You are on page 1of 43

Yaar Kemal _ Kularda Gitti www.kitapsevenler.

com Merhabalar Buraya Yklediim e-kitaplar Aada Ad Geen Kanuna stinaden Grme zrller in Hazrlanmtr Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitaplar Dinliyoruz Amacm Yayn Evlerine Zarar Vermek Deildir Bu e-kitaplar Normal Kitaplarn Yerini Tutmayacandan Kitaplar Beyenipte Engelli Olmayan Arkadalar Sadece Kitap Hakknda Fikir Sahibi Olduunda Aada Ad Geen Yayn Evi, Sahaflar, Ktphane, ve Kitaplardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hi Bir Maddi karm Yoktur Byle Bir eyide Dnmem Bu e-kitaplar Kanunen Hi Bir ekilde Ticari Amal Kullanlamaz Bilgi Paylatka oalr Yaar Mutlu Not: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl Ankara Bu kitaplar hazrlanrken verilen emeye harcanan zamana sayd duyarak Ltfen Yukardaki ve Aadaki Aklamalar Silmeyin Tarayan Yaar Mutlu web sitesi www.yasarmutlu.com www.kitapsevenler.com e-posta yasarmutlu@kitapsevenler.com yasarmutlu@yasarmutlu.com mutlukitap@hotmail.com kitapsevenler@gmail.com Yaar Kemal _ Kularda Gitti KULAR DA GTT YAAR KEMAL Kular da Gitti, Yaar Kemal / 2. Basm, 1981 ubat / Kapak, sa elik / Kapak Basks, zylmaz Matbaas / Dizgi - Bask, Yaylack Matbaas / Cilt, Deniz Mcellithanes / Kitab Yaymlayan, Kemal Karatekin, Tekin Yaynevi, Ankara Cad. 51 - st. Tel. : 27 69 69 KULAR DA GTT STANBUL IL HALK K rOPHANES! DOf VERME DLM yit No | 1 Tasnf f!o : J V TEKN YAYINEV Turul ormann alt yanndan yryerek oraya, adrlarn yanna geldi. Daha Eylln on bei bile olmadan Fatihten buraya kii gelmi, yal kavan az ilerisine, yeil dzln doudan yanna adrlarn kurmular, hazrla balamlard bile. Alar ryorlar, tuzaklar yapyorlar, bir tuhaf eski zaman trks sylyorlard alaafaktan gn kavuana kadar. Birisi ksa boylu, geni omuzlu, ke gzl, kaln kal, diken diken olmu sal, kocaman elli, kocaman balyd. Gzlerinin aknda, birisinde iki, birisinde de ben vard.

Sol gzndeki ben byyor, yaylarak ta gidip karaya karyordu. Bu oouk hi deneeek kadar az konuuyor, azn trkden trkye ayordu. Birisi de bir srk gibi upuzundu. Boynu uzam gitmiti. Prtlek kocaman gzleri, hemen yerinden frlayacaklarm gibiydi. Hep konuuyor, konuuyor, sonra birdenbire susuve-riyordu. Konuurken uzam boynu ipince, yle kalkal-veriyordu. tekisi bir bknd. Hani ate paras derler ya, o trden bir ocuktu. Bir an yerinde duramyor, elleri durmadan iliyor, bir eyleri yapp bozuyor, konuuyor, baryor, arkadalarna taklyordu. akr gzlerinde onulmaz bir keder akp snyordu. ncecik sar byklar sarkyordu. Elleri bo kaldnda doru byklarna gidiyordu, fkeyle, koparacakm gibi byklarn ekitiriyordu. Yuvarlak, ne doru kvrlarak uzam enesi glyd. Bu gl enede de bir keder vard. Turul, oraya kavak aacn evirmi telrgnn nndeki tmsee, kollarn dizlerine dolayarak oturdu. Ben, belki de on gn, Turulu hep oradan, orma/n alt yanndan kollarn sallaya sallaya gelip telrgye srtn verip, hem de dikenli tellere srtn dayayp akrdikenlerin stne tmsee oturduunu, hi konumadan orada yle oturup durduunu grdm. adra, barp ararak bir eyler yapan ocuklara, stnden ikide bir geen helikopterlere, uaklara nedense bakmyordu. enesi dizlerinin stnde yle durup duruyordu. Pazarlar, Knaladann bokomseri oyuncak uaklar salveriyordu gkyzne. Yalnz Knaladann bakomserl miydi buraya, Florya dzlne gelip oyuncak uaklar salverenler gkyzne, Mersedesli, Volksvagenli, Vol-volu, Muratl bir sr baka adamlar da geliyorlard. Bu, yerden ynetilen oyuncak uaklar, havada gerekten uaktan da ok motor grlts kararak, Florya gnde dolanp duruyorlard. Onlar seyre ekmecenin, Menekenin, Cennet Mahallesinin, Yeilyurdun ocuklar geliyorlard. Kutsal bir saygyla, sessiz, elerini bile oynatmadan bir uaa, bir ua ynetene bakarak susuyorlard. Turui, ne yerinden kprdyor, ne de ban kaldrp bir kere olsun ge bakyordu. Helikopterler kavak aacnn st dalma srnrcesine Turulun tepesinin stnden geiyorlard. Turul ta gibi, helikopter stne bile dse aldraca, yerinden kprdayaca yok gibi. O kadar yanndan geldim getim de Turul beni bile bir kere olsun grmedi. Ne bileyim ben, belki de Turul beni gryor, stnden gelip geen uaklara bakyor, grltlerini duyuyordu da ben farketmiyordum. Belki de oturduu yerden dzlkte ne olup bitiyorsa hepsini bir bir izliyordu. Az tedeki denizden k, motorlarn patpat, tuz, rm yosun, iyot kokusu vuruyordu karaya, slak, lk, youn. Bir sabah baktm ki Florya dzlne bir sr a kurulmu, ormann yanma, demiryoluna inen kck yamaca, dikenlie, incir aalarnn altna, bademlerin dibindeki derin ukura, kavakln kysna... ocuklar, delikanllar, yallar, ok dzgn giyinmiler, ok hrpaniler, tombalaclar, katlar, terzi, demirci, tamirci raklar, beceriksiz balklar, hepsi hepsi alarn sermiler, petaniyalarn balamlar, ii tuzak kularla dolu kafeslerini alarn yresine dizmiler, gzleri gklerde cz kmler, her birisinin aznda ku sesine benzer slklar... stlerinden bir ku kmesi gemeyegrsn, dzl ku sesleriyle dolduran slklar... / Florya, kl rengidir, karaya alan, bir sereden az biraz daha kktr. Saka sardr, ispinoz, iskete... Daha bir sr kck parlak renkli ku, gs sarda, sa-rnm en parla, en gzelinde. Krmzs krmznn en yalmnda... Sars zifiri karanlkta, krmzs da, yeili da yie parldyarak gzkr. Kck baparmak iriliinde bir ku, som mavi... Gkte uarken, mavi bir k topa gibi, mavisini havada brakarak, mavi, youn, ktan bir bir izgi ekerek, yayarak... Turulun gene enesi dizleri stnde, gene bacaklarn kucaklam. Merhaba Turul. Aldrmad, duyrnamla vurdu. Ben onun beni duyduunu sa omuzunun oynayndan anladm. Merhaba be Turul, ne oluyor sana burada byle? Gene aldrmad, srt kabard kabard indi. elimsiz, incecik boynunu azck daha iine ekti. Tam bu srada ayann stne kavaktan bir yaprak dt, orada kald. Yanna oturdum, elimi srtna koydum : Ne var Turui?

