You are on page 1of 27

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21, ss.

117-143

MUHYDDN BN ARABNN FELSEFESNDE ALLAH MEFHUMU brahim COKUN *


zet Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu Allah kavram, dnce tarihinin en eski ve deimeyen konularndan biri olagelmitir. Btn dnrler ve filozoflar Allah hakknda fikirlerini belirtmekten geri durmamlardr. lahi din mensuplar bu konuda ortak baz inanlara sahip olmularsa da onlarn Allah tasavvurlar arasnda da zamanla farkllklar ortaya kmtr. Allah inanc ile ilgili temel konularda slam dncesini oluturan kelam felsefe ve tasavvufta bir farkllama sz konusu olmamtr. Ancak ayrntya inildiinde farkl Allah tasavvurlarna ulalmtr. Biz bu makalemizde Muhyiddin bn Arabnin vahdet-i vcud felsefesine bal olarak gelitirdii Allah tasavvurunu inceleyeceiz. Anahtar kelimeler: Allah, Muhyiddin bn Arab, vahdet-i vcd, panteizm Abstract The Concept of God in Muhyiddin Ibn Arabis Philosophy The subject of our research is concept of God that has been the oldest and an invariable matter in the history of thought. All thinkers and philosophers stated their views on this concept. Although members of divine religions had some common beliefs, their imagining of God had changed in the course of time. Essential aspects of belief in God did not change much through the history of theology, philosophy and sufism. But this does not include the details. In this article, we will examine the concept of God in Muhyiddin Ibn Arabs philosophy focusing on his wahdat al-wucud doctrine. Key words: God, Muhyiddin Ibn Arab, wahdat al-wucud, Pantheism

Giri Allah inanc insan ftratnda var olan en kkl fenomendir. Fakat onu tevhid akaidine gre oluturmak teklifidir. nsan, ancak tabiatnda var olan bu inanc nefsinden ve evresinden gelebilecek olumsuz dnce ve inanlar bertaraf ederek tevhid akaidine ulaabilir. Bunun tek bana aklla gerekletirilebilmesi mmkn deildir. Akl, insan Allah inancna gtrr ama ona tevhid akidesine gre form verebilmek iin vahiy bilgisine ihtiya duyar. Bunun iindir ki, Allah Teala, katndan gnderdii bilgilerle isimlerini ve sfatlarn bildirmi, baz ayet e hadislerde insan zihnine yaklatracak ifadelerle kendisini tantmtr. Vahiy bilgisinden uzak kalan insanlar, tarih boyunca Allah tasavvuru hususunda ar tenzih veya aar tebih gibi, hep iki arlktan birine ynelmi-

Prof. Dr., Dicle . lahiyat Fakltesi

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1)

118 | Prof. Dr. brahim COKUN

lerdir. Peygamberlerin vefatndan bir mddet sonra vahye tabi olan toplumlarda da bu konuda dejenerasyonlarn yaand, onlardan da baz kesimlerin sz konusu arlklara dtkleri bir vakadr. rnein Yahudi kelamnda insan ile Allah arasnda benzerliin varln kabul eden ekoller, hibir zaman eksik olmamtr. Fahreddin er-Rz (.606h.) ve Abdlkerim e-ehristan (.548h.)ye gre tebih, Yahudilerde genel kabul gren bir kltre dnmtr.1 Onlar, Allahn tpk insan gibi istiva ettiine, insan donatan organlarn benzeri, eli ve yznn bulunduuna inanrlard. Yahudiler bu konuda aamadan gemilerdir. in banda onlar fiziki bir ilah tasavvurundan uzak kalamadlar. Aadaki ayet onlarn bu konudaki tutumlarn ortaya koymaktadr: Biz Allah aka grmedike sana inanmayz.2 Sonra onlarn akli seviyeleri belli bir dzeye ulanca, Yaratcy eksik sfatlardan tenzih ettiler. Fakat bu durum uzun srmedi, onlar ilahlarn milliletirerek Allahn sadece srail oullarnn ilah olduuna inandlar. Hristiyanlkta ise asli su kavramnn ortaya atlmas ve bundan kurtulmak iin insan-tanr dncesinin gelitirilmesi sonucunda Hristiyanlarn ulhiyyet anlaylar, gklere yanstlan insan kudretin yeryzne dnmesi eklinde formle edilmi, artk Tanrya benzeyen insan deil de tanrlaan insan anlay hakim olmaya balamtr.3 Allah tasavvuru konusundaki arlklardan biri de antropomorfist grlerin aksine ar tenzihi yaklamdr.Tarih boyunca Allahn ancak olumsuz nitelemelerle anlatlabileceini savunun insanlar da olmutur. Bu dncenin kkenlerini Yahudi filozof Philon (M:25-MS:50)a kadar geriye gtrmek mmkndr.4 Batda yakn dnemlerde insann akl verileri temel kriter alnp, ilahi ve kutsal olann referans olmaktan karlmaya alld grlmektedir.5 Allahn bir olduu ve onunla yaratlmlar arasnda zat ve sfatlar asndan her hangi bir benzerliin bulunmad, Mslmanlarn hem alimleri hem de byk halk kitleleri tarafndan slam tarihi boyunca benimsenmi genel

2 3 4 5

Fahreddin er-Raz, Esasut-taktis fi ilmil-Kelam, Messesetul-Ktbis-Sakafiyye, Beyrut, 1995, s. 86; Ahmet elebi, Mukarenetul-Edyan el-Yehudiyye, 5.bask, Mektebetun-Nehda el-Msriyye, 1978, s. 275; Muhammed Behiy, slam Dncesinin lhi Yn, ev.: Sabri Hizmetli, Fecir Yay., Ankara 1992, ss. 73-76. Bakara, 2/55. Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, 9.Basm, stanbul, 1998, s. 133 Muhammed el-Behiy, age, ss. 429- 430. A, Lalende, La Raison et les Normes, Hachette, Paris, 1933, s. 16-17,187,228; H.Ziya lken, Varlk ve Olu A..Yay., Ankara, 1968, 119-120; Gkberk, age, s. 116; Nadim Macit, Kurann nsan Biimci Dili, Beyan Yay., stanbul, 1996, s. 102

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 119

bir akidedir. Ancak duyularla idrak edilmeyen Yce Zatn, bir taraftan bilinip tannmas ve evrenin yaratcs olarak kabul edilmesi, dier taraftan tek ve benzersiz oluunun kavranlmas gerei karsnda slam dce tarihinde de fakl grlerin ortaya kmas kanlmaz olmutur. Bunlar gurupta toplamak mmkndr. Birincisi: Allah insana veya cisme benzeten Mebbihe ve Mcessime frkasdr. kincisi: Allahn tek ve benzersiz olduu inancn zedelememek iin onun zatna her hangi bir kavram nispet etmemek ve zat sadece olumsuz kavramlardan tenzih etmek gibi dnceleri savunan Mutezile ekolnn ve slam filozoflarnn grdr. ncs: Yce Yaratcnn fiilen var olduunu, insan ve kainatla mnasebet halinde bulunduunu kavrayabilmek iin onu insan anlaynn alanna giren baz sfatlarla nitelendirmenin gereine inanan; bunun yan sra tanrlkla badamayan baz kavramlar (tenzihi sfatlar) onun zatndan uzaklatrmann zorunlu olduunu savunan Ehl-i Snnet ekoldr.6 slam dnce tarihinde Emevler dneminden itibaren dnyev zevk ve istekler peinde koan kesimlere kar zhd ve takva hayatn ne karan bir kesim olumutur. Bunlar yukardaki dnce sistemlerinde insandan uzak bir Allah tasavvuruna doru bir yneliin olduunu ileri srerek aknlk boyutunu ihmal etmemek zere insana daha yakn bir Allah tasavvuru gelitirmeye almlardr. Hicri nc asrdan itibaren belli bir dnce sistemi de kurmaya alan bu kesim, Muhyiddin bn Arabnin dnceleriyle olgunlua ulamtr. Biz bu makalemizde slam dncesinin nemli bir unsurunu tekil eden mutasavvflarn Allah tasavvurunu inceleyeceiz. Bunu daha ok bn Arabnin grleriyle deerlendireceiz. A. bn Arabide Allah nanc Snni mutasavvflarn Allah inancyla ilgili genel dnceleri ve kullandklar mefhumlar, Ehl-i snnet ile mutabakat halindedir. Onlar da kullarn fiillerini Allahn yarattna inanmaktadrlar. Hayr ve er iledikleri her eyin Alahn kaza ve kaderiyle olduunu kabul etmektedirler. stitat konusunda da ayn ekilde dnmektedirler. Yani hibir canl Allah Teala kudret vermedike tek bir nefes dahi alamaz ve her hangi bir harekette bulunamaz. Yine hsn ve

Geni bilgi iin bk. Abdulkahir el- Badad, el-Fark Beynel-Frak, Darul-Marife, 2.bask, Beyrut, 1997, ss. 211-276; erafettin Glck-Sleyman Toprak, Kelam, Tekin Datm, 4.bask, Konya, 1998, ss. 195 vd.; Metin Yurdagr, Ayet ve Hadislerde Esma-i Hsna Allahn simleri, Marifet Yay., stanbul, 1996, s. 34-38; Mevlt zler, slm Dncesinde Tevhid, Nun Yay., stanbul, 1995, ss. 137-141.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

