You are on page 1of 9

DN-FELSEFE ETKLEM*

Prof. Dr. Murtaza KORLAELi


Konunmza "din" ve "felsefe"nin tanmlan ile balamann uygun olacan dnyorum. Bu nedenle de nce "din" iin yaplan tanmlardan bazlann belirterek iin iine gireceim. "Din, akn varlktan, yani Allah'tan kaynaklanan deerler sistemidiL"1 "Din, ferdi ve itimat yan bulunan, fikir ve tabi at asndan sistemlemi olan, insanlara bir yaam tarz sunan onlan belli bir dnya gr etrafnda toplayan' bir kurumdur. O bir deer koyma, deer bime ve yaam tarzdr." "Din itenlikle kabul edildii ve tam manas ile kavrand takdirde karakter ve kiilii bsbtn deitirebilecek gte bir genel hakikatler sistemidir.3 Kur'an- Kerim'de geen bir tanmda ise din yle belirtiliyor: " ... Bugn sizin iin dininizi kemale erdirdim, zerinize olan nimetimi tamamladm. Ve sizin iin din olarak slama raz oldum .... ,,4 Kur'an- Kerimin bu son ayeti ile dinin tamamland ak olarak belirtiliyor. Tamamlanan Kur'an'dr. Dolays ile gerek din Kur'an'dan ibaret olup, Kur'an'n muhtevi olduu esas ve deerlerdir. Buradan hareketle hak dinin sadece Allah tarafndan vaz' edilebileceini kesin olarak syleyebiliriz.s Hilmi Ziya lken (l90l-l974)'in u grn belirterek felsefenin baz tanmlann vermenin uygun olacan dn~yorum: "Dini inancn

2. 3. 4. 5.

stanbul BUykehir Belediyesince, 24-27 Ekim 1996'da stanbul'da dzenlenen "TUrkiye 1.lslarI).. DUncesi SempozyumunaU tebli olarak sunulmutur. Prof. Dr. Necati ONER, Milli Zihniyet ve Milli Birlik, Ank. 1986, S.20. Prof. Dr. Mehmet AYDIN, Din Felsefesi, zmir, 1987, S.5. Muhammet !kbal, slimda Dini Dililncenin Yeniden Douu, ev. Dr. Ahmet ASRAR, st. 1984, s.18. Kur'an 5IMaide 3. Fahreddin er-Rizi, Tefsir-i Kebir, ev ... rof. Dr. Suat YILDIRIM, Do. Dr. LiltfulP lah CEBEC, Do. Dr. Sadk KIL, Oretim Grevlisi C. Sadk DOGRU, cilt 8, Ankara 1990, S.466.

