You are on page 1of 220

TANIL BORA / KEMAL CAN Devlet, Ocak, Dergh

TANIL BORA 1963 Ankara doumlu. stanbul Erkek Lisesi ve A.O. Siyasal Bilgiler Fakltesi mezunu, iletiim Yaynlar'nda editrlk yapyor. Toplum ve Bilim dergisi yayn ynetmeni. Birikim dergisinde yazyor. Baka kitaplar: Yeiller ve Sosyalizm (derleme, iletiim, 1988); Rudolf Bahrv: Nasl Sosyalizm, Hangi Yeil, Niin Tinsellik? (derleme, Ayrnt, 1989); Yugoslavya: Milliyetiliin Provokasyonu (Birikim, 1991); Futbol ve Kltr (derleme, R. Horak ve W Reiter'le birlikte, iletiim, 1993); Bosna-Hersek: "Yeni Dnya Dzeni"nin Av Sahas (Birikim, 1994), Milliyetiliin Kara Bahar (Birikim, 1995); Trk Sann Hali; Milliyetilik, Muhafazakrlk, slamclk (Birikim, 1998). KEMAL CAN 1964'de Dzce'de dodu. 1986'da A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi'ni bitirdi. 1984"te Genlik ve Toplum dergisinde yazd. 1986-87'de Yeni Gndem'de, 1987-90 dneminde Nokta dergisinde, 1993'de EP (Ekonomi Politika) dergisinde gazetecilik yapt. 1994'de Bxpress dergisini kartan ekipte yer ald. 1996-97 yllarnda Artiaber dergisinde alt. Gazetecilik ve yazarlk yapyor.

iletiim Yaynlar 123 Aratrma-Inceleme Dizisi 26 ISBN 975-470-100-8 1991 iletiim Yaynclk A. . 1. BASKI 1991, istanbul 2. BASKI 1991, stanbul 3. BASKI 1994, istanbul 4. BASKI 1999, istanbul (500 adet) 5. BASKI 1999, istanbul (500 adet) 6. BASKI 2000, stanbul (500 adet) 7. BASKI 2004, istanbul (500 adet) KAPAK mit Kvan KAPAK FOTORAFI Esat Pala DlZGl Maraton Dizgievi UYGULAMA Hsn Abbas DZELT Sezar Atmaca
BASK ve CLT Sena Ofset

letiim Yaynlar
Binbirdirek Meydan Sokak iletiim Han No. 7 Caalolu 34122 stanbul Tel: 212.516 22 60-61-62 Fax: 212.516 12 58 e-mail: iletisim@iletisim.com.tr web: www.iletisim.com.tr

TANIL BORA / KEMAL CAN

Devlet, Ocak, Dergh


12 Eyll'den 1990'lara lkc Hareket
t i i m
NDEKLER _
nsz- mer Lainer............................................................................9

Drdnc Bask in nsz...........................................................4i Giri...............................................................................................................43


BRNC BLM

12 Eyll ncesinde lkc Hareket.......................................51


MHP ve lkc Hareketin Tarihsel Gelime Srecine Bir Bak..........................................................52 lkc Militanln Toplumsal Karakteri ve nsan Malzemesi............................................................................64 lkc Hareketin rgtsel Yaps...........................................74 1974-1980: ktidar Stratejisinin flas...................................84
KNC BLM

1980-1982:12 Eyll oku, Dava ve Savunma................101


lk ok ve Darbenin Alglan.................................................102

Savunmann Genel Karakteri...................................................120 nsan Haklar Savunuculuu ve 12 Eyll Kartl.....................................................................131


NC BLM

12 Eyll'n Resmi deolojisi, Faist Entelejensiya ve "Trk-lslam Sentezi"................................................................147


1980-1983 Dneminde Faist Entelejensiya ve Aydnlar Oca.............................................................................149 "Milli Mutabakatlar" ve Trk-slam Sentezi Doktrini...............................................160 Trk-slam Sentezi Karsnda slami Hareket ile MHP/lkc Hareket...........................178
DRDNC BLM

1983: Yeni Partiler ve lkc Camiada Ayrma........191


1983 Seimleri ncesi: "Truva Atlar"...............................193 ANAP ve "Eski lkcler"/ "Hareketiler".....................206 "Eski lkclerin" ANAP'llama Dinamii...................231
BENC BLM

MHP Misyonunun z Partisine, Doru: MP-MP......251 1983-1986: Temsiliyet Bunalm............................................252 1987: Trke'in Mdahalesi ve Genel Bakanl 269
ALTINCI BLM

slamlama Sreci ve "Trk-slam lkcl"..........281 12 Eyll ve lkc Hareketin Tabannda islamlama Sreci............................................................................282 Bir Kimlik ve Sylem Olarak "Trk-slam lkcl".....................,.....................................303
YEDNC BLM

lkc Harekette "Sol" Sylem...............................................327 "Sol" Faizm...............................................................................-........328 lkc Harekette "Sol" Sylemin Temel Unsurlar................................................................................338 "Sol" Sylem ve Trk-slam lkcleri ile Devletlu-Muhafazakr izgi Arasndaki eliki..........361
SEKZNC BLM

lkc Mafya.......................................................................................377 lkc Harekette Mafyalama Dinamii ve 12 Eyll............................................................................................379 lkc Mafyann zlme Sreci.........................................394
DOKUZUNCU BLM

MP'nin "Kalknmas"...................................................................407 MP'de Bunalm ve Tkanma...................................................409 Trk-slam lkcleri ile "Parti" Arasndaki Mesafe ve Bu Mesafenin Kapanmasn Zorlayan Etkenler............................................................................423 Trk-lslam lkclerinin Partiyle "Birlemesi" ve MP'nin Toparlanma Sreci...............................................435
ONUNCU BLM

lkc Hareket ve slamc Hareket......................................453


Trk-slam lkclerinin slami Harekete Ynelik Stratejisi.........................................455 slami Hareket(ler)in lkc Harekete Kar Stratejisi...................................................................................461 elikiler, Polemikler ve Trmanan Gerilim...................474 Ek: Alevilere Ynelik "Btnletirici" Tavr...................485
ONBRNC BLM

Dnya Politikasnda Yeni Yaplanmalar, D Trkler ve lkc Hareket................................................495


Ykselen D Trkler Konjonktr

Karsnda lkcler.....................................................................498 Yeni Pan-Trkizm Etmenleri, Sa Entelejensiya ve MP/lkc Hareket.....................513 Ek: Krfez Bunalm ve lkc Hareket............................534
ONKNC BLM

Anti-Komnizm ve Sola Kar Tutum.................................541


Komnizme ve Sola Kar "Yeni" Strateji..........................543 lkc Militanln Saldrganlk Potansiyeli ve Sola Kar "Yeni" Stratejinin Sorunlar........................558 Ek: "Krt Sorunu" ve lkc Hareket................................580 Sonu...........................................................................................................593

Kaynaka..................................................................................................601 NSZ
Tanl Bora ve Kemal Can'n rnek bir aratrma ve inceleme rn olan bu kitapta, 12 Eyll darbesi ile dalan, datlan MHP eksenindeki hareketin 1980'li yllarda iinden getii muhasebe sreci ve MP adyla yeniden inas anlatlyor. ierdii zengin malzeme ile bu alma ilkin okuru MHP-MP izgisindeki hareketin kendi zel dn ve davran dnyasnda yaad ciddiye alnmas gereken deiimden haberdar ediyor. Elbette ki bu deiim hareketin asli niteliini bakalatran mahiyette deildir. Ama te yandan da bu alma bahsedilen deiime ilikin yeni, gncel bilgileri MHP-MP hareketi hakknda nceden bildiklerimize eklemekle yetinmemizi de nermiyor. Kanmca kitabn asl deer ve nemi genel olarak faizm, zel olarak Trkiye'deki MHP-MP hareketine ilikin s ve dar formller iine sktrlm bilgi ve yarglarmz yeniden gzden geirmeye davet ediyor oluundadr. Bu davet phesiz ilkin sosyalizm hareketini ilgilendirmelidir. nk zgl bir ideoloji, rgtlenme, eylem anlay ve siyasal toplumsal dzen olarak faizmin tm ieriini belirleyen, ona dinamizmini salayan ey, mevcut veya muhtemel bir "sosyalist devrim tehlikesi'dir. Tm tarihsel rneklerinde ve Trkiye'de grld zere soy faist hareket, sosyalist devrim mesaj tayan bir akmn ykseldii ortamlarda, hzla ekillenerek kar bir kitle hareketi halinde sosyalizm akmnn en amansz dman olarak ortaya kmtr. Sosyalist devrim "tehlikesi" faizmin varlk koulu, hatta varlk nedenidir. Faist hareket bu "tehlike"ye kar, tam ve temelden bir reaksiyonu temsil eder. Bu bakmdan sosyalistlerin faizmi kendilerine tam kart bir akm olarak nitelemeleri yanl deildir. Ama sorunun can alc noktas bu kartln nasl kavrand, nasl bir ierikte dnlddr. Daha bandan belirtilmelidir ki, bu konuda sosyalistler tarafndan ne srlen eitli grler, o gr sahiplerinin bizzat kendilerini, yani kendi sosyalizmlerini nasl tanmladklarna sk skya baldr. zetle sosyalizmi nasl tanmlyorsak, onun kaynan, asli zelliini, onu bir devrim yapan temel vasf nerede gryorsak, faizmi de bu kstaslara gre tam kartnda yeralan bir akm, bir hareket olarak tanmlama eiliminde olacaz. Bu tespiti bilinle kavramann olaanst nemi vardr. rnein eer sosyalizmi objektif gerekliin, bilimsel yasalarn zorunlu sonucu, bunlarn doruluu ve kesinlii zerine ina edilmi bir akm olarak kavryor, bundan dolay da ona tm olumlu deerleri kendinde toplam bir hareket payesi veriyorsak, onun tam kartndaki faizmi de bu zelliklerden tamamen yoksun, onlarn zddn temsil eden bir konumda greceiz. Ve yine sosyalizmi toplumun alt snflarna, zellikle proletaryaya zg, onu temsil eden bir hareket olarak niteliyorsak, faizmi de toplumun teki st ucundaki snf ve zmrelere has, onlar temsil eden bir hareket olarak nitelemekte srarl olacaz. Faizm bir hareket olarak karmzda o alt snflardan bu arada proleterlerden de azmsanmayacak
10

bir destek salam biimde belirse dahi biz bunlar "zne ihanet etmi" veya her naslsa kandrlm bir kitle, bir tali fenomen olarak grp, faizmin gerek sahibinin "tekelci sermayenin en emperyalist, en oven, en gerici kesimi" olduunu sylemekte tereddt etmeyeceiz. Ayn ekilde eer sosyalizmin zn "retim aralar zerindeki zel mlkiyetin kaldrlmasnda gryorsak, faizmin de bunun tam kartn, yani zel mlkiyetin en ar pekitirme eilimini temsil ettiini iddia etmeye yatkn olacaz ve dolaysyla onun sz veya baka bir biimde eletirel tavrlaryla karlatmzda bunun ya bir aldatmaca olduunu veya znde zel mlkiyeti daha da salama alma amacn tadn ispata yneleceiz.

Grld zere, bu yaklam dahilinde sosyalizm-faizm ilikisi bir mutlak iyi, mutlak kt kartl, ak-kara tarznda alglanmaya uygundur. Ancak hemen iaret edilmelidir ki; sosyalizmfaizm ilikisini bu ema iinde grmek ve deerlendirmek "erefi" ve ncelii faistlere aittir. Ekim Devrimi'nin ertesinde hemen hemen tm Avrupa lkelerini saran o her eye gebe ortamnda zerk, yeni bir siyasal hareket tr olarak ortaya kan faist akmlar, siyasal-toplumsal programlar itibaryla birbirlerinden belli noktalarda farkl olsalar da; hepsinin ortak vasf, sosyalizmi tanmlarken onu kendi toplumlar, seslendirdikleri kitle asndan en kt, en uursuz, en "akla aykr" saylan ne varsa, onun topland, sistemletirildii bir akm olarak tarif etmektir. Bunda sosyalizme en kk bir iyilik payesi tanmamaya zenle dikkat edilmitir. Sosyalizmin toplumca, seslenilen kitlelerce makul, doru, hakl saylabilecek her tezinin, iddia ve talebinin yzeyden byle gzkt, ama "gerekte" "mutlak ktln" mihraklarnca gdlen gizli, karanlk, iren bir amac kamufle ettii, arptmalara, uydurma ve fantastik ve propagandann en merkez ve byk blm bununla oluturulmutur. Trkiye'de ilk kez MHP'nin ahsnda zerk bir siyasal hareket olarak ekillenen faist akmn da bu "kurala harfiyen riayet ettiini bilmekteyiz. Yalnzca sosyalistleri deil genel solun tmn "Moskova'nn ajan" olmakla niteleyen ve bu tehisini SSCB'yi aka eletiren akmlarn olanca bykl ve eitlilii karsnda dahi geri almayp aksine btn bunlarn yine o meru merkezce yrrle konulan bir "plan"n gerei olduunu, o merkezi gizlemek ve "biz"i aldatmak "zihnimizi bulandrmak" amacna matuf olduunu srarla ileri srmtr. Bunun yansra zellikle orta ve alt snf Trkiye halknn sosyo-kltrel ve moral dnyasndan bakldnda olumsuz, ahlak d ve yabanc grnen ne varsa, hepsini sosyalizme izafe etmekten hi ekinmemi ve bylece sradan bir faist sempatizann gznde sosyalist bir ii ve militan ile lks burjuva semtlerin zppe genleri ayn "komnist" imaj iinde grlr olmutur. Ayn ekilde, sosyalistlerce savunulan veya gerekletirilen herhangi bir eylemin sz konusu kesimlerce doru, hakl "biz"im iyiliimize diye yorumlanabilir oluu karsnda faist hareket ya byle bir olgu yokmuasna kasdi bir suskunlukla olay grmezden gelmi veya daha sk olarak o olayn nasl "aslnda" "Moskof karlar"na, o "meum merkez"in eytani amalarna hizmet gayesi tadn "izah"a girimitir. Ne denli iren yntemlere, arptmalara bavurulmu olunsa dahi, faist hareketlerin bu ortak tavrnda artc bir yan yoktur. nk balangta da belirttiimiz gibi faizm, zgl bir siyasal ideoloji, akm olarak bir sosyalist devrim "tehlikesi"nin adilii karsnda ortaya kan bir reaksiyon hareketidir. Sradan reaksiyonda olmayan derin bir korku, bir can havliyle davranma boyutu vardr. Bu imdi kaybederse ebediyyen kaybetmi olaca duygusu iinde her araca bavurmak ona mubah gzkebilir. stelik iinden devirildii dnce ve davran mirasnda o vulger iyi-kt, ak-kara ztl emas "doal" yaklam biimidir. Bu yaklamn bir zellii de kendilerini "doal olarak" iyi veya hakl konumuna yerletirenlerin yaptklarnn da ayrca iyi,
12

hakl ve drste olmasnn gerekmemesidir. Hakllk veya iyilik "biz" de mndemi olduundan bile bile haksz ve ahlaksz bir eyler yapsak bile bundan dolay o isel hakllmza bir halel gelmemesidir. Ayrca o isel "hakllk" veya "doruluumuz"dan dolay gerek grrsek hakszlk yapmak da hakkmzdr. lk kez 1920lerde Ekim Devrimi'nin tm dnyay sarst koullarda ortaya kan faist akmlar, varlk koullarn, hatta nedenlerini o devrimin uyandrd derin "can havli" duygusunda buldular. Bu adan bakldnda 1960l yllarda yeniden ykselen "sosyalist devrimler" dalgasnn en fazla etkiledii lke saylabilecek olan Trkiye'de 2. Dnya Sava ertesinin en yaygn ve etkili faist hareketinin ortaya km olmas anlalr bir olaydr. Sz konusu sosyalizm dalgasnn ykseliiyle belirlenen uluslararas atmosferde, teki lkelerdekinden ok daha hzla gelien, dikkate deer bir prestij ve dinamizmle ksa srede lke gndemini belirler hale gelen Trkiye sosyalist hareketinin, bu toplumdaki belirli kesimlerde ok daha gl bir can havli duygusu yarataca aktr. MHP'de temsil edilen hareketin sosyalist hareketle adeta paralel giden gelimesini olduu kadar bu hareketin "klasik faist" hareketle bu denli benzemesi de ilkin bu zeminde aklamasn bulur. Burada phesiz asli sorun, imdiye kadar can havli duygusu diye adlandrverdiimiz ruh halinin neden toplumun bu alt-orta snflarnn bir kesiminde o denli iddetli biimde domu olmasdr. Bu kesimleri sosyalist devrimin gz kara dmanlar halinde faist hareketin saflarna iten veya eken nedir? Faizmin bir ideoloji, bir sosyo-politik dzen talebi ve bir kitle hareketi olarak rgtlenme biiminin ayrt edici yanlarn grebilmek, bylece onu zgll iinde kavrayp tanmlamak, ancak ve sadece

bu sorudan balamakla, bunun cevabn gereince verebilmekle mmkndr. Dolaysyla sosyalistlerin faizme kar mcadele perspektiflerinin anahtar da buradadr. Ancak bilinmektedir ki, gnmze kadar genel sosyalist
13

harekete ve onun dolaymnda Trkiye'deki sosyalist hareketlere egemen klnm faizm tanm, analizi ve haliyle mcadele perspektifi hi de byle deildir. Az nce bir vesileyle iaret edildii zere, bu faizm tanm ve analizi bizim bilhassa nemini vurguladmz bu "kitle destei" olgusunu neredeyse grmezden gelme tavr zerine kuruludur. Bunun iin balca iki ynteme bavurulmutur. Birincisi, phesiz hepsi de sosyalizme kar olan tm dikta rejimi trleriyle soy faist hareketleri ayn faist etiketi altnda toplayp bylece bu ikincileri daha ilk bakta tekilerden ayran o "kitle destei" faktrn basit, belirleyici olmayan bir istisna gibi gstermektir. Bu durumda "belirleyici olan" sadece hepsinin de ii ve sosyalist hareketin zerk rgtlenmelerine kar zor ve terr uygulayan ynetimler oluudur. Geerken ifade edelim ki byle yaplnca faist siyasal toplumsal dzenleri sradan dikta rejimlerinden farkl klan yanlar, rgtlenme zellikleri de nemsizletirilmi olur. kinci yntem, sz konusu kitle desteini yapay bir fenomen, faizmin "asl kayna"n rten, hatta bu kaynak -yani tekelci sermayenin en emperyalist, en gerici, en oven kesimi- tarafndan bir biimde "kandrlan", maniple edilen bylece de "kayna" maskelemekte kullanlan basit bir alet olarak sunmaktr. Yine sadece deinmekle yetinelim ki, byle sunulunca faist siyasal hareketi brakn bir aldatlmlar grubundan teki sa siyasal hareketlerden farkl klan ve ona adeta bir "ikinci devlet" havas veren zel rgtlenme biimi dnlmeye demez bir ayrnt mesabesine indirgenir veya srf faist hareketin ne denli bilinli bir terr ve bask aygt olduunun kant olarak kullanlr. Bunlarn yansra sz konusu yaygn faizm tanm ve analizi faist ideolojinin zgl bir karakter tadn ya kabul etmez veya bunu yalnzca ilenen milliyeti ideolojinin rk veya "en stn millet" temasyla donanm olmasnda grr. Faist
14

ideolojide herhangi bir zgllk grmeme halinde, bu rklk ve stn millet temas tekelci sermayenin "en emperyalist" kesiminin yaylma arzularnn merulatrlmas gerekesine balanr, dolaysyla zaten ngrlen bir niyetin ifadesi addedilir, ikinci halde ise milliyeti ideolojinin bir lde arptlp daha keskin hale getirildii, bylece milliyeti ideolojinin kabul edilen harekete geirme gcnn pompaland sylenir. Ne var ki, bu yorumlar, faist ideolojinin o temalar zel olarak sosyalizme kart bir bilin tr gelitirmek iin kulland gereini, bu "mekanizma"sn katiyyen aklamaz. Son yzylda birok rnekte grld zere milliyeti ideoloji, "milli dava" temalar kitlelerin, alt snflarn gzlerini sosyalizmin gsterdiklerinden baka yere evirmeleri amacyla kullanlmtr. Bu tr giriimlerin baarl olduu durumlarda etkilenen insanlar, sosyalistlere kar sadece sz edilen milli davann (davalarn) her eyin stnde geldii yolunda itirazlarda bulunmular, olsa olsa onlar "milli dava"lara katlmamakla sulamlar; ama hibir zaman sosyalizmi kendi insani-toplumsal varolularna kasteden lmcl bir tehdit bir ykm olarak alglamamlardr. Hem milliyeti, hem de sosyalist olunabileceini dnenler, kendilerini yle addedenler ok olmutur. Oysa faist ideoloji iinde sosyalizmi lmcl bir tehlike, tehdit olarak grmek milliyeti olmann bakoulu, gerei halindedir. Sz konusu ideoloji iinde bu bir emir olarak empoze edilmi deildir. ok daha kkl biimde ideolojinin zerine temellendii insan, doa ve toplumla ilgili balang hipotezlerinin i mant, gerei "dolaysyla" kan bir sonutur bu. Milliyeti ideolojinin "eski" kurgusu iinde ille de sosyalizme yeminli dman olmak gerekmez. Ama faist ideolojinin zerine ina edildii "felsefe"nin ncllerinden bakldnda sosyalizmin verdii mesaj gerekten de o ncllerin 15 tam bir inkar olarak gzkr. O nclleri kendi dnce ve davrannn temeli sayan, varoluunu buradan kavrayan biri iin sosyalizm, o nedenle varlna kar bir imha giriimi, tehditi olarak gzkr. Faist ideolojinin bu "mekanizmas"n az sonra aklamaya alacaz. Buna gemeden yerleik sosyalizm anlaynn faizm tanm ve analizi hakknda syleyeceklerimizi bitirelim. Batan da belirttiimiz gibi sosyalistlerin faizm tanm ve analizi, kendilerini yani sosyalizmi naSl tanmladklaryla smsk bir biimde ilikilidir. Burada phesiz "uzak ama" diye tanmlanan deil, fiilen uygulamalaryla temsil ettikleri sosyalizm sz konusudur.

Benzer bir bant aslnda tm akmlar iin ve hemen her durumda geerlidir. Herkes karsndakini kendi ayrt edici sayd zellii ya da zellikleri kstasnda kavrar, tanmlar ve analiz eder. O nedenle bir burjuva demokrat faizmde ncelikle demokrasinin reddini grr, bir liberal onu totaliter vasfndan tanmlar, bir dindar onun Tanr ve emirlerine ilikin "muhataral" yaklamn, rk ve stn millet temalarn asl eletiri nedeni olarak grr ve bu arada hepsi de onda kendilerine benzeyen yanlar, ayn olan noktalar ya soru konusu yapmaz veya ister istemez bu noktalardan konuulacak ve benzerlik sorgulanacaksa oradaki nanslarn ne denli nemli bir farklla tekabl ettiini sinirli bir rahatszlkla "izah" etmeye alacaktr. O nedenle sz konusu sosyalizm anlayn faizm olayna bakarken u veya bu olguyu dikkate almamakla yoksa gereken nemi vermemekle itham etmek anlamszdr. O "nihai i mant" gerei "grmesi gereken" olgular grm, nemlilik derecelerini, anlamlarn buna gre tespit etmi, tanm ve analizini bylece yapmtr. Dolaysyla gerideki o sosyalizm anlayn sorgulamadan ne salkl bir faizm tartmasna girebilir ne de olgular dzeyinde bir "doruluk" snavndan sonu alnabilir.
16

Ama yine de, ne o yerleik sosyalizm anlayn sorgulamaya ne de faizme ilikin yaklam tartmaya gerek var diyebilenleri dndrtmesi gereken bir husus vardr. yle ki; az nce faist hareketlerin sosyalizmi deyimin tam anlamyla mutlak ktlk, kkten kaznmas gereken bir bela gibi tanmladklarn belirtmitik. Kendisiyle sosyalizm arasndaki ilikiyi bu tarz bir ak-kara ztl emas iinde grmenin faizm gibi bir ideoloji-hareket asndan yadrgatc saylamayacan, dahas ona tam oturduunu ksaca aklamtk. Ne var ki, ayn ak-kara ztl emasnn sosyalist hareketin faizme kar yaklam ve tavrnda da aynen geerli olduu ortadadr. Faist hareketlerin sosyalist olmay getik, vicdan sahibi herkese lanet okutacak, yrekten bir fkeye sevkedecek bir sicile sahip olduklar, bu sicili daha ilk gnlerinden yazmaya baladklar apak bir gerek. Faizm denildiinde bu fke ve lanet frtnasna kaplmamak da kolay deil. Fakat bu frtna iinde "kendi yolumuz"u "kendimiz" izebilmek iin armamak iin, her eyden nce bahsedilen trden iyi-kt, ak-kara emalaryla insani-toplumsal olaylarn, tarihin aklanamayacan vurgulam bir felsefi temelimiz olduunu, bu temelin adyla anld Marx'n "insani olan hibir ey bana yabanc deildir" szn iar edindiini unutmamak gerekmez mi? nsani olana yabanc olmamak, ne denli kar olursak olalm znesi insan(lar) olan her vakay insanda yani "ben"de de var olan, var olup da bir biimde dizginlediim veya bir baka (olumlu) kanala dntrebildiim bir yann, bir zelliin tezahr olarak grebilmek, o gzle yaklamak demektir. Bu, bahsedilen anlamda o insani yanmz, onun o tezahr tarzn mazur grmek deildir. Aksine byle bir "yan"mz olduunu bilecek ama kendi insan kimliimizi setiimiz "olumlu" yanlarmz ekseninde kurmu olarak, seimini tam zt ynde yapm olanlarla gerektiinde hayati bir mcadeleye gireceimizi de biliriz. Ama eer seimimiz gerekten yetkin
17

bir insan kimliine, insani-toplumsal varoluun ok daha yce bir tarzna tekabl ediyorsa, tam kart bir seim yapm olanlar onlardan da iyi anlayabilir, bu seim, bu ynelim srecinin i mantn, onlar da etkileyen bir vukufla zmleyebiliriz. Bu, kartnn i dnyasna girebilmek, onu orada, oradan etkileyebilmektir. "Orada" ise aldatld, kandrld phesini tayan (bir) insan(lar) deil, "iyi" bir seim yaptn dnen veya buna inanan insanlar vardr. Bu dnce veya inanc dayanaklarn ciddiye alp gereince sarsamadka deitirmenin imkan yoktur. Faist harekete ynelmi kitlelere ilikin olarak sosyalistlerin "aldatlyorsunuz", "kullanlyorsunuz" temalarn ileyen "ideolojik mcadeleleri"nin sz edilir hibir etki yaratmamas, aksine ters tepki yaratp o insanlarn pozisyonlarn daha da katlatrmas bundandr. Geleneksel-ekonomizmle malul, bununla arplm sosyalizm anlay faizmin kitle destei olgusunu -hi de masum saylmayacak saiklerle- srarla grmezden geldii gibi, bu destein katlan insanlar asndan ok ciddi saylan gerekeleri olabileceini dnmek bile istememitir. nk bunun cevabn aratraca ufuk zenginliini epeydir yitirmitir. Ve daha da nemlisi o insanlar faist bir toplum dzenini benimsemeye gtren mantn kimi ketalar gereince sergilendiinde "sosyalist" etiketi takt kendi modelindeki bir dizi ketann hangi nedenle orada bulunduu da sorulabilecektir. Bu fasl bitirirken bir "kk" soru zerinde de dnlmesi gerektiini syleyeceim. Faizmin szn ettiimiz o ak-kara emasn doal olarak benimseyip iselletirmesinde bu yazda "can havli" diye adlandrdmz duygunun nemli bir etken olduunu belirtmitik. Dikkat edilirse faizmin ilk

ortaya kt yllarda, hatta italya'da ilk "zafer"ini kazandktan sonra bile, bu olay tanmlamaya, analiz etmeye alan sosyalist ortamda malum ak-kara emasnn uzanda bir anlama, tehis koyma
18

abas grlr. Yetersiz saylsa bile deerli ipular, tespitler tayan birok alma bu ortamda yaplm, mcadeleye ilikin daha salkl, kapsaml bir tavr izlenmeye allmtr. Ama o yllarda 1. Dnya Sava sonras buhrann Avrupa'nn en azndan birka nemli lkesinde de devrimle sonulanaca midi henz kaybolmamt, ama bu mit ve ardndan o byk 1929 buhranna balanan devrim beklentileri de snnce, stelik devrim beklenen Almanya'da Nazizm iktidara gelince yle anlalyor ki; dnemin sosyalist hareketi varlnn ok ciddi bir tehditle karlat hkmne vard. Ve ak kantlar da ortada olan bu hkmle birlikte bir tr can havli psikozuna girdi. zerinde ok durduumuz nl faizm tanm, analizi bu dnemle biimlendirildi. Dolaysyla sosyalist hareket, "normal" koullarnda salksz ve yanl sayaca o iyi-kt emasna gre bakmay ite bu varolu-yokolu ikilemi havasn yaad ortamda "benimsedi". Bu dnemin ayn zamanda sosyalizm adna yz kzartc "ilem"lerle ykl oluu da bu arada hatrlanmaldr. Faist ideoloji veya eitlik idealinin reddinin ideolojisi olarak milliyetilik nsanlar, topluluklar ve toplumlar arasndaki eitsizliin kayna veya pekitirici nedenleri konusunda yaklamlar nemli farkllklar tasa da sosyalist sfatl tm eilimler yle ya da byle bir eitlik idealini savunur, bunu insanln merkez sorunu sayar, bu sorunun zmn, o ideale ulalmasn mmkn ve gerekli bir ama olarak tanmlarlar. Bunlarn karsnda insanln o eitlik projesine gerek duymakszn da sorunlarn zebileceini savunan eitli ideolojik-siyasal akmlar yeralr. Bunlar hayatn belli alanlarnda bir eitlik halinin mmkn hatta gerekli olduunu kabul etmekle birlikte belirli alanlarda (rnein iktisadi
19

dzende, mlkiyet ve paylam rejiminde) eitliin mmkn olamayacana veya olmamas gerektiini savunurlar. Faizm ise eitsizlii mutlaklatiran, onu deitirilmez bir doal-ilahi yasa olarak sunan bir dnceden yola kar. Ona gre ayn millet veya rktan insanlar arasnda yaradltan gelen kymet ve niteliklilik farklar vardr. Ayn ekilde rklar ve milletler arasnda da yine yaradltan veya gemi uzak tarihten belirlenmi bir stnlk aalk silsilesi sz konusudur. O nedenle, ne bir millet iindeki insanlar arasnda ne de milletler arasnda eitliki bir dzen kurmak mmkndr; ne de bu deerlilik hiyerarisini ve bu stn-aa silsilesini geersiz klmaya almak meru grlebilir. Bunlar sadece sonusuz kalmaya mahkum giriimler deil, ama daha da nemlisi sz konusu doal-ilahi yasalar inemeye teebbs crmdr. Oysa bu doal ve ilahi yasa stn vasfllarn daha aa vasftakilere hkmetmesini ister ve bu kural tm "bnyesine" sindirmi, geerli klm topluluklarn (milletlerin) gl olabileceklerini ngrr. Bir toplum (millet veya rk) ancak bylece, glnn zayf ezerek ya da gdasn ondan temin ederek yaamn srdrmesine dayal "doa yasas"nn, "hayat kavgas"nn etin kurallarna uymu ve "gl"ler kategorisine girmi olabilir. Ama elbette "aalk" milletler de ayn ekilde "gl" konumuna geebilirler. Bu milletlerin insanlarnda da zeka, beceriklilik, maharet ve kuvvet gibi vasflar olabilir. Dolaysyla o milletler de kendi ilerinde bu vasfllk hiyerarisini titizlikle kuran bir organizasyonu, bir toplum dzenini kurabilirler. Bu onlar gl hale getirebilir ama asla "stn" millet konumuna getirmez. rnein Alman faizmi (Nazizm) iin Yahudiler, Slavlar... zellikle byledir. Bu milletler, rklar en gl hale bile gelebilirler ama yaradllarndaki "ruhlar"mdaki ktlkten tr bu durum ancak dnyaya ktln egemen olmas anlamna gelir. Oysa yaradltan stn deerlerin sahibi klnm
20

bir millet, rkn (yani "bizim milletimizin, rkmzn") en gl konuma gelmesi ve bu konumuyla glnn zayf ezmesini merulatran "doal-ilahi" yasay ilerlie koymas dnyaya "iyiliin" egemen olmas demektir. Nazizmin Pan Aryen dnya dzeni teorisi, Alman Nazizminden hayli ilhamlar alarak, zellikle buradan yknerek kendi "milli" dnce dnyasn kurmu Trk faistlerinin "nizam- alem lks" yukarda zetlenen mantn rnekleridir. Faist ideoloji mutlak eitsizliin ideolojisidir ve o nedenle de toplumun her alanda ve en ince detaylarna kadar hiye-rarize edildii bir dzen modeli ngrr. Herkesin deerlilik, vasf skalasndaki derecesine denk decek biimde toplumsal bnyedeki "grev"ine yerletirilecei bu dzen, eit deer-dekilere eit statler verir ama bir btn olarak "yaradltan gelen" eitsizlii "dzen"e uygulayan bir perspektife tasarlanmtr. Bu anlamda kendini o doal-ilahi eitsizlik

yasasnn gerektirdii bir "adalet"in uygulanma hali olarak sunar. Herkesin haddini hududunu bildii, kendinden daha "deerli", "daha st yetilere sahip olanlara mahsus ilere karmayp, onlara itaatle mkellef olduu bu dzen, bu dzenleyici ilkesiyle "demokrasi"nin temel hipotezini -yani vatandalarn toplumunun kaderi ile ilgili konularda u veya bu biimde bir hak ve yetkiye sahip olduklar kabuln- aka reddeder. Hatta bu noktada "olaan" dikta rejimleriyle de ciddi bir farkllk gsterir. nk bu dikta rejimleri meruiyetlerini belli bir ortamn, baz ok zel koullarn varlna veya mevcut demokrasinin bir tkanma noktasna geldii gerekesine dayandrarak, o ortamn veya o tkanma halinin ortadan kaldrlmasyla "normal"e dnlecei iddias zerine kurarlar. Geri o "normal"e dn, onyllar alabilir, srekli bahanelerle ileriye atlmaya allr, arada da "demokrasiye" geiin zararlar zerine youn bir propaganda srdrlr. Ama toplumun byk ounluunun toplumu ynetmek veya benzeri
21

st faaliyet trlerine, yetenek alanlarna bir biimde katlma ve etkide bulunma kapasitesinden yoksun olduu aklkla sylenmez. Olaan diktalarn anti demokratik sylemi, o argmana deil, seilen yneticilerin, partilerin ve demokratik haklar temsil eden kurumsal yaplarn aksaklklar, toplumu ynetme fonksiyonunu gereince yerine getirmedikleri argman zerine bina edilir. Oysa faizm tersine demokratik kurumlarn, ynetici aygtnn arzalarn, ileyememe nedenlerini dahi temeldeki o bozuklua, yani toplumun byk ounluunda kendini ve toplumu ynetme vasfnn varolduu eklindeki demokrasinin balang hipotezine balar. Bu hipotez kukuludur hatta esastan yanltr der. u yanlln, "bu geree aykrln" zerine ina edilmi tm demokratik modellerin erge tkanacan, keceini syler. stikrarl dnemlerde demokrasinin kalcl, shhati hakknda yukardaki yaklamdan tretilme "pheleri"ni yaymakla yetinen faist hareketler, buhran dnemlerinde demokrasiye cepheden eletiriler ynelterek kendi doal-ilahi yasa -geree uygun siyasal-toplumsal dzen talebini ykseltir. Bu dzen, insanlarn tek tek ve snflar olarak kendilerini ynetme, kendileri ve toplum iin iyi ve doru olan bilebilme kapasitesine sahip olduklar kabulnn reddiyle balayan bir mantk zerine kurulur. Bu red ya aka yaplmtr veya bir st tabakann bir alttakinin o kapasitesini kullanmasn lzumsuz klacak denli donanml olduu varsaym ilenerek dolayl biimde ifade edilmitir. Bylece her alt tabakann bir sttekine mutlak itaatle ykl olduu bir piramit tasarmna gelinir ve pratik olarak kurulu mant gerei ynetim hakkn, doru ve iyiyi bilebilme yetisini yalnzca zirveye, hatta fhrer, due, babu unvanl tek kiiye tanyan, "hak"kn yalnzca onda olduunu varsayan bir sonu ortaya kar. Dolaysyla u sylenebilir ki; demokraside yneticiler, ynetim kurumlar gerekte tek tek insanlara irek, onlara
22

ait bir hakkn kendilerine devredildii varsaym zerine ilevlerini grrler. Faizmde ise ayn dzey, devredilmi bir hakk deil "gerek" te doal-ilahi yasalar uyarnca srf kendisine ait olmas gereken "hak"k paralara dalmlktan kurtarp asli sahip olan kendinde toplamtr. O nedenle faizmin etrafnda ekillenen halk destei, her eyden nce, demokrasinin kendilerine tand temel bir haktan vazgeen, bu hakkn "zaten" kendilerine ait olmadn teslim eden, ve onu gnll olarak "yce nder"in ahsnda devlete geri alnamaz biimde iade eden bir dn tarz iindedir. Sorun, bu dn tarzna nasl gelinebildii, bu, ilk etapta demokrasiyi bir yanllk, bir "geree uygunsuzluk" gibi gren mantn buradan da sosyalizme tam kartlk durumuna, snrsz bir fke ve kin duyma haline nasl getii noktasndadr. Kolayca grlebilir ki; byk ounluuyla orta snflarn alt tabakalarndan ve bunlara yakn kesimlerden oluan "sradan insanlar" kitlesinin kendi insani kapasiteleri ile ilgili hkmleriyle faist ideolojinin toplumun ounluu hakknda ayn konuda syledikleri arasnda bir paralellik vardr. Ancak, burjuva toplumun st ve gl konumlar servet ve mlkiyete ulama derecesiyle belirleyen ve servete ulama yollarn ak gsteren rekabet ortam da ve yine ayrca en azndan teorik olarak herkesin toplumun ynetim makamlarna eriebilir sayld demokrasi koullarnda sz konusu kesim insani kapasitelerinin snrl olduu yolundaki rtk nyargsn bir acizlik duygusuyla yaamaz. Dzenin olaan ileyii iinde sradanlk caydrc, rktc bir handikap gibi grlmez. Gelgelelim dzenin olaan ileyii iinde konum ve durumlarn koruyamaz hale geldike; daha da kts, dzenin bir buhranla karlat noktada, bu kesimler daha dne kadar kendilerini bu toplumun ortalarnda bir yerde tutan arasal imkan ve dayanaklarn hzla geersizlemeye baladn, iinde

23

hareket etmeye altklar kural ve usllerin hkmszlemekte olduklarn farkettiklerinde, bu karmakark ve belirsizliklerle dolu ortam karsnda kendi insani kapasitelerinin snrll hakkndaki rtk veya ak kabulleri, bir onulmaz zaaf halinin ifas, bir ac gerein tezahr gibi nlerine serilecektir. Kendi ac gereinin byle olduunu teslim noktasnda duran insanlara burjuva-kapitalist ideoloji de, zel olarak demokrasi literatr de o gerei umursamayan eyler olarak gzkrler. nk burjuva kapitalist ideoloji tek tek bireylerin kendi karlarn en iyi bilip gerekletirebileceini varsayar. Bu ayn zamanda sorunlar karsnda kendi sorumluluunu ahsen stlenebilme devi anlamna gelir. Demokrasinin de benzer bir mesaj vardr. Bu arada phesiz sosyalist akmlarn herkesin eit olaca bir toplumdan szeden ars da duyulmaktadr. Fakat bu eitliin nasl mmkn olacana dair sylenenler insani varoluundaki zaaf, yetmezlii duyumsayan, bu "gerei"ni yaayan kesimlere ikna edici gelemeyecei gibi tepki ve fke de yaratabilecektir. kna edici gelmeyecektir nk, sosyalizmin mesaj, o eitliin retim aralar zerindeki zel mlkiyetin kaldrlmas balamnda salanaca biimindedir. Oysa bu kesimler kendi hayat deneyleri iinde birileriyle aralarndaki konum ve g eitsizliinin sadece sahip olunan mlkiyetin trevi olmadn kapasite ve yetenek "dahm"nn derece derece oluuyla da ilgili olduunu kabullenir hale gelmilerdir. Mlkiyet rejiminde bir eitleme o dalm basamaklar var olduka pek bir anlam ifade etmeyecei gibi kimi durumlarda kendilerine kalkan ettikleri kk-orta mlklerinin bu korumasndan da yoksun klacaktr. Kald ki ok daha nemlisi, imdiye dek ksmen sahip olduklar mlk ve konuma, ksmen de kendi hayat deneyleri ve grglerine dayanarak kendilerinden daha dk kapasiteli bir insan yn addettikleri ii ve teki yoksul snflar, zel
24

mlkiyetin lavyla kendileriyle eit statye getirilecekler; bir baka ifadeyle kendileri iilerin dzeyine itileceklerdir. Tepki ve fkenin k noktas burasdr. Faizm bu tepki ve fkeyi, kapitalizme kukulu, demokrasiye kartlk boyutlar da tayan sosyalizme tam dman bir dn potasna dkecek bir ideoloji gelitirecek, bu ideoloji ekseninde popler bir hareket halinde ortaya kar. Bunun iin sz konusu ideoloji, kapitalizmin, demokrasi ve sosyalizmin temel aldklar insan kavraynn esasn reddeder. Bilindii zere her nde de insan tarihi, sosyal, kltrel bir varlk olarak ne denli farkl tanmlanm olursa olsun, bal bana bir varlk, bir btnlk olarak kabul edilir. Durumu, konumu, kapasitesi ile birbirleri arasnda farkllklar, eitsizlikler var olsa bile yine de her insan balbana bir varlk, farkl bir btnlktr. Toplum ya da millet, bu insanlarn insani varolular iin ne denli gerekli hatta zorunlu olursa olsun insanlar aras ilikilerden doan ve dolaysyla o ilikilerin deiimiyle kendileri de deien eylerdir. Yani insani varoluun varlk nedeni deil koullardr sadece. Oysa faizme gre, tadklar zaaflar, eitli derece ve dzeylerdeki gszlkleri nedeniyle ne tek tek bireyler, ne de zmre ve snflar bal bana bir varlk saylrlar. Balbana bir varlk, bir btnlk ve bir kimlik sahibi olma hali ancak ve sadece millet iin sz konusudur. nsann doasnda ancak millet halinde rgtlenmi bir topluluk.btnlkl bir organizma olabilir. Zmre ve snflar birer organ, tek tek insanlar organ paralar olarak bu organizma iinde yeralrlar; balbana bir kimlikleri yoktur ve yalnzca o organizmann btnnde, ayrcalkl olarak da onun banda temsil edilen kimlii bir aidiyet bayla edinmi addedilirler. te yandan milletin balbana bir varlk olmas kendi kimliini tam ifade edebiliyor, gerekletirebiliyor olmas iin "bnye"sinin tpk yksek organizmalarda olduu gibi ekillenip ilemesi de
25

zorunludur. Yani bu organizma iinde yeralacak zmre ve insanlar zayf, gsz ynlerini kullanmak zorunda kalmayacak biimde, bu ynlerinden tamamen arndrlarak bu ynlerine hitap eden ihtiyalarnn teminini, buna ilikin faaliyet trlerini yerine getirmeyi o ynleri gl, ehil olanlara terk ederek "bnye"deki rollerini yerine getirmeye hasretmelidirler kendilerini. Bu herkesin, her "organ"n "en gl" olduu yerde, o gcn sonuna kadar kullanabildii bir fonksiyonda kalmas demektir. Faist ideolojilerde milletle organizma arasnda kurulan bu metafor sonuna kadar devam ettirilir. Geri byle bir metaforu "hakikate uygun" saydrmakta toplumsal iblm gerekliinin de ciddi bir pay vardr. Ancak faist ideoloji bu gerekliin asli bir niteliini es geer. yle ki, orada iblm srekli var kalmakla birlikte fonksiyonlarn ierii deiime aktr ve ayrca ebedi de deildir. Baz fonksiyonlar geersizleebilir yenileri ortaya kar, dn iki ayr fonksiyon olanlar birleebilir vs.

Dolaysyla kyaslama yaparsak, toplumsal iblm mant iinde kolun da dnmesini gerektiren bir sistem olabilir, ama bylesi bir ihtimal faizmin mantnda organizmann bozulmas, yokolua srklenmesidir. Ayrca toplumsal iblm kavram baka fonksiyonlar da yerine getirebilir insanlardan olumu bir toplumu varsayar ve bir doal yasa, zorunluluk olarak deil, seilmi bir verimlilik rasyonelinin gerei olarak alglanr. Endstriyel dneme girmi toplumlarda geni ynlar ana siyasal kararlarn alnd, icra ara ve yntemlerinin belirlendii faaliyet dzeyleriyle olduu kadar, bu dzeyi dolayl olarak ynlendiren bilim-teknoloji retimi ile ilgili alanlara aktif biimde katlma imkanndan yoksundurlar. Bu "st" faaliyet alanlarnn rn olup, genellikle bir zorunluluk formunda kendilerine empoze edilen bir deiim durum ve konumlarnda ciddi bir sarsnt ve bozulma yarattnda ya
26

da sistem bir buhranla karlatnda, sz konusu ynlarn taknacaklar tavr temelde ite o "st, karmak faaliyet alanlarna katlma imkanndan yoksunluk" olgusunu nasl deerlendirdikleri ile belirlenir. Ularda, iki zt yaklamn olduu bir tavrlar yelpazesi oluur ama buhrann ek faktrlerle apnn ve iddetinin byk olduu durumlarda geni kmelenmeler zt kutuplar ekseninde teekkl eder. Kutuplardan birisi o yoksunluk olgusunu geni ynlarn yaradltan gelen snrllklarna balayan tavrdr ve halihazr sistemi bu zaaflar biline biline kendilerini korumasz brakmakla sular. imdi buhrana giren veya empoze ettii deiimle konum ve durumlarn bozup onlara aka ya da zmnen banzn aresine bakn diyen sistem, bunu herkesin "demokrat haklar"a ve doruyu bilip yapabilme yetisine sahip olduu gerekesine dayandrmaktadr. Oysa sz konusu yaradltan zaaf ve snrllklarn varlnda bu gereke bir oyalamadan aldatmacadan baka bir ey saylamaz. Geri tam kart kutupta yeralanlar da sistemi bu noktadan eletirirler ama tam tersi karakterde bir eletiridir bu. Yaradltan gelen bir kapasite snrllyla malul olmadklarn, aksine sistemin kendilerini kstl bir varolu tarzna ittiini ve sz konusu hak ve zgrlkleri tanmakla bu itilme durumunu veri addeden bir platform kurmaya altn ne srerler. Buhranla birlikte bu itilmilik durumundan syrlma imkannn ortaya ktn varsayarak, kendileri ve toplumun ezici ounluu adna daha fazla hak, hatta haklarn tm anlamnda iktidar talep ederler, ilke olarak toplumun ezici ounluunun yaradltan kstl bir kapasiteye sahip olduu gibi bir duyguyla, yargyla ykl olmadklarndan, yaradltan stn veya yksek kapasitede insanlara layk addedilen toplumun ynetimini bizzat stlenmeleri anlamna gelecek ya da yle yorumladklar siyasal dzen nerilerine eilimlidirler. Belirtmeye gerek yoktur ki, sz konusu kutuplardan ilki
27

etrafnda toplaan eilimleri faist hareket, tekini ise sosyalist hareket sistematik bir dnya gr, bir ideoloji ve rgtlenme tarz iinde eyleme geirmeye alr. Ancak objektif bir analiz muhasebe yapldnda u sonucu aklkla tespit etmek gerekir ki; faist ve sosyalist hareketlerin iki zt akm olarak kar karya gelip ortam belirledikleri tarihsel buhran durumlarnda faist hareketler, gerek sosyalizmle olan uzlamaz kartlklarnn kaynan tayinde ve gerekse -buradan da hareketle- dnya grlerini, ideolojilerini ve amalarn rgtlenme ve eylem planna aktarmakta, dolaysyla kendi iinde - dnce (ama)den davrana - tutarl bir yap oluturmakta sosyalistlerden ok daha baarl olmulardr. Ayn ey her iki akmn kendilerine ynelmekte olan eilimlerin kendilerinde neyi aradklarn, bu ynelimlerinin kaynanda hangi saik, iddia ve amacn yattn tehis bahsinde de sylenmelidir. Hayli sert ve keli ifade edilmi olsalar da yukardaki paragrafta sylenenler zerinde derinliine dnmenin olaanst nemli olduunu belirtelim. Faist hareketlerin iktidar ele geirmeleriyle sonulanan balca tarihi rneklerde, faizm galibiyetini, teki faktrlerin tek tek hepsinden de fazla u iaret edilen noktalara borludur. rnein faizm, sosyalizmle uzlamaz kartln insanlar arasnda eitliin mmkn olup olmad sorusu zerinden tespit eder. Bu yaz boyunca akland zere insanlarn eit, edeerde olabilmelerinin nnde almaz, yaradlsal engeller olduunu syler. Bunun apak bir hakikat olduunu vurgulayarak sosyalist hareketin buna ramen eitlikten sz etmesinin sadece imkansz istemek demek olmadn, bu grnt altnda, gizli, eytani bir ama gdldn iddia eder. Trkiyeli faist iin bu gizli ama, lkeyi "Moskova'nn veya in'in klesi haline getirmektir". Nazizm

iin rnein "Sion bilgelerinin gizli protokol" dorultusunda Yahudilerin


28

dnyaya egemen olmalar plannn bir parasdr. Kabul edilecei zere eitliin imkanszl tezine dayal bu trden propagandalarn etkili olabilmesinin ana dayana insanlar arasnda yaradltan bir eitsizlik olduuna dair ok yaygn kandr. Bu kanya ramen insanlar yine de sosyalizme sempati duyabilirler phesiz. Bu, eitlii "dnya nimetlerinden yararlanma" noktasnda arayan bir eilimde ekillenir. Ancak bu kendini eitsizlik sorununun yalnzca bir cephesiyle snrlamak demektir. Her ne kadar retim aralarnn kollektif mlkiyet altna alnmasyla bu ilk etap geildikten sonra hayatn teki alanlarndaki eitsizliklerin de giderilme koullarnn domu olaca ne srlrse de bunu iyi niyetli bir beklentinin tesinde ikna edici klacak bir aklama tarz gelitirilmi deildir. Bu noktada sosyalist hareketler yalnzca eitsizliin insan doasndan kaynaklanmadn evresel koullardan, zellikle mlkiyet rejiminden ve snfl toplumlar balamnda yaanm binlerce yllk tarihin gelenek ve alkanlk olarak biriktirdii tortulardan beslendiini savunur. Ne var ki bu aklamann hi deilse aklaycnn samimiyetine inandrmas iin, zellikle faizm, sosyalizm atmasnn yaand ortamlarda byk nem tayan "sbjektif" bir kantla destekleniyor olmas arttr. Bu kant bizzat sosyalist hareketin kendisi olmak zorundadr. Eitlii mmkn bir ama olarak savunan bu hareket, eitsizliin nedenleri olarak gsterilen hemen tm gerekelerin sz konusu olmad kendi i dnyasnda, o gerekelerin etkilerinden syrlmaya kararl veya hazr bir kitlenin topland, rgtlendii kendi zel ortamnda sz konusu eitlik ama ve ilkesinin gerek klnabileceinin doyurucu bir rneini savunabilir, savunabilmelidir. "Kitle hareketi olarak faizm"le att iki klasik rnekte (Almanya ve talya) de yenilgiye urayan sosyalist hareketlerin i dzenlenii ise kesinlikle byle deildir. Szler bir yana
29

braklp yaplana, konumlarla ilikilere bakldnda grnen ey herhangi bir siyasal hareketten farkszdr ve hatta hiyerari kurallarnn ok daha fazla geerli olduu bir ortam sz konusudur. Eitlik ilikilerine dayal bir yaplanma ile etkin bir hareket oluturulamayacana dair kklemi bir inancn varlnda zorunlu saylan bu yap, o etkinlik veya mcadele ihtiyac daima duyulaca iin bu eitlik amacyla elien durumuyla hep varkalacak demektir. "Olaan koullar"da, sosyalist hareketin bu, asli amacn yanstmayan, onunla elien bir yaplanta olmas arlkl bir sorun olarak grlmeyebilir. Ve zaten bylesi olaan koullarda meydan sistemin aksaklklarn yzeye yansyan sorunlarn dile getiren, bunlarla uraan siyasal-Toplumsal hareketlerindir. Ama bu tr hareketlerin hzla etkisizleip szlerinin dinlenmez, programlarnn uygulanamaz hale dt buhran koullarnda durum tamamen farkldr. nk buhran yalnzca toplumun iktisadi mekanizmasnn tkanmas, siyasal dzeninin ileyememesi, sosyal yapnn sarslmas demek deil, bunun da tesinde toplumun snflar, zmreler ve bireyler olarak sorunlarn varolularnn btnn, anlam ve amacn sorgular hale gelmeleri demektir. Hemen her snftan insana hayatn bir sorun yuma gibi gzkt, yle algland bu olaanst karar anlarnda, insanlar insani varolularnn anlam ve amac zerinden sylenen szlere, burada kendilerine sunulan perspektiflere duyarldrlar. Bu duyarlln kitlesel bir ynelime dnmesi iin ise hayatn anlam ve amac zerine sylenen szn, gsterilen perspektifin nerilen ahsi ve kitlesel eylemli varolu haliyle tutarl olmas, orada vcut bulmas elzemdir. 1920'lerin genel buhrannda talya'da faist hareket 1929 buhran Almanya'snda Nazizm tamtamna bunu yapt. Bu ortamda insanlarn her eyden nce kendi varolu durumlarn, ne olduklarn sorguladklarn bilerek onlara bu yazda dnp
.30

dnp deinilen hayat ve insan felsefesini sundu ilkin. Dnemin sosyalist hareketlerinin akl almaz bir aymazlkla bahsetmek gereini bile duymadklar bu felsefi mesajn rneini Mussolini'nin nutuklarnda, Hitler'in nl Kavgam kitabnda ne denli geni yer tuttuuna baklmaldr. Toplumun byk ounluuna sizler yaradltan kstl, dk kapasiteli bir ynsnz diye ak ak haykran bu mesajn, o kitlenin hayli nemli bir kesiminde cokuyla benimsenmesinin "mant" zerine sosyalist hareket hemen hi dnmedi. Dolaysyla da cevap vermek gereini duymad. Ona gre asl sorun, asl zerinde konuulacak olan mlkiyet ilikileri rejimi idi. O nedenle de faizmin doa yasalarnn hikmetinden, hayat kavgasnn kanunlarndan, zayfn glye, az yeteneklinin "stn"e itaatini toplumsal hayatn tmne yayan mlkiyeti problematiin diline tercme etmekle yetindi. Bylece faizmin "aslnda", "znde" tekelci sermayenin en emperyalist en ven, en... kesimlerinin

diktatrln amalayan bir hareket olduu hkmne vard. Ve bunu srarla yinelemekten baka bir ey demedi. Bu ise o tr buhranlarn ne karabildii asli varolu sorunu karsnda faizmin nasl bir "zm" anlamna geldiini katiyyen anlamam olmaktan baka bir ey deildir. Ya da sezebilmi olsa da o soruna onun gerektirdii zm eitlik perspektifinden veremeyecek durumda olmaktr. O nedenledir ki, buhran ilerleyip sosyalist hareketten o ierikte bir zm mesaj gelmeyince faist hareket ideolojik inisiyatifi ele geirdi ve bunun ardndan da ok daha gven kazanm olarak sosyalist hareket etrafndaki kitleleri etkilemeye yneldi. Bunda baarszla urad da sylenemez. rnein 1930'da 1928'de ald oyu drt misline yakn arttrm olmakla birlikte henz ii snf iinde sz edilir bir g toparlayamam olan Nazi hareketi, 1932'de Alman ii ve sosyalist hareketinin en salam kalelerinin banda gelen Berlin'de yzde 40'a yakn bir oy oranna eriebilmi, nemli
31

bir ii kitlesini saflarna katabilmiti. Bunlar da olabilmitir. nk o insanlar da tpk faist harekete nceden ynelmi kesimler gibi, iinde yaadklar buhran ortamn kendi insani durum ve konumlarn sorgulatan, asli sorun olarak ne karan zellii ile duyumsamaktaydlar. Ama tekinin aksine bu sorunun insani varoluun ayrt edici boyutlarndan vazgeerek bu boyutunu sekin aznlklara tamamen terk ederek "zm"ne deil, tam tersine mevcut toplumdaki konumunda kendisine ancak eklen tannm o boyutu fiilen edinerek insani varoluunu niteliksel olarak zenginletirme imkann arayan bir "zm"ne ynelmiti. Sosyalizmin eit insanlar toplumu ideali bu aray artrmakta, aranan zmn burada bulunabilecei kansn uyandrmaktadr. Oysa iine girildiinde bu kan, bu umut giderek snecektir. nk burada mlkiyetin kollektifletirilmesiyle salanabilecek tketim dzeyindeki eitlik vaadi dndaki hemen her ey ona mevcut toplumda bir ast, bir ezilen ve hkmedilen kstl varlk konumunda yaad ilikileri, yaplar hatrlatmaktadr. Eylemli varoluunun karakterinde hibir deiiklik olmakszn, byle bir deiim ngrlmeksizin, yani eitliki zm asl arad alana asla dokunulmakszn, yani zmnen, bu alanda kkl bir dnm olamaz denilerek kendisine tketim dzeyinde bakalaryla eit olmakla yetinmesi gerektii bildirilmektedir. Eer varolan sosyalist alternatif bizzat vurgulayarak geni ynlarn kendiliklerinden olumlu bir amac gerekletiremeyeceklerini sylyorsa bunun faist ideologlarca ilan edilen "ynlarn dk kapasiteli insanlar olduu" yolundaki tespitten esasta ne fark vardr? Eer o sosyalizm de sekin nclerin ve aydnlarn beyin ve sinir sistemi ilevini grd organizma modeli bir hareket rgtlenmesi ve bir toplum dzeni ngryorsa, bunun tm milleti benzer bir organizma emasna gre dzenlemekten sz eden faist alternatifle model
32

ve ilke dzeyinde esasl bir farkn grmek kolay mdr? Esasta birisi eitlik idealinden sz eden, tekisi ise aksine eitsizliin doal-ilahi bir yasa olduunu vurgulayan iki akm da, insann ayrt edici vasflarnn yani zihinsel etkinliklerde bulunmann, her alanda bilgi retebilme, iyiyi, gzeli ortaya karabilme, tayabilme ve sorun zebilme kapasitesinin bir rgt yapsnda ve bir toplum rgtlenmesinde ilerlie konulmasnda ayn rgtlenme yasalarna uyuyor, benzer kademelendirme kurallarn uyguluyorlarsa; dolaysyla her iki dzenlemede de insanlar arasnda eylemlilik halleri bakmndan niteliksel ayrmlar, snrlar emir ve nfuz ilikileri kuruluyorsa... O halde insanlarn toplum iindeki eylemli varolu ilikileriyle ilgili bu ortak kural ve yasalar eitsizliin deimez bir veri olduunu bizzat sylyor, o iliki dzeyinde herkesin e deerde olmasn zaten konu d sayyor demektir. Bu durumda ise tketim dzeyinde eitlii meru, yasal gsterebilmesinin bile imkan zorlar. Dolaysyla nasl mevcut kapitalist toplum sz edilen eylemli varolu durumlaryla aralarnda kat, hiyerarik ilikiler kurulan insanlar arasndaki bu asli eitsizlik olgusunu kenara koyup insanlara hukuk nnde eitlik sunuyorsa ve bu eitlik en iyi iledii zamanda bile o temeldeki eitsizlikten etkilenip bozuluyorsa; imdi bu sosyalizmin de mlkiyet bahsinde, tketim dzeyinde sunduu eitlikte o zerine yryemedii temeldeki eitsizliin basksna dayanamayp bozulabilecektir. Mevcut kapitalizmin hukuk nndeki eitlii ile o sosyalizmin mlkiyet ve tketim dzeyindeki eitlii arasnda olsa olsa birka parmak fark vardr. Bu durumda faizmin sunduu alternatif "ac gerein" olduu gibi kabullenilmesi bu "gerekten" hareket eden mantn tm sonularna kadar uygulanmasdr. Bu anlamda ak seik ve tutarldr. Dolaysyla yaradltan kstl, dk kapasiteye sahip olmakla malul olduklarn tamamen kabullenerek bu "gerek"lerine teslim olarak ynlar kendilerini
33

"stn"lerle ya da kimi ideolojilerin yapt insan tanmyla kyaslamaktan vazgeerler. Bylece o kyas yaptklarnda duyduklar zaaf ve gszlk duygusundan da "kurtulmu" olurlar. Bununla ayn zamanda stn insanlara has, karmak sorunlarla st faaliyet trleriyle uramaktan da, zgr, balbana bir varlk olan insana den sorumluluk ve ykmllklerden de azat etmi olurlar kendilerini. Btn bunlar "millet organizmas"nn beyin ve sinir sistemi olan sekin aznla "milletin deerli evlatlarna (A.Trke) terkedip rahatlayarak, "titreyip kendilerine dnerek" (Bay Trke'e ait forml) organizma iinde bir organ paras olarak "grev"lerine smsk yaprlar. Ayrca faizm bu dzeni daha iktidara gelmeden, zerk bir hareket olarak ortaya k anndan balayarak inaya giriir. O nedenle rgtlenmesi salt bir siyasal hareket rgtlenmesi olmaktan ok daha fazla mstakbel faist-toplum devlet dzeninin adm adm gerekletirildii bir oluum karakterindedir. Buhran halindeki kapitalist veya kapitalize toplumun barndan faizmin "doa yasalar"na uygun toplum-devlet dzeni hareketin "da dnk" mcadelesinde iktidar iin verdii kavga srerken zaten oluturulmaktadr. ktidar elde edildiinde tm toplumun iine sokulaca model oktandr ete kemie brnm ilemektedir. * O nedenledir ki; soy faist rejimlerin kurulabildii lkelerde katlmlaryla faizmi bu noktaya getiren kitleler rejim tamamen kurulup ilemeye baladnda hi de neye uradklarn arm olmadlar. Kandrlm deillerdi nk.
(*) iktidar ele geirdikten sonra Hitler yle diyordu: "1933'te devletin bir iddet hareketiyle devrilmesi artk szkonusu deildi. Bu arada yeni devlet kurulmutu. Bundan sonra yaplacak i eski devletin son kalntlarn yoketmekti ki bu i, sadece birka saatimizi ald." Faist hareketi dzen ii siyasal hareketlerden rgtlenme asndan ok farkl klan bu zellik, Trkiye'deki faist hareketin 1980 ncesi rgtlenmesinde de aynen vardr.

34

rnein bir Hitler 1925'te yazd ve milyonlarca kiinin okuduu Kavgam kitabnda Almanlara ne vaad etmi, nasl bir dzende yaayacaklarn sylemise, iktidar sonrasnda nasl bir srece iaret etmise bunlar aynen uygulamtr. Faist millet "organizmas" iinde organ paralar olarak "grev"lerine yapan insanlar ait olduklar organizmann teki "organizmalar"-milletler ile bir "hayat mcadelesi"ne tm gcyle girieceini nceden biliyorlard. O nedenle kendi ait olduklar "organizmann" sava kaybettiinin ak seik belli olduu andan itibaren de "organizma"ya sadakatlerini srdrdler. Faist rejimler ancak savala, dtan iddetli mdahale ile yklabildiler. spanya, Portekiz gibi "yumuak gei"lerin yaand lkelerde de faist rejimlerin sona erii halk ayaklanmalaryla olmad. Buralarda da "d faktr" dolayl ama birinci derecede belirleyici oldu. Gelinen noktada, mevcut uluslararas ortamda rejimin artk srdrlemeyeceine karar veren efler dzeyin "yumuak gei sreci"ni balatt (ispanya), Portekiz'de ise o efler dzeyinin arlkl kesimi (ordu komutanlar) asker darbeyle o yolu at. Soy faist rejimlerin "ieriden" devrilmemesi olgusu, srf bu rejimlerin dillere destan bir bask, terr ve kontrol mekanizmas kurmu olmasyla aklanamaz. yle mekanizmalar kurmu ve topluma kan kusturmu dikta rejimleri altnda bile bir halk ayaklanmas hazrlanabilmi, bu yolla o rejimler devrilebilmitir. Alt izilmesi gereken nokta udur. ylesi bask mekanizmalarnn amalar dahilinde ileyebilmesinin olmazsa olmaz art, toplumun nemli bir ounluunun o mekanizmay ahsi ve toplumsal bir ihtiya, bir zorunluluk olarak alglayp destekliyor, benimsiyor olmasdr. Tpk faizmde olduu gibi, faist ideolojice mant benimsetildii biimde. Ancak bylelikle, toplumun nemli bir kesimi kendilerini insan gibi deil bir organ paras gibi addederek yani ken35

dilerini "beyin ve sinir sistemi"nin gdlendirmesine terkederek yayorsa, bylece kendi "gerek benlikleri"ni yaadklarn dnyorlarsa, sz konusu kontrol-bask ann gll onlara yalnzca emniyet duygusu verir, isyan deil. Bu benimseme ve "benlii"ni duyma duygusu iledir ki faist rejimler altnda geni "sradan insanlar" ynn byk kesimi ite, evde, sokakta, eflerinin, yanlmaz byk nderlerinin buyruklarn evkle yerine getirmekten zel bir haz duyarak yaayabildiler. Bu hazzn kpein sahibiyle ilikisinde, klenin hayran olduu efendisiyle ilikisinde duyduu hazzn bir benzeri olduu hakl olarak sylenebilir. Tatmin edici bir hazdr bu ama bir kpein, kendini efendisi ile ayn insan kategorisinde grmeyi aklna bile getiremeyen bir klenin arayaca, duyaca bir tatmindir bu elbette. "Sradan insanlar"ca benimsenen haliyle faist ideoloji, insann onu insan klan vasf ve etkinlik trlerinden vazgeip kendini aalamas, insann bir hayvandan pek az farkl olduu tarihin balang

noktasna dn, o noktadayken yaam olduu baka canllar ve genel olarak dnya-tabiat karsnda duyduu korkular, acz ve saldrarak korunma duyularnn yeniden depremesi demektir. nsan, o "balang noktas"ndan ayrt edici zelliklerini, yani aratrma, yaratma ve bilgiyi eyleme ve eylemini dnebilme vasflarn kullanp gelitirerek insan denen ayr, trsel varlk haline ve bunun bilincine vard. Eer 20. yzyln ortasnda insann o saylan nitelikleriyle rlm kapasitesinin nelere kadir olduunun ve daha da olabileceinin gzalc biimde sergilendii bir noktada, o kapasitenin imdiye kadarkileri glgede brakan en kapsaml almn dorudan yaam Avrupa'nn ortasnda, milyonlarca insan urada geen insan kavramyla kendileri arasnda bir ba, bir zdelik olmadn dnme ve kabullenme noktasna gelebilmilerse, 36 ortada mthi bir eliki var demektir. Eer bu insanlar sz konusu insan kavramyla aralarnda bir iliki kuramyorlarsa, kendi eylemli varolularnda insan ayrt eden zellikleri yaamyor olduklarndandr. O nedenledir ki, bu yoksunluklarn sarslarak duyduklar bir buhran annda birileri onlara uzak gemiteki insan atalarnn varolu durumundan farkl bir yerde deilsiniz dediinde hak verebildiler. Bugn ayn ve benzer "gelimi" lkenin on milyonlarca insan kendi eylemli varolu durumlarn sorgulamak zorunda kalrlarsa ayn eyin olmayacan sylemek kendi kendini kandrmaktr. O toplumlar rten refahlk perdesi altnda 1970'lerden beri ar ama istikrarl bir ykseli gsteren yeni faist-nazi hareketlerin taraftarlarn zellikle hangi kesimlerden bulduuna bakmak bile yeter. Eer ekirdekte bu sorun varsa; insan(l)n yakn yz-yllardaki byk atlmn kendi refahlna tahvil etmi Bat'nn -veya Kuzey'in- bu zel damgalarn tayan "tedeki" haliyle kendileri arasnda zdelikten getik ba kurmakta zorlanan "Gney lkeleri"nde neler olabilir? Kendilerini "insan"n ayrt edici vasflaryla rlmemi bir varolu durumunda, dolaysyla uzak insans atalarnn varlk haline benzer bir noktada gren insanlar, o atalarnn doa ve teki canllar karsnda duyduu korku, zaaf, saldrganlk, snma ihtiyac gibi duygular da yaamaktadr. Tersinden de sylenebilir bu cmle: O tr duygular duyarak yayorsa kendisini atalarnn eylemlilik halinden farkl bir halde alglamamaya da balam demektir. Bu esi, iinde yaad "insanal doa"nn, yani sadece maddi, arasal ksmyla deil, sosyal ilikileri, kurumlar her eit kurallar ile hepsi de insann eseri olan kendi z doamzn -ama tam da bunun almas olduu halde- bize o eski doa karsndaki zaafmz hatrlatmasdr. Bu da elikinin teki yzdr. nsandan treyen onun eseri .37 olan btn bu "insanal doa", onun gllk duygusunu takviye etmesi gerekirken aksine milyonlarca insann o "eserler" karsnda kendilerini edilgen, zayf ve gvensiz hissetmelerine yol ayor. Olayn bu ksm, o insanlarn eylemli varolular ile sz konusu "eserler"in oluumunu belirleyen yaratc, dntrc eylemler arasndaki ban zayfl yokluu ile ilgilidir. Ama te yandan o milyonlarca insan birbirleri karsnda da ayn yabanclk ve ondan treyen zaaf, korku ve yalnzlk duygularn yayorlar. ada topluma has olup gnbegn daha da belirginleen bu fenomen, bu atomize olu hali, uzak atalarmzn kendi ufak corafyalar dndaki insanlarla ayn trden olduklarn anlamakta ektikleri zorluu artryor. Asrlar, binyllar boyu bu gln almas iin -maddi dnyann deitirilmesi gayretiyle e, belki de daha nem verilerek- onca aba harcayp azmsanamayacak mesafeler katedildikten sonra, insan bilimlerinin, felsefe dallarnn onca birikimine sahipken, o almak istenen gln gnbegn bymesi, modern toplumun giderek "aslnda yalnz" insanlar toplumuna dnmesi bir byk paradokstur. Dn, bu paradoksun bu denli yaygn ve belirtik gzkmedii bir dnemde faizm, kendilerini buhran koullarnda yalnz, kck atomlar gibi alglayan insanlar devlet-toplum organizmasnn koynuna girmeye ard ve ynla insan koarak bu arya snd. Bugn ise yalnzca modern toplumlarn anlan dnyas iinde deil; girdikleri sancl deiim srelerinin u dnemde gelip dayand noktada, ya yollarnn tkal olduunu ya da hedeflerinin doyuruculuuna olan inanlarnn ypranp daldn grmenin fkeli, krk aknln yaayan Gney lkeleri dnyasnda da ayn nitelikte arlara kulak verip koacak milyonlarca insan her an kabilir. Eski insani deer sisteminin ve sosyalleme kanallarnn dald, yenilerinin yerleemedii, stelik giderek arlaan iktisadi
.38

sorunlarla da bouan bu lkelerin hemen tmnde "yaam kavgas"nn sertlik ve acmaszlk ekleyecei bir tek banalk, yalnzlk duygusuna seslenecek bir faist hareket, onlara saldrgan bir

organizma-milletin paralar olma arsn yaptnda koup gelecek ynla insan bulunabilecektir. Trkiye bylesi bir olayn yaanabilecei lkelerin banda yeralyor demek abartma saylmamaldr. 1980 darbesiyle dalan, datlan MHP'nin devam olduunu iftiharla ilan eden MP daha ilk girdii seimlerde MHP'nin 1980 ncesinde eritii bir milyonluk oy desteini salam olarak kmas bir ilk alamettir. u anda gemiteki saldrgan grntsnden ok farkl bir usluluk halinde yaylmaya alan ve bunda da "umut verici" sonular alan MP phesiz ne "fikriyatn deitirmi ne de kuzu postuna girmitir. Faizmi kendisine saldran halinde, zor ve iddet ediminde tanyan ve sadece burada tanmlayan "sosyalist hareketimiz"in eer iinde "eski tandklarn grmese bu MP'nin faistliinden de phelenecektir. Oysa bu harekete zerkliini ve zgnln veren o fikriyat onun ille de saldrgan, iddetle varolan bir hareket olmasn gerektirmez. O saldrganlk, karsnda tam kart bir "fikriyatn ykseldiini grdnde veya yle sandnda kabarr. 1920'li, 30'lu yllarn Avrupa'snda, 60'l 70'li yllar Trkiye'sinde byle oldu. Faizm karsnda iman ettii eitsizliin ekirdei sayd eyi sarsalayan, kabuunu atlatan ve datacakm gibi grnen ykselie kar doal igdleriyle uzak gemiin tortularn kaldrarak saldrd. Faizmin onda igdleriyle sezdii ihtimali sosyalist hareket kendisine bilinle yaktrm deildi. Altnda altn madeni yatan bir buday tarlasn ilemek isterken gz dnm biimde kendisine saldranlarn bu ii budaydan tr yaptklarn sand ve hl da yle sanyor. Bayranda eitlik yazl olduu halde o eitliin hangi
39

imkansz denileni mmkn klma uranda gerekleebileceini tm tarih birikimini, bilgi ve hayal gcn kullanarak kavramakta yetersiz kalnn bedelini faizm karsnda utan verici yenilgilerle ve sonunda da tm prestijini yere indiren haldeki durumuna derek dedi. Ama bu, eitlik idealinin deil bir tr "sosyalizmin" kaderidir. nsann tarihinde salt insanca olan ne varsa hepsinin kknde bir saik olarak yatan bu aray, milyonlarca insann eylemli varolu durumu uzak doa halinin snrlarna bunca itildii bir ada, bu gerilim noktasnda ve yle grnyor ki, asl ve en kapsaml haliyle ancak bu koullarda zuhur edecektir, insan olmak bir yanlg deilse bu kanlmazdr. mer Lainer
40

DRDNC BASKI N NSZ


Devlet Ocak Dergahn 3. basks, lkc hareket iinde kitabn ele ald ayrmann sonuland ve "Trk-Islm lkclerinin MP'den koparak BBP'yi kurduu bir zamanda yaymlanmt. 3. baskdan 4.baskya geen zamanda ise MP yeniden MHP adn ald ve tarihinin en gl evresini yaad; en nemlisi 1997'de Trke ld ve 30 yl akn bir devri kapatan lkc hareket bir yeni yaplanma krizine girdi. Bu krizin bir boyutu da, devlet-lkcler ilikilerinin 'derinliini' ayyuka karan Susurluk Skandal'dr. '90'lardaki bu mhim gelimeleri ele alan yeni bir kitap szmz hl yerine getirmi deiliz. Ancak, bu a 'yamayabilecek' birka makaleye iaret edebiliriz: Tanl Bora: "iki MHP", Milliyetiliin Kara Bahar iinde (Birikim Yaynlar, istanbul 1995), s. 289315. Tanl Bora: "Trke'ten sonra tufan", Birikim 97 (Mays 1997),s.8-13. Kemal Can: "Tufandan artakalan", Birikim 104 (Aralk 1997), s.9-14,
41

Kemal Can: "lkc saldrganln arka cephesi", Birikim 110 (Haziran 1998), s.11-15. Devlet Ocak Dergh lkc hareketin bir dnemini rapor etme, bu hareketin ve iinde yer ald olaylarn "gizli arka plann" aydnlatma saikiyle yazlmamt. abas, bu hareketin yapsn, i dinamiini, ortamn, zihniyet dnyasn anlamakt. Bu anlamda kitapta ele alnan dnemin ilevi, bu anlama abas ve analiz iin malzeme kayna olmaktan ibarettir. Tebihte hata olmaz: bir "... iyz!" kitabndan ok, bir "...nasl alr?" kitabdr! Bu zelliinin, yetersizlikleri bir yana, Devlet Ocak Dergh eskitmeyeceine gveniyoruz. Bununla beraber, lkc hareketin '90 sonras ve Trke-sonras dnem(ler)inin incelenmesi de lazmdr. nk siyas adan zel nemde bir dnemdir; buna bal olarak da, bu hareketin ortam ve zihniyet dnyasna daha iyi nfuz etmeyi salayacak ok zengin malzemeyle doludur. Dolaysyla, almamz ikmal etmek hl stmzde bortur. Bakalm borcumuz ve mahcubiyetimiz daha ne

kadar artacak?! Tanl Bora - Kemal Can Ankara, Eyll 1998

GR
Trkiye solunun lkesindeki "sa" siyasal akm ve dnceler konusundaki bilgisizliinin, dnyada eine zor rastlanr lde derin olduunu dnyoruz. En belirgin zellii sol kartl olan, hatta kendisini yllarca sola dmanlkla, sola kar terrle vareden lkc hareket hakkndaki bilgi birikimi asndan da, durum farkl deil. Evet, "faizm sorunu" zerine bir literatr yn var. Fakat yazlanlar teorik soyutlamann doruundan inmiyor: Arlkla Dimitrov'dan ve dier "ustalardan" nakille yaplan evrensel faizm tahlilleri yllardr yineleniyor... Bylesi tahlillerde, "olayn" 1930'larn Almanya'snda m, 1960'larn Arjantin'inde mi, 1970'lerin Trkiye'sinde mi getii pek farketmiyor. Bu tahlillerin teorik erevesinden trev alarak somutlamaya doru atlan admlar, genellikle faizmin "ak"-"gizli", "gelimi"-"azgelimi" biimlerini ayrdetme dorultusunda oluyor. Bu yaklamlar da devletl olsun, sivil olsun btn egemen gleri ve anti-komnist izgileri " faist" likle tanmlayp "birletiriyor, bylece somut durumu inceleme, kavrama ihtiyacn dumura uratyorlar. Kald ki, temeldeki teorik ereve de ciddi za43

aflardan arnm deil. Faizmin temel siyasal, toplumsal, ideolojik saiklerini ematizmden uzak biimde, zsel nitelii ile alglamay salayacak ereveyi, mer Lainer'in nsz ana hatlaryla iziyor. Onun iin, bu dzeydeki tartmaya girmiyoruz. Faizme dair genel teorik ereveden lkc harekete ynelik olarak tretilen, ou kez karsama niteliindeki "bilgi "lere somut gereklik gzlenerek yaplan ender eklemeler, bir noktada younlayor: lkc hareketin, mevcut dzenin bask aygtyla ve dolaysyla "dnya statkosu"nun gvenlik aygtyla (ABD ile, CA ile, NATO ile) balantsn deifre etmeye dnk epey enerji sarfediliyor... Resmi anti-komnist i harp aygtn oluturan kontrgerilla vb. kurulularla ilintisinin, bu hareketin biimlenmesinde nemli pay sahibi olduu, 1960'lardan beri eitli vesilelerle ortaya kt. Ancak buradan, MHP'yi ve lkc hareketi neredeyse kontrgerillann ubesi olarak gren bir yaklama savrulmamak gerekiyor. * * Basndaki ve "genel" kamuoyundaki lkc hareket "bilgisi" de hallice deil. Genellikle, brklsadakl-kurtlu karikatrizasyonun elik ettii "fanatizm" ve "barbarlk" imgeleri geerli. Bu imgelerin varl elbette nedensiz deil; lkc hareketin zellikle 1970'lerdeki "performansnn" hakkn teslim etmek gerek! Fakat bu imgelere dayal bir koullanma, bu lkede ok eitli suretlerde rastlanabilen "fanatizm" ve "barbarlk" rnekleri ile faizmi ayrdetmeyi gletirdii gibi; faizmin gene bu lkede ziyadesiyle mevcut bulunan daha "ince", "medeni", rafine grnmlerini kavramakta da ilevsiz kalyor. * * * Ksacas, dikkatleri salt doktriner, kitab faizm tahlillerinde veya konspiratif provokasyon aratrmalarnda younlatrH

mann, gerekliin her dzeyini bu soyutlamalarla aklamaya kalkmann; bilinci, bilgileri -giderek tavrlar- eksikli ve salksz klan bir etkisi olduu kansndayz. "Faist hareket" terimini deil, "lkc hareket" terimini kullanyoruz. Nasl Alman faizmi "Nasyonal Sosyalizm" adyla, spanyol faizmi "Frankizm" adyla anlyorsa, lkc hareket de kendi adyla anlmay "hak ediyor". lkc hareket, gerekten "herhangi" bir faist hareket deil. Kavramsal-teorik dzeyde de kendi zgll iinde incelemeyi gerektiren zelliklere, niteliklere sahip. 1970'lerde ulat kitlesel gcne karlk, bilinen faist hareketlerden farkl olarak, btnlkl bir toplum modeli tasarm sun(a)mayan, iktidar perspektifini byle bir tasarm zerine bina etmeyen/edemeyen bir hareket. Reaksiyoner* nitelii, bir iktidar tasarm ve baka pozitif tasarmlar retmesine elvermeyecek lde baskn. Bu reaksiyonerlik, lkcleri ykselen toplumsal muhalefeti bastrmak iin "sokaa salnm bir gruh" sayan yaklamla aklanamaz. Gericilie, nostaljik muhafazakrla ve standart anti-komnizme indirgenmekle kavranamayacak kadar "mkellef", organik bir reaksiyonerlikten sz ediyoruz. Kapitalistlemenin ve mlkszlemenin 1970'lerde trmandrd standart reaksiyon potansiyeli, Trkiye'nin 1800'lerden beri yaad Doululuk-Batllk geriliminden doan kltrel, dini, ahlaki dzeylerdeki reaksiyoner birikimin zerine oturuyor. MHP nderlii, lkenin tam anlamyla kentlilememi nfusunun nemli bir kesiminin "z" siyasal-ideolojik

mayasnda olan bu reaksiyoner birikimi, anti-komnizmde odaklatrarak devirebildi; ksmen resmi gvenlik aygtnn hizmetine sunabildi. Ancak olayn dier vehesi de var: lkc hareket ayn zamanda, bu reaksiyoner mayay oluturan
(*)Reaksiyoncrlii "gericiliin" ifadesi olarak deil, yaln anlamyla, yani "tepki-sel(ci)lik" anlamnda kullanyoruz. 45

toplumsal karakterin, zihniyet dnyasnn kendisini ifade abas, "kendini gerekletirme" araydr. Aradaki a, zgl bir faist hareket olarak lkc hareketin kavranmasnda kilit nem tayor. Bu a, lkc hareketin nesnel siyasal ilevinin ve misyonunun, merkezi nderliinin ve resmi syleminin faist nitelii ile; kitle tabannn ve militan potansiyelinin "salt reaksiyoner" yaln hali arasndaki adr. Bir baka cephesinden bakldnda, bu, hi de btnlkl olmayan nl "lider-tekilat-doktrin" lemesinin unsurlar arasndaki aya tekabl eder. "Lider-tekilat-doktrin"in gerek ruhu, "devlet", "ocak" ve "dergh"n oluturduu lemede gizlidir; ve bu leme kendi iinde gerilimli, ayrk bir lemedir. Irklklar ve/veya otoriter-totaliter tasavvurlar belirgin olan soy faist unsurlar, MHP ve lkc hareketin ust nderliinde arlkl oldular, gndemi, iklimi ve ou zaman rotay belirlediler; bnyeye damgalarn vurdular. Trkiye'nin siyasal dnce dnyasnda hem "sa" yelpazede, hem de "sol" saylan Kemalist gelenekte yerleik bulunan nice faizan unsur da bu bnyede kendini evinde hissetti. Bu gerek, bir noktay gzden kartmamaldr: Belirgin zellikleri otoriteye tapmak ve oportnizm olan sz konusu unsurlarn tad faizan etmenler, lkc harekette baka birok yerde olduklar kadar, hatta kimi balamlarda grece az varoldular; ona zg deiller. lkc hareketin taban dinamiinde ise, kapitalist modernlemenin ve zellikle ona kltrel dzeyde elik eden Batllamann yaratt yabanclamaya kar, onyllarn geleneksel tepki birikiminden damtlan radikal poplist "isyan" etmenleri belirleyicidir. Sosyalizan veya sol poplist ynelimlere de kayabilecek olan bu etmenler, MHP'nin faist rotasna salam bir ideolojik balanla rgnleerek deil, byk lde ham, yaln halleriyle kalarak eklemlendiler. nderliinin, politikasnn ve syleminin olgun faist ierii
46

ile, kitle tabannn ham reaksiyoner radikalizmi arasndaki a, lkc harekete zg deil. Bu a, faizmin evrensel karakteristii. Ancak klasik faizm, bylesi etmenleri yaps iinde eklemleyip eritecek siyasal-ideolojik mekanizmalar kurabilmitir. lkc hareketin farkll, gerek taban dinamiinin nitelii, gerekse MHP nderliinin yaps ve yetenekleri elvermedii iin; sz edilen ideolojik-siyasal eklemleme mekanizmalarnn kurulamam olmasdr. Bu durum, klasik faizmin (W. Reich'n tabiriyle) "kitle ruhu anlay"nda ierilen reaksiyoner radikalizm ve isyankrlk dozunu hayli aan bir "baboluun" olumasn getirmitir. zetle, lkc hareketin "kitle ruhunu" belirleyen reaksiyoner saiklerin yaln hali ile global politikas arasndaki eklemlenmenin derme-atmal, inorganiklii, faist bir hareketin zor kaldraca ldedir ve onun zglln oluturur. Bu zgl yap, lkc hareketin resmi gvenlik ve bask aygtnca kolaylkla piyonlatrlmasnda pay sahibidir; rgtsel kimliini ve disiplinini yeniden retmek iin anti-komnist saldrganl hezeyana dntrmesinde pay sahibidir; kyclamasnda, zulmnde pay sahibidir; 12 Eyllde yaad okta, danklkla, ayrmada ve geirdii deiimde pay sahibidir. Bu aklamalarmzdan kaca zere, lkc hareketi ihmal edilen yne giderek, yani i dinamii, i sreleri zerinde younlaarak inceledik. Devletle, sermayeyle ve btn olarak egemen blokla arasndaki ilikiyi, isel yapsna etkileri dolaymyla ele aldk. Aslnda lkc hareket zerine alma tasarmzn tm, onun otuz yl bulan tarihinin ve cumhuriyet arifesine dayanan n-tarihinin sistematik biimde incelenmesini kapsyor. "Maymunun anatomisini insann anatomisinden yola karak anlamak" misali, sondan balamay uygun bulduk; lkc hareketin 12 Eyll sonrasndaki halini ele aldk. 1980 ncesi hakknda, 1. Blm'de ksa bir zet yapmakla yetindik. Ancak bir "ilk" alma olmas nedeniyle,
47

geriye dnk olarak da anlam tayan yorumlamalar, kimi temel yapsal kavramlatrmalar, en azndan satraralarnda yeraldlar. Bylelikle hem hacim kabard, hem de kapsam 12 Eyll sonrasnn snrlarndan fiilen taarak, tanmlayc bir nitelik kazand. 12 Eyll sonrasnn, lkc hareketin yapsn ve zellikle ideolojik omurgasn kavramak bakmndan ok elverili bir evre olduunu da belirtmek gerek. Hareketin gerek yakn, gerek uzak tarihindeki en ar bunalmn yaad bu evre; ayn zamanda onun en kapsaml ideolojik berraklama sanclarna, en btnlkl dnmne zemin hazrlad. Denebilir ki, 1980'ler, lkcler iin "atele imtihan" yllar olmutur. 1960'lardan beri

berraklamayan, demagoji dzeyi ar yksek bir sylem iinde salnan birtakm ideolojik etmenler, 1980'lerde ulaarak belirginlik kazandlar. Daha nce olduka arasal biimde kavranan, lafzen sahiplenilen slam, ideolojik bakmdan belirleyici olma mertebesine doru yol ald. 12 Eyll deneyimine tepkiyle ve yaanan ar kimlik bunalmnn etkisiyle, "dzen kart" bir sylen olutu, yerleikleti. 1960l ve 70'li yllara damgasn vuran "devlete sahip kma" nosyonu ar yara ald; bu misyon, hareketin radikal kesimince kategorik olarak reddedildi. Bu iki dinamie de bal olarak, lkc hareket tamamyla anti-komnizme tabi halde olmaktan uzaklat. "Kendi" hedeflerini tanmlayan pozitif bir siyasal tavr arayna girdi. "Reaksiyoner deil, aksiyoner olma" iddiasna hararetle sarld. Bu iddiada, ayn zamanda lkc hareketin kitle tabannn rdn kazanma aray vardr. Bu aray, bir yandan slam'n ideolojik arln hegemonik hale getirebilecek bir ynelime kap at. Dier yandan, "anti" olunacak yeni bir kutupsallama ekseni de olgunlat: Komnizmi de (ama artk tali bir unsur olarak) kapsayan "Bat" (veya "ABD ve Bat emperyalizmi") kartl, onun uzants saylan "rejim" ve "dzen"e kar bir sylemle ne kmaya balad. Bylece, slamlama ve "dzen kart" bir syleme ynelme saikleri, lkc hareketin yirmi yllk anti-komnist koullanmasnn iselletirdii reaksiyoner karakterini yeniden reten, kendi iinde belki tutarl da olabilecek, yeni, ama "zor" bir bileim oluturdular. Zorluun birok kayna var. deolojik-siyasal tutarll zaten hl oturtulmaya allan yeni sylem, "dman"n artk grece soyut olmasnn da etkisiyle, kitlesini seferber edemiyor. Veya denkleme dier yakasndan bakarsak: Eskiden "sol"un temsil ettii gibi fiziki bir dmann varlyla motive olmaya yatkn potansiyelin ap zaten pek byk deil. Bylece, hareketin hayati nem verdii "aksiyoner" hasletleri dumura uruyor. Yeni ynelimi, lkc hareketle "milliyeti-muhafazakr" kamp arasndaki farkllklar derinletiriyor; bu da, egemen blokla iliki zeminini ypratyor. Belki de en nemlisi: lkc hareketin sz konusu ideolojik yenilenme sreci, bnye ii siyasal gerilimi ve ayrmay, camiann tarihinde grlmedii lde artryor, aleniletiriyor. Kaba fra darbeleriyle taslan izdiimiz bu tabloyu, kitapta teorik-siyasal tahlil dzeyiyle enformatik dzeyi badatrarak boyamaya abaladk. Yzyze grmeleri, dorudan gzlemleri de deerlendirmekle birlikte, esas ve ilke olarak lkc basna ve literatre dayanmaya nem verdik. Yazl kaynaklarda younlamamzda, lkc hareketin ideolojik dnm srecinin incelenmesine arlk vermemizin de pay var. lkc literatrn ve basnn, gerek sol, gerek genel okuyucuya olduka uzak olduunu gznne alarak, nemli veya simgesel alntlara, dipnotlarda ve metin iinde geni yer verdik. Kitabn bol ham malzeme iermesi, onun
49

yaklam ve yorumlarndan bamsz olarak, "veri kayna" ileviyle de yararl olmasn salayacaktr sanrz. Blmlemede, lkc hareketin 1980 sonrasndaki gelimesini kavramlatrmaya dnk bir rgy, bu geliim srecinin kronolojisi ile rttrmeye altk. Kronolojiyi, kabaca evreye ayrarak zetleyebiliriz: Etkisi 1980'lerin ortalarna kadar yaanan ok ve danklk dnemi; 1980'lerin ortalarndan 1987'ye kadar sren ok bileenli, ayrk toparlanma dnemi; 1980'lerin son yllarnda balayp 1990'lar dnmne uzanan ideolojik netleme ve hamle iin hazrlk dnemi. lkc camiadaki siyasal-olgusal gelimeleri kronolojik dzende hikaye ederken; tanmladmz dnemlerin temel dinamiini belirleyen yap unsurlar, blme temaik bir ereve izdiler. Bylece, her blm kronolojiden bir kesit verdii gibi, kavramlatrc-tanmlayc anlam ve ilev de tayor. Kimi blmlerin teorik yk daha belirgin, kimilerinin tasvir edici, hikye edici yn arlkl. lkc hareketin geirdii dnmn ana mant asndan, zellikle 6. ve 7. Blmler kronoloji-tesi nem tayorlar. Dnme esas olan nesneyi ve iklimi anlamak bakmndan, 1. ve 2. B-lmler'in zel nemi var. Son bir ey daha: "Giri"in banda belirttiimiz gibi, bu almaya girimemizde, Trkiye solunun "san" ve genelde "bakasn" bilmeyiini sorun etmemiz etkili oldu. Bu soruna dair duyarllmz paylamak ve paylarken amaya almak bakmndan, Ruen akr'n, bu kitabn basma hazr olmasndan ksa sre nce yaymlanan Ayet ve Slogan adl almas bizim iin byk moral neme sahip. Sylemeden edemiyoruz! Tanl Bora - Kemal Can Ankara
50

BRNC BLM

12 EYLL NCESNDE LKC HAREKET


Bu kitabn, lkc hareketi 12 Eyll sonrasndaki ynelimleri balamnda, ama tarihsel sreklilii iinde ele aldn; dolaysyla, bu hareketin 1980'lerden nceki haline ilikin deerlendirme unsurlarn da iereceini Giri blmnde kaydettik. Gene de, lkc hareketin 1980 ncesindeki yakn gemiinin ksa bir aktarmn ve deerlendirmesini yapmak, 12 Eyll sonrasndaki srelerle ilgili aktaracaklarmzn daha iyi alglanabilmesi asndan yararl olacaktr. Bu blmde lkc hareket, 1960'lardan 1980'e tarihsel geliimi, tabannn ve liderliinin toplumsal karakteri, rgtsel yaps alarndan deerlendirilecek. 1974-1980 dnemindeki politikas ve stratejisi, 12 Eyll anndaki durumunu birinci derecede belirleyen evre olarak ayrca zetlenecek. Bu blmn zorunlu olarak sadece bir "zet" olduunu ve ancak en kaba hatlar ortaya koyabileceini vurguluyoruz.
51

MHP ve lkc hareketin tarihsel gelime srecine bir bak


Cumhuriyet Trkiye'sinde faist siyasal unsurlar, ideolojik dzeyde resmi ideolojinin kimi etmenlerinden de destek alarak; entelejensiyann arlkl olduu radikal kk gruplamalar erevesinde, bir "hareket"ten ok bir "akm" olarak varolagelmilerdi. Eylemleri ou kez devletin yksek katlarna dnk kampanyalar (kimi zaman komplolar) niteliini tayordu. Kltrel yn baskn olan rgtlenme biimlerine ynelmi, "politikalar st" bir imaj ayakta tutmaya nem vermilerdi. deolojik olarak, solidarist (dayanmac) korporatist unsurlarn daima ar bast, kendi iinde de ayran Trk-milliyeti tasarmlar belirleyiciydi, ikinci Dnya Sava'ndan sonra, anti-komnist etmenler arlk kazanmaya balad. Anti-komnizm, faizan eilimlerin kitlesellemesine yol at. eitli snfsal, siyasal, ideolojik saiklerin, deerlerin anti-komnizm potasna akmasn salayan bu potansiyel, rk-Turanc gelenekten gelen baz entelejensiya unsurlarnn Alpaslan Trke nderliinde partiletikleri CKMP/MHP'nin izgisi ile kesiti. Bu zgl bileim, lkc hareketin kiiliinde, hem evrensel bakmdan, hem Trkiye'de faist akmn gemii bakmndan "yeni", zgn olan ve artk kitlesel nitelikli bir faist hareketi oluturdu...
CKMP'den MHP'ye

27 Mays 1960 darbesinden bir sre sonra tasfiye edilerek bir yurtd grevle lkeden uzaklatrlan, 1944 rkhk-Turanclk davas sanklarndan Albay Alparslan Trke; 1963 banda Trkiye'ye dndkten sonra, hem gene ordu balantl giriimlerle, hem de Adalet Partisi'ne girmeye alarak iktidar
52

frsat arad.1 1963-1964 dneminde birtakm anti-komnist dernekler temelinde gcn gelitirmeye alan Trke ve 27 Mays'ta birlikte tasfiye edildii arkadalarnn abalar; Cumhuriyeti Kyl Millet Partisi (CKMP)'ne girmeleri ile yeni bir boyut kazand. CKMP 1948'de, o dnemde radikal milliyetiliin simgesi haline getirilen Fevzi akmak'n bakanlnda, bir dizi pro-faizan kk parti ve dernein katlmyla kurulmutu. 1950'lerde Osman Blkba'nn nderliinde poplist syleme sahip, muhafazakr, milliyeti bir krsal orta snflar partisi nitelii kazanmt. 1960'larda Blkba'nn ayrlmasyla gszleen CMKP'nin, yeni bir soluk getirecekleri inancyla kaplarn at Trke ve arkadalar, 1965'deki olaanst kongrede parti ynetimini ele geirdiler. Trke, 1963-1966 dnemindeki syleminde, korporatist, kalknmac-modernist bir Kemalist restorasyon tasarm ar basmt. 1965-1969 evresinde faizan bir sylemle Trk ve fanatik antikomnist etmenleri ne karmaya balad. Bu arada 27 Mays'tan beri "toprak reformu"ndan sz etmiken, byk tarm mlklerinin datlmasna kesin olarak kar kp, zmn "tarm gelitirmek ve topraksz kylleri baka sektrlere kaydrmak"ta olduunu savunarak; CKMP'ye yakn duran baz byk toprak sahiplerinin desteinin srmesini salad.2 Bu arada, 1965'te 25 ilde rgtl bulunan CKMP
AP iinde bir grubun "Trke'in partiye orduda taraftarlar kazandracan" savunmasna ramen; onu en nihayet bir 27 Mays cuntacs olarak gren AP ynetimi bu giriimi geri evirdi. Trke, yeni bir askeri darbeye hazrlanan Albay Talat Aydemirle de temasa geti. Ancak nderlik konusundaki istei kabul edilmedii iin bu ibirlii bozuldu. 20-21 Mays 1963 gecesi gerekleen darbe giriimini nceden nn'ye ileterek kolayca bastrlmasn salayan Trke, darbe giriimi srasnda ksa bir sre tutuklu kald. 1965 seimlerinde CKMP'nin Trkiye apndaki oy ortalamas yzde 2.2 iken; be ilde, bir lde Uak dnda, byk toprak sahiplerinin denetimindeki blok oylar sayesinde yzde 10 snrn gemiti: Mu 18.0, Uak 11.7, Ar 11.8, Adyaman yzde 10.7, Nide 10.3.

53

1967'ye kadar 61 ilde rgtlendi. Bu sre iinde, Trke'in srekli dirsek temas iinde olduu Trkiye Milliyetiler Birlii3' 1965 genel seimlerinde CKMP'den milletvekili seilen smail Hakk Ylanlolu bakanlndaki kk "aydnlar kulb" Vatansever Trk Tekilat, aada

deineceimiz Komnizmle Mcadele Derneklerindeki baz unsurlarla birlikte CKMP'nin rgtsel ve ideolojik yeniden inasnda ilev grdler. CKMP'nin Kasm 1967'de yaplan kongresinde, "toplumcu milliyeti" Dokuz Ik doktrini resmen benimsendi. Trke'in "babu"luu bu kongrede ilan edildi; onun nl "davaya katlp ihanet eden herkesi vurun" szleri de, ilk kez bu kongrede datlan bir bildiride yerald. 1966 ve 1968 ksmi senato seimleri kampanyasnda Trke youn biimde "komnizm, blgecilik ve mezhepilik tehlikeleri"ni ileyerek saldrgan bir anti-komnizme yneldi. CKMP'nin 1965 seim programnda ve Trke'in btn yazlarnda, konumalarnda laiklik kesinlikle savunulmutu. 1960'larn sonlarna gelinirken, bu tutum deimeye balad. Trke ve CKMP szcleri mslmanl "Trk tarihinin ayrlmaz bir unsuru" olarak tanmlamaya baladlar. 1969'da Trke, nl "biz Tanr da kadar Trk Hira da kadar Mslumanz. Her iki felsefe bizim iarmzdr" formln ortaya att. CKMP'deki bu "deiim", Mslman kitlelerin anti-komnist tahrik ve sloganlarla seferber olduu konjonktrn verdii esinden ve uzun vadeli byme hesaplar yaplrken bu potansiyelin vaadettii kitleselleme imkannn gzetilmesinden kaynaklanmt, islam'n vurgulanmaya balanmas salt saikleri ile deil, ideolojik ierii ile de arasald: Islamiyeti Trkl glendirici, milli kimlii
3 Trkiye Milliyetiler Birlii, 1963 sonunda Nihal Atsz, smet Tmtrk gibi kkl rklar tarafndan kurulan Trkler Dernei'nin Austos 1964'te stanbul'dan Ankara'ya tandktan sonra ald addr. Dernein bakanln gene naml rk-Turanclardan, Atsz'n kardei Nejdet Sancar yapyordu. 54

pekitirici bir unsur olarak sayarken; zmnen taliletiriyordu - "asl" olan gene Trklkt. Partinin 8 ubat 1969'da toplanan Adana Kongresi nemli bir dnm noktas oldu. CKMP'nin ad bu kongrede Milliyeti Hareket Partisi (MHP) olarak deitirildi. Bylelikle, CKMP'nin yaklak drt yllk yeniden yaplanma srecine son nokta koyuldu. Hazrlanan yeni tzkle, merkez organlarnn ve zellikle Trke'in rgt zerindeki yetkilerini son derece artran, hiyerarik bir ileyi kurumlatrld. Partinin amblemi "krmz zemin zerine hilal", genlik kollarnn amblemi "hilalli bozkurt" olarak saptand. Adana Kongresi'yle birlikte, Trke'in temsil ettii ortalama izginin, "merkez" eilimin dnda kalanlar tasfiye edildiler veya marjinalletirildiler. Arasal ve "Trkle tabi" bile olsa "mmetilie prim verilmesine" tepki gsteren Atsz evresinin etkisi altndaki soy Trklerin tasfiye sreci, 1970'lerin ortalarna dek yayld ve zaman zaman kanl hesaplamalara vard. Buna karlk, slam'n ele alnndaki arasalla kar kan unsurlar, Trkler gibi grup kimliine sahip deildiler; ciddi bir gerginlie taraf olmadlar.4 1970'li yllarda hareketin Orta ve Dou Anadolu tarasndaki kitleselleme sreci, bu unsurlarn ideolojik ve kltrel yaylmn gelitirecekti. Faizmin klasik anti-kapitalizm demagojisini daha kararl ve radikal bir ekilde savunan "toplumcu milliyetiler" de, Adana Kongresi'nden sonra geriletildiler. Onlarla birlikte, byk burjuvaziyi tedirgin eden "anti-kapitalist", "anti-mason" sylem de geriledi. Bu adm, partiye zellikle anti-komnist misyonu nedeniyle
Bu unsurlar arasnda saylabilecek olan Osman Yksel Serdengeti'nin Adana kongresinde "iimizdeki hilal dmanlar, din dmanlar var; burada buuk sergerde bizi mmeti olarak gstermeye alyor" diyerek partiden istifaya yeltenmesi, istisnai bir k saylabilir.

55

dzen gleri tarafndan almaya balanan kredinin bedeliydi.5 Anti-komnizm misyonu 1960'larn sonlarndan itibaren CKMP/MHP'nin gelimesine damgasn vuran temel olgu, edindii anti-komnist misyondur. Daha 1960'larn ilk yarsnda, Trkiye'de son derece vulger bir anti-komnist sylem, "genel sa" siyasetin asli unsurlarndan biri haline gelmiti. Solcu, hatta burjuva liberal gazetelere ve zellikle TP'e ynelik basknlarla, "komnizmi tel'in mitingleri"yle; anti-komnist sokak gc gelitirilmeye balanmt. "Milliyetilik" adna merulatrlan anti-komnizm, balbana bir siyasal kimlik ve meslek haline gelmekteydi. 60'larda anti-komnist faizan sann simge isimlerinden olan lhan Darendeliolu'nun Trkiye'de Milliyetilik Hareketleri (Toker Yaynlar, istanbul 1968) kitabnda yazdklar, bu ynelimin itiraf gibidir: "27 Mays'a kadar Trkiye'de aksiyoner halde olan milliyetilik 1960'tan sonra reaksiyoner hale gelmitir." (age, s. 296) Hem eski Demokrat Parti tabannn 27 Mays'a ve onunla zdeletirdii CHP'ye kar tepkisi; hem de TP'in kurulmas, sosyalist dncenin yaygnlamaya balamas, ii hareketinin ve zgrlk toplumsal muhalefetin ykselmesi karsnda zellikle krsal-kentsel orta snflarn gsterdii mlkiyeti ve muhafazakr tepkiler, bu anti-komnist reaksiyon mecrasna aktlyordu. AP, mlk sahibi snflardaki ayrma srecini massederek
5 "Toplumcu milliyetilik" (Bat dillerindeki anlamyla: nasyonal sosyalizm !) sylemini "saf faist bir dorultuda ulatran baz marjinal

unsurlar, partiden ayrldlar veya uzaklatrldlar. rnein zmir'de byle bir grup, 1969'da Nasyonal Aktivitede Zinde nkiaf (NAZI) adnda bir dernek kurdu. Bu dernein da dnk ilk toplants MHP'li komandolarca basld.

56

"byk sa konfederasyon" konumunu srdrebilmek asndan, bu snfsal-toplumsal reaksiyonu yararl bulmakta, desteklemekteydi. Anti-komnist reaksiyonun, AP iktidarn ve dier hkmetleri aan bir resmi destee sahip bulunduunu belirtmek gerekir. ABD odakl emperyalizmin souk sava zellikle evre lkelerde otomatie balamaya dnk, her trl toplumsal muhalefeti "i ve d statkoyu bozucu" olmas dolaysyla "komnizm yanls" sayan gayrnizami harp doktrini6 Trkiye'deki egemen-resmi ideolojiye ve kurumlamaya da yansmt. 12 Mart dnemi sonrasnda "kontr-gerilla" tartmalaryla gndeme geldii gibi, Devlet bnyesinde, hkmetlerst denebilecek bir "i harp aygt" olumutu. Bu aygtn da Trkiye'deki anti-komnist reaksiyon potansiyelinin rgtsel, stratejik ve ideolojik biimlenmesinde belirli bir rol oldu. Bu rol, salanan destek ve teviklerin, tekil olaylarn ve provokasyonlarn tesinde; esas olarak, anti-komnist reaksiyon glerini devletin denetimi altnda tutmaya dnkt. 1960'larn ortalarna kadar, anti-komnist reaksiyon potansiyelinin en kapsayc at rgtleri, Trkiye Komnizmle Mcadele Dernekleri (TKMD) idiler. Bu dernekler, Ekim 1965'te AP'nin tek bana iktidar olmasndan sonra, hem meruiyet, hem maddi destek bakmndan glenerek neredeyse yarresmi konuma geldiler. Hzla polisin gzyumduu bir saldrganlama rotasna giren KMD'lerin says 1963-1965 arasnda onbe kat artt, 1965'te 110'a, 1968'de 141'e kt.
6 Gayrnizami Harp doktrinini ideolojisiyle ve politikalaryla ortaya koyan "klasik" eser: M.Emin Deer, CA, Kontr-Gerilla ve Trkiye, a Matbaas, Ankara 1979 (5. Basm). Trkiye'de bu doktrinin fiili uygulaycsnn zel Harp Dairesi olduu iddialar, son olarak 1990 Kasm'nda gndeme gelmi; bu balamda sz konusu daire ile MHP'nin balants tartlmtr. zel Harp Dairesi'nin MHP ile hibir iliii olmadn anlatmak zere bir basn toplants dzenleyen Alpaslan Trke, kendisinin bu dairede grev yapp yapmadn soran gazetecilere "yorum yok" cevabn vermitir. (18 Kasm 1990 tarihli gazeteler).

57

st ynetimi AP'nin faizan kanadyla iice olan TKMD'nin gen kadrolar, Trke'in CKMP'yi ele geirerek yeniden biimlendirmesinde ona aktif destek saladlar. Uzun sre AP denetiminde ynetilen TKMD'de, 1967/68 AP-CKMP rekabeti bagsterdi. CKMP'nin otoriter ve radikal sylemini, AP'nin "renksiz" kitle partisi yapsndan daha cazip bulan militan TKMD kadrolar, Trke'e kaymaya baladlar. Bu arada kendi genlik hareketini rgtlemeye balayan CKMP, anti-komnist sylemi en elverili kitleselleme imkan olarak gryordu. Trke, CKMP'nin 1967 kongresindeki konumasnda "niversitelerimiz ierisinde, komnist kkrtmaclara kar imanl bir milliyeti genlik cephesinin ykseldii" mesajn vermiti. Bu mesaj dorultusunda, 1968'de btn fakltelerde partinin genlik rgtne ek olarak lk Ocaklar kurulmaya baland. lk Ocaklar, niversitelerde zellikle ky ve tara kkenli genlie ynelerek hatr saylr bir taban oluturdular. Sylemlerinde "anti-kapitalist" etmenlere de yer veriyorlard; ancak anti-komnist etmeni basknd. Bu arlk, devrimci hareketin ykselmesi ve MHP bnyesinde "toplumcu milliyeti" izginin geriletilmesi ile pekiti. 1968 yaz aylarnda kurulmaya balanan "komando kamplar" ile parti, anti-komnist "milis kadrolar" yetitirmeye giriti. MHP szclerince aka ilan edilen -partiyle iliii ancak 1969'da reddedilen- bu rgtlenme, kamuoyunda ok byk yank uyandrd.7 ubat 1969'da Trke "boz7 12 Mart ncesinde Demirel hkmeti de hazrlatt "MHP Raporu" ile bu kamplar "incelemitir" (AP Hkmetinin 1970'te Hazrlatt MHP Raporu, Aydnlk Yaynlar, stanbul 1978). 70'li yllardaki terrn kaynaklarndan biri olarak gsterdii bu kamplar, sanldnn aksine, kadro yaratma ynnde, say ve nitelik bakmndan vazgeilmez bir ilev yerine getir(e)mediler. Gerek 70'li yllarn sonlarna yaklaldnda olumaya balayan silahor varl, gerek partinin sempatizan ve semen oy potansiyeli, gerekse hareketi srkleyen merkez ve ara kadrolar iin dolayl moral etkileri olduu kukusuz olan bu kamplar zerine retilen yar efsanevi speklasyonlar, bilinli olarak MHP tarafndan da krklenmitir.

58

kurtlar" olarak da anlmaya balanan komandolarn, "Trkiye'yi komnizme kar korumada partiye yardmc olduklarn" aklad. MHP, komandolaryla, en sk rgtl, en disiplinli anti-komnist sokak gc rolne soyunmu; bu rolle birlikte kendisine ve lk Ocaklar'na "devlete sahip kan" bir hareket kimlii kazandrmaya ynelmiti. Siyasal ortamn gerginletii 1969-1971 kesitinde, gerekten "bozkurtlar"n anti-komnist terr egemen blokun geni kesiminde, devlet katnda ve zellikle yukarda deindiimiz "i harp aygtnda" kabul grd, desteklendi. Cumhurbakan Cevdet Sunay'n, lk Ocaklar'nn terrne dikkat eken CHP nderi nn'ye "canm onlar komnizme kar mcadele eden ocuklar" karln verdii biliniyor. MHP, 1970'lere "devletin yannda yer alan sivil g" misyonuyla zdeleerek girdi. 12 Mart mdahelesine ak destek verildi. yle ki, 1973 seim bildirgesinde "lkc genliin 12 Mart

Muhtras ile vazifesini erefli silahl kuvvetlere devrettii" sylenecekti. Bu "devletl" sylemle, hem devlet ve zellikle ordu iindeki, i harp aygtnn erevesini aan organik bir destee ulamak; hem de parlamenter dzeyde anti-komnist reaksiyon potansiyelini azami lde derlemek hedefleniyordu. 12 Mart, eylemini ve sylemini gittike anti-komnizme indirgeyen partiye/harekete her iki yarar da salamad. Ordu ve devlet gleri, lk Ocaklar'n kapatarak, MHP'yle ilerinin "buraya kadar" olduunu ortaya koydular. Devletin "sokaktaki" mcadeleyi de bizzat ele almasyla; "devletin yannda anti-komnist mcadele" misyonu da ilerliini yitirdi, stelik parti/hareket "isiz" kalarak pasifleti. 1971-1973 yllar boyunca askeri ynetimin yeterince otoriter ve kararl davranmad tezini ileyen, "sivil" ve zgn bir siyasal hat iz(e)meyen MHP; bu kiiliksiz grntsyle doal olarak toplumsal tabann geniletemedi. Anti-komnizm misyonundan umduu meyveleri toplayabilmesi iin, sol
59

muhalefetin yeniden ykselmeye balad 1974 sonrasna kadar beklemesi gerekecekti... 1974 sonras kitleselleme sreci MHP'nin 1969-74 arasnda, parlamenter siyaset dzeyinde de ciddi bir varlk gsterdii sylenemez. Yeni kimliiyle girdii 1969 genel seimlerinde yzde 3.0'lk oy orannda kald, 1973 genel seimlerinde bu oran ancak yzde 3.4'e ykseltebildi.,8 MHP'nin olgunlamas ve kitleselleme sreci 1974 ylndan sonra, Ecevit hkmeti dneminde balad. Bu tarihlerde yeniden ykselmeye balayan toplumsal muhalefet ve devrimci hareket dalgasna kar, 12 Mart arifesinde kefedilen "devletin yannda anti-komnist mcadele" misyonunun tekrar stlarak sofraya konulmas imkan dodu. Siyasal ve toplumsal koullara, anti-komnist provokasyonlara elverili bir iklim hakim olmaya balamt. 1974 ylnda gerekletirilen Kbrs harekat ve onu izleyen ABD ambargosu ile birlikte ovenizm ykselmi, "Trk'n Trk'den baka dostu yoktur" iar
8 1969 ve 1973 seimlerinde MHP'nin yzde be oy orann aarak en baarl olduu iller incelenince; (konjonktrel veya klientelist nedenlere dayal istisnalar bir yana braklarak) Blkba dnemi CKMP'sinin yzde 50 oy oranna yaklaabildii Orta Anadolu'nun, partinin oy potansiyelinin omurgasn oluturduu grlr. zellikle, CKMP'nin kalelerinden Nide'nin tepe noktas olduu Nide-Adanael geni, 1969 ve 1973 seimlerinde MHP'ye parlamenter dzeyde kan vermitir. MHP, Blkba CKMP'sinin Dou Karadeniz'deki oy potansiyelinin de izini srmektedir. "Eski" CKMP'nin Dou Marmara-bat Ege eksenindeki ve Dou Anadolu'nun Krt nfusu youn illerindeki oy potansiyeli ise MHP'den uzaklamaktadr. 1969 ve 1973 seim sonular, MHP'nin 1977'deki siyasal corafyasnn ipularn ortaya koyarlar. Bu iki seimde MHP'nin oy orannn yzde bei at iller yleydi: 1969 seimlerinde Nide yzde 10.2, Van 9.4, Adana 8.7, Sivas 6.3, el 6.2, ankr 5.8, Kars 5.8, Giresun 5.6, Elaz 5.4, Ordu 5.3, Kastamonu 5.2. 1973 seimlerinde Yozgat yzde 10.0, Nide 8.9, Adana 8.1, Giresun 8.0, ankr 7.5, Kayseri 7.5, Krehir 7.5, Burdur 7.3, iel 7.1, Kastamonu 6.8, Erzincan 5.6, Kahramanmara 5.6, Nevehir 5.6, Hatay 5.1, Ordu 5.1, Tokat 4.9. 60

gncellemiti. Verim vaadeden bu iklimde, milliyeti, milli gc gelitirmeyi odak alan bir siyasal sylemin glenme ans az deildi. 1974'te bu uygun siyasi atmosfer iinde hzla kitleselleerek ykselmeye balayan hareket, sokak hakimiyetini ele geirmeye arlk veren bir stratejiyi yrrle koydu. Bu ynelimin kknde; MHP'nin, kapitalistleme srecine uyum sanclar eken geleneksel orta snflarn en sabrsz, en saldrgan unsurlarnn szcln ve siyasi desteini arkasna alma abas vard. AP-MSP tabann da ykselen siyasal gerilim ve eylemlilik iinde MHP gdmne sokmay hedefleyen strateji, kitlesel provokasyonlarla ve anti-komnist terrn gndelik hayata yedirilmesi ile, baaryla yrtld. Hele CHP'nin iktidar kendi elleriyle, AP nderliindeki sa partiler blokunun oluturduu Milliyeti Cephe (MC) hkmetine teslim etmesi, Trke iin byk bir frsatn kaplarn at. 1975 Nisan'nda MC'ye dahil edilen MHP'nin parlamentodaki milletvekilinden ikisi bakanlk koltuuna oturdu. 1974-77 arasndaki serpilme dneminde, ykselen toplumsal muhalefetin ve giderek hzlanan kapitalistleme srecinin panie sevk ettii orta snf fraksiyonlar hzla MHP'ye doru itilirken, CHP'nin Kbrs harekat sonrasnda gsterdii performansla iktidara yry karsnda, bir sa cephe birliine duyduu ihtiya iyice artan AP ve genel sa izginin, bylesi dinamik bir potansiyeli -geici de olsa- yanlarna almak istemeleri son derece anlalabilir bir gelimeydi. 12 Mart dneminde de gndeme getirdii "komnizme kar cephe birlii" stratejisinin sonularn resmi parlamenter siyasal dzeyde itibara tahvil etmeye alan MHP; bir yandan da, iktisadi-toplumsal bunalmn reaksiyoner dinamie ivme verdii Orta-Dou Anadolu'da siyasal desteini ciddi biimde gelitirmekteydi. MHP, MC hkmetine katlrken ayrca, kadrolarn devlet mekanizmas iine yerletirme, brokrasiye
61

dnk kadro retimini gelitirme hesabn yapmt. Bylece hem egemen blokla iletiim ve iliki imkanlarn gelitirecek, hem de "devlet tecrbesi" kozunu glendirecekti. Ne var ki MHP, hakim

olduu bakanlklarda, devlet kurulularnda, kendi "adam"larn yerletirerek pervaszca partizan bir kadrolamay gerekletirebildi; fakat kurulu ileyii srdrecek veya yeni bir ileyii kuracak yetenekte olmadn gsterdi. Egemen blokun resmi ve sivil unsurlar, I.MC deneyiminden sonra, "sokak tecrbesinden" yararlandklar MHP'ye yeni ve daha geni "devlet tecrbesi" imkanlar yaratmak bakmndan ounlukla isteksizdiler. Bu koullarda MHP, 1977 genel seimlerinden oy orann ikiye katlayarak (yzde 6.4), milletvekili saysn 16'ya ykselterek kmasna ramen, hem bu ivmenin kendisini parlamenter yoldan iktidara tamaya yetemeyeceini, hem de bu oy orannn kalclna ve srekliliine gvenemeyeceini biliyordu. MHP 1977 seimlerinde Islami motifleri daha fazla ileyerek, Orta ve Dou Anadolu'da Snni nfusun nemli bir blmnn oylarn MSP'den kendisine kaydrmt. Ancak mezhep ve milliyet ayrlklarnn derin olmad veya greli gelimi blgelerde, Gneydou Anadolu, Marmara, Ege ve Akdeniz ile Trakya'da, ilerleme olana bulamad. 1978'e CHP arlkl hkmetin ynetimi altnda girilirken, MHP, 1977 seimleri sonrasnda balam bulunan bir bunalmla yz-yzeydi. Egemen bloka "memleketi idare edebilirliini" kantlama yolu tketilmi, partinin oy art Orta-Dou Anadolu'yla snrl kalm, bu blgede de ulaabilecei snra ulamt. Seimle ve/veya devlete istikrarl bir biimde "szma" yoluyla iktidara ulama yollar kapal grnyordu. Yaanan tkanklk, faist hareketi bocalatyor ve hem kendi iindeki, hem de egemen snfn teki siyasal eilimleriyle arasndaki elikileri keskinletiriyordu. Bu nedenlerle MHP, 1978 balarndan itibaren daha btnlkl bir eylem program
62

benimsemeye, mevcut siyasal birikiminin zerine ina ettii yeni bir iktidar stratejisi tanmlamaya yneldi. Bu, sada olabildiince geni bir taban, trmanan anti-komnist iddet ve komnist/antikomnist kamplamas iinde kemikletirerek hegemonya altna almaya dnk, dolaysyla siyasaltoplumsal gerilimi srekli trmandrmay hedefleyen; bu niteliiyle de anti-komnist terrn srekli kendisini yeniden retmesine dayal bir stratejiydi. Oluumunda MHP tabanndaki denetimden km terr aygtnn gdlerinin de pay sahibi olduu bu strateji, Orta-Dou Anadolu'da Alevi-Snni ayrm temelinde boyutland. Bu verimli iklimde hzla (i sorunlar ve tkanklklaryla birlikte) serpilen hareket, umduundan deilse de beklediinden sratli kitleselleti. Buna bal olarak nem kazanan siyasal rgtlenmesi, acilleen askeri rgtlenmesi ve bu rgtlenme iinde istihdam edecei kadrolar yetersizdi. Dier yandan, kendilerinin de beklemedii kadar nem kazanan hareketin st nderleri (bata Trke), iktidar yolunu baka ilikilerde aramaktan vazgemedii iin, salam bir kitlesel rgtlenme modeli de oluturulmamt.9 Sonu olarak MHP/lkc hareket toplayabildii kalabal kendisi iinden ideal bir hiyerari ve disiplin rgs ile kuatamad. nsan malzemesinin zellikleri, bu "ideal"i ayrca imkanszlatryordu. ou yerde salt anti-komnist provokasyonlarla devirilen, somut-fiziki "dman'lara kar seferber edilen, kapsaml bir doktrinasyonla donatlmayan kadro kalabalkYaln Kk, anti-faist muhalefetin, MHP ve lkc hareketin sk disiplini ve rgtll zerine izdii tablonun, ona isteyip de bulamad propaganda ve g imkanlar yarattn savunur: "Fkra yazar arkadalarmn MHP'yi srekli ve artan lde gstermesinin ok olumsuz etkileri olduunu hep ileri srdm; tarttm ve pek ikna edemedim. Sonradan ortaya kan bilgiler, en azndan, grnd kadar gl olmadn ortaya karyor." (Yaln Kk, Trkiye zerine Tezler/3, s. 502-503). 63

larnm vasfszh-lmpenlii, bunlarn rasyonel ekilde rgtlenmesini imkansz klmaktayd. 197478 arasnda beklenenden hzl kitleselleerek "nem" kazanan hareket, yaad srecin sanclarn derinletiren bu yap unsurlarn da yeniden retti.

lkc militanln toplumsal karakteri ve insan malzemesi


1970'lerin ikinci yarsnda, kapitalistleme sreci iinde kendilerine hayat alan aamayacaklar korkusuna kaplan, kapitalist modernlemeye bal olarak srekli iktisadi-toplumsal-kltrel deiime zorlandklar iin kendilerini tehdit altnda hisseden geleneksel orta snflarn, zellikleri mlkszleerek aaya doru snf atlamann eiindeki kesimleri, MHP'yi tepkilerini ifade edecekleri kanal olarak setiler. MHP kitleselleme ivmesini bu toplumsal-psikolojik yapya uyumlu, antikomnizm klnda mlkszlemeye kar tepkiyi ifade eden bir programla ve sylemle yakalayabildi. MHP'nin mlkszleen geleneksel orta snflara ilettii mesaj, iktisadi dzene, onlara eski gvenli statlerine benzer bir stat salayacak ekilde "nizam verecei" idi. Bu vaadi somutlatramasa bile, yaanan deiime duyulan tepkiyi, "eski nizamn btn kltrel-ideolojik mirasna revanist bir eylemlilikle sahip kma "samimiyetini" gsteriyordu. Semen ve kitle desteinin yannda, salad kadro ve militan kalabal da esas olarak, sz edilen toplumsal

tabandan kaynakland. MHP ve lkc hareket, varoluunu olmasa da ykseliini borlu olduu bu tabann vasflarn dntrmeye, kontrole muktedir olamazd. Dolaysyla, militanlar ve kadrolar, onlar lkc harekete ynelten saiklerin, koullarn egemenliinde biimlendiler; bu saiklere ve koullara bal olarak ayrtlar.
64

Taradaki kitle taban Yukarda kaba hatlaryla tanmlanan belirli ortak zellikleri iermekle birlikte, lkc hareketin toplumsal tabannn homojen bir yapda olduunu sylemek olduka gtr. Tara-metropol ayrm balbana kapsamldr; dinamik gc temsil eden genlik de kendi iinde ok deikenli ve karmak bir yap arzeder. lkc hareketin tara ya da Anadolu kitlesinin profilini izecek olursak: Genlik taban, resmi ideolojinin milliyeti syleminden fazlaca etkilenmitir. Anti-komnistlii, Bat-c-laik Kemalist gelenei ve kentli kozmopolit kltr unsurlarna kar duyduu muhafazakr tepkinin ulamasna dayanr. Geleneksel deerlere baldr; Islami ideolojiyi btnlkl biimde sindirememi olsa da, slm' bir manevi-ahlaki kimlik olarak tamakta kararldr. Kapitalizme tam entegre olamam, byk sermayeye tepki duyan kasaba erafnn (ou kez ayn zamanda ebeveyninin) skntlarndan, siyasal ynelimlerinden etkilenir. Mevcut statsn koruduu, geleneksel ev-mahalle-arkada/akraba (ksaca: "memleket") ilikilerinin havasyla sarl olduunu hissettii srece kendisine ve evresine gvenli, yalnlk ve ii-d bir olmak anlamnda "saftr; bu "memleket" ortamnn havasn bozduunu dnd etkilere kar, iten bir tepki duyar. Onlarn lkc harekete ve anti-komnist eylemlilie ynelmesinde, bu anlamda bir toplumsal-psikolojik reaksiyonun pay byktr.10
10 70'lerde lkc hareket iinde yeralan (ve muhtemelen mstear ad kullanan) "Hsn Galib"in, 1985'de Yeni Gndem dergisine yazd okuyucu mektubunda yazdklar, aydnlatcdr: "Bu siyasi harekete kelimenin tam karl ile 'reaksiyon' demek yerinde olur. Hzl gelimesi kadar hzl dalmas ve yine hzla, stten aa "toparlandrlmaya allmas', reaksiyon olmas ile yakndan ilikili. (Burada nemli bir not dmek istiyorum: Sylendii gibi 'komnizme kar ortaya km

65

Bu genlik kesiminin evresinde, eitli ekillerde bunlar destekleyen orta kyllerin, kk zanaatkarlarn, esnaf topluluklarnn varln; ayrca onlara en azndan sz geirme dzeyinde nderlik eden, ou eitim grdkten sonra "memleketlerine" dnerek devlet grevlerinde alan (retmen, ziraati, vb.) "abi"lerin varln kaydetmek gerekir. "Abiler" aslnda pekala AP'li de olabilecekken, heyecanlarndan, lkc sylemin ekiciliinden, ya da AP'yi kendileri iin fazla "byk", ulalmaz ve "ciddi" grdklerinden lkc camiaya girmilerdir. Camiaya dahil olmayan orta snf unsurlarnn ve "abilerin" de, asgari bir sempati desteinden sz edilebilir. MHP ve lk Ocaklar Orta-Dou Anadolu tarasnda ou kez, genlerin politikaya adm atacaklar merkezler gibi alglanmtr. Birok insan, genliinde MHP'de altktan sonra, orta ya eiinde "aktif politikaya" AP'de atlyorlard. Kasaba erafnn ergen ocuklarnn MHP'de, kendisinin veya byk olunun AP'de almas gibi "aile ii siyasal iblm" mekanizmalar da yaygn olmutur.11 lkc hareketin, kk kentler ve kasabalarda kurabildii etkinlii, kylere tayamadn da belirtmek gerekir. Bu zellikleri ile Anadolu taban fazla saldrgan olmayan,
olma' iddialarn basit buluyorum 'evrenin' iinde varolan potansiyelin istismar edilmesiydi). Gelime ve yerleme sreci hzlanan Batlama hareketine, 'anti-slami' ve 'anti-milli' siyasi-kltrel zoraki uygulamalara, halk gdlmesi gereken bir sr olarak gren politik zihniyete, merkezce dlanm 'evrenin ocuklarnn duygusal reaksiyonuydu. Hareketin reaksiyon olma zellii ile duygusal olma zellii iice bir btndr." (cgd, 27 Aralk 1985, s. 2) 11 1980lerde tarada grev yapan bir lkc retmenin anlatm, fikir vericidir: "Haliyle o politik, o ar politik dnemde, herkesin partili olduu dnemde vatanda da o ate emberini ou yerde propaganda olarak grr, inanls MHP'liyi takdir eder ama oy zaman kendi partisine giderdi. Taradaki inanl kesim (genel tabir ile sac kesim) lkc genlii o gnn artlarnda komnizme kar bir set olarak gryor ve kurtarclar olarak addediyordu. Fakat u noktaya dikkat etmek lazm. Tara insan lkcy kurtarc olarak gryordu ama, savunduu fikri benimsemiyordu..." slami Mcadeh-Meseh, Mays 1990.

66

genel parti politikas ve ideolojik izgiyle fazlaca ilgilenmeyen, ama sadk bir potansiyel oluturdu. Anadolu'daki aktif kitle, daha kk evresel etkenlerin de destekledii uygun atmosfer sayesinde daha kapal, daha kk ama daha zengin, daha meru ve organik bir toplumsal iliki rgsn yaatabilmekteydi. Balangta bir tr fikir kulb ilevi yklenen tekilatlardaki birlikteliklere, slami motiflerin hayat bulduu, yerel iliki dayanaklar salam, geleneksel deerlere bal bir yaam pratiini yaatma/diri tutma abas elik ediyordu. Kentlerdeki kitle taban Metropollerdeki ve kentlerdeki kitle ise Anadolu tarasndan hayli farkl bir bileim ieriyordu. Bu

kitle, ikinci-nc kuak kentlilerin yansra, taradan okumak ya da i bulmak iin kente (ksmen geici olarak) yeni gelmi, hemerilik ilikilerine tutunan unsurlarn meydana getirdii bir toplumsal tabana dayanyordu. lkc hareketin kentlerdeki kitlesinin Anadolu'dakinden temel fark, bunlarn savunacaklar ya da yumuak bir geile ksmen koruyacaklar bir statlerinin olmamasyd. Bu yzden harekete giri saikleri ayn olmakla birlikte, hareket iinde yer al biimleri ve oluturduklar yap farklyd. Kentlerdeki tabann profili yle izilebilir: "Refleksleri" muhafazakr ve gelenee bal olmakla birlikte, deer sistemleri evrelerinde ve kendi ilerinde hayli erozyona uram; slami kkleri de olduka zayflam, flulamtr. Kentsel kltrel deiim srecini olduka ypratc biimde yaam ve yaamaktadrlar; statlerini kaybederek proleterlemi veya proleterlemekte olan nceki kuan (ou kez ebeveynlerinin) tepkilerini kin dzeyinde devralmlardr. Bu temelde, yoksullua, toplumsal eitsizliklere kar "sol" tepkilere sahiptirler. Birok rnekte, solcu deil de lkc olmalar, evresel etkilere veya tesadfi olaylara baldr. An67

ti-komnizm, nceki lkc kuandan sorgulamadan devraldklar bir zelliktir; bir lde, kentsel kozmopolit kltrel etkilere kar tepkiyle beslenir. Genel olarak entellektel donanmdan, ideolojik, hatta manevi-ahlaki eitimden yoksundurlar. Gvensiz, doyumsuz bir yapdadrlar; lmpen ynelimleri ok belirgindir. Bu taban, tanmlanan toplumsal-psikolojik karakter zellikleri nedeniyle saldrgan ve kat yapsyla; salam, denetlenebilir ve gvenilir olmamakla birlikte, bamsz hareket edebilen, parti politikas zerinde etkili olmasa bile, pratii ve gnlk ileyii olduka fazla belirleyen bir kitle oluturdu. Kent "ormannda" bir cemaat halinde varolmann iliki rgs ve gvencesi iinde kimlik edindiler. Bu kimlik sayesinde kazandklar gle, saldklar "nam" ve korku ile yalnzlklarn, gvensizliklerini giderdiler. Kapldklar macera ruhu, abartyla balandklar erkek deerleri, iddetin hakim olduu gndelik hayatn verdii tatmin, daha st aamada silahorluk, kendine zg bir "delikanl/ete" kltrn yaatyor; stelik bu yaanty, zerine giydirdii "dava adaml" kisvesiyle daha da gizemliletiriyordu. Kentli lkc militanlk, betimlenen yaps iinde elenceleriyle, birlikte olduklar mekanlarla, giyimleriyle, iliki ahlakyla, giderek kendi bana bir alt-kltre dnmekteydi. renci genlik iindeki kitle de bu genel havann pek dnda deildi. renci kitlesinin iki temel bileeninden biri, lkc hareketin Anadolu'daki tabannn, byk kente okuyup "adam olmak" iin gelmi unsurlar idi. Bunlar ksa srede yozlaarak kentteki yapya uyum salyorlar ya da Islami harekete kayyorlard. Dier (ikincil) bileeni, kentlerdeki alt orta snf, ii veya yar-proleter/lmpen ailelerden gelen unsurlardan oluturuyordu. niversiteyi snf atlama veya hi deilse "hayatn gvenceye alma" imkan olarak gren renci kitlesi, zellikle ksa yoldan devlet kapsna balanlabilecek ve/veya kolay girilebilecek meslek okullar, retmen okullar, eitim enstitleri gibi okullarda younlayordu. Ayrca kimi zaman, kadrolarn "stratejik" nemi olan baz okullarda toplanmasna da allyordu. alan kesim ele alnacak olursa, lkc hareket ii genlikte taban bulamad; daha ok isiz ve gizli isiz genlik ile marjinal sektr emekileri arasnda serpildi... lkc hareket genelde, ancak ok snrl olarak, belirli merkezlerde ve ounlukla birtakm tesadflere, istisnai koullara bal olarak grece kalifiye elemanlara sahip olabildi. Dier yandan, hareketin aksiyonerlii ve sokak hakimiyeti, kolayca bir ekim alan meydana getirerek, vurucu g (ve silahor) ilevi grebilecek unsurlar kolay temin edebilmesini salad. Ayrca "devletin yannda olma" iar; "devletin de onlarn yannda olduu"nu dndrd ve MC dnemlerinde yalnzca dndrmeyip hakikat olduu iin, adam devirmede -en azndan ilk aamalarda- kolaylk salamt. Kadrolarn ve liderliin toplumsal karakteri Kadro asndan saptanabilecek en nemli zelliklerden biri, hiyerari piramidinin en stnde yeralan ekenar genin, aadan olduka ayrm niteliidir. Partinin genel merkezindeki st yneticiler iinde, klasik bir faist partinin gereklerine uyacak zelliklerde insanlar vardr ve bunlarn ideolojik donanmlar/kaliteleri grece daha yksektir. Snfsal-toplumsal karakterleri de ounlukla, taban yanstmayan ksmen "elit", arlkla brokrat niteliktedir. Burada da temel olarak iki farkl eleman grubundan sz edilebilir: Bir, Trke'in yakn ve sadk evresini oluturan ve onun "devletl" politikasna angaje bulunan kiiler; iki, entellektel ve ideolojik zenginlii daha fazla vurgulayan unsurlar... ilk grupta, asker kkenlilerin arl vardr. MHP'nin 12 Eyll'den nceki son
69

Genel idare Kurulu'nda arlkl "meslek grubu", eski askerlerdir (7 kii). Tepe kadrolardaki asker arl elbette Trke'e baldr. "Albay", ordudaki btn ilikilerini ve 1944 rklk-Turanclk

davasnda "patlamayarak" yllarca devredile devredile gelen faist a CKMP/MP'ye tamtr. MHP'nin 60'larn sonundan itibaren resmi i harp aygt ile balantda olmas ve iktidar stratejisinin zellikle son evresinde orduyla ilikilere byk nem vermesi, eski askerlerin partideki "istihdamnn" nedenlerinden biridir. Subay emeklileri, faist nderliin sk askeri disiplin zlemiyle de en rahat -belki de gerek anlamda tek!- zdeleen unsurlar olmulardr... ikinci grubun arl ve kalitesi ise, 70'li yllarda faist hareketin geleneindeki "entelejensiya hareketi" zelliini kaybetmesine bal olarak, dktr. st ynetimdeki entelejensiya unsurlar iinde de, (nadiren parlak nitelikli) brokratteknokrat unsurlar arlkldr. Dnr-yazar-aydn kimlikli portreler pek yoktur; olanlarn da daha ziyade ajitatif risale yazarl ve ateli hatiplik zellikleri belirgindir. Yukarda ele aldmz Anadolu tabannn yapsna bal olarak, dier sa partilerden "devirilen" profesyonel politikac kadrolar da st ynetimde grlebilmitir. teden beri anti-komnist "faaliyetlere" aktif destek veren (arlkta ticaret sermayesi iinden) baz sermayedarlar ve orta-byk toprak sahipleri de MHP st ynetiminde yeralmlardr... Bu merkez kadrolar, "tekilattan" yetimi, rgt tanyan ve rgte tannan kiilerden olumamlardr; dolaysyla tabanda gl ve etkili deildirler. Glerini Trke'in emir ve gzetimi altnda yerine getirdikleri "zel" grevlerinden, birtakm "zel" ilikileri, temaslar salyor olmalarndan alrlar; kimilerinin ise misyonu salt "vitrinliktir". Gerekten siyasal g sahibi olan, hatta Trke'in bile hesaba katmak gerei duyduu (Gn Sazak gibi) portrelerde vardr; fakat bunlar kesinlikle istisnaidir. lkc hareket tabanndaki meruiyetleri, pratik olarak Trke'in
70

himmetine; znde ise, devlet otoritesiyle belirli bir ba, iletiimi temsil etmelerine, hatta kimi anlarda varlklaryla bizzat devleti simgelemelerine baldr. st ynetimin hemen altnda yeralan ve onun evresini kuatan ikinci kademe liderler ise alt kadrolara ve tabana daha yakndrlar. st nderlikle taban arasndaki iletiimi, hatta ilerlii salamak bakmndan hayati bir konumlar vardr. Bu kademenin en sekin unsurlar, birka ilden oluan sorumluluk blgeleriyle Ankara arasnda seyyar olan "eitimciler"dir. 1978'den sonra devreye giren bu ekibin, heterojen bir yapya sahip olduklar sylenebilir. Aralarnda tabandan (ounlukla lk Ocaklar'ndan) ok boyutluluklaryla yetiip sivrilen ve tabann efsaneletirdii unsurlar olduu gibi; eitli konum ve eilimlerden entelejensiya mensuplar da vardr. lk tanmlananlar taban odakl bir baka, ikinciler ise st ynetimin ve Trke'in tercihlerine yatkn olmakla birlikte; ortalama olarak, hem aay yukarya, hem yukary aaya kar temsil etmilerdir. Dolaysyla glerini ve liderlik inisiyatiflerini gelitirmek veya gcn, inisiyatifini "merkez"e tabi klmak; st ynetimin vesayetine girerek "kullamak" veya zerkleerek onun tarafndan dlanmak arasnda, hassas bir denge zerinde varolmulardr.12
12 10. dipnotta sz ettiimiz eski lkc "Hsn Galib", bu kesimin hem ideolojik ve siyasal-psikolojik saiklerini, hem de sz konusu "hassas denge"deki konumlarn yle tanmlyor: "kinci bir grup vard ki, nceleri tmden lzumsuz grlmelerine ramen, parti onlarsz olamaz hale geldi zamanla. Bunlar, yzyllk siyasi-kltrel kargaadan rahatsz olup toplumda aydn-halk (merkez-evre de denebilir), atmasnda arada kalan, neyi slah etmesi gerektiini (tm aramalarna ramen) bulamadan, "slahat" (=revizyon=reform, tam olarak hangisinin karladndan emin deilim) fikrini, alternatifsizliin verdii ezikliin (en nemlisi fkenin) tesadfen biraraya getirdikleriydi. Ne mslman olabildiler, ne Batl, ne liberal. Toplumcu radikallik onlara, onlar da radikallie ok uzakt. Kendi aralarnda da hibir zaman anlaamadlar. Birinci gruptakiler gibi kurun asker (deildiler-T.B/K.C. (...) ...lkc genlik zerinde, mutlaka en etkili olan, ikinci grupta iaret ettiimiz yar aydn-elit kadroydu (kadro denebilirse). Kendi yetersizliklerine 7]

Bu iki lider ekibinin d evresini ve "otorite boluklarn" dolduran; hareketin tabann oluturan kesimlere ynelik olarak vitrinde duran nc bir grup ynetici ise, genellikle daha vasfsz, alt kadrolar dzeyinde zerkleen terr aygtna yerel-mevzi aplar iinde yn verebilen unsurlard. Tabandan gelen daha "statsz" yeni kuak kopyalaryla kalabalklaan bu kategori, sonradan aralarndan birok "itiraf" kartacak olan rk bir aty oluturdu.13 Orta ve orta-alt kademe kadrolara bakldnda, ayrma derinleiyor, tara (Anadolu)-kent partiocak', eylem-ideoloji ayrmlarnn belirledii farkl kadro tipleri karmza kyor. Anadolu'daki kadrolar iin syleyebileceimiz; Anadolu'daki kitlenin yaps hakknda tanmladklarmzla uyumlu, -en azndan balangta- daha "durmu oturmu", Islami donanm daha salam ve evresine olumlu imaj verebilecek elemanlardan olutuudur. Ancak sonradan bu profil, kentlerin/ merkezin etkisi ile ve genel siyasal keskinleme iinde deiti. Baz zayf merkezlerden balayarak, "kriminal" tipler Anadolu'da da boygsterdiler. Kentlerdeki parti/ocak kadrolar ise daha atak, daha saldrgan, daha faizan, islam'dan olduka uzak, ideolojik olarak (en azndan ajitasyon dzeyinde) grece donanml unsurlard. Balangta bunlar arasnda Anadoramen (gayrsamimileri istisnadr) samimiyetle genliin fikri geliimini stlendiler, altlar. Genlik zerinde 'eyh'lik otoritesi kurmaya alanlar olmakla birlikte, birinci grubun (st ynetimin-T.B./K.C.) otoriter baklarn zerlerinde hissettiklerinden olacak, baaramadlar

(tutarl tezler ortaya koyamam olmalar da etkin)." (agy) 13 "Hsn Galib", bu grubun profilini de yle iziyor: "Birileri daha vard bu partide Byk ehirde ve 'zellikle tarada' rantn blmnde paylarnn azalmakta olduunun farkna vararak panie kaplan, eyrek aydn kafal "eraf ve 'kn by esnaftlar. Toplumda aina olduumuz siyasi oportnist (tam karl eyyamc) simalard bunlar. Hareketin slkleri vazifesini baaryla yerine getirdiler. Kasabadaki, mahallelerdeki rakiplerini, vicdani rahatszlk duymadan, genlie 'komnist hedef olarak gstermekten ekinmediler." (agy) 72

lu'daki "abi"lere benzer zellikleri olan, evrelerinde sayg uyandrc kiiler grlmekle birlikte; 1970'lerin sonlarna gelindike, vurucu tim eflerini daha iyi denetleyip ynlendirebilenlerin ne ktn, bu nedenle de kentlerden/ merkezden balayarak kadrolarn asl kaynann giderek bozulduunu izliyoruz. Parti-Ocak kadrolar arasnda nemli dzeylere varabilen kopukluklar vard. Kopukluklar belirli kontak noktalarna yerletirilmi becerikli ajanlar veya daha st dzeyde ikinci kuak liderler araclyla giderilebiliyordu. Parti ile Ocak arasndaki iliki en tepede oluuyordu. Hatta bu ileyi zellikle tarada ciddi ekimelerin yaanmas sonucunu da dourabiliyordu. Yaa daha byk olmalar, hem snfsal, hem de siyasal-psikolojik bakmdan "durmu oturmuluklar" ve merkezi otoriteye ba(m)llklar parti kadrolarnn hareket yeteneklerini snrlyordu. Daha gen ve dinamik unsurlardan oluan Ocak kadrolarnn hareketlilikleri ve hareket zgrlkleri daha fazlayd. Ocakl kadrolar taban etkisine de daha ok aktlar. lk Ocakllar'da, radikallikleri, fedakarlklar, hareket zgrlkleri, en nemlisi gleri ve etkililikleri nedeniyle, "hareket"in asli dayanan kendilerinin oluturduu bilinci vard. Parti'yi, oportnist unsurlardan oluan ve/veya legal zorunluluklar gerei kurulmu tali bir yap olarak kmseme eilimi yaygnd.14 1970'lerin ortalarndan itibaren, "milliyeti hareket" veya "Trk milliyetileri" kimliklerinin yerini "lkc" kimliinin almasnda, Ocak tabannn bu eiliminin pay belirleyicidir.
H lkc itiraf Ali Yurtaslan'n anlatmlar, parti st ynetiminin ve bizzat Trke'in de -en azndan taktik amalarla- bu eilime prim verdiini gsteriyor: "O her zaman yle derdi: 'Genler bu parti sizin partinizdir. Bu milletvekillerini daha bir sre kullanabiliriz, ama bunlarn yerine gelecek olanlar sizlersiniz. Bu adamlar sizin gibi Ocak'tan yetime deillerdir." (Ali Yurtaslan'n tiraf, Aydnlk Yaynlar, stanbul 1980, s. 82) 7.3

Eylem nderlii ve ideolojik nderlik arasnda da farkllama varsa da, sonular fazla nemli deildir. Eylemci kadrolar -ki bunlar bir noktadan sonra kontrolszd- bireysel klara, saldrganla daha yatkn olmalaryla ykselmi ve mevkilerini bu imajn devam ile koruyabileceklerini bilen daha s unsurlard. Dolaysyla srekli kendini yeniden reten bir iddetin kayna idiler. deolojik nderlik genelde Trke'in nderliinde temsil edilen "cisimsiz" bir varlkt; "ideologluk" ilevine soyunanlara pek rastlanmazd. Gene de, Ocak'ta ve partide hem merkezi, hem yerel dzeylerde, "siyasal taktisyen" kimlii edinmeye alan, ajitasyonda-hitabette younlaan demagoglar belirli lde etkinlik salayabilmilerdir. 1976'ya kadar Kurt Karaca, A. Tucugil izgisinde ifade edilen ideolojik sylem, bu tarihten sonra slamlama srecinin en parlak ifadesini S.A. Arvasi'de buldu. 1975 sonrasnda daha sol motiflere yer veren sylem ise gen teorisyenlerin rn olarak ve "partiye ramen" ortaya atlabilmitir. Hzl kitleselleme ile birlikte kadro ve kitle dzeyinde insan malzemesine ynelik olarak seici davranamayan, davranmak istemeyen hareket, bu bakmdan alabildiine yoksullat. Hareketin kitlesellemesinde etkili olan reaksiyoner yn, ideolojik zenginlemenin ve kaliteli insan unsurunun nne duvar ekiyordu.

lkc hareketin rgtsel yaps


Hzl kitleselleen hareketin bu denli sratli bir ivme iin hazrlanm, ince bir rgt modeli olmad gibi, byle bir modelin oluturulmasnn ve hayata geirilmesinin baz glkleri de vard. lkc hareket bu amazla birlikte yaamak biimindeki ara zme, faist rgt yapsna hi yakmayacak zellikler tayan, ama kitlesinin ihtiyalarna cevap veren, kendiliinden olumu bir yap iinde ulamt. Bu ara zm, sanldnn aksine, kat disipline ve merkezi
74

otoriteye bal deildi; eylem dinamiinin ayran unsurlarnn ve dank otorite ilikilerinin, "disiplinli merkezi yap" boyasyla boyanarak ve Trk toplumunda yaygn "kitle ruhu"na uygun bir havaya brndrlerek eklektik bir biimde dengelenmesi, birarada tutulabilmesi, hi deilse sunulabilmesiydi. En alt kadrolarn rgtten/yapdan beklentilerinin son derece "basit" olmas, bu bakmdan kolaylk salad. Taban, ona genel gvenlik ve aidiyet duygusunu veren, yzyze iliki iinde bulunduu otoriteye (ou kez kiiye) balln, bamlln "rgt(llk)" olarak anlamlandrd. "Hareket" de, pek de tanmlayamayaca "dava"ya cinayet ileyebilecek lde balanan insan ynn "kadrolar" olarak benimsemek durumunda kald. nsan malzemesi konusunda seici olmayan hareket, devirdii insanlarn, yaratlan bu alt-kltr iinde gelitirdikleri "deiik" iliki alarn da

kontrol edemedi, etmedi... Bu zemin zerinde, rgtlenmenin kudretini ve skln simgeleyen nl "tekilat-lider-doktrin" lemesi; gerek l btnl iinde, gerekse lemedeki unsurlarn gerek ierikleri itibaryla, sz konusu simgeselliinin tesinde bir sistematii, ilkesel dzeni vs. ifade etmiyordu... Tekilat Tekilat unsurlarndan sadece birini temsil eden parti, (u kadrolar hari tutulursa) bir tr "denizar karargh" idi ve "aayla" ilikileri son derece snrl bir grubu ifade ediyordu. "Aadakiler" partiden bahsederken yalnzca genel merkezi kastediyor idiler; tara tekilat bir tr irtibat brosu olarak alglanyordu. (Anadolu'daki baz gl merkezler bir lde istisna saylabilir.) ou zaman ortaya kan "parti bizle ilgilenmiyor" ikayetleri, ou kez "irtibat brolarnn" iyi ilemediini kastediyorlard. Bu ikayetlerin kapsam, esasen, zorda kalndnda arka klma ihtiyacyla snrl idi. Kitlenin
75

hibir zaman aadan yukarya ciddi bir katlm istei yoktu; yukarda, liderlerinin etrafnda, kendileri adna karar alan birilerinin varlndan honuttular. Dier taraftan, lk Ocaklar ya da lkc Genlik Dernekleri (GD), daha gz nnde, kitle tarafndan daha sahiplenilen ve kitleye daha yakn tekilat birimleri idiler. Bu yzden, lkc tabann rgtsel yapsnn ipular daha ok burada aranmaldr. lk Ocaklar lokal havas iinde toplumsallama mecralar olmaktan; gereinde askeri rgtlenmenin de merkezleri olmaya dek uzanan ilevler tadlar. Aktif genlik kitlesinin devirildii ve harekete geirildii merkezler esas olarak Ocaklard. Ocaklarn fiili liderleri, ou zaman bu derneklerin ynetim kademeleri dnda bulunuyor, resmi ynetim kadrolar ise onlarn yardmclar gibi ilev gryorlard. Bunu klasik illegalite gereklerine balamak ok doru olmaz. nk, lk Ocaklar "legal" kurululard. Silahl mcadelenin ykseldii 70 ortalarndan sonra "illegal" faaliyetlerin bu merkezlerden yrtlmesinde ciddi zorluklar ortaya kt. Bu durum aslnda ciddi bir illegal yaplanmann ngrlmedii ya da en azndan hazrlnn yaplmadnn da bir gstergesi olarak alnabilir. Bu nedenle Ocak'lardaki rgtlenmenin zelliklerini illegalite gerekleri ile aklamak zordur. Ynetimde grnenler gerekten daha "temiz", daha "saygn" kiiler oluyorlard; ama bu sistemin asl gerekesi, gndelik rutin ilerin resmi yneticilerce stlenilerek asl lidere hareket serbestisi ve zaman salanmasyd. lkc altkltrn en fazla (hatta belki tek) siyasal nitelik tayan boyutunu, bu "dernek-lokal"lerdeki birarada olular meydana getiriyordu, ilikiler baka ortak mekanlarda da pekala srebilirdi, sryordu; fakat onlara siyasal rengi vuran, Ocak eksenindeki iletiim ve toplumsallamayd. Dernek, bir mekan olarak siyasal ba hatrlatan ve rgtleyen merkezdi. Buralardaki ilikiler ise kat hiyerariden ok, geleneksel kltrel deerler 76 zerinde ekilleniyordu.15 Ayrca "Ocak"larn "sosyal yardm hizmeti" veren niteliklerinin, zellikle "kaybedecek bir eyi olmayan" insanlar devirmeye ve bamllatrmaya yarad sylenebilir.16 lk-Bir, lkc iler Dernei, lk-Tek, MSK vb. dier "yan kurulular" ise, ancak verdikleri lojistik destekle nemliydiler. lkc tekilatlarda rgtlenmenin gerek anlamda illegalite "kltrne" uygunluundan da sz etmek zordur. 1970'lerin sonlarnda, ilerde de ele alacamz gibi hareketin bu dnemdeki stratejisinin gerei olarak "terr"le arasndaki ba gizleme taktiinin paras olarak ortaya atlan ETKO, TT, TKO, TMKO, T vb. illegal "rgtler"; gerek rgtsel ekirdekler olmaktan ok, zellikle kk ete reislerinin bir eit yknmeyle "takndklar" isimlerden ibaretti. Sz konusu illegalite yknmesi bile ylesine savruka yaylmtr ki, bu "rgt isimleri" enflasyonu, taktik olarak gdlen "perdeleme" ve kadrolar koruma ilevini gerekletirmekten ok uzak kalmtr. Anadolu tarasnda, en azndan 70'lerin sonuna kadar, "nezih" bir kulp havasna benzeyen, -ie ve da ynelik-daha su yznde, daha yerleik, daha "dzgn" ilikilerin;
15 lkc harekete genellikle ezbere yaptrlan "kat hiyerari-sk disiplin-merkezi yap" etiketleri, fazlaca somut bilgiye dayanmyor. Faist rgtlerin kat disiplin iinde rgtlenmeleri klasik bir veri olduu iin, zellikle sol literatrde lkc rgtlenmeyi de bu ablona uydurma abas grld. Bu "veri" artk ylesine genel kabul grmt ki; bizzat lkc hareketin iinden gelen "itiraflar"n, "evet, ok kat disiplin vard..." diye anlattklar biraz dikkatlice okunduunda, aslnda gerek bir baboluun yaand kavranabilecek olmasna ramen, hal bylesi itiraflar "mthi merkezi rgt" senaryolar eliinde sunulabildi. Evet, zellikle Trke ve evresindeki ordu gemili kadrosunun disiplin takntlar vard; ama brakalm disiplinin gerekliini, bu "takntnn" bile btn rgtle geerlilik kazandn ne srmek hayli zordur. 16 "zellikle isiz gezen insanlar iin tekilatlar emin yerlerdi. nk ocaklarn bir zellii vard, ortak tencere kaynyordu. tane iskemleyi birletirince al sana yatacak yer.".. (lkc Cengizhan Cengiz Aklyor/2. Yeni Gndem, 17 Mart 1986, s. 29) 77

daha ok saygn "abi", daha az apulcu ieren, grece duraan ve "pasif" bir yapnn varolduunu

kaydetmek gerekir. Ancak 70'lerin sonuna doru genel politika iinde bu durum deiti; insanlar daha sertletiler. Anadolu'da da kriminal tim eflerine, saldrgan kadrolara rastlanmaya baland. Bu noktada yatay ilikiden de sz etmek gerekiyor: Hem ayn ehir/blge iinde, hem de ehirler arasnda adam saklamaya, hassas merkezlerde snak yapmaya dnk kuvvet kaydrmalar 70'lerin sonlarnda sk grlr oldu. zetle, tekilatlanmada, adem-i merkeziyeti, denilebilecek bir yap olumutu; bu da, retilen genel politikalara gre deil, somut, gncel olaylar karsndaki tepkileri ile seferber olan, gnlk ileyiinde merkezi karar srelerine gereksinim duymayan reaksiyoner bir hareket iin ok normaldi. Merkeziyetiliin, iktidar stratejisine ilikin temel politikayla dorudan balantl hedefleri saptama ve kadrolar "grevlendirme" noktasnda geerli olduundan sz edilebilir. Merkezi otoritenin kesinlikti olmad byle bir ileyi iinde, zellikle terr aygtnn "vurucu tim" tarz rgtlenmesi erevesinde, tim eflerinin bile kolayca sivrilebildii ve etkilerini yaygnlaabildikleri bir yap ortaya kt. Tim efleri kendi evrelerinde gerek anlamda bir hcre tekil etmek yerine bir etki emberi kuruyorlar; tim eflerinin niteliklerinin belirleyici olduu bu iliki anda da, "yeni gelenler" hangi timde yeralmak istediklerini seebiliyorlard. Timlerin eylem sluplar, eylem eitleri grup bileimleri, grup yeleri arasndaki ilikiler, gndelik alkanlklar, birlikte olunan insan says ve nitelii deiebildii gibi, ideolojik yaklamlar dahi farkl olabiliyordu. Sre iinde kk tim/grup efleri arasnda kan srtmeler; blge apnda etki alan olan yerel liderlerin, "be"lerin mdahalelerini gerektirebiliyordu. nk, onlara da kendi dzeylerindeki etkinlik mcadelesinde "g" gerekiyordu; g de ne kadar ok sayda kk timi/grubu
78

kontrol edebildiklerine balyd. Bu yerel "be"ler arasnda ekabet ve srtme karsa -ki kanlmaz olarak kyordu- birinin brn "temizlemesi" kanlmaz oluyor ya da biri sava alann terkediyordu. Bu nlenmesi mmkn olmayan kapmalarda, tzel kiilik olarak "tekilat" genellikle taraf olmazd. Byle bir yap iinde tekilatta ykselmek -daha zel meziyetleri yoksa- kiisel ataklk, cesaret, gzpeklik gibi faktrlere, zetle, lkc jargonunda terr eylemlerinin tanmlanyla "icraata" balyd. Ancak bu ykselmenin de bir snr vard ve oradan teye gidilemezdi. Lider ve doktrin lkc hareket ve MHP asndan Trke ve onun temsil ettii "liderlik", zel neme sahiptir. "Babu"un konumu, lkc hareketin 12 Eyll ncesinde klasik faist rgtlenmeye en ok yaklaan yn olarak deerlendirilebilir. Her ne kadar Trke "baka ilikiler" iinde arad iktidarn peinde, rgt zerindeki hamilik ve en nemlisi taktisyenlik ve ideolog-luk-hatiplik grevlerini aksattysa da, 12 Eyll arifesinde tartlmaz liderliini srdrmekteydi. Ancak zellikle 70'lerin sonlarna doru ortaya kan "yerel babu"lar ve biraz fazlaca sivrilmi rgt nderleri, liderlik messesesinde "sapmac" bir dinamiin olutuuna iaret ediyordu. "Dokuz Ik milli doktrini", MHP'nin kutsal lemesinin lider ve doktrin unsurlarn neredeyse zdeletirerek birbirine balar. Trke tarafndan ilk kez 1965'te yaymlanan Dokuz Ik doktrini,17 rk-oven Trk milliyetiliine dayal, snfsal elikileri "zorunlu tahkim"le zen "gl devlet" tasarmnn
17 Dokuz Ik'n gerek mellifinin aslnda Trke olmad, lkc hareketin sekin unsurlar arasnda sk dolaan bir "sylenti"dir. Gerek yazarn, milliyeti sosyolog Mmtaz Turhan olduu iddias yaygndr.

79

belirleyicilii altnda; pozitivist-kalknmac Cumhuriyet ideolojisinin pek ok etmeninin de varln koruduu korporatist bir toplum modeli vazediyordu. Hiyerarik srayla milliyetilik, lkclk, ahlaklk, toplumculuk, ilimcilik, kyclk, hrriyetilik ve ahsiyetilik, gelimecilik ve halklk, endstricilik ve teknikilikten oluan Dokuz Ik ilkeleri; lkc hareketin Trke'le temsil edilen devletl unsurlarnn resmi ideolojiyle akrabaln ortaya koyarlar. "Milli doktrin" olarak sunulup "numaralandrlarak", Kemalizmin "Alt Ok"unu andrmalar, onun alternatifi izlenimini vermeleri gzetilmitir. Dokuz Ik, ierii ve sylemiyle, Trk "ynetici snf"nn Trk-lslam-Bat unsurlarndan oluacak sentez-model araylarndaki (bkz. 4. Blm) otoriter-devleti temel tutumunun faizan uradr. Bu zelliiyle, 1970'lerde lkc hareketin taban hatt rgt kadrolar nezdinde hibir ieriksel etkinlii ve "scakl" olmam, ancak lafzen benimsenmi; "lider"in "devlet tecrbesinin", "devlet nosyonunun", "bilgisinin" ve "Trkiye'yi kurtaracak reeteleri biliyor olmasnn" simgesi olarak alglanmtr. Bu anlamda Dokuz Ik'n MHP camiasndaki en belirgin ilevinin, Trke'in otoritesine salad katk olduu sylenebilir. Resmi doktrinasyon erevesinde sunulan dier kaynaklar da Dokuz Ik gibi, gerek anlamda

kavranmayan, "yukarsnn" da bu ynde zel aba sarfetmedii daha ziyade lafzen, "forml" renir gibi bellenilen; ideolojik olarak eklektik, ajitatif "eser"lerdi. Zaten hitabet formuna yakn olan bu kaynaklara okunmaktan ok, "seminer"lerde dinlenerek ulalyordu. Doktrinasyonun eklektik ve balayclktan uzak yaps, mevcut rgtsel ve toplumsal yapnn zellikleriyle birleince, tabandaki "doktrin" anlay da elbette homojen olmuyordu. zellikle ynetim kademelerinin benimsedii ve etkin klmaya alt ideolojik etmenler ile bunlarn kitle ile alt kadrolar tarafndan kavran veya onlarn yatkn olduu ideolojik etmenler arasnda nemli farklar vard. 1960'larn sonunda yerleen, "devlet gcne sivil destek" misyonunun uzun sreli hakimiyeti, ideolojik beslenme iin resmi ideolojiyi de bavurulabilir bir kaynak haline getirmekteydi; zellikle hareketin merkez unsurlar, toplumsal-snfsal konumlar ve siyasal-ideolojik tercihleriyle bu kaynaa yakn duruyorlard. Tabanda ise, resmi ideoloji ve onun sylemi, daha arasal bir bakla benimsenen, en azndan tam anlamyla snlmayan, daha uzak kaynaklar ifade ediyordu. Aaya doru inildike ideolojik donanm eksiklii hzla artyor, hatt neredeyse snflanyordu; birtakm genel kabullerin tesine gemek iin kafa yoran pek yoktu.18 Teorik birikimin tekilat iinde hibir kymet-i harbiyesinin olmamas, ideolojik ayrlklar ve boluklar nemsiz klmaktayd. Anadolu tarasnda ideolojik donanm en azndan "jargon" erevesinde Islami renkler tarken; metropollerdeki hareket iinde bu renkler -baz tim eflerinin zelliklerine ve eilimlerine bal istisnalar dnda- olduka soluktu. Merkezi dzeyde ve sylemde slam'n ele aln arasald ve dnemsel bir grafie balyd. Gerek anlamda Islami bir ideolojiye ynelinmesinden ok, Islami bir demagojinin, toplumsal mcadelelerdeki keskinleme koullarnda etnik-mezhepsel ayrlklarn siyasal olarak kkrtlmasnda kullanlmas sz konusuydu.19 Metropollerde
18 lkc itiraf mer Tanlak, ideolojik beslenme eksikliini u cmlelerle anlatyor: "Davann kutsal olduuna inanyordum. Bu yzden okumaya karar verdim. Fakat, okunacak kitaplarn azlndan ve bana bir ey vermediinden bundan vazgeip, verilen seminerlere gitmeye, bunlar karmamaya baladm. Burada da yanldm anlayarak, vazgetim. Nedeni ise seminerlerde de aydnlatc bir eylerin anlatlmamas ve sadece konumalarn banda ve sonunda 'Tanr Trk korusun ve yceltsin' ya da 'Ey Trk titre ve kendine dn' eklinde yeminler edilmesiydi." (tiraf, Aydnlk Yaynlan, stanbul 1980, s. 33) 19 Islami sloganlara ynelmesini, Islami hareket nezdinde itibarl baz simalar elde etmesini, Trke'in hacca gitmesini vb. abartarak MHP'nin 70'lerde "slamclatn" sylemek, olduka aceleci kararlardr, slamlama/slamclama meselesini sonraki blmlerde ok geni ele alacaz

81

oluan alt-kltrn kendiliinden ideolojisi ve iddete dayal icraat "bilgisi", doktrinin yerine ikame oluyordu. Merkezi ideolojik besleme son derece snrl iken, 70'lerin ortalarnda ideolojik araylara ve teorik almalara hamle eden lk Ocaklar da zamanla, baz istisnalar hari, bu ilevden uzaklatlar... Sonuta, "zengin" bir demogojiye dayal olan doktrin ve gncel reaksiyoner nitelii baskn olan hareket iin, ideolojik bakmdan varolan yoksunluk ve heterojen yapnn olumsuz etkileri ertelenebiliyor, ciddi bir saknca olarak alglanmayabiliyordu. rgtsel yapnn genel karakteri Kitlelerin, hele byk kentlerde giderek apulculaan vasfsz ve kontrolsz kadrolarca ynlendirilmesi, MHP'nin karar odaklarnca bir avantaj olarak alglanabiliyordu. Zira 70'lerin sonuna yaklaldka, bu kadro-kitle yaps, -baka "iliki" rgtleri ile hazrlanan darbe iktidar iin- bir pazarlk imkan yaratrken; kolayca gzden kartlp silkelenebilecek bir gc tekil ediyordu. Etkinlii ile ie yaradka ve genel hatlaryla kontrol edilebildike i bozulmasna gz yumulan bu yap, bir zaafa, hatta ters tepen bir silaha dnecekti. Bu yap unsurlar erevesinde yap-insan, insan-yap ilikisi ve etkileiminde, u noktalar belirlenebilir: Genel politika ve formel rgt (parti) yapsnn belirleniinde katlm kanallar yoktu; gnlk ileyite de dinamik bir tartma ortam olmad gibi, ne partide ne kitlede bu ynde bir istek bulunmuyordu. Bu yzden, aadan yukarya bir etkileme sreci yrrlkte deildi. Sadece genel kabul grm birtakm ekinceler ve soyut bir disiplin sz konusuydu. Fakat bu, insan malzemesinin yapy hi etkilemedii anlamna gelmemelidir. nsan malzemesi ve bunlar arasnda gelien ilikilerin yaratt altyap, styapy karar ve temel politika srelerinde ciddi
82

biimde etkiliyordu. Ama bu, dolayl bir etkiydi; yani kitlenin inisiyatifiyle gereklemeyen, ama politika retmede altyapdaki zelliklerin dikkate alnmasnn zorunluluundan doan bir etki. Dier yandan, klasik faist rgtlenmenin ngrd yukardan aaya belirleme de laykyla gereklemiyordu; nk taban kontrol imkanlar ve kanatlar snrl olan merkez, tam bir denetimin

peini kovalamaktan, kitleselleme uruna feragat etmiti. Hatt insanlar kendi balarna harekete o kadar almlard ki, olduka alt kadrolardan bile, kendi rgtlerini kurmay dnenler (en azndan dleyenler) kabiliyor;20 eitli dzeylerde ak iktidar mcadeleleri srdrlyordu. Tm bunlar gznne alndnda, lkc hareketin rgtsel rgs, birbiri iine fazlaca sokul(a)mayan ve dntrmeye almayan, ama belirli noktalarda kesien ortak kabullerde ve genel politikann dnemelerinde rtp uzlaan farkl yaplarn birarada bulunma dinamiini tayordu. Bu dinamik, asgari uyumu "toplam" bnyede varederek dsallatrmay da kotaryordu. nsan malzemesine uygun bir yap kendiliinden otururken, ihtiya duyulan "tip"lerin devirilmesini de kolaylatryordu. Baka bir deyile, bu yapnn toparlad insan malzemesi, yneldii ekim merkezini yeniden ekillendiriyor, bir bakma yeniden retiyordu. Yap tm bu zellikleriyle, znde ksa vadeli hesaplarn grece uzun bir dneme yaylmak zorunda kalm olan hedefleri dorultusunda, bu politika ve yap sayesinde kitleselleme ivmesi yksek tutulabiliyor, bu kitlesellemenin yaratt g ile iktidar imkanlar ve kanallar zorlanabiliyordu. Bu noktada salam rgt yaps iin kafa yormaya -yoranlar vard- pek
20 "Devaml Etlik Lisesi'ne gittiim iin oradaki baz kiileri gzaltna alp, eylem gleri hakknda bilgi almaya alyordum. Bundan niyetim de yeni bir rgt kurup almakt." (mer Tanlak, age., s. 84)

gerek yoktu. nk kitlenin ihtiyalarna cevap veren yap hem ekiciliini srdrmekte, hem etkinliini arttrmaktayd. "Global" politika retmek ve genel gidie yn vermek anlamnda istenebilir olan merkezi bir disiplin; gnlk hayatta ve "sokaktaki (lkc) adam" nezdinde geerliliini salamak, her eyden nce bu insan malzemesi ve ilikileri asndan imkanszd. Dier yandan, belli lde kontrolsz olan alt ve orta kademe kadrolarn/alt liderlerin daha global hedeflerinin olmamas, genel otoriteye asgari lde ballklar iin bir tr gvenceydi. Her iki ucu da ak olan bu iliki, iki taraf asndan mantkl gerekelere dayanyordu. Toplam gten destek ve gven alan "sokaktaki adamn" aidiyet duygusunu pekitirip ona rahat davranma imkan veriyor; tekilat iin ise gcne gvenilecek, gerektiinde kolaylkla gzden kartlabilir, fazla soru sormayacak, kontrolsz ama sadk bir ynn tepesinde olma avantajn getiriyordu. Birbirini tamamlayan bu etmenler karlkl etkileirken aralarnda belirli bir mesafenin korunmasyla srdrlen bu yap, tekilatn tasarlayarak bulduu bir "forml" deildi; baka trls mmkn olmayan, kendiliinden bir sonutu. Bu yapy ne organize bir su rgt, ne kat disiplinli faist bir tekilat, ne radikal ve homojen bir politik hareket, ne tara arlkl "gelenek" unsurlarnn kozmopolitlemeye ve modernlemeye tepkisi, ne reaksiyoner sa platformun bir fraksiyonu, ne de darmadank bir lmpen kalabalnn yaratt alt-kltr olarak grmek mmkn. Hibiri ve hepsi birden...