120 | Prof. Dr. brahim COKUN

kubuh konusunda da Ehl-i Snnetin farkl dnmemektedirler.7 bn Arab(560-638h.)nin Futuhat- Mekkiyesinde benzer grlere sahip olduunu grmekteyiz:
Ey kardelerim, dostlarm! Allah'n rzasna eresiniz. Ben zayf, miskin ve her lahza Allah'a muhta bir kul ve bu kitabn yazar olarak Allah' ve meleklerini ve yanmda hazr olup ta szm iten mminleri ve nihayet sizi de hid tutarak dil ve gnl ile ahdet ederim ki: Allah Tel bir tek ilhtr. Ulhiyyetinde ikincisi yoktur. Eten ve ocuktan mnezzehtir. Her eyin sahibi ve mlikidir. Orta yoktur. yle bir sultandr ki veziri yoktur. yle bir yapp yaratcdr ki beraberinde ilerinin dzenleyicisi ve yardmcs yoktur. Vcib'l-Vcddur. Varl bir bakasnn varlna bal deildir. Bir bakasnn var etmesine htiyc olmadan vardr. O tek olarak kendi kendine vardr. Varlnn balangc yoktur. Nihayeti de yoktur. O Bakdir. Hi bir eye bal olmayan vcud-i mutlaktr. Varlnn devam da kendindendir. Belli bir mekna san, bir meknla snrlandrlan bir cevher olmad gibi, bekas dnlemeyen araz da deildir. Ciheti ve yn olan bir cisim de deildir< Mahlukat koruyup gzetmek O'na zor gelmez. Mahlukat yaratmas sebebiyle, kendisinde daha nceden var olmayan bir sfat kazanm deildir. O'nun sfatlar hadis deil kadmdir. Sonradan olan eylerin O'na hulul, ya da O'nun sonradan olan eylere hulul gibi eylerden O mnezzehtir. O, hadis (sonradan olan) eylerin O'ndan sonra olmas ya da O'nun onlardan nce olmas gibi bir durumdan mberrdr. Ancak yle denilebilir: O vard, ancak beraberinde hibir ey yoktu. ncelik ve sonralk O'nun yaratt zaman paralarn ifde eden kelimelerden ibarettir. O'dur uyumayan (her eyin kendisiyle kaim olduu) Kayym O'dur. Kendisine kimsenin zarar eritiremeyecei Kahhrdr. O'nun gibisi yoktur<Eyaya hkmetmesini diledii kimse yine ancak O'nunla hkmeder. Klliyt bildiinde phe yoktur. Doru ve salam gr serdeden ulemann ittifak ve icma ile cz'iyyt da tam olarak bilir<. Bu varlk leminde ne varsa, hepsi murad- ilhinin bir neticesidir. Taat-isyn, kr-zarar, klelik-hrriyet, souk-scak, hayat-lm, ele geirmek-fevt etmek, gndz-gece, doruluk-erilik, kara-deniz, ift-tek, cevher-araz, hastalk-shhat, znt-sevin, ruh-cesed, karanlk-aydnlk, yergk, birleme-ayrma, az-ok, sabah-akam, siyah-be-yaz, uyku-uyanklk, ak-gizli, hareketli-hareketsiz, kuru-ya, kabuk-z gibi byle birbirine zt, ayn ve benzer ne varsa hepsi Cenb- Hakk'n dilemesi neticesidir. Na! olmasn ki onlar hep Allah yaratmtr. Dilemeyen, irade etmeyen nasl fli-i muhtar olabilir ki?... Hak sbhnehu Tel, her eyi ezel olarak bildii gibi, ayn zamanda hkmetmi, murd etmi, tahsis etmi, takdir etmi ve icad etmitir. Yine bylece, hareket edeni ve duran, grr, iitir. En alt ve en yce lemlerin tesinden konuur. Uzaklk, duymasna engel deildir. nk O, her eyden
7 Bk. Ebu Bekr Muhammed b. shak el-Kelebaz, et-Tearruf li mezhebi ehlit-tasavvuf, Kahire 1960, ss. 35-44

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 121

yakndr. Yaknlk, grmesine engel tekil etmez. Zira O, ayn zamanda uzaktr. Nefsin derinliklerindeki fsltlar iittii gibi, ok hafif bir dokunmayla kan sesi dahi iitir. Gece karanlnda siyah grd gibi, su iinde suyu grr. Karm, aydnlk, karanlk O'nun iin bir engel deildir. O Sem, Basr'dir. Hak Sbhneh'nun konumas, skttan sonra olumu bir kelm deil, ya da vehmedilen bir suskunluktan sonra gereklemi bir kelm olmayp, dier sfatlar gibi ezel olan, ezel kelm sfatyla olmutur. Musa aleyhisselm-'ya bu vasftaki sfatyla konumutur. Bu kelmn Yce Allah, tenzil, Zebur, Tevrat ve ncil diye isimlendirmitir. Bu kelm, harfsiz, savtsz, namesiz ve lgatsiz olmutur. Yce Allah, seslerin, harflerin ve lgatlerin de yaratcsdr<Nefislere takvay ve fcuru ilham eden O Allah'tr. Dilediinin hatalarndan vazgeer, cezalandrmaz. Dilediini de muaheze eder. Dnyada da edebilir, ukbada da. Adaleti, fazl ve ihsan iinde deerlendirilemedii gibi, fazl ve ihsan da adaleti iinde deerlendirilemez. lemi iki kabza (tecelli) halinde varlk lemine karm ve onlara iki konak yeri yaratm, sonra da, "unlar cennetlik, unlar da cehennemliktir, baka bir eye aldrmam" buyurmutur. Burada O'na hi bir kimse kalkp da itiraz etmemitir. Zira orada O'ndan baka varlk sahnesinde hi bir ey yoktu. Dolaysyla btn her ey, O'nun esmasnn tasarrufu altnda olmutur. Bir kabzas Cell esmasnn, bir kabzas Ceml esmasnn tasarrufu altna girmi, kimi nimetler iinde, kimi de bellar iinde olmutur< Kendisinden baka fil olmayan ve varl iin kendi ztndan baka bir varlk bulunmayan Allah' noksan sfatlardan tenzih ve tebih ederim.8

bn Arab yine ayn eserin baka blmlerinde ve Fsusul-Hikemde kendinden nceki sflerin dncelerinde grlen vahdet-i vcud dncesini sitemletirdiini ve bu dorultuda bir Allah tasavvuruna ulatn grmekteyiz. B. bn Arab Ve Vahdet- Vcud Vahdet ve vcut Arapa iki kelimedir. Vahdet, tek kalmak, tek bana kalmak anlamlarna gelen vahide fiilinin mastar eklidir. Ayn zamanda bir eyin blnemezlik durumuna ve tekliine de vahdet denir. Allah hakknda kullanldnda vahdet blnemeyen, paralanamayan birlik anlamndadr.9 Vcud da vahdet gibi Arapa kkenli bir kelimedir. Arapada bulmak anlamna gelen vecede fiilinin mastar olup bulunmak anlamna gelir. Vcud kelimesi ayn zamanda varlk anlamnda da kullanlmaktadr. Vcud kelimesi varlk anlamnda kulla-

8 9

Ebu Bekr Muhyiddin bn Arab, el-Ftuhtul-Mekkiyye, Darul-ktbil-ilmiyye, Beyrut 1420/1999, c. I, ss. 62-65. Ebul-Faal mamuddin Muhammed bn Manzr, Lisanul-Arab, Kahire, ts. v-h-d md.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

122 | Prof. Dr. brahim COKUN

nldnda bir ve tek olan ifade eder. 10 Vahdet-i Vcud; varln bir olduunu savunan dnce sistemidir. Bu dncenin temelinde mutlak, sonsuz ve ezeli bir varlktan, btn varolan, varolmu ve var olacaklarn da bu mutlak varlktan tredii dncesi yer almaktadr.11 Vahdet-i Vcud, varlk ve birlik szcklerinden olumu ve varln birlii anlamnda kullanlm olan Allah-evren birliini kurmaya alan bir dnce sistemidir.12
10 11 12 bn Manzur, age, v-c-d md. Sleyman Uluda, Tasavvuf Terimleri Szl, stanbul, 1996, s. 552. Vahdet-i Vcd, Allahtan baka hakiki hibir Vcd (varlk) kabul etmeyen, btn varlklar mutlak Vcdun isim ve sfatlarnn tezahr, tecellisi sayarak, hakiki varla gre isim ve sfatlarn ezeli yokluu ifade ettiini kef ve tecrbe yoluyla ortaya koyan tasavvufi bir anlaytr.Vahdet-i Vcdu benimseyen kiiler iin mutlak varlk ve onun tecellilerinden baka hibir eyin varlnn gereklii yoktur. Onlar, varl birlemek ve kendisinden baka her eyi nefy etmek iin delile ihtiya duymamlardr. Ayrca Vahdet-i Vcutulara gre, grlen evren, gerein tesinde sadece bir glge konumundadr. Onlara gre Hakk (mutlak varlk), Halk (varolan) ilikisinden iki tr anlay ortaya kmaktadr. Her ey Odur, deyip Allahtan baka varlk tanmayan mahluku mutlak varln tecellisi ve ileri sayanlar ki bunlar Vahdet-i Vcdu; dierleri ise her ey Ondandr, fikriyle btn maddeyi Allaha baladklar halde iki Vcd kabul edenlerdir ki, bunlarda Vahdet-i uhudu (grlen birlikiler) diye isimlendirilenlerdir. Fakat Vahdet-i Vcda kar olarak ortaya atlan Vahdet-i hud, varl iki Vcda balamann dnda, Vahdet-i Vcdla benzerlikler tamaktadr.Vahdet-i uhudulara gre de grnen evrende Allahtan baka mahede edilen bir ey yoktur. Grlen her ey Odur bununla beraber onlara gre, epistemolojik adan yaratc varlk ve yaratan varlk ayn deildir. Bu iki anlaytan Vahdet-i Vcda gre ise varlk anlamndaki Vcd, zihinde meydana gelen kavramlarn tmnden nce gelir. O kavram ortaya kmadan dier kavramlarn ortaya kmas mmkn deildir. Bu anlamdaki varlk kavram dier btn kavramlarn en genelidir. Bu genellemenin kapsam geniledike yokluk derecesine gelir ve birlie ular. Bu Vcd btn nesneleri kaplamtr. Vcdun altndaki bu nesneler mevcut niteliine sahip klnm olmaktadrlar. Baka ekilde ifade etmemiz gerekirse; nesnelerden her biri o tek varln sureti durumundadrlar. simler, sfatlar, izafetler Hakkn kendisini taakkul (akletme, akl erdirme, dnme) ve taayynnden (belirlenme) ibarettir.Vahdet-i Vcdular hem ontojik hem de epistemolojik adan varln birliini savunurken, vahdet-i hudular, sadece epistemolojik adan yaratan yaratlan ayrmn yapmaktadrlar. Mtekellimler ise her iki yaklam doru bulmayp, slam akadinin temel bir prensibi olarak yaratan yaratlan ayrmn ak bir ekilde yapmaktadrlar. bn Arabi tarafndan sistematik hale getirilen Vahdet-i Vcd dokuzuncu yzylda bata; Beyazid Bestami (. 875), Cneyd Badadi (. 940), Hallac- Mansr (.858), Ebu Muhammed b. Muhammed el-Gazal (1055-1111) ve Mevlana Celaleddin-er-Rm (1207-1273) olmak zere bir ok dnce adam tarafndan ifade edilmi, her biri, bu konuda kendince bir bak as gelitirmitir. slamda mistik dnce Gazali ile tam sistemlemeye balam, bn Arab vastasyla tannmtr. Tasavvuf, bn Arabi ile birlikte felsefi bir doktrin zelliine kavumutur. Onun Vahdet-i Vcd sistemi, her ne kadar slubundan kaynaklanan anlalmaz, mecazl ve sembollerle dolu ifadesinden dolay, tutarsz olarak grlse de kendi sistemi iinde tutarl, geni bir dnce yapsna sahiptir. Bk. Abdlgani Nablusi, Gerek Varlk, ev.: Ekrem Demirli, stanbul 2003, s. 34; Hsamettin Erdem, Bir Allah-Alem Mnasebeti Olarak Panteizm ve Vahdet-i Vcd, Ankara 1999, s. 38, 80-81; M, Ferit Kam, Vahdet i Vcd, sadeletiren: Ethem Cebeliolu, Ankara 1994, s. 69; Sadreddin Konev, Vahdet i Vcd ve Esaslar ev.: Ekrem DeTasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 123

