You are on page 1of 186

T.C.

MARMARA NVERSTES ETM BLMLER ENSTTS ORTARETM SOSYAL ALANLAR ETM ANA BLM DALI TARH ETM BLM DALI

YAPILANDIRMACI YAKLAIMA YNELK ELETRLER VE TARH RETMNE YANSIMALARI


(Yksek Lisans Tezi)

HALL AKKURT

STANBUL, 2010

T.C. MARMARA NVERSTES ETM BLMLER ENSTTS ORTARETM SOSYAL ALANLAR ETM ANA BLM DALI TARH ETM BLM DALI

YAPILANDIRMACI YAKLAIMA YNELK ELETRLER VE TARH RETMNE YANSIMALARI


(Yksek Lisans Tezi)

HALL AKKURT

DANIMAN: DO. DR. HALL EK

STANBUL, 2010

NSZ
Eitim sistemimizin son yllardaki yeniden yaplanma sreci 1940l yllardan bu yana yaanan en kkl deiiklie iaret etmesi nedeniyle byk bir nem arzetmektedir. Yaplandrmac yaklam esas alnarak hazrlanan yeni eitim sistemimizin postmodernizm olarak tanmlanan daha kapsayc bir anlayn rn olarak nceki eitim sistemimizi neredeyse tam karsna almas birok soru iaretini de beraberinde getirmitir. yle ki, onlarca yl nceki eitim sistemi erevesinde eitim alm insanlarda daha nceki bilgilerimizin/rendiklerimizin hepsini pe mi atacaz? eklinde karikatrize edilebilecek bir huzursuzluk yaanmtr. nsanlarn deer yarglarn oluturmalarnda tarih disiplini ve bu disiplinin retimi zel bir anlam tar. Felsefesi, retim yntem ve stratejileriyle birlikte kkl bir deiiklie gidilen eitim sisteminde tarih retimi anlaynn da farkllaacan, dnyaya ve olaylara daha ncekilerden farkl trl bakan bir neslin yetieceini ngrmek kahinlik olmasa gerek. Bu alma byle gncel bir konunun daha iyi kavranlmas kaygsnn izlerini tar. Bu kaygnn tohumlarn atan, hem lisans hem de yksek lisans dersleri boyunca bizi ilgili literatrle tantran ve eletiri kltrmzn olumasndaki katklarn yadsyamayacamz deerli hocamz Prof. Dr. Dursun Dileke ve bu eletiri kltrn derinletirmemiz iin bizleri tevik eden, yol gstericiliini hibir zaman esirgemeyen deerli hocamz ve tez danmanm Do. Dr. Halil Ekiye olan borcumu nacizane bir teekkr ile deyemeyeceimin farkndaym. Sevgili dostlarm Mjdat Daaan ve Nevzat zgl eitli vesilelerle teekkr hak etmektedirler. Bunlarn yan sra, maddi ve manevi her trl desteini grdm dostum, aabeyim Bar Akkurta ve yksek lisans eitimim boyunca yanmda olmasndan byk memnuniyet duyduum dostum, meslektam Zafer nara zel bir teekkr bor bilirim.

ZET
Bu alma eitim literatrnde son yllarda olduka geni yer kaplayan ve lkemizdeki yeni retim programlarnn felsefesine de kaynaklk eden yaplandrmac yaklam, bir disiplin olarak tarihi ve bu disiplinin retimine ynelik anlaylar paradigma kavram erevesinde eitli boyutlarya ele alarak yaplandrmac yaklama ynelik eletirileri ve bu eletirilerin tarih retimine yansmasn ortaya koymay amalamaktadr. alma nitel aratrma yntemlerine dayal olarak yrtlmtr. Nitel aratrma tekniklerinden veri toplama ve zmleme aamas gerekletirilerek alanyazndaki farkl gr ve felsefelerin zihinsel temelde yeni almlar yapmasna allmtr. Bu anlamda, modern ve postmodern paradigmalar etrafnda paradigma anlaynn deiiminin izi srlm; farkl eitim felsefeleri ve akmlar incelenerek yaplancrmac yaklam ile aralarndaki farkllklar gsterilmeye allm; yaplandrmaclln kollar arasndaki farkllklar vurgulanm; bir disiplin olarak tarihe ve onun retimine ynelik farkl anlaylar sergilenmeye allmtr. Aratrmada; yaplandrmac yaklamn nesnel bilgiyi tamamen ya da byk lde reddetmesi, bilgiyi geici ve duruma bal olarak ele almas ve onun oluumunda kltre merkezi nem atfetmesi, znellii ve grelilii temel ilkeler haline getirmesinin onun birok bakmdan eletirilmesini beraberinde getirdii; bu anlamda postmodernizmin eitimdeki uzants olarak deerlendirildii; kimileri tarafndan sekler bir din ya da bir ideoloji, kimileri tarafndan ise ulus devletlerin paralanmasna ve geri kalm lkelerin geri kalmlyla gelimi lkeler iin hammadde ve pazar olarak kullanlmasna olanak tanyan neoliberal politikalarn bir arac olarak olarak ele alnd; tarih retimi asndan yaplan eletirilerin de bu temelde ekillendii sonucuna varlmtr. Anahtar Kelimeler: yaplandrmaclk, tarih, tarih retimi, postmodernizm, yaplandrmaclk eletirisi

ii

ABSTRACT
This study aims to introduce constructivism which is popular in education in recent years and shaping Turkeys latest education strategies, history as a discipline, teaching approaches of this discipline in accordance with the paradigm concept and then to show criticisms of constructivism and its reflections on teaching history. This study was conducted with qualitative research methods. New ideas generated by the opinions and the philosophy in the field are the goals with the help of data collection and analysis steps of qualitative research method. The concept of paradigm was searched in accordance with modern and postmodern paradigms, the differences between them and the constructivism was aimed to be revealed by analyzing different education philosophies and trends in education, the differences among the branches of constructivism were emphasized, history as a discipline and different trends in teaching history were revealed in this study. In this research, constructivisms largely or completely disapproval of objective information, its referring information as temporary and its giving importance to the culture as the main component, its making subjectivity as the basis and this leads to criticisms about it, in this condition its being accepted as the extension of postmodernism in education, its being accepted as the tool of neo-liberal policies that enable developed countries to make use of other countries as markets and raw product providers for themselves and finally it is concluded that the criticisms about teaching history are shaped on this basis. Key words: constructivism, history, teaching history, postmodernism, criticism of constructivism

iii

TABLOLAR

Tablo 1: Yaplandrmacln Farkl Yzleri Tablo 2: rencilerin lgi Duyduklar Tarih Trleri Sralamas Tablo 3: Bilisel Yaplandrmaclk ve Postmodern Felsefedeki Temelleri Tablo 4: Paradigma, Bilim, Eitim, Tarih ve Tarih retimi Anlaylar

39 103 112 142

iv

NDEKLER

NSZ ZET ABSTRACT TABLOLAR NDEKLER

i V V

1. BLM: ARATIRMA HAKKINDA 1.1 Aratrmann Nitelii 1.2 Aratrmann Blmleri

1 1 2

2. BLM: FELSEFE VE BLM LKS BALAMINDA PARADGMA DEM VE ETMN FELSEF TEMELLER 2.1 Felsefe Ve Bilim likisi Balamnda Paradigma Deiimi: Modernizmden Postmodernizme 2.2 Eitimin Felsefi Temelleri 2.2.1 Balca Felsefeler ve Eitim Anlaylar 2.2.1.1 dealizm ve Eitim Anlay 2.2.1.2 Realizm ve Eitim Anlay 2.2.1.3 Pragmatizm ve Eitim 2.2.1.4 Diyalektik Materyalizm ve Eitim 2.2.1.5 Varoluuluk ve Eitim

3 16 17 17 18 19 20 21

2.2.1.6 Naturalizm ve Eitim 2.2.2 Balca Eitim Felsefeleri 2.2.2.1 Daimicilik (Prennialism) 2.2.2.2 Esasicilik (Essentialism) 2.2.2.3 lerlemecilik (Progressivism) 2.2.2.4 Yeniden Kurmaclk (Reconstructionism) 2.2.3 Davran Kuram

22 22 22 23 24 25 26

3. BLM: YAPILANDIRMACI YAKLAIM VE FELSEF KKENLER 3.1 G Kazanan Bir Anlay Olarak Yaplandrmaclk 3.2 Kavram Karlama Sorunu 3.3 Yaplandrmacln Nelii 3.4 Yaplandrmacln Kollar 3.4.1 Bilisel Yaplandrmaclk 3.4.2. Sosyal Yaplandrmaclk 3.4.3. Radikal Yaplandrmaclk 3.5 Yaplandrmacln Kuramsal Temelleri 3.6 Yaplandrmacln retim Boyutu 3.6.1 Yaplandrmac renme Ortam 3.6.2 Yaplandrmac renme Ortamnda retmenin Rol 3.6.3 Yaplandrmac renme Ortamnda rencinin Rol 3.6.4 Yaplandrmac renme Ortamnda Yararlanlan renme Yaklamlar

28 28 29 31 40 40 44 48 50 56 59 61 62 62

vi

3.6.4.1 Probleme Dayal renme 3.6.4.2 Birliine Dayal renme 3.6.4.3 Proje Tabanl renme 3.6.4.4 Bulu Yoluyla renme 3.6.5 Yaplandrmac Yaklamda Deerlendirme

62 63 64 64 65

3.7 Yeni Eitim Programlar ve Milli Eitim Bakanlnn (MEB) Yaplandrmaclk Anlay 65

4. BLM: DEEN TARH ANLAYII VE TARH RETM 4.1 Tarih Anlaynda Yeni Bir Evreye Doru 4.1.1 Antik adan 19. Yzyla Kadar Tarihe Baklar 4.1.2 Bilimsel Tarihin Serveni 4.1.3 Pozitivist Tarih Anlayna Ynelik Eletirilerin Younlamas 4.1.4 Postmodern Bir Tarih Anlay Olarak Yapskmclk

69 69 71 73 79 81

4.2 Yaplandrmac Yaklam ve Postmodern Tarih Anlay erevesinde Tarih retimine Yeni Yaklamlar 89 4.2.1 Tarih retiminin Amalar Eletirisi ve Trkiyede Durum 4.2.2 rencilerde Tarihsel Dnce Geliimi ve Tarih retimine Yeni Yaklamlar 89 96

5. BLM: YAPILANDIRMACI YAKLAIMA YNELK ELETRLER, TARH VE TARH RETM 107 5.1 Yaklam i Eletiriler 5.2 Postmodernist Karakteri zerinden Yneltilen Eletiriler 5.2.1 Yaplandrmacln Postmodernlii zerine Dnceler 108 111 111 vii

5.2.2 Felsefe ve Bilim Temelli Eletiriler: Bilgi, Gereklik, Doruluk, Nesnellik 5.3 Eitim ve retim Temelinde Eletiriler 5.4 Trkiyedeki Yeni Eitim Sistemine Ynelik Eletiriler 5.4.1 Yeni lkretim Programna Ynelik Eletiriler

114 122 130 131

5.4.2 Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler ve Tarih retimi Programlarna Ynelik Eletiriler 136 5.4.3 Yeni lkretim Programlarnn Uygulama Alanndaki Sorunlar 137

6. BLM: TARTIMA VE SONU

141

KAYNAKA

147

viii

1. BLM ARATIRMA HAKKINDA

1.1 Aratrmann Nitelii Modern bilime ynelik eletiriler eitim bilimlerinde de yansmasn bulmutur. Bu eletirilerin kayna olan hakikatin, gerein ne olduunun kesin olarak bilinemeyecei; bunun insan zihnince oluturulan eyler olduu dncesi tarih disiplinine de - baka alanlarda olmad kadar rahat bir ekilde - yansmtr. Tarihi edebiyatn bir paras olarak gren Aristotelesten bu yana, tarihin yersiz-yurtsuzluu byk lde devam etmektedir. Bilim ile sanat arasnda gebe bir yaam sren tarihte modern bilimin ilkelerinin zayf kalmas, deney alannn olmamas bu yeni epistemolojik anlayn tarihte ok kolay yer edinmesine neden olmutur. Bu yeni anlay lkemizde baz eletirilere uramtr. Bu eletirilerdeki en temel vurgu, insan bir bilinemezcilie hatta nihilizme srklemesi endiesidir. Ayrca ulus devlet kavramnn ortadan kalkmasna neden olabilecei kaygs da, bu eletirilerde nemli bir yer tutmaktadr. Bilgiyi gemiten gelen bir birikimin rn olarak gren geleneksel anlayta tarihin ve tarih retiminin nemli bir yeri olduundan, yaplandrmac yaklamdaki bilginin kesinsizlii, etkin vatanda yetitirme sorumluluu tayanlarda, yaplandrmacln bir belirsizlik hissi yarataca gibi kayglar da dourmutur. Aratrmann amac, yaplandrmac yaklama ynelik eletirileri analiz etmek ve tarih retimi zelinde incelemektir. Yaplandrmac yaklama ynelik farkl ynlerden gelen eletirilerin niteliini ortaya koymak ve bu eletirilerin tarih retimine yansmasn ele almaktr. lkemizde yaplandrmac yaklamn nelii zerine son dnemlerde yaplan almalarn says ve niteilii art gsterse de, bu yaklama ynelik eletiriler ve bu eletirilerin boyutlar konusundaki literatr zayftr. Aratrmada szkonusu literatre katk salanmaya allacaktr.
1

1.2 Aratrmann Blmleri Aratrmamz, aratrmann nitelii ve blmleri hakknda bilgi veren bu blm de dahil olmak zere alt blmden olumaktadr. Aratrmann ikinci blm paradigmatik deiim olarak ifade edilen srecin felsefi ve bilimsel temelde anlalmas ile eitim anlaylarna yn veren eitim felsefelerine ayrlmtr. Bu ekilde eitimde bir paradigma deiimi hissi veren yaplandrmacln daha iyi anlalaca dnlmtr. nc blmde yaplandrmaclk hem bir felsefe hem de bir eitim yaklam olarak ele alnp aklanmaya allmtr. Yaplandrmacln eitli boyutlara sahip olduunun alt izilmi, yaplandrmac yaklamlar arasndaki farklar ortaya konmutur. Drdnc blm tarih disiplini ve tarih retimine ayrlmtr. Burada tarih disiplini ve tarih retiminin szn ettiimiz deiim srecinden muaf olmad gsterilmeye allmtr. Beinci blmde yaplandrmac yaklama ynelik eletiriler ele alnmtr. Eletirilerin genel anlamda onun postmodernizm ile ilikisi zerinden modernistler tarafndan yapld; yaplandrmacln Trkiyedeki yeni eitim sisteminin esas ald yaklam olarak ele alndnda da benzer bir tutum taknld ifade edilmeye allmtr. Bu eletirilerin tarih disiplini ve tarih retimindeki etkileri yanstlmaya allmtr. Sonu blmnde ise modernizmi telediini iddia edilen postmodernist anlayn her yerde olduu gibi eitim ve tarih disiplininde de etkili olduu, bu anlayn dnyay mevcut alglay biimimizi deitirecek nitelikte olduu, dolaysyla yaplandrmacla yneltilen eletirilerin radikal bir karakter ierdii; ancak bu eletitirilerde yaplandrmac retim strateji ve tekniklerinin yaplandrmac felsefeden ayr olarak ele alnarak olumland sonucuna ulalmtr.

2. BLM FELSEFE VE BLM LKS BALAMINDA PARADGMA DEM VE ETMN FELSEF TEMELLER

Felsefe ile bilimin, bilim ile eitimin ve felsefe ile eitimin sahip olduu karlkl bir ilikiler a mevcuttur. Tarihsel dnemlerin egemen anlaylar (paradigmalar) bir boyutuyla felsefe ile bilimin karlkl ilikileri ile ekillenir ve eitim felsefesi ve eitim pratii de ana kaynan burada bulur * . Bu nedenle, ncelikli olarak bu ilikiler ana bir gz atmak gerektii kanaatindeyiz. 2.1 Felsefe ve Bilim likisi Balamnda Paradigma Deiimi: Modernizmden Postmodernizme Felsefe kelimesinin Eski Yunan kkenli philosophia kelimesinden geldii, philiann sevmek ve sophiann bilgelik eklindeki karlklaryla ele alndnda bilgiyi sevme, bilgelii sevme anlamlarna tekabl ettii konusunda kimsenin phesi yok. Fakat felsefe yaparken o ok sevdiimiz bilgi ya da bilgelik de bizi sevmekte midir? Ya da platonik bir sevginin znesi olarak, tarafmz nesnenin pozisyonuna gre nasl tanmlayacaz? Etken eylemimizin bir karl var mdr? Her davran rnts bir karlk, bir beklenti umudu tar gibi uzun boylu bir yarg ortaya koyma cretini gstermeden, felsefeye kar ilgimiz asndan durumun byle olduu inancnda olduumuzu sylemeliyiz. Platonik sevgimiz bir beklenti umudu tamaktadr. Hilav, sophia kelimesinin akllca davranmak, arlklardan kanmak, kendine egemen olmak ve kt durumlara gs germeyi bilmek gibi anlamlar da

Marksist ve Weberian yorumlarn alt yap/st yap tartmalarnn ortasnda olduumuzun bilincindeyiz. Ancak ayn zamanda bir yksek lisans tez almasnn snrlarn da tanyarak, konumuz asndan ehemmiyet tayan ve sz edilen yorumlarda st olarak tanmlanan yapnn baz elerine deinmekle yetinmemiz gerektiinin de bilincindeyiz.
*

ierdiinden hareketle filozofun, yaamn anlamn bulmaya ve bu anlama uygun biimde yaamaya alan kimse olduunu belirtir. Felsefenin amac da, teorik bilgi elde etmenin yan sra doru davranlarda bulunmamz salamak ve ahlakl yaamann yollarn retmektir (Hilav, 1997, s. 5). evresinde olup bitenleri ve nedenlerini bilme doal merak ierisindeki insan, bunlarn dayand ilkeleri de bilmek ister ve bunlar zerine dnmekten de kendisini alamaz. Dier taraftan, kendisi de bu sorgulama srecinin merkezindedir. nsani kendini tanmak isteyen, ne yaptn, ne yapmak istediini, ne yapabileceini bilmek isteyen bir varlktr. Bu adan Timuine gre (2005, s. 207) felsefe, balca sorunu insanla ilgili dorular bulmak ve gstermek olmak zere, insan en temel sorunlaryla ele alp inceleyen bir kuramsal aratrma alandr. nama gre (2008, s. 36) kavramsal bir etkinlik olan felsefe, onu yaayanlarn kiiliklerinin oluumunu belirler. Dnyaya, yaadmz hayata anlam ereveleri sunar. Hayat hakknda yorumlar sunarak ykler oluturur. Felsefe, belli bir somut varla, bir tikellie; bir imgeye, bir tasarma bal olamayan, ondan syrlm olan dncenin ortaya kyla balar (Hilav, 1995, 261). Dinsel ve mitos dncenin ardndan retilen bu dnce biimi, insanolunun kurumsallam, sistemletirilmi dnce birikiminin simgesidir. Ancak Topsesin de belirttii zere (1982, s. 15), onun ierdii anlam ve ilev yk zerinde ortak bir anlaya ulamak kolay deildir. Farkl dnya grleri, toplumsal statler, kltrel farklar, psikolojik ve fizyolojik vb. etmenler bu konuda mutabakata varmamza engel olur. Felsefenin farkl yaklam alanlarndan birine (ontoloji, epistemoloji vb.) arlk verilmesiyle ortaya kabilecek bu uzlamazlk bir tarafa, Texierin Gramsci ve Felsefe adl eserinde belirttii zere, her tikel felsefenin belli bir felsefe anlay ierdii gr de bu balamda deerlendirilmelidir. Ona gre, Gramsciye gre Marksizmin felsefesi nedir? sorusuna yant vermek gerekince: Gramsciye gre

felsefe nedir? (Texier, 1985, s. 1) sorusunu cevaplamak da ayn eye iaret edecektir. Dier taraftan, felsefenin bir bilim olduu (Frolov, 1997, s. 164) ya da onun bir bilim olmad (Topses, 1982, s. 16) gibi yorumlarda da bu uzlamazlk gze arpar. Arisotelesin ilk ilkeler ve sebepleri aratran bir bilim olarak niteledii felsefe, Weber de genel bir bilim olarak bilimlerin bir zeti ve tamamlamas, ayn zamanda dinle iir gibi tam anlamyla bilimden farkl bir uzmanlk (Kken, 1996, s. 13-14) eklinde bir tanma ular. Buna neden olarak, ilk dnemde tm bilimleri kapsayan felsefeden zamanla matematik, fizik, kimya, astronomi, sosyoloji, psikoloji vb. ayrlmasn ve bugn bilim olarak tanmladmz birok disiplinin, henz 19. yzylda kimliine kavumu olmasn gsterebiliriz. Pozitivist bilim anlaynn tavan yapt 20. yzyl ilk yarsnda Viyana evresince savunulan [m]odern matematiksel mant sistemli biimde uygulayarak felsefede kesin bilimsel bir tutuma ulamak (zgl, 1991, s. 20) gibi, felsefeyi sadece dil ve manta indirgeyen bir anlayla da karlarz. Burada verdiimiz rneklerin sralamas, felsefenin neliine ilikin anlayn her ada snrlar belirlenmi bir tanma ulat yorumuna yol amamaldr. Verdiimiz rnekler, yaanan gelimelerin felsefenin tanmn ekillendirebileceine ve ayn zamanda felsefe-bilim ilikisine vurgu yapmak asndan nem tamaktadr. Burada felsefeyle ilikisini irdelediimiz bilimin tanmn yapmak zaruret gstermektedir. Bilim genel olarak, belirli nitelie sahip salam ve gvenilir bir bilgi olarak tanmlanabilir. Onu din, mitoloji gibi dier bilgilerden ayrlan yan, bilgiyi ortaya koyarken dayand temel ilke, teknik ve izledii yntemden kaynaklanmaktadr (Topdemir, 2002, s. 54). Bilim gerei paralara ayrarak inceler ve geree ulamak iin deney, gzlem, inceleme, aratrma ve kantlama boyutlaryla bilimsel yntemi kullanr. Cevizciye gre (1999) bilimin, hem bireysel hem de toplumsal yaantmzda teknoloji vesilesiyle salad pratik bir deeri vardr. Bilme isteini ve merakn tatmin ettii iin entelektel; belli bir dnya

gr oluturma ve belli ilkelere gre dnme olana tand iin de ahlaki bir deer tar (s. 133). Felsefe ile bilimin ayrld nokta ise bilimlerin ele aldklar olaylar arasndaki iliki ve balantlar belirtmeye; felsefenin ise, bu ilikilerin daha derinine ve temel ilkelerine ynelmesindedir. Bilimler doruluu bulmaya alrken; felsefe doruluun ne olduunu aratrr (Hilav, 1997, s. 8). Ancak, Snmezin (2005) de ifade ettii gibi felsefe ile bilim sk bir iliki ierisindedir. Bilimsiz felsefe, sar ve dilsiz; felsefesiz bilim ise krdr (s. 1). Collingwood, bilim adamlarnn deneylerini yrtebilmeleri asndan bilimsel n kabullerin merkezi nemine vurgu yapar. Bir soru, o sorunun n kabullerinin doruluk ya da yanllklarna hi baklmakszn sorulduunda anlaml olur. Baz olaylarn nedeni vardr grn savunan bir kimse Newtoncu anlay benimsemi bir bilim adamdr. Btn olaylarn bir nedeni olduuna inanan bir bilim adam ise Kantn grlerini benimsemitir. Eer bilim adam hi bir olayn nedeni yoktur diyorsa, bu bilim adam Einsteinc grlere sahiptir (Aysevener, 2001, s. 85-87). Burada ortaya konulan bilimsel n kabuller felsefi ilkelere iaret etmekte ve bilim adamnn almalarna yn vermektedir. Ancak, szgelimi Collingwoodun Newtoncu gr diye nitelii felsefi anlay bir bilim adamnn adn tamaktadr. Keza bir fiziki olan Einsteinc iin de durum ayndr. Demek ki, bilim alanndaki yeni gelimeler de, felsefeyi ynlendirebilmektedir. Karaayn (2004) ifadesiyle, Newtonun hareket yasalar, Aristotelesin

imparatorluunu ykmakla kalmam, 400 yl boyunca da fiziksel bilimlerin temeli olmutur (s. 2). Newton mekaniinin z determinizmdir. Yani imdiki her fiziksel durum, nceki durumun sonucudur ve imdiden hareketle her olay ve hareketi belirlemek mmkndr (s. 4). Hzrn (1965) Newtonun bilgi kuram alanna izdm olarak niteledii Kanta gre, bilgiye erimek iin deneyin verilerini dzene sokmak, bu dzenlemeyi kesin

bir ekilde belirleyen ilkeleri zorunlu klar. Bu ilkelerin neler olduunu belirleyen ey de, deney deil akldr. Zira deneyi de meydana getiren akldr (s. 281-282). Kantn felsefesini anlamak iin, onun tarih anlayna bakmakta fayda vardr. Ona gre tarih bilgimiz dank ve bireysel olaylar hakkndaki bilgi olarak, etik ilkeler tretebileceimiz bir bilgi olmaktan ok, belli etik ilkelerden hareket eden tarihinin kendi kanlaryla sunduu bilgi tr olmutur (zlem, 1996, s. 60). Doann ileyiinin bir amac olmaldr. Tarih bize her ne kadar btn kavramamz salamasa da, insan zgrlnn amac olarak ona ilerleme asndan bakmak gerekir. Bu teorik deil, pratik adan ele alnmas gereken bir konudur: Kanta gre ereklilik idesinden vazgeersek, amasz ileyen bir doay karmzda buluruz ve ayn ey tarihte de karmza kar. Eer tarihte de erek koyan bir akln ynetici ilkesi yoksa, tarihte bizi bekleyen ey, ancak rastlantnn kasveti olup kar (zlem, 1996, s. 6364). Newtoncu deney ve gzleme dayal baz eylerin nedeni vardr gr, Kantta akln da devreye girmesiyle radikalleir. Gelimeler bizim burada karikatrize ettiimiz gibi bu kadar basit ve net ortaya kmyordu elbette. Uzun yllara dayanan sorgulama ve aratrmalarn rnydler Newton devlerin zerinde ykseldiini ifade ederken bunu ima ediyordu. Newtonun ve Kantn gerisinde Kopernic, Galileo, Bacon, Descartes, Hume, Herder gibi birok isim bulunuyordu. te yandan, her ne kadar ncln 17. ve 18. yzylda fizik bilimindeki gelimeler salasa da, 19. yzyla gelindiinde jeoloji ve antropoloji gibi alanlardaki gelimelerle de akl ann hakimiyeti gittike glendirmekteydi. yle ki, doa gibi, insan eylemleri ile tarihin de sk bir biimde nedensellik kanununa bal olduu inanc Comteun temel ilkelerinden biri oluyordu. Bain ve Spencerin 1855 ylnda yaymlanan psikoloji kitaplarnda ikisi de iradi her deiim, neden ve etkinin balantl olmas yasasna uygun olarak meydana gelir (Cottingham, 1995, s. 90) eklinde

eylemlerimizin tmyle belirlenmi olduklarn sylyorlard. Zira bunlar neden ve sonu zincirlerinin kanlmaz sonularyd (Bury, 1978, s. 177) 17. yzyldan itibaren bilim ve teknik alanndaki teknolojik gelimeler ve ekonomik bymenin de etkisiyle toplumlar kurumsal ve kltrel bir deiim srecine girdi. Modern olarak imlenen bu dnemde, Aslan ve Ylmaza gre (2001, s. 93-94), [a]kln n plana geip, toplumlar giderek rasyonalize edeceine dair inan, ayn zamanda gnlk hayat geleneksel deerler ve yaplar zerine ina edilmekten kurtaracakt. Bu haliyle modernlik: [F]arkllamann, uzmanlamann, bireysellemenin, karmakln, szlemeye dayal ilikilerin, bilimsel bilginin ve teknolojinin hakim olduu bir yaam eklidir. Modernliin temel parametreleri genel olarak kapitalizm, endstriyalizm, kentlilik, demokrasi, ussallk, brokrasi, uzmanlama, farkllama, bilimsel bilgi, teknoloji ve ulus-devletdir. Modernlik, gelenein normalletirici fonksiyonlarna kar bakaldrr: Modernlik, normatif olan her eye isyan deneyimiyle balar. Bu bakaldr, ahlakilik ve yararllk standartlarn etkisiz hale getirmenin bir yoludur (Aslan ve Ylmaz, 2001, s. 98). Modern dnemin bilimi, batl inanlar, metafizik ve dini, insanln ilerlemesini engelleyen bilim ncesi dnce tarzlar olarak gren; ampirik gelenek ierisinde yer alarak deney ve gzlemi esas alan pozitivist dnya grne ve pozitivist bilim felsefesi anlayna kaynaklk etti (Cevizci, 1999, s. 707). Modern dnemin siyasi boyutu, ulus-devletlerin kurulmasnn simgesi olarak 1789 Fransz Devrimiyle talanm; hala youn bir ekilde devam eden etkisiyle modern/ulus devlet olarak tanmlanan kavram, siyasi ve fikir hayatmza girmi ve yn vermitir. Aydnn (1993, s. 33) belirttii gibi, modern devletler kamu hizmetleri, yurttalk devleri, ekonomi iin iblm ve sabit bir corafi balam gerektirir. Bu vesileyle egemen felsefi ve bilim anlay, siyasi organizasyonun vastasyla toplumun her kesimine ve lke topraklarnn en u snrlarna kadar iletilmitir. Bora (1998), millet-ulus, milliyetilik-ulusuluk kelimelerinin dil ideolojisi ve armlarnn dnda farkl kavramlar olduunu vurgular. Ulus-ulusuluk

kelimeleri laisist karakter iermektedirler (s. 141). Dolaysyla ulus-devlet kavramnn kullanm basit bir seimin rn deil, bilinli bir tercihtir. Bu haliyle modern devletin, laik yapsna vurgu yapar. Bulan ulusun ruhunu var eden eyin, din ve dine dayal evrensel bir kimlik, metafizik deerler ya da ahlaki erdemler olmad zerine vurgusu (Bora, 1998, s. 141), ulus-devletin yapsnn pozitivist dnya gryle ilikisini gstermesi bakmndan nem tamaktadr. Modernleme kavramnn teknoloji ve sanayileme gibi olgular erevesinde ele alnmas ve artan ticaret olgusunun krdan kente doru bir gei sreci iinde olmas (Aslan ve Ylmaz, 2001, s. 97) baka bir konunun nemine de iaret eder. Modern devletlerin kurulmaya balamas demek, eski geleneksel devletlerin yklmaya balamas demek olduu gibi; daha arka planda geleneksel brokrasinin, yneten ynetilen ilikisinin, retim biimleri ve retim ilikilerinin de yklmas ve yukarda izah ettiimiz gibi yerine yenilerinin gemesi demektir. Bu anlamda eski feodal ilikilerin yerini modern/ulus-devletlerin kurulmasyla birlikte kapitalist ilikilere brakmas tesadf deildir. Burjuva snf btn gcn, gelimek iin uygun koullar yaratamad geleneksel devlet modelini ykmak iin (krallklar, imparatorluklar vs.); kapitalist retim sistemi iin uygun koullar yaratacak eler olarak dilde, toprakta, l ve birimlerde, ekonomik pazarda ve toplumsal ruhta bir ortaklk yaratacak olan modern/ulus-devlet iin harcamtr. Ulus devletin laik karakteri de, eski dzende sermayeyi elinde tutmas nedeniyle burjuva snfnn gelimesinin nnde engel tekil eden kiliseye bilimsel gelimeler karsndaki dogmatik tutumunun yan sra tepki olarak da okunabilir (bkz. Huberman, 2002; Tnay, 1995). Yelkenin de ifade ettii ekilde (2004, s. 224): Kapitalizmin douu, endstriyel gelimeler modern bilimin teknik balarn artrm hatta onun teknolojinin emrine girmesini salamtr. Onsekizinci ve ondokuzuncu yzyllar modern bilimin bu yaklamnn ifadesi olan pozitivizmin egemenlii altnda geti. Ancak zellikle ondokuzuncu yzylda bilime kar eletirel dnceler gelimeye balad. Bernal (2008), 19. yzyl fiziini insan aklnn grkemli bir baars olarak tanmlar. Ancak, bu yzylda Galileo ve Newton mekaniinin salam temellere dayandrlarak tamamlanmas gibi grnen doa glerinin ileyiine dair tablonun,

20. yzyln hemen banda yerini yeni bir tabloya brakmasnn kanlmazln da ekler. Onun devrim olarak niteledii bu yeni tabloda, x-nlarnn ve radyoaktivitenin, kristallerin yapsnn, ntronun, nkleer fzyonun ve mezonlarn kefi gibi beklenmedik bulular vardr. Bunun yan sra tablo, Planckn 1900deki kuantum teorisi, Einsteinn 1905teki zel grelilik ve 1916daki genel grelilik teorisi, 1913teki Rutherford-Bohr atom modeli ve 1925teki yeni kuantum teorisi gibi nemli ve baarl sentezleri de kapsar. (s. 35). Planckn ortaya koyduu ve daha bir ok aba ile gelitirilen kuantum teorisinde, atomun yapsn aklamak iin, atom alt paracklarn hareketlerinin belirlenmesinde ayn anda konumlarn ve hzlarn lebilme olana olmamas determinizm ilkesini uygulayabilmesini imkansz klyordu. Buna are olarak olaslk teorisi kullanld. Paracklarn hzlar ya da konumlar belli olaslklarla belirlendi (Karaay, 2003, s. 5). 1900 ylnda Poincare, balang koullarna hassas baml olmas ve bunun da asla doru olarak saptanamayacandan hareketle gne sisteminin kararl olup olmayacann belirlenemeyeceini ispatlad. Bu durum, onun adlandrmasyla kaostu (Karaay, 2004, s. 5-6). Ancak onun almas, 1961de Lorenzin atmosfer olaylarn incelerken balang koullarna hassas bamlln yeniden kefine kadar unutuldu. Kk atmosfer olaylarnda herhangi bir tahmin balangta hesaplanamayan ok kk bir etken yznden tam tersine dnebilir, bu kk etki iddetli kar ya da yamur frtnalar olabilirdi (Gleick, 2006, s. 13-18). Bu oka bilinen kelebek etkisi adn verdiimiz teoridir ve yine oka bilinen rneiyle: inde kanadn rpan bir kelebek, Teksasta kasrgalara yol aabilir. Dier taraftan, Einstein'n geometriyi ve fizik kanunlarn, zaman ve mekan arasnda yeni kurulan bantlar bakmndan ele alan grelilik teorisi, klit geometrisi ve Newton mekaniindeki boluklara iaret edince, hem bilim adamlarn hem de filozoflar bilim zerinde daha ayrntl dnmeye ve sorgulamaya yneltmitir (Topdemir, 2002, s. 57). Tarlacya greyse, 20. yzylda bilimsel aratrmann

10

dnyann kesin ve doru bir tanmna gtreceine dair gven ortadan kalkmtr (2003, s. 288). Bernalin (2008) bu balamda ele alnabilecek yorumuna gre, Einsteinn teorisinin mistikletirici bir etkisi vardr. I. Dnya Sava ertesi d krkl iindeki entelekteller, gereklerden kanmak iin drt elle grelilik szcne sarlmlardr. Ortalkta Her ey grelidir veya Bu sizin ne demek istediinize bal eklinde cmleler kurulmaktadr (s. 51-52). Halbuki Infeld (1999), grecelik teorisi karsnda Newton fiziinin belli snrlar iinde hala geerli olduunu, Einsteinn Newton mekaniini uygulanamaz hale getirdiini sylemenin doru olmadn belirtir. Ona gre, Einstein, Newton mekaniinin snrlarn gstermitir. Yoksa Newton mekanii daha uzun sre okullar okutulacak, gnlk yaamda uygulanmaya devam edecektir (s. 41). Her eye ramen, Comteda evrimin son merhalesini tekil eden pozitivizm, kuantum fiziinin ortaya kyla gcn kaybetmitir (Yelken, 2004, s. 225). Ancak bundan sonraki eletiriler, kaynan fizik biliminin ya da doal bilimlerin yan sra sosyal bilimler alannda bulur. Sosyal bilimlerin eitli alanlarnda almalar yrten Frankfurt Okulu bu anlamda zikredilebilir. Horkheimer, Adorno, Marcuse, Erich Fromm, Benjamin, Habermas gibi isimlerin yer ald bu grup, pozitivistlerle insan ve toplum bilimlerinin nesnellii ve deerden bamszl, yntemleri ve bir sosyal bilimin toplumsal ve politik rol konusunda ihtilafa dyorlar ve temel olarak modern doa bilimlerinin gr olarak pozitivizmin, doa bilimlerinin ynlendirmesini takip etmeye alan veya zorunda braklan insan ve toplum bilimlerindeki yaylm zerinden eletirilerini ynlendiriyorlard (Cevizci, 1999, s. 709). Thomas Kuhnun bilim felsefesi zerine yorumlar da pozitivist anlay asndan yaralayc etkiler brakmtr. Onun, 1950li yllarda Harward niversitesinde yksek lisans tezi olarak hazrlad ve 1962de kitap olarak baslan Bilimsel

11

Devrimlerin Yaps adl eseri birok pozitivizm eletirisine kaynak olmutur. (Gne, 2003, 25-26). Kuhna gre bilim adam bilimsel sorunlar sahip olduu kuramlar yardmyla zer. Kuramn aklayamayaca sapmalarn olduu yerde varsaymlara bavurur. Eer kuram birok olguyu aklamada yetersiz kalrsa, kuram ya gzden geirilir ya da yeni bir kuram kurulur. Yeni kuram kurulduunda ise bilim adam artk imdiye kadar rdek olarak grdn artk tavan olarak grecektir. Bu ayn zamanda bir paradigma deiimidir. Paradigma, bilim adamlar tarafndan kabul grm olan inanlar btn veya problemlerin nasl anlalmas gerektii konusunda zerinde hemfikir olunan geleneklerdir (Gne, 2003, 26). yleyse bilimlerde iki ekilde tanmlanabilir: normal ve devrimci bilimler. Normal bilim, kabul edilmi bir inan ve uygulama btn iinde yrtlrken; devrimci bilim Newtonun mekaniinden grelilie gei gibi kkten deiiklikleri ifade eder (Tarlac, 2003, s. 287). Dier taraftan kuramlardan herhangi birinin seimi znel bir karakter tar. Bilim adam bu kuramlar seerken, iinde yaad toplumun veya kendisinin deerleri zerinden hareket ederek, sonularnn ne getireceini hesap eder. Ayn olgu zerine iki farkl kuramn sonular fakllk gsterecektir. yleyse kuramlar ellemezdirler. Ktle kavramnn Aristoteles fizii ile Newton fiziinde farkl anlamlar tamas rneinde olduu gibi kuramlarn her durumda birbirleriyle karlatrlamamas da bu e-llemezlie neden olur. Bu haliyle Kuhn, pozitivist bilim anlaynn karna konumlanm eletirel yaklam ile greceliki bir tutum taknd gibi, Viyana evresi olarak da bilinen ve grelilik, kuantum teorisi gibi gelimelerden sonra gcn yitirmeye balayan pozitivizme tekrar g veren yeni pozitivistilerin etkinliini de krm (Gzel, 1994, s. 9); bilimsel deiimin gereklerini belgelemeye balayan tarihiler ve bu almalarn anlamlarna deer bimeye balayan filozoflar kuann oluumuna etki ederek, onlar yeni bir tartma dzlemine ekmitir (Gjertsen, 2000, s. 14). Bu dzlemin ortasnda saylabilecek ekilde, 20. yzyln ikinci yarsndan sonra geleneksel felsefi anlayn dnda bulunan Nietzsche, Heidegger gibi dnrlerin

12

de tekrar gndeme gelmesiyle; hermeneutik, varoluuluk gibi anlaylarn yeni versiyonlar, baz edebiyat eletiri kuramlar ve eitli antropoloji ve tarih almalar ile mimarideki post-yapsalc yaklamlar mevcut paradigmann, modern/pozitivist anlayn iflasn ilan etti. Temel olarak Saussuren dil bilim almalarndan hareket eden post-yapsalclar, bireysel szcklerin baka szck ve metinlerden izler tadn; bilindnn etkisini gzler nne serdiini ve sylemde geen bir unsur olarak iktidar yansttn iddia ettiler (Cevizci, 1999, s. 705). Barthes (1977), okuyucunun anlam verdii bir metinin varlndan sz ederek yazarn lmn ilan etti. Benzer biimde Hayden White (1973), btn tarih almalarnn var olan yanstmadklarn, hepsinin tarihi tarafndan oluturulmu birer kurgu olduunu ifade ederken; Foucault da (2001) byk anlatlar karna alyor; nereye bakarsak bakalm iktidar ilikileri ile karlatmz ne sryordu. Deleuzee greyse, Platon, Descartes ve Hegel felsefelerinde gzlemlenebilecei zere, ele alnan her eyin zsel yaplar balamnda tanmlanp, sitem ierisine entegre edildii bir kapal sistemler mevcuttu ve bu kapal sistemler aadan yukarya doru yetkinleen hiyerarik bir mahiyete sahipti. Deleuze bunlar rasyonalist temsil ve yorum emalar yoluyla, arzulayan aklarn sabitlenip istikrarl hale getirildii, bylelikle de yaratc enerjinin nne set ekildii baskc dayatmalar olarak gryordu (Kkalp, 2009, s. 133). Bilim ve teknolojik gelimelerin simgelerinden atom bombasnn yaratt ykmla birlikte ahlaki bir boyut da kazanan eletiriler, ekolojik eletirilerle birleerek yeni bir modernizm eletirisi kanal at. Illich (2007, s. 19), gerekliin yalnzca bir sfat olarak deil, isim olarak da tarih tarafndan yaratldn vurguluyor, maddeyle ya da bedensel svlarla ilgili olsun, etle ya da atele ilgili olsun, en temel duyusal alanlarn bile zaman iinde deiime uradklarn[dan] ve farkl geleneklerde farkl ekillere brndklerin[den] dem vuruyordu.

13

Modernizmin ve Kant bir aydnlanma dncesinin devrim ryalaryla insan ve toplumu deitireceine inanan dncenin eletirileriyle birlikte krize girmeye balayan bir tartma postmodernizm tartmalarnn balangcn oluturmutur (Akay, 2010, s. 9). Kk, yaanan bu sreci aadaki gibi tanmlamaktadr (2000, s. 21): 1789dan bu yana (hani u yirminci yzyl siyasal dncesinin ayarl olduu narin kopu urandan beri, demek istiyorum), alageldiimiz sol/merkez/sa, ilerici/gerici gibi siyasal ayrmlarn iaret ettikleri konumlarn dalmas, ulus-devletin, parlamenter temsili demokrasilerin iine dtkleri krizi bir trl atlatamamalar, sosyalist sistemlerin meyve-sebze ve rock gibi trvr eylere yenik dmeleri yetmiyormu gibi, tm bunlara kout olarak, dnyay anlamlandrrken bavurmaya altmz kategorilerin ne denli krlgan olduklarn kabullenmeye zorlanmaktayz. Aydnlanma projesi temellerinden sarslyor. Kkn aydnlanma projesini temellerinden sarstna inand ey olan postmodernizmin, nndeki post taks itibariyle modern sonras anlamna geldii aikardr. Ancak kavrama atfedilen anlmlar bununla snrl deildir. Postmodernizm kavramn ilk kullanan kiilerden biri olarak gsterilen Lyotard, postmodernizmi yaanan bir durum olarak grr. Akayn (2010) tanmlamasyla Lyotard, postmodernizmi bilginin kullanmna eklektik bir slupla yeni bir bak as kazandrlmasyla popler kltr ve ciddi kltr elerinin yan yana gelmesi balamnda ele alr (s. 24). Ona gre, postendstriyel topluma girilmesiyle kapitalizmin mant deimi ve bu kltrel elikiler anda postmodern bir aa girmiiz demektir (s. 26). Sanayisizleme dnemi ve kltrel hakimiyet olarak dnlen postmodern dnem bir dnce olmaktan ok daha fazla bir dnem olarak varlk kazanmaktadr. Teknolojilerdeki dnmler bilgi zerine byk bir patlama yapmtr (s. 27). Postmodernizm zerine ilk deerlendirmeleri yapanlardan Jamesonn (1984), makalesinin bal bile onun postmodernizmden ne anladn aklar niteliktedir: Postmodernizm ya da Ge Kapitalizmin Kltrel Mant (Postmodernism, or The Cultural Logic of Late Capitalism). Ona gre postmodernizm, kelimenin ifade ettii gibi, yzyllk modern hareketin snmlenmesi kavramyla ilgili bir krlma veya

14

modernizmin ideolojik ya da estetik inkardr (s. 53). Btn zellikleriyle birlikte postmodernizm, uluslararas gecikmi sermayenin yeni dnya alan ierisinde politik sanat vazifesi grmektedir (s. 58). Ona gre, postmodern dnem kapitalizmin gnmzdeki aamasdr. Jamesonn aksine, Brown(1991), postmodernizmin bir eit dnya gr, sosyal gerein bir yorumu olarak modern endstriyel kapitalizmin kltrel yapsn tamamen deitirmeye ynelik bir nitelik tadn iddia eder (s. 2-3). Ihap Hassan, postmodernizmi temelde modernizm kart bir anlay olarak tanmlar. O, postmodernizm kavramnn inasn POSTmodernZM eklinde betimler. ZM ile yaplan vurguyla postmodernizmin, modernin deil, modernizmin takipisi olduunu; POSTun ise sadece tarihi bir gecikmilii deil ayn zamanda kendinden nceki bu akmla atmasn da ifade ettiini belirtir (Sim, 2006, s. 284). Birkke (1998) gre postmodernizmin anlamlarndan biri global ky fenomeni, kltrlerin, rklarn, imajlarn, sermayelerin ve retimlerin kresellemesi erevesinde ele alnr ve genel olarak bilgi a olarak adlandrlr. []maj ve enformasyonlarn milli snrlar dna yaylmas, milli, linguistik, etnik ve kltrel kimliklerin kmesi ve bilgi-ncesi (pro-information) adaki toplumlar tarafndan bilinmeyen bir lekte kltrlerin kresel duygusu kastedilmektedir (s. 526). Btn bunlardan sonra postmodernizmin ve postmodernistlerin bilim ve bilim felsefesi zerine grlerini Aydna (2008, s. 20-46) dayanarak aadaki gibi zetleyebiliriz: Postmodernistlere gre, nesnel gereklik algladmzdan farkl olarak, bizim dmzda duran bir varla sahip deildir. Biz gereklii, ilgi, gereksinim, nyarg ve kltrel geleneklerimiz dorultusunda biimlendiririz. Nesnellik, akademik evrelerde g ya da iktidar iin kullanlan bir aratr. Bilgi ve deer arasnda geerli bir ayrm yoktur. Gerein alglanmas kltrel koulludur, dile baldr ve tm bunlar deer iermektedir.

15

Gereklik dile ve kltre bal olduundan, toplumdan topluma ve zaman ierisinde de srekli geliim ve deiime urar. phesiz, evrensel, btnyle tanmlanabilir bir gereklik olmad iin, aka tanr ya da insan gibi odak kavramlarndan kanmak gerekir. Bir merkezi odak kavram yerine odakszlktan veya ok-odakllktan sz etmek pekala mmkndr.

lkeler, bir odak kavram olmadndan, bir temele dayanmazlar. Yorum, duygu ve dnce kltrel olduu iin insann evrensel bir doas ve ona bal olarak evrensel bir benlik algs bulunmamaktadr. Nesnel olmayan dnyada hibir eyin dili aamamas nedeniyle her ey zde bir metindir. Her eyin grecelii, deiebilirlii veya farkl ekilde anlam unsurlarnn ortaya kabilmesi, hermnetii (yorumbilim) gndeme getirir.

Reel gerein kltrlere gre deiebilecei ve evrenselliin beyaz rkn sahip olduu deerleri dnyaya empoze etmesi, kadn erkein mevcut algsna mahkum etmesi nedeniyle yerellii, ok kltrll, znellii ve bireyin otantikliini savunur.

Yukardaki dnceyle ilintili olarak, toplumun evrensel saylan bilgi ve deerlere gre dzenlenmesine, toplum mhendisliine kardr. Yine yukardaki dnceyle ilintili olarak, toplumu dntrmeyi amalayan ve gerei bir btn olarak alglamaya alan st anlatlara kardr. Yerellik ve snrlln olduu bir dnyada insan yerel nitelikli olan kk yklerle yetinmeyi bilmelidir.

Modernizmin teki ve tek kltrc anlayn eletiri szgecinden geirecek olan ey, ok kltrllk ve oulculuktur. inde yaadmz ada dnyadan ve onun olgusal gerekliklerinden hareketle her eyin birbiriyle i ie getii ve ilintisiz olarak var olabilecei eklektik bir tutum sz konusudur. Tabiri caizse, ne olursa gider.