1974-1980: ktidar stratejisinin iflas


MHP ve lkc hareket ykselie getii 1974 ylndan itibaren, kalabalk kitle ihtiyacna uyumlu bir yaklamla, anti-komnist bir reaksiyoner hareket olma zelliini hep nde tuttu. Bylelikle eli altnda bulundurabildii kadrolarn uygulad iddetle kendisini efsaneletirmeye alrken; etkin bir g olduunu kabul ettirerek genelde egemen blok nezdinde nem kazanma, dier taraftan da MSP'den uzaklamaya balayan orta snf oylarn hanesine yazdrarak srama yapma beklentisi iindeydi. Genlik rgtlenmesi ile anti-komnist potansiyele tamamen hakim olarak, san en dinamik gc olacan hesaplyordu. 1977 seimlerine kadar genel olarak bu strateji uyguland. 1977 seimlerinde MHP'nin oy oranndaki gelime sadece Orta-Dou Anadolu ile snrl kald ve stelik bu blgelerde ulaabilecei snra dayand. MHP asndan Orta-Dou Anadolu'nun siyasal-snfsal dinamii MHP'nin Orta ve Dou Anadolu'da kazand etkinliin dinamii, hem bu etkinliin ieriini ve saiklerini, hem de snrlarn kavramak bakmndan, zetlenmeye deerdir.21 Orta ve Dou Anadolu illerinde btn geleneksel mlk sahibi snflar, 70'lerde ivme kazanan kapitalistleme sreci iinde ekonomik-toplumsal istikrarlarn yitirmeye balamlard. Gelien kapitalistlemeyle birlikte, byk burjuvazinin bu blgedeki "yerli" sermayenin soluk alaca alan giderek kstlamas; buralarda snflar arasnda mevcut bulunan greli
Sz konusu dinamik, 1977-1980 kesitinde Birikim dergisinde mer Lainer'in yazlarnda ilk kez ve kapsaml biimde ele alnmtr. Bu yazlarda, Orta-Dou Anadolu'da MHP'nin stratejisine ve politikasna en uygun koullarn belirdii "orum-Erzurum-Gaziantep geni" zerinde younlalmt. zellikle bkz.: Malatya Olay - Trkiye'deki Faist Hareketin Yaps ve Geliimi, Birikim, Mays 1978, s. 12-24 ve Mara'tan Sonra...?, Birikim, Ocak 1979, s. 37-63. MHP'nin skynetim ve ordu zerine hesaplaryla ilgili olarak bkz.: Bir "Dolmu Hikayesi" ve MHP, Birikim, Kasm 1978, s. 47-50 ve Abdi peki'den Sonra Durum, Birikim, ubat 1979, s. 33-37.

85

dengenin ayakta kalmasn gletiriyordu. lke leinde kapitalist sistemle btnleerek varln

srdrme ansna sahip olan sanayi ve ticaret erbab; konumunu deien koullara uyarl ve istikrar iinde tanmlama ansna da sahipti. Bu kesim, snfsal-fraksiyoner karlarn azamiletirmeye dnk talepler ne srerek, MSP'nin "milli sanayi" programna destek vermekteydi. Bu sistemin rasyonelleri iinde, parlamenter demokrasinin siyasal-snfsal pazarlk ve mcadele rutinine uygun bir tavr alt. Oysa, iktisadi faaliyetleri kapitalistleme sreci iinde geersizleen zanaatkarlar, kk sanayi ve bir ksm geleneksel ticaret erbab, ayn "ansa" sahip deildi. Bu kesimler olduka hzl bir mlkszleme, proleterleme "tehditini" hissediyorlard. Ekonomik bakmdan ve toplumsal prestij ynnden gerileyen geleneksel orta snflarn Snni kesimi; iktisadi bunalmn "sorumluluunu", toplumsal-dini-kltrel bakmdan aa ve marjinal sayd Aleviler zerine ykmaya yatknd. ounluu kentlere ve kasabalara Cumhuriyet dnemiyle birlikte krlk, dalk yrelerden gelmi olan (nemli bir ksm da 70'lerdeki kapitalistleme sreciyle buralara gen) Alevi nfusu zaten bir anlamda "gmen/ yabanc" saylyordu. Dini inantaki ve rfteki farkllklar ve Aleviliin ulusal "aznlk" konumu, bu yabanclamann; horlamaya, giderek dman saymaya dnmesi potansiyelini ieriyordu. Sermaye birikimi bakmndan geleneksel olarak nisbeten geri konumda bulunan Alevilerin teden beri yneldikleri brokratln ve iiliin '70lerde -en azndan geleneksel orta snflarn gznde- grece istikrarl ve ykselen "kariyerler" grnmne sahip olmas; Alevilere kar belirli bir tepkiyi besliyordu. O kentte, kasabada Aleviler arasnda kk retim, ticaret vb. soluu daralan ilerle uraan "rakipler" bulunmas, bu tepkiyi arttrc etki yapabiliyordu. Bu ortam, Snni nfusta, Alevilie ve onun sa siyasal demagojideki edeerleri olan komnizme, kafirlie, solculua
86

kar saldrgan bir syleme olan duyarll arttrmaktayd. Tasvir edilen bu toplumsal yapnn ve elikilerin Orta-Dou Anadolu ile snrl olmadn; ancak zellikle bu blgede younlatklarn kaydedelim. 1977 seimlerinde genel olarak Anadolu orta snflarna, kk sanayi ve ticaret erbabna, ksmen orta kyllere ve geleneksel yapnn gelien kapitalizm karsnda panie kaplan unsurlarna ynelik programyla nemli bir oy art salamasna ramen MHP bu verimli topraklardaki oy orann bekledii dzeye ulatramad.22 Blgenin, mezhepsel-etnik ayrlklarn derinlemedii merkezlerinde, zaman zaman seferber edebildii anti-komnist tepkiyi oya eviremedi. Kapitalist ekonomik gelimenin youn olduu blgelerde, Bat'da, zellikle byk kentlerde ise varl marjinal kalmaya devam etti. te yandan MHP, parlamenter dzeyde gcn borlu olduu Orta-Dou Anadolu siyasal corafyasnda, desteinin dzenli biimde artacana, hatta baki kalacana gvenemezdi. Kapitalist dnmn "oturmasna" bal olarak oluacak greli yapsal istikrar, orta vadede tansiyonu drecekti. Hele siyasal ve iktisadi srecin olaan ileyii iinde, varolan tepki potansiyelinin yeni beliren iktisadi ve snfsal yapya uyarl biimlerde ve kanallarda erimesi beklenebilirdi.
22 MHP'nin oy orannn yzde 10'u getii iller unlard (parantez iinde, o ilden kan MHP milletvekili saylar): Yozgat yzde 22.9 (1), Erzincan 18.8, Elaz 18.7 (1), ankr 17.0, Kahramanmara 15.5 (1), Gmhane 14.9, Krehir 14.2, Kayseri 13.2 (1), Sivas 13.2 (1), Nide 13.0 (1), Nide 13.0 (1), Erzurum 12.8 (1), orum 12.7 (1), Adana 11.3 (1), Gaziantep 11.1 (1), Nevehir 11.0, Konya 10.7 (2), Tokat 10.6 (1), MHP'nin yzde 10 orannda yaklat iller de, Orta-Dou Anadolu'nun snr veya evre illeri konumundaydlar: Ordu yzde 9.6, Giresun 9.2, Malatya 9.2, el 9.1, Hatay 9.0, Afyon 8.7, Ankara 8.6 (2), Kars 8.3, Kastamonu 7.7. Byk kentlerin bulunduu gelimi illerden yalnzca Ankara'da yzde 10'a yaklaabilen MHP, stanbul'da yzde 2.7 (1 milletvekili kard), zmir'de 1.7 Bursa'da 2.9, Eskiehir'de 5.1, Kocaeli'de 1.8 oy orannda kald. Ege'deki oy oran (zmir hari) yzde 2.9; Trakya'daki oy oran (stanbul hari) yzde 1.4 idi. 87

Bu koullarda MHP, egemen blokla pazarlk gc edinmek iin, gelien kitle desteinin orta vadede seimlerinde yzde 20 snrn zorlayan bir dzeye ulamasn bekleyemezdi. Mevcut kitle desteini ve bu destei salayan dinamii, "hzlandrlm" bir ivmeyle deerlendirebilecei ekilde iktidar stratejisini yeniden tanmlamaya yneldi. Trmanan faist terr ve iktidar stratejisi 1978 banda CHP hkmetinin i bana gelmesiyle birlikte, faist hareket daha btnlkl bir eylem program benimsemeye, mevcut siyasal birikiminin zerine ina ettii yeni bir iktidar stratejisi tanmlamaya yneldi. Bu, sada olabildiince geni bir taban, trmanan anti-komnist iddet ve komnist/anti-komnist kamplamas iinde kemikletirerek hegemonya altna almaya dnk, dolaysyla siyasal-toplumsal gerilimi srekli trmandrmay hedefleyen bir stratejiydi. Bu stratejiye besleyen nemli bir kaynak olarak, terrn kitlesellemesinde Eitim Enstits olaylar nemli rol oynad. Eitim Enstitlerinde "madur olmu" lkc genler terr iin zengin bir potansiyel oluturdular. Oluumunda MHP tabanndaki denetimden km terrizm ve radikalizmin byk pay sahibi olduu bu stratejinin a hamlesi istanbul niversitesi (veya ) olayyd.23 Bu stratejinin daha

sonraki aylarda uygulanmaya balanan bir baka boyutu ise "yksek mevkilerdeki" kiilere ynelen cinayetler zinciriydi. Bugn hl ou "aydnlatlmam" saylan bu kym 12 Eylle kadar
23 16 Mart 1978 gn istanbul niversitesi'nden kan rencilerin zerine atlan bomba sonucu 7 renci ld, ok sayda renci yaraland. Bu olaylar btn lke apnda gl bir direni dalgasn dourdu. DSK'in "Faizme htar" eylemi btn sol gruplarn katlmyla gerekletirildi. Gsterilen byk tepkiyle trmanan gerilim, bu "hamle"nin, lkc hareketin stratejisi asndan baarl bir k olduunu ortaya koydu.

88

srd ve birok bilimadam, gazeteci, devlet grevlisi ldrld.24 Bu strateji alt kadrolarn "eteleme" ve iddet eilimlerinin trmanmasn getirirken; merkez son "sivil" giriimini yrrle koyarak,25 "byk yry" hazrlad. Trke 19 Mart'ta zmir'de yapt konumada "byk yryn" baladn aklarken, hkmetin iktidarszln sergileyeceini umduu bu gsteriye, geni bir sa taban toparlamay ve egemen blok nezdindeki kredibilitesini artrmay hedefliyordu.26 "Byk yry" hazrlklar srerken, amaca uygun provokasyonlarla siyasi gerilimi trmandrma amacna ynelik senaryolar sahnelenmeye baland. Byk kentlerde, kamuoyunu sindirme, genel ylgnlk yaratma amacna ynelik "sistemli"27 saldrlarla srdrlen iddet, tarada kitle desteinin kalclatrlmas ve buralarda ykselen sa MHP gdmne alma amacna ynelik kitlesel provokasyonlara dntrlyordu. Malatya
24 Bu dizide katledilenler savc Doan z, bilimadamlar Bedri Karafakiolu, Bedrettin Cmert, Cavit Orhan Ttengil, Orhan Yavuz, mit Doanay, Necdet Bulut, yazarlar mit Kaftancolu, Abdi peki, demokratik kitle rgt yneticileri Akn zdemir, Sevin zgner, emniyet mdr Cevat Yurdakul, sendikac Kemal Trkler, milletvekili Abdurrahman Kksalolu'dur. Bunlardan z, Kaftancolu, Trkler, Yavuz, zdemir, Yurdakul, Ttengil, Doanay, Karafakiolu, Cmert cinayetlerinin kouturulma srecinde lkclerin "ansl" konumunu ortaya koyan bir alma: mit Sezgin, Aydnlanmam Cinayetler, letiim Yaynlar, stanbul 1987. 25 Mussolini'nin nl "Roma'ya yry"ne de, ismiyle bile benzeyen bu giriim, son "sivil" giriimdi; nk bu giriimden sonra, MHP liderleri btn enerjilerini, askeri darbe "operasyonlarda" yer tutmak iin harcayacaklar ve kitle tabannn siyasal gcne dayanacak bir iktidar arayn tamamen terkedeceklerdi. 26 MHP, egemen snflar nezdinde bir iktidar alternatifli olarak alglanmadnn, hatta misyonunun tamamlanmasyla kolaylkla gzden kartlabileceinin farkndayd. Bu yzden, gcnn sadece sokaklara sald silahl etelerden deil, ciddi bir anti-komnist tepki potansiyelini toparlayabilmesinden kaynakland mesajn verebilmek zorundayd. 27 Aslnda saldrlarn "sistemlilii", daha o zamandan, tartlr hale gelmeye balamt. Kontrolden kmak zere olan terr aygt, MHP yneticilerini bile tedirgin ediyordu.

89

olay bu izginin en nemli adm idi.28 Gene bu dnemde MHP'nin oy taban bulunmayan, fakat genel sa oy potansiyelinde ykselme grlen ve hareketin zayf olduu yerlerde dardan getirilen vurucu gler araclyla belirli hedeflere saldrlarn yapld grlyordu. MHP merkezindeki hakim kliin iktidar iin denedii bu son "sivil" stratejinin, kapsaml "askeri" sonular da vard. Zaten gl olunan merkezler birer "blge ss" durumuna getirilirken, kontrol altna alnan merkez says arttrlmaya allyordu. Kentlerde de benzeri bir yol izlenerek, kentlerin stratejik merkezlerinde kesin hakimiyet iin abalanyordu.29 Bu provokasyon zinciriyle, genel olarak siyasi etkinlii yaygnlatrp, "byk yry"n balatt iktidar kuatma operasyonu ile sa blok iinde nderlik alarak iktidar yolunu amay hedefleyen strateji, 1978 yaz boyunca uygulamada kald. "Byk yry" konjonktr, ciddi anti-faist direni dalgasnn yansra, beceriksizlikler ve hesap hatalar nedeniyle de baarl olamamt. Ancak bu evrede, ana muhalefet konumundaki AP lideri Demirel'in balatt "bayrak mitingleri" kampanyasyla anti-komnist hezeyana "oynamas"; bu mitingleri kendi platformu haline eviren MHP'ye, sz konusu konjonktr uzatmak iin katkda bulundu. Trmandrlan anti-komnist hezeyanla birlikte, bu atmosferde alt kadro28 Malatya'nn "MHP'ye yakn" saylan AP'li belediye bakan Hamit Fendolu (Hamido), 17 Nisan 1978 gn Ankara'dan kendisine postalanan bombal paketi aarken ld. lkcler, bu olayn ardndan, kentteki sa Snni kitleyi Alevilerc ve genel olarak sola kar kitlesel bir saldrya kkrttlar. Sonraki aylarda faist hareket, en bykleri Sivas ve Elaz'da olmak zere, birok Orta-Dou Anadolu kent ve kasabasnda benzeri provokasyonlar gerekletirdi. Elaz rneinde provokasyonlar, Krt nfusa kar ynelen saldrlarla etnik boyut da kazand. 29 Faist hareketin askeri stratejisini tarihsel siyasal gelimesine bal olarak inceleyen derinlikli bir yaz: smail Soytemiz, Trkiye'de Sivil Faist Hareketin Askeri Stratejisi, Sosyalizm ve Toplumsal Mcadeleler Ansiklopedisi, letiim Yaynlar, stanbul 1988-1990, s.2338-2339. 90

lar/eteler dzeyinde gittike denetimsizleen yap; faist terrn artk hedeflerini seerken pek seici olmamas, hatta rastgele kalabalklarn saldr hedefi haline gelmesi sonucunu douruyordu.30 Bu arada Orta-Dou Anadolu'da uygulamaya konulan etnik-mezhepsel kkrtmalar, byk kentlerde benzer toplumsal mozaiin grld blgelerinde (zellikle gecekondu mahallelerinde) de uygulanmaya kalkld. Ancak kentlerdeki gl anti-faist direni, bu giriimi geriletti. Skynetim ve ordu zerine hesaplar 1978 sonbaharndan sonra, Trke bir yandan CHP hkmetine kar "milli ittifak", "milli direni" arlar yaparken; MHP'nin saldrlar ve aklamalar, skynetim ilann salama hedefine yneldi.

Bu yeni ynelim silahl mcadelede yenik dlecei ya da devletin yardmna ihtiya duyulduu tesbitinden ok, iktidar stratejisi erevesinde ordu zerine yaplan hesaplardan kaynaklanyordu. Trke'in ve evresindeki sadk bendelerinin iktidar stratejisinde vazgeilmez bir yer tutan ordu balantlarn,31 devletin korunma refleksiyle yourarak, as30 1978'de lkclerin, kahvehaneler, otobsler, sinema klar gibi insanlarn toplu Halde bulunduu mekanlara ynelik saldrlar neredeyse rutinlemiti. Bu saldrlar solcularn youn olduu muhitlere yneliyor, fakat ate alp ldrlenlerin siyasal kimliklerinin nitelii gzetilmiyordu. Hedeflenen, korku salmann yannda, kitlelerin bu korku ile devrimci-sosyalist hareketlerden uzaklamalarn salamakt. 31 Faist hareketin skynetim talebi, silahl mcadelede "pat" durumuna raz olmasndan ileri gelmiyor; i sava stratejisi iinde orduyu yanna alma hesabna dayanyordu. MHP 12 Mart mdahalesi dneminde ordunun anti-komnist misyonuyla kendisini ideolojik olarak tan anlamyla zdeletirmiti. Ayrca, Trke'in temsil ettii genel merkez ekibi, teden beri ordu iindeki balantlara nem vermi ve iktidar senaryosunu daima asker-sivil brokrasinin st kademelerinden salanacak gl bir destee bal olarak tasarlamt. 1978'de faist yaznda bu destei ordu iinde salamaya aday isim olarak, Kara Kuvvetleri Komutan Orgeneral Nurettin Ersin ima edilmekteydi... Trke'in ordu balantlar iin ayrca bkz.: Uur Mumcu, 12 Eyll Adaleti, Tekin Yaynlar, istanbul 1987, 91

ker-sivil brokrasiden destek alma hesab bu ynelimin asl dayanan oluturuyordu. Hareketin 12 Mart'tan beri vazettii "devlet gcnde sivil destek" misyonu dorultusundaki gelien icraatnn, daha da derinleecek bir bunalmda ordu eliyle gerekleecek her trl mdahaleye dahil olma imkann yarataca umulmaktayd; skynetim ilan, bu bakmdan olumlu bir zemin yaratabilir, bir balang olabilirdi. 1978 Kasm aynda Trke, orduyu yanna ekme operasyonunu "yetki ve sorumluluun askeri ynetime devrinin gerektiini" syleyecek lde "abartabildi". MHP devlet gcnn daha sert biimde kullanlmasnn da balbana kendisini glendireceine inanyordu. Devrimci-sosyalist ve sol glerin kar kaca skynetime kesin destek vererek bir btn olarak ordunun desteini kazanma; bu destei ordu iindeki "dost" glerin aktif desteiyle birletirerek hem "solu ezme", hem de yeni bir iktidar blokunun omurgasn oluturma tasars zerinde durulmaktayd. Trke vd. "merkez gler", bu senaryonun, hareket iinde de kendi glerini tahkim edeceini hesaplamaktaydlar. Ordu ile ittifak forml iinde tabandaki, giderek grece zerk hareket etmeye ynelen radikal "eteleri" denetim altna alarak i mcadelede marjinalize edeceklerini umuyorlard. Bu stratejinin doal sonucu, skynetimin gerekesi olarak sunulan iddetin giderek trmandrlmasyd. Zaten byk lde otomatie balanm olan yaygn iddetin, daha byk infial yaratacak sarsntlar eklinde toparlanmas gerekmekteydi. Bu amala daha nce denenmi ve ilerlii kantlanm olan yntemlere hz verildi. Sistemli cinayetler daha "tarafsz", "saygn" hedeflere ynelerek, genel bir umutsuzluk havas estirilirken, etnik-mezhepsel gerginliklerin trmandrld
s.21-24,116, 122. Kontrgerilla veya resmi "i harp" rgtlenmeleri ile balantlar da bu noktada nem tar; 1970'lerde, 1960'larda olduundan daha sistemli ve "karlkllk esasna" daha fazla dayanan bir ilikinin varolduunu gsteren birok iaret vardr.

92

merkezlerde daha byk boyutlu kitle kym senaryolar sahnelenmeye baland. Aralk 1978'deki Kahramanmara katliam, bu trmann doruu oldu. Bu korkun olay, insanlkd sonularyla, faist iktidar stratejinin ierdii snr tanmaz cinayet ve imha potansiyelinin de gstergesi oldu.32 Aralk 1978'de Kahramanmara olaylar, stratejinin ksa vadeli hedefi olan skynetimi getirdi. Ancak, 1978 sonunda 13 ilde ilan edilen skynetimin, MHP'nin dertlerine are olamayaca anlalyordu. nk Kahramanmara'ta "doz" olduka fazla kam ve daha nceki saldrlarla karlatrlamayacak sonulara yol amt. Genel kamuoyu bu kymn sorumluluunun MHP'de olduuna inanm, meruiyeti ciddi lde anan MHP'nin elverili siyasal ortam beklentisi suya dmt. Dier taraftan, umulan ittifak ve ibirlii yollar bu duruma da bal olarak tkanrken; ordu iindeki "dost"larn bile tedirginlie drecek lde itibar kaybeden hareketin artk iktidar blokunda yeralmas zorlamt. Bu koullarda acil nlem olarak, hareketin kurmaylar "silahlar gmme" talimat verdiler. Eylemlerin bir sre durdurulmas ile i disiplinin salanabilecei ve bylece iyice gemi azya alm bulunan alt kadrolara bir eki dzen verilerek, daha "temiz" bir grntyle siyasal sahneye yeniden klmas hedefleniyordu. 12 Mart dnemindeki gibi, skynetim ynetimine/orduya hararetli destek veren bir sylemle bir sre "sokaktan" kaybolmann, devlet ile babaa kalan solun fiziken ypranmas bakmndan da yararl olaca hesaplanmaktayd. Bu arada eksiklii hissedilen baz alanlarda sistemli bir
32 lkclerin, anti-komnist bir filmin oynad sinemaya bomba koyup, patlamadan sonra bu olay "komnist saldrs" diye sunarak balattklar provokasyon zinciri; ertesi gn ldrlen iki Alevi ve solcu retmenin cenazesine dzenlenen saldryla boyutland ve antikomnist "cihad" arlaryla kitlesel kyma dnt. Kahramanmara katliamnda, saptanabildii kadaryla 111 insan ld, yzlerce insan yaraland, Alevi toplumunun ounluu Kahramanmara'tan gmek zorunda kald. 93

kadrolama imkan yaratlabilirdi. Bu yeni ynelim erevesinde MHP ve lkc kurululara ynelen soruturmalar savuturulmaya allrken, sol adna provokatif sahte eylemlere bile bavuruldu.33

Dier yandan, ordu ilikileri yeniden canlandrlmaya allyordu. Ancak ksa sre sonra, istenen sonucu vermeyecei anlalan bu politikadan umut kesildi. MHP ve lkc hareketin genel kamuoyundaki meruiyeti, arlkla devrimci-sosyalist hareketin nderliindeki anti-faist direniin etkisiyle, ciddi biimde anm, soluunu orta vadeli beklentilere yetmeyecek lde kesmiti. MHP'nin etkinliini gelitirerek pazarlk imkanlarn zenginletirmek ve hesaba dahil edilmesi zorunlu bir hareket haline gelmek iin yeni hamleler yapmak zorundayd. Bunun iin, uzun sredir ihmal edilen parlamenter politika dzeyinde reel politik etkinliklerini artrmak iin aba sarfetmeye yneldiler. Ancak bu abalar da umut vaadedici ve kalc olamad; nk ellerinde, "otorite boluu" zerinde durup, "gl iktidar" motifini ilemekten baka bir "kart" yoktu. Girilen evrede skynetimin de "iktidarszln" aa kararak lkedeki otorite bunalmn derinletirmeyi hedeflemilerdi. Buna bal olarak, bir yandan skynetimin dier illere de yaygnlamas iin almalar yrtlrken, dier yandan orduyu yeterince kararl olmad iin eletirmeye baladlar. Bu tutum, ordunun emir ve kumanda zinciri ierisinde, bir btn olarak desteini almak yerine, ordu iindeki otoriter ve faizan unsurlarn oluturaca bir "dost" grubun aktif ortakln salama amacna ynelinmesi anlamna ge33 12 Eyll'den sonra MHP genel merkezinde bulunan "Eitim Sekreterliinin Talepleri" belgesinde, yerel rgtlere, jandarma, polis, valilik vb. bina duvarlarna, devrimci-sosyalist rgt imzalaryla "faist ordudan hesap sorulacak" trnden sloganlar yazlmas talimatnn iletildii grlyor. (MHP ddianamesi, Ankara 1981, teksir, s.621) Bylece skynetimin "ilgisinin" lkclerden uzaklatrlmas ve ordunun sola kar bilenmesi hedefleniyordu.

94

liyordu. izlenen bu politika, "otorite boluu" propagandasn besleyecek terr atmosferinin, kitleler nezdinde daha da "kbuslaarak" srmesini de gerektirmekteydi. Bu nedenle, saldrlarna rastgele, kitlesel ve "neden-sonu" balantlarn anlalmazlatran hedefler seerek, "amasz, kr terr" imajn yaygnlatrmaya ynelindi. Bir yandan saldrlarn srdrrken, bunlarla arasndaki ba her zamankinden daha fazla perdelemeye abaladlar. "Meruiyetilik" demagojisine arlk verildi. Dikkatleri datmak iin, yukarda deindiimiz ETKO, T vb. illegal rgtler yaratlarak, hedef saptrlmaya alld. Daha nce tabanda ok yank bulan baz militan eilimler ve bunlarn ifade edildii yaynlar reddedilirken, meruiyeti grnty bozacak ahslar ajan ilan ediliyor veya (en azndan gz nnden) uzaklatrlyordu. Oysa gerekte, 1979 knda gmlen silahlar, yerlerinden kartlmaya balanmt.34 ktidar stratejisinin girdii yeni mecra, ordu iinden umulan destein salanamamas vb. beklenmeyen koullara veya "hesap hatalarna" bal olarak, ar ve uzun bir i sava ihtimalini ciddi olarak ieriyordu. Dolaysyla, terr aygtnn global strateji erevesinde denetlenmesini, sklatrlarak daraltlmasn, gereinde "kstlanmasn" riskli hale getirmekteydi. 12 Eyll arifesinde MHP Siyasal atmosferde gerginliin ba aktr olmann, MHP iin, yalnzlama ve egemen blokun hemen btn unsurlaryla temas imkanlarnn kstlanmas gibi bir maliyeti vard. MHP, 1979 ylnda kurulan AP aznlk hkmeti iinde -verdii
lkc itiraf mer Tanlak'n da anlatt gibi, silahlarn "gmldkleri yerlerden" kartlmasnda, birok nemli MHP'li ve lkcnn ldrlmesinin tabanda yaratt etkiye dayanan "kendiliinden" bir boyutu da vardr. (mer Tanlak, age, s.79)

95

destee karlk- yer bulamad gibi, genelde bir tecrit srecinin de balam olduunu hissediyordu. 1980'e girildiinde, itibar ve meruiyet yenileme abalaryla pek kolay sonu alamayacan gren st ynetim, btn umudunu bir askeri darbe iinde mevzi kazanmaya balam durumdayd. Terr aygt artk iyice kontrolsz ve kr bir noktaya varm, daha nceleri sadece lojistik destek ifa eden birok yan kuruluu ve kadrolarn da kapsam, iddet gndelik ileyii her dzeyde belirler hale gelmiti. Merkezi olarak kontrol edilebilen terr eylemlerinin ise tannm, saygn sol simalara yneldii izlendi. 1980 Mays'nda, MHP'nin genlik nezdindeki itibarl nderlerinden Gn Sazak'n ldrlmesi, hareketin lke apnda byk bir saldr kampanyasna yol at.35 Etkileri 12 Eyll'e kadar yaylan bu kampanyann doruu, Temmuz 1980'de yaanan ve ikinci bir "Kahramanmara" giriimi olmas gl anti-faist direnile nlenen orum olaylaryd. orum, MHP ve lkc hareketin hamle inisiyatifini tamamen yitirdii urakt. Faist saldrlarn alabildiine pervaszlamas ve cinayetlerin ileyi biiminde grlen vahet, paniin ifadesiydi. Bir yandan da, bu saldrlar karsnda kamuoyunda byyen nefret, "bar", "anti-terr" sylemle nafile geitirilmeye allmaktayd. 12 Eyll arifesinde, MHP ve lkc hareketin saldrlaryla, anti-faist sol direniin ortaya kartt i sava tablosu, "gl iktidarn tesis edilmesine zemin oluturacak "otorite boluu" grntsn pekitiriyordu. Ancak bu tablo, MHP'nin "otorite bunalm"nn derinlemesine ynelik inisiyatifi ile "otorite bunalmn amak iin gl devlet" iarn vazeden resmi politikas arasndaki tutarszl

isel olarak ksr dngye


35 Gn Sazak'n, MHP iinde, apulculaan terr aygtnn gemlenerek, uzun vadeli meruiyeti bir izgi tutturulmasndan yana olduu; lmnn, bu tavr benimseyenleri gerilettii de ne srlmtr. 96

dntryor; dsal olarak da sz konusu resmi politikann demagojik niteliini aa kararak, MHP'nin egemen blokun en faizan unsurlarnn gznde bile gvenilirliini yitirmesini getiriyordu. Fakat bu isel ve dsal kaos, tepe kadrolarn ve Trke'in ordu iindeki etkinliklerini gelitirmeye dayal iktidar stratejisi iin bir saknca deildi. MHP liderliinin hesaplayamad, ya da grmek istemedii; gelecek dnemde iktidarn ekilleniini belirleyecek olan egemen snflarn, MHP'yi bandan itibaren ciddi bir iktidar unsuru olarak grmeyip, sadece "acil hallerde" kullanlacak bir ara olarak grmeleriydi. MHP, yaanan otorite bunalmn ve provokatif atmosferi ok iyi kullanarak iktidar ortaklna kadar ykselmi, belli bir toplumsal tabann oylarnn topland ve lke apndaki anti-komnist cephenin birletii aktif bir merkez haline gelebilmiti; ama tm bunlara ramen, bir iktidar modeli nerememi, bylesi bir modele ilikin olarak szle-eylemle sunduu etmenler kabul edilebilir olamam, genel sa iindeki yeri hep sallantda kalmt. Artk denetlenemez haldeki terr aygt, kitlesi ve salksz yapsyla, egemen snflarn eitli fraksiyon ve eilimlerini temsil eden sa partilerin olabildiince uzak durmay yeledikleri bir "bela" haline gelmekteydi. Bunun en somut gstergesi, AP genel bakan Demirel'in, MHP'nin "terr'le ilintisini belirtmekten srekli kanmasna ramen, 2. M'nin kuruluuna Trke'i dahil etmeyerek, aradaki snr kalnlatrmaya ynelmesidir. te yandan kendi taban potansiyeline ynelen bir tehdit olarak alglad MHP'ye zaten pek scak bakmayan MSP'nin ve Islami hareket iinde Iran devriminin etkisiyle radikallemeye balayan unsurlarn, lkc harekete kar ak tavr almalar (ve bu tavrn "sokaa" da yansmas), hayli ypratc olmaktayd. MHP'nin/lkc hareketin, toparlad insan malzemesi ve oluturduu yap ile, ona yklenen snrl siyasal misyonu (anti-komnist reaksiyon ve sokak gc) dahi srkleye97

meyecek zelliklere sahip olduunun egemen blok tarafndan anlalmas ve hatta egemen blokun kimi unsurlarnca bizzat bu "misyon"un sorgulanmaya balamas, tecrit srecinde belirleyici olan bir etkendi. AP'nin faizan kanadnn kimi unsurlarnn ve devlet katnda etkili "faist entelejansiya"nn da lkc hareketten yz evirmesi, tecrit srecini iyice koyulatryordu. ABD merkezli "hr dnya" sisteminin ve ona bal souk sava anti-komnizminin temsilciliini meslekletirmi olan Aydn Yaln'n, 12 Eyll'n hemen arifesinde MHP iin yazdklar bu bakmdan simgeseldir: "MHP'nin ilkel anti-komnizminin etkisini zerlerinden uzunca bir sre bir trl silemeyen AP yneticileri, ge de olsa, artk bu hatalarn anlamlardr. Bunun zaman zaman istisnalar olmu, AP'li baz bakanlar (...), MHP'nin kark ve karanlk baz iler iinde olduklarn zaman zaman dile getirmiler, yneticileri uyarmlardr. Fakat AP lideri 'canm onlar bizim ocuklar, azck ly karm olsalar da ziyan yok; onlar milliyeti ve anti-komnist ocuklar, onlardan byk bir zarar gelmez. aa be yukar MHP de bizim safmzda saylr; hem zaten bize mesele kartmayan tek siyasi kurulu onlar, imdi bu safhada onlarla da bir kapma siyasi oportniteye uymaz' diye meseleyi geitirmitir. Btn uyarlara ramen yakn zamanlara kadar, MHP'nin marifetlerine gzyumulmu, bu siyasi teekkln tpk komnistler gibi szma yntemleriyle devletin nemli organlarnda mevziler edinmesine gzyumulmutur."36
36 iddet Olaylarnda Doru Tehis, Yeni Forum, 1 Eyll 1980; Vatana hanet in Anatomisi (Ankara, tarih belirtilmiyor) iinde s.65-66. Aydn Yaln, 12 Eyll'den sonra laleme ald bir yazsnda da, Bolevik devrimi srasnda, anti-komnist Komilof etelerinin, "ilkel kafal, kltrsz ve her eyi kuvvete bavurarak zmek isteyen" yapsnn aslnda komnistlerin iine yaradn rnek gstererek, 80 ncesinde MHP'ye yklenen anti-komnizm misyonunu sorgulad: Bolevik htilalinde Ar Sa, Yeni Forum, 1 Kasm 1981; Vatana hanetin Anatomisi iinde, s.94.

98

Kamuoyunda itibar ve meruiyet kaybetmesine yol amasyla MHP'nin yaad siyasal tecritin nedenlerinden birini oluturduu gibi; yol at bnyesel krizlerle bizzat lkc hareketin baz unsurlarnn da yaadklar tkankl idrak etmelerini salayan bir baka sorun, insan malzemesinin vasfszl ve bu malzemedeki bozulmann artk katlanlmaz boyutlara ulamasyd. Daha nce de sz ettiimiz, lmpen kalabalklar, iddet sevdal silahrler, can sklp adam ldrmeye kan katiller ve kontrol imkansz gruhlarn oluturduu eteler, "kitle"yi kavrayan yapsal dengeleri giderek andryordu. Says artan "itiraflar", bu anmann gstergelerinden biriydi.37 Dier yandan, byk kentlerde mafya saflarna doru militan erozyonunun balamas ve bunlarn lkc kimliklerinden de syrlmadan, hatta bu kimlii kullanarak "gayrmeru alem" iinde yeralmalar, yllarca varolacak bir

kamburu yaratyordu. (Bu "lkc mafya" olgusunu 8. Blm'de etraflca ele alacaz). Hareketin ykselme devrinde askeri gereklere dayandrlarak temelleri atlm olan karanlk ilikilerin, ksa bir sre iinde ekonomik saikli ilikilere dnmesi hi srpriz deildi. Zira varedilen llerdeki militan kadro kalabaln, kaynaklar ne kadar zengin olursa olsun, tekilatn beslemesi imkanszd. Bu koullarda, etkili ve silahl bir gcn mensubu
12 Eyll ncesinde ve sonrasnda bnyesinden ok sayda irili ufakl "itiraf" kartan lkc hareket, bu firelerin olumsuz etkisini hl silebilmi deil. u da var ki, itiraflarn ounun aslnda bildiinden ve yaadndan daha fazlasn anlattklarn ve nemli mevkilerde olduklar imajn verecek abartmalara yneldiklerini sylemek, ar "ihtiyatl" bir yaklam saylmamaldr, itiraflarn ou alt kadrolar, sra neferleri; aklamalarnda genellikle, tekilat ierisinde eitli nedenlerle elitikleri kiileri karalamaya gayreti aka ne kyor. "Ifaat"larnn hemen ncesinde, tekilat iindeki kar atmalarnda "akta kaldklar" ya da dman kazandklar iin (hatt kimi zaman maddi kar salama saikiyle) bu yolu setiklerine ilikin ipularnn grlmesi de, gvenilirliklerini tartmal hale getiriyor. te yandan, bu anlatmlarn polisiye ierikleri asndan deil; lkc hareketin alt-kltrel ortamn kavramak asndan, anlatlanlarda ve satr aralarnda ciddi anahtarlar bulmak mmkn. 99

olmann veya hatta bu kk ksmn ynetebilmenin nimetlerinden yararlananlar kmas doal olduu gibi; ete eflerinin, iktisadi ihtiyalarn bizzat karlayarak (ve sevkedecekleri "askerleri" besleyerek) hareket nderliiyle ilikilerini "tmarl sipahi" benzeri bir tarza oturtmalar, orta ve st kademe nderlerin de iine gelebiliyordu. Fakat bu kar imkanlarnn paylamyla ilgili elimeler, kk grup/ete efleri arasndaki atmalar arttrm, sonuta yapy hzla paralayan bir sreci balatmt. 1980'in sonuna gelinirken lkc hareket iin rahatsz edici olmaya balayan bir sorun kayna da hapishanelerdi. Hapishanelerde ciddi bir lkc varl olumutu. Bu insanlarn ou, ayr kaldklar eylem hayatlarn sorgulamaya balyor ve fedakarlklarna, adanmlklarna "deecek", resmi lkc sylemin sunduundan daha elle tutulur nedenler aryorlard. Bir yandan sol ve islam ile (hapishanelerdeki solcu ve Mslman mahkumlar araclyla) baka mekanlarda gereklemeyecek kadar yakn temas ve gzlem imkanlar ile tanan; te yandan kendilerinin orada bulunuu ile "devletin yannda olma" misyonunu badatramayan bu insanlarn, salam ideolojik donanmlarnn da olmamasnn etkisiyle kolayca savrulabileceklerini bilen MHP nderliini, eitli nlemler almaya alyordu. Hapishanedekiler, yakn bir af umuduyla yattrlmaya allyordu.38 MHP ve lkc hareket nderliinin otoritesi, bu abalara ramen hapishanelerde hzl bir ypranma sreci yaamaktayd.
38 MHP Genel Sekreteri ve Ankara Milletvekili Necati Gltekin, 7 Temmuz 1979 tarihinde hapishaneden Trke'e gnderilmi olan bir mektuba cevap olarak unlar yazmt: "Cezaevlerindeki lkc kardelerimizle ilgilenilmesi iin btn tekilatmza evvelce verilen emrin usanmaz takipisiyiz. (...) Gecenin sabah olmak zeredir. nmzdeki seimde gl bir kadro veya tek bana iktidara geldiimiz takdirde, vatan, millet ve din dmanlar dndaki kader kurban kardelerimize mull bir af kartacaz. (mer Tanlak, age., s.147) 100

KNC BLM

12 EYLL OKU, DAVA VE SAVUNMA


12 Eyll darbesi ve 1980-1982 askeri ynetim dnemi, lkc hareket iin byk bir ok oldu. Kukusuz devletin fiziki ve ideolojik basksna, "dmanlar" sosyalist devrimcilere gre ok daha az muhatap oldular. Fakat bu bask, ideolojik-moral bakmdan, hem merkezi dzeyde hem de tabanda onlar iin ok daha sarsc bir darbe oldu. Militan lkcler, 70'li yllarda komnizme kar "devletin zaafa dt noktada vatana, millete, devlete, bayraa sahip kma" misyonuyla eitilmi, ynlendirilmilerdi. Devlet ve ordu iinde de bu misyonun mensuplar olduu MHP st ynetimince bildiriliyor, biliniyordu. Ne var ki 12 Eyll darbesi, lkc tabann tasavvurlarna uygun bir askeri darbe senaryosunun aksine, MFIP ve lideri Trke'i de dier partiler ve liderleri gibi "kontrol altna" alarak; bylesi bir misyonu meru saymadn bandan ortaya koydu. Askeri brokraside MHP misyonuyla btnlemi unsurlar emir-komuta zinciri iinde erirken; MHP'li ve lkclerin polishapishane terrnden istisna edilmedii ksa srede grld. Bu durum, militan taban dzeyinde -zellikle hapishanelerde- kkl bir meruiyet ve kimlik bu101

nalmna yol at. lkc hareketin tabannda yaanan, parti byklerinin hamasi savunmalarnn yattrmaya yetmedii kimlik ve meruiyet bunalm; MHP davas iinde gndeme gelen cinayetler, "o gn can skld iin adam ldrdn" syleyen katil portreleri, gene bu dnemde "lkc" kimlii bariz olan M.Ali Aca'nn Papa'y vurmas vb. olaylarla genel kamuoyunda giderek daha fazla itibar kaybetmeleri gerei ile birleerek arlat. MHP kurmaylar, askeri ynetimin, elbette tabandakiler kadar olmasa bile ksmen kendileri iin de artc olan tutumu karsnda; biraz can havliyle, biraz davay/tekilat ayakta tutma kaygsyla lkc misyonu 12 Eyll'n misyonuyla zdeletirerek merulatrmaya altlar. MHP'nin ideolojisi

olan Trk milliyetiliinin devletin ve bizzat 12 Eyll'n resmi ideolojisi olduu savunuldu; faist terr ve iddet "komnist istilaya kar kendiliinden oluan milli refleks" olarak akland. MHP Genel Bakan Yardmcs Agah Oktay Gner'in nl "fikri iktidarda, kendi zindanda" sz bu mant iyice ulatrarak; devletin resmi ideolojisi ve politikasyla, gerek sahiplik iddiasnda bulunmaya varan bir zdelemeyi ifade ediyordu. Fakat bu tavr, ne mahkeme, ne -asl nemlisi- taban nezdinde ikna edici olamad. "Fikri iktidarda, kendi zindanda" iarna 80'lerin ortalarndan itibaren, 3. ve 4. Blmler'de ele alacamz gibi, arlkla ANAP'ta yer tutan faizan sa taban ve entelejensiya sahip kacak; Trke ve lkc hareket nderlii, hele hareketin radikal kesimleri ise bu yaklam terkederek 12 Eyll kart bir syleme yneleceklerdi. lk ok ve darbenin alglan "12 Eyll gecesi olacaklar, nce Trke'e 'komutanlar muhtra verecek' diye bildirildi. 'Muhtra' szc, MHP'lileri pek r-ktmemiti. Trke de fazla tedirgin olmamt. (...) MHP'nin
102

'istihbarat rgtleriyle ba olan elemanlar' kollar svadlar. Dostlar tandklar arand. Amerikal dostlar da bu arada... Gelen yeni bilgilerle birlikte kalar atlmaya balad. nk, gmbrtlerle, silah atlaryla gelen muhtra deil, ihtilaldi. MHP asndan, saat 17:00 sralarnda 'hal ve gidi' aydnlanm, gece yarsndan sonra olacaklarn ad konmutu. Trke hal ve gidii kesin bilgiye dayandrdktan sonra zaman yitirmeden gvendii yakn arkadalarn Oran'daki evine ard. Geri Trke, komutanlarn tmn tanyordu. lerinde snf arkada bile vard. Ama yine de, olacaklar nceden kestirmek olanakszd. Bir ara Yaar Okuyan'a dikti gzlerini. Bir sre ylece kald. Sonra dudaklar kmldad: 'Pasaportun var m?' ".1 Olaydan altbuuk yl sonra Ahmet Kahraman'n bu yazdklar, 11 Eyll'de lkc hareketin tepe nderliinin halet-i ruhiyesini tasvir ediyor. Trke yurtdna k yolu bulamayp, olaylarn btn seyri aklk kazanana kadar Ankara'da saklanm olsa da, darbe pratii hi eksik olmayan ve son yllarda darbe "imkanlarn" hi de gzden uzak tutmad bilinen bu eski askeri bylesine endieye sevkeden; son saatlere kadar gelimelerden hi haberdar ol(a)mamasnn tedirginliiydi. MHP yneticilerinin de "irtibatsz" olmadklar devletl evrelerin orduya ynelik ak arlar cevap bulmutu. Ancak, son yllarda izledikleri politikann doal sonucu olarak, bylesi bir "devleti kurtarma operasyonunun" tabii mttefiki olmay beklerlerken, srecin tamamen dnda tutulmak, hatta "o an"n kokusunu bile alamam olmak Trke iin yeterince tedirgin ediciydi. O halde, kendisinin hesaba katlmad ak olan bu senaryoda,
1 Ahmet Kahraman'n aktarmna gre, Trke'in eski bir yakn alma arkada " 'Kap gizlendii gnlerde, Nurettin Ersin'den gvence aldktan sonra teslim oldu' yolundaki sylentiler iin, 'Hayr, Nurettin Ersinle bir grmesi olmad' " demiti. Trke daha sonra verdii ifadede, darbe haberini alnca Oran'da Kader Sokak'taki evine giderek, kalorifer dairesinde gn oturup beklediini aklad. (Akis, 27 Nisan 1987)

103

kurbanlar arasnda yeralma ihtimalini gzetmek durumundayd.2 Trke ve yakn evresi tedirgin bir ruh halini yaarken, orta ve alt kadrolar ile "sokaktaki" lkcnn darbeyi karlay bu denli rkeke deildi. 1980 ncesi lkc genlik nderlerinden Ltfi ehsuvarolu, 12 Eyll anlarnda "artk mutad hale gelen olayl gnler yeni bir dneme gebeydi. Mutlaka bir eyler deiecekti. Acaba neler olacakt... Ertesi gn (13 Eyll) sokaktayz. Komular bizden bir eyler duymak istiyorlar, soran gzlere, mitvar baklarla karlk veriyoruz" derken; darbeyi hapishanede karlayan lkclerden Sleyman Kalayc ilk gn izlenimlerini, "grnrde sac bir darbe olmutu" szleriyle zetliyor.3 Kdemli lkc mahkumlardan Remzi ayr ise "ierde" yaananlar yle aktaryor; "ite bylesi artlarn ssledii bir sonbahar sabahnda mjde verdiler: ihtilal oldu, gznz aydn dediler. Sevindik azck. Ne bilelim, sandk ki ktye giden hale dur denir, hakl haksz ayrdedilir, hak yerini bulur."4 "Sokaktaki" ve hapishanedeki lkcler iin, bu mitvar aknln ardndan, byk bir bunalm gelecektir. lkc Genlik Dernei (GD) genel tekilatlandrma sekreteri Mahir Damatlar'n anlatm, bu bunalm zetlemitir: "Emperyalistlerin kiminin organizesi, kiminin destei, kiminin tasvibi neticesi kar karya kaldmz bir istila hareketine kar,
2 12 Eyll'n zerinden on yl getikten sonra, MHP'nin devam olan Milliyeti alma Partisi'nin yar resmi yayn organ Yeni Dnce'nin 24 ubat 1989 tarihli saysnda bu yolda iddialar ortaya atld: "Ankara Skynetim Komutan Nihat zer'in Trke'i evinde vurdurtaca, sonra Konsey'in Nihat zer'i tasfiye edip ekibini tutuklataca ve bu yolla milliyetilerin desteini alaca eklinde bir plan" gndeme gelmiti. 14 Eyll 1990 tarihli Yeni Dnce'de de emekli binba Selim Kaptanolu "Trke'in evinde bulunsayd ldrlecei" iddiasn ortaya att. 3 Muhammed Bahadr (Derleyen), 12 Eyll ve lkcler, Cihad Yaynlar, stanbul 1990, s. 22. 4 MHP ve lkc Kurulular Davas/Sorgu-Alpaslan Trke, Maya Yaynlar, Ankara 1982, s. 53 ve 105-106.

104

en mukavim direnme noktasn oluturduklar iin gnn scak ortamnda ldrlen, yaralanan, yurdunda-yuvasnda rahat yz grmeyen, yerine gre her riski gze alarak savunma hareketlerini gerekletiren kimseler olarak, en azndan normal hukuk devleti uygulamas beklerken, yetkililerin en acmasz tavrlar ve asl dman olarak deerlendirerek ezilme gayretleri karsnda elikili, dramatik ruh halindedir orada lkc." (Bizim Ocak, Austos 1987, s. 10) Darbenin benimsenii 12 Eyll'n hemen ertesinde, lkc hareketin st nderliinde ve kadrolarnda yaanan belirsizlie karlk, tabanda, hele sradan semen ve sempatizan dzeyinde rahatlama, hatta "sevin" denebilecek bir alglay hakimdi. 1970'li yllarn sonunda partinin durmadan orduyu greve armasna kulaklar alm, akl politikaya biraz erenler darbe istendiinin farkna varmlard. te bir darbe olmutu ve "grnrde sac bir darbe"ydi. Orta Anadolu tarasndaki, toplumsal-iktisadi ileyiin istikrarszlndan huzursuz olan MHP semeni, devletin "tarafsz" ve otoriter yumruunu indirmesinden, gerek bir memnuniyet duyuyordu. Dier yandan 12 Eyll'e yaklalan gnlerde lkc harekette ve tek tek lkclerin kendi kafalarnda aka ifade edilmeyen bozgun psikolojisinin de bu memnuniyette pay vard. Merkezi olarak tekilatn btn inisiyatif nceliklerini kaybetmi olmasnn yansra baz u rnekler dnda bizzat anti komnist iddetin iinde olanlarn bile bu iddet histerisini ve terr ortamm merulatramam olmalar da 12 Eyll'n yaratt "memnuniyet" havasnda pay sahibi oldu. 12 Eyll'e kar rgtsel bir tavr, bir politika, fslt gazetesiyle tanacak bir mesaj retilip ortaya konmad iin doal olarak bu memnuniyet dalgas sempatizan/semen camiasna hakim
105

oldu. MHP davasndaki savunmalarda Trke'in MHP'nin 12 Eyll ncesinde skynetimin kapsamnn ve yetkilerinin geniletilmesini istemi olduunu vurgulayarak, Kenan Evren'in konumalarndaki "devletin gsz braklarak acze drld" saptamalarndan yapt alntlarla, bu tehisi kendilerinin 12 Eyll ncesinde koyduunu belirtmesiyle pekien zdeleme de, darbenin kitle tarafndan benimsenmesinde nemli rol oynad. Trke bu zdelemeci tutumu, daha 3 Kasm 1980 tarihinde askeri ynetimin nderi Kenan Evren'e yazd mektupta "12 Eyll gnnden bu yana vaki beyanlarnz, bizim de yllardr savunmaya altmz ve bundan sonra da her art altnda savunmaya devam edeceimiz dncelerin deiik bir slupla teyidi niteliindedir" diyerek ortaya koymutu.5 12 Eyll ynetiminin MHP'nin yar resmi yayn organ olan gnlk Hergn gazetesini kapatmasndan sonra lkcler ve lkclere yakn aydn takmnca yaymlanmaya balanan yayn organlarnda da (belliballar: -Yurda ve Dnyaya- Bak, -Hizmet in Yeni-Hamle, Yeni Dnce) darbe ile zdeleme abas belirgindi. lkc hareketin 12 Eyll ncesindeki nemli isimlerinden, OD genel bakanlarndan Muharrem emsek'in etkili olduu Bak dergisi, darbenin birinci ylnda yle diyordu: "12 Eyll, esasta bir emniyet ve asayi hareketidir. z savunmas iin devletin, kaide dna karak da olsa, azami imkannn seferber edilmesidir. (...) Mdahaleden sonraki bir yl iinde devlet otoritesi, beledi hizmetlerden okullara, vergi dairelerinden, fabrika ve iyerlerine kadar her yerde, her an hissedilir hale gelmitir. Trk geleneinde mhim yeri olan devlet heybet ve itibar avdet etmitir. Btnyle irazesinden km grnen cemiyet ve dzen olabildii lde derlenip toparlanmtr, (agel, 7 Eyll 1981, s. 4-5) Benzeri vgler 12 Ey5 kibine Doru, 21 Austos 1988, s. 13-14. 106

ll'den iki yl sonra d lkc basnn sayfalarndan eksik olmad: "12 Eyll harekatna bir ihtilal deil, bir istikrar hareketi olarak bakyoruz. Batnn ilmine ve tekniine ynelik, ayn zamanda Trklslam sentezini kurmay hedef alm bir hamle diye dnyoruz." (Yeni Dnce'nin bayazs, 12 ubat 1982, s. 3) 12 Eyll ynetimiyle zdeleme abas iinde darbeye vgler dzme furyasn rnekleyen nemli bir kaynak, 1981'de Almanya'da bastrlan 12 Eyllden Sonra Sulanan MHP, Affedilen CHP kitapdr. MHP avukatlar tarafndan kaleme alnan bu kitapkta, baz "ar"6 eletiriler yeralmakla birlikte, esasen, darbeyi ycelten ve MHP ile zdetiren yaklam belirgindi: "Trk Silahl Kuvvetleri'nin kendi hiyerarisi iinde yapm olduu hareketi gnlden tasvip etmemek mmkn deildir. (...) Konsey Bakan olarak Sayn Devlet Reisimizin 12 Eyll 1980 tarihinde yapm olduu harekatn gerekesi mahiyetinde aklama, genel hatlaryla bizlerin ve halen mvekkillerimiz olan MHP yneticilerinin altn imza etmekten iftihar edecekleri bir metindir. (...) Trk Ordusunun deerli komutanlarn da harekete geiren milliyetilik lksdr." lkc yayn organlar, 12 Eyll'de zdeleme abalarnn uzants olarak, 1970'lerdeki "devletin yannda olma" misyonunu sahiplenmeyi srdrp, askeri ynetime her trl

MHP yneticilerinin ve avukatlarnn sorgu ve savunmalarnda 12 Eyll' yapanlar ve 12 Eyll mantn sulamaktan kandklar, "znde destekledikleri" bu harekete "nfuz edebilmi" baz "hain" unsurlarn neden olduu "menfi ynleri" eletirmekle kaldklar izlendi. Bu tr eletirilere grece fazla dozda yer verdii iin Trkiye'de yaymlanmasndan ekinilerek Almanya'da bastrlan Sulanan MHP, Affedilen CHP kitap bile, o dnemde baz MHP yneticileri tarafndan "sivri" bulunmutu. Kitapkta eletiriler z olarak, 12 Eyllcler'in "milliyeti dmanlarnn" oyununa gelmemesini tlemek ve lkclerin "devlet iin ne kadar lzumlu bir kuvvet olduunun" farkedilmeyiinden duyulan teessr ifade etmekle snrl kalyordu. zetle, kendilerine dokunulmas dnda 12 Eyll'e eiddi bir itirazlar yoktu.

107

"dman" iaret etme, "tantma", hatrlatma vb. ihbar faaliyetlerine hz verdiler. Sonradan reddedilen ya da eletirilen bu ihbar furyasndan ok deiik kesimler payn ald. hbarc performansn bayaptlarndan biri, yine Sulanan MHP, Affedilen CHP kitapdr. Kitapkta, komnist terristlerin CHP'li belediyelerce beslendiinden, CHP iktidar dneminde yurda sokulan roketatarlara varana dek geni bir "bilgi" yn yeralrken, 12 Eyll yneticilerinin bu konular ne zaman ele alaca sorulur. Ana hedef bellenen CHP'nin ve dier "ban balar"nn zerine gidilmesinin "milli arzu" olduu savunulur. Yeni Dnce'nin "btn vatanseverlerin komnist ve blc mihraklara ynelerek, tam bir antikomnistler ittihad tesis etmeleri" gereine iaret eden 10 Eyll 1982 tarihli bayazsnda ifadesini bulduu gibi; askeri ynetimle/orduyla/ devletle MHP'nin 1970'lerde taycs olduu "Trk milliyetilii misyonu"nun zdelii, geleneksel anti-komnist temel zerinde merulatrlmaya allmtr.7 Darbeyle en "enerjik" biimde zdeleen MHP'lilerin, brokrasideki ve zellikle bask aygtndaki kadrolar olduunu bu noktada kaydetmek gerekir. Pol-Bir'li (lkc Polisler Birlii) veya lkc harekete sempati duyan polislerin ikencelerde n planda yeraldklar biliniyor-8 lkc hareket iinde, "l7 "Ancak bu hainane tuzan aletleri olan vatan hainlerini teker teker yakalayp hak ettikleri cezalara arptrrken, onlar fikren, maddeten silahla ve propaganda ile destekleyen her trl kii, grup, dernek, szde meslek ve ii teekkl vesair mihraklarn zerlerine de ayn cesaretle gidilip kkleri kurutulmaldr. Ancak o zaman bu mcadelede kesin baar salanabilir. (...) Eyll' gerekletiren kumandanlarmz ve ordumuzun milletimize musallat olmu bulunan bu tehlikenin kkn kazmak iin "asker sz" vermi olmas Trk Milletinin en salam teminatdr." (Do.Dr. Kazm Yaar Kopraman, Yeni Dnce, 10 Eyll 1982, s. 26) 8 Ankara Skynetim Mahkemesi'nde grlen Devrimci Yol ana davasnda yarglananlar, kendilerine yaplan ikencelerde MHP taraftan polislerin srkleyici roln birok kez dile getirmilerdir. rnein sz konusu davann bir numaral san Ouzhan Mftolu'nun anlatm: Yaln Kk, Trkiye zerine Tezler-3 iinde, Tekin Yaynevi, istanbul 1986, s. 445-448. 108

kcle'7'Trk milliyetiliine" ball en kaba anti-komnizmden ibaret olan kesim, bunlard. Hem kaba anti-komnist hezeyanlar, hem mesleki formasyonlar icab, komnizmin ban tamamen ezme hedefine konsantre olmulard. Bu hedefin tam fiziki anlamyla gerekleecei tarihsel ann, 12 Eyll'le geldiini dndler; bu alglaylarna pek itiraz olmayan st mercilerin gzetiminde, onlarca lme, "kaybolmaya", binlerce insann sakatlna malolan korkun bir ikence makinesinin ana dilileri oldular. te yandan, devletin bask aygtn ynetenlerin, lkc tutuklulara da "solcu" bilinen polis ekipleri tarafndan ikence yaplmasn salad biliniyor. zellikle Mamak askeri hapishanesindeki C-5 karakolu, lkclere dnk ikencenin merkezi olarak nlenmitir. Bir yanda lkc polislerin "komnistlere" yaplan ikencelerdeki youn varl ile, dier yanda kendilerinin de -ayn apta olmasa bile- "komnist" saydklar polislerce ikenceye tabi tutulmas, lkc kadrolarn yaad aknl derinletirmitir. "12 Eyll ve lkcler" konulu yarmay kazanan ln Ard lk romannda (Yeni Dnce Yaynlar, Ankara 1990) mer Ltfi Mete, anti-komnist motivasyonun bylelikle diri tutulmasnn, askeri ynetime rtk olarak merulama imkan vermi olduunu yle aklar: "Henz hi kimse, 12 Eyll ncesindeki dmanlar kadar korkun dman kestiremiyordu gzne. Btn olanlara ramen, 12 Eyll ncesinin kar cephelerinde yeralanlar bile aralarndaki nefretten fazlasn ihtilalcilere y-neltemiyorlard. O kadar ki, ikence gren tutuklular bile tam tarafszlk ilan eden darbecileri bir lde anlayla karlamaktayd. nk kendisine, ikenceyi kar grten bir maaya yaptrdklarna hkmetmekteydi. Sac, sol grl ikencecinin elinde olduunu, solcu da tersini varsayyordu. Bu da bir bakma nc ahs ve kesimi ortadan karyor, eski savan uzantsn dndrtyordu." (agk, s. 175)
109

MHP'li entelejensiyann ve zellikle brokrasideki MHP'lilerin, "yeni dnem" iin kendilerine bitikleri yeni devleri, yine "devlet ve millete hizmet"ti ve bu hizmet Muharrem emsek'in deyiiyle "yeni dnemin icaplarna tabi, meru yolda" olacakt.9 Anayasa tartmalar srasnda, 70'lerde Hergn'n, 80'lerin banda ise Yeni Dnce'nin ke yazarlarndan olan Necmettin Haceminolu'nun tavr, "yeni dnemin icaplarna" uygundu: "Trkler gibi, bin yldan beri, dnyann drt bucanda, birbirinin devam veya ei olan yzden fazla devlet kurmu bir milletin idarecileri, kendi Anayasalarn hazrlarken ne baka lkelerden model aramal, ne de vatandalarndan akl danmaya ihtiya duymaldr." (agk, 12 ubat 1982, s. 5) Geri, lkclerin o dnemde ak

destek verdikleri ve szcleri olarak grdkleri Mehmet Pamak'n Danma Meclisinde Anayasa taslana red oyu verii lkc yayn organlarnda alklanmt; ama 12 Eyll ynetiminin Anayasa ile kurumlatrmaya alt toplum ve devlet yapsyla ilgili ciddi itirazlar olmad. 7 Kasm 1982'deki Anayasa halkoylamasnda, MHP'nin oy depolarndan kan "evet" oylarnn okluu, MHP "kitlesinin" 12 Eyllle derin uyumunu kantlarken; nder kadrolarnn da, sonradan kimilerinin sunduu gibi bir "Anayasa'ya hayr" kampanyasn ciddi olarak yrt(e)mediklerini ortaya koyuyor. ddianamenin yaratt aknlk lkc hareketin btn zerinde 12 Eyll'n en sarsc darbesi, MHP ve lkc kurulular hakkndaki soruturmann sonrasnda 29 Nisan 1981'de 945 sayfalk bir iddianame ile
9 Muharrem emsek, Makaleler, 2. bask, Milli Eitim ve Kltr Yaynlar, Ankara 1984, s. 180)

110

alan davadr. 389 sankl davada10 Trke'le birlikte idam istenenleri says 49 iken, 212 sank iin 5 ile 15 yl arasnda ar hapis cezas isteniyordu. 2093 Sayfalk "Esas Hakknda Mtalaa"s dava aldktan be yl sonra sunulan MHP ve lkc Kurulular davas alt yl srd. Ankara Skynetim Komutanl 1 nolu Askeri Mahkemesi'nde grlen davada karar 7 Nisan 1987 gn okundu. Trke'in Trk Ceza Kanunu'nun 146. maddesine gre mahkum olduu davada, yarglanan 392 sanktan 5'i lm, 9'u mr boyu hapis, 219'u eitli hapis cezalar alrken, MHP st dzey yneticileri ve "eitimciler" beraat ettiler. MHP ve lkc Kurulular davas, her ne kadar Askeri Yargtay'n deerlendirmesi "lkc kurulular, kar grlleri sindirmek, korku ve panik yaratmak ve bylece siyasal ve sosyal grten kaynaklanan bir tutumla ammenin selameti aleyhine crm ilemek, adam ldrmek, yama ve yol kesmek sularn ilemek amacyla kurulmularsa da sol grller gibi, TCK'nn 141,142 ve 168. maddeleri kapsamndaki sular ilemi saylmazlar" eklinde olduysa da, yllardr "devlet yannda yer alma" misyonuyla kendisini yeniden retmi olan lkc harekette derin bir meruiyet bunalmna yol at. Muhsin Yazcolu'nun "Trk'n Trk dmanyla ayn zincire vurulmas" olarak tanmlad bu meruiyet ve kimlik bunalm iinde, dokuz lkcnn aslmas11 "Devlet"in onlar "ko10 iddianame 587 sank iin yazlmt ama stanbul ve Adana MHP davalar ayrlnca sank says 389'a dt. 11 dam edilen lkcler unlardr: Cengiz Baktemur, Fikri Arkan, Ali Blent Orkan, Seluk Duracak, Halil Esenda, Mustafa Pehlivanolu, Ahmet Kerse, Cevdet Karaka, ismet ahin. smet ahin'in lkc olup olmad uzun bir sre tartma konusu oldu. Kimileri onun bir solcu olduunu, kimileri ise bir adi sulu olduunu iddia ettiler. Ancak sonuta lkcler ona da sahip karak, ehitleri arasnda saymaya baladlar. lkclerin cuntann "denge politikas" gerei idam edildikleri tezi lkcler tarafndan srekli ne srlmtr. Askeri ynetimin "sadan da soldan da adam asma" grntsn vermeye nem verdii dorudur; ancak

111

mnistlerle ayn kefeye koyan" dmanca tavrnn en sarsc boyutunu oluturdu. 12 Eyll'n hemen ertesinde "sol eylemci" Necdet Adal ile birlikte "ynetimin tarafszlnn" nianesi olarak lkc Cevdet Karaka'n da aslmas, zellikle genlik tabannda byk sarsnt yaratt. Milli Gvenlik Konseyi'nin (MGK) MHP davasna ilikin tavr da hi "dosta" deildi; MHP iin ayrcalkl bir uygulama ngrmedikleri, MHP soruturmasn yrten askeri savc Nurettin Soyer'in soruturmann derinletirilmesi iin sivil savc temini ve yetki verilmesi konusundaki istei zerine bir gn iinde yasa kartlmasndan da anlalyor. Ancak askeri ynetim kademeleri iinde MHP'nin "sol terr" rgtlerinden ayrdedilmesi gerektii kansn tayanlar az deildi; MGK'nn da bu kanaatin oluturduu "hava"nn dnda kald dnlemez. Askeri savc Nurettin Soyer'in Uur Mumcu'ya aktardklarndan, dnemin Ankara Skynetim Komutan Recep Ergun'un Soyer'e "lkcler zaten sinmi, tecrit olmu, dnm. Ama sol bo durmuyor" dediini reniyoruz.12 Benzeri "yaknlk", "sempati" veya "anlayllk", "hogr" hislerinden kaynaklanan baz kollama abalarna dair iddialar, binbalktan emekli olduktan sonra, 1980'lerin ikinci yarsnda lkc hareketin ndegelen yazarlar arasnda yeralan Ferruh Sezgin'in, Yeni Dnce'de 15 Eyll - 3 Ekim 1989 tarihlerinde tefrika edilen "Trke'siz Trk Milliyetilii Senaryosu" balkl yaz dizisinde bulunabilir. Aralk 1990'da Sistemin ntikam adyla kitap olarak yaymlanan (Yeni Dnce Yaynlar, Ankara) bu yaz dizisinde Ferruh Sezgin, MHP hakknda dava alp almayaca Milli Gvenlik Konseyi'nde oylandnda,
idam verilerine bakldnda, bunun nasl bir "denge" olduunun anlalmas hayli zor grnyor. 1980-85 dneminde gerekletirilen idamlarn 9'u "sa kesim" ad altnda lkclerden, buna karlk 18'i "sol kesim" ad altnda devrimci sol kesimdendir. (Erbil Tualp, Bin nsan, Tekin Yaynevi, stanbul 1985, s. 254) 12 Uur Mumcu, 12 Eyll Adaleti, 2. bask, Tekin Yaynevi, stanbul 1987, s. 28. 112

iki generalin (N.Ersin ve T.ahinkaya) "dava almamas", iki generalin ise "almas" dorultusunda oy kullanmasyla bir dengenin olutuunu; Trke'le arasnda Kara Harp Okulu yllarndan beri karizma rekabeti olan Kenan Evren'in oyuyla MHP hakknda dava almasna karar verildiini anlatr.

Genelkurmay'daki "3 numara" diye anlan yksek kademedeki generallerden birisi de, lkclerce "eskiden beri tannan ve bel balanan bir ahsiyet" olmasna ramen, MHP operasyonlarnda kendisinden istenen yardm yapmamtr. "Sistem", 12 Eyll darbesine "sol terrden gelecek tepkiyi ltkten" sonra, ciddi bir tepki gelmeyeceinin anlalmas zerine bir anlamda yedekte bekletilen ama aslnda darbeciler asndan "gerek dman" olan Trke'i "uzun sreli kontrol altna alma" stratejisine gemitir. ESezgin'in anlatmna gre, baz subaylar gruplar halinde Nurettin Ersin'e giderek "Trke'in tutuklanma sebeplerini" sormular; ancak 1982-84'te yaplan operasyonlar sonucunda ok sayda "milliyeti subay"n tasfiye edilmesiyle, MHP'lileri devlet terrnden koruyup kollamaya dnk bu bask zayflamtr. Prof. Dr. Tark Somer'in, devrimci sosyalist renci hareketini geriletmesi iin 1975'te ODT'ye rektr atanan, ancak renci mcadelesiyle yenilgiye uratlan Hasan Tan'a 26 Ocak 1981'de gnderdii mektupta yazdklar, faist entelejensiyada, lkclerin "en azndan" korunup kollanmas dorultusundaki -zellikle Nurettin Ersin'de younlaanbeklentiler asndan yaanan hayal krklnn bir baka rneidir: "Kenan Evren srf sol ve CHP korkusuyla milliyetilere yaplan eziyet ve edebsizlie gz yumuyor. Hapishanelerde ikence sonucu sakat kalan veya len lkc ocuklar var. (...) Tarafsz grneceiz diye MHP'ye atmalar nefretimi ekiyor. (...) Komnistlere kar canyla mcadele veren kiilere, yzlercesi ehit olan, kahbece ldrlen milliyetilere yaplan bu muameleyi hazmedemiyorum. Nurettin Paa'nn buna kar kmas
113

gerekirdi, o bile kmyor."13 Ferruh Sezgin'in aktard ve muhtemelen mensubu olduu "cunta" nvesi beklentilerinde hayal krklna uramsa da, MHP ve lkcler, "devletin yannda" olduunu vaazeden ve "milliyetilii" sahiplenen bir siyasal hareket olmann, askeri ynetim nezdindeki yumuatc etkisinden mutlaka yararlandlar. Ancak bu greli bir esirgeme idi; 12 Eylln iddetinden lkclerin kategorik olarak istisna edildiini sylemek doru olmayacaktr. 12 Eyll kendi meruiyeti asndan sa terr unsurlarn da ezmek zorundayd. Ayrca 12 Eylle destek veren "hakim gler" iin de lkcleri kayran bir politikann hibir manas olamazd. Ferruh Sezgin'in bir baka iddias, MT ve 12 Eyllcler'in, lkc hareketin tabanna ynelik olarak, Trke'i dlayp, tercihen Nurettin Ersin'in nderlii stlendii "dzenle uyumlu" bir milliyeti hareket yaratmak iin giriimlerde bulunduklardr. "Ocak" kkenli isimlerden Mehmet Ekici'nin Austos 1990'da Bizim Ocak dergisinde syledikleri, bu gibi iddialara dayanak oluturan yaygn kany ortaya koyar: "MHP ve lkc Kurulular davasn amak isteyen glerin bir meselesi de, tutuklayamadklar binlerce dava adam ve kadro elemannn kendi kurduklar sisteme bakaldrmalarnn nasl engellenecii, hatt o sisteme nasl entegre edilebilecekleri dncesiydi. Vatansever ve alkan bir kadro, stelik yetimi ve uzmanlamaya giden bir kadro nasl kendilerine hizmet edebilir hale getirilecekti. te MHP ve lkc Kurulular davasnn grnmeyen nedenlerinden biri de budur. ncelikle parti ve mensuplar aleyhinde ceza davas alacak, zellikle lider ve ynetici kadrolarn kendilerini nasl bir gelecee gtrdkleri ok irkin ve planl sulamalarla anlan kadrolara anlatlacak, bu insanlara kar
13 Bilim ve Sanat, Temmuz 1988, s. 67. H

nefret uyandrlp, babo ve arm bu insanlara yeni ahsi hedef ve istikametler gsterilerek birlikleri bozulacak ve sisteme entegre olmalar salanacakt." (agd, s. 25) ESezgin'in yazd trden komplolar kurulmu olmasa bile, 12 Eyll ynetimi gerekten, "vatansever" ve "devletl" zellikleriyle temayz eden MHP kadrolarn ehliletirerek "devirme" abas iinde olmutur. Ancak yukarda deindiimiz gibi, brokrasideki ve zellikle bask aygtnda yeralan kadrolar, Ekici'nin sylemindeki zel endoktrinasyon ve "entegrasyon" manevralarna gerek olmakszn, kendiliinden ynetimle btnlemilerdi... Oral allar'n Liderler Hapishanesi kitabndaki (Milliyet Yaynlar, 2. bask, stanbul 1989) anlatmyla, "MHP davasnn sanklara tebli edilmesiyle birlikte (MHP'li yneticilerin gzaltnda tutulduklar) Dil Okulu'na yeni bir hava geldi. nce evredeki gvenlik nlemleri arttrld. Binann drt bir yanna farlar geceleri srekli yanan, zeri makinal tfeklerle donatlm jeepler yerletirildi." (agk, s. 24) ddianamenin aklanmas ile birlikte, 12 Eyll'n MHP'ye kar tavrnn tereddtleri silecek biimde ortaya kmas karsnda lkclerin gsterecei reaksiyonun MGK ynetimince de kestirilemediini dndryor. MHP ve lkc Kurulular davas sanklar, ilk durumann yapld 19 Austos 1981 gn mahkemede etkili bir gvde gsterisi gerekletirdiler. Trke maiyetiyle birlikte salona en son olarak girdiinde, dier sanklarca ayakta, hazrolda karland. Ardndan, hep bir azdan, gr bir sesle stiklal Mar sylendi. Sank kalabal, Trke'in solunda Agah Oktay

Gner, sanda Nevzat Ksolu olmak zere yerlemesini bekleyerek, hep birlikte oturdu. Mahkemenin balamasndan ksa sre nce ar bir kalp krizi geiren Trke durumann yaplaca gn kendi isteiyle hastaneden karak mahkemede hazr bulunmutu. Askeri ynetim, bu gvde gsterisine karlk olarak, ilk
115

durumadan sonra mahkum sevkiyatndaki koullar iyice sklatrd. MHP yneticileri et arabasyla mahkemeye gtrlmeye, ayrca duruma salonuna dier sanklardan bir saat nce getirilip bekletilmeye balandlar. "Liderin" herkes yerine oturduktan sonra salona girmesindeki hametle, lkc kadrolarn salona alndklarnda sank sandalyesine km bekleyen bir "babula" karlamalar elbette ayn ey deildi. 12 Eyll'n yaratt aknlk yerini knt ve karamsarla brakrken, MGK nderi Kenan Evren'in 4 Eyll'de Sivas'ta yapt konumada MHP'yi "devlete, milliyetilie sahip kyorum gerekesiyle eteler kurmak"la sulamas, MHP'lilerin zellikle ynetici kadrolarda ciddi panie yol at.14 te yandan, Trkiye kamuoyunda 13 Mays 1981'de "terrist" tipinin simgesi haline gelmi olan Mehmet Ali Aca'nn Papa'y vurmas zerine gndemde lkcler-"terr" balantsnn byk yer kaplamaya balamas, lkclerin genel kamuoyu nezdindeki imajlarn olumsuz14 Evren, Sivas'taki konumasnda unlar sylemiti: "Sevgili vatandalarm, son zamanlarda sol ile sa ayn kefeye koyduumuz gr ileniyor. 'Solla sa ayn kefeye konulur mu?' diye bir kampanya var. (...) ...biz zel bir mahkeme kurmadk. Mevcut mahkemelerimizde mevcut kanunlarmz iletiyoruz. (...) Kim adam ldrm, kimler bu halkn huzurunu bozmu, kimler soygun yapm kimler rgt kurmu, gayr kanuni rgt kurmu, onlar mahkeme huzuruna karyoruz. (...) Soruyorum sizlere, sa ve sol, birbirlerini ve hatta susuz vatandalar ldrmediler mi? ehirlerimizde kurtarlm blgeler ihdas etmediler mi? Vatandalar Alevidir, Snnidir diye ikiye blmediler mi? Sevgili vatandalarm, milliyetilik, vatana, ulusa ve devlete sahip kma, hi kimsenin inhisarna verilmemitir ve verilemez. Hibir gayr resmi rgt devlet gvenlik glerinin yetkilerini kullanamaz. Bu yce kavramlara ulus btnyle sahip kar. Ben sahip kyorum gerekesiyle eteler kurulmas veya bu dzen deimelidir diyerek dier bir ete grubunun kurulmas, asla ho grlemez ve yasal takibattan da kurtulamazlar." (TC Devlet Bakan Orgeneral Kenan Evren'in Sylev ve Demeleri (12 Eyll 1980-12 Eyll 1981), Babakanlk Basmevi, Ankara 1981, s. 37d-377) Oral allar, kitabnda Evren'in konumasndan sonra, MHP Genel Sekreter Yardmcs Yaar Okuyan'n hastalanp yataklara dtn ve dier yneticilerin de her gece dualar etmeye baladklarn iddia eder. (age, s. 21)

116

latran bir olay olmutu.15 "Genel sa"n o dnemdeki en byk gazetesi olan Tercman ve milliyeti aydnlar, MHP'nin "komnist ve blc terr rgtleriyle bir tutulmamas"n giderek clzlaan seslerle savunurlarken; AP'nin yar-resmi yayn organ Son Havadissin 21 Austos 1981'deki bayazs, MHP'lilerde, eski koalisyon ortaklar AP ve Demirel tarafndan da terk edilmekte olduklar korkusunu dourdu: "Madem ki ortada bir devlet vardr, su nereden gelirse gelsin kendi varln ortaya koyarak tedbir almal, o sular tekerrr etmeyecek ekilde cezalandrmaldr. (...) Bu mfrit ular iktidarlara yaklatka, iktidar tam olarak ele geirmenin arelerini de aramlardr. dareye militanlar yerletirmiler, kendi mensuplarn kadrolar ihdas ederek beslemiler ve bylece idarenin bnyesini de paralamlardr. MHP'nin adalet karsna karlmas yalnz bir partinin sularnn hesabnn grlmesi deildir. Devlet hizmetinde kullanlan ykc metodlarn da ayn zamanda tehis ve tahlilidir." Hareketin lk Ocaklar'ndan gelen ve devlet terrn daha youn biimde yaayan gen militan kua ise, iddianamenin yaratt oku, 12 Eyll'le zdelemeye dnk mantktan koparak amaya yneldi. lk Ocaklar Dernei (OD) genel bakanlarndan, Mamak'taki lkclerin nderi saylan Muhsin Yazcolu'nun "karlksz sevenlerin isyanl skutu" diye tanmlad teslimiyeti sessizlik, en azndan hapishanelerdeki lkclerin kafalarnda krlmaya balad. "Zalim ynetime" ynelik serzenilerle balayan bu kopu, yiitlik ve kahramanca direni
15 lkc hareketin szcleri Papa suikastine ilikin tartmalarda, suikast rgtleyen Oral elik ile Mehmet Ali Aca'nn, Polonya'da rejime kar mcadele eden Dayanma hareketini desteklemesi nedeniyle Papa'y ortadan kaldrmak isteyen SSCB gizli servisi KGB'nin ve "beynelmilel komnizmin" ajan olduklar dorultusundaki ABD-CIA merkezli tezleri aynen benimseyerek kullandlar. Bu tezler, Trke'in kz Sevenbige Saracn kaleminden, Yeni Dnce'nin 16 Eyll " 14 Ekim 1983 saylarnda tefrika edildi. 117

ykleri ile beslenen atlarla geliti. zellikle Mamak'taki lkclerin, MHP davasnn balangcna kadar hapishane ynetimine itaatli bir izgi izlemiken; davann balamasndan sonra uyumsuz, hatta tekil olarak direngen tavrlar sergiledikleri biliniyor. "Kimileri karsnn fistannn altndan kmaya korkarken onlar ktlklerle, pis yreklerle gs gse sava verdiler"16 diye kutsanan,lkc ehitler ve hapishanelerde zulm altnda olan "dava" mazlumlar karsnda sessiz kalan sa entelejensiyann tavr da yadrganmaya baland. 1980'lerin sonlarnda yazarlk rnlerini vermeye balayan, eski lkc Nihat Genc'in 10 Temmuz 1988'de Nokta'da syledii gibi, "dn devletin ne olduunu tahlil edemedikleri iin, bunca ar sonulardan sonra devlete bir ocuk edasyla kstler". 12 Eyll okunun ertesinde, tabann "yukardan" bekledii "teorik analiz ve stratejik kararlar"n ortaya konulamamas, "babu"un ak mesajlar verememesi, hem alt kademe

kadrolarn siyasal tavr gelitirmekte kendilerini gvensiz hissetmelerine, hem de "Trke'in ve yneticilerin kendi dertlerine dtkleri" izleniminin yaylmasna yol at. Lider-tekilat-doktrin disiplinine alm olan MHP kadrolar, zaten kendi balarna karar retme inisiyatifine sahip deildiler. rgtsz, hiyerarisiz, emirsiz kalmak "taban" iin kolay sindirilir bir akibet deildi. Btn lider kadrolarn ve "babu"un "hapiste olmas, balbana byk sorundu. lk Yolu Dernei (YD) eski genel bakanlarndan Yaar Yldrm, 10 Temmuz 1988'de Nokta'da "Trke'in ierde yatmas bizim iin byk bir problem tekil etti" demitir. Hatta Trke'in yurtdna kam olmayna hayflananlar vard. te yandan 12 Eyll ncesinde, kendilerini anti-komnist saldrganlk
16 Remzi ayr, Onlar Diridirler, s. 19. 118

temelindeki grece bamsz bir eylemlilikle vareden kk gruplarn/etelerin hayat alan tamamen ortadan kalkmt. Resmi bask aygt, anti-komnist terr bizzat sistematikletirmiti; lkclerin sola kar yrttkleri "babozuk" sava artk ho grlmyordu. Anti-komnizm "devletletirilmi", lkclere ynelik "ehliletirme" sreci balatlmt. Bir btn olarak lkc hareketin hayatiyetini tehdit eden, soluunu kesen bu durumu, lkc hareketin radikal unsurlarnca 80'lerin ikinci yarsnda yaymlanmaya balayan Bizim Ocak dergisi, Kasm 1989'da yle tasvir eder: "Belki de her ey 12 Eyll'de devlete teslim olmamzla balad. Bu teslimiyet stratejisinin yanll ou insanmz tarafndan artk kabul ediliyor. Dn merkezi kontrole alm aksiyon halindeki bir hareket, aniden statik bir hale dnerek, emir komuta zinciri darmadan oluyor. Byk ounluu 70-80 aras gibi on yllk gemie sahip olan bu hareket, btn gcn bu aksiyonundan alyor. Maddi kaynaklar vs. hep bu aksiyonun sonucu oluuyor. (...) 12 Eyllle bu hareket aksiyonunu yitirince, gc de gittike tkenmeye balyor. Mali kaynaklar bir iki ay bile idare edemiyor. Maddi skntnn yannda, merkezi otoriteye alm kitlede zlmeler balyor. () 80 ncesinin 16-25 ya kua, 80'li yllarda alk olmadklar bir kavgayla karlayorlar. Bu kavga hayat ve aile kurma kavgasyd." (agd, s. 6) "lk ok"un yaratt bunalm iddianame ile boyutlanrken, lkc hareketin i kamuoyunda yaklam farkllklar da belirginlemekteydi. 12 Eyll'e ilikin tavr oluturma konusunda da tam bir kemeke iinde olan hareket, ciddi bir otorite boluu yayordu. Yurtdndaki lkclerce yaymlanan Hedef dergisinde darbe hakknda daha radikal eletiriler yeralrken, bata Yeni Dnce olmak zere, Trkiye'deki dergiler 12 Eyll'e vg dzmeyi srdryorlard. Bu eliki, ou gelecek kaygsna dm olan MHP yne119

ticilerini de olduka rahatsz etmekteydi. zellikle Hedefin tavr ve zaman zaman MHP avukatlarnn mahkemelerdeki sert klar, ynetimle kprleri atmaktan ekinen yneticilerde tedirginlik yaratyor; "darya" mdahele edemeyilerinden sknt duyuyorlard. lk Ocaklar'ndan gelen ("Ocakl") kadrolar ise madur psikolojisinden, ynetime kar daha sert, eletirel, giderek MHP'nin "devletin yannda yer alma" iarn sorgulayc bir tavra, davur(a)masalar bile, iin iin ynelmekteydiler. Savunmann genel karakteri MHP ve lkc Kurulular davasnda yarglanan MHP yneticilerinin yapt savunma ana eksen zerine kuruldu. Temel eksen, 12 Eylln yaratt okun ve meruiyet bunalmnn besledii, bir lde cuntann tepkisini yumuatmaya ynelik, "ciddi bir hukuksal hata yapldn", lkclerin ne kadar "devlete bal" olduklarn tekrarlayan, sulamalar kiiselletirerek gslemeye alan ve teknik mlahazalarla dolu "legalist" (yasalc) savunma etmenlerinin oluturduu eksendir. Bata Trke olmak zere, ihsan Kabaday ve Sadi Somuncuolu gibi "devletl" st yneticiler esasen bu ekseni izlediler. Buna bal olarak, faist entelejensiyann darbeyi onaylayc tavr ile beslenen, genel kamuoyu ve "taban" nezdinde 12 Eyll ynetimiyle zdelik "bilincini" pekitirmeye, hatta cunta ile bir tr uzlama nermeye ynelik; MHP misyonu ile darbenin saiklerinin ayrlna iaret ederek darbe ile zdeleme abasn "fikri iktidarda kendi zindanda" iar ile ulatran eksen vardr. Bu eksendeki etmenler, "fikri iktidarda kendi zindanda" sznn mellifi olan Agah Oktay Gner'in yansra Taha Akyol ve Yaar Okuyan gibi, 80'lerin ortasnda hareketten kopacak olanlar tarafndan savunuldu. 1970'lerdeki anti-komnist hezeyann ideolojik motiflerinin, zellikle "kuzeydeki dman" 120

paranoyas ile ona elik eden "i dman" tanmlamasnn izini srerek, lkc hareketin tarihsel haklln 12 Eyll ncesinin kendince "sosyolojik" bir tahliline dayandran; "devlet yannda olma misyonunu", anti-komnist "meru mdafaa" sreciyle rttren ve daha atak bir sylemle vaazedilen "milli relleks" tezi etrafnda olutu. MHP st yneticilerinden Nevzat Ksolu ve esasen "Ocakl" kadrolar, savunmalarnn ykn bu eksene yktlar. Savunmann ekseni de, 1987 ylndan sonra (gnll ya da gnlsz) btn kademelerinde 12 Eyll kart bir syleme kayan lkc hareket iin, bugn sahip klmas hayli zor nitelikte. nc eksenin, grece tutarl bir tavra zemin oluturabilecei sylenebilir. Ancak eksende de darbe ile zdeleme, uzlama abasnn etkileri belirleyici. 12 Eyll ile balayan danklk ve ylgnlk srecinin savunmalar boyunca hz kazanmasnn nedenini biraz da burada aramak gerekiyor. MHP'nin "basiretini" vurgulayan, kimi noktalarda savunmalar kiiselletiren ve darbecilere "aslnda biz de sizdeniz" mesaj ileten lider kadronun tutumu, tabann moral kntsn artrmtr. Legalist mantk MHP davasnda arlkl olan legalist savunmann temel zelliklerinden birisi, sulamalar kiiselletirilerek ou zaman "dava adamlna" yakmayacak lde bireysel bir savunmann gelitirilmesi idi. Trke, savunmasnn eitli aamalarnda "sularn ahsiliini" vurgulayarak, lkc olduu iddia edilen kiilerin iledikleri sulardan kendisinin sorumlu tutulamayacan belirtti.17 Savunmalardaki kiiselletirmecilie, "onurlu gemi" hatrlatmalar ve "devlet adaml"
Alpaslan Trke, Savunma, Maya Yaynlar, istanbul 1987, s. 81-88.

121

kariyerini kalkan olarak ne karan zgemi ykleri eklendi. MHP st yneticilerinin asker kkenli olanlar (Trke, Tahsin nal, Necati Gltekin, ihsan Kabaday), "yllarca Trk ordusuna erefle hizmet etmi olduklarnn" altn srarla ve hamasi ifadelerle izdiler. Legalist savunmann bir baka zellii, MHP'nin belgelerine ve resmi politikalarna atfta bulunularak sulamalarn bertaraf edilmeye ve lkc hareketin "12 Eyll'n mantna, gerekelerine" yabanc olmadnn vurgulanmaya allmasyd.18 Trke 12 Eyll'den nce yapt beyanlar, konumalar ile parti program, tz
18 MHP avukatlarnca kaleme alnan Sulanan MHP, Affedilen CHP kitap, bu referanslar derli toplu sunar: "MHP Trkiye'nin her yerinde Skynetim ilan edilmesini ilk defa teklif etmi, TBMM'de skynetim mzakerelerinde daima msbet oy kullanmtr. Halk ikiye blerek, silahlandrp karlkl mukateleye sevkettii iddia edilen bir siyasi heyetin btn yurtta skynetim idaresinin kurulmasn istemesi mmkn mdr? (...) Kendisi silahl ete kurduu iddia edilen bir heyetin, srarla genel silah aramas istemesi ve hkmetleri bu yola sevketmeye almas mmkn m? (...) Devleti ele geirip, kendi diktatrln kuraca iddia edilen heyet, ele geirecei sylenen devleti glendirici ciddi tedbirlerin alnmasn ister mi? (...) Silahl ete kurarak anariyi artrmak istedii iddia edilen bir heyet, anariye karan parti mensuplarnn ihrac iin rakip partilere ak bono verir mi? (...) Kendisi, anarinin bir taraf olduu iddia edilen bir partinin, yurt iinde olduu gibi, yurt dnda da milletler aras kurulular ciddi ekilde mcadeleye sokarak, terrizmin ve silah kaaklnn kknn kaznmasn isteyebilir mi? Trkiye Halklar ve Trkiyelilik gibi deyimlerle Trk Milletini blmeye ve millet varln inkara kalkanlara ilk defa kar kan ve o gn bugn, bu ihanete kar milli birlii savunan MHP'dir. lk defa MHP 'Allah bir, bayrak bir, kitap bir, millet bir" diyerek, misak- milli hudutlar iinde yaayan 45 milyonun mukaddes btnln savunmutur. Bu grleri iman haline getirmi bir siyasi heyetin milleti ikiye blmesi iddiasnn akl ve iz'anla izah mmkn mdr? (...) 'Dousu batsyla, kuzeyi gneyiyle, Alevisi Snnisiyle Trkiye bir btndr' dedii iin de MHP blclerin hedefi olmutur. Vatan blclerinin bir numaral hasm saydklar heyet, Trkiye ahalisini ikiye ayrmak iin alr m? (...) MHP hkmetin ortak olduu ksa dnemde gmrk kaplarnda silah kaakln ve trl yolsuzluu Cumhuriyet tarihinde grlmemi lde nlemiti. Bu gerek Millet Meclisinde ve Bte Komisyonunda CHP'nin en ar militanlar tarafndan yaplan konumalarda; Ecevit hkmetinin Gmrk ve Tekel Bakan Tuncay Matarac ile ilgili tahkikat yrten komisyona ifade veren Mafia babalarnn ifadelerinde de aka belli olmutur. Silah kaaklna dur diyen bir heyetin halk silahlandrd iddias gln olmaz m? (age, s. 21-23)

122

ve bildirilerinden ok sayda rnek gstererek, "bunlar sylemi olan biri, yklenen sular nasl iler?" mantn benimsetmeye alt. MHP Genel dare Kurulu yesi hsan Kabaday, darbeye yaknlk iddiasnda olduka ileri giderek, 12 Eyllden nce askeri mdahale arlar yapm olmasn savunmasna dayanak yapt: "...bu devlet gidiyor, batyor, bizim midimiz sizsiniz, fertler dara geldii zaman Allahlarn hatrlarlar, milletler de" skntl gnlerinde ordularn ararlar, ordu nerede, niin vazife grmyor diye yanklarla yazmm, gndermiim; bana Nihat zer paann gnderdii, Kabaday seni tanyorum, bu mektubu yazdn ama niye kendinizi gstermiyorsunuz, Meclis olarak vazife yapmyorsunuz, istediklerimizi vermiyorsunuz..."19 Darbe ile zdelik kurmak, en azndan "yabancl" ortadan kaldrmak iin, MHP nderleri ideolojik olarak "Atatrklk" ve "Atatrk Milliyetilii"ne de sndlar. MHP'li akademisyenlerin nemli isimlerinden Prof.Dr. Orhan Trkdoan'n savunmasndaki "Ziya Gkalp'ten beri, Atatrk'ten beri yrtlen gr MHP'de devam etmektedir. Bu nedenle Atatrk'n grlerini en iyi sadk kalan parti de MHP'dir"20 szleri, MHP'nin resmi ideolojiye balantsnn altn izme abalarnn mantn yanstr. MHP misyonu, savunduu "Trk Milliyetiliinin "devletin resmi ideolojisi" olmasndan yararlanlarak merulatrlmaya alld. MHP Genel Bakan Yardmcs Sadi Somuncuolu,

Atatrk'n ve hal-i hazrdaki Devlet Bakan Evren'in de Trk milliyetiliini savunduu, Trk milliyetiliinin T.C. devletinin resmi ideolojisi olduunu vurguladktan sonra, "MHP'nin, devletin resmi felsefesini br partilerden ayr olarak yani
19 MHP ve lkc Kurulular Davas/Sorgu-Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardmclar ve Genel dare Kurulu yeleri, Maya Yaynlar, stanbul 1982, s. 247. 20 Yeni Dnce, 5 Mart 1982.

123

bir hisle, bir alkanlkla, bir taktik icab, bir mecburiyet icab deil, uurla, idrak ederek, her zerresinde duyarak savunan bir siyasi parti" olduunu anlatt.21 Savunmasnda "laiklik" konusunda da geni yer ayran Trke, "gerek" Atatrkle sahip kan tavrn erevesini tamamlad, (agk, s. 25) Trke, 27 Mays/12 Eyll hakkndaki, 1990'da Yeni Dncede tefrika edilen deerlendirmesinde ise, "Atatrk milliyetilii tabirinin, lkcleri lekeli ve sulu gstererek onlarn dncelerinin benimsenmemesini salamak amacyla icad edilerek Anayasaya geirildiini" yazacaktr. Legalist savunma ekseninde, teknik ayrntlara olduka fazla girildi, sulamalar "teknik" mlahazalarla savuturulmaya alld. Gerek savunma avukatlar, gerek Trke, gerekse lkc yayn organlar zellikle MHP genel merkezindeki aramann usulne uygun yaplmadn defalarca gndeme getirdiler.22 Teknik ayrnt ve mlahazalara Trke de savunmasnda geni yer ayrd, sulamalarda yeralan tarih, mekan ve kiiler hakkndaki "mantkszlklar" sayfalarca sren
21 MHP ve lkc Kurulular Davas/Sorgu-Agh Oktay Gner, Sadi Somuncuolu, Ahmet Er, Maya Yaynlar, Ankara 1982, s. 87. 22 MHP avukatlarndan erafettin Ylmaz, Alparslan Trke ve arkadalarnn tahliyesi iin mahkemeye sunduu dilekede bu konuyu geni biimde iledi: "12 Eyll 1980 tarihinde MHP ve lkc kurulular, harekatla birlikte baskn tarznda arama yaplan yegane kurumlardr. Usulne uygun olmayarak yaplan arama ve zaptn eletirisinde, bu sebeple zaruret grmekteyiz. (...) Btn siyasi partiler harekattan bir veya iki gn sonra gndz arand halde, harekatn balang saati ile birlikte aranmaya balanan yegane parti, yine Milliyeti Hareket Partisi'dir. (...) ...arama yapan tim'in partiye girmesi ile birlikte Bahelievler semtindeki btn elektrikler kesilmi ve sabaha kadar bu kesinti srmtr. Yani tim elemanlar bu su unsurlarn, lkc kurululara ait -iddiada bahsolunan- belgeleri, mhrleri, yazl dokmanlar, el feneri ile yaplan arama sonunda temin etmilerdir. (...) ayet bu belgeler birtakm ideolojik husumet duygular iinde olan ve her naslsa emniyet ierisine szm, eklen grevli grnen kimselerin baka yerlerden buraya getirip brakmas ile bulunmu ise, btn sulamalarn keemlemyekun addedilmesi gerekir. Bu ise, yukardan beri izah ettiimiz aklamalar erevesinde mmkn olan bir ihtimaldir." (Yeni Dnce, 12 ubat 1982, s. 14)

124

aklamalarla ortaya kartmaya alt. Oysa tabanda "babu"dan beklenen, hareketi "kkreyerek", topyekn savunmas idi. Trke'in ve dier yneticilerin MHP ile dier lkc kurulularn hibir organik ilikisinin olmadn da her frsatta vurgulaylarndaki slup da, tabanda hukuksal gerekelerle massedilemeyecek bir moral bozucu etki yapt. Savunmalardaki eletirel klarn dozu, yalnzca askeri savc hedef alndnda biraz ykseltilebiliyor, "12 Eyllcler'le dorudan asla zdlalmyordu. MHP savunmasndaki legalisl eksen, z itibaryla, gemite drt elle sarlnan "devlet yannda olma" misyonu hatrlatlarak, "vatana, bayraa, istiklal marna sahip kanlarn" haksz yere madur edildikleri motifi etrafnda ekillendi. 12 Eyllcler ve "devlet baba", bu yanl farkederek, insafl olmaya, "kurunun yannda yan da yanmasn" engellemeye arlyordu.23 MHP'ye yakn yayn organlarnda boy gsteren faist entelejensiya unsurlar, bu sylemi, lkc militan kadrolar "iyi niyetli vatansever ocuklar" kisvesinde sunmak adna, onlarn siyasal-ideolojik iddialarn hiletiren "babayani"-vesayeti bir noktaya vardrdlar. 14 Eyll 1981de Bak dergisinde Esat Ghan'n yazdklar, MHP'ye devletl-faizan entelejensiya ve ordu iinden yneltilen "devlet otoritesinin yerini almaya kalkma" sulamasn reddederken; "devlet baba"ya ram olma adna, her trl siyasal kaygy ve iktidar iddiasn fena eden bir yaklam sergiliyor: "Milliyetilik meru devlet otoritesine daima sayg gstermek, her zaman iin kanun ve nizam izgilerine riayetkar olmaktr. te bu yzdendir ki milliyetiler devlet otoritesinin en fazla zaafa urad ve bu zaaflarndan
" "Cezalandrmada l, milleti yapan deerlere ters denler veya ihanet edenler iin caridir. Yani devlet baba, milletinin yanndadr. Bu bakmdan devlet baba hiddetlenip, sulu olan evladyla birlikte susuz evladn dayaktan geiren hiddetli baba misali olamaz. O zaman devlet baba z baba gibi deil de vey baba gibi hareket etmi olur." (Mustafa Kalal, Yeni Dnce, 15 Eyll 1981)

125

en ok kendilerinin zarar grd dnemlerde bile meru otoritenin yerine kaim olabilme abasna asla girimemiler, tam tersine btn davranlar ile devlet gcnn stne titremiler, onu zedeleyici en ufak bir tavrdan bile kanmlardr. (...) Buna ramen, zaman iinde Trk milliyetilii devaml feragat, ile ve fedakarlkla e anlam tar hale gelmi bulun-duundandr ki, ancak bu hale gnll talip bulunanlarn inhisarnda imi gibi gzkm olabilir, (agd, s. 19-22) "Fikri iktidarda kendi zindanda" iar ve "milli refleks" tezi Agah Oktay Gner'in savunmas srasnda ortaya att nl "fikri iktidarda, kendi zindanda" sz, ksa vadede tabana moral verme ve 12 Eyll ynetiminin himmetine mazhar olma hedefine dnkt.

Devletin resmi ideolojisi ve politikasyla, gerek sahiplik iddiasnda bulunmaya varan, olduka ulatrlm bir zdelemeyi ifade ediyordu. Agah Oktay Gner mahkemede bu sz yle aklamt: "...eer MHP'nin Meclisi krssnde ifade ettii, yurdun anariden kurtarlabilmesi iin karlmas gereken kanunlar parlamentodan ksayd, 12 Eyll mdahalesine ihtiya kalmayacakt. (...) 12 Eyll'den sonra kurulan hkmet dneminde bizim siyasi fikirlerimizin byk bir blm de uygulama ansna kavumutur. (...) imdi, ekonomide savunduu btn fikirler 12 Eyll'den bu yana teker teker kurumlaan, memleketin kurtarlmas iin siyasi tercihi gl devlet ilkesine bugnk iktidarn uyduu, dolaysyla fikirleri iktidar, kendileri tutuklu siyasi kadro dnya siyaset tarihinde maalesef yalnzca bizden ibarettir."24 lkc basn ve lkc hareketin "dardaki" baz hizip nderleri
24 MHP ve lkc Kurulular Davas/Sorgu-A.Oktay Gner, S.Somuncuolu, A.Er, Maya Yaynlar, Ankara 1982, s. 21. 126

bu "zdeyiin" zerine atladlar. "Fikri iktidarda kendi zindanda" iar, savunmann zerine oturduu "12 Eyll'le zdeleme" gayretine, salam bir omuz vermi oldu. Ancak, bu sz sempatizan kitlesine ve tabann belirli bir blmne cazip gelmekle birlikte, dokuz lkcy asan iktidarn "kendi fikirleri" olduuna kadrolar inandrmak pek kolay deildi. Bu yzden, uzun sre ok popler olan, pek ok lkc ve MHP yneticisinin "zekice" bularak ve kendi savunmasnda kulland "fikri iktidarda kendi zindanda" iar, 1987'den itibaren lkc camia iinde unutuldu, unutturulmaya alld. Sadece savunmalar iinde bir pasaj olarak kald. Bu cmlenin asl nemi ve anlam, savunmalardaki darbe ile zdeleme abasnn hangi noktalara kadar vardrlabildiini ortaya koymasdr. lkclerin mahkeme dneminden sonra da sahiplenebilecekleri veheleri olan "milli refleks" tezi, MHP misyonunun reaksiyoner ynn bizzat vurgulamakla birlikte, genel kamuoyu nezdinde de inandrclk ve ikna "ans" grece fazlayd. "Milli refleks" sylemi, milliyeti entelejensiyaya, MHP'yi daha enerjik savunmaya yarayacak motifler sunarken; tehlikeli teslimiyeti "zdeleme" rotasna girmeden cuntay yumuatabilecek nitelie de sahipti. Bu sylemin en atak savunucusu MHP Genel Sekreter Yardmcs Nevzat Ksolu oldu. Ksolu'nun "milli refleks"i tanmlay yledir: "Cemiyet bir canl organizmadr ve can, mal, rz gibi kavramlar dorudan doruya onun zayf noktalar ise din, bayrak, vatan, millet gibi sayabileceimiz kavramlar da bir cemiyetin, kltrn en sert noktalardr. Yani taarruza urad zaman en sert tepkiyle karlaan noktalardr. Sosyoloji ilmi bunu byle tespit ediyor. Ve bu tepkileri savunma refleksleri olarak, reaksiyon bile deil dikkat buyurun, savunma refleksleri olarak tespit ediyor. Gayr uuri olarak tepki yapyor. Trkiye'de olan budur. (...) niversitede snfta kap alr, iki kii kapy tutar,
127

bir kii krsye frlar, hocay indirir, boykot var diye barr. (...) Salondaki gen onlara bahede toplann forum var der, demokratik haklarmz tartacaz. Bunun bir ideolojik saldr olduunu, sava olduunu herkes bilir. (...) Baheye giderler forum yaparlar, bildiriler datlr, tamam bitti denir ve bu byle devam eder ve anariyi sala solun atmas gibi zannedenler, bilerek veya bilmeyerek byle takdim edenlere gre, anari balamamtr. nk bir kavga yok. Birisi kn diyor, hepsi itaat ediyor, baheye kyor, girin diyor kyor. Eer maazallah byle devam etseydi Trkiye sessizce btn messeseleriyle igal edilirdi. Ordu yetiebilir miydi bilmiyorum. Ses yok, bir ey yok. (...) imdi, bir yandan Atatrk'ten bugnk byklerimize kadar herkes vatana, bayraa, dine imana saldrld zaman icabnda cann vereceksin diye nutuk ekecek bana, sonra bunlar saldrya urad zaman kar koyacam ve niin kar koydun diye beni anariden muhakeme edeceksin. Yanltr. Olay udur. kn dar dedii zaman o gen, bir ksm itaat etmi ve kmtr. (...) Bunlarn yzde 90' da tatl canlarna ok dkn olduklar ve iktisadi gelimenin kayman yedikleri iin karmamlardr, yoksa zihin olarak, ruh olarak onlar da katlmlardr, onlar da gitmilerdir. (...) Bu Trk cemiyetinin yaama iradesini gsterir, yaama cehdini gsterir, l bir cemiyet olmadn gsterir. (...) k dar, kmamtr, dayak yemitir, sosyal refleks ite budur. Ama eer devletimiz devlet olabilseydi, messeseleri de canl ve cemiyetin savunmasn hukuk ynlerden stlenebilecek kuvvetler olsayd ve reflekslerin doduu anda mdahele edebilseydi meseleyi alevlenmeden sndrecekti, bitirecekti ama edemedi."25 Bu tavr, lkc kurulular ve lkc militan genlii, dier savunma sylemlerine gre daha
25 MHP ve lkc Kurulular Davas/Sorgu/Genel Sekreter, Genel Sekreter Yaratmalar ve Genel idare Kurulu yeleri, Maya Yaynlan, stanbul

1982, s. 83-84.

128 dolayszca ve kiiliklerini sayarak sahiplenmesi ile de ok nemliydi; bu nedenle "Ocakllar"

tarafndan hararetle benimsendi. Bu tez etrafnda, 80 ncesinin otorite boluunda "devlete, bayraa yaplan saldrlara direnen", bu yzden madur edilen lkc genlere yaplan haksz muamelenin dzeltilmesi istekleri daha yksek sesle ifade edilmeye baland.26 Genel karakteriyle "siyasal savunma" nitelii tamaktan uzak olan savunmalarn hapishanelerdeki lkcler arasnda ve lkc tabanda yaratt hayal krklnn yansra; MHP yneticileri arasnda hapishanenin gndelik hayat iinde grlen huzursuzluk ve tartmalar, kapsaml bir ayrma srecinin verileriydi. Bu bulank ortam, "dardakilerin" 12 Eyllc teslimiyetiliinin iyice kabarmasna katkda bulundu. 1970'lerde Trke'in en yakn danmanlarndan olan Galip Erdem'in hapishanelerdeki lkclere verdii nasihatler, 12 Eyllle zdelemeci teslimiyetin doruudur: "Devlet suu ve suluyu elbette takip edecek, cezalandracaktr. Bu, devlet olmann ilk gereidir. Sizler de byle istemiyor muydunuz? Bir bakma bunun iin mcadele etmediniz mi? Devlet organlarnn yllardr beceremedii ve ar ihmallerle biriktirdii dev gibi su ve meselelerle kar karya kalnmtr. Bu meselelerin zerine cesaretle yryenlere yardm etmek, hepimizin ve zellikle Trk genlerinin, sizlerin, ilk vazifesidir. Endie ve hzn su ileyenlerin olsun. Siz su ilemediniz. Bir ksm mevzi uygu26 "...devlet varlmza ynelen blc ve komnist saldrlara kar koyan 12 Eyll ncesindeki bu milliyeti g, milletin meru savunma igds, devlet yokken devlet varln savunma azmi, 'sivil diren', 12 Eyll sonras yaplan byk ve tehlikeli yanllklarla krlmak istenmektedir. Oysa bu gcn krlmas Allah korusun devletimizin sonu demektir. Trk devleti komnistlerin bu oyununu bozmal ve istikbalimiz karartlmamaldr." (Muharrem emsek, Bc/.'i, 11 Eyll 1981, s. 16)

129

lamalar ve kulaktan kulaa yaylmak istenen ykc dedikodular sizi zmesin. Fikrinizi, yolunuzu, davanz sulamak isteyenlerin bulunabileceine inanmak ise mmkn deildir." (Galip Erdem, Mektuplar, Milli Eitim ve Kltr Yaynlar, Ankara 1984, s. 8) En iyi niyetli yaklamla fazlasyla "naif" olduu sylenebilecek olan bu tavr, "Ocakl" gen kadrolarn MHP'ye yakn bilinen milliyeti entelejensiyaya ve dolaysyla teden beri bu kesimi "ho tutan" parti st ynetimine kar tepkisini beslemekteydi.
Bir parantez: Hicabi Koyiit

MHP davas srasndaki ilgin gelimelerden biri, kukusuz Hicabi Koyiit olayyd. MSP'li olduunu syleyen Hicabi Koyiit, askerliini yapt srada MSP yneticilerinden, eski bakan Sleyman Arif Emre'nin araclyla MiT'te almaya baladn; askerliinden sonra, MHP'yi ypratmak iin provokatr ajan grevi yaptn aklad. Aklamalar zerine hakknda dava alan Hicabi Koyiit'in sorgu ve savunmasna lkc yayn organlar geni yer ayrdlar. Hicabi Koyiit sorgusunda "MiT'te ve Emniyet'te alt sre ierisinde sac masada alt iin sadece saclarn aleyhindeki delilleri topladn, dosyalar dzenlediini ve sahte belgeler yaptn; bunlarn bir ksmnn Aydnlk gazetesine, bir ksmnn askeri savcla, bir ksmnn CHP Genel Merkezine verildiini ve bu sahte belgelerle MHP ve lkclerin sulandn" iddia etmiti. (Yeni Dnce, 26 ubat 1982, s. 19) Hicabi Koyiit srmekte olan bir davann seyrini etkilemeye almaktan sulu bulundu; anlattklarnn doruluu ya da en azndan ihtimal dahilinde olup olmad anlalamadan, dosyas kapand. 12 Eyll ncesindeki "terr ve anari"de resmi gvenlik aygtnn provokasyonlarnn payn arama fikri, lkc camiaya ilk olarak Hicabi Koyiit ile girdi.
130

nsan haklar savunuculuu ve 12 Eyll kartl


"Salarmz ve sakallarmz devaml yolunuyor. Trnaklarm bir eyle ekiliyor. Sorulan sorular bilmediimi sylediim zaman iddetini artryorlar ikencenin, baylyorsunuz, ayltlp tekrar ikenceye tabi tutuluyorum. Kanc kez bayldm hatrlamyorum. Dayaktan altnza pislemek zorunda kalnca pisliinizi elindeki sopayla yemeye zorlanyorsunuz, ksaca yiyorsunuz. stediklerini cevaplamyorsanz ansnze cop sokma ilemi balyor. Sonra da ssz bir yere gtrlp elindeki silahn azna mermileri sryorlar, lmle tehdit ediyorlar. Ananza, ailenize, bacnza, tm kutsal saydnz deerlere galiz kfrler ediyorlard..." MHP ve lkc Kurulular Davas sanklarndan Avukat Orhan akrolu maruz kald ikenceyi Sulanan MHP, Affedilen CHP kitapnda bu cmlelerle anlatmt, (age, s. 9) 12 Eyll'den nce sistematik ve yaygn biimde yzyze gelmedikleri, en azndan szn pek etmedikleri hapishane, ikence zulmyle bu kadar youn ve kitlesel biimde karlamak lkcleri ok sarst: 12 Eyll'den nce insan haklarna ilikin sylemlerinin, politikalarnn olmamas, hatta bu alandaki talepleri "solcularn oyunu" sayarak kar tavr alm olmalar nedeniyle, ekilen fizik aclarn tesinde, siyasal-psikolojik bir skntyla da kar karya geldiler. Savunmalarda srp giden 12 Eyll ile zdeleme abalar, eski siyasal sylemleri,

"dardakilerin" ikence ve hapishane zulmnn boyutlarn kavrayamaylar ve hareket iinde hl etkinlii olan "devletl" yaklam, insan haklarn savunmaya dnk bir tavrn gelitirilmesinin nn uzun sre tkad. Ancak 1987 ylndan sonra, slamlaan yeni "Ocakl" nder kuann "dzen kart" bir sylem ina ederek oluturduklar radikal izgi ve bu izgi dorultusundaki Bizim Ocak ve Bizim Dergh dergilerinin yayna balamas; insan haklar konusunda daha radikal bir tavrn temellerini
131

oluturacak atmosferi yaratt. 1980'lerin sonuna gelindiinde, insan haklar savunucusu bir tematik, "ektiklerine" gsterdikleri reaksiyon olarak ortaya km olsa bile, lkc hareketin syleminde yerleiklemi durumdayd. Keza, 12 Eyll'n alglan ve yorumlannda, devletle/darbeyle zdelemeci yaklam, 1982/83'te hapishanelerdeki lkcler nezdinde fiilen inanlrln yitirmeye balamasna ramen uzun sre aka reddedil(e)medi; ancak 1980'lerin ikinci yarsnda, gene "Ocakl" radikal kadrolarn ba ekmesiyle, kesinlikli bir 12 Eyll kart tavr ortaya kt. kence, hapishaneler ve lkcler lkclerin ikence ve hapishane deneyimi, asl olarak 1979 yl banda ilan edilen skynetimle balad. 1979 banda Kahramanmara olaylar nedeniyle skynetim ilan eden Ecevit hkmeti, oluturduu zel sorgulama ekipleriyle lkclerin zerine gitmeye alt. lkcler hapishanelerle, ikenceyle bu tarihten sonra kar karya gelmeye baladlar. lkc hareketi insan haklar savunucusu bir syleme ynelten basklarn younlat "Mamak cehennemi" de bu tarihten sonra kefedildi. 12 Eyll ncesinden 1980'lerin ortalarna kadar Mamak askeri hapishanesinde yatan lkc Remzi ayr, Onlar Diridirler kitabnda buray "i iklimi asndan" drt dneme ayrr: "Birinci dnem: 1978 ylnn son aynda ilan edilen skynetimle balatlan kt ve kat disiplin ! kinci dnem: 1979 ylnn sonlarnda balar, Mustafa ve isa'nn kalarna kadar devam eder. Bu devrede mahkum kou iinde azc da olsa serbesttir. nc dnem: Ka hadisesi ile balayan dayak ve eitim tufan. Bu hal 1985 ylna kadar devam etmitir. Drdnc dnem: 1985 ylndan sonra bir nebzecik de olsa kt disiplinin gevetilmesini kapsar." (age, s. 33) dama mahkum olan Isa Armaan ve Mustafa Pehli-132 vanolu'nun 12 Eyll 1980'den az nceki kalar, Mamak'ta lkclerin kald blmlerdeki nlemlerin ve basknn arttrlmas sonucunu dourmutu. lkc Erhan iler, Bizim Dergh'n Kasm 1990 saysnda yle yazar: "Mamak cezaevinde yllardr uygulanan ikence ve zulmler zannedildii gibi 12 Eyllle deil, Aralk 1978 tarihinde ilan edilen skynetimle balamtr. (...) 12 Eyll 1980 tarihine kadar geen zaman ierisindeki uygulamalarn sonucunda anladk ki; 12 Eyll, Mamak Cezaevi'nde ok daha nceden ihtilali gerekletirmiti ve 12 Eyll zulm resmi tarihten ok nce yrrle konmutu." (agd, s. 28-30) 12 Eyll ynetimi, hapishanelerde genel olarak basky artrrken, lkclerle devrimci sosyalistlerin ayn koulara yerletirerek "kartr-bartr" uygulamasn yrrle koydu. Bu uygulama, lkclere anti-komnist saldrganlklarn "ierde" de devam ettirebilme "imkann" verdi.27 Ancak daha sonra lkc yayn organlarnda bu uygulama olduka sert bir dille eletirilmeye baland. Sebahattin Civelek, lkclerin "kartr-bartr" yorumlamakta yaadklar deiimi yle aktaryor: "Kartr-bartr" uygulamasna ilk defa 12 Eyll darbesinin bir gn sonrasnda Trabzon cezaevinde tabi tutuldum. Henz ihtilalin zerinden 24 saat gememiti ki, sadece biz lkclerin kald 6. koutan yze yakn asker tarafndan kartlarak mahede ksmna getirilip hcrelerin bulunduu blme alndk. ki farkl zihniyet mensuplarnn birbirlerine kar gsterecekleri tepkiyi lmek gayesiyle komnistleri bulunduumuz yere getirmilerdi. Darbenin henz rengi belli olmamt ve her iki tarafta da baz tereddtler
27 "Saynn ok nemi var kou dnyasnda*. Dardan gelen insann zntleri, kederi, yeisi fazla nem tamaz. Varsa da yoksa da devam eden savata yeni bir askere kavumak... Kou, deiik cephelerin hayatiyet bulduu bir sava meydan... Harp var!" (Remzi ayr, Onlar Diridirler; s. 10)

113

mevcuttu. Fakat u bir gerek ki, kar tarafn endieleri daha fazlayd ve hatta darbenin bizler tarafndan yapldn dnyorlar ve bu sebeple canlarnn emniyette olmad endiesine kaplmlard. Bizler onlarn rkek tavrlarndan ne tr ruh haleti iinde olduklarn anlamaktan dolay, psikolojik moral stnln en gzel ekilde kullanp yaknda banza gelecekleri greceksiniz derken, ayn yakn zamanda bamza neler geldiini bizatihi yaayarak renmi olduk. nk hakim glerin gznde dinsiz, imansz, vatan haini komnistle Allah', Kitab' tanyan vatansever lkcnn arasnda bir fark yoktu. Hatta ABD'nin emriyle fikrimiz ve bedenimiz mahkum edilmek isteniyor"du.28 lkclerin 12 Eyll ile birlikte dtkleri meruiyet ve kimlik bunalmn ama abalarnn

younlat yerler de hapishaneler oldu. Hapishaneler, 6. Blm'de ele alacamz gibi, lkc hareketteki islamlama srecinin hzland merkezler haline gelirken, mahpus lkcler o zamana kadar uzak olduklar youn bir okuma pratiiyle kendilerini ideolojik olarak donattlar. Hapishane hayatn ektikleri ileyi ycelterek katlanlr klmaya alan bir sylem geliti: "Btn bunlar Allah'a olan imanmz sayesinde yok edeceiz. nce paslar, sonra nemlerin izlerini sileceiz ve iimizdeki gl bahelerini zindan, hapishane denilen yerlerin zerine oturtacaz. Buralar ev olacak, okul olacak, ibadethane olacak."29 Ancak yllar sren hapislik, kt muamele, ikenceler ve Trkiye'nin gndemine yerleen insan haklar
28 12 Eyll ve lkcler, s. 84. S. Civelek'in u szleri, kou atmalarna dair lkc menkbe yazmna rnektir: "Komnistler bizden sadece bulunduumuz yerde deil, Trkiye'nin btn cezaevlerinde ve her zaman sayca fazla olmalarna ramen, Allah'n izni ve kalplerimizdeki imanla srekli olarak stratejik stnl elimizde bulundurmuuzdur." 29 Yunus Meral, Bir Mahkmiyetin Anatomisi, Ta Medrese Yaynlar, Ankara 1989, s. 70. M

malar, lkcleri hapishane hayatnn olumsuz cephesini de gzard edemeyecekleri biimde etkiliyordu. Sosyalist tutuklu ve mahkumlarn hapishanelerdeki hak mcadelesinin de lkcler zerinde belirli bir etkisi olduu sylenmelidir. 8 Eyll 1989 tarihli Yeni Dnce'de Hseyin slam Yldrm, solcularn alk grevlerine imrendiini, kendilerinde bu ii yapanlara destek olunmadn ve cezaevlerindekilerin kaderlerine brakldn yazarken, bu etkiyi yanstr. Yine de, yaanan insan haklar ihlallerinin sorunsallamas, ancak 80'lerin sonlarna doru mmkn olabildi. Muhsin Yazcolu bu gecikmeyi yle aklyor: " 'lnnallahe meassabirin' ayet-i celilesine olan teslimiyet dolaysyla, ektiklerinin 'edebiyatn' yapmaktan hicabeden kardelerimizin bu duygu ve dnceleri, lklarmzn da yansmasna genellikle mani olmutur. Halbuki bir devrin tm irkinlikleriyle mutlaka ortaya konulmas da icabediyordu."30 nsan haklar ihlallerinin mesele edilmesindeki gecikmenin zeletirisini daha sert biimde yapanlar da kt: "...lkclere ikence revadr. Neden mi? 12 Eyll'den nce, analarmza kardelerimize hatta baclarmza ikenceler yaplyordu. O zaman bizler ne yaptk ki? Sustuk, hem de hesap sorabilecek gteyken... Ve daha sonraki ikencelere, ikencecilere kap atk. Bugn ikence yapanlarn rahat olarak dolaabildikleri tek lke Trkiye'dir."31 Yaar Yldrm, Eyll 1990'da Bizim Ocak'ta "12 Eyll'de neler ektiimizi halka anlatamadk" demitir, (agd, s. 10) lkc hareketin insan haklar sylemindeki bu gecikmi radikalleme, gemite sadece iktidarlarn siyasal tercihlerine ya da "komnist polislere" balanan ikence ve zulmn devlet politart

30 Yazcolu'nun Bir Mahkumiyetin Anatomisi kitabna yazd nszden, age, s. 17. 31 Rahmi Ezik, 12 Eyll ve lkcler, s. 216.

135

tikas olduunun savunulmasna kadar vard.32 Hapishanelerde somut koullarn ve ina edilen ideolojik sylemin sonucu olarak "samimi" bir insan haklar tartmas balamken; "darda", milliyeti entelejensiya ve lkc hareketin devletlu unsurlar, hl devlete kar temkinli olmaya zen gsteriyor, insan haklar "yaygarasnn" bir solcu oyunu olduu saplantsndan uzaklamyorlard. Hatta hapishanedekiler referans gsterilerek, Trkiye'deki insan haklar ihlalleriyle ilgili iddialar rtmeye abalyorlard. Muharrem emsek, kendisine hapishaneden gelen bir mektupta "bizde en az Mamak cezaevinde olanlar kadar hatta onlardan ok daha iyi rahat ve huzur, skun iindeyiz" diye yazldn aktardktan sonra, "lkclerin asla devlete kskn olmadklarn" vurgulamtr. (Makaleler, s. 16 ve 151) Yeni D-nce'de de 1980'lerin ilk yansnda "ikencenin, cezaevine ait olaan bir uygulama m olduu, yoksa birtakm kiilerin sadist eilimlerinden mi kaynaklandnn bilinemezliine iaret edilerek sorun geitirilmeye allmt. 1987: insan haklar savunuculuuna yneli Hapishanelerdeki lkclerin yaadklar insan haklar ihlallerine tepkilerini eylemli biimde ortaya koymalarnn nnde ciddi engeller vard. Her eyden nce "devlet"e kar tepki gsterme pratiklerinin olmamas, eylemlilik yeteneklerini kstlyordu. Muhsin Yazcolu insan haklar ihlallerine duyulan tepkinin uzun sre sze ve eyleme dn(e)memi
32 "...bizler ikencenin devlet politikas olduunu, bizzat devlete yaptrldn ok iyi biliyoruz. Buna yakinen ahidiz, hatta biz bunun canl birer ahidi mesabesindeyiz. Hi kimse ubelerde, karakollarda ve hapishanelerde uygulanan zulm ve ikencenin devletin haberi olmadan yapldn iddia edemez. (...) 12 Eyll'den sonra yzbinden fazla insan ikence grmtr." (Hseyin Yurdakul, 12 Eyll ve lkcler, s. 104)

136

olmasn, 1987 Ekim'inde kendisiyle yaplan bir syleide zetle yle aklamtr: "1983'ten sonra ikence vb. muameleler duyulmaya balaynca Mamak'a gelen Avrupa Parlamentosu heyetiyle

konuan arkadalarmz unu sylediler: Trkiye'de devlet ikenceci deildir. Devlet ikence yapmaz. Fakat devletin haberi olmadan, birtakm kiiler ikence yapabilirler. Biz byle ikayetlerimizi devlet iinde ilgili makamlara iletiyoruz. Trk devletini d lkelere ikayet etmeyi doru bulmayz'. Yani kol krlr yen iinde mantyla konumutuk. Bence ikence yapmak ok utan vericidir ama, d memleketlere ikayet etmeyi kendime yediremem. Yakn zamana kadar avukatlarmz da 'ikayetleri el altndan ilgili yerlere iletiyoruz, ayrca aklama yapmaya, ortal ayaa kaldrmaya gerek yok' diyorlard. Fakat el altndan iletmekle bir ey olmad ortaya kt; bunu onlara da syledik. Zaten Mamak'ta grlen muamelelere ok byk tepki vard. Bunun dnda, esasen bizim sesimizi karmamamzn iki sebebi vard. Birincisi, ieride sesini duyurmann, tepki gstermenin tek yolu, alk grevi. Baka yapacak bir ey yok. Bu da, bize Islami inan ynnden ters geliyordu. kinci neden, bu yolda nerilerin solculardan gelmi olmas. Bize, 'siz de ayn eyleri yayorsunuz, ayn muameleyi gryorsunuz, siz de eylem yapn' diye geldiler. Fakat bizim solla birlikte eylem yapma meselesini dardaki insanlarmza izah etmemiz zordu." 1987 yl lkc hareket asndan birok bakmdan olduu gibi insan haklar meselesinde de hamle yl oldu. 8 Mays 1987de Yeni Dnce'de lk Ocaklar genel tekilatlanma sekreteri Mahir Damatlar ile, Mamak'taki ikence ve basklar zerine kapsaml bir sylei yaymland. Haziran 1987'de "12 Eyll ncesi ve sonras artlarda vatan ve millet urunda Allah'n kelamn tebli yolunda verilen mcadelede madur olan btn insanlarmza ve onlarn yaknlarna" yardmc olmak amacyla, Muhsin Yazcolu'nun bakanlnda Sosyal
137

Gvenlik ve Eitim Vakf kuruldu. 11 Eyll 1987 tarihli Yeni Dnce'de, bir sre nce basna gezdirilen Mamak'n "gerek yz"n anlatan yazlar yaymland. Ekim'de lkc mahkumlarn aileleri, Mamak'ta inan ve ibadet zgrlnn engellenmesini protesto iin, Ankara'da Abdi peki Park'nda bir lm orucu balattlar. 1987'den sonra insan haklar ihlalleri sorunu MP ve lkc hareketin temel konularndan biri oldu. Bu atlm balatan "Ocakl" radikal kesimin kendi ierisinde de radikal konumda olan unsurlar, ikencecilere ve insan hakk ihlallerinde "profesyonelleen" resmi bask aygtna kar militan, revanist (intikamc) bir syleme yneldiler. Bizim Dergh dergisinin Kasm 1990 saysnda, "ihtilal dneminde yaanan devlet terr iinde baz MT ve Emniyet grevlilerinin insanlkd uygulamalarla hukuk kaidelerini geersiz klmas sonucu orman kanunlarnn devreye girmesinin yadrganmamas", "bu ortamda MT ve Emniyet personeline kar dzenlenen intikam amal eylemlerin, Marksist terrden ayr tutulmas gerektiinin belirtilmesi; lkclerin gndemdeki siyasal cinayetlerle ilgili olmad savunulurken "lkcler 'hedef terr'e ynelmi olsalar, ncelikle semek zorunda olduklar hedeflere ynelirler ki bunlarn ban ikenceci mahluklar eker" mesajnn verilmesi, arpc rneklerdir, (agel, s. 25 ve 3) lkc hareket 1987'den sonra idam cezas ve af konularnda da insan haklarndan yana bir syleme yneldi. Yeni Dnce'de affn "devletin ltf deil borcu" olduu ilendi. ANAP hkmetinin 1990 Ekim'inde, "terr olaylarnn artmas" gerekesiyle, parlamentoda onay bekleyen idamlarn infazn gndeme getirmesine, lkc hareketin btn unsurlar sert bir ekilde kar ktlar. Bizim Dergh, Kasm 1990 saysndaki bayazsnda unlar syledi: "kence, zulm ve bask altnda alnan ifadelerle 12 Eyll mahkemelerinde idam cezas alan yzlerce insan (...) elinde tutan ve biraz muhalefet 138 iddetlendiinde 'asarm ha!..' tehdidi ile ortaya kan 'liberalist' hkmetin bu tavrn iddetle protesto ediyoruz; ayrca, idamlara kar camiamzn ok duyarl olmasn istiyoruz. Daraalarnda 'dokuz can' brakm hareket olarak idam olaynn nasl bir ac olduunu yaknen biliyor ve haykryoruz: nsanlar, hele 10-12 yl cezaevlerinde yatrlan, her trl ikenceye maruz braklan, aibeli kararlarla ceza alan insanlar asmak, onlar rehin olarak kullanmak insanlk suudur, cinayettir!" (age, s. 2) Trke de, 26 Ekim'de Yeni Dnce'ye "ileri lkelerde kalkan ve sanld gibi caydrc olmayan lm cezasnn kaldrlmas gerektiini" aklad. 313. Madde Tepkilerinin kendilerini madur klan olaylarla snrl kalmas ve zaten 12 Eyll'n "yegane madur ve mazlumunun" kendileri olduunu vaazetmeleri; lkc hareketin insan haklar savunucusu sylemine demagojik, ift standartl bir karakter veriyor. Geri bu "karakter"den Trkiye'de hibir siyasal akmn ve hareketin tam anlamyla syrlamam olduu sylenebilir... Ama lkc hareketin bu yn, zellikle bnyesindeki devletl unsurlarn "performansyla", alabildiine ne kabiliyor. rnein, lkc basnda ikence kart sylemin yerleikletii 1990 sonlarnda, MHP davas avukatlarndan askeri yarg Kaya Alp Kartal'n, retmen Sddk Bilgin'e ikence yaptktan sonra "kaarken vurulduu" ss vererek ldrtt iddiasyla yarglanan yzba Ali ahin'in savunmasn stlenmesi, arpc bir elikidir. Geri, daha nce de yaync lhan Erdost'u ldrmekten hkm giyen astsubay kr Ba' savunan Kartal'n tutumuna yansyan devletl mantkla lkc hareketin radikal genlik tabannn izgisi bu dnemde olduka ayrmtr; ama gene de "devleti ypratp gvenlik glerini yldrmak isteyenlere" kar

139

mcadele ettiini syleyen bu avukatn tutumu, en azndan sessizlikle geitirilebilmektedir. lkc hareketin insan haklar savunuculuundaki ift standartllnn bilinen bir rnei de, Trk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) 313., 314. ve 315. maddelere ilikin tutumudur. lkcler, 1989 ylnda, TCK'nn 313., 314. ve 315. maddelerinin slah edilmesi iin bir kampanya balattlar. "Su ilemek iin ete kurma"ya ilikin sulamalar dzenleyen 313., 314. ve 315. maddelerin ceza hkmleri, lkc sanklarn pek ounun aldklar mahkumiyet srelerinin "aslan payn" oluturmutu. 1989'da kamuoyunda ve parlamentoda komnistlerin, sosyalistlerin yargland, TCK'nn nl 141. ve 142. maddelerinin kaldrlmas veya yumuatlmas zerine tartmalaryounlanca, lkclerde "kendi 141-142'leri" olan bu maddeleri gndeme getirdiler. lkc hareketin "Ocakl" yeni kuak nderlerinden Yaar Yldrm, 313-314-315'teki deiiklik talebini, 17 ubat 1989'da Yeni Dncede, 12 Eyll'n idamlarda izlediini savunduu sa-sol dengesi mantna dayandrd: "lkclerin genelde ceza aldklar TCK 313., 314. ve 315. maddelerle ilgili bir deime yok. Bu iten yine en krl komnistler kacak. TCK'nn 141. ve 142. maddelerine yar yarya af geldi. Bir zamanlar sa sol dengesi hesap edilirdi. Baz insanlarmz da bu dengeye kar karlard. Biz bu dengeyi istiyoruz. Denge lkcler aleyhine dn bozuldu, bugn de bozuluyor. Sayn milliyeti milletvekilleri bu tasar nnze gelince ne diyeceinizi imdiden merak ediyorum. Hi deilse "dengeyi" gndeme getirin de 313., 314. ve 315. maddelerde indirim olmasa da sulardan hkm giyenlerin cezalarn bir kereye mahsus olmak zere yar yarya indirin." MHP'nin misyonunu srdrmek zere kurulan MP'nin ynetiminde arlkl olan kesim ise, MHP savunmasnda ve 12 Eyll dneminde kullandklar tezleri yeniden dile getirdiler; "devleti ykmak isteyen komnistlerle
140

devleti kurtarmak iin savaan milliyetilerin" bir tutulamayaca zerinde durdular.33 ANAP'taki MHP kkenli unsurlar bu taleplere sahip ktlar. ANAP milletvekilleri Mustafa Nazikolu ve Ziya Ercan, 313, 314 ve 315'in slah iin yasal giriimde bulundular. Adalet Bakan Oltan Sungurlu da, 313 gereince yarglananlarn hem "teekkl yesi olmak"tan, hem de iledikleri sulardan ayr ayr ceza almalarnn adaletsizlik dourduunu syledi. Hapishanelerdeki lkc mahkumlar, bu adaletsizliin dzeltilmesi iin alk grevine kadar gidebileceklerini duyurdular.34 ANAP, Ekim 1990 sonunda parlamentoya sunduu bir yasa tasarsyla, TCK'nun 313., 314. ve 315. maddelerinden yarglananlarn, iledikleri (dier) suun cezas daha arsa, salt "su rgt"ne ye olmay cezalandran bu maddelerden ayrca hkm giymemeleri esasn getirdi. (Cumhuriyet, 3 Kasm 1990) lkclerin, genel adalet ilkeleri asndan hakl saylabilecek olan "ayn sutan iki kez cezalandrlma" dorultusundaki taleplerini elde etme ynnde mesafe katetmeleri; "sol eylemci"lerin ald cezalar defalarca katlayan benzeri yasal dzenlemelerin varln srmesi nedeniyle, hem sol, hem genel kamuoyunda tepkiyle karland. lkc kamuoyunun "313 meselesi"ndeki hakkn ilkesel hukuksal gerekelerden ok, "milliyetilerin komnistlerle bir tutulmamas" ekseninde savunmas, hkmetten kaynaklanan nesnel ift standart durumunu znel ift standartlkla pekitirerek tepkileri younlatrd.
33 "MHP ve lkc kurulular davas sanklarna 313., 314. ve 315. maddelerin tatbikiyle benzer su ileyen komnist sanklara verilen cezalarn 3-4 kat cezalar lkc sanklara verildi. (...) Bu uygulamayla devlete kar su ileyen komnistlere prim verilmektedir. (evket Blent Yahnici, Yeni Dnce, 7 Temmuz 1989) 34 Nergis Bozkurt, Tempo, 21 Ocak 1990, s. 25. 141

12 Eyllle zdelemekten, 12 Eyll kartlna Yukarda etraflca aktardmz gibi, lkc hareketin kurmaylar, 1980-1983 dneminde 12 Eyll rejimiyle tamamen zdeleen bir izgi tutturdular. Trke'in 1970'lerdeki bellibal danmanlarndan Galip Erdem'in lkc kadrolara dnk u nasihatleri, onlarn "davasn" paylaan birisinin deil, 12 Eyllclerin bak asn paylaan birisinin mantn yanstr: "Son durumunuzu imdiye kadar geirdiiniz imtihanlarn en etini sayabilirsiniz. Beyinlerinizi kemiren tezat, ikencelerin her trlsnden daha ac veren baz zanlarn cevabn imdilik hi aramayn. nann ki, ayn deerlerin muhafazas iin mcadele edenler, bir gn gelecek, mutlaka buluacaklardr. (...) imdilik ilk vazifeniz bu menfur oyuna gelmemek, dmann ivasna uyup gerek dosta ksmemek, hatta ona sitem bile'etmemektedir. (...) Milletin selameti ve vatann kurtulmas iin alanlar iki blmde toplayabiliriz: Bir, Vatan kurtulsun ama, kurtarclardan biri mutlaka ben olaym' diyenler; iki, 'kurtulsun da, kim kurtarrsa kurtarsn' diyenler, Sizlerin de, ahs ve zmre menfaatlerini hie saydnza ve yalnz 'kurtarmay' hedef aldnza gre, 'kim kurtarrsa kurtarsn, yeter ki gerekten

kurtarsn' cevabn vereceinizden kimse phe edemez. Endielerinizin kayna bakadr. Milletin dmanlar iyice bilsin istiyorsunuz. Dostlar dman zannetme ve dmanlar dost yerine koyma gafletine dlmesin diyorsunuz. Elbette ve inallah yledir, yle olacaktr. Sevdiklerinizi sevenler, kendilerini baka trl grseler bile, sizin dostunuzdur; sevdiklerinizin ortak dmanlarna kar dostlarnzn yannda olmaya mecbursunuz. (Mektuplar, s. 9-10) Galip Erdem gibi, 12 Eyllle zdelemeyi, lkc kimliini taliletirecek -hatt reddedecek- lde ulatrmayanlar ise, askeri ynetimce ats atlan rejimin, gelecek dnemdeki
142

sahibinin lkcler ("Trk milliyetileri") olaca tezini ileyerek moral ve meruiyet retmeye altlar. Yeni Dncenin 15 Ocak 1982'deki bayazs, 12 Eyll'n nesnelliini benimseyen, salt znesinde tashih talep eden bu yaklamn zetidir: "Trkiyemiz, khne, gevetici, kendisini mdafaadan aciz bir demokrasiyi terk etmitir. Hrriyetin de yansra makul bir disiplinin vicdanlara hakim olaca bir demokrasiyi seme safhasndadr. O noktaya geldiinde rejimin bekiliini, yukardaki temel fikirler kafalarnda ve vicdanlarnda kk tutmu genlerimiz yapacaktr." (agk, s. 3) Yeni Dnce, 1982 bandan itibaren, MGK tarafndan oluturulan Danma Meclisi'ne, hazrlanan Anayasa tasla iin, sonra yrrle giren 1982 Anayasa'dan ok daha kapsaml anti-demokratik kstlamalar ieren telkinlerde bulundu. 1983'te MHP misyonunu srdrmek zere kurulan Muhafazakr Parti (MP) szcleri, zdelemeci aklamalara pek yanamasalar da, 12 Eyll' aka onaylayan bir tutum benimsediler. MP genel bakan Ali Ko, 12 Eyll mdahalesinin "meru olmasa yaplmayacan; Cumhuriyeti koru, kolla diye grev verdiimiz bir kiinin, bir kuruluun elbette o grevi yerine getireceini" syleyerek darbeyi merulatrm; stanbul il bakan Kazm Ayaydn, 12 Eyll' bir "nimet" olarak tanmlamtr: "Biz ahsen 12 Eyll' Trkiye'nin gelecei bakmndan bir nimet olarak deerlendiriyoruz. (...) 12 Eyll'den sonra herkes hesap verir duruma girmitir ve u anda bir hesap verme gn yayoruz. (...) Evet, devletin kestii parmak acmaz. Milliyetiler devaml bu dncede olmulardr."35 Ancak, lkc hareketin kurmaylarnn kendi ilerinde ve aralarnda yaptklar muhakemelerde, siyasal-ideolojik varlklarn kriminalize eden 12 Eyll rejimine ve Trkiye'deki
35 Yeni Gndem, 29 Kasm 1985, s. 9-11)

143

askeri mdahale geleneine eletirel yaklamaya baladklar biliniyor. Trke'in, Oral allar'n Liderler Hapishanesi'nde aktard konumalar, bu ynelimi yanstrlar: "Bizde ve dier geri kalm lkelerde bir bahane uydurup ynetime el koyuyorlar. Bir lkeyi ilerletebilmek iin, nce orduyu iktidardan uzaklatrmak gerekiyor. (...) 1961 Anayasas'nn dibacesindeki, Trk Silahl Kuvvetleri'nin vatan koruma ve kollama amacyla mdahale ettii ibaresi karlmaldr. Bu yzden her on ylda bir, asker mdahale ediyor. Eer 12 Eyll olmasayd bir parti tek bana iktidara gelecekti ve anari duracakt. Eer ordu mdahale etmeseydi iler yoluna girecekti. Generaller bunu bildikleri iin mdahale ettiler, (agk, s. 156 ve 32) Mamak'taki "Ocakl" kadrolar arasnda ise, ok daha radikal ve "sert" 12 Eyll kartlna zemin oluturacak bir tepki potansiyeli mevcuttu. Bu kadrolar, 1987 ylndan itibaren, darbeyi ve 12 Eyll rejimini aka ve topyekn reddeden bir sylemle ortaya kmaya baladlar. Eski YD genel bakan Yaar Yldrm'n 10 Temmuz 1988'de Nokta'da yaymlanan szleri, bu sylemin, lkc hareketin 1970'lerdeki jargonu gznne alndnda, son derece sansasyonel olan bir rneidir: "Ben artk devlet-i ebed-mddet fikrine inanmyorum. Byle bir fikir yaps iinde mcadele vermek iin tek bir adm atmam. Ben artk bu devletin ebediyete kadar yaatlmas gibi bir zihniyete sahip deilim. Byle bir mcadeleye de girmem. Biz bunun byle olmas gerektiini, ne yazk ki 12 Eyll'den sonra grdk." (cgd, s. 62) Akn Salk adyla 1989'da Bizim Ocak'ta yaymlanan yazlar, Yaln Kk'ten nakille "Eyllizm" olarak anlan 12 Eyll'n yansra, 12 Mart' ve ordunun ynetime mdahale geleneini reddeden bak asnn ifadesidir: "Eyllizme kap aralayan zihniyet, sebepler ynn hazrlama yoluna 1971 mdahalesiyle 'kurtarc' (!) olduklarn ilan edenlerin at gedikle hazrlama safhasna girmilerdi. (...) Bu tertibin ierisine giren okuluslu irketlerin yerli ubeleri 'lkc kktenci harekete' kar deiik 144 renkteki saldrlar dzenlettirmitir." (cgd, Mays 1988, s. 24-25) "Eyllizm, hak arayanlara, davranlarn anti-emperyalist izgilerle oluturanlara ve bamsz yaama arzularn dile getirenlere kar oluturulmu kalkandr." (cgd, Eyll 1989, s. 12-13)36 Yeni Dncenin 14 Eyll 1990 saysnda "bugn okuluslu irketlerin ynetim kurullarnda 'grev yapan' generallerin halkn ocuklarn 'vatan

haini' diye ikencehanelerde inletirken, vatan kimlere peke ektiklerinin grldn" yazmas, orduya ve egemen bloka ynelik sert eletirel etmenlerin lkc hareketin "ortalama" syleminde yerleikletiinin kantdr. Bu tavrn bir baka sonucu da, 12 Eyll'n lkclere yapt zulmn artk adaletsizlik, hakszlk olarak alglanmamas, doal saylmas oldu: "Bilindii gibi 12 Eyll harekat sregelen batl bir zihniyetin, sistemin devamn salayabilmek iin gerekletirilmitir. Bizim anlaymz dnda gerekleen 12 Eyll adaletinden (...) lkcler olarak szlanmamz manaszdr. (...) Bu sebeple yapmamz gereken, karlatmz muamelelerden ikayeti olmak deil, sorulacak hesabn en iyi ekilde hesabn yapmaktr."37
36 Tabandaki radikal kesimin, ordunun "kurtarc", hatta "milli" misyonunu reddeden tavrn, ]2 Eyll ve lkcler derlemesinden iki aktarmla daha rneklemekte yarar var: "Trkiye'de hugne kadar ihtilalleri daima askeri cunta yapmtr. Her seferinde ister mslman olsun, ister komnist olsun ayrm gzetmeksizin darbeyi vurmutur. htilali yapanlar Atatrk milliyetilii erevesinde hareket etmilerdir. 12 Eyll ihtilali de bunlardan biridir. Byle bir ihtilal de adalet, hukuk beklemek abesle itigalden baka bir ey olmaz." (Mehmet Oztepe, flgd, s. 234) "12 Eyll oligarik cuntann adaletsizlik anlaynn temel sebepleri hakkndaki grlerini belirtmek gerekirse derim ki, bu milletin tekilatlanm yaps atalarmzn stiklal Harbi'nde anakkale'ye gmd ve zmir'de denize dkt zihniyetin eline gemi, imanl gnllerden Bizans entrikalaryla gasp edilmitir. stanbul'u fetheden manaya sahip kumandan ve erlerden mteekkil, ayn zamanda sevgili peygamberimizin dahi sevgisine mazhar olmu ordular yok artk. Maalesef ki, mevcut yaplanma, milletimizin yalanlarla empoze edilen ne id belirsiz sahte kahramanlarn izdmndeki uaklarnn Yahudi ve Amerikan klelerinin ve devirme zihniyetinin hegemonyasndadr." (Sebahattin Civelek, cgd, s. 88) 37 Zihni Aba, 12 Eyll ve lkcler, s. 34-35) 14.5

1987'den sonra Trke'de, elbette radikallerin orduya ve "dzen"e kar radikal klarna iltifat etmemekle birlikte; 12 Eyll ve darbe kart bir sylemi benimsedi. 24 ubat 1990'da Yeni Dnce'de, "12 Eylln dorudan doruya Trk milliyetiliine kar yapldn" aklad. Yine Yeni Dnce'de 16 Mart 1990'da "askeri mdahale en ktsdr. Trkiye'de byle bir eyin tekrar olmamas iin Allah'a dua ediyorum" dedi. Trke, 1990'da 21 Eyll-9 Kasm tarihleri arasnda Yeni Dnce'de tefrika edilen 27 Mays ve 12 Eyll deerlendirmelerinde "12 Eyll ncesinde terrn devlet tekilatnda yeralm baz kurumlarca desteklenmi ve hatt tevik edilmi olduunu" savundu. 1989 sonlarnda MHP avukatlarndan Srr Erku, 12 Eyll sonras dnemde yarglama yaplmadan lkc sanklar ve mensubu bulunduklar kurulular konumalarnda sulu ilan etmi olan Kenan Evren, dnemin babakan Blent Ulusu ve MGK genel sekreteri Haydar Saltk hakknda su duyurusunda bulundu.38 1990 Sonbaharnda Kenan Evren'in anlarnn Milliyet gazetesinde yaymlanmasndan sonra, lkc camiann btn kesimleri, Evren'e kar bir kampanya balattlar. Yeni Dnce 9 Kasm'da, be stuna "Evren Hesap Vermelidir" maneti att. Gsterilen byk tepkilerin ana saiki, Evren'in anlarnda "MHP militanlarnn devlette kadrolamas" ve Kahramanmara olaylar bahislerinde, lkcleri kriminalize edici szler sarfetmesi idi.
38 Yeni Dnce, 8 Aralk 1989. 146

NC BLM

12 EYLLN RESM DEOLOJS, FAST ENTELEJENSYA VE "TRK-SLAM SENTEZ"


12 Eyll dneminde, resm ideoloji olarak Atatrkln toplumsal, siyasal ve kltrel hayattaki tahakkm, daha nceki asker darbelerle kyas edilemeyecek bir iddet ve totaliterlik dzeyine ulat. 12 Eyll'n ilk gnlerinden itibaren, btn kamusal pratikleri, giderek gndelik hayatn her alann "Atatrk" bir ekilde dzenlemeyi vazeden bir sylem devreye girdi. Atatrklk veya Kemalizmin eklektik yaps, ynetimi btnlkl ve ayrntl bir doktriner donanmdan yoksun brakmaktayd. Ancak bu eklektisizm, kendi aralarnda tutarllktan yoksun olsalar bile, Atatrk'n eitli gncel siyasal balamlarda, eitli konularda ettii szlerin zdeyiletirilip dsturlatrlarak kullanlmasn -teden beri olduu gibi- mmkn kld. Atatrkln sunulmasnda zgl bir operasyonel eklemleme-kurgulama abas yalnzca mmkn deil, gerekliydi de... Atatrkln "alnt", "dstur" ve "tefsir" hazinesinin, rejimin ihtiyalaryla uyarl bir biimde kullanlmas gerekiyordu. Bu gereklilik dorultusunda, Kemalizmin otoriter-faizan bir ideolojik yorumu belirginleti.
147

Ancak yksek dereceli eklektisizminin yannda, devlet otoritesiyle zdelemi "souk" bir resm ideoloji olmas, Kemalizmin bir sivil-toplumsal mutabakatn ideolojik zeminini oluturma yeteneini kstlyordu. Trkiye'de 1960-1980 dnemindeki hzl politizasyonun ve yorgun ideolojik mcadelenin, ideolojik hegemonya salamay gletiren bir birikim yaratt da dnlmelidir. Geri bu hegemonya bunalm, 12 Eyll'arifesindeki depolitizasyon ve toplumsal bezginlikle birlikte, negatif bir etken olarak askeri ynetimin lehineydi. Ancak 12 Eyll ynetimi, popler bir ideolojik etkinlii

ve iletiim imkann salayacak pozitif etkenden, sivil bir kurumsal veya toplumsal gcn organik desteinden yoksundu. Murat Belge'nin saptad gibi, Trkiye'deki asker diktatrlk dnemlerinin, karlatrlabilecekleri faizan Akdeniz rejimlerine (Yunanistan, Portekiz, ispanya) kyasla temel eksikleri, geleneksel dinsel otoritenin desteinden yoksunluklar idi.1 Bu zaaf, ideolojik hegemonya ina edememenin tesinde, kitlesel ve popler bir ideolojik rzadan yoksunluk anlamna geliyordu. 12 Eyll rejimi, blokun orta ve uzun vadeli talepleri dorultusundaki siyasal-yasal-kurumsal dzenlemelere giritii evrede varln daha fazla hissettirecei ak olan bu yoksunluu; din resm ideolojik donanma dahil ederek gidermeye yneldi. 12 Eyll'n "ideoloji teorisini" yapma bakmndan onunla genel olarak en byk uyumu salayan Aydnlar Oca evresinin gndeme getirdii "Trk-lslam Sentezi" doktrini, bu ihtiyaca cevap verdi. slam'n resmi otoriter-faizan ideolojiye eklemlenmesine ynelik bu adaptasyon (veya adoptasyon!), 12 Eyll'n siyasal ve iktisadi dzeydeki uluslararas anlamyla da rtt. "Trk-lslam Sentezi" ile onun iinde yerald sylem e1 Din ve Siyaset (Ak Oturum 148 , Mlkiyeliler Birlii Dergisi, ubat 1987, s. 25.

killenir ve yerleikleirken, MHP/lkc hareket kendisini bu doktrinin asli mellifi olarak alglyor ve "fikri iktidarda kendi zindanda" iarn giderek daha etkili biimde savunabileceini; bu mesaj vererek kendisini hzla kitleselletirebileceini umabiliyordu. Fakat gerek bizzat Trk-lslam Sentezi doktrini, gerekse bu doktrine dayandrlan sylemin siyasal yaylmas, sonuta, lkc hareketteki merkezka eilimleri besleyecekti.

1980-1983 dneminde faist entelejensiya ve Aydnlar Oca


12 Eyll ortamnda, siyasal yelpazenin -devrimci sosyalistler ve radikal Mslmanlar dndakihemen her kesimi, kendisini Kemalist ideolojiyle badatracak noktalar ne karmaya; hatta olabildiince Atatrkln resm yorumunun belirlenmesinde egemen olma abasna yneldi. MHP evresindeki entelejensiya, bylesi bir "Atatrklk tefsiri" rekabetinde hamle stnlne sahipti. Asker ynetimin ve genelde egemen blokun kulland ideolojik etmenler, faist entelejensiyann siyasal tasarmlaryla rtmeye ok elveriliydi. Faist entelejensiya, Atatrk'n sk bir Trk milliyetisi, iddetli bir anti-komnist ve gereki bir Turanc olduu2 tezini ileyerek, bu uygunluu gelitirmeye alt. 12 Eyll'le kurduklar sk ba ve ideolojik ilikiyi anlamak iin, Trkiye'deki faist entelejensiyann niteliini, siyasal
Hikmet Tanyu'nun Atatrk ve Trk Milliyetilii (Tre-Devlet Yaynlan, Ankara 1981) adl kitab, bu yaklamn en btnlkl ve iddial ifadesidir. 1944 rklk-Turanclk davas sanklarndan H.Tanyu gibi "tescilli" Trk olmayan; "genel sa" nezdinde saygnl bulunan Ahmet Kabakl da ayn dnemde, Atatrk'n "Trk byklerine ve tarihine dkn, Trk byklerinin rklarn tespit etmeye alan, bozkurt ambleminin birok yerde kullanlmasn salayan", "ar bir Trk milliyetisi (ab)" olduunu aklamtr. (Yeni Dnce, 15.6.1981) 149

tasavvurlarn biraz amakta yarar var. "Hareket'le tam anlamyla btnlemi az saydaki militan ideolog bir yana braklrsa; 12 Eyll ncesinde MHP'ye destek veren entelejensiya ile lkc hareketin kendisi arasnda, siyasal-snfsal konumlar, ideolojik-siyasal tasavvurlar bakmndan nemli farkllklar olduunu ncelikle saptamak gerekir. MHP'ye destek veren aydn-akademisyen-yazar takm iin, kabataslak yle bir profil izilebilir: ounlukla, yksek brokrat veya burjuva ortamlardan gelen, kentli, "sekin zmre" mensuplardr. Byk burjuvaziyle ve/veya onun deiik fraksiyonlaryla organik iliki -hi yoksa gnl birlii- iindedirler. Buna bal olarak, "iktisadi dzen" tasarmlar statkocudur. zel teebbslkleri ve mlkiyetilikleri olduka kesinliklidir, MHP ve lkc hareketin korporatist ve faizan solidarist syleminden uzak dururlar. Yalnzca lkc hareketle deil, btn "sa"la iliki iinde bulunur; AP-MHP-MSP merkezlerinin kesime alann terketmez, hatta bizzat bu kesime alann geniletmeye alrlar. Trk aydnlarn 1940'lardan beri savunageldikleri, "Trk milliyetiliinin herhangi bir partinin davas olmad; Trk milliyetilerinin btn partilerde grlerini hakim klmaya almalar gerektii" dncesi, bu entelejensiya iin daima geerlidir. lkc jargonda "Trk milliyetilii fikriyatnn partilemesi" anlamna gelen MHP, bu kesimin gznde daha ziyade "eitler arasnda birinci"dir. Kaytsz-artsz "devletten yana"drlar, Trk tarihiyle ve mitolojisiyle badatrmaya byk nem verdikleri "gl devlet" idealine tutkundurlar. Denilebilir ki, ideolojik-siyasal yaklamlarnda faist rengi koyultan iki temel unsurdan biri iddetli anti-komnizm ise, dieri devlet otoritesinin kutsanmasdr. Bu zellikleri, onlar yksek asker-sivil brokrasi ile birbirlerine yaknlatrr; kimi kiiler ve evreler asndan, bu yaknlama sk istiari ilikilerle somutlanr. Saylan zellikler ve bunlarla btnleen siyasal-ideolojik
150

tasarmlar, faist entelejensiyann lkc harekete tam anlamyla angaje olmasn engelleyici niteliktedir. Snfsal-toplumsal bakmdan, faist entelejensiyann kentli, elit ve burjuva damgal portresinin; "hareketin" tabanndaki taral, alt-orta snf (ksmen lmpen) vasatla uyumas zordur. Bu sekin zmre, lkc harekete "milliyeti Trkiye"nin inasnda pek fazla rol ve inisiyatif bimez; ondan bekledii, "komnizm tehlikesine" gs germesi ve devlet otoritesini sarsabilecek olan radikal muhalefeti engellemesidir: Onlarn gznde, hedeflenen "milliyeti Trkiye"nin ve "milli kltr iktidar"nn aktr, elbette kendilerinin kilit konumlarnda yeralacaklar, devlet aygt olacaktr. Bu iktidara eriilmesinin yolu ve biimi nemli saylmaz. Dolaysyla, faist entelejensiyann siyasal tasarmlar asndan, MHP ve lkc hareketin (veya herhangi bir partinin) varl, olmazsa olmaz bir koul deildir. Toplumsal ve siyasal srelerin dntrlmesine ilikin yaklamlarnn tepeden inmeci karakteri, faist entelejensiyann, Kemalist asker-sivil brokrasi geleneiyle ortak noktasdr. Bu tablo, 12 Eyllle rahatlkla zdelemelerini mmkn hatta doal klmtr... 12 Eyll dneminde, kabaca hatlar izilen faist entelejensiya profilinin youn ve rgtl biimde cisimletii yerler, Tercman gazetesi, Tercman yazarlarnn arlkl olduu Sisav (Siyasal ve Sosyal Aratrmalar Vakf) ve Aydnlar Oca idi. Yaps ve ideolojisiyle bu profile onun prototipi saylabilecek lde uyan Aydnlar Oca, 1980-1983 dneminde, devletin ideolojik aygtlarn biimlendiren merkezlerden birisi haline geldi. Aydnlar Oca 1970 ylnda kurulan Aydnlar Oca'nn harcnda, faizan entelejensiyann sa iktidar blokunun ve sa kitle tabannn
151

blnmesi karsnda duyduu kayg vard. 1960'larn sonlarnda iktidardaki Adalet Partisi (AP), sermaye ii elikilerin keskinlemesine ve "eski" orta snflarn gerileyerek fraksiyonlamasna bal olarak, burjuvazinin ve mlk sahibi orta snflarn genel ortalama karn temsil eden "byk sa federasyon" niteliini yitirmekteydi. MHP, DP ve MSP'nin kurulmas bu snfsal-toplumsal ayrmann siyasal dzeydeki ifadesiydi. Bu partilerin kurulmasyla birlikte AP'nin radikal toplumsal muhalefete kar kitleleri seferber etmesini salayan anti-komnist, Islami muhafazakr, milliyeti "genel" sylem de kendi iinde ayrarak farkl zel ierikler kazanmaya balad. DP ve daha nemlisi MSP ile MHP'nin zgl sylemlerini tahkim ederek kemiklemeleri sonucunda san kalc bir ekilde blnmesi "tehlikesi" belirdi. Bu sreci "tehlike" olarak alglayanlarn n saflarnda, kukusuz faist entelejensiyann mensuplar vard. Sosyal demokrat izgiye ynelen CHP'ye ve devrimci harekete bakarak, blnmeden doan zaafn dorudan doruya komnizm tehlikesine tahvil olaca kansndaydlar. Aydnlar Oca, ayran iktidar syleminden doan yeni sylemlerin ortak paydasn kurgulayp yayarak, bu tehlikeye kar durma saikiyle kuruldu. Kurucular, Abdurrahman Dilipak'n tanmlayyla "ne AP kadar mason evrelerin, ne MSP kadar din evrelerin ve ne de MHP kadar milliyeti evrelerin etkisinde olan, her kesime yakn ama hibirini temsil etmeyen"3 unsurlard. Ancak ilk bakan ibrahim Kafesolu'nun ve dernein gndelik siyaset alanndaki ideologu saylan Muharrem Ergin'in Trk-milliyeti ge3 Abdurrahman Dilipak, Trkiye Nereye Gidiyor? (5. Bask), Risale Yaynlar, stanbul 1988, s. 50-61. Bu siyasal-ideolojik omurgaszln ilgin bir rneini, bir ara Aydnlar Ocann bakanln da yapm olan Prof. Salih Tu sunar. "Milliyeti-muhafazakr" ve meslekten ilahiyat olan Tu, ayn zamanda, btn dinleri birletirme misyonuyla "indiini" vaazeden ve uluslararas dzeyde anli-! omnisi faaliyetlere destek veren ABD merkezli Moon tarikatnn almalarna katlmaktadr. 152

mis"' ayrca kuruluta anti-komnist etmenin arlkl olmas, Aydnlar Oca'nn siyasal olarak AP ile MHP arasnda kpr kurma ilevinin ar basmasnda etkili oldu. slam'n Ocak ideolojisindeki konumu arasal bir kavraya dayanyordu: DP/AP geleneinin dini "milleti millet yapan unsurlardan birisi" olarak gren, znde laik, statkocu-muhafazakr slam anlayn ana hatlaryla srdrdkleri sylenebilir. Ocak evresi, Erbakan'n Milli Nizam Partisi giriimine de destek vermemiti. Bu anlay, doal olarak MSP'yle ilikilerinin daha mesafeli olmasn getirdi. MSP'nin 1973/1974'de CHP'yle koalisyon kurmas karsnda duyulan tepki, bu eilimi pekitirdi. Aydnlar Oca, 1. MC'nin kuruluunda ilk kez reel politik bir rol stlendi. Ocak mensuplarnn yazd Ortadou gazetesi ve zellikle Muharrem Ergin, milliyeti partilerin komnizm tehlikesine kar birlemesi iin kampanya yrttler. Ondrt Ocakl profesr bu dorultuda bir ar yaymladlar. Balangta bu cephenin oluturaca hkmette Aydnlar Oca'ndan bir profesrn babakan olmas fikri ortaya atld; bu nerinin gereki olmad grlnce Demirel'in babakanl

savunuldu. "Gittike ilerleyen 565 bin oyu ile, kudretli genlii ile, ylmaz kararll ile vazgeilmez bir kuvvet olan MHP'nin" koalisyona dahil edilmesi zerinde zellikle srar edildi.4 Aydnlar Oca, 1. MC'nin entelejensiya iindeki inisiyatr olarak, egemen blok ve MC partileri nezdinde byk itibar kazand. "Tavassut ettii" MHP'nin st ynetiminde kazand itibar ise elbette zel neme sahipti. Sonraki dnemde MHP'nin Islami motiflere syleminde arlk vermeye balamas, Aydnlar Oca ile uyumunu artrd. Ancak bu uyumun ve iyi ilikinin, daha ziyade, Trke ve yakn ev4 Muharrem Ergin, Milliyetiler Korkmaynz Birleiniz, Ekonomik ve Sosyal Yaynlar, Ankara 1976, s. 204. 153

resindeki asker-sivil brokrat kkenli devletl kesimle snrl olduu sylenmelidir. lkc hareketin taban, faist entelejensiyann elit, "kalantor" grntsnn ve reel politikadaki omurgaszlnn u rneini sunan Aydnlar Oca'na hibir zaman snmad. '70'lerin sonlarna doru lkc genlerin, Ocaklar' protesto iin gsteriler dzenleyerek Ortadou gazetelerini yaktklar biliniyor. Aydnlar Oca'nn 12 Eyll'deki konumuna gelmeden nce, onun geleneksel Kemalist asker-sivil brokrasi geleneiyle uyumasna elveren ideolojisine, teknokratik imajna ve masonik yapsna deinmek gerekir. Aydnlar Oca, btn siyasal angajmanlarna ramen, kendisini partilerst bir uzmanlar-sekinler heyeti olarak kavram, yle sunmutur. "Devlete hizmet eden, devleti tayan mnevver" misyonuna taliptirler. Ocak yesi olan stanbul niversiteli baz nl ekonomi, mhendislik ve tp profesrleri, dernein politikalarnda asla toplumbilimci "hocalar" kadar arlkl olmamakla birlikte, bu "sekin uzman heyeti" imajn tahkim etmilerdir. Yaratlan mahrem hava ve ye saysnn azl, Ocak'n hem gcnn, hem de "sekin" niteliinin olduundan da byk sanlmasna katkda bulunmutur. (Kuruluunun 15. yl olan 1985'te Aydnlar Oca'nn ye says 130'dan ibaretti ve son be ylda yalnzca 20 yeni ye kaydedilmiti). Aydnlar Oca'nn asker-sivil brokrasi ile, Trkiye'deki san genel poplizmiyle ciddi biimde elien zdeleme dzeyi, bellibal mensuplarnn 27 Mays' yorumlay tarzlarnda da kendisini gsterir. Muharrem Ergin (aada etraflca ilenecek olan) Trkiye'nin Bugnk Meseleleri adl kitabnda DP'yi "memleketin yzde sekseni kyldr, biz yalnz ona dayanarak 2000 ylna kadar iktidarda kalrz" felsefesine kaplmakla eletirmekte (age, s. 219); 27 Mays'n temel nedenini de "memur ve mnevverin Trk tarihinde grlmemi ekilde ihmal edilmesi, mkl duruma d-154 rlmesi" ile aklamaktadr (age, s. 235).. Ayrca, 27 Mays'a (salt balangc itibaryla bile olsa) onay verilmesi, balbana, Trk sann genel izgisinden ve populist demokrasi syleminden nemli bir "sapma"y ifade eder. Bu, hi kukusuz Ocak evresini brokrasi ve zellikle ordm nezdinde sempatik klan bir sapmadr. Aydnlar Oca'nn ideolojik sylemindeki baz kabuller ve "taahhtler" de Kemalist asker-sivil brokrasi ile iletiimini kolaylatrmtr. Ocak syleminde, "Atatrklkle ve Atatrk'le belirli bir pozitif iliki belirgindir. Bu pozitif iliki, sol Kemalist yorumlarda belirtildii gibi salt "Atatrkl paravan olarak kullanma" kaygs ile aklanamaz. Aydnlar Oca'nn temsil ettii entelejensiya, Cumhuriyet'in Atatrk'n salndaki ilk dnemini, gerekten bir "asr- saadet" gibi alglar. Atatrk'n ve "Atatrk devri"nin sahiplenilmesi, nemli lde "en ileri Trk milliyetisi olarak Atatrk" tasarmna ve Atatrk dneminde devletin "milli kltr esas ald" saptamasna baldr. Toplumsal yapy ve sreci biimlendirmeye, ynlendirmeye dnk yetkinin, meruiyetini "tarihin motoru" kabul edilen milli kltre uygunluktan aldn, dolaysyla milli kltre balln siyasal otoriteyi meru saymaya yeterli olduunu savunan bu faizan otoriteryanizm ile; halk iradesini milletle, millet iradesini ise dil, tarih, kltr birliinin (veya '30'larn Kemalistlerinin diliyle gene "milli kltr"n) ezeli-ebedi geerliliini cisimletiren Devletle zdeletiren Kemalist otoriteryanizm,5 rahatlkla "geiebilecek" komu ideolojik etmenler iermektedirler. Ocak'n dnsel ikliminde, ilk bakan brahim Kafesolu'nun 1966'da yazdklaryla aktarrsak, "vatan mda5 Kemalist ideolojinin otoriter yapsn ve etmenlerini ortaya koyan bir eser: Levent Kker, Modernleme Kemalizm ve Demokrasi, letiim Yaynlar, stanbul 1990; zellikle s. 79-85 ve 115-117.

155 faasndaki fedakarl, eine az rastlanan kahramanl, deha mertebesindeki stratejisi ve yalnz Trk'e has olup bazen vecd derecesine varan sava azmi ile binlerce yllk hayat boyunca Trk'n

yeryznde 'Efendi Millet' olarak devamlln salayan bir milli unsur olarak Trk ordusu"nu6 oven, saldrgan ve anti-komnist etmenlerle ycelten bir yaklam zaten eksik deildi. Aydnlar Oca, 12 Eyll'den sonra Trklerin "ordu-millet" olma zelliini iyice vurgulayarak asker ynetimi kaytsz artsz destekledi ve askerlerle salam ilikiler kurmaya byk nem verdi. Kurumlar adna neri yaplmasnn yasakland 1982'de, hazrlad Anayasa taslan bizzat MGK'ya iletme ayrcalna sahip oldu. Danma Meclisi'nde oluturulan Anayasa Komisyonu'nun yeleri ener Akyol ile Ylmaz Altu zaten "Ocak'l" idiler. Aydnlar Oca yneticileri, 1982 Anayasas'nn, hazrladklar taslakla "yzde 75-80 ayn" olduunu aka syleyebildiler.7 Aydnlar Oca'nn 12 Eyll ve sonrasndaki etkinlii, resm ideolojinin yeniden yaplandrlmasndan arlkl rolne bal olmutur. Ocak'n sunduu "Milli Mutabakatlar", 1980'lerde resm ideolojinin, hatta denebilir ki kamu felsefesinin kanavasn oluturmutur. Asker ynetimin ve ANAP iktidarnn ideolojik tutumu, "Milli Mutabakatlar'" manifestosunun etiketi veya zrh niteliindeki "Trk-Islam Sentezi" sylemi ile zdelemi, onunla simgelenmitir. Aadaki "Opus Dei" parantezinin ardndan, "Milli Mutabakatlar/ Trk-Islam Sentezi" doktrinasyonunu inceleyeceiz...
6 brahim Kafesolu, Trk Milliyetiliinin Meseleleri, Trk Kltrn Aratrma Enstits Yaynlar, Ankara 1966, s. 201-208. 7 Aydnlar Oca'nn ksa tarihini ve 12 Eyll dnemindeki etkinliini ana hatlaryla ele alan bir rportaj: Mehmet Umur - Tan! Bora, Trk-slam "Masonlar", Yeni Gndem, 22 ubat 1987, s. 10-18.

