You are on page 1of 100

Trkiyenin Soyu Tehlikedeki Canllar -1 Posteri Derginizle Birlikte...

Bilim ve Teknik
Bilin
Grmediimiz Bilgisayarlar
eriinde tek bir cmleyle tanmlanamayacak kadar ok anlam barndran karmak bir kavram:

Aylk Popler Bilim Dergisi Nisan 2009 Yl 42 Say 497 3,5 TL

Nanotp
Mars +H2O+CH4 = Yaam?

Boylam on yedinci ve on sekizinci yzyln en zorlu bilimsel problemini zme yolundaki abalar anlatyor. Byk keif a boyunca denizciler okyanuslarda bulunduklar boylam hesaplayabilecekleri herhangi bir ara olmadan dolatlar. Pek ok bilim adam boylam sorununun gkyzndeki yldzlarn dzenli olarak gzlenmesiyle zleceini dnr ve bu yolda aratrmalar yaparken, John Harrison adnda bir adam inanlmaz yapt: Bugn kronometre dediimiz, denizde zaman kesin olarak bilmeye yarayan bir saat. te bu kitabn konusu Harrisonn bu yoldaki krk yl sren abas.

POPLER BLM KTAPLARI

Bilim ve Teknik
Aylk Popler Bilim Dergisi Yl 42 Say 497 Nisan 2009 Benim mnevi mirasm ilim ve akldr Mustafa Kemal Atatrk

Dergimizin Mart 2009 saysnn kapak ve ierii konusunda, hazrlk aamasndaki i srelerimizden kaynaklanan sorunun, kurum dna amac aan bir biimde yansmas ve farkl alglanmas, hem Kurumumuz hem de bilim camiamz ve toplumumuz iin zc olmutur. Kurumumuzun popler bilim politika ve stratejisi, daha nceki yllarda olduu gibi bundan sonra da ayn ekilde devam etmektedir.
Kapak: dl Evren Tngr

TBTAKn temel grevlerinden olan, toplumumuzda bilim ilgi ve sevgisinin ykseltilmesine katk salamak zere gerekletirmekte olduumuz tm bilim ve toplum programlar, destekleri ve yaynlarmzla, siz deerli okurlarmza hizmet vermekten gurur duyuyoruz.

Prof. Dr. Nket Yeti TBTAK Bakan

Sahibi TBTAK Adna Bakan Prof. Dr. Nket Yeti Sorumlu Yaz leri Mdr Yayn Ynetmeni Dr. idem Atakuman
(cigdem.atakuman@tubitak.gov.tr)

Redaksiyon Umut Hasdemir


(umut.hasdemir@tubitak.gov.tr)

Okur likileri - dari Hizmetler Lale Edger


(lale.edguer@tubitak.gov.tr)

Sevil Kvan
(sevil.kivan@tubitak.gov.tr)

Sema Eti
(sema.eti@tubitak.gov.tr)

zlem zbal
(ozlem.ozbal@tubitak.gov.tr)

E. Sonnur zcan
(sonnur.ozcan@tubitak.gov.tr)

Adem Uluda
(adem.uludag@tubitak.gov.tr)

Yayn Kurulu Prof. Dr. mer Cebeci Do. Dr. Tark Baykara Prof. Dr. Atilla Gngr Adnan Kurt Yrd. Do. Dr. Ahmet Onat Prof. Dr. Muharrem Yazc Teknik Ynetmen Duran Akca
(duran.akca@tubitak.gov.tr)

Grafik Tasarm - Uygulama dl Evren Tngr


(odul.tongur@tubitak.gov.tr)

Web Sadi Atlgan


(sadi.atilgan@tubitak.gov.tr)

Yazma Adresi Bilim ve Teknik Dergisi Atatrk Bulvar No: 221 Kavakldere 06100 ankaya - Ankara Tel (312) 427 06 25 (312) 427 23 92 Faks (312) 427 66 77

Sinan Erdem
(sinan.erdem@tubitak.gov.tr)

Sat-Datm (312) 467 32 46 (312) 468 53 00/1061-3438 Faks: (312) 427 13 36 TBTAK Santral (312) 468 53 00 Internet www.biltek.tubitak.gov.tr e-posta bteknik@tubitak.gov.tr

ISSN 977-1300-3380 Fiyat 3,50 TL Yurtd Fiyat 5 Euro. Datm: DPP A.. Bask: mpress Bask Tesisleri maj ve D Tic. A.. majas.com.tr Bask Tarihi: 27.03.2009

Yaz ve Aratrma Dr. Blent Gzceliolu (koordinatr)


(bulent.gozcelioglu@tubitak.gov.tr)

Mali Ynetmen H. Mustafa Uar


(mustafa.ucar@tubitak.gov.tr)

Alp Akolu
(alp.akoglu@tubitak.gov.tr)

lay elik
(ilay.celik@tubitak.gov.tr)

Bilim ve Teknik Dergisi, Milli Eitim Bakanl [Tebliler Dergisi, 30.11.1970, sayfa 407B, karar no: 10247] tarafndan lise ve dengi okullara; Genelkurmay Bakanl [7 ubat 1979, HRK: 4013-22-79 Et. Krs. . say Nr.83] tarafndan Silahl Kuvvetler personeline tavsiye edilmitir.

indekiler

28 44 78

Bilin, ieriinde tek bir cmleyle tanmlanamayacak kadar ok anlam barndran karmak bir kavramdr. Tpta, genellikle kiinin duyusal uyaranlar alglayp evresiyle etkileim iine girdii uyanklk durumu olarak tanmlanr. Bu kavram, ayn zamanda ac ekme, isteme, d krklna urama gibi yaamsal deneyimlere ak olma durumunu karlayan bir anlam da ierir. Yaadklarmzdan ve algladklarmzdan rendiimiz bilgileri belleimizde saklayabilme yetisi, bakalarnn duygu ve dncelerini kendimizi onlarn yerine koyarak anlayabilme becerisi, d dnyada olup bitenlerin farknda olabilme durumu, bilincin teki elerini oluturur.

Marsta yaam olup olmad konusundaki tartmalar yz yl akn bir sredir gndemde. Her ne kadar Marsta bize benzer zeki yaam olmad artk bilinse de, tek hcreli bir organizma bulma umuduyla aratrmalar devam ediyor. zellikle son be yl iinde gezegenin evresinde dolanan uydularla yaplan gzlemlerde Marsta metan gaz bulununca tartmalar bir kez daha canland.

Canl bir hcre nano lekte ilevini srdren biyolojik bir sistemdir. Dier bir bak asyla, bir hcre iinde nano byklkte paralar olan doal bir motor gibidir. Bu doal motor, hcre ekirdeindeki DNAdan ald bilgi dorultusunda protein retir. Proteinler birer nanorobot gibi alarak hcre sisteminin devamlln salar. Nanotbbn amac da bu sistemin ileyiini canlya yarar salayacak ekilde kontrol altna almaktr.

Haberler .......................................................................................................................................... 4 Trkiyeden Haberler / Duran Akca ........................................................................................... 16 Tekno-Yaam / Sinan Erdem ...................................................................................................... 18 Ctrl+Alt+Del / Levent Dakran ................................................................................................ 22 En Derin Sorulara Yepyeni Bak Alar: Bilisel Bilimler / Elif Acar .................................. 24 Bilin ve Bilinli Deneyimin Doas / nci Ayhan ................................................................... 28 Duygusal Bellek: Daha Dn Gibi Aklmda / nci Ayhan ........................................................ 34 Yaratc Beyin / Bahri Karaay ................................................................................................... 38 Mars + H2O + CH4 = Yaam? / Gzde Saral - Ethem Derman ............................................... 44 levsel Nano Kaplamalar / Gamze Gl Avc ............................................................................ 48 Otomotivde Alminyumun Cazibesi / Ycel Birol .................................................................. 50 Boyutlu Modelleme Teknikleri: Tasarla Modelle ret! / Tuncay Baydemir ................... 54 Grmediimiz Bilgisayarlar / Ahmet Onat ............................................................................... 58 nsann Gemiine Uzanan Yolculukta Jeoarkeoloji / Pnar Dndar .................................... 62 Anadoluda Bilinen En Eski Ta Aletler / smail zer - smail Baykara ................................ 66 Dnyann Jeolojik Tarihinden Sayfalar / Nurdan nan ........................................................... 70 Pusula Bitkileri / Cenk Durmukahya ....................................................................................... 74 Nanotp / Ferda enel .................................................................................................................. 78 TBTAK Bilim ve Teknik Dergisine Gnderilen Yaz ve Grsellerin Sahip Olmas Gereken zellikler .............................................................................................. 96

+
84
Doa Blent Gzceliolu

86
Salk Ferda enel

88
Gkyz Alp Akolu

91
Matematik Kulesi Engin Tokta

92
Zek Oyunlar Emrehan Halc

94
Yayn Dnyas Adem Uluda

Haberler

Karadeliklerin Jpiter Dans Uydularn Yutmu Olabilir G


Alp Akolu

kbilimciler hemen her gkadann merkezinde sperktleli bir karadelik bulunduu konusunda hemfikirler. Bunun sradan bir durum olduu artk biliniyor. Ancak, ABDnin Ulusal Optik Astronomi Gzlemevindeki gkbilimcilerin yapt bir keif, gkada merkezlerinde sra d bir eyler de bulunabileceini gsterdi. Sloan Saysal Gkyz Aratrmas kapsamnda yz binlerce gkadadan elde edilen verilerin zel bir yazlmla incelenmesi sonucunda, rneklerden birinin tekilere gre farkllk gsterdii belirlendi. Tam anlamyla samanlkta ine aramaya benzeyen bu aratrma, kuasar olarak da adlandrlan ve ok byk bir ma gcyle parlayan gkada merkezlerinden birinde, bir sperktleli karadelik iftinin kefiyle sonuland.

Alp Akolu

SDSS J153636.22+044127.0 olarak adlandrlan kuasarn iindeki sz konusu karadelikler birbirlerine yalnzca 0,3 k yl (Gnele ona en yakn yldz arasndaki uzakln 10da biri kadar) uzaklkta bulunuyor. Karadeliklerden birinin 800 milyon, ok daha kk olan dierininse 20 milyon gne ktlesinde olduu hesaplanyor. Bu iki sperktleli karadelik, birbirleri evresinde yalnzca 100 ylda bir dolanyor. Bu karadeliklerin eninde sonunda birbirleriyle arpacaklarna kesin gzyle baklyor. Bu kefin, evrendeki en parlak cisimler olan kuasarlarn i mekanizmalarnn anlalmasnda nemli bir rol oynayaca dnlyor.
http://sciencenow.sciencemag.org/cgi/content/ full/2009/304/1 4

piterin Galileo Uydular olarak bilinen drt byk uydusu, Gne Sisteminin oluumunu aratran gezegenbilimciler iin gzel bir rnek oluturuyor. Jpiter sisteminin nasl olutuunu anlayabilmek iin eitli canlandrmalar yaplyor, modeller oluturuluyor. Bu almalar, gemite Jpiteri oluturan maddeden artakalan ve onun evresinde disk halinde dolanan maddenin, gezegenin ktlesinin nemli bir yzdesini oluturduunu gsteriyor. Oysa gnmzde gezegenin evresinde dolanan uydularn toplam ktlesi, gezegenin kendi ktlesinin yalnzca yzde 2si kadar. (Jpiterin ok sayda uydusu olmasna karn Galileo Uydular dnda kalanlar ok kktr.) Bu fark, gezegenin en azndan 20 eski byk uydusunun Gne Sisteminin ilk zamanlarnda gezegen tarafndan yutulduu anlamna geliyor. ABDnin Colorado eyaletindeki Gneybat Aratrma Enstitsnde dev gezegenlerin uydular zerine aratrmalar yrten Robin Canup ve ekibi bu olayn nasl gelitiini bulduklarn dnyorlar. Oluturduklar senaryo yle: lkel Gne Sisteminde, Jpiterin oluumundan artakalan maddeyi ieren disk, sistemin ilerinden gelen maddeyle besleniyordu. Jpiteri evreleyen diskte oluan uydular diskin ierdii maddenin oluturduu srtnme ve srkleme yznden giderek yavaladlar ve sarmallar izerek yava yava Jpitere doru dtler.

Canupa gre ilkel Jpiter sisteminde toplam be nesil uydu olutu. Bir nesil Jpiter tarafndan yutulunca bir sonraki nesil olumaya balyordu. Bunlardan geriye yalnzca son nesil uydular olan Galieo Uydular kald. Galileo Uydular olutuktan sonra Jpiterin evresindeki disk dald iin bu uydular Jpiterin gazabndan kurtuldu. Aratrmaya gre saylar ka olursa olsun her bir nesilde oluan uydularn toplam ktleleri birbirlerine

yaknd. Benzer bir durumun Satrnn uydularnn da bana gelmi olabilecei dnlyor. Satrnn yalnzca bir byk uydusu bulunuyor. Jpiterin ktlesinin Satrnnkinin yaklak drt kat olduu gz nnde bulundurulursa, bu durum mantkl grnyor. lkel Gne Sisteminde Gnee grece yakn olan kk kayasal gezegenler de Jpiterin eski uydularyla benzer bir son yaam olabilirler. Ancak, gnmzde var olan kayasal gezegenlerin, oluumlarn Gnei evreleyen diskin dalmasndan sonra tamamladklar iin Gne tarafndan yutulmaktan kurtulduklar dnlyor.
http://www.newscientist.com/article/mg20126984.300cannibalistic-jupiter-ate-its-early-moons. html?DCMP=OTC-rss&nsref=space

P. Marenfeld/NOAO

JPL/NASA

JPL/NASA

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Kepler Yeni Dnyalar Araynda


Alp Akolu

nya benzeri tegezegenleri (Gne Sistemi d gezegen) kefetme yolunda nemli bir adm atld. NASA, adn gezegenlerin hareket yasalarn kefeden Alman gkbilimciden alan Kepler Uzay Teleskopunu 6 Martta uzaya frlatt. Bir yldzn evresinde dolanan gezegenleri bulabilmek iin genellikle o yldzn yapt ok kk salnmlardan yararlanlr. Bu salnmlarn llmesiyle, gezegenin ktlesi hesaplanabilir. Gnmze kadar bu yntemle kefedilen gezegenlerin neredeyse tamam yldzna ok yakn yrngelerde dolanan ok byk ktleli gezegenler. nk ktlesi byk olan gezegenleri kefetmek daha kolay. Giderek daha hassas lmlerin yaplmasyla, kefedilen gezegenlerin ktleleri de klyor. Gkbilimcilerin hayali, baka yldzlarn evresindeki yaanabilir blgelerde bulunan dnya benzeri gezegenler kefetmek. Bir gezegenin yaam destekleyebilmesi iin yldzndan belirli bir uzaklkta olmas gerekir; yaanabilir blge bu uzaklk araln tanmlar. Ancak yaanabilir blgede bulunan Dnya gibi kk bir gezegenin neden olduu salnmlar saptayabilmek iin ok duyarl aygtlarn yan sra ok uzun sreli gzlemler gerekiyor. tegezegen aratrmaclar bunun yerine gei yntemi denen bir yntemden yararlanyorlar. Gezegen, eer yldznn nnden geerse onun k iddetinde ok kk bir de neden olur. Gei yntemi grece basit bir yntem olmasna karn ok hassas gzlemler gerektirir. nk gezegen geii srasnda yldz iddetinde meydana gelen deiim ok kktr. Gnmze

kadar kefedilen 342 tegezegenin 58i yldznn nnden geerken de gzlendi. tegezegenler zerine alan aratrmaclar, bir gn gerek anlamda Dnya benzeri bir gezegen kefedilecekse, bunun ancak uzaydaki teleskoplarla yaplabilecei dncesindeler. Atmosferin bozucu etkilerinden uzakta gzlem yapan bu teleskoplar, yeryzndeki en byk teleskoplardan bile ok daha iyi grrler. stelik uzay teleskoplaryla gece gndz snrlamas olmadan, hava koullarndan etkilenmeden kesintisiz gzlem yapmak mmkn. zellikle gezegen geilerini gzlemek iin bu ok nemli bir stnlk salar. Hali hazrda, Corot adl bir Fransz uydusu sperdnyalar (birka dnya ktlesindeki gezegenleri) yldzlarnn nnden geerken yakalamak zere gzlemlerini srdryor. Bu, tm gzlem zaman tegezegen avclna ayrlm zel bir teleskop. Corottan daha gelimi bir donanma sahip olan Keplerin, srekli
NASA

olarak gzlem yapacak ve 100.000 yldz ayn anda gzleyebilecek, ok duyarl ve 95 milyon megapiksel znrle sahip bir alglaycs var. Bu alglayc uzaktaki bir arabann farnn nnden geen bir sinei ayrt edebilecek kadar hassas gzlem yapabiliyor. 6 Martta frlatlan Kepler teleskopu Gne evresinde, Dnya yrngesine yakn bir yrngeye oturtuldu. Teleskop, yaklak bir ay srecek ayarlamalardan ve denemelerden sonra gzlemlerine balayacak. Balangta Keplerden beklenen, yldzlarna ok yakn yrngelerde dolanan byk ktleli gezegenleri kefetmesi. Bu gezegenler yldzlarnn nnden ok sk getikleri ve k iddetinde daha belirgin bir deiime neden olduklar iin bu beklenti ok gereki. Keplerin grevini srdrmesi planlanan en az 3,5 yl iinde, giderek yldzna daha uzakta bulunan, grece kk ktleli gezegenleri kefetmesi bekleniyor. Aratrmaclar, Dnya benzeri gezegenlerin kefi ve bu keiflerin dorulanmas iin en azndan yl gerekecei dncesindeler. Keplerle yaplan gzlemler, Spitzer Uzay Teleskopu ve yerdeki teleskoplarla desteklenerek bu gezegenlerdeki koullarn belirlenebilmesi iin allacak.
http://kepler.nasa.gov/ 5

David A. Aguilar (CfA)

Haberler

Phoenixin ini aracnn ayaklarndaki destekleyicilerin zerinde kk krecikler grnyor. Bunlarn ini srasnda srayan su damlacklar olabilecei dnlyor.

iin tuz kullanlmasyla ayn mantk). Nilton ve ekibi, Phoenix yere inerken bu eriyiin mekiin ayaklarna sradn dnyor. Ancak Phoenix, bu maddenin rneklerini almadndan gerei bilemiyoruz. Elimizde sadece grntler ve perkloratn bildiimiz bu zellii var. Smithin aklamasna gre, Phoenix yzeye inerken roketlerinin neden olduu yksek basn, yksek scaklk ve amonyak yakm yzeyi etkilemi olabilir. Ayrca tozun yapsndaki bileenlerin kimyasal etkisi de bilinmiyor. Perklorat alglayan aletin tasarmcs Michael Hechte gre sv sramas ihtimali dk. Robotik kamera ile ekilen fotoraflar dk znrlkte. Kreciklerin hareket ediyor gibi grnmesinin nedeni glgeler de olabilir. Ayrca perklorat her ne kadar yeterince scak ve kuru havada suyu mkemmel biimde emen bir snger gibi davransa da Marsta eriyiin sv halde bulunmas iin gerekli scaklk mevcut deil. Hechtin iddias yerdeki buzdan gelen su buharnn mekiin ayaklarna yapt. Gn iinde aracn ayaklar Mars yzeyine kyasla daha souk olmal, diyor Hetcht. Ona gre ini sahasnda aa kan buz paralarna vuran gne sblimlemeye neden oldu. Ykselen buhar nispeten daha souk olan ayaklara dediinde su damlacklar meydana geldi. Phoenix ekibinin almalar ile yakn zamanda kreciklerin srr zlebilir.
http://www.space.com/scienceastronomy/090310phoenix-water.html

NASA/JPL-Caltech/University of Arizona/Max Planck Institute

Marsta Sv Halde Su Olabilir N

Pltonun Atmosferi
ltonu yldzlarn nnden geerken inceleyen gkbilimciler cce gezegenin atmosferinin yzeyine gre 50C daha scak olduunu fark ettiler. Avrupa Gney Gzlemevinin (ESO) ok Byk Teleskopunu (VLT) kullanarak inceleme yapan aratrmaclar, cce gezegenin atmosferinde beklenmedik lde fazla metan bulunduunu ve st atmosferin yzeyden daha scak olmasnn muhtemel sebebinin de bu olduunu akladlar. Yzeye gre daha scak olsa da st atmosferin scakl ancak -170Cye ulaabiliyor. 1980li yllardan bu yana, Pltonun ince bir atmosferi olduu ve ounluunu azotun oluturduu atmosferde ayn zamanda eser miktarda metan ve belki yine eser miktarda karbonmonoksit bulunduu dnlyordu. Yakn zamana kadar Pltonun yalnzca

Glnihal Ergen

ASAya ait Phoenix Mars Lander uzay aracnn Mars yzeyine indii noktada sv halde su olduuna dair kant bulunduu iddia ediliyor. Bilindii kadaryla su tm canl biimlerinin temeli olduundan byle bir keif kzl gezegende biyolojik yaam olma olasln artracaktr. Bu yeni fakat tartmal durum, Phoenixin robotik kolundaki fotoraf makinesinin ektii grntlerin incelenmesiyle ortaya kt. Fotoraflarda uzay aracnn ayaklarndaki desteklerin zerinde kk krecikler grlyor. Art arda ekilen fotoraflarda krecikler byyor ve yer deitiriyor. Aratrmay yrten Arizona niversitesinden Peter Smithin gr, bunlarn yzeye ini srasnda araca srayan su damlacklar olabilecei. 25 Mays 2008de, Marsn kuzey kutbuna ini yapan Phoenix uzay arac, gezegende yaam destekleyecek iaretleri yani yzeyin hemen altndaki su buzunun bir zamanlar sv olduunu kantlayacak bir eyler aryordu. 31 Temmuz 2008de Phoenix, Mars yzeyinin altndaki tabakann gerekten de su buzu olduunu saptad. rnekler zerinde yaplan incelemelerde, buzun bir zamanlar byk bir ihtimalle sv halde olduu ve Marsn gemiinde iklimin daha scak olduu bir zamanda yzeydeki toz ile etkileime girdii ortaya kt. Fakat yazn bile scakln -20 ile -80C arasnda olduu gnmz Marsnn yzeyinde, sv su bulunmas hayli ilgin bir durum. Normalde, basncn ve scakln ok dk olduu Mars yzeyinde, su buzunun hemen sblimlemesi yani buharlamas beklenir. Phoenix ekibi, uzay aracnn kazlar srasnda aa kan yeralt buzlarnda bu olay gzlemlemilerdi. Phoenix ekibinden Nilton Rennoya gre, Mars yzeyini rten tozda bulunan perklorat tuzlar (kimyasal olarak aktif ve son derece yakc bir tuz), uzay aracnn indii arazide younlamt. Perklorat, blgedeki su buzunu donma noktasn drp eriterek tuzlu su haline getirdi (Karl havalarda buzlanmay engellemek

zden Hanolu

st atmosferi incelenebilmiti. Pltonun nnden getii yldzlarn ndan yararlanarak cce gezegenin atmosferini inceleyen gkbilimciler st atmosferin -170C yani yzeyden 50C daha scak olduunu saptayabilmilerdi. Tutulmalara dayanan bu gzlemler cce gezegenin atmosferinin yzeye yakn ksmlarnn scakl ya da basnc konusunda bir bilgi vermiyordu. VLTye balanan yeni bir aygt (CRyogenic InfraRed Echelle Spectrograph (CRIRES), kullanan gkbilimciler Pltonun atmosferinin sadece st ksmnn deil tamamnn ortalama scaklnn -180C olduunu akladlar. Pltonun apnn Dnyannkinin bete

NASA

Bilim ve Teknik Nisan 2009

biri, atmosferinin Dnya atmosferinin 100.000de biri kalnlkta olduunu ve ayrca Gne Sisteminin kenarnda bulunduunu gz nne alarak aratrmaclarn iinin zor olduunu dnebilirsiniz. Oysa gkbilimciler VLT ve CRIRES birleimiyle gzlem yapmann nerdeyse gezegenin etrafnda dolanan gelimi bir uyduyla gzlem yapmakla edeer olduunu sylyorlar. Plton, Gne etrafndaki bir turunu 248 Dnya ylnda tamamlyor ve bu tur srasnda Gneten uzaklat zamanlarda atmosferi yavaa donarak cce gezegenin yzeyine yaklayor. imdi olduu gibi Gnee yaknlat zamanlardaysa yzey snyor ve buzlar sblimleerek yani kat halden gaz haline geerek atmosfere karyor. Buharlarken vcudumuzu serinleten terleme olayna benzer bir ekilde sblimleen bu gazlar Pltonun yzeyini soutuyor. CRIRES ile yaplan gzlemlerde metann cce gezegenin atmosferindeki ikinci en ok bulunan gaz olduu, atmosferdeki molekllerin yarsnn metan olduu ortaya karlm. Gkbilimciler bu gzlemlerle ok miktardaki metann atmosferin scakln artrmada nasl etkili olabileceini gstermi olduklarn, ayrca bunun da atmosfer basncnn ykselmesine yol aabileceini sylyorlar. Dnyann atmosferinde yukar doru kldka scaklk der, bir kilometrede ortalama 6Clik bir d yaanr. Oysa son gzlemler Pltonun atmosferinde kilometre bana 3C ile 15C arasnda bir scaklk art olduunu gsteriyor. Aratrmaclar Pltonun atmosferinin zelliklerini aklayan iki ayr model gelitirmiler. Modellerin ilki Pltonun yzeyinin ince bir metan buzu tabakasyla kapl olduunu varsayyor, bu da azot sblimlemesini balatyor. kinci modele greyse cce gezegenin yzeyinde saf metan blgeleri var. Bu modellerden hangisinin doru olduunu grebilmek iin Pltonun Gneten uzaklarken incelenmesinin gerekli olduunu syleyen gkbilimciler, NASAnn New Horizons (Yeni Ufuklar) adl uzay aracnn 2015te cce gezegene ulamasnn ardndan daha fazla bilgi edinecekler.
http://www.astronomy.com/asy/default. aspx?c=a&id=7987 http://www.aanda.org/index.php?option=article&acces s=standard&Itemid=129&url=/articles/aa/abs/2009/09/ aa11633-09/aa11633-09.html

Asteroit Teet Geti

lay elik

z yl kadar nce Sibiryann Tunguska blgesindeki bir orman dmdz eden gktana yakn byklkte bir asteroit (kk gezegen) 2 Martta Dnyaya Aydan daha yakn bir mesafeden geti. Cismin gelecekte Dnyaya arpma riski olup olmad henz bilinmiyor. 2009 DD45 ad verilen asteroit Dnya yzeyinin yalnzca 72.000 km zerinden geti; bu mesafe Aya olan uzaklmzn bete birinden daha az, yeryzyle ezamanl uydularn uzaklnnsa iki kat. Cisim ilk kez 28 ubat gn Avustralyadaki Dnyaya yakn gkcisimlerini arama amal bir program olan Siding Spring Survey yeleri tarafndan bildirildi. Uluslararas Astronomi Birliinin Kk Gezegen Merkezinden Timothy Spahr, parlaklna baklrsa asteroidin apnn 20-50 metre arasnda olduunun tahmin edildiini sylyor. Bu da Sibiryann Tunguska blgesine 1908de derek 2000 kilometrekarelik bir orman dmdz eden ve 30 metre apnda olduu tahmin edilen asteroitle boy lebilecek bir byklk demek. Gkbilimciler asteroit zerindeki kayalarn ne kadar yansttn hesaplamak iin asteroidi kzltesi dalga boylarnda izleyerek yrngesine dair daha iyi tahminlerde bulunabilmeyi umuyor. Spahrn New Scientiste yapt aklamaya gre gkbilimciler ayrca

nmzdeki gnlerde asteroidin yrngesini modelleyerek nmzdeki 100 yl iinde Dnya iin bir tehlike oluturup oluturmayacana ilikin bilgi edinmek istiyor. Grne gre DD45 Gnein evresindeki turunu 1,5 ylda tamamlyor. imdiye kadar Dnyaya 1,3 astronomi birimi mesafeden (1 astronomi birimi Dnyann Gnee olan uzakl kadardr) ve daha yakndan geen 6100 kadar cisim kefedildi. Bunlarn 1000den fazlas Dnyaya 0,05 astronomi biriminden daha yakn bir mesafeden getii iin potansiyel olarak tehlikeli snfna giriyor. Dnyaya sadece 0,00048 astronomi birimi uzaklktan geen DD45 de gkbilimcilerce Dnyaya en yakn geilerinin ncesinde tespit edilen ve tehlike potansiyeli tayan asteroitler listesine eklendi. 2008 Ekiminde gkbilimciler Dnyayla kesin arpma yolunda olan ilk gktan tespit etmiti. apnn be metreyi gemedii anlalan bu gktann paralar ksa bir sre nce Sudanda bulundu. imdiye kadar gzlemlenen en yakn asteroit geii ise FU162nun 2004teki geiiydi. 5-10 metre apndaki bu kaya, Dnya yzeyinin yaklak 6500 km stnden gemiti. NASA Dnyaya yakn, ap bir kilometre ve daha byk olan cisimlerin en azndan % 90n kefetmeyi hedefliyor. Ancak daha kk cisimler de Dnyaya arpabilecei iin, NASAnn ayn ekilde tehdit oluturan ve aplar 140 metre veya daha kk olan asteroitleri bile kapsayacak kadar ayrntl aratrmalar yapmas gerektiini savunanlar da var.
http://www.newscientist.com 7

Visual Photos

Haberler
oksijen kullanlamayacak kadar ok snyor. Baka bir yntemde ise oksijen ak halindeyken yaktla kartrlarak yanma salanyor. Bu yntem de roketi ses hznn 20 katna kadar karabiliyor. Yine de atmosferi terk etmek iin gerekli olan 25 machlk (1 mach = sesin atmosferdeki hz) ses hznn 25 kat bir hza kmak iin normal bir roketin kullanlmas gerekiyor. Aratrmay yrten firma ieri alnan oksijeni sv azot ile soutarak daha yksek hzlarda da yanmann gereklemesini salamay planlyor.
http://www.newscientist.com/article/dn16682-airbreathingplanes-the-spaceships-of-the-future.html?full=true http://www.sciam.com/article.cfm?id=skylon-reusablespace-plane

Mann/Reaction Engines

da, bu deer hayata geirilebilecek uygulamalar iin hl ok dk. lemin verimliliini ykseltmek iin eitli yollar deneniyor. Nanotplerin etrafna serpitirilen bakr paracklarn, tepkime hzn artraca belirlenmi. Aratrma ekibi, bundan sonraki almalarn bu ynde srdreceini aklyor.
http://www.newscientist.com/article/dn16621-sunpowereddevice-converts-co2-into-fuel.html?DCMP=OTCrss&nsref=online-news

Daha Kolay Uzay Yolculuklar


Sinan Erdem

ozwe

ir aracn uzaya gnderilmesi ve geri getirilmesi, yzlerce kiinin uzun sren almalaryla ve byk kaynaklar harcanarak gerekleiyor. Dnyann ekim kuvvetini ve atmosferde oluan srtnme kuvvetini yenmek iin ok byk ve birden fazla kademeli roketler kullanlr. Kademelerde bulunan ve yaktn atelenmesi iin gerekli oksijeni tayan blmler boaldka srayla braklarak roketin arl azaltlr. Uzay aratrmalar, bu karmak kalk yntemini basitletirerek, daha ucuz, daha hafif ve kolayca yeniden kullanlabilecek aralarn gelitirilmesi ynnde ilerliyor. Aratrmaclar oksijeni, hareket srasnda atmosferden alabilecek, dolaysyla oksijen tayan blmlere ihtiya duymayacak modeller zerinde alyorlar. Bu tr modeller retilebilirse, uzay aralar u an kullanlan uaklar gibi ksa srede kalka hazrlanabilecek. Getiimiz ay, Avrupa Uzay Ajansndan (ESA) yaplan aklamaya gre, uzay aratrmalar yapan bir firmaya byle bir proje iin 1 milyon avroluk bir destek verildi. Firma bu destekle, oksijeni atmosferden alabilen bir roketin nemli parasn gelitirecek. Oksijeni atmosferden almak iin gelitirilen deiik yntemler mevcut. Bunlarn birinde atmosferdeki oksijen, aracn iinde yavalatlyor. Ancak bu yntem ses hznn 5 kat ve zerine kldnda ie yaramyor. Yavalatlan

Karbondioksitten Yakt retimi


Sinan Erdem

Bilgisayar Her Hareketi Gryor


Glnihal Ergen

anoteknoloji birok alanda daha nce gerekletirilmesi mmkn olmayan fikirlerin hayata geirilmesini salyor. Nanoteknoloji deyince de akla ilk olarak nanotpler geliyor. Daha nce, gne enerjisinden elektrik elde etmede kullanlan gne panellerinin verimliliinin artrlmas iin nanotplerin kullanlmas zerinde allyordu. Bu defa, abalar gne enerjisiyle karbondioksitten yakt retimine ynelik. Yeni bir yntem sayesinde karbondioksit ve su buhar, nanotpler yardmyla gne enerjisi kullanlarak birletiriliyor ve doalgaz oluuyor. Benzer almalarla daha nce karbondioksitten metan gaz retilebilmiti, ancak tepkimeler iin mortesi k gerekiyordu. Pennsylvania niversitesindeki almalar, tepkimelerin daha geni bir k tayfyla alacak hale getirilmesi zerinde younlam durumda. Titandioksitten yaplma nanotpler 4 cm2lik plakalar halinde, bir yz kuvars olan metal bir kabn iine yerletirilmi. ine karbondioksit gaz ve su buhar pompalanan kaplar saat sreyle gnein altnda bekletilmi. Sonuta ortaya kan metan gaz daha nceki almalara oranla 20 kat fazla olmusa

iisel bilgisayara hareketli bir boyun ilave edilip fare ve klavye kartlarak bizden daha az ey bekleyen bir bilgisayar retildi. Sadece el ve kol hareketleri ile mzik alnabilen ve oyun oynanabilen aygt Cenevrede tantld. svire Federal Enstitsnden Frederic Kaplan, geleneksel bilgisayarlar kullanrken, genellikle karsnda oturup iki eli birden kullanarak tm dikkati vermek gerektiini belirtiyor. Bu yeni bilgisayar ise kii ayaktayken veya hareket ederken, yemek yaparken tarif bakmak iin, dans ederken mzik almak iin kullanlabilir. Kaplan, QB1 isimli bu ilgin bilgisayar endstri rnleri tasarmcs Martino dEsposito ile birlikte tasarlayp retmi. QB1in motorlu boynu zerindeki ekran, yaknndaki insanlar alglyor ve gz temas kurmaya alan bir insan

Bilim ve Teknik Nisan 2009

gibi onlarn yzne doru dnyor. QB1, sadece el ve kol hareketleri ile alyor. Ekrana yerletirilmi harekete duyarl kamera yaplan iaretleri alglyor. Bu hareketler daha sonra dijital bir ayna gibi alan ekrana tanyor ve kullanc girdilerinin sonucunu grebiliyor. Ekranda yer alan LEDler etrafa kzltesi nlar yayyor, bylece kamera derinlik ve uzakl alglayabiliyor ve bilgisayar evresindekileri boyutlu olarak resmedebiliyor. QB1 bu sayede kullancnn uzakln hesaplyor ve ekrandaki yaz ve grntnn boyutunu ona gre ayarlyor. Geen sene, New Yorktaki Modern Sanatlar Mzesinde daha az gelimi bir prototip olan Wizkid tantlmt. Ziyaretilerin Wizkidle olan etkileimleri dorultusunda tasarm gelitirildi. Tu seenekleri azaltld, listeleri tarama kolaylatrld ve bilgisayarn arayz basitletirildi. rnein QB1 ile tenis oynarken, oyuncular ekrana baktklarnda kendi grntlerini ve topu gryorlar. Topa vurduklarnda QB1 dier oyuncuya doru dnyor ve rakibin ekranda kendisine doru geldiini grd topa vurmas gerekiyor. QB1, tenis ma izleyen bir seyirci gibi saa ve sola dnyor ve bu ekilde oyuncular neredeyse gerek bir mataki gibi karlkl oynayabiliyorlar. QB1in prototipleri yaknda gnlller tarafndan evlerinde kullanlarak denenecek.
http://www.newscientist.com/article/dn16691-roboticcomputer-watches-your-every-move.html?DCMP=OTCrss&nsref=online-news

Akdenizin Deniz Seviyesi Ykselecek


spanyol-ngiliz ortak aratrma projesi kapsamnda, iklim deiiminin nmzdeki 90 yl ierisinde Akdeniz kylar zerindeki etkisini konu alan olas senaryo akland. Aratrmaclar bu almada, riskleri doru tahmin edebilmek ve bu riskleri anlamak iin iklim deiimi ve sera gazlarnn

Pnar Dndar

artyla ilgili bu senaryoyu temel alan modellemelerden yola kt. 21. yzyl ierisinde Akdenizdeki scaklk, deniz seviyesi deiimi ve tuzluluk oran konularnda tahminler yapmay amalayan almada ne srlen senaryolarn en iyimserine gre, sera gaz miktar 2000 ylndaki seviyesinde kalacak. Ancak bu durumda bile iklim deiimi yaanacak. Dierlerine gre en az deiimin gerekleecei dnlen bu senaryoda 21. yzyl sonunda Akdenizin deniz scaklndaki artn 1Cden az olaca tahmin ediliyor. En ktmser senaryoda ise dnya apndaki ekonomik geliim seviyelerinin farkllna bal olarak, sera gaz retiminin 21. yzylda da artmaya devam edecei dnlyor. yimser olandan farkl olarak dier iki senaryo, sera gazlarnn artmas sonucu deniz scaklnda 2,5Clik bir art yaanacan ne sryor. Bunun yan sra uzmanlar deniz seviyesinin, uzun vadede su miktarndaki artn dnda, scaklk artyla da deiebileceini belirtiyor. nk snma, hacim artn da beraberinde getiriyor. Bu snma sonucu, deniz seviyesinin ortalama 3 cm ile 60 cm arasnda ykselecei dnlyor. stelik hem kutuplardaki buzullarn hem de karasal buzullarn erimesi sonucu su ktlesinde oluacak deiim bu almada hesaba katlmam durumda. Dolaysyla bu

konuda byk bir belirsizlik sz konusu. Deniz seviyesindeki deiimlerin en iyi anlalaca yerler kylar. Ancak modellemelerin dk znrle sahip olmasndan dolay ky blgelerdeki deniz seviyesi artn tam belirleyemememiz almann bir dier sorunu. Aratrmaclarn bir dier iddias ise Akdenizin tuzluluk orannn artaca ynnde. Ancak bu da ok gvenilir bir tahmin deil. nk Akdenizdeki tuzluluk oran Cebelitark Boaz boyunca gerekleen su geiiyle belirleniyor ve bu durum da modellemeye dahil edilmemi. Aslnda kresel modellemeler, ky blgelerdeki deniz seviyesi deiiminin etkilerini tahmin etmekte kullanlamyor nk bu yntem, blgesel farkllklar gz ard ediyor. ok da gvenilir olmayan bu tahminlere kar, Akdenizdeki boazlar ok daha ak ve net gsterebilmek iin, okyanus tabannda ve ky blgelerde meydana gelen okyanusal srecin incelenmesine ek olarak, yksek znrle sahip blgesel iklim modellerinin kullanlmas salkl bir zm olabilir. Hatta bu yntem son zamanlarda Avrupal aratrma gruplarnn yakndan takip ettii bir uygulama. Bylece iklim deiiminin blgesel dzeydeki etkileri zerine yaplan tahminlerin belirsizliinin ksa vadede zlecei dnlyor.
http://www.sciencedaily.com/ releases/2009/03/090303084057.htm 9

NASA

Haberler

Aratrmaclar Beyni zliyor


Esra Tok Kl
Uzun vadeli potansiyel artndan nce
Santiago Canals/Max Planck Institute for Biological Cybernetics

renmenin temeli olarak grlen uzun vadeli potansiyel artnn fMRI ile oluturulan grnts.

bingendeki (Almanya) Max Planck Biyolojik Sibernetik Enstitsnden aratrmaclar, elektrik sinyallerini alan ve ileyen beyin hcrelerini fMRI (fonksiyonel manyetik rezonans grntleme) teknii ile grntlemeyi baard. alma, beynin hafzay oluturan nemli ksmlarndan biri olan hipokampustaki nronlarn (yani sinir hcrelerinin) deneysel olarak uyarlmasyla gerekletirildi. Aratrmaclar fMRI, mikrostimlasyon ve elektrofizyoloji yntemlerini bir arada kullanarak n beyindeki geni sinir hcresi topluluklarnn yapsal ve ilevsel olarak nasl yeniden dzenlendiini izleyebildi. Bylece, renme srecinde beynin geni blgelerinin deitiini gsteren ilk deneysel kant elde edilmi oldu. Aratrmaclar kullanmlarna bal olarak sinapslarn, sinir hcrelerinin ve beynin baz blgelerinin deimesi zelliine nronal ekillenebilirlik adn veriyor. Ortak sinapslar olan nron alarnda gerekleen, hafza ve renme sreleri iin temel bir mekanizma olan bu olgunun aklamas, 1949da psikolog Donald Olding Hebbin ne srd u varsayma kadar uzanyor: Belli bir sinir hcresi baka bir sinir hcresini srekli uyarrsa, sinaps sinyal aktarmn daha verimli klacak ekilde deiir. Sresi birka dakikayla tm bir yaam arasnda deiebilen bu renme sreci hipokampusta incelendi. imdiye kadar yaplan ok sayda
10

alma, hipokampusun hayvanlarda ve insanlarda bellek kapasitesi ve meknsal ynelimde nemli bir rol oynadn gstermiti. Hipokampusta da tpk beyin kabuunda olduu gibi birbirine sinapslarla balanan milyonlarca sinir hcresi var. Sinir hcreleri birbirleriyle aksiyon potansiyeli olarak adlandrlan, verici hcrelerden alc hcrelere gnderilen elektriksel sinyallerle iletiim kuruyor. Eer bu aksiyon potansiyelleri daha sk, daha hzl ve daha dzenli hale gelirse, hcreler arasndaki sinyal aktarm kuvvetlenebilir. Bu durum uzun vadeli potansiyel art ad verilen bir srecin olumasna yol aar. Bylece sinyalin aktarm kalc olarak kuvvetlenir. Bu srecin arkasndaki mekanizma renmenin temeli olarak grlmektedir. Hipokampustaki uzun vadeli potansiyel artnn etkileri uzun zamandr biliniyor olsa da, bu yapdaki sinaptik deiikliklerin hipokampusun dndaki sinirsel alarn, rnein beyin kabuundaki alarn aktivitelerini nasl etkileyebildii ak deildi. Max Planck Biyolojik Sibernetik Enstitsnde ynetici olan Nikos Logothetis ile birlikte alan aratrmaclarn bu olguyu sistematik olarak incelemesiyle, ilk kez beynin geni blmlerinin etkinliklerinin uzun vadeli olarak deimesinin sinapslarn etkinliinin deimesine bal olduu gsterilmi oldu.
http://medgadget.com/archives/2009/03/scientists_ watch_brain_networks_rewire_themselves.html http://hum-molgen.org/NewsGen/07-2001/000035.html

Uzun vadeli potansiyel artndan sonra

yimserler Daha Uzun mu Yayor?


aplan yeni bir aratrma iyimser olanlarmzn kalp hastalna yakalanma ve erken lme risklerinin dk olduunu gsteriyor. Pittsburgh niversitesi Tp Merkezinde dahiliyeci olan Hillary Tindlen nderliinde yaplan almada aratrmaclar, Amerikan Ulusal Salk Enstitsnn 1991de balatt 15 yllk bir kadn sal aratrmasna katlan 50 ya ve stndeki toplam 97.253 kadndan sekiz yl boyunca toplanan verileri incelediler.

lay elik

almann sonularna gre iyimser kadnlarn ktmser olanlara gre kalp hastalndan lme riski % 30, herhangi bir sebepten lme riski ise % 14 daha dk. Siyah rktan kadnlara ilikin sonular daha da arpc; onlar arasnda iyimserlerin kalp hastalndan lme riski % 38, herhangi bir sebepten lme riski ise % 33 daha dk. Aratrmaclar bu bulgularn bir sebep-sonu ilikisi deil sadece bir balant gsterdiini vurguluyorlar. Tindle, iyimser insanlarn daha uzun yaamasnn, bu insanlarn genel olarak daha salkl, daha zayf ve daha hareketli olmalar ve sigaraya daha az rabet etmeleriyle ilgili olabileceini sylyor. yimser insanlarn doktorlarnn verdii diyet programlarna sk skya uyma eiliminde olduklarn gsteren bir aratrmay referans gsteren Tindle, iyimserlerin salklaryla ilgili tavsiye almaya istekli olduklarn ve aldklar tavsiyelere uymaya gayret ettiklerini dnyor. Ayrca iyimserlerin evrelerinin daha geni ve sosyal ilikilerinin daha gl olduunu, bunun da kalp hastalklarnda bir risk faktr olan kronik stresle daha kolay baa kmalarna yardm ediyor olabileceini sylyor. Ancak Tindle, aratrma sonularnn ktmserlerin erken lmeye mahkm olduu anlamna gelmediini de ekliyor. Bunun sadece tek bir aratrma olduunu ve sorunun temeline inebilmek iin daha fazla aratrma yaplmas gerektiini belirtiyor.
http://www.sciam.com/blog/60-second-science/post. cfm?id=do-optimists-live-longer-2009-03-06

mokra/sxc

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Karalama Yapanlar Daha yi Hatrlyor


Glnihal Ergen

kurmay engelledii gibi konsantrasyonu da artrr. Skc toplantlarda yaptmz karalamalar belki de dikkatimizi toplamada bize yardmc oluyor.
http://www.sciencedaily.com/ releases/2009/02/090226210039.htm

olmak zere pek ok rn bolca tuz ieriyor yani tuza erimek ok kolay. Oysa eskiden durum ok farklyd, M 2000li yllarda tuz kullanlarak yiyeceklerin uzun sre saklanabildii kefedildiinde tuz astronomik fiyatlara satlr hale geldi, yiyecekler bol tuzla saklandndan gnlk tuz tketimi de inanlmaz lde artt. Roma askerlerinin maa tuzla deniyordu; ngilizcede maa anlamna gelen salary szc de Latincede tuz anlamna gelen szckten tretilmiti. 19. yzyla gelindiinde yiyecekler mekanik buzdolaplarnda korunabiliyordu; ama tuzu fazlaca tketme alkanl yine de devam etti. Tad insanlara gzel gelen tuz artk ucuz bir tketim malzemesiydi. Bilim insanlar tuzlu eyler tketme isteinin altnda evrimsel nedenler olabileceini belirtiyorlar: Okyanusta yaayan ilk canllarn bedenleri tuzlu bir ortamla evriliydi. Evrimsel izgi iinde canlnn denizden karaya geebilmesinin

afza zerine Plymouth niversitesinde yaplan bir aratrmada, skc bir konumay dinlerken karalama yapanlarn anlatlan daha iyi hatrlad ortaya kt. Aratrmaya katlan 40 gnllye 2,5 dakika sren monoton bir telefon mesaj dinletildi ve mesajda duyduklar insanlarn adlarn not almalar sylendi. Deneklerin yarsndan, mesaj dinlerken ayrca nlerindeki kdn zerindeki ekillerin ilerini de boyamalar istendi. Deneklere bunun bir hafza testi olduu sylenmedi. Mesaj dinletildikten sonra yaplan testte, gnlllerden konumada geen kii ve yer adlarndan sekizer tanesini yazmalar istendi. Sonuta dinlerken karalama yapanlar yapmayanlara gre mesaj hatrlamada % 29 orannda daha baarl oldular. Aratrmay yrten Jackie Andradeye gre, skc bir konuma dinleyen kii bir sre sonra hayal kurmaya balayabilir; bu da konumann detaylarn hatrlamay gletirir. Fakat dinleme srasnda karalama yapmak gibi basit bir i hayal

zden Hanolu

areler zerinde yrtlen aratrmalar sonucunda tuzun moral ykselten bir madde olabilecei kansna varld. Farelerin sodyum klorr yani sofra tuzu eksiklii ektiklerinde normalde holarna giden eylemlerden uzaklat, depresyonda grlenlere benzer belirtiler gsterdikleri akland. Kalp hastalklarna, yksek tansiyona ve baka salk sorunlarna yol at bilindii halde insanlarn ar tuz tketme isteinin de tuzun moral ykselten bu etkisiyle aklanabilecei belirtiliyor. Aratrmaclar dnya genelinde kii bana den gnlk tuz tketiminin 10 gram olduunu hatrlatyorlar. Bu miktar nerilen gnlk tketim miktarn 4 gram ayor. Vcudun gerekte ihtiyac olan miktardan da 8 gram fazla. Bat tarz beslenmede hazr ve ilenmi gdalar ve restoran yemekleri bata

vcut hcrelerini denizdeyken olduu gibi tuzlu bir zeltiyle evrili olarak tutmasna bal olduunu anlatan aratrmaclar, insans atalarmzn Afrikann scak ve kuru iklim koullarnda bitki temelli besinler tkettiklerinden ve okyanustan uzak yerlerde yaadklarndan tuzun kt olduunu belirtiyorlar. Aratrmaclar bu koullarn vcudun ihtiya duyduu tuz kaynaklarn korumay gerektirdiini ve hcreler iin gerekli olan tuzlu zelti ortamn srdrebilmek iin karmak psikolojik ve davransal yntemlere uyum salamay desteklediini aklyorlar.
http://www.science direct.com/ science?_ob=ArticleURL&_udi=B6T0P4S8K9GC-2&_user=2325006&_rdoc=1&_ fmt=&_orig=search&_sort=d&view=c&_ acct=C000056920&_version=1&_urlVersion=0&_userid= 2325006&md5=95c6bbdaa669b4ccac397307bfb5c39b http://www.sciencedaily.com/ releases/2009/03/090310152329.htm 11

Ana Schaeffer/sxc

Tuz Doal Antidepresan m?

ba1969/sxc

Haberler

lay elik

12

Visual Photos

akn zamana kadar insann dnyaya geldii anda sahip olduu algsal yeteneklere ilikin ok az ey biliniyordu. Yetikinlerde algya ynelik kapsaml aratrmalar yapldysa da yeni doan bebeklerin dnyay nasl alglad, hatta alglayp alglamad bir sr olarak kalmt. Bu sr, AB destekli bir aratrma projesi olan EmCAP sayesinde ksmen de olsa zld. Proje koordinatr Susan Denhamn, balangta ekibiyle birlikte ortaya attklar uuk bir fikir olarak niteledii yaklam, bugn yeni doan bebeklere mzik dinletme gibi etkinlikler ieren deneylere nclk etmi. Deneyler srasnda, uyuyan bebekler, beyin etkinliini lmeye yarayan bir cihaz olan ensefalografa (EEG) balanyorlar. Sonra bebeklere basit ton dizilerinden oluan mzikler dinletilerek ne tr melodik motiflere duyarl olduklar ve daha nce dinlediklerine dayanarak daha sonra gelecek olan tahmin edip edemedikleri snanyor. Denham deneyi yle anlatyor: Bebeklere deiik ses renklerinde, szgelimi deiik alglara ait fakat ayn perdeden ses dizileri dinletildi. Zaman zaman farkl perdeden bir ses dinletiliyor ve bebeklerin bu deiik sese kar belirgin bir tepki verip vermediini anlamak iin EEG lmleri inceleniyordu. Bebeklerin ritmik ya da melodik motiflere de duyarl olup olmadklarn snamak iin benzer testler yaplm. Denham bu tr bir tekniin yetikinlerin beklenmedik olaylara ynelik bilinncesi alglarn lmek iin yllardr kullanldn, ancak yeni doanlara nadiren uygulandn sylyor. Bu tekniin en byk avantaj kii bilinsizken de uygulanabilmesi, bylece bebeklerin deneyler srasnda uyumas sorun olmuyor. Deneyin sonular heyecan verici: yeni doanlarn farkl ses perdelerini doutan alglayabildiklerini, nceden

dnld gibi bunun deneyimle renilen bir ey olmadn gsteriyor. Deneyler bebeklerin mziin temposuna bile duyarl olduklarn gsteriyor. Denham Buradaki temel nokta bizim dnyaya srekli motifler arayan ve beklenmedik bir ey olduunda bunu bize bildiren beyinlerle gelmemiz. diyor. Bebekler zerindeki aratrmay balatan Istvn Winkler, sonu olarak bu yetenein bebeklerin evrelerini ve evrelerindeki nemli unsurlar renmelerini saladn sylyor. Aratrmann bulgular algsal iitme bozukluklarnn erken tehisine ve tedavisine ynelik tekniklerin gelitirilmesi iin de kullanlabilir. Aratrmada kullanlan lmler algsal iitme bozukluklaryla ilgili uygulanmakta olan mevcut tarama tekniklerinden ok daha gelimi. Ancak Denham, bir bebek yava bir ekilde geliirken yanl tehiste bulunmay nlemek iin bu lmlere ilikin ortalamann ve ortalamadan sapmalarn bulunmasna ynelik aratrmalar yaplmas gerektiini sylyor. O zaman bozukluklarn ok erken evrelerde tehis edilebileceini ve beyin hl biimlendirilebilir durumdayken tedavi edilebileceini belirtiyor. Aratrmann bulgular mzik algs konusunda da aydnlatc oldu ve projede yer alan mzik teknolojisi uzmanlarna fayda salad. Mzikal motifleri tespit etme yetenei doutan var olsa da mzik algs hayat boyu gelimeye devam ediyor. Bununla birlikte mzik algs mzikal eitimden ok deneyimden etkileniyor. Proje ortaklarndan Henkjan Honing, belirli bir mzik trn ska dinlemenin dinleyicileri mzik eitimi almakszn o mzik tarznda uzmanlatrdn sylyor. Bu aratrmann beynin kendi beklentilerini yoklama ve ayarlama ekliyle ilgili ortaya kard baz ayrntlar, bu

bonesdog/sxc

nsanlar Mzie Doutan Yatkn

sreleri taklit eden bilgisayar programlar gelitirilmesini mmkn kld. Bu tr bilgisayar programlaryla gelecekte bir mzii dinleyerek annda hangi alglarn hangi notalar aldn belirleyebilecek yapay mzik alglayc sistemler oluturulmas dnlyor.
http://www.sciencedaily.com/ releases/2009/02/090226082517.htm

Salarmz Neden Beyazlyor?