2.2 Eitimin Felsefi Temelleri Eitim, en genel anlamyla bireyde davran rntleri deitirme srecidir (Demirel, 2007, s. 6). Ancak, bu davran rntlerini deitirme srecinin, neye gre ve hangi
16

amaca bal olduuna gre farkl tanmlamalar yaplmaktadr. Eitim bireylerin, toplumlarnn zamana ve mekana bal olarak ekonomik ve politik ihtiyalar dorultusunda, yetenek ve ilgi alanlarn ekillendirirken; eitim politikalar da, toplumlarn, mevcut dnya sisteminin ihtiyalarn ya da beklentileri temelinde bir uyum sreci yaamalarna ortam sunar (zgr, 2006, s. 125; Seven, 2004, s. 202). Bu anlamda felsefe ve bilim anlaymzla eitim arasnda yakn bir iliki vardr. Eitim ve retimin belirli bir bak asyla srdrlen bir etkinlik olmas nedeniyle, felsefe ve bilime verdiimiz anlam ve deer de dorudan bu eitim-retim faaliyetlerini anlamlandrmamza etki eder (Aksoy, 2007). Gen ve Eryamann (2007) ifade ettii zere, [b]ilim yapma geleneindeki paradigmatik deime ve buna bal olarak bilginin doas hakkndaki yeni deerler renme ve retme srelerinde deimeler meydana getirmitir. Bu alandaki balca deime, renme ve retme srelerindeki ilgi odann renme den yana kaymasdr (s. 91). Dolaysyla, felsefe ve bilim anlaynn deiimine paralel olarak eitim anlay da dnemden dneme ve kltrden kltre farkllklar sergileyebilmektedir. Bugnk mevcut anlaya gz atabilmek adna balca felsefelerin eitim anlaylarn ve eitim akmlarn incelemekte fayda vardr. 2.2.1 Balca Felsefeler ve Eitim Anlaylar Eitim akmlarnn oluumlarna kaynaklk eden felsefi anlaylarn eitimle ilgili grleri aadaki gibi zetlenmitir. 2.2.1.1 dealizm ve Eitim Anlay dealist felsefenin en gerisindeki isim olarak Platonu (M. 427-347) grebiliriz. Ona gre iki trl veri vardr: episteme ve doksa. Episteme aklla kavranan dnyayla ilgili veriler olarak kesin ve deimez gerek bilgiye iaret eder. Doksa ise duyu organlar ile elde edilen veridir; lml ve snrl olan sahte bilgidir (Snmez, 2005, s. 72).

17

dealist felsefeye gre deerler mutlaktr ve deimez bir yapya sahiptir. Bu dorultuda gerek bilgi akln rn olan bilgidir. Geree giden yolda bilimsel bilgi kadar sezgisel dnce de en az onun kadar nemlidir. Bir eyin gereklik ifade edip etmediini anlamak iin, onu ifade eden yargnn dier yarglarla uyuumuna baklmaldr. Bu anlamda tutarllk nemlidir (Demirel, 2006, s. 19). Eitim, karakterin oluumunu ve insan yeteneinin ve toplumsal iyinin gelitirilmesini amalar. rencilere kltrel miras meydana getiren deerler ile evrensel deerler olan iyi, doru ve gzel ve bunlarla nasl yaayaca retilmelidir. Baat kltrel deeri aktaran retmen, renciler iin rnek olmal ve onlar iin eitim erevesi yaratmaldr (etin, 1994, s. 661-662). Eitimde epistemik alana dahil olan felsefe, matematik ve teoloji temele alnmaldr. Zira, bunlarla ilgili ilkeler genel ve kapsaycdr. Bunlarn yan sra sadece duyusal deil, bilisel alan da gelitirecek olan tarih, edebiyat, kltrel deerler, artistik eletiri gibi derslerde olmaldr. Her dersin konular aamal olarak sralanmal; derslerin ierii, genel ve zel ilkeleri desteklemelidir (Snmez, 2005, s. 75-76). 2.2.1.2 Realizm ve Eitim Anlay Kkleri Aristotelese (M. 384-322) kadar giden realist gr, temelde idealist gre kart olarak oluturulmutur. Realizme gre biz, nesneler gibi birok eyin gerek olarak var olduklar bir dnyada yaamaktayz. Nesneler bizim onlar alglamamz sz konusu deilken de vardr. Bu nesnelerin bilgisine aklmz kullanarak ulamak mmkndr. Nesnelere ilikin bu bilgiler, bunlarn bal olduu kanunlar ve bunlarn birbirleriyle ilikileri insan davranlarna yol gsteren en gvenilir olgulardr (Gutek, 2006, s. 36). Bilgi, deneyseldir. nk insan zihni dz bir levha gibidir. Edilgen akl, duyular araclyla elde edilen verileri ileyerek ekillendirir. Etken aklla da mutlak doru elde edilir. Aratrmalarda tek tek nesnelerden hareket ederek gzleyip, deneyip, snayarak zelden tmele varlan bilgi kesin karakterli deildir. Kesin ve zorunlu

18

olan bilgi, genelden zele doru giderek elde edilen bilimsel bilgidir (Snmez, 2005, 81-82). Eitimin amac, en iyi ve en mkemmel yetilerle donatarak insan mutlu etmektir. Bu anlamda, eitimde bilgi alanlar konusu aydnlatrken insann akln gelitirme ve akllarn kullanarak yapacaklar tercihlerde ne istediklerini bilme, kendini ifade etme ve kendi kimliklerini belirleme konusunda cesaretlendirmeyi hedeflemelidir (Gutek, 2006, s. 51). Okulun fonksiyonlar rencilere bilgi aktarmak ve aratrmacl retmektir. Gereklii oluturan objeler, onlarn yapsal benzerlikleri temel alnarak kategoriler halinde snflandrlabilir. Bu snflandrma sonras retmen tarafndan rencilere bilgiler ve yetenekler kazandrlr. retmen bilgi veren kiiler olmann yan sra elendiren kiiler de olabilir. Ancak onlar, ncelikle bilgi aktarcl roln hedeflemelidirler. (Gutek, 2006, s. 51-52) 2.2.1.3 Pragmatizm ve Eitim 19. yzylda Amerikada ortaya kan bir felsefi akmdr. Pragmac felsefe, bilgiyi pratik yararllyla belirler. Pratik yararclk denince, bundan nesnel hakikatin lt olarak pratikte onann deil, bireyin znel karlarn karlamakta olan eyleri anlar. Nesnel gereklik pragmaclkta deneyimle zdeletirilir (Frolov, 1997, s. 390). Deneyci bir yaklam esas alan pragmatizm, natralizm ve pozitivizm izgisinden beslenir (Topses, 1982, s. 168). Pragmatistlere gre, dnceler pratiksel sonularna dayanlarak yarglandndan, doru, kesinlii olan bir iddiadr ve deneysel bir yarg problemlerine gtren hipotezlerin uygulanmasna dayanr. Bilimsel bir yntem izleyen mantk deneyseldir ve deerler etik ve estetik problemler balamnda yaanlr. Sonular tek tek durumlarn belirli niteliklerini tarlar (Gutek, 2006, s. 91). Pragmatizmin en nemli ismi kukusuz John Deweydir (1859 1952) . John Dewey, eitim felsefesini, bilim ve bilimsel ynteme dayandrr ve metafizik

19

speklasyonlardan karp doac bir temele oturtur (Hilav, 1997, s. 124). Bir doa yasas olan srekli deime ve farkllama, eitimin de belirleyici bir normudur. Akl, doadaki evrim srecinin bir sonucudur. Eylemlerimizi dzenleyen zihin deil; zihnimizi dzenleyen eylemlerimizdir. Geliim, zihnin deneyimine ve bireysel farkllklarn geliimine baldr. Zihin, deneyimin iinde geliir. Bu nedenden dolay, insan, evresiyle etkileim iinde bulunan, srekli gelien ve oluum halinde bulunan doal, toplumsal ve gerekli olan bir varlktr. Srekli deime olduundan dolay, sonuncul geree ulamak da olasl deildir ( Snmez, 2002, s. 95). Pragmatizmde eitim, kiiyi toplumda gl ve verimli bir kii yapmak iin yaplan toplumsal itir. Ne toplumun ne de kiinin birbirlerine stnl yoktur. Dayanma ve kubaik alma esastr. Pragmatizme gre istendik davranlarn ltleri, ehliyet, g, verimlilik, yarar, kubaik alma, problem zme, yaant, dinamik denge, bilginin grecelii olarak dnlebilir (Ocak, 2004, s. 5). Pragmatizm insan deneyimine dayandndan, eitim ama ve yntemlerinde esneklie, srekli deneme ve dzeltmelere olanak tanr. Buna bal olarak eitimde k noktas konu deil, rencidir. rencinin tm yaam bir btn olduundan, eitim yaama hazrlk deil yaamn kendisidir. erikte sunulan bilgilerin mutlak ve deimez olmad vurgusuyla eletirel dnmenin retildii demokratik snf ortamnda, renciler istedikleri her konuyu snfa getirebilmelidir. renme yaant yoluyla salandndan, rencinin zengin yaantlar geirmesine olanak tannmaldr ve okul yaamn kendisi olmaldr (Snmez, 2005, s. 98-104 ) 2.2.1.4 Diyalektik Materyalizm ve Eitim Materyalist eitim, maddi olann srekli olarak son etkiyi oluturduu materyalist bilgi kuramn temel alr. Maddi sreler ve ekonomik sreler, st yapsal bir kurum olan eitim srecinin temel belirleyicisidir. Ancak bu iki sre arasndaki iliki diyalektik bir sretir, birbirlerini beslerler. Bilincin belirli bir evrede maddeye dnmesi gibi, eitim de maddeye dnr. Bu anlamda eitim de, tpk bilim gibi bir retim gcdr (Topses, 1982, s. 171-172).

20

Gl materyalist felsefe geleneine sahip kimselerden olan Marksistlere gre, egemen snfn eilim ve deerleri kamu yarar erevesinde oluturulur. Sz gelimi zel mlkiyete sayg ve szlemelere bal kalma, kanuna ve dzene sayg gsterme gibi deerler geleneksel okulda geerli deerlerdir. Bu geleneksel deerler, egemen tek bir snfn gcn korumak zere belirlenir. Egemenler, alt snflar kendi deer ve dnceleri dorultusunda ynetirken onlar zerinde ideolojik bir kontrol salam olur (Gutek, 2006, s. 263-265; nal, 1992). Gerek, madde, maddedeki eliki ve onun dourduu deime olduundan; eitim, bu deimeyi kontrol edip en aza indirme ve retimde bulunma sreci olarak ele alnmaldr. nsan ise, ara-gere kullanarak retimde bulunan ve ok ynl iki diyalektiin 2005, s. 118). Marksist eitimin temeli olan politeknik yaklamda, toplum ve insan dengede tutulur; fakat ncelik topluma verilir. retimde kullanlacak her trl bilgi ve beceri sistemli olarak yetiekte yer alr. Zira eitim, retim iindir. Her yurttaa diyalektik akl yrtme retilmeli ve bunu kullanmalar salanmaldr. retmen ok iyi bir komnist, ok iyi bir usta, iyi bir yurtta ve insan olarak rencilerin okul ynetimine katlmalarn, sorumluluk ve yetki almalarn salamaldr (Snmez, 2005, s. 119122). 2.2.1.5 Varoluuluk ve Eitim Varoluular asl ilgilendiren varln anlamdr. Varln potansiyeli olarak varolu, insann kendisince, kendi z iradesince belirlenir. zgrlk ise sonsuz sayda olanaklar arasndan kiinin tek birini semesidir. Bu seimden kendisi sorumludur; nk insan kendi kendini yaratan tek varlktr (Snmez, 2005, s. 122-123). Varoluu gre gre eitimin amac zgrlklerin artmasdr. Her bir rencinin kendi deerler sisteminin zgrce ve yetikinlerin zorlamas olmadan gelitirilmesine oluturduu bir canl olduundan, ok ynl yetitirilmesi gerekmektedir. Bu srete, kuram ve uygulama birlikte kullanlmaldr (Snmez,

21

izin verilmeli ve yardmc olunmaldr. Eitim durumlarnn ak ve kesin olarak belirlenmedii ak okullarda gerekleir ve buras rencinin istedii konular zgrce seip rendii bir yerdir. renci, retmen ve dier renciler arasndaki ilikiler, eitim ortamn zenginletirir. Bu ilikiler rencinin gereksinimlerinden doar. Toplumsal ve doal olgu ve olaylar olabildiince geni ve ok eitli bir ekilde rencinin seimine sunulmaldr; nk bunlar, kiinin kendini gerekletirmesini salayan bir aratr. (Demirel, 2006, s. 20; Brubacher, 1982, s. 8283; Snmez, 2005, s. 125-132) 2.2.1.6 Naturalizm ve Eitim Naturalizm, doann tm gereklik olduu fikrinden hareket eder. Doann kendisi insanlar, insan doasn ve tm varlklar ieren, bunlar aklayan btnsel bir sistemdir. Devinim halinde olan maddenin yaln bir dzen iinde olduunu ileri srer (Gutek, 2006, s. 75). Eitimin hedefleri belirlenirken, evrensel dzenin bir paras olan doaya ve insan doasna baklmaldr. Doay anlamann yolu ise duyumlardan geer ve duyum gereklie ilikin bilgimizin temelidir. Doadaki sreler yava yava gerekletiinden, eitimin seyri de yava olmaldr (Gutek, 2006, s. 75-76). 2.2.2 Balca Eitim Felsefeleri Felsefi anlaylarn eitim ile ilgili grleri baz eitim felsefelerinin domasna neden olmutur. Kimi zaman bir dierine tepki olarak ortaya kan bu eitim felsefeleri aadaki gibi zetlenebilir. 2.2.2.1 Daimicilik (Prennialism) Daimicilik; Platon, Descartes, Spinoza, Kant ve Hegel gibi idealist filozoflar ve Aristoteles, St. Thomas Aquinas, John Locke gibi realist filozoflar tarafndan savunulan ve eitimin evrensel nitelikteki belli gereklere gre ekillendirilmesi gerektii zerinde duran bir grtr (Topses, 1982, s. 168; Snmez, 2005, s. 72).

22

nsann srekli ve deimez olduu grnden yola karak eitimin de bunu uygun olmas gerektiini ne srer. Bu nedenle eitim de herkes iin ayn olmaldr. Dnme yeteneine sahip insan kendini akllca ynetebilecek bir ekilde yetitirilerek zgrlnn sorumluluunu almaldr. Amac insan zihnini gelitirmek olan okulda, hayatn bir kopyas verilmemeli, hayata hazrlk salanmaldr. Dnyann hem manevi hem de maddi gerekleri tantlarak her ya iin geerli bilgi ve deerler kazandrlmaldr. Bu srete insan doasnn evrensellii ve insan aklnn en iyi ve en gzel eserlerine arlk verilerek entelektel bir eitim salanmaldr (Demirel, 2006, s. 21-22; Topses, 1982, s. 169) Osmanl ykselme devri eitim felsefesi bu gruba rnek olarak gsterilebilir (elikkaya, 1999, s. 88). 2.2.2.2 Esasicilik (Essentialism) Esasicilere gre insanlar eitilmi olarak kabul edebilmek iin btn insanlarn sahip olmas gereken esaslar vardr. Bu anlamda programlarn konu alanlar zerinde durulur ve zamann tecrbesinden gemi kalc temel konularn ve deerlerin seimine nem verilir. Zira, gemiten gelen temel bilgi ve deerlerin nemli yanlar korunup yeni kuaklara retilirse, yeni kuaklar iin gemiin baarlar stne daha mkemmel bir uygarlk yaratabilirler; deime ve atma nlenebilir; kltrel miras korunabilir (Demirel, 2006, s. 22). Bu anlamda eitimin hedefleri kiinin toplumsallamasn salama, temel kltrel deerleri kazandrma, deime ve atmay nleme, kltrel miras koruma, topluma uyumunu salama, bilgi ve becerili insanlar yetitirmedir. Bunun iin toplum bilimleri, genel kltr gibi derslere yer verilerek renciler toplumsal ve kltrel boyutlaryla birlikte gelitirilmelidir. zerinde anlalamayan, zlmemi ve gelecekle ilgili sorunlar programlarda yer almamal ve snf ortamna getirilmemelidir (Snmez, 2005, s. 92). renmenin doasnda ok sk alma ve ou zaman zorlama olduundan, renciye, kendisini disiplin altna almas retilmelidir. rencinin kendi

23

potansiyelini ortaya koyabilmesi iin, duygusal ve entelektel ynden yeterli ve snfta lider olabilecek retmenlerin rehberliine, yetikinlerin kontrolne ihtiya vardr (Demirel, 2006, s. 22-23). Duraklama dneminden Cumhuriyet dnemine kadarki Osmanl eitim uygulamas bu gruba girebilir (elikkaya, 1999, s. 88). 2.2.2.3 lerlemecilik (Progressivism) lerlemecilik pragmatik felsefenin eitime uygulandr. Bu gr geleneksel eitimin ar ekilciliine, sk disiplin anlayna, pasif retime kardr. lerlemecilik de Herakleitosu deimeyen tek ey deiimin kendisidir nermesini, eitim boyutuyla ele almtr. Eitim, srekli bir deime iindedir ( Snmez, 2002, s. 95). Bu nerme, ayn zamanda, yaamn ve toplumun da srekli deimesi anlaynn uzants olduundan, yaantlarn srekli olarak yeniden dzenlenmesini ngrr. Eitim de bu yaanty dzenlemenin aracdr (Topses, 1982, s. 168). Ksacas; temel zellii, demokratik ve sosyal hayat gelitirmektir (Oktaylar, 2006, s. 323). Eitimciler yeni bilgi ve evredeki deimeler nda politika ve yntemlerini ayarlamaya hazr olmaldr. Eitimin z topluma uyum, d dnyaya uyum ve belli doruluk, iyilik, gzellik, kurallarna uyumda deil; tecrbenin srekli olarak yeniden ina edilmesindedir (Demirel, 2006, s. 23). Yaantnn anlamnn artmas, yaantya yn verici bu gr, ABD pragmatizminin kuruluunun ilk yllarnda, eitim etkinliklerinin temel felsefesi olarak boy gstermitir (Topses, 1982, s. 168). Snmeze gre ( 2005, s. 94) ilerlemeci eitim felsefesinde derslerin ierii toplumsal adan istenilen edegenliklere, rencinin hemen kullanabilecei ve ilgisini eken bilgi ve becerilere, tasarm ve problemlere vb. gre dzenlenmelidir. Benzer ekilde karakter eitimi de gruplar halinde karar vermeyi, kubak almay salayacak biimde ie koulmaldr. erikte sunulan bilginin mutlak doru olmad, yeni ortamlarda deiebilecei vurgulanmaldr ( 2005, s. 94).

24

retimde problem zme yntemi esas alnmaldr. Okul yaama hazrlk olmaktan ok, yaamn kendisi olmaldr. retmenin grevi ynetmek deil, rehberlik etmektir. Okul, rencileri yartrmaktan ok, ibirliine zendirmeli ve ynlendirmelidir. Eitim ortam demokratik olmaldr (Demirel, 2006, s. 23-24). Cumhuriyet dneminden birka yl ncesine kadar eitim felsefemize bu grn hakim olduunu syleyebiliriz (elikkaya, 1999, s. 88). 2.2.2.4 Yeniden Kurmaclk (Reconstructionism) lerlemeciliin devam olan bu akmn dayand felsefe pragmatizmdir. John Dewey, Isaac Bergson, Barold Rugg, George Counts, Theodore Brameld bu akmn temsilcileri arasndadr. Yeniden kurmaclar, bir bunalmn ortasna itilmi insanln bu bunalmdan kurtulabilmesi iin sevgiye, ibirliine dayandrlacak bir dnya uygarl ile mmkn olduu kanaatindedirler. Irklar, uluslar, renkler, cinsler ve inanlar uluslararas bir dzen bayra altnda toplanmaldr. Dnya bar korunmal, byk kymlara neden olacak savalar engellenmelidir (Snmez, 2005, 105; Brubacher, 1982, s. 76-77) . Pragmatik felsefe, deimeyi gerein esas olarak grd iin, eitimi de bu erevede alglar. Eitimciler yeni bilgi ve evredeki deimeler nda politika ve yntemlerini ayarlamaya hazr olmaldr. Eitimin z topluma ve d dnyaya uyum ve doruluk, iyilik, gzellik kurallarna uyumda deil; tecrbenin srekli olarak yeniden ina edilmesindedir (Demirel, 2006, s. 25). Eitimin hedefleri de dnya uygarln kurma, bar ve insanlarn mutluluunu salama, uygulama yoluyla deitirmeyi gerekletirme, sevgi, ibirlii gibi deerleri kazandrma zerine kurulmaldr. Kltrel deerlerin srekliliini, bilimsel yntemi ve eletirel dnceyi kullanmay, bir sonraki hareketi planlamay, akllca eylemde bulunmay salayc nitelikte olmaldr. Dersleri konular ve ierik amalara gre dzenlenmeli ve uygulamaya arlk verilmelidir. Amaca hizmet eden her trl dnce, gr ve savlar eitim ortamna getirilerek tartlmasna ve

25

sonulanmasna uygun demokratik, renci merkezli bir ortam yaratlmaktadr. Bu anlamda ceza kullanlmamaldr (Snmez, 2005; 106-108; Topses, 1982, s. 170). 2.2.3 Davran Kuram* Davranlk eitimde nesnelci anlayn en bilinen kuramdr. Nesnelci gr asna gre, yaadmz dnya, iinde barndrd varlklarn kendilerine zg zellikleri ve varlklarn aralarndaki karlkl ilikilerinden oluan tam ve tek bir yapya sahiptir. Bu yap, doru ya da gereklik olarak kabul edilir. nsanlar dnya dzeni iinde her gn eitli deneyimler yaamakta ve bu deneyimleri araclyla dnyay alglayarak ona baz anlamlar yklemektedirler. Ancak, dnyann sahip olduu bu yap, zaten insanlarn yaadklar eitli deneyimler sonucunda ulaabilecekleri bireysel anlamlar da iinde barndrmaktadr (Deryakulu, 2000). Davran kuram psikolojiyi bilimsel bir davran aratrmas olarak grr. nsann gzlenebilir davranlarna odaklanr ve renmeyi de meydana gelen gzlenebilir davran deiiklikleri zerinden deerlendirir. Bu adan, dorudan gzlenemeyen istek ve bili gibi konularla ilgilenmez (Aydn, 2005, s. 188). Bu kuramn gelitiricileri olan Pavlov ve Skinnerin hayvanlar zerinde yaptklar koullu refleks deneyleri, renmenin uyarcya gsterilen tepkiden kaynaklandn ortaya koymutur. Dolaysyla davran kuramda aratrmaclar renilen davranlar zerindeki pekitirme, pratik ve dsal motivasyonun etkisiyle ilgilenmilerdir (Gltekin, Karada ve Ylmaz, 2007, s. 504). Davranlk ierisinde farkl kuramlar mevcuttur. Pavlovun klasik koullanma kuramnn esas, balangta ilikisiz olan bir uyarnn geirilen yaantlar sonucu koullu uyarc haline gelmesidir. Organizmann doal bir uyarana gsterdii doal tepkiyi onun yerine geen yapay bir uyarana da gstermesi ile oluur. Thorndiken
* Davranlk her ne kadar bir eitim felsefesi olmasa da, renmeyi psiklojik temellerle aklamaya
alan, 20. yzyla damgasn vurmu bir kuram olmas itibariyle onu bu blmde ele almay uygun grdk. Yaplandrmacl daha iyi anlayabilmek iin, onun eletirdii davranlkla arasndaki farklar grmek nem arzetmektedir.

26

davran yaklam renmeyi bir problem zme olarak ele alr. Bireyin problemlerle karlatnda eitli deneme-yanlma davranlaryla zm retir. Skinner ise organizmann davranlarn uyarclara kar gsterilen otomatik bir tepki olmadn, iradeli yaplan hareketler olduunu dnmektedir. Bireylerin davranlar sonucu olumlu bir durumla karlatklarnda o davran tekrarlama olasl fazladr. Bir davrann tekrarlanmasn salayan uyarclara pekitire denir. Pekitirelerle davrann devamlln salama sreci ise pekitirmedir (Oktaylar, 2006, s. 153). Davran kuram eitimde kullanan eitimciler, bir retim programn varsaylan unsurlar olarak ierik alanna ayrrlar. renciler pekitirmeden etkilenen pasif bireyler olarak grldnden, eitimciler zamanlarn iyi yaplandrlm bir retim program gelitirmeye ve rencileri nasl deerlendirecekleri, motive edecekleri, pekitirecekleri ve lmeye tabi tutacaklarn belirlemeye harcarlar (Fosnot ve Perry, 2007, s. 9-10). retmenin bilgiyi aktaran, rencininse bilgiyi alan olarak grld bu kuram retme-renme srecini uzun bir sre etkilemitir. Bu etkiler yle sralanabilir (Gltekin, Karada ve Ylmaz, 2007, s. 504-505): nsan davranlarn nedenlere balayan anlayn gelimesini salamtr. D dnya ile iliki kurmak ve bylece yaam srdrmek anlay retimin drt duvar arasndan kmasn salamtr. Koullanma srecinde nemli bir e olan evrenin katklar zerinde durulmaldr. renmenin meydana gelmesinde uygun ortamlarn oluturulmas gerekir. retimde uygun davran ve tutumlarn kazandrlmas uygun uyarclar gerektirmektedir. stenilen davranlarn kazandrlmasnda pekitirme nemlidir. renmede ve zellikle becerilerin retiminde tekrarn nemli bir yeri vardr. Gdlenme retimde etkililii salayan nemli bir etmendir. dl ve ceza etkili renmenin salanabilmesi iin gereklidir.
27

3. BLM YAPILANDIRMACI YAKLAIM VE FELSEF KKENLER

3.1 G Kazanan Bir Anlay Olarak Yaplandrmaclk Yllardr sadece temel okuyucu kitlesi filozoflar, bilgi kuramclar ve psikologlarn olduu yaynlarda yer bulan ve daha ok felsefi yn ar basan yaplandrmac yaklam, son dnem eitim bilimleri literatrnde nemli bir tartma konusu haline geldi. Son yllarda yaplandrmaclk retmenlerin ders kitab klavuzlarnda, ulusal eitim program taslaklarnda ve eitim yaynlarnda dzenli olarak gze arpar oldu (Brooks and Brooks, 1999a; imek, 2004; Matthews, 1992). Matthewsin (1999) ifadesiyle yaplandrmaclk ada bilim ve matematik eitiminde tartmasz byk bir etkiye sahiptir; hatta kimilerine gre en byk etkinin kaynadr. Yaplandrmaclk, 20. yzyl boyunca sz edilen bir kavram olmasna ramen, sistematik bir ekilde 1960l yllarn banda Bruner tarafndan gndeme getirilmi ve o tarihten gnmze de zellikle geliim psikolojisi ve bilisel psikoloji alanlarnda geni bir yer edinmitir. Bunun yan sra 1990l yllarda beyin zerinde yaplan nrofizyolojik almalarda da n plana kan bu kavram, eitimcileri yakndan ilgilendirmi, renme ve retme srelerinin dzenlemesinde odak noktas haline gelmitir (Arslan, 2007; imek, 2004; Young & Collin, 2004). lkemizde Milli Eitim Bakanlnn yeniden dzenlemi olduu ilkretim programnda grld zere, yaplandrmac yaklamn nemi vurgulanm, 2004 ylnda ilkretim birinci kademe ve 2005 ylnda da ikinci kademe mfredatlar yaplandrmaclk anlay dorultusunda yenilenmitir. Ayrca Milli Eitim Bakanl (MEB) son birka yldr Trke, Matematik, Fen Bilimleri ve ngilizce eitimi de dahil olmak zere btn alanlara yaplandrmac eitim yaklamn yerletirmeye almaktayken; MEBe bal program gelitirmeciler de neredeyse btn derslerin sosyal yaplandrmac yaklama uygun olarak yeniden dzenlendiini ve ders kitaplarnn da buna uygun olarak yeniden basldn aka
28

ifade etmektedirler (Tunel, 2009, s.642). MEB yetkilileri yaanan bu deiimi, zm yaplandrmac yaklam olan aadaki ihtiyalarla izah etmekteler (akt. nar, Teyfur ve Teyfur, 2006, s. 49): Eitimde kalitenin ve seviyenin artrlmas, her dzeyde nemle vurgulanmaktadr. lkemizde nfus yapsnda, ailenin niteliinde, toplumsal dokuda, tketim anlaynda, insan haklarnda, siyasal alanda, bilim ve teknolojide nemli hareketlilikler gzlenmekte ve eitime olan talep art gstermektedir. Bu hareketliliklerin eitim sistemine yanstlmas gerekmektedir. Eitimden beklenen fonksiyonlar drt ana balkta toplamak mmkndr: 1. Her ocuun eitim sistemine girmesinin ve geliimini srdrmesinin salanmas, 2. ocuun okul vastasyla toplumsallamasnn salanmas ve bu erevede eitim demokrasi ilikisinin kurulmas 3. Ekonominin i gc talebiyle eitim sisteminin arznn uyumlu hale gelmesi, 4. Toplumda dikey hareketliliin bir yolu olarak frsat eitliini salayan bir kanal olarak almas. 3.2 Kavram Karlama Sorunu Bizim burada yaplandrmaclk olarak zikrettiimiz kavramn, Trke literatrdeki farkl adlandrmalar gibi nemli bir sorunla kar karyayz. ngilizcedeki orijinal adlandrmas constructivism olan bu kavramn Trkeye yansmas ok farkl biimlerde olmutur. Construcivism kavramnn Trke karl olarak en ok karmza kan kavramlar biliilik, inaclk, yapclk, yapsalclk, yaplandrmaclk ve oluturmaclk olarak grnmektedir. Bunlarn yan sra kavramn geliimcilik, atkclk ve btnletiricilik gibi kavramlarla karlanmas gibi rneklere de rastlanlmtr (bkz. imek, 2004; nar, Teyfur ve Teyfur, 2006). Bu kavramlarn constructivism kavramnn verdii anlam karlamadaki gc de zayftan kuvvetliye farkl bir grafik sunmaktadr. Bu kavramlardan biliilik, cognitivismin karldr. Eer kastedilen Piaget temelli constructivism yaklam olan bilisel yaplandrmaclk ise, bu kavramn ngilizcedeki orijinali cognitive constructivismdir ve bu haliyle btn ifade etmekten uzaktr.

29

Yapsalclk, hmanizm eletirisi temelinde zneyi yok sayan ve dnyay anlamlandran insanlarn onu nasl anlamlandrdklarn kefetme amac tayan, bunun iin de dil bilim yntemlerini kullanan (elik ve Eki, 2008 , s. 102) structuralismin karl olarak hali hazrda literatrmzde yer etmitir. Btnletiricilik kavramnn constructivismin ifade ettii anlam karlamaktan uzak olduunu ifade etmek gerekir. Bu constructivismin btnletirmek gibi bir iddias olduu anlamna gelir ki, byle bir durum sz konusu deildir. Geliimcilik, developmentalismin karl olarak constructivismden ok hem onun oluumuna kaynaklk eden psikolojik yaklama hem de bir iktisat teorisine iaret eder. atkclk, construcitivismin ifade ettii anlamdan ok uzak olmamakla birlikte, daha ok deconstructivismin karl olarak postmodern mimarideki yap bozumu anlayn ifade etmek iin kullanlmaktadr. Alun Munslowun ngilizcede Deconstructing History adyla 1997 ylnda yaynlanan ve dilimize Tarihin Yapskm olarak evrilen eserinde kulland construction kavram kurmaclk; reconstruction kavram yeniden kurmaclk ve deconstruction kavram da yap skm/yap bozumu olarak farkl tarih yaklamnn karl olarak kullanlm (Munslow, 2000, s. 10) ve literatrmzde yer etmitir. Dier taraftan, constructivism ile ayn kkten gelen reconstructionn karl olarak yeniden kurmaclk uzun yllardr kullanlmakta ve eitim bilimleri literatrmzde bir eitim felsefesine iaret etmektedir. Oluturma szc Trkede daha ok, olmayan bir eyi meydana getirme anlamn ifade ettiinden oluturmaclkn, daha ok metodoloji iindeki radical constructivism anlay ifade etmek iin kullanmak daha uygun grnmektedir (imek, 2004, s. 134) . Kavramn inaclk ve yapclk eklinde karlanmas kavramn zne ok uzak dmese de, dnl fiil kkyle yaplandrmaclk kelimesinin znenin hem ii

30

yapan hem de iten etkilenen pozisyonunun, constructivismin doasn daha iyi ifade ettiini dndmz iin, bu karlamay kullanmay daha makul buluyoruz. 3.3 Yaplandrmacln Nelii Yaplandrmacl tanmlamak besbelli ki zor bir itir. imekin de belirttii zere, yaplandrmaclk kendi iinde varl tam olarak ifade edilebilen ya da gsterilebilenlerle aklayan simgecilikten (representationism), insan zihninin kendinden baka varlk ve gerek aramasn sama bulan tekbencilie (solipsism) kadar uzanan, olduka geni bir eitlilii barndrmaktadr (2004, s. 117). Kimi okuduunuza bal olarak, ok farkl yorumlamalarla karlaabilirsiniz. Hatta baz yorumlar birbirinin zttym gibi durabilir. Young ve Collin (2004) yaplandrmacln geliim ve bili psikolojisi alanlarnda ortaya km olan bir perspektif olduu kanaatindedir ve onlara gre bu yaklamn temel figrleri Bruner, Kelly, Piaget, Glasersfeld ve Vygotskydir. Arslan (2007) bu fikir zerine birok filozof ve eitimci almasna ramen yaplandrmacln ne olduunu aklayan fikirleri gelitiren kiiler olarak Piaget ve John Deweyi grr. Yurdakul (2004) renme kuramnn kkeninde Piaget ve Vygotskynin almalarnn yer aldn, ancak Deweyin almalarnn da bu balamda ele alnabileceini dnmektedir. irin (2008) yaplandrmac kuramn William James, John Dewey, F. C. Barlet, Jean Piaget ve L. S. Vygotsky gibi isimlerin nclnde ekil kazanmaya baladn ifade etmektedir. Kindsvatter, Wilen ve Ishlere gre (1996), bugnk anlamyla yaplandrmaclk, Jean Piagetnin bilisel geliim ve bilginin oluumu ile ilgili almalarna dayal olarak gelitirilmi bir renme kuramdr. Ergn ve zsere greyse bugnk anlamda yaplandrmaclktan sz ederken anlmas gereken ilk isimlerden birisi de dil ve kltr zerine almalarda bulunmu olan Vygotskydir: Psikologlar 1960l yllarda Piagetyi kefettiler, imdi de Vygotskyyi. Bat uzun yllar Pavlov eitlemeleri ve Skinner davranlyla urat. Ancak son zamanlarda ne bunlar ne de Piagetnin bilisel psikolojisinin aklamalar, renme ve eitimde yeterli grlmemeye balad. Yeni deerlendirmeler ve araylar iinde de Vygotsky yeniden kefedildi. Jerome Bruner bile, Eitim Kltr (1996) adl eserinde, Vygotskynin
31

grlerinin nemini ge farkettii iin ondan zr dilemektedir (2006, s.270) Yukarda ad geen aratrmaclarn yan sra yaplandrmac yaklamla ilgili almalarda bulunan aratrmaclarn birounun da, yaplandrmac yaklamn temel figrleri konusunda benzer grlere sahip olduu konusunda kuku duymuyoruz. Peki ancak, hangi yaplandrmaclk? Her ne kadar Piagetnin ve Vygotskynin almalarnn akmad iddia edilse ve hatta kimi yeni akmlarca Piaget ve Vygotskynin almalar ayn pota ierisinde eritilmeye allsa da, tek bir yaplandrmaclk varm gibi yaplandrmaclk yorumlar yaplabilir mi? Ya da radikal yaplandrmacln temsilcisi olan Glasersfeldten hareketle genel bir yaplandrmaclk tanmlamas yaplabilir mi? Yaplandrmaclk bir felsefe mi, renme kuram m yoksa bir eitim stratejisi midir? Yaplandrmacln gereklie, bilgiye ve bunlarn nesnellii sorununa bak nedir? Tm bu sorulara vesile olan ey, birbirine bazen yakn bazen de ok uzak den eitli yaplandrmaclk tanmlamalar ve yorumlardr. Erdem ve Demirel yaplandrmacln renenlerin bilgiyi nasl rendiklerine ilikin bir kuram olarak gelimeye balayp zamanla renenlerin bilgiyi nasl yaplandrdklarna ilikin bir yaklam halini aldn ifade eder (2002, s. 82). Matthews (1999) yaplandrmacln bir renme kuram olarak balamasna ramen egemenlik alannn genileyerek bir retme teorisi, bir eitim teorisi, bir bilisel teori, hem kiisel hem de bilimsel bilgi teorisi ve ahlak, politika ve dnya gr teorisi olduunu ifade eder. Fosnota gre yaplandrmaclk, bilgi ve renme ile ilgili bir kuramdr ve bu kuram, bilgiyi temelden kurmaya dayanr. Hem bilmenin ne olduunu hem de bilmeye ulamann nasl olduunu aklar (2007, s.vi). Airasian ve Walsha gre, yaplandrmacln temel varsaym insanlarn bilgiyi mevcut olan bilgileri ile inanlar, karlam olduklar yeni fikir veya durumlarla

32

etkileimleri sonucu yarattklar zerine kurulmutur (akt. Yanpar, Hazer ve Arslan, 2006, s. 115). Durmua gre (2001), yaplandrmaclk bizim bilgiyi ina edimiz srecimizle ilgilenir. Bizim oluturduumuz bu bilgi; nceden ne bildiimize, ne gibi deneyimler geirdiimize, bu deneyimleri bilgi yapmzda nasl organize ettiimize ve bu deneyimler hakknda bizim neye inandmza baldr (s. 96) Ona gre yaplandrmacln vurgulad temel varsaym vardr (s. 94): Bilgi pasif olarak ya da kiisel bir katkda bulunma olmakszn ina (construction) edilemez. Anlama, adaptasyon sonucu ortaya kar; kii kendi tecrbeleri, bilgi ve birikimleriyle tartlan konu arasnda uyumlandrma (tetabuk) salayarak, ele alnan konuyu anlar. Bilgi, etkileim sonucu oluturulur; kullanlan dil ve iine gml bulunulan sosyal yap bu etkileimde nemli rol oynar. Rovaiye gre (2004, s. 80) yaplandrmaclk bireylerin evreleriyle olan etkileimleri araclyla ina ettikleri bilgi temelinde bir renme felsefesidir. Onun kkleri bilisel psikolojinin yaplandrmac hareketi ierisinde bulunur. Savunusu, bireylerin deneyimleri ve evreyle olan etkileimleri araclyla dnyay anlamlandrddr. Bundan dolay yaplandrmac bak asna gre renen bilginin aktif ileyicisidir. Savery ve Duffyye gre yaplandrmaclk nasl anladmz ya da nasl bildiimiz zerine bir felsefi grtr. Onlara gre bu felsefi grn nemli nermesi bulunmaktadr ( 1996, s. 135 136): Anlama, bizim evreyle olan ilikimiz ierisinde gerekleir: Bu yaplandrmacln temel kavramdr. Biz nasl renildiinden farkl olarak ne renildii hakknda konuamayz. Ne anladmz; ierik, artlar, renenlerin etkinlikleri ve belki de en nemlisi renenlerin amac balamndadr. Anlama bireysel bir yaplandrma olduundan, biz anlamlar paylaamayz; daha ziyade bireysel anlamlarmzn uygunluunu test edebiliriz.

33

Bilisel atma ya da muamma renmenin uyarcsdr ve renilecek eyin doasna ve dzenlenmesine yn verir: renme ortamndayken, renme iin baz uyarclar ve hedefler vardr. Yani renen orada olmak iin bir amaca sahiptir. Ancak ama renme iin yalnzca uyarc deildir; ayn zamanda renenlerin katlmna, deneyimine ve sonuta nasl bir anlamn olutuuna karar vermenin ncelikli faktrdr. Bilgi, sosyal uzlam ve bireysel anlamlarn yaayabilirliinin deerlendirilmesi yoluyla oluur: Bireysel anlamlarmzn geliimi asndan sosyal evre ok nemlidir. Bir bireyin anlamlarn test etmesi bakmndan dier bireyler ncelikli mekanizmadr. birliki ortamlar, belirli bir mesele ya da olay karsnda anlamamzn genilemesi, zenginlemesi ve karlkl ilenmesi iin bir mekanizma olarak, kendi anlamlarmz test etmek ve dierlerinin anlamlarn snamak asndan nemlidir. tartmas zerine bal altnda konuyu

Nesnelcilik/yaplandrmaclk

aydnlatmaya alan Wilson, yaplandrmacln bir strateji deil bir felsefe veya dnyay yorumlama tarz olduunu savunur. Bu dnyay yorumlama tarznn, aadaki drt nemli gr barndrd kanaatindedir ( 1997a, s. 65): Gerekliin doas ( the nature of reality): Zihinsel temsiller, gerek dnyaya aittir. Bilginin doas (the nature of knowledge): Bilgi bireysel olarak yaplandrlr. Bilgi, insanlarn zihnindedir, darda deil. nsan etkileiminin doas (the nature of human interaction): Paylalm ya da zerinde uzlalm anlamlara itimat ederiz. Bilimin doas (the nature of science): Bu, btn insan etkinliklerinde, nyarg ve szme ilemlerinin elik ettii, bir anlam oluturma etkinliidir. Wilsonun aksine, Thompson yaplandrmacln bir renme felsefesi deil bir bilme modeli olduu kanaatindedir. Ona gre Piagetnin genetik epistemolojisi, bir dereceye kadar, bilimsel kavramlar renmeyi ele alr. renme teorileri, insanlarn bilgiyi ald ve almak iin kullanabilecekleri yol olarak karakterize ettiklerini iddia eden yaplandrmaclk zerine temellenmitir. Fakat yaplandrmaclk bunu bal bana yapmaz (2000, s. 415). irine gre yaplandrmaclkta renme, nesnelerin gerek doasn anlamak ya da dnceleri hatrlamak deil, renme srecinde rgtlediimiz aklamalar, emalar
34

ve yaplardan bilisel, duyusal, kiisel veya toplumsal anlamlar oluturmaktr (2008, s. 206). Her bir zihin bilisel sreler yoluyla kendi deneyimler dnyasn oluturur. Bu haliyle yaplandrmaclk dnyann dorudan bilinemeyecei ancak akl yolu ile ona anlamlar yklenebilecei iddias ile mantksal pozitivizmin bilimsel ortodoksisinden ayrlr ( Young & Collin, 2004, s. 375). Zira, pozitivist paradigma gerein nesnel ve kiinin dnda var olduunu, bunun da kefedildiini ve ortaya karldn ileri srer. Bu balamda Foersterin yaplandrmacl anlayabilmek iin nerdii yol daha da aydnlatc olacaktr: Bir insana dzen, saylar, forml, simetri, doa kanunlar, obje, taxonomi vb. kavramlarn onun iin bir keif mi yoksa bir icat m olduunu sorun. Eer o insan bu kavramlar bir icat olarak ifade ediyorsa burada bir yaplandrmadan sz edebiliriz. ( akt. Arslan, 2007, s. 47). imek yaplandrmacln bilgi kuram temelinde, dncelerimizle bunlarn balamlarna ilikin zihinsel yaplarn isel ve znel olarak oluturulduu anlay yatmaktadr der ve ekler: Bu anlaya gre d dnya, bizim i dnyamzda, nesnellikten bamsz olarak, ona ynelik algmzla anlam kazanr ( imek, 2004, s. 118). Yaplandrmacla gre, kii kendi dnda var olan gerekleri alglamak yerine, zihninde var olan hipotezleri test ederek gereklerine ulamaya alr (irin, 2008, s. 198). Jonassena gre dnyada hibir nesne, olay, olgu ya da kavrama ilikin tek ve nesnel bir gereklikten sz edilemez. Gereklik, bir dereceye kadar, birey onu ne olarak tasarlarsa ya da alglarsa odur (Deryakulu, 2000, s. 64). Coopera gre yaplandrmaclarn gereklik gr bireysel olarak oluturulur ve bireysel deneyimler gereklii belirler (1993, s. 16). Jaramillo da, yaplandrmaclkta nesnel gerekliin, bir grup bireyin kendi dnya parametrelerini tanmlamak iin oluturduu zihinsel anlam olarak alglandn dile getirir (Yurdakul, 2004, s. 114).

35

Tobin

ve

Tippinse

gre,

yaplandrmaclk

zerine

yaplan

eletiriler,

yaplandrmaclarn bir gerekliin varln inkar ettikleri sulamas zerine olur. Ancak yaplandrmacln gereklik hakknda sylemesi gereken ey, bizim gereklik hakknda bilebileceklerimizin sadece znel olduudur (1993, s. 3). Tobin ve Tippinsin verdii yerekimi rneini ele alacak olursak, yaplandrmac konum asndan yerekimi vardr ve biz bunun bilgisine deneyimlerimiz vastasyla ularz: Bizim yerekimi bilgimiz hem bireysel hem de sosyaldir ve uzlama yoluyla sosyal dzenimiz iinde yerekimi kavramnn eitli dorulanabilir zelliklere sahip olduu konusunda anlamaya ulalr. Biz deneyimlerin donatt model erevesinde kendi tutarl yerekimi modelimizi yaratrz, ne kadar mkemmel olduu nemli deildir, zira model, gerek doru model olduunu iddia edemez. Btn bilgiler gibi bu model de, uzlam sreci yoluyla evrim geirmektedir. Bizim tasarmlarmz, gerek dnya ile znel etkileimlerimizden oluan deneyimler tarafndan kstlanr. Yerekiminin gerekten ne olduunun nesnel bir aklamas olmad iin, biz yerekimi modelimizin gittike kesin gereklie yaklap yaklamad konusunda bir ey syleyemeyiz. u kadarn sylemek yeter ki, biz yerekimini ancak bireysel ve sosyal uzlam erevesinde bilebiliriz. Yaplandrmac bak as dsal bir gerekliin varln kabul eder ancak gerekliin tam olarak ne olduunun bilinemeyeceinin de altn izer (1993, s. 4) . Guba (1990), yaplandrmacln ontolojik dzlemdeki yansmasn greci (relativist) olarak grr. Ona gre, gereklikler okludur ve onlar insanlarn zihinlerindedir. Eer her zaman herhangi bir sorgulama iinde yaplabilen birok yorumlama varsa ve eer bu eitli tasarmlarn nihai doru ya da yanl olarak saptanabilecei bir kurumsal sre sz konusu deilse, greci tutum taknmaktan baka alternatif yoktur (s. 26). Jonassena gre (1992) Bizim yaplandrmacln kiisel dnyamz iddias, zihnimiz gerekliin, tarafndan onu

yaplandranlarn, deneyimleri temelinde, zihinlerinde olduu ya da en azndan onu yorumladklardr. yaratlr. Yaplandrmac bak asndan, kimsenin dnyas dierinden daha gereki deildir. Yalnz bir tek gereklik ya da nesnel varlk yoktur. Yaplandrmacla gre zihin, gerek dnya zerindeki olay, nesne ve perspektifleri yorumlamadaki ara ve temel zeminimizdir. Biz kendi zel deneyim dnyamz temelinde d dnyay az ok farkl olarak kavrarz (138-139).