156

Bir parantez: Opus Dei Gencay aylan, slamiyet ve Siyaset adl incelemesinde (Verso Yaynlar, Ankara, 1987), Aydnlar Oca'n "Trkiye'nin Opus Dei'si" olarak tanmlad (age, s. 66). Bilim ve Sanat dergisinde de Ahmet R.Bilgen, Opus Dei hakknda etrafl bilgiler aktararak, bu rgtn Aydnlar Oca ile koutluu tezini destekleyen yazlar yazd.8 Kimi verileri ve bilgileri aktararak, sz konusu koutluu ksaca tartmakta yarar var. Opus Dei (tam adyla: Sociedad Sacerdotal de la Santa Cruz de Opus Dei), 1928'de spanya'da Katolik bir rahip tarafndan kurulan bir rgt. Opus Dei, Latincede "Tanrnn Yapt" demek. Drt dzeyli yelik hiyerarisinin en alt basamandakiler hari, dier yelerin ballk ve gizlilik and imeleri gerekiyor. yelie, "sekin" ve "nderlik niteliine sahip" kiiler kabul ediliyor; zaten Opus Dei mensupluunun balbana bir sekinlik, stnlk nedeni olarak alglanmas salanyor. 1950'de Papa tarafndan resmen onaylanmas, Opus Dei'nin saygnlyla birlikte sekinci ve masonik yapsn pekitirdi. rgt, kadrolamada -elbette ynetici ekirdek dnda- byk mlk sahipleri ve siyasetilerden ok; her alanda uzman, teknokrat unsurlara arlk vermeye ynelmiti. spanya i savandan sonra niversitelerin ynetiminde etkin bir konum elde ederek zellikle yurtd burs, doktora vs. imkanlarn kullanmn ynlendirmeleri, bu stratejiye byk yarar salad. Sonraki aamada rgt bizzat orta ve yksek renim kurumlar ve yurtlar aarak eitim sektrndeki denetimini kurumlatrd. 1950'lerin ortalarndan itibaren, artk iletiimden sanayi ve teknolojiye, kamu ynetimine kadar hemen her alanda, iyi
8 "Ahtapotun Tuttuu emsiye" ve "Opus Dei: Dev Ahtapot ve Kollar", fiilim ve Sanat, Nisan 1987, s. 6-11. Kara Enternasyonal ve Opus Dei, Bilim ve Sanat, Mays 1988, s. 19-21.

157

yetimi gen, "parlak" kadrolarn nemli bir blm, Opus Dei yesiydi. rgt bylelikle hem devlet zerindeki etkinliini, hem de "partilerst" bir grnmle saygnln gelitirdi. Bu yap, Opus Dei'nin kkenindeki Katolik muhafazakrlk temelli otoriter faizan ideolojinin; siyaseti dlayan (apolitik), teknokratik, pozitivist bir sylemle ve ahlkla rtulanmasn beraberinde getirdi. Bu sylem, kendisini siyasal tercihlerle, terimlerle deil, "nesnel" bilimsel-mesleki gerekliliklerle ifade ederek otoritenin tartlmazln "saduyulu" bir ekilde dayatmaya elveriliydi. Opus Dei'nin gerekletirdii kadrolama ve rettii ideoloji, Franco faizminin 1950'lerdeki bunalmndan kaynaklanan ihtiyalaryla rtt. Frankist rejim, byk toprak sahiplerinden burjuvazinin deiik fraksiyonlarna, kiliseye ve orduya uzanan geni yelpazeli anti-komnist ittifaka dayanyordu, i sava sonrasndan itibaren, bu ittifakn ortak paydasn oluturacak bir iktisadi-siyasal program ve ideolojik sylem retmekte zorlanm; giderek bir temsiliyet ve hegemonya bunalmna dmt. 1956 yaznda, bunalmn dip noktasnda, sanayi burjuvazisinin tercihleri ve IMF'in bununla uyarl nerileri dorultusunda yeni bir iktisadi program uygulamaya konuldu. Bu program, esas olarak "ihracata ynelik sanayileme" ve "enflasyonla birlikte byme" nceliklerine dayanyordu. Opus Dei, bu programn saptanmasnn, yrtlmesinin ve merulatrlmasnn ba aktr olarak devreye girdi. Program yrtecek olan hkmetin kilit bakanlklarnda, Opus Dei yesi teknokratlar yeraldlar. Opus

Dei teknokratlarnn, demokratiklemeyi milli gelir hesaplarna indirgeyen, her trl siyasal-toplumsal talebin karlanmasn sorumlusunun-uzmannn "nesnel" bilgisine-yetkisine terketmeyi vaazeden yaklamlar, resm ideolojiye nfuz etti. 50'lerin ikinci yarsndan itibaren, Frankist rejimin kne dek temel politikalarn belirlen-258 mesinde ve btn hkmetlerde Opus Dei "perde arkas" denemeyecek kadar belirgin rol oynad. 1974'te spanya hkmetinin 19 bakanndan 10'u Opus Dei mensubuydu. Opus Dei, eitim sektrnden sonra iletiim sektrne, ardndan sanayi, ticaret ve bankacla el att. Sahip olduu veya denetledii byk holdinglerle, firmalarla byk bir iktisadi g haline geldi. 1982'de spanya'da iktidara gelen (sosyal demokrat nitelikli) Sosyalist Parti, sahiden iktidar olabilmek iin, ordu ve kilise ile birlikte Opus Dei ile mcadele vermek zorunda kald. spanya'nn en byk holdingi olan, Opus Dei denetimindeki Rumasa kamulatrld. Bu dnemde, Opus Dei'nin spanya'daki arlnn azald sylenebilir. Ancak rgt, Portekiz'de ve Latin Amerika lkelerinde de rgtlenerek, btn diktatrlk rejimlerine kadro, danmanlk, para yardm ve ideolojik destek salayan byk bir g oda olmutu. CIA ile "akademik" grnml sk ibirliini kurumlatrd. Papalk, katolik muhafazakrlk iin oluturduu dayanan yannda, gl anti-komnist misyonu nedeniyle ak destek verdii Opus Dei'nin statsn 1982'de ykselterek, rgt nderine, tarikat bakanlarna mahsus "piskopos" unvann bahetti... Aydnlar Oca iin "Trkiye'nin Opus Dei'si" dedirtebilecek ana neden, egemen blokun ideolojik hegemonya bunalmna bal olarak "resm ideoloji ikamesi"nde stlendii roldr; ve bu "ikame ideoloji"nin temel etmenleridir. Opus Dei'nin de Aydnlar Oca'nn da sylemi, faist korporatizmin, siyaseti teknokratikletiren modernist ve st dzeyde sekinci bir versiyonuna dayanr. Anti-kapitalist demagojiyi kullanmayan, "yukardan aaya" faizm hatt zerinde yeralrlar. Anti-komnist misyonlar belirleyicidir. Ne var ki, Aydnlar Oca'nn Opus Dei lsnde gl-kudretli olduu sylenemez. Ocak, Opus Dei'nin sahip olduu iktisadi gten yoksundur. Bata eitim olmak zere, devletin ideolojik ay159

gtlar iindeki gc de Opus Dei lsnde deildir. Bu greli gszln tesinde, Aydnlar Oca'nn egemen blok iindeki elikileri massetme yetenei bakmndan da Opus Dei'den farkl bir konumda olduu grlebiliyor. Ocak, egemen blokun btn (fraksiyonlarn uzun vadeli olarak tatmin edecek kavrayclktan yoksundur. Aydnlar Oca'nn snflarst ve partilerst grnml bir otoriter rejime/diktatrle olan bamll, Opus Dei'ninkiyle kyaslanmayacak kadar fazladr. Bunun nedenleri, bu blmde Aydnlar Oca'nn yaps hakknda ortaya konan yorumlardan da bir lde karsanabilir...

"Milli mutabakatlar" ve Trk-slam Sentezi doktrini


Aydnlar Oca'nn mellifi olduu Trk-slam Sentezi doktrini, Ocak'n ve faist entelejensiyann 12 Eyll sonrasndaki etkinliinin temel arac ve simgesi oldu. Trkiye entelejensiyasnda Trklk ile slamiyet (ve Bat) arasnda sentez kurma abalar, Cumhuriyet ncesine dek uzanr. Taha Parla'nn saptad gibi, "Trk ynetici snf"nn 250 yllk kltrel kimlik araynda, "Trklk, slamiyet ve Bat(clk)" unsurlarnn esas olagelmi; farkllklar, bu unsurun nasl, hangi vurgularla ve hangi sraya gre sentezlendiine gre belirlenmitir. Resmi ideoloji olan Kemalizm de, islamiyet unsurunu dlama lsnde marjinalletiren (nem srasna gre) Bat-Trklk-lslam sentezini ifade eder.9 "Trk ynetici snf" ve entelejensiya katnda yeni sentez araylarna dayal ideolojik mcadelelerin, 60'lardan itibaren "milliyeti-muhafazakr" olarak tanmlanan sa blokun Trklk ve Islamiyetin vurgularn artrma abas ile kzt sylenebilir. MHP ve MSP, bu mcadeledeki iki ana akm temsil ederler.
9 Taha Parla, Dinci Milliyetilik, Yeni Gndem, 19 Mays 1986, s. 40-41. 160

MSP slam'n hegemonik olduu, MHP Trkln hegemonik olduu Trklk-Islamiyet sentezi tasarmlarna ynelmilerdir. "Bat" unsuru MHP'de salt teknoloji ve anti-komnist ittifak mant erevesinde nc srada yeralrken, MSP'de dlanma lsnde marjinalletirilmitir. Bu iki Trklk-Islamiyet sentezi tasarmnn hem resm Kemalist senteze kar, hem de kendi aralarnda mcadele sz konusudur. Aydnlar Oca'nn Trk-slam Sentezi doktrini, pratik siyasal anlamyla, MHP-MSP odakl bu iki tasarm ile resm ideoloji (resm sentez) arasnda ortak payda oluturma giriimidir. Bu tasarm "doktrin" terimiyle anmamzn nedeni, pratik siyasal geerlilik kazanm ve bir ideolojik kimlik dayana haline gelmi olmasdr. Yoksa, kk 19. yzyla kadar giden Trklk-Islamiyet sentezi

araylarn veya MHP ile MSP'nin ifade ettii araylar gerekten sindirip ortak paydaya getirecek bir derinlie ve sentetiklie sahip deildir. Btnlkl bir kuramdan ziyade, eklektik ve vulger bir sylem olduu sylenebilir. "Baars", bu sylem temelinde sunduu otoriter faizan rejim tasarmnn, 12 Eyll ynetiminin ideolojik destek ve meruiyet ihtiyacna denk dmesinden ileri gelmitir. 12 Eyll ynetimine salad en pratik "yararllk", slam'n resm ideolojiye eklemlenmesini salamak olmutur. Bunu Trklk ve Bat unsurlarnn arlklarn azaltma pahasna yapmamas, resm ideolojiyle badamasn kolaylatrmtr. Trk-slam Sentezi doktrininin Aydnlar Oca'nca vazedilen resm ad, "Trk-Islam-Bat Sentezi"dir. Teknoloji ve iktisadi, siyasal ve askeri ittifaklar dzeyinde Bat'y sentez d brakmamas, Trk-slam Sentezi doktrinini, MSP'den ok MHP'nin tasarmlarna yakn klan bir vasftr. Trk-slam Sentezi, bileenlerinden ziyade kurgusu bakmndan "yeni" bir formldr; brokratik-otoriter devlet geleneinin tayclarnn konumlarn merulatrma ve salamlatrma saikine hizmet etmesi bakmndan da, hi de "yeni" saylamaz. Bu anlamda, Abdurrahman Dilipak'n
161

Trk-Islam Sentezi'ni "Kemalizm-Islam Sentezi" olarak da tanmlamas, nedensiz deildir.10 Yinelersek: Trk-Islam Sentezi doktrininin zsel ve pratik anlam, Trklk ile islamiyet arasnda kurgulad sentezin kavrayclnda deil; bu sentez araylarn ortalama, vulger bir sylem ekseninde otoriter-faizan bir rejim tasarmyla btnletirmesindedir. Sentez'in bu ierii, Aydnlar Oca tarafndan "Milli Mutabakatlar" ad altnda, yazl olmayan bir Anayasa gibi vazedilmi; z itibaryla yazl anayasann da (1982 Anayasas) temel mantn oluturmutur. 12 Eyll rejimiyle gayet btnlkl ve "ngrl" biimde rten bu neriler demeti, 1980lerde Aydnlar Oca'nn 2. bakan olan ve Milliyeti Cephe hkmetlerinin kuruluundan beri Ocak'n gndelik siyasal stratejilerinin belirlenmesinde arlkl rol oynayan Trkoloji profesr Muharrem Erginin, istanbul "Kubbealt Akademi Cemiyeti"nde dzenlenen ve arlkla Aydnlar Oca evresinden olmak zere sa entelejensiya tarafndan izlenen geleneksel sohbetlerde anlatt, daha sonra genileterek Trkiye'nin Bugnk Meseleleri^ adyla kitaplatrd dncelere dayanr. Trkiye'nin Bugnk Meseleleri kitabndaki yaklam ve dile getirilen neriler, Aydnlar Oca'nn Eyll 1984'te dzenledii "lkemizi 12 Eyll'e Getiren Sebepler ve Trkiye zerindeki Oyunlar" seminerinde "Milli Mutabakatlar" bal altnda, 40 maddede zetlenerek toparlanmtr. Trk-Islam Sentezi (tam adyla Trk-Islam-Bat Sentezi) siyasal-ideolojik iar olarak ilk kez bu "Milli Mutabakatlar" manifestosunda ortaya atlm; "Trk-Islam sentezinin deimez z, Bat kolunun ise deien ve gelien unsur olduu" vazedilmitir.
10 Bu Din Benim Dinim Deil, aret/Ferat Ortak Yaynlar, stanbul 1990, s. 67. 11 Aydnlar Oca yaynlar arasnda kan ilk bask 1973, M.Ergin'in kendi adna yapt 2. ve 3. basklar 1974 ve 1975'de gereklemitir. 1990 itibaryla piyasada bulunabilen ve 12 Eyll deerlendirmesini de ieren 4. bask: Trk Kltrn Aratrma Enstits, Ankara 1988. 162

"Trkiye'nin Bugnk Meseleleri" ve "Milli Mutabakatlar" Muharrem Ergin'in kitabnn arlkl konusu ve "Milli Mutabakatlar"n "bir numaral meselesi", "Trkiye'nin beka (varolma, varkalma) davas"dr. "Beka davas"nn nemi, klasik anti-komnist souk sava sylemi iinde, uzun uzadya, 12 Eyll ynetiminin ve genel olarak ordu kurmaylarnn da gzde temalarndan olan "drt yan dmanlarla evrili Trkiye" tasvirleriyle ortaya konulur. Hatta, Asya-Afrika lkeleri ve Birlemi Milletler rgt bile Trkiye'ye ynelik "tehdit daireleri" arasnda saylr! (age, s.74-76) Bu "tehdit klt", rk-oven bir "Trklk" anlay ve adeta "tarihin motoru" olarak sunulan "milli kltr" kavrayyla uyumludur, "insan cemiyetlerinin en mtekamili, en salam, en gerei ve en by millettir. Millete bu vasfn veren, onu bu yapya kavuturan ey ise kltrdr, kltr unsurlardr." (age, s. 19) Trk kltr ise "yeryznde mevcut en byk birka beer kltrnden biridir, dnya tarihine istikamet veren rnek bir cemiyet ekli ortaya koymutur." Muharrem Ergin'e gre Trk milli kltrnn evrensel stnln tek bana kantlamaya yeterli saylabilecek en nemli zellik, "insan cemiyetlerinin en yksek faaliyeti" olan devlet kurma iinde Trklerin gsterdii byk baardr: Trkler tarihte hem "hibir millete grlmedik biimde" yzden fazla devlet kurmu, hem de "ikibin sene kesintisiz olarak devlete sahip olmay baaran tek millet" olmulardr, (age, s.27-28) "nsanlk tarihi bir (milli) kltrler mcadelesinden ibaret olduu"na (age, s.32) gre, btn siyasal-toplumsal gelimeler "milli kltr"lerin birbirlerini etkileme, birbirlerine direnme sava erevesinde alglanr. Bu bakmdan "kltr bir milletin her eyden nce milli gvenlik meselesidir." (age, s.33) M. Ergin'e gre "Atatrk devri Trkiye'sinin bariz karakteri

163

milli kltr" iken, ondan sonra "kozmopolit mnevverler" buvifl yerine "hmanizm"i ikame etmiler; "en byk Trk milliyetisi ve milli kltrcs olan Atatrk' hmanist, beynelmilelci gibi gstermilerdir." (age, s.179) 12 Eyll ncesindeki "k"n sebebi de, milli devlet olmann artlarnn yerine getirilememesi, yani milli kltr politikasnn gdlmemi olmasdr. "Bir daha ele gemeyebilecek olan 12 Eyll frsat", milli kltr yeniden egemen klma ve Atatrk'nkinden sonraki ikinci "Trk r-nesans"n gerekletirme dorultusunda deerlendirilecek bir yol ayrmdr, (age, s.211-213) Ancak, gerek bu "Trk rne-sans"n gerekletirmek, gerek btn acil sorunlarn zm zeminini oluturmak iin, "beka davas"ndan sonraki en nemli mesele olan "siyasi huzur"un salanmas arttr. Trkiye'de ise, siyasi huzurun "tam" olduu Atatrk devri ve 1938-1945 dnemlerinin ardndan gelen demokrasi devresinde, siyasi huzur "alabildiine" ve "gayrtabii" bir biimde bozulmutur. Bunun nedeni, "yanl demokrasi"dir. Demokrasi, Trkiye'de yanl uygulanmtr. Bu yanllkta, milli kltrn hegemonik konumunu yitirmesinin arlkl yeri vardr. Muharrem Ergin'in "demokrasi" tasavvuruna gre, "demokrasi milli irade demek... milli irade ise milli kltr demektir". Bir iktidarn, dolaysyla rejimin demokratik saylabilmesi iin, milli kltrn siyasetin odana konmas kesin zorunluluktur, (age, s. 230) Bu bakmdan, 12 Eyll'n "milli kltre dn hamlesi"ni balatmas isabetlidir. Zaten 12 Eyll, "yanl demokrasi"ye mdahale edip, "Trkiye'nin kerek Ortadou'daki hassas dengenin bozulmas ve hr dnyann komnist dnya karsnda dayanma stratejisinin altst olmas" gibi, -aslnda "milli kltr"den ok Pentagon "kltr"n hedef alan- bir felaketi nleyiiyle, "mbarek" bir harekattr.12
12 Muharrem Ergin'in 12 Eyll'n kutsay gerekten "mbalaaldr": "Trk tarihi asndan son 60 yln birinci byk hadisesi Atatrk harekat, ikinci byk

164

Ergin'in Trkiye'yi "hr dnyann ileri karakolu" misyonuyla ABD'nin siyasal-askeri stratejisine baml klan bu yaklamnn "mnferit" olmadn vurgulamak gerekir. Gerek Aydnlar Oca mensubu veya evresindeki entelejensiya, gerekse MHP'ye angajman daha belirleyici olan faist aydnlar ve 12 Eyll dneminde lkc hareketin szcln yapan Bak, Yeni Hamle, Yeni Dnce gibi yayn organlar, ABD'nin Ortadou stratejisiyle tamamen uyum ierisinde tavr aldlar. Yeni Dnce'de Mustafa Kafal ve Necmettin Haceminolu, Ortadou politikasn "Rusya ile Trkiye arasndaki yzyllk mcadele" ekseninde ve bu mcadeleyi "hr dnya-komnizm mcadelesi" ekseniyle birebir rttrerek yorumluyorlard. zellikle Haceminolu'nun, Trkiyelran-Afganistan anti-komnist "kader ortakl" hattnn dier iki halkasnn zld, bu nedenle Trkiye'nin Bat ile ittifaklarnn hayati nem kazand dorultusundaki yazlar, "milli" kar tamamen Pentagon'un perspektifiyle zdeletiriyordu. Ergin, Trkiye'de 1945'ten sonraki demokrasinin "yanlln", milli kltr ltnn geerli klnmay ile birlikte baka ltlerle de aklar. Sayd ltler ve bu ltlere dayanarak sunduu rejim tasarm, Kenan Evren'in 12 Eyll dnemindeki aklamalar ve 12 Eyll'n kurumlatrmaya giritii siyasal rejim ile, tam anlamyla yol gsterme/ merulatrma ilikisi iindedir: "Binlerce yllk devlet nizam iinde adaleti, hakk ve fazileti mkemmel bir ekilde yrten ve kimseyi kimseye ezdirmeyen Trk kltrnde, kleliin, engizisyonun, zulmn geerli olduu Bat'daki gibi bir hrriyet meselesi yoktur. Devlete, otoriteye ve cemiyet nizamna kar bir kltr ve tehdit hrriyeti halinde kalan zenti niteliindeki
hadisesi 12 Eyll harekatdr. (...) Birinci hadisede harekatn banda Atatrk'n bulunmas Allah'n Trk milletine en byk ltf idi. kinci hadisede de Kenan Evren'in bata bulunmas Allah'n bir ltfudur." (age, s. 239) 165

hrriyet kavgas demokrasiyi zehirlemitir. Trkiye siyasi hrriyetin yokluundan deil, asl bunun istismarndan, hrriyet elden gitti yaygarasndan strap ekmitir"; "Trkiye'nin toplumsal snf ve ideoloji farkna dayanmayan bnyesi ve artlar ideolojisiz, doktrinsiz, sa-sol atmasna dayanmayan Anglo-Amerikan tipi ktle ve ekip partileri istikametindedir. Buna ramen Trkiye'de istikrarszlk unsuru ieren, Latin tipi, en sa utan en sol uca kadar sralanan fikirler ve partiler yelpazesinin demokrasinin art olarak dayatlmas yanltr. Trkiye, mesela Amerika'da olduu gibi, birbirine yakn iki byk partinin yrtecei bir demokrasiye kavutuu gn ok rahat edecektir. Yarnn Trkiye'sinde sac (yani dinci) ve solcu (yani Marksist) parti olmamal, sasz solsuz, bilhassa solsuz saduyu demokrasisi hakim klnmaldr"; "Demokrasi iinde Trkiye'yi yersiz bir buhrana srkleyen bir husus da demokrasinin bir tavizler rejimi olduu eklindeki yanl fikirdir, iktidar hukuk devleti anlay iinde hkmet ilerini istedii gibi yrtmeli, brokraside kendi ekibini istedii gibi kurabilmeli, lzumlu grd her kanunu karabilmelidir. Demokraside hukuk devleti

erevesinde iktidarn memleketi idare hakk mutlaktr." (age, s.220-230) Muharrem Ergin, 12 Eyll'n "Trkiye'nin belki de en az yz yllk ihtiyacn karlayan 1982 Anayasas" (age, s.242) ile, "demokrasinin Atatrkl esas alan restorasyonunu" (age, s.237) ve "uluorta deil, cemiyetin bnyesine gre demokrasi" (age, s.253) biiminde zetledii "disiplinli demokrasi"yi gerekletirecei inancndadr. "Disiplinli demokrasi" tasarm, "demokrasinin her yerde ayn olduunu syleyen klasik demokrasinin insan tabiatna ve ayr ayr cemiyetler gereine aykr olduu", "her memlekette demokrasinin o cemiyetin bnyesine uygun bir tatbikat kazand" saptamalarna baldr. Ergin'e ve Aydnlar Oca ideologlarna gre, iktidarn serbest seimle deimesi ve parlamentonun varl, demokrasinin 166 varln kantlayan yeter arttr; demokrasinin z ve ilkesellii bundan ibarettir.13 "ktisadi kalknmann skunetle rayna sokulamayp lzumsuz ve ksr ekimelerin konusu yaplmasna; siyasi huzur, istikrar ve rejim meselesinin arap sana dnmesine; memleket gvenliinin tehlikeye drlmesine" yol aan temel bir mesele de, "akln ve ilmin hakimiyetinin salanamamas"dr. (age, s.283) Bu pozitivist tespit, her alanda yetkinin ve gcn, siyasal mlahazalardan etkilenmeksizin, "nesnellikle" i grecek olan uzmanlara, teknokratlara aktarlmas gerektii
13 kinci Dnya Sava'ndan sonra ve zellikle souk sava dnemiyle birlikte ABD'li toplumbilimcilerce dikte edilerek yaygnlaanlar bu biimsel yaklam tarz hakknda: Levent Kker, Modernleme, Kemalizm ve Demokrasi, letiim Yaynlar, stanbul 1990, s. 17-22. Aydnlar Oca'nn etrafnda "Milli Mutabakatlar" rmeye alt bu rejim tasarmnn faizan nitelii ak. Muharrem Ergin'in, "yeryzndeki idare ekli" (komnizm, faizm, demokrasi) iinden demokrasinin tercih edilmesi gerektiini aklarken faizm hakknda yapt yorumlar bu bakmdan ilgintir. Bu yorumdaki faizm eletirisi, esas olarak, onun meru anti-komnist misyonu bakmndan tad "ilevsel uygunlua" indirgenmitir: "Faizm de bir diktatrlktr. (...) Faizmde siyasi hrriyet yoktur. Fakat ferdi mlkiyet ve sosyokltrel hrriyetle iktisadi hrriyet mevcuttur. Bu bakmdan faizm eski mutlakiyet idarelerinin hanedana dayanmayan ve tahakkm daha mutlak olan modern bir ekli gibidir. Snf mcadelesine asla imkan vermez ve komnizmin en amansz dmandr. Yalnz faizmdir ki bulunduu yerde komnizm kesin olarak ortadan kaldrlr. (...) Faizm birok yerde srf komnizm tehlikesine kar koymak zere i bana geer. Dolaysyla faizmi davet eden mhim bir sebep komnizmdir. Komnistler snf mcadelesine imkan vermeyen idareye faizm derler, fakat tabii bu tarif doru deildir ve faizmin komniste tarifidir. Halbuki faizm, evvelce de temas ettiimiz gibi komnizmin diktatrlnn ve zulmnn yannda ocuk oyunca kalr. (...) Faizm bir byk buhrandan, i savatan veya komnizm tehlikesinden doar. Trkiye'de buhran vardr, komnizm tehlikesi ardr, fakat i harp imdilik nlenmitir. (...) Trkiye gibi bir memlekette ancak bir kyamet kopacak, bu kyametin iinden bir lider ve onun kadrosu gelip lkeyi karacak da, o zaman faizm gelip bir mddet yerleebilecektir. Bir mddet diyoruz, zira faizmin en byk zaaf geici bir idare olmasdr. Buhranlardan doduu iin, memleket buhrandan uzaklatka, faizmin de takati kesilir. Ypranmadan ve kar darbeyi davet etmeden devam eden bir faizm dnlemez. Onun iindir ki Trkiye'de faizm de gayrtabii ve dnlemeyecek bir idare tarzdr." (Trkiye'nin Bugnk Meseleleri, s. 249-252)

167

dncesini yanstr. "Akln ve ilmin hakimiyeti" iar, nemli toplumsal-siyasal sonular olan tercihlerin "politika d" saylmasn vaazeder. Bu pozitivizm kavray ile, "akl ve ilim nda tekniin ve medeniyetin alnmas" olarak tanmlanan Batllama kavray (age, s.325), Aydnlar Oca fikriyatnn Kemalizme eklemlenmesinde nemli noktalardr. Hatrlatalm: Aydnlar Oca'nn Eyll 1984'te dzenledii seminer sonrasnda ortaya resmen att "Milli Mutabakatlara esas saylan Trk-slam Sentezi'nin tam ad "Trk-lslam-Bat Sentezi"dir. Kemalizmin "msbet ilimcilik" olarak alglanan Batllama-modernleme misyonuna, Ziya Gkalp'in hars (kltr)- medeniyet (uygarlk) ayrm vurgulanarak sahip klmakta; Atatrklk bu eksende yeniden tanmlanmaktadr. Muharrem Ergin'e gre, "yanl demokrasi" gibi bir de "yanl Atatrklk" sorunu vardr. "Doru Atatrklk", insanln temelini ve toplumsal gelimeyi millet esasna (ve onun zn oluturan milli kltre) gre aklayan "kltr milliyetilii veya ilmi milliyetilik"tir. "Milliyetilik, Atatrk ideolojisinin esasn tekil eden ve btn dier prensipleri (cumhuriyetilik, laiklik, halklk, devletilik, inklaplk) etrafnda toplayan temel prensiptir." Atatrk'n "Trk kltr milliyetiliinin kurucusu ve babas olan Ziya Gkalp'i at" belirtilirken, Gkalp'in hars-medeniyet ayrm ulatrlarak uygulanr; yani bu ikisi birbirinden tamamen yaltlr, uygarlk-kltr arasnda ve kltrler arasnda zenginletirici/gelitirici etkileim imknlar yok saylr. ada, ileri bilim ve teknolojinin belirledii uygarlk evrensel; kltr ise millidir. Atatrk'n "milli devlet"i yaatp gelitirmek iin nne koyduu iki hedeften birisi olan "medeniyete dn"; bilim ve teknolojide ulalan dzeyin Bat'dan aktarlmasn gerektirir. Dier hedef "Trk'e dn"tr; toplumsal-kltrel yapnn milli olmayan unsurlarnn tasfiyesini gerektirir. Ergin, "hars-medeniyet" ve "Trklememuasrlama (adalama)" kavram iftlerini 168 birbirlerinden tamamen yaltarak kullanmasna bal olarak; Gkalp'de rastlanmayan, rk bir "milli hars" kavram ve "Trk" kimlii ortaya koyar, (age, s.294-303)14 zerine dtkleri "Trkiye'ye gre demokrasi" araynda Trk-lslam (-Bat) Sentezi doktrininin

savunucularnn sk sk "Japon modeli"ne referans verdiklerini; aralarndan bazlarnn ve kimi MHP'li aydnlarn ise bu modele daha hararetle vurgu koyduklarn belirtmek gerekir. zellikle 12 Eyll ncesinde Erzurum Atatrk niversitesi'nde MHP adna etkin bir militan performans gstermi ve MHP davas sanklar arasnda yeralm olan Orhan Trkdoan, "demokratik rejimin Trkiye'ye aktarmnda" Japon modelinin dikkate alnmas gerektii zerinde oka durmutur.15 Trk-slam Sentezi doktrini Trk-lslam Sentezi'nin ana tezi, Trkiye'nin Bugnk Meseleeri'nde bulunabilir. Trklerin Islamiyeti "Trk'n mizacna ok uygun olmas" nedeniyle "aradklar dini bulmu gibi" kabul ettikleri; "Trklkle Mslmanln bu terkip (sentez) iinde birbirlerinden ayrlmaz hale geldikleri" ortaya konulmutur, (age, s.200-201) Trk-lslam Sentezi doktrininin isim babas ve bu doktrine dayanak oluturan tarih tezinin
14 Gkalp'in dnce dnyas hakknda ve bu kavramlar kullancldaki rklktan, ovenlikten uzak, grece oulcu ve demokratik yaklam hakknda bilgi edinmek iin: Taha Parla, Ziya Gkalp, Kemalizm ve Trkiye'de Korporatizm, letiim Yaynlar, stanbul 1989. zellikle s. 37-40, 43-46. 15 Orhan Trkdoan, Trkiye'de Demokratik Rejimin Yaps, Yeni Dnce, 1 Ekim 1981. Eklektik nakilciliine ramen, birok lkda "ilim adam"na gre "ciddi" bir sosyologluk formasyonuna sahip bulunduu sylenebilecek olan Trkdoan, 1985'te yaymlanan Sosyal 5idc/cf ve Trkiye Gerei kitabnda da (Maya Yaynlar, Ankara), Japonya'da zellikle "muhafazakrlarla" (solu da dahil sayd) "liberallerin" lkenin milli karlar temelinde birlemesiyle salanan uyum ve kalknmay rnek gsterir (s. 146, 178-179).

169

mellifi ise, Aydnlar Oca'nn ilk bakan olan Prof. brahim Kafesolu'dur. ibrahim Kafesolu, 1970'lere kadar "has Trk" bir izgide yeralm, sonradan, Aydnlar Oca'nn 1980'den sonraki bakan Sleyman Yaln'n deyiiyle "islam'n vazgeilmezliini" anlayarak "romantik Trklk"ten uzaklamtr.16 Kafesolu "Trk-Islam Sentezi"nden ilk olarak 12 Mays 1972'deki bir konferansnda sz etmi, bu tanm 1975'ten itibaren Aydnlar Oca'nca benimsenerek kullanlmtr. Kafesolu, lmnden ksa bir sre nce bu "sentez" tezini kitaplatrmtr: Trk-lslam Sentezi (Aydnlar Oca yayn, istanbul 1985). Esasnda Kafesolu'nun Trk-lslam Sentezi'ndeki yaklam, zellikle islam'n ele aln bakmndan, "romantik Trklk" dnemindeki yaklamndan zde farkl deildir. Dncelerinde, TrklkIslam ilikisini veya sentezini rk-Trk bir tarih tasarmnn odandaki "Trk'n cihan hakimiyeti lks"nn bir aamas, bir evresi olarak kavramas bakmndan kesin devamllk vardr. slam (din), Trk milli kltrnn ve kltr milliyetiliinin unsurlarndan birisi olmaktan te bir ncelie, aknla, "ulviyete" sahip deildir. Kafesolu'nun almalarnda 1970'lerde gerekleen deiiklik, Trklerin Islamla tarihsel ilikisinin daha etraflca ve kapsaml olarak incelenmesidir; yoksa, islam'n "Trk kltr milliyetilii" sistemi iinde "terfi ettirildiinden" sz etmek zordur. Trk-lslam Sentezi kitabnda, ncelikle, insanln ve dnya uygarlnn (en nemlisi deilse) belliballar arasnda olduu belirtilen Trk kltrnn, aratrmaclarn ounun onu dahil ettii gebelik kltrnden farkll srarla vurgulanr. Trklerin kltr olan "bozkr kltr";
16 Mehmet Umur-Tanl Bora, Trk-lslam "Masonlar", Yeni Gndem, 22 ubat 1987, s. 11 ve brahim Kafesolu'nun Trk-tslam Sentezi kitabna (Aydnlar Oca yayn, stanbul 1985) Sleyman Yaln tarafndan yazlan "Takdim", ae, s. XI.

170

"sistemli bir besicilik ve ondan treyen sevk-idare-tekilatlk yetenei, inanta tek tanrclk, hukukta evrensellik, ailede adalet, mazide tarihilik, ahlakta valyelik (alplik), gezginci fatih ruhu" gibi zelliklerle, " 'asalak' ekonomi, ok tanrclk, aile erevesini amayan bir hakimiyet anlay, tarihsizlik, yerleiklik tevekkl" gibi zelliklerle malul gebe kltrlerden ayrlr (age, s.43-51). Trkler, "kendilerine baladklar insanlar idare etmek zere yeryznde ilk siyasi kadrolar vcuda getirmi ilk kanun koyucu millet olmulardr." (age, s.53) Btn dnyay ynetme ("leme nizam verme", "cihan hakimiyeti") hakkn-hukukunu veren hkmdarlk gc, eski Trk inanna gre, tanrsal (Gk-tanr) kaynakldr. Trklerin tek tanrcl, Gk-Tanr inancnn zellikleriyle gerekelendirilir. Trklerin btn varlklarn yaratcs olarak grdkleri gn ebedi, usuz bucaksz, cisimsel olmayan, soyut bir varlk olmas, buna uyarl, soyut bir tanr kavraynn douuna kaynaklk etmitir.17 Kafesolu, islam'n Trklerin tek tanrclyla ok uyumlu bir din olduu saptamasndan geile, Trklerle (bir "kavim" olarak anlan) Mslmanlarn btnlemesini "kolayca" aklar. Eski Trk dini inancnn lslamiyetle uyumluluu,
17 age, s. 67-72, 88-92. lk olarak tarihi Osman Turan tarafndan ifade edilen, "eski Trklerin tek tanr inancna sahip olduklar" tezi, 1970'lerden itibaren baz faist yazarlar tarafndan kesinlikli ve srarl biimde savunulmutur. 1980'de Kltr Bakanl Yaynlar arasnda kan Eski Trk Dini adl kitabyla salt bu konuyu ileyen Kafesolu'nun yansra, Bahaeddin gel ve Hikmet Tanyu'nun ad anlabilir. Kafesolu'nun konuya yaklam tarihsel-belgesel aratrmac yaklamn bir lde ierir. gel Trklerin kltrcl-dnsel ileriliinden hareket ederek, tmdengelimci mantkla eski Trk inancnn tek tanrclk olmas gerektiini belirtir. Tanyu bu tezin en vulger

savunucusudur. Sz edilen tezi savunan bu yazarlarn almalarn deerlendiren aratrmac Dr. Turgut Akpnar, "gk-tanr" inancnn Trklere has olmad gibi, tek bir tanrnn dnyann ve insanln tek yaratcs ve hakimi olduu dorultusunda btnlkl bir inan sistematii olan tek tanrclktan farkl bir inan konumu olduunu aklyor. (Turgut Akpnar, Eski Trklerin Dini Tek Tanr inanc Myd?, Tarih ve Toplum, Mart 1986, s. 17-21) 171

"Trklerin adeta yeni bir dine girdiklerini deil, kendi kadim inanlarnn ok daha salam, kitabi, inandrc bir sisteme kavutuunu" dndklerini ifade edecek lde abartl bir biimde sunulur. Bu nedenle, Trklerin, Islamiyeti tandktan sonra kitleler halinde Mslmanl kabul ettikleri anlatlr. Bylece, Trk-lslam kltr terkibi (sentezi) de gerekleme yoluna girmitir.18 Trk-lslam Sentezi'nde, Trklerin Mslmanlarla btnlemesinin dier nemli nedeni olarak, islam dnyasnn "Trk gc"ne olan ihtiyac belirtilir. yle ki, blnerek zaafa dm olan islamiyet, Trklerin onu kabul sayesinde "lmn kenarndan" dnebilmitir. Kafesolu, Seluklularn kendi egemenliklerini koruyup gelitirmek amacyla birok kez Mslman topluluklar arasndaki elikileri kkrttklarna bizzat deinmesine ramen, Seluklu Trklerinin islam dnyasnda siyasal birlii, huzuru salayarak mezhep ekimelerini nlediklerini vaazeder. Seluklu-Trklerinin Mslmanln btn mezheplerini "Trk dncesine en uygun den Snniliin" ilkeleri etrafnda birletirme abalarn, islam adna btnletirici, huzur getirici bir eylem olarak sunar, (age, s. 101, 167-169,188) Trk-slam Sentezinin tezi, Trklerin Islamiyeti yalnzca siyasal olarak "kurtarmakla" kalmayp, bir dizi "gereki", "aklc", gelitirici revizyona tabi tuttuklar dorultusundadr. Bu tez, Kafesolu'nun "romantik Trklk" dneminin rn olan Trk Milliyetiliinin Meseleleri kitabnda (Trk Kltrn Aratrma Enstits Yaynlar, Ankara 1966)
18 age, s. 159-164. Trklerin Islamiyeti bask ve zor altnda olmakszn, kendi istekleriyle ve topluca kabul ettikleri iddias. 1950'li yllardan itibaren eitli Trk tarihilerince ortaya atlmtr. Trk-lslam Sentezi doktrini, kendisi asndan byk nem tayan bu iddiann olduka geni bir evrede benimsenmesini salad. Trklerin Islamiyeti bu iddiadaki gibi "gnll" olarak deil, kl zoruyla ve ekonomik saiklerle kabul ettiklerini ortaya koyan bir inceleme: Turgut Akpnar, Trkler slamiyeti Nasl Kabul Etti?, Tarih ve Toplum, Temmuz 1990, s. 45-40. 172

Trklk-lslam ilikisi zerine yazdklaryla rtr. Kafesolu, bu eski almasnda laiklik prensiplerinin tatbikatnn ilk olarak Trk tarihinde grldn; Trklerin kendi toplum yaplarnda varolan bu laiklii slam'a tayarak nemli bir tarihi misyonu yerine getirdiklerini yazmtr. Bu laiklik operasyonuyla kastedilen, Seluklu mparatorluu'nun kuruluunda hem din nder, hem devlet bakan olan halifenin yetkilerinin din alanyla snrlanarak, dnya ilerinin idaresinin Trk sultanlarna braklmasdr. Trk-lslam Sentezi'nde bu saptama daha byk nem atfedilerek yinelenir. Halifeliin fiilen gcn ve ilevini yitirdii bir dnemde (11. yzyl) Abbasi halifesinin, Badat' ele geirerek buradaki ii Buveyhi egemenliini ykan Seluklu sultan Turul'a "dnya hkmdar" payesini vermekle dnya ilerinden feragat etmesi, slam kamu hukukunda kkl ve kalc bir revizyon olarak aktarlr. Bu revizyon, Trklerin fiili laiklik geleneinin slam'a etkisi olarak yorumlanr. Trklerin, "ekllie nem vermeyen" yaplaryla islam' "hurafelerden" arndrd da ima edilir. Eski Yunan filozoflarnn eserlerini okuyup evirerek slam erevesinde deerlendirenler Trklerdir. Islamda kadna toplumsal hayatta yer verilmesini salayan da Trklerdir! (age, s. 176-182, 183187, 193, 198) Trk-lslam Sentezi ve 12 Eyll'n slam politikas "Milli Mutabakatlarn erevesi ve Trk-lslam Sentezi doktrini, 12 Eyll'n islam'a ynelik politikasnn anahtarlarn sunmutur. Muharrem Ergin'in Trkiye'nin Bugnk Meseleleri'nde kulland forml, bu politikann "k" bir zetidir: "Trkiye dinci olmayacak, fakat daima dindar kalacaktr." Ergin "mfrit dincilii" milli kltrden sapa elik eden "tehditler" arasnda sayar. Ona gre mfrit dincilik, "nce Mslmamn sonra Trkm denmesi, dinin milliyetten nce gelmesi"dir. Fakat "mfrit dinciliin asl sebebi olan din
173

dmanl"n ok daha nemli bir sorun kayna olarak saptamaktadr. "Bir huzur ve skun messesesi olarak" dinin "cemiyet hayatndaki yeri byktr", islam "Trkl koruyan ok kuvvetli bir manevi silah"tr. M. Ergin, tarikatlarn kuvvetlenmelerinin ve tekilatlanmalarnn da Trkiye'nin bnyesinde "ada dnyann icaplarna ayak uydurmak zorunda olan modern bir cemiyet iin mhim ayak balar getiren bir mesele olduu kansndadr. O halde Trkiye'de dinden beklenen ilevlerin, devletin mdahalesi ve inisiyatifiyle gerekletirilmesi lazmdr.19 Bu yaklam, Kemalizmin din politikas ve laiklik sylemiyle tamamen uyum iindedir.20 Nitekim, Trk-Islam Sentezi doktrininin 12 Eyll ideolojisindeki rolnn en belirgin biimde grnd veya 12 Eyll'n bu doktrinden en somut biimde yararland alan, din politikasdr. .

Aydnlar Oca, bu yaklam dorultusunda 9-10 Mays 1981'de (det olduu zere lks bir otelde) "Milli Eitim ve Din Eitimi" konulu bir seminer dzenleyerek "devletin zorunlu din eitimi vermesi", "laikliin zorunlu din eitimiyle elien ynnn bulunmad" grn ortaya att.21 Faist
19 Trkiye'nin Bugnk Meseleleri, s. 199-207... Kafesolu 1960'lardaki yazlarnda, Mustafa Kemal'in laikletirme hamlesini, Trkln slam' laikletirme misyonu erevesinde ele almtr. Kesinlikle dindar bir insan olan Atatrk'n, slamiyetin laikletirilmesi gerektiini kavrayarak onu hurafelerden arndrmaya giritiini anlatr. Ezan Trkeletirme denemesini de, slam' milliletirerek "milli din" haline getirme abas sayarak onaylar. (Trk Milliyetiliinin Meseleleri, s. 89-96) 1985 sonbaharnda televizyonda yaymlanan bir akoturumda, Aydnlar Oca szcleri Osmanl'da devletin dinle btnlemesini Trk-Islam geleneinin dini laikletirme misyonu erevesinde yorumlayarak, Osmanl mparatorluu'nun teokratik deil laik olduunu savunmulardr! 20 Kemalizmin dinin devlet tarafndan denetlenmesine dayal laiklik anlay hakknda: Levent Kker, Modernleme Kemalizm ve Demokrasi, s. 85-89. 21 Aydnlar Oca'nn nde gelen yelerinden ve zorunlu din dersi tezinin hararetli savunucularndan olan ilahiyat Sleyman Hayri Bolay, "iilere, askerlere ve hapislere de devaml din dersi verilmesi gerektii" kansndayd. (Bak, 7 Eyll 1981, s. 20) 1981, s. 20) 174 174

entelejensiyann ve MHP'ye yakn olan aydnlarn byk ounluu bu gre destek verdiler.22 Sonuta, ortaretimde zorunlu din dersi uygulamas, 1982 Anayasas'nda da belirtilerek yrrle kondu. Askeri ynetim, dini toplumun birliini-btnln salamaya dnk bir motif olarak deerlendiren yaklam tamamen benimsedi. Bu durum, Milli Gvenlik Konseyi nderi Kenan Evren'in, halk nndeki konumalarnda Kuran'dan ve hadisten sk sk alntlar yapmasyla simgelemitir. 1983 yaznda Devlet Planlama Tekilat tarafndan hazrlanan "Milli Kltr zel htisas Komisyonu Raporu"nda Atatrk'n "Trk milletinin dindar olmas gerektii" dorultusundaki "direktifleri vurguland. "Dinci olmayan ama dindar devlet" tasarmnn resmlemesi, Atatrkl tahkim etme amacyla hem orta retim, hem yksek renim programlarna zorunlu ders olarak konulan "inklap Tarihi ve Atatrklk" derslerinin ieriinde de gzlenebilir. Milli Eitim Bakanl Talim ve Terbiye Kuru-lu'nun emriyle Aralk 1982'den itibaren ortaretim kurumlarnda ders kitab olarak okutulan, Mkerrem K. Su ile meslekten Kemalist Prof. Ahmet Mumcu'nun kaleme aldklar Trkiye Cumhuriyeti nklap Tarihi ve Atatrklk kitabnda, Atatrk'n "kesinlikle dinsiz olmad", "hibir dnemde Anadolu'da Cumhuriyet dnemindeki kadar cami yaplmad" belirtilerek (age, s.264 ve 266), laik ve mslman bir rejim profili izilmitir. unu da eklemek gerekir ki, 1982'den itibaren ortaokul ve liselerde okutulmaya balanan "Din Kltr ve Ahlk Bilgisi" ders kitaplarnn ierii de, Trkiye Cumhuriyeti nklap Tarihi ve Atatrklk'n sz konusu b22 "Gerek" Atatrkln "Trk milliyetilii" anlamna geldii tezini savunarak resm ideolojiyle zdelemeye alanlarn en gayretkei olan Hikmet Tanyu'nun, bu destekle en ileri giden kii olduu sylenebilir. Tanyu, 1990 baharnda da Yeni Dsnce'de, orduda din eitim ve retim yaplmas gerektiine dair stste yazlar yazacakt.

175

lmlerinin geniletilmi hali gibidir. Yani "slam bilgisi", Atatrklk ekseninde ve Atatrk'n bu konudaki eitli szleri esas alnarak iletilmektedir.23 Trk-Islam (-Bat) Sentezi doktrininin resm ideolojiye eklemlenmesi ve bu ideolojinin asli gzeticisi olan ordu nezdinde kabul grmesi bakmndan arpc bir olay, Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu tarafndan resm kltr politikasnn erevesini izmek iin nerilmi olmasdr. Trk Dil Kurumu ve Trk Tarih Kurumu'nun yerine kurulan Yksek Kurum, Haziran 1986'da hazrlad "Kltr Unsurlarnn ve Kltr Politikalarnn Tespitinde Uygulanacak Yntem, Grev ve Sorumluluklar" balkl raporda, Atatrkl "Trk-Islam sentez kltrn Bat kltr ile yeni bir senteze yneltme hareketi" olarak tanmlad. Dinin, milleti btnletirici bir unsur olduu kaydedildi. Bu raporun yazmnda tannm faist akademisyen Prof. Nihat Nirun belirleyici olmutu. Ancak Yksek Kurum bakan emekli orgeneral Suat ilhan'n daha nce kaleme ald bir makalesine yansyan grleri de, Aydnlar Oca'nn Sentez tasarmyla badar nitelikteydi: "Trk milleti, drt asr nce asrna ismini vermi bir byklkten gelmektedir. Asya bozkr medeniyetinin temsilcisidir; islam medeniyetinin gelimesine byk katklar bulunmutur. Trk ve islam medeniyetlerinin sentezini gerekletirmi ve bu sentez medeniyete dayal dnyann en uzun mrl ve en byk imparatorluklarndan birisinin kurucusu olmutur. Bu imparatorluun devlet dzeninin ve medeni yapsnn stnl, bykl her yeni incelemede biraz daha gn yzne kmaktadr. Trk milleti, 200'e yakn
23 Elbette bu dersin aktarmnda bu kitaplara ne derece bal kalnd, ayr bir soru(n)dur. "Din Kltr ve Ahlk Bilgisi" derslerinin Islami adan eletirisi: Abdurrahman Dilipak, Bu Din Benim Dinim Deil, aret-Ferat ortak yayn, stanbul 1990, zellikle s. 52-57. 176

devlet kurmutur. (...) stiklal harbi, Trk-Islam sentez medeniyetinin ycelttii Osmanl

mparatorluu'nda, bu sentez medeniyetin kendi kendisini yenileme gcn yitirip yenik dt noktadaki savatr. stiklal harbi ve inklaplar, Trk-Islam sentez medeniyetinin Bat medeniyeti ile yeni bir senteze ulamas amacna yneliktir."24 Bu nerinin, Kemalist sivil ve zellikle asker brokrasinin tamamnn veya ounluunun zihniyetinde kabul grd kesinlikle sylenemez;25 fakat salt "giriim" olarak bile nemlidir. Resm ideolojiyi slam'a tahkim etme stratejisinin "akl edilmesinde", ABD-NATO siyasal stratejilerinin payna deinmek arttr. ABD ynetiminin 1981'e kadar resm, ondan sonra da fiili Gvenlik leri Danman Zbigniew Brezezinski, 1977'den itibaren, Ortadou'da slam'n Sovyetlere kar kullanlabilecek bir g olduu grn savunmaktayd. Bu misyon elbette o yllarda Bat'da "fundamentalist" olarak tanmlanmaya balanan radikal/lslami hareketlere deil; ABD odakl emperyalist sisteme sadk olan Trkiye, Suudi Arabistan, Kuveyt, Pakistan gibi lkelerdeki slam'a biiliyordu. Brezezinski'nin bu tasars 1979'da resmleti; ABD ynetimi "dostlarda slam' kontrol etmek, dmanlarda kkrtmak" stratejisini benimsedi. Mttefik ve sadk lkelerde slam'n rejimdevlet denetiminde, resm anti-komnist souk sava ideolojisi erevesinde kullanlmas ngrld. zellikle ran'n slam devrimiyle ABD gdmnden kmasnn ardndan, Trkiye-Suudi ArabistanPakistan'n oluturduu "Koruyucu slam Kua"nn (veya "yeil kuak") hem stratejik nemi artt; hem de bu Kuak lkelerinde slam'n statkoyu pekitirici
24 Resm stikamet Trk-Islam Sentezi, kibine Doru, 25 Ocak 1987, s. 8-13. 25 Yllar sonra, resm ideolojinin bellibal "kalemlerinden" Cokun Krca, silahl kuvvetlerin laikliin en byk gvencesi olduunu -mutat vehile!- vurgularken, "u veya bu kltrsz generalin bir aralk sorumlusu olduu sapmalar bir yana..." kaydn decektir. (Laiklik Tehlikede mi?, Milliyet, 9.7.1990) 177

bir misyon kazanmas hayati nem kazand. "Resm-yasal islam" sadece Sovyet tehdidine kar deil, iran'n statkoyu ABD aleyhine bozucu "devrimci slam'na kar ilevi olan bir kalkan oluturmalyd.26 Trkiye, "hem Islamiyeti resmen destekleyip, hem de ne bir din messesenin ne de Mslman ularn devlet ilerine karmalarna izin veren" politikasyla "Iran kart bir model"27 olarak sunuldu.

Trk-lslam sentezi karsnda


Islami hareket ile MHP/lkc hareket Aydnlar Oca'nn "dinci olmayan ama dindar olan devlet" yaklam, 12 Eyll rejimince kabul grd gibi; ANAP iktidar dneminde kurumlat. Trk-lslam Sentezi evresinde rlen sylemin resm sylem zerindeki etkisi pekiti. Ancak bu gelimeleri deerlendirirken, "Trk-lslam Sentezi"nin etkinliini efsaneletirmek ve Sentez syleminin kesin ve kalc ideolojik hegemonyasndan sz etmek isabetli olmayacaktr. Egemen blok iinde arlkl bir konuma sahip bulunan tekelci byk sermayenin nemli bir kesiminde, ayrca zellikle orduda, bu doktrine tamamen bel balamaktan ziyade, onun baz motiflerinden yararlanma eilimi basknd. Trk-lslam Sentezi, Aydnlar Oca'nn varolusal hedefi olan, Trk sann
26 ABD'nin "islam'a Kar slam" olarak da anlan bu stratejisi hakknda: Ufuk Gldemir, evik Kuvvetin Glgesinde, Tekin Yaynlar, istanbul 1986. zellikle s. 23-24, 71-86, 202. "islam'a Kar islam" stratejisinin Islami adan bir deerlendirmesi: tslamizasyon-tslam'a Kar islam, Kitap, Ocak 1989, s. 4-9... 1990'lara girilirken, bu temel yaklamn rafineletirilmeye alld grlyor. ABD siyasal stratejistleri, resm slam'la rtmeyen sivil slami gleri de diyalogla yumuatarak statkoya radikal bir ekilde muhalefetlerini nleme arayndadriar. CIA'yla balantl alan Rand Corporation'n "Trkiye'de islam" zerine almalar, bu izlenimi veriyor (Cumhuriyet, 6 ve 26 ubat 1990). 27 ABD'deki American Institute for Islamic Aflairs'in (Amerikan islam leri Enstits) Trkiye uzman Nicholas Ludington, Hrriyet, 23 Eyll 1984.

178

iki ucundaki ideolojik almlar sentezleyerek merkezde/ iktidarda btnletirme gayesini gerekletirmeye de yaramad. Geri Trk-lslam Sentezi sylemi, ANAP'la beraber sa kitle politikas sylemi iinde arlkl bir yer kaplamaya balad. Fakat "sentezleme" iddiasnda olduu siyasal gelenekleri ne ideolojik anlamda gerekten kapsayabildi, ne de siyasal olarak "balayabildi". deolojik bakmdan, doktrinin had safhadaki eklektisizmi buna engeldi. Siyasal olarak da, Sentez melliflerinin omurgaszl ve gerek askeri ynetime, gerekse btn olarak 12 Eyll sonrasnn iktidar izgisine fazlasyla ram olmalar, tepki uyandrcyd.28 Byle olunca, ANAP'n eski AP-MSP-MHP tabanlarn toparlama yeteneiyle birlikte, Sentezciler'in MSP ile MHP evresindeki ideolojik almlar merkezde birletirme yetenei de geriledi.29 Trk-lslam Sentezi, MSP/RP/lslami hareket ile MHP/MP/lkc hareket zerinde ideolojik hegemonya kuracak bir g.haline gelemedi; "eskisi gibi", bir ortak payda aray olarak bu iki izgiye tabi
28 smet zel, Trk-lslam Sentezi doktrininin eklektisizmiyle Aydnlar Oca entelejensiyasnn omurgasz kariyerizmini yle balantlandryor: "Trk-slam Sentezi olsun, Trk-slam-Bat Sentezi olsun (...) bu szleri telaffuz edenlerin bile birer siyasi program olarak nem verdikleri grler deil. Yeter ki, baz akl ermezler sloganlarn cazibesine kaplsn, baz frsatlar kendilerine siyasi etiketler

yaktrabilsin, sonras kolay. Eer bir suistimal ortaya karsa kabahati senteze bulursunuz. Bir gayr meru i evirecekseniz sentezin boluklar hizmetinizdedir. Zaten yle sentezler ki bunlar, boluktan bol hibir ey yok. (...) Ve tabii, kurduunuz ebekenin karlar, size bu ebeke araclyla iktidar ve imkan baheden evrelerin karlar, sentezinin en uygun meyvesi olarak garantiye alnr, kasalar dolar." (Tehdit Deil Teklif, klim Yaynlar, stanbul 1987, s. 138) 29 Aydnlar Oca'nn etkinlii de buna kout olarak azald. Ocak, 6 Kasm 1983 seimleri ncesinde, ANAP ile MDP arasnda, Trk-slam Sentezi ve "Milli Mutabakatlar" temelinde asgari iletiimi ve gbirliini salamaya ynelik bir yaklam sergiledi. ANAP'n iktidara gelip MDP'nin silinmesiyle birlikte, bu kez ANAP-DYP (zal-Demirel) mutabakatnn inisiyatr (veya garantr!) rolne soyundu. Byk lde ANAP'a angajman anlamna gelen bu politika sonusuz kald. DYP'de Ocak bir ekibin varln srdrmesine ramen, Demirel'in Aydnlar Oca ile ilikisi nemli lde bozuldu. Mehmet Umur - Tanl Bora, Trk-slam 'Masonlar", Yeni Gndem, 22 ubat 1987, s. 1518.

179

kald. Ancak u var ki, MHP izgisi, Trk-Islam Sentezi'nin siyasal-ideolojik etkileri ile massedilme tehlikesini 1980'lerin ortalarnda ok yakc biimde yaad. Islami entelejensiya ve Trk-lslam Sentezi Trk-lslam Sentezi doktrinini sol muhalif bir adan inceleyenlerin byk bir blm, bu ideolojinin Islami hareket lehine olduu grn paylatlar. Gencay ayian, "laiklik . ilkesini kabul etmi olmakla birlikte Trk-lslam sentezinin, dnsel bir akm olarak islamcla doru evrileceine hi kuku olmadn" yazd. Bu ngry, ulus kavramnn slam'la badamazlna ve Sentez doktrininde islam'n "kltrn z" olarak tanmlanm olmasna dayandrd.30 lhan Tekeli'ye gre de Trk-lslam Sentezi doktrini, btnlkl ve monist bir ideolojik-kltrel yap sunamadna gre, mantken iki ihtimal ortaya kyordu: Ya Trk-lslam Sentezcilii yeni eklemlenmelere ak, sonsuz bir eklektisizme alacaktr; ya da "bu Sentez iinde monist bir ideoloji olan islam, Trk eleri zamanla ortadan kaldrarak salt islam'a doru" gidecektir.31 Trk-lslam Sentezi doktrininin devlet katnda geerlilemesi, gerekten baz Islami glere merulama ve siyasal olarak glenme yolunu at. Birok Islami cemaat ve bunlarn oluturduu altkltr, kamusal dzeyde glendi, brokrasideki konumlarn gelitirme, resm kltrle eklemlenme imkan buldu. Ancak bu imkan bulan ve kullanan Islami gruplarn, teden beri iktidarlarla ve dzenle salam balar kurmak iin alan, konformist yaplar olduunu kaydetmek
30 Gencay Saylan, slamiyet ve Siyaset, Verso Yaynlar, Ankara 1987. zellikle s. 61-69. 31 lhan Tekeli, Trk-lslam Sentezi zerine, Bilim 180 'e Sanat, Mays 1987, s. 5-8.

gerekir. Bu ynde ne kanlar, anti-komnist souk sava ideolojisi temelinde ABD emperyalizmiyle uyumlu, bir ksm ayrca Suudi sermayesiyle balantl gruplardr. "Dinci deil dindar devlet" ynelimi, ABD'nin "yeil kuak" stratejisiyle birlikte dnldnde, bu durum doaldr. Ne var ki, slam'n dzen iine kabul edilerek resmlemeye balamas, Islami hareket iindeki ayrma srecini de hzlandrd. "Fundamentalist" veya "radikal" olarak tanmlanan Islami aydnlar, yaanan sreci (A. Dilipak'n tanmyla) "slam devletine deil devlet slam"na32 doru bir gelime sayarak eletirmeye yneldiler. Trkiye'de islam'n siyaseten "sa" cephe iinde yeralmasn sorgulamaya baladlar. Bu soru zerinde en kapsaml biimde duran isimlerden Ali Bula, Trkiye dnda birok lkede siyasal yelpazenin sanda saylmayan Islami glerin Trkiye'de sac olmasnn istisnai ve "arpk" bir durum olduunu savundu. Ona gre bu durumun tarihsel nedenleri, lkede bamszlk savan gerekletiren gler tarafndan inasna balanan kapitalizmin toplumsal ve siyasal bir meruiyetten yararlanarak kurumlamas, ikinci Dnya Sava'ndan sonra NATO ve ABD'nin slam' anti-komnist bir g olarak "konulandrma" istei, kendisini "sa"da tanmlayan DP iktidarnn Mslman kitlelerin taleplerinin ak savunuculuunu yapmas ve lke solunun slam kart bir "n" kazanm olmasdr. Oysa Bula'a gre Trkiye'de, Kemalizmin de dahil olduu sac dnce, Alman ve talyan faizminden etkilenmi, "liberal kapitalizme yatkn, militarist, oven, ounlukla rkmilliyeti"dir, "otoriter, merkeziyeti ve anti-zgrlk"dr. San islam' benimsemesi ise onu salt "bir motif" olarak kullanmaya dnk,
32 Bu Din benim Dinim Deil, s. 108. smet zel de Trk-lslam sentezinin anlamn, "Mslmanlar demir yumruk altnda tutmann hem zor, hem de masrafl olduunu grenlerin, onlar sentezler yoluyla vesayet altnda tutma gayretleri" ile aklar. (Mfit Deil Tefclif, klim Yaynlar, stanbul 1987, s. 139)

181 pragmatist bir tutumdur. Sa gler, byle davranrken slam' "bi'dat, hurafe ve kokumu unsurlara" indirgeyerek deforme ederler; slam'n "gerek ve tevhidi, dinamik, katlmc ve canl" ynnn dmandrlar. Bula, 12 Eyll'n Islami motifleri kullann ve Trk-lslam Sentezi'ni de bu sa izginin bu tarihsel karakteristii erevesinde aklar.33 Abdurrahman Dilipak da Trk-lslam Sentezciliinin fiilen, "Mslmanlarn sa iktidarlarn payandas haline getirilmek istendii" DP

dnemi ile balad kansndadr.34 Bu tarihsel-siyasal sorgulamaya, Islami glerin kendilerini "sa"dan ayrarak bamsz kimlikleriyle ortaya kmalar dncesi elik etmektedir. Trk-lslam Sentezi, bu bamszlama perspektifinin hem muharriklerinden birisi, hem de rakibi sayd siyasal tutumun simgesel ifadesi olmutur. Felsefi ve teorik dzeyde ise, btn Islami aydnlar, slam'n beeri bir varlkla, retiyle, teoriyle, sistemle vs. sentezlenemeyecei zerinde durmaktadrlar.35
33 Ali Bula, Bir Aydn Sapmas, Beyan Yaynlar, stanbul 1989. zellikle s. 156-158,165-167, 173-177. Giriim dergisinin "Trkiye'de slami Hareket" konulu Mart 1990 says da slami hareketin sac tarihine dnk sorgulama abalarnn bir katalogu gibidir. 34 Trkiye Nereye Gidiyor?, 5. Bask, Risale Yaynlar, stanbul 1988, s. 50-51. Dilipak, Menderes Dnemi adl incelemesinde de DP dneminde (hatt hemen 1950 arifesinde) inasna balanan "TSE damgal" ve anti-komnizm eksenli "sac islam" profilinin, byk lde, blgedeki askeri ve siyasi karlar dorultusunda ABD'nin inisiyatifinde oluturulduunu savunur. (Beyan Yaynlar, stanbul 1990. s. 1415, 268-275) te yandan, Ali Taygun, devlet otoritesini salamlatrma ilevselliini esas alarak, Trk-lslam Sentezi tr formllerin kkn slam tarihi iinde aramaktadr. Bu balamda, bn Rd gibi dnrlerin islam' felsefi araylarla badatrma abalarna ket vuran doktriner performans nedeniyle, Gazali'nin Trk-slam Sentezi'nin ncs saylabileceini yazar. (Yeni Dn, Temmuz 1987, s. 6) 35 Hseyin Hatemi, bu temel tutumun en srarl vurgulaycsdr. rnein: Din ve Siyaset (Ak Oturum), Mlkiyeliler Birlii Dergisi, ubat 1987, s. 30.

182

Trk-lslam Sentezi ve faist entelejensiya Trk-lslam Sentezi doktrini, faist entelejensiya nezdinde, slami entelejensiyaya gre daha byk kabul grd. Bu onay, "Sentezcilik" etrafnda rlen siyasal vd. kar ilikilerinden yararlanan slami gruplarnkinden ok daha belirgin ve belirtik bir onayd.36 Bu zdelemede hem ideolojik nedenler, hem de siyasal anlamda stratejik ve klientelist hesaplardan ileri gelen nedenler vard. deolojik bakmdan, Trk-lslam Sentezi doktrininin ak bir biimde "Trklk" nceliine dayanmas,37 faist entelejensiyann onunla zdelemesinde etkili olmutur. Faist entelejensiyann, anti-komnizmle belirlenmi vulger ve ajitatif "milliyetilik-muhafazakrlk" syleminden te pozitif bir sistematie sahip bulunmayan unsurlar, Sentez etrafnda rlen sylemde kendilerini bulmulardr. Faist entelejensiyann daha az yzer-gezer olan, MHP ve lkc hareketle daha sk balar bulunan unsurlar asndan, Sentez fikriyatyla zdelemenin daha "organik" nedenleri vardr. 1982-1983 dneminde, siyasal kimliini 12 Eyll'le zdeletirerek savunma ve yeniden retme yolunu tutan MHP kurmaylaryla uyum iinde davranan bu kesim; Trk-lslam Sentezi doktrininin resmi ideolojiye demir atmasn, "fikri iktidarda kendi zindanda" iarn apak dorulayan bir gelime olarak selamlam tr. MHP'nin 1980 ncesinde, ok
36 12 Eyll dneminde faist entelejensiyann yayn organ olarak kan Yeni Dnce dergisinin Mays 1982 saysndaki bayazda, derginin 1. yln doldurmas dolaysyla sylenen szler, bu zdelemenin ak ifadesidir: "Yeni bir terkibe ynelmeye mecbur olduumuzu mdrik bulunuyoruz. Bu terkip, bu sentez, Trk ve slam sentezidir." 37 llber Ortayl'nn Trk-lslam Sentezi doktrininin Trk karakterini vurgulayan bir yazs: Trk-lslam Sentezinde Batl Olan Nedir?, Mlkiyeliler Birlii Dergisi, ubat 1988, s. 46-47.

183

da altn doldurmadan, popler-ajitatif bir motif olarak kulland Trk-lslam Sentezi teriminin etrafnda bir "model", "sistem" halesinin belirmesi; MHP kurmaylarna ve zellikle onlara yakn yazar-akademisyen-brokrat takmna, siyasal telif hakk isteme glerinin artacan dndrmtr. unu da belirtmek gerekir ki, brokrasi, niversite, basn-yayn alanlarnda olumu klikler ve tek tek kiiler, bu "telif hakk"n, siyasal bir misyon uruna olmaktan ok -veya en az onun kadar- kendi z karlar iin kovalamaya yatkn olmulardr. Bunda, faist entelejensiyann bu blmn banda saptadmz karakter yapsnn yannda, 12 Eyll sonrasndaki genel siyasal atomizasyon srecinin etkisi aranabilir. Ayrca, faist entelejensiyann, Sentez'in esas mellifi olan Aydnlar Oca kadrolar ile kimi zaman iieleecek lde sk ilikilerini; hem ideolojik uyuma balamnda, hem de siyasal-ideolojik klientelizm ilikileri balamnda gznne almak gerekir. Faist entelejensiyann ve yayn organlarnn bu kesin tutumuna bal olarak, MHP ve lkc hareketin misyonunu sahiplenen kitlede, 80'lerin ortalarna dek Sentez doktrinini "kendilerinin" sayma eilimi baskn oldu.38 Bu sahiplenmeye, Trk-slam Sentezi doktrininin mevcut Trk vurgusunu daha da ulatran bir kavray elik ediyordu.39 MHP'nin soy srdrcs olarak kurulan
38 Bu dnemde MHP kitlesine hitap eden yayn organlarnda yaymlanan okuyucu mektuplarnda Trk-slam Sentezi'nin "lk"ye ksaca ifade etmek iin kullanlndaki sklk, "sentez"in en azndan lafzi olarak tabanda tuttuuna iaret saylabilir. 39 Bu ulatrmann da "u" bir rnei: "Eer Trkler millet halinde olmasayd, ard arkas kesilmeyen o Hal ordusuna Anadolu'yu kim mezar edecekti? slam devletlerinin bir trl fethedemedigi o stanbul'u kim fethedip de Hz. Muhammed'in hadisine mazhar olacakt? Araplarn dahi bilmedii Sancak- erifi Osmanl Devleti olmasayd 600 asr kim anla, erefle, kanndan daha aziz bilip 184

Muhafazakr Parti'nin (MP) resm syleminde de, Trk-slam Sentezi, en azndan "laf" olarak yer tuttu. MP'nin ad Milliyeti alma Partisi'ne (MP) dnmesinden sonra da bu durum bir sre geerliliini korudu.40 Sonraki blmlerde ve zellikle 6. Blm'de ele alacamz gibi, Sentezci sylem, "Trk-lslam lks" syleminin belirmesine kout olarak gerileyecekti... niversitelerde faist kadrolama Faist entelejensiyann, Trk-lslam Sentezi doktriniyle zdeleerek, hem siyasal etkinliini artrma, hem de 12 Eyll rejimine eklemlenme arayna girdiini belirtmitik. 1983'te Yksek retim Kurumu (YK) kurulur ve ynetimin "anarinin kaynaklarndan" sayd niversitelerde "12 Eyll ruhuna uygun" kadrolamaya gidilirken, bu aray karln buldu. Aydnlar Oca, bu kadrolamada ok byk etkinlie sahipti. Ocak bnyesinde veya Ocakla iyi iliki iinde bulunan faist akademisyenler, akademik kurumlarda yneticilik
dalgalandracakt? Acaba Trk milletine bu ilahi grev verilmeseydi, bugn bir milyar civarnda olan slam aleminin says bu kadar olacak myd? Kendi vatann savunmaktan dahi aciz olup, ayakkablarn dahi sava yerinde brakp kaarak, ehit naa yerine, ayakkab pazar grnmn veren insanlar m gidip de Hindistan' fethedecek ve ovada slam' yayacakt? (...) Elbette bu tarihi hadiseleri yapan biri bulunacakt. Ama bunu yapmak bir karakter, seciye, maharet ve yrek iidir. Bu hasletler de ancak ortamnda filizlenir ve yeerir. Kuzey Kutbunda pamuk yetimeyecei gibi. te bu bahadrlk ortam, alplk yaps, cokun vatan sevgisi Trk milletinde ezelden beri mevcuttur." (Fahri Ta, Din-Millet Anlay ve Millet Olmann nemi, Bizim Ocak, Eyll-Ekim 1985, s. 9). 40 "Partinin amblemi ise; manasn DER'in izah ettii gibi, tarihimizin derinliklerinden almakta, Trk-slam Sentezini sembolize etmektedir. (abT (Raif iek, Milliyeti Hareket Gerei, Bizim Ocak, Oeak 1986, s. 23) Partinin o dnemdeki gl ismi Muharrem emsek de MP'nin adnn MP'ye dnt kongrede yapt konumada Trk-slam sentezini "milliyeti gr ve sistemimizin hareket noktas" olarak tanmlyordu. (Bizim Ocak, Ocak 1986, s. 25-26) 185

konumlarna geldiler.41 Birok MHP yanls akademisyen, 1402 sayl yasayla grevlerinden uzaklatrlacakken, Aydnlar Oca evresinin mdahalesiyle niversitede kaldlar.42 Aydnlar Oca evresinden olan ve/veya Trk-Islam Sentezi doktrinini benimseyen faist akademisyenlerin slenme ve bir anlamda "yeniden-retim" merkezi olarak kurumlaan Trk nklap Tarihi Enstits'ne, bir rnek olay olarak deinmek gerekir. Bu Enstit'nn oluturulmas, "Atatrk ilke ve devrimlerini aratrmak ve bu konular niversite rencilerine anlatacak retim yesi yetitirmek" amacyla, 20 Temmuz 1982'de karlan bir Milli Gvenlik Konseyi yasasyla kararlatrlmt. Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi'ndeki (DTCF) ayn adl Enstit, bu yasa uyarnca yeniden yaplandrld. Enstit zerinde, Ankara niversitesi rektr ve Trke'in yakn ahbab Prof. Tark Somer'le; rektr yardmcs, 70'lerde "Kurt Karaca" mstear adyla lkc literatrn gzde yazarlarndan birisi olan Prof. Fikret Eren'in
41 Aydnlar Ocag'nn genel bakanln da yapm olan Salih Tu stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi dekan; Ocak'n muteber yelerinden Ahmet Sonel Ankara niversitesi'nde, mit Akkoyunlu Erzurum Atatrk niversitesinde dekan; Ayhan Songar, Leyla Elbruz ve Zeynep Korkmaz TRT Ynetim Kurulu yesi oldular. Ocak evresiyle iyi iliki iinde olan, ancak MHP misyonuna daha fazla angaje sayabileceimiz gruptan Tark Somer Ankara niversitesi rektrlne, Erol Cansel Ankara niversitesi rektr yardmclna, Hikmet Tanyu Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi dekanlna atandlar. Kamil Turan, Naci Knacolu gibi, gene lkc camiaya yakn akademisyenler, Ankara Gazi niversitesi rektr yardmclna getirildiler. 70'lerin sonlarna doru balar zayflamakla birlikte, 1960'lardan itibaren MHP misyonuna destek vermi olan iki nl isimden Erol Gngr Konya Seluk niversitesi'nin, Halil Cin ise Diyarbakr Dicle niversitesi'nin rektr oldular. (Bu isim kalabal iinde, Erol Gngr'n dierleriyle kyaslanamayacak bilimsel deerini teslim etmek gerekir.) 42 Sermet Armaan ve Necmettin Haceminolu en bilinen rneklerdir. 1989'dan itibaren her hafta lkc hareketin haftalk gazetesi Yeni Dncede yazmaya balayan Abdurrahman Kk, 29 Mays 1990'daki bir yazsnda, 1982'de niversiteden uzaklatrlmaktan Hikmet Tanyu'nun araclyla kurtulduunu belirtmitir. Bu arada, 1402'lik olmaktan kurtulamayan veya kurtarlamayan baz lkc akademisyenler olduu da belirtilmelidir. 186

koruyucu kanatlar vard. Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi bnyesinde kurulan Enstit'nn ilk genel mdrlne, lkc yayn organlarnn misafir yazar Prof. Aydn Taneri atand. Gen lkc kadrolarn Enstit'de akademik kariyer sahibi olmasn salama ynnde ilk admlar atan Taneri'nin 1985'te istifaen ayrlmas zerine, genel mdrle Mustafa Kafal getirildi. Kafal, MHP ile Taneri'den daha organik iliki iinde bulunmu bir isimdi. 1944 Trk-lk-Turanchk davas sanklarndan Trkistanl profesr Zeki Velidi Togan'n ve Aydnlar Oca'nn ilk genel bakan brahim Kafesolu'nun asistan olan Mustafa Kafal 1977'de Adana'dan MHP milletvekili aday gsterilmi; ardndan Konya Seluk niversitesi'nde retim yesi olmu, Ocak 1984'te 2. Ordu ve Skynetim Komutanl emriyle sakncal grlerek Konya'dan snrd edilmiti. Kafal'nn yansra, eski Trk ve Osmanl tarihi zerine alan Bahaeddin el, Rafet Yinan gibi naml faist akademisyenler, Trk nklap Tarihi Enstits Ynetim Kurulu'na getirildiler. Trk nklap Tarihi Enstits "Ermeni terr", "tarihte Trk devletleri", "Bulgaristan Trklerinin dn-bugn-yarn", "dnyada Trkler" vb. konulu sempozyumlar dzenleyerek; kurmay subaylara doktora yapma imkan tanyarak; zellikle Tark Somer'in gayretleriyle Enstit yneticisi akademisyenlerin Milli Gvenlik

Kurulu danmanlna, uzmanlna atanmas salanarak devlet katnda etkinliini gelitirmeye alt.43 1983'te Hacettepe, stanbul, Boazii, Atatrk, 9 Eyll niversitelerinde de Atatrk lkeleri ve nklap Tarihi Enstitleri kuruldu. Ancak bunlar, faist kadrolama asndan Trk nklap Tarihi
43 Nilgn Grkan - Hatice Aydogdu, "Atatrk" Nakibendiler, Yeni Gndem, 17 Mays 1987, s. 16-21. Enstit'deki gelimelerin, buradan tasfiye edilen (ve sonra yeniden ynetime gelen) Kemalist kadronun bak asyla yorumu; Prof. Nejat Kaymaz, Trk nklap Tarihi Enstits, Cumhuriyet, 9-12 Ocak 1990.

187
ki 44

Enstits'nn apna ulamaktan uzak kaldlar. Ancak hem Ankara niversitesi'nin btnnde Tark Somer, hem de zellikle nklap Tarihi Enstits ynetimi; kadrolama ve retim politikasnda resm ideoloji ii dengeleri gzetmeksizin ftursuzca ve dar kadrocu davrand iin, ok fazla yprand. "Yksek devlet organlar", niversitelerde asgari "siyasal tarafszlk" grntsn ve resm ideolojinin Atatrk "esasn" kollama kaygsyla duruma mdahale ettiler. YK, Temmuz 1987'de be yllk grev sresi dolan Tark Somer'i Ankara niversitesi rektrlne yeniden atamad. Yeni rektrlk dneminde, Trk nklap Tarihi Enstits'ndeki eski ynetime yakn kadrolar tasfiye edilmeye baland.44 Ayrca, verilen doktora, master derecelerinin "salkll" incelemeye alnd. Bunun sonucunda, eski enstit yneticileri, birok kiiye usulsz biimde akademik derece ve unvan saladklar gerekesiyle mahkemelik oldular. inklap Tarihi Enstits tipik rneinde grld gibi, kimi noktalarda "klasik Kemalist" mlahazalarla dizginlense bile, faist entelejensiya niversitelerde ok byk bir kadrolama ve glenme imkan buldu. Bu imkan, faist entelejensiyann ANAP iktidarlarnn srekliletirdii 12 Eyll rejimiyle zdeleme ve btnleme isteini, abasn geree dntrd. Faist entelejensiyann byme ve kendisini yeniden retme zeminini genileterek onu "devletletiren" bu srecin iki vehesi olduu sylenmelidir. Vehelerin biri, faist entelejensiyann mensuplarnn kendi ideolojik deerlerini resm ideolojiye ve mfredata yedirmeleri ise; dier vehe, kendilerinin resm ideolojiye ve devlete daha fazla tabi hale gelmeleridir. Faist entelejensiyann dnce dnyasnda
44 Hatice Aydodu, Rektrlk Yar Kzt, Yeni Gndem. 28 Haziran 1987, s. 18-19 ve Nilgn Grkan, nklap Tarihi'nde Srtnln* v^,^27 Aralk 1987, s. 28-29. klap Tarihi'nde Saclarn Kavgas, Yeni Gndem,

188

zaten arlkl olan eklektik yap ve devletl etmenler bylelikle pekimi; "sivil", "muhalif", "radikal" etmenler iyice trplenmitir. Bu, lkc hareketin ana dorultusu ve taban ile faist entelejensiya arasndaki ay byten bir gelime olmutur. Bu ayrmann dinamii, izleyen blmlerde btn boyutlaryla ele alnacak. Bu bakmdan, blm bitirirken, Yeni Dnce'nin 12 Ocak 1990'da Halil Cin'e hitaben yazdklarn aktarmak, sz konusu ayrmann "havasn" yanstmak bakmndan yeterli olacaktr: "Ne enteresandr ki, 12 Eyll'den sonra bir ksm milliyetiler ikencehanelerde inim inim inletilirken, klarna jop sokulurken -evet yazlmas ve okunmas dahi dehet veren bir cmle- bir ksm 'milliyetiler', bu genlere zamanla akl veren, ynlendiren hocalar, hatt sizler gibi MHP'den aday aday olanlar her nedense rektr oluyor, dekan oluyor, u veya bu mevkiye getiriliyorlard. Tabii bir ksm bunun farknda olup sizin tabirinizle 'yiite mcadelesini' srdrrken, sizin gibi bir ksmlar ise dzenin bu oyununu kabul edip 'erefli' ve 'haysiyetli' yerlerini alyorlard! Dzenin ve sistemin bir paras haline gelen bu aydnlar, ilim adamlndan ok, maalesef polis devletinin bir parasn andrr faaliyetlerine devam ediyorlard."
189 DRDNC BLM

1983: YEN PARTLER VE LKC CAMADA AYRIMA


lkc hareketin yeniden toparlanma sreci, aslnda 1983'te yeni partilemelerle beraber balad; fakat uzun sre (80'lerin sonlarna dek) ok paral, ayrk bir seyir izledi. Bunda, 2. Blm'de ele aldmz "fikri iktidarda kendi zindanda" sylemi ile, 3. Blm'de incelediimiz Trk-slam Sentezi doktrininin bu sylemi tahkim edici etkisinin pay nemlidir. Faist entelejensiyann MHP misyonunu "devletletiren" ynelimi, lkc taban nezdinde olduka etkili oldu. Hele kadrolar bir yana braklrsa, "MHP kitlesi"nin byk ounluu, 12 Eyll rejimini kurumsal yapsyla ve siyasalideolojik sylemiyle esasta onaylyor; yalnzca, ayn amaca "kasteden" MHP kadrolarnn cezalandrlmasna hakszlk sayyordu. "MHP'lilik" kimliini taliletiren bu "12 Eyllc" genel kabul

erevesinde, daha eletirel yaklamlar da yaygnd. 12 Eyll'n resmi syleminin etkisiyle, bata Trke olmak zere MHP nderliini de "1980 ncesinde basiretsiz davranmak, sorumluluunu yerine getirememek" vb. nedenlerle sulayanlar; lkc hareketin 12 Eyll ncesindeki silahl eylemlerini "genlik heyecan" ile aklayarak ve/veya "anari
191

ve terr"e dahil sayarak dlayanlar eksik deildi. Genel bir 12 Eyll onaynn ve 12 Eyllle uyumun, lkc hareketin eitli dzeylerdeki pek ok militan, "kadrosu" iin de geerli olduunu kaydetmek gerekir; en azndan, "kitle"deki uyumcu ve onayc eilimden etkilenmekteydiler. Kadrolar, liderlie ve "terr"e ilikin eletirileri hi deilse davurum dzeyinde daha az paylayor, MHP yneticilerine yaplan "hakszl" daha fazla vurguluyorlard. Ne var ki, bu genel tablo iinde, sz konusu eletirileri gerekten paylatklarndan ve/veya MHP yneticilerine tasfiyesi sayesinde, glerini ve ilikilerini daha etkin kullanabilecekleri bir siyasal boluun oluacan tasarladklarndan, bu "hakszlk"tan iin iin memnun olan orta hatta alt kademe kadrolar da vard. En sekin unsurlar hapishanelerde bulunan "elik ekirdek" kadrolarn temsil ettii 12 Eyll kart tutum ise, aka savunul(a)mamann tesinde, lkc camia iinde bile yaygnlam deildi. "Kitle" ve "kadrolar"n bu durumu, 1983 seimleri ncesinde yeni partiler kurulurken, MHP'nin 12 Eyll'den sonra kapatlan "eski" siyasal partiler iinde taban en fazla ayran ve dalan parti olmasn getirdi. 12 Eyll ncesindeki btn bellibal partilerin misyonunu temsil eden partiler kurulur ve seimlere girmelerine izin verilmemesine ramen belirli bir varlk gsterirken; MHP'nin soy srdrcs olarak kurulan Muhafazakr Parti (MP), lkc kadro potansiyelinin ok kk bir kesitini bnyesinde toplayabildi. MHP "kitlesi" ve kadrolarnn nemli blm, yeni kurulan dier partilere yneldiler. Bu yneli, MHP tabannn 12 Eyll rejimine verdii "genel" onayn uzants niteliindeki bir doallkla cereyan etti. Resmi ideolojinin toplumu hafzaszlatrarak 12 Eyll' bir dnm noktas, bir tr "milad" olarak sunmaya ynelik anlaynn, MHP'nin "kitle"sinde kabullenildii grld. MHP misyonunu temsil eden "z" partiyi saptayarak ona sahip kmaya dnk ilkeli-vefal bir aray ok istisnai idi. Nitekim, 192 MP'nin siyasal kimlii ve misyonu belirginletikten sonra da, lkc camiann ounluu bir yana, kayda deer bir kesirinin bile burada toplanmas uzun sre salanamayacakt. MP'nin geli(eme)me sreci, 5. Blm'de ele alnacak. Tabandaki genel eilimi sezen, belirli llerde paylaan, hatta siyaseti meslekletirme ynelimleri ve kariyerist niyetleri lsnde bu eilimi destekleyen MHP'li "kadrolar", "yeni" parti tercihlerini byk lde pragmatist saiklerle ve klientelist hesaplarla yaptlar. Gerek siyasal felsefesinin klientelizmepragmatizme yatknlyla, gerekse iktidar olmas nedeniyle klientelist-pragmatist araylar iin cazibe merkezi haline gelmesiyle; Anavatan Partisi (ANAP) 1984'ten itibaren bu kesimin asl adresi oldu. Parti iinde kimi zaman olduka sertleen g mcadelesine girien "eski MHP'liler", eklemlendikleri ANAP'n bnyesi iinde, gerek MHP'den, gerekse MP/MP'den farkl, yeni ve zgl bir siyasal hatt oluturdular...

1983 seimleri ncesi: "Truva Atlar"


1983 seimleri ncesinde, lkc kadrolar, sa siyasal partiye yneldiler: Seimlere girmesine izin verilen partilerden ANAP ve Milliyeti Demokrasi Partisi (MDP); kurulduktan ksa sre sonra kapatlan Byk Trkiye Partisi (BTP) ve onun devam niteliindeki (seimlere girmesine izin verilmeyen) Doru Yol Partisi (DYP). Bu tercihlerde, ideolojik olmaktan ziyade pragmatist saikler belirleyiciydi; younlamalar da buna gre olutu. Yerel apta veya eitli iliki alar ekseninde etkinlii olan ve deiik sa partileri tercih eden lkc kadrolar, ayn temel sav ileyerek, evrelerini ikna edebildiler. Bu sav, neredeyse Trk-Turanc akmn tarihi kadar eski olan, "Trk milliyetiliinin parti davas olmad, Trk milliyetilii davasna her partide hizmet edilebilecei" sav idi...
193

Yaylmann/szmann temel mant "Trk milliyetiliinin parti davas olmad" sav, Trkiye'de faist akmn MHP ncesi iar idi. Bu sav, "Trk milliyetilii"ni parti politikalarnn oportnizminden, geiciliinden bak sayarak yceltme iradesi ile birlikte; onu btn toplumsal-siyasal gleri balayc, partilerst devlet politikas haline getirmeyi amalayan totaliter-faizan bir tasarm ortaya koyard. Bu tasarma, "reel" bir siyasal-partisel kimlikle zdelemeden, her trl siyasal iktidar dneminde her trl imkan

deerlendirerek g ve etkinlik kazanan Trk milliyetilerinin sre iinde devlet aygtna hakim olacan uman bir "beyaz ihtilal" tasarm elik etmitir. "Beyaz ihtilal" anlay, tepeden inmeci karakteriyle, faist entelejensiyann brokratik Kemalist kkleriyle ilintisini de yanstr. lkc jargonda "Trk milliyetilii fikriyatnn partilemesi" demek olan MHP, "Trk milliyetilii parti davas deildir" iarnn konumunu doal olarak deitirdi. Bu kadim sav, MHP'nin bak asndan, "baka yerlerdeki" milliyeti saylan unsurlara ynelik ibirlii ars anlamna brnd. Sav, Trk milliyetilii davasnn yceliini anlatmay srdryordu; fakat bu dava artk "merkezsiz", "cisimsiz" bir varlk deildi, MHP'de somutlanmt. "Her partide, her konumda Trk milliyetiliine hizmet edilebilecei" sav, eskisi gibi "merkezsiz" bir sistematikle, soyut bir kavrayla vazedilmesi halinde, lkc hareket iinde artk ilkelilii deil; kesin siyasal tavrdan kanan niteliiyle oportnizmi, iktidar iddiasn erteleyip gszletiren niteliiyle reformizmi temsil eder hale geldi. 1983 yaznda yeni partilerin kuruluuna izin verilmesiyle siyaset yeniden "alrken", MHP entelejensiyas, MHPncesi "partilerst Trk milliyetilii" anlayn yeniden gndeme getirdi. "Emektar" sav, 1960'lardan itibaren MHP'nin kitle-sellemesinin ve merulamasnn ana mecrasn oluturan
194

"sada anti-komnist cephe birlii" iaryla btnleerek sunuldu. MHP'ye yakn yayn organlar, kurulan sa partiler arasnda kayda deer bir farkllk bulunmadn, bunlarn anti-komnizm etrafnda birlemesi gerektiini savundular.1 Elbette birlemenin svas, anti-komnizm ekseninde "Trk milliyetilii" olmalyd. Bu adm, MHP "kazanm" yadsnarak Trk milliyetiliinin yeniden "merkezsizlemesini" gze almak anlamnda bir geri admd; lkc hareketin rasyonelleri iinde oportnist ve reformist bir tavr temsil ediyordu. Onu hararetle neren faist entelejensiya unsurlarnn (3. Blm'de ele alnan) siyasal felsefelerine uygun den bu tavr, lkc hareketin iinde bulunduu ideolojik ve siyasal danklk ortamnda kolaylkla merulap yaylabildi. 12 Eyll rejimi, "fikrin esas sahiplerini zindanda tutmas" dnda, genel hatlaryla benimseniyordu. Gelecekte erevesini kamusal-kurumsal dzeyde 1982 Anayasas'nn, ideolojik dzeyde Trk-slam Sentezi'nin izecei rejim, znde, lkc fikriyat dorultusunda nemli icraatlar gerekletirmeye elverili bir zemin oluturuyordu. "Ehliyetli" lkc kadrolar, bu ereve iinde g kazanmalar halinde hem rejimi daha "yetkinletirebilirler", hem de 1980-1983 dneminin yaralarn sarma ansn elde edebilirlerdi. Byle dnlnce, ufuktaki bu imkan grmezlikten gelerek varln MHP misyonunun srdrlmesine indirgemek, lkclk adna dar grl, dogmatik bir tutum saylmann tesinde; bizzat MHP misyonunun aleyhine bir tutuma dnebilirdi. Bu mantk ak, kh global siyasal-dnsel kayglarla, kh gerekten dalan hareketi toparlayarak yeni mevziler kazanma kayglaryla, kh kariyerist saiklerle lkc kadrolarn geni bir kesimine hakim oldu.
1 Yeni Dnce'nin 19 Austos 1983 tarihli saysnn bayazsnda, "anti-komnistler kitlesini blmemeyi esas alarak akln nda birlemek" gerektii belirtiliyordu. 195

lkc kadrolar, bu mantkla, kurulan btn bellibal sa partilerde yeraldlar. Onlar harekete geiren mantn pragmatist nitelii, tercihlerine, sadece partilerin "g" ve "iktidar" anslar hakkndaki tahminlerinin yn vermesini getirdi. Yeni kurulan partilerin en acil hedefinin hzla rgtlenmek olmas, ilerine yarad. lkc hareketten naklolan iliki ann yerel dzeyde hkmedebildikleri ksmn, parti-ii glerine gvence oluturacak "zel" tabanlar olarak beraberlerinde tadlar. Edindikleri "partili" kimliiyle yeniden toplumsallatlar. "Tekilatlk" ve militanlk deneyimleri ile, zellikle bunu "yeni" siyasal ortama uyarlayabilenler, hzla sivrildiler. Seferber edebildikleri "lkda" tabanna, "yeni" parti kimliklerini uzun sre ikincil ve arasal bir ballk olarak sundular. Ksmen gerekten yle dnyorlard; ksmen, tabandaki grece radikal unsurlara kar lkc kimliklerini koruyarak politikalarn merulatrma kaygsn gdyorlard. Ancak 1984/85 kesitinden itibaren "yeni" siyasal kimliklerini, lkc hareketin soy partisi MP kurulduktan sonra bile, byk lde kalclatrdlar. MP nder kadrolar ise, bu durumu eski lkdalaryla kprleri tamamen atmadan aklayabilmek iin, MHP'lilerin dankln bilinli bir yaylma ve "rgnleme" stratejisinin rnym gibi sunmay deneyeceklerdi.2 Her yere "szm", iktidar ieren her kurumu ierden fethetmeye ynelmi mthi bir rgtllk gizemi yaratan bu "Truva at" senaryolar,3
2 MP Bakan Ali Ko, ANAP'taki Trk milliyetilerinin MP'ye gelmek istemelerine ramen, kendilerinin "orada kaln" talimatn verdiini sylemitir. (M.Belge-T.Bora-M.Umur, "lkcler" Yol Ayrmnda, Yeni Gndem, 29 Kasm 1985, s. 9.) 3 Bylesi senaryolar iin yararl olabilecek ilgin bir rnek, Samsat'n "sosyal demokrat" (SHP'li) belediye bakan Yusuf Frat'n, "MHP'nin hl ok gl olduunu, her yerde en iyi mevkilerde olduklarn syleyen eski bir MHP'li olmasdr! (Osman Balcgil, "Biz MHP'liler Her Yerdeyiz", Yeni Gndem, 26 Mays 1986, s. 36).

196

1983-1985 dneminde, lkc hareketin hem soy, hem harici unsurlarnda olduu gibi, kimi zaman lkc olmayan gruplarda da rabet grmtr.
BTP/DYP izgisi

1983 Mays'nda, eski MHP'yi temsil ettii dnlen irice isimlerin en fazla younlatklar grlen parti, AP nderliince kur(dur)ulan Byk Trkiye Partisi (BTP) idi. 12 Eyll'n hemen ncesindeki Ordu valilii srasnda Trke'le bizzat mektuplat belgelenen Reat Akkaya, 1979'da MHP'den Tokat senatr aday olan emekli vali Rza Akdemir, lkc yayn organlarnn gzide yazarlarndan Emin Bilgi, MC iktidarlar dneminde Beden Terbiyesi Genel Mdr iken sergiledii MHP yanls "performans" ile yadedilen Rfaeddin ahin, gene MHP'ye yaknl ile bilinen 12 Mart savclarndan Baki Tu kurucular arasndayd. MC dnemlerinin nl retmen Okullar Genel Mdr Ayvaz Gkdemir'in ("Komando Ayvaz") ad da kurucu aday olarak gemiti.4 Bu isimlerin de simgeledii gibi, BTP tercihi, zellikle yksek brokrasideki MHP'li (veya MHP'ye yakn, faizan AP'li) kadrolar arasnda yaygnd. "Devlet tecrbesine" verdikleri nem dolaysyla AP nderi Demirel'e hrmet eden bu kuak; 1950'lerin soy souk sava anti-komnizmi ve modernist-kalknmac "Byk Trkiye" sylemi balamnda DP-AP geleneine de Trk milliyetilii adna ballk duyuyordu. Yaanan uyumsuzluklara, hatta atmalara ramen, MC ik-tidarlarndaki AP-MHP ittifaknn mirasna da sahip kmaktaydlar. Yal-orta ya kua MHP'li (veya "MHP-perver") brokrat ve profesyonel politikac kadrolar iin, BTP'de saf tutma tercihi yalnzca bu tarihsel deneyimin ve balln refleksi deildi. BTP'nin, 27 Mays darbesinden sonra yaplan
4 Truva'ya Kurt Dt, Nokta, 30 Mays 1983, s. 6-9.

197

ilk seimlerde AP'nin gsterdii baarya benzer bir k yapmasn bekliyorlard. stelik 1982 Anayasas, yrtme erki zerindeki, Demirel'in de 1970'ler boyunca yaknd kstlamalar kaldrp "gl devlet-gl hkmet" iin uygun koullar yaratmt. Kadrolar, deneyimi, bilgi birikimi ve Demirel'in kitleler zerindeki karizmatik etkinlii ile, bu gc kullanabilecek tek siyasal odak olduunu dndkleri AP misyonunun yannda yeralmak, bu gce ortak olmalarn salayacakt. Bu g, Trk milliyetiliinin, AP/BTP'deki kozmopolit, "mason", "ar liberal" unsurlara galebe almas iin de nemli bir mevzi demekti. Ancak 20 Mays'ta kurulmu olan BTP'nin 31 Mays'ta Milli Gvenlik Konseyi kararyla kapatlmas, bu ynelime sekte vurdu. Kapatma karar, AP misyonunu Demirel'in gdmnde srdrecek bir partinin seimlere katlmasna izin verilmeyeceinin gstergesiydi. Belirli vefa ve ballk hisleriyle hareket eden veya orta vadede ibrenin gene Demirel'den yana dneceini dnen MHP'li ve faizan AP'li brokratlar, politikaclar, AP misyonunu BTP'den sonra stlenen Doru Yol Partisi'ne (DYP) katldlar. rnein, yukarda anlan isimlerden Akdemir, ahin, Gkdemir ve Tu DYP'de de yeraldlar. Ne var ki, ksa vadede iktidar olma umudu grnmeyen DYP, MHP'ye yakn kadrolarn daha gen kuak ve daha "sivil" unsurlar iin cazip olma ansn yitirdi. Brokrasi ve "devlet" tecrbesinden kaynaklanan ballklar ve deerler tamayan, siyasal deneyimlerini edindikleri 1970'lerde de AP'yle daha arasal bir iliki yaam olan gen ve orta ya kuana yeni girmi lkclerin, iktidardan uzak kalaca anlalan Demirel'e zel bir yaknlk duymalar iin sebep yoktu. Bu koullarda, BTP'nin kazanabilecei MHP'li kadro ve taban destei, DYP'den uzak kald. 1984/85 dneminde DYP'nin, zellikle Hsamettin Cindoruk'un genel bakan olmasndan sonra, "sol liberal", 12 Eyll'e kartlk 9<S temelinde "radikal (parlamentarist-) demokrat" bir syleme ynelmesi, bu balamda geniletmek istedii destek potansiyelini "rktmemek" amacyla, kadrolamada eski MHP'lileri dlayc bir tavr almas, lkclerin DYP'ye tevecchn daha da andrd.5 MDP ve "Devlet" tercihi MHP ile "genel sa" arasndaki ara alanda duran faist entelejensiyann nemli blm ise, doal olarak, "devlet partisi" olarak sunulan Milliyeti Demokrasi Partisi'ne (MDP) destek vermekteydi, 12 Eyll rejimiyle btnleen Aydnlar Oca'nn birok nemli ismi, MDP'yi bu rejimin devamnn gvencesi olarak gryordu. Ocak'n nde gelen mensuplarndan Aydn Bolak'n televizyonda MDP adna yapt propaganda konumasnda (2 Kasm 1983) savunduklar, MDP sylemi ile Aydnlar Oca ideolojisi arasndaki pakt simgeliyordu: "Evvela milli kltre kastederek devleti ykmak isteyen", bunun iin "evrensel, gayrmilli olan medeniyet mefhumu ile milli olan kl-tr-hars mefhumunu kasten kartran" "din, devlet ve millet dmanlarna" kar, "Atatrk'te ifadesini bulan Trk milliyetilii" ve "Trk-lslam sentezi".

Faist entelejensiyann MHP'ye daha yakn veya angaje olan unsurlar arasnda da MDP tercihi yaygnd. Bu tercihin ideolojik dayanan, anti-komnist reaksiyoner etmenler oluturdu. Devletl MHP entelejensiyasnn tipik isimlerinden Necmettin Haceminolu'nun, 16 Eyll 1983 tarihinde Yeni Dnce'de yazdklar, zetleyicidir: "Trkiye'yi 12 Mart 1971 ve 12 Eyll
(Taha Akyol'un aktardklar), lkibine Doru, 27 Eyll 1987, s. 31... BTP'nin kuruluunda yeralanlardan Reat Akkaya lkc hareketin z partisi MP'ye geti; Emin Bilgi ise gene lkc camiaya yakn "partisiz" bir yazar olarak kald, ad bir ara M()P bakanl iin gndeme geldi (bkz. 5. blm).

199

1980 noktasna komnistlerin getirdiklerini artk btn dnya kabul etmitir. O halde lkemizin birinci meselesi, demokratik dzene geildikten sonra, bu ifritin tekrar hortlamasna mani olunup olunamayacadr. Halkmzn en ok nem verdii konu budur. Ancak zlerek gryoruz ki, mevcut partiden yalnz MDP komnizm tehlikesine kar hassas ve uyanktr. Dierlerinde hibir iaret yok!" 12 Eyll dneminde lkc kesime dnk en etkin yayn organ olan Yeni Dnce'de de, MDP yanls tutum ar basmaktayd. lkclere dnk basnda, btn sa partilere ynelik anti-komnist mutabakat arlarna hi ara verilmedi. Bir bakma, lkc kadrolarn ve tabann desteinin, partilerin anti-komnist performansna bal olduu; bu ynde mesafe alan her partinin bu destee hak kazanabilecei ima edilmekteydi. Ne var ki, MHP yanls entelejensiya iinde yaygn geerlilik kazanabilen MDP yanls tutum, daha alt kadrolara ve tabana ayn lde yansmad. Yerel dzeyde MDP'de saf tutan belirli bir MHP kkenli kadro toplam yok deildi. Fakat "iktidara mecbur" olarak sunulan bu "devlet partisi", lkc kadro ve militan potansiyelinden aslan payn kapamad. Her eyden nce MDP'nin askeri ynetimle fazlasyla zdelemi olmas, btn toplumda olduu gibi, MHP tabannda da huzursuzluk kayna olmutu. MDP'nin manevi kiilii ve zellikle st nderliinin profili, 12 Eyll rejiminin onaylanan kurumsalideolojik erevesini, askeri ynetimin tepki duyulan baskc, "haksz" uygulamalarndan yaltma imkann tanmyordu. 12 Eyll'n "Trke'i anaristlerle beraber hapseden" ve "lkcleri daraacna gnderen" vehesi, dier partilerde deil, yalnzca MDP'de grlebiliyordu. Ayrca Parti st ynetimince benimsenen merkezi ve disiplinli yaplanma kaygsnn, MDP'de yeralmay deneyen MHP'li kadrolarn inisiyatifini ciddi biimde kstlad da grlmt. MDP nderlii ve onunla istiare iinde bulunan MGK, "mfrit" 200 isimlerin zellikle mstakbel iktidar partisinde n plana kmalarn istemiyordu ve MHP'liler de ounlukla "mfrit" saylyordu. MHP'ye yakn devletl-faist entelejensiyann popler ismi, Tercman yazar Ergun Gze'nin MDP'den milletvekili adaylnn MGK tarafndan veto edilmesi, bu yndeki iaretlerden birisiydi. Srekli bir "yksek denetimin" varln sezdiren bu disiplinli yap, ananevi poplist ve klientelist iliki mekanizmalarnn MDP'ye ilemeyecei kansnn yaylmasn getirdi... Saylan btn bu etkenler, MHP kadrolarnn ve tabannn, vaadettii iktidara ramen, MDP'ye kitlesel biimde akmasn nlediler. 6 Kasm 1983 seimlerinde vaadolunmu iktidara kavuamayp, stelik seimlerden en kk parti olarak ktktan sonra hzla eriyen MDP, MHP kkenli kadrolar iin anlamn yitirdi. lkc kadrolarn MDP'yle ilgili olarak yaptklar son hesap, bu partinin eriyen maddi varlndan azami yarar salama ynnde oldu. Partinin Temmuz 1985'teki kongresinde, ANAP veya DYP iinde bir fraksiyona dnmekten te bir tasarmlar olmayan lk Sylemezolu nderliindeki ounlua kar; partideki faizan unsurlar, MDP'yi "Trk milliyetilerinin temsilcisi yapma" hedefiyle Turgut Sunalp "Paa"nn bakanln desteklediler. lkc hareketin z partisi olarak kurumlamaya alan MP st ynetimi de "Paaclar"la ittifak yapt. MP nderlii, MDP iindeki faizan kanada verilen destek karlnda, muhtemelen MP-MDP birlemesi yoluyla parlamentoda grup elde etmeyi, ardndan MDP'yi kendi militan ve rgtl gc iinde eritmeyi umuyordu. Bu senaryonun, 1965'de CKMP'nin Trke ve arkadalarnca ele geirildii harekatn tekerrr umuduna dayand dnlebilir6 6 Kasm seimleri ncesinde MDP'yi desteklemi olan faist entelejensiya men6 Zamannda bu kurguya dikkat eken bir yaz: Serpil Bildirici, "Tarih Tekerrrden baret Deildir", Yeni Gndem, 1 Austos 1985, s. 11. 201

suplar da MP-Sunalp ittifakna destek verdiler. Ancak MP'li ("izleyici") militan ynann MDP kongresindeki tehditkr gvde gsterisi istenen sonucu salamad; kongreyi Sylemezolu listesi kazand. 1983 genel seimleri ncesinde lkcler ve ANAP ANAP, imajna ve mesajlarna yansyan temel felsefesi itibaryla, MHP kadrolarnn ve tabannn

kendilerine ideolojik bakmdan en uzak bulacaklar partiydi. Partinin ideolojisinin ve siyasal anlaynn yaratcs durumundaki Turgut zal'n kaytsz artsz liberal yaklam ve teknokratik "ibilirlik-ibitiricilik" imajnn kkndeki kapitalist "ekonomizmi"; MHP syleminin devleti ve solidarist niteliine aykr, ayrca lkc jargondaki ifadesiyle fazla "maddiyat" bir grnm sunuyordu. zellikle faist entelejensiyann MHP'ye yakn unsurlar, zal ve ANAP'n bu ynn sert bir ekilde eletirmekteydiler. Necmettin Haceminolu'nun 16 Eyll 1983 tarihli Yeni Dnce'de yazdklar, bu tutuma rnektir: "Turgut zal'n kzl tehlikeden sk sk bahsetmesi gerekirdi. Anlalyor ki, o da baz eski politikaclar gibi, eitli evrelere 'mavi boncuk' datmaktadr. Yahut da, Trkiye iktisaden kalknd takdirde, komnizmin kk salmasna zemin kalmayaca kanaatindedir. (...) Bunlarn anlayna gre mevcut komnistler bol parayla beslenirlerse fikirlerinden vazgeerler. Onun iindir ki byk sanayiciler ve bankalar en nl Marksistlere kaplarn amlardr. (...) Ancak bunlarn hibirisi, zengin edip de fikrinden caydrd bir Marksist gsteremez, ite Turgut zal da lkemizin meselelerine bu gzle bakmaktadr. Varsa ekonomi, yoksa ekonomi..." Kurulu evresinde ANAP'n ideolojik sylemindeki "ar liberal" "maddiyat" etmenlerin lkc hareketin dnce dnyasna ok yabanc olduu gerektir. Ancak bu saptama, 202 Ozal/ANAP syleminin onu lkc taban/kadrolar asndan kabul edilebilir klan etmenlerle, ayrca 1980-83 kesitinde lkc kadrolarn dnce dnyasnda gerekleen deiim(ler)le birlikte ele alnmazsa, anlamn yitirir. ANAP ideolojisi ile lkc ideoloji arasnda, belirli bir kesime alan yok deildi. Ortalama bir "milliyetilik-muhafazakrlk" sylemi temelinde, manevi deerler ve geleneksel kltrel yap korunarak gerekletirilecek bir kalknmayla "byk -hatta 'sper'- devlet" olma perspektifi, kesien alann erevesini iziyordu. ANAP'n, 1983'te san milli mutabakatn salama iddias belirgin olan ve devletl MHP entelejensi-yasnn melliflik heyecanyla sahiplendii Trk-Islam Sentezi doktrinine yaknl da nemlidir. Parti kurucularndan Veysel Atasoy, Kazm Oksay, Mustafa Taar, Vehbi Dinerler, Ercment Konukman Sentez'in hamisi olan Aydnlar Oca'nn mensuplar arasndaydlar. Bata Turgut zal olmak zere birok ANAP ndegeleni 1970'lerden itibaren Ocak'la scak iliki iindeydi. 1983'te Balkesir'den ANAP milletvekili seilen smail Day, Aydnlar Oca'nn kurucularndand. Ksacas partinin vitrininde, "milliyetimuhafazakr" izginin varln gvenceleyen etkin bir ekirdek mevcuttu. ANAP sylemindeki milliyetilik-muhafazakrlm "ortalama" nitelii, kitabn bandan beri genelde ideolojik netlikten uzak olduunu vurguladmz lkc tabann asgari demagojik-ajitatif ihtiyalarn karlamaya yeterliydi. te yandan, ANAP'n iktisadi programnda "ortadirein korunmas" demagojisine arlk vermesi; 1980'den itibaren hzlanan kapitalistleme srecinin basksn hisseden ve MHP'nin geleneksel oy tabann oluturan kasaba-kk kent geleneksel orta snflarnda "umut" yaratabmiti. "Kitlelerinin" kapld bu umut, MHP kkenli kadrolar da etkilemi, onlar ANAP'a ynelten etkenlerden birisi olmutur. lkc hareket kadrolarnn dnce dnyasnda meydana
203

gelen belirli deimeler de, onlar iin ANAP'ta yeralmann mmknln artrmt. Bu deiim, greli ve "reaksiyoner" bir "sivilleme" olarak tanmlanabilir. Devletin 12 Eyll'de lkc hareket karsnda ald tavrn yaratt ok, "devlet kart", "milletin devlet karsndaki stnln, nceliini" vurgulayan "sivil toplumcu" yaklamlara duyarll artrmt. Bu duyarllk, radikal demokratik (hatta "sadece" demokratik) bir kkten kaynaklanmaktan ziyade, siyasal-psikolojik reaksiyoner etmenlere dayanan bir tepki frekansyd. ANAP'm, keza demokratik kkene deil, toplumda asker ynetime/ devlete kar biriken tepki potansiyelini liberal bir demagoji iinde deerlendirme amacna dayanan "sivil" imajnn yayd dalgalar, bu tepki frekans ile uyutular. lkc tabandaki "sivil" reaksiyon, 1983 tarihsel nnda, nesnesini yitirmi durumdaki anti-komnist reaksiyonun nne gemi durumdayd. Baskya muhatap olan alt kadrolarda, onlarn aile ve lkda evrelerinde yaylan sz konusu frekans; devletl MHP entelejensiyasnn "katna" pek ulamad, dolaysyla onun tarafndan yeterince kavranamad. lkc entelejensiyann bu kavrayszl, militan taban zerindeki etkinliinin zayflamasnda rol oynamtr. 1983'te ANAP'ta saf tutan "eski lkc"lerin omurgasn; ounlukla, orta ya evresine 1980'lerde girmi kuan, 1980 ncesinde yksek renimi dneminde byk kentlerde "lkclk yaptktan" sonra meslek sahibi olarak "memleketine" dnm (bir ksm yerel MHP ve lk Oca rgtlerinin orta kademelerinde grev alm) mensuplarnn oluturduu sylenebilir.7 Arkalarnda, kuaklarnn daha "vasfsz" unsurlarnn ve onlar "abi" sayan daha gen ku-

Esasen MHP izgisini benimsemekle birlikte reel politik kayglarla AP'de yeralanlar ve "genlikte MHP, ya kemale erince AP" iarn izleyen faizan unsurlar da tipolojiye dahildir.

aklarn fiili destei de vardr.8 (Elbette, MHP potansiyeli ile ANAP arasnda araclk yapanlar arasnda, bu kuan dnda, daha "yksek rtbeli" ve yal portrelere de rastlamak mmkndr). ANAP'a ynelen MHP kkenli kadro potansiyelinin omurgasn meydana getiren bu kuak mensuplar, meslek-kariyer sahibi kimlikleriyle yerel sekinlere dahil olmu, militan gemilerine gre daha "yerleik", dolaysyla daha yaygn kabul gren bir konum edinmilerdir. evrelerinde, "genlik heyecanyla olaylara girip km", ancak imdi "durulmu", yetenekli, byklere, aileye, "vatanamillete" saygl "memleket ocuklar" saylrlar. te yandan, militan gemilerinden ve genliklerinden, "yeniliklerinden gelen bir "dinamizmi", "idealistlii" temsil ederler (en azndan temsil etme iddiasndadrlar). Bu toplumsal-psikolojik karakter zellikleri, ANAP'n genelde "giriimcilie" prim veren sylemine ve "yeni" imajna yaknlk duymalarn getirmitir. MDP'nin daha "denetimli", resm, devletl ve "yal" atmosferine; BTP-DYP izgisinin "eski"lii, yllanm hiyerarileri ve kkl kadrolamas ile "kapal" yapsna karlk, ANAP'ta daha "serbest" bir hava, daha fazla "bo saha" bulmulardr. Bu bo saha, girilen partide camia olarak hakimiyet kurma umudunu artrrken, kiisel kariyerist hesaplara da uygun dmtr. Anadolu tarasnda pek ok gencin 1970'lerde AP'yi fazla "ciddi" ve "yksek" bulduu iin pob

204
8 Vasflar yerel "yeni sekin" kesimi iinde olmaya pek elvermeyen, daha ziyade 12 Eyll ncesinde faist terr aygt iindeki "vasflar" ile temayz etmi unsurlardan da, ANAP'a akan lkc potansiyeli iinde yksek mevkiler edinebilc ilci olmutur. Bir rnek: 1980 yaznda Fatsa ve Aybast'da gerekleen faist destekli devlet operasyonlarnda muhbirlik ve klavuzluk yapan Salih Yaman, 26 Mart ] 984'de ANAP'tan Aybast belediye bakan seildi. 20 Haziran 1984'de "mensup olduu sa ete iindeki toplu katliama tevik edici faaliyetlerinden" tr 20 yl hapse mahkum edilmesi zerine "kayboldu". Yaman'n, adamlar araclyla belediyeyi fiilen ve gyaben ynettii sylenmekteydi. (mit Sezgin, ki Yldr Hem Aranyor Hem Bakan, Yeni Gndem, 17 Mart 1986, s. 24-25)

205

litikaya MHP'de "atlmay" yelediine 1. Blm'de deinmitik. Ayn dinamik, 1983'de ANAP lehine ilemitir. Camiann devletl entelejensiyasnn pek kavrayamad, nl isimlerle bayraklamayan, ancak yukarda tanmladmz "kuan" srkleyiciliiyle lkc camiann tabannda ciddi bir hareketlilik yaratan ANAP ynetimi, lkc basnn da gznden kamad. Pek ok yazarnn MDP yanls tutumuna ramen Yeni Dnce, 5 Austos 1983'teki imzasz deerlendirme yazsnda, "MDP"nin kendisini semene kabul ettiremediini, partinin st kademesinin vatandala diyalog kuramadn, kendisini sempatik gsteremediini; bu durumda zellikle BTP'nin kapatlmasndan sonra byk bir semen kitlesi ansna kavuan ANAP'n srpriz yapabileceini" belirtmiti... ANAP ve "eski lkcler" / "hareketiler" 6 Kasm 1983 seimlerinde ANAP yzde 45.1 gibi yksek bir oy oran elde ederek iktidara geldi. Bu baarda "eski lkc" kadrolarn youn almasnn kmsenmeyecek pay vard: MHP'nin etkili olduu Orta-Dou Anadolu illerinde de ANAP yksek oy oranlarna ulat.9 MHP kkenli veya AP'de yeralmakla birlikte MHP'ye yakn olan milletvekilleri, ANAP bnyesinde hatr saylr bir arlk oluturdular.10
9 Erzurum yzde 58.8, Elaz 58.6, ankr 56.8, Kayseri 56.8, Gmhane 55.7, Yozgat 53.4, Nevehir 49.9, Erzincan 49.1, Kahramanmara 48.7, Tokat 48.3, Sivas 46.4, orum 44.8, Nide 44.3, Gaziantep 41.7, Krehir 40.3. 10 6 Kasm 1983 seimleriyle oluan ANAP parlamento grubundaki MHP kkenli (veya AP'nin faizan kanadndan) isimler unlard: Ercment Konukman, Yaar Albayrak (stanbul), Mehmet Budak (Krehir), Burhan Kara (Giresun), Mmtaz Gler (Uak), Arif Aaolu, Mehmet Deliceolu (Adyaman), Nihat Trker (Afyon), ismet zarslan (Amasya), Alpaslan Pehlivanl, Halil vgn (Ankara), smail Day (Balkesir), Kazm Oksay (Bolu), Saffet Sakarya (ankr), Mehmet zdemir, Naci Tael, Zeki Yavuztrk (Elaz), Mustafa Taar (Gaziantep), Erol

zellikle 1984 ilkbaharnda iktidarn yerel seimlerdeki stnlyle pekitirmesinden sonra, MHP kkenli kadrolarn nemli bir kesiri ANAP'la younlat. Bu noktadan sonra, sz konusu kadrolar "eski lkc" kimlikleriyle ANAP'llklarn badatrma bunalmna girdiler. Balangtaki grnm, olduka ak lkc kimlikleriyle, blok olarak iktidar partisine damgalarn vurma mcadelesine girdikleri dorultusunda idi. Zaman zaman radikal almlar kazanan bu ynetim 1984-1986 dneminde baarl olamayarak tkendi. lkc hareketin soy partisi MP ile de siyasal rakipleri olarak mcadele ettikleri 1987 genel seimleri, MHP kkenlilerin "ANAP'llklarn" pekitiren bir "an"d. 1986 sonrasnda, iktidar deneyiminin siyasal-ideolojik ve pratik toplumsal-psikolojik belirleyicilii altnda siyasal-toplumsal karakterleri yeniden biimlenen "eski lkc" kadrolarn ANAP'taki varlklarnn organikletii bir sre yaand. 1984-1985: MHP kkenlilerin ANAP ii iktidar mcadelesi ve "hareketi" kimlii

1984/1985 dneminde ANAP'taki lkc kkenli unsurlarn parti ii iktidar mcadeleleri ve bununla ilgili speklasyonlar, genel siyaset gndeminde de byk yer kaplad. MHP kkenli unsurlar, partinin kurulu evresinden balayarak, rgt zerinde rgtlenme ileri sorumluluunu merkezi dzeyde
206
Blent Yalnkaya (Kastamonu), Mustafa ahin (Kayseri), Kemal Or (Konya), Mustafa Uur Ener (Ktahya), Talat Zengin (Malatya), Atilla Sin (Mu), Turan ztrk (Nevehir), Mustafa Klarslan, Mmtaz zkk (Sakarya), Mehmet Aydn, Berati Erdoan, Sleyman Yacolu (Samsun), Mehmet Karabulut, Metin Grelere (Tokat), Ahmet Karaevli (Tekirda), Eyp Ak (Trabzon), Osman Doan (anlurfa), Ltfullah Kayalar (Yozgat), Veysel Atasoy (Zonguldak), kr Yrr (Ordu) ve Mahmut Oltan Sungurlu (Gmhane). (Bu liste, 18 Mays 1986 tarihli Nokta'da ve 4 Ocak 1988 tarihli A/iis'te yaymland. A/is'in listesinde, kr Yrr ve Oltan Sungurlu adlar eksikti.)

207

stlenen Veysel Atasoy bu ekiptendi. zellikle taradaki rgtlerde, yukarda ele aldmz lkc "yeni sekinler" kuann desteiyle hakimiyetlerini gelitirdiler. Ancak seimlerden sonra rgtlenmeden sorumlu genel bakan yardmclna 12 Eyll ncesinin MSP'li Konya Belediye Bakan Mehmet Keeciler'in getirilmesiyle, denge stanbul'dan balayarak MSP kkenliler lehine deimeye balad. ANAP rgtlerindeki hakimiyet mcadelesinin odanda, bu evrede esas olarak "MSP kkenliler" - "MHP kkenliler" rekabeti yerald. Drt eski ana partinin (CHP, AP, MSP, MHP) tabanlarn toparladn vazeden ANAP'ta, rgtl ilikilerini ve militan potansiyellerini koruyanlarn ounluunu, yerel istisnalar dnda, eski MHP'lilerve MSP'liler oluturuyorlard. nk, zaten aznlkta olan CHP'li kadrolar bir yana braklrsa, kitle partisi klientelizmi ve ideolojik "renksizlii" iinde eriyen AP kkenli kadrolar, ounluklarna ramen partide bir grup kimlii, bir younluk meydana getirmiyorlard. Dolaysyla parti iindeki mcadele MHP'li-MSP'li mcadelesi olarak belirlendi; ANAP'taki dier unsurlar bu mcadelede oluan "denge"yi yneten, ynlendiren konumlarda oldular. "MHP kkenliler-MSP kkenliler" mcadelesi 1984 yaznda, MHP kkenli Krehir milletvekili Mehmet Budak ile MSP kkenli Milli Eitim Bakan Vehbi Dinerler'in parlamentoda tartmasyla;11 ardndan ANAP'n "liberaller" safnda saylan milletvekillerinden Nevzat Bykl'nn "parti iinde MHP-MSP kavgasnn srd" yolundaki szleriyle aleniyet kazand. ANAP'taki MHP kkenlilerin bellibal temsilcilerinden saylan Alpaslan Pehlivanl, "partideki rahatszlklarn nedenlerinden birisinin, ANAP'n kuruluunda grev alm ve bir ksm da
208

eski MHP'li olanlarn bugn parti dna karlmak istenmesinden kaynaklandn" savundu.12 Parti ii iktidar mcadelesi, Ekim 1984'te balayan ANAP rgt kongreleriyle trmanmay srdrd. ANAP kongrelerinin, "Trklerin Anadolu'yu Islamlatrmasnda ve yurtlatrmasnda ilk adm olan" Malazgirt'ten balatlmas, partinin Trk-slm Sentezi sylemine verdii arl simgeledii gibi; MHP'li-MSP'li rekabetinin kazand belirleyicilii de yanstyordu. ANAP ii mcadele alenileirken, MHP kkenliler, baz "zel" ortamlarda lkc kimliini de kullanabilmekle birlikte, kendilerini "Trk milliyetisi" veya daha ok "milliyeti" kimliiyle sunuyorlard. Byk basnda ise bu kanad Milliyeti Hareket Partisi balantsyla tanmlamak amacyla "hareketiler" ad kullanlmaya baland. "Hareketi" ad, sz konusu grubun kendisi tarafndan benimsenmemesine ramen ksa zamanda yerleti ve kamuoyunda tescil edilerek 1980'ler boyunca geerliliini korudu. "Hareketi"lerin kendi iradeleri dnda MHP'yle balantlandrlarak adlandrlmalarnn kamuoyunda kabul grmesi, bu gruba gsterilen tepkinin de bir belirtisiydi. 1984/85 dneminde "hareketilerin eski siyasal kimlikleriyle ve imajlaryla, rnein MSP kkenlilerin yapmadklar biimde zdelemeleri; 12 Eyll ncesinde MHP'ye kar birikmi bulunan ok bileenli anti-faist tepki potansiyelinin kabarmasna yol at. Bu anti-faist tepkinin ANAP tabannda etkisi yaygn olan bileeni, MHP kkeninin ifade ettii "sertlie" ve "sokan siyasallamasna" kar duyulan tepkiye dayanan statkocu-burjuva nitelikli bir bileendi. Bu balamda "hareketiliin" armlar, ANAP'n 12 Eyll rejiminden devrald
12 Anavatan'da Kavga Var, Nokta, 25 Haziran 1984, s. 18-19. 1983 ncesinde MHP'ye yakn Trk-Metal sendikasnn hukuk mavirliini yrtm olan Ankara milletvekili A.Pehlivanl da, rnein Veysel Atasoy gibi, 12 Eyll ncesinde AP'de yeralmakla beraber lkc kimliini benimseyen unsurlara rnektir. 209

"huzur ve gven ortam" sylemi erevesindeki "kavga kart" demagojisine de aykryd. Bylelikle "hareketiler", mcadele iinde kemikleip "eski MHP'yi dolayszca artran bir syleme ve grnme yneldike, gerek genel kamuoyunda, gerek parti tabannda g yitirdiler. Soy lkc odaklar ve "hareketiler" ANAP dnda duran veya ANAP'la arasal, geici iliki iinde bulunarak "lkc" kimliini koruyan evrelerin, odaklarn; 1984-85 dneminde "hareketiler"in siyasal-psikolojik ynelimlerinin

belirlenmesinde belirli bir arlklar vard. ANAP'taki "eski MHP'liler", rgtsel glerini byk lde, iinde bulunduklar ve/veya onlar destekleyen lkc iliki ana borluydular. G aldklar iliki anda yeralan lkclerin hatr saylr bir blm, "lkc" siyasal kimliini tamaya kararl olan, ANAP'a verilen emek ve kadro desteini "dava"ya yarar salama amacna bal gren radikal unsurlard. Bu radikal unsurlar, ANAP'ta ynetici, ynlendirici konumlara oturmu olan lkcler zerinde ciddi bir bask unsuruydular. (ANAP'takiler arasnda da "dava"y ncelikli sayanlar yok deildi). "Hareketilerin" parti iinde seslerini lkclk adna ykseltmelerinde, lkdalar nezdinde meruluklarn srdrme, bylece glerini koruma isteinin de pay vard. Ksacas, soy lkcler "dava"nn etkinliini gelitirmek, ANAP'ta saf tutan lkcler ise partideki znel (kiisel ve grupsal) glerini ve tabanlarn korumak adna "lkc" kimliini diri tutmaya alyorlard. Bir bakma, lkclerin bu iki kesimi de birbirlerini kullanma abasndaydlar.13
13 ANAP iinde MSP kkenlilerin tartmasz nderi konumundaki Mehmet Keeciler'in, isminin aklanmamas kaydyla verdii bir demete syledikleri bu bakmdan aklaycdr: "zenle belirtmek isterim ki, bu eilimin ("hareketiler"in- T.B./K.C.) ANAP karar organlarndaki temsilcileri gibi gzken

210

ANAP'n kalc olup olmad, lkc hareketin gelecei ve siyasal ortamn orta vadede getirecekleri belirsiz grnd iin; soy-radikal lkcler de, "hareketiler" de birbirlerini "harcama" riskine girecek durumda deildiler. 1984/85 dneminde, soy lkc kesimin tavr, lkc basna dolayszca yansmtr.14 Camiaya dnk en etkili yayn organ Yeni Dnce bata olmak zere, btn olarak lkc basnn ANAP'n "iilerine" gsterdii yakn ilgi; soy lkc hareket iinde ANAP'ta "hareketiler"in egemen olmasna dayal bir "alternatife ilikin umutlarn varln belgelerken, hareketin z partisi olan M()P'nin de camiay kavrayclktan uzak konumunu kantlar. lkc basn, 6 Kasm 1983'ten sonra ANAP'n baars karsnda ihtiyatl, mesafeli bir tavr sergilemeye alrken; bu partinin rgtlenmesinde ve seim kampanyasnda eski lkclerin sarfettii abadan kaynaklanan "kl hakk"n talep etmekten de geri kalmad. 70'lerden beri lkc hareketin saygn dnsel odaklarndan birisi olan Tre dergisi, ANAP'n vazettii gibi drt deil bir eilimden (elbette "milliyetilerden") oy aldn, bunu idrak ederek brokraside milliyeti kadrolarla almas gerektiini, bu tercihi yapt
Sayn Taar ve Sayn vgnn bilinli bir biimde ve ta bandan bu yana bu eilimi ANAP'ta egemen klmak istediklerini sanmyorum. Ancak, Taar ve vgn kendi politik durumlarn glendirmek amacyla bu eilime sahip kmlar ve sonuta istemeseler de bu eilimin temsilcisi durumuna gelmilerdir. Bu eilim mi onlar kullanyor, yoksa onlar m bu izgiyi kullanyorlar, ileride grlecektir." (Yeni Gndem, 1 Nisan 1985, s. 7) 14 Siyasetin resmen "almasyla" birlikte lkc yayn hayatnda da canlanma yaand. yldr haftalk dergi olarak yaymlanan Yeni Dnce 13 Ocak 1984'den itibaren haftalk gazete olarak yaymlanmaya balad. Kasm 1983'de, gene bir "askeri ihtilal dnemi" sonrasnda (ubat 1962) 13 say srm olan Trk-milliyeti Orkun dergisini devam ettirme misyonunu yklendii iin yaynna "14. say"dan balayan Olaylara Bahs dergisi piyasaya kt. Ksaca Baku adn kullanan bu dergi Ocak 1984'den itibaren haftalk kmaya balad, ancak Nisan'da kapand. 211

takdirde "yapsnn da, yetkisinin de, gcnn de baar iin yeterli olaca" mesajn verdi, (agd, Ocak 1984, s.78-79) Yeni Dnce de seimlerden hemen sonraki saysnda (11 Kasm 1983), ANAP'n seim baarsnda "tekilatn" payn kibarca hatrlatt: "ANAP'n ve zal'n en byk avantaj, her ne kadar 'biz drt eilimi de temsil ediyoruz' demelerine ramen, oy tabann eski bir siyasal eilime gre ayarlamalardr. Bir kere zal'n hitap ettii kitle belliydi ve bu kitleyi tatmin edecek zellikte baka parti de yoktu. Tabii bu 'yoktu' kelimesiyle seime giren partiler kastedilmektedir." lkc basnda ANAP'n baarsn en eletirel ve "souk" karlayan yayn organ "parann gcnden ve kitlelerin istikrara susamlndan" sz eden Bak oldu (agd, Aralk 1983 ve 6 Nisan 1984). Bak ve ayn "hiddette" olmasa bile Yeni Dnce, "ANAP'n iktidarnn be yl srmeyebilecei" ve "milletin hakiki tavrn bir dahaki seimde ortaya koyaca" zerinde mutabktlar. ANAP'n 26 Mart 1984'te yaplan yerel seimlerdeki stnlyle (lke apnda yzde 41.5 oy oran) iktidarn pekitirmesinden sonra, lkc basn ANAP'a "kerhen" desteini "aka" ifade etmeye balad: "Bu iktidar giderse Sosyal Demokrasi Partisi'nin (SODEP) gelmesi ihtimalinden endie ettiimiz iin, zal'n baarl olmasn istiyoruz. Sada bugnk halde ANAP'n alternatifi saylacak bir parti yoktur" (S. Karaal, Yeni Dnce, 20 Nisan 1984). Buna bal olarak, ANAP iindeki MHP kkenliler, aka desteklenmeye baland. 1984'n ikinci yarsnda bu destek, "rakip" durumundaki MSP kkenlilere kar bir kampanyayla btnleti.15
15 Bu kampanyann brnd naif grnmlere bir rnek: "Vatandalarn byk ounluu vgn'a gidip dertlerini ayorlar. Halbuki ayn katta Keeciler'in de odas var. Koca partiyi vgn'la Taar yklenmi diyoruz kendi kendimize... Oysa gazete manetlerinde 'ben ikinci adamm' diye turlayanlar var. Nerenin ve kimin ikinci adam bu zatlar diye dnerek partiden ayrlrken, arkamzdan darya 212

ANAP 1. byk kongresi ncesindeki dnemde, lkc basn ile ANAP'taki "hareketiler" tam anlamyla zdelemi durumdaydlar.16 "Hareketilerin" ve zellikle onlar destekleyen lkc basn ve entelejensiyann, "AP 1969 kongresi" sendromuna kapldklar sylenebilir. Sz konusu kongrede AP iindeki "Trk milliyetileri" tasfiye edilmiler, bylece san byk partisi iinde hegemonik g olma umutlarn yitirmilerdi. ANAP byk kongresi yaklatka, Yeni Dnce'nin "ANAP yaamak istiyorsa Trk milliyetiliine ve Trk milliyetilerine inanla, imanla sarlmaktan baka frsat yoktur" (17 Austos 1984) dncesinin altn daha fazla izme gerei duymas; bu tarihin tekerrrn nleme kaygsndan kaynaklanyordu. ANAP 1. Byk Kongresi ve hareketilerin "ehlilemesi" 13-15 Nisan 1985'te toplanan ANAP 1. byk kongresi, "hareketilerin" yenilgisiyle sonuland. zal'n "hareketi" grup adna hegemonya mcadelesi veren isimlerin tasfiyesinden yana tavr almas; bu grubun yaratt "eski MHP" armnn tabanda yaratt tepkiyle birlikte, sonuta etkili oldu. Kongre kulisinde MHP genel sekreter yardmcs Yaar Okuyan ve genel idare kurulu yesi Avni arsancakl'nn "hareketiler" adna aba sarfetmeleri de, "eski MHP" glgesini belirginletiren grntlerden birisi idi.17 "Hareketiler"in
kan gle yzl ankrl Mehmet'e soruyoruz: "ANAP'ta ikinci adam kimdir, dersin?' - 'Ben ikinci adam, nc adam tanmam. vgm'mz varken ne yazar dierlerinin kymet-i harbiyesi?" (yeni Dnce, 14 Eyll 1984). 16 ANAP genel bakan yardmcs Halil vgn'n, lkc basnn "hareketilere" verdii destei ele alan Yeni Gndem dergisini, "Yeni Dnce ile uramann hayrl olmayaca" dorultusunda uyarma gerei duymas, bu zdelemenin ilgin tezahrlerinden birisi idi. (Yeni Gndem, 1 Mays 1985, s. 14). 17 Erbil Tualp, ANAP'ta Eilimler ve zlemler, Yeni Gndem, 1 Mays 1985, s. 15.

213

nderi olarak kalmann siyasal kariyeri aleyhine olabileceini sezen Mustafa Taar, kongre esnasnda "bamsz" bir portre izmeye yneldi; bylece Merkez Karar ve Yrtme Kurulu'na (MKYK) girmeyi baard. "Hareketiliin" temsilcileri olarak bilinmeyi srdren Ulatrma Bakan Veysel Atasoy ve Halil vgn, ANAP MKYK'sna seilemediler. Byk kongreden sonra ANAP'taki hareketi milletvekillerinin hem parti hem hkmetteki etkinlii azald, Keeciler nderliindeki kanadn arl artt. Kongreden sonra "hareketi" grup, etkileri 1986 ortalarna dek yaylan bir bunalm ve belirsizlik yaad. Oluan "tasfiye" grntsnn yaratt tepkiyle, bu grup iinde "ANAP'tan ayrlma" alternatifini gndeme getirenler bile oldu. Uzun bir sre, "muhalif", en azndan "kskn" bir profil izdiler. rnein Kasm 1985'te, 22 "hareketi" milletvekili bir vergi yasa tasarsna "sosyal adaleti" gerekelerle kar ktlar; muhalefetle birlikte red oyu vererek, tasarnn yasalamasn engellediler. ANAP'tan sahiden ayrlma alternatifine ise, hem ANAP tabannda "hareketilere" destek veren eski lkcler, hem de "milliyeti camia" zerinde otoritesi olan isimler rabet etmediler. Bu balamda AP'nin ve 1969 kongresinde AP'den tasfiye edilen "milliyetilerin" oluturduu Demokratik Parti'nin (DP) kurucularndan, MC dnemlerinde sanayi bakanl da yapm olan Mehmet Turgut'un ANAP 1. byk kongresinden hemen sonra yapt yorum, bir bakma tekerrr eden bu tarihin baaktrlerinin birisinin "saduyusunu" yanstmas bakmndan nemlidir. Turgut, AP 1969 kongresinde "Trk milliyetilerinin" tasfiye edilmesinin "AP'nin dinamizmini, heyecann, midini ve AP'lilerin vefa hisleriyle gelecee olan gvenlerini hemen hemen ortadan kaldrdn" sylemekte ve u tavsiyeyi iletmekteydi: "Bugn ANAP byk kongresinde aa yukar buna benzer hadiseler cereyan etmitir. ANAP'n 214 kuruluunu yklenip onu iktidara getirmekte byk rol oynayan milliyeti ekip tasfiye edilme durumundadr. Sol basn ve sola mtemayil olan basn aynen 1968'de AP'deki milliyetilere reva grlen kafataslk, eski demokratlk, hsmllk gibi tabirleri imdi de ANAP'ta hareketilik veya Hareket Partililik sloganyla ortaya atmlardr. Bu sloganlardan birtakm kimseler rkebilir, birtakm kimseler milliyetilere kar kompleks iinde bulunabilir. Bunlarn 1968'den sonra AP'nin dt durumu hibir ekilde gzden uzak tutmamalar en halisane temennimdir. Ben inanyorum ki AP'de o gnk lider ve tasfiyeye karar veren kimseler, bugn yaptklarndan ok pimandrlar. nk, bu partiyi bitirmekle kalmam, memleketi de bunalma srklemitir. Hl da iinde bulunduumuz bunalml havada o gnn hatalarnn tesirleri byktr. ANAP'taki milliyeti arkadalarn da fkelenmeden, acele etmeden, hele partiden kopma gibi bir durumu hibir ekilde dnmeden her eyi soukkanllkla ve basiretle dneceklerine inanyorum."18 Bizzat Alpaslan Trke'in, "milliyetilerin" iktidar partisi ve hkmetteki konumlarn terketmemeleri tercihini ortaya koyduu biliniyor. "Babu", tam ANAP'n 1. byk kongresi dneminde, hapishaneden kt iin "gemi olsun" ziyaretine gelen "hareketilere", "ynetimde grev alamasalar bile bunu bytmemelerini"

telkin etmiti.19 1986 ilkbaharnda, Keeciler kanadnn partideki gcnn pekimesinden huzursuz olan "hareketi" milletvekillerinin "istifa", "yeni oluum" araylar younlat. Muhtemel bir "yeni oluumu", MHP kitlesini toparlamas imknsz bir giriim olarak grdkleri MP'ye de alternatif olarak dnyorlard. Ancak Trke ve kurmaylarnn, "hareketilere"
18 Yank, 22 Nisan 1985, s. 14. 19 Nokta, 28 Nisan 1985, s. 14.

215

bu ynelimlerini destekleyecek sinyaller vermedii biliniyor.20 Sonuta, Mehmet Turgut'un umudunun gerekletii sylenebilir. ANAP 1. byk kongresinden sonraki gelimeler, AP 1969 kongresinin akabindeki duruma benzemedi. Ynetimden tasfiye edilen "hareketiler", genelde, kimliklerini ve sylemlerini revize etmeye yneldiler. Zaten 1985-86 kesitinde zaman zaman glerinin budanmas karsnda aldklar sert tavrlar, gerekten ANAP'la ve zal'la kprleri atma amacna dnk deildi. Bunlar daha ziyade, tepkilerini ve parti iindeki glerini ve kimi hassasiyetlerini kararl biimde sergileyerek pazarlk imknlarn artrmaya dnk, kimi zaman ise salt tepkisel nitelikli admlard. "Eski MHP'li" grntsnden uzaklamaya baladlar. ANAP sylemine uyum saladlar. Gruplamalar giderek, doktriner ve siyasal-ideolojik saiklerden ok, "dz" g/kar saiklerinin belirledii bir nitelik kazand. Birok durumda g/kar rekabeti nedeniyle kendi ilerinde de ayrarak btnlkl yaplarn yitirdiler. Bu geite, -70'lerdeki MC deneyinin bilgisiyle ve bilinciyle davranma ansna sahip bulunan- ANAP nderliinin, 1969 AP'sinden farkl olarak "Trk milliyetileri"ni tamamen dlamayp "ehliletirmeyi" semesinin payn da kaydetmek gerekir. 1986'dan itibaren, "hareketilerin" ANAP iindeki mcadeleleri "sertliini" yitirdi. Tek aya dardaki, yar dsal bir gcn partiyi "ele geirme", "hakimiyetine alma" mcadelesi olmaktan kp; parti ii rekabetin olaan mecrasna oturdu. 28 Eyll 1986'da yaplan ara seimlerde ilk kez gerileme kaydedilmesi, ANAP zirvesinde "hkmet icraatnn" ve
20 Matta Trke'in, kendisini ziyaret eden 14 "hareketi" milletvekiline "yerinizde oturun" telkini yapt dorultusunda haberler basnda yerald; ancak dorulanamad. Bkz.: Nezih Tavla, Trke'in Evindeki Gizli Toplant, Nokta, 18 Mays

poplist seim ekonomisi uygulamalarnn seim kazanmaya yetmediini, "tekilat"n siyasal etkinliinin neminin vazgeilmez olduunu gndeme getirdi. Bu tartma, tekilatn arln vurgulayan ve glerini de oradan alan "hareketilerin" itibarn artrd, seslerini ykseltti. 1987 yaznda, kongre mevsiminin yaklamasyla birlikte "MSP'li-MHP'li" ekimesi yeniden kzt. Pragmatist politikasna ramen gene de "hareketilerin" simge ismi saylan Mustafa Taar, parti genel sekreterliinden istifa etti; zal tarafndan "genel bakan bayardmcl" gibi sembolik bir greve getirilerek tenzil-i rtbeye urad. zal, dier ynetim organlarnda da, aslnda bu arada glerini gelitirmi olan "hareketilerin" arlklarn artrmalarna meydan vermedi. zal, Keeciler nderliindeki MSP kkenli izginin de ynetimdeki arln kstlayarak, "liberal" ve kendisine bal "renksiz" unsurlar ne kard. Bunun zerine, "MSP kkenlilerle" "hareketilerin" nderi saylan isimler, savunma refleksiyle rgt kongrelerinde ortak hareket etmeye yneldiler. Bu "milliyeti-muhafazakr" ittifak srasnda, "dinci", "milliyeti", "hareketi" gibi adlandrmalara da kar ktlar.21 1987: Referandum, genel seimler ve "hareketilerin" ANAP'llamas 1987 ylnn son dneminde yaplan referandum oylamas ve erken genel seimler, "hareketilerin" ANAP'l kimliklerinin kemiklemesi asndan ok nemli basamaklard. Bu basamaklar, siyasalideolojik olarak lkc kimliini koruyanlarla "hareketiler" arasndaki hatt iyice kalnlatrd. Hatta kimi unsurlar
, s. 22-24.

226
21 Serpil Bildirici, zal MKYK'y Gafil Avlad, Yeni Gndem, 21 Haziran 1987, s. 24-25 ve Serpil Bildirici, Keeciler-Taar Elele, Yeni Gndem, 26 Temmuz 1987, s. 22-23. 217

asndan, kprlerin atlmaya baland sylenebilir. 6 Eyll 1987'de, siyasal ynetim konumlarna gelme ve aday olma olma haklar 1982 Anayasas'nn ek maddeleriyle on ve be yllk sreyle kstlanan "eski politikaclarn" yasaklarnn kaldrlmas iin referandum yapld. Bu referandum ncesinde ANAP, "12 Eyll ncesini" tmden karalayan sylemi dorultusunda, eski politikaclarn yasaklarnn kaldrlmasna "hayr" oyu verilmesi dorultusunda

propaganda yrtt. "Hareketiler" de bu kampanyada yeraldlar; bylece, Trke ve baka MHP ndegelenlerinin de yasaklarnn srmesini savunmu oldular. stelik "hareketilerin" pek ounun, "hayr" kampanyasn olduka hararetli bir ekilde yrtt biliniyor. Nitekim referandum sonucunda "yasaklarn kalkmasna evet" oylar ok kk (75 bin oy) farkla stn gelirken; eski MHP siyasal corafyasnda "yasaklarn kalkmasna hayr" oylar genellikle ok yksek kt.22 zellikle (zal'n "memleketi" Malatya'nn yzde 71.3'nden sonra) en yksek "hayr" oyunun 12 Eyll'den nce MHP'nin birinci parti olduu tek il olan Yozgat'tan kmas (yzde 66.7), "hareketiler" iin vnme kayna oldu. lkc camiaya dnk olarak "Trke'in bittiini", "milliyetilerinin yerinin ANAP olduunu" ilan ettiler. ANAP iinde de parti izgisine ve disiplinine ballklarn kantladklarn ifade ettiler. Referandum sonularnn, zellikle de simgesel olarak Yozgat'n, ANAP'n gerek ve kalc tabannn "milliyeti-muhafazakr" taban olduunu gsterdiini savundular. Buna dayanarak ANAP'n "drt siyasal eilimi biraraya getirme" iarn terketmesi; zaten kendisini desteklemeyen "sosyal demokrat" ve "liberal" eilimleri dlayarak "milliyeti-muhafazakr"
22 "Hayr" oylar: Yozgat yzde 66.7, Gmhane 67.0, Kayseri 63.6, Erzurum 62.4, Sivas 61.1, ankr 60.9, Erzincan 59.2, Krehir 57.6, orum 56.6, Tokat 55.5, Nide 51.5. 218

tabana hakkn vermesi gerektii tezini ilediler. Bu hak talebi, "partiyi srtnda tayan" ekip olarak kendilerinin etkinliine, dengeci mlahazalarla set ekilmemesi isteini ifade ediyordu. Bylece, 1985'ten beri yaadklar dankl da amaya yneldiler. "Hareketilerin" referandum ncesinde ve sonrasndaki bu tutumlaryla, "milliyeti taban" zerinde Trke'i dlayarak hak iddia etmeleri; doal olarak, soy lkc unsurlarn onlara baklarn sertletirdi, aralarndaki uurumu birka boy daha derinletirdi. 29 Kasm 1987'de yaplmas kararlatrlan erken genel seimler, "hareketilerin" soy lkc hareketten uzaklaarak ANAP'a entegrasyonunu iyice pekitirdi. "Hareketiler", ilk kez bu seimlerde, lkc hareketin soy partisi MP ile siyasal rakip olarak mcadele ettiler.23 1987 seimlerinde, ANAP'n eski MHP'li kadrolar massedici gc/etkisi de daha belirgin bir biimde ortaya kt. 12 Eyll ncesinde MHP ve lkc hareket iinde arl olan birok isim, ANAP'a milletvekili aday aday olmak iin bavurdu: MHP genel sekreter yardmcs Yaar Okuyan, MHP genel idare kurulu yesi Avni arsancakl, nl lk Yolu kitabnn yazar ve 2. MC'nin Gmrk ve Tekel Bakanl mstear Namk Kemal Zeybek, MHP'nin 1980'de ldrlen genel bakan yardmcs Gn Sazak'n olu Sleyman Servet Sazak, MHP Yozgat il bakan Ruhi Bacanl, Krehir lk Oca yneticilerinden Gkhan Mara, Yeni Dnce gazetesinin sahibi Akkan Suver... MHP yneticilerinden Nevzat Ksolu, Necati Gltekin ve Cengiz Gkek gibi isimlerin de ANAP'taki arkadalarn destekledikleri sylenmekteydi. Namk Kemal Zeybek dnda eski MHP'nin nl isimlerinin
23 Trke'in MP'den milletvekili aday olduu Ankara-Keiren blgesinde "hareketilerin" nc isimlerinden saylan Mustafa Taar'n ANAP aday olarak yrtt kampanyann "canll", bu ekibin ANAP'llamasnn nemli "belgelerinden" birisi olmutur.

219

29 Kasm 1987 seimleri iin adaylk bavurular, ANAP st ynetimince (yani T.zal tarafndan) geri evrildi. zal, ANAP'n "eski MHP'li" imajndan uzak durmaya kararl olduunu bylece bir kez daha gsterdi. Buna karlk, blmn balarnda tanmladmz lkc kkenli yerel "yeni sekinler" kua bu seimlerde ne kt. Adaylklar "onanarak" milletvekili seilen MHP kkenli, kamuoyunca pek tannmayan elli kadar isim arasnda, bu kuan sekin temsilcileri grlebiliyordu.24 26 Mart 1989'da yaplan yerel seimlerde ANAP'n ilk kez byk bir yenilgiye urayarak oy orannn lke apnda yzde 21.7'ye dmesi, dinamizm ve "tekilat" kozlarna sahip olan "hareketilerin" parti iindeki itibar ve glerinde yeni bir arta neden oldu. Bu arada "hareketi" kimliinin kullanlrl olduka azald gibi, "eski lkcler" herhangi bir kimlik de edinmemeyi yelediler. ("Eski lkc" tanmn kullanrken de, dorudan doruya "hareketilerin" inisiyatifiyle 1980 sonrasnda siyasallaan yeni kuaklarn devreye girdii kaydn dmekte yarar var!). Turgut zal'n Cumhurbakan olmasndan sonra ANAP'ta balayan nderlik mcadelesinde, "hareketi" kadrolarn arlkl blm zal'n denetimindeki "merkezde" yerald; ancak nemli bir kesiri de nderlie soyunan Hasan Celal Gzel'in etrafnda topland. Bu arada, Keeciler nderliindeki MSP kkenli izgi ile aralarndaki elikilerin, bylesi ayrlklar da taliletirebilecek bir gerilim potansiyeli olarak varln koruduu sylenebilir.
24 nemli MHP'li isimlerin ANAP'a entegrasyonu seimlerden sonra da srd. Sanayi ve Ticaret Bakan olan (kkeni AP'nin faizan kanadna dayanan) kr Yrr'n Reat Akkaya'y, MHP Genel dare Kurulu yeleri Emin ok'u ve 70'lerde Trke'in en yakn danmanlarndan olan Galip Erdem'i, Bakanla bal kurulularn ynetim kurulu yeliklerine getirmesi, rnek olarak gsterilebilir. (Can

Karakas, Snai lkcler, Nokta, 19 Haziran 1988, s. 31). 220

zal suikast ANAP'n 18 Haziran 1988'deki byk kongresinde Turgut zal'a yaplan suikast, gerek btn olarak lkc hareketin, gerekse "hareketilerin" ANAP'la ilikisi hakknda youn speklasyonlar beraberinde getirdi. zal, kongre konumasn yaparken dinleyicilerin arasndan alan iki el ateten, mermilerin mikrofona isabet etmesi sayesinde nemsiz syrklarla kurtuldu. Ate aan kii olarak, eski lkc (Dazkr lk Ocaklar 2. Bakanl yapm olan) Kartal Demira yakaland. Demira suikastten alt ay nce Dalaman Ak Cezaevi'nden kamt ve halen firari durumda idi. Hapsedilme nedeni, Dazkr'da Demokratik Sol Parti (DSP) kurucusu olarak "davadan dnmesine" kzd eski bir lkdan bakla yaralamasyd. Yoksul bir aileden gelen, alt aydr kaak gezen "komando Kartal'n stnden ok miktarda yerli ve eitli yabanc paralar kmas, "birtakm gler", "bir rgt" tarafndan kolland dncesini dourmaktayd. Bu kukuyu douran baka veriler de vard. Olay annda salonda bulunan ve ate edilirken soukkanllklarn yitirmeden Demira'a yardm ettikleri izlenimini uyandran hareketler yapan birtakm kiiler, suikastten sonra kaybolmulard. Bunlardan bir tanesi, "eski polis memuru MHP'li" olarak tehis edilmiti. Silah bir torbadan karp Demira'a aktaran bir kadndan, Demira'n ate ettikten sonra elinden frlatt "beyaz bir cismi" kapp uzaklaan bir adamdan sz ediliyordu. ki orta yal ve antal adam, ate ettikten hemen sonra Kartal Demira'a doru seirtirken grlmlerdi; bunlardan birisi Demira'a el sallam, dieri ona yaklamaya alrken niformal bir polis tarafndan uzaklatrlmt. Suikastin rgtsel nitelii olduu ynndeki kukularn hedefi lkclerdi. Kartal Demira'n lkc kimlii, bu kukuyu dourmaya balbana yeterliydi. Kongre salonuna
22/

"hareketi" Ankara milletvekili Mehmet evik'i destekleyen Krkkaleli bir grup lkcyle birlikte girdii; kaldrld hastanede polislikten atlm bir lkcnn ("ii bitiremedii" iin ve konumasn engellemek amacyla) onu ldrmeye teebbs ettii ynndeki iddialar, "lkcler" zerindeki kukular beslemekteydi. Yabanc basn da, silahl saldrnn zal'n Yunanistan'la yumuama politikasna tepki duyan "rk" ve "fanatik milliyeti"lerce gerekletirilmi olabilecei zerinde durdu. Suikast "lkc" bir rgtlle balayan senaryolar, "lkcler" genellemesiyle kastedilen camiann hangi kesiminin odak alndyla ilgili olarak, eitleniyordu. ANAP dndaki soy lkc odaklar, lkc kadrolar massederek "hareketi" andrm olan zal cezalandrmay; hatta belki onun lmyle "hareketilerin" hareketin z merkezine rcu edecekleri bir srecin balayacan tasarlam olabilirlerdi. Bir baka ihtimal, ANAP'n ierisine uzanyordu: ANAP evresindeki klientelist rgtlenme ve kar a iinde yeralmay istemelerine ramen "hareketi" kadrolama srecinden dlanan; ve/veya "yeralt ekonomisi" iindeki konumlar gerek iktidarn ald nlemlerle, gerekse ANAP'n (ve ANAP'taki eski lkdalarn) kard engeller yznden sarslan (lkc mafyann da dahil olduu) unsurlar, zal' "cezalandrp" karlatklar engelleri bertaraf etmeye girimi olabilirlerdi.25 ANAP'n iileriyle daha dorudan balantl bir senaryo ise, suikast, "hareketilerin" zal' bertaraf ederek partiye egemen olma giriimleri erevesinde aklamaktayd. Kongreye parti ynetim organlarndaki glerini artrma abas iinde giren "hareketiler", sloganlar ve kadrolaryla kongre salonunda hakimiyet kurmulard. ANAP'n parlamentoda sahip bulunduu byk ounlua
25 zal'n suikasttan hemen sonra ____ "ilerine engel olunan kaak sigara ithalatlar tarafndan sevilmelerinin mmkn olmadna" deinmesi, bu senaryoya dayanak gsterilebilirdi.

222

dayanarak, lke ynetimine kolaylkla hakim olabileceklerini tasarlayabilirlerdi.26 Veya suikast, rnein zal'n lkcleri blp paralamasna veya milli kimlii yok etmesine ynelik vulger lkc tepkilerle hareket eden (belki aktarlan senaryolar erevesindeki birtakm "tahriklerden" de etkilenen) bir "bireysel eylemcinin" ii olabilirdi. Nitekim Dazkr'daki baklama davasndaki avukat da, Demira'da "Aca zentisi" olduunu belirtmiti. Ancak "bireysel eylem" senaryolar, olayda geni apl bir koruma-kollama ann varln iaret eden veriler karsnda zayflamaktayd. Ankara Devlet Gvenlik Mahkemesi Savcs Nusret Demiral'n, bu kukular gndemdeyken suikastin "rgt ii olmadn" aklamas, zal'n evresine "doldurua gelmi, arm bir ocuun ii" ynnde yorumlar iletmesi; sz konusu koruma-kollama ann, bizzat devlet aygtnn iinde, zal' da

kendilerini hesaba katmaya mecbur klacak etkinlikteki uzantlarnn olduu yorumlarna zemin hazrlad. Odanda "lkclerin" olduu rgtl suikast senaryolarnn bolukta kalan yn, bu senaryolarn intikam tesi boyutunu oluturan iktidar komplosu tasarmlarnn fazlasyla speklatif olmalaryd; zal'n ortadan kalkmasnn lkede bir "hareketi" veya MP iktidarna yol aacan kurgulamak, belki "mantkl" idi ama, ok fazla gereki olduu sylenemezdi... Bunca belirsizliin yansra; zal'a, kurtuluundaki "mucizenin" doruklatrd karizmas sayesinde istedii "dengeli" listeyi yaparak "hareketilerin" ve "MSP'lilerin" glerini kstlama imkan vermesi nedeniyle, suikastn "ikeli" olduu kukusu da tartld.27
26 "Hareketi" grubun nderi saylan Mustafa Taar'n, suikastten birka dakika sonra derhal olayn "TKP veya PKK'llarn ii" olabilecei yorumunu yapmas; bu senaryoya gre, "suikasta uydurulan klfn hazr tutulduu" biiminde yorumlanabilirdi. 27 te yandan baz polis yetkilileri, Kartal Demira'n elindeki tabancann sekiz kurun kapasiteli olmasna ramen, iki kurun attktan sonra tutukluk yapacak
22.3

kibine Doru dergisinin 21 Temmuz 1988 tarihli saysnda, Demira'n firari olduu dnemde bir sre kald bilinen Adana'da polis ajan olarak alan 17 yandaki lkc Murat Artc, zal' kendisinin vurduu iddiasyla ortaya kt. Dergi tarafndan polise teslim edilen Artc, ksa bir sre sonra Ankara Emniyet Mdrl tarafndan dzenlenen basn toplantsnda, iddiasnn salt "mehur olma" isteinden kaynaklandn aklad, "lkc ve milliyeti olmadn" vurgulad.28 zal suikastnda "lkc balants", 1990 Nisan'nda yeniden gndeme geldi. Dalaman Tarm Ak Cezaevi'nden Sabah gazetesi yazar Ahmet Vardar'a mektup yazan lkc Bahadr Tamer, Cezaevi savcs Necmettin Karabacakolu'nun kendisine zal' vurmasn nerdiini iddia etti. Tamer'in anlatmna gre Karabacakolu makamna ard Tamer'e "Ben lkcym (...) bu davaya ok hizmet ettim. Kartal bu ii bitiremedi. Bu hizmet senden bekleniyor. Bu adam davaya ok zarar veriyor. (...) Git ve bitir. Buradan firarn vermeyeceim. Eer yakalanmazsan gelir tekrar cezaevine girersin. (...) Eer yakalanrsan firarn veririm. Eer Kartal yakalanmasayd firarn vermeyecektim ve bu i kapanp gidecekti. Eer yakalanrsan merak etme. Ankara'daki arkadalar sana gereken yardm yapacaklar. Silah ve Turgut zal'n katlaca bir toplantya giri iini ben halledeceim," demiti. Sabah gazetesi bu bilgiyi Adalet Bakanl'na iletti. Bakanln uzun
ekilde ayarlanm olduu bilgisini basna szdrdlar. Bylece suikast iki el ate ettikten sonra korunmasz kalacakt. Bu bilgi, onun bir piyon olarak kullanld iddialarn glendirdi. Baz polis kaynaklar ise, tabancada, kurunlarn namludan kp istenen hedefe ynelmesini engelleyecek bir ayarlama yapld bilgisini ilettiler. Bu veri, suikastn zal' kahramanlatrmaya dnk "ikeli" bir giriim olduu yolundaki tezlere yakn dyordu. 28 zal suikastyla ilgili olarak haftalk dergilerde yaymlanan toparlayc rportajlar: Nohta (zel Say), 28 Haziran 1988 ve Nohta, 3 Temmuz 1988, s. 18-20. kibine Doru, 31 Temmuz 1988, s. 12-17.

224

sre bir giriimde bulunmamas zerine 5 Nisan 1990'da Bahadr Tamer'in ihbar mektubunu yaymlayan gazete, derhal toplatld. DGM Savcl, Bahadr Tamer'in kendisine izin vermeyen Cezaevi savcsn ypratmak ve sansasyon yaratmak amacyla hayal rn ihbarda bulunduuna hkmetti.29 Suikastta lkclerin rgtl varlyla ilgili kurgulama, 6 Nisan tarihli Cumhuriyet gazetesinde, bu kez ana MHP davas itiraf sanklarndan Muhsin Polat'n aklamalaryla tazelendi. Polat'n anlatmna gre, anakkale hapishanesinde yatarken tant lkdalarndan Cemal Kozan, radyoda zal'a suikastn duyurulduu anda, baka hibir ey aklanmamken hapishanedeki kou arkadalarna "bunu Kartal yapt" bilgisini vermiti. Kozan, Almanya'dan ziyaretine gelen baz lkclerin, Kartal Demira' zal' ldrmekle grevlendirdikleri bilgisine sahipti; bu bilgiyi anakkale Cezaevi savclna da iletmiti. Muhsin Polat'n Cemal Kozan'dan naklen anlattna gre, suikastin zal'n salona giriindeki karklk esnasnda yaplmas planlanm; Demira o aamada ate etme frsat bulamam, suikastta kendisine yardmc olmas ngrlen lkc polislerin kendisini sktrmas zerine zal krsdeyken ate amt. Muhsin Polat, lkcler asndan suikastn saik ve amacn yle yorumluyordu: "Bizden kopan byklerin tekrar dnme durumlar vard. Eer zal lseydi, kendilerine ilk seimde 12 Eyll ncesinden daha fazla oy geleceini dnyorlard. zal'n lm ile iktidara gelmeyi dnyorlard. Bize rgtn 1983-84 ylnda anlatt ilk plan yleydi: Trke'in Kyl Millet Partisi'ni ele geirii gibi bir yol izlenecekti. Trke o partiye ye olarak giriyor, daha sonra genel bakan oluyor. Ancak ANAP'a girenlerin kar daha fazla olmas gerekir ki
29 ddialar "Hayal rn", Cumhuriyet, 2 Mays 1990.

225

sonra yz vermediler. Eer biz bunlardan birini vurursak mmkn deil. zal vurulursa onlarn kendiliinden dnecei kanaatindeydiler." Polat, Demira' Dinar hapishanesindeyken ziyaret ederken suikast iin ynlendirenler arasnda, iadam Kemal Horzum'un Osman Atay adl adamnn

bulunduunu bildirdi. Kartal Demira da savclk ifadesinde, Atay'n kendisini ziyaret ederek, zal'a kar bir eylem yapmas halinde Horzum'un kendisine yurtd ka vd. maddi imkanlar salayabilecei imasnda bulunduunu aklamt. Demira'n ifadesi ve Horzum'un varl, suikastta "lkc balants"nn kar saiklerine dayal boyutunu ne karyordu. Buna gre Horzum, hayali ihracat, kaaklk vb. iler onun dneminde bozulduu iin zal'a tepki duyuyordu. (Bu aklama, zal'n suikast sonrasnda yapt imalar destekler nitelikteydi). Bu aklama dolayl olarak siyasal saiklerle de birlemekteydi. nk Horzum lkc harekete maddi destek salayan ve karlnda kimi zaman "eleman" destei gren bir iadamyd; hapishanede onunla gren adam Osman Atay da Demira', zal'n af kartmayarak lkclerin hapiste rmesine yol atndan yaknarak kkrtmt.30 zal suikasti, stnden iki yl getikten sonra, hl aydnlanm deildi; hatt unutturulmaya alld izlenimini almak mmkn, "lkc balants" da, ok alternatifli zengin bir aibeler dizisi halinde, bu olaya kafa yoranlarn zihinlerinin ba kesindeki yerini koruyor. Bu aibeler, hepsi boa ksalar bile, lkc hareketin 70'Ii yllarda biimlendirdii insan malzemesinin daima srtna ykaca ykler olmalar ile, bir gerei eleveriyorlar...
30

226
", CumhuHyt,

lkc hareketin ANAP'llaan MHP'lilere tepkisi Eski MHP'nin baka partilerde ve elbette zellikle ANAP'ta yeralan unsurlar, soy lkc unsurlarn giderek sertleen ve tehditkrlaan tepkilerini ektiler. 1987 ncesinde bu tepkiler, "gidenlerin" dnme umudu baki olduu iin, daha yumuak ve dolayl nitelie sahipti. "Trk milliyetilii parti davas deildir" iarnn oportnizme gereke olamayaca vurgulanyor;31 baka partilere gidenlere en sert tepki, "zaten onlarn lkc harekete hibir zaman gerek anlamda dahil olmad" sylenip "safra atma" mantna bavurularak gsteriliyordu.32 Bizzat Trke, baka partilere gidenleri aka ve topyekn knamyor, sadece, lkc camia ile ilikilerini kesmemeleri, lkc kimliklerinin icap ettirdii temel nitelikleri yitirmemeleri, ar "demokratiklememeleri" gerektiini ima ediyordu.33
31 "Milliyetilii iktidar edeceim!" diye bakalarna snmak, deiik evre ve simalara ho grnmek, Trk milliyetiliini blc unsur olarak deerlendirmek sadece fitnenin, fesadn ve politika bezirganlarnn iidir." (Ayhan Acar, Yeni Ufuklara Doru, Bizim Ocak, Ocak 1986, s. 9). 32 "MHP olarak oya ihtiyacmz vard. (...) Bunun iin herkese kaplar almal, baz kiilere baz vaadinde bulunulmas gerekti. (...) Bugn baz yayn organlarnda bizden farkl gibi gsterilen arkadalar, bu bir iki kii de o zaman partiye alnd. Bunlara verilen sz tutularak, baz grevler de verildi. Bu arkadalar MHP ile 1977'de tantlar." (MP Olaynn yz, Bizim Ocak, Ocak 1986, s. 19. Cmle bozukluklar zgn metinden - T.B./K.C.) 33 "Evvelce yani 12 Eyll'den nceki dnemde dardan hazrlanp yneltilen saldrganlara kar uurlu bir ekilde mcadele etmi, memlekete hizmet etmi bulunan baz memleket evlatlar, 12 Eyll'den sonra karlalan skntlar dolaysyla, Trkiye'nin dmanlarnn ncln yapan ideoloji mensuplarnn dostluunu elde etmek, Trkiye'ye ynelik ykc kltr, propaganda ve yayn faaliyetlerinde yeralanlarla da sert bir urama ve kar koyma yerine, onlarla medeni mnasebetler iinde bulunarak yaknlk kurmak grleri ortaya getirilmektedir. Bunlar uranlm olan hakszlk ve zdraplarn dourduu bunalmlar olarak grlebilir. Fakat memleketimiz iin yararl olaca kabul edilemez. Byle grlerle eski evrelerden soyutlanmaya girimek memleketimiz iin zc ve ibret verici bir tavr olur." (Alpaslan Trke, Gerekler, izim Ocak 1986, s. 4. Ayn aklama, Tercman'da deme olarak yaymlanmtr.) 227

1987'nin sonbaharnda referandum ve genel seimler srecinde "hareketilerin" ANAP'ta yerleikletiklerinin ortaya kmas, soy lkc hareketin onlara kar tepkilerini sertletirdi, netletirdi. 13 Kasm 1987 tarihli Yeni Dnce'de eski lk Yolu Dernei (YD) bakanlarndan Yaar Yldrm'n, eski lkclerin "ANAP'ta bulunarak harekete daha fazla katk saladklar" dorultusundaki deerlendirmelere sert bir ekilde kar karak, "hareketilerin" klientelist konumunu sorgulayan yazs, bu ynelimi yanstr: "(lkclerin) Trkiye'deki oylarn ANAP'ta bulunan baz lkcler sayesinde antada keklik biliyorlar. Bu mesele ANAP iin alan -be lkcnn milletvekili yaplmasyla halledilmiken, ne diye senin problemlerini zmeye kalksnlar? Niye cezaevindeki lkclere insanca yaama hakk versinler? (...) Onlar senin sayna bakarak seninle muhatap olurlar. Seni temsilen ANAP'ta lkcler var ya. (...) Belirli ahslarn kitle partilerinde lkclk adna hareket etmeleri lkclerin Trkiye'de ve dnyada g olarak grnmelerini engellemektedir. Gnlk hadiselerde baz arkadalarmz ANAP ya da DYP'den milletvekili kararak ufak-tefek ilerini halletme ve kendi kendilerini tatmin etme yolundalar. Fakat imdiye kadarki mevcut partilerden lkc milletvekilleri hareketimizin hangi problemini halletmitir?" Bu yllarda MP yneticileri ve Trke, ANAP' "yetimelerinde zerre kadar gayret gstermedii halde; lk Ocaklar'nn kltr ile yetimi olan, Trk milliyetilerinin 25 yldr yetimesini bekledikleri kadroyu gaspetmek"le suladlar.34

Tepkiler, lkc hareketin z partisi MP'nin glenmesine bal olarak iddetlendi ve zgvenli bir tonda yneltilmeye baland. MP'nin oylarn nemli lde artrd
34 MP Genel Sekreteri Devlet Baheli ile sylei, Yeni Dnce, 18 Eyll 1987 ve Trke'le sylei, Belde, 28 Mays 1988.