Sinan Erdem

vrupal aratrmaclar salarmzn neden beyazladna dair nemli bulgular elde ettiler. Yaplan aratrmalar, kuafrlerde sa rengini amak iin kullanlan hidrojen peroksitin (H2O2) ya ilerledike doal olarak deri iinde birikerek salarn beyazlamasna neden olduunu gsteriyor. Sa, deri ve gz rengini melanin ad verilen bir madde belirliyor. Hidrojen peroksit ise melanin maddesinin retilmesini dolayl yollardan engelliyor. Sa kkndeki hcreler her yata az miktarlarda hidrojen peroksit retiyor. Oluan bu madde, baz enzimler sayesinde su ve oksijene ayrtrlyor, bylece deride birikmiyor. Yan ilerlemesiyle birlikte bu ii yapan enzimin miktarnda d yaanyor ve ayrtrlamayan hidrojen peroksit sata birikerek san renginin almasna ve zamanla beyazlamasna neden oluyor. Deride renksiz blgelerin olumas eklinde kendini belli eden vitiligo adl deri hastalnn da benzer ekilde oluuyor olabilecei zerinde duruluyor.
http://www.eurekalert.org/pub_releases/2009-02/foasnla022309.php

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Gribe Kar Kalc Koruma


Mge ener

er bu yl grip olduysanz ksa bir sre rahatsnz. Ama byk bir ihtimalle nmzdeki yl, ertesi yl, bir sonraki yl yine grip olacaksnz. Grip virs, hzl deiebilme zellii sayesinde baklk sisteminden ve aratrmaclarn onu engelleme abalarndan srekli olarak kap kurtulma zelliine sahiptir. Ancak getiimiz gnlerde aratrmaclar virsn birok trn etkisiz hale getirebilen antikorlar bulduklarn akladlar. Bu gelime bilim insanlarnn evrensel bir grip as gelitirmelerine ya da ku gribi de dahil birok grip trnn tedavisini bulmalarna yardmc olabilir. Bu gelimenin anahtar hemaglutinin adyla bilinen viral bir proteinde bulunuyor. Virsn yzeyini kaplayan bu protein sayesinde virs, hedef hcresindeki bir reseptre balanabiliyor. Sonrasnda hemaglutinin virs klfnn hcre zaryla birleebilmesini ve bylece virsn hcrenin iine girebilmesini salyor. Genel olarak alar hemaglutininin ba blgesini hedef alan antikorlar harekete geirir. Ancak proteinin hedef alnan blm hzla deiim gsterdiinden baklk sisteminin bu savunmas ie yaramaz. Harvard Tp Fakltesinde immnokimya alannda

alan aratrmaclar, ku gribine kar kullanlabilecek bir antikor ararken hemaglutininin daha iyi bir hedef olabilecek deimeyen bir blmn kefettiler. Aratrmaclar, hangi molekllerin hemaglutininin ku gribi virs tarafndan tanan tr olan H5e tutunabileceini belirleyebilmek iin 27 milyardan fazla insan antikoru bulunan devasa veri tabanlarn taradlar ve H5in farkl trlerine tutunabilen 10 antikor belirlediler. Ardndan bu antikorlardan n ldrc dozda ku gribi virs verilmi fareler zerinde test ettiler. Virsn bulamasnn gn ncesi ya da sonrasnda antikor verilen farelerden ou, antikorlarn tedavi edici ve nleyici olduunu kantlar biimde hayatta kald. Hemaglutinine balanan antikorlardan birini daha yakndan gzlemlemek amacyla X n kristalografisi kullanan aratrmaclar, antikorun virsn deime zellii gsteren ba blgesine deil kuyruk blgesine ya da boyun blgesine yerletiini gzlemlediler. Alt binin zerinde grip virs trne ait genom diziliini ieren bir veri tabann inceleyen aratrmaclar, birok virs trnde bu blmn amino asit diziliinin sabit olduunu grdler. Aratrmaclar, bu blm hedef alan bir antikorun ku gribi virsne neden olan virs de dahil olmak zere birok virs trne kar koruma salayabilecei sonucuna vardlar.
evah/sxc

Akdeniz Tarz Beslenmenin Yararlar


Pnar Dndar

unanistanda yaplan bir aratrmaya gre daha az krmz et, daha fazla balk ve zeytinya tketilen Akdeniz tarzna yakn bir beslenme alkanlnn, kadnlarn iskelet sistemi zerinde belirgin bir olumlu etkisi olduu ne srlyor. Kemik salyla ilikili olarak akla ilk gelen besin maddeleri kalsiyum ve fosfor nk bunlar, kemiin mineral ieriinin yaklak % 80-90n oluturuyor. Bunlarn yannda protein, dier mineraller ve vitaminler de kemikleri korumak iin gerekli. Geleneksel yntemler bu konuyla ilgili olarak, yalnzca belirli bir besin maddesi (rnein kalsiyum) ile kemik sal arasndaki ilikiye odaklanyordu. Ancak bu almada uzmanlar, Yunanistandaki 220 yetikin kadn zerinde, farkl besinlerden oluan nlerin kemik younluuna etkisini aratrd. Sonu olarak Akdeniz tarz beslenmede yer alan yemekleri ieren bir beslenme eklinin, kemik younluu zerinde olumlu etkileri olduu ortaya kt.
http://www.sciencedaily.com/ releases/2009/02/090218081747.htm 13

http://sciencenow.sciencemag.org/cgi/content/ full/2009/223/2?rss=1

ozgurc36/sxc

Haberler

Esra Tok Kl

ransal olarak daha az kalori alsalar da erkeklerden daha ok ya depolamalar kadnlar nesillerdir artan bir eliki. Uzun zamandr bu durumun sorumlusunun dii cinsiyet hormonlar olmasndan kukulanlrken New South Wales niversitesinin bir aratrmasnda ilk kez strojen hormonu ile bu hormonun doum iin ya depolanmas zerindeki etkisi arasnda ba kuruldu. Kadnlarn vcutlarndaki ya erkeklerden ortalama olarak yzde 6 ile 11 arasnda daha fazla. almalar strojenin yemekten sonra enerji yakma yeteneini azalttn, bylece vcutta daha fazla ya depolanmasna yol atn gsteriyor. Aratrmada, bunun olas nedeninin kadnlar douma hazrlamak olduu ne srlyor. Aratrmann yazarlarndan Do. Dr. Anthony OSullivan, strojen

Antarktika krili

http://www.sciencedaily.com/ releases/2009/03/090302115755.htm

Biyolojik Ildama Aydnlanyor

zlem zbal

hormonunun ykseldii zamanlar olan ergenlik ve gebeliin ilk zamanlar, dourganlk, fetal geliim ve st oluumu hazrl iin etkili ya depolanmasnn yaand durumlar olarak grlebilir diyor. OSullivan Enerji dengesi asndan bakarsak, zellikle de erkekler oransal olarak daha ok kalori tketirken,
14

anl organizmalarn k yaymasna yani biyolojik ldamaya (biyolminesans) zellikle denizde yaayan trlerde sk rastlanr. Bu n kaynann, oksijen molekllerinin nemli bir rol oynad kimyasal tepkimeler olduu bilinmektedir. Hayvanlar dnyasnda bu kimyasal tepkimeler fotosit ad verilen zel biyolojik ldama hcrelerinde gerekleir. Bu hcreler bir araya gelip karmak k organlar olutururlar. In iddeti sinir atmlaryla dzenlenir, ayrca yanstclar, mercekler ve filtreler yardmyla da deitirilebilir. Bylece bu organizmalar n dalga boyunu, salmn ve iddetini ihtiyalarna gre ayarlar. Ama bu srelerin ardndaki mekanizmalar hl gizemini koruyor. Gotenburg niversitesi Zooloji Blm aratrmaclarndan Jenny

Krnstrm denizanalarnn, kabuklularn ve balklarn k organlar zerine yapt aratrmayla bu yapbozda bir paray daha yerine yerletirdi. Krnstrm yan bir kabuklu olan krilin, kaslmak ve gevemek suretiyle yayd n iddetini ayarlamasn salayan zel bir kas olduunu ortaya kard. Krilin biyolojik ldamasnda nitrikoksitin de nemli bir rol oynad dnlyor. Nitrikoksit, krilin fotositlerine oksijen tayan kk klcal damarlarda ve ayrca bu klcal damarlarn fotositlere kan datt noktalarda yer alan zel kaslarda retiliyor. Sfinkter kaslarn kaslmasnn ve gevemesinin saland deneylerde, bu kaslar gevediinde krilin ldamaya balad grld. Bunun nedeni de byk bir ihtimalle oksijen bakmndan zengin kann fotositlere aknn artmasyd. Biyolojik ldama evrim srecinde birbirinden bamsz olarak birok canlda gelitiinden farkl hayvan trlerinde n retilme ve yaylma yntemleri de farkldr. Jenny Krnstrm aratrmasnda nitrikoksitin etkilerinin farkl trlerde ayn olmad gibi bir sonuca da ulat. Nitrikoksit ilgin derin deniz balklarndan gm baltabalklarnda (Argyropelecus olfersii) k tepkimesine engel olurken arkcbalklarda (Porichthys notatus) tam tersine tetikleyici bir rol oynuyor. Biyolojik ldama, organizmann kendisi iin biyolojik bir fener veya saklanma ya da iletiim arac olmakla kalmad; insanlarn da faydalanabilecei bir yn olduu ortaya karld. Kimyasal ldama tepkimesinde grev alan maddeler modern molekler biyolojide de kullanlyor. Bir denizanas trndeki yeil reten yeil floresan protein (GFG), 2008de kifine kimya dalnda Nobel dl kazandrmt.
http://www.sciencedaily.com/ releases/2009/02/090223121359.htm

Visual Photos

Wikimedia Commons

Kadnlar Ya Neden Farkl Depoluyor?

kadnlarn neden onlardan daha kilolu olmalar gerektii konusunda bir aklama yok diyor ve ekliyor: Aslnda, egzersiz srasnda kadnlar erkeklerden daha ok ya yakarlar. Fakat egzersizle erkekler kadar vcut ya kaybetmezler. Bu da kadnlarn daha etkin birer ya depolaycs olduunu gsteriyor. Sorun ise bu elikinin neden ortaya kt. Do. Dr. OSullivan Kadnlarn ya depolamasnn evrimsel bir yarar salad ok ak diyor. Ancak strojenin vcut yann dzenlenmesindeki rol hakknda daha ok bilgiye sahip olmak iin yeni aratrmalar yaplmas gerekiyor diye ekliyor. strojenin yemek sonras ya asidi oksidasyonu zerindeki etkileri vurgulanyor, ancak bu bulgular neden baz kadnlarn obez olduklarn aklamyor. Obeziteye etki eden faktrlerin karmak olduu ve hem genetik hem de evresel faktrler ierdii belirtiliyor.

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Mge ener Kzkuu (Vanellus vanellus)

aban hayat ve evre konusunda alan bir dernek olan ngiliz Kraliyet Kular Koruma Dernei RSPBden ve Durham niversitesinden bir grup uzman, iklim deiikliinin yaban hayata ktasal lekteki etkilerinin bir gstergesini oluturmay hedefledikleri almada elde ettikleri bulgularla, iklim deiikliinin daha imdiden kular zerinde gzlenebilir etkilerinin olduunu gsterdi. Aratrmaclar, saka ve kk aakakan gibi, Avrupada yaygn olan ku trlerinin poplasyonlarnda iklim deiikliine bal olarak u anda yaanan deiimlerin gelecekte de devam etmesinin kuvvetli bir olaslk olduunu gsterdi. Avrupa apnda yaplan gzlemlerden elde edilen verileri deerlendiren aratrmaclar, iklim deiikliinin Avrupadaki yaban hayat nasl etkilediini gsteren bir gsterge oluturdu. Avrupa Birlii, bir ilk olan bu gstergeyi iklim deiikliinin ktann yaban hayat zerindeki etkisinin resmi lm olarak kabul etti. Gsterge RSBPde, Durham ve Cambridge niversitelerinde ve Fransadan, ek Cumhuriyetinden ve Hollandadan eitli kurumlarda grevli bilim insanlarnn yer ald

Wikimedia Commons

Avrupadaki Kular ve klim Deiiklii

konusunda ok ey sylendiini, ancak yaptklar bu almann iklim deiikliinin etkilerinin u anda hissedildiini gsterdiini sylyor. Dr. Gregory, kresel scaklktaki kk bir deiikliin bile yaban hayatn bu lde etkilediinin grlmesinin artc olduunu, bu durumun devam etmesi durumunda dnya apnda bir tahribat yaanabileceini belirtti.
http://www.sciencedaily.com/ releases/2009/03/090304091331.htm

Benekli blbl (Luscinia luscinia)

bir ekip tarafndan oluturuldu. Durham niversitesinden Dr. Stephen Willis, bundan sonra iklim deiikliklerinin hem olumlu hem de olumsuz etkilerinin klimsel Etki Gstergesi adn verdikleri tek bir gsterge ile zetlenebileceini belirtti. Avrupada yllk ortalama scaklklarn deimedii dnemin 1980lerin banda sona erdiini syleyen Dr. Willise gre bu yeni gsterge iklim deiikliinin birok tr farkl ekilde etkilediini gsterdi. Ayrca deiikliin birok ku zerinde olumsuz etkileri olsa da baz trlerin son zamanlardaki deiimlerden fayda saladklarn belirtti. klimsel Etki Gstergesi iklim deiikliine bal olarak biyoeitlilikteki deiimleri gsteriyor. Gsterge 1980lerin ortalarndan bu yana iklim deiikliinin biyoeitlilie etkisinin arttn gsterir biimde ykseliyor. klim deiikliinden iyi ynde etkilenecei tahmin edilen kularn saylarnn 1980li yllarn ortalarndan bu yana artt grlrken, kt ynde etkilenecei tahmin edilenlerin saylarnn ise ayn dnemde azald grld. ncelenen 122 trden 92sinin kt ynde, 30unun iyi ynde etkilendii gzlemlendi. klim deiikliinden iyi ynde etkilenen ve saylar artan kularn banda maskeli tleen, bykl tleen, arkuu, bahe intesi, kam blbl, ibibik, sarasma, saka, byk kamn ve kumru geliyor. Kt ynde etkilenerek saylar azalan trlerin banda ise su ulluu, ayr incirkuu, da ispinozu, da batankaras, kzkuu, benekli blbl, orman vgn, gknar kargas, kuyrukkakan ve kk aakakan geliyor. Aratrmaclar, incelenen trlerin % 75inin yani drt ku trnden nn saylarnn azalmasnn endie verici olduunu belirtiyorlar. RSPBden Dr. Richard Gregory, iklim deiiklii

Vcuttaki Titreimlerden Enerji A


lay elik

Sergey Yeliseev

lglayclar s, iletkenlik gibi fiziksel zelliklere ya da kimyasal yntemlere dayanarak belirli bir maddenin dzeyini belirlemeye yarayan cihazlardr. Vcut iinde dolaarak ulalmas zor blgelerden veri toplayan alglayclar doktorlara ok yararl olabilir. Ancak byle alglayclara enerji salanmas nemli bir sorun tekil ediyor. Standart yakt hcreleri ok byk, ayrca alglayc bir kere vcudun iine brakldktan sonra pillerini deitirmek ok zor oluyor. talyadaki aratrmaclar bu soruna zm olarak insan vcudu iindeki doal titreimlerin enerjisini kullanabilen hareketli elektronik cihazlar kullanlmasn neriyorlar. talyada, Perugia niversitesindeki aratrmaclardan Luca Gammaitoni nmzdeki 5-10 yl iinde ok sayda mikro lekli mekanizma retileceini ve en nemli sorunun bunlara enerji salamak olacan sylyor. Gammaitoni ve birlikte alt aratrma ekibi, piezoelektrik zellik gsteren malzemeler kullanarak evredeki titreimlere maruz kaldnda zayf elektrik akmlar retebilen alglayclar oluturmay dnyor. evre grltsn faydal enerjiye dntrme fikri daha nce de ortaya atlmt; ancak bu almada yeni olan ayn anda ok eitli titreimlerden yararlanmay salayacak farkl bir teknik nerilmesi.

http://physicsworld.com/cws/article/news/38102 15

Trkiyeden Haberler

Duran Akca

ERC 2009 Trkiye Konferans Yapld


AB ereve Programlar kapsamndaki Fikirler zel Program dnyann en byk bteli akademik aratrma-gelitirme desteini sunuyor ve bamsz bilimsel bir kurum olan Avrupa Aratrma Konseyi (ERC) tarafndan ynetiliyor. Proje bana 3.500.000 avro kadar kaynak salayan Fikirler zel Programnda herhangi bir ortaklk veya konsorsiyum kurma art aranmakszn btn bilimsel alanlardan bavurular kabul ediliyor. Programdan bugne kadar destek almay baarm bilim insanlarnn ve deerlendirme srelerinde grev alm hakemlerin deneyimlerini paylatklar ERC 2009 Trkiye Konferans, 13 Mart 2009 tarihinde stanbul Harbiye Askeri Mzesinde gerekletirildi. Al konumalarnn TBTAK Bakan Prof. Dr. Nket Yeti ve Devlet Bakan Prof. Dr. Mehmet Aydn tarafndan yapld etkinliin onur konuu, ERC Bakan Prof. Dr. Fotis Kafatostu.

TBTAK Kitapl zmirde...


zmirin demi ilesinde bulunan 3 Eyll Yatl lkretim Blge Okulu ile Atatrk l Halk Ktphanesinde kurulan TBTAK Kitaplklarnn allar,

10 Mart 2009 tarihinde Devlet Bakan Prof. Dr. Mehmet Aydn, TBTAK Bakan Prof. Dr. Nket Yeti ve TBTAK st ynetimi ile zmir Valisi Cahit Kra ve demi Kaymakam Abdurrahman Koolunun katlmlaryla gerekletirildi. TBTAK Kitaplklar Projesi kapsamnda zmirdeki be yatl ilkretim blge okulunda ve 32 il, ile ve kasaba halk ktphanesinde TBTAK kitaplklar hayata geirildi. Al treninde TBTAKn rencilere salad burs ve destekler hakknda bilgi veren TBTAK Bakan Prof. Dr. Nket Yeti, konumasnda genlere bilim sevgisinin kazandrlmas amacyla gelitirilen bilim toplum programlarna da deindi. Devlet Bakan Prof. Dr. Mehmet Aydn ise TBTAKn yerel idarelerle gelitirdii ibirliiyle bilimsel dnceyi daha fazla tevik edip bilimin sevilmesinin amalandn belirtti. Prof. Dr. Aydn, ayrca lkemizin geleceinin bilimde olduunu, TBTAKn da bu amala bilimi ocuklarn ayana gtrerek bilim ilgisini, sevgisini oluturmak ve glendirmek amacyla kitaplklar oluturduunu, yaklak 2.000.000 yaynn datmnn projelendirildiini, yaynlarn datmnn bir kereye mahsus olmadn ve bunun sreceini bildirdi. TBTAK Kitapl Projesi kapsamnda projenin balangcndan bugne kadar 20 ilimize TBTAK Popler Bilim Kitaplarndan 172.977 adet TBTAK popler bilim dergilerinden 144.126 adet datld.

mensuplaryla paylalmasna ynelik bir platform oluturmak. Bu balamda katlmclar ve dnyaca tannm bilim insanlar bilgi paylaacaklar. Bu kongrede zel olarak, bir Avrupa Birlii projesi olan QLIFin Organik ve Dk Girdili Gdalar Projesi Kapan Konferans da yer alacak. Avrupa Birlii 7. ereve Program (2007-2013) kapsamnda Gda, Tarm, Balklk ve Biyoteknoloji temas da bilim insanlar ve endstriyel paydalar arasnda ibirlii oluturmak ve bilgi salamak adna deiik kongre aktivitelerine konu olacak.
http://www.tubitak-food2009.org/tur/default.asp

3. Uluslararas Gda ve Beslenme Kongresi


TBTAK MAM Gda Enstitsnn dzenledii 3. Uluslararas Gda ve Beslenme Kongresi 22-25 Nisan 2009 tarihleri arasnda Antalyada gerekletirilecek. Kongrenin temel amac, gda ve beslenme alanlarnda retilen bilimsel verilerin, endstriyel paydalarn da kapsayacak ekilde tm sektr

TBTAK MAM -GMBE 2009 Yl Eitim Program


TBTAK MAM Gen Mhendislii ve Biyoteknoloji Enstitsnn 2009 yl eitim program yaymland. Enstit alma alanna giren konularda ulusal ve uluslararas nitelikte eitimler ve atlye almalar dzenleyerek akademik kurumlar, kamu kurulular ve zel sektrde grev yapan aratrmaclara, ksa sreli teorik ve uygulamal eitim olanaklar sunuyor. 27 Nisan - 1 Mays 2009 tarihleri arasnda yaplacak Molekler Biyoloji Yntemleri Uygulamal Eitimi ve 4-8 Mays 2009 tarihleri arasnda yaplacak Bitki Molekler Genetiinde Son Teknikler Uygulamal Eitimi bunlardan sadece ikisi. 14 ayr balkta gerekletirilecek

16

Bilim ve Teknik Nisan 2009

duran.akca@tubitak.gov.tr

olan 2009 eitim programlar hakknda ayrntl bilgiye http://www.mam.gov. tr/gmbe/ adresinden ulaabilirsiniz.
Bavuru adresi: Zehra Peken TBTAK Gebze Yerlekesi Gen Mhendislii ve Biyoteknoloji Enstits P.K. 21, 41470 Gebze-KOCAEL Tel: 0262 677 33 53 Faks: 0262 646 39 29 e-posta: zehra.peksen@mam.gov.tr

lm Resmet!
lmn toplum iin gerekliliini nasl algladmz, gnlk yaantmzda ne sklkta kullandmz, lmn toplumdaki yerinin ne olduunu resim kdna dkmeye ne dersiniz? TBTAK Ulusal Metroloji Enstits (UME), 20 Mays Dnya Metroloji Gn kapsamnda Ya lemeseydik adl bir resim yarmas dzenliyor. Yarmann amac yurt apnda ilkretim ikinci kademe (6, 7 ve 8. snf ) rencileriyle lise ve dengi okullarda renim gren rencilerin resim sanatna olan ilgisini artrmak, yaratc almalarn desteklemek ve lmn nemine dikkat ekmek. Her bir kategorinin ayr ayr ilk derecesine para dl verilecek. Ayrca sergilenmeye uygun grlen ilk be resim sahibine de mansiyon dl verilecek.
Ayrntl bilgi iin: TBTAK Ulusal Metroloji Enstits Gebze Yerlekesi P.K. 54, 41470 Gebze-KOCAEL e-posta: ya_olcemeseydik@ume.tubitak.gov.tr http://www.ume.tubitak.gov.tr

2009 Avrupa Yaratclk ve Yenilik Yl Trkiye Ulusal Konferans


Avrupa Komisyonu 2009u Hayal Et. Yap. Yenilik Kat. sloganyla Avrupa Yaratclk ve Yenilik Yl ilan etti. Bu kapsamda en nemli etkinlik Nisan aynn ilk haftas iinde Trkiye Ulusal Ajansnn organizasyonuyla Ankarada dzenlenecek. Konferans, bir yandan sektrlere gre yaplandrlm be farkl balk altnda Trkiyede yaratclk ve yeniliin tartld, bir yandan da uygulama rneklerinin sunulduu bir paylam platformu niteliinde olacak. Bir gnlk bir faaliyet eklinde organize edilecek olan konferansta, eitim, bilim ve teknoloji, kltr ve sanat, hizmet sektr, kalknma, giriimci ve yeniliki tasarm balkl her bir tartma konusunda rettikleriyle ve yaklamlaryla Trkiye genelinde n plana km kii ve kurululardan temsilcilerin konumac olarak yer alaca paneller dzenlenecek.
http://yenilik2009.ua.gov.tr/

dzenlenen Proje Anadolu AR-GE Destek Proje Yarmas bavurular balad. Kayseri-Sivas-Yozgat illerini kapsayan bu projeyle, nitelikli insan gcnn ortaya karlarak zgn almalarnn desteklenmesinin, topluma duyurulmasnn, her konuda aratrmaya ilgi duyan yetenekli mucitlerin tevik edilmesi amalanyor. Proje yarmas yeniliki fikri olup uygulamak isteyen herkese ak. Yarmann birincisine 30.000, ikincisine 20.000, ncsne 10.000 TL dl verilecek. Ayrca, birincilii elde eden projenin sahibine talep etmesi halinde Erciyes Teknoparkta 2 yl sreyle cretsiz ofis imkn salanacak. Yarmaya bavurular 29 Mays 2009 tarihine kadar yaplabilecek.
Proje bavurular ve ayrntl bilgi iin: Orta Anadolu Kalknma Birlii Valilik rtibat Brosu, Valilik Binas 130 nolu oda Cumhuriyet Meydan-Kayseri Tel: 0352 231 99 97 Faks: 0352 231 99 22 http://www.orakab.gov.tr/ e-posta: arge@orakab.gov.tr

Bellek zerine
Otobiyografik bellek zerine eserleriyle tannan Douwe Draaisma, 15 Nisan tarihinde stanbulda bir konferans verecek. Draaisma, halen Hollandadaki Groningen niversitesinde Psikoloji Tarihi ve Teorisi blmnde retim yelii yapmakta. Draaismann Bellek Metaforlar ve Yalandka Hayat Neden abuk Geer adl kitaplar dilimize evrildi. Douwe Draaismann konumac olduu konferansa tartmac panelist olarak Boazii niversitesinden sosyolog Meltem Ahska ve psikolog Ali Tekcan ile Galatasaray niversitesinden felsefeci ve edebiyat Trker Armaner katlacaklar. Konferans, Bilgi niversitesi Psikoloji Blm ile Metis Yaynlar tarafndan dzenleniyor. Herkese ak olan konferansta simltane eviri yaplacak.
Konferans tarihi ve yeri: 15 Nisan aramba, saat: 16.00 Bilgi niversitesi, santralistanbul, Silahtaraa Kamps, E1-301 Salonu 17

Proje Anadolu
Orta Anadolu Kalknma Birlii (ORAKAB) ve Erciyes Teknopark A.. ibirliiyle

Tekno - Yaam
Geen saymzda motosikletlerin ortaya ktklar gnden gnmze kadar geirdikleri evrim srasnda yeniliki ve evreci etkilerle ortaya kan modellere gz atmtk. Modellerdeki en byk deiimin kullanlan yaktta olduu gzleniyor. evre bilincinin artmas ve fosil yaktlarn azalmasyla birlikte benzin yerini yava yava elektrie

Sinan Erdem

ZGRLN SEMBOL DEM GERYOR - II


brakmaya hazrlanyor. Motosikletler, ncelikle otomobillerden daha hafif olular sayesinde elektrik motorlar iin daha uygun bir kullanm alan. Elektrik motorlarn enerji alaca piller prize taklarak arj edilebilmelerinin yan sra, baz modellerde Gne ve hidrojen yakt hcreleri gibi kaynaklarla da arj edilebiliyor. Pil kapasitelerinin ve motor verimliliklerinin artmasyla, bu tr modellerin menzili de artyor. Bu yazmzda yakt trnden baka teknoloji kullanm, oturma ve sr konumu, denge zellikleri ve daha pek ok zellikleriyle yenilik getiren modellere yakndan bakacaz.

GreenWheel (YeilTeker)
Yazmzn geen sayda yaymlanan birinci blmnde Revo-Power isimli bisiklet-motosiklet aras modelden, bu modelin sahte olduu ynndeki baz sylentilerden ve en azndan baka tasarmclara esin kayna olabileceinden sz etmitik. Massachusetts Teknoloji Enstitsndeki (MIT) uzmanlar da bisikletin tekerine takldnda elektrik enerjisiyle bisikleti hareket ettirebilen, deyim yerindeyse bisikleti motosiklete dntren bir makine zerinde alyor. Herhangi bir bisiklete taklabilen GreenWheel isimli, motor-bataryajeneratr lsnden oluan bu makinenin bataryas prize taklarak arj edilebiliyor ve bisiklet bu arjla yaklak 40 km yol alyor. Makinenin iindeki jeneratr, srcnn pedal evirmesiyle bataryay arj ediyor. Bisikletin hz saatte yaklak 50 kmye kadar kabiliyor. Motorun hzn ayarlamak iin motosikletlerinkine benzeyen gidonda bulunan ve motorla kablosuz iletiim kuran el gaz kullanlyor. Makinenin ideal g yaplandrmas ve maliyeti belirlendii zaman seri retime geilebilecek. 2010 Dnya Kupasna hazrlanan Gney Afrika ve bisiklet kullanmnn yaygn olduu Danimarkann

Kopenhag ehri, ehir ii ulamda GreenWheel kullanlmas konusuyla ilgilendiklerini imdiden aklam.

Mission One
imdiye kadar elektrik motorlar performans asndan benzinli motorlara yaklaamyordu. ABDdeki Mission Motors firmas benzinli motorlarn bu egemenliine son verme almalarna hz vermi durumda. retimi yaplan en hzl elektrikli motosiklet olan Mission One, saatte azami 240 km srate ulayor. 2 saat boyunca arj edildiinde de 240 kmlik bir menzile sahip oluyor. Bu model iin zel olarak retilmi lityum-iyon batarya, frenleme srasnda oluan enerjiyi de depolayarak bu enerjinin sonradan kullanlmasna olanak veriyor. Motorun sratinden baka bir dier nemli zellii de torkunun (tekerleklere gc veren dnme momenti) kalktan son srate ulancaya kadar azami deerde olmas. Benzinli motorlarda azami torkun elde edilebilecei snrl bir motor devri aral bulunuyor. Motorun grn de performans zelliklerini pekitirecek ekilde iddial.

MIT Media Lab Mission Motors

18

Bilim ve Teknik Nisan 2009

sinan.erdem@tubitak.gov.tr

G-Strider
Kk hacimli motorlaryla genellikle alak gnll ve evreci olan scooterlar dier motosikletlerden ayran zellik, motorlarnn arka tekere yakn konumlanm olmas ve g iletiminin tekere zincir yoluyla deil de dililer yoluyla iletiliyor olmasdr. Scooter denince akla ilk gelen modellerden biri Vespadr. Ancak Suzukinin kavramsal tasarm aamasndaki G-Strider adl scooter modeli Vespaya hi benzemiyor. G-Striderda src ne eilmeden, arkaya yaslanr ekilde rahata oturabiliyor. Gidon, ayak koyma yerleri, srt dayama yeri ve n cam ideal sr pozisyonunu salamak iin elektronik olarak ayarlanabiliyor. Aracn motoru u an seri retimdeki en geni hacimli scooterdan (650 cc Suzuki Burgman) yaklak 300 cc daha fazla olacak ekilde (916cc) tasarlanm. Aracn iindeki bilgisayar, herhangi bir arza veya performans dmesini firmann bilgisayarlarna kablosuz olarak iletecek bir donanma sahip. Arata ayna yerine de iki adet kamera kullanlm. Kameralar arkadaki grnty ndeki ekrana tayor. Arataki farlar yksek younluklu k veren LEDlerden oluuyor ve virajlarda aracn dnme asna uyum salayarak yolun gidilecek ksmn aydnlatyor.

SunRED
Baz seri retim otomobillerin tavanna gne panelleri yerletirilerek aracn eitli paralarna, rnein klimasna elektrik salayacak ekilde kullanlmaya baland. TBTAKn dzenledii Formula-G yarlarnda da 2005ten bu yana her yl gne panelleriyle kapl otomobiller pistlerde yaryor. Bu otomobillerin bir benzeri de motosiklet olarak tasarlanm. spanyol Sun Red firmasnn SunRED isimli modeli, gne panellerinin ald biimle bir kaplumbaay andryor. Scooter tipi bu modelin gne panelleri hareket halindeyken arka tarafta toplanyor, bylece hem gr as geniliyor, hem de aracn arlk merkezi yere daha yakn oluyor. Park halindeyken paneller aracn stn kaplyor ve enerji depoluyor. Depolanan enerji daha sonra aracn elektrik motorunda kullanlyor.

SunRED

Yamaha Motor Co.

19

Tekno - Yaam
Deinonychus

Yamahann, adn tarih ncesi devirlerde yaayan evik ve yrtc bir dinozor trnden alan Deinonychus modeli, elektrik motorunun kk boyutlarn avantajl bir ekilde kullanyor. n ve arka tekerlerinde iki ayr motor kullanlmasyla iki-tekerden eki

kavramn motosikletler iin de geerli hale getiren model, hareketli paralardan oluan gvdesiyle birok farkl ekle girebiliyor. Srcnn oturu pozisyonu ve iki teker arasndaki mesafe, srcnn vcuduna, isteine ve yol artlarna gre ayarlanabiliyor.

Monotracer

Motosiklet kullanaym, ama salarm da dalmasn diyenlerdenseniz bu model ilginizi ekecektir. Daha nce de kabinli motosiklet retme fikri ortaya atlmt, ancak src ayaklarn yere basarak denge salayamad ve virajlarda yana yatamad iin bu tr modeller henz yaygnlk kazanmad.

Monotracer isimli model, aerodinamik bir yapya ve k bir tasarma sahip. Aracn kabini (baz srcler istemese de) rzgrn srcyle temasn nlyor ve souk havalarda srcnn mesini nlyor. Ayrca kabin, bir kaza annda alnabilecek darbelere kar daha korunakl bir oturma alan salyor. Ara durduunda, yan taraflardan alan destek tekerleri sayesinde denge salyor, hzlannca da yanda alan tekerler bir uan tekerleri gibi ieri ekiliyor. retime hazr durumdaki aratan, talep olursa ylda 100 adet retilebilecei belirtilmi. Aracn aklanan zellikleri de hayli iddial: Azami hz saatte 250 km, 0 kmden 100 kmye 4,8 saniyede kabiliyor. Benzinli motorun rettii karbondioksit gaz da kmde 85 gr gibi dk bir deerde tutulmu. Aracn pist zerindeki grntleri nternetteki birok video sitesinden izlenebilir.

20

Peraves AG

Yamaha Motor Co.

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Deus Ex Machina
Californiada Pasadena Sanat Merkezinde alm bir motosiklet tasarm dersinden kan projelerden biri olan bu ara motosikletten ok bir d iskelet grnmnde. Dikey konumda, dk hzda ilerleyen ara hzlandka n tekerlerini ne doru aarak yol tutuunu ve aerodinamii artryor. Bilim-kurgu filmlerinden frlam gibi grnen bu tasarm belki yakn zamanda yollarda grebiliriz.

Maxam 3000
Motosiklet-bisiklet karm oluyor, motosiklet-d iskelet karm oluyor. Peki, motosikletkamyonet aras bir ara olur mu? Maxam 300 ite bu ihtiyac (!) karlyor. D grnyle klasik Amerikan otomobillerini andran model gerekten byk Kamyoneti andran bagaj sayesinde artk motosiklet tutkunlar pazar alveriine rahatlkla bu arala kabilecek.
Yamaha Motor Co.

Art Center Pasadena / Yamaha Motor Co.

21

Ctrl+Alt+Del

Levent Dakran

Skk Masastne Kbist Yaklam


Bazen ok sayda pencereyi masastne atnzda, bir sre sonra hangisinde ne yaptnz kartrmaya balarsnz. En altta e-posta uygulamasnn penceresi, onun stne tarayc pencereleri, en ste Excel tablosu derken aradnz bir eyi bulmak iin bazen grev ubuuna defalarca tklamak zorunda kalrsnz. Bu karmaay zmenin en kolay yolu, sanal masast yazlmlarn kullanmak. Bylece ayn oturumda birbirinden bamsz birden fazla masast oluturarak birinde e-posta yazlmn, birinde internet taraycsn, dierinde Excel tablosunu birbirinin stne bindirmeden kolayca ap kullanabilirsiniz. Bu ii en kolay ve estetik yoldan halleden yazlmlardan biri de DeskHedron. DeskHedron, hepi topu 150 KBlk, kurulum gerektirmeyen cretsiz bir yazlm. Yazlm altrp sistem saatinin yanndaki simgesine tklayarak alma ortamnzda dokuz adete kadar sanal masast tanmlayabiliyorsunuz. Masastleri arasnda gei yapmak iinse simge zerine bir kez tklamanz veya Shift+Ctrl+Z kombinasyonunu kullanmanz yeterli. Program sistem kaynaklarna neredeyse hi yk bindirmedii iin bilgisayarn yavalamasna sebep olmuyor. DeskHedronu http://tinyurl.com/deskhedron adresinden indirebilirsiniz.

DeskHedronla oluturduunuz sanal masastleri arasnda boyutlu bir arabirim yardmyla kolayca gezinebiliyorsunuz.

Apple Kulaklnn Hesabn Tutuyor


Biliim dnyasnda yazlm ve donanm asndan kendine zg kapal sistemler oluturup, sonra da bunlar taknt seviyesinde koruma konusunda Applen gemiten gelen bir n vardr. irketin yeni hamlesi de yine sektr genelinde ses getiren trden oldu. Apple, getiimiz haftalarda iPod Shuffle adn verdii mzikalarnn yeni nesil rneini tantt. Bir nceki neslin yars byklnde olan bu cihazn sesli komut, sesle bilgilendirme gibi ilgin zellikleri var. Hem dahas da var: Applen yeni nesil iPod Shuffle ile birlikte gelen kulaklklara bir kontrol yongas ekledii ve cihazn uyumluluunu sadece kendi orijinal kulaklyla snrlad ortaya kt. Bu ne demek? Bundan sonra iPod Shuffle iin (ve muhtemelen Apple geri adm atmazsa bundan sonra Apple tarafndan retilecek dier tm mzikalarlar iin) sadece Applea lisans creti deyen ve kulaklna bu yongalardan ekleyen irketlerin rettii kulaklklar kullanabileceksiniz. Apple bunu muhtemelen rnleriyle birlikte kullanlacak aksesuarlarn kalitesini denetleyebilmek ve aksesuardan kaynaklanan memnuniyetsizliklerin Apple rnleriyle ilikilendirilmesini nlemek iin yapyor. Bu arada lisans geliri ad altnda kazan elde edecei de muhakkak.
Applen yeni nesil mini minnack mzikalar, byk bir tartmay da beraberinde geldi.

MPAA Sinema Salonuna Kamera Sokanlarn Peinde


Amerikan Film Endstrisi Birlii MPAA ve Amerikan Mzik Endstrisi Birlii RIAA, zellikle ABDde mzik ve film paylaanlarn adn bile duymak istemedikleri iki dev kurulutur. arklarn ve filmlerin internetten paylamn nlemeyi kendilerine grev edinen bu ikili, yalar 12den balayp 70lere kadar uzanan binlerce kullancya korsan paylama alet olduklar gerekesiyle binlerce dolarlk toplu tazminat davalar amalaryla nl. nternetle birlikte gelen paylam kltrnn yeni neslin ierie bakn kknden deitirdiini ve kullanclar topluca mahkemeye vermek yerine bu duruma uygun yeni gelir modelleri yaratmak gerektiini bir trl anlamad iddia edilerek eletirilen bu kurumlar, korsan kopya kaynaklarn tespit etmeye ynelik ilgin yntemleriyle de sk sk gndeme geliyorlar. Bunlardan sonuncusu, sinemalara datlan filmlerin ses kaytlarna o salona zg bir ses izi yerletirmek. Bylece video kamerayla yaplan kaytlarn hangi sinema salonunda yapldn bulmay umuyorlar. Dahas, filmdeki ses kanallar zerinde zel bir frekans aralna yerletirilen bu ses izlerinin kayt analiziyle ekimi yapann hangi koltukta oturduunu 44 santimetrelik bir hata payyla tespit etmeye hazrlanyorlar. lgin, bakalm srada ne var...

MPAA, ses iaretleme yntemiyle ekimin hangi koltuktan yapldn bile anlayacak.

22

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Kalem Kadar Hassas Fare


Fareler gndelik bilgisayar kullanmnda nemli bir yer tutan, iaretleme konusunda olduka hassas cihazlardr. Bununla birlikte bir fareden daha yksek doruluk ve performans bekleyen iki grup var: Biri ekrandaki rakiplerini anlk reflekslerle yakalayp alt etmeye alan sk oyuncular, dieri de tasarmclar. Japonyadan gelen haber, ikinci grubu memnun edecek trden. Japonyadaki Elecom adl irket, Scope Node Mouse adn verdii yeni fare modelinde optik gz farenin alt merkezine deil de, baparmakla iaretparmann arasna yerletirmi. Bu sayede farenin kontrol ettii imlecin ekrandaki konumunu, bir kalemin kt zerindeki hareketini kontrol ettiiniz kadar hassas bir ekilde ayarlayabileceinizi iddia ediyorlar.

Elecomun yeni faresiyle ekrandaki imleci ok hassas bir biimde kontrol edebiliyorsunuz.

Sadece Ekrana Deil, Pencereye de OLED


Ne zaman dz ekran televizyonlarn geleceine dair sz alsa hemen akla OLED (Organik LED) teknolojisi gelir. Grnty oluturan her noktacn atebcei gibi kendiliinden parlad bu teknolojide, arka planda gl bir k kaynana gerek olmad iin ok yksek kontrast oranlarna ulalabiliyor. Dier bir deyile siyahlar daha siyah, beyazlar daha parlak hale geliyor. te aratrmaclar bu teknolojiyi kullanarak uygun fiyata satlabilecek byk ekran televizyonlar nasl retebilecekleri zerine kafa yorarken, Philips aradan syrlp ilgin bir fikir ortaya att. Diyor ki, Madem OLED byle gzel bir ey, neden bunun effafn yapp evlerin pencerelerinde kullanmayalm? Bylece pencereniz gndz gne n ieri alrken, gece pencereye baktnzda ne grmek istersePhilips, istendii an effaf hale dnebilen yeni bir OLED teknolojisi zerinde alyor.

niz onu grn. Olduka gzel bir fikir. OLED teknolojisinin 2011 ylnda fiyat ve yaygnlk asndan imdiki LCD ekranlara yaklaaca dnlrse, OLED pencereler de byk ihtimalle ondan birka yl sonra evlerde kullanlmaya balanacaktr.

Bo Sayfalarn da Parmak zi Var


amz bilgisayar a olsa da, irket ve kurumlar kendileri iin byk neme sahip ou bilgiyi kt zerinde paylamaya devam ediyorlar. Bu belgelerin istenmeyen kiilerin eline gemesi, sk sk kii ve kurumlarn bana bela aan nemli bir sorun. Byle bir durumda an nereden kaynaklandn anlayabilmek iin belgenin kaynan tespit edebilmek nem kazanyor. Peki zerinde zel bilgilerin yer ald, dolam kontrol altnda tutulmas gereken belgelerin kaynan kim, nasl kontrol edecek? Bunun iin Princeton niversitesinde yeni bir yntem gelitirilmi. Yntemin zn, bo kd sradan bir taraycyla tarayarak kdn parmak izini ortaya karmak ve belgeyle ilikilendirmek oluturuyor. Kt zerindeki selloz paralarnn geliigzel dizilimi her yaprakta kendine zg bir doku oluturur. Siz bo yapra taradnzda taranan grnt de bomu gibi grnr. Ama bu bo grntnn keskinlik ve kontrast ayarlaryla biraz oynadnzda sayfann kendine zg dokusu hemen belirginleir. Bundan sonra i, bir yazlm yardmyla bu grntnn ktla ilikilendirmesine kalyor. Artk bu kd ister krtrn, ister zerine bir eyler yazn, nereden geldiini kolayca anlayabiliyorsunuz. Yazcdan k alrken kda gizli iaretler koyabilen zel yazclardan farkl olarak, bu yntemle sadece el yazsyla yazlm sayfalarn kayna da bulunabiliyor. Tabii bunun iin ncelikle kdn parmak izinin tespit edilerek bir veri tabanna aktarlm olmas gerekiyor. Detaylar iin citp. princeton.edu/paper adresini ziyaret edebilirsiniz.

Princeton niversitesinde yeni gelitirilen bir teknik, kdn parmak izini kararak takibini mmkn hale getiriyor.