bn Arabnin Vahdet-i Vcd dncesinin balang noktas Logos (kelime) nazariyesidir. bn Arabye gre, her peygamber, Onun Logos dedii ve tek ilahi vcudun grn olan hakikate tekabl eder. Adem ile balayan ve Hz. Muhammed ile son bulan bu kelimelerde ilahi tecelli yahut peygamberi tecelliler olmasayd, Vcud- Hakkn mahiyeti ebedi olarak gizli kalrd. Her varln kayna olan bu vcud esasen blnmez ezeli ve deimezdir. bu nedenledir ki, bn Arab hadis ilmi zerine ok dnm ve peygamberlerin tekabl ettii srra, bu yolla da gerek hakikate ulama abasn gstermitir.13 Onun sisteminin temelinde, btn hikmetlerde olduu gibi bilinemez, saf bir zn srr yatmaktadr. Bu saf z bn Arabye gre Allahn sfatlar vastasyla oalr, yaylr. Zat (z) itibariyle bakldnda O Hakktr, mmkn varlklarda tecelli eden sfatlar asndan bakldnda O Halktr. 14 bn Arabye gre, Allah her varlkta tecelli eder. Ancak, bir varlk ne kadar yksek ve mkemmel olursa onun tecellisini o lde yksek derecede ve mkemmel biimde yanstr. Ona gre Allah maddede, bitkide, hayvanlarda ve insanda farkl ekillerde tecelli eder. Bu, onun dncesine gre ayn zamanda insann yaratl nedenidir. nsann dndaki btn varlklar insann hizmeti iin yaratlr ve en son halka olarak insan, kendinden nceki tm halkalar toplar ve dengeler. nsan sadece biyolojik unsurlardan olumu deildir. Allah insanolunu kendi suretinde yaratmtr. Bunun anlam ise, insan btn ilahi isimlerin suretinde yaratlmtr. nsan ilahi ynlerin veya yzlerin sonsuz eitliliini sergiler.15 bn Arabnin vahdet-i vcud dncesinde insan- kamil kavram nemli bir anlam ierir. Ona gre Allahn en yetkin ve mkemmel tezahr insan- kamildir. Her insan buna layk deildir. bn Arabnin insan- kamil olarak nitelendirdii insan, bilin dzeyi gelimi insandr. Bu insan, biyolojik insan deildir. bn Arab bu insan- kamil snfna sadece peygamberleri ve filozoflar sokmaktadr. bn Arab insan- kamile mutlak gerekliin i ve d ynleri adn vermektedir. Ona gre, insan- kamil mutlak gerein (Allah ile evrenin) kltlm halidir.16bn Arab insan- kamile karlk olarak Allah ile evren, ilah ile insan arasndaki bir ey olma anlamnda deil, her ikisini mkemmel bir

13 14 15 16

mirli, stanbul 2002, s. 25. Henry Corbin, slam Felsefesi Tarihi, ev . Ahmet Arslan, stanbul 2000, s. 80. bn Arab, Ftuht, c. IV, s. 186. bn Arab, Ftuht, c. I, ss. 156-158, 185-186; William Chittick, Hayal Alemleri bn Arab ve Dinlerin eitlilii Meselesi, ev.: Mehmet Demirkaya, stanbul 1999, s. 50. Chittick, age, s. 5.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

124 | Prof. Dr. brahim COKUN

ekilde birletiren ve ortaya koyan tek yaratk olma anlamndaki berzah kavramn kullanmaktadr.17 bn Arab, evreni ilahi isimlerin etkilerinin ve sfatlarnn zeti olarak nitelendirmektedir. nsan dndaki, her eyle birlikte evren sadece mutlak gerekliin suretinde yaratlmtr. Evren ve mutlak gereklik birbirinin aynasdr.18 Btn evren ve mutlak gereklik arasndaki fark ise, mutlak gerekliin zat ile varolmas ve evrene ihtiyacnn bulunmamasdr. Fakat, evrenin kendi zatnda bir varl sz konusu deildir ve her an mutlak gereklie muhta durumdadr. Grld gibi bn Arab, insan merkeze alan bir dnya grne, slam dininin prensiplerini ve bak asn ok iyi bir ekilde yourup, kendi tecrbesiyle anlamlandrmaya almtr. O, insan davran ve eylemlerine son derece nem vermektedir. Daha nce deindiimiz gibi bn Arab, yetkin insan ve biyolojik insan ayrmn yapmakta ve yetkin insan bireysel, tarihi varoluunu kendi imkan ve yetenekleri sayesinde anlamak, kkenine doru, kendi iinde bir yolculua kmak suretiyle srekli bir olgunlama ve Sflerin deyimiyle, yolda olan insandr. Biyolojik insan ise, gerekesi ve sebebi ne olursa olsun, yolun herhangi bir aamasnda taklp kalm insandr. 19Anlald zere, bn Arab, insann dnda, herhangi bir ama, ilke, fikir ya da inantan, hareket eden anlay kabul etmemektedir. O, kendisine kadar ulaan tasavvufi anlaya felsefi ve dini birikimini de katarak bu zgn bir reti ortaya koymaktadr. bn Arab varoluu; her eyi kuatan mutlaktan kaynaklanan bir alma, ini ve tekrar ona ykselen bir k olarak belirlemektedir.20 Bu noktada insan- kamilin amac bu k gerekletirecek eylemlerde bulunmaktadr. Ona gre, bunun da yolu tasavvufi yaaytr. bn Arabnin tasavvufi yaaynda, zihni faaliyetler hakikate ulamada yetersiz kalmakta, insan ruhunun bu ykselii gerekletirmeye hazrlanmas gerekmektedir. Bunun da yolu daha nce belirttiimiz gibi ibadet, zevk (tadarak yaamak), mahede (seyir) ve mahedenin gerek hakikate ulamada arac olduu ve bn Arabnin biricik metot olarak grd keiftir. O, Futuhatta bu konudaki dncelerini yle ifadelendirmektedir: Bil ki evren, Allahn dnda olan eylerin btnnden ibarettir. Mevcut olsun olmasn mmkinattan baka bir ey deildir. nk, mmkinat

17 18 19 20

Ebul Ala Affif, Muhiddin bnl Arabde Tasavvuf Felsefesi, stanbul 1999, s. 93. bn Arab, Ftuht, c. IV, ss. 191, 278-279; Affif, age, s . 94. bn Arab, Ftuht, I/185-186; Seyfullah Sevim, slam Dncesinde Marifet ve bn Arab, stanbul 1997, s. 164. Sevim, age, s. 164.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 125

bizim bizzat Vacibl vcd olan Allah bilmemize delildir.21 bn Arabye gre, mutlak varln sahip olduu kudret ve sfatlarn grnen evrene kmas, nesne ve doa denilen evreni meydana getirmitir. bn Arab Fususta bunu Zat- mutlak kendisini nesne ve evren suretinde aa vurmutur. Zahir, batn, evvel, ahir hep Odur. Ondan baka varlk yoktur. Nesne ve evren; Allahn zahiri; Allah ise, nesne ve evrenin batini yn ve ruhu konumundadr. Varlk, varolan hep Odur, onun varl dnda hibir varlk tasavvur edilemez. nk, vcud birdir22eklinde izah etmektedir. bn Arabye gre evren glgedir, bu glgenin sahibi mutlak varlktr. Bundan dolaydr ki, glgenin sahibinden ayrlmas imkanszdr. Bir dnce sisteminin temel prensiplerinin ve nihai hedeflerinin belirlenebilmesi iin onun hangi ontolojik ve epistemolojik temeller zerine ina edildiinin bilinmesi gerekir. O halde bn Arabnin vahdet-i vcud grn daha iyi anlayabilmemiz iin onun ontolojik ve epistemolojik temellerini incelemez gerekmektedir. 1. Ontolojik Temel bn Arabde varln birlii veya Vahdet-i Vcud retisini ortaya koymadan nce Onun varlk kavramn ne anlamda kullandn aklamak, zgn dncesinin anlalmas asndan nemlidir. Felsef bir terim olarak varlk kavram genel olarak, yoklua kart olarak, varolan, varlk; olua kart bir ey olarak, deimeden ayn kalan, gereklik; bolua kart bir ey olarak, mekanda bir ey igal eden kalc gereklik; ontolojinin konusu olan ey,23 anlamnda kullanlmaktadr. Varolan her eyin k ve biti noktas olarak hakikati ifade etmek anlamnda bn Arab klli varlk ve mutlak varlk deyimini yukardaki varlk anlamlarndan birine karlk olarak kullanmtr. bn Arab, mutlak ifadesini de kullanrken, ortaya koyduu dncesinin unsurlarnn ciddi bir ekilde yanl anlalmasna yol aacak ifadeyle drt farkl anlamda kullanlmtr. Ona gre mutlak; belirli herhangi bir suretle snrlanmam, fakat btn suretlerde mterek olan, btn suretlerde bulunmayp, hepsini aan, hibir eyin sebebi olmayan, hakikatlerin hakikati 24 olan varlktr.