228 26 Mart 1989 yerel seimlerinin ardndan, bata ANAP olmak zere, dier partilerdeki lkclere ynelik "eve dn" ars glendirilirken;35 geri dnmeyenlere, zellikle ANAP'ta kalanlara kar kprleri tamamen atan, tahkir edici bir dil kullanlmaya baland.36 Yerel seimlerden sonra yaplan hkmet revizyonunda MHP'ye yakn bilinen veya aka MHP kkenli baz kiilere bakanlk verilmesi, "MP'nin glenmesine kar durabilmek iin vitrin deiiklii" olarak yorumland. MP yneticileri de "ANAP'n esas korkusunun MP olduu", iktidar partisinin seimlerde "MP kazanmasn da kim kazanrsa kazansn" saikiyle hareket ettii tezini ilemeye yneldiler. 1990 ilkbaharndan itibaren, Yeni Dnce "ANAP'tan gruplar halinde MP'ye gei" (dn) haberlerini ne kararak aktarmaya balad. Gerekten ANAP'n "hareketi" tabanndan MP'ye belirli bir geri dn eilimi sz konusuydu; fakat sz konusu tabann ounluunun, ANAP'llaan kadrolarla birlikte yerlerinde kaldn belirtmek gerekir.
35 Yeni Dnce yayn koordinatrlerinden Ferruh Sezgin yle yazd: "Bir sz de 'liberalize olmu lkcler'e: Sndklar ANAP, btn cazibesini kaybetti. Eer, ANAP'n yumuatlm modeli olan DYP'nin, Trkiye'nin problemlerini zebileceine inanyorlarsa hi durmasnlar, bu sefer de yerlerini orada alsnlar. Aksi halde Yoz'gat, Erzincan, Elaz ve Krkkale'de bizlerle birlikte seviniyor; Kahramanmara, Krehir, ankr ve Erzurum'da (MP'nin belediye bakanln az farkla kard kentler-T.B./K.C.) bizlerle birlikte zlyorsa, kapmz ak. Artk herkes kendi evinde." (agk, 7 Nisan 1989) 36 Abdurrahim Karako 10 ubat 1989'da Yeni Dnce'de yazdklaryla, ANAP'llam lkclerle kpry atmaya yatkn bir perspektif ortaya koyarken, bu kesimin kmsenemeyecek kalabalkln da fkeyle teslim ediyor: "Hangi tarlada bol yiyecek grrse srck oraya konar. Bizim camiann 12 Eyll ncesindeki 'lkc srcklar' imdi ANAP tarlasnda srler halinde kanat rpyorlar. Hangi ileye gitseniz tekilat bakanlar, yeler srck taifesinden. Bir ilede, bir kasabada 4 tane ANAP aday varsa 4' de srck. evrelerinde oluan ember yine srcklardan teekkl eden cazgrlar. ANAP glgesinde mide ve kasa doldurmak en byk idealleri. Menfaate bu derece zaaf olan insanlar biz eskiden nasl grmemiiz? Nasl da kandrlmz?" 229

ANAP'llaan MHP'liler iinde en spektakler isim, kukusuz Namk Kemal Zeybek'ti. 12 Eyll ncesinde ideolog kimlii ve hamasi hatipliiyle lkc genlik tabannda byk saygnlk kazanan ve MHP davasnda en uzun sre tutuklu kalanlardan birisi olan Namk Kemal Zeybek gibi efsanevi bir kiiliin ANAP'llatnn grlmesi, soy lkc tabanda ok yaratt. Zeybek'in ANAP hkmetinde Kltr Bakan olduktan sonra rnein Aziz Nesin, Nazm Hikmet hakknda olumlu szler syleyerek, "kltrn evrenselliinden" sz ederek kamuoyunda "demokratik" bir portre izmeye dnk baz admlar atmas ile fkeye dnen bu ok; "dnek" edebiyatnn 12 Eyll sonrasnda lkc camiada ilk kez ayan-beyan devreye girmesine vesile oldu. Yeni Dnce Zeybek'ten "Trk siyasi hayatnn nemli oportnistlerinden" tanmlamasyla sz etti. 1989 sonlarnda Namk Kemal Zeybek'in Trk Ocaklar'nn genel merkezindeki konumasndan nce "lkc Genler" imzasyla datlan bildiride yle deniyordu: "Bu yaz; bize bir zamanlar 'lkmz aleme nizam verme lksdr' deyip; imdi aleme nizam verme bir yana kokumu Bat dzenini Trkiye'ye ithale devam eden masonlar, Krtler, eski komnistler ve liberal kapitalistlerden mteekkil hkmet partisinde grev alanlara tavrdr. Bu yaz; 'bir yol azna gelinmitir. Ya olacaz, ya leceiz' (lk Yolu, s. 10) diyerek lkcleri iki yoldan birini tercihe zorlayp, kendileri nc bir yola sapanlarla hesaplamadr. (...) Bu yaz, bundan byle de lkcleri yeni bir maceraya itip, daha sonra ekip gidecek 'dnek' adaylarna ltimatomdur."37
17 Namk Kemal Zeybek Deiti mi, Deimedi mi?, Bizim Ocak, Kasm 1984, s. 24-25. 24 Kasn 1989 tarihli Yeni Dsfmce'de de, "Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi'nde Bir lkc" imzasyla yaymlanan "Sayn Namk Kemal Zeybek'e Ak Mektup'ta; "bir zamanlar neredeyse Trke'ten sonra ikinci adam olan" Zeybek'in, lkclerin gznde, Evrenin Cumhurbakanlnn bitmesi nedeniyle dzenledii veda treniyle kesin olarak bittii vurgulanyor. 230

"Eski lkclerin" ANAP'llama dinamii


"Eski lkclerin", "hareketi" kanat erevesinde ANAP'llaan kesiminin, asgari bir grup kimliini ve bilincini koruduklarn saptamak gerekiyor. Zaten btnlkl bir siyasal-ideolojik ereve sunmayan "ANAP'lhk" kimlii iinde tamamen eridiklerini sylemek yanl olacaktr. ANAP'lln tanmlamaya yetmedii, fakat "lkclk" (veya "eski lkclk") kimlii ile de tanmlanamayacak, yeni, zgl bir siyasal-ideolojik ynelim sz konusudur. "Eski lkclerin" ANAP'llama srecini ileten dinamiin belirledii bu ynelim; henz kendisine btnlkl bir siyasal ve ideolojik hat izmi, bir kimlik oluturmu deildir. Dolaysyla "genel sa" erevesindeki siyasal ve ideolojik etkilere olduu gibi, (daha snrl dzeyde) soy lkc hareketin etkilerine de tamamen kapal bulunmamaktadr. Klientelizm

"Hareketilerin" ANAP'taki varlnn zaman iinde "ehlilemesi", organiklemesi (ksaca "ANAP'llamas"), salt gndelik siyasal taktiklere bal bir srele aklanamaz. "Hareketi" varlnn dayanan oluturan "eski lkc" camiasnn yaad, kapsaml ve yaygn bir toplumsal dnm sreci sz konusu. Bu sre, esasen, eitli aplardaki lkc iliki rglerinin, siyasal ieriin ve anlamn taliletii -kimi zaman yok olduu- rant, kar vb. "iktisadi ibirlii" ana dnmesiyle belirlendi. ANAP sunduu kar kaplaryla, lkc camiann siyasal-ideolojik bakmdan fiilen "gevemi", fakat rgtsel ve kitlesel bakmdan kmsenmeyecek bir kesiminin ihtiyalarna karlk verdi. lk akla gelenler, 12 Eyll ncesi yaantsyla beraber kimliini, hayat amacn yitirerek bolua den lmpen, mafyavari evreler (bkz. ayrca 8. Blm)
231

ile, 80'ler arifesinde palazlanmaya balam olan MHP'li orta boy esnaf ve iadam evresidir. Bunlar, yerel ynetimler ve brokraside etkinlik kazanan ANAP'l lkdalarnn yardmlaryla, parasal glerini ciddi lde gelitirdiler. Srecin tersine de ilemi olmas nemlidir: Bu unsurlarn parasal gc, ANAP'taki "hareketilerin" siyasal gcnn nemli dayanaklarndan birisi haline geldi. Siyasal dzeydeki stnlk mcadelesi ile iktisadi kar rekabeti, rtmeye baladlar. Bu mcadele ve rekabet, salt "hareketilerle" baka gruplar, kiiler arasnda cereyan etmedi; kimi durumlarda lkc kkenlileri de yatay kesti.38 Bu dinamik, "eski lkclerin" ANAP erevesindeki ilikilerinde, tipik klientelizmin39 egemen olmasn getirdi. kar saiknn belirleyiciliinin grece dk olduu ilikilerde de, siyasal-ideolojik ortaklklardan ziyade, gemie dayanan "kader ortakl", arkadalk gibi ahlaki geleneksel deerler geerliydi.40 Oluan klientelist ember, elbette salt palazlanan lkc kkenli iadamlaryla "hareketi" politikaclar iine almakla
38 rnein 1988 yl banda Ankara ile kongrelerinde "hareketilik" bayrayla birbirlerinin karsna kan adaylarn herbiri, birbirlerine rakip irketler veya mteahhitlik grubu tarafndan desteklenmekteydi. (Piyasa Hareketileri, Nokta, 21 ubat 1988, s. 16-17) 39 Klientelizm, kara dayal bir "al-veri" ilikisinin siyasal mcadele ve faaliyetlere olduka dolaysz ve kaytsz biimde yansd, hatta kimi noktalarda belirleyici olduu bir yaplamay ifade eder; "client" Bat dillerinde "mteri" (ayrca kimi kullanmlaryla "mvekkil") demektir. 40 lkc Genler Dernei (GD) ve lk Ocaklar Dernei (OD) eski stanbul ube bakanlarndan Abdullah Kederoglu'nun syledikleri buna rnektir: "Ben hibir partiyi desteklemiyorum. Ancak yaknlk duyduum, sevdiim baz arkadalar ANAP'talar... O nedenle de imdilik ANAP' destekliyorum. rnein ben Nevehirliyim. Nevehir'den ANAP il bakan Kadir Ba' destekliyorum. O da eski MHP'lidir." (Rauf Ate, "lkda Ne Oldu Sana?", Akis, 2 Kasm 1987, s. 32) Gene Nevehir'de, peki suikastnda Aca'nn kan ve saklanmasn rgtleyenlerden mer Ay, 26 Mart 1989'da yaplan yerel seimlerde "arkadalk hatrna" ANAP adayn desteklemitir. (Rafet Ball, DYP ansl, Milliyet, 15 Mart 1989)

232

kalmad; bu unsurlarn evresindeki, rant veya sadece "ekmek" yiyen kalabalk bir topluluu da kapsad. Bu embere dahil olanlar arasnda, soy lkc mensubiyet bilinlerini ve bir siyasal kimlik olarak lkcle ballklarn srdrenler de bulunabiliyordu. ANAP'llam "eski lkclerin" bir ksm, soy lkc harekette yeralan unsurlara da maddi "frsatlar" ve avantajlar salamaktan geri kalmadlar. Bu destek, kimi zaman vefa-dayanma duygularndan, kimi zaman "hareketle" kprleri atmama ve (her ihtimale kar) siyasal yatrm hesaplarndan kaynakland. Ancak 1980'lerin sonlarnda, MP'nin belirli bir g kazanp ANAP-MP rekabetinin ciddiyet kazanmasyla, "hareketiler" bylesi frsatlar kstlamaya yneldiler.41 "Kadrolama" ve siyasal anlam ANAP'taki "hareketi'V'eski lkc" klientelizminin, kendisine brokraside at hayat sahas, ayrca ele alnmay gerektiriyor. "Hareketiler", genelde brokraside, zellikle de hakim olduklar bakanlklarda, lkc kkenli ilikilere dayanan geni apl bir kadrolamay gerekletirdiler. Trkiye'de brokrasi kadrolamasnda, partizanlk ve klientelist ilikiler hi yeni deildir; zellikle 1960'lardan itibaren devlet aygtna egemendir. MHP de 1970'lerin ikinci yarsnda elde ettii bakanlklar araclyla bu imkan, koalisyon ortaklarn bile rahatsz edecek bir "ataklkla" kullanmt. Ancak ANAP'taki "hareketilerin" kadrolamas, daha uzun sreye yaylarak kalclat, kurumlat iin ok daha byk
41 Soy lkc hareketin nemli szclerinden olan Yaar Yldrm, bir yazsnda bu kstekten yaknma gerei duydu: "Malumdur ki ticaretin ou devletin belirli messeseleriyle yaplmaktadr. Baz kademelerde grev alan lkc kkenli brokratlar, muhalefet partisinde yeralan lkclerle alveri yapmamalar konusunda ikaz edilmiler." (Abilerden nciler, Yeni Dnce, 1 Haziran 1990) 2.3.3

boyutlara ulat. U rneini Salk Bakanl'nn oluturduu baz bakanlklarda,42 "hareketiler" kesin egemenliklerini kurdular. Siyasal kadrolama harekatlarnn geleneksel hedef unsurlar olan retmen, mlki idareci, polis kadrolarna (bunlarn alnmasna ve tayinine) hakim olmak iin byk

aba harcadlar; belirli bir etkinlik de saladlar. niversitelerde Trk-Islam Sentezi doktrini ekseninde 1982/83'de balayan kadrolama da, byk lde "hareketilerle" btnleerek srd. MHP'nin, siyasal tasarmlarnda "devlet iinde glenmeye" azami nem veren entelejensiya unsurlar, bu kesim iinde de zellikle brokrasiteknokrasi kadrolar; doal olarak, bu kadrolama harekatn ok fazla nemsediler. Ayn nedenle, "eski lkclerin" enerjilerini, glerini ANAP'ta younlatrmalar tercihini en hararetle benimseyip destekleyenler, bu unsurlar oldu. "Hareketilerin" brokrasideki kadrolamasn da, maddi-karsal balant ann ardndan, klientelist ilikiler erevesinde anarken, bir kayt dmekte yarar var. nk brokrasideki kadrolama sreci, klientelizmin "olaan" yapsna gre, ideolojik-siyasal saikleri daha fazla iermektedir. Geri kadrolamalarda, "hareketi" bakan veya milletvekillerinin, profesyonel politikaclar olarak konumlarn yeniden retme amac dorultusunda, himaye altnda tutacaklar bir taban ve destek potansiyeli oluturma kayglarnn pay hi az deildir. Bu saik, kadrolama srecine klientelist bir renk
42 Salk Bakanl'ndaki "hareketi" kadrolamas, ANAP'n -belki Blent Akarcal dnda- btn Salk Bakanlar dneminde gndemdeydi. MHP'li Cengiz Gkek'in 2. MC'deki Salk Bakanl dneminde balayan bu gelenein yrmesindeki kilit isimlerinden biri, 1987 seimlerinde ANAP Artvin milletvekili aday olan Bakanlk st dzey yneticisi Sleyman Hatinolu idi. Byk tepkilere yol aan bu sre, 26 Mart 1989 yerel seimlerinin ardndan Halil vgn'n Salk Bakanlna getirilmesiyle yeniden ivme kazand. (Soner Yaln, MHP Referansn Var m?, kibine Doru, 1 Ekim 1989, s. 26-27)

234

verir. Oysa zellikle devletin bask aygtnn ve ideolojik aygtlarnn temel unsurlarnn biimlenmesini dolayszca etkileyen kadrolamalar (rnein retmen ve polis kadrolamas); ayet saikleri ile deilse, en azndan sonular bakmndan "dz" klientelizmin tesine geer. nk artk, kiisel-znel yaralardan bamsz olarak belirli siyasal-ideolojik etmenlerin veya hatta bir sistematiin glenmesi devreye girer. Nitekim sz konusu alanlarda, "milliyeti-muhafazakr" olarak tanmlanan deerlerin endoktrinasyonu ve bunlar koruyup kollamaya dayal bir devlet politikas kurumlamtr. Dolaysyla klientelist rengin varlna ramen, znde siyasal-ideolojik saikli bir sre sz konusudur. Ancak bu srecin, esasen "lkclk" adna ve yararna ilediini sylemek zordur. nk gerek yrtlen kadrolamayla oluturulan himaye a, gerekse ona bal endoktrinasyonun ierii, sonuta, iledii malzemeyi lkc harekete deil, ANAP izgisine balamaya dnktr. "Hareketilerin" "kendi" siyasal-ideolojik izgilerini glendirdiklerini sylemenin ise, ancak greli ve snrl bir anlam olabilir. nk, aada da tartacamz gibi, "hareketilerin" ANAP izgisinden znde farkl, hele onunla eliecek bir sistematikleri, ynelimleri yoktur. Yani, "hareketi" kadrolamas, mevcut iktidardan baka bir gce (lkc harekete) maledilemeyecek, "olaan" bir partizanlktr; bundan siyasal-ideolojik yarar salayan g, ANAP'tr. Soy lkc hareket asndan bu kadrolama erevesinde salanabilecek kazanmlar, gerek elde edilme sreleri, gerek muhtemel gelecekleri bakmndan, klientelist bir iliki rgsne tabidir, onunla snrldr. Soy lkc hareket, bu srece aktif mdahale, onu denetleme imkanndan yoksundur. Soy lkc hareket asndan, brokrasideki "hareketi" kadrolamasnn ideolojik ve siyasal sonularndan umula-bilecek yararlar buna ramen elbette vardr. "Davadan kopmu"
235

da olsalar lkc gemili kiilerin etkin kamusal grevlere gelmesi, soy lkc harekete bal unsurlarn da hayat sahasn geniletmekte, devlete "szma" frsatlar getirmektedir.43 Ancak bu kadrolarn soy lkc bir siyasal kimlie sahip kmay srdrseler bile, zaman iinde pratik olarak "hareketiler" dolaymyla ANAP'la btnlemeleri "riski" fazladr. Soy lkc hareketin radikal unsurlar olan Trk-lslam lkclerince karlan Bizim Ocak dergisinin Kasm 1989 saysnda yaymlanan bayazda sylenenler, "sahibinin sesinden" bu riskin alglann ortaya koyuyor: "Gnmz Trkiye'sinde, milletimize hizmet ederek ok nemli kadrolara gelmi olan lkcler, hareketimizin iktidar olmasa da baz nemli noktalarda sz sahibi olmasna zemin hazrlamlardr. Fakat bu avantaja ramen, bu kadrolar ortak bir 'lkc kadro stratejisi' ortaya koyamadklar ve aralarndaki hrszlarn hrszlklarn engelleyemedikleri iin, hareketimizdeki bu kadrolama avantaj dezavantaja dnmektedir." (agd, s. 7) ideolojik dzeyde de bir ans-risk tahterevallisinden sz edilebilir. Kadrolama dzeyinin de tesinde, ANAP'n genel sylemi erevesinde "milliyetimuhafazakr" kavramlarn, etmenlerin resmiyet kazanmas; bir yandan, ideolojik hegemonya mcadelesinde soy lkc hareket iin elverili bir zemin yaratmaktadr. Ancak te yandan bu etmenler, kavramlar, eklemlenerek anlam bulduklar ANAP sylemi iinde, soy lkc hareketin 6. ve 7. Blmler'de ele alacamz sylemi iinde olduundan farkl, onunla eliebilen bir ierik

43 "Dnn sokaklarda yaz yazan, bildiri datan ocuklar bugn kendi ocuklara davalarn anlatyor. niversite anfilerinde forum dzenleyenler, bugn av yerlerde krs sahibi olarak H~ >.
na

..,.!.. uuuuc orum dzenleyenler, bugn ayn yerlerde krs sahibi olarak ders veriyorlar. Dnn niversite rencileri bugn Trkiye apnda brokrat ve teknokrat oldular. rnekleri daha da oaltabiliriz. Grnen odur ki her halkarda eskiyle kyaslanmayacak derecede glyz ve hareket olarak olduka ciddi mesafeler katetmiiz." (Meselelerimi? p;-Nisan 1989, S. 3) etmiiz." (Meselelerimiz, Bizim Ocak,

236

kazanrlar. Sz edilen "milliyeti-muhafazakr" etmenlerin popler ve ortalama kullanm ise, soy lkc sylemin vurgularnn, ayrmlarnn, "soyluunun" grmezlikten gelinmesine yol aarak, ANAP'n ideolojik hegemonyasn tahkim eder. Soy lkc hareket, sz konusu kadrolama ve endoktrinasyonun sonularndan yararlanmay, ancak ortalama "milliyeti-muhafazakr" izginin ANAP'tan ve resmi ideolojiden tasfiye edilmesi halinde umabilir. lkc kkenli bir sylemi ve kadrolar ykseltirken soy lkc hareketin siyasal-ideolojik hkmn azaltan bu sre; ANAP'n lkc hareketin potansiyelini ehliletiren/"devletletiren" politikasnn ifadesidir, 12 Eyll rejimi ve Trk-lslam Sentezi doktrini ile balayan lkcleri ehliletirme/devletletirme politikas; ANAP bnyesinde zellikle "hareketiler" olgusu ile, organik ve "sivil" ilikiler zeminine oturarak yerleiklemitir. ANAP'llaan "eski lkclerin" ideolojik-siyasal perspektifleri "Eski lkclerin'V'hareketilerin" ANAP'llamasna elik eden ideolojik ve siyasal ynelimler, hem kimliklerinin, sylemlerinin onlar parti iinde ayrdeden ynlerini; hem de soy lkc hareketle aralarndaki ay grmek asndan nemlidir. ncelikle, 12 Eyll'ncesinde MHP'ye belirli bir destek vermi olmakla birlikte, partilerst, "entrist" (szmac) bir izgiyi benimseyen kimi evreleri anmakta yarar var. teden beri, MHP'ye tamamen angaje olmadan, her durumda en elverili zemini ve imkanlar deerlendirerek davalarn gelitirme yolunu benimsemi olan bu gibi evrelerin geleneinden gelenler, ANAP'ta daha sancsz yeralabilmilerdir. Bu erevede zellikle, eski Hareket dergisi evresi ile Milli Mcadele Birlii izgisi anlabilir. Hareket dergisi evresinden, 237 yani Nurettin Topu'nun ekolnden gelerek ANAP'ta yeralan unsurlarn en nemli rnei, partide ve hkmette ynetici konumlar stlenen Ercment Konukman'dr. Konukman, Topu'nun rkTurancla kar "Anadoluculuu" ne karan ve islam'n nemini vurgulayan sylemini, son derece vulger bir temelde srdrr. Topu ekolnn 70'lerde rettii radikal dnsel almlarn dnda kalmtr. Dnsel mirasn 6. blmde de ele alacamz Nurettin Topu'nun belirli bir organik ve sentetik derinlik ieren "Trk Islam" kavrayn, Aydnlar Oca'nn eklektik, demagojik Trk-Islam Sentezi sylemine indirger. slam' arasal bir ekilde ("milleti oluturan unsurlardan birisi" olarak) ele alan yaklamyla ve pan-Trkist almlara yatknlyla da Topu'dan ayrlr; Aydnlar Oca ideologlarna yaklar. Konukman'n temsil ettii izgi, Trk-slam Sentezi doktriniyle uyum iindedir.44 Konukman'n soy lkc hareketle iletiimi de, zaten eskiden de daha gevek bir ilikide bulunduu MHP'yi terketmi olmak gibi bir sicile sahip olmad iin, iinde bulunduu "hareketilerin" pek oundan daha scaktr.45 Milli Mcadele Birlii geleneinden veya bu gelenein jargonuyla "Mcadelecilikten" gelen unsurlarn ANAP'ta kolayca yeralmalar ise; ideolojik nedenlerin yannda, bu evrenin 1970'lerde brnd klientelist yapya baldr. "Milli Mcadeleciler", 1960'larn sonunda, lkede eriat kurtarma hedefiyle balatlmasna ramen yolundan sapt44 Ercment Konukman'n grleri iin: "Topluluktan Millete, Belge Yaynlar, istanbul 1989. 45 Yeni Dnce 7 Nisan 1989'daki yazsnda, bakanla yeni getirilen btn "hareketileri" karalarken, yalnzca Ercment Konukman hakknda olumlu ifadeler kullanmt: "Kabinenin milliyeti yelerinden Ercment Konukman ise hibir kuruluun bal olmad, parlamento-hkmet koordinasyonunu salamakla grevli devlet bakanlna getiriliyordu. Bylece Konukman'n herhangi bir ekilde kadro oluturmas da imkansz hale getiriliyordu."

238

rldn savunduklar Kurtulu Sava'n yeniden gerek Islami mecrasna oturtma iaryla, radikal bir hareket olarak ortaya kmlard. Anti-Bat ve anti-komnist etmenlerin arlkl olduu, reaksiyoner, "ortalama" bir slamc syleme sahiptiler. "Sokakta" da varlk iddia etmeleri, lkc hareketle de bir lde etkileime girmelerini salad. Belirttiimiz gibi "ortalama", zgnlkten uzak bir syleme dayanan, bir Islami cemaatten g almayan bu hareket, fazla geliemedi, kitleselleemedi. Gene de oluturduu sk rgtsel ekirdek sayesinde varln korudu. "Mcadeleciler" 1970'lerde AP, MSP ve

daha snrl olarak MHP bnyesinde yeralarak pazarlk ve genileme imkanlar elde etmeye altlar. 1980'ler arifesinde, "Mcadelecilerin" radikal unsurlar, sa partiler bnyesinde klientelist ve szmac bir rotada ilerlemeyi savunan nder Aykut Edibali'yi reformizm ve oportnizmle eletirerek koptular. Kopan radikal "Mcadelecilerle" lkc hareket arasnda, rekabet nedeniyle atmal sonular dourabilse de, belirli bir temas ve iletiim alan olutu. Edibali ve evresindeki ana gvde 1980'den sonra Islahat Demokrasi Partisi'ni (IDP) oluturdu. Bu kez, hareketin radikal unsurlar klientelist ve szmac bir ynelime girdiler. Eski bir partinin rgt mirasn devralmayan ANAP', rgtsel ekirdeklerini en etkin biimde deerlendirebilecekleri zemin olarak deerlendirdiler. 6 Kasm 1983'te iktidar olmas, ANAP'n ekiciliini daha da artrd. Radikal "Mcadelecilerin" iliki rgsn temsilen en fazla sivrilenler, 1985 ilkbaharndaki yerel seimlerde Ankara-Keiren belediye bakan olan Melih Gkek ile Yozgat belediye bakan olan Cemil iek'tir. Gkek ve iek, glerini gelitirmek iin klientelizmin en u rneklerini verirken,46 dayandklar "eski lkc" tabann ANAP'lla46 Cemil iek, 1987'de milletvekili seilip Devlet Bakanlna getirildikten sonra, ANAP dneminin "bile" en hzl ve youn kadrolama atlmn gerekletirdi.

239

masnda nemli rol oynadlar. Bu nedenle ve eski rekabetin de etkisiyle, bu izginin soy lkc hareketle ilikisi, souyan bir seyir izledi. Geldikleri gelenein ideolojik veya yapsal niteliinin el-vermesiyle ANAP'la btnleen bu evreler; zaten olduka kstl, statik ve vulger olan siyasal-ideolojik ayrdediciliklerini bu btnleme iinde yitiren unsurlardr. Grup etkinlikleri gelise bile, ayrnt dzeyinde dahi zgn denebilecek, kapsayc olabilecek almlara uzanacak kapasiteden yoksundurlar. 12 Eyll ncesi lkc hareketin ana gvdesinden koparak ANAP'llam olan unsurlarn siyasal-ideolojik biimlenmeleri ve araylar ise; daha derinlikli olmasalar bile, lkc hareketin ANAP'llama dinamiini yanstmalar bakmndan daha fazla temsili (en azndan simgeleyici) gce sahiptirler. Gelecee dnk etkileri de herhalde daha fazla olacaktr. MHP kkenli camiann ANAP'llama dinamiine elik eden ideolojik araylarn, MHP'nin sayl aydn-ideologlarndan Taha Akyol ile Agah Oktay Gner'in "ada sa" tezleriyle balad sylenebilir. Namk Kemal Zeybek'in de angaje olduu "ada sa"cla, ANAP'llaan naml MHP'lilerin ou yakn durmutur. Agah Oktay Gner'in 1985'te Yank dergisinde ve Tercman gazetesinde yazd yazlarda, bu ynelimin ana hatlar grlebilir.47 Bu hatlar, Aydnlar Oca'nn 3. Blm'de ele aldmz, Trk-lslam Sentezi'ne dayanan "Milli Mutabakatlar" tasarmyla koutluklar arzeder. oulcu
Radikal "Milli Mcadelecilerin" nder isimlerinden Necmeddin Trinay' Aile Aratrma Kurumu'nun, 1989'da yeniden belediye bakan seilemeyen Melih Gkek'i de Sosyal Hizmetler ve ocuk Esirgeme Kurumunun bana getirdi. Bu ekibin kadrolama harekatyla ilgili toparlayc bilgiler: Celal Kazdal, San Dev-Gen'i Devlette Yuva Kurdu, Tempo, 27 Mays 1990, s. 20-23. 47 Agh Oktay Gner'in sz konusu yazlar iin bkz.: Dost Gzyle, Kubbealt Neriyat, stanbul 1988. 240

etmenlere grece fazla alan amasyla, ona gre birka doz daha "demokratik"tir. "Kapkulu bilincinin yerini vatanda bilincinin almas" motifini fazlaca ileyerek, DP mirasn hararetle sahiplenerek "sivil toplumcu" bir imaj izer; "fikir suunu kesinlikle red"deder. Fakat "Devlet" ncelii, kritik noktalarda daima kendisini gsterir. Gner'in fikriyat, "Milli Mutabakatlardan bir de, "beka" davasn ve "dman" paranoyasn ulatrmayan kalknmac-gelimeci sylemiyle farkllar. Bu sylemi ve "serbest piyasa hakimiyetinin laykyla gerekletirilmesi" reaksiyonerliini aarak, byk sermayenin perspektifleriyle daha rasyonel temelde ba kuran bir yaklam yanstr. Komnizmin ceza yasalaryla vb. basklarla deil, "sosyal adalet" ve "refah art" ile yok edilebilecei vaazedilir. Sanayiinin d rekabete dayankl bir yapya kavuturulmas kouluyla Trkiye'nin Avrupa Ortak Pazar'na girme giriiminin desteklenmesi, MHP/MP izgisi ile nemli bir ayrm noktasdr. Gner'in, "ada san" oluumu iin san kitlesel, byk bir partide birlemesini art koar. nk, artk bir sanayi toplumu haline gelmi olan Trkiye'nin meselelerinin zm, enerjilerin younlatrlmasn gerektirmektedir.48 "Byk sa" anlamna da gelen "ada san" temel dayanaklar "zel mlkiyet ve milli kltr"dr. adalamann Batllamayla zdelememesi iin milli kltrn korunmas noktasndaki radikal tavr, "ada sa" sylemini MHP sylemine en fazla yaknlatran ideolojik etmenlere kaynaklk eder. "ada saclarn" hem eski MHP sylemiyle, hem de Trk-slam Sentezi ile en yaknlatklar noktalardan birisi de, "ar dincilie" ve devlet ynetimini dini otoritenin
48 "ada sa"clar, "byk sa" iaryla bir ara ANAP-DYP yaknlamasnn bayraktarln yaptlar. 1987 sonlarnda ise, MP'nin genel seimlerde baarsz kalmas (yzde 5'e yaklaamamas) halinde, bu evrenin MHP tabanna hitap edecek yeni bir parti arayna girdii sylenmiti. (Tanl Bora, MHP Miras Paylalyor, Yeni Gndem, 22 Kasm 1987, s. 28-29)

241

belirlemesine kar kmalar, slam' "milleti oluturan unsurlardan birisi" olarak kavramalardr.49 Gner ve Akyol'un "ada sa" tezlerinin, ANAP'llaan "eski lkclerin" ideolojik tutumlarn belirleyen bir rehber ilevi grd sylenemez. Gene de bu tezler "hareketi" kadrolar zerinde kmsenmeyecek bir ideolojik etki yarattlar; en azndan ANAP'llama srecinin ideolojik dzeydeki ifadesi oldular. 1990'lara girilirken ANAP'ta etkin konumlarda bulunan lkc kkenli unsurlarn, "Trk-Islam Sentezi'ne dayal milliyetilik-muhafazakrlk" olarak sunduklar sylemleri, znde, "ada sa" sylemiyle byk lde rtmekteydi. "Hareketi" tanmyla andmz lkc kkenli ANAP'llar, "kapitalizmin de komnizmin de Trk toplumunun bnyesinde yabanc olduu" demagojisine zaman zaman bavurmakla birlikte, "ada sa" syleminde ne kan ak "serbest piyasa ekonomisi" tercihini, temel nitelikli bir tercih olarak benimsediler. Kapitalistlemeyle, dolaysyla statkocu bir izgiyle aka, belirtik olarak btnlemeleri; toplumdaki maddi-ekonomik talepleri ("insanlarn daha iyi yaama taleplerini") temel gereklik olarak kabullenmelerini, bunlara hitap eden etmenlerin politikalarnda ve sylemlerinde ne kmasn getiriyor. Dayandklar klientelist iliki ahlakyla rten bu pragmatist politika ve sylem, siyaset mesleini "hizmet yar" olarak sunan Trk sa poplist geleneiyle de badayor. ANAP bnyesi iinde kendi zel siyasalideolojik kimliklerini tanmlayan "milliyetiliin" soy izgisini, pragmatist, statkocu sa poplist kitle partisi mlahazalaryla sorguluyorlar. Bu kesimin szclerinden, 1989/90'da ANAP genel bakan yardmcl konumunda bulunan Metin Grdere
49 Taha Akyol da, 1980'lerin ortalarndan itibaren Tercmanda, Iran slam devriminin "enternasyonalizmine" kar karak, Snniliin toplumsal geleneinin iiliin bakaldrmac tarihsel mirasyla badamazln savunan yazlar yazd.

242

milliyetilik kavramna daha geni tabana oturan, daha toplayc ve daha entegre yorumlar getirilmesi gerektiini"50 belirtiyor; 12 Mart ncesi dnemde MT provokatr ve muhbiri olarak grev yapt gnlerden beri Trke'in yaknnda bulunan, bir sre M()P'de yeraldktan sonra ANAP'a geen, MHP davas avukatlarndan Can zbay da "Trk milliyetiliinin artk daha yumuak, sempatik ve demokratik dnceli olmas gerektiini"51 sylyor. zetle: ANAP'taki "hareketiler", kk-orta mlk sahibi snflarn, tekelci byk sermayenin tercihlerinin belirleyici olduu kapitalist sanayileme ve kapitalist dnya ekonomisiyle btnleme srecinin olaan ak karsndaki tepkiselliklerinin radikal temsilcileri olmaktan kp, global kapitalistleme srecine dtkleri muhalefet erhlerinden vazgemekle; "eski lkc" adlandrmasndaki "eski" szcnn altn, "lkc" szcnn ise stn izmi durumdalar. Sada ideolojik hegemonya mcadelesi ve Trk Ocaklar "ada sa" fikriyatndaki gibi, ANAP'taki "hareketilerin" "milliyeti-muhafazakr" syleminin odanda da, "Japon modeli" bir kalknma-gelime (=kapitalistleme) tasarm vardr. Sanayileme ve iktisadi gelimenin geleneksel kltrel yap korunarak yrtlmesini isteyen bu yaklam; Z.Gkalp'in klasik "medeniyet-hars" ayrmna dayal mirasyla badar. "Gelenek iinde modernleme" tasarm, Trkiye'de sa kamu felsefesinin resmi ideoloji (Kemalizm) hakkndaki yorumunun esasn oluturur; ayn zamanda, sa poplist siyasetin de temel mutabakatdr. 12 Eyll ve ANAP rejimlerinin, sz konusu temel mutabakat tahkim ettikleri ve onun resmi ideolojiyle
50 Yeni Dnce, 20 Temmuz 1990. 51 "Davadan Dnenler" Anlatyor, kibint Doru, 9 Nisan 1989, s. 12. 24J

eklem yerlerini glendirdikleri sylenebilir. Elbette bu temel mutabakat zemininde, siyasal izgiler arasnda, yorumlar hatta vurgular etrafnda cereyan eden bir ideolojik hegemonya mcadelesi srer. Temel mutabakat oluturduunu sylediimiz ideolojik-siyasal ereve ile tam anlamyla uyumayabilen; veya yorumlar ve vurgular ile bu erevenin kapsayc, "ortalama" zelliini fazla zorlayan radikal izgiler de bu ideolojik mcadeleye katlmak isterler. Bu "genel sa" iletiim zemininde elde edebilecekleri etkinlik, hatta belki kendi soy sistematiklerini biraz yumuatarak edinebilecekleri hegemonik konum, ok byk g kaynadr. nk, sa temel mutabakatta gerekletirilecek lehte vurgu kaymalar, yzer-gezer sa entelejensiya unsurlarn etkileyecek; resmi ideoloji ve egemen blok nezdinde de lehte kaymalara yol aabilecektir. 12 Eyll ve ANAP iktidarlar dneminde ortaya atlan Trk-lslam Sentezi forml, "genel sa" kapsayan ideolojik hegemonya mcadelesini yattrarak temel mutabakat pekitirme amacna da dnkt. 3. Blm'de ele aldmz gibi, Sentez doktrininin kesin ve kalc bir ideolojik hegemonyay oluturduu sylenemez. Ancak, gene anlan blmde tarttmz gibi, Trk-slam Sentezi eksenindeki bir ideolojik hegemonya alternatifine en scak bakan kesim, MHP'li ve genelde faist

entelejensiya idi. Faist entelejensiya bu eilimi ile, lkc hareketten ok ANAP'taki "hareketilerle" btnleti. Devletl-faist entelejensiyann "devlet iinde glenme" stratejisine geleneksel yatknlklar onlar, "devlete szma" imkanlarn cisimletiren "hareketilere" yaklatrd. Buna karlk, "hareketilerin" "milliyeti (ve lkc) camiadaki" saygnlklarn gvenceleyecek bir ideolojik kimlie ve donanma olan ihtiyalar, faist entelejensiyann desteine ve "kutsamasna" nem vermelerini getiriyordu. Dolaysyla, 3. Blm'de ele aldmz faist entelejensiyann byk o244

*unluu ile "hareketiler" yaknlatlar. Bylelikle, "hareketiler" sa ii ideolojik hegemonya mcadelesinde nemli bir destek edindiler. Bu mcadelenin esas olarak Trk-lslam Sentezi sylemiyle yrtlmesi doald. Ancak Sentez'in 12 Eyll rejimiyle fazlasyla btnlemi nitelii ve mellifi Aydnlar Oca'nn son derece elit, masonik grnts, gerek ANAP'lln "sivil" imajyla, gerekse "hareketilerin"1 poplist ynelimiyle, en azndan grnt dzeyinde uyumsuzluk oluturuyordu. Trk-slam Sentezi'nin faizan ularn trpleyen "ada sa" tezlerinin yaylmasnda, bu skntnn etkisi oldu. "ada sa" sylemini benimseyenlerin, "hareketilerin" ve faist entelejensiya unsurlarnn kesime alan belirginletike, bu alann "genel sa" alan zerinde kaplad hacmi artrma iradesi de glendi. Sz konusu kesime alannda biriken potansiyele partilerst grnm kazandrarak, onu ideolojik hegemonya mcadelesinde etkin klacak biimde kurumsallatrma aray belirdi. Aydnlar Oca, hem masonik yaps, hem de 12 Eyll sonrasnda "deifre" olarak ypranmas nedeniyle, teden beri aday olduu bu misyonu yerine getiremezdi. Bu ilev baka bir dernee, Trk Ocaklar'na yklendi. 1911'de "Trk" bir genlik-kitle rgt olarak kurulan Trk Oca, 1920'lerin sonlarnda Avrupa faizminden de etkilenerek faizan bir nitelik kazanmaya balamken; 1932'de HP tek parti iktidarnn, toplumsal kltr resmi ideoloji ve Batllama dorultusunda biimlendirme ilevini (tekelini) Halkevleri'ne yklemesiyle kapatlmlard. Trk Oca, 1949'da yeniden kuruldu. Gene Trk ideolojiye dayanan, ancak anti-komnizmin daha belirleyici olduu ok saydaki dernekten biri olarak 12 Eyll'e dek faaliyetlerini srdrd. 1970'lerde, dar bir aydn evresiyle snrl, marjinal bir konumdayd. 12 Eyllde faaliyetleri durduruldu. 30 Mays 1986'da yeniden faaliyete getiinde, ANAP'n ve "hareket245

ilerin" bu dernei gdm altna alma niyetleri aka ortaya kt. Bir tr devlet treniyle yaplan alta ANAP yneticileri hazr bulunurken; MP ve dier sa partilerdeki "milliyetiler" temsil edilmediler. Trk Oca'nn 1977-1980 dneminde de genel bakanln yapm olan, eski lkc retmenler Birlii Dernei (lk-Bir) genel bakan (genetiki!) Prof. Orhan Dzgne ve evresindekilerin ANAP'n vesayeti giriimiyle uyumlu tavr, faist entelejensiyann "hareketilere" gsterdii tevecchn bir rneidir52 Trk Oca, ANAP'n desteinin yansra, "kamu yararna alan dernek" statsnn de katksyla nemli lde devlet katksndan yararlanarak; 12 Eyll ncesinde asla sahip olmadklar lde yaygn rgtlenme ve faaliyetlerde bulunma imkanna kavutu. Bata TRT, niversiteler ve Milli Eitim brokrasisi olmak zere, devletin ideolojik aygtlarnda byk etkinlik kazand, neredeyse "yar-resmi" denebilecek bir konum edindi. zellikle taradaki Trk Oca ubelerinin dzenledii toplantlara askeri ve mlki erkann yakn ilgi gsterdii biliniyor.53 1989/90'daki Bulgaristan ve Azerbaycan olaylarndan sonra, birok ilde yaplan gsteriler ve toplantlar Trk Ocaklar'nn giriimiyle gerekletirildi. Trk Oca'nn st ynetimi, olduka devletl-statkocu vurgularla ele ald Trk-slam Sentezi sylemini benimsedi. Bu bak, dernein yayn organ Trk Yurdu'nun 3. saysnda (Nisan 1987) Dr. Cezmi Bayram'n Trk Oca'nn 75. kurulu yldnm dolaysyla yazd bayazdaki ifadelerde somutlanyor: "Milliyetiliin deimez z olan, milletin birlik ve btnln muhafaza, devletin bekasn temin, vatann b52 Tanl Bora, Trk Ocaklar ANAP iin Ttyor, Yeni Gndem, 9 Haziran 1986, s. 22-23. 53 1988'de, en fazla sayda DYP ve ANAP milletvekilinin ye olduu "fikir kulb" nitelikli dernek (yirmibe parlamenterle) Trk Oca idi. (Nergis Bozkurt, Trkoca Duruma Hakim, Tempo, 3 Ocak 1988, s. 18-19) 246

lnmezlii ile milletin refah ve mutluluunu salama ve bylece kudretli, kuvvetli ve mreffeh bir millet ve devlet ina etme gaye ve hedeflerinden bu 75 yl iinde hibir deime ve inhiraf olmamtr." (agd, s. 1) Trk Oca ideologlar, slam'a, Trkln bir yapta olarak sahip kyorlar;54 aslolan, Trk milliyetilii ve "Trkln anavatan" olduunu vaazettikleri TC. devletidir.

Trk Oca ubelerinin rgtlenmesinde, ANAP'taki "hareketiler" ile, onlara yakn durarak MP'ye mesafe alan "eski lkcler" belirleyici oldular. Bunu en belirgin biimde stanbul ubesinin oluumunda grmek mmkn. ubeyi kurmak zere oluturulan mteebbis heyette, eski stanbul lk Ocaklar nderlerinden Ali Doan, Celal Adan, Mustafa Verkaya, Mehmet Gl, MHP davas avukatlarndan erafettin Ylmaz ile, (henz ANAP'a girmemi olan) Namk Kemal Zeybek bulunuyordu. Belki bir lde erafettin Ylmaz dnda, MP'ye souk bakan ve "hareketilerle" klientelist veya duygudaa destek ilikisi iinde bulunan bu isimlerden Ali Doan ve Celal Adan, 12 Eyll'den nce lkc hareketin stanbul'daki genlik tabannda byk etkinlii olan kiilerdi.55 Trk Oca "hareketiler" ve genelde "eski lkcler" iin, yalnzca ideolojik hegemonya mcadelesinde nemli bir alan olmakla kalmyor; ANAP'la ilikilerini fikri ve kltrel bir temele dayandrarak, "ikbal peinde iktidara kaplanma" grntsnden syrlmalarna
54 u satrlar, slam'a verilen bu arasal konumun, Trk Oca'nn Trk gelenei iin bir yenilik olduunu gsteriyor: "imdi milliyetiler yeni bir slam birliine taraftardr. Ancak milli ahsiyetleri koruyan, yabanclarn oyunlarna ve dolaplarna alet olmayacak ekilde tanzim edilmi, karlkl hak ve menfaatlere riayet eden muasr bir birlik arzu ve hedeftir. (...) Milliyetiler slamiyet'in milliyetlerini tekil eden en nemli unsur olduunun artk, hem idraki iindedir, hem de bunu kabullenmenin ve milli hayatta da icabna tevessln milli birlik ve btnlmz bakmndan son derece lzumlu olduu kanaatindedir." (Cezmi Bayram, agm, s. 2) 55 Trk Yurdu, Haziran 1987,. 58. 247

katkda bulunuyordu. Her iki ilevin gerekleebilmesi iin, ANAP'n/" hareketilerin" kesin belirleyiciliine ramen, Trk Oca'nn "partilerst" bir grnt sunmasna byk nem verildi.56 Bu "partilerst" grnt, ANAP'a yakn durmakla birlikte tamamen angaje olmayan veya angaje olmasna ramen geri dn kaplarn kapatmak istemeyen pek ok eski MHP'li asndan da anlamldr. Trk Oca'nn edindii "yar-resmi" konumla brokraside gelien etkinlii ve "genel sadaki" ideolojik hegemonya mcadelesinde kazand nem; soy lkc hareketin/MP'nin de buraya ilgisini ekti. MP'li kadrolar merkezi ve yerel dzeyde Trk Oca'nn faaliyetlerinde yeralmaya yneldiler. Soy lkc unsurlarn katlm, Trk Oca'nn "partilerst" grntsn netletirip kavraycln artraca gibi, Ocak'taki "hareketilerin" ve ANAP'a eilimli "eski lkclerin" siyasal-vicdani skntlarn da azaltacakt. Gene de MP'li unsurlarn katlm snrl dzeyde tutuldu. Trk Oca'nn ynetim organlarnda arlk, "hareketilerin", ANAP'a yakn duran "eski lkclerin" ve MP ile ANAP'a eit mesafede "genel sa" ortalamasn tutturmaya alan "eski MHP'lilerin" oluturduu bekte kald. AP-DYP izgisinin faizan kanadnn da temsil edildii ynetimde MP'li isimler yeralmadlar57 Trk Oca'nn 11 Mart 1990 Pazar gn
56 Trk Oca ynetiminin, "partilerstlk" imaj hakkndaki hassasiyetinin bir rnei, 30 Kasm 1989 tarihli Tercmanda Yavuz Donat'n, Trk Ocaklar'nn ANAP iindeki "milliyeti-muhafazakr" kanatla iliki iinde olduunu ima eden yazsna "Umumi Reis" Prof. Orhan Dzgne'in verdii son derece sert karlktr. (.Trk Yurdu, Ocak 1990, s. 3-4) 57 1989 banda Trk Oca Merkez Heyeti'nde, DYP'li Ayvaz Gkdemir, MHP'nin nemli yneticilerinden (ANAP'a yakn) Sadi Somuncuolu, niversitelerdeki faist kadrolamann ban ekenlerden Prof. Mustafa Kafal yeraldlar. (Ayvaz Gkdemir'in, Trk Oca| "ortalamasn" yanstan grleri iin, Trk Kimlii kitabna baklabilir: Ecdad Yaym, Ankara 1990.) Yirmibe kiilik hars heyetinde, DYP evresinden I.MC dneminin Milli Eitim Bakan Ali Naili Erdem; Aydnlar

248

yaplan genel kurulunda ynetim organlarnn mevcut yaps korunurken; kongredeki (Devlet Bakan olarak katlan ANAP'l Vehbi Dinerler dnda) tek siyasal parti temsilcisi olan MP genel bakan yardmcs evket Blent Yahnici'ye konuma hakk verilmedi.58 Buna karlk, Trk Oca ynetiminin nerisi ve tevikiyle rgtlenmeye giriilen Trk Ocaklar Eitim ve Kltr Vakf'nn kurulu almalar srasnda, MP evresine "resmen" ynelindi: MP nderi Alpaslan Trke Vakf iin yaplacak istiarelere davet edildi. Bylece soy lkc hareketin siyasal temsilcileri, Trk Oca zirvesindeki bir oluuma ilk kez dahil edilmi oldular.59 Trk Oca'nn, "genel sa" ii ideolojik hegemonya mcadelesindeki arl tartlabilir. Ancak, birincisi, ANAP'llaan "eski lkclerin" ideolojik ynelimlerinin biimlenmesi bakmndan; ikincisi, bunlarla soy lkc hareket arasndaki iletiimi salamak bakmndan, nemi byktr...
Oca bakan, MC dnemi TRT genel mdr aban Karata; eski MHP'lilerden Nevzat Ksolu, Agah Oktay Gner, Galip Erdem; MHP davas avukat erafettin Ylmaz; 12 Eyll ncesinde MHP'nin gnlk Bugn gazetesinin bayazarlarndan Prof. Necmettin Haceminolu; Trkiye'de anti-komnizm mesleinin duayenlerinden, 1944 Trklk davas san, eski AP senatr, halen "Trk" bir izgiyi srdren Fethi Tevetolu; Prof. Tark Somer vard. Anlan MHP kkenlilerin ou, ANAP'a yakn isimlerdi. Yeni oluan Hars Heyeti'nde, akademisyenlerin saysnn, politikaclar aleyhine azalm olmas da, Trk Oca'nn artan siyasal rolne iaret saylabilir. 58 Yeni Dnce, 16.3.1990. 59 Trk Yurdu, Aralk 1989, s. 56-57. Trke'in MP genel sekreteri Devlet Baheli tarafndan temsil edildii bu istiare heyetinde, APDYP'nin faizan kanadndan Saadettin Bilgi de vard. Buna karlk, Yaar Okuyan, Nevzat Ksolu, Sadi Somuncuolu gibi ANAP'a yakn duran eski MHP'liler bir yana braklrsa, dorudan doruya ANAP' temsil edebilecek isimler yoktu. Bu tabloda, 18 Austos 1989'da resmen kurulan Vakfa daha uzun vadeli, kltrel arlkl bir ilev yklenmesi yannda; belki ANAP'n 26 Mart yerel seimlerinden sonra yaz boyunca urad itibar ve g kaybnn da pay olduu dnlebilir.

249 BENC BLM

MHP MSYONUNUN Z PARTSNE DORU: MP-MP


1983'ten sonra MHP taban ve kadrolar, arlkla ANAP olmak zere eitli partilerde yeraldlar. 1983'te bunlarn yansra, MHP misyonunu srdrme iddiasn tayan bir parti de kuruldu: Muhafazakr Parti (MP). MP, MHP miras zerindeki hakkn dnemin koullarnda ancak rtk olarak, imalarla iddia ettiyse de; partiyi kuran ve tayan kadro omurgasnn MHP kkenlilii ak idi. "MHP'nin devam" damgas genel kamuoyunun zihninde tereddtszce yerleti; ancak lkc camiann btn, hatta belirgin ounluu MP'ye balanmad. Bu yaygn imtinaya yol aan etkenlerin bir blm, camiann iinde bulunduu nesnel durumla ilgiliydi. deolojik dzeyde aray sryordu; tartmalar, sorgulamalar, (z)eletiriler, btnlkl bir dnsel ereveye kavumu deildi. Pratik siyasal dzeyde ise, dier partilerin, zellikle ANAP'n vaadettikleri, birok lkcnn bu "yeni adres"lere ilgisini canl tutuyordu, en azndan buralarla ilikiyi sakl tutma eilimi glyd. MP'nin lkc kimliinde srarl olanlar bile kendisine yeterince balamay, bu "nesnel" nedenlerin yansra, znel nedenlerden de kaynakland. Partideki i
251

ekimeler, kurumlaan hizip egemenlii ve i iktidar kayglarnn belirleyicilii sonucu kadrolamada ortaya kan "kalitesiz" grnt; camiann geni kesimlerinin uzak durmasna yol at. yle ki, ad 1985'te Milliyeti alma Partisi (MP) olarak deitirilen Partinin "MHP'yi ve MHP'lileri temsil etmedii", bizzat Trke'in bu partiyi desteklemedii iddialar yaygnlat. Bu temsiliyet bunalm, ancak 1987'de, Trke'in Parti kulisinde aka boy gstermesiyle almaya balayacakt...

1983-1986: Temsiliyet bunalm


7 Temmuz 1983'te kurulan Muhafazakr Parti (MP), 12 Eyll rejiminin "fevkalade msaadesine mazhar" olmayan siyasal oluumlarn grd muameleyle karlat: 30 kurucunun 28'i veto edildi ve 6 Kasm 1983'te yaplan genel seimlere sokulmad. MP ynetimi, "idealistliini" kantlamak iin veto edilen kiileri grevde tutmaya devam edince, Parti hakknda kapatma davas ald. MP'nin kuruluunda ve rgtlenmesinde, esas olarak Muharrem emsek'in odanda olduu bir evre egemendi. emsek hizbi, ilk genel bakan Mehmet Pamak'n ve 1984'te genel bakanlkl yrten smail Hakk Ylanlolu'nun dnemlerinde Parti ynetiminde rtl bir egemenlie sahipti. Ali Ko'un 1985-1986 evresini kapsayan genel bakanlk dneminde, Muharrem emsek dorultusundaki izgi Parti ynetiminde "aka" egemen oldu. 1983-1986 dneminde MP, "hizipi" grntsyle lkc camiann kk bir kesirini kavrayabildi. MP'nin marjinal konumu, genel kamuoyunda ve sa kamuoyundaki "MHP'nin misyonunu devrini tamamlayarak eriyip bittii" kanaatinin lkclerde yaratt teslimiyeti, ylgn havann bir lde yansmasyd; ama o havann pekimesinde de bizzat kmsenmeyecek etkisi oldu.
252

Kurulu ve Mehmet Pamak'n bakanl MP'nin kurucu genel bakan, Danma Meclisi yesi Mehmet Pamak't. Mehmet Pamak, 1960'larn sonlarnda niversite rencilii dneminde lkc harekete slamc bir kimlik kazandrmaktan yana olan kesim iinde yeralm; 1970'lerin ikinci yarsnda bir ara lkc Kadro adnda bir derginin yaynna katkda bulunmutu. Maliye Bakanl'nda alrken, 12 Eyll'den sonra "milliyeti bir yapdaki general M.B.'nin teklifiyle" bavurduu Danma Meclisi'ne ye olarak girdi.1 Burada ilkin, kz rencilerin barts takma hakkn savunan konumasyla isim yapt; 1982 Anayasa taslana Islami etmenlerin ar bast milliyeti-muhafazakr mlahazalarla red oyu vererek nlendi. MP'nin kuruluunda, Trke'in MP'nin kuruluuna dahilinin, Mamak'tan tedavi iin geici olarak sevkedildii hastanede kendisini ziyaret ederek parti kurma giriiminden sz eden Mehmet Pamak'a onayn belirtmekle snrl olduu biliniyor. MHP'nin resmi-parlamenter politika deneyimli kadrolarnn hapiste, baka partilerde veya kanunen kstl bulunmas; Trke'e veya MHP misyonunu srdrecek bir partinin kurulmasndan yana olan baka isimlere zaten fazla seme ans vermiyor, hatta orta vadede bylesi oluumlara mdahale imkanlarn snrlyordu. deolojik belirsizlik ve hiyerarik dzenin bozulmasnn getirdii inisiyatifsizlik, "siyaset yapabilecek" durumda olanlarn ounu gvensizletirmiti. Mehmet Pamak gibi lkc hareketteki gemii ve rtbesi fazla parlak

olmayabilen isimler, hatta bunun tesinde, ortalama bir "milliyeti-muhafazakr" kimliine sahip hevesliler, 1983'te balayan yeni(den) partileme
1 Kitap Dergisi, Eyll 1989, s. 52-53.

253

srecinde bu nedenle etkin olabildiler. Dolaysyla MP'nin kurulu evresini, MHP'nin bilinli ve programatik yeniden ina sreci olarak kavramak doru olmaz. "MHP misyonu"nun ilkesel dzeyde sahipleniliiyle birlikte, Mehmet Pamak'n ve baka inisiyatif sahiplerinin tercihleri, ynelimleri MP'nin kurulu srecinde pay sahibi olmutur. MP'nin kuruluunda bulunanlar arasnda, salt MHP bayran yerden kaldrma grevinin bilinciyle hareket eden fedakr unsurlar olduu gibi; bu karanlk dnemde n plana karak gelecee dnk siyasal yatrm yapmak isteyenlerin varl da sz konusuydu. Bu iki tipolojinin kimi paydalarna da yer veren Mehmet Pamak'n profilindeki zgnlk, siyasal iddiall idi. Kendisine ve Partiye "Trk san Trk-slam mefkuresinin azami mtereki altnda biraraya getirme" misyonunu atfediyordu. Bu dorultuda temaslarda ve giriimlerde bulundu. Ancak lkc tabann MP'nin rgtlenmesine katlan ve bu partinin "MHP'nin devam" olduu verisini kabullenen kesimi, MHP'nin zgl kimliini ve varln taliletiren bu ynelime tepki duydu. Pamak'n fazla "iddial" grnm balbana huzursuzluk yaratc idi. Taban, yaanan "yara sarma" dneminde vitrinde, daha mtevaz, Partinin sa-salim kuruluunu gerekletirmekten tesini pek dnmeyen ve en nemlisi daha "ierden" kadrolar grmek istiyordu. Parti yneticileri, MP'yle iliki dzeyi kestirilemeyen, ama bu oluumu halen ynlendirmiyorsa bile gelecekte mutlaka bana geecei umulan "babu"a itaatinden kuku edilmeyecek, hareketin disipliniyle bal bir "lkleri" olmalyd. Oysa Pamak camia d saylamasa bile, "tekilat"n marjnda yeralm birisiydi; "bana buyruk" grnm, bu zaaf katmerletiriyordu. Hele Danma Meclisi yelii dneminde lkclerin idam kararn onayladn unutmayan "Ocakl" nderlerin gznde, Mehmet Pamak, camiann yanna bile 254 yaklamamas gereken bir isimdi.2 Hatta 1980'lerin sonlarnda, "lisede yakasnda bozkurt rozeti tayan, SBF'de mehter marlar syleyen" Mehmet Pamak, "milli/muhafazakr bir izgide savrulup durduktan sonra" anti-komnizme tabi bir "muhafazakrlk" anlayn reddedip3 salt mslmanlkla tanmlanan bir izgiye ynelerek; Zaman gazetesinde Trkl "kavmiyetilikle" eletiren yazlar yaznca, MP'nin genel bakanlna gelmesinde 12 Eyllcler'in parma olduunu ima eden yorumlar yaplacakt.4 1983'te elbette bylesi sulamalar gndemde deildi; Pamak'a ynelen tepkiler, kapal kaplar ardnda dile getirilen snrl tepkilerdi. Pamak'n yldznn snmesi, salt bu tepkilere balanamaz. 5 Austos 1983'te alp 3 Kasm 1983'e kadar sren Anayasa Mahkemesi'ndeki kapatma davas, MP ynetimi zerinde bask oluturdu; almalar aksatt, yneticileri ypratt. 1984'e girerken, Partiye soluk getirebilmek iin, "vitrin deiiklii" gerekli hale gelmiti. Partinin yasal varlnn kesinlemesiyle, lkc camia iindeki g odaklar da MP'ye daha fazla ilgi gstermeye baladlar. Bu koullarda, zaten vetolardan sonra grevi resmen Ahmet zsoy'a devreden Mehmet Pamak'n "kurulu gnlerinin ykn tam fedakar bakan" imgesiyle "onore edilerek" genel bakanlktan fiilen de gitmesi, doal bir gelime oldu.
2 "Kimdi bu Mehmet Pamak? 12 Eyll'de 'askerlerin karpuz gibi balarna vura vura' setii 'seilmilerden' biriydi. Sonra hafzalarmzdan hi silinmeyecek olan u olayn da bakahramanyd. Ali Blent Okan'n idam oylanyordu. Ve orda bir parmak grnyordu. Mehmet Pamak, 'Ali Blent Okan idam edilsin' manasnda kaldryordu parman. Danma Meclisi'nin bu milliyeti', 'muhafazakr' yesi velinimetlerine balln 'evet' diyerek gsteriyordu. (Bizim Ocak, Ocak 1990, s. 24) 3 Kitap Dergisi, Eyll 1989, s. 48-55. 4 Yeni Dnce, 31 Mart 1989.

255

1984: smail Hakk Ylanlolu'nun bakanl ve tasfiyesi

1984 yl banda, MP bakanlna rica ile smail Hakk Ylanlolu getirildi. smail Hakk Ylanlolu, 1960'Iarda Trk dergilerde yazm, 1961-1969 dneminde Cumhuriyeti Kyl Millet Partisi (CKMP) milletvekilliinde bulunmu, CKMP ynetimine Trke'in egemen olmasn desteklemi, Trke bakan olduktan sonra Partide genel bakan yardmcs olarak grev yapmt. Trkiye'de milliyeti hareketin gemiinde ismi olan, Trke'in yannda yeralm olan, dolaysyla bundan sonra da ona bal kalaca varsaylabilen Ylanlolu, tecrbesiyle, olgunluuyla tabandaki gen kuan atakln dengeleyecek bir "aabey" olarak sunuldu. Ancak 1970'li yllarda aktif politikann dnda kalm olan bu saygn ihtiyar, gerek Partiye hl mesafeli duranlarn, gerekse MP tabanndakilerin gznde fazla "pasif bir portreydi. Sylemi akademik-teorik soyutluktan kmyordu,

tavr fazlasyla brokratik, yasalc ve "lml" idi. Parti almalarn "dernek havasndan karmak" adna, lkc genliin "heyecann" gemlediinden ikayet edilmeye baland. Ylanlolu'nun genel bakan olduu 1984 yl boyunca, MP'nin rgt kurduu il says yalnzca 28'e kabildi. Elbette MP'de sren genel bakanlk bunalm, teknik bir meseleden ibaret deildi. "Uygun" genel bakan bulunamaynn temelinde, Partinin lkc hareketin eski kadrolarn ve tabann kavrayamam olmas vard. Bu rgtsel tkanklk, lkc camiadaki ideolojik araylarn hem sonularnn berraklamam oluu, hem de MP'nin bu araylara at olamay ile yeniden retilmekteydi. MP, yeterince belirgin ve salam olmayan bir "MHP'nin devam" misyonuna elik eden ortalama milliyeti-muhafazakr sylemiyle, zgn bir ideolojik-siyasal ereve sunmuyordu. lkc hareketin 6. ve 7. Blmler'de ele alacamz tartma ortamn skalayan bu
256

ortalama milliyetilik/muhafazakrlk; eski lkclerin baka partilere ve zellikle iktidardaki ANAP'a ynelmelerini nlemeyecek, tersine hzlandracak kadar ieriksizdi. yle ki, 12 Eyll dnemi boyunca Trk milliyetiliini, MHP'yi, lkcleri savunan Yeni Dnce bile, yaynnda MP'ye zel nem vermedi. 1985 ilkbaharna kadar, MDP, DYP ve zellikle ANAP'taki "Trk milliyetileri"ne ok daha fazla ilgi gsterdi. Bu evrede lkc camiann MP'yle ilikisini tartrken, Muharrem emsek'in odanda yerald evreyi/hizbi ele almak gerekir. 1974'te kurulan lk Ocaklar Dernei'nin (OD) ilk genel bakan olan Muharrem emsek, lkclerin devrimci sosyalist harekete ynelik saldrlarnn sistematikletii bu evredeki srkleyici genlik nderlerinden birisiydi. 12 Eyll'den nce iki kez silahl saldrya uram; ikincisinde vurulup belden aas fel olarak, hayatn tekerlekli sandalyede srdrmek zorunda kalmt. 1970'lerdeki militan kariyeri ve "komnist kurunuyla vurulmu olmas"nn kazandrd "gazilik" konumu, zaten ilk "Ocakl" nder kuandan olan emsek'i lkc taban nezdinde saygn klan etmenlerdi. 1983/84 dneminde, bellibal "Ocakl" nderler iinde, hapiste bulunmayan tek isim olmas, etkinliini pekitirdi. "Tredi" deildi, "hareketin btn ilesini ekmi" olduu akt. Bylelikle MP'de almak isteyen yeni lkc kuaklarn gznde ister istemez efsanevi bir grnm edinen emsek'in arkada evresi ve onun "szn dinleyen" lkc kadro a geniledi, etrafnda geni bir sempatizan emberi olutu. Anadolu'dan heyetlerin gelip gittii Ankara'daki evi, fiilen MP'nin "glge genel merkezi" ilevi grmeye balad. MP ynetimlerinin Pamak dneminden beri gcn dikkate alarak szn dinleme gerei duyduklar emsek ve ekibi; 1984 sonlarnda, yl boyunca tabanda "pasifliinden" ikayet edilen Parti zirvesine o zamana kadarki en kapsaml mdahalesini yapt. Bir ynetim kurulu toplantsnda, bo bulunan
257

ynetim kurulu yeliklerine Muharrem emsek ve onun izgisindeki kiinin seilmesi saland. Hemen ardndan, genel bakana "ani" bir gvensizlik nergesi verilince, Ylanlolu yedi arkadayla birlikte toplanty terketti. Geride kalan yelerin says yasal "toplant ve karar ounluu"nun altnda kalmasna ramen, 18'e kar 2 oyla Ali Ko genel bakanla getirildi.5 Ylanlolu ve arkadalar, Parti karar defterinde tahrifat yapld iddiasyla Ali Ko'u dava ettilerse de sonu alamadlar.6 Ali Ko'un bakanla getiriliiyle birlikte, kat zerinde Merkez Karar ve Ynetim Kurulu (MKYK) yesi olarak kalan Muharrem emsek ekibinin MP ynetimindeki etkinlii kurumlat. MP'nin MP (Milliyeti alma Partisi) oluu ve Ali Ko'un bakanlk dnemi Ali Ko'u genel bakanla getiren ynetim darbesinden sonra, MP, lkc kadrolarca ok eletirilen "pasif grnty terketmeye; yerel rgtlenmede "dernek grnts vermeme" kayglar alp militan tabana inisiyatif verilmeye baland. MP'nin rgtl olduu il says birka ayda 28'den 41'e kt. 4. Blm'de deindiimiz, Temmuz 1985'teki Milliyeti Demokrasi Partisi (MDP) kongresi "kartmasnda", MP ynetimine hakim olan "dinamizm" anlay eitli boyutlaryla sergilendi. MDP'de Turgut Sunalp'in bakanln destekleyerek, kendileriyle birlemeye yatkn bir ekibi ynetime getirmeyi hedefleyen MP, kongre ortamn terrize etti. Gsterili
5 Nezih Tavla, Nokta, 9 ubat 1986, s. 22-23. 6 Parti ii darbenin yaratt karmaa, MP'nin "hukuki" yapsn birok dzeyde altst etti. Anayasa Mahkemesi 1984 yl kesin hesabna ilikin baz belgeleri yasal sresinde gndermedii iin, Partiye 1990 Mays'nda ihtar verme aamasna gelecek; belgeler ancak o aamada tamamlanacakt. (Cumhuriyet, 24 Mays 1990)

258 bir biimde salona giren Ali Ko babas yandaki MDP delegelerine el ptrrken; aralarnda Ankara Savc Bayardmcs Doan z' ldrme suundan stste idama mahkum edilip sonunda

Yargtay'da bir oy farkla beraat eden brahim ifti'nin de yerald bir grup lkc "konuk izleyici", srekli tezahratla, Sunalp'e kar olan delege ounluunu yldrmaya altlar. Baarya ulamayan MDP "kartmas", Ali Ko bakanlndaki ynetimin, snrsz pragmatist izgisine ve militan tabann saldrganlk potansiyelinden g almaya dnk ajitatif-provokatif karakterine dair ipularn sundu. 1985 Kasm'ndaki kongrede genel sekreterlie Mehmet Alanyuva'nn getirilmi olmas ile, Reat Akkaya'nn Partiye (son anda gyabiye dnen bir trenle!) bu dnemde katlmas, Ali Ko'un genel bakanl ve emsek'in belirleyiciliindeki Parti ynetiminin temel bir karakteristiini simgeleyen verilerdir. 1985 sonundan 1987 bana kadar genel sekreterlik makamnda bulunan emekli albay Mehmet Alanyuva, 12 Eyll'den nce Trke'e hitaben, anti-komnist mcadeleye ilikin bir "gerilla harbi ve zel harp" rgtlenme modeli nerisi kaleme almt.7 Reat Akkaya, 12 Eyll arifesinde atand Ordu valilii dneminde, ihbar mekanizmasnn ve ikencenin sistematikletii devlet terrnn militan bir yrtcs olmutu. Bu rnek portreler, resmi gvenlik/bask aygt ile ilikiye verilen nemi ve anti-komnist "i harp" mantna koullanm zihniyetin Parti yapsndaki etkinliini, hi deilse benimsenmiliini ortaya koyar. Bu ynetim ve zihniyet yaps yeni deildi, MHP'den devralnmt. Ancak bu "MHP gelenei", 2. Blm'de ele aldmz gibi, 12 Eyll'de yaadklar bask zerine orduya ve resmi "i harp" aygtna eletirel bakmaya, hatta sorgulamaya
7 Nokta, 12 Ocak 1986, s. 14-16. Bu dnemde, Parti genel bakan yardmclarndan ikisi (Salih elik ve Hasan Tokulu) ile bir, genel sekreter yardmcs da (brahim Kocaolu) subay emeklisidir.

259

ynelen "Ocakl" lkc kadrolarn gznde geersizlemekteydi. Buna karlk MP/MP'nin orduyla, resmi gvenlik/bask aygtyla ibirliine-iletiime yatkn bir grnty srdrmesi, hapishanedeki nderlerin etkiledii lkc tabann Partiden uzak durmasnda etkili olmutur. MP'nin 29-30 Kasm 1985'te yaplan kongresi, lkc hareket adna 12 Eyll sonrasndaki ilk byk gvde gsterisi oldu. Kongrede, "renksiz" kaan MP ad, MHP'yi aka artran "Milliyeti alma Partisi" (MP) adyla deitirildi. nar aac olan parti amblemi de deiti. Yeni amblem, etrafnda dokuz simgeleyen dokuz yldzn bulunduu bir hilaldi. MP/MP'nin bu ilk kongresinde, emsek'in karizmasn da pekitirecek bir atmosfer yaratld. Nisan 1987'ye kadar emsek ekibinin denetiminde kan Bizim Ocak dergisinin Ocak 1986 saysnda kongre hakknda yazlanlar, bu abann zeti ve rneidir: "lk Ocaklar eski genel bakan Muharrem emsek'in tekerlekli sandalyesi ile kongreye gelmesi, salona giriinde dakikalarca ayakta alklanmas, byk bir sevgi ile 'kanmz aksa da zafer islam'n, babu Trke, bozkurt emsek' sloganlarnn uzun sre durmamas da kamuoyuna aktarlan sahnelerdendi. (...) emsek'i MP kongresinde gren ve duyan her milliyeti 'bayrak alm. Milliyetilik bayra dalgalanyor. Zaman kaybetmeden yerimizi alalm. Vazifemizi yapalm' diyor ve bu hareket de baz evreleri rahatsz ediyordu." (agd, s. 21) "evresi", emsek'in Trke'e bal olduunun kesinkes kabullenilmesine byk nem veriyor, onun "Trke'in halefi" olduu izlenimini yaymaya alyordu. Bizim Ocak'n, Trke'i Muharrem emsek'in elini skarken gsteren Eyll-Ekim 1985 kapa, bu kampanyann simgesel rneidir. te yandan, Yeni Dnce de 1985'te MP/MP'ye geni yer vermeye balad ve giderek partinin yar resmi yayn organ grnmne brnd. MP ynetimi 1986 ylnda, belirli bir militan ekirdei rgtleme
260

abasna arlk verdi. Mays 1986'ya gelindiinde 55 ilde ve 300 ilede rgtlenilmiti; ama birok ilde ile rgtlenmeleri, seime katlmak iin gerekli baraja ulam deildi. Kaytl ye says 20 bin civarndayd.8 MP'nin fiili nderi olan ve kendisine "babuun halefi", en azndan "babuun 'dardaki' mutemeti" rol yaktrlan Muharrem emsek'in ciddi zaaflar da vard. Her eyden nce, 2. Blm'de aktardmz gibi, 1980-1983 dneminde lkc hareketi 12 Eyll rejiminin "ruhuyla" zdeletirerek merulatrmaya alan yaklamn en hararetli temsilcilerinden biri olmutu. 1980'lerin ortalarna gelindiinde elbette "taktik" amal olduunu savunduu bu tutumu, onu, "Ocakl" militan tabann kprleri atmaya yneldii faizan entelejensiya ile ideolojik bir ortak paydada buluturdu. 12 Eyll'le "taktik" zdelemecilii, emsek iin yalnzca eski bir sicil verisi deil; politikasna damga vuran pragmatist taktisyenliin ifadesiydi. emsek ekibinin parti ynetimine el koyarken izledii yol, MDP kartmas, ve partideki egemenliini salamlatrmak iin izledii hizipi "reel politika"; yeterince pragmatist ve demagojist olan MHP geleneinden gelen kimi lkclere bile fazla "ilkesiz" geliyordu. Balbana genel bakanla getirilen Ali Ko'un kiilik profili, lkc camiann geni kesimlerini huzursuz etti; emsek hizbine "hareketin itibarn yok etme" sulamalarnn yneltilmesine yol at. Ali Ko, "Bozkurt", "Delikurt" lakaplaryla anlmasn hakl klacak militan sylemine, davudi sesine

ve sert grnmne karn, lkc tabann tasavvurundaki "lider" tipine uygun bir gemiten ve karizmadan yoksundu. 12 Eyll'den nce yargken, Trke'e rgtlenmeyle ilgili sorunlar ve "davaya daha yararl olabilmek amacyla daha hadiseli bir yere tayin"
8 Yeni Gndem, 25 Austos 1986.

261

isteini yazd mektuplarla ilgili olarak MHP Davas'nda ifade vermesi gerektiinde; bunlar salt "kendisini MHP'ye yakn gstererek tayinini kartma amacyla" yazdn sylemiti.9 Kukusuz bu ifade de "taktik" amalyd; fakat siyasal kimliini inkr noktasna varan bu taktisyenlik, Ko'un "dava adam" sfat tamasn zorlatracak nitelikteydi. Ali Ko'un "dava adaml"ndan uzakl meselesi, genel bakanl brakmasndan buuk yl sonra, 1990 yaznda yakc bir biimde gndeme gelmi ve lkc camia iinde "onu bulup getiren" emsek ekibine ynelik iddetli sulamalara zemin hazrlamtr. Bu tartmalarn birdenbire patlak vermesini getiren "skandal", Ali Ko'un 1990 Austos'unda, stelik MP'nin ok iddial olduu Ankara-Etimesgut'ta yaplan belediye seimleri arifesinde ANAP'a kaydolarak ANAP'n seim kampanyasna katlmas oldu. Eski YD genel bakan Yaar Yldrm 24 Austos'ta Yeni Dncede, "Ali Ko ve taifesinin" MP genel bakanl dneminde "tertemiz lkdalarmz hainlikle suladn" hatrlatt, "Ali Ko ne kadar suluysa onu o makama getirenler de o kadar suludurlar" dedi.10 Yaar Yldrm'n 14 Eyll tarihli Yeni Dnce'de. yazdklar, rtk olarak emsek ve ekibine ynelttii bu ar sulamann, sert tartmalara neden olduunun gstergesiydi. Aktardna gre, "Ko'u MP genel bakanlna getirenler, yaznn muhatabnn kendileri olmadn, Alpaslan Trke olduunu ileri srerek 'zevahiri kurtarmaya almaktaydlar. Yaar Yldrm bu yazsnda sulama hedefini netletirdi: Ankara'nn Etimesgut
9 Nokta, 12 Ocak 1986, s. 12-17. 10 Yldrm, o zamanlar Denizli Kale ilesinde savclk yapan Ali Ko'un YD genel merkezine gelerek "dudak uuklatacak teklifler yaptn", daha sonra YD Denizli ube bakanlna getirilmeyi istediini, ancak kukulanarak ona yetki vermediklerini aktararak; "Ocakllarn" insanlar tehis ve tahlil etmekteki basiretini vurgular. 262

ile Sincan beldelerine dnk yayn yapan ve Etimesgut seiminde ANAP' destekleyen Yeni Ufuk gazetesi yayn kurulundaki, "Ko'u bakanla getiren" MP genel bakan yardmcs ve iki MKYK yesinin varlndan sz etti. Yeni Ufuk yayn kurulundaki MP Genel Bakan Yardmcs Muharrem emsek'ti; bu kurulda ayrca Ko dneminin MP genel sekreteri Mehmet Alanyuva o dnemin genel bakan yardmclarndan brahim Dnmez bulunuyorlard. emsek'le birlikte hareket edenlerden Halil Selvi, Yeni Ufuk'un 21 Eyll saysnda, isim vermeden Yaar Yldrm'a cevap verdi: "Fitne ve fesat zenaatkar et kafallarn, le kargalarnn, 1985 ve 1986'da Bahelievler'deki kk evde davaya ve lidere sahip kmak iin toplanan insanlar bir elin parmak says kadarken, nerede olduklarn" sordu. Ayn sayda, birinci tekil ahsla yazlm, ancak Yeni Ufuk imzal "zaruri aklamada" daha ll bir tavrla, "MP'nin eski yneticileri aleyhine yazlan yazlarn milliyeti olgunluunun 'kol krlr yen iinde' anlayna yaktrlamad" belirtildi. "ANAP'la ibirlii" gibi iddialarn bile gndeme gelmesine yol aan pragmatizminin yannda, MP/MP ynetimindeki emsek hizbinin camiada tepki uyandran nemli bir zellii, lkc harekette gelien youn tartma ortamn ve teorik zenginlemeyi kapsayamamas oldu. 6. ve 7. Blmler'de ele alacamz slamlamann ve "dzen kart", "sol" sylem etmenlerinin eksen oluturduu ideolojik tartmalar, ivmesini hapishanelerden alarak lkc tabanda yaygnlamaktayd. MP/MP ynetiminin MHP syleminden ve bu sylemi belirleyen ideolojik ereveden pek az farkl olan sylemi ve ideolojisi; bu tartmann havasna ve sonularna cevap verebilmekten uzakt. deolojik-dnsel "heyecanlardaki" uyumazlk, hapishaneden kan etkili "Ocakl" nderlerle birlikte, gen kuan byk ounluunun, zellikle dnsel donanm yksek unsurlarn Partiye souk bakmalarn getirdi.
263

MP/MP ynetimindeki ekip, bir yandan yeni ideolojik almlar pek derinine gitmeden demagojik bir biimde sylemlerine eklemlemeye alrken; bir yandan da sekter bir tutumla tartmalar "sapma", "dnme" ve disiplinsizlik alametleri sayarak dizginlemeye altlar. Dnsel irtibatszlk rgtsel kopuklua vardka, bylesi karalamalar younlat. Bu sarmal, emsek hizbiyle, emsek'ten sonra gelen kuaklarn "Ocakl" sekinleri ve onlarn evreleri arasndaki zdlamay keskinletirdi, ilk 1980'li yllar Mamak'ta geiren "Ocakllardan" Abdullah Trkmen'in 1985 sonlarnda yazdklar, bu zdlamann boyutlarn ortaya koyar. Trkmen, lkc hareketin durumunu kapak konusu yaparak ileyen Yeni Gndem dergisine

gnderdii eletiri mektubunda, emsek'i, MP'yi ve lkclk adna varolan btn "resmi" yaplar aka reddetmekteydi: "...lkcler adna Muhafazakr Parti'yi, Muharrem emsek'i, Yeni Dnce'yi (...) ele alarak, bu kesimin tavrn ve iinde bulunduu durumu tahlile kalkyorsunuz. Bunlarn hibir icraat lkcleri balamaz. Bunlar kimsenin olmad zamanda piyasaya karak kendilerine yer edinmek isteyen 'birtakm kimseler'dir. Bugn bu kesim unun, bunun direktiflerini ve yazlarn dogmatike kabullenecek seviyeyi oktan amtr. Bunu, kendilerini Babu'un halefi grenler de iyi anlamaldrlar. Babu tekdir ve ebedidir. Bu yzden kimse heveslenmesin. Bu kesimin entelektelleri ne Muharrem emsek'i, ne de MP'yi tanmaktadr. Ad geen parti ve bu kimseler kendi kendilerini tatmin etmektedirler." (agel, 27 Aralk 1985, s. 2) Kh "onore edici" arlara, kh tehditkr uyarlara ramen, MHP'nin byk isimlerini MP/MP'ye girmemeleri, hatta onu eletiren veya "ciddiye alnmamas gerektiini" belirten aklamalar yapmalar; MP'nin zellikle semen ve sempatizan dzeyindeki lkc tabana yaylamaynda etkili oldu. Hatta baz eski MHP kurmaylar, bizzat Trke'in de MP'yi
264

desteklemediini iddia ettiler.11 Trke'in 1986 ortalarna kadar MP/MP'ye pek yaklamamas da bu kukunun uzun sre ayakta kalmasn salad. "Babu"un 1985 ilkbaharnda hapisten ktnda ve 1986 balarnda, ANAP'taki "hareketilerle" temaslarda bulunduunu ve onlara "yerinizde kaln" mesaj verdiini, 4. Blm'de aktardk.12 1986 ara seimleri: Bunalmn derinlemesi 28 Eyll 1986'da milletvekillikleri boalan on ilde yaplan ara seimler, MP'nin ve "MHP misyonu"nun 12 Eyll'den sonra ilk seim snav olmas bakmndan nemliydi. Bu seimlerde alnan sonularn baarszl yannda, seim kampanyasnda belirginleen zaaflar, Partinin iinde bulunduu tkankl ve bunalm derinletirdi. MP seim yaplan on ilde toplam yzde 2.2 orannda oy alabildi. Ankara 2. blgede (yzde 4.4), Nide'de (3.7), Burdur'da (3.3), Gaziantep'te (2.8) ve Samsun 2. blgede (2.8) bu orann biraz stne kt; dierleri daha da aa dt: Manisa (1. blge 1.7; 2. blge 1.4), Bingl (1.6), stanbul 6. blge (1.1), zmir 2. blge (1.0), Zonguldak 2. blge (0.9). MP 1986 ara seimlerinde, ANAP'taki ve dier partilerdeki lkdalar geri armaya dnk propagandaya arlk verdi. Mehmet Yazar'n bakanlnda MDP miras zerinde kurulan Hrriyeti Demokrasi Partisi'nin (HDP) tabann eritme; mmknse, 1985'teki MDP kongresinde yaplamayan baarp,
11 rnein Agah Oktay Gner Nokta, 12 Ocak 1986, s. 19-20. 12 Trke'in, hapisten ktktan ksa sre sonra "yaad" zal'la karlama mizanseni de ilgintir: ANAP nderi Babakan Turgut zal'n Haziran 1985 sonlarnda Antalya'da yapt tatildeki gezintisi srasnda, Side'de dinlenen Trke, "tasarlanm" olduunu dndrtecek bir biimde zal'n karsna karak "ho-geldiniz" deyip elini uzatt. zal ise Trke'le muhatap olmad ve elini skmad. (Serpil Bildirici, Yeni Gndem, 1 Temmuz 1985, s. 4-5)

265

HDP'yi ele geirme hesab da gdld.13 MP ynetimi iin ok nemli bir kazanm, Trke'in MP mitinglerinde konuarak; fazla enerjik bir tavrla olmasa da MP'ye oy vereceini aklamas oldu. Bylece MP, "Trke MP'yi desteklemiyor" aibesinden, en azndan sempatizan ve semen dzeyinde kurtuldu. Trke'in miting konumalarnda esas nemsedii, MHP ve lkc kurulular davasnn kendisi ve lkcler iin toplumda oluturduu "sulu" imajn datmakt. 1986 ara seimleri, MP ynetiminin pragmatist ve ideolojik-dnsel ynden ksr yapsnn, rgte/tabana yansyan yozlatrc sonularn ortaya kard. Seim yaplan illerin birounda, ANAP ve DYP'nin "milliyeti" adaylarn destekleyen MP kadrolar, hatta yerel yneticileri grld. Bu destekte, MP'nin DYP ve ANAP'tan kkl-zsel biimde ayrlan bir ideolojik perspektifi ortaya koyamay yannda, maddi kar kayglarnn pay vard. Adn vermeyen bir MP istanbul il yneticisinin o gnlerde haftalk Yeni Gndem dergisine syledikleri aktr: "MP tabann yitirmi ve yitirmektedir. Hapisten kan militanlar bize deil ANAP'a filan gidiyorlar. nk karnlarn doyuracak yer aryorlar. Ne zaman ki babu gelir, ama paral gelir, o zaman bir toparlanmadan sz edilebilir."14 MP'nin ara seim kampanyas dolaysyla hem genel kamuoyunda yank yaratan, hem de lkc camiada aka tartlmaya balanan bir zellii, "sert", "rktc" ve "12 Eyll ncesinden kalma" grnm idi. 22 Eyll'de istanbul'da yapt mitinge, Vatan Lisesi rencilerinin parti kolluklar ve "Vatan Lisesi, bozkurtlarn kalesi" sloganlaryla n saflarda
13 Tanl Bora, Yeni Gndem, 21 Temmuz 1986, s. 23. 14 Nide, Burdur ve Ayvaz Gkdenir'in aday olduu Gaziantep'te, MP tabannda DYP'ye destek eilimi gayet belirgindi. ANAP'a destek

eilimi, daha rtk, ama daha yaygnd, (agd, 25 Austos 1986, s. 10-18) 266

katlmalar, bu grnmn simgesi oldu. MP'nin "liseli ocuklar politize etmesi" ile, sloganlaryla, kadrolarnn edasyla, "MHP'nin 12 Eyll ncesindeki anari yaratc ilevini srdrd" grntsn vermesi, burjuva basnda ve depolitizasyona eilimli kamuoyunda tepki yaratt.15 MP MKYK yesi Selahattin Akbulut'un stanbul il bakan Kazm Ayaydn'a ynelik eletirisi, bu tepkinin lkc camiada da paylaldn gsterir:"... partimiz istanbul il bakan MHP genlik kollarndan yetimedir. Militan ruhlu bir kere... Sert bir tutum ierisinde. Daha Trkesi milliyetilie yakmayan bir sertlik ierisindedir. Vatandata gemie mi dnyoruz gibi imajlar yaratacak tutumlarn izleri grlyor kendisinde. Son seim mcadelesindeki sloganlar da bunun bir ifadesiydi. Vatan Lisesi'ndeki ocuklar mitinge gtrmesi de dahil." MP dneminin stanbul il bakan smet Ceylan da, parti ynetimindeki hizbin "sertliinden" yaknmtr: "Trke istanbul'a geldiinde birka kez grtk. Kendisi bize, 'Anayasa deiti, kanunlar deiti. Dikkatli olunuz, hata ilemeyiniz' demiti. Eski kadro 'Biz gemite mcadele verirken siz neredeydiniz?' diyerek, bizdendir, sizdendir ayrm yapyor. Halbuki onlar o tr mcadele vermitir, biz de baka ynden mcadele vermiizdir. Mcadele vermek, mutlaka silah alp adam vurmak deildir. (...) ktidar alternatifi olacaksan baz eylerden feragat edeceksin ve sevecen olacaksn. rktmeyeceksin vatanda. Vatandan 'yine mi kt bunlar?' dememesi lazm."16 MKYK'da Partinin kurulu aamasndaki

15 Bunun zerine, MP il yneticileri "rencilerin oradan geerken, tesadfen kalabala kartklar" ynnde aklamalar yaptlar. {Nokta, 12 Ekim 1986, s. 37-38) 16 Akbulut, Ayaydn'a ara seimde el altndan ANAP' destekledii sulamasn da yneltti. Nokta, 23 Kasm 1986, s. 20-21.

267

genel bakanlarndan Ahmet zsoy ve eski MHP'li Yozgat belediye bakan Yaar Erbaz'n da dahil olduu bir grup, 6 Temmuz'daki MKYK toplantsnda, stanbul il ynetiminin grevden alnmasn istediler. Eski kuaklar, reel politika deneyimine sahip kadrolar ve orta-kk mteebbis, emekli brokrat vb. "durmu oturmu" konumdaki partiler, MP ynetiminin "takm" ve "fanatik" grnmnden huzursuzdular. "Fanatizm" ve militanlk gsterileri, ivmesini hapishanelerden alan ideolojik tartma srecini izleyen radikal genlik tabanna da hitap etmemekte, ieriksiz ve anlamsz gelmekteydi. Dolaysyla MP ynetimi genlik alannda da, ajitasyona dayal bir bilinle hareket eden lmpen karakterli bir ekirdein tesine geemedi. te yandan eski MHP'li bykler de, MP'yi eletirir veya kaale alnacak bir yap olmadn gerekelendirirken, Partinin, anti-komnizmin belirleyici olduu 1980 ncesi "aksiyon"un armlaryla ve menkbeleriyle ykl sylemiyle ve nostaljik atmosferiyle oluturduu imgeye bavuruyorlard. Eski MHP yneticilerinden Avni arsancakl MP'ye "3-4 lmpenin partisi" diyor; baz eski MHP'liler MP'nin almn "Milli apulcular Partisi" olarak anyorlard!17 arsancakl gibi ANAP'llaan kesim bu yarglarn yayarak kendi konumlarn da merulatrmaktaydlar. MHP misyonunun salkl bir ekilde srdrlmesi gerektiine inanan baz eski MHP sekinleri ise, 1986 ilkbaharnda Trke'le de grerek, MP'nin "oluk ocuun lokal olarak kulland" bir mekan grnmnde olmasndan yaknmlard.18
17 Tanl Bora. Yeni Gndem, 8 Mart 1987, s. 28-29. 18 Hatta MP'yi bu grnmden kurtaracak bir bakan bulma arayna girmiler; "genel bakanda bulunmas gerekli zellikler" hakknda kanaat toplamaya dnk bir anket formu hazrlayarak, MHP'li entelejensiyaya datmlard. (Nezih Tavla;., Nokta, 15 Mays 1986, s. 24) 268

1987: Trke'in dorudan mdahalesi ve genel bakanl


MP lkc hareket ii elikileri massedecek ideolojik perspektifi ve rgtsel hiyerariyi oluturamad. Tersine, ynetimindeki, hizipi karakteriyle, hareket ii ideolojik-siyasal uyumazlklar krkledi. 1987 ylna gelindiinde lkc hareket, tarihinde grlmemi bir ayrma srecini, kaosu ve kendisi iin hayati nemdeki bir "otorite boluunu" yayordu. Yllar sonra Suat Baaran'n Bizim Ocakta, yazdklar, zetleyicidir: "Otorite boluu ve otoriteyi temsil edenlerin baz yanllar iin tuzu biberi olurken, birbirleriyle ekime ierisine giren beyinler, merkezi bir oluumun meydana getirilmesini engellemitir. Dolaysyla bu durum, yetimi insanlarn bilgi birikimini yeni yetien genlie aktarmasn engellemi, st kademedeki karlkl sulamalar genlie sirayet edince, yeni nesil daha davay renmeden onun bunun aleyhine konumaya, 'adamn adamln' yapmaya balamtr." (agd, Eyll 1989, s. 30-34) Yaanan bunalm, 1986 ortalarndan itibaren MP'yle daha yakndan ilgilenmeye balayan, en azndan

genel kamuoyunda MP'yle kesin olarak zdeletirilen Trke'e kukusuz tedirginlik veriyordu. emsek hizbinin, lkc hareketin baka hizipleriyle, g odaklaryla, eilimleriyle zdlaarak Parti ynetiminde tekel oluturmaya ynelmesi, MP'nin genileme kanallarn tkamakla kalmyor; bizzat Trke'in gcn, etkinliini tehdit ediyordu. "Babu", hem "babuluunu" gsterip pekitirme, hem de "Parti"nin iinde bulunduu tkankl ama kaygsyla, 1987 yl banda ilk kez dorudan devreye girdi. 1987'nin sonunda, yl banda pek tahmin edilemeyecek biimde, bizzat MP genel bakanlna gelecek; ancak bu adm da, Partinin/hareketin yaad bunalmn tam anlamyla zlmesine yetmeyecekti.
269

1987 Nisan Kongresi ve Abdlkerim Doru'nun genel bakanl Trke'in MP'ye mdahale sreci, Ali Ko'un, "yeni gelen arkadalara frsat vermek amacyla" genel bakanlktan istifa et(tiril)mesi ve olaanst kongre karar alnmasyla balad. emsek ekibi, Partideki hegemonyasnn daraltc hale geldiine ikna edilmiti. Ynetimindeki hizbin gerilediine veya geriletildiine dair bu iaret zerine ve kongre ortamnn hareketlilii iinde, lkc camiada MP'ye ilgi artt; yelik bavurularnda da byk art grld. "Babu" Mart ve Nisan aylarnda istanbul, Ankara ve Erzurum'da, yerel MHP, MP ve lk Oca yneticilerinin katlmyla MP'nin durumunun grld toplantlara bakanlk etti. Yapt konumalarda Agah Oktay Gner ile Taha Akyol'un "ada sa" sylemini ve ANAP'taki MHP'lileri iddetle yererek, "lkcym diyenlerin lider nerede ise orada olmas gerektiini" syledi; MP'ye ak angajmann duyurdu: "Yasalar kalkt an, yannzda yer alacam biliyorsunuz. Yasalar kalkt gn, bana tevcih edilecek grevlere hazrm."19 Bu toplantlar, "eski MHP'lilerin MP'yi destekleme karar ald" biiminde sunuldu. Oysa MP'ye yani Trke'e destek veren MHP ileri gelenlerinin says snrlyd. MHP'nin son genel idare kurulu yelerinden Trke'in yannda MP'de yeralanlar, Mehmet Irmak, Faruk Demirtola, Turhan Kocal ile, 27 Mays'tan beri onu izleyen eski subaylar Ahmet Er, Tahsin nal ve Necdet arman'dan ibaretti. Bu isimlerin, ksmen eski semen tabanna mesaj vermenin tesinde ciddi gleri, ayrca MP politikasna dnk aktif tasarmlar da yoktu. rnein, Trke'e itaatkr bir tutum iinde olanlardan eski Yozgat milletvekili Ali Fuat Eybolu MP'yi "partiden
19 Yeniden Dirili, 1 Nisan 1987. 270

ok, bizim genlie dnk ilk hareketlerimize benzeyen bir ekol hareketi" diye tanmlayarak; DYP'yle birleme tercihini aa vuruyordu.20 Eybolu bu aklamasnn zerinden bir yl gemeden, "babu"un uygun grmesiyle, MP ynetim organlarnda grev almtr! Ksacas, Trke, "babuluunun" getirdii otoriteyi yeniden retecek, rgnletirecek kadro gcne sahip deildi. Bu durumun kendisi de farkndayd: emsek hizbinin nitelike olmasa da nicelike nemli kadro gcne alternatif oluturabilmek ve eski ynetim ekibini geriletirken Partide kadro boluu yaratmamak iin, baka hiziplerle diyalogunu younlatrd. Trke'in ibirliine yneldii ana gruplar, odanda Gazi niversitesi iktisat doenti Devlet Baheli'nin yerald "Akademisyenler grubu" ile, 1970'lerin Tre-Devlet Yaynlar faaliyetini Maya Yaynlar ad altnda srdren Ali Gngr'n temsil ettii ekipti. Byk lde birlikte hareket ettikleri iin Baheli-Gngr hizbi olarak tanmlayabileceimiz bu ekip balarnn evresinde, aydn/akademisyen, brokrat-teknokrat ve genelde "meslek-kariyer sahibi" kadrolar arlklyd. Bu profil, camiada yaknlan "apulcu" grnty deitirmek bakmndan Baheli-Gngr ekibinin MP'de "konulandrlmasn" anlaml klyordu. Bylece, o zamana kadar MP'ye uzak duran Devlet Baheli ve Ali Gngr, 19 Nisan 1987'de yaplan olaanst kongrede Parti ynetiminde belirleyici konuma geldiler. Devlet Baheli genel sekreter, Ali Gngr genel bakan yardmcs oldu. Devlet Baheli' yle ilikileri olduka gergin olan Muharrem emsek ve ekibinden isimlere de ynetimde yer verildi; ancak bunlar formaliter mevkilerdi. emsek ve arkadalar, kendi tanmlaryla "tam kadro halinde MP'nin ynetimine gelen Devlet Baheli ekibine", u eletiriyi ynelttiler: "Siz eski ynetici ekipten
20 Tanl Bora, Yeni Gndem, 8 Mart 1987, s. 28-29. 271

hi kimseyi aranza almadnz. Partinin evveliyatn da bilmiyorsunuz. Eer bizden hi olmazsa birka kiiyi aranza alm olsaydnz, bilmediiniz yeni durumlarla karlatnzda onlardan durumun ne olduunu sorup nasl zleceini renebilirdiniz."21

19 Nisan'daki kongrenin nemli bir meselesi, "genel bakann kim olaca" idi. Trke'in aka devreye girmi olmas nedeniyle, "lider deil, partiye genel bakan arand" titizlikle vurgulanmaktayd. Kongre ncesi toplantlarda ve kulislerde Mehmet Baydur, Reat Akkaya, Mehmet Pamak, Hseyin zmez, Emin Bilgi, Devlet Baheli, Ali Ko isimleri ortaya atld.22 Bu isimlerin kimisi zaten nerileri reddederken; hibir isim yaygn bir ekilde benimsenmedi. Genel bakanlk iin bir trl uygun isim bulunamay, MP'nin yaad tkankln gstergelerindendi. Trke, bu konuda bir srpriz yaparak, bizzat neri gtrd Abdlkerim Doru'nun genel bakanla getirilmesini salad. Abdlkerim Doru, Milli Selamet Partisi'nden (MSP) milletvekillii (1974-80) ve bakanlk (1974 ve 1975-77) yaptktan sonra, 12 Eylln hemen ncesinde istifa ederek Nizam Partisi'nin (NP) kuruluunda yeralmt. NP'nin ana gvdesini, 1977/78'de MSP'den ayrlan Nurcu bir hizip oluturmutu, islamc bir sylemden ok anti-komnizmin arlkl olduu "milliyetimuhafazakr" bir syleme dayanan bu hizip, 1974-77 dneminde CHP ile koalisyona ve genel af kartlmasna kar kmt.23 MP'nin olaanst kongresinde, bu gruptan eski MSP Tokat millet21 Yeni Ufuk, 21 Eyll 1990. Yeni Ufuk imzal olmasna ramen birinci tekil ifade tayan bu metin, emsek'in elinden km olduu izlenimi veriyor. 22 Bu isimlerden Baheli, Ko, Baydur, Bilgi ve Akkaya ile ilgili sylentiler "resmen" sahiplenildiler. (TanlBora, .12 Nisan 1987, s. 2425) 23 "Yirmiikiler Hareketi" olarak bilinen bu izginin "ierden" tasviri iin: Gndz Sevilgen, MSP'de Drt Yl, Yksek Matbaas, Ankara 1980.

272

vekili Hseyin Abbas da ynetime girdi ve genel bakan yardmcs oldu. Abdlkerim Doru, 197477'de sz konusu hiziple birlikte hareket etmemiti; fakat milliyeti etmenlere ortalama MSP syleminden daha fazla arlk veren bir sylemi, "Trkiye'yi byk devlet yapma"ya dnk kalknmac hlyalarna bal korporatist-faizan tasarmlar vard.24 Trke, A. Doru ve H. Abbas gibi isimlerin MP'de yeralmasnn, Partinin emsek ekibinin ynetimindeyken zayf kalan slami grntsn takviye etmek bakmndan yararl olacan ummutu. MP iin byle bir takviye, salt slami kamuoyuna ve semen tabanna mesaj vermek asndan deil, hapishanelerde ve lkc genlik tabannda gelien slamlama eilimiyle ortak frekans tutturmak asndan da gerekli idi. lkc camia dndaki slami kamuoyuna ynelik hamleler, Abdlkerim Doru'nun politikasnn omurgasn oluturdu. Zaten Doru, genel bakan olurken Trke'le yapt anlamann ana amacnn, sa partilerle birlii salamak olduunu aklamtr.25 "Sa partiler"le kastedilen, slami kimlii belirgin olan partilerdi. Abdlkerim Doru, 1987 yaznda Islahat Demokrasi Partisi (IDP) ve MSP misyonunu srdren Refah Partisi (RP) ile "birleme" grmelerine oturdu. Nisan'daki olaanst kongrede Trke'in yanna oturttuu Samsunlu Naki eyh Mustafa Balayc da, Ordu'da baz IDP ve RP ileri gelenleriyle birlemeye dnk toplantlar yapt.26 Bu grmeler, Doru'nun kendisi samimi ve inanl
24 Abdlkerim Doru'nun Sanayi ve Teknoloji Bakan iken yaymlad Trk Sanayiinin Tarihi nkiaf ve 1976 Sanayileme Hamlesi (Bakanlk yayn, 1976) brornn kapandaki grafik dzen, simgeleyicidir. "Mesud bir tesadf eseri olarak ayn zamanda Trklerin kurduu 16 byk devleti hatrlatan" ve "Bakanla bal 16 yatrm messesesini remzeden 16 dili ark" (agh, n kapak ii) bir ayyldz evrelerler. Ayla yldzn arasnda, "Yeniden Byk Trkiye" yazar. 25 kibine Doru, 27 Eyll 1987. 26 Yeni Dnce, 4 Mays 1990.

27.3

olsa bile, tamamen sembolikti. MSP/MP ile RP/MSP'nin siyasal-ideolojik izgileri, tarihsel kkleri itibaryla ayrt gibi, siyasal-rgtsel olarak da kendi ilerinde kemiklemi izgilerdi. RP'de ve islamc kamuoyunda, MP'nin ve Trke'in slam'la ilikisinin arasal olduu kans yerleikti. Islami camiada marjinal (hatta "eksantrik" saylan) bir ahsiyet olan, arkasnda herhangi bir cemaatin gc bulunmayan Abdlkerim Doru'nun varlnn, MHP/MP hakkndaki bu kany deitirmesi mmkn deildi. Doru'nun MP genel bakanlna oturtulmasnn da "arasal" kayglara dayandn, en az soy lkc taban kadar slamc taban da biliyordu. (Bu gerei idrak etmeyen tek "tarafn, Abdlkerim Doru'nun kendisi olduu sylenebilir!) Siyasal kkenine 6. ve 10. Blm'de deineceimiz IDP, birleme iin pazarla ak gibi bir tutum sergiledi; fakat MP ynetimi iin birleme kampanyasnn esas hedefi kukusuz RP idi. RP ynetiminin birlemeye yanamayaca ksa srede anlalnca, Doru ve Abbas'la birlikte MP'ye gelen MSP kkenli kadrolar, "aslnda RP tabannn MP'yle birlemeyi istediini, engelin Erbakan'dan kaynakland" propagandasna yneldiler.27 MP'nin "esas sahipleri" ise, RP'nin kendileri iin batan beri malum olan tavrn, "mslmanlarn birliini MP istiyor, RP ynetimi sabote ediyor" motifini ileyerek; "san"/ "milliyeti-muhafazakrlarn" birliini zleyen "naif mslman" semenleri etkilemeye

almakla deerlendirdiler. Kimi MP kurmaylar, salt MP'nin RP'yle birleebilirlii sinyalinin verilmesini bile, "Mslmanlk" paydasnn vurgulanmas bakmndan nemli buluyorlard. Ne var ki birleme
27 Genel Bakan Yardmcs Hseyin Abbas'la sylei, Yeni Dnce, 28 Austos 1987. MP genel sekreter yardmcs Vedat Alagz, "gemite tarada Nizam' ve MSP'yi kuran kadrolar hep MP'de topland" gibi iddialarda bulundu. (Tanl Bora, Yeni Gndem, 5-11 Temmuz 1987, s. 22-24)

274

kampanyas, somut sonusuzluunun yannda, Islami taban zerindeki "mesaj" da etkisiz kald. "Mesaj" ve "imajlarla geitirilemeyecek, kapsaml ve derinlikli bir islamlama sreci iindeki "Ocakl" yeni nder kuann MP'ye kar soukluunu da kramad. Islamlaan "Ocakllar" ve onlarn etki alanndaki genlik taban, MP'den uzak kalmay Abdlkerim Doru dneminde de srdrd. Abdlkerim Doru'nun bakanl, MP'ye balanm bulunan lkc camiada da tedirginlik, soukluk yaratt. MHP'den, lkc hareketten gelmeyen "yabanc" birisinin bakan yaplmasna kar tepkinin bykl, Nisan kongresinde 240 delegenin 140'nn Doru'ya oy vermemesiyle belli olmutu. MP'lilerin "lider deil genel bakan" arayna ve beklentisine uymayan, kendi inisiyatifini MHP/MP'nin tarihsel izgisinin ve "babu"un iradesinin nne geiren tavr, A. Doru'ya ynelik tepkileri arttrd. Doru 22 Nisan 1987'de Tercman'a "kendisinin istikametinin belli olduunu, MP'nin de ayn istikamette olduu kendisine bildirildii iin bu partide genel bakanl kabul ettiini" aklam; Trke'in Dokuz Ik hakknda u "faniletirici" szleri sylemiti: "Ben O'nu kymetli bir vatan evladnn yazd eser olarak kabul ediyorum. Memleketin hayrna olan varsa phesiz kullanlr. Olabilir, insandr, zamanla insann fikirleri de deiiyor nk. Yanllar varsa kullanlmaz." Faizan milliyeti-sa entelejensiyann zellikle laik kesimleri, "MP'nin MSP'letii" tezini ileyerek, MP'lileri tahrik ettiler. Sz konusu kesimin bellibal yayn organlarndan Yeni Forumda "zl Savsren" imzasyla yaymlanan yazda, "MP'nin MSP'den ya da devam Refah'tan pek farknn kalmadndan, milliyetilik faktrnn iyice lafta kaldndan, parti gecelerinde 'Ya Allah Bismillah, Allahekber, Bartsne Uzanan Eller Krlr' sloganlaryla trbanl kzlarn arasna skm birka kk boyutlu bozkurt resmi olmasa insann nerede olduunu arabileceinden"
275

yaknlarak, "MP'nin milliyetilikten mmetilie giden yolun neresinde" olduu soruldu, (agd, 15 Haziran 1987, s. 40-42) Devlet Baheli ekibinin izgisi ve Trke'in genel bakanl Abdlkerim Doru'nun genel bakanl dneminde MP ynetimi aslnda fiilen Devlet Baheli hizbinin elindeydi. lkc camiada yaratt tepkiye ramen Doru'nun bakanlna tahamml edilmesinde bu gerein pay byktr. Trke'le dzenli istiare halinde, 1984-86 dneminden farkl olarak, etkin ve yetkili bir genel sekreterlik icraat gerekletiren Devlet Baheli; MP'de hem programatik dzeyde, hem rutin parti faaliyetleri balamnda youn bir reorganizasyon almasna giriti. 9. Blm'n sonunda deineceimiz program almas, MHP programatiinin grece demokratik ve "sivil" kaytlarla tashih edilerek ayrntlandrlmasndan ibaret kald. Programa yansyan temel ideolojik ereve, MP'yi Ali Gngr'n ifadesiyle "Ziya Gkalp'ten gnmze kadar gelierek gelen Trk milliyetilii fikrinin siyasi organizasyonu" olarak tanmlamasyla, "ortodoks"/ muhafazakr MHP zihniyetinin devamdr.28 Baheli ekibinin reorganizasyon ilevi, zellikle Parti syleminden ve prafiindeki modernletirici etkisinde belirgindir. "Militanlarn" deil eitli alanlarda uzman olan kadrolarn nde grnd, "vasfl kadrolama"ya byk nem veren, ajitatif sylemin yerini daha soukkanl "ilmi" bir sylemin ald, politikalarn ve alma biiminin her konunun ve alann zgl koullarna gre "profesyonelce" belirlendii bir particilik anlayn kurumlatrma abas gndeme geldi. MHP misyonunun "dava ve fikir hareketi" nitelii, belirli bir dozda "kitle partisi" etmenleriyle yourulmaya alld. Depolitizasyonun yayld, siyasetin medya odakl hale gelerek gsteriletii 12 Eyll sonras reel politika ortamna uyum salama gayretine bal olan "profesyonelleme" ynelimi; "siyasi parti bilimadamlarna, niversiteye dayanmaldr" diyen Devlet Baheli'nin "ilimci" -pozitivist dnce dnyasna uygundur.29 Baheli-Gngr ekibinin ynetime gelmesi, lkc hareketin orta ya ve orta yana yeni giren kuaklarnn eitimli, meslek sahibi unsurlarnn MP'ye entegrasyonunu beraberinde getirdi. Parti vitrininde kentli ve "medeni" portreler oald. Yeni Parti ynetimi, emsek ekibinin ynetimi srasnda MP hakknda genel kamuoyunda yerleen "12 Eyll ncesinden kalma fanatikler" imajn deitirmek iin, "medeni", "gleryzl" bir izlenim vermeyi

zellikle nemsedi.30 te yandan, "medeni", "kentli" ve "profesyonel" bir grntye kavumasyla birlikte MP'nin hem lkc kkenli iadamlarna, genelde de sermayeye daha fazla gven vermeye balad sylenmelidir. Nitekim, 1987'de Partinin parasal kaynaklarnda nemli (gelime kaydedildi. Kuruluundan beri Shhiye'de bir binann dairesine skm olan Ankara'daki MP genel merkezi, lkc hareketin 12 Eyll ncesinde etkin olduu Ahmetler semtinde katl bir binaya tand. Baheli-Gngr ekibinin arka planda Partiyi modernletirip
28 Ali Gngr'n grl 276 eri iin: Yeni Dnce, 11 Aralk 1987. 29 Devlet Baheli'nin grleri iin: Yeni Dnce, 18 Eyll 1987. 30 Nisan 1987 kongresinde genel bakan yardmclna getirilen, Trke'in olu Yldrm Turul Trke'in syledikleri, MP ynetiminin "imaj mhendisliine" verdii nemin dolayl anlatmdr: "Hacettepe'de mahede ettim. Soldaki lkc imaj uydu: Tek heceli kelimelerle konuan, byklar aa sarkm, medeni mnasebetleri bakmndan sfr insanlar. Bunu byle sylyorlard. Ama benim durumuma da bir izah getirmeleri gerekiyordu. Arkadalarm ne kadar insan canls, kendileriyle benzer meraklar olan bir kii olduumu bilirler. 'Bu, aslnda solcu' deyip ktlar." (Nokta, 2 Austos 1967, s. 22-23)

277

profesyonelletirmesi MP tabanna belirli bir moral ivme getirirken, n planda Abdlkerim Doru'nun bulunmasnn getirdii rahatszlk bymekteydi. Genel bakanlk bunalm, 6 Eyll 1987'de yaplan halkoylamas sonucunda, 1982 Anayasas ile eski politikaclara getirilen siyasal yasaklarn kalkmas ile zlme yoluna girdi: Trke artk yasal olarak siyaset yapabilirdi. Halkoylamasndan ksa sre sonra, MP'nin "esas" yneticilerince Abdlkerim Doru'ya "emanetilii" hatrlatld. Eski MSP'li arkadalarnca hep "naif" kiilii vurgulanan Abdlkerim Doru ise, kendisini "emaneti" deil, gerek bir "lider" olarak gryordu; referandumdan nce de, "MP'de genel bakanlk sorunu olmadn" aklamt. Bu emr-i vakiyi hazmetmeyip baz arkadalaryla birlikte istifa etti. MP ynetiminde Trke'in genel bakanla getirilmesinin, ancak ounluk eilimiyle ve kimi unsurlar bakmndan da kerhen benimsendiini; topyekn ve can- yrekten, doallkla kabullenilmediini kaydetmek gerekir. MKYK'nda Doru'nun bakanlkta kalmasndan yana olanlar bulunduu gibi; bakanla lkc camiadan, ama Trke dnda birisinin gelmesini savunanlar da vard.31 Trke'in "eskidii" dncesi, hem genelde MP kadrolar iinde, hem "modernlemeyi ve yenilemeyi nemseyen Baheli ekibinin iinde, pek marjinal olmayan bir kanaatti. Ancak gerek "babu"a balln ve vefa duygusunun ar basmasyla, gerekse onu ve ismini "inemenin" imkanszlnn idraki iinde olan nder kadrolarn inisiyatifiyle, tereddtler giderildi. Yine de ikiyz akn delegenin, 4 Ekim 1987'deki kongrede, Trke'in genel bakan olduu ynetim listesi iin oy atmamas ilginti. Sonuta Alpaslan Trke, 4 Ekim'deki kongreden MP genel bakan olarak kt. MP, "babu"un Partinin bana gemesinden sonra da gerek da dnk olarak, gerekse lkc
31 Kemal Can, Yeni Gndem, 11 Ekim 1987, s. 30-31. 278

camiann ounluunu ve radikal "Ocakl" kesimin srkledii dinamik potansiyelini bnyesinde toplayarak seferber etmekte tkanklk yaayacak; tkankln almasnda yeni bir adm icin Kasm 1988'deki kongrenin beklenmesi gerekecekti. MP'nin 1987 sonbaharndan sonraki geliim srecini, 9. Blm'de ele alacaz...
279 ALTINCI BLM

SLAMLAMA SREC VE TRK-SLAM LKCL'


12 Eyll sonrasnda lkc hareketin siyasal ynelimlerinde, ideolojisinde, syleminde ve alt-kltr yapsndaki deiim srecinin belirleyici olgusu, yaanan "slamlama"dr. lkc hareket, 1970'lerin ortalarnda tasfiye edilerek marjinalize olan soy Trk "amanist" unsurlar dnda, mslmanl lafzen daima benimsemiti. 1970'lerin ikinci yarsnda, syleminde slami etmenlerin arln artrm; zellikle Orta-Dou Anadolu'da Snni taassubunu seferber etmeye dnk politikas erevesinde slami bir grnm sunmaya ynelmiti. Ne var ki bu ynelim, tabanda ve Orta-Dou Anadolu tarasnda belirli bir nesnel karl bulunmakla birlikte, siyasal bakmdan arasal-taktiksel ve demagojik nitelik tayordu. 1. Blm'de, MHP'nin slam politikasnn bu niteliine deinmitik. 1980 sonrasnda ise, aslnda 12 Eyll'n arifesinde balayarak, siyasal sylem dzeyinde kalmayp lkclerin dnce dnyasn btnlkl olarak etkileyen "sahici" bir islamlama sreci yrrle girdi.
281

12 Eyll ve lkc hareketin tabannda slamlama sreci


lkc hareket tabannda yaanan islamlama dinamii, elbette zgl saiklere ve etmenlere dayanmakla birlikte, genel-global Islami ykselile de ilgilidir. 1980'lerle beraber btn slam

dnyasnda, zellikle de emperyalist sistemde ("dnya sistemi" sorunsalna bal terminolojiyle) yarevre (semi-periferi) konumunda olan islam lkelerinde yaanan Islami "diriliin" Iran slam devrimi ile yaratt byk siyasal ve ideolojik etki, Trkiye'yi de kapsad, islam'n ykseliinin (slami sylemle ifade edilirse "diriliinin") kknde, burada ancak ksaca deinilebilecek, kapsaml ve btnlkl bir "insanlk durumu" vardr. Pozitivist sanayileme-kalknma mitlerinin pratik olarak boa kmas, stelik bu mitlerle i gren dzenlerin toplumsal eitsizlikleri derinletirmeleri ve yeni ar sorunlar yaratmalar; bu mitleri reten bnye olarak kapitalizmin insanlar atomize edici, toplumsal zgrleme potansiyelini kstlayc, hatta hatta tahrip edici ileyii btn dnyada kitlesel ve derin bir insani honutsuzluk dourdu. Bu honutsuzluk, hayata, topluma dair "anlam" arayn yaygnlatrd; bu aray, saiklerinin doas gerei, dorusal insani-toplumsal gelime kurgularna dayanan (yerleik sosyalizmin de kendisini ayrdedemedii) mevcut ideolojilerin tesine, yani pozitivist olmayan, giderek madde-tesi, idealist, mistik ve elbette dini sistematiklere yneldi. Sz konusu honutsuzluk potansiyelinin maddi refahla massedilemedii, kapitalist sistemin evre lkelerinde bu yneli elbette daha gl oldu. Honutsuzluk nesnesi olan gelimeci determinist ideolojik etmenlere/mitlere ve azgelimi evre lke halklarnn kollektif bilincinde bunlarn hl zdeletirildii "Bat"ya kar muhalefet, red, en azndan "uyumsuzluk" geleneine tarihen sahip bulunan islam'n, tepki 282 potansiyelini derlemekte zel bir stnlk elde etmesi doald. slam'n Bat'ya kar tarihteki Dou/islam stnln hatrlatan revanist (intikamc), ze dn, mevcut honutsuzluu douran maddi ve dnsel sistematii tmyle reddeden sylemi; vaadettiklerinin erek(i)liinden bamsz olarak, geni kitleler zerinde etkinlik kazand.1 Kabaca zetlenen bu dinamik, 12 Eyll rejiminin slam'n kamusal geerlilik alann geniletmesinden daha zsel, daha derinliklidir. ABD emperyalizminin fundamentalist slam radikalizmine kar statkocu slam' tahkim etmeye dnk stratejisini ve 12 Eyll'den sonra geerlilik kazanan Trkslam Sentezci "dinci deil ama dindar devlet" tasarmn 3. Blm'de aktarmtk. O blmde zellikle "slami Entelejensiya ve Trk-slam Sentezi" bal altnda ele aldmz gibi, 12 Eyll'n "kanun dairesindeki slam" merulatrc din politikas, slami ykseliin yukarda tanmladmz ana dinamiini iermeyen; tersine, bu dinamiin nne set ekmeye ynelik bir politikayd. 12 Eyll rejiminin islam' "devletletirme" politikas, Trkiye'de Islami camia(lar)n muhafazakr-sac, statkocu merkezlerinden destek grd. Anlan nitelikteki cemaat nderlikleri, siyasal-ideolojik anlaylarnn yannda, radikal slami dalgaya kar kendi otoritelerini koruma kaygsyla da bu politikay desteklediler. Resmi-devletl islam etrafnda oluan ittifak ve mutabakat, sa siyasal alanda geni bir kitle ve kadro yelpazesini, bu arada lkc hareketi de kapsad. 4. Blm'de incelediimiz gibi, ANAP'llaan lkclerin bu yneliminde, sz konusu mutabakatn/ittifakn ideolojik ve siyasal etkileri nemli pay sahibidir. Buna karlk, onunla zsel olarak elimese veya alternatif
1 Ana hatlar belirlenen bu srecin teorik temellendirilmesi iin bkz.: mer Lainer, Dini Akmlar Ykselii ve Trkiye'de Islami Hareket, Birikim, Ekim 1989, s. 6-14.

283

retemese bile, yerleik dzene kart, muhalif bir sylemle, o dzenin yaratt insani-toplumsal honutsuzluk potansiyeline tercman olan radikal slamc akm da, statkocu resmi islam'dan bamsz ideolojik-siyasal etki kanallarn aabildi. Mslman Kardeler ve Cemaat-i slami gibi uluslararas radikal slamc hareketlerin ve ran islam devriminin birikimini aktan literatr, zellikle genlik zerinde etkili oldu. 12 Eyll ncesinde de kendisini "sa"dan kategorik olarak ayrmaya, dzen kart bir kimlik edinmeye ynelen radikal Islami hareket bylece geliti, mstakbel entelejensiyay oluturacak olan kuak iinde dayanak kazand, kentlileti. Radikal islamc sylemin, ierikleri farkllam da olsa ortak kavramlardan, yaantlardan karak veya onlar eletirerek kendisini yayabilecei zemini geniletmekle, resmi islam da bu srece dolayl katkda bulundu.2 Statkocu geleneksel cemaat otoritelerini aka ve tamamen reddetmese de, onlardan bamsz bir alt-kltr iklimi oluturabilmeyi baaran radikal islamc dalga, etrafnda, Trkiye'de 1960'l yllarn sonunda devrimci sosyalist akmn yol atna benzer bir dnsel ve kltrel canllk yaratt.3 Soy lkc hareketin radikal militan tabann kavrayan islamlama, bu yeni islamc dalgann etkisi altnda geliti. Sonuta, 1980'lerin lkc hareketten farkl olduu gibi, MHP'nin yaklamndan ve bu yaklam srdren tepe kadrolarnkinden de olduka farkl bir nitelie brnd... MHP'nin syleminde Islami motiflerin arlnn 1970'ler boyunca arttna 1. Blm'de deinmitik. Trklk ile s2 Abdurrahman Dilipak da resmi slam' radikal slamc adan eletirdii kitabnda bu dolayl katky teslim ediyor: Bu Din Benim Dinim

Deil, aret/Ferat Ortak Yaynlar, stanbul 1990, s. 29-30. 3 Trkiye'de radikal slamc dalga ve geleneksel slami toplumsal-siyasal rgtlenmenin yaad deiim sreci balbama incelenmeye deer. Bu konuda imdiye kadar yaplm en derinlikli ve kapsaml alma, elinizdeki kitaptan ksa sre nce yaymland: Ruen akr, Ayet ve Slogan-Trkiye'de Islami Oluumlar, Metis Yaynlar, istanbul 1990. MHP ve islam.

284

lamiyet, her ikisinden de vazgeilemeyecek deerler olarak sunulmaktayd. Trke'in nl "Tanr da kadar Trk, Hira da kadar Mslmanz" sz, bu "eitlii" simgeleyen bir slogand.4 Ancak Trklkslamiyet ilikisi asla tutarl ve btnlkl bir teorik akla kavuturulmad. Gerekte, gene 70'lerde revata olan "Trklk gurur ve uuru, slam ahlk ve fazileti" dsturundan sezilebilecei gibi, "milleti oluturan unsurlardan birisi" olarak kavranan ve hkm (znde tamamen laik bir anlayla) ahlkivicdani dzeye indirgenen slam, ideolojik bakmdan daima milliyetilie tabi kald. 1977 seimleri arifesi, MHP syleminde Islami motiflerin art seyri iinde nemli bir srama noktasyd. Bu seim dneminden ksa sre nce hac'ca giden Trke, 3 Mays 1977'de yaymlad beyannamede, "dnya grlerinin, ruhi muhtevaya bal milliyetilik olarak metbuluu ruha ve tabilii milliyete veren bir anlay iinde tek kelimeyle islam" (ab) olduunu vaazetti; "hakkn dmanlar dmanmz, hakkn dostlar dostumuzdur" dedi. slamc radikal genlik tabannda byk hayran kitlesi olan Necip Fazl Ksakrek'in bu beyannameye mukabele ederek, "ban dayad tek ruhi muhteva tek kelimeyle ve btn lleriyle slam", "ii alev alev Mslman, d prl prl Trk ve ii dna hakim, d iine kle" olduunu ifade ettii MHP'ye tevecchn bildirmesi; MHP'ye, sunmak istedii slami grnt asndan ok byk destek verdi.5 MHP, 1979/80'de, hedefini tanmlarken, "nizam- alem ve ilay-
4 Abdurrahman Dilipak, in'deki Tanr da zerinde birok Budist mabedi bulunduunu, bu nedenle Tanr dann yredeki mslman Trkler tarafndan gidilmeyen, sevilmeyen bir yer olduunu aktararak; "Trkln ls" saylmasndaki garabeti belirtir! {Trkiye Nereye Gidiyor'!, Risale Yaynlar, stanbul 1987, s. 55-56) 5 Salih Mirzabeyolu, Necip Fazl/Kflvgnm, 2. cilt, bda Yaynlar, stanbul 1987, s. 21-23. (Trke'in "Trk milletine Beyanname"si: s. 19-21) 285

kelimetullah" (Allah'n szn hakim klma ve dnyaya nizam verme) ifadesini de kullanmaya balad. eriat yanls yorumlara ve islam adna cihad iddiasna kap aan6 bu iar yaygnlarken; "kanmz aksa da zafer islam'n" slogan, en ok kullanlan birka slogandan birisi haline geldi. MHP .nderlii, bir yandan da Islami cemaatlerin desteini kazanma arayna girdi. Trke'in, bu amala Adyaman-Kahtal Nakibendi eyhi Mehmet Reit Erol'la sk iliki kurduu, birok lkcnn bu eyhe baland biliniyor. eyh Mehmet R. Erol'un, bu yeni mridlerinin emrine "komnistlerin ldrlmesini" caiz klan fetvalar sunduu sylendi. Nakibendilerin aslnda olduka apl olan Adyaman cemaatinin, fazla merkezi ve hiyerarik bir yapya sahip olmamas nedeniyle, bu iliki MHP'ye pek byk bir kitle destei salamad ama simgesel olarak nemliydi.7 lkc nderlik, daha kk apl baka baz "mridleri" de kendisine angaje etmeyi baard.8 slami ynde atlan bu admlar, esas olarak, MHP'nin kitle desteini gelitirmeye dnk taktik giriimlerdi, islam'n ideolojik tutarllkla benimsenmesi sz konusu deildi. Hele lkc hareketin kentlerdeki kriminal-lmpen alt-kltr yaps
6 Alpaslan Trke, 12 Eyllden sonra savunmasnda "nizam- alem teriminde hibir ekilde eriat devleti manas yoktur. Bu manay veren hibir tarihi de yoktur." demitir. (Savunma, Maya Yaynlar, istanbul 1987, s. 15) 7 (Fevzi Tuz'un itiraflar) Nokta, 21 Aralk 1986, s. 21. Ruen akr, Tarikatlar, Liderler, Partiler, Nokta, 1 Mart 1987, s. 23. MHP ve lkcler ile eyh Erol'un Menzil dergah arasndaki ilikinin ierii ve anlam hakknda salkl bir izlenim, Ruen akr'n Ayet ve Slogan kitabndan salanabilir, (age, s. 65-72) 8 Belirgin rneklerden birisi, Trke'in teden beri sk bir ilikide olduu Samsunlu Nakibendi by Hac Mustafa Balayc'dr. Balayc ve dier baz rneklere 10. Blm'de deinilecek. MHP, 11 Aralk 1977'de yaplan yerel seimlerde, alt ay nceki genel seimlerinde sadece yzde 2.4 oy alabildii Bingl il merkezinde, tarikat eyhlerinin desteini elde ederek belediye bakanln kazanmt. (Mehmet Ali Aaoullar, MHP, Cumhuriyet Dnemi Trkiye Ansiklopedisi, iletiim Yaynlar, stanbul, s. 2118)

286

iindeki militan kadrolar arasnda, slami deerleri gerekten benimseyenler istisnai olduu gibi; slam' lafzen sahiplenmeye bile gerek duymayan unsurlar mevcuttu, "islam'n esaslar"n grece hararetli savunanlarn da, gndelik hayatlarn bu "esaslar"a gre tanzim ettikleri, islamc jargonla "islam' yaadklar" sylenemez. Buna karlk MHP'nin Snni taassubunu seferber ederek anti-Alevi, anti-komnist kitlesel hezeyanlar yaratabildii Orta ve Dou Anadolu tarasnda9 durum farklyd. Zaten MHP'nin islamlama stratejisinin birincil hedefi, geleneksel orta snflarn tekelci kapitalistlemenin ykc, daraltc, mlkszletirici etkilerine, Batc kltrel modernlemeye, bu srelerin kozmopolitletirci sonularna isyan ederken Islami syleme daha sk sarld Orta-Dou Anadolu siyasal corafyasyd. lkclerin islamlama ekimiyle yksek verim almay umduklar toprak buras olduu gibi, bizzat bu ekim iin gerekli tohumun kayna da ayn araziydi. Buradaki

kadrolar islam' en azndan siyasal sylem dzeyinde sindirmiti. lkc hareket, gndelik hayat tresinde mslmanln arlkl yer kaplad bu siyasal corafyada, toplumsal olarak organiklemiti. Birok yerde, biimlenmesinde barol oynad anti-komnist/anti-Alevi saldrganlk potansiyeli ve fiilen gerekleen saldrlar, kymlar; lkc hareket ile Snni Mslman kitleyi, ortak deneyimin rettii kollektif bir kader ortakl ("suortakl"!?) bilinciyle kaynatrmt. Ksacas, islamlama ynndeki admlar, Orta-Dou Anadolu tarasnda belirli bir nesnel karla sahipti. 1979/1980 dneminde MHP syleminde Islami motiflerin arl artarken, lkc hareketle slamc hareket arasndaki ilikiler de sertlemeye balad. 1977 seimlerinde MHP'nin Orta-Dou Anadolu'daki MSP taban zerinde etkinlik kur9 Bu dinamii 1. Blm'de tasvir etmitik.

287

duunun grlmesi, partiler arasnda rekabeti kztrd. MHP'nin MSP'ye ynelik tehdidi, lkedeki hegemonya bunalmna bal, geici bir durumdu; MSP tarafndan geitirilebilirdi. MSP'ye kout genlik rgt olan Aknclarn radikallemeye balayarak "sokaa" arlk koymaya ynelmeleri ise, lkc hareketi tehdit eden bir rekabet admyd; lkcler, stratejileri asndan hayati nem tayan sokak politikasnda bu rekabeti hazmedemediler. Aknclarla lkcler arasnda silahl atmalar oldu. lkcleri aknclara kar sertletiren bir baka neden, tabandaki slamlamac nvenin, baz lkdalarn MHP'nin islam politikasnn demagojik karakterine tahamml edemeyerek soy Islami harekete gemelerine varan etkiler yaratmaya balamasyd. lkclerin 23 ubat 1980'de aknc genliin nder ismi Metin Ykseli ldrmeleri, gerilimi dorua ulatrd. Aknclar Dernei, bu cinayeti knarken, lkcleri "14 asr nceki Yahudi bn-i Sebe'nin ve gnmzdeki emperyalizmin faist uzants olan rk mnafklar" diye tanmlad.10 Aknc-lkc atmalar, 12 Eyll'den sonra lkc hareket ile slamc hareket arasndaki, 10. Blm'de ele alacamz gerilimin temelinde har olmulardr. Bu atmalarla temeli atlan gerilim, 12 Eyll ncesinde MHP'nin slam'a yneli politikasnn snrlarn ve arzalarn da gsterir. lkc tabann islam'a yneliinde toplumsal ve siyasal-psikolojik etmenler MHP'nin slam'a yneliinin, Orta-Dou Anadolu tarasnda belirli bir nesnel toplumsal karl bulunduunu belirtmitik. Bu, elbette lkc hareketin militan taban zerinde etkili olacak
10 Sebil 30 ubat 1980, s. 8-9. Daha snrl dzeyde olsa da, slamc hareketten lkc harekete de bu dnemde transferlerin olduu kaydedilmelidir. 288

bir gereklikti. lkc militanln toplumsal karakteristiinin kk, kltrel ve gndelik hayat dokusuyla ban koparmad Snni Trk tara ortamndayd. te yandan, lkc militanln kentlerde rettii kriminal-lmpen ete yaps karsnda oluan tepkiler de Islami deerlere daha fazla sarlnmasn getiriyordu. Sz konusu yap, "idealist" lkc militanlarda siyasal-ideolojik temelde; geni bir taraftar ve kadro kitlesinde ise orta snf ahlak temelinde huzursuzluk yaratyordu. Ahlkisiyasal huzursuzluk, lkc etelerin terr ve cinayet rutini, "komnistlere kar cihad" gerekesiyle izah edilemeyecek zalim grnmlere brndke byd, idealist kadrolar en azndan tecrit olmaktan ekiniyorlard; "kitle", her iki dnyada hesabn veremeyecei bir sorumluluu paylamaktan korkar olmutu. Bu huzursuz atmosferi paylaan kadrolarn ve kitlenin, ekincelerini, tepkilerini hem isel olarak, hem birbirlerine ve da kar "davadan dnmeden" ifade etmelerinin en elverili yolu, slami syleme bavurmakt. slami syleme ve islam'n dnce dnyasna balan, eletirel kayglar iin olduu gibi, salt kr siyasal gidie katlanabilmek iin de dayanak sunuyordu, islamc yazar mer Ltfi Mete'nin saptad gibi, lkc hareket tabannda tasavvufa, "tasavvuf heyecanna" ilginin 1970'lerin sonlarnda younlamasnda "lmle burun buruna olan gen insann gnl huzuru aray, nemli bir faktr olarak rol oyna"mtr.11 "Gnl huzuru aray" iinde islam'a yneli, hapishanelerde younlat, kitleselleti. 12 Eyll arifesinde hapishanelerdeki lkclerin adna savatklar devletten grdkleri muamele karsnda ardklarna 1. Blm'de deinmi; bu aknln nasl oka dntn 2. Blm'de incelemitik. deolojik ve teorik donanmszlk, bu okun yaratt sahipsizlik, dayanakszlk, yalnzlk duygularn katmerletirdi. lkc tabann geldii toplumsal ahlak ve gelenek iinde,
11 Tasavvuf ve Aksiyon-1, Yeni Dnce, 18 Mays 1990.

289

varolusal bunalmlara kap aan bu ruh halini dengeleyebilecek bir maneviyat dnyasnn etmenlerini sunabilen yegane kaynak, islam'd. Moral dayanak bulma, en azndan hapishane hayatna tahamml saikiyle, Islami syleme ve okumalara rabet artt.12 Elbette slamlamay tamamen "hapishaneye tahamml", "varolusal bunalm" vb. negatif saiklere indirgemek, fazlasyla kaba bir yaklam olur. Bu

saikler, 12 Eyll arifesindeki islamlamaya dnk dnsel-ideolojik nveler ile birlikte, onlarn yzeye kmalarn kolaylatrmalar lsnde anlam kazandlar. Islami literatre ve namazl-niyazl bir gndelik hayata yneli, salt kendiliinden gelien bir sre deildi; lkc nderliin gen radikal unsurlar tarafndan da bilinli olarak tevik edildi. MHP st nderlii, morali yksek tutmak iin, 12 Eyll ncesinde "yaknda iktidara gelerek af karlaca" vaadini; 12 Eyll sonrasnda ise, devletin "fikri iktidarda kendi zindanda olan bir fikriyata" yapt hakszl mutlaka farkederek tamir edecei mesajn yaymt. Tahamml karlnda gayet reel ve somut dller vaadeden bu yaklamlar, hibir pratik sonu vermedike ikna ediciliklerini de yitirdiler. Bu noktada islam'n mistik huzuruna daha sk balanmak, hayal krklklarndan koruyucu ve kalc bir zm yolu idi. Militan tabanla dolaysz iliki iinde bulunan lkc genlik nderleri, st ynetimin vaadlerinin ve moral taktiklerinin, "aadaki" insanlara mesafeli ve "souk" bakan, onlara manevi g vermekten uzak kalan yaklamlar olduunu farkediyorlard. Kendi benliklerini, morallerini ayakta tutmak iin de bavurduklar Islami gndelik hayat dzenini, tabann moral dayanakszln
12 12 Eyll sonrasnda alt yl Mamak askeri hapishanesinde kalan eski lk Yolu Dernei (YD) bakan Yaar Yldrm, bu durumu yle ifade ediyor: "Gerek cezaevinde, gerek darda kendine yetebilmek iin Allah'a sk sk sarlacaksn, Manevi ynnn gl olmas gerekir, yoksa kersin." (Tempo, 20 Kasm 1988, s. 33)

gidermek iin sistematikletirmeye yneldiler. Hapishaneleri, manevi bakmdan olgunlatrc bir hayat alan olarak sundular. lkc terminolojide hapishaneler, 12 Eyll arifesinden balayarak "Yusufiye", "Yusufiye medreseleri" ve "ta medrese" olarak tanmland. "Yusufiye" tanm, lkclerin kendilerini, islam mitolojisinde haksz yere hapsedilip zulm grd ve bu zulme sabrla, tevekklle direndii kaydedilen Yusuf peygamberle zdeletirmelerinden kt. lkcler, kendileri hakknda "Yusuf yzl" deyiini kullandlar; hapishaneleri de "Yusuf'un hapsedildii yer" anlamnda "Yusufiye" diye adlandrdlar. Hapishaneler, buralarda giriilen youn okuma ve islam' renme faaliyeti nedeniyle, "medrese" ("ta medrese") olarak da tanmlanr. "Yusufiye medresesi", 12 Eyll'den sonra, btn bu "anlam"lar birletiren gizemli bir tanm olarak yerleiklemitir. Tasvir edilen srecin hapishanelerle snrl olduu dnlmemelidir. "Dardaki" lkc kadrolarn ve militanlarn da Islami alt-kltrle temaslar younlat. Hapishaneden yaylan dalgalar ve tahliye olan kiiler bu temas younluuna ivme verdiler. Kur'an kurslar, mahallelerdeki Islami iliki emberleri, giderek eyhlerin vb. cemaat byklerinin evreleri, cemaat "halkalar", lkc tabann yaygn biimde bavurduu toplumsallama kanallar oldular. Manevi-moral arayn yannda, kimi koullarda, yitirilen grup kimlii ve nderlik yoksunluu da bu ynelimde etkindi. slami okuma ve tefekkr pratii, lkc tabanda kollektif bir olgunlama, bilinlenme, arnma, halisleme gibi deerlere dayal bir moralin yaylmasn salad.13 Bu moral sylem,
290
13 Bu ruh halinin, Ylma Durak gibi efsanevi bir lkc nderin azndan anlatm: "Mahrum kaldklarmzla kazandklarmz mukayese edince Allah'a krediyorum. Artk ufak tefek meseleler problem olmaktan kmaldr. Her eyi Allah rzas iin yapnca teferruattaki skntlar da yok olup gider. zimiz dupduru aydnlk hale gelir. Kendini kk gren zenti bir hayatn mahkumu deil, gpta edilen, rnek

291

kanlmaz olarak zeletiriyi de beraberinde getirdi. nemli lkc militanlardan Ahmet ahin zarslan'n yazdklar, Islami halisleme moralinin, gemii slam adna sorgulamaya iten ynn ortaya koyuyor: "Gerekten de dn savunduklarmz yaama noktasnda zayf kalyorduk. Belki buna birok sebep bulunabilir, ama bunlar hakl olmamz gerektirmez. Birok insann Hak'k bulmasna ve Hak yoluna girmesine vesile olurken kendi nefsimizde hakikati yaayamadk. Eksik ve yanl bilgilerle amel ettiimiz gibi, slam adna islam'a aykr fiillerimiz de oldu. 'Mslmanlar kardetir' buyurmutu yce Allah. Biz dier Mslman kardelerimizle birlikte olamyor, glerimizi birletiremiyorduk.(...) ileler ektik. Ancak kk cihaddan byk cihada getik. Bol bol okuduk, dndk. (...) Artk her eyi slama vuruyor, islam ne diyorsa yle yapyoruz. Bu bence kurtuluun kapsdr."14 lkc hareketin slamlama srecinin simge isimlerinden Remzi ayr'n, hapishanelerdeki lkclerin yazlarn yaymlayan Bizim Dergh dergisinin Eyll 1990 saysnda syledikleri daha da aktr: "Sebebi veya illeti ne olursa olsun, dnlerin bu konudaki ifadeleri mulakt, islam' istemede net ve ak beyanlarn varl kt ve eksikti.(...) Daha nceleri de yer yer kimi slami sloganlar, ifadeler kullanlmsa da, bu silkiniin ve saf manada yaplanmann dinamizmini oluturamamtr. Msebbib gibi grnen zindanlara dmz gzellikler getirmitir." (agel, s. 28)
alnan insan oluruz. nk hayatmz ulvi bir anlama kavumu, mukaddes bir idealin yolcusu haline gelmitir artk. Hamdk, idik, pitik elhamdllillah." (Ylma Durak, Mamak Mektuplar, Ocak Yaynlar, Ankara 1987, s. 41) 14 Bizim Ocak, .1988, s. 19. Benzeri bir zeletirel alm rnei: "Asr- Saadet'e benzemeye alan bir erenler cemaati grlr Mamak'ta ve btn cezaevlerinde... deoloji ak ve net, idealizm taze ve dipdiridir. (...) Darda da byle cemaat olmamamz iin hibir sebep var mdr? (...) Mkemmel bir hayat tarz iin ill

cezaevine girmemiz mi gerekir?" (Yaar Yldrm, Mamak'n Dier Yn, Bizim Ocak, Austos 1987, s. 7)

292

slam'a ynelite siyasal-ideolojik etmenler slam'n zellikle radikal slamc sylem erevesindeki siyasal boyutu da, lkc tabann siyasal ve ideolojik arayna, amazlarna karlk verdi. deolojik amazn odanda, devlet-le-dzenli iliki meselesi yeralyordu. lkc hareket, 2. Blm'de tarttmz gibi, adna komnistlerle savatn dnd ve resmen hl savunduu "Devlet" tarafndan "harcanmasnn" okunun arl altndayd. 1944 Trklk davas hakknda iitilen menkbeler dnda, devletin sistematik ve fizik basksyla ilk kez somut olarak karlayorlard. "Devlet" hakkndaki klasik-resmi tutum, mevcut durumda balaycln yitirmiti. Radikal Islami sylemin "laik devlet" kart sylemi, bu ideolojik boluu dolduran son derece yarayl bir kaynak olarak imdada yetiti. Radikal Islami sylem, lkc hareketin 1970'lerde iyice soluklam olan dzen kart demagojisini tahkim etmesine de katkda bulundu. Dzen kart sylemle ilgili gelimeleri 7. Blm'de ele alacaz. lkclerin radikal genlik nderlii, hareketin siyasal gemiini, devletin ve 12 Eyll'n kendilerine tepkisini Islami temelde aklayacak ekilde yoruma tabi tuttu. lkc sylemde, mcadelelerinin "komnizm tehlikesine kar Islami bir tepki"yi yanstt tezi, 12 Eyll ncesinde de motif olarak kullanlmaktayd. 12-Eyll'den sonra, slami tepki" etmeni bir "motif olmaktan kt, mcadelenin esas saiki ve dinamii olarak sunulmaya ve gerekten de yle alglanmaya baland. Bu yoruma gre, balangta milli-manevi deerleri koruma saikiyle devletin yannda yeralan lkc hareket, slam'n bilincine vardka, mevcut (laik) devletin/rejimin de deitirilmesi gerektiini dnmeye, en azndan sezmeye balamt.15
15 "('Kanmz aksa da zafer slam'n') yleyse benim hayatm pahasna zaferini istediim slam nedir diye dnmeye balad. Sonra da slam'n ilahi vahye

293

Devletin 12 Eyll'de lkc harekete gsterdii sert tepkinin, bu hareketin sadece komnizme kar reaksiyon olmayp, laik dzeni tehdit eden bir Islami potansiyel olduunu anlamasndan kaynakland savunuldu. Hatt 12 Eyll'n, bu Islami potansiyeli yok etmek amacyla "lkc harekete kar yapld" iddia edildi. 12 Eyll'e ve devlete kar duyulan tepkinin teoriletirilmesi iin elverili bir kaynak olduu anlalan radikal slamc eletiri; islam'dan 1980 ncesinde alglanmayan siyasal ve ideolojik perspektifler karsanmasn beraberinde getirdi, islam' "ahlak ve fazilet" alanna hapseden ve onu mtevekkil bir konfor-mizmin, pasifizmin kayna sayan kabuller sarsld. Eskiden reaksiyoner anti-komnizm dorultusunda "islam' koruma" erevesinde kullandklar "cihad" kavramnn, "slam' btn dnyada egemen klma" amacna dnk atak, aksiyoner bir z ierdii idrak edildi. Uluslararas Islami ykseliin ve zellikle Iran slam devriminin, bu srete elbette etkisi bykt. Sonuta lkcler, "edindikleri" Islami terminolojiyi ve sorunsal etmenlerini, ideolojilerine ve siyasal sylemlerine sistematik, kalc biimde yedirmeye yneleceklerdi. islamlamann teorik kaynaklarna bir bak lkc hareketin islamlama yneliminde etkisi olan teorik kaynaklar, eitli dzeylerde saptamak mmkn, ilkin, "Trk
dayanan temel deerlerini anlamaya, almaya ve hayatna uygulamaya gayret etti. Ve lkc nesil kendisine unutturulan Trkslam dnce tarzn kendi bnyesine yeniden adapte etme imkan buldu." (Muhammed Cemal, lkc Hareketin Dn, Bugn, Yarn, Bizim Ocak, Austos 1990, s. 8-9) 12 Eyll sonrasnda hapishane kaynakl lkc edebiyatn en popler ve "bestseller" yazarlarndan olan Remzi ayr, Zib'de Papatya At ve Kelepemin Trks adl romanlarn, "ideal toplumun ancak slam'la kurulabileceinin" yava yava bilincine varan "gen idealist" kahramanlar etrafnda rer; 12 Eyll'n amacnn, bu istikrarl ve salkl gelimeyi basklamaya dnk olduunu iler.

294

milliyetiliinin" dnsel ve ideolojik gemiindeki, Islami syleme arlk veren "ekoller" ele alnabilir. Bu bakmdan aslnda en btnlkl ve zengin ekol, Nurettin Topu ve onu izleyen Hareket dergisinin dnsel mirasdr; ancak bu bereketli referans kaynann, etkisi pek az, olduu kadaryla da dolayldr. Buna karlk, sistematiklikten yoksun olan Necip Fazl Ksakrek ve "Byk Dou" ekol mirasnn, slamlamaya moral tevik etkisi kmsenmemelidir. Radikal slamc literatrn etkisine deinmitik. lkc harekete tarihen, siyaseten ve "milli" bakmdan daha yakn olan kaynaklardan, Erol Gngr'n ve zellikle de Seyit Ahmet Arvasi'nin etkisinin altn izmek gerekir. Arvasi'nin teorik tutumu, lkc tabandaki slamlama yneliminin temel ideolojik ncllerini sunar. lkclerin slamlama srecinin teorik gereklerini en fazla karlayabilecek olan potansiyel kaynaklardan birisinin Topu ekol olduunu sylemek, gereki bir speklasyondur; ama bu imkan,

salt "potansiyel" dzeyinde kalmtr. Nurettin Topu (1909-1975), Trk-milliyeti akmn tarihinde Remzi Ouz Ark'la birlikte "Anadolucu" kanatta en nemli isimlerinden birisi olarak yeralmtr. Anadolucular, Turanclarla polemik halinde, Anadolu'daki tarihsel-kltrel Trk varlna dayal bir perspektifi savunmaktaydlar. Nurettin Topu'nun ideolojisinde bu polemik 1950'lerden sonra nemini yitirdi; buna karlk, gene Anadolu-Trk gelenei erevesinde slam'a verdii nem belirleyicilik kazand. 1966-1975 dneminde onu dier Trk-milliyeti izgilerden ayrdeden temel etmen budur: slam', "milleti oluturan unsurlardan birisi" olarak deil, btnlkl ve "mutlak" olarak benimseyip, milliyetiliin temel ilkesel varlna dntrmeye ynelmesidir. slam'n kapitalizmle badamazln Trkiye'de ilk tartan dnrlerdendir. slam'da yaplmas gereken slahatn, "dinin ruhu demek olan tasavvufla ona uygun ekiller 295 arayan eriatn uzlatrlmas" olduunu; bu arayn, gdasn "Anadolu cemaatiliinde" bulabileceini savunmutur.16 Topu 1975'te ldkten sonra, ynettii Hareket dergisini 1970'lerin sonuna dek yaymlayan izleyicileri, onun tezlerini ulatrarak siyasallatrmaya altlar. stadlarnn anti-Kemalist eletirisini radikalletirdiler: "Brokrasiye" kar, onun tarafndan Cumhuriyet arifesinden beri ezildiini, smrldn savunduklar, geleneksel cemaat yaplarnda milli-manevi deerlere toplumsallaan Anadolu halkndan yana bir sylem benimsediler. En fazla, Trklk ile slam'n Anadolu cemaatilii iinde btnletii, dolaysyla gerek Trk milliyetiliinin islam'la ykl olmas gerektii zerinde durdular. Bu balamda, Hareket'in srkleyici yazarlarndan D. Mehmed Doan, "Trk'n kendi uzviyetinin varmak istedii yeri islam'da bulduunu; bu yzden Trk ile islam'n atan unsurlar deil, uyuan 'birleen varlklar olduunu" savunarak, o sralar gndeme gelen "Trk-Islam sentezi" kavramna kar kt. Hareketiler lkc hareketteki islamlamay desteklerken; MHP'yi, islam'la elien ynlerini budamad, resmi ideolojiye, devlete ve dolaysyla Batllamaya tabi kald iin eletirdiler. Hareketin dnsel birikimi, bunca elverililiine ramen, 70lerde bu izgi "Trk milliyetiliinin" ana akm haline gelen MHP ile zdelemeyerek marjda kald iin, lkc hareket tabannda pek farkedilmedi. Topu ve Hareketin syleminin "gereinden fazla entelektel" olmas yannda; bu evrenin 1980-1984 dneminde etkili bir yayn faaliyeti yrtmyor oluu ve o zamandan benimsedikleri darbe kart tavr nedeniyle
16 Nurettin Topu'nun retisi hakknda bilgi veren bir inceleme: M.Sarta, Nurettin Topu'da Sosyo-Pedagojik Yap, Mesaj Yaynlar, Ankara 1986. Topu/Hareket izgisinin 1970'lerde oluturduu dnsel birikimi hakknda fikir verebilecek iki kitap: D.Mehmed Doan, Batllama haneti (5. bask), Birlik Yaynlar, stanbul 1979; Ezel Erverdi-Dursun zer-Ahmet Debbaolu, Trk Milliyetilii ve Batllama (2. bask), Dergah Yaynlar, istanbul 1979. 296

lkclere yakn yayn organlarna pek "sokulmam" olmalar da, "kefedilemeyilerinde" etkendir. Necip Fazl Ksakrek (1905-1983), lkc tabann islamlama aray iinde ilk elde bavurduu kaynaklardan birisi oldu. "airler sultan" unvanyla anlan "stad"n, bu blmn balarnda ele aldmz gibi 1977'de MHP'ye ak destek vermi bulunmas, eserleriyle daha kolayca ve endiesizce bulumasn salad. Trkiye'yi Islami diriliin merkezi ve mukadder ncs olarak gren anlay da, ideolojik olarak kendisiyle zdeleilmesinde pay sahibi oldu. Ksakrek literatr, dnsel ve ideolojik etmenlerden ok, Islami sylem adna moral cazibe sunmasyla nemliydi. Cokun, polemik eksenli slubu alglanmasn kolaylatrd, "iman ile aksiyon"un badamasn savunan militan sylemi, lkc tabann psikolojik ve dnsel dnyasna ok rahat yerlemesini salad. Prof. Erol Gngr (1938-1983), lkc tabanda belki daha az popler, fakat zellikle kadrolar dzeyinde etkili bir kaynakt. Erol Gngr, 70lerde tam anlamyla partizan bir ideolog olmamakla birlikte, MHP'ye yakn olmutu. "Genel sa" siyaset ile de balantl bir akademisyendi. 1960'larda AP, 1970'lerde MC iktidarlaryla iyi iliki iinde oldu; 12 Eyll dneminde de, 1983 Nisan'nda lene dek, Konya Seluk niversitesi rektrlnde bulundu. Bu profil, 3. Blm'de izdiimiz "faist entelejensiya" tipolojisine uymakla birlikte, Erol Gngr, resmi ideolojiye ve brokrasiye kar daha eletirel tutumuyla bu ortalamadan biraz farkllar. Rahle-i tedrisinden getii Mmtaz Turhan'n da etkisiyle, Batllama kart syleminde anti-elit etmenler ve muhafazakr bir "halklk" havas grlr. Ayrca, sosyoloji alanndaki bilgi birikiminin zenginliiyle, sz konusu entelejensiya ortamnn "stndedir". Erol Gngr'n slamlama srecindeki lkc taban nezdinde kazand saygnlkta, grece zengin dnce dnyasnn pay oldu. 1970'lerdeki yazlarnda, resmi ideo297

lojinin ksmen MHP tarafndan da kullanlan dnce mirasn, bu arada Trk-Turanc uclamalar, Trklk ve Islamiyetin badatrlmas gereini belirten bir yaklamla eletirmi olmas,17 uyandrd ilginin esasn aklar. Erol Gngr, slam'n islam ncesi Trk kltryle nasl kolay uyutuunu ve

dinin Trk milli kltrnn oluumundaki roln vurgularken Trk-slam Sentezi ideologlarna yaklar; "Islamiyetin Trklere cihanmul bir vazife yklediini" saptarken, lkc hareketin "nizam alem lks" iaryla badar.18 1980'lerin banda kan ve ok bask yapan slamn Bugnk Meseleleri (tken Neriyat, 1981) ve slam Tasavvufunun Meseleleri (tken Neriyat, 1982) kitaplarnda daha fazla "slam'n iinden" konumas, lkc tabanda gncelliini pekitirdi. Erol Gngr, bu kitaplarnda Islami ykselii, arka plan ve potansiyelleri balamnda tartr; slamc cemaatleri ve evreleri bu dorultuda tartmaya, harekete gemeye arr. slam dnyas iindeki "pasif direnii" tavr eletirerek, islam' Bat ve modernizm karsnda glendirmeye dnk akmn mirasn benimser. Hilafetin Snni islam doktrininde zorunlu bir esas olmadn, her devlet reisinin "halef" ilevi grebileceini savunarak, slam'da milletin (ve milli devletin) tanndn vurgular. Son iki cmlede belirtilen tutum allaryla, radikal slamc akmn fundamentalist ve "enternasyonalist" zne kar km olur. Ana hatlar izilen bu tutum, lkc hareketin, milliyetilii "Bat kltrslam kltr"
17 Dnden Bugnden, Maya Yaynlar, Ankara 1982, s. 97-108. Erol Gngr 1970'lerin banda MHP'nin teorik yayn organ Tre dergisinde yazd yazlarda, Ziya Gkalp'in medeniyetin evrensellii balamndaki Batcln, islam' ihmal ettii iin eletirmesi nedeniyle, Trk eilimin baskn olduu lkc camiada tepki grmt. 70'lerde tepki gren bu eletirileri, on yl sonra lkc tabanda da benimsendi. 18 Kltr Deimesi ve Milliyetilik, Tre-Devlet Yaynlar, Ankara 1980, s. 104-110.

298

kartl temelinde, Islami temelde yeniden tanmlama abasyla badamtr. lkc tabanda slam'a yneli srecinde en popler olan kaynak ise, Seyit Ahmet Arvasi literatrdr. Poplaritesinde her eyden nce, "aileden" olmas etkili olmutur; S. Ahmet Arvasi (1934-1988), MHP ve lkc Kurulular davasnn 21 numaral san idi. Hseyin Hilmi Ik cemaatiyle de iyi ilikisi olan Nakibendi byklerinden eyh Abdlhakim Arvasi'nin akrabas olan Seyit Ahmet Arvasi'nin, MHP st nderliinin gznde "ar islamc" bir alm tehlikesini temsil ettii; partinin "slam'a oynad" 1977 seimleri arifesinde bile, fazla sivrilmesini engellemek amacyla yayn organlarndan ve i kamuoyundan uzak tutulmaya alld biliniyor. Seyit Ahmet Arvasi'nin 1979'da yaymlandktan sonra birok bask yapan Trk-slam lks kitab,19 lkc hareketin islamlama srecinin rettii terminolojinin, temel teorik ve ideolojik tutumlarn, formllerin katalogu niteliindedir. Ayrca, kitaba adn veren "Trk-slam lks" kavramlatrmas, Islamlaan lkc hareketin kendisini Trk-slam sentezinden, bu balamda da resmi ideolojiden ve genel faizan sadan ayrarak zgl siyasal kimliini ifade etmesinin arac haline geldi. Arvasi, "Trkslam lks"n "Trk-slam sentezi"nden yle ayrdetmekteydi: "Din ve milliyet, zt deerler deildir. Bu sebepten, 'sentez', tez ile anti-tez arasnda sz konusu olacana gre, yllardan beri kullandmz 'Trk-slam sentezi' yerine, 'Trk-slam lks' sz daha uygun olur dncesi ile kitabmzn adn 'Trk-slam lks' olarak setik. Bunu srarla kullanacaz." (age, 1. cilt, s. 8) Arvasi'nin "Trk-slam lks" doktrini, Trklk ve slamiyeti organik bir "vahdet" iinde, neredeyse zdeletirmeye
19 Trk-slam lks ( cilt), Burak Yaynevi, stanbul 1979.

299

varabilecek lde btnletirme abasna dayanr. Buna gre, slam, "medeniyetlere ve kltrlere biim veren", "milletleri inkar etmeyen, aksine milleti, nitelikleri iinde tutarak gelitiren" bir "stsistem"dir: "Ondaki kfr atar, ancak milli ahsiyeti korur. slamiyet, kendine aykr olmamak art ile 'rfe' (treye) uymay emrettiinden milletin slubunu yanstr." (age, 1. cilt, s. 82). islam'n millet varln, dolaysyla milliyetilii meru saydn kantlamak, lkc hareketin islamlama srecindeki temel meselesidir. Arvasi bu temel meseleyi, Kur'an"n Hucurat suresini referans gstererek halleder: "Ey insanlar, biz sizleri bir erkekle bir kadndan yarattk ve birbirinizle tanasnz diye sizi, ubelere (rklara, milletlere) ve kabilelere ayrdk."20 Hucurat suresi, 1980'lerde lkc sylemde milliyetiliin islam'a uygunluunu kantlamak iin ok sk kullanlacaktr. Arvasi, Trklkslamiyet btnlemesini, Trk-slam Sentezcileriyle ayn kurgu iinde yorumlar. Trkler, "baz amanist bulamalara ramen inan itibaryla adeta islam'a hazr" halde olduklar iin, bu dinle en mkemmel ekilde btnleen, ona "peygamberimizden ve yce 'sahabi kadrosundan' sonra" en iyi hizmet eden millet olmulardr, (age, 1. cilt, s. 84-87) "Trk milletinin, 'cihan
20 Trk-slam lks, 1. cilt, s. 123. islamc aydn Ali Bula ise, Kur'an evirisinde (Kur'an' Kerim'in Trke Anlam, Pnar Yaynlar, stanbul 1983) bu surenin ilgili ayetini millet kavramn dayatmadan aktarr: "...birbirinizle tanmanz iin sizi halklar ve kabileler olarak kldk." (age, s. 521) lkc hareketten radikal Islami harekete geen Mehmed Snbl, Mays 1989'da yaymlad Milliyeti Miyiz? Mslman Myz? risalesinde bu tezi yle eletirmiti: "Baz ideologlar, Hucurat sresindeki bu ayeti, milliyetiliin mubah olduunu delil

olarak ileri srmektedirler. Halbuki, btn tefsircilerin ittifakyla, bu ayet ile, kavmiyetiliin red edildii, stnln takvada olduu sbut bulmutur, ayetleri heva ve heveslerine tabi klanlarn fitnesinden Allah'a snrz. (...) Bu arpk mantkla hareket edilecekse, ayn ayetteki 'sizi bir erkekle bir diiden yarattk' eklindeki ilahi kelamdan hareketle, madem ki erkek ve dii snflamas Kur'an'da geiyor, o halde 'erkekilik' ve 'diicilik' de yaplmaldr, sonucuna varlr ki, byle bir yorumun abesliini tartmaya bile gerek yoktur." (age, s. 20) 300

hakimiyeti mefkuresi' olan alemmul mesaj slam'n ilay- kelimetullah ve nizam- alem davasyla" rtm, "bylelikle Trk milleti 'resul-u ekrem'in vekili' olarak cihana yzyllarca hkmetmitir." (age, 1. cilt, s. 268-269) Arvasi, zaten byk lde Kafesolu'na dayanarak aktard bu kurgu zerinde, Trklerin islam'n nclk misyonuna sahip sekin millet olduu tezini, Trk-slam Sentezcilerde olmayan bir aklk ve kapsamllkla ne karr. Sentezciler, Trkln slam'daki sekinlik-nclk misyonunu dorudan doruya Trklk adna ilerken; Arvasi sonuta gene Trkln "lehine" olan bu misyonun "slam'a hizmet" boyutuna vurgu koyar. Trk-slam Sentezi ideologlarnn zmnen gemite brakt bu misyonu, kararllkla ebediletirir ve penesi altnda inleyen" islam alemini, ancak bu tarihi mesajn yeniden edinerek Trkln kurtarabileceini belirtir, (age, 1. cilt, s. 337 ve 3. cilt, s. 140) "islam dininin bir mmini dtan kuatmas ile iten fethetmesi" anlamna gelen ve ayrlmalar gaflet deilse ihanet demek olan eriat ile tasavvufun badatrlp birletirilmesi iini de "ancak Trk-slam lkcleri gerekletirebileceklerdir." (age, 1. cilt, s. 65) Arvasi, bylece slam iinde de Snni totalitarizmine dayal anti-demokratik bir tavr alr. Snni slam dnyasndaki radikal, anti-kapitalist ve fundamentalist akmlar da reddeder. Ona gre bunlar diriliin deil, zlmenin, "ideolojik kamplamalarn" yansmasdr; hatta bu hareketlerin en kapsaml ve radikallerinden Mslman Kardeler'i bir mason tezgah olarak sunar, (age, 3. cilt, s. 132-138) Seyit A. Arvasi, Trk-slam Sentezcilerin, slami cemaatlerin oul yapsn eletirerek, dini tek bir otorite altnda, devlet denetiminde grmek isteyen yaklamn da paylar: Tek parti dneminde resmi din eitimi olmad iin oluan gizli dini eitim a, birtakm cemaatlerin, farkl ve hepsi iddial dini otoritelerin tremesine, "cemiyetin parampara olmasna" yol am, "yabanc etkiler ve tehlikeli
301

din akmlar da gndeme gelebilmitir.21 Ksaca, Arvasi'nin "retisindeki" klasik faist etmenlere de deinmekte yarar var. Arvasi, "faizmin rklk anlay" dedii "biyolojik rk" kavramndan farkl olduunu savunduu bir "itimai rk" kavram tanmlar. Bu "itimai rk" ile ilgili olarak izilen stratejinin, "faizmin rklk anlay"ndan farkn grmek zordur: Vazedilen, bir milleti tekil eden fertlerin, ailelerin, snf ve tabakalarn 'soy birlii uuru'na sahip olmas, uzak corafi alanlardaki Trk ocuklarnn birbirleriyle evlenmeye tevik edilerek, yabanclarla evlenmeye kar kamuoyu 'uyank' tutularak, Trk itimai rknn gelitirilmesidir, (age, 1. cilt, s. 119-121) Ziya Gkalp'in "hars-medeniyet" ayrmnn evrenselci, oulcu alm potansiyeli ieren vehesine getirdii eletiri, Arvasi'nin "milli kltr" anlaynn faist karakterini ortaya koyar. Trk-slam Sentezcilerinin Gkalp yorumlarnda hars (kltr) medeniyetten tamamen yaltarak rk-faizan bir ierik yklediklerine 3. Blm'de deinmitik. Arvasi daha da ileri gider: Hars-medeniyet ayrmn reddederek, "beynelmilel medeniyet" anlaynn gayrmilli, evrenselci deerlere salad snrl meruiyeti de sfrlar: "Biz kltrn de, medeniyetin de 'milli' olduuna inanyoruz. Yani hem kltrde, hem de medeniyette milliyetiyiz. 'Trk Medeniyet Tarihi'ni yazan Ziya Gkalp'in medeniyette 'beynelmilelci' oluunu yadrgyoruz. (...) Z.Gkalp'in 'hars milli olduu halde medeniyet beynelmileldir' grn 'hars da medeniyet de millidir' tarznda tashih ederek kabul ediyoruz." (age, 1. cilt, s. 248-252) Seyit A. Arvasi, MHP'nin 70'lerdeki otoriter faizan devlet anlayn srdrr: Fakirliine, geriliine ramen "toplum uuru" ve "itimai kontrol" bakmlarndan olumlu olan tarm toplumundan;
21 Arvasi ile Yaplan Yaymlanmam Son Rportaj, Yeni 1989 Dnce, 29 Aralk

302

I
"sosyal ve moral balarn zayflad, itimai kontroln yetersiz kald, huzursuz" sanayi toplumuna geite, "gl ve milli devlet anlay"nn mdahalesi zorunludur, (age, 1. cilt, s. 216-217)

Bir kimlik ve sylem olarak "Trk-slam lkcl"


Yukarda ana hatlar belirlenen Trk-slam lks "retisinin", Trk-slam Sentezi "doktrininden" zsel ve teorik olarak farkl olmad; ayrmlarn salt vurgu dzeyinde ortaya kt grlyor. Arvasi ve "Trk-slam lks"n zgl bir sistematik olarak benimseyen bakalar, slam' Trk-slam Sentezi sylemindekinden daha fazla ne kardlar, slami terminolojiye daha fazla dayandlar; "slam'n Trkl ycelttii" nermesini tersten okuyarak "Trkln slam' ycelttiinin" altn izdiler. Bu farkllklar vurgu farkllklar olmaktan ileri gitmedi, teorik dayanaa kavumad. Buna karlk, slam'a ynelen lkcler, Trk-slam lks'ne zg vurgu farkllklarn, Trk-slam Sentezi'nden kategorik olarak farkl, zgl bir sistematiin yaptalar saydlar. Kendilerini "Trkslam lkcleri" diye adlandrdlar; aada inceleyeceimiz gibi, lkc hareketin radikal genlik nderleri, btn olarak siyasal sylemlerini, "Trk-slam lkcs" kimlii etrafnda yeniden ina ettiler. Bylece Trk-slam lks, teorik temelsizliinden bamsz olarak, pratik bir ideolojik ve siyasal gereklik kazand. Sz konusu gereklik esas alnarak, kitabn bundan sonraki blmlerinde "Trk-slam lkcs" kimlii, zgl bir tanm olarak kullanlacak. Ancak lkc misyonun "Trk-slam lks" sylemi ve "Trk-slam lkcs" kimlii ile brnmeye alt slami kisve, slamlamaya ynelen lkclerin tamamn tatmin etmedi. Kmsenmeyecek bir kesim, lkc hareketin
303

ideolojisinin ve yapsnn islam'la badaamayaca; Trk-slam lks formlnn de bu gerei etkilemeyecek bir demagoji olduu kansndayd. Bu kesimin lkclkten kopmaya ynelmesi, lkc hareketin radikal genlik tabannda ciddi bunalma yol aarken; Trk-slam lks sylemindeki slamc vurgunun, hareket iinde de bizzat bu sylemin arlnn artmasn getirecekti... lkc hareketten Islami harekete kay lkc hareket iinde radikal islamc harekete kay, kk apta, ran devriminin yayd cazibenin de etkisiyle22 12 Eyll ncesinde balam, hatta saf deitirmeye ynelen baz lkclerin "tekilat"a ldrtld sylenmiti. 12 Eyll sonrasnda younlaan islam'a yneli, hapishanelerde birok lkcnn lkclkten koparak, siyasal kimlik olarak da "soy" Mslmanl benimsemesini beraberinde getirdi. Giderek daha fazla ve kapsaml biimde tanlan islam'n btnlkl yapsnn ve zellikle radikal islamc literatrn kavrayc syleminin; lkcleri ciddi z-sorgulamaya iten bir siyasal-ideolojik meydan okuma olmas doald. lkc ideolojinin kofluu, bu meydan okumay dnsel dzeyde olduka ypratc kld. Dnsel z-sorgulama srelerinin nne, kemiklemi siyasal kimliklerini koruma kaygsyla kayt koymayanlar, kolaylkla kopmaya doru gittiler. Kopu, 1984'de Mamak askeri hapishanesinde balad. Mslmanl bir kimlik olarak benimseyenler ayr bir grup/cemaat gibi davranmaya yneldike, lkc hareketin nderlii, gndelik
22 ran devriminin lkc taban zerindeki etkisine belki tekil, ama anlaml bir rnek, naml lkc katillerden sa Armaan'n 12 Eyll arifesinde hapishaneden katktan sonra ran'a giderek devrim muhafz olmasdr. (MHP'li Fevzi Tuz'un tiraflar, Nokta, 21 Aralk 1986, s. 23) 304

hayatta onlara eitli boykotlar uygulamaya balad. Konuma yasa gibi uygulamalarla, bu ynelimin ncleri kitleden tecrit edilmeye alld. Ancak ayrma engellenemedii gibi, baka hapishanelere de yayld. 1987 yl balarnda Malatya E Tipi hapishanesinde "Mslmanlar" imzasn kullanan onbir eski lkc, ilk kez ayr kou talebini ortaya attlar. Malatya'y Gaziantep, anakkale, Bursa ve Bartn hapishanelerindeki gruplamalar izledi.23 Bir grup eski lkcnn 1986/87'de 12 say kard Yaz dergisi, soy slamcla kayn ilk da yansmas ve duyurusuydu.24 Yaz'y karanlar, Nisan 1987'deki ilk saynn bayazsnda "dergiyi elinde tutan pek ok okuyucunun Yaz'y belki baka bir isimle ou kez tasarladn" belirtiyorlard. Gerekten Yaz, lkenin her yerinde, Mslmanlama sreciyle lkc kimliini badatrmaya abalayan byk bir kitlenin arayna denk dt ve ortalama 2 binlik satnn ok tesinde etki yaratt. Yaz'nn bu araytaki tavr, milliyetiliin, lkcln de dahil sayld "dnyevi, beeri" ideolojilerden tamamen arnm bir slam'n benimsenmesi dorultusundayd. Dar anlamda siyasaldoktriner bir abann tesinde, dergi yazarlarndan Ahmet Erkan'n syleyiiyle "ie iktidarmzn bulunduu en kk alandan balayp nce nefslerin fethedilmesi" ngrlyordu. lkc hareketin gemite slam'la ilikisinin ise, "komnistlere kar devlet iin cann feda etmeye hazr bir gc oluturma amacyla", Islami motifleri
23 Bu sre hakknda toparlayc bir rportaj: lkclkten mmetilie, Nokta, 29 Kasm 1987, s. 38-39. islamc adan bir deerlendirme: Abdullah Muradolu, Objektif, Temmuz 1989, s. 14-17. 24 Bu kk ama etkili giriim hakknda, Yaz dergilerinin yansra, derginin sahibi ve sorumlu yazileri mdr Mehmet Kahraman'n,

gen bir radikal Mslman grubun kard Giriim'in Eyll 1987 saysndaki baklabilir (agd, s. 52-55). Burhan Kavuncu, 1990 Aralk'nda Yeryz adnda radikal slamc bir onbe gnlk haber dergisi yaymlamaya balad.