23

Elif Acar
Sosyolog, Mimar Sinan Gzel Sanatlar niversitesi

En Derin Sorulara Yepyeni Bak Alar:

Bilisel Bilimler
Zihnimiz, yllar boyunca insanolunun en byk gizemlerinden biri olarak kalmtr. Dnme ve plan yapma yetenei ile insan dier tm canllardan farkl bir konumdadr. Fakat yllar boyunca yaplan tartmalar sonrasnda, hl beynimizin alma mekanizmalarna ve zihnin dnme yeteneine dair yeterli bilgiye sahip deiliz. Tm bu gizemleri zmek iin yalnzca bir disiplinin yetersiz kald yadsnamaz bir gerek olduundan, zihni disiplinleraras bir bakla kefetmek iin bilisel bilimler ad verilen yeni bir disiplin ortaya kt. Hafzann oluumu, dilin renilmesi gibi birok bilisel srecin aratrlmasn hedefleyen bilisel bilimler dnyasnda neler oluyor, biraz daha yakndan bakalm.
ilisel bilimler akl ve zihni aratrmak zere ortaya km, felsefe, psikoloji, bilgisayar bilimleri, sinirbilim, dilbilim ve antropoloji gibi ana bilim dallaryla disiplinleraras almalar yapan bir bilim dal. 1950lerin ortalarnda bilgi ilemsel hesaplamalarn zihin ile benzerliini fark eden bilimciler tarafndan gndeme getirilen bilisel bilimler alan, 1970lerde Bilisel Bilimler Derneinin kurulmas ile genel bir kabul grd. Bugn 60tan fazla niversitede lisans ve yksek lisans eitimi verilen bilisel bilimler yllardr sorulan akl nedir trnden sorular tm disiplinlerden destek alarak yantlamaya alyor. Zihin, Eski Yunan filozoflarndan bu yana ska sorgulanm etrefilli bir olgudur. Platonun ve Aristotelesin insan bilgisinin doasna dair dnceleri, 19. yzylda deneysel psikolojinin douu ile ivme kazanr. Modern psikolojinin kurucularndan Alman doktor Wilhelm Wundt ve rencileri, zihinsel sreleri laboratuvar ortamnda ok daha sistematik olarak incelemeye balar. Fakat davranlk deneysel psikolojiye baskn knca, zihnin varln neredeyse reddetme noktasna gelinir. Davranlara, rnein J. B. Watsona gre psikoloji gzlemlenebilir uyarana verilen, gzlemlenebilir tepkiyi aratrmal-

24

Visual Photos

>>>
dr. O dnemde bilin ve zihinsel temsiller zerine bilimsel grler saygn tartmalarda yer almaz. zellikle Kuzey Amerikada 1950ler tm psikoloji biliminin davran kuramlarla baskland yllar olur. 1956da entelektel alan arpc bir ekilde deimeye yz tutar. Harvard Bilisel Bilimler Merkezinin kurucusu ve Princeton niversitesi psikoloji profesr George Miller, insan zihninin snrlarna dair almalaryla hep gzden karlan zihin temsilleri zerine bir kez daha dnlmesini salar. Millern iddiasna gre hafzann snrlar bilginin btnlkl bir kitle olarak zihne kaydedilmesiyle zmlenebilir. nk, zihinsel temsiller bilginin ifrelenmesi ve bu ifrenin zlmesi iin zihinsel srelere ihtiya duyar. Yani, renilen her bilgi, aslnda bir btnn paras olarak renilmitir ve hafzada ilikilendirildii alanda ifrelenmi olarak korunur. Hafzadan bir bilgiyi geri armak istediinizde, bu bilginin ifresi zlerek yeniden hatrlanr ve ifade edilebilir hale gelir. Ayn dnemde ilk bilgisayarlarlarn kullanlmaya balanmas ile 1971 ylnda Turing dln alan Amerikal bilgisayar bilimci ve bilisel bilimci John McCarthy, MIT Yapay Zek Labaratuvarlarnn kurucusu bilgisayar bilimci ve matematiki Marvin Minsky, Carnegie Mellon niversitesinde yapay zek aratrmalar yapan bilisel bilimci ve bilgisayar bilimci Allen Newell ve bilisel psikoloji ve bilgisayar bilimleri aratrmalarnda ska ad geen Amerikal psikolog Herbert Simon gibi nde gelen bilim insanlar yapay zek alannda almalara balamtr. Bunun yan sra, dil zerine yaplan tm davran nermeleri reddeden dilbilimin babas, MIT dilbilim profesr Amerikal dilbilimci ve filozof Noam Chomsky, aksine dilin renilmi bir alkanlk olduunu ve kendine ait zihinsel kurallar olduunu iddia eder. Bilisel bilimler, zihnin alma mekanizmalarn kefedebilmek iin birok baka bilim dalna zg yntemleri kullanr. Bugn, bilisel psikoloji alannda alan bilim insanlar bilgisayarlar kul-

Bilim ve Teknik Nisan 2009

lanarak bilgi ilemsel modeller oluturmaya alyor. ncelikli olarak gnlller zerinde davranlar ve bilisel haritalar anlayabilmek iin tasarlanm testler yapyorlar. Gnll deneklere verilen testler, rnein sebep ve sonu arasndaki ilikiyi kurarken insanlarn yapabilecei zihinsel hatalar kefetmeye ynelik olabilir. boyutlu bir resmi zihninizde hayal ederek dndrmenizi isteyen, zihnin grntleri nasl deerlendirdiini anlamak iin dzenlenmi testler uygulanrken beynin tarama grntlerinin karlmas da olabilir. Sonular bilgisayarlar tarafndan analiz edilen deneylerle zihnin almasna dair ok ciddi kantlar elde edilebilir. Bilisel bilimlerin bilimsel sonulara ulaabilmesi ve kendi alann koruyabilmesinde psikoloji deneyleri ok nemli bir yere sahiptir ve bugne kadar hafzann srlarndan, grsel bilginin zihindeki ileyiine dair birok bilgiye ulalmtr. Her eye ramen, bir kurama dayanmayan deney bo, deneyi yaplmayan kuram da kr kalmaya mahkmdur. Bilisel bir aratrma yaparken, ncelikli olarak zihnin alma mekanizmalarna dair bir nermeniz olmaldr. Bu nerme, insanlarn karar verirken kimi ncelikleri yznden hatal mantk izleyebilecei zerine kurulmu olabilir rnein. Kuramn bilimsel bir gereklii ola-

bilmesi iin gnlllere gerekli testler yaplr ve kan sonular deerlendirilir. Bu aamada bilgi ilemsel modellemeler ou zaman doru sonulara ulalmasn kolaylatrr. Bu sebeple bilim insanlar yapay zek modelleriyle kuramlarnn doruluunu srekli olarak snar. Yapay zek aratrmalar bilisel bilimlerin en gl kollarndan biridir. Bilisel bilimlerde bilgi ilemsel modeller ve deneysel psikoloji ou zaman birlikte hareket etmitir. Bylece bilginin zihinde nasl temsil edildiine dair olduka heyecan verici gereklere ulalmtr. Bilisel bilimlerin en heyecan verici ve zorlayc alan, dilin oluumu zerine dilbilimle birlikte yrtlen almalardr. Noam Chomskynin almalarndan sonra tm dillerin birbirlerine ok benzeyen yaplar olduunu kefeden dilbilimciler, Chomskyci gelenee de bal kalarak almay srdrdler. Birok bilim insan arasnda hl tartlan, r ac bir yaklam olan Chomskyci gelenek, dillerin kurallarn inceler ve bu kurallar arasndaki balantlar zerinden zihinsel temsillerin nasl ekillendiini bulmay hedefler. rnein, Trkenin eklemli bir dil olmas ve bu dilin ocukluktan itibaren nasl bir geliim izledii konusu dilbilimcilerin alanna girer. Bilisel bilimlerin ve dilbilimin ortakl, bilisel olarak dil kazanm srasnda
25

Visual Photos

En Derin Sorulara Yepyeni Bak Alar: Bilisel Bilimler

zihinde nasl bir geliim olduuna dair aratrma yapmak noktasndadr. zellikle geirdikleri beyin ameliyatlar sonrasnda dil reme ve konuma yetilerini kaybeden kimi epilepsi hastalarnn incelenmesi sayesinde, artk insan beyninde kelimelerin ve anlamlarn hangi alanlar tarafndan oluturulduuna dair baz bilgilere sahibiz.

Dili Anlamak ve Anlamlandrmak


Gnlk hayatmzda srekli kullandmz iin olsa gerek, dilin aslnda ne kadar karmak olduunu ve bizi dier canllara oranla ne kadar zarif kldn fark etmemi olabiliriz. Fakat dil, hem bebeklikten itibaren byk bir hzla kazanlan bir yeti olmas bakmndan, hem de kltrlere gre gsterdii ok byk farklar bakmndan birok bilim insan iin heyecan verici bir alan olmutur. Paul Pierre Broca, hastalarndan birinin geirdii beyin operasyonu sonrasnda dil yeteneini kaybetmesinin ardndan bilim tarihine Broca alan olarak geen bir blge saptamtr. Afazi olarak da adlandrlan bu dil kayb durumu, Broca alannn konuma esnasnda ne kadar nemli bir rol olduunu ortaya karmtr. Benzer bir ekilde Alman sinirbilimci Carl Wernicke, 1874 ylnda bir hastasnn operasyon sonrasnda yaad afaziyi incelediinde, hastada dil yeteneinin tamamen kaybolmadn, yalnzca dili anlamlandrma ve anlama ile ilgili bir problemin olutuunu kefeder. Bu durum, Wernicke alannn dilin doal ritmini ve belirli kurallara dayal olarak olumasn, yani szdizimsel yapsn ilemleyen bir anlamlandrma blgesi olduunu ortaya koyar. Bilisel bilimler iin sinirbilim de bilisel psikoloji kadar nemli bir alma alandr. nsanlar zerinde deney yapma olanaklar olmad iin genellikle farelerin ya da dier memelilerin beyinleri zerinde alan sinirbilimciler, nron ad verilen beyin hcrelerinin almasna dair birok bilgi elde etmitir. zel26

likle biyoteknolojinin geliimi, dil yeteneini kaybetmi ve beyin fonksiyonlarn yerine getiremeyen insanlarn bilgisayarlar sayesinde eski yeteneklerini tekrar kazanmalarn mmkn klmtr. nl fiziki Stephen Hawkingin dnyayla yllardr makineler sayesinde iletiim kurmas gibi, ok eitli teknolojilerin gelitirilmesiyle birok hasta iin yeniden evreleriyle iletiim kurmak mmkn olmutur. Beyin hcreleri yani nronlar ateleme mekanizmas ile alr. Beyne taklan elektrotlar ile bu atelemeler takip edilebilir ve gzlemlenebilir hale gelir. Fakat nronlar ya da beyin fonksiyonlarn izlemek iin mutlaka bir mikroip balantsna ihtiya duyulmaz. Gnmz teknolojileri ile beyin fonksiyonlarn vcut fonksiyonlarna zarar vermeden izlemek mmkndr. PET (pozistron emisyon tomogrofi) yntemi ile kana enjekte edilen radyoaktif izotoplar, fMRI (fonksiyonel magnetik rezonans grselletirme) ile kan dolam ve oksijen oran izlenerek beyindeki aktif noktalar gzlemlenebilir. EEG (elektroensefalografi) ise bugn oyun teknolojileri sayesinde ok yaygnlam bir teknolojidir. Bir tr elektrotomografi yntemi olan EEG ile beyindeki elektriksel etkin-

likler gzlemlenir, grntlenen sonular hayli karmak bir srele uzmanlar tarafndan incelenir ve anlamlandrlr. Bilisel bilimler, sosyal bilimler ile doa bilimleri arasnda ok hassas bir kpr grevi grr. Bilisel antropoloji de bu disiplinleraraslktan nasibini alr. zellikle de kltrleraras bir sahada almalarn yrten bilisel antropoloji, tpk dilbilim gibi kltrleraras dil farkllklarn, fiziksel ve sosyal evrelerin insan zihninin geliimine etkilerini inceler. rnein renklerin farkl kltrlerde isimlendirililerini karlatrmak, ayn kavramlara verilen farkl isimlerin nasl bir farkla ortaya ktna dair bilisel bir aratrma yapmak bilisel antropolojinin alanna girer.

Dnn ve Dncenin nemi


Dnmek, dndklerimizi ifade etmek ve anlalmak, olduka mekanik bir tanmlama olsa da, mantk ad verilen kurallar dizgesi zerine kurgulanmtr. Doadaki her canl, her durum aklclk yoluyla ifade edilebilir hale gelmitir. Felesefe matematiin kurallarn dikkate alan, ama ayn zamanda zih-

Visual Photos

<<<
nin kendini kurgulamas gibi olaan d durumlar da oluturabilen bir dn sanatna benzer. Bilisel bilimlerin en nemli temellerinden biri olan felsefe deneysel gzlemler yapmayan bir alandr, nk zihnin kendisine dairdir. Felsefe bugne kadar mantk kurallarnn nasl olutuunu, karar mekanizmalarnn alma ilkelerini ve sebeplendirme zerine birok soruyu yantlamaya almtr. Yapay zeknn gndeme gelmesi ile, bilgi ilemsel modellemeler iin gerekli olan sorular, rnein temsilin doasnn ne olduu gibi bir soruyu bilgisayar bilimcilerden ok felsefeciler yantlar. Zihinde renklerin nasl temsil edildii, zeki sistemlerin karar mekanizmalarnn nasl alt gibi yantlanmas olduka g sorulara cevap arayan felsefe, bilisel bilimler asndan da tartmal durular ortaya karmtr. zellikle MIT (Massachusetts Teknoloji Enstits) yapay zek laboratuvarlarnn kurucusu Amerikal matematiki ve bilisel bilimci Marvin Minsky Zihin, beynin yaptdr iddias ile yapay zek ve akl tartmalarna farkl bir bak kazandrmtr. zgr iradenin varlnn tartmal olduu ve insanlarn aslnda genetik yaplarnn esiri birer makine olduklar dncesi, bilisel bilimciler arasnda ayrla yol aar. Bu fikir ayrl bilisel bilimcileri, zihnin varlndan ok zeki sistemlerin yaratm srecine odaklanan bilgi ilemciler ve akl ile vcudun uyumlu yapsna bilgi merkezli olarak odaklanan balantclar olarak ikiye bler. Bilisel bilimlerin disiplinleraras olma zellii, kuram ve deneyin birliktelii ile akln doasnn kefini daha ilgin klmtr. rnein, yapay zek almalar ile birlikte srdrlen psikoloji deneyleri, insanlarn davranlarn gzlemleyerek bilgi ilemsel modeller oluturulmasn salayabilir. EA Games firmas tarafndan oluturulmu hayat simulasyonu oyunu Sims, benzer modellemeler iin olduka gelimi yapay zek modelleri kullanr. yle ki, oyundaki sanal insan karakteri normal hayatta karlalmas olas birok davran taklit ederek sizi epey artabilir. Psikolojik ve sinirbilimsel almalarn ve yapay zek almalarnn birlikte yrtlmesiyle ortaya kan disiplinler, insan dncesinin oluumuna dair en gelikin sonulara ulaan disiplinlerdir. Bu srete, ulalmak istenen bilgi belirlendikten sonra her disiplin kendi yntemi ile aratrmasn tamamlar ve sonular paylaarak ortak cevaplar belirlemeye alr. Psikoloji, davranlar gzlemleyebildii deneyler yapar; sinirbilim deneyler srasnda beyindeki etkinlikleri inceler; yapay zek bu zeki sistemlerin alma mekanizmalarnn algoritmalarn kurgular. Bylelikle, rnein insan yzlerini bilisel olarak nasl tanmladmza dair ok nemli bilgiler ortaya kar.

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Temsilin Doas ve Bilgi lemsel Modeller


Bilisel bilimlerin en temel nermesi, dncenin zihindeki temsilleri ve bu temsillerin bilgisayar modelleri ile aklanabilir ve uygulanabilir olduudur. Temsilin doas ve bilgi ilemsel modeller konusunda anlamazlklar olsa da, bugn artk yapay sinir alar modelleri tasarlamak mmkndr. IBM, Blue Brain adn verdii ve beynin davranlarn ve sinir alarn taklit eden projesiyle ok ciddi yatrmlar yapmaktadr. Bilgisayarlarla ifade edilmeye allan beyin, yaplan onlarca aratrmadan sonra o kadar basit bir sistem olmadn

gstermitir. zellikle elektrikle seri ilem yapan bilgisayarlarn, farkl katmanlarda paralel ilem yapabilen insan zihni gibi bir mekanizmay taklit etmek iin ou zaman yeterli olmad ortaya kmtr. Hubert Dreyfus ve John Searle gibi nemli dnrler, bilgi ilemsel modellemenin renme, problem zme, dil kullanm gibi konularda zm retebilir gibi gzkse de, temel olarak hatal bir yntem olduunu iddia etmitir. Bilisel bilimlerin bilin, duygudurum, vcut ve sosyallik gibi nemli kavramlar gz ard etmesi sklkla eletirilmitir. Bilisel bilimlerin ykselii ile birlikte temsilin doas nedir, bilisel kuramlarn oluturulmasnda bilgi ilemsel modellerin nemi nedir, psikoloji, dilbilim ve sinirbilim gibi farkl alanlar arasnda nasl bir iliki kurulmaldr gibi ok nemli bilim felsefesi sorular gndeme gelmi ve yntem zerine daha ok dnlmesi gerektii fark edilmitir. Bir vcut ierisinde yaamaya mahkm, sosyal olabilen, ayn zamanda gelecee dair planlar yapan bir canlnn mekaniinin anlalabilmesi iin ortaya kan bilisel bilimler henz yolun banda gibi grlebilir. Fakat son 50 yl ierisinde birok bilim insann heyecanlandrarak bu alanda almalar yapmaya tevik eden, olduka gizemli bir bilim daldr da. Bugn birok bilisel bilimci tarafndan eletirilse de, pazarlama stratejileri oluturmak, askeri zmler bulmak iin kullanlan bilisel bilimler, varolan endstri iin de faydal bir alan olarak deerlendirilir, nk insann kendisine dairdir. Kimilerine gre biyolojik bir makine, kimilerine gre de mthi bir evren olarak tanmlanan beyin ve akl her birimizde vardr; zerine dnmek, aratrmak her birimizin merak ve heyecan olmaldr.
Kaynaklar Boden, M., Mind As Machine: A History of Cognitive Science, Oxford University Press, 2006. Gardner, H., The Minds New Science: A History of the Cognitive Revolution, Basic Books, 1995. Mandler, G., A History of Modern Experimental Psychology: From James and Wundt to Cognitive Science, MIT Press, 2007. http://plato.stanford.edu/entries/cognitive-science/ http://carbon.cudenver.edu/~mryder/itc_data/cogsci.html 27

IBMin Blue Brain adl projesi kapsamnda bilgisayar ortamnda oluturulan nron haritas.

IBM

nci Ayhan
Doktora rencisi, Psikoloji ve Dil Bilimleri / Bili, Alg ve Beyin Bilimleri Aratrma Blm, Yaam Bilimleri Fakltesi, Londra niversitesi (UCL)

Bilin ve Bilinli Deneyimin Doas

28

Visual Photos

>>>

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Bilin, ieriinde tek bir cmleyle tanmlanamayacak kadar ok anlam barndran karmak bir kavramdr. Tpta, genellikle kiinin duyusal uyaranlar alglayp evresiyle etkileim iine girdii uyanklk durumu olarak tanmlanr. Bu kavram, ayn zamanda ac ekme, isteme, d krklna urama gibi yaamsal deneyimlere ak olma durumunu karlayan bir anlam da ierir. Yaadklarmzdan ve algladklarmzdan rendiimiz bilgileri belleimizde saklayabilme yetisi, bakalarnn duygu ve dncelerini kendimizi onlarn yerine koyarak anlayabilme becerisi, d dnyada olup bitenlerin farknda olabilme durumu, bilincin teki elerini oluturur. Bir canl olarak kendi kendimizin bilincinde olma durumuysa kendilik bilinci olarak tanmlanr. Bnyesinde bu denli zengin bir ierik barndran soyut bir kavrama sinir sistemimizdeki ileyilerle somut aklamalar getirebilmek kukusuz kolay deil. Bu nedenle de aratrmalar srasnda bilim insanlar, ncelikle, kavramn farkl boyutlarn birbirinden ayran genel bir snflandrma yaparlar. Yaptklar bu snflandrmann iskeleti iki temel unsurdan oluur: Kiinin bilincinin yerinde olduunu betimleyen uyanklk durumu ve herhangi bir uyarann bilincinde olma durumu. Bu iki temel enin ardnda yatan sinirsel ileyilerin farkl olduu dnlyor.

EEG, sinirsel geri bildirim yntemiyle baz hastalklara kar bir tr tedavi ekli olarak da kullanlabilir. rnein, depresyon, kayg, otizm ya da yeme bozukluklar tans konmu ocuk hastalar, bilgisayar monitrnn bana oturtulup, bir tr oyun olarak tasarlanm grsel bir etkileime sokulurlar. Bu srada kafa derilerine yerletirilen elektrotlar yardmyla beyin dalgalarn kaydeden doktorlar, EEG kaytlar uyaranlara kar beklenen normal bir rnt sergilediinde ocuun oyunda kazanmasn salayarak bu doru sinirsel etkinlii bir ekilde dllendirirler. Tedavi sresince yinelenen bu yant (doru sinirsel etkinlik) -dl (bilgisayar oyununda kazanma) ilikisiyle pekitirilen beyin dalgalar, bir sre sonra beynin normal ileyii haline gelir. Bir baka deyile hasta iyileir.

Deiik Bilin Durumlar


Kukusuz, evremizdeki uyaranlarn bilincine varp onlara kar beklenen tepkileri verebilmemiz iin ncelikle uyank olmamz gerekir. Bu nedenle de kiinin bilincinin ak olmas, ou zaman uyank olmasyla badatrlr. Kiinin o anda hangi bilin durumu iinde olduu, uyanklktan komaya kadar uzanan geni bir lekte deerlendirilir. Bugne kadar yaplm bilimsel aratrmalar uyurken, uyankken, baygnken, ksacas farkl bilin durumlar srasnda beynimizdeki elektriksel etkinliin dourduu beyin dalgalarnn nicelik ve niteliklerinin de deiime uradn gstermitir. Bu da beyin dalgalaryla deiik bilin durumlar arasnda yakn iliki bulunduu anlamna gelir. Beynimizdeki sinir hcrelerinin sinirsel iletim srasnda elektriksel bir etkinlik iinde olduu 19. yzyldan beri bilinen bir gerektir. Bu elektriksel etkinliin elektroansefalogram (EEG) ad verilen bir lmle, kafa derisine yerletirilen elektrotlar yardmyla kaydedilmesini ilk olarak 20. yzyln balarnda Avusturyal psikiyatrist Hans Berger gerekletirmitir. Bergerin en byk baars beyindeki elektriksel etkinliin beyne nfuz etmeden, kafatas zerinden de kaydedilebileceini gstermesidir. Ama onu heyecanlandran asl nokta zihinsel ileyilerimizin oundan sorumlu tutulan beyin kabuundaki hc-

relerin toplu etkinliini kaydeden EEG kaytlarnn bilincin somut, fizyolojik karl olduuna inanmasyd. Nitekim ok da haksz kmayacakt. nk bu yntemle, yalnzca EEG lmlerine baklarak kiinin hangi bilin durumunda olduu, bilincinin yerinde olup olmad anlalabilecekti. Bugn, farkl bilin durumlarnda kaydedilen EEG dalgalarn birbirinden ayran temel zelliklerin Hertz (Hz) birimiyle gsterilen dalga skl ve hcrelerin ayn anda m yoksa farkl zamanlarda m etkinletiini gsteren, mikrovolt (mV) birimiyle gsterilen dalga id-

Ortadaki ekildeki yeil noktalar, bu elektrotlarn kafa derisinde hangi noktalara yerletirildiini gsteriyor. EEG kaytlar, sinyal olutuktan ksa bir sre sonra onu hemen yakalayabilse de bu sinyalin hangi hcrelerden geldiini ancak kabaca kaydedebilir. Bu nedenle de aratrmaclar, EEGyi teki beyin grntleme yntemleriyle bir arada kullanarak kayd hem zamansal hem de uzamsal znrlk asndan en etkili biimde yapmaya alrlar. ekilde, EEGnin sinyalin hangi hcrelerden geldiini daha iyi kaydedebilen fMRI yntemiyle birlikte kullanld grlyor. fMRI kaydndaki mavi, krmz ve sar renkler, sinirsel etkinliin hangi beyin blgelerinde ne kadar iddette gerekletiini gsteriyor.
29

Bilin ve Bilinli Deneyimin Doas

deti olduunu biliyoruz. EEG dalgalarnn sklnda d gzlemlenmesi kiinin uyku gibi evresel uyaranlara kar tepkilerinin azald bir dneme getii anlamna gelir. Dalgalarn sklamas halindeyse, tam tersine, kiinin uyaranlara kar ar hassaslat bir tr tetikte olma durumuna getii anlamna gelir. Her ne kadar beyin dalgalar dendiinde aklmza ilk olarak alfa (rahat, sakin, uyank ancak gzler kapal), beta (rahat ve sakin ancak gzler ak ve dikkat devrede), delta (uykunun rya grlmeyen derin evreleri, trans) ve teta (yaratc dnme, hayal etme, anmsama) dalgalar gelse de yaplan aratrmalarda hareket, grsel dikkat, bellek gibi birok ileyi de m, lambda ve gamma adl baka beyin dalgalaryla eletirilir. Bu da beyin dalgalarmza bakarak yalnzca uyku, uyanklk, baygnlk, koma gibi farkl bilin durumlarmzn deil, o anda hangi bilisel ileyilerimizin devrede olduunun da anlalabilecei anlamna gelir. Ritmik EEG dalgalarnn beynimizde ne tr bir dzenekle kontrol edildii imdilik bilinmiyor. Ancak bu kontro-

ln, genel uyarlmlk ve dikkat zerinde de byk rol oynayan talamus blgesindeki baz sinir hcrelerince salandna ynelik birtakm bulgular var. Tartmal olan bir baka konu da bu beyin dalgalarnn sistemde hangi amaca hizmet ettiidir. Kimi bilim insanlar, herhangi bir uyarana tepki olarak tetiklenen sinirsel atelenmenin, bu tarz sreen bir elektriksel etkinlikle daha abuk gerekletiini ve bu amaca hizmet ettiini dnyor. Kimileri de bu dalgalarn sinirsel etkinliin bir yan rn olduunu dnp belli bir ilevinin olmadn ileri sryor. Ayrca beyin dalgalar, klinik alanda hastalklarn tan aamasnda kullanlan etkili bir ara grevi grr. nk beyinde herhangi bir hastalk varsa ya da beyin ur, kan phtlamas, yksek ya da dk kan ekeri gibi nedenlerle zarar grmse, beyin dalgalarnn sklk ve iddetlerinde normalden sapmalar gzlenir. rnein, sara (epilepsi) nbetleri srasnda hastalarn beyin dalgalarnn iddeti 1000 mVa kadar kabilir. Bu durumda ou zaman hasta, bilincini kaybeder.

Uyku-Uyanklk Dngs
Vcudumuz biyolojik saatimizin etkisiyle gnlk uykuuyanklk dngsn dzenli olarak ayarlar. Salkl bir yetikin gnn yaklak sekiz saatini uykuda, geriye kalan 16 saatini de uyank geirir. Sekiz saatlik uykunun deiik evreleri vardr. Bu evreler, tavan uykusu da diyebileceimiz evredeki uyaranlara halen duyarllmz koruduumuz hafif uykudan, derin uykuya be basamakl bir lek zerinde tanmlanr. Ryalar genellikle uykumuzun en derin olduu evrede grrz. Bu evre srasnda beynimizdeki oksijen tketimi artar; gzlerimiz de gz kapaklarmzn altnda srekli hareket eder. Uykumuzun bu deiik evreleri srasnda beynimizdeki EEG dalgalarnn skl ve yaps da deiir. Her ne kadar uykuda beyin dalgalarmzn iddeti uyank olduumuz zamanlara gre artsa da rya grdmz srada beynimizde oluan dalgalar gn iinde kaydedilen beyin dalgalarna olduka benzer. Dolaysyla beyin dalgalar, uykunun hangi evresinde olduumuzu ele verir.

Biyolojik Saat ve Bilin


Uyurken daha ok dmz iin zellikle de k aylarnda battaniyelere, yorganlara sarlp sarmalanp uykuya yle dalarz. Vcut scaklmz drerek bizi uykuya hazrlayan, suprakiazmatik ekirdeinin tetiklemesiyle epifiz bezinden salglanan melatonin adl bir kimyasal maddedir. Uykuya daldktan sonra farkl bir bilin durumuna getiimiz dnlrse, gnlk uykuuyanklk dngmz dzenleyen bu sistemin de bilin durumlarmzn kontrolnde sz sahibi olduu sylenebilir.

Vcudumuzdaki her hcre gibi beynimizdeki sinir hcreleri de ilevlerini yerine getirebilmek iin enerjiye ihtiya duyarlar. Bu nedenledir ki, saatlerce yerimizden kprdamadmz halde, ders alp kitap okuyorken devaml ackrz. Bu enerji kanda oksijen ve basit bir eker olan glikoz formunda tanr. Dolaysyla, beynin hangi blgesi etkinse kan ak bu blgeye dier beyin blgelerinden daha fazla gerekleir. te, levsel Manyetik Rezonans Grntleme Sistemi (fMRI), sinir hcrelerinin etkinliine bal olarak kan aknda oluan bu deiimleri grntler. Bu deiimleri grntlerken de, kann tad oksijen miktarna bal olarak manyetik duyarllnda oluan farkllklardan yararlanr.

30

>>>

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Freudun Buzdana Sinirbilimsel Bir Bak


Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud, zihni bir buzdana benzetmiti. Ana hatlaryla bilin ve bilinalt olarak betimledii farkl bilin aamalarn buzdann suyun altnda ve stnde kalan blmleriyle badatrmt. Freuda gre bilincin byk bir blmn korkularn, bencilce gereksinimlerin, utan verici deneyimlerin, ahlak d drtlerin yer ald bilinalt oluturuyordu. Bilinli ileyilerse, dnce ve alglarmz mantksal erevede gereksinimlerimize uygun olarak kullanabildiimiz farkndalk durumunda gerekleiyordu. Freud bilin ve bilinalt dnda bir de n bilinten sz ediyordu. n bilincimizde, o anda bilincinde olmasak da hemen bilince tayabileceimiz anlar ve dnya bilgileri bulunuyordu. rnein, gnein turuncumsusar bir renkte olduunu bilmemiz gibi. Freud ortaya att kavramlar beyin biyolojisiyle aklamak iin yeterli varsaymlar oluturmamtr. Ama gnmzde baz sinirbilimciler Freudun bu modelinde tanmlad bilin, n bilin ve bilinalt ileyilerin arasndaki snrlarn duyusal eikler olduunu ve dnce ya da alglarn bilincinde olabilmemiz iin ilikili sinirsel etkiliin bilin eiinin zerinde seyretmesi gerektiini ileri sryorlar. Bir baka deyile, bilin ve bilinalt arasndaki ayrmn sinirsel etkinliin iddetinde yattna inanyorlar. Ancak herhangi bir hcrenin herhangi bir uyarana kar ne iddette tepki gsterecei, uyarann ne olduuyla da yakndan ilikilidir. rnein, aadaki eklin ilk srasnda, krmz bir top ya da insan yz gsterilen kiilerin beyin kabuklarnn akak blgesindeki baz hcrelerinin fMRI kaydyla grntlenmi etkinlii yer alyor. Grld gibi bu hcrelerin sinirsel etkinliinin iddeti krmz top gsterildiinde artm, insan yz gsterildiinde azalm. kinci sradaki kaytsa, yine ayn kiilerin beyinsel etkinliinin bu kez nesneleri hayal etmeleri sylendiinde nasl bir rntye brndn gsteriyor. Bir nceki duruma olduka benzer ekilde, krmz topu hayal ettiklerindeki iddetin, insan yzn hayal ettiklerinden daha byk olduunu gryoruz. stelik hayal ederken bu uyaranlarn etkisinde olmadklar halde yleyse bu beyin blgesindeki hcrelerin etkinliinin, sar lekeye den duyusal uyaranlara gre deil, uyaranlarn zihinde uyandrd imgelere, bir baka deyile bilinli farkndalklarna gre atelendiini syleyebiliriz. Byle hcreler, grsel sistemimizin erken basamaklarnda deil, ileyiin grece daha ge basamaklarn oluturan beyin blgelerinde bulunur.

Grdmz gibi yalnzca baygnlk ve koma durumlarnda deil, gnlk doal dngmz srasnda bile srekli olarak bir bilin durumundan bir bakasna geeriz. Tm bu dzeni kontrol altnda tutan da as (retikler) uyar sistemi ad verilen geni, dall budakl bir sinir adr. Soanilik ekirdeine kadar uzanan bu sinir a, merkezi sinir sistemimizin birok blgesinden bil-

Nature Reviews Neuroscience

Yeterli kan ve oksijen tanamadndan beyin hcrelerinin elektriksel etkinliinin geri dnmsz olarak sona ermesi beyin lmnn en nemli gstergesi kabul edilir.

gi alp harmanlar. Talamusa da uzants bulunan bu a, ritmik EEG dalgalarnn kontrolnden sorumludur. Bu sistemin ileyiinde, sinir hcrelerimizin birbirleriyle iletiiminde rol oynayan ve kimyasal haberciler olarak da tanmlayabileceimiz nrotransmiterlerin byk nemi vardr. Bu kimyasal

madelerden norefinefrin ve seratonin salgs biz uyankken, asetilkolin salgs da rya grrken artar. Hipotalamustaki n optik blgeyse fizyolojik etkinlii azaltc bir etkide bulunan GABA kimyasal maddesini salglayarak uyanklk durumunu tetikleyen arka hipotalamus blgesindeki etkinlii bastrr ve uyku31

Bilin ve Bilinli Deneyimin Doas

ya dalmamz tetikler. Bana rahatlkla karmak sfatn yaktrabileceimiz tm bu dzenek, bizi bilince ilikin genel kabul grm belki de en nemli noktaya getirir. Beyinde tek bir bilin merkezinin olmad; bilincin, deiik beyin blgeleri ve ileyilerinin ortak rn olduu gereine

Bilinli Deneyimler: Herhangi Bir Uyarann Bilincinde Olma


Biyolojik ileyilerden znel deneyimlerin nasl doduu sorusu bugn yaam bilimlerinin yantn arad belki de en zor sorudur. imdilik hibir kuram, beynimizdeki sinirsel etkinlik ve teki biyolojik ileyilerden yola karak krmz bir elmay nasl krmz algladmz ya da atein derimize dedii an acy nasl hissedebildiimizi tam olarak aklayabilmi deil. Yalnzca deneyimleyen kiiye zg bu his ve alglarn niteliini tanmlayabilmek olanaksz. rnein, nmzdeki iki krmz nesnenin ayn renkte olup olmadna ilikin bir yorum yapabiliriz. Ancak krmznn farkl tonlarn eksiksiz, nesnel olarak tanmlayamayz. Algsal deneyimlerimiz bilincimizin nemli elerindendir. Bilim insanlar bilinle alg arasndaki iliki zerine almak iin genellikle grsel deneyimlerden yararlanr. Bunun temel nedeni insan beyninin byk bir blmnn grsel ileyilere ayrlm olmas ve grsel alglarn d dnyaya ilikin olduka canl ve zengin bilgi barndrmasdr. kinci nedense makak ya da Habe maymunu gibi primatlarn grsel dzeneklerinin biz insanlara ok benzemesidir. Bilim insanlar etik nedenlerle insanlar zerinde yrtemedikleri almalar bu primatlarn zerinde yrtr. Grsel bilginin ierii renk, hareket, derinlik gibi birok nitelie ayrtrlabilir. Nitekim bugn, gzden beyne uzanan grsel sisteme ilikin bildiklerimiz grsel bilginin sinir sistemimizde de bu ekilde ayrtrlarak ilendiini ortaya koymutur. Grnt, gzmzdeki sar
32

Altta grlen manzara, beynindeki renge duyarl merkezleri hasara uram bir akromatopsi hastas tarafndan st resimdeki gibi siyah-beyaz alglanr. Bu durumda hasta, grntnn her ayrntsn ok net ayrt edebilir ama bilincine varamad tek zellik renk olur. yleyse renk, hareket, derinlik gibi deiik grsel zellikler iin farkl bilinlerden sz edebilir miyiz?

lekeye dtkten sonra, beyindeki grmeyle ilikili blgelere renk ve hz bilgisinin ayr olarak ilem grd iki ana sinir yoluyla tanr. Ana sinir yollarnn ikisi de primer grme alan olarak bilinen V1den getikten sonra farkl beyin blgelerinde sonlanr. Grntdeki nesnenin hareket ve hzna ilikin bilgi orta temporal blgeye (V5/MT), rengine ilikin bilgiyse farkl duraklara uradktan sonra V4 ad verilen beyin blgesine iletilir. Beynin, renk, hz, derinlik gibi zel bir grsel niteliin algsndan

sorumlu bu blgelerinden herhangi biri zarar grdnde, hastalar grntnn bu zelliinin bilincine varamazlar. rnein, V5 blgesi hasara urayan akinetopsi hastalar seici olarak yalnzca hareketi alglayamazlar. Ayn ekilde renge duyarl beyin blgelerinde meydana gelen hasar, hastalarn renkleri bilinli olarak alglayamadklar akromatopsi hastalna yol aar. Beyindeki bu zellemeden yola kan nrolog Semir Zeki, sinirbilim alannda bilince ilikin en kabul gren kuramlardan biri olan mik-

toshi8/ SXC

<<<
robilin kuramn ortaya atmtr. Mikrobilin kuramna gre evremizdeki uyaranlarn bilincine varmamzdan sorumlu, bilincin bulunduu tek bir beyin blgesi yoktur. Bilincimiz, en azndan grsel bilincimiz, grsel uyaranlarn renk, hz ve derinlik gibi deiik niteliklerinden sorumlu eitli alt bilinlerden oluur. Bu farkl alt bilinler en sonunda birletirilerek btnsel, bildiimiz anlamda bilinli algy oluturur. Herhangi bir niteliin, bir rengin ya da hareketin bilincine varabilmemiz iin o nitelikten sorumlu beyin blgesindeki sinirsel etkinliin iddeti belli bir dzeye ulamaldr. Dolaysyla bir eyin bilincine varmakla varamamak arasndaki fark sinirsel etkinliin iddeti belirler.

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Grmeden Tepki Verme: Kr Gr


ok nemli bir beyin blgesi olsa da bilinli deneyimden tek bana sorumlu deil. rnein, bu blgede yalnzca bir gze den uyaranlardaki bilgiyi ieren hcreler bulunsa da herhangi bir cisim tek bir gzmze gsterildiinde onun hangi gzmze gsterilmi olduunun ayrmn yapamayz. Peki ya sol ve sa gzmze farkl cisimler gsterildiinde? te, bu durumda grnty st ste binmi cisimler biiminde alglamyoruz. Algmz, ekilde de grld gibi bir cisimden bir bakasna srekli bir gei yapmaya balyor. Bu rnekteki kii, bir sre evin, sonra yzn, sonra yine evin bilincine varr. ki gzn rekabeti olarak adlandrlan bu dzenein bilim insanlarn heyecanlandrmasnn nedeni, gze den grntnn ayn kalmasna ramen bilinli deneyimin bir cisimden tekine gemesidir. Bu dzenekle yaptklar beyin grntleme aratrmalarnda, beyindeki hangi blgelerin sar lekeye den uyarana, hangi blgelerin de bilinli alglara duyarl olduunu anlayabiliyorlar. Ancak ne yazk ki bugne kadar yaplan aratrmalarn sonular birbirleriyle elikili; bazlar V1in bilinten sorumlu beyin blgelerinden biri olduuna iaret ederken bazlar bu bulguyu dorulamyor. Bu elikinin farkl almalar srasnda farkl deneysel yntemlerin kullanlmasndan kaynakland dnlyor.

Uyarc

Nature Reviews Neuroscience

Alg

Karanlkta bir k yaklp belli bir dorultuda hareket ettiriliyordu. Hasta hibir ey grmediini sylemiti. Ancak hareketin dorultusunu kestirebiliyordu. Daha ak bir deyile, a kar kr olan kii, hareketin dorultusunu alglayabiliyordu. Bu hasta bir kr gr hastasyd. Kr gr, beyindeki V1 blgesi (primer grme alan) geni lde zarar grdnde gzlenen olduka ilgin bir durumdur. Hastalar, evrelerindeki hibir eyin bilinli olarak farknda olamasalar da o uyaranlara bilinsiz tepkiler verebilirler. rnein, gremeseler de ona ellerini uzatabilirler. Kr gr deneyiminden sorumlu beyin blgesi yalnzca V1 olsayd, bu blgenin bilinli deneyimin de ekirdei olduu sylenebilirdi. nk bu blgenin zarar grmesi kr grte de gzlemlendii zere d uyaranlarn bilinli olarak alglanmasn engeller. Ancak bilinli deneyimin ortaya kmasnda V1den bilgi alan teki beyin blgelerinin de rol oynad dnlyor. Dolaysyla V1, grme iin

Bilincinde Olmadmz Dnceler Bilinli Deneyimlerimizin Nicelik ve Niteliini Deitirebilir


Peki, bilinli deneyimin doasn beyindeki sinirsel etkinliin iddeti belirler deyip bir bakma iin iinden syrlvermek bu denli kolay m? Ne yazk ki deil. nk bilinli deneyimler, dnya bilgileri, gemi deneyimler, n yarglar, sosyal ilikiler gibi st dzey ileyilerle de i ie gemi durumdadr. Bu etkileim yle kuvvetlidir ki kiinin duygu ve dnceleri belli bir fizyolojik uyaran ne iddette alglayacan tmyle deitirebilir. Nasl m? Diyelim ki bir grup kiiden yaptmz bir deneye katlmalarn istedik. Deney srasnda, renmenin etkili gerekleebilmesi adna ceza olarak az iddette elektrik oku kullanacamz syledik. Kiileri nce iki ayr alt gruba ayrdk. lk gruba deneyimizin renme literatrnde r aabilecek, olduka yararl bir alma olduunu, ikinci grubaysa yalnzca merak ettiimiz bir eyi denemek iin bu almay yrttmz syledik. Deneyin sonunda birinci grup kendilerine uygulanan elektrik okunun iddetinin ok yksek olduunu ve rahatszlk duyduklarn bildirir-

ken, ikinci grup pek ses soluk karmayacaktr. Neden mi? nk hi kimse geerli bir neden olmakszn cann actacak elektrik oklarna maruz kalmak istemeyecektir. Dolaysyla bilincine bile varmad bu dnce, bilinli ac deneyimlerinin niceliini/iddetini azaltarak, durumu kabul edilebilir bir erevede alglamasna yol aacaktr. yleyse nesnel olarak ac verecei belli olan bir uyarann znel deneyimi insanlarn bilinaltndaki dnce ve duygulardan da etkilenebilir.

te, st dzey sfatyla tanmlanan bu zihinsel ileyilerle sinirsel etkinlik arasndaki ba anladmz anlamda bilinci oluturan ana unsur olarak grlebilir.
Kaynaklar Crick, F., Koch, C., A Framework for Consciousness, Nature Neuroscience, Cilt 6, Say 2, 119-126, 2003 Rees, G., Kreiman, G., Koch, C., Neural Correlates of Consciousness in Humans, Nature Reviews Neuroscience, Cilt 3, Say 4, 261-270, 2002. Zeman, A., Consciousness, Oxford Brain, Cilt 124, Say 7, s. 1263-1289, 2001.

33

nci Ayhan
Doktora rencisi, Psikoloji ve Dil Bilimleri / Bili, Alg ve Beyin Bilimleri Aratrma Blm, Yaam Bilimleri Fakltesi, Londra niversitesi (UCL)

Duygusal Bellek:

Daha Dn Gibi Aklmda

34

Visual Photos

>>>

Bilim ve Teknik Nisan 2009

nya tiyatro tarihinde nemli bir yere sahip Rus C. S. Stanislavski 19. yzyln balarnda oyunculuk eitimine dair kendi adyla anlan kuram oluturduunda oyuncunun oynad roln hakkn verebilmesi iin karakteri gerekmiesine kabullenmesi gerektiini sylemiti. Oyuncu roln yaayarak ve hissederek oynamalyd. Oyundaki karakter alyorsa oyuncu da gerekten hznlenmeli, kahkahalar atyorsa gerekten mutlu olduunu hissetmeliydi. Bunu yaparken belleindeki anlar yardma arabilirdi. rnein bir melodi ya da zihnine kazlm ackl bir yz, daha dn gibi dedii mutlu bir an... Tm bu kiisel anlar anmsarken mimiklerinde ve genel ruh halinde oluacak deiim oynad karakterin duygularn da daha gereki bir ekilde yanstmasna olanak verecekti. Stanislavskinin tiyatro alanndaki bu kuramn olutururken esinlendii kii, kendisiyle ayn dnemde yaam, duygusal bellek zerine aratrmalar yrtm Fransz psikolog T. Ribotydu. Ribotya gre gemite yaadmz tm olaylar bir ekilde zihnimizde kaytlyd. Bu anlar istemli ya da istemsiz olarak hatrladmzda o anlarla ilikilendirdiimiz duygular da tekrar yaamaya balyorduk. lk doum gn kutlamamz hatrladmzda nasl dudaklarmza tatl bir glmseme yerleiyorsa, yeterince hazrlanmadmz bir snav anarken de bir o kadar kayg duyabiliyorduk.

O dnemde Ribotnun duygusal bellek adn verdii bu kavram, grece daha gncel bir terim olan otobiyografik bellekle ilikilendirebiliriz. Otobiyografik terimi kimilerimizin aklna kiilerin kendi hayatlarn kaleme aldklar otobiyografik romanlar getirecektir. Nitekim otobiyografik bellek de benzer ekilde yaadmz olaylarn depoland bellek anlamna gelir. rnein, yaadmz hayat bir filme benzetecek olursak, otobiyografik belleimiz zihnimizde o film eridinin sakl tutulduu kaset gibidir. Ancak bir film eridi filme alnan sahneyi nesnel olarak yanstrken, anlarmz yaadklarmzn ayns olmayabilir. Hatta kimi zaman hi yaamadmz bir an -rnein, ryalarmzdan kalma bir imge- sanki gerekten yaanmasna hatrlanabilir. Gemiteki bir an gelecekte hatrlayp hatrlamayacamz, o ana dair hangi ayrntlar aklmzda tutacamz, gerekliini zihnimizde ne denli saptracamz ya da koruyacamz, o an belleimize yazlrken hissettiimiz duygularla yakndan ilikilidir. Bu konuyla ilgili olarak adli psikoloji alannda pek ok aratrma yaplyor: Herhangi bir su dosyas incelenirken, grg tanklarnn hafzalarnn hissettikleri youn korku nedeniyle gvenilir olmayabilecei, olay srasnda dikkatleri silah, kan gibi eler zerinde olduundan sulunun yzn anmsamayabilecekleri dolaysyla da yanl ynlen35

Visual Photos

Duygusal Bellek: Daha Dn Gibi Aklmda a 1 mRNA ribozom b 1 sinaptik balanty zayflatacak proteinler (yeil) sinaptik iletiimi kuvvetlendirecek proteinler (krmz)

d 1

c 1 zayflatlmak zere etiketlenmi sinaps

Uzun sreli bellee alnan bilgiler, sinir hcrelerinin sinaptik balant blgelerinde bir takm yap deiikliklerine neden oluyorlar. ekilde, bu yap deiikliinin nasl gerekletiini gryoruz. ki sinir hcresi nrotransmiter kimyasallar yoluyla uzun bir srete birbirlerini ska uyarmaya baladklarnda, aralarndaki balant kuvvetlendirilmek zere bir anlamda etiketleniyor (a). Bu etiketlenmeyle beraber, etkinleen sinir hcresinde protein retimini balatacak olaylar zinciri de tetiklenmi oluyor. ki farkl yapda retilen bu proteinler (b) kuvvetlendirilmek zere etiketlenmi sinaptik balantlarn kuvvetlendirilip, zayflatlmak zere etiketlenmi sinaptik balantlarn zayflatlmasn salyorlar (c). Sonunda, sinir hcreleri arasndaki sinaptik balantlarn yaps deiime uram oluyor (d).

dirme yapabilecekleri gz nne alnyor. Bu aratrmalar bellek oluumu srasnda dikkatin ne kadar nemli olduunu vurguluyor. Duygular harekete geiren uyaranlar dikkati de zerlerine kolayca ektiklerinden, gnlk hayatmzda ska karlatmz sradan uyaranlara gre daha iyi hatrlanyorlar. Bu noktada u bir rnei, travmay ele alalm. Bandan travmatik bir olay, rnein bir kaza ya da sava gemi kiilerin bir anda gzlerinin nnde canlanan imgelerle olay ann tekrar tekrar yaadklar biliniyor. Olay anna geri dnler yaatan bu tr imgeler, lkemizde zellikle 17 Temmuz depreminden sonra ska dile getirilen travma sonras stres bozukluunun en nemli gstergelerinden biri saylyor. Kimi bilim insanlar travmatik anlarn bellee alnma srecinde rol oynayan fizyolojik dzenein, stresle tetiklenen ve tehlike anlarnda kama ya da savama drtmz kontrol altnda tutan fizyolojik dzenekle ayn olduunu dnyor. Peki, duygusal bellek yalnzca korku, kayg gibi olumsuz duygulardan m etkileniyor? Bugne kadar yaplan almalar yle olmadn gsteriyor. Bellek oluumu yalnzca olumsuz duygularn deil, olumlu duygularn varlndan da ayn derecede etkileniyor. Elbette ki yaam savanda olumsuz duygular, olumlu duygulara gre daha nemli bir yer tutuyor. Bizde korku ya da kayg uyandran uyaranlar hatrlayp gelecekte bu uyaranlardan kanmamz, kendimizi olas tehlikelere kar koruyabilmemiz asndan nemli. Ama olumlu duygular da dllendirme dzeneklerini harekete geirerek hi de km-

senmeyecek bir ileve hizmet ediyor. Bizi mutlu eden olaylarn hangi etki-tepki ilikileriyle meydana geldiinin kaydn tutmak, gelecek davranlarmz buna gre ynlendirmemizi salyor. rnein, konserine ilk kez gittiimiz bir sanat o akam iyi vakit geirmemizi saladysa dier konserlerini de iple ekmeye balarz. Eer o gzel akamn ans belleimizde canl tutulmasayd, bir dahaki sefere elenmek ve rahatlamak iin hangi konsere gideceimizi semek zor bir karar olabilirdi. Duygusal bellekle ilikili beyin blgesinin amigdala olduu dnlyor. Amigdala, youn duygular hissettiimiz bir olay srasnda, stres hormonlarnn salglanmasn salayarak bellek oluumuna katkda bulunuyor. Dolaysyla stres tepkisi organizmaya yalnzca kamak ya da savamak davran iin gerekli uyarlmay ve enerjiyi salamakla kalmyor, bu tepkiyi tetikleyen olaylarn bellee alnmasnda da nemli rol oynuyor. Herhangi bir olayla ilikili bellek salaml yalnzca olayn olutuu sradaki srelere bal deil. Olay olup bittikten sonra da bellek glendirilmeye devam ediyor. te bu nedenle bazen duygusal bir olayn detaylarn ilerleyen gnlerde daha iyi anmsayabiliyoruz. Bellein glendirildii bu srete uykunun, zellikle de uykunun REM dneminin etkin bir role sahip olduu dnlyor. Aratrmaclar uykunun bellein salamlatrlmasndaki nemini, salnm uyku srasnda yksek seviyelere ulaan ve renme srecinde sz sahibi olduu bilinen asetilkolin adl kimyasal maddeyle ilikilendiriyor. Asetilkolin miktarndaki bu deiikliin,

Nature Perspectives

Duyularmz, hayatta kalma savanda en byk silahlarmzdan biridir. rnein, bizi zehirleyebilecek bozuk yiyeceklerin kokusu ounlukla tiksinti verir. Duyularmz harekete geiren bu tr uyaranlar bizleri olas tehlikelere kar uyardklar iin aklmzda daha kolay yer eder. Bu nedenle de youn hisler uyandran olaylar daha iyi hatrlanr.

36

Visual Photos

<<<

Bilim ve Teknik Nisan 2009

levsel olarak zellikle de korku koullanmalaryla ilikilendirilen amigdala, duygusal bellek oluumunda da byk rol oynuyor. yle ki, bu beyin blgesindeki sinirsel etkinlik yalnzca duygusal bir uyarana maruz kalndnda deil, bu duygusal uyaranlarn bellee alnma srecinde de aka gzlemleniyor. Bu etkinlik kadnlarda ve erkeklerde sa ve sol olmak zere farkl beyin loblarnda meydana geliyor. Ancak bu farklln nedeni henz bilinmiyor.

REM srasnda amigdalada ve bellek oluumundan sorumlu tutulan dier bir beyin blgesi olan hipokampste gzlemlenen beyin dalgalarnn yapsnda deiime yol at ve tm bu srecin sinirsel plastisiteyi tetikledii dnlyor. Plastisite, bir yaam sresince deneyimlenen her yeni olayla ya da renilen her yeni bilgiyle beyindeki sinir alarnn yapsnn ve dzeninin deiiklie uramas anlamna geliyor. Kuma den bir ta nasl kumda iz brakyorsa, rendiimiz yeni bilgiler de beynimizi bir anlamda ekillendiriyor. Bu da sinir sisteminin bundan yirmi otuz yl ncesinde dnld gibi sabit deil, srekli olarak deiim gsteren esnek bir sistem olduu anlamna geliyor. Szn ettiimiz bu deiim iki yolla gerekleiyor: Ya sinir hcrelerinin yaps, zellikle de birbirleriyle iletiim iinde olduklar sinaps blgeleri deiime uruyor ya da bu iletiim blgelerinin saylar gitgide artyor. ki sinir hcresi arasndaki sinaptik balantlar renilen bilginin srekli tekrarlanmasyla kuvvetlendirilebilecei gibi, bilgi tekrarlanmadnda balar zayflayp o bilginin unutulmasna neden olabiliyor. Bu nedenle mutlu anlar fotoraflarla lmszletirip sonra da ska fotoraf albmlerimizi kartrmak gzel anlarmz taze tutmamza yardmc oluyor. lk defa rendiimiz bir bilgiyi, ksa sreli bellek ad verilen ve o anda zerine kafa yorduumuz, hakknda dnceler rettiimiz, zihnimizi megul eden bilgileri depoladmz bellee alyoruz. Bilim insanlar bu bellein ksa sreli elektriksel uyarmlar ya da geici kimyasal deiimler sayesinde altn dnyor. Bir sre sonra ksa sreli bellekteki bilgi daha kalc olan uzun sreli bellee yazlyor. Bu sre genlerin kontrol altnda gerekleiyor. Ne var ki, her hcrede genetik bilgiyi tayan yalnzca tek bir ekirdek olmasna ramen, bir hcre, birden fazla hc-

reyle birden fazla sinaptik ba kurarak iletiim haline geebiliyor. Bu durumda, nasl yalnzca baz sinaptik balantlarn seici olarak kurulup kuvvetlendirildii sorusunu sormak gerekiyor. Bilim insanlar bunun sinaptik balant noktalarndaki yerel mesajc RNAlarn translasyonu yoluyla gerekletiini dnyor. Bildiimiz gibi mesajc RNAlar, herhangi bir proteinin dizilim kodunu hcrenin protein sentez fabrikalar diyebileceimiz ribozomlara tamaktan sorumlu. Bu dizilim kodu daha sonra translasyon ad verilen bir ileyile ribozomlarda proteine dntrlyor. Uzun sreli bellek oluumu srasnda da yeni bilgi, retilen bu proteinlerin, yaplar deitirilmek zere etiketlendirilmi sinapslarda deiime yol amasyla kodlanyor. Sonra, zihinde parlayan, ackl ve karamsar bir yz hatrlanyor Belli ki uzun sreli bellee iyi kaznm bir ifade... Bir oyuncu duygusal belleinden ard anlarnn yardmyla o yz aklna getirip hngr hngr alamaya balayabiliyor. Aslnda sahnede canlandrd karakter alyor. Peki, ya siz bir oyuncu olsaydnz o anda gemiinizden hangi annz arrdnz?
Kaynaklar LaBar, K. S., & Cabeza, R., Cognitive Neuroscience of Emotional Memory, Nature Reviews, Say 7, s. 54-64, 2006. Hamann, S., Cognitive and Neural Mechanisms of Emotional Memory, Trends in Cognitive Sciences, Cilt 5, Say 9, s. 394-400, 2001. Hu, P., Stylos-Allan, M., Walker, M. P., Sleep

ki hcrenin birbirleriyle iletiim kurduu blgeye sinaps ad veriliyor. Kalc bilgiler uzun sreli belleimizde sinaptik balantlar kurulmas ve bu balantlarn glendirilmesiyle depolanyor.