21 22 23 24

bn Arab, Ftuht, c. VII, ss. 44-48. Muhyiddin bn Arab, Fussl-hikem, ev.: Nuri Genosman, stanbul 1992, s. 13. Ahmet Cevizci, Felsefe Terimleri Szl, stanbul 2003, s. 407. bn Arab, Ftuht, c. I, ss. 144-145;Affif, age, s. 29.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

126 | Prof. Dr. brahim COKUN

Ayrca ifade etmemiz gerekir ki bn Arab mutlak varlk kavramna; kr nokta, dairenin merkezi anlamlarna gelecek mecazi ifadeler de yklemitir. Buradaki krlk Hakkn bilinemeyen, aklanamayan nitelenemeyen yn, ya da varln, varlk kazanmadan nce, ilh zihindeki durumu kast edilmitir.25 bn Arab, varla ilikin olarak, varolan kimdir, varlk nedir sorularna cevap aram, varlkta bir belirme vardr, o beliren var olan zatn kendisidir ve tek varlktan baka varlk yoktur,26 sonucuna ulam, varln birlii retisine ilikin ipularn ortaya koymutur. bn Arab, varolmak ve varlk ayrmn yapar. bn Arab, varolmay; varln bir tr sayar. Ona gre, varln sahip olduu her niteliin dierinde tecelli etmesi varolmay meydana getirir. Bu konuda bn Arab, uzman olarak bilinen Affifi, bn Arabnin bu konudaki dncesine yle aklk getirmektedir: Varla sahip olan her ey, varln mertebeleri veya dzeyleri adn verdii eyin birinde veya dierinde tezahr ederse varolmaya sahiptir.27 Buna paralel olarak Affifi, bn Arabnin dncesindeki yokluk ifadesine ular ve u ekilde bir izaha giriir: ster zamanda, ister ezeli olsun varla sahip olan her ey mertebelerden birinde veya dierinde yahut da hepsinde birden varolmadlar. Hepsinde veya bir ksmnda varolmayan herhangi bir ey srf yokluktur ve hakknda bunun tesinde hibir ey sylenemez.28 a. bn Arabde Varlk Trleri bn Arab varl trlere ayrrken genel olarak, cevher(tz) ve araz(ilinek) unsurlarna dayal bir ayrma gitmektedir. bn Arabye gre, varlk; her trl sfat ve z nitelikleriyle hakikat ve onun yansmasndan oluan bir btnlkten baka ey deildir. Burada, hakikat cevher, yansma ise araz konumunda olandr.29 Dnce sistemine uygun bir biimde bn Arab varl, varolular ve zleri bakmndan olmak zere iki trl ayrma tabi tutmaktadr. Varolular bakmndan varlklar; zihinsel ya da soyut varlk; grnen ya da baka bir deyile somut varlklar olarak da ayrmaktadr. bn Arab, varolular bakmndan varlklardaki soyut ve somut varlk ay25 26 27 28 29 Cahide Demirci, bn Arabi ve Spnozada Tanr Anlay, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Diyarbakr 2006, s. 26-27. Metin Yasa, bn Arab ve Spinozada Varlk, Ankara 2003, s. 20. Afif, age, s. 32. Affif, age, ss. 32-33. bn Arab, Fuss, s. 78, 58-161,257,278.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 127

rmn Futuhatda yle aklamaktadr: ki tr gereklik vardr; biri yaamak, bilmek, konumak, duyumsamak gibi tek tek aklda bulunan gerek; dier gereklik ise gkyz, doa, insan ve ta gibi bileik halde bulunan gerektir.30 Bu noktada zerinde durmamz gereken bn Arab sisteminde ok nemli yer tutan ve zihinsel varlk kavramn aklamada nkoul olan ayan- sbite kavramdr. bn Arabye gre, nesneler d alemde varolmadan nce mutlak varln, onlarla ilgili sonsuz bir bilgisi vardr. O, tm nesnelerle ilgili bu bilgiye ayan- sbite (sabit gereklikler, mmkinatlarn hakikatleri )31 adn vermektedir. bn Arabnin metafiziinde nemli yer tutan bu kavram mutlak varlk ile madde dnyas arasnda orta bir yerde konumlandrlmtr. Ayan- sbite varlklarn ikinci kayna durumundadr. Madde dnyasnda gereklemi grnmler ayan- sbitenin glgelerinden ve yansmalarndan ibarettir. Ayan- sbitenin dta varl yoktur, bunlar dtaki varlklarn kalplardr. Ayan- sbitenin yansmas mutlak varln bu kalplar iinde tecelli etmesidir. Varolular bakmndan varlklar ve ayan- sbiteyi byle ifade ettikten sonra bn Arab zleri bakmndan varlk ayrmn da yle aklamaktadr: Varlklar, ncesiz ve nceli olarak ikiye ayrlr. Olabilenin varl ncelidir. Baka deyile, varlk nitelii ona sonradan ilimitir bu Halktr, varolann bir ksm ise ncesiz, zyle varolan Hakktr32 eklindeki ifadesiyle Hakk (yaratan, zorunlu, ncesiz, aktif) ve Halk (yaratlan, nceli, zorunsuz, pasif) varlk snflamasn yapmaktadr. b. bn Arabde Vahdet-Kesret Sorunu bn Arab sistemine gre tek hakikat sz konusudur. yleyse nasl oluyor da kesret meydana geliyor, sorusunun cevab bn Arabnin vahdet-kesret dncesi asndan nem tekil eder. bn Arab hakikati iki adan grr. Allah btn grnen eylerin z sayar ve Hakk adn verir, ya da bir adan grnen madde sayar ve Halk olarak adlandrr. bn Arabye gre, tek ve ok yalnzca bir hakikatin iki ayr ifadesinin isimleridir. Bu tek hakikat, hakiki birlik , fakat d evrende mahede edilen eitliliktir.33 Hakk deimeden kald halde halk o deimeyen varln deien ve saylmayacak kadar eitlilik gsteren zuhur ve tecellisidir. bn Arab, Hakkn ok eitli ekilleri almasn u rnekle izah eder: Su; buz, kar,
30 31 32 33 bn Arab, Ftuht, c. I, s. 183. Afif, age, s. 69. bn Arab, Ftuht, c. I, ss. 141,183. Afif, age, s. 35.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

128 | Prof. Dr. brahim COKUN

buhar, dolu, yamur, eme, dalga, rmak, deniz gibi ekiller ve adlar alr. Grntler farkl olsa da bunlarn asl sudur.34 c. bn Arabnin Fen (yok olu) Anlay bn Arab, fena kavramn iki anlama gelecek ekilde tanmlamaktadr. Bunlar, tasavvufi anlamda fena ve metafizik anlamda fenadr. bn Arabye gre tasavvufi anlamda fena, cehaletin yok olup, btnn zati birlii hakknda sezgi ile elde edilen hatasz bilginin bekasn anlamaktr. Sf tasavvufla uraan kii kendi nefsinden geemez. Fakat bir suret olarak asli yokluunu anlar. Metafizik anlamda fena ise grlen evrenin suretlerinin yok olmas ve bir klli tzn devam 35 olarak tekrar zuhur etmesidir. Affif, bn Arabnin fena anlayn onun yeniden yaratma anlayyla ilikilendirerek yle aklar: Fena Sfnin Hakk karsnda fiil, sfat ve zat olarak mahvolmasndan ve bir iz brakmayacak biimde silinip gitmesinden ibaret deildir. Buna ek olarak tm yaratk suretlerin her an srekli olarak yok olmalar, mutlak bir olan Hakk tznde baki olmalardr. Varlklarn suretlerinin Hakk birde gizlenmeleri fena, ayn zamanda ilahi tecelliler halinde aa kmalar bekadr.36 bn Arab, Allah-evren birliini saysal ifadelerle ve fena ile de ilikilendirerek aklamaya alr. Ona gre sen bir dediin zaman, birin dndaki baka her ey o anda sner yok olur. te, bu yok olu bu bir ismi gereincedir ve sen, iki dediin zaman, ikiliin saysal derecesinde bir isminin hazr bulunmasyla deil de birin znn hazr bulunmasyla iki dediin zaman, ikiliin saysal derecesinde birin isminin hazr bulunmasyla iki says aa kar.37 O, dnceleriyle grnen kesretteki vahdeti aklamaya alr. 2. Epistemolojik Temel bn Arab Fussul-Hikeme balarken Ben ancak bana ilham olunan eyi syledim ve bu yazl kitapta ancak bana indirilmi olan hakikatleri dile getirdim. halbuki ben nebi deilim, rasl hi deilim. Lakin nebinin mirass ve ahiretin koruyucusuyum38 diyerek retisinin metodu hakknda bizi genel bir kan

34 35 36 37 38

bn Arab, Fuss, s. 26,68,122; Sleyman Uluda, bn Arab , Ankara 1995, s.124. bn Arab, Fuss, s. 74. bn Arab, Fuss, s. 79. Muhyiddin, bn Arab, Fena Risalesi, ev.: Mahmut Kank, stanbul 2004, s. 18. bn Arab, Fuss, s. 15.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 129

sahibi klmaktadr. bn Arab, akl ve duyu organlaryla idrak edilemeyenler hakknda bazen ryalarna dayanarak, bazen uyku ile uyank olma aras bir halde bulunduu sradaki mkaefe (gzlem) ve mahede (seyretme) haline dayanarak, bazen kimsenin gremedii eyleri grerek, bazen de ruhen ykselerek bir nevi ykseli ile kar karya geldiini ve bu yolla hakikat bilgisine eritiini eserlerinde ifade etmektedir. bn Arabnin metodunun adna Kef denilmektedir. Bu kef, kalbi bir kef olup, baz kaynaklarda sezgi olarak nitelendirilirse de bn Arab, sezgilerin kaynann akl olduunu kabul etmekte ve akln hakikati anlamada yetersiz kaldna inanmaktadr. Ona gre, bunun nedeni ise, akln duyu verilerine gre yargda bulunmasdr. Bundan dolaydr ki, metodunun ad olan kefin sezgi anlamna gelmediini anlayabilmek mmkn olmaktadr. Fakat, bundan ilham eklindeki bir kefi kast ettiini anlamak mmkn gibi grnmektedir. bn Arabye gre, bu kefe herkes ulaamaz. Kefe ulamak iin mutlak varl taklit etmek yani onun sfatlarna uygun ekilde yaamak ve en kamil insan olarak nitelendirdii peygamberin yolunu izlemek gerekir. bn Arabnin bu aamada zevk diye nitelendirdii ve metodu asndan keften sonra nemli olan bir kavram daha ortaya atmaktadr. bn Arab bu kavramla ilgili olarak Futuhatta u aklamada bulunmaktadr: Tasavvufta, Sfnin bir eyi renmesinin yolu ancak zevk ile mmkndr. rnein, baln tatl olduunu kyas ile bilmek mmkn deildir. u halde baln tatl olduunu ancak tadarak renmekten baka are yoktur. 39 bn Arab, dncesine kef ile ulatn ifade etmi olsa da, dncesini ayet ve hadislerle desteklemekte, bazen de bunlar k noktas yaparak grn temellendirmektedir. Bu anlamda, bn Arab dncesinde ak bir ekilde grlmekte olan ey, kef ve vahyi uzlatrma abasdr. bn Arabnin retisinin can alc noktalarndan biri de zahir ve batn ayrmdr. Ona gre akln ilev alan zahir, kefinki ise batndr. Bundan dolaydr ki, kef ve vahy batini boyutta rtr. Ksacas, bn Arab retisini temellendirirken, kef, vahy akl ve zevk kavramlarndan hareket etmektedir. Fakat, bu kavramlarn en st noktasnda bulunan kaynak ve metot keftir. Btn mutasavvflarda olduu gibi bn Arabnin epistemoloji anlaynda hayal ve ryann da byk nemi vardr. yle ki, Ona gre hayalin roln anlamam olanlar hibir eyi anlamazlar.40 bn Arabye gre hayal ile yakndan ilikili olan uyku, kiiyi duyular dnyasn mahededen berzah dnyas39 40 bn Arab, Ftuht, c. IV, ss. 188-190,266. Chittick, age, s. 24.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

