kirli gibi sfatlarla sulayarak her trl gizli
1. Yazarn yaratt simgesel manevjudo (judo moral) deyimindeki 'moral' sz cn Trkede Trel, Ahlki, Trebilimsel, Tinsel, Manevi, gc, Maneviyat szckleriyle karlayabiliriz. 'Moral', szc bunlarn hepsini kapsyor. Trk ede ise herhangi bir karlk seildii zaman, sanki teki anlamlarn dland iz lenimi douyor. Bu nedenle, ayn balamda setiimiz bir Trke karln belli oranda teki anlamlar da ierdiinin dnlmesi gerekiyor. (ev.)

20

grmeyi (oysa ezelden beri gerek politikann oyun alandr bunlar) kesinlikle reddedecektir, bir sekinin zerine kp btn nerilerini ark syle yerek, dans ederek aka yapacak ve ad vererek, kendi eylemini izlemeye aracaktr bakalarn; altm iyice iziyorum: (tekine dnme ve kar nerileri tartma zaman tanmak amacyla) gizli ce deil, ama aka ve denk derse bir basknla, "u anda, mart maalarmz Somali ocuklar yara rna vermeye (benim gibi) hazr msnz?" Baskn dan aran insanlarn yalnzca iki olana olacak tr: Ya reddetmek ve bylece ocuklarn dman olarak saygnlklarn yitirmek, ya da korkun bir sknt iinde 'evet' demek, AIDS'lilerle yenen ye mein sonunda zavall Berck'in kararszlklarn yanstan kamerann haince yanstmak zorunda ka laca o korkun sknty yaamak. "Doktor H., in san haklar lkenizde hie saylrken neden susu yorsunuz?" Bir hastasn ameliyat ederken soruldu u iin, Doktor HL, soruyu yamtlayamad; ama kesi len karn diktikten sonra, soruyu yantsz brakt iin ylesine utan duydu ki kendisinden beklene ni hem de fazlasyla syledi; bunun zerine dokto run kafasn tleyen dans (bu da korkun bir ju do oyunudur) u szleri yumurtlad: "Eh, nihayet. Biraz ge olsa bile..." Aka tavr almann tehlikeli olduu durum lar (rnein diktatrlk rejimlerinde) ortaya ka bilir, bu durumda da bakalarna gre daha az teh likededir dans, nk projektrlerin altnda gezindii ve her yerde grnd iin, dnyann dikkati korur onu; ama ad san bilinmez hayranla21

r vardr onun, onun dnmeden sylenmi gr kemli arsna uyup bildiriler imzalarlar, yasak toplantlara katlrlar, sokakta gsteri yaparlar; bunlarn gzyana bakmaz kimse, canlarna oku nur ve dans, soylu bir davann unun-bunun ha yatndan daha nemli olduunu bildii iin, baka larnn bana gelen felketten kendini sorumlu tutmak gibi duygusal bir sapknla kesinlikle ka plmaz. Vincent, Pontevin'i eletiriyor: "Senin Berck'i hi sevmediini, bizim de senin peinden gittiimi zi dnya lem biliyor. Ama, bir hrto bile olsa, bi zim hakl kabul ettiimiz davalar destekledi, ya da, istersen, kendini gsterme merak yznden destekledi. Sorarm sana: Bir toplumsal soruna m dahale etmek, bir ktle dikkat ekmek, bir ezi lene yardm etmek zorunda kalrsan, gnmzde dans olmamay ya da yle grnmemeyi nasl be cereceksin?" Eletiriyi yantlyor gizemli Pontevin: "Dans lara saldrmak istediimi dnyorsan yanlyor sun. Ben onlar savunuyorum. Danslara kar tik sinti duyan ve onlar karalamak isteyen kimse her zaman almaz bir engelle karlar: Onlarn d rstlkleri; nk durmadan halkn karsna ka rak, kendini kusursuz olmaya mahkm eder dans ; o, Faust gibi eytanla szleme yapmad, szle meyi Melekle yapt: Yaamn bir sanat yaptna d ntrmek istiyor ve bu ite Melek ona yardm edi yor; nk, unutma ki bir sanattr dans! Kendi ya amnda bir sanat yaptnn malzemesini grme saplantsnda yaar dansnn gerek ruhu; ahlk
22

konusunda sylev ekmez o, onu dansa dnt rr! Yaamnn gzelliiyle dnyay heyecanlandr mak, dnyann gzn kamatrmak ister! Bir yon tucunun yapmakta olduu heykele vurgun olmas gibi, kendi yaamna ktr dans."

23

7 Bylesine ilgin dnceleri Pontevin'in ne den gnna karmadu dnyorum. Ulu sal Kitaplktaki odasnda can sklan bu tarih dok torunun aslnda yapacak nemli bir eyi yok. D ncelerini tantmay umursamyor mu? Az bile: Nefret ediyor bundan. Dncelerini yaynlayan kii bakalarn kendi gerekliine inandrmak, on lar etkilemek ve bylece dnyay deitirmek iste yenlerin roln stlenmek tehlikesini gze alr as lnda. Dnyay deitirmek! Pontevin'e gre, kor kun bir niyet! Dnya b haliyle mkemmel oldu u iin deil kukusuz, ama her deiiklik kanl maz olarak daha ktsn yaratt iin. te yan dan ve daha bencil bir adan, gnna kartlan her dnce gnn birinde sahibinin aleyhine d necei ve onun dnrken eritii hazz elinden alaca iin. nk Pontevin, Epikros'un byk tilmizlerinden biridir: Dnce retmesinin ve bunlar gelitirmesinin bir tek nedeni var: Yapt iten haz duymak. Ona gre, nee verici kt d ncelerin tkenmez kayna olan insanl kuku suz hor grmyor, ama onunla yakn ilikiye gir mek konusunda kck bir istek bile duymuyor. Gaskonyah Kahvesinde, evresinde toplanan k k bir arkada etesi var, bu bir avu rneklik in san yetiyor ona. |i| Bu arkadalarn arasnda en masumu, en duy24

gulandrcs Vincent. Onu pek severim, ama Pontevin'e kar duyduu ve bana gre arya kaan, genlik tapmandan dolay (aslmda biraz da ks kanlk yznden) eletiririm onu. Ama bu dostlu un da dokunakl bir yan var. nk, onu byle yen bir yn konudan sz aarlar, felsefe, politika ve kitaplardan konuurlar, Vincent onunla yalnz olmaktan mutludur; bir yn kkrtc dncele ri vardr ve kendisi de bylenmi olan Pontevin tilmizinin yanllarn dzeltir, ona esin verir, y reklendirir onu. Ama Vincent'm mutsuzlamas iin bir nc kiinin gelmesi yeter, nk he men deiir Pontevin: daha yksek sesle konuma ya balar ve elendirici olur, Vincent'm holanma d kadar elendirici rnein: Kahvede ikisi yalnzken Vincent soru yor: "Somali'de olanlar iin ne dnyorsun ger ekten?" Pontevin, byk bir sabrla, Afrika konu sunda upuzun bir konferans veriyor. Vincent kar kyor, tartyorlar, belki de akalayorlar, ba tan sona arbal srmesi olanaksz bir sohbet sra snda birazck gevemek iin yalnzca. Derken, yannda tanmadklar gzel bir fstk la Machu kageliyor. Tartmay srdrmek isti yor Vincent: "Ama Pontevin, yanlyor olmayasm ileri srerken..." ve dostunun kuramlarna kar ilgin bir tartma ayor. Pontevin, o zaman, yle uzunca bir sre susu yor. Uzun susmalar ustasdr Pontevin. Yalnzca e kingen insanlarn susmaktan korktuklarn ve na sl yantlayacaklarn bilemedikleri sorularla kar latklarnda kendilerini gln duruma dren 25

karmak cmlelere sarldklarm bilir. Pontevin ylesine egemence susmasn becerir ki, onun ses sizliinden etkilenen Samanyolu bile yantn sa brszlkla bekler. Ortada belli bir neden yokken gzlerini yere indirmi olan Vincent'a tek szck sylemeden bakyor, sonra glmseyerek hanma bakyor, sonra yapmack bir ilgiyle arlam gz lerle bir kez daha bakyor Vincent'a: "Bir hanmn huzurunda, bu son derece abartlm parlak dn celer zerinde bu kadar srar etmen, libidonun kayg verici lde geri ekiliine tanklk ediyor." Machu'nun yznde u nl budala glmse mesi beliriyor, gzel hanm kmseyici ve alayc baklarm Vincent'n zerinde gezdiriyor ve Vincent kpkrmz kesiliyor; kendini yaralanm hisse diyor. Daha bir dakika nce kendisini byk bir dikkatle dinleyen dostu, imdi, birden, yalnzca bir kadn artmak iin, arkadalarm kurmaya hazr dr. Sonra, teki arkadalar geliyorlar, oturuyorlar, gevezelik ediyorlar; Machu fkralar anlatyor; Goujard kk aklamalar yaparak kitaplardan edinil mi derin bilgilerini sergiliyor; birka kadn kahka hayla glyor. Pontevin srdryor sessizliini; bekliyor; sessizliini yeterince olgunlamaya brak tktan sonra, konuuyor: "Sevgilim kendisine hep kaba davranmam istiyor." Tanrm, konumay nasl da beceriyor. Komu masalardaki insanlar bile susup onu dinliyorlar; sa brsz bir gl havada titreiyor. Sevgilisinin on dan kaba davranmasn istemesinde bunca tuhaf olan ey nedir? Her ey sesin bysnden kaynak26

lanmaktadr ve Vincent kskanlk duyuyor, nk kendi sesi Pontevin'in sesiyle karlatrlacak olsa bir viyolonselle boy lmeye kalkan zavall bir ddk gibidir. Pontevin sesini ykseltmeden usul ca konuuyor, ama gene de btn salonu dolduru yor sesi ve dnyann teki seslerinin zerinden sil gi gibi geiyor. Konumasn srdryor: "Kaba davran... Ama byle bir ey gelmez benim elimden! Hoyrat biri deilim ben! ok inceyim, hassasm!" Hep havada titremektedir gl ve bu titreyi in tadm karmak iin susuyor Pontevin. Sonra alyor sz: "Zaman zaman bir daktilo ge lir benim eve, bir gen kz. Bir gn, yaz yazdrr ken, birden, iyi niyetli bir ekilde, salarndan ya kaladm kz, sandalyesinden kaldrp yataa doru srkledim. Yar yolda, kahkahayla glerek brak tm: Ah, ne byk yanlg, kaba davranmam iste yen siz deildiniz. Ah, zr dilerim kkhanm!" Btn kahve basyor kahkahay, ustasn yeni den sevmeye balayan Vincent bile.

27

8 Ne var ki, ertesi gn Vincent onunla sitemli bir havayla konuuyor: "Pontevin, sen byk bir dans kuramcs deilsin yalnzca, kendin de b yk bir danssn.1' Pontevin (biraz akm): "Kavramlar kartr yorsun sen." Vincent: "Sen ve ben, ikimiz birlikteyken, biri yanmza gelince, iinde bulunduumuz mekn nnda ikiye blnyor, yeni gelen ve ben birden parter seyircisine dnyoruz, sen de sahnede dans etmeye balyorsun." Pontevin: "Sana kavramlar kartrdm sy lyorum. Dans deyimi zellikle toplumsal haya tn tehircileri iin geerlidir. Bense toplum haya tndan nefret ederim. Vincent: "Dn, u gen kadnn karsnda tp k kamera karsndaki Berck gibi davrandn. B tn dikkatleri kendi zerinde toplamak istedin. En iyinin, en nktecinin kendin olduunu kantla mak istedin. Ve bana kar, tehircilerin en baya judosunu kullandn." Pontevin: "Belki tehircilerin judosu. Ama ah lk judosu deil! Beni bir dans olarak tanmlar ken bu nedenle yanlyorsun. nk dans kii bakalarndan daha ok ahlk olmak ister. Oysa ben, senden daha kt olmak istedim." Vincent: "Byk seyirci kitlesi safyrek oldu28

tt ve tinsel davranlar gzel sayd iin dans daha tinsel grnmek ister. Ama bizim kk top luluumuz sapkndr ve tredn sever. Demek ki bana kar tred judo uyguladm, bu da senin dans yaradlna kesinlikle ters deil." Pontevin (birden tavr deitiriyor, ok iten dir): "Seni yaraladysam, Vincent, ltfen bala be ni." Vincent (Pontevin'in zr dilemesi zerine bir den heyecanlanyor): "Seni balamam gerektire cek bir ey yok. aka yapm olduunu biliyorum." Gaskonyal Kahvesinde bulumalar bir rast lant deiL Kutsal koruyucularnn en by d'Artagnan'dr: Kutsal saydklar tek deer olan dostlu un pri, koruyucusu. Pontevin konumasm srdryor: "Szcn ok geni anlamnda (ve gerekten bu noktada hak lsn) hi kukusuz hepimizin iinde bir dans var, bu nedenle senin dediini kabul ediyorum, bir kadnn geldiini grnce, herkesin on kat dans oluyorum. Buna kar ne yapabilirim? Benden da ha gl bir ey bu." Giderek heyecanlanan Vincent dosta glm syor ve Pontevin gnah karr gibi konumasn srdryor: "Zaten, senin de sylediin gibi, b yk bir dans kuramcsysam, bu onlarla benim aramda az buuk bir ortak nokta bulunduunu gs terir, byle olmasayd anlayamazdm onlar. Evet, grnn kabul ediyorum, Vincent." Pimanlk getirmi olan dost Pontevin bu evre de yeniden kuramcya dnyor. "Ama, ancak pek az bir benzerlik var, nk bu kavram kullan29

dm o belirgin anlamda dansyla bir ilikim yok. Bir Berck gibi, bir Duberques gibi gerek bir dans nn bir kadn karsnda kendini tehir etmek, ba tan kartmak arzusundan yoksun olmasnn yalnz ca mmkn deil ayn zamanda muhtemel olduu nu dnyorum. Bir bakasyla kartrd iin sa ndan tutup yataa srkledii daktilo kz hikye sini anlatmak onun aklna gelmezdi. nk onun batan kartmak istedii seyirci somut, gzle gr nen birtakm kadnlar deil, grnmez bir kalaba lk kitlesidir! Dinle, dans kuram konusunda geli tirilmesi gereken bir baka blm var: Seyircinin grnmezlii! Bu kiiliin korkun modernlii bura dadr! Senin ya da benim karmda kendini tehir etmiyor, btn dnyann karsnda yapyor bunu. Peki nedir btn dnya? Yz olmayan bir sonsuz luk! Bir soyutlama, bir soyut kavram." Sohbetlerinin tam ortasnda, Machu'yla birlik te Goujard geliyor, daha kapdan Vincent'a sesleni yor Goujard: "Bana, bcekbilimciler byk "kolok yumuna davet edildiini sylemitin. Sana bir ha berim var! Berck de orada olacak." Pontevin: "Gene mi o? Adam her yerde!" Vincent: "Ne halt edecekmi orada?" Goujard: "niversite rencisiyken l'Ecole des Hautes Etudes Entomologiques'e1 devam etti bir yl. Bu toplantda adama onur bcekbilimcisi unva n verecekler." Ve Pontevin: "Oraya gidip ortal kartrmak gerekiyor!"
1. Yksek Bcekbilim Aratrmalar Okulu. (ev.)

30

9 Vera oktan uykuda; parka bakan pencereyi ayorum. Madame de T. ile gen valyenin gece leyin atodan ktktan sonra getikleri, u aa mal unutulmaz gzergh dnyorum. Birinci aama: Kol kola geziyorlar, konuuyor lar, sonra imenlikte bir sura bulup oturuyorlar, ge ne kol kola, konuarak. Ayl bir gecedir, bahe taraa taraa Seine'e doru uzanmaktadr, nehrin m rlts aalarn mrltsna karmaktadr. Konu malarndan birka cmle yakalamaya alalm. valye bir pck istiyor. Madame de T. yantlyor: "Elbette vermek isterim. Reddedecek olsaydm ok gururlanrdnz. zsaygnz sizden ekindiimi dndrebilirdi size." Madame de T.'nin syledii szler bir sanatn rndr, hibir davran yorumsuz brakmayan, anlamnn zerinde duran konuma sanatnn; bu kez, rnein, valyeye istedii pc balyor soylu bayan, ama bu davrana kendi yorumunu ge tirdikten sonra: plmeye izin vermesinin nedeni, valyenin gururunu gerek dzeyine indirmek is temekten baka bir ey deildir. Soylu bayan, zek oyunuyla, bir pc bir di renme eylemine dntryorsa, kimse yutmaz bunu, valye bile, ama gene de bu szleri ciddiye almak zorundadr, nk bu szler zek oyunu nun bir parasdr ve buna bir baka zek oyunuyla 31

karlk vermek gerekmektedir. Konumak zaman doldurmak deildir, tersine, zaman konuma d zenler, zaman yneten konumadr ve uyulmas gereken yasalar o koyar. Gecenin ilk aamasnn sonu: Soylu bayann, ok gururlanmasna engel olmak iin valyeye vermeyi uygun grd pc bir baka pck izledi, pckler 'birbirlerini kovaladlar, konu may bldler, onun yerini aldlar...' Ama, ite ba kn, ayaa kalkyor soylu bayan ve geri dnmeye ^f karar veriyor. Ne mthi bir sahneleme sanat! Duygularn ilk karmaasndan sonra, ak isteinin henz ol gun bir meyveye dnmediini gstermek gerek ti; bedelini ykseltmek, onu daha arzu edilir duru ma getirmek gerekti; bir dm, bir gerilim, bir ge ciktirim yaratmak gerekti. Son anda durumu dei tirecek ve bulumay uzatacak btn gce sahip alacan ok iyi bilen Madame de T. valye ile bir likte atoya dnerken, gya bir bilinmezlie doru kayyormu gibi yapyor. ok eski bir sanat olan konuma sanatnn daarcnda onlarcas bulunan cmlelerden biri, bir tek cmle yetecektir durumu tersine evirmek iin. Ama beklenmedik bir ters lik, ngrlmemi bir esin yoksunluu yznden bu cmlelerden bir tekini olsun anmsayamyor soylu kadn. Tpk oyun metnini unutan bir oyun cu gibi. nk, gerekten de, metni bilmesi gereki yor, o zamanlar iler bugnk gibi deil, gnmz de bir gen kz sen istiyorsun, ben de istiyorum, o halde vakit kaybetmenin ne lemi var! diyebilir. Onlar iin, bir engelin arkasnda duruyor bu iten32

lik, btn zgrlk eilimlerine karn aamaya caklar bir engeldir bu. Eer, ikisinden birinin akl na tam zamannda bir dnce gelmezse, gezintile rini srdrmek iin bir bahane bulamazlarsa, ses sizliklerinin doal mant gerei, atoya geri dn mek ve orada birbirlerinden ayrlmak zorunda ka lacaklar. Onlar, durmak iin hemen bir bahane bul mak ve bunu yksek sesle sylemek zorunda ol duklarm hissettike azlar mhrlenmi gibi almaz oluyor: Onlara yardm edebilecek cmle ler, onlar umutsuzca yardma aran bu iki insa nn karsnda bir yerlere gizleniyorlar. Bu neden le, atonun kapma gelince, 'ortak bir igdyle, admlarmz yavalyordu'. Bereket versin, sanki suflr sonunda uyanm, gibi, Madame de T. anmsyor metnini: valyeye kar saldrya geiyor: "Sizden pek az memnu num.. ." krler olsun! Kurtuldu her ey! Kzyor Madame de T.! Gezintilerini uzatmaya yarayacak kk bir yapay fke iin bahane buldu: Kendisi i tendi valyeye kar; yleyse valye neden sevgi lisi hakknda, Kontes hakknda tek bir sz etmedi ona? Haydi, haydi, abuk, bir aklama yapmak zo runda valye. Konumak gerek! Konuma yeni den balyor ve uzaklayorlar atodan, bu kez, y rdkleri yol hibir engelle karlamadan doru ca ak kucaklamasna gtrecek onlar

Yavalk

33/3

10 Konuurken, araziyi iaretle donatyor Madame de T., olaylarn bundan sonraki aamasn ha zrlyor, ne dnmesi, nasl davranmas gerektii ni valyeye sezdirmeye alyor. Bunu incelikle yapyor* kibarca ve dolayl bir biimde, sanki baka eylerden sz ediyormuasna. valyeyi ballk zorunluluundan kurtarmak ve hazrlamakta oldu u gece serveni iin sakinletirmek amacyla, Kontesrin souk bencilliini sergiliyor ona. Yalnz ca ok yakn gelecei deil, daha uzak gelecei de dzenliyor: Kontes'in rakibesi olmay kesinlikle is temediini ve valyenin Kontes'ten ayrlmas ge rekmediini ona sezinletiyor. Younlatrlm bir ak kursundan geiriyor onu, uygulamal ak felse fesini retiyor ona: Ahlk kurallarnn zorbaln dan kurtulmak ve btn erdemlerin en ycesi olan az skln korumak gerekir. Ve ertesi gn kocasna kar nasl davranmas gerektiini val yeye aklamay bile baaryor, byk bir doallk iinde. aryorsunuz: Burada, son derece akla yakn bir biimde dzenlenmi, iaretlenmi, izilmi, he saplanm, llm bu meknda doalamaya, bir 'lgnlk'a yer var mdr, nerede sabuklama, nere de arzunun krl, nerede stgerekilerin tapt o 'lgn ak', nerede o kendini unutu? Ak d ncemizi biimlendiren aklszln etki gleri
34

neredeler? Hayr, onlarn burada yapacak bireyleri yok. Marquise de Merteu'n acmasz mant na da yer yok, ama en yce grevi ak korumak olan bir saduyu, uysal ve sevecen bir saduyu var. Ayl gecede, Madame de TVnin valyeyi alp gtrn gryorum. imdi duruyor ve alacaka ranlkta beliren bir aty gsteriyor ona; ah, nice tadna doyulmaz anlara tank oldu bu ev, ne yazk ki, diyor ona, anahtar yannda de. Kapya yakla yorlar ve (nasl da garip! nasl da beklenmedik bir ey!) evin kaps ak. Anahtarn yannda olmadm neden syledi ona? Evin kapsnn artk kapatlmadm neden hemen sylemedi ona? Her ey dzenlenmi, ayar lanm, yapay, her ey bir oyun, hibir ey iten de il, ya da, baka bir deyile, her ey sanat; yleyse: geciktirimi, kesinsizlii uzatma sanat, daha iyisi: esrime, coum durumunda olabildiince uzun kal ma sanat.