70

MURTAZA KORLAEL

kabul ettikleri ile duyu ve zihin verileri arasnda ne bir elime ne de bir tamamlanma vardr. 0, bu verilerden tamamen milstakil olarak iler.,,6 Zihin verilerinden olup dinle atmayan felsefenin tannmlarna gelince: Genelolarak felsefenin ne olduunu, felsefe lgatIeri bize .yle tantr: "Felsefe, akli bilgi, kelimenin en geni manas ile ilimdir. Ister bilgi snfn (ordre), isterse tm insan bilgisini az saydaki ynetici ilkelere indirgemeye ynelen ve genelliin yksek bir derecesini sunan dnce veya almalarn tm, felsefeyi meydana getirir. Nesnelerden ayn ve tabiatn ztt saylmas ynyle, zihinle (esprit) ilgili almalarn tmne felsefe denir. Olaylara (choses) yksekten bakmaktan, bireysel y~nirlarn stne ykselmekten ve dolays ile hayatn anzalarna sk1netle katlanmaktan ibaret olan manevi (morale) bir duruma da felsefe denir,,7 Platon'a (M.. 427-347) gre "felsefe, doruya varmak, var olan bilmek iin dncenin yntemli bir alnasdr."R Aristoteles'e (M.. 384-322) gre felsefe, hakikatn bilgisidir.9 Yine Aristoteles felsefenin, var olann ilk temellerini ve ilkelerini aratran bir bilim olduunu syler. Charles Bourdel' e gre "felsefe yahut hikmet en umumi, binaenaleyh insan akln en fazla ilgilendiren ilmi meselelerin tetkikidir"lO Bu tanmlara istinaden felsefe iin yle bir ifade kullanabileceimizi zannediyorum. Felsefe, varlk, bilgi, ve deer alanlannda rasyonel, objektif, umull ve tutarl bir ekilde dnmektedir. Verilen bu tanmla'\nda dndmz zaman felsefenin, hayatn her alannda kullanld ortaya kyor. Felsefenin uratl problemlerin bazlarn Takiyettin Mengolu (l905-1984)'nun deyii He yle belirtebiliriz: "Bilgi nedir? Onun nitelii ve ilgilendii kaynak nedir? Bilimlerin ortak noktalan var mdr, yok mudud' Doa, varlk btn olarak nedir? Organik ve anorganik alanlar arasnda nasl bir iliki bul u2 nud Sanat nasl bir varlk niteliine sahiptir? Sanat eserleri ile hayat ve insan arasnda nasl bir iliki vardr? Dilin varlk nitelii, dilin varlk dnyas ile ba; insann varlk-yap~s, kendisinin ne olduu, onun kosmosta6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. Hilmi Ziya LKEN, Fesfeye Giri, CIL, Ankara 1958, s.229. Andre Lalande, Vocabulaire Technique et Critique de la Philosophie, Paris, 1980, S.774-776. Prof. Dr. Bedia AKARSU, Felsefe Termler Szl, Ank. 1979, S.78. Aristoteles, Metafizik, ev. Do. Dr. Ahmet ARSLAN, G.I zmir, 1985, S.150. Charles Bourdel, tlim ve Felsefe, ev. Mehmet Ali AYNI, st. 1339, S.C. Takiyettin MENGOGLU, Felsefeye Giri. st. 1983, S.19, 20. A.g.e . S. 21.

i
, i

DN-FELSEFE ETKLEM

71

ki yeri, onun varlk koullan ve baka canl varlklarla olan ba gibi problemler13; gerek olup-biten, gerekse olmas gereken eylemlerle bunlan yneten ilkeleri, bu ilkelerin varlk nitelikleriyle olan balantsna; devletin varolan kurum olarak naslolmas gerekir ve onun sorumluluu nedir? Hak ve adaletin gereklemesini salamak iin ortaya konulan yasalann hak ve adalet gibi ilkelerle, bunlann teki ahlak deerleri ile nasl balants vardr? Yasalann belirledii zgrlkle ahlaki zgrlk, insann otonomisi arasnda nasl bir ba vardr ve benzeri problemlerle; din bilimleri, mit ve inanmann insan iin ne anlam tad, insanla transcendantal varlk arasndaki ban nasl bir ba olduu; acaba transcendantal varlkla insan'4 arasndaki ba, Pascal'n deyii ile bir (ordre du coeur) olamaz m? lm nedir? nsan hayatnn bir anl.am var mdr, yok mudur? Ruh ile beden arasnda nasl bir iliki vardr? Insan ot gibi biter ve ot gibi yiter mi? Yoksa onun srp giden hatta lmden sonra da srp giden bir hayat var mdr? Kosmos sonlu mudur, yoksa sonsuz mudur? Kosmosun bir balangc, bir kayna var mdr? Dil nedir? Dil insanla birlikte mi domutur? Neden bir deil de birok qiller vardr? Bilginin, canlnn, devletin, hak've adaletin kayna nedir? Ite btn bu ve bunlara benzeLS yen problemlerle felsefe urar."
. .