36

Matthews (1992) yaplandrmaclarn byk ounluunun ontolojik dzlemde gereki (realist) olduu grndedir. Onlar bilinemez olmasna ramen bizim onun hakkndaki dncemizden bamsz olarak gerek bir dnyann varlna inanrlar. Buna ramen baz radikal yaplandrmaclar idealisttir. Onlara gre dnya insan dncesi tarafndan ve ona bal olarak yaratlmtr. Matthewsin bu radikal yaplandrmaclara rnek olarak gsterdii Glasersfelde greyse (1989, s. 440), gereklik her zaman bizim deneyimlerimizle duyu organlarmz arasnda kalr. Bundan dolay, insanlar duyularmz araclyla aldmz sinyallerin gereklik hakknda bir kod ya da enformasyon olduunu sylediinde, bu en fazlasndan talihsiz bir mecaz olur. Bilgi olarak adlandrp damttmz deneyimlerimizin aracl dnda, gerek dnyaya ulaamayz. Fosnotn ifadesiyle bu teori bilgiyi, aktarlacak veya kefedilen gerekler olarak deil, kltrel ve sosyal iletiim srecini anlamlandrmaya aba gsteren insanlarn ortaya koyduklar geliimsel, nesnel olmayan ve uygulanabilir geerli/tutarl aklamalar olarak tanmlamaktadr (2007, s.vi). Yaplandrmaclar, bilginin kendi yaantsn anlaml klmaya alan birey tarafndan yaplandrldn, evreden pasif bir biimde alnmadn savunmaktadrlar. Bilgi, bireylerin zihinlerindedir, darda deil. Bilgi bireylerin yaant ve etkinlikleriyle olumaktadr. Dier bir anlatmla, bilgi, bireyin kiisel eylem ve deneyimleriyle ilikili bir olgudur. nsan zihninde, yeni bilgilerin zerine akld bo bir levha (tabula rasa) yoktur. renenler gemi deneyimlerinden kazandklarn kullanarak renirler. Bu yzden deneysel, sbjektif ve bireyseldir. Bilgi, evrensel gerekler takm olarak deil, ileyen hipotezler olarak grlr ve mutlak anlamda doru olamayaca dnlr (Ko ve Demirel, 2004, s. 174; Yurdakul, 2004, s. 113; Hoover, 1996; Kaptan ve Korkmaz, 2001, s. 52). Applefield, Huber ve Moalleme gre (2001), bilginin renenden bamsz olarak var olduuna ve d dnyann, renenlerin dardaki olgulara uygunluk gsteren i

37

dnyalarna doru transferi yoluyla zmsendiine olan inan, davran ve bilisel bilgi teorilerinin ikisinin de nesnelci gelenei onaylayan perspektifleridir. Oysa yaplandrmaclk, renenlerin bilgi anlaylarnn, onlarn kiisel deneyimlerinin yorumlanmas sreci iinde, iliki iinde olduklar anlamlandrma (meaning-making) arayyla tretildiini ne srer. Yaplandrmaclk, renenlerin sadece kendi deneyimlerinden hareketle bilgiyi yorumlayabileceklerini iddia eder. Bilgi, renen kiinin var olan deer yarglar ve yaantlar tarafndan oluturulur. Jonassenn szleri ile ifade edecek olursak: Nesnelci tasarmclar olarak biz, rencilere zel gereklikler iletme niyetinde olabiliriz; ancak renenler bizim iletimizi eninde sonunda kendi deneyimleri ve bilgileri balamnda yorumlarlar ve kendi ihtiyalar, yaam deneyimleri ve ilgileri lsnde kendi zel anlamlarn yaratrlar (1992, s. 139). Abbott ve Ryana gre de (1999) yaplandrmaclkta renme temel olarak aktiftir. Yeni bir eyler renen bir kii, btn nceki bilgi ve deneyimleriyle mevcut zihinsel yapsn kullanr. Her bir yeni etki ve deneyim kiilerin zihninde zaten var olan yaayan anlama dokusunun zerine zmsenir. renme pasif olarak gereklemedii gibi nesnel de deildir. Hoover (1996) yaplandrmac renmenin iki temel prensibe sahip olduunu

belirtir. Bilgi renen tarafndan aktif olarak yaplandrlr, evreden pasif olarak alnmaz ve renme renenlerin dnya deneyimleri tarafndan srekli olarak ekillendirilmesi zerine temellenmi bir adaptasyon srecidir. Matthews (1992) yaplandrmac felsefe yaznnn bilgi ve gereklik zerine grlerinin aadaki gibi zetlenebileceini belirtir: Yaplandrmac yaklamlarn birouna gre bilgi bireysel ve toplumal olarak ina edilir; bilgi nesnel ya da halihazrda deildir ve teoriler mutlak deil, geicidir. Bilgi olarak bilim bir entelektel inadr. Doa yasalar olarak adlandrlan eyler insan aktivetilerinin rndrler. Doa aslnda yasalara sahip deildir.

38

Aslnda bilimsel bilgi, bilimsel bilginin mutlak gereklie uygun den, dnyann gerek bir resmini salad inancnn stesinden gelmeye imkan tanr.

Biz d dnyann varln varsaysak ramen biz ona dorudan ulaamayz. Genel bilgi olarak bilim, dikkatlice kontrol edilen yapdaki gibi bir bulu deildir.

Yaplandrmaclk insan bilgisinin snrlar hakknda bir teori, btn bilgilerin bizim kendi bilisel etkinliklerimizin zorunlu bir rn olduuna dair bir inan olarak tanmlanabilir. Biz dorudan ya da aracsz bir ekilde d ya da nesnel dnyann bilgisine ulaamayz. Biz deneyimlerimiz araclyla kendi anlamlarmz ina ina ederiz. Deneyimlerimizin karakteri bilisel merceimiz tarafndan derinden etkilenir.

Bilimsel bilgi kendi kendilerine teori ykl olan gzlemlere gre icat edilir. Model ve teorilerin ontolojik gereklie uygun dp dmediini denetlemek iin bavurulacak bir doann muazzam kitab yoktur.

Yaplandrmaclk mantk olarak epistemoloji tesi bir yapya sahiptir. Bu perspektiften baklnca epistemolojinin standart sorular cevaplanamaz ya da makulce sorulmaz bile. Onun nermeleri geleneksel epistemolojik dili terketmeyi tavsiye eder.

Grld zere yaplandrmaclk yorumlarnn bilgi, gereklik, renme gibi temel kavramlara yaklamnda mutlak bir ortak tutum taknldn sylemek pek mmkn grnmemektedir. Bu farkl yaklamlar, yaplandrmaclk iin farkl kolonlar olan bir tablo sunmay zaruret haline getirir. Tablo 1 Yaplandrmacln farkl yzleri Boyut Dnya Gr Deerler Kuram Bilgi Kuram Bilii Mekanik Realizm Mutlak Sosyal Balamc dealizm Deerci Radikal Organik dealizm Greceli

39

(Klasik) Karar lt Psikolojik Odak Eitimsel Yap letiim Ama Bilim znel retmen temelli Tek ynl kefetmesini salamak Bilginin Nitelii Nesnel

(Postmodernizm) Toplum Nesnel Grup temelli ok ynl

(Postmodernizm) Birey znel renci temelli e dnk Bireysel ve isel tutarll salamak

rencinin bilgiyi Uzlama salamak

Sosyol kltrel

Algsal

Henriquesten (1997), Yore (2001) ve imek (2004) tarafndan uyarlanan tablonun, konumuz asndan uyarlanmasdr. 3.4 Yaplandrmacln Kollar nsan geliimi alannda temel soru bulunmaktadr ki, bu sorular ve dolaysyla bu sorulara verilen cevaplarn nitelii ayn zamanda yaplandrmacln eitli kollarnn temel tezlerine vurgu yapar: Biyolojinin rol nedir? Deneyimin rol nedir? Bu iki faktrn arasndaki etkileimin adresi olarak evre nasl dzenlenebilir? John Dewey, Jean Piaget, Lev Vygotsky ve Jerome Bruner gibi yaplandrmac yaklama teorik altyap salayan aratrmaclar bu sorulara farkl cevaplar vermiler, almalarnn merkezine birbirlerinden farkl eler tamlardr (Lutz ve Huitt, 2004). Dolaysyla tek bir yaplandrmac kuram bulunmamaktadr. Piagetnin bilisel ve geliimsel yaklam; Bruner ve Vygotskynin etkileim ve kltr vurgulu sosyal yaplandrmacl; Glasersfeldin Piaget temelli radikal yaplandrmacl ne kan kollardr. 3.4.1 Bilisel Yaplandrmaclk Bilisel yaplandrmaclk tr kaynan Piagetde bulur. Dougiamasa gre (1998), bu tr yaplandrmacln ilkesi, bilginin evreden pasif olarak alnmad, renen tarafndan aktif bir ekilde yaplandrld eklinde zetlenebilir. Glasersfelde gre ise, Piaget tarafndan ortaya atlm olan ve onu dier bilisel kuramlardan ayran ana
40

fikir, bilgi olarak adlandrdmz eyin, bamsz bir gerein temsili amacna sahip olamad ve olamayaca, ancak uyarlanabilir bir ileve sahip olduu grne dayanmaktadr (2007, s. 3). Piaget (1896-1980); en nemli bilisel psikoloji teorilerinden birini gelitiren svireli bir biyolog, felsefeci ve davran bilimcisidir. Kendisini bir genetik bilgi filozofu olarak tanmlayan Piagetnin almalar genel bilgi teorisinin geliimi, ocuklarn kendi dnyalarnn bilgisini nasl gelitirdii ve bu gelimede biyolojinin rolnn ne olduu zerine younlamtr (Lutz ve Huitt, 2004). Piaget kuramn aklarken kulland bili, adaptasyon, evre, organizasyon, ema ve zmleme gibi kavramlar aadaki gibi zetleyebiliriz (Yayc, 2005): Bili: Dnyay anlamay, tanmlamay ve renmeyi ieren tm zihinsel sreleri kapsar. Adaptasyon: evreye uyum gsterme becerisidir. Yaanlan dnyann verili artlar ve snrllklar ierisinde yaamaya muktedir olmadr (Glasersfeld, 2007, s. 4). nceki ve gncel bilgi, izlenimler ve tecrbeler gibi birikimlerin daha sonraki yaant ve durumlarda ileve dnk olarak nasl kullanlacann yaplandrlmasdr. evre: Glasersfeld, yaplandrmac yaklam asndan evrenin olduka farkl iki anlamnn olduundan sz eder (2007, s. 5): 1. Kendimizle ilgili konuurken, kalc nesnelerin tamamn ve bu nesnelere dayal oluturduumuz deneyimlerimizden kardmz ilikileri ifade eder. 2. Dikkatimizi belirleyen bir maddeye odaklandmzda, bizim izole ettiimiz maddenin etrafndaki eyleri temsil eder. Organizasyon: D dnyaya ait alglamalarn tutarl bir btn halinde sistematize edilmesidir. ema: rgtlenmi dnce ya da davran rntsdr; ocuun evresiyle etkiletike gelitirdii davran ve dnce kalplardr.

41

zmleme:

Kiinin d dnyay, olaylar yorumlarken daha nce gelitirdii

emalar kullanarak yeni durumlarda kullanmas becerisidir. Etkinlik ve deneyimin organize edilmesidir: Bireyin kendi benliini ortaya koymak, anlama ve alglama eilimi ve btn sistem ierisinde kendi otonomisini korumak iin etkinlik ve dncelerini ortaya koyma eylemidir ( Fosnot ve Perry, 2007, s. 18). Kantn igr kavramndan etkilenen Piagetye gre bilisel geliim, evre ile etkileimimiz sayesinde srekli gelien, deien ve etkinliklerimize yn veren emalar ya da zihinsel yaplar yoluyla ilerler. Piaget renmeyi zmseme, uyum ve bilisel denge kavramlar ile aklamaktadr (Bac Kl, 2001, s. 10). Yeni bir bilgi bireyin nbilgileri ile elimiyorsa zmsenir ve yeni bir bilisel denge oluur. Eer yeni bilgi nbilgi ile eliiyorsa, yen i bilgi var olan yapya zmsenmedii iin dengesizlik yaanr. Birey bu dengesizlikten kurtulmak iin bir aba iine girer ve bunun sonucunda yeni bir bilisel yap oluturur ( Ko ve Demirel, 2004, s. 177). Bunu bir rnekle aklayabiliriz: Hayatnda ilk defa kaplan gren bir ocuk, onu zihnindeki kedi kavram ile karlatrarak, zmsemeye alacak, bir sre sonra onun kediden farkl olduunu grerek bilisel denge bozulacaktr. Ancak ocuk bir sre sonra kaplan kavramn oluturarak yeni durumuna uyum salayacak ve dengesizlikten kurtulacaktr (irin, 2008, s. 201) Piaget, yaygn olarak zihinsel geliim ya da bilisel geliim kuram olarak bilinen kuram uyarnca, renmeyi yaa bal bir sre olarak grmtr. O bu sreci doumdan balayarak yetikinlik srecine kadar devam eden drt farkl evrede ele almtr. Bu srecin bandan sonuna doru ilerledike ocuklarn kavrama ve problem zme yeteneklerinde niteliksel gelimeler gzlenmekte ve her bir dnem kendisinden nde gelen dnemlerin zelliklerini de iermektedir (Bacanl, 2000; Demirel, 2006; Yayc, 2005; Erden ve Akman, 2001; irin, 2008) : 1 - Duyusal Devinim Dnemi (Sensorymotor): 0-2 ya aralndaki evredir. Bu dnemde birey szel olmayan davranlar gsterir. Duyular ve motor faaliyetleri yoluyla d dnya ile iliki kuran bebek, dnem ilerledike evresinde olanlar ve kendisinin evresinden farkl olduunu fark etmeye balar. Dnemin sonunda bebek,
42

karmak olmayan zihinsel ilemleri gerekletirmeye balayarak ilem ncesi dneme geer. 2 - lem ncesi Dnem (Pre-operational): 2-7 ya aras dnem olup, bu dnemde birey szck daarcn zenginletirerek dilini gelitirir ve benlik kavramn oluturur. Bu evrede ben merkezli bir dnme yapsna sahip olan ocuklar, kendi grlerinin tek ve doru gr olduu inancndadrlar. Henz evresindekilerin kendilerinden farkl bir dnme yapsna sahip olabilecei dncesini kazanamamlardr. Bu dnemde ki ocuklarda korunum fikri gelimemitir. Dnemin sonuna doru ilerledike ben merkezli dnme gittike azalmaya ve yerini mantkl dnceye brakmaya balar. Bylece somut ilemler dnemine geilir. 3 - Somut lemler Dnemi (Concrete Operational): 7-11 ya aralna tekabl eder. Bu dnemde ocuun snflama, snflandrma, karlatrma, drt ilem yapma ve dntrme gibi becerileri gelierek muhakeme edii mantkl bir hale gelir. lem ncesi dnemde zlemeyen korunum problemleri bu dnemde zlr. Somut ilemler dneminde ocuklarn bilisel yaplar baz problemleri zihinsel olarak zebilecek dzeye ular. Ancak bu problemin somut nesnelerle olan ilikisine baldr. Somut ilemler dneminin zihinsel ilem yapma yeteneinin henz gelimedii ilem ncesi dnce ile mantk iletme yoluyla muhakeme yapabilen soyut dnce arasnda bir gei dnemi olarak grlebilir. 4 - Soyut lemler Dnemi (Formal Operational): 11 ya ve sonras dnemi kapsar. Bu dnemde bireyde ayrt etme, deikenleri belirleme ve kontrol etme, hayal kurma, soyut kavramlar alglayabilme gibi beceriler geliir. Genelleme, tmdengelim, tmevarm gibi zihinsel ilemler yaplabilir. Birey kendi dnce srelerinin farkndadr. Kendi zeletirisini yapp kendi yarglarnn doruluunu yoklayabilir. Son dnem olan bu dnemden sonra bilisel yapda niteliksel bir gelime ortaya kmaz. Ancak yaantlara bal olarak niceliksel gelimeler her zaman mmkndr.

43

Demirel (2007, s. 158) bilisel yaplandrmacln eitime yansmalarn aadaki gibi sralamaktadr: 1. Eitim programlarn dzenlerken her bir geliim seviyesindeki dnmenin kendine zg nitelikleri gz nnde bulundurulmaldr. ocuklarn bilisel geliim dzeyi dikkate alnmal, onlarn geliimsel olarak yapamayaca beklentiler oluturulmamaldr. 2. Zihinsel yaplarn yaratlmas iin rencilerin ncelikle amaca ulamada tekrar yapmalar ve hareket emalarn iselletirmeleri gerekir. rencilerin hedeflere ulamalarn salayan eylemlerini srekli uygulamalar iin olanaklar yaratlmaldr. 3. rencilere; sonraki fikirlerin ncs olarak hizmet edebilecek yardmc ya da rehber fikirler, onlarn var olan yanl anlamlaryla elien deneyimler ve kavrayp uygulayabilecekleri alternatif yaantlar sunularak dncelerinde geliim salanmaldr. 4. rencilerin yeni ema oluturmalar yannda var olan emalarn gelitirmeleri iin zmleme ve dzenleme arasnda denge kurulmaldr. 5. ocuklarn doutan getirdii bilimsel zellii yanstmalarna yardmc olunmal, bunun iin doal merakn aa k tevik edilmelidir. 6. Yanllara ve nedenlerine kar duyarl olunmal, yanl vurgulamak yerine fikrin altnda yatan nedenler aratrlmaldr. 7. Yeni bilisel yaplarn eskilerinin zerine kurulduu dnlerek renme srelerinde rencilerin nbilgileri dikkate alnmaldr. 3.4.2. Sosyal Yaplandrmaclk Gereklik bizim kendi etkinliklerimiz tarafndan m yaplandrlr? Biz dnyay kefetmekten ok kolektif olarak icat m ederiz? Kuklaya gre bu iki soruyu cevaplamaya meyilli kimse sosyal yaplandrmaclk olarak adlandrlan akm tarafndan ortaya konan tartmalarn ierisindedir (2000, s. ix). Kanlya gre (2009) sosyal yaplandrmaclk Emile Durkheimle ortaya kan, Peter Berger gibi bir kltr sosyolou ve ok yakn bir zamanda Barnes, Bloor, Collins,

44

Latour gibi bilim sosyologlar tarafndan deerlendirilen bir gelenektir. Bu gelenek fikirlerin gelitirilmesi ve ispatlanmas iin grubun nemi zerinde durur. (s. 47). Sosyal yaplandrmac kuramn temelinde ise Lev Vygotskynin grleri yer almaktadr. Vygotsky (1896-1934) ocuklarn renmesinde d etkenlerin rolne deinen bir Rus psikologudur. Birey ve toplum arasndaki iliki, renmede sosyal etkileim, dil ve kltrn etkisi Vygotskynin almalarnn odak noktasdr. ( Ko ve Demirel, 2004, s. 177). Bilisel geliimin tek bana gerekleen, kendiliinden oluan bir sre olmadn savunarak, sosyo-kltrel deerlerin ve toplumsal etkileimin nemini vurgular (Yayc, 2005). Ona gre, renme gelimeye dayanr ama gelime renmeye dayanmaz. Etkili renme geliimi hzlandrr. renme, problem zmek, elikileri gidermek ve anlamak iindir (Ergn ve zser, 2006, s. 270). Vygotsky, bilisel yapnn iki trnden bahseder: kavramlar ve fonksiyonlar. Kavramlar etiketlenmi nesneler snfna aittirler. ocuk bir kavrama ait tam anlamay; o kavrama ait belirleyici ltlerin hepsini bildiini, kavram iin szcn keyfi ve herkese kabul edilmi olduunu gstererek sergilemektedir. Fonksiyonlar ise dil, dnme, alglama, ilgi ve hafzadan oluur (Demirel, 2007). Dil dnce geliiminin temel gesidir. Dil olmadan dnce gelimez, dnce dil yoluyla ifade edilir (Yayc, 2005, s. 115). Piagetde dil mantkl dnceye hizmet eden bir araken, Vygotskyde dnmenin arac durumundadr, sadece bir ifade arac deildir (Ergn ve zser, 2006). ocuk dili aktif olarak kullanmaya baladndan itibaren gzleriyle ve elleriyle olduu kadar kendisiyle sesli konuarak da problemleri zer (Dilek, 2002, s. 79). Erdener onun almalarna yn veren iki temel zellikten sz eder (2009, s. 87): lki, felsefeden geni lde beslenen teorik formlasyonlarnn, deneysel bir zemine oturtulmas; ikincisi, ocuk dncesi ve dili konusunda bir birim zerine kurmu olduu formlasyonlarn, nitenin dier birimlerine de genellenebilir yani btncl (holistic) olmasdr. almalarnn btncl zelliinden dolay, okul ncesi ocuun konumasna dair gelitirdii bir formlasyon, okul andaki ocuun yazmay renmesi ile birleir ve bylece teoride boluklara dmeksizin genel bir dnce ve dil teorisinden bahsetmek mmkn olur. Ayn
45

formlasyon, hem okul ncesi hem de okul a, ergenlik, yetikin ve yetikin izofreni hastalarnda uygulandnda bile, teoride bir kesintisizlik sz konusudur. Palincsar (1998), Vygotskynin perspektefinden hareket edilerek oluturulan ve hepsi i ie dokunmu drt temel geliim analizi grnn var olduunu belirtir. Trn evrimsel geliimi (phylogenetic development) insanlarn dier hayvanlardan farknn ne olduuyla ilgilenir. Bu analizde dil, sembol ve iaretler gibi aralar nem tar. Analizin ikinci aamas belirli kltrlerin pratiklerinin ve ayn kltrel grubun eylemlerinin zaman ierisindeki rollerini geliim iinde tanmlayan kltrel/tarihsel (cultural/historical) aamadr. Ontogenetik (ontogenetic) analiz, fiziksel ya da zihinsel deiim, ya, miza ve geliime etki eden bireysel tarihin sonular gibi bireysel zelliklerin eitli ynlerine dikkat verir. Son olarak, mikrogenetik (microgenetic) analiz ise bireyin evresiyle arasndaki karlkl etkileim sreleriyle ilgilenir (s. 354). Bac Kla gre (2001), Vygotskynin, sosyal yaplandrmaclar tarafndan kullanlan nemli teorisi bulunmaktadr: anlamlandrma, bilisel geliim aralar ve yaknsal geliim alan. Anlamlandrma (meaning making): Vygotsky, ocuklarn renme srecinde bilimsel kavramlar ve gnlk dncelerini yetikinlerle olan ilikilerden rendiine inanmaktadr. Bilgiyi anlamlandrmada sosyal etkileimin nemli rol oynadn ileri srmtr (irin, 2008). Ksacas, iinde yaadmz toplum ve kltr, bilgiyi anlamlandrmamzda nemli bir ileve sahiptir. Bilisel geliim aralar: Kltr, dil ve evresinde kendisi iin nemli olan kiiler, ocuun bilisel geliimini salayan aralardr. Yaplandrmac renme modelinde doa ve eitim yar ierisinde deildir. Onlar birlikte i grrler. Milyonlarca yllk deneyim eitliliine sahip olan insan soyunun her bir nesli, elverililii lsnde sahip olduu ok gl ara takmlarna sahip olmutur. Bu aralar dil renme yeteneimizi aklamaya, grup iinde baarl bir ekilde i birlii yapmaya, aprazlama problemler hakknda dnmeye, gelecei planlamaya yardm eder.

46

nsanlk tarihinin byk bir ksmnda insanlar grece kk gruplar ierisinde yaama eiliminde olmulardr. Bireyler yeteneklerini ibirlii ierisinde gelitirmek zorundadrlar (Abbott ve Ryan, 1999). Yaknsal geliim alan (the zone of proximal development): Vygotskyye gre kiinin geliimi sonu olmayan bir silindire benzer. Bu silindir zerinde, kiinin problem zme becerileri gelitike yukarlara doru kayan bir yaknsal geliim alan vardr. Bu silindirin tabannda ocuun yardm almadan zebilecei problemler vardr. Bir st basamakta yardm alarak zebilecei problemler bulunmaktadr. Bu anlamda ocuklar, bilgilerini aklamalar yaratarak ve yaptklar ileri yorumlayarak bakalarna gstermelidirler. retmen ve yetikinlerin grevi rencilerin kendi anlay seviyelerini ve bilgilerini formle veya ina etmelerine imkan ve olanak salamaktr. Silindirin en st basamanda ise rencilerin yardm alsalar dahi zemeyecekleri problemler bulunmaktadr (Bac Kl, 2001; irin, 2008). Vygotskynin renmede bakalarnn veya sosyal ortamn rol konusunda vurgusu eitimcilerin, renmenin ne dereceye kadar bireysel bir sre olduunu tekrar dnmelerine neden olmutur. Bilginin yaplandrlmas konusunda davran anlaya dayal eitim uygulamalar nedeniyle dikkatler tamamen bireyin zerindeyken, Vygotskinin teorilerinde, renmede daha geni olan toplumun ve dier insanlarn roln vurgulamas nceki fikirleri temelden sarsmtr (Arslan, 2007, s. 52). Demirel (2007, s. 159) Vygotskynin kuramnn eitime yansmalarn aadaki gibi sralamtr: 1. ocuklarn dsal diyaloglar iselletirerek rendikleri dikkate alnmaldr. ocuklar evrelerini gzleyerek daha iyi renirler ve eletirel dnebilirler. Bu srete retmen ve dier renciler model olmaldr. 2. retmenler, ocuklarn kendi kendilerine ilerlemelerine yardm etmek iin onlara rehberlik eden destekleyiciler olarak davranmaldr. 3. retim, ocuun o anki bilgi seviyesinden her zaman ileri dzeyde olmaldr. retmenler, ocuklarn YGA [yaknsal geliim alan] iinde

47

retim sreleri tasarm[lamaldr]. ocuklar kapasitelerinin stnde ilem yapamadklarndan uygun bir rehberlikle ocuklarn bu alan iinde gelimeleri salanabilir. 4. ocuklarn bir beceriyi iselletirebilmeleri iin, retim drt aamada ilerlemelidir. lk aamada, retmenler beceriye rnekler vermeli ve ne yaptklarna ve niin yaptklarna ilikin szel aklamalar getirmelidirler. kinci aamada renciler, retmen ne yaptysa onu taklit etmeye almaldrlar. nc aamada, renciler beceriler zerinde daha fazla hakimiyet saladka, retmenler yava yava geriye ekilmelidirler. Son olarak da renciler beceriyi iselletirmek iin yeterince uygulama yapmal ve uzman davranlar sergilemelidirler. 5. renciler isel kavramlarnn daha doru ve genel olmas iin bilimsel kavramlarla yz yze getirilmelidir. 6. Dil ve dnce birbirleriyle yakndan ilikili olduundan dncenin geliimi iin dil becerilerinin gelimesine yardmc olunmaldr. ocuklarn dil becerilerinin gelitirilebilir. 3.4.3. Radikal Yaplandrmaclk Bireysel farkllklara dayal radikal yaplandrmaclk, bireysel bilginin yaratm ve kavram yaplanmas zerine durur (Kanl, 2009, s. 47). Bu akm Piagetnin teorisine ve bilginin insan uyarlamasyla uzlam ile bizim dmzdaki gerek bir dnyann bilgisine ulamann imkanszlna dayanr. Baka bir ekilde ifade etmek gerekirse; radikal yaplandrmaclk, bilisel yaplandrmacln bilgi, evreden dorudan alnmaz, renen tarafndan aktif olarak yaplandrlr eklinde ifade edilebilecek temel ilkesine bir ilke daha ekler: renme, deneyimin tutarl yorumlanmalarna doru dinamik bir uyarlama srecidir. renen, gerek dnyann bilgisini zorunlu olarak yaplandrmaz (Dougiamas, 1998). Radikal yaplandrmaclk, bilginin pasif olarak toplanmadn, bilakis birey tarafndan aktif olarak oluturulduu grn vurgular. Arslana gre, bili, bu srete bireyin davranlarnn belli bir evrede daha uyumlu olmasn salayacak geliimine yardmc olunarak onlarn dnceleri de

48

fonksiyonda bulunan bir adaptasyon srecidir ve bireyin deneyimlerini organize etmekte ve anlam oluturmaktadr (2007, s. 54). Radikal yaplandrmacln en nemli temsilcisi Ernest von Glasersfeldtir. Ona gre (2007, s.4): Saduyu asndan sahip olduklar gce ramen, bilim ve teknolojideki baarlar, temel bilgi problemini henz zememektedir. Bunu anlayabilmek iin, deneyim dnyamzdaki geerlilikle filozoflarn ( mutlak ve ontolojik anlamdaki) hakikat grlerinin ayn olmadnn farknda olunmaldr. Glasersfelde gre bilgi, nasl tanmlanrsa tanmlansn aslnda kiilerin

kafalarndadr ve kiinin kendi deneyimlerine bal olarak bildii eylerin zerinde ekillenir (2007, s.5): retme stratejileri ve sreleri ou zaman, kendi alglarmz ve bu alglardan yaptmz karmlarn, renciler tarafndan istedikleri taktirde, kolayca alabilecekleri, hazr ekilde orada bulunduu eklindeki basit varsaym arasnda gidip geliyor gzkmektedir. Bu, deneyimimizin akn blmlediimiz ve izole ettiimiz paralar ilikilendirdiimiz yollarn olduu ve gerekli bir madde olarak kald temel noktasn grmezlikten gelmektedir. Bylece, bir rencinin renmesini tevik etme ve gelitirmeye niyet ettiimiz zaman, bilginin kiinin aklndan baka bir yerde olmadn unutamayz. Bilgi, gerek dnyann bir resmini sunduu eklinde karakterize edilemez. Bilgi sadece bireyin ne yapp ne yapamayacan yanstr. Bilisel organizmalar bu bilgiyi ylesine elde etmezler. Onlar bunu nceki deneyimlerine doru davran gelitirerek elde ederler. Holandklar deneyimleri tekrar etme eiliminde olurken, holanmadklarndan kanrlar. yleyse bu tr bilgi, gemite ie yarayann bilgidir (Glasersfeld, 1989, s. 438). Radikal yaplandrmaclk, nesnel bir deneyimlerimizin gerekliin tesinde kabul bilinebilecek etmez. ve

aklanabilecek

olduunu

Ancak

deneyimlerimizin tesinde var olan gereklii de inkar etmez (Bahar ve Karakrk, 2004, s. 63). Dolaysyla biz kavramlarmz olutururken deneyimlerimizi kullanrz. Her bireyin farkl deneyim dnyas olduundan, var olsa bile, nesnel bir gereklie ulaamayz ve herkesin mutabk olduu bir mutlak gereklik zerinde konuamayz.
49

Bunun yerine dil, hikayeler, metafor ve modeller kullanarak, birbirimizi dinler ve birbirimizin anlama biimini anlamaya alrz, bylece paylalm anlamlar oluturur ve zerinde uzlarz (Fosnot ve Perry, 2007, s. 34). Bu anlamda Glasersfeldin ska bavurduu kavramlardan biri yeniden temsildir (re-presentation). O, belli eyleri tartmasz kendi kendine zihinsel olarak yeniden temsil edebilecei kansndadr: Nasl yaptma dair ok bulank fikirlere sahip olmadan, u anda, 40 yl nce bir k gn svire Alplerinde bir daa doru trmandm kendi kendime yeniden temsil edebilirim. Kaya henz dokunulmam karlara doru itip de arln stne verdiinde oluan tuhaf hrtlar, her bir admdaki trdamay duyabilirim. Yama ve ukurlar takip ederken, nmde proje, arkamda rn olarak braktm izleri grebilirim. Sabit eimde yol alabilmek iin gsterdiim srekli abay hissedebilirim. Kuru, souk hava ve mkemmel gne nn kyaslanamaz karmn her nefeste koklayabilirim. phesiz, bu balamda duymak, grmek, hissetmek ve koklamak, dorudan alglama balamnda olduu gibi, tamamyla ayn aktiviteler olduunu kastetmez. Algladmda, gzlerimden, kulaklarmdan ve burnumdan geldii grlen sinyaller aldm syleyebilirim. Bir eyleri kendi kendime yeniden temsil ettiimde ise, onun baka bir kaynaktan geldii grlr, tamamyla ierideymi gibi hissedilen bir kaynak (1989, s. 436-437). Glasersfeld, kendi kiisel deneyiminin yeniden temsilinin, nesnel bamsz dnyann bir paras deil kendi kiisel deneyiminin bir yeniden canlandrmas olduunu vurgulamaktadr. Temsillerin, deneysel bamsz dnyann bir kopyas ya da fotoraf olduu fikri yerine, gemiteki herhangi bir zamann imdisi olmu olan tecrbi maddelerin yeniden temsili (re-presentations of experiental material that was present at some other time) fikrini nerir (1989, s.437). 3.5 Yaplandrmacln Kuramsal Temelleri Yaplandrmaclk zellikle yirminci yzyln son eyreinde psikoloji alannda byk bir gelime gsteren yaklam olduysa da onun kklerini felsefe tarihinin derinliklerinde bulmak zor olmasa gerek. 560 477) ve Heraclitus (M 540 475) Mahoneye gre (2004) bilinen ilk saylabilir. Onun Heraclitusu ilk yaplandrmac yaklam taraftarlar arasnda Lao Tzu (M 6. yzyl), Buddha (M

50

yaplandrmaclar arasnda saymasnn nedeni, sonsuz deiimin filozofu olarak tanmlad Heraclitusun, evreni srekli bir deiim ierisinde grmesi, hibir eyin sabit kalmadna vurgu yapmas olsa gerek. Ayn nehirde iki defa ykanlmaz ve deimeyen tek ey deiimin kendisidir eklinde sloganlaan grleri, onun dncesini zetlemektedir. Zira yaplandrmac yorumlarn neredeyse tmnde de insan bilincinin srekli bir deiim iinde olduu iddias n plandadr. Ko ve Demirel (2004) yaplandrmacln bilgiye bak asn oluturan grlerden bazlarnn phecilere dayandn ifade etmektedir. phecilerin bu balamda deerlendirilmesinin nemli bir lt genel olarak rlativist bir bak asna sahip olmalardr. pheci olarak anlan gruplardan ilki olarak grlebilecek Sofistler M 5. yzylda Eski Yunanda yaamlardr. Onlara gre dnp konumak iin bir takm tmel dorularn bilinmesine gerek yoktur. Nesnelerin nitelikleri, belli bir anda birbirleri zerindeki etkilerinden domaktadr. Alglarn bize nesnelerle ilgili zl bilgiler vermesi olanakszdr (Hackadirolu, 2004). Sofistlerin en nllerinden Protagoras (M 428-411) gerek diye bir eyin olmadn ifade eder. nsanlarn hibir konuda ittifak edememesi bunun gstergesidir. Alglarmz subjektif ve grelidir. Buradan kan sonu her sannn doru olduudur. Protagorasn nl sz ile ifade etmek gerekirse: nsan her eyin lsdr. Var olanlarn varlklarnn da var olmayanlarn var olmadklarnn da. Sofislerin ileri gelenlerinden Georgias ise varlk zerine bir bilginin imkanszln ispatlamak iin nermede bulunur (Ylmaz, 1996, s. 188 189) : 1- Bir ey yoktur: Bir ey, ne var olandan ne de var olmayandan olmu olabilir. ncesiz olamaz, yoksa sonsuz olurdu. Sonsuz olan ise hibir yerde yoktur. 2- Bir ey olsayd da bilemezdik: nk var olann bilgisi olsayd, var olan, dnlm olan olurdu. Var olmayan da dnlemezdi bile, o zaman da yanlma olmazd. 3- Bilseydik de bu bilgimizi bakalarna bildiremezdik: nk bildirme szlerle olur. Renkler iitilmedii iin ses yoluyla renk tasarm bildirilemez. ki kii ayn tasarm yapamaz.

51

lka nemli pheci filozoflarndan Elisli Pyrrhon da (M 365 275) eylere ilikin hibir ey bilemeyeceimizi, bu yzden, en iyisinin eylerle ilgili yargda bulunmaktan kanarak zihinsel dinginlie ulamak olduunu savunmutur (Frolov, 1997, s. 395) Grld zere phecilerin fikirleri radikal unsurlar iermektedir. Farkl pheci felsefe okullar bulunsa da, genel anlamda karar lt olarak bireyi merkeze alrlar ve rlativist bir dnya grne sahiptirler. Varlk konusundaki dnceleri, varlk diye bir ey olmadndan, varlk diye bir eyin bilgisine ulalamayacana doru bir yelpaze gsterir. phecilerin grlerinin btn yaplandrmaclk kollar asndan bir kken oluturduunu iddia etmek temelsiz bir yaklam olur. Ancak bireyi merkeze alan znel tutumlar ile rlativist bak alar yaplandrmac kuram emberi ierisinde ele alnabilir. Varlk ve bilgi konularndaki yorumlarn ise daha ok Glasersfeld temsilciliini yapt yaplandrmacln radikal kanad asndan ele almak daha tutarl grnmektedir. Bunlarn yan sra yaplandrmacln kklerine inilmek istendiinde adna ska bavurulan kiilerden biri Sokratestir. Erdem ve Demirel, retmen ve renenler, karlkl konuup sorular sorarak ruhlarnda gizli bulunan bilgiyi yorumlamal ve oluturmaldrlar fikrini savunduundan Sokratesi ilk byk yaplandrmac kabul ederler (2002, s. 82). Matthews, Sokratesin bilgi teorisinin yaplandrmaclk kart olmasna ramen onun eitim yaklamnn yaplandrmac olarak grlebileceini ifade eder (1999). Murphy, Sokratesin her ne kadar yaplandrmac filozof olarak anlmasa da, onun ynteminin bilgi felsefesi ve renme hattnda binlerce yldr yer tutan tartmalara etki ettiini ifade eder (Murphy, 1997a). imek ise yaplandrmacln felsefe tarihindeki derinliklerine inildiinde Bilgi sadece algdr diyen Sokratesi grr (2004, s 117). rencileriyle olan diyaloglar ile tandmz Sokrates, kimilerince Sokrates yntemi kimilerince de dourtma yntemi olarak adlandrlan yntemi uyarnca, sorular sorarak rencilerini eletirel dnmeye tevik ediyor, sorularn cevabnn

52

rencilerinin kendi zihinlerinde olduu vurgusunu yapyordu. O dnyann yaps ile ilgili eylerin fiziksel doasnn bilinemeyeceini iddia eder. Dolaysyla bizler ancak kendimizi tanyabiliriz. Bilgi dncedir, evren kavramdr. Kavramlar, tanmlar yoluyla ortaya konur ve tmevarm yoluyla derlenir. Bir kavramn tanmndan nce karlkl konuma yer alr. Bu karlkl konuma srasnda sorular, konumaclarn dncelerindeki elikileri ortaya karr. Bu elikilerse huzursuzluk yaratarak gerek hakikati aramaya yneltir (Frolov, 1997, s. 429). Sokrates, kendini bil diyerek insan merkeze alan yaklam ve bilgiyi dourtma yntemi ile yaplandrmacln felsefi derinliklerindeki izlerinden biri olarak grlmektedir. yle ki, ebi, yaplandrmacln nemli temsilcilerinden Brunerin bulu yoluyla retme stratejisinin Sokratesi retme yaklamndan dererek gnmz ada eitim biliminin verileri nda yeniden yaplandrdn ifade eder (2006, s. iv) Yukarda zikredilen antik a filozoflar bir yana yaplandrmacln kuramsal temelleri mevzu bahis olunca neredeyse btn aratrmaclarn ortaklat bir isim olarak yenia filozofu Giambattista Vico (1688-1744) karmzda durmaktadr. Kimilerine gre yenian ilk tarih filozofu olan Vico, dncelerini Yeni Bilim adl eserinde ortaya koyarak genel ve evrensel tarih zerine bir denemede bulunmutur. Karmak insan yapsnn biimlenmesinde duygular, zlemler, saplantlar 117). Onu yaplandrmacln gerek babas yapan ey; eylem, olgu ve doru arasnda kurduu ilikidir. Ona gre doru (verum) ile olgu (factum) birbirinden ayr eyler deillerdir. Bunlarn birbirine getii alan ise toplumsal-sivil dnyadr ki, bu kukunun muazzam okyanusu ortasnda biricik ve kck bir adadr. Biz ayaklarmz ancak bu ada zerinde salamca yere basabiliriz. nk olgular, d dnyada olup bitenler deil, bizim yapp ettiklerimizdir. Tinsel dnyay oluturan eyler, grenekler, ekonomik dzenlemeler, ideallerimiz vsdir. Biz ancak ve dlerin etkisini vurgulayarak, Descartes dorusal tmdengelimcilie kar sarmallk ve karmakl savunmutur (imek, 2004, s.

53

kendimizin neden olduu ve kendimizin yapt doru ve temelli olarak bilebiliriz. (Lwith, 1996, s. 197 207; Becermen, 2004, s. 39 ). Glasersfelde gre, yaplandrmac epistemoloji 18. yzyl balarnda Giambattista Vico tarafndan insan sadece kendi oluturduu eyi bilebilir szleriyle formle edilmitir (1983, s.212). Yine Glasersfeldin ifadesiyle, Viconun Latin kkenli fact (olgu) kelimesinin yine Latin kkenli to make (yapmak) kelimesinden tretildiini vurgulamas onun yukarda zikredilen kendi epistemolojik slogann formle etmesine yardmc olmutur (1989, s. 438). lk yaplandrmac filozof olarak adlandrlan kiilerden bir dieri ise Immanuel Kanttr (1724 1804). Glasersfelde gre (1989, s. 439) Kant, Britanyal ampiriklerden sonra realizm adna kalan her eyin altndaki haly eken kii olmutur. Onun nermesinde zaman ve mekan gerek dnyann zellikleri olarak deil, insan deneyiminin karakteristik formu olarak kavranlr. Ona gre bilgilerimiz, bilgi edinen zne ve d dnya olmak zere iki kaynaktan doar. Bilgilerimizin ieriini duyularmz, alglarmz ve deneyimlerimizle elde ederek bir ilemden geirir ve dzene sokarz. Eer bir d dnya olmasayd, duyularn bize bildirdii grng ve olaylar da olmayacakt. Ayn ekilde anlay gcmz olmasayd, d dnyaya ilikin btn alglarmz anlaml bir btn haline giremeyecekti (Hilav, 1997, s. 100 101). Dolaysyla Kanta gre insan bilgiyi almada aktiftir. Yeni bilgiyi daha nceki bilgileriyle ilikilendirir ve onu kendi yorumu ile kurarak kendisi yaratr (nar, Teyfur ve Teyfur, 2006, s. 49). Kukla (2000, s. 7) yaplandrmacla, sosyoloji tarihi ierisindeki bilgi sosyolojisi cephesinden temel dnrn etkisinden sz eder: Marx, Mannheim ve Durkheim. Bu dnrlerin tamam da bireysel inanlarn oluumunda sosyal faktrlerin rolne vurgu yapar. Marx, sosyal snflarn zihinsel tutumlar belirlediini ne srmektedir. Ona gre maddi hayatn retim tarz, genel olarak toplumsal, siyasal ve entelektel hayat srecini koullandrr. nsanlarn varln belirleyen ey, bilinleri deildir;

54

tam tersine, onlarn bilincini belirleyen ey, toplumsal varlklardr. (Marx, 1993, s. 23). Mannheim ve Durkheim ise sosyal faktrlerin nedensel ilikileri ve zihinsel tutumlarn altnda yatan etkilerin eitliliklerini genilettiler. rnein Mannheima gre ideoloji, siyasal hayatmz etkiledii gibi, toplumu anlamamza yarayan tm kavramlarmzn yanllna neden olur ve toplumsal eylemimize yn veren bir ekilde alr. Bundan dolay da kavramlarmzla yaantmz arasndaki ilikileri saptamak sosyal bilimlerin nemli bir grevidir (Mardin, 1997, s. 72). Ancak ayn yerde Kukla, Marx gibilerinin dierlerinden nce, doal bilimler ve matematik tarafndan genelletirilen inanlar kendi sosyal analizlerinden muaf tuttuklarn da ifade eder. Bilimsel dncelerin, nedensel belirlenimlerden ziyade, rasyonel olduu dnlmtr. Mardin de benzer bir dnceyi Mannheim iin ne srer. Fikirlerin tm olarak greli olduklarn deil, fikirlerin ancak tarihi bir perspektiften doru ve yanl olarak deerlendirilebileceini ifade eden Mannheimn bunu sadece sosyal bilimler iin ileri srdn dnmektedir, fiziksel bilimler iin deil (Mardin, 1997, s. 62) Yaplandrmac anlayn ekillenmesinde nemli etkileri olan kiilerden biri de John Deweydir. John Dewey (1859-1952), renmede kiisel deneyimin nemine vurgu yapan bir Amerikan psikolog ve felsefeciydi. lerlemeci eitim anlaynn 20. yzyln balarndaki nemli temsilcilerinden biri olarak, almalar birok kiiyi etkiledi (Lutz ve Huitt, 2004, s. 67). Eitimin eyleme bal olduu teziyle birlikte Dewey, Heraclitusa paralel bir biimde, her eyin deitii, hibir eyin ayn kalmadn tezini savunuyordu. Bu srekli deime ve farkllama eitim iin de geerliydi. Aklmz doadaki evrim srecinin bir sonucu olduundan, eylemlerimizi dzenleyen ey zihin deil, zihnimizi dzenleyen ey eylemlerimiz oluyordu. Geliim ise zihnin gerekletirdii eylemlere ve bireysel farkllara balyd (Snmez, 2005, s. 96).

55

Yaplandrmacln bir dier nemli temsilcisi ise bu yaklam sistemletiren kii olarak da grlen Jerome Brunerdir (1915). 1960l yllardaki almalaryla, Vygotskynin almalarn tekrar gndeme getirerek, yaplandrmac yaklamn sosyo-kltrel vurgusunun glenmesini salamtr. renmeyi yeni bilgilerin, eskilerinin zerine ina edildii sosyal bir sre olarak grmtr. Ona gre, renci yeni tecrbeleri kendisinde var olan zihinsel yaplarla btnletirmek maksadyla bilgiyi seer, hipotez oluturur ve kararlar verir. renene anlamlar salayan, tecrbe edecekleri yaplar sunan ve verilen bilgilerin snrlarn amasna olanak salayan bilisel yaplardr ( Arslan, 2007, s. 48). Konunun yaps kavrand m, herhangi bir konu, her yataki ocua retilebilir. Ham veri zerinde alan renci kant deerlendirir, olaslklar ler, sonular karr ( Ata, 1999). Bruner, Vygotskynin almalarndan hareketle bilginin anlalmasnda birbirinden farkl ya da ayr deerlendirilemeyecek nemli sre tanmlamaktadr (Dilek, 2002, s. 79-80; Grkan, 1980, s. 208): 1. Fiziksel deneyime ve duyulara dayal olarak canlandrma ya da yaparak yaayarak renme (enactive). 2. Resimler, haritalar, emalar vb eklinde deneyimlerin zn resmetme (iconic). 3. Kavramlar sembollerde veya dilde organize etme (symbolic). Brunere gre, retim programlar rencilerin deneyimleri balamnda, onlarn arzular ve renebilirlikleri ile ilgili olmaldr. renciler tarafndan kolayca kavranabilecek sarmal bir ekilde ina edilmelidir. Bilgi transferinin tesinde, tahmin etmelerine yardmc, boluklar doldurucu bir ekilde dzenlenmelidir (Huitt, 2009). 3.6 Yaplandrmacln retim Boyutu Duit (1994) yaplandrmac renme kuramnn kuramsal mesajna ve

uygulamalarna ynelik ilginin artmas, bu kuramn eitim retimde kullanmna ynelik prensiplerin retim programlar yannda, renme ve retim yntemleri boyutuyla da belirlenmesini gerektirdiini ve bu kuram iin farkl retim

56

modellerinin gelitirilmesine neden olduunu ifade etmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki, genel eilimlerden sz etsek bile yaplandrmac anlayn snf ortamnda her zaman kuzeyi gsteren bir pusulas yoktur. Yaplandrmac anlayn doas bunu mmkn klmamaktadr. Wilson ve Lowry yaplandrmac renme konusunda farkl bak olduunu belirtir (2001): Yaplandrmaclk zel renme aktivitelerini ve eitim stratejilerini gerektirir. Yaplandrmaclk bir renme teorisidir. Bu teori zihin modellerini ve emalar kavramn ierir ve nceki bilgiler zerine temellenmi anlama erevesinde nitelikli deiimlere vurgu yapar. Yaplandrmaclk retim kararlar ve aktivitelerini ekillendiren dnme yolunun temelini oluturur; fakat zel stratejilerini gerektirmez. Fosnot ve Perry yaplandrmacln bir retim tanm olmad, renme zerine gelitirilmi bir teori olduundan hareketle yemek kitab tarz retim ya da basmakalp retim teknikleri eklinde, teoriden soyutlanan uygulamalarn retime yaplandrmac yaklam olarak nerilemeyeceini ifade ederler. Eitim uygulamalar aamasnda yaplandrmacln, aada zetlenen, genel renme ilkelerini hesaba katmak gerekmektedir (Fosnot ve Perry, 2007, s. 37 38 ): renme geliim sonucu deildir; renme geliimdir. rencilerin yaratclklarn gelitirmesine ve kendilerini organize etmelerine imkan tannmaldr. Dengesizlik renmeyi kolaylatrdndan, elikiler aydnlatlmal, aratrlmal ve tartlmaldr. Yanstc soyutlama renmenin itici gc olduundan an yazma ile oklu sembolik biimler, deneyimler ve stratejiler arasndan ilikileri tartmak nemlidir. Topluluk iindeki diyalog daha ileri dzeyde dnceye neden olduundan, snf etkinlik, yansma ve karlkl etkileimle konuan bir topluluk olarak grlmelidir.
57

Dougiamas (1998) yaplandrmac yaklamn eitimbilim sahasndaki baz grlerini aadaki gibi sralamaktadr: 1. renciler snfa, yllarn getirdii deneyim ve renme yaantlarnn ekillendirmesiyle oluturduu bir dnya gr ile birlikte gelir. 2. Deiime urarken bile, rencilerin dnya gr btn deneyimlerini szgeten geirir ve onlarn gzlemlerini yorumlamalarna etki eder. 3. rencilerin dnya grlerinin deimesi almay gerektirir. 4. renciler retmenden rendii kadar birbirlerinden de renirler. 5. renciler yaparak daha iyi renirler. 6. Yeni dncelerin inasn desteklemek iin frsatlar yaratlmal ve yeni frsatlarn yaratlmasna olanak tannmaldr. Greening (1998) ise yaplandrmac eitimde rehber olabilecek 6 renme prensibi zerinde durmutur: okluluk (eitlilik): renme oklu yaklam tevik edecek bilginin karmak tabiatn yanstmaldr. Aktiflik: Etkili bir renme salanabilmesi iin, problem bulmak, problem zmek ve tek bana test etme gibi aktiviteler gereklemelidir. Uyum: Uyum var olan zihinsel yaplar cinsinden yeni yaantlara ynelik bir tepkidir. Orijinallik: renme balam duyarl ise, zgn bir renme ortam hazrlamak eitimcilere den nemli bir grevdir. Aklk: birlii yaplandrmac uygulamalarda ortak bir zelliktir. Yaplandrmac duyarl bir rgenim iinde baarl bir rgenci-renci iletiimi var olmaldr. Sresizlik: renme rnleri zerinde, renme srecinin zengin bir ierikten daha fazla etkisi vardr. Bilisel sreler bunun nemli bir gstergesidir.

