You are on page 1of 14

M..

lhiyat Fakltesi Dergisi 39 (2010/2), 149-162

Kelm Kozmolojisinin (Dakkul-Kelm) Bilimsel Deeri*


Prof. Dr. Muhammed Bsil et-T** ev. Mehmet BULEN*** Giri: Dakkul-Kelmn Rol Kelmclar, hicri ikinci asrda ortaya kan ve orijinal almalarn V. (XI.) asrn sonuna kadar devam ettiren mslman teolog ve dnrler grubuydu. Onlarn ana hedefi slm inan esaslarna kar ortaya konan slm d felsef iddialar reddetmekti. Bu yzden onlar, slm inan esaslarnn doal ve teorik temellerini kefetmeye abaladlar. Bu nedenle kelmclarn Kelm lmi eklinde adlandrlan katks, baz zamanlar slm teoloji veya slm akideleri eklinde ifade edilmektedir. Muhlifleri slma inanmayanlar olduu iin, kelmclarn yaklamlar, Kuran veya hadise dorudan bavurmakszn mantksal akl yrtme zere bir yol takip etmitir. Bununla birlikte onlarn inan ve ideolojilerinin temel kayna Kurandr. Bu gerek, onlarn yazlar ve i tartmalar zerinden net bir ekilde izlenebilir. Yaplacak incelemeler neticesinde onlarn slm d bir muhlife kar yaz yazmaya niyetlendiklerinde asl Kuran ayetlerini zikretmedikleri; kendi ilerindeki dier gruplarla farkl fikirleri tarttklarnda ise, inanlarn desteklemek iin Kuran yetlerini referans gsterdikleri hemen fark edilecektir. Kurann dili olan Arapa, dnemin dnce ve iletiim vastas olarak, kelmn ekil ve yapsnn teekklnde byk rol oynamtr. Nitekim Arapann bu rol, gnmz yazarlarndan birini, kelmclarn doktrinleriyle Arap Akl arasnda genel bir korelasyon teklif etmesine neden olmutur. Bu yazara
*

Bu makale Islamic Thought and Scientific Creativity, (V/2, 1994) dergisinde The Scientific Value of Dakk al-Kalm bal ile yaymland. Dakkul-Kelm terimini yazarn Dakkul-Kelm: er-Ryetl-slamiyye li felsefetit-tabiyye, (rdn 2010) ismiyle nerettii kitabndaki ibareye sdk kalarak Kelm Doa Felsefesi eklinde tercme etmek de mmknd. Ancak bizim burada Kelm Kozmolojisi ifadesini tercih etmemizin sebebi, Alnoor Dhananinin bu terimle ilgili yapt aklamalardr. bk. Alnoor Dhanani, The Physical Theory of Kelm, Leiden, Brill, 1994, s. 1-5; ayrca bk. a.mlf. Kalm and Hellenistic Cosmology, PhD Dissertation, Harvard University, 1991, s. 24 vd. ** Yermk niversitesi, Bilim Fakltesi, Fizik Blm retim yesi, rdn. *** M.. Sosyal Bilimler Enstits, lhiyat Anabilim Dal, Kelm Bilim Dal Doktora rencisi.

150 Muhammed Bsil et-T (ev. Mehmet Bulen)

gre Arap aklnn gerek ve sdk temsilcileri kelmclardr.

Kelmclar, tarih sre iinde iki frkaya ayrldlar: Eariyye ve Mutezile. Eariyye, imamlar Ebl-Hasan el-Earden (. 324/935) sonra ona nispetle isimlendirilmitir. Bununla birlikte Mutezile ekol, kelmn ncsdr ve baz yazarlar onlar Hasan el-Basrye (. 120/738) kadar gerilere gtrrler. Eariyye ile Mutezile arasndaki temel fark, insann fiilleri hakknda ileri srdkleri grlerdeki detaylarda yatar. Earler, btn insan fiillerinin Allah tarafndan yaratlp gzetildiine inanrken; Mutezile insan kendi fiillerinin yaratcs olarak grr. Birok yazar, slm dncesinde insann zgrl 2 teorisini bu farkl fikirler zerinden inceleme konusu yapmaktadr. Kelmclarn bilgi konusunda insanla katklarn yeniden deerlendirmeye alrken ncelikli olarak u hususa dikkat ekmemiz gerekir: Kelmclarla filozoflar arasndaki temel fark, iki grubun diyalektiklerinin balang ve sonu noktalarnda yatar. zetle ifade edecek olursak, filozoflarn doadan yola ktklar ve buradan Allah anlamaya altklar; kelmclarn ise Allah balang olarak kabul ettikleri ve oradan tabiat anlamaya altklar sylenebilir. Bu husus, her iki grubun yazlarna yakndan baklmadnda yeterince ak olmayabilir. Vahiy, kelmclarn inanlarnn temelini tekil eder ve onlar doay vahiyle uyumlu bir ekilde anlamaya alrlar. Bu yzden onlarn kavram ve teorilerinin temelini Kuran temann tekil ettiini fark etmek artc olmayacaktr. Kar tarafta ise filozoflar Tanrnn varlnn gerekliliini tabiat inceleyerek anlarlar. Bu gerek, en iyi ekilde Gazzlnin (. 3 505/1111) yazlarnda, zellikle de onun Tehftl-felsifesi ile bn Rdn (. 4 595/1198) buna eletiri getiren, Tehftt-Tehft isimli eserinde grlebilir. Kelm ilmi iki ana blme ayrmak suretiyle incelenmelidir: Allahn varlnn delillerini ve Onun sfatlarn inceleyen Celll-kelm. Kelmn bu ksm tamamen teolojidir ve slm dncesinin klasik ve ada yazarlarnca ounlukla ilenmektedir. Kelmn nadiren allan ve tartlan ikinci ksm ise, Dakkul-kelm diye adlandrlr. Kelmn bu blm, doay, onun yapsn, ileyiini ve temel bileenleri arasndaki ilikileri anlamaya alt iin Celll-kelmdan daha derindir. Biz, imdiye kadar yaymlanan kelm literatrnde daha ok Celll-kelma nem verilmesinin, bu ilmin gerek deerinin ve bir btn olarak derin teorik kklerinin gizlenmesine sebep olduuna inanyoruz. Mmafh gnmz yazarlarn Dakkul-kelm alma konusunda kastl olmayan bu ihmalleri sebebiyle mzur sayabiliriz; zira byle bir konu klasik kelmclarn kendi kitaplarnda bile ak deildir. Celllkelmn ok fazla ilenmesine karlk, klasik kaynaklar arasnda DakkulKelm konusuna tahsis edilmi zel bir kitap bulunmamaktadr. Ayrca, doa
1 2 3 4