130 | Prof. Dr. brahim COKUN

na, intikal ettiren bir haldir. Uyku; evrenlerin en mkemmelidir. Uykudan daha mkemmel bir evren yoktur. Uyku, evrenin k yerinin temelidir. Onun gerek bir varoluu ve her ie hkmetme gc vardr. Mnlar cesetlere dntrr. Kendi nefsinde kim olmayan, kendi nefsinde kim hale getirir. Herhangi bir sureti olmayana suret verir.41 bn Arabye gre, bu evrende bulunan eylerin misl aleminde birer gereklii vardr. eylerin gereklii misal evreninde bu evrenden daha fazladr. Bu durumda rya gren kimsenin zihni bu evrene gre daha gerek bir evrene ulatndan, onun bu evrende bulunuu bir ryadr. Bu durumda, insanlarn bu madde dnyasndaki hayatlar batan sona uyku ve ryadr. Bu maddi evrenden ilikilerini kesip, misal ulamalar, uyanp, gerek evrene varmalar demektir42 grld zere hayal ve rya bn Arabde birbirleriyle yakndan ilikilidir. bn Arabnin tasavvuf dncesinde rya ve hayal ou yerde birbirinin karl olarak kulland halde hayalin daha geni olduu grlmektedir. Rya uyku halinde gerekleirken, hayal hem uyankken, hem de uyku halinde grlmektedir. Ayrca, rya suretlerin gerekliidir. Rya, suretlerin hayale tanan durumudur.43 Yukarda ana hatlaryla aklamaya altmz vahdet-i vcutu bir dnce biimiyle acaba bn Arab nasl bir Allah tasavvuruna ulamtr? imdi de bu sorunun cevabn inceleyebiliriz. D. bn Arabinin Vahdet- Vcdunda Allah Mefhumu Allah inancyla Allah tasavvurlarnn farkl eyler olduunu, Allah tasavvurunun ekillenmesinde kiilerin nceden sahip olduklar sosyo-kltrel yaplarnn etkili olduunu ifade etmitik. Mistisizmin olduka eski bir tarihi vardr. Elbette bn Arab, samimi olarak Kuran ve hadislerdeki bilgiler dorultusunda bir Allah tasavvuruna ulamaya alt. Fakat onun dini yorumlarnda yetitii ve yaad ortamlarda nceden mevcut olan mistik dncelerden etkilenmitir. bn Arabnin Allah merkezine alan doktrinine Vahdet-i Vcud denildiine bir nceki balmzda deinmitik. O, Allah ile ilgili yorumlarda bulunurken, Allah ifade amacyla, Hakikat, Hakk, Allah, Mutlak Varlk, Vacibl-Vcud (zo-

41 42 43

Ali Vasfi Kurt, Endlste Hadis ve bn Arab, stanbul 1998, s. 486. Uluda, bn Arab, s. 144. Chttck, age, s. 97.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 131

runlu varlk), Zat- Mutlak (mutlak varlk), Zaruri Varlk kavramlarn kullanmtr. Onun Allah anlaynda Hakk, varln ruhu, evren de onun zahiri (grnen) suretidir. Onun tasavvur edilmesi ve hakikatinin ifade edilmesi imkanszdr.44 Ona gre, Hakk yegane varlktr, dolaysyla onun dnda hibir ey yoktur. Onun dndaki her ey Onun birliinin kendisinde mevcut olan btn isim ve sfatlarn toplamdr. bn Arab, Hakk zat itibariyle bilinemeyen tek varlk diye tanmlamaktadr. Hakk, srekli tecelli konumunda olan, her eyi bilen mutlak varlktr. bn Arabye gre Allahtan baka var olan her ey sonlu ve mmkn varlklardr. Allah, sonsuz, zorunlu tek mutlak varlktr. Varolan ve grnen her ey mutlak varln kendini sergiledii suretlerden baka bir ey deildir. bn Arabye gre Allah, hibir eyle karlatrlamaz. nk, O mutlak olarak her eyin tesindedir. Yine Ona gre Allahn eylere benzerlii, kendi niteliklerini eyler yoluyla sergiledii iin mmkndr. Allah, isimlerinin ve sfatlarnn zelliklerini insanda ve evrende grnr klarak kendini sergiler. Allahn kendini sergilemesi olan tecelli durumu her eyi kuatr. Bu tecellinin iki boyutu sz konusudur. Zahir ve batn; zahir grnr evren, batn grnmeyen evrendir . nsan, bu iki evreni de kendinde barndran kk alemdir. Bu nedenle, beden Allahn grnr tecellisi; ruh grnmeyen tecellisi, nefis ise grnr ve grnmezlik arasnda bulunan tecellisidir.45 bn Arab varln birlii retisini slam dnce unsurlarna dayal olarak kurmaya alsa da hretini Allah evren btnlne getirdii zgn yorumlarla kazanmtr. Allah evren ilikisinde en nemli nokta, Allah ve evrenin fonksiyonlarn ortaya koymaktr. Bu balamda Allahn evreni niin yaratt nem arz etmektedir. bn Arabye gre yaratmann temelinde sevgi ak ve rahmet yatmaktadr, Allah mutlak vcud iken, kendisini kendi nefsi iin sevdi, bilinmek ve tezahr etmekten holand ve saysz isim ve sfatlarnn ayan- sbitedeki suretlerini grmek ayrca kendi srrn kendisine amak istedi bu yzden evreni yaratt. bn Arab bunu hadis olarak anlatlan bir ifadeye bavurarak aklar, bu hadis Ben bilinmeyen bir hazine idim, bilinmeyi arzu ettim, bunun iin halk yarattm46 eklindedir. Fakat bn Arabnin retisinde varlk bir olup, Allahn sfatlarnn tecellilerinden ibaret olunca bu dnce sisteminde yarat44 45 46 Ebul Ala Afif, FusslHikem Okumalar in Anahtar, stanbul 2002, s. 51. Chttck , age, s. 52. smail b. Muhammed el-Acln, Keful-Haf, Beyrut 1356, c. II, s. 132; Ali el-Kr, elMevzutul-Kbr,Mektebetul-slam, Beyrut 1987, s. 269.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

132 | Prof. Dr. brahim COKUN

madan ziyade sudur ve zuhurdan sz etmek daha doru olmaktadr. bn Arabye gre btn evren, iindeki her eyle birlikte Allahn suretinde yaratlmtr. Evren Allahn btn isim ve sfatlarnn bir zetidir. Bununla birlikte evren ve Allah arasnda fark sz konusu olmaktadr. Her eyden nce Allah kendi zat ile var olmakta ve evrene ihtiyac bulunmamaktadr.Yani Vacibl Vcuddur. Dier taraftan evrenin kendi zatnda bir varl sz konusu olmamakta ve Allaha muhta durumda bulunmaktadr. Daha nce deindiimiz gibi evrenin belli anlamda varlndan sz edilebilir. Bu ayna rneindeki grntnn varl gibidir. bn Arabde yokluk, mutlak varln anlalmasna hizmet eden bir kavramdr. Yokluk, mutlak varln kendisinde tecelli ettii bir aynadr. Varlk kendini bu aynada gsterir. bn Arab, yaratma kavramn; dncenin zleri konumunda bulunan ayan- sbiteye d evrende varlk vermekten ibaret olarak kullanmaktadr. Dier bir ifadeyle Allahn kendisinde varolan nesnelerin bilgisini, kuvve halinden varlk haline getirmesidir. Bu eylemde yoktan yaratma sz konusu olmamaktadr. Bunun iin Allahn iradesi ve Kn (ol) emrinin ifadesi olan kelime yeterli gelmektedir. bn Arabde evrenin ana maddesi sudur. Allah canl cansz her eyi sudan yaratmtr.47bn Arabye gre, Hakk (yaratan) ve Halk (yaratlan) bir gerekliin iki manzarasn ifade eden isimlerdir. Bu, gerek birliktir ve evrende grnen eitliliktir. bn Arab Hakk ve evren ilikisini Hakkn dnda, evren denilen ey Onun glgesi gibidir, ite bu glge mmkn varlklarn zn oluturur. yleyse, esasen insann idrak ettii sadece Hakkn vcudundan, bu evren olarak yaylan eyden, yani Onun zatndan ibarettir. Zira ondan baka varlk yoktur,48 eklinde izah etmeye almakta ve Allah-evren btnln bu ekilde ortaya koymaktadr. bn Arab, mutlak varlktan, nesnelerin evrenine kadar, nesnelerin tecellilerini basamak basamak ayrtrmakta ve nesneler evrenindeki her varln ayr bir ynden mutlak varl temsil ettiini dnmekte, isimlerin ise mutlak varla ait sfatlar olduunu ve bunlarn evrendeki nesnelere karlk geldiini belirtmektedir. bn Arab, mutlak varln evrende tecellisini u ekilde basamaklara ayrmaktadr: lk basamakta; balangszlkta ve alemin zuhurundan nce varlk mutlak gizlilik (elaybl-mutlak) iindedir. Filozoflar varln bu haline belirlenmemi olmak (la-taayyn) demilerdir. bn Arab, birok eserinde buna toplayc

47 48

bn Arab, Fuss, s. 22,73-74. bn Arab, Fuss, s. 47.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 133

hazr olma, mutlak grnmez varlk, demitir. Orada hibir ekil, hibir madde yoktur, bu basamak gerek yokluktur. kinci basamak ilk belirlenme (et-taayynl-evvel) dir. Bu zuhur ve tecelli aamalarnn ilkidir. Grnmez varla gre zahir, ondan sonraki basamaklara gre batndr. Bu aamada birin, birlik olduu ve ilk defa kuvvenin fiile getii grlmektedir. nc basamak ise ikinci belirlenme (et-taayynl-sani) dir. Burada birlik, ilke veya birincilik hakikati olarak insanln hakikatine dnmtr.49 Bundan sonra birbirini takip eden dier basamaklar srasyla; ruhlar evreni (el-aleml ervah), dnce evreni (el-aleml-misl), cisimler evreni (elaleml- ecsm)dir. bn Arabye gre son basamak grnmemilik (la-zuhur) ve grn (zuhur) basamaklarnn btn, gizli ve ak olan her eyin evrensel ve sonsuz birliini temsil eden toplayc hazr olma (Hazret-i Camia) basmadr.50 bn Arabye gre Allah, saylamayan gzel isimlerinin daha nce deindiimiz ayan- sbite evrenindeki suretlerini grmek istemi veya vcud ile vasflanmasndan dolay toplu varlk evreninde kendini grmeyi ve bu grte kendi srrn kendine aklamay istemitir.51 Bu yzden yukarda akladmz aamalarda kendini evrende grnr klmtr. Bu demektir ki, nesneler evreni sadece grntden ibaret deildir. bn Arab, bunu Halk bir bakma Haktr ve varlk tek bir hakikattir. Fakat Hakktan bakas baki olmaz 52 eklindeki ifadeleriyle tasdik etmektedir. bn Arabde Allahn kendini bu ekilde yanstmasnn temelinde sevgi mertebesi sz konusu olmaktadr. O, bu konuda gzellik iin sevilecek olan tek varln Allah olduu ve bu sevginin esin kayna olarak kendisini gstermek iin setii yaratklarda grmenin mmkn olduu n savn ileri srmekte ve Kabenin evresinde dnerken kendisinde byk etki yaratan bir grnt/hayal ile karlatn, bunun Nizam adl bir gen kz olduunu ve onun ilh bilgeliin vcut bulmu hali olan Sophia(bilgi, hikmet), olduuna inandn belirtmekte ve erkekler iin kadnlarn Allah sevgisine ulamada bir esin kayna olduunu ileri srmektedir.53
49 50 51 52 53 bn Arab, Ftuht, c. I, ss. 81-84. bn Arab, Ftuht, c. I, ss. 84-94; lken, age, s . 219. bn Arab, Fuss, s. 4849. bn Arab, age, s. 75. bn Arab, Fuss, s. 326-355; bn Arab, Ftuht, c. 1, ss. 80-81; Kr. Karen Armstrong, Tanrnn Tarihi, Ankara 1998, s. 299.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