35

11 Denon'un yksnde Madame de T.'nin beden yapma ilikin hibir betimleme yok; bununla bir likte emin olduum bir ey var: ince yapl olmama l; Tuvarlak ve yumuak hatl' (Laclos, Tehlikeli likiler'de en gzde kadn vcudunu bu szckler le tanmlyor) olarak canlandryorum onu kafam da; vcudun yuvarlakl devinimlerin ve davran larn yuvarlaklna ve yavalna yol aar. Tatl bir aylaklk yayyor evresine. Yavaln bilgisine sahip ve yava olmann btn becerisini ustaca kul lanyor. Bunu zellikle de gecenin evde geen ikin ci aamasnda kantlyor. eri giriyorlar, pyor lar, bir kanepenin zerine ylyorlar, seviiyorlar. Ama "her ey abucak olup bitti. Hatamz hisset tik. [...] ok ateli olduumuz iin zarafetimiz da ha azd. Doyumu hazrlayan btn zevkleri birbiri ne kartrarak doyuma kotuk." Gzelim yaval yitirnelerine yol aan acele cilii hemen bir hata olarak alglyor ikisi de; ama sanmam ki Madame de T. iin beklenmedik bir du rum olsun bu, daha dorusu, bu kanlmaz, yazgsal hatann olacam bildiini, bunu beklediini ve bu nedenle de sra nc aamaya geldiinde, se rvenlerinin yeni bir ortamda, gz kamatrc bir yavalk iinde geliip ldamas iin, olaylarn n ceden kestirilebilir, ngrlebilir hzn kesmek amacyla, evdeki araoyunun bir ritardonto1 olarak
36

nceden tasarlam olduunu dnyorum. Evdeki sevimeye ara veriyor, valye ile da r kyor, yeniden onunla birlikte geziyor, imenli in ortasndaki srada oturuyor, konumay yeni den balatyor ve sonunda onu atoya, dairesinin' yanndaki gizli odaya gtryor, buray bir zaman lar byl ak tapma olarak koca hazrlamtr. Eikte valyenin az bir kar ak kalyor. B tn duvarlar kaplayan aynalar grntlerini oullatrmtr, yle ki sonsuz sayda ift pmeye balyor evrelerinde. Ama burada sevimiyorlar, Madame de T. duygularn ok gl patlamasna engel olmak ve kzma sresini olabildiince uzat mak ii onu bitiik odaya, drt bir yan minderler le kapl, karanla gmlm' maaraya srkl yor; ite burada seviiyorlar, uzun uzun, yava ya va, taa sabaha kadar. Madame de T. gecenin akn yavalatarak, onu birbirinden ayr deiik paralara blerek, ken dilerine balanan kk zaman sresini bir mi mar mucize olarak, bir biim olarak yaratmay ba ard. Bir zaman parasna biimin damgasn vur mak, gzellik'in, ama ayn zamanda bellein zorun luluudur. nk ekilsiz olan ey kavranlamaz, bellekte tutulamaz. Bulumalarn bir biim olarak dzenlemek, onlar iin zellikle deerliydi^ nk gecelerinin gelecei yoktu ve ancak anlarda tek rarlanabilirdi. Yavalk ile anmsama, hz ile unutma arasn da gizli bir iliki vardr. Gzmzn nne en s1. Gecikmeli; geciktirme. (ev.)

37

radan bir durum getirelim: Bir adam sokakta yr yor. Birden bir ey anmsamak istiyor, ama an uzaklayor. O anda, kendiliinden yryn ya valatyor. Buna karlk, az nce yaad kt bir olay unutmaya alan insan, hl ok yaknnda olan zamanda, sanki bulunduu yerden hemen uzaklamak istiyormu gibi elinde olmadan yr yn hzlandrr. Varoluun matematiinde bu deneyim iki temel denklem biimine giren Yavalm derecesi annn younluuyla doru orantldr; hzn derecesi unutmann younluuyla doru orantldr.

38

12 Vivant Denon hayattayken, onun Point de lendemain'ia yazar olduunu ancak darack yakn evresi biliyordu ve bu giz, bakalar iin (byk bir olaslkla) kesinlikle lmnden sonra da uzun sre ortaya kmad. Bu bakmdan, yknn yazg s anlatt hikyeye garip bir biimde benzemekte dir: Gizin, suskunluun, aldatmacann, kimliksizli in saldrsna urad. Bir oymac, desen ressam, diplomat, gezgin, sanat uzman, salon bycs, parlak bir meslek ve yaam insan olan Denon yknn sahibi oldu unu ileri srmedi hibir zaman. n denen eyi is temedii iin deil, hi kukusuz, nk o sralar baka bir anlam vard nn; onu ilgilendiren ve et kilemek istedii evrenin, gnmz yazarnn ele geirmek iin can att adsz kitle olmayp kendisi nin kiisel olarak tanyp deer verdii kk bir topluluk olduunu dnyorum. Okurlarnn g znde kazand baarnn ona verecei haz, byk bir baar kazand bir salonda evresine toplan m birka dinleyici karsnda hissedebilecei doy gunluktan pek farkl deildi. Fotorafn bulunmasndan nceki n var, bir de ondan sonraki n var. XIV. yzylda, ek Kral Vaclav, Prag'm hanlarna gitmekten, kimliini giz leyerek halktan insanlarla sohbet etmekten hola nrd. ktidar, n ve zgrl vard, ingiltere 39

Prensi Charles'n hibir iktidar, hibir zgrl yok, ama usuz bucaksz n var: Ne balta girme mi bir ormanda, ne de on yedinci yeralt katnda ki bir snaa gizlenmi banyo teknesinde, kendi sini izleyen ve tanyan gzlerden kaabilir. On onun btn zgrln gvdeye indirmi, ve u anda unu renmi bulunuyor: Gnmzde, an cak tam anlamyla bilinsiz insanlar n tenekesini pelerinde srklemeyi gnll olarak kabul ede bilirler. nn niteliinin deimi olmasnn herhalde birka ayrcalkldan bakasm pek rgalamadn syleyebilirsiniz. Ama yanlyorsunuz. nk n yalnzca nl insanlarla deil, herkesle ilgilidir. Gnmzde, nl insanlar dergi sayfalarnda, tele vizyon ekranlarnda boy gsteriyorlar, herkesin im gelemini istila ediyorlar. Ve herkes, ancak dle rinde bile olsa, bylesine bir nn (meyhanelere giden Kral Vaclav'n nnn deil, on yedinci ye ralt katndaki banyo teknesine gizlenmi olan Prens Charles'n nnn) nesnesi olabilmeye can atyor, akllar fikirleri byle bir olaslkta. Bu olas lk herkesi bir glge gibi izliyor ve hayatn nitelii ni deitiriyor; nk (ve bu varolu matematii nin ok iyi bilinen bir baka tanmdr) canl varl n eline geen her olanak, en az olas olan bile, varl tepeden trnaa deitirir.

40

13 Bir zamanlar elde etmek iin (bo yere) ura t Immaculata adnda lise yllarndan eski bir s nf arkadann son zamanlarda entelektel Berck'in bana nasl dertler atn Pontevin bil seydi ona kar bu kadar gaddar davranmazd. Yirmi yl sonra bir gn Berck'i televizyon ekra nnda karaderili bir kk kzn yznden sinekle ri kovalarken grd Immaculata; bu onun zerin de bir 'ilham- ilhi* etkisi yaratt. Birden, onu h l sevmekte olduunu anlad. Ayn gn ona bir mektup yazarak, eski 'masum ak'larn anmsatt. Ama Berck, aklarnn masumluktan uzak olmas bir yana, alabildiine tensel bir ak olduunu ve kz hi duraksamadan onu geri pskrtt za man kendisini nasl alalm hissettiini gayet iyi anmsyordu. Anababasnn Portekizli hizmetileri nin biraz gln olan adndan esinlenerek, ona hem yerici hem de hznl Immaculata (kirletil memi) adn takmasnn nedeni de buydu zaten. Bu mektuptan pek holanmad (tuhaf bir ey, ze rinden yirmi yl gemi olmasna karn bu eski bozgunu iine sindirememiti demek ki) ve yantla mad. Berck'in sessizlii sinirini bozdu kadnn ve ikinci mektubunda, kendisine yazm olduu ina nlmaz saydaki ak mektuplarn anmsatt ona. Bu mektuplardan birinde ona "dlerimi altst 41

eden gece kuu" diye sesleniyordu. Uzun sredir aklndan km olan bu cmle, katlanlmaz lde budalaca grnd Berck'e ve kadnn bunu kendisi ne anmsatm olmasn da kabalk sayd. Daha son ra, kulana gelen dedikodulardan kardna g re, kendisi ne zaman televizyonda grnse, hi kir letmedii bu kadnn, herhangi bir akam yemein de, bir zamanlar dlerini altst ettii iin uyku uyuyamayan Berck'in masum akna dair geveze likler ettiini anlad. Kendini rlplak ve savun masz hissediyordu. Hayatnda ilk kez tannmam olmay yrekten diledi. nc mektubunda bir ricada bulunuyordu Immaculata: Kendisi iin deil, bir komusu, bir hastanede ok kt tedavi grm bir yoksul ka dn iin ricada bulunuyordu; kt yaplm bir anestezi yznden kadnn leyazmas bir yana, en kk tazminat demeyi de kabul etmiyorlarm. Berck, Afrikal ocuklarla bunca ilgilendiine gre, televizyonda boy gstermesi iin pek yle olanak yaratmayacak olsa da, lkesinin basit insanlaryla da ilgilenebileceini bylece kantlam olurdu. Sonra, Immaculata'y anmsatarak, bu kadnn kendisi de mektup yazd: "...gecelerinizi altst eden kirletilmemi bakire olduunu yazdnz bu gen kz anmsyorsunuzdur, baym." Mmkn m!? Mmkn m!? Evinde deli danalar gibi dola an Berck avaz kt kadar barp ard. Mek tubu yrtp para para ederek p sepetine att. Bir gn, bir televizyon mdrnden, bir bayan ynetmenin kendisiyle ilgili bir yaamyks filmi yapmay tasarladn rendi O zaman, televiz42

yonda boy gstermek tutkusuna ynelik alayl ele tiriyi fkeyle anmsad, nk kendisiyle ilgili film yapmak isteyen kadn ynetmen bizzat gece kuuy du, Immaculata'dan bakas deildi! Berbat bir du rum: lke olarak, hayatn her zaman bir sanat yap tna dntrmek istedii iin kendisiyle ilgili bir film yaplmas nerisini olaanst buluyordu; ama, bu yaptn komedi tr bir ey olabilecei ak lna gelmemiti imdiye kadar. Birden ortaya kan b* tehlike karsnda, Immaculata'y hayatn dan olabildiince uzak tutmak istedi ve kendisi gi bi ok gen, pek nemli olmayan biri iin ok er ken olan bu tasarnn ertelenmesini mdrden (ki mdr onun bu alakgnll davran karsnda ok ard) rica etti.

43

14 Bu olay, bana, bir baka yky, Goujard'm evinin btn duvarlarn kaplayan kitaplk sayesin de renmek ansna eritiim yky anmsatt. Birinde Goujard'a iimdeki hznden yaknyor dum, bana, zerinde kendi eliyle yazd Zoraki Mizah aheserleri tabelas bulunan bir raf gste rip muzip bir glmsemeyle, 1972 ylnda yazlm bir kitap kard buradan; kitapta, bir Parisli kadn gazeteci Kissinger'a olan akn anlatyordu; Ame rika ile Vietnam arasndaki barn mimar, Ba kan Nbton'n danmam, o dnemin nl politika adam Kissinger' anmsarsn herhalde. yk eyle: Gazeteci kadn nce bir dergi, son ra televizyon iin sylei yapmak amacyla, Kissinger'la Washington'da buluuyor. Birka kez bulu uyorlar, ama bu bulumalarda kat meslek kuralla rnn kesinlikle dna klmyor: Program hazrla mak zere bir ya da iki akam yemei, Kissinger'n Beyaz Saray'daki brosuna ve zel evine ya plan birka ziyaret, nce yalnz, sonra bir ekiple birlikte, vb. Yava yava, kadndan gck kapmaya balyor Kissinger. Adam budala deil, kan kura s, neyin dndnn farknda, kadnla arama mesafe koymak amacyla, iktidarn kadnlar ze rindeki byleyici etkisine dair, zel yaamn t myle elinden alan grevine dair birka uyarda bulunuyor.
44

Cesaretini krmayan bu kaytarma numaralar nn hepsini dokunakl bir itenlikle tefrika ediyor kadn, nk ikisinin birbirlerinin yazglar olduu na sarslmaz bir inana var: Kissinger saknml ve kukulu mu davranyor? alacak ne var ki bun da: Adamn nceden tannm olduu korkun ka dnlar hakknda ne dndn biliyor o; kendisi nin onu nasl sevdiini anlar anlamaz btn skn tlarndan kurtulup btn sakmmlar bir yana b rakacandan kendi ad kadar emin! Yemin bile edebilir bu konuda: Kendi asndan, erotik bir sap lant kesinlikle sz konusu deil, "Cinsel bakm dan ona kar ilgisizim," diye yazyor ve birka kez tekrarlyor (tuhaf bir ana sadistliiyle): Kt giyi niyor; yakkl deil; kadnlar konusunda zevki k t; ama bu nedenle k olduunu ilan ederken, "nasl da kt bir k olurdu," diye yarglyor adarm. Kissinger'n iki ocuu var, kendisinin de, en kk bir kukuya kaplmakszn Cte d'Azur'de birlikte geirilecek tatiller hayl ediyor, bu sayede Kissinger'n veletlerinin ok iyi Franszca rene bileceklerini dnp kendi kendine seviniyor. Bir gn, Kissinger'n evine film ekibini gnde riyor, bunun zerine kendini tutamayan politikac gelenlerin hepsini bir dangalak srs gibi kap d ar ediyor. Bir baka sefer, Kissinger onu brosu na aryor, son derece sert ve souk bir sesle, kendisine kar byle gizemli davranmasna artk katlanamayacan sylyor. Mutsuzluun dorukla rna kyor ilkin kadm. Ama, hemen sonra dn meye balyor: Hi kukusuz, politik bakmdan teh likeli bulmu olmallar kendisini ve kar-casusluk
45

rgtnden kendisiyle artk grmemesi konu sunda talimat alm olmal Kissinger; bulundukla r broda bir yn gizli mikrofon olmal, tabii bili yor bunu adam; bu son derece acmasz cmleleri, demek ki, kendisine deil, onlar dinleyen grn mez aynaszlara sylenmi olmal. Anlayl ve ke derli bir glmsemeyle Kissinger'a bakyor, sahne trajik (en ok kulland sfat bu) bir gzellikle ay dnlam gibi bir duyguya kaplyor: Kissinger ona mthi darbeler indirmek zorunda kald, ama ayn anda, baklaryla, ona olan akn dile getiriyordu. Goujard glmeye balyor, ama ona yle diyo rum: Ak kadnn kuruntusunun arkasndan gr nen gerek durumun apak gereklii, kendisinin (Goujard'm) dndnden daha az nemlidir, bir baka gerekliin, daha yksek ve zamana daya nacak olan bir baka gerekliin karsnda silikleen basit, nemsiz bir gerekliktir ancak; teki ger eklik, zamana dayankl gereklik: Kitabn gerek lii. Daha putuyla ilk karlamalarnda, aralarnda duran kk masann zerinde tahtna kurulmu tu bu grnmez kitap, daha o andan itibaren b tn serveninin itiraf edilmemi, bilinaltnda sak l amacyd. Hangi kitap? Ne yapmak iin? Kissger'n portresini izmek iin mi? Hayr, hayr, kad nn onunla ilgili olarak syleyecei bir eyi yok ke sinlikle! Onun nemsedii tek ey, kendine ilikin kendi gerekliiydi Kissinger' arzu etmiyordu, ne de onun bedenini ('nasl da kt bir k olurdu'); o kendi benini geniletmek, onu kendi yaamnn dar emberinin dna kartmak, onu parldat mak, onu a dntrmek istiyordu. Kissinger
46

onun iin mitolojik bir binek hayvanyd, gkyz ne ykselip umak iin zerine binecei kanatl at t. "Budalann biriydi," diye kestirip att Goujard, benim gzel aklamalarmla alay ederek. "Kesinlikle hayr," dedim, "tanklar onun zek sn onaylyorlar. Budalalktan daha baka bir ey sz konusu. O, seilmi olduuna inanyordu."

47

15 Seilmi1 olma tanrbilimsel bir kavramdr ve yle bir anlam vardn nsann hibir yetenei ol madan, doast bir kararla, Tanrnn keyfi deil se de zgr iradesiyle, benzersiz ve olaanst bir ey iin seilmesi Ermiler, en korkun ikencele re dayanma glerini bir inanta buldular. Tanrbi limsel kavramlar, kendi kendilerinin yanslamalar olarak yaamlarmzn bayalna yansrlar; her birimiz ok sradan yaamnn bayalndan dola y (az ya da ok) a a eker, buradan kurtulmak ve ykselmek ister. Her birimiz bu ykselie lyk ol duu, Tanrnn iyi kulu olduu ve bu ykseli iin seilmi olduu yanlsamasna (az ya da ok) kapl mtr. rnein, seilmi olma duygusu her ak iliki sinde vardr. nk ak, tanm olarak, hak edilme mi bir armaandr; hak etmeden sevilmek, gerek akn eksiksiz kantdr. Bir kadm bana, "Seni sevi yorum, nk zekisin, nk namuslusun, nk bana armaanlar alyorsun, nk zamparalk yap myorsun, nk bulak ykyorsun," derse, hayl krklna urarm; bu akta kara bir yan vardr. yle bir cmle duymak kimbilir ne gzeldir: "Ze ki olmamana, namuslu olmamana karn, yalanc, bencil, alak olmana karn senin iin deli oluyo1. Tanrnn sevgili yarat, sevgili kulu olma. Tevrat'a gre bran! kavmi seil mi kavimdir. (ev.)

48

rum." Belki de insan lyk olmadan grd ve bu ne denle var gcyle bir hak olarak sahip kt anne bakm yznden ilk kez seilmi olma yanlsama sna kaplr. Eitimin onu bu kuruntudan kurtar mas ve hayatta her eyin bir bedeli olduunu retmesi gerekirdi. Ama genellikle ge kalnr. Kz arkadalarna kendi isteini zorla kabul ettirmek isteyen, ama bunun iin yeterli gerekesi olmad ndan, aklanmaz bir gururla ve yksek sesle, "nk bunu sana ben sylyorum," diyen on ya ndaki kzcaz hi kukusuz grmsnzdr; ya da: "nk ben byle istiyorum.* Kendini seil mi hissediyordur. Ama bir gn, "nk onu ben istiyorum," diyecek ve evresinde bulunanlar kah kahayla glecekler. Kendisini seilmi sayan kii seilmiliini kantlamak iin, bayalar ynnn bir yesi olmadna kendisini inandrmak, baka larm inandrmak iin ne yapabilir? Bu noktada, fotorafn kefiyle birlikte bala yan a yardma gelir, yannda, usuz bucaksz bir ekrana yanstlm grntleriyle, herkesin uzak tan grebildii, herkesin hayran olduu ve kimse nin eriemedii grntleriyle bu an yldzlar, danslar, nlleri. Kendini seilmi sayan kii, nl kiilere yneltilmi bir hayranlk araclyla, olaanstler snfna ait biri oluunu ve ayn za manda, sradan insanlar snfna kar, yani somut olarak kendileriyle birlikte yaamak zorunda oldu u komularna, meslektalarna, elerine kar koyduu mesafeyi herkesin nnde aka ortaya koyar.
Yavalk

49/4

nl insanlar, bylece, salk kurulular gibi, sosyal gvenlik gibi, sigortalar gibi, tmarhaneler gibi bir kamu kurumu oldular. Ama ancak gerek ten ulalmaz olmalar kouluyla yararldrlar. Bir kimse seilmiliini, nl biriyle dorudan ve kii sel iliki yoluyla dorulamak isterse, Kissinger'a k olan kadnn basma geldii gibi, kap dar edilmek tehlikesiyle kar karya kalr. Bu kovul maya, tanrbilimsel dilde d ad verilir. Kissin ger'a k olan kadm, bu nedenle, aka ve hakl olarak trajik akndan sz eder kitabnda, nk Goujard'n bununla alay etmesine karn, bir d tanm olarak trajiktir. Immaculata, Berck'e k olduu na kadar ka dnlarn ounluunun yaad hayatn bir benze rini yaamt: Birka evlilik, birka boanma, din gin ve ho olduu kadar srekli bir hayl krkl yaratan birka k. Aklarnn sonuncusu tapyor ona; yalnzca yumuak ball nedeniyle deil ya rarl olduu iin tekilerden daha fazla katlanyor bu a: Televizyonda almaya baladnda ken disine ok yardm dokunmu bir kameraman. Ken disinden biraz daha yal, ama adamda hayran ol duu bir ebed renci havas var; adam onun en gzel, en zeki ve (zellikle) kadnlarn en duyarls olduu kansnda. Sevgilisinin duyarll adama bir Alman ro mantik ressamn elinden km manzara resmi gi bi geliyor st yanda, Tanrnn yurdu, uzak ve ma vi bir gkyz ile akl almaz biimlere girmi aa larla kaph bir manzara resmi; bu manzaranm ne zaman iine girse, tpk kutsal bir mucize karsn50

da olduu gibi dize gelmek ve yle kalmak iin da yanlmaz bir istek duyuyor.