M. Abid el-Cbir, The Structure of Arabic Reason, Beirut 1989. Muhammed Umara, Mutazila and The Problem of Human Freedom, Beirut, 1984. Gazzl, Tehftl-felsife, Kahire 1967. bn Rd, Tehftt-Tehft, Kahire 1966.

Kelm Kozmolojisinin (Dakkul-Kelm) Bilimsel Deeri 151

fizii ile uraan Dakkul-kelmn karmak terimlerini tam ve vecz bir Arapa terminoloji ile anlamadaki glk de ortadadr. Bu durum, Dakkulkelm konularna ait bir bahsi, Schacht ve Boseworth tarafndan neredilen slmn Miras (The Legacy of Islam) gibi kapsaml almalarda niin gre5 mediimizi aklayabilir. Bu makalede kelmclarn Celll-kelma dir orijinal yazlarndaki inan ve dnce konular arasna dalm halde bulunabilen Dakkul-kelma ait baz temel ilke ve kavramlarn bir eletirisini yapmaya alacaz. Kelmn bu ksmnn muhtemel ada bilimsel deerini grebilmek iin, bu ilke ve kavramlar ortaya karmay ve bunlar ayr ve mmkn olduu ekliyle bamsz ilkelerle yeniden formle etmeyi deneyeceiz. phesiz biz, kelmclarn kelimenin modern anlamyla, gnmzn profesyonel fiziki ve bilim adamlar olduklarn iddia etmiyoruz ve edemeyiz de. Bununla birlikte onlarn yaadklar dnemin profesyonel dnrleri olarak gnmz bilim felsefecileri ile e deerde olduklarn rahatlkla syleyebiliriz. Dier taraftan gnmz fiziinin gelimi teorilerini, bin yl nceki bir zamana tama niyetinde de asl deiliz. Anck adil olmak gerekirse, ait olduu dnemde geni bir kapsamla teklif edilen tutarl bir teorinin, formle edildii dnemin tesinde de pekl tutarl ve isabetli olmas mmkndr. 1. Yoktan Yaratma lkesi Pek ok kelmc yazlarna, Evrenin ezel olduunu ve zamanda bir balangc olmad syleyen filozoflarn aksine, btnyle Evrenin yoktan, boluktan (vacuum) yaratldna dir delilleri sunmakla balar. Bu maksatla kelmclarla filozoflar birbirlerine birok delil ve kar delil getirirler. Yoktan yaratma ilkesi kelmclarn (ve btn teologlarn) inanlarnn tutarll iin hayatdir. nk Evrenin ezel olduunu farz etmek, Allah ve Evren olmak zere devamllk ynnden ortak nitelik tayan iki varlk varsaymak anlamna gelecektir ki bu, Allahn esizlii temel inancna aykrdr. Bununla birlikte baz Mslman filozoflar Allah ile evren arasnda bir arac varsayarak mesele zerinde uzlamay denemilerdir. Bu, bn Rdn (Averroes) almalarnda 6 grlmektedir. Bu nedenle biz, kelmclarn Evrenin uzun zaman nce, Allahn iradesiyle, mutlak yokluktan yaratldna ve o zamandan beri Onun kontrol altnda bulunduuna inandklarn grrz. Evren zamanda bir balangca sahiptir ve kymet gnnde gerekleecek bir sonu olmaldr.