Aroa, belki utanga, gzleri parlak, kvlcml, yaarm gibi, dnd bana bakt glmsemee alt, nce dudaklar atlam, gerildi kald. Sonra, ban nne edi, yumak bir sesle : Yok bir ey be abi, dedi. Var, dedim. Varsa var, dedi, bana ne. Bana da ne? dedim. Var, var, var, dedi fkeyle. Nedir o? diye sordum. te, diye bararak adr gsterdi, ite bunlar. Ne olmu onlara? Gzlerini belerterek bana bakt. Sonra da sustu. stelemedim kalktm yrdm. Bir iyice fkelenmitim Turula. O adrda ne olup bitiyorsa, bir insan adam gibi syler, deil mi? Bilmiyorum, Turul bana stelemediimden dolay kst m? Belki de benimle bir daha konumayacak, varsn konumasn paa gnl bilir. Ben de artk oradan her geiimde durup adra, a-drdakilere bir iyice bakar oldum. Bir gn, iki, , be gn, adr gz hapsine aldm, hi bir ey gremedim. Onlar da, herkesler gibi alarn germiler, kafeslerini an yresine dizmiler, petaniyalarn balamlar, slklarn alyorlar dudaklarn bzerek stlerinden ku kmeleri getike, dikenlerine kular konduka, onlar da cokuyla, ileri sklerek, gzleri dar urayarak alarn ekiyorlar. Dikenlere konan kular an iinde kalyor ve rpnan kulara ocuklarn yerden kouyor, telala,-cokulu, hrsl, a gzl... Sonunda ben de edemedim, Turul gibi vardm, adrn teki yanna kocam itlembik aacnn altna oturdum, gzm de onlara diktim. Bir Turula bir onlara bakyorum. Hi bir yere bakmayan, bakmam Turul da bana bakyor, hem de belli ederek bakyor. Gkten ku kmeleri getike, kular ocuklarn dikenlerine konduka, ocuklarn kular doldurduklar byk kafesleri doldurduka, kafesin iinde sar, boz, krmz kular vcr vcr kaynatka Turul ge, aa, ocuklara, kafeslere de gzlerini dikip bakyor, sonra gene gzlerini indirip enesini dizlerinin stne koyuyordu, ta ki gkten bir ku srs geinceye, dikenlere kular konuncaya, oouklar kapanm aa doru sevin lklar atarak kounoaya kadar... Bir ara yanndan geiyordum, ban kaldrd bana bakt, uzunca, sonra ku kaynaan kafese, daha sonra da ocuklara bakt. Baklar ocuklarn stne akld kald. 8 Yolum geceleri de, gezintiye ktmda kavan oradan geiyordu. Bir geee bir baktm ki, tam geee yars Turul orada, eski yerinde deil mi? adrdan da bol bir k szyor, sesler geliyor. Birisi durup durup glyor, hkrk gibi, at gibi, kfr gib/, bir tuhaf ku sesi gibi... Kalbm basarm bu gl, bu ses o uzun oeuun gldr, sesidir. Ayaklarm beni Turulun yanna gtrd, az ilersinde durdum : Turul, dedim. Hi karik vermedi. Srt kabard, omuzu titredi mi, karanlkta gremedim. Turul, Turul, diye bardm. Turul ar ar kalkt, iki eliyle stn rpt, denizden yne doru, bana bir kere olsun bakmadan yrd gitti. Demek bir iyice ksmt. Karanlkta yumulmu glgesi yusyuvarlakt. Gecekondularn arasnda yitti gitti. Ate yanyordu adrn nnde, o ksa boylu bkn ocuk yreden boyuna atee diken toplayp atyordu. Sabah ok.erken kalkyorlard. Turul da tanyerleri rken oraya, onlar daha uyanmadan varyordu. Ka kere Turulu, ge kalmaktan korkarak ormandan kavaa koarken grdm. Turul kouyor, kouyor, tekiler uyanmadan oraya varmsa derin bir soluk alyor, yerine, tel-rgnn nne kp oturuyor, dizlerini kucaklayp enesini stne koyuyordu. Dzlkte, bir ku yakalama yardr ban alm gidiyordu. Her yl Ekim ay gelince, hem de karayel, hem de poyraz, souk, ince, ustura az gibi esmee balaynca, hem de lodos Florya denizini kprtp kudurtunca yamurlarn,

yellerin nnde srklenen kck kck ku kmelerinin gkte zikzaklar izerek, avarak dikenlerin stne yadklar grlnce... Kularn yamurlarda, sert yellerde dikenlere kon-rnalaryla kalkmalar bir olur. Ormann stne, denize, ekmece glne avarak, aalarn tepelerini yalayarak, gn mavisine serpilmi alacal lekeler gibi uarak gz9 den yiterler. Ilk, gneli gnlerde, binlerce vcrdaarak dikenlere svanp, yazn sar iek am, tm dzl safran sarsna boyam, kurumu dikenlerin tohumlarn dehet bir oburlukla, sevinle biribiri stne ylarak yerler. Florya dzl Florya dzl olduundan beri, ta Bizanstan, Osmanldan bu yana bu kck kular, nereden gelip nereye gidiyorlarsa, Ekimden ta Aralk sonuna kadar mekan tutarlar. Ve o gnlerden bu gnlere kadar da stanbul ehrinin insanlar bu kular trl tuzaklarla yakalarlar. Yakalayp Hristiyansa kiliselerin, Ya-hudiyse sinagoglarn, Mslmansa camilerin nnde azat, buzat, beni Cennet kapsnda