Facilitates Consolidation of Emotional Declarative Memory, Psychological Science, Cilt 17, Say 10, s. 891-898, 2006. Govindarajan, A., Kelleher, R. J., & Tonegawa, S., A clustered plasticity model of long-term memory engrams, Nature Perspectives, Cilt 7, s. 575-58, 2006.

37

Visual Photos

Bahri Karaay
Dr., Iowa niversitesi Tp Fakltesi, Pediatri Blm, ocuk Nrolojisi Krss retim yesi, Holden Kanser Merkezi ve Iowa niversitesi Gen Tedavisi Merkezi yesi

Yaratc Beyin
Ei benzeri grlmemi bir eser ortaya koymak olarak tanmladmz yaratcln kaynan hi merak ettiniz mi? Herkes yaratc olabilir mi? Yaratclk kaltsal m? Acaba yaratc ynmz glendirebilir miyiz? Iowa niversitesi psikiyatri profesr Nancy Andreasen yllarn bu ve benzeri sorularn cevabn aramaya adam bir bilim insan. Andreasen yaratclk ile zeknn farkl eyler olduunu belirtiyor ve yaratcl yle tanmlyor: Yaratclk, yaama yepyeni bir gzle bakabilme ve bunu kullanarak ie yarayan veya gzel eyler ortaya karabilme yeteneidir. Iowa niversitesi Tp Fakltesi, Psikiyatri Blm Bakan olan Andreasen nce edebiyat eitimi alm ve alma hayatna Rnesans edebiyat dalnda ders vererek balam; fakat birka yl sonra doktor olursa insanlara daha fazla yardmc olabileceini ve kafasndaki byk sorulara ancak tbbi aratrmalarla cevap verebileceini dnerek tp okumu bir bilim insan. Dr. Andreasen, yapt almalar ve olaanst baarlar nedeniyle ABD Bakan Bill Clinton tarafndan 2000 ylnda Ulusal Bilim Madalyas ile dllendirilmi.

The Broken Brain (Bozuk Beyin), Introductory Textbook of Psychiatry (Psikiyatriye Giri Ders Kitab), The Creative Brain (Yaratc Beyin) ve Brave New Brain (Cesur Yeni Beyin) kitaplarnn da yazar olan Dr. Andreasenla getiimiz gnlerde Yaratc Beyin kitab hakknda konutuk.
Fotoraf: Susan McClellen

Bahri Karaay: Alt yanzdayken zek testine girdiniz ve bu testin sonucu sizin dhi olduunuzu ortaya kard. Aileniz sizin hemire ya da kre retmeni olmanz arzu etmiti; oysa siz bugn dnya apnda bir bilim insansnz. Gnmzde bile kadnlarn beyin gcnden yeterince faydalanlmamasndan rahatsz olduunuzu dile getiriyorsunuz. nsanln beyin potansiyelinin tamamnn kullanlmamasnn gnmzn en nemli sorunlarndan biri olduu grnz ben de paylayorum. Her doan ocuun beyin kapasitesini kullanmas durumunda medeniyetin nereye gelebileceini hep merak etmiimdir. Uygun ortam ve koullar bulamad iin potansiyelini kullanamam veya kullanamayan nice yaratc beyin iin de zlmemek mmkn deil. Bu nedenle ncelikle karlatnz kadn erkek ayrmclnn yaantnz ve zellikle bilim insan olmanz nasl etkilediini sorarak balamak istiyorum syleimize. Nancy Andreasen: Geleneklerine bal bir aileden geliyorum. Annemin ve babamn, yetitirilme ortamlarnn da bir sonucu olarak ailede belirli rolleri vard. Benim de onlar gibi geleneksel yapya uygun biri olmam istediler; nk beklenenin dna kmamn bana zarar vermesinden en-

38

>>>
die ediyorlard. Elbette kendilerince benim iin en iyi olan yapmaya alyorlard. Bir aabeyim vard; ben de daha ok bir erkek ocuk gibiydim. Spordan holanyordum, bilime ilgim vard. Aabeyimin oyuncaklar ile oynamak istiyordum, kimya setiyle, amatr radyosuyla oynamak istiyordum; ama her defasnda hayr cevab alyordum. zellikle bebeklerle oynamam iin gayret sarf ediliyordu; fakat ben de bebeklerden holanmyordum. Hatta be yama girdiim doum gnmde bykannem bana bir bebek hediye edince aladm hatrlyorum. Bebek yerine kitap istemitim. Ailem, fizik ve matematikten ok doa, iekler ve yaban hayat gibi eylere, yani biyolojiye ynelmemi arzu ediyordu. Benim kafamda ise hep bir beysbol topu vard. stediim oyuncaklar vermemelerine kzyordum. Babam gazetecilik, annem ise retmenlik eitimi almt. Buna ramen lisede fen derslerinden uzak durmam istediler. niversitede retmenlik dalnda eitim aldm. Profesr olmak istediimi, bunun iin doktora yapacam sylediimde kararma sevinmedikleri ok akt. O gnn artlarnda bir kadnn profesr olmas ok zordu. niversitenin belli bir brokrasisi vard. Lisans retim masraflarm karladlar ama doktora iin kendi bamn aresine bakmam gerektiini sylediler. anslydm, nk baarlydm ve notlarm ok iyiydi. Woodrow Wilson bursuna bavurmutum. lke apnda sadece 50 renciye burs verilecekti, ama sadece erkek rencilere burs vermeyi planlamlard. Szl snavda bana erkek arkadam olup olmadn ve evlenip ocuk sahibi olmay planlayp planlamadm sordular. Erkek arkadamdan yeni ayrldmdan cevabm hayr olmutu. Ayn sorulara evet diyen bir kz arkadam bu yzden burs alamamt. Bursu kazandm ve bylece Harvard niversitesinde doktoram yaptm. Daha sonra Fulbright bursu kazanarak Oxford niversitesine gittim. Profesr olduktan sonra bile kadn erkek eitsizliini hep hissettim. Ayn blmde alan erkek meslektalarmn maa benimkinden daha yksek-

Bilim ve Teknik Nisan 2009

ti. Bir defasnda onlara ayn ii yapmamza ramen neden byle olduunu sorduumda erkek olduumuz iin cevabn almtm. Bir sre edebiyat retmenlii yaptm, ama ilk ocuumun doumundan sonra tp alannda alrsam pek ok hastaya yardmc olabileceimi dnerek tp fakltesine gitmeye karar verdim. Oraya girerken de yine benzer sorunlarla karlatm. Ama notlarm ve giri snav sonucum mkemmel olunca hayr diyemediler. B.K.: Trkiyede bildiim kadaryla ayn ie denen cret asndan kadn erkek arasnda bir fark hi olmad. ABDde bugn dahi cinsiyete gre cret farkll olmas artc bir gerek. N.A.: Trkiyenin bugnk konumunda Atatrkn rolnn ok byk olduunu biliyorum. ahsen ben bir Atatrk hayranym. Bu bal bana bir konu elbette. Evet, kadn olmann zorluklarn alma hayatmn her safhasnda grdm. ki kzm var, onlarn ilgi duyduklar alanlarda ilerlemeleri iin elimden geleni yapyorum. evrelerini ve yaam sorgulamalarn salamak iin gayret gsteriyorum. Tarih boyunca, insanolunun yaratc olmasnda doay sevmek ve onu incelemek en nemli kaynaklardan biri olmutur. Bugnn o-

cuklar iin endiem doa ile yeterince i ie olmamalar. Krda bayrda oynayp iekleri koklamalar, merada otlayan bir inei grp yedikleri peynirin ondan geldiini renmeleri ok nemli. Ben ocuklarma hep doa sevgisini alamaya altm. B.K.: Yaratc Beyin kitabnzn giri blmnde yaratclk konusunda bir kitap yazmay uzun zamandr dndnz belirtiyorsunuz. Bu dncenin temelinde ne vard? Sizi bu konuda yazmaya iten belirli bir olay var myd? N.A.: Aslnda yaratclk konusunda yazma fikri uzun yllardr, hatta gen kzlk alarmdan beri aklmdayd. On on drt yalarndayken bronzlamak iin evimizin arka bahesinde gnelenir ve bu arada kitap okurdum. Yine o gnlerde ska yaptm bir ey, dnce dnyamda zaman yolculuuna kmakt. Shakespearei dndm hatrlyorum. Onun yaad dnemin gnmzle benzerliklerini ve farkllklarn, o dnemde yaamann nasl bir ey olduunu dnrdm. O da bizim gibi mi dnp hissediyordu? Onu motive eden g neydi? Nasl oldu da o harika tiyatro oyunlarn yazd? Aslnda bu tr sorular hayatm boyunca sordum. Psikiyatrist olmamn altnda da sanrm ayn gd vard; insana, yaam hikyelerine kar39

Yaratc Beyin

Dr. Andreasenn yaratc insanlarda grd ortak zellikler:


Kendilerini bulunduklar ortamdan soyutlayarak sanki baka bir yere gidiyorlar. Gl duygular yayorlar ve konsantre oluyorlar. Genelde yaratclk aklc ve mantk kurallarn takip eden bir sre deil. Yaratcln nasl ortaya ktn bilmiyorlar, kendiliinden oluyor. Yaratc kiilerin beyni devaml olarak fikir ve dncelerle dolu ve devaml fikir ve dnce dnyasnda dolayorlar. Yaratc kiiler ok iyi birer gzlemciler. ou zaman sanki grnmez olup dier insanlar farkna varmadan dnyay gzlemliyorlar. Dr. Andreasen her insanda var olan yaratclk potansiyelini aa karabilmek iin yaplacaklar yle sralyor: Kendinize daha nce hakknda hibir ey bilmediiniz yeni bir alan sein ve o konuda derinlemesine bilgi edinin. Her gn zamannzn bir ksmn meditasyon yapmaya veya hibir ey yapmadan sadece dnmeye ayrn. Gzlem yapmaya ve gzlemlerinizi kda dkerek tanmlamaya veya anlatmaya aln. Hayal gcnz kullann ve hayal edin.

duyduum ilgi. Kiiliin nereden geldii, bizim nereden geldiimiz, bizi yaamda bir eyler yapmaya iten gcn ve merakn nereden geldii, nasl olup da sonuta belli bir kiilie brndmz ve kiiliimizin ne lde yaadmz olaylar tarafndan ekillendirildii gibi sorular kendime devaml sordum. Aramzdan bazlarnda isel bir itici gcn olduunu ve evre artlar ne olursa olsun bu insanlarn durdurulamayacan erken yalarda fark ettim. Eer bu sizde varsa durdurulamyorsunuz. Neden byle veya nasl byle oluyor? Kitapta da sorduum gibi nasl oluyor da eldiven ustasnn ocuu Shakespeare oluyor. Leonardo da Vinci ve Michelangelo nereden geldiler? Onlar baarya ulamak iin bizim bildiimize benzer bir okul sisteminden gemediler. B.K.: Kitabnzda da belirttiiniz gibi, yaratclk konusunda ilk almay Stanford niversitesinden Lewis Terman yapt. Bu alma hakknda okurlarmza nce ksa baz bilgiler aktarmak istiyorum. alma 1921 ylnda balad ve 1956 ylnda Termann lmnden sonra da rencileri tarafndan 2000li yllara kadar devam ettirildi. Terman yaratclk ile yksek IQnun ayn eyler olduuna inanyordu. Yksek IQya sahip erkek ve kz ocuklarn erken ya40

lardan itibaren takip etmeye karar verdi. Terman kk yata belirlenen zek seviyesinin bu ocuklarn gelecekleri hakknda ne lde bilgi saladn renmek istiyordu. Erkeklerin IQ ortalamas 151,5 ve kzlarnki 150,4 idi. Sonradan Termitler olarak adlandrlan bu ocuklar seksen yldan fazla takip edildiler. Balangta Termitler normal IQya sahip karlatrma grubundakilerden daha iyi durumdaydlar. Fiziksel olarak daha gl, ekonomik ve sosyal ynden de daha baarlydlar. Ama zaman getike aralarndan yaratc kiilie sahip olanlarn pek kmad dikkati ekti. Sadece birka baarl yazar, mzisyen, aktr ve bilim insan vard. Yksek IQlarna ramen aralarndan Nobel dl alan kmad. lgintir, almaya alnmak zere deerlendirilip yetersiz bulunan ve almaya dahil edilmeyen William Shockley ve Luis Alvarez daha sonra Nobel dl aldlar. Yedi yz elli kiiyi kapsayan bu alma, zek ile yaratcln birbirinden farkl eyler olduunu ilk defa gsteriyordu. Bu ve bundan sonra yaratclk konusunda yaplan ve sizinkileri de iine alan almalarn altnda yaratclk nasl tanmlanyor? N.A.: Yaratcln tanmyla ilgili tartmalar hl devam ediyor. Termann

zek tanmlamas olduka klasikti. Zek seviyesini ve kronolojik ya esas alan bu testler aslnda renme bozukluklarnn belirlenmesi iin kullanlyordu. Yaratcln belirlenmesi iin deil, okul ortamnda hangi ocuklarn baarl olacan ve hangilerinin yardma daha fazla ihtiyac olacan saptamak zere gelitirilmilerdi. Psikometrik yaklamla elde edilen bu tr veriler uzun bir sre dhilikle, o da yaratclkla ilikilendirildi. Dhilik, zek ile yaratclk arasnda bir geit olarak algland. rnein yksek IQya sahip kiilerin yaratc olduu veya yaratc olan pek ok kiinin dhi olduu sylendi. Bu da sonuta tanmn zorlatrd. Fakat bugn artk yaratclk ve zeknn farkl eyler olduunu biliyoruz. Termann almalar bunu gsterdi. Birkann dnda bu yksek IQlu ocuklar byynce yaratc kiiler olmadlar. Bu arada o gnlerin testlerinin daha ok szel olduunu da belirtmemiz gerekir. Srf bu yzden yaratcla sahip olanlarn hepsini belirleyememi olabilirler. Zek konusunda yaplan baz tanmlamalar da yaratclk tanmn etkiliyor. Bazlar zek ile yaratcl kartryorlar. Bu sorunu zmek kolay. Ama te yandan Howard Gardner gibi oklu zek tanm yapanlar var. Gardner zek testinin yetersiz olduunu ne sryor. Ona gre deiik zeklar sz konusu. rnein matematik iin ayr, dans edebilmek iin ayr bir zek var. Bunlardan bazlar yaratc zek ile de rtyor. Bir dier tanmlama yaratc kiinin, o konuda bilgisi olan adalar tarafndan yaratc saylmasn art kouyor. Bu da yetersiz bir tanm. nk ok sayda yaratc insan, rnein Mendel, Shakespeare, Van Gogh ancak lmlerinden sonra kefedilmiler. Durum byle olunca tanm hakkndaki tartmalar da devam ediyor. Benim holandm tanm ise u: Yaratclk yaama yepyeni bir gzle bakabilme ve bunu kullanarak gzel veya ie yarayan eyler ortaya karabilme yeteneidir. B.K.: Bu konuda Iowa niversitesi Yazar Programna katlan yazarlar-

>>>
la yaptnz bir alma var. zin verirseniz sorumdan nce okuyucularmza bu program hakknda ksa bir bilgi vermek istiyorum. Iowa ehri bu program dolaysyla 2008 ylnda UNESCO tarafndan Edinburgh ve Melbourneden sonra dnyann nc edebiyat ehri olarak seildi. imdiye kadar programa katlan yazarlardan 16s Pulitzer dl alm durumda. Nobel dll Trk yazar Orhan Pamuk da gemite Iowa niversitesinin uluslararas yazarlar programna katlm. Bize bu almanzda elde ettiiniz bulgulardan bahseder misiniz? N.A.: lk almay 1970lerde yapmtm. O zamanlar nl yazarlarn ailelerinde izofreni hastalna yakalanm fertler bulunduu ve yine ailelerinde yaratc kiiler olduu hipotezini test edecektim. ncelikle James Joyce ve Bertrant Russel zerinde durmutum. Her ikisinin de ailesinde izofreni hastalar vard. Einsteinn olu da izofreni hastasyd. Iowa Yazarlar Programna katlacak yazarlarn ailelerinde de izofreni hastalar olacan dnmtm. Ama hipotezim doru kmad. Bununla beraber yazarlar arasnda, hem yazarlarn kendilerinde ve hem de ailelerinde ortalamaya gre daha yksek oranda duygudurum bozukluu grldn, ayrca ortalamaya kyasla yine yazarlarn ailelerinde daha yksek oranda yaratclk olduunu tespit ettim. Bu ailelerde zihinsel rahatszlk ile yaratclk bir arada grlyordu. Bu almay yaptmda yazarlarn ve onlarla karlatrdm kontrol grubunun sosyal ynden aa yukar denk olmalarna dikkat ettim. Eitim dzeylerinin de yakn olmasna dikkat ettim. Programa her yl sadece iki veya nl yazar geldii iin alma yllarca srd. lk yaynm 15 yazar ve onlarla ya ve eitim asndan eit dzeyde fakat yaratclk gerektirmeyen ilerde alan 15 kii zerineydi. Zek dzeyleri de ben-

Bilim ve Teknik Nisan 2009

zerdi. Aralarnda IQsu 140 veya 110 olan bir iki kii vard ama ortalama IQ 120 civarndayd. Bu almam insann yaratc olmas iin mutlaka yksek IQya sahip olmasnn gerekmediini gsterdi. Yani normal IQ ile de yaratc olunabiliyor. Ancak belli dzeyde bir zekya gereksinim olduu phesiz. rnein yazar olmak iin bir defa dili iyi bilmeye ve onu iyi kullanabilecek dzeyde bir zekya ihtiya var. Ama bunun tesinde o kelimeleri ustalkla bir araya getirme yetenei yaratclktr. B.K.: Yaratclkla ilgili olarak u anda zerinde altnz projeden bahseder misiniz? N.A.: lk almadan sonra kendime u soruyu sordum: Yaratcln farkl eitlerini incelersem sonu nasl olur? Bunun iin 30 nl yaratc sanat, 30 nl yaratc bilim insan ve 30 sradan bireyin beyinlerini modern nroloji teknikleri ile incelemeye karar verdim.

Nancy Coover Andreasen


Nancy Coover Andreasen, ABDnin Nebraska eyaletinin Lincoln ehrinde dodu. Eitimini ngilizce, tarih ve felsefe dallarnda ayn eyaletteki Nebraska niversitesinde yapt. lk doktora derecesini Harvard ve Oxford niversitelerinde ngiliz edebiyat dalnda yapt almalarla ald. Daha sonra Iowa niversitesinde Rnesans edebiyat dalnda retim yesi olarak almaya balad. O yllarda yazd ilk kitabnn konusu Rnesans edebiyatnn nemli isimlerinden John Donnedu. lk kznn doumundan sonra geirdii ciddi bir rahatszlktan sonra doktor olarak insanlara daha fazla yardm dokunabileceini dnerek tp fakltesine gitmeye karar verdi. 1970 ylnda Iowa niversitesi Tp Fakltesinden mezun oldu. htisasn psikiyatri dalnda yapt. Ayn blmde retim yesi olarak almaya balad. Gnmzde izofreni hastal hakknda dnyadaki en yetkin bilim insan olarak bilinen Andreasen, Iowa niversitesi Tp Fakltesi Psikiyatri Blm Bakan olmasnn yannda, Iowa Zihin Sal Klinik Aratrma Merkezinin ve Iowa Nrolojik Grntleme Konsorsiyumunun da yneticisidir. Andreasen bilimde pek ok ilke imza att. Beyin grntleme tekniklerini zihinsel rahatszlklarn aratrlmasnda kullanan ilk isim oldu. Ayrca ilk defa izofreni hastalarnda negatif semptom kavramn gelitirdi. Gelitirdii bu deerlendirme metodu bugn izofreni hastalar iin dnya apnda kullanlmaktadr. nderliinde gelitirilen bir bilgisayar programyla gnmzde beynin boyutlu ilevsel ve yapsal zellikleri zerinde allabilmektedir. Dr. Andreasen yaratcl modern bilimsel tekniklerle ilk defa aratrd. ok sayda uluslararas dle sahip olan Dr. Andreasen, Amerikan Sanat ve Pozitif Bilimler Akademisinin ve Amerikan Bilimler Akademisine bal tp enstitsnn yesidir. Psikiyatri alannda dnya apnda en prestijli dergi olan The American Journal of Psychiatrynin on yl ba editrln yapm olan Dr. Andreasen nroloji konusunda alan bilim insanlarn bir araya getiren organizasyonlarda da hem kurucu ve hem de aktif ye olarak grev yapm ve yapmaktadr.

41

Yaratc Beyin

alma yaklak bir buuk yl nce balad. Ar ilerliyor ama aama kaydediyoruz. almann imdiye kadarki ksmna katlan nl isimlerden biri de Yldz Savalar filmlerinin yaratcs George Lucas. DNAnn yapsn zen bilim insanlarndan biri olan James Watson arkadamdr, onu da bu almaya dahil etmeyi dnyorum. B.K.: Yaratc Beyin iin nl oyun yazar Neil Simon ile uzun rportajlar yaptnz. Onun kiiliinde yaratc insanlarda ortak grlen zellikleri tanmlyorsunuz. Simon yaratc anlarn anlatrken bilinli olarak yazmyorum, sanki omzumda esin perisi oturuyor diyor. Bu satrlar okurken bu anlatlann benim iin de geerli olduunun farkna vardm. Bir rnek olmas bakmndan yakn zamanda yaadm bir anm sizinle paylamak istiyorum. ok yakn bir arkadam i nedeniyle baka bir ehre tand. Tanacaklarn birka aydr biliyor olmama ramen zellikle ayrldklar gece derin bir hzn yaadm ve bu duygularla bir beste yaptm. lgin olan melodi ve szler benden kyordu ama kaynak sanki baka bir yerdi ve ben sadece arac oluyordum. Dier bestelerimi yaparken de benzer eyler yaadm hatrlyorum. N.A.: Evet bu ok tipik bir durum, btn yaratc insanlar ayn eyden bahsediyorlar, zellikle sanat dallarnda olanlar. Ne diyeceklerini veya ne yazacaklarn o ana kadar bilmiyorlar, ama o anda ilerindeki bir ey yapacaklarn retiyor, bilinli olarak deil bilindndan gelen bir ey. Bununla beraber bilimde durum farkl olabiliyor. Yaratcln her zaman duygusal kaynakl olduunu zannetmiyorum. Bili ve duygunun birbirinden ayr dnlmemesi gerektiine inanmakla birlikte yaratcln bili-duygu yelpazesinde bilie yakn bir yerden kaynaklanmas olasdr. Bazlar bir problemle karlatklarnda onu ar gayret ve alma ile zebileceklerini dndklerini, ama asl zmn beklenmedik bir ekilde aniden kafalarnda belirdiini ifade ediyor. Byle bir zm ise duygusal ol42

maktan ok bilile ilgili grnyor. zlmeye allan problem zihinde bilgi ve tecrbelerle bir arada yorulup yeni balantlar kurulunca yepyeni bir zm ortaya kyor. Sanatta yelpazenin duygulara yakn blm daha ok kullanlyor olabilir. Farkl dnyalarda yaamak ok nemli. rnein siz hem mzik hem de bilim dnyasnda yayorsunuz, ben hem bilim hem de sanat dnyasnda yayorum. Bilim dnyasnn farkl dallarnda yayorum, bir yandan biyolojide dier yandan mhendislikte ve psikopatolojide yayorum. imdilerde molekler biyoloji renmeye alyorum.

Birbirinden farkl dallar arasnda ne kadar ok iliki kurarsanz, orijinal bir eyin ortaya kma olasln da o kadar artrm olursunuz. Bu, insann bulunduu ortamdan ayrlp rnein bilimsel konferanslara gitmesi gibi durumlar iin de geerli. B.K.: Getiimiz aylarda Carnegie Mellon niversitesinden bir grup bilim insannn yapt bir alma basna bilim insanlar dnceyi okumay baardlar eklinde yansd. Ben haberi tesadfen akam haberlerinde izledim. Marcel Just ve ekibinin yrtt almada deneklere farkl aletlerin ve binalarn fo-

toraflar gsteriliyor. rnein eki, bak, tornavida veya ev, ahr, ato fotoraflar. Deneklerden bunlardan her birine bakarken sadece onun zerinde dnmeleri isteniyor. Onlar dnrken beyinlerinden gelen sinyaller taranarak veriler bir sper bilgisayara ykleniyor. Sonrasnda belli bir eyi dnen deneklerin beyin grntleri karlatrlyor. Ayn ey zerinde dndklerinde farkl deneklerin beyin faaliyetlerinin inanlmaz dzeyde benzerlik gsterdii bulunuyor. Daha sonra bu almay duyurmak zere ekim yapmaya gelen haber ekibinden bir gnll istiyorlar. Kameraman asistan denek olmay kabul ediyor. Ondan her defasnda gsterilen iki fotoraftan birine konsantre olmas isteniyor. rnein bak ile ahr veya eki ile ev veya apartman ile tornavida fotoraflar gsterilip birini semesi ve ona konsantre olmas isteniyor. Beynin grnts elde edilip bilgisayara ykleniyor. Bilgisayardan, nceki deneklerden elde edilen verileri kullanarak asistann ne dndn tahmin etmesi isteniyor. Bilgisayar on kez st ste her defasnda asistann ne dndn doru tahmin ediyor. Kitabnz okurken bu alma aklma yle bir soru getirdi. Acaba yaratcln da beyin taramasnda grlebilecek bir resmi var m? Eminim kiiler arasnda bu adan farkllklar olacaktr, ama rnein tornaviday dnen beyinler arasndaki benzerlik gibi, yaratc srete de benzer bir beyin aktivitesi sz konusu mudur acaba? N.A.: Cevaplamas ok zor bir soru... Yazarlarla yaptm almada benzer eyler dnmtm ama o zaman henz fonksiyonel manyetik rezonans grntleme yani fMRI yoktu, pozitron emisyon tomografisi yani PETi kullanyorduk. O aralar laboratuvarmda doktora sonras almas yapan bir Trk rencim vard. Trkiyede televizyonda popler bir yarma program varm. Yarmaclara be kelime verilip o kelimelerin kullanld ksa bir yk uydurmalar isteniyormu hemen. Ben de yazarlar iin yle bir ey dnmtm.

<<<

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Bahri Karaay ve Nancy Andreasen

Bir kelime verip onunla ilgili bir eyler anlatmalarn isteyecek ve bu yaratclk sreci srasnda beyin aktivitesini belirleyecektim. Ama PET tarama bu i iin uygun deildi, yeterince hassas deildi. Ayrca yazarlar vcutlarna ine batrlmasndan da pek holanmazlar. Bu nedenlerden dolay bu almay yapmadk. fMRI gelitirildiinde bu konuyu tekrar dndm; ama orada da aletin iinde hi konumadan ve hareketsiz kalmak gerekiyor. Bir de sizin de biraz nce belirttiiniz gibi yaratclk zorla harekete geirilemiyor. Sonuta o da olmad. Dorusu bahsettiiniz gibi yaratcln belli bir beyin aktivitesi grnts olup olmayacan bilemiyorum. Ancak baz ortaklklar var. Yaratc kiilerin beyinleri birbiriyle ilintili grlmeyen eyler arasnda iliki kurmak konusunda normal insanlarnkinden ok daha etkin ve balant korteskleri daha aktif. Daha geni bir daarca sahipler, zihinleri daha esnek ve bu nedenle ilintisiz gibi grnen eyler arasnda balan-

tlar kurarak orijinal eyler ortaya karyorlar. Yaratcln temelinde de bu yatyor. B.K.: Aslnda her birimizin gnlk yaantmzda yaratc olduumuzu ama kitabnzda zellikle olaanst dzeyde yaratc insanlar zerinde younlatnz yazyorsunuz. rencilerindeki yaratc potansiyeli ortaya karmalar iin eitimcilere neler yapmalarn nerirsiniz. N.A.: Bu kitap yaymlandndan beri davet zerine eitimcilere konferanslar vermekteyim. Onlara kendi bamdan geen bir olay anlatyorum. Daha nce konutuumuz gibi yaratc insanlar ne syleyeceklerini iin bandan bilmiyorlar. Ama okulda rencilerden kompozisyon yazmalar istendiinde onlardan nce bir taslak istenir, yani giri, gelime ve sonu blmnde ne yazacaklar sorulur. Bu benim iin bir azapt. Ben de nce kompozisyonu yazar bitirir, ondan sonra ana hatlar yazardm. imdi seminer verdiim eitimcilere byle -

rencileri varsa onlara zorla taslak hazrlatmamalarn neriyorum. Matematikte de benzer bir durum var. rencinin problemi zmesinden ok zm yoluna baklyor. Bundan da vazgeilmesi gerekiyor. Matematik dehalar sonucu hemen biliyorlar ama onu kda dkemiyorlar, bu ok tipik bir durum. Eitim sistemi esnek olmal, eer farkl ocuklar varsa onlara uygun ortam salanmal. ok nemli bir baka konu da eitim sisteminin nasl bir yol izleyeceidir. retilecek konular asndan eitim ne kadar genel ve ne kadar zellemi olmal? Hangi sistem yaratcl daha fazla krkler? ocuklar seecekleri meslek iin ne kadar erken ynlendirilmeliler? Bu adan ABD ile Avrupa arasnda ok byk bir fark var. Avrupada niversiteye kadar eitim genel, niversiteden itibaren zelleiyor. Ondan sonra baka bir dala geemiyorsunuz. Fakat ABDde bu byle deil, rnein ben nce edebiyatta olmama ramen sonradan tamamen alan deitirip tbba gidebildim. ocuklar erken yata yanl bir meslee ynlendirilir ve oradan ayrlamazlarsa potansiyellerini hibir zaman aa karamazlar. Orada da baarl olabilirler ama doru yerde olacaklar kadar deil. zellemeye doru srekli bir bask var. Ama yle bir dnrseniz yaratc kiilerin pek ounun ok ynl insanlar olduunu grrsnz. Einstein keman alyordu, Watson kitap yazyor, ok sayda baarl bilim insannn sanata ilgisi var, bunun tersi de geerli. Eer yaratcln birbiri ile ilikisi olmayan kavramlarn bir arada dnlp yorulmas sonucunda ortaya ktn gz nne alrsak, belki ocuklarmz kk yalarda belirli bir konuya ynlendirmemeliyiz. Onlara birbiriyle alakasz alanlar tanmalar iin ortam hazrlamalyz. B.K.: Umarm eitimciler bu nerilerinizi dikkate alp hayata geirirler. Byle bir uygulamann yaratcl tevik edecei muhakkak. Teekkr ederim, ok gzel bir sylei oldu, sizin de benim kadar zevk aldnz umarm.
43

Gzde Saral * Ethem Derman **


* Yksek Lisans rencisi, Astronomi ve Uzay Bilimleri Blm, Fen Fakltesi, Ankara niversitesi ** Prof. Dr., Astronomi ve Uzay Bilimleri Blm, Fen Fakltesi, Ankara niversitesi

Mars +H2O+CH4= Yaam?


Marsta yaam olup olmad konusundaki tartmalar yz yl akn bir sredir gndemde. Her ne kadar Marsta bize benzer zeki yaam olmad artk bilinse de, tek hcreli bir organizma bulma umuduyla aratrmalar devam ediyor. zellikle son be yl iinde gezegenin evresinde dolanan uydularla yaplan gzlemlerde Marsta metan gaz bulununca tartmalar bir kez daha canland.
Haritada talyancada hem yapay hem de doal su yollarn tanmlamak iin kullanlan canali szc geiyordu, ama haritann ngilizce evirisinde bu szck yerine sadece yapay su yolu anlamna gelen canal szc kullanlnca yer yerinden oynad. O yllarda hizmete alan Svey ve Panama kanallar da olayn stne tuz biber ekti. Amerikal zengin bir matematiki olan Percival Lowell, Arizonada bir gzlemevi kurarak Mars gzledi ve Schiaparellinin en byk destekilerinden biri oldu. 1900l yllarn banda yaplan ayrntl gzlemlerle, kanallarn bir yanlsamadan baka bir ey olmad ortaya konmu olsa da insanlar Marsta yaayan canllar olduuna inanmaktan vazgemedi. Doal uydumuz Aydan sonra bize en yakn iki gkcismi Vens ve Marstr. Yrngeye yerletirilen uzay aralaryla yaplan gzlemler sonucu Vensn yaanacak bir yer olmadn, gezegende cehennemi bir scakln hkm srdn ve aralksz slfrik asit yamurlarnn olduunu rendik. O zaman geriye insanolunun yarn bana bir i gelince hemen kaabilecei tek gk cismi olarak Mars kalyordu. Bugn Marsa insan gnderecek ilk lkenin byk bir itibar kazanaca da gz nne alnrsa Marsa insan gnderme almalarnn neden iyice hz kazand anlalr. u anda Marsn yzeyinde NASA arac ve yrngesinde dolanan en az yapay uydu var. Tm bu almalarla Marsta yaayabilir miyiz sorusunun yantlar

e olduysa 1877 ylnda talyan gkbilimci Giovanni Schiaparellinin o yl Dnyaya grece yakn konumda bulunan Mars gzlemesiyle balad. Schiaparelli uzun uzun Marsa bakt ve gezegenin yzeyinde kanallar olduunu ileri srd. Sonra da ilk Mars haritasn yaymlad.
44

>>>
aratrlyor. En nemli gelimelerden biri, Marsta kutup blgelerinde yzeyde, orta enlemlerde ise hemen yzeyin altnda su bulunduunun gzlemlerle anlalmasyd. Son almalar sonucu atmosferdeki varl kefedilen metan gaz eski tartmalar yeniden gndeme tad. Mars atmosferindeki metan, gemite gezegende yaam olduuna ve hatta gnmzde de olabileceine mi iaret ediyor yoksa jeolojik bir sre sonucu mu olumu? Aslnda her iki durum da Marsn bilinmeyen bir yzne k tutuyor. Nedir bu kadar byk bir heyecan yaratan metan? Hangi gezegenlerde, hangi srelerle oluuyor ve nemi nedir? Metan (CH4), bir karbon (C) ve drt hidrojen (H) atomundan oluan kimyasal bir bileik. 1778 ylnda talyan fiziki Alessandro Volta (17451827) tarafndan bulunmu ve plerden, hayvan dklarndan, bataklklardan rme gaz olarak kt saptanm.
90 60 30

Bilim ve Teknik Nisan 2009

H2O Dk

H2O Yksek

-30

-60 -90 -180 -120 -60 0 60 120 180

Mars yzeyindeki suyun dalm. Grld gibi kutup blgelerinde su miktar daha fazla, ekvator blgesinde ise daha azdr.

Jeolojik Srelerle Metan Oluumu


Yeryznde metan eitli jeokimyasal srelerle de salnmaktadr. D etkenlerin andrmasyla ortaya kan yzey unsurlar, erozyon, tanma, birikme ve skma gibi sreler sonucu tortul kayalar oluturur. Tortul kayalar scakln da etkisiyle su ve atmosfer gibi etkenlerle fiziksel veya kimyasal deiikliklere urarlar ve tortullarn termal (sl) olgunlamas dediimiz bu srele bnyelerindeki metan aa karrlar. Yine, volkanik kaya trlerinden biri olan bazaltlar da atmosfer ve suyla tepkimeye girerek (bazaltlarn serpantinlemesi) metan ortaya karrlar. Yalarn scak blgelere inerken ya da souyan kayalardan kan scak sularn yzeye karken bnyelerine aldklar metan fay hatlar boyunca salmalar da hidrotermal sreler olarak bilinir.

Dnyada Metann Kayna


nce Mars atmosferindeki varlyla byk bir heyecan yaratan metann Dnyada biyolojik srelerle nasl ortaya ktn ele alalm. Dnyada metanojen ad verilen, tek hcreli, anaerobik (oksijensiz) koullarda hidrojen molekl (H) ve karbondioksitten (CO2) metan reten bakteriler vardr. nek ve dier gevi getiren hayvanlarn ve termitlerin sindirim sistemlerinde bulunurlar ve selloz sindiren enzimleriyle bu canllara sindirim srecinde yardmc olurlar. Bir inein barsaklarnda bulunan metanojen bakteriler gnde 200 litreye kadar metan gaz retebilirler. Metanojenler birok farkl tepkimeyle metan retebilirler. Anaerobik koullarda organik maddenin paralanmasyla ya da inorganik maddenin (CO2, H2) sentezlenmesiyle metan aa karabilirler. rnein oksijenin az olduu gllerde ve bataklklarda bitkilerin paralanmas sonucu bozulma rn olarak ve kresel snma sonucu Sibiryada eriyen buzun altndaki topraklardaki donmu bitki kalntlarnn da erimesi ve rmeye balamas sonucu bir sera gaz olarak metan aa kar. Sualtnda da bitki kalntlarnn bakterilerce bozulmasyla ve kmr, petrol yataklarndan yan rn olarak aa kmaktadr. Ayrca, okyanus tabanlarndaki tortullarda, metanojen bakterilerin retmesiyle aa karak jeolojik yaplar arasnda hapsolmu metann bir ksm, doalgazn en nemli bileenlerinden biri olarak karmza kar.

Gne Sisteminde Metan


Tm organik molekller arasnda en basit olan ve Gne Sisteminde en bol bulunan organik molekl metandr. Karasal gezegen atmosferlerindeki karbon, hidrojen, helyum ve oksijenden sonra evrende en bol bulunan elementtir ve karbondioksit ya da karbonmonoksit oluturmak zere oksijenle birleir. Bu atmosferlerde Dnyada olduu gibi biyolojik ve insan kkenli bir kaynak olmad srece metan ve dier organik molekller devamllklarn srdremez. Satrnn uydusu Titann atmosferi Dnya atmosferine atmosfer ktlesi, yzey basnc ve temel bileeninin azot olmas asndan benzer. Titan ayn zamanda dier organik molekller asndan Gne Sisteminin en karmak atmosferine sahiptir. Titanda azottan sonra ikinci bol bulunan molekl olan metan, gne nn ve Satrnn manyetosferinden gelen elektron bombardmannn etkisiyle eitli tepkimelere girer ve sonuta pek ok karmak organik molekl aa kar. Pltonun atmosferinde temel bileen azottan sonra metan ve karbonmonoksitken Neptnn uydusu Tritonun atmosferinde temel bileen olarak metan ve ardndan azot bulunur.
45

Mars + H2O + CH4 = Yaam?

Giovanni Schiaparellinin Mars gzlemleri sonucu kard yzey haritas. Bu haritada yer alan baz izimlerin, teleskopun bytme gcnn yetersizliinden kaynaklanan bir yanlsama olduu 1900lerin banda kantlanmt.

Dev gezegenlerin atmosferlerinde dk scaklklarda karbonmonoksit ve hidrojen gaz birleir, bu tepkimenin sonucunda metan ve su ortaya kar. Bu durum atmosferde en bol bulunan organik molekln metan olmasna yol aar. Bu nedenle benzer iki dev olan Urans ve Neptn metan bakmndan en zengin gezegenler. Grld gibi metann karasal bir gezegen olan Mars atmosferinde devamlln salayabilmesi iin baz zel koullar gerekiyor.

Marsta Metann Kefi


Marsta metann varl 2003 Eyllnde NASAnn Goddard Uzay Uu Merkezinden Michael Mumma ve ekibi tarafndan kefedildi. Gzlemler Hawaiideki kzltesi teleskoplar ve ilideki

8,1 metre apl Gemini Gney Teleskopu kullanlarak gerekletirildi. 2004 Martnda Mars Express yrnge arac tarafndan da Mars atmosferinde metan olduu saptand. nc bir ekip 3,6 metrelik Kanada-Fransa Hawaii Teleskopunu kullanarak yaptklar gzlemler sonucunda metan gazn saptadklarn aklad. Yaplan gzlemlerde kzltesi tayflm denilen bir yntem kullanld. Atmosferde bulunan molekller, kzltesi nmn deiik dalga boylarndaki bileenlerini soururlar. Tayftaki bu sourma izgileri o souran element ve molekllerin parmak izleri gibidir. Tayfta hangi dalga boylarnda sourma izgileri olduuna baklarak gezegenin atmosferinde hangi molekller bulunduu belirlenir. Mars atmosferinde metan olduu da bu yntemle saptand. Michael Mumma ve ekibi yedi yldr ( Mars yl) yaptklar gzlemler sonucu metann atmosferde dzgn bir dalm gstermediini, aksine baz blgelerde daha youn olduunu buldu. Ayrca metan gaz dalm mevsimlere gre deiiyordu; bu deiimin bir haritas Ocak 2009da yaymland. Metan younluunun boylama gre deiiminin Mars Express ile yaplan lm, en yksek deerlerin Arabia Terra, Elysium Planum ve Arcadia Memnonia blgeleri zerinde olduunu gsterdi. Bu durum metan salmnn belirli blgelerde gerekletiine iaret ediyor.

Marsta Metann Kayna


Dnyada biyolojik srelerle metanojen bakteriler tarafndan, bataklklar, gller ve plklerden aa kan ya da baz jeokimyasal srelerle oluup yanarda patlamalaryla, jeotermal kaynaklarla ve fay hatlar boyunca szlme yoluyla salnan metan Marsta oluturan ve srekli retimini salayan sre ne olabilir? Mars atmosferindeki metan (CH4), gnein mortesi nn etkisiyle hidroksil iyonlaryla (OH) tepkimeye girerek su (H2O) ve karbondioksit (CO2) oluturuyor. Bu nedenle atmosferdeki oran deiken ve Gne nlar tarafndan ortalama paralanma sresi 300 yl kadar. Eer atmosferdeki metan Marsta gemite var olmu bir yaam biimi tarafndan retilmi olsayd oktan kaybolmu olurdu. Ayrca bilim insanlarna gre metan Mars atmosferinde birka yzyldr bulunuyor. Ayn zamanda Michael Mumma ve ekibi, metan bulutlarnn tahmin edilenden daha ksa srede, bir yl iinde dalabildiini grdler. Bu durum bizi metann dzenli olarak biyolojik veya kimyasal sre-

Krmz blgeler 2003 ylnda dnyadaki byk teleskoplarla yaplan gzlemlerle Mars atmosferinde metan saptanan blgeleri gsteriyor.

Marsn kuzey yarkresinde yaz mevsiminde gzlenen metan bulutlar. Burada eel olarak younluun ne kadar olduu gsteriliyor. En yksek younluun milyarda 30 orannda olduu grlmektedir.
46

<<<
lerle Marsta retildii gereine gtryor. Peki, Marsta metan aa karan jeokimyasal sreler ne olabilir? Bugn Marsta etkin yanardalar olduuna dair bir kant yok. Ancak gemite volkanik etkinliklerle olumu metan, suyla bir tr hidrat (kristal yapsnda belli miktarlarda su bulunduran mineraller) oluturup katlaarak metan klatrat oluturmu, bu ekilde buz iinde hapsolmu ve yeni yeni salnyor olabilir. Dnyada metan oluum srelerinden biri olan tortullarn termal olgunlamasna benzer bir srele de metan aa km olabilir. Hatta bu sre biyolojik bir srele birlikte ilemi de olabilir. yle ki daha nce Dnyann gemiindeki iklim koullarna benzer koullara sahip olmu olabilecei dnlen Marsta, o zamanlarda olumu olabilecek biyolojik materyal daha sonraki jeolojik devirlerde havzalarda korunmu, gl gkta arpmalarnn olduu 4,6 ila 3,5 milyar yl nce (Noach dneminde) de iddetli gmlme ve snma sonucu termal olgunlama sreciyle metan olumu olabilir. Yaz mevsimi ve bahar mevsimleri gibi lk dnemlerde gzlenen metan bulutlar, metann derin kanyon ve kraterlerin kenarlarndaki atlaklardaki buzun erimesi sonucu, yzey altndan aa kyor olmas olasln akllara getiriyor. Dnyadakine benzer ekilde bir serpantinleme sreciyle metan aa kyor da olabilir. Donmu toprak altnda, suyun sv halde bulunabilecei scaklklara sahip derinliklerde, metanojen bakterilerin hayatta kalm olmas da bir olaslk. Michael Mumma ve ekibi, metan bulutlarnn eski yzey buzlarnn veya akan suyun bulunduu belli olan baz alanlar zerinde grldn belirtiyor. Bu alanlar kuzey yarkrede Arabia Terrann dousu, Nili Fossae Blgesi ve Syrtis Major. Yaklak Avustralya byklndeki Arabia Terra gemiin izlerini tayan baz yzey ekillerinin bulunduu tortul bir havza. Yksek znrlkl Mars Yrnge Kameras (MOC) tarafndan ekilen grntlerde saptanan birtakm yzey ekillerinin tortul birikimlerin kalntlar olduu dnlyor. Tayfsal inceleme almalar da yzeye yakn blgelerin su buzunda bulunan hidrojen ve hidrat minerallerince zengin olduuna iaret ediyor.

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Yantlar zotop Oranlarnda


Metann jeolojik bir srele mi yoksa biyolojik bir srele mi aa ktn saptamann bir yolu var: zotop oranlarnn lm. Bir elementin izotoplar farkl baz kimyasal zelliklere sahiptir ve

hafif bileiklerle enzimatik tepkimeler daha hzl ilerlediinden yaam, hafif olan bu izotoplar kullanmay tercih eder. rnein dteryum, hidrojenin daha ar bir izotopudur. Ayrca yaam, karbon-14 izotopu yerine daha hafif olan karbon-13 izotopunu tercih edecektir. Bu durumda metan retiminden sorumlu olabilecek bir yaam var ise salnan metan ve su, hidrojen ve karbon izotoplar iin belirgin oranlar gstermelidir. Bu gzlemleri bilimle rtmeyen birtakm varsaymlar ne srerek kendi amalar iin kullananlar olduunu hi unutmayalm. Geen yl Mars yzeyinde bir kayann zerine oturmu bir Marsl grenler metann bulunmasndan sonra daha da iddial saptamalarda bulunmaya baladlar. Onlara gre Marsta yzeyin hemen altnda yaayan canllar var ve metannn ortaya kmasnn nedeni onlar. Yani metann kkeni olarak biyolojik sreci ileri sryorlar. Burada hemen bir espri yapmak mmkn: Demek ki Marsta inekler yayor ve kendi enerji kaynaklarn kendileri retiyorlar! Metann kayna jeolojik mi biyolojik mi sorusunun yant ne olursa olsun bize Marsn bilmediimiz bir yzn gsterecek. Bilim insanlar, bu soruyu yantlayabilmek iin imdilik yeterli ipucuna sahip olmadmz sylyor. NASAnn 2009 veya 2010da Marsa gnderecei uzay arac Mars Bilim Laboratuvar (Mars Science Laboratory) ile izotop oranlar llerek bu soruya yant verilmeye allacak. Anlalan Marsn bu srrnn ortaya kmasn bir sre daha merakla beklememiz gerekiyor.
Kaynaklar http://atlas.cc.itu.edu.tr/~demirvol/metanojenler.html http://www.aof.anadolu.edu.tr/kitap/IOLTP/2281/ unite02.pdf http://science.nasa.gov/headlines/y2009/15jan_ marsmethane.htm?list1010846

Arabia Terra blgesi, Avrupa Uzay Ajans ESAnn Mars Expressle su buhar ve metan saptad ekvator blgesinden biridir. Dier ikisiyse Elysium Planum ve Arcadia Memnonia blgeleridir.

http://www.universetoday.com/2008/11/03/marsmethane-mystery-still-beckons/ http://news.bbc.co.uk/2/hi/science/nature/7829315.stm

47

Gamze Gl Avc
Yksek Lisans, Kimya Bauzman Aratrmac TBTAK Marmara Aratrma Merkezi, Malzeme Enstits

levsel Nano Kaplamalar


evremize dikkatle baktmzda her trl malzeme yzeyinde bir kaplama olduunu grebiliriz. Duvar yzeyleri boya ile kapldr, otoyollarda korkuluklar galvaniz yani inko ile kapldr, ahap yzeylerde effaf ya da renkli eitli koruyucu kaplamalar vardr, banyodaki musluklar, hatta yemek yerken kullandmz atal-bamz krom kapldr. Severek kullandmz birok takmzn zerine gm ya da altn kaplama yaplmtr. Bu rnekleri oaltabiliriz.
alzemelerin yzeylerini olduklarndan daha gzel gstermek, onlar d etkilerden korumak amacyla eitli yntemlerle kaplamalar uygulanr. Bu yntemler iinde en eski ve yaygn kullanlan, boya ile kaplamadr. Metal yzeylerine uygulanan akml, akmsz kaplamalar, plazma, kimyasal ya da fiziksel buhar ktrme, uygulanan kaplama yntemlerinden bazlardr. Gemite kaplamalar yzeylerin grntsn deitirmek, sslemek ya da korumak amal kullanlrken gnmzde bu etkileri salamann yannda ilevsel zellik kazandrmak iin de kullanlmaktadr. Malzemelerin her zaman istenen zellik ve artlar salamalar mmkn olmaz. Ya da istenen zellik ve artlar salayacak malzemeler ok pahal olabilir. rnein ok effaf bir polimer olan polikarbonatn kolay izilebilir olmas nedeniyle kullanm alan kstldr. Yzeyine izilme dayanmn arttracak
Kolay temizlenen cam 1- Kirlilik, cam ve nano lekte aktif titanyumdioksit kaplama 2- Kaplamann UV n etkisi ile aktifleerek kirlilii paralamas (fotokatalitik etki) 3- Yzeye yamurun arpmas ile hidrofilik etki oluumu. Yzeye dalan suyun kirlilii srkleyerek uzaklatrmas.

bir kaplama yaplarak bu olumsuzluunu gidermek mmkndr. levsel kaplamalar; uygulandklar yzeylerin zelliklerini deitirerek ya da yeni zellikler kazandrarak malzemelerin kullanm alanlarn geniletir, onlara deer kazandrr. levsel kaplamalarn tipik rnekleri olarak kendi kendini temizleyen kaplamalar, antibakteriyal kaplamalar, antifauling (yosun, midye gibi deniz anllarnn tutunamad) kaplamalar, su tutan ya da tutmayan, kolay temizlenen kaplamalar, korozyon, izilme nleyici vb. zellikler tayan kaplamalar saylabilir. Baz durumlarda ilevlerden birkann bir arada olmas gerekir. rnein, yapmayan bir tava ayn zamanda izilmemeli ve scaa dayanmaldr. Gemi alt yzeyine uygulanan antifouling kaplama, paslanmaya ve darbelere kar da direnli olmaldr. Genel olarak ilevsel kaplamalarn dayankl, uygulamas kolay, ucuz, evre dostu olmas beklenmektedir. Bu zelliklerin salanmasnda en etkin yntem nano kaplamalardr. Nano kaplama; ierii nano boyutlu (nanometre = 10-9 metre) yaplardan oluan bir tabaka ile malzeme yzeylerinin kaplanmasdr. Nano boyutta, makro boyutlarda grlmeyen kimyasal ve fiziksel deiimler ve nano boyutlu taneciklerin yzeye dzgn sralanmas ile nitelikli kaplamalar elde etmek mmkndr. levsel nano kaplamalar, istenen zellikleri salayacak kimyasal formlasyonlarn oluturulmasndan sonra cam, metal, seramik, beton, kt, tekstil, plastik gibi her trl yzeye uygulanabilir.