58

3.6.1 Yaplandrmac renme Ortam Gnmzde yaplandrmacln eitim zerindeki etkileri, yaynlanm eitli programlar ve eitim uygulamalarnda grlmektedir. Takm turnuvalar, renci takmlar baar blm, yap-boz ve rencinin renciye ders vermesi gibi ibirliine dayal retme stratejilerinin yaygn bir ekilde kullanlmasyla okullarda sosyal yaplandrmac uygulamalara da sk sk rastlanr olmutur (Yaar, 1998). Bunun yan sra proje temelli renme, bulu yoluyla renme, problem zme tekniklerinin kullanlmas gibi uygulamalar da bu erevede deerlendirilmelidir. Yaplandrmac yaklamda renen, retme-renme srecinde etkin bir role sahiptir. Yapsalc anlayn uyguland eitim ortamlar, bireylerin renme srecinde daha fazla sorumluluk almalarn ve etkin olmalarn gerektirir. Bu nedenle yaplandrmac snf ortam, bilgilerin aktarld bir yer deil; rencinin etkin katlmnn saland, sorgulama ve aratrmalarn yapld, problemlerin zld bir yerdir (Demirel, 2006, s. 236). Dolaysyla, yapsalc eitim ortamlar, bireylerin evreleriyle daha fazla etkileimde bulunmalarna, dolaysyla, zengin renme yaantlar geirmelerine olanak salayacak bir biimde dzenlenir. Bu tr eitsel ortamlar sayesinde bireyler, zihinlerinde daha nce yaplandrdklar bilgilerin doruluunu snama, yanllarn dzeltme ve hatta nceki bilgilerinden vazgeerek yerine yenilerini koyma frsat elde ederler (Yaar, 1998). Yaplandrmac eitim ortamnda teknolojinin kullanm problem zmede ibirliki srelerle bilginin renciler tarafndan oluturulmasn, renmenin ilgili ve anlaml balamlarda olmasn ve renmeyi rencilerin kendi deneyimleriyle ilikilendirmesini salar (Tezci ve Dikici, 2003, s. 256) Bilgisayar destekli eitim, multimedia, oklu ortam, internet gibi bilgi teknolojisi rnlerinin kullanlmas renme-retme etkinliklerinde renci ve retmene byk kolaylklar salar, eitim yaantlarn zenginletirir (Asan ve Gne, 2000). Dier taraftan Grses, Yaln, ve Doar yaplandrmac yaklamn faydalarn aadaki gibi sralamaktadr (2006):

59

1. renciler

pasif

dinleyicilerden

ziyade

renmeye

aktif

olarak

katldklarndan renmeyi daha ok severler. 2. Eitim, hazrlamadan ziyade dnme ve anlama zerine konsantre olduunda daha etkili olur. 3. Oluturmac renme transfer edilebilir. Oluturmac snflarda, renciler dier renme ortamlarnda da yararlanacaklar birtakm prensipler olutururlar. 4. renme rencilerin soru ve kiisel keiflerine dayal olduundan, oluturmaclk rencilerin rendikleri bilgilerin sahibi olmalarn salar. Bu nedenle renciler deerlendirme aamasnda da sz sahibidirler. 5. rencilere, snf dnda karlatklarna benzer renme aktiviteleri sunarak onlar aktif hle getirir. 6. Oluturmaclk, fikir alveriinin olduu bir snf evresi oluturarak sosyal ve iletiim yeteneklerini gelitirir. Yaplandrmac yaklam asndan renen anlamlandrma ile aktif bir ekilde iliki iinde olduundan, bu yaklamla retimde rencilerin durum, beceri ve sreler asndan neleri tekrar edebildikleri deil, onlarn mevcut bilgilerinin zerine ne ina edebildikleri, ne paylaabildikleri, ne aratrabildikleri, ne analiz edebilecekleri ve ibirlii yapabilirlikleri aranr. Bunu etkili bir ekilde gerekletirebilmek iin retmenin ayn zamanda bir renen ve bir aratrmac olmas gerekir (Dougiamas, 1998). Kaptan ve Korkmaz yaplandrmacln retimde en ok kabul gren be ilkeden sz ederler (2001, s. 53): 1. rencileri, konuya ilgi uyandran problemlere yneltmek 2. renmeyi en genel olan kavramlarla yaplandrmak 3. rencilerin bireysel grlerini ortaya karma ve bu grlere deer vermek 4. Eitim programn rencilerin grlerine hitap edecek ekilde deitirmek 5. renmelerin deerlendirilmesini retim balamnda ele almak.

60

3.6.2 Yaplandrmac renme Ortamnda retmenin Rol Yaplandrmac renme ortamndaki retmenin rolne ilikin grler eitli kaynaklarda benzerlik gstermektedir. Bu anlamda Brooks ve Brooksun (1999b) yaplandrmac bir retmenin zelliklerine ilikin grlerinin genel bir tablo sunduu kanaatindeyiz: 1. rencinin zerkliini ve giriimciliini kabul eder ve renciyi bu konuda yreklendirir. 2. Elle kullanlan ve etkileimli fiziksel aralarn yan sra ham verileri ve birincil kaynaklar kullanr. 3. Grev verirken snflama analiz etme ve oluturma gibi bilisel terminolojiyi kullanr. 4. renci tepkilerinin dersi ynlendirmesine, eitim stratejilerini deitirmesine ve konunun ieriini rencinin kendi ilgi ve beklentileri ynnde ekillendirmesine izin verir. 5. renciyi dnme eyleminden alkoymamak iin, ilgili konuya ilikin kendi grlerini paylamadan nce rencilerin konu hakknda ne anladklarn aratrr. 6. rencileri hem dier rencilerle hem de kendisiyle diyalog kurmalar asndan tevik eder. 7. renciye dndren, a ulu sorular sorarak soru sorma isteini tevik eder. 8. rencinin ilk tepkisinin ayrntlarn aratrr. renci hata yapmsa bile, renciye aama aama sonuca gittii yolu tekrar ettirilerek rencinin hatasn kendisinin fark etmesi salanabilir. 9. rencileri, onlarn ilk hipotezleri ile daha nceden yaam olabilecekleri elikili durumlarla uratrarak onlar muhakeme yapmaya tevik eder. 10. Soruyu sorduktan sonra bekler, dnmesi iin renciye zaman tanr. 11. rencinin ilikiler ina etmesi ve eretilemeler yaratabilmesi iin onlara zaman tanr. 12. Dngsel renme modelini (learning cycle model) ska kullanarak rencilerin doal merakn besler

61

3.6.3 Yaplandrmac renme Ortamnda rencinin Rol Yaplandrmac renme ortamnda renmenin kontrol bireydedir. renen, renmeye retmeniyle birlikte yn verir. renenlerin nceki yaantlar, renme stilleri, bak alar ve hazr bulunuluk dzeyleri renmelerine yn veren etmenlerdendir. renen kendi kararlarn kendi alr. Yapsalc eitim ortamnda renciler, geleneksel eitimdekinin aksine daha fazla etkin olurlar ve renme srecinde daha fazla sorumluluk stlenirler. Deneyimsel malzeme sunacandan, zihinsel yaplarnn gelimesine katkda bulunabilecek evredeki her tr frsat ve olanaktan yararlanmaya alrlar. Grup iinde kendi paylarna den sorumluluklarn etkili biimde yerine getirmeye zen gsterirler. Snfta etkili bir renci-retmen etkileiminin yan sra, dostluk ve itenliin egemen olduu bir renci-renci etkileiminin kurulmasna ynelik aba gsterirler. Mcadeleci, merakl, giriimci ve sabrl olmak, yaplandrmac renmede bulunmas gereken kiisel zelliklerdir. rendiklerini yeni ortamlarda kullanmak ve uygulamak iin her tr frsat deerlendirirler ( Yaar, 1998; aan, 2002; Erdem ve Demirel, 2002; Kindsvatter, Wilen ve Ishler, 1996; Brooks ve Brooks, 1999b; Gltekin, Karada ve Ylmaz, 2007)

3.6.4 Yaplandrmac renme Ortamnda Yararlanlan renme Yaklamlar Yapsalc renme ortamnda kullanlan renme yaklamlarnn bazlar aada aklanmaya allmtr. 3.6.4.1 Probleme Dayal renme Problem zme, istenilen hedefe varabilmek iin etkili ve yararl olan ara ve davranlar trl olanaklar arasndan seme ve kullanmadr. Bilimsel yntem, eletirel dnme, karar verme, sorgulama ve yanstc dnme gibi kavramlar ierir (Demirel, 2007, s. 82). Probleme dayal renme, deneyimler yoluyla renmenin neminin vurgulayan John Deweyin almalarna dayanmaktadr. Deweye gre problem zme, duyulan bir glk, bir problemin belirlenmesi ve tanmlanmas ve olas zm getiren hipotezlerin nerilmesi gibi aamalar iermektedir (Ata, 1998, s. 73). Bu renme
62

eklinin temel amacndan sz edilebilir. Birincisi, rencinin bir problemi sistemli bir biimde aratrma yeteneini gelitirmektir. kincisi, rencinin kendini ynlendirme becerisini gelitirmektir. ncs ise rencilerin kendi renmesi iin sorumluluk alarak renmelerini dzenleme ve kontrol etmelerini salamaktr (Jacobsen, Eggen ve Kauchak, 2002, s. 207den akt. Gltekin, Karada ve Ylmaz, 2007, s. 511 512). Problem zme renci merkezlidir. rencide yaratc dnme ve karar verme becerisini gelitirir. zme ulamak ok zaman alr ve uygulanmas zordur. Bilgi dzeyindeki hedeflerin youn olduu derslerde uygulanamaz, zira problem zme yntemi st dzeyde zihinsel faaliyetler gerektirir. Bu durumda retmen ok iyi bir rehber olmak durumundadr (Tan, 2006, s. 105-107). 3.6.4.2 birliine Dayal renme birliine dayal renme, renciler arasndaki etkileimi ve ibirliini kuvvetlendirmek iin tasarlanm retim yaklamlarnn genel bir ifadesidir. Bu yaklamlarn genel zellii, rencilerin, ortak bir ama dorultusunda kk gruplarda birlikte almasdr (Gltekin, Karada ve Ylmaz, 2007, s. 518). Farkl bilgi, beceri ve yetenekleri olan rencilerden oluturulmu gruplarla yrtlen bir ibirliine dayal renme srecinde rencinin sorumluluk duygusu ve sabr geliir. rencinin sosyalleme dzeyi artar. renci soru sorar, eletiri ve aklama yapar, rnekler verir (Tan, 2006, s. 141). birliine dayal beceriler grup almalarnn balamasyla beraber renilir. Grup yelerinin birbirine katks, grup dinamii ve grup yelerinin kimi sorumluluklar paylamalar grup almalarnda nemlidir (Demirel, 2007, s. 135). Grup yeleri birlikte altklar grubun yelerini ve kendilerini nesnel olarak deerlendirirler. Grupta kendilerine ynelik her trl eletiriyi hogrl bir biimde karlarlar (Yaar, 1998, s. 73). birliine dayal renmenin gereklemesi iin be temel e bulunmaktadr (Tan, 2006, s. 141; Gltekin, Karada ve Ylmaz, 2007, s. 518):

63

1. Grup yelerinin pozitif bamll 2. Yz yze, destekleyici etkileim 3. Bireysel katk ve grup katks 4. Kiileraras becerilerin ve kk grup becerilerinin kullanm 5. Grup sreci. 3.6.4.3 Proje Tabanl renme Proje tabanl renme, rencilerin somut bir eyler retmek amacyla tek balarna ya da kk gruplar halinde gerek yaam konularn ya da problemlerini derinliine incelemek iin uzun sre almalar temeline dayanan bir renme yaklamdr (Gltekin, Karada ve Ylmaz, 2007, s. 514). John Dewey, Kilpatrick ve Brunerin renme konusundaki grlerinin bir sentezi olarak ortaya kan bu yaklamda genel kavramlara, dncelere ve bir disiplinin ilkelerine odaklanlr. Problemin zm iin rencilerin aratrmalar, bilgi elde etmeleri ve bu bilgileri anlaml btnler haline getirerek bir rn ortaya koyma grevlerini ierir (Demirel, 2006, s. 237) Projenin rencilerin kendilerini gelitirmelerine olanak verecek ekilde belirlenmesi gerekir. Etkili bir alma plan belirlenmeli ve zaman planlamas ok iyi bir ekilde yaplmaldr. yi planlanm bir proje almas rencinin derse kar motivasyonunu arttrmakla birlikte yaratcln da gelitirir (Tan, 2006, s.140). 3.6.4.4 Bulu Yoluyla renme retmenin rehberliinde rencilerin konuyu kendi kendilerine renmesi eklinde ifade edilebilir. retmen rencilerin doru bilgilere ulamalar iin onlar ynlendirir bir pozisyondadr. retim, rencinin merakn uyandracak bir problemle balar. Problem rencinin baarma duygusunu douracak ve onun kefetme heyecann hissettirebilecek nitelikte olmaldr. st dzeyde bilgi gerektirdii iin rencilerin temel bilgi ve becerilere sahip olmalar beklenir. Daha nceden aratrlm bir gerei kendileri iin aratran renciler alanlarnn uzmanlar gibi hareket ederler (Tan, 2006, s. 91; Demirel, 2007, s. 75).

64

3.6.5 Yaplandrmac Yaklamda Deerlendirme Yaplandrmac renmede, hedeflerin ve renme yaantlarnn belirlenmesinde olduu gibi, snama durumlarnda da retmen renci ibirlii esastr. Deerlendirme yaplsa dahi renmenin devam ettii bir sre sz konusudur ( Karasu ve nl, 2006, s. 108). Baka bir deyile deerlendirme renmenin sonunda yer almaz, renme sreci ile birlikte devam eder ve retime yn verir. renenlerin anlamlarn yanstabilmesi iin performans deerlendirme, zgn deerlendirme, gnlk yazma, retmen gzlemleri, grme, tmel dosya, problem zme gibi oklu deerlendirme teknikleri kullanlr (Ko ve Demirel, 2004, s. 178). Korkmaz ve Hnkar yapsalc eitim ortamnda deerlendirmeye ilikin u grleri paylamlardr (2001, s. 53): Hedefler lt deildir. rencilerin belli yorumlar yapp yapmadna baklmaz, sadece bu yorumlar ne denli iyi formle ettikleri ve tarttklar deerlendirilir. Bilgiyi yaplandrmay salayan balam-merkezli oklu bak alarn yanstan ve anlam sosyal olarak alglamaya olanak tanyan zgn grevler sorular kullanlr. rn deil sre ynelimli deerlendirme esastr. oklu deerlendirme teknikleri kullanlr. Deerlendirmenin amac renciler tarafndan belirlenir 3.7 Yeni Eitim Programlar Ve Milli Eitim Bakanlnn (Meb)

Yaplandrmaclk Anlay 2004 ylndan itibaren ilkretim programlar yaplandrmac yaklama gre dzenlenmeye balam; 2005-2006 retim ylnda lke genelinde tm ilkretim okullarnda uygulamaya geilmitir. MEBe gre yeni bir retim programnn gereklilikleri aadaki gibi sralanmtr (MEB, 2005): Bilimsel ve teknolojik gelimeler, Eitim bilimlerinde retme/renme anlaynda gelimeler, Eitimde kaliteyi ve eitlii artrma ihtiyac, Ekonomiye ve demokrasiye duyarl bir eitim ihtiyac,
65

Bireysel ve ulusal deerlerin kresel deerler iinde gelitirilmesi ihtiyac, Sekiz yllk temel eitim iin program btnlnn salanmas ihtiyac, Yatay eksende dersler aras ve dikey eksende her bir dersin kendi iinde kavramsal btnlk salanmas zorunluluu.

Ortaretim programlar ise ayn gerekelerin yan sra: Temel eitim programlarnn gelitirilmesinde esas alnan yaplandrmac yaklamn, ortaretim programlarna da yanstlmas, ayn anlayla ele alnp gelitirilmesi ihtiyac, Ortaretimde renim sresinin 3 yldan 4 yla karlmasyla mevcut retim programlarnn 4 yla gre yeniden hazrlanmas ve 4 yllk eitime uyumlu hale getirilmesi ihtiyac, Yatay eksende dersler aras ve dikey eksende her bir dersin kendi iinde kavramsal btnlk salamas zorunluluu, Genel ve mesleki-teknik ortaretimde; alan/dal uygulamalarnn yaygnlatrlmas, alan/dallarda uygulanan eitim programlarnn ieriinin niversitelerde uygulanan programlarla ve meslek hayatnn gerektirdii yetkinliklerle uyumlu hale getirilmesi ihtiyac, Ortaretim projesi PISA, TIMMS, kapsamnda gibi ortaretim uluslar aras programlarnn renci yeniden yaplandrlarak, AB ile uyumlu hale getirilmesi ihtiyac, PIRLS baarlarnn deerlendirilmesine ynelik yaplan snav sonularnn istenilen nitelikte olmamas gibi gerekelerle ortaretim programlar yaplandrmac yaklam esas alarak yeniden hazrlanm ve 2005-2006 retim ylndan itibaren kademeli bir ekilde uygulamaya konulmutur (MEB, 2009). Yeni retim program ile 1940lardan beri ilk kez uluslararas mukayeseli, btnsel bir deiim projelendirilmitir. Kat davran programdan bilisel ve yaplandrc bir yaklama geilmitir. retim yan sra eitim de vurgulanmtr. Yzeysel davran ifadesi yerine bilgi, beceri, anlay ve tutumlar konulmu; baskn dorusal

66

dnce yerine, karlkl nedensellik ilkesi ne karlmtr. Programlar etkinliklerle zenginletirilmi; lme deerlendirme anlaynda sreci de deerlendiren bir anlaya geilmitir (MEB, 2005). Yeni retim programnda retmekten ok renmeyi merkeze alan bir anlay esas alnmtr. Dnya belirli bir ekilde vardr ve biz onu kefederiz anlay yerine; kendi dnyamz oluturmak iin dnya ile etkileiriz ve kendi dnyamz kurarz anlay esas alnmtr. Epistemolojik dncelerimizin, pedagojik dncelerimizi dikte ettiinden hareketle, retmen/renme iin aadaki sonulara ulalmtr (MEB, 2005): Epistemolojik bir teori olarak, yaplandrmaclk dorudan retme ile deil, bilgi ile ilgilidir. Biz bilgiye ilikin bu teoriden renmeye ilikin mantki karmlarda bulunuruz. renmeye iliin dncelerimizden de retmeye ilikin karmlarda bulunur ve dnceler retiriz. Yaplandrmac yaklam retmenin nasl yaplacann aklanmas yerine, renmenin nasl gerekletiini aklamaya odaklanr. renmede aktif rol alanaktif olarak katlan birey, bilgiyi fiziksel olarak yaplandrr. Eylemleri kendine gre yorumlayan birey, bilgiyi sembolik olarak yaplandrr. Kendi oluturduu anlam bakalarna aktaran birey, bilgiyi sosyal olarak yaplandrr. Tam olarak anlamad bir bilgiyi aklamaya alan birey ise, bilgiyi teorik olarak yaplandrr (MEB, 2005; MEB, 2009). Yaplandrmac kuram ve renme; aktif olarak bilginin yaplandrlmas, u anki ve gemi bilgiye dayal kavramlarn ya da fikirlerin ina edilmesi, birey tarafndan bir etkileime girilen dnyann yorumlanmas srecidir (MEB, 2005). renenin etkin rol ald yaplandrmac renmede, okumak ve dinlemek yerine tartma, fikirleri savunma, hipotez kurma, sorgulama ve fikirleri paylama gibi
67

katlm yoluyla renme gerekleir. Yaplandrmac renme, renen merkezli olduu iin, renciler tm renme srelerine etkin biimde katlarak, yani konuarak, yazarak, tartarak, gemi yaantlaryla balant kurarak, edindii bilgileri gnlk yaama uygulayarak, sorun zerek ve bamszca dnerek renirler (MEB, 2005; MEB, 2009). ocuun yakn evresi ierisinde yaanan sorunlar, hayat biimi, ekonomik etkinlikler, corafi faktrler renme iin temel ieriktir. rencilerin ibirlii yapmalar tevik edilmelidir. Okul sadece drt duvar deil, tm evredir. Eitim, kitap d kaynaklara ynlendirilmelidir (MEB, 2005).

68

4. BLM DEEN TARH ANLAYII VE TARH RETM

4.1 Tarih Anlaynda Yeni Bir Evreye Doru Postmodernizm 1980lerden bu yana entelektel dnyada baskn anlay olmaya balad ve yzyln sona ermesiyle birlikte bu anlay en yksek noktasna ulat. Yaadmz srete onun etkisi tarih almalarna kadar uzand ve modernist ve postmodernist tarihiler arasndaki saysz scak tartmalara neden oldu. Yapc halen iinde olduumuz bu genel tabloyu u ekilde dillendirmektedir: Eitim paradigmalar ve bu paradigmalarn bir getirisi olarak grlebilecek retim uygulamalarnda olduu gibi, gnmz tarih retimi anlay ve uygulamalar da acl paradigmann doasna uygun olarak deimekte ve dnmektedir. Bu balamda modern an egemen paradigmas olan pozitivizmin tarih felsefesi alannda da yerini pozitivist tesi olarak imlenen ve aslnda post yapsalc ve post modern tarih anlaylarnn bir rnts niteliini tayan yaklama brakmakta olduu [ileri srlebilir] (Yapc, 2006, s. 4). Evansa gre postmodernist etki kendisini ok ak bir biimde hissettirmektedir. Ona gre artan sayda tarihi, gerek arayn, nesnellik inancn ve gemie ilikin bilimsel yaklam tutkusunu terk etmitir. Pek ok tarihinin kendi mesleklerinin gelecei hakkndaki eletirilerine amamak gerekir (Evans, 1999, s. 12). Mandelbrote da (1996, s. 337) bugn tarihilerin en ok karlat sorulardan bazlarnn onlarn statlerine ve tarih tanmlarna ilikin olduuna ifade etmektedir: Tarihiler kendilerini nasl tanmlayacaklar endiesi ierisindeler ve kendi pratiklerinin tanmnn ve almalarnn geniliini aratrmaktadrlar. Postmodern ada tarihilerin katlmak zorunda olduu yeni tartmalar, tarihileri belki de ok alk olmadklar bir alanda daha ok temel sorunlar zerine kavga etmeye zorlamaktadr. Kimi dnrlere gre ise tarih asndan pozitivizmin ilevsizlii ya da onun anakroniklii zaten apak ortadr. Tekeliye gre (2000, s. 8-9) gnmz dnyasnda tarih yazclar artk bir konuda uzlama iindedirler: Gemite yaanm bir gerek

69

vardr ama bir tarihinin bu gerei pozitivist bir anlay iinde gereklik iddias tayarak yeniden kurmas olana yoktur. Munslow ise bu durumu ok daha keskin szlerle ifade eder (2000, s.11): Artk tarihiler, tarih felsefecileri ve anlatyla ilgili bakalar iin tarafsz tarihilerin uygulad anlamda tarihsel gereklik ve yntemsel objektiflik gibi eski modernist kesinliklerin meydan okunan ilkeler haline geldii bir postmodern ada yaadmz iddia etmek sradan bir durumdur. Dolaysyla postmodern ada tarihiler, tarihi nasl rendiimiz, nasl

aratrdmz ve yazdmz, nasl okuduumuz gibi sorunlar yeniden ele almak zorundadrlar (Evans, 1999, s.9). Bilgi felsefesi boyutuyla pozitivizm olarak adlandrlan modern anlay ile postmodern anlayn zerinde tarttklar temel konular nedensellik ve nesnellik zerine younlamtr. Pozitivist anlayta sosyal dnya, bizim dmzda, gzlemlenebilir dzenli bir yaps olan ve bu dzenlilikleri kefedilebilir bir dnyadr. Olgusal olarak gzlemlenebilir dzenli dnya, bilim insanlarnca aklanabilir ve tahmin edilebilir ve kanun benzeri genellemelerle anlalabilir (Kmbetolu, 2008, s. 18). Doadaki her ey zorunlu bir nedensellik ierisinde mekanik olarak ileyen bir srece tabiidir. Benzer nedenler benzer sonular doururlar. Dier taraftan bu bilinebilir dzenliliin evrensellii ve bilim adamnn bu dzenlilii gzlemlerkenki yanszl ve nyargszl onun nesnel boyutunu da oluturur. Postmodern anlay asndan ise bir nedensellikten ziyade karlkl etkileimden sz konusudur. Doann genellemeler yapmamza imkan tanyan yasalar yoktur. Modern anlayn aksine nesnel bir gereklikten sz edilemez. Gzlemci inceledii olaya kendi kiisel penceresinden bakar, dolaysyla zneldir. Ne kadar gzlemci varsa o kadar da doru vardr. Tarihin de ierisinde yer ald aydnlanma eksenli sosyal bilimler, deneye dayanan ve deneysel yolarla dorulanan bilimsel bilgi zerine kurulu ayr ayr bilgi
70

faaliyetleri ya da disiplinler olarak 19. yzylda modernliin eklentisi olarak domu ve bir bakma da onun ideolojisi olmutur (Kzlelik, 2004, s. 2-3). Pozitivist tarih asndan tarihinin ilk grevi, gemi hakknda olguya dayal bilgi toplamaktr. Bu olgular birincil kaynaklara eletirel yntem uygulayarak dorulanmtr ve gemiin nasl aklanacan ya da yorumlanacan belirler. Bu srete tarihiler deer yarglarnda bulunamazlar; sadece olgular ve olgulardan mantksal olarak kan genellemelerle ilgilenirler (Tosh, 2005, s. 123). Collingwood bir bilimin doasn aratrrken sorulmas gereken iki sorudan sz etmekteydi: ne tr bir eydir ve ne hakkndadr? Bunlardan birincisinin bilimin znel karakteriyle, bir dnce biimi olarak onun zellikleriyle ilgiliyken; ikincisi konusunun ayrt edici zellikleri ile ilgilidir (2005, s. 122). Munslow ise tarihin doasna ilikin ve pratikte i ie gemi drt zgn sorudan sz eder (2000, s. 14): Ampirizm meru bir biimde ayr bir epistemoloji olarak tarih oluturabilir mi? Tarihsel delillerin znitelii nedir ve ne ie yarar? Tarihinin, toplumun teorilerinden faydalanmasnn ve tarihsel anlayta aklayc ereve kurmasnn rol nedir? Anlatm biimi, tarihsel aklama asndan ne kadar nemlidir?

4.1.1 Antik adan 19. Yzyla Kadar Tarihe Baklar Tarih kavramyla hem gemite kalan insani olaylar topluluu, dier bir ifadeyle yaanm gemi hem de bu yaanm gemii konu edinen bilim kastedilir (zlem, 1996, s. 11). Ancak hali hazrda mevcut bulunmayan, bilinten bamsz olarak kendinde olmayan, yaanm gemii obje edinen bir disiplinin bilim kavram altna konmasnn meruiyet problemi antikadan beri gndemdedir (Hocaolu, 2002, s. 4). Eski Yunan felsefesi, Soktatesin filozoflar hi deimeyen eye varabilen insandr nermesine paralel bir biimde, Herakleitos istisna kabul edilerek - bir deimeyen zler felsefesi idi. Parmenides episteme (bilgi) ile doksa (san), akl

71

verisi ile duyu verisi, hakikat ile grng arasnda ayrm yapmt. Tarih de burada doksa (san) ierisinde yer alyordu. Platon grlen dnya ve kavranan dnya olarak iki bilme eidine denk den iki varlk alan belirliyordu. Grlen dnya hakkndaki bilgi kesinlikten uzakken, asl bilgi alann kavranan dnya (idealar dnyas) hakkndaki bilgi oluturuyordu. Tarih burada kesinlikten uzak bir bilgi olarak grlen dnyann varlk alanndayd. Platonun derinletirdii bu ayrm Aristoteleste sistemli bir kartla ulayordu: theoria - historia (felsefe - tarih), raito - empeiria (akl - deney). Theoria ve ratio tmel bilginin alanyd. Historia ve empeiriann alanndaki bilgi genel geerlik tamayan duyu verileriydi. Filozofun ii tmelin bilgisine ulamak olduundan tarih, felsefe asndan aratrma konusu olamayacakt (Kuzu, 1998, s. 1-8). 16. yzylda Bacona kadar bu anlay deimeyecekti. Bacon, bilim kavramn historiann ierdii anlamlardan biri olarak empeiriaya dayayarak, theoria empeiria kartln amt. Leibniz gibiler tarihin ancak olaslk kavram altnda ele alnabileceini, doa bilimlerindeki gibi yasal bilgi haline gelemeyecei, snrl bir bilgi retebilen bir bilim olarak grecekti. 17. yzyln sonlarndan balayarak, historia szc artk sadece insani - toplumsal olaylarn bilgisi olarak anlalmaya balayacakt. Hume, tarihsel olaylara nfuz edilmek iin insan doasn n plana alacak; bunun psikolojiye bal alacak bir tarihle mmkn olduunu ifade edecekti. Doa gibi nedensellik yasasna bal insann, psikoloji ile doasnn yasalar ortaya karlacak ve dolaysyla tarihsel olaylarn nitelii de ortaya kacakt. 18. yzylda yenian ilk tarih filozofu olarak anlan Vicoya, yine tarih filozofu olarak anlacak Rousseauya ve ilk defa tarih felsefesi kavramn kullanan Voltairee rastlanlacakt (zlem, 1996, s. 40-45). Herder ve Kanta gelindiinde ise tarihin bilim olma meruiyetini salayabilmesi iin yeni bir yol alyordu. Eer tarihte hibir yasallk yoksa, bu onun tam bir kaos olmas anlamna gelecekti. Yaanm gemiin kaosluu, yaanmakta olan durumun da kaosluuna iaret eder.

72

yleyse tarih de bir dzenlilie tabi olmak durumundayd. Ancak bu dzenlilik, tam olarak kavranamayacak olan bir ilahi gcn tasarrufundayd (Hocaolu, 2002, s. 6). 19. yzyla gelindiinde ise pozitivizm bir akm olarak kendisini gstermiti. Comte nderliindeki bu akma gre bilim, sadece gzleriyle grp elleriyle tutabildii olaylar incelemekle yetinmeliydi. Bilim artk teolojik ve metafizik evreleri arkasnda brakan pozitivist bir veheyle, hibir insanst varla dayanmayan ve dnce alannda birlii salayacak yeni bir din yaratmalyd. En karmak bilimlerden sosyoloji henz metafizik aamadayd ve onu bu durumdan kurtaracak olan pozitivizmdi (Sarca, 1977, s. 117-118). [F]iziksel yasalarn deimezliine ilikin genel anlay, Comte tarafndan pozitivizmin gerek tini olarak adlandrlm ve dolaysyla da toplumun yasalar da bu dorultuda tahlil edilmitir. (Kzlelik, 2004, s. 35). Dier taraftan toplumsal gereklii anlamann farkl disiplinler altnda uzmanlama ile mmkn olacana dair tutum, 19. yzylda sosyal bilimlerin dallara ayrlmasna neden olmutur. Bu koullarda: Doas ontolojik ve epistemolojik adan pozitivizmin grglc nosyonuna aykr olduu ve edebiyata daha yakn durduu gerekeleriyle bilimselliine pheyle yaklalan ve doa bilimleri karsnda ikincil bir nem atfedilen tarih disiplini, - sosyal bilim disiplinlerinin de ortaya kt - XIX. Yzylda pozitivizmin yasac, evrenselci, ampirik ve nesnelci ilkelerinin uygulanmasyla bilim mertebesine ykseltilmitir (Yapc, 2006, s. 6). 4.1.2 Bilimsel Tarihin Serveni Heredotun kimi zaman mitolojiye kadar varan betimlemelerle dolu tarihinin serveni, vakayinamelerden, kroniklerden, Leopold von Ranke ile zdeleen ve siyasi tarih zerine odaklanm profesyonel aratrmaclarn anlayna uzanmtr: Rankenin yapt tarihsel devrim, her eyden nce kullanlan kaynaklar ve uygulanan yntemlerle ilgili bir devrimdi; artk eski vakayinameler (vakanvis tarihleri) yerine, hkmetlerin resmi kaytlarndan yararlanlyordu. Tarihiler dzenli olarak arivlerde almaya baladlar ve bu belgelerin gvenilirliini lmek iin gitgide daha incelik kazanan bir dizi teknik gelitirdiler. Bu nedenle de, kendi yazdklar tarihin, bilimsel tarih

73

ncekilerinden daha nesnel ve daha bilimsel olduunu iddia ettiler (Burke, 1994, s. 6) Bu anlaya gre tarihinin grevi gerei olduu gibi gstermekti. Tarihsel gerekler, gzlemcinin pasif olduu doa bilimin gereklerine benzetilebilirdi. Tarihiler, deney tp, mikroskop ve deneysel yntemlerle deil belki ama, arkeolojiyi, dilbilimini kullanarak ve metinleri dikkatle eletirerek ksa zamanda gerekleri ortaya kararak evrensel tarihi tamamlayacakt (Jones, 1985, s. 179180). Snmeze gre, Rankeci tarih devriminin beslendii balca damar vardr: Bu damarlar, Antik Yunandan 19. yzyla uzanan tarihilik gelenei; dnemin baskn bilim anlay ve 19. yzyldaki toplumsal ve siyasal gelimelerdir (Snmez, 2008, s. 26). Ksaca deindiimiz ilk iki damarn yan sra, Wallerstein, szn ettiimiz nc damar, 19. yzyl Avrupasnn toplumsal ve siyasal tarihini ok iyi bildiimizi ifade ederek zetler (1999, s. 8): Fransz Devriminden sonra Avrupada, Fransz Devriminden nceki birok kii iin tuhaf karlanacak olan, gittike yaygnlaarak benimsenen iki anlay mevcuttu. Birincisi kesinlikle normal ve umulabilir bir olgu olarak siyasal deiimdi. kincisiyse egemenlik, ulusal egemenlik, kanunlara ya da parlamentoya bal olarak deil ama halk diye adlandrlan ey. Bunlar sadece yeni dnceler deildi; onlar mlk ve g sahibi pek ok kimseyi rahatsz eden radikal dncelerdi. Bu deien siyasal ortamda bir taraftan kurulmakta olan ulus devletler; dier taftan milliyetilik, liberalizm, sosyalizm gibi dnce akmlarnn douu gibi etkenler tarihin etkisini geniletti ve ona farkl misyonlarn da yklendii bir tablo sundu. Kapitalistleemeyerek anti-emperyalist bir z kazanan milliyeti eilimler, 19. yzylda balayan tarih yazclndaki evrimin drts ve taycs olurken (Berktay, 1983, s. 26), Avrupada tarih eitimi ulusal kimlik yaratmak ve glendirmek iin bir ara haline getirilmitir (Ersanl, 2003, s. 23).

74

Beratl (2006, s. 3) ulus devletler kurma anda, meslekten tarihilerin byk deer verdii Rankenin, btn tarih yazma gayretini Bismarca teorik zemin yaratmaya adadn ifade eder. Carr (1992, s. 24) iinse byk blm Prusya devletinin saygn memurlarndan oluan tarihi yaklamn Almanyadaki temsilcileri iin, tarihsel olgularn tesinde, yazgnn gidiini belirleyen Tanrsal Elden ve kurumlarla siyasal srece biimlerini kazandran ulusal ruhtan baka hibir geeklik bulunmayan, tarihin moda olduu bir yzyl sz konusudur. 15. yzyln balarnda nce Timurun daha sonra da olu ahruhun, sadece bir u beyi olarak grdkleri Osmanl hkmdarnn kendilerini tanmalarn istemeleri ve Anadolu topraklarnda hak iddia etmeleri zerine, Osmanllarn kendi soylarn eski Orta Asya Trk hanlarna balayan bir soyaac uydurarak ve efsanevi Ouz Han soyundan geldiklerini iddia ederek verdikleri karln (nalck, 2003, s. 62) kayna olan tarih, herhangi bir kurumun ya da bir devletin kendini merulatrma abalar iinde bir ideolojik kullanm alan olarak da bilimsel bir zemin kazanmt. Eer amaca uygun bir gemi yoksa her zaman iin yeniden icat edilebilir[di], zira gemi merulatrr. Gemi, vnlecek fazla bir eye sahip olmayan imdiki zamana daha erefli bir arka plan sunar (Hobsbawm, 1999, s. 9). Rankenin, kendisi dorudan kar olmasa da, ariv kaynaklarnn incelenmesine ve siyasi tarihe verdii nemle oluturduu yeni tarih anlay, toplumsal ve kltr tarihi zerine alanlar birer amatr konumuna sokmutu. Rankenin ardllar ise daha acmasz bir ekilde, siyasi olmayan tarihi akademiden dladlar (Burke, 2006, s. 3132). Carrn ifade ettii zere (2002, s. 24): Liberal 19. yzyl tarih grnn, dnyaya serinkanl ve kendine gvenli bir bakn rn olan laissez faire ekonomik retisiyle yakn bir benzerlii vard. Herkes kendi iine baksn, gizli el evrensel uyumu naslsa salar. Tarihin olgularnn kendileri, daha yksek amalara doru, iyicil ve grnte snrsz bir ilerleyi gibi stn bir olgunun belirtileriydi. Bu ana eilimin yan sra, elbette farkl sesler de bulunmaktayd. 19. yzyln ikinci yarsnda, sradan insanlarn tarihiyle ilgilenen, alttakilerin tarihinin ilk byk uygulaycs Michelet (Hobsbawm, 1999, s. 310) ve tarih grn insanlarn btn

75

gemiine atf noktas olan devlet, din ve kltrn etkileim alan olarak gren Burckhardt (Braudel, 1992, s. 272) bu aykr seslerden bazlaryd. Michelet kendi abasn straplarn dile getirme gcnden yoksun bir halde strap eken, alan, ryen ve len insanlarn tarihinin yazlmasna harcyordu (Burke, 2006, s. 32). Dier taraftan, etkisini gnmze kadar hissettiimiz Marx, byk adamlarn tarihinin karna, insanlarn tarihini koyuyordu. Zira insanlar, keyiflerine gre ya da kendi setikleri koullar iinde deil ama belirlenmi olan ve gemiten gelen koullar iinde kendi tarihlerini kendileri yap[maktaydlar] (Marx, 2002, s. 13). Marx, tarihin devindirici gc olarak grd retim gleri ve retim ilikileri arasndaki elikinin yansmas olarak snf mcadeleleri nda, toplumsal ve ekonomik temelli bir tarih yazmn neriyor, dneminin tarih yazmn u szlerle eletiriyordu (1992, s. 74): Gndelik yaamda, herhangi bir shopkeeper [dkkanc], bir kimsenin olduunu iddia ettii ve gerekten olduu arasnda ayrm yapmasn ok iyi bilir; ama bizim tarihimiz henz bu basit bilgiye ulaamamtr. Bizim tarihimiz, her a iin o an kendisi hakknda sylediklerine ve besledii kuruntulara hemen inanr. Birinci dnya savann ardndan ekillenen toplumsal ve siyasal koullarda, siyasal olann yannda ekonomik ve toplumsal alann da dahil edilerek insan faaliyetlerinin tmne eilen yeni bir tarih anlay g kazanmaya balad. Neredeyse tmyle bireylerin ve snrl bir elit kesimin faaliyetlerini almalarnn merkezine alan 19. yzyln tarih yazcl anlay; 20. yzylda bireyden kitlelere, kamusal hayatla ilgili olaylara ve temel yapsal dnmlere kaymtr (Tosh, 2005, s. 88). Daha ok 1929 ylnda kurulan Annales dergisi etrafnda toplanan tarihilerle birlikte anlan bu anlayn mimarlar, her eyden nce, var olan olaylarn tarihi olarak adlandrlabilecek bir yazmn tesine geebilme (Boratav, 1985, s. 7) arzusundaydlar. Tarihiler sadece daha kapsaml bir yaklam gelitirmekle kalmayacak, dier disiplinlerden faydalanarak disiplinler aras bir yntem zerine younlaacak eserler vereceklerdi (Snmez, 54-55). Annalesin kurucularndan Febvren tarihilere ynelik tarihiler, birer corafyac olun. Hukuku, sosyolog
76

ve psikolog da olun sylevi disiplinler aras anlayn bir iaretiydi (Burke, 2006, s. 24). Iggers (2007) henz 1930 ve 1940'larda Marc Bloch ve Fernand Braudelin bir olaylar silsilesini izleyen anlatya dayal tarihten, zgl bir zaman aral iinde incelenen koullara dayal bir tarih anlayna dn[dn] ifade eder (s. 7). Bu okulunun sonraki kuaklarnn en nemli temsilcilerinden Braudel (1992, s. 2833) belge ve malzeme eletirisine kar bir itiraz olmadn belirtir. Ancak, eletiri, tarih iin gereken atlm salamakta yetersizdir. Rankenin szn ettii tarihin salam zemini, gerekten cereyan ettikleri haliyle olaylar ve tarihin egemen faktrlerle aklanmas onlar iin bir anlam ifade etmemektedir. nsanlarn tarih yapt gibi tarih de insanlar biimlendirir. Toplumsal gereklere ancak kendilerinde ve kendileri iin yaklalmaldr. Bunun yan sra, filozoflar, tarihi, hakikiyi inceleyen bir bilim olarak hem nesnel hem de znel olup olmadn sormadka nesnellik tartmas uzayp gidecek, tarih ya kahin olacak ya da bilim olmayacaktr. Annales okuluyla yaygnlaan sosyal tarihilik anlaynn tarihilie nerdii yntemlerden birisi karlatrmal tarih idi. Blochun karlatrmal tarihten anlad, farkl toplumsal ortamlarda da olsa, gze arpan iki ya da daha fazla fenomenin seerek belirli analojilerle sunulmas; yaplabilecek tm lmlerle ortaya koyduklar farkllklar ve benzerliklerle beraber evrimlerini gsteren eriyi takip edebilmek ve elverdii lde olgular aklayabilmekti (Bloch, 1985, s. 21). Dier taraftan, vurgusu bireyden kitleye kayan tarihin niceliksel bir ifadesi de olacakt. Byk adamlar zerine younlaan tarihin saylarla pek ii yoktu, ama ekonomik ve toplumsal temelli ve eitli topluluklarn tarihiyle ilgilene tarih iin say ve oranlar byk nem tamaktayd (Tosh, 2005, s. 169). rnein lkemiz tarihilerinden, Annales Okulu temsilcileri ile dorudan mnasebetlerde de bulunmu olan, mer Ltfi Barkan, Osmanl iktisat tarihi zerine

77

almalarnda niceliksel yntemi kullanarak Osmanl vergi gelirlerinin nerelerden, ne ekilde toplandn ve bunlarn ne biimde harcand zerine duracakt. Barkan, tarihiliimiz asndan ok byk nem tayan Hdavendigar Livas Saym Defterleri adl eserinde niceliksel yntem zerine grlerini u ekilde ifade eder (1988, s. 2): Bunda byle sosyal messeselerin, idari rgtlenmelerin veya ekonomik ve mali meselelerin tarihi ile megul olmak lzumunu hissedecek olan Trkiye tarihileri iin, basit kayt ve gzlemler, yahut basma-kalp tariflerle yetinmeyip, olaylar rakamlarla lmek ve kyaslamak, onlarn zaman ve mekan iindeki yerlerini, nispetlerini ve geliim ynlerini tayin edebilecek ekilde tablo ve grafik gibi modern istatistik aralarn kullanmak lazm gelmektedir. 1960larda ilk bilgisayar rneklerinin kullanma girmesiyle, niceliksel tarih aratrmalar asndan yeni bir dneme girildi. zellikle Amerikada bilgisayar destekli tarih aratrmalarnda byk bir art yaand. Daha nceleri incelenmesi ok uzun zaman alan ve veri kayplarnn yaand doum, evlilik, lm, tapu, vasiyet ve vergi kaytlar gibi ariv malzemeler ok daha ksa bir zaman dilimi ierisinde ve ok daha az veri kayplaryla tarihilerin hizmetine girdi. Ladurie, bu teknolojik gelimeyle birlikte birinci dereceden nem tayan, fakat genilii nedeniyle tarihilerin gzn korkutan belgeler incelenebilir olduunu; bunun yan sra, depolanabilir nitelikteki veriler, sonraki aratrmaclar iin kolay ulalabilir bir ariv imkan sunduunu ifade eder. Dier taraftan o, en azndan niceliksel tarih alannda, yarnn tarihisi ya bir programc olaca[], ya da bir tarihi olarak varolu koullarn yitirece[i] endiesi iindeydi. (1985, s. 132-135). Tarih almalarnda bilgisayar temelli istatistik programlarnn kullanlmasnn onu bilimsel yapt anlam ortaya kyordu. Bilimsel tarih, bilgisayar sayesinde mmkn oluyor, geleneksel tarihteki gibi insan davran hakknda tutarsz, eksik, mulak ve zmni varsaymlar yerine ayrntlar aka belirlenmi, kimi zaman, saysal yollarla snanabilecek matematiksel yollara dayanyordu (Evans, 1999, s. 46). Snmeze gre (2008), Braudel sonras Annales okulu kuann nicelletirme

bys iinde artan bir biimde bilim insan olma hevesine kaplmlardr. Enstitler
78

laboratuar olarak grlmeye balanm, bilimselliin nicelik aratrmalarndan getii vurgulanmtr. Ancak Snmez, Iggersa dayanarak, nicelletirmenin Annaleste bir temel bulmasna ramen, nicelletirmenin Annalesin ocuu olmadn da ifade eder (s. 88). Bu gelime, bilimsel olmad iddiasyla geleneksel tarihe kar kan sosyal tarihilik uzanml nicel tarihiliin, geleneksel tarihle ayn gereklie, pozitivist nesnel gereklik anlayna sarldn gstermesi bakmndan nem tamaktadr. 4.1.3 Pozitivist Tarih Anlayna Ynelik Eletirilerin Younlamas 20. yzyl balarnda fizik biliminde depremler yaratan grecelik teorisi ve kuantum fizii gibi gelimeler, yzyln ikinci yarsndan sonra tarihilik alannda uzun zamandr unutulmu olan bir eyin, tarihte olasln ve ans faktrnn, ele alnd tartmalarn yaanmasna neden olmutur. Olaslk, ans ve bireyin rolnn tarihte ne derecede etkili olduu etrafnda ekillenen tartmalar, mevzu bahis etkenlerin nedensellik balamnda ele alndnda tarihteki genelleme yapmay mmkn klp klmad gibi, tarihi bilimler kategorisine koyduu savunulan zelliklerinden, bir konuyu gndeme tamtr. En bilineni olarak Pascaln Kleopatrann burnu biraz daha ksa olsayd, dnya tarihi daha farkl olacakt yorumunun srkledii tartmalar farkl boyutlara ulamtr. Tarihte olasln rol, tarihsel genellemeler yapmay imkansz kld gibi zellikle pozitivist tarih anlaynn dayanak noktalarndan birine ynelik bir eletiriyi beraberinde getirmitir. nk Karaayn da belirttii gibi (2004, s. 5) olasln kullanl, determinizmden bir sapa iaret eder. Tm bunlarn yan sra, faizmin ykselii, yaanan iki dnya sava, kresel kapitalizmin giderek genilemesi fakat emeki kitlelerin giderek yoksullamas, teknolojik ve enformasyon alanndaki gelimeler hem bilim hem de tarihi merulatran st-anlatlarn yklmasna yol a[mtr] (Munslow, 2000, s. 31) .