51

16 Hol yava yava doluyor, ok sayda Fransz ve birka yabana bcekbilimci var; yabanclar arasn da bulunan bir ek'in yeni rejimin nemli bir kii si, belki bir bakan ya da Bilimler Akademisi Baka n ya da en azndan sz konusu akademinin bir aratrmacs olduu syleniyor. Ne olursa olsun, en azndan sradan merak asndan, bu toplant nn en ilgin kiisi o (komnizmin tarihin karanlk larna gmlmesinden sonraki yeni tarihsel dne mi temsil ediyor); bununla birlikte, gevezelik eden kalabaln ortasnda kocaman ve sakar, yapayal nz ayakta duruyor. Bir sreden beri insanlar elini skmak ve birka soru sormak iin zerine saldr yorlard, ama konuma sandklarndan daha abuk sona eriyordu ve karlkl sylenen drt cmlenin ardndan, onunla ne konuacaklarm bilemiyorlar d. nk aslmda, ortak konu yoktu. Franszlar he men kendi sorunlarna daldlar, o onlar izlemeyi denedi, zaman zaman "bizde, tersine," diyerek sz kart, sonra, "tersine, bizde" de ne olup bittiiyle kimsenin ilgilenmediini anlaynca, yzndeki ne ac, ne de umutsuz, ama belirgin ve kmseyici bir hznle uzaklat. tekiler, bir barn bulunduu hole grltyle doluurken, iinde kare eklinde drt uzun masa nn kolokyumun almasm bekledii bo salona girdi Kapnn yannda, zerinde konuklarn listesi 62

bulunan bir masa ile kendisi kadar yalnzla terk edilmi grnen bir gen kz vard. Kza doru ei lip ona adm syledi. Kz, adn iki kez daha syle mek zorunda brakt onu. nc kez syletmeyi gze alamayp duymu olduu sese benzeyen bir ad listede rastgele aramaya balad. Baba sevgisiyle dolu ek bilgin listeye eilip kendi adm buldu: CECHORBPSKY. "Ah, Bay Sechoripi mi? dedi. e-kho-rjips-ki gibi sylemek gerekiyor. Ah, hi de yle kolay deil. Aslna bakarsanz yazl da doru deil," de di bilgin. Masann zerinde duran dolmakalemi alp C ve R harflerinin zerine tersine dnm ap kaya benzeyen V iaretlerini koydu. Sekreter kz iaretlere bakt, bilgine bakt, ii ni ekti: "ok karmak! Tersine ok basit. Basit mi? Jean Hus' bilir misiniz?" Sekreter kz aceleyle hemen konuk listesine gz att, ama ek bilgin abucak araya girdi: "Bildi iniz gibi, XIV. yzylda byk bir kilise reformcusuydu. Luther'in habercisiydi Bildiiniz gibi, Kut sal Roma mparatorluunda kurulan ilk niversite olan Charles niversitesinde profesrd. Ama Je an Hus'n ayn zamanda bir yazm reformcusu ol duunu bilmezsiniz: Yazm alacak lde basitletirdi. Sizler, olarak sylediiniz eyi yazmak iin harf, t, c, h, kullanmak zorundasmzdr. Al manlarn drt harfe gereksinimleri vardr: t, s, c, h. Oysa bize, Jean Hus sayesinde bir tek harf yet53

mektedir, zerinde u iaretle c harfi." Bilgin bir kez daha sekreterin masasna eilip listenin kenarna kocaman bir c harfi yazdktan sonra zerine tersine evrilmi bir apka iareti koydu: C; ardndan da sekreter kzn gzlerine ba karak ak ve net bir sesle okudu: ". Evet, mkemmel! Gerekten de ok pratik. Luther'in reformu nun sadece sizin lkenizde kabul edilmi olmas ok yazk. Jean Hus'n reformu..." dedi bilgin, Fransz kzn yapt gaf duymazdan gelerek, "...tamamen kabul grmemi deildir. Kullanld bir lke da ha var, herhalde biliyorsunuzdur?" Hayr. Litvanya! Litvanya," diye tekrarlad sekreter kz, bu l kenin nerede olduunu bo yere anmsamaya al arak. "Sonra Lettonya. Biz eklerin harflerin zeri ne konan bu kk iaretlerden dolay neden bu kadar gurur duyduumuzu anlyorsunzdur im di. (Glmseyerek): Her eye ihanet edebiliriz. Ama bu iaretler iin kanmzn son damlasna ka dar savarz." Gen kzn yanndan ayrlp kare eklindeki masalara yneldi. Her sandalyenin nnde, zerin de bir ad yazl bir kart vard. Kendi kartn bulup uzun uzun bakt, sonra kart parmaklarnn aras na alp kederli, ama balayc bir glmsemeyle sekreter kza gstermeye geldi. Bu srada, giriteki masann nnde biri du54

rup gen kzn kendi adnn yanna bir arp iareti koymasn bekledi. Kz, ek bilgini grnce ona, "Bir dakika, bay Chipiqui!" dedi. ek bilgin yce gnll bir hareket yapt eliy le: Kayglanmaynz kk hanm, acelem yok. Sa brl ve biraz da dokunakl bir alakgnlllkle masann yannda bekledi (iki bcekbilimci daha du ruyordu), sekreter kzn ii bitince kk kart ona gsterdi: "Baknz, acayip deil mi?" ok fazla bir ey anlamakszn bakt gen kz: "Ama, Bay Chenipiqui, bakn iaretleriniz var ora da! T oru, ama bunlar normal apka iaretleri! Tersine evirmeyi unutmular! Bir de nerelere koymu olduklarna baknz! E'nin zerine, O'nun zerine! Cechripsky! Ah evet, haklsnz! diye fkelendi sekreter kz. Dnyorum da, dedi giderek kederlenen ek bilgin, her zaman neden unutuyorlar acaba? Tersine evrilmi apka iaretleri son derece iir seldirler! yle deil mi sizce? Uan kular gibi! Ka nat am gvercinler gibi! (ok sevecen bir sesle:) Ya da, isterseniz, kelebekler gibi." Ve dolmakalemi alp adnn yazln dzelt mek iin masaya eildi. Sanki zr dilermiesine, byk bir alakgnlllkle yapt bunu, sonra bir ey sylemeden, oradan uzaklat. Sekreter kz bilginin gidiine bakyor, iri, tu haf bir biimsizlii var ve birden iinin ana sevgi siyle dolduunu hissediyor. Bilginin bann ze55

rinde kelebek halinde dolap sonra beyaz salar na konan tersine evrilmi bir apka iareti hayl ediyor. H Sandalyesine doru yrrken, ek bilgin ba n geri evirince sekreter kzn scak glmsemesi ni gryor. O da glmseyerek karlk veriyor, sonra kez tekrarlyor glmsemesini. Kederli, ama gururlu glmsemeler bunlar. Kederli bir g rn ek bilgin ancak bu szcklerle tanmlanabi lirdi.

56

17 Adnn zerine yanl yerlere konan iaretler yznden kederlenmesini herkes anlayabilir. Ama gururu nereden geliyordu? Yaamyksne ilikin temel bilgiler yle: 1968 ylnda Ruslarn igalinden bir yl sonra Bcekbilim Enstitsnden kovuldu ve yap iisi ola rak almak zorunda kald, bu durum 1985 ylnda igalin sona eriine kadar srd, yani yirmi yl ka dar. Ama Amerika'da, Fransa'da, spanya'da ve da ha baka yerlerde srekli olarak isiz kalan yzler ce, binlerce insan yok mu? Bundan dolay ac e kerler, ama gurur da duymazlar/ ek bilgini gurur duyuyor da tekiler neden gurur duymuyorlar? nk o iinden ekonomik nedenler yzn den deil, siyasal nedenlerden dolay atld. Olsun. Ama, bu durumda, ekonomik nedenle rin yol at acnn daha hafif ya da daha az saygn olmasnn gerekelerinin aklanmas gerekiyor. efinin houna gitmedii iin iinden atlan bir in san bundan utan duymal mdr, te yandan, siya sal nedenler yznden iinden olan kimse bundan dolay bbrlenebilir mi? Neden? nk, ekonomik nedenden dolay isiz kalma durumunda, iten atlan kii edilgin bir rol oynar ve davrannda hayranlk uyandracak bir cesare tin izi bulunmamaktadr. 57

Bu, gn gibi ortada, ama kazn aya hi de y le deil nk, 1968'den sonra, Rus ordusu lke ye korkun bir rejim yerletirince iinden atlan ek bilgin cesaretini kantlayacak hibir ey yap mad. Enstitnn bir blmn ynetiyor ve si neklerden baka bir eyle ilgilenmiyordu. Bir gn, on kadar tannm rejim kart anszn brosuna dolutu ve yar gizli bir toplant yapabilmeleri iin kendilerine bir salon vermesini istediler. Ahlak ju donun kurallarna gre davranyorlard: Baskm yapmlar ve gzlemci grevini de kendileri stlen milerdi. Bu beklenmedik karlama yznden bilginin eli ayana dolat. 'Evet' demek, ksa bir sre sonra kt sonular dourabilirdi: Kendisi g revinden olur, ocuuna niversite yasaklanr d. Tabanszhyla pein pein dalga geen kk toplulua da 'hayr' diyebilecek kadar yrekli deil di. Sonunda raz oldu ve ekingenliinden, zayfl ndan, gnlnn diledii gibi davranmak yetene inden yoksun oluundan dolay kendinden nefret etti. Demek ki, doru konumak gerekirse, kendi si, iinden, ocuklar da okuldan onun korkakl yznden atld. Durum byle olduuna gre, nasl oluyor da gu rur duyuyor? zerinden zaman geip de muhaliflere kar balangtaki fkesini unutunca, azndan kan 'evet'i bilinli ve zgr bir eylem, aalk iktidara kar kiisel bakaldrsnn ifadesi olarak grmeye alt. Bu nedenle, kendisinin de byk tarih sah nesine kanlardan biri olduuna inanyor ve guru ru da bu inantan kaynaklanyor.
58

Ama birok insan srekli olarak saysz anla mazla bulatna gre, yleyse, bunlar da tari hin byk sahnesine kmaktan gurur duyabile cekler, doru deil mi? Savm aklamam gerekiyor. ek bilgininin gururu, onun rastgele bir zamanda tarih sahnesi ne km olmasna deil, bu sahnenin aydnland anda kmasna bal. Tarihin aydnlanm sah nesine, Dnya apmda Tarihsel Gncel Olay de nir. Projektrlerin aydnlatt, kameralarn grn tledii Prag, 1968 ylnda, tam anlamyla Dnya apmda Tarihsel Gncel Olay idi ve ek bilgin, onun pcn alnnda hissetmekten bugn h l gurur duyuyor. Ama dnyay ilgilendiren byk bir ticaret g rmesi, zirve toplantlar da nemli gncel olay lardr, onlar da aydnlatlm, filme alnm ve yorumlanmlardr; bunlar neden oyuncularnda ay n gururun heyecann uyandrmyorlar? Hemen bir aklama daha getiriyorum: ek bil gin herhangi bir Dnya apmda Tarihsel Gncel Olayn ltfuna mazhar olmamt, onun bana Y ce bir devlet kuu konmutu, insan, tipte silh ses leri duyulur, yukarda Azrail dolarken n sahne de ac ekerse Yce'dir Gncel Olay. te size kesin aklama: ek bilgin Yce bir Dnya apnda Tarihsel Gncel Olaym ltfuna mazhar olduu iin gurur duyuyor. Bu ltfn, sa londa bulunan btn Norveliler ve Danimarkal lardan, btn Franszlar ve ngilizlerden kendisini farkl kldn ok iyi biliyor.

Mm

18 Sz alan konumaclarn srayla geldikleri bir yer var bakanlk masasnda; ek bilgin dinlemi yor konumaclar. Kendi srasnn gelmesini bek lerken, cebindeki be sayfalk konuma metnine dokunuyor, aman aman bir ey olmadm elbette biliyor metnin: Bilimsel almalardan yirmi yl uzak kald iin, gen bir aratrmacyken kefe dip muscapragensis adm verdii yeni bir sinek t r zerine yazm olduu makaleyi zetlemekten baka bir ey yapmamt. Derken, bakann hi kukusuz kendi adnn hecelerini sylediini du yunca ayaa kalkt ve konumaclara ayrlm olan yere yneldi. Bu yer deitirmenin srd yirmi saniye iinde, basma beklenmedik bir ey geldi: Heyeca na kapld: Tanrm, bunca yldan sonra, sayg duy duu ve ona sayg duyan insanlarn arasnda, ken disine yakn olan ve felein bir sillesi sonucu arala rndan ayrlmak zorunda kald bilginlerin arasn da bulunuyor; kendisine ayrlm olan sandalyenin nnde duruyor, ama oturmuyor; bir kez olsun duygularna uymak, doal olmak ve hissettikleri ni, tanmad meslektalarna sylemek istiyor. "Sayn Bayanlar, Sayn Baylar, hi beklemedi im, beni artan heyecanmdan dolay ltfen ba layn beni. Neredeyse yirmi yl sonra, benimle birlikte ayn sorunlar zerine dnen, benimle
60

ayn tutkuyu paylaan insanlardan oluan bir top luluk karsnda yeniden konuuyorum. Bir insa nn sadece yksek sesle dnd iin hayatna anlam veren eyden yoksun kalabildii bir lke den geliyorum. Bir bilimadam iin hayatn anla m, kukusuz, bilimin anlamndan bakas deildir. Sizin de bildiiniz gibi, on binlerce insan, lkemin btn aydnlar, 1968 ylnn o trajik yazndan son ra ilerinden atldlar. Bundan daha on ay ncesi ne kadar yap iisi olarak alyordum. Hayr, onur krc bir ey yok bunda, insan ok ey reni yor, basit ve hayranlk duyulacak insanlarn dostlu unu kazanyor ve ayrca biz bilirnadamlarmm ayr calkl insanlar olduumuzun da farkna varyor, nk ayn zamanda bir tutku olan bir i yapmak bir ayrcalktr, evet, dostlarm, yap iisi arkada larmn hi bilmedikleri bir ayrcalk, nk tut kuyla kalas tamak olanakszdr. Bu ayrcalk yir mi yl elimden alnd, ama imdi bu ayrcala tek rar sahibim ve bundan dolay da sarho gibiyim. Benim iin biraz hznl de olsa, bu anlar gerek bir enlik olarak yaamamn nedenini, sevgili dost larm, size bu szlerim aklayabilir..." Son szckleri sylerken, gzlerinin yala dol duunu hissetti. Bundan biraz tedirgin oldu, ya landnda durmadan heyecanlanan ve her frsatta alayan babasnn grnts geldi gzlerinin n ne, ama sonra, bir kez de brak i olacana varsn diye dnd: Kk bir Prag armaan olarak on lara sunduu heyecannn kendilerini onurlandr dn hissetmeliydi bu insanlar. Yanlmad. Dinleyiciler de heyecanlandlar. 61

ek bilgin son szc syleyince, Berck ayaa kal kp alklad. Kamera hemen grntledi onu, y zn, alklayan ellerini, ek bilgini de grntle di. Btn salon ayaa kalkt, ar ar ya da birden, glmseyen ya da ciddi yzle, herkes el rpyordu ve bundan ylesine holanmlar di ki ne zaman du racaklarm bilemiyorlard; ve karlarnda, ek bil gin, uzun, ok uzun boylu, sakarcasna uzun ve be deninden sakarlk yayldka duygulandrc olu yor, kendisini duygulanm hissediyordu, yle ki gzyalar artk gzkapaklarnn altna sinmiyor, ama kendisini giderek daha ok alklamaya bala yan meslektalarnn gzlerinin nnde, burnu nun iki yanndan azna, enesine doru grkemle akyordu. Sonunda alklar dindi, insanlar yerlerine otur dular ve ek bilgin titreyen bir sesle konutu: T e ekkr ederim, dostlarm, btn kalbimle teek kr ederim." Oradan ayrlp yerine yneldi. Ve ha yatnn en byk nn yayordu, mutluluk nm, evet mutluluk nn, neden sylememeli bu szc , kendini byk ve yakkl hissediyordu, kendi ni nl hissediyor ve sandalyesine doru yry nn uzamasn ve hi bitmemesini arzu ediyor du.

62

19 Bilgin sandalyesine doru yrrken salona ses sizlik egemendi. Belki de, salona sessizliklerin ege men olduunu sylemek daha doru olurdu. Bil gin bunlardan ancak birini fark ediyordu: Heyecan l sessizlii. Heyecanl sessizliin, tpk bir sonat bir ses tonundan tekine geiren fark edilmez dei im gibi, giderek skntl bir sessizlie dnt n anlamyordu. Sylenmesi ok g bir ad olan bu bayn, alabildiine heyecanlanp, yeni sineklere ilikin bulgular konusunda kendilerini bilgilendi recek konumasn okumay unutmu olduunu anlamt herkes. Ve herkes ona bu durumu anm satmann kabalk olacam biliyordu. Uzun bir du raksamadan sonra, kolokyum bakan ksrd ve "Teekkrler Bay Tch6cochipi... (konua anmsa mas iin son bir frsat tanmak amacyla epeyce sustu) ...ve imdi bir sonraki konumacy krsye davet ediyorum," dedi. Bunun zerine, salonun di binden gelen bouk bir glle sessizlik ksa bir s re bozuldu. Dncelere dalm olan ek bilgin ne glme yi, ne de meslektann konumasn duydu. Kendi si gibi sineklerle ilgilenen Belikal bir bilgin onu dalgnlndan uyandrncaya kadar konumaclar birbirini izledi: Tanrm, konumasn okumay unuttu! Elini cebine soktu, dokunduu be yaprak kt d grmediinin kant olarak orada duru63

yordu. Yanaklar cayr cayr yand. Kendisini gln hissetti Bir ey kurtarabilir miydi acaba? Hayr, bir ey kurtarmann mmkn olmadn biliyor du. Birka dakikalk utantan sonra, garip bir d nceyle ii ferahlad: Gln olduu doruydu; ama olumsuz bir ey yoktu bunda, ne utan verici bir ey, ne de k n a bir ey, bu glnlk, payna den bu glnlk, yaamnn ayrlmaz paras olan kederi daha da younlatrd, yazgsn daha hznl ve bundan dolay, daha byk ve daha g zel yapt. Hayr, gurur, ek bilginin melankolisini hibir zaman yalnz brakmayacak.

64

20 Her toplantda, bitiik salonda iki imek iin toplanan kaaklar vardr. Bcekbilimcileri dinle mekten yorulan ve ek bilginin ilgin baarsyla yeterince elenemeyen Vincent, holde, barn ya nndaki uzun masann evresinde teki kaaklarla birlikte. Uzun sre sustuktan sonra, sonunda, tanmad insanlarn konumalarna katlmay baaryor: "Kaba davranmam isteyen bir sevgilim var." * Pontevin bu cmleyi syledii zaman ksa bir sre susmu, dinleyiciler dikkatli bir sessizlie g mlmt. Vincent ayn aray vermeyi deniyor ve gerekten insanlarn gldn, katla katla gl dn duyuyor; bu yreklendiriyor onu, gzleri parldayarak, dinleyicilerini sakinletirmek iin eliyle bir hareket yapyor, ama o anda hepsinin ma sann teki ucuna baktklarn, birbirlerine kar lkl ku adlar armaan eden iki kiiye gldkleri ni gryor. Bir-iki dakika sonra sesini tekrar duyurmay baaryor: "Size, sevgilimin, kendisine kaba davran mam istediini sylyordum demin." Bu kez her kes dinliyor onu ve Vincent ara vermek yanll n bu kez tekrarlamyor; sanki biri konumasna engel olmaya alyormu gibi, giderek, daha hzl konuuyor "Ama yapamam, ok nazik bir insanm ben, deil mi..." ve yant olarak kendisi glmeye
Yavalk

65/5

balyor. Glnn ortada kaldn grnce, he men konumay srdryor ve konumasnn hz n artryor: "Sk sk evime gelen bir daktilo kz var, ona... Bilgisayarla m yazyor? diye soruyor, birden ilgilenen biri Vincent yantlyor: "Evet. Markas ne? Vineent bir marka sylyor. Adammkinin mar kas baka ve kendisine bir yn aalk hergele likler yapmay alkanlk haline getiren bilgisayar yznden basma gelen ykler anlatmaya koyulu yor adam. Herkes eleniyor, birka kez kahkaha patlatyor. Ve kedere kaplan Vincent eski dncesini anmsyor: insanlar, bir insann talihini, grn nn, yznn gzellik ya da irkinliinin, boyu nun durumunun, sann olup olmamasnn belirle diini dnrler. Yanlg. Her eyi saptayan ses tir. Vincent'n sesiyse gsz ve crlak konumaya balaynca kimse fark etmiyor onu, yle ki, sesini ykseltmek zorunda kalyor, o zaman da herkes ba rdn dnyor onun. Buna karlk, usul usul konuur Pontevin, gzel, kulaa ho gelen, gl ve kaim sesi gmbr gmbr ter, herkes yalnzca onu dinler. Ah, alak Pontevin. Ona, btn eteyle birlik te kolokyuma katlma sz vermi, ancak eylem den ok syleve yatkm kiiliine yakacak ekil de, daha sonra, verdii sz unutmutu. Vincent, bir yandan hayl krklna uramken, te yan dan, yola kmadan nce ustasnn verdii buyrua
66

ihanet etmemek zorunda hissediyordu kendini: "Bizi temsil etmek zorundasn. Bizim ortak dava mz iin hareket etmek konusunda yetki veriyo rum sana." Kukusuz, grgrna bir buyruktu bu, ama Gaskonyal Kahvesi etesi, yaadmz bu na file dnyada uyulmaya deer buyruklarn sadece grgrna buyruklar olduuna inanyordu. Vincent, Pontevin'in etkileyici yznn yannda, Machu' nun onaylayarak glmseyen ablak suratn anm syordu. Bu buyruk ve glmsemeden g alan Vincent harekete gemeye karar verdi; evresine bakt, barn evresindeki insanlar arasnda houna giden bir kz grd.