5 6

J. Schact and C. E. Bosewarth, The Legacy of Islam, Oxford 1974. bn Rd, Fasll-makl, Beyrut 1978.

152 Muhammed Bsil et-T (ev. Mehmet Bulen)

Bilimsel Vehesi: Uzun bir sre insanlk, konumlarn srekli koruyan uzak yldzlarla ve Dnyann Gnee kar greli pozisyonundaki gnlk periyodik deiimlerinin yln her dneminde kesin olarak hesaplanabilmesiyle, Evrenin statik olduunu dnmt. Evrenin kendi kendine yeten muazzam bir makine olduu tasavvur ediliyordu ve onun zamanda bir balangc ya da uzayda bir sonu grlmyordu. Bu Evren resmi, Edwin Hubblenin (. 1953) 1921 ylnda galaksilerin ok yksek hzla birbirlerinden uzaklaarak uzayda da doru yayldn kefetmesine kadar bilimsel olarak doru ve geerli kabul edildi. Sonrasnda fiziki ve kozmologlar dikkatlerini uzun sreli ikinci dnceye evirdiler. Bir takm kontrollerin ardndan onlar evrenin duraan olmadn, aksine genilemekte olduunu; galaksiler arasndaki mesafenin bu genilemeyle doru orantl olarak artmakta olduunu kefettiler. Nihayetinde bundan, uzak gemiteki bir zamanda galaksilerin kk bir miktar uzayda birleik bir topak olduu, her naslsa bu topan patlad ve bunun sonucunda da u anda birbirinden yksek bir hzla uzaklamakta olan galaksilerin olutuu sonucu kyordu. Bu teori Byk Patlama Modeli olarak bilinir. Astronomi ve kozmolojideki mteakip aratrmalar hem deneysel hem de nazar olarak bu teoriyi daha da destekleyen deliller ortaya kard. Bylece altmlarn sonunda Byk Patlama Modeli, evrenin var oluu ve yaratl konusunda en fazla kabul gren ve bilimsel adan da evrenin salam bir resmini ortaya 7 koyan teori oldu. Bu, Evrenin zamanda bir balangca sahip olduu anlamna geliyordu. Sonrasnda insanlar onun uzayda bir balangc olup olmadn sorguladlar. Bu soruya cevap vermek iin son yirmi ylda geni aratrmalar yapld ve bunlarn hepsi yoktan yaratma teorisini desteklemektedir. Evrenin uzayzamanda ufack bir noktadan (matematiksel nokta) balam olmas gerektii bulundu. Yaratmann boluktan (vacuum) ortaya kt varsaylyor. Bu yzden biz evrenin boluktan yaratldn, zamanda bir balangca sahip olduunu ve yaratmann en erken safhalarnda kuantum etkilerinin nemli bir rol oynam olabilecei iin de muhtemelen uzaysal bir balangca da 8 sahip olduu sonucunu karrz. Bu sonu, u anki fiziksel bilgimizde Standart Model olarak karlk bulmaktadr ve dier modellerin aklayamad -43 birok gzlemi aklamakta yeterince baarldr. Evrenin 10 saniyeye yaklaan ok erken dnemlerdeki o belirsiz (tekil) balangcn aydnlatmak iin imdilerde daha ileri aratrmalar yaplmaktadr. Dolaysyla hem fiziksel hem de epistemolojik olarak Evren ezel deildir. 10 Uzun bir zaman nce (~10 yl) yoktan yaratlmtr ve u anda hl genilemektedir. Evrenin sonu konusuna gelince; imdiye kadar bu konuda salam bir bilimsel bulgu elde edilememitir. Genileme sonsuza kadar srebilir veya

7 8

Stephen Weinberg, The First Three Minutes, New York 1977. Stephen Hawking, A Brief History of Time, Pantam 1987.

Kelm Kozmolojisinin (Dakkul-Kelm) Bilimsel Deeri 153

bir noktada durabilir, geri kp yeniden bir yaratma evresine de dnebilir. 2. Sreksizlik lkesi

Kelmclara gre yaratlan her ey iki paraya blnebilir, ayrca onlarn da her biri yine iki paraya blnebilir ve bu bylece srp gider. Bu blnmeler 10 cevher diye isimlendirdikleri bir parada duruncaya kadar devam eder. Cevher, nesnelerin bileimindeki en temel eleman temsil eden soyut (abstract) bir varlktr. O bir ve tek (bir ve btn cinslerinde ayn) olarak tanmlanabilir. Kelmclar bunu Cevherl-ferd olarak isimlendirirler. Cevherlferd, boyutlara ve ekle sahip olmamakla birlikte, bir mikdara (kadr) sahiptir. Cevherler birleik olmayan, ayr varlklardr. Onlarn zt nitelikleri yoktur. Kelmclar fiziksel bir eyin varln oluturmak iin, araz diye adlandrdklar ve cismin fiziksel zelliklerini tanmlamada kullandklar dier bir kavram ne srerler. Bu, eynn renk, koku, scaklk gibi hric niteliklerini tanmlamada kullanlan ayr ve bamsz bir terimdir. Dolaysyla araz, cevherin kabul edebilecei herhangi bir zelliktir. Farkl cinslerdeki arazlar, cevherlerin tad farkl niteliklere tekbl ederler. Kelmclarn araz kelimesini tercihi tesdf deildir. Burada Arapann konunun ileniine ak bir katks sz konusudur. Arapada araz, uzun sre 11 kalamayan ey anlamna gelmektedir. Bu yzden kelmclar cisim ve hdiselerin srekli deien zelliklerini ifade etmek iin araz kelimesini semek durumunda kalmlardr. Farkl bir ilkeyi oluturduu iin bu konuyu sonraki blmde tartacaz. Sreksizlik ilkesini zetlersek; kelmclar ister bir btn olarak cisim, isterse bir olay olsun evrendeki her eyi srekli blnemeyen, yani sreksiz (discrete), temel cz ve birimlerden mteekkil olarak grrler. Filozoflar ise evrendeki eylerin sonsuza kadar blnebileceini, yani sreklilii varsayarlar ve temel birimlerin varln kabul etmezler. Bu, filozoflarn evrendeki eylerin kendi tabiatlar icab bir sreklilie sahip olduklarna inanmalarndan dolaydr. Kelmclarn filozoflara kar gl delili, bir snrlya bir snrsz sdrmann mantksal imknszldr. Kelmclar, filozoflarn sreklilik ve snrsz blnebilme teorilerinin kabul edilmesi durumunda, bir kimse snrl bir eyin snrsz bir eyi kapsadn itiraf etmek zorunda kalacaktr ki bu da imknsz12 dr, grn savunmulardr.

9 10

11 12

Paul Davies, Space and Time in the Modern Universe, Cambridge 1977. Ebl-Mel el-Cveyn, e-mil f Uslid-Dn, ayrca bk. Bkilln, Kitbut-Temhd, Beyrut 1957. Seyyid erf Crcn, et-Tarift, Badat 1989. Seyyid erf Crcn, et-Tarift, Badat 1989.