79

ABDdeki st rtl gerilimler, 1960larn balarndaki sivil itaatsizlik hareketi ve daha sonra gettolardaki kanl ayaklanmalar biiminde patlak verdi. Cezayir Sava Franszlar; Vietnam Sava da Amerikallar derinden bld. 1960larn sonlarnda Berkeley, Paris, Berlin ve Pragdaki renci hareketleri hem Batdaki kapitalizme hem de Sovyet tarz Marksizme kar bir muhalefetti (Iggers, 2007, s. 100). 1968de tm Avrupaya yaylm olan ayaklanmalar, endstriyel toplumun insanl refaha gtrd yolundaki sylemin aksine endstriyel toplumun doay ykma gtrd sylemi erevesine yeil bir muhalefeti de ieriyordu: Avrupada yeni sol hareketler 68 devriminden dodu. Yetmili yllarn Avrupasnda bir yandan eski komnist partiler, sendikalar ve gerilla rgtleri glerini snarken, bir yandan da 68 ruhunu tayan yeni bir sol ortaya kyordu. iddetsizlik ilkesini, bar mcadelesini, nkleer kartln ve kadnlarn zgrlk hareketini n plana alan yeni hareket, zamann Sovyet ve in tipi sosyalist sistemleriyle aralarna mesafe koymu dogmatizm kart yeni Marksist-Leninist gruplarla nce sokakta bir araya geldi. Bu hareketler yurtta insiyatifleriyle birlikte 68 ruhunu siyasete tercme ederken yeni bir siyasi akm yarattlar. Adn da yeil hareket koydular. Yeiller sanayi uygarlnn dnyay ykma gtrmesine, nkleer felaket tehdidine, totalitarizme ve eski toplumu simgeleyen btn baskc uygulamalara kar doayla uyumlu, zgr, eitliki, yeni bir toplumun hayalini kurdular (ahin, 2010). Halkn (2000) yaanan bu tarihsel sreci insanln sosyal gelimesi, doutan gelen anlayna gre, iddetle sarsld her vakit, akld bir phecilik g kazanr eklinde tahlil eder (s. 118). Bu phecilikle birlikte, 1970lerde ABD merkezli bir edebiyat eletirisi kuram olarak ortaya kan yeni tarihselcilik kuram, mevcut tarih anlaynn sorgulanmasnda byk etki yapmtr. Yeni tarihselcilik yaznsal metinlere ayrcalk tannmasn reddeden bir eletiri akm olarak gndeme gelmitir (Oppermann, 2006, s. 16). Ancak, yeni tarihselcilik ok daha geni bir kltrel analiz sahasna ilerleyerek edebiyat eletirisinin snrlarn am ve ampirist paradigmaya dorudan kafa tutan varsaymlar[yla] (Munslow, 2000, s. 54-55) Tarih nedir? levi, doas, anlats nelerdir? Tarih nasl yazlr? Tarih nesnel olabilir mi? gibi gemiin nasl bilinebilecei ve yorumlanabilecei[ne] dair temel sorular gndeme getirmitir (Oppermann, 2006, s. 1).
80

Dier taraftan, 1970lerde byk lde antropolojiden beslenen ve tarihsel aklamann byk kurgusu olarak snfa meydan okuyan bir toplumsal tarih anlay domutur. Yeni Kltrel Tarih olarak bilinen bu anlay tek tek olaylar ele alp sonra onlarn daha byk toplumsal anlamlarn bulmaktan yana tutum taknmtr (Munslow, 2000, s. 22). Diyalektik dncenin karsnda yer alan bu antropoloji kaynakl yapsalc yaklamda deiimin, kopmann artk bir anlam kalmamtr. Tarihsel hareket, deimez olann dnm geirene stn geldii, deniz yollarnn tarihi, buday ya da maden ocaklarnn tarihi, kuraklklarn ya da sulamann tarihi gibi kmltsz bir tarihtir (Dosse, 2008, s. 230-231). 4.1.4 Postmodern Bir Tarih Anlay Olarak Yapskmclk imdi tekrar blmn bana dnersek, Munslow, alntladmz tarihin doasna ilikin sorularna ilikin olarak, bu sorulardan ilkinin, tarihin bilgiyi elde etmek ve kullanmak iin kendi kurallar olan bir bilgi kuram olup olmadna dair bir temel bir soru olduunu syler. Tarih ayr bir deneyci bir disiplin mi, kurmac sosyal bilimlerin bir dal ya da bireysel tarihinin yapt seimlere bal olarak mphem bir entelektel ura mdr? Dier soruya verilen cevap ise bu temel sorusunun ipularn vermi, kendisi buradan hareketle genel olarak tarihsel bilgiye farkl yaklam olduu kanaatine erimitir: yeniden kurmaclk, kurmaclk ve yapskmclk (Munslow, 2000, s. 36). Bizim burada, ok daha karmak olan yapsn daha ak bir ekilde ortaya koyabilmek kaygsyla, karikatrize ettiimiz tarih yazcl yaklamlarndan Rankeci anlay ya da Alman Tarih Okulu gelenei Munslowun yeniden kurmaclk; Annales okulu merkezi konumda olmak zere sosyal tarihilik yaklam ve 1960larda ABDde byk taraftar kazanan modernleme teorisi de kurmaclk olarak adlandrd yaklamlara tekabl eder.

81

Munslowa gre yeniden kurmaclk, yerleik uzlamay ya da 19. yzyldan gelen saduyucu deneyci gelenee gnderme yaparken; kurmaclk, tarihsel aklamada genel yasalara ilgi duyan soysal teori okullaryla sosyolojiden esinlenmi teki rnek olay aratrmalar ve baz tarihilerin biyografik almalarna gnderme yapar. Yapskmc yaklam ise tarih almalarndaki kaynaklar, yorumlar ve tarihsel kavrayn greceliine vurgu yapar (Munslow, 2000, s. 36-37). Yapcya gre yapskmc yaklam postyapsalc ve postmodern

paradigmalardan beslenen, bireyi ve kltr n plana karan, dilin rolne vurgu yaparak edebiyat yntemlerini kullanan ve tarihilerce oluturulmu pek ok tarihsel anlat olduu ilkesini merkeze alan ok perspektifli bir yaklamdr (Yapc, 2006, s. 15). Antropolojinin yan sra Yeni Tarihselcilik edebiyat eletirisi kuramndan doan Yeni Kltrel Tarih yapskmc tarihin ana kaynaklarndandr. Yapskmcln paras olduu postmodern a Munslow tarafndan aadaki gibi tanmlanr (2000, s. 120 121): [P]ostmodern ada, gelien ve arya kaan bir ironi duygusuyla, nesnel bilginin salad kesinliklerin kayboluundan dem vurulmaktadr. Bu ada disiplinler hakikat ve nyargsz bilgi retmekten ok imdiki zamana ya da gelecee ynelik hakim olma ve tabii olma eilimlerini yaatmay amalayan tarihsel kltrel pratikler (st-anlatlar) ya da kurallar dizisi olarak grlr. Postmodern ya da yapskmc bak asndan, nesnel bilim nesnel, genel, evrensel ve akn deildir, aksine Bat uygarlnn gnmzdeki egemen kalplarn merulatrr. Lyotard, Foucault, Barthes ve Derrida, gereklii dil ierisinde tam olarak temsil etmemizin mmkn olmadn ve dolaysyla nesnelliin uygulanabilir bir ey olduunu varsayamayacamz gibi, ne bilginin mtekabiliyet teorisini ne de Popperin mantksal pozitivizmini kabul edebileceimizi savunur. Buradan kan sonuca gre, potansiyel olarak zerk, ideolojik olmayan bir hayvan olarak birey nosyonu da kusurludur ve bylesi bir varlk tarafndan retilecek bilgi, iktidar arzusunu gizleyen bir ilenmi rn, uydurulmu bir bulu olmak durumundadr. Bylelikle, grecilik ve kukuculuk ayralar postmodernizmde en st seviyelerine erimitir. Bu haliyle postmodern tarih anlay hem geleneksel/yeniden-kurmac tarih yaklamn hem de sosyal teorici/kurmac yaklamlar karsna alr.

82

Iggers (2007), eitli sosyal tarih yaklamlarnn geleneksel tarih yazmnn ana varsaymlarna meydan okumakla birlikte, tarihsel aratrmay doabilimlerine yaknlatrmaya almalara nedeniyle geleneksel tarih yazmnn temel varsaymlarna dokunmad ifade ediyordu (s. 3). Postmodernsit tarih anlay ikisinin birden hem ana varsaymlarna hem de temel varsaymlarna kar bir meydan okuma olarak okunabilir. Tarihi Lawrance Stone bu meydan okumay ilk hissedenler biri olarak, 1979da Past and Present dergisinde yaynlanan The Revival of Narrative: Reflections on a New Old History (Anlatnn Canlanmas: Yeni Bir Eski Tarih zerine Dnceler) adl makalesinde tarihileri bu meydan okumaya kar uyarda bulunmaktayd (Evans, 1999, s. 15; Iggers, 2007, s. 99; Hobsbawm, 1999, s. 283). Tarihiler her zaman hikayeler anlattlar Thucydidesden bu yana diye balyordu Stone, fakat tarihle sz syleme sanatnn bir dal olarak ilgilenil[miti]. Elli yldan bu yana ise, II. Dnya Sava sonras yeni tarih (new history) olarak adlandrlan anlayn uygulayclar ve meslek nclerinin ilgileri arasnda bu hikaye anlatclnn (storytelling) hret hastalna yakalandn aklyordu (Stone, 1979, s. 3). Stone deiimin iaretlerini gsteriyordu: Tarih konular, olaylarn kuatt insandan, olaylarn iindeki insana; alma problemleri ekonomik ve demografik olandan kltrel ve hissi olana; etkinin birincil kaynaklar olarak sosyoloji, ekonomi ve demografiden antropoloji ve psikolojiye; zne sorunu, gruptan bireye; tarihsel deiimi aklama modeli, katmanl ve tek nedenli olandan birbirine balanm ve ok nedenli olana; metodolojide grup esasndan birey rneine; dzenlemede analitiksel olandan tanmlayc olana ve tarihilerin almalarn kavramsallatrmada bilimsel olandan edebiyata doru (Stone, 1979, s. 23-24). Stonea gre btn bu deiimleri zetleyecek tek bir kelime yoktu; fakat, anlat (narrative) btn yaananlar iin sembol bir kod-kelime (shorthand code-word) vazifesi grmek zorunda kalacakt (1979, s. 24). Ayn derginin bir sonraki saysnda Eric Hobsbwm, Stoneun byk niin sorularn sormaya adanan tarihte, genelletirici bilimsel tarihte bir gerileme

83

grd inanc zerine bir makale yazacakt: Anlatnn Canlanmas: Baz Grler (The Revival of Narrative: Some Comments) (Hobsbawm, 1980, s. 3-8; Hobsbawm, 1999, s. 283). Hobsbawm burada, Stoneun argmanlarndan iki soru karlabilecei kansndadr: Tarih yazmnda neler olmaktadr ve bu gelimeler nasl aklanacaktr? (1999, s. 284). Hobsbawm, tarih yazmnda fikirlerin kullanlmasnda bir dn yaanmas ve tarih almalarnda kyda kede kalm temalara olan ilginin artmas gibi deiimler gzlemlense de, basit anlat tarihine ok az rastland kanaatindedir. Tarihiler farkl alanlara younlam olsalar bile byk niin sorularyla ilgilenmeyi srdrmektedirler (s. 284-286). Hobsbawm iin, Yeni tarihilerin savatan sonraki yllarda tarihin sosyo-ekonomik temeli ve belirleyicileri olarak grlen etkenlerde younlaarak ve geleneksel anlat tarihini geri plana atarak salad baar, deiimin nemli bir nedenidir (s. 288-289). Hobsbawmn 1980deki makalesinde ifade ettii ekilde tarihiler halen byk niin sorularyla ilgilenmeye devam etmektedirler; fakat anlat tarihine olan ilginin zannettii kadar az olmad da bir gerektir. .

Daha 1973te Hayden White, Valery ve Heideggerden Sartre, Levi-Strauss ve Michel Foucaultya Avrupal dnrlerin, yeniden kurmacln (historical reconstructions) kurgusal karakterine vurguyla tarihsel bilincin deeri konusunda ciddi phelere sahip olduunu ve tarihin bilimler arasndaki yeri olduu iddiasna meydan okuduunu aklyordu. Bu srete baka bir ktada, Anglo-Amerikal filozoflar, tarihin statsnn mutlak bir bilim mi yoksa sanat m olduu hakkndaki phelere dikkat eken, tarihsel dncenin kltrel ilevi ve bilgi kuramsal stats zerine eserler retmekteydiler (White, 1973, s. 1-2). Aslnda, nceki dnemlerde, aydnlanma felsefesinin byk spotlar altnda dikkat ekemeyen birok dnrn tilmizi de farkllam ehrelerle, farkl cephelerden egemen tarih anlayna eletiri yumruklarn sallamaktadr. Paul Valerynin 1945te ifade ettii Tarih, insan zekasnn bugne kadar yaratt en tehlikeli meyve fikrinden hareketle yazd makalesinde Ylmaz (2000), Valeryi

84

rahatsz eden eyin tarih yazmlarndaki bellekten kaynaklanan bir tehlike olduu kansna ular (73-74). Tarihin anlatt yk ok eitli biimlerde anlatlabiliyorsa, bir noktadan sonra olay ayn olay olmaktan kar. Bellekten baka bir ey olmayan tarihin kusurlu bellei nefret, iddet ve muhalefet yaratr. Hibir zaman sabit kalmayan olaylarn anlam, bellein ileyi biimi ve beklentilerin ufkuna bal olarak deiebilir (80-81). Tarihte mutlak anlam yerine, srekli deimekte olan anlamlar okluuna vurgu yaparak genel geerlik arayan her trl giriime kar koymak gerektiini ifade eden Diltheyin hermentii (zlem, 1996, s. 146), Heidegger ve Gadamerde radikalleerek her eyi doaya balayan ve her eyin yasalar yoluyla kavranlabileceine inanan tarihsicilie oklarn ynelten varoluu-hermentik olarak karmza kar (zlem, 1996, s. 159). Gadamere gre tarihsel metin, anlam balamsal olmas nedeniyle farkl yorumlarn hepsini destekleyebilir. Metnin anlam yazarn niyetlerinden ok dilin geni kapsaml ufkuyla desteklendii iin yazarn aar (Aysevener, 2001, s. 63). Nietzsche ve Marxta kaynan bulan Sartren varoluuluu, tarihi hem yapan hem de ondan etkilenen insann gemi karsnda aresiz olduu ve olmu bitmi gemie ynelik her abann bir yeniden kurma olmak zorunda olduu kanaatindedir. Dolaysyla ona gre insan, yalnzca imdisine egemen olabilir (Sarolu, 2008, s. 254). Dier taraftan I. Dnya Sava srasndaki gelimeleri ve sava sonras Marksist teorinin pratii olarak dnlen Sovyet Devrimii sonras Rusyada yaanan gelimeleri Marksist tezlerden kopma olarak grerek harekete geen Frankfurt Okuluda anlmaya deerdir. Okul bir bakma pozitivizm ve bilim eletirisi zerinden etkili olmu, sosyal dnyay verilere indirgeyen pozitivistlere nesnelliin olanakl olmadn iddia ederek bilisel kabul edilebilirlii ne karan, aydnlanma ve zgrlemeyi amalayan eletirel teoriyi alternatif olarak sunmutur (Kzlelik, 2004, 101-110).

85

Bu atmosferde yeniden kurmac ve kurmac tarih yaklamlarna eletiriler ynelten yapskmc olumaktayd. Postyapsalclk, bugn otoriter ideolojilere ve politik sistemlere kar tarih yaklamnn, postyapsalc ve postmodernist kkleri

postmodernizm olarak tanmladmz daha genel bir tepkinin paras olarak grlebilir. Postmodernizm postyapsalcl da iermektedir (Sim, 2006, s. XII). Adndan da anlalaca zere postyapsalclk, yapsalclk sonras bir anlaya iaret etmektedir. Yapsalclk ampirizme ve ampirizmin tekabliyet teorisini aklamakta dilin gcne kar duyduu inanca kar bir meydan okuyu olarak (Munslow, 2000, s. 48), yzeydeki grntnn altnda, derinde yatan kurallarn ve yasalarn oluturduu yapy arayan ve yapy oluturan birimlerin tek balarna anlam tamadklarn, yap iinde birbirleriyle olan bantlardan anlam kazandklarn savunan (Tfeki, 2004, s. 50) bir yntem olarak ortaya kt. Bu yntemde dil, tarihsel bilgi de dahil olmak zere her trl bilginin retilmesi bakmndan deer tamaktadr. Postyapsalc olarak adlandrlan dnrler, dilin kendi iinde kapal bir sistem deil, snrsz bir yapya sahip olduunu savunarak metin merkezli bir yaklam gelitirdiler. Her metnin arkasnda bir yapnn olduu iddiasyla okuyucuyu hie sayan yapsalc grn aksine; metnin anlamn yazarn deil, okuyucunun belirlediini iddia ederek okuyucu merkeze aldlar ( elik ve Eki, 2008, s. 102-103). Postyapsalc anlaya gre metin, kendi iinde dier metinlere yapt gndermeler yoluyla srekli bir deiim sreci iinde anlamlar retir. Bu a yaps sonucu ortaya kan metindeki karar verilemezlik, metni tarif edilemez klar. Dolaysyla, tarih syleminde kullanlan dil de rastlantsal, kesinlikten uzak ve blc bir biimde oluur (Oppermann, 2006, s. 2-4). Dilin belirsiz yaps, dil araclyla elde edilen bilgiyi de ayn lde belirlenimsiz klacandan, tarihsel aklamalar olarak hakiki anlatlar kurmak imkanszdr (Munslow, 2000, s. 53).

86

Barthese gre bir metin, birok kltrden alnan ve karlkl diyalog, taklit, yarma bants iine giren oul yazlardan oluur. Ancak bu oulluun olutuu yer bugne kadar sanld gibi yazar deil, okurdur. Klasik eletiri okuyucuya hi dikkat ekmedii iin yazn alanndaki tek kii yazard. Ancak, bir hikaye anlatlr anlatlmaz metnin geirimsizliinden dolay, iletiimsizlik doar, sesin kayna kaybolur ve yazmaya balamakla birlikte yazar kendi lmne giri yapm olur. Yazma geleceini teslim etmek iin mit alaa edilmelidir. Okurun douu, yazarn lm pahasna gereklemek zorundadr (Barthes, 1977, s. 142-148). Tarih metinlerinde de, metne deerini veren tarihi deil, okuyucunun kendisidir. Postmodernist tarihin yolunu aan kiilerden olan Foucault (2001), mevcut haliyle tarihin, riteller gibi, kutsallatrma ayinleri gibi, cenaze trenleri gibi, ayinler gibi, sylence anlatlar gibi, bir iktidar yaratcs, bir iktidar younlatrcs olduu kanaatindedir (s. 78). Ona gre, tarihsel bilme ne kadar ileri giderse gitsin, ne doaya, ne hukuka, ne de bara asla ulaamaz. Tarihsel bilme her zaman, ilikileri ve atmalaryla birlikte glerle ve g ilikilerinin karara baland olaylarla karlar (s. 182). Baka bir postmodernist tarihi olan Jenkins (1997) ise Edward Carr gibi tarih nedir diye sormak yerine tarih kim iindir sorusunu sorar. nk tarihin kimin iin yapld dnldnde, tarihin ne olduu sorusunun cevabna da ulalr. Tarihin kim iin olduu sorusuna verdiimiz cevap kadar tarihin ne olduuna ilikin farkl sonulara ulalr. Ayn tarihsel konu zerinde alan iki tarihi ou zaman ayn kaynaklar kullanarak farkl sonulara ulaabilirler. Dolaysyla Jenkins, tarihi bir ideolojik kullanm arac olarak grr. Ona gre, resmi tarih de, ona alternatif olarak sunulan tarihler de ideolojiktir. Aralarndaki fark, resmi tarih denilen eyin savunucularnn iktidardaki konumlarnn gl olmalardr. Gn geldiinde alternatif tarih olarak sunulan tarih, resmi tarih olabilecektir. Dier taraftan Jenkins, tarihsel imgelem ve empatinin imkanszlna iaret eder. Ona gre, empati en iyi ekilde J. S. Millin karlkl zgrlk fikriyle aklanabilecek olan liberal ideolojinin bir kuruntusudur. Millin zgrlk anlayna

87

gre birey istediini yapmakta zgrdr; bakalarnn zgrln azaltmamak kaydyla. Bunun grebilmek iin de kendisini bakalarnn yerine koymal ve olaylara onlarn bak asndan bakmaldr. Tarihi de, imdi olmayan gemii aklayabilmek iin elindeki czi belgeyle ayn mantktan hareket eder. Ancak bu yaklamn yapt son derece yerel ve zamanla kaytl bir ideolojiyi (liberalizmi), zaman ve mekana genelletirmek ve bylelikle Millin kafasn (liberalizmi bilmeyen ve ne yazk ki hibir zaman okumann zevkine erememi ortaa kyls ile Vikingler dahil) herkesin kafasnn yerine koymaktr (Jenkins, 1997, s. 50-57). Yeniden kurmac ve kurmac tarih yaklamlarnn savunucularnda da tarihin iktidar ve ideolojik ara olarak ktye kullanmna ilikin eletirilerne ska rastlamak mmkn. Ancak onlar tarih bilimini bu yanl uygulamalarn alan olmaktan saknmann yollarna iaret ederken; postmodern tarihiler kurgusal karakteri nedeniyle tarihin bir iktidar ve ideoloji arac olmaktan kurtulamayaca kanaatindedirler. Rosenau (1998) postmodernistlerin tarih anlayn pheci ve olumlayc olmak zere ikiye ayrr. pheci postmodernistler tarihe tarih iin olduu, srekliliin tan olduu, ilerleme dncesinin canl resmi olduu, nedensel kavrayn kant olduu anlamnda deer vermezler. Gereklii ve hakikati varsayan, tarihin faili olarak insan merkeze alan ve Batl karakteriyle dier kltrleri geri plana atan, gereklii olmayan bu tarih anlay, bir mit kayna olarak ideolojik ve nyargsaldr. Sadece bugne etki ettii srece anlaml bulunmaktadr. Bu grleri savunan pheci postmodernist tarih anlaynda tarihe kalan ey; yeni olana zel bir deerin yklenmedii, ilkel olana ve gelenee deer verilen bir hatrlama, bir yeniden toplamadr (recollect) (s. 113-115). Olumlayc postmodernist tarih anlayna sahip olanlar da pheciler kadar eletireldir. Ancak onlar tarihi tamamen ortadan kaldrmak yerine, tarihi sradan insanlarn gndelik yaamlar ve mikro anlatlar zerine younlaan bir anlay olarak grme eilimindedirler. Bu anlamda Yeni Tarih anlayndan etkilenirler. Dier taraftan, Foucaultnun tarihsel bilgilere, mcadelelere, kstlama ve sylem

88

arasndaki karlkl ilikilere ve tahakkm biimlerine gnderme yapan soykt anlay da byk nem tar (Rosenau, 1998, s. 117-119). Sonu olarak yapskmc tarih asndan btn yazlm anlatlar farkndaln ortadan kaldramayaca kadar derinlere ilemi bir felsefe ya da ideoloji tarafndan desteklenmektedir ve yapskmc tarih delillerdeki somut gemi, olaylar hakknda hikayeler anlatt iin kurgusal bir anlat deildir (Munslow, 2000, s. 110) Tarih, kurgusal edebiyattaki slup, tarz ve anlat yaps analizi gibi, yklendirilerek yazlmaldr. 4.2 Yaplandrmac Yaklam ve Postmodern Tarih Anlay erevesinde Tarih retimine Yeni Yaklamlar 4.2.1 Tarih retiminin Amalar Eletirisi ve Trkiyede Durum Bir disiplinin retimi, o disiplinden ayr olarak ele alnamaz. Disiplinin nelii, nasl ele alnd, o disiplinin retimine de yn verir. Tarih eitimi ve retimiyle ilgili sorunlar ele alndnda da, tarih retiminin kapsam ve hedefinin tarih retim programlar tarafndan belirlenmesi, program sorunun gndeme gelmesine neden olur (Safran, 2006, s. 19). Dier taraftan niin tarih retiyoruz?, tarih ne iindir? veya tarihin deeri nedir? sorularna verilecek cevaplar da tarih retiminin amalar balamnda ele alnr (Kstkl, 2006, s. 12; Dilek, 2002, s. 32) Bu anlamda, postmodern anlayn ve postmodern tarih anlaynn g kazanmas ve yaplandrmac yaklamn eitim programlarnda yer bulmas, tarih retiminde disiplinin bu g kazanan yaklamnn doasna uygun olarak- yeni yaklamlarn gndeme getirilmesine neden olmutur. Ancak bu deiim birdenbire yaanmam, bir srecin rn olmutur. Tarih retimi programlarnda vurgunun ierikten ok rencide tarihsel dncenin geliimine yer verilmeye balamas bu noktada nem arz eder. Husbands, Kitson ve Pendry, ngiliz tarih retiminde 1970lere kadar hakim olan anlayn toplumsal hafzann oluturulmasnn amaland, rencilerin tarihsel bilginin pasif alclar

89

olduu, Britanya siyasi ve imparatorluk tarihinin merkeze alnd byk gelenek (great tradition) anlaynn olduunu ifade eder. Yakn bir sreten beriyse, farkl pedagojik yaklam ve farkl tarih retimi amalarna sahip bir okul dersi olarak eletirel tarih (critical history) gelenei olumaktadr. Bu anlayta renci, tarihsel bilgiyi retmenin ynergelerini eitli snf ii aktiviteleri yoluyla yaplandrrken aktif bir rol stlenir. Tarihsel bilgi sadece hafzaya gemez; rencilerin birincil kaynaklar kullanarak yorumlamalar yoluyla aktif olarak gelitirilir. Eletirel gelenek, tarih retiminde rencilerin tarihin yorumcu bir disiplin olarak anlalmasn ve tarihsel kimliklerini kazanmasn amalar (Klein, 2005, 601-602). Lee ve Ashby da 1960lardan 1990lara kadar olan srete ngiliz Ulusal Programnda gzlemledii, ierik merkezli, tarihin ne hakknda olduu tzel (substantive) tarih ile tarih yapma yollarn ekillendiren ikincil/yntem olarak (second order/procedural) tarih anlaylar arasndaki bir ayrma iaret eder (Lee ve Ashby, 2000, s. 199). Bu ayrm noktasnda; retim srecinin tam da merkezinde olmayan kimlikler olarak, politikac, gazeteci ve baz tarihiler belirli yklerin ideolojik anlamlarna nem vermilerdir. Dier taraftan, retim srecinin ortasnda olan kiiler olarak birok retmen ve retim srecinin yakn evresinde yer alan kimlikler olarak birok ders kitab yazar ve aratrmac da, tarih disiplini ile ilgili olarak rencilerin dncelerini gelitirmeye nem vermitir (Lee ve Ashby, 2000, s. 199; Lee, 2005, s. 2). Yaanan bu srecin, Dilek (2002) tarafndan, tarih retiminin amalarnn sosyal ve disiplin ii amalar olmak zere ikiye ayrld savna uygunluk gsteren bir saflama olmas dikkate deerdir. Bu saflamann bir tarafnda, tarihe gelecek kuaklar yetitirme ilevi ykleyerek, onun gemiten toplad verilerle geleceimizi ekillendirmemizi salayan dersler veren ve bilimsel genellemeler ve teoriler reten bir alan olarak grenler bulunmaktadr (Dilek, 2002, s. 33). Tarih retiminin amalar asndan sosyal

90

amalar esas alan bu tutumca kiisel dnceyi gelitirmek, rencileri demokratik topluma hazrlamak ve onlar aktif yurttalar haline getirme[nin] (Dilek, 2002, s. 44) gereklilii vurgulanr. Aslann (2006, s. 162) [n]eden Trkiyede olduu gibi tm dnyada iktidarlar ve iktidar iin ura verenler, okullarda izlenen tarih programlarn etkilemek ve ynlendirmek iin youn bir mcadele ve gayret ierisine girerler? sorusu da bu erevede anlam kazanr. Saflamann dier tarafnda ise, bireyin bilisel ve duyusal geliimine katk salayan bir alan olarak tarihin gemiteki insan davranlarn aklamada entelektel bir etkinlik olduunu dnenler bulunmaktadr (Dilek, 2002, s. 33). Bu tutumca tarih retiminin amalar asndan disiplin ii amalar esas alnmaktadr. Benzer bir biimde Demirciolu da (2007) tarih retiminde esas alnan iki temel yaklam grr. Bunlardan ilki, geleneki bir tarih anlay dorultusunda, tarih retimini vatandalk ve kimlik aktarmnn bir arac olarak gren yaklamdr. kincisi ise, rencilerin bilimsel bak as ve st dzey dnme beceri ve niteliklerinin kazandrlmas esasna dayanan yaklamdr (s. 14). Dileke gre (2002, s. 32) tarih disiplininin ilevi hakknda yaplan yorumlarn fark[ll], sosyal bilimlerin yapsndan kaynaklanan bir durum olarak pozitivist ve yorumcu yaklamlar arasndaki fikri atmalarn doal sonucu[dur]. Yukarda ele aldmz ekliyle ve srasna uygun olarak kabaca snflamak gerekirse, tarih retiminin amalar hakkndaki yorumlardan birincisi bilimin toplum yaantsna katk salad inancnda olan pozitivist yaklam; ikincisi ise tarihin tarih iin olduu grn savunan yorumcu yaklamdr. Demirciolunun berlittii gibi (2001) 1970lerden bu yana lkemizde de okullardaki tarih retiminin eletirisi yaplmaktayd. Eitimciler ve akademisyenler, geleneksel metot ve yaklamlar nedeniyle tarih retiminin tatmin etmekten uzak olduu

91

kanaatindeydiler. Tarih eitimi rencilerin ilgisini ekecek ekilde dzenlenmiyor, tarih ve olaylara odaklanyordu. Demirciolu (2001) bu eletirilerin geni apl bir ekilde dile getirildii iki toplantdan sz eder: 1975 ylnda Felsefe Kurumu tarafndan dzenlenen Trkiyede Tarih Eitimi semineri ve 1994 ylnda Tarih Vakfnca Bucada dzenlenen Tarih retimi ve Ders Kitaplar Sempozyumu. 1975 ylndaki Trkiyede Tarih Eitimi toplantsnn, Tarih Kurumunca deil de Felsefe Kurumunca dzenlenmesi ilgintir. Demirciolu bunu (2001), baz tarihilerin kendi kendilerine ynelik eletirmelerine ramen, Felsefe Kurumu yelerinin ounluunun tarih retiminin ama ve yntemlerinden rahatszlk duyduklar eklinde yorumlar. Toplantda, birinci ve ikinci kademe rencilerine ynelik tarih retimi program ierik ve amalar bakmndan kusurlu bulunmutur. Birinci kademe rencilerinin 5000 yllk Trk Tarihini renmesini ummak; dier taraftan yerel tarih retimine neredeyse hi yermemek eksiklik olarak grlmtr. Ders kitaplarnda kesin doru olarak kabul edilen bilgilerle ve dogmalarla doldurulmas eletirilmi; rencilere Trklerin tarihte her zaman gl ve galip olduu eklindeki bir dncenin olumamas gerektii ifade edilmitir. Bunlarn yan sra, tarih mfredat programlarnn rencilerin anlama dzeyleri gze nne alnarak ina edilmedii vurgulanmtr (Demirciolu, 2001). 1994 ylnda dzenlenen Tarih retimi ve Ders Kitaplar Sempozyumunun amac aadaki gibi ifade ediliyordu: [B]ize miras kalan tarih kaynaklarnn yol gstericiliinde, ama ada teknik yntem ve kazanmlarn beraberliinde, Trkiyedeki tarih retimini bilimsel dncenin gereklilik ilkeleri erevesinde ele alarak deerlendirmek ve var olan resmi tarih yaklamnn giderilerek, tarih retiminde ve yazmnda izlenebilecek ada, evrensel yntemlerin ve boyutlarn uygulama alanna konulmasn [salamak]. (http://www.tarihvakfi.org.tr/icerik.asp?IcerikId=230)

92

Sempozyumun dzenleyicilerinden zbarana gre (2007, s. 1), yksekretimde tarih retimini ynlendirici bir ileve sahip tarih aratrmacl gelenei yaratamamamz nedeniyle, insanln gnmzde ulat durumu yanstabilecek bilimsel tarihili ilkelerini yakalayamam bulunmaktayz. Ar milliyeti ve dinsel elerin belirleyicilii iinde, ezberci bir mantkla, iletiim ve eletiri yeteneklerinden yoksun tek tip insan tipinin yaratlmaktadr. Sempozyum katlmclarnn birou tarafndan tarih retimindeki resmi tarih anlay eletirilerek (Tekeli, 2007, s. 34-42; Tunay, 2007, s. 52-54; Berktay, 2007, s. 69-86; Neumann, 2007, s. 98-106;) kreselleen dnyada ulus devlet snrlarn aan ok kimlikli bir tarih yazm nerilmitir (Tekeli, 2007, s. 34-42; Bilgin, 2007, s. 107-122). Bu anlamda tarih retiminde yerel tarihin (Tekeli, 2007, s. 34-42) ve szl tarihin (Somersan, 2007, s. 368-379) nemi vurgulanmtr. Tarih ders kitaplarnn rencinin renebilecekleri ekilde dzenlemediinden hareketle, rencilere tarihsel bilginin eitli kaynaklardan eletirel bir yntemle derlendiinin gsterilmesi nerilmi (Tunay, 2007, s. 52-54); tarih yazclmzdaki ve ders kitaplarndaki gerilie iaret edilerek evrensel bir bilim kadrosunun eksiklii vurgulanm (Ortayl, 2007, s. 43- 51); derslerde hayali bir altn a dncesi ile Osmanl siyasi tarihine yaplan vurgunun, insanlar gerek d bir dnyada yaatmasnn zararlarna iaret edilmitir (Akin, 2007, s. 62-68). Sempozyumda her ne kadar resmi tarih anlayna ynelik eletiriler yneltilse de, tarih retiminin doru bilin oluturmann bir arac olarak grld (Timuin, 2007, s. 55-61) ya da cumhuriyet deerlerleri ile dnya grne ynelik aykr dncelerin alanmas tehlikesine dikkat ekilmesi gibi (Akin, 2007, s. 62-68; Aybars, 2007, s. 285-294), tarih retimine sosyal amal vurgunun gl olduu yaklamlar da var olmutur. Sempozyumda yaplan eletiri ve neriler, zbarann sempozyumun daha al konumasnda da belirtmi olduu gibi (2007, s. 3), siyasi beklentiler, ilgili kurum olarak Telim Terbiye Kurulunun zm nerilerini deerlendirecek yetki ve

93

ortamdan uzak olmas ve profesyonel tarihilerin mevcut sorunlar dile getirecek bir kadro seviyesine ulaamamalar gibi nedenlerle tarih retimi programnda dorudan karln bulmamtr. Ancak sonraki almalar iin byk bir esin kayna olmutur. Yukarda sz edilen iki toplantnn yan sra, Tarih Vakfnca dzenlenen bir dizi kongre, atlye almas ve bulumalarla da tarih retiminin sorunlar tartlm ve tarih retimine ynelik yeni yaklamlar ele alnmtr. Tarih Vakfnca 1999 ylnda dzenlenen III. Uluslar aras Tarih Kongresinde temas Tarih Yazm ve Mzecilikte Yeni Yaklamlar: Kreselleme ve Yerelleme olarak belirlenmitir. Kongre organizatrlerinden Tekeli (2000), tarih bilinci denildiinde daha ok gelecee ynelik bir farkndaln sz konusu olduunu ve bunun gemiten gelecee bir sreklilik erevesi ierisinde ele alndn ifade ettikten sonra byle tanmlanan bir tarih bilincinin esasnda ierii hakknda bir ey sylenmemi olduunun altn izer (s. 8). Ona gre, insanlk tarihinin yaamakta olduu bir deneyim olarak kreselleme ve yerelleme, bireyleri ok kltrl bir hale getirmektedir ve bu koullarda tarih bilincinin ierii oulcul ve barl bir anlayla doldurulmaldr (s. 10). Bu anlay erevesinde, kongrede kreselleme ve yerelleme olgusu eitli boyutlaryla ele alnm ve mzeciliin tarih retimindeki nemi vurgulanmtr. 2000 ylnda Tarih Vakf ve Talim Terbiye Kurulu ibirlii ile ODT Kongre Kltr Merkezinde Trkiyede lk ve Ortaretim Dzeyinde Tarih retiminin Yeniden Yaplandrlmas adyla bir atlye almas dzenlenmitir. Atlye almasnn amac 1999 ylnda dzenlenen kongrenin devam niteliinde grlebilir. Atlye almasnda tarih retiminin disiplin ii amalar balamndaki neriler dikkat eker. Payko (2000, s. 125-128), MEBce dzenlenen retim programn eitli aamalardan sonra renci karsna kana kadar deiiklie uradna dikkat ekmektedir. Tepede hazrlanan programla, rencinin yz yze geldii program

94

ayn ey olmaktan kmaktadr. nk tepeden hazrlanan bir programn, birey olarak farkl zelliklere sahip rencilerin ihtiyalarna gre gelitirilmesi imkanszdr. zm, retim programlarnn okul dzeyinde ele alnmasndadr. Bir retmenin, retmen olarak grevlerinin doktriner bilginin aktarlmas deil; rencinin dnme srecini, sorgulama srecini ve eletirel sreci harekete geirmede ynlendiricilik olmas gerektii kanaati nem arz eder (Kahyaolu, 2000, s. 50-51) Yine Tarih Vakfnca, Ekim 2001 ile Kasm 2002 tarihleri arasnda lkemizin birok blgesinde tarih eitimcilerinin ve Avrupal tarihilerin katlmyla bir dizi konferans dzenlenmi ve elde edilen veriler Tarih Eitimine Eletirel Yaklamlar ad altnda kitaplatrlmtr. Bu konferanslarn, Tarih Vakf tarafndan hazrlanan Tarih Eitimi Strateji Raporunun erevesinde ilerlediini sylemek yanl olmaz. Raporda, dier eylerin yan sra, tarih eitimine ilikin sorunlarn tarihiliin ve eitimbiliminin snrlar iinde ele alnmas gerektii vurgusu (Silier, 2003, s. 1-27; 195-202), tarih retiminin disiplin ii amalar bakmndan nemlidir. 2003 ylnda Talim ve Terbiye Kurulunca yaplan Sosyal Bilgiler Program Gelitirme almalarnn ncsnde, tarih ve corafya disiplinlerine, ilkretimde sosyal bilgiler ad altnda birletirilmi sosyal amalarla ykl bir araders olarak deil, var olduklar haliyle bir disiplin olarak bakmak gereklilii gr egemen olmutur. Bu toplant, geleneksel eitim yaklamndan kopua giden yolda, yaplandrmac yaklama gre hazrlanacak sosyal bilgiler retimi program asndan nemli bir basamak grevi stlenmitir. (http://ttkb.meb.gov.tr/programlar/prog_giris/prog_giris_7.html). retim programlarnn MEBce yaplandrmac yaklama gre dzenlenmeye baland bir srete, 2007 ylnda Marmara niversitesinin ev sahipliinde stanbulda HEIRNET (History Educators International Research Network/Uluslararas Tarih Eitimcileri A) tarafndan 21. Yzylda Kimlik, Vatandalk ve Tarih Eitimi konferans dzenlenmitir.

95

Tarih eitiminin manifestosu eklinde tanmlanan Trkiyede Gemiten Gnmze Tarih retimi ve Gelecek in Beklentiler balkl al bildirinde (Dilek ve Safran, 2008, s. 5) Safran, 20. yzylda kendimizi ve tekileri tanmlamakla uratmz, 21. yzylda ise artk tarihe yklenecek misyonun kendini tekilerden stn klmak deil, bizzat kendi olmay baarabilmek olarak karmza ktn belirtmektedir. Onun ifade ettii ekliyle, [b]elki de bu yzylda tarihten kendimiz olabilmek ve kendimiz kalabilmek iin yararlanacaz (Dilek ve Safran, 2008, s. 13). Safran, Trkiyede tarih eitiminin grntsn aadaki gibi zetlemitir (Dilek ve Safran, 2008, s. 12): Tarih retimi kltr aktarm yaklamyla ele alnmaktadr. Tarihilikteki yeni bulgular programa yanstlmaktadr. Tarih program yakn tarihe ilikin konular iermemektedir. Tarih retimine ilikin aratrma bulgular programa yanstlamamtr. Tarih retimi, bilgi, deer ve beceri kazanmlarndan sadece bilgiyi hedeflemektedir. Tarih ieriinin gnlk hayatla bir ilikisi kurulamamaktadr. Mfredatn ierii, Trk tarihinin btnn vermek kaygsndan dolay, fazlasyla youndur.

4.2.2 rencilerde Tarihsel Dnce Geliimi ve Tarih retimine Yeni Yaklamlar Ata (1998, s. 108), tarih retimine ilikin yaplan bir anketteki sorulardan birine bir rencinin Ben, tarihin liselerde akademik bir alma ile bilim gibi retilmesini isterdim. cevab vermesi zerine bir noktaya dikkat eker: Akademik disiplin olarak tarih ile okul dersi olarak tarih arasnda ayrm yapp yapmama konusu. Daha ak ifade etmek gerekirse, okullardaki tarih dersleri akademik tarih almalarnn sonularnn aktarld bir ileve mi sahip olmal ya da rencilerin akademik anlamda yaplan tarih almalar gibi almalar yapmasna olanak m tanmal? Bu soru ve bu sorulara verilen cevaplar, Lee ve Ashbyn, yukarda deindiimiz (bkz. 4.2.1), tzel tarih ve yntemsel tarih anlaylar arasnda grd ayrmla ayn dzlemde bulunur. Yapc bunlar u ekilde rneklendirir: Fransa tarih dersinde
96

Galya toplumunun yerleim zellikleriyle ilgili Oppidum nedir? sorusu tzel tarih kapsamna alrken; Bu sayfadaki gerek tarihsel belgeler nelerdir? sorusu kaynak/kanta ynelik olduu iin yntemsel tarih bal altnda snflandrl[r]. (Yapc, 2006, s. 23). Geleneksel tarih retiminde tzel tarih anlay merkezi bir konumdadr. He ne kadar yntemsel tarihe nem atfeden birka tarihi ve dnr bulunmu olsa da, bunun geleneksel tarih retimine yansm olduunu sylemek mmkn deildir. Hatta tarih retiminin gereklilii konusunda bile pheler olmu, tarih retimi uyguland durumlarda ise tzel tarihin snrlar iinde kalmtr. yle ki Ata (2006), Rousseaudan bu yana renci merkezli ve ilerlemeci eitimciler tarihin ocuklar iin uygun bir ders olmadnn vurgulandn; ancak tarihe ulus devletlerin meruiyet kayna olarak bir ara vazifesi yklendikten sonra, tarih dersleri ilkretim aamasna kadar indirildiini belirtir. 20. yzyln ilk yarsnda ise, ABDde John Deweyin etkisiyle, ocuklarn yaadklar evre ve sorunlar tanmalar gibi pratik kayglarla sosyal bilgiler dersi ierisinde tarih retilmeye balanmtr (s. 43-44). Ancak unu da vurgulamak gerekir ki, Rousseau tarih retiminin ocuklar iin 15 ya ncesinde uygun olmadn ifade ederken bile tarih retiminde yntemsel tarihin kapsn aralar. nk Ataya gre (2003) Rousseau, bizim tzel tarih olarak adlandrdmz, tarih kavramlarn ocuklara ezberletmenin kolay olduundan, ancak bu kavramlarn ocuklarda ak seik dnceler oluturmadndan yaknmaktadr. Dier taraftan, tarih retimine arac olacak olan tarih kitaplarna dair pheleri vardr. Kesin olgularm gibi ele alnan eylerin farkna varlmayan sebepleri olabilir. Bu anlamda sebebini bile bilmedii olaylarn tarihini renmenin ie yaramayacan ifade eder. Ancak bir erh koyar: Tarihiler kendi fantezi tablolarn gstereceklerse; rencinin kendi tablosunu yapmas daha iyidir. Geleneksel tarih anlaynda tarih ve gemi ayn eymi gibi ele alnr. Fakat Vellann da belirttii gibi (2001), gemi ile tarih arasnda nemli bir fark vardr. Gemi, halihazrda olmu her eyi kapsarken; tarih gemii kaydeder, aratrr ve

97

inceler. Gemi, ne olduunun gereidir. Tarih ise entelektel bir tartma olarak gemiin yorumudur. Carra gre (2002, s. 14) gemiin olgular ancak tarihi onlara bavurduunda konuur; hangi olgulara, hangi dzeyde sz hakk verileceini belirleyen tarihinin kendisidir. Collingwooda gre de (2001, s. 70), aslnda tarihte daha fazla ya da daha az nemli diye bir ey yoktur; ok nemli olaylar, bizim nemli vasfn grebilmeye baladmz olaylardr. Jenkinsin gemiin oktan gemi olduu; ancak onun tarihiler tarafndan, kitap, gazete ve makale gibi eitli yaynlarla geri getirildii gr de gemi ve tarih kavramlar arasndaki farklla vurgu yapar (Alpargu, Sahin, & Yazici, 2009, s. 200). Dilek (2002), tarih ile gemiin ayrtna varmada bavurulmas gereken bir dnce biimi olarak tarihsel dnceyi (historical thinking) grr. Tarihsel dnce, tarihi anlamak, gemi hakknda yorumlar yapmak ve gemile gncel arasnda kprler kurmak asndan rencilerde gelitirilmesi gereken bir zelliktir ve bu dncelerin gerek zihinde olumas gerekse ifade yoluyla bakalarna aktarlmas, bireyin szck ve kavramlar ile oynad mantksal srecin rndrler (s. 68). Bu durum, tarihsel dncenin geliimini anlamak/aklamak iin bilisel geliim ve dil geliimi kuramlarn ne karmtr. nceki blmlerde grdmz zere (bkz. 3.4.1) Piaget, bilisel geliimi evrelere ayrmtr. Coopern ifadesiyle (1999) Piaget, ocuklarn tarihsel kaynaklardan hareketle gemi hakknda karmda bulunabilecekleri seviyelere de iaret edecek ve bununla tutarllk gsterecek ekilde, ocuklarn dnce geliimi iinde birbirini izleyen temel basamak belirledi. Birinci aamada, kk ocuklar ayn anda birden fazla bak asna sahip olamazlar. kinci aamada, rencinin dncesi gzlemlenebilir gereklik tarafndan (observable reality) kuatlmtr. nc aamada ise varsaymsal olaslklar eitliliini zihinlerinde tutabilecek durumdadrlar (s. 101).

98

Bu nc aamada, ocuklar ayn anda meydana gelen olgular anlayabilir ve bu zamansal aralklar birlikte edinilebilirlerdi. Burdan hareketle Piaget, bu dneme kadar ocuklarn yaanm zaman (lived time), a (age) ve dsal znel zaman (internal subjective time) anlayabilecek yetiye ulaamayacaklar kanaatindedir (Cooper, 1999, s. 101-102). 1970'li yllarda batl lkelerde Piaget'in bilisel geliim aamalarndan da hareketle tarihsel dnce ve bilisel geliim zerine yaplan aratrmalardan ilki olarak, R.N. Hallam tarafndan yalar 11 ile 16 arasnda deien 100 ortaretim rencisine uygulanan testte, tarihsel dnmenin 16 yana kadar ulalamad sonucuna varlmtr (Ata, 2006, s. 44; Dilek, 2002, s. 69). Bu anlayn kabul edilmesi demek, konunun giriinde szn ettiimiz, tarih disiplini ile tarih dersi arasnda bir ayrm yapmak anlamna gelir (Ata, 1998, s. 109). Yakn bir srece kadar durum byle de olmu, tarih retim programlarnda tarih dersinin tarih disiplininden ayr bir ekilde ele alnd gzlenmitir. Ancak, daha sonra yaplan aratrmalar Piagetnin savnda hakl olmadn; uygun koullar yaratldnda daha kk yataki kiilerin de soyut dnebilme ve tarihsel dnme becerilerine sahip olabildiklerini gstermitir. Dilekin 2003 ylnda Talim ve Terbiye Kurulunca yaplan Sosyal Bilgiler Program Gelitirme almalarnn ncsnde belirttii gibi Piagetnin teorisi iflas etmitir (http://ttkb.meb.gov.tr/programlar/prog_giris/prog_giris_7.html).Artk aratrmaclar, Piaget temelli bu bilisel geliim kuramlarn kabul etmemektedir. ngiltere, Kanada ve Amerika'da ocuklarn kendilerine uygun sunulan tarihi renebilecekleri ve tarihi gibi belgelerle alabilecekleri anlay yaygnlamaya balamtr (Ata, 2006, s. 44). Brunere gre uygun ekilde sunulduu takdirde her trl konunun her ocua anlatlabilmesi mmkndr. Ancak sorun, bu temel bilgilerin ocuklarn ilgi ve yeteneklerine gre nasl dzenleneceidir (Medley ve Whitetan akt. Ata, 1998, s. 117). Tarih de, basit bir ekilde olaylardan ibaret olmayp tarihi tarafndan

99

oluturulduuna gre, ocuun da bunu yapmasnda hibir engel yoktur (Yapc, 2006, s. 24) Dileke gre (2002, s. 78) tarih dncesinin geliimi, dil ve kavram geliimi, armsal dnme, tarihsel duyarllk, tarih bilgisi, uygun ders materyallerinin kullanlmas ve retim teknikleri ile dorudan balant[ldr]. Collingwood dorudan tarih retimi zerine grler belirtmi olmasa da, tarih yazm felsefesi zerine grleri, akademik disiplin olarak tarih ile okul dersi olarak tarih arasndaki ayrmn kaldrlmasnda ve tarihsel d gc/imgelem (historical imagination) hakknda yol gsterici olur (Collingwood, 2005, s. 132): Eer tarihilerin inceledii eylemler dncenin belirgin ve hissedilebilir bir biimde etkin olduu eylemler ise, bunun doal sonucu, bunlarn kantnn kendisine dncenin mevcudiyetini ifa eden bir ey olmas gerektiidir. Bir dier deyile, bu kantlar dil ya da dncenin davurumlar olmalardr; ya dilin kendisi, dnen bir kimsenin dncesini kendisine ve bakalarna ifade ettii bedensel jestler, ya da bir dilin iaretler dizisi, bu jestlerin alglanabilir dnyada brakt izler, ya da bu izlerin gvenilebilir bir sureti, ki bunlar okuyabilen bir kimse imgeleminde bu jestleri yeniden kurabilir ve bylelikle kendine ait bir deneyim olarak bunlarn ifade ettii dnceyi yeniden oluturabilir.