48

><
Kendi kendini temizleyen kaplamalar: Yksek binalardaki byk camlarn temizlenmesi her zaman sorun olmutur. Ancak gne n etkisiyle aktif hale geen nano boyutlu TiO2 ieren bir zelti ile kaplanan camlar kendi kendini temizleme zellii kazanarak bu soruna zm oluturur. Korozyon nleyici nano kaplamalar: Korozyon (paslanma), metallerin ortam ile kimyasal veya elektrokimyasal tepkimesi sonucu malzeme zelliklerinin olumsuz ynde etkilenmesidir. Metallerin byk bir ksm su ve atmosfer etkisine dayankl deildir ve normal artlar altnda bile korozyona urayabilir. Atmosfer artlarna ak bulunan tanklar, depolar, direkler, korkuluklar, tat aralar, yeralt boru hatlar, betonarme demirleri, iskele ayaklar, gemiler, borular, depolar ve birok makine paras korozyon olay ile kar karyadr. Btn bu yaplar korozyon sebebiyle beklenenden daha ksa srede kullanm d kalmakta ve bu yzden byk ekonomik kayplar ortaya kmaktadr. Korozyonu nlemenin eitli yntemleri vardr. Nano kaplamalar son yllarda kullanlan etkili bir koruma yntemidir. norganik-organik melez bir kaplama tabakas yzeye uygulanarak malzemelerin korozyon direnci arttrlr ve korunur.

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Hidrofil ve hidrofob kuma yzeylerinde su damlacklar

Ag kapl ve kaplanmam cam zerinde bakteri remesi

Korozyon nleyici nano kaplama uygulanm ve uygulanmam metal rnekler

Seramik yzeylerde leke tutmayan nano kaplamalar: Mutfaklarmzda ok yaygn kullanm alan bulan seramikler sala, kahve, ketap gibi kolay leke yapan gda maddeleriyle temas ettiklerinde temizlenmesi zor izler brakrlar. Bu maddeler seramik yapsnda bulunan farkl boyutlardaki gzeneklerin iini doldurarak temizlenmelerini engeller. Nano kaplama uygulamasyla, seramik yzeyi ince cams, hidrofob (su sevmez) zellikte sentezlenen bir silika tabakas ile kaplanarak bu gzenekler kapatlr ve lekelerin olumas engellenir. Antibakteriyal kaplamalar: Yaadmz her ortamda ok sayda ve eitte mikroorganizma vardr. plak gzle grlemeyen bu mikroorganizma-

lar canl vcudunda, havada, tm mutfak ekipmanlarnda, mutfak tezghlarnda, yiyeceklerin sakland buzdolaplarnn i yzeylerinde, lavabolarda ve gdalarda bulunur. Tm mikroorganizmalar uygun ortam bulduklarnda enfeksiyona neden olabilmektedir. Patojen mikroorganizmalar olarak adlandrlan baz mikroorganizmalar hastalk oluturmaya daha yatkndr. Enfeksiyonlar nlemek iin tam steril bir ortam oluturmak olanakszdr, fakat mikroorganizmalarn remesini ve oalmasn engelleyecek nlemlerin alnmas mmkndr. ok eski alardan beri antibakteriyal etkisi bilinen gm (Ag) iyonlar kullanlarak hazrlanan nano kaplama zeltileriyle hastala neden olan bu mikroorganizmalardan korunmak mmkndr. izilme dayanmn arttrc kaplamalar: Baz malzemelerin yumuak ve kolay izilebilir olmalar nedeniyle kullanm srasnda grnmleri bozulur; estetik ve dekoratif zellikleri kaybederler. Polimerler ve ahap malzemeler kolay izilebilen yzeylerdir. Nanosilikat tanecikleri ieren kaplamalarn bu zellikteki yzeylere uygulanmas sertliklerini arttrarak kullanm alanlarn geniletir. Su tutmaz kaplamalar: Malzeme yzeylerinin su tutma zellikleri nano kaplamalarn uygulanmas ile deitirilebilir. Hidrofobik (su sevmez) bir kaplama malzemenin yzey enerjisi drlerek hazrlanr. Dk yzey enerjisi su damlacklarnn boncuk eklini alarak yzeyden yuvarlanmasna neden olur. Bu tip kaplamalarda kaplama malzemesi floralkilsilan ya da metil grubu ieren silan esasldr. Cam, seramik, tekstil, plastik vb. her trl yzeyde kaplamann uygulanmasyla su itici bir yzey oluturulabilir.
Kaynaklar Arpa, E., Tatar, P., Avc, G. G., Gnay, V. ve Saylkan, H., Sol-Jel Yntemi ile nce Filmlerin Oluturulmas ve Antibakteriyel zelliklerinin ncelenmesi, 6. Uluslararas Boya, Vernik, Mrekkep ve Yardmc Maddeler Sanayi Kongresi ve Fuar, stanbul, S. 260-269, 2006. Avc, G. G. ve Abanoz, D., Corrosion Protection of Steel by Sol-Gel Coating, Key Engineering Materials, Cilt 264-268, s. 387-390, 2004. Avc, G. G., Hydrophobic Coating of Ceramic Surfaces via Sol-Gel, Uluslararas 5. Seramik Kongresi, stanbul. Avc, G. G., Bayramolu, E. . ve Gnay, V., Sol-Jel

Seramik malzeme zerinde leke tutmaz kaplamalar

Plastik zerinde izilme dayanm yksek renkli kaplamalar

Yntemi le Tekstil Malzemelere Su tici zellik Kazandrlmas, 13. Uluslararas Malzeme ve Metalurji Kongresi. 9-11 Kasm 2006, stanbul. Caruso, Rachel A. ve Antonietti, Markus, Sol-Gel Nanocoating: An Approach to the Preparation of Structured Materials, Chem. Mater. Cilt 13, Say 10, s. 3272-3282, 2001. Miorin, E., Pagura, C., Battagliarin, M. , Fabrizio, M., Guglielmi M. ve Miselli, P., Stain-Resistant Sol-Gel Silica Coatings on Stonware Tile, American Ceramic Society Bulletin Cilt 82, Say 3, 2003. http://news.bbc.co.uk/go/pr/fr/-/2/hi/ technology/3770353.stm 49

Ycel Birol
Do. Dr., Malzeme Bilimi TBTAK Marmara Aratrma Merkezi, Malzeme Enstits

Otomotivde Alminyumun Cazibesi


Doal enerji kaynaklarnn ktl ve ekolojik dengenin bozulmas konusundaki kayglarla ekillenen yasal dzenlemeler, tm endstriyel yakt tketicilerine yakt tasarrufunu art kouyor. Son 30 ylda trafikteki ara saysnn kat artt Avrupa Birlii lkelerinde, karbondioksit (CO2) salmlarnn yaklak drtte birinden ekonominin vazgeilmez unsurlarndan biri olan kara tamacl sorumludur. Bu nedenle, kara tamaclna ve ekonominin rekabet gcne zarar vermeden evreyi korumak Avrupa Birliinin nceliklerinden biri olmutur. Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesinin bir eki olan ve imdiye kadar 183 lkenin imzalayp kabul ettii Kyoto Protokolne gre otomobillerde CO2 salmlarnn gnmzdeki snr 140 gr/kmdir.

http://www.themotorreport.com. au/18625/audi-release-images-detailsand-video-of-v10-poweredr8-52-fsi-quattro/
50

nmzde otomotiv sanayi, youn uluslararas rekabet, evreyi korumaya ynelik yasal dzenlemeler, kamuoyu duyarll, her geen artan konfor ve gvenlik talepleri ile yeni hedefler peindedir. Bu hedeflere ulalmasnda tat arl kilit faktrlerden biridir. Daha az yakt tketecek, evre dostu bir otomobil daha hafif olmaldr. Tasarm deiiklikleri dnda bunu salayabilecek yegne yol, otomobil imalatnda daha hafif malzemeler kullanmaktr. Ekolojik dengenin korunmas kaygsyla seilecek yntemlerin maliyet yk de karlanabilir ve makul seviyelerde olmaldr. Alminyum gvenlikten dn vermeden, konfordan vazgemeden, daha az yakt tketen evre dostu bir otomobilin tasarmnda kullanlabilecek en cazip yap malzemesidir. nmzdeki 10 ylda, yakn gemite baaryla sonulanan denemelerin verdii cesaretle her boy ve snftaki tatta alminyum kullanmnn artmas bekleniyor.

>>>
Demirden kat hafif olan alminyumun uygun alamlama teknikleri ile birim arlk iin mukavemet deeri eliinkinden iki kat fazladr. Orta byklkteki bir otomobil gvdesinde elik sac yerine alminyum kullanlmasyla gvde arlnn, performansta bir eksilme meydana gelmeden % 50 orannda yani 140 kg kadar azaltlmas mmkndr. Tat arlndaki her % 10luk azalma, % 6-8 orannda bir yakt tasarrufu salar. Bu da tatn trafik mr sonunda 2000 litrenin stnde benzin tasarrufuna denk gelir. ki kilogram eliin yerine kullanlan her bir kilogram alminyum, bir otomobilin trafik mr boyunca toplam egzoz salm yaklak 10 kg kadar azaltr. Alminyum gvdeli bir otomobilin arlk merkezi yola yaklatndan yol tutuu artar, fren mesafesi ksalr; ayrca otomobil daha ksa srede hzlanr. Yzde 50 daha hafif gvdeli bir otomobilin (tatn toplam arlnn % 15-20 kadar) 100 km/saat sratten durua geme mesafesi bir tat boyu kadar ksalr. Salad rijit (kuvvet veya moment etkisi altnda ekil deitirmeyen, formunu koruyan) yap ve dk tat arl ile alminyum, elie kyasla daha iyi kararllk ve manevra salar, grlt ve titreimi azaltr. Bu durum otomobilin yol tutuunu ve virajlarda gvenlii artrr. Alminyum gvdeli tatlarda lastiklerle yol arasndaki kayma as azalr ve bu sayede tat direksiyon manevralarna dorudan, gvenle ve sratle uyum salar. Alminyum gvdelerin rijitlii srcnn yolu hissetmesini kolaylatrr ve daha seri ve hassas kontrole imkn tanyarak sr gvenliini artrr. zetle, alminyum motor kapasitesini artrmadan daha iyi performans, mkemmel yol tutuu ve sr konforu salarken titreim ve grltleri en aza indirir. Otomotiv uygulamalarnda tercih edilmesinin balca gerekesi hafiflik olmakla birlikte alminyumun gz ard edilemeyecek baka stnlkleri de vardr. Uygun alam ve retim teknii seimi ve tasarmlarla alminyum gvdeli tatlarn dayankllk ve arpma-gvenlik performans elikten imal edilenlerden ou kez stndr. Younluk fark hesaba katldnda alminyum elie kyasla 2,5 kat daha dayankldr. Otomotiv uygulamalar iin retilen baz alminyum alamlarnn mukavemeti 430 MPa (mega pascal) seviyelerindedir. Dier yandan alminyum alamlar sfrn altndaki scaklklarda bile krlma direnci yksek ve dayankldr. Enerji sourma kapasitelerinin plastik malzemelerden ve elikten daha yksek olmas, yapsal gvde uygulamalarnda ve kap ii pro-

Bilim ve Teknik Nisan 2009

filleri, tampon arka kutular gibi gvenlik modllerinde byk avantaj salar. Alminyumdan imal edilen tampon kutular arpmalarda akordeon gibi katlanarak arpma kuvvetlerini emer ve tat iindeki src ve yolcular korur. Alminyum arpma gvenlii iin n ve arka buruma blgelerinin derinliini ve direncini artrma imkn tanr. Tamamen alminyumdan imal edilmi olan Audi A8 modeli, src ve n yolcu iin ABDde en yksek gvenlik notunu almtr. Alminyum ekillendirilmesi en kolay metallerden biridir. Yksek silisli alminyum alamlarnn akkanl yksek, dklebilirlii mkemmeldir. Alminyum alamlar eitli plastik ekil verme ve talal imalat tekniklerine de son derece uygundur. Alminyumdan ok karmak ekilli profiller, ok ince levhalar retilebilir. Alminyum levhalar derin ekilebilir, kesilebilir, delinebi-

Audi A8 model bir otomobildeki alminyum levha, profil ve dkm paralarn yapsal gvde uygulamalardaki dalm. En stteki resimde yeil renkli paralar levha, mavi renkli olanlar profil ve krmz renkle iaretlenmi olanlar dkm teknii ile retilmi paralar gsteriyor.

51

Otomotivde Alminyumun Cazibesi

Alminyum levhalardan imal edilmi arka koltuk oturma modlleri

Alminyum gofrajl levhadan retilmi benzin deposu s kalkan

Alminyumun stn ekil alma kapasitesi sayesinde alminyum levhadan tek ilemde preslenmi n zgaral kaporta
52

lir, dvme teknii ile ekillendirilebilir. Kaynak, lehim, yaptrma, perinleme gibi otomotiv sektrnde yaygn olarak kullanlan tekniklerin tm ile birletirilebilir. Levha, profil, dkme ve dvme para gibi deiik yar maml formlar yksek performans, yksek kalite ve dk maliyet elerini buluturan ve paralarn entegrasyonuna izin veren yaratc tasarmlar ve seri retim iin son derece uygundur. Alminyum elektrii iyi iletir. Elektrii iyi ilettii iin statik elektrik tamaz ve kvlcmlanmaz. Bu sayede benzin deposu s kalkan uygulamalar iin idealdir. Alminyum alamlar yksek s iletkenliine de sahiptir. Younluk fark hesaba katldnda sy bakrdan yaklak iki kat, elikten kat daha iyi iletir. Bu sayede radyatr, klima sistemleri gibi, s deiimi iin tasarlanan otomotiv uygulamalarnda esizdir. Yanma ssnn sratle aktarlabilmesi zellikle otomobillerde motor uygulamalar iin ok caziptir. Alminyum ve alamlar estetik bir grnme sahiptir; agrasif atmosferik koullara kar dayankldr ve kolay kolay paslanmaz. Eloksal, boya ve parlatma gibi yzey ilemlerine mkemmel yant verir. Alminyum yzeyine ulaan n % 80ini, snn ise % 90n yanstr. I yanstma zellii dekoratif uygulamalar, s yanstma zellii ise sl radyasyona kar s kalkan uygulamalar iin idealdir. zelliklerinden bir ey kaybetmeden tekrar tekrar ve yksek verimlilikle geri kazanlabilmesi alminyumu cazip klar. Bu, hem ekonomik hem de ekolojik ynden nemlidir. Bir otomobilde kullanlan alminyum paralarn neredeyse tamam geri kazanlabilirdir. Bir binek otomobilinde kullanlan alminyum miktar toplam tat arl-

<<<

Bilim ve Teknik Nisan 2009

zel olarak sl ilem uygulanan alminyum profillerden retilmi tampon ve arpma kutusu

mun profil, levha, dkm para gibi deiik formlarda ve rahatlkla bulunabilir olmas, geri kazanlabilirlii ve seri-ekonomik retime uygunluu sayesinde otomotiv sanayindeki tketiminin nmzdeki yllarda hissedilir ekilde artmas bekleniyor. nk, alminyum evre dostu, gvenli ve sr keyfi veren otomobillerin retimi iin en cazip malzeme seeneidir.
Alminyumun en yaygn kullanld dkm uygulamalarndan biri: motor bloklar

Alminyum profiller ve dkm teknii ile retilmi balant modllerinden imal edilen bir gvde kafesi

nn sadece % 5-10u kadarken, tatn hurda deerinin yaklak % 50lik ksm alminyum paralardan gelir. Alminyumun hurda deerinin yksek olmas, geri kazanm zendiricidir; bu konuda yaptrmlar uygulanmasn gereksiz klar. Gnmzde otomotiv uygulamalarnda kullanlan alminyumun yaklak % 90 geri kazanlr ve kalite zelliklerinden hibir ey kaybetmeden tekrar deerlendirilir. Geri kazanm iin harcanan enerji, kle alminyum retiminde tketilen enerji miktarnn sadece % 5i kadardr; bu ekilde ortaya kan zararl gaz atklar da % 95 orannda azalr. Bugn otomobil retiminde kullanlan alminyumun yaklak % 70i hurda alminyumlardan geri kazanlm alminyumdur. ABde retilen tipik bir aile otomobilinde alminyum kullanm 1990da 50 kg civarndayken 2005 ylnda 132 kgyi bulmutur ve 2010da bu rakamn 165 kgyi amas bekleniyor. Kk ve orta byklkteki otomobillerde 50-200 kg kadar olan alminyum kullanm, A8 gibi lks modellerde 300-550 kgye kar. Alminyum yeni nesil eliklerle, magnezyum ve fiber takviyeli plastiklerle ciddi bir rekabet iindedir. Buna ramen alminyu-

Kaynaklar Environmental Management-Life Cycle Assessment: Goal and Scope Definition and Inventory Analysis, ISO 14041, 1 Ekim 1998. Stodosky, F. et.al., Proc. Conf. The Second World Car, Riverside, CA., Mart 1995. Sullivan, J. L., Proc. Conf. Total Life Cycle, Bildiri no: 982160, Society of Automotive Engineers, Graz, Aralk 1998. Ross, M., Annual Review Energy Environment, 19, s. 75-112, 1994. J. Sullivan, J. ve Hu, J., Proc. SAE Life Cycle Conference, Viyana, Avusturya, Ekim 1995. Franze, H., Metz, N., Neuman, U., Proc. SAE Life Cycle Conference, Viyana, Avusturya, Ekim 1995. Ridge, L., Proc. Conf. Total Life Cycle, Bildiri no: 982185, Society of Automotive Engineers, Graz, Aralk 1998. Benedyk, J., Light Metal Age, s. 73, Aralk 2000. Aluminum Association web sitesi: www.aluminum.org

Langerak, N., International Body Engineering Conference 1997, Stuttgart, Almanya, 1997. Morita, A., Proc. Int. Conf. Aluminum Alloys, 1. cilt, s. 25, 1998. McVay, G. L., Courtright, E. L., Jones, R. H., Smith, M. T., Light Metal Age, s. 6, 1998. Warren, A. S., Aluminium, 67, 1991, s. 1078. Hirsch, J., Materials Science Forum, Cilt 242, s.33, 1997. Garzia, C., Mollona, E., Aluminium for the Transportation Industry in Europe, Egea, 2002. Jonason, P., Lightweighing with AluminiumTrends and Advantages in the Automotive Sector, Aluminium 2000, Essen, Almanya, Eyll 2000. Hirsch, J., Proceedings 9th. International Conference, Aluminum Alloys, s.15, 2004. European Aluminum Association web sitesi Automotive Aluminium Manual: www.eaa.net/aam

53

Tuncay Baydemir
TBTAK Bilimsel Programlar, Uzman Yardmcs ODT Polimer Bilimi ve Teknolojisi Blm Doktora rencisi

Boyutlu Modelleme Teknikleri

Tasarla Modelle ret!


Bilgisayar izim programlaryla tasarladnz karmak modellerin gerekte nasl olacaklarn m grmek istiyorsunuz, hayalinizdeki sanatsal ya da mimari bir tasarm elle tutulur hale mi getirmek istiyorsunuz, biyomedikal malzemeler ve biyomedikal uygulamalarla m ilgileniyorsunuz, retime gemeden nce tasarmlarnz snamak m istiyorsunuz? O zaman boyutlu modelleme teknikleri amacnza uygun olabilir. Bu tekniklerle tasarmlarnz ok ksa srede grebileceiniz gibi seri retimlerini de yapabilirsiniz.
Visual Photos

54

nmzde yaygn olarak kullanlan boyutlu modelleme tekniklerinden biri hzl prototiplendirme. Hzl prototiplendirme teknii, bilgisayarda hazrlanan boyutlu izimlerden yola kp dorudan elle tutulur fiziksel modeller elde etmemizi salayan bir tekniktir. Bu teknikle ok karmak nesneler dorudan bilgisayar modellerinden faydalanlarak retilebiliyor. izim ve modelleme teknolojilerindeki gelimelere paralel olarak bilgisayarlarla neredeyse snrsz izim ve modelleme yaplabiliniyor olmas, hzl prototiplendirme teknikleri kullanlarak retilen nesnelerin de ok eitli amalara hizmet edebilmesi anlamna geliyor. Aada daha detayl olarak aklayacamz elektron demetiyle eritme, eriterek biriktirme, stereolitografi, seici lazer sinterleme ve boyutlu bask son yllarda kullanlan hzl prototiplendirme tekniklerine rnek olarak verilebilir. Bu gibi yntemlerle retimi yaplabilecek nesneler, ok karmak mhendislik paralarndan ok kk nesnelere kadar eitlilik gsterir. Bu eitliliin getirisiyse sz edilen tekniklerin kullanmnn bilimin ve teknolojinin her alannda kendine yer bulabilmesidir. Hzl prototiplendirme tekniklerinin temelinde, bilgisayar destekli modellerin tekniin uyguland makineye iletilmesi ve bu modelin boyutlu olarak ilenmesi ilkesi yatar. Daha ak bir ifadeyle, bilgisayar programlar yardmyla izilmi boyutlu modellere ilikin veriler bask cihazna gnderilir. Bask cihaz bu modeli yatay eksende ince katmanlar halinde, bu katmanlar birbirini takip edip st

>>>

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Hzl prototiplendirme yntemleri mhendislik uygulamalarnda da ska kullanlmaktadr.

ste gelecek ekilde basklar. Katmanlarn srayla birbiri zerine basklanmasyla boyutlu model elde edilir. rnein, bilgisayarda izilen boyutlu bir elmann yatay eksende ok ince kesilmi dilimlerine ait verilerin makineye iletilmesi ve sonra bu paralarn srayla birbirlerinin zerine basklanp kaynamalarnn salanmasyla btn bir elma prototipinin elde edilmesi gibi. Hzl prototiplendirme teknikleriyle istenilen ekilleri elde etmek iin eitli yntemler kullanlyor. Kullanlacak balca malzemeler yntemin zelliklerine gre polimerler, metaller ve seramikler olabiliyor. Yukarda da belirttiimiz gibi elektron demetiyle eritme, eriterek biriktirme, stereolitografi, seici lazer sinterleme ve boyutlu bask yntemleri en yaygn yntemler. imdi bu yntemleri ksaca tanyalm.

Elektron demetiyle eritme yntemiyle kuramsal olarak, toz halindeki herhangi bir metal istenilen modele dntrlebilir. Yntemin temel ilkesi yksek vakum ortamndaki, yksek hzdaki elektronlarn, bilgisayar modellemeleri dorultusunda, metal tozlarnn bulunduu belli noktalara arptrlmasna ve bylece eriyen metallerin kaynamalarnn salanmasna dayanr. retim tamamlandktan sonra balanmam metal tozlar kolaylkla btnden ayrlr ve istenilen kat metal paralar elde edilebilir. Herhangi bir katk malzemesine ya da retimden sonra herhangi bir ileme gerek olmamas bu yntemin en nemli stnlklerindendir. Bu yntemle, protez retiminden otomotiv ve havaclk sektrlerinde kullanlan paralara varncaya kadar ok eitli mhendislik paralarnn retiminde metaller ve alamlar kullanlabilir.

Hzl Prototipleme Yntemleri Genel Ak emas


Tasarm: Tuncay Baydemir izim: Pnar Bykgral

Veriler hzl prototiplendirme cihazna gnderilir. Son ilemlerle beraber (temizleme, boyama, kaplama, frnlama vb. gibi) prototip amaca uygun son hale getirilir.

lk olarak tasarlanan prototipin boyutlu modeli bilgisayarda izilir.

Modelin verileri ilenerek hzl prototiplendirme cihaznn anlayabilecei hale getirilir.

Prototip cihaz tarafndan katmanlar halinde basklanr.

Tm katmanlarn basklanmasyla prototip tamamlanr.

55

Visual Photos

Boyutlu Modelleme Teknikleri: Tasarla, Modelle, ret!

Boyutlu Bask
Yazc ve toz yayan silindir lenmi veriler Toz besleme blm Prototipin yapld blm

Prototip modellemesi bilgisayarda gerekletirilir.

Boyutlu Bask Cihaz

Bir kafatas protezi tasarm Yazc ucu

Silindir besleme blmnden ald tozu yapm blmne belirlenen kalnlkta yayar.

Yazc basklamas gereken yerleri bilgisayardan gelen verilere gre basklar.

lem yeni toz katman serilmesi ve o katmann basklanmas dngsnde devam eder. Ayn esnada besleme blm yukar doru karken dier blm aa doru iner.

Bu dng prototip tamamlanana kadar devam eder.


Tasarm: Tuncay Baydemir izim: Pnar Bykgral

Tamamlanan prototip blmden alnr ve basklanmam tozlarn temizlenmesinden sonra zerinde son ilemler gerekletirilir.

Prototipin yapm tamamlanr.

gisayar modelinin yapsna gre prototipin oluturulaca zemine kat kat pskrtlr. Plastik, stne gelen yeni katla kaynap sertleir. Bu dng katmanlar halinde, nesne tamamlanana kadar devam eder. Dier yntemlerde olduu

Eriterek biriktirme yntemi, Stratays Inc. (ABD) firmas tarafndan 1990larda gelitirilmi, sistemin basit ve uygulanabilir olmas nedeniyle de ksa srede yaygnlamtr. Lazer, vakum ya da havalandrma ihtiyac olmadndan ofis ortamnda bile kullanlabilir. Sarlm polimer iplii ve destek malzemesi (bu yntemde, oluturulmakta olan prototipe destek olacak ve boluklar doldurabilecek bir malzeme olmad iin kullanlan dolgu malzemesi) basklamay gerekletirecek olan hareketli kafadaki iki ayr uca doru itilir. Eritilen polimerik malzeme ve destek malzemesi bil56

boyutlu bask yntemiyle retilen baz prototipler (Fotoraf ve rnler yazarn almasdr)

gibi bu yntemde de hareketli bir zemin ve ular vardr. Destek malzemesiyse bir sonraki basamakla nesneden ayrlr. Bu malzemeyi uygun bir zelti kullanarak ayrmak iyi bir yntemdir. Bu yntemde kullanlan polimer tr, genellikle yeterli saflkta termoplastiklerdir. Stereolitografi yntemiyse fotopolimerlerin katmanlar halinde UV-lazerle katlatrlmas ilkesine gre alr. UVlazer ile temas eden sv fotomalzemenin polimerleerek ya da apraz ba oluturarak katlamas sayesinde boyutlu nesne elde edilir. Stereolitografi yntemi Charles Hull (Valencia, Kaliforniya, ABD) tarafndan kefedildi ve 1986da patenti alnd. Bu yntemde bilgisayar modeli katmann koordinatlarn cihaza verir ve bu koordinatlara gnderilen lazer nlaryla bu blgelerdeki svlatrlm polimerlerin sertlemesi salanr. Katman tamamlannca zerinde oluturulduu zemin katmann kalnl kadar aaya iner ve yeni bir katman oluturulur. Katmanlarn hepsinin tamamlanmas sonucunda da nesne tamamlanm olur. Daha sonra uygun bir zcyle ykanan nesneye genellikle sertlemesi, mekanik dayankllnn artmas ve d grnnn istenilen son hale gelmesi iin eitli ilemler (frnlama, zmparalama, yzey kaplama, cilalama, boyama vb.) uygulanr. Seici lazer sinterleme yntemindeyse toz halindeki malzemelerin (polimer, metal ve seramik gibi) yksek gte lazer nlar kullanlarak katmanlar halinde basklanmas sonucunda kat nesne tamamlanr. Yntem olarak dier hzl prototiplendirme yntemlerine benzer, ama destek malzemesi tozun kendisi olduundan temizleme ve destek malzemesinden ayrma ilemleri kolaydr.

Visual Photos

<<<
boyutlu bask (3DP) yntemiyse Massachusetts Teknoloji Enstits (MIT, ABD) tarafndan ileri uygulamalarda kullanlmak amacyla 1995te gelitirildi. Bu yntem uygun tozun ve balayc sistemlerin bir arada kullanlmasna dayaldr. boyutlu bask cihaznn gvdesi temel olarak toz besleme blm ve prototipin yapld blm olarak iki ana blmden oluur. Toz halindeki polimer ya da herhangi bir malzeme cihazn toz besleme blmne konulur. lemin banda modelin oluturulaca yerde hi toz bulunmazken, dier blm toz halindeki malzemeyle doludur. Bo ksm ilem sresince katmanlarn kalnl kadar aa inerken dolu ksm yine katman kalnl kadar yukar kar. Bunun nedeni, her bir katman basklandktan sonra o katmann zerinde basklanmam yeni bir toz katman oluturulmas ve bu yeni toz katmanna da basklama ilemi uygulanmasdr. Balayc sv yazc olarak tasarlanm blmn deposuna doldurulur. Bilgisayar modelleme programlaryla uygun formatta izilmi tasarmlara ilikin bilgiler boyutlu bask cihazna gnderilir. Bu bilgileri alan cihaz ilk harekette tabana silindirler araclyla bir kat toz yayar. Sonra modelin oluturulmas iin yazc ksmndan gerekli blgelere balayc sv pskrtlr. Bu blgelerde bulunan tozlar fiziksel ve/veya kimyasal olarak birleir. Sonraki aamada nesnenin olutuu ksm aaya inerken toz besleme blm yukar kar. Yeni bir toz katman yine silindirler vastasyla nesnenin oluturulaca blme yaylr ve yazc bir sonraki katman basklar. Bu ilem boyutlu nesne tamamlanana kadar devam eder. Destek malzemesi toz halinde olduundan, ilem bittikten sonra temizlenmesi iin duruma gre uygun bir ykama zeltisi kullanlabildii gibi, kimi durumlarda bu ilenmemi tozlar basnl havayla da temizlenebilir. Sertlemesi iin nesne daha sonra frnlanabilir ve zeri kaplanabilir. Kimi durumlarda yazcnn renkli bask yapmas da mmkn olabilir.

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Mimarlk Uygulamalarn da unutmamak lazm.

Hepsi hemen hemen ayn temel ilkelere sahip hzl prototiplendirme tekniklerini herhangi bir uygulama alanyla snrlamak doru olmaz. Yine de balca uygulama alanlar arasnda otomotiv sektr, havaclk ve uzay sektr, biyomedikal uygulamalar, ila retimi, mimarlk, tasarm ve malzeme mhendislii saylabilir. Bilgisayarda izilmi modellerin hzla nesnelere dnmesi hzl prototiplendirme tekniklerinin temel hedefidir. Aratrmaclar bu konu zerin-

de almalarna aralksz devam ediyor. Hzl prototiplendirme iin kullanlabilecek malzemelerin snrsz olmas aratrmaclar bu teknikleri malzemelere gre tasarlamaya, gelitirmeye, yeni teknikler bulmaya ve tekniklere uygun malzemeler retmeye tevik ediyor. Kullanlan cihazlarn hassasiyetinin artrlmas ve elde edilen nesnelerin yzeyinin daha przsz hale getirilmesi, gelitirilmesi gereken konular arasnda ne kyor. Modellerin boyutlarnn makinenin kapasitesiyle snrl olmas nedeniyle, daha byk paralarn basklanabilmesi iin daha byk hazneli cihazlarn tasarlanmas zerinde de eitli almalar yaplyor. Sonu olarak, gnmzdeki olanaklara ve yeni gelimelere paralel olarak hzl prototiplendirme sistemlerinin satlar ve kullanm alanlar da her geen ylla birlikte artyor.
Kaynaklar Baydemir, T., Effect of Natural Polysaccharides on the Integrity and Texture of Sugar Based Matrices in Three Dimensional Printing, Yksek Lisans Tezi, ODT, Polimer Bilimi ve Teknolojisi Blm, 2003. Sachs, E., Cima, M., Williams, P., Brancazio D., Cornie, J., Three Dimensional Printing: Rapid Tooling and Prototypes Directly From a CAD Model, Journal of Engineering for Industry, Cilt 114, s. 481-488, 1992. Yan, X., Gu, P., A Review of Rapid Prototyping Technologies and Systems, Computer-Aided Design, Cilt 28, Say 4, s. 307-318, 1996. http://www.mne.psu.edu/lamancusa/rapidpro/primer/ chapter2.htm#applications http://en.wikipedia.org/wiki/Rapid_prototyping 57

1980lerin sonlarna doru uygulanmaya balayan ilk hzl prototiplendirme yntemleriyle baz modeller ve prototipler retildi. Daha sonraki yllarda bilgisayar modelleme ve hzl prototiplendirme tekniklerinin gelitirilmesiyle retimde kullanlacak malzemeler ve retilen nesneler de ok eitlendi.

Visual Photos

Visual Photos

Ahmet Onat
Yard. Do. Dr., Mhendislik ve Doa Bilimleri Fakltesi, Sabanc niversitesi

Grmediimiz Bilgisayarlar
Scak bir temmuz sabah Mehmet Beyin acelesi vard. Otomobiline bindi kontak anahtarn evirdi. Otomobilinin bilgisayarnn almas iin bir dakika kadar sabrszca bekledi. Sonunda bilgisayar almt. Hemen Balat mensnden Motoru altr, Fren Kontrol ve Vites Kontrol programlarn seti. Hava scak olduu iin Klima programn tklamay da ihmal etmedi. Nihayet otomobil harekete hazrd. Varacam yere kadar iletim sistemi hatas da olmazsa, vaktinde yetiirim herhalde diye dnd.
Gnlk hayatta karlatmz deiik aletlerin iinde sakl olan ve tek amalar o aleti ynetmek olan bilgisayarlara gml bilgisayarlar adn veriyoruz. Bunlardan etrafmzda o kadar ok var ki, bilgisayar kullanmay bilmem, bilgisayarlarla uramaktan hi holanmam diyenler bile aslnda farknda olmadan her gn onlarca bilgisayarla har neir oluyor. Dnyada satlan mikroilemci saylarna baktmzda da, satlan gml mikroilemci saysnn kiisel bilgisayarlarda veya sunucularda kullanlan trden ilemcilerin saysndan yaklak yirmi kat fazla olduunu gryoruz. Dnyann en ok satan mikroilemcisi genel kannn aksine o nl markannki deil; bir gml ilemci tasarm olan ARM serisi. Dnyada tek krmk (chip) zerine sdrlabilmi ilk mikroilemci olan Intel 4004 de, 1971de kran krana bir savan yaand elektronik hesap makinesi piyasas iin bir gml sistem olarak tasarlanmt.

http://www.microsoft.com/presspass/press/2002/mar02/03-04bmwpr.mspx

ilgisayar deyince pek ok kiinin gznn nne, iyerinde veya akam evinde karsnda vakit geirdii, e-postalarn okuduu ve internet sayfalarnda gezindii, rapor hazrlamak iin kulland ekran, klavye, fare ve ilem biriminden oluan kiisel bilgisayarlar gelir. Ancak evremizde bizim grmediimiz halde hayatmz kolaylatran ve hatta onlarsz yapamayacamz ok sayda bilgisayar var. Mehmet Beyin arabasnda da ok sayda bilgisayar var. Eer bunlar kiisel bilgisayar olsayd, otomobil kullanmak herhalde pek pratik ve keyifli olmazd.

Gml Bilgisayar Nedir?


Daha byk bir sistemin paras olup onu kontrol ve kumanda eden ve zerinde tek ve belirli bir uygulama altrlan bilgisayar sistemlerine gml sistemler diyoruz. Bu tanm, genel amal bilgisayarlarla aralarndaki en nemli fark ortaya koyuyor. Evimizdeki kiisel bilgi-

58

>>>
Gnmzde bilgisayar teknolojisi ilerledike gml bilgisayar mimarisi ile genel amal bilgisayar mimarisi arasndaki fark gerekten de kapanmaktadr. Yine de yukarda saydmz iki temel fark ve aada sayacamz farklar her zaman vardr. Gml bilgisayarlar genellikle kumanda edecekleri rne zel olarak tasarlanr, nk her sistemin ilem gc, bellek, evre birimler, g tketimi gibi ihtiyalar farkldr ve fazladan para iermezlerse maliyetleri dk tutulabilir. Tasarlanan sisteme zel sensrler ve eyleyiciler de (motorlar vb.) bulunur. Genel amal bilgisayarlardan farkl olarak gml bilgisayarlar sahada alacaklar iin para seimi, kutulama gibi konular ayrca ele alnr. rnein otomobilinizin motorunu kontrol eden gml bilgisayarn k ve yaz mevsimleri dnlerek -30oC ile 100oC scaklk aralnda almas, su, nem ve tozdan etkilenmemesi ve titreimlere, darbelere ve toza maruz kaldnda da alabilmesi gerekir. Gml bilgisayarlarda nemli bir tasarm lt de g tketimidir. zellikle son yllarda pil kullanan portatif aletler yaygnlamtr. Pil mrn uzatmann en iyi yollarndan biri az g tketimli ilemciler kullanmaktr. lemcilerin genelde kullanlan performans ltlerinden MIPS (Million Instructions Per Second; saniyede yapabilecei ilem says) ve MFLOPS (Mega Floating Point Operations Per Second; saniyede yapabi-

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Sabanc niversitesinde gelitirilen mekatronik eitimi amal gml bilgisayar SuboardII. Detayl bilgi iin: http://fens.sabanciuniv.edu/suboard

sayarmz genel amal bir bilgisayardr ve zerinde altrlacak olan uygulama hem kullancnn seimine kalmtr, hem de bu uygulamalar ska deiir; bazen yazm, bazen internet, bazen de oyunlar olabilir. kinci fark da gml bilgisayarlarn dorudan insanla etkileim iinde olmayp bir sistemi kumanda ediyor olmasdr. Basit gml bilgisayarlar mimari olarak genellikle 8 veya 16 bitlik bir mikroilemci, bellek ve kumanda edilen sistemin parametrelerini lp ona sinyaller gnderen evre birimlerinden oluur. Bunun yan sra insanlarla iletiim amal tular, klar veya ekranlar olabilir. Gdm sistemleri, radarlar ve retim ilemlerini kontrol eden daha karmak gml bilgisayarlar ise hesap kabiliyeti asndan gnmzn kiisel bilgisayarlarndan daha ileride olabilir. Paralel ilemciler, byk bellekler ve hzl haberleme alaryla donatlmlardr.

Basit bir gml bilgisayarn i yaps

lecei kayar noktal aritmetik ilem says) deerleri, DSP ilemciler (Digital Signal Processor; saysal iaret ilemeye ynelik ilemci) iin yerlerini son yllarda MIPS/W ve MFLOPS/W deerlerine, yani 1 Wattlk g karl saniyede yapabilecei ilem kapasitesi deerlerine brakmaktadr. G tketiminin azalmas sayesinde pilli aletleri daha uzun sre kullanmak mmkn olmaya balamtr. Gml bilgisayarlarn bir dier zellii de ham ilem kapasitesi ile birlikte baka zelliklerin de bir arada dnlmesi, sadece bilgisayarn deil kumanda ettii btn sistemin belirli ltlere uymasnn salanmas gereksinimidir. Buna en gzel rneklerden biri Amerikan Uzay Dairesinin (NASA) 1996da Marsa gnderdii Pathfinder isimli robotta kullanlan ilemcidir. Bu robot Marsn zerinde kendi kendine dolam, pek ok deney gerekletirmi, ektii fotoraflar ve deney sonularn Dnyaya gndermitir. Btn bu ileri yapan gml sisteminin mikroilemcisi 100kHz hznda alan ve o tarihten yirmi yl nce yani 1977de tasarlanm bir Intel 8085tir. Yanl okumadnz 100kHz; gnmz ilemcileri neredeyse 4GHz hzndadr, yani bu robotunkinden 40.000 kat daha hzldr. NASAnn bu eski, basit ve yava ilemciyi semesinde iki nemli neden var: Gvenilirlik ve evre koullar. Intel 8085 o tarihte ok iyi bilinen, her trl hatas ve aksakl iyice belgelenmi bir ilemciydi. Yeni bir ilemci kullanldnda Marsta ngrlemeyen bir aksaklk kmas riskinin byk olmas, bu seimde nemli bir etkendi. kinci etken ise yksek radyasyon ortamnda modern ve hzl alan yani iindeki transistrler ve enerji seviyeleri kk olan bir ilemci kullanldnda, bu ilemcinin kozmik paracklarn arpmas nedeniyle ilemlerde hata yapma olaslnn yksek olmasyd. Eski, yava ve oransal olarak byk transistrler ieren 8085in hata yapmas olasl ise daha azd. Bu rnekten de anlayabileceimiz gibi, gml sistem tasarmnda eldeki tasarm kriterlerine en uygun gml ilemci mutlaka en yeni ve en hzl ilemci deildir.
59

Grmediimiz Bilgisayarlar

Kullanm Alanlar
Gml bilgisayarlar o kadar yaygnlamtr ki, kullanm alanlarn saymak yerine kullanlmadklar yerleri saymak belki daha kolay olur! Yine de bunlar eitli gruplar halinde ele alabiliriz. Hayatmz kolaylatran sistemler Elektrikli ev aletleri, ATMler, CD ve MP3 alarlar, otobse veya trene binerken kullandmz turnikeler gibi sistemler. rnein eskiden amar ve bulak makinelerinin beyni diye adlandrlan ve ykama programn uygulayan paralar mekanik iken, gnmzde bu fonksiyon tamamen gml bilgisayarlarla gerekletiriliyor. Bu sayede, rnein makineye konulan kirli malzemenin miktarna ve kir oranna gre kullanlacak su ve artc miktarnn otomatik olarak seilmesiyle enerji ve para tasarrufu yapmak mmkn olmu, maliyet de ucuzlamtr. Maliyetteki ciddi dlerin nedeni, eskiden mekanik olarak imal edilen kontrol mekanizmalarnn grevinin artk ok ucuz bir mikroilemci tarafndan stlenilmesi, bylece her makine iin bir kontrol mekanizmas imal etmek yerine kontrol programnn bir kere yazlarak mekanik ksm basitlemi rne neredeyse sfr maliyetle kopyalanabilmesidir. Bu program bir kere yazld iin de retilen alete eitli ek ilevler kolayca yklenerek bir tala iki ku vurmak da mmkn olmaktadr. Gnmzde kullanlan aletlerin gerekletirmelerini beklediimiz karmak fonksiyonlar ve performanslarnn ok ynl olarak optimize edilmesi ihtiyacn artk sadece mekanizmalarla veya elektronik devrelerle karlamak mmkn olmad iin, gerekletirilmesi istenen fonksiyonlarn bir mikrobilgisayara yazlp aleti onun kumanda etmesini salamak en ok tercih edilen yntem oldu. Hatta aletlerin bu tarzda tasarlanmas yeni bir mhendislik dal ortaya kard: Mekatronik. Gvenilirlii kritik olan sistemler Bu uygulamalar arasnda tbbi tehis ve tedavi sistemleri, tatlar, askeri uygu60

lamalar ve sinyalizasyon uygulamalar saylabilir. Ortak zellikleri arza yapmalar durumunda insan hayatn tehlikeye atma ihtimalleridir. rnein radyoterapi cihazlar, otomatik ila rnga eden cihazlar, otomobil ve trenlerdeki fren sistemleri, asansrler, uaklardaki pek ok sistem; askeri uygulamalarda silah gdm, komuta amal haberleme sistemleri; byk ehirlerin su ebekeleri iin kurulmu sinyalizasyon ebekeleri bu sistemler arasnda saylabilir. Bu tr gml sistemlerin karlamas gereken nemli performans ltleri vardr. - Hemen hemen hepsi belirli arza durumlarnda dahi belirli bir performansta alabilecek ekilde tasarlanr. Uaklar iin bunun byle olduu yaygn olarak bilinir. Ama kullandnz otomobilde bile benzer tasarm nlemleri alnmtr.

- Uzun mrl olabilirler. Evinizdeki bilgisayar en ge be ylda bir yenileseniz bile asansrnzn gml bilgisayar belki krk yl almak zorundadr. Pek ok tat arac iin de durum benzerdir. Bu tr bilgisayarlar kolayca deitirilemez, nk her biri o ilev iin zel olarak tasarlanm ve programlanmtr. Yllar sonra arza yapan sistemler iin yedek para bulmak ok zordur. Bugn arza yapan bir asansrn hl ilk kan mikroilemcilerden birini kullanyor olma ihtimali o kadar da az deildir. - Gerek zamanl sistemlerdir. Yani bir etkene kar verecekleri tepkinin hem ne olaca hem de bu tepkinin en ge ne zaman verilecei tanmlanmtr. Bilgisayarnzn internete balanmasnn bazen gecikmesi ok sorun yaratmayabilir, ama otomobilinizin frenlerinin bazen ge tutmas kabul edilemez!

- Performanslar tescil edilmitir. Bu sistemlerin gml bilgisayarlarnda yazl olan programn, hem nitelik olarak tepkilerinin hem de tepki srelerinin, olabilecek btn alma koullar ve olas arza koullar altnda belirli deerleri amayaca dorulanmtr. Tescil edilebilir gml sistemler tasarlamak ve tescil testlerinin tasarlanmas zor bir sretir. Programlarn normalde kullanlmayan yntemlerle yazlmas ve her satrnn belgelenmesi gerekebilir. Dnyadaki byklne oranla en az hata ieren yazlm olarak anlan NASA Uzay Mekii kontrol programnn her bir satr iin bir ktk tutulmakta, yaplacak herhangi bir deiiklik, nedenleri, beklenen sonular ve bu deiiklie onay veren kiilerin imzalaryla kayt altna alnmaktadr. Her on bin satrda bir hata olasl hesaplanan bu programn satr bana maliyeti ise 1000 ABD dolar olarak tahmin edilmektedir. Bell Laboratuvarlarna gre 1000 satrda en ok 1-2 hata ieren bir programn satr bana maliyeti 25-50 dolar arasnda ve yazm hz ise programc bana ayda 150-300 satr arasndadr! Kritik sistemlerdeki hatalar sonucu oluan kazalar genellikle haberlere kar. Bunlarn en mehurlarndan biri 1996daki Ariane 5 fzesinin 501 numaral uuundaki kazadr. Bu fzenin uu bilgisayar program daha kk olan Ariane 4 fzesinden alnm, uu dinamiindeki farkllklar gz nne alnp kk deiiklikler yaplarak kullanlmtr. Ancak programda kullanlan deikenlerden birinin Ariane 5 uuu srasnda izin verilenden daha byk bir deere ulamas sonucunda, atalet gdm sistemleri devre d kalm, bu da fzenin imha olmasna neden olmutur. Benzer bir hata evimizdeki bilgisayarda olsa en kt ihtimalle bilgisayar yeniden balatp iimize devam ederiz. Gml sistemlerde ise hesaplarn zamannda yetimesi gerektiinden byle bir seenek yoktur. Ayrca programn kendi bana hatasz olmas yeterli olmaz, kumanda ettii sistemin karlat durumlarla beraber deerlendirilmek zorundadr.

<<<
Karmak ilevli sistemler Bu sistemler arasnda cep telefonu, baz istasyonu, internet haberleme cihazlar, grnt sktrma ve saysal TV yaynlar gibi haberleme ilevleri ile ifreleme ve kimlik denetimi ilevlerini yerine getiren gml bilgisayarlar saylabilir. Gnmzde haberleme ihtiyalar arttndan haberleme kanallarndan en iyi ekilde yararlanabilmek iin verileri gnderirken zel yntemlerle kodlamak ve sktrmak gerekmektedir. rnein evimizde izlediimiz saysal uydu yaynnn veya kablolu yaynn zlerek televizyona yanstlmas veya GSM ebeke protokolnn uygulanmas iin artc miktarda ilem gc gerekir. Yine gnlk hayatta sk sk kullandmz, ipli kart olarak adlandrlan kredi kartlar, SM kartlar, kimlik kartlar ve bir ksm elektronik tat biletleri de aslnda ifreleme zellikleri gelikin birer bilgisayardr. Czdanmzdaki ipli kartlarn bazlarnn sahip olduu bilgi ilem gc, Aya ilk giden astronotlarn bile hayran kalaca seviyededir. Bunlar kendi zerlerindeki bilgileri sizin girdiiniz ifre ile karlatrmakla kalmayp o srada takl olduklar okuyucu cihazn geerli bir kuruma ait olup olmadn, balandklar banka bilgisayarnn sizin verilerinizi renmek isteyen sahte bir bilgisayar olup olmadn da ayn anda kontrol eder. Sahtecilik yapldn anladklar anda (filmlerdeki gibi duman ve kvlcmlar kararak olmasa da) zerlerindeki bilgiyi imha edebilenleri bile var. Otomasyon Bu alandaki gml sistemler belki de hayalimizdeki korkun bilgisayar tiplemesine en uygun olanlar, nk robotlar ve retim makineleri gibi hareket eden sistemleri kontrol ediyorlar. Stanley Kubrickin nl 2001 Uzay Maceras adl filmindeki akll bilgisayar HAL 9000 de bu snftan bir gml bilgisayardr diyebiliriz. Otomasyonda kullanlan gml bilgisayarlarn dierlerinden nemli bir fark vardr: Standartlar. retim tesislerinin otomasyonunda kullanlan sistemler genellikle az sayda retilir, ancak her yeni fabrika veya retim tesisi iin sil ba-

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Gml Bilgisayarlarn Gelecei


Gml bilgisayarlarn kullanld sadece belli bal alanlar sayabildik tabii. Pek ok bilim adam gelecekte evremizde gittike daha az bilgisayar grmeye balayacamz konusunda hemfikir. Son yllarda da bu ynde gelimeler var. Artk gml bilgisayarlarn da internete bal olmamas dnlemez hale geldi. Bilgisayar ile televizyon, telefon, internet gibi iletiim aralar btnlemeye balad; artk birbirinden ayrt edilemez hale geliyorlar. Merkezi byk bilgisayarlar yerine her biri kendi zel grevini yerine getiren ve otomatik grev paylamyla amalarn gerekletiren sistemlerin ileride yaygnlamas beklenebilir. Cep telefonunuz buzdolabnzla haberleip alveri listeniz iin tavsiyeler hazrlamaya balayabilir veya eviniz ieride kimse olmadn fark edip stmay ksabilir. Bu gelimeler gnmzde teknik olarak mmkn; en byk sknt sistemlerin birlikte almalarna izin verecek bir standart olmamas. Bu konuda da Avrupa Birliinin en byk bilimsel program olan Yedinci ereve Program dahilinde projeler yaplmaya baland.

tan tasarm yapmak ok masrafl olacandan, kullanlan gml bilgisayarlar (bir ksm piyasa devleri tarafndan belirlenmi) standartlara uyan belirli alt paralardan yaplr. Bu nedenle otomasyon sistemlerinin kurulumunu yetikinlere ynelik LEGO oyununa benzetmek mmkndr. Otomasyonda en yaygn kullanlan gml bilgisayarlar PLC (Programmable Logic Controller; programlanabilir mantksal kontrolr) ad verilen, basit bir ekilde programlanabilmeleri iin snrlandrlm bir dile sahip olan, elektriksel ve mekanik olarak salamlatrlm sistemlerdir. Bunlar ve daha karmaklar, otomasyon iin tasarlanm bilgisayar alarn da kullanarak, btn bir retim hattnn hatta fabrikann otomasyonunu stlenirler. Kontrol uygulamalar Gml bilgisayarlarn belki de en sk kullanld ama en geri planda kald uygulamalar herhalde kontrol uygulamalardr. Bu sistemler otomobilinizin hzn, merkezka kuvvetini ve gaz pedalna ne kadar bastnz saniyede yzlerce kez lp hesaplar yaparak virajlarda savrulmanz engeller, bir nkleer reaktrn kaza ve szntya yer kalmayacak ekilde azami g retmesini salar, kahvenizin bol kpkl olmas ve hzl pimesi iin sensr verilerini deerlendirirken gereken anlk stc gcn de hesaplar. Eskiden bir sistemin kontrol edilmesi gerektiinde zel bir analog devre tasarlanmas normalken, gnmzde bu yntemlerin neredeyse tamam artk gml bilgisayarlara braklm durumda. Evdeki gereler arasnda analog kontroln son kalelerinden olan t termostatlar bile artk yerlerini gml bilgisayarlara brakmaya hazrlanyor.