Tanm ve kullanm alanlann bylece belirtmeye altmz "felsefe"nin "din" ile zdelii szkonusu olabilir mi? Veya mahiyet itiban ile bir benzerlii var mdr? Hemen belirtelim ki her iki soru iin de cevabmz elbette olumsuz olacaktr. nk felsefe tecrbe ve akla, din ise tamamyla vahye ve imana dayanrl6 Dinde bir tapnma, kulluk szkonusudur, felsefede ise byle bireyolmaz. Din felsefeden ve ahlaktan daha eskidir!? Dolays ile Emile Boutroux 'ya gre "felsefe baz ynleri ile, bizzat dinden domutur,,18. Bu durumu, Bergson (1859-194 I) u gr ile bir bakma destekler gibi grnyor: "Gemite bulunduu gibi bugn de ilimsiz, sanatsz, felsefesiz toplumlar olacaktr. Fakat dinsiz bir toplum asla,,19. Aynca "din var olmak iin felsefeye muhta deildir. Fakat Hegel (1770-1831 )'in dedii gibi felsefe ruhu, bilgi ile; dini doruyu, zeka ile uzlatrmak iin kendini dine verneye mecburdur .',20
13. 14. 15. 16. 17. A.g.e., S.23. A.g.e., S.24, 25. A:g.e., S. 26. smail Fenni, LUgate-iFelsefe, st. 1341, S.514. Henry Dumery, Ph~nomenologie et Religion, Paris, 1962, S.77; Geddes Macgregor, Ahlak ve Dinin Snrlar, Paris, 1952, S.29. 18. Emile Boutroux, a~da Felsefe lim ve Din, ev. Yard. Do. Dr. Hasan KATPOGLU, st. 1988, S.2. 19. Henry Bergson, Les Deux Sources de La Morale et de la Religion, Paris, 1948,

P.o5.
20. Francis Kaplan et Jean-Louis Vieillard-Baron, ntroduction l.la Philasophie de La Religion, eerf, 1989, P.16.

72

MURT AZA KORLAEL

Hilmi Ziya lken'in ifade:siyle "Alkh, alem ve insan felsefi dncenin esasl ~onusunu meydana getirir. Bu t~melden birinin ortadan kalkmas btn varlk mertebelerini sarsabilir.,,2' . Din, daima dnmeyi dolaysiyle bir bakma felsefeyi emretmektedir. Cenab- Allah Kur'an'da, "Allh hikmeti dilediine verir. Kime de hikmet verilmise muhakkak o birok hayra erdirilmi olur. Bundan muhakkak ki akl sahibi olanlardan bakas ibret almaz.,,22 "Ey basiret sahipleri! yice dnp deerlendiriniz.,,23 "nsanlar Rabbinin yoluna hikmet ile ve gzel szlerle-dayet et. Onlarla en gzel ekilde mcadele yap. nk kimin yoldan saptn herkesten daha iyi bilen, kimin doru yolda olduunu da herkesten ok iyi bilen muhakkak senin Rabbindir.,,24 "Allah ona kitab, hikmeti, tevrat v~ incili ,retecek,"s eklinde buyuruyor. Bunlar gibi ilim ve dnmeyi tevikle ilgili ayetlerin says 750'yi amaktadr. Ayrca Kur'an'da "akl" ve trevIerini 49, tefekkr 18, tedebbr 4, kalp sahipleri 16, kalp 132 ayettc gemektedir. i Allah'n Resul ise dnceyle ilgili olarak unlar sylyor: "Hikmet, m'mnin kaybolmu maldr. Nerede bulursa onu almaa o, herkesten daha layktr.,,26 "Bir saat dnmek bir yl ibadet etmekten -dier bir lafzda- 60 yl ibadet etnekten hayrldr.,,27 "Hikmet erefli bir insann erefine byk pay ilave eder, (o kadar b) kleleri de padahlarn seviyesine kncaya kadar ykseltir.,,28 Dinin ortaya koyduu bu esaslar karsnda inananlarn dnce ve hikmet sahalar ile de uramak mecburiyeti kendiliinden ortaya kyor. zaten yukarda belirtilmeye ((allan felsefe alanlarn dndmz zaman, bu sahay reddetmek, insan hayatn, medeniyeti reddetmek kadar abes olacaktr. Elmall (1878-1942)'ya gre, muhtelif fenlerin itima kymetini verecek ey felsefi itihattr. Felsefi itihadn din itihad ile mutlak tesand de umum hayatn intizam ve ahengini temin eder. Asl itimiil nefis ise bu ahenk ile payidar 0Iur:!9.
21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. . 29. Hilmi Ziya LKEN, a.g.e., S. 234. Kur'an, 2/Bakara, 269. Kur'an, 59/Har, 2. Kur'an, 16/Nahl, 125. Kur'an, 3/AIi mran, 48. Ta Tercmesi, C., stanbul, tarihsiz, S .46. Acluni, Kesf'l-Hafa ve Mzil'l-lbas, Amma tehera Mine'l-Ehiidis Ala Elsinetinnas, C.I, Beyrut, 1351, S.3 10. Gazali, hya-i mOm-id-din, ev. Ali Arslan, c., st. 1971, S.83 . ~aul Janet, Gabriel Seaaille, Metalib ve Mezahip, ev. Elmall M. Hamdi YAZIR, st. 1978, S. XXXiV.