154 Muhammed Bsil et-T (ev. Mehmet Bulen)

Filozoflarn kar bir argman, el-Kef an menhicil-edille kitabnda kelmclarn teorisini tartan bn Rd (Averroes) tarafndan getirildi. O, 13 burada u sonucu kard: ayet kelmclarn teorileri kabul edilecek olursa, nesnelerin geometrik statleri saysal adan tanmlanr hale gelecektir. Aslnda bn Rdn ulat bu sonu doruydu. O, sreksizliin dorudan tazammunlarn karsamada baarlyd, ancak onu reddetme konusunda yanlyordu. Bunu aada sreksizlik ilkesinin bilimsel deerini tartrken ayrntl olarak greceiz. Burada zikredilmeye deer son bir nokta daha vardr. Kelmclara gre sreksizlik ilkesi evrensel farz edilir ve uzay, zaman ve hareket de dhil, doada var olan her eye uygulanr. Onlarn inancna gre, zaman da sreksizdir ve zaman, gemi-gelecek arasndaki ok ksa bir sre anlamna gelen an olarak 14 isimlendirilen temel birimlerden mteekkildir. Bilimsel Deeri: XIX. yzyln sonuna kadar, doadaki fiziksel niceliklerin genel karakterinin sreklilik olduuna genel olarak inanlyordu. Ancak, yaplan birka deneysel gzlemin hemen ncesinde, s nmlarnn allmam davran fark edilmiti. Bunun yansra, ma meselesiyle ve yakinen de atomun iyapsn anlamayla ilgili olarak atomik tayf, madde ve ma arasndaki etkileimin doasn kavramada tkezletici bir engel tekil ediyordu. Maxwellin (. 1879) elektromanyetik teorisi radyo dalgalarnn oluumu, yaylmas ve alnmas konusunda gz kamatrc bir baar kazand. Ancak bu gelimi teori, nmn madde tarafndan salnm ve sourulmas konusunu aklayamyordu. Bu hususta anahtar zm 1901de Alman fiziki Max Planck (. 1947) tarafndan teklif edildi. O nmn madde tarafndan kuanta olarak isimlendirilen sreksiz enerji paketikleri formunda sourulup salndn varsayd. Bu paketiklerin her biri nmn frekansyla orantl sbit miktarda bir enerji ieriyordu. Bylece Planck, nmn farkl frekanslarda empirik olarak gzlemlenen davranlarn aklam oluyordu. ok gemeden Albert Einstein (. 1955), Planckn bu teorisini bir dier deneysel fenomen olan, belirli metallerin a mrz kaldklarnda zerlerinden elektron salmalarnda kulland. Atomik yapnn ilgili dier problemlerinin aklamasnda da sreksizlik varsaymna ihtiya duyulacan anlamak fazla uzun srmedi. Bunu yapan Danimarkal fiziki Niels Bohr (. 1962) oldu. O, bir atomdaki elektronunun asal hzn sabit nite veya sreksiz enerji paketikleriyle (kuanta) ilikilendirmedike atomun yapsnn aklanamayacan belirledi. Bylece Bohr, atom ekirdei etrafnda dnen bir elektronun yrngesini, temel kuantum says olarak isimlendirilen ve 1.2.3 eklinde ardk deer tayan belli sreksiz saylarla sbitletirilebileceini kefetmi oldu. Ayn say, atom iindeki bir
13 14

bn Rd, el-Kef an menhicil-edille, Beyrut 1978. Cbir, The Structure of Arabic Reason, Beirut 1989.

Kelm Kozmolojisinin (Dakkul-Kelm) Bilimsel Deeri 155

elektronun sahip olabilecei mmkn enerji seviyelerini tanmlar. Atomun yapsyla ilgili daha ileri almalar, bir atomdaki enerji, konum, dn ve asal hz gibi durumlar tanmlamaya yarayan daha fazla kuantum saylarnn tespitini salad. Bylece tam da bn Rdn yaklak bin yl nce ngrdne benzer ekilde, geometrik stat saysal statyle yer deitirmi oldu. Yeni fiziin bu dikkate deer ve tamamlayc baarlar XX. yzyln ilk yarsnda, sreksizliin belirleyici bir rol oynad, madde ve nmn kuantum teorisi haline geldi. Zaman konusuna gelince; modern fizik, zaman srekli bir deiken olarak grmekte ve kuantize edilemeyeceini varsaymaktadr. Kinematik asndan zel Grelilik Teorisi, uzay ve zaman uzay-zaman sreklisi olarak isimlendirilen i ie gemi bir sreklilikle birbirine balar. Bu hususu bir sonraki blmde daha detayl bir ekilde tartacaz. Doann sonsuza kadar blnp blnemeyecei konusunda ise, sadece unu syleyebiliriz: Gnmz fizii, Werner Heisenbergin Belirsizlik lkesi ile tanmlanan blnebilmenin en u limitindeki snrlarna dayanm durumdadr. Bu ilkeye gre, fiziksel bilginin onun tesinde tamamen belirsiz hale gelecei belirli bir noktada durmas gerekir. Dier taraftan parack fizii, atom alt leindeki temel paracklarn az veya ok soyut varlklar olduunu ve artk bilinen madde zelliklerini tamadklarn ortaya koymutur. 3. Srekli Yeniden Yaratma lkesi Kelmclara gre cevherler yenilenemez varlklar iken, araz llebilen fiziksel bir varlktr. Bu tanm ile arazn, cevherin her an deien bir karakteri olduu dnlr. Buna gre araz, var olma ile var olmama arasnda titremektedir. Var olan eyler de sadece cevher ve arazlardan olutuu iin bu durum btn madd bileenlerin geen her zaman zarfnda srekli yeniden yaratldn m edecek ekilde, varlk ve yokluk (vacuum) arasnda dalgalanmakta olduu anlamna gelmektedir. Bu ilke, Kurana gre Evrenin lmsz yaratcs olan Allahn her an faal ve diri (el-Hayyl-Kayym) olmas gereinden kaynaklanr. Buna gre Allahn irdesinin Evrenin en kk detaylarnda bile her an bulunmas gerekir. Kelmclar, tabiat kanunlarnn kendi bana hareket ettii kar inancnn kabul edilmesi durumunda, Allahn lemi sevk ve idare eden ilh gcnn olamayacan syleyeceklerdir. nk byle bir durum, doay Allahtan bamsz hale getirecek ve lemi yarattktan ileyiini tabiat kanunlaryla gvence altna alan bir Tanrya artk ihtiya duyulmayacaktr. Byle bir modelde Allahn rol aka [balangtaki] yaratma nyla snrlandrlmakta, sonrasnda da doa, kendisini yneten kanunlarn ilemesine teslim edilmektedir. Gerekte byle bir Tanr anlay, Yunanl filozoflarn ve imdilerde