Bahsettiimiz marifetli sistemlerin her biri tabii gml bilgisayarlar ieriyor. Bilgi ilem teknolojisi ve bilgisayarlarla etkileim yntemlerindeki son gelimeler sayesinde genel amal bilgisayarlar ve gml bilgisayarlarn arasndaki performans fark kapandka, kiisel bilgisayarmzn da yerini ibirlii yapan ok sayda gml bilgisayara brakmas iten bile deil.
Kaynaklar Le Lann, G., An Analysis of the Ariane 5 Flight 501 Failure - A System Engineering Perspective, 10. IEEE International ECBS Conference, s. 339-346, Mart 1997. Malone, M. S., The Microprocessor: A Biography, TELOS Springer, 1995. Liu, J. W., Real-Time Systems, Prentice Hall, 2000. Ganssle, J. G., The Art of Designing Embedded Systems, Newness, 2000. 61

Pnar Dndar
TBTAK Bilimsel Programlar, Uzman Yardmcs ODT Jeoloji Mhendislii Yksek Lisans rencisi

nsann Gemiine Uzanan Yolculukta

Jeoarkeoloji

nsanolunun yerleik hayata gemesi, yaam biimi ve yerleim blgesi arasnda gerekleecek srekli bir etkileimin de balangcyd aslnda. Yaam alann seerken ilk olarak doal kaynaklara, tarma elverili alanlara, blgenin gvenli olmasna dikkat eden insanolu, zamanla yaad blgeye mdahale ederek iinde bulunduu ortam deitirdi ya da bunun tam tersi oldu Doa kendini ekillendirmeye devam ederken insanlara zarar vermeye balad. Karlarnda felaketlerin habercisi olan kzgn bir doa bulan insanlar yaadklar blgeyi terk etmek zorunda kald. Her iki taraf da deiimler karsnda birbirlerine bir ekilde cevap verdi. Peki, neydi bu blgelerin tanklk ettii deiimler? Bunlar anlamak iin disiplinleraras birok alma gerekletiriliyor. Bunlardan biri de jeoarkeoloji.

Visual Photos

62

eoarkeoloji, arkeolojik alanlardaki bulgu ve kaytlarn deerlendirilerek sebep-sonu ilikilerinin kurulmasna yardmc olan bir alt bilim dal. Aratrmalarn temeli, yerbilimleri kapsamnda arkeolojik aratrmalara katk salayacak bilgi retmeye dayanyor. Bu bilgiyi retirken her aratrmada olduu gibi ncelikle veri toplanmas ve analizi gerekiyor. Analiz sonucunda retilen bilgiler yorumlanarak dier arkeolojik verilerle btnletiriliyor. Jeoarkeolojik aratrmalar jeo tanm iinde yer alan ve dilimizde yerbilimleri olarak bilinen jeoloji, corafya ve jeofizik gibi birok farkl disiplini kapsyor. nk almann yapld arkeolojik alanlarda, birbirinden ok farkl sorulara cevap aranabiliyor. Bu sorular neden o blgenin yaam alan olarak seildiinden, yerleim dzeninin neye gre oluturulduuna, blgede ne tr doal afetlerin yaandndan, temel ihtiya olan suyun nereden salandna kadar deiebiliyor. Tm bu sorular gruplandrrsak, jeoarkeolojinin birbiriyle yakndan ilikili olan temel konu zerinde durduu sylenebilir: Yaam blgesinin doal olaylar sonucu geirdii deiim, arazi-insan ilikisi ve erozyonun blge zerindeki etkisi. nsanolunun eskiden yaam olduu blgenin nasl olutuu ve zamanla imdiki haline nasl dntnn incelenmesi bunlarn banda geliyor. Gnmzde de halen devam etmekte olan bu dnmler ierisinde tektonik olaylar, deniz seviyesi deiimi ve yanarda patlamalar dnlebilir. u anki yeryz hangi jeolojik olaylara tank oldu? Bu jeolojik olaylar, yeryznde gerekleen baka doal olaylarla ilikilendirilebilir miyiz? Bunlarla ilgili verileri st ste koyarak evresel deiim modelleri oluturabilir miyiz? Bu kapsamda aratrmaclar ite bu sorular soruyor. Arazi-insan ilikisinin aratrlmasnda ise ama, arazi kullanmnn ve peyzajn uzun bir zaman ierisinde nasl deiim geirdiini ve bu deiimin sebeplerini ortaya karmak. Bu kapsamda cevap aranan sorularsa yle: Sz konusu deiimlerin olumasnda ve ynetiminde insanolunun bir etkisini grmek mmkn m? Var olan deiimin lei ve younluu belirlenebilir mi? klim, yeryz ekli, toprak ve insann birbirleriyle etkileimi nasld? zerinde durulan bir dier konuysa, almann yapld tarihncesi alandaki su rejiminin ve tortul birikiminin evreye olan etkisinin ne olduu ve bunun, uzun vadede arkeolojik kalntlarn korunmasn nasl etkiledii. Peki, jeoarkeoloji bu tr sorulara nasl cevap buluyor? Elbette tm bu sorular yantlamak iin bilim insanlar ok farkl yntem ve tekniklerden yararlanyor. Bu yntem ve teknikler arasnda je-

>>>
ofizik incelemeler, morfolojik analizler, antik dnemde kullanlan kayalarn tanmlanmas ve kaynak analizleri, hava fotoraflar ve uydu grntlerinden yaplan analizler, antik siteleri etkilemi doal afetlerin incelenmesi, antik dnem metalrjisi zerine yaplan almalar, deniz seviyesi deiimi ve maara aratrmalar bulunuyor. imdi bu yntemlerden bazlarn inceleyelim.

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Arazinin Yorumlanmas
Jeoarkeolojik almalar, incelenecek arazinin yorumlanmasyla balar. Alanla ilgili hem detayl hem de farkl bilgiler edinebilmek iin ok ynl bir bak as gerekir. rnein bir yerbilimcinin bu aamada zellikle zerinde durduu ey, tortullarn zamanla alanda nasl bir kronoloji iinde biriktii, blgede ne tr jeomorfolojik olaylar meydana geldii ve anmann ne hzda, ne ekilde devam ettiidir. Bir arkeologsa, hangi katmanlarda ne tr kalntlarn bulunduu bilgisini elde etmeye alr. Fosilbilimcinin greviyse bu katmanlarda hangi canl kemiklerinin bulunduunu, bu canllarn kendilerine zg yaam ortamlarnn ne olduunu anlamaktr. Bunun gibi daha pek ok farkl alanda gerekletirilen aratrmalarla, incelenen dikey katmanlarn jeolojik ve arkeolojik tarihi ortaya konmaya allr.
Tarihi eserlerin ait olduu dnemler
Ortaa Demir/Ge Bronz a

Jeoarkeloji, jeomorfoloji ile de yakndan ilikilidir. nk arkeolojik almalar, o blgeyi ekillendiren evresel olaylardan bamsz dnlemez. Jeomorfoloji, nehirlerden deniz kysna, vadilerden dalk alanlara kadar tm yeryznn deiimini ve bu deiime sebep olan mekanizmalar inceler. nsanolu da bu deiimin bir paras olduundan, tam bu noktada jeoarkeoloji ortaya kar.

Tortul katmanlar ve Karbon 14 yntemiyle yaplan tarihlendirme

Ge Bronz a

Yerleim kalntlar ve alvyon 3,15 m. M 1420 Yerleim kalntlar ve alvyon (nce taneli toprak) Yerleim kalntlar Verimsiz, ince taneli toprak 5,8 m. M 5460

Bu kesit, Hatayda bulunan Kinet Hy yaknlarnda yaplan bir kazdan. Tortullar ve kalntlarn yan gsteren kesit, ayn zamanda byk balk kemikleri ve midye, istridye gibi kabuklularn paralarn da ieriyor.

izim Geoarchaeology and aggradation around Kinet Hyk, an archaeological mound in the Eastern Mediterranean, Turkey adl makaleden alnmtr.

Kaynak Analizleri
Kaynak analizleri, zellikle antik dnem aletlerinin yapmnda kullanlan jeolojik malzemelerin kkenini yani kaynan bulmaya yarayan bir yntem. Bu sayede bir bakma, aletlerin doum yeri tespit ediliyor. Bu almalarda, jeolojik malze63

nsann Gemiine Uzanan Yolculukta Jeoarkeoloji

melerin iinde yer alan ve yalnzca belirli blgelerde bulunabilecek baz elementlerin varl tespit edilerek, aletlerin parmakizi karlyor. Aratrmaclar bu yntemle, malzemenin nereden geldii, blgeye hangi yollardan ulat ve hangi yollarla el deitirdii gibi bilgilere ulaabiliyor. Bylelikle ticari alarn modellenmesi sayesinde toplumlarn birbirleriyle olan ilikileri, ekonomik, politik ve sosyal yaplar hakknda fikir yrtlebiliyor.

Eski alarda av malzemesi, bak gibi keskin aletlerin yapmnda kullanlan obsidiyen, kaynak analizi kapsamnda zerinde en ok alma yaplan malzemelerden

Jeofizik ncelemeleri
Arkeolojik almalar, yerbilimlerinden farkl olarak hem zaman hem de alan bakmndan ok daha kk leklerde gerekletiriliyor. Bunun iin de detaylar karmayacak, arkeolojik eserleri kayalardan ve bitki kklerinden ayrt edebilecek derecede hassas ve kk bir alanda olduka fazla veri toplayabilen cihazlara gereksinim duyuluyor. Bunlar arasnda arkeolojide en sk kullanlanlar manyetikler ve yer radar. Manyetikler, evresindeki manyetik alann bykln ve ynn len bir alet. Yerin altnda bulunan ve Dnyann manyetik alannda sapmalar yaratan malzemeler manyetikler sayesinde tespit edilebiliyor. Bu sapmalar sayesinde yaplarn yzeyden derinlii, bykl ve konumu belirlenebiliyor. Manyetikler, yanma olaynn manyetik alan oluturmasndan dolay, zellikle yeraltndaki tarihncesi ate ocaklarn, seramik paralarn ve manyetik mineral ieren kayalardan oluan yaplar bulmak iin kullanlyor. GPR olarak bilinen yer radar kullanlarak da yksek frekansl elektromanyetik dalgann yeraltna gnderilmesiyle farkl yapdaki malzemelerden ya da boluklardan yansyp tekrar yeryzne dnmesi arasnda geen sre llyor. Gml nesneler ve yaplar radarla gnderilen dalgalarn hznn deimesine yol aarken yansyan enerji, bilgisayar ekrannda grntye dnyor. Bir bakma yeraltnn rntgeni ekiliyor. Yer radar zellikle s mezarlarn, stunlarn, yap temellerinin bulunmasnda, metal ieren kalntlarn byklklerinin, konumlarnn ve hangi derinlikte bulunduklarnn anlalmasnda ve yeraltndaki boluklarn aratrlmasnda kullanlyor.

Hava fotoraflar, bitkisel ve daha baka iaretler sayesinde yerleim blgeleri, mezarlklar ve nemli yaplarn daha kolay fark edilmesine yardmc olur.

izim: Wikipedia

Hava Arkeolojisi
Arkeolojik alanlar, yerden bakldnda fark edilmeyen ancak havadan bakldnda blgeyle ilgili
64

ipular veren iaretler barndrabiliyor. Yeraltnda gml olan yaplarn, yeryznde sebep olduu bu kk farkllklar grebilmek iin dikkat edilmesi gereken baz noktalar var. rnein farkl yksekliklere sahip arkeolojik kalntlar, gne nn ok dk ayla geldii saatlerde, yzeyde glgesel iaretler oluturur. Alaktan seilemeyen byle iaretler, bu saatlerde kk knt ve ukurlarn brakt uzun glgelerden dolay kolayca fark edilebilir. Bu ipularndan bir dieri de ekinlerin yzeyde oluturduu iaretler. Yeraltndaki toprak tabakasnn kalnl, ekilen rnlerin (zellikle buday ve arpa) ne kadar byyecei zerinde etkilidir. Altndaki toprak ne kadar kalnsa ekin de o kadar iyi beslenir ve boyu daha uzun olur. te yandan altnda arkeolojik kalntlar (yol, duvar kalnts vs.) olan ekin yeteri kadar su alamaz ve hem erken sararr hem de boyu daha ksa olur. Yani bu tr bitkisel iaretler sayesinde, arkeolojik alan olabilecei dnlen bir blge yukardan kolaylkla fark edilebilir. Gnmzde farkl alanlarda yararlanlan uydu grntleriyse son yllarda arkeolojik almalarda da kullanlmaya baland. Uydu grntleri kullanlarak arkeolojik aratrmalara katk salanan birok proje gerekletiriliyor. talyan Arkeoloji Heyetinin 2003 ylnda balatt Frigya Hierapolisi antik kentindeki aratrma projesi de bunlardan biri. Proje kapsamnda sistematik olarak yrtlen arkeolojik aratrmalar ve jeofizik almalarn yan sra uydu grntlerinin corafi bilgi sistemleriyle yorumland almalar da gerekletirildi. 1960larda ABDye ait bir keif uydusunun ve gnmz uydularnn farkl zamanlarda elde ettii grntler sayesinde, antik kentsel alann geirdii deiim, tarihi yaplarn alanda brakt izler, insanlarn tarm yapmak iin mdahale ettii blgeler belirlendi. Ayrca yaplan arkeolojik kazlar ve aratrmalarla birlikte kentin tarihncesi yol ann izleri ve kalntlar elde edildi. Bir nceki sayfada alann farkl zamanlarda ekilmi uydu grntleri yer alyor. 1968 ve 2007 yllarna ait iki uydu grntsnde, gnmz modern yaplarnn ve alan yeni yollarn deitirdii alan aka grlyor. Soldaki grntde D ve Enin bulunduu yerler, arkeolojik alana alan yeni yollar gsteriyor. Eski ana yollar H, F ve G harflerinin bulunduu yerler. Bu yollar 1968 ylnda ksmen korunarak ky yolu olarak kullanlm. A, B ve C nin olduu yerler ise o dnemde balam otel inaatlarn gsteriyor. zellikle baz blgelerde bina ve havuz yapm amacyla arkeolojik katmanlara doru alan hendeklerin blgeye olduka zarar verdii biliniyor. M ve L ile gsterilen yerler g-

Visual Photos

<<<
nmzde kullanlmayan yollar. Antik kentin dousunda bulunan tepeler o dnemde henz ine yaprakl aalarla kapanmadndan, tarihi traverten ta ocaklarnn olduu blgeler de grlebiliyor (I). Son 40 yl iinde antik kentin geirdii deiim bunlarla da kalmyor tabii. Grntlere bakldnda hemen dikkat eken ey, beyaz renkli alann bykl. Bu blge, termal sularnn oluturduu kireli oluumlar temsil ediyor. Yz binlerce yl boyunca Pamukkale travertenlerinin oluumunu salayan termal sularn, sulamada ve otellerdeki havuzlarda kullanlmas sonucu kireli oluumlar zamanla blgeye yaylm. Oysa travertenlerin zelliklerinin korunmasnda ve geliiminin devam etmesinde en etkili yntem, kaynak sularnn doal akna braklmas. alma alannda yer alan antik yaplardan biri de Hyk Tepe. Tarihncesinden Roma imparatorluk dnemine kadar geni bir arkeolojik kayt ieren tepe, blgedeki en nemli yaplardan biri. Ancak tepe bugn hem modern ky yollarnn yapm srasnda kesilmi hem de tarm amal kullanm iin ksmen dzeltilmi. Uydu grntleri sayesinde tepenin orijinal morfolojisinin nasl deitii fark ediliyor. (Hyk/Hyk: nsanlarn yllar boyunca ayn yere yerlemesi sonucu meydana gelen yap katmanlarnn oluturduu suni tepe.)

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Gnmzde arkeolojik alanlarn hepsinde, jeoarkeolojik almalarda kullanlan tm yntemlerin uyguland sylenemez. Bunun en nemli nedenleri, bu yntemlerin dnyada da henz gelime aamasnda olmas ve bunlar uygulayabilmek iin ek bteye gereksinim duyulmas. Ancak her eye ramen jeoarkeolojik almalarn hem dnyada hem de Trkiyede rnekleri giderek artyor. Disiplinleraras almalar sayesinde daha ksa zamanda, salkl bilgilere ulalyor.

Frigya Hierapolisinin 1968 ylnda (solda) ve 2007 ylnda (sada) elde edilmi uydu grntleri

Jeoarkeolojik Adan Anadolunun nemi


Jeoarkeolojik adan Anadoluyu nemli klan iki zellik bulunuyor. lki, Anadoluda hemen hemen her antik dneme ait ok sayda yerleim bulunmas. u ana kadar eitli almalar srdrlm olan ve henz aratrlmay bekleyen antik sit alanlar bunun bir gstergesi. kincisiyse jeolojik konumu gerei Anadolunun ok youn yzey hareketlerinin yaand bir blge olmas. Bu hareketliliin izleri, baz arkeolojik alanlarda faylar, kayalarn oluturduu kvrmlar gibi iaretlerle kendini gsterdiinden bu blgelerde jeoarkeolojik almalarn da yolu alm oluyor.. Anadoludaki antik yerleimlerin younluu ve eitlilii gz nne alndnda, jeoarkeolojinin tm alanlarnda aratrma potansiyelinin olduu sylenebilir. Kurulduu dnemde liman kentiyken zamanla bu zelliini kaybeden Efes antik kentinde gerekletirilen deprem aratrmalar, atalhykte yaplan kaynak analizleri ve Patara antik kenti nekropolnde (mezarlklarn ve toplu mezar yerlerinin bulunduu blge) yaplan jeofizik almalar bunlardan bazlar.

Pompeiiyi yakp kl eden yanarda patlamas, Efesi yerle bir eden deprem, yaamak iin en verimli topraklar arayan insanolu, artan ihtiyala birlikte tarm alanna dnen araziler nsan ve doa varolduu srece, aralarndaki etkileim hi bitmeyecek gibi grnyor. Tabii birbirlerine duyduklar ihtiya da. Gemie k tutmak iin balatlan tm ortak almalar gibi
Fotoraflar Old high resolution satellite images for landscape archaeology: case studies from Turkey and Iraq adl makaleden alnmtr. Katklarndan dolay Prof. Dr. G. M. Vedat Topraka (ODT Jeoloji Mh.) teekkr ederiz. Kaynaklar Ross, A. ., Bora, A., Esentrk, Y., Nikomedia (Antik zmit) evresinde Jeoarkeoloji almalar, Uluslararas Deprem Sempozyumu, 22-26 Ekim 2007. Beach, Timothy P. ve Beach, S. L., Geoarchaeology and aggradation around Kinet Hyk, an archaeological mound in the Eastern Mediterranean, Turkey Geomorphology Cilt 101, s. 416428, 2008. Scardozzi, G., Old high resolution satellite images for landscape archaeology: case studies from Turkey and Iraq Remote Sensing for Environmental Monitoring,

Hierapolisin 7,5 km kuzeybatsnda bulunan Hyk Tepenin 1968 ylnda (solda) ve 2007 ylnda (sada) elde edilmi uydu grntleri

GIS Applications, and Geology VIII. Proceedings of the SPIE, Cilt 7110, s. 711004-14, 2008. French, C. A. I., Geoarchaeology in Action: Studies in soil micromorphology and landscape evolution, Routledge Press, 2003. Semenderolu, A., Durmu, H., Gler, S. Pamukkalenin Dn Bugn Yarn, evre Dergisi, Say 8, s. 9-12, 1993. http://tr.wikipedia.org

65

smail zer * smail Baykara **


* Do. Dr. Antropoloji Blm, Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Ankara niversitesi, ** Ara. Gr. Antropoloji Blm, Fen-Edebiyat Fakltesi Yznc yl niversitesi.

Dursunlu Buluntular
Anadolunun milyonlarca yl boyunca Avrupa, Asya ve Afrika ktalar arasnda hayvan ve insan glerine ev sahiplii yapt biliniyor. Bu glerin sonucu olarak lkemizde ok sayda kalnt bulunur. Bu anlamda Anadolu, antropolog ve arkeologlar iin ak hava laboratuarlar gibidir. Bu durum hem lkemizden hem de dardan ok sayda bilim insann ilgisini Anadoluya younlatrmasnn da nedeni. zellikle son 20-30 ylda yaplan aratrmalarda nemli sonular ortaya kondu. Bu aratrmalardan birinde Dursunluda (Konya) kuvars ve akmakta aletler bulundu. Bu aletlerin bulunmas, insana ait Anadoludaki izlerin bilinenden ok daha eski tarihlere uzandnn gstergesi. Dursunlu buluntular gnmzden 900.000 yl ncesine ait. Bu da Afrikadan kuzeye g etmi ilk insan tr olan Homo erectuslarn Anadoluda yaam olduunun kant ayn zamanda.

Anadoluda Bilinen En Eski Ta Aletler:

66

ursunlu fosil buluntu yeri 1990l yllarda kefedildi. Buras Anadoluda ta devri insanna ilikin kantlar sunmas, tarihlendirmesinin kesin olarak yaplmas ve u ana kadar bilinen en eski buluntu yeri olmas dolaysyla ok nemli. Dursunlu, Trkiye Omurgal Fosil Yataklarnn Aratrlmas Projesi srasnda kefedildi. Proje Maden Tetkik Arama Genel Mdrl (MTA), Ankara niversitesi ve Kaliforniya niversitesinin ortaklyla yapld. Bakanln Prof. Dr. Erksin Glein (Ankara niversitesi) yapt proje kapsamnda Trkiyede yzlerce karasal omurgal fosil yata belirlendi ve bunlarn envanteri karld. Bu fosil yataklar lkemizin doa tarihi asndan aslnda ne kadar zengin olduunu ortaya koydu. Prof. Dr. Gle bakanlnda yerli ve yabanc aratrmaclarn katlmyla gerekletirilen aratrmalarda, Dursunlu kmr ocanda fosil buluntularn yan sra kuvars ve akmakta aletlerin de olduu anlald. Daha nce, fosil buluntular zerindeki almalar tamamlanm olup, basit yonga ve ok yzeyli aletler ile ekirdeklerden oluan litik buluntular zerinde gerekletirilen aratrmalar ise bilimsel bir dergi olan Antiquityde bu ay (Mart 2009) yaymlanmtr.

>>>

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Hipopotama (su aygr) ait savunma dii

Ocaktaki maden almalar srasnda karlan kmrn st ve alt katmanlarna ait atklarn yld tepeciklerdeki malzemeler iinde o dnemdeki insan varln kantlayan kuvars aletler ve paracklar ortaya karld. Ocan etkin olduu dnemde i makineleriyle bloklar halinde karlan ve tabakalar halinde ylan malzeme sayesinde fosil blgesinin stratigrafik yapsn anlamak mmkn oldu. Yrede MTA tarafndan yaplan 45 mlik karotlu sondaj sonucunda bu alann manyetostratigrafik yalandrmasnn en az 780.000 yl nceye kadar uzandn ve Matuyama terslenmesine iaret ettiini gsterdi. Dursun-

lu fosil alanndan elde edilen kk memeli fosilleriyle yaplan faunal korelasyon yntemiyle bu tarih daha aa ekilmi ve ta aletlerin bulunduu tabaka 900.000 yl ncesine tarihlendirilmitir. Buna gre, Dursunlu lokalitesinin fosilli tabakalarnn ya aral 780.000 900.000 yla denk dyor. Dursunludaki jeolojik yap yreye zg bir nitelik sergiliyor. Bu nedenle Dursunlu Formasyonu olarak adlandrlyor. Alt Pleistosene (1.800.000780.000 yl nce) ait olan bu formasyonda yer alan ve kmr iletmesi nedeniyle oluturulan ukura dolan sular bir gl oluturduundan, glsel kiretalar, kil, marn ve linyit

Dursunlu kmr madeni ve atk malzemelerden bir grnm.


67

Anadoluda Bilinen En Eski Ta Aletler: Dursunlu Buluntular

yataklarn ieren bu formasyonun sadece 10 msi yzeyde olup, geri kalan sualtnda kalan kellerden oluuyor. nsan evriminde Homo cinsinin ortaya kndan itibaren ilk kez Afrika dna kan tr Homo erectustur. Afrika dnda bilinen en eski Homo erectus buluntu yeri 1,8 milyon yla tarihlendirilen Grcistan Dmanisi buluntu yeridir. Dmanisi fosilleri, Homo erectuslarn Avrasyaya glerinin bilinenden ok eskiye dayandn gsterir. Bu g yollar zerindeki en nemli gei merkeziyse Anadoludur. Gnmzden 900.000 yl ncesine ait kuvars aletlerin bulunduu Dursunluda bu yrede Homo erectuslarn yaam olduunu kantlyor. Dursunluda yalnzca ta aletler deil, ayn zamanda bu insanlarn avladklar hayvanlara ait eitli fosiller de bulundu. Dursunluda bulunan omurgal hayvanlara ait iyi korunmu yzlerce fosil zengin bir fauna eitliliini yanstyor. Buna gre, bu alanda Proboscidea (hortumlugiller), Rhinocerotidae (gergedanlar), Equidae (atlar), Hippopotamidae (hipopotamlar), Suidae (domuzlar), Cervidae (geyikler), Bovidae (srlar), Carnivora (etiller), Insectivora (bcekiller), Lagomorpha (tavangiller), Rodentia (kemirgenler) gibi byk ve kk memeliler, balkl, karabatak, kaz, rdek,

Terimler
kel: Tortul tabakas Faunal korelasyon: Bir jeolojik tabakay iinde bulunan ve ya daha nceden bilinen fosil buluntulara gre tarihlendirme Fosil insan: Gemi dnemde yaam gnmzde yaamayan insan trleri Grcistan Dmanisi: Grcistanda, Afrika dnda en eski insan buluntusunun (Homo erectus) ele getii blge Litik topluluu: Ta aletlerin btn Manyetostratigrafi: Dnyadaki manyetik kutup blgelerinin deiimlerine gre jeolojik tabakalarn tarihlendirilmesinde kullanlan bir yntem Marn: Killi toprak Matuyama terslenmesi: 780.000 yl nce Dnyann manyetik alannn yer deitirmesi Yonga: Ta bloktan alet yapma amacyla karlan paralar

bir sit alan olarak tanmland ve koruma altna alnd. Dursunlu buluntu alanndaki kalntlar ekolojik adan deerlendirildiinde, fosiller arasnda sucul kularn bulunmas bu blgede Pleyistosen dnemde s bir gl ve yer yer bataklklarla evrili bir alan olduunu gsterir. Kartal ve ahin gibi kulara ait kalntlar ise az olsa da, blgede ayrlk ve ak arazilerin bulunduuna iaret eder. Byk karasal memeli fosillerini mamutlar, gergedanlar, atlar, domuzlar, geyikler, kedigiller, kpekgiller, srtlanlar, sansarlar ve aylar oluturur. Domuz ve kzl geyik kalntlar blgede ormanlk alanlarn varln, ounluu kedigillerden oluan etillerle ceylan fosilleriyse kurak, step ve yer yer aalk alanlardan oluan bir blgeyi gsterir. Sonu olarak Dursunlunun paleoekolojik tablosu, geni byk bir ova ierinde yer alan byk bir gln etrafnda yer yer bataklk ve s alanlar barndran, evresi aalk ve yar aalk bir ortam yanstr.

kartal ve ahin gibi kular, kaplumbaa gibi srngenler, kurbaa gibi amfibilere ait fosiller bulundu. Dursunlu fosil lokalitesi bu zenginlii nedeniyle Konya Blge Kurulu tarafndan korunmas gereken

Anadoludaki En Eski Alet Kalntlar


Evrim srecinde birok tr kazandklar yeni adaptasyonlar ve gelimi mor-

Dursunlu buluntu alannda ortaya karlan ta alet rnekleri: kuvars yonga paras (solda), kuvars aletlerden oluan ta aletler ve paralar (sada)
68

<<<

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Atlara ait byk az dii

File ait byk az dii

folojilerini (biimlerini), genleriyle kuaktan kuaa aktararak gnmze kadar ulatrabilirken kimi trler yok oldu. nsan sz konusu olduunda da, doal seilim benzer ekilde iledi ve baz insan trleri biyolojik adaptasyonlara ek olarak kltr bakmndan da daha stn trlerin basks altnda yeryznden yok olup gitti. nsann kltrel ve biyolojik anlamda deimesi teknolojik geliimlerle ilikilidir. Bu noktada zellikle alet yapm, insann doaya kar daha iyi uyum salamasna, besin toplama ilemlerinin kolaylamasna ve toplumsal organizasyonun deiim geirmesine neden oldu. Dursunlu litik topluluu, kuvars ve akmaktandan yaplm yonga, yonga aletler, okyzl aletler ve ekirdeklerden oluuyor. Litik topluluk basit yonga ve ekirdek/alet teknolojisini ierir, ancak geni kesme kenarna sahip aletler (nacak gibi) ya da iki yzeylilere (el baltas gibi) ilikin kalntlar bulunamamtr. Buluntularn ounluunu litik malzeme ierisinde yer alan yonga ve krk yonga artklar oluturuyor. Bu paralardaki topuk (herhangi bir kaya ya da ta parasna vurularak karlma ilemi srasnda, ekicin iddetine bal olarak karlan para zerinde oluan platform) oranlar olduka az ve materyallerin byk bir ksm proksimal (st) ve distal (alt) blmlerden oluuyor. Dursunlu ta aletlerinin byk bir ounluunu kuvars aletler oluturuyor, ak-

makta aletlerse son derece az. Kuvars paralarn ounlukta olmas o dnemde yaayan insanlarn bu malzemeye daha kolay ulaabildiklerini gsteriyor. Kuvarsn kristal yaps, dzgn yongalarn karlmasn engellediinden aletler genellikle tipik biimlerde deildir ve bu durumlitik topluluun ayrntl olarak tanmlanmasn gletirir. Yonga paralar, genellikle dz topuklar, krk ve kopmu paralardan oluuyor. Levallois ya da iki yzeyli retim zincirinin bir gstergesi olan faetal topuk tipleri bu aletlerde gzlenmiyor. Bu-

lunan ekirdek ya da ekirdek aletler ierisinde okyzller, kyclar, dzeltilmi yongalar, okyzl ekirdekler ve bir adet ift kutuplu ekirdek yer alyor. okyzl paralar, kp biimli kuvarslardan oluuyor. Bu paralarda topuk hazrlklaryla ilgili kalntlar yer alyor. Saylar ok az olan dzeltili aletler, ontuklu yonga ve dzensiz rtulu iki yongadan oluuyor. Kuvars paralarn kolay ekillendirilmesi nedeniyle, bu aletlerde gzlenen rtularn insanlarn kullanm sonucunda olutuu dnlyor. Ta aletlerde gzlenen kullanm izlerinin analizleri zerinde dnyaca tannm bir uzman olan Nicholas Toth ile yaplan grmede akmaktandan yaplm byk bir yongann, yumuak eti kesmek iin kullanlm olabilecei belirlendi. Balangta da belirtildii gibi, g yollar zerinde bulunan lkemiz fosil insanlarn varl ve kltr asndan byk bir potansiyel tamakla birlikte bu konudaki almalarn azl nedeniyle dnya literatrnde hak ettii konuma henz gelmemitir.
Fotoraflar: Prof. Dr. Erksin Glein arivinden alnmtr. Kaynaklar Gle, E., The Earliest Turkish Hominids: Archaeological and Faunal Evidence from Dursunlu, Central Anatolia, International Congress of IUAES, 2002. Gle E., Clark D., Kurtis G., Gilbert A., Gilbert H., Howell C., Karabykolu M., Sara G., Sevim A., nay E., White T., The Early Pleistocene Lacustrine Deposits of Dursunlu, Preliminary Results, Inter-Inqua Colloquium, 1997. Gle, E., Howell, C., White, T., Karabykolu, M., Anadoluda lk nsan zleri: Dursunlu, Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Antropoloji Dergisi, Say 15, s. 79-90, 2002. Louchart, A., Mourer-Chauvire, C., Gle, E., Howell, F. C., White, T., Lavifaune de Dursunlu, Turquie, Pleistocene Inferieur: Climat, Environnement et Biogeographie, Comptes Rendeus de lAcademie des Sciences, Paris, Say 327, s. 341-346, 1998. 69

MTA tarafndan yaplan karotlu sondaj almasndan grnm

Nurdan nan
Prof. Dr., Mersin niversitesi Jeoloji Mhendislii

Dnyann Jeolojik Tarihinden Sayfalar

70

Visual Photos

>>>

Bilim ve Teknik Nisan 2009

ollywood Dnyann jeolojik tarihinden esinlenerek yapt her filmle byk baar kazanp milyonlarca izleyiciyi sinema salonlarna ekerken, bu tarihin gizlerini iyi bilen senaristlerle alm olmal. Jurassic Park Jura Dneminde yaam, Kretase Dneminin sonunda tamamen yok olmu dinozorlarn tekrar canland bir ada hayal ettiriyor izleyicilerine. Derin Darbe Dnyann ekirdeindeki manyetik alann sapmasyla oluabilecek bir kyameti, arpma Dnyaya arpmasna ramak kalm bir asteroidin yol aaca kyameti engellemeye alanlarn macerasn aktaryor. Su Dnyas ise denizlerin ehirleri sular altnda brakacak kadar ykseldii, yaamn su stnde kurulmu teneke ehirlerde ve ilkel teknelerde getii bir dnya sunuyor. Bu filmler, jeolojik tarihin gizlerinden faydalanan filmlerden hemen akla gelenlerden birka. Bu tr filmlerin vazgeilmez ynetmeni Steven Spielberg de jeoloji merakn uygulamaya geiren bir macerac. 80li yllarda, inin bugn dnyaya ak olan ancak o dnemde kimsenin bilmedii, muhteem Jehol dinozor fosili alanndan toplad fosil dinozor yumurtalarn Amerikaya gtrerek bir fosil dinozor yumurtas borsasnn olumasna neden olduu bile syleniyor. Dnya yaklak 4,6 milyar yl nce olumu. lk 4 milyar yllk dnem, sonraki dnemlerde oluan eitliliin hazrlyla gemi. Dnyann jeolojik tarihi, ilk organizmann ortaya k ve ilk tortullama olaylaryla birlikte yazlmaya balanm. Bu tarihin satr balarn da tm jeolojik devirler boyunca gelien ve eitlenen yaam, toplu yokolular, tortullama havzalar, bu havzalardaki tortullama ekilleri, levha ve ktalarn oluumu ve bunlarn birbirlerine gre hareketleri, iklim ve corafya bilgileri, denizlerin ilerlemesi ve gerilemesi, da oluumlar, volkanizma ve metamorfizma (fiziksel/ kimyasal deiim) gibi olaylarn gnmzdeki sonular oluturuyor. lk 2 milyar ylda ekirdek, manto ve kabuk olumu, bunlarn birbirinden ayrlmasyla da Dnya ekillenmi. Bugnknden 90 kat daha youn ilkel bir atmosfer ve rengin gelimesine izin verecek ilk ozon tabakas olumu. Souma evresinin ardndan, yerkrenin Ayla etkileime girmesiyle Dnyann evresindeki manyetik alan izgileri olan Allen Kuaklar gelimi. Bylece zararl nlarn nemli bir ksmn szen etkili bir szgecin devreye girmesiyle birlikte yeryznde scaklk 100Cnin altna dm. Scakln dmesiy-

le birlikte suyun buharlamas sona ermi. Youn volkanik faaliyetler sonucunda atmosfere salnan hidrojenin oksijenle birlemesi de buna eklenince ukurlarda birikmeye balayan sular, 100 milyon yl sren saanak yamurlarla da beslenerek okyanuslar oluturmu. Bylece, okyanuslarda yaamn ortaya kmas iin gerekli koullar hazrlanm. Okyanuslarn kimyasal geliiminde, RNAlar, DNAlar, aminoasitler derken, 3,5 milyar yl nce organik geliimde ilk organizmalar olan siyanobakteriler ortaya km. Sonraki iki milyar yl Dnyann organik evrim dnemi olmu. Biyosentez, eitlenme ve gerek ekirdekli karyotik hcrenin ortaya k ile organik evrimin nemli admlar tamamlanm. Krmz alglerin ortaya kmasyla da mayoz reme gereklemeye balam. Bylece, mitoz blnmeyle birbirinin ayn canllar remesinden farkl bir reme ekli ortaya karak 543 milyon yl nceki Kambriyen Patlamann ilk aamalar gereklemi. Dier yandan, bu organizmalarn fotosentez etkinliine bal olarak atmosferde nemli miktarda oksijen birikmi. Buna bal olarak ozon tabakas kalnlamaya balam. Volkanik faaliyetlerin de azalmasyla, atmosfer ve okyanus kimyasnn ekillenmesi gibi nemli olaylar bu dnemde gereklemi. Kambriyen Dnemden 40-50 milyon yl nce, sadece algler, sngerler, halamllar, yanal simetrili hayvanlar ve amurda oyuk aan solucanlarla snrl bir yaamn oluturduu fauna, daha sonraki zengin yaama temel oluturmu. Kambriyenin ilk 20 milyon yl iinde organizmalar arasnda av-avc ilikisinin kurulmas, mayoz reme biiminin yerlemesi ve canllarn kavk sahibi olarak dayankllk kazanmas sonucunda, bryozoonlar ve omurgal dallar hari neredeyse tm omurgasz gruplarnn hep birlikte temsil edilmesiyle Kambriyen Patlama gereklemi.

Dnyann jeolojik tarihini renmek, bugn iinde bulunduumuz ve insan eliyle hzlandrlm sreleri daha iyi anlamamz salamas asndan nemli ve bir o kadar da keyifli bir bilgi serveni.

71

Visual Photos

Dnyann Jeolojik Tarihinden Sayfalar

Jeoloji tarihinin son 543 milyon yllk dnemine tanklk eden fosil kantlar, kresel lekte kayda deer 17 toplu yokolu yaandn gsteriyor. Bu yokolular, ayn zamanda jeolojik zamann devirlerini de ayrt etmeye yaryor. Permiyen Dnemin sonunda ve Kretase Dneminin sonunda gerekleen iki yokolu dierlerine gre daha geni kapsaml, kresel lekte yokolular. Jeolojik zaman, bu yokolularla Birinci Zaman (Paleozoik), kinci Zaman (Mezozoik) ve nc Zaman (Senozoik) olarak ana zamana ayrlyor.

Bylece, Dnyann jeolojik tarihi kendi iindeki evrimini Kambriyendeki patlama ile birlikte yaplandrm. Jeolojik zaman, sistematie girebilecek zellikler tayan canllarn ortaya kmasyla birlikte Belirgin Canllar Zamanna girmi ve fosil kantlarn tanklna dayanan gerek tarih 543 milyon yl nce yazlmaya balam. Dnyann jeolojik tarihinin Kambriyen Dnemden nceki ilk sayfalar, hem daha yal organizmalarn, hem de daha yal tortul kayalarn ilksel zelliklerini tamamen kaybetmi olmas nedeniyle, pek ok bakmdan hl gizlerini koruyor. Aynen evrenin balangcndaki, Gne Sisteminin ve gezegenlerin oluumundaki ve Dnyann balangcndaki gizler gibi. Jeolojik tarihin kendi iinde de, 543 milyon yl nceki Kambriyen Patlama neden daha nce olmad, Kambriyenin banda kire kavkl omurgaszlarn aniden ve eitlenmi olarak ortaya kndaki temel etken nedir, okyanus kimyas nasl deimitir, Permiyen Dnem sonundaki byk toplu yokoluta neden derin deniz fosillerine rastlanmyor, toplu yokolularn semeli oluunun nedenleri nedir, iklim deiikliklerinin nedeni nedir gibi cevap bekleyen pek ok soru var. Byk yokolulardan ilki, 360 milyon yl sren Birinci Zamann son sayfalarnda yani gnmzden 240 milyon yl nce, Permiyen Dnemin sonunda gereklemi. O dneme damgasn vuran canllarn byk ksm yok olmu. Bu yokolutan sonra, kinci Zamana geilmi. 175 milyon yl sren kinci Zamanda eitlenen

canllarn byk ksm, 65 milyon yl nce Kretase Dneminin sonunda gerekleen ikinci byk yokolula tamamen ortadan kalkm. Bylece jeolojik zamann bugn de iinde bulunduumuz nc Zamanna geilmi. Organizmalarn toplu yokolularnn nedeni olarak, Dnya corafyasn ekillendiren kresel lekteki levha hareketleri, yeni denizlerin olumas, varolan denizlerin kapanmas, deniz ilerlemesi ve deniz gerilemesiyle oluan deniz seviyesi deiimleri, karalarn, denizlerin, kta sahanlklarnn, kutuplarn ve ekvatorun deien konumlar, buzul alar, iklim deiiklikleri, meteor arpmalar ve volkanik hareketler gsterilmi. Yokolularn sresi ve neden baz trlerin yok olup, dierlerinin yok olmad gibi sorular hl aratrma konusu. Benzer morfolojiye sahip ve benzer ortamlarda yaayan canllardan bazlarnn neden yok olduu, dierlerinin nasl yoluna devam edebildii sorularnn henz kesin yantlar yok. rnein, Ge Triyas Dnemde ortaya kan srngenlerden kaplumbaalar ve kertenkeleler gnmzde bile yaamlarna devam ederken, onlarla ayn zamanlarda, ayn corafyada ortaya kan ve 165 milyon yl Dnyaya hkmeden dinozorlar Kretase Dneminin sonunda yok olmu. Dinozorlar yok eden faktrlerin, dier canl gruplarn neden ayn oranda etkilemedii sorusu jeolojik tarihin gizlerinden biri olarak kalm. Bu yokoluta, baz gruplarn cins saysnda nemli dler olmu. rnein, planktonik foraminiferlerlerin yokolu ncesindeki cins says 18 iken, yokolutan sonra bu say 3e inmi. Diatome ve Radiolaria gibi ba-

72

Visual Photos

<<<
z gruplarn cins saylar ise ayn kalm (srasyla 63 ve 10). Dinoflagellata gibi baz gruplarda bu rakam 57den 43e dm. Memeliler, karasal bitkiler ve srngenler gibi baz canl gruplar ise toplu yokoluun dnda kalm ve yeni dneme geildiinde cins ve tr saylar artm. rnein, memeliler hem Kretase Dneminin sonundaki toplu yokolutan etkilenmemi, hem de nc Zamana geildiinde daha nce 22 olan cins saylar 25e km. Toplu yokolular kimi zaman tek bir neden tetiklemi olabilecei gibi, birka neden birlikte de tetiklemi olabilir. rnein, levhalarn birbirlerinden ayrlma zamannn balangc eitli manyetik, yapsal, jeofizik, jeokronolojik ve paleontolojik tekniklerle belirleniyor. Bu teknikleri kullanarak edinilen bilgilere gre, ktalarn paralanmasnn ana nedeni yer iindeki konveksiyon akmlarnn deimesi olabilecei gibi, byk meteoritlerin arpmas sonucunda mantodaki ykselmeler de olabilir. Ayn ekilde, ktalarn paralanma zamanlaryla, meteoritlerin Dnyaya arpma zamanlar da birbirine uyuyor. Bu durumda toplu yokolularn nedeni tek bana kta hareketleri deil, ayn zamanda meteorit arpmalar ve mantodaki ykselmeler de olmal. Dnyann jeolojik tarihi, canllarda deiik vcut ekillerinin denendii bir sahne gibi. Kambriyen Dnem ncesinin 1 metre apnda ama ancak 5 milimetre kalnlndaki yass vcutlaryla yumuak gvdeli canllar; Silriyen denizlerinde yaygn olan 2 metre boyunda dev deniz akrepleri; Devoniyen denizlerinin slklarnda geni imenlikler oluturan deniz laleleri; Devoniyen karalarnda kanat aklklar 75 santimetreyi bulan yusufuklar; Karbonifer denizlerinde boylar 10 metre bile olabilen kemikli balklar, Karbonifer karalarnda 30 metre ykseklie erien bitkiler; Kretasede boylar 6 metre, uzunluklar 15 metre olabilen boynuzlu, gagal, yakalkl ve zrhl dinozorlar, yzebilen dev srngenler, kanat aklklar 9 metreye ulaabilen uan srngenler; Tersiyerde uamayan dev kular, her biri 15 santimetre uzunluunda dileri olan, 23 metre uzunluunda kpek balklar, kl dili kaplanlar. Gnmzde ite bu modellerden baarl olanlar yayor sadece. Jeolojik tarih deerlendirilirken, Dnyann elips yrngesinin her 100.000 ylda bir dairesel olmas, dnme ekseninin eim asnn her 40.000 ylda bir azalmas gibi periyodik etkiler ve Gneteki patlamalar gibi periyodik olmayan galaktik etkiler bir arada ele alnyor. Dnyaya ilikin manyetik, yapsal, jeofizik, jeokronolojik, sedimantolojik ve paleontolojik verilerin tamam hep birlikte yorumlanyor. Manyetik anomalilerden elde edilen kutuplarn konumlarna ilikin bilgiler, manyetik rotasyonlar, kinematik modellemeler; paleomanyetik sonulardan elde edilen kutupsal sapma erileri ve radyoaktiviteyle ya tayini gibi aletsel veriler doadaki dier verilerle destekleniyor. rnein, rt ve radyolarit kayalar derin denizel havzalar; kumta, marn kayalarnn ardalanmasndan oluan trbidit kayalar kta ykselmelerini; sradalar, havzalar ve peridodit, harzburgit, gabro gibi mamatik kkenli kayalardan oluan ofiyolitler ise okyanuslarn konumlarn, okyanusal kabuun ve ktasal kabuun zaman iindeki konumlarn belirlememizi ve aralarndaki ilikileri anlamamz, levhalarn dalma-batma sreleriyle ilgili yorum yapabilmemizi salyor. Resif kayalar, tuz, jips gibi evaporit kayalar, karasal kumtalar ve krmz tabakalar tropikal iklimin, kmr oluumlar yar tropikal iklimin, buzullarn getirmi olduu stleri izikli akl ve kum boyutundaki keller olan moren ve tillit oluumlar ise buzul dnemlerinin belirteci olarak kullanyor. Flora birlikleri ve zde faunalarn deerlendirilmesiyle jeolojik zamanlardaki corafya bilgilerine ulalabildii gibi, bitkisel zonlardan faydalanlarak da farkl iklim koullar hakknda bilgi ediniliyor. Ayn ekilde, bu iklimlerin belirteci olan kayalardan da faydalanlyor. rnein, ekvatorun 354 milyon yl nce Devoniyen Dneminin sonundaki konumu, 4 laminal varv kellerinin ardalanmas incelenerek tanmlanabiliyor. Varv kelleri, bir kum katman zerinde 1 yl sresince birikmi balk katman eklinde ardalanyor. Buradaki temel k noktas, bu 4 laminal varv kellerinin ancak ift dnem ya alan bir ekvatoryal iklimde oluabilecei bilgisi oluyor. Gnmzde, nkleer denemeler, sanayi atklar, ar kirlenme, plansz nfus art, buna bal olarak yeni tarm alanlarnn almas, kresel snma sreleri, iklim deiiklii, sera gazlar salnm, ozon tabakasnn delinmesi, buzullarn erimesi, llerin genilemesi gibi insan faktr ile hzlanan srelerin, ekosistemi derinden sarsan tm olgularn daha iyi anlalabilmesi ancak jeolojik tarihin iyi bilinmesiyle mmkn. Dnyann Jeolojik tarihi, yeni sayfalarnda antropoloji, sosyoloji, arkeoloji, biyoloji, ekoloji, corafya ve tarihle yazlmaya gnmzde de devam ediyor... Gemi hakknda ne kadar ok ey bilirsek, gelecee o kadar iyi hazrlanabiliriz...