i!
i

DN-FELSEFE

ETKlLEM

73

ok zaman olur ki ciddi ve saf avvamn baz hadiselerden hissettikleri neticeleri mnevver saylan havas, ruhlarndaki nifak vesvesesinden dolay hissedemezler. Bu yzden, havasn dine hakiki bir akla sarlmas lazm gelir ki bu ak ve sarlma sayesinde, hava s arasndaki zttyetler ekici anlamalara dnsn ve saadeti devam edebilsin. Bu ise ilim ve fenJO ler ile felsefe ile dinin karlkl emniyeti sayesinde husule gelir ( ) E~er son Avrupa feylezoflarnn mensup olduklar milletlerin dini slam olsa imi bugn garb felsefesi bsbtn baka bir haakikat rengi ile ortaya kabilecekmi. Bugn mslmanlara. den en byk vazifelerden biri de bu noktay tamamlayabilmektir.,,31 Grld~ gibi Elmal1 da felsefenin nemini vurguluyor ve son Avrupa filozoflar gibi yetimi Mslman felsefe d istiyor. Gerekten de gnmz insanl~nn huzur ve skunu gerek vahyi esas alan bir felsefe ile ancak salanabilecek gibi grnyor. Protagoras (482-411)'n, insan ~er eyin ls kabul etmesi toplumun skun ve selametini salayamad. Oly salam tutmak gerekirse PlatQn (427-437 gibi, "her eyin ls insan deil daha ok Tanndr,,32 demek uygun der gibi grnyor. nk "aile, soy, kabile ve ulusun oluturduu doal birlik, ortak din sayesinde kesinlikle glenir. (... ) Din ok eitli biimlerde devleti, hukuku; fiiliyet, ekil ve muhteva bakmndan etkiler ve ynlendirir,,33 Durum byle olunca din-felsefe et;kileimini iyice anlamak ve biri adna dierini reddetmernek gerekir .. Insan varl szkonusu olduu zaman bu varl~n btn halinde dnlmesi gerekir. '~Bilim, din ve felsefe farkl alan tekil ederler. nsan iinde yaad toplumla birlikte var olan bu ynleri uyumlu hale getirmenin bir yolunu bulmak zorundadr. Aksi takdirde kiilii paralanacaktr. ( ... ) Platon, A!"istoteles, Farabi (872-950), bn Sina (980-1037), Gaziili (1058-11 i 1), Ibri Rt (11261198), Descartes (1596-1650), Kant (1724-1801) V.s. gibi filozoflarn bykl, bu disiplinden her birinin, hem bilgi hem eylem alannda ait olduu snrlara yetitirilmesinde yatar,,34 ' Felsefeyle uraanlarn %90 gibi byk bir ounlunun dini e~itimini alm kimselerden olumas dinin, dnceye verdii deerden kaynaklandn vurgular gibi grnyor. Dine muhalif filozoflarn, ounlukla kendine gre bir din kurnas abas gstermeleri, aynca baz ateist filo30. 31. . 32. 33. 34. A.g.e., S.XXXV. A.g.e., S.xxxVII. Platon, Yasalar, ev. Candan ENTUNA-Saffet B\BR;CJ. st. 1988, S.168. Jachim Wach, Din sosyolojisine Giri, ev. Banal INAND, Ankara, 1987, SS. 20, 21. Prof. Dr. Murtaza KORLAEL, bn Rt'e Gre Din-Felsefe likisi, Felsefe Dnyas, say ll, Ankara 1994, S.13.