156 Muhammed Bsil et-T (ev. Mehmet Bulen)

ou Batl filozofun dnd bir uluhiyet anlaydr. Bu durum, mslmanlarn her an faal ve diri olan Allah ile dierlerinin det kendisini emekliye ayran Tanrs arasndaki farkll aka ortaya koymaktadr. Bu nedenle, Allah zamann her anna mdhil olmak ve eyy devaml surette yeniden yaratmak durumundadr. Allahn bir an bile yaratmay kestii bir durumda ey yok olup gidecektir. Kelmclara gre cevherler srekli yaratlmayp arazlar srekli yaratld iin, bu mdhale ancak arazlarn 15 yeniden yaratlmasyla gerekletirilir. Srekli yeniden yaratma ilkesi (principle of persistent re-creation) gnmz yazarlar tarafndan devaml 16 yaratma ilkesi (principle of continuous creation) ad altnda allmtr. Burada bizim sz konusu ilkeyi farkl isimlendirmemizin sebebi, kelmclarn yukarda zikredilen fikirlerini daha kesin bir anlama kavuturmak ve daha nce tarttmz sreksizlik ilkesiyle uyumlu olmaktr. Yeniden yaratma ilkesi iki nemli soruyu ortaya karr: Birincisi, deterministik nedenselliin ve deterministik nedensel olayn varlyla ilgilidir. Belirsizlik ilkesi ile yakndan ilikili olduu iin bu husus, sonraki blmde tartlacaktr. kinci soru, var olma ve yokluun (vacuum) anlam ve nesnelerin var olma haliyle boluk hali arasnda srekli dalgalanmasnn, yokluk (adem) haline yeni bir anlam verip veremeyecei ile ilgilidir. Bu son soruyla ilgili olarak Eariyye ulems, boluk (adem) halinin yok olma haliyle ayn olduunu dnmtr. Bu, cevher ve arazlarn mutlak suretle var olmamalar anlamna gelir. Mutezile ise bilinen her eyin mevcd 17 olduunu ve ademin de bilindii iin var olmas gerektiini iddia etmitir. Buna gre Mutezile, srekli yeniden yaratma ilkesiyle de uyumlu bir ekilde, boluun epistemolojik olarak var olan sanal cevherlerden olutuunu iddia etmitir. Bilimsel Deeri: ncelikle, kelmclarn modern anlamda bir fiziki ya da matematiki olmadklar gereini belirtmemiz gerekir. Onlar kapsaml bir doa felsefesi teklif eden ok ynl dnrlerdir. Dier taraftan nesnellik, bir kiinin tarihsel dnce ve gerekleri ele alrken ayrmclk yaplmamasn gerektirir. Biz de bu dorultuda kelmclarn katklarnn bilimsel deerine karar verirken ayrmclk yapmamaya alacaz. Bu balamda modern fiziin kabul edilmi teorilerini derin anlamlarn da gz nnde bulundurarak sunmaya alacaz.
15

16 17

Cveynye gre Nazzm dndaki btn kelmclar, arazlarn yeniden yaratlmas ilkesini benimsemitir. Nazzm ise hem cevherlerin hem de arazlarn yeniden yaratldn savunmutur. al-Alousi, The Problem of Creation in Islamic Thought, Badat 1968. el-Cveyn, e-mil f Uslid-Dn.