67

21 Bu bcekbilimcilerin tm tuhaf hdkler sa hiden: Kendilerini olaanst bir dikkatle dinliyor olmasna, glnecek yerde glmeye, onlar'ciddile tiklerinde ciddilemeye hazr grnmesine karn, ilgilenmiyorlar gen kzla. Grne baklrsa, bu rada bulunan erkeklerden hibirini tanmyor ve kimsenin fark etmedii zenli tepkileri, rkek bir ruhu gizliyor. Vincent kalkyor, gen kzn bulun duu toplulua yaklayor, onunla konuuyor. Az sonra tekilerin yanndan ayrlyorlar, daha ban dan kolayca geliecei ve bitmeyecei anlalan bir konumaya dalp gidiyorlar. Kzn ad Julie, dakti lo, bcekbilimcilerin bakannn yannda kk bir ii var, leden bu yana yapacak ii kalmam, ken dini rkten, ama ayn zamanda, daha dne kadar hi bcekbilimci grmemi olduu iin, ilgisini e ken bu insanlarn arasnda, bu nl atoda akam geirmek iin bu frsattan yararlanyor. Kendini iyi hissediyor onun yannda Vincent, sesini yk seltmek zorunda deil, tam tersine, tekilerin duy mamas iin alak sesle konuuyor. Sonra kz k k bir masaya srklyor, burada yan yana otura bilirler, elini kzn elinin zerine koyabilir. "Biliyorum, diyor Vincent, her ey sesin gc ne bal. Ses, gzel bir yzden daha nemlidir. Sesin gzel senin, Sahi mi?
68

Evet, yle. Ama zayf. Ama ho byle. Oysa, benim sesim berbat, g crtl, gak gak, bir kart kargannki gibi, yle deil mi? Hayr, diyor Vincent, sevecenlikle, sen de pervasz ve kkrtcsn!" Vincent'n syledikleri houna gidiyor JuUe' nin: "Evet, galiba yleyim. Bu heriflerin hepsi hyaraas," diyor Vin cent. Kz onunla ayn dnceyi paylayor: "Tama men yle. Hepsi kendini beenmi. Burjuva inekler. Berck'i grdn m? Ne hrbo!" Kz tamamen onun gibi dnyor. Bu insan lar ona kar sanki yokmu gibi davranyorlar, onla rn aleyhine duyduu her ey houna gidiyor, c n alyor. Vincent giderek daha sevimli gelmeye balyor kza, gzel ocuk, neeli, sade ve kesinlik le kendini beenmi biri deil. "Buray tarumar etmek istiyorum," diyor Vin cent. Kulaa ho geliyor. Bir ayaklanma vaadi gibi. Glmsyor Julie, alklamak isterdi. "Sana bir viski getireceim!" diyor Vincent, ho ln teki ucundaki bara doru yryor.

69

22 Bu srada, kolokyumu kapatyor bakan, kat lmclar grltyle salondan ayrlyorlar, hol he men doluyor. Berck, ek bilgine yaklayor, "ok heyecanlandm, sizin..." ek'in yapt konuma nn trn tanmlayabilecek olduka nazik bir de yim bulabilmenin gln sezdirmek iin bile rek duraksyor "...szin... tanklnz iin. Bizler a bucak unutmaya meyilliyizdir. lkenizde olup-bitenlere kar son derece duyarl olduuma inanma nz isterdim. Marur olmas iin hibir gerekesi bulunmayan Avrupa'nn gururuydunuz." ek bilgin alakgnllln gstermek iin, belli belirsiz bir kar kma hareketi yapyor. "Hayr, kar kmaynz, diye srdryor Berck, bunu sylemek nemli benim iin. Sizler, zellikle sizler, sizin lkenizin aydnlar, kom nist baskya inanla direnme gstererek, bizim ge nellikle sahip olmadmz cesareti gsterdiniz, y lesine zgrlk kahramanl gsterdiniz ki bizler iin izlenmesi gereken rnek oldunuz. Zaten," di ye ekliyor, szlerine bir teklifsizlik, bir itenlik ha vas vermek iin: "Budapete ok muhteem bir kenttir ve belirtmeme izin veriniz, tamamen Avru pal. Prag m demek istiyorsunuz?" diyor ekin genlikle bilgin. Ah, lanet olas corafya. Berck kk bir yan70

llk yaptn anlyor ve meslektann davran inceliinden yoksunluunun karsnda fkesini bastrp konumasn srdryor "Kukusuz Prag demek istiyorum, ayrca Krakov da demek istiyo rum, Sofya demek istiyorum, Saint-Petersbourg demek istiyorum, kocaman bir toplama kampn dan kurtulan bu Dou kentlerinin hepsini dn yorum. Toplama kamp demeyiniz, iimizi kaybedi yorduk ou zaman, ama toplama kamplarnda de ildik. Btn Dou lkeleri kamplarla kaplyd, azi zim! Gerek ya da simgesel kamp, bunun bir ne mi yok! Ama Dou demeyiniz, diye kar kmay srdryor ek bilgin: Prag, sizin de bildiiniz gi bi, Paris kadar bir Avrupa kentidir. XIV. yzylda kurulan Charles niversitesi, Kutsal Roma impa ratorluunun ilk niversitesiydi. Bildiiniz gibi, Luther'in habercisi, byk kilise ve yazm reform cusu Jean Hus bu niversitede retiyordu." Hangi eytan drtyor acaba ek bilgini? fke den kudurmasna karn, sesinin scakln koru may baaran Berck'in durmadan yanllarn d zeltiyor: "Aziz meslektam, Dou'lu olmaktan utanmaynz. Fransa'nn ok byk bir sevgisi var dr Dou'ya kar. XIX. yzyldaki gnz d nnz! XIX. yzylda hi g yapmadk. Ama Mickiewicz? Onun Fransa'da ikinci va tann bulmasndan gurur duyuyorum! Ama Miekievvicz...1" diye kar kmay sr71

duruyor ek bilgin. Bu srada Immaculata sahneye giriyor, kamera manna birtakm tell iaretler yapyor, sonra bir el hareketiyle ek'i uzaklatryor ve Berck'in ya nna kendisi geiyor, ona bakarak konuuyor: "Jacques-Alain Berck..." Kameraman kameray omzuna yerletiriyor tekrar: "Bidakka!" Immaculata konumasn kesip kameramana bakyor, sonra tekrar Berck'e dnyor. "JacquesAlain Berck..."

1. ek bilgin, Mickiewicz'in ek airi olmadn sylemeye bir trl frsat bula myor. Adam Mickievvicz en byk Polonyal airlerden biridir, 1798 ylnda Litvanya'nn Nowogrodek kentinde dodu, 1855 ylnda stanbul'daki evinde ld. Bu evin kapsnda bununla ilgili bir tabela vardr. (ev.)

72

23 Berck, bir saat nce, Immaculata ile kamera man salonda grdnde, fkeden haykracan dnmt. Ama imdi, ek bilginin yol at f ke, Immaculata'ya duyduu fkeyi bastrmt; yabansl ukaladan kurtulduu iin minnet duyarak hafife glmsedi bile ona. Bundan yreklenen Immaculata, neeli ve aka senli benli bir sesle konumaya balad: "Jacques-Alain Berck, yazgnzn bir paras olarak ye si bulunduunuz bcekbilimciler ailesinin bu top lantsnda, heyecan dolu anlar yaadnz.-" ve mik rofonu ona doru uzatt. Berck tpk bir renci gibi yantlyor. "Evet, byk bir ek bcekbilimcisi bulunuyor aramzda, kendini mesleine adamak olanandan yoksun ka lan bu bilgin mrn hapisanede geirmek zorun da kald. Onun aramzda bulunuu hepimizi heye canlandrd." Dans olmak, yalnzca bir tutku deildir, insa nn artk brakmas olanaksz bir yoldur, Duberques, AIDS'lilerle le yemeinden sonra onu kk drdnde, zsayg zoruyla gitmemiti Soma li'ye Berck, yanl bir dans admm dzeltmek zo runluluu hissetmiti. u anda, sylediklerinin ya vanln hissediyor, bir eyin eksik olduunu, bir tutam tuzun eksik olduunu biliyordu, beklenme dik, arpc bir ey sylemesi gerektiini biliyordu. 73

Bu nedenle, duracana, uzaktan yaklatn duyumsad olaanst esine doru konumasn srdryor: "Ve bu frsattan yararlanarak bir Fransz-ek Bcekbilimciler Dernei kurma nerimi si ze aklamak istiyorum. (Bu dncesine kendisi de arp hemen keyifleniyor.) Bu konuyu az nce Pragl meslektamla konuuyordum (ek bilgine doru belirsiz bir hareket yapyor), kendisi, bu Dernei, iki ulus arasndaki dostluu sonsuza ka dar simgeleyecek, geen yzyln byk bir srgn airinin adyla talandrmak dncesine nasl se vindiini sylyordu. Mickiewicz. Adam Mickiewicz. Bu airin hayat, ne yaparsak yapalm, ister iir yazalm, ister bilimle uraalm, yaptmz e yin bir isyan olduunu bize anmsatacak bir derstir, ('isyan' szcnn zerine basa basa sy lyor.) nk insan her zaman isyan etmitir (u anda gerekten yakkl ve biliyor bunu), yle de il mi, dostum (ek bilgine doru dnyor, hemen kamerann grnt alanna giren ek bilgin, sanki 'evet' dermi gibi ban eiyor), siz bunu yaam nzla, zverilerinizle, aclarnzla, evet, bunu bana siz doruluyorsunuz, bunu bana kantlyorsunuz, insan adna lyk insan her zaman isyan halinde dir, baskya kar isyan halindedir ve artk bask ol masa bile... (uzun bir ara veriyor, bylesine uzun, bylesine etkileyici ara vermeleri ancak Pontevin yapabilir; sonra hafif bir sesle:) ...kendimizin se medii insanlk durumuna kar." Kendimizin semedii insanlk durumuna kar bakaldr. Doalama konumasnn incisi olan bu son cmle kendisini de artyor; aslmda gzel 74

bir cmle zaten; birden onu siyasal tercihlerinin tesine gtryor ve lkesinin en byk zekalary la ayn dzeye getiriyor: Byle bir cmleyi Camus yazabilirdi, tpk Malraux ya da Sartre gibi. Mutlu Immaculata kameramana iaret ediyor ve kamera duruyor. Bunun zerine ek bilgin Berck'e yaklap ko nuuyor: "ok gzeldi, gerekten ok gzel, ama izin verirseniz size syleyeyim, Mickiewicz yal nz..." Seyirci karsnda kazand baardan sonra hl sarho gibi Berck; kat, alaya ve fkeli bir ses le, ek bilginin konumasn kesiyor: "Biliyorum, aziz meslektam, ben de biliyorum, Mickiewicz bcekbilimci deildi. airlerin bcekbilimci olmalar pek enderdir zaten. Ama bu elverisiz duruma kar n, izninizle, sizin ve benim de aralarnda bulun duumuz bcekbilimciler de dahil olmak zere b tn insanln gururudur airler." Byk bir rahatlatc kahkaha patlyor, uzun sre engellenmi su buhar gibi; gerekten de, ken diliinden heyecanlanan bu bayn konumasn yapmay unutmu olduunu anladklarndan bu ya na bcekbihmcilerin hepsi glmek istiyorlard. Berck'in saygsz szleri, sonunda onlar ekingen liklerinden kurtaryor ve byk mutluluklarn gizlemeksizin dalgalarn geiyorlar. ek bilgin afallyor: Meslektalarnn daha iki dakika nce gsterdikleri saygy neden yitirdi? Na sl olur da glerler, nasl olur da glebilirler? Hay ranlktan byle kolayca kmsemeye geilebilir mi? (Elbette, aziz dostum, elbette!) Sevgi krlgan, 75

narin bir ey midir peki? (Elbette, aziz dostum, kukusuz yle.) Ayn anda Immaculata, Berck'e yaklayor. Yksek sesle konuuyor, akrkeyif gibi: "Berck, Berck, muhteemsin! Bu sensin ite! Ah, ironi g cne nasl da tapyorum! Bu yeteneinle bana da ac ektirdin! Liseyi anmsyor musun? Berck, Berck, bana Immaculata dediini anmsyor mu sun? Uyumana engel olan gece kuu! Dlerim al tst eden! Birlikte bir film yapmamz gerek, senin portren. Bu filmi yapma hakknn sadece bana ait olduunu onaylamalsn." ek bilgin bozguna uratmasnn dl olarak bcekbilimcilerin glmeleri Berck'in kafasnn iin de yanklanyor hl, onu kendinden geiriyor; by lesine nlarda, usuz bucaksz bir zdoyum gereksinimiyle kendinden geer, genellikle kendini de korkutan hesapsz derecede iten hareketler yapa bilir. Bu nedenle yapmak zere olduu eyden do lay onu imdiden balayalm. Immaculata'y ko lundan tutuyor, yabanc kulaklardan saknmak iin onu bir yana srklyor, sonra, alak sesle, onunla konuuyor: "Siktir git, yal orospu, yal komularnla, siktir git, gece kuu, gece cads, ge ce kbusu, budalalmn ans, bnlmn ant, anlarmn pislii, genliimin pis kokulu sidii..." Immaculata onu dinliyor ve duyduu eyleri gerekten duyduuna inanmak istemiyor. Onun bu korkun szleri bir bakas iin sylediim, a rtmaca vermek iin, evreyi yanltmak iin syle diini dnyor, bu szlerin, kendisinin de anla yamad bir hile olduunu dnyor; bu nedenle
76

usulca, safa soruyor: "Neden sylyorsun bunlar bana? Neden? Nasl yorumlayacam? Sana ne sylediysem yle anlamalsn! ilk anlamyla! En birinci anlamyla! Orospuyu orospu olarak, babelsn babels olarak, kbusu kbus olarak, sidii sidik olarak!"

77

24 Vincent bu sre iinde, holdeki bardan, horgrsnn hedefi olan insan gzetledi. Olay kendisi nin on metre uzanda getii iin, ne konuuldu unu anlamad. Bununla birlikte bir ey apak or tadayd! Berck, tpk Pontevin'in betimledii gibi gznn nnde, karsnda duruyordu: Bir kitle iletiim soytars, bir medya palyaosu, bir gsteri i, kendini beenmiin biri, bir dans. Hi kuku suz, yalnzca o burada bulunduu iin bir televiz yon ekibi bcekbilimcilerle ilgilenmeye tenezzl ediyordu! Vincent onun dans sanatm inceleyerek dikkatle gzlemledi: Kameray hi gzden karmay, her zaman herkesin nnde bulunmak konu sunda gsterdii baar, dikkati kendisinin zerin de toplamak amacyla yapt zarif hareket. Berck'in Immaculata'nm koluna girdii srada da yanamayp baryor Vincent: "una bakn, ilgilen dii tek ey televizyoncu kadm! Yabanc meslekta nn koluna girmiyor, meslektalar onun umu runda bile deil, zellikle de yabanc meslektala r, onun tek efendisi televizyon, tek sevgilisi, tek kapatmas, bahse girerim ki yalnzca o, nk dn yann en byk dlei olduuna da bahse girerim onun, dalyarak!" Tuhaftr, lgn inceliine karn bu kez ok iyi duyuldu sesi. Gerekten de en lgn seslerin bi le duyulduu ortamlar vardr. zellikle de bizi kz78

dran dnceleri dile getirdikleri zamanlar. Vincent dncelerini aklyor, zeki ve sert, dansla r, danslarn Melek'le yaptklar szlemeyi anla tyor ve konuma gcnden giderek honut kald iin, ge ykselen bir merdivenin basamaklar n karmasna, abartlarn artmyor. Gzlkl, paral takm giyinmi bir gen adam dinliyor onu, sabrla izliyor, tpk pusuya yatm bir yurtii hayvan gibi. Sonra, Vincent'm hz kesilince o ko numaya balyor: "Sayn Baym, doduumuz a semek bizim elimizde deildir. Ve hepimiz kameralarn nnde yayoruz. Bu durum artk insanlk durumunun bir paras oldu. Savatmzda bile kamerann nnde savayoruz. Herhangi bir eye kar k mak istediimiz zaman, kameralar olmasa sesimizi duyuramayz. Sizin de dediiniz gibi, hepimiz bi rer dansyz. Hatta diyebilirim ki: Ya dansyz, ya da kaaz, dneiz. an geliiminden honut deile benziyorsunuz, Sayn Baym. yleyse geriye dnn! XII. yzyla, ister misiniz? Ama o zaman da, modern barbarlk saydnz iin katedrallere kar kacaksnz! yleyse daha gerilere gidin! Maymunlara katln! Orada hibir modernlik teh dit etmeyecektir sizi, orada kendi evinizde olursu nuz, makak maymunlarmn el dememi cennetin de!" Hibir ey, sert ve yaralayc bir saldrya, sert ve yaralayc bir karlk verememekten daha aa layc, daha kltc olamaz. Berbat bir durum da, alayc glleri duyarak uzaklayor Vincent. Bir dakikalk acdan sonra, Julie'nin kendisini bek79

lediini anmsyor; elinde olduu gibi duran barda bir dikite iiyor; sonra, barda barn tezghna brakyor ve iki yeni viski alyor, biri kendisine, teki Julie'ye gtrmek iin.