gzet, satarlar. stanbul ehrinin gn ok ucuza Cennet karl alnp braklm kular doldurur. zellikle kular alp brakmaa ocuklar merakldrlar. Haaa, bir de ok yallar... Cok eskiden, Istanbula yeni geldiim gnlerde olacak Taksim alannda bir ok yal, paltosunun yakas krkl bir adamla alt yedi yalarnda bir ocuu, ayaklar yaln on birinde gsteren bir ocuktan sapsar, gzleri tela iinde kular alr gkyzne atarlarken grmtm. Kafesteki kulardan birini bir, yal adam alp ge frlatyor, bir, ocuk alp frlatyordu. Ge her ku atlnda kiiden sonsuz bir sevin l kopuyordu. Bir de kedi sinmiti oraya, nar aalarnn arasndaki a-lnm iine, havaya attklar baz kular uamyor, yere dyor, alla smyordu. Ve canavar kedi, ku ah-nn iine girer girmez kapyor, kuu bir anda dileri, ayaklar gvdesiyle paralyor, yiyor, keyifle dilerini temizleyip yeniden gelecek kuu bekliyordu hi kprdamadan gzleri havada. imdi artk, Eyp Camisinin avlusu dnda kular azat buzat satlmyorlar. Onlar artk ocuklar Eminnn-deki ku pazarna gtryorlar. Kuular yzlerce ku arasndan birka iyicesini, ku merakllarna ok pahah-ya satmak iin alp kalann ocuklara gerisin geri veriyorlar. Ve ocuklar azna kadar ku dolu kafesieriyie yorgun, umutlar krlm, bu kadar kuu ne yapacaklarn bilemeden evlerine geri dnyorlar. 10 Istanbulun tarihini yazanlar Florya dzndeki kularn, ku yakalaylarn tarihine bo verirlerse tarihlerinin o kadar pek ie yarayacan sanmam. Emeklerine yazk olur. Yzlerce yldr kiliselerin, havralarn, camilerin nnde, milyarlarca salverilmi kuun sevinci, insanlarn sevinci, az macera m? Biliyorum, bir gn bir ho, yrei temiz, ak birisi kacak, Florya kularnn gzel, sevinli, umutlu tarihini yazacak, ite o zaman ite, stanbul biraz daha gzelleecek, biraz daha byl bir kent olacak. !s-tanbulun bys denizinde, yaplarnda, gnde, akar sularnda m yalnz, insanlarnda m? Ya Floryanm kular? Birka gn sonra Turuiun yannda Cemi grdm. kisi yanyana, eneleri dizlerinde, yle orada oturup kalmlar. Aradan iki gn geti gemedi, orada telrgnn tmseinde Turullar tam alt kii olmulard. Gene dizlerini kucaklamlar, gene eneleri dizlerinde, gene hi bir yere bakmyorlard. Kprdamadan, belki fkeli, belki deli, belki dnen, yzlerinden hi bir ey belli olmadan tmsein stnde, yeilliin ucunda... Cadrdakiler, gidip geliyorlar, alyor, kular aryor, petaniyalar kaldrp indiriyorlar, allarna konan kulara a kapatyorlard. Arada da, orada kprtsz oturmu kalm ocuklara gz atmadan da edemiyorlard. Baya aknlk iindeydiler. Ve kocaman kafesleri birken iki, ikiyken oluyordu. imdi adrn iinde azna kadar ku doldurulmu, kvl kvl, sar, som krmz, som mavi, ltl sama gibi fr dnen binlerce gzle, kanat rpan, deliren, kurtulmak iin kendilerini kafeslerin tellerine vuran, paraiyan, korku iinde kularla dolu, tam sekiz tane kafes vard. Hani eni elli, boyu seksen, ykseklii altm santim kafeslerden oiur ya, ite onlardan.

Bu Fatihli ocuklar var ya, gerekten ben onlarn Fatihten buraya geldiklerini kimden rendim, gerekten? Bilmiyorum. Belki de Fatih semtini ben onlara yaktrdm. Bunlar olsa olsa Fatih olurlar, dedim iimden. te bu Fatih'i ocuklar orada oturmu kalmj kprtsz cl11 ti kiiye kukuyla, azck aknlk, azck da korkuyla bakyorlard. Bu yl talihleri yaver gitmi, dzle ok ku gelmiti, tr tr, hi grmedikleri, adn bile duymadklar kularla doldurmulard kafeslerini. Bir el byklnde, her bir yeri lekesiz krmz, gslerine, kanat altlarna doru alarak ailaan kutan alt tane yakalamlard. Bunlarn her birisi aiimaah yedi lira bile ederdi. Bir de bir ahin yakalamlard. ahini ayr bir kafese kapatmlar, her gn ona diri diri be alt saka, ispinoz veriyorlar, yabanl ku kafesin iinde keskinlemi fkeyle penesine deer demez, kedi gibi, kuu paralayveriyordu. Buralarda ahin pek bulunmazd ya... Belki uzaklardan, Istranca ormanlarndan bu kk kularn ardna taklp buraya kadar gelmilerdi. Gelmi, Fatihlilerin petaniyalarna gkten aa yldrm gibi inmi, tam petani-yay kapaca srada, a stne kapanmt. stne a kapanp kstrldnda bile kck saka kuu onun pen-eierindeydi. ocuklar petaniyay zorla onun penelerinden aldklarnda, peneleri gagasyla onlara saldrm ellerini paralam kan iinde brakmt. Alacal bir ahindi. Tam otuz be liraya ingene Ha-liie sattlar ahini. Sonra