i i

i
i

!
i

74

MURTAZA KORLAELt

zoflann teizme geileri felsefenin, dine gemeyi salayabildiini gsterir. Bir Aug\:lstinus (354-430)'u' bir Rene Gu~non (1886-1951), bir Roger Graudy (1913-?) yi dndmz zaman, felsefede ilerlemenin gerek bir dine ulatrma ihtimalini artrdn gryoruz. Hatta her ateist filozof, Tanr'y reddetse de, kendini tanrlatrmas bakmndan, Tanrsz olunamayacana ak bir delil gibi grnyor. Akl kullanlmadan vahyn gerekleri takdir edilemez. Bu bakmdan din ile akl birbiri ile eliik deildirler. nk "din" Allah'n vaz' ettii bir sistem, "akl" ise Allah'n insanlara, bu sistemi anlamak iin lutfettii yetilerden biridir. Bununla dini n telelifleri aratrlr ve anlalr. Akl olmayana zaten din kendi teklifini iletmez. Bununla beraber akl kendi g ve kuvvetinin snrlann lli. bilmelidir. Ali Tus (?-1482)'nin belirttii gibi "grme yetisi grlebilecek btn eyleri gremez; iitme yetisi iitilebilecek her eyi iitemez; cazibe yetisi her istediini ekemez; uzaklatrna yetisi sahibinin istemedi1i lieylerin heps,ini kendisinden uzaklatramaz. Insann dier yetileri de byledir. Anlama yetisi -bununla insan akln kasdediyorum- insan yetilerinin en eksiksizi ve gls ise de her eyin hakikatn ve durumunu idrak etmekten uzaktr. Herhangi bir pheye yer kalmayacak ekilde Tanrsal konular kesin bir ekilde anlayamaz. Durum byleyken filozoflar aklla tek bana ilahiyat meseleleini zdklerini nasl iddia edebilirler3s ( ) Bu konularn bazs hakknda akl, delil g,;:tirmek iin serbest ise de ou konularda yalnz bana don:yu bulam.z. Ancak Yce Tanr'nn ak ayetleri, ve Peygamberin g(:tirdii muciz~lerle desteklenen akl doruyu bulabilir. Salam tutunmak budur, sarlmak iin akllnn bunu tercih etmesi daha iyi olur. Filozoflar matematik, geometri ve mantk gibi konularda ilerlemiler, birok eyi aklamlar, aklayc sistemler ortaya koymulardr. Fakat sahibolduklan bu byk nimete iikretmeyerek bu baarlann kendilerinden kaynaklandn d~nmler ve kendi grlerini beenir olmulardr, bu da onlan akll kimselerin a~imamas gereken snrlan amaya gtrmtr.,,37 Ali Tus ve Kant'tn krit:izminden daha nce, akln bir l ve snr iinde igrebildiini GazaH ele almtr. Bilindii gibi Gazali, her organ ve yetinin belli bir g ve belli bir alanda geerli olduunu savunmutur. O, burun ve kulaktan grmeyi; gzden de tatmay nasl bekleyemiyorsak, akldan da her eyi bilmesini, her eyi zmesini beklemememiz gerektiini hakl olarak ortaya koymutur.'!
35. 36. 37. 38. Alaeddin Ali Tas, Tehaft'l-felasife, ev.Dr .. Recep DURAN, Ankara, 1990, S.8. A.g.e., S.9. A.g.e . S.o. Do. Dr. Murtaza KORLAELt. Gazal1'ye Gre Felsefe ve Bilgi Nazariyesi. (ElGauli, Kayseri, 1990 iinde) S.l5 I.