80

25 paral takm elbise giymi adamn grnt s ete batm bir kymk gibi duruyor yreinde, ondan kurtulamyor; hele bir kadn batan kart maya urarken, bu daha da berbat bir durum. Ama actan bir kyma taklmken akl, nasl etkileyecek kadn? Onun ruhsal durumunu fark ediyor Julie: "Ne relerdeydin imdiye kadar? Bir daha geri gelmeye ceini dndm. Beni bandan savmak istedii ni." Kzn kendisine nem verdiini anlyor Vincent ve bu kymn verdii acy biraz azaltyor. Yeniden batan kartc olmay deniyor, ama kz gvensiz: "Bana maval okuma. Deitin, az nceki sen de ilsin artk. Tandn birine mi rastladm? Hayr, kesinlikle, diyor Vincent. yle, yle. Bir kadna rastladm. Rica ede rim, onunla gitmek istiyorsan gidebilirsin, daha ya rm saat nce tanmyordum bile seni. O halde tan mamay srdrebilirim." Giderek hznleniyor Julie, bir erkek iin, bir kadm kederlendirmekten daha iyi onduran bir merhem yoktur. "Hayr, inan bana, kadm falan yok. Bir maganda vard, deyyusun biri, taktm biraz onunla. Hep si bu, bu kadar," ve kzn yanan okuyor, ylesiYavahk

81/6

ne iten, ylesine sevecen okuyor ki kzn btn kukular silinip gidiyor. "Yine de, Vincent, tamamen deitin. Gel," diyor ona Vincent, onu bara gtryor. Yreindeki kym bir viski tufannn yardmyla karmak istiyor. paral dangalak hl orada, baka birka kiiyle birlikte. Yaknlarnda hi ka dn yok, giderek daha da gzelleen Julie'nin varl iyi geliyor Vincent'a. ki bardak viski daha al yor, birini Julie'ye veriyor, tekini kendisi abu cak iiyor: "una bak, paral htrfe bak, gz lkl. O mu? Ama Vincent, be para etmez, be pa ra etmezin biri o, nasl olur da dert edersin kendi ne onu? Haklsn. Gtlein teki. Tekerlek. Hdk," diyor Vincent ve Julie'nin varlnn, kendisini u rad bozgundan kurtardn duyumsar gibi olu yor, nk gerek utku, geerli tek utku, bcekbilimcilerin hadm ortamnda, kala gz arasnda bir kadn tavlayarak kazanlan utkudur. "Sfr, cieri be para etmez, inan bana, diye yi neliyor Julie. Haklsn, diyor Vincent, byle onunla ilgilen meyi srdrecek olursam onun kadar hrto olaca m sonunda," ve orada, barn yannda, herkesin nnde, dudaklarndan pyor Julie'yi. Bu, ilk pmeleridir onlarn. Parka kyorlar, geziyorlar, duruyorlar ve yi ne pyorlar. Sonra, imenlikte bir sra bulup oturuyorlar. Uzaktan, rman mrlts geliyor. Na sl olduunu bilmeden, sanki esrimi gibiler; ama
82

ben biliyorum ne olduunu: Madame de T.'nin r man, onun ak gecelerinin rmam duyuyorlar; hazlar a, zamann kuyusundan gizli bir selm gnderiyor Vincent'a. Ve Vincent, sanki bunu alglarcasna: "Eski den, bu atoda, lemler yaplrd. XVIII. yzylda, biliyorsun. Sade, Marquis de Sade. La Philosophie dans le boudoir. Biliyor musun bu kitab? Hayr. Okumalsn. Sana veririm. ki erkek ile iki kadn arasnda, bir lem srasnda geen konuma lar. Evet, diyor Julie. Drd de plaktr, birlikte seviirler. Evet. Houna giderdi, deil mi? Bilemem," diyor Julie. Ama bu 'bilemem' bir red deil, benzersiz bir alakgnllln doku nakl itenlii. Bir kymk yle kolay kolay kmyor. Acy bas trmak, geriletmek, onu dnlyormu gibi dav ranmak gerekiyor, ama bu yknm de bir aba is tiyor. Vincent eer Sade'dan bunca tutkuyla sz ediyorsa, Julie'yi etkilemek istemesinden ok, paral salan kendisine yapm olduu hakareti unutmaya almasndan. "Ama, diyor Vincent, ok iyi biliyorsun, ve sar lp pyor onu. Bundan holanacan gayet iyi bili yorsun." La Philosophie dans le boudoir adl bu ola anst kitaptan, bildii birok zdeyii ona aktar mak, birok durumu betimlemek isterdi. Sonra kalkp gezintilerini srdryorlar. Koca83

man bir ay aa dallarnn arasndan beliriyor. Vincent, Julie'ye bakyor ve, birden, bylenmi gibi oluyor: Beyaz k bir peri gzellii verdi gen k za, onu artan bir gzellik, gen kzda nceleri grmedii bir gzellik, ince, krlgan, lekesiz, eriil mez bir gzellik. Birden, aklna nasl geldi bilmi yor, gen kzn knn deliini dnmeye bal yor. Birden, beklenmedik bir anda, gznn nn de ite bu grnt ve bundan kurtulmas artk ola naksz. :)ir. Ah, kurtarc k delii! Onun sayesinde, paral salak (sonunda, sonunda) tamamen yok ol du. Birka bardak viskinin baaramadn, bir k delii bir saniyede becerdi ite! Julie'ye sarlp p yor, memelerini mncklyor, ince peri gzelliini seyrediyor ve, bu srada, srekli olarak,, kzn k nn deliini dnyor. Ona, "Memelerini mnckl yorum, ama yalnzca knn deliini dnyo rum," demek iin yanp tutuuyor. Ama yapamyor bunu, bu szckler kmyor azndan. Vincent k zn k deliini dndke daha da beyazlayor Julie, daha saydam, daha perisel; bu yzden de bu szckleri yksek sesle sylemesi olanaksz.

84

26 V6ra uyuyor ve ben ak pencerenin nnde ayakta, ayh bir gecede atonun parknda gezen iki insana bakyorum. Birden V^ra'nn soluk alnn hzlandn du yuyorum, yatana dnp bakyorum, bir saniye sonra haykrmaya balayacan anlyorum. Kara basan grdne hi tank olmadm! Neler oluyor bu atoda? Uykudan uyandryorum onu, gzlerini koca man kocaman ap korkuyla bakyor bana. Sonra anlatyor, hzl hzl sanki ate basm gibi: "Bu otelin ok uzun bir koridorundaydm. Birden bir adam kt ortaya ve bana doru kotu. On metre kadar mesafe kalnca haykrmaya balad. Ve, bir dn. eke konuuyordu! Samasapan cmleler: 'Mickiewicz ek deildir! Mickiewicz Polonyaldr!' Sonra tehdit edercesine birka adm daha yaklat ve tam bu srada sen uyandrdn beni. Bala, beni dedim ona, benim zrvalarmn kurban oldun. -Nasl? Sanki dlerin bir p sepeti, budalaca sayfa lar atyorum oraya. Ne uyduruyorsun? Bir roman m?" diye soru yor, skntyla. Bam eiyorum. "Bir gn, iinde tek bir ciddi szck bulunma85

yan bir roman yazmak istediini sylemitin bana, ka kez. Senin Keyfin in Bir Koca Budalalk. Za mann gelmi olmasndan korkuyorum. Ancak se ni uyaryorum: Dikkatli ol." Bam daha da aa eiyorum. "Sana annenin ne dediini anmsyor musun? Sesini, sanki dnm gibi duyuyorum: Milanku, a ka yapmay brak artk. Kimse'anlamayacak seni. Herkesi inciteceksin, sonunda herkes nefret ede cek senden. Anmsyor musun? Evet, diyorum. Uyaryorum seni. Ciddilik koruyordu seni. Ciddiyet yoksunluu seni rlplak brakacak kurtlarn nnde. Ve kurtlarn seni beklediini de biliyorsun." Bu korkun kehanetten sonra, yeniden uyku ya dalyor.

86

27 ek bilgin, aa yukar ite tam bu srada, oda sna girdi, bitkin, yrei lmcl yaral. Berck'in alaylarndan sonra patlayan kahkaha hl kulakla rnda yanklanyor. Hl afallam durumda: Ger ekten, hayranlktan kmsemeye kolayca geebi lir mi insan? Gerekten de, kendime soruyorum, nereye git ti Dnya apmda Tarihsel Yce Gncel Olay'm al nna kondurduu pc? Gncellik'in dalkavuklarnn yanldklar ey ite bu. Tarihin sahneledii durumlarn yalnzca ilk dakikalar sresince aydnlatldklarn bilmiyor bu dalkavuklar. Hibir olay btn sresince gn cel deildir, yalnzca ksack bir sre, balangta. Milyonlarca televizyon seyircisinin agzllkle seyrettikleri len Somalili ocuklar artk lmyor lar m? Ne oldular acaba? imanladlar m, yoksa zayfladlar m? Somali diye bir lke var m hl? Dahas, hi varolmu muydu? Bir serabm ad olma sn sakn? Bunlarn ada dnya tarihini anlay biimle ri, byk bir konserde Beethoven'in yz otuz se kiz yaptnn hepsini birbiri ardnca, durmadan, ama hepsinin sadece ilk sekiz lsn alarak sunmaya benziyor. Ayn konser on yl sonra tekrarlansayd, her yapttan yalnzca bir nota, yani tek bir ezgi olarak sunulan yz otuz sekiz notay kon87

ser boyunca alarlard. Ve yirmi yl sonra, btn Beethoven mzii, sarlnn ilk gn duyduu o sonsuz ve ok yksek noktaya benzeyen ok uzun ve tiz bir nota olarak zetlenebilirdi. ek bilgin zncne dalp gitmi, herkesin unutmak istedii, o anl yap iilii dneminden somut ve elle tutulur bir n geliyor aklna, bir avuntu olarak: Kusursuz kaslar. ll bir honut luk glmsemesi beliriyor yznde, nk burada bulunan insanlarn hibirinin onunki gibi kaslar olmad kesin bir gerek. |||i Evet, ister inann ister inanmayn, bu aka glnesi dnce rahatlatyor bilgini. Ceketini fr latp atyor ve yere yzkoyun uzanyor. Sonra, el lerine dayanarak gvdesini yerden kaldryor. Bu hareketi yirmi alt kez tekrarlyor., imdi ok ho nut kendinden. Yap iinde alt arkadalaryla birlikte, i bitiminde, antiyenin arkasndaki k k gle yzmeye gittiini anmsyor. Dorusunu sylemek gerekirse, imdi bu atoda olduunun yz kat daha mutluydu o sralar, iiler ona Einstein adm takmlard ve seviyorlard onu. Uar bir dnce (bu uarl anlyor ve ste lik seviniyor buna) geliyor aklna: Otelin gzel ha vuzuna yzmeye gidecek. Neeli bir gururla ve bi linli olarak, bu ok gelimi, ar kltrl ve ksa cas kalle lkenin clz aydnlarna vcudunu gs termek istiyor. Bereket versin, Prag'dan mayosu nu yannda getirmi (gittii her yere yannda gt rr onu), hemen giyiniveriyor, kendine bakyor ay nada, yan plak. Kollarn bkyor, grkemli bir ekilde iiyor pazular. "Biri gemiime inanmaya-.
88

cak olursa, ite pazularm, yadsnmaz birer kant!" Bedensel kusursuzluun, kendisinin vnebilece i, onlarn ise nasipsiz kaldklar bedensel kusur suzluun simgeledii ok temel bir deerin var ol duunu Franszlara gstere gstere havuzun evre sinde dolarken gznn nne getiriyor vcudu nu. Sonra, otelin uzun koridorlarnda yan plak dolamay yakksz bulup zerine bir atlet fanila geiriyor. Geriye ayaklar kalyor. plak ayaklarla dolamak ayakkab giymek kadar uygunsuz gr nyor; bunun zerine yalnzca orap giymeye ka rar veriyor. Byle giyindikten sonra, aynada bir kez daha bakyor kendine. Hzn yeniden gururla birleiyor ve yeniden kendine gveni geliyor.

89

28 K delii Ama, rnein, Guillaume Apollinaire'i rnek alp baka trl de syleyebiliriz: Vcu dun dokuzuncu kaps. Apollinaire'in vcudun do kuz kaps zerine yazd iirin iki deikesi var: Birincisini, 11 Mays 1915 gn siperde yazd mektupla birlikte sevgilisi Lou'ya gnderdi, ikinci sini, ayn yerden, ayn yln 21 Eyll gn, bir ba ka sevgilisine, Madeleine'e yollad. kisi de gzel olan bu iirler imgelem dnyalar bakmndan fark ldrlar, ama biimleri ayndr: Her kta sevgilinin vcudunun bir deliine ayrlm: Bir gz, teki gz, bir kulak, teki kulak, sa burun delii, sol bu run delii, az, sonra Lou'ya iirde 'sarnn deli i' ve, son olarak dokuzuncu kap, am. Ne var ki, Madeleine iin yazlan ikinci iirde kaplar konu sunda ilgin deiiklikler oluyor. Am sekizinci sra ya geriliyor ve dokuzuncu sray 'iki inci da arasn da' alan k delii alyor: 'tekilerden daha gi zemli', 'kimsenin konumaya cesaret edemedii byler'in kaps, 'yce kap'. iki iirin yazllar arasnda geen drt ay on gnlk aray, bu gr deiimine, bu bulguya (K delii, plakln btn nkleer enerjisinin topland mucizeli nokta) yol aan youn cinsel hayllere gmlm olan Apollinaire'in siperde ge irdii drt ay dnyorum: Am kaps kukusuz nemlidir (kukusuz yle, kim yadsmay gze ala90

bilir?), ama kayda gemi, snflandrlm, denet lenmi, yorumlanm, incelenmi, denenmi, gzet lenmi, hakknda trkler yaklp vgler dzl m olan bu blge ok resm bir nemi haizdir. Am: Dedikodu dkn insanln bulutuu g rltl kavak, kuaklarn iinden getii geit. Son derece avam olan bu meknn mahremiyeti ne ancak budalalar inanr. Pornografi i u ^ e r i n i n bile nnde eildii tabu olan, gerekten mahrem mekn k deliidir, yani yce kap; yce, nk en gizemli, en gizli. Apollinaire'in, top mermilerinin gmbrdedii bir gn altnda geen drt ayla bedelini dedii bu bilgelie, Vincent, ay altnda yar saydamlaan Juiie'yle yapt bir gezinti srasmda eriiyor yalnzca.

91

29 Aklna bir ey taklm da yalnzca bundan sz etmek istiyorsa, ama ayn zamanda, bundan sz edecek durumda deilse, kt bir amazdadr in san: Syleyemedii u k delii sz Vincent'n a znda onu dilsizletiren bir tka gibi duruyor. Ama gkyz bu dm zyor: Ona iirsel bir esin armaan ediyor; Vincent haykryor: "Bak!" ve ay ynne bir hareket yapyor. "Gkyzne al m k delii sanki!" Gzlerini Julie'ye eviriyor. Saydam ve seve cen, glmsyor Julie ve yantlyor: "Evet," nk bir saattir, o ne sylerse sylesin hemen hayran ol maya hazrdr. Vincent, onun 'evet'ini duyuyor, ama itah kursanda kalyor. Bir peri gibi tertemiz grn yor gen kz, Vincent onun 'k delii' dediini duy mak isterdi. Onun peri aznn bu szckleri syle mesini istiyor, ah hem de nasl istiyor bunu! Ona sylemek isterdi: Tekrarla benimle, k delii, k n delii, k delii, kn delii, ama cesaret ede miyor. Bunun yerine, kendini sz sanatna kapt rp giderek eretilemenin buyruuna giriyor: "Ev renin karnn dolduran solgun n kt k de lii!" Ve kollarn aya doru uzatp: "Sonsuzun k deliinde, ileri!" Vincent'n bu kk doalamas zerine k k bir yorum yapmaktan kendimi alamyorum: 92

itiraf edilmi k delii saplantsyla, XVIII. yzy la, Sade'a ve 'libertin' topluluuna olan balln uygulamaya geirdiini dnyor; ama bu saplan ty tam anlamyla ve sonuna kadar izlemek iin ye terince gc olmadndan, bir baka miras, ok farkl, dahas tam kart bir miras, sonraki yzy ln miras yardmna kouyor; baka bir deyile, Hrikletirerek, eretilemeye dntrerek, takdire deer 'libertin* saplantlarn dile getirmeyi baara myor. Bu yntemle, libertinlik eilimim, iir eili mine kurban ediyor. Ve k deliini gkyzndeki bir kadn gvdesine tayor. Ah, bu yer deiimi znt verici, grmeye katlanmak ok g! Vincent'n bu davrann izle mek houma gitmiyor: Tutkala yakalanm bir si nek gibi eretileme sanatna yapm, rpnp du ruyor; hl baryor: "Gkyznn k delii kut sal bir kamerann gz gibi!" Yorgunluklarnn farkna varan Julie, kap bo luklarnn gerisindeki aydnlanm hol gstere rek, Vincent'n iirsel gsterilerine son veriyor: "Neredeyse herkes gitmi." Geri dnyorlar: Gerekten de, masalarda bir ka gecikmiten baka kimse yok. paral zp pe de yok. Bununla birlikte, yokluu onu ylesine youn anmsatyor ki onun souk ve sert sesini, meslektalarnn gln yeniden duyuyor. Yeni den utanyor: Onun karsnda nasl bu kadar are siz kalabildi, dut yemi blble dnd, gk kma d? Onu kafasndan silip atmak istiyor, ama baara myor, konumasm tekrar duyuyor: "Hepimiz ka meralarn nnde yayoruz. Bu artk insanlk du93

rumunun bir paras oldu..." Julie'yi tamamen unutuyor ve akn akn bu iki cmle zerinde duruyor, nasl da tuhaf: Zp penin kant, Vincent'n daha geenlerde Pontevin'e ynelttii eletiriyle hemen hemen ayn: "Bir toplumsal soruna mdahale etmek, bir ktlk ko nusuna dikkat ekmek istersen, gnmzde, dans olmamay, ya da yle grnmemeyi nasl becere ceksin?" ;$ ; Acaba bu nedenle mi zppe karsnda bu ka dar sarsld? Dnce biimi kendisine ok yaknd da ondan m saldrya geti? Birdenbire, ayaklar mzn altnda, k yolu bulunmayan bir sahneye dnen bir dnya yznden akma dnm du rumda, hepimiz ayn tuzaa m dtk? Demek ki Vincent'm dnceleri ile zppenin dnceleri arasnda gerek bir fark yok? Hayr, bu dnce dayanlr gibi deil! Berck'i hor gryor, zppeyi hor gryor ve hor grs yarglarnn nne geiyor. Onlar ayran fark an lamak iin, bunu btn aklyla grmeyi baarmcaya kadar inatla direniyor: Onlar, tpk zavall uaklar gibi, kendilerine dayatlan koullarda in sanlk durumundan kvan duyuyorlar: Dans ol maktan mutlu danslar. Kendisine gelince, hibir k yolu bulunmadm bilmesine karn, dnya ile uyuamadm haykryor. Zppenin suratma frlatmas gereken yant bu srada aklna geliyor: "Kameralarn gz nnde yaamak bizim zorunlu durumumuz haline geldiyse, ben buna kar kyo rum. Bunu semedim ben!" ite yant! Jule'ye do ru eilip hibir aklama yapmadan konuuyor: "Ya94

pacamz tek ey, semediimiz insanlk durumu na kar bakaldrdr!" Vincent'n yersiz cmlelerine artk alm olan Julie, bu dnceyi olaanst bulup kavgac bir sesle yantlyor: "Kukusuz yle!" Ve sanki bu 'bakaldr' szc iini neeli bir gle doldur mu gibi, "Haydi, benim odama gidelim," diyor. Bu szcklerin etkisiyle bylenen Vincent, Julie'ye bakyor; birden, zppe herif bir kez daha aklndan silinip gidiyor. Julie de bylenmi gibi. Vincent kendisiyle konumaya gelmeden nce birlikte olduu insanla rn kimileri hl barn yanudalar. Bu insanlar onun varln umursamamlar, ona sanki yokmu gibi davranmlar, bundan dolay da kendim aa lanm hissetmiti. imdi, onlara bakyor, ba dik ve sapasalam. Onu etkilemiyorlar artk. imdi nnde bir ak gecesi var onun, bu geceyi kendi is tenciyle, kendi cesareti sayesinde elde etti; kendi ni zengin, talihli ve bu insanlarn tmnden daha gl hissediyor. Vincent'n kulana fsldyor: "Bunlarn hepsi htrf." Bu szcn Vincent'm szc olduu nu biliyor ve kendisini ona verdiini, ona ait oldu unu anlatmak iin sylyor bunu. Sanki Julie, eline bir mutluluk bombas ver mi gibi Vincent'm. imdi, k deliinin bu gzel sahibesiyle doruca onun odasna gidebilir, ama uzaktan gelen bir buyrua boyun eiyormuasna, ilkin buray tarumar etmek zorunda olduunu d nyor. K delii grntsnn, yaklaan iftle menin, zppenin alayc sesinin ve tpk bir Troki 95

gibi, Paris'teki snandan byk bir kargaa, b yk bir ayaklanma yneten Pontevin'in k a r a l t nn birbirine kart bir esrime anaforuna kapl yor. "Yzeceiz," diyor Julie'ye ve koarak, imdi bombo duran ve yukarda bekleyenlere kendini bir tiyatro sahnesi gibi sunan havuza giden merdi veni iniyor. Gmleinin dmelerini zyor. Julie ona doru kouyor. "Yzeceiz," diye tekrarl yor Vincent ve pantolonunu frlatyor. "Haydi, so yun!"

96

30
Berck, Immaculata'ya o korkun sylevi eker ken sesini ykseltmemi, alak sesle, vzltyla ko numutu; bu nedenle, evredeki insanlar gzleri nin nnde geen dramn gerek yzn rene mediler. Immaculata renk vermemeyi baard; Berck yanndan ayrlnca kendisi merdivene ynel di, merdiveni kt ve ancak odalara giden bombo koridorda yalnz kalnca, sendelemekte olduunu anlad. Hibir eyden habersiz kameraman, yarm sa at sonra, birlikte kaldklar odaya gelince, onu ya takta yzkoyun yatar buldu. "Ters giden bir ey mi var?" Immaculata yantlamad. Kameraman yanma oturup elini bana koydu. Immaculata, sanki bir ylan dokunmu gibi itti bu eli. "N'oluyor, ters giden bir ey mi var?" "Ltfen git azm gargara et, pis kokuya daya namyorum," yantn alncaya kadar ayn soruyu birka kez tekrarlamt. Pis kokmuyordu, her zaman sabunla ykanyor du, temizliine zen gsterirdi, bu nedenle onun yalan sylediini biliyordu, bununla birlikte, kendi sine buyurulan yerine getirmek iin uysal uysal banyoya gitti. Kt koku dncesi aklna bo yere gelmeYavalk 97/7

misti Immaculata'nn, u kt olaydan kaynakla nan, hemen bastrlm yeni bir anyd: Berck'in kt kokusunun ans. Ezilmi Immaculata, haka retlerini dinlerken, onun kokusuyla ilgilenecek durumda deildi, ama iindeki gizli bir gzlemci bu mide bulandrc kokuyu onun yerine alm ve u son derece somut yorumu da eklemiti: Az kokan erkein metresi yoktur; hibir metres hogrmez bunu; hepsi bir yolunu bulup ona kt koktuunu syler ve bundan kurtulmaya zorlar onu. Immaculata, hakaret yamuru altnda, iini nee ve umutla dolduran sessiz yorumu dinliyor du; bu yorumdan, evresinde kurnazca yaratt gzel kadnlar tayfna karn, Berck'in uzun sre dir zamparalk servenlerine kaytsz kaldn ve yanndaki yerin yatanda bo olduunu reni yordu, li^ Romantik olduu kadar pratik hir insan olan kameraman gargara yapp ykandktan sonra, dos tunu bu ezici ruhsal durumdan kurtarmann biri cik yolunun onunla sevimek olduunu dnd. Bu nedenle, banyoda zerine pijamasn geirip r kek admlarla yataa, onun yanna oturmak zere dnd. Ona dokunmay gze alamad iin, bir kez da ha tekrarlad ayn soruyu: "Ters giden bir ey mi var?" Immaculata benzersiz bir zihin evikliiyle ya ntlad: "Bana bu budalaca cmleden baka bir ey syleyemeyeceksen, herhalde, kendi kendine ko numak zorunda kalacaksn." Yataktan kalkp kk giysi dolabna yrd; 98

ast giysilere bakmak iin kapan at; bu giysi ler etkiliyor onu; iinde belirsiz olduu kadar g l bir istek uyandryorlar: Sahneden kovulmas na izin vermemek; hakarete urad yerlerde bir kez daha dolamak; bozguna raz olmamak; bir bozgun varsa, bu bozgunu ona yaral gzelliini yeniden parldatma, bakaldran gururunu sergile me olana verecek byk bir gsteriye dntr mek. "Ne yapyorsun? Gitmek mi istiyorsun? diye sordu kameraman. nemli deil bu. Benim iin nemli olan se ninle birlikte kalmamak. Yahu, bana terslik ne onu syle!" Immaculata giysilerine bakyor ve konuuyor: "Altnc kez," ve ben onun hesabnda yanlmam olduunu belirtmek zorundaym. "Mkemmeldin," diyor, onun ruhsal durumu nu umursamamaya kararl kameraman. "Buraya gelmekle iyi ettik. Berck zerine film yapma tasa ln antada keklik gibi geliyor bana. Odamza bir i e ampanya smarladm. Carmn istediini cannn istediiyle ier sin. Yahu, ters giden bir ey mi var? Bu yedinci. Seninle bitti Kesinlikle. Azn dan kan kokudan bktm artk. Sen benim karabasanmsn. Benim kt ryamsn. Benim baarszlmsn. Benim utanansn. Benim aalanmamsn. Benim tiksintimsin. Bunu sylemek zorunda ym. Acmaszca. Duraksamadan. Artk hibir anla m kalmam olan bu ilikiyi uzatmadan." 99

Ayakta duruyor, giysi dolabnn'nnde, srt kameramana dnk, sakince konuuyor, yava ya va, alak sesle, slk gibi bir sesle. Sonra soyunma ya balyor.