Kelm Kozmolojisinin (Dakkul-Kelm) Bilimsel Deeri 157

Fiziksel bir sistemin durumunun, bir dalga resmiyle tasvir edilebilecei bilinmektedir. Dalga Fonksiyonu adyla kavramsallatrlan bu durum, uzay ve zamann kompleks bir fonksiyonu olarak kuantum mekaniinde teklif olunan soyut bir varlktr. Sratle hareket eden bir paracn dalga fonksiyonunun ktan ok daha az olmas, Schrdinger Hareket Denkleminin bir zmdr. Genelde bu zm, sfrdan gemek suretiyle minimum ile maksimum arasndaki bir genilikte salnmaktadr. te paracklarn (ve btn fiziksel sistemlerin) bu dalga resmi, kuantumdur. Doann mekaniksel bir modellemesi olan kuantum, hem teorik hem de deneysel olarak dorulandktan sonra imdilerde tmyle kabul edilmitir. P.M.A. Dirac tarafndan kuantum fiziinin greceli durum ynnde (paracklarn hznn k hzyla karlatrlabilmesi) daha da gelitirilmesi, boluk halinin kart (sanal) paracklardan olutuu eklinde tasavvur edilebilmesine imkn salamtr. Bu paracklar, herhangi bir mahalli olmayan (unlocal) negatif enerji durumlarndadr. Modern fiziin bu boluk resmi, ar ekirdein yaknnda yeterli enerji seviyesine eriildiinde parack iftlerinin yaratln aklama konusunda ok gereklidir. Ayrca kuantum alan teorisi, boluk dalgalanmalarnn paracklarn ak olarak beliren pozitif enerji yaratabileceini nerir. Teorik fizik alanndaki son bilimsel aratrmalar, Evrenin erken dnemlerdeki yaratlnn eilmi uzay-zamanda gerekleen bu trden dalgalanmalarla balantl 18 olabileceini gstermitir. Ksaca biz, kelmclar tarafndan benimsenen srekli yeniden yaratma ilkesinin, gnmz fiziksel teorisine ok yabanc olmadn syleyebiliriz. 4. Belirlenemezlik lkesi Kelmclara gre Allah, evrenin hem makro hem de mikro dzeyde sevk ve idare edicisi olan ilhdr ve Onun fiilleri mutlak bir kesinlikle tam olarak tahmin edilemez. Bu nedenle kelmclar, doann kendi bana hareket edemeyeceini ve tabiat kanunlarnn zorunlu deil, mmkn olduunu sylerler. Kelmclar, filozoflarn gezegenler ve yldzlar gibi gk cisimlerinde var olduunu iddia ettikleri Tabi Akllar fikrine de kar kmlardr. nk bu ekildeki bir sbjektif teori, Allahn evrenin yegne kontrolcs olmad anlamna geleceinden irke dlmesine (birden ok Tanrya inanmaya) neden olacaktr. Belirsizlik ilkesi, nceki iki ilkeyi sreksizlik ilkesi ile srekli yeniden yaratma ilkesini tamamlaycdr. Kelmclar bu ilkeyi desteklemek iin birok delil ortaya koydular. Onlarn btn delillerini burada zikretmeyeceiz. Bununla birlikte onlarn ana temas nedensellik sorunudur. Modern literatrde bu mesele ile ilgili ok ey yazlmaktadr. Bu yazlarda kelmclarn nedensellii ve nedensel ilikileri reddettiine ska deinilir. Kelmclarn doann
18

N.D. Birrel and P.C.W. Davies, Quantum Field in Curved Space, Cambridge 1962.

158 Muhammed Bsil et-T (ev. Mehmet Bulen)

deterministik kanunlarla kendi kendini idare ettii fikrini tutarl bir ekilde reddettii doru olmakla birlikte; onlarn nedensel olaylar tamamen reddettikleri iddias tam olarak gerei yanstmamaktadr. Burada kelmclarn fiziki olmadn, kapsaml dnrler olduunu yeniden hatrlatmamz gerekir. Bu yzden onlarn doann davranlarna baklar, temel inanlaryla uyumlu olmak durumundadr. Bu dorultuda onlar, doann hric bir kontrolcden bamsz, sbit kanunlara gre gerekleiyormu gibi determisnistik grnen kanunsal davranlarn aklamak iin yeni kavramlar gelitirdiler. Eariyyenin nedensellik ilikilerini izah etmek iin det (alkanlk/custom) kavramn benimsedikleri bilinmektedir. Mutezile ise doa olaylar arasndaki farkl sebeplilik ilikilerini kapsayan daha sofistike kavram setleri gelitirmitir. Bunlar birleme (iktirn), dourma (tevld), dayanma (itimd) ve alkanlktr (det). Birleme, dieriyle birleen bir olayn gereklemesini aklamak iin kullanlr. Dourma, dier bir olayn (veya etkinin) sonucu olarak gerekleen yeni olay ilikilerini tarif eder. Dayanma, eilimli olan nc bir grup ile balantl iki olay arasndaki nedensel ilikileri aklamak iin kullanlan bir kavramdr (bir parann yeryznn ekimsel alan ve itici gcn etkisi altndayken hareketi gibi). det (de) tpk birlemenin (iktirn) tekrarlanmasn temsil eden nedensellik ilikisi eklindedir. Mutezilenin bu konudaki yaklam Eariyyenin det teorisine benzerdir. Bir olayn gereklemesi, determinizmden daha ziyade ihtimliyet kavramn takip eder. Yukarda zikredilen nedensellik konseptleri iinde ele alndnda, btn tabiat olaylarnn mmkn hale gelmesi aka u anlam tar: Tabiat kanunlar, irde sfat dorultusundaki bir deiime ak olacak ekilde Allahn koruyucu rolne imkn salamann bir tezhr olarak vardrlar. Bilimsel Deeri: Klasik fizik tabiat kanunlarn sonular her zaman zorunlu olacak ekilde formle etti. Klasik fiziin ortaya koyduu kanunlarn z budur. Nedensel olaylar, kendileriyle ilgili kanuna gre ynetilirler. nsanlar da bu dorultuda, doann kendi kendine yeterli olduunu ve hric bir kontrolcnn sevk ve idaresine ihtiya duymadn dnrler. Yirminci yzyln modern fizii bu ekildeki bir tabiat resminin yeterince kesin olmadn aa karmaktadr; nk atom alt paracklarn hareketini yneten kanunlar, deterministik deildir. Gerekte de mikroskobik seviyedeki lmlerin sonular, lm arac ne kadar hassas olursa olsun, tam bir kesinlikle nceden bilenemez. Belirsizlik lkesi olarak isimlendirilen bu ilke, Werner Heisenberg tarafndan ortaya konuldu. Bu yeni belirlenemezlik ilkesi u veya bu ekilde modern (kuantum) fiziin, bilinen btn kanunlarn kapsar. Sz konusu ilke fiziksel bilgimizi belli bir noktadan itibaren snrlandrr. Belirsizlik ilkesinin hayat bir rol oynad kuantum mekaniinin ortaya k, tabiat grmz ylesine deitirdi ki, artk fiziksel nicelik ve olaylar,