305

salt slogan dzeyinde kullanmaktan ibaret olduunu savunuyorlard. Zaten, lkc hareketin "amir ilkesi" konumundaki lider-tekilat-doktrin lemesinin, slam'la ancak bylesine arasal bir ilikiyi kaldrabilecei kansndaydlar. Bu tavr, beklenebilecei gibi, lkc nderler tarafndan birok blgede Yaz iin okuma yasa konulmasna yol at. Bu yasaa koul olarak, ilk zamanlarda siyasal kimliklerini olabildiince perdelemeye alan Yaz kadrosunun lkc harekete kar tavr da netlemeye balad. Derginin Mart 1987'de kan son (11/12) says, bu bakmdan doruktu. Bu son sayda; Malatya E Tipi hapishanesinde "Mslman" kimliini kullanan onbir eski lkcnn bamsz kou mcadeleleri duyuruldu; genlik iinde byk saygnl bulunan, eski lk Ocaklar Genel Bakan Yardmcs ve MHP . davasnda be yla hkml Burhan Kavuncu, kendisiyle yaplan uzun syleide Yaz'nn ideolojik hattn siyasal sonularyla birlikte aka ortaya koydu: "Soldaki, sadaki siyasal yaplanmalarda hatta MSP benzeri geleneksel Islami yaplanmalarda ulusu kabullerin etkili olduunu rahatlkla grebilirsiniz. te lkclk, resmi ideolojinin (milliyetiliin) heyecan unsuruyla aktivite kazand bir oluumdur. (...) Milletimizi meydana getiren unsurlardan birisi de 'din' olduu iin, ulusalc dnce iinde din de yeralr. (...) Din motif olmaktan karak dnya grnn belirleyicisi olduunda ise, artk ulusalc dnce ve lkclk yerini, evrensel ve ideolojik Mslman kavramna brakacaktr. (...) Meru grmediimiz bir yap iinde kalarak, dorular savunamayz." Kavuncu, "Trk-slam lks" retisini de slam adna meru saymyordu: "Yeni Dnce gazetesinde bir arkada Trk-slam Sentezi'nin resmi ideoloji tarafndan Islami uyana kar bir alternatif olarak getirildiini yazyor. Bu tespite katlmamak mmkn deil. Aslnda ayn eyin Trkslam lks veya lkclk iin de dnlmesi gerektii aka
306

ortada." Bu sylenenlerle savunulan, milliyetilik-lkclk kimliinin, "soy" Mslman kimlii karsnda tamamen tasfiyesi idi. lkc hareketin kadro tabanndaki Mslmanlama srecinin yol at ideolojik ve siyasal kopular, ilk kez Yaz sayfalarnda medyaya yansm oldu. Ancak bu yansy, sonuta lkc ve Mslman kamuoyu iinde de marjinal saylabilecek bir snrllktayd. 1987 yaznda Mamak'ta Mslmanlk yolunda lkc hareketten kopu akmnn nderlerinden (hatt kimi deerlendirmelere gre nderi) olan Hseyin Kurumahmutolu'nun lmn izleyen gelimeler, bu bakmdan dnm noktas saylabilir. MHP davasnda 104 yl hkm giymi olan Hseyin Kurumahmutolu, askerlerin emirlerine ramen banda namaz takkesi ve elindeki tespih tamaya devam ettii iin yedii dipikler sonucunda, 15 Temmuz gn ld. Mamak'taki lkcler, Kurumahmutolu'nun Islami yaama ynndeki kararll ile Islami hareket iinde efsaneletirecei ak olan lmn, "lkc ehit" ibareleri ile duyurdular. Burhan Kavuncu gibi arlkl isimlerin de aralarnda olduu bir grup eski lkc, radikal Mslman Giriim dergisine mektup yazarak bu haksz sahiplenmeyi protesto ettiler. Kurumahmutolu'nun Mamak'taki Mslmanlama srecinde lkclkten kopu hareketine nclk ettiini; "irk'e bulam itikadi durumunu terk edip Allah'a kulluk etmeye karar veren bir islam mcahidi" olduunu belirttiler. Kurumahmutolu'nun lm zerine balayan polemik, lkc camia iinde krlan kolun, yeni yrtarak ortaya kmasna yol at. Hapishanelerden lkc ve Mslman dergilere "Mslmanlar" ve "lkcler" imzal bildiriler akmaya balad. lkcler bir yandan kendilerinin de Islami niteliklerini vurgulamaya alrken, esasen ayrlklar yalanlamaya abaladlar. lkc hareketten koparak "Mslman" kimliini benimseyenler ise, "eski beeri izgileriyle"
307

aralarndaki ideolojik badamazln altn izdiler. Sonuta, 1987 sonbaharna girilirken, belirli bir kesimin lkc hareketten islamc harekete kay, kamuoyu nnde tescil edilmi oldu. lkclkten kopu/islamcla kay sarmal, elbette hapishanelerle snrl deildi. Bu sre "darda" da u verdi. Tarada islamcla kay semen-taban, sempatizan ve alt kadro dzeyinde younlat. Byk kentlerde ise lkc hareketin gen kadrolarnn zellikle aydn, yar-aydn ve entelejensiyaya intisap etme eiinde olan unsurlar arasnda islamc harekete yneli eilimi, ciddi kan kaybna yol at. lkc hareket, potansiyel aydn kuann kmsenmeyecek bir kesirini yitirdi. te yandan, 1983/84'de metropol ve yerel Refah Partisi (RP) rgtlerini oluturan kadrolar arasnda da eski MHP'li unsurlara rastlanabiliyordu. "Trk-Islam lkcl" kimlii ve sylemi Elbette lkc tabann byk blm islamcla gemedi. Kesin ounluk, lkc hareketin

saflarnda kald. 1980 arifesinde genlik rgtlenmesinin ynetim kademelerini oluturan, gelecein nderliini oluturmaya aday konumundaki kadro kuann ounluu, islamcla kaya kar ak tavr ald. lkc hareketin en dinamik potansiyelini oluturan bu gen nderler kua, islamlamann "lkclkten sapmadan" yaanmasn gzeten siyasal-ideolojik yapnn da mimar oldu. MHP st ynetiminden farkl olarak, tabandaki islam'a yneli srecini dolayszca paylamalar, bu misyonu stlenecek dnsel-duygusal iletiim ortamn onlara salamaktayd. lkc sylemi ve dnce geleneini, Islami temelde yeniden tanmlamaya yneldiler. Bu ynelim, kategorik bir kla ilan edilmese de, ounlukla "Trk-Islam lks sylemi ve kimlii, lkc tabana slamclamadan
308

slamlatrbilecek "meru" bir zemin sundu. lkc genlik hareketinin yaklak onbe yllk mirasndan kan yeni nderler kuana ise, hareket-ii konumlarn ve glerini salamlatran bir ideolojik mecra at... lkc tabana sunulan "lkc kimliini yitirmeden slamlama" imknnn erevesi, belirttiimiz gibi, "Trk-slam lks" adlandrmasyla zetlenebilecek bir sylem ekseninde izildi. Trk-slam lks syleminin ideolojik esas, yukarda S. Ahmet Arvasi'nin grleri incelenirken ele alnmt. Bata Mamak'takiler olmak zere lkc genlik nderleri, ounlukla zaten bizzat Arvasi'nin yazlarndan beslenerek, onun dnce izgisini yeniden rettiler. Kimileri, tabandaki slam'a kay eiliminin nn kesme kaygsnn da etkisiyle, slam' Arvasi'nin yaptndan ok daha belirleyici, ncelikli bir konuma yerletirdiler. Trk-Islam lks sylemi/kimlii dorultusundaki yneliin nc ve simge ismi olan Muhsin Yazcolu, "milliyeti iktidar" hedefini bile arasal dzeye indirgeyen szler sarfetti: "Dilinin ve milliyetinin seiminde kendi tercihi olmayan ve Allah'n kendisini o ekilde yaratm olmasnn hikmetine inanarak, Trk gibi yaamann esasna kavumak lkc hareketin elbette znden bir czn tekil edecektir. Uzun vadede, uzun soluklu bir mcadeleye girmi olan lkc hareketin nihai hedefine ulaabilmesi iin, nihai hedefin ne olduunun bilinmesi gerekir. Buna da ilay- kelimetullah dediimize gre iktidar olmak da bir ara, devlet olmak da bir ara, dnya milletler ailesi iinde en st noktaya varmak da o nihai hedefe ulamak iin bir ara olmaldr."25 Milliyetilii slam lehine arasallatran tavra bir baka rnek, Yazcolu ile birlikte davranan ekibin kard Bizim Ocak dergisinde, Trk-slam lksnn slami tarafnn ar bas25 Muhsin Yazcolu, Dava Adam Olmak zerine, Bizim Ocak, Ocak 1990, s. 11. .309

masn knayan bir okuyucu mektubuna verilen cevaptr. "(...) demirin eliklemesi rneini vererek Trk-slam sentezini ona benzetiyor ve ikisinin de lazm olan seviyede alnmasn istiyorsunuz. Bizim merak ettiimiz taraf, 'lazm olan seviye' ibaresi. Islamn ne kadar lazm, ne kadar deil? (...) Trkler olsa da olmasa da slam bir btndr. Bizi Trk olarak gururlandran, Islam bnyemize en iyi ekilde intibak ettirmemiz, onu yaamak ve yaatmak yolunda sahabe ve tabiinden sonra en muhteem seviyeye ulatrm olmamzdr. Bizim tarihimizde slam'dan nce de byk ahlkszlar, utanmalar, yz kzartc sayfalar yoktur. (...) Eer Trk milliyetilii diye bir kavram kullanyorsak, bu an artlarnda ve dnya dengeler sisteminde fitne ve fesat kmadan salkl bir yaplamay daha kolay salayacamza inanmamzdandr. slam'n izdii snra kadar milliyetiyiz." (agd, Ocak 1988, s. 4344) "Trk-slam lks" ideolojik formln benimseyenler, milliyetilii islam'a tbi olarak sunan bu yaklama kout olarak, radikal slamc hareketin sorunsaln ve terminolojisini de geni biimde kullanmaya baladlar. "Resm lslam"a kar karak "gerek" eriat savundular.26 lkc hareketin 1970'lerde de kendiliinden gelimesi iinde slam' esas alan bir oluuma yneldii sav, iyice stne baslarak ileri srlr oldu. yle ki, 1940'lardaki has rk Trk26 "Devlet mutlaka gereklidir. Ancak beerin yazboz tahtasnn kurban olan devletler insana mutluluk deil, umutsuzluk baheder. Dzen ayr devlet ayr deildir. (...) Biz Islami bir devletin gerekliliine inanrz. (...) Demokrasi ve onun karnaval olan seim yozluuna kendimizi kaptrmadan, inanlarmzn emri dorultusunda dnelim." (Remzi ayr, Bizim Ocak, Ocak 1988, s. 20,27) "Snf fark, stnlk, zel stat gibi baz beeri farkllklar peinen kaldran ve klelii yasaklayarak hakiki hrriyeti esas alan slam, demokrasinin ta kendisidir. (...) Islamn bahsettii demokrasi ile tamamen maddi kuvvet lsnde hak kazanmay esas alan beeri demokrasiyi, Islamn demokrasi anlayn yok sayacak ekilde, mukayese etmek akl ii midir? Hele, btn bunlara ramen, demokrasiyi tamamen beeri bir sistem olarak telakki etmek hangi mantkla badar?" (Doan Sert, slam ve Demokrasi, Bizim Ocak, Eyll 1988, s. 30)

310

lk-Turanclk hareketi bile, esas itibaryla "aydn, politikac ve brokratlarn beere ram olduu", "Mslman Trk kimliinin yokedilmesine dnk abalarn younlat" siyasal gidie kar bir mcadelede olarak, Islami bir nitelik atfedilerek sunulabildi.27 Tanmn mucidi S. Ahmet Arvasi'nin grlerini incelerken, "Trk-slam lks" ile "Trk-slam sentezi" arasndaki ayrmn, teorik olarak salt vurgu farkna dayandn saptamtk. 1980'lerin

ortalarndan itibaren "Trk-slam lkcs" kimliini benimseyen lkc hareketin genlik nderlii, Trklk ile Islamiyetin bileim biimi hakkndaki kavramsal bulankl gidermeye alrken, "Trkslam lks"ne geni kapsaml, siyasal bir ierik ykledi; Arvasi'nin "sentez"i kavram olarak reddeden tutumunu revize ederek, "Trk-slam sentezi'ni de daha snrl, kltrel bir ierikle ikincil bir kavram olarak kabullendi: "Dnya grn, hayata bak asn izah ederken en ksa ekliyle 'Trkslam lks' ya da 'Trk'n slam lks' kelimelerini kullanmamz elbette ki doru olacaktr. Fakat Selimiye Camii'ni anlatrken kullanacamz kelimeler 'Trk-slam sentezi' olmaldr. nk sentez illa tez ile antitezin rn demek deildir. Kltrel hadiselerde sentezin bir terkibi ifade ettii de olur. (...) Hatt Trk-Bizans sentezi ve Trk-Hint sentezlerinin varl da inkr edilemez. (...) slam'da varolan Allah'n (CC) kelamn cihana yayma ve nizam- alem fikrini cahiliye dnemindeki Arap toplumunda gremiyoruz. Trklerde ise, slam ncesinde de 'Trk cihan hakimiyeti mefkuresi' diye anlagelen bir lk yaanmaktayd. lay- kelimetullah iin nizam- alem fikrinin Trk'n bnyesiyle bu derece uyumasnn sebebi, daha nce de byle bir karakteri tayor olmalardr. Araplar ise byle bir gelenee sahip olmadklarndan, ilk altn
27 Metin Tokdemir, 3 Mays'tan 12 Eyll'e, Bizim Ocak, Mays 1989, s. 6.

311

nesil gittikten sonra devamn getirememilerdir. Daha sonra bayra Trkler almlardr. te 'Trkslam lks' bu uurun sonucudur. (...) Demek ki 'Trk-slam lks' nihai siyasi hedef iin, 'TrkIslam sentezi' de kltrel rnlerimiz iin kullanlmaldr. (...) imdi 'Trk-Islam sentezi'nden 'TrkIslam lks' lehinde vazgemek, milli kltrmz anlayamamamza, z kimliimizden uzaklamamza sebebiyet verecektir. Gemite Trk kltrn ihmal etmemiz, milyonlarca Trk'n Araplamasna ve sonuta Trk dmanlar safnda bize kar savamalarna yol amtr. Tarih, islam olmayan Trklerin Trklklerini kaybettiini ispatlad gibi, Osmanl'nn yanl siyaseti sonucu milyonlarca Trk'n Suriye ve Irak'ta Araplatn, Dou Anadolu'da Krt diye ayr bir millet zannnn ortaya ktn da gstermitir." (Hangi Trk'n Trkl?, Bizim Ocak, Haziran 1989, s. 14-16) Bu tanmlamalar yaplarak lkc kimlii slamlatrlrken, bu kimliin tarihsel srekliliini, misyonunu ve balaycln yitirmemesine de elbette dikkat edildi, islam'n egemenliinin "nihai siyasal hedef" olarak benimsenmesinin, lkc hareketin rgtsel varln gereksizletirdii ve iktidar misyonunu ortadan kaldrd dnlmemeliydi. 1980lerin ikinci yarsnda lkc nderlerce gittike artrlan slami vurgusuna ramen, Trkle mutlak bir sekin, nc misyon ykleyen zyle Trkslam lks sylemi, Trkln "ruhunu" temsil eden lkc misyonunun bekas iin teorik dayanak salyordu. Tabanda islam'a kay tehdidinin canl kalmas, en azndan daha radikal bir islamlamay talep eden eilimlerin varolmas, Trkln ve lkcln islam erevesindeki misyonunu ne karan daha gl vurgulamalar gerekli kld.28
28 "Hl milliyetilik" savunusu yaplmasn slami adan eletiren bir okuyucu mektubuna Bizim Ocak'n Mays 1988 saysnda verilen cevap, hem sz konusu eilimlerin, hem de bunlar karsnda nlem alma abasnn yansmasdr:

Milliyetilii islam'ca merulatrlan savunmac bir sylemin yerine, milliyetilii islam adna art koan atak bir sylemi oturtmak gibi, yorum cambazlklarna dayal abalard bunlar.29 1978'de 7 Trkiye ii Partili rencinin ldrld Bahelievler katliamm gerekletirenlerden Ercment Gedikli'nin 1990'da yaymlanan slam, Asabiyye, Milliyetilik (Ta Medrese Yaynlar, Ankara) kitabndaki "bilin ak", bu yaklama tipik bir rnektir. Ercment Gedikli, ncelikle "milliyetiliin insann ftratnda tabii olarak mevcut olduu"nu "kantlamaktadr". Dolaysyla milletlerin varl kanlmaz, doal ve sosyal bir vakadr. Devlet, organizmac faizan teorilerin klasik anlay uyarnca, "milletin hukuki ahsiyet kazanmas" diye sunulur. Din, devletlerin oluturucu unsurlarndan birisidir. Ancak "kendi kurumlarn kendisi oluturabilecek mkemmel bir sistem olan" islam iin durum farkldr; o, "herhangi bir kltr unsuru" olamaz. Bu nedenle "slam, Trk milletinin birinci belirleyici zelliidir". Millet gereini veri kabul eden slam, btn slam dnyasnn bir millet halinde birlemesini vazetmez. Ancak islam milletlerinin
312
"Arkadamz (...) Trk milliyetiliiyle, cahiliye Arap kavmiyetiliini birbirine kartryor zannndayz. (...) Tarihin hak ve batln mcadelesi olduuna katlyoruz. Fakat unutmayalm ki bu sava milletler yapar. (...) Yine unutmayn ki bin yldr bu hak ve batl mcadelesinde hakkn savunuculuu hep Trk'n nderliinde olmutur. (...) Bir hak devleti olarak btn Mslmanlarn katld gl bir devlet her Mslmann zlemidir. Fakat bu samimi zlemler dnyann kat gerei karsnda komik hallere derler. (...) Byle bir fikir ancak gl bir devlet tarafndan organize edilirse baarya ulaabilir. Bu gl devleti kurabilecek yegane millet de tarihle kendini ispatlam Trk milletidir." (agd, s. 33) 29 "Osmanl Pakt'n oluturan Mslman milletlerin u veya bu sebeple 'milliyetilik' derdine derek ayrldklar slam mmeti birliinin ve topyekn insanlnn fert fert ve millet millet, hrriyet ve ahsiyetlerine, birer canl olarak temel ihtiyalarna, birbirlerinin kardei

olduklarnn uuruna, hilesiz ve hasbi olarak yardmlaacaklar aa ulamann birinci basamanda yine 'milliyetilik' olduuna inanan bir lkc hareket ve lkc insan tipi." (Hulusi Tekin, Hem Tahamml Hem Sefer, Bizim Ocak, Ocak 1989, s. "5-6)

.313
\

dayanmas elbette bir gerekliliktir. Trk milliyetiliinin/ lkcln "azami hedefi", nizam- alem ve ilay- kelime-tullah dorultusunda, Trkiye'nin byle uluslararas bir slam birliinin merkezi, ncs olmasdr. Azami hedefi dnecek noktaya gelmenin art ise, "Trk milletinin (dolaysyla Trk milliyetilerinin/lkclerinin) ilk aamada TC hudutlar iinde, sonra btn Trk alemi erevesinde gl olmas"dr... Yeni Dnce'de de mer Glgeci, Mslman Kardeler'in rdn'deki programnda "Arap Birlii"nin slam kalkan altnda glendirilmesi"nin vazedilmesine atf yaparak, "islam ats altnda Trk birlii" iin uramann meruluunu savundu, (agk) 1990 Austos'u banda Irak'n Kuveyt'i igal etmesi ile balayan Krfez bunalmnn Arap dnyasndaki blnmeleri derinletirmesi zerine de, Trk-slam lkclerinin aktarlan "azami hedef" dorultusunda mesajlar verdiklerini ekleyelim: "islam alemine liderlik yapacak gl bir slam lkesine iddetle ihtiya var. Dn lider ecdadmzd. Bugn neden onlarn torunlar olmasn?"30 "Trk-Islam lkcl" bir siyasal kimlik olarak oturtulmaya allrken, bu kimliin tanmlanmasnda inandn-dndn (islam') yaayan bir bilge, "rnek insan" tipinin alt izilmekteydi. "Aksiyonerlikle" bilgeliin kaynamasn vazeden bu ideal-tipleme, lkc militann bir "alp-eren" olmas gerektii dorultusundaki tlerde ifadesini bulmutur. lkc hareketin kendisini Trk-Islam lks sylemiyle ifade eden yeni nder kua, dnce-eylem birliine vurgu koyan bu militan karakterizasyonunu, 12 Eyll ncesindeki rgtsel yapnn vasfsz, lmpen niteliini amak bakmndan ok nemsedi. "slam' nefsinde mkemmelen
30 Yaar Yldrm, Yeni Dnce, 17 Austos 1990. Y. Yldrm 31 Austos'ta da "Araplarn sadece peygamber efendimizin zamannda kendi kendilerini idare edebilmi olduundan" sz etmitir.

yaama" ekseninde srekli yaplan "okuyun, dnn, renin" arlar; 1980'den sonra eksiklii ok hissedilen, "bilinli taban" yaratma kaygsnn yansmasydlar. slamlamann "daha bilinli taban" arayyla ilgili vehesine 12. Blm'de ayrntsyla deinilecek... "Trk-slam lks" sylemi/kimlii ve hareket ii elikiler Trk-Islam lks syleminin yeni bir doktrin gibi vazedilmediini, Trk-Islam lkcs kimliinin de kategorik olarak zgn bir siyasal kimlik diye sunulmadn birka kez belirttik. Tersine, 12 Eyll ncesinde de sylemlerinde slam'a arlk vermi olan (Muhsin Yazcolu gibi) genlik nderleri, lkc harekette Islami niteliin bir yenilik deil sreklilik olduu savn srarla ilediler. Ne var ki bunu yaparken MHP'yle tam tamna zdelemeden, "bizim gibi dnenler" trnden ifadelerle kendi konumlarn ayrtran imalarda da bulundular. Bu gibi imalarda bulunulmasa bile, "Trk-slam lkcs" kimliiyle davranmaya ynelen kesim ile lkc hareketin baka unsurlar arasnda uyumazlklarn, elikilerin varl veridir. slam ve slamlama karsndaki tavr farkll, sz konusu elikileri o zamana kadar grlmeyen bir kapsam ve younlukla belirgin kld. Trk-Islam lkcl syleminin/kimliinin belirmesi, bu elikilere dayal ayrmn slam temelinde formle edilerek netlemesini salad. lkc hareketin 1970'lerden 1980'lere tad temel ayrlk, devletl entelejensiya unsurlar (ve bunlarn belirledii parti merkezi) ile tara kkenli alt-orta snf arlkl genlik taban arasndaki uyumazlkt. 1. Blm'den balayarak kitapta eitli balamlarda tasvir ettiimiz bu ayrlk, nesnel toplumsal-snfsal temellere dayanyordu; tanml siyasal-ideolojik tercihlerle, hele bylesi tercihlere dayal programatik
314 315

klarla ifade edilmemiti. 12 Eyll sonrasnda, devlete/ dzene destek olmaya, sahip kmaya dayal mevcut siyasal pratiin ve sylemin iflasyla birlikte, genlik taban ile merkez nderlii ve ona bal gler arasndaki ukur derinlemeye balad. Ayrmann z, 7. Blm'de ele alacamz gibi, kapitalizm ve "dzen" kart saiklerin ykselmesi ile da-vurdu. Ancak gene 7. Blm'de inceleyeceimiz gibi, btn faist hareketlerin nemli bir bileenini oluturan anti-kapitalist, dzen kart "sol" demagojinin lkc hareketin birikiminde ok zayf bir gelenee sahip bulunmas; sz konusu saiklerin iinde anlamlanaca syleme ilikin bir boluu ortaya kard. Radikal islam, bu blmde daha yukarda akladmz gibi, bu boluu doldurmaktaki elverililiiyle, MHP merkezi ve politikas ile arasna ayrm koyanlar iin en btnlkl donanm sundu, islam'a ilikin yaklam farkllklar, Islami sylemin dzen kart saiklere dayal ayrma dinamiine ifade kazandrmasndan bamsz olarak da ayrtrc etki yaptlar. Mamak'taki genlik nderleri ve kadrolar, girdikleri Islami

z-sorgulama srecinde, MHP nderliinin ve Trke'in islam' arasal bir biimde alglayan baklarn sorun ettiler. Babu'un "ba ak, modern yaayp gezen" ei ve kzlar bile rahatszlk nedeni oldu. Sonuta, "islam' samimiyetle benimsemek", Trk-Islam lkcleri ve onlarn etkiledii yeni genlik kuaklarnca, lkc siyasetin temel meruiyet art olarak dayatlr hale geldi. Bu meruiyet art kimi zaman Trke'i ve MHP/MP nderliinin otoritesini greliletiren, hatt sorgulayan imalarla ne srlr oldu.31
31 Trk-slam lkclerinin ndegelen szclerinden Yaar Yldrm'n 10 Austos 1990'da Yeni Dnce'de yazdklar bu bakmdan anlamldr: "lkc hareket, mensuplarndan daima fedakarlk istemitir. Bu fedakarln da bir ls yoktur, insann en kymetli varl olan hayat istenmitir. Bu hareket uruna nice canlar verilmi ocaklar yklmtr. (...) Dn istendii gibi bugn de hareketin mensuplarndan fedakarlklar isteniyor. Kendinden, ailesinden, Allah'a kar so-316

Trke ve lkc hareketin resmi-merkezi ynetiminde yeralan gler, bir yandan tabann dinamik potansiyeline hakim olan Trk-Islam lkcleriyle aka ters dmemek iin "daha Islami" bir grnt vermeye dikkat ederken; bir yandan da slamlamann lkc hareketin zgnln ve asli karakterini bozmamas gerektii dncesini ilediler. 1988'de Trke "slamiyeti ne srerek Trk milliyetiliini ykmak isteyenlere itibar edilmemesi gerektiini" bildiren sert bir aklama yapt.32 Ak zdlamalar yaanmasa da, slam' kavray biimi ve verilen arlk bakmndan ayrma birok dzeye ve konuya yaylarak srd. Kk bir rnek: Bizim Ocak, Trke'in slamcla kar uyarsnn yerald Mays 1988 saysnda lkclerin hibir zaman "Islamda haram olup kltrmzde, tremizde varolduu sylenen unsurlar savunmadn"; rnein Mslman toplumlar kltan geiren Trk hkmdarlar "Cengiz'i, Hlag'y savunan bir grn lkc ideolojide olmadn" yazd, (agd, s. 33) Oysa Trke, 12. basks ayn yl yaplm olan Yeni Ufuklara Doru adl kitabnda, gururla anlacak tarihi Trk ahsiyetleri arasnda Cengiz'i de saymt! (age, Devlet Yayn Datm, istanbul, s. 54) Bu rnekte olduu gibi, camiann btnln siyasal dzeyde zedeleyebilecek ideolojik elikiler yen iinde karumluluklarndan fedakarlk. Ne iin? Dava iin. Peki dava ne? Hareket altml yllardan bu yana belirli deiikliklere urayarak bugne kadar gelmitir. Gelirken de fikri platformda ciddi deiiklikler olmutur. Yetmili yllarn sonlarna doru da Osmanl'nn misyonu olan ilay- kelimetullah iin nizam- alem davas berraklam, netlemi ve kabullenmitir. nsanlarmz 'kanmz aksa da zafer slam'n' sloganlar ile can vermilerdir. (...) ller salam olmal. Neden ne anlyorsak kanunlarn elverdii izgilerde ortaya koyalm. Fedakarlk yaplr ama sadece Allah rzas iin. Bunun dnda ahsen ben klm kprdatmam. Dnyadan ancak ve ahiret iin fedakarlk ederim. Allah'n rzasna ters decek ve O'nun gcne gidecek bir fiil iinde bulunmay istemem. Davam da Mslman Trk milleti ile Allah kelamn ykseltme davasdr. (...) Bunun iin fedakarln her trlsne varm. Bunun dndaki herhangi bir fikir iin asla ve asla..." 32 Bizim Ocak, Mays 1988, s. 5.

317

lirken; reel politikaya etkisi daha snrl, dolayl olan durumlarda, elikiler yeniden dar taabildi. rnein Bizim Ocak'ta "Trk milliyetilii" hareketinin kadim isimlerinden olan Hikmet Tanyu'nun slam Dininin Dmanlar ve Allah'a nananlar kitab (Burak Yaynevi, istanbul 1989) tantlrken, "Anayasa'nn dine geni imkanlar tandn ve laikliin din dmanl demek olmadn" ifade eden satrlar "fazla iyimserlik"le eletirildi; "artk byle incelemeler yaplrken Trklk ile Islamiyetin ayn anlama geldii gibi dncelerin herkesi balamadnn grlmesi lazm" kayd dld, (agd, Aralk 1989, s. 40-41) Trk-slam lkclerinin temel yayn organ Bizim Ocak dergisi ile MP genel bakan yardmcs Ferruh Sezgin arasnda 1990 yaznda gerekleen "gyabi polemik", hem o zamana kadar grlen en ak siyasal zd-lamadr, hem de Trk-slam lkcl sylemini/kimliini benimseyenler ile Trke ve MP'nin "merkez gleri" arasnda varolan elikinin derinliini ortaya koyan arpc bir rnektir. Siyasal profilini 7. Blm'de izeceimiz Ferruh Sezgin, 29 Temmuz'da Tempo dergisinde yaymlanan syleisinde "Islami hareketten etkilenen lkcler"le ilgili bir soruya verdii karlkta unlar syledi: "D glerin Trkiye iin izdikleri tablo, ABD yanls bir islam cumhuriyetidir. (...) Ben milliyetim ne olursa olsun sadece islamiyet izgisine itibar ederim' diyenlerle yolumuz ayrdr. Partimiz iinde Trk olduunu inkar edecek insanlar yoktur. Bundan sonra grlrse bunlar partimiz iine eitli amalarla szdrlm insanlardr. Bugn Trkiye'de hakim evreler irticann olduu, tehlikeli boyutlara vard tezini iliyor. Bununla ok daha byk gerekler gzden kayor. (...) Gazetelerde karikatrleri izilen mrteci tipinin dnda klk kyafeti dzgn, her gn tra olan, niversitelerde retim grevlisi olan, brokrasinin st kademelerinde yeralan, Trkiye'nin btn meselelerinin zm iin Islami zm yollarn arayan ve bundan baka 318 zmleri kesin olarak kabul etmeyen ok enteresan bir grup var. (...) Esas tehlike burada. (...) Devletin yetkilileri de ya bu oyuna geliyorlar, ya da deifre edemiyorlar. Bunlar Trkiye'yi bir slam cumhuriyetine gtren kilometre talar." (agd, s. 29) Bizim Ocak, Austos 1990 saysndaki "Davamza Sahip kalm" balkl "zaruri aklama"da, Ferruh Sezgin'e ismini anmadan u sert cevab verdi: "islam'a bakmz sadece 'milletimizin dini' erevesinde deildir. (...) lkcler iinde

Trkln inkar eden hi kimse yoktur. Olamaz da... nk Islamiyeti benimsememi bir Trk sadece cesetten ibarettir. Eer sadece Trkl kabul edip, Islami reddeden, lkcln mana kkne darbe indiren, hareketimize hasbelkader 'girmi', 'szdrlm', 'grevlendirilmi' ve kokumu dncesini Trk milliyetiliine ait herhangi bir kurulu adna kamuoyuna aklayanlar karsa, ya bu hareketten kendileri giderler ya da lkc genlii karlarnda bulurlar. lkc hareketi 'milliyet' itibaryla hedef alan, hareketimizi kysndan kesinden darbelemeye alan ve kendilerini 'radikal' diye tantan gruplarn ellerine daha da frsat verecek, ekmeklerine ya srecek 'hayali irtica senaristlerine' hareketimiz iinde barnma ans tanmamak iin davamza sahip kmak mecburiyetindeyiz. Sadece Islami benimseyip Trk dmanl yapanlar' kadar, sadece Trkl benimseyip, Islami 'Trkiye'nin geleceine ynelik tehlike' olarak grenler de kendilerine, inanlarna, dnya grlerine ve kabullerine uygun baka yerler arasnlar!" (agd, s. 1) Bizim Dergh da Eyll 1990 saysnda bu "zaruri aklama"y iktibas ederek u mesaj verdi: "Davay anlamayan ve maksatl olarak konuan bu ahslar, hangi mevkii ve makama sahip olurlarsa olsunlar, lkc hareket iinde yer bulmamal, tabiri caiz ise temizlenmelidir." {agd, s. 3) Bu polemikten sonra Ferruh Sezgin bir sre Yeni Dnce'de yaz(a)mad; partideki yneticiliinin de bir mddet iin "askya alnd" sylentisi yayld...
319

te yandan, Trk-slam lkclnn, "eski" lkclkten farkl olduu kukusunu dourabilecek lde kapsaml, zgn bir siyasal-ideolojik kimlik gibi alglanmaya balamas da hareket iinde huzursuzluk kayna oldu. Bu balamda camia iinde "Islami yaaytaki samimiyet" ltne dayal "80 ncesi lkc"-"80 sonras lkc" ayrmnn sz konusu edilebilmesi ciddi rahatszlk yaratt. Bizzat "80 sonras" lkcler nezdinde etkili olan Trk-slam lkcs "abiler", bu gibi ayrmlarn yapay olduunu duyurma ihtiyac hissettiler. Mamak'ta olgunlaan ve gc pekien yeni nderlik kua iinden de, lkc hareketin disiplinine ve srekliliine halel getirebilecek ayrma tehlikesine kar sesler ykseldi. rnein eski lk Ocaklar Dernei genel bakanlarndan efkat etin, "Trkslam lkcs" terimini ima ederek, " 'lk' ve 'lkclk' kavramlarnn Trkiye'de Alpaslan Trke'in liderliinde belirli bir metod ve hiyerarik bir sistem iinde yryen hareket iinde zel bir anlam ve hviyet kazandn", bu bakmdan " 'lk' ve 'lkclk' kavramlarnn zel manalarnn belirlenmesinin mevcut lider ve hiyerarik yapnn tekelinde olduunu" yazd.33 Aktardmz ideolojik-siyasal ayrma etmenleri ile, lkc hareketin tarihsel mirasn ve srekliliini gzetmeye dnk kayglar arasnda oluan gerilimin deiik veheleri, bata 9. Blm olmak zere, ilerdeki blmlerde etraflca ilenecek... Trk tepkiler Bu blmde son olarak, 1970'lerin ortalarndan beri olduka dank, ideolojik-siyasal etkililikten yoksun bulunan soy Trk eilimin, lkc hareketteki slamlama sreci kar33 Bizim Ocak, Austos 1990, s. 11. 320

1
sndaki tepkisine deineceiz. 1980'den sonra lkc hareketin z rgtsel bnyesinde, tam anlamyla "soy" Trk tepkilere rastlanmad. Trk-slam sentezi/lks erevesindeki "dozaj" ve vurgu tartmalarnda Trkln greli arln, asilliini savunan unsurlardan sz etmek daha dorudur. Resmi ideolojinin milliyeti-oven almlarn gelitirmeye alan faist entelejensiya unsurlarnn arlkla dahil olduu bu kesim, daima Trke'in tabannda, mutlaka kategorik anlamda Trkle dayanmayan, daha ziyade Trk-lslam lkcl syleminin "revizyonist", "gemii inkar eden" bir savrulmaya dnmesi endiesini yanstan ortodoks bir tepki potansiyeli mevcuttu. Bu potansiyel, slamc hareketle lkc hareket arasndaki gerginliin trmand, Trk-slam lkclerinin slamc gruplarla iletiimi gelitirmeye dnk stratejisinin yara ald 1989 ylnda (bkz. 10. Blm) aa kt. Bizim Ocak'n Ekim 1989 saysnda, muhtemelen mstear olan Bozkurt Turan simge ismiyle yaymlanan okuyucu mektubu, bu tepkisel ortodoks ruh halinin yansmasdr: "Belki ok ar gelecek fakat (Islami gruplarla yaknlamak, birlemek hayali ile) temel dorularmzdan ok taviz verdiniz. oundan hi bahsetmediniz. (...) lkc hareket dokuz temel esas zerine kurulmutur (9 Ik). Siz yalnzca ahlakl ele alp dierlerini bir keye attnz. Daha dne kadar derginiz bir vaaz kitabndan farksz hale gelmiti. Halen de dzeldiini, dergi zelliini kazandn syleyemem. Allah'a kr

lkc bir anne babann evlad olarak dnyaya geldiim iin kendimi bildim bileli Babuumun ifadesiyle 'Trk milletinin geleceinin teminat genlerden, BOZKURTLARDAN biriyim. Bozkurtu zellikle byk harfle yazdm. nk bu kelimeye derginizde artk rastlamak imkanszlat. Neden katnz? Toplann, artk titreyip kendinize dnn." (agd, s. 46)
321

1970'lerin ortalarndan beri lkc hareket iinde marjinal hatta ounlukla onun dnda bulunan, "genel sa" alannda kendilerine yer amaya alan soy Trklerin tepkilerini, yukarda aktarlanlardan ayr deerlendirmek gerekir. Soy Trkler kendilerini, Mart 1988'de yaymlamaya baladklar Yeni Orkun dergisinde ifade ettiler. "Aylk Trk Dergi" lejantyla kan ve knyesinde kurucusunun "Atsz" olduu belirtilen dergi; Cumhuriyet dneminde Trk hareketin simge ismi Nihal Atsz'n 1930larda karmaya balad Orhun dergisi ile, 1960'larda bir grup Trknn kard Orkun dergilerinin34 mirasn sahipleniyordu. Derginin yazileri mdr 1944 Turanclk davas sanklarndan smet Tmtrk, idare mdr ayn davann sanklarndan Muzaffer Eri idi. karanlarn ou, Tmtrk gibi yllanm Trkler ile 1970'lerin ortalarna doru MHP'den tasfiye edilen rk-amanist kanadn mensuplaryd. Tekin Erer, Fethi Tevetolu gibi, daha ok anti-komnist misyonlar belirgin olan nl isimler dergiye katkda bulundular. Ayrca Abdlkadir Donuk, Ahmet Bican Ercilasun gibi lkc yayn organlarnda da imzalar grlen faist akademisyenlerin, Rza Akdemir gibi DYP'de saf tutan faizan unsurlarn yazlar da Yeni Orkun'da yerald. Yeni Orhun'un izgisi "soy Trk" sfatn tamamen hakeder nitelikteydi. Kimi yazlarda "Allah izin verirse" yerine "Gktanr izin verirse" ifadesine rastlanabiliyordu. 1960'larda "mmetilie" kar ateli Trk polemikler kaleme alan ve zmir'de soy faist "Nazi" ("Nasyonal Aktivitede Zinde nkiaf") rgtnn oluturulmasnda yeralan Hayrani Ilgar'n imzas da yllar sonra Yeni Orkun'da grld. Yeni Orkuncular, Trk sylemin klasik izgisini izleyerek "aslnda Trk milliyetiliinden baka bir ey olmadn" savunduklar Kemalist milliyetilii sahiplendiler.35 Yeni Orkun, lkc hareketteki slamlama srecine olan tepkisini, ilk olarak Haziran 1988 saysnda davurdu. Nihal Atsz'n harekette 1970'lerden beri ok ihmal edilmi olmasndan yaknld; "milliyet fikrini zararl gren ve kavmiyetilik sayan birtakm hareketlerin de zellikle milliyeti evrelerde etkisini gsterdii" kaydedildi, (agd, s. 12) smet Tmtrk Temmuz 1988 saysnda "ortalama bir Trk'nn, bizleri din asndan tenkit eyleyen baz Trklk dmanlarndan en az on kere, belki bin kere daha ihlas sahibi Mslman olduunu" yazd, (agd, s. 6) Derginin Mart 1989 saysnda Dursun Yelken imzasyla yaymlanan "Kurt Ulumalar Arasnda akal Sesleri" adl yaz, balndan da anlaabilecei gibi, Trklerin lkc hareketteki slamlamaya kar tepkilerinin o zamana kadarki en sert ve ak ifadesi oldu: "Fikir ayrlklar tabiidir. Kutlu davamz saflarnda yeralanlardan bazlar Trklkten hi bahsetmeyerek, pek beynelmilel bir hal alm olan 'milliyetilik' kelimesini kullanarak geitirmektedirler. (...) Bazlar ise sureti haktan grnerek 'lkcym derim, ama Trkym diyemem' diyerek arz endam etmektedirler. Bylelerini dikkate almyorum. (...) Kimileri de, Trkler arasnda gayr Islami milliyetilik iddiasnda olanlar varm gibi; ellerini outura outura ortaya kp 'efendim! Bizim milliyetiliimiz, kii kavmini sevmekle knanamaz (hadis), derecesine kadardr' tarznda, tamamen ehliyetsiz olduu hassas konularda kendine gre birtakm yorumlar yapmakta; urunda bunca ehit verilen TRK
34 Bu dergiler hakknda: lhan Darendeliolu, Trkiye'de Milliyetilik Hareketleri, Toker Yaynlar, 1968, s. 75 ve 372-373. 322 35 rnein Muzaffer Eri, derginin Kasm 1989 saysnda "Gk Trklerden 1200 yl sonra kurmu olduu devletimize milletimizin ismiyle Trkiye cumhuriyeti adn koyan" Atatrk' halis Trk milliyetisi olarak sahipleniyor, (agd, s. 8-9)
32.3

MLLYETL davasna felsefi(!) dncelerle baka isimler yaktrmaktadrlar. Bunlara gre, davamz 70'li yllarda inandmz dava deilmi. Yani o yllarda slam d imi. Bu kadarn tam diyemiyorlarsa da, netice buraya varr. (...) ruhlar ad mekanlar cennet olsun, o yllarda ehit olan ismi celal lkdalarmz Imamolu, nkuzu, zmen ve daha binlercesi... O yllarda inandmz ve halen de taviz vermediimiz (akallar hari) dava uruna ldler. (...) Elbette ki hi kimsenin ahsi dncesine karmaya hakkmz yoktur. Ancak bu tr beyanlar camia adna yaplrsa i deiir." (agd, s. 22) Yeni Orkuncular Trk-slam lkclerine sert bir ekilde kar karken, Trk-slam Sentezcilerini de eletiriyorlar. Aslnda Sentezcilerin, ibrahim Kafesolu tarafndan ortaya konan, "Trklerin islam' laikletirdii, modernletirdii", "islam'n Trklere cihan hakimiyeti hedeflerini gerekletirmekte kolaylk salad" gibi temel savlarn benimsiyorlar. Ancak Trk-Islam Sentezi doktrininin Trkln/Trkln yerini tutamayacan; Islamiyetin Trk kltrnn bir unsuru haline geldiini, bu anlamda bir "Trk Mslmanlnn olutuunu; "millet gereini kabul etmeyen

Islam"la Trk milliyetiliinin sentezlenmesinin ise mmkn olmadn savunuyorlar. "Trkl glgeleyici" bu tr "pragmatist ideolojik sentezleri" ortaya atanlar "Trk milliyetiliini ahs ve zmre karlarna alet etmek"le suluyorlar.36 Trk-Islam lkcleri ve genel olarak lkc hareket, dorudan doruya camia iinden "ar islamlamaya" kar gelen uyarlar massetmeye altlar; ancak zaten marjinal kalan, zor ayakta duran Yeni Orhun'da odaklaan soy Trk akmdan gelen eletirileri nemsemediler. Bizim Ocak'n Haziran 1989 saysnda "Hangi Trk'n Trkl?" balyla yaymlanan yazda sylenenler, slam'a verilen nemi sorgulayan soy Trk eletiriler karsndaki reddiyeci, dlayc tavrlarnn zetidir: " 'Eer bir Trk kltrnden bahsedebiliyorsak, slam dini de bu kltr iinde bir unsurdur. Kendimizi ifade iin Trk-Islam sentezi gibi parlak laflar aramaktan vazgeelim' eklinde herzeler yumurtlayan hzl Trklerimiz de ahkm kesmeye devam etmektedirler. (...) lk Trklerin, hatta Ziya Gkalp gibi, bu dnceyi sistem haline getirmeye alan birinin bile, Trk' tam anlamyla tanmadan Trklk yaptklar (grlyor). (...) Trk, Mslman olduu mddete Trk'tr. (...) lk Mslmanlar dnda slam' topluluk olarak en iyi yaayan millet Trklerdir. yi bir Trk, ayn zamanda iyi bir Mslmandr. (...) Grdmz kadaryla, gen arkadalarmz, Trk' bilmeyen bu tr Trklerden dolay, Trklkten ve milliyetilikten rkmekte, bu kelimeleri kullanmaktan kanmaktadrlar." (agd, s. 14-16)
36 Altan Deliorman, Yeni Orhun, Aralk 1988, s. 5-7. 324

325 YEDNC BLM

LKC HAREKETTE "SOL" SYLEM


lkc hareketin 12 Eyll 1980'den sonra geirdii ideolojik deiimin en nemli mecralarndan birisi, kapitalizme, emperyalizme ve genel olarak statkoya, "dzen"e kar bir sylemin trmanmasdr. Faist hareketlerin karakteristik niteliklerinden olan demagojik anti-kapitalizm ve dzen kartl etmenleri, lkc hareketin geleneinde son derece zayf kalmlard. Bu etmenlerin 1980 sonrasnda kmsenmeyecek arlk kazanmalar, bir lde slamlama sreciyle balantlyd; ama baka ve zgn saiklerden de kaynakland. Anti-kapitalist ve devlet/rejim kart etmenlerin gelimesi, lkc hareketi tarihinin en canl ve hem glenme, hem zaaf nveleri ieren tartma sarmalna soktu. zellikle Trk-slam lkcs kimliini benimseyen kesimin radikal bir dzen kart syleme ynelmesi, lkc hareketin/ MHP'nin geleneinde grlmedii lde kapsaml denebilecek bir ideolojik netleme, "arlama" eilimi yaratt. 1. Blm'de deindiimiz ideolojik donanmszln ve "kendiliindenciliin" almas ynnde nemli katks olan bu radikal netleme, gene lkc hareketin/MHP'nin gemiinde grlmedii kadar belirgin ideolojik ayrma potansiyelinin
327

(veya "tehlikesinin") de domasna yol at. lkc hareketin 1980 sonras ynelimlerinin kavranabilmesi asndan kilit nemdeki bu gelimeyi etraflca tasvir etmeye girimeden nce, "klasik" faizmin temel bileenlerinden birisi olan "dzen kartl" etmeninin ieriini ve anlamn ele alacaz... Bu "anlam"a ilikin olarak, bir hususun daha altn izmeliyiz: mer Lainer'in bu kitaba yazd nszde, faizmi "herhangi" bir totaliter/diktatoryel akmdan, rejimden ayrdeden temel zelliin, kitlesel bir destei seferber edebilme potansiyeli olduu vurgulanyor. Bu kitle desteine can veren insani-toplumsal saikler, zlemler, tepkiler; "hayat ve insan felsefesi" dzeyinde tanmlanyor. Faizmin dzen kart ideolojik etmenlerini incelemek, ona kitleselleme mecras yaratan bu hayat ve insan felsefesinin somut tezahr koullarn, siyasal-ideolojik olarak vcuda geli biimini kavramak bakmndan da gerekli.

"Sol'faizm
Anti-kapitalist ve mevcut rejim kart "sol" etmenler, Almanya ve Italya'daki klasik gelime seyri iinde, faist hareketin ideolojik syleminde kmsenmeyecek yere sahipti. Bu etmenler birok durumda, nceden sosyalist harekette yeralm kimi faist nderlerin de araclyla, sosyalist akmdan devirilmiti. Faist sylem iinde "sol" ideolojik etmenlerin devrimci, sosyalist ierikleri boalyor; proleterlemi veya proleterlemekte olan kitlelerin fkesini, sosyalist hareketin ncelikle dahil olduu "dman"lara kar yneltmeye yaryorlard. Ernesto Laclau'nun deoloji ve Politika adl eserinde (Belge Yaynlar, stanbul 1985, s. 132) "faist solculuk" dedii bu tutumun demagojik nitelii akt; bu demagojik nitelik, faizmin iktidarnda iyice ortaya kt. Avrupa'da faizmin ykseli dneminde sosyalistler ve Komnist (3.) Enter-328 nasyonal (Komintern), kendileri asndan demagojik z ok ak olan bu "solculuu" salt kafa

bulandrmaya, kitleleri kandrmaya dnk bir taktik olarak yorumladlar; emeki halk zerindeki etkisini kmsediler. Faizmi "tekelci sermayenin ak diktatrl" sayan yaklam, faist sylemdeki kapitalizm ve dzen kart etmenlerin tamamyla gz boyamaya dnk hileler olduu kansn besledi.1 Faist hareketin st nderlii bakmndan, "sol" etmenlerin kullanmnda, emeki halk kesimlerini cezbetmeye dnk bilinli arasal-taktiksel kayglarn nde olduu kesindi. Hitler'in Kavgam', bu kesinlii belgelemekte birebirdir. Faist ideolojinin zaten zsel olarak pragmatist, eklektik ve demagojik oluu da, "sol" etmenlerin anlamn "taktik"le aklayanlar dorular. Ancak bu sralanan veriler ve yaklamlar, iki dzeyde arayszla ve dolaysyla ihmale yol atlar. Birincisi: Faist "solculuun" demagojik karakterinin, onun halk nezdindeki etkinlik ve inanlrlk potansiyelini ortadan kaldrmayaca dnl(e)medi; sosyalistler iin ak olan demagojik niteliin, halkn gznde de veri olduu varsayld. kincisi: Nesnel bakmdan demagojik karakterli olan faist "solculuun", "demagoji olsun" diye ortaya atlmad, bizzat faist hareketin "sol" unsurlar nezdinde de inanlrla sahip olduu g-rl(e)medi. Faist "solcularn" veya "sol" faistlerin znel bir samimiyete, sahici saiklere dayanan sylemlerinin ve eylemliliklerinin etkisi gzden karld. Demagojik nitelikli faist "solculuk" etmenleri, gerek genel olarak faist sylemdeki ilevleriyle; gerekse faist hareket iinde onu "samimiyetle" savunan sol kanatlarn kitleler zerindeki ve "sokaktaki" etkinliiyle, faizme iktidar yolunun almasnda belirleyici neme sahiptiler. imdi, esasen Poulantzas ve onu eletiren
1 Gert Schacfcr, Dit Kommunistische Internationale und der Fasdismus, 3. bask, Verlag 2000, Offcnbach 1977. 329

Laclau'ya dayanarak "sol" faizmin anlamn teorik dzeyde ele aldktan sonra, ksaca, italyan ve Alman faizmlerinde "sol" faist kanatlarn yksn aktaracaz. Faizmin "solcu" vehesi 1960'lar sonrasnn nemli Marksist kuramclarndan Nicos Poulantzas'n Faizm ve Diktatrlk (Birikim Yaynlar, stanbul 1980) adl eseri, 1960'larn sonlaryla birlikte gncelleen tartmalarn zenginletirdii faizm-literatr iindeki en sistematik almadr. Poulantzas bu kitabnda, faizmin syleminde mevcut rejim kart ve zellikle anti-kapitalist etmenlerin anlamn ve ilevini kapsaml bir biimde, rneklerle ele alr. Bunu yaparken, sz konusu etmenlere, zsel olarak kk burjuva smf karakteri atfeder. Faizm, bunalmdaki kk burjuva ideolojisinde nve olarak daima varolan "antikapitalist" grnm sahiplenmi; bu grnmn belirginleerek ii snfna yaylmasn ynlendirmi ve bu ideolojik nfuzdan yararlanmtr. Kk burjuva ideolojisindeki anti-kapitalist etmenler, kapitalizmin zne kar deildirler. "Ar zenginlie", sistemin istikrarsz (zellikle enflasyonist) evrelerindeki, toplumda herkesin liyakatiyle "ykselme" ansn garantileyen merdiven dzeninin bozulmasna yol aan "anarik" ileyiine kar olan, statkocu bir anti-kapitalizm anlayna dayanrlar. Kk burjuvazinin statkocu anti-kapitalizme dayal bu snfsal saikleri ulatka, kk burjuva radikalizminin siyasal geleneinde yeralan unsurlar da canlanr: Anarizm, kendiliindencilik, darbeci ihtilalcilik, iddetilik... Bu geleneksel jakoben unsurlardan baka, devlete ve onun dzenleyici kudretine olan inan ne kar. Devletin, tekelleen kapitalizmin dev aygt karsnda aresizleen yurtta kollamak iin arln koymas talep edilir. ktisadi ileyiin liberal kapitalizmin "kr", "vahi"
330

kuvvetine terkedilmeyip, cretlerin, istihdamn, fiyatlarn devletin mdahalesiyle belirlenmesi istei; snfsal elikileri istikrar iinde, statko erevesinde, daha "yksek" ve "tarafsz" grnml bir milli ve mesleki zne adna zmeyi vaadeden korporatist anlayla kurumlar. (age, s. 149-150, 171,249-250) Bir baka Marksist kuramc, Ernesto Laclau, ideoloji ve Politika'da faizmin "anti-kapitalist", "solcu" grnmlerinin tasvirinde Poulantzas' onaylarken, faizmin anti-kapitalizm etmenlerini derleyi biimine dolaysz bir snf karakteri (kk burjuva) atfedilmesine itiraz eder. Eski (zanaatkarlar, kk reticiler, vb.) ve yeni (memurlar, teknik adamlar, vb.) orta snflarn istikrarlarn yitirerek proleterleme "riski" ile yzyze olmalar, faizmin olutuu 2. Dnya Sava ncesi toplumsal bunalm dneminin temel zelliklerinden birisi idi. Bu nedenle, faizme ilikin Marksist literatrde, kk burjuvazinin snfsal ve ideolojik bunalmlarna, hezeyanlarna ilikin tahlillerin geni yer kaplamas doaldr. Ancak Laclau'ya gre, kapitalizmde retim tarz dzeyinde mlk sahibi snflarla emeki snflar arasndaki iktisadi snf elikileri belirleyicidir; oysa toplumsal formasyon dzeyinde belirleyici olan, egemen blokla en geni anlamyla "ezilen, eitsiz" konumdakilerin oluturduu halk arasndaki elikidir. Birbirlerine indirgenemeyecek gereklikleri/nesnellikleri ifade eden bu iki

dzeyin farkll ve zgllkleri, ideolojik sylemlerin tahlilinde de mutlaka gzetilmelidir. (age, s. 99-121) Egemen blok-halk elikisi etrafnda ekillenen reel toplumsal-siyasal mcadelede, ideolojik bakmdan, dorudan snfsal yklemli olmayan, popler-demokratik ierikli adlandrmalar, kavramlar belirleyici olurlar. Yaanan somut elikileri yanstan popler-demokratik adlandrmalar, farkl ideolojik sylemler halinde eklemlenebilirler; siyasal-ideolojik mcadele, halkn ounluunu kavrayacak eklemleme sistematiini kotarma,
331

sz konusu popler-demokratik terimlere kendi ykledii anlamlar yaygnlatrma mcadelesidir. Faizm de, zgl ve mmkn bir eklemleme biimidir. Laclau, bu bakmdan, faizmin syleminde yeralan anti-kapitalist ve "sol" etmenlere mutlak (kk burjuva) snfsal kkenler atfedilmemesinden, o sylemin kendi btnsel anlam ile kavranmasndan yanadr. Bylece, "son kertede" tekelci sermayenin egemenliini srdrmesine hizmet eden faist ideolojinin, ona tabi olmayan, hatta kimi noktalarda eliebilen grece zerk niteliini vurgulayan Poulantzas' onaylar; eletirisi, bu vurgulamay salamlatrmaya dnktr. Faizm, sanayileme ve kitlesel proleterleme srecinin ortaya kard iktisadi-toplumsal bunalmla birlikte yaygnlaan anti-kapitalist ve jakoben etmenleri tevik edip yceltmi; Laclau'nun deyimiyle "eklemsel btnl dalan popler-demokratik adlandrmalarn herhangi bir snf syleminin dnda, kendi bana radikallemeleri"ne (age, s. 129) zemin hazrlamtr. Popler-demokratik terimler haline gelerek kitleselleen eitliki, uvriyerist (iici), anti-pltokratik (zenginlik kart) etmenlerce "dman'latrlan kapitalizmi, "gayrmilli" unsurlar ve "ar kr eden, smrc Yahudiler'le zdeletiren faist alglay kabul grmtr; tanmlanan anti-kapitalizm, tepkiselci, "kendiliinden" yalnlyla, bu sunua elverilidir. Faizmin "tekelci sermayenin en 'beter' unsurlar" ile kesitii, kesiebildii nokta, anti-kapitalizm anlaynn bu "snrl" niteliidir. Tekelci sermaye, ordu ve egemen blokun dier arlkl unsurlar, faizmin iktidarn; halka aralarndaki ideolojik elikinin keskinletii koullarda, bu ideolojik elikiye araclk eden radikal popler-demokratik etmenlere faizmin verdii ieriin kendilerine grece uygunluundan tr benimserler. Bu bakmdan, faizmin iktidar, popler-demokratik sylemler ekseninde cereyan eden egemen blok-halk mcadelesinde, egemen blok
332

iin ideolojik inisiyatifin yitirildii bir ana denk gelir; dolaysyla "optimum zm" deil, ehven-i erdir. Faist hareketle/partiyle egemen blokun ittifak, bu nedenle, asla gerilimden yoksun olmayan bir ittifaktr. Anti-kapitalist, "sol" etmenlerin, snrl ve demagojik karakterlerine, hele iktidara yerletikten sonra yumuamalarna ramen faist sylemde daima varlklarn korumalar, tekelci sermaye ve egemen blok iin ana tedirginlik nedenidir. Faizmin byk sermayeyle snfsal btnlemiliini vurgulayan nemli faizm kuramclarndan Daniel Guerin - "bizzat" -, Faizm ve Byk Sermaye'de (Suda Yaynlar, stanbul) bu gerilimi belirtir. Anti-kapitalist ve "sol" etmenleri yordamlama meselesi, faist hareketin kendisi iin de esasl bir gerilim kaynadr. Faist nderlik, tekelci sermayenin egemenliini sorgular hale gelip aka eliirse, egemen blokun devleti ynetmesi iin kendisine gsterdii rzay da yitirecektir. te yandan, halk iindeki kitlesel desteini ayakta tutabilmek iin, anti-kapitalist, "sol" etmenleri vazetmeyi srdrmelidir. Hatta "gerek hayatta da bu ideolojik etmenlere tekabl eden bir grnt yaratmaldr: nk halk kitleleri, Alman air-yazar Bertolt Brecht'in yazd gibi, kitleler "kanlanm, ama hl bo olan ellerini kaldrarak"2 faizmin anti-kapitalist, halk, eitliki vaadlerinin gereklemesini dilerler, beklerler. te yandan, egemen blokun onayn alabilecek baka iktidar alternatiflerinin ve "soy" etmenlerin salad kitle destei, faizm iin vazgeilmez bir gvencedir. (Guerin, age, s. 228,229) Bu balamda, faist sylemdeki "sol" etmenler yannda, bir toplumsal-siyasal ve rgtsel g olarak faist hareketin "sol" kanad nem kazanr.
2 Aktaran Reinhard Khnl, Der Fasdismus, 2. bask, Distel Verlag, Hebronn 1988, s. 69. 333

Faizmin "sol" kanad veya "sol" faizm Faizmin klasik gelime seyri iinde, Almanya'da da talya'da da parti/hareket iindeki "sol" kanat, faist toplumsal eylemin ve sylemin oluumunda, zellikle de kitlesellemesinde byk rol oynamtr. "Sol" faist kanat, faizmin iktidara gelmesinden sonra, tekelci sermayeye kar "ikinci devrim"in yaplmasn talep etmeye balamas zerine tasfiye edilmitir. talya'da faizme adn veren "fascio" adl para-militer rgtlenmenin nderliinde ve ideolojisinde, "sol" faist etmenler belirleyiciydi. Fasciolar, hkmete/rejime, muhafazakrlara ve zenginlere kar,

"ihtilalci"-iddeti, "halk adam/halk ocuu" kimliini sahiplenen bir syleme sahiptiler. zellikle mlkszleen eski orta snflarn ve proleterleen yeni orta snflarn, ufuktaki proleterleme "tehlikesi"ni ortadan kaldrmak yerine ycelten sosyalizme kar terrist tepkilerini rgtlerken, onlarn "almadan kazanan, asalak" byk sermayeye kar fkelerini de diri tutmulardr. Faistler komnistlerin nclk ettii nemli siyasal grevleri terrle krarken, kimi yrelerde baz fasciolarn "smrc patronlara kar" bizzat grevler ve toprak igalleri rgtledii grlebilmitir. Pek ok yerel faist nder, Mussolini'nin iktidara ynelirken liberal, muhafazakr vd. burjuva gruplarla ve kilise ile ittifaklara girmesine kar km; bu unsurlarn "komnizm tehlikesine kar arkalarna snan ve faizmin ihtilalci ynnden korkan tuzu kuru zenginler" olduunu savunmulardr.3 Faizmin iktidara gelmesinden sonra da, D. Guerin'in "faizmin avam takm" diye tanmlad "sol" kanat, Rus3 Faizmin iktidara geli srecini "ierden" bir dille betimleyen Marsel Ussan'n Faizm adl kitabnda bu halk-"solcu" etmenler aka grlebilir. Bu kitap, 1970'lerde bellibal lkc yaynevlerinden Tre-Devlet Yaynevi tarafndan yaymlanmt (2. Bask, stanbul, 1978).

334

ya'daki 1917 Ekim Devrimi'nin nl "btn iktidar Sovyetlere" iarn tahrif ederek "btn iktidar faistlere" talebini ortaya att. Liberal, demokrat, mason, cumhuriyeti nderler fasciolar'ca dvld, ldrld. Faist Parti nderlii, "avam takm"nn "sol" saldrganln, egemen bloka mutlak iktidarn kabul ettirmek iin kullandktan sonra; egeme"n blokun gcn kullanarak "sol" unsurlar tasfiye etmeye balad. Tasfiye, iktidar dengelerinin etkili olduu eitli evreler ve aamalarda, 1923'ten 1935'e kadar srd. Mussolini, zaten ideolojik ierii olduka kof olan "sol" demagojiyi, "hakszla, gadre uram yoksul talyan halk" ve "sradan insann yozlamam yalnl, cesurluu" motiflerini zellikle sava vesileleriyle seferber ederek ehliletirdi.4 Almanya'da nasyonal sosyalist hareket iindeki "sol" kanat, doktriner ve ideolojik ynden daha salam bir yapya sahipti. Fasciolar tabannda yaygn olan "sol" etmenler, kendiliinden denebilecek antipltokratik ve halk tepkilerle snrlyd. Almanya'da ise, para-militer SA (Sturmabteilung-Hcum Birimi) mensuplarnn hararetle paylat bu tepkisel potansiyele, Otto ve Gregor Strasser kardelerin olduka kapsaml "anti-kapitalist", "devrimci" ideolojik sylemi ve program elik ediyordu. Gregor Strasser, kapitalizmi ortalama nasyonal sosyalist sylemdeki gibi "gayrmilli ve Yahudi mali sermayesine indirgemiyor, mutlak olarak "sermaye"yi reddediyordu. Ona gre retim aralar tm milletin mlkiyetinde olmal, ancak zilyetlii (kullanm hakk) kiilere devredilebilmeliydi. Strasserler, orta snf emekiliine ve liyakat/alma esaslarna dayal mutlak bir korporatist toplum tasarmn ilemilerdir. Gregor Strasser, 1930'lara kadar nasyonal sosyalizmin Hitler'den sonra ikinci adam idi; rgtlenmede belirleyici rol
4 Daniel Guerin, Faizm ve Byk Sermaye, Suda Yaynlar, stanbul, s. 199-217, 229-232.

335

oynad. Onun "burjuva yozlamaya ve proleterlemeye kar", "alann emeinin hakkn verecek" "Alman sosyalizmi" tasarm, orta snflarn yannda, kmsenmeyecek sayda iinin ve isizin SA'lara katlmasn salad. Kimi blgelerde SA yelerinin yansndan ou ii ve isizlerden olutu. Strasser ve "sol" nasyonal sosyalistler, sendikal alanda da rgtlendiler. Nasyonal sosyalizmin "sol" kanadnn tasfiyesi Italya'dakinden ok daha sert oldu. Daha iktidara gelmeden nce, 1930'da, Hitler'in byk sermaye ve soy burjuva partilerle girdii diyaloga kar kan Strasserler partiyi terkettiler. Ancak "sol" kanat, anti-komnist terr aygtnn ve sokak gcnn ana gvdesini oluturan SAlar araclyla hareketteki varln korudu. Nasyonal sosyalizm iktidara geldikten sonra, SA'lar.ve "sol" kanat, Marksizmin yklnn devrimin ilk aamas olduunu, ardndan sermayeye kar "ikinci devrimin" yaplmas gerektiini savundular. Hatt kimi iletmelerde sermayedarlar kovarak ynetime elkoydular. Hitler, egemen blok nezdindeki "kredibilitesini" tehdit eden "ikinci devrim" taleplerinin nn almak iin, 1934'teki nl darbeyi dzenleyerek "sol" kanadn btn bellibal isimlerini ldrtt, SA'lar da lavetti.5 Sonraki srete Almanya'da anti-kapitalist etmenlerin ehliletirilmesi, nasyonal sosyalizmin kapitalizmi "asalak Yahudi sermayesi"ne indirgeyen anti-semitist rk syleminden tr kolay oldu. "Sol" kanat faizmin grnmlerini ele alrken, klasik Almanya ve italya deneyimlerinin yansra, ispanya, Portekiz
Alman faizminin "sol" kanad hakknda bkz.: "Sol" Nasyonal Sosyalizm, Sosyalizm ve Toplumsal Mcadeleler Ansiklopedisi, letiim Yaynlar, stanbul 1989, s. 794-795. Ayrca Thomas Balistier'in Gewalt und Ornung (Verlag Westfaelisclcs Dampfboot, Mnster 1989) kitab SA hakknda mkemmel bir kaynak; Otto Strasser'in DieDeutscheBartholomaeusnacht' (Verlag "Die Dritte Front", 7. bask, Prag/Zrich/Brssel, 1938) da, "sol" nasyonal sosyalizm hakknda "ierden" bir bakla derli toplu malzeme sunuyor. 336

ve zellikle Latin Amerika rneklerine de deinmek gerekir. spanya'da Franco, Portekiz'de Salazar,

Brezilya'da Vargas ve Arjantin'de Peron nderliindeki diktatrlk rejimleri, klasik faizmin btnlkl yapsyla badamayan, ancak faizan etmenin zellikle kimi evrelerinde belirleyici olduu rejimlerdir. Bu Latin toplumlarnda, gl paternalist devlet gelenei ve caudillo ("baba-bakan") klt, sz konusu rejimlerde Bonapartist etmeni tahkim eder; "tek ef'in, faizmdekiyle kyaslanmayacak kadar arlkl bir esirgeyici-himayeci imgeyle kuatlmasna yol aar. "Bakan-baba"lar iin, krda ve kentte proleterleen, lmpenleen, marjinal sektr oluumlarna yol aan rgtsz alt snf fraksiyonlarna hitap eden bir imaj, bir sylem, onlar esirgeyici grnt veren kimi politikalar oluturmak, byk nem tar. Bylesi poplist almlar, Brezilya ve zellikle Arjantin rneklerinde ok belirgindir. Gerek kendisinden nceki militan faizan entegralist hareketin mirasn deerlendiren Vargas (1930-1945) diktatrl, gerekse daha "sol" vurgulu ve btnlkl bir poplist sistematik gelitirerek Arjantin'de 1945-55 dnemi ve 1960'larn ikinci yarsnda etkili olan Peronizm; tek partili totaliter ynetimlerini youn devlet terryle kurumlatrrken, faizan korporatist yaplar dolaymyla balant kurduktan kent ve kr yoksullarnn desteini yeniden retecek poplist politikalara daima arlk vermilerdir. oven sylemlerinde, anti-komnizme yakn keskinlikte bir anti-liberalizm (hatta ksmen antikapitalizm) grlr. Hatt bu rejimlerin yklnda, gttkleri poplist kayglarn, byk mlk sahipleri ve ordunun oluturduu oligarik odaklar asndan tahamml edilmez hale gelmesi, belirleyici rol oynamtr. Denebilir ki, "sol" faist sylem talya ve Almanya'daki klasik rneklerde bir "kanat oluumu" karakterlerinde ortaya karken; Latin Amerika'daki faizan
337

nitelikli poplist diktatrlklerde, daha merkez ve yapsal bir konumdadr.6

lkc harekette "sol" sylemin temel unsurlar


Trkiye'de, lkc hareketin syleminde "sol" etmenler yok deildi; fakat ideolojik dzeyde marjinal kaldlar, sistemle(e)mediler. 60'l yllarda varolan anti-kapitalist etmenler, hareketin anti-komnizm ekseninde kitleselletii 1970'lerde brnd son derece demagojik, pragmatist ve eklektik yap iinde eridiler. Kapitalizm kartl eridii gibi, lkc hareketi devleti koruma misyonuyla btnletiren sylem ve MHP nderlii, dzen/rejim kart radikal eilimlerin belirmesini nledi. 12 Eyll, bu durumu deitiren bir dnemetir. Deiimi zorlayan travma, lkc hareket mensuplarnn hapsedilmesi, ikence grmesi, yarglanmas, idam edilmesi, bylelikle misyonlarn devletle zdeletiren alglaylarnn yklmas oldu. lkc hareketin radikal unsurlar -yani esas olarak TrkIslam lkcleri-, "devlet'le veya onunla eanlaml kullanlan "rejim"le, "dzen"le, "Sistem"le aralarndaki mesafeyi ideolojik olarak bytmeye yneldiler. Tepkisel kl bu ynelim, esasen islamc ideoloji temelinde sistematikletirilmeye alld. lkc hareketin tarihindeki en hamarat teorik abaya yol aan bu ura, olduka eklektik ve soyut bir dzen kart sylem yaratt. lkc hareketin gemiinde "sol" etmenlerin ksrlna ksaca deindikten sonra, bu sylemi ele alacaz.
6 Latin Amerika'nn faizan poplist diktatrlkleri hakknda: Alistair Hennessy, Fascism and Populism in Latin America, Fascism (Der. Walter Laqueur, Pelican, Middlesex, 1979) iinde s. 248-299; Alain Rouquie, Latin Amerika'da Askeri Devlet, Alan Yaynlar, stanbul 1986, s. 284-310; Henri Michel, Faizmler, letiim Yaynlar, stanbul 1990, s. 109-111.

338

1960'lar ve 1970'lerde "sol" etmenler 1960'l yllarda kurulu dnemindeki lkc Ocaklar iinde, komnizmin yansra kapitalizmi de "dman" sayan bir sylemin izlerine rastlanabiliyordu. "lkc anti-kapitalizm", milli duygulardan yoksun, sadece krn dnen "ruhsuz" kapitalistleri ("masonlar"), zellikle de gayrmilli aznlk (Yahudi, Rum, Ermeni) sermayesini hedef alyordu. Anti-pltokratik fkenin ve ovenizmin ne kt bu tepkiler, snrl olmakla birlikte, daha kapsaml ve "ilkesel" anti-kapitalist klara varabiliyordu. Trkiye Komnizmle Mcadele Dernei'nin 30 Haziran 1968'deki kongresinde lkclerin "toplumcu milliyetiler" adna sunduklar protestocu bildiri, bu tr klarn nemli bir rneidir: "Komnizmle Mcadele Dernei, para babalarnn kasalarn bekleme dernei durumuna dt. (...) Biz, komnizmle mcadele edelim derken, imansz kapitalistlere rahat saladk. Bizim iyi niyetimizi smren para babas, toprak aas, fabrika patronu kapitalist, bir eliyle besledii komnistin zerine, yannda altrd iiyi, kyly saldrtt. Komnistleri ezelim derken, sizi kendileri ezdiler. (...) Artk unu grmeliyiz ki, komnizm kahrolsun demekle kahrolmuyor. Trkiye'deki sosyal dengesizlii grmek istemeyen ruhsuz kapitalistin dncesine ortak olmakla bu iler halledilmiyor. (...) Artk bu yoldan dnmeliyiz. Millete, kapitalistlerin, toprak aalarnn, smrc tccarn, para

babas millet ve milliyet dmanlarnn bekisi olmadmz gstermeliyiz. Komnizmin olduu kadar, maddeci kapitalizmin de dman olduumuzu ilan etmeliyiz." (Milli Hareket, Temmuz 1968, s. 10-11.) lkcler bu "ilkellii" pek srdrmediler; ama rnein, sermayenin kendilerinin iktidar olmasna asla
3.39

gzyummayacan vazederek,7 kapitalizme yar olmadklarn kantlama gereini duydular. 70'li yllarn lkc syleminde ise anti-kapitalizm eksenindeki "sol" etmenler gerilediler, sistematiklikten uzaklatlar. Anti-komnist terrn apnn ve belirleyiciliinin artmas; lkc hareketin anti-komnist performansn, onu devletle zdeletiren bir misyon olarak sunan sylem; buna bal olarak, MHP nderliinin iktidara gelmeyi tamamen egemen blok iinden alaca destee balayan siyasal stratejisi, anti-kapitalizme demagoji dzeyinde bile yer brakmad.8 Resmi ve st dzey MHP syleminde silinen "sol" etmenlerin, lkc hareketin genlik tabannda popler olan "yklsn dzen, yaasn devlet", "savamz vurguncu dzenedir" gibi sloganlarla, kmsenmeyecek bir hayatiyet bulduu sylenebilir. lkc tabanda karlk bulan "anti-kapitalist" ve "sol" etmenlerde, kltrel nitelik belirleyiciydi. Kapitalizm, "Trk milletini yabanclatrarak, kozmopolitletirerek kltrel olarak esirletiren" ynyle reddediliyordu; zaten o anlamda komnizmle ortak paydaya sahipti. Bu ortak payda, Bat idi. "Sol" etmenler, Batllamann kentlileme, modernleme,
7 Dnemin lkc yayn organlarndan Milli Hareketin u satrlar tipik bir rnektir: "Komnistlerin hcumlarndan uykular kaan mason-kapitalist ibirlikiler CKMP'nin komando yetitirdiini renince iki duygunun etkisi altnda kaldlar. Bir yandan komnistlerin sokak hareketlerinin son bulacan hesap ederek memnun oluyorlar, dier yandan milliyetilerin byle glenmekte devam ederlerse iktidara gelebileceklerini dnerek korkuyorlard." (agd, Ekim 1968, s. 13) 8 Yaln Kk bu olguyu, Trkiye zerine Tezler'in 3. cildinde (Tekin Yaynevi, stanbul 1986, s. 507) "biraz" indirgemeci olan u szlerle saptyor: "...klasik faizmin, byk sermayeye kar, ari rkn yannda, nasyonel szc eklenerek sosyalizan edebiyatnn, kendi apnda, bir radikal grnts var. Radikalizm, kadrolar tutmada, her zaman nemli bir edir; ihmali pek zor oluyor. MHP ise ideolojik dzende her trl radikalizmi reddediyor; byk sermayeden ve dnyada Amerika Birleik Devletleri'nden yana bir edebiyat ile faist olmak bile ok zor grnyor. MHP; bu eksikliini, ak iddet politikasn daha da n plana kartarak gidermeye alyor."

340

"zppeleme" gibi kltrel sonularna kar, "Anadolu'dan gelen halk ocuklarnn safln, yalnln" ycelten bir "halklk" edebiyatna dayanmaktaydlar. Ancak bu "halklk" genelde radikallemedi, kltrel dzeyden siyasal-ideolojik dzeye sramad. Bu snrlamann en ak nedeni ve ifadesi, Batllama srecinin motoru ve kollaycs roln oynam bulunan "devlet"e kar sorgulayc bir tutumun benimsenmemi olmasdr. MHP nderliince lkc harekete yklenen (1. Blm'de ele aldmz) komnizm tehlikesine kar "devletin yannda tavr alma, devlete sahip kma" misyonu, zaten devleti, onunla beraber rejimi/"dzen"i sorgulayc bir sylemi engelliyordu. 12 Eyll ve oluan "sol" sylemin temel mant 1980'lerde lkc sylemde "sol" etmenleri davet eden en "maddi" nedenin, 12 Eyll dneminde ilk kez youn biimde "tattklar" devlet terr olduu sylenebilir. "Devletin lkc harekete kar yapt zulm" 2. Blm'n sonunda ilediimiz gibi, 12 Eyll kart bir sylemin olumasna yol at. Trke ve MHP/MP'nin merkez glerinin dilinde daha soyut bir tavrdan ve darbe aleyhtar motiflerden ibaret kalan 12 Eyll kartl; radikal lkc unsurlarn syleminde daha kapsaml bir ierik kazand. "lkc hareketin komnizme kar devletin yannda mcadele ettii" varsaym yoluyla devletle/rejimle kurulan zdelemenin anmas, bu bakmdan temel nemdeydi.9 Hareketi devletle zdeletirici sylem terkedildi;
9 Bu intikamc tepkiselliin yaln bir ifadesi: "yi deerlendirmeliyiz ki, urunda mcadele ettiimizi sylediimiz devlet bizi mahkum etti. (...) Hl m bizi dman gren, canmza, istikbalimize kasteden devlete ram olacaz? (...) Devlet inanlarmza uyduu mddete sevgimize ve saygmza layktr. Aksi takdirde... Arif olan anlar." (Yksel Sar, Bizim Ocak 1988, s. 44-45) Bizim Dergh dergisi, onuncu yldnm dolaysyla 12 Eyll' ele ald Eyll 1990 saysnda, daha

341

devletin lkcleri sosyalist harekete kar sokak kuvveti olarak kulland dncesi aka yazlmaya, sylenmeye baland. Elbette bir yandan da, "kullanldk" psikozunun ve pimanlnn yaylmasn nlemeye dikkat edildi. lkclerin 12 Eyll'den nce de, asla "kullanlmalarna" izin vermeyecek kadar salam bir bilinlilikle, devletle/dzenle aralarna mesafe koymu olduklar vurguland. "Devletin yannda komnizme kar mcadele" misyonu ekseninde belirlenen gemiin lkc hareketin radikal unsurlarna kartt komplikasyonlara, 12. Blm'de ayrntl olarak deinilecek.

lkcler "devlet", "rejim", "dzen" veya "sistem" terimleriyle tanmladklar statko ile elikilerini, uzlamazlklarn vurgulamalarna kout olarak; pozitif bir sylemi varetmeye altlar. lkc hareketin varolu gerekesinin "anti-komnizm" olmad, kendine has siyasal tasarmlar ve iktidar hedefi bulunduu vurguland.10 Hatta 12 Eyll darbesinin, "komnistlerle mcadele ettikleri srece desteklenen lkclerin iktidara talip olmalar ve baz hesaplar alt-st ederek baz dengeleri bozmalar" nedeniyle, onlar "siyasal yelpazeden uzaklatrmak iin" yapld tezi ileri srld. TrkIslam lkcleri, dzenin "esas" kartnn ve "esas" korkusunun, kendileri olduu tezini ilediler.11 Bizim
az tepkisel bir mesaj verdi: "lkc hareketin, sistemle uyuabilecei hibir ortak nokta yoktur; 12 Eyll'n camiamza salad en byk fayda, bu gerein su gtrmez bir ekilde ortaya kmas olmutur." (agd., s. 14) 10 "Dzen sahipleri kendi kontrollerinde olmaynca lkclerin herhangi bir meseleye sahip kmalarndan holanmyorlar. Mesela lkcler komnizmle mcadele mi edecek, bu devletin kontrolnde olmaldr. (...) lkcler devlet kontrol dnda fiil gerekletirdii iin suludurlar. (...) lkc hareket komnizmle mcadeleden ibaret deildir, devlete taliptir. Devlete talip olmas ise menfaat ebekelerinde, dzenin sahiplerinde, batllama taraftarlarnda tedirginlie yol amaktadr." (Bizim Ocak, 1989, s. 4-5) 11 Bizim Ocak'n Nisan 1990 saysnda, Mehmet Zarib, "Eve Dnemediler" balkl yksnde bir polisin azndan u mesaj iletiyor: "Ben lkcleri oldum olas 342

Ocak'n Haziran 1989 saysnda "Dzenin Arzulad lkc Hareket" bal altnda yazlanlar, lkc hareketin radikal unsurlarnn "dzenle ilikilerini nasl algladklarn zetliyor: "u ihtimali ele alalm: Birinci ihtimal, lkclerin hi olamamas yani Trkiye'de lkc hareket diye bir hareketin kalmamas. kinci ihtimal, lkc hareketin varolmas, fakat dzenden kopuk olmamas, hatta kontrolnde olmas. nc ihtimal de lkc hareketin kontrol dnda, bamsz bir hareket olmas... Dzen sahipleri arasnda bir anket yaplsa ve 'bu ihtimalden hangisini tercih edersiniz' sorusu sorulsa phesiz ikinci ihtimalde, yani dzenin kontrolndeki bir lkc harekette birlik salanr. (...) Dzen, lkclere baz snrl fonksiyonlar yklemeyi ve o snrn dnda kalan ilere bulamamasn istiyor." (agd, s. 6-7) lkc hareketin radikal unsurlarnn bu "sol" syleminin, somut bir "dzen" tanmna, hele btnlkl bir alternatif siyasal tasarma dayandrl(a)mad sylenmelidir. Zaman zaman, Bizim Ocak'n Temmuz 1990 saysndaki bayazsndaki gibi, slamc literatrden dn alnan tasvirlere rastlanabilir: "...bir ksm insanlarn menfaatlerini dier insanlarn yaama ve varlklarn gelitirme haklarn glgeledii bir dzenin deitirilmesi, yeryznde yaayan her insann Allah'n yaratt varlklarn en kutsal, en deerlisi olarak grld, insanlarn birbirlerini sevdikleri, yardmlatklar, sefaletin ve hrriyetsizliin silindii bir insanlk nizamnn tahakkuku..." (age, s. 5) Fakat zaten ender grlen bylesi tasvirler,
sevmem. (...) Bizim amzdan, bunlarn, komnistlerden daha tehlikeli olduklarna inanrm. nk komnistler ne kadar aztsalar da savunduklar fikirleri, inanlar ve yaaylar halka terstir. Ama lkcler byle deiller. Bunlar halkn sahip olduu (ne yazk ki, sistem olarak bizim skp atmak istediimiz, fakat bir trl baaramadmz) kkl deerleri savunuyorlar. Yani halk gibi inanyorlar, halk gibi dnyor ve bu halleriyle halka nclk yapmaya alyorlar." (agd, s. 56) 343

pozitif bir tasarm oluturmaktan uzaktr. lkc hareketin "sol" syleminde pozitif bir ierik deil, "anti"ci saik belirleyicidir. deolojik sylemin "anti"lik temelinde belirlenmesi, lkc hareketin siyasal-psikolojik ikliminde anti-komnizme tabi geleneinden gelen "hava" koullarnn deimemesini salar. Bu anlamda, 60'l ve 70'li yllarda olutuunu sylediimiz kltrel nitelikli "halk" etmenler de, 80'lerin dzen kart sylemi iinde radikalleerek varolurken, "devamllk" unsuru olmulardr. lkc hareketin dzen kart syleminin "anti"lik esasna dayal unsurlarn tek tek ele almadan nce, bu sylemde pozitif etmeni oluturan islamc veheden ksaca sz edelim. slami vehe lkc hareket, nceki 6. blmde deindiimiz gibi, "dzen"e kar gelitirdii tepkiyi ifade etmesini salayacak teorik kaynaklara sahip deildi. 60larn sonlarndaki radikal "milliyeti toplumcu" sylemin izleri olduka flulamt. lkc hareket iinde en gl radikal oluumu yaratan TrkIslam lkcleri, dzen kart sylemin omurgasn ve szln islamc literatrden aldlar. Trk-Islam lkcleri, mevcut "sistem"e kartlklarn esas olarak, bu "sistem"in veya "dzen"in islam'a/eriata uygun olmayyla, "kfrn" egemenliinde oluuyla gerekelendirdiler. MHP/lkc hareket geleneinde lafzen daima sahip klan "demokrasi" de slam'la badamazl nedeniyle reddedildi.12 Cumhuriyet dnemindeki resmi politika ve resmi
12 "Kffarn bize aln oynayn dercesine verdii bu oyunca oynamakla islam ok ey kaybetmitir. Mslmanlar gerilemi, blk prk durumlara dmtr. Bizleri birbirimize dman eden bu oyunu ne zaman oynamaktan vazgeeceiz? (...) Demokrasi ve onun karnaval olan seim yozluuna kendimizi kaptrmadan, inanlarmzn emri dorultusunda dnelim." (Remzi ayr, Bizim Ocak, Ocak 1988, s. 27)

344

ideoloji, slam' Batc-Batllamac izgisi gerei bask altnda tutmas nedeniyle sorguland. 12 Eyll dneminde ve genelde, slam'n, halkn devlete itaatini pekitirme amacyla kullan eletirildi.13 Bizim Ocak'n Eyll 1989 saysnda ifadelere yansd gibi, rejimi etkilemeye deil, onun gayr-lslami karakterini tehir ederek kprleri atmaya dnk radikal bir sylem geerlilik kazand: "Biz devleti ynetenlerden, devleti 'eriat devleti' yapmalarn beklemiyoruz. stediimiz ey, kimliini net olarak ortaya koyup, tavrlarn o kimlie gre drste ifa etmesidir. Evet devlet, laik, demokratik, Bat medeniyetisi, AT yeliine talip bir devlet. O halde insanlar askere alrken bu ller erevesinde davranmal, kapitalist bir devlet olarak, milli devletin kullanma hakk olduu kavramlar kullanmamal, insanlara 'lrsen ehit olacaksn, milletinin ycelmesi iin savaacaksn' diye hamasi nutuklar ekmemeli." (ag, s. 3) Askeri darbe kart tavr Askeri darbe kartl, 1980'lerde 12 Eyll kartlnn uzants olarak lkc hareketin btn unsurlarnca paylalan bir etmendi. 1990 yl balarnda Muammer Aksoy ve etin Eme'in "mehul" biimde ldrlmelerinden sonra basnda
13 "Evren'in konumalarnda ayet ve hadis kullanmas, onlar ok sevdiinden deil, ihtiyatan kaynaklanmt. Bylece bir tala iki ku birden vurulmutu. Hem halka biz Mslmanz mesaj verilmi, hem de beeri kanunlarn gcnn yetmedii durumlarda ilahi kanunlarla takviye salanmt. Demek ki, bir i yaptrlrken, halka herhangi bir ey benimsetirken, (CIA 'emeklisi') Fuller'in tabiriyle yaralar sarlrken slam'a evet! Fakat yaralar sarldktan sonra slam'a hayr! (...) PKK ile mcadele ederken, Eruh'ta, rnak'ta, emdinli'de yerli halk terristlere kar motive etmesi iin slam'a evet! Fakat Ankara'da, stanbul'da slam'a hayr! (...) Camilerde, seccadelerde, vicdanlarda slam'a evet! Fakat okulda, sokakta, ite slam'a hayr! (...) "Dzenin kontrolnde ve ona hizmet etmeye talip slam'a evet! Fakat dzeni dzeltmeye talip slam'a hayr!" (Servet Avc, Bizim Ocak, Mays 1989, s. 25)

345

ve kamuoyunda "anari hortluyor" sendromunun ilenmeye balamas, darbe kart etmenleri iyice glendirdi. Trke ve lkc hareketin merkez gleri "demokrasi" savunuculuu temelinde; Trkslam lkcleri ise parlamenter rejimin askeri ynetime kyasla ehven-i er olduu mantyla,14 darbe kart aklamalara yneldiler. Yeni Dnce gazetesi 16 ubat'ta "demokrasiyi hazmedebilen ve insan hak ve hrriyetlerini savunan btn gruplara" ynelik, "Demokrasi in Milli Mutabakat" ars yapt. Bu mutabakat, "egemen glere, silah tccarlarna, demokrasi dmanlarna, darbe ortam hazrlayanlara ve darbecilere bu defa ilerinin pek kolay olmayacan" mesaj verilecekti. Genelkurmay Bakan Necip Torumtay'n 1990 Aralk' bandaki istifas da, Yeni Dnce tarafndan, "darbe krkleyicilii ile bunalm trmandrmaya ynelmedii" gerekesiyle, vgyle karland, (agk, 7 Aralk 1990) te yandan lkc basn, spektakler iddet olaylarnda ve "anari-terr" hezeyannn ykselmesinde resmi mercilerin parman ima eden yazlara yer verdi. Trk-slam lkcleri, "terr"de resmi yapnn parman ararken, daha radikal klar da yaptlar. 20 Nisan 1990 tarihli Yeni Dnce'de, Malatya belediye bakan Hamit Fendolu'nun lmne yol aan suikastta "o yllarda Malatya'da grev yapan bir ksm -yanl elbise giymi- gvenlik ve istihbarat birimlerinin paynn aratrlmas gerektiinin" gndeme getirilmesi, bu bakmdan anlaml bir rnektir. nk, Orta-Dou Anadolu'daki kitlesel kalkmalarn ilkine vesile olan bu suikast, lkc hareketi "madur" konumuna getirerek antikomnist provokasyon senaryolarna hizmet eden, "lehte" bir suikastt!
14 rnein Yaar Yldrm, 23 Kasm 1990'da Yeni Dnce'de yle yazd: "Ben ahsen demokrasi hayran veya savunucusu deilim. Ama her zaman demokrasiyi; totaliter ve askeri bask rejimlerine tercih ederim."

346

Anti-kapitalizm lkc hareketin ideolojik geleneinde anti-kapitalist etmenler, zaten ksr olan "sol" sylem iinde iyiden iyiye marjinal konumdaydlar. 70'li yllarda MHP lafzen "komnizme de kapitalizme de kar" idi; fakat gerek MHP'nin, gerek lk Ocaklar'nn syleminde kapitalizm kart aklamalar fazla yer tutmazd. Geri lkc hareketin militan tabannda, anti-pltokratik denebilecek tepkisel etmenlerin varlndan sz edilebilir; fakat bunlar lkc hareketin "resmi" sylemi/eylemlilii iinde dile gelmiyorlard. 1980'lerde dzen kart sylemin ykseliiyle birlikte, anti-kapitalist etmen de yerleikleti. Anti-kapitalist etmenin lkc sylemdeki arlnn artnda, 12 Eyll'n hem "manevi", hem de somut iktisadi-snfsal etkilerinin pay var. "Manevi" etki, 12 Eyll'le birlikte lkc hareketin kendisini genel olarak "dzen/sistem" kart bir alglayta ifade etmeye balamasdr. "Dzen"le, "sistem"le blok olarak kartlaan bir syleme ynelirlerken, onun tanmlayc vasflarndan birisi saylan kapitalizme de "anti" olmalar doaldr. 12 Eyll'n "maddi" etkisi ise, Trkiye'nin emperyalist dnya sistemine daha sk eklemlenme ve "soy" kapitalist yeniden yaplanma srecinin bu dnemde sistematiklemi olmasyla zetlenebilir. 1980'lerde gelien kapitalistleme ve

tekelleme, eski orta snflarn mlkszleme srecini hzlandrd. zellikle kapitalistlemedfe grece geri kalan Orta ve Dou Anadolu tarasnda, mlkszlemeyle gelen iktisadi-toplumsal gvensizlemenin orta snflar zerindeki tahrip ve tahrik edici etkisi; 1970'lerde lkc harekete byk bir kitlesel destek potansiyeli salamt. 1980'lerde, lkc hareketin, orta snflarda kapitalistlemenin mlkszletirici, proleterletirici sonularna kar oluan tepkiyi seferber edebildii sylenemez. Hem toplumdaki, 12 Eyll'e zemin hazrlayan "istikrar" ve "huzur, gven" araynn
347

yanstt tasarmszlk/inisiyatifsizlik hali; ilaveten ANAP'n her boydan giriimciye "frsat" vaadeden klientelist "orta direki" sylemi, (emeki snflarn yansra) orta snflarn, kapitalistleme srecinin kazand ivmeden duyduklar rahatszlklar massetti. Ancak genellikle emeki, kyl ve alt-orta snf ailelerden gelen lkc kadrolar, kapitalist modernleme dalgasnn toplumsal, siyasal, kltrel ve ahlaki etkilerinden fazlasyla tedirgin oldular. Kapitalizmin "soy" mantnn, ilkeselliinin ve metalatrc ileyiinin yaylmas, lkc militanln bnyesinde toplumsallat, nefes ald geleneksel hayat tarzn, toplumsal iliki iklimini bozmaktayd. Bu "yozlama"ya kar, siyasalideolojik kimliklerinden (ANAP'taki "hareketiler" gibi) vazgemedike massedilebilir olmayan tepkilerini, sylemlerinde anti-kapitalist etmenleri belirginletirerek davurdular. Bu balamda, lkc 12 Eyll literatrnde, darbenin "kapitalist smry artrmak" iin yapld savunuldu: "Batl ekonomik evreler, borlarnn kolayca denebilmesi iin Trk milletinin ar fedakarlk yapmas gerektiini biliyorlard. Grevsiz, boykotsuz bir sistem iinde ekonominin yrmesini ancak dikta rejimi yapabilirdi. Bu ayn zamanda i kapitalist evrelerin de iine geliyordu."15 Hatt darbenin, "kurulan liberal-kapitalist kfr dzeninin arklarnn bozulmaya balamas ve o arklarn arasna canlar pahasna giren lkclerin yznden teklemesi sebebiyle yapld16 syle15 Muhsin Yazcolu, Bizim Ocak, Eyll 1988, s. 7. 16 yle devam ediliyor: "12 Eyll basksndan sonra sistem ne gzel yerli yerine oturmutu. Liberal kapitalist sistem btn ynleriyle lkeye yerlemi ve bunu da 12 Eyllle lkeye hakim olan dikta rejimi sayesinde yapmt. (...) Trk halk ise iisi, memuru, esnaf ve kylsyle tam olarak susturulmu, sindirilmiti. Grevler yasaklanm, ortada iinin, memurun, esnafn ve kylnn hakkn arayacak hibir messese braklmam hepsinin anna ot tkanmt. (...) Halkn cebindeki para azgn milletleraras evrelere, onlarn yerli ibirlikileri vastasyla oluk oluk aktlyordu." (Hakan Snmez, Bizim Ocak, Mays 1989, s. 12-13)

348

nerek; 12 Eyll ncesi lkc harekete de anti-kapitalist misyon biildi. zellikle Trk-slam lkclerinin yayn organlarnda, anti-kapitalist tahliller ve tepkiler geni yer tuttu. Bizim Ocak'n Mays 1990 saysnn kapak konusu, "Hakimiyet Kaytsz artsz Kapitalizmindir!" baln tayordu. Derginin Kasm 1990 saysnn kapanda da, "smr dzeni ve lkc tavr"n ele alnd "Smrlyoruz" bal yerald. Bu kapak yazs, lkc hareketin radikal unsurlarnn "kapitalizm reddiyesi" mantn zetliyor: "Temel kural, byk baln kk bal yiyerek bymek zorunda oluudur. Kk balk Trkiye'dir. Trkiye'nin asrlk sefaleti omzuna yklemi halkdr. Byk balk ise tredi zenginlerimiz ve bat kaynakl yabanc sermayedir. Ak ak, defalarca ben byk balm diyen kapitalizme, biz kk balklarn hl sessiz kalmas artcdr. Sulu kapitalizmdir. Hem de demokrasi klna brnm kapitalizmdir. (...) (80 ncesi) yllarda komnizmin tad tehditler, bugn liberalizmin tad tehditlerden hi fazla deildir. Hatta kat kat eksiktir. (...) Liberal kapitalizmin insan yiyen gvdesi devrilmedike bozkurtlarn sava durmayacaktr." (agd, s. 3) Ayn sayda, "Mustafa Kemal'in ekonomik politikamz diye balatt devletilik akmnn, devlet eliyle 'tredi zenginler' ve yeni burjuvalar" yaratlmasna yol at; "ok partili hayata geiten sonra liberalizmi savunarak ortaya kanlarn da halkn iinde bulunduu sefalet ve aclar deitirmedii" savunularak, Cumhuriyet dneminin resmi politikas, toptan, anti-kapitalizm adna sorguland, (cgd, s. 3, 10-13) Trk-slam lkclerinin syleminde arlkl yer tuttuu gibi, lkc hareketin devletl unsurlarnn da kimilerinde rastlanan anti-kapitalizmin demagojik nitelii, genel olarak faist anti-kapitalizmlerde olduu gibi, aslnda salt "braknz yapsnlar, braknz gesinler liberalizmine" kar olmalarndan kaynaklanr. lkcler, kapitalizme "ar bireyci" olduu,
349

kk sermayeyi tasfiye etti'i, sermayenin tekellemesi ve uluslararaslama sonucu gayr-milli bir nitelik kazand iin, daha dorusu bu boyutlar lsnde kardrlar. Bizim Ocak'n Kasm 1990 saysnda yazlanlar, bu kk mlkiyeti tepkisel mant ortaya koyar: "Sermayenin batda olduu gibi, Trkiye'de de kk zel mlkiyetleri, diten trnaktan artrlarak birikmi mal varlklarn, sahiplerinden gerek ekonomik, gerekse siyasi zorla ("lkenin sanayilemesiyle, hayat standartlarnn

ykseltilmesiyle zdeletirip" merulatrarak) gaspettii" savunularak, u anlaml soru sorulur: "lke ynetimini ele geiren siyasi partilerin hangisini orta tabakada insanlar kurdu?" (agd, s. 15) Kapitalizm bir de, devletin "tarafsz" solidarist-korporatist ilevini ortadan kaldrmakla sulanr: "Sadece krn dnen sermaye snfnn, devletin yapt babal yapmasnn dnlemeyecei"; kapitalizmin, "tarihin balangcndan itibaren milletle ayn ey olan devletin bu zelliini yitirip milletin her eyiyle ilgilenmeyi, korumay, onu yetitirmeyi" yani "baba" ilevini yitirmesine yol at saptanr, (agd, s. 3, 6-7) Balarken, 1980'lerin sonlarnda, lkc sylemdeki anti-kapitalist demagojinin, MP'deki merkez glerin dilindeki "lml" yapsyla da olsa, lkc hareketin siyasal corafyasnda belirli bir kitlesel karlk bulmaya baladn eklemek gerekir. Anti-emperyalizm lkc sylemde anti-emperyalist etmen, zellikle milliyetiliin negatif ynden tanmlanmasnda, 1980 ncesiyle kyaslanmayacak lde belirleyici arlk kazand. 12 Eyll balants bu noktada da sz konusudur. lkc hareketin devletle/rejimle zdelemesini ykan bir travma etkisi yaratan 12 Eyll darbesi, ABD'nin ve onun odanda olduu em-350 peryalist sistemin ak desteiyle gereklemiti. Bu bakmdan, 12 Eyll'e kart olan sylem, ABD'ye ve emperyalizme kart etmenleri de ierdi. Trk-slam lkclerinin nemli yazarlarndan Yaar Yldrm'n, emperyalizmin Trkiye'yi kullanmasyla, Trkiye'de dzenin lkcleri kullanmas arasnda kurduu koutluk anlamldr: "...(Dou blokundaki-T.B./K.C.) deiikliklerden evvel Trkiye jeopolitik ve stratejik g bakmndan Bat'nn gvencesi, adeta onun emniyetini salayan bir jandarma idi. (...) Jandarmalk bitince Trkiye zor durumda kald. (...) Byle bir oku lkc hareket de yaamt. Rejim bizlere eitli oyunlarla jandarmalk yaptrd. (...) htilalle birlikte jandarmalk da bitti. Bazlarmz ipte, bazlarmz cezaevlerinde asl yerimizi bulduk. Ne yaparsn, kader. Trkiye ile lkclerin kaderi ne kadar birbirine benziyor deil mi?" (Yeni Dnce, 27 Temmuz 1990). 12 Eyll'den nce lkc sylemde "Rusya'nn Trkiye zerindeki tarihi emelleri"ne dayal "kzl emperyalizm" veya "Moskof emperyalizmi" ne karlrken; kapitalist emperyalist sistem, "kzl ve kara emperyalizm" genellemesi altnda geitirildi. Trkiye'nin bu "kara emperyalizm"le ilikisi ise yok saylr veya fazla ilenmezdi. 12 Eyll'den sonra, "emperyalizm" terimiyle, ncelikle ABD ve kapitalist emperyalist sistem kastedilmeye baland. ABD'nin 12 Eyll dnemindeki Ankara bykelisi Spain'in, 1989 yl balarnda gazeteci Ufuk Gldemir'le syleisinde "12 Eyll mdahalesi olmasayd iktidara Trke'in gelme tehdidinin bulunduu" dorultusunda bir aklama yapmas, lkclerin ABD kart tutumunun daha belirginlemesine yol at gibi; "gerek" bamszlk izgilerinden dolay ABD'nin kendilerine kar olduu ynndeki iddialarn daha zgvenle ileri srebilmelerini salad. Trke, 7 Nisan 1989'da Yeni Dnce'de " 'bir dost ve mttefik lke'nin Trk siyasi hayat zerindeki tasarruflarn banda yer almasna tepki gsterilmesi gerek351

tiini" savunarak "emperyalizme kar herkesi bir olmaya" ard. Yeni Dncenin ke yazarlarndan Semahat Mf-tolu, 14 Nisan'da "12 Eyll ncesinde komnizm ve Rusya denince ilk akla gelen Sayn Trke'in, bu defa isim ve ideoloji belirtmeden emperyalizm demesinin" altn izdi. Eski lk Ocaklar bakanlarndan Mustafa Mit, 26 Mays 1989'da Yeni Dnce'de "Rus tehdidinden korkarak Ortadou'da gl bir Trk-slam devletinin olmasn hibir zaman arzu etmeyecek olan Amerika'nn kucana gitmenin, netice olarak ayn kapya ktn" anlatt. Trk-slam lkcleri, Mustafa Mit'in yaklamn gelitirerek, esas dman ABD olarak belirleyen bir tavr aldlar. Bizim Ocak'n Mays 1989 saysnda yazlanlar, bu tavr zetler: "Biz altyz yldan beri Moskoflarla savaarak ya da bararak yaadk. Aramzda pek ok iliki oldu. Biz asrlardr birbirimize bu kadar yakn olarak ve yanyana yaadmz halde Rus ideolojisi olan komnizm ve Rus kltr Trk kltrn ve Trk bamszln, ABD kadar bozamad. ABD kadar boyunduruk altna alamad. Alamayacaktr da... stelik, son yllarda Rusya ile altyz yln en iyi geen bar ve ilikiler dnemini yayoruz. Hi deilse Moskof'un ne olduunu aka ve yanlgya dmeden biliyoruz... (...) Trkiye'nin askeri gvenliini, bamszln ve i siyasi dengelerini Rusya deil ABD etkilemekte ve tehdit etmektedir. Trk kltrn ABD kltr bomaktadr. Trk ekonomisini ABD, IMF arac ile boyunduruk altna almtr. (...) Gnmzde Trk milliyetilii, imtihann Amerika'ya tavr koyarak ve Amerikan kltrel, askeri ve siyasi egemenliklerine bakaldrarak, mcadele ederek vermek

durumundadr. Trk milliyetiliinin ba reaksiyonu Amerika'ya tavr koymaktr. Dnyada primer emperyalist lke Amerika'dr." (Yalva Yaclarl, agel, s. 16-23) lkc hareketin radikal unsurlarnn, ANAP ynetimi ve zellikle zal'a ynelik "anti-emperyalist" eletirileri de 1989'dan sonra younlat; zal, "Amerikan 352 mandacs" gibi imalar da yaplarak, ABD emperyalizminin gdmnde olmakla suland. 1990 yaz sonunda rak'n Kuveyt'i igaliyle patlak veren Krfez bunalm srasnda lkc hareketin btn unsurlar, zal'n ABD d politikasna tabi oluunu sert bir ekilde eletirmekte birletiler. ABD d politikasna koulsuz eklemlenilmesini grece lml bir dille eletiren ve "ABD'nin bu vesileyle Trkiye aleyhine yrtt politikalar deitirmeye zorlanmasn" isteyen Trke de, MP'nin Yozgat il kongresinde, Trk Silahl Kuvvetleri'nin ABD ve NATO denetiminden bamsz bir gelime yrngesine oturtulmas gerektiini savunan bir k yapt. (Yeni Dnce, 14 Eyll 1990) Anti-emperyalist etmenlerin glenmesinde, Bat odakl kapitalist kitlesel tketim ve iletiim kltrnn 1980'lerde Trkiye'de kazand etkinlie kar doan tepkinin de pay byktr. "Kltr emperyalizmi"nin geleneksel-milli kltr dntrmesine kar muhafazakr tutum; lkclerin, Trk-slam Sentezcileriyle ve Bat'dan salt yeni teknolojik-iktisadi dinamii alp mevcut toplumsalkltrel yapnn korunmasn savunan "Japon modeli modernleme" yanllaryla ortak noktasdr. lkc sylemde 60'lardan beri varolan bu "anti-kltr emperyalizmi" anlay, 80'lerde pekiti. lkc hareket, Trkiye'nin Avrupa Topluluu'na (AT) girmesine anti-emperyalist bir sylemle kar karken de, iktisadi ve siyasal gerekelerin17 yansra, kltrel kayglara da dayand: Bat/Hal emperyalizminin Trkiye'yi, kltrel olarak kuatarak esirletirecei vaazedildi. lkc sylemde, 1960'lardan beri olduu gibi, emperyalizm smrgecilikle eanlaml kullanlyor. Oysa emperyalizm,
17 Trke 17 Temmuz 1990'da Yeni Dnce'de, AT'ye girmekle Trkiye'de "egemenliin kaytsz artsz milletin olmaktan karak Avrupa ynetim organlarna geeceini" ifade etti.

353

Lenin'in klasiklemi tanmyla "kapitalizmin en st aamas" ("en st" ifadesi sorgulanmaya ak olsa bile, en azndan "kapitalizmin st bir aamas") olmas itibaryla, smrgeciliin gelierek "ie ilemesinden" te bir dinamii; kapitalist retim ilikilerinin uluslarar hale gelerek btn dnyada rgnlemesini ifade eder. lkc (ve genelde faist) anti-emperyalizm, emperyalizmi daha gl, muktedir bir smrgecilik biiminde kavrayarak ve kapitalist modernleme/ rgnleme unsurlarn smrgeciliin iktisadi/kltrel igal aralar biiminde aklayarak, emperyalizmin sz edilen niteliini ihmal etmi olur. Emperyalizmin ana damar olan kapitalistleme dinamiini ihmal ederek onu smrgecilie indirgemekle, esasen milliyeti damar diri tutan bir anti-emperyalizm; emperyalizmin maddi-manevi ykclklarna kar savunmac, "yurtsever" ve zgrlk karakterinin, oven bir kla brnmesi ihtimalini dlamaz. Faist hareketlerin an-ti-emperyalizmleri sz konusu olduunda ise, bu klk deitirme olay olaan bir durumdur; faist anti-emperyalizm kumann kesimi, zaten "kontr-emperyalist" zevklere gredir. lkc sylemde de, anti-emperyalist tavr esasen baka milletlerin emperyalist egemenliine kardr. te yandan, Trk-slam uygarlnn gemi kta ve dnya egemenlii "kariyeri"ne yaplan atflar, "aleme nizam verme lks", d Trkler sorunsal, yaylmac zlemler ve "sper g" olma hlyas, lkc dnya gr iinde "anti-emperyalizm"in yansra varolmay srdrrler. Baz Trk-slam lkclerinin kapitalizmle emperyalizmi rttren sylemi de, lkclerin anti-emperyalizmini demagojik klan bu paradoksu ortadan kaldrmaz. "Sa"a kar mesafeli tavr "Sol" sylem etmenlerinden rnein anti-emperyalizmi lkc hareketin btn unsurlar kullanyor; rnein anti-354 kapitalizm gibi kimi etmenleri ise Trk-slam lkcleri hararetle benimserken, lkc hareketin devletl unsurlar ok ender olarak, o zaman da fazlasyla demagojik biimde dile getiriyorlar. Yalnzca Trk-slam lkclerinin sylemlerine zg olan bir etmen ise, "sa" siyasal-ideolojik kampla araya mesafe konulmas, hatta "sac" kimliinin kategorik olarak reddedilmesi... Trk-slam lkcleri, ortak paydasn anti-komnizm ile ortalama bir "milliyeti-muhafazakr" sylemin oluturduu ve MHP nderliinin teden beri kendisini dahil sayd "genel sa" ile aralarndaki hatt, "sa"a kar eletirel bir sylemle kalnlatrmaya yneldiler. Trk-slam lkclerinin, tabanlarn ideolojik olarak eitme, donanml klma araylar, ideolojik netleme ve "arnma" ihtiyacn acilletiriyordu. Ortalama, genelgeer "sa" ideolojiden ve sylemden ayrmaya dnk klarda, bu netleme/arnma araynn da pay vard. "Anti-sa" tavrn teorik aklamas, Bizim Ocak'n Eyll

1988 saysndan aktarlabilir: "Toplumun yararna kullanlan zel mlkiyete kar olmadmzdan sol saylamayz. Bu bilinen bir gerek. Peki yine zel mlkiyete hogryle bakmz bizi sac yapar m? Hayr yapmaz. nk biz zel mlkiyete liberal kapitalistlerden farkl bakarz. (...) Kapitalistleri sa yapan komnizme ve Marksist ekonomiye kar olu olabilir. Halbuki Trk-slam lksnden kaynan alan Trk milliyetilii dncesi sadece Marksizme kar olmaktan ibaret deildir. Zaten kendi kltr ve tarihimizden domam olan ve dinimizdeki 'sa ve sol' anlaylaryla uzaktan yakndan bir ilgisi olmayan bu khnemi etiketler bizi ilgilendirmez. Biz, milletimizin inan ve idealleriyle elimeyen sosyal, siyasal, ekonomik tezlere sahip, smrnn her trlsne kar milli bamszlklarz!" (agd, s. 43) Trk-slam lkclerinin "sa"la aralarndaki mesafe, yukarda ele aldmz "sol" sylemin yerlemesine bal olarak
355

belirginleti. "Dzen" kart, anti-kapitalist, anti-emperyalist sylem etmenleri; milliyeti-faizan entelejensiya ve onlarn iinde Trk-slam Sentezcilerinden, ANAP'a, DYP'ye ve liberal burjuva gruplara dek uzanan "sa" ideolojik-siyasal yelpazeyi birarada tutan ortak paydayla badamas zordu. Trk-slam lkcleri sa basn ekseninde "sa" ele aldklar bir tartmada bu badamazl tanmladlar: Trk sa "azck milliyetilik, azck mslmanlk, oka devletilik (daha ziyade hkmetilik), haddinden fazla liberallik ve antikomnistlik" demekti; lkc hareketin bu izgiyle antikomnist olmaktan baka hibir ortak yan olamazd (bu ortak payda ise lkclerle Marx arasnda da saptanabilecek bir paydayd!).18 "Sol" lkc sylemde sz konusu badamazln ska gndeme getirildii temel mesele, askeri darbelere kar tavr meselesiydi. Bizim Ocak, Eyll 1988 saysnda "bugn bile ihtilalcilere toz kondurmayan gazeteler 'sac' diye bilinen gazeteler" olmasna dikkat ekti, (agd, s. 14) Yaar Yldrm, 14 Eyll 1990'da Yeni Dnce'de, "27 Mays'n sol aydnlarn, 12 Eyll'n de sa aydnlarn ayb" olduunu vurgulad. "Sa aydnlar"n "kaypakl" ve resmi ideolojiye, iktidara tabi, devletl karakterleri, Trk-slam lkclerinin "sa"la ideolojik atmalarnn balbana nemli bir cephesiydi. Bu erevede, Aydnlar Oca camiasna da tavr alnd. Metin Tokdemir, Bizim Ocak'n Kasm 1990 saysnda, Muharrem
18 Bizim Ocak, Ocak 1990, s. 16-26. Bizim Ocak'n tek tek gazeteler hakkndaki yorumlar ise yleydi: "Tercman'n endiesi belliydi. AP iktidarnn bir darbeyle alaa edilmesi, Demirel'e siyasetten zorla el ektirilmesi, kolayca ilerine sinmiyordu. Ne Mamak diye bir elerdi vard, ne cezaevleri, ne de anti-demokratik sistem onu ilgilendiriyordu. Trkiye: Yayn politikas itibaryla tamamen geleneki, fazlasyla muhafazakr ve tek amac da bu dzenin devam etmesi. Hibir fikri endiesi yok gibi grnse de, liberal kapitalizmin elik kollar arasnda erimekten hi de rahatsz deil. Zaman: Ortaya kard 'Islami aydnlar grubu'na dzen tahamml edemedi. Milli Gazete: Hangi 'deha'nn rn olduu pek belli olmasa da Abdlkerim Dorunun MP'ye giriini 'Hal Senaryosu' olarak ileyen bir yayn organnn Mslmanlar nezdinde nasl alglanaca malumdur." 356

Ergin'in (3. Blm'de etraflca ele aldmz) Trkiye'nin Milli Meseleleri kitabn, "statkoyu korumak endiesi ve resmi glere ram olma, ona meruluk kazandrmann milliyeti aydnn alkanl hale gelmesinin" ibretlik rnei olarak gsterdi, (agd, s. 29) Yeni Dnce, 12 Ocak 1990'da "aydn kimdir?" sorusu etrafnda milliyeti entelejensiyay yle sorgulad: "Trkiye'de baz prof'lar var. Hem niversitede ders veriyor, hem de ok sayda kuruluta danman, ynetim kurulu, denetim kurulu yesi, uzman vs. olarak alyor, para alyor. Bu kii aydn mdr? Yoksa sradan bir teknisyen midir? Maalesef genelde 'sa aydnlar' byle bir yaplanmann iine girerek, kendilerinden beklenen 'aydn fonksiyonu'nu icra edememiler, 12 Eyll olaanst dneminde demokrasiye ve halka kar yaplan bir darbeyi merulatrmak iin MGK'ya akl dahi verebilmilerdir. Aydn sistemle uzlamaya giren deildir. Aydn, darbeci generallerin huzurunda nn dmeleyen deildir." Yeni Dnce'nin Mart 1989'da imzaya at "TRT Ynetimini Knama Bildirisi'ne milliyeti entelejensiyann iltifat etmeyii de, "sa aydnn tavr alma ve tepki gsterme gibi zelliklerden ne derece uzak olduunun" kant olarak sorguland. (Yeni Dnce, 20 Ekim 1989) Milliyeti-faizan entelejensiyann zellikle devletl unsurlar, hem genel olarak lkc hareketin radikal kesimlerinin syleminde "sol" etmenlerin zuhuruna, hem de bu kesimin kendisini "sa"dan ayrtrma yneliine tepki gsterdiler. Bu kesimin tipik temsilcilerinden Altemur Kl'n Trkiye gazetesinde 13 Aralk 1989'da yazdklar, bu tepkinin simgesel rneidir: "Bir de kavram kargaas balam, lkc yani sac genler de bildirilerinde adeta solcularla az birlii yapyorlar; 'dzene kar'! Milliyeti genlerimiz, yetmili yllarda aabeylerinin, devletin olmad yerde, devleti koruma gayretlerinin, maalesef yanl anlalp solcularn devlete kar hareketleri ile birlikte cezalandrlmasna kar gocunmakta
357

hakldrlar da, bana yle geliyor ki, makul san devlete ballk, muhafazakrlk ve milliyetilik

zemininden, imdi hi de ada olmayan baz yanl sloganlara kaymaktadrlar! Ben burada, iki ucun da, mterek baz mihraklardan tahrik edilmekte olduunun kokusunu duyar gibi oluyorum." Bizim Ocak'n Ocak 1990 saysnda yaymlanan "Altemur Kl'a Ak Mektup" ise, Trk-slam lkclerinin "dzen kart" sylemlerindeki kararllklarnn rneidir:"...'vefa' duygumuzu ve srekli iftihar ettiimiz mazimizi sizden renmeye hi niyetimiz yok. Ancak 'devleti koruma' gayretlerimizin karln biz fazlasyla aldk. Dolaysyla dn bakalarn bulan 'kel kalemler' bugn de bizim o aabeylerimizi bulmad m? (...) lkc hareketin sizin bildiiniz 'makul saclktan' farkl olduunu anlamamak iin, insann Altemur Kl olmas gerektiini dnyoruz. (...) Altemur bey, unutmaynz ki, biz lkc hareket olarak 'kaleminden kan damlayanlar' hibir zaman unutmadk. 'Dzen'in gerek yzn ve onun 'kap-kullarn da ok iyi biliyoruz. Bu 'dzen' sizin dzeniniz... Bu devir sizin devriniz. Sizi 'dzeninizle babaa brakrken, en ksa zamanda 'krlmas gereken kalemler' olduunu dnyoruz." (agd, s. 27) Dzen kart sylemin kltrel yansmalar lkclerin sanatsal faaliyetlerinde ve rnlerinde de "sol" sylemin etkisi grlyor. Genelde sol altkltrlere veya sol popler kltre ait saylan motifler, unsurlar lkc alt-kltrnde de boy gsteriyor. 1988 sonlarnda Fatih Kaya Kuzucu'nun Bir Gn Geri Dneceiz kasetiyle alan lkc "zgn mzik" r, ilk anlabilecek rnek. FKaya Kuzucu'yu, 1990 bandaki Yusuf Yzller kasetiyle Hasan Sandk izledi. Bu almalar, lkc literatrde "zgn mzik" veya "Trk protest mzii" tanmlar erevesinde 358 ele alnd. Hasan Sandk, Bizim Ocak'n Mart 1990 saysnda "zgn-protest mzii" semesini yle aklad: "Mzik zgn denilen tre gelinceye kadar, ok zaman iki masalarna meze olmu. Uyuturmu ve piyasa mzii durumuna gelmi. Oysa zgn mzik insanlar dnmeye sevketmesi bakmndan ayr bir konuma sahip. Belki varolan trlerin zerine kamyor ama dncede seviyenin ykselmesi sz konusu." (agd, s. 60) Kayseri hapishanesinde yatan Alian Satlm'n, lkdalarnn zgn mzik alanndaki almalarna dair deerlendirmesi de, tabandaki bak zetliyor: "(zgn) mziin konusu olan zindan, sehpa, hcre, yarm kalan sevdalar, afaklara, gnee, yldza zlemleri ben de yayorum ve yayoruz. kenceyi, basky, zulm, mahpusu, gndnmnn afanda can verenleri de hibir zaman unutmuyorum. (...) 'Nevzat elikler' airse biz de o zaman drt kare mekanlarn betonarme dehlizlerinde iirin alasn yazarz. (...) Onlarn hayalleri bile bizim atlarmza yetiemez. ocukluumuzu, genliimizi, sevdamz ne salon sosyetesinin, ne meyhane zppesinin devrimci esprisinde akvaryum hlyalarnda mezeletirmeyiz. Neden ilelerimizi, zdraplarmz, yaadmz olaylar destanlatrp haykrmyoruz. (...) Kitle ruhunu iyi bilen, aktivitesini iyi kullanan hareketler baarya ular. (...) Bizim eksiimiz bu sahada da grld. Kendimizi yeterince tantamyoruz." (Yeni Dnce, 23 Haziran 1989) lkc edebiyat rnleri, "sol" sylem etmenlerinin youn olarak gzlemlenebildii bir baka kaynak. 1970'lerin az saydaki "lkc romana" oranla, 1980'lerde bir furya yaand sylenebilir. ounluu hapishanelerde olan lkclerce 1980'lerde yazlan romanlarda, 1970'lerin ilk lkc romanlarndaki "yeni geldii kentte hayal krklna urayan, aldatlan Anadolu delikanls" tipi, ana izlei oluturmaya
359

devam etti.19 Bu tip ve izlek etrafnda, kyden kente gen yoksul, saf insanlarn kentteki maddiyat, kimliksizletirici hayat karsndaki aresizlikleri, "halk" bir sylemle ilendi. Yoksul halkn yaln ve "bir lokmaya erefini trampa etmeyen" yaants yceltilirken, anti-pltokratik (zenginlere kar) motiflerin kullanm artt. lkc camiann profesyonel yazarlarndan, Dndar Taer roman dl sahibi Alper Aksoy'un iki bask yapan mraniye inde Vurdular Bizinin (Ocak Yaynlar, stanbul, 1990) ilkel (hatta "vahi") anti-komnist rgs iinde bile, gazetelere komnistleri desteklemeleri iin para yardm yapan, sonra da onlar bastrmak iin lkclerden yardm isteyen muktedir iadam tablolar izilir. Hapishanelerde yazlan romanlarda, "halk'V'sol" ve anti-pltokratik motifler daha belirgindir. 1990'n sonlarnda drt roman yaymlanm olan, sekiz roman ise baslmay bekleyen, Trk-slam lkclerinin saygn isimlerinden Remzi ayr'n Zibilde Papatya At (Ksmet Matbaas,

Ankara 1990) adl romannda, zenginlik-fakirlik (veya sttekiler-alttakiler) ekseninde "snf gerei"nin alt izilir: "Adna millet denilen u topluluk e blnm. Evet tam paraya. Lks ve ihtiaml hayatn iinde zevk- sefa alanlar; dier yanda en altta bodrum katlarda, ehrin dn a gibi saran gecekondularda yosun tutmu parmaklaryla inim inim inleyenler... kisinin ortasnda da halim selim, suya sabuna dokunmadan gne kurun skanlar... Adna ister snf, ister tabaka, ister dilim densin, bu grubun zaruretleri de ihtiyalar da zevkleri de birbirinden ok uzak. Birbirleriyle adeta savata..." (age, s. 78) ayr'n roman kahramanlar, smrc, yabanclaana ve gsze zulmedici "dzen"den ylmken; slam'n eitliki, adaleti, kimseyi ezdirmeyen zn kefederek isel huzura
19 Sz konusu izlek ve 1980 sonrasnda "lkc roman" hakknda "ierden" bir eletirel deerlendirme: Mehmet Doan, Yeni Dnce, 14 Eyll 1990. 360

erer, "dzen"e kar bilinlenip bilenirler. "Bilinlendirici" roln, daima "slam' gerekten yaayan" bir lkc aydn (avukat, retmen, vs.) oynar...

"Sol" sylem ve Trk-slam lkcleri ile devletl-muhafazakr izgi arasndaki eliki


lkc hareketin radikal unsurlar -esasen Trk-slam lkcleri-, "dzen kart", "sol" sylem etmenlerini siyasal pratie oturtmada, tabann ve tavann yapsndan kaynaklanan glklerle kar karyalar. Tabanla ilgili glklerin banda, 1. Blm'de de ele aldmz, kadro malzemesinin vasfszl meselesi geliyor. lkc tabann siyasallama srecinin pozitif olmayan, tepkisel nitelikli, ajitatif etmenlere oka dayanan yaps, bir yandan bir "sol" sylemin yaylmasna elverili bir zemin yaratyor. Ama te yandan, dzen kart bir sylemin gerektirdii "ilkeselci" radikal muhalif tavr, tabann ideolojik donanmszlndan dayanak alan oportnist, pragmatist eilimlerle eliiyor. Bu durum, "sol" sylemin yerle(tiril)mesine allan bir evrede, sanc nedeni olmakta. "Sol" sylemin yeniden retilmesinde lkc hareketin tavan yapsnn dourduu glkler ise, hem tabann yapsna bal glkleri de besliyorlar, hem de lkc camia iinde kapsaml bir gerilime yol ayorlar. "Tavan yaps"na bal elikilerin znesini, lkc hareketin muhafazakr, devletl, merkez unsurlar oluturuyorlar. ncelikle, kitapta buraya kadar satr aralarnda fiilen tanmladmz, sonraki blmlerde de sk sk anacamz bu terimlere yklediimiz anlam akla kavuturalm. Bu terimler, lkc harekette teden beri "parti" (MHP-MP/MP) ynetiminde ve Alpaslan Trke'in "yakn evresi"nde yeralan kadrolarn siyasal izgisini, bu izginin temel vehelerini tanmlar. Devletl olma zellii, bu izginin hem ideolojik-siyasal, hem de reel
361

politik ynelimlerine damgasn vurur. Devlet'in "her ey" olduu Osmanl geleneini sahiplenerek devlet otoritesinin dzenleyici ve mutlak kudretine ballk, sarslmaz temel deerdir. Bu bakmdan, lkc hareketin devletl eli ki, siyasal-ideolojik araylarn "devleti kurtarma" saikiyle yrten ve Trk siyasal felsefesinde "ittihat ve Terakki gelenei" ile tanmlanan soyktne balanr. lkc hareketteki devletl blok, asker-sivil brokrasiyi, devlete ykledii totaliter ve otoriter nitelikli misyonun taycs sayar; zaten bu bloktakilerin ounluu, kken olarak brokrasiye dayanr veya bizzat mensubudur. Buna bal olarak, iktidar tasarmlarnda, devlet aygt ve asker-sivil brokrasi iinden alacaklar destek, belirleyici nemdedir. Bu ynelimin sivil alm (4. Blm'de de ele aldmz) "devlette kadrolama" stratejisi, darbeci alm ise (1. Blm'de ele aldmz) ordunun desteini salama araylardr... Muhafazakrlk terimini, Trk reel politika jargonundaki "milliyeti-muhafazakr" kimliini tanmlamak anlamnda kullanmyoruz. Kukusuz, muhafazakrln, gerek sz konusu kimlik etrafnda, gerekse evrensel bir dnya gr olarak belirlenen zgl ierii de vardr. Ancak biz bu balamda muhafazakrl, her ideolojik-siyasal sistem iinde grlebilir olan tutucu ve statkocu tutumun, lkc hareketteki grnmn tanmlamak iin kullanyoruz.20 "lkc hareketin muhafazakr unsurlar" demekle, hem lkc hareketin kendi tarihi, sylemi ve programatii bakmndan, hem de Trkiye'nin mevcut siyasal yaps bakmndan, statkoyu srdrmeye eilimli olanlar kastediyoruz. Hareket iindeki yeni ideolojik ynelimlere, bata slamlamaya tepki gs20 Muhafazakrln her iki anlamdaki kullanmlarna aklk getirici bir tartma: Levent Kker, Liberalizm-Muhafazakrlk likisi zerine, Trkiye Gnl, Aralk 1989,5.41-48.

362

termeleri, resmi ideoloji etmenlerine ballklar -en azndan kprleri atmamalar-, lkc hareketin muhafazakr unsurlarn tanmlayan tavr allar... "lkc hareketin merkez gleri" terimi ile ise, radikal bir ideolojik-siyasal netlemeden kanarak, "genel sa" hattnn ortak paydasn (merkezini) skalamamaya nem veren dengeci, pragmatist, reel politikac izgi kastediliyor. Tekrarlayalm: "Devletl", "muhafazakr" ve "merkez unsur" tanmlar, genellikle, Trke'in numunesi olduu,

"etrafndakilerin" ve "parti" ynetiminde arlkla yeralanlarn cisimletirdii belirli bir siyasal izginin deiik vehelerini tanmlyor. Kukusuz, lkc harekette, zellikle muhafazakrl veya devletl nitelii baskn olan kiiler, gruplar da tespit edilebilir; fakat bu terimler ekseninde sabit ve drt ba mamur hiziplerden sz etmek doru olmaz. Trke ile MHP merkezinin devletl, muhafazakr ve merkezci politikas, lkc hareketin radikal kesiminde 1970'lerde de huzursuzluk nedeni olmutu. (Bkz. 1. Blm) O dnemde daha ziyade toplumsal-kltrel farkllklardan ileri gelen ve 12 Eyll sonrasnda hapishanede derinleen bu huzursuzluk; Trk-slam lkclerinin Islami bir sylemi ve ona bal olarak "sol" sylem etmenlerini ortaya koymalaryla siyasal-ideolojik nitelik kazand. Islami sylem ekseninde belirginleen elikileri, nceki (6.) blmde ksaca ele aldk, imdi, sonuta gene slam(c)lamaya dayanan "sol" sylem etmenlerinden kaynaklanan elikilere deineceiz. lkc hareketin devletl, muhafazakr ve merkez unsurlar ile Trk-lslam lkcleri arasnda "sol" sylem balamnda oluan gerilim, salt "sol" sylemin nndeki engellerin anlalmas bakmndan deil, lkc hareket ii elikilerinin anlalmas bakmndan da ok nemli.
363

Camiann "kompradorlarna" tepki nce, lkc tabanda "dzen kart", "sol" sylemin ykselmesinde de etken olan ve devletlmuhafazakr tavan ile taban arasndaki gerilimi yeniden reten toplumsal-ahlaki bir olguyu ele alalm. Militan tabanda, 12 Eyllden (veya 1983'ten) sonra nedamet getirerek, tavrn-dilini "rektifiye" ederek "yeni" dzene eklemlenen MHP yneticilerine kar iddetli bir fke geliti. lkc camiann sevilen yazar-airi Abdurrahim Karako'un u tasviri, bu fkenin "halk" damarn ortaya koyar: "Dnp geriye bakmaktan utanyorum. Hafzamda kald kadaryla, kimisi drt drtlk 'ideolog', kimisi 'teorisyen', kimisi 'alp-eren', kimisi 'taktisyen', kimisi de 'aabey, stad, vs...'... (...) Okumay, ilim renmeyi, hatta tefekkr bile pasiflik veya ihanet kabul eden 'aabeyler' sr sr. Hepsinin de az veya ok ileri tkrnda. Kynden, evinden kopup gelmi, Allah rzasna karasevdal, mert ve drst ocuklar ise emre amadeler. (...) Tek dilekleri adil bir nizamn tesisidir. Kleliin kalkmas iin bir sre kle hayat yaayan garibanlar. Hepsinin de cebi bo, ceketi yamal, ayakkabs yrtk. Sadece imanlar mazbut. 12 Eyll frtnasndan sonra kolu krlanlar, ba yarlanlar, zindanlar boylayanlar, sehpalarda sallananlar hep gariban takm. Adaletsiz bir devrin hesabn gencecik insanlar verdiler. Sanki Trkiye'nin kaderinde sz sahibi olan onlarm gibi. Aabeyler, stadlar, ideologlar ve cart-curtlar yeni bir yaplanmann iinde yerlerini aldlar. Menfaat ve makam histerisine kaplan dnn 'drt drtlkleri' 12 Eyll'den sonra 12'den vurma hastalna mptela oldular. (...) Bu yeni nesil Eyll ocuklar'dr. Eyll ocuklar'nn en keskinleri, en ukalalar bizim iimizden ktlar. Bunu kimse inkar edemez." (Yeni Dnce, 27 Ocak 1989) Birok lk-364 cnn "davadan dnmesinde" bu fkenin pay oldu.21 Sa-sol ayrm olmakszn daima "tepede" kald dnlen bu sekin yksek tabakaya ("kompradorlar"a) ve onun karclk, konformizim gibi "deerlerine" kar fke, "dzen"e kar fkenin bir saiki ve bileeni oldu. Buna karlk, 12 Eyll ncesinde scak siyasal mcadeleyi yrtenlerin "harbilii", fedakrl, yalnl yceltildi. Hatt bu "harbilii" sa-sol ayrm yapmakszn, yani "komnistleri" de kapsayacak ekilde saygdeer bulanlar vard.22 "Tepedekilerin" riyakrln ve tuzu kuruluunu, "hareket" uruna cann hie sayan "gariban takm" adna sorgulayan sylemin, lkc hareketin devletl-muhafazakr merkez gleri ile tabandaki radikal unsurlar arasnda kalc bir gerilim potansiyeli rettii sylenebilir.23
21 MHP itiraflarndan Fevzi Tuz'un syledikleri, "dnemlerin" "tepedekiler"c fkesini ortaya koyar: "Bugn bir Yaar Okuyan film satarak keyi dnd. Halen bu ii yapyor. O yneticiydi. Bakyorum biz ne iin yaptk bunca ii diyorum kendi kendime. (...) Mesele, birtakm insanlarn siyasi grleri, emellerine alet ederek keyi dnme meselesi. Baka bir ey deil." (Nokta, 21 Aralk 1986, s. 24) 22 zellikle -sonuta camiadan kopsa da kopmasa da- lkc hareketin 70'lerdeki haline eletirel yaklaanlarda, 12 Eyll ncesinde siyasal mcadelenin/atmann iindeki insanlarn "samimiyetine" bir btn olarak, bir kuak olarak sahip kma eilimi belirgin. Nihat Genc'in Kadmct'daki syleisinde syledikleri, bu eilimin iten bir davurumu, (agd, Haziran 1990, s. 27-29) 23 ubat 1990'da Bizim Ocak dergisinde "Ali Uzunrmak olay" (bkz. 9. Blm) gndeme getirilirken sylenenler, tabanda, "st dzey yneticilerin" konformizmine kar hareketin "pleb"lerine sahip kmaya dnk tavrn glendiine dair bir iarettir: "lkc gen, dolgu maddesi gibi belli yerlere kadar kullanldktan sonra atlan insan deildir. Yar atlar gibi ayaklar hafif sakatland iin haralara satlan, mezbahalara, gnderilen kii deildir. Bunu herkes iyi ezberlemelidir. (...) Dn riskin kucanda arkalar svazlanan bu insanlarn sahipsiz kalaca sanlmamaldr! nk onlarn yetitirdii lkc genlik ne pahasna olursa olsun Uzunrmak'lara sahip kacaktr." (agd, s. 28) 3,65

ideolojik elikiler lkc hareket iinde "sol" bir syleme ynelenlerle devletl-muhafazakr merkez unsurlar

arasndaki ideolojik elikilerin tezahrlerini ele alrken, ncelikle, ahlki ve psikolojik boyut ieren iki noktaya deinelim. lkc kimliini zedelememeye gayret etmekle birlikte ciddi bir zeletirel sre yaayan Trk-slam lkclerinin "tepedekiler"le aralarn aan bir husus, ikincilerin, hem hareketin btnne ynelik, hem de nderlik olarak kendi konumlar ile ilgili hibir zeletirel deerlendirme yapmaylardr.24 Trk-slam lkclerinin Trke ve muhafazakr unsurlar ile ilikilerini gerginletiren bir eilim de, benimsedikleri sylemin, genel olarak liderlik otoritesini sorgulayc niteliidir. Genellikle "hibir insan yanlmaz deildir" yollu ifadeler25 ardnda gizlenen bu sorgulamann kkeninde u Islami gereke yatar: islam'n ve Allah'n kelamnn ak emirleri ve e koulmaz
24 Remzi ayr'n, Bizim Dergh'n Eyll 1990 saysnda yazdklar, bu gerilimi yanstr: "Gemiin muhasebesini yapmayan biriyle gelecee dnk bir mcadelenin iinde yeralmak istemem dorusu. 12 Eyll ncesini sadece kahramanlk, fedakarlk, doruluk olarak ifade eden, hamasi yaklamlarla eksikleri, hatalar grmezlikten gelenler, yarnlarn yanllarna, hatalarna, baarszlna zemin hazrlayanlardr." (agd, s. 27) 25 "...davamzn dnen, sorgulayan, muhakeme ve murakebe edebilen ihlasl insanlara ihtiyac, her zamankinden daha fazladr. (...) Benim de bulunduum bir sohbette bir kardeimiz cezaevlerinde bulunan baz insanlar sordu. Tandm syleyince o kardeimiz aynen yle dedi: 'Aabeylerimin her dedikleri dorudur ve hatta kanundur benim iin.' Aslnda ok samimi ve o derecede de hatal bir sz. Kendisine izah etmeye altm ve dedim ki: 'Cezaevlerinde bulunan o aabeylerin iyi insanlardr ve bizler de kendilerini severiz. Lakin, her dedikleri doru deildir. Hele hele kanun hi deildir. Bu sadece onlar iin geerli olmayp hepimiz iin de geerlidir. nk mutlak dorular ve bizi balayan kanunlar bellidir. Yani insanlar ne kadar iyi ve ne kadar bilgili olurlarsa olsunlar, her dediklerinin kanun mesabesinde olmas mmkn deildir.' (...) Davranlarmz deerlendirerek bize mkafat veya ceza vermek kullarn yetkisinde deildir." (Mesele, Mays 1990, s. 7) 366

stnl karsnda, her insann, her beeri otoritenin yetkisi, sz hakk snrl olmaldr. deolojik ierikler temelinde ise, Trk-slam lkcleri ile devletl-muhafazakr unsurlar arasndaki ayrl belirginletiren bir husus, "sol" lkc sylemin -slamlamaya bal olarak- resmi ideolojiyi reddeden bir rotaya girmesidir. Trke ve resmi MHP izgisi, "Trk milliyetiliini" ve antikomnizmi Atatrk'e/Atatrkle dayandrarak savuna-gelmitir. Atatrklkle zdeleme, lkc hareketin devletl unsurlar asndan bir "hile" de deildir. Aralarnda bu balanty "taktik" amal sayanlar varsa da; kmsenmeyecek bir blm, asli kimliinin Trk milliyetilii olduunu dnerek Atatrk' gerekten, samimiyetle sahiplenirler. Trk-slam lkcleri ise Kemalizmin "dnyann en skolastik dini" haline gelmi olduunu26 savunuyorlar; Atatrkln "manasn ve fonksiyonunu", "dzeni kollayc ve korumac glerin yaptrm gc zayflad zaman -fikirsizliklerinden dolay- zorbala bavurma gerekelerinin ad"27 diye tanmlyorlar. Kimi taktiksel kayglarla, kimi samimiyetle "gerek" Atatrkln znn Trklk olduunu vazeden, ayrca Kemalist gelenee bal asker-sivil brokrasi ile balantlarn nemseyen devletl unsurlarn, bu ak anti-Kemalist sylemi kabullenmeleri elbette mmkn deil.28 Keza, "milliyeti aydnlarn "dzene baml olup olmadklarn" yarglayan ilkeselci "sol" sylemle; lkc
26 Servet Avc, Bizim Ocak, Temmuz 1989, s. 6-10. 27 Zihni Aba; MuhammedBahadr (der.), 12 Eyll ve lkcler, Cihad Yaynlar, stanbul 1990, s. 64. 28 MP'nin Kasm 1989 banda yaplan Geniletilmi istiare Toplants'nda, bir ile bakannn, lkc nderliin onca darbe kart aklamasna ramen, 12 Eyll ynetiminin nderi Kenan Evren'in ziyaret edilmesini nerebilmesi; devletl zihniyetin zellikle "parti'li kadrolar arasndaki salamlna dair kk bir iarettir.

367

hareketin muhafazakr ve merkezci unsurlarnn "genel sa" entelejensiya ile asgari bir hukuku her koulda koruma abasnn badamas zor.29 29 Haziran 1990'dan itibaren Yeni Dnce'de yazmaya balayan ve radikal lkc genlik tabannn hl sayd ender eski MHP "byklerinden" olan Nevzat Kseolu'nun, "ara yollarda ayrlsalar da btn milliyetilerin ana caddede birlikte yrdklerini" yazma gerei duymas, badamazln yaratt skntnn ifadesi. Bu badamazlklardan kaynaklanan amazlar, lkc hareketin yayn organlarna yansyor. Trk-slam lkclerinin denetimindeki Bizim Ocak ve Bizim Dergh dergilerinin izgisi ile, esasen merkez unsurlarn "geni sa cephe" politikasnn damgasn tayan haftalk Yeni Dnce gazetesinin izgisi arasnda, ak ideolojik elikiler grlebiliyor. niversiteli Trk-slam lkclerinin kard Mesele dergisindeki bir syleide, gen lkc retmen N.A.'nn syledikleri, durumu zetliyor: "Dergilerimizi ayoruz, yazlanlardan kan btn sonular hareketin Islami bir hareket olduunu ispat ediyor. Gazeteyi ayoruz, yanllk yazarlaryla balyor. ok iyi tandmz, kimliinden emin olduumuz baz aabeylerimiz hari, prof. etiketlilerin Kemalistliklerini gayet iyi biliyoruz. Tabii ister istemez de soruyoruz, 'bunlarn vitrinimizde ne ii var' diye! Dergilerimiz 'lkcler iyi birer mmindir' diyor. Gazetemiz lkcler 'iyi birer demokrattr' diyor." (agd, s. 17) "Dergiler"in soy ilkeselcilii ile "gazete"nin "genel sa" kavramaya dnk politikas, 1990 sonlarnda, camiada kk
29 Bir rnek: Bizim Ocak'n "sa basnn kendileri gibi fikirleri de moruklam 'kabak' gibi yazarlar" imasyla and (agd, Haziran 1989, s.

6-7) Ahmet Kabakl'dan; Yeni Dnce'nin sahibi Rza Mftolu "yllardr Trkln ve slamiyetin kavgasn veren, ahsiyetlerini ve kalemlerini, basn dnyasnda oka rastladmz 'tipler' gibi kk hesaplar uruna satmayan fikir adam" vgleriyle sz ediyor, (agk, 20 Ocak 1989)

368

apl bir ekimeye neden oldu. 19 Ekim 1990'da Bizim Ocak dergisi ile Genlik, Kltr ve Sanat Ocaklar (GKSO) temsilcileri toplantsnda, Bizim Ocak'n eski koordinatr ve eski GKSO genel bakan Metin Tokdemir, Bizim Ocak ile Yeni Dnce temsilciliklerinin ayrlmas gerektiini nerdi. Bu neriyi, Yeni Dnce'nin Ocak organizasyonu, hiyerarisi dnda, ticari bir yayn organ olduu" kansyla gerekelendirdi. (Bizim Ocak, Kasm 1990, s. 7) Bunun zerine, aslnda Trk-slam lkclerinin yaklamna grece yakn duran Yeni Dnce yazarlarndan Abdurrahim Karako, "sanki ticari olmayan bir gazete varm gibi 'Yeni Dnce ticari bir gazete' " dendiini, " 'aman okumayalm, okutmayalm' havasn gizliden gizliye yaymaya azami gayret gsterildiini" yazd. (Yeni Dnce, 2 Kasm 1990) "Anti-kapitalist" etmene yklenen ierikteki farkllklarn da, elikileri derinletirebileceini ekleyelim. lkc hareketin merkez gleri "anti-kapitalizm"i ender olarak ve salt lafzen, belirsiz bir ierikle kullanrken; Trk-Islam lkcleri anti-kapitalizmin ieriini doldurarak, somut bir "dman" olarak tanmlamaya yneliyorlar. Bu ynelim, sermaye ile balantsn tekil "lkc" orta boy iadamlar ile snrl olmaktan kararak, salam ve merulatrc bir zemine oturtmay hedefleyen merkez gleri tedirgin ediyor. Trk-Islam lkclerinin kimi szclerinin "snf gerei"ni vurgulayarak " 'Trkiye'de snflar deil meslek gruplar vardr' diyenlerin maksadnn, yine sermayedarlar ykseltmek, onlar tplamak, gnllerini kazanmak"30 olduunu savunan klar ise, aka ideolojik meydan okuma anlam tayor. nk tam da "snflar" reddederek meslek esasna dayal "sosyal dilimlerden sz eden standart MHP tezi, lkc hareketin
30 Remzi Cayr, Bizim Dergh, Kasm 1990, s. 42. 369

muhafazakr unsurlarnn syleminde varln koruduu gibi, MP programnda da yeralyor. u da var ki, "snf" terminolojisine reddiye, "sol" sylemin kullanm balamnda MP'deki merkez glerin tabanla en salam ortak paydalarndan birisi niteliinde... Son olarak, Trk-slam lkclerinin "sol" sylemi ile devletl ideolojik yaklam arasndaki, lkc kamuoyunda yank uyandran bir polemii aktaralm. Yeni Dnce'nin devletl-muhafazakr izgideki yazarlarndan Ziyad Ebuzziya, 4 Mays 1990'daki yazsnda, Nisan kararnamesiyle terre kar alnan nlemleri onayladn, ancak yetersiz bulduunu aklarken; hapishaneler iin ek nlemler nerdi: Hapishanelerin etraf derin hendeklerle evrilmeli, kou dzeni kaldrlmal, ak grler "koklama, kucaklama" olmaktan karlarak "cam blme ardnda telefonla veya demir kafes teli ile blnm mahallerde yaplmal" idi. Bylece, "anari ve terr hi deilse 12 Eyll askeri idare devrinde ilenen su miktarna inebilirdi". Bizim Dergah, Haziran 1990 saysnda, Ziyad Ebuzziya'ya son derece sert bir "ak mektup"la cevap verdi: "lkc camiay zan altnda brakacak, yllarca sren etin mcadeleler sonucu insanca yaam hakkna kavutuumuz cezaevlerini tekrar birer 'Mamak' zindan haline getirme amacna ynelik gr ve dncelerin, lkclerin sesi olma iddiasna sahip Yeni Dnce gazetesinde yaynlanmas umarz ki, bir gafletin rn olsun! Edebimizden dolay sadece 'talihsizlik' olarak nitelendirdiimiz bu yaznn sahibi olan Ziyad Ebuzziya, Yeni Dnce gazetesi ke yazarlndan bir an nce ayrlmaldr. Mamak cezaevini demir ve betondan bir tabut haline getiren, bunda byk pay olan Raci Tetikleri hatrlatan Ziyad Ebuzziya'y, binlerce ehidimiz, gazimiz ve halen bu kutsal davann mcahidi bulunan lkdalarmzn gayret ve abalaryla oluturduklar Yeni Dnce 370 gazetesinden baka yerlerde, ftratna ve inancna uygun mekanlarda grmek dileimizdir."31 "Sol" sylemin hareket ii elikileri keskinletirme tehlikesine kar frenleyici "rtular" ve yeni ideolojik eklemlenmeler "Sol" sylemin yerleiklemesine bal olarak, lkc hareket iinde radikallerin (Trk-slam lkcleri) devletl-muhafazakr izgiye kar benimsedikleri eletirel tutum, camia iinde huzursuzluk kayna oldu. Temel kayg, bu eletirilerle belirginleen ideolojik elikilerin, lkc hareketin "birlik-beraberlik" grntsn zaafa uratmas idi. Trk-slam lkclerinin nder isimleri de sz konusu kaygy paylayorlard. Hareketin merkez unsurlar ile birlikte onlar da, camia ii zeletirel-eletirel klar dizginlemeye gayret gsterdiler.32 zellikle Trk-slam lkclerinin MP'ye eklemlenmesinden sonra, "babu'un" zihniyetini ve "lidere itaat" ilkesini imal olarak

sorgulayan ifadeler yumuad; liderlik klt rehabilite edildi. Camiann i otoritesinin ve btnlnn sarslmas tehlikesinin yansra, "sol" sylem etmenleri, lkc hareketin kaldramayaca ideolojik ulamalara kap ama riskini
31 agd, s. 6-7. Ebuzziya 18 Mays'ta szlerinin "arptrldn", kendisinin "lkcleri hibir zaman terr ve benzeri olaylarla ilgili mtalaa etmediini, onlarn milli madurlar olduunu" yazarak, "zellikle cezaevlerindeki okuyucularnn dikkatine" sundu. 32 Yeni Dnce'de 25 Mays 1990'da yeralan bir ineleme, "ar zeletiri"nin rahatszlk verici hale geldiinin gstergesi. Bu mizahi metinde, "evrimleen l-kc"nn densizlikleri yle sralanyor: "12 Eyll ncesindeki kk grr. -Devrimcilere irin grnebilmek iin gerekli btn aksesuarlar taktrr, yaktrr, laf arasna cemaati ile ilgili yergileri sktrr. - Demokrat olduuna inandrabilmek ve gemii inkr edebilmek iin, daha 'de' hecesini duyar duymaz secdeye kapanp nav eker. - Bulunduu koltuu koruyabilmek iin verdii tavizlere 'neo-lkc/idealist' yorumlar getirir."

371

getiriyorlar. zellikle "devlet" ve "dzen" kart etmenlerin klasik lkc sylemde merkezi yer tutan "gl devlet" idealini karalayacak noktalara varmas mmkn. Bylesi "anarizan" almlar nlemek iin, bizzat "sol" sylem etmenlerini gndeme getirenler byk aba harcyorlar. "Mcerret" (soyut) bir kavram olarak devlete sahip klarak, "onu mahassaslatran messeseler ve bunlarn bandaki insanlar"la zdeletirilmemesi gerektii vurgulanyor. (Bizim Ocak, Eyll 1988, s. 4-5) Hegelci terminolojiyi kullanrsak, "kendinde devlet"i (mevcut devlet rejimi ve) reddederken, "kendi iin devlet"i (lkclerin iktidar olduu Islami milli devlet) ycelten bu mant, Bizim Ocak'n Haziran 1989 saysnda yazlanlar zetliyor: "12 Eyll'de yediimiz tokat pmeye kalktmz elden mi kmt? phesiz hayr! Fakat nedense lkc edebiyat rnlerinde bu dnceye benzer konular ska ilenerek ve bu tema neredeyse hakllmz ortaya koymak iin yegne yol olarak grlmekte ve bu ynde propaganda yaplmaktadr. Bizce bu psikolojiyi canl tutmaya almak hareketimizde 'kullanlm olma kompleksini' gelitirmekten baka bir ie yaramamakta, 'devlet' kavram zerinde sonusuz tartmalarn uzayp gitmesine sebebiyet vermektedir. (...) Bizler kimsenin hatr iin mcadele etmedik. Bizim mcadelemiz Trk milletinin tarihi misyonunu Trk devletine ykleme mcadelesiydi." (agd, s. 3) "Sol" sylemin, Trk-slam lkcleri ile devletl-muhafazakr blok arasndaki ideolojik elikileri keskinletirici etkisini yumuatacak bir etken, iki izginin kimi unsurlarn badatrmaya dnk yeni sylemlerin retilmesi olabilir. lkc hareketin dinamik genlik tabannda Trk-slam lkclerinin ve "sol" sylemin yaygnl dnlrse, bu tr giriimlerin daha ziyade devletlmuhafazakr glerden gelmesi; onlarn "sol" sylemlerine eklemleyerek kullanl klmaya almalar doaldr. Ayrca, 12 Eyll'n sarsc etkisiyle 372 lkc camiada ykselen "dzen kart" ideolojik etmenlerin, hareketin kimi devletl-muhafazakr unsurlarn zaten kendiliinden etkiledii de hesaba katlmaldr. Bylelikle, MP'deki devletlmuhafazakr blok iinde, bu blokun siyasal izgisini srdrmekle birlikte, taktiksel olarak veya samimiyetle kimi "sol" sylem etmenlerini de kullananlar ortaya kar. Bu "tip"in belirgin bir rnei olarak, bu kitapta eitli balamlarda yaklamlarn aktardmz Ferruh Sezgin'i ele alacaz. Trke'in MP'deki yakn evresinde olduunu syleyebileceimiz, 1989/90'da bir sre Yeni Dnce genel yayn koordinatrlnde bulunan, MP genel bakan yardmcs emekli binba Ferruh Sezgin'in yazlar; yksek brokrasi, ordu ve resmi "yeralt" gvenlik aygtna "oynayan" klasik devletl iktidar perspektifini yanstr. Yazarlktaki uzmanl jeopolitik ve uluslararas politika olan Ferruh Sezgin, "parasz ve silahsz Trkiye'nin lkeyi savunmada kullanaca tek yol" olan "gayrnizami harp tekilatlanmas"nn gerekletirilmesi gerektiini savunarak mevcut "clz zel Harp Tekilat'nn 'kontrgerilla' diye karalanarak kertilmesine gzyumulmasn" yerer;33 ANAP'n devlet ynetimini adem-i merkeziletirme tasarlarn "Trk devletlerinin merkezi otorite geleneine" aykr olmakla eletirir;34 askeri brokraside tayin
33 Yeni Dnce, 10 Mart 1989. Gerek doktrini ve "felsefesi", gerek Trkiye'deki somut rgtlenmesi bakmndan ABD gdml nitelii ak olan zel Harp Tekilat'nn bamszlklk adna sahiplem'lmesi de ok "ho"tur! Bu rgtlenmenin gene ayan beyan ortada olan faizan, i sava z baka bir tartmay ilgilendiriyor. te yandan, Sezgin daha nceki bir yazsnda. zel Harp Dairesi'nin "12 Eyll ncesinde kullanlmadn, 12 Eyllden sonra - 1984'ten itibaren - kullanldn ama nce yanl grevde kullanlmakla, sonra da yanl taktikler iinde kullanlmakla iki hata yapldn" belirtmiti. (Yeni Dnce, 25 Austos 1989) 1980'den sonra hibir basn-yayn organnda zel Harp Dairesi'nin herhangi bir faaliyeti hakknda bilgi yeralmamken, F .Sezgin'in bu deerlendirmelerine esas olacak bilgilere vakf olmas ve bu kadar "ierden" konumas ok ilgintir. 34 Yeni Dnce, 15 Aralk 1989.

37.3

mekanizmasyla ilgili yorumlar yaparak, "menfaati olmayan ounluk kesim"in madur edilmesine tepki gsterir.35 Sezgin'in deindii konular ve vurgulad "hassasiyetler", ideolojik motifler kimi

noktalarda rtmese bile, devlet aygtnda siyasal sreleri "milli gvenlik" temelinde kavrayarak dzenlemekten yana olan kesimlerin ve "i harp"i meslek edinmi mercilerin mlahazaryla kesiir; bu kesimlerle iletiim arayna, hatta belki mevcut bir iletiime iaret eder. Ferruh Sezgin'in devletl ve jeopolitik ncelikli bir zihniyeti yanstan syleminde, dzen kart, "sol" sylem etmenlerine de yer var; "anti-kapitalizm" zellikle belirgin, 1990 yl balarnda Genlik Kltr ve Sanat Ocaklarndaki bir konferansnda "kapitalizmin 12 Eyllden nce lkede bir sistem olarak deil, sadece ekonomik alanda etkili olabildiini, eer Trkiye bir ihtilal atmosferine sokulmasayd kapitalizmin resmi devlet dzeni haline getirilemeyeceini" anlatrken; MHP'yi de "antikapitalist" bir misyona oturtur: "MHP 12 Eyll'den nce sisteme kar affedilmez bir su iledi. 1975, I. MC hkmetinin kurulu pazarlklarnn yapld yldr. Ayn yl MHP kongresi de vard. MHP Genel Bakan Alpaslan Trke, burada I. MC hkmetinde yeral sebeplerini yle izah ediyordu: 'Solun ihanet derecesine varan davranlar karsnda sa ile olan kavgamz erteledik.' Burada sadan kast sistemdi. Kapitalizm bu mesaj hemen alglad ve derhal tedbir almaya balad." (Yeni Dnce, 5 Ocak 1990) Sezgin, "anti-kapitalizmi", Romanya'nn "sosyalist" diktatr avuesku'yu savunmaya dek vardrr: avuesku'nun "vatana ihanet" anlamnda bir suu yoktur, tek suu, "lkesinin ekonomik ve siyasal liberallemesine, yani kapitalistlemesine kar kmak (bylelikle de aslnda lke menfaatlerine sahip
35 Yeni Dnce, 7 Temmuz 1989. .374

kmak)"tr. (Yeni Dnce, 12 Ocak 1990) Ferruh Sezgin'in slamclk kart aklamasna Trk-slam lkclerinin gsterdii sert tepkiyi 6. Blm'de ele almtk. lkc hareketin devletl unsurlar arasnda "sol" sylem etmenlerini en kapsaml biimde sylemine eklemleyenlerden birisi olan Sezgin, slam konusunda, mensup olduu devletl blokun laik izgisinin dna kmyor. yle olunca da, "sol" sylemi kullanmaktaki radikallii, onu Trk-lslam lkcleri nezdinde kabul edilebilir klmyor; tersine, "genel sa" sylemin erevesi iinde kalanlardan daha byk bir tepkiye hedef oluyor. Bu durum, "sol" etmenleri, slamclk temelindeki kendince/grece btnlkl kurgunun dna tamaya dnk ideolojik eklemleme abalarnn zorluunu; Trk-slam lkcleri ile devletl-muhafazakr kesimin ideolojik badamasnn bu yoldan salanmasnn pek kolay olmadn dndryor...
375 SEKZNC BLM

LKC MAFYA
1987/88 dneminde lkc hareket, genel kamuoyu ve "byk basn"n gndemine "lkc mafya" dolaysyla girdi. Sansasyonelleen lkc mafya olay, lkc hareketi "da" kar zor durumda brakmakla kalmad; hareketin kendi iindeki g dengeleri ve ekimelerde de nemli deiikliklere yol at. Dolaysyla, lkc hareketin 12 Eyll sonrasndaki dnm srecinde belirli llerde etkisi oldu.1 12 Eyll'n lkc hareket zerindeki ok etkisinin nasl bir dankla ve paralanmaya yol atn 2. Blm'de aklamaya almtk. Bu genel danklk havasnn yaratt
1 Bu kitabn genel sistematii iinde, konu itibariyle bir blm olmay haketmeyen "lkc mafya" olgusunu bamsz bir blm olarak ele almamzn birka gerekesi var. ncelikle 12 Eyll'le balayan ve kklerini 80 ncesinde bulan deiim sreci ierisinde mafyalama olgusu, dier dnm noktalarndan daha farkl, daha bamsz dinamiklerden besleniyor. Hareketin btn itibaryla olduka marjinal bir dnm biimini ifade etse de, lkc hareketin yapsal unsurlarnda gerekelerini bulabileceimiz ve hareketin toplumsal karakteri hakknda ipular sunan bir zellik tayor. Dier yandan lkc hareketin kamuoyu ve basnn .377

atmosferde hzl bir deiim sreci balamt. lkc hareket, hzl dalma sreci iinde zellikle islamc saflara doru balayan insan erozyonuna kaplan, "dava adamlndan koparak gnlk hayat iinde kaybolan, hzla davadan dnmeye balayan ve yeni oluan siyasi yaplar iinde hayat alan bularak uzaklaan kadrolara ek olarak bir de mafyalama sreci ile karlat. Mafyalama sreci, lkc hareket asndan birok noktada nemli dnmlerin yaand 1987-88 yllarnda bir patlama halinde ortaya kt. 2. Blm'de de belirttiimiz gibi 1987 yl lkc hareket asndan nemli bir dnm noktasn oluturmutur. Hem toparlanma almalarnn byk bir ivme kazand ve sonularnn alnmaya baland, hem de kitabn eitli blmlerinde belirttiimiz tavr ve sylem deiikliklerinin daha bir ak ekilde ortaya kt bir dnemeci ifade eden bu ylda; patlayan "lkc mafya" skandali, lkc hareket asndan, zlmesi hayli enerji gerektiren bir sorun oldu..
gndemine girmesinde u ya da bu biimde yaratt etki ile aratrlmaya ve bir lde tartlmaya muhta grnyor. Son olarak da, zerinde pek fazla dnlmeksizin ya da yakndan bakmakszn lkc hareket hakknda ou zaman ezbere, kalp tesbitler yaplmas alkanlnn, lkc mafya tanmlamasyla kazand boyutu eletirmek gerekiyor. Bu ana gerekeler ile baz tali gerekeler bizi "lkc

mafya" balkl bir blm oluturmaya yneltti. Ancak, bu olgunun son derece marjinal olduunu, dier dnm dinamiklerine nazaran bir sreklilik gstermediini altn izerek yinelemek istiyoruz. Bu blmde hemen hemen hibir enformatif kayg tamakszn, "lkc mafya" olgusu ve mafyalama srecini, lkc hareket iinden yeeren ve bu olguyu besleyen dinamii, 12 Eyll sonrasnda yaanan deiim sreci iinde mafyalamann payn dikkate alan bir kronolojiyi, lkc hareket zerinde yaratt etkiyi ve yok olu nedenlerini gznnde tutarak; lkc hareketin dnm sreci iindeki bir parantez olarak tartmaya/incelemeye alacaz.

378

lkc harekette mafyalama dinamii ve 12 Eyll


1. Blm'de de ksaca bahsettiimiz gibi, aslnda lkc harekette "mafyalama" ya da daha doru bir deyile mafya ile terik-i mesai, 12 Eyll'den ok nceleri balamt. Byk kentlerdeki ve zellikle istanbul'daki "u beylerinin" ounun mafya ile yakn ilikileri hep olmutu. Askeri rgtlenmeyi ngren btn yaplarda ou zaman grld gibi, sadece "ihtiya" temini amacyla snrl gibi grnen (yle balayan) ama genellikle bu snrn hayli tesine geen, tekilat iindeki greli bamsz gruplarn kolayca entegre olabildikleri temaslard bunlar. Bu ilikilerin yannda zaten lkc hareketin rgtsel yaps/ileyii ve kk grup bnyeleri, kendi iinde kimi mafyavari nveleri barndryordu. Bir yanda para, kadro ve silah glerini giritikleri birtakm ticari-mali ilerde kullanmay beceren lkcler, dier yanda ticari-mali ilerinde gereksindikleri vurucu gc eitli ilikileri ile lkc camiadan salayabilen uyank "iadamlar" tabloyu tamamlyorlard. 12 Eyll ncesi mafyatik ilikiler Gerekten de zellikle byk kentlerde tekilatn hatt bizzat "babuun" otoritesinin ve inisiyatifinin azald son dnemlerde2 giderek bamszlaan "beler", kk ete efleri kendi etkinlik alanlarnda mafyatik ilere soyunmular, mafya ile ortak ilere kalkmlar ya da mafyann siparilerini eitli
2 Ad eitli ekillerde "lkc mafya" ile ilikilendirilen ve bir zamanlar lkc hareketin Almanya sorumluluunu yrtm olan Lokman Kondak'nn 1979 ylnda Aydnlk gazetesine, dnemin ileri Bakan Hasan Fehmi Gne'e ve 3.3.1981 tarihinde MHP iddianamesini hazrlayan askeri savc Nurettin Soyer'e yapt itiraflarda, Trke'in stanbul'daki inisiyatifini kaybettii iin Ylma Durak' buradaki tekilat toparlamas iin grevlendirdii iddias yer alr. (Nokta, 21 Nisan 1985, s. 33)

379

siyasi klflarla yerine getirmeye almlard. "lkc Mafya"nn ok saydaki itirafsndan biri olan Hakan enigil, Austos 1988'de Nokta dergisinde yapt aklamalarn yaymlanmayan blmlerinde, bu konuda baz rnekler verirken, "bize komnist diye dkkann bombalattklar ya da dvdrdkleri adamlarn bazlarnn hi siyasetle alakalarnn olmadn, sadece bazlarnn iine engel olduklar iin dman bellendiini grdk" demitir. 12 Eyll ncesinin lkc itiraflarnn da bu paralelde, hatt bizzat kendilerinin de para alarak yaptklarn syledikleri ilere rastlamak mmkn. Bu nedenle, "lkc mafya"y yaratan dinamii ve k noktasn ok basit tanmlamalarla ve adet olduu zere, bir "80 sonras" sre olarak aklamak biraz eksik olacaktr. Yani olay 10 Temmuz 1988 tarihli Nokta dergisinde "Ocak Artk Ttmyor" balkl haberdeki nitelemeyle; bir "prematre doum" deildir. "lkc mafya"nn aslnda 12 Eyll ncesinin stanbul'unda doduunu ve biraz ge gelierek ancak 80 ortalarnda yrmeye baladn sylemek daha doru olacaktr.3 12 Eyll ncesinde yapnn ve mevcut insan malzemesinin de zorlad bu sre, balangta askeri gerekelerle, silahl rgtlenmeye kalkan her grubun zorunlu olarak bavurmas gereken "spot" mafyatik ilikilerle balad. Ancak 1. Blm'de anlatmaya altmz zelliklerinin doal sonucu olarak,
3 "lkc mafya"nn 12 Eyll ncesinde balayan yurtd faaliyetleri konusundaki eitli iddialar da sralamak mmkn. Fakat blmn giriinde de iaret ettiimiz gibi burada enformatif kayglar tamadmz ve "lkc mafya "yi sadece 12 Eyll sonras dnm iindeki pay lsnde ele almakla yetineceimiz iin bu ayrntlara girmemeyi tercih ediyoruz. Burada sylenebilecek olan, yurtdndaki lkclerin somut siyasi dmanlara ynelik saldrganlklarn tatmin imkanlarnn Snrllnn, mafyatik ilikilerin buralarda kolay serpilip gelimesine katks olduunu dnmenin ok yanl olmayacadr. 80 ncesindeki mafya ilikileri zerinde de, yine ayn gerekelerle, srecin balangcnn burada aranmas gerektiini ve sreci harekete geiren dinamii ksaca belirtmekle yetiniyoruz.

380

lkc hareket asndan sre farkl bir alm kazand. Her eyden nce hzl kitleselleme ve bu kitlesellemenin vasfszl, ayrca vasfszl besleyen ideolojik boluk; mafya ile yakn temasa gelindiinde, hzl bir "kayma" potansiyelini iinde barndryordu. Buna zellikle son dnemde daha artan rgtsel danklk, orta ve alt kademe kadrolarn neredeyse "tmarl sipahi" benzeri grupuk hakimiyetleri tesis etmesi eklenince; srecin nasl hz kazanaca kestirilebilir. Yerel "beler" ve ete reislerinin kendilerini ve elemanlarn besleyecek kaynaklar bizzat bulma zorunluluklar, retilen yap ve yaama biimini ereveleyen alt-kltr deerlerinin icab idi. ou zaman kendi iinde de, hemehrilik balar, adamlarn kollama/gzetme/besleme "racon"lar temelinde mafyatik deerleri ve mafyatik iliki rglerini reten bu kk grup yaplar; hayat tarz, yeniden rettikleri ihtiyalar ve eylem pratikleri asndan, mafyalama dinamiini iinde tayordu. Btn bunlarn bir sonucu olarak, 12 Eyll ncesinde "lkc hareket" iinde yeralanlarn salt siyasal

mlahazalarla aklanamayacak -en azndan siyasall ok dolayl- iler "icra ettikleri" bilinen bir gerek. Birok ete reisi, siyasi icraatlarnn yansra mafyatik iler yapmakta saknca grmedii gibi, ou zaman zorunlu olarak byle ilerin peini kovalamak durumunda kalyordu.4 likide bulunulan ya da ideolojik yaknlklar olduu varsaylan/sanlan insanlarn "ilerine"
4 Silahl bir gce sahip olmann avantajlarnn ve bu lde de ihtiyalarnn, bylesi bir yap iinde salt siyasi amalarla/aralarla elde tutulmas hem rasyonel deildi, hem de imkanszd. nne ak bir pozitif hedef koyamam, reaksiyoner nitelikli bir hareketin, byle bir askeri gc beslemesinin ciddi zorluklar ortadayd. deolojik donanm olduka zayf olan kitlenin, bu nemli gcn paras olmann nimetlerinden yararlanma talepleri de vard. Merkez kadrolarnn iktidar senaryolar iinde bu kitlesel gcn rol zaten snrl olduu iin, tekilat da ciddi siyasal riskler yaratmad srece bu savruluun nn kesmeye yeltenmiyordu. Hatt hareket iindeki baz hiziplerin etkinliklerini arttrmak iin bu sreci destekledikleri bile varsaylabilir. lkc hareketin kimi yan kurulularnn mafyatik balantlardaki araclklarna ilikin birok iddia mevcut. .38 1

yardmc olmakla balayan bu "icraatlar", mevzi kazanmak, kadrolama imkanlar ve daha dolayl siyasal kar salama gibi gerekelerle donatlarak kurumsallatrld. Bu defor-masyon, mafyaya gtr i yapmaktan, bizzat mafyalamaya giden yolun talarn dedi. Mafyann i potansiyeline ve "istihdam" olanaklarna talip olan lkcler cevapsz da kalmyorlard. ou zaman "gtr" i grdrmenin daha risksiz ve daha rasyonal olduunu gren mafya "babalar" iin, el altnda byle bir silahl gcn bulunmas ok yararl idi. Hemehrilik ilikileri kullanlarak mafyaya devirilen "lkc mangalar",5 mafyann lkc lejyonerleri hizmet verirken,6 lkc reislere ihale edilen iler de baaryla sonulandrlyordu. Karlnda "babalarn" lkc tekilatlara ak yardmlar yaptklar, bazlarnn bizzat rgtte yeraldklar duyulmadk eyler deildi. Ayrca, "i piyasasnda" sivrilmi lkdalarn iktisadi karlarn da gzetmek zorunda kalan tekilatn, kendisinden olanlara veya kendisine destek verenlere baz kk yardmlarda bulunmas elbette "normaldi". Mafyalama ideolojisi Mafyalamann ve mafyalamaya giden deformasyon srecinin ideolojisi de elbette geli(ecek)ti. Mafyatik ilikiler, hzl kitleselleen hareketin alt kademelerinde oluan alt5 Bu deyim 26 Haziran 1988 tarihli kibine Doru dergisinde balk olarak kullanlmt. 6 Mehmet Ali Aca'nn Papa suikastnda uluslararas mafyadan, peki cinayetinde ise Abuzer Uurlu'dan emir ald; yine "peki cinayeti"nde nemli rol olduu sanlan Yavuz aylan'n "baba" Fevzi z'n adamlarndan birisi olduu iddia edilmitir, (kibine Doru, 26 Haziran 1988, s. 11) Hasan Uysaln Kurtlu Kokteyl adl kitabnda da (Boyut Yaynlar, stanbul 1990) bylesi iddialara destek veren malzeme bulunabilir.