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Halamllar: Tek hcreli mikroskobik canllarn eitli grevler iin zel organlarn gelitii, organizasyon bakmndan en gelimi dal olan Ciliata (Silliler) dal Belirgin Canllar Zaman: Jeolojik Zamann fosil kantlara dayandrlan ve 543 milyon yl nceye tarihlenen Fanerozoyik st Zaman Manyetik rotasyon: Doada kayalar iinde sk karlalan olivin, piroksen ve mika grubu minerallere bir d alan uygulandnda, bu minerallerde bulunan demir ve mangan iyonlar sahip olduklar atomik-manyetik momentlerine uygulanan alan dorultusunda ynlenir. D alan kaldrldnda, atom organizasyonundaki termal titreimler nedeniyle bu ynelimler kaybolur. Kayalardaki bu manyetik zelliklerden faydalanlarak jeolojik zamanlardaki kutuplarn (paleokutup) konumlar hakkndaki bilgi elde edilir. Ofiyolit: Serpantin, klorit, albite zengin jeosenklinal sedimanlarnn da elik ettii, Peridodit, Harzburgit, Gabro gibi okyanusal kabua ait, mamatik kkenli kayalar Resif kayalar: Alg, mercan, bryozoa gibi kalker madde salglayan bitki ve hayvan topluluklarnn oluturduu tepe biimindeki kalker ve dolomit kelleri Evaporit kayalar: Tuz kayalar. Doygun eriyiklerin kelmesi ve tuzlu sularn buharlamas sonucunda meydana gelen jips, kayatuzu, anhidrit ve actuz gibi tortulardr. Bir i glde veya okyanusla balantl bir lagnde geliebilirler. Moren: Buzulta. Buzullarn getirip brakt ve buzullar geri ekildikten sonra yzeyde kalan ta oluumlar Tillit: Buzul akllarnn imentolanmasyla oluan kayalar 4 laminal varv kellerinin ardalanmas: Buzullarn erimesinden sonra, geride kalan ince taneli gl tortullarna varv denir. Varvlar, bir yllk srede, bir ak renkli ve bir de koyu renkli iki lamina (1 cmden daha ince tabakalanma) oluturur. 4 ift lamina ise, 4 yllk bir kelmeyi iaret eder. ift dnem yal bir ekvatoryal iklim: Hem yaz, hem de k aylarnn aylarnn uzun dnemde yal olduu iklim

Kaynak nan, N., Tasl, K., Tarihsel Jeoloji, Mersin niversitesi Yaynlar, No.15, 144 sayfa, (2. bask), 2009. 73

Cenk Durmukahya
Dr., Celal Bayar niversitesi evre Sorunlar Aratrma ve Uygulama Merkezi

Pusula Bitkileri
Doada ynnz nasl bulursunuz? Gnmzde GPSler (kresel yn bulma sistemleri) ve pusulalarla fazladan bir bilgiye ihtiya duymadan ynmz kolayca bulabiliyoruz. Ancak bu faydal aralar yokken insanlar ynlerini nasl buluyorlard? nsanolu yn bulmak iin binlerce yldan beri gnei ve yldzlar kullanyor. Bu gkcisimleri gzlenerek kuzeyin nerede olduu tespit ediliyor ve daha sonra istenen yne doru gidiliyordu. Ancak hava kapalyken ynlerini nasl buluyorlard acaba diye de dnebilirsiniz. Bu durumda pusula zellii gsteren bitkilerden yararlanyorlard.

74

usula zellii gsteren bitkiler ya da ksaca pusula bitkileri, baz bitkiler iin kullanlan betimleyici bir isimdir. nk farkl corafyalarda farkl bitki trlerine pusula bitkisi ad verilir. rnein lkemizde ve Avrupada yabani bir marul tr olan Lactuca serriolaya bu isim verilirken Amerikada Silphium laciniatum tr pusula bitkisi olarak biliniyor. Daha birok bitkiyi pusula olarak kullanabiliriz. rnein bir aac veya bir aly ya da otsu bir bitkiyi gzleyerek ynmz bulabiliriz. nk birok bitki yapraklaryla, gvdeleriyle, dallaryla ve iekleriyle bize ynleri gsterebilir. Otsu bitkilerden nce, aa ve allarn bize ynleri nasl gsterdiklerini anlatalm. Aalar ve allar eitli nedenlerle formlarn kaybederler ya da yeni formlar olutururlar. Biz de bu formlara bakarak ynleri tayin edebiliriz. Bitkilerin formlarn etkileyen en nemli iki faktr gne ve rzgrdr. Bu iki gcn bitkileri nasl ekillendirdiini anlamak iin genel grnmleri hakknda biraz bilgi sahibi olmak gerekir. Her aa trnn kendine has bir ekli vardr. Bunu bildiimizde rzgr ve gnein bitkiyi nasl ynlendirdii tespit edebiliriz. Btn bitkiler yaamlarn srdrmek ve besin retmek iin gne na ihtiya duyar; gne bitkiler iin vazgeilmez bir yaam kaynadr. Bitkiler gneten daha ok yararlanabilmek iin ona doru ynelirler. Bu olaya fototropizma yani gnee ynelme ad verilir. rnein gnebakan, ieklerini devaml gnee doru evirirken, ormanlarda yetien sarmaklar gne nlarna ulaabilmek iin aalarn gvdelerine sarlarak yukarya doru geliim gsterirler. Bu zellikleri tm bitkilerde gzlemek zor olsa da baz trlerde bu davranlar ok belirgindir. Bu trler bize yn bulma konusunda iyi birer rehber olabilir. Bu konuda bize yardmc olabilecek en gvenilir bitkiler aalardr. Aalarn gne isteklerine gre farkl ta yaplar vardr. rnein kutuplara yakn enlemlerde ve yksek rakmlarda yaayan aalar, gne n her zaman eik olarak alrlar. Bu nedenle eik nlardan daha ok yararlanabilmek iin bu aalarn talar piramide benzeyen formlarda olur. Ladin, gknar gibi yaprak dkmeyen, kozalakl aalar bu forma gzel bir rnektir. Daha aadaki enlemlerde yaayan ve gne nlarn dik alan aalarn talarysa genellikle genitir. Mee, nar ve ceviz gibi geni yaprakl ve geni ta yapsna sahip trler bu gruba girer. Bu ta ekilleri gne nn bitkiler zerindeki birincil, kalc etkileridir. Ama lman iklimde yetien baz aalarn rnein selvinin tac da piramit eklin-

>>>

Bilim ve Teknik Nisan 2009

dedir. Bunun nedeni de le saatlerindeki yksek scaklklardan korunmak, sabah ve leden sonra gelen eik daha iyi alabilmektir. Gne nn ikincil etkileri daha ok yapraklarda grlr. rnein, kuzey yarmkrede gnein douundan batna kadar izdii hilal, bitkinin genellikle gney ksmn etkiler. Bu hilalin ortas da tam gney ynn gsterir. Bu nedenle birok bitki trnn gneye bakan tarafnda daha ok yaprak bulunur. nar, kavak, mee, kayn, kestane, akaaa, kokar aa ve akasya aalarnda bu zellii kolayca grebilirsiniz. Ama karaaa gibi, baz trler gnein etkisini bu kadar kolay belli etmez. Yapraklarn dnda, aalarn gne alan kesimlerinde fotosentez daha ok yapld iin besin de daha fazla retilir. Bu nedenle birok aa trnde bitkinin gne alan ksmndaki dallar daha uzundur. Rzgrn aalar zerindeki etkisi de bize ynler konusunda bilgi verir. Rzgrn bitkiler zerinde etkisi iki ekilde olur. Aalarn byk bir ounluu sert esen hkim rzgrlar ynnde eilirler. Bu da bize rzgrn ynn gsterir. Bir blgedeki hkim rzgr saptamak olduka kolaydr. evrede grdnz eilmi aalar size o blgede esen hkim rzgrn ynn kolayca gsterir. Ama aalarn tm hkim rzgrlar karsnda eilerek size yn bildirmez. Baz aalarn gvdeleri dz olsa da rzgrn estii ynde bulunan dallar az geliim gsterirken kar taraftaki dallar daha iyi geliim gsterir. Bylece aacn tacnda bir asimetri oluur. Siz de bu asimetriden hkim rzgrn nereden estiini anlarsnz. Rzgrn bymeyi geciktirici etki denilen bu etkisi kavak aalarnda kolaylkla grlebilir.

lkemizde bulunan en nemli pusula bitkilerinden biri, kaplanotu (Doronicum orientale) glge ortamlarda bile ieklerini gnee doru evirdii iin bizlere her zaman doru yn gsterebiliyor.

75

Pusula Bitkileri

Gneyden esen rzgrlarn etkisiyle kuzeye doru eilmi bir selvi aac (Cupressus sempervirens)

Rzgrn ve gne nn etkisi bitkilerde ayn ynde de grlebilir, farkl ynlerde de. rnein rzgr, n gneyde gsterdii etkiyi azaltabilir ya da artrabilir. Baz trlerde gne daha fazla etkili olurken baz trlerde rzgr daha fazla etkili olur. Bu nedenle bitkilere baklarak yn bulunurken iki etmeni de dnmek gerekir. Aksi halde salkl bir sonu alnamaz. Ayrca yn bulma amacyla incelediiniz aalar, binalardan veya baka aalardan etkilenmemi ya da onlar tarafndan korunmam olmaldr; yoksa doru sonu alamazsnz. Kararnz tek bir aaca bakarak deil birden ok aaca bakarak verirseniz daha salkl sonular elde edersiniz. nk bir aa sizi yanltabilir. Ayrca aacn budanmam ve yangn, yldrm gibi doal etmenlerden etkilenmemi olmas gerekir. Aalar formlar, dallar ve yapraklar dnda gvdeleriyle de bize ynler hakknda bilgi verir. Amerika Yerlileri tarafndan kaydedilen bu bilgilere gre, aa gvdelerinin kuzeye bakan taraflar her zaman dier taraftan daha koyu renkli ve mat olurken gneye yani a bakan taraflar daha ak renkli ve parlak olur. Bunun dnda, gvdenin kuzeye bakan ksmnda yer alan ya halkalar daha kaln olurken gneye bakan ksmndaki halkalar daha ince olur. Ya halkalarnn bize ynleri gsterdiini sadece Amerika Yerlileri deil gnmzden drt yz yl nce yaam olan byk sanat Leonardo da Vinci de sylemi. Da Vinci, yapt gzlemler srasnda Avrupada bulunan aalarn bu zelliini fark etmi. Bunun zerine 1990l yllarda New York Ormanclk Komisyonu tarafndan yaplan bir aratrmaya gre kesilen 700 ladin aacnn %94nn gvdelerinin ve ya halkalarnn kuzeye bakan ksmlarnn daha kaln olduu ispatlanm. lkemizde yn tayin etmek iin gzel bir klavuz da meyve baheleridir. lkemizde ok sayda grdmz eftali, erik, kays ve zm gibi gne seven bitkilerin yer ald ba ve baheler genellikle gneye bakan yamalarda yer alrlar. Gnein daha az etkili olduu, dolaysyla daha serin olan kuzeye bakan yamalarda bu tr meyveler verimli bir ekilde yetitirilemez. Aalarn dnda, kam ya da saz gibi bitkiler de bize yn asndan nemli bilgiler verir. Bu tip bitkiler salkm eklindeki ieklerini hkim rzgrlarn geldii yne doru younlatrrlar. Bylece o blgedeki hkim rzgrlarn hangi ynde estiini biliyorsanz bu tr bitkilere bakarak da ynnz tayin edebilirsiniz.

Buraya kadar bitkilerin rzgrlardan etkilenerek nasl ekil aldklar anlattk. imdi de lkemizde grlen hkim rzgrlar hakknda bilgi vererek yaadnz ya da seyahat ettiiniz blgerlerde kabaca hkim rzgrlarn hangi ynlerden estiini belirtelim. lkemizde hkim rzgrlar genellikle k aylarnda karadan denize, yaz aylarnda denizden karaya doru eser. Bu lkemizin genel durumudur. Mevsimsel olarak grlen bu duruma karn, yllk hkim rzgr ynleri yine orografik artlara bal olarak blgeler arasnda baz farklar meydana getirir. Marmara Blgesinde hkim rzgrlar uzun yllarn ortalamalarna gre kuzeyden eser. Ege Blgesinin i kesimlerinde ve gneybat blmnde rnein Mula, Marmaris ve Bodrumda kuzey rzgrlar hkimken, ky Egede, zmir, Aydn, Manisa civarnda gney ynl rzgrlar hkimdir. Akdeniz Blgesinin ky kesimlerinde gneybatl rzgrlar hkimken, Toroslarn belirginlemeye balad Antalyada kuzey, Isparta ve Burdur gibi i kesimlerdeyse gney ynldr. Orta Toroslarn ky blmnde yani Anamur ve Silifke civarnda ve Konya ovasnda kuzey ynl rzgrlar grlr.

iekleriyle gnei takip eden soanl bir bitki olan sar lale (Tulipa sylvestris)

76

<<<
Anadolu Blgesinde, Kayseri, Nide ve Nevehir civarnda orografiye de bal olarak farkl ynler hkimken, dier blmlerde kuzey rzgrlar hkimdir. Karadeniz Blgesinin bat ve orta blmnde gneyden esen rzgrlar, i kesimlerinde kuzey rzgrlar hkimdir. Dou ve Gneydou Anadolu blgelerinde de kuzeyden esen rzgrlar hkimdir. Yn bulmak iin kullanlan yaygn bir yol da karayosunlarna bakmaktr. lkokulda hayat bilgisi derslerinde aalarn ve kayalarn zerinde yetien karayosunlarnn ve likenlerin her zaman kuzeyi gstereceinin retildiini belki hatrlarsnz. Ancak ok nemli bir blgeye gittiinizde karayosunlarn ve likenleri hemen her ynde grebilirsiniz. O halde bu bilginin dorusu nedir? Karayosunlar yaamak iin nemli havaya ve glgelik alanlara ihtiya duyarlar. Bu iki art salandnda o blgede karayosunlar kolayca yetiir. Kuzey yarmkrede yer alan lkemizde daha nce de belirttiimiz gibi kuzeye bakan yamalar her zaman daha az k alr ve bu nedenle daha serin olur. Ancak nem konusunda bu kadar geerli tek bir bilgi yoktur. Baz blgelerde kuzeybatya, baz blgelerde de kuzeydouya bakan taraflar daha nemlidir. Bu da blgede esen nemli rzgrlara baldr. Bir blgede nem getiren rzgrlar kuzeyden ve doudan esiyorsa o blgenin kuzeydousunda karayosunlar daha iyi geliir. Eer nemi getiren rzgrlar batdan esiyorsa o durumda da kuzeybat yn daha nemli olur ve bu ynde daha ok karayosunu bulunur. Bu nedenle karayosunlar bize gerek kuzeyi gstermeyebilir. Tm bu zellikler aalarn ve kayalarn zerinde yaayan likenler iin de geerlidir. Aalarn dnda baz otsu bitkiler de bize ynleri gzel bir ekilde gsterebilir. Baz bitki trlerinin yapraklar k ihtiyalarn karlayabilmek iin kuzey-gney, dou-bat ynlerinde dizilir. rnein lkemizde yabani marul (Lactuca serriola) olarak bilinen bitki buna ok gzel bir rnektir. Bu bitkinin yapraklarnn saplar olmad iin yapraklarn gnein geldii yne doru dndrme ans da yoktur. Yabani marulun yapraklar le saatlerinde ortaya kan yksek scaklktan etkilenmeyecek ve gn boyunca gnei en verimli ekilde alacak biimde yerlemitir. Yapraklar her zaman kuzey-gney dorultusunda dizilidir. Papatyagiller (Compositae) ailesinden sar iekli bir tr olan yabani marula bu nedenle pusula bitkisi ad verilir. Hercai menekeler, karahindibalar, baz zambaklar, laleler, stleenler ve papatya trleri de g-

Bilim ve Teknik Nisan 2009

ne n seven bitkilerdir. Bu nedenle bu trler ieklerini her zaman aydnlk olan yne, yani gne nlarnn geldii yne doru evirirler. Gnei tam anlamyla takip eden baz bitkiler de vardr. Bunlarn en dikkat ekeni kaplan otudur (Doronicum orientale). Papatyagiller ailesinden byk sar iekli bir tr olan bu bitki, doumundan batmna kadar iekleriyle gnei takip eder. Ancak yaplan bilimsel aklamalara gre bitki yava hareket ettii iin gnein hareketiyle onun hareketi arasnda 40 dakikalk bir fark vardr. Bu da yaklak 10 derecelik bir kaymaya neden olmaktadr. Hemen herkesin bildii gibi ayiei (Helianthus annus) de gnei takip eden bir bitkidir. Bu zellii nedeniyle gnebakan ismiyle de anlr. Ancak bu bitki her zaman tam olarak gnei gstermez. rnein yksek rakmlarda yetitirilen ayiekleri, gne nlar eik geldii iin ou kez dou ynn gsterir. Bu nedenle ayiei ok gvenilir bir pusula bitkisi deildir. Tm bu bilgilerden sonra artk siz de bitkileri biraz gzlemleyerek doada ynnz bulabilirsiniz. Her ne kadar gnmzde pusulalar, GPSler yaygnlatysa da ormanda yry yaparken ya da piknikte dolamaya ktnzda kaybolursanz bu teknolojik aletler yannzda olmayabilir ve yolunuzu bulamayabilirsiniz. Bu gibi durumlarda bitkiler size her zaman doru yn gsterir.
Fotoraflar: Cenk Durmukahya Kaynaklar Nobel, P. S., Environmental Biology of Agaves and Cacti, Cambridge University Press, 1988. Gatty, H., Finding Your Way Without Map or Compass, Dover Publications, 1999. Gurevitch, J., Ecology of Plants, Sinauer Associates, 2002.

Gne stleeni (Euphorbia helioskopia) ad verilen pusula bitkisi.

Pallardy, S. G., Physiology of Woody Plants, Academic Press, 2007. Weaver, J. E., Prairie Plants and Their Environment, University of Nebraska Press, 1991.

77

Ferda enel Do. Dr., Doktor Sami Ulus ocuk Hastanesi

Nanotp
Michigan Center for Biologic Nanotechnology 78

>>>

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Son yllarda kendinden ska sz ettiren bilim dallarndan biri de nanoteknolojidir. Nanoteknoloji, maddenin molekler dzeyde dzenlenmesi ve kontrol edilmesi yoluyla gerekletirilen ilemlere verilen genel addr. Bu teknoloji sayesinde ok karmak ve byk sorunlar kolayca zmek mmkn olabilir. Nano, Latince nanus kelimesinden tretilmitir ve cce anlamna gelir. Nanometre, bir metrenin milyarda biri karlna gelen bir uzunluk lsdr. Dier bir deyile 1 nanometre 10-9 metredir, bu da yan yana dizilmi 3-5 atom kadar bir uzunluktur. Gnmzde nanoteknoloji yardmyla maddeyi oluturan atomlarn dizili biimleri deitirilip eitli baka biimler verilebilir. Maddeler nano byklkte farkl davranlar hatta olaanst davranlar gsterir. Normal koullarda ve elektrii iletmeyen maddeler, nano byklkte tam tersi zellikler gsterebilir. Olaan byklkteyken sert olmayan maddeler nano byklkte elmastan bile sert olabilir. Malzemelerin nano dzeye kltldklerinde normalde grmediimiz yeni ve stn zelliklerinin ortaya kmas ve bu sayede hem ok dayankl hem de ok kk ve hafif hale gelmeleri nanoteknolojiyi ilgi oda haline getirmitir.

Yapay DNA
Japon bilim insanlar nanoteknoloji yardmyla 2007 ylnda ilk defa yapay DNA oluturdu. Aratrmaclar ilk olarak eker yapsndaki (deoksiriboz) iskeleti oluturdular. Bu iskeletin zerine, yine yapay olarak elde edilen 4 farkl baz yerletirdiler. Yapay bazlar asetilen balaryla deoksiriboz iskelete birletirildi. Bu ekilde elde edilen DNA zinciri benzer ekilde oluturulan dier bir zincirle birletirildiinde, DNAnn tipik ikili sarmal yaps oluturuldu.
Kaynak: Doi, Y., Chiba, J., Morikawa, T., Inouye, M., Artificial DNA Made Exclusively of Nonnatural C-nucleosides with Four Types of Nonnatural Bases, Journal of the American Chemical Society, Say 130, s. 8762-8, 2008.

ano lekte iler yaplabileceinden ilk bahseden bilim insan, 1918 ylnda Amerikada doan Richard Philip Feynmandr. Feynman, gece yars onu arayp Nobel dln kazandn haber veren gazeteciye Bunu sabah da syleyebilirdiniz diyecek kadar mtevaz ve akac bir bilim insanyd. Feynman, 1959 ylnda yapt Aada Bir Sr Yer Var balkl konumasnda, yirmi drt ciltlik Britannica ansiklopedisinde yer alan tm bilgilerin, toplu ine ba byklnde bir alana sdrlabileceini sylemiti. 10-100 atom geniliinde veri aktarm kablolarnn, nanometre byklkte transistorlarn, mikro elektromotorlarn daha olmad o zamanlarda Feynmann fikirlerinin gereklemesi neredeyse olanaksz grnyordu. Nitekim nanoteknoloji alanna katklaryka tannan Eric Drexlerin 1980lerin ortasnda nanoteknolojinin olas uygulamalarn anlatt Yaratma Motorlar (Engines of Creation) adl kitabn yaymlamasna kadar da bu konu gndeme gelmemiti. Drexler atomlar planl bir ekilde bir araya getirerek maddenin fiziksel zelliklerinin deitirilebileceini ve istenilen zellie sahip molekllerin oluturulabileceini ngrmtr. rnein elmas, kmr ve grafit ayn atomlardan, karbondan

oluur. Buna ramen bu maddelerin fiziksel zellikleri birbirlerinden ok farkldr. Dolaysyla atomlarn kristal yap iindeki sralanlar dzenlenerek istenilen zellikte madde yaplabilir. Malzemeyi atomik lekte kontrol ederek, rnein eliin dayanklln iki kat artrp arln yarya indirmek mmkndr. Bu zelliklere sahip elik uzay ve havaclk sanayileri tarafndan talep edilir. Gnmzde bilgisayarlar, cep telefonlar, radyolar, tbbi grntleme sistemleri, uzay aralar ve pek ok malzeme nanoteknoloji sayesinde retilmektedir. Nanoteknolojinin en ok kullanld alanlardan biri de tptr. Hastalklarn tehisinden tedavisine kadar tm alanlarda ok yaygn olarak kullanlr. Canl bir hcre nano lekte ilevini srdren biyolojik bir sistemdir. Dier bir bak asyla, bir hcre iinde nano byklkte paralar olan doal bir motor gibidir. Bu doal motor, hcre ekirdeindeki DNAdan ald bilgi dorultusunda protein retir. Proteinler birer nanorobot gibi alarak hcre sisteminin devamlln salar. Nanotbbn amac da bu sistemin ileyiini canlya yarar salayacak ekilde kontrol altna almaktr. Drexlerin yirmi yl nce ortaya att, atom ve molekllerin cinslerini ve kristal iinde sra79

Visual Photos

Nanotp

lanlarn dzenleyerek istenilen zelliklere sahip malzeme retme fikri sayesinde, insan biyolojik sistemlerinin molekler dzeyde izlenmesi, onarlmas, yaplandrlmas ve denetlenmesi artk mmkn. Nanotp son yllarda ila ve alarn vcuda daha kolay sokulmasn salayabilecek tayclarn gelitirilmesinde de kullanlyor. Buna ek olarak, vcuda daha iyi uyum salayan ve daha dayankl malzemelerin retilmesi konusundaki almalar da ilerliyor. Bu teknoloji kullanlarak elde edilen yeni molekller sayesinde ok dayankl ve hafif, suni kemik oluturulabiliyor. Kemii oluturan hidroksiapatit (HA) kristallerinin yeniden yaplandrlmasyla nano-HA kristaller elde ediliyor. Elde edilen bu yeni kemik sayesinde eitli krklarn ve iskeletteki yap bozukluklarnn tedavisini yapmak mmkn olabilir. Nanoteknoloji, vcuda daha iyi uyum salayan ve daha dayankl materyaller retilmesine ek olarak, biyolojik molekllere ok benzeyen veya onlarn ayns olan yaplarn oluturulmasna da olanak salyor. Oluturulan nano maddeleri birer robot gibi kullanarak hcre iindeki biyolojik etkinlikleri kontrol altna almak da mmkn.

Nanorobotlar
Hcre iindeki kimyasal olaylar kontrol etmek, hasarl yaplar tespit etmek veya tamir etmek, gerekli malzemeleri hcre iine tamak veya hcreden karmak gibi mikro lekteki ileri yapmak iin ok kk yaplara ihtiya vardr. Elimizdeki byk malzemelerle hcre iine mdahale etmek mmkn deil-

dir. Yllar nce evrilen bir filmde, doktorlar tayan bir ara nano lee kadar kltlerek, kalp krizi geiren bir kiinin damarndan vcudunun iine gnderiliyordu. Doktorlarn grevi, ok ksa bir srede tkal damar bulup amakt. Bu yolculuk srasnda vcudun eitli hcrelerinin saldrsna urayan doktorlar birok zorlukla karlayor, ancak her trl zorlua ramen grevlerini ba-

Respirositler
Nanotp alanndaki nemli gelimelerden biri de laboratuvar ortamnda oluturulan ve krmz kan hcrelerine benzeyen respirositlerdir. Respirositler, ilev asndan, krmz kan hcrelerine yani eritrositlere benzeyen ve ilerinde oksijen tayan nanorobotlardr. aplar 1 mikron olan respirositler kan dolam sisteminde rahatlkla ilerleyebilir. Kre eklinde bir respirosit 18 milyar atomdan oluur. Elmasta olduu gibi sralanm karbon atomlarndan oluan respirositlerin iine 1000 atmosferlik basn altnda 9 milyar oksijen (O2) ve karbondioksit (CO2) atomu sdrlabilir. Bu halleriyle respirositler birer basnl gaz tankna benzetilebilir. Respirosit vcuda girdikten sonra, iindeki O2 ve CO2yi kontroll olarak dar atmak zere planlanmtr. Respirositlerin yzeyinde gaz al veriini salayan zel bir dzenek ve gaz miktarn alglayan zel alglayclar vardr. Akcierden geen respirositler d ortamdaki yksek oksijen ve dk karbondioksit miktarn alglayarak ilerine O2 alr ve dar CO2 atarlar. Oksijenle dolan respirositler kan yoluyla dokulara ulatnda ise bunun tam tersi bir mekanizma iler; yani dardaki dk oksijen miktarn alglayarak ilerindeki O2yi dar verir, d ortamdaki CO2yi ilerine alrlar. Bylece respirositler, doal krmz kan hcrelerinin (eritrositlerin) yapt grevi yapm olur. Dahas, respirositler ayn hacimdeki eritrositlerden 236 kat daha fazla oksijen tayabilir. Elmas kapl yzeyleri sayesinde yksek basnca dayanabilen respirositler, bu sayede kk bir hacim iinde ok miktarda gaz tayabilir. Yani % 50 orannda respirosit ieren 5 cm3lk bir sv, 5400 cm3lk kann tayabilecei kadar oksijen ve karbondioksit tayabilir. Gelitirilme aamasnda olan bu teknoloji henz insanlar zerinde kullanlmamaktadr. Klinik kullanma girdikten sonra bir ok hastaln tedavisinde yarar salayaca dnlmektedir. Bir bakma akcier kapasitesini arttracak olan respirositler sayesinde suyun altnda nefes almadan 4 saat kalmak veya 15 dakika nefes almadan ok hzl bir tempoda komak mmkn olabilecektir. Respirositlerin gaz al verii dardan gnderilen akustik sinyallerle de kontrol edilebilecektir. Bu sayede istenilen zamanda ve istenilen yerde gaz deiimi yaplmas hedeflenmektedir.
Freitas, R. A., Exploratory Design in Medical Nanotechnology: A Mechanical Artificial Red Cell , Artificial Cells, Blood Substitutes, and Immobilization Biotechnology, Say 26, s. 411-430, 1998.

80

Visual Photos

>>>

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Nanopankreas
Pankreas bezindeki beta hcreleri tarafndan retilen inslin hormonunun yetersiz salglanmas eker hastalna yol aar. Tip I eker denilen bu hastalk kan ekerinin kontrolsz ykselmesine ve buna bal olarak organlarn hasar grmesine neden olur. Vcuda gnde birka kez cilt altndan verilen inslin hormonu halen bu hastaln tedavisinde kullanlan en etkili yntem. Ancak bu tedavi kan ekeri dzeylerinde ani inilere ve klara yol ayor. Ayrca uygulamas da zor olabiliyor. Pankreas beta hcrelerinin nakli zerinde de youn almalar olmakla birlikte, bu yntemde ok nemli zorluklarla karlalyor. Vcuda nakledilen beta hcreleri ok ksa srede baklk sistemi hcrelerinin saldrsna urayp yok edilebiliyor. Boston niversitesinden Dr. Desainin gelitirdii yeni bir nanosistem sayesinde, inslin reten hcreleri vcudun iine gvenli bir ekilde yollamak mmkn olabiliyor. Normal koullarda kobaylardan alnan beta hcrelerinin insan vcudundaki yaam sresi sadece 1 dakikadr. Kobaylardan alnan bu beta hcreleri, gzenekleri 7 nm olan bir nanokapsl iine yerletirilerek vcuda verilir. Hcreler, nanokapsl iinde inslin retmeye devam eder. Gzenekler inslin ve ekerin gemesine izin verir, ama 7 nmden daha byk olan vcut baklk sistemi hcrelerinin ve bunlarn salglad antikorlarn gemesine izin vermez. Bu sayede kapsln iindeki hcreler zarar grmeksizin inslin retimine devam eder. Kapsln yzeyindeki deliklerin apn deitirerek inslinin istenilen blgede dar kmasn salamak da mmkndr. Henz insanlarda kullanlmayan bu kapsller eker hastas olan deney hayvanlarna verildiinde tam tedavi salanmaktadr. Yakn bir gelecekte insanlarda da kullanlabilecek bu tedavi ynteminin eker hastalnn zm olaca dnlmektedir.
Desai, T. A., West, T., Cohen, M., Boiarski, T., Rampersaud, A., Nanoporous Microsystems for Islet Cell Replacement, Advanced Drug Delivery Reviews, Say 56, s. 1661-73, 2004.

aryla tamamlyorlard. O yllarda byle bir ey olanaksz grnyordu. Ama gnmzde retilen nanorobotlar sayesinde byle grevleri gerekletirmek yakn bir gelecekte mmkn olacaktr. Tabii bu robotlar da vcudun iinde eitli zorluklarla karlaacaktr. Vcudun saldrlarndan korunmalar, grev yerine ulamalar ve grevlerini tam olarak yapmalar ok da kolay olmayacaktr. Nanorobotlar 1-100 nanometre byklnde ve birka farkl atomdan oluur. Nanorobot yapmnda en ok kullanlan atom karbon atomudur. Karbon atomlar elmasta olduu gibi sralandklarnda nanorobotlar ok salam olur. Ek olarak hidrojen, slfr, oksijen, silikon, florin ve nitrojen atomlar da kullanlr. Bir nanorobotun geniliinin, klcal damarn ap olan 3 mikronu (1 mikron -6 = 10 metre) gememesi gerekir. Nanorobotlarda olmas gereken bir dier zellik de d yzeylerinin vcut svlarna ve hcrelere kar dayankl olmasdr. Tadklar ykn etkilenmemesi iin, hcrelerin ve vcut svlarnn ilerine gememesi gerekir. Yani bir nanorobotun su ve hatta hava geirmez olmas gerekir. Kanda veya dokularda lm yapmak iin gnderildiklerindeyse, lm yaplacak olan molekl, robotun iine ancak zel bir pompa yardmyla alnabilir. Nanoro-

botlar istenilen her ekilde yaplabilecektir. Kan ierisinde rahat hareket etmelerini ve klcal damarlardan kolay gemelerini salamak iin genellikle kre eklinde olmalar ve vcuda damar yoluyla verilmeleri uygun olacaktr. Kan dolam sayesinde hzla tm organ ve dokulara ulaabilirler. Tedavi amacyla vcuda 1-2 6 12 santimetrekp sv iinde 10 -10 nanorobot verilebilir. Bir nanorobotun vcutta karlaabilecei en nemli sorunlardan biri baklk sistemi hcrelerinin saldrsna uramaktr. Nanorobotlar, vcuda giren tm yabanc molekllere saldran hcrelerden ve antikorlardan korumak gerekir. Dzgn ve yuvarlak yzeyleri, kk hacimleri ve grevlerini ok ksa srede yapabilme zellikleri nanorobotlar hcre saldrlarndan byk lde koruyacaktr. Ancak molekler yapsn zel olarak dzenleyerek bir nanorobotu radara yakalanmayan bir uaa evirmek de mmkndr. Elmas yapsndaki karbon d yzey sayesinde bu hedefe ulalabilir. Vcutla kimyasal etkileime girmeyen bu elmas robotlarn d yzeyleri hayli sert ve kaygandr. Neredeyse tamamen przsz bir yzeye sahip olan bu elmas kapl robotlarn zerine baka hcrelerin yapmas zordur. Tm nlemlere ramen, yine de hcrelerin nanorobotlara saldrma ihtimali vardr. Bu sald-

ry engellemek iin ksa bir sre iin baklk sistemini basklayan ilalar kullanlabilir. Nanorobotlarn vcutta kal sresi zaten olduka ksadr. Grevlerini tamamlayan robotlar, hcre saldrlaryla paralanmadan nce vcudun boaltm yollaryla yani idrarla veya dkyla dar atlacaktr. Btn bu zelliklere sahip nanorobotlarn gelitirilmesi iin yaplan almalar tm hzyla devam etmektedir. Nanorobotlarla vcut dndan haberlemek ve onlar kumanda etmek de mmkn olacaktr. Frekans aral 1-10 MHz olan ses dalgalar sayesinde robotlara akustik mesajlar yollanabilir. Nanorobot, zerindeki zel alglayclar sayesinde ald mesaja gre grevini tamamlar. Bu robotlar sadece mesaj almakla kalmaz, mesaj da yollayabilirler. Yollanan mesajlar da ultrasonik ses dalgalar eklinde olur. Vcut dna yollanan akustik dalgalar zel ulrasonografi cihazlaryla alglanabilir. Nanorobotlar sayesinde vcudun istenilen her blgesine hatta her hcresine gerekli kimyasal maddelerin gnderilmesi amalanmaktadr. Hedefe ulaan robot burada iindeki kimyasal maddeyi dar atarak hastal tedavi edecektir. Bu sayede kimyasal maddenin dier organlar veya hcreler zerindeki muhtemel olumsuz etkileri engellenmi olacaktr. Henz deney
81

Nanotp

Nanoilalar
nanoilalarn ilk rneklerinden saylr. Daha sonralar lipozom olarak adlandrlan bu keseciklere yerletirilen molekller, d ortamdaki svlardan etkilenmez. indeki etken maddeyi yava yava, yani kontroll olarak dar veren ilalar da ilk olarak 1976 ylnda gelitirildi. Sonraki yllarda, polimer kapl nanoparacklar ve nanoalglayclar gelitirildi. Bu nanoparacklar vcuttaki molekler deiiklikleri alglamak, hastalklar tehis etmek, lmler yapmak gibi zelliklerinin yan sra istenilen ilac vcudun istenilen blgesine tamakta da kullanlmaktadr. Polimer kapl nanoparacklar ilalarn vcut ierisine girdikten sonra kontroll olarak darya verilmesini mmkn klmaktadr. D ortamn asit-baz dengesi, scakl veya belirli bir molekln varl (rnein eker), ilacn nanoparack dna kmasna yol aabilir. Kullanlan polimerin yapsna gre, ila istenilen ortamda veya istenilen molekln varlnda dar verilebilir. Kontroll salnm denilen bu ilem sayesinde ilac uzun srelerle, dk dozlarda vermek mmkndr. Bylece kullanlacak ilacn dozunu azaltmak, yan etkilerinden kurtulmak ve hedef organda en yksek ila seviyesine ulamak ok daha kolay olur. Salkl hcrelere kar bir tehdit oluturan, kimyasal yaps d ortamdan ok abuk etkilenen veya znrl ve emilimi dk olan ilalar nanoparacklar sayesinde vcuda daha kolay verilebilir. Nanoparacklarn ila teknolojisine getirdii daha bir ok yenilik var. ki ilacn bir arada verilmesi, yani kombinasyon tedavisi de nanoparacklar sayesinde mmkn olabilmektedir. Bu sayede iki deiik ila ok dk hacimde ve yan etkileri en aza indirgeyerek ayn anda vcuda verilebilir. Nanoparacklar, vcuda girdikten sonra iaretleme yoluyla takip edilebilir ve istenilen hedefe yneltilebilir. Nanoparacklarn yzeyine, ilacn ulamas istenilen hcrelerin yzey antijenlerini tanyan zel antikorlar yerletirilir. D duvarnda antikor bulunan nanoparacklar, dier hcreleri pas geip hedefle temas ettiklerinde bu hcrelere balanrlar. Hedefe balanan nanoparacklar hcre iine alnr. Hcrenin iine girdikten sonra paracn iindeki ila darya verilerek hedef noktada istenilen etki elde edilir, yani tam isabet salanr.

anoteknolojinin ila yapmnda kullanlmas 50 yl ncesine gider. 1965 ylnda ila tamak iin gelitirilen ya kesecikleri,

la tamak iin gelitirilen dier bir nanosistem de ya kesecikleridir. Lipozom denilen bu ya kesecikleri doal veya sentetik yalardan oluur. Ya asitlerinin iki tabaka halinde birbirine temas ettii bu kesecik su geirmezdir. lk olarak 1995 ylnda bir AIDS hastasnda oluan Kaposi kanserinin tedavisinde kullanlmtr. Doksorubisin adl ila bu ya keseciklerinin iine yerletirilerek vcuda verilmi, daha az ilala yan etkiler en aza indirilerek etkili bir tedavi uygulanmtr. Bu gelimeyi baka ilalar izlemi, yine bir kanser ilac olan daunorubisin, ar tedavisinde kullanlan morfin, ciddi mantar enfeksiyonlarnda kullanlan amfoterisin lipozomlarn iine yerletirilerek vcuda verilmitir. Tedavide ila ve nanoparack bileimleri de kullanlmaktadr. Deiik molekllere balanarak vcuda verilen, ap 5-200 nm olan yeni tayc sistemler zerinde almalar devam etmektedir. 2005 ylnda, albumin proteiniyle dekore edilmi olan paklitaksel adl bir ila meme kanserinde kullanlmaya balanmtr. Albuminle birlemi ila kanser hcrelerinde younlar, albumini tanyan ve tutan gp60 proteini sayesinde kanser hcrelerine balanr. Bu sayede en yksek etkiyi kanserli hcrelerde gsterir. Yaplan almalar bu nanoilacn, tek bana paklitaksel tedavisiyle karlatrldnda baary iki kat artrdn gstermitir. Bu ilac kullanan hastalarda tmr ilerlemesi yavalam, yaam sresi artmtr. Nanoilalar sayesinde ilalar vcudun istenilen blgesine gnderilebilmektedir. Ksaca, bu teknoloji sayesinde ila tam olarak doru adrese ulamaktadr. Adrese ulama srecinde ilaca zarar gelmemesi, zelliini ve gcn kaybetmemesi de salanmaktadr. lac tek bir hedefe gndermek, bylece kullanlacak dozu azaltmak ve yan etkilerden kurtulmak mmkndr. Doru adrese gnderilen ilalar sadece belli bir yerde younlar ve tedavi edici etkileri nemli lde artar. Nanoilalar sayesinde, dier organlara ve hcrelere hibir zarar vermeden hastalklarn etkin tedavisi yaplabilecektir.
Kaynaklar Farokhzad, O. C., Langer, R., Nanomedicine: Developing Smarter Therapeutic and Diagnostic Modalities, Advanced Drug Delivery Reviews, Say 58, s. 1456-1459, 2006. Ferrari, M., Cancer Nanotechnology: Opportunities and Challenges, Nature Reviews Cancer, Say 5, s. 161-171, 2005. Lensen. D., Vriezema, D. M., van Hest, J. C. Polymeric Microcapsules for Synthetic Applications, Macromolecular Bioscience, Say 8, s. 991-1005, 2008.

aamasnda olan bu robotlarn, ilk olarak kanser tedavisinde ila tama sistemi olarak kullanlmas planlanmaktadr.

Kanser Tedavisinde Nanoteknoloji


Kanser tedavisindeki en byk kstlamalardan biri, ilalarn kanser hcrele82

rine etki ederken dier salkl hcrelere zarar vermesidir. Sadece kanser hcrelerine etki edecek olan tedaviler zerinde yaplan almalar son yllarda olumlu sonular vermitir. Nanoteknoloji kullanlarak gelitirilen zel tayc sistemler sayesinde, salkl hcrelere etki etmeyen ancak kanserli hcreyi ldren tedaviler uygulamak artk mmkn olabilmektedir. Kanser tedavisinde, kanda kolaylk-

la dolaan ve vcudun her tarafna ulaan 10-100 nm byklnde paracklar kullanlr. Kapsl benzeri bu paracklarn iine istenilen ila yerletirilebilir. Nanokapsller damar yoluyla hastaya verilir. 10 nanometreden kk paralar bbreklerden geerken hemen dar atlr, 100 nmden byk olanlarsa tmr iine girmekte zorlanr. Kanser tedavisinde kullanlan nanoparacklar salk-

<<<

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Kk Hcrelerin zlenmesi
Nanoteknoloji sayesinde beyindeki hcreleri takip etmek mmkn olabilmektedir. Hayvanlarn beyninden elde edilen hcre kltrleri iine yerletirilen baz molekller sayesinde, bu hcrelerin beyindeki davran takip edilebilir. Bu amala ilk olarak hcrelerin iine iaretlenmi molekller yerletirilir. Manyetik bir verici grevi stlenen demir oksitle iaretlenmi olan dendrimer moleklleri, beyin hcre kltrlerinin iine konulduunda kk hcreler bunlar yutar. Daha sonra bu hcreler tekrar hayvann beynine yerletirilir. Manyetik grntleme sistemleri sayesinde bu hcrelerin gittii yerler ve davranlar izlenebilmektedir. Bu yntem sayesinde beyin hcrelerinin almas ve beynin yaps daha net anlalacaktr. Dendrimerlerin iine yerletirilen ilalar sayesinde, normal koullarda beyne gemeyen ilalar da tedavide kullanlabilecektir. Dendrimer iindeki ila, beynin istenilen blgesine gidip istenilen etkiyi yapacak ve gerekleen tm sreler manyetik grntleme yntemleriyle izlenebilecektir.
Kaynak Kraitchman, D. L., Bulte, J. W., Imaging of Stem Cells Using MRI, Basic Research in Cardiology, Cilt 2, Say 103, s.105-13, 2008.

Nanomknatsla Kanser Tehisi


Sper manyetik zelliklere sahip demir oksit nanoparacklarla kanser tehisi yapmak mmkn olabiliyor. Bu paracklarn sahip olduu stn manyetik g sayesinde tmrl dokularn yeri tespit edilebilir. lk olarak, vcutta aranan tmre kar gelitirilen katil hcreler veya zel antikorlar demir oksit nanoparacklaryla iaretlenir. Bu molekller vcuda verilir. Eer aranan tmr vcutta bulunuyorsa, iaretlenmi antikorlar veya katil hcreler tmr yzeyinde bulunan antijenlere yapr. Tmrl dokuda toplanan antikorlardaki veya katil hcrelerdeki demir oksit nanoparacklar darya manyetik sinyaller gnderir. Bu sinyaller 1,5 T gcnde bir manyetik rezonans cihaz (MR) tarafndan alglanr. Bu sayede vcuttaki ok kk bir tmr dokusu bile tespit edilebilir.
Kaynak Neumaier, C. E., Baio, G., Ferrini, S., Corte, G., Daga, A., MR and Iron Magnetic Nanoparticles: Imaging Opportunities in Preclinical and Translational Research, Tumori, Say 94, s. 226-33, 2008.

l damarlardaki kk deliklerden dar kamaz, ancak geni gzenekli damar yapsna sahip olan kanserli dokuya geldiklerinde damar dna kar ve kanserli dokunun iine girerler. Kanserli dokuyla temas eden kapsller endositoz denilen bir emme ilemiyle hcre iine alnr. Standart ila tedavisinde, hcre iine giren ilacn bir ksm zel hcre ii prote-

inleri tarafndan derhal dar atlr. Nanokapsller iinde hcreye alnan ila, bu proteinlerden korunmu olur. Bylece, ilacn etkisini gstermeden dar atlmas riski kalmaz. Hcre ierisine alnan nanokapsl iindeki ila, kapsl dna ktnda kanser hcrelerini yok eder. Bylece ila, salkl hcreleri etkilemeden ve d etkenlerin saldrsna uramadan hedefe gnderilmi olur. Klinik olarak kullanlan lipozomal doksorubisin nanoilalara rnek gsterilebilir. Kadnlarda yumurtalk kanserinde sklkla kullanlan bu ilacn zellikle kalp hcreleri zerinde olumsuz etkileri vardr. zel bir su geirmez koruyucu klf iine yerletirilen doksorubisinin ise kalbe olumsuz etkileri ok daha azdr. Son yllarda gelitirilen ve IT-101 olarak adlandrlan bir nanoparack kanser tedavisinde kullanlmaya baland. Karmak bir ya-

pya sahip olan IT-101in ap 30 nmdir. Kamptotesin adl ilac tayan bu nanoparack bozulmaya uramadan kan dolamnda 40 saat kalabilir. Kamptotesin vcuda tek bana verildiindeyse kanda sadece birka dakika kalabilir; yani IT101 sayesinde, kamptotesin kanser hcreleriyle temas edecek ve onlar ldrecek kadar zaman kazanr. IT-101 kanserli dokuyla temas ettiinde kamptotesin yavaa dar kar; ila dar ktktan sonra grevini tamamlam olan nanokapsl kk paracklara ayrlr. Bu paracklar hasara yol amadan idrar yoluyla vcuttan atlr. Yaplan klinik almalarda, kamptotesin tayan IT-101in, kanser ilalarnn klasik yan etkileri olan bulantya, kusmaya, sa dklmesine ve ishale yol amad gsterilmitir. Kanseri etkin ekilde tedavi ederken kiinin hayat kalitesini de drmeyen nanoilalar ileride kanser tedavisinin temel talarn oluturabilir.
Kaynaklar Sajja, H. K., East, M. P., Mao, H., Wang, Y. A., Nie, S., Yang, L., Development of Multifunctional Nanoparticles for Targeted Drug Delivery and Noninvasive Imaging of Therapeutic Effect, Current Drug Discovery Technologies, Cilt 6, Say 1, s. 43-51, 2009. Schluep, T., Hwang, J., Cheng, J., Heidel, J. D., Bartlett, D. W., Hollister, B., Davis, M. E., Preclinical Efficacy of the Camptothecin-polymer Conjugate IT-101 in Multiple Cancer Models Clinical Cancer Research, Cilt 12, Say 5, s. 1606-1614, , 2006. Bawa, R., NanoBiotech 2008: Exploring Global Advances in Nanomedicine, Nanomedicine, Cilt 5, Say 1, s. 5-7, 2009. Rijcken, C. J., Soga, O., Hennink, W E., van Nostrum, C. F., . Triggered Destabilisation of Polymeric Micelles and Vesicles by Changing Polymers Polarity: An Attractive Tool for Drug Delivery , Journal of Controlled Release, Cilt 120, Say 3, s. 131-48, 2007.

Visual Photos

83

Doa

Dr. Blent Gzceliolu

Karadenizdeki

MERSN BALIKLARI
Fotoraflar: Blent Gzceliolu

lkemiz denizleri farkl kimyasal ve fiziksel zellikler gsterir. Akdenizin masmavi ve berrak sular seyredenlere esiz bir manzara sunar. Ancak bu gzellik sualt yaam asndan olumsuz anlamlar ierir. Berrak ve mavi su, besin azlnn gstergesidir. Akdeniz deniz canllar bakmndan bir l gibidir. Karadenizse genelde bulank grnr. Bu bulankln nedeni plankton denen mikroskobik canllardr. Planktonlar besin zincirinin ilk halkalarndandr. Planktonlarn youn olarak bulunduu yerlerde dier deniz canllarn says da fazla olur. Akdenizle Karadenizi karlatracak olursak, Akdenizin hem daha scak sulara sahip olmasndan hem de Atlantik ve Kzldeniz ile balantlarndan dolay tr girileri fazladr. Dolaysyla tr eitlilii Akdenizde daha fazladr. Karadenizdeyse byk akarsularn (Kzlrmak, Yeilrmak, Tuna, Volga

vb) bu denize dklmesi nedeniyle besin oran daha fazladr. Bu durum Karadenizdeki tr saysnn az, ancak trlerin populasyonunun fazla olmasnn nedenidir. Bundan dolay da Karadenizde Akdenizdekinden daha fazla balklk yaplr. Karadenizde besin asndan zenginlik olmasna karn, kirlilik, istilac tr girii bata olmak zere insan kaynakl etkiler nedeniyle ekosistem bozulmu durumdadr. Bozulan ekosistemler canl trlerinin soylarnn tehlikeye girmesine neden olur. Soyu tehlikedeki trler arasnda eitli mersin bal trleri de vardr. Mersin balklar, zrhl iskelet yaplar, derilerinin zerindeki kemik plakalar (ganoid pullar) ve kpekbalna benzeyen vcut yaplaryla tarihncesi dnemlerden kalm gibidir. Grntleri gibi yaamlar da ilgintir. rnein denizde yaamalarna karn remek iin tatlsulara girerler. Burada doan yavrular denize dner-

ler; eeysel olgunlua ulanca tekrar tatlsulara girerler ve bu dng byle devam eder. Bununla birlikte asl ilgi eken ynleri ekonomik deeri ok yksek olan yumurtalardr. Bilindii gibi havyar yani balk yumurtas pahal bir besin maddesidir. zellikle mersin balklarndan elde edilen havyar ok deerlidir. Azerbaycan ve Rusyada mersin balklarnn kltre alnarak retimi yaplyor. stelik bu uygulama 1940l yllardan bu yana devam ediyor. Yapay olarak elde edilen yavrular doaya braklarak doal populasyonlar destekleniyor. Akarsularn kirlenmesi ve youn insan faaliyetleri (akarsu azlarna yerleim ve balklk) mersin balklarna reme alan brakmyor. Bu durumun deimesi de ok zor grnyor. Bundan dolay denizdeki populasyonlarn yapay retimle desteklenmesi, yaplmas zorunlu ilerin banda geliyor. Rusya, Ukrayna ve Azerbaycan

84

Bilim ve Teknik Nisan 2009

bulent.gozcelioglu@tubitak.gov.tr
doal stoklar devaml olarak destekliyorlar. lkemizde de benzer almalar son yllarda hz kazanm durumda. Bunlardan biri Trabzonda, Tarm ve Kyileri Bakanlna bal SUMAE (Su rnleri Merkez Aratrma Enstits) tarafndan yaplyor. Burada kltre alnan mersin balklarnn yavrular, saylar az da olsa doaya braklyor ve doal stoklar desteklenmeye allyor. Mersin balklar, Karadenize dklen Kzlrmak, Yeilrmak, Sakarya, Melet Irma, oruh Nehri ve daha kk akarsularda doal olarak bulunuyor. Daha dorusu bu akarsular mersin balklarnn doal reme alanlar. Ancak gnmzde bu akarsular ne lde kullandklar belli deil. Buraya gelen balklarn zaten doal olarak bulunanlar m, yoksa Rusya, Ukrayna veya bir baka lke tarafndan doal stoklar desteklemek iin braklanlar m olduklar bilinemiyor. Mersin balklarnn yaamlarnn byk ksm denizde geer. Eeysel olgunlua ulaanlar ilkbaharn banda nehirlere girer ve maysta yumurta brakarak tekrar denize dnerler. Yumurtlama, nehirlerin 2-10 m derinliklerinde, su scaklnn 12-17C olduu, hzl akntl, taban akll yerlerde gerekleir. Trlere gre ap 2-4 mm, rengi koyu griden siyaha kadar deien yapkan yumurtalar, tabandaki akllarn ve talarn zerine braklr. Kuluka sresi 3-10 gn arasnda deiir. Bu sre sonunda yumurtadan ortalama 9 mm boyunda larvalar kar. Temmuz ay ortalarna doru 10-15 cm boya ulaan balklar, denize g etmeye balarlar ve eeysel olgunlua eriene kadar denizde kalrlar. Bu sre, trlere gre deimektedir. rnein mersin morinalar 14-16 ylda, karaca mersinleri 7-9 ylda eeysel olgunlua ular. Eeysel olgunlua ulaan mersin balklarnn ou her yl yumurta retmezler. Denizlerimizde yaayan mersin bal trlerinin hepsinin soyu tehlike altndadr. Bununla birlikte iki tane trn (Mersin morinas ve Rusmersini bal) kltre alnma almalar yaplmaktadr.