iki tane kestane rengi atmaca yakaladlar... Onlar da yirmi beer liraya gene ingene Halil ald. ingene Halil Kavak kyne gtrp avclara okutuyordu atmacalar. Havada, ok uzakta, denizin stnn oralarda bir alc ku daha dnyordu, adra yaklatm : Bakm, dedim, orada, bir ahin. Grdk, dedi o ksa boylusu, ke gzls. Ger mi? dedim. Az sonra burada, dedi, iini ekti. Az sonra burada ama... Amas ne? 12 " Amas abi, a paralyorlar bunlar. Bunlar ingene Halilden de bakas istemiyor, o da ancak her kua yirmi be otuz lira veriyor. Bu kularn ettii hayr rktt kurbaaya demiyor. Sz, tetikte bekleyen uzun boylusu ald: Kovalaya kovalaya onlar, sabahtan akama kadar canm kyor. Yukardan aa petaniyalara doru bir do saldryorlar, dm koptu dn.. Yakalayn unu, dedim. Uzun ocuk boynunu uzatarak uan kua doru: Az sonra buradadr o, dedi, boynu yle kaid. Ksa boylusu, burun kvrd : istemem, ziyade olsun. Yakalayn, dedim. nn de gzleri parlad: Ne verirsin? Azck dndm : Yz lira, dedim Yaasn, diye bard ksa boylu ocuk. Yaasn, dedim. Uzun ocuun ince boynu kua doru uzayp ipin-cecik oldu. Gel gel, dedi, kuu ard. Bana dnd: imdi gelir, dedi. stersen sen adrda bekle abi, dedi ksa boylusu. Ku imdi gelir, yakalarz, alr gidersin. Olur, dedim, oraya yolun kysna ktm oturdum. Kafeslerdeki yzlerce ku bir azdan kyameti kopan-yorlard. Yz lira, dedi yerinde duramayan ocuk, an ipini dzeltti, ayarlad. Yz lira, dedi gene. Ge bakt, ku Cumhurbakanl kknn stne doru alalmt. ocuun, Yz lira, yz lira, diye usuldan duyulur duyulmaz

konutuunu duyuyordum. Yz lira, yz lira... Etti iki yz lira, iyi. Bir tane daha, bir yz lira daha... Etti iki yz... Be, on, yirmi... ki bin lira... Bkn ocuk kendi kendine bir oyun tutturmutu. Devinimlerini sesine uydur13 mu, oynar gibiydi. Gidiyor geliyor, a, petaniyalan yokluyor, ipi ekip petaniyalan havalandrp havalandrp indiriyordu. Alc ku havada, kanatlarn germi, gn mavisinde, gsn esen yldz poyraza vermi bulunduu yerde, denizin buusunun iinde kanatlar pr pr, saa sola yalpalayarak uuyordu. Bkn ocuk, boyu azck uzam geldi coku iinde karmda durdu. u kulardan ka tane tutarsam alrsn? Ge, kua doru elini uzatt : Bak, dedi, bak abi, ne gzel de uuyor. Gerekten gzel uuyor, dedim. Az sonra senin olacak bu ku, dedi, sevin iindeydi. Gitti, petaniyalarn ipini ekti, drt kck sar ku can telayla havaland, bir metre kadar utular, ayak-larndaki atal deneklere bal ip onlar geri yere ekti, ocuk ipi ekip kular gene havalandrd. Bir gkteki rahat salnan kua bakyor, bir petaniyalan, o grsn diye durmadan uuruyordu. Bir ara gene yanma geldi: Bu kulardan ka tane alacaksn? diye gene sordu. Sen hele yakala, dedim, ben hepsini olamazsam da satarz. Kime satarz? diye kukulu, inanamaz sordu. Hasan Kaptana, dedim. Kimdir o? Kaptandr, dedim, bizim komudur, Lazdr. Onun eskiden ok kuu varm. Yaman bir avc. Lazlar avcdr, dedi bilgi bilgi. Ya almazsa? Ben alr ona armaan ederim. Baka? Bir de Ali Bey var, komiser, parmak izi komiseri. Vay anasn, demek parmak izi ha? Yaa, parmak izi, dedim. Bizim komu. Bana anlatt, diye de ekledim, o parmak izi komiseri olmadan, Ali Bey, daha Rizedeyken, be tane byle kuu varm, 14 gece gndz bldrcn avhyormu. Bir bldrcn yakalyor-mu, sepet sepet... Koca Karadeniz sepetleri var ya dol-duruyormu. Vay be! Hasan Kaptan... G gsterdim. te bunlarn tam yedi trn sayd bana, bu atmacalarn... Ali Bey de... O atmaca deil, ahin, diye dzeltti bkn olan. Ad Semihti. ke gzlnn de ad Hayriydi, teki srk olann da ad Sieymand. Sleyman, uzun Sleyman. Ama burada kimse onu Sleyman diye armyordu, Uzun diyorlard ona, o kadar. Uzun yanma geldi, usulca karma kt, Turulla-r gsterip : Abi bunlar kim? diye sordu. Turul, dedim, bizim oralardan olur. Bekiba-nn oludur, Menekeden... teki de Hseyin, u sivri burunlusu balk Erol... br^ kimdir, bilemedim. Kendi kendine mrldanr gibi : Msnekeden, sizin oralardan, bekibamn olu, Turul... Ne diyorsun? diye sordum. Hi, dedi, biz buraya adr kurduumuzdan beri, her Allann gn alaafakta... Biliyorum, dedim. Sleyman balad Turulu anlatmaa, gzlerini, bakn, deliliini, bir holuunu... Evet, dedim. Evet ya abi, dedi. Ne ola ki bunlarn derdi, biz buraya ekmek paras kazanmaa geldik...