Kelm Kozmolojisinin (Dakkul-Kelm) Bilimsel Deeri 159

mutlak bir deer ile tanmlanamamakta, onun yerine, fiziksel bir niceliin ortalama deeri ngrlmektedir. Bu ortalama deer, birbiri ardna tekrar eden lmlerdeki ounluk beklenti deeridir. Bu nedenle de beklenti deeri olarak isimlendirilir. Bu durum, olaylarn olmasnn kesin olmaktan daha ziyde, muhtemel olduu anlamna gelmektedir. Byk lein deterministik grlmesinin sebebi ise, makroskopik seviyede olaylarn olma orannn dk iken; mikroskobik lekteki olma orannn yksek, ancak daha kk miktarlarda olmasdr. Bu da doann ihtiml davrannn atom alt dzeyde daha ok grnmesi durumuna yol amaktadr. te yandan, nedensellik, son elli yldr kart argmanlarla olduka zor durumda kalmtr. Nedensellik fikri genelde belirsizliini korusa da, insanlar 19 mikroskobik lekteki baz durumlarda nedenselliin savunulamayacan dnmektedirler. Kopenhag Dnce Okuluna gre bu durum, bilgimizde zorunlu bir eksiklii tekil eder. 5. Grelilik lkesi Kelmclarn katklarndan kardmz beinci ilke grelilik ilkesidir. Bu ilke uzay, zaman ve hareket kavramlaryla ilgilidir. Kelmclar meknn varlnn ancak onda bir igal olduunda anlaml ola20 can, baka trl bir mekn anlamnn olamayacan iddia etmilerdir. Yine kelmclara gre zaman da ancak bir olayn oluu ile irtibatlandrldnda bir anlam ifade etmektedir. Bu mekn ve zaman anlay, kelmclarn her iki kavram tariflerinde de aka grlebilir. Onlara gre mekn: kendisini 21 boyutlar vastasyla gsteren cismin igal ettii tasavvur olunan miktar olarak tarif edilir. Zaman da baka bir tasavvur olunabileni tanmlamak iin 22 kullanlan bilinen yenilenebilirlik olarak tarif edilmitir. Mesel bir kii, gnein batmnda bulualm dediinde, gnein bat, bilinen yenilenebilirlii (olay) temsil ederse de, buradan buluma tasavvur edilebilir. Bu durum, mekn ve zamann birbirlerinden tamamen bamsz birer varlk olmasndan ziyade, her ikisinin hadiselerin gereklemesinde birletikleri anlamna gelir. Kelmclar [cisimler konusunda] benimsedikleri sreksizlik ilkesini mekn ve zamann yapsyla da ilgili olarak tutarl bir ekilde takip ettiler. Onlar, olaylarn sreksiz olduunu dndler. Buna bal olarak da olaylarn bir nevi lcs kabul ettikleri zaman an olarak isimlendirdikleri sreksiz czlere ayrdlar. Ancak onlar, byle bir czn niceliksel bykl konusun19

20 21 22

Bu fikirler el-Cveynnin e-mil f Uslid-Dn adl eserinin eitli yerlerinde serdedilmitir, zellikle bk. s. 60-61. Burada Crcnnin et-Tarift kitabnda verilen temel tanm dnda baka bir tanm zikretmiyoruz. el-Crcan, et-Tarift, s. 59. el-Crcan, et-Tarift, s. 67. el-Crcan, et-Tarift, s. 67.

160 Muhammed Bsil et-T (ev. Mehmet Bulen)

da ayrntya girmediler. Bu mekn-zaman anlay kendisini, daha ok hareket kavramnda gsterir. Bu kavram kelmclar arasnda farkl koullar altnda tartlmaktadr. Cveyn (. 478/1085), hareketin doasn aklama konusunda srama (tafra) kavramn ortaya atan Nazzmn (. 230/845) fikirlerinin tartmasna yer verir. Ancak Nazzmn niin bu konuda srama kavramna yer verdiini anlamak iin, probleme daha yakndan bakmaya ihtiya vardr. Kanaatimizce bu husus, sadece bu konuya tahsis edilmi baka bir makalede ele alnabilir. Burada biz genel olarak unlar syleyebiliriz: Kelmclar, hareketi sreksiz anlara blnebilir ekilde dnmlerdir. Buna gre hareket eden paracn yol gzergh, duraan noktalardan (stationary points) oluur. Mesel A parac, B paracndan daha hzldr dediimizde, bunun anlam: A paracnn gzerghnn B paracna gre daha az duraan nokta ierdiidir. Bu yzden hareket, yol zerinde bulunan sknlarn sonlu anlarndan oluan sreksizlik olarak dnlr. Bilimsel Deeri: XIX. yzyln sonuna kadar fizikiler, uzay ve zaman mutlak ve bamsz bir ekilde var olabilen iki ayr varlk eklinde dnyorlard. XX. yzyln balarnda Albert Einstein zel Grelilik Teorisini nerdi. Buna gre uzay ve zaman birbirine bamlyd ve bunlar her zaman bir olayn oluumu vastasyla tezhr ediyordu. Einstein, bilinen mekn boyutuna drdnc bir boyut eklemek zorundayd. Bu yeni boyut zamand. Einstein ayrca, uzay ve zamann lmlerinin, onlar gzlemleyenin hareketli (kinetic) durumuna bal olduunu da tespit etmiti. yle ki, uzay ve zamann rolleri, olayn kendisindeki deimezliin iinde deiebilmekteydi. Bununla birlikte Einsteinin Grelilik Teorisi uzay-zaman sreksizlii ihtimali zerinde durmaz. Bunun yerine uzayzaman sreklilii varsaylr. Bunun nedeni Grelilik Teorisinin arlkl olarak diferansiyel hesaplamalara dayanan matematiksel yapsdr. Bylelikle, belirli bir zaman diliminde meknda gerekleen bir deiim anlamndaki hareket kavram geerliliini yitirmemi olur. Kuantum Teorisi tarafndan kabul edilen Sreksizlik lkesi ile Genel Grelilik Teorisinin benimsedii Sreklilik lkesi arasndaki uyumazlk, gnmz teorik fiziinin kar karya kald byk bir ikilemdir. zel Grelilik Teorisi ile Kuantum Teorisini birletirmeyi baaran P.M.A. Diracn gz kamatrc almalarna ramen, Genel Grelilik ile Kuantum Mekaniini birletirme giriimleri henz baarya ulam deildir. yle grlyor ki gnmz fiziinin problemlerini zmek iin hem Kuantum Teorisi hem de Grelilik Teorisi iin daha derin ve kkl bir alternatife ihtiya vardr. Bu nedenle biz, kelmclarn uzay, zaman ve hareket konusuna ilikin katklarnn ve mekn ile zaman arasnda kurduklar kavramsal ilikinin. nicelik-