i i

'i

DN-FELSEFE

ETKLEM

75

Elmall da bu hususta unlan sylyor: "Akln tecrbeden doan ke~ifler karsnda vaziyeti ne ise dini keifler karsnda da vaziyeti odur. Alemde hibir tecrbe aklen mu hal olan isbat etmedii gibi dini keifler de aklen muhal olanlann arasna giremez. Hasl, akln idrakteki kusuru, mmkn olmayanlar sahasnda deil, mmkn olanlar sahasndadr .',39 "Mslmanlann akl feda etme pahasna ilham vurgularnalar inan bozukluuna kap aralamtr. (... ) Ayn ekilde ilhama dayal iman feda etme pahasna akl konusunda an titizlik. onu maddecilik, yararclk, makinalernek ve amaszlk derekesine indirerek akl ifsat etmektir .'\40 Elmallnn dier bir grne gre ise Garb akl btn cereyanlan ve seyri ile bizim dinimiz olan Allah'n Birlii ilkesine doru komutur. Bu nedenle Descartes'le balayan modem a felsefesi ile Mslmanlann tanmas salanmaldr. Ona gre "Descart~s'le balayan son asr felsefesi ile tanmamz salanabilirse, felsefenin Islamdan maada btn dinlere haram olacan bil fil isbat etmek mmkn lacaktr.',4' Elmall'nn bu grne benzer bir ifadeyi, asrlar nce Kindi (796866) yle dile getiriyor: "Vahy ile felsefi bilginin amac ayndr; ikisi de insann yetkinliini ve mutluluunu esas almtr. Bunun da tesinde Allah'n varl ve birlii gibi problemler~ hatta tm yararl olanlara y:.elmeve zararllardan saknma gibi hususlar felsefenin temel meselesidir. Ote yandan Peygamberin Allah'tan getirdii bilgiler de tmyle bu tr bilgilerdir. O halde geree sahibolanlar katnda ok de~rli olan bu ganimete (felsefeye) biz de sahibolmalyz.',42 Kindi bu fikirlerine aklk getirerek felsefi bilginin hibir zaman vahiy bilgisi kadar insan tatmin edemeyeceini de sylyor. bn Haldun (1332-1406) ise felsefeyle uraanlar iin yle diyor: "Onu tetkik etmek isteyen bir kimse er'i ahkamla dolu, tefsir, ve fkha vakf olduktan sonra tetkik etmelidir. Islami ilimIerden habersiz olan bir kimse bunun zerine dmemelidir .',43 Takprlzade (1495-1561)'ye gre de felsefe (hikmet) ile er'i ilimler arasnda ihtilaf yoktur. O bu husustaki grlerini yle dile getiriyor: "Zanneyleme ki uam- hikemiye muhalif-i uam- eriyye ola, deiL. Bila hilaf ancak birka mesail-i yesirededir, kesirede deildir. Baz mesail geri zahiren' muhaliftir. Lakin tahkik olunursa her vehile muvafk, her

39. 40. 41. 42. 43.

Paul lanet. Gabriel Seaille a.g.e . S'xUII. . . Prof. Dr. smail FARUK. Bilginin sHimiletirilmesi. ev. Fehmi KORU. Istanbul, 1985. Paul lanet, Gabriel Seaille. a.g.e., S.LII. . Kirdi, Felsefi Risaleler, ev. Prof. Dr. Mahmut KA YA, st. 1994, S'xXVIII. bn Haldun, Mukaddime, ev. Sleyman ULUDAG. C. II , st. 1983, S. 1255.