Eeee? dedim. O keyfinde, tabii keyfinde olacak, babas koskocaman bekiba. Hem de Floryann... Menekenin, dedim. Meneke de Florya demektir, yle deil mi? Yalvarrcasna bakt. yle, dedim. Meneke Florya demektir. 15 Nedense buna sevindi. Belliydi, dedi, onun babasnn bekiba olduu. Bak abi, unlara bak, manyak m ne, daha gn domadan gelip buraya oturuyorlar, hi de konumuyorlar, durmadan bize bakyorlar. Gzlen de akr. akr, dedim. akrlar uursuz olurlar. Bak, imdi onlar burada olmasalard, o ku oktan gelip amza dmt. A ku, burada bu kadar bal ku, petaniya durur da, o da hi orada yle salnarak uar m? Allah seni inandrsn abi, dn bu alc kular var ya, peaniyalara alc kurt gibi, a kurt gibi saldryorlard. Dn onlar kovalamaktan imanm gevredi. Bugn bak hi geliyor mu, bak una! Belki de ksmtr dn o kadar sdm, kovaladm, diye. Ku insan dilinden aniar m? Anlar, dedim. Kukuyla bir bana bir gkteki kua bir Turula bakt. Belkim de onlar, dedi. Ne bileyim ben. Bu dnyada tekmil yaratklar birbirlerinin dilinden anlarlar, dedim. akr. akr, dedi. Gzleri ala akr. Turula gzlerini dikmi. Yeiikyden bir helikopter havalanm denizin stnden bu yana doru geliyordu. ok aadan, Belediye plajnn nndeki yksek nara deecekmi gibi alaktan uuyordu. te kular buna dayanamaz, dedi Sleyman. akr, dedim, gzleri akr. Sleyman gld, kukuyla da Turullardan yana bakt. Alt ocuun alts da, drdn tanyordum, hele Hseyin en ba ahbabmd, orada, dizlerini kucaklayp enelerini dizlerinin stne koymular kprdamadan bir yerlere bakyorlard, bekliyor, nereye baktklar belli olmadan bakyorlard. Helikopter byk bir grltyle martlar yreye sa-vurtarak, nar aacnn st dalna deercesine Cumhurbakanl kknn stnden geldi geti. 16 Hepimiz, Turullar da, alc ku yerinde duruyor mu, helikopter getikten sonra oraya baktk. Uan ku sanki hi bir ey olmam gibi kanatlarn germi, pr pr titreterek, mavinin stne yapm, ok ak bir bulutun altnda uuyordu. Sevindik, Turullarn da sevindiini yzlerinden anladm. Hayri gittike, ku orada durduka fkeleniyor, pe-taniyalai'i durmadan havalandryor, fkara kular fkeyle yere arpyordu. Akama doru petaniyalarda uacak hal kalmazd ya, bu fkeyle kular daha leye varmadan leceklerdi. Semih geldi : Bir ey oldu, dedi. Vallahi de billahi de bir ey... Dilerini skyor, yz etleri geriliyordu. Bunda bir uursuzluk var. Dn canavar gibi petaniyalara saldran kular... Bugn... te gryorsun, yz liray duyunca... te... rkntyle Turula bakt o da... Uursuzluk var, aaaah, diye de iini ekti. Gelecek, dedi, gene Tu-ruldan yana bakt. Olsun, gelecek, hem de ne gelecek... Gelecek ki gelecek... Petaniyalarn ipini ekerken, bir gz denizin stndeki kuta koarken, gelecek, diye bard. Ne olursa olsun gelecek. Gelecek, dedim. Bu arada Basnkyn altndan, demiryolunun oralardan ykl bir ku kmesi kalkt, ocuklarda bir tela, bir kaynama, Sleyman yere, dizlerinin stne kp balad ku sesi karp kmeyi armaa. Semih pe-taniyalar uuruyordu, Hayri an ipinin bandayd. Boyunlar uzam, gzleri, alalp ykselerek, avarak gelen kmede, kme geldi, kavan orada, Turullarn stnde bir duralad, indi kalkt, indi kalkt, sonra geldi tanesi an dikenlerinin stne kondu. Tuzak kular bir azdan tyorlard. Kmenin kalan ormann

stne utu, az sonra da geriye dnd, be tanesini daha dikenlerin stne brakp Meneke stne utu kme. Hayri bekledi, ipi ekmedi. Kular Meneke stnden de geriye avarak, bir ykselerek, hep birden bir alalarak 17 dndler. Kmenin kalan da dikenlerin stne indi. Ve onlar iner inmez de Hayri an iplerine asld, a kalkt dikenlerin stne kapand. Kulardan lk gibi cvltlar koptu, an iinde lgnca debelendiler. ocuklarn yerden kotu, alardan kular alp kafeslere koymaa baladlar. Bu arada, kular yakalanr yakalanmaz da Turullarn alts alt yerden ayaa frlamlard. Yzlerinde aknlk, gzleri alm, belki de fkeli, olan biteni seyreyliyorlard. Doldu, dedi Semih benim yanma gelirken. Kafesler kalmad ku doldu. Gnde be yz ku yakaladmz oluyor. Geliyor kular, yakalamazsan da olmaz. Olmaz, dedim. Mademki kurmusun a. yle, diye boynunu bkt. Taksime, Sirkeciye, Eybe gtrn azat buzatlk, diye satn. Almyorlar, artk kimse azat buzatlk ku almyor, dedi Semih. Dn ben btn ehri dolatm, bir Allann kulu kp da bir tek ku salvermedi havaya... stanbul gne. Bu insanlar deimi. Din iman, vicdan, Allah kitap kalmam bunlarda... Semih fkelenmi boynunun damarlar imiti. Sanki o dinsiz, imansz stanbul halk karsndayd da onlarla kavga ediyordu. Yumruklarn skyor, dyor, kendinden geiyor, konuuyor, baryordu. Bak be abi, bak be ayaklarma. Bak be... Nasl da iti! Bak be abi... Dn sabahtan akama kadar Istan-bulun dolamadm yerini brakmadm, bir tek kii, bir Allann kulu bile, bir bir, bir tek Allann kulu bile, u benim cennetim ahiretim iin deyip, bir iki buukluk verip de bir tek ku bile uurmad. Bu stanbul gavur olmu, gavur, gavur tm gavur olmu abi... Bak u kulara abi... Eskiden be yl nce bile abim gnde bin ku azat bu-zat eder, bin be yz lira kazanrm... Bak abi ayaklarma. 