100

31 Bylesine sklmadan, bylesine belirgin bir ka ytszlkla, onun nnde ilk kez soyunuyor. Bu so yunmann anlam u: Burada, benim yanmda bu lunmann, hibir, hibir nemi yok; ha senin varl n, ha bir kpein ya da farenin varl, hepsi bir. Baklarn vcudumun tek miliminin bile umurun da deil. Senin karnda canm ne isterse yaparm, en uygunsuz eyleri yapabilirim, senin nnde ku sabilirim, kulaklarm ya da cinsel organm ykaya bilirim, otuzbir ekebilirim, ieyebilirim. Sen be nim iin, gzszsn, kulakszsn, kafaszsn. Be nim marur kaytszlm, bana, senin nnde dile diim gibi, utanp-skmadan davranmam sala yan bir rtdr. Kameraman, metresinin vcudunun gzleri nnde tepeden trnaa deitiini gryor: imdi ye kadar kendini ona kolayca ve abucak veren bu gvde, yz metre yksekliinde bir altlk zerinde ykselen bir Yunan heykeli gibi karsnda. Arzu dan lgna dnyor, ama yalnzca cinsel olarak du yulmayan tuhaf bir arzu bu, kafasn, yalnzca kafa sn dolduran bir arzu, zihinsel bylenmenin ya ratt arzu, bir saplant, gizemli bir lgnlk, kar sndaki vcut, bir bakas deil, bu vcut hayatn doldurabilir, bu kesin, btn hayatn. Immaculata duyumsuyor bu bylenmeyi, te nine yapan bu sadakati ve bir souk dalga yr101

yor bana. Kendisi de aryor buna, bylesine bir dalgay hi yaamad. Tutku, scaklk ya da fke dalgalar gibi bir soukluk dalgas bu. nk bu so ukluk gerekten bir tutku; sanki kameramann mutlak ball ile Berck'in kesin reddi, kar koy duu ayn lanetin iki yzym gibi; sanki Berck' in terslemesinin amac onu her zamanki nn kollarna atmakm ve bu terslemeye kar biricik savunma bu ktan kesinlikle nefret etmekmi gi bi. te bu nedenle onu bylesine lgn bir fkeyle tersliyor ve onu bir fareye, bu fareyi bir rmcee, bu rmcei baka bir rmcek tarafndan yenen bir sinee dntrmek istiyor. Artk giyimli, zerinde beyaz bir giysi var, aa inmeye kararl, aa inecek ve kendini Berck'e ve herkeslere gsterecek. Beyaz renkli bir giysi ge tirmi olmaktan ok mutlu, dn rengidir beyaz, nk bir evlenme gn yaad duygusu var iin de, karmakark bir evlilik, damatsz ackl bir d n. Bu giysinin altnda, bu beyaz giysinin altnda bir hakszln yarasn tayor, bu hakszlkla b ydn ve trajedi kahramanlarnn kendi ala ryla gzellemeleri benzeri kendisinin de bu acy la gzelletiini duyumsuyor. tekinin, pijamal erkein arkasndan geleceini, kendisini seven bir kpek gibi arkasnda duracan bilerek kapya y neliyor, atoyu bu ekilde dolasnlar istiyor, bir traji-komik ift halinde, bir kralie ile arkasnda bir krma kpek.

102

32 Lkin, kpek rtbesini verdii adam artyor onu. Kapnn nnde dikilmi duruyor, yz fkeli mi fkeli. Boyun eme isteinin yerinde yeller esi yor imdi. Kendisini haksz yere aalayan bu g zel kadna kar koymak iin umutsuzca bir istekle dolu. Onu tokatlayacak, onu dvecek, yataa frla tacak ve rzna geecek cesareti yok, ama bununla birlikte, onarlmaz, kaba ve saldrgan bir ey yap mak gereksinimi duyuyor. Imnaculata kapmn eiinde durmak zorunda kalyor. "Brak da geeyim. Gemene izin veremem, diyor. Benim iin sen yoksun artk. Nasl ben yokmuum? Seni tanmyorum." fkeyle glyor kameraman: "Beni tanmyor musun?" Sesini ykseltiyor: "Daha bu sabah dztk seninle! Benimle byle konumana izin vermiyorum! Bu szcklerle asla benimle konuamazsn! Daha bu sabah kendin dedin bu szleri ba na, dz beni dedin, dz beni, dz beni. O zaman hl seviyordum seni, dedi can ha fife sklm Immaculata, ama u anda bu szck ler bayalk." Baryor kameraman: "Ama gene de dz103

tuk! Bunu sylemeni men ediyorum! Geen gece de dztk, dztk, dztk! Yeter! Bedenime sabahleyin nasl katlanyorsun da akamleyin katlanamyorsun? Bayalktaki nefret ettiimi ok iyi biliyor sun! Nefret etmen umurumda bile deil, vz gelir trs gider! Pis bir orospusun sen!" Ah, bu szc azna almamalyd, Berck'in syledii szc. Haykryor Immaculata: "Baya lktan ireniyorum ve senden ireniyorum!" Kameraman da baryor. "yleyse irendiin biriyle dztn! Ama irendii bir erkekle dzen kadn tam anlamyla bir orospudur, bir orospu, bir orospu!" Kameramann szckleri giderek kabalayor, Immaculata'nn yznde korku beliriyor. Korku mu? Sahiden korkuyor mu ondan? Pek sanmyorum: Bu bakaldrnn nemini abartma mak gerektiini iinden ok iyi biliyor Immacula ta. Kameramann balln biliyor ve buna gveni var. Onun kendisine, kendini dinletmek, grdrtmek, dikkate aldrtmak iin hakaret ettiini bili yor. Zayf olduu iin, g kullanmann yerine elin de kabalktan ve saldrgan szcklerden baka bir ey bulunmad iin hakaret ediyor. Immaculata eer onu seviyor olsayd, bunun pek nemi olmaz d, umutsuzca gszln bu patlamasndan dola y yumuamas gerekirdi Ama yumuamak yerine,
104

ona ac ektirmek iin engellenmez bir istek duyu yor. te bu nedenledir ki szckleri szck anlam laryla almaya, hakaretlerine inanmaya, ondan korkmaya karar veriyor. Ve bu nedenle, korkut mak istermiesine gzlerini onun zerine diki yor. Kameraman, Immaculata'mn gzlerindeki kor kuyu gryor ve kendini cesaretlenmi hissediyor: Genellikle korkan, teslim olan, zr dileyen kame ramandr, ama birden, ona gcn, fkesini gster dii iin imdi korkudan o titriyor. Immaculata' nn gszln itiraf etmek zere olduunu, teslim olmak zere olduunu dnp sesini yk seltiyor; saldrgan ve gsz ahmaklklarn srala may srdryor. Zavall, her zaman onun istedii oyunu oynadm, fkesinde gc ve zgrl bulduunu dnd zamanlarda bile ynlendiri len bir nesne olarak kaldn bilmiyor. Immaculata: "Korkutuyorsun beni. rensin, korkunsun," diyor ve zavall adam bu sulamann artk bir daha yrrlkten kalkmayacan, kendi si gibi iyilik ve boyun emekten baka bir ey bil meyen insan msveddesinin artk sonsuza kadar bir rz dmanna, bir saldrgana dneceini bil miyor. "Beni korkutuyorsun," diyor Immaculata bir kez daha ve dar kmak iin itiyor onu. Kameraman onun gemesine izin veriyor ve bir kralieyi izleyen bir krma kpek gibi peinden gidiyor.

105

33 plaklk. Nouvel Observateur'Vm Ekim 1993 saysndan bir kesik saklyorum; bir aratrma: Sol olduu sylenen bin iki yz kiiye iki yz on szcklk bir liste gndermiler ve bu szcklerden onlara ekici gelen, duyarl olduklar, ilgi ve sevgi duyduklar szckleri belirtmelerini istemiler; birka yl nce de ayn aratrmay yapmlard: O zaman, bu iki yz on szck arasnda sol eilimli insanlarn zerinde anlatklar, dolaysyla ortak duyarlk gsterdikleri on sekiz szck vard. Bu gn, ekici bulunan ancak szck var. Sol yal nzca szck zerinde mi anlaabiliyor? Ne d ! Ne gerileme! Peki nedir bu szck? yi din leyin: Bakaldr; krmz; plaklk. Bakaldr ve krmz, eh anlalr bir ey. Ama bu iki szcn dnda yalnzca plaklk, solcularn yreini arp tryor, yalnzca plaklk ortak simgesel miras ola rak kalyor, ok artc. Fransz Devrimi ile gr kemli bir ekilde balayan iki yzyllk u muhte em tarihten bize bu mu miras kald, Robespierre'in, Danton'un, Jaures'in, Rosa Luxembourg'un, Lenin'in, Gramsci'nin, Aragon'un, Che Guevera' nn miras bu mu? plaklk? plak karn, plak taaklar, plak klar? Soln son mfrezelerinin, alar boyu sregelen byk yrylerini yapar m havasyla tadklar son bayrak bu mu? Ama akas neden plaklk? Bir aratrma 106

enstitsnn gnderdii listede solcularn iaretle dikleri bu szcn onlar iin anlam ne? Yetmili yllarda, herhangi bir eye kar (bir nkleer santrala kar, bir savaa kar, parann ik tidarna kar, daha bilmem neye kar) fkelerini aklamak iin rlplak soyunup byk bir Al man kentinin sokaklarnda bara ara yryen Alman goistlerinin gsteri yrylerini dn yorum. Neyi aklamas, neyi dile getirmesi gerekiyor du plakln? Birinci varsaym: plaklk onlar iin zgrlk lerin en deerlisini, btn deerlerin en ok tehli kede olann simgeliyordu. Alman goistler, plak cinsel organlarn gstererek kentin bir bandan teki bana yrdler, tpk zulme urayan Hris tiyanlarn omuzlarnda tahtadan bir ha tayarak lme gitmeleri gibi. ikinci varsaym: Alman goistler bir deerin simgesini sergilemek istemiyorlar, yalnzca nefret ettikleri bir halk artp sarsmak istiyorlard. Hal k sarsmak, rktmek, fkelendirmek. Fil bokuyla topa tutmak. Dnyann btn lamlarn onun zerine boaltmak. Tuhaf ikilem: plaklk, deerler arasnda en yksek deeri mi, yoksa bir dman topluluu ze rine frlatlan bok bombas olarak en byk pislii mi simgeliyor? Peki, Julie'ye, "Soyun," diye tekrarlayan ve "k tidarszlarn gzleri nnde byk bir doalama oyun!" diye ekleyen Vincent iin neyi simgeliyor plaklk? 107

Ya, uysalca ve dahas belli bir gayretkelikle, "Neden olmasn," diyen ve giysisini kartan Julie iin neyi simgeliyor plaklk?

108

34
plak Vincent. Biraz akn durumda, ks rkl bir glle glyor, bu gl Julie'den ok kendine ynelik, nk camla kapl bir yerde p lak olmak onun iin ylesine allmadk bir ey ki durumun tuhaflndan baka bir ey dnemi yor. Julie oktan sutyenini karm, sonra klotu nu kartyor, ama Vincent tam olarak gremiyor onu: Onun plak olduunu gryor, ama plak ol duu zaman nasl grndn bilmeden. Anmsa yalm, bir sre nce kafasn gen kzn k delii nin grntsyle bozmutu, imdi bu delik ipek klottan kurtulmuken onu hl dnyor mu acaba? Hayr. K delii kafasndan uup gitti Kar snda soyunan vcuda dikkatle bakacana, ona yaklaacana, onu yava yava greceine, belki de ona dokunacana, arkasn dnp suya dalyor. Tuhaf ocuk u Vincent. Danslara saldryor, ay konusunda coup kendinden geiyor, ama asln da bir sporcu. Suya dalp yzyor. Birden, kendi plakln unutuyor, Julie'nin plakln unutu yor ve krol yzmekten baka bir ey dnmyor. Onun arkasnda, suya dalmay beceremeyen Julie merdivenden sakna sakna iniyor. Ama Vincent ona bakmak iin ban bile evirmiyor! Ne yazk onun iin: nk gzel, ok gzel bu Julie. Vcu du kla donanm gibi; saflndan deil, baka bir ey yznden bunca gzel bu beden: Yapayal109

nz bir plakln acemiliinden geliyor bu gzel lik, nk Vincent'm ba suyun iinde olduu iin, kimsenin kendisine bakmadndan emin. Su, yapasnn hizasna geliyor, souk gibi, dalmak is terdi, ama buna cesareti yok. Duruyor, kararsz; sonra, saknarak bir basamak daha iniyor, imdi g beine geliyor su; elini sokuyor suya ve okayarak serinletiyor memelerini. Ona bakmak gerekten gzel. u Vincent saf olannn hibir eyden habe ri yok, ama ben sonunda, ne zgrl, ne pislii, hibir eyi simgelemeyen bir plaklk gryorum, her trl anlamdan arnm bir plaklk, olduu gibi, saf ve bir erkei byleyen bir plaklk, Sonunda yzmeye balad. Vincent'dan daha yava yzyor, ba suyun zerinde acemice duru yor; o havuzdan kmak zere merdivene yaklar ken Vincent on be metrelik havuzu nc kez kulalyordu. Aceleyle Julie'nin peinden gitti. Hol tarafndan yksek sesler gelmeye baladnda havuzun kysmdaydlar. Grnmeyen ve kim olduklar bilinmeyen in sanlarn yaknlarda bulunmasndan heyecanlanan Vincent barmaya balad: "Arkadan becereceim seni!" ve bir kr tanrs srtyla gen kzn zeri ne atld. Yalnz balarna dolarken bir tek edepsizce sz sylemeye cesaret edememiti, oysa imdi sylediklerinin herhangi bir kimse tarafndan duyul mas tehlikesine karn, irkin szler haykryor du, byle bir ey nasl oluyordu? Evet yle, nk gizlilik blgesinden belli-belirsiz kt. Kapal kk bir yerde sylenen bir sz110

cn anlam, ayn szcn bir amfitiyatroda yan klanmasndan daha bakadr. Bu szck onun t myle sorumlu olaca ve zellikle yanndaki insa na yneltilmi szck deildir artk, orada bulu nan ve onlara bakan baka insanlarn iitmek iste yecekleri bir szcktr. Gerekte, amfitiyatroda kimse yok, bo, ama bo olmasna karn, sanal ve gerekd, gizil ve gcl olarak bir seyirci var ora da, onlarla birlikte. Bu seyircinin kimlerden olutuu dnlebi lir; Vincent'n kolokta grm olduu insanlar d ndn sanmyorum; evresinde birok seyirci var, srarc, g beenir, ateli, merakl bir seyirci topluluu, ama ayn zamanda yz izgileri silik ve kimlii belirsiz; yani onun kafasnda tasarlad se yirci danslarn dledikleri seyirci mi oluyor? G rnmez seyirci? Pontevin'in kuramlarnn dayana olan seyirci? Btn dnya? Yz olmayan bir sonsuzluk? Bir soyutlama? Tam olarak byle deil: nk bu kimliksiz kalabaln arasnda somut yzler beliriyor: Pontevin ve teki arkadalar; e lenerek btn sahneyi gzetliyorlar, Vincent', Julie'yi ve hatta onlarn evresindeki bilinmez insan lardan oluan seyircileri gzetliyorlar. Vincent hay krd szckleri onlar iin sylyor, onlarn hay ranlklarn, ok istedii takdirlerini kazanmak iin. "Beni arkadan dzemeyeceksin!" diye bar yor Julie, Pontevinle ilgili bir ey bilmiyor, ama o da bu cmleyi burada olmayan, varsaymsal olarak burada olabilecek insanlar iin sylyor. Onlarn hayranlklarn m kazanmak istiyor? Evet, ama 111

yalnzca Vincent'n houna gitmek iin istiyor bu nu. Bu gece iin ve kimbilir, belki de baka geceler iin semi olduu erkek tarafndan sevilmek ama cyla, bilinmeyen ve grnmeyen bir seyircinin al klarn kazanmak istiyor. Havuzun evresinde ko uyor, memeleri nee iinde iki yana sallanyor. Vincent'n szleri giderek daha gzpek; yal nzca eretileme olular keskin bayalklarn ha fife gizliyor. "Babafingomla deleceim seni, duvara ivileye ceim seni! ivilemeyeceksin beni! Havuzun tavannda armhta kalacaksn! armhta kalmayacam! Dnyann gz nnde knn deliini par alayacam! Paralamayacaksn! Herkes knn deliini grecek! Kimse kmn deliini grmeyecek!* diye ba ryor Julie. Bu srada yeniden sesler duyuyorlar, seslerin yaknl Julie'nin komasn hafife yavalatyor, onu durmaya zorluyor: Birka saniye sonra tecav ze urayacak bir kadm gibi crtlak sesle barmaya balyor. Vincent onu yakalyor, birlikte yere d yorlar. Julie, Vincent'a bakyor, gzleri kocaman kocaman ak, onun iine girmesini bekliyor, kar koymamaya karar vermi durumda. Bacaklarn ayor. Gzlerini kapatyor. Bam hafife yana e viriyor.

112

35 Giri gereklemiyor. Gereklemiyor, nk Vincent'n aleti solmu bir da ilei gibi kk, ni nesinin diki yz gibi. Neden bu kadar kk? Bu soruyu dorudan doruya Vincent'n aleti ne soruyorum ve gerekten arm olan bu muh terem yantlyor: "Peki neden bu kadar kk olmayacakmm? Bymek iin bir gereklilik gr medim! inann bana, aklma byle bir dnce gel medi do usu! Haberli deildim. Vincent'la birlik te, havuzun evresindeki tuhaf kouyu izledim, ne olacan merak ediyordum! ok elendim! imdi Vincent' iktidarszlkla sulayacaksnz! Rica ede rim! Bu beni korkun ekilde cezalandrmak olur, ve hakszlk olur byle bir ey, nk mkemmel bir uyum iinde yayoruz ve, yemin ederim size, birbirimizi asla hayl krklna uratmakszn. Ben her zaman ondan gurur duydum, o da benden gurur duydu!" Alet doru sylyor. Zaten Vincent bu davran ndan dolay yle fazla kzmad. Aleti eer evinin yalnzlnda byle davranm olsayd, onun kesin likle balamazd. Ama burada, tepkisini akllca, dahas uygun saymaya hazr. Bunun zerine, her eyi olduu gibi kabul etmeye karar veriyor ve ift leme yknmne balyor. J u l de yle, ne fkeli, ne de alnm. VinYavahk

113/8

cent'n devinimlerini gvdesinin zerinde hisset mek, ama iinde hibir ey hissetmemek garibine gidiyor ama, sonu olarak, kabul edilebilir bir ey, ve nn devinimlerine kendi devinimleriyle kar lk veriyor. Daha nce duymu olduklar sesler uzaklat lar, ama havuzun nlaml boluunda yeni bir g rlt yanklanyor: Yanlarndan geen bir koucu nun admlar. Vincent daha hzh, daha yksek sesle soluk alp veriyor; Julie inleyip hkrrken, Vincent homurdamp bryor; Julie inleyip hkryor, n k bir yandan Vincent'n zerinde gidip gelen s lak bedeni cann yakyor, bir yandan da onun lklarn yantlamak istiyor.