134 | Prof. Dr. brahim COKUN

Byle bir dnce bn Arab asndan nemlidir nk, kendisi on sekiz yana kadar kadnlarla ilgili olumsuz dnceler tamtr daha sonra peygamberin kadnlarla ilgili olumlu ifadeler tayan hadisini renince bu konudaki dncelerini deitirmitir. Bilindii zere, bn Arab, btn dncelerini hadis temelinde gelitirmektedir. Kendisi bu hadisi rendikten sonra kadnlara kar ar bir sevgi ve efkat beslemi54 ve Nizam tasavvuruyla ilgili dncesini gelitirmitir. 1. Zat ya da Kendi Olarak Allah bn Arab, Allah onu btn dier varlklardan ayran bir z varlk olarak tasavvur etmekte, bunu da Allahn zat olmas kavramyla aklamaya almaktadr. Bu balamda bn Arab Allahn kendini bize anlatrken zat ya da kendi olarak tanttna inanmakta ve onu isimleriyle deil, z varlyla gerek olan55 tek varlk olarak nitelendirmektedir. Mtekellimler ise daha ok ne kardklar her hangi bir sfat ile Allah dier varlklardan tefrik etmeyi yelemilerdir. Mesela Mutezile Allahn adalet sfatn, Eariler ise kudret sfatn ne karmlardr. Bu durum Allah hakkyla tanma anlamnda baz eksikliklere sebebiyet vermitir.56 bn Arabye gre Allah, z varl itibariyle zorunlu olarak vardr ve bunun iin baka eye ihtiyac yoktur, oysa ki, dier varlklarn hepsi varolmak iin ona gereksinim duymaktadr. Allah sahip olduu btn niteliklerini znde tayan tek yetkindir. Dier varlklarn hepsi Allahn tecellisi (yansmas) olmas ve bununla beraber srekli deiim ve geliim geirmesi, Allahn da geliip, deitii anlamna gelmemektedir. nk; O, her eyden nce ne ise O olarak, ya da kendi olarak en yetkin varlktr.57 Allah nitelikleriyle belirdii iin biz onu zatyla (zyle) gremeyiz ancak onu kendini bize sfatlarn yanstt grnr kld evren yoluyla bilebilir ve grebiliriz. Allah biricik ve benzersiz varlktr. bn Arabye gre mutlak varlk birdir, bu ayn zamanda mutlak birliktir ve buna ne ad verilirse verilsin tek hakikat tek vcud vardr, Oda Allahn vcududur. Evrendeki nesnelerin ayr vcudu yoktur. Onlar Allahn vcudu ile varla gelen eitli suret ve ekillerin tecellilerinden ibarettirler. bn Arabye
54 55 56 57 Uluda, bn Arab, s. 165. bn Arab, Fuss, s. 69-70. Bk. brahim Cokun, S.Amidnin Tebih ile Tenzih Arasnda Allahn Sfatlarn Yorumlama Metodu, D.. lahiyat Fakltesi Dergisi, c. III, say: 1, 2001, ss. 46-51. bn Arab, Fuss, s. 101.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 135

gre evren Allahn zat deil sadece suretlerinin tecellisidir. Evrendeki her varolan, kendisinde Allahn isimlerinden birinin tecelli ettii bir ayna gibidir. Aynada, ismin gerei ne ise, o belirmektedir. Dolaysyla, aynadaki biimin orada belirmesine neden olan isimdir. Bu biimin kendi zatna ait varlnn olmayndan dolay, Allahn zatnn tecellisiyle grnm olarak evrene yansmaktadr.58 bn Arab, varolan her eyi Allahn isimleri ve sfatlar olarak grmekte ve Allahn evrenin bu sfat ve isimlerinin tecellisini ortaya karmak iin yaratldna inanmaktadr. Bu anlamda Allahn zat onun zn, dier baka eyler ise onun varln ifade ederken, ayn zamanda varolan her eyi de temsil etmektedir. Allah zat ile mutlak olup, dier her eyden ayrdr. Allah varlyla ise dier her eye katlmakta ve onlarla ayn olmaktadr.59Bu durumda Allahn zat hangi ekilde tecelli etmi olursa olsun btn evrenin tannamaz ve bilinemez gerek temeli olmaktadr. Allah bylelikle mutlak z ve varlyla yani evrenle bir olmaktadr. bn Arab, Fususl Hikemde bunu u ekilde ifade ederek, Kendini grmende, Hakk senin aynandr. Kendinden bakas olmayan isimlerinin ve hkmlerinin yansmasn grmesinde ise sen, Hakkn aynassn.60 bn Arab bu ifadesiyle yanstan olarak Allah ve yanss olan her eyin birliini kurmakta ve sistemindeki btne ulama amacn gerekletirmektedir. 2. bn Arabnin Eserlerinde Allahn Sfatlar bn Arabye gre Allah zat bakmndan tek ve esiz olmakla beraber bir ok isim ve sfatla nitelendirilmektedir. Allahn evrendeki yansmas olan eylerin saysz ve snrsz bir lye varacak kadar olmas ayn zamanda sfat ve isimlerinin de l olarak ayn durumda olduunun gstergesi olmaktadr. Allahn zat, Mutlak Hakikatin ayn olan bir Kll cevherdir. lh bir isim ise ise, ilh Zatn sonsuz manzaralarndan birinde ya da dierinde ilh Zattr. Yani Zatn snrl ve belirli suretidir. Buna paralel olarak sfat da, d evrende beliren lh bir isimdir. bn Arab bunu lahi cevherin kendisini eitli mertebelerde gstermesi iin tecelli yeri ya da bir faaliyet alan61 olarak ifade etmektedir. bn Arabye gre Allahn zat, mehullerin en mehul olan znde eydir. O, yok edilemez, bamsz, deimez ve maddi olan btn her
58 59 60 61 bn Arab, Fuss, ss. 26-28, 68,122. Sevim, age, s. 151. bn Arab, Fuss, ss. 43, 122. Afif, Muhiddin bnl Arabde Tasavvuf Felsefesi, s. 55.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

136 | Prof. Dr. brahim COKUN

eyi zyle kuatan bir cevherdir. Allahn suretleri ise, yok olucu ve deiken olan arazlardr.62 bn Arabde varoluun tm aamalarn kendinde potansiyel olarak tayan Kelime (Logos) veya evrensel akl, evrende varolan her eyin sebebidir. Ayn zamanda bu ilke; yce kelime, ilk akl, kll akl, evrenin asl, klli nefis kavramlaryla isimlendirilmektedir. Bu kelime, Allahn dnce sfatna sahip olmasnn gstergesi olup, evrenin bakalaan ve deien ruhunun ifadesidir. Allahn bilgisindeki eyler, bn Arabnin terminolojisiyle ayan- sbiteler yani dnsel zleri, varolua bu ilke sayesinde kar. Allahn nefesi olarak da tabir edilen bu ilkenin meydana getirdii her bir varla kelime denir. Kelime olarak nitelendirilen bu her bir varlk, Allahn sfatnn dlamas ve belirmesidir.63 bn Arab, Allahn kendini her eyde belirir kldn ve bu ekilde uzam sahibi olduunu her yerde hazr olduunu kabul eder. Allah iin belirli bir mekan izafnda bulunmaktan kanr ve bunu yle ifade eder, Hakk, yceliini snrlayan zel bir mekandan mukaddes ve mnezzehtir (uzaktr).64 bn Arab Allahn sfatlarn yle aklar: a. Allahn Tek, Ezel ve Ebed Olmas bn Arabye gre Allah, ezeli ve ebedidir, onunla beraber, ayn derecede ezeli ve ebedi hibir ey yoktur. Yani Hakktan baka kendi zatyla vacib hibir ey yoktur. Mmkn varlklar ise Allah ile vacibul vcuddur (varl zorunludur). nk, evren Onun zahir olduu yerdir ve Allah evren ile grnr klnmtr.65 bn Arab, Fususl Hikemde varl zorunlu ve varl ezeli olan ile varl zorunlu olmayan ve ezeli olmayan eklinde ikiye ayrmaktadr. Ezeli ve zorunlu olan, kendi nefsiyle varolan Hakkn vcududur. Ezeli olmayan vcud ise evrenin suretleriyle sabit olan Hakkn varldr. Bu ikinci varla Hudus (Yaratlm) denir.66 b. Allahn rade Sahibi Olmas bn Arabye gre, Allahn her eyi ayan- sbite aamasnda bulunduu duru-