Kelm Kozmolojisinin (Dakkul-Kelm) Bilimsel Deeri 161

sel analizler iinde tam olarak gelitirilmemi olmakla birlikte, inkr edilemez bir bilimsel deere sahip olduunu rahatlkla syleyebiliriz. Dier taraftan kelmclarn zamann sreksiz olduuna inanmalar, gnmz teorik fizii iinde mkllere neden olan temel problemleri zme konusunda; yeni bir uzay, zaman ve madde teorisi iinde niceliksel olarak kullanlabilir yeni bir perspektif sunmaktadr. SONU: Btn bu alma esnasnda, bize gre gerek slm Doa Felsefesi anlamna gelen Dakkul-kelmn temel kavram ve ilkelerini aa karmaya altk. Bu almann hedefleri unlardr: 1. Daha fazla allmas ve incelenmesi gerektii halde imdiye kadar ndiren allan slm dncesinin nemli bir parasn ncelikli olarak ortaya koymak. 2. Kelmclarn orijinal iddia ve kavramlarn, gnmz bilim felsefesi veya teorik fiziinin kullanmna uygun hale getirmek. Birinci hedefle ilgili olarak bu alma, Dakkul-Kelmn birok ana meselesini kapsamaktadr. Bununla birlikte, kelmclarn inanlarn desteklemede kullandklar argmanlarn ayrntlarna ve farkl kelm okullarnn kulland kavramlarn detaylarna girilmedii iin bu alma henz tamamlanm deildir. Yaplacak daha ileri dzeydeki almalarn bu trden konular ortaya koyacandan ve kelmclarn konuyla ilgili yaklamlarnn tarihsel ve bilimsel deerini aydnlatacandan eminiz. Bu nedenle bu tarz konulara daha fazla ilgi gsterilmesinin gerekli olduunu dnyoruz. Zira belli zel konulara daha yakndan bak, tarihsel, felsefi ve bilimsel olarak kullanlabilecek faydal bilgiler ortaya karacaktr. Bir cismin hareketini anlamadaki Nazzmn srama teorisi, bu konuda bir rnektir. Bir dier rnek bn Rdn sreksizlik ilkesinin geometriyi aritmetie dntrecei ynndeki tahminidir. * nc rnek, Mutezilenin boluun (adem) yer kaplamayan cevherlerden olutuu eklindeki anlaydr. kinci grevle ilgili olarak, gnmz teorik fiziinin doay anlama ve makro fiziksel dnya ile mikro fiziksel dnyann doru bir bilimsel aklamasn verme abalarnda, gerek bir ikilemle kar karya olduu bilinmektedir. Kuantum fizii (veya daha ileri dzeyde Kuantum Alan Teorisi) ile Genel Grelilik Teorisini iinde bulunduran teorik fiziin yekpre olmayan yaps, almaz bir glk arz etmektedir. Bir tarafta sreklilik felsefesine (alan kavramna) dayal Kuantum Alan Teorisi, etkileimsel alanlarn (veya parackla*

Yazar boluk (vacuum) ile yokluk (nothing) terimlerini ayn anlamda grd iin, klasik kelmda boluk anlamnda kullanlan hal kelimesi yerine, yokluk anlamna gelen adem kelimesini aklama ifadesi olarak kullanmaktadr [evirenin notu].

162 Muhammed Bsil et-T (ev. Mehmet Bulen)

rn) fiziksel parametreleri hesaplanmak istendiinde farkl terimlerle aa kan fiziksel parametrelerle kendisini gsteren kronik bir bozukluktan strap ekerken, dier tarafta da evreni byk lekte tanmlayan Genel Grelilik, ktle ekim alannn dorusal olmayan yaps nedeniyle kuantum teorisiyle birletirilememektedir. Sonu olarak, kelmclarn dncesi bize, sonsuzluklarn (divergences) Kuantum Alan Teorisi gibi bir teori iinde aa kmas gerektiini syler. nk alan fikrinin bizzat kendisi, snrlnn snrsz ihtiv edebileceini varsayar. Bu yzden mikroskobik dzeyde baar kazanlm olsa bile, alan kavramnn terk edilmesi gerekir. Bu dnce eit derecede Genel Grelilie (ayn zamanda sreklilik teorilerine) de uygulanr. Buna gre uzayzaman da kuantize edilmelidir. Bu dorultuda uzayzaman sreklilii konsepti de terk edilmelidir. Bylelikle hem Kuantum Teorisinin hem de Grelilik Teorisinin ortak olaca birletirilmi daha temel kurallarla uzayzaman kuantize edilebilecektir.

You might also like