18 Vard, iinde azna kadar stste, vcrdaan ku dolu kocaman kafesi ald geldi: Bak abi, dedi, allahakna bak, ne gzel kular deil mi? inde azck insanlk olan, mslmanlk, din olan, iinde azck Allah korkusu olan hi bu kulardan bir tane, be tane, on, krk tane alp da salvermez mi? Bu kck kularn gnah ne, byle tk tk kafeslerin iinde, grp de onlar buradan kurtarmayanlar Allah ne yapmaz ki... Baksana abi u zavallcklarn haline, baksana abi, nasl da darya kmaa can atyorlar, bak bak abi, bunlarn haline yrek dayanr m? Her gn bei, alts, onu bu kafesin iinde l lveriyorlar, ya abi! Biz bu zavalllar ikence etmek iin yakalamadk ki... Hemen salverelim, diye yakaladk. Sesi alamakl, yz etleri acyla gerilmi, do1<unsan hkraak. Eminnndeki kuulara da gtrn, iekpazarn-daki... Gtrdk, dedi Hayri. O alaklar, o namussuz dolandrclar, on kuru verdiler kularn tanesine. Sen hi on kuru grdn m, son zamanlarda senin eline yanlp yazlp da on kuru geti mi hi, on kuru para m? Ben de fkelenmitim : Vay alaklar, dedim. Uzun olan koarak geldi : gn nce iki kafes dolusu kuu ben gtrdm Eminnne. Bir sakall az daha beni ldryordu. yle bir fkelenmiti ki, elinde sopa, azgin bir boa gibi... Vallahi adam abi, fkeden ldrmt, ben nde o arkada, benim elimde kafesler, onun elinde, nah bu kadar sopa, park iki kere dndk, ben kafesleri oraya, parkn ortasna brakp kamasaydm salama herif beni ldrmt. Sakal titriyor, dudaklar sarkyordu, bir lm gibi geldi stme. Bir lm gibi. Ben ona yapacam biliyorum. Ben kafesleri oraya braktm ya, sakall, boynu kaln adam sopasn oraya, yere koydu, homurdand, ben onu titriyerek Veni Caminin merdivenlerinde durmu seyrediyordum, 19

kafeslerin bana oturdu, ellerini havaya at, belki yarm saat dua okudu. Sonra kafesin azn at, balad kular teker teker havaya, her kuun stne bir dua okuyarak,- havaya salvermee, ta leye kadar okudu, kular salverdi, tam le ezan okunuyordu ki, son kuu uzun uzun okad, dualar okudu, uzun uzun abi... Ben delirmiim ya, kprdayamyorum, delirmiim ya elim ayam kesilmi, ben delirmiim ya lmm, ben delirmiim ki... te abi, baktm adam kafeslerin stne km eziyor... Kafesleri ezdi ezdi, yamyass etti... Ben delirmiim ki abi, ben bir delirmiim. Ben o kilimi var ya, ite o kilimi... O kilim yznden anam beni ayaklarmdan tavana tam bir gn akama kadar ast. yle bir kilimdi ki abi, her gn sabahtan akama kadar duvarlarda naklarn seyrediyordum. Naklar canl gibiydi abi, uuuyordu havada, pencereden giren gn nn iinde... te o kilimi... Ne kilimi be Uzun? ey abi, ite o kilim... Uzun birka kere yutkundu, gene: ey abi... dedi. Hayri : Utanyor. Neden? Hayri Uzuna bakt, Uzunun dudaklar titriyordu, yz de sararmt. Konumakta zorluk ekiyordu. Semih: Keski olmasayd, Uzun yapmasayd o ii, dedi. Ne ii be? , O ii, dedi Hayri, hi iyi etmedik." Birden Uzun toparland, canland, boynunu uzatt, meydan okuyan bir tavr taknd, slk gibi bir sesle: Sattm, dedi. Satt, dedi iini ekerek bkn Semih. O an bknlndan onda hi bir eser kalmam, yz kedere gmlmt, sesi atallaarak : Sattk. Anasnn kilimiydi, gelin olurken kilimi de ona anas vermi, byk yadigarm. ok gzel bir kilimdi. diye iini ekti. Semihe bak20 ti, gcenik: te bunun yznden oldu, dedi. Byklar da uydurma. Semih birden deiti, gzlerinde bir ho bir deli prlt belirdi : Bak Uzun, dedi, kzdrma kafam. Uzun : Kzarsan ne olacak bundan sonra, dedi gevedi. Beni ldrsen ki bundan sonra ne yazar. Ne yazar, dedi Hayri. Fkara kadn yataklara dt. Kimbilir, imdiye lmtr belki de... Semih, yumack, sevgi dolu, gvenli bir sesle : leceim, leceim, leceim de o adamdan Zare teyzenin kilimini geri alacam, dedi. Bana dnd, bir yardm ister gibi bakt : . cAlacam deii mi abi? Alacaksn Semih, dedim. Yadigar, dedi Semih. Yadigar maln hi bir eyle deeri llemez. Uzun bize kilimin yadigar olduunu sylemedi ki... Syledim, dedi Uzun dikleerek. Sana da Semihe de belki bir ay durmadan syledim. Sen alalm da Kapaharda okutalm, demedin mi? Dedim, diye kzd Hayri, dedim, ne olacak yani, ben ne bilirdim Zare teyzenin hastalanacan? Hi bilseydik... Satar mydk kilimi? dedi Hayri. Satlmyor ite kular, dedi Uzun. Kilimi kapyorlar da, kular kimse almyor. Almyor, dedi Hayri yz krk iinde kalm. Almasnlar ulan, diye kkredi Semih. Boklar. Varsn almasnlar. Deminki, Firuzky stne giden helikopter geriye dnd, tam stmzden geerken iindeki adamlar grdk. Uzun : Bakn adamlar, dedi.