Huso huso (Linnaeus, 1758) Mersin morinas


Boylar 600 cm, arlklarysa 2000 kg kadar olabilir. Srt ksmlar yeilimsi ve grimsi renkte ve bunlarn da tonlarndadr. Karn ksmlar beyazdr. Alt enelerinde sakallar vardr. Bunlarla zeminde yiyecek ararlar. Eeysel olgunlua ok ge ularlar. Daha ok denizde yaarlar. Ancak yumurtlamak iin tatlsulara girerler. Yumurtalarn kuma ya da akll yerlere brakrlar. Gen bireyler nehir azlarna girebilir. Dip balklardr. 180 metre derinlie kadar olan yerlerde yaayabilirler. Genellikle tek olarak gezerler. Kabuklular, yumuakalar, poliketler, deniz solucanlar ve kk balklar ana besinlerini oluturur. 100 yl kadar yaayabilirler. Karadenizde, Marmara Denizinde ve Ege Denizinde yaarlar.

Acipenser gueldenstaedtii Brandt & Ratzeburg, 1833 Rusmersini bal


Boylar 235 cm, arlklarysa 115 kg kadar olabilir. Srt ksmlar yeilimsi ve tonlarndadr. Ayrca ak mavimsi, altn sarms ve gmimsidir. Karn ksmlar beyazdr. Alt enelerinde sakallar vardr. Bunlarla zeminde yiyecek ararlar. Eeysel olgunlua ok ge ularlar. Yumurtalarn kuma ya da akll yerlere brakrlar. Dip balklardr. Genellikle tek olarak gezerler. Kabuklular, yumuakalar, poliketler, deniz solucanlar ve kk balklar ana besinlerini oluturur. Uzun yaarlar, ancak ok yava byrler. 45 yl kadar yaayabilirler. Karadenizde, Marmara Denizinde ve Ege Denizinde yaarlar.
Kaynak

Akbulut, B., Kurtolu, . Z., akmak, E., avdar, Y., Sava, H., Aksungur, N., Ergun, H., Karadeniz Blgesinde Mersin Bal retim mknlarnn

Aratrlmas, Tarm ve Kyileri Bakanl Tarmsal Aratrmalar Genel Mdrl Proje No: TAGEM/ HAYSD-2001-07-01-04, 2005. 85

Salk

Do. Dr. Ferda enel

Obezite
Obezite vcutta sal tehlikeye sokacak lde fazla miktarda ya birikmesi sonucu ortaya kan bir hastalktr. Obezite, genetik ve evresel etkenlere bal olarak meydana gelir ve hayat tehdit eden sonular dourur. Vcut ya genellikle erkeklerde arln % 15-18ini, kadnlarda % 20-25ini oluturur. Erkeklerde bu orann % 25i, kadnlarda % 35i gemesi obezite olarak kabul edilir. ocuklardaysa boy-kilo cetvelinde kilonun 95 persentilin zerine kmas, yani ocuun ayn yataki 100 ocuun 95inden fazla kilolu olmaFotoraf: Michal Zacharzewski

mas da ar kilo almaya neden olur. lkelerin ekonomik dzeyi ykseldike obezite sorunu da artar. Dnya Salk rgt (WHO) tarafndan en riskli 10 hastalktan biri olarak kabul edilen obezite birok hastala yol aar. Yksek tansiyon, kalp-damar hastalklar, eker hastal, karacier yalanmas, erken ergenlik, adet dzensizlikleri, kadnlarda tylenme, safra kesesi ta, gut, gastrik refl (midedeki gdalarn aza geri gelmesi) gibi hastalk ve rahatszlklar obez kiilerde daha sk grlr. Yine ayn rgt tarafndan yrtlen son aratrmalar, obezitenin kanserle yakn ilgisi olduunu da belirledi.

s obeziteye girer. Obezite hastalnn grlme skl her geen gn artyor. Bu oran ngilterede son 10 ylda % 8den % 17ye, ABDde % 30dan % 33e kt. Trkiyedeyse obezite son 10 ylda kadnlarda % 65 orannda, erkeklerdeyse % 30 orannda art gsterdi. Yeni yaplan bir almada obezitenin Anadoluda en fazla (% 25), Dou Anadoludaysa en az (% 17,2) olduu belirlendi. Trkiyede her kadndan biri ve her be erkekten biri obez kabul ediliyor. Ev kadnlarnda obezite oran % 50. Son yllarda obezitenin artmasndaki temel unsurlarn hazr gdalar ve hareketsiz yaam tarz olduu kabul ediliyor. Yan ilerlemesi, evlilik, doum, alkol tketimi gibi unsurlar da obeziteye yol aabilir. Bbrek st bezlerinin fazla, tiroid bezinin az al-

lu olmak salkl olmakla neredeyse ayn kefeye konulurdu. Ancak gnmzde bu dnce bir hayli deiti. nsan vcudundaki her fazla kilonun, sal tehdit ettii hatta mr ksaltt gsterildi. Buna karn hl toplumumuzda, ocuklarn tombul olmas, bebeklerin boum boum olmas annelerin houna gidiyor. Fakat son yllarda yaplan aratrmalar tombul ocuklarn ileride, ar kilolu, yani obez olma ihtimalinin yksek olduunu gsteriyor.

cuttaki ya orannn artmasna imanlk, tptaki adyla obezite denir. Eskiden kilo-

Kaynaklar Frayling, T. M., Timpson,N. J., Weedon, M. N. et al., A Common Variant in the FTO Gene is Associated with Body Mass Index and Predisposes to Childhood and Adult Obesity, Science, Cilt 316, Say 5826, s. 889-894, 2007. Chu, X., Erdman, R., Susek, M. et al., Association of Morbid Obesity with FTO and INSIG2 Allelic Variants, Archives of Surgery, Cilt 143, No 3, s. 235-240, 2008. Timpson, N. J., Emmett, P.M., Frayling, T.M. et al., The Fat Mass -and Obesity-Associated Locus and Dietary Intake in Children, The American Journal of Clinical Nutrition, Cilt 88, No 4, s. 971-978, 2008. Willer, C. J., Speliotes, E. K., Loos, R. J. et al, Six New Loci Associated with Body Mass Index Highlight a Neuronal Influence on Body Weight Regulation, Nature Genetics, Cilt 41, Say 1, s. 25-34, 2009. Altunkaynak, B. Z., zbek, E., Obezite: Nedenleri ve Tedavi Seenekleri, Dicle Tp Dergisi, Cilt 34, s. 144-149, 2007. Prevention and Management of the Global Epidemic of Obesity, Report of the WHO Consultation on Obesity (Cenevre, 3-5 Haziran 1997).

Obez miyim?
Obezitenin saptanmas iin yaygn olarak kullanlan lt, vcut kitle indeksidir (body mass index - BMI). Vcut kitle indeksi, vcut arlnn (kg), boyun karesine (m) blnmesi ile hesaplanr. Bu deer, erikinlerde ya ve cinsiyetten bamszdr; ama ocuklarda, hamilelerde ve ok adaleli kiilerde doru sonu vermez. Vcut kitle indeksi 18-25 kg/m2 arasnda olanlar normal kilolu, 25-30 kg/m2 arasnda olanlar fazla kilolu, 30 kg/m2nin zerinde olanlarsa obez kabul edilir. rnein boyu 175 cm ve kilosu 95 kg olan bir erkein vcut kitle indeksi (95 / 1,75 x 1,75) 31 kg/m2dir. ocuklarda obezite tehisi iin yana uygun standart boy-kilo izelgesini kullanmak gerekir. Bu izelge, belirli ya gruplarndaki ocuklarn boy ve kilo dalmn gsterir. Ortalama boy ve kilo, lkelere gre deiim gsterdiinden her lkenin standart erileri kendine zg olur. Bu grafikler, ocuklarn boyunu ve kilosunu, persentil dehttp://www.bmc.org

kg cm

Dk kilolu

Normal kilolu

Fazla kilolu

Obez

Ar obez

nilen blmlere ayrr. rnein, yatlarnn ortalamasnda kilo ve boya sahip olan bir ocuk iin 50 persentilde denir. Yat olan 100 ocuun 95inden kilolu bir ocuksa 95 persentilde olur. Bu durumdaki bir ocuk obezite snrnda kabul edilir.

86

Bilim ve Teknik Nisan 2009

mfsenel@yahoo.com.tr

Obezite ve Genetik
Yaplan almalar obezite oluumunda kaltm ya da genetik faktrlerin % 25-40 orannda rol oynadn gsteriyor. Anne ya da babann obez olmas durumunda ocuklarn ileride obez olma riski % 40tr, yani ortalamaya gre drt kat daha fazladr. Anne babann her ikisi de obezse ocuun ileride obez olma olasl % 80dir. ocukluk anda (3-10 ya aras) obez olan ocuklarn %50sinin erikin dnemde obez olma olasl vardr. Obeziteye yol aan ey, eskiden sanld gibi sadece ihtiya fazlas yeme alkanl deil, hcrelerimizdeki genler. Fareler zerinde yaplan almalarda, 244 farkl gendeki bozukluun obeziteye yol aabildii grld. Avrupada 38.000 kii zerinde yaplan bir alma obeziteye yol aan en nemli genin 16. kromozom zerinde yer alan FTO olduunu ortaya koydu. FTO geni, itah kontrol eden ve beynin i ksmnda bulunan hipotalamus bezi zerinde etkili. Deiime uram bir FTO geni tayan kiilerde vcut kitle indeksi yksek olur. Obeziteye yol aan dier bir gense PCSK1. Bu gen prokonvertaz 1 adl enzimi retir. slin, glukagon ve proopiomelanokortin hormonlarn kontrol ediyor. nsulin ve glukagon hormonlar kan ekerini ayarlyor, proopiomelanokortin hormonu da tokluk hissini oluturuyor. Yaplan aratrmalar, PCSK1 genindeki bozukluk nedeniyle, bu nemli hormonlar kontrol eden prokonvertaz enziminin obez kiilerde almadn gsteriyor. tah kontrol eden genlerden biri olan MC4R dizilimindeki hatalar da ocukluk anda ar obeziteye yol ayor.
Visual Photos

Nedenleri
Ya ve cinsiyet etkenleri (ileri yata ve kadnlarda obeziteye yatknlk var) la kullanm (baz depresyon ilalar ve antihistaminik denilen alerji ilalar kilo aldryor) Hormonal bozukluklar (steroid retimindeki fazlalk - Cushing sendromu, tiroid hormonundaki azalma hipotiroidi, polikistik over sendromu) Alkol kullanm Dzensiz beslenme ve hazr gdalar (yal gdalar obeziteye yol ayor) Hareketsiz yaam tarz Genetik etkenler Evlilik (evlendikten sonra kilo almada art grlyor) Az uyku (gece uykular yedi saatten daha az olan insanlarn vcut kitle indeksi (BMI), daha fazla uyuyanlardan yksek olma eilimi gsteriyor) Sosyoekonomik durum (gelimi lkelerde ve gelir dzeyi yksek bireylerde obezite grlme skl artyor) Sigaray brakmak (genellikle 5-10 kg alnmasna yol ayor)

Prokonvertaz enzimi, alk-tokluk hissini etkileyen in-

Obezite Trleri
Obezite, vcut grnmyle balantl olarak erkek tipi obezite ve kadn tipi obezite olarak ikiye ayrlr. Yalarn karn evresinde topland obeziteye erkek tipi ya da santral obezite denir. Bu tr obezitede yalar sadece karn evresinde birikmekle kalmayp i organlarda ve organlar arasnda da birikir. Bir bakma vcudun st yarsnn obezitesi olan bu duruma elma tipi obezite de denir. Yalarn kala ya da uylukta toplanmasnaysa kadn tipi obezite ya da armut tipi obezite ad verilir. Bu tr ya birikimine yol aan unsurlarn banda kadnlarn genetik yaps ve kadnlk hormonu yani strojen gelir. Elma tipi obezite salk asndan daha tehlikelidir. Bu tip obezlerde kalp hastal, eker hastal, kan yalarnda ykseklik daha sk grlr ve mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Obezitenin tipini anlayabilmek iin bel evresi lm yaplr. Bel evresini, gbek hizasndan lmek gerekir. Bu ekilde yaplan lmde bel evresinin erkeklerde 102 cm ve kadnlarda 88 cmden fazla olmas elma tipi obeziteye gidii gsterir. Obezite ayrca ocukluk tipi ve erikin tipi olarak da ikiye ayrlr. ocuklukta obezite ya hcrelerinin saylarnn artmasyla meydana gelir. Erikinlerdeki obeziteyse ya hcrelerinin saysnn deil hacminin artmasna, yani hcrenin iinde depolanan ya miktarnn artmasna bal oluur.

87

Gkyz

Alp Akolu

2009 Dnya Astronomi Yl Etkinlikleri (www.astronomi2009.org)

Zodyak I

lkbahar akamlar alacakaranln sona ermesiyle birlikte bat ufkunun zerinde, zaman zaman Samanyolu kuayla da kartrlan silik bir k huzmesi belirir. Tutulum emberini yani Gne ve gezegenlerin gkyznde izledikleri yolu aydnlatan bu k huzmesi, burlar olarak da bilinen zodyak takmyldzlarnn dorultusunda olduu iin zodyak olarak adlandrlr. Zodyak ok eskilerden beri insanlarn dikkatini ekmi. Romal yazar Seneca, bu ok uzaklarda yanan atelerin gkyzndeki parlamalar olarak tanmlamt. Bundan daha nce Aristoteles, zodyak nn yanardalardan pskren lav gibi yeraltndan fkran ve gkyznde gizemli parlamalara yol aan bir maddeden kaynaklandn dnmt. 18. yzylda yaam Alman filozof Immanuel Kantsa, Gnein bir tr buhar ya da kuakla evrili olduu ve parlamann bunun rn olduu grndeydi. Gnmzde, bu n byklkleri 0,3 ila 300 mikron (mikron: milimetrenin binde biri) arasnda deien paracklarn gne n yanstmasyla olutuunu biliyoruz. Bu kozmik paracklarn ounlukla kuyrukluyldzlarn rn olduu dnlyor. nk kuyrukluyldzlar, yaplarnda donmu gazlarla birlikte toz paralar da ierirler. Bir kuyrukluyldzn iindeki donmu gazlar, kuyrukluyldz Gnee yaklanca buharlamaya balar ve toz ve ta paralar da serbest kalr. Boyutlar 1 mikrondan kk olan paracklar Gnein nmnn etkisiyle Gne Sisteminin dlarna doru itilirken, daha byk olanlar sarmal yollar izleyerek Gnee doru yaklar. Her saniye yaklak 10 ton kozmik parack Gnee der. Zodyak n grebilmek iin koullarn gzlem iin uygun olmas gerekir. Ik kirliliinden uzak bir gzlem yeri semeli, aysz bir akamda alacakaranln hemen ardndan gzlem yapmalsnz. lkemizin de yer ald kuzey yarkrenin orta enlemlerinde zodyak n grmek iin en uygun dnem ilkbahardr. nk bu srada tutulum emberi ufukla en byk ay yapar ve zodyak ufuktan grece daha ok ykselir. Tutulum emberinin eimi yaz aylarnda artar ve zodyak nn gzlenmesi gleir. Karanlk bir gkyznde, zodyak nn ufkun zerinde ykseklii 25-30 olan belir-

5 Nisan 2009, 19:00 Ankara Ankara niversitesi Gzlemevinde Halka Ak Gzlem (Takmyldzlarn mitolojideki ykleriyle birlikte tantm; teleskopla Ay, Satrn ve baka gkcisimlerinin gzlemi; teleskoplarla ilgili sunum ve belgesel gsterimi) Yer: Ankara niversitesi Gzlemevi (http://rasathane.ankara.edu.tr/day2009/) 13 Nisan 2009, 17:00 Kayseri Seminer: Yldzlarn Evrimi - Do. Dr. brahim Kk Yer: Erciyes niv. Fen Edebiyat Fakltesi 16-17 Nisan 2009 Gebze (Kocaeli) TEVTL Astronomi Gnleri Yer: TEV nan Trke zel Lisesi Muallimky Mevki, Gebze - Kocaeli (http://www.astronomi2009.org/) Yuri Gecesi stanbul Astronomi Topluluklar 11 Nisan Cumartesi gn insanolunun uzaya ilk kn kutlamak iin Yuri Gecesi stanbul

olarak adlandrlan bir festival dzenliyor. Etkinliin amac halkn uzay keiflerine kar merakn ve ilgisini artrmak, yeni nesil keifilere ilham kayna olabilmek. Etkinlikle ilgili ayrntl bilgi ve nkayt iin: http://astronomi-istanbul.org/ Yuri Gecesi etkinliklerinden biri de 10 Nisanda Kayseride Erciyes niversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Blm ve Astronomi Kulb tarafndan dzenleniyor. (http://www.astronomi2009.org/) 100 Saat Astronomi Etkinlikleri Astronomi Yl Keta Projelerinden biri olan 100 Saat Astronomi etkinlikleri 2-5 Nisan 2009 tarihleri arasnda yaplacak. Bu sre, renciler ve retmenlerin katlm iin iki okul gnn, ailelerin katlm iin de hafta sonunu kapsyor. Etkinlikler sresince tm dnyada mmkn olduu kadar ok insann teleskopla gzlem yapmas ve Galileonun yapt gzlemlerin tekrarlanmas amalanyor. Trkiyede

gin bir gen oluturduunu grebilirsiniz. Ufuktan yukar ktka parlamann giderek snkletiini, yaklak 60 ykseklikte iyice daraldn grrsnz. Ik daha snk, dar bir kuak biiminde douya (sabah gzlem yapyorsanz batya) doru ilerler. Eer bu dar kua da grebiliyorsanz, gzlem iin ideal bir yer bulmusunuz demektir. Akam gzlem yapyorsanz, zodyak Dnyann dnne

bal olarak Gnein ufkun altna iyice inmesiyle yava yava gzden kaybolur. Sabah ise alacakaranlktan bir sre nce dou ufku zerinde grnr. Buna sahte afak da denir. Alacakaranlk baladnda zodyak artk grnmez olur. Not: Kemizde Ekim 2008de tantmaya baladmz Messier Albmne nmzdeki saylarda yer vermeyi srdreceiz.

ESOnun (Avrupa Gney Gzlemevi) ilideki Paranal Gzlemevinden ekilmi olan bu fotorafta Samanyolu kua ve zodyak ufkun zerinde bir V oluturmu durumda. Fotoraf: Yuri Beletsky (ESO)

88

Bilim ve Teknik Nisan 2009

gokyuzu@tubitak.gov.tr

07 Nisan Satrn ve Ay yakn grnmde 19 Nisan Jpiter ve Ay yakn grnmde (sabah) 22 Nisan Vens, Mars ve Ay yakn grnmde (sabah) 22 Nisan Lir (Lyrid) gkta yamuru 26 Nisan Merkr en byk uzanmda (20), Merkr ve Ay ok yakn grnmde (akam)

1 Nisan 22:00 15 Nisan 21:00 30 Nisan 20:00

Nisanda Gezegenler ve Ay
Bu yl Merkr akam gkyznde gzlemek iin en iyi dnem Nisann ikinci yars. Merkr, ayn ortasnda Gne battktan yaklak 45 dakika sonra bat-kuzeybat ufku zerinde beliriyor. Merkr, 26 Nisanda en yksek uzanma ulaana kadar akamlar ufkun zerinde daha da ykselecek. Bu srada Gneten yaklak 1 saat 45 dakika kadar sonra batacak. Bu da, ufkun ak olduu bir yerden neredeyse 1 saat sreyle gzlenebilecei anlamna geliyor. 26 Nisan akam iki gnlk ince bir hilal Merkrle ok yakn konumda olacak. Onlarn hemen zerinde de lker ak yldz kmesi bulunacak. Ayn son gnyse, Merkr ve lker birbirlerine iyice yaknlam olacaklar. Satrn, akam gkyznde ok iyi konumda. Ne var ki, ekseninin bize gre eiklii az olduundan halkalar ok ince grnyor.

22 Nisan sabah dou-gneydou ufku

26 Nisan akam bat-kuzeybat ufku

Jpiter, artk sabah alacakaranlndan kurtuluyor. Gn aarmaya baladnda gezegen gneybat ufku zerinde ykselmi oluyor. Sabah gkyznde bulunan Vens, bu aydan balayarak grlebilecek kadar ykselmi durumda. Gezegeni grmek iin gn aarmaya balad srada ufkun zerine bakmak gerekiyor.

Dou ufku zerinde bulunan Mars, ayn son gnlerinde Vensn tam altnda duruyor. Ancak dk parlakl nedeniyle gezegeni semek kolay deil. lerleyen aylarda Mars daha iyi bir konuma gelecek. Ay, 2 Nisanda ilkdrdn, 9 Nisanda dolunay, 17 Nisanda sondrdn, 25 Nisanda yeniay hallerinde olacak.

89

Geceleyin Dnya

Alp Akolu
Gkyz kesinde ve teki sayfalarmzda okuyucularmzn gnderecei fotoraflara yer vermeyi srdreceiz. Bu nedenle sizlerden fotoraflarnz ksa bir aklamayla birlikte (ekim yeri, kullanlan donanm, poz sresi, diyafram akl, ISO deeri vs.) gndermeyi srdrmenizi bekliyoruz.

gokyuzu@tubitak.gov.tr
Fotoraflarn yukardaki e-posta adresine elektronik olarak gnderilmesi; JPEG formatnda ve en az 1700 piksel genilikte olmas gerekiyor. Gnderilen fotoraflar bir elemeden sonra dergide yaymlanacak. Fotoraflarn ana temas gkyz, gkcisimleri olmal. Gndericiler, fotoraflarnn TBTAK yaynlarnda fotorafnn adnn belirtilmesi kouluyla kullanlabileceini kabul etmi saylr.

2009 Dnya Astronomi Yl zel projelerinden biri olan Geceleyin Dnya (The World At Night - TWAN) kapsamnda, yeryzndeki en gzel yerlerin ve tarihi eserlerin gece gkyz eliindeki fotoraflar toplanp sergileniyor. Projedeki fotoraflar, gkyz ve manzara fotoraflaryla dnya apnda tannm, 20 gkyz fotorafsnn eserlerinden oluuyor. Bu fotoraflar arasnda Trkiyeden de bir gkyz fotorafs, Tun Tezel de bulunuyor.
Objektifinizden Gkyz bal altnda okuyucularmzn gkyz fotoraflarn yaymladmz bu sayfay, Dnya Astronomi Yl sresince bu muhteem fotoraflara ayracaz. Her sayda TWAN fotoraflarnn eserleri arasndan setiimiz fotoraflar burada yaymlayacaz.

1 Austos 2008 tam Gne tutulmasnn evreleri. Fotoraf, Rusyann Novosibirsk kenti yaknndaki Ob Denizi kysndan ekilmi.

Kanada Yellowknife yaknlarndaki Aurora Ky. Geleneksel yerli adrlar ve fonda kuzey klar.

Yuichi Takasaka / TWAN

Tun Tezel / TWAN

90

Matematik Kulesi

Engin Tokta

matematik_kulesi@yahoo.com

Eulerin Tulas
Eulerin dikdrtgenler prizmas eklindeki tulasnn a, b, c olarak adlandrlan kenarlar birer tamsaydr. Daha ilgin olan ise, tulann her bir yzey kegeninin de birer tamsay olmasdr. Yani (a2 + b2), (b2 + c2), (a2 + c2) birer tamsaydr. yle bir Euler tulas bulun ki tulann hacim kegeni de ( (a2 + b2+ c2) ) bir tamsay olsun. (NOT: u ana kadar yaplan almalarda byle bir tulann ne var olduu ne de var olmad gsterilebilmitir.)

ya atlmtr: 4 ve 4ten byk her ift say, iki asal saynn toplam olarak yazlabilir. Bu varsaym, gnmze kadar yaplm onca almaya ramen herhangi bir rnek ile rtlememitir. Ayrca, 2008 ylnda bilgisayar yardm ile 12 x 1017 saysna kadar varsaymn doru olduu simulasyonla gsterilmitir. te yandan, varsaymn sonsuza kadar geerli olup olmad bilinmemektedir. Simdi sra sizde! Neden olmasn, yaklak 300 yllk bir bilinmeyenin sonu belki sizin sayenizde gelir.

kiz Asal Saylar


p says asal iken p + 2 says da asal oluyorsa, (p, p + 2) say ikilisine ikiz asal saylar denir. rnein (3, 5), (5, 7), (11, 13), (17, 19), (29, 31), (41, 43), ... say ikilileri birer ikiz asal saydr. Bu sevimli say ikililerinin temel sorunu ise henz sonsuz sayda olup olmadklarnn bilinmemesidir. kiz asal saylarn sonsuz sayda olduklarn ya da olmadklarn kantlayabilirseniz emin olun isminiz matematik tarihine altn harflerle yazlacaktr.

1.000.000 Dolarlk Sorular


Bu ayki sayfamz matematikte zmsz kalm sorulara ayrmken Clay Matematik Enstitsnn her biri 1.000.000 dolar deerindeki yedi sorusundan bahsetmezsek olmaz. Sorulardan bir tanesi (Poincare varsaym) 2006 ylnda Rus matematiki Grigori Perelman tarafndan zld. Kalan 6 soru ise sizi bekliyor. Ayrntl bilgi iin: http://www.claymath.org/millennium/

Goldbach Varsaym
1742 ylnda Goldbach ile Euler arasndaki yazma srasnda yle bir varsaym orta-

MATEMATN AIRTAN YZ
Veda
Tam be yl yedi ay nce (Eyll 2003) Matematik Kulesi maceras u cmlerle sizlere merhaba demiti: Dergimizde bu ay yepyeni bir blme balamann heyecan iindeyiz. Bu sayfada matematik sorularnn yannda matematik tarihinin ilgi ekici olaylarn, bilinmeyenlerini ve nllerini de bulacaksnz. Hepinizi Matematik Kulesine davet ediyoruz. Surlarmz o kadar gldr ki bu kuleye adm attnz andan itibaren mantkszln, banazln ve cehaletin kt gcnden korunduunuzu derinden hissedeceksiniz. Kulenin merdivenlerinden ge doru ykseldiinizdeyse beyninizle daha uzaklar grebildiinizi fark edeceksiniz. u ana kadar hazrlanan 67 Matematik Kulesi kesi ile matematik sevgisini iinde barndran okuyucularmzn ufkunu bir adm teye tayabilmisek ne mutlu bize! Geriye dnp baktmzda, Matematik Kulesinin surlarnn sizlerin de katklar ile her geen ay daha da glendiini ve ykseldiini gryoruz. Gnderdiiniz sorularla, cevaplarla ve yapc yorumlarla kuleye birer tula da sizler koymu oldunuz. Kuledeki her bir tula sizin azminizi, kararllnz, heyecannz ve mutluluunuzu temsil etti. imdi ise Matemetik Kulesi iin yeni bir duyguyu tatma zaman geldi: Hasret. Vatani grevimi yapmak zere ok sevdiim Bilim ve Teknik Dergisindeki yazlarma bir sre ara veriyorum. Sizler, bu son saymzda sorduumuz ok zel sorularla urarken dilerim zaman ok abuk geer ve birbirimize en ksa srede tekrar kavuuruz. Matematii ve Matematik Kulesini gnlden sevenlere kucak dolusu sevgiler, sayglar. Grmek zere, hoakaln...

Geen Saynn zmleri


Vasiyet Baba, oullarndan birine arazinin 1/4n braktna gre kalan 4 ocuk arazinin 3/4n eit olarak paylamak durumundadr. Bu da her bir ocua 3/4 x 1/4 = 3/16 orannda pay decei anlamna gelir. imdi tm kareyi ekildeki gibi 16 kk kareye blelim. Artk zm grmemiz daha kolay. ocuklar arasnda ekildeki gibi bir paylam yapldnda babann vasiyeti yerine getirilmi olacaktr. Konuan Say Aradmz konuan say 6.210.001.000dir. Grdmz gibi bu sayda alt 0, iki 1, bir 2 ve bir de 6 bulunmaktadr. Sfr rakamlarnn yer ald basamaklar da bize sayda 3, 4, 5, 7, 8 ve 9 rakamlarnn bulunmadn sylemektedir. oktan Semeli Her bir kk tek tek ele alacak olursak: C ve D kkndaki gibi bir eliki, B kkn da dikkate alrsak A kknn elenmesine neden olmaktadr. B kk doru deildir, aksi takdirde C kknn doru olmas gerekirdi. A ve B klarnn yanl olmas C kknn da yanl olmasn gerektiriyor. Benzer ekilde D kk da doru deildir. Kalan E ve F olaslklarndan sadece E kk dorudur. Bu sayede F kk da yanl olmaktadr. Cevap E kkdr. Hangi Tabanda? Her tabanda (121)A saysnn onluk tabandaki karl kare bir saydr! (121)A saysn onluk tabana evirelim. (121)A = A2 + 2A + 1 = (A+1)2 . Grld gibi Ann her deerinde kare bir say oluacaktr.

91

Zek Oyunlar Be Puan

Emrehan Halc

Akrep-Yelkovan
Byk bir duvar saatinin yelkovannn bir dakikada tarad dairesel alan ile akrebinin 27 dakikada tarad dairesel alan miktar birbirlerine eittir. Akrebin uzunluu drt birim ise yelkovann uzunluu ne kadardr?

Hangisi Farkl
Farkl olan bulunuz.

Her oyuncunun dokuz ma yapaca bir satran turnuvasnda galibiyete , beraberlie iki, malubiyete ise bir puan verilecektir. Bir oyuncunun turnuva srasnda herhangi bir zaman tam olarak be puana sahip olma olasl nedir?

Altn Paylam
Drt karde bir kasadaki altnlar paylaacaklardr. En byk kardeten en ke kadar drd de srayla aadaki kurala gre kasadan altn alrlar: nce kasadaki altnlarn drtte birini al sonra ek olarak drt altn daha al. Drd de bu ilemi yaptktan sonra kasada kalan altnlar eit olarak paylarlar. Tm ilemler tamsay olarak gerekletiine gre paylamaya balarken kasada en az ka altn olabilir?

?
Kareden Kareye
Bir kareyi yle drt paraya ayrn ki bu paralar uygun biimde birletirildiklerinde iki eit kare elde edilsin.

Alt Top
Arkadanzla bir oyun oynuyorsunuz. inde bir krmz, be beyaz top bulunan bir torbadan rasgele bir top seeceksiniz. Setiiniz top krmzysa oyun bitecek, beyazsa topu torbaya geri koyup ekmeye devam edeceksiniz. kez ekme hakknz var. Oyunu kazanmanz iin bu denemede krmz topu bulmanz gerekiyor. Kazanma olaslnz nedir?

D
Asal Saylar
1den 9a kadar olan 9 rakamn birer kez kullanld 9 rakaml saylardan ka asal saydr? Bilindii gibi, kendisinden ve 1 saysndan baka bleni olmayan, 1den byk pozitif tam saylara asal saylar denir. (2, 3, 5, 7, 11, ....).

Soru areti
Soru iaretinin yerine ne gelecek?

8 2 3 9 6 3 2 8 2 5 ? 7
4 0 4 6
92

Kpler Toplam
ki pozitif tamsaynn kpleri toplandnda 9009 elde ediliyor. Bu iki sayy bulunuz.

Bilim ve Teknik Nisan 2009

Geen Saynn zmleri


arpanlar 1260 saysnn 36 adet arpan vardr. (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 12, 14, 15, 18, 20, 21, 28, 30, 35, 36, 42, 45, 60, 63, 70, 84, 90, 105, 126, 140, 180, 210, 252, 315, 420, 630, 1260) Dede ve Torun Dede 66, torun 6 yandadr. genin Alan Byk genin alannn kk genin alanna oran 4tr.

Dairede Drt Daire


Turuncu dairenin iine drt kk daire yerletirilmitir. Ayn renkle gsterilen daireler birbirlerine eittir. Turuncu ve mavi dairelerin aplar zerinde bulunan AB dorusu 12 birim olduuna gre sar dairelerin yaraplar ka birimdir?

Dikdrtgen Alanlar
Aadaki byk dikdrtgenin iine yatay ve dey paralel dorular izilerek 16 kk dikdrtgen elde edilmitir. Dikdrtgenlerin ilerindeki saylar o dikdrtgenin alan bykln gsteriyor. Bo braklan tm dikdrtgenlerin alanlarn bulunuz. kramiye 3/322 (C(12,4) / C(25,5) = 495/53130 = 3/322) Aylarn Harfleri Austos ayndan sonra ilem srdrlemez. (O, C, A, K, U, B, T, M, , S, Y, H, Z = 1), =2, R=3, N=2, I=5, E=7, =8.

Eit Para

Kare Turu Sfr, nk bu tur yaplamaz. Tahtay tpk satran tahtasnda olduu gibi siyah ve beyaza boyarsak, tek sayl hamlelerde balang karesiyle zt renkte, ift sayl hamlelerdeyse balang karesiyle ayn renkte bir kareye gidilecei kolayca grlr. Son hamlede, yani 49. hamlede balang karesine dnlmesi isteniyor. 49. hamlede balang karesinin renginin ztt renkte bir kareye gitmeniz gerektiine gre bu hamle ve dolaysyla bu tur olanakszdr.

93

Yayn Dnyas
Cesur Yeni Beyin
Genom andaki Fetih: Ruh Hastalklar
ev.: Yldrm B. Doan, Okuyan Us Yaynlar, 2003.

Adem Uluda

20 yl nce insanlar toplantlarda ruhsal enerji yk, kar fobi gelitirme ya da libidinal drtlerden bahsederek birbirlerini etkilemeye alyorlard. Bugnse bu konularla ilgilenen insanlar bir araya geldiklerinde amigdallarn cerrahi yollarla karlmas ya da n lobu tartyorlar. Nancy C. Andreasen bu sohbetlerde belki yer almyordu ama bozuk beyinler ve kark zihinlerle ilgili kitabnda bu konularla ilgili benzersiz bir birikim sunuyor. Yllarca Amerikan Psikiyatri Dergisinin editrln yapm ve kendi alannda dnya apnda bir psikiyatrist olan Andreasen, gemite psikiyatrinin tutarl bir disiplin olmasn engelleyen; beyin rahatszlklarna kar yaamdaki problemler, psikofarmokolojiye kar psikoterapi, evreye kar genler ve bedene kar zihin gibi yanl ikilemlere iddetle kar kyor. ada isim (Sigmund Freud, Emil Kraepelin ve Alois Alzheimer) 20. yzyln balarnda bugn biyolojik psikoloji ve sosyal psikoloji olarak bildiimiz yaklamlar arasndaki tartmann koullarn belirledi. Kraepelin Munichte izofreniyle manik depresyon arasndaki farklar saptamaya alrken Freud Viyanadaki hastalar zerinde bugn anksiyete bozukluklar olarak bildiimiz durumu tanmlamaya ve tedavi etmeye alyordu. Alzheimer ise kendi ismiyle anlacak olan bunamann tanlar zerinde alyordu. Bu dnceler sonradan gelitirilse de aralarndaki temel ayrmda bir deiiklik olmad. Alzheimer gibi organik ruhsal hastalklar aka beyin hastalklaryd, ancak anksiyete gibi nevrotik durumlar eitli yaam olaylarndan kaynaklanyordu. izofreni gibi ruhsal kkenli rahatszlklarsa tartmal bir ara alanda kalyordu. Psikiyatri Freudcu konuma terapilerini de Alzheimerin beyindeki semptomlarnn aratrlmasn da iermeli ve bunlar aklayabilmelidir. Ancak bu iki uzmanlama alan farkl entelektel geleneklerden beslenir. Psikoterapi insan bilimlerinin znel, tarihsel perspektifini paylar--kardakiyle empati kurarak anlamaya dayaldr. Sinirbilimse, tam tersine, gemiten ve insani deerlerden arndrlm bilimsel
94

phecilii benimser. Her iki yaklam da geerlidir ve psikiyatri pratiinin gerekli birer parasdr. Ancak psikoloji yllardr bu iki yaklam birletirebilecek bir model aramaktadr. Cesur Yeni Beyinde Andreasenn nne koyduu hedef ite bu modeli biimlendirmektir. Alannda dnyann nde gelen aratrmaclarndan biri olan Andreasen bilgisayarl tomografi ilk ktnda hastalarnn kafalarnn iine girebilme ansnn onu ne kadar heyecanlandrdn kitabnda anlatyor. Beyin biliminin karmakl onu hi caydrmam. Andreasen bilimsel indirgemecilik tuzana da dmyor. Hastalarnn hikyeleri ve kiisel anlatmlar kitapta nemli bir yer tutuyor. Andreasenn birletirici sav sinirbilim aratrmalarndaki gelimelere dayanyor. Ne zaman akl kavramndan bahsedilse

beyinden de bahsedilir. Eisenbergin zmlemesine gre, her arpk dnceye bir arpk molekl denk gelir. Ancak beyin ve akl arasndaki iliki geleneksel olarak tek ynl olarak dnlr, yani bbrein re retmesi gibi beynin de fikir rettii sanlr. Sinirbilim alannda yaplan yeni almalar da bu ilikiyi destekliyor ama bir farkla. Artk molekln akl nasl meydana getirdii yan sra, akln molekl meydana getirdiini anlamaya baladk. Andreasen konuyu tartmaya psikiyatrik genetiin kar karya kald zorluklarn bir erevesini izerek balyor. Zihinsel hastalklar karmaktr: kaltmlar poligeniktir yani farkl genler tarafndan etkilenir, grlme skl ve derecesi deikendir. Daha da kts, bugn fenotipik zelliklere gre konan tan gvenilir olsa da her zaman doru

Bilim ve Teknik Nisan 2009

deildir. Psikiyatrik hastalklarn ou belirleyici tandan yoksundur. stelik genlerin evreleriyle etkileimi karmakl daha da artrr. rnein kiilik kaltsaldr ve kiinin farkl evrelere uyumunu etkileyecei barizdir. Genler de patojenik evrenin fenotipteki etkisini deitirecektir. Andreasen siyasi bir metafor kullanarak Genler diyor kaderimizi bize zorla dayatan kat otokratlar deil, biyolojik mesajlar dinlemek ve cevaplamak zorunda olan bir grup duyarl kanun koyucudur. Sinirbilim bize beynin renmeyi kendi kendine nasl rettii konusunu anlamamzda yardmc oluyor. Bu srecin dinamik olduu daha nce de biliniyordu ama bu kadar tahmin edilememiti. Nronal etkinliin rnts, nronal atelemenin uzun sreli potansiyel art, seici sinaptik budama ve apoptoz yoluyla kalc nronal deiiklikler balatr. Dolaysyla beynin geliimi mnferit fiziksel ve psikolojik deneyimlerle ekillenir. Ksacas bir arada alan nronlar ilikilenir. Btn zihinsel hastalklar erken ocukluk deneyimlerine balayan Freudcu yaklam artk geerli olmayabilir, ama yaadklarmzn beynin geliimini etkiledii bir gerektir. Beynin bu ekillendirilebilirlii psikoterapinin etkisine nrofizyolojik bir aklama da getirebilir. Terapi deneyimi, zaman iinde sinir hcreleri arasndaki balantlar ve iletiim gibi beyin fonksiyonlarn etkileyerek duygu ve bellek gibi zihinsel fonksiyonlar etkiler. Sinaptik ve psikodinamik biimlendirilebilirlik, bir gn bilindnn psikoanalitik kuramlar ile davranln koullanma kuramlar arasnda bir senteze ulaabileceimizi vaat

ediyor. Ama zaten bu kuramlar byk bir ihtimalle birbirinden insanlarn zannettii kadar uzak deil. Aratrma zihinsel rahatszlklarda beyinde grlen ilev bozukluklaryla ilgili de bir kavray getiriyor. Beynin ilevlerine ilikin bilgilerimiz geleneksel olarak beyindeki deiimlerin vakalar balamnda klinik olarak betimlenmesinden elde edilmitir. En bilinen rneklerden biri Paul Brocaya beynimizin sol yarm kresiyle konutuumuzu reten hasta Tan, dieri de Harlowa yetikinlere zg kararlar almada prefrontal korteksin nemli bir yeri olduunu gsteren Phineas Gagedir. Ama zihinsel rahatszlklar frenolojik bir yaklam -yani psikiyatrik bozukluklarn beynin tek bir blgesindeki bir bozuklua bal olduunu

kabul eden yaklam- benimseyerek incelemek yetersizdir. Grntleme almalar sinir hcresi amzn ne kadar karmak olduunu ortaya koymaktadr. rnein Huntington hastalnn nroanatomik zellikleri iyi bilinmektedir. Bu hastalkta dorudan etkilenen alan her ne kadar sadece beynin kuyruklu ekirdek ad verilen blgesi ise de hastaln ok derin bilisel ve duygusal sonular da bulunmaktadr. Aratrmalar ayrca beyincik gibi beynin bilisel adan ele alnmam blgelerine de younlamaktadr. Psikiyatride btnsel yaklam ancak (bireyi ihmal etme eiliminde olan) bilimin insancllatrlmas ve (snanabilir ngrleri ihmal eden) insan bilimlerinin analiz edilmesinden fayda grr. Zihni dikkate almayan bir sinirbilim, beyni dikkate almayan psikoterapi gibidir. Psikiyatriyi negatif bir biimde damgalayan ironilerden biri de bu tuhaf kavramsal ayrlktr ve bir sentez yaplmasnn zaman gelmi ve gemektedir. rnein depresyon tedavisinde hem bilisel davran terapisinin hem de elektrook tedavisinin nasl etkili olduunu aklayabilen tek bir modele ihtiya var. Andreasenn burada ana hatlarn verdii yeni bilgi (yani beynin ekil alabilirlii ve gen ortam arasndaki karlkl etkileim ile ilgili bilgi) byle bir modelin neye benzeyebilecei konusuna k tutabilir. Andreasenn izdii kavramsal ereve, yeni binyla giderek artan bir gvenle giren psikiyatriyi destekleyecek kadar kuvvetli grnyor.
Smith, M., Towards a brave new brain, Lancet, Cilt 358, Say 9287, s. 1105-1106, 2001.

Cesur Yeni Beyin Nancy C. Andreasenn genel okura ynelik olanlar arasndan Trkeye evrilmi tek kitab. Iowa niversitesi Psikiyatri Blm bakan ve nroloji ve nropsikiyatri alanlarnda nde gelen aratrmaclardan biri olan Andreasenn zihinsel bozukluklarn tedavisinde yeni yntemler, insan genomu ve beyin zerinde yrtlen aratrmalarla ilgili pek ok almas bulunuyor. Bunlardan bazlarn yle sralayabiliriz: The Broken Brain (Bozuk Beyin), Creative Brain (Yaratc Beyin), Introductory Textbook of Psychiatry (Psikiyatriye Giri Ders Kitab), Research Advances in Genetics and Genomics: Implications for Psychiatry (Genetik Bilimi ve Genom Aratrmalarnda Yenilikler: Psikiyatriye Getirdikleri).
95

TBTAK Bilim ve Teknik Dergisine Gnderilen Yaz ve Grsellerin Sahip Olmas Gereken zellikler
1. TBTAK Bilim ve Teknik dergisi akademik dzeyde yayn yapan bir dergi deildir. Bu nedenle dergimizde yaymlanan yazlar genel okuyucu tarafndan anlalabilecek dzeyde, net, yaln ve teknik olmayan bir Trke ile yazlm olmaldr. Yazlar, balk, sunu, ana metin, alt balklar, ereve metinleri ve grsel malzemelerden olumaktadr. Balk: Konuyu en iyi ifade edebilecek nitelikte, ksa ve ilgi ekici olmaldr. Sunu: Yaznn sunuu baln hemen altnda yer alr ve konunun nemini, yaznn ilgin yanlarn okuyucuda merak uyandracak biimde anlatan birka ksa cmleden oluur. Bu ksm sayfa dzeninde farkl bir yaz karakteriyle, ana metinden ayr biimde baln altnda yer alacaktr. Ana metin: Ele alnan konunun, savunulan dncenin ve ilgili olaylarn rneklerle akland blmdr. Yazlar yaplan bir aratrmay tantmaya ynelik olabilir. Ancak bu gibi durumlarda dahi dergimizin bir popler bilim yayn organ olduu gz nne alnarak, yaznn nemli bir ksmnn konuyu ok genel hatlar, temel bilgileri ve ksa bir geliim tarihesiyle okura tantmas gerekmektedir. Burada teknik terimlerin ve temel kavramlarn net bir ekilde aklanmas beklenmektedir. Yaznn geri kalan ksmnda aratrmaya zel hususlardan ve aratrmann genel katksndan bahsedilmeli, nemi ve yaygn etkisi vurgulanmaldr. ok ender durumlar dnda yazda forml bulunmamaldr. Alt balklar: Ana metinde ilenecek konuyla ilgili farkl grlerin ve durumlarn anlatld paragraflar alt balklarla ayrlabilir. ereve metinler: Ana metinde ele alnan konuyu destekleyici, konuya yeni almlar getiren, kimi zaman uzmanlar dndaki okuyucularn anlayamayaca nitelikteki teknik kavramlar aklayan, kimi zaman uzman grlerinin yer ald ksa metinlerdir. ereve metinler yazarn kendisi tarafndan hazrlanabilecei gibi, konunun uzmanna da yazdrlabilir.
96

Kaynaklar: Yaznn bavuru kaynaklar mutlaka liste halinde yaznn sonunda verilmelidir. Kaynaklar aadaki rnek biimlere uygun ekilde yazlmaldr:
Alp, S., Hitit Gnei, TBTAK Popler Bilim Kitaplar, 2002. eker, A., Toku, G., Vitrinel, A., ktem, S. ve Cmert, S., Menenjitli Vakalarda Beyin Omurilik Svsndaki Enzimatik Deiimler, ocuk Dergisi, Cilt 1, Say 3, s. 56-62, 1 Mart 2008. Soylu, U. ve Ger, M., Gller Blgesi Sulak Alanlar Durum Deerlendirmesi, Gller Blgesi altay, 810 Aralk 1995. http://www.news.wisc.edu/16250

Anahtar kelimeler: Konuyla ilgili en ok be adet anahtar kelime verilmelidir. Grsel malzemeler: Yazda ele alnan dnceyi destekleyici ve aklayc fotoraf, izim, grafik gibi sunuu zenginletirici elerdir. Grsel malzemeler yayn tekniine uygun kalitede, yeterli byklk ve znrlkte (bask boyutunda en az 300 dpi) olmaldr. Aklama gerektiren grsellerin alt ve i yazlar yaz metninin altnda mutlaka verilmelidir. Yazarn nerdii grsel malzemelerin telif hakk sorumluluu yazara aittir. Yazar gerekli izinleri almakla ykmldr. 2. Yaz .txt ya da .doc formatnda, elektronik ortamda bteknik@tubitak.gov.tr adresine iletilmelidir. Seilen grsel malzemelerin nerede kullanlmas istendii metinde iaretlenmi olmaldr. Grsel malzemeler metnin iinde deil, ayrca gnderilmelidir. 3. Dergi ynetiminden onay alnm zel durumlar dnda, bir yaz 2500 kelimeyi gememelidir. 4. Yukardaki koullar yerine getirdii takdirde nerilen yazlar, Yayn Kurulu, Konu Editrleri ve Bilimsel Danmanlar tarafndan deerlendirilir. Yaymlanmasna karar verilen yazlar redaksiyon srecine alnr ve yazarn onayyla yaz yaymlanma aamasna getirilir. 5. Bilim ve Teknik dergisine ilk defa yaz gnderecek kiilerin yazlarn eitim durumlarn ve/veya yazdklar konudaki yetkinliklerini gsteren bir zgemile birlikte gndermeleri gerekmektedir.

Y E T K N

K T A P L I I

Evrenin Zarafeti

Bir ey kefetmenin insann yeni bir ey grmesi deil de bakn biimlendirmesi demek olduu sylenir. Evreni sicim kuram tarafndan biimlendirilmi bir bakla gren okurlar yeni manzarann nefes kesici olduunu grecek. nde gelen sicim kuramclarndan Brian Greene, ok ak ve anlalr bir dille yazd bu kitapta okuyucuya nihai kuram araynn ardndaki bilimsel hikyeyi ve bilim insanlarnn abalarn anlatyor. Heyecan verici ve r ac fikirlerin, rnein uzayn dokusunda gizli yeni boyutlar, temel paracklara dnen kara delikler, uzay-zamanda yarklar ve delikler, birbirlerinin yerine geebilen ok byk ve ok kk evrenler ve bunlar gibi birok baka fikrin, gnmzde fizikilerin stesinden gelmeye alt baz sorunlarn zmnde ok nemli bir yeri var. Evrenin Zarafeti bu konuda yaplan keifleri ve hl zlememi gizemleri, durup dinlenmeden uzayn, zamann ve maddenin nihai doasn aratran bilim insanlarnn yaad cokular ve hayal krklklarn yetkinlik ve incelikle bize aktaryor. Brian Greene akllca kulland benzetmelerle, fizikte bugne kadar ele alnm kavramlardan en karmak olanlarn gerekten de elendirici bir anlatmla okuyucu iin kavranabilir hale getiriyor ve bizi evrenin nasl bir ileyii olduunu anlamaya daha nce hi olmad kadar yaklatryor.

TBTAK POPLER BLM KTAPLARI

Her ey 1999 ylnda New York Timesn editrlerinden David Shipleynin Witold Rybczynskiden binyln en iyi ve en kullanl aleti hakknda ksa bir makale yazmasn istemesi zerine balad. Rybczynski ii kabul etti ama aletlerin tarihi zerinde almaya baladnda neredeyse tm aletlerin kkeninin eskiaa kadar gittiini buldu. Oysa o getiimiz binyln en yararl ve vazgeilemez aletini aryordu. Tam yazmaktan vazgeecekken aklna einin fikrini almak geldi, einin verdii yant ise ilham vericiydi: Tornavidann ve hemen ardndan vidann aletler sahnesine k grece yeniydi. Ge ortaa Avrupasnn bir icad olan tornavida inlilerin bulmad tek nemli aletti. Bu icadn sahibi Leonardo da Vinciydi. Ama yaygn olarak kullanlmas uzun zaman almt. Rybczynski akc ve elendirici slubuyla kaleme ald Vida ile Tornavidada okuyucuya zerine pek az yazlm bir konuda yeni bir pencere ayor.

POPLER BLM KTAPLARI

You might also like