114

36 Onlar son anda fark eden ek bilgin onlardan kaamyor. Ama sanki onlar orada deillermi gibi yapp baklarn baka yere evirmeye zorluyor kendini, iinde korku var: Bat'daki yaam henz iyice tanmyor. Komnizm dnyasnda, imdi sa brla renmesi gereken birok ey gibi, bir havuz kysnda sevimek olanakszd. Havuzun teki ya nna varm durumda; bam yle bir evirip dzen ifte abucak bir gz atmak isteine kaplyor, nk aklna taklan bir ey var. Dzen erkein vcudu iyi idmanl m? Vcut geliimi iin en ya rarl hangisi, bedensel sevime mi yoksa bedensel iilik mi? Ama, rntgencilikle sulanmamak iin kendini tutuyor. Havuzun teki kysnda duruyor ve hemen id mana balyor, ilkin dizlerini yukar ekerek yerin de kou yapyor; sonra ellerini yere dayayp ayakla rm havaya kaldryor; jimnastikilerin amuda kalkmak adna verdikleri bu hareketi ocukluun dan beri ok iyi yapar; imdi de eskisi kadar gzel yapyor; aklna bir soru geliyor: Byk Fransz bil ginlerinden ka kendisi gibi amuda kalkabilir? Ya ka bakan? Adlarndan ve fotoraflarndan tand btn Fransz bakanlar birer birer gznn n ne getiriyor, onlar bu pozisyonda hayl etmeye a lyor, elleri zerinde, dengede, ve sonutan ho nut: Grdne gre, bakanlarn hepsi beceriksiz 115

ve zayf. Yedi kez amuda kalktktan sonra, yzko yun uzanp ellerine dayanarak gvdesini yerden kaldryor.

116

37 evrelerinde olup bitenle ne Julie ne de Vincent ilgileniyor. Tehirci deil onlar, bakalarnn bakyla kkrtlmak, bu bak yakalamak, kendi lerine bakan bir bakasna bakmak istemiyorlar; onlar lem1 yapmyorlar, bir temsil onlarnki, ve oyuncular oyun srasnda seyircilerin gzleriyle karlamak istemezler. Vincent'dan da ok Julie hibir ey grmemeye abalyor; bununla birlikte, yzne aklp kalan bak ylesine ar ki onu his setmemesi olanaksz. Gzlerini kaldryor ve bakn sahibini gr yor: ok gzel beyaz bir giysi iinde bir kadn, gz lerini dikmi ona bakyor; bak tuhaf, uzak, ama gene de ar, korkun ar; umutsuzluk kadar ar, ne -yapacam- bilemiyorum kadar ar, ve Ju lie bu arln altnda kendini ktrmlemi his sediyor. Devinimleri yavalyor, lgnleiyor, so nunda duruyor; birka inilti daha ve susuyor. Beyazl kadn, korkun bir haykrma isteiyle bouuyor. Kendisi iin haykrmak istedii kimse bu haykr duymadka, onun kadar gl olan bu istekten kurtulmas olanaksz. Birden, kendini tutamyor artk, bir lk atyor, tiz ve korkun bir lk. Julie o zaman aknlktan kurtulup dorulu1. Orgie. (ev.)

117

yor, klotunu alp geiriyor, ortala salm giysi lerini aceleyle toparlayp rtnyor ve koarak ka yor. Vincent daha ardan alyor. Gmleini, panto lonunu buluyor, ama klotu ortalkta grnm yor. Onun birka adm gerisinde pijamal bir adam duruyor, kimse grmyor adam, o da grmyor kimseyi, bak beyazl kadmn zerinde toplan m.

118

38 Berck'in kendisini reddettii dncesine kat lanamayan Immaculata, onu kkrtmaya gitmek, onun nnde btn beyazlyla (bakirenin gzelli i beyaz renkli deil midir?) dolamak arzusuna ka pld, lgnca bir arzu, ama atonun koridorlarn da, hollerinde dolamas bir ie yaramad: Berck or talkta grnmyordu ve kameraman peinden ge liyordu, ama kuyruunu ksm, dkn, krma bir kpek gibi deil, sert bir sesle barp ararak. Dikkatleri zerine toplamay baard Immaculata, ama kt ve alayc bir dikkat, bu nedenle admlar n hzlandrmak zorunda kald; bylece, kaa kaa, havuzun kysna geldi, burada karsna dzen bir ift kt, ve sonunda bast l. Bu lk kendisini uyandrd: Birden, iine dt tuza btn aklyla grd: Arkasnda kovalayan, nnde su. Bu kuatmann ksz ol duunu hemen kavrad; sahip olduu tek kurtulu yolunun sama bir k yolu olduunu; yapabilece i en uygun hareketin delice bir eylemde bulun mak olduunu; bunun zerine btn bilinciyle sa mal seti: ne doru iki adm atp suya atlad. Suya d olduka tuhaft: Julie'nin tersine suya dalmay ok iyi biliyordu; ne var ki, ilkin ayak lar girdi suya, kollar irkin bir biimde yana al m halde. Btn devinimlerin pratik ilevlerinden ba119

ka, bu devinimleri yapan insanlarn niyetlerini aan bir anlamlar vardr; mayolu insanlar suya at ladklarnda, bu hareket suya dalanlarn olas zn tlerine karn bir sevinci dile getirir. Giyinmi bir insann suya atlamas bambaka bir eydir: yalnz ca boulmak isteyen kimse giyinik olarak suya at lar; ve boulmak isteyen kimse kafa st dalmaz suya; kendisini brakr: Devinimlerin ilksel dili bu nu gerektirir. Bu nedenle, Immaculata mkemmel bir yzc olmasna karn gzel giysisiyle suya an cak acnacak bir biimde atlad. Saduyulu hibir nedeni olmakszn imdi su yun iinde; anlam yava yava iini dolduran dav rannn sonucu olarak orada; kendi intiharm ya adm hissediyor, bouluunu; bundan byle ya paca her ey, szsz sylevini uzatacak olan bir baleden,- bir pandonimden baka bir ey olmaya cak: Suya dtkten sonra doruluyor. Burada ha vuz pek derin deil, su beline geliyor; bir sre ayakta duruyor, ba dik, gvde st ilerde. Sonra tekrar brakyor kendini. Bu srada, giysisinden bir atk kurtulup llerin ardnda kalan anlar gibi su yun zerinde yzyor. Yeniden doruluyor, ba hafife arkaya kayklm, kollar ak; sanki ko mak istermi gibi, birka adm ilerliyor, burada ha vuz birden derinleiyor, sonra yeniden suya gm lyor. Byle ilerliyor, bir su hayvanna benziyor, bam suyun altna soktuktan sonra geriye atarak kartan bir mitolojik rdee benziyor. Bu hareket ler, yukarlarda yaamak ya da suyun dibinde can vermek arzusunu dile getiriyorlar. 120

Pijamal adam birden dizst kyor ve ala maya balyor. "Geri dn, geri dn, bir caniyim ben, bir caniyim ben, geri dn!"

121

39 Havuzun derin tarafnn kysnda kollar ze rinde inip kalkarak nav eken ek bilgin akn akn bakyor, ilkin, yeni gelen iftin dzen if te katlmak iin geldiini, kat ahlk komnist imparatorluun yap iskelelerinde alrken bir ok kez anlatldm duyduu u nl lemlerden birine sonunda tank olacam dnyor. Utana rak, byle toplu dzme durumunda, buradan ay rlp odasma gitmesi gerektiini bile dnyor. Derken, o korkun lk kulaklarn deliyor, kolla r gergin durumda, yle donmu gibi kalakalyor, imdiye kadar gvdesini on sekiz kez kaldrp indir mi olmasna karn idmanm srdremiyor. Gzle rinin nnde, beyaz bir giysi giymi kadn suya d yor, ve arkasnda, mavi ve pembe renkli birka yapay iekle birlikte bir atk suyun zerinde dal galanmaya balyor. Bedeninin st blm yukarda, hareketsiz du ran ek bilgin sonunda kadnn boulmak istedii ni anlyor: Kadn ban suyun altnda tutmaya al yor, ama iradesi yeterince gl olmad iin her defasnda doruluyor. imdiye kadar hi d nemedii trden bir intihar olayna tanklk ediyor ek bilgin. Hasta, yaral ya da kovalanan kadn do ruluyor, sonra suyun altnda gzden kayboluyor, birka kez tekrarlanyor bu; kukusuz yzme bil miyor kadn; ilerledike suya daha ok gmlyor, 122

bu gidile su onu bsbtn yutacak ve havuzun k ysnda diz km, ona bakarak alayan pyamal adamn bombo bakan gzlerinin nnde lp gide cek. ek bilgin byle kararsz duramaz artk: Ayaa kalkyor, suya doru eiliyor, bacaklar dizden b klm, kollar arkaya gerilmi. Pyamal adam kadn grmyor artk; tam kar da, on be metre tede, kendisini ilgilendirme yen bir drama, pijamal adamn kendisi ve sevdii kadn iin kskanlkla sarld bir drama burnu nu sokmaya hazrlanan iri, gl, biimsiz bir ya bana adamn vcuduna gzlerini dikmi bylen mi gibi bakyor. Dram kendisine ve sevdii kad na saklyor, nk kukuya yer brakmayacak e kilde seviyor onu, imdiki kini kukusuz gelip gei ci bir kin; kendisine ac ektirse be bu kadndan srekli olarak gerekten nefret edemez. Akl d duyarllnn buyruu altnda, anlamad, ama tapt o inanlmaz duyarllnn buyruu altnda tepki gsterdiini biliyor. Onu hakaretlere bo mu olsa bile, onun masum olduuna, beklenme dik anlamazlklarnn gerek sulusunun bir ba kas olduuna btn kalbiyle inanyor. Bu suluyu tanmyor, nerede olduunu bilmiyor, ama onun zerine atlmaya hazr. Byle bir ruhsal durumda, suyun zerine bir sporcu gibi eilmi olan adama bakyor; onun geni kadm kalal, aptalca iri baldrl, gl, kasl, orantszh bir tuhaf vcuduna b ylenmi gibi bakyor, hakszln somut rnei sama bir vcut. Bu adamla ilgili bir ey bilmiyor, ondan kukulanmyor, ama duyduu acdan krle123

mi durumda, bu irkinlik antnda kendi aklan maz acsnn imgesini gryor ve bu adama kar mthi, yaman bir kine kapldn duyumsuyor. ek bilgin suya dalyor, birka gl kulata kadma yaklayor. "Brak onu!" diye grlyor pijamal adam* ken disi de suya atlyor. Bilgin kadnn ancak iki metre uzanda; aya dibe deiyor. Pijamal adam ona doru yzyor, yeniden haykryor: "Brak onu! Dokunma ona!" ek bilgin kollarn kadnn gvdesinin altna uzatyor, uzun uzun iini eken kadn aryor. Bu srada, pijamal adam ek bilginin yaknn dadr. "Brak onu, yoksa ldrrm seni!" Gzyalanndan, nnde hibir ey gremiyor, biimsiz bir glgeden baka. Onu omzundan yaka layp iddetle sarsyor. Bilgin devriliyor, kadn kol larndan dyor. Yzerek merdivene giden ve yu kar kan kadnla ilgilenmiyor artk iki erkek de. Bilgin, pijamal adamn kin dolu gzlerine bakyor, kendi gzleri de ayn kinle parldyor. Pijamal adam kendini tutamyor artk ve vuru yor. Bilgin azmda bir ac hissediyor. Diliyle nde ki dilerden birini yokluyor, diin sallandn anl yor. Prag'l bir diinin, evresini baka takma di lerle destekleyerek byk bir ustalkla kke vidala d bir takma di bu; dii, bu diin teki diler iin dayanak olduunu, bir gn bunu yitirecek olursa tam protez kullanmak zorunda kalacam stne basa basa anlatmt ona ve ek bilgin tam
124

protezden dehetli korkuyordu. Diliyle sallanan di i yokluyor ve sapsar kesiliyor ek bilgin, nce kaygdan, sonra fkeden. Btn yaam dikiliyor karsna ve ayn gn iinde ikinci kez gzleri ya la doluyor, evet, alyor, alamasnn derinlerin den bir dnce gelip burgu gibi giriyor kafasna: Her eyi yitirdi, artk yalnzca kaslar var, baka bir eyi yok; ama bu kaslar, zavall kaslar ne ie ya rayacak? Bu soru, tpk bir yay gibi, sa koluna kor kun bir hareket veriyor: Sonunda buradan bir to kat frlyor, bir takma diin kederi gibi mthi bir tokat, Fransa'nn btn havuz kylarnn yarm yzyllk lgnca dzmeleri gibi mthi bir to kat. Pijamal adam suyun altnda kayboluyor. D ylesine abuk, ylesine kusursuz olu yor ki ek bilgin adam ldrdn dnyor; bir anlk aknlktan sonra, eilip adam kaldr yor, yzne birka kez hafife vuruyor, adam gz lerini ayor, yitik baklar biimsiz glgenin ze rinde duruyor bir an, sonra kurtulup kadnn yan na ulamak iin merdivene doru yzyor.

125

40 Havuzun kysna melmi kadn pijamal ada ma byk bir dikkatle bakmt, kavgasna, dme sine. Adam havuzun mozaik deli kysna kn ca, kadn doruluyor ve merdivene yneliyor, arka sna bakmakszn, ama adamn kendisini izleyebil mesi iin ar ar. Byle, tek szck sylemeden, srlsklam slak, oktandr bombo duran hol ge iyorlar, koridorlara sapyorlar ve odalarna geliyor lar. Giysilerinden su damlyor, souktan titriyor lar, giysilerini deitirmeleri gerekiyor. Sonra? Sonra ne? Elbette seviecekler, siz baka bir ey mi dnyorsunuz? Bu gece sessiz olacaklar, yalnzca kadn inleyecek, hakszla uram biri gi bi. Her ey byle srp gidecek ve bu akam k kez sahneledikleri oyun daha sonraki gnlerde, da ha sonraki haftalarda tekrarlanacak. Kadn, her trl bayaln zerinde, hor grd baya dnyann zerinde bulunduunu kantlamak iin erkei dizst kmeye zorlayacak, erkek kendini sulayacak, alayacak, kadn bu yzden daha da rezilleecek, onu boynuzlatacak, sadakatsizliini te hir edecek, ona ac ektirecek, erkek kar koya cak, saldrganlap korkun eyler yapmaya karar vererek kabalaacak, bir vazo kracak, korkun k frler yadracak, bunun zerine kadn alama nu maralar yapacak, onu rz dmanlyla, saldrgan126

lkla sulayacak, erkek yeniden diz kecek, yeni den alayacak, yeniden kendini sulu ilan edecek, sonra kadn onun kendisiyle yatmasna izin vere cek, haftalar, aylar, yllar boyu, bu byle srp gi decek, taa sonsuza kadar.

127

41 Ya ek bilgin? Dili sallanan die dayanm, y le dnyor: Btn hayatmdan ite elimde ka lan bu: sallanan bir di ve takma di takmak zorun da olmann yaratt mthi korku. Baka bir ey? Baka bir ey mi? Hi. Apansz bir ie doula, b tn gemiini, acl ve benzersiz olaylar bakmn dan zengin, esiz bir serven olarak gryor, ama niteliklerini fark etmeyi engelleyecek byk bir hzla btn gezegeni bir batan bir baka kateden karmak olaylar ynnn kck bir paras ola rak gryor bu gemii; bu yzden Berck belki de hakl onu bir Macar ya da bir Polonyal sand iin, nk, belki de gerekten Macardr, Polonya ldr, belki de Trktr ya da Kustur, belki de kimbilir Somali'de len bir ocuktur. Olaylar abucak olup bittii zaman, kimse hibir eyden emin ola maz, hibir eyden, hatta kendisinden. Madame de T.'nin gecesinden sz ederken, va rolu matematii el kitabnn ilk blmlerinde yer alan, ok bilinen bir denklemi anmsatmtm: H zn derecesi unutmann younluuyla doru oran tldr. Bu denklemden deiik doal sonular kartabiliriz, rnein u: amz hz iblisine teslim ediyor kendini ve bu nedenle kendisini kolayca unutuyor. Oysa bu sav tersine evirip yle syle meyi yeliyorum: amzda unutma arzusu bir saplant haline gelmitir, bu nedenle, bu arzuyu 128

tatmin etmek iin hz iblisine teslim olmutur a mz; kendini anmsamak istemediini bize anlat mak iin hzn arttrr, nk kendinden bkm tr, kendinden tiksinmektedir, bellein kk tit rek alevini sndrmek istemektedir. Aziz hemerim, yolda, musca pragensis'ia. n l kifi, yap iskelelerinin kahraman iisi, suyun ortasmda seni byle dikilmi grmekten ac ek mek istemiyorum artk! Soukalgnhma yakalana caksn! Dost! Karde! zlme byle! k! Yatmaya git! Unutulduun iin sevin, neelen. Genel bellek yitiminin yumuack salma sarn. Seni inciten g l unut artk, yok artk bu gl, yok, tpk yap iskelelerinde geen yllarnn var olmamas gibi, mazlum annn artk var olmamas gibi, yok artk bu gl. ato sakin, a pencereyi, aalarn koku su odan dolduracak. Soluk al. yz yamda kes tane aalar bunlar. Bu mrlt, Madame de T. ile valyesinin kk evde seviirlerken duymu ol duklar rnrltnn tpks; o srada senin penceren den grlen o kk evi ne yazk ki sen gremeye ceksin imdi, nk on be yl sonra, 1789 devrimi srasnda ykld ve, ondan geriye Vivant Denon'un yksnn birka sayfasndan baka bir ey kalma d; sen okumadn bu yky ve byk bir olaslk la da hi okumayacaksn.

Yavalk

129/9

42 Vincent klotunu bulamad, gmlek ve panto lonunu slak vcuduna geirip Julie'nin ardsra kotu. Ama Julie ok hzl, kendisi ok yavat. B tn koridorlar dolat, ama bulamad onu. Julie' nin odasnm yerini bilmedii iin, ansnn ok az olduunu gryor, ama bir kapnn alp Julie'nin sesinin kendisine, "Gel, Vincent, gel." diyeceini umarak koridorlarda dolamay srdryor. Ama herkes uykuda, hibir grlt duyulmuyor ve b tn kaplar kapal kalyor. Mrldanyor. "Jue, Ju lie!" Mrltsn ykseltiyor, mrltsn haykryor, ama yalnzca sessizlik yantlyor onu. Onu hayl ediyor. Ayn yar saydamlatrd yzn hayl ediyor. Knn deliini hayl ediyor. Ah, yannda rlplak duran ve elinden kard, bsbtn elinden kard knn delii. Ne dokunduu, ne de grd. Ah bu mthi grnt yeniden gz nn nnde ve zavall aleti uyanyor, kalkyor, ah kalkyor, bo yere, aklszca ve alabildiine. Odasna dnnce kendini bir sandalyenin ze rine brakyor, kafasnn iinde yalnzca Julie'nin tutkusu var. Onu tekrar bulabilmek iin ne olursa olsun yapmaya hazr, ama yapacak bir ey yok. Ya rn sabahleyin kahvalt etmek iin salona inecek Julie, ama o, heyhat, oktan Paris'te, brosunda olacak. Ne adresini, ne soyadn, ne alt yeri bi liyor, hibir ey. Maslahatnn mnasebetsiz b130

yklyle somutlanm sonsuz umutsuzluuyla tekbama, yapayalnz. Bu alet ki daha ancak bir saat nce, uygun bo yutlarda kalmay bilerek vgye deer bir saduyu rnei gstermi ve bunu ok parlak bir sylevde, usa yatknl hepimizi etkileyen kantlar getire rek dorulamt; ama imdi, bu kez, btn sadu yusunu yitirmi olan bu aletin aklndan kukula rm var; savunulabilecek hibir gereke olmaks zn, tpk insanln i karartc suratna kar nee ye vgsn haykran Beethoven'in Dokuzuncu Senfonisi gibi btn evrene kar dimdik duruyor.