21 Bir sre balarmz havada, TuruHarn da... Hzla geen helikoptere baktk. Sonra Uzun? dedim. Ben delirmiim abi, dedi. Delirmiim ki... Kilimin parasyla almz kafesleri... Delirmiim ki anam gzlerimin nne gelmi, hasta... Delirmiim ki... Dnya, Yeni Caminin minareleri bamda fr dnd. Dnd dnd, dnya kapkaranlk kesildi... Dnd, dnd, gzmn nnde sakall Hac ezdi kafesleri, ayaklarnn altnda, azgn. Yeni Caminin merdivenlerinden bir umuum herifin grtlana... Beni herifin grtlandan alamamlar. Diim, ellerim Hacnn grtlanda. Semih : Hastaneye gtrmler Uzunu, dedi. Uzun da gece, Allah ne verdiyse, hastaneden ekmi czlam. Giyitlerimin yerini bana bir ocuk gsterdi, dedi Uzun, iyi bir ocuk. Ne iyi bir ocuktu o. Dilerini skt: Hacy ldreceim, dedi kinle. ldreceim onu. Semih . Yok abi, korkma, dedi, ldrmeyecek. imdi fkeli de, kular bir para etsin, o kimseyi ldrmez. ldrrm, diye yumruklarn skp dilerini gcrdatt Uzun. Gzleri daha da prtledi. ldreceim. Hayri: Bakma sen ona abi, o karncay bile ldremez. imdi biz olmasak, acdndan u kularn hepsini salverir, dedi. Yufka yreklinin biridir ki sorma. Kular brakrm ama, Hacy ldreceim, lsn de Eminn meydannn ortasnda, Yeni Caminin nnde yakacam. Yok abi, yok, dedi Semih, anlaml anlaml da Uzuna bakt, herkese byle eyler sylenmez gibisine. Niye saklaym abiden, dedi Uzun, soukkanl. Allann bildiini kuldan niye saklayaym, ben bu ka Hacy ldreceim. ldr, dedi Semih fkeyle. ldr de hapislerde 22 r. Cr de bu sefer Zare teyze bir iyice kederinden yataklara dsn de lsn. lsn, dedi Uzun gene. O da lsn. Hacy ldreceim. Krt kars Zare de bu kadar fkara olmasayd, lsn. ldreceim. Fkaralk Allahtan, dedi Hayri. Zzzzzzzzzt, dedi Uzun. Allann sanki paras vard. Sus, dedi Semih, gavur oldun. Uzun soukkanl : Gavur oldum ya... Hayri bana dnd : Ona aldrma abi, dedi. Yalancktan sylyor, gavur deil o, onlar Krt. Gavurum, dedi Uzun. Hem de ne gzel gavurum. Gavurluk ne iyi. Hastir ulan, dedi Semih. Sen de bir iyice azttn. Abi be dinleme unu. ahin az daha yaklamt-Bize, imdi Belediye Plajnn stnde, narn solunda uuyordu. Bir ara hzla ormana doru adn, bir anda da gzden yittiini grdk. Uzun, Turuliara doru bakt : Bak abi, dedi, ck ck, yapt, boynunu kvrd. Bela ite insann stne byle svayor. Bak unlara, nasl da yle bize yiyeceklermi gibi bakyorlar. Ne olacak baksnlar, dedim. Baksnlar ama... Size bir ey yapmyorlar ki... Yapacaklar. Ne biliyorsun? Nereden belli ki? Gzlerinden, dedi Uzun. Kt, hayn, dman bakyorlar. Bir satasnlar, alimallah onlar... Onlar derken sesini ykseltti, alimallah onlar Hacdan beter ederim. Semihin gzleri Floryann gn taryordu durmadan, ama ahini bir daha grememitik. Uzun fkesinden

23 ldryor, gidiyor geliyor, kafesleri ayor kapatyor, durmadan petaniyalar havalandryor, alar yokluyor, yreden uzun dikenler skp, an nndeki dikenlerin arasna dikiyor, sktryordu. Bir de, kocaman sar iei daha dmemi bir diken bulmu, dikenlerin tam ortasna dikmiti. O gn akama kadar ocuklar ok ku yakaladlar, artk kafeslerde koyacak yer kalmamt. Kafesler ylesine dolmutu ki, kular artk kanatlarn bila kprdatam-yorlard ierde... Birbirlerinin stne binip kalmlard. Bir yandan da Uzun yakaladklar kular zorla ieriye tepiyordu. lsnler, dedi elindeki be alt kuu da artk azna kadar dolmu, ierdeki kularn kanatlar tellerden darya km kafese teperken. lsnler, babamn kular m? Onlarn gnahlar da bu stanbulu Van gibi yapacak. Van gibi... Vandan beter edecek Allah bu insanlar, dedi Semih. Bak abi u kulara, u kularn perian hallerine. ki gne kalmaz, bu kularn hepsi lr. Eskiden insanlar iyiydi, eski kuular gnde bin, bin be yz kuu azat buzat satarlarm. O kuu apartman var ya... Bizim gibi bir kuunun.. Eskiden be kafesi yalnz Yeni Cami nnde tketirlermi. Eskiden bu kadar ok otomobil yokmu ki... lecekler, diye bardm. Byle tk tk, lecekler. Tabii lrler, dedi Hayri omuzlarn ksp, ellerini patan aralarna sokarak. lecekler. Onlar lrler de ite o zaman gr Istanbulun halini. Bir zelzele, bir zelzele, bir zelzele olacak, ayakta hi bir ev kalmayacak. Istanbulun tm evleri yerle bir olacak, otomobilleri de parampara, yz bin para. Uzun : Yazk, dedi, ne yazk ki ne yazk. Istanbula ok yazk, yklacak. Onlar da bu kadar kt olmasnlar. Is24 tanbul kck kular yznden yklacak, Van gibi olacak. Semih: .t u kularn hali yreimi paralyor benim. nsan olan... Van da byle kular yznden tuz buz olmu, yerinde yeller esmi, Zare teyze syledi. nsan olan bu kularn haline dayanamaz, dedim. Niye bylesine insanlar insanl unuttular? Kilim olmasa... Kilimi geri alacaz. Zare teyze bir sevinecek bir sevinecek. Dnyada Zare teyze gibi iyi bir insan grmedik. imdi gitsek de bu kular hasta yatanda ona gstersek, baksa bu kularn u haline, hemen yrei yanp, pare pare olup bu kularn hepsini ne yapar da, ne eder de, evini satar da satn alr havaya atar, hepsi de uarlar bir gzel... Bir gzel, dedi Uzun... Vay anacm. GzleriJ ya iinde kald, ban te yana evirdi. Vay Zare teyze, dediler Semihle Hayri. Semih gzlerini bana dikti, bakt bakt. Bu ahinler ok mu bldrcn yakalarlar? diye so| du. Hasan Kaptan syledi, ok yakalarlarm. Ka tane? Ne bileyim ben... Yorgun kular, kanatlar slak, yamurdan kp geceleri Karadenizden gelirlermi Ri-zeye... Onlar da k yakarlarm kyya. Gelen ku kendisini a atar, n dibine toplanrm. Yamurlu gecelerde... Kanatlar slak, ar... Onlar da bldrcnlar toplarlarm. Onlar da, dedi Hayri. Ya ahinler? dedi Uzun. ahinlerle gndz avlarlarm. ahinler hzl, bldrcnlar yava... ahinleri bldrcnlara salverirlermi. Bana kp bldrcnn... Hasan Kaptan ahin o kadar abuk yorulmaz, dedi. Ama retmek gerekmi kua... Salverince kamasn, kuu alnca paralamasn... dedim. Ali ah iyi ku retir. Dolapderede oturur. Benim 25 S 06 WJ2 3H3O0 7ODOO kuu da o retecek, deil mi, dedi Semih. Ohhooo, Ali ah gibi!.. Hasan Kaptan benim kuumu altrd.