62 63 64 65 66

Afifi, age, s. 83. Sevim, age, s. 129. Sadreddin Konev, Fussl Hikemin Srlar, ev.: Ekrem Demirli, stanbul 2003, s. 34. Konev, age, s. 391. bn Arab, Fuss, s. 305.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 137

ma gre belirlemesi Onun irade sfatyla gereklemektedir. Grnen her eyin zaman asndan konumlar tamamen onun iradesinin bir hkm olarak belirlenmektedir. O, her varln, balangcnn ve sonunun mutlak irade sahibi olan Allah tarafndan belirlendiini ifade etmektedir. Ona gre, lh iradeyi Meiet ve Yaratc irade olarak iki blme ayrmak mmkndr. bn Arab, meiet kavram ile her eyde var olan ilah bilin trnden bir eyi, -kuvve ya da fiil halinde eylerin olduklar gibi olmalarn dileyen Allahn ezel kudretini anlatmak istemektedir.67 O, bu irade trne zaman zaman ilh buyruk veya kader de demektir. Ona gre Meiet, Allahn hviyetidir ve Allahtan sudur eden ilk akla ok benzemektedir.68 Yaratc radeye gelince, bn Arab; Allahn kuvve halindeki varlklarn d dnyada tezahrn salayan kudreti anlatmak istemektedir. Bir eyin herhangi bir varla sahip olmas Meiann bir fiilidir; fakat d dnyada bir eyin ya da bir fiilin gereklemesi kadar gereklememesi de bu irade sonucudur69 eklinde tanmlamakta ve ilh iradenin evrene yansmasnn aklamasn yapmaktadr. Yukardaki ifadeler her ne kadar bn Arabnin cebriyeye yakn dncelere sahip olduunu artrsa da o, Allah-insan ilikisi balamndaki dncelerinde insana byk sorumluluk yklendiini ve bu sorumluluu kaldrabilecek bir donanm ile yaratldn ifade etmektedir. 3-Varlktan Allaha Ulamak Ya da Allahn Varlnn Kozmolojik Kant Mutlak varlktan hareketle Allahn idrak edilmesi anlamndaki ontolojik delil, bn Arab tarafndan, varln birlii anlayna ters dt iin pek kabul grmemektedir.70 O, Gazzalnin . Nefis rendii ve bilgiden honut kald zaman, yine tefekkr etse, ona aybn kaps alr ve sonunda kalbinde ayb evrenine ilikin baz eyler belirir.71 szyle anlatmak istedii evrene baklmakszn da Allahn bilinebilmesine dncesine de kar kar. nk O, daha ncede belirttiimiz gibi evrenin Allahn ayan- sbite suretinde belirmesi olduunu dnmekte, evreni mahede etmeden, Allahn bilinmesinin mmkn olamayacan savunmaktadr.
67 68 69 70 71 Afif, Muhiddin bnul Arabde Tasavvuf Felsefesi, s . 155. bn Arab, Ftuht, c. IV, s. 55. Afif, age, s. 156. ahin Filiz, slam Felsefesinde Mistik Bilginin Yeri, stanbul 1995, s . 298. Filiz, age, s. 299.
Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

138 | Prof. Dr. brahim COKUN

bn Arab, Allah Vacibl-Vcud olarak nitelendirmekte ve evrendeki her eyin sebebi olarak grmektedir. Evren hdistir, buna bal olarak her hadisin bir sebebi olmak zorundadr. Bu sebep, z varlyla akn, isim ve sfatlaryla ikin olan mutlak varlk, Allahdr. Allah her varlkta zat itibariyle deil, sfat ve isimleriyle belirmi, aa kmtr. Dolaysyla, bilinenden yola klarak bilinmeyene ulalabilir.Yani Allah, evrenle bilinebilir. Allahn evren yoluyla bilinebilmesinin yolu ise mhede (seyretme)ile gerekletirilen kef ve ilhamdr. Bu nedenledir ki, bn Arab mahede iin <mahede, mehudun (yani grlen eyin) bilinmesini salayan yol72 ifadesini kullanmaktadr. Yine bn Arabye gre mahede evrenin Allahda, Allahn evrende olduunun bilgisini salamada yegane yoldur. bn Arab her eserin bir sanatsnn olduunu dnmekte ve bunu da <insanlar sanat eserini ve sanaty mahede ederler. Tpk sandk yapan bir marangozun yannda bir kimsenin oturup da hem sanat hem sanaty mahede etmesi gibi. u halde sanat, sanaty rtmez73 eklinde aklamaktadr. Anlalaca zere, bn Arabde Allah ortaya koymu olduu eseri, yani evren vastasyla mutlak olarak bilmek imkan dahilinde olmaktadr. Bu balamda kk evren olan insan da Allahn bilinmesi noktasnda evrenle ayn konuma sahip olmakta ve ayn ilevi grmektedir. Bundan dolaydr ki, bn Arab; Nefsini bilen, Rabbn da bilir74 hadisini varln birliini olutururken kendine k noktas semi ve bu amala evren ve insann gerek anlamn kavramada gayret gstermi ayn zamanda insan- kamil olma yollarn aramtr. bn Arab, yetkin insan hakikatin i ve d ynleri olarak grmektedir. Yetkin sfatn kazanm insan mutlak varln kltlm halidir. Bu insan Allahn btn sfatlarn kendisinde bir araya getirmektedir. Sadece yetkin insan Allah, evrenle ilikisi anlamnda akn olarak bilebilir. Evren ise Allahn isim ve sfatlarnn yansmas olduu iin Allahn bilinmesini mmkn klmaktadr. Bylece bn Arab dncesinde Allahn aknl (tenzih) zyle, ikinlii (tebih) de isim ve sfatlarlaryla aklanmaya allmaktadr. E. bn Arabinin Allah Tasavvuruna Yneltilen Eletiriler bn Arab, hayatnn ilk dnemlerinde rahat yaam, her gittii yerde sayg grm tasavvufi dnceleri hogr ile karlanmtr. Fakat, hogr ortamnn yok olmaya balad dnemlerde, ona kar olanlarn says da artmtr. Kimileri, bn Arab sa iken dncelerini ok sert bir ekilde eletirmi ve onu
72 73 74 bn Arab, Ftuht, c.VII, s. 44. bn Arab, Ftuht, c. VII, ss. 45-48. el-Acln, Keful-Haf, c. II, s. 262; bn Arab, Fuss, ss. 22, 326.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 139

kfirlikle sulamtr. Onun lmnden sonra da bu eletirilerin dozu artarak srmtr. O, Sfler iinde en ok eletirilen ahsiyet olmutur. bn Arabye kar olanlar arasnda tasavvuf dncesine mensup kiiler bulunduu gibi farkl disiplinlere mensup din bilginleri de bulunmaktadr. bn Arabye muhalif olan iki tannm tasavvufu Alauddevle Simnan (. 1405h.) ve mam Rabban (. 1034h.)dir. Alauddevle Simnan, balangta bn Arabnin dncelerine bal bulunmu daha sonra aleyhine dnerek bn Arabyi iddetle tenkit etmi ve bn Arabnin Vahdet-i Vcud anlaynn hatal olduunu gstermeye almtr.75 mam Rabbani de balangta bn Arabye bal olarak onun savunucusu olmu, fakat daha sonra O da Vahdet-i Vcudun yanl olduunu savunmutur.76 Mutasavvflarn dnda bn Arabye kar olan Muhaddisler, Fakihler, Mtekellimler ve Mslman Filozoflar da vardr. Bunlar arasnda bn Kayym el-Cevziyye (. 751h.), bn Kesir (. 774h.), bn Teymiye (. 1328h.) ve Saduddin etTaftazan (.792h.)nin eletirileri, en dikkat ekici olanlardr.77 Mesela bn Teymiyye, bn Arabyi zndklardan saymakta, Vahdet-i Vcud Risalesinde atfta bulunarak, mahlukat ile Cenab- Hakkn varln ayn sayd iin onun kfre dtn78 ifade etmektedir. bn Arabye kar olanlarn yan sra savunanlar ve onu kendi dncelerine temel alanlar da olmutur. Bunlarn banda; Yavuz Sultan Selimin istei zerine bn Arab ile ilgili eserler yazm olan, o dnemin mutasavvflarndan eyh Mekk bulunmaktadr. Mekk eserlerinde bn Arabyi savunmutur. Daha sonra smail Fenni Erturul (.1946) ondan da yararlanarak amzda bn Arabye kar olanlar eletirmitir.79 G. Vahdet-i Vcutdaki Allah Tasavvurunun Panteist Tanr Tasavvurundan Fark Pek ok kimse Spinoza(.1677m.)nn panteist dncelerine benzedii dncesiyle bn Arabnin Allah tasavvurunu eletirmitir. Halbuki bn Arab ve Spinozann retileri arasnda ok nemli farkllklar sz konusudur. Bu iki filozofun sistemleri arasndaki farkllklar ontolojik ve epistemolojik farkllklar olarak yle sralayabiliriz.
75 76 77 78 79 Uluda, age, s. 192. Uluda, age, s. 191. Uluda, age, s. 193. Ahmet bn Teymiyye, Vahdet-i Vcd Risalesi, ev.: Heyet, stanbul 1998, s. 142. Uluda, bn Arab, s. 183.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

140 | Prof. Dr. brahim COKUN

1. Ontolojik Farkllklar a. bn Arabnin Vahdet-i Vcud anlaynda varlk Allahta olduu halde, Spinozann panteizminde Allah ve evren zdelii sz konusudur. bn Arab, Allah evrenle aklar, Spinoza ise evreni Allah ile aklar.80 Vahdeti Vcudda Allah hem (tenzih) akn hem de (tebih) ikin konumundadr. Allah ile evren ayn saylmamaktadr. Evren sadece Allahn isim ve sfatlarnn gereklemesidir. Allahn z zamandan ve mekandan uzak olmaktadr. Spinozann panteizminde ise Tanr her eyin ikin sebebidir. Tanr ile evren i iedir. Spinoza, evrenin zne karlk tz kavramn kullanr. Bu tz kendi kendinin nedenidir ve tektir varolan her ey bu tzn modifikasyonlardr. bn Arab ise bunu Vacibul Vcud olarak isimlendirmektedir. Zorunlu olan bu varlk bn Arabde ezelidir, her eyin kaynadr. Evrendeki dier eyler,Onun sfatlarnn deiik yansmalardr. Spinozaya gre, Tanrnn evrene yansmas onun znn zorunluluundan kaynaklanrken, bn Arabye gre ise, bu Allahn iradesi ile olmaktadr, evren sonradan olmadr, yani yaratlmtr. Spinoza, Allah zat olarak kabul etmeyip onu ne anlama geldii anlalmayan tz kavramyla aklayp bu tz evrenle e tutmaktadr. Bu dncenin bir uzants olarak Allahn bilinebilir iki sfat vardr bunlar, uzam(madde) ve dnce(zihin)dir. bn Arab ise, Allahn kiiliini kabul etmekte ve Ona zati ve subuti saysz sfatlar yklemektedir.

b.

c.

2. Epistemolojik Farklar a. bn Arab sistemini ve dolaysyla Allah anlayn Kuran ve hadis prensipleriyle oluturduu iin retisi tamamen dini kaynakldr. Allaha ulama ynteminde ise kalbi kefi seer. Bundan dolay aklla kavranmas g niteliktedir. Oysa, Spinoza, Allah anlayn tamamen rasyonel ilkelere dayal olarak matematik yntemle kurar. Spinoza, Tanry kantlama yollarndan hem ontolojik de hem de kozmolojik delili tercih ederken, bn Arab kozmolojik delili geerli saymaktadr.81

b.