Aysevener (2001), Collingwoodun tarihsel imgelem kuramn sanat kuram olarak gelitirdiini, onu bir tarih kuramna dntrmek istemesinin nedeninin gerisinde ise, tarihsel olaylarn gemite olmu olaylar olarak, artk u anda bir gerekliklerinin olmad dncesinin yatt kanaatindedir (s. 44). Breckman (2000) ise cinsler, cinsellik, bellek, toplum ve ulusal kimlik gibi olgularn kurgusal yaps nedeniyle, imgelemin kltr ve tarih aratrmalarnda en ok sz edilen konulardan biri olduunu belirtir. Ona gre, 20. yzyl sonlarnda metodolojik ve epistemolojik olarak dncenin yaygn biimde bilgi yerine anlam zerine konumlandrlmasnda imgeleme dnn pay byktr (s. 237) Watts, tarihsel renmede imgelemi, sezgi ve yaratclkla birlikte armsal dncenin eleri olarak ele alr. Entelektel dnce ise, ussal ve armsal
100

elerin sentezidir. lerlemeci paradigmann dnceye ilikin geliim modelinde hem gereki hem de imgeleme dayal dnceye sahip olmak olduka zorken; Wattn modeli bunlar birletirmeye yneliktir. Sentetik ve analitik dnce arasndaki ayrmn varln tansa da, aralarndaki etkileim mmkndr. (Dilek, 2002, 73-75). mgelem bu ekilde ele alnnca, tarihsel dnme hem sanatsal hem de bilimsel bir nitelik kazanr. Bu balamda tarihsel empati de tarihsel imgelemin bir paras olarak gndeme gelir. Demirciolu ve Tokdemire gre (2008, s. 78-79), tarihsel empati rencilere gemite yaam insanlarn olaylara ve dnyaya nasl baktklarn, ne hissetliklerini anlama ve grme ans verebilir. Dier taraftan, sosyal bilimlerin ortaya koyduu verilerde mutlak bir doruluun olmad, olaylarn neden ve sonularyla ilgili aklamalarn toplumdan topluma ve kltrden kltre deiebildiini gstererek renciler tarafndan sosyal bilimlerin yapsnn anlalmasn salar. Collingwood (2005) tarihsel bilgimizin de toplumsal ve kltrel deer

yarglarmzdan arnm olmadn, olamayacan belirtir (s. 308). Bu durumda [e]er bir kuak deer llerinin babalarnnkinden farkl olduunu gryorsa, tarihi yeniden yazmas gerekecektir (s 310). Tarihsel dncenin gelimesinde dil ve kavram geliimi de nem tar. Vygotskynin sosyo-kltrel perspektifinde, renme ve gelimede kendi kendilerini srekli deitiren, sosyal ve kltrel olarak ekillendirilmi kavramlar merkezi konumdadr. Kavram bu ekilde tanmlannca, geliimin isel ve dsal grleri arasndaki dinamik etkileimi yeteri kadar temsil edebilecek evrensel bir ema da olamaz (Palincsar, 1998, s. 354). Vygotsky, kavramlarn deneme yanlma yoluyla renildiini gsterir. Yeni bir kavram duymasyla birlikte birey, frsat bulduu anda bu yeni kavram kullanmay dener. Kavram geliimi, nem tayan yeni kavramlarn retmen tarafndan dikkatli bir ekilde kullanm ile desteklenebilir. Bu durumda entelektel yetime de

101

desteklenmi olur (Cooper & Dilek, 2004). Zira tarihsel imgelemin gelitirilmesinin dayanaklarndan biri, []armsal dncede ocuun sahip olduu potansiyel zenginlik[tir] (Dilek, 2002, s. 76). ykler, ocuklarn armsal dncenin zenginliklerini ortaya koyabilecek araclar olabilirler. Dilek ve Yapcya (2005a; 2005b) gre kurgulama, tarihsel malzemeden hareketle imgelerin canlandrlmas faaliyetidir. Tarihi/yazar d gcn kullanarak tarihsel malzemeyle etkileime girer ve bu etkileimi ynlendirir. Bu etkileim sonucu ortaya kan kurgular yazl/szl olarak okuyucuya/dinleyiciye aktarlr. Ancak imgelerin canlandrlmas burada bitmez; okuyucu/dinleyici kendi deneyimleriyle bu kurguyu baka etkileimlere sokar. Bu kurgulama sreciyle tarihsel yk de gemiin yeniden yaplandrlmasn olanakl klar. Bunun farknda olan bir tarih retmeni, rnein Erpulat gibi (2003, s. 134), ortaretim birinci snf Trk-slam tarihi dersinde rencileriyle birlikte Amin Maaloufun Semerkant kitabndan blmler okuyarak Seluklu dneminin, Hassan Sabbah olaynn rencilerin zihinlerde yaplandrlmasn ve bunun gnmz dnyasyla balantsnn kurulmasn salayabilir. imeke greyse (2006, s. 75) uygun rnekler seildii takdirde, [g]emiteki gnlk yaantlarn tasvirini yaparak tarihsel figrleri daha canl klan tarihsel roman, deer aktarm ve ulusal bir tarih bilincinin yaratmnda okul d tarih retimi iin etkili bir eitim/retim arac olabilir. Tarih retiminin amac, rencilerin tarih disiplinin temel beceri ve dnme formlarn kazanabilmesi olunca; tarihilerin alma ekillerini ve tarihsel bilgileri nasl ina ettiklerini anlamak iin sreklilik ile deiim, kronoloji ile ykleme, nedensellik ve karlatrma ile bulgu gibi baz temel kavramlar zerinde durulabilir (Alabas & Dilek, 2009, s. 1606). Bunun yan sra, tarihsel kant, aklama ve yorum da tarihi bir bilgi formu ya da disiplin olarak anlamamz salayan kavramlar olarak karmza kar (Lee, 2000, s. 199)

102

Tarih retimine ilikin tm bu kavram ve becerilerin renci tarafndan kazanlmasnda, baka bir deyile, rencilerin birer kk tarihi gibi almalar yapmasnda aile tarihi, yerel tarih ve szl tarih nem kazanr. Bu tarihlerin nem kazanmas, postmodern tarih anlaynn byk anlatlara yerine kk lekli mikro tarihlere ve gemiin eitli yklerine verdii nemle uygunluk gsterdii gibi; rencinin ilgi ve ihtiyalarn merkeze alan yaplandrmac yaklam asndan da anlamldr. Bunun iin 1995 ylnda Genlik ve Tarih Projesi dorultusunda Avrupa apnda 32 bin renci ile ilgi duyduklar tarih trleri hakknda yaplan anketin bulgularna bakmak faydal olabilir. Tablo 2 rencilerin lgi Duyduklar Tarih Trleri Sralamas Tarih Konular Ailenizin yks Kifler ve byk keifler nsanlarn evrelerine etkileri zel konularn (otomobil, mzik, spor vb.) tarihi Savalar ve diktatrler Uzak yabanc kltrler Krallar, kralieler, padiahlarn ve dier nller Tarm, endstri ve ticaretin geliimi Uluslarn oluumu Sradan insanlarn gnlk yaam Demokrasinin geliimi 11 4 9 10 8 11 8 7 5 6 7 6 9 10 Avrupal rencilerin ilgi duyduu tarih trleri sralamas 1 2 3 4 Trk rencilerin ilgi duyduu tarih trleri sralamas 1 2 3 5

(Tekeli, 1998, s. 93-94)

103

Tabloda rencilerin ilgilerinin siyasi tarihten ok, kendi sosyal ortamn oluturan eylerden yana olmas aka gze arpmaktadr. Okullarda yaplacak bir aile tarihi almasnda, ilgisini ektii iin rencilerin katlm ok olacak; renciler tarihe ilikin sreklilik, deiim, kronoloji gibi kavramlar aktif bir ekilde kullanarak zihninde yaplandracaktr. Silierin Avrupal ve Trkiyeli Tarih Eitimcileri Bulumasndaki al konumasnda kendi aile tarihinden be kuan tarihini zetledikten sonra yapt yorum, sylemek istediklerimizi zetleyecektir (Silier, 2003, s. 6): Yukardaki aile tarihi zeti, tarih yazclnn ve zellikle tarih eitiminin ilevinin bir imparatorluk bakmndan, ulus devletin yaratlmas sanclar altnda, ulus devletin yerlemesi ve kendine gven kazanmas dneminde ve nihayet kreselleen dnyada ulus devletin yava yava nemini kaybetmesi koullarnda nasl deitiini btn ini klaryla kavramak iin bir kesiti zetliyor. rencilerin Silierinkine benzer bir aile tarihi almas, yukardaki tabloda rencilerin ilgi duyduklar tarih trleri arasnda geri sralarda yer alan uluslarn oluumu gibi bir konunun da, baka bir yolla renciler tarafndan anlamlandrlmasn salayacaktr. Collingwoodun (2005, s 310) [e]er bir kuak deer llerinin babalarnnkinden farkl olduunu gryorsa, tarihi yeniden yazmas gerekecektir grn baka bir balamda ele alrsak; babalarnn yetitii koullar aratracak ocuklar, babasyla farkl deer yarglarna sahip olduunu grebilecek ve bu farklln nedenlerini renirken tarihsel dnme srelerini kullanacaktr. Tarih bilinci gemiin yorumlanmas, bugnn kavranmas ve gelecek beklentileri arasnda ba kurma olarak tanmlannca; aileyle birlikte, kimliin nemli paralar olarak iinde doup bynlen ve yaanlan soka, mahalleyi, ky, semti, kasabay ya da kenti iine alan yerel tarih aratrmalar da nem kazanr (Silier, 2003, s. 11). Yerel tarih almas renciler asndan yaparak ve yaayarak tarih renmenin elverili alanlarndan biridir. rencinin tarihsel dnme srecini harekete geirdii

104

gibi; rencinin snf dnda birok kiiyle temasa geerek yapt aratrma sreci, snfta kazanlmas mmkn olmayan birok beceri ve yetenekleri kazanmasna olanak tanr; onun iinde bulunduu topluma kar aidiyet duygusunu gelitirir. (Demirciolu, 2007, s. 71-73). Aslan (2000) yerel tarihin [b]elli bir yerin veya belli bir yerde yaam olan toplumlarn kkenini, toplumsal, ekonomik ve politik gelimelerini, geliim zelliklerini, yaam biimlerini, bu yaam biimlerini belirleyen dokular konu edinen bir eitlilik gster[diini] belirtir (s. 195). Bu adan tematik renmeye ok elverili bir alandr. Yerel tarih almalarnda renci, aratrlan eye bal olarak corafya, ekonomi, edebiyat ya da sosyoloji belki de daha dar bir alan olarak zooloji ya da klimatoloji alanlarnda da ana temaya bal olarak bilgiler edinebilecek, karlatrmal metodu kullanarak disiplinler aras alabilecektir. Ya da Blackin (2003) Portekiz rneinde olduu gibi, bykannelerimiz nasl yemek yapard, ne eit yiyecekler kullanrd gibi bir proje srecinde, renciler nceden baharat fiyatlarnn ne kadar ok yksek olduunu kefedebilecek; Portekizin niin baharat almaya gidip bunu Avrupaya sattn anlayabilecektir (32-33). Dier taraftan, szl kaynaklar hem tarihilerin hem de birer kk tarihi gibi yetien rencilerin bir aratrma yntemi eklinde karmza kar. Tosh (2005, s. 190) szl kaynaklar szl tarih ve szl gelenek olmak zere ikiye ayrr. Szl tarih, zellikle yakn dnemin sosyal tarihine ilikin veri toplama srecinde, tarihinin dorudan ilgili kiilerle grmelerden elde ettii anlardan oluur. Szl gelenek ise, ileri dzeyde sanayilememi ve okur-yazarlk srecinin tamamlanmam olduu lkelerde (zellikle Afrikann baz blgeleri gibi), gemiten gnmze kuaktan kuaa szl olarak aktarlm anlat ve tasvirler[dir]. Szl tarihin kullanm tarihilere birok yeni imkan ve yeni bir bak as sunarken; rencileri ders kitaplarna bal olmaktan kurtarr, onlara tarihe bambaka alardan bakma ve belki de kimsenin fark etmedii bir konuyu kefetme imkan sunar (Somersan, 2007, s. 379). Ya da bu satrlarn yazarnn bana geldii gibi, o gne

105

kadar pek sz edilmemi, merak uyandran bir konunun aratrlmasn salayabilir; Atatrkle karlama imkan yakalam Ortodoks Rum kkenli bir aileye mensup Yenikyl yal bir hanmdan, Atatrkn gzlerinden birinin kr olduu duyulabilir. Burada bir sorun ortaya kar: Sz edilen annn ya da yukardaki rnek Collingwoodun (bkz. 2005, s. 88) szn ettii ekilde tarihsel yarg-ifade snfna girdii iin, ona dayanarak kantn sorgulanmas. Bu sorgulama srecinde gz kr birinin asker olma ihtimali sorgulanr ve bir yerde yle bir bilgiyle karlalarak bilgiler yeniden yaplandrlabilir: Sol gz hafif raksak ehla idi. a deildi. alk As. [Askeri] Okullardan karlmay gerektirirdi. Libyada uzun sren bir gz hastal geirdi. (Erikan, 1972, s. 16) Yapcya gre (2006) yaplandrmac tarih retimi anlaynda en nemli faktr kant sorgulama becerisidir. Kantn kayna olarak birincil ya da ikincil kaynaklara ulaacak olan renciler, kant hakknda sorular soracak, nceki bilgi ve deneyimlerinden hareketle tarihi farkl ekillerde yeniden reteceklerdir (s. 33). Birinci ve ikinci elden kaynaklar rencilere oklu bak as ve eletirel dnme becerileri kazandracak; rencilerin, hipotez kurma, o hipotezleri test etme ve sonuca gitmelerinde yardmc olacaktr (Demirciolu ve Tokdemir, s. 79). Bunun yan sra imekin de belirttii gibi (2006, s. 66)., soyut olan ve szel anlatma dayanan bir ders olarak tarih, gerekli retim materyalleri ile yeterince grselletirilmeli, ocuun ald bilgileri zihninde canlandrarak bugn ile ilikilendirmesi salanmaldr. Fotoraflar, karikatrler ya da dneme ait gazete, dergi gibi yaynlardan elde edilen orijinal kaynaklarn kullanm, rencinin birincil kaynaklarla karlaarak, tarihsel dnme srecine aktif olarak katlmn salar.

106

5.

BLM

YAPILANDIRMACI YAKLAIMA YNELK ELETRLER, TARH VE TARH RETM

Her yeni yaklam gibi, yaplandrmaclk da eletirilerden muaf olmamtr. Onun yeni bir yaklam olarak eski olann yerine geme sreci, farkl nermelere sahip olmasnn doas gerei radikal bir karakter ierir. Ona yneltilen eletiriler de, srecin bir paras olarak, bu srecin radikal karakteri kadar sert olmutur. Burbulesin (2000, s. 308) de zerinde durduu zere, yaplandrmaclk gncel bir sava meydan haline gelmitir. Bilimin nesnellii, grelilik tehlikesi, postmodern dncenin yaylmas, bilim felsefesinde pozitivizmden postpozitivizme gei ve rk, cins gibi kimlik politikalarnn hiletirilmesi gibi konular sava meydannn farkl cephelerinde arpma konusu olmutur. Yaplandrmac yaklamn neliinin farkl yorumlar da, ona yneltilen eletirilerin farkl boyutlarda olmasna neden olmutur. Matthewsin (1999), aada verdiimiz, farkl yaplandrmaclk tanmlar bu boyutlarn eitliliini gsterir niteliktedir: renme teorisi olarak yaplandrmaclk retme teorisi olarak yaplandrmaclk Eitim teorisi olarak yaplandrmaclk Bilisel teori olarak yaplandrmaclk Bireysel bilgi teorisi olarak yaplandrmaclk Bilimsel bilgi teorisi olarak yaplandrmaclk Ahlak, politika teorisi ya da dnya gr olarak yaplandrmaclk

Yaklama ynelik eletiriler bunlardan birisi ele alnarak yaplabildii gibi, bunlardan birka ya da btn ele alnarak da yaplabilmitir. Bu eletiriler, Airasian ve Walshn (1997, s. 447) rencilerin kendi bilgilerini ina ettiini vurgulayan epistemoloji ile renme ktlarn yksek dzeylere karmay hedefleyen eitim

107

yaklam arasndaki farklla dikkat ekiinde olduu gibi, yaplandrmacla baz bakmlardan yneltilebilmitir. Phillipsin (1995) belirttii gibi yaplandrmaclk psikolojik, epistemolojik, sosyolojik ve tarihsel alardan ele alnabilir. nk yaplandrmacln birok versiyonu bulunmaktadr. Versiyonlar birok noktada rtse de, aralarnda byk farkllklar da vardr. Bu durumda aalardan orman grmek, yaplandrmacl salkl bir ekilde kategorize etmek zorlamaktadr (s. 6-7). Bu nedenle ncelikle yaplandrmac yaklamda yaklam ii eletirilere gz atlabilir. 5.1 Yaklam i Eletiriler Airasian ve Walsh, her ne kadar bir teorinin, bir yeniliin deerlendirilmesinin veya yarglanmasnn teori ya da yeniliin dndan gelmesi gerektiini vurgulasa da (1997, s. 445), yaplandrmacln geni bir yelpazede tanmlanmas ve bu yelpazenin iki ucunun bazen derin uurumlar iermesi, yaklama ierden ynelten eletirileri grmeyi gerektirir. Heine gre yaplandrmacln farkl versiyonlarnn ortak olarak paylatklar en temel sav, bilginin ve anlamn tmyle insan tarafndan yaplandrlddr (Aydn, 2007, s. 2). Dier taraftan yaplandrmacln iki temel prensibi vardr: Bilgi, evreden pasif olarak alnmaz, renen tarafndan aktif olarak yaplandrlr ve renme, renenlerin deneyimleri zerine temellenen bir adaptasyon srecidir (Hoover, 1996; Dougiamas, 1998). Kilpatricke gre, bunlardan birincisi davran gelenein dnda kalan birok biliselci tarafndan kabul grr. kinci ilke ise, birok insan iin bir set oluturur. Radikal yaplandrmaclk bu iki ilke zerinde temellenirken, bunlardan sadece birincisini temel alan yaplandrmac yaklam Glasersfeld tarafndan sradan (trivial) olarak nitelendirilir (Jaworski, 1993).

108

Guzdiala gre (1997), Piagetnin vurgusu eylem ierisinde renme zerinedir ve yaplandrmac bili teorisi renmede kesinlikle bir reticinin varln destekler. Ona gre, her bir rencinin, renilen her ey iin kendi biricik anlamlarn oluturduunu syleyen eitim felsefesi, Piagetnin syledikleriyle rtmemektedir. Piaget, baz kavramlar iin iki kiinin ayn anlam oluturamayaca gibi bir olasl kurallatrmamtr. O, renenlerin nasl daha iyi rendikleri zerine eitim almalaryla genellemeler peinde koadursun; radikal yaplandrmaclar asndan, hi kimseye hibir ey retilemeyeceinden, eitim program gibi kavramlar anlamszlar. Yaplandrmaclkta renmeye ilikin bilii kavramlar yaygn olarak

kullanlmasna ramen, i retim uygulamalarna gelince bilii yaklam davranlkla ayn kefeye koyup eletirilmektedir (imek, 2004, s. 133). Bilisel geliim teorisi, sosyal yaplandrmaclar tarafndan, rencilerin nceki renmeleri kadar, snfta anlam oluturmann eitliliine etki eden okullamann politik ve kltrel doas ile retmen ve rencilerin rk, snf, cins gibi arka planlarn gz ard etmekle eletirilir. Bu eletiriye gre biliselciler, bilginin izole edilmi evrensel formlar zerine younlaarak, anlamlandrmay (meaning making) sosyo-kltrel balamdan koparr (Airasian and Walsh, 1997, s. 445). Piagetnin bireysel ynelimine kar koyup bilginin toplumsal olarak

yaplandrldn vurgulayan sosyal yaplandrmaclk ise, potansiyel anlamlar okluunun doas gerei bir kaos ortam yaratabilecei endiesiyle eletirilir (Airasian and Walsh, 1997, s. 445). Bereitere (1994, s. 21) gre, rencilerin kendi bilgilerini yaplandrdklar

iddias bilisel ya da halk psikolojisiyle (folk psychology) birlikte gelir. Yaplandrmaclar renenlerin zihinsel aktivitelerine vurgu yapar. Sosyo-kltrel etkiye deer verenler ise renenlerin evrelerindeki kltrel pratiklere dikkat eker. rnein Vygotsky btn yksek zihinsel etkinliklerin temelinin sosyal dzlemde

109

bulunduunun altn izer. Piagetciler ve yeni Piagetcilerin almalarnda ise, ocuklarn, onlar evreleyen kltrden elde etmeden nce, fiziksel dnyann salam bilgisine ulatklar yolunda gl kantlar vardr. Bu iki perspektifi birlikte ele almann pratik zorluklar dnda, biribirinin ztt bir nerme bulunmamaktadr. Bu durumda Bereiter (1994), Cobbun nerdii gibi, birinin dierinden daha salam argmanlar olduu gibi temel bir iddia olmakszn, eitli perspektiflerin ilikili bir biimde ele alnabileceini belirtir. Problem zmede bize avantaj salayacak ekilde bunlardan birini seebilir, kartrabilir ya da karlatrabiliriz (s. 21). Cobbun belirttii gibi zihin nerededir sorusunun iki muhtemel cevab vardr: biliselcilere gre kafamzda, sosyo-kltrelcilere gre bireyin sosyal etkinliinde. Buraya kadar bir sorun yoktur. Ancak, soru nc bir cevab gerektirecek ekilde, 2nin karekk nerededir? eklinde sorulursa durum deiir. Biliselciler yine, zihin kafamzda; sosyo-kltrelciler yine, zihin bireyin sosyal etkinliindedir diyeceklerdir. Verilecek nc cevapta ise, 2nin karekk maddi olmayan bir nesne olarak vardr ve o, buna bal olarak konumlanm herhangi bir yere sahip deildir (s. 22). Bereiter (1994, s. 23), bu alamda, rencilerin de kendi zihinsel durumlar ve sosyal rollerine deil, dnyayla ilikilerine ve nesnelerin kendilerine odaklandklarn belirtir. Ona gre, bilisel ve sosyokltrel yaplandrmaclklarn elbette bir deeri vardr; ancak ikisi de i yapacak bir ara salamazlar. Hardy (1997) ise, radikal yaplandrmacln bilginin yaplandrlmasnda sosyokltrel balam dikkate almas gerektii uyarsnda bulunur. Eer radikal yaplandrmaclk retmenlerin eitim anlaylarna tanmak isteniyorsa, retim pratiklerinin deimesi iin manevi deerler tamas gerekmektedir. Piagetnin bilisel geliim evreleri de eletiri konusu olmutur. rnein o, ocuklarda bilisel geliim evrelerini somut ncesi, somut ve soyut ilemler olarak snflandrrken, tarih retiminin soyut ilemler dnemine denk den ya aralnda verilmesini ngrmekteydi. Onun bu teorisinden hareketle Hallam tarafndan yaplan

110

almalarda, 16 yandan nce ocuklara tarih retilemeyecei kansna ulalmt (bkz. Blm 4.2.2). Dileke gre (2002), aslnda Piagetnin bireyin bilgiyi yaparak yaayarak yaplandrd grnden farkl dnmeyen, aratrmaclarn bazlar bilisel evrelerin herhangi bir ya snr olmakszn bireylerde ortaya kabileceini dnmekteydiler. nk onlara gre, tarihsel kantn doas ve sorularn karmakl bireylerin kant karsnda ulatklar sonular ve sorulara verdikleri karlklar etkilemektedir (s. 69). Piagetnin yan sra Vygotskyden de byk lde etkilenmi olan ve 1960lardan sonra grleri nem kazanan Bruner, uygun koullar salandnda her yataki ocua her eyin retilebileceini belirtiyordu. Yaplan baka aratrmalar da, Piagetnin somut ilemler evresinde grd ocuklarda da tarihsel dncenin geliebilecei, daha kk yataki ocuklara da tarih retilebileceini gsterdi (Ata, 1998, s. 117).

5.2 Postmodernist Karakteri zerinden Yneltilen Eletiriler 5.2.1 Yaplandrmacln Postmodernlii zerine Dnceler Yaplandrmaclk bir dnya gr ya da felsefe olarak olarak ele alnnca, yaklamn dier boyutlar bu balamn dnda ele alnamaz ve eletirilerin, yaklamn neredeyse btn boyutlarn hedef almas muhtemeldir. Dier blmlerde dikkat ektiimiz zere, yorumlarn tarafna bal olarak, mevcut paradigmann kmekte olduu, bir paradigma deiimi srecinde olduumuz ya da yeni bir anlayn mevcut alglay biimimizi deitirme gayreti ierisinde olduu dncesi hayli yaygndr. Bu yeni paradigma/anlay btn boyutlaryla birlikte postmodernizm olarak adlandrlmakta ve yaplandrmaclk da birok kii tarafndan postmodernizmle birlikte anlmaktadr (bkz. Phillips, 1995, 2000; Wilson, 1997b; Matthews, 1999; Crebbin, 2000; Saugstad, 2001; Meyerhoff, 2005; Boghossian, 2006; nal, 2006; Aydn, 2006a, 2006b, 2006c, 2007; Erzan, 2005).

111

Temel ilkelerdeki farkllklar, yaplandrmacl btn versiyonlaryla birlikte ayn terazide tartma abamza engel olur. Wilson, btn yaplandrmac yaklamlarn postmodern ynelimli olduunun sylenemeyeceini belirtir. rnein psikolojide yaplandrmacl dile getiren kiiler olarak Piaget ve Vygotsky temel olarak modern ynelimlidirler. Aka, geleneksel, modern bilim, metot ve teknoloji anlayna bal kalnarak bilisel yaplandrmac gre sahip olmak mmkndr. Ancak, bu bili hakkndaki birok yaplandrmac inancn kklerinin, modern toplumun rasyonalist, nesnelci ve teknokratik eilimlerinden farkllaan postmodern felsefeye uzand gereini deitirmez (Wilson, 1997b, s. 303). Bilisel yaplandrmaclk ile postmodern felsefedeki temelleri arasndaki iliki aadaki tabloda grlebilir. Tablo 3 Bilisel Yaplandrmaclk Ve Postmodern Felsefedeki Temelleri Felsefi Temelleri Postmodernizm yaplandrlmas ve oklu perspektiflerin geerliliine vurgu yapar. u anahtar dnceleri ierir: *Bilgi insanlar tarafndan yaplandrlr *Gereklik ok ynldr *Doru, gnlk yaam ve sosyal ilikiler dzleminde anlam bulur *Hayat bir metindir. Dnme eylemleri yorumlamaktr *Olgular ve deerler ayrlamazlar *Bilim ve dier insan aktiviteleri deer ykldr Wilson (1997b, s. 304) Postmodern felsefe anlamn balamsal *Zihin Bilisel Teori Yaplandrmaclk (Yerleik-bili eidi) gerektir. Zihinsel organizasyonlar almaya baldr. *Bilgi dinamiktir *Anlam yaplandrlr *renme sonucudur *Yansma ve soyutlama nitelikli performans asndan kritiktir *retim, anlam yaplandrmay ynlendirir. *Dnme ve alglama ayrlamazlar *Problem zme merkezi nemdedir. *Alglama ve anlamada da merkezdedir. etkinliin doal bir

112

Henriquesten uyarlanan Yaplandrmacln Farkl Yzleri tablosunda (bkz. Tablo 1, Blm 3.3) epistemolojik ynyle bilisel yaplandrmaclk modern; sosyal ve radikal yaplandrmaclklar ise postmodern olarak tanmlanmtr. Fosnot ve Perry (2007, s. 38) olumlayc bir tavrla yaplandrmacl, renmeyi, etkin rencilerin evreleriyle-fiziksel ve soysal dnyayla etkileimi sonucu ortaya kan yorumlayc, zyineleyici ve dorusal olmayan bir ina sreci olarak ele alan postyapsalc bir teori olarak grr. Dolaysyla onlarn yaplandrmacl postmodern bir teori olarak algladklarn syleyebiliriz. Phillipse (2000) gre yaplandrmaclk bugnlerde moda olmu, Bat akademi dnyasnda birok eitim aratrmaclar, program gelitirmeciler, retmen yetitiriciler ve retmenlerin kendileri, okul yneticileri, sosyologlar, felsefeciler ve kendilerini postmodernist olarak tanmlayan felsefe kartlar tarafndan aldanlm sihirli bir kelimedir (s. 1-2). Devitt (1997) ise, realizmi yadsyarak yaplandrmac bilgi felsefesini onaylayan ve ona katkda bulunan Putnamn bilimcilik en tehlikeli ada entelektel eilimdir szn tersine evirir. Ona gre en tehlikeli ada entelektel eilim Putnamn kucaklad yaplandrmaclktr (s. viii-ix). Matthews de yaplandrmacla ilikin kanaatini ifade ederken Devitt ile ayn fikirde olduunu belirtir (Matthews, 1999). Aydna (2006c) greyse, yaplandrmac yaklam, sresel ya da znelci yaklam olarak da adlandrlan, modernizmin temel kabullerine eletiriler ynelten, bilgide znellii, yerellii, bilginin ina srecini n plana kartan postmodernist bir yaklamdr. Baka bir yerde ifade ettii zere, yaplandrmacln birey merkezli anlay, liberal ekonomik modelin, yerellik ve oulluk vurgusu ise, kreselleen ok uluslu sermayenin st yapsn imleyen postmodernizmin bir rndr (Aydn, 2006a, s. 41)

113

Anlalaca zere yaplandrmac yaklama en youn eletiriler, onun postmodern karakteri zerinden ve postmodernistlerce telendii iddia edilen farkl dzlemlerden hareket etseler de modernistler tarafndan yaplmaktadr. Bu eletirilerde dnya gr, deerler kuram, bilgi kuram, karar lt ve psikolojik odak gibi konular merkezi konumdadr. Dier taftan paradigmatik deiim srecinin dnyay alglay biimimize yeni boyutlar getirici karakteri, tarih disiplinini bu sreten ayr olarak ele almamz engeller. Eer tarihin zaman iinde kendi tutumuzu yansttn dnyor ve tarihin ne olduu sorusunu iinde yaadmz toplum hakknda ne dndmz sorusuna vereceemiz karln bir paras olarak gryorsak (Carr, 2002, s. 10), tarih anlay yaanan bu sreten kopartlamaz. Tarih anlay ve yaplandrmac yaklamla ekillenen tarih retimi de bu emberin iinde anlam kazanr. Ksacas, postmodernizme yneltilen eletiriler, byk lde onun tarih anlayna, yaplandrmacla ve dolaysyla onlardan beslenen yaplandrmac tarih retimine de yneliktir. Yaplandrmacl ister bir felsefe, ister bir eitim felsefesi ya da renme teorisi olarak ele alnsn; teorik, deneysel ve pratik boyutlar iermektedir. Bu boyutlar biribirinden ayr olarak ele alnamaz. rnein, teorinin deysel alanda test edilmesi veya teorik alandaki eletirilerin pratik alandaki eletirileri beraberinde getirmesi beklenilir bir eydir. Bu durumda, bu boyutlar gzden karlmadan, baz temel kavramlar ve yaplandrmacln temel sloganlar zerinden yaplandrmacla ynelik eletiriler ve bu eletirilerin tarih disiplini ve tarih retimine yansmalar incelenebilir. 5.2.2 Felsefe ve Bilim Temelli Eletiriler: Bilgi, Gereklik, Doruluk, Nesnellik Postmodernistlere gre, nesnel gereklik algladmzdan farkl olarak, bizim dmzda duran bir varla sahip deildir. Biz gereklii, ilgi, gereksinim, nyarg ve kltrel geleneklerimiz dorultusunda biimlendiririz (Aydn, 2008, s. 20). Bunun aksine pozitivist paradigmada gerek nesneldir. Kiinin dnda var olan bu nesnel gereklik, kefedilir ve ortaya karlr (Yldrm ve imek, 2008, s. 24).

114

Yaplandrmac anlayta ise, her bir zihin bilisel sreler yoluyla kendi deneyimler dnyasn oluturur. Bu haliyle yaplandrmaclk dnyann dorudan bilinemeyecei ancak akl yolu ile ona anlamlar yklenebilecei iddias ile mantksal pozitivizmin bilimsel ortodoksisinden ayrlr ( Young & Collin, 2004, s. 375). renme anlaynda, renenlerin var olan nesnel bilgiyi depoladklar realist ve/veya rasyonel bilgi grn inkar ederek pozitivizmin karsnda konumlanp (Crebbin, 2000) postmodernist dnceyle yan yana der. Aydn (2006b), postmodernistlerin ve yaplandrmaclarn zerinde durduklar kltrel etkilerin, dilsel yaplarn, inan beklentilerimizin, sahip olduumuz kavram ve dncelerin dnyay alglamamzdaki rolnn inkar edilemeyeceini belirtir. Bu anlamda gereklik imgemizi srekli olarak eletiri szgecinden geirmemiz, gereklii anlamak iin kullandmz ara ve kavramlarmz gelitirmemiz gerekir. Ancak, insanln dnsel ilerlemesi tam da bu eletiri srecinde gerekleir. Bu srete nyarg ve kavramlarmz nesnel gerekliin uygunluk, tutarllk, yararllk gibi ltlerle karlatrrz. yle ki, insanln dinsel dnten bilimsel dne uzanmasn salayan ey bu sre olmutur (s. 31-33). Yaplandrmaclarn bilime kukulu yaklam, Phillipsin (1995),

yaplandrmacln insan bilgisinin kaynaklar hakknda gl bir halk masal (folktale) ve birok versiyonuyla birlikte rakiplerinin gvensizliklerini barndran sekler bir din grnmyle irkin (ugly) bir yze sahip olduu yorumuna yol aar. Phillips (1995), ilerlemeciliin modern formlar ierisinde yer bulan, eitli yaplandrmac yaklamlarn renmede renmenin sosyal doasn tanyarak renenlerin aktif katlma vurgusunu tartmasz olumlar. Yaplandrmaclarn epistemolojik konular renme srecindeki tartma ortamna tamlar da vgye deerdir; ancak onlarn taknd epistemolojik tutumlarn neredeyse hibiriyle uzlamak mmkn deildir. Yaplandrmaclk var olan btn rasyonel deerleri bir kenara atan greceli epistemolojisi ile kt (bad) bir yze sahiptir. Yaplandrmaclar grecilee iten ey, 17. yzyldaki Britanyal deneycilerden bu

115

yana ikircikli bir tutumla tartlan, ister bireysel ister toplumsal bilgi anlamnda olsun, bilginin yapld (made) m yoksa kefedildii mi? sorusundaki ya da bilginin ve gerekliin insan yaratm - doa dzeni eklinde etiketlenebilecek dzlemindeki pozisyonlardr. John Lockeun arlkl olarak bilgnin kefedildii yolundaki grne ramen aralk brakt bilginin yapld yolundaki gr kaps birok yaplandrmac tarafndan sonuna kadar almtr. Matthewsin (1992) grleri Phillipsin grlerine paralellik gsterir. Ona gre, yaplandrmaclar bilginin olmazsa olmaz koulunu dncelerin ve gerekliin (ideas and reality) tekabliyetinde grr ve bu anlamda nesnelci grn karsnda, deneycilerin yannda saf tutar. Onlarn bilgiyi bu ekilde kavray problemlidir. Tekabliyet teorilerinin tesinde duran ey insan tasarlar, dnya dzenler anlaydr ve bu anlay her ne kadar nemli bir gereki sezgi zerine temellenmi olsa da, tutarszdr. Puolimatka (1999) da yaplandrmacln bilginin inas ve dnya arasndaki balanty kaybediini problemli bulur. Ona gre, bu bilgi anlayn reddetmek iin saduyunun gereklii ve dengeli temellendiriciliin ltfu erevesinde gerekelerimiz vardr. Saduyunun gereklii, insan zihninden bamsz olarak maddi dnyann var olduu ve onun hakknda yeterince bilgimiz olduu kansndadr. Farkl insanlar tarafndan farkl hareket noktalarna sahip olsalar da, bu dnceyi dile getiren teorilerin nesnellik gibi bir lt vardr. Glasersfeld dier yaplandrmaclardan daha radikal bir durula, ortodoks epistemolojik problemin ve gerein (truth) sembol olan tekabliyetin terk edilmek zorunda olduu grndedir. O, Berkeleyin grlerini tekrarlayarak, gerei gremeyeceimizi ve dnya ile dncelerimiz arasndaki tekabliyeti asla yarglayabilecek durumda olacamayacamz belirtir. Bu durumda Glasersfeld bir nc olarak, epistemoloji tesi (post-epistemological) bir anlaya sahiptir (Matthews, 1992).

116

Matthewse

(1992)

gre,

eitimsel

yaklamlar

da

dahil

olmak

zere

yaplandrmaclarn btn bu dnceleri yeni deildir. Onlarn eitim asndan tekrar gndeme getirdikleri ilerlemeci ve yararl yaklamlar memnuniyetle karlanabilir; ancak bunun iin yaplandrmac olmak art deildir. Epistemolojik adan yaplandrmaclar, deneycilerin naho bir tada sahip eski araplarn yeni bir iede sunmaktadr. Dier tarafta ise, epistemolojik zmsemeyi ilgi, haz ve yarar ile devam ettirmemize imkan tanyan, deneyci olmayan, nesnelci araplar bulunmaktadr. Erzana (2005) gre yaplandrmaclarn greceliki tutumlarnn bir boyutu postmodernistlerin modern topluma ve modernist dnya grne ilikin eletirileriyle birlikte gelir ve bilimin zellikle 20. yzylda belirginleen toplumsal ilevine ynelik bir tepki olarak ortaya kmaktadr. Erzan onlarn eletiri ve tutumlarnda hakllk pay grr; ancak bu eletirilerin asl kaynann bilimin kendisi deil, bilimcilik (scientism) olarak ifade edilen bilimin politize edilmi yaps olduunu vurgular. Kamuoyunda bilimden ka denilebilcek tepkileri douran sorunlardan bazlar insanlarn gnlk yaamlarna nfuz eden bilimin, bazen siyasi iktidarlar, bazen byk iktisadi karlarn savunucular tarafndan maniple edilmesi, byk endstriyel karlar uruna bilimsel sonularn saptrlmas, bilimsel bulularn insanln yok olmasna sebep olacak silahlarn yapmnn hizmetine verilmesi olarak saylabilir (s.7). Postmodernistler, modern bilim anlayna ynelik eletirilerini temellendirmek iin kaos teorisi ve belirsizlik ilkesi gibi kavramlara yaslanmaktadr. Ancak iddia edildiinin aksine, yanl yorumlanan bu iki kavramn aklamaya alt ey, onlarn modern bilim anlaynn temelini oluturan Newton mekaniinin dnda ya da onu yadsyan gelimeler olduuna kesinlikle iaret etmez. Kaos teorisi, ikiden fazla sayda birbirleriyle etkileen cismin hareketinin, Newton mekaniinin yntemleriyle incelendiinde, balang koullarnn ne kadar isabetle lldne hassas biimde bal olduunu gsterir. Kuantum mekanii ierisinde ifade edilen belirsizlik ilkesi ise kk ktleli cisimlerin hareketlerini keyfi isabetle tanmlayamayacamz dile getirir; ancak, byk ktleli cisimler iin kuantum

117

mekanii Newton mekaniinin kestirimleri ile rtmek zorundadr. Kuantum mekanii, salt bilinemezcilie iaret etmek yerine, Newtonun hareket denklemlerinin geerliliini yitirdii yerde onu tamamlayan, bilme yntemlerimizi genileten ve Newtoncul mekaniin omuzlar zerinde ykselen bir yap[dr] (Erzan, 2005, s. 4-5). Evrendeki btn hareketleri aklayabilen tek bir mekanik teori ve herkesin uzlat bir zaman kavram yoktur; ancak, yakn evremizdeki hareketleri Newton mekanii, atom alt paracklarn hareketlerini kuantum mekanii ve galaksilerin hareketini de grelilik teorisi ile aklamaya alyoruz (Karaay, 2004). Bu anlamda kestirilemezlik denilen ey de bilinemezciilie iaret etmez. ster klasik mekaniin determinizmiyle, ister kuantum mekaniinin olaslk hesaplaryla olsun, kestirilemezlikle baa kmak iin istatistiki yntemlere bavurulur. Bu da, sorulara farkl trden cevaplar retebildiimizi gsterir (Erzan, 2005, s. 5). Aydn da (2006b), Einsteinc gereklik algsnn, mutlak zaman ve mutlak mekan gibi kavramlar greceliletirmi olsa da, iinde pek ok Newtoncu olgu barndrd kanaatindedir. Aydnn bu konuda postmodernizme ve yaplandrmacla ynelik eletirileri dikkate deerdir (s. 35): Gereklik algmz, srekli eletiri ve srekli gelien aralarla yetkinletirmeye alyoruz; aslnda aradmz, gerekte (ideal) saat 12:00 iken 12:00yi gsteren bir saat bulmaktr. Ancak, u anki saatimiz, gerekte saat 12 iken 11:45i gsteriyor olabilir. Kukusuz bu hi saatin olmamasndan daha iyidir; zira iimize yaramaktadr ve eksiklikler ierse de gereklikle bir biimde iliki ierisindedir. Sz gelimi, 15 dakikalk sapmaya sahip bir saatle randevuya gitmek, saatsizlik yznden hi gidememekten daha iyidir. Gereklik algmz, anlan rnekteki gibi yaplandrmak ve eitimbilimine bu ekilde yanstmak, hi kukusuz postmodernistlerin onu greceliletiren tutumlarndan daha ilevseldir. Zira, anlan bak as, hem gereklik algsndaki srekli kalan unsurlara hem de deiime ak olan elere dikkat ekmekte ve gereklik algmz, eletirel bir bak alayarak dinamikletirme, kimi dorular yadsmadan eletirel ve yaratc dnceye olanak salamaktadr. imek (2004, s. 132), nesnellik ierikli kavramlara kukuyla baktklar iin retimi ya da retmeyi deil de renmeyi ne karan yaplandrmac anlayn bireysel ya da toplumal znellii, tm katlna ramen, bilimsel nesnellie tercih etmenin ok
118

da tutarl olmad kanaatindedir. Ona gre, bireysel yntemler ya da toplumsal uzla, bilimsel yntemlerden daha gvenilir deildir. imek (2004, s. 132) dier tarafan yaplandrmac anlaytaki bir paradoksa iaret eder. Ona gre, yaplandrmaclar anti-pozitivist karakteri nedeniyle renmeye ilikin bulgularn genellenebilirliine ve istatistiki yntemlere kar olmalarna ramen, daha dar kapsaml deneylerden elde edilen bulgularn en az pozitivistler kadar rahatlkla genelleyebilmektedir. Erzann (2005) tanmlamasna gre, genellemelerin yaplmasna olanak tanyan ey, temelde Newton mekaniinin balang koullarnn sonraki geliimini kesin olarak belirlemesi zelliidir. Newton mekaniinin elde ettii baarlar, bilimsel bilginin ngrleri konusunda tm bilimsel nermeler iin geerli olduu varsaylan bir beklenti dourmu, bilimsel herhangi bir disiplin iin ablon olmutur. Gerekte, llebilen byklkler arasnda matematiksel bantlar kurarak onlar hakknda yeni bilgiler retebildiimiz alanlar ok snrl[dr]. Biyoloji, ruh bilimleri, sosyal bilimler gibi niceliklendirmeye her zaman elverili olmayan baz zelliklerin ilikilerini, sebep-sonu bantlarln inceleyen bilim dallar yasalarla ifade edilemeyecek ya da kurduklar bantlarn geerlilik koullar her zaman snrl kalacaktr (s. 4-5). Erzana gre (2005, s. 5), sokaktaki insandan akademik dnyaya kadar, birok kii tarafndan btn bilimlerin matematiksel keskinlikte sonulara ulamas beklentisinin dourduu sorunlar, bilimin isel bir sorunu deildir. Bu bilimin alglan sorunudur ve bu haliyle bilim tarihini ve sosyolojisini ilgilendiren bir konudur. Dier taraftan bilimin bu alglan biimi, her zaman nicelikletirmeye elverili olmayan sz edilen bilimlerin bilim olma niteliine zarar vermedii gibi, grecelik kstas altnda yok olup gitmesine de izin vermez. nk bilimin z nitelii mutlak yasalarla ifade edilmesi deildir. Onun kendine zel aratrma yntemleri vardr. Bu anlamda tarihi bilim yapan ey, tarihsel incelemelerde kullanlan bilimsel yntemlerden kaynaklanmaktadr (Dilek, 2002, s. 5).

119

Marwickin (2001) ifadesiyle tarih fiziktesi deil, kaynak temelli bir kimlie sahiptir. Tarih, gemiin doas hakkndaki teorik speklasyonlarla ya da gemi, imdi ve gelecek arasndaki ilikinin doasyla ilgilenmez. Tarih, aka tanmlanm problemleri gemite ne olduu ile ilikilendirir ve bu problemlerin zenle snanan kaynaklarla anlamlandrlmasna iaret eder. Bu anlamda, Marwicke gre tarihiler, postmodernistlerin ifade ettii gibi hibir eyi yeniden kurmaz ya da zanaat deildir; tarihilerin yapt, gemi hakkndaki bilgiye, tarihsel bilgiye katk salamaktr (s. 3). Hobsbawma (1999) gre, postmodernistlerin iddia ettiinin aksine, tarihilerin aratrdklar ey gerektir. Tarihiler balang noktas saptanabilir olgu ile kurgu arasndaki, baka bir ifadeyle kantlara dayanan tarihsel saptamalar ile kantlara dayanmayan aklamalar arasndaki, temel ayrmdr. Postmodernistler ve onlarn etkisindeki birok kesim iin, olgular sadece temel kavramlarn ve bunlarn etrafnda formle edilen problemlerin bir fonksiyonu olarak vardr; yleyse incelediimiz gemi sadece zihinlerimizde ekillene bir kurgudur. Bu anlaya gre yeryznn yaratlyla ilgili olarak ncildeki bir aklama, doa bilimlerinin ortaya att baka bir aklamadan daha deersiz deildir. Bundan kukulanmaya ynelik bir anlay pozitivistlik olarak nitelendirilir (s. ix-x). Bir iddiann zdd en az iddiann kendisi kadar doru olabiliyorsa, bir iddia ile onun zddnn ayn zamanda doru olamayacana ilikin realizm gibi bir bak as bulunduuna gre, postmodernizm de en az kendi zdd olan realizm kadar doru olduunu kabul etmek zorundadr. Ancak btn iddialarn realizmin yanllna dayandran postmodernizm bunu gze alamaz ve kendi ifadesi kendisini yok eder (Boghossianden akt., Evans, 1999, s. 223). MacKinnona (2000) gre, postmodernizme gre olgu (fact) diye bir ey yoktur, her ey okumadr; yleyse yalanlar da yoktur. Btn tartmalar kazanma arzusunda olan postmodernistler iin her ey yorum olduundan, asla yanl diye bir eyin olmad anlam da kar (s. 703-704).