76

MURT AZA KORLAELt

biri dieri ile msafih (el skm) ve muanktr (birbirinin boyunan sanl44 mlardr) " Felsefe ile uramann helal olduunu belirten Takprlzade bu ilimlerle uramay da bir arta balayarak yle diyor: "Ilim ismi taklan her ey len ilimlerden deildir. Bil ki ulumdan her nesne ki eriate muhalif ola elbette ki mezmmdur. lakin ol kimse ki kalbinde eriat kaidelerini tam derinlii ile bile, ve kalbi Nebi-i Kerimin azameti ile dolu olup hfz- kitap ve snnet ve zapt- furu ..i ahkam- eriat ile akide ve dinini takviye eyleye ona, fds(:fe ilmine nazar etmek helaldr.,,4~ Felsefenin eriate muhalif olmad, hatta baz mslman dnrlere gre felsefeyle uramann vacib.oldu ortaya atlmtr. Bu gr savunan bn Rd yle diyor: "Doru:m bu szden maksadmz er'i b~ as ile felsefeye ve mantk ilimIerine bakmamn eriatta mbah m, y~ksa yasaklanm m, yoksa emredilmi mi olduunu aratrmaktr. Emredilmi ise mendup olarak m, vacib olarak m emredilmitir.,,46 bn Rd, Har 3, A'raf 184, ve Gaiye 17. ayetlerinden hareketle felsefenin vacip olduu hkmn karyor.47 Katip elebi (1609-1657) ise felsefcyi reddedenlerin Allah'n baz ayetlerinde geen, dnme manasndaki "nazara" kelimesini, kz gibi ge bakmak zannettiklerini ifade ediyor. 0, Fatih Sultan Mehmet Han'n, Semaniye Medreselerini yaptnnca Haiye-i Tecrit ve Serh-i Mevakf derslerinin renimin:i vakfiyesine art olarak kaydettiini belirtiyor. Daha sonra gelen baz mftlerin bu dersler felsefiyattr diyerek tedrisattan kaldrdklanm ifade eden Katip eleqi bu durumu yle dile getiriyor ve diyor ki "felsef(: v(~hikmet irmleri, Islamn fethinden sonra, Osmanl Devletinin orta devrelerine kadar Anadolu'da da faydal oldu. Bu asrlarda kiinin erefi, adi ve nakli ilimIerde elde ettii bilgiler ve bu sahadaki tahsilinin miktan ile orantl idi. Bu asrda hikmet ve eriat birletiren allame emseddin Fenari, Fazl Kadzade Rumi, allame Hocazade, allame Ali Kuu, Fazl bn Mey)',~d, Mirim elebi, Allame bn Kemal ve Fazl Knalzade gibi derin alimler vard. Knalzade bunlann sonuncusudur. Gerileme devri balaynca baz mftlerin, felsefeyi tedrisattan kaldrp onun yerine Hidlayet ve Elmel derslerini koymalan sebebi ile ilin rzgar durdu ve imler btnyle yok oldu.,,49
44. 45. 46. 47. 48. 49. Takprllilzade, Mevzuat'ul-UOm, ev. Kcmaleddin Mahmud Efendi, C., ~tanbul, 13i 1,5.345.346. A.g.e., S.58. . bn Rd, faslOI-Mekal, ev.Do. Dr. Bekir KARLIGA, st. 1992, S.63. A.g.e., S.64, 65. Kur'an,7/Araf, 185. Katip elebi, Kef-Uz-ZunCn n Esrnail-Ktilb ve'l-filnftn, C., stanbul, 1971, S.680.

DN-FELSEFE

ET~LEM

77

Buraya kadar sunmaya altmz bilgilerden de ak olarak anlalaca ibi "din", bir bakma felsefeyi emrediyor, "felsefe" de dinin zorunlu olarak varolmas gerektiini vurguluyor. Emile Boutroux (18451nl)'nun da belirttii gibi, "din gten nce fiili ortaya koyarak akln tereddt ve phelerine son veriyor. Bylec~ aklolgunluunu dinde buluyor."so "Akl, tabiatla Tanr, ibilmle varlk arasnda bira ra olliyor. ( ... ) Akl dnyada mevcut olan dzeni meydana karyor ve stn telkinlere gre, insan dnyasnda saf tabii dzenden daha iyi bir dzeni aa kar51 maya alyor." Din ile hemen hibir benzerlie sahibolmayan, akln bir rn olan felsefeyi dinden uzaklatrmak deil, onu gerek vahyin emrine vermek gerekir gibi grnyor. Gnmz insanlnn problemleri ancak bu ekilde zlebilecek gibi bir durum arzediyor. Felsefenin tedrisattan kalkmasyla, er'i ilimIerin de dumura urad. , Katip elebi tarafndan ak bir ekilde beliI1ilmektedir. Bilindii gibi, Osmanl Medreselerinde Tefsir, Hadis, Kelam, Islam Hukuku v.b. derslerin tedrisattan kaldnlmas tarihen vuku bulmamtr. Fakat felsefenin tedrisattan kaldnlmas ile ilmin canlln yitirdii reddedilmez bir gerek . gibi grnyor. Durum byle olunca felsefeyi hafife almak deil, bilhassa ciddiyetle zerinde du:mak gerekir gibi grnyor. En sekin zekalar bu alana ynlendirerek, bu sahay layk vehile deerlendirmek- gerek lkemiz, gerekse slam alemi iin yaplacak en nemli hizmetlerden biri olacaktr.

50. 51.

Emile BOUTROUX, A.g.e., S.209.

La Nature et L'Esprit, Paris, 1926, P.208.

You might also like