80 81

Erdem, age, s. 93. Bk. Demirci, age, ss. 75-76.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 141

Sonu Tarihsel srece baktmzda, Allah inanc sabit olmakla birlikte, Allah tasavvurlarnn srekli bir deiim geirdii grlmektedir. nk Allah tasavvurlarnda her an sosyo-kltrel izlerini bulmak mmkndr. ehristan Allah inancnn tevkif ancak onun tevhid akaidine gre oluturmann teklifi olduuna dikkat ekmektedir. Teklifi olan bir konuda da insanlarn farkl grler sergileyecekleri muhakkaktr. Ortaya kan Allah tasavvurlar itibariyle insanlk tarihine baktmzda politeist dinlerden ilahi dinlere kadar insanlarn korkular beklentileri, bilgi ve uygarlk seviyeleri itibariyle ok farkl Allah tasavvurlarna ulatklarna ahit olmaktayz. Sre olarak sonra gelen her kutsal kitabn, ncekine gre tenzihe daha ok arlk verdii de bir gerektir. Tevrat ile Kuran karlatrlrsa bu durum ak bir ekilde grlr. Allah tasavvurunda tebihten tenzihe doru gerekleen deiim, insann kendi kapasitesini ve kozmosu her geen gn daha ok kefetmesi ve evrende daha etkin bir rol oynamasyla paralellik arz etmektedir. Tenzihi Allah tasavvuru, insann etkinliinin artt oranda Allahn insan hayatndan uzaklamas gibi bir yanl alglamay bnyesinde barndrsa da bu alglama biimi her zaman doru deildir. Aksine insann tarihi sre ierisinde dnya hayatnda daha etkin bir rol stlenmesi, Allahn insana ykledii misyonun gereidir. erefinden pay vermek zere Allahn yeryznde kendisine halife kld ve halifelik misyonunu gerekletirebilecek bir donanm ile yaratt, tarih bilincine sahip olan, dolaysyla tarih yapabilen bir varlk olarak insann, her geen gn daha etkin bir zne konumuna gelmesi, ilahi iradenin gereidir. Yeni doan bir bebein geliim evreleri srecinde anne-babasna bamllnn gittike yerini kendi kendine ilerini grme hrriyetine brakmas gibi insan, kozmos ve bunlarn anlats durumundaki tarihte de benzer bir geliimi grmek mmkndr. Bu evrilme ve gelime nasl ocuun annebabasyla olan evlatlk ilikisini hibir zaman bitirmiyorsa, insann ve kozmosun bu geliimi Allah ile olan ilikisini asla yitirmez. Ancak bu iliki nitelik deitirir. bn Arabnin Allah-insan diyalektiini erevesinde ortaya koyduu dnceleri dikkate aldmzda yukarda ifade ettiimiz Allah tasavvurunu onun dncelerinde bulmamz mmkndr. nk O, kimi kelm ekollerin savunduu otokrat Allah tasavvurunu doru bulmamaktadr. bn Arabye gre Allahn sfatlarnn en st dzeyde telli ettii biricik varlk insandr. Onun Allahn yeryznde naibi olan insan, onun adna nemli grevler gerekletirebilecek bir donanmla yaratlmtr.
Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

142 | Prof. Dr. brahim COKUN

Btn sadelii ile Kurandaki Allah tasavvuruna dnebilmek iin, slam dnyasnda etkili olan bir yorum biimi olarak Ear kelamndaki Allah tasavvurunun yeniden gzden geirilmesi gerektii kanaatindeyiz. Ebul-Muin enNesefi (.508h.), bn Rd (. 595h.) ve Seyfeddin el-Amid (.631h.) gibi alimler, Ear dncesindeki Allah tasavvurunun kmazlarn grmler ve Allah-insan-kainat ilikisi balamnda insana daha aktif rol belirleyen bir Allah tasavvuru sunmaya almlardr. bn Arab her Allah tasavvuru konusunda ne kadar genel anlamda Eariliin ortaya koyduu Allah tasavvurunu benimsiyor grnse de, O zellikle Allah-insan ilikisi balamnda insana nemli rol ykleyen ve bu rl gerekletirebilecek bir donanmla yaratldn ileri sren grlere sahiptir. amzda vaoluu dnceye sahip pek ok insan insana hrriyet tanmayan Allah inancndan dolay ateist olmakta veya en azndan sekler bir hayat tarzn benimsemektedir. Felsefede deist Tanr tasavvuru olarak da bilinen ve Batda sekler yaam tarzlarnn yaygnlamasnda nemli etkisi olan bu anlayn daha slam corafyasn istila etmemesi iin ada kelamclarn bata bn Arab olmak zere mutasavvflarn Allah tasavvurunu da dikkate alarak Klasik kelamda ifade edilen Allah tasavvurunu gzden geirmeleri gerekmektedir. bn Arabye gre Allah tasavvuru ile ilgili batn ve zahire delalet eden ayetler birlikte deerlendirilmelidir. Bu iki ayet grubu salam bir Allah tasavvuruna ulamamzda eksikliimizi tamamlayan bilgiler sunmaktadr. Yine bu balamda bn Arab doru bir Allah tasavvuruna ulamak iin tebih ve tenzihin birlikte dikkate alnmasn savunmaktadr. nk sadece tenzihi dnce ulhiyyetin pek ok sfatn yok saym veya snrlandrm olur. Belki de farknda olmadan Hakk ve onun Elilerini yalanlam olur. Byle kimselerin durumu Allahn kitabndan bir ksmna inanp bir ksmn inkar edenlerin durumuna benzer. br taraftan tebihe arlk verip Onu yaratlmlara benzemekten tenzih etmeyen kii de Allah kayt altna alp onu snrlandrm olur. Dolaysyla Onu hakkyla tanmam olur. te bunun iindir ki bn Arab genel olarak her iki vasfn yani tebih ve tenzihin birlikte deerlendirilmesi gerektiini savunmutur. Yine o bunun gereklemesi iin en bata Allahn kendisiyle ilgili verdii bilgilerin dikkate alnmasna dikkat ektikten sonra, bu bilgilerden yaralanabilmek iin de zellikle din dilindeki zelliklerin bilinmesi gerektiine dikkat ekmektedir.

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

Muhyiddin bn Arabinin Felsefesinde Allah Mefhumu | 143

Kaynaka
el-Acln, smail b. Muhammed, Keful-Haf, Beyrut 1356 Affif, Ebul Ala, Muhiddin bnl Arabde Tasavvuf Felsefesi, stanbul 1999. -------, FusslHikem Okumalar in Anahtar, stanbul 2002. Armstrong, Karen, Tanrnn Tarihi, Ankara 1998. Balyan, Abdullah, Mutlak Birlik, ev. Ali Vasfi Kurt, stanbul 2003. Behiy, Muhammed, slam Dncesinin lhi Yn, ev. Sabri Hizmetli, Fecir Yaynlar, Ankara 1992. Badad, Abdulkahir, el-Fark Beynel-Frak, Darul-Marife, Beyrut 1997. Cevizci, Ahmet, Felsefe Terimleri Szl, stanbul 2003. Chittick, William C, Hayal Alemleri bn Arab ve Dinlerin eitlilii Meselesi, ev. Mehmet Demirkaya, stanbul 1999. Corbin, Henry, slam Felsefesi Tarihi, ev . Ahmet Arslan, stanbul 2000. Demirci, Cahide, bn Arabi ve Spnozada Tanr Anlay, Yaynlanamam Yksek Lisans Tezi, Diyarbakr 2006 Erdem, Hsamettin, Bir Allah-Alem Mnasebeti Olarak Panteizm ve Vahdet-i Vcud, Ankara 1999. Fahri, Macit, slam Felsefesi Tarihi, stanbul 2004. Filiz, ahin, slam Felsefesinde Mistik Bilginin Yeri,stanbul 1995. Gkberk, Macit, Felsefe Tarihi, 9.Basm, stanbul 1998. Glck, erafettin-Toprak, Sleyman, Kelam, Tekin Datm, 4.Bask, Konya 1998. bn Arab, Muhyiddin, el-Futuhatul-Mekkiyye, Darul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1420/1999. -------, Fena Risalesi, ev. Mahmut Kank, stanbul 2004. -------, FusslHikem, ev. Nuri Genosman, stanbul 1992. bn Manzur, Ebul-Faal mamuddin Muhammed, Lisanul-Arab, Kahire, ts. bn Teymiyye, Ahmet Takiyyuddin, Vahdet-i Vcud Risalesi, ev. Heyet, stanbul 1998. el-Kr, Ali, el-Mevzutul-Kbr,Mektebetul-slam, Beyrut, 1987 Kam, M, Ferit , Vahdeti Vcud, sadeletiren: Ethem Cebeliolu, Ankara 1994. Kelebaz, Ebu Bekr, et-Tearruf li Mezhebi Ehlit-Tasavvuf, tahk.: Ebubekr Muhammed b. shak, Kahire 1960. Konevi, Sadreddin , Vahdeti Vcud ve Esaslar, ev. Ekrem Demirli, stanbul 2002. -------, Fussl Hikemin Srlar, ev. Ekrem Demirli, stanbul 2003. Kurt, Ali Vasfi , Endlste Hadis ve bn Arab, stanbul 1998. Lalende, A, La Raison et les Normes, Hachette, Paris 1933 Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, 9.Basm, stanbul 1998 Macit, Nadim, Kurann nsan Biimci Dili, Beyan Yayanlar, stanbul 1996. Nablus, Abdlgani, Gerek Varlk, ev. Ekrem Demirli, stanbul 2003 zler, Mevlt, slm Dncesinde Tevhid, Nun Yaynclk, stanbul, 1995 Raz, Fahreddin, Esasut-Taktis fi lmil-Kelam, Messesetul-Ktbis-Sakafiyye, Beyrut 1995. Sevim, Seyfullah, slam Dncesinde Marifet ve bn Arab, stanbul 1997. Sunar, Cavit, Tasavvuf Felsefesi veya Gerek Felsefe, stanbul 2003 . eleb, Ahmet, Mukarenetul-Edyan el-Yehudiyye, Beinci Bask, Mektebetun-Nehda el-Msriyye, kahire, ts. Uluda, Sleyman , bn Arab, Ankara 1995. -------, Tasavvuf Terimleri Szl, stanbul 1996. lken, H.Ziya, Varlk ve Olu A..Yaynlar, Ankara 1968. Yasa, Metin, bn Arab ve Spinozada Varlk, Ankara 2003. Yurdagr, Metin, Ayet ve Hadislerde Esma-i Hsna Allahn simleri, Marifet Yaynlar, stanbul 1999

Tasavvuf | lm ve Akademik Aratrma Dergisi (bnl-Arab zel Says-1), yl: 9 [2008], say: 21

You might also like