131

43 Vara ikinci kez uyanyor. "Radyoyu neden avaz kt kadar ayorsun, ok mu lzm? Uyandrdn beni. Radyo dinlemiyorum. t yok zaten. Hayr, radyo dinliyordun. Yaptn irkin bir ey. Uyuyordum. Yemin ederim! stelik u neeye vg budalas, nasl dinle yebilirsin byle bir ey! zr dilerim. Gene imgelemimin hatas. Nasl imgelemin? Dokuzuncu Senfoniyi sen yazdn belki? Kendini Beethoven'in yerine mi koy maya baladn? Hayr, sylemek istediim bu deil. Bu senfoni bana hi bylesine ekilmez, by lesine uygunsuz, bylesine yersiz, bylesine ocukasna cafcafl, bylesine budalaca, safa baya gel medi, hibir zaman. Artk dayanamyorum. Yetti artk. Cin basm bu atoyu, artk bir saniye daha bile kalmak istemiyorum burada. Yalvarrm, gide lim buradan. Zaten gne de douyor." Ve yataktan kyor. |g

132

44 Gne douyor. Vivant Denon'un yksnn son sahnesini dnyorum. atodaki gizli odada yaanan ak gecesi, srda oda hizmetisinin kla ra gnein doduunu haber vermesiyle bitiyor. valye abucak giyiniyor, kyor, ama atonun ko ridorlarnda yolunu kaybediyor. Grlmekten e kindii iin parka gidip iyi bir uyku ektikten son ra ok erken uyanm biri gibi davranmay yeli yor. Hl sarho gibi kafas, yaad servenin ger ek anlamn zmeye abalyor: Madame de T., Marki ile bozutu mu? Bozumak zere mi? Yoksa onu sadece cezalandrmak m istiyordu? Ya anan gecenin sonu nasl gelecek? Kafas bu sorularla urarken, Madame de T.'nin Marki birden karsna kyor, atoya daha yeni gelmi ve valyeye doru kouyor: "Na sl geti?" diye soruyor ona, sabrszca. Aralarnda geen konuma, valyeye serveni ni neye borlu olduunu aklyor: Kocann dikkati ni sahte bir a yneltmek gerekiyordu ve bu ro l oynamak kendisine dt. Gzel bir rol deil, as lnda gln bir rol, diye ltfedip aklyor Marki, glerek. Ve bu zverisinden dolay valyeyi dl lendirmek istermi gibi ona baz itiraflarda bulunu yor: Madame de T. taplas bir kadndr ve sada kat konusunda benzersizdir, stne yoktur. Ancak onun da bir kusuru var: Cinsel soukluk. 133

Kocay selmlayp sayglarn sunmak zere birlikte atoya dnyorlar. Marki'ye kar scak davranan koca valyeye yukardan bakyor: Olabil diince abuk gitmesini istiyor, bunun zerine, na zik Marki kendi arabasn neriyor valyeye. Sonra, Marki ile valye Madame de T.'yi ziya rete gidiyorlar. Grmenin sonunda valyeye bir ka sevgi dolu sz sylemeyi baaryor Madame de T., kap eiinde: ykde geen son cmleler: "u anda aknz aryor sizi; sevdiiniz kadn akn za lyktr. (...) Elveda, bir kez daha, elveda. ok g nl ekicisiniz... Kontes'le aram amayn benim." "Kontes'le aram amayn benim": Madame de T.'nin na syledii son szler bunlar. Hemen sonra, yknn son szckleri: "Beni bekleyen arabaya bindim. Bu servenden kartla cak hisseyi dndm ve ... byle bir ey bulama dm." Bununla birlikte, kssadan hisse u: Kssadan hisseyi Madame de T. simgeliyor: Kocasna yalan syledi, Marki'ye yalan syledi, gen valye ye yalan syledi. Epikros'un gerek tilmizi Mada me de T.'dir. Hazzm sevgili dostu. Koruyucu sevgi li yalanc. Mutluluk bekisi.

134

45 ykde geenler valyenin azndan anlatl yor. Madame de T.'nin gerekte ne dndn bilmiyor, kendi duygu ve dncelerini anlatrken de cimri davranyor. Bu iki kahramann i dnyala r kapal, yar kapal kalyor. Sabahleyin, Marki metresinin cinsel souklu undan sz ederken, sz konusu hatun bunun tam tersini kendisine kantlam olduu iin valye b yk alt: dan glm olmal. Ama bu gerekliin d nda baka bir kesin bilgisi yok valyenin. Mada me de T.'nin kendisiyle yaad serven, onun iin alkanlnn bir paras m, ya da onunla en der bir serven mi yaad, hatta tek serven mi? Yrei etkilendi mi, yoksa kaytsz m kald? Yaa d ak gecesi Kontes'e kar iinde kskanlk duygular uyandrd m? Son szleriyle valyeye Kontes'i salk veriyordu, bu szlerinde iten miydi yoksa basit bir gvenlik gereksinimiyle mi syle miti bunlar? valyenin yokluu yreinde bir zlem duygusu uyandracak m yoksa umursama yacak m? valyeye gelince: Sabahleyin Marki kendisiy le dalga geerken, kendini tutmay baararak nk teli bir karlk vermiti. Ama gerekte neler his setti? atodan ayrlrken kendini nasl hissedecek? Ne dnecek? Yaad cinsel hazz m yoksa ad nn gln aylaka kmasn m? Kendini garip 135

mi, yoksa malup mu hissedecek? Mutlu mu yoksa mutsuz mu? Baka bir deyile: Hazz yaayarak, haz iin ya ayarak mutlu olunabilir mi? Hazcln lks gerekleebilir mi? Byle bir umut var mdr? En azndan bu umudun soluk bir alevi var mdr?

136

46 Sanki yorgunluktan lmek zere. Yataa uza np uyumak istiyor, ama zamannda uyanamamak tehlikesini gze alamyor. Bir saat sonra yola k mal, fazla gecikmemeli. Sandalyeye oturup bana motosiklet balm geiriyor, arlnn uyukla masna engel olacan dnyor. Banda balk la oturmann ve uyuyamamann hibir anlam yok. Kalkyor, gitmeye karar veriyor. Yaknda yola kyor olmas Pontevn'i anmsa tyor. Ah Pontevin! Sorguya ekecek onu. Ne anlat mal ona? Olan biten her eyi anlatacak olsa dalga geer, bu kesin ve btn ete ona katlr. nk bir anlatc kendi yksnde komik rol oynarsa, her zaman elencelidir yk. Zaten kimse Ponte vin'den dahaHyi beceremez bunu. rnein, baka syla kartrd iin salarndan srkledii dakti lo kzla yaad olay anlatmas. Ama dikkat! Kur nazdr Pontevin! Herkes anlatt gln yknn ok daha gurur okayc bir gerei gizlediini sa nr. Dinleyiciler, sertlik isteyen sevgilisine imrenir ler ve daha kimbilir neler yapt gzel daktilo kz kskanarak dnrler. Oysa, Vincent havuz ky sndaki iftleme oyununu anlatt zaman, herkes ona inanacak, kendisiyle, baarszhyla alay ede cek. Odada bir aa bir yukar dolap duruyor, y ksn biraz dzeltmeye, ona yeni bir biim ver137

meye, birka fra darbesi eklemeye alyor. Ya plmas gereken ilk ey, iftleme oyununu gerek iftlemeye dntrmek. Havuza gelen, sevime lerini grerek arp batan kan insanlar getiri yor gznn nne; hemen soyunuyorlar, kimileri onlar seyrediyor, kimileri onlar yknyor, Vin cent ile Julie evrelerindeki mthi toplu iftle me gsterisini grnce, sahneleme sanatnn ge rektirdii ince bir duyarllkla ayaa kalkyorlar ve lgnca elenen iftlere birka saniye bakyorlar, sonra, dnyay yarattktan sonra uzaklaan tanr lar gibi ayrlyorlar oradan. Tpk rastlatklar gibi ayrlyorlar, bir daha kesinlikle grmemek ze re, herkes kendi ynne. u korkun 'bir daha kesinlikle grmemek zere' szckleri aklndan geer gemez aleti uya nyor ve Vincent ban duvara vurmak istiyor. u tuhafla bakn: O lem sahnesini kafadan uydururken bu uursuz cinsel uyarlma sz konu su deildi; buna karlk, gerek, ama ortada olma yan Julie'yi kafasnda canlandrnca, yeniden l gnca tahrik oluyor. Bu nedenle lem yksne ya pyor, onu hayl ediyor, kendi kendine anlatyor, bir daha, bir daha: Vincent ile Julie seviiyorlar, baka iftler geliyorlar, onlara bakyorlar, soyunu yorlar ve havuzun evresinde, az sonra, toplu ift leme dalgas yaylyor. Sonunda, bu kk pornog rafi filmi birka kez tekrarlannca, aleti akln ba na topluyor, neredeyse sakinleiyor. Gaskonyal Kahvesini, kendisini dinleyen arka dalarn gznn nne getiriyor. Pontevin, se vimli budala glyle Machu, uzman ii uyarlar
138

yapan Goujard ve tekiler. Sonu yerine onlara yle diyecek: "Dostlarm, sizin iin dzdm, hepi nizin babafingosu bu mthi lemde yer ald, ben sizin vekilinizdim, sizin bykelinizdim, sizin dzc milletvekilinizdim, sizin paral babafmgonuzdum, oul bir babafingoydum!" Oday arnhyor ve son cmleyi yksek sesle birka kez tekrarlyor. oul babafingo, ne muhte em bulu! Sonra (tatsz tahrik artk tamamen ge ti) antasn alp odadan kyor.

139

meye, birka fira darbesi eklemeye alyor. Ya plmas gereken ilk ey, iftleme oyununu gerek iftlemeye dntrmek. Havuza gelen, sevime lerini grerek arp batan kan insanlar getiri yor gznn nne; hemen soyunuyorlar, kimileri onlar seyrediyor, kimileri onlar yknyor; Vin cent ile Julie evrelerindeki mthi toplu iftle me gsterisini grnce, sahneleme sanatnn ge rektirdii ince bir duyarllkla ayaa kalkyorlar ve lgnca elenen iftlere birka saniye bakyorlar, sonra, dnyay yarattktan sonra uzaklaan tanr lar gibi ayrlyorlar oradan. Tpk rastlatklar gibi ayrlyorlar, bir daha kesinlikle grmemek ze re, herkes kendi ynne. u korkun *bir daha kesinlikle grmemek zere' szckleri aklndan geer gemez aleti uya nyor ve Vincent bam duvara vurmak istiyor. u tuhafla bakn: O lem sahnesini kafadan uydururken bu uursuz cinsel uyarlma sz konu su deildi; buna karlk, gerek, ama ortada olma yan Julie'yi kafasnda canlandrnca, yeniden l gnca tahrik oluyor. Bu nedenle lem yksne ya pyor, onu hayl ediyor, kendi kendine anlatyor, bir daha, bir daha: Vincent ile Julie seviiyorlar, baka iftler geliyorlar, onlara bakyorlar, soyunu yorlar ve havuzun evresinde, az sonra, toplu ift leme dalgas yaylyor. Sonunda, bu kk pornog rafi filmi birka kez tekrarlannca, aleti akimi ba na topluyor, neredeyse sakinleiyor. Gaskonyal Kahvesini, kendisini dinleyen arka dalarn gznn nne getiriyor. Pontevin, se vimli budala glyle Machu, uzman ii uyarlar 138

yapan Goujard ve tekiler. Sonu yerine onlara yle diyecek: "Dostlarm, sizin iin dzdm, hepi nizin babafingosu bu mthi lemde yer ald, ben sizin vekilinizdim, sizin bykelinizdim, sizin dzc milletvekilinizdim, sizin paral babafmgonuzdum, oul bir babafingoydum!" Oday arnlyor ve son cmleyi yksek sesle birka kez tekrarlyor. oul babafingo, ne muhte em bulu! Sonra (tatsz tahrik artk tamamen ge ti) antasn alp odadan kyor.

139

47 V6ra resepsiyona para demeye gitti, ben elim de kk bir valiz, avluda duran arabamza gidiyo rum. Dokuzuncu Senfoni bayalnn karmn uyumasna engel oluuna ve kendimi ok iyi hisset tiim bu yerden ayrlmamz hzlandrmasna z lerek, evreye zlemle bakyorum. atonun sekisi. Souk ve kibar koca, akamzeri araba durduu zar man, gen valyeyle birlikte gelen karsn karla mak zere buraya kmt. On saat kadar sonra, valye de buraya kyor, yalnz imdi, kendisine kimse elik etmiyor. Madame de T.'nin dairesinin kaps kapanr ka panmaz, Marki'nin gln iitti, buna biraz son ra bir kadn gl de katld. Bir saniye kadar y ryn yavalatt: Neden glyorlar acaba? Ken disiyle mi alay ediyorlar? Sonra baka bir ey iit mek istemiyor ve gecikmeksizin k kapsna y neliyor; bununla birlikte, iinde hl iitiyor bu g l; bundan kurtulamyor ve gerekten, hibir za man kurtulamayacak bu glten. Marki'nin cm lesini anmsyor: "Bu rolde kendini hi komik his setmiyor musun peki?" Marki, sabahleyin bu alayh soruyu sorduunda sesini karmamt. Marki'nin boynuzlandm biliyordu ve Madame de T.'nin Marki'den ayrlmak zere olduunu ve bu nedenle kukusuz onu greceini, ya da c almak istediini ve bu nedenle onu byk bir olaslkla tekrar gre140

ceini (nk bugn alan, yarn da alacaktr) nee iinde dnyordu. Bunu bir saat daha d necekti. Ama Madame de T.'nin son szlerinden sonra her ey akla kavutu: Gecenin gerisi gel meyecekti. Hi yarnsz. atodan sabahn souk yalnzlna kyor; ya am olduu geceden kendisine hibir eyin kal madn dnyor, bu glten baka: yk az dan aza dolaacak ve kendisi gln biri olacak. Hibir kadnn gln bir erkee gz dikmeyecei ni herkes bilir. Kendisinden izin almadan bana bir palyao apkas geirdiler ve kendisinin bu ap kay tayabilecek kadar gl olmadm hissedi yor, iinde bir bakaldr sesi duyuyor, bu ses onu yky anlatmaya, olduu gibi anlatmaya, yksek sesle ve herkese anlatmaya aryor. Ama o bunu yapamayacam biliyor. Hamhalat biri olmak, gln olmaktan daha beter bir ey. Madame de T.'ye ihanet edemez ve ona ihanet et meyecek.

141

48 Vincent, resepsiyona gidenden deil de baka bir kapdan kyor avluya. Hl, havuzun yannda ki lem yksn tekrarlyor kendi kendine, yat trc etkisinden dolay deil (her trl kkrtdan artk ok uzak) ama Julie'nin katlanlmas g an sn bununla sarmalamak iin. Gerekten yaan m olan yalnzca uydurulmu yknn unutturabileceini biliyor. Bu yeni yky vakit geirme den yksek sesle anlatmak ve onu, JuhVyi yitirme sine neden olan o zavall dzme oyununu hiletirecek, onu yaanmam klacak grkemli bir ban do mzka gsterisine dntrmek istiyor. "oul bir babafingoydum," diye tekrarlyor ve yant olarak, Pontevin'in su orta gln duyu yor, Machu'nun sevimli glmsemesini gryor. Machu konuuyor: "Sen bir oul babafingosun ve bundan byle senin adn sadece oul Babafingo olacak," diyor. Bu dnce houna gidiyor ve g lmsyor. Avlunun teki tarafna brakt motosikletine giderken, kardan gelen, baka bir dnemin giysi lerini giymi, kendisinden daha gen birini gr yor. Vincent aknlkla bakyor ona. Ah, u lgn geceden sonra akm iyice karm olmal: Bu ha yaletin nedenini mantkl bir ekilde anlayacak du rumda deil. Tarihi bir kla girmi oyuncu mu? u televizyoncu kadnla ilikili bir durum belki 142

de? Belki de dn atoda bir reklm klibi filmi ekti ler? Ama gzleri karlatnda, hibir oyuncunun kesinlikle beceremeyecei ok iten bir hayret g ryor gen adamn baklarnda.

143

49 valye yabancya bakyor. Dikkatini zellikle bal ekiyor. Bu trden balklar iki, yzyl nce savaa giden valyeler giyerlerdi. Adamn ka ba kl balktan daha az artc deildi. Biimsiz, uzun ve geni bir pantolon, ancak- ok yoksul kyller giyerdi byle bir ey. Ya da, belki, kei ler. Kendini gc tkenmi, alabildiine skntl ve yorgun hissediyor. Belki uyuyor, belki d gr yor, belki sayklyor. Sonunda, adam yanna yakla yor, azn ayor ve aknln dorulayan bir cmle sylyor: "Sen XVIII. yzyldan msn?" Soru tuhaf ve sama, ama adamn onu syleyi i daha da tuhaf, sanki yabanc bir krallktan gel mi ve Fransa'y tanmadan Franszcay sarayda renmi bir eli gibi garip bir vurguyla konuuyor. Bu vurgu, bu tuhaf syleyi, adamn gerekten ba ka bir adan geddiini dndryor valyeye. "Evet, ya sen? diye soruyor ona. Ben mi? XX. yzyldan." Sonra ekliyor: "XX. yzyln sonundan." Ve konumasn srdryor: "Olaanst bir gece yaadm." Cmle artt valyeyi: "Ben de," diyor. Madame de T.'yi dnyor ve birden bir min net dalgas saryor iini. Tanrm, nasl bu kadar nemseyebilir Marki'nin gln? Sanki en nemli ey yaad gecenin gzellii deilmi gibi,
144

onu hl bylesine bir esrime iinde hayaletler gr mesine, dleri gerekle kartrmasna, zamann dna kmasna yol aan bir esrime iinde tutan sanki gzellik deilmi gibi. Ve balkl adam, o tuhaf vurgulamasyla tek rarlyor: "Tam anlamyla olaanst bir gece yaa dm.valye sanki 'evet' dermi gibi ban sallyor, seni anlyorum, dostum. Seni baka kim anlayabi lir? Ve sonra, dnyor: Az sk olmaya sz ver mi olduu iin, yaam olduklarn kesinlikle kimseye syleyemez. Ama iki yzyl sonra yaplan bir boboazlk hl boboazlk mdr? Libertinlerin tanrsnn, konuabilsin diye kendisine bu ada m gr dermi olduu duygusuna kaplyor, sk azl davranmak konusunda verdii sz de tuta rak boboazlk yapabilsin diye; yaamnn bir n n gelecek zamana tasn diye; onu sonsuzlua gndersin diye; onu vnceye dntrsn diye. "Sen gerekten XX. yzyldan msn? Elbette, ahbap. Bu yzylda olaanst ey ler oluyor. Yaama biiminin, tutum ve davranla rn zgrlemesi. Tekrarhyorum, mthi bir gece geirdim. Ben de," diyor bir kez daha valye ve kendi yksn ona anlatmaya hazrlanyor. Tuhaf bir gece, ok tuhaf, inanlmaz," diye tek rarlyor keskin baklarm ona dikip srarla bakan balkl adam. valye onun inat baklarnda konuma ar zusu okuyor. Bu inatlkta bulunan bir ey rahat sz ediyor onu. Bu konuma sabrszlnn, ayn zaYavahk

145/10

manda bakasn dinlemeye kar amansz bir ilgi sizlik ierdiini anlyor. Bylesine bir konuma ar zusuyla karlaan valye herhangi bir ey syle me hevesini yitiriyor hemen ve birden, bu rastlan ty uzatmay gereksiz buluyor. Yeni bir yorgunluk dalgas hissediyor. Ellini y znde gezdiriyor ve Madame de T.'nin parmaklar na brakm olduu ak kokusunu duyuyor. Bu ko ku iinde bir zlem uyandryor ve ar ar, dler iinde Paris'e gitmek iin arabada yapayalnz olma ya can atyor.

146

50 Eski an giysilerini giymi adam Vincent'a ok gen grnyor, bu nedenle de onun kendisin den daha yal insanlarn itiraflarna ilgi duymas neredeyse zorunluymu gibi geliyor. Vincent ona iki kez "olaanst bir gece yaadm" dediinde, teki "ben de" yantn verince, adamn yznde bir merak belirdiini grr gibi olduunu dn d, ama daha sonra bu merak birdenbire, anlal maz bir ekilde silinip gitti, yerini neredeyse sayg sz bir kaytszlk ald. tirafa elverili dosta hava ancak bir dakika kadar srd, sonra uup gitti. Gen adamn giysisine fkeyle bakyor. Peki, sonu olarak, kim bu gln adam? Gm ileme li ayakkablar, kala ve bacaklara kalp gibi oturan beyaz i donu, gs batan baa ssleyen, betim lenmesi olanaksz ssler, kadifeler, danteller. Gen adamn boynuna bal kurdeleyi iki parma nn arasna alyor ve alayc bir hayranl dile geti ren bir glmsemeyle bakyor ona. Bu davrann teklifsizlii eski zaman giysisi giyini adam fkelendiriyor. Yz hnla kasl yor. Karsndaki haddini bilmezi tokatlamak ister mi gibi sallyor sa elini. Vincent kurdeleyi bra kp bir adm geriliyor. Adam, Vincent'a kmseyi ci bir bak frlattktan sonra geri dnp arabaya doru yryor. Vincent'n yzne adamn frlatt kmse147

me onu gerisin geri i karmaasna yolluyor. Birden kendini yorgun hissediyor. Alemle ilgili yk y kimseye anlatamayacam biliyor. Yalan syle meyi beceremeyecek. Yalan syleyemeyecek kadar zgn. Bir tek istei var: Bu geceyi, bu heder edil mi geceyi abucak unutmak, silmek, yok etmek is tiyor ve o anda kar konulmaz bir hz tutkusu hissediyor. Kararl admlarla, motosikletine doru abuk abuk yryor, motosikletini arzu ediyor, motosik letine kar, zerinde her eyi unutaca, zerinde kendisini unutaca motosikletine kar ii sevgiy le dolu.

148

51 Vera arabada yanma oturuyor. "uraya bak, diyorum ona. Nereye? uraya! Bak Vincent Tanmadn m onu? Vincent m? Motosiklete binen mi? Evet. Hzl srmesinden korkuyorum. Onun iin gerekten korkuyorum. Hzl srmeyi seviyor mu? O da m? yp- Her zaman deil. Ama bugn lgn gibi s recek. Cinler basm bu atoyu. Herkese felket ge tirecek. Yalvarrm, sr arabay. Bir saniye bekle." Arabaya doru ar ar yryen valyemi bi raz daha seyretmek istiyorum. Admlarnn ahengi nin tadm karmak istiyorum: Derledike yaval yor. Bu yavalkta bir mutluluk belirtisi grd m sanyorum. Arabac selmlyor onu; valye duruyor, par maklarm burnuna gtryor, sonra arabaya bini yor, oturuyor, bir keye bzlyor, bacaklarn g zelce uzatyor, araba sallanyor, az sonra uyuklayacak, sonra uyanacak ve btn bu sre boyunca n iinde acmaszca yitip giden geceye daha ya kn olmaya alacak. Hi yarnsz. Hi dinleyicisiz. 149

Yalvarrm, dostum, mutlu ol. imdeki u be lirsiz duyguya gre, senin mutlu olma yeteneine bal bizim biricik umudumuz. Araba sisin iinde yitti, ben de yola ktm.

150

You might also like