120

MacKinnon bu balamda Bill Clinton rneini ele alr. Gen bayan asistan ile cinsel ilikisi sorulduunda, Bill Clinton bunun ne anlama gediine bal olduunu ifade eder. Btn lke onun sorumluluktan kanan ikiyzl kurnazln yuhalayarak gereki olmaya arr. MacKinnona gre postmodernistler bu srete tuhaf bir ekilde sessizdir. O, eer olgu (fact) yoksa yalanc ahitlik de yaplamayacan belirtir ve sorar: Btn bu insanlara ihtiya duyulduunda nerdeler? (2000, s. 703). Hobsbawma gre ok az greci, rnein Hitlerin Yahudi soykrmnn gerekleip gereklemedii gibi konularda, karar verme noktasna gelindiinde inanlaryla cevap verebilir (1999, s. x) : Her koulda, greciliin tarihteki yeri mahkeme salonlarnda olduundan daha arlkl deildir. Bir cinayet davasndaki sann sulu olup olmad, geerli grlen pozitivist kantlarn -eer bu tr kantlar varsadeerlendirilmesine baldr. Kendilerini sank sandalyesinde bulan masum bulan okurlar tabii ki kendi aleyhindeki bu tr kantlarn gsterilmesini isteyeceklerdir. Postmodern bir savunma izgisine bavuranlar ise sulu olanlarn avukatlar olacaktr. Evansa (1999) gre, Keith Jenkinsin tarihsel yntemin tarihsel geree ulatrmad iddias onun kuramla yntem arasndaki fark kartrmasndan kaynaklanr. Tarihsel yntem eitli ekillerde gelitirilmi aratrma kurallardr. Farkl kuramsal modelleri esas alsalar bile, Jenkinsin kendisi de dahil olmak zere, tm tarihiler olgularnn dorulanmas, kaynaklarnn test edilbilmesi iin dipnot ve bibliyografya kullanr. Dier taraftan postmodernistlerin iddia ettii gibi, tarihinin yorumlaryla ile baz kaynaklarn grmezden gelinmesini salamas, yanl vurgu ve kategoriletirmeler yapmas eletirisi de temelsizdir. Kaynaklara bavurularak yorumlarn snanabilir ve neyin kant saylaca bir tarihinin bak asna deil geni bir uzlama lsne tabidir (s. 132-134). Lorenze (1998, s. 329) gre, postmodernist tarih anlaynn tarihin dilsel (linguistic) boyutuna dikkat ekmesine ramen, tarih kelimesinin dilsel kklerini aklamay unutmak gibi temel bir problemi vardr. Yunanca historia kelimesinin orijinal anlam hikaye (story) deildir, sorgulamadr (inquiry). Bu nedenle tarihsel anlatlar

121

da doru hikayeler (true stories) olarak karakterize edilebilirler. Ancak buradaki vurgu, isme deil sfata olmaldr, yani doru kelimesine. Akay (2010) - bir eletiri olmaktan ok bir durum olarak - postmodernizmin iddia ettiinin aksine byk anlatlarn bitmediini, alanda, plastik sanatlarda, romanda ve tarih disiplini iinde Byk Adamlarn tarihine geri dn eklinde, byk anlatlarda bir canlanmann olduunu belirtir. Akaya gre, Lyotardn byk anlatlarn sonunun geldiini syledii 1979 ylndan sonraki ksa bir zaman dilimi iinde, 1980lerde byk insanlarn ve tarihi savalarn tarihinde bir dn hissedilemeye balanmtr. Ona gre, her eyden te yeni tarih anlaynn izgisini temsil eden Fransada durumun deimeye balamas ilgiye deerdir (s. 32-38). 5.3 Eitim ve retim Temelinde Eletiriler Yaplandrmacla eitim ve retim boyutunda yneltilen eletirilerde yine onun postmodernist karakteri zerinden yneltilen eletirilere rastlamak mmkndr. Bu eletirilerin eitim programlarnn felsefi, siyasi, toplumsal ve ekonomik temellerine ynelik olduunu ifade edebiliriz. Ancak eletiriler sadece yaplandrmacln postmodern karakteri zerinden yaplmamtr. Yaplandrmacln baz ynlerine olumluluk atfedip, baz ynlerinde eksiklikler gren aratrmaclar da bulunmaktadr. Yaplandrmacln felsefi boyutuna eletiri ynelten birok kii, yaplandrmaclk bir retim stratejisi, yntemi ve teknii olarak ele aldnda, ona olumsuz bakmazlar. rencilerin aktif renme sreci, eletirel dncenin gelitirilmesi ve bunlarn gereklemesi iin kullanlan yntem ve teknikler onlarn da destekledii anlaylardr. Ancak, her ne kadar yaplandrmac yaklamla birlikte rencilerin aktif katlml renmesi ve eletirel dnce becerilerinin gelitirilmesi iin yaplan almalar artm, yeni bak alar gelitirilmise de, bu yntem ve teknikleri ilerlemeci eitim felsefesi ierisinde grmek mmkndr. Ksacas, onlara gre bu yeniliklerin ou yaplandrmacla zg deildir (bkz. Airasian ve Walsh, 1997; Phillips, 1995; Trer, 2005; Erzan, 2005).

122

Dikkat edilmesi gereken husus, eitimin yntem ve tekniklerden ibaret olmaddr. Ulus devletlerde eitim rgn eitim anlayyla salanr ve felsefi, psikolojik ve toplumsal temeller dikkate alnarak programlatrlr. Program gelitirme srecinde ihtiyalar, genel hedefler, alann kavram, ilke ve becerileri, renme alanlar ve alan kapsayan kazanmlar (geleneksel anlayta hedefler) belirlenir. Eitim programnda ne sorusunun cavabna; retim de ise nasl sorusunun cevabna yant aranr (Demirel, 2006). Bu dorultudan bakldnda, nesnel bilginin olmadn savunan radikal yaplandrmaclar asndan retim diye bir eyden bahsetmenin olana yoktur. Daha lml yaplandrmaclar asndan renme srecinde dardan ynlendiricilii kabul edilir. Ancak bu ll yaklamn bile renme ortamlarnn yaplandrlmasnda tand zgrlk, keyfi ve etkili olmayan uygulamalara neden olacak kadar fazladr (Klein 2002den akt., imek, 2004, s. 132). Yukarda belirttiimiz gibi eitim programlar hazrlanrken baz temeller zerine ykselir ve belirlenen ihtiyalar dorultusunda dzenlenir. Bu anlamda eitim milli bir politikadr. Bu milli eitim politikasnda tarih retimi dier retim alanlarna oranla ok daha fazla nem arzeder. Blm 4.2.1de grdmz zere, tarihin retiminin sosyal amalar bu balamda milli politika dorultusunda belirlenir. lkretim boyutunda dndmzde ise sosyal bilgiler ve hayat bilgisi dersleri benzer ilevlere sahiptir. Sosyal deer ve davranlar bu derslerin retim programlarnda daha kapsaml, ayrntl ve ak bir ekilde grlebilir (nal, 2006, s. 265). Demirciolu ve Tokdemirin belirttii gibi, tarih eitiminin amalar incelendiinde zaman, gemiten gnmze deer eitimi her dnemde bu alann amalar ierisinde yer almtr (2008, s. 69): Tarih dersleri rencilerin analitik, eletirel ve demokratik dnme becerileri gibi zihinsel becerilerini gelitirir. Bu derste vatan, millet, bayrak, devlet, ynetme biimi, hak ve sorumluluklar gibi unsurlarn retilmesi ile rencilerin vatandalk bilinci gelitirilir. Bunlarn yannda tarih dersleri deerlerin retilmesi ve yeni deerlerin
123

oluturulmasnda da nemli bir role sahiptir. Oluturulan yeni deerler bireysel, kltrel, ya da evrensel ierikli olabilir. Deer eitimi asndan tarih dersi incelendii zaman, milli-manevi, dini ahlaki ve sosyal deerlerin oluturulmas ve aktarlmasnda alann deer eitimine nemli katklarnn olabilecei grlr. Deerlerin gemiten bugne nasl deitii, deime nedenleri, gemiteki nemli ahsiyetler ve bunlarn yaantlar rencilerin deer oluturmasnda nemli unsurlardr. Aydnn postmodernizmin eitimdeki uzants olarak grd felsefi

yaplandrmacla ynelik eletirilerini, yukarda yaptmz aklamalar nda, yaplandrmac tarih retiminin olas sorunlar olarak da kaydedebileceimiz kansndayz. Aydna gre (2006c, s. 67) eitimin temel ilevlerinden biri rencilerin bilinli bir ekilde toplumsallamasn salamaktr. Denetimsiz toplumsallama bilinli olmayan seimlerle saknca dourabilir. O, modern model olarak nitelendirdii geleneksel eitim anlaynn yaratc olmayan nesnel bilgi odakl yaps duygusal ifadeleri azalttndan toplumsal adan baz eksiklikler ierebilecei dncesindedir. Ancak yaplandrmac yaklam daha byk tehlikeler iermektedir. Radikal yaplandrmaclkta bireysel temel esas alndndan, iletiimi ve etkileimi olanaksz hale getirir. Bu durumda, farkl dnyalarda yaayan bireyler birbirini anlamakta ortak nokta bulmakta sknt yaarlar. Sosyal yaplandrmaclkta ise ar etkileim ve toplumsallama bireyin zerkliini yitirmesine neden olur. Toplum kendisi olmaya alan bireyin zerindeki etkisini arttrarak isel duygularna gnderme yapar ve bireyin zerinde egemen olmaya balar (Aydn, 2006c, s. 68). Sosyal yaplandrmacla ynelik benzer eletiriler bakalar tarafndan da ynetilmektedir. Sosyal yaplandrmaclk grup dncesini esas alr. Ancak baz rencilerin sesleri ya da yorumlar dierlerine oranla baskn ktndan, grup sonularna etki eder. Bu anlamda sosyal yaplandrmaclk ounluun tiranl (tyranny of the majoritty) olarak nitelendirilir (TEO and DLP, 2001).

124

Aydnn (2006b, 2006c) olas yaplandrmac eitim anlaynda grd olumsuzluklar, yaplandrmac felsefenin temel kavramlar nda aadaki gibi sralayabiliriz: Gereklik ve doruluk: Gereklik ve doruluun greceli olduu bir eitim anlaynda astroloji, akupunktur, paraspsikoloji, bilim, din gibi olgularn yan yana geleceinden bilimsel yntem diye bir eyin kalmaz. nananlar ister bycye, ister frkye gitsin demek, onlar kendi tercihleri ile lme gndermektir. Grecelii ve hakikatin okluunu temel alan bir eitim programnda iinde birbirine zt bir ok ey olur, fakat bunlarn pratik hayata bir faydas olmaz. Nesnellik: Yaplandrmaclkta nesnellik kstasnn ortadan kaldrlmas doru-yanl ayrmn da ortadan kaldrr. Ancak uyuturucu kullanm, yalan syleme ve hakszlk yapmann zararlarna deinirken doru yanl ayrmna gitmek kanlmazdr. Bu ayrmda yarar ve zararn nesnel olarak karlatrlmasyla mmkndr. Bilginin bilgi olmayandan ayrlmas da benzer bir karakter ierir. Srekli deiim: Gereklie ilikin imgemizi srekli olarak eletiriye tabi tutup yeni almlar yakalamak ve yaratc dnceyi desteklemek eitim felsefesi asndan yararl sonular verebilecek niteliktedir. Ancak her eyin srekli bir deiim iinde olduundan gereklii ve doruluu tamamen greceliletirmek kabul edilemez. Gereklik algmzda hata paylarn deerlendiren bir anlay, onu tamamen greceliletiren postmodern anlaytan daha ilevseldir. Her eyin deiebilir olduu nermesine dayanarak sahip olduumuz bilgilerin rencilere kazandrlmasna kar kmak, daha sonra deiim geirip ackacamz gerekesiyle yemek yememek kadar samadr. Odakszlk/ok-odakllk: ok-odakllk eitim bilimi asndan tekinin

kavranmas ve retimin bireysel farkllklar gzeterek yaplandrlmasnda faydal olabilir ve duyarll gelitirebilir. Dier taraftan duygularn, inanlarn ve akln verilerinin farklln gstermesi asndan da nemlidir. Fakat btn bunlar insan odakldr. Eitim bunun dna kp sekler niteliini yitirmemelidir.

125

Temelsizlik: ok odakllk temelsizlie neden olur. Temelsiz bilgi, inan, eitim, bilim ya da felsefe olmaz. Program gelitirme sreci bile temele oturmak zorundadr ve bireylere yaamlarn kurarken yol gstermelidir. Benlik: Benliin kltrel ve paradigmatik kkleri inkar edilemez. Farkllklarn vurgulanmas hogrye ve tekini anlamaya yol aar. Ancak, insanln ortak gelerinin yadsnmas otak insani duyarllklar oluturmaya, hmanist deerlede birleme yaratmaya engel olur. Yorumsamaclk: Metnin yorumunda metni yorumlayan znenin birikimini ve payn yadsmak olduka zordur; ancak metnin anlamn zneye indirgemek bilimsel adan kabul edilemez. Yunus Emredeki ilime renci ne yorum yaparsa yapsn, retmen buradaki ilmin tanrsal kkenine iaret etmek zorundadr. Kavramn okuyucuya gre her anlama geliyor olmas demek, anlamdan yoksun demekle e anlamldr. Evrensellie kar yerellik: Akan su pislik tutmaz anlay, insan kurban etme ya da kadn snneti gibi olgular yerellik adna olumlanamaz. Eitim asndan yerellik vurgusunun temel sorunu bulunmaktadr. Birincisi, yerellik adna gelimekte olan toplumlarn eitim programlarnda bilimsel bulgulara yer vermelerine engel olmak; ikincisi, olumsuz olanlaryla birlikte yerel deerlerin programlara yanstlmasna anak tutmak; ncs ise ulus devletlerde alt-kimlikleri ste karp, bu kimliklerin deerlerinin programlara yanstlmasn salamak. Bunlardan ilk ikisi bilim ve deer alannda gericilemeye, ncs ise ulus devletin paralanmasna yol aacak niteliktedir. Toplum mhendislii: Toplumu planlamaya kar kmak, bilimin dntrc ve deitirici ilevine kar kmak anlamna gelir. yleyse, geri kalm toplumlarn bu durumu kader olur. Dier taraftan, eitim programnn kendisi bal bana planlaycdr.

126

st anlatlar: Yaplandrmac felsefenin st anlatlar btk yklere indirgemesi, evrenin ve insann btncl olarak kavranmasna, makro dzeyde dnmlerin ve devrimlerin yaplmasna engel olur. Eitsizlik, insan haklar ihlali ve adaletsizlik gibi konular olumlu ynde dntrebilmek ve evreni ve insan anlamada zihinsel karmaadan kurtulabilmek iin makro dzeyde bir bak as gerekmektedir. st anlatlarn baskc bak alarna yol ama ihtimali olsa da, bunlar eletirel kltrel miras ile yumatlabilir. oulculuk: ok kltrll farkl kltrlere sayg olarak grmek anlamldr. Ancak ok kltrllk adna deerlerin eitlenmesi, kan davas, zina meselesi gibi olumsuzluklarn onanmas kabul edilemez. Eklektizm: Eklektik bir dizgenin kurgusu yoktur, dolaysyla anlam iermez. Postmodern bir eitim program da, postmodernizmin eklektik yaps gerei, her eyi ieren ama hibir anlam iermeyen, iinde her eyin bulunabilecei atk ynlarna benzeyebilir. inden kimi ie yarar paralar bulunsa da, ok ilevsel olmayacaktr. Aydn baka bir almasnda, yaplandrmacln ilevlerinin drt mantksal sonucu olduunu belirtir (2006a, s. 41): 1- Eitimin bilimden uzaklatrp, son dnemde yaygnlaan, bilim d dinsel, ideolojik, astrolojik, hatta sylencesel uygulamalar eitim programlarna dahil etmek ya da eitim programlarnda yer bulan bilimd unsurlarn varln merulatrmak. 2- Farkl alt kltrleri iinde barndran ulus devletlerini, ulusal eitimden uzaklatrarak yerel arlkl eitim programlaryla ulus devletlerin paralanmasn kolaylatrmak. 3- Eitimde merkeziyeti yapy sona erdirerek, eitimi, yerel ynetimlere devretmek ve hatta, bireyseli ve yereli nemseyen zel kurumlara devredilmesine olanak salamak ve eitimde devleti anlaya son vermek. 4- Gelimemi, bilimsel gelimeyi yakalayamam toplumlarn gelimemilii ierisinde kalmalar, bilime dayanarak bilgi ve deer retmek yerine, salt

127

gelimi toplumlar iin tketici ve potansiyel Pazar olarak kalmalarna olanak salamak. Aydn dier taraftan yaplandrmac renme anlay ile yaplandrmac bilgi anlaynn mantksal olarak ayrlabilecei kansndadr. Yaplandrmac renme anlay rencilerin bilisel kavramlar yaplandrrken geirdikleri psikolojik sreleri betimlerken, yaplandrmac bilgi anlay btnyle kukucu bir felsefi tartma iermektedir. Bu bilgi anlay bertaraf edilerek realist bir temelde oluturulacak bir yaplandrmac anlaya gre (2006c, s. 66): [G]zlemsel bilgi, gzlemcinin kavramsal modellerini kullanarak d dnyadan gelen uyaranlar temelinde oluturulabilir, hatta nesnelerin alglanmasnn, gzlemcinin gemi bilgi birikimine, kavramlarna ve beklentilerine bal olduu kabul edilebilir. Ancak bu durum, yaplandrmac bilgi anlaynda savunulduu gibi doru bilgi ile yanl olann ayrmamza olanak olmad anlamna gelmez. nk biz deneyimlerimize bal olarak biliyoruz ki, dikkatli gzlemlerimiz, kimi kez, nceki grlerimizi dzeltmemize, yanllarmz grmemize katk salamaktadr. Bu u anlama gelmektedir: nsann, dnyann kimi zelliklerine ynelik gzlemlerini kavramsal yaplardan ayrmas olduka zor olsa da, bu imkansz deildir. Bilimin gzlemlediimiz baars, bilim insanlarnn bunu baarmalarnn bir sonucudur. u halde, renmenin, bilgiyi yaplandrma ve onu yaratma eylemi olduu kabul edilmelidir. Ancak bu eylem, d dnyann bilgisinin btnyle renen baml olarak kazanld anlamna gelmez; zira d dnya ile etkileim olmak zorundadr; nk bolukta hibir bilgi yaratlamaz. Aydnn dnceleri ile Airasian ve Walshn dnceleri baz bakmlardan benzerlik gsterir. Airasian ve Walsh (1997), rencilerin kendi bilgilerini ina ettiini vurgulayan epistemoloji ile renme ktlarn yksek dzeylere karmay amalayan eitim sistemi arasnda fark grr. Onlara gre, snflarda kolayca bavurabileceimiz bir yaplandrmac eitim izleine sahip deiliz. rencilerin anlamlar yaplandrdndan hareketle, yaplandrmac eitim tekniklerinin yegane anlamlar destekledii inancnn tuzana dlmemelidir. nk buradan baklnca, hangi eitim yaklam uygulanrsa uygulansn, renci kendi bilgi ve yorumlarn ina eder (s. 447-448). Airasian ve Walsh da yaplandrmac felsefenin radikal nermelerinin, retim ortam iin sorun tekil edebileceinin farkndadr. Bu balamda baz nerilerde
128

bulunurlar ve baz sorularn cevaplanmas gerektiinin altn izerler. Onlara gre, yaplandrmac snf ortamnda bir doru cevap indirgemeciliinin ztt her ey gider anlay olmamaldr. Herhangi bir renme teorisi altnda srdrlen snf uygulamalar belli standartlara ve muhakeme kstaslarna ihtiya duyar. Bu adan, yaplandrmac yaklam esas alan retmen baz sorularla yzlemek zorundadr (1997, s 448-449). : rencilerin kendi yaplandrmalarn hangi temel zerinde muhakeme etmek zorundadr? rencilerin yaplandrmalarna olanaklar sunan retmen, onlar nasl nesnel bir ekilde deerlendirebilir mi? rencilerin yaplandrmalarn mantkl gren ya da kabul edilebilirliini ortaya koyan ey nedir? rencilerin yaplandrmalarnn doasn etkilememek adna, retmen standartlar ve kstaslar iletmekten kanmaya m almaldr? yleyse nasl? Deerlendirme standartlar ve kstaslar balama (context) m baldr?

Baz eletirilere gre yaplandrmacln ilevli olduuna dair ok az kant vardr. Yaplandrmaclar test ya da dier dsal kstaslar araclyla deerlendirme yapmay reddettiinden, rencilerinin ilerlemesini llemez hale getirmitir (TEO and DLP, 2001). Guzdiala (1997) greyse, bireyin oluturduu zihinsel yaplar hibir ekilde bilinemeyecei iin yaplandrmaclarn ne srd grler, bilimsel olarak test edilebilir deildir. eitli aratrmalara gre, yaplandrmac anlayla eitim gren renciler, temel becerileri kazanmakta, geleneksel anlayla eitim gren rencilerden geridedir (TEO and DLP, 2001). ABDdenin baz eyaletlerinde, yaplandrmac matematik eitiminin uyguland yerlerdeki rencilerin baarsnn dier eitim uygulamalarnn yapld yerlerdeki rencilerden dk olduu iddiasndan hareketle, yaplandrmac yaklama cephe alm oluumlar bulunmaktadr. Oluum, hazrladklar internet sitesinde iddialarn istatisiki bilgilerle desteklemekte, yaplandrmac yaklama video, karikatr gibi grsel materyallerle saldrmaktadrlar (bkz. http://www.weaponsofmathdestruction.com ).

129

Baz eletirilerde ise yaplandrmaclk ilerlemecilikle ayn dzlemde ele alnr ve sekinci olmakla eletirilir. Bu eletirilere gre, yaplandrmaclk ve dier ilerlemeci eitim teorileri, iyi retmenlerden eitim alm, zengin evre ortam gibi ayrcalklara sahip olmu ocuklarda ok baarldr (TEO and DLP, 2001). Yaplandrmac yaklama sahip bir retim anlaynn dier yaklamlarla yrtlen bir retim srecine gre zaman alc olmas ise pratik bir eletiri olarak karmzda durur. Airasian ve Walsha (1997) gre yaplandrmac uygulamalarda zaman iki adan son derece nemlidir. lk olarak, retmen ve rencinin yaplandrmac anlayla oluturulmu snf ortamndaki renmeleri ve sergileyecekleri performans asndan zaman nemlidir. Yarglayc olmayan renme ortamnda rencilere fazla zaman tannmak zorundadr. retmenin ise iyi bir rehber olabilmek iin renmeye ve zamana ihtiyac vardr. kinci olarak, renciler hem karmak bir yapya sahip olmas, hem de bu yapnn renciden renciye farkllk gstermesi nedeniyle, rencilerin bireysel yaplandrmalarn beklemek iin zaman arttr (s. 447-448). Klein, deneysel kantlarn tatmin edici olmay da ortadayken yaplandrmac renme ve retmenin gereklemesi iin yaplan uygulamalarn, harcanan zaman ve yaplan harcamalara deip demedii konusunda pheye sahiptir (imek, 2004, s. 133). 5.4 Trkiyedeki Yeni Eitim Sistemine Ynelik Eletiriler Trkiyedeki eitim sistemi, 2004 ylndan itibaren ilkretim dzeyinde, 2005 ylndan itibaren de ortaretim dzeyinde yaplandrmac programlar erevesinde yenilenmeye balanmtr. Kademeli olarak, neredeyse btn derslerin retim programlar bu erevede deitirilmi bulunmaktadr. Bu srete yeni eitim sistemine yneltilen eitli eletiriler yeni retim programlar erevesinde yaplandrmacla ynelik olabildii gibi, yeni retim

130

programlarnn

farkl

boyutlarna

da

hedef

alabilmitir.

Eitim-retim

programlarnn felsefi temellerinin yan sra toplumsal, politik, ekonomik ve kltrel gibi farkl temellere de yaslanmas ve farkl ihtiya alanlar gzetilerek hazrlanmas nedeniyle, bu eletirileri sadece yaplandrmac yaklama ynelik eletiriler balamnda ele almak yerine, yaplandrmac yaklam esas alnarak yenilenen Trkiyedeki eitim sistemine ynelik eletiriler balamnda ele almak daha makul grnmektedir. Eletirileri bu ekilde ele almann iki adan fikir edinme olana sunacaktr: ok farkl boyutlarda ele alnabilen yaplandrmacln resmi kurum olan Milli Eitim Bakanlnca (MEB) eitim sistemi ierisinde nasl ele alnd ve bunun aratrmaclarca nasl algland. 5.4.1 Yeni lkretim Programna Ynelik Eletiriler Yeni lkretim Program uygulamaya konulur konulmaz programa ynelik eletiriler de yaplmaya balanmtr. Bu eletiriler program gelitirme sreci asndan ele alndnda ncelikli eletirilerin, programn hazrlanmas srecinde lkemizdeki bilim insanlar ve ilgililerin deerlendirmelerinin n plana alnmad ynnde olduu dikkat eker. Trere (2005) gre, program gelitirme sreci MEB iinde iktidar partisi ile dnsel boyutta uzlaabilecek dar bir akademisyen evresiyle yrtlmtr. Gven ve Demirhan cann ifadesine gre (2006, s. 101), MEB 2005 ylndan itibaren uygulamaya koyaca program byk bir gizlilikle hazrlam; ancak kamuoyunun ve alanda alanlarn tepkisini ekmemek iin yeni program taslan birka faklte ile sadece bir sivil toplum kuruluuna (Trkiye Yazarlar Birlii) gndermek ve ksmen de olsa ilgililere danmak zorunda kalmtr. Eletirilerde, byle dar bir erevede hazrlanan retim programnn lke gereksinimlerini yeterince dikkate almad vurgusu youndur. Bunun dillendirilmesinin dier bir nedeni olarak eitim reformunun baka ortamlarn gereksinimlerinden domu bir modelle gerekletirilmi olmasdr (EP

131

Profesrler Kurulu, 2005). Burada baka ortam ile kastedilen ey iki kaynaa iaret ediyor olabilir. Birincisi deiimin tetikleyicisi olan uluslar aras kurulularn nerileri; ikincisi ise yaplandrmac yaklamn baka lkelerde ortaya km olmas ve Yeni lkretim Programnn Amerikan eitim modelinden devirildii iddias. Program deiiminin temeli 1990 ylnda Dnya Bankas ile Trkiye arasnda imzalanan bir protokol dayanmakla birlikte, son yllarda yaanan deiim 2000 ylnda Avrupa Konseyi ile Trkiye arasnda imzalanan Temel Eitime Destek Projesi kapsamnda gerekletirilmitir (Hazr Bkmaz, 2006, s. 102). Dier taraftan yaplandrmac yaklamn baka lkelerin gereksinimlerinden doduu ve onlarn ihtiyalarna cevap verdii(Trer, 2005); yeni ilkretim proramnn Amerikan eitim modelinden deitirilerek alnd, hatta yeni Sosyal Bilgiler Programnn renme alanlar neredeyse tamamen ABDnin Ulusal Sosyal Bilgiler Konseyiden (National Council for the Social Studies) okullara nerdii renme alanlarndan alnd ifade edilmektedir (EP Profesrler Kurulu, 2005; Gven ve Demirhan can, 2006, s. 106). Program gelitirme srecine ynelik eletirilerin bir dieri ise, daha nceki programlarn uygulayclarndan hibir ekilde gr alnmadan ve nceki progranlarn uygulama sonularndan dntler alnarak bilimsel bir deerlendirme yaplmadan yeni bir program hazrlanmasdr (EP Profesrler Kurulu, 2005). Bu balamda Trer lke gereksinimlerini ve gemi deneyimleri dikkate almadan hazrlanan programn tehlikelerine iaret eder (2005): Toplumsal deiimin zelliklerini, ihtiyalarn dikkate almadan, evrensel bir iki kuram kaynak alarak bir lkenin eitim sistemini yeniden yaplandrmaya almak metafizik bir tutum olur; gemi deneyimleri kazanmlar yok saymak olur. Nereden yola kp nereye gittiini kavramamak, kendi gizil gcn anlayamamak, bir anlamda kendine yabanclamak anlamna gelir.

nal (2006, s. 285) ise, yeni programn bireysel-konulu, disiplin-merkezli, yksekkltr yaklamlaryla hazrlanm yeni programn arnk bir yapya sahip olduu

132

kanatindedir. Program sosyal problemler, etik ve siyasal elikilerden arndrlmtr. Bu ynyle gerek hayat yanstmaktan uzaktr. Programn deitirilmesine ynelik eletirilerde birok aratrmacnn ortaklat konu, MEBce deiimin gerekelerinin bilimsel gerekelere dayandrlmaktan ok sloganlara, popler sylemlere dayandrlm olmasdr. Erzana (2005, s. 4-5) gre yeni eitim sisteminin tantmnda kullanlan Newton mekaniinin tesine geme, kuantum mekaniksel dnme, determinizmin terk edilmesi, lineer dncenin terk edilmesi, Aristo mantnn yerine bulank mantk gibi kavram ve sylemler tamamen balamlarndan kopartlmtr (bkz. Blm 5.2.2). Ona gre bunlar bilim tarihi ve bilim felsefesinde maalasef slogan dzeyinde tartlmaktadr ve bu tr ifadelerin post-modernist dnsel arka plann anlamak gerekmektedir. Newton mekaniinin terk edilmesi demek, bugne kadar rettiimiz her eyi retmekten vaz geeceiz demektir. Lineer bir dnce sistemi deil lineer bir sistemler teorisine sahibiz; lineer dncenin terk edilmesi gibi abes bir ey sz konusu olamaz. zcan (2005) ise yeni Hayat Bilgisi retim Program ve Klavuzunun programn propagandasn yapt, anne-babalara emirler yadrd ve retmenlerle velileri kar karya getirecek sloganlar bilimsellik adna dile getirdii kanaatindedir. Trer (2005) [v]arolan sorunlarn kayna bakalarna ihale edilerek, sistemdeki zlmenin sorumluluunu ykleyecek gnah keileri aranarak, kavramlarla gelii gzel oynayarak eitimde gerekten yaplandrmac bir yaklam ortaya karlama[yacan] ifade eder. Ona gre: Piaget, Vgotsky, Gestalt tarafndan gelitirilen yapsalc (yaplandrmac) renme Kuramndan ilham almakla birlikte gelitirilen yaklamn; ortaya konan ilk uygulamalarn Yapsalc renme Kuram ile ok da rtmedii grlyor. Baz kavramlar mulak hale getirilirken, bazen de bu kuramla taban tabana zt uygulamalara yer verildii grlyor.

133

rnein bu kuramda ortaya konan belirli durumlarda doru kabul edilen bilginin baka koullarda yanl kabul edilebilecei (grelilik) yaklam Milli Eitim Bakanlnn yeni gelitirdii anlay iinde bilgi geicidir haline dnebiliyor. Bilginin, kavramlarn renci tarafndan, kendi deneyimine, bilgisine, zihinsel aktivitesine uygun biimde yeniden retilmesi yaklam; giderek rencinin kendi kavramn kendisinin oluturmasna dnebiliyor. Gven ve Demirhan cana (2006, s. 107) gre MEB yetkililerinin Trkiyedeki eitim sisteminin ie yaramaz renciler yetitirdii gibi neoliberal sylemin rn olan ifadeleri var olan eitim kltrn kmseyen, bilimsel olmaktan ok popler ifadelerdir. naln (2006) temel tezi de, yeni programn amacnn neoliberal birey modeliyle demokrasiye deil, piyasaya ekonomisine ynelik aktrler yetitirmek olduudur. Ona gre yeni program eitsel adan olumlu zellikle tasa da, program Trk burjuvazisinin daha da glenmesi ve AB politikalarnn gerekleri dorultusunda tasarmlanm olan eitsel dnce ve uygulamalarn gerektirdii bir proje iinde 21. yzylda kresel artlara uyarlanacak ve fakat milli/dini diren hatlarn da oluturacak bir insan profili ngrmektedir (s.265). nala gre ilerlemeci, nesnelci, teki, kaba ingirgemeci vs. kavramlarla etiketlenen modernist Trk eitim anlaynn ezberci, dorusal ve retmen merkezli olduundan hareketle onun karsna konulan usall, nesnellii, doruluu ve evrensellii greceliletiren postmodern anlayn eitimin merkezine alnmasnn iki nemli gerekesi olabilir. Bunlardan birincisi AKP hkmetinin, AB ile uyum erevesinde, neoliberal politikalarn bu yeni sistemde daha ilevsel hale getirebilmesidir. Programn geneline bakld zaman kalite, etkililik, verimlilik, performans, giriimcilik gibi neoliberal ekonomik modelin kavramlarnn ska tekrarland rahatlkla grlr. Eitim i dnyasnn diline tercme edilmitir. kincisi ise, AKPnin kendi muhafazakr kimliini ve siyasal etkisini daha da glendirmek olabilir. Zira, postmodernizmin her ey kltreldir ve herkes kendi kltrne gre yaama hakkna sahip olmaldr iddias slamclar tarafndan onaylanaktadr. Dier taraftan slamclarn kukuyla baktklar determinizmin

134

karsna koyulan ve postmodernistlerin ba tac olan Kuantum teorisinin olaslkl slamclar iin eletirel bir nitelik tar (nal, 2006). Gven ve Demirhan can (2006, s. 106), kazanmlarn yurt dndaki kitaplardan alnmasndan dolay zellikle dinsel ve geleneksel farkllklarn programda zerinde yama gibi durduu kanaatindedir. nal (2006, s. 282) bir yandan yaratl teorisinin kabul edildii dier taraftan yaratc drama gibi ders ve yntemlerin yer ald programda, mistisizm ve bilime ayn anda ve nemde vurgu yaplmas[nn], ileride iinden klmaz elikilere yol aabil[ecei] endiesini belirtir. Bunun yan sra, kimi kesimlerce programda ar ulusalc elere yer verildii, kimi kesimlerce de ulusal elere yeterince yer verilmediine ilikin grler mevcuttur. (Gven ve Demirhan can, 2006, s. 114). nala greyse, yeni programda dini ve milliyeti deerlere, nceki programlara oranla daha az yer verilmitir. Bunun nedeni, AKPnin muhafazakr (mslman demokrat) kimliini liberal demokrasi gelenei iinde glendirme istei ve aray olabilir. (nal, 2006, s. 275). Hazr Bkmaz (2006), gelimekte olan lkelere ynelik eitim reformunun deiim zerine odakland ancak bu deiimin nasl yaplaca konusunun ihmal edildii tespitinin Trkiye iin de geerli olduunu kanaatindedir (s. 110). Baz eletirilere bakld zaman MEBin ifade ettii ekilde program deiikliinin nedenlerinin ve esas alnan yaplandrmac yaklamn paradoksal bir durum iinde kald grlr. Trerin (2005) yerden yere vurulan davran ekoln nerdii program gelitirme anlay ile yaplandrmac bir programlar gelitirilmeye allmasnda grd paradoks bu trdendir. naln tm olaslk, ok ynl nedenselliki, kukucu, dorusal olmayan vb. yntem ve anti-Newtonculuk iddialarna ramen yeni mfredat, aslnda modern aratrma yntemlerini esas al[dnn] altn izmesi de bu balamda ele alnabilir (2006, s. 282): rnein, belirlenen aratrma aamalar (soru-gzlem-tahmin-veri toplama-verileri kaydetme-verileri dzenleme-verileri aklama-aratrma sonularn sunma) modern metodolojinin klasik aratrma aamalardr.
135

Neden-sonu ilikisi, deikenlik/benzerlik, karlkl bamllk, sreklilik gibi yeni mfredatta oka geen metodolojik kavramlar, modern aratrma yntemlerinin temel unsurlarndandr. rnein problem zme becerisinin edinilmesi iin mfredatta u nerilmitir:1)Problemi tanmlama ve snrlama, 2)Problemin zmne ynelik hipotezler ortaya atma, 3)Veri ve kaynak aratrmas yapma, 4)Hipotezleri test etme, ve 5) Probleme ynelik bir zme varma. Bkmazn (2006, s. 106) dikkat ektii gibi, yeni retim programn uygulayacak retmenlere verilen hizmet ii eitimin anlatan merkezli bir anlayla yrtlmesi de ayn erevede bir paradokstur. Bkmaz bunu programn, ilk uygulayclar tarafndan iselletiremediine yorar. Gven ve Demirhan can (2006, s. 104), yntem konusunda da yeni programlarda kavram karmaas olduu grndedir. Program tantm kitapnda bile bunlar grmek mmkndr. rnein yaplandrmac yaklam, aktif renme yntemleri ya da renen merkezli yntemler biiminde aklanmtr. 5.4.2 Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler ve Tarih retimi Programlarna Ynelik Eletiriler Ortaretim tarih programlarnn eletirel bir incelemesini yapan ztrk (2009), programn genel amalar ve ilkelerinde kkl bir deiim nerisi bulunmasna ramen, ierikte bunu grmenin mmkn olmadn belirtir. Ona gre, tarih dersleri ierii ansiklopedik bilgilerle ykldr ve niversite tarih dzeyindeki genel tarih retiminin biraz basitletirilmi versiyonu gibi durmaktadr. Programda her ne kadar bilgi ve beceriyi dengeleyen ve tarihsel dnme becerilerini edindirmeye ve gelitirmeye ynelik bir retim ngrlse de, belirlenen ierik ve konularn younluu bilgi aktarmna ynelik yaklamn devam ettiini gsterir. Bunu konu tanmlarnn yapld blmlerde de grmek mmkndr. Burada her biri konu iin belirlenen kazanmlarda, programn genel ilke ve yaklamlarnda belirtildiinin aksine, bilgi edindirme tutum ve beceri kazandrmaya gre ok daha fazla n plandadr. ztrkn (2009) yeni ortaretim programlarnda grd bir dier nemli eksiklik retmen otoritesi sorunudur. ztrk, programda belirtilen farkl kazanmlarn
136

renciler tarafndan edinilmesi iin retmenlerin etkinlikler planlayp uygulamas, rencilerin ilgi, beklenti ve zeka trlerine gre eitli retim yntemleri uygulamas gerektiini belirtir. Bu adan retmen snf ortamnda bir esneklie sahip olmaldr. Ancak program retmenlerin neler yapmas gerektiini uzun uzun anlatma, onlara yetki ve serbestlik konusunda imkan tanmamaktadr. Bu anlamda benzer bir eletiri de Rfat Okaboldan gelir. Okabola gre yeni mfredatn, belki nitelikli okullarda baarl olabilir. Ancak bu program benimsemediini belirtir: nk bu mfredat anlaynda, retmenin askeri talimat gibi kelimesi kelimesine ne syleyeceini belirleyip onu bekleyen bir yaps var. retmenlik duruma gre, ocuun durumuna gre yaratc olmas ve meslein iinden bir eyler kapmas gereken bir meslektir (Evrensel, 05.06.2005). Baka eletirilerde de, Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler programlarnda retmenin aktarc ve kontrol edici rolnn baskn olduu ifade edilmektedir. Ayrca bu derslerin programlarnda dnyadaki gelime ve aratrmalara paralellik salayacak ekilde hazrlanmaya alldysa da, hem kuramsal hem de aratrmaya dayal kaynaklarda ngrld gibi eitim sistemimiz iin geerli olan baka yaklamlarla btnlk ve devamllk iinde ve belli bir denge salanarak dzenlenememitir. (ERG, 2005). Yaara greyse, sosyal bilgiler programnda ada dnyaya ayak uydurabilen bireylerin yetitirilmesi amalandysa da, kresel deerlerle donanm vatandalar yetitirme gibi kazanmlara yer verilmemitir. Bunun yerine kltrmzn dier toplum ve kltrlerle karlatrlmas yoluna gidilmitir (Yaar, 2005ten akt., Gmleksiz ve Bulut, 2006, s. 408). 5.4.3 Yeni lkretim Programlarnn Uygulama Alanndaki Sorunlar 2004-2005 retim ylnda pilot illerde uygulanmaya balayan yeni program, ciddi bir dzeltme ve yenileme yaplmadan, taslak programa gre hazrlanm kitaplarla 2005-2006 retim ylndan itibaren btn lkede uygulamaya konulmutur (Gven ve Demirhan can, 2006, s. 101).

137

Hazr Bkmaza (2006, s. 105) gre retmenler hem pilot uygulama hem de genel uygulama srecinde yeterince bilgilendirilmemitir. Baka aratrmalarda da retmenlerin ciddi bir hizmet ii eitime ihtiyalar olduu fikri baskndr (Kayk ve Sabanc, 2009, s. 245; zpolat, Sezer, gre ve Sezer, 2007, s. 210; Yapc ve Leblebicier, 2007). Hizmet ii eitimin salkl yaplmay, yaplan aratrmalarda ilgin bulgulara rastlamamza neden olmaktadr. rnein, Kayk ve Sabancnn (2009) yapt aratrmann sonularnda retmenlerin bir taraftan programdaki etkinlikleri, yaparak yaayarak renmeyi, zaman kayb olarak grdne, dier taraftan da etkinliklerin rencilerin derse aktif katlmn salamada faydal olduunu dndklerine rastlayabiliyoruz (s. 210). Baka bir aratrmada ise, hem retmenlerin programn hedeflerini ya da temel felsefesini tam olarak anlamad ifade edilmekte, hem de programn retmenler tarafndan olumlu algland, uygulanabilir bulunduu, rencileri bilisel, duyusal ve devinimsel olarak gelitirici ynnn olduu ifade edilmektedir (zpolat, Sezer, gre ve Sezer, 2007). Programn hedefini ya da felsefesini anlayamam retmenler program nasl oluyor da olumlu alglyorlar? Dolaysyla, yeni retim programnn etkililiini belirlemeye alan aratrmalarn da zel olarak bir incelemeye tabi tutulmas, buradan hareketle aratrmalarn nitelik ve nicelik olarak gelitirilmesi acil bir sorun olarak grlmektedir. retmen, ynetici ve veli grmelerine bavurularak yaplan almalarda bir naiflik sezilmektedir. Kimi aratrma bulgularnda ele alnan felsefi boyut, insan ve madde kaynaklar, renme-renme srecinin etkilii gibi konulardaki btn grlerde ok olumlu dzeyinde sonularna ulalmas, her eyin mkemmel yrd gibi bir izlenim vermektedir . Halbuki baka aratrmalarda, yeni eitim sisteminde baz bakmlardan sorun ve eksiklikler ierdii aka ifade edilmektedir (incelenen aratrmalar iin bkz. zpolat, Sezer, gre ve Sezer, 2007; Kayk ve Sabanc, 2009; Yapc ve Leblebicier, 2007; Gmleksiz ve Bulut, 2006; Erdoan, 2007;

138

Bu anlamda Hazr Bkmazn retim programlarnda ve program tantmlarnda sk sk tekrarlanarak sloganlatrlan ve retmenler tarafndan yanl anlalabilecek baz konulardaki uyarlarnn dikkate deer olduu kanaatindeyiz (2006): Bireysel farkllklar dikkate almak sadece yntem zenginlii ile salanmaz. Ayn zamanda rencilerden beklentilerimizin de farkllamas gerekmektedir. Etkin renme sadece etkinlik yapmak deildir. Ama etkinlik yapmak deildir; etkinliklerin hedefi, belirlenen temlarn daha iyi renilmesine yardmc olmaktr. Etkin renme sadece fiziksel ya da sosyal anlamda anlalmamaldr. Aslolan zihinsel anlamda harekete geirmektir. Sanldnn aksine retmenlerin gl bir alan bilgisine ihtiya duyulmaktadr. lme ve deerlendirme yeni tekniklerin yannda geleneksel lme ve deerlendirme teknikleri de kullanlabilir. retmenlerin yk daha da artacaktr. retmenler yetersiz alt yap nedeniyle retme-renme srecini planlama ve uygulama konusunda birok glk yaayacaklar ve zm iin uzun bir zamana ihtiya duyacaklardr. naln (2006) yeni mfredatn uygulanma srecinde grd olas sorunlar aadaki gibi zetleyebiliriz: retmen merkezli anlayla eitim alm olan ve bu gne kadar ayn ekilde eitim vermi olan mevcut retmenlerin yaps ile yeni program arasnda ciddi elikiler vardr. Bu elikilerin ortadan kaldrlmas uzun zaman alacaktr. Klasik yntemlerle eitim alm olan retmenler, yeni programn uygulanmas srecinde ilk aamada silikleebilir. Yeni programn n grd retim tekniklerini uygulamak iin zaman, mekan, para, eleman vb. anlamlarda alt yap yetersizdir.

139

oklu zeka kuram, iddia edildiinin aksine, mevcut sistemde uygulanamaz. Bunun iin klasik danma ve rehberlik hizmetleri yetersizdir. Ayrca bu kuram, ar uzmanlamay tetikler ve oklu gelimeyi engeller.

Sistemin amalar bakmndan lme ve deerlendirme sorunlar devam edecektir.

Yeni programn etkililii konusunda yaplan aratrmalarda snflarn kalabalkl, ara-gere yetersizilii gibi teknik konularn, rencilerin hazrbulunuluunu olumsuz ynde etkiledii; retmenlerin deerlendirmenin nasl yaplaca konusunda kafa karklklarna sahip olduu akca grlmektedir.

140

6. BLM TARTIMA VE SONU

Yaplandrmac yaklam 1960lardan bu yana gittike artan bir ilgiye sahiptir. renme teorisi olarak ortaya kan bu yaklam, sre ierisinde bir eitim felsefesi konumuna gelmi, lkemiz rneinde de grld zere, ulusal eitim programlarnda yer igal etmeye balamtr. Ancak yaplandrmaclk yeermekte olan baka anlaylardan soyutlanm bir anlay olarak ortaya kmam, zel bir srecin paras olmutur. Her ne kadar kuramsal temelleri ok gerilere gtrlse ve yaplandrmaclk zelinde yeni iede eski arap eletirisi getirilse de, postmodernist anlayn, yaplandrmac yaklamn, yapskmclk olarak ifade edilen postmodern tarih anlaynn ve tarih retiminin sosyal amalar karsnda tarih retiminin disiplin ii amalarnn benzer dnemde, 1970lerde, ortaya kmalar ve/veya gittike byyen bir ilgiye mazhar olmu olmalar anlamldr. Btnsel bir perspektiften bakldnda paradigma, bilim, eitim, tarih ve tarih retimi anlaylarnda aadaki tablodaki gibi bir saflama grmek mmkndr. Tablo 4 Paradigma, bilim, eitim, tarih ve tarih retimi anlaylar Modernizm Pozitivizm Newton fizii Geleneksel/lerlemeci eitim yaklam Kurmac/Yeniden kurmac tarih anlay Tarihin retiminin sosyal amalar Bu tablo iki adan yorumlanabilir. Postmodernizm Post-pozitivizm/post-yapsalclk Kuantum fizii Yaplandrmac yaklam Yapskmc tarih anlay Tarih retiminin disiplin ii amalar

141

Kabaca ifade etmek gerekirse, tablonun sol stunundakiler birlikte ele alndnda bu anlaylarda d dnyada mevcut bir gerekliin var olduu, bu gerekliin bilgisine ulalabildii, olgu ve olaylar arasnda nedensel bir ba kurulabildii ve buradan hareketle baz ngrlerde bulunmann mmkn olduu temelinde bir ortaklk grlebilir. Buna karlk tablonun sa stunundakiler dsal bir gerekliin var olmad, olsa bile bizim bu gerekliin nesnel bilgisine ulaamayacamz, bilgiyi bireysel ve/veya toplumsal olarak oluturduuz, mutlak anlamlara sahip olmadmz ve bu nedenle tek bir doru yerine en iyisinden oklu anlamlara/olaslklara itimat etmemiz gerektii temelinde ortak bir anlaya sahiptir. kinci olarak, tek tek incelendiinde tablonun solundaki anlaylarn alanlarnda egemen anlaylar olduunu, ancak bunlarn karsna denk gelen anlaylarn gittike glenmekte olduu ve szn ettiimiz egemen anlaylarn yerine geme abasyla onlar bir krize soktuunu ifade edebiliriz. Tabloyu bu erevede yorumladmzda, modernizm ile postmodernizm arasnda ve onlarn bilgi anlaylarn ifade eden pozitivizm ve postpozitivizm arasnda kat bir kartln var olduunu sylemek mmkndr. Postmodernizmi modernizmin devam olarak okuyan bir bak as mevcutsa da, genel eilim onun modernizmden bir kopua iaret ettii ynndedir. Dier taraftan Newton fiziinin modernist paradigmaya, kuantum fiziinin de postmodernist paradigmaya kaynaklk ettii grlmektedir. Sylem dzeyinde bakldnda bu fizik kuramlarnn birbirlerini yadsd gr hakimdir. Postmodernizme gre kuantum fizii Newton fiziinin geerliliini sona erdirmitir. Ancak, bilimsel aratrmalar kuantum fiziinin Newton fiziinin geerliliini sona erdirdiini deil; Newton fiziinin aklamalarnn yetersiz kald belli koullarda kuantum fiziinin aklamada bulunduunu, bu haliyle de kuantum fiziinin Newton fiziini tamamladn gstermektedir. yleyse, aralarndaki kartlk sylemden ibarettir ve bu yanl alglamann kayna bilim okur-yazarlndaki eksikliktir.