382

kltrn kendisini rahat ifade etmesini salyor, kolay uyum imkan yaratyor ve birok bakmdan ilevli olabiliyordu. Anti-kapitalist demagoji ve lmpen "servet dman" tepkisellik, bu kanallardan darya vurulabiliyor, saldrganla dn(trl)ebiliyordu. Mafyann kendi alt-kltr, tepki duyulan "maddiyat alem"e kar, geleneksel retim ve insan ilikilerine daha yakn algland iin de, taral alt-orta snf kkenli taban unsurlarna ekici geliyordu.7 Aradklar, "takndklar" kimlikte, ocukluk ve genlik yllarndaki "kabaday" filmlerinden, hikayelerinden kalan "yerli Robin Hood" dlerinin pay da bulunabilir.8 evrelerinde grdkleri "olumlu" mafya motifleri, pek ounun arad "baba" imgesi ile kolayca zdeleebilmelerini salyordu. Kaba bir anti-pltokratizm (zengin dmanl), bazen aznlk dmanl, "kt"leri cezalandrma ahlk gibi motiflerden beslenen mafyalama ideolojisi, bu insanlarn "gerek" siyasi balantlar ile pek elimeyebildi. 1980 sonrasnn "lkc babalar" da benzeri motifleri ilemekten geri kalmadlar. lkc olduunu aka ifade etmekten ekinmeyen Nihat Akgn 29 Nisan
7 "Eskiden mafya ve baba dediimiz insanlar garibann yannda yeralrlard. imdi zenginin yannda, vurguncunun, hayali ihracatnn yannda yer alyor. Biz de buna karyz. (...) Adamlar gazetelerde dil kabadayl yapyor. Biz diyoruz ki, yrek kabadayl olsun." Bu szler Ankara'daki lkc mafyann bellibal liderlerinden mit lmez'e ait. (Belde gazetesi, 7 Mays 1988) 8 Kendisine "Gazap Baba" adn takan ve "kr Aydn" olarak bilinen lkc tahsilat Aydn Balta, 17 Temmuz 1988'de kibine Doru'da rfan Tatemur'la yapt syleide; "Ben bu memlekete (stanbul) 1975 ylnda geldim. (...) Bu memleketin de kltrn, medeniyetini ok sevdim. Yalnz yalan, dolan (...) sevmedim, benimseyemedim. (...) Zalime kar direnip, fakir fukarann hakkn savunuyorum." derken; sylediklerine ne kadar inanyor ya da ne kadar samimidir bilinmez ama bir gerek var ki, mafyatik ilikiler iindeki veya mafyalam lkclerin ounun azndan buna benzer eyler duymak mmkn. 3 Temmuz 1988 tarihli kibine Doru dergisinde yine rfan Tatemur ile konuan "lkc manga" lideri Krat Atamer de "her delikanlnn gnlnde babalk yattn" syledikten sonra, "benim baba olarak rnek aldm kii Dndar Kl. (...) Dndar Kl kazanan ve datan bir insan. Ben de yle olacam" diyor.

383

1990'da Hrriyet gazetesinde Emin laan'la yapt syleide "...ben baba denilen olay babacanlk, sevecenlik olarak kabul ediyorum. Bizim toplumumuzdaki inisiyatif budur. rnein Trk milletinin hepsinde kabadaylk olay hakimdir. (...) Ben memnun deilim. Bu vatan benim. Ben bu dzenin deimesini istiyorum" diyerek, idealletirilen motifleri ne karyor. lkc mafya ya da mafyalaan lkclerin bu dnm srecini besleyen -hi olmazsa balangta- ideolojik motiflerden birisi de,

ahlki kntye ve baz "milli deerlere" sahip kma, bunlar andranlar cezalandrma misyonu oldu. Kimi zaman gittikleri gazinolarda repertuvara mdahale eden lkcler, kimi zaman da ahlaken dk grdkleri ya da cinsel tercihlerini benimsemedikleri sanatlar sahneden uzaklatrmay grev saydlar.9 12 Eyll'n hzlandran etkisi 12 Eyll oku ile birlikte, lkc hareketin btn kademelerinde hiyerari, disiplin, otorite tamamen ortadan kalkt gibi, merkezi karar mercileri, ksaca rgt, oyun katlarndan yaplm bir kule gibi kt; l sacayann lider-doktrin-tekilat unsurlar hem kendi ilerinde, hem de birbirlerinden zldler. Bu srece elik eden aknlk, koyu karamsarlk ve knt, lkcleri aresizletirdi. 10 Temmuz 1988'de Nokta'da YE (lk Yolu Dernei) eski genel bakan Yaar Yldrm'n "bir lkc kltrn yokluu"ndan bahsetmekle iaret ettii bu "tutunamama" hali, ideolojik donanmszln yansra, yaratlan/retilen yaam biiminin
9 "lkc baba" Alaaddin akc ve adamlarnn baz gazinolarda sahnedeki sanatlara ya da diskolarda diskjokeylere "rpnrd Karadeniz" veya "Komanero" paralarn defalarca sylettikleri, aldrdklar; ecinsel sanatlarn baz gazinolarda ark sylemesini engelledikleri iddialar biliniyor. (Nokta, 4 Ocak 1987, s. 12-16) .384

ikamesi zor zelliklerinden de kaynaklanyordu. Bu artlar, hi beklemedikleri biimde hapishanelere den, zulm gren lkclerin yannda, bu frtnadan bir ekilde hapse dmeden kurtulmu olanlarn da ufkunu karartyordu. Taradaki lkcler geleneksel organik iliki alar iinde rehabilite olabildi. Byk kentlerdeki lkc militanlarn nemli bir blm ise, allagelmi ve vazgeilemeyecek iliki rglerini/hayat tarzn yaatacak bir at aralarken, eski lkc yeni iadam Lokman Kondak'nn deyiiyle, ou "a geziyordu". (kibine Doru, 26 Haziran 1988) Asli iliki rglerini mafya ile kaynatrarak kendi ilerini kurup "kartvizit sahibi" olanlar; yeni i alanlarnda "full time"a (tam gne) geerek intibak srecini kolay atlattlar.10 12 Eyll ncesinde mafyatik ilere veya genel olarak "i alemine" girmi ve tutunmu olanlar "dnyalklarn" yaptklar gibi, tm enerjilerini bu alana aktarmaya balamalaryla birlikte hzla ykselmi, kendilerini gvende hissedebilecekleri bir kozay yaratabilmilerdi. Bir grup, mafyaya tamamen angaje olarak "babalarn" yakn evresini oluturmu veya kendini daha gl hissedenlerin yapt gibi bizzat "babala" soyunmu; dier bir grup, gemi siyasi etkinliini kullanarak mafyatik balar da yedekleyen "iadaml" yolunu tutmutu. kinci grup, yolunu lkc camiadan kalc ya da geici olarak ayrmt. "Babalk" yoluna koyulanlarn ise, onlar bekleyen sert mcadeledeki en temel gvenceleri, "kaplarndaki", eski pratiin iinden gelen lkda silahrlerdi. 12 Eyllle bir lde trpan yiyen geleneksel mafya babalarnn, bir sre ok
10 12 Eyll'den nce GD (lkc Genlik Dernei) bakanl yapm olan, 1980 sonrasnda ise ad eitli biimlerde "lkc mafya" ile birlikte anlan (26 Haziran 1988 tarihli kibine Doru'da "lkc manga" lideri olarak tantlan) avukat Fethi Yldz bu "intibak" yle aklyor: "Bir zamanlar ehir sorumlusu, semt sorumlusu olarak itibar grm insanlarn simit satarak, dilenerek hayatlarn kazanmalar beklenemezdi elbette..." (Tempo, 26 Haziran 1988, s. 15)

385

keskin klar yapmaktan kanacaklarnn anlalmas, ek bir avantajd.11 Mafya babalar bir sre "belal" ilerden uzak durmak zere iadaml pelerinini kuanrken, lkc kabadaylara, "vurucu g" gerektiren ve 12 Eyll ortamnda risk pay ykselen ilere hamle ederek etkinlik salama frsat dodu. zellikle krize giren "hara messesesinin" yeni hamileri lkc babalar oldular.12 12 Eyll'den sonra mafyalama srecine hz veren dsal faktrlerden biri, hi kukusuz bankerler olay oldu. 1982 yaz banda patlayan bankerler faciasndan sonra piyasa altst olmu, tahsil edilemeyen milyarlarca liralk ekler-senetler insanlarn ellerinde kalmt. Yasal yollarla tahsilat mmkn olmayan ya da ok geciken bu alacaklar, alacakllar adna zorla tahsil edecek bir "hizmet sektr" kendiliinden dodu. Piyasa koullar "geleneksel babalarn" pek girmeyi istemeyecei kadar kk meblalara dnk bir talep potansiyeli dourmutu; olduka kk apl esnaf ve tccarlar bile "acil" tahsilata/ tahsilatlara ihtiya duyuyorlard.13 Etkileri 80'lerin sonuna kadar srecek olan bu sorun ve genel ekonomik istikrarszln rettii benzer sorunlar, lkclerin mafyalama srecinde "pozitif" rol oynadlar. Milyarlarca liralk ek ve senet tahsilat talebinin oluturduu potansiyel, ok sayda lkc eskisinin
11 Adn aklamaktan kanan bir "baba" lkc mafyann ykselii ile ilgili u tespiti yapyor: "12 Eyll'den sonra bizlerden kimse kalmad ortada. oumuzun elini kolunu baladlar. Kabuumuza ekildik. Ortalk bo kalnca bu ocuk (Alaaddin akc) syrlmasn bildi." (Nokta, 4 Ocak 1987, s. 15) 12 Nokta'nn 4 Ocak 1987 tarihli saysnda, Alaaddin akc'nn haraca balad "iletmecilerin" ifadeleri okunabilir, (s. 14) 13 Trk-Metal Sendikas genel bakan yardmcs ve MHP Genel dare Kurulu yesi olan Avni arsancakl, yle anlatyor: "Eskiden babalar vard. 12 Eyll'den sonra bunlarn ou ieri girince, istanbul esnaf da eklerini senetlerini tahsil edecek birilerine ihtiya duydu. Gemite bizimle birlikte olmu, bizim iimizde gzkm adamlar kullanmaya baladlar, istanbul esnafnn ii bu." (Tempo, 26 Haziran

1988, s. 15)

386

mafya alemine ilk admlarn atmasna vesile oldu. Birinci elden mafyatik balantlar olmayan, mafya "alemi"ni tanmayan sradan lkcler asndan durum deerlendirilecek olursa; onlar iin karnn doyurmann tek yolu, eski arkadalarn, abilerini, reislerini bularak onlarn kanatlar altna girmek ya da onlarn tavassutu ile bir yerlere kaplanmakt. Kendi i dzenini kurmu olan lkc abilerin istihdam olanaklar snrl olduu iin, bu konuda yaygn bir seenei oluturamadlar. Devlette kadrolama imkanlar da bir sreliine kstland iin, her zaman "gzpek" adama ihtiya duyan mafyann ve mafya ierisinde yerini alm olan abilerin sunduu istihdam seenei arlk kazand. stelik buralarda en iyi bildikleri "ii" yaparak, alageldikleri yaam tarzna benzer bir standard tutturma imkanlar vard.14 Gemitekine benzeyen bu yaam ilikilerini srdrebilmenin baz maliyetleri yok deildi; fakat daha ok riskin karl, daha ok nimet idi ve mafya aleminde isim yapanlarn kazand itibar ve "nam" ok cezbediciydi. Bu "elemanlar"n en yaknlarndaki abilerin etraflarnda kmelenmeye balamas ile, rgtsel bir zincir yeniden kurulmaya, ilikiler yeni bir tabana oturmaya balad. Yeni dzende "pleb" lkcler "baba"laan abilere, "reisler"e eskisinden de fazla bamlydlar. "Klasik" mafya da bu srece kaytsz kalmad. "Babalar" hemen lkc silahrlerin oluturduu bu asker pazarna dalarak adam devirmeye giritiler. Gemiteki, "tmar sistemi"ni andran lkc ete rgtlenmelerinin gelenei sayesinde, hamilerinin hayatnn/dzeninin uzanda durarak "i" grmeye yatknlklar olan bu "eleman"lardan birkan
14 "12 Eyll'den sonra hepimiz a kaldk. En uygunu yeraltnda almakt, girdik mafyann iine. Bir de grdk ki, herkes mafya kardeim. Eskiden babalar vard, imdi bizim eski lkc efler, reisler". lkc mafyaya uzun sre hizmet ettikten sonra itiraflar kervanna katlan Ayhan Koksal, byle anlatyordu. (Nokta, 23 Ekim 1988, s. 29) 387

yanna almak, her babann murad oldu. Eylem pratikleri asndan olduka "vasfl" olan bu adamlarn iinden, iyi bir terbiye ile baz kurmaylar bile yetitirebilirdi. Babalar, bu srete nemli bir rol stlenen lkc ete reisleri kanalyla camiann ne kadarn etrafna toplayabildiklerine bal olarak kendi etkinliklerinin de artacan farkettikleri iin devirme iini hzlandrdlar. Ne var ki, "klasik" mafyann karlarna ters olan bir baka sre de yrrlkteydi. 12 Eyll trpanndan bir lde nasibini alan babalarn boaltt alana talip olan lkc baba adaylar hamle stnlne sahiptiler: Onlar da devirme ilikisinin tesinde, bizzat "sahibi" olduklarn dndkleri bu asker pazarn toptan kendilerine balamaya yneldiler. "lkc mafya" furyas 12 Eyll dnemecini hayli yaral bereli geen lkclerin, eski mevkilerine bal olarak alabildikleri rtbelerle veya "dz asker" olarak mafya saflarna katlmalar 80'lerin ortalarna kadar hz kesilmeden devam etti. Mafyalama srecine dahil olu biimleri kabaca birka balkta toplanabilir. Byk bir ounluu, daha nceden tandklar, bildikleri ve gvendikleri "abilere" kendilerini emanet ederken; bazlar dorudan mracaatla "klasik" mafya babalarnn yannda kaplandlar.15 80'lerin ortasna doru mantar gibi oalacak bamsz eteler ise balarda yok denecek kadar azd. lkc hareketteki mafyalama dinamiini incelerken
15 lkc mafya itirafs Hakan enigil'in anlatmyla: "12 Eyll'den nce tekilat toparlanma almalar balamadan nce bir danklk yaand. Fakat hemen sonra, zaten gemite de varolan birtakm balantlar sayesinde lkcler mafya babalarnn evresinde toplanmaya baladlar. (...) Baktk ki btn eski efler babalarn yannda, onlarn yannda yer tutmular. Bu bir i renme politikasyd. (Mehmet YalnKemal Can, Nokta, 11 Eyll 1988, s. 12-21)

388

deindiimiz gibi, kar umduklar iin lkclerin bu "aleme" akn destekleyen mafya babalar; gemite nemli siyasal etkinlii olan "reisleri" yanlarna alarak, onlarn kontrolnde "lkc mafya mangalar" oluturmakla srece hz verdiler. ounlukla eski eylem gnlerinden tanan insanlarn oluturduu "ekip"lerin "toplu intikal"i, birok bakmdan avantajlyd. Kendi dzenlerinin nispeten uzanda duran, uyumlu ekipler olumas babalar iin elveriliydi; tankla ve eski bir hukuka dayal kk gruplar iinde varolmak da lkc "asker"leri rahatlatyordu. Babalar ya da daha geniletirsek lkc mafya mangalar ile i yapma niyetindeki "iadamlar", bu grece zerk yaplar desteklediler.

Bu noktada, mafya babalarnn yannda nisbeten yksek rtbelerle yeralan ve bal olduklar babalardan koparak "lkc mafya"y ykseltecek olan "reis"lerin ise balangtaki bu sre dnda ele alnmalar daha doru olur. Mafyann lkc mangalarna dahil olan lkcler, eski eylem arkadalnn hukukunu bir "kiiseltarihsel sreklilik" etmeni olarak nemsemekle beraber, yaptklar ie "lkclk" adn ver(e)miyorlard. Daha nce kendilerini ayr grdkleri "gayrmeru alem ocuklar" ile ayn konumda hatt yanyana olmalarna "dava"nn adn kartrmak pek kolay deildi. Bu nedenle balang evresinde, mafyalaan lkclerin "lkcl", "doktriner" olmaktan ok; mafya evresi iinde sren eski ilikilerin ortak paydasnn lkclk olmasndan, mevcut hayat tarznn ve pratiklerin de eski "siyasal" hayat tarzyla, pratiklerle ("dman"larn soyut ve deiken olmas dnda!) rtmesinden kaynaklanan, alt-kltrel bir kimlii ifade eder. lkc mangalar, mafya ile ilikilerini gnlk hayatlarnda yzyze olmadklar, evresi geni, "racon" bilen, "i" ilikilerine vakf, ideolojik olarak yaknlk ve sayg duyulan "abiler" araclyla yrtyorlard. "Abiler" i getiriyor, iin
389

becerilmesinden sonra da karln dyorlard. Ender olarak, eer manga lideri yukarda saylan zelliklerden birkana sahipse, ilikileri bizzat stlenebiliyordu. Manga mensuplar ou zaman iin gerek sahibini, kimin adna altklarn, hatt yaptklar iin bile ne olduunu bilmiyorlard. Manga ya da etelerin toplanma ve toplumsallama mekanlar, "abilerin" kurduu paravan irketlerin "yazhaneleri" veya daha dzensiz alan mangalar iin kahvehanelerdi. lkc babalar Sre iinde hem vurucu g olarak, hem iliki a asndan, hem de mali durumlar itibariyle giderek glenerek daha bamszlaan eteler, giderek ortak ideolojik-siyasal gemie daha sk sarlmaya baladlar. nk herkesin birbirinin kurdu olduu bu "alemde", kimi zaman boylarndan byk ilere kalkrken, hesaba katlacak nemli bir gcn paras (veya "trevleri") olarak grlmenin gvencesine ihtiya duyuyorlard. Zira 12 Eyll ertesinde bir ara durulan mafya ii atmalar yeniden su yzne km ve lkc mangalar da bu atmalarda ister istemez yeralmak zorunda kalmlard. Bir mafya babasyla almann, baka baz babalara dman olmak anlam tad ok akt. lkc mangalar bu noktada lkclklerine sndlar. 1980 dnemecini "babalk" hedefi ile dnen lkc efler bu evrede devreye girerek lkdalarna kucaklarn atlar. lkc hareketin mafyalama srecinin hzlanmasyla birlikte, kimi "iadam" kisvesine, kimi ise dorudan doruya kabadayla soyunarak kendi aplarnda eteler toparlam olan lkc efler, "gemiteki dava arkadalarn" yuvaya ardlar. Bu, fiilen "lkc" bir mafyann ismini koyma ars idi. lkc itiraf Hakan enigil, bu aamadan sonra lkc hareketin ve "tekilatn" piyasaya dahil oluunu yle anlatyor: "Bugn lkcler -bakn eski
390

lkcler demiyorum-, daha nce mafyann yapt her trl gayri-meru ii yapmaktadr. Bu ileri de rgtsel gcn kullanarak yapmaktadr. Bir kere dnsenize, bu lkc mafyas denilen olay nedir? lkcler kendi balarna ne ifade eder ki? (...) Deil babalardan tahsilat yapmak, dilenciden bile para alamazlar. (...) Neden bunlar bu kadar pervasz, cesur? nk arkalarnda "tekilatn", eski MHP'nin btn balantlar, maddi ve manevi gc var." (agfe) Babala soyunan lkclerin arasndan sivrilerek ykselen Alaaddin akc'nn ismiyle, kamuoyu bu sralarda tant. akc, 12 Eyll ncesinde lkcl ve eylemcilii bilinmekle -hatt polis kaytlarna gemi olmakla- birlikte nemli bir lider deildi. lkc hareketin stanbul'daki kilit merkezlerinden birisi olan Gltepe gecekondu mahallesinde yetimi, ksa srede mafyatik ilikiler iinde bir yer edinmi, birok kkl babann arasndan syrlarak hayli ykselmiti. "Gayrmeru aleme" girdikten sonra etrafnda, lkclerin arlkta olduu bir g meydana getirmiti. lkc kimliini aka deklare etmekten ekinmiyor, hatta bunu bilinli olarak kullanyordu. akc'nn bir baba olarak ortaya knda lkcln beyan etmesi de "lkc mafya" isminin tescili oldu.16 Basnn lkclerin mafyalama olgusunu kefi ve "lkc mafya" haberlerinin gazete sayfalarn sslemesi de akc'nn parlad zamana rastlad ve balarda "lkc
16 Alaaddin akc "lkc mafya" isminin ortaya kndaki nemli katklarna ramen ok sayda lkc mangay kontrol edebilen bir lider haline gel(e)medi. "lkc mafya" vitrinini oluturan en nemli ahsiyet olma zelliini bir sre srdrmesine ramen, sonuta "babal" "lkcl"nden daha stn geldi. Bir sre sonra "lkcln" tamamen geri plana alarak camiadan uzaklat. Yurtdna kayla birlikte, adamlarndan, bazlar srdrmeye gayret etseler de "lkc mafya" zerindeki etkisi neredeyse yok oldu. lkc mafyann "en byk lideri" saylmaya daha uygun bir isim olarak Mustafa z' gryoruz. 1988'e kadar ad pek duyulmayan, reklamdan holanmayan Mustafa z, zellikle lkc hareket ile ilikileri tam olarak kopar(a)mam lkc mangalar zerindeki etkisiyle,

"godfather"ha (bykbabala) ok daha yaknd.

391

mafya" ismi Alaaddin akc ile eanlaml kullanld. zellikle Emniyet rgtndeki ilikilerinin gl oluu17 ve pervaszl akc'y olaanst poplerletirdi. "lkc mafya"nn bir efsane gibi meydana kmas, artk iyice mafyalam olan "lkc mangalarn" giderek daha bamszlamalarna/kontrolden kmalarna neden olurken, mafya ilikileri iindeki lkclerin eski ideolojik kimliklerine daha sk sarlmalar sonucunu yaratt. "Babalar alemi"nin eski dzeni hayli bozuldu, ok sayda yeni yetme "lkc baba" piyasaya dahil oldu. Yeni babalar, "alemin" kurallarn hie sayyor, piyasann eskilerine olmadk terbiyesizlikler yapabiliyorlard. Mafya ii kurallar ve dzeni/dengeleri altst eden bu yeni g ksa zamanda yle bir yaygnla ulat ki, kimin gerekten "lkc mafya" olduunu, kimin salt bu "nam" kullandn kavramak hemen hemen imkansz hale geldi. Mafyann lkc mangalar tam bamszlklarn ilan ederek, "lkc mafyann" bir paras olduklar iddias ile birer birer piyasaya girmekteydiler. "Normal" babalarn yanndaki lkc eskileri de birden "gemilerini" hatrlayp tekrar "lkcle", ama mafyalam olan lkcle dnerek, bu yeni oluumun iinde salam yerler kapmak iin birer birer "babalarndan" koptular; kendi etelerini kurma, kendi "yazhanelerini" ama urana girdiler. Bu hengme iinde, birleik, byk bir "lkc mafya" hibir zaman oluama(z)d. "Babala" hzl sray, kimsenin
17 lkc mafyann Emniyet rgt iinde salam ilikileri olduu, hatt kimi Emniyetilerin lkcleri bu alana girmeleri konusunda tevik ettiklerine ilikin iddialar, bata "geleneksel" babalar ve basn olmak zere pek ok evre tarafndan ortaya atld. 24 Aralk 1989 tarihli kibine Doru dergisinde, istanbul Emniyeti eski mdr Hamdi Ardal'nn olu Atilla Ardal'nn Alaaddin akc ile dostluu olduu ve Emniyet'teki st kademelerdeki baz kiilerin lkclere "yol verdii" iddialar geni biimde yerald. 30 Mays 1988 tarihli Hrriyet'te Uur Dndar ile syleisi yaymlanan akc, "yksek dzeydeki bir kamu grevlisinin" kendisine "yol verdiini" bizzat aklad.

392

ok fazla hesaplamad, ok hazrlkl olmad ve belli merkezi olmayan bir sre iinde gereklemiti. Mevcut lkc babalar, alann btn glerini bir arada toplayacak ve ileri ona gre organize edecek yetkinlie, yetenee sahip deillerdi. Bu gerek, lkc mafyann ciddi bir rgtsel g ve tehlike olduu kansnn yaygnlamasnn engellemedi. 1. Blm'de lkc hareketin hzl kitleselleme dinamiini ele alrken iaret ettiimize paralel olarak, lkc mafya furyasnn bir nedeni de, bu olgunun basn ve baz evrelerce olduka abartlmas ve belki farknda olunmadan reklamnn yaplmasyd. lkc mafya enflasyonu lkc mafya eteleri mantar gibi biterken, bu alanda istihdam edilmeyi talep eden lkc eskilerinin saysnda da byk patlama oldu. lkc mafya itirafs Hakan enigil Nokta dergisine yapt aklamalarn yaymlanmam blmnde, "taradan antasn kapan stanbul'a lkc mafyaya katlmaya geliyordu" derken, camiada nasl bir "altna hcum" halet-i ruhiyesi yaandn ortaya koyuyor. gc arzndaki art ve "yazhane" enflasyonu, piyasadaki emek fiyatn drrken, "icraatlarn" ap ve seviye de dt. Bir yandan da, "lkc mafya" snrlarn hzla genileterek Anadolu'ya yaylyor, bir ok kentte eteler ortaya kyordu. -be ticaret erbab ile ilikisi bulunan, biraz gzpek ve evresine birka kiiyi toplayabilen herkes piyasaya dalyordu. Babalarn yannda yetimi manga liderleri ile mafyaya gtr i yaptklar dnemlerde biraz gzaklk edip zel ilikiler kurabilmi olan ete reisleri bu furya iinde nispeten "iyi ileri" kaparak kendilerine salamca yerler salarken, birok yazhane ok kk boyutlu alacaklarn peinden komak zorunda kalabiliyordu. Genellikle ek ve senet tahsilat ileri ile itigal eden
393

"lkc mangalar", bu hizmet sektrndeki i imknlarnn daralmaya balamas karsnda, mafyacln baka i alanlarna yneldiler. Geleneksel mafya ilerinden olan "ihalecilik", "arsaclk", zorbaca bir dolandrclk yolu olan "imzaclk", silahl mangalar iin biilmi kaftan olan "korumaclk", daha byk oynayanlarn yapabildikleri "iletmecilik" yeni i alanlarndan birkayd.18

lkc mafyann zlme sreci


Sanld ya da baz kaynaklarca aktarlmaya alld gibi, salam ittifaklara dayanan, birleik, btnlkl, organize bir "lkc mafya" aslnda hibir zaman varolmad. "lkc mafya" terimi, birbirinden olduka farkl eitli yaplar, g merkezlerini ve iliki rglerini besleyen bir soyut varlk olarak etkinlik ve anlam ifade eder. Etrafnda rlen yar efsanevi yklerin, abartl vehimlerin ve ihtiyatszca yaplan "reklamlarn" besledii bir balon olan "lkc mafya", gndeme yerleerek sz ok edilir olmaya baladnda, zlme srecine de girmi durumdayd. Zaten balangtan itibaren kendini, onu yok edecek olan bir dinamikle varetmiti.

"lkc mafya"nn bir yandan basnda fa olarak efsanelemesinde, dier yandan zlmesinde nemli pay sahibi olanlarn banda; "lkc mafya"nn ykselmesine, su yzne kmasna bizzat byk katkda bulunmu olan mafya babalar yeralr. 12 Eyll sonrasnda byk bir itahla lkclere kucak aan "babalar", bir bakma "lkc mafya"nn doktor Frankenstein' oldular. lkc mafya etelerinin sonsuz ol18 zellikle stanbul'da, ou henz aa kartlmam olan arsa mafyalar iinde pek ok lkc eskisinin istihdam edildiini, hatt baz blgelerde kontroln tamamen "lkc mangalarda" olduunu belirtmek gerek. Dier "i alanlar"nn istikrarszlna karlk, "arsaclk" hl geerli bir imkan.

mayan piyasa imkanlarndan gruplara/babalara den paylar azaltmas, daha nemlisi "racon"u ve mafya hukukunu altst etmeleri, "geleneksel" babalar, bu srece mdahale etmeye itmekteydi. 1988 ylnn Haziran ay banda stanbul'da iftkurt otomobil galerisinde yaplan babalar toplantsnda, "lkc mafya" belasndan kurtulmak gereinde mutabk kalnd.19 lkclerin mafyalama srecinin olumsuzluklarn aslnda ok daha nce farketmiler; ancak gereksiz atmalardan kanmak, dikkatleri zerlerine ekmemek kayglaryla ve kendi aralarnda gerekli mutabakat salayamadklarndan mdahale etmemilerdi. 1987 ylnn banda eski kabadaylardan Enis Karaduman ile Alaattin akc arasndaki atma trnden baz kk kapmalar olmakla birlikte,20 topyekn bir kar tavr benimsenmi deildi. Ne var ki sre kimsenin hesaplayamad bir hzda seyretmi ve "iftkurt toplants"na gelindiinde "pislik" kolay temizlenemeyecek kadar yaylmt. Dier yandan babalar, karlarna bir siyasal kimlik imajyla kan "yenilere" kar tutulacak yol konusunda mtereddit idi. lkc mafya konusunda konuan bir "eski baba", "bizim siyasetle ilgimiz yoktu. imdi yle mi? Adam siyasetin iinden buralara gelmi" diyerek tereddtn ifade etmekteydi.21 "Yeni yetme -be ocukla" uramann anlarna yakmayaca kaygs tereddt pekitirirken, riskli olabilecek ve ok "grlt" kartarak devletin hmn davet edebilecek bildik yntemlerini uygulamaktan da ekiniyorlard. Basn iyi kullanarak "lkc mafyay" deifre etmek, lkc mafyalar
394
19 Cafer zilhan-mit Sezgin, Tempo, 26 Haziran 1988, s. 13. 20 Benzeri bir kapma Ankara'daki lkc mafyann lideri mit lmez ile "geleneksel" babalarn reklam en sevenlerinden Mehmet Nabi nciler (nci Baba) arasnda gerekleti. 21 Nokta, 4 Ocak 1987, s. 15. lkc manga lideri Krat Atamer de "gayrmeru aleme siyaset kartrlmasndan" rahatsz olduunu sylemiti, (kibine Doru, 3 Temmuz 1988, s. 20)

395

iindeki elikileri derinletirerek bunlar birbirlerine krdrmak ve en gllerini safd brakmak; "lkc mafya"nn zlmesini salayacak en "temiz" yol olarak saptand. "lkc mafya"nn gayrmeru alemde yaratt skntnn ok kanl bir mcadele ile son bulacana inananlar yanldlar.22 lkc mafyann zlmesinde baka bir nemli etken, basn oldu. Basnn haber ksrl ektii bir dnemde, toplumun haber alkanlklarna uygun bylesi sansasyonel bir malzemeyi karmas beklenemezdi. Balangta bizzat lkc mafya eflerinin de pompalad "lkc mafya" haberleri gazete sayfalarnda ska boy gstermeye balad. Fakat bu keif, lkc hareketin babelas olan itiraflarca beslenmeye balayp, lkc mafya reislerinin biraz abartl g gsterileriyle boyutlannca kamuoyunda fazlaca dikkat ekmeye balad. lkc mafyann bu reklam kampanyas ve deifre olmaya balamas, ayn tarihlerde ardarda gelen Adgzel cinayeti, zal suikast23 gibi sansasyonel olaylarla kesiince, ters tepti. zellikle lkc mafyay Emniyet rgtnn st kademelerindeki baz kiilerle ilikilendiren haberlerin basnda yeralmaya balamas ve "nizami" i evrelerinin tepkisi, nemli lkc mafya reislerinin soluunu daraltt. Bu deifre etme
22 Niyazi Adgzel'in cenazesinde ve daha sonra yapt baz syleilerinde "daha ok kan akacak" kehanetinde bulunan "inci Baba" yanlanlardand. 23 zal suikast etrafndaki sylentileri, 4. Blm'de ele almtk. Adgzel cinayeti, 1988 Mays sonunda gerekleti. 1970'lerin balarnda hareketten tasfiye edilmi olan eski kuak lkclerden avukat Krat zkan, gene "68'lerin" lkc kuandan, stanbul Ticaret Odas Bakan Niyazi Adgzel'i Byk Ankara Oteli'nin lobisinde tabancayla vurarak ldrd. zkan, Adgzel'in yanndaki, iadam Davut Ik ve lkclere yaknlyla bilinen gazeteci Mevlut Ik' da vurarak ldrdkten sonra tabancasn akana dayayp intihar etti. Bu cinayetin srr zlemezken; Adgzel'in ek-senet mafyasna kar mcadeleye giritii iddialar ortaya atlm, buna bal olarak, lkc mafya tarafndan ortadan kaldrld tezini ileri srenler olmutu. (Bu iddialar hakknda: Nokta, 5 Haziran 1988, s. 14-16 ve kibine Doru, 5 Haziran 1988, s. 32)

396

operasyonu, elbette "geleneksel" mafya babalarnca desteklenmekteydi. zlme srecinin nemli nedenlerinden birini de "lkc mafya"nn kmsenemeyecek i elikileri oluturdu. Mafyalama olgusu o kadar yaygnlamt ki, mevcut "i" potansiyelinin bu kadar ok insan beslemesi imkansz hale gelmiti. kar sz konusu olduunda lkdalk bitiyor, kyasya atma balyordu.24 nce "yazhanelerin" i alanlar rekabetinde kar karya gelmeleri ile balayan atma, lkc kimliini

kullanma hakkna ilikin zdlamalarda da kendisini gsterdi.25 Kimileri asl "lkc mafya"nn kendileri olduunu iddia ederken dierlerini sahte lkclkle suluyor, kimileri "drst ve erefli" mafya olduklarn savunarak, dierlerini "pis" i yapmakla suluyordu. Bylelikle iyice bulanan "lkc mafya" havuzu giderek kart, eteler birbirlerini krmaya baladlar. lkc harekette ve MP'de "lkc mafya"y "deerlendirme" araylar Yaygnlat lde etrefilleen "lkc mafya"nn ciddi bir g olarak ortaya k(arl)mas, elbette lkc hareketi
24 "Babalarn yanndan kopma aamas geildikten sonra, bu sefer baka bir kopma balad. Aslnda bu kopmann da gerisinde daha ihtilal ncesinden balayan eriat--turanc ekimesinin etkileri var. Bir grup insan biraz palazlannca, biraz isim yapnca 'tekilat bana ne verdi ki?' diyerek yan izmeye baladlar. (...) Ancak balangta tekilattan kopan bu kiiler ok fazla sknt ektiler. nk artk arkalarnda bir g kalmamt. Bunun zerine daha nce babalarn yanna taklm olanlar, tekrar geriye dnmeye, onlara taklmaya baladlar. ek-senet ii yapan lkcler ikiye blnm durumda. Bir ksm tekilata bal olarak alanlar, dierleri ise arkalarna babalar alm olanlar. imdi bu gruplar arasnda srekli bir ekime var. imdilik tekilat taraf daha gl. nk babalar gereksiz bir atmaya girmekten kanyorlar. Ama ok yakn bir zamanda byk bir hesaplama olacaktr. Zaten bizimkilerin arkasndan tekilat ekilse, babalar onlar iki saat iinde yok eder." (Hakan enigil'in itiraflar, agfe) 25 lkc babalardan Nihat Akgn, Emin laan'la syleisinde "babalarla dubalar, lkclerle tilkicileri iyi ayrmak lazm" demiti. (Hrriyet, 29 Nisan 1990)

397

de etkiledi. "lkc mafya" olaynn basnda patlamas, lkc hareketin ciddi toparlanma abalarna hz verdii ve epey yol kattettii yllara rastlyordu. 2. Blm'de belirttiimiz ve 9. Blm'de ele alacamz gibi, lkc harekette zellikle 1987 ylnda balayan hareketlenme, lkc mafyann deifre olmas ile ayn zamana denk geldi. lkc hareket ii etkinlik mcadelesinin srd bir zamanda ortaya kan bu gelimeler, baz hizipleri ve g merkezlerini konuyla ilgilenmeye sevketti. Zaten mafyalama srecinde yeralm baz lkcler hareketle balarn kesmemiler, hatta bazlar aktif olarak tekilatta da almay srdrmt.26 imdi bylesine yaygnlk kazanan ve en azndan laf ok edilerek efsanevi bir g imgesi haline gelen "lkc mafya", hem mali adan, hem de yaratt etkinliin salad g imkanlar bakmndan gzard edilebilecek gibi deildi. "lkclk" zerindeki "isim hakk", birok lkc hizip ve grup nderi iin, "mdahale" hakk veya "kr pay hakk" anlamna geliyordu. Ancak parti/hareket iinde g merkezlerinin bu olaya mdahalesi ileri iyice arap sana dndrd ve lkc mafyann zlmesinde nemli bir etken oldu. "Tekilat' "her ne olursa olsun" bytmeye, ayakta tutmaya alan deneyimli tekilatlar; palazlanan lkc mafyayla, aslnda alt-kltrel bir anlam kazanm olan "lkc" kimliinin gerek sahipleri kisvesiyle ilikiye getiler. Gemiten kalan tanklklar ve "tekilat" ile babuun "bugn olmasa da belki yarn" sahip olabilecei g karsnda duyulan ihtiyatl hrmet; zaten dnk abileri, liderleri, "be"leri taraBiz hrszlk, dolandrclk yapmayz. Yaparsak erefimizle tahsilatlk yaparz" diyerek tahsilatl erefli bir meslek olarak sunan Nihat Vural unlar sylyordu: "Ben Nihat Vural. lkcym, uzun bir sre tekilatta grev aldm. imdi MP yesi deilim ama almalara katlyorum. Baktk herkes lkcym diye ortala km, biz de kalm dedik. Ama biz gerek dolandrclardan tahsilat yaptk. Artk braktk bu ileri" (Nokta, 23 Ekim 1988, s. 32) 398

fndan aranmakla onore olan mafyaclarn bu ilikiye olumlu yaklamasn kolaylatrd. Tekilatlar mafya ilikilerinin getirebilecei denetimsizlikleri ve kamuoyunda partinin meruiyetini tehlikeye sokabilecek sorunlar kukusuz biliyorlard. Fakat eski kitleyi derleyip-toparlayarak hzla rgtlenme acelesi, mafyac lkdalarn getirecei kmsenmeyecek para ve "vurucu g" potansiyeli; ayrca genel kamuoyundan farkl olarak lkc kamuoyunun zellikle kentli kesimlerinde lkc mafyaclarn sahip olduu itibar, riski gze aldracak kadar ar basyordu. Parti iindeki youn hizip ekimesi de, btn tekilat profesyonellerini partiden te, parti iinde kendi grubunu glendirme telana sev-ketmekteydi. lkc mafya-parti temas arlkla byle bir iklimin ortaya kartt ilikilerle saland. Bu ilikiler, tahmin edilebilecei gibi, metropoliten kentlerde ve byk oranda istanbul'da sz konusuydu. "Tekilat" evresini oluturanlar, lkc mafya ilikilerinin yaylmasnn getirebilecei denetimsizlikleri, mafya liderlerinin ar glenmesini, zellikle tabandaki yeni kuaklarn kafasnn karmasn ve doabilecek skandallar nleme kaygsyla; bu balantlar ok gizlilikle ve yzyze yrttler, mafyaclar tekilattan uzak tutmaya nem verdiler.27 Bu ilikiler uzun vadede bir silahl rgtlenmeye ynelebilmek iin de g ve ilham verirken, ayn zamanda hi azmsanmayacak bir maddi kaynak salyordu. lkc kamuoyunda ykselen tepkiler lkc hareket ile lkc mafya arasnda eitli saiklerle kurulmu ilikilerin tad riskler ksa srede ortaya kmaya
27 "ek-senet ilerinde deifre olmu kiiler tekilata fazlaca gelip almazlar. Mesela iki senedir ok ciddi bir tekilatlanma abas

yrtlyor genlik kesimi ierisinde. Ama bu yeni gelenlerle biz kesinlikle muhatap olmayz. Zaten byklerimiz, bizi onlardan zellikle uzak tutarlar." (Hakan enigil'in itiraflar, agfc)

399

ve sorun yaratmaya baladlar. lkc mafya olaynn basna yansyarak skandallamas, ardndan mafya-parti ilikilerinin gndeme gelmesi, lkcleri "darya" kar zor durumda brakt. 12 Eyll ncesinden gelen kt hretlerinin glgesinden ve "eski lkcler"in ardarda gelen itiraflarndan kurtulamayarak, genel kamuoyunun gndemine hep istemedikleri biimde "inen" lkc hareket iin "lkc mafya" belas kolay altedilebilir deildi.28 Genel kamuoyunda hi de olmamas gereken bir zamanda ve olmamas gereken biimde gndeme gelmek lkc hareket kurmaylarn ziyadesiyle tedirgin etti. Bu tedirginlik bazen panik boyutlarna varan tepkilere ve temize kma gayretlerine yol at. "lkc mafya" genellikle lkc hareketin glenmesini istemeyenlerin bir komplosu olarak sunuldu "lkc mafya"nn mensuplaryla kprleri tamamen atmayan, grece "anlayl" aklamalar yapanlar da, ender olmakla birlikte kt.29 Yalnzca genel kamuoyunda deil, lkc hareket ii kamuoyunda da sorunlar dodu. Hareketin, slamlama srecini derinlikli bir biimde yaayan, radikal ynelimli ve partiye
28 Orhan Alptekin'in 14 Eyll 199'da Yeni Dnce'de yazdklar, stste gelen bu aibelere isyan eden bir halet-i ruhiyeyi yanstyor: "Trkiye'de insanlarn siyasi gemileri sadece lkcler sz konusu olduu zaman m hatrlanyor? Bugn ANAP'ta Dev-Gen yneticiliinden, MHP teorisyenliine kadar varan bir gemie sahip olanlarn mazileri neden hatrlanmyor? Siz bu lkede 'eski CHP'li', 'eski AP'li' gibi kavramlara hi rastladnz m? Yoktur. Sadece 'eski MHP'li' vardr. Ahlkszln, saldrganln ve namussuzluun ideolojisi yoktur. Asl, bu davranlar siyasi bir klfa soktuumuzda bu davranlarn sahiplerini dllendirmi oluruz. (...) Bu grup ve kiileri kim meydana getirdi? 'lkc mafya' diye araf araf atlan balklarn bu kiilerin bymelerinde hi mi rol yoktur? (...) Bu kii ve gruplar meydana getirenler imdi onlarn saldrlarn nleyememektedirler". 29 MP stanbul eski il bakan Kazm Ayaydn, u yorumu yapmt: "niversiteyi tam bitirmek zereyken hapse giren lkcler knca i bulamyorlar, yeralt dnyasna kanalize oluyorlar. Orada lkcler var, ama bakalar da var. u anda lkclerin orada olmas tamamen ferdi meselelerdir." (Tempo, 26 Haziran 1988, s. 15) 400

kar mesafeli olan kanad (Trk-slam lkcleri), "dzenle" kirli ilikileri beraberinde getiren bu "yoz" balantlar ok sert ekilde eletirdiler. Bu tepki, Trk-slam lkclerinin ortama ve kadrolara hakim olduu hapishanelerde zellikle iddetli oldu. Bu izginin denetimindeki Bizim Ocak dergisinin Kasm 1989 saysnda yazlanlar, lkc mafyaya kar, parti mercilerininkinden daha sert ve kararl bir tutuma olan talebi yanstr: "lkclerin yapaca en byk i, kendileri gibi dnmeyen, kendileri gibi yaamayan, lkcln sadece adndan faydalanan asalaklarn 'lkclk' sfatn kullanmalarn gerekirse en sert bir ekilde nlemektir. Yok eer sahip olduumuz 'lkclk' sfatn koruyamayacaksak, bize den bu sfat terketmektir. Bu nemli bir yol ayrmdr. lkc hareket ya -be kiiden ibaret yeralt hareketine dnmeye mahkum olur, ya da btn asalaklar bnyesinden atarak milletle kucaklamaya yelken aar." 7. Blm'de incelediimiz dzen kart, "sol" sylem, lkc mafya konusunda da kendini gsterdi. Bizim Ocak dergisi, "lkc mafya" olaynn ortaya k ve kullanna dair yorumlarnda "devlet komplosu" tezini iledi.30 MP'nin ve onun yar resmi yayn organ saylabilecek YeniDnce gazetesinin ou zaman devleti yardma/mdahaleye aran, maduriyetine ortak etmeye alan ve sorunu ok "teknik" ele alan tavrndan olduka farkl bir izgi idi bu. Bu izgi farkll ve Trke'in bir trl
30 Bizim Ocak, Austos 1988'de lkc kkenli Kartal Demira'n Babakan zal'a dzenledii suikast ve lkc ek-senet mafyas zerine yle yazd: "Ayn senaryoyu 12 Mart'ta sol zerinde deneyen basn, Deniz Gezmi'i aya postall, parkal olarak lanse etmi; trl olaylar, onu militan, eitilmi bir gerilla eklinde devrimci ynlara rnek olarak lanse etmi, bunu yutan o zamann aklevvel solcular da devlet tarafndan yutulmutu. (...) 12 Mart'ta Deniz Gezmi'in ahsnda canlandrlan militarize olmu devrimci tip gibi, bugn daha deiik bir metodu kullanan fakat fonksiyonu ayn olan lkc hareket iin de mafya babas tipi ortaya kmtr. Gaye ilk rnektekiyle aynyd. Fikir hareketini gayrmeru bir potaya ekip devlet gleriyle kar karya getirmek ve eritmek." (agd, s. 9)

401

"bunlarn iini bitirin" talimatn vermemesi, camiada tartlr oldu.31 Btn bu eletirilerin karsnda lkc mafyaclar, kendilerine "idealist" motiflerle yaplan eletirileri, "davaya ve hapishanelere yardm amacyla bu yola girdikleri" savunusuyla karlamaktaydlar. Ancak lkc mahkumlar, kendilerine gnderilen "mafya paralarn" reddettiler; kimi hapishanelerden, bu gibi yardmlarn vaki olmadn bildiren aklamalar yapld.32 Sonuta, lkc mafyayla ittifak yapan tekilat ve hizipler, ite ve dta meruiyetlerini yitirerek gerilediler. Mafyac unsurlarn "hareket"le ve partiyle balar zayflad. MP'nin ise konuya yaklam kendi iinde de hayli tartmaya yol aacak lde zayf ve beceriksizceydi. Trke konu hakknda uzunca bir sre hi konumad.33 "Olay
31 "Bu ii yapan lkcler (...) lkcln elik zrhn karm, bir kenara atm dejenere kiilerdir. Bu insanlar lkc deildir. Trke bu olaylar biliyor ve ok zlyor. Bu olaylarn durdurulmasn isterse bir gnde bitiririz ii. Ama byle bir emir vermek istemiyor, nk

hareketimiz iinde -drt ayr deerlendirme var bu konuda... Ama olay bytmemek gerekir, nk bunlar bir avu insan. (MP stanbul eski il bakan yardmcs Ahmet akar, Tempo, 26 Haziran 1988, s. 15) 32 "12 Eyll ncesindeki varolu mcadelesinde, lkc hareketin davasn anlamadan, yalnzca ahsi karlar, ikballeri iin hareketin iine szan ve 12 Eyllden sonra lkc hareketle ve lkclkle en kk bir ilgisi kalmayan, er glerin senaryolarnn sahnelenmesinde aktif rol alan ve 'mafyaclk' oynamaya merakl bu irkin insanlar sayesinde oynanan oyun, lkc hareketin geneline maledilmeye allmaktadr. (...) On yl geen cezaevi hayatnda, 'lkc ismini kullanmaktan haya ettiim bu mafyaclarn 'gnderiyoruz' dedii para olayn ne grdm, ne duydum. (...) Allah (cc)'n nizamnn sevdals lkc hareketi; kapitalizmin piyonluuna, para babalarnn kap kulluuna soyunarak lekeletenler, binlerce ehidimizin erefli mcadelesine amur atlmasna sebep olanlar, hareketimizin, milletimizce yanl anlalmasna sebep olacak faaliyetlerde bulunan, 'lkc' ismini kullananlar vallahi ve billahi, deil lke snrlar dna kmak, yedi kat yerin altna girseler dahi, hesap vermekten kaamayacaklardr." (Yunus Meral. Bizim Ocak 1988, s. 29) 33 Trke, uzun sren sessizliini her ey olup bittikten sonra 1990'n Ekim aynda Parti ii Eitim Okulu'nun al toplantsnda bozduunda ise, syledikleri unlard: "lkc mafya tanmlamas bir hezeyandr. lkc, slam imannn,

402

bytmemek" ve "ciddiye almamak" gerekelerine dayandrlan bu tavr bazlar iin "cesaret verici" olarak anlalabildi, yorumlanabildi. Hakan enigil'in Nokta dergisine yapt itiraflardan son derece rahatsz olan MP yneticileri, bu konuda yaptklar aklamalarda, "maduriyetlerine", devlete arda bulunarak zm aradlar. Bu tavr genelde "zaaf gstermek" saylarak tepki grmesine ramen, camia iinde baz insanlara inandrc gelebildi.34 lkc mafya hakknda hep ortaya atlan, "Emniyet'ten destekleniyorlar" ya da "polis gz yumuyor" trnden iddialar referans gsteren MP yneticileri, bu aklamalarda "devlet itibarnn zedelendii" varsaymndan hareketle kendilerini hedef olmaktan karmaya altlar.35 ounlukla itiraflardaki iddialar biimsel ahlak ve faziletinin sahibidir. lkcye mafya demek, bhtandr. Adam, lkcym de mafyaym, mafyaym da lkcym. (...) Bu samalktr densizliktir. Trk milliyetilerinin, Milliyeti Hareketilerin, lkclerin bu samalklarla uramaya vakitleri yoktur. Eer bu gzel sfat kirletenler varsa, eer kanun d iseler, devlet ve asayile grevli makamlar zerlerine deni yapmak, kanun d her i ve kii iin ne yaplyorsa bu kiiler iin de uygulamak zorundadr. Milliyetilik davasna gnl verenlerin, lkc sfatn hakederek tayanlarn 'mafya' sfatna ve hezeyanlarna tahammlleri yoktur". (Yeni Dnce, 12 Ekim 1990) 34 Hakan enigil'in itiraflarndan sonra Nokta'ya gelen, mstear olduu kuvvetle muhtemel Alperen Ulutrk adyla imzalanm olan -yaymlanmayan- "lkclerin 'Malum' Basna Tekzibidir" balkl mektupta sylenenler, rnek gsterilebilir: "12 Eyll ncesi dnemlerde Trkiye dman basn ve demokratikO) kurulularn sk sk tekrarladklar bir klie laf vard, '...in arkasnda CIA var, MT yapt' gibi. Eyll sonrasnda her ne hikmetse IA ve yan kuruluu olduu iddia edilen MT unutuldu. Onun yerine 'eski MHP'liler ve yan kurulular' ikame edildi. Akl ve mantk snrlar zorlanarak her tan altnda 'eski MHP'liler' aranmaya baland. (...) Sormak lazm bu Trk dman ban ve kurululara... CIA m Trkiye'den elini ekti? MT mi yan kuruluu olmaktan kurtarld, yoksa bu Trk dmanlarnn kendileri mi CIA'lat veya MT'leti? (...) Szn ksas; savatrmak iin bile 'eski MHP'li' arayan devlet idarecileri, milliyeti hareketin amar olan olmasna neden seyirci kalmaktadrlar? Yoksa Trk dman, siyon uaklar kadar da m deeri yok 'eski MHP'lilerin'." 35 "Devletin polisleri zan altndadr. (...) Adli merciler zan altndadr. (...) Devletin savcs. Devletin polisi, Anayasann korumas altnda olan bir siyasi parti ve iftirann
40.3

karsamalarla bertaraf etmeye abalayan MP'liler, srekli olarak kar kantlar bulmaya alrken, bir savc mkl-pesentlii ile davrandlar. Olaylar, isimler, yerler hakkndaki bilgileri, anlatmlar son derece teknik birtakm akl yrtmelerle tek tek rtmeye altlar. MP yetkililerinin basndaki lkc mafya haberleri karsnda, panik havasndaki yalanlamalar da bazen kendilerini ele vermelerine neden olabilmekteydi. rnein Hakan enigil'in Nokta'da yaymlanan itiraflarndan birka gn sonra yanna itiraflarda ad geen lkc mafyaclardan bazlarn da alarak, enigilin anlattklarnn aslszln aklamak zere basn toplants yapan MP genel bakan yardmcs evket Blent Yahnici'nin, itiraflarda ad geen ve kendileri ile hibir ilgisi olmadn belirttii bunca kiiyi iki gn iinde nasl toparlayp, kendisiyle birlikte basn toplants yapmaya ikna ettii; itiraflarda adresi yalnzca "Taksim'de bir bro" olarak belirtilen tahsilat yazhanesinin duvarlarndaki lekelerin kan deil de sala olduunu nasl bilebildii, aklamakta herhalde kendisinin de zorluk ekecei "mehuller"di - veya akas, byk gaflard.36 zlmenin sonular lkc mafya, ykselii lsnde hzl bir ivmeyle eridi ve yok oldu. Daha nce de belirttiimiz gibi, kendisini yok edecek olan dinamikleri bnyesinde tayan/reten bu srecin uzun mrl olmas beklenemezdi. Geleneksel babalarn tavr
muhatab olan vatandalar vardr" (MP genel bakan yardmcs evket Blent Yahnici'nin basn toplantsndan, Yeni Dnce, 14 Eyll 1988) 36 Bir baka rnek: MP yneticileri Nokta'nn 12 Eyll 1988 tarihli saysnda yaymlanan telefon grmesinde Hakan enigil'in MP yesi olduunu dorulayan Ulvi Pnarba'nn izmir il bakan olmadn sylediler. Oysa Ulvi Pnarba bu aklama yapldnda gerekten il bakan deildi ama, Hakan enigil partiye kayt olduunda il bakan sfatn tamaktayd. 404

almas, basnn ilgisini kesmesi, i imkanlarnn daralmas, alana kaldramayaca kadar ok igc akn, Emniyet kuvvetlerinin mdahale mecburiyetinde kalmas ve i ekimeler yok olu srecini hzlandrrken, lkc hareket iinde ortaya kartt bunalmn da eklenmesiyle "lkc mafya" mrn tamamlad. 18 Kasm 1990 tarihli Nokta'da ismini aklamayan bir tahsilat, "ek-senet olaynn tad kat artk. Bu ii yapanlarn ou baka yol seti. En azndan bykler yapmyor bu ii"

diyor. Gerekten de "lkc mafya"nn asl nam yapt ek-senet tahsilat iinin daralmas ile birlikte, ounluu bu ile uraan lkc mafyaclarn ekmek kaps da kapand. lkc eskileri, lkc mafyaclar benzeri "i" alanlarnda elbette yine var olacaklardr. Ancak bu durum, "lkc mafya" teriminin kullanlmasn anlaml klmyor. Ancak ismiyle ve bu isme tam anlamyla tekabl etmeyen cismiyle "lkc mafya"nn yaratt etkiler ve simgeledikleri, uzun bir sre varln koruyacak. "lkc mafya" olgusunun simgeledikleri deyince, sz etmemiz gereken bir olay, lkclerin ya da lkc eskilerinin Trkiye snrlarn da aan her trden "karanlk i"te bir biimde boy gstermeleridir. Papa suikastndan, Adgzel cinayetine, Blent Ersoy'un sahnede kurunlanmasna, uluslararas silah ve uyuturucu kaaklndan gazete kurunlama olaylarna, Turgut zal'a suikast giriiminden ek-senet mafyasna kadar birok karanlk olayn arkasndan, fail, azmettiren, planlayan, en sk olarak da "kullanlan" rollerinden birinde veya bir ksmnda lkc portreleri belirdi, beliriyor, belki daha sonralar da belirecek. ou hl "aydnlatl(a)mam" olmasna, amalar, rgtsel balar aa kartl(a)mam bulunmasna ramen, bu olaylar iin kesin olarak sylenebilecek bir ey var: lkc hareket, 1970'lerdeki rgtlenme yaps iinde ekillendirdii insan malzemesiyle ve giderek bu malzemeye hammadde oluturabilecek insanlar iin kazand
405

ekim merkezi zelliiyle; daha yllarca her trl karanlk i erbabna (bata "resmi karanlk gler"e)37 yetecek kadar byk bir paral asker potansiyeli yaratmtr. Failleriyle hal-i hazrda rgtsel ilgileri olsun olmasn, btn bu "karanlk" olaylarda, sorumluluklarnn glgesiyle yzyze kalmaya mahkumlar. Bu glgeden kurtulmak iin gvenebilecekleri, umut balayabilecekleri tek ey, toplumsal hafzaszlk olabilir... DOKUZUNCU BLM MP'NN "KALKINMASI"
37 Bu blm kaleme alnrken, 28 Ekim tarihli Yzyl dergisinde, Avrupa'daki lkclerin MT tarafndan eitli ilerde kullanld iddialarnn yeralmas, en taze rnekti.

406

lkc hareket ve partisi MP, 1987 ylna girerken son derece bunalml bir durumdayd. MHP sylemindeki "lider-tekilat-doktrin" unsurlarnn her biri asndan tkanklklar ve sorunlar yaanyordu. Lider, yani "babu" efsanevi kudretini nemli lde yitirmi; MP'nin bana gemesi, partiye beklenen ivmeyi salamamt. "Tekilat"n nicel gc, "potansiyel"in ok altndayd. Zaten birtakm sloganlara ve sloganms iarlara dayanan "doktrin", 12 Eyll'n ve slamlamann etkisiyle iyiden iyiye ieriksizlemi, belirsizlemiti. zellikle Trk-slam lkclerinin srdrd kuramsal alml tartmalar, hareketin gemiinde grlmemi bir "kafa karkl" yaratmt. Genel kamuoyu nezdinde MP "anlamn" yitirmiti. ANAP'ta ve brokraside Trk-slam Sentezi sylemi erevesinde politika yrten kesimden fark; olsa olsa kariyerizm hesaplaryla veya "Trkeiler'in daha kat olduu" mlahazalar ile aklanabiliyordu. Asl ar bunalm kayna, lkc hareketin ayrm, dank yapsyd. Trk-slam lkcleri, MP'deki hizipler,
407

Trke ve evresindeki muhafazakr izgi, lkc mafya davay brakp brakmad bir trl belli olmayan eski "byklerin" etrafndaki beklerin oluturduu bir karmaa grnts vard. lkclk kimliini siyasal ve ideolojik olarak sahiplenen yaplar arasnda da btnlk yoktu. MP'nin, hizipsel elikiler ve Trke'in otoritesinin anml bir yana braklarak, en azndan biimsel olarak bir "btn" olduu sylenebilir. Ancak gerek siyasal-ideolojik birikimleri, gerek rgtsel deneyimleri ve potansiyelleri bakmndan MP evresindeki btn hiziplerden daha gl olan, hareketin motoru olabilecek durumdaki Trk-slam lkcleri, MP'den kopuk, bamsz bir mecrada hareket halindeydiler. Bu kopukluk salt "tekilat" dzeyinde deil, ayn zamanda "doktrin" dzeyindeydi. 6. ve 7. Blmler'de ele alnd gibi, Trk-slam lkcleri ile Trke ve evresindeki hizipler arasnda nemli ideolojik farkllklar olumaktayd. Farklln ister istemez dourduu ie ve da dnk rekabette, Trk-Islam lkclerinin ideolojik-kuramsal zenginlik ve derinlik bakmndan da ciddi stnlkleri sz konusuydu. "Lider", "tekilat" ve "doktrin" unsurlarnn bylesine ayrm olmas, zellikle MP'nin yaad tkankl derinletirdi. 1987/1988 yllar, MP'nin dta baarszlklarna, ite de lkc camia zerindeki balayclnn alabildiine azalmasna sahne oldu. Derinleen bunalm, hem zellikle Trke'in ve MP st ynetiminin hareket iindeki ayrma karsndaki greli kaytszln; hem de bizzat ayrmay fazlasyla lks hale getirdi. Trke ve MP'deki hiziplerle Trk-Islam lkcleri,

gerek lkc hareketin btnne ve geleceine ilikin sorumluluk duygusunun, gerek kendi siyasal glerini ("ite" ve "dta") gelitirme hesaplarnn etkisiyle "birletiler". Bu birlemenin lkc harekete genelde siyasal ve moral bir ivme kazandrd, 1989'dan itibaren grld. 408 MP, programatik-stratejik ierii daha belirgin olan bir yap kazanmaya, "modernlemeye" yneldi. Sz edilen "birleme", MP'ye lkc hareketin btnn temsil yeteneini kazandrd. Ancak bu yetenei, fiilen "federatif" denebilecek bir yap temelinde kullanabiliyor; hareketteki ayrma varln koruyor...

MP'de bunalm ve tkanma


1987'de, lkc mafya meselesinin kamuoyunda sansasyonel bir ekilde "patlamas", Avrupa'daki lkclerin blnmesi, Milliyeti ii Sendikalar Konfederasyonu'nun (MSK) ke gitmesi, 26 Kasm genel seimlerinde karlalan hayal krkl; lkc hareketin ve zellikle MP evresindeki glerin yaad bunalmn hem gstergeleriydiler, hem de bu bunalm derinletiren etkenler oldular. lkc mafya olayn, 8. Blm'de ele aldk. Aada ele alacamz dier olaylardan, Avrupa'daki lkclerin blnme sreci, hem Trke'in ciddi itibar ve g kaybna uradnn somut bir gstergesi olmas bakmndan, hem de camia iindeki etkileri bakmndan nemliydi. MSK'in k srecinin camia zerinde ciddi bir etkisinden sz edilemez. Bu sre, MHP kalnts yapnn khnemiliini ve ilevsizlemesini belgelemesi asndan ilgin bir gstergeydi. 26 Kasm genel seimlerinde alnan sonu ise, fazlasyla baarsz olmamakla birlikte, btn bu gelimelerin yaratt sknty kalc kld. 26 Kasm, Trke'in resmen partinin bana gemesiyle MP'yi byteceini, eski tabann toparlanmasn salayacan umanlarn beklentilerini boa kard; Trke'in byle bir gelimeyi salayacak gce ve yetenee sahip bulunmadn gsterdi...
409

Avrupa'daki lkc harekette blnme ncelikle unu belirtelim: Avrupa'daki lkc hareketin yaps ve 1980 sonrasndaki geliimi, balbana kapsaml bir aratrma konusu olabilir. Biz bu konuyu, yalnzca bu blmn ana mant erevesinde, ksaca ele alacaz. MHP, 1970'lerin bandan itibaren Avrupa'daki Trkler arasnda rgtlenmeye byk nem vermiti. Avrupa'da -ou Almanya'da olmak zere- kurulan lkc dernekleri, Trkiye'deki lkc harekete siyasal, maddi ve "stratejik" bakmlardan katklar salyorlard. Siyasal bakmdan, Avrupa'da byk bir nfus oluturan ve lkeleriyle de canl iletiim ierisinde bulunan Trkler, ihmal edilemeyecek bir potansiyeldiler. 1980'lere gelindiinde, bu byk potansiyel zerinde lkc hareketin etkinliini gelitirmek iin alan Avrupa Demokratik lkc Trk Dernekleri Federasyonu (ksa anlyla: lkc-Trk Federasyonu), yzn stnde yerel dernei bnyesinde bulundurmaktayd. Bu rgtlenme kanalyla veya onlara kout olarak, Alman istihbarat kurulularyla ve faizan rgtleriyle de "karlkl ibirlii" yrtlyordu. Avrupa'daki dev Trk ii potansiyeli, ayn zamanda byk bir dviz potansiyeliydi. Dernekler erevesinde toplanan ba, yardm vb. gelirler, Trkiye'deki lkc harekete kmsenemeyecek ve dzenli kaynak aktarm salyordu. Siyasal boyutun yansra maddi ve stratejik boyutlarn arl nedeniyle, Trke Avrupa'daki rgtlenmeyle "mutemet" adamlar araclyla bizzat ilgilenmiti.1
1 Avrupa'daki lkc rgtlenmenin 70'lerdeki oluum sreci hakknda iki kapsaml yaz dizisi: Orsan ymen, Anayasa Mahkemesi Diyor Ki: "D rgtlerinizi Kapatn"-MHP Diyor ki: "Darda rgtmz Yok"-Hangisi Doru?, Milliyet, 1-5 Temmuz 1976; Yamur Atsz, MHP'nin Almanya Dosyas, Cumhuriyet, 1-7 Nisan 1976. Bu rgtlenmenin ilk ve en nemli giriimcilerinden Enver Altayl ile bir sylei: MiT'e ve MHP'ye Dair, Nokta, 7 Austos 1987, s. 24-26. 410

Avrupa'daki rgtlenme, lkc hareketin 12 Eyll'den sonra da fazlasyla iine yarad. ok sayda lkc nderin ve militann Avrupa'ya kamas, mlteci olmas, yerlemesi saland.2 Trkiye'ye para ak, hapistekinin ve dalan "tekilat"n skntlarn gidermeye dnk kampanyalarla, daha byk miktarlarla srd. 1983'e kadar zellikle hapishanelerdeki lkclere ve yaknlarna iletilmek, 1983'den sonra ilaveten MP/MP'nin rgtlenmesinde kullanlmak zere Avrupa'dan Trkiye'ye nemli dzeyde para gnderildi. Bu "12 Eyll paralar", 1980'lerin ortalarndan balayarak, lkc camiay zellikle Avrupa'da kartran bir meselenin kayna oldu. O yllarda hapishaneden tahliye olan lkclerin, Avrupa'dan kendilerine para ulamad ynndeki anlatmlar; "paralara el konulduu" sylentilerini beraberinde getirdi. Gerek Avrupa'daki "zel" ve "mutemet" ilikileri, gerekse paralarn nemli bir blmnn, ihtiya sahiplerine iletilmek zere kendisine (veya olu Yldrm Turul Trke'e) gnderilmi olmas nedeniyle, Trke hakknda kukular belirdi. Bir sre sonra, Trke'in Avrupa'dan iletilen paralar kendi kar iin kulland ynndeki sylentiler, i kamuoyunda aka dile getirilmeye baland. Trke'in yansra, MP'nin ilk dnemindeki gl

konumundan yararlanan Muharrem emsek hakknda da benzeri iddialar ortaya atld. Hatta MP/MP evresinde oluan suistimal ann, bizzat Trke'in "yoksullamasna" yol at iddialar da gndeme geldi!3 Bu sylentiler, paralarn toplanp gnderilmesi iin byk aba harcayan Avrupa'daki lkclerde, hem Trke, hem yeni parti (MP/MP) hakknda ciddi bir gvensizliin
2 Bu "servis"i belgeleyen ilgin bir haber: Yamur Atsz-Nuray irin, Eski Emniyeti, Yeni Mlteci, Nokta, 1 Mart 1987, s. 28-29. 3 Bu sylentiler hakknda: Tanl Bora, Kurtun Ba Aryor, Yeni Gndem, 16 Austos 1987, s. 22-23. 411

olumasn getirdi. Gurbet ve mltecilik koullarnda davaya ballk, adanmlk, fedakarlk, dayanma vb. deerlere -en azndan lafzen- daha byk deer bien Avrupa lkclerinin; karclk, "davaya ait paralarn suistimali" gibi iddialar karsnda zellikle hassas olmalar doald. 1987 ilkbaharndan itibaren, Avrupa'dan gnderilen paralar, hapishanelerde bulunan veya 12 Eyll srecinde madur olan lkclere yardm amacyla, yeni hapisten kan Muhsin Yazcolu'nun bakanlnda kurulan Sosyal Gvenlik ve Eitim Vakf'nda toplanmaya baland. Bu kurumlama ve profesyonelleme, sylentilerin yaratt -bir lde bu kurumlamann gndeme gelmesinde de etkisi olan- gvensizliin giderilmesini salad. Avrupa'daki huzursuzluun maddi boyutunun yannda, "manevi" boyutu da vard. 1987 yaznda, bu boyut aa kt. Manevi sorunlarn, gene davaya ballk, dayanma vb. deerlerle balantl olan znel cephesi; 12 Eyll sonrasndaki dnemde lkc-Trk Federasyonu'nun yneticiliinde bulunan Ali Batman ve Musa Serdar elebi'ye gsterilen vefaszlkta simgeleiyordu. Trke, Musa Serdar elebi'nin adnn, Aca'nn Papa'ya dzenledii suikasta karmasndan sonra, onu ve ekibini "harcayan" bir tutum almt. "Babu", 1987 yaznda Almanya'da dzenledii toplantlarda, kitleler ve basn nnde, elebi ve Batman'a "onlara kenizde durun dedim" talimatn vermi olduunu aklayarak, bu tutumunu aleniletirdi. Batman ve elebi'nin harcanmalarnn "resmi" nedeni, Papa suikastna adlarnn karmasyla, zellikle Almanya'da lkc dernekleriyle Hristiyan-demokratlar arasndaki iyi ilikilerin bozulmasna yol amalar idi.4 Gerekte, onu "bir ara lkclere taklm bir psikopat" olarak sunan lkc kurmaylar dnda btn dnya kamuoyunun "Bozkurtu Trk faisti" olarak bildii Aca'nn kimlii; l4 Kurtun Ba Aryor, Yeni Gndem, 16 Austos 1987, s. 22-23. 412

kclerin Avrupa'daki Hristiyan-demokrat nezdindeki kredilerinin anmas iin yeterliydi. Trke, Batman ve elebi'yi harcarken, nderi olduu hareketle Aca'nn simgeledii imaj arasndaki mesafeyi bytmeyi, Papa suikastnn dolayl sorumluluundan uzaklamay, Hristiyan-demokrat partilerle ilikisini rehabilite etmeyi amalyordu. Babu'un elebi ve Batman' harcamas, Avrupa'daki lkcler asndan tekil bir olay deildi. zellikle mlteciler ve kaaklar arasnda, MHP "kodamanlarnn" hareketin "ilesini ekmi" lkc kadrolara kar takndklar vefasz ve suistimalci tutumu belgeleyen pek ok yaam yks biliniyordu. Papa suikast ile balantl grlerek yakalandktan sonra Trkiye'ye iade edilen ve hapishanede "intihar ettii" aklanan Samet Aslan'n sahiplenilmeyerek iadesinin engellenmeye allmamas da; Avrupa'da MHP kodamanlarna kar byk bir tepkinin domasna yol amt.5 Batman ve elebi'nin harcanmalar, bu tutumun ahikasyd ve elbette siyasal bakmdan zellikle nemliydi. Batman-elebi ekibinin Trke'e harcanmasnn siyasal nemi, salt bu isimlerin ve rtbelerinin byklnden ileri gelmiyordu. Musa Serdar elebi, 1980'lerde Avrupa'daki lkcleri de derinden etkileyen slamlama srecini yaam; bu sre iinde siyasal sylem ve kimliklerini Islami temelde revize eden kesimin nclerinden birisi olmutu. Trke'in Haziran 1987 sonundaki Avrupa gezisinde, elebi'ye kar
5 Bizim Ocak, Mart 1990, s. 40. lkc basna yansyan bir baka rnek: MHP Ankara Genlik Kollar bakan Ali Uzunrmak 1984'te Almanya'da yakalanm; "idam edilmeyecei" garantisi verilmedii iin Trkiye'ye iade edilmeyerek serbest kalm; ancak kendisiyle "ilgilenilmedii", "sahiplenilmedii" iin oturma izni sresinin uzatlmasndan az nce, yeniden yakalanarak Trkiye'ye gnderilmekten tesadf eseri kurtulamamtr (hatta, camia iinden yaplan bir ihbardan kukulanlmaktadr). Bizim Ocak, 1990'da bu olay duyururken, Avrupa'daki eski MHP'li ve lkc st dzey yneticilerden hesap sorulmas gerektiini ifade etmitir (agd, ubat 1990, s. 28) 413

ak tavr almas, bu siyasal ynelime de tavr almas anlamna geliyordu. Nitekim gezisini, klasikmuhafazakr lkc kimlie sahip kan unsurlar nezaretinde srdrd. Trkiye'deki btn siyasal hareketler gibi, lkc hareketin Avrupa'daki varl iinde de, siyasal-ideolojik kimlikleri/ sylemleri "anavatan"dakilerden daha "sk", deimeye kapal bir biimde muhafaza etme eilimi mevcuttu. Dolaysyla, Trk-oven unsurlar da, Trkiye'de 80'lerde olduka marjinallemi bir

yalnlkla Avrupa'da grlebiliyorlard. Bu "kat" yap, muhafazakr ve Trk-oven unsurlarla Islamlaan unsurlar arasndaki cephelemenin Trkiye'dekinden ok daha sert olmasna zemin hazrlad. Trke'in tavr, bu sertleme zerinde katalizr etkisi yapt. Avrupa gezisinin sonunda Trke'e kar bir bildiri yaymlayan Musa Serdar elebi ve Ali Batman, kprleri atmaya yneldiler. lkc Trk Federasyonu, tavanda ve tabanda hzla blnmeye balad. zellikle Almanya'daki rgtn tabannda ok byk etkinlikleri olan elebi ve Batman, derneklerin ounun kendilerinden yana tavr almasn saladlar. Ekim 1987'de, Almanya'da Federasyon'dan ayrlan 70 dernein katlmyla, "Trk-Islam Kltr Dernekleri Birlii"ni kurdular. Musa Serdar elebi, Birlik'in "her trl siyasi taassuptan uzak" alacan aklad.6 Trk-Islam Birlii'nin 1988 ilkbaharnda yaplan ilk kongresinde, ye derneklerin says 97'ye kmt ve yeni rgtlenme Hollanda, Belika, Fransa ve ngiltere'ye yaylmt. Sz konusu kongreye ANAP'tan ve DYP'den isimler bile davet edilirken, Trke arlmamt. Salonda "babu Trke" slogan atmaya yeltenenler susturulup dar karldlar. Bu kongreyi yedi ANAP'l parlamenter izledi.7 Trk-slam Birlii, ANAP ev6 7 Tanl Bora, MHP Miras Paylalyor, Yeni Gndem, 22 Kasm 1987, s. 28-29. mit Sezgin, Almanya'da Neo-lkcler, Tempo, 29 Mays 1988, s. 18-19. 414

resindeki MHP kkenli unsurlara, angaje olmayan, ama iyi ilikiler kurmaya yneldi. Trk-Islam Birlii'nin kuruluu, kendisine yakn baz ideologlarca, "dzen"in Trke'i ypratarak milliyeti hareketi denetim altna alma operasyonu olarak yorumland. Bu senaryoya gre, devletin istihbarat birimleri, zellikle Ermeni terrn ajitasyon malzemesi olarak kullanarak, Burdur'da bedelli askerliini yapmaya gelen gurbetileri youn bir ideolojik bombardmana tabi tutmular; setikleri baz kiileri ajan olarak kullanarak Avrupa'daki lkc hareketi "dzen"e eklemlemeyi baarmlard. Trk-Islam Kltr Dernekleri Birlii bu eklemlenmenin meyvesiydi.8 Bu yorumlarla, Trk-Islam Birlii ile ANAP arasndaki iletiimi de kant gstererek; elebi ve evresinin "ar basklara muhatap kalm, sahipsiz, madur" grnmnn sarslmas da amalanyordu. Bu kopma, Trke ve MP ynetimi iin maddi ve manevi bakmdan byk bir darbe oldu. Avrupa'daki bu yaray kapatmak, daha dorusu saklamak iin ok byk bir seferberlie giritiler. Trkmen Onur'un yerine lkc-Trk Federasyonu'nun bana getirilen Kadir Baran, ayrlanlar "harcamayan" bir slup kullanarak; blnmeyi "lkclerin iine fitne ve tezviratla szarak eitli provokasyonlarla i mcadeleye mahkum etmek isteyen kar gruplar"nn faaliyetleriyle aklad.9 Bir yl akn sre, anan rgtlln yeniden inasna alld. Btn Avrupa'da 50'nin altna dm olan dernek says, iki ylda Almanya'da 120'ye, Avrupa'da 200 civarna ykseltildi. Baz lkclerin Trk-Islam Birlii'nden
Ferruh Sezgin, Trke'siz Trk Milliyetilii Senaryosu, Yeni Dnce, 6 Ekim 1989. Ayrca, Musa Serdar elebi'nin, lkc harekete verdii byk parasal destek karlnda iadam Kemal Horzum'un "karanlk ileri" iin emrine "adam" verdii iddialar gndeme gelmitir. (Cumhuriyet, 6 Nisan 1990) Yeni Dnce, 3 Mart 1989.

415

geri dnmesi, "yuvaya dnme" motifiyle abartlarak sunuldu. Milli Gr rgtnden baz kiilerin katlmas da, Federasyon'un Islami kimliini "kantlayan" bir gsterge olarak deerlendirildi.10 Bu seferberliin ardndan, lkc-Trk Federasyonu'nun 20 Mays 1989'da Belika'da toplanan 12. Kurultay', tam bir "yeniden dou" havasnda yapld. Bu Kurultay'a Trke de katld; zaten Kurultay, bir bakma onun Avrupa'daki "yeniden douu" anlamna geliyordu. Trke'in Avrupa'daki hkmranl, Kurultay'da kendisine "milliyeti ve Mslman Trkiye'nin, Trk vatan ve devletinin gerek alemdar, sancaktar ve babuu" olarak bir "kran ve ballk karar" alnmasyla tescillendi!11 Trke, Federasyon'un 2 Haziran'da yaplan 1990 kongresine de katld. 1990'lara girilirken, Trk-Islam Birlii'nin etkinlii krlamasa bile, Avrupa'da Trke'e ve lkc hareketin "merkez" glerine bal bir rgtlenmenin ayakta tutulmas baarlmt. Ancak Trk-lslam Birlii olaynn sz konusu "merkez gler" zerindeki tahribat, basit bir rgtsel arza deildi. elebi-Batman ekibinin kitlesel bir ekilde kopuu, lkc camia ierisindeki ayrmay ve Trke'in otoritesinin zln ilk kez aka ortaya kard. stelik, bu kopu rgtsel biim kazanarak kalclat, kurumlat. Bu olayn lkc camia zerindeki psikolojik etkileri ok byk oldu. Trkiye'de de hareket iindeki taraflar, yaanan ayrma srecinin sonular zerine dnmeye itti. Bir yandan, Trke ve "ballarn" sertletirebilecek, Trk-slam lkclerine ise kprleri atmak iin moral verebilecek etmenler arlk kazanrken; bir yandan da blnmenin yaratabilecei zaaflar ok somut bir biimde gndeme geldi...
10 Yeni Dnce, 26 Nisan, 26 Mays ve 8 Haziran 1990. 11 Yeni Dnce, 26 Mays 1989.

416

MSK'in k

12 Eyll ncesinde MHP'nin "lojistik desteklerinden" birisini oluturan ve 1980'den sonra tzel kiiliini koruyabilmi tek lkc rgt olan MSK'in hayatta kalmamas, lkc hareketi pratik olarak pek etkilemedi. Fakat en azndan genel kamuoyunda "lkc hareket iflas ediyor" imajn destekledii iin, moral ynden olumsuz etkileri olan bir oluumdu. Bu srecin dorudan i kamuoyuna dnk bir moral bozucu etkisi de elbette olmutur. 1970'de kurulan Milliyeti i Sendikalar Konfederasyonu, MC iktidarlarnn ve iverenlerin desteiyle baz iyerlerinde "DSK tehlikesine" kar uyumlu, ibirliki bir alternatif olarak "konulandrlmas" sayesinde belirli bir gelime kaydetmiti. Ancak sendikal mcadeleyi "milli karlar ve kalknmann gereklerine" tabi sayan, "zorunlu ve tek tip milli sendika" modeliyle12 klasik faist korporatist sendikaclk tarzn benimseyen MSK; bu model ekseninde bile olsa sendikal bir rgtlenme almasndan ok, anti-komnist paramiliter faaliyetlerde ve lkc harekete maddi destek salama ilevinde younlamt. 12 Eyll'de MSK'in faaliyetleri durduruldu. Askeri mah-keme MSK'in asli ilevinin, parasal, rgtsel ve siyasal bakmdan MHP'ye destek salamak olduunu saptayarak, bu davann MHP davasyla birletirilmesi ynnde karar aldysa da, bu talep Askeri Yargtay'da reddedildi. Saptanan yolsuzluklar nedeniyle MSK yneticilerinin sendikalar yasasna gre yarglanmas ynndeki karar da, zaman am nedeniyle hkmsz kald. Bylece, 23 Mays 1984 tarihinde yeniden faaliyete gemesine izin verilmi olan MSK, 1985 Mays'ndan itibaren, yneticileri de aklanm saylan bir rgt olarak
12 MSK-Temel Grleri, Bayraktar Yaynevi, stanbul 1976.

417

hareket etme ansn elde etti. MSK, aslnda byle bir ans kullanamayacak lde kof bir yapdayd. alma ve Sosyal Gvenlik Bakanl'nn Ocak 1985'de yaymlad istatistiklere gre, ye says yalnzca 4.750 idi. Yasann saptad yzde on barajnn ok altnda kalan bu ye says, Konfederasyon'a toplu szleme yapma hakk vermiyordu. Sendikann, yeliklerini yeni yasaya gre (noter kanalyla) yenilememi olan eski yeleri hakkndaki bildirimlerini geerli sayan yasal dzenleme salt 7 Mays 1983'te faaliyette bulunan sendikalar kapsad iin, MSK bu imkandan yararlanacak konumda da deildi. Ancak Ankara i Mahkemesi'nin, Dantay'n aksi grne ramen, MSK'in de bu haktan yararlanabilecei ynnde bir karar vermesiyle Konfederasyon'a yeniden ans dodu. 1980 sonrasnda kayymlarca saptanan ye saylarn kat kat aan; kimi rneklerde, rgtl olduunu iddia ettii iyerlerinin istihdam kapasitesini bile aan ii saylar bildiren MSK sendikalarnn mracaatlar Bakanlka kabul edildi. Temmuz 1985'de yaymlanan istatistiklerde, sekiz MSK sendikasnn bei, tam 158.619 yeli bir konfederasyonun mensuplar olarak yetki barajn geti. (Kayymlar, 1980 itibaryla MSK'in 22.106 yesi olduunu saptamlard!) MHP kkenli unsurlarn etkili olduu alma Bakanl'nn MSK'e gsterdii kolaylk, sendikal kamuoyunda, bu Konfederasyon'un 1970'lerdekine benzer bir biimde palazlandrlmaya alld kansnn uyanmasna yol at. MSK'in sendikal hayatta "huzura ve istikrara katkda bulunan", radikal sendikalara kar alternatif imkan sunan bir g olarak palazlanmas, iktidar ve iverenleri rahatlataca gibi; lkc camiaya da en azndan toplu szlemeler dolaysyla maddi yarar salayabilirdi. MSK, 1984/1985 dneminde bir yandan da, islamc unsurlarn denetimindeki Hak- Konfederasyonu ile birleme araylar ierisinde oldu. Bu arayn pratik nedeni, zellikle Temmuz 1985 istatistiklerinin yaymlanmas ncesinde, yetki barajn amak iin gerekli ii saysna ulaabilme hesabyd. Bu pratik ama, ideolojik olarak, lkc hareketin 1980'den sonra slamc siyasal yaplara ynelik olarak benimsedii birliki sylemle (bkz. 10. Blm) de badayordu. Kendisinde MHP-MSP izgilerini birletirme misyonunu gren MP genel bakan Mehmet Pamak bu birleme iin aba harcad. Hak- ynetimi, hem MSK'i ciddi bir varlk olarak grmedii iin, hem de siyasal-ideolojik gerekelerle byle bir yaknlamaya yanamad. 1985 ilkbaharndan itibaren iki Konfederasyon arasndaki ilikiler, zellikle tarada gerginlemeye balad.13 MSK'in geliebilmesi, "biraz" da olsa sendikaclk yapmasn gerektiriyordu. verenler asndan sendikal ortam, bir noktadan sonra kendileri asndan da riskli olabilecek bir para-militer yapy iletmelerinde "konulandrmaya" zorlayacak lde tehdit arzetmiyordu. 12 Eyll ncesinde Konfederasyon bnyesinde yeralm olan iilerin byk blm, MSK'in sar sendikaclk kavramyla bile badamas zor olan yaps iinde artk barnmak istememelerini getiren deneyimler edinmilerdi. MSK ise, bu koullarda sendikal bir varlk olarak hayatta kalmasn salayabilecek zgl bir

programdan, deneyimden, byle bir program varedip uygulayacak kadrolardan, en nemlisi temel bir "sendikaclk koullanmasndan" yoksundu. Konfederasyon'a bal sendikalar byyemediler, iyerlerinde varolamadlar; yneticiler arasnda arlkla kar ve kariyer hesaplarna dayal atmalar kt. 19-20 Aralk 1987'de yaplan genel kurulda, MSK adnn hem kendi gemiinin getirdii kt hreti, hem de MHP'yle zdeletirilmesinin iilerde
418
13 MSK'in rnekleri yeniden grlmeye balanan sendikaclk pratii, yetki barajn aarken ald resmi destek ve Hak-'le ilikilerini 1985 koullarnda ortaya koyan bir rportaj: Tanl Bora, MSK'in Pay Ne Olacak?, Yeni Gndem, 16 Nisan 1985, s. 10-U.

419

yaratt olumsuz imaj silmek amacyla, Konfederasyon'un ad Yurt-i Sendikalar Konfederasyonu (Yurt-) olarak deitirildi. Bu adm, rgtn iinde bulunduu amazn ak bir davurumu oldu. 1988'de, son olarak Trk-Cevher-Sen'in ayrlmasyla Konfederasyon'a mensup sendika saysnn bein altna dmesi zerine, Eyll aynda alma Bakanl Yurt-I'in feshedilmesi iin yasal prosedr balatt...14 Ayn dneminde lkc hareket sendikal alandaki nemli bir yenilgisini de, bamsz elik- sendikasnda yaad. 12 Eyll ncesinde byk lde denetimi altnda tuttuu bu sendikann 1986 Aralk'ndaki genel kurulunda ynetime yalnzca bir ye sokabilen lkc ekip; izleyen yllarda elik-I ynetimindeki etkinliini tamamen yitirdi.15 1987 genel seimleri 29 Kasm 1987'de yaplan genel seimler, MP'nin 12 Eyll sonrasndaki ilk ciddi seim snav idi. MP ynetimi, Trke'in partinin bana gemesinin "lkc camiada tereddtlerin silinmesini" salayaca kansndayd ve Trke etkenini ok nemsiyordu. Nitekim kampanyada arlkl olarak, baka partilerdeki lkclere ynelik "kutsal baba oca, ana kuca olan MP'ye" dnmeleri ars ilendi. ANAP'a giden eski MHP oylarnn nemli lde geri dnecei; bylece yzde 10 baraj alamasa bile, en kt ihtimalle MHP'nin 1977'deki oy oranna (yzde 6.4) yakn bir sonu
14 MSK'in tarihi hakknda 12 Eyll ncesinden kne kadar derli toplu bilgi (ve sendikal dzeyde veri) edinmek iin bkz.: Yldrm Ko, MSK'in nlenebilen Ykselii, Mlkiyeliler Birlii Dergisi, Mays 1989, s. 6-12. 15 iskenderun ve Karabk demir-elik fabrikalarnda rgtl olan elik-'te lkc hareketi gerileten, sol ekiple AP/DYP ve ksmen MSP/RP izgisinin ittifak olmutur. MP Genel sekreter yardmclarndan Mehmet Ekici, "elik- dramnn hikyesi"ni, Yeni Dnce'de 16 Kasm-14 Aralk 1990 tarihlerinde tefrika etti.

420

alnaca umuluyordu. Kukusuz daha karamsar olan ve gelimenin uzun vadede salanabileceini dnenler de vard; ancak parti evresindeki genel ve "resmi" beklenti, yzde 5'in altna dleceini "ummak istemiyordu". Bu beklentinin boa kmas, partiye ilikin tartmalara ve (z)eletirilere ivme verdi; "Trke.etkeni"ne atfedilen nemin ve gcn sorgulanmasn beraberinde getirdi. 29 Kasm 1987 genel seimlerinde MP'nin oy oran, yzde ,.91'de kald. Bu ykc olmamakla birlikte, moral bozan bir mutu. 1980'den nce MHP'nin gl olduu corafyada tutturulan oy oran da beklenenin ok altndayd. Gene de, elbette, partinin biraz soluk almasn salayan rakamlara yalnzca Orta-Dou Anadolu'da ulalmt. MP, yzde on barajna yalnzca Kahramanmara'ta ve Yozgat'ta eriti: Yozgat yzde 10.8 (1977 genel seimlerinde yzde 22.9), Kahramanmara yzde 10.0 (1977'de: 15.5). Eskiden yzde onun zerinde oy ald dokuz ilde, yzde bei aabildi: Erzincan yzde 8.6 (1977'de: 18.8), Erzurum8.6 (12.8), Sivas 7.1 (13.2), orum 6.8 (12.7), Kayseri 6.8 (13.2), Nevehir 6.4 (11.0), Krehir, 6.0 (14.2), Tokat 5.9 (10.6), ankr 5.6 (17.0). Eskiden yzde onu at, oundan milletvekili kard 6 ilde, yzde bein de altna dt: Adana yzde 3.8 (1977 genel seimleri: yzde 11.3), Elaz 3.7 (18.7), Gaziantep 3.2 (11.1), Gmhane 3.7 (14.9), Konya 4.7 (10.7), Nide 4.4 (13.0). Eskiden yzde be ile yzde on arasnda oy ald onyedi ilden yalnzca Ankara, Kastamonu, Amasya ve Trabzon'da yzde bee yaklaabildi: Ankara yzde 5.0 (1977de: 8.6), Kastamonu yzde 4.5 (1977'de: 7.7), Amasya 4.2 (6.3), Trabzon 4.2 (6.3).16
16 Bu kategorideki dier iller (oy oran srasyla): Afyon yzde 3.9 (1977'de: 8.7), Giresun 3.7 (9.2), tel 3.5 (9.1), Hatay 3.1 (9.0), Burdur 2.8 (6.7), Rize 2.6 (6.0), Adyaman 2.2 (5.1), Malatya 2.0 (9.2), Kars 1.9 (8.3), Ordu 1.9 (9.6), Eskiehir 1.6 (5.1), Ar 1.1 (6.5), anlurfa 1.0 (6.0). MP'nin, 1977 seimlerinde MHP'nin 421

MP ynetimi, seim sonularn mazur gsteren bir dizi yorum ortaya koydu. ANAP iktidarnn partizan uygulamalar, parlamentoda grubu bulunmayan partilerin TV ve radyodan yararlandrlmam olmas, yzde 10 barajnn semenleri "kk partilerden" caydrc etkileri olduunu ileri srlerek; bu koullarda MP'ye oy veren 701.538 insann, partinin gelecee umutla bakmasna gvence salayan ilkeli, kararl bir ekirdek oluturduu savunuldu. Ancak bu sylenenler camiay tatmin

etmekten uzakt. "Partinin parlamentoda grubu bulunmay" ile ilgili gerekeler; ayn durumdaki Refah Partisi'nin (RP) MSP'nin 1977'deki yzde 8.6'lk oy oranndan olduka az (yzde 7.2'ye) gerilemi olmas nedeniyle hafifliyordu. Yeni Dnce'de, parti politikalarn tartma ve sorgulamann gerekli olduunu ifade eden ok sayda yaz yaymland. Bu tartmalar, olduka kapal dille yrtlyor; rahatszlk, "sonular iyi tahlil etmek gerekiyor" trnden soyut saptamalarla ifade ediliyordu. Dorudan Trke'e ynelik eletiriler elbette gndeme gelmedi. Ancak politikalarn yetersizliini ve "eskide kalmln" vurgulayan eletirilerle, bata emsek grubu olmak zere, MP ynetiminde yeralan hizipler dolayl olarak hedef alnd. Abdullah Trkmen'in 11 Aralk 1987'de Yeni Dnce'de yazdklar, bu bakmdan ilgin bir rnektir: "MP'ye ait propaganda aralarnda devaml olarak mar almas, mitinglerde baz vurucu-krc sloganlarn atlmas, zellikle, genlerin militarist bir tavr sergilemesi,
yzde 5'in altnda oy ald illerde ald sonular (alfabetik srayla): Antalya yzde 2.1 (1977'de: 4.2), Artvin 1.3 (2.3), Aydn 1.6 (2.9), Balkesir 1.8 (2.8), Bilecik 1.4 (2.9), Bingl 1.1(1.1), Bitlis 1.6 (0.3), Bolu 1.7 (3.5), Bursa 1.7 (2.9), anakkale 1.2 (2.2), Denizli 2.0 (3.7), Diyarbakr 0.7 (1.1), Edirne 0.9 (1.4), Hakkari 0.4 (-), sparta 2.8 (3.1), stanbul 1.2 (2.7), zmir 1.0 (1.7), Krklareli 0.9 (1.0), Kocaeli 1.8 (1.8), Ktahya 3.5 (4.9), Manisa 1.5 (3.7), Mardin 0.4 (0.1), Mula 1.2 (1.7), Mu 0.9 (0.2), Sakarya 2.9 (4.2), Samsun 2.6 (3.7), Siirt 0.7 (0.6), Sinop 1.8 (4.1), Tekirda 0.8 (1.3), Tunceli 1.0 (4.7), Uak 2.1 (3.1), Van 4.1 (2.8), Zonguldak 1.4(2.4).

422

29 Kasm'da alnan sonuca etki eden faktrler arasndadr. Bunlar iyi tahlil edilmelidir. Yoksa gelecek seimlerde alnacak sonular farkl olmayacaktr." Bu arada, zellikle ANAP'ta yeralan veya ANAP'a yakn duran eski MHP'liler, "Trke bitti" mesajn 26 Kasm 1987 seimlerinden sonra daha aka vermeye baladlar. MP'nin, Trkiye'nin ve "Trk milliyetilii" dncesinin yaad deiim srecini kavrayamayarak gemie gmldn dile getirdiler. Bu mesajlar lkc hareketin nderliince karalansalar ve tabanda belirli bir kesimi kemikletirseler de, camiada belirli bir yank uyandrabiliyorlard. Hariten okunan gazellere kar gsterilen tepkisel zgven gsterisinin ardndan, partinin ve Trke'in zaaflar lkc hareket iinde ciddi olarak tartlmaya baland.

Trk-slam lkcleri ile "parti" arasndaki mesafe ve bu mesafenin kapanmasn zorlayan etkenler
Trk-slam lkcleri ise genel seim sonularn hayati veya birincil gndem konular arasnda saymadlar; bazlar, byle bir olay olmam gibi davrandlar. Benimsedikleri tutum, partiyle ilikilerinin dzeyine ve biimine uyarlyd: partiye kar bir tavr almamakla, hatt bir ksm seim kampanyasna katk vermekle birlikte, MP'yi, kafalarndaki lkc misyonun odana yerletirmiyorlard. Trke ve MP ynetimi de, siyasal-ideolojik ve kariyerist kayglarla, Trk-slam lkclerini partiye belirli bir mesafede tutmay yelemekteydi. Seim sonularnn ve genelde yaanan tkankln daha soukkanl bir biimde deerlendirilmeye baland sonraki aylarda, MP zirvelerinde, bu mesafeyi kapatma ihtiyac ortaya konuldu. Trk-slam lkclerinin de kendi ynlerinden bu ihtiyac benimsemeleriyle, 1988 yl sonlarna gelinirken, iki izginin "birlemesi" gerekleecekti...
423

Trke ve MP ynetimi asndan Trk-slam lkclerini kapsama zorunluluu 1988'e kadar, Trke ve MP'nin "yerleik" gleri, Trk-slam lkclerinin partiye belirli bir mesafede durmalarndan iki nedenle fazla rahatsz deildiler. Nedenlerin biri, hareket ii g ve denge hesaplaryd. MP/MP'nin kuruluundan itibaren sren parti ii mcadeleler (bkz. 5. Blm), Trke'i bile, gcn koruyabilmek iin hizipler arasndaki dengeleri titizlikle kollamaya zorluyordu. Trklslam lkclerinin nicel ve nitel dinamik potansiyeli, hem bu hassas dengeler, hem de Trke'in egemenlii iin riskli bir "byklkt". kinci neden, MP'de yeralan muhafazakr unsurlarn, Trklslam lkclerinin siyasal-ideolojik ynelimlerinden tedirginlik duymalaryd. Onlarn "fazla" Islamclatklar, benimsedikleri dzen kart sylemin "ar" noktalara vard; bunlara da bal olarak, lkc hareketin ve lkc kimliinin tarihsel mirasn tasfiye edebilecek kapsamda bir aray iine girdikleri kansndaydlar. Trk-slam lkclerinin partide resmen arlkl bir ekilde varolmalar, bu "kafa karklnn tabana yaylmas riskini artracakt. 1987 seimleri sonrasnda derinleen tartmalarn, MP'nin merkez glerini niin bu riski gze alma noktasna getirdiini kavramak bakmndan, Ylma Durak'n 1988 yaznda verdii mesaj nemlidir. Durak, 10 Temmuz 1988 tarihli Nokta dergisinde yaymlanan aklamasnda, "artk Trke'le daha byk iler yaplamadn; onun hareketi yetitirdii kadrolara emanet edeceini zannettiini; bylece

harekette ok byk gelimeler olaca kanaatinde olduunu" ifade etmekteydi. Ylma Durak gibi, ANAP'a "zellikle yakn" saylamayacak olan, "parti"den/"partili"den ok "tekilat" ve "Ocakl'y" bilen efsanevi bir kiinin Trke'in liderliini sorguluyor 424 olmas, herhangi bir "eski MHP'li"nin eletirisinden farkl anlama sahipti. Bu anlam, Y.Durak'n szlerinin tabanda somut bir etki yaratacak olmasnda deil; sylediklerinin, lkc hareket tabanndaki hissiyatn ve araylarn olduka salkl bir tercmesi/gstergesi olmasnda aranmaldr. lkc camiada, "hareketin gelimesi iin, Trke'in onu 'yeni' kadrolara emanet etmesi gerektii" dncesi gerekten kafalar kurcalyordu. 12 Eyll ncesinde lk Ocaklar derneklerinin ynetiminde yeralm olan kuan en sekin unsurlarnn nclk ettii Trk-slam lkcleri; siyasal deneyimleriyle, ideolojik birikimleriyle, tabandaki gleri ve saygnlklaryla, "emanet"in devredilebilecei en, hatta tek ciddi alternatifi oluturuyorlard. Bu durumu en iyi bilenler, -Ylma Durak gibi- hal-i hazrda lkc harekete "dardan" bakmakla birlikte "iini" ok iyi bilen unsurlard. Bizzat MP ynetiminde yeralan baz kiiler ve evreler de, elbette dile getiremeyecekleri bu gerein farkndaydlar. Kendilerini Trk-slam lkclerine yakn bulanlarn, camiann zellikle genlik tabanndaki belirgin arln farketmemek zaten mmkn deildi. Bu arlk, gerek Trk-slam lkclerinin kurmaylarnn partiye mesafeli durmalar veya tam katk vermemeleriyle negatif olarak; gerekse bu kesimin partiyle grece bark unsurlarnn performansyla pozitif olarak kendisini gsteriyordu. 1987 genel seimleri sonrasnda partinin yaad tkanklk zerine younlaan tartmalar, MP'deki hiziplere, muhafazakr unsurlara, hatta bizzat Trke'e, Trk-slam lkclerinin dinamik potansiyelinin etkin ve inisiyatifli bir biimde devreye girmesinin, MP'nin gelecei asndan art olduunu gsterdi. rgtlenmede yapabileceinin snrlarna ulaan hizipler ve btn olarak parti camias, bu kanadn siyasal alm potansiyeline ve dnsel zenginliine ihtiya duyar hale gelmiti. Kukusuz, onlarn "yetkilendirilmesin425

den", "resmiletirilmesinden" kayg duyan unsurlar da vard fakat genel eitim ve en nemlisi Trke'in karar, Trk-slam lkclerini kapsamak dorultusundayd. Bu blok ve Trke asndan yaplacak ey, elbette "emaneti devretmek" olamazd. stenen, Trkslam lkclerinin MP'ye "snrl sorumlu" bir ekilde eklemlenmeleriydi. Ynetim arl, gene Trke ve evresinde olacakt. Zaten MP'ye angaje olmu gler (ve lkc camiann tamam) asndan, Trke'in liderlii belki i iktidar mcadelesi erevesinde taktik amalarla tartlabilecek, ama somut, sahici bir ihtimal olarak asla tasarlanmayacak bir eydi. Trk-slam lkclerine verilmesi dnlebilen "paye", partide somut grevler ve makamlar stlenerek, MP'nin siyasal sorumluluuna ortak olmalaryd. Trk-slam l-kcleriyle partinin siyasal kaderlerinin birletirilmesi, MP'de yerleik olan gler asndan balbana nemli bir hedefti. nk Trk-slam lkclerinin "bir aya ierde, bir aya darda" bir konumu benimseyerek MP konusunda yeterince ak bir tavr almamalar; camiada ve kamuoyunda "blnme" sendromunu canl tutmaktayd. Bu durumda blnme, camia ve kamuoyu nezdinde bir sendrom olmann tesinde, kategorik olarak dlanamayan, somut bir ihtimal olarak varoluyordu. Trk-slam lkclerinin partiye eklemlenmesi, blnme ihtimalini hi deilse azaltacak; blnme grntsn de ortadan kaldracakt. Avrupa'daki lkc rgtlenmede yaanan blnmenin yaratt sknt da, Trke'in ve MP st ynetiminin hassasiyetini artrarak bylesi "ittifaklara" ynelmesinde etken olmutu. MP'deki gler, partiye eklemlenmelerinin, Trk-slam lkclerinin siyasal-ideolojik manevra alanlarn ve yeteneklerini kstlayacan da hesap etmekteydiler. Bu hem hareket ii rekabet asndan yaplan bir "i iktidar" hesab; hem de "kafalar kark" olduu dnlen Trk-slam lkclerinin s426

lamclk cephesine kaymalarn engellemek asndan yaplan bir ideolojik-siyasal hesapt... Trk-slam lkclerinin "parti"ye kar mesafeli tavr Trk-slam lkclerinin, MP ile aralarnda belirli bir mesafe brakmay seilerinin daha ak ideolojik-siyasal nedenleri vard. Radikal Islami literatrdeki "siyasal parti olarak rgtlenmenin slam'a uygun olup olmad" tartmalarndan da bir lde etkilenmi olan Trk-slam lkcleri arasnda; ilke olarak, partilemenin, "kfrn egemen olduu sisteme" tabi olmay kabullenmek anlamna geldii dncesi yaygnlat. Dzen kart slami sylemleriyle (bkz. 7. Blm) badaan bu dnce; 70'li yllarn "has" lkc genlik tabanndaki " (lk) Ocakllk" bilincinin de izini sryordu. O yllarda "Ocakl" bilinci ve kimlii, "partililik"ten (MHPlilik) daha saygn, daha

"esasl", daha temel bir anlama sahipti. "Parti", politika ve kadro oluumunda fazlaca ilkeli davranmayan, lk Ocaklar'na gre daha arasal bir yap olarak alglanyordu. MHP kurmaylarnn 12 Eyll dneminde ve yarglamalarda yaratt hayal krkl, bu alglamay iyice derinletirdi. Bu nedenle, pragmatist, oportnist "partililik'V'particilik" kimliinden uzak kalp "Ocakllk" geleneine sahip karak, salt "lkclk" kimliiyle politika yapma eilimi tabanda glyd. Muhsin Yazcolu'nun 1987'de Zaman gazetesine verdii deme, Trk-slam lkclerinin ilke olarak "parti"lere eletirel bakan sylemini yanstyordu. Yazcolu, "partileme imkan bulmu siyasetlerin gdml olduunu ve sisteme hizmet ettiini... (kendi) idealini parti d bir hareket olarak dndn" aklad.17 Eski lk Yolu Dernei bakan
17 Aktaran: Abdullah Muradoglu, Dnden Bugne lkc Misyon, Ob)Mf, Haziran-Temmuz 1989, s. 17. 427

Yaar Yldrm da, Yeni Dnce'de 18 Aralk 1987'de yaymlanan bir yazsnda "tartmay dar kalplar ierisinde bir parti meselesinden ziyade lkc camiann eski gcne kavuturulmas ynnde yapmak gerektiini" savundu. 2 Kasm 1987'de haftalk Akis dergisinde, Muhsin Yazcolu'nun soyutta "parti"yi deil, somut olarak MP'yi hedef alan bir aklamas yaymland. Yazcolu yle diyordu: "MP'den uzak duruyorum. nk mevcut kadroyla bir yere varlabileceini sanmyorum. Ak syleyeyim, MP'nin programm merak edip ap bakmadm bile. Eski MHP hareketini toplamaya yetmez." (agd, s. 32) Sineye ekilemeyecek lde ypratc olan bu aklamaya tepki gsterilmesi kanlmazd. 6 Kasm 1987 tarihli Yeni Dnce'de, Akis'in Muhsin Yazcolu'nun sylediklerini arptm olduu duyuruldu. Ancak bu duyuru Yazcolu'nun kaleme kada sarlp yapt bir aklamaya deil, Yeni Dnce'nin sorusu zerine verdii ksa cevaplara dayanyordu. Bu "tepki" biiminin, Trk-Islam lkclerinin MP'yle ilikilerinin derecesini ortaya koyduu sylenebilir: "Parti"yi asla can- gnlden sahiplenmiyorlar, ancak kprleri tamamen atmay da gze almyorlard. Her eyden nce, lkc kitle taban zerinde Trke ile nderliindeki bir MP'nin ifade ettii otorite, temsili g ve tarihsel sreklilik, gzard edilemeyecek arla sahipti. Bu gerei hi deilse taban "bilinlendirene" kadar gzetmemeleri halinde, bir aforoz kampanyas, btn glerine ve dinamizmlerine ramen marjinallemelerine veya byk zaman kaybetmelerine yol aabilirdi. Ortaya koyduklar ideolojik reformasyon ve bu izginin partide temsil edilen izgiyle arasndaki ayrm, ara kadrolarn byk ounlugunca sindirilmi olmakla beraber, tabanda henz "nans" dzeyinde alglanabiliyordu. "Parti"nin ve zellikle "babu"un ara kadrolar atlayp dorudan tabana ynelen bir hitabetle kullanabilecei temsili g, bu "nanslar" kolaylkla flu-428 latrabilecek arla sahipti. te yandan, bylesi taktik kayglarn tesinde, ortak siyasal gemile, yaplan kader birliiyle kemikleen siyasal kimliin etkisini kmsememek gerekir. lkc hareketin btn unsurlar, ok u ayrmalar dnda, birbirlerini asgari lde gzeterek, "sayarak" hareket etme refleksine sahiptiler. Trk-slam lkclerinin gc Trk-lslam lkcleri, partiyle mesafeli dururken, "kendi" siyasal-rgtsel alarn rmekteydiler. Bir kere, lkc kamuoyunun izledii medya zerinde egemenlie sahiptiler. 1983'te yaymlanmaya balanan, dk tirajl aylk Bizim Ocak dergisini, 1987'den itibaren denetimlerine aldlar. Trk-slam lkclerinin temel yayn organ haline gelen Bizim Ocak, lkc genlik tabannda hzla etkinleen bir konum edindi. Derginin 1987'de 3.000 olan tiraj hzla ykselerek, 1990'da bir ara 30 bin snrna yaklaacakt. 1988 yl balarnda hapishanelerdeki lkcler tarafndan yaymlanmaya balayan aylk Bizim Dergah dergisi, bu ekibin ikinci yayn organ oldu. Bizim Ocak kadar yaygn olmamakla birlikte, genlik tabannn radikal kesiminde ok tutulan Bizim Dergah; Trk-slam lks sylemiyle MP'deki merkez glerin ve lkc hareketin muhafazakr unsurlarnn sylemiyle arasndaki uurumu alabildiine derinletiren daha keskin bir tavr gelitirdi. slam'a ilikin teorik yazlar Bizim Dergahta arlkl yer kaplarken; Bizim Ocak'n bu tr yazlardan reel politik tartmalara uzanan geni yelpazesi iinde, benimsenen ideolojik izgiyi gncel siyasal srelere uyarlamaya ynelik tahliller gittike ar bast. 1990 ilkbaharnda Trk-slam lkclerinin yayn portfyne, olduka radikal ve MP'de temsil edilen merkezi glere muhalif izgisiyle, niversite rencisi lkclerce yaymlanmaya balayan slam' Mcade429

le/Mesele dergisi katld... Entelektel-ideolojik donanm ve yayn almalarn gelitirmek gerektii zerinde, 12 Eyll'den sonra lkc hareketin btn unsurlarnn mutabk olduu sylenebilir.18 Gerekliliinde anlalan bu almalar zerinde en fazla duranlarn Trk-slam lkcleri olmas doald. nk, zellikle islamlama erevesinde kapsaml bir ideolojik-teorik araya girmilerdi;

ayrca, "fikirde derinlemeyi, kemiyette keyfiyeti artrarak, "12 Eyll ncesindeki salksz byme" yerine bilinli, "salkl bir yap iinde byme"19 srecine ynelme kaygsn tayorlard. lkc hareketin haftalk yayn organ olan Yeni Dnce gazetesinde de, Trk-Islam lkcleri, gazete ynetiminin deitii 1987 bandan itibaren belirli bir etkinlie sahip oldular. Yeni Dnce'nin birok yazar, yneticisi ve alan onlara yakn isimlerdi. O tarihe kadar, kimi konjonktrlerde baka partilerdeki faizan unsurlara ve faist entelejensiyaya da gz krpmay ihmal etmeden, MP/MP'nin merkez gleri dorultusunda yayn yapan Yeni Dnce'deki bu deiiklik; Trk-Islam lkclerinin camiada sahip olduu arln "resmi" gstergesiydi. Gazetenin 1987 sonrasndaki yaynn, -kimi dnemsel "kaymalara" ramen- daima lkc hareketin merkez glerini odaklayan bir "ortalamay" hesaplayarak srdrdn belirtmek gerekir. Yeni Dnce 1987'den iti18 Bu dncenin ak bir dile getirilii: "Aradan geen sekiz yl boyunca '(12 Eyll ncesinde-T.B./K.C.) nerede hata yaptk' sorusuna sadece bir boyuttan yola karak cevap verirsek, bu da 'okumadk' olacaktr. Meselenin dier boyutlar belki zaman gelince (ki geiyor) tartlacaktr, ama 'okumak' boyutu biraz daha gzard edilirse, bata belirttiimiz ceza, bu sefer katmerli bir ekilde tepemize binecektir. (...) Buna karlk, sada 'okumak' bir klfetmi gibi alglanyor. Okuma tembellii bir hayat tarz oldu neredeyse. Okumuyor, dnmyor, tartmyoruz. Srf bir 'siyasi gr'e sahip olmakla her eyin hallolacan sanyoruz. Baka deyile, okumay, yazmay, dnmeyi, tartmay 'okumu' kesime brakyoruz." (Ahmet Seluk, Okumak Ya Da Okumamak, Yeni Dnce, 3 Mart 1989) 19 Mesele, Mays 1990, s. 4.

430

baren 12 Eyll'e ve iktidara kar daha ak ve sert tavr almaya balad, daha "ciddi" yaynclk yapmaya yneldi. Bylece tiraj 3 bin civarndan, 10 bin snrnn zerine kt. 1988'den sonra "gnlk gazete" kampanyas aan Yeni Dnce'nin bu amaca ulaacak maddi destei toplayamay; lkc hareket "zirve"sinin bu dnemdeki gszlnn gstergelerinden saylabilir. Yayn faaliyeti, Trk-Islam lkclerine kmsenmeyecek bir rgtlenme imkan salad. 1988 sonuna gelindiinde Bizim Ocak'n 24 il merkezi ve 24 ilede temsilcilii bulunuyordu. Hseyin Hilmi Ik'n izgisini izleyen bir Islami cemaatin kard, ANAP' destekleyen bir yayn yapan Trkiye gazetesinin yerel datm ve temsilcilik ilikilerini de rgtlenmek iin kullandklar biliniyor. TrkIslam lkclerinin rgtlenme almalar, elbette yayn faaliyeti ekseniyle snrl kalmad. 1987'de hapishanelerdeki lkclere ve yaknlarna yardm amacyla kurulan, Muhsin Yazcolu'nun bakan bulunduu Sosyal Gvenlik ve Eitim Vakf, denetimlerindeki rgtsel atlardan biriydi. rgtsel bakmdan en nemli giriimleri ise, lk Ocaklar mirasn stlenen Genlik Kltr ve Sanat Ocaklarnn (GKSO) kuruluunu gerekletirmeleri oldu. Yerel dzeyde sessiz sedasz rgtlenen GKSO'lar, MP'nin Kasm 1987'deki kongresinden birka ay nce federasyonlatlar. Federasyon'un ilk genel bakan Metin Tokdemir'in deyiiyle "insanmz tartan, dnen bir camia haline getirmeyi" amalayan GKSO'lar,20 zellikle niversite kentlerinde hzla rgtlendiler. GKSO'larna atfedilen "lk Ocaklar misyonunu yaatma" hedefi, Trk-Islam lkcleri asndan, "parti"den bamsz bir lkc kimliini yaatmak anlamna da geliyordu. Trk-Islam lkclerinin nder
20 Yeni Dnce, 3 Kasm 1989.

431

kadrolarnn, lkc kimlii ile rgtsel yaplardan bamsz olarak zdelemede byk ansa ve "hak"ka sahip olduklarn kaydetmek gerekir. 1970'lerde lk Ocaklar ynetimlerinde bulunmu olan kuan ounluunun bu ekip iinde yeralmas, onlara byk bir iliki a, deneyim ve saygnlk getiriyordu... Trk-Islam lkcleri asndan "birleme"nin saikleri Trk-Islam lkclerinin siyasal tasarlar, ilke olarak, zerinde titizlikle durduklar ideolojik netlemeyi ve o temelde, yava ama salam bir biimde gelitirmeyi dndkleri rgtlenmeyi; olabildiince "sakin" bir i sre yaayarak tamamlamak dorultusundayd. Salt bu kayg bile, ideolojik uyumazlklarla, reel politik pragmatizmle ve hizip ekimeleriyle karlaacaklar MP'ye mesafeli durmalar iin yeterliydi. Dier Islami cemaatlerle ilikilerini gelitirmeyi de olduka nemsiyorlard ve MP'yle aralarnda mesafe bulunmas, bu bakmdan da yararlarna idi. (bkz. 10. Blm) te yandan, yukarda da deindiimiz gibi, MP ile aralarna kesin ve kategorik bir izgi ekmemilerdi. Bizim Ocak ve Bizim Dergah'n baz radikal kalemlerinin zaman zaman "srmeleri" bir yana braklrsa, uyumsuzluklar dolayl biimlerde da-vurulmaktayd. Zaten Trk-Islam lkcleri, siyasal-ideolojik olarak MP'nin merkez glerinden ne kadar ayrrlarsa ayrsnlar, bunu bir kopu noktasna vardrmaya ynelmiyorlard. Bu izgiyi benimseyenlerin ounluu, siyasal tasarmlarn sonuta lkc camiann btnl iinde, lkc camia ile birlikte gerekletirmekte kararlydlar. lkc hareketten koparak Islami gruplara ynelenlere veya hareketin 12 Eyll ncesindeki mirasna fazla (z)eletirel yaklaanlara kar aldklar kesin tavrla; lkc camiann

btnlne, sreklilie taassupla sahip ktklarn ve bu btnl temel 432 bir deer saydklarn ortaya koymulard. Buna ramen kopuu tasarlayabilenler da yok deildi. Merkezinde MP ile Trke'in yerald yapnn, Trk-Islam lkclerinin istedii siyasal-ideolojik oluumun nnde engel oluturduunu ortaya karan her durum, kopu dncesini nesnel olarak canlandryordu. Ancak kopu srecine giden adm atmalar, camiann btnln yitirmesine yol aacak; Trk-Islam lkcleri, muhafazakr unsurlarla ve eitli hiziplerle birlikte, onlarn etkisi altnda bulunan hatr saylr bir kitleyi de "brakm" olacaklard. Oysa bu kitle, onlar asndan bilinlendirilerek kazanlmas gereken, vazgeilmez bir potansiyeldi. Kopu, lkc camiann btnln elbette salt nicel deil, nitel olarak da bozacakt. Hal-i hazrda "bir btn olarak camia"nn siyasal olarak en tartmasz ve tek temsili ortak paydas, sonuta gene Trke ve "parti" idi. lkc hareket, 1960'larn sonundan itibaren bir "kitle hareketi" karakteri edindii iin, sz konusu temsil yetenei salt camia nezdinde deil, genel kamuoyuna kar da nem tayordu. Nitel adan gerekleecek byle bir kayb giderebilmek iin, Trke ve "parti"nin karsna, mutlaka, camiann btnln temsil yeteneine sahip bir yap ve/veya bir figr ile kmalar gerekirdi. Trk-Islam lkcleri btn glerine, etkinliklerine ve saygnlklarna ramen bu performans gsterebilecek durumda olmadklar gibi; lkc camiann yaps ve daha nemlisi tresi, byle bir operasyonu kaldrabilecek nitelikte deildi. Hele Trke'in liderlii, btn tartmalara ramen, ancak g dengeleri erevesinde azaltlabilecek, ama i ve d kamuoyuna kar daima ayakta tutulacak, ancak lmle ortadan kalkabilecek bir "veri" idi. Trk-Islam lkcleri de, ok ak dnsel ve siyasal elikilerin varolduu balamlarda bile Trke'e kesinlikle dil uzatmamlard. Trk-Islam lkcleri, 1986-1988 dneminde yaplan derin
433

tartmalarn, yaanan dalgalanmalarn ardndan, lkc camiann btnlne, tarihsel srekliliine, siyasal kimliine kesin ballkta karar kldlar; bu deerleri temsil gcne sahip bulunan Trke ile MP'nin meruluunu da zorunlu olarak benimsediler. Bu hal, siyasal-ideolojik "pozisyonlarn" ve glerini gelitirdike ve bu gelimenin teorik snrlar gndeme geldike, daha aka idrak edilen alternatifsiz bir durum olarak ortaya kt. Daha eletirel, kopmaya ak unsurlar yok deildi; fakat ana eilim byle belirmiti. Beliren ana eilim erevesinde Trke ve MP ile ilikilerini daha "dzenli" bir hale getirmeleri; bunun da tesinde, kendi hedeflerine azami yarar salayacak iliki biimini zorlamalar mantken gerekirdi. "Parti" ile aralarndaki mesafe, ideolojik izgilerini berraklatrmay nemsedikleri ve hareket ii ayrmann nereye varacann kestirilemedii 1986-1988 dnemine uygundu. Sylemlerini ve tavrlarn yaygnlatrp siyasal rgtlenmeye aktma aamasna geldikleri 1988/89 dnmnde; MP ile aralarndaki mesafe hem -kopua ynelinmedii takdirdemerulatrlmas daha zor, hem de taktik olarak uygunsuz hale geldi. Partide etkin grev almalar gndeme geldiinde bundan kanmalar, i kamuoyunda, hem siyasal-ideolojik konumlarn "sonuna kadar" ayrtrmaya yneldikleri kukusunu ciddiletirecek; hem de glerini genelde "pratikte", zelde camia ii mcadelede deerlendirmekten kandklar dorultusunda meydan okumalara yol aabilecekti. te yandan "parti", Trk-slam lkcleri iin camiann tamamna erime imkanna ve meruiyetine kavumak demekti. Bu imkan kullanarak, partideki "ksr ekimelerin" ve zerlerine yapacak olan resmi sylemin verecei zarar telafi edebilirlerdi; kendilerine bu bakmdan gvenebilecek noktadaydlar. 1987/88 dneminde MP'nin yaad tkankln camiann btn zerinde, bunun da tesinde "lkclk" siyasal kimliine ilikin ypratc etkileri
434

de; partiye ilikin sorumluluk duygularn harekete geirmi olmaldr...

Trk-slam lkclerinin partiyle "birlemesi" ve MP'nin toparlanma sreci


MP'nin 27 Kasm 1988'de yaplan 2. olaan byk kongresi, partide yerleik bulunan gler ile Trk-slam lkclerinin "birleme kongresi" oldu. Birlemeden ksa sre sonra yaplan yerel seimlerde salanan gelime, "birlemeye" nemli moral destek salad. Bu koullarda MP, 1989'un ikinci yarsndan itibaren rgtsel ve siyasal varln "oturtma" hamlesine giriti. Doal olarak bu hamlenin arka plannda, Trk-slam lkcleri ile partinin merkez gleri arasndaki hukukun belirlenmesine ilikin almalar ve mcadeleler de yeralmaktayd... 1988 Kongresi 27 Kasm 1988 kongresi, "birlemenin" anlamna uygun bir atmosferde yapld. Kur'an okunarak alan kongrede Trke salona btn bellibal hizip nderleriyle beraber girdi. Kimi kulis ekimelerine ve liste oyunlarna ramen, sonuta birlik-beraberlik grnts iinde karlan tek liste

ile, Trk-slam lkclerinin nc isimleri parti st ynetimine seildiler. Muhsin Yazcolu'nun yansra, eski MHP genlik kollar bakanlarndan Mustafa Mit ve Mehmet Ekici, GD bakanlarndan efkat etin, Hasan alayan, YD bakan Yaar Yldrm, GD tekilatlanma sekreterlerinden Mahir Damatlar Merkez Karar ve Yrtme Kurulu'nda (MKYK) yeraldlar. Kongreden sonra Trke'in bu ekibe kar benimsedii tutum, "birlemeyi" bir yandan da onlar "ehliletirme" imkan
435

"olarak grdnn gstergesiydi. "Babu", Trk-slam lkclerini karar ve icra organlar dnda brakt ve 28 Kasm 1988 gnk MYK al toplantsnda onlara u uyar mesajn verdi: "Milliyetilik her an ve dneminin nemini kaybetmeyen grdr. Bazlar 'milliyetilik kfrdr' diyor. Bunlarn bir ksm bizim yayn organlarmza kadar szyorlar. Bu oyuna gelmeyelim. Bu bozgunculuktur. Bazlar 'ben Trke'i tanmyorum' diyor. Bunu syleyen bu hareketin iinde yeralmaz, kendi grne uygun yere gider. (...) MP bir din grevlileri federasyonu gibi alamaz."21 Ancak Muhsin Yazcolu ve arkadalarnn ynetimden uzak tutulduklar ynnde bir grntnn olumas, camiada da huzursuzluk yaratc olurdu. Nitekim ksa bir sre sonra Muhsin Yazcolu genel sekreter yardmclna getirildi. Mustafa Mit de genel bakan yardmcs oldu. Gene de sonuta Trk-Islam lkcleri, MP'nin kalabalk genel sekreter ve genel bakan yardmclar kadrosu iinde hem sayca az, hem de fiilen arlksz kaldlar.22 Bu durum, partinin merkez gleriyle ve resmi sylemiyle aralarnda belirli bir mesafeyi koruma kayglar bakmndan kendilerine de uygun gelmitir. Bu arada, Muhsin Yazcolu'nun kongre ncesinde Tempo dergisinde "Trke'in halefi" olarak sunulmas ve bu "haleflik" zerine lkc camiada da ciddi speklasyonlarn yaplyor olmas; Trke ve MP'deki hizip balar kadar, Trk-slam lkclerini de rahatsz etmiti. Muhsin Yazcolu'nun ad,
21 ncesi ve sonrasyla MP'nin Kasm 1988 kongresi hakknda bkz.: Ruen akr, MP'ye Ocak kartmas, Tempo, 20 Kasm 1988, s. 28-33 ve mit Sezgin, Trke'ten Yeni Ufuklara 'Hayr!' ve Ruen akr, Kavga Yeni Balad, Tempo, 4 Aralk 1988, s. 28-29. 22 Esasen sz konusu "mevkilerin" ve MKYK'nn arlnn, "babu"un otoritesi karsnda fiilen marjinal olduu aktr. Bu mevkiler, partideki g dengelerini yanstmak ve Trke tarafndan gruplara, hiziplere tannan "parti adna sz syleme" yetkisinin/payesinin "baremlerini" gstermek bakmndan anlamldrlar.

436

1980'lerin ortalarndan beri, eitli trden "eski MHP"lilerin basnda yeralan konumalarnda "lkc hareket tabannda en gl adam" olarak anlmaktayd. Tahliye olduu 1987'ye kadar Mamak'taki lkclerin lideri olduu, herkese biliniyordu. Trk-Islam lkclerinin simge ismi haline gelen Yazcolu, "Mamak ilesi"nin pekitirdii "snanm dava adam" gemiiyle, slamlama srecini -stelik 70'lerin sonlarndan itibaren- en derinlikli bir biimde yaayan isimlerden birisi olmasyla, Islami hareket(ler)in gzndeki grece olumlu imajyla, hitabet gcyle; gerekten 70'lerin "Ocakl" kua iinden kan en arlkl lider portresiydi. Hareketin gelecekteki lideri olacana ilikin tasarmlar, kukusuz ekibi ve evresindekilerce yaplmaktayd. Ancak bunlar uzun vadeli tasarmlard, isminin bu aamada, stelik "Trke'in haleflii" gibi speklasyonlara elverili bir tanmlamayla ortaya atlmasnn, Yazcolu'nu yprataca akt. Trk-Islam lkcleri, Muhsin Yazcolu'nun parti protokolnde fazla n plana kmamasn, sz konusu speklasyonlar nlemek bakmndan yararl bulmu olmaldrlar.23 1989 yerel seimlerinin getirdii moral ve MP'nin "muasrlama" abas MP 26 Mart 1989'da yaplan yerel seimler ncesinde, olduka etkin ve ustalkl bir kampanya yrtt. rgte iletilen seim genelgesinde, "hibir surette taknla, lzumsuz gsterilere, rktc davranlara msaade edilmeyecei" belirtildi; resmi sloganlar dndaki sloganlarn kullanlmas yasakland. "rktc" saylan sloganlara resmi listede yer
23 Nitekim kendisi de bu sylentileri, "ihbar ve erken ypratma (ab)" olarak tanmlyor. (Muhsin Yazcolu ile Rportaj, Karar, Mart 1989, s. 6) 437

verilmedi. Trk-slam lkclerinin en fazla ballk duyduu slogan olan "kanmz aksa da zafer islam'n" slogan da listede yoktu.24 MP'nin ANAP, SHP, DSP ve RP'nin yararlandrld TV ve hazine yardmndan yararlan(a)mamas ilenerek, byk bir ba kampanyas ald. (zellikle RP'ye, devletten yardm grd iin "ince" eletiriler yneltildi). Yeni Dnce, daha nceki seimlerde olmad kadar ak ve cokulu bir dille btn lkcleri MP'ye oy vermeye ard. Bata ANAP olmak zere dier partilerdeki eski lkcleri "yuvaya" arma motifi daha zgvenli bir biimde kullanld. Seim almalarnda geni potansiyellerini dinamik bir biimde seferber eden Trk-slam

lkcleri; kampanyada resmen ilenen konularn ve kullanlan sylemin belirlenmesinde fazla etkili olmamalar ile birlikte, kendi sorunsallarna uygun konulara arlk vererek damgalarn belirginletirmeye altlar. zellikle gndemdeki Avrupa Topluluu'na girme meselesinden yola karak "Batllamaya kar milli ve manevi kimlie sahip kma", "kapitalistlemeyi nleme", "mazlum hakknn yenmedii bir dzen kurma" hedeflerini ilediler.25 MP, 26 Mart 1989 yerel seimlerinde nemli bir hamle yapt. 1987 genel seimlerinde yzde 2.9 olan Trkiye apndaki oy orann yzde 4.1'e karrken; il merkezinde (Elaz, Erzincan ve Yozgat) belediye bakanln kazand. Seimlerden bir sre sonra, belediye bakanln kazandklar Krkkale'nin de il olmasyla bu rakam drde kt. MHP'nin gl olduu hemen btn illerde, adaydan ok parti tercihinin belirginletii il genel meclisi oylar itibaryla en azndan yzde on barajn zorlayacak noktaya geldi: Kahramanmara yzde 18.0, Yozgat 17.5, Erzincan 15.5, Krehir 14.9, Elaz 12.5, Erzurum 12.1, Kayseri 10.8, ankr 10, orum 9.1, Kasta24 Yeni Dnce, 17 Mart 1989. 25 Yeni Dnce, 24 Mart ve 7 Nisan 1989. 438

monu 8.8, Tokat 8.5, Nide 8.3, Gmhane 7.8, Sivas 7.0. Bu illerden Kahramanmara, Erzincan, Krehir ve Kastamonu'da MP, MHP'nin 1977'deki oy orann da geride brakm oldu: Kahramanmara yzde 18.0 (1977 seimlerinde: yzde 15.5), Erzincan 15.5 (12.8), Krehir 14.9 (14.2), Kastamonu 8.8 (7.7)... MP, 70'lerde MHP'nin yzde onu aarak oundan milletvekili kard illerden yalnzca drdnde grece baarsz olarak yzde be civarnda kald: Adana yzde 6.1, Nevehir 6.0, Konya 6.0, Gaziantep 5.2. Eskiden yzde be ile yzde on arasnda oy ald illerin ounda, yeniden yzde be civarna yerleti: Trabzon yzde 6.8, Ankara 6.5, Giresun 6.2, Malatya 5.7, Amasya 5.5, Afyon 5.3, Burdur 4.8, el 4.7, Hatay 4.3, Rize 3.5. Trabzon'da salanan oy oran (yzde 6.8), 1977 dzeyinin (yzde 6.3) stndeydi. Bu kategorideki illerden Rize, Adyaman, Kars, Ordu, Eskiehir, Ar ve .Urfa'da ise MP'nin silindii grld; Adyaman 2.3, Kars 2.4, Ordu 2.4, Eskiehir 1.4, Ar 1.0, anlurfa (katlmad). Buna karlk MP, 1977'de yzde bein altnda oy ald Samsun ve sparta'da, 1977'deki oylarn aarak yzde be snrna yaklat: Samsun yzde 4.9 (1977'de yzde 3.7), sparta 4.4 (1977: 3.1).26 Yerel seimlerin kendine zg nitelii, ANAP'n gerilemesi gibi etkenlerle de ilikili olsa bile; 26 Mart 1989 seimlerde MP'nin gsterdii gelime, lkc harekete nemli bir moral destek salad. Bata Yozgat olmak zere, MHP'nin eski siyasal
26 Tm illerde oy oranlarnn karlatrlmas iin, bu blmde daha yukarda yeralan, 1987 genel seimleriyle ilgili bilgilere baklabilir. MP'nin, 1977 seimlerinde MHP'nin yzde bein altnda oy ald dier illerdeki oy oranlar ise yledir (alfabetik srayla): Antalya yzde 2.8, Artvin 2.0, Aydn 2.0, Balkesir 2.0, Bilecik 1.4, Bingl 2.7, Bitlis 0.8, Bolu 1.6, Bursa 1.8, anakkale 1.5, Denizli 1.5, Diyarbakr (katlmad), Edirne 0.3, Hakkari 0.2, stanbul 1.1, zmir 1.2, Krklareli 1.4, Koeaeli 2.3, Ktahya 3.3, Manisa 1.5, Mardin (katlmad), Mula 1.9, Mu (katlmad), Sakarya 3.2, Siirt 0.4, Sinop 3.1, Tekirda 0.3, Tunceli 0.5, Uak 3.6, Van 1.6, Zonguldak 2.2

439

corafyasnda "yeniden douu" lkclere olaanst bir zgven kazandrd. Kazanlan belediye bakanlklar, geni kesimlerde hl "illegal" bir imaj olan partinin merulamas bakmndan da deerliydi. MP, btn muhalefet partilerinin ne srd erken seim talebini kararllkla sahiplendi, "iktidara yrme" motifi kullanlmaya baland. Bu arada rgtlenme byk bir hzla geliti. 1990 yaz sonunda MP 68 il ve 798 ilede rgtlenmi durumdayd. 1990 ylnda yaplan eitli kk apl yerel seimlerde MP, kayda deer bir hamle yapmasa da, Orta-Dou Anadolu'da 26 Mart 1989'da ortaya koyduu "seim kazanabilirlik" zelliini srdrd. 18 ubat 1990'da Krehir merkez belediye bakanl seiminde oylarn yzde 17.5'unu alarak, SHP ve ANAP'n ardndan nc parti oldu. 3 Haziran 1990'da yeni belediye olan 51 kk beldede yaplan seimlerin 20'sine katld; orum'un Karahacip beldesinde belediye bakanln kazand, Samsun'un Kocaman beldesinde ok az oy farkyla ikinci oldu. MP'nin 1990'daki bir baka baars, 19 Austos 1990'da yaplan yerel seimlerde, yeni ile olan Etimesgut'ta belediye bakanln ANAP'n ardndan 21 oy farkla karmas oldu. Etimesgut'un Ankara'nn banliys olmas, bu baary, MP'nin byk kent politikasnda varlk iddia etme abas bakmndan nemli klyordu. MP, 1989'dan itibaren, "modern" ve "profesyonel" bir parti olmaya dnk almalara arlk verdi. zellikle genel merkezde Nisan 1987 kongresinden sonra arlkl konuma gelen (ou BaheliGngr ekibi evresindeki) kadrolar, profesyonel politikaclk performansn ve arln gelitirmek anlamnda "modernlemeye" byk nem vermekteydiler. (Bu ekibin siyasal profili, 5. Blm'de ele alnmt). 26 Mart 1989 seimlerinde salanan gelime hem genel olarak parlamenter dzen iinde seimlerle glenme umudunu ykseltti; hem de sz edilen kadrolarn, reel politikaya ve se440

imlere dnk profesyonel siyasal almaya arlk verilmesi dorultusundaki yaklamlarna g kazandrd. 29 Eyll 1989 tarihli Yeni Dnce'de MP'nin istiare toplantsnda partilerin soyut siyasal sylevler yerine somut sorunlar tartmay yeledikleri aktarlrken; "partinin amatrlkten profesyonellie getii" deerlendirmesi yaplyordu. kamuoyuna ynelik olarak, MP'li belediyelerin mutlaka "i yapma becerilerini" gstermek zorunda olduklar, siyasal etkinliklerini "baarl hizmet"le gelitirebilecekleri zerinde duruldu. Seimlerin ve seim kampanyalarnn nemi hassasiyetle vurguland. Seim blgesinin zgl koullarn ele alan almalar, etkin propaganda yntemleri vb. zerinde durulurken; tabana ve rgte, seim kampanyalarnda "taknlktan" ve "rktc grntler yaratmaktan" kanmalar telkini srekli yaplmaktayd. Ekim 1990'da MP genel merkezi, il bakanlarna ynelik bir eitim programn balatt, ile ve belde bakanlarna yaylaca duyurulan bu "eitim", video kasetlerle de desteklenecekti. Trk-slam lkcleri iinde de siyasal almay "modernletirme" gerei tartlmakta. Ancak onlarn yaklam, MP'deki merkez glerin parlamentarist reel politikay ne karan anlayndan farkl. Partiyi ve seimleri odak alan bir perspektiften deil; siyasal faaliyetlerini etkinletirme, gereki bir ereveye oturtma ve rgtlenmeyi salkl bir yap iinde bytme kayglaryla hareket ediyorlar. Bizim Ocak'n Eyll 1989 saysnda, derginin hukuki sahibi Suat Baaran'n yazdklar, yaklamlarn zetleyici niteliktedir: "Metodunu halkn ounluunun desteini salama olarak ortaya koyan lkc hareket politikalarn bu gayeye ynelik olarak gelitirmelidir. Hareket olarak en byk yanlmz bu ilk aamay gemeden, bu aamadan sonra yapmamz gereken ilerle megul olmamzdr. Mesele, Trk insannn itimadn kazanmak meselesiyse, bunun yolu, Trk insann tanmaktan
441

geer. Fakat insanmz tanrken, onu tarihin nda deil gnn artlar altnda, gnn lleriyle objektif olarak tanmalyz. (...) u anda kar karya kaldmz millet tarihteki millet deildir. Brakn ahaliyi, Trk'n ideal rnei diye yetitirilmeye allan lkc genlik bile bu ideale ulam deil. (...) Dzeni deitirmek iin insanmzn 'bu dzen deimelidir' tespitini benimsemesi lazm. Bunu benimsedikten sonra 'dzeni en iyi ekilde lkcler deitirir' tespitine ulamas gerekir. Bunun yolu insanmzla konumaktan geer. (...) Trk milletinin karn atr. (...) 'Bu iler byle devam eder' gr halkn belli bir ounluuna sirayet etmi durumdadr. (...) Hareket olarak mesaimizin ounu bu (somut) problemlerin somut zmlerine ayrmalyz. lkc kadrolarn altyaps da bu bilgiler nda gelitirilmelidir. lkc mimar fikri ve ideolojik uurlanmann yannda mesleki eitiminde uzmanlamaldr. Ideolojisiyle mesleinin sentezini yapmal, bu birikimi halknn menfaatine sunmaldr." (agd, s. 30-34) Lider kltnn ve "disiplin"in tahkimine yneli 1988 kongresindeki "birleme"nin ardndan 26 Mart 1989 yerel seimlerinin getirdii zgven ve moral, Alpaslan Trke'in ypranan karizmasn ve imajn onarmak iin de deerlendirilmeye alld. zellikle seimlerden sonra Yeni Dnce'de ardarda, lkc basnda uzun sredir grlmeyen Trke menkbelerine yer verildi. Seim baarsnda byk rol oynayan Trk-slam lkcleri de Trke'in liderliinin altn izen bu kampanyann "havasn" bozmadlar; hatt ll de olsa destek verdiler. Bu destek, salt 1988 kongresi "nikahnn" tazeliiyle ve Trke'le aralarndaki uzlamann bir gerei olarak aklanamaz. Trke'i ycelten kampanya, MP'nin ve lkc hareketin "toparland" grntsn tahkim ediyor; bylelikle lkc tabana moral verirken, 442 hareketten uzak duranlara ynelik arc etkisi oluyordu. Bu evrede Trke'in karizmasnn glenmesi, nesnel olarak hareketi glendirmesi ve "saflar sklatrmas" bakmndan, btn hizipler gibi Trk-slam lkclerinin de lehineydi. Yaanan zgven dopingi, tabanla ilikilerinde onlar rahatlatacak olumlu moral koullar salamaktayd. Trk-slam lkcleri, gerekletirdiklerini dndkleri ideolojik netlemeyi siyasal dzeye aktarma evresine girdikleri 1988/89 dnmnde; zaten genel olarak dava ve zgl disiplinini tahkim etmeyi nemsiyorlard. deolojik-siyasal tutumlardaki (zellikle slamlamaya ilikin) araylar, farkllklar, ayrmalar, ince eleyip sk dokuyan tartmalar bu evrede ve gelecekte zaaf yaratc olabilirdi. Tabann ve kadrolarn enerjilerini rgtlenmede ve da dnk siyasal faaliyetlerde younlatrmak iin, dahakat disiplinci bir sylem benimsediler. Hatt uzun sredir anmadklar "lider-tekilat-doktrin" lemesini bile bu amala kullanmaya baladlar. Trke'in karizmasnn pompalanmasyla beraber glenecek olan "disiplin" etmeni de, bu evrede onlar iin yararl olacakt. Bizim Ocak'n Ocak 1989 saysnda Hulusi Tekin'in "Hem Tahamml Hem Sefer" balkl yazs, Trk-slam lkclerinin lider

karizmasna ve disiplinizasyona verdikleri destein rneidir: "lkc hareket, yetmili yllarda, kelimenin tam manasyla bir kitle hareketi vasfn kazanmtr. lkc kitlenin ana dinamii; Lider, tekilat ve doktrin'dir. 12 Eyll ncesi ve sonrasyla topyekn bir otokritiin ve yeniden yaplamann btn gerekliliine ramen, zamanlamas yanl yaplm bir teebbsn faydadan ok ne denli zarar verecei dnlmelidir. Bu sebeple, Lider'e ve Lider Sevgisi'ne sahip kmak, etrafnda bir elik yumruk misali kenetlenip, bu konuda hassas ve kskan olmak birinci vazifemiz olmaldr. kinci olarak, tekilatsz bir liderin kitlesinin, oban ve srs olmaktan teye bir keyfiyet ta443

mayaca uuruyla, 'tekilat' kavramna ve tekilatlanmaya liderin gsterdii dorultuda azami azim ve kararllk gstermeliyiz." (agd, s. 7) Ekim 1989 saysnda Bizim Ocak imzasyla yaymlanan "lke Gereklerine Gre Baz Tespitler" balkl yaz, kadrolarn disiplinizasyonunda daha da "sk" bir tavr yanstmaktadr: "lkclk pratii gerektirdiinden ancak ve ancak pratik deeri olan teorilerle ilgilenmelidirler. imdilik uygulama imkan olmayan, uzun vadeli teoriler ve moral yap ancak kadro elemanlarnn beyin olgunluu ve ahsi gelimeleri iin gereklidir. Ve sadece bu dar erevede tartlp, meveret yaplmaldr. Kitleye ak tartmalar salkl neticeler dourmaz. Vazife sorumluluu yklenenler, her eyi her yerde syleyemeyeceklerinden, muarzlar tarafndan muhatap olduklar eletirilere cevap veremeyebilirler." (.agd, s. 3) Genlik Kltr ve Sanat Ocaklar'nn da "disiplin"e uydurulmas ynnde admlar atld. 1990'n Austos ay banda genel bakanla Metin Tokdemir'in yerine rfan zcan'n gelmesi, olaan bir devir teslim grnmndeydi. Ancak bu grev deiimi, Genlik Kltr ve Sanat Oca'nda merkeziyeti, hiyerarik bir yap oluturmaya dnk gelimelerle rtt. Yeni genel bakan 1.zcan'n temsilcilere gnderdii genelgede, 1989 yazndaki "bildiriler savanda" (bkz. 10. Blm) islamc gruplarca lkc ideolojinin "gayr slamilikle" sulanmasna dayanak oluturan "lider-tekilatdoktrin" lemesine hl referans verilmesi balbana nemliydi. "lkc genlik arasnda sokulan fitne ve fesat tohumlarna" kar sert bir slup kullanan genelge, "lkc geleneklere uygun, hiyerarik bir sistem kurulmasn" emrediyordu.27
27 Yeni Dnce, 24 Austos 1990. u iki uyar da, merkeziletirme abasnn yannda, i tartmalar "dindirme" isteini yanstmalar bakmndan anlamldr: "Genel merkez tarafndan msaade edilmedii mddete hibir ekilde temsilcilikler ve ubeler szl veya yazl deme veremezler ve bildiri yaymlayamazlar"; "Temsilciliklerimiz tarafndan bizim yayn organlarmz haricindeki yaynlarda

Hareket ve parti iinde sren gerilim Btn bu gelimelerin, lkc hareket ve MP iinde Trk-slam lkcleriyle muhafazakr unsurlar arasndaki elikileri ortadan kaldrd dnlmemelidir. Gerek reel politik ve kariyerist kayglardan, gerek siyasal-ideolojik mlahazalardan kaynaklanan gerilim etkenleri kalcdr. Kariyerist kayglar esas olarak Trke ve MP'de 1988 kongresi ncesinde yerleik bulunan hizipler gtmektedir. Bunlar, Trk-slam lkclerinin camia nezdindeki g ve itibarlarnn fazla ar basmamas iin tetikte durmaktadrlar. deolojik elikilerin dourduu tedirginlik, her iki taraf iin de geerlidir. Trke ve dier hizipler, iktidara dnk manevralarnn ve egemen blok nezdindeki kabul edilebilirliklerinin, Trk-slam lkclerinin dzen kart radikal sylemi ve tavr yznden sabote edilebilecei endiesini tarlar. MP'nin merkez gleri, 1989'un ikinci yarsnda, ilk genel seimde oluabilecek bir byk sa koalisyona katlma fikri zerinde durdular. Trke 1989 yaz sonunda bu ynde temaslar yapt. Kasm 1989 banda yaplan MP geniletilmi istiare toplants'nda birok kii, DYP ile geici veya daha uzun vadeli koalisyon dncesini iledi. Bu toplantdan sonra, genel sekreter yardmcs Koray Aydn "ilk genel seimde olumas muhtemel grlen sa koalisyon iinde yeralmay amaladklarn" aklad.28 Bunlar, "dzen gleriyle" ilikilerden, sa blok iinde erimekten -en azndan bir srekanp kendi "ar" yaplarn koruyarak glenmekten yana olan; mttefik olarak yalnzca Islami gleri ve RP'ni tasar444
hakkmzda neredilen her trl yaz ve dncenin bizi balamayaca, arkadalarmza aka anlatlmaldr." 28 Trke'in Eyll Harekat, Yeni Dnce, 11 Temmuz 1989; ktidar Hesaplar Yapan Parti, Yeni Dnce, 17 Kasm 1989; "lk Seimde Koalisyon Ortayz", Yeni Dnce, 1 Aralk 1989.

445

layabilen Trk-slam lkclerini kukusuz huzursuz eden gelimelerdir. "Bir sa koalisyonda yeralma" imknnn sahiden MP'nin nne gelmesi durumunda, Trke ve evresindekilerin, "arkalarna bakmadan" pazarla oturmalar zordur. Trk-slam lkclerinin denetimindeki taban bu koullarda bir pazarla ve uzlamaya raz olsa bile; byle bir koalisyon hkmeti ve MP'nin devletl unsurlar zerinde oluturaca bask, 70'lerdeki M iktidarlar dnemindekiyle kyaslanmayacak

lde ar olacaktr. Bu durum, MP'nin sa partiler ve egemen bloka hkmet orta olarak gznne alnabilirliini azaltmaktadr. Trk-slam lkcleri de, MP'de yeralmalarnn, kendilerini resmi sylemin hegemonyas ve partideki merkez glerin denetimi altna sokabilecei tehlikesinden dolay tedirginler. Bu tehlikeleri ne sren baz radikal unsurlarn MP'ye dahil olma tercihini bile sorgulayarak "parti"ye angaje olunmasna kar kmalar, iinde bulunduklar gerilimi daha artryor. 1978'deki Bahelievler katliamn gerekletirenlerden, mebbed hapse mahkum Ercment Gedikli'nin, stelik 26 Mart yerel seimlerinden sonra Bizim Dergah'n Austos 1989 saysnda yazdklar, MP'deki Trk-slam lkclerinin kar karya olduklar "i bask"nn ak rneidir: "teden beri biliyoruz ki gnlk parti politikalar esneklii gerektirir. Oysa kitle hareketinin davann ana prensiplerinden taviz verilmesine tahamml yoktur. Kitle hareketinin ruhunu tekil eden heyecan unsurunun parti ats altnda krelecei aktr. Aksiyoner kitle hareketi belirli bir zaman iin partiyi destekleyebilir ama milli vicdann sesi olmaktan ziyade herhangi bir partinin yan kuruluu grntsn verdii mddete inanlrln kaybeder. lkc hareket geirdii ara dnemin tecrbeleri nda bir an nce yaralarn sarmak, i hesaplamasn tamamlamak, kimsenin ipotei altna girmeden hakkn ve halkn yannda partilerst politikasn ekillen446

direrek srtndaki asalaklar silkelemek ve bu konudaki kararlln ite-dta herkese ispatlamak mecburiyetindedir." (agd, s. 18) MP programnn "muhafazakr" nitelii MP'nin "gerek" Program, 2. olaan kongrede kabul edildi. Bu kongreye kadar, partinin Muhafazakr Parti adyla ilk kuruluunda kabul edilen Program geerliydi. Bu Program, MHP'nin temel ilkelerini satr aralarnda ok soluk bir biimde yanstan, genelde kendisini 1982 Anayasas'na ve Atatrkle dayandrmaya alan, 12 Eyll dneminin resmi otoriter-faizan sylemiyle uyuan kiiliksiz bir metindi.29 MP'nin 19 Nisan 1987'deki kongresinde, yeni bir program yazlmas kararlatrld. Bu program birbuuk yl kadar sonra, Muhsin Yazcolu ve arkadalarnn MP'ye katld 27 Kasm 1988 tarihli kongrede kabul edildi. Programn yazmnda, Baheli-Gngr ekibi belirleyici oldu.30 Bunun da etkisiyle, MP Programnn temelindeki ideolojik sylem, partideki devletl-muhafazakr kesimin yaklamyla uyum ierisindedir. Programn btn, faist nitelii belirgin olan baz nerilerinin yumuatlmasyla ve kimi "lk"lerin biraz mtevaziletirilmesiyle, MHP programnn yeniden yazm niteliindedir.
29 Muhafazakr Parti Program, Ankara 1983. Bu Programda MHP Programnn soluk yansmalar, daha ok iktisadi alanda grlr. ktisat politikasnn erevesi, "komnizme ve ar piyasac liberal ekonomik sisteme kar", "milli planc" anlayla ve "mlkiyetin yaygnlatrlmas" hedefiyle izilir; kalknmann salt iktisadi, maddi bir sreten ibaret olmad, "manevi kalknma"y da ierdii vurgulanr. 30 Milliyeti alma Partisi Program, Ankara 1988. MP ve MHP programlar karlatrlrken, ad geen MP program ile, Milliyeti Hareket Partisi El Kitab (Ankara 1977) esas alnd. 447

MP Programnn balangcnda vaazedilen "ana lk", MHP Programnn ana amacyla znde ayn olmakla birlikte, daha az hamasi, daha mtevazi bir biimde ifade edilir: "Milletimizi an kudretli, itibarl, gelimi ve nder toplumlarndan biri yapmak, devlet ve milletimizi tarih sahnesinde ebedi klmak." MHP Programndaki "Trk milletinin tarihteki byk-gl iktidarn yeniden kurmak" motifinin yanstt tarihsel misyon yk ve "Trk cihan imparatorluu" mitosuna dayal gemi yceltmesi hafiflemitir. "Ana lk"nn yeni ifade biimi daha "nesnel", daha "maddi"dir. MHP Programndaki organik millet tanm da MP Programnda yerini grece "tarihsel" bir tanma brakr. "Millet"in snfsal farkllklar yok eden btnletirici nitelii her iki programda ortaktr. MP Programnn MHP Programndan greli olarak farkllat bir nokta, siyasal rejimin tanmlannda, MP Programnda parlamenter demokrasiye ballk vurgularnn daha belirgin olmasdr. MHP Programnda lafzen ballk bildirilen "demokrasi", milletin "ezelden ebede" uzanan karlarn her eyin stnde tutan "milli demokrasi" kavramyla; ayrca "bakanlk sistemi" ve (aada ele alacamz) alt sosyal dilimin temsilcilerinin oluturaca korporatif meclis tasarmyla, ak faist bir "redaksiyona" tabi tutulur. MP Program ise "milli demokrasi" kavramna bavurmaz; "milli demokratik hukuk devleti" kavramn kullanr; "milli hakimiyet ilkesine ve demokratik toplum ileyiine gerekesi ve ekli ne olursa olsun her trl mdahaleyi reddeder, "zm milletin rza ve iradesinde arar". Ayrca, MHP Programndan farkl olarak, "insan hak ve haysiyetlerine, temel hak ve hrriyetlere ballk" zerinde arlkla durur. Bu "yeni" vurgular, 12 Eyll deneyiminin sonucudur. MP Program, temel felsefesini tanmlarken, drt "temel ilke" vaazeder: Meruiyetilik, insan

haklarna ve haysiyetine sayg, hukukun stnl, gnl seferberlii, Dokuz Ik'n nnde saylan
448

bu temel ilkeler de 12 Eyll deneyiminin etkilerini yanstr. MP Programnn, MHP Programndaki temel felsefeyi benimseyiinin en simgesel ifadesi, kapitalizm, komnizm ve dier "takliti, Batc" sistemlerin yerine "kalknma ve ycelme yolu"nu aacak "milli doktrin" olarak "Dokuz Ik milli doktrinini" nermesidir. 1980'lerde lkc literatrde ve zellikle slamlama sreci erevesinde hemen hi anlmayan, neredeyse unut(tur)ulan "Dokuz Ik"n, parti programnn odana yerletirilmesi; MP'deki merkez glerin, tabandaki ynelimlerle ve Trk-Islam lkcleriyle arasndaki mesafenin de gstergesidir. (Bu doktrinin siyasal-ideolojik niteliine, 1. Blm'de deinilmiti.) 70'lerde lkc ideolojinin snflarn varln reddererek, toplumun iblm/ibirlii yapan bileenleri olarak tanmlad "alt sosyal dilim" (kyller, esnaf ve sanatkrlar, iiler, memurlar, serbest meslek mensuplar ve iverenler) zerinde, MHP Programnda ok fazla durulmutu. Gene ok ne karlan "mlkiyetin yaygnlatrlmas" iar erevesinde, (zaten mlk sahibi olan iverenler hari!) be sosyal dilimin zorunlu tasarruflaryla gerekletirilecek yatrmlarn, "millet sektr"n oluturaca, milletin btn fertlerini mlk sahibi yapaca vaazedilmiti. MP Programnda ise "alt sosyal dilim" ve "millet sektr" yalnzca bir kez anlr; "mlkiyetin yaygnlatrlmas" hedefi benimsenmekle birlikte zerinde ok fazla durulmaz;31 sosyal dilimlerin tasarruflarna dayal yatrm ve sosyal gvenlik rgtlenmesi, Ordu Yardmlama Kurumu (OYAK) rnei verilerek "rasyonel iletmecilik" zemininde ele alnr. Faist korporatist sendikacln temel ilkesi olan "her sektrde tek ve zorunlu sendikaclk" MHP
31 29 Kasm 1987 genel seimlerinin arifesinde, "MP Seim Bildirisi" olarak aklanan MP Program tasla, alt sosyal dilime ve "millet sektr"ne olduka fazla yer vermiti. (MP 1987 Seim Bildirisi, Ankara 1987)

449

Programnda yeralmken; MP Programnda yoktur, yalnzca "her ikolunda gl sendikalar kurulmasnn tevik edilmesi" istenir. MHP Programnn, kylerin toplulatrlarak sanayiletirilmesini neren, bylece tarmdan sanayie kaynak aktarmn kyllk nezdinde merulatrma arayn yanstan "tarm kentleri" tasarm, MP Programnda da yeralr. Keza hem MHP, hem MP Programlarnda, "kalknmann manevi yn" erevesinde milli eitim politikasna byk yer ayrlm; milliyeti ideolojik endoktrinasyonun gereklilii vurgulanmtr. MHP Programnn reaksiyoner-muhafazakr ierii, iktisadi balamda odaklamt. Orta snflar mlkszletirici hzl kapitalist gelimeye ("ar piyasac liberalizme") kar bir sylemle mlkiyet savunuculuu ne kyor; bu noktadan da kolaylkla kitlesellemenin ana mecrasn oluturan an-tikomnizme geiliyordu. MP Programnda anti-komnizm elbette aka belirtilmekle birlikte, MHP Programndaki kadar yer kaplamaz. "Ar liberal" kapitalistleme sreci, mlkiyetin korunmas temelinden ok, kltrel temelde sorgulanr. "Kltr(n) yaay tarz olduundan, ekonomiyi de kapsad" vurgulanr. Ancak programn sylemine hakim olan bu kltrel tepki, sistemli bir ifadeye kavumamtr; Trk-Islam lkclerinin radikal syleminden de farkldr. Tepki duyulan "gdml kltr deiimi program"nn sorumlusu olarak, Trk-slam lkclerinin yapt gibi "dzen"i deil, "bir avu takliti aydn" saptar. Trk-Islam lkclerinin kltrel tepkisi arlkla Islami syleme dayanrken; MP Programna yansyan tepki, "milli kltr" bir "beka" unsuru olarak gren, TrkIslam Sentezi ideologlarnn vaazettiine yakn bir anlaya dayanr (bkz. 4. Blm), islam konusunda, "dini milli birlik ve beraberliin en nemli unsurlarndan birisi" olarak gren MP Program, MHP Programyla uyumludur. Ancak MHP "dinin devlete, devletin de dine mdahale etmemesini" savunarak "tam laik" bir hedef koymuken; MP Program devlete "halknn dini ve manevi ihtiya ve taleplerini titizlikle yerine getirmesini" asli vazife olarak ykler. MP Program genel syleminde de islam'a MHP programna gre daha fazla paye ve referans vermesine ramen; dini "milli beraberlik unsuru" olarak gren yaklam nedeniyle, Trk-Islam lkclerinden ok, 12 Eyll ideolojisine ve Trk-Islam Sentezi savunucularna yakndr. lkc hareketin geleneinde parti programnn, pek "temel" bir belge, belirleyici bir ilkeler btn olduu sylenemez. Gene de, lkc harekette 1980'lerde cereyan eden tartmalar tam anlamyla kapsayamamas, MP Programnn zaafdr. 12 Eyll'le ilgili, askeri darbe kart ve insan haklar sorunsalna "deen" tartmalar Program'a bir lde yansrken; zellikle islamlama temelindeki tartmalarn yansmas ok zayftr. Bunda hi kukusuz, Program' reten kadronun siyasal tercihleri belirleyici olmu; partiye uzun sre mesafeli olan Trk-Islam lkclerinin ideolojik programatii

doal olarak devre d kalmtr. Partiye dahil olmalarndan sonra, MP'nin bu programyla en azndan "resmen" bal olmann, Trk-Islam lkcleri iin balbana bir sorun kayna olduu sylenebilir...
450 451 ONUNCU BLM

LKC HAREKET VE SLAMC HAREKET


lkc hareketin girdii ana ynelimin gelecei asndan en hassas meselenin, Islami gruplarla ve zellikle radikal Islami muhalefetle ilikiler olduu sylenebilir. Siyasal-toplumsal kimliini Mslmanlkla tanmlayan kitlelere ba glendirmek, hareketin btn kanatlarnn ncelikle gzettii ortak bir hedef. Bu hedefe verilen anlamda, arlkta ve caa ynelme biiminde ise farkllklar ortaya kyor. Trke ve 1987'ye kadar MP ynetiminde yeralan hiziplerin oluturduu "muhafazakr" kampn slam' nemsemesi, (Trk-slam Sentezi doktrinindeki gibi) onu "milleti oluturan temel unsurlardan biri" olarak gren bir anlaytan kaynaklanyor. Bu kavray erevesinde slam'n arl, deeri ve balaycl, milliyetiliin bir unsuru olmasna bal; onunla kaytl. Sz konusu kesimin siyasetinde slam'n arlnn artmas, bu kayt altnda ve isel olmayan, arasal saiklerle gerekleti. Belirleyici etkenler, lkedeki Islami ykseli ve hareket tabanndaki, ona kout "slamlama" sreleri idi. Trke ve MP evresinde odaklaan muhafazakr unsurlar bu sreci genellikle -kukusuz kimi istisnalar dnda- "ayak
45.3

uydurulmas gereken bir dsal gelime, bir nesnel etken" olarak yaadlar. Dolaysyla "slamlama" sreciyle ve Islami kitlelerle/hareketlerle ilikileri, kavrayc, inandrc olamayan reel politik manevralara dayand. Mehmet Pamak ve Abdlkerim Doru gibi, Mslman kitleye/semene "mesaj verecei" varsaylan isimlerin parti bakanlna getirilmesi; Trke'in 1987 ilkbaharndaki MP kongresinde yanna Samsunlu Nakibendi eyhi Mustafa Balayc'y oturtmas, partiye ye yazm trenlerinde Kur'an' datmas, bu tip reel politika "numaralaryd". Trke'in ve MP kurmaylarnn sylemlerinde Islami motiflerin oalmas da ayn taktik-stratejik mlahazalara balyd ve znde Trk-slam Sentezi syleminin yinelenmesinden ibaretti.1 Bu politikann, brakalm Islami (semen) kitle(sin)de, lkc hareketin Islamlaan tabannda bile etkili olmamas doald. Oysa Trk-slam lkclerinin Islami harekete ynelik "mesajlar" ve politikas, Islami hareketlerin eninde sonunda kaale almalarn, tavr belirlemelerini gerektirecek bir ierie, en azndan atakla sahipti. Trk-slam lkclerinin partide yeralarak lkc hareketin resmi merkeziyle btnlemeleri, bir yandan onlara bu atakl gelitirme, "resmiletirme" ansn verecek; ancak te yandan kendi "islam politikalar"ndaki elikilerin alenilemesine ve Islami hareketin kar ataa gemesine zemin oluturacakt...
1 rnein Trke'in "slamiyet, Trk Milleti'nin Vazgeilmez 'Hayat Nizam'dr" balyla aktarlan bir syleide syledikleri, 12 Eyll'n "Din Kltr ve Ahlak Bilgisi" derslerinde verdii mesajdan farkszdr: "nsanlarmzn slam iman ile dolu olmasn ve slam' yaamalarn istiyoruz. slam iman ile dolu insan vatanna milletine hizmet akyla dolu, yksek ahlak sahibi, topluma faydal insan olur. Samimi olarak bu inanca sahip olan herkesi bizi desteklemeye davet ediyorum." (Yeni Dnce, 17 Mart 1989)

Trk-slam lkclerinin Islami harekete ynelik stratejisi


Parti dzeyine arlklarn 1988'de koymaya balayan, fakat tabanda ve "i medya"da hep arlkl olan Trk-slam lkcleri; 6. Blm'de etraflca ele alnd gibi, sylemlerini Islami ideolojinin hegemonyas altnda yeniden tanmlamlard ve Islami konularda "kaytsz-artsz" tavr almay savunuyorlard. Buna bal olarak, Islami kitleyle btnleme hedefini isellemi, organik bir temelde alglamaktaydlar. "Vahdeti" sylem Trk-slam lkcleri, 1987/88 dneminde, "Mslman Trkiye'nin kurulmas iin Mslmanlarn glerini birletirmeleri gerektii" dncesini ok youn biimde ilediler. slam'la ideolojik ve manevi dzeyde yaadklar bulumay, siyasal ve rgtsel bir bulumayla pekitirme dncesi, hapishanelerdeki lkclerin tartma gndeminde byk yer kaplamaktayd. Darya ve lkc literatre de ncelikle hapishanelerden yansd. Naml lkc mahkumlar, zellikle Bizim Ocak "Mslmanlarn birlii" (vahdet) zerinde duran yazlarla doldurdular. Bu yazlarda, salt "teblile", "iradla" uratklar iin "marjinal ve romantik" kalmakla eletirilen cemaatlerin yolu bile geerli saylyor; yalnzca dier Mslmanlarla iletiimi zorlatrc, kapal kaplarn aarak birlie ynelik abalar engellememeleri isteniyordu.2 te yandan
2 Bizim Ocak, Ocak 1988, s. 15-21... Bir akncy ldrme suundan mahkum olan lkc Ali Bilir, kendisiyle yaplan syleide,

"Mslmanlarn birlik ve beraberliinin salanmas; byle bir birlik grndne gre hi deilse Mslmanlarn birbirlerini ktlememesi" gerektiini belirtmekteydi, {agd, s. 40-42) 25 yla hkml olan Manisa GD bakan Ahmet Tunel de yle yazyor: "Gnmzde Mslmanlar gruplara, cemaatlere blnmlerdir. Bu iyi ve kt

455

"lkclk kimliinin Islami vahdete engel olmad" vurgulanmaktayd.3 Bu balamda lkclk, tpk Nakibendilik, Nurculuk gibi bir "Islami cemaat" kimlii olarak sunuluyordu. zellikle hapishanelerdeki Trk-Islam lkclerinin birou, gerekten kendi gndelik hayatlarn ve ilikilerini Islami cemaatleri rnek alarak dzenlemeyi amalamlard. Bir Islami cemaat kimlii olarak lkcln de, dierlerinden daha kapsayc, daha da dnk, "cemaatler-ar" yapsyla "vahdet" iin model sunacan tasarlayabiliyorlard. "Cemaat taaassubundan kurtulup vahdeti salama" iar, en azndan uzun bir sre, somut gruplar, cemaatler ve cemaat otoriteleri dorudan hedef alnmadan kullanld. Genellikle, Islami cemaatler ve nderlerine hrmet eden bir dil ve yaklam grlyordu. Yeni Dnce 1989 ilkbaharndan balayarak, eitli Islami cemaatler hakknda rportajlara ve cemaat nderleriyle syleilere yer verdi. Anadolu'daki grece kk, yerel etkinlii olan Nakibendi cemaatlerinin nderleriyle yaplan syleiler arlklyd.4 Bu syleilerde, iki noktann vurgulanmasna alld: Birincisi, Trkiye'deki Mslmanlarn blnml aarak birlemeleri gerektii; daha az zerinde durulan ikincisi, tarikatlarn ve tasavvufun insanlar pasifize edici yorumlarndan, pratiklerinden uzak
ynleriyle bizim gereimizdir. Btn merep ve cemaatler birbirlerine kar itidali elden brakmamaldr. nk bizler Allah'n birbirine karde yapt insanlarz. u da unutulmamaldr ki, ittihat olmadan devlet olmaz." (Muhammed Bahadr, 12 Eyll ve lkcler, Cihad Yaynlar, stanbul 1990, s. 153) 3 Ali Bilir, Aydnlktan Karanl Grmek, Bizim Ocak, Ekim 1988, s. 31. 4 Bu dizi iinde yeralan syleiler: Kadiri-Rufailerin nderi Galip Kuuolu (14 Nisan 1989); Dzceli mer ngt Efendi (21 Nisan 1989), Ankaral Ama Mustafa Efendi (28 Nisan 1989), Ankaral Hac Hasan Burkay (26 Mays 1989), Oflu Sleyman Gven Hoca (7 Temmuz 1989), Trabzon Falkozlu Ahmet zdemir Hoca(21 Temmuz 1989). YeniDnce 10Austos 1990 saysnda, mer ngt Efendi'nin "Muhtelif nsanlara Ait Karakterler" balkl bir yaz dizisinin yaymna baland.

456

durulmas gerektii... Sylei ve rportajlarda 12 Eyll ncesinden beri MHP'ye angaje olan cemaat nderleri ve onlarn yaklamlar zellikle ne karld. Bylece, lkc misyonun Islamilii, bizzat slami azlardan "onanm" oluyordu. Bu "tip"in iki belirgin rneinden biri, 1950'lerden itibaren anti-komnist izgide militan bir siyasal pratikten gelerek 60'lardan itibaren Trke'e destek salayan Samsunlu Nakibendi nderi Hac Mustafa Balayc'dr. Mustafa Balayc, Yeni Dnce sayfalarndan "Trk'n islam olmayan yaramad gibi, slam'n Trk olmayannda da i yoktur" fetvasn verdi!5 Dier rnek, Kastamonulu Nurcu nder Mehmet Feyzi Efendi'dir. Mehmet Feyzi Efendi'nin "ballarndan" aban Kalayc'nn kaleme ald bir yaz dizisinde, "Trklk ve slamiyetin zat ve sfat olarak birbirinden ayrlmas imkansz iki keyfiyet olduu" ve "hem Bedizzaman hazretlerinin, hem de Risale-i Nur talebelerinin anti-komnist ve Trk milliyetisi olduklar" vaazedildi.6 Trk-slam lkcleri, Islami cemaatler nezdinde, hem
5 Yeni Dnce, 5 Mays 1989 ve 4 Mays 1990. Mustafa Balayc, lkc hareket iindeki tartmalara da "merkez"den yana tavr alarak mdahale ediyordu: "Allah Trke'e uzun mr versin de yaasn. uradan buradan gelen atlak seslere kulak vermeyin. Arkadalar rahat dursun. Bugn bu adam bu haliyle bu yolda alyorsa bizim de ona yardmc olmamz lazm. Ama ne zaman Allah'n emriyle ahirete gerse o zaman kim mnasip ise o kar meydana, ona gre hareket ederiz. (...) Dn milliyetilerle birlikte olup bugn ayr denlere, darda kalanlara sesleniyorum: Dardan sz syleyerek eletirmek yanltr, dmana hizmettir. Eer bir ey syleyecekseniz gelin bunu camiann iinde syleyin, dzeltilecek bir ey varsa birlikte dzeltelim." 6 "Bedizzaman Said-i Nursi hazretlerinin sr katipliini yapan, Risale-i Nur talebesi baz ahslarn Trk milliyetilerinin lideri Alpaslan Trke'e kar tavr almalarndan rahatsz olan, lkc genlie en karanlk gnlerinde dahi arka kan Merhum Mehmet Feyzi Efendi'nin ballarndan" aban Kalayc'nn "Altn Neslin Elindeki Elmas Kln" balkl yaz dizisi Yeni Dnce'de 9 Haziran - 30 Haziran 1989 arasnda yaymland. Arka kapanda "lkc ehitlerin" posterlerini veren Bizim Ocak da tek istisnay Mehmet Feyzi Efendi iin yaparak Nisan 1989'da kan 61. saysnn arka kapanda onun posterini yaymlad.

457

"gerek ve halis Mslmanlklaryla", hem de "cemaat taassubu"nu aarak vahdete ynelmi bir hareket olma zelliiyle "akredite" olma arayndaydlar. Gerekten, vahdet tartmas Islami hareket iinde de gncel ve canl bir tartma idi; "Mslman bir Trkiye'yi kurmak iin Mslmanlarn birlii" konusu da, gndelik sohbetlerde ve "sokaktaki Mslman" nezdinde daima etkili ve cazip olabilecek bir konu... Ancak Islami cemaatlerin ortamnda, tpk sosyalistlerin birlik (ve/veya devrim) tasarmlar gibi, badamalar zor veya imkansz olan ok farkl "vahdet" kuramlar ve stratejileri olduu unutulmamaldr. Dolaysyla, Trk-Islam lkclerinin hem kendi vahdet anlaylarnn altn doldurmalar, hem de vahdet bayraktarl yapmalarna dayanak oluturacak zgl bir vasf ortaya koymalar gerekirdi, ite, Trkiye'deki Islami hareketin yoksun bulunduu "eylemci-mcadeleci" gelenek ve karakterlerinin, byle bir vasf ifade ettii kansndaydlar. slami hareketin "ierden" eletirisi ve sunulan "kl" misyonu

lkc hareketin kendisini eylemci-mcadeleci vasfyla Islami vahdetin emrine sunan sylemi, belki bu tartmann ilk zamanlar dnda, pek de alakgnll ve "kibar" bir yaklam iermedi. Bu sylem, "Mslmanlarn dzene entegre ve pasifize olduu" tespiti zerine bina edildi. Mslmanlarn pasifizasyonu konusunun youn biimde ilenmesi, "Aksiyonerlik" sylemini geni bir zemine yaymak ve daha atak klmak bakmndan elveriliydi. lkcler, iktidarla balantl Islami gruplara ynelik "pasiflik ve dzenle btnlemitik" eletirisinde, zaten radikal Islami hareketle mttefiktiler. Hatta lkc hareketin islamlamasnda bizzat bu eletirinin ana mecralardan birisini oluturduu 458 sylenebilir. Mslmanlar dzenle btnletiren politikalarn eletirisi, hem Islami hareketin lkc kadrolara en fazla hitap eden, hem de lkclerin Islami hareket tabanna en rahat hitap etmelerini salayan konu olmutur. Gerek "resmi Mslmanla" 7 gerekse ANAP veya DYP'ye angaje bulunan byk cemaat nderliklerine ynelik sert eletiriler, lkc basnda rutinleti.8 MSP/RP gelenei de bu eletirilerden nasibini ald. lkcler bir adm daha atarak, "dzenle btnlemi, pasifize olmu Mslmanla" kar eletirinin asli mellifi olan radikal Islami akm temsilcilerini de ayn eletiriye tabi tuttular. Onlara, "Afganistanlama tehlikesinin" yaand 12 Eyll ncesinde slam adna mcadele etmedikleri sulamasn ynelttiler.9 Bu sulamalar, kimi zaman radikal Islami hareketlerin meruiyetini phe konusu yapacak lde
7 Resmi Mslmanla kar eletirel tavra bir rnek: Bizim Ocak, "Kapitalist Kltr Emperyalizminin Keif Kolu: TRT" balkl Haziran 1990 saysnda, radyo ve TV'deki din programlarnda "devlete hakim olan mantn menfaatine zarar getirecek ayetlerin hi okunmayp, bu mantk dorultusunda saptrlmaya msait ayetlerin tekrarlandn belirterek, amacn "vatandalara devlete sadakatin 'Islami gerekelerini' retmek" olduunu saptamaktadr. 8 Yeni Dnce'nin 22 Ocak 1988 saysnda Ltfi ehsuvarolu, eitli cemaatlerin ANAP hkmetiyle iyi ilikilerini, baz bakanlarn, etkili kiilerin Mslmanlk adna "bir eyler yapmaya" hazrland zerine tevatr retilmesini konu ederek u yorumu yapyor: "Birtakm gizli hesaplar ve kapal kaplar ardnda umut tacirlii yaplyor. Baz isimler zerinde speklasyonlar yaplarak alternatif btn abalar krlmak, Mslmanlar rejime entegre edilmek isteniyor." 7 Nisan 1989 tarihli Yeni Dnce'de de Fethullahlarn denetimindeki Zaman gazetesinde Fehmi Koru'nun ANAP yanls izgisi eletirilirken, "Zaman gazetesi tercihini aka ortaya koymaldr: Kapitalizm mi, slamiyet mi?" diye soruluyor. Yeni Dnce 29 Aralk 1989'da da zal, Patrikhane'nin alna izin verdiini kamuoyundan saklamazken, Trkiye ve Zaman gazeteleri bu hususu okuyucularndan saklamak gibi bir aba ierisine girerken" kendilerinin Ayasofya'nn ibadete almas iin kampanya am bulunmasyla vnyor. 9 "Bu belki ok acmaszca bir tenkit olarak grlebilir. Fakat Trkiye cezaevlerinde lkc genler ikence grr ve Kur'an- Kerimler yerlere atlrken, ibadetleri engellenirken bu mslmanlar ne yapyordu? Kaptan Cousteau'nun Mslman olmas, Garaudy'nin islam dersleri ve Allah' ispatla megul olmadlar m? Birka geri zek, laflar ssleyip psleyip mtefekkir ayaklarnda ahkam kesmedi mi?

459

sertleti. 1980lerin sonuna doru gerekleen bu sertlemenin nedenlerinden birisi, radikal Islami akm szclerinin, lkc hareketin Islami niteliini kamu nnde sorgulamaya ynelmeleriydi. Trk-Islam lkcleri, sylemlerinin merkezi kavramlarn borlu bulunduklar radikal Islami gelenein ideolojik hegemonyas altnda olmann gerilimini zaten yaamaktaydlar. Gelen eletiriler bu gerilimi artrd. lkclerin sertlemesi, bu ynyle tepkisel ve savunmacyd. Sertlemede ataa dnk bir yn de vard: Islami hareketin 70'li yllardaki pasiflii, "scak mcadeleden kopukluu" ilenerek, radikal islamc hareketin zellikle genlik iindeki taban huzursuz edilmeye allyordu. Buna bal olarak iletilen mesaj, gerekten "radikal" bir Islami harekette olmas gereken sokak deneyimini ve pratik siyasal mcadele gcn/yeteneini edinmeleri iin lkc hareketle ba kurmalarnn kanlmazlyd.10 "Hak dnce yaps, sarslmaz iman, zulm ve hakszlklar karsnda eliklemi iradesi, yllarn tecrlkc genlik kfrn karsnda dikilirken onlar neredeydiler?" (nal Altparmak, Mamak'ta Btn Mahkumlar kenceden Geti, Bizim Ocak, Austos 187, s. 18-19) "Bu ulvi mcadelede tarihinin en gen ya ortalamasna sahip ehitlerini topraa veren lkcler heda kanyla kutsiletirdikleri davalarn Binlerce gezisiyle ykseltmi medrese-i Yusufiye'den gzellikler katarak komnist taarruza kar mttefiksiz mcadele vermilerdir. Bugn her vesile ile cihattan bahsedenlerin hibirini yannda gremeyen lkcler solun bu insanlara hogrsn anlayamadklar gibi 12 Eyll idaresinin de istisnai haller dnda msamahasn anlayamamlardr. Bugn devletin en sekin askerlerini gnderdii, olaanst hal ilan ettii ve milis kuvvetleri kurduu Gneydou Anadolu'da askerin, polisin AP'li ve MSP'li Mslmanlarn varlna ramen istiklal marnn oralarda sylenemedii, camilere korkuyla gidildii hatt gidilemedii resmi azlarca aklanmtr. Devleti korumakla grevli unsurlarn yer yer acze dt bu dnem ihtilali kanla olgunlatranlaryla, gafil ve hainlcriyle tatl su milliyetisi ve ehli keyf Mslmanlaryla yarnlarda elbette ok hatrlanacaktr." (Metin Tokdemir, 3 Mays'tan 12 Eyll'e, Bizim Ocak, Mays 1989, s. 6-7) 10 Kkl bir "messese"nin reklamn andran bu slup, 1989 ylnda lkclerin stanbul niversitesi BasnYayn Yksek Okulu'nda dattklar bir bildiriden alnma.

460

besiyle, mazinin analiz ve yorumunu yapp salam temellere oturtulmu tekilat yapsyla"11 lkc hareket, radikal Islami hareket tabannn arad adresti; veya en azndan Islami hareketlerin ncln, arln tanmalar gereken bir siyasal gt.12 Zaten Trklk, tarihte "islam'n klc"

olmutu ve bu tarihsel misyon bugn Trk-slam lkclerinde cisimlemekteydi! Bizim Dergah, Kasm 1990 saysnda, "kendi arasnda da ekime ve atma halinde olan; baz fakltelerde sol ile ortak eylem yapmaya varan yanl tutumlar iine giren; ilerinde gerekten slam davasna inanm, tertemiz genlerin bulunduu (islamc) genlik kesiminin, sistemli ve ie yarar duruma gemesinin, gerek mcadele gcne kavumasnn lkc genliin oturmu nderliine bal grndn" yazd, (agd, s. 9)

slami hareket(ler)in lkc harekete kar stratejisi


lkc hareketin, radikal Islami hareketle paylat eletirel ve vahdeti sylem, bir siyasal-ideolojik ittifaktan ziyade
11 Bu stratejiyi yorumlamaya alan ksa bir deinme: Tanl Bora, MP, RP ve "Islami Dirili", Birikim, Mays 19189, s. 63-64. 12 Hapishanelerdeki naml lkcler de bu mesaj vermektedirler: "Bugn bizim dmzda aksiyon haline dnen dier Islami bir rgt var mdr? Omlardan istediimiz gittiimiz yolda bize destek olmalardr. (...) Yz kiiyle, ikiys kiiyle bir olup kapal kaplar ardnda yaanan slami fikir hareketleri kendilerini (darya amaldr. Kendilerini reaksiyon kompleksinden kurtarp onlar da aksiyon hale dnm salamaldrlar."' (mer Girge, Bizim Ocak Ocak 1988, s. 9) "'lkc hareket (...) 12 Eyll'le birlikte sona ermemitir, bilakis byk bir tecrbe kazanmtr. Allah(cc)'n nizamn hakim klmak gayesine gnl vermi insanlarn yegane midi haline gelmitir. Gerek ameli, gerek iktisadi bilgi ve tecrbe birikimleri asndan ayn gayeye talip olabilecek btn cemaatlerden bir adm nde olduumuz inkar edilemez. Eer bu mukaddes gayeye gnl vermi insanlar olarak, btn insanlar ayn tecrbeleri tekrar yaamak istemiyorlarsa, bizlerin tecrbe ve bilgi birikimimize bavumal, yararlanlmaldr." (Zihni Aba, Burhan Ulucan'n Muhammed Bahadr adyla derledii 12 Eyll ve lkcler adl eserde -Cihad Yaynlar, stanbul 1990-, s. 35) 461

gerilimi -en iyimser bakla esasl bir rekabeti- davet edici nitelikteydi. Bu gerilim, sadece, Trk-slam lkclerinin radikal Islami hareketi de pasifizm eletirisinin emberine alarak ona kar sertlemelerine bal deildi. Islami hareketin bellibal unsurlarnn ou, lkc hareketi hem ideolojik bakmdan, hem siyasal gemii ve pratii bakmndan slam'la badamaz gryorlard. Bu siyasal gemi ve pratik, birok Islami gruplar asndan, badamazln tesinde byk tepki ve/veya rknt kaynayd. 1989 ncesinde Islami hareketin tavr ve beklentileri te yandan, lkc hareket tabanndaki "islamlama", elbette Islami entelejensiyann yok sayaca bir olgu deildi. Geleneksel ve manevi kltrel deerlerle sk balar bulunan lkc genlik tabannn lkedeki genel Islami ykseli dalgasna ncelikle ve kitlesel olarak kaplmas, hem doal, hem sevindirici saylyordu. Islamlaan lkc hareketin, -onlarn da kendilerine bitikleri misyona uygun olarak- Islami harekete dinamizm ve "aksiyonerlik" katks salayacan dnen unsurlar da vard. Ancak genel olarak Islami nderliklerin ve entelejensiyann tavr, lkc hareketle bulumann biimini tasarlamadan nce; bu hareketin yaad slamlama srecinin, onu tad siyasal-ideolojik mirasn gayr-slami ynlerinden arndrc, gerekten btnlkl, kaytsz-artsz bir dnm olmasn art koan, ihtiyatl bir tavrd. Trk-slam lkclerinin gemi siyasal pratikleri ve ideolojik tutumlaryla yaanan islamlama arasnda kpr kurarak "lkc" kimliinin srekliliini salamaya dnk yaklam, islamclarn ihtiyatl bir tavrla gzettikleri "slam'a tamamen teslim olma" koullamasyla eliiyordu. Islami nderlikler ve entelejensiya -gene genellikle-, bu ihtiyatlarn ve kukularn, lkc harekete, daha dorusu 462 Trk-lslam lkclerine kar sert ve ak bir cephe ala dntrmediler. lkc taban tahrik edip siyasal kimliklerini kemikletirmelerine yol aarak, yaanan islamlama srecine zarar vermek istemiyorlard. Islami ideolojinin geldii hegemonik konumun, lkc kitleleri son kertede Islami hareket saflarna srkleyecei inanc basknd. te yandan, Trk-slam lkclerinin -9. Blm'de ele alnd gibi- MP izgisiyle zdelememeleri, hatta araya zellikle mesafe koyduklarna dair iaretler, bu izginin kendi(liinden) i sreciyle MHP/lkc hareket geleneinden kopabilecei umudunu varediyordu. Dolaysyla Islami nderlik ve entelejensiya, uzun bir sre, sz konusu mesafenin bymesini tevik etmeye dnk bir tavr benimsedi. Ak siyasal polemiklerden ok, Trkslam lkclerini bata milliyetilik olmak zere, "lider-tekilat-doktrin" gibi "beeri" nceliklere dayanan ideolojik safralarn atmaya zorlayacak ideolojik polemikler yelendi. Bu stratejiye, Nurcu cemaatler cephesinden tipik bir rnek verilebilir: Trk-slam lkcleri, Said-i Nursi'nin Trklerin islam'la btnlemilii zerine syledii szleri,13 Bedizzaman'n milliyetilie cevaz verdiinin kant olarak srekli kullanmaktaydlar. Buna karlk, eitli Nurcu cemaatlerin szcleri de yaynlarnda, islam'n ve Bedizzaman'n rkl ve milliyetilii kesinlikle reddettiini vurguladklar gzlenebili13 "Cay- dikkat bir hal: Trk milleti anasr- slamiye iinde en kesretli olduu halde, dnyann her tarafnda olan Trkler ise Mslmandr.

Sair unsurlar gibi, Mslim ve gayrimslim olarak iki ksma inksam etmemitir. Nerede Trk taifesi varsa, Mslmandr. Mslmanlktan kan veya Mslman olmayan Trkler, Trklkten dahi kmlardr (Macarlar gibi). Halbuki, kk unsurlarda dahi, hem Mslim ve hem de gayrimslim var. Ey Trk karde! Bilhassa sen dikkat et! Senin milliyetin islamiyetle imtiza etmi, ondan kabil-i tefrik deil. Tefrik etsen, mahvsn! Btn senin mazideki mefahirin, slamiyet defterine gemi. Bu mefahir, zemin yznde hibir kuvvetle silinmedii halde, sen eytanlarn vesveseleriyle, desiseleriyle o mefahiri kalbinden silme!" Mektubat, s. 323-324. 46.3

yordu. lkedeki bellibal Nurcu cemaat nderlerinden Erzurumlu Mehmet Krknc, 1987'de rk Blcle Kar islam'da Birlik (Cihan Yaynlar, stanbul) balkl bir polemik kitap yaymlad. Bu kitapkta "Krknc Hoca", Bedi-zzaman'n "rabta-y diniye yerine rabta-y milliye ikame edilmez" saptamasn ne kararak, kesin bir rkhk-milliyetilik reddiyesi ortaya koydu. "Kavmiyetilik davas gdenlerin, oru tutsalar, namaz klsalar bile cehennemde iki dizi stne kecekleri"ni ayet ve hadislerle "kantlad";14 "rklk ve Trklk fitnesinin Hristiyan Avrupa tarafndan islam alemine sokulduunu" anlatt; milliyetilik vd. "unsuriyetiliin" toplayc ve birletirici olamayacan, buna karlk Islamiyetin toplayc, birletirici olduunu u rnekle savundu: "...arktaki din ve mukaddesatna bal bir Krt kardeimiz 'Ben Trk deilim' diyebiliyor, fakat ben 'Mslman deilim' diyemez, demesi vaki deildir".15 1987/1988 dneminde, radikal Islami hareketin zellikle ran devrimine merkezi nem veren baz unsurlarnn, lkc harekete kar bu evrede ilke olarak sert bir reddiyeci tavr aldklarna da deinmek gerekir. Bu gruplar, "devletin lkcleri bu kez solcular yerine Mslmanlara kar sivil kolluk gc olarak kullanaca" dncesini gndeme getirmilerdir.
14 Krknc'nn, milliyetiliin slam'da reddedildiini kantlamak iin aktard, olduka "hakaretamiz" bir hadis: "Bir kimsenin ahiliye adetince, kavim ve kabilesine intisap ederek (onlardan yardm talep ettiini) ve onlarla ereflendiini duyacak olursanz ona: 'Babann bilmemneyini sr!' deyiniz. Ve bunu ak ak syleyerek, ima ve kinayede de bulunmaynz." age, s. 55. 15 slamc aratrmac hsan Ik da Bedizziman Said Nursi ve Nurculuk adl kapsaml almasnda (nlem Yaynlar, stanbul 1990), Said Nursi'nin milliyetilik ideolojisini kabul etmediini saptamaktadr (s. 105-108). 464

lkc hareketteki slamlamaya "zel ilgi" gsterenler Islami gruplar ve entelejensiya iinde, lkc hareketteki slamlama ve ideolojik-siyasal deiim srecinin hal-i hazrdaki durumuyla daha bark olan unsurlarn varlndan sz etmitik. Bu gruplar ve entelejensiya kesimleri, lkc hareketle belirli bir iliki ve iletiime sahip siyasal-ideolojik geleneklerin iz srcleridirler. Sz konusu geleneklere bal olarak, lkc hareketteki slamlama srecine baklar ve verdikleri "ekstra prim" de farkldr. Bir uta, Islami harekette genelde benimsenen ihtiyatl ve eletirel tavrn sadece biraz yumuatlmasn isteyenler varsa; dier uta, lkc misyonu, gemiine dnk eletiriyi de fazla ileri gtrmeden sahiplenenler vardr. kinci anlan ucun belirgin rnei, Necip Fazl Ksakrek'in izleyiciliine soyunan bir grubun yaymlad Ak-Dou dergisidir. Ak-Douular "lkc hareketin taban ve tavanndaki Islami geliim ve deiim srecini sabr ve itenlikle desteklemek gerektiini" savunuyorlar.16 Bu "sabr
16 Ak-Dou'un Aralk 1989 saysnda yazlanlar (s. 22) bu grubun lkclere kar politikasn zetliyor: "lkclerin, 12 Eyll ncesinin kavga ortamnda politikalarn dzen destekli silahl bir hareket erevesinde belirlemeleri, yapaca i bitince sra ii bitirilmeye gelen adam misali, dzen tarafndan en keskin zulm ve kahpelikle mukabele grmtr. Buysa, ge de olsa uurun ac bir tecrbeyle yerlemesine vesile olmutur. Artk denize tekrar dseler bile, kahpe ve zehirli ylana sarlmayacaklar, daha da ak ilade edersek, bundan sonra dzenin sivil polisi olmayacaklardr lkcler. (...) Ne demek Islamc-lkc aykrl? (...) lkc kardelerimizin 'daha nce kafir miydik' tarzndaki hakl krgnlk ve kzgnlna yol amak, uyuyan fitneyi uyandrmak deil de nedir? (...) lkc hareketin en st kademesine yneltilmi kimi ithamlara, kesinkes hakszdr demek de zm deil. (...) lkc hareketin taban ve tavanndaki Islami geliim ve deiim srecini sabr ve itenlikle desteklemek gerektiine inanyoruz. Birtakm gelimeler imek hzyla gereklemeyebilir. Bu sebeple, lkc hareketin tavanndaki msbet lokal sancl gelimeler karsnda, hareketin tabanndan da stlerine dair net ve keskin bir cevap beklemek safdillik olacaktr. (...) imdi, yersiz k ve inatlamalarla diyalog ve dayanma umudunu sndrmenin deil, olanca politik hnerimizi gstererek birleme gayretine girmenin gnndeyiz." 465

ve itenlik", Necip Fazl Ksakrek'in 1977'den sonra lkc harekete ynelik olarak ald ideolojik ve siyasal tavrn uzantsdr. Ksakrek, Islami uyann merkezinde Trkiye'yi gren "Byk Dou" idealini MHP izgisiyle ("bile") ideolojik bakmdan telif edebilmiti; Trk-slam lkclerinin sylemi, ok daha przsz bir uyarlanmay mmkn klyor. Onun "beyin ve kalp merkezi olarak Milli Trk Talebe Birlii -aknclar- ile, motor ve adale kuvveti olarak lkcleri biraraya getirme" tasarm da, Trk-slam lkclerinin siyasal kiiliinde eskisinden ok daha uygun, hatt bu bileimi cisimletirdiini iddia edebilen bir partnere kavumu durumda. En azndan, Ksakrek'in dnsel mirasn sk disiplinli, faizan, eylemci bir grup ina etmeye elverili biimde derleyip yeniden reten17 Salih Mirzabeyolu'nun ynetimindeki Ak-Dou, byle bir ideolojik ve tarihsel uygunlua vurgu koyuyor. Ak-Dou, Islami hareket iinde olduka marjinal bir grup;18 dolaysyla lkclere at byk kredi ok istisnai ve "karlksz"... Deiik mlahazalarla hareket edebilen birey ve gruplarn dnda, Trk-slam lkclerine Ak-Dou

lsnde ak kredi vermeseler bile hogrl ve tahammll yaklaan iki "gelenek"ten veya "evre"den sz edilebilir: Nurettin Topu'nun karm olduu Hareket dergisi evresi ile, 1960'larn Yeniden Milli Mcadele dergisi ve Milli Mcadele Birlii rgtlenmesinden gelen gruplar. Her iki gelenek de esasen Islami hareket dairesi iinde yeralm, MHP izgisiyle polemik iinde bulunmu; fakat daima onunla belirli bir iletiimi korumu, lkc
17 Mirzabeyoglu'nun, Necip Fazl'n 1970'lerde yaymlanm gncel politika yazlarn toplayarak yapt derlemeye Kavgam adn vermesi ilgintir! (2 cilt, bda Yaynlar, 1987) 18 Nokta dergisinin 1 Nisan 1990'da Ak-Dou'u "eriat in Silahl Mcadele" manetiyle kapak yapmas ve derginin bu saysnn toplatlmas, gruba apnn ok tesinde nam ve itibar salad. 466

hareketi zaman zaman "hsm" grebilmi geleneklerdir. Hareket izgisinde, Cumhuriyet dneminin Trk-milliyet akmlar sarmalmdaki bellibal isimlerden olan ve Anadolucu kanatta yeralan Nurettin Topu'nun damgas vardr. Anadoluculuk Topu daha saken bir ideolojik-doktriner kimlik olma zelliini yitirmiti. Buna karlk Topu, milliyeti akm iinde slam'n ancak ahlaki-manevi bir "milli kltr unsuru" olarak grld dnem(ler)de, islam' "esas" sayan, "esas"yla benimseyen bir araya nclk etti. Tasavvufun canl toplumsal ve kltrel ilevselliini, eriatn slam'n otoritesinin mutlakln gzeten zyle badatrmaya alt. zellikle MHP'nin hegemonyasna giren milliyeti camia iinde olduka marjinalletii 1966-1975 dneminde, anti-kapitalist bir slam anlay vaazetmeye yneldi. Hareket dergisini 1970'lerin sonuna dek karmay srdren izleyicileri, Topu'nun "Anadolu-slam cemaatilii" kavramlatrmasn, devlete ve brokrasiye kar sivil topluma vurgu koyan daha radikal ve milliyeti olmaktan ok islamc bir izgiye doru evrilttiler. Topu'nun retisindeki faizan etmenlerin ise nemli lde geriledii sylenebilir. 6. Blm'de de deinildii gibi, Topu ve Hareketin izgisi ve birikimi, potansiyel olarak lkc hareketteki slamlama srecinin ideolojik gdasn laykyla salayabilecekken, en azndan siyasal etkisizliinden tr, pek "farkedilemedi". Ancak bu evre asndan, lkc tabandaki slamlama elbette farkedilmeyecek, nemsenmeyecek gibi deildi. "evre" derken, bu ekibin hele 1980'den sonra merkezi, sk bir rgtsellie sahip olmadn belirtmek gerekir. Kendilerini daha geni ve oulluk ieren Islami platformlarda ifade eden kiilerin oluturduu bir iliki andan sz etmek daha dorudur. Yazarlar Birlii, bu unsurlarn kendilerini en youn biimde ifade imkan bulduu platformlardan birisidir. Sk bir doktriner btnlkten de sz etmek zordur. Harekette erevesi izilen
467

fikriyatn Islami entelejensiyada 1980'li yllarda gerekten cisimsiz, merkezsiz, kadrosuz, taycsz bir izgi olarak arlk kazand sylenebilir. Bu "izgi"yi en fazla temsil ettii sylenebilecek isim de, herhalde D.Mehmet Doan'dr.19 Sz konusu "izgi"den dolaysz veya dolayl etkilenen Islami aydnlar, lkc hareketteki islamlamay, dzen kart, anti-kapitalist sylemi byk bir umutla izlemekte; sert eletirilerden uzak durup, arada srada lkc yayn organlarna katkda bulunurken, bu srecin derinlemesini ummaktadrlar. Milli Mcadeleciler ise, son derece sk bir rgtlenme geleneine sahiptirler; buna karlk zengin, derinlikli, en nemlisi zgn bir dnsel-teorik izgiye sahip olduklar sylenemez. Temel tezleri, Cumhuriyet'in kuruluuyla sonulanan bamszlk savann balang ve gerek amacnn Islami bir dzen kurmak olduudur. Yeniden Milli Mcadele dergisinin ad, amacndan saptrlan milli mcadeleyi yeniden bu amala balatp srdrme hedefini yanstr. 60'lardaki, "kozmopolit-Yahudi Bat kltr"ne kar bir demagojiye yaslanan ortalama anti-komnizmden pek tesini gelitir (e)meyen Milli Mcadelecilerin zgn yn; salt komnistlere tepki gstermekle snrl kalmayan eylemci bir izgiyi savunmu olmalaryd. Bu militan-eylemci kimlik, Milli Mcadele Birlii'nin "san Dev-Gen'i" olarak vaftizine20 yol aacak lde hzl bir ekilde boy verdi; ancak kalclaamad. Milli Mcadeleci'lik, 70'li yllara eylemci bir kitlesel yap deil, arlkla AP vd. partiler iinde rgtlenen, sk bir rgtsel
19 D.Mehmet Doan, 1975-1980 dneminde Hareket dergisinin srkleyici isimlerindendir. Bu dnemde Ali Bula, Hseyin Hatemi, Beir Ayvazolu gibi isimler de zaman zaman Hareket'e yazmlardr... D.Mehmet Doan'n, 1975'ten itibaren pek ok bask yapan ve kapsaml bir resmi ideoloji eletirisi ieren eseri: Batllama haneti (6. bask), Birlik Yaynlar, Ankara 1980. 20 sim babas, siyasi polis yaklamyla kaleme ald Solda ve Sada Vuruanlar (Akis Yaynlar, Ankara 1971) kitabyla Metin Toker'dir. 468

ekirdek devretti. Bu masonik rgtsel a da 70'lerde ve 80'lerde reformis't-radikal ayrmalar ve kopmalar yaayarak "birliini" yitirdi, ok-merkezlileti. "Eylemcilik" etmeni, bu gelecein zellikle radikal unsurlarnn daima lkc harekete zel bir ilgi duymalarna yol amt, 60'larn sonlarnda,

eylemcilik iddiasndaki iki hareket arasnda siyasal rekabet koullar vard. lkc hareketin bu yolda ald mesafeyle, Milli Mcadelecileri olmasa da onlarn "aksiyonerlikle" ilgili iddialarn ksa srede bertaraf etti. Bu nokta bir gerilim unsuru olmaktan kt. deolojik bakmdan ise, Milli Mcadeleciler, lkclere ynelik olarak gerek zmn islam'da olduunu vaazeden bir polemik yrttler.21 1980'lerde lkc hareketteki islamlamann, bu gelenekten gelenlere bir tr "hakl kma" hissi verdii ve Trk-slam lkclerine sempatiyle bakmalarn getirdii aktr. Her iki kesimin islamclnn eklektisizmle malul olmas da, yaknlatrc bir negatif unsur saylabilir! Bu gelenekten gelen kimi bireyler ve "bekler", lkc yayn organlarna katkda bulunarak veya (Milli Mcadeleci'liin 70'lerde edindii klientelist "tre"ye uygun biimde) kimi konularda somut siyasal ibirlii yaparak Trk-slam lkclerine destek vermekteler. Islami entelejensiyann ve nderliklerin kimi unsurlarnn, Trk-slam lkclerinin eylemci karakterlerini slam adna sahiplenme (veya bundan yararlanma) araynda olduunu belirtmitik. Bu aray, anlan geleneklerden gelenlerde daha belirgin gzlemlenebildii gibi, bamsz veya bireysel rnekler de vardr. slamc bir yazar olan mer Ltfi Mete'nin lkclere
21 Yeniden Milli Mcadele dergisi 6 Nisan 1971 tarihli saysnda yle yazmt: "En kat rk grne meftun olanlar slam' renmeyi vecibe telakki ettike slam', karlalan her hadiseyi zmeye, hem de doru olarak zmeye elverili tek dnce metodu olarak anlamaya balayacaklardr. Szde Trklk cereyannn manasn idrak edip, kendilerini bekleyen vazifeleri kavrayabileceklerdir." (Aktaran: Metin Toker, age, s. 112)

469

yaklam biimi, sz konusu araya tipik bir rnektir. .L Mete'nin hazrlad, 18 Mays -1 Haziran 1990 arasnda Yeni Dnce'de yaymlanan "Tasavvuf ve Aksiyon" balkl yaz dizisinde, lkc hareketin eylemci geleneini ve potansiyelini "harcamama" kaygs odaktadr. zerinde durulan soru udur: "Belli dinamik kadrolar 12 Eyll'den sonra tasavvufa ynelirken, bir bakma aksiyondan m kayorlar?" Bu soru etrafnda, arlkla lkc camiann kastedildii "dinamik Mslman kesim"in be farkl tavr tanmlanr: "1- Tasavvufa kaytszlkla beraber, yakn gemilerindeki temel istikameti u veya bu lde srdrenler... 2- Bir tasavvufi ekole balanmakla beraber aksiyoncu karakteri srdren ve kendi yakn gemiiyle bark kalmaya devam edenler... 3- Bir tasavvufi ekol benimseyerek kendi yakn gemiiyle beraber aksiyoncu karakteri reddedenler... 4- Bir tasavvufi ekol benimsedikten sonra, kendi yakn gemiini zellikle metot plannda reddederken, daha deiik bir aksiyoncu anlay arayanlar... 5-Herhangi bir tasavvufi ekol benimsemedii halde, yine kendi yakn gemiini reddederek, genel inan sistemini gdebilecei baka metot ve hareket arayna girenler." Yazda sorun, "tasavvufu aksiyoncu karakterle badatrmak" olarak konmaktadr. Bu erevede, slam'da "cihad"n ok daha kapsaml boyutunu oluturan "byk cihad"n (insann nefsiyle mcadele ederek ona hakim olmas); "kk cihad"a (kfirlerle sava) gre ncelikli veya n art saylamayaca zerinde durulur. Bu yorum, "tasavvuf davas gtmek" adna, "nce i aksiyon (yani byk cihad) diyerek yakn gemiteki fonksiyonlarn (yani kk cihad) reddedenlere" eletiri niteliindedir. Mslman birey, "dmana kar son derece iddetli olarak aksiyoncu kimliini; kendisinden olana ise son derece yumuak ve merhametli kimliini" bnyesinde badatrabilmelidir... Bu arayta lkclerin verebilecei katky nemseyen mer Ltfi Mete ile Trkslam lkcleri ara470

snda, olduka iyi bir hukuk mevcut. lkc hareketin pek az slamc aydnla kurabildii bir hukuk bu. lkclerin 17 Mart 1989'da yaymlanan "TRT'yi protesto" duyurusuna imza koyan isimler arasnda, slamc kimlii belirgin olan tek aydn .L. Mete idi; Yeni Dnce'nin "12 Eyll ve lkcler" konulu roman yarmasnda da birincilik dlne kendisi layk grld.22 lkc hareketteki slamlama srecinin, gruplardan, geleneklerden bamsz olarak, taradaki Islami cemaatlerin zellikle gen kesimlerinde genel bir sempati ve onay grd de sylenmelidir.23 Islami hareketin beklentileri balamnda Trk-slam lkcleri ile MP arasndaki mesafe Trk-slam lkcleri ile Trke ve MP'nin "slam politikalar" arasndaki farkllk, Islami hareketin, lkclerin slamlamasna ilikin stratejisine g veriyordu. Trk-slam lkclerinin MP'den uzak durmalar, hatta Islami mcadelenin parti erevesine sktrlamayacan dile getirmeleri (bkz. 9. Blm); Islami entelejensiyann lkcler hakkndaki en karamsar unsurlarna bile, kapsaml bir "Islami arnma" sreciyle kar karya olduklarn dndryordu. Reel politik hesaplar yapanlar asndan, Trk-slam lkclerinin MHP geleneiyle balarn tamamen kopararak Islami hareketle btnlemeleri umudu bile gereklilikten uzak grnmyordu. Gerekten, Trke ve MP izgisiyle Trk-slam lkcleri
22 mer Ltfi Mete, ln Ard lk, Yeni Dnce Yaynlar, Ankara 1990.

23 lkc ky retmeni C.Y.'nin bir syleide syledikleri, bu "hava"y yanstyor: "Bugn lkc hareket eski tecrbeleriyle birlikte dier Islami cemaatlerle elele verirse ok ey baarlabilir. Baz cemaatler aynen unu sylyorlar: 'lkcler de dier cemaatlerle birlikte hareket ederlerse dzenin sonu geldi demektir'. Biz de 'inaallah yle olur' diyoruz." (Mesele, Mays 1990, s. 19)

471

arasndaki mesafe, salt teoride ve sylemde deil, somut siyasal olaylarda da ak elimelere yol aacak boyuttayd. rnein 1987 banda Mslman niversitelilerin bartsyle derslere girebilme hakk iin yaptklar gsterilerde, o dnemde MP ynetimindeki "muhafazakrlarn" belirli bir arla sahip bulunduu Yeni Dnce "gerek Mslmanlar oyuna getirilmek isteniyor. TKP trban olayn krklyor. Ama, inananlarla devletin arasn amak" yorumunu yapmt.24 Oysa niversitelerdeki Trk-slam lkcleri (tam da "devletle inananlarn arasn amay" hedefleyerek), trbanl kz rencilerle birlikte basn toplants dzenliyor ve alk grevlerinin rgtlenmesinde etkin yer alyorlard.25 Kasm 1988'de yaplan kongrede Trk-slam lkclerinin ve nderleri Muhsin Yazcolu'nun MP'ye girerek, 1989
24 16 Ocak 1987. Yeni Dnce iki hafta nceki saysnda ise "Banz amaynz!" manetini atmt. 25 1989 ilkbaharndaki barts olaylarnda Yeni Dnce'de ve Bizim Ocak'ta yazlanlarn karlatrlmas, Trk-slam lkclerinin MCP'yle "birletii" dnemde bile somut siyasette bu mesafenin kapanmadn ak seik gsteriyor: "Bugn lkc hareketi yeniden sokaa dkme hesaplar yaplmaktadr. Baz mihraklar barts olaynn nemini istismar ederek lkcleri eitli atmalarn iine ekme provalar yapabilirler. Hibir lkc kontrol kendilerinin dndaki bir olayn iine girmemelidir. Zaten barts meselesi de fevri ve igdsel klarla zlemez. Bu klar aksine, tepkileri istismar etmek isteyen egemen glerin iine gelecektir. Baz evreler 'zinde gleri' tekrar grev bana arabileceklerdir." (Sistem ve nsan, Yeni Dnce, 17 Mart 1989) "Mcadele azmini 12 Eyll 1980 sabah rafa kaldrm, fakat bugn olmu ya da olacak btn eylemlerin arkasnda MiT'in, TKP'nin, hkmetin, iran'n parman arayan 'provokasyon tacirleri' (...) ba suludur! nk onlar, hakim glerle kar karya gelmeye cesaret edemedikleri iin veya barts mcadelesini fikren ve kalben reddettikleri iin bu naho yola bavurarak mcadeleyi sabote ederler. (...) Bir gn 'laik dzene yakmyor' gerekesiyle hoparlrle ezan okunmas yasaklansa veya camilerimiz kapatlsa, evlerinize karmyoruz ya, gidin orada namaz kln' dense, veyahut da 'dviz heba olmasn' diye haa gitmemiz engellense, aman karmayalm, iin iinde ajanlar var' deyip sessiz mi kalacaz? (...) Bu teorinin vur azna al lokmay' tipindeki Mslman yetitirme abasnn rn olduu herkese bilinmek zorundadr." (Servet Avc, Barts M Babelas M?, Bizim Ocak, Nisan 1989, s. 6-10)

472

ilkbaharndan itibaren partide ve rgtte arlklarn artrmaya balamalarnn, Islami hareketin iyimser beklentilerini sarst sylenebilir. Bu saptama paradoksal grnebilir. nk Trk-slam lkclerinin duhulyle MP'nin Islami kitlelere dnk mesajlar hem daha younlat; hem de bu younlamay gerekletiren kadronun "ihtisasndan" dolay daha "samimi" ve rafine bir hal ald. Muhsin Yazcolu, RP genel sekreteri Ouzhan Asiltrk'le birbirlerine ok mltefit davrandklar bir panelde, "bir Islami dirili olumas, Islami uur olumas iin 'ben Mslman Trkm' diyen btn insanlar parti ve dernek ayrm gzetmeden gbirlii yapmaldr" dncesini dile getirdi.26 Fakat lkc hareket tabanndaki islamlamann tavana yansmas anlamna gelen bu gelime, Islami hareketi hem reel politik ve taktik adan, hem de ideolojik adan tedirgin etti. Trk-slam lkclerinin arlkl olduu bir MP'nin Islami kitleler asndan cazip olabileceinin dnlmesi, onu Islami nderliklerin gznde rakip durumuna getiriyordu. slam'a ilikin ideolojik farkllklarn MP bnyesinde hl varln srdrmesine ramen,27 bu bir "tehdit" durumuydu. Bu tehdit salt Islami mcadelenin nderliine ilikin kayglara deil, lkc hareketteki slamlamann "shhatine" ynelikti. Trk-slam lkclerinin
26 Cumhuriyet, 8 Nisan 1989. 27 1989'da gene Yeni Dnce sayfalarna yansyan kk bir polemik, sren ayrmay gstermesi bakmndan ilgintir. Yeni Dnce 10 Mart 1989 tarihli saysnda, 1988 ramazannda Yunanistan'a gittiklerinde "Yunanistan'daki Trklerin dini bakmdan Trkiye'dekilere oranla daha zgr olduklarn" belirten konuma yaparak "Yunanistan'a siyasi malzeme veren" Nakibendi skenderpaa cemaatinden iki vaizin tutumunu ve bu cemaatin yaymlad Ulam dergisini ok sert bir ekilde eletirdi. Trk-slam lkcs Ali Bilir, Yeni Dnce'nin 19 Mays 1989 tarihli saysnda, baka bir konuyla ilgili olarak yaymlad "Hamdi Mert'e Ak Mektup"unda eletirilen bu grlerin aynsn savundu!: "Ac gerek udur ki, bu lkenin Mslmanlar, Yunanistan'daki esir Mslman - Trklerden ok daha fazla esir durumundadrlar. Bunun aksini sylemek ve iddia etmek gerek fitnenin ta kendisidir."

473

MP'yle kesin olarak btnlemeleri, onlarn salt siyasal kimliklerinden deil, eski ideolojilerinden de Islami dorultuda tamamen "arnacaklarna" dair umutlar zayflatt. lkclerin sonuta gene "eski tauti yaplanmalarna bal kaldklar kanaati yayld...

elikiler, polemikler ve trmanan gerilim


lkc camiada islam'n alglanmas temelinde ortaya kan ayrmann, en azndan grnt itibaryla keskinliini yitirmesi, Islami odaklarn Trk-slam lkclerine kar takndklar tahammll ve sabrl tavr andran bir etki yaratt. Kimi evreler -yukardaki kesimde ele aldmz gibi-, hogrl bir tavr bu gelimeye ramen srdrmeye yatkndlar. Ancak, Trk-slam lkclerinin Islami sylemindeki demagojik ieriin altn izen ve bu sylemin tekilatn dalmasn nlemek amacyla,

taktik kayglarla trediini (en azndan tamamyla "doal", samimi saiklere dayanmadn) dnen radikal gruplar, seslerini ykseltme frsat buldular. "Salt Islami" bir siyasal kimlii benimsemi olan eski lkcler bu koroya zel bir hassasiyetle katldlar, islamc literatrn genelinde, lkclerin Islami sylemi iindeki elikilere ve milliyeti etmenlere iaret eden polemikler younlat. Bu ortamda, Bursa hapishanesinde lkclerle Mslman bir grup arasnda bagsteren gerginlik, 1989 yaznda ciddi bir saflamann domasna yolat. Bursa hapishanesi olay ve "bildiriler sava" Bursa zel Tip hapishanesinde yatan, Hizbullah izgisine bal Mslman grup, drt eski sosyalistin yansra ok sayda eski lkcnn katlmyla kalabalklamt. Bu gruba katlan lkclerin ban Bursa blgesindeki "rtbeli" isimlerden 474 (bir idam ve 36 yla hkml) Mehmed Snbl'n ekmesi, hapishanedeki lkc grubu ok sarsmt. Snbl, 1989 ilkbaharnda Milliyeti Miyiz? Mslman Myz? adl bir bror yaymlad. Brorde, lkc hareketi Islami adan titiz ve sert bir eletiriye tabi tutarak milliyetiliin slam'la kesinlikle badaamayacan ortaya koyuyordu.28 Bu brorde sylenenler kadar syleyenin kimlii de, Bursa hapishanesindeki Trk-slam lkclerinin byk tepkisine neden oldu. Mays ay sonunda, hapishane ynetiminin de "pasif destek" verdii lkcler, aznlkta olan Hizbullahlarn kald koulardan birine baskn dzenleyerek el koydular. Bylece Hizbullahlarn "hayat sahasn" daraltm oluyorlard. Ardndan, "Bursa zel Tip Cezaevi lkcleri" adna 136 imzal bir aklama yaparak, 12 Eyll ncesinde yalnzca kendilerinin "islam ve Allah adna" savaarak lm gze aldklarn vurguladlar, "Mslman" kimliine sahip ktlar.29
28 Snbl'n brornden (veya risalesinden) baz paralar: "(Trk milliyetilii) Batl kafirler tarafndan slam milletinin vahdedini bozmak iin atlan kavmiyetilik fitnesinin Anadolu'daki tezahr(dr)." (s. 7) "Trk milliyetilii ideolojisinde dorunun ve gzelin tespitinde vahiy esas alnmamaktadr, ilkel bir (ulusal) egoizm revatadr." (s. 8) "Trk milliyetileri, islam dininin yaylmasna, hakimiyetine ve kltr birikimine byk bir darbe vurmu, slam yurdunu yllarca talan ederek kan ve zulme bomu azl kafir Cengiz Han ile 'Trklkle olan alakasndan dolay' vnrler, Trk by olarak kabul ederler, bu nedenle de ona tazim ederler. Halbuki kafire tazim eden bir Mslmann dinden kaca sabittir." (s. 9) "Bir Mslman dinim slam, ideolojim ise udur (milliyetilik, solculuk, kapitalistlik vb.) diyemez. Her Mslmann ideolojisi de onun dinidir." (s. 12) "Mslman isminin haricinde baka isimleri almak, zellikle ideolojik terimlerle sfatlanmak asla caiz deildir." (s. 22) "lla-y Kelimetullah davas kavimlerin deil muhlis mminlerindir. (...) Yarsndan fazlas eriat nizamna kar olan gnmzdeki Trklerin, yarn slam nizamn savunacaklarn hi kimse kesin bir ekilde iddia edemeyecei gibi, geriye kalan kesiminin de irtidat etmeyeceini garanti edemez." (s. 14-15) "Teblide ncelik kavme deil evreyedir." (s. 18) 29 Bu aklamadan baz blmler: "Bizler, 12 Eyll ncesi hemen hepsi mrted olan komnistler ve onlarn safnda u veya bu sebepten dolay yeralan birok 'g'e kar erefli bir mcadele verdik. O gnk artlar ve zaman zaman nefsi mdafaa durumunda kalmamz baz yanl anlama ve deerlendirmelere yol at. Oysa

475

Bu bildiri, lkc hareketle Islami hareket arasnda, Bursa'dan btn hapishanelere ve darya yaylan bir "bildiriler savan"30 balatt. Bursa, anakkale ve Gaziantep hapishanelerindeki, radikal Islami harekete katlm olan eski lkcler arka arkaya kar bildiriler yaymladlar. Kimi Islami dergiler, bu bildirilerin yazarlarn tantrken "sabk lkc" tanmn kullandlar. Ardndan, Bursa, anakkale ve Gaziantep zel tip hapishanelerinden 32 eski lkc mahkum "lkc Mustaz'aflara Davet balyla ortak bir basn aklamas yaparak "Aleksander Borjenskiy ve Moiz Kohen gibi Avrupallar tarafndan iimize sokulan, biroumuzun imannn alnmas neticesi douran 'Trk milliyetilii davas' adl kavmiyetilik fitnesinin her eidini ve milliyetilik kavramyla zdelemi lkclk sfatn" reddettiklerini, "Mslman' ad haricindeki isimlerle vasflanmay kabullenmeyeceklerini" ilan ettiler. Birka ay sonra Nazilli E tipi hapishanesinden baz "sabk" lkcler de bu dorultuda bir bildiri yaymladlar.31 Btn bildirilerde, lkcler iindeki "kendisine Mslman diyen" unsurlar gzetilerek; onlar "kazanma" kaygsn yanstan "aydnlatc" bir slupla, lkc hareketin eylemi ve ideolojisi ile gayr-slami olduu savunuluyordu. zellikle "babu"un siyasal kimlii ve ideolojik sylemi buna kant gsteriliki hareketimiz anti-komnist yahut herhangi bir dnceye kar reaksiyona" bir hareket deildir. (...) Daha dn vatanmz Babrak Karmal'larn avucuna drlmeye allrken, evlerinde oturmay grev bilenlere aldrmayan lkcler sokaklarda ellerinde derme-atma silahlaryla vurumuyorlar myd? Dn lkcler 'kanmz aksa da zafer slam'n' diye haykrarak irk dzeninin sehpalarna dillerinde 'Allah' lafz ile yrmediler mi?" (Bizim Ocak, Austos .1989, s. 10-12 ve Yeni Dnce, 28 Temmuz 1989) 30 Ercan Yaa, lkc-slamc Bildiriler Sava, Birikim, Eyll 1989, s. 78-79. 31 Btn bu bildiriler iin bkz.: Bu Meydan, Austos 1989, s. 78-79 ve Kasm-Aralk 1989, s. 59.

476

yordu.32 Trk-slam lkclerinin bu zayf noktas; onlarn gerekten Islami saylmalarnn, MHP/MP izgisinden kopmalarna bal olduu mesajn ileyen kampanyann arlk noktasyd. Bildiriler savann "darya" yansmas, polemikler ve lkc hareketin tavr Bu tartma elbette darya da yansd. Islami hareketin ve lkc hareketin yayn organlarnda

polemikler yerald. Olduka sertleen bu polemiklerde33 radikal Islami dergiler, son kertede slam kulvarnda cereyan eden tartmann "ev-sahibi" olmann rahatlyla hareket ettiler. lkc hareketin tabanndaki Islami ynelii gzeterek, bu ynelile MHP
32 anakkale zel Tip hapishanesinden eski lkc 8 mahpusun "anakkale Cezaevi Mslmanlarndan Btn lkclere" balkl aklamalarndan: "lkc hareketin liderini, ideolojisini ve yaplanmasn, en az u anki lkcler kadar bilmekteyiz. Fakat Yeni Dnce'deki (Bursa cezaevi lkclerinin yaymlad) bildiriyle, hareketin "ekabir' kanadnn sylemi arasnda herhangi bir iliki kuramadk! (...) ...bildiri sahibi lkclerin iddia ettikleri gibi lkc hareket; tevhidi temeller zerine kurulan, her trl beeri ideolojiyi reddeden, rklk, kavmiyetilik gibi cahili dnceleri kabul etmeye ve tauti sisteme kar olan bir hareket deildir. Aksine bu hareket; liderinin de belirttii gibi, 'kitab, temel ilke ve hedefleri kendisi tarafndan tespit edilen ve ideologluunu kendisinin yapt ulusu, demokratik, laik parlamenter dzenin savunulmasn esas alan' bir harekettir. Bildiriyi yazan arkadalarn iddialar ise, sadece kendilerini balayc olup, lkc hareketin liderliini, ideolojisini ve rgtlenmesini balamamaktadr." 33 Bizim Ocak'ta yaymlanan bir okuyucu mektubu ve verilen cevap, tartmalarn ne kadar "galizleebildiini" ortaya koyuyor: "Sizin gibi rkl slamn zerine karanlara Cenab- Allah ve tm kainat lanet etmekte. (...) Geberen rk kpeklerin ehit ilan edilmeleri srf Mslmanlar kandrmak ve saflarna ekmek iindir. (...) Dzenle uyuan asl sizlersiniz, dzenle hibir sorununuz yok. Devlet kademelerini ele geirmek iin Mslman memurlara saldryor ve muhbirliyorsunuz. nk devlet kademelerindeki solculara hibir ey yapamaynca, tm saldrlar slamc kesime ynlendiriliyor. (...) Solcular kadar slamclarn da kann akttnz. (...) Biz de Mslmanz demeyin nk tabannz iddia ettiiniz ile tamamen zd. Tabannz iddia ettiinize gre eitin." (Bir Mektup, Bizim Ocak, Eyll 1989, s. 43-44) Cevap: "Adn bile yazmaktan korkan 'byk mcahit', can

477

geleneinin muhafazakr unsurlar ve Trke arasndaki ay bytmeye altlar. lkclerin 12 Eyll ncesindeki mcadelelerinin Islami bir mcadele olduu iddiasna kar karak; MHP ve lkc hareketin gemiinin slam adna sahiplenemeyeceini srarla vurguladlar.34 lkcler iinde "Mslman" kimliini benimseyenler, -polemiklerde kullanlan terimle-"lkc siyasi gruh"dan olabildiince ayrdedilmeye alld. Gene de, Islami hareketin genelde pek Trk-slam lkclerini "kollayc" bir tavr ald sylenemez. Trk-slam lkcleri, polemiklerde iki noktay ilediler. Metin Tokdemir'in "kar taraf tanmlarken kulland ifade, bu iki noktay zetliyor: "Kfrn temsilcileriyle ayn istikamette lkcnn ve Trk'n dmanln yapan, dzenle szde atma halinde olan ama bugne kadar dzenin arklarnn en vahi ve keskin bir ekilde iledii 12 Eyllde klna bile dokunulmayan messese, neriyat ve mali kaynak
ne tatl deil mi? (...) Sen bu korkuyla slam'a hizmet bir yana, olsan olsan Mslmanlara ayakba olursun. Senin gibilerin polis grnce benzi sararr, postal sesi iitince d patlar. Senin gibilere camii avlusundaki kavak aacnn glgesinde sklm-pklm pinekleyip, burun kartrarak, onu bunu ekitirip iftira atmak yakr. Silah sesleri sokaklarda yanklanr ve Mslman kyam edilirken, kapy pencereyi sk sk kapayp, karnn koynunda titremen de cabas!" (Bizim Ocak, Eyll 1989, s. 44) Yaanan saflamaya bir baka rnek: Mslman mza dergisinin 15 Mart ] 989 tarihli saysnda, "Yeni Dnce gazetesinin sahibinin mason olduu" iddias ortaya atld. Yeni Dnce'nin sahibi Rza Mftolu'nun tazminat talebiyle dava amas zerine imzaclar, derginin eski sahibini (Akkan Suver) kastettiklerini syleyerek kendilerini savundular. Sonuta imza. Yeni Dnce'ye tazminat demeye mahkum oldu. (Yeni Dnce, 3 Kasm 1989 ve 30 Mart 1990) 34 En ak tavr alan dergilerden birisi olan Giriim'in Austos 1989 saysnda Metin Aydn yle yazd: "lkc mahkumlar srarla ve nemle lkc hareketin dnne ve bugnne toz kondurmamak gibi bir tutum iine giriyorlar. Adeta 'rgt ve lider fetiizmi'ni yeniden ihya etmek iin tamamyla hamasi bir slup gelitiriyorlar. (...) lkc mahkumlarn 'soylu' dedikleri kavgann nemenem soylu' bir kavga olduunu belirtmenin yeri buras deil elbet. Ancak o 'soylu kavga' uruna, kar kampta bulunan birok yiit Mslman gencin kannn dkldn unutmamak gerekir. lkc mahkumlar kendi cahili gemileriyle ve ideolojik [emelleriyle hesaplap zeletiri yapacaklar yerde kalkp ayn tekilat ve rgt mantkla bir savunuya giriiyorlar." (agd, s. 22-24)

478

konusunda bu dnemde gelimeler kaydeden35 milliyetsiz gruplar..." (Bizim Ocak, Ekim 1989, s. 7) Yani bir, radikal Islami hareketin gerekten radikallikten uzak, dzenle uyumlu bir camia olduu; iki, bunlarn "Trk dmanl ve milliyet-sizlii". Birinci nokta balamnda, Islami hareketin 12 Eyll ncesinde "komnizm tehlikesi" karsnda gsterdii pasifliin eletirisi vesilesiyle, lkc hareketin Islami misyonu da "doruland". Bizim Ocak'n Austos 1989 saysnda (Nakibendilere yakn bir kesimin kadnlara dnk olarak kard) Mektup dergisine hitaben yaymlad "Ak Mektup"ta sylenenler, bu kurgunun rneidir: "Bir zamanlar niversitelerin girilerine (haa) 'Muhammed'in pileri giremez' pankartlar aslrken birok Mslmanm diyenin hibir tepki gstermedii, buzetmekle yetindii bu lkede, o ve benzeri pankartlarn altndan geerek okula girmeyi zillet olarak grp onu indirmek uruna kzl kurunlarca topraa denler lkclerdi. Namlular Mslmanlara dorulmu, tetikler ekilirken, tesbih ekmenin gaflet olduuna inanyorduk. (...) ABDxl2 Eyll dncesiyle kurulan daraalarnda Mslmanlar adna lkclerden baka hi kimse aslmad." (agd, s. 4-6) kinci, yani Islami gruplarn "Trk dmanln hedef alan eletiri noktas, Trk-slam lkcleri iin milliyeti etmenin hl tad arl elevermesi bakmndan nemliydi. Gerilimin kkeninde Hizbullah-lkc atmasnn yeralmas; sonraki polemiklerde de Islami cephede lkclere kar en sert tavr (Krtler arasnda arl olanlarn yansra) ran devrimine merkezi nem veren gruplarn/dergilerin ta-

35 Islami cemaatlerin sahip olduu "g"n maddi boyutu zerine bir baka dokundurma: "Hak Yol bakkaliyesi, Hak Yol giyim, Hak Yol spermarketi... Bol bol kazandlar ve kazandklar ile de saf beyinleri dilediklerince kullandlar. Bir yerde samimiyet ve risk, br tarafta ticaret." (Abdurrahim Karako, Yeni Dnce, 25 Austos 1989) 479

knmas, lkclerin "titreyip Trk'e dnmesinde" nemli rol oynad. Ayrca, Trkle, Trk milliyetiliine sahip klarn, "ehl-i snnet" yanls ve anti-ia bir sylemle ssleme imkan verdi. Anti-iaclkla birleen anti-ranclk, sonuta gene "Trkln" ve milliyetiliin merulatrlmasna yaryordu.36 Anti-ia kampanyasnn srkleyici isimlerinden air-yazar Abdurrahim Karako'un Yeni Dnce'nin 8 Aralk 1989 tarihli saysnda yazdklar, bu sylemin tipik rneidir: "Milliyetilii 'TC ulusalcl' olarak takdim eden ve 'cahiliye deti, irk, slam d' sayan, bilhassa TRK ismine deli danalar gibi saldran bu zihniyetin mensuplar kendi rehberleri Humeyni'nin son vasiyetindeki 'aziz ve byk ran milleti' ifadesini ya grmezler, ya da grseler bile 'ulusalcln' makul karlarlar." Hizbullahlar "ia parma ve ran paras"yla hareket etmekle sulandlar 37 Bizim Ocak, yukarda deinilen "Mektup Dergisine Ak Mektup"ta, "dncelerine ia glgesi dren ya da direkt ia'nn kontrolnde yayn yapanlarla (...) ayn safta deerlendirilmemiz ve karde ilan edilmemiz tarafmzca kabul edilemez" mesajn iletti. Yeni Dnce 10 Kasm - 8 Aralk 1989 tarihlerinde, Suriye Mslman Kardeler hareketinin eski nderi Said Havva'nn "Humeyni ve Humeynicilik'in yz" adl kitabn ksaltarak tefrika etti. Bu
36 lkc basnda, 1990 Temmuz'unda gerekleen Hac'da 1500'den fazla Trk hac adaynn lmyle sonulanan byk kazann sonrasnda da, bu kez an-ti-Arap bir tavr sergilendi. Suudi ynetiminin ihmalini, gerek Trk-slam lkcleri, gerekse MP'nin "merkez" gleri, kabaca "Arap'n Trk dmanl" motifiyle yorumladlar. slam dnyasndaki Osmanl-Trk egemenlii dnemi vlrken, kutsal topraklarda slam lkelerinin ortak bir ynetim organnn oluturulmas gerektii savunuldu. (Haluk Pirimolu, Hac Facias, Yeni Dnce, 13 Temmuz 1990 ve Yaar Yldrm, Takdir-i lahi, Yeni Dnce, 20 Temmuz 1990) 37 "Basn bildirisi ad altnda yaymladnz iren iddialarn altnda Cia parma ve Iran paras var m, yok mu?" (Abdurrahim Karako, Yeni Dnce, 28 Temmuz 1989)

480

yaz dizisinde, Yeni Dnce'nin "ihlas sahibi ia mensuplarnn tenzih edildiini" srarla vurgulamasyla birlikte, ialn slam'da daima sapmalara kaynaklk ettii, "kendisinden byk hayrlarn doduu tek doru inancn ehl-i snnet inanc olduu" vaazediliyordu... Trk-slam lksnn daha "ilkeli" ve mahir savunucular, anti-ia kampanyaya, mezhepi-oven sylemden ok dzen kart syleme arlk veren komplocu bir yaklam boyutu kattlar. Radikal Mslman gruplarn lkclere kar yrtt kampanyay, "dzenin lkc harekete kar tertibi" olarak akladlar. Buna gre: Sola kar artk lkcleri kullanamayacan anlayan dzen, kitleleri Islami bir sylemle seferber etmek de riskli olaca iin, "insanmza yabanc, Iran sempatizan bir hizbi" el atabildii lkclerle palazlandrmay uygun bulmutu.38 lkc basnda, "imdiye kadar byle bir srece sahip ol38 "Solu militarize etmek isteyen (resmi) glerin ayn ii sada da denememesi iin hibir sebep yoktur. (...) Bu cephede siyasi tavr koyabilecek iki geni kitle var: lkcler ve aknclar. Fakat bunlar bugnk yaplaryla dzenin oyununa gelmekten ok uzaklar. O zaman bu cephede kendini kabul ettirmek iin abalayan bir grup bu i iin organize edilmeli ve semirtilmelidir. Bu noktaya gelindikten sonra belirli g odaklar, Trkiye'deki sa yaplamay tahlile almlar, bu tahlil neticesinde sola kar slami karakterli bir hareketin oluturulmasn en tutarl yol olarak grmlerdir. Fakat insanmzn yaps onlar tedirgin etmitir. Kat zerinde de olsa yzde 99'u Mslman olan halkn bu duygusu uur altndan karlr tam bir slami uurlanmaya ynelirse dzen tepetaklak olabilir. Daha lkc hareketin oluturduu "tehlike'nin boyutlar hafzalarda taptaze duruyor. O halde desteklenecek bu hareketin insanmzla btnleemeyecek baz zelliklerinin olmas gerekiyor. Son gnlerde yava yava sesini karmaya alan ran sempatizan bir hizbin ehl-i snnet'e kar saygsz tavr tesadf deildir. Sola kar mcadele verebilecek eylem tecrbesine sahip kadrolar, lk Ocaklar'nn yetitirdii kadrolardr. Bu sebeple sola alternatifin yeniden lkc genliin olmas eleman bakmndan ok daha caziptir. Fakat lkc hareketin organizesi ve fikri yaps, g odaklarnca kontrol edilmesini hemen hemen imkansz hale getirmitir. O zaman en etkili yol, merkezden kopmu, gelimelerden rahatsz lkc kadrolarn liderlik edecei oluumlardr. Hedef eleman lkc olduundan hedef tekilat da lkc hareket oluyor." (Suat Baaran, Meselelerimiz, Bizim Ocak, Eyll 1989, s. 30)

481

mayan Islami grubun suni bir ekilde militanlama sreci yaratma"ya abalad yorumlar da yapld;39 ki, bu durum herhalde Mslman Trkln, dolaysyla lkclerin tarihsel "kl olma" misyonuyla "haksz rekabet" demek olmalyd! lkc harekette "slamlama"nn yaratt bunalmn ve i elikilerin sreklilii Bursa hapishanesi olay sonrasndaki tartmalarda, radikal slamclarn ideolojik hegemonyasnn pekitii sylenebilir. En azndan, "lkclerin Mslmanlklarn Islami harekete kabul ettirmeye altklar" grnts olutu. Bu durum, lkc hareketin byle "ezik" bir konumu sindirmeye hi yatkn olmayan tabannda ciddi huzursuzluk yaratt. Radikal Islami gruplarn lkc hareketle aralarndaki hatt kalnlatran tutumlar, Trk-slam lkclerinin nder kadrolarn da hayal krklna uratt, sertlemelerine yol at. zellikle niversitelerde, Mslman gruplarla sosyalist gruplar arasnda ad hoc (tekil olaylar zelinde) bile olsa eylembirlii ve diyaloglarn gerekleebilmesi,40 bu tepkileri besliyordu. Trk-slam lkcleri, radikal Islami hareketin

kendilerinden esirgedii hogry komnistlere gsterdiini dnyor, bunu kabullenemiyorlard. Bu tepki de, zellikle kentlerdeki lkc tabanda, Islami harekete kar kprlerin atldn bile dndrebilecek -yukarda ele alnan sert tavrlar krklemekteydi. lkc hareketin muhafazakr unsurlar (ve ok
39 Gerginlik ve Manevi Mesuliyet, Yeni Dnce, 1 Eyll 1989. 40 Devrimci-sosyalist hareketle slami hareket arasndaki ilikinin hukuku henz netlemi deil; aralarnda atmalar da olabiliyor. Ancak zellikle slami hareketle lkc hareket arasndaki gerilimin yksek olduu 1989 ylnda, 21 Aralk gn istanbul niversitesi'nde devrimci ve Mslman genlerin sz hakk konusunda tartmalara, itimelere ramen Kahramanmara katliamn knarken "kahrolsun faizm" slogannda birlemeleri, lkcler asndan sarsc bir olayd.

482

arjinal konumda da olsalar soy Trk unsurlar), bu atmosferde seslerini ykseltme frsat buldular. Bu "seslerin", radikal Islami syleme kar milliyetilie daha fazla vurgu koyma eilimine belirli bir ivme saladklar sylenebilir. Buna karlk, lkc hareketin, Islami hayat tarzyla ilikilerini grece fazla organikletirmi olan kesimleri, "slamlamadan dnmeme" uyarsnda bulunuyorlard. Ne denli sert eletiriler iletirlerse iletsinler, Islami gruplarla ilikilerin ve iletiimin bozulmamasn; islam'n "edinilmesi" abasnda derinleilmesini talep ediyorlard. Genlik Kltr ve Sanat Ocaklar bakan Metin Tokdemir'in Ekim 1989'da Bizim Ocakta yazdklar, bu "Islami rehabilitasyon" talebinin zellikle taradaki younluunu yanstyor: "Anadolu'yu gezerken, baz lkdalarmzda harici gruplarn iddialarna kar savunma psikolojisi iine girdiklerini ve hususiyetlerimizi perdeleme veya trpleme endiesi tadklarn mahede ettim. lkdalarm bu endieden syrlmaldr. Soy kompleksi olmayan lkcler imanlarndan emindirler." (agd, s. 8) Trk-slam lkclerinin, islamlamadan taviz verilmemesi gerektiinde srarl olan nderleri, Tokdemir'in yapt gibi bir zgven takviyesiyle yetinmediler. Islami gruplara kar gelien saldrgan slubu dizginlemek iin aba harcadlar, slami hareketle polemiklerinde, tamamyla ierden konuan, alttan alan bir slubu yelediler.41 zellikle Muhsin Yazcolu,
m

41 Bizim Ocak'ta Ahmet ahin zarslan'n yazdklar, bu tavra rnek gsterilebilir. zarslan, Bizim Ocak'n Eyll 1989 saysnda, "eer siyasi yaplanma denen tauti yaplanma anlamna geliyorsa ve lkcler bundan dolay suluysa, Pakistan'daki Mevdudi hareketi, Msr'daki Mslman Kardeler, Trkiye'deki Sleymanclar, Nurcular, H.Hilmi Iklar, Milli Grler gibi dier cemaatlerin niye ayn kategoriye sokularak bunlara 'tauti hareket, cahili hareket, tautla ibirlii ierisinde olan hareket' gibi kfr kokan deyimlerle hitap edilmediini" sordu, (agd, s. 26-29) Ekim 1989 saysna da, islam'n "uygun tonajda" bir milliyetilii kabul ettiini Mslman Kardelerin kurucusu Hasan El-Benna'ya ve Bediuzzaman Said-i Nursi'ye dayanarak kantlamaya alan uzun bir yaz yazd, (agd, s. 26-30)

483

bu dnemde olabildiince lml bir dil kullanarak tansiyonu drmeye gayret etti. Islami hareketin 12 Eyll ncesi pasiflii gibi gzde konulara fazla girmeyerek; gerek inananlarn birbirlerinin Mslmanln, samimiyetini yarglamamas gerektiini savundu.42 Yazcolu'nun bu dnceyi savunurken sarfettii "kimsenin elinde imanometre yok" cmlesi, camiada bir sre ska kullanlarak bu "olgun" tavrn simgesi oldu. 1989/1990 dnmnde slami hareketle lkc hareket arasnda salam bir hukuk olumad gibi, lkc hareket de bu konuda ortak bir bak, kalc bir strateji retemedi, slami harekete ve syleme kar "lkc", "Trk" ve "milliyeti" kimlii vurgulayan tavr, muhafazakr kanat tarafndan srdrlyor. Trk-slam lkcleri de kimi durumlarda "refleksleriyle" bu tavr paylaabiliyorlar. Bu konuda muhafazakrlarla Trk-slam lkcleri arasnda bir hat olduu gibi; Trk-slam lkclerinin kendi iinde ayrca bir hat var. Nisan 1990'da stanbul'da niversiteli gen Trk-slam lkclerince yaymlanmaya balayan slami Mcadele/Mesele dergisi, bu ikinci ve grece ince hattn varln yanstyor. Dergideki yazlarda, slami gruplarn tepkilerine de katlanarak slami kimlii pekitirme abasna devam kaygs gzleniyor. Mesele'nin slami hareketten gelen tepkilere kar taknd, srekli kendi kendini sorgulama gereinin altn izen "Tahammll" tavrn; lkc hareketin hem genel nderlii ile, hem de kendilerine yakn "abilerle" arasnda gerilime neden olduu da derginin 2. (Mays 1990) saysndaki u dokundurmadan seziliyor: "Laik TC. bile belirli konularda fikir hrriyeti konusunda bir noktaya kadar elastiki davranp, msamaha gsterirken, bizim olduunu sylediimiz tekilat yaps ierisinde, sadece slam'dan kaynaklanan endielerini
42 Panel, 15 Mart 1990, s. 18-20 ve "5er Glere Kar Birleelim", Yeni Dnce, 25 Mays 1990.

484

dile getirenlere tahammlszlk tenakuz deil midir?" (agd,


s. 6)

Radikal islamc hareket ile lkc hareket arasndaki gerilimin 1989 yazndaki iddetini yitirdii bir dnemde, 16 Kasm 1990'da Yeni Dnce'de yaynna balanan "Gnmz slamc Hareketleri ve Snni Alimlerin Rol" balkl yaz dizisi; MP'deki "merkez" glerin slamc fundamentalizme "ilmi" ve soukkanl bir yaklam denemesini yanstr. Baheli-Gngr izgisine yakn olan smail Hakk Ylmaz'n kaleme ald bu yaz dizisinde, radikal islamcln "dzen kart fundamentalizmine kar Snni devletl gelenek savunulur. iilikle koutluu vurgulanarak gayrmeruluu ima edilen slam fundamentalizminden farkl olarak Snni modernlemeden ve Bat'nn yeniliklerinden yararlanmaya yatkn, slahat mutedil z vurgulanr.

Ek: Alevilere ynelik "btnletirici" tavr*


12 Eyll ncesinde Alevilik karsnda izlenen politikann, lkc hareketin "genel" kamuoyu nezdindeki en nemli zaaflarndan birisini oluturduu sylenebilir. Alevi toplulkc hareketin Alevilie ynelik yaklam ve politikas, dorudan doruya lslami hareketle ilikisiyle ilgili bir konu deil. Olsa olsa, slam kltr genel erevesi iindeki "zel" bir toplulukla ilikisiyle ilgili saylabilir. (te yandan, Alevilik karsndaki tavr, lkc hareketin yakn gemii asndan "ok zel" bir neme sahiptir!). Ama u da var ki, 1980'lerde lkc hareketin Alevilie bak ve Alevilikle ilgili politikalar, slama ilikin politikas temelinde ekillenmi ve deimitir. Dolaysyla, lkc hareketin slamlamasyla balantl olarak da (6. Blm'de) ele alnmasnn mmkn olduu akla gelebilir. Ancak Alevilik lkc hareketteki islamlama srecinde asla etkin olmad gibi, lkc hareketteki islamlamann da Alevilikle ilgili zel bir boyutu yoktur. slamlamann Alevilik konusuna yansmas sz konusudur; bu yansma arlkla reel politikaya ilikin, ideolojik-kuramsal dzeye uzak bir dolaymdr. Bu nedenle konu, lkc hareketin islam'a ilikin ynelimlerinin somut, reel politik boyutlarnn ilendii bu blmde ele alnd.

485

luklarna kar Kahramanmara ve orum'da doruuna ulaan soykrmc saldrlar, ncelikle elbette Alevilerin, ama ayn zamanda geni kitlelerin MHP faizmine kar tavr almasnda veya tepki duymasnda belirleyici rol oynamtr. MHP kkenli btn gruplar, 12 Eyllden sonra "Alevi" dman" grntsnden syrlma abasna girdiler. Gerekletirdikleri Alevi krmlarn inkr etmeyi srdrdler. Sz konusu aba, bylesi bir "tarafszlatrma" stratejisinden ibaret kalmad. Alevilii ideolojilerine-siyasetlerine entegre etmeye "oynadlar". MHP kkenli btn izgilerin ortak "Alevilik politikas" Bu yndeki ilk abalar Taha Akyol ile Agah Oktay Gner'den geldi. Alevilii, "Trkln Anadolu'yu yurtlatrmasnda ve Trk'n Mslmanln koruyup gelitirmekteki rol"n vurgulayarak millitarihsel bir misyonla balamaya altlar. zellikle Agah Oktay Gner, bu misyon zerinde ok durdu.43 12 Eyll'den sonra T.Akyol - A.O.Gner ile ayn siyasal tavr paylaan Namk Kemal Zeybek Mart 1989'da balayan Kltr Bakanl dneminde, Bektailiin Trk ve Mslman "z"n vurgulayan bu yaklama, politikasnda byk nem ve yer verdi. Agah Oktay Gner'i izleyerek, Alevilii Bektailikle zdeletirdi; Taha Akyol'u izleyerek, "Anadolu Alevilii"nin ran iasna hi benzemeyen devlete sadk, "lml" geleneini vurgulad. Kltr Bakanl, dzenledii geceleri Ergenekon maryla aan stanbul'daki ahkulu Dergah Dernei'ne byk mali yardmlarda bulundu.44 Trk-slam lkcleri ise Alevilii Islami nitelii daha
43 Tipik bir yazs: Hac Bekta- Veli ve Gnmz Trkiye'si, Yank, 26 Austos 1985, s. 26. 44 Devletin Aleviperver politikalar hakknda bir haber-yorum: Devletin Alevi Hesab, kibine Doru, 3 Haziran 1990, s. 7-15. 486

belirgin bir temelde "sahiplenmeye" yatkndlar. S.Ahmet Arvasi'nin mthi demagojik "gerek Snniler gerek Alevilerdir, yahut gerek Aleviler gerek Snnilerdir" (Trk-slam lks, 3. cilt, s. 318-319) denklemini izleyerek; Mslmanlk iinde Alevilik-Snnilik ayrmnn temelsiz olduunu vazeden bir izgiyi savundular.45 Aleviliin ayr bir din veya mezhep olmad, Alevilerin eriatn gereklerini yerine getirmekten azade saylamayacaklar zerinde durdular.46 Bizim Ocak'n Ekim 1988 saysnda "Kerbela Facias ve Dndrdkleri"ni kapak yapmas da, Alevilere ynelik bir "duyarllk gsterisi" olarak tasarlanm olsa bile, kayda deerdir. Kerbela, "insanlarn maddi menfaatlar karsnda ne kadar kpekleeceklerinin en ak delillerinden birisi" olarak yorumlanm; "12 Eyll'den sonra davay satanlarla" Hz. Hseyin'i ldrenler arasnda koutluk kurulmutur, (agd, s. 6) Aleviliin "solcu" geleneinden koparlarak Islami ve/veya milliyeti bir kimlie entegre edilmesi konusunda; hem lkc hareket iinde, hem de faist hareketin "z" unsurlar ile "sapm" unsurlar arasnda, baka pek az konuda rastlanabilecek bir gr birliinin varlndan sz edilmelidir. Gerek
45 Arvasi, Trk tasavvuf tarihinin, gerek Hz. Ebubekir'den, gerek Hz. Ali'den gelen btn kollara sahip ktn yazar. "Alim ve mtefekkir Dou Trkl'nde Hz. Ebubekir sevgisi; "asker ve air Bat Trkl"nde Hz. Ali sevgisi ar basmtr. Hz. Ali'nin izgisinde gelien tasavvuf kollarna eilimin gelimesi, Trklerin Anadolu'ya ve Bat'ya geldike srekli "kl kullanmak" zorunda kalmasyla aklanr. Bu bakmdan, "Anadolu ve Bat Trklnn Snni evreleri dahi Alevimerep"tir. Arvasi, "Snni ve Alevi btn slam dnyasn (byk) apta toparlayan", "Hz. Ali'ye akla bal olan Yavuz'u 'Alevi dman' olarak tantmann byk hakszlk" olduunu belirtir (Trk-slam lks, 3. cilt, s. 318-319) Trke de Trk-slam devlet tarihini Aleviler nezdinde aklamaya alrken, "kulandaki tek kpeden dolay Yavuz Sultan Selim'in Bektai olduuna dair rivayetlerin bile varolduunu" sylemektedir. (Yeni Ufuklara Doru - 12. bask-, Devlet Yayn

Datm, stanbul 1988, s. 108) 46 Hseyin elikcan, Alevilik Nedir?, Yeni Dnce, 25 Mays 1990. Snni Islami entelejensiya da -radikal unsurlar dahil- tam bu noktada srarldr.

487

Trke ve evresi, gerekse Trk-slam lkcleri, Gner-Akyol-Zeybek'in devlet politikasn da etkileyen yaklamn paylayorlar. Islami-milliyeti vurgu farkllklar, Aleviliin muhafazakrlatrlmas politikalarnda salanan mutabakat karsnda nemini yitiriyor. Yeni Dnce'de 1989'dan itibaren, devletin din ve zellikle Alevilik-Bektailik politikalarnn yrtlmesinde arl (ve grevi) olan Diyanet ileri Bakanl Bamfettii Abdlkadir Sezgin'in yazlarnn yaymlanmas; bu noktada devlet politikas ile lkc hareket arasndaki uyum asndan bir gsterge saylabilir.47 Abdlkadir Sezgin, yazlarnda Aleviliin uzak gemiindeki siyasal mcadeleleri ve bu tarihsel temelde Alevilie atfedilen muhalif gelenei, "Araplar aras, sonradan iranllarn da kart, iinde Trk'n olmad, tarihe mal olmu iktidar mcadeleleri" saptamasn yaparak reddeder. zellikle Bektailik zerinde durarak, "Bektailii ne bir din ne bir mezhep, Anadolu'nun anavatan haline gelmesinde byk rol oynam, milliyeti hatta Trk bir tarikat" olarak tanmlar. Irk olarak Trk olduklarn vurgulad "Trkiye Alevileri"nin Bektailie bal olduunu savunur. Aleviliin Bektailikle zdeletirilerek, Bektailiin de Anadolu'nun fethedilmesi ve Mslmanlatrlmas misyonuna indirgenmesi, lkc basnda srarla zerinde durulan bir konudur. "Trk milleti cihana hakim olmak iin yaratlmtr" gibi szler, Hac Bekta Veli'nin vecizeleri faslndan nakledilir.48 Mays 1990'da Cumhuriyet gazetesinde Alevilii "laikliin gvencesi" olarak sunan yaz dizisi zerine balayan tartmalarda da lkc basn; Aleviliin Trk ve Mslman zn
47 Trk Toplumunda Hac Bekta ve Bektailik -26 Ocak 1990. Ar .Solda Alevi Panii - 18 Mays 1990, Yeni Oyun: Alevilik, 15 Haziran 1990. 48 Hseyin elikcan, Hnkar Hac Bekta Veli Merhaba!, Yeni Dnce, 20 Temmuz - 10 Austos 1990. 488

vurgulayp bu zn sol tarafndan saptrlmaya alldn savunarak, resmi politika dorultusunda tavr ald. 10 Austos 1990 tarihli Yeni Dnce'de, yaklaan geleneksel Hacbekta enlikleri ncesinde; "Sayn Hacbektallara hitaben, Hac Bekta Veli'nin "siyaset d, partiler st bir ahs olduu, gnmzdeki baz dnce akmlaryla alakasnn bulunmad", bu trenlerin "daha arbal, daha ciddi, daha tarafsz bir ekilde yaplmas iin" nlemler alnmas gerektii yazld. Bu yaklam, Kltr Bakan Namk Kemal Zeybek'in, Hacbekta enliklerini devlet treni niteliine brndrmeye dnk politikasyla rtmekteydi. 12 Eyll ncesinde MHP ve lkc hareket iinde de -Alevi toplumunun ciddi bir kesirini temsil yeteneine sahip olmamakla birlikte- ok sayda Alevinin yeralabildii, nemli konumlarda bulunabildii biliniyor. Ayrca rnein 27 Mays'n Milli Birlik Komitesi mensuplarndan, MHP Genel idare Kurulu yesi Ahmet Er'in Trakya ve bat Ege'deki (soylarnn Ouzlara dayand sylenen) epni kkenli baz Alevi cemaatleri nezdindeki ilikileri gibi; baz tekil etkinlik abalarndan sz edilebilir. 1980'lerin ikinci yarsnda lkc harekette, Alevi cemaat(ler)iyle daha youn organik ilikiler kurma istei kendisini gsterdi. Yeni Dnce'de "Bat Anadolu Alevilerinin lideri" olarak sunulan Nazm Dede'yle syleilere yer verildi. Nazm Dede, Alevilerin esasen eriata uygun bir gelenekten geldiklerini, ancak "cahil ve kandrlmalar kolay bir topluluk" olduklar iin, Krtlerin, iann ve komnistlerin aldatmalarna ak olduklarn bildirerek; sz konusu cehaletin giderilmesi iin "devletin yardm etmesi" gerektiini savunmaktayd.49 lkc hareketin btn unsurlar ve ANAP'taki eski
49 "Sol, Alevileri Smryor" -1 Eyll 1989, "Alevilik Maskesi Altnda Blclk Yaplyor" - 25 Mays 1990. 489

MHP'liler tarafndan Alevilere kar benimsenen politikann demagojik nitelii ak. Alevilik, onun toplumsal varoluundan ve zbilincinden kaynaklanmayan, Islami ve/veya milliyeti ideolojiye, tarih yazmna dayanan bir tasarmla tanmlanyor; Alevilik adna bu tasarm sahipleniliyor. Bu tasarmla elien ve Alevi toplumunun ounluunun iinde yaad Alevi gereklii "saptrlm", "yozlatrlm" veya dorudan doruya "yok" saylyor. Bu asimilasyoncu tavr, belki anti-komnist etmenin arln biraz yitirdii, buna karlk Snni-slami etmenin arlnn artt bir anti-Alevi fanatizmine dnme "imkann" bnyesinde barndryor. lkc basnda, "reel Alevilik" karsndaki tahammlszl ortaya koyan klara ve "dil srmeleri"ne rastlanabiliyor. 1987'deki Hacbekta enliklerinden sonra Yeni Dnce'nin, "1 Mays gsterilerine dntrlmeye alldndan",

"sokaklarn sarholara, ayyalara kaldndan", "zaman zaman gen kzlarn da sarholuktan ne yaptklarn bilemediinden" sz ederek Alevi toplumunu tahkir eden yazs gibi (agk, 28 Austos 1987)... Veya Abdurrahim Karako'un, aktard bir Alevi trenine yansyan "Yavuz Sultan Selim dmanln", "Trkiye'de Alevilerin saysnn 20 milyon olarak verilmesini" yererken, "Snniler byle mezhep blcl, tarikat ayini, Alevi birlii kurma tasavvurlarnn yzde birine bile yeltenseler kanunlarn yakalarna yapaca"ndan yaknmas gibi... (Yeni Dnce, 23 Haziran 1989) Kahramanmara katliamnn tarihsel sorumluluu Yzonbir insann ld, yzlercesinin yaraland, ardndan binlerce insann blgeden gmek zorunda kald Kahramanmara katliam; 12 Eyll ncesinde faist hareketin yalnzca Alevilere ynelik en kanl saldrs deil, gerekletirdii en byk kitlesel kymd. Ykntlarn arasnda, 490 stnde "yaasn Trke", "yaasn MHP" vs. yazl, bu yazlar sayesinde sapasalam kalm cam ve ev grntleri; toplumun apolitik denebilecek kesimlerinin zihinlerine bile, Kahramanmara katliamn "Trkeilerin" sorumluluu olarak kazmt. Dolaysyla bu "bilgi", lkc hareket asndan, salt Alevilere kar benimsenen "btnletirici" tutumun nnde bir engel olmakla kalmyordu; btn toplum nezdinde arln duyurarak bir sorumluluu ifade ediyordu. lkc hareket 12 Eyll sonrasndaki, sz konusu tarihsel sorumluluu ve onun bilgisini "silmek" iin iki etkiye bel balayabilirdi: Bir, MHP'nin ve lkc hareketin Kahramanmara'a ilikin bir sorumluluk tamad bilgisinin yaylmas; iki, Kahramanmara'n unutulmas. lk etkiyi salamak iin, "Kahramanmara Toplumsal Olaylar" davasnn bir numaral san olan kke Kenger,50 bizzat byk aba harcad. Yeni Dnce'ye, Kahramanmara katliamndan komnistlerin sorumlu olduunu anlatan bir yaz dizisi hazrlad. 1989 Aralk'nda bu yaz dizisini genileterek Kahramanmara Olaylarnn Perde Arkas (Dou Yaynlar, Ankara) kitabn yaymlad. Epey reklam yaplan ve olduka iyi satan bu kitabn temel tezi, katliamn sorumlusunun "CHP hkmeti ve komnist rgtlerle Ermeniler" olduu idi. "Ermeni Garbis Altnolu'nun Kahramanmara olaylarndan idam cezas almas, olaylarda lenler arasnda 7 snnetsizin bulunmas, olaylarn arkasnda Ermenilerin varln aka ortaya koyuyor"du! Kenger, mektup yazarak, dava aarak, tekzip gndererek vb. her trl ynteme ba50 lkcler, anti-komnist bir filmin oynad iek sinemasnda tahrip gc dk bir bomba patlatarak, "solcular sinemaya bomba att" barlaryla halk provoke etmeye almlard. Kahramanmara olaylarn balatan ilk kvlcm saylan bu provokasyonda, kke Kenger'in sinemaya patlaycy yerletirdii ve patlamann ardndan olanlar MHP genel merkezine telefonla bildirdii grlmt. Kenger, ilk ifadesinde kabul ettii bu eylemlerden beraat etti.

491

vurarak, zellikle geni kamuoyuna ynelik eitli yaynlarda Kahramanmara olaylarnn MHP'ye maledilmesini nlemek iin byk aba harcad.51 Kenger'in abalarnn ancak lkc camia ve "milliyeti-muhafazakr kesim" tabiriyle ifade edilen kitle zerinde etkili olduu sylenebilir. kke Kenger'in (bir ara endiller soyadn kullanarak) Kahramanmara MP il bakanl yapmas, 26 Mart 1989 yerel seimlerinde de Kahramanmara belediye bakan aday olarak seimi az farkla yitirmesi; lkc hareketin, bu "milliyeti-muhafazakr kesim" nezdinde Kahramanmara katliamnn korkun sorumluluundan azade hareket etme serbestisinin ac bir gstergesi. Katliamn ardndan Aleviler g edince tamamen sz konusu kesimin "yuvas" haline gelen Kahramanmara gibi yerlerde, yaanan olaylarn "komnistler ve Ermeni snnetsizler"ce tertiplendii "bilgisi", yerel kamuoyunda geerli olabiliyor, en azndan huzursuz olunmadan, sessizce sindirilebiliyor.52 Ancak bu "bilgi"nin, hele genel lke kamuoyu sz konusu olduunda, faist hareketin Kahramanmara olaylarnn sorumluluundan azade hareket etmesine imkan veren ana etkiyi salad sylenemez. Zaten Kenger'in abalar dnda, 12 Eyll'den sonra lkcler bu bilgiyi yaymak iin derli toplu bir giriim
"51 1987 ylnda, Kahramanmara olaylarn aktaran maddede, kendisinin idam sulamasndan beraat ettiinin belirtilmemesi nedeniyle Meydan Larouise ansiklopedisi aleyhine tazminat davas at ve kazand. 1989'da, Ak retim Fakltesi yaynlarndan kan ders kitabnda K.Mara katliamn "31 Mart, milli mcadelede Konya isyan. eyh Sait ayaklanmas gibi din adna yaplm korkun ihanetler" arasnda sayan smet Giritliye hitaben bir ak mektup yaymlayarak 'sorumlularn komnistler ve Ermeniler olduunu" anlatt. (Yeni Dnce ve Zaman. 8 Temmuz 1989) >2 Donemin Kahramanmara CHP milletvekillerinden Hseyin Doan, katliam yaayan (ve katlan!) halkta, bir daha byk bir olay yaanmayaca inancna dayanak olacak bir duyarlln olumadn anlatyor. (Yeni Gndem, 23 Kasm 1986, s. 12-13) 492

de yrtmediler. Yaygn tutum, suskun kalarak bu faciann unutulmasn beklemekti. Onlar asl rahatlatan etkiyi de, bu "unutkanlk" salad. zellikle rdn 1980'den sonra kazanan kuaklar asndan, Kahramanmara olaylarnn bilgisi, "12 Eyll ncesi terr olaylar" genellii iinde kaybolmu veya "vasatlam" durumda. Bu ac ama gerek durumda, Trkiye toplumunun kollektif

siyasal belleinin ezeli zayflnn pay var. Bu zayflkta da, "devlet politikalarnn", zellikle askeri darbe sonras rejimlerin, sz konusu ortak bellei deforme eden, travmaya uratan sreleri belirleyici. "Kahramanmara Toplumsal Olaylar" davasnn bu olaylar polisiye vakaya indirgeyen seyri hakknda; 12 Eyll'den sonra Kahramanmara' ieren skynetim komutanlna getirilen Yusuf Haznedarolu'nun katliam "ar sola" ykmaya dnk tutumu hakknda ne srlen iddialar,53 yaplan tartmalar, belleksizletirici travma srelerinin baz uraklarn ifade ediyorlar...
53 Katliamn Sorumlular Akland, kibine Doru, 20 Aralk 1987, s. 14-18.

493 ONBRNC BLM

DNYA POLTKASINDA YEN YAPILANMALAR, DI TRKLER VE

LKC HAREKET

1989/1990 dnm, btn siyasal hareketler gibi lkc hareketin gndeminde de dnya politikasnn arln olaanst artran gelimelerle doluydu. (Kapitalist) Bat-("reel sosyalist") Dou bloklamasndaki zlmenin, Romanya ve Demokratik Almanya'da reel sosyalist sistemin spektakler k ile ivme kazanmas; Trkiye'de btn siyasal hareketlerle birlikte lkc hareketi de, uluslararas politikaya ilikin siyasal tasarmlarn global ve blgesel dzeyde gzden geirmeye itti. Dou Avrupa ve Sovyetler Birliindeki siyasal-toplumsal altst olu srecinin lkc hareketi "zel" olarak ilgilendiren bir boyutu, buralarda ve zellikle SSCB'de milliyeti akmlarn glenmesi idi. Kafkasya ve Orta Asya'daki Trk cumhuriyetlerinde Trk milliyetiliinin ykselii, pan-Trkist ve Turanc hedeflerin veya hi yoksa etmenlerin, saiklerin ilenmesini, belki hibir zaman olmad kadar "gereki" hale getiren bir konjonktr yaratt. Bu konjonktr kukusuz lkc harekete moral verdi, ona 12 Eyll sonrasndan beri ilk kez kitlesel ve yaygn biimde "sokaklara dklme" imkan salad. D Trkler konjonktrnn moral
495

katks, Islami hareketle ve cemaatlerle ilikisindeki gerilimin skntsn yaad bu evrede (bkz. 10. Blm), lkc hareket iin zellikle deerliydi. Daha nemlisi, Birikim dergisinin ubat 1990 saysndaki deerlendirmede saptand gibi, lkc harekete reaksiyoner (anti-komnist) olmaktan kp, topluma "Trk dnyas" ve onun dolaymyla "islam alemi' erevesinde pozitif bir siyasal ufuk, bir topya sunabilmesi iin kap at. (agd, s. 7-10) Dnya iktisadi-siyasal sistemindeki yeniden yaplanmann temel niteliinin de, bu kapnn lkclerin nnde aralanmasnda etkisi vardr. "Dou"yu da (reel sosyalist sistemi) byk lde kapsayarak "Kuzey" eksenini oluturan mreffeh kapitalist Bat metropollerinin, yoksul "nc dnya" lkelerinin oluturduu "Gney" ekseni zerinde kurduu bask ve smr alabildiine arlamakta, "Kuzey-Gney" uurumu derinlemekte. Bu koullarda, belki de en belirgin zellii iktisadi, toplumsal ve kltrel bakmlardan Kuzey-Gney eksenlerinin kesime noktasnda durmak olan Trkiye'nin durumu kritikleiyor: Dnya iktisadi-siyasal sisteminin keskinleen hiyerarisinde konumunu gelitirmek (veya geriletmemek) iin "atak" olmas gerek. Bu gerekliliin, esas olarak devlet ve egemen blok katnda saptanp gzetilmekle birlikte, halk katnda da hayatiyeti vardr. Dnya sistemi hiyerarisinde "kme dmeme" kaygsnn, en azndan "kme dme"nin getirecei iktisadi, toplumsal, kltrel sorunlardan doacak honutsuzluk; milleti/lkeyi hiyeraride terfi ettirmeye dnk "atak" sylemlerin destekisi olabilecektir. "Atakln" ierii ve etmenleri, siyasal-ideolojik saiklerine bal olarak farkllar kukusuz. Ancak lkc hareket, Trkiye'nin "milletler hiyerarisi"ndeki yerini gelitirmeye dnk "atak" bir sylem retmekte hatr saylr avantaja sahiptir. Hem faizmin "milletler mcadelesine" ykledii varolma-yokolma diyalektii erevesindeki yaylmac z,
496

hem de lkc hareketin dnsel mirasndaki pan-Trkist-Turanc kk, salam ve kalc referanslardr. Ana hatlaryla tanmladmz dnya konjonktr, lkclerin radikal atakln, poplist sa sylemin kalknmac-Batc (ve sonuta statkocu) ataklnn nne geirebilir. Global ve blgesel g odaklarnn ve dengelerinin hzla altst oluunun yaratt kaos, "milli karlar" uruna radikal ataklar formle eden bir politikann, statkocu-istikrarc eilimlere galebe almasn getirebilir. SSCB'deki Trk halklarn bamszlamas ve "anavatan Trkiye" ile yaknlamas (hatta belki birlemesi) ynnde gelitirilen programlar, "gereki" boyutlar kazandrlarak veya gerekten kazanarak geni kitlelere benimsetilebilir. SSCB'deki Trk cumhuriyetlerinin, Kuzey-Gney

uurumunun derinletii konjonktrde yoksul Gney'de yeralacak olmalar da nemlidir. Bamszlama dalgasnn gelitirdii zgvene ramen "d Trkler" aleminde de insanlar, Trkiye'dekiler gibi, dnyann tarasnda kalma, yoksullama vb. kayglar duymaktadrlar veya duyacaklardr. Bu atmosferde lkc hareket, "emperyalist", "smrc" ve "hal" Bat'ya kar "mazlum Mslman Trk-milletinin" hukukunu savunarak, geni emeki kitlesine anlaml ve "onurlu" gelecek bir hat izebilecektir. 1980'ler boyunca Bat ve "dzen" kart bir Islami kimlik edinme yolundaki "kazananlar", lkc hareketi byle bir hamleye hazrlkl klyor... Yukardaki paragrafta izilen ereve, uluslararas politika ve d Trkler konjonktrnn lkc harekete sunduu potansiyelin soyut amlanmas olarak anlalmal. 1989/1990 dnmnde balayan somut gelimeler iinde, lkcler bu potansiyeli deerlendirmek iin harekete geerken, onu laykyla kavramaktan alkoyan zaaflar da ortaya kt. Bunlar, kitabn nceki blmlerinde deindiimiz zaaflardr: "Genel sa" entelejensiya ve onun faizan unsurlar ile ideolojik bakmdan zde aynlaan Trke'in ve lkc hareketin
497

merkez glerinin, "alternatif" olma iddialar ve siyasal manevra yetenekleri itibaryla zayflam, ksrlam, ufuksuzlam olmalar... Hareketin dinamik potansiyelini oluturan Trk-slam lkclerinin henz ideolojik sylemlerini siyasal yaplanmaya yanstma bunalmn yayor olmalar... Anlan iki ana kesim arasndaki gerilim ve bundan dolay rgtlenmede doan zaaf. Bu blmde, bir yandan d Trkler konjonktrnn lkc harekete getirdii ivmeyi tasvir ederken, bu ivmenin yzey altnda bagsteren ve ksmen derinleen zaaflarn da tartacaz. Ykselen d Trkler konjonktr karsnda lkcler Bulgaristan ve Azerbaycan olaylar ve bu olaylarla birlikte d Trkler meselesini gndemde ba keye oturmas, 1980'lerde bu konuya ok younlamam olan lkclerin pek fazla hazrlkl olmad gelimelerdi. Bu gelimeye, 12 Eyll ncesinin "sokak" deneyiminin kollektif belleklerindeki izleriyle, bir anlamda "siyasal refleksleriyle" davranarak intibak etmeye altlar. Buna karlk, lkc hareketin zellikle Azerbaycan olaylarn protesto gsterilerinde hatr saylr kalabalklar seferber edebilmesi, "kamuoyu" asndan da hazrlkl olunmayan, srprizli bir durumdu. Devlet/hkmet iindeki ve yeraltndaki byk bir karanlk g tasvirine dayanan medyadaki "lkcler" imajn, lkc hareket gerekliini -en azndan onun tamamn- yanstmad grld. Bu balk altnda, lkc hareketin Bulgaristan - Azerbaycan olaylarna ve dnya konjonktrndeki altst olua gsterdii tepkiler ile, muhtemel gelimelere dnk tasarm oluturma abalar aktarlacak.
498

Bulgaristan olaylar 1989 yaz banda, isimleri deitirilen ve malvarlklarna elkonan Bulgaristan Trklerinin kitle halinde Trkiye'ye g etmeye balamas ile birlikte, lkede, bizzat dnemin Babakan zal'n aklamalaryla krklenen bir ovenizm dalgas yayld. "Bulgaristan'daki btn Trkleri kabul edebilecek gte olduumuzu" iddia eden zal vd. yetkililer, "Trkiye'nin btn soydalarna sahip kt" yolundaki meydan okuyan tavr, Bulgaristan'a dnk "cezalandrma" imalarna da vardrdlar. lkc hareket, kamuoyuna "zerkedilen" ovenizm etmenlerini ulatrarak sesini ykseltme abasna girdi. MP'nin Kahramanmara'ta dzenledii protesto mitinginde "Bulgara Bir 'Osmanl Tokad' Lazm" mesaj verildi, "Mehmetik Sofya'ya" gibi sloganlar atld.1 Ancak MP st dzey szcleri de, "Bulgar' cezalandrma" imalarn ak nerilere dntrmediler; Bulgaristan Trklerinin haklarn, uluslararas insan haklar belgeleri erevesinde savundular. MP'nin devletl unsurlarnn somut nerileri, Bulgaristan Trklerinin Gneydou Anadolu Blgesi'ne ve Kuzey Kbrs'a iskan edilmeleri dorultusunda oldu. Geri Gneydou Anadolu'da "soydalarn" vasfl tarm iilii bilgisine sahip olmalarndan yararlanma gerekesi de belirtildi; ama asl ama, her iki blgede nfus dengesini "Trklk lehine" gelitirmekti. Bulgaristan Trklerinin g dalgasyla ilgili nlemleri koordine eden Devlet Bakan Ercment Konukman'n daha sonraki bir aklamas, bu mant resmi dzeyde de paylaanlar olduunu ortaya koydu: "Gneydou topraklar da Trk devletinin topraklardr. Blgede aleyhte gelimeler var, bu durumu
1 Yeni Dnce, 23 Haziran 1989.

499

lehimize evirmemiz gerekir. Tablonun deimesi iin Bulgaristan'dan g edenleri bu blgeye yerletirmek istemitik. Ancak gnde sekiz bin kii g edince dzensizlik dodu ve bu isteimizi gerekletiremedik. Byk sknt yaratt. Gnderebildiklerimiz de tutunamadlar."2 Resmi azlardan znde farkl bir ey sylemeyen MP st dzeyi, Bulgaristan olaynda zgn bir

tez olarak yalnzca, verilen mesajlarn "gerek" ve "samimi" sahibinin kendileri olduunu duyurdular. zellikle g dalgas kabarp "Trkiye btn soydalarmz barna basabilecek gtedir" iddias fiilen terkedilmek zorunda kalndnda ve gelenlerin yarya yakn blm "ortada kald" iin Trkiye'yi terketmeye baladnda, bu "samimiyet" iddias ykseltildi. lkc hareketin, esasen Trk-slam lkclerinin oluturduu radikal unsurlar, "d Trkler meselelerini tek gerek ve samimi sahibinin lkcler olduu" iddiasn daha ak vurgularla, genel dzen kart sylemleriyle badatrarak ve olaylarn balangcndan itibaren ilediler. Ayrca, bu konudaki resmi politikayla aralarna, MP ynetiminin koymad, en azndan pek kararllkla savunmad mesafeler koydular: Bulgaristan'daki btn Trklerin Trkiye'ye g etme ihtimalini benimsemenin, "Trkln Balkanlar'daki ata topraklarndan vazgemek" anlamna geleceini savunarak iddetle kar ktlar. Devlet glerinin tevikiyle dzenlenen "resmi" protesto gsterilerinin "samimiyetsizliini", "ruh2 Milliyet, 18 Temmuz 1990. Konukman'n szlerinin devam da yle: "Buna karlk (hkmetin o gnlerde be bininin Sovyetler'den Trkiye'ye g etmesine izin verdigi-T.B./K.C.) Meshet Trkleri, valye demeyeyim ama fevkalade mcadeleci insanlar. Yerletikleri topraklar vatan bilecek insanlar... Gelimekte olan bu tablonun mutlaka deimesi gerekir. zellikle GAP tamamlandktan sonra bu daha da g olacaktr. Dou insanna kar olduum anlam kmasn, sevgim byktr. Farkl insanlar olarak grmyorum. 'Krt' diye ayr bir ifade de kullanmadm. Gemite Trk boylarndan birisinin farkl az zamanla yozlam ve baka bir dil grnts alm..."

500

suzluunu" sorgularken; kendilerinin byk kentlerde rgtledii korsan protesto gsterilerine polisin (Trkiye ortalamasna gre aslnda gayet yumuak olan) mdahalelerini, rejimin/dzenin d Trkler konusundaki samiyetsizliine kant gsterdiler.3 Azerbaycan olaylar Azerbaycan olaylar, 1990 yl banda hzla trmanan Ermeni-Azeri atmalar ile karlkl olarak soykrmc bir atmosferin olumas zerine, 17 Ocak'tan itibaren Sovyetler Birlii'nin Ermenistan ve Azerbaycan'a askeri birlikler sevketmesiyle balad. Sovyet askeri kuvvetlerinin Azerbaycan'a mdahalesi, says saptanamayan, ama ok sayda insann ldrld bir igale dnt. gal ve lmler, Azerbaycan'la soydaln tesinde akrabalk ilikisi de bulunan Kars, Ar ve baka baz Dou illerinden balayarak, Trkiye'de yaygn bir tepkiye yol at. lkc hareket bu tepki potansiyelini, Bulgaristan olaylaryla kyaslanmayacak bir ap ve kitlesel-likteki protesto eylemleriyle deerlendirdi. Bulgaristan'daki gibi resmi "Trk aznlk" statsne referans verecek durumda olmayan ve SSCB'yle diplomatik ilikilerini zedelememe kaygsyla davranan Trkiye'nin; Azerbaycan olaylarn "Sovyetler'in iileri" sayarak, Bulgaristan olaylarndaki gibi ak bir protestocu tutum takn(a)mamas, lkcler iin byk anst. Bu sayede, d Trkler/"soydalar" meselesinin "tek sahibi" olma iddiasn vurgulayabildiler. Geri DYP'nin faizan kanad ve ANAP'n kimi milliyetimuhafazakr unsurlar da sert knamalarda bulundular, Trk-pan-Trkst motifleri ilediler. ANAP'ta Devlet Bakan Ercment Konukman
Bizim Ocak, Haziran 1989, s. 24-26.

501

ve genel bakan yardmcs Halil zsoy, "Sovyetler'deki Trk cumhuriyetlerinin yaknda mutlaka bamszlaaca, Trkiye'nin de onlarla kltrel-ekonomik entegrasyona ynelecei" dorultusunda szler sylediler.4 Ancak ANAP'l Trk milliyetilerinin "talihsizlii", Sovyetler'in Azerbaycan'a mdahalesi baladnda ABD'de gezide bulunan Cumhurbakan zal'n "Azeriler iidir, biz Snniyiz; Azerbaycan'da olanlar o nedenle Trkiye'den ok ran' ilgilendirir" anlamnda szler sarfetmi olmasyd. MP ve lkc hareket, hkmetin "Azerbaycan olaylarna gzyuman, mdahale ve destek imkanlarn kullanmayan" bir politika izledii iddiasna kout olarak, ANAP'a kar sert bir tavr benimsedi. Yeni Dnce'de birka kez, "Trk hariciyesinin askeri mdahaleyi onbe gn nceden bildii; birtakm diplomatik, lobicilik vb. yollar kullanarak mdahaleyi en azndan yumuatabilecei halde bu ynde aba harcamad" yazld., (agk, 2 ubat 1990) lkcler, Azerbaycan'la ilgili gsteri ve toplantlarda zal ve hkmet aleyhine sloganlar attlar, ANAP temsilcilerini yuhaladlar. DYP'deki "Trk milliyetileri", hkmet etmenin ve zal'n szlerinin ykn tayan ANAP'llar gibi amazda olmamakla birlikte; devletl izgisiyle DYP'nin bu konuda MP/lkc hareket kadar radikal ve blok bir parti tavr belirt(e)memesi nedeniyle, fazla arlk koyamadlar.5
4 Resmi sfat tayan Konukman'n "Sovyetler Birlii'nin iilerine" bylesine mdaheleci bir yorum ortaya koymas, kk apl bir diplomatik skandala neden olmu, baz gazeteciler Konukman'n bakanlktan istifa etmesi gerektiini savunmulard. (Tempo, 21 Ocak 1990) 5 DYP'nin oven-faizan unsurlarnn Azerbaycan olaylarndaki yaklam ve sylemi, Ayvaz Gkdemir'in 26 Ocak'ta Nevehir'de yapt konumada izlenebilir. Gkdemir bu konumasnda Trkiye Trklerinin Azerbaycan'a ballnn "ngiltere'nin Falkland'la, ABD'nin Vietnam'la alakasna benzemediini" belirterek, ortak Ouz kkenine ve Trkln Azerbaycan'la Anadolu'yu yurtlatrmasnn tarihsel btnlne vurgu koyar. Azerbaycan olaylarnn kknde, Trkln glenmesini istemeyen emperyalizmin Ermenileri kkrtmas olduunu, "Azeri

502

lkc hareketin btn kesimleri, Azerbaycan'daki olaylarn "Sovyetler Birlii'nin i meselesi olmadn" savunmakta birletiler. Trke ve MP szcleri bu tezi daha ziyade nsan Haklar Evrensel Bildirgesi ve Helsinki Nihai Senedi'ne dayanarak gerekelendirdiler. (Yeni Dnce, 26 Ocak 1990) "Tarihi" ve soydala dayal gerekeleri, Pantrkist etmenleri de katarak, Trk-slam lkcleri vd. radikal unsurlar daha ok kullandlar. Azerbaycan olaylarnda, devlet/hkmet politikas ile lkc hareket arasnda, Bulgaristan olaylarndakinden ok daha byk bir "angajman" fark olutu. Trkslam lkcleri iin bu a fark, protestolarda dzen kart sylemlerini iletebilmek bakmndan elveriliydi. SSCB'nin Azerbaycan'a mdahalesine "Ermenilere ynelecek bir soykrm nledii" gerekesiyle Batl glerin verdii destek; hatt bu askeri mdahaleye Malta'daki zirvede ABD bakan Bush tarafndan yeil k yakld ynndeki iaretler, Trk-slam lkclerinin sz syleme imkann gelitiren verilerdi.6 Azerbaycan igalinin, Hristiyan Bat'nn slam dnyasna kar yeni bir hal seferi anlamna geldiini syleyerek; Azerbaycan olaynn gsterdii gibi, Trkln bu ezeli mcadelede "gene" slam'n nc gc olacan savundular.
Trk'nn u anda yalnz kendisi iin deil. Ermeni ihtiraslarnn asl hedefi olan Trkiye iin de bedel dediini" savunarak, u mesaj verir: "Gorbaov unu bilmelidir ki Trk'n herhangi bir zmresi 'ksz olan' deildir! Trk, 120 milyonluk byk bir kitledir. Trk' kavim kavim blp ezmek devri gemitir. Bu kavimlere yaplan her zulm, her ktlk, 120 milyonluk bir devi uyandrmaktadr. Akacak her damla Trk kan, dev bir girdap olup zalimleri boacaktr! Bu szlerin manasn Beyaz Saray'da bilenler vardr, ama Kremlin'dekiler ok daha iyi bileceklerdir." (Trk Yurdu, Mart 1990, s. 7-11) 6 Ocak 1990 iinde "lkc Genlik" imzasyla datlan bildiride, militan Trk etmenlerle birlikte, resmi entelejensiyaya ve "Bat"ya kar sert bir tavr belirgindir: "Malta'da dnyann en byk katili Bush ile biraraya gelen Gorbaov, Bush'tan ald cesaretle kpeklerini Bak'ye yollamtr. (...) Bugn Azerbaycan'da, yarn Trkistan'da, brgn zbekistan'da ve btn dnyada Trklerin mcadele bayra ykselecektir. Ve biz lkcler olarak onlarn en byk destekisi, gerekirse

503

Azerbaycan'a askeri mdahaleyi protesto iin Ocak aynn son gnleri boyunca birok kent ve kasabada lkclerin rgtledii mitingler, stanbul ve Ankara'da binlerce kiinin katld korsan gsteriler yapld. Bursa hapishanesindeki 130 lkc gnlk, Kayseri hapishanesindeki 100 lkc iki gnlk protesto alk grevi yaptlar. Ateli konumalarla krklenen ovenist hezeyan, Adana'da Trk Oca'nn dzenledii kapal salon toplantsnda Milli Gvenlik Kurulu'nun sava karar almasnn istenmesi gibi cengverce grnmlere brnd.7 28 Ocak'ta istanbul'da MP, Trke'in de konutuu byk bir miting dzenledi. Bu mitingte polisle lkcler arasnda, fazla sertlemeyen itiip kakmalar oldu. Genelde gvenlik kuvvetleri korsan gsterilere mdahale etmediler; ancak Sovyet temsilciliklerine ynelik "diplomatik sakncas" olan veya fazla byyebilecek kimi eylemleri, kendi standartlarna gre yumuak saylabilecek biimde engellediler. lkc gstericiler 24 Ocak'ta istanbul'da Hukuk Fakltesi nnde, 25 Ocak'ta Bursa Uluda niversitesi kampsnde devrimcisosyalist rencilerle kavga ettiler; ancak bu gibi kavgalar pek fazla yaylp boyutlanmad. Toplant ve gsterilerin rgtlenmesinde, lkclerle birlikte en fazla ne kan
cephe arkada olmaktan bir saniye bile geri durmayacaz. (...) Bu da zbez lkc hareketin iileridir. (...) Bir avu ngiliz'i iin Falkland'a kartma yapan ngiltere, rk, gerici, igalci diye sulanmyordu. Bilakis dnya ve Trkiye aydn bu igale destek veriyor, bunu ngiltere'nin bir hakk olarak grebiliyordu. Ayn tavr dnyadaki ezilen dier Trk unsurlar iin gsteremeyen bu aydn zmresi lkc hareket meydanlar z kardeleri iin doldurduunda, onun iin her eyi gze aldndan bahsedince ne yapacaklarn aryorlar." (Bizim Ocak, ubat 1990. s. 19-20) Cumhuriyet, 29 Ocak 1990. "Ordu Bak'ye", "Bozkurtlar Bak'ye" gibi yaygn kullanlan sloganlar ile, kimi kadim Trk iar ve tekerlemeler, bu cengverce klarn baka rnekleridir: "Btn Trkler bir ordu, katlmayan kaaktr; yasamzda yazl, kaan alaktr", "Trk Trk'tr Trk kalacak, Rus pitir pi kalacak", "yoksa iinde Moskof'a kar biraz kin, brak Trkl insan bil* deilsin". MHP'nin "kahrolsun komnistler", "milli devlet gl iktidar" gibi ananevi sloganlarna da. n planda olmamakla birlikte, rastland.

504

ve birok yerde onlarla ibirlii yapan kurulu, Trk Ocaklar oldu. Bu durum, Trk Ocaklar'nn 4. Blm'n sonunda deindiimiz konumu ve ilevi asndan anlamldr. MP'nin yansra Bizim Ocak temsilciliklerinin de toplantlarn rgtlenmesinde "tzel kiilik" olarak ba ekmesi, Trk-slam lkclerinin inisiyatifini yanstmas bakmndan nemliydi. Miting ve gsterilerde Gorbaov'un kuklalar ve SSCB bayraklar yannda, ABD bayraklar da yakld, ABD aleyhine de tezahratta bulunuldu. "ABD-AT-Rusya elele, esaret Trklere", "Amerika-Rusya, Ermeni'ye kukla" gibi sloganlar, lkc hareketin vermek istedii Bat kart mesajlarn ifadeleriydi. Trk-slam lkcleri, bir ksm slamc hareketten devralnan "Ya Allah bismillah Allahuekber", "slam gelecek zulm bitecek", "slam'a uzanan eller krlsn", "lkc zincir ve kelepeden deil, Allah'tan korkar", "armz slam'da diriliedir", "rehber Kuran hedef Turan" (ve elbette "kanmz aksa da zafer slam'n") gibi sloganlarla, Bat kartl ile Hristiyanla kar islam adna mcadele motifini badatrmaya gayret ettiler. Kahramanmara'taki mitingte konuan MP il bakan kke Kenger "hal-hilal savann baladn" bildirdi, gerekirse Azerbaycan'a gnll savamaya gidebileceini aklad.8

lkclerin Azerbaycan protestolarnda kitlesel biimde sokaklarda boy gstermesi, medyada ve kamuoyunda bir bakma aknlk, te yandan kayg (ksmen korku) ve tepkiyle karland. lkc hareketin radikal unsurlar ve Trk-slam lkcleri, medyay ve resmi gleri, "lkcler sempati topluyor" kaygsyla Azerbaycan protestolarn engellemeye, dizginlemeye almakla suladlar. Gazetelerin ve devletin resmi haber kurulularnn mitinglerde toplanan kalabalklar olduundan
8 Cumhuriyet, 27 Ocak 1990.

505

kk gsterdiini savundular. Azerbaycan olaylarn knamak iin Ankara'da dzenlenen byk 3 ubat mitinginin Muammer Aksoy'un ldrlmesi zerine iptal edilmesini, "karanlk glerin" bu gibi cinayetlerle d Trkler meselesini unutturmay amaladklar biiminde yorumladlar.9 D Trkler konusunda artan mesai Yukarda belirttiimiz gibi, lkc hareket 1980'lerde d Trkler meselesine fazla younlamam, bu konu siyasal programatiklerinde "sekin" ve arlkl bir yer kaplamamt. zellikle Trk-Islam lkclerinin slama ynelik kapsaml ideolojik tartmalar iinde Trkln eskisine gre daha "eletirel", daha "koullu" ele alnan, hatta kimileri iin tali bir deer ls haline gelmesi, d Trkler meselesinin gndemdeki konumunu geriletmiti. Bizim Ocak'n esir Trkler konusunu kapak yapt Temmuz 1989 saysnn bayazsna, "esir Trkler gibi bir konu bazlarnca bayatlam kabul edilebilir" szleriyle balamas, bu bakmdan simgeseldir. (agd, s. 3) Bu nedenle, 1990 bandan itibaren, d Trklere ilikin ilgi ve bilgi an tahkim etmeye dnk youn bir abaya giriildi. Bu abann lkc basndaki belirgin yansmas, Yeni Dncenin 12 Ocak 1990'da "Trk Dnyas" sayfasnn yaynna balamasdr. Trk-slam lkclerinin arlkl olduu yayn organlarnda ise, d Trkler konusunda hatr saylr bir younlama grlmedi. Onlarn ve lkc hareketin dier unsurlarnn konuya yaklamlar, blmn sonraki kesimlerinde ele alnacak. Yeni Dncenin "Trk Dnyas" sayfasnn panoramas, lkc okur-yazar camiasnn d Trkler konusundaki "ortalama" bak hakknda fikir verici olabilecei iin, aada ksaca aktarld...
9 Bizim Ocak, ubat 1990, s. 15-16 ve Mart 1990, s. 26. 506

"Trk Dnyas" sayfasnda, "Trk dnyas hakknda Bat kaynakl bilgilerin arpklndan" sk sk yaknlmasna ramen, anti-komnist Batl Sovyetologlarn yaz ve yorumlan arlkl yer ald. Daha ender olmakla birlikte, d Trk topluluklarnn nderlerinin veya temsilcilerinin zgn yaz ve syleileri de grld. Sayfada Islami renk grece soluktu; Islamiyetin, Trkln unsurlarndan birisine indirgenerek taliletii anlay geerliydi. yle ki, rnein Afganistan'dan haber verilirken, Afgan cihadnn Trkler tarafndan srklendii; hatta Kuzey Afganistan'daki Trk mcahitlerin Sovyetler'deki Trklerle de ilikisi dolaysyla, "Afganistan meselesinin aslnda bir yerde Trk meselesi olduu" savunuldu. 18 Mays'ta d Trkler konusuna ok iyi vakf bir Trk yazar olan Nezih Uzel Yeni Dnce "Trk Dnyas'' sayfasnda dzenli yazmaya balad. "Orta Alman yaylalarndan in denizine kadar uzanan" bir corafyay Trkln ilgi alan olarak belirleyen Uzel, yazlarnda hep, Anadolu Trklnn yzn Bat'dan Dou'ya evirerek, Osmanllarn Timur igalinden sonra yz evirdii Dou Trkl ile balant kurmas zerinde durdu. "Trk Dnyas"nda, arlkla Sovyetler'deki d Trklere deinildi.10 Sovyetler Birlii'nde yaplan 1989 nfus saymnn verileri, gzde konularndan birisi oldu; Trk nfusun Rus ve Hristiyan nfustan fazla artyor olmas defalarca ilendi.11 Nisan ve Haziran 1990'da
10 3 Austos 1990'da bu sayfada, Enver Paa'nn 1922'de giritii Turan seferi anlrken, "biraz da nyargyla oka eletirilen ve hakknda ok menfi grler ileri srlen Enver Paa'nn Orta Asya'da bugn bile bir efsane, bir kahraman olduu" belirtildi. 11 Rus nfusun paynn yzde 50.8'e dmesi, Trk nfusun 50 milyonla toplam nfusun yzde 17.3'ne ulamas ve Trk cumhuriyetlerinin nfus yapsnda grlen "saflama/katkszlama" zerinde youn biimde duruldu. Mslman nfus da toplam nfusun yzde 19.2'sine ulamt ve 1979-1989 dneminde Mslman olmayan nfus yzde 5.5 artarken, Mslman nfus yzde 27.0'lik art gstermiti. Yeni Dnce, olduundan kk gsterilen Trk nfusun aslnda 70 milyon olduunu da iddia etti. (agfc, 16 ubat 1990) 507

Krgzlar ve zbekler arasnda cereyan eden atmalarn Sovyetler Birlii'nce gerekletirilen provokasyonlarn eseri olduunu savunan yazlar ve anlatmlar yaymlad. Haziran 1990 sonlarnda Orta Asya'daki zbekistan, Tacikistan, Krgzistan, Trkmenistan ve Kazakistan cumhuriyetlerinden ve Kazan Trkleri'nden temsilcilerin Alma Ata'da toplanarak bir "Mslman Trk ortak pazar" tasars zerinde anlamalar, "Birleik Trkistan'a doru" bir adm olarak kutland. "Orta Asya Trk cumhuriyetlerinin, Bat'nn anlamak ve anlatmak istedii gibi, salt Sovyetler'i paralamayaca, ayn zamanda Byk Trkistan' gerekletirecei" savunuldu. "Trk uuru ve tek millet ruhunun" zbek, Krgz, Tacik vb. kimliklerin nne gemesi, Bat'nn hesaplarn bozmaktayd.12 Yeni Dnce 12 Ekim 1990'da, Azerbaycan Milli Demokratik Partisi'nin kuruluunu mjdeledi. Ambleminde, her biri

anlamn Trk mitolojisinden alan bozkurt, alt ok, ayyldz, sekizgen ve aleve yer verilen parti; "Trk milletinin geleceine tarihinin nda yn vermesi gerektiini" belirten, "otantik Trk" denebilecek bir grnme sahipti. Gerek Yeni Dnce'de, gerek "Trk Dnyas" sayfasnda Sovyetler dndaki d Trkler de 1990 ncesinde olduundan ok daha youn ele alnd. Balkan Trkleri konusunda sz konusu sayfann srekli yazarlarndan Ali Ata Yiit, Romanya, Yugoslavya, Bulgaristan ve Yunanistan'daki "2.5 milyonluk" Trk varlnn lke lke deil, "drt ayr lkede bir btn paralar; Trk asll olmayan (Arnavutlar gibi) dier Mslman milletlerin de ortak bir tarihin ve kltrn uzants olduklar" tezinin d siyasette benimsenmesi gerektiini ileri srd, (agk, 10 Austos 1990) Kbrs meselesinde, buras zerindeki haklarn yitirilmemesi iin, sorunun "Trkiye'nin
12 Yeni Dnce, 29 Haziran, 13 Temmuz ve 3 Austos 1990. 508

dezavantajl durumda bulunduu "Bat Trakya ve Ege sorunlar ile balantl ele alnmas gerektii savunuldu. (Yeni Dnce, 15 Haziran 1990) Kbrs'taki oven Trk milliyetilerinin partilemeye ynelmesi, 31 Austos'ta Yeni Dnce'de bir tam gazete sayfasnda aktarld. Partilemeye ivme veren Kbrs Milliyeti Dnce Dernei ve Trk-slam Birlii Dernei, Trk tarafnn resmen benimsedii, Rumlarla eit ve gvenceli federasyon tezini reddederek; "Kuzey Kbrs Trk Cumhuriyeti devletinin kkletirilmesini, anavatanla ilikilerin en st dzeye kartlmasn ve birleme olacaksa sadece Trkiye ile olmasn" savunmaktaydlar. 21 Eyll tarihli Yeni Dnce, bu partinin Kbrs Trk Birlik-Egemenlik Partisi adyla kurulduunu duyurdu. rak'ta Trklere uygulanan basklar da iki kez tam sayfa boyu ele alnd. (Yeni Dnce, 19 Ocak ve 9 ubat 1990) Sovyetler Birlii'nin de bu dnemde MP/lkc harekete "ilgisinin" younlat gzlendi. SSCB'nin Ankara bykelisi Albert erniev 1990 yaznda randevu isteyerek Alpaslan Trke'i ziyaret etti. Grmede erniev Trke'e "yeni yasalara gre, isteyen her cumhuriyetin, halkoylamasnda te iki oyla benimsenmesi halinde SSCB'den ayrlabileceini" aktard bildirildi; Trke ise erniev'e, milli nfuslarn danklndan tr bu yolun fiilen tkal olduunu anlatmt.13 1990 yaznda ngiltere Bykelilii grevlilerinin de, bata Krkkale, Elaz ve Erzincan olmak zere, MP'nin arlkl olduu siyasal corafyada "temas ve incelemelerde" bulunduklar biliniyor. Bunlarn, zellikle SSCB Trk cumhuriyetlerindeki kaynamayla balantl olarak, MP'nin/ lkc hareketin ynelimlerinin "Kuzeyli" byk glerce bir "veri" olarak hesaba katldnda dnk "iaretler" saylabileceini sylemek, makul bir speklasyon olacaktr...
13 Hrriyet, 23 Temmuz 1940.

509

MP'nin jeopolitik yaklam ve tasarmlar lkclerin d Trkler meselesiyle ilgili mesailerindeki art, dnya politikasndaki gelimeler hakkndaki global yaklamlar ve tasarmlar erevesinde anlam kazanr. lkc hareketin deiik unsurlarnn genel ideolojik yaklamlarndaki ayrmlar, dnya politikas ve Trk dnyasna baklarnda da geerli. Bu balamdaki zgl yaklam farkllklarn, bundan sonraki balk altnda ele alacaz. MP ynetiminde arlkl olan devletl entelejensiya unsurlarnn uluslararas alana dnk zgl reel politik yaklamlarn ise imdi aktaracaz. nk Trk-slam lkcleri ve dier radikal unsurlar, daha ilkesel, soyut denebilecek neriler zerinde dururken; lkc hareketin sz edilen kesimi, dnya politikasndaki yeni dengeleri, beliren uluslararas eliki ve ittifak potansiyellerini jeopolitik mlahazalarla yorumlamaya, reel politik ngrler ve hedefler izmeye yatkndr. Genelde jeopolitik konulardaki mesailere yatknlklaryla,14 uluslararas politika ve strateji alannda lkc hareketin kendi iinde hamle ve sz stnlne sahiptirler. Ayrca, MP adna yaplan bu tahlil ve ngrler, i siyasal ve diplomatik dzeye dnk olarak bir anlamda resmi anlam da tadklar iin nemlidirler. Temmuz 1990'da MP genel merkezince hazrlanan
14 12 Eyll'n kltr politikasnn yrtclerinden, emekli general Suat lhan'n Jeopolitik Duyarllk (Atatrk, Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu/Trk Tarih Kurumu Yaynlar, Ankara 1989) kitabnda "jeopolitie" getirdii tanm, lkc hareketin -zellikle asker kkenlidevletl entelejensiya unsurlarnn bu alandaki yatknln aklar niteliktedir. lhan jeopolitii, "dnya egemenlii yolunda olan ve buna kar savunan gler arasndaki ilikilere gre ekillenen global politika" balamnda, siyasal "tehdit unsurlarn" arlkla corafi konumlar ekseninde deerlendirerek ve "askeri hareket tarz ile politik hareket tarzm" badatrarak milli gvenlik stratejisi izmeye dayanan, btn bilim ve ihtisas dallarna hkmeden bir st-sistem olarak tanmlar, (age, s. X-8)

510

Dnyada Yeni Dengeler, Trk Dnyasnn ve Trkiye'nin Meseleleri balkl (yaymlanmam, fotokopi) rapor, lkc hareketin devletl unsurlarnn jeopolitik mlahazalarn olduka btnlkl yanstan bir kaynaktr. Trk milliyetilerinin "dnya tarihinin bir milletler mcadelesi" olduu tezinin

dorulanm olduunu vnle vurgulayan Rapor; dnya politikasnda "hak haklnndr" ilkesinin, yerini "hak glnndr" ilkesine terkettiini saptar. Lafzen kar kt bu "hak glnndr" ilkesine ayak uydurulmas gerektiini ima eder (bunda da gene lafzen ama, "emperyalizmin Trklk zerindeki emellerini sndrmek"tir).15 Trkiye, kendi karlarna kart ittifak ve paktlarn emellerine kar, yakn gelecekte bamszlklarn kazanacaklar varsaylan Trk devletleri arasnda birlik kurmaya ynelmeli, bu birlikte "aabey lke" roln oynamaldr. Sz konusu raporda Trkiye'nin karlarna kart olan ittifaklar tanmlanrken, saptanan g odaklar ABD (Kanada), Sovyetler Birlii, Alman Konfederasyonu, Yeni Avrupa, Japonya ve in'dir. Bu g odaklarnn Trkiye ve "Trklk" balamnda oluturduklar "tehdit(ler)"in deerlendirmesi zetle yledir: "Trkiye'yi NATO'nun vey evlad sayarak sadece nkleer rampa olarak kullanlan, milleti dostluu ve istikbali Bat'da arar hale getiren" ABD, konuland Avrupa'dan ekilecektir. Sovyetler Birlii (Rusya), ekonomik olarak toparlandktan sonra yeniden byk bir silahl g olmaya ynelecektir. Alman Konfederasyonu, mstakbel Sovyet tehdidine kar Avrupa'y koruyacak yeni tampon olarak tasarlanmaktadr. Ancak ABD'nin ardndan "dnyann ikinci
15 Yeni Dnce'de yaymlanan birok yazda, dnyadaki yumuamaya "kanlp", silahlanma harcamalarnn azaltlarak ordunun kltlmesine iddetle kar kld. (19 Ocak 1990'da da emekli bir hava generali, Tark Gkeri, bu tezi destekleyen bir yaz yazd.)

511

speri olmaya aday" bulunan Alman Konfederasyonu'nun, karlar Avrupa ve ABD ile elitii lde, 2. Dnya Sava ncesinde olduu gibi SSCB ile ittifaka ynelmesi de mmkndr. Bu flu tabloda, Avrupa Topluluu'nun (AT) varln korumas g grnmektedir; dolaysyla Trkiye AT'ye dahil olmaya dayal bir stratejiden uzak durmaldr. te yandan, ABD dnda, dnya dengesindeki konumlar deiim geirmekte olan byk glerin hepsi, Trkiye ile komu veya yakndr; bir blm (esasen Rusya ve in), "Trkiye ve Kbrs Trkl dnda tamamen esaret altnda olan Trk dnyas" iinde yeralan Trk topluluklarn egemenlii altnda barndrmaktadr. ABD ile Avrupa, Trk dnyasnn gelecei konusunda, glasnost/perestroyka sreleriyle kendileri iin tehdit olmaktan kan Sovyetler Birlii ile "ama ve ilke birlii" iindedirler. Bu ama ve ilke birlii, "gl, sz sahibi, kaynaklar zengin, ekonomik bakmdan yeterli, teknolojik gelimesini tamamlam ve en nemlisi harbetme nitelii stn Trk milletinin, yeni denge kurulmasn gerektirecek biimde dirilmesi endiesi"ne dayanr.16 nk en ge 21. yzylda, "khnemi sistemlere sahip olan Rusya ve in imparatorluklarnn kmesiyle "Trk dnyas esaretten kurtulacak, birok yeni Trk devleti ortaya kacaktr. MP'nin bu raporunun hazrlanmasna en azndan katkda bulunduu ak olan Ferruh Sezgin, Yeni Dncelde yazd yazlarda, Sovyetler Birlii'nin ekonomik yeniden yaplanmasn tamamlayarak yeniden byk bir g haline gelmesi iin ihtiya duyduu 10-15 yllk srenin; Trkiye'nin "tarihi Rus emellerinin" oluturduu tehdite kar deerlendirmesi gereken "son derece
16 Kafkasya'daki Sovyet para-militer glerinin Avrupa Konvansiyonel Kuvvet ndirimi Mzakereleri (AKKUM) dnda tutulmas yorumlanrken; ABD'nin ile "Trkiye zerinde tarihi emelleri olan" "Rusya"nn ama birlii ayrca, sper gler mcadelesinde ykselen Japonya ve Almanya'ya kar kar ortakl yapmalarna balanmtr. (Ferruh Sezgin, Yeni Dnce, 26 Ekim 1990) 512

hayati" bir kesit olduunu savundu.17 Rapora gre "Trk dnyasn bekleyen olaylar karsnda en byk tehlike, Trk illerindeki olaanst dinamizme karlk Trkiye'de grlen utandrc hareketsizlik ve umursamazlktr." Esaret altndaki Trk topluluklar, Trkiye'nin desteini yanlarnda bulamamaktadrlar. Oysa Trkiye'nin, kendisine ve Trkle ynelik "tehdit"leri bertaraf etmesi, d Trklerle "aabey lke" olarak kuraca bala mevcut g odaklarna kar durabilecek bir baka g oda olmasna baldr. Ferruh Sezgin'in sorduu gibi: "Hep dnyay ynetmeye alm ve son birka yzyldr da dnya politikasnda etkili olamamann getirdii psiko-sosyal skntlarn tahribat iinde bocalayan Trkiye, iki Marksist devin -SSCB ve in- iinde olduu -ve olaca- kaos dneminde, kendi rk iin avantajlar elde etmenin peinde komamak m(dr)?" (Yeni Dnce, 4 Mays 1990) Yeni pan-Trkizm etmenleri, sa entelejensiya ve MP/lkc hareket D Trk topluluklarnn hareketlenmesi, sada "milliyeti" kimliine sahip kan btn kesimleri ilgilendiren bir gelimeydi: lkc hareket; AP/DYP izgisi; ABD odakl "Bat sistemi" ile zdeleen devletl entelejensiya unsurlar; gerek ANAP'ta yerleiklemi olanlaryla, gerek devletl entelejensiya kastna dahil olanlaryla Trk-slam Sentezcileri... bunlarn hepsi, d Trkler konjonktrnn ykseliiyle ilgiliydiler. Ayrca slamc hareket de d Trk topluluklarndaki gelimelerle ilgili yorumlar, neriler getirmek durumundayd. slamclar dndaki kesimler, btnlkl pan-Trkist tasa-

17 ngfc, 1 Haziran 1990. Trkiye'nin doal gaz sistemini arlkla Sovyetler Birliine baml klmas da eletirildi. (Yeni Dnce, 11 Mays 1990) 513

rmlarda olmasa bile, ideolojik olarak "Trkiye'nin btn d Trklerle ilgili sorumluluk tad" asgari mtereinde anlaagelmiler; bu temel kabuln tesindeki zm nerilerinde ayrmlard. Fakat, zm nerisi adna sylenenlere bakldnda, lkc hareket gibi radikal kesimler ajitatif ve simgeselci ultimatizmleriyle (azamicilikleriyle), dier kesimler de salt imalar reten reel politik pragmatizmleriyle, d Trkler meselesinin gerekten gndeme geldii bir evrede hazrlkl saylamazlard. Eski MHP ileri gelenlerinden Nevzat K-solu'nun 28 Eyll 1990'da Yeni Dnce'de, Dndar Ter'e atfla "Trk tarihinin sarkacnn nihai d noktasndan ykselie doru dndn" mjdeledikten sonra; "yllarca Turanclk ithamyla ereflenenler"e, "elli yl ncesinin kavramlar ve heyecanlarna takl"madan, "deien dnya ile birlikte Trk dnyasnn meselelerini her an tazelenen idraklerle yeniden ele almaya" "hayat nceliklerinde" yer verip vermediklerini, "bu istikbalin fikri ve fiili meselelerini yklenerek bedel demeye" hazr olup olmadklar sorusunu yneltmesi, bu bakmdan anlamldr. Bu durumda, konunun yaygn biimde tartlmaya baland 1990 ylnda, btn milliyeti kesimler d Trklerle ilgili yaklamlarn daha "gereki" biimde temellendirerek, somutlatrarak ifade etme gerei duydular, ifade edilen yaklamlar, ou kez pan-Trkizmi kategorik olarak dlyorlar veya "btn Trklerin bir devlette birlemesinin -en azndan orta vadede- mmkn olmadn" belirterek, snr birliini art komuyorlard. Ancak, btn Trk topluluklar arasnda iktisadi, kltrel vb. aralarla fiili bir organik siyasal birliin yaratlmas hedefini gzetiyorlard (belki "enter-Trkizm" denebilir!). Bylelikle, kendilerinin btnlkl pan-Trkist tasarmlar tayp tamadklarndan bamsz (ve ondan farkl) olarak, ortaya pan-Trkist siyasal yaklam etmenleri koydular.
514

Pan-Trkizmi kategorik olarak reddetmeyen, kimi kez ancak rtk biimde sahiplense bile, Trke'te temsil olunan pan-Trkist bir gemii kapsayan lkc hareket; d Trkler konusundaki siyasal nerilerini konjonktre uyarlayarak somutlatrma noktasnda, dier "milliyeti" kesimlerden daha fazla sknt iindeydi. Pan-Trkist tasarmlar gerekletiren konjonktre "layk" somut neriler retirken, zaten "gereki" pan-Trkist etmenler etrafnda tartan genel milliyeti-sa ile ayrmlarn netletirecek daha radikal, daha kapsaml bir programatii ihmal etmemeleri gerekmekteydi. lkc hareket iinde 1980'li yllarda cereyan eden ideolojik tartmalar ve ayrmalar, bu meseleye de yansyarak ayrca sorun kayna oldular. Sonuta ortaya kan tabloda, lkc hareketin devletl merkez gleri, "genel sa" entelejensiya tarafndan ortaya konan pan-Trkist etmenlerin daha radikal, daha samimi -ama gene "gereki"-"esas" sahipleri grnmn edinmeye; Trk-lslam lkcleri ise, genel ideolojik "arnma" sreleri erevesinde, sz konusu etmenleri sorgulayan daha topist bir zeminde durmaya yneldiler. Milliyeti entelejensiya ve "saduyulu" pan-Trkizm etmenleri 1990 yl bandaki Azerbaycan olaylarndan sonra canlanan d Trkler tartmalarnda, milliyeti entelejensiyann hemen btn kesimleri, "btn Trklerin bir bayrak altnda toplanmas" anlamnda bir pan-Trkizmin hayal olduu zerinde birletiler. 1944'te rklk-Turanclk'tan yarglanan ve kurduu Trk 2000 Vakf ile hl soy Trk bir izgi izlemeyi srdren Reha Ouz Trkkan "bile", 13 Nisan 1990'da Yeni Dnce'de btn Trklerin bir devlette birlemesinin uzak bir lk olarak
515

gzetilmesi gerektiini; ancak d Trklere askeri destek verilmesini istemenin "tehlikeli ve bugnk (vurgu Trkkan'n-T.B./K.C.) dnya ve Trkiye konjonktrnde olamayacak hayaller olduunu" yazd. Pan-Trkizmin, btn Trklerin bir devlette birlemesi demek olan "azami hedefi", Trkkan gibi Trk-Turanc gemie sahip olmayan milliyetilerin bir ounca da istenir bir hedef olarak sunuldu; ancak koullarn, gerekliin veya konjonktrn buna engel olduu kaydedildi. rnein Ahmet Kabakl'ya gre, pan-Trkizmin azami hedefinin nnde "teknik" engel oluturan gereklik, "Trkiye'nin dnya Trklne balk edecek uura ve gce sahip olmamas"dr.18 "Bir Trk olarak, bir Trk milliyetisi olarak pan-Trkizmden memnun olmamak mmkn deildir" diyen AP/DYP nderi Sleyman Demirel de, pan-Trkizm Trkiye'nin iktisadi ve siyasal olarak bu gce sahip olmamas nedeniyle hayal olduunu belirtir. Buna ramen pan-Trkizmi savunmann tehlikeli olacana dikkat eker: "Trkiye'nin irken yaknlk iddia ettii bakalaryla dirsek temasna gelmek

istemesi", Trkiye'deki "baka lisanlar konuan, baka rklara mensubuz diyen insanlarn" taleplerini merulatrarak, lkenin btnln tehdit altna sokabilecektir.19 Pan-Trkizmin azami hedefi iin bu kaytlar denlerin stnde genellikle birletikleri "gereki" azami hedef, "krk ksur yldr 'Turan' hayali ile yaadn" syleyen Altemur-Kl'n ifade ettii gibi, "Trkiye'nin her sahada nderlik ve yardm ettii" bir bamsz Azerbaycan'n ve Rusya apnda
18 D Politika, Risale Yaynlan, Nisan 1990, s. 182. 19 Demirel ayrca "Musul ve Kerkk'n de Misak- Milli snrlar iinde olduunu", "ancak altmz (Trkiye'nin gneyi-T.B./K.C.) yumuak karnmz olduu iin, rak' itmemek, rak' yanmzda tutmak kaygsyla bunlar politik olarak konumadklar"n belirtmektedir. (Milliyet, 27-28 Mart, 26 Temmuz ve 23-24 Eyll 1990)

516

bir Trk konfederasyonunun kurulmasdr.20 Federatif Trk devletlerinin SSCB'nin btnlne halel getirmemesi gerektii dncesi de yaygndr: nk, paralanan bir SSCB'de ard ardna Trk devletleri kurulamayacak, kurulsa bile, ancak bu konuda planl-programl hareket eden ABD'ye yarayacaktr. Bu bakmdan "dnyada bir denge unsuru olan Sovyetler'in devam, Trklk asndan en iyisi"dir.21 "Pan-Turanist veya pan-Trkist olmayan, duygularn deil akln peinden giden", kansz, federatif yapnn olabildiince korunmasna dayal bir izgiyi savunduu Azerbaycan, Sovyetler ve tesi (Burak Yaynevi, stanbul 1990) kitabyla Taha Akyol, "gereki", "saduyulu" pan-Trkist etmenleri en donanml ve btnlkl biimde tasvir edenlerden biridir. Akyol; Trk milliyetiliinin Sovyetler Birlii'ndeki uyan hakkndaki deerlendirmesini, "aydnlanmac" -pozitivist bir mecrada yapar. (age, s. 183-210) Bu balamda, Azerbaycan entelejensiyas iindeki aydnlanmac-modernist ceditiler (yenilikiler)- ile geleneksel slamc ulemann srkledii kadimciler (gelenekiler) ayrmasn nemle ele alr. Azerbaycan'daki hareketin 1920'lerdeki tkanmasnda,22 ceditilerin tam anlamyla "halka inememelerinin" payn vurgulayarak; ceditilerle balayan aydnlanma srecinin Sovyet dneminde (okuryazarln yaygnlamas vs. ile) toplumsallam olmasn, bamszlamann ve gelecee dnk umutlarn ana kayna alarak vurgular. Akyol, Enver Paa'nn 1. Dnya Sava'nda "erken' Turan hayallerine" kapldna deinir, (age, s. 194) Sovyet egemenlii altnda ilerleyen modernleme srecinde
20 Tercman, 28-29 Temmuz 1990. 21 Abdlmecit Doru, Trk Yurtlar, Ocak-Subat-Mart 1990, s. 16-21. 22 Azerbaycan'da milli hareketin olutuu yzyl bandaki dnem hakknda son derece ayrntl bir alma: Tadeusz Swietochowski, Mslman Cemaatten Ulusal Kimlie Rus Azerbaycan 1905-1920, Balam Yaynlar, stanbul 1988. 517

kabile-boy blnmlnden ve taassubundan kurtulan Trk topluluklar, bugn Turan'a deil, ama "gereki" Trk birlii tasarmlarna nesnel olarak ok daha yakndrlar.23 Reel politik olarak "Rusya'daki Trk lkelerinin bir konfederasyon erevesinde btnlemesi" ve "Trkiye'nin bu konfederasyonla yakn ilikiye giderek zerinde manevi nderlie sahip olmas" esaslar etrafnda tanmlanan yeni-pan-Trkist etmenlerin; Batc, Kemalist entelejensiyann devletl unsurlarnn kimilerince de paylald sylenmelidir. rnein Cokun Krca, "artlarn, tahmini zor bir sre iin, Trkiye'nin SSCB'nin iilerine karmama prensibini dikkatle devam ettirmesini gerektirdiini" ancak bu prensibin Trk dnyasndaki gelimeleri dikkatle izlemekten alkoyucu olmadn belirterek, u soruyu ortaya sormaktadr: "Yeni dnya artlar iinde, herhalde ok byk bir devlet olarak kalacak olan Rusya'y dengeleyebilmek asndan, Bat'nn yksek karlarna en uygun den, Trk adn tayacak bir konfederasyon deil mi?"24 Bat'nn, zellikle ABD'nin "yksek karlar"yla btnlemeyi pan-Trkist etmenlerle badatran bu yaklamn, tipik savunucularndan birisi, en nlleri Alexandre Bennigsen olan ABD/Bat Sovyetologlarnn "Sovyetler'deki Mslman ve Trk halklar" zerine incelemelerine, ynettii onbe gnlk Yeni Forum dergisinde 1980'lerin ortalarndan beri byk yer veren Aydn Yaln'dr.25
23 Nezih Uzel de, tpk ngilizlerin Hindistan'da ngilizce'yi resmi dil haline getirerek yapm olduklar gibi, "Rusya'nn, yzyllardr ive farkllklar yznden birbirleriyle konuup anlaamayan Trk boylarna Rusay mecburi klarak, asrlarn ryas 'Trk birlii'ne hizmet ettii'ni yazmtr. (Yeni Dnce, 25 Mays 1990) 24 Aktaran: Nuri Grgr, Rusya'da Devrimden Evrime, Trk Yurdu, Mart 1990, s. 5. 25 ok okunan gazeteci-yazarlar Cengiz andar ve Engin Ard, "Batl" modernist deerlerle gereki pan-Trkizm etmenlerini birlikte dnmeye 1990'larda

518

Bat dnyasnn "Hristiyan ve hal" zn vurgulayarak dtkleri kaytlara ramen, milliyeti entelejensiyann bir kesiminin, zellikle devletl unsurlarnn, Bat/ABD karlar ile Trkln karlarn uyumlu klma arayn reddetmedikleri sylenebilir. Trk Ocaklar'nn resmi yayn organ olan Trk Yurdu'nun, Krca'nn yukardaki szlerini aktarrken "mantkl bir d politika anlaynn

esaslar olarak benimsememek mmkn deil" ifadesini kullanmas bu bakmdan anlamldr. Milliyeti entelejensiya asndan, vazedilen "gereki" pan-Trkizm etmenlerini, Bat/ABD egemenliindeki emperyalist statkoyla badatrabilmek iin, Bat ile ve Batclkla balanty kurumlatran resmi ideolojiye asgari bir uyum salamak kanlmazdr. Milliyeti ve faizan entelejensiya, 3. Blm'de deindiimiz, "Atatrkln" elverili bir yorumunu yapma abasna zaten genel olarak "d Trkler" balamnda girimitir. 1988'de aylk olarak yaymlanmaya balanan Trkistan dergisinin izgisi, bu aba iinde kullanlan temel motiflerin ortalama bir zetini yanstr: Batllama ada teknoloji ile zdeletirilerek benimsenir, slam "milleti oluturan deerlerden birisi" olarak alglanr, Mustafa Kemal'de ve "Atatrk devri"nde Trk-Turanc bir perspektifin daima varolduu savunulur. Trkistan'n genel koordinatr Do. Ahat Andican, srekli iki noktann stnde durur: "Avrupa topluluuna girme sendromundan" ve "Pan-Trkizmle sulanma korkusu hastalndan" kurtulmann zorunluluu... Bunlar, Trkistan'n faist entelejensiya ve zellikle Trk-slam Sentezcileri ile paylat tezlerdir. Anlan kesimler de, Atatrk'n, btn d Trklerin bamszlama mcadelesi veyatknlaan bir baka tipin rnekleridir. Ard'n, MP genel sekreter yardmcs Ferruh Sezgin'in d Trklerle ilgili yaklamn "gerekilii" ve "sagduyululuu" ile ven yazs, ilgintir. {Sabah, 6 Austos 1990) 519

recei bir konjonktrn "gelecei" varsaymna dayanarak, dil ve kltr alanlarnda Trk kltrn tahkim edip yaymaya dnk (Gne-Dil teorisi vb.), almalarla bu konjonktre hazrlanmay ngrdn savunurlar. Onun Bat Trakya'y ve Musul-Kerkk' Misak- Milli snrlarna dahil saydn vurgularlar. Ancak Atatrk'n lmnden sonra "yanl Atatrklk" yorumlaryla bu politikann terkedildiinden yaknrlar. zellikle 2. Dnya Sava'nn sonlarnda Almanya'nn 12 Ege adasn Trkiye'ye brakma teklifini "korkak ekimser" tutumu ile geri eviren nn dnemini (19381950) lanetlerler.26 Bu balamda, Atatrk'n "yurtta sulh cihanda sulh" iar, milliyeti yazar ismet Bozda'n "yurtta sulh cihanda sulh' dersin ama iin icabn da yaparsn"27 szlerine yansd gibi, gerek amac gizleyici, taktiksel bir sz olarak yeniden yorumlanr... Faist entelejensiya, genellikle, TC. devletinin Bulgaristan ve Azerbaycan olaylarnda d Trkler konusunda -istenen lde olmasa bile- daha duyarl bir tutuma yneldiinin altn izip honutluklarn belirterek, devlet/hkmet politikasyla olabildiince uyumlu grnmeye de nem verirler. Bylece, resmi politikalar zerindeki etkinliklerini de gelitirmeyi umarlar. "Gereki" pan-Trkist etmenler vaazedilirken vurgulanan "saduyululuun" temelinde yatan asli veri, Demirel'in belirttii gibi, "Trkiye'nin bekasnn her eyin stnde olduu", Trkiye'nin, btn dnya Trkl iin bamszlk umudunun ve milli bilincin ayakta kalmas iin ok nemli gvence olduu" kabuldr. Hem d Trklere, hem de Trkiye'ye zarar getir26 Bu yaklamn, belirgin ve etkili bir temsilcisi olan aban Karata'n azndan ifade edilii iin: D Politika, Risale Yaynlar, Nisan 1990, s. 161-167. 27 D Politika, Risale Yaynlar, Nisan 1990, s. 174.12 Mart dneminin MT mstear Fuat Dou, daha 15 Nisan 1986'da Yeni Forum'da "bugnk ve gelecek kuaklara yurtta sulh cihanda sulh'un yerine Atatrk'n 1932'de balatt aratrc ve tantc Trk milliyetiliini reterek kalplere yerletirmek" gerektiini yazd.

520

meme kaygsn ileri sren bu "ihtiyatl" tutum, d Trkler sorununu "Trklk"ten ziyade somut olarak Trkiye'nin glenmesi ve gvenlii asndan nemseyen bir yaklam yanstr.28 Bunun da tesinde, "son bamsz Trk devleti" olan Trkiye'ye "dnya Trkl'nn gzbebei" sfat ile birlikte, "Trk dnyasnn aabeyi" misyonu yaktrlr. ANAP hkmetinin d Trklerle ilgili Devlet Bakan Ercment Konukman'n belirttii, oluacak mstakil Trk devletlerinin "Trkiye'yi rehber kabul edecekleri" kans, genel kabul gren tezdir.29 Bu tez, genellikle, Trkiye'nin Trk dnyas zerinde etkinliini iktisadi gce dayanarak kurmas gerektii fikriyle tamamlanr. Konukman'n "artk bymek ve kuvvetlenmenin iktisadi gle mmkn olduunu, dn Amerika'nn ve Rusya'nn da bunu yaptn" anlatarak, "Trk ortak pazar" hedefi izmesi, bu perspektifin resmi ifadesidir. Trk dnyasyla btnleme misyonunun arlkla iktisadi dzeye yklmas fikri, faist entelejensiyann sermaye ile kesime noktasdr. Egemen blokun, ortaya atlan pan-Trkist etmenlerin "saduyulu" ve "gereki" bir zemine oturtulmas ynndeki genel iradesi, ordu nezdinde "Trkiye'nin gvenlii" nceliine dayanyorsa; byk sermaye nezdinde de pazar aray nceliine dayanr. 3. Blm'de byk sermaye ile uyumluluunu belirttiimiz Aydnlar Oca'nn nde gelenlerinden aban Karata'n, "Trkiye'nin kapitalist
28 Aydn Yaln'n bu yaklam balyla da ele veren bir yazs: Trk Dnyasna lgi Trkiye'nin Gvenlii Sorunudur, Yeni Forum, 1 Ocak 1989, s. 16-19. Yaln bu yazsnda, 21. yzylda Sovyet ordusunun te birini oluturacak Trk n-lusunun, Sovyetlerin Trkiye'ye saldrmazlnn en salam gvencesi olacan belirtir.

29 Milliyet, 3 5 Eyll 1990. Bu misyonun, bizzat d Trklerce sorgulandn belirtmek gerekir. rnein Trkistan dergisi genel koordinatr ve Trkistanllar Kltr ve Sosyal Yardm Dernei bakan Ahat Andican, Trkiye'nin Dousundaki Trk halklarnn toplumsal gelime dzeylerinin bilinemeyip kmsenmesine de bal olarak, Trkiye'nin "Trk dnyasnn Amerika's, dierlerinin ise 3. dnyas" olacann sanlmasn eletiriyor. (Milliyet, 11 Eyll 1990)

521

ekonomi konusunda kazand tecrbeyi" Sovyetler'deki Trk cumhuriyetlerine aktarabilecei zerinde durmas, aklaycdr.30 "Saduyulu" pan-Trkizm ve slam "Gereki", "saduyulu" pan-Trkizm etmenlerini ortaya koyarken faist entelejensiya ile devletl Batc entelejensiyann zerinde birletii bir nokta da, d Trkler-Trkiye ilikisinde islam'n gl bir rol oynamasn nleme kaygs. Sovyetler Birlii'ndeki Trkler arasnda slam'n olduka naif alglandn ve siyasal-toplumsal perspektiflerinde ounlukla belirleyici olmayan bir yer igal ettiini, bakalaryla birlikte slamclar da gzlemliyorlar.31 Ancak slamclar Asya Trklerinin Islami uyana ak olduunu vurgularken, anlan dier kesimler, bylesi bir gidiatn hem olmad, hem de olmamas gerektii ynnde konuuyorlar.32 Trk-slam Sentezcilerinin
30 Milliyet, 7 Eyll 1990. ismet Bozda, ayn fikri daha ideolojik bir dolaymla savunur: "Milli uuru" meydana getiren dil, din ve kltr unsurlar zayflktan veya elverisizlikten dolay kullanlamaz haldedir; bu nedenle Trkiye'nin Trk dnyas zerinde etki kurmas, ekonomik gcn ve d Trklkle ekonomik ban gelitirmesiyle gerekleebilecektir. (D Politika, Risale Yaynlar, Nisan 1990, s. 173) 31 Rza Kurtulu, Azerbaycan Gerei ve slami Potansiyel, Dnya ve slam, Bahar 1990,5.63-70. 32 Taha Akyol, Azerbaycan Halk Cephesi'ndeki, slam'n siyasete kartrlmamas ynnde olan genel eilimi onaylyor, (age, s. 69) Altemur Kl Azerbaycan'daki bamszlk hareketinin "slam'da mutaassp olmaymdan sitayile bahsediyor. (Tercman, 28-29 Temmuz 1990) ABD'nin finansmanyla Mnih'ten yayn yapan Azerbaycan Azadlk (Hrriyet) radyosu grevlilerinden Yasin Aslan, Bugn Azerbaycan'da Pantrkizm ve Panislamizm (Baysan Basm ve Yayn Sanayii, stanbul 1990) adl kitabnda "ifrat slamcla" kar kyor. Azerbaycan'da da din adamlarnn ve siyasal nderlerin, "dini siyasette kullanmama" eiliminde olduklarn eitli verilerle aktaryor. "slam fundamentalizmi'ni simgeleyen Humeyni'nin gerek Sovyet, gerek ran Azerbaycannda "Fars ovenisti" saylarak benimsenmediini iletiyor, (age, s. 77-82, 102-103) 522

Trklkle Mslmanl "bir" sayan, slam' Trkln bir bileeni kabul eden, radikal slam' ise "sapkn" sayan sylemleri, bu balamda ilevsel oluyor. Ancak milliyeti ve faist entelejensiya mensuplarnn pek ou, slam' "Trk dnyas" iin tehlikeli bir tehdit (veya rakip) saydklar bu meselede, Sentezci yaklamn olaan slubunu aan sertlikte tepkiler gsterebiliyorlar. Ahat Andican, "fanatik dincilere", "slam bir ideoloji gibi kabul eden ve Trk milliyetini yok etme ve reddetme dncelerini slam maskesi altnda gizlemeye alan" "baka milletlerin kavmiyetileri" tanmyla kar kyor.33 Devletle olduka uyumlu alan Trk Dnyas Aratrmalar Vakf bakan Prof. Turan Yazgan, Sovyet Trklerinin bamszlama srecinde slamc etmeni ne karma abalarn, "Arap ve Pers milliyetiliine" dayandryor. Yazgan, "Sovyetler'deki Trk cumhuriyetlerinde yaanan uyann itici faktrnn slam deil, milliyet ve Trklk olduunu" vurgulayarak; rnein Moldavya'daki Gagauz Trklerinin Hristiyan olmalarna ramen "senden benden daha iyi Trkolu Trk" olduunu savunuyor.34 Trk-slam Sentezi literatrnde, Gagauzlarn "slam'dan uzaklaan Trklerin Trkln de kaybettii" tezinin klasik kant olarak kullanldklar dnlrse, bu yaklamn nemi anlalr! Yeni Dnce'nin "Trk Dnyas" sayfasnda da, Gagauz Trklerinin Austos 1990 sonlarndaki bamszlk ilan gururla sahiplenildiini ekleyelim. simlerinin kknn "Gkouz"a dayand sylenen Gagauz Trkleri, "Hristiyan olmalarna ramen Hristiyanln temel esprisine aykr olarak kurban kesmek" vs. yollarla kimi kadim Trk geleneklerini yaatmakla; "Ouz olarak doup Ouz olarak lme mcadelesi
33 Trkistan, Say 6, 1989, s. 42-43. 34 Milliyet, 8 Eyll 1990.

523

vererek, tarihin sadece ve sadece milletler mcadelesi olduu gereini btn insanla gstermeye almakla" vldler. (agk, 31 Austos ve 9 Kasm) Batc devletl entelejensiya iinde ise, Trkiye'nin karlarn, Aydn Yaln'n deyiiyle "Bat dnyasnn ve uygarlnn varolma mcadelesi" balamnda ABD'nin/Bat'nn emperyalist strateji sorunsalna oturtan kesim; komnizmin yannda islam' da hem resmi ideoloji iin, hem "Bat dnyas" iin "tehdit" sayar.35 Mart 1990'da yaynna balayan ve pan-Trkist etmenlerle slamc ideolojiyi badatrma dorultusunda tavr alan Trk Yurtlar dergisi; hedef ald Batc/" Amerikanc" devletl entelejensiyann Trk dnyasna bakndaki slam kart etmenlerin saiklerini aydnlatc biimde ortaya koymutur. Trk Yurtlarnn36 ayrca, cepheden karsna almamakla birlikte, sz konusu kesimle ayn zeminde hareket eden milliyeti-faizan entelejensiyay da eletirerek kendi dorultusunda etkilemeyi gzettii sylenebilir... Trk Yurtlar, d Trkler meselesini meslek

tutanlarn islam kartln, nl stratejisi Brzezinski'nin "islam dost lkelerde


35 Sovyetler Birliindeki Trk halklarn bamszlama srelerinde slami etmenin ar basmasn, "Trkiye'nin karlar" asndan en byk tehdit deilse en byklerinden birisi saymak noktasnda, resmi ideoloji sadece milliyeti-sa dnce alann etki altnda tutmuyor. Ayn yaklam, geni anlamyla solun (veya "ilericilerin") ierisinde de geerli olabiliyor. Milliyet gazetesinde "Trkiye ve D Trkler" balkl uzun dizi rportaj (4-15 ve 22-25 Eyll 1990) hazrlayan Cetin Yetkin ve Uur zen'in, "Sovyetler Birlii'ndeki Trk cumhuriyetlerinin bamszlk giriimlerinin 'slami uyan' olarak gsterilmesinin, AT'ye girmek iin abalayan Trkiye'nin aleyhine olacan" nemle vurgulamalar; "ulusal karlarmza kendi siyasal grmz erevesinde sahip kmak gerektii; Trklk olgusunu din adna yadsmann, niyetiniz ne olursa olsun, eninde sonunda yabanc devletlerin amalarna hizmet eder hale gelmeye yol aaca" uyarsnda bulunmalar, bunun bir rnei, (agk, 4 ve 25 Eyll 1990) 36 Yayn kadrosunda Kafkasya kkenli Karaay-Malkar Trklerinin arlkl olduu Trk Yurtlar'nn temel tutumu, dergiyi yneten Hayati Bice'nin yazlarnda belirgindir. Bice. Trk Yurtlar'ndan nee de Ouz Karaay mstear ad altnda yazd yazlarla, d Trkler literatrnn bilinen yazarlarndan birisi idi.

524

bask ve denetim altnda tutulmal, dman lkelerde desteklenmeli" szlerinde ifadesini bulan ABD politikasna balyor. (Bkz. 3. Blm) Derginin tanmlad bu politikann tipik temsilcisinin, "slami ideolojinin Sovyet Mslmanl iin birletirici bir unsur olmasna karn, ada Trkiye'de birletirici bir ideoloji olan milliyetiliin kart bir ideolojiyi temsil ettiini"37 nl Sovyetolog Bennigsen'den naklen savunan Aydn Yaln olduunu yinelemekte yarar var. Trk Yurtlar, 1990'lara girilirken ABD odakl emperyalizmin yeni stratejisinin, slam'n ayrm yaplmakszn her yerde dizginlenmesi dorultusunda deitiini vurgulamakta. Hayati Bice, Trk Yurtlar'nn Temmuz-AustosEyll 1990 saysnda "slami hibir kayglar olmad halde 'Sovyet Mslmanlar' ile 'yakndan' ilgilenen Amerikan patentli dncelerin gnll mterisi baz kii ve kurululara" ta atarak; Bat'nn son bir-iki yldr "Sovyet Mslmanlar"n dmana kar kullanlabilecek bir g olarak deil, artk statko iin potansiyel bir tehdit olarak grdklerini ortaya koydu. ABD'de ve Bat'da imdi, Sovyetler'deki Mslman halklarn kendilerini dnya apndaki slam mmetinin paras olarak alglamalarn engelleme abas gndemdeydi. Bu erevede, "islam'n hrriyet ve bamszlk mcadelesindeki arln yitirdii, Trk halklarn ortak milli mirasnn ne kt" vurgulanyor; yorumlarn ve gelimelerin bu ynde olmas isteniyordu. Buna kar Bice, btn Trk yurtlarnn "en mmeyyiz" ve "onlarca etnik mensubiyete blnmelerini engelleyebilecek" tek vasfn slam olduunu savundu. Kafkasya ve Trkistan'da Trklk ile Mslmanln zdelemi olmas, slam bilincinin byk bir corafya ve nfus apnda glenmesine elverili bir zemin yaratyordu. Hayati Bice, uzun yllar Sovyetler Birlii'ne kar
37 Aydn Yaln, Prof. Alexandre Bennigsen, Yeni Forum, 15 Temmuz 1988, s. 33. 525

kullanmak istedii Trk kkenli halklar konusunda yapt aratrmalar ile ciddi verilere sahip olan" ABD ve Bat'nn, bu potansiyeli engellemek iin Trkiye'ye nemli misyon yklediini yazd. Tek "laik" ve "en" Bat yanls slam lkesi olan ve Sovyetler Birlii'ndeki Mslman-Trk halklar nezdinde byk sempatiye sahip bulunan Trkiye; "Trklk" deerlerinin Islami deerlerin nne kmas ve islam'n "laik" bir yorumla taliletirilmesi dorultusunda Kafkasya ve Trkistan' etkilemeliydi. Bice, bu misyonu "Bat iin, Atatrkler tarafndan Pantrkizm" diye zetledi.38 1990 sonbaharnda Trkiye adna Sovyetler Birlii ile kltrel ibirlii anlamalar imzalayan Kltr Bakan Namk Kemal Zeybek'in 4 Kasm'da Trkiye gazetesine yapt aklamalar, Bice'nin dncelerini dorulayc nitelikte. Zeybek, Sovyetler Birlii Kltr Bakan Kuzenko'nun, "Trkiye'nin kendi 'doru' slam anlayyla, Sovyetler'deki Mslman halklara din kltr konusunda destek ve yardmc olmasn istediini" aktaryor. Devlet Bakan Ercment Konukman da 15 Eyll 1990'da Milliyet'te, Suudi Arabistan veya baka odaklardan kaynaklanan pan-lslamist etkilere kar, Trkiye'nin "Asya'daki Trk topluluklarna dini telkin asndan da ulamas gerektiini" savunmutu. MP nderlii ve yeni pan-Trkizm etmenleri lkc hareketin MP'de arlkl olan merkez gleri, genel sa entelejensiyann, "Trkiye'nin bekas" temelinde resmi ideolojiyle uyumu gzeten devletl bak asn esas itibaryla paylarlar ve bu bak asna dayal "gereki",
38 agd, s. 5-9. RP nderi Necmettin Erbakan da, Milliyet'teki "Trkiye ve D Trkler" dizi rportajnda, Bat'nn, Sovyetler'deki Mslmanlarn, din dmanl eklinde tatbik edilen Trkiye'deki laiklik anlayn rnek almalar iin altn savunmutur, (agk, 10 Eyll 1990)

526

"saduyulu" pan-Trkizm etmenlerine dayanrlar. Alpaslan Trke, 1960'lardan beri ve "temel eseri" Dokuz Ik'ta "d Trkler iin elden ne gelirse yapmak gerektiini" savunurken, bu mcadelede "ba artn Trkiye'nin tehlikeye sokulmamas olduunu, nk btn d Trklerin kurtuluunun Trkiye'nin varlna bal olduunu" vurgulamtr.39 Trke, Azerbaycan olaylarndan sonra da "gerek biz Trkiye Trklerinin, gerekse Sovyetler Birlii'nde yaayan Trklerin, ok akll ve planl hareket

etmesi gerektiini; ilk dnlecek eyin kamuoyunu, dnyay gerekleri aklayarak ikna etmek olduunu" savunarak; yeni pan-Trkist etmenlerin genellikle etrafnda tanmlad "gereki" azami hedefi tekrarlad: Btn Trk lkeleri arasnda bir kltr kprsnn kurulmas, Azerbaycan iin en uygun zmn bir "Kafkas Konfederasyonu"nun kurulmas olaca, Orta Asya Trklerinin de bu konfederasyonla iyi iliki iine girip bir "Kafkasya ve Orta Asya Konfederasyonu"nun oluumunu hedeflemeleri...40 lkc hareketin MP nderliinde cisimleen devletl unsurlarnn, "gereki" pan-Trkizm etmenlerini vazederken da dnk resmi aklamalarnda kullandklar bu ihtiyatl slup, kendi i kamuoylarna dnk konumalarnda bir lde deiir. MP szcleri, d Trklerin "dnya politikasnda etkinlik arac olarak" Trkiye'ye salad potansiyeli vurgularken, genel milliyeti sylemin ortalamasndan daha "atak", ak yaylmaclk etmenleri ieren bir perspektifi ortaya
39 Alpaslan Trke, Temel Grler (4. Bask), Dergah Yaynlar, stanbul 1979, s. 294. Ferruh Sezgin, Tempo ile syleisinde "devletlluk" ve "gerekilik" nceliini vurguluyor: "Parti olarak devleti amak niyetinde deiliz. Biz, Trk milliyetisiyiz. Hibir zaman topik politikalarla kendi hayallerimizi tatmin iin devletin varln tehlikeye drmeyi aklmza getirmeyiz." (agk, 29 Temmuz 1990) 40 Bizim Ocak, ubat 1990, s. 9. 9 ubat'ta da Yeni Dncede Ahmet Bilgin, " 'Ordu Bak'ye' slogannn kimlerce sylenirse sylensin hakl Azeri davasna fayda vermeyecei"ni yazd; "baz evrelerin lkclerin ll siyasetini saptrma gayretleri"ni yerdi.