142

Geleneksel/ilerlemeci eitim yaklam ile yaplandrmac yaklam arasndaki iliki ise geleneksel eitim ile ilerlemeci eitim kavramlarnn ele aln ekline ve yaplandrmacln hangi boyutunun ve hangi kolunun sz konusu edildiine gre farkl yorumlar gerektirmektedir. lk olarak her ynyle geleneksel eitim anlay ile yaplandrmacln bir kartlk ilikisi ierisinde olduunu rahatlkla syleyebiliriz. lerlemeci eitim anlay ile yaplandrmaclk ilikisinde ise ilerlemecilikle bilisel yaplandrmacln bir kartlk ilikisine sahip olmad, aksine aralarnda yaknlk bulunduunu ifade edebiliriz. Zira, bilisel yaplandrmaclk ierisinde pozitivist ve ilerlemeci formlar tamaktadr. Bunun yan sra sosyal yaplandrmaclk ve zellikle radikal yaplandrmaclk ilerlemeci eitim anlayyla bir kartlk ierisindedir. Dier taraftan yaplandrmacln eitim felsefesine ynelik ar eletirilerde bulunanlarn ounun onu retim eitim yntemi felsefesi olarak yaplandrmaclktan ayrdn; ve yaplandrmacln n plana kard retim yntem, strateji ve tekniklerin ilerlemeci ierisinde deerlendirilebilecei yaplandrmaclkla birlikte retim yntem, strateji ve tekniklerin gelitirilerek gndeme getirildii grnn younluk kazandn, bu anlamda olumlandn kaydetmek gerekir. lkemiz yeni eitim sistemi asndan bakldnda, retim programlarnn felsefi temellerinin sosyal ve radikal yaplandrmaclk izleri tamaktadr. Yeni eitim sistemine ynelik eletirilerde, eitimin sisteminin felsefi temellerine bu yaklamn bulunmasnn yan sra; retim programlarnn gelitirilme srecine geleneksel ve ilerlemeci anlayn hakim olduu, retim durumlarnn salanmas iin yaplandrmac olarak sunulan yntem, strateji ve tekniklerin byk lde ilerlemeci anlayta da yer ald ve retim programlarnda yer alan kazanmlarn

143

ou zaman yaplandrmac felsefe ile uyumad gibi tutarszlklara vurgunun yapld grlmektedir. Tablodaki kurmac/yeniden kurmac tarih anlay ile yapskmc tarih arasndaki kartlk, modernizm ile postmodernizm arasndaki kartlk kadar keskindir. Bu kartl daha kapsaml bir anlay olan modernizmin ve postmodernizmin tarih disiplini zerine yansmas olarak grmek mmkndr. Ayrca, tablonun sa taraf asndan tarih disiplini hem yaplandrmaclk hem de postmodernizm asndan byk nem tar. nsan sadece kendi yapt eyi bilebilir anlayyla yorumcu bir tarih felsefesi gelitirmi olan Viconun Glasersfeld tarafndan yaplandrmacln gerek babas saylmas ve postmodernist anlayn postyapsalc edebiyat eletirisi ve Yeni Tarih anlaylar zerinde ykselmesi dikkate deerdir. Konuya tarih retiminin amalar asndan yaklaldnda tarih disiplinine ynelik pozitivist yaklamlarn tarih retiminin sosyal amalarna; yorumcu yaklamlarn disiplin ii yaklamlara ncelik verdii grlmektedir. Dier saflamalarda olduu gibi tarih retiminin disiplin ii amalarna ynelik vurgu da 1970lerden bu yana gittike g kazanmaktadr. Ancak, tarih disiplininin ilevi hakkndaki yorum farkllnn retim programlarna bu yorumlardan birinin tercihi eklinde yansdn sylemek mmkn deildir. Yeni tarih retim programlar ele alndnda tarih retiminin sosyal amalar bakmndan hala nem tad, buna karn tarih retiminin disiplin ii amalarna eski programlara oranla daha ok yer verildii grlmektedir. Bu paralelde, tarih retim programlarndaki tarih anlaynda yorumcu

yaklamlarn zerinde durduu yerel tarih, szl tarih gibi yaklamlarn da nem kazand grlmektedir. Kurmac olarak tanmlanan tarih anlay literatrnde de geni yer kaplayan yerel tarih ve szl tarih yaklamlar, yapskmc olarak tanmlanan postmodern tarih anlay ile birlikte makro tarihlerin paras olmaktan

144

arndrlm bir ekilde tekrar gndeme gelerek tarih retim programlarnda yer bulmutur. Ancak btn olarak bakldnda, tarihsel bilgiye ulamann mmkn olmad, dolaysyla gemie ilikin kk yklerle yetinmek gerektiini ifade eden postmodernist yapskmc tarih anlaynn tarih retimi programlarndaki tarih anlayna egemen olduu sylenemez. Tarih retimi programlarndaki tarih anlay Collingwoodcu biz izgide duruyor grnmektedir. Bu izgi, tarihi bilimsel bir disiplin olarak gren, tarih aratrmalarnda bilimsel problem zme yntemine, tarihsel kant sorgulama becerilerine nem veren; tarihsel bilginin deiebilirliine ve yorumcuya gre farkllk gsterebileceine vurgu yapan bir izgidir. Bu haliyle Vico ve Croce etkilenimli Collingwood izgisi, uzun bir sre tarih yazcl alannda bakeye oturtulmu olan Collingwood etkilenimli Carr izgisinin bilimsel tarih anlayna yakn, nesnel tarih anlayna uzaktr ve tarih anlaynda grecelie gz krpmaktadr. Sonu olarak, yukarda tartld zere daha kapsaml bir anlayn paras olarak grlen yaplandrmac yaklamn nesnel bilgiyi tamamen ya da byk lde reddetmesi, bilgiyi geici ve duruma bal olarak ele almas ve onun oluumunda kltre merkezi nem atfetmesi, znellii ve grelilii temel ilkeler haline getirmesi onun birok bakmdan eletirilmesini beraberinde getirmitir. Yaplandrmaclk postmodernizmin eitimdeki uzants olarak grlm ve ona ynelik eletiriler de daha ok onun postmodern karekteri zerinden yaplmtr. Her ne kadar yaplandrmacln nde gelen isimleri Piaget ve Vygotskynin almalar modern temeller zerinde ykselmi olsa da, zellikle sosyal ve radikal yaplandrmac anlaylarn postmodern kaynaklara sahip olduu ifade edilmektedir. Milli Eitim Bakanlnca belirtilmi olduu zere, yeni eitim sistemine duyulan ihtiyacn gerekeleri ve dnya belirli bir ekilde vardr ve biz onu kefederiz anlay yerine kendi dnyamz oluturmak iin dnya ile etkileiriz ve kendi dnyamz kurarz anlaynn esas alnd yeni retim programlarnn felsefi

145

temelleri de onu modernist bir yaklamn rn olmaktan ok postmodernist bir yaklam olarak tanmlamamza imkan tanmaktadr. Yaplandrmacln bilgiyi, gereklii ve doruyu greceletirerek postmodern anlayla paralellik gstermesi onun postmodern bir anlay olarak ifade edilmesinin gerekelerini ortaya koymaktadr. Bu bakmdan yaplandrmaclk kimileri tarafndan sekler bir din ya da bir ideoloji olarak grlm, kimileri tarafndan ulus devletlerin paralanmasna ve geri kalm lkelerin geri kalmlyla gelimi lkeler iin hammadde ve pazar olarak kullanlmasna olanak tanyan neoliberal politikalarn bir arac olarak eletirilmitir.

146

KAYNAKA
Abbott, J., & Ryan, T. (1999). Constructing knowledge, reconstructing schooling. Educational Leadership, 57(3), 66-69 Airasian, P. W., & Walsh, M. (1997). Construcitivist cautions. Phi Delta Kappan, 78, 444-449 Aksoy, M. (2007). Trkiyedeki bilim anlay hakknda genel bir eletiri. Kocaeli Ulusal Teknik Eitim, Mhendislik ve Eitim Bilimleri Gen Aratrmaclar Sempozyumu (20-22 Haziran) Akin, S. (2007). Tarih retimimizde temel paradigma sorunu. S. zbaran (Yay. Haz.), Tarih retimi ve Ders Kitaplar 1994 Buca Sempozyumu (2. bask) (s. 62-68). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar Alabas, R., & Dilek, D. (2009). Primary school students conception of history. Procedia Social and Behavioral Sciences, 1, 1605-1610 Alpargu, M., Sahin, E., & Yazici, S. (2009). Teaching history and its contribution to peace. International Journal of Social Inquiry, 2(2), 199-214 Applefield, J. M., Huber, H., & Moallem, M. (2001). Constructivism in theory and practice: Toward a better understanding. The High School Journal, 84 (2), 35 53 Arslan, M. ( 2007). Eitimde yaplandrmac yaklamlar. Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi, 40 (1), 4161 Asan, A., Gne, G. (2000). Oluturmac renme yaklamna gre hazrlanm rnek bir nite etkinlii. Milli Eitim, 147, [Online]:

147

http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/147/asan.htm Web adresinden 26 Nisan 2010 tarihinde edinilmitir. Aslan, E. (2000). Yerel tarihin tanm, geliimi ve deeri. Tarih yazmnda yeni yaklamlar. Kreselleme ve yerelleme (s. 195-204). stanbul: Trkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf. Aslan, E. (2006). Neden tarih retiyoruz? Dokuz Eyll niversitesi Buca Eitim Fakltesi Dergisi, 20, 162-174 Aslan S., ve Ylmaz, A. (2001). Modernizme bir bakaldr projesi olarak postmodernizm. Cumhuriyet niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Dergisi, 2 (2), 93-108 Ata, B. (1998). Tarih retimine bilimsel problem zme ynteminin uygulanmasna ynelik bir model. Yaynlanmam yksek lisans tezi, Gazi niversitesi Sosyal Bilimler Enstits. Ata, B. (1999). ngilterede Piaget ve Brunerin grlerinin ilkretimde tarih retimine yansmas zerine bir aratrma. Pamukkale niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi, 6, 44-51 Ata, B. (2003). Rousseau, Emile ve tarih retimi. Milli Eitim Dergisi, 159 Ata, B. (2006). niversite ncesi tarih retiminde siyasi tarihin yeri. Trkiyede Siyasi Tarihin Geliimi ve Sorunlar Sempozyumu (s. 31-48). Ankara: Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Aybars, E. (2007). Trk devrim tarihi nasl verilmelidir? S. zbaran (Yay. Haz.), Tarih retimi ve Ders Kitaplar 1994 Buca Sempozyumu (2. bask) (s. 285294). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar

148

Aydn, B. (2005). Davran yaklam ve renme. B. Aydn (Ed.), Geliim ve renme (185-208). Ankara: Nobel Yayn Datm Aydn, H. (2006a). Postmodernizmin eitimdeki uzants: Felsefi yaplandrmaclk. Bilim ve Gelecek Dergisi, 29, 31-43 Aydn, H. (2006b). Eletirel akln nda postmodernizm, temel dayanaklar ve eitim felsefesi. Eitimde Politika Analizleri ve Stratejik Aratrmalar Dergisi, 1(1), 27-48 Aydn, H. (2006c). Eitim sisteminde modern ve post-modern roller. Bilim ve Gelecek Dergisi, 33, 60-71 Aydn, H. (2007). Yaplandrmac yaklamda doruluk, gereklik ve bilim eitimi. niversite ve Toplum, 7(2), [Online]: http://www.universite-toplum.org Web adresinden 22 Aralk 2009 tarihinde edinilmitir. Aydn, H. (2008). Postmodern ada slam ve bilim. stanbul: Bilim ve Gelecek Kitapl Aydn, S. (1993). Modernleme ve milliyetilik. Ankara: Gndoan Yaynlar Aysevener, K. (2001). Collingwoodun tarih felsefesi. Ankara: mge Yaynevi Bacanl, H. (2000). Geliim ve renme. Ankara: Nobel Yayn Datm Bac Kl, G. (2001). Oluturmac fen retimi. Kuram ve Uygulamada Eitim Bilimleri, 1 (1), .7-22 Bahar, M., ve Karakrk, E. (2004). Radikal oluturmacla eletirel bir bak. Abant zzet Baysal niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 3 (5), 62 77

149

Barkan, . B., ve Merili, E. (1988). Hdavendigr Livas Tahrir Defterleri I. Ankara: Trk Tarih Kurumu. Barthes, R. (1977). Image, music, text (S. Heath, Translated by). New York: Hill and Wang Becermen, M. (2004). Dilthey, Heidegger ve Gadamerde anlama sorunu. (ULAKBM Makale no: 44753) Beratl, N. (2006). Bilim mi, sanat m, propaganda m? Tarih nedir? Kbrs Yazlar, 3, 3-20 Bereiter, C. (1994). Constructivism, socioculturalism, and Poppers world 3. Educational Researcher, 23(7), 21-23 Berktay, H. (1983). Cumhuriyet ideolojisi ve Fuat Kprl. stanbul: Kaynak Yaynlar Berktay, H. (2007). Dnyada ve Trkiyede tarihiliin durumu ve dilinin evrensellemesi zerine dnceler. S. zbaran (Yay. Haz.), Tarih retimi ve Ders Kitaplar 1994 Buca Sempozyumu (2. bask) (s. 69-86). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar Bernal, J. D. (2008). Tarihte bilim 2 (T. Ok, ev.). stanbul: Evrensel Basm Yaym (Eserin aslnn basm tarihi 1954). Bilgin, N. (2007). Kimlik aray olarak resmi tarih. S. zbaran (Yay. Haz.), Tarih retimi ve Ders Kitaplar 1994 Buca Sempozyumu (2. bask) (s. 107-122). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar Birkk, M. C. (1998). Modernizmden postmodernizme: Yeni problemler. Yeni Trkiye, 19-20, 525-537

150

Black, L. (2003). Tarih retim ve reniminde yntem sorunlar. O. Kymen (Yay. Haz.), Tarih eitimine eletirel yaklamlar (s. 28-33). stanbul: Trkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf. Bloch, M. (1985). Avrupa toplumlarnn karlatrmal tarihi iin. A. Boratav (Der.), Tarih ve tarihi. Annales okulu izinde (20-49). stanbul: Alan Yaynclk. Boghossian, P. (2006). Fear of knowledge: Against relativism and constructivism. New York: Oxford University Press Inc. Bora, T. (1998). Trk sann hali. Milliyetilik - Muhafazakarlk - slamclk. stanbul: Birikim Yaynlar Boratav, A. (Der.). (1985). Tarih ve tarihi. Annales okulu izinde. stanbul: Alan Yaynclk Braudel, F. (1992). Tarih zerine yazlar (M. A. Klbay, ev.). Ankara: mge Kitabevi Yaynlar. (Eserin aslnn basm tarihi 1969). Breckman, W. (2000). mgelemin znesi. Tarih yazmnda yeni yaklamlar. Kreselleme ve yerelleme (s. 236-247). stanbul: Trkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf. Brooks, M. G., & Brooks, J. G. (1999a). The courage to be constructivist. Edicational Leadership: The Constructivist Classroom, 57 (3), 18-24 Brooks, M. G., & Brooks, J. G. (1999b). In search of understanding: the case for constructivist classrooms (2nd editon). Alexandria, VA: Association for Supervision and Curriculum Development.

151

Brown, D. (1991). Postmodernizme kurumsal bir yaklam (M. Sakal, ev.). http://www.canaktan.org/ekonomi/anayasal_iktisat/diger_yazilar/sakalpostmodernizm.pdf Web adresinden 11 ubat 2010 tarihinde edinilmitir. Brubacher, J. S. (1982). Birka eitim felsefesi (A. F. Ouzkan, ev.). Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi, 15 (1), 76-83. Burbules, N. C. (2000). Moving beyond the impasse. D. C. Phillips (Eds.), Constructivism in education: Opinions and second opinions on controversial issues (s. 308-330). Chicago: The National Society for the Study of Education Burke, P. (1994). Tarih ve toplumsal kuram (M. Tunay, ev.). stanbul: Toplumsal Tarih Vakf Yaynlar. (Eserin aslnn basm tarihi 1980) Burke, P. (2006). Fransz tarih devrimi: Annales okulu (2. bask), (M. Kk, ev.). Ankara: Dou-Bat Yaynlar. (Eserin aslnn basm tarihi 1990). Bury, J. (1978). Dnce zgrlnn tarihi (D. Batu, ev.). stanbul: Erdini Basm ve Yaynevi (Eserin aslnn basm tarihi 1913). Carr, E. H., ve Fontana, J. (1992). Tarih yazmnda nesnellik ve yanllk (. Ozankaya, ev.). stanbul: mge Kitabevi Yaynlar Carr, E. H. (2002). Tarih nedir (2. Bask), (M. G. Grtrk, ev.). stanbul: letiim Yaynlar. (Eserin aslnn basm tarihi 1961). Cevizci, A. (1999). Felsefe szl (3. bask). stanbul: Paradigma (Eserin ilk basm tarihi 1996). Collingwood, R. G. (2001). Tarih felsefesi zerine denemeler (2. Bask), (E. zvar, ev.). stanbul: Aykitaplar

152

Collingwood, R. G. (2005). Tarihin ilkeleri ve tarih felsefesi zerine baka yazlar (A. H. Aydoan, ev.). stanbul: Yap Kredi Yaynlar Cooper, H. (1999). Historical thinking and cognitive development in the teaching of history. H. Bourdillon (Eds.), Teaching history (5th edition), (s. 101-121). London: Routladge Cooper, H., & Dilek, D. (2004). Childrens thinking in history: Analysis of a history lesson taught to 11 year olds at Ihsan Sungu School, Istanbul. International Journal of Historical Learning, Teaching and Research, 4(2), [Online]: http://www.heirnet.org/IJHLTR/journal8/8contents.htm Web adresinden 17 Mays 2010 tarihinde edinilmitir. Cooper, P. E. (1993). Paradigm in shift designed instruction: from behaviorism to cognitivism to constructivism. Educational Technology, 33 (5), 12 18 Cottingham, J. (1995). Aklclk (B. Gzkan, ev.). stanbul: Sarmal Yaynevi Crebbin, W. (2000). Revisioning learning contributions of postmodernism, constructivism tarihinde edinilmitir. ebi, B. (2006). Sokratesi retme yaklamnn ilkretim Trke eitim programna yansmas ve uygulamadaki durum. Yaynlanmam yksek lisans tezi. Ondokuz Mays niversitesi Sosyal Bilimler Enstits. elik, H., ve Eki, H. (2008). Sylem analizi. Marmara niversitesi Eitim Bilimleri Dergisi, 27, 99 117 elikkaya, H. (1999). retmenlik mesleine giri (2. bask). stanbul: Alfa Basm Yaym Datm and neurological research. http://www.aare.edu.au/00pap/cre00462.htm Web adresinden 11 Mart 2010

153

nar, O., Teyfur, E., ve Teyfur M. (2006). lkretim okulu retmen ve yneticilerinin yaplandrmac eitim yaklam ve program hakkndaki grleri. nn niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 7 (11), 47 64 Demirciolu, . H. (2001). Does the teaching of history in Turkey need reform? International Journal of Historical Learning, Teaching and Research, 2 (1), [Online]: http://www.heirnet.org/IJHLTR/journal3/journalstart.htm Web adresinden 10 Ocak 2010 tarihinde edinilmitir. Demirciolu, . H. (2007). Tarih retiminde renci merkezli yaklamlar (2. bask). Ankara: An Yaynclk Demirciolu, . H., ve Tokdemir, M. A. (2008). Deerlerin oluturulma srecinde tarih eitimi: Ama, ilev, ierik. Deerler Eitim Dergisi, 6(15), 69-88 Demirel, . (2006). Kuramdan uygulamaya eitimde program gelitirme (9. bask). Ankara: Pagem A Yaynclk. Demirel, . (2007). retimi planlama ve deerlendirme retmen sanat (11. bask). Ankara: Pagem A Yaynclk. Deryakulu, D. (2000). Yapc renme. A. imek (Eds.), Snfta demokrasi (s.5377). Ankara: Eitim-Sen Yay. Devitt, M. (1997). Realism and truth (Second Edition). New Jersey: Princeton University Press. (Eserin ilk bask tarihi 1984). Dilek, D. (2002). Tarih derslerinde renme ve dnce geliimi (2. bask). Ankara: Pagem A Yaynclk.

154

Dilek, D., ve Safran, M. (Ed.). (2008). 21. yzylda kimlik, vatandalk ve tarih eitimi. stanbul: Yeni nsan Yaynevi Dilek, D., ve Yapc, G. S. (2005a). yklerle tarih retimi yaklam. Dokuz Eyll niversitesi Buca Eitim Fakltesi Dergisi, 18, 115-130 Dilek, D., & Yapc, G. (2005b). The use of stories in the teaching of history. International Journal of Historical Learning, Teaching and Research, 5(2), [Online]:http://www.heirnet.org/IJHLTR/journal10/journalcontents.htm Web adresinden 24 Ocak 2010 tarihinde edinilmitir. Dosse, F. (2008). Ufalanm tarih (I. Ergden, ev.). stanbul: Trkiye Bankas Kltr Yaynlar Dougiamas, M. (1998). A journey into constructivism.

http://dougiamas.com/writing/constructivism.html#intro Web adresinden 26 ubat 2010 tarihinde edinilmitir. Duit, R. (1994). The constructivist view in science education what it has to offer and what should not be expected from it. Proceedings Of The International Conference Science and Mathematics for The 21st Century: Towards Innovatory Approaches, 26/9 1/10. Concepcin, Chile. http://www.if.ufrgs.br/public/ensino/N1/3artigo.htm Web adresinden 15 Mart 2010 tarihinde edinilmitir. Durmu, S. (2001). Matematik eitimine oluturmac yaklamlar. Kuram ve Uygulamada Eitim Bilimleri, 1 (1), 91 107 Erden, M., ve Akman, Y. (2001). Geliim ve renme. Ankara: Arkada Yaynevi Erdener, E. (2009). Vygotskynin dnce ve dil geliimi zerine grleri: Piagete eletirel bir bak. Trk Eitim Bilimleri Dergisi, 7 (1), 85 - 103

155

Erdem, E., ve Demirel, . (2002). Program gelitirmede yaplandrmaclk yaklam. Hacettepe niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 23, 81 87 Erdoan, M. (2007). Yeni gelitirilen drdnc ve beinci snf fen ve teknoloji dersi retim programnn analizi; nitel bir alma. Trk Eitim Bilimleri Dergisi, 5(2), 221-254 Ergn, M., ve zser, S. (2006). Vygotskynin yeniden deerlendirilmesi. Afyon Kocatepe niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2, 269 292 Erikan, C. (1972). Komutan Atatrk. Cilt 1-2 (2. bask). stanbul: Trkiye Bankas Kltr Yaynlar Erpulat, D. (2003) Tarih eitiminin iyiletirilmesi almalar. O. Kymen (Yay. Haz.), Tarih eitimine eletirel yaklamlar (s. 123-136). stanbul: Trkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf. Ersanl, B. (2003). ktidar ve tarih. Trkiyede Resmi Tarih tezinin oluumu (1929-1937). stanbul: letiim Yaynlar Erzan, A. (2005). Bilimden ka m? Gnce, 32, 4-8 Fosnot, C. T. (Eds.). (2007). Oluturmaclk teori, perspektifler ve uygulama (2. bask), (S. Durmu, ev.). Ankara: Nobel Yayn Datm ( Eserin aslnn basm tarihi 2005). Fosnot, C. T., ve Perry, R. S. (2007). Oluturmaclk: Psikolojik bir renme teorisi. C. T. Fosnot (Eds.), Oluturmaclk teori, perspektifler ve uygulama (2. bask), ( S. Durmu, ev.) . Ankara: Nobel Yayn Datm (Eserin aslnn basm tarihi 2005).

156

Fralov, . (Eds.) (1997). Felsefe Szl (2. Bask)(A. allar, ev.). stanbul: Cem Yaynevi Gen, S. Z., ve Eryaman, M. Y. (2007). Deien deerler ve yeni eitim paradigmas. Afyon Kocatepe niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 9(1), 89102 Gjertsen, D. (2000). Bilim ve felsefe (F. Kurtulmu, ev.). Say Yaynlar (Eserin aslnn basm tarihi 1989). Glasersfeld, E. V. (1983). On the concept of interpretation. Poetics, 12, 207 218 Glasersfeld, E. V. (1989). Facts and the self from a constructvisit point of view. Poetics, 18, 435 448 Glasersfeld, E. V. (2007). Giri: Oluturmacln yansmalar. C. T. Fosnot (Eds.), Oluturmaclk teori, perspektifler ve uygulama (2. bask), ( S. Durmu, ev.) . Ankara: Nobel Yayn Datm (Eserin aslnn basm tarihi 2005). Gleick, J. (2006). Kaos (F. can, ev.). Ankara: Tbitak Popler Bilim Kitaplar Gmleksiz, M. N., ve Bulut, (2006). Yeni sosyal bilgiler dersi retim programnn uygulamadaki etkililiinin deerlendirilmesi. Kuram ve Uygulamada Eitim Ynetimi, 47, s. 393-421 Greening, T. (1998). Building the constructivist toolbox: An exploration of cognitive technologies. Educational Technology, 38 (2), 23 35 Guba, E. G. (1990). The alternative paradigm dialog. E. G. Guba (Eds.), The paradigm dialog (s. 17-30 ). Newbury Park, California: Sage Publications, Inc.

157

Gutek, G. L. (2006). Eitim felsefesi ve ideolojik yaklamlar (3. bask), (N. Kale, ev.). Ankara: topya Yaynevi. Guzdial, M. (1997). Constructivism vs. constructivism vs. constructionism. http://guzdial.cc.gatech.edu/Commentary/construct.html Web adresinden 30 Mart 2010 tarihinde edinilmitir. Gltekin, M., Karada, R., ve Ylmaz, F. (2007). Yaplandrmaclk ve retim uygulamalarna yansmalar. Anadolu niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 7 (2), 503 528. Gne, B. (2003). Paradigma kavram nda bilimsel devrimlerin yaps ve bilim savalar: Cephelerdeki fizikilerden Thomas S. Kuhn ve Alan D. Sokal. Gazi niversitesi Trk Eitim Bilimleri Dergisi, 1 (1), 23-44 Grkan, T. (1980). Bruner'in retim kuram zerine baz dnceleri. Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi, 13(1), 207-222 Grses, A., Yaln, M., ve Doar, . (2003). Fen snflarnda retmenin yeri. Milli Eitim Dergisi, 157, [Online]: http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/157/gurses.htm Web adresinden 2 Mays 2010 tarihinde edinilmitir. Gven, ., ve Demirhan can, C. (2006). Yeni ilkretim programlarnn basna yansmalar. Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi, 39(2), 95-123 Gzel, C. (1994). Karl Popper, Imre Lakatos ve Paul Feyerabendde bilim kavram ve rasyonaliteler sorunu. Yaynlanmam doktora tezi, Hacettepe niversitesi Sosyal Bilimler Enstits.

158

Hackadirolu, V. (2004). Sofistler. A. K. en, H. N. Erkzan, ve G. Ateolu (Haz.), Anlama ve yorum: Doan zlem armaan kitab. stanbul: nklap Kitabevi Halkn, E. L. (2000). Tarih tenkidinin unsurlar (2. bask), (B. Yediyldz, ev.). Ankara: Trk Tarih Kurumu Basmevi. (Eserin aslnn basm tarihi 1974). Hardy, M. D. (1997). Von Glasersfelds radical constructivism: A critical review. Science & Education, 6, 135-150 Hazr Bkmaz, F. (2006). Yeni ilkretim programlar ve retmenler. Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi, 39 (1), 99-116 Henriques, L. (1997). A study to define and verify a model of interactive-constructive elementary school science teaching. Unpublished PhD Dissertation, Iowa City, IA: University of Iowa Hzr, N. (1965). Kant ve Einstein. Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Felsefe Blm Dergisi, 3, 281-288 Hilav, S. (1995). Felsefe yazlar (2. bask). stanbul: Felsefe Yazlar (Eserin ilk basm tarihi 1993). Hilav, S. (1997). 100 soruda felsefe el kitab (7. bask). stanbul: Gerek Yaynevi (Eserin ilk basm tarihi 1970). Hocaolu, D. (2002). Bir tarih muhasebesi eskizi: Bir varlk alan ve bir bilim olarak tarih. Ders notlar (Ayn makale Bilgi ve Dnce, Say: 2, Kasm 2002de de yaymlanmtr.)

159

Hoover, W. A. (1996). The practice implications of constructivism. SEDL Letter, IX (3). [Online]: http://www.sedl.org/pubs/sedletter/v09n03/practice.html Web adresinden 12 Mart 2010 tarihide edinilmitir. Huberman, L. (2002). Feodal toplumdan yirminci yzyla, (M. Belge, ev.). stanbul: letiim Yaynlar (Eserin aslnn basm tarihi 1936). Huitt, W. (2009). Constructivism. Educational Psychology Interactive. Valdosta, GA: Valdosta State University. Web http://www.edpsycinteractive.org/topics/cogsys/construct.html adresinden 12 Aralk 2009 tarihinde edinilmitir. Iggers, G. G. (2007). Yirminci yzylda tarihyazm. Bilimsel nesnellikten postmodernizme (3. bask), (G. . Gven, ev.). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar. (Eserin aslnn basm tarihi 1996). Illich, I. (2007). H2O ve unutmann sular (2. bask), (L. Behmoaras, ev.). stanbul: Yeni nsan Yaynevi (Eserin aslnn basm tarihi 1985) nal, K. (1992). Baz paradigmalarda eitim ve zgrlk ilikisi. Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi, 25(2), 795-820 nal, K. (2006). Neoliberal eitim ve yeni ilkretim mfredatnn eletirisi. Praksis, 14, 265-287 nalck, H. (2003). Osmanl imparatorluu klasik a (1300-1600) (R. Sezer, ev.). stanbul: Yap Kredi Yaynlar. (Eserin aslnn basm tarihi 1973) nam, A. (2008). Deneyen felsefe. stanbul: Yeni nsan Yaynevi Infeld, L. (1999). Albert Einstein. Bilimsel kiilii ve dnyamza etkisi (C. Yldrm, ev.). Ankara: Bilgi Yaynevi

160

Jameson, F. (1984). Postmodernism, or the cultural logic of late capitalism. New Left Review, 146, 53-92 Jaworski, B. (1993). Constructivism and teaching The socio-cultural context. http://www.grout.demon.co.uk/Barbara/chreods.htm Web adresinden 23 Mart 2010 tarihinde edinilmitir. Jones, G. S. (1985). Tarih: Ampirizmin sefaleti. A. Boratav (Der.), Tarih ve tarihi. Annales okulu izinde (179-194). stanbul: Alan Yaynclk. (Eserin asl Blackburn, R. (Eds.), (1972). Ideology in Social Sciences . London: Penguin Bookstan evrilmitir). Jonassen, D. H. (1992). Evaluating constructivist learning. T. M. Duffy, & D. H. Jonassen (Eds), Constructivism and the technology of instuction; a conversation (s. 137 148). New Jersey: Lawrance Erlbaum Associates, Inc., Publishers. Kahyaolu, D. (2000). Trkiyede ilk ve orta retim dzeyinde tarih retiminin yeniden yaplandrlmas (s. 50-51). stanbul: Trkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf Kanl, U. (2009). Yaplandrmac kuramn nda renme halkasnn kkleri ve evrimi rnek bir etkinlik - . Eitim ve Bilim, 34 (151), 44 64 Kaptan, F, ve Korkmaz, H. (2001). Milli Eitim Bakanl ilkretimde etkili retme ve renme retmen el kitab, modl 7: lkretimde fen bilgisi retimi. Ankara: MEB Projeler Ve Koordinasyon Merkezi Bakanl. http://simaybirce.net/bilgibankasi/egitim_kaynak_depo/ilkogretimde_fenbilgi si_01.pdf Web adresinden 22 Ocak 2010 tarihinde edinilmitir.

161

Karaay, T. (2004). Determinizm ve kaos. II. Ulusal Mantk, Matematik ve Felsefe Sempozyumu. Bilgi niversitesi, Assos, 21-24 Eyll. stanbul: stanbul Kltr niversitesi Yaynlar, 49 Karasu, Z., ve nl, M. (2006). Corafya retiminde oluturmac retim ynteminin rencinin akademik baarsna etkisi. Marmara Corafya Dergisi, 12, 105 128 Kayk, K., ve Sabanc, A. (2009). Yeni ilkretim programnn deerlendirilmesi. Milli Eitim, 181, 240-252 Kzlelik, S. (2004). Sosyal bilimleri yeniden yaplandrmak. Ankara: An Kindsvatter, R., W. Wilen & M. Ishler. (1996). Dynamics of Effective Teaching. (Third Edition). New York: Longman Publishers Klein, S. R. E.(2005). Essay review: Understanding history teaching. Teaching and Teacher Education, 21, 601-606 Ko, G., ve Demirel, M. (2004). Davranlktan yaplandrmacla: Eitimde yeni bir paradigma. Hacettepe niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 27, 174 180 Kstkl, N. (2006). Sosyal bilimler ve tarih retimi (4. bask). Konya: Sebat Ofset Matbaaclk Kukla, A. (2000). Social constructivism and philosophy of science. London: Routledge. Kuzu, V. (1998). Tarihin bir felsefe problemi olarak ortaya k ve tarihin felsefi kurgularnda ncllerin rol. Yaynlanmam yksek lisans tezi. Gazi niversitesi Sosyal Bilimler Enstits

162

Kk, M. (Der.). (2000). Modernite versus postmodernite (3. bask). Ankara: Vadi Yanlar (Eserin ilk basm tarihi 1993). Kkalp, K. (2009). Deleuzen felsefe kavray. Kayg/Uluda niversitesi Felsefe Dergisi, 12, 131-145 Kmbetolu, B. (2008). Sosyolojide ve antropolojide niteliksel yntem ve aratrma (2. bask). stanbul: BalamYaynclk Ladurie, E. L. R. (1985). Tarihi ve bilgisayar (A. zberki, ev.). A. Boratav (Der.), Tarih ve tarihi. Annales okulu izinde (132-135). stanbul: Alan Yaynclk. Lee, P. (2005). Historical literacy: Theory and research. International Journal of Historical Learning, Teaching and Research, 5 (1), [Online]: http://www.heirnet.org/IJHLTR/journal9/9contents.htm Web adresinden 12 Mart 2010 tarihinde edinilmitir. Lee, P. & R.Ashby (2000). Progression in historical understanding among students ages 7-14. P. N. Stearns, P. Seixas, & S. Wineburg (Eds.), Knowing, teaching and learning history. national and international perspectives (s.199222) . New York. and London: New York Universty Press. Lorenz, C. (1998). Can histories be true? Narrativism, positivism, and the metophorical turn. History and Theory: Studies in the Philosophy of History, 37, 309-329 Lwith, K. (1996). Vico. D. zlem, Tarih Felsefesi (197 207), (2. bask). stanbul: Anahtar Kitaplar Yaynevi. Mahoney, M. J. (2004). What is constructivism and why is it growing? Contemporary Psychology, 49, 360-363.

163

Mandelbrote, S. (1996). History, narrative, and time. History of European deas, 22 (5/6), 337 - 350 Mardin, . (1997). deoloji (4. bask). stanbul: letiim Marx, K., ve Engels, F. (1992). Alman ideolojisi [Feuerbach], (3. Bask), (S. Belli, ev.). Ankara: Sol Yaynlar (Eserin aslnn basm tarihi 1846). Marx, K. (1993). Ekonomi politiin eletirisine katk (S. Belli, ev.). Ankara: Sol Yaynlar (Eserin aslnn basm tarihi 1859). Marx, K. (2002). Lois Bonaparten 18 Brumarei (3. bask), (S. Belli, ev.). Ankara: Sol Yaynlar. (Eserin aslnn basm tarihi 1852). Marwick, A. (2001). The new nature of history: Knowlodge, evidence, language. London: Palgrave Macmillian Matthews, M. R. (1992). Old wine in new bottles: A problem with constructivist epistemology. Philosophy of Education, [Online]: Web http://www.ed.uiuc.edu/EPS/PES-Yearbook/92_docs/Matthews.HTM adresinden 12 Ocak 2010 tarihinde edinilmitir. Matthews, M. R. (1999). Social construcitivism and mathematics education: Some comments. Philosophy of Education, [Online]: Web http://www.ed.uiuc.edu/eps/PES-Yearbook/1999/matthews.asp adresinden 24 ubat tarihinde edinilmitir. MacKinnon, C. A. (2000). Points against postmodernism. Chicago-Kent Law Review, 75, 687-712

164

Meyerhoff, J. (2005). Bald ambition: A critique of Ken Wilbers theory of everything. Elektronik kitap. http://www.integralworld.net/meyerhoff-ba-toc.html Web adresinden 3 Mart 2010 tarihinde edinilmitir. Munslow, A. (2000). Tarihin yapskm (A. Ylmaz, ev.). stanbul: Ayrnt (Eserin aslnn basm tarihi 1997). Murphy, E. (1997a). Constructivism from philosophy to practice.

http://www.ucs.mun.ca/~emurphy/stemnet/cle.html Web adresinden 12 ubat tarihinde edinilmitir. Murphy, E. (1997b). Constructivist epistemology. http://www.ucs.mun.ca/~emurphy/stemnet/cle2.html Web adresinden 12 ubat 2010 tarihinde edinilmitir. Neumann, C. K. (2007). Tarihin yarar ve zarar olarak Trk kimlii: Bir akademik deneme. S. zbaran (Yay. Haz.), Tarih retimi ve Ders Kitaplar 1994 Buca Sempozyumu (2. bask) (s. 98-106). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar Ocak, G. (2004) Eitim Programlarna Felsefi ve Kltrel Temelin Etkileri. Uluslararas nsan Bilimleri Dergisi, ISSN: 1303-5134 Oktaylar, H. C. (Ed). (2006). Eitim bilimleri. Ankara: Yarg Yaynlar Oppermann, S. (2006). Postmodern tarih kuram. Tarihyazm, yeni tarihselcilik ve roman. Ankara: Phoenix Yaynevi. (Eserin ilk basm tarihi 1999). Ortayl, . (2007). Tarih retimi iin yazlabilecek kitaba ilikin sorunlar. S. zbaran (Yay. Haz.), Tarih retimi ve Ders Kitaplar 1994 Buca Sempozyumu (2. bask) (s. 43-51). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar

165

zbaran, S. (2007). Giri. S. zbaran (Yay. Haz.), Tarih retimi ve Ders Kitaplar 1994 Buca Sempozyumu (2. bask) (s. 1-21). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar zcan, A. O. (2005). Mesajlarn masajlar. Ufuk tesi, 55, Web

http://www.ufukotesi.com/yazigoster.asp?yazi_no=20051138 adresinden 22 Ocak 2010 tarihinde edinilmitir

zlem, D. (1996). Tarih felsefesi, (2. bask). stanbul: Anahtar Kitaplar Yaynevi. zgr, B. (2006). Kreselleme ve eitim reformlar. Kbrs Yazlar, 2, 123-135 zpolat, A. R., Sezer, F., gr, . Y., vd (2007). Snf retmenlerinin yeni ilkretim programna ilikin grlerinin incelenemesi. Milli Eitim, 174, 206-213 ztrk, . H. (2009). Yeni ortaretim tarih programlar zerine eletirel bir inceleme. The First International Congress of Educational Research, 1-3 May 2009, anakkale. zgl, O. (1991). Pozitivizm ya da mantk olarak felsefe. stanbul: Us Yaynclk Palinscar, A. S. (1998). Social constructivist perspectives on teaching and learning. Annual Reviews Psychology, 49, 345-375 Payko, F. (2000). Trkiyede ilk ve orta retim dzeyinde tarih retiminin yeniden yaplandrlmas (s. 125-128). stanbul: Trkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf Phillips, D. C. (1995). The good, the bad, and the ugly: the many faces of constructivism. Educational Researcher, 24(7), 5-12

166

Phillips, D. C. (Eds.). (2000). Constructivism in education: Opinions and second opinions on contro-versial issues. Chicago: Chicago University Press Puolimatka, T. (1999). Constructivism, knowlodge, and manipulation. Philosophy of Education, edinilmitir. Rosenau, P. M. (1998). Post-modernizm ve toplum bilimleri (T. Birkan, ev.). Ankara: ARK Bilim ve Sanat Yaynlar (Eserin aslnn basm tarihi 1992). Rovai, A. P. (2004). A constructivist approach to online college learning. Internet and Higher Education, 7, 79 93 Safran, M. (2006). Tarih eitimi makale ve bildiriler. Ankara: Gazi Kitabevi Safran, M. (2008). Trkiyede tarih eitimi ve retimi. D. Dilek, ve M. Safran (Ed.), 21. yzylda kimlik, vatandalk ve tarih eitimi (s. 8-14). stanbul: Yeni nsan Yaynevi Sarca, M. (1977). 100 soruda siyasi dnce tarihi (2. bask). stanbul: Gerek Yaynevi Sarolu, G. (2008). Tarih felsefesi alannda bir inceleme: Varolu felsefesi ve tarih anlay. Mustafa Kemal niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, 5 (9), 243-257 Saugstad, A. (2001). Postmodernism: What is it and what is wrong with it? Go nside [Online]: http://goinside.com/01/1/postmod.html Web adresinden 11 Kasm 2009 tarihinde edinilmitir. [Online]:http://www.ed.uiuc.edu/eps/PESYearbook/1999/puolimatka.asp Web adresinden 22 Mays 2010 tarihinde

167

Savery, J. R., & Duffy, T. M. (1996). Problem based learning: A instructional model and its constructivist framework. B. G. Wilson (Eds.), Constructing learning environments: Case studies in instructional design (s. 135 148). Englewood Cliffs NJ: Educational Technology Publications. Seven, M. A. (2004). Eitimde bilginin felsefi temelleri. Atatrk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, 4(2), 197-207 Silier, O. (2003). Al konumas. O. Kymen (Yay. Haz.), Tarih eitimine eletirel yaklamlar (s. 1-27). stanbul: Trkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf. Silier, O. (2003). Tarih eitiminde yeni bir modele ihtiyacmz var. O. Kymen (Yay. Haz.), Tarih eitimine eletirel yaklamlar (s. 195-202). stanbul: Trkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf. Sim, S. (Der.). (2006). Postmodern dncenin eletirel szl (M. Erkan, ve A. Utku, ev.). Ankara: Ebabil Yaynclk Somersan, S. (2007). Szl tarih, aratrmaclk ve tarih yazmna katlm. S. zbaran (Yay. Haz.), Tarih retimi ve Ders Kitaplar 1994 Buca Sempozyumu (2. bask) (s. 368-379). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar Snmez, E. (2008). Annales okulu ve Trkiyede tarihyazm. stanbul: Daktylos Yaynevi Stone, L. (1979). The revival of narrative: Reflections on a new old history. Past and Present, 85, 3 24 aan, H. H. (2002). Yaplandrmac renme. Yaadka Eitim, 74 - 75, 49 52

168

ahin, . (2010). Yeni Sol Hareket ve Yeiller. Yeil Gazete, 9 Nisan 2010. http://yesilgazete.org/2010/04/09/yeni-sol-hareket-ve-yesiller/ adresinden 9 Mays 2010 tarihinde edinilmitir. imek, A. (2006). Tarihsel romann eitimsel ilevi. Bilig, 37, 65-80 imek, N. (2004). Yaplandrmac renme ve retime eletirel bir yaklam. Eitim Bilimleri ve Uygulama, 3 (5), 115139 irin, A. (2008). Oluturmacln kuramsal temelleri. Marmara Corafya Dergisi, 17, 196 205 Tan, . (2006). retimi planlama ve deerlendirme (10. bask). Ankara: Pagem A Yaynclk. Tarlac, S. (2003). Felsefe, bilim ve biliminsan. Neuro Quantology, 2, 280-291 Tekeli, . (1998). Tarih bilinci ve genlik. stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar Tekeli, . (2000). Sunu. Tarih yazmnda yeni yaklamlar. Kreselleme ve yerelleme (s. 8-10). stanbul: Trkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf. Tekeli, . (2007). Kreselleen dnyada tarih retiminin amalar ne olabilir? S. zbaran (Yay. Haz.), Tarih retimi ve Ders Kitaplar 1994 Buca Sempozyumu (2. bask) (s. 34-42). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar TEO ve DLP (2001). Constructivism as a paradigm for teaching and learning. Thirteen Ed Online: http://www.thirteen.org/edonline/concept2class/constructivism/index_sub5.ht ml Web adresinden 21 Kasm 2009 tarihinde edinilmitir. Web

169

Tezci, E., ve Dikici, A. (2003). Yaratc dnceyi gelitirme ve oluturmac retim tasarm. Frat niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 13 (1), 251 260 Thompson, P. W. (2000). Radical constructivism: Reflections and directions. L. P. Steffe, & P. W. Thompson (Eds.), Radical constructivism in action: Building on the pioneering work of Ernst von Glasersfeld (s. 412-448). London: Falmer Press Timuin, A. (2005). Felsefeye giri. stanbul: Bulut Yaynlar Timuin, A. (2007). Doru bilin oluturmakta tarih eitiminin nemi. S. zbaran (Yay. Haz.), Tarih retimi ve Ders Kitaplar 1994 Buca Sempozyumu (2. bask) (s. 55-61). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar Tobin, K., & Tippins, D. (1993) Constructivism as a referent for teaching and learning. K. Tobin (Eds), The practice of constructivism in science education (s. 3-21). Lawrence-Erlbaum, Hillsdale, NJ. Topdemir, H. G. (2002). Bilim, bilim tarihi ve felsefe ilikisi zerine. Dnen Siyaset, 16, 53-66 Topses, G. (1982). Eitim felsefesi temel sorunlar. Ankara: Dayanma Yaynlar Tosh, J. (2005). Tarihin peinde (2. bask), (. Arkan, ev.). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar. (Eserin aslnn basm tarihi 1984). Tunay, M. (2007). Tarih retiminin iyiletirilmesine ynelik dnceler. S. zbaran (Yay. Haz.), Tarih retimi ve Ders Kitaplar 1994 Buca Sempozyumu (2. bask) (s. 52-54). stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar

170

Tunel, R. (2009). The effect of short reading through constructivist activities on the language development of primary school students. The Journal of International Social Research, 2 (6), 642 653 Tfeki, M. E. (2004). Yapsalc yntem ve uygulama alanlar. Tiyatro Aratrmalar Dergisi, 17, 50-66 Tnay, M. (1995). Siyasal tarih. Ankara: mge Kitabevi Trer, A. (2005). Milli eitim sisteminde giderek glenen yeniden yaplanma aray zerine bir deerlendirme. Abece Dergisi, 230. http://w3.balikesir.edu.tr/~aturer/yenidenyapilanma.html Web adresinden 21 Ocak 2010 tarihinde edinilmitir. Vella, Y. (2001). Yaratc tarih retimi (B. Ata, ev.). Milli Eitim Dergisi, 150 Wallerstein, . M. (1999). The end of the world as we know it: Social science for the twenty-first century. Minneapolis: University of Minnesota Press White, H. (1973). Metahistory: The theory and practice of self-conscious fiction. London: The John Hopkins University Press. Wilson, B., & Lowry, M. (2001). Constructivist learning on the web. Burge, E. J. (Eds), The strategic use of learninig technologies. www.miun.se/flexwebb/download/8chapNDACE.pdf Mart 2010 tarihinde edinilmitir. Wilson, B. G. (1997a). Reflections on constructivism and instructional design. C. R. Dills, & A. A. Romiszowski (Eds.), Instructinal development paradigm (s. 63 80). Englewood Cliffs NJ: Educational Technology Publications. Web adresinden 20

171

Wilson, B. G. (1997b). The postmodern paradigm. C. R. Dills, & A. A. Romiszowski (Eds.), Instructinal development paradigm (s. 297-309). Englewood Cliffs NJ: Educational Technology Publications. Yanpar, T., Hazer, B., ve Arslan, A. (2006). 10. snf znrlk konusunda oluturmac renme yaklamna dayal grup almalarnn kullanlmas. nn niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 7 (11), 113 122 Yapc, G. (2006). Drt kltrde tarih retimi yaklam: ngiltere, Fransa, svire ve Trkiye rnekleri. Yaynlanmam yksek lisans tezi, Marmara niversitesi Eitim Bilimleri Enstits. Yapc, M., ve Leblebicier, N. H. (2007). retmenlerin yeni ilkretim programna ilikin grleri. lkretim Online, 6(3), 480-490. [Online]: http://ilkretimonline.org.tr Yayc, L. (2005). Bilisel geliim ve dil geliimi. B. Aydn (Ed.), Geliim ve renme ( 99 122). Ankara: Nobel Yayn Datm Yelken, R. (2004). Modern bilimin eletirel dayanaklar. Ege niversitesi Sosyoloji Dergisi, 13-14, 223-232 Yldrm, A., ve imek, H. (2008). Sosyal bilimlerde nitel aratrma yntemleri (7. bask). Ankara: Sekin Yaynclk Ylmaz, F. (1996). lka dnce tarihi. stanbul: Birleik Yaynclk Ylmaz, L. (2000). Tarih nasl yazlmal? Ya da yazlmal m? Tarih yazmnda yeni yaklamlar. Kreselleme ve yerelleme (s. 73-82). stanbul: Trkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf.

172

Yore, L. D. (2001). What is meant by constructivist science teaching and will the science education community stay the course for meaningful reform? Elelcronic Journal of Science Education, 5(4), [Online]: http://wolfweb.unr.edu/homepage/crowther/ejse/yore.html Web adresinden 11 Ocak 2010 tarihinde edinilmitir. Young, R. A., & Collin, A. (2004). Introduction: constructivism and social constructionism in the career field. Journal of Vocational Behavior, 64, 373 388 Yurdakul, B. (2004). Eitimde davranlktan yaplandrmacla gei iin bilgi, gereklik ve renme olgularnn yeniden anlamlandrlmas. Abant zzet Baysal niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi. 4, 4(8), 109-120.

Tarih

retimi

ve

Ders

Kitaplar

Sempozyumu [29.10.1994] Web adresinden 27

http://www.tarihvakfi.org.tr/icerik.asp?IcerikId=230 Mays 2010 tarihinde edinilmitir.

Sosyal Bilgiler Program Gelitirme almalar, Toplant Numaras 3, [16.06.2003] http://ttkb.meb.gov.tr/programlar/prog_giris/prog_giris_7.html adresinden 22 Kasm 2009 tarihinde edinilmitir. EP. Profesrler Kurulu lkretim 1-5. Snflar Sonu retim Bildirisi Programlarn [02.12.2005]. Web Web

Deerlendirme

Toplants

(Eskiehir)

http://ilkogretim-online.org.tr/vol5say1/sbildirge%5B1%5D.pdf adresinden 15 Mays tarihinde edinilmitir.

ERG (Eitim Reformu Giriimi Raporlar) (2005). retim programlar inceleme ve deerlendirme I. http://www.erg.sabanciuniv.edu/ Haziran 2010 tarihinde edinilmitir. Web adresinden 25

173

MEB

(2005).

Yeni

ilkretim

programlar

ve

yeni

yaklamlar.

http://ttkb.meb.gov.tr/ Web adresinden 30 Eyll 2009 tarihinde edinilmitir. MEB (2009). renme programlarnn yenilenme gerekeleri ve davran yaklam ile yaplandrmac yaklam arasndaki farklar. http://ogm.meb.gov.tr/ Web adresinden 22 Mays 2010 tarihinde edinilmitir. Evrensel (05.06.2005). Eitimde akla hayr dnemi http://www.weaponsofmathdestruction.com

174

You might also like