527

koyarlar. Alpaslan Trke, gene 1960'lardan beri sylediklerinin izinde, "smrgeciliin amzda ekil deitirdiini, kltr ve ideoloji ihra ederek, dier lkelerde kendi dilini konuan, kendi kltrn bilen ve kendisine dost olan topluluklara sahip olmaya altn" anlatarak; d Trklerin, (smrgecilik deilse de!) uluslararas politikada glenme iin "hazr bir imkan" olduunu ima eder.41 MP Genel Bakan Yardmcs evket Blent Yahnici de 13 Temmuz 1990 tarihli Yeni Dnce'de, "komu lkelerin toprak btnlklerine ve bamszlklarna sayg" kaydn dtkten sonra, bu kaytla asla badaamayacak biimde, "Trk unsurlar ile ilgilenmeyi 'nerede Trk varsa oras Misak- Milli'ye dahildir' ilkesi nda dnrz" mesajn verir. te yandan, Trke "yurtta sulh, cihanda sulh" iarn lafzen benimserken; Yeni Dnce'de sk sk konuk yazar olarak yeralan Bilgehan Gktu, "Atatrk'n yurtta sulh, cihanda sulh' derken bize cihan hakimiyetini iaret ettiini; nk cihanda sulhun, cihanda sulh isteyenin (cihana) hakim olmasyla olacan" aklamaktadr, (agk, 28 Nisan 1989) MP nderliinin ve ona yakn unsurlarn, bir yandan byk apl "otantik" panTrkizm tasarmlarn ima ederken, bir yandan da "gereki" pan-Trkist etmenleri benimsiyor grnmelerinde; kamuoyu ve devlet nezdinde rklkla-Turanclkla damgalanmaktan kanma kaygsnn mutlaka pay var. Ayrca, d Trk topluluklarnn gerekten milli bamszlk iin mcadele ediyor olmalar, pan-Trkist kayglarla reel politika arasnda ba kurmay acilletiriyor; "maceraclktan" ve topistlikten uzak, i ve d politikada genel kabul grecek "sahiden gereki" politikalar saptamay
41 Yeni Dnce, 9 Mart 1990. MP yneticilerinden evket Blent Yahnici de "artk devletlerin nfuz sahalarn geniletmek iin baka lkelerdeki insanlar parayla, ideolojiyle ve eitli yollarla el altnda krklediini; Trkiye'nin bu gelimelerden uzak kalamayacan" anlatr. (Yeni Dnce, 13 Temmuz 1990)

528

icap ettiriyor. Bu durum, MP nderliini gemiteki ufkuna gre mtevazi saylabilecek hedefler tanmlamaya itmekte. te yandan, hem lkc hareketin/MP'nin tabann tatmin etmek, hem dier milliyeti izgilerden stnlklerini kantlamak bakmndan daha radikal ve kapsaml pan-Trkist talepleri savunma gereklilii de ak. Bu gereklilii yerine getirirken, genel kamuoyunda rklkTuranclk'la damgalanma riski ykseldii gibi; milliyeti ve d Trk kamuoyunda, "soydalarmz ve d gleri tahrik ederek d Trklerin iini zorlatrma" karalamasyla karlayorlar. lkc basnda zaman zaman, baz -zellikle "resmi kontroll"- kurulularn d Trk nezdinde lkcler ve Alpaslan Trke aleyhine telkinlerde bulunulduundan yaknlmas, bir gsterge.42 Ksacas, MP nderliini, pan-Trkizm perspektifini "gereki" pan-Trkist etmenlerle snrlamaya zorlayan bir dinamik iliyor. MP nderlii ise, lkc hareketi "genel sa" ortalamaya indirgeyerek zgnln, "soy'luunu yok edebilecek olan bu dinamie kar durabilmek iin gereken radikalizmin uygun biimini ve "dozajn" aryor. MP nderlii, "gereki" pan-Trkist etmenlerle tanmlanan bir zemini paylat genel san ve milliyeti entelejensiyann ortalamas iinde erimeme kaygsyla, d Trkler meselesindeki "telif hakkn" srarla gndeme getiriyor. lkc hareketin btn unsurlar, olduka geni bir milliyeti aydn kalabalnn da desteiyle, "lkclerin, bu meseleye d Trklerden sz edenlerin 'rk, Turanc' sulamalaryla hapsedildii, ikence grd dnemlerde cesaretle sahip ktklarn" anlatyorlar. Bu vesileyle, Trke de yceltiliyor. evket Blent Yahnici'nin u szleri bu yceltme

kampanyasnn tipik rneidir: "Bugn Trkiye iinde milliyetilik ediliyorsa, Trkiye dnda ise uyanan ve kendini
42 Bizim Ocak, Temmuz 1990. s. 11 ve Yeni Dnce, 5 Ekim 1990.

529

arayan bir Trklk varsa, bu Trklk 'btn Trk dnyas iin mterek elifba' arayna kmsa, bunlarda tartlmaz bir Trke hakk vardr."43 Yeni Dunce'de 25 Mays 1990'da yaymlanan, Azerbaycan Halk Cephesi nderliinin militan Trk unsurlarndan air Bahtiyar Vahapzade'nin Trke'e gnderdii "ballk mesaj" da kaydedilmeli: "Ben sizin adnz ilk defa genliimde iitmitim. Sizin fikirlerinizi, maksadnz, gayenizi ok iyi biliyorum. Hep sizin ideallerinize gpta ettim. Hep sizin fikirlerinizle yaadm. (...) Yine maalesef ki, Trkiye'de sizin fikirlerinizi beenen, sizin fikirlerinizle yaayan insanlarla beraber, sizi derinden anlamayanlar da var. (...) Ben arzu ederdim ki Trk genlii hep sizin arkanzdan gitsin." lkc hareketin d Trkler meselesindeki telif hakkn vurgulayarak Trke'i "kadri bilinemeyen byk devlet adam" olarak ycelten kampanya, "fikri iktidarda kendi zindanda" sylemini de canlandrabilecek bir nve yaratmakta. Trkiye'nin bir d Trkler politikas izmesi gerekliliinin siyasal gndeme gelerek resmi makamlarca da ele alnmas ve pan-Trkist dnce etmenlerinin yaygnlamas, bu nedenlerle yllardr sulanan Trke'in ve MHP/MP misyonunun meruiyet kant olarak sunuluyor. Bu sunu rtk olarak, MP nderliinin, pan-Trkist perspektifi nedeniyle sulanr konumdan kp, d Trkler konusunda resmi politikann ncl ve "gerek sahibi" mevkiine ykselme talebini ieriyor. lkc hareket iinde gerek Trk saikleri baskn unsurlar, gerek devletl kesim ve "muhafazakr" merkez gler, d
43 Yeni Dnce, 5 Ekim 1990. Erzurum'daki Azerbaycan mitinginde MP yneticilerinden mer Haluk Pirimolu, Trke'i "dnya Trklerinin lideri" diye and. (Cumhuriyet, 28 Ocak 1990) Altemur Kl'tan bu kampanyaya bir destek: Kl, Azerbaycan izlenimlerini aktarrken, Azeri Trklerinin en fazla sevdii iki Trk liderinin Turgut zal ile Alpaslan Trke olduunu yazyor. (Tercman, 28-29 Temmuz 1990) 530

Trkler konjonktr ykselirken Trkiye'nin bu konudaki resmi politikasn etkileme kaygsn fazlaca duyacaklardr. Hem kendileri iin verimli olabilecek olan bu konjonktr deerlendirmeye dnk pragmatist saiklerle, hem de samimi pan-Trkist mlahazalarla girdikleri bu ynelim; resmi glerle aralarnda daha youn bir temasn olumasna katkda bulunacaktr. Devlet katnda da, lkc hareketi, i ve d Trk kamuoyunda Trkiye'nin soydalaryla ilgili resmi politikasna ball ve sempatiyi gelitirmeye dnk sivil destek potansiyeli olarak kullanma dncesi taraftar bulabilecektir. MP'nin devletl unsurlar bylelikle, "Trkiye'nin jeopolitik karlarn azamiletirme" ortak paydasnda resmi glerle buluarak misyonlarn devletle yeniden zdeletirmeye ynelebilirler. Bylece, lkc harekete d Trkler konjonktr dolaymyla, yeniden, resmi glere sivil destek salama ilevinin yklenmesi gndeme gelebilir; ki, bu ihtimali genel olarak destekleyen ve zayflatan etkenleri 12. Blm'de tarttk... Trk-slam lkcleri ve d Trkler konjonktr lkc hareketin radikal unsurlar ve zellikle Trk-slam lkcleri asndan, ykselen d Trkler konjonktr, en azndan kitlelerle temas ederek zledikleri "soka" kullanma frsat yaratmasyla moral verici olmakla birlikte; ihtiyatla da yaklalmas gereken bir atmosfer yaratt. 1980'den sonra zerinde pek younlamadklar d Trkler meselesinin genel kamuoyunda ve lkc hareketin i kamuoyunda n plana kmas, Trk-slam lkcleri asndan balbana sorun oluturucu idi; buras, hareket iinde rekabet ettikleri devletl ve muhafazakr glerin daha iyi bildii, daha donanml olduu bir sahayd! stelik d Trklerle birlikte doal olarak "Trkln" gndeme geldii bu evre, Trk-slam lkcleri
531

asndan skntl bir evreydi. 10. Blm'de ele aldmz gibi, slamc hareket(ler)le ilikileri gerginlemi ve milliyetilii slamclara kar ve slam adna merulatrmaya dnk bir dizi polemik yaanmt. Trk-slam lkclerinin nderleri, bu polemiklerde slamc hareket(ler)le iletiim araylarn dlayc sert tepkileri yumuatma ve slamclara kar "ar" dostane tutumlar nedeniyle kendilerine ynelen eletirileri karlama abasndaydlar. Trk milliyetiliinin dnya apnda ykselie gemesi ve "tarihin milletlerin mcadelesinden ibaret olduu anlalmtr" saptamasnn zdeyilemesi, elbette radikal slamc ynelimlere milliyetilik adna tepki gsterenlerin zgvenini artrmaktayd. Bylece soy "Trk milliyetisi" etmenlerin yaygnlamas, lkc tabandaki slamlama srecinin aksamasyla birlikte, Trk-slam lkclerinin etkinliinin krlmas riskini getiriyordu. Hem revataki pan-Trkist etmenleri de deerlendirerek bir "Trklk politikas" gelitirmek, hem de slam'

taliletiren soy Trk almlar frenlemek gerekliliiyle kar karyaydlar... te yandan, yaygn kabul gren "gereki" pan-Trkist etmenler etrafnda resmi ideolojiyle uyumlu "genel sa" sylemin yaygnlamas, Trk-slam lkclerinin yerletirmeye alt dzen kart sylemin ve ona bal olarak nemsedikleri ideolojik arnma ve radikalleme ihtiyacnn aleyhineydi. Bu nedenle Trk-slam lkcleri, bir yandan yrrlkteki "gereki" pan-Trkizm etmenlerini kullanrken;44 dier yandan d Trkler konjonktrnn, temel ideolojik tutumlarn deitirmemesine gayret ettiler. ncelikle, d Trk
44 Muhsin Yazcolu 9 Haziran 1990'daki Sivas mitinginde "MP olarak 1 milyara yakn nfusu, 800 milyon dolar ithalat-ihracat hacmi, tarihi, kltrel birlii olan slam alemi ve ok yaknda bamszlklarn kazanacaklarna inand 100 milyonluk Trk alemi ile birlik kurulmasn teklif ettiklerini" syledi. {Yeni Dnce, 15 Haziran 1990) Yaar Yldrm 5 Ekim 1990da Yeni Dncede, "Trk birlii" fikrine Almanya'larn birlemesini rnek gsterdi. 2. Dnya Savandaki

532

halklarnn bamsz mcadelesini "hr dnya" adna alklayan ve bu halklar zerinde Trkiye'ye nclk misyonu ykleyen yaklama uzak durdular. Bizim Ocak'n Temmuz 1990 saysnn bayazsnda sylenenler bu bakmdan anlamldr: "...ne yazk ki, komnizmin kaln duvarlarn eriten bu trkler Bat Trkln saran kapitalist bal ap da bize doru gelemedi. Geldi de ruhumuza ileyemedi." (agk, s. 2) Hemen btn milliyetilerin severek bavurduu "21. asr Trk asr olacaktr" iarn, "slam ve dier 3. Dnya lkelerini etkileyerek emperyalizmi zor durumlara drecek" antiemperyalist, anti-kapitalist bir misyon ykleyerek kullandlar, {agk, s. 8) Yakn tarih, zellikle d Trkleri Trkiye devletinin siyasal ufku dnda brakan nitelii ile sk bir sorgulamaya tabi tutuldu. Milliyeti-faizan entelejensiyann d politikaya dnk eletirilerini ulatrarak yinelerken,45 bu entelejensiya mensuplarnn srarla pan-Trkist etmenler atfettikleri "Atatrk devri politikas"n da "harcadlar."46
yenilgileri sonucunda blnerek cezalandrlan Almanlar, birlemeyi istemiler ve gerekletirmilerdi. Osmanl da 1. Dnya Sava'ndaki yenilgisi zerine paralanmt ve hl Trkiye dnda yaayan Trk nfusunun says daha fazlayd. Trklerin de savata kaybettiklerini geri isteme hakk olduunu belirten Yldrm, ilk etapta, Mslman Trklerin yaadklar yerlerde "hibir sper gcn haklarna tecavz edemeyecei bamsz devletler" kurmalarn savundu. Daha sonraki evrede "sper g" olmak hedeflenebilirdi. 45 Bizim Ocak, kapan "Yakn Tarihi Yeniden Sorgulamak"a ayrd Mart 1990 saysnda Misak- Milli'ye aykr olarak Musul ve Bat Trakya'y "feda eden" Lozan Bar Antlamas'n sorgulad. MHP davas avukatlarndan ve Yeni Dnce yazarlarndan Srr Erku'un azndan, 2. Dnya Sava sonlarnda Nazi Almanyas'nn Ege'deki 12 aday Trkiye'ye nermesine ramen "o gnk Trk devleti sorumlularnn bundan rkp korkarak adalara sahip kmamas, kamamas" eletirildi, (agd, s. 8-13) Bizim Ocak ubat 1990 saysnda da "yurtta sulh cihanda sulh" iarn, resmi glerin "kendilerinden baka kimsenin itibar etmedii, kendilerinin ise ilahi bir emirmiesine sarld" bir yanlsama olarak reddetmiti. (agd, s. 3) 46 Bizim Ocak'n hukuki sahibi Servet Avc, Temmuz 1989 saysnda Atatrk dneminde Sovyetler Birlii ile imzalanan ve Trkiye'nin fiilen oradaki Trklerle "ilgilenmeyeceini" taahht ettii anlamay eletirirken yle yazd: "Ankara'nn

533

Trk-slam lkcleri, d Trkler konusunda resmi politikayla ibirlii yapanlara kar da tavr aldlar. "Hkmetle bark yaama politikasndan baka hibir i yapmayan" Azerbaycan Kltr Dernei'ni ve "finanse edildii yerler hakknda hayli iddialar olduu" belirtilen Trk Dnyas Aratrma Vakf'n sert biimde eletirdiler.47 Azerbaycan Kltr Dernei'ne alternatif bir "Gen Azeriler Birlii"nin kurulmas iin altklar da bilinmekte.

Ek: Krfez bunalm ve lkc hareket


1990'n Austos ay banda rak'n Kuveyt'i igal ve ardndan ilhak etmesi zerine, ABD ile ona destek olan Batl glerin hem Suudi Arabistan'daki petrol kaynaklarn gvenceye almak, hem de Irak'a ynelik fiziki mdahalede bulunmak iin blgeye byk askeri ynak yapmalaryla gelien Krfez bunalm; 1990'n son eyreinde dnya politikasnn gndeminde en nemli sorun olmann yansra, Trkiye'yi dorudan ve hayati llerde ilgilendirmekteydi. Trkiye, Cumhurbakan zal'n inisiyatifiyle, Irak'a kar ABD'nin nclnde uygulanan ekonomik ambargoya kararl bir destek vermiti. zal, Irak'a gene ABD nclnde tasarlanan askeri mdahalenin gereklemesi halinde, kuvvet gndererek veya s imkan salayarak buna katlaca ihtimalini glendiren bir politika izliyordu. ABD'deki yar-resmi g odaklar, Trkiye'nin "Bat"
Misak- Milli dnda bir endiesi olmamtr. Sadece Hatay politikasna bakp, Mustafa Kemal Atatrk Turancyd diye samalayanlar, 1921 ylnda zayf olduumuzu, bu yzden byle anlamaya imza koymu olabileceimizi ileri srebilirler. Bu da yanltr. nk komnist Sovyet devletiyle balatlan dostluk sadece o yla has kalmam 2. Dnya Sava'n takip eden yla kadar srmtr." (agd, s. 6-10) 47 Bizim Ocak, Temmuz 1990, s. 11. Trk Dnyas Aratrma Vakfnn, Avrupa'daki (Musa Serdar elebi nclnde kurulan -bkz. 9. Blm-) Trk-slam Birlii ile ilintisine deiniliyor. 5.34

politikasna verdii "enerjik" destein karln alacan belirtiyorlar; rak'n paralanmas veya Trkiye'nin Irak'n kuzeyinden askeri harekata girimesi halinde, Musul-Kerkk blgesinin Trkiye'ye verilecei sylentileri yaylyordu. Kitabn bu blm yazlrken srmekte olan bu gerilimli evrede lkc hareketin benimsedii yaklam, dnya politikasna ve Musul-Kerkk sorununa ilikin

tasarmlarn netletirmesi bakmndan zetlenmeye deer... ABD iin savamaya hayr, Kerkk-Musul'a evet! Krfez bunalmnda "Bat"ya sadk davranan Trkiye'nin ABD merkezli emperyalist sistemin jeopolitii iindeki neminin belirginlemesi, Trk dnyasna ilikin tasarmlarn ve temel "milli politika" perspektiflerini ABD'nin/Bat'nn karlaryla uyumlu klmaya ncelik veren resmi-devletl entelejensiyay rahatlatt. D politika yaklamlarn, Trkiye'nin ABD/Bat/AT sisteminin dnda kald veya kalmas gerektii verisine dayandranlar ise bocaladlar. Trkiye'nin enerjik bir diplomasiyle d politikadaki atakln artrmasn Batc entelejensiyann oven-faizan unsurlaryla birlikte onlar da onaylyorlar; ancak ABD ve Bat ile kader birliinin pekimesinden kuku duyuyorlar. 1980'lerde genel olarak Bat ve ABD kart bir tutum benimsemi olan (bkz. 7. Blm) lkc hareket, bu bocalamay had safhada yaamakta. Alpaslan Trke Krfez bunalmnn balangcnda, ABD'nin politikasna angaje olunmamasn savunarak, Kuveyt'i igal eden Irak'a kar g kullanlmasna kar karak Trkiye'nin "rak petrol boru hattn kesmemesi gerektiini" aklad.48 Ancak Austos'un ikinci yarsnda, Irak'n paralanmas
48 Yeni Dnce, 10 Austos 1990. 5.35

durumunda Trkiye'ye Musul-Kerkk blgesinin verilebilecei dorultusundaki ABD planlarnn uluslararas basnda gndeme gelmesiyle; Trke ve lkc hareket szcleri "sava kart" tutumlarn lafzen srdrmekle birlikte, Trkiye'nin rak topraklarndaki tarihsel haklarndan sz etmeye baladlar.49 Yeni Dnce Kerkk ve Musul'un, Kurtulu Sava'nn esaslarn belirleyen Misak- Milli snrlar iinde olduunu; Saddam rejiminin bask altnda tuttuu Kerkk Trklerine soykrm giriimlerinde bulunduunu yazd, (agk, 17 Austos) Trke ve lkc hareketin szcleri, "aktif" ve "atak" diplomasisine kar ktklar zal'n ABD'de seyahatteyken Musul-Kerkk "speklasyonlar" zerine sarfettii "Kerkk artk bitmitir, tarih olmutur" szlerini iddetle eletirdiler. Bu arada Trke 24 Austos'ta Yeni Dncede yaymlanan aklamasnda "Trkiye savaa girmemelidir" mesajn yineledi. 2 Eyll'de Tercman'a verdii demete ise uzun uzun "ABD ile, Gneydou'da birtakm oyunlara gidilmemesi, Kbrs meselesinde bir emrivakiyle kar karya braklmamas, Ermeni sorunu gibi konulardaki hatal tutumlarn deitirilmesi iin sk pazarlk yaplmas" kaydyla "BM kararlarna katlarak mttefiklerimize vefamz gstermek gerektiini" belirtip, Irak'a askeri mdahale fikrini kategorik olarak reddetmeyen imalarda bulundu. Ancak "ok kanl, ykc, ehirlerimizin yanp ykld, nfus kaybna urayacamz bir sava iine dersek Trkiye'nin byk skntya gireceini, o skntl durumda emrivakilerle kar karya braklabile49 Trkiye'nin Kerkk ve Musul'u almas senaryolar, 1986 Ekim'inde ve 1987 ubatnda da, tran-lrak savanda ran'n rak topraklarnda ilerlemeye balamas zerine gndeme gelmiti. Bu senaryoyu ncelikle destekleyen Aydn Yaln, Trkiye'nin "tarihsel hakk" olan bu topraklar almasna ABD'nin askeri destek vereceini belirtmiti. Dnemin MP nderi Ali Ko da Trkiye'nin Misak- Milliden kaynaklanan haklar dorultusunda Kerkk ve Musul'u almasn en aka savunanlar arasnda yeralmt. (Baskn Oran'n Yeni Gndem'deki haber-yorumlar: 26 Ekim 1986, s. 22-24 ve 8 ubat 1987, s. 29-30)
5.36

ceini" syleyerek, ek ihtiyat erhleri dt. "Babu", 15 Eylldeki Yozgat MP il kongresinde de, Trkiye'nin krizden "ok krl bir lke olarak" ayrlabilecei imalarnda bulundu. 3 Kasm'da Almanya'da yapt konumada "milletimizin ve devletimizin Saddam belasndan kurtulmas gerekir. Zira milli btnlmzn ilk art ve vazgeilmez ihtiyac bu duruma baldr" mesajn verdii biliniyor.50 Trke'in, bir yandan Trkiye'nin Krfez bunalmnda taraf olmamasn ve kendisini ABD'ye angaje etmemesini savunup, dier yandan Kerkk-Musul gibi "kr" ihtimalleri belirdiinde bu tutumunu deitirip "ahinleerek" sergiledii mthi pragmatist yaklamn daha derinlikli ve jeopolitik mlahazalara dayal rneini, MP genel bakan yardmcs ve Yeni Dnce'nin d politika yazar Ferruh Sezgin sunuyor. Sezgin'in tezlerine geerken, onda ve Trke'teki pragmatizmin kiiliklerinden deil, faizmin tipik yaylmac ve saldrgan ovenizminden kaynaklandn belirtmekte yarar var... Ferruh Sezgin'e gre, Trkiye'nin Irak topraklarndaki tarihsel haklar, gemi yllarda yaanan Trk kym ve Saddam'n "Trk kompleksi" nedeniyle zaten "yanyana atmasz yaamalar kolay olmayan" Irak'tan kriz srecinde herkes nasibini alrken, Trkiye de " 'aslan pay'n kapabilmek iin 'gereken neyse' yapmal"dr. Temel soru udur: "Bu arada bizler, Turan'a ynelik emellerimizden birine kavuabilecek miyiz?" Emekli binba Ferruh Sezgin, cevab "bu politikayla biraz zor" diye vermektedir. Trkiye'nin zaaf, "gerek" milli karlarn, zal'n angaje olduu ABD/Bat karlar ile birbirine kararak gzden yitmi olmasdr. Bu koullarda Trkiye'nin Musul-Kerkk blgesini "geri"

alabilmesi, en iyi ihtimalle, "Bat adna" giritii bir hareketle mmkn olabilecektir. O zaman da Trkiye, Avrupa Topluluu yelii karlnda bu blgeden
50 Aktaran: Kadir Baran, Yeni Dnce, 16 Kasm 1990.

537

elde ettii geliri kendi aleyhine ileyen Ortak Pazar ekonomik sistemine katarak petrol blgelerinin salt bekiliini yapabilecek halde olacaktr. Sezgin, buna ramen "tarihsel haklar"dan vazgeilememesi gerektiini vurgulamakta, aktard senaryonun gereklemesi halinde, bu kazanmn zal'n yanna kr kalaca kayglarna kar gvence vermektedir: "Trk rk", 2. Dnya Sava'nn "avantasn" Churcill'e yedirmeyen "ngilizlerden ok daha stn vasflara sahiptir."51 2 Kasm'daki yazsnda ise, ABD'ye angaje olmaktan kanmann daha doru olaca kansndayd. Trkiye'nin "Krfez krizini frsat bilip elde edebilecei" iki menfaat olabilirdi: "Petrol blgelerine ulap enerji problemini zmek" ve "Irak'taki soydalaryla birlemek veya en azndan onlara yeni siyasi haklar kazanmak." "Petrol blgelerine ulamak ve Irak'taki soydalarmzla birlemek, imdilik, ABD ile mterek bir askeri operasyona girimeden mmkn gzkmyor"du. "Irak Trklerine yeni siyasi haklar kazandrabilmek iin ise, hele Saddam'n skt u dnemde, Trkiye'nin ABD'ye ihtiyac yok"tu. Sezgin bylelikle, bunalmn balangcnda Irak'la oradaki Trklere yeni siyasi haklar kazandrma dorultusunda pazarlklara girierek, Bat'ya Kbrs, Yunanistan gibi konularda "antaj yapma" ansnn mevcut bulunduunu belirtti; bu ansn harcandna hayfland. Sezgin'in ve dier lkc kurmaylarn Musul-Kerkk konusundaki tereddtlerinde, kukusuz Irak'n zlmesi durumunda ABD'nin blgede bir Krt devleti kurulmasn tasarlad ynndeki bilgilerin pay nemli. Ferruh Sezgin'in yanstt ikirciklilik, Yeni Dnce'nin d Trkler uzmanlarndan Ali Ata Yiit'in 24 Austos'taki yazsnda zetleniyor: "Evet, Kerkk-Musul-Sleymaniye Misak- Milli snrlarna dahildir ve
51 Yeni Dnce, 14 Eyll ve 5 Ekim 1990. 5.38

Trkiye hudutlarnn eksik kalan bu paras, her Trk'n hasretidir. Ancak, Orta Dou kuyusuna Trkiye kendi ipiyle girebilecek midir? Ate hattnn nnde ve gerisinde neler olabilecek, tahmin edilmekte midir?" Bu ikirciklilik Trk-slam lkclerinin tutumlarnda da gzleniyor. Onlar, Trkiye'nin Irak'a kar savaa katlarak "Suudi Arabistan'n petrol kuyularn beklemek adna saf, gariban Anadolu ocuklarnn krlmasna",52 MP nderliinden daha sert bir ekilde kar ktlar. Konunun kapaktan ele alnd Ekim 1990 saysnda, Bizim Ocak 12 sayfalk yazsn u ifadeyle bitirdi: "Muhtemel sava ABD iin yeni bir Vietnam olur mu, olmaz m onu kestirmek zor. Dileimiz Trkiye iin yeni Kore'ler olmasn." (agd, s. 17) Bizim Dergh Aralk 1990 saysnn kapanda, Trkiye'yi de maa olarak kullanarak Ortadou'yu kana bularken resmeden bir grafik yaymlad. Ama te yandan, "harita deiiklikleri" ile Trk-slam lkcleri ile ilgilenmeden edemiyorlar: Bizim Dergh Ekim 1990 saysnda Ercment Gedikli "Trk milletinin yabanc karlar iin dklecek bir damla kan olmadn" belirttikten sonra, "Saddam sonras oyun dnda kalmamak, Ortadou'da snrlarn yeniden izilmesi gndeme geldii zaman masann dna itilmemek" ve "bir Krt devletinin kurulmasn" engelleme kayglarn dile getiriyor, (agd, s. 6)
52 Yaar Yldrm, Ne Diyorsunuz, Savaalm M?, Yeni Dnce, 31 Austos 1990.

539 ONKNC BLM

ANT-KOMNZM VE SOLA KARI TUTUM


lkc hareketin "komnistlere" ve/veya radikal sol muhalefete kar hareket tarz, onun hem genel gelecei, hem de zellikle yeni ynelimleri asndan hayati nem tayor. Bu konuda benimsenip hayata geirilecek olan politika, lkc hareketin 12 Eyll dnmnde yaad btn temel sorunlarla dorudan, zden balantl. lkc hareketin 70li yllarda hzla kitlesellemesini salayan, kimliini, ideolojik gdasn veren; bununla birlikte denetimsizlemesini, vasfszlamasn getiren temel saikin ve ana etmenin anti-komnizm olduu biliniyor. (Bunu zellikle 1. Blm'de ortaya koyduk.) Antikomnizm misyonunun belirleyici olmas, hareket tabannn devletle zdelemesinin eksenini; dolaysyla 12 Eyll sonrasnda ar bir meruiyet ve kimlik bunalmna yuvarlanmasnn temel nedenini oluturmutu. Bu bakmdan lkc hareketin, btn bu zaaflar, yani kolluk gc hizmeti sunduu dzene/devlete olan bamlln, hiyerarik-merkezi grnt altndaki mthi siyasal dankln, ideolojik kofluunu, en nemlisi "anti"ci, reaksiyoner ve negatif bir hareket olma niteliini amak iin giritii abalar, anti-komnizm poli541

tikasna ve sol karsndaki politikasna uyarlanmak, hatt denebilir ki burada "snanmak" zorunda.

lkclerin kartlarna/kartla tabi, negatif bir hareket olmaktan kmalar, slamlama hamleleri asndan da -en azndan Islami hareketin gznde- byk nem tayor: slamclarn 70'lerde lkclere anti-komnizme put gibi tapyorlar" eletirisini ynelttiklerini hatrlayalm, islam' ("olabildiince") btnlkl biimde benimsemeye ynelen Trk-slam lkcleri, bu ideolojik balanmalarn "beeri" ideolojik-siyasal takntlarla glgelememe kaygsyla, anti-komnizmi "putlatrmamak" iin zellikle hassas davranyorlar. Hedefledikleri ilkeli rgtlenme biimi, bilinli taban yaps ve benimsedikleri dzen kart sylem de, anti-komnizmin siyasal-ideolojik belirleyiciliinin getirdii zaaflardan kanmak konusunda onlar daha kararl yapyor. Ne var ki, bir yandan faizmin zsel anti-komnist nitelii; bir yandan anti-komnizmin lkc harekete 70'lerde vurduu gl damga ve kazandrd refleksler; dier yandan, gerek lkc hareketin hizmetinden ve onunla ibirliinden feragat etmek istemeyen resm gvenlik aygtnn, gerekse lkc hareket iindeki bu ibirliine yatkn unsurlarn araylar, sz konusu abalarn, hassasiyetlerin, kararllklarn nn kesen, bunlar kendi iinde sekteye uratan bir nesnellii oluturuyorlar... Bu "nesnellii" tartmaya gemeden nce, kavramsal bir aklk getirmekte yarar var. lkc militanln anti-komnizmi ve anti-komnist saldrganlk potansiyeli, kategorik olarak, mutlaka ve yalnzca "komnist" veya "sosyalist" kimliini "hakeden" gruplara ynelen bir dmanlk deildir. lkc misyona kart olduu veya "son kertede" komnizmin glenmesine hizmet ettii dnlen her siyasal g, hatta her kltrel, toplumsal olgu, "komnizm" snrlarna dahil saylabilir ve antikomnist saldrganla hedef oluturabilir. Bu "esneklik", faist anti-komnizmin karakteristik zelliidir.
542

lkc sylemde, "sosyalist", "komnist", "sol" terimleri ayrm gzetilmeksizin kullanlagelmi; "sosyal demokrat" terimi de bu "vahdet"in kimi zaman dnda, ama ou kez iinde saylmtr. Solu anti-komnizme indirgeyen bu "yntemi", lkc hareket souk sava anti-komnizminden devralmtr. Bu indirgemede/eitlemede destek unsuru olarak kullanlan Islami gerekeler, 80'lerde daha ne kmaya balamlardr... Bu blmde "sosyalist", "komnist", "sol" terimlerinin "rastgele" kullanlmasnn ve genelde "sol" teriminin yelenmesinin nedeni, bu terimlerin lkc sylemde zgl anlamlarn yitirmi bulunmalardr. Konu lkclerin bu "bee" bak olduuna gre, varolan ayrmlarn srarla kaydedilmesi anlamszlayor... Komnizme ve sola kar "yeni" strateji lkc hareketin komnizme kar 1980'lerin ortalarndan itibaren benimsedii yeni tavr, en ksa ifadesiyle, "komnistlerle mcadelenin devlete braklmasdr. Bu konuda partinin ve hareketin deiik unsurlar arasnda, en azndan st kademelerde ciddi bir uyumsuzluk yok. Anti-komnizme i savaa dayal iktidar stratejileri erevesinde mptela olan unsurlar arasnda bile, resm i harp aygtnn ve ideolojisinin bu konudaki inisiyatifi karsnda dikkatli olmak gerektii dncesi peydah oldu.1 12 Eyll hapishanelerinden geen kuak, komnizmle mcadelede devlete destek olmay bir
Emekli binba Ferruh Sezgin, MT, zel Harp Dairesi ve dier sivil-asker istihbarat rgtlerinin eitimlerinde "sadece komnizmin anlatldn; komnizm belas defedildikten sonra tekrar geri gelmemesi iin 'sistem'in hangi esaslar zerine organize olacana dair hibir ey sylenmediini; bylece ortaya 'sevgili lkelerini komnizme kar savunduklarn sanan', ama aslnda sadece 'mevcut sistemi savunan' bir yar uurlu kitlenin ktn" anlatyor ve eletiriyor. (Yeni Dnce, 22 Eyll 1989) 54.3

milli grev, bir milli "refleks" sayan eski anlaytan dnsz bir biimde koptu. lkc nderlik 80'lerin sonlarna dek, yeni kuaklara "komnizmle mcadelenin devletin ii olduunu" anlatrken; dier yanda, eski kuan yakc bir ekilde yaad "kullanlma psikolojisi"yle ve 12 Eyll ncesindeki "komnizmle mcadele" anlayna ynelik (z)eletirel tutumunu dengelemekle uramak zorunda kald. Anti-komnizmin devlete braklmas ve "kavgaya hayr" izgisi lkc hareketin militan tabanndaki 12 Eyll kuann "komnizmle mcadele"yi meslek edinmeyi reddeden tavr, gayet dz bir manta, ilkel denebilecek naif bir duygusalla dayanyordu. Komnizmle mcadelenin milli bir grev ve refleks icab olduunu varsaymlar, ancak 12 Eyll'de devlet kendilerine bu varsayma uygun davranmam; onlar komnistlerle ayn kefeye koymutu. Devletin bu "hilesi" veya "vefaszl", derin bir kullanlma duygusunu dourdu. 80'lerin ortalarnda younlaan, ordunun darbeyi merulatrmak iin mdahale etmeyerek "terr"n trmanmasna gzyumduu ynndeki tartmalar, bu duyguyu besledi. Devletin lkcleri srf "komnizm tehlikesi"ne kar ynak oluturmak iin deil, darbe koullarn olgunlatrmak iin de kulland kans yerleti. Hatt, siyasal bunalm trmandrarak darbeyi merulatrma kaygsyla "komnizm

tehlikesi"nin abartld dncesi zerinde duruldu. Komnizm tehlikesinin abartlmas ve sylemin/eylemin odana yerletirilmesi, lkc hareketin kendi siyasal rdn devrederek, zerkliini yitirerek devletin/dzenin emrine sokulmasn getirmiti. Demek ki, komnizm tehlikesi, bir ynyle de, lkc hareketin "ehliletirilmesine", altedilmesine hizmet eden bir mitos ilevi grmt. Ortada bir vefaszln tesinde, hesapl bir ya544

nl(t)ma ve suistimal vard. Komnizmle mcadele misyonunun reddi, bu "kullanlma" ve "aldanma/aldatlma" psikozunun tepkisel davurumuydu. Devletin vefaszln, ilkesizliini, "oyunbozanln" ve "hilebazln" cezalandrma saikiyle beliren bir tavrd.2 Bu fkeli tepkinin doal olarak zeletirel bir alm da oldu. Hareketin ve MHP'nin anti-komnizme hapsolan izgisi ve sylemi sorguland. Bu sorgulamann genellikle ak bir zeletirel tavr nitelii tad sylenemez; ona neden olan fkeye uyarl olarak, duygusal ve rtk bir zeletirel tepki idi. Trk-slam lkclerinin nc kesimi ise, bu tepkisel tavr daha ilkeli bir zemine oturtma abasndayd. Zaten genel olarak, 7. Blm'de de zerinde durulduu gibi, lkc hareketin "reaksiyoner deil aksiyoner bir hareket" olduunu vurguluyorlard. lkc misyonun zaten hibir zaman anti-komnizm zerine bina edilmediini, edilemeyeceini savundular. Bylelikle, gemite "anti-komnizme hapsolma" ve "kullanlma"ya ilikin rtk zeletirel tepkilere kar ktlar. Aslnda Trk-slam lkcleri, lkc hareketin misyonunun "devletin yannda komnizmle mcadele etmek" olduunu vaazeden devletl-faist entelejensiya (bkz. 3. Blm) ve MHP nderliinin onlarla uyum iindeki kesimine
2 "Ayn ortam (ki Allah -C.C.- gstermesin) tekrar yaanrsa, dncelerimizde deiiklik olur mu sorusuna gelince: (...) Bunu biraz da zaman tayin edecek gibi, yle bir ortam meydana geldiinde konjonktre bakmak lazm. Fakat u andaki genel kanaat, devletin gvenlik gleri ile ilgili birimlerin meseleleri halletmesidir. Madem ki milli refleks su saylyor, o halde kanuni kuvvetler meseleyi halletsin. Hlasa milletimiz unu anlamtr ki u anda milli refleksler su saylmaktadr." (ahin Gr, Bizim Ocak, Austos 1987, s. 23) "12 Eyll sonras 'onlar da suludur, devletimiz hakldr' diye bir anda bizi silip atmadlar m? Balar sktnda bu hareketi cankurtaran gibi gren zihniyete 'bizleri artk kullanamayacaksnz' demeliyiz. Milliyetiliimizden phe edip bizi yarglayan bu zihniyet deil midir? Kendileri rahat yataklarnda yatarken bekilik yapan gnl erlerini asan (Allah rahmet eylesin) bu zihniyet deil midir." (mer Girge, Bizim Ocak, Austos 1987,.29) 545

kar, bu (z)eletirel tutumu paylayorlard.3 Ancak, kullanlma psikolojisine dayal rtk zeletirel tutumun yayabilecei "ruh hali"nin altedilmesini, tabann zgvenini ve "salamln" korumas asndan kesin bir gereklilik olarak alglyorlard. 12 Eyll ncesindeki anti-komnist mcadelenin gerekli ve meru olduu kayd bu tartmalarda zaten mutlaka dlmekteydi. Bu kaydn altnn izilmesi, zeletirel tepkilerin ucunun fazla kamamasn salama kaygsndan da kaynaklanyordu.4 Trk-slam lkcleri, lkclerin anti-komnist mcadeleyi "devlet iin" deil, kendi iradelerinin ve siyasal perspektiflerinin gerei olarak verdiklerini vurgulayarak, taban siyasal ve ideolojik olarak "rahatlatmaya" altlar. "Devletin anti-komnizmi" ile "lkclerin anti-komnizmi" arasna izilen kaln izgi, lkc hareketin anti-komnizme ilikin yeni stratejisinin kilit etmenidir. Trk-lslam lkclerinin 12 Eyll ncesindeki anti-komnist icraat, hem zeletirel tepkileri kapsayp, hem de "kullanlma",
3 Yeni Dnce'nin o dnemdeki bayazar ve lk Ocaklar eski genel bakanlarndan Ltfi ehsuvarolu'nun Ergim Gze'yle polemii, ak bir rnektir: "Sayn Gze komnistlerle hep taktik peinde srarla 'arpt' iin olacak; bizim temel ilkelerimizin farknda deil. Milliyetiler asla yalnz bana antikomnist deildirler. Komnist akl hocalarnn taktiki kafalarn tersinden okumak, milliyeti dnceye ve milliyetilere hibir ey kazandrmaz. Milliyetiler komnist tertip ve taktiklerin farknda olacaklardr, ama kendi yollarn kendi ilkeleri aydnlatacaktr." (Yeni Dnce, 11 Eyll 1987) 4 Ahmet .zarslan'n yazsndaki uyarc ton, zeletirinin ucunun zaman zaman katn ortaya koyuyor: "Dnyorum da, 'kullanldk' deyimiyle adlandrlmak istenen o muhteem mcadele verilmeseydi, okul kaplar yzlerine eitli yollarla kapanm olan ellibin kardeimizi eitim enstitlerinden nasl mezun edip, nasl retmen yapardk? stanbul Hukuk komnistlerin hakimiyetinde kalsayd imdi avukatlk yapan binlerce kardamz oralardan nasl mezun olurdu? u anda eitli bakanlklarda grev yapan yzbinlerce iman erini grev yaptklar makamlara nasl oturturduk? (...) lkc hareket Afgan mcahitlerinin dt (...) byk hataya dmemitir, fakat dzene de yeterince vuramamtr!" (Biz Kullanlmadk, Bizim Ocak, Austos 1988, s. 16-19)

"aldatlma" psikozunu aacak ekilde merulatran sylemi; anti-komnizmin devlet asndan tad anlam ile lkcler asndan tad anlam ayrtrd. Ana hatlaryla, yle bir kurgu ortaya kondu: Devletin anti-komnizmi, mevcut dzeni koruyup kollama amacna dayanr. "Komnizm tehlikesi", gerek olduu oranda devlete ve dzene dorudan ynelen bir tehdittir; gerekliinden bamsz olarak da, kendisini merulatrmak ve komnist olmayan muhalefeti kendisine balamak iin kulland bir mitostur. lkclerin anti-komnizminde ise, mevcut dzeni koruyup kollama kaygs yoktur. nk lkc hareketin mevcut dzenden farkl, ona kar bir dzen kurma hedefi vardr. Elbette komnizm de lkc ideolojiyle badamayan, ona dman bir sistemdir. Ancak

komnizmin temel elikisi lkclerle deil, kapitalist dzenledir. lkcler komnistlerle temeldeki badamazlklar, aralarndaki iktidar mcadelesi veya saldr vb. somut gncel durumlar nedeniyle lm-kalm noktasnda atacak noktaya gelebilirler. Ama, esasen bu dzeni ykmay hedefleyen "komnizm tehlikesi", kategorik ve birincil olarak lkclere ynelmi bir tehdit deildir. Dolaysyla, komnizmle mcadele, birinci derecede ve esasen devletin/dzenin iidir. "Gerek" ve "vahim" bir komnizm tehlikesi, dzenle lkclerin ona ayn "iddette" kar koymalarn getirebilir; fakat bu durum saiklerin, cephelerin farklln ortadan kaldrmaz, bir "ittifak" ifade etmez. Dzen asndan "komnizm tehlikesi"nin ikinci ynne gelince; muhalif btn izgileri anti-komnizm temelinde hizaya getirerek dzen karsndaki sngsn dren bu politika, lkc hareket iin komnizmden daha kk bir tehlike deildir. Bu nedenle, zel olarak kendilerini hedef almayan ve iktidara aday olabilecek potansiyele sahip bulunmayan bir "komnizm tehlikesi"ne kar mcadeleye
546

547

saplanmak, lkclerin kanmalar gereken bir tuzaktr5 lkcler, sz konusu koullarn zorlamas dnda komnizmle mcadeleyi devlete brakmal, devletin "komnizm tehlikesi" zerine bina ettii ideolojiye ve politikaya destek vermemelidirler... Bu kurgu, anlamn, tam olarak, Trk-slam lkclerinin dzen kart ideolojisi iinde kazanr. (Bu ideoloji ve sylem, 7. Blm'de etraflca ele alnd.) Anti-emperyalist, anti-kapitalist demagojiye dayal bu sylem, anti-komnizmin arln ve ieriini doal olarak deitirmitir. Trk-slam lkclerinin yukarda aktarlan mantk kurgusu herkese benimsenmeyebilse de, "komnizmle mcadeleyi devlete braktk" sznde ifadesini bulan nihai tavr, hareketin btn unsurlarnn nderlikleri nezdinde kabul grd. "Komnizmle mcadele etmek bizim iimiz deildir" mesaj, "siyasetin snd" 80'li yllarn sonlarnda sk sk yinelenmeye baland. Mesajn esas amac, hareketin zellikle genlik tabann uyarmakt. Bunun yansra, kamuoyunda saldrganlktan uzak bir imaj uyandrma amac vard; sola "birbirimizle u5 lkc hareketin, devletin "komnizm tehlikesi "ni tahrik ve komplo unsuru olarak kulland ynndeki kansn ve "duyarlln" yanstan ilgin bir rnek olay: istanbul polisi, bir operasyon sonrasnda basna "Dev-Sol'un lm listesi"ni szdrd. Listede Nihat Sami Banarl, brahim Kafesolu gibi lm kiiler vard. lkc basn "eskiden" byle bir "liste"nin zerine atlar veya bu traji-komiklii grmezlikten gelirdi. Oysa Bizim Ocak, Mays 1989 saysnda bu "liste"yi alaya alarak, yorumunu devletin gvenlik aygtnn politikasn "deifre etmek" dorultusunda yapt: "Buna gre ya Dev-Sol lleri yeniden ldrecek hi bilinmeyen yeni teknik gelitirmiti ya da bu liste Dev-Sol'un marifeti deil, aksine 12 Eyll ncesindeki atma ortamlarndan menfaat uman 'olgunlatrma' uzmanlarnn yeni bir icraat tryd. Merakmz fazla srmedi. kinci ihtimalin doruya yakn olduu bir gn sonra ortaya kt. nk ele geirilen 16 kiinin Dev-Sol militan filan olmadklar gerekesiyle salverilmeleri gerei ortaya karmt. (...) Bizim bu acemice liste hazrlayan 'olgunlatrma' uzmanlarna bir ift szmz olacak. (...) Siz bu b... beceremeyeceksiniz galiba. Ama ansnz varm ki, gelecek olan ABD bykelisi Morton Abramovvitz bu ilerin uzmanym! Gidip ona danabilirsiniz." (agd, Mays 1989, s. 30)

548

ramayalm" sinyali verme kaygsnn da bir lde gdld sylenebilir.6 Bizim Ocak, niversitelerde lkclerle sosyalistler arasnda gerilimin trmand bir evrede, Aralk 1989 saysnn kapanda "Kavgaya hayr!" mesajn verdi. "Kavgaya hayr" iar, ksa srede, "komnizmle mcadeleyi devlete brakma" tavrnn ve sola kar "yeni" stratejinin simgesi haline geldi. Bizim Ocak'n bu iar ortaya atan bayazs da, yeni stratejinin, Trk-slam lkclerinin azndan o zamana kadarki en ak ve btnlkl ifadesini ieriyordu: "Kabaca zetlersek Trkiye'de eylem yapmaya msait grup vardr. Bunlar; komnistler, ran eilimli olanlar ve lkcler... Sol eylem yapmak zorundadr. (...) Bu terr hareketlerindeki muhataplar imdilik dier gruplar deil, devletin gvenlik birimleri olacaktr. (...) Solun ve ran eilimli olanlarn harekete gemesi (genel politika olarak biz istesek de istemesek de) onlar ksmen lkclerle kar karya getirecektir. te asl olan, bu kar karya geliten sonra gelitirilecek genel tavrdr. ncelikle kesin olarak bir yerde kan kavgann zerine gidilmeli, sebepleri aratrlmal ve tm camiaya yaylmamas iin tedbirler alnmaldr. (...) Hakim g, kendi geleceine ynelik tehdit mesajlaryla dolu bu sz konusu gruplarn karsnda kendi gvenlik glerinden nce birbirlerini kararak, 'tek tala birden fazla ku vurma' zlemi ierisindedir. Bunun iin de gruplar arasnda provoke hareketlerine girilmesi, onlar birbirlerine krdrmaya almas kendi asndan olduka tabiidir. (...) Kavgadan ve mcadeleden kaacak halimiz yok. Ama biz una inanyoruz ki, gcmz (dzenin tezgahlad gibi) topluma nder olmakta zorluklarla bouan
6 "12 Eyll ncesini hatrlaynz. Birtakm karanlk eller sizleri MHP ve lkclere saldrtarak kendi amalarna ulatlar. Bugn karnzda hibir MHP'li ve lkc yoktur, olmayacaktr da. Olursa kuku duyacamz aka ilan ediyoruz." (Mustafa Mit, rtica-Terr-Seim, Yeni Dnce, 3 ubat 1989)

549

dier gruplara kar deil, aksiyonumuz dorultusunda kullanmalyz. nk bizim gcmz, lkemizi smrdke smren sermaye evrelerinin kontrolndeki ynetimlere korkulu ryalar grdrecek icraatlar baarmaya layktr. O gc tali ilerde harcamayalm!"7 lkclerin sola kar tutumlar zerine son olarak Muhsin Yazcolu'nun aklamasn aktarmakta yarar var: "Birbirimize tahamml gstermemiz lazm. (...) Fikirlerimizi dinleyen insanlar karar verirler. Yoksa diyalog kuralm da koalisyon oluturalm demiyoruz. Bu manada Marksizm ile lkc hareketin asgari mterekleri bile yoktur. Ancak, Trkiye'de milletin mutluluunu ekonomik g ve refahta gren, bunun yolunun ii diktatoryasyla sosyalizmde, komnizmde olduu dnen insanlar olabilir. Bu tamamen milletinin mutluluunu l alarak hareket ediyorsa, da bamll yoksa sayg gsterilir. Eski anlaymz da buydu. Milli olan dnceye sayg duyarz." (Tempo, 21 Ocak 1990, s. 27) Komnizm ve sol hakknda tahliller, yorumlar 12 Eyll sonrasnda lkclerin hapishanelerde "komnistler" hakknda edindikleri izlenimlerin etkilerine bu noktada deinmek gerekir. Devrimciler, en azndan "yiitlik", "fedakrlk", "kararllk" gibi deerler asndan, bir ok lkcnn gznde saygnlk kazandlar. Bu gibi ahlaki deerlerin yannda, lkc hareketin tabannda sahiden varolan "komnistlerin Rusya'ya, in'e bal vatanszlar olduu" dorultusundaki inanlar sarsld; onlarn da "Anadolu
7 agd, s. 3. Genlik Kltr ve Sanat Ocaklar Genel Bakan Metin Tokdemir'in ayn dorultuda bir mesaj: "Trkiye'deki mevcut olaylar birileri kkrtmakta, lkcler belli senaryolarn iine ekilmek istenmektedir. lkc sol atmas her iki grubun bymesini sekteye urataca gibi kendilerini daha iyi vitrinleyecekleri iin is-

550

ocuu" olduu "tespiti"ni yaptlar. "Solcularda" birtakm deerler kefetmeseler bile, onlar "somut" olarak karlarnda grmeleri balbana nemliydi. nk lkc tabann kafasndaki "kzl komnist militan" imaj, rnein vulger bilinle hareket eden bir devrimcinin kafasndaki "faist katil" imajyla kyaslanmayacak lde karikatrize edilmi, insanlk d ve gerek d bir imajd. Bu karikatrn yerini "normal insan"larn (veya "normallikleri de olan insanlarn") almas, pek ok lkc iin yeni bir "bilgi" olabildi... zellikle Mamak'ta devletin ar basksna birlikte muhatap olduklar devrimcilerle ortak bir maduriyet duygusunu hissetmelerinin veya en azndan onlar da "zulm grm, madur" saymalarnn da lkclerin sola baklar zerinde etkisi olmutur. lkc hareket tabannn sola bak, elbette sosyalizmi olumlayc bir a kazanm deildir. stisnalar dnda, "hogr"den bile sz etmek zor. Dorudan "gzlenen" veya ilikide bulunulan her "nesne"nin insanlarda douraca ok temel bir ihtiyacn kendisini duyurmas sz konusudur: O "nesne" hakknda bilgilenme ihtiyac. "Sol" hakknda bilinegelen ablonlarn nitelii ve kapsamszl ise bu ihtiyaca cevap vermekten uzakt. Bu nedenle lkcler, 12 Eyll'den sonra solu eskisine gre daha ciddi biimde izleme ve yorumlama abasna girdiler. Yeni Dnce'de 9 Eyll - 2 Ekim 1987 arasnda Satlm Adanal imzasyla tefrika edilen "80 Sonrasnda Trk Solu" yaz dizisi, bu abann ilk kapsaml belirtisi idi. Bu yaz dizisinde Trk solu hakknda yaplan temel tespit, lkc
tihbarat kaynaklarna kolaylklar getirecektir. Bu arada sol taarruz da devletten direkt lkclere ynelecek, bylece lkclerde krlan sol saldr devlete zayflam olarak yansyacaktr. Bylece bir tala birka ku vurulmu olacaktr. lkclere gelince, kendi gndemimizi kendimiz tayin ederiz kararllyla hibir senaryonun taraf olmayacaklar, eyleme kesinlikle girmeyeceklerdir." (lkcler Kesinlikle Eyleme Taraf Olmayacaklardr, Yeni Dnce, 22 Aralk 1989) 551

hareketin anti-komnizm hakkndaki rtk zeletirisinin simetrii niteliindeydi: Trkiye'de sol, varlk gerekesini anti-faizme indirgeyerek deforme olmutu! Teorisi hilafna ii snf iinde kitleselleemeyen sol, gerek kimliini, gerek kitlesini "anti-faizm hayaleti"ne ve bu tespitten treyen "devrimci iddet"e borluydu. Sol, bu zaafndan arnarak "brokrat-jakoben geleneini terketmeye", "demokrat olmaya", "halkn tanmaya" ve "liberal kapitalizme kar alternatif oluturacak bir abaya girmeye" arlyordu! Komnistlerin kendi gayelerini ve faaliyetlerini hep faizm tehlikesinden bahsederek gizledikleri iddias, Trkiye'de faizan anti-komnist sylemin souk sava edebiyatndan 70'lere dek tad gzde bir iddia olmutu. Ancak bu kadim iddia, solun anti-faizmini bir "su unsuru" olarak deifre ederek gayr-merulatrma amacn tar. Yeni Dnce'nin yaz dizisinde dile gelen ve 12 Eyll'den sonra lkc harekete benimsenmi olan tespit ise, kukusuz gene anti-faizmi gayrmerulatrma kaygsn iermekle birlikte; esas olarak, solun isel zaaflarn ortaya koymaya yneliktir. Yorumlama-tahlil saiki, kriminalize etme saikinin nndedir. Solun "faizm mptelas"

olduu dorultusundaki bu tespit srekli kullanmda kalarak, lkc hareketin sol hakkndaki deerlendirmesinin omurgasn oluturmutur. "Kavgaya hayr" stratejisinde de, solu, muhta olduu dnlen anti-faisl politizasyon silahndan yoksun brakma kaygsnn pay yok deildir. lkc hareketin sola kar tavrnda, onu gayrmeru sayan yaklamn tamamen terkedildii dnlmemelidir. Bu yaklam, kimi zaman kriminalize edici biimlere brnerek varolmay srdrd. "Sol terr trmanyor" haberleri, lkc basnda rutin yerlerini korudular. Trk-slam lkcleri bu konuda grece "centilmen" bir tutum izlerken, hareketin muhafazakr unsurlar ve "genel denge"yi temsil eden Yeni
552

Dnce sulayc, ihbarc klar yapmaktan geri kalmad. 1988'den sonra kitlesellemeye balayan 1 Mays kutlamalar "kanl 1 Mayslar geri mi geliyor?" sorusuyla karlanrken; 1 Mays 1989'da gen ii M.Akif Dalc'nn polis tarafndan ldrlmesi, "17 yandaki ocuun polise ta atma uurunu nereden ald" sorularak merulatrlmaya alld (Yeni Dnce, 12 Mays 1989). Dou Avrupa'da reel sosyalist sistemin k sreci, lkc harekette balangta ihtiyatla karland. 1 Aralk 1989'da Yeni Dnce, "ekonomik bunalmlarn am ve olumsuz imajn ortadan kaldrm bir sosyalizmin daha da glenebileceini" kaydederek, " 'komnizm ld' gibi afaki ve psikolojik deerlendirmelerden" kanmak gerektii zerinde duruyordu. Ancak zellikle D.Almanya ve Romanya'daki rejimlerin spektakler bir biimde kyle birlikte; Marksizmin, sosyalizmin "bittiini" vaazeden yaklam arlk kazand. Reel sosyalist sistemin knn ivme kazand 1990'da dnya apnda moda olan "komnizm iflas etti" tezi; komnizmi veya sosyalizmi savunmay "ad" olduu iin gayrmeru ilan eden bir sylemle ulatrld. rnein, polis kurunuyla vurulan bir rencinin fel olduu 1 Mays 1990'n ardndan Yeni Dnce, "Dou blokunda bile terkedilmeye balanan 1 Mays'n lkemizdeki ortodoks kafal komnistlerce oyunlarna alet edildiini" yazd. Komnizmin-sosyalizmin savunulmasn "adalk", "gerekilik" ve "bilimsellik" icab gayrmeru sayan bu yaklam zellikle muhafazakr kanat tarafndan kampanyalatrlrken; Trk-slam lkcleri bu "mantk oyununa" pek rabet etmediler. "Komnist sistemin k"n, kapitalizmle komnizmi "Bat sistemi"nin dman kardeleri sayan Islami sylem erevesinde akladlar. "Komnizmin artk kendisine mezar arad dnyada iman-kfr mcadelesinde kfr, komnizme nazaran ok daha sinsice hareket eden kapitalizm
55.3

artk yalnz bana temsil edecek"ti.8 Bu nedenle "komnizmin k"n pek fazla "kutlamadlar". Solcularn durumunun ise, reel sosyalist sistemin kmesi ile znde bir deiiklie uramayaca kansndaydlar; nk onlarn komnizm-sosyalizm dolaymyla bal olduklar "asl" sistem Bat kltr idi ve ona rcu edeceklerdi. Bu erevede, "komnist sistemin iflas" ile "akta" kalan Trk komnistlerinin yeni misyonunun, "Islami gelimeye kar Bat dnyas ile ittifaka ynelerek dzene bekilik yapmak" olaca iddias ortaya kondu.9 Bu, .Trkiye'de solun Kemalist mirasn ve laiklik savunuculuu noktasnda resmi ideolojiyle uyumunu sorgulayan Islami eletiriyle btnleirken; Islami muhalefet potansiyeliyle, onu sola kar seferber ederek iliki kurma arayn da yanstan bir iddiayd. Sola kar "yeni" stratejinin saikleri ve "samimiyeti" MHP ve lkc hareket nderlii, atmalardan kanma, sol provokasyonlar karsnda dikkatli ve sakin olma arlarn 70'li yllarda da sk sk yapmt. Trke MHP davas durumalarnda, "meruiyeti" (daha dorusu legalist, yani yasala) politikalarn kantlamak amacyla, taban itidale aran ok sayda genelge, deme, duyuru vb. ileri srmtr. Bu "belgeli legalizmin", esasen, lkc terr aygtnn icraatn perdeleme amacn tad aktr. Trke 80'lerin sonlarnda tabana "kavgaya hayr" mesajn ileten koroya MP genel bakan olarak katlrken, gene "legalist" bir manta dayanmaktadr. Geri bu dnemde -en azndan henz- perdelenecek bir icraat yoktur; fakat Trke asndan nemli olan, MP'nin "yasalar
8 9 Cevdet Saraliolu -okuyucu mektubu-, Bizim Ocak, Temmuz 1990, s. 61. .Faruk Kayr, Rejimi Tehditten Rejimi Korumaya, Yeni Dnce, 12 Ocak 1990.

554

erevesinde hareket eden bir parti olduu" mesajn kamuoyuna ve egemen bloka ulatrmaktr. "Babu"un ve evresinin siyasal tasarmlar asndan, "misyon"un iktidara ynelebilmesi iin, zellikle egemen blok nezdinde yasal, kurumsal, "ciddi" bir grnty yaratabilmesi arttr. "Sokak" taki icraat ne olursa olsun, misyonun merkezinde duran parti, bu imajn yitirmemelidir. Trke ve evresinin "kavgaya hayr"cl, znde bu saiklerden kaynaklanr.

Buna karlk Trk-slam lkclerinin "kavgaya hayr"cl, salt imaja ilikin kayglara dayanmyor. Legalist ve dzen-ii bir grnt vermeyi nemsemiyorlar; tersine, byle bir ynelimi zaaf sayyorlar. Zaten atmalara, ou kez, bizzat "legal" glerin inisiyatifinden kaynaklandn ileri srerek kar kyorlar. "tidal" ve "provokasyonlara dikkat" arlarnda, eskiden provokasyon kayna olarak dzen-ii bir mantkla hep "sol" gsterilirken; imdi provokasyonlarn kayna olarak "resmi gleri/egemen evreleri" saptyorlar, hatt kimi zaman lkdalar kadar solu da "provokasyonlara kurban gitmemesi iin" uyaran bir sluba bavurabiliyorlar! Ayrca, Trke'in izgisinden farkl olarak Trk-slam lkcleri "kavgaya" kategorik olarak kar kmyorlar: Zamanlamann ve hedefin doru saptanmas gerektii zerinde duruyorlar. Hedef asndan, fiziki gcn sola kar deil, "dzen"e kar seferber edilmesi gerektiini savunuyorlar. Elbette sol hedef olmaktan km deildir, daima bir potansiyel hedeftir. Fakat esas ve nihai hedef "dzen"dir. "Dzen"in Islami tanmlan, zaten solu "dzen"e dahil saymaya elveriyor: Komnizmin de kapitalizm gibi "Bat sistemi"nin iinde yerald, komnist sistemin kyle bu birlikteliin veya zdeliin daha da ortaya kt; dnyada ve Trkiye'de komnistlerin artk slam'a kar "kfr dzeni"nin bekiliini yapma misyonuna soyunacaklar ynndeki akl yrtmeyi 555

yukarda aktarmtk. Bu yaklam erevesinde sol, bamsz bir hedef olmaktan kp, "dzen"in byk nian tahtasndaki baz emberlere dnmektedir... Zamanlama asndan ise Trk-slam lkclerinin duyarl olduklar nokta, fiziki gcn heba edilmeden, gerekten etkili olaca tarihsel anda kullanlmas gereidir, Bu gereklilik, "kavgaya hayr" politikasnn en nemli taktik nedenini oluturmaktadr. Ksacas, Trk-slam lkcleri asndan "kavgaya hayr" iar ok nemli bir "imdilik!" kaydn ieriyor. Bu kaydn dlmesi, iktidara ynelik bir "byk yry"e ilikin taktik zamanlama hesaplarndan ok daha temel, ok daha derin birtakm kayglar da yanstyor. lkc hareketin militan tabannn toplumsal karakteriyle ilgili kayglar sz konusu. lkc militanln zellikle byk kentlerdeki alt-kltr dokusunun, programatik bir ereveden ziyade birtakm "be" ve "abi"lerin etrafnda rgtlenmi lmpen yapsn, anti-komnist bir hezeyanla ve iddet kltyle koullanm saldrgan karakterini zellikle 1. Blm'de ele almtk. Mafyavari g ilikilerine dayanan bu yapnn ve saldrganlk potansiyelinin, lkc hareketin "aksiyonerlik" vasfnn svasn oluturduuna; ancak denetimsizce ve ideolojik-siyasal saiklerden koparak amalaan bu aksiyonerliin, hareketin marjinallemesinde, zlmesinde ba rol oynadna deinmitik. Trk-slam lkcleri, bu tarihin tekerrrne katlanlamayaca kansndalar. "Abi"lere deil gerekten "dava"nn disiplinine bal, Trk-slam lksn sindirmi, salam bir taban yapsn gerekletirmeyi hedefliyorlar. rnein niversiteli Trk-slam lkcleri tarafndan karlan Mesele dergisinde, gemite "nitelik ve nicelik btnlne ulatrlmayan, iddialarn yaayamayan, girdii hareketin iinde o hareketle btnleemeyen, genelde okumayan, aratrmayan, dnmeyen... yalnzca heyecan duyan ve birtakm nefret
556

duygularyla ayakta duran bir genlik vakas yaand", "gen kitlelere mitler empoze edildii", "bu gen insan tipini istenildii gibi organize etmenin ve kanalize etmenin mmkn olduu" saptanarak, "heyecanlarndan ok kafasn kullanmay iar edinen", "yeralaca hareketin iindeki statsn kendisi belirleyen" bir "alternatif" militan tipi iziliyor.10 Gl bir dnsel-ideolojik donanmn, "elde bir" saylan aksiyonerlikle mutlaka btnlemesi gerektii vurgulanyor.11 lkc nderlik, bu nedenle "gnn" icabnn, "Yavuz, Fatih tavr yerine Mevlana, Yunus tavr" taknmak olduunu vaazediyor. Hatta lkc hareketin kimi kurmaylar, hareketin cengver gelenei dnlrse belki alay edilmeyi bile gze alarak "Gandi'den, pasif direniten, sivil itaatsizlikten" sz edebiliyorlar.12 istenen "yeni" militann profili, "alp-eren" kimliiyle de simgeleniyor: "Alp-eren" terimi, Seluklu-Trk dzeninde yabanc lkeleri slam'n egemenliine sokmak iin savaanlarn (alpler) "aksiyonerlii" ile, tasavvuf erbabndaki (erenler) duygu-bilgi birikiminin bileimini ifade ediyor.
10 agd, Mays 1990, Fatih nal, Siyasi Oluumlarda Genlik, s. 29-31. 11 "Mazide edindiimiz tecrbelere baktmzda fikrin aksiyonla paralellik ve btnlk salamas halinde baar kaydedildiini, fikrin aksiyondan kopuk olduu, ya da aksiyonun fikirle uyumad zamanlarda bu baarnn sekteye uradn gryoruz. nk ortaya konan aksiyon bir potansiyel meydana getiriyor ve bu potansiyel fikirle eliiyorsa, daha sonra fikirle de atmak mecburiyetinde kalyor. (...) Biz gemite verdiimiz mcadele dolaysyla tabii Trkiye'nin getirmi olduu birtakm olumsuzlukla da ortaya koyduumuz aksiyonun meydana getirdii insan tipi bakmndan baz eksikliklerimizi dikkate almak durumundayz. nk bugn fikrimizle, dnya grmzle, aslnda oluturmak istediimiz dzenle mutlaka elimesi icabeden birok hareketin iinde lkclerin de bulunduunu grmemizin asl sebebi koyduumuz aksiyonun ortaya kard insan tipinden kaynaklanyor." Muhammed Cemal, Bizim Ocak, Austos 1990, s. 9-10. 12 Genlik Kltr ve Sanat Ocaklar'nn konferansnda konuan Yeni Dnce yazileri mdr Ahmet Arslan "iddete bavurmann zm olmadn" anlatrken; Mevlana Ahmet Yesevi ve Yunus Emre'yi "pasif direni ve sivil itaatsizlik" geleneine Trk kltrnden

referanslar olarak gsteriyor. (Yeni Dnce, 22 Aralk 1989)

557

lkc militanln saldrganlk potansiyeli ve sola kar "yeni" stratejinin sorunlar


lkc hareketin nderlii, izilen bu profile uygun bir tabann yaratlmas, militan alt-kltrnn bu dorultuda dntrlmesi iin, uzun soluklu bir i srece ihtiya duyuyor. Bu srecin salkl bir ekilde yrmesi, zellikle, "kolay" fakat "eksik" bir militanlama salayan anti-komnist saldrganlk potansiyelinin denetim altna alnmasn gerektiriyor, stenen, elbette komnistlerle iyi geinmeye koullanm bir taban deil; fakat btn varlyla anti-komnist cengverlie koullanmam, provokasyona yatkn olmayan, ynn kendi z programna ve hedeflerine gre tayin eden bilinli bir taban... Ne var ki lkc hareket, byle bir tavan yapsn oluturma abasnda i ve d etkenlerden kaynaklanan ciddi engellerle kar karya. etkenler, lkc militanln yirmi yl akn tarihinden gelen toplumsal karakteri ile ilgili-1. Blm'de ele aldmz ve karikatrize edici bir deyile lkc hareketin "genlerine ilediini" syleyebileceimiz bu yap iinde, anti-komnist saldrganlk reflekslemitir. Bu potansiyel, zgl koullara, somut duruma, gncel ortama ilikin deerlendirmeleri ve saptanan stratejiyi bir anda geersizletirecek karakterdedir. unu da eklemek gerekir ki, zellikle kentlerde, devrimci-sosyalist gruplar iinde baz kesimlerin bnyesindeki antifaizm koullanmasnn, daha dorusu varln esasen anti-faizmle aklayp merulatran sylemin karakteri de; lkc militanln anti-komnist hezeyannn yeniden retimine katks olan bir etkiye sahiptir. lkc hareketin, radikal Islami gruplar zerinde "aksiyonerlik" zelliini ne srerek etki ve saygnlk kazanma stratejisinin de (bkz. 10. Blm), zellikle tarada, saldrganlk potansiyelini yeniden reten sonular yaratabilecei dnlmelidir. Geri Trk-slam lks sylemi, Islami aksi558

yonerlii esasen "dzene" kar ngrmektedir. Fakat lkc hareketin aksiyoner vasfyla Mslman kitleleri etkilemekte, cezbetmekte, kendisini kabul ettirmekte ektii sknt dnldnde; "kolay", bildik ve "snanm" bir etkileme yolu olan anti-komnist saldrganla bavurma "opsiyonunun dlanmas, biraz "lks" saylabilecektir. lkc militanln anti-komnist saldrganlk potansiyeli, onu yeniden reten d etkenlerin de temel gdasdr. Devletin zellikle bask aygtnda egemen olan gler ve resmi "i harp" aygtn ynlendirenler bu potansiyelle daha nve halindeyken iliki kurmu; onun geliip serpilmesine bizzat katkda bulunmulardr. Onlar asndan bu potansiyel, kolay kolay vazgeilemeyecek ve el altnda tutulmasnda her zaman fayda olan bir "imkan"dr. Sz konusu gler, lkc militanln antikomnist saldrganlk potansiyelini provoke etmek, ondan da nce bu refleksi diri ve provokasyona amade halde tutmak iin mutlaka aba harcayacaklardr. Bu "d etken", elbette lkc hareketin nder kadrolarnca da malumdur. Trk-slam lkcleri, benimsedikleri dzen ve askeri darbe kart sylem erevesinde, resmi glerin provokasyonlarna kar srekli ve kesin uyarlarda bulunuyorlar. Ancak bu tutumun, ne denli sistemli ve radikal olursa olsun, profesyonel provokasyon "servis"inin icraatn tamamen boa karacan sylemek zordur. nk lkc militanln toplumsal karakteri ve saldrganlk potansiyeli, yaad eitici, bilinlendirici i srece ramen, sz konusu "servis"lerin provokatif sinyallerine yapsal olarak yatkndr. niversite genlii iindeki gelimeleri izleyen ve bu gelimelerle belirli arlklar olan Islami gruplar da, lkc hareketin yeni provokasyon senaryolarnda grev almaya hl msait bir yapya sahip olduu kansndadrlar.13
13 niversitelerde Forum, Giriim, Ocak 1990, s. 12-13 ve niversitelerdeki Politik Duyarllk Kargaay m Dnyor?, Tevhid, ubat 1990, s. 15-21.

559

te yandan, lkc nderliin toplumsal karakterinin de, resmi i harp aygtyla ve genel olarak devletin gvenliini gzeten glerle ibirliine yatkn unsurlar ierdiini unutmamak gerekir. lkc hareket ve MP iinde devlet/devletl izgiyi temsil eden muhafazakr kadrolar; "devletin gvenliini ve bekasn" kollayan politikalar erevesinde resmi glerle ilikiye ve iletiime aktrlar. Bu gibi ilikiler hem "DEVLET'i kaytsz artsz nceleyen ideolojik tercihleriyle, hem de iktidara ynelik siyasal tasarmlaryla badar. "Komnizme ve blcle kar" seferber ettikleri fiziki gc, iktidara ynelen bir gce dntrmeyi tasarlarlar; bu gc en azndan, iktidar veya iktidardan(/ darbeden) pay almay salayacak bir pazarlk gc olarak deerlendirmeyi dnrler. lkc nderliin bu kanad, zaten tabann ve lkc militanln toplumsal karakterinin bilinlendirilmesine, rahata "kullanlabilir" bir "fiziki g" olmaktan kmasna pek merakl deildir. Onlar iin "alp"ler yeterli, "alp-erenler" ise lks hatt tehlikelidir. Bu tercihleri, 7. Blm'de ele alnd gibi, salt iktidara

ynelik hesaplarla deil, genel ideolojik-siyasal tavrlarna ve kendi konumlarn yeniden retebilme kaygsna da baldr. 1989/90 dneminde zellikle niversitedeki genlik mcadelelerinde gerginleen siyasal ortamla birlikte, lkclerle devrimci-sosyalist gruplarn kar karya gelmeye balamas; lkc hareketin sola kar "yeni" stratejisi ile, bu stratejinin izlenmesinde sorun yaratacan tarttmz i ve d etkenlerin "snanmas" iin vesileler yaratt... stanbul BYYO olay 1989 Aralk'nda stanbul niversitesi Basn ve Yayn Yksek Okulu'nda (BYYO) meydana gelen olaylar, lkclerle devrimci-sosyalistlerin niversitelerde 1980 sonrasndaki ilk
560

byk "karlamas" oldu ve kamuoyunun, basnn olduka fazla ilgisini ekti. Olaylar, Aralk 1989 banda Bizim Ocak bir grubun, BYYO'da kantine konferans duyurusu asmak istemesiyle balad. Devrimci Genlik taraftar renciler bu afiin aslmasn engellemek istediler. Bunun zerine kk apl bir kavga oldu; kavga esnasnda bir lkcnn silah "tehir ettii" grld. Kavgann ardndan, okul dndan gelenlerin ounlukta olduu lkcler, slogan atarak toplu halde niversite alann terkettiler. Polisin olayn ak iinde lkclere salad "kolayl" protesto eden devrimci renciler, okulu bir sre igal ettiler (ve polisin daha byk basksyla karlatlar). Olayn ardndan MP, Genlik Kltr ve Sanat Ocaklar temsilcileri, "lkc Genlik" adna konuan genler, lkc yayn organlar ayn az kullanarak "iddete kar ktklar, terre ynelen solla uramay devletin resmi glerine braktklarn" akladlar.14 Bu standart aklamalarn "sahte" olmadn; zellikle Trk-slam lkclerinin, "kavgaya hayr" sylemini olaylarn ok ncesinde izdikleri erevede, daha da netletirerek ortaya koyduklarn teslim etmek gerekir. Olay, "lkc genlik camiasna szmay baaramayan, fakat
14 "imdiye kadar eitli sebeplerle lkcleri karalamaya alanlarn, zorluk ektikleri tek nokta lkcleri sokakta grmemeleriydi. Solcular tarafndan meydana getirilen olaylar karsnda 'biz sokakta yokuz ama, grdnz gibi yine anari var. Anarinin sorumlularn artk anladnz m?' diyorduk. imdi eitli sebeplerle sol gruplarla herhangi bir srtmeye girmek, lkclere yaama hakk tanmayan zihniyetin eline byk bir koz vermi olur. (...) Herhangi bir okulda bir lkc dvlebilir, yaralanabilir, hatt -Allah korusun- ldrlebilir, byle bir durum karsnda tahriklere kaplmadan soukkanl bir ekilde milletin karsna 'kanl gmleimizle' kalm. (...) uras unutulmamaldr ki; ad herhangi bir olaya katlan bir kii lkc ilke ve prensiplere ters hareket ediyor, hatta lkcle zarar veriyor demektir." (Yeni Dnce'nin, 8 Aralk 1989'da yaymlanan "Tahriklere Dikkat" balkl bayazsndan) Trke de "asayi ve gvenlii temininin devletin vazifesi olduunu, lkclerin anariye taraf olmayacaklarn aklad. (Yeni Dnce, 22 Aralk 1989) 561

I
sol gruplar iine szabilmi sivil-resmi provokatrlerin"15 ii olarak akland. Resmi glerin provokasyonu tezi,16 lkc hareketteki mevcut etkilerinin f edilmesinden de kanlmayarak, son derece ak bir biimde ilendi: "Okullarda grev yapan, istisnasz hepsinin kendisini lkc olarak tantt sivil polislerin lkc rencilerle diyaloga girmesiyle balayan ilikinin neticesi pek de parlak olmayacak gibi. (...) Polisin getirdii 'solcu (farzedelim ki) Dev-Sol militanlar sizin okuldaki A ve B ahslarn gtrecek' eklindeki ihbar hemen okuldaki dier lkclere, byk bir i baarm edasyla anlatan lkc aslnda senaryonun bir paras olduunun farkna varamyor. 'stihbarat' kapan lkc grupta gerilim ykseliyor. Her an iin patlamaya hazr bir lkc grubun karsna kacak bir sol grupla atmamas ihtimali zorlayor."17 Bu arada, "basn elinde bulunduran sermayenin lkc harekete olan fkesi" nedeniyle olaylarn "lkcleri sular ekilde" aktarlmas eletirilirken; Tercman gazetesi de "hariten gazel okuyarak lkcleri tahrik edecek mesajlara yer verdii iin" provokasyonla suland.18 O gnlerde, stanbul ve Ankara'daki niversitelerde "niversiteli Trk Genliine" hitaben "lkc Genlik" imzasyla datlan bildiri, "lkcler-sol" elikisinin yerine "genlik-dzen" elikisini ne karma arsn iletiyordu: "Farkl farkl dnya grlerine sahip olsak bile birarada yaayabilmemiz mm15 Bizim Ocak, 1 Aralk Olaylar Srpriz Deildi, Ocak 1990, s. 6. 16 stanbul niversitelerinde belirli bir etkinlii bulunan Hizbullah hareketi iinde ise, BYYO olaylarn polisin ykselen lslami harekete kar "gerici faist-lkc slam anlayn aktif alana dkp bunu Islamn nnde rgtl bir engel haline getirme" provokasyonu olarak yorumlama eilimi vard. (niversitelerdeki Politik Duyarllk Kargaaya m Dnyor?, Tevhid, ubat 1990, s. 21) 17 Bizim Ocak, Kavgaya Hayr, Aralk 1989, s 8. 18 Bizim Ocak, Ocak 1990, s. 6-7.

562

knken, birtakm gler rencilerin arasna szarak, tekrar kitlelerin birbirine dmesi iin anariye kvlcm olabilme gayretini srarla gtmektedirler. (...) Sizleri gruplar arasna szm tahrikilere uymaya deil, kendi dzenlerini devam ettirmek iin atma ortamlarna ihtiya hisseden resmi-sivil provokatrler ile provokasyona msait, salkl dnemeyen, maceraperest birka ruh hastasn ayklamaya, onlar gruplar dna itmeye davet ediyoruz. Biz, lkc Trk Genlii olarak, sizleri ideolojik kamplamalara deil, farkl grlerde de olsak, bu soyguncu kapitalist dzene kar ortak tavra davet ediyoruz. Kahrolsun Genlii Birbirine Drmeye alan Dzenin Uaklar! Kahrolsun YK Kontrolndeki Smrge Eitimi! Yaasn Trk Genliinin Dzene Kar Ortak Tavr!"19 lkc nderliin ve basnn, taban provokasyonlara ve "kavgaya" kar uyarlar BYYO olayndan sonra da srd. Hapishanelerdeki lkcler de, BYYO olay zerine, zellikle Bizim Ocak'a genlie dnk uyar yazlar yadrdlar. anakkale E Tipi hapishanesinden Ahmet imek'in Bizim Ocak'n Mart 1990 saysnda yazdklar, bu mesajlar zetliyor: "Okullarda, sokaklarda ii gc karklk karmak olan genlerin atr durumundan zevk alan kuklalarn oyununa gelmeyiniz. Olaylara katlmaynz. unu unutmayn ki, devlet lkcleri korumuyor, kollamyor. Bilakis, zaman gelince, bugn dncelerinizi, hareketlerinizi biraz grmezlikten gelen devlet, sinsice ve sabrla ok ar darbeler vurmak iin ke banda bekliyor. Sizlere den ve bizim de grmeyi istediimiz, ilim tahsil etmeniz ve kendinizi tamamyla yetitirmenizdir. Sokak ve okul kavgalarna talip olmaynz."20
19 yeni Dnce, 8 Aralk 1989. 20 gcf, s. 54. ki rnek daha: Bursa zel Tipten Mustafa Akdoan, "genliin att admlarda heyecanla deil, soukkanllk ve itidal lsne riayet ederek hareket etmesini" istedi (Bizim Ocak, Ocak 1990, s. 49). dam mahkumu Ramazan epni

563

Prof. Muammer Aksoy'un 1 ubat 1990'da "mehul" bir ekilde ldrlmesi lkc basnda "egemen glerin karanlk anari senaryolar" motifi ilenerek ele alnrken; provokasyonlara kar uyar kampanyasna yeni bir ivme verdi. Cinayetin ardndan sol glerce gerekletirilen protesto gsterilerinin yaylmas zerine, Yeni Dnce'nin 6 ubat'ta "lkclere" hitaben yaymlad duyuruda; "egemen glerin ve ar sol rgtlerin lkcleri karlarna almak iin giriecekleri tahrik ve teviklere" dikkat edilmesi istendi, "lkclerin sistemin bekisi ya da jandarmas olmad" hatrlatld. Trke de MP rgtnn provokasyonlara kar dikkatli olmas gerektii dorultusunda bir genelge yaymlad. Mart ay ortasnda Hrriyet gazetesi yneticilerinden etin Eme'in lmyle sonulanan ikinci "mehul" suikastn ardndan da bu tutum srd; "darbe ortam iin tahrik" yorumlar daha ak bir dille yapld.21 "Kavgaya" ve provokasyonlara kar uyarlar kampanyalarken, Trk-lslam lkcleri, bu uyarlarn hareketin "aksiyonerliinin" feda edilmesi anlamna gelmediini vurgulamaya zen gsterdiler. Bu balamda, "kavga"nn asli hedefinin "dzen" olduunu yeniden hatrlattlar. Sz konusu vurgular, Bizim Ocak'n, BYYO olayndan hemen sonra yaymlanan Aralk 1989 saysnda da ihmal edilmemiti: "Eer bugn kavgaya hayr diyorsak, bu bizim gemiteki mcadeleci ruhu terkettiimiz anlamna gelmemeli! Biz ne statkocuyuz
"niversitelerdeki gen lkdalar onlar kullanmak isteyen glere kar uyank olmalar, ok okumalar ve meydana gelebilecek olaylar karsnda acele etmeyerek, soukkanllkla, dnerek karar vermeleri" gerektiini duyurdu (Bizim Ocak, Mays 1990, s. 37) 21 Baz gazetelerde Eme'in katil zanls olarak, Temmuz 1989'da Bursa hapishanesinden kam olan lkc Muhsin Kahyann ad geti. Ancak Muhsin Kahya katktan sonra Almanya'ya yerlemiti. 12 Eyll ncesinin naml lkc katillerinden sa Armaann ad da ortaya atldysa da, somut bir kuku ortaya konulamad. 564

ne de uzlamac! Kktenciyiz ve btne talibiz. Eer biraz 'faydac' dnrsek, solla girieceimiz yeni yeni kavgalar, uzun vadede ele alnrsa ne bizim, ne solun iine gelmez. Kavga ancak onu pohpohlamak isteyen 'ihtilal mafyas'nn iine gelir. (...) Zira lkc hareketin asl fonksiyonu rejime gelmesi muhtemel tehlike karsnda siper olmak deildir. Unutmayalm ki, bugn solun bize vermedii zarar, sistem katmerleyerek ve stne 'resmi' damgasn vurarak veriyor. (...) Asl mcadele edeceimiz kurum, iflas etmi bir dnce sistemi olan komnizmin be-on militan deil, dzenin kendisi olmaldr." (agd, s. 8) Ocak 1990'da Genlik Kltr ve Sanat Ocaklar'nn dzenledii Genlik Sempozyumunda, lkclerin elindeki Karadeniz Teknik niversitesi renci Dernei'nin bakan, kkrtmalar sonucu atmak durumunda kalsalar bile, "bunu devleti korumak, rejime destek olmak iin deil, arkadalarmz korumak, onlarn geleceklerini tehlikeye atmamak iin yapacaklarnn" altn izdi.22 lkc militanln saldrganlk potansiyelinin Islami boyutu, tara dinamii ve Burdur cinayeti lkc hareketteki slamlama srecinin ve Islami hareket zerinde "aksiyonerliinin" getirecei

gle hegemonya kurma isteinin; militan tabann anti-komnist odakl saldrganlk potansiyelini besleyecek bir etken olduunu belirtmitik. Esas olarak "dzen"e kar ynelmesi vaazedilen aksiyonerliin; bu amala bile olsa, Mslman kitleler zerindeki etkisi 70'lerde "snanm" olan antikomnist provokasyon "imkanna" bavurmas ihtimal d deildir. 1970'lerde Mslman kitleleri Islami motifler kullanarak, ama esasen ilkel anti-komnist (ve anti-Alevi) saiklerle fiziki g olarak seferber
22 Bizim Ocak, ubat 1990, s. 32.

565

eden lkc hareket; 80'lerde Mslman kitleleri bu kez belki daha "halis" Islami saiklerle "aksiyonerletirmeye", ynelebilecektir. Bylelikle lkcler Mslman kitleler zerinde hegemonya oluturma ans elde edecekler; en azndan aksiyonerlikleriyle saladklar etkinlik, Islami gruplarca daha fazla dikkate alnmalarn getirecektir. Mslman kitlelere ynelik vulger anti-komnist provokasyonlarn; "dzen kart" sylem ekseninde "radikal", "halis" Islami grnml provokasyonlara dntrlmesi imkansz deildir. Hem komnistlerin-sosyalistlerin ideolojikkuramsal dzeyde "Batl kfr dzeninin paras" saylmalar; hem de zellikle Trkiye siyasal balamnda militan laiklik savunuculuunun (veya dini gayrmeru sayarak yok etmeyi hedefleyen "laikar" yaklamn) Trkiye'de "solcu" kimliinin yaptalarndan birisi olmas, bu imkan geniletir. Trkiye'de solun resmi ideolojiyle zdeleebildii tek politika deilse, bu zdelemenin en belirgin olduu politikalardan birisi, laiklik politikasdr.23 Dolaysyla, Islami bir "dzen kart" sylemle antikomnist, sol kart provokatif sylemin bulumas son derece kolaydr. Trk-slam Sentezi doktriniyle slam'n "kanun dairesinde" ve devlet denetiminde resmi ideolojiye eklemlenmi olmas bu kolayl daha da artrmtr. Birincisi, sol "has" resmi ideolojinin laiklik politikasna resmi glerden de fazla sahip kan bir konuma gelmitir. kincisi, resmi ideoloji iinde slam'a bir meruiyet alan yaratlm olmas, Islami syleme dayanarak politika yapan glerin yasalhk dzeyindeki konumlarn gelitirmitir. Trk-slam Sentezi doktrinini benimseyen kadrolarn brokrasi iindeki arl ve bizzat iktidarda yeralmalar, Islami siyasal sylemi resmi gler karsnda da rahatlatmaktadr. Geri dzen kart
23 Bu konuda kapsaml bir eletirel deerlendirme: Ahmet nsel, Laiklik, Cumhuriyet ve Sosyalist Hareket, Birikim, Haziran 1989, s. 25-34. 566

slami sylemle Trk-slam Sentezi'nin ve onu benimseyen dzen glerinin badamas ideolojik olarak mmkn deildir. Hatt bu noktada bir zdelemeye dme kaygs, radikal Islami hareketler iin ciddi bir gerginlik kaynadr. Ancak lkc hareket, radikal Islami gruplar asndan sknt verici olan bu elikiyi ok daha rahatlkla "grmezden gelebilir". En azndan, Mslman kitleleri Islami ve "radikal" bir sylemle sola kar seferber ederek kazanma ansnn, bu gibi ilkesizliklere "deeceini" hesap edebilir. Sz edilen "imkan"n zellikle Orta-Dou Anadolu tarasnda bereketli topraklar bulduu aktr. 70'li yllarda vulger anti-komnist Islami motiflerle gerekleen Divrii, Malatya, Sivas, Kahramanmara, Aksaray, orum vd. provokasyonlarnn miras ile, balbana nemli bir etkendir. Kapitalizmin ve tekelcilemenin "oturmas", blgedeki toplumsal-iktisadi dnm srecinin tad, bu provokasyonlara imkan veren gerilimi "yattrm" olsa bile; Islamn gndelik hayatta kentlere gre ok daha fazla organikletii bu corafyada, "gvur" veya gayr Islami olarak sunulan hedeflere ynelebilecek bir saldrganlk potansiyeli daima mevcuttur. 80'li yllarn ikinci yarsnda, bu blgedeki niversiteler, lkc hareketin aksiyoner slamc bir grnme brndrmeye alt saldrganlk potansiyeline rahat soluk alp verdiren mekanlar oldular. 1980 sonras iktisadi srecin "oturttuu" kapitalistleme-tekelleme ile birlikte, lkenin gelimi blgelerine gre ok daha ar yaanan depolitizasyon Orta-Dou Anadolu'da kent ve kasaba hayatn siyasal gerilimden olduka "arndrmt". 80'lerde tara niversitelerinin saylarn ve kontenjanlarn artrma politikas erevesinde yeni kurulan Kayseri Erciyes, Van 100. Yl, Malatya nn niversitesi ile renci nfusu artan Sivas Cumhuriyet, Erzurum Atatrk, Elaz Frat, Karadeniz Teknik, Konya Seluk niversitelerinde ise, bu depolitizasyondan grece uzak bir at567

mosfer olutu. Atmosfer, lkc taban asndan gayet elveriliydi. Trk-slam Sentezi'ne veya lkc izgiye bal akademisyen kadrolarn en militan unsurlar bu niversitelerde toplanmt. niversiteye dorudan yansyan yerel toplumsal-kltrel koullar da, lkclerin kendilerini iyice "ev sahibi" hissetmelerine katkda bulunuyordu.24 lkc militan alt-kltr, renciler arasnda da blge "yerli"lerinin ounlukta olduu, niversite ortamnn karakteristik kozmopolitliinden uzak olan bu

tara ortamnda, glenip gelime imkan buldu. Solcular, "byk kentliler" ve kltrel olarak "Batl" bir formasyona sahip olan renci aznlnn varl da, lkclerin saldrganlk potansiyelini diri tutmaktayd. lkcler, bu "aznla" kar kendilerini milli-yerel kltrel kimlikleriyle ve Islami bir sylemle tanmlayarak, "yerli" renci kitlesinin ounluuyla zdelemeye altlar. Her yl Ramazanlarda, oru tutmayan renci kesimine (ounlukla niversite yneticilerinin ve mlki amirlerin gzyummasyla) ynelttikleri gayrmerulatrc tavr ve basklar; lkclerin Islami kesime "aksiyonerlikleriyle" hitap etme hedefiyle badaan refleksler olarak deerlendirilebilir. Oru aylarndaki bu basklarn ilk vahim sonucu, 3 Mays 1987'de Van'da Mehmet irin Tekin adl rencinin baklanarak ldrlmesi oldu. Rektr Hakk Atun'un "irtica hareketlerinin younlatn" aklamas zerine grevden alnmas; yerine rektrle atanan Nihat Bayu'nun Trk-slam Sentezci kadrolamaya yeniden hz vermesi, Van 100. Yl niversitesinde siyasal gerginlii artrmt. teden beri lkc akademisyen reten Erzurum Atatrk niversitesi kl retim elemanlarnn yannda; niversitede hepsi de
24 Tara niversitelerinin toplumsal-kltrel koullar ile ilgili bir rportaj: Tanl Bora-Kadri Grsel-Mehmet enol, "Yarak" niversiteler, Yeni Gndem, 25 Ocak 1987, s. 10-16.

568

renci olmayan Erzurumlu ve Elazl "yna" sz konusuydu. irin Tekin'i ldrenlerin de Erzurum ve Elaz'dan gelen lkcler olduu, arkadalarnca sylenmiti.25 25 Nisan 1990'da, lkcler 12 Eyll sonrasndaki ikinci "tara cinayetini" ilediler. Burdur'da Akdeniz niversitesi'ne bal Burdur Meslek Yksek Okulu rencisi ve Halkevi yesi 19 yandaki Arif Canylmaz, lkc bir grubun saldrs srasnda baklanarak ldrld. Bu olay da, oru tutup tutmama meselesi zerine sregiden atmalarn sonucunda meydana gelmiti.26 Burdur cinayetinin siyasal nemi, 1987'de Van'da ilenen cinayetten ok daha byktr. Van'da M.irin Tekin'in ldrlmesi, lkc tabann rgtlenme mecrasna tam anlamyla girmedii, ideolojik ve siyasal bakmdan grece dank bulunduu bir evrede gereklemiti. Herhangi bir konuda olmad gibi, sola kar tutum konusunda da izilmi ak bir strateji yoktu. Van cinayeti, taradaki lkc tabann reflekslerinin ve bir lkc "ete"nin anlk ruh halinin belirleyici olduu bir olayd. Burdur cinayetinin olduu dnemde ise, lkc hareket rgtsel erevesini oluturmu, ideolojik hattn belirginletirmi, sola kar merkezi bir strateji ("kavgaya hayr") ilan etmiti. Cinayeti gerekletiren pusucular da herhangi bir yerel lkc "ete" deil, Bizim Ocak dergisi evresinde toplanm olan, "Trk-slam lkcs" kimliine sahip kan bir gruptu; aralarnda Bizim Ocak'n Burdur temsilcisi de vard. Olaydan sonra Bizim Ocak temsilcisi Zeki Tun kaybolurken, tek bana gen bir lkcnn apar topar "katil benim" diye teslim olmas, olay "emir komuta zinciri iinde ve emirle" ilenmi bir tertip klna sokuyordu. Muhtemelen, yerel ap
25 Alp Budayc, Bir "Sentez" Cinayeti, Yeni Gndem, 10 Mays 1987, s. 20-21. 26 Gne, 29 Nisan ve 2 Mays 1990; Tempo, 6 Mays 1990, s. 24-25. Tpk Van olaynda ve her yl tekrarlanan daha kk apl basklarda, saldrlarda olduu gibi, Bunlar cinayetinin ardndan da, madur durumda olan sosyalist ve solcu insanlar "yetkili makamlarn" duyarszl, hatta basksyla karlatlar.

569

ierisinde gerekten planl bir tertipti; Bizim Ocak (daha ziyade Z.Tun) evresindeki lkcler, kentteki yksek renim genlii zerinde etkili olmak iin solla girdikleri rekabette ne gemeye dnk bir hamle yapmlard... Ancak, Trk-slam lkclerinin nderlii, bu olay karsnda "kavgaya hayr" stratejisinin altn izen ve bu stratejiye uyulmam olmasn knayan bir k yapt. Bizim Ocak, olay "solun tahrikleri"yle aklamakla birlikte, bylesi tahrikleri saldrganlk potansiyelini harekete geirmek iin "deerlendirmekten" taban men eden kesin bir tavr ald. Derginin Mays 1990 saysnn "Kavgaya Kar Temsilciliklerimizin sorumluluklar" balkl bayazsnda, Zeki Tun'un "tahriklere kar basiretli dav-ran(a)mad" gerekesiyle Burdur temsilciliinden alnd akland: "Bir kiinin stlendii olayda arkadalarmzn daha nce nasl tahrik edilmi olabileceklerini ok iyi tahmin ediyoruz.' Ancak bu adli anlamda birok hafifletici sebebi beraberinde getirse bile bizim iin bir talimatn gzard edilmi olmasdr ve azli gerektirir. Biz tm temsilciliklerimize ve temsilcilikte grevli tm arkadalarmza itidalli davranmalar gerektiini tavsiye etmitik. Bu bundan sonra ve her zaman iin de geerlidir. Buna dikkat etmeyen temsilciliklerin iptal edilmesi srecektir. Biz Burdur temsilcimiz Zeki Tun'u adli anlamda sulu olduu iin deil (zaten adli anlamda sulu olup olmadn bilmiyoruz), byle bir tahrik olayn nceden tahmin edemedii ve dolaysyla bu olayn cereyan etmesini engelleyemedii iin grevden aldk." (agd, s. 3) Benzeri uyarlar, taradaki "hassas" blgelere de iletildi.27
27 rnein Erzurum'daki Bizim Ocak ve Genlik Kltr ve Sanat Ocaklar yneticileri aklamalarnda unu diyorlard: "Bizim Yavuzca,

Fatihe edamz dostumuz da, dmanmz da tanmaktadr. Ama biz bugn Yunusa, Mevlanaca bir tavr sergileme kararll ierisindeyiz. lkc olan, olmayan btn arkadalarmz sevgiye, hogrye davet ediyoruz." (Yeni Dnce, 1 Haziran 1990)

570

Burdur olay, bir yandan, Trk-slam lkclerinin "kavgaya hayr" stratejisindeki kararllklarn gsteriyor. te yandan, lkc militanln saldrganlk potansiyelinin, zellikle tarada, bylesi merkezi stratejilere smasn zorlatran yapsn ve grece zerk rgtsel karakterini ortaya koyuyor, slami gerekelerle beslenen saldrganlk potansiyeli ile, g gsterileriyle kendilerini vareden liderler evresindeki gruplama/eteleme eilimleri, birbirlerini destekleyen alt-kltrel etmenler. Burdur rneinde Zeki Tun, Bizim Ocak temsilciliinin yansra Trk Ocaklar ile iyi ilikisiyle, lkclerin "takld" bir kahvehanedeki itibaryla ve "temsili kimlii" sayesinde elde edebildii, "bol paral, k" gezmesini salayan maddi destekle.,28 bir "u beyi" portresi iziyor; etrafnda klasik bir yerel ete a rl. Bylesi iliki alarnn ve "yerel eflerin" bana buyruk "strateji" izdii, "hkm yrtt" alt-kltrel gelenek (ki, Zeki Tun'un flu portresi bu gelenek iinde muhtemelen ok "kk" bir rnektir) lkc hareketin 70'li yllardan miras; ve bu miras, Trk-slam lkclerinin yalnzca sola kar stratejilerinin deil, tm ideolojik-siyasal tasarmlarnn nnde engel oluturuyor... lkclerin saldrganlk potansiyelinin, dorudan doruya sol evreleri hedef almayan, "gayrmilli", "gvur", "kozmopolit" saydklar kltrel yaantlara ynelik boyutuna deinmek gerekir. Tarada, zellikle niversite ortamlarnda, bu boyutun arlkla slami etmenlerle belirdiine deinmitik: "Modern giyimli"lerin klklarna slami gerekelerle kar klmas gibi... Kentlerde, lkc militanln saldrganlk potansiyelinin bu boyutu, daha din-d, lmpen zellikler arzedebiliyor. Buna en ilgin rnek, Haziran 1990'da stanbul'da bir grup lkc gencin gerekletirdii Heavy Metal
28 Bu veriler, Burdurlu Halkevcilerin kamuoyunu bilgilendirmek amacyla hazrladklar bir metinden salanmtr. 571

konseri baskndr. Glhane enlikleri erevesinde yaplan konseri basan lkcler, "susturun u gvur mziini" diye bararak, "rpnrd Karadeniz" marn syleyerek, sahneye ie atarak -bir yandan da arabesk lehine tezahrat yapp evredeki kalabaln sempatisini kazanarak- Metallium topluluunu ve dinleyicilerini karttlar. Ardndan "Trkiye, Trkiye" tezahratlaryla ve Plevne marn syleyerek ksa bir yry yaptlar.29 "Nisan Kararnameleri" konjonktr ve "Yavuzlamay" tevik eden etmenler 1990 Nisan aynda, lkcler Burdur dnda da solculara kar saldrlar gerekletirdiler. 30 Mart'ta, Ankara-Balgat'taki Tahsin Banguolu renci yurdunda, oru tutanlarla tutmayanlar arasndaki bir tartmann trmanmasndan ardndan, lkcler iki renciyi hastanelik edecek ekilde dvdler. Bu olaydan ksa bir sre sonra Hacettepe renci yurdunda bir futbol manda balayan tartmalar, lkclerin "rakiplerine" saldrmasna vard. Her iki olayda da yurt ynetimleri lkclere fazlasyla hogrl davrandlar.30 Bu olaylardan sonra "lkc Genlik" imzasyla ve "Trk-slam lkcleri" sfat kullanlarak yaymlanan bildirilerde "ilk" saldrnn ve provokasyonun kendilerinden gelmedii srarla savunuluyor ve "kavgaya hayr" stratejisinin alt iziliyordu...
29 Nokta, 10 Haziran 1990, s. 75. lkclerin, 1960'larn sonlarnda da, Trk milletinin oalmasn engelleyen emperyalizmin oyunlarn protesto" amacyla doum kontrol seminerlerini bastklar hatrlanmal. 30 Milliyet, 31 Mart 1990; Limon (okuyucu mektubu), 19 Nisan 1990; Yeni Dnce, 20 Nisan 1990. Balgat yurdu olaynda, saldrganlarla yurt ve hapishane ynetimlerinin ibirlii "planllk" ve "komplo" dndrecek lde akt. Balgat yurdunda saldrya urayanlarn arkadalarndan 13 kii yurttan uzaklatrld; ayrca polise gzaltna alnarak ikence grd. Hacettepe yurdunda da solcu rencilerin yurt ynetimince uyarld, sigaya ekildii biliniyor. 572

Burdur cinayeti ve Ankara'daki yurt olaylar, lkc hareketin militan tabannda "Yunusa, Mevlanaca" tavrn yerini, 1990'larn banda "Yavuzca, Fatihe" tavrn m almakta olduu sorusunu akla getiriyor. Bu soruya kesin bir "evet" cevab verilemese bile, "evet" cevabn -aslnda anlan saldr olaylarndan da bamsz olarak- destekleyecek veriler, hem 1990 Nisan'nn gncel gelimeleri iinde,31 hem de lkc hareketin i sreci iinde mevcuttur. 1990 ilkbaharnn, lkc militanln saldrganlk potansiyelini etkileyebilecek gncel gelimeler olarak, Azerbaycan mitinglerini, Gneydou Anadolu blgesine ynelik ar baskc nlemler getiren 413 sayl Kanun Hkmndeki Kararname'nin kn, ve bu olaylarn, lkc hareketin resmi provokasyonlara "alma" ihtimalini glendirmesini ele almak gerekir. lkc hareket, 1990 yl banda patlayan Azerbaycan olaylar vesilesiyle sokaklarla ve sokaklarda kitlelerle bulutu. (Azerbaycan'la birlikte ykselen d Trkler konjonktr, 11. Blm'de ele alnd). "Sokaa" yeniden snrken, en azndan greli bir resmi hogry tatt. Bu gsterilerde, oven "anti-Rusulukla" rten vulger anti-komnist motifler ne kt. Bu motiflerin canlanmas, kazanlan sokak deneyimiyle, moralle ve ataklkla birlikte, lkc militanln anti-komnist saldrganlk potansiyelini kukusuz

tazelemitir. Nisan aynda 413 sayl Kanun Hkmndeki Kararname yaymland. Kararname'nin getirdii bask nlemleri ve "blclere" kar "vaadettii" sertlik politikas, lkc nderlikte, 12 Eyll ve ANAP dnemindeki hibir resmi icraatn bulmad kadar geni destek buldu. Trk-slam lkclerinin radikal unsurlar da, Kararname'yi aka
31 1990 lkbahar konjonktrnn "Yavuzlama"y tevik eden etmenleri hakknda ksa bir deinme: Tanl Bora, Burdur Cinayetinin Dndrdkleri, Birikim, Mays 1990, s. 71-74. 573

onaylamasalar bile suskun veya grece sessiz kaldlar. Bu onay, blmn sonundaki "ek"te ayrntl biimde ele alacaz. 80'lerde lkc hareketle "devlet politikas" arasndaki mesafe, ilk kez Kararname temelinde ciddi biimde kapand. Sz edilen "ek"te ele alnaca gibi, lkc hareketteki muhafazakr-devletl unsurlar, tahkim edilen "devletin bekas" syleminden kendilerine "misyon" ve "grev" bime arayna girdiler. "Tepede" yaplan bu gibi fikir jimnastikleri ile, tabandaki siyasalpsikolojik dalgalanmayla ortak bir frekans bulunmas ihtimali dk deildi: Resmi lkc sylemde "komnizm"le "blcln" eanlaml denecek lde yanyana kullanld dnlrse; Kararname'ye verilen onayn salt oven Trk "duygularda" deil, anti-komnist saldrganlk potansiyelinde de ivmeye tekabl edecei aktr. Gene Nisan ay iinde, lkclerin 12 Eyll yarglanmalarnda "madur olduu" 313 sayl yasann deitirileceine ilikin iaretlerin sklamasna; hatta bunun baz hkmet kaynaklarnca, Ceza Yasas'ndaki 141-142 ve 163. maddelerle ilgili yumuatma tasarlar erevesinde, ncelikli bir adm gibi sunulmasna da deinilmelidir. Bu sylentiler, lkc hareket iin moral verici olmutur. Ayrca, devletin gsterecei byle bir "efaat"in, devlet/dzen kart syleme ramen bir miktar mteekkirlik ve sempati etkisi yarataca dnlebilir. Btn bu gelimeler, lkc hareketin tabannda, milliyeti dalgaya, "Trkln bekas" sorunsalna kar kan veya eletirel yaklaan her trl solcu, demokrat, oulcu inisiyatife kar fanatik bir tepkiselliin nvelerini gelitirdi. lkc hareketin muhafazakr-devletl unsurlar, Trkln "ite" ve "dta" kar karya bulunduu tehditleri ileyerek, TC devletinin bekasnn nemini vurguladlar. Byle tarihsel anlarda, Trk milliyetilerinin, lkclerin misyonunun, neminin anlalmas gerektiini dile getirdiler. Bu sylem,
574

sz konusu kesimin, lkc tabann trmanan anti-komnist saldrganlk potansiyeliyle devlet arasnda "araclk" yapabilecei ihtimalini dndryor. Ancak, muhafazakr-devletl lkc kurmaylar byle bir rol stlenmeyi dnmeseler veya gleri elvermediinden uygulamayacak durumda olsalar bile; devletin bask aygtnn ve "kamu provokasyon kurulularnn", lkc hareketin artan saldrganlk potansiyelini deerlendirmek isteyebileceklerdir. Bu potansiyelin, zellikle Kararname balamnda, "Trkln ierde kar karya bulunduu sorunlar" karsnda orta ve uzun vadede ilevsel olacan tasarlayabileceklerdir. Somut birtakm "komplo"lar kurulmasa, provokasyonlar rgtlenmese bile; 1990 ilkbaharndaki siyasal gelimeler, lkc militanln anti-komnist saldrganlk potansiyelini nesnel olarak provokasyona (veya "z-provokasyona") yatkn hale getirmektedir. Bu ynelim de, gene nesnel olarak, resmi politikalar en azndan rahatlatacak bir nitelie sahiptir... lkc hareketin i srecinde de "Yavuzlama"y tevik eden etmenler yok deil. Bu dorultudaki temel etmen, "kavgaya hayr" stratejisinin sindirilmesiyle ilgili sorunlardan kaynaklanyor. Trk-slam lkclerinin, tabann aksiyonerlik vasfn "elde bir" saymalarndan dolay, "alp-eren" kimliinin "alplik" bileenini pek fazla vurgulamamalar; "kavgaya hayr" stratejisinin, hareketin "pasifistlemesini" ve "etkisizlemesini" getirebilecei ynnde bir huzursuzlua yol at. Bu huzursuzluk, kh aksiyonerlik vasfnn tketilmemesi iin dikkatli olmaya aran "dosta" bir yaklamla; kh Trk-slam lkclerine kar olan gruplarca sert bir tavrla davuruluyordu. Tabandaki birok lkcnn huzursuzluu, siyasal sonular asndan somut birtakm tehlikeler, olumsuzluklar ngrmelerinden deil; daha ziyade "yumuak", "lml", "pasif" bir imaj vermeyi siyasal kimlikleriyle badatramamalarndan, veya byle alglanmaktan kayg duymalarndan kaynakla575

nyordu.32 "Sokan" canland 1990 ilkbaharnda, doal olarak bu huzursuzluk belirginleti. Trk-slam lkcleri de yanl anlalmalara kar uyarlarda bulunma gerei duydular. Hatt kimileri, "kavgaya hayr" stratejisinde dzeltme yapld izlenimi veren aklamalarda bulundular. Bizim Ocak'n Nisan 1990 saysnda, Islami sylemden grece uzak durmakla birlikte, (en azndan imzasyla) ender yazd derinlikli yazlarla Trkslam lkclerinin reel politik izgilerinin belirlenmesinde ciddi arl bulunan, derginin hukuki sahibi Suat Baaran'n; "kavgaya hayr" tavrnn "mlayimlik" ve "teslimiyet" olarak yorumlanmamas gerektiini bildiren

bir makalesi yaymland: "Dergimizin Aralk saysnda 'Kavgaya Hayr' eklinde bir balk atmtk. Geen ksa sre ierisinde grdk ki, bu mesaj ok tehlikeli olan bir mantkla alglanarak, 'her eye ramen suya sabuna dokunmama' anlamnda yorumlanmtr. Sava lklar atmyoruz, ancak 'aman anari kar, kavga etmeyelim' diye haklarmzdan feragat etmek, gemi mcadelemizi inkr olacaktr. Dn en sert tenkitlerimize konu olan 'azna vurulduunda lokmay karan' tipe doru yol al pek ho olmasa gerek. Biz 'kavgaya hayr' derken, adli manadaki 'hayr' kastediyoruz. Yoksa bu khne kapitalist sistemle, Trk dmanlaryla ve batl zihniyetle kavgamz vardr ve srecektir." (agel, s. 6-7) Baaran, "son yllarda (lkc) harekette gelien... dmzda oluan ve kontrol edemeyeceimiz sosyal olaylara kar mesafeli kalma" stratejisinin de, ancak "hareket olarak gndem oluturma kudretine eriildiinde" anlaml olacan; bu nedenle gndem belirleyici bir siyasal tavr retilmesi ge32 Bizim Ocak'n ubat 1990 saysnda yaymlanan bir okuyucu mektubundan: "Biz bize yakanlar yapmaz da miskin miskin laf retirsek bir gn gelir bu sylediklerimiz ya tatl birer hayal olur, ya da onlar yapacak baka insanlar kar... lkclk unutulur gider." (agd., s. 62) 576

rektiini savundu. Gndem belirleyici ncelikler saptama ve hareketin "kavgac" geleneini yok etmeme temalaryla gelien yaz, "Dou Anadolu'daki blc faaliyetler"e balanyordu. Suat Baaran, bu konuda "dn mevcut olan hassasiyetin bugn kaybolmaya yz tuttuundan" yaknmakta; "kendilerine Islami grup etiketi yaptranlarn Dou Anadolu problemine koyduklar tehisin komnistlerle ortaklnn, Trk dmanlnn sonularnn nereye varabileceini gsterdiini" belirtmekte; lkc hareketin "sahipsiz kalan lkeyi sahiplenecek politikalar oluturmak ve memlekete sevdal insanlarn umudu olacak pratikleri ortaya koymak mecburiyetinde" olduunu vurgulamaktayd. Bu yaklam, Gneydou Kararnamesine yansyan temel kabuller ile, lkc militanln anti-komnist saldrganlk potansiyeli arasndaki nesnel uyumu gstermesi asndan simgeseldir. "Blclk tehlikesi" balamnda "Trkln bekas" sorunsalnn, "kavgaya hayr" stratejisini ve radikal Islami gruplara ynelik stratejiyi taliletirebilen belirleyiciliini ortaya karmas bakmndan da ilgintir... 1990/91 k: Trmanan gerilim lkc hareket, 1990 sonbaharnda balayan yeni retim ylna, olduka etkisiz kald niversitelerde yeniden bir "g" haline gelme hedefiyle girdi. niversiteli lkc genlik tabannda etkili olan Trk-slam lkclerinin nder isimleri, genel renci kitlesinin gznde merulama kaygsn n plana alarak, yeniden "kavgaya hayr" iarnn altn izme gerei duydular: "Atlm ve ahlan"n temelinde anti-komnizm deil, "zulme, smrye, ahlkszla, okullardaki haksz ve adaletsiz dzene kar direni" olmal idi. Bizim Ocak, Ekim saysnda "solun bu yl daha atak, daha cretkar davranacana", "dzenin ise silahl solla lkc hareketi kar 577

karya getirerek hedef saptracana" iaret ederek, talimat iletti: "1. (...) tecrbelerin nda alternatiflik iddiasndaki dier sosyal gruplarla scak atmay nlemek konusunda sistemli ve organize hareket etmek. 2. Hal-i hazrda devletle sol gruplar arasnda sren terrn taraflarndan biri haline gelmemek iin eitim almasn aralksz srdrmek. 3. Her trl renci meselesinde aktif tavr koymak ve sahip kmak." (agd,, s. 3) Bizim Derghn Ekim ve Kasm saylarnda da benzeri tler yaymland. Kasm'da, hapishanedeki naml lkc militanlardan Haluk Krc, "pili bitmi, srf eylem yapm olmak iin eylem yapan gruplarla scak atmaya girmenin ve bu sebeplerle askeri mcadele metodlarn benimsemenin, zaman ldrmek, lm eei diriltmeye almak" demek olacan belirttikten sonra, tahriklere verilecek karlklarda da "ly karmamak" gerektiini anlatt: "Ancak, srarla ve gururumuzu ykacak, bizi birtakm amazlar iine sokabilecek Marksist artklarnn saldrlarna 'll' cevaplar vermek de gereklidir; verilecek 'cevaplarn' topyekn bir atmaya neden olmamas, cevabn 'ama' haline getirilmemesi iin gerekli nlemlerin alnmas da arttr. (...) Hedeflenen genliin mcadelesinde mutlaka ataklk, cevvallik, haklarn arama ve koruma, alplik ruhu, heyecan vardr ama bunlara ulamann metodu gereksiz kafa krdrma olmamaldr." (agd, s. 10) lkc genlik 1990/91 "sezonuna", kimi niversite allarnda YK'e kar bildiriler datarak girdi; hatta Antalya'da baz lkc renciler bu nedenle gzaltna alndlar.33 Ancak Aralk ay banda stanbul'da, "renci meseleleriyle" u33 Yeni Dnce, 16 Kasm 1990. Yeni Dnce bu haberi, yine YK'e kar bildiri datan, stelik milli-manevi deerlere bal bulunan lkclerden farkl olarak "ykc ve blc ifadelere yer veren" solculara bir ey yaplmayn knayan, ift standartl bir slupla aktard. 578

ramaya dnk strateji, gndemin arka planna dt: 6 Aralk'ta, bir yl nceki BYYO olaynn yldnm dolaysyla balayan gerginlik sonucunda, stanbul Edebiyat ve Hukuk Fakltelerinde, devrimci sosyalist rencilerle lkcler arasnda, 10 kiinin yaralanmasna yol aan atmalar yaand. Polisin "sa-sol atmas" grntsn niversitedeki varln merulatrmak iin kullanmas, devrimci rencilerin lkclere kar tepkisini younlatrrken; "lkc Genlik" adna

yaymlanan bildiri, "kavgaya hayr" iarn yineliyordu: " 'Kahrolsun komnizm' demiyoruz. Buna gerek de grmyoruz. Okul basp, igal etmiyoruz. Sava lklar da atmyoruz. (...) Ne forum, ne bildiri, ne afi! Kim ne yaparsa yapsn karmay uygun grmyoruz. (...) Yeni dnemde karmza karlmaya allanlarn arkasnda ne Filistin eitim kamplar, ne Dou Almanya tarafndan ynlendirilen ideolojik eitim, ne de Bulgaristan ve Suriye kl silahlar var. Sovyetler ise gbek ban kendi elleri ile kesti. ddia ediyoruz: 12 Eyll sonras anari ve terr bir oyundur. (...) Bizim afilerimizi yrtmakla ne devrim gerekleecektir. Ne de istedikleri dzen kurulacaktr. (...) Mamak'lar yaanmasn derken aalanmalara katlanacamz sanlmasn. 'Kahrolsun komnizm'e gerek yok derken baka hesap gttmz sanlmasn. Kimin daarcnda ne varsa buyursun, ortaya dksn millete gidelim, toplumumuzla btnleelim diyoruz."34 1990 yl sona ererken, devrimci sosyalist renci hareketinin "faistlerin niversitede merulamalarna izin vermemeyi" benimsemi, lkc hareketin ise "niversitelerde atlm ve ahlan"a ynelmi olmas; gerilimi diri tutacak bir tabloyu ortaya koymaktayd...
34 Yeni Dnce, 14 Aralk 1990.

579

Ek: "Krt sorunu" ve lkc hareket*


Denilebilir ki, MP'nin ve Trk-slam lkclerinin resmi ideolojiyle en st dzeyde btnletii konu, "Krt soru-nu"dur. Bu konuda lkc gr, Trke'in bir demecinde sarfettii "onlar ne kadar Krt'se biz de o kadar Krt'z. Biz ne kadar Trk isek onlar da o kadar Trk'trler"35 sznn simgeledii gibi, Krtlerin "yokluunu" esas alr. " 'Krt' diye ayr bir rk veya milletin" varl dorultusundaki iddialarn kkeninde, Trkiye'yi blmek isteyen komnist ve/veya Hal planlar aranr. Yeni Dnce'nin 3-4 Mart 1990'da dzenledii "Tarihi, Kltrel ve Siyasi Boyutlaryla Dou Meselesi" sempozyumunda btn faist akademisyenlerin anlatt gibi, Krtlerin bir Trk boyu (veya "Malazgirt zaferi ncesinde Anadolu'nun iskanna nclk eden Horasan erenlerinin torunlar") olduklar gr benimsenir.36 "Trk-slam lks" kimliinin isim babas olan S.Ahmet Arvasi, 1986da yaymlanan Dou Anadolu Gerei adl kitabnda (Trk Kltrn Aratrma Enstits Yaynlar, Ankara) Krtlerin Trk olduunu anlatp devletin politikalaryla onaylarken; Islami motiflere bu konuda sz syleyen faist akademisyenlerden daha fazla arlk vermi, "Trk milletini blmek ve Trk devletini ykmann yalnz Trkle deil, slam'a da ihanet olacan" vurgulamtr. Devlet politikas ile lkc
(*)Ayr bir balk altnda da ele alnabilecek olan bu konu, hem lkc sylemin "komnizm" ile "blcl" zdelik lsnde kout sayan tutumu nedeniyle; hem de "Krt sorunu"nun lkc militanln saldrganlk potansiyeli zerindeki ideolojik, syasal-psikolojik etkileri gznne alnarak bu blme eklendi. 35 Yeni Dnce, 24 ubat 1989. 36 Sempozyumda tebli sunan bellibal isimlerin bu tezi amladklar bir ortak kitap: Prof. Bahaeddin Ogel, Prof. Hakk Dursun Yldz, Prof. Fahrettin Krgzolu, Prof. Mehmet Erz, Prof. Bayram Kodaman, Prof. Abdlhaluk Cay, Trk Milli Btnl erisinde Dou Anadolu, Trk Kltrn Aratrma Enstits Yaynlar, Ankara 1989 580

hareket arasnda ve lkclerin kendi iinde meselenin znde kesin bir uyum mevcut. "zm" iin uygulanmas gereken politikalar hakknda ise, gerek devlet politikas ile lkc hareket arasnda, gerekse hareketin muhafazakr unsurlaryla Trk-slam lkcleri arasnda gr ayrlklar szkonusu... Trk-slam lkclerinin resmi "Gneydou politikas" hakkndaki eletirileri Trk-slam lkcleri, resmi yaklamn, Krtlerin aslnda "da Trkleri" olduu, "Krt" sznn "karda yrrken kan 'krt-kurt' sesinden kaynakland" gibi u rneklerini eletiri konusu yapyorlar. Bizin Ocak'm "Dou Anadolu sorunu"nu kapak yapt Nisan 1990 saysndaki bayazsnda, "emekli bir generalin syledii, 'gneydouya lazlar yerletirelim' gibi yaklamlar", "Stalinist (ab) bir anlay" olarak veriliyor, (agd, s. 3) Krtlerin "yokluu" tezinin, kamuoyunda alay konusu olan bu yaklamlar yerine "bilimsel" bir biimde ortaya konulmas gerektii savunuluyor. Bunun da tesinde, milli kimliin bilimsel karsamalarla deil, insanlarn kendilerini alglaylarn biimlendiren nesnel koullarla olutuunu vurgulayan maddeci aklama etmenlerine bavurulabiliyor.37 Bu yaklamlarn sonuta vard en "lml" nokta ise, "g37 "Bata asker kkenli yazarlarn "Krtler Trktr' tezini yeterince izah edememeleri ve kar kesimin 'Krtlk ayr bir millet ve rktr' zorlamas yalan karlkl bir komediye dnmtr. (...) Elbette ki mesele, insan ya da kitlelerin kendilerini sosyolojik konumda nasl' grdkleridir. Bu konumun belirleyici saikleri ise tarih anlay, devletin kltr politikas, lkeler arasndaki ilikilerin nitelii, problemin olduu kitlenin ekonomik ve ideolojik erevesidir." Tahir Erdoan ahin, stismar Edilen Bir Trk Kitlesi: Krtler, Yeni Dnce, 18 Austos 1989. Alpaslan Trke bile, "gneydoudaki insanlarmzn" Trklkten koparlamayacagn, "byk ounluunun (abc) ayn soydan gelme bizim kendi insanmz olmasyla", "soylarn ayr kabul etsek bile (abc) 900 senedir beraber yaamln, ayn dinin

mensuplar olmann, ayn kltrle yorulmuluun, 58 1

neydoudaki insanlarmza" Trk olduklarnn "bilincini dardan verecek" bir "nc"nn, yani mahir bir endoktrinasyon ve asimilasyon politikasnn savunulmas oluyor. Bizim Ocak'n "Tarihten Gnmze Dou Anadolu"yu 20 say boyunca ele alan Nisan 1990 saysnda veciz bir biimde ifade edildii gibi: "ABD ve Kanada gibi birok lke bnyesindeki farkl etnik gruplar tek millet gibi kaynatrrken, Trkiye'de ayn soydan gelen insanlarn kendilerini farkl milletlerden hissediyor olmasndaki en byk etken, ihanet derecesinde ihmal edilen kltr politikas olmutur. Eer o blgelerin insanlar farkl bir dil konuuyorsa, kendilerini baka bir milletten hissediyorsa, siz de Ankara'dan milli kltr yerine tm Trkiye'ye yetmi yldr Bat kltrn pompalyorsanz, inanlara sava ayorsanz, insanlar nasl birarada tutabilirsiniz? O insanlar d glerin ve PKK'nn propagandasna nasl kanmaz? Topluluklar millet yapan en nemli drt zelliin ikisi d gler tarafndan ortadan kaldrlrken, dier ikisini de siz yok ederseniz ekiyann kkn belki kazyabilirsiniz, ancak kendisini bizden hissetmeyen halkn kkn asla kazyamazsnz."38 Trk-slam lkcleri, bu eletirileri balamnda, devletin Islami motifleri kullanarak PKK'ya kar halkn desteini kazanma operasyonuna, "samimiyetsizlii" nedeniyle kar ktlar.39 1987/88 yllarnda basnda, -muhtemelen resmi i
ayn idealleri paylamlgn" ortak paydasyla aklamakla; rk nitelikli 'bilimsel" karsamalarn mutlaklatrlmad bir yaklama kaplar kapatmyor. (Yeni Dnce, 27 Temmuz 1990) 38 okuluslu Osmanl'nn bu yaklama model olarak sunulabilmesi ilgintir: "Osmanl mparatorluunun tevhidc ve alemmul ynetim biiminin makul uygulama asrlarnda Krt kitleleri (...) Trk olmann gururunu yaam"(lardr). (Tahir Erdoan ahin, agm) 39 Yaar Yldrm, 22 Ocak 1988 tarihli Yeni Dnce'de, devletin Gneydouda uaktan bildiriler atarak yapt PKK'ya kar cihad arsn, "slam iin m-

582

harp aygtnn uzmanlarnca ortaya atlan- PKK'ya kar "eski lkcler"den milisler oluturulmas dncesi peydah olduu zaman, sert bir tepki gsterdiler.40 "PKK'ya kar lkc genlik" speklasyonlarna gsterilen tepki, genel olarak "komnistlerle mcadeleyi devlete brakma" iar uyarnca idi. Ancak bu tepkilere, devletten 12 Eyll'de lkcleri "harcamasnn" intikamn alma duygusunun yansdn da kaydetmek gerek. Trk-slam lkclerinin Muhsin Yazcolu, Yaar Yldrm gibi nderleri, devlete destek olmaya ilkece kar karken; lkc nderlerin bir blmnn tepkisinde, byle bir intikam ve ibret duygusunun pay daha belirleyiciydi. PKK'nn glenmesi ve "PKK'ya kar lkcler" formlnn gndeme gelmesi, lkc hareketin 12 Eyll ncesinde blc terr nleyici misyonunu dorulayc bir gelime olarak sunuluyordu. Bu balamda, 1980 yaznda Ar-Kars skynetim komutannn, "halkn bir ksmnn tepkisini ektikleri" gerekesiyle lkc kamu grevlilerinin atanmasn veto etmesi olayna "ibret" iin birok kez deinildi. ntikamc, ibreti bir syleme bavuranlar, PKK'ya kar "grev almay" ilkece olmaktan ziyade, devletin lkclerin misyonunu kavrayamay karsnda "ceza olarak" reddeder gibiydiler. Bu tavr ve sylem, kimi lkclerin devletle bir tr iade-i itibar pazarlna ak olabilecekleri dncesini akla getirmektedir.
cadeleye deil, devletin baarsna" dnk olduunu belirterek dlad. Bizim Ocak ayn eletiriyi, Nisan 1990'daki bayazsnda yineledi. 40 Bizzat Muhsin Yazcolu bu konuda aklama yapt: "Gneydou'da blclk faaliyetleri karsnda lkcler fiili olaylar iine ekilmek istenebilir, hatta istenmektedir. Her lkc elbette vatann blnmez btnl ve milletimizin birli| karsn...__............__ noktada istismara kesinlikle gelmemeliyiz. Heyecanl ve gen kardelerimiz 12 Mart ve 12 Eyll tecrbelerini yaam aabeylerinin seslerine ve ikazlarna kulak vermelidirler." (Bizim Ocak, Ocak 1988, s. 3-6)

583
tenmektedir. Her lkc elbette vatann Douome* unuuue .. birliini korumak isteyenlere kar hassasiyet gsterir. Ama bu, fiili olaylar karsnda kolluk kuvvetleri ile Marksistler arasna girmemizi gerektirmez. Bu

"Blgedeki" lkc grevliler "PKK karsnda lkcler" speklasyonlar, lkcleri bilinli ve merkezi olarak, 12 Eyll ncesindeki anti-komnist "performanslarnn" devlete tescil edilecei bir iade-i itibar ve "devletle barma" arayna ynelttiini sylemek zordur. Fakat gerek bu speklasyonlarn, gerekse kendi bana "Gneydou sorunu"nun kazand boyutlarn, "devletin yannda komnizme-blcle kar mcadele" misyonunu rehabilite eden bir ruh hali yaratt sylenebilir. Askerlik vd. kamu grevleri nedeniyle bir sre Gneydou'da bulunan lkclerde, bu nitelikte bir ruh hali kolaylkla olumakta ve onlar araclyla camiaya yaylmaktadr. Bizim Ocak ve Yeni Dnce'de arada srada yaymlanan ve (rnein) "blc etelerce Eruh'ta ehit edilen lkc retmen"i haber veren ilanlar bu bakmdan anlamldr. "Komnist-blclere" kar devletin yannda mcadele etme misyonuyla lkc hareket iinde en rahat baran unsurlar, kukusuz oven-Trklerle muhafazakr-devletl kadrolardr. Yeni Forum dergisinin 15 Austos 1987 tarihli saysnda yaymlanan bir okuyucu mektubu, "blgede"

grev yapan lkclerin ruh hali hakknda olduka retici bir profil iziyor. Dergide daha nce yaymlanm olan bir okur mektubunda "lkc militanlarn caniliklerini 'milliyetilik' diye sunduu iin" onu sulayan bir okuyucuya, "22. Snr Tugay X Karakol Komutan Astemen" imzasyla cevap ileten Tuncer Gnay yle yazyor: "Tam gn, geceden beri Mardin'in merli ilesi yaknlarndaki bir mezrada aldmz ihbar zerine blc-Allahsz komnist PKK mensubu olduu anlalan 8 terristin izini srp pusu attmz bir srada en ok sevdiim erlerimden erke Mehmet elindeki Yeni Forum'un 189. saysn bana uzatt ve "komutanm derginizi okudum, burada sizin adnz geiyor" deyince afalladm. (...) 584 Aylardr blc komnist PKK militanlarnn peinde iz sren, baskna urayan, pusu atan, baskn yapan, katliamlara ahit olan ve grd insanlk d katliamlar yznden byk bir nefret, ac ve zdrap iinde, soukkanllkla, elinden geleni yapan, blge halkna gven saan 8 er ve bir astsubaynn bu mcadelede ehit olduunu gren ve 9 PKK kpeinin leini seren X karakolu komutan olarak bu arkadama ancak elimi uzatarak teekkr edebiliyor ve Yeni Forum'u takip ettii iin kranlarm sunuyorum. (...) Ben baka bir konuyu yazarken siz tartma cephesini bir zamanlar gerek fikir, gerek eylem olarak tamamen iinde bulunduum ve bulunmu olduum iin eref duyduum lkc harekete getiriyorsunuz. O konuda tartacaksak eyvallah. Ancak ltfen birka ay bekleyin, u vatani vazifem bitsin. u anda bir karakol komutan, bir subay olarak size bu sayfalarda lkc hareketin memleketi saran komnist, faist bir yn er-fitne ve fesat odana kar kanl anl ve yiit mcadele verdiini ve gneydouda, douda lkc hareket sustuktan sonra meydanlarn nasl PKK canilerine kaldn anlatamyorum. Askeri i hizmet kanununa gre u satrlarla bile belki bir su ilemi olduumu bile bile size vaziyetimin el verdii oranda cevap verdim. u anda gneydouda daha birka ay nce 30 vatandamzn katledildii scak bir blgede cann diine takarak alan, uykusuz, sa sakal birbirine karm bir Trk jandarma komando subay olarak sayn erafettin Soylu'ya ve tm Yeni Forum okurlarna her biri birer aslan olan yiit er ve erbalarm adna tm milliyeti sevgi dolu duygularmla sayglar sunarm." (agd, s. 32) "PKK kpeklerinin leini serme"yi bylesine "lkletiren" bu ruh halinin, blgedeki en "scak" grevler iin elverili bir insan malzemesi sunduu ak. Blge halk zerinde terr estirdii basnda ortaya konan "zel tim"in eleman olduunu belirten "M.B.U. zedn"n Bizim Ocak'a mektup yazarak; "baz dergilerin kendilerini cani olarak gsterdiini" oysa
585

kendilerinin gnlnde yatann "slam'dan ve vatandan taviz vermemek" olduunu anlatmas, bu duruma simgesel bir rnek.41 "Kesin zm" tasarmlar lkc harekette, siyasal-toplumsal sreleri esasen "milli gvenlik" ve jeopolitik mlahazalaryla deerlendiren -ve Trke'in yakn evresinde "konulanan"-unsurlar, "Gneydou bunalm"mn zm iin devlet politikas nerileri getirmekteydiler. "Sosyo-ekonomik tedbirler" ve Trklk bilinci vermeye dnk youn bir endoktrinasyonun kastedildii "eitim oku" gibi uzun vadeli nerilerin yannda; btn bunlarn uygulanabilir olmas iin, ksa vadede sert ve kesin zmlerin nemini vurguluyorlard. Siyasal profilini 7. Blm'n sonunda izdiimiz Ferruh Sezgin'in Yeni Dnce'de ardarda yazd yazlarla ortaya koyduu perspektif, bu kesimin "kesin ve kararl" politika tasarmn aka ortaya koydu.42 Sezgin, "Trkiye'nin Sovyet snrlarndan balayp Irak ve Suriye snrlarna kadar olan blgeyi homojenletirerek (ab) ve saldrmaya kalkacak olan bundan caydracak bir 'Anadolu batakl' haline getirmek zorunda olduu", bunun iin "blgede milli yapy bozan uyumsuzluklar giderilip (ab) Hatay'daki toprak mlkiyetinin
41 ogd, Mays 1990, s. 6]. Blgedeki lkcler arasnda, Gneydoudaki mcadelede devletle zdelemeyen daha eletirel bir yaklamn da mevcut olduuna deinmek gerekir. rnein, Bizim Ocak'n Haziran 1990 saysna Adyaman'dan okuyucu mektubu yazan lkc retmen Sami ztrk, "PKK kpekleri"nin aralarnda lkdalarnn da olduu birok retmeni ldrdn aktardktan sonra, ' lkcleri yargladktan, idam ettikten, hapishanelerde ile doldurmaya zorladktan" sonra "imdi de PKK'ya yem yapan" "diktac 12 Eyllclere" kinini dile getiriyor, (agd, s. 60) 42 Gneydou Gerei, 3 ve 10 Temmuz 1987 ve Gneydou Anadolu'da "zm" Bulunabilir mi?, 23 Austos 1989. .586

milliletirilmesi gerektii" kansndayd. Gneydou meselesi, bu global bak erevesinde deerlendirilmeliydi. E Sezgin "zm" iin, "her trl kar propagandaya kulak tkayacak ve uzun vadeli direnmeyi gze alacak kadar cesur" kadrolarn oluturduu "zel harp tekilat"n art kouyordu. Bylesi bir tekilatlanmann salanmas ve genelde askeri stratejilerin kararllkla

uygulanabilmesinin koulu ise, "askerin yapsn bilen, komutanlar kendi karizmasnn etkisinde brakabilecek, askeri ynlendirerek heyecanlarn ayakta tutabilecek" gl bir siyasi iktidard. (izilen tablo ile bir "Trke iktidar"nn kastedildiini sylemeye herhalde gerek yok). Sezgin, bu durumu, nl Mulal psikozunun43 almas gereiyle simgeletiriyordu: "Devleti temellerinden sarsan terrn yokedilmesinin art olduu zel hallerde, en ileri hukuk devletlerinde bile babakanndan balayarak en sradan yetkilisine kadar herkesin bir Mustafa Mulal olma heyecan tamasna ihtiya vardr ve hep olacaktr"! Nisan Kararnameleri ve lkc hareket zellikle blgedeki basklara kar "intifada" olarak tanmlanan halk hareketlerinin gerekletii 1990 ilkbaharnn ardndan, lkc basn alabildiine sertleti. Abdurrahim
43 1943'te "casusluk yaptklar" gerekesiyle 33 Krt kyly kuruna dizdiren General Mustafa Mulal, DP dneminde yarglanarak hkm giymiti. Bu olay, Gnay Aslan'n Yas Tutan Tarih - 33 Kursun (Pencere Yaynlar, stanbul 1989) kitabnda kapsaml bir rportaj erevesinde ele alnmaktadr. Mulalnn akibeti. zellikle 12 Eyll ncesinde, kendilerine "terre kar sert ve kararl tavr" beklentileri yneltilen generallerin ska gndeme getirdikleri bir referans olmu; "Mustafa Mulal olamam" deyii, askerlerin "siyasi iktidarn ve devletin sorumluluunu aka stlenmeyecei, dolaysyla ilerde hesab sorulabilecek admlar atmayz" eklindeki tavrnn yar-resmi ifadesi haline gelmiti. Bkz.: M.Ali Birand, 12 Eyll Saat: 04.00, Karacan Yaynlar, stanbul 1985, s. 84-85 ve Cneyt Arcayrek, 12 Eyll'e Doru Koar Adm, Bilgi Yaynevi, Ankara 1988, s. 410-411.

587

Karako'un 30 Mart 1990'da Yeni Dncede yazdklar, aka Krtleri halk olarak "dman" sayan bir yaklamn habercisiydi "...gndz klahl, gece silahl gezen ve gvenlik glerini keklik avlar gibi avlayan insanlara dada, tata anasndan emdii burnundan gelen devlet kleleri iek mi gtrsnler? dl m versinler, ne yapsnlar? Hani o olaylarn iine ekilmek isteniyor dedii halk deil mi, 'emir dardan gelecek. Emir gelirse iyerlerini aarz' diyenler? Eer o halk istese PKK blgede bir gn barnabilir mi? Kimse kimseyi kandrmasn, gerek budur. (...) ...Mardin ve ilelerinde, kylerinde hangi Trk gn serbest gezebilir ve diri kalr syleyebilir misiniz sayn (Ahmet) Trk? Amma Batda herkes istedii gibi gezebilir."44 lkc basnda, 1989'daki polemikler srasnda (bkz. 10. Blm) baz radikal Islami gruplara yneltilen "Krtlk" sulamalar da yeniden alevlendi.45 30 Mart ve 6 Nisan tarihlerinde Yeni Dnce'de Ali Cemal imzasyla, Gneydou olaylar balamnda "gl devletin" ve "devlet otoritesinin" gerekliliini vurgulayan; kadrolar 1980'den sonra sorgulanan, pek sahiplenilmeyen bu kavramlara sahip kmaya aran yazlar yaymland. Ali Cemal, devletin gerek sahibinin "devirmeler, dnmeler, yenieri sergerdeleri deil", "dini, milliyeti, milleti, tarihi ve lideri etrafnda birlemi" lkcler olduunu; "Trklerin bin
44 Abdurrahim Karako, 21 Temmuz 1989 tarihli Yeni Dnce'de de, TRT'de kullanlan "blc ekya" tanmn ("klfn") eletirerek, PKK'nn gerek niteliini belirten "Krt-komnist" tanmnn geerli olmasn savunmutu. 45 Bu sulamalarn ba muhatab olan islamc Giriim dergisi. Austos 1989 saysnda lkclere u karl vermiti: " 'Irk' nitelemesinden iddetle rahatsz olduklar anlalan lkcler, neden rk meselesine fena halde kafa takmaktan bir trl vazgemiyorlar? Filan veya falan rkn 'Trk' olup olmamas onlar niin bu kadar ilgilendiriyor halen? (...) ayrca Trk olduklarn ispatlamaya altklar insanlarn balarna gelen felaketler karsnda niin sessiz kalmay tercih ediyorlar da, baka Trk uyruklularn balarna gelenlerden dolay sokaa dklyorlar, onlara zulmedenlere kar telin mitingleri dzenliyorlar?" (agd, s. 24)

588

yllk anlaynda, devlete ksmenin olmadn", bu gelenein slam'n "ulul emr'e itaat" emriyle pekitiini anlatt. 20 Nisan'daki yazsnda, "devlet otoritesi" artna, "iktidara gerek Trkolu Trk'lerin gelmesi" artn ekledi.46 Devlet otoritesini kutsayan ve oven Trkl uzun sredir grlmeyen bir biimde ulatran bu yaz kampanyasnn ardndan; Yeni Dnce ve MP st ynetimi, Nisan aynda karlan ve Olaanst Blge Valilii'ne sansr, srgn gibi antidemokratik nlemler alma yetkisi veren Kanun Hkmnde Kararnameleri desteklediler. Hatt Yeni Dnce'nin 13 Nisan saysnda Ali Cemal imzal yazda, Turgut zal'a kar benimsenen sert tavr bile askya alnarak; SHP ve DYP, "devleti douda teslim almak isteyenlere kar tedbir aranrken" Cumhurbakan ile ibirlii yapmakta tereddt ettikleri iin eletirildiler. Yeni Dnce'nin en devletl yazarlarndan Ziyad Ebzziya da 20 Nisan'da, "memleketin menfaati, yurdun btnl, vatandan can gvenlii ve huzuru sz konusu olduu zaman, bugn alnm olan tedbirler gibi, basn zgrlne de, insan haklarna da ilimeyen yumuak nlemler deil, gerek bir sansr, insan haklarna hakiki engeller getirilmesi gerektiini (ab)" yazd. "Her eylerini kopye eder olduumuz Bat memleketlerinin tarihlerinde, Devletlerinin bekas sz konusu olduunda, her trl hakk, hukuku askya almalarn ynla misali bulunabilir" di. Bu tavr, sonraki aylarda
46 "Bu iin aresi (...) Devlet kavramn ve Devlet Otoritesini temsil eden, Devlet felsefesine sahip kanlarla olur. Trkiye'nin bandaki dert, Trk'e zg tedbirlerle dnen Trkler tarafndan alnr. Vatanda otoritesizlikten bkknlk getirmitir. Krsal alanda ve kentte bakaldrm olan ekyaya kar tek tedbir Devleti bilen Devlet adamlarnn ve Trklerin iktidar olmasdr. (...) yi belleyiniz. Otorite

devletin haysiyetidir. O haysiyet ise MP, banda Trkolu Trk, Trk tarihini bilen, ona inanan insandan, Anadolu yaylalarndan, Avrupa'daki Trk insanna kadar hepsinin ruhunun temelidir. Trk'n, Trkiye ak ile Devlet haysiyeti ile sahip olaca gn artk yakndr." (Cmle bozukluklar zgn metinden-T.B/ K.C)

589
f

da srd. SHP'nin ANAP evrelerinde bile "normal" karlanan "Gneydou raporu"nun "PKK tezleriyle paralellikler tad" savunuldu. Trke "SHP'nin blcle prim verdiini" ilan etti; Paris'teki Krt Enstits'nn konferansna katldklar iin SHP'den ihra edilen milletvekilleri nclnde kurulan Halkn Emek Partisi'ni (HEP) de "Trk milletinin karlarnda ciddi tedbirler almas gerektii blc parti" olarak damgalad47 lkc basn 1990 ilkbaharndan sonra "Gneydou Anadolu'nun geri kalml" verisini de sorgulamaya yneldi. Dou ve Orta Anadolu'nun da Gneydou Anadolu'dan daha gelikin olmad dncesi ilenmeye baland. Orta ve Dou Anadolu halknn "Anadolu'nun ilk Fatihlerinin torunlar" olduu ve Trkiye'nin "milli omurgasn oluturduu" savunuldu. Bylesi ayrcalkl bir milli misyonun taycs olduu ima edilen bu yre halknn, Gneydou Anadolu Projesi'ne (GAP) biraz "sitemle" bakt zerinde duruldu.48 Yeni Dnce 22 Haziran 1990'da "stratejik konumlar itibaryla lkenin omurgasn tekil eden" Orta ve Dou Anadolu'nun "bugne kadarki yapsndan uzaklamamas" amacyla bir "Orta ve Dou Anadolu Kalkndrma Projesi - ODAP" nerisini gndeme getirdi. Trk-slam lkcleri ve Bizim Ocak ise, Kararnamelere destek veren bir k yapmadlar; herhangi bir eletiri de getirmeden, sessiz kalmay yelediler. Kararnamelerden deilse de, lkc hareketin muhafazakr unsurlarnn Kararnameleri desteklerken trmandrdklar devleti-devletl kampanyadan rahatszlk duydular. Eski MHP Eyp Genlik Kollar Bakan Resul ahin'in, Bizim Ocaknn Mays 1990 saysnda yaymlanan syleisinde "dn lkc hareketi eitli hile ve desiselerle
47 Yeni Dnce, 27 Temmuz 1990. 48 Abdurrahim Karako, Yeni Dnce, 20 Nisan 1990 ve Abdurrahman Kk, Yeni Dnce, 3 Austos 1990.

590

anarinin kucana atanlarn, bugn ayn tezgahlarla sahneye karamadklar lkcleri nce hayali bir 'dinci grup'la atma ortamna sokmaya altklarn; imdi ise ayn orab airetlerin (ab.) boynuna geirmeye altklarn sylemesi bu huzursuzluun bir gstergesi saylabilir...49 te yandan, Trk-slam lkclerinin kimi radikal unsurlar, "devletin terrist mantyla hareket ederek, oradaki insanlara ayrm gzetmeksizin zulmettiini; bylece halkn PKK'nn kucana itildiini, iki arada bir derede kaldn dile getirdiler...50
49 Ali Cemal imzal yazlardan ksa bir sre sonra, 18 Mays tarihli Yeni Dnce'de Yaar Yldrm'n yazdklar da bu bakmdan ilgintir. Trk-slam lkclerinin bellibal kalemlerinden olan Yldrm'n, askerden dndkten sonra kendisine yeniden tahsis edilen stunundaki bu ilk yazs u szlerle balyor: "Bir yere gidene 'yediin itiin senin olsun, grdklerini anlat' derler. Bizim de 'yediimiz, itiimiz' bize kalsn. Bu ayrlkta una muttali olduk: Ne bu Devlet bizi sever, ne de ben bu Devleti." Geri lkc sylemde, idealize edilen "Devlet" kavram ile hal-i hazrdaki "devlet" ve "devletliler" arasnda ayrmn alt hep izilir; Fakat Yaar Yldrm'n, Ali Cemal imzal yazlarda vaazedilen "devlete ksme yasa"n -hem de "kritik" bir konjonktrde- inemesi, bu ayrmla izah edilemeyecek kadar rahatsz edici. 50 Aydn Erylmaz'la sylei, Bizim Dergh, Kasm 1990, s. 25. 591

SONU
Bu kitapta, lkc hareketin yap zellikleri, dinamiini oluturan temel saikler ve ana ynelimleri hakknda btnlkl bir ereve izdik. Tastamam sonulanmam, sanclar sren bir dnm sreciyle, netlememi bir yapy tasvir ettik. lkc hareketin yakn ve orta vadedeki siyasal varlnn ne olacana, nasl olacana dair kesinlikli sonular kartmak mmkn grnmyor. Gene de kitab bitirirken, lkc hareketin dnm srecinin varabilecei noktalar zerine ngrlerimizi, sesli dnme biiminde ortaya koyacaz. Genel kamuoyunda ve sol kamuoyunda lkc hareketin gelecei zerine meraklar, kayglar ve kehanetler, onun "gc-kudreti"ne ilikin yorumlar balamnda younlayor; byle yorumlarla rtyor, hatt belirleniyor. Bu balamda, kart grnmekle birlikte, ayn mantn rn olarak birbirlerini koullayan iki u yaklam yaygn: Misyonunun 12 Eyll tarafndan devralnmas ve iddet/terr uygulama imkann yitirmesinin lkc hareketi "bitirdiini" ilan eden yaklam
593

ile; lkclerin mthi bir kadrolama ile devlete hakim olduklar, fiilen ynetimi ele geirdikleri ve iktidarlarn mutlak hale getirecekleri gn bekledikleri dorultusunda efsane yazan yaklam. Kitabn kapsam, lkc hareketin nesnelliini skalayan bu komplocu manta iltifat etmemek gerektiini herhalde ortaya koymutur... lkc hareketin "gc"n gereki gzle deerlendirmeye giritiimizde, ortaya paradoksal bir tablo kyor. Bir ynyle, 12 Eyll ncesine gre sokakta,

basnda varlna olduka az rastlanan, daha "sessiz", daha etkisiz, nicel bakmdan daha gsz, ayrmalar ve tartma kaosu iinde rgtsel disiplini zayflam bir hareket karsndayz. Dier ynyle, kadrosu ve sylemi olduka gelimi, anti-komnizme tabilii azalm, ok daha vasfl, bireysel i disiplinin glendii bir camia var. te yandan, zellikle Orta-Dou Anadolu'da reyen (ve ksmen kent varolarnda da yeniden retilen) muhafazakr reaksiyoner birikimin, lkc harekete, "MHP/MP semeni"nin apna indirgenemeyecek ciddi bir destek potansiyelini daima vaadettiini unutmamak gerekiyor. lkc hareket, toplumun siyasallat ve muhafazakr reaksiyon dalgasnn kabard bir konjonktrde kendisine az veya ok akacan bildii bu potansiyeli azamiletirmek ve massetmek iin, bugn 70'lerdekinden ok daha hazrlkl, donanml bir yapdadr. Gncel sorunu; "hazrln" tamamlarken, sz konusu potansiyeli "konjonktre" muhta kalmadan, mmkn olduunca bugnden kuvveden fiile karmaktr. Yani, 1970'lerdeki hzl, denetimsiz, vasfsz kitlesellemenin yaratt tkanklnn aksine; imdi, mevcut "vasfl" yapy yeterince kitlesellie ve dinamizme kavuturamamann yol at tkanklktan sz edilebilir. Bu tkankln almas, lkc hareketin mevcut donanmn seferber etmesine, "aksiyon" ve "heyecan"la birletirmesine imkan verecek bir ideolojik-siyasal netlemeyi kotarmasna bal grnyor.
594

lkc hareket netleme meselesinde iki dzeyde sorunlarla kar karya. Bir dzeyde, rgtsel yap ve nderlik ile ilgisi var: Genelde hareket ii ayrmann boyutlar; zellikle de Trke'in de dahil olduu st nderliin "muhafazakr" zihniyeti ve pragmatizmi, "netleme"ye ket vuruyor. Siyasal ve ideolojik dzeyden kaynaklanan sorunlar daha nemli: 1980'lerde lkcleri kavrayan ideolojik etmenler, toplumdaki ideolojik hegemonya mcadelesinde gl bir odak haline gelmelerini salayacak, siyaseten etkin bir sylem temelinde btnletirilmi deiller. Bu da, bir siyasal kimlik olarak lkcl ve onun ikame edilemez, "zgn" bir hareket olma niteliini/iddiasn zaafa uratyor. lkc hareketin dinamiinin, elimeyen, hatt birbirlerini besleyen ama ayr bir rmak yata oluturamayan ana mecrada akt sylenebilir. Bu mecralardan birisinin, dierlerinin akn yok etmeksizin, onlar kendi yatana katmas ile; veya bunlarn birleip yeni mecralar yaratmalar ile, lkc hareketin toplumsal-siyasal iddialln artracak hegemonik izginin olumas mmkndr. Keza, sz konusu mecralarn iyiden iyiye atallanarak apayr rotalarda akmalar da mmkndr. Sz konusu mecra, Ziya Gkalp'n nl iarn arptarak simgeselletirirsek, "Trklemek, slamlamak, 'solculamak"tr! lk akla gelen mecra, lkc hareket iindeki slamlama yneliminin at yatakta akyor. lkc hareket nemli bir alm imkanna, radikal slamcln sylem ve eylem alanndaki arln artrarak kavuabilir. Radikal slamc akmn, Ruen akr'n Ayet ve Slogan'da saptad gibi, 1980'lerin ortalarndaki ivmesini yitirmesi, lkc hareketin manevra alannda genilemeye yol aabilir; Trk-slam lkclerine bu tkanmay ama misyonuyla ne kma frsat verebilir. Trkiye'de (gene Ruen akr'n deyiiyle) "sradan Msl595

man" halkta slam'la "milli duygular" bileik sayan zihniyetin yaygnl, Trk-slam lkcleri iin elverili bir propaganda zemini sunar. Radikal islamc hareket(ler)in, 1980'ler boyunca etkiledikleri gen kuaklara ve "sradan Mslmanlara" Trkiye gerekliine dair reel politik bir perspektif sunamam olmalar da Trk-slam lkcleri iin bir "imkan"a dnebilir. Geri lkc hareket de Trkiye politikasna ynelik zglleme bakmndan pek ileri bir noktada deildir; ama gelikin reel politika refleksleri ile bu an rtme, hatta ksmen giderme yetenei, grece fazladr. Sonuta lkc hareket "sokak" deneyimiyle ve reel politika performansyla, radikal slamc akmn duyarl kld kitle zerinde etkinlik kurmaya aday olabilir. Ancak bunun nnde, amas gereken ciddi engeller de var. ncelikle, slamc taban nezdinde laik, rk ve oven gemiinden arndn, "halis Islami" niteliini kantlamas; akas Trk-slam lkclerinin, lkc hareketteki hegemonyalarn kurumlatrmalar gerekiyor, islamc akmn ynlendirici kadrolarnn ve entelejensiyasnn, iletiimi kesmemelerine ramen lkc hareketle araya belirli bir mesafe koyma eilimleri de, lkc hareketin nnde engel olutururken, Islamc-lkc gerilimini diri tutuyor. Trk dnyasndaki ve zellikle Sovyetler Birlii'nin Trk cumhuriyetlerindeki bamszlk-milliyeti dalga, lkc harekete bereket vaadeden bir baka mecra ayor. lkc hareketin hem geleneksel rk-Trk unsurlarna, hem de Islamlaan unsurlarna "nurlu ufuklar" vaadeden bir mecra bu. ilk anlan kesim, Cumhuriyet tarihi boyunca kamuoyunun gznde "hayalcilikle" tescillenmesine yol aan Turanc perspektifini gereki bir zeminde yeniden retebilmenin hem mutluluunu, hem okunu

yayor. Islamlaan kesim iin, Orta Asya'daki gelimelerin bir boyutu daha var: Bat odakl
596

emperyalist sistemin dnyann dousunu kendisine tabi klmaya, gneyini ise dlamaya yneldii konjonktrde; Sovyetler Birlii iindeki nc dnyay ("gney"i) oluturan Trk cumhuriyetlerinin bamszlk vd. "hak" mcadelesi, Trk-slam lkcl sylemini benimseyenlere Ortadou ve Dou'nun "mazlum" Mslman halklarn kavrayan, "cihanmul" olmasa da ktalararas apta hayaller retme ilham veriyor. Taralaan ve yoksullaan Trkiye toplumunda biriken tepkileri, Dou'nun mazlum Mslman Trk halklarndan yana bir Bat kart sylemle seferber etmeye "oynayabilirler". Kendisine Turanc ve/veya Bat kart saiklerle ktasal hedefler tayin ederken lkc hareketi zorlayacak etkenleri ele alacak olursak; nce, bu konudaki hazrlkszlklarn, bilgi ve iletiim yetersizliklerini belirtmek gerekir. "D Trkler"e dnk bilgi ve iliki-iletiim anda resmi ve devletl glerin arl var. "Trk dnyas"nn bamszlk atlmn desteklemek iin "milli birlik ve beraberliin" pekitirilmesine, "son Trk devletinin glendirilmesine" ncelik verme eilimi de, lkc camiann merkez gleri iinde yaylyor. Dolaysyla "Turan konjonktrnn", lkc hareketin resmi gler tarafndan (yeniden!) piyonlatrlma riskini artran bir yn de bulunuyor. Tpk, Trklk damarn "ar" kabartarak, soy Trk etmenleri glendirerek lkclerin islamlama srecinde yaadklar siyasal-ideolojik sorunlar keskinletirme riskini yaratt gibi... Ksacas, "Trk dnyasn uyan" ile alan mecra, lkc harekete hem "byk oynama" morali verebilecek, hem de dier gelime mecralarn tkayabilecek bir zellie sahip. lkc hareketin gerek da dnk, gerek kendi iindeki ideolojik hegemonya mcadelesinde ana ekseni oluturmas pek mmkn grnmeyen; fakat "Trkleme" ve zellikle
597

"slamlama" mecralarndaki gelimelerde etkisi nemli olan nc mecra, "sol" sylemle ilgili. lkc harekette 1980 sonrasnda yerleen "dzen kart", "sol" sylem etmenleri; hareketin geleneinde ok "ihmal edilmi" olmalarnn da etkisiyle, zellikle Trk-slam lkclerinin aznda olduka ulatlar, radikalletiler. "ocukluk hastal" tehisi de konabilecek olan bu "ultraradikalizmin"; lkc hareketi soy faizmin karakteristik ideolojik yapsna yaknlatrc bir vehesi var. te yandan, Trkiye toplumunun yaad hzl kapitalistleme ve snflama sreci karsndaki, zellikle Orta-Dou Anadolu tarasndan yaylan ve orta snflarda younlaan tepkiler, lkc hareketin "sol" etmenleri kullanmna yeni almlar getirebilir. 1980'lerde yaanan yeni kapitalist modernleme dalgasnn brakaca tortunun, dnyadaki "zengin, emperyalist Kuzey-yoksul, smrlen Gney" kamplamasnn gerilimiyle kvlcmlanarak iddetli bir reaksiyoner patlamaya yol amas, ihtimal dahilinde. Islami etmenlerin arlkl olduu "Anadolucu" bir poplizmin, saldrgan bir anti-modernizmin nveleri; lkc ve slamc hareketlerin sylem ve eylem alannda zaten mevcut. Buna karlk "sol" sylemin, lkc hareketin hem kendi iindeki, hem de st ynetiminin egemen blokla ilikilerindeki en byk gerilim kaynaklarndan birisi olduunu kaydetmek gerek... Bu mecradaki ak hznn, hatt ynnn belirlenmesinde ok nemli olan bir etken, lkc hareket iindeki siyasal-ideolojik ayrmann alaca biimdir. MP'nin ynetiminde arlkl olan ve yakn gelecekte de arln srdrecek olan izgi; devlette kadrolamayla, seimlerle ve "sokaktaki" etkinliiyle glenerek reel politik dzlemde "anahtar" konumuna gelmeye dnk stratejisi ile, "Trkleme" mecras dndaki dinamii kavrama yeteneinden yoksun. Bu nedenle, reel politikaya dnk kitlesel g devirmekte de tkanklk yayorlar. Her mecradaki dinamikle birlikte nefes alan
598

Trk-slam lkcleri, kitleselleme potansiyeliyle daha canl bir iliki iindeler. Ancak onlar da, "slamlama" ve "solculama" diye zetlediimiz dinamii besleyen reaksiyoner saikleri pozitif ve reel politik bir perspektife aktaracak olgunlukta deiller. Bu iki izginin mecburi yanyanalnn dourduu gerilimin ve ksrln, organik bir btnlemeyle zlmesi zor; kesin ayrma veya iki izgiden birisinin dierine kesin galebe almas ihtimalleri ise dk... Byle olduka, lkc hareket "netlemesini" gerekletiremeyecek, pozitif, "aksiyoner" bir izgi tutturamayacak, reaksiyoner saiklerin kabard konjonktrlere olan bamll srecektir. O zaman, bekledii konjonktrden alaca verimin de, kendi "aksiyon" tasarmlar dorultusunda deil, gene, biilen reaksiyoner grevler erevesinde kalmas kanlmazdr. lkc hareketin geleceini, "devlet", "ocak" ve "dergh" arasndaki ilikinin alaca biim belirleyecek...

KAYNAKA
Kitaplar
Ali Yurtaslan'm tiraf, Aydnlk Yaynlan, stanbul 1980. Alper Aksoy, mraniye iinde Vurdular Bizi (2. bask), Ocak Yaynlar, Ankara 1990. Mrit Altayl, Dinamik Ana Stratejiler, Ynet Matbaas, stanbul 1969. Taha Akyol, Azerbaycan Sovyetler ve tesi, Burak Yaynevi, stanbul 1990. S. Ahmet Arvasi, Trh-tslam lks (3 cilt-2. bask), Burak Yaynevi, stanbul 1988. S. Ahmet Arvasi, Dou Anadolu Gerei (2. bask), Trk Kltrn Aratrma Enstits Yaynlar, Ankara 1988, Yasin Aslan, Azerbaycan'da Pantrkizm ve Panislamizm, Baysan Basn ve Yayn A.., stanbul 1990. Muhammed Bahadr (derleyen), 12 Eyll ve lkcler, Cihad Yaynlar, stanbul 1990. Kal-Dietrich Bracher, Die Deutsche Difctatur, Kln 1970. Ruen akr, Ayet ve Slogan, Metis Yaynlan, stanbul 1990. Oral allar, Liderler Hapishanesi (2. bask), Milliyet Yaynlan, stanbul 1989. Remzi ayr, Onlar Diridirler, Ocak Yaynlan, Ankara 1987. Remzi ayr, Zarafet'in Fal iekleri, Uzman Matbaaclk, Ankara 1987. Remzi ayr, Zibilde Papatya At, Ksmet Matbaas, Ankara 1990. lhan Darendeliolu, Trkiye'de Milliyetilik Hareketleri, Toker Yaynlar, stanbul 1968. 601 M. Emin Deer, CIA Kontrgerilla ve Trkiye, Ankara 1979. Akan Deliorman, Tandm Atsz, Boazii Yaynlan, stanbul 1978. Abdurrahman Dilipak, Trkiye Nereye Gidiyor? (5. bask), Risale Yaynlar, stanbul 1988. Abdurrahman Dilipak, Bu Din Benim Dinim Dei (2. bask), aret-Ferat Ortak Yaynlan, stanbul 1990. D. Mehmet Doan, Batllama haneti (6. bask), Birlik Yaynlar, Ankara 1979. Ylma Durak, Mamak Mektuplar, Ocak Yaynlar, Ankara 1987. Galip Erdem, Sulamalar (2. bask), Tre-Devlet Yaynevi, Ankara 1975. Galip Erdem, Mektuplar, Milli Eitim ve Kltr Yaynlar, Ankara 1984. Prof. Dr. Muharrem Ergin, Milliyetiler Korkmaymz Birlesiniz, Ekonomik ve Sosyal Yaynlar, Ankara 1976. Prof. Dr. Muharrem Ergin, Trkiye'nin Bugnk Meseleleri (4. bask), Trk Kltrn Aratrma Enstits Yaynlar, Ankara 1988. E. Erverdi/D.zer/A.Debbaolu, Trk Milliyetilii ve Batllama (2. bask), Dergah Yaynlan, stanbul 1979. Ercment Gedikli, slam Asabiyyc Milliyeti/i/', Ta Medrese Yaynlar, Ankara 1990. Nihat Gen, Dun Korkusu, Damla Neriyat, stanbul 1989. Daniel Guerin, Faizm ve Byk Sermaye, Suda Yaynlar stanbul. Ayvaz Gkdemir, Bulranm Kaynanda, tken Neriyat, stanbul 1979. Ayvaz Gkdemir, Trk Kimlii, Ecdad Yaym-Pazarlama, Ankara 1990. Agah Oktay Gner, Dost Gzyle, Kubbealt Neriyat, stanbul 1988. Erol Gngr, Kltr Deimesi ve Milliyetilik, Tre-Devlet Yaynevi, Ankara 1980. Erol Gngr, Dnden Bugnden (2. bask), Maya Yaynlar, Ankara 1982. Erol Gngr, slamm Bugnk Meseleleri (6. bask), tken Neriyat, tstanbul 1989. Prof. Dr. brahim Kafcsolu, Eski Trk Dini, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1980. Prof. Dr. brahim Kafesolu, Trk Milliyetiliinin Meseleleri, Trk Kltrn Aratrma Enstits Yaynlar, Ankara 1966. Prof. Dr. brahim Kafesolu, Trk-tslam Sentezi, Aydnlar Oca Yaynlar, stanbul 1985. Do. Dr. Kurt Karaca, Milliyeti Trkiye, nar Yaynevi, Ankara 1971. kke Kenger, Kahramanmara Olaylarnn Perde Arkas, Dou Yaynlar, Ankara 1989. Komnizmle Mcadelede Trk Dnrleri, Yeni Sava Matbaas, stanbul 1968. 602 Prof. Dr. Ercment Konukman, Topluluktan Millete, Belge Yaynlan, stanbul 1989. Levent Kker, Modernleme Kemalizm ve Demokrasi, letiim Yaynlar, stanbul 1990. Nevzat Ksolu, Konumalar, tken Neriyat, stanbul 1987. Yaln Kk, Trkiye zerine Tezler-3, Tekin Yaynevi, stanbul 1986. Remhard Khni, Der Fasdisms, Distel Verlag, Heilbronn 1988. Reinhad Khnl, Faschismtstheorif n, Distel Verlag, Heilbronn 1990. Emesto Laclau, deoloji ve Politika, Belge Yaynlar, stanbul 1985. Prof. J.M. Landau, Trkiye'de Sa ve Sol Akmlar (bror), (2. bask), Turhan Kitabevi, Ankara 1979. Waher l_aqueur (ed.), Fascism, Penguin Books, Middlessex 1979. Maria-A. Macciocchi, Faizmin Analizi (2. bask), Payel Yaynlar, stanbul 1979. Maras'tan Sonra..? (bror), Birikim Yaynlan, stanbul 1979. Yunus Meral, Bir Mahkumiyetin Anatomisi, Ta Medrese Yaynlan, Ankara 1989. mer Ltfi Mete, ln Ard lk, Yeni Dnce Yaynlan, Ankara 1990. MHP ve lkc Kurulular Davas/Sorgu-Alpaslan Trke (2. bask), Maya Yaynlan, Ankara 1982. MHP ve lkc Kurulular Davas/Sorgu-A. Oktay Gner - S. Somucuolu, Almet Er, Mayas Yaynlar, Ankara 1982. MHP ve lkc Kurulular Davas/Sorgu-Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardmclar ve Genel dare Kurulu yeleri, Maya Yaynlar, stanbul 1982. Salih Mirzabeyolu, Kavgam/Necip Fazl (2. cilt), bda Yaynlar, stanbul 1987. Uur Mumcu, 12 Eyll Adaleti (2. bask), Tekin Yaynevi, stanbul 1987. Mussolini, Faizm, Kaan Kitabevi, stanbul 1968. Ouzhan Mftolu (derleyen), Trkiye Gerei, Patika Yaynlan, stanbul 1989. B.gel/H.D. Yldz/F.Krgzolu/M.Erz/B.Kodaman/A.ay, Trk Milli Btnl erisinde Dou Anadolu, Trk Kltrn Aratrma Enstits Yaynlar, Ankara 1989. Taha Parla, Ziya Gkalp, Kemalizm ve Trkiye'de Korporatizm, letiim Yaynlar, stanbul 1989. Nicos Poulantzas, Faizm ve Diktatrlk, Birikim Yaynlar, stanbul 1980. M. Santa, Nurettin Topu'da Sosvo-Pedagojil; Yap, Mesaj Yaym-Datm, Ankara 1986. Gert Schaeler, Die Kommunistisde Internationale und der Fasdismus, Verlag 2000, Offenbach 1973. Necdet Sevin, Yazarn Kurunlatan Yazlar (5. bask), Anda Datm, stanbul 1973. 603 Necdet Sevin, lkcye Notlar (4. bask), Dede Korkut Yaynlan, stanbul 1977. mit Sezgin, Aydnlanmam Cinayetler, letiim Yaynlar, stanbul 1987. Willam L. Shirer, Nazi mparatorluu (3. cilt), Hr Yayn ve Ticaret A.., stanbul 1979.

Otto Strasser, Die Deutsche Bartholomaeuinacht (7. bask), Verlag Ditte Front, Prag/Zrich/Brssel 1938. Muharrem emsek, Makaleler (2. bask), Milli Eitim ve Kltr Yaynlar, Ankara 1984. Mehmed Snbl, Milliyeti Miyiz? Mslman Myz? (bror), Bursa 1989. mer Tanlak, tiraf, Aydnlk Yaynlar, stanbul 1980. Prof. Dr. Hikmet Tanyu, Atatrk ve Trk Milliyetilii, Tre-Devlel Yaynevi, Ankara 1981. Prof. Dr. Hikmet Tanyu, slam Dininin Dmanlar ve Allah'a inananlar, Burak Yaynevi, istanbul 1989. Dndar Taser'in Byk Trkiye'si, Hasret Yaynevi, stanbul 1972. Gaffar Tetik, Komnizme Kars slam, Zafer Matbaas, istanbul 1978. Ayhan Tucugil, Trk Milliyetilii Fikir Sistemi, Tre-Devlet Yaynevi, Ankara 1980. Prof. Dr. Orhan Trkdoan, Sosyal iddet ve Trkiye Gerei, Maya Yaynlar, Ankara 1985. Alpaslan Trke, Temel Grler (4. bask), Dergah Yaynlar, stanbul 1979. Alpaslan Trke, Konumalar, Hasret Yaynlar, Ankara 1979. Alpaslan Trke, Yeni Ufuklara Doru (12. bask), Devlet Yayn Datm, stanbul 1988. Alpaslan Trke, 1944 Milliyetilik Olay (3. bask), Devlet Yayn Datm, Ankara 1988. Alpaslan Trke, Savunma, Ocak Yaynlar, Ankara 1987. Marcel Ussan, Faizm, Tre-Devlet Yaynevi, stanbul 1978. Prol. Dr. Aydn Yaln, Vatana hanetin Anatomisi, Yeni Forum Yaynlar, Ankara 1986.

Sreli Yaynlar
Akis (1987), Birikim (1976-80, 1989-90), Bizim Dergah (1988-90), Bizim Ocak (1983-90), ete (1969),

Giriim (1985-90), Hizmet iin Yeni Hamle (1981-84), kibine Doru (1987-90), slami Mcadele/Mesele (1990), Kilap Dergisi (1989-90), Nokta (1983-90), Panel (1989-90), topya (1984), Yaz (1986-87), Yeni Dnce (1981-90), Yeni Forum (1986-1990), Yeni Gndem (1984-88), Yeni Orkn (1988-90), Yeni Ufuk (1990), Yeryz (1990), Yurda ve Dnyaya Bak (1981-82), Tempo (1989-90), Tre (1983-84), Trkistan (1988-1990), Tirk Yurdu (1987-90), Trk Yurtlar, (1990), Yank (1984-87).

Belgeler
AP Hkmetinin ]970'te Hazrlatt MHP Raporu (Aydnlk Yaynlar, stanbul n Meseleleri (fotokopi rapor,

J2
^den Sonra Sulanan MHP, Acilen CHP (Wsr - Frankfurt 1981), Kahramanmara Toplumsal Olaylar, Iddanames, (1979), MHP ve lkc Kurulular Davas, Iddianames, (1981), MSK/Temel Grleri (2. bask, stanbul 1976), Muhafazakar Parti Program (1983), m cil.*-P-rtisil*7 Seim Bildirisi (1987), Mi yrt Milliyeti Cal.sma Partisi Program, (1988),
a

605 604
Resmi Belgelerle KontrgeriUa ve MHP (Aydnlk Yaynlan, tstanbul 1978), Seim statistikleri (DE, 1961-1989), Sorulu Cevapl Milliyeti Hareket Partisi El Kitab (1977). 606

You might also like