Ne oldu o ku? diye heyecanla sordu Semih. Braktm, dedim. Hi bldrcn yakalam myd? oook, dedim. Kaa bir bldrcn? dedi Hayri. Pahal, dedim. Belki on be, yirmi, yirmi be lira, iyice bilmiyorum. Kuumun yakalad bldrcnlar satmyordum ki ben... Uzun yaland : Vay be, dedi, Hayri de iini ekerek: Vay be, dedi. Uzun sevinle bard: Bakn bakn, dedi g gsterdi, tane olmular... de... Hemen an ipine kotu, Hayri de gitti petaniyalarn ipini ekti, kular havalanp havalanp irfyorlard. Gn kavuana kadar gzleri havada, yukarda dnen kularn petaniyalara saldrmasn beklediler, olmad. Kular bir iki kere alttaki bal kulara saldracakm gibi yapp an stne inip inip sonra avdlar, ocuklarn yrekleri azlarna geldi, ama kular gene ykseldiler. Gn kavuunca oraya adrn nne bir ate yaktlar, isten kapkara olmu tencerelerinde bir orba kaynattlar, dinsiz, imansz, gavur olmu ta yrekli stanbul halkna durmadan yerden sdier. Bir ara Semih ban kaldrd : Acyorum abi... Yreim paralanyor bu kck kulara... Bak unlara... Kimbilir sabaha ka tanesi l kacak. Vay... Vay, dedi Uzun. Yreim parampara oluyor bu kulara, acdan. Bir byk kafes daha olsayd, yem de alsaydk, belki lmezdi kular... Sabaha, belki hepsi lecek. -. * 26 lecek, dedi Hayri. Abi, diye bana dnd Semih, yzne, uydurma byklarna yalmlarn kzll vurmutu. Abi, sen imdi iinden diyorsundur ki, bu kadar acyorsunuz da kulara neden bu kadar ok yakalyorsunuz, yakalyorsunuz da byle stste kafeslere dolduruyorsunuz, yle deil mi? yle, dedim. Bak abi, bizim iimiz bu kular tutmak, devimiz. Biz kuuyuz, buraya ku tutmaa geldik. Azat buzat biz icat etmedik ki ta ezelden beri icat olunmu, kuular ku tutar, onu da stanbul azat buzat eder. yle, dedim. te bu kular belki de toptan sabaha kamayp u kafeslerin iinde lecekler... Kimbilir, belki de lmezler. Semih : Bak abi, dedi, belki bu gece lmezler, ya yarn be yz tane daha yakalar da onlar da koyarsak kafeslere. Mkl, dedim. Mkl, dediler dnceli, balar yerde yerden. Bakn, dedim, yerden balarn hemencecik kaldrdlar bana baktlar. Bakn, ben size imdi yz lira veriyorum, bu parayla bir de yeni byk bir kafes alrsnz. Olmaz, dedi Semih. Neden? Biz senin paran ne yapalm. Daha bugn grdk seni. Bugn, dedi Uzun. Bugn, bugn! Olmaz, dedi Hayri. Ayptr. Biz dilenci miyiz? Yok, dedim. Nasl olsa ahini yakalayacaksnz da... Ha dedim, parasn pein aln. Yakalayacaz yarn erkenden. u akr gzl daha gelmeden.

27 S16 ES9 Ul SMtfJ S 06 CS9 ZUO 131 |A]aVl|)l V3NISVH 1VW3>1>IIWVN 3HX3OD 1ODOD 3ND1V1NOVV AOH3 NONV 3>lV3dS3WHS Gelmeden, dedi Uzun. Drdmz de Turullara doru baktk. Onlar orada olduklar gibi oturmular kalmlard, kprtsz, eneleri dizlerinin stnde. Yz liray karp verdim, yerden glmee balad. Ayaa kalktm de yaylarna baslm gibi benimle birlikte ayaa frlad. Salcakla kaln, dedim. Semih : Yarn sabah, yarn sabah gel, tane ahini de... Hem de ne ahin, tane alc... Her birisi belki yz tane bldrcn yakalar bir gnde deil mi? im kt da drt gn Florya dzne urayama-dm. ahini yakaladlar m, yakalayamadlar m, dehet merak ediyordum. Erkenden, denizden Ambarlya doru giden bir kum mavnasnn patpatyla uyandm. Gk apaydnlkt, gne minarelerin arkasndan kt kacakt, 'dou ynnden, ehrin stnden klar neredeyse patlayacakt. Kentin uultusu, tekdze bir inilti gibi ta buraya kadar geliyordu. Evden ktm, topaalarn oraya vardm, bademler neredeyse yapraklarn dkeceklerdi. Dikenlerden kyamet bir ku cvlts geliyordu ve dikenlerde inanlmayacak kadar ok kck kck kular sar, boz, krmz, pekmez rengi, yeilimtrak, maviye alan renkli, binlerce o dikenden kalkp bu dikene konuyorlard. Dikenlerin gr olduu yllar... Dikenlerin iri, ok iek at yllar... Yl bol yamurlu, bol karl olursa... te o zaman gr kyameti. Kafesler ite o zaman kutan dolar taar. Menekenin ocuklarn, Floryann, Cennet Mahallesinin, Yeilyurdun, enlikkyn ocuklarn ite o zaman 28 gr, gz gnnde, yepyeni, pr! prl kendi emekleri, yakaladklar kulardan aldklar paralarla pantolonlar, ceketler, ayakkablar, gmlekler alr, prl prl, gcr gcr olup Basnkyde, Yeilkyde kzlara volta atarlar. Dikenler gr olduu, Florya dzl silme, azna kadar iekle dolduu yllarn gz de, olaandr ki, ieklerin de tohumlar bol olur. Ve kck gmen kular bu diken tohumlarna baylrlar. Bu sebepten de Florya dzlne rler, yzlercesi, binlercesi ar oul verir gibi kuruyup kavrulmu, krmz bakr dikeni ubuklarnn ltsn-daki dikenlere okuurlar. Dzlkten kyamet bir ku cvlts geliyor, dikenlerin st, sar, krmz, boz, yeile alan bir renk, bir patlama, fkrma, ok gibi uma cmbnde kaynayordu. Birka dakikada adrn yanna vardm. Vardm ki, ne greyim... Kimsenin azn bak amyor, Semih de ortalkta gzkmyor. Uzun olann yz gz sarl, elleri yara bere iinde, stnde banda kan kuruyup gmleini alacalam. Hayrinin de yz gz izilmi, ka da ta alnna kadar yarlm, pantolonu lime lime olmu. Oraya adrn nne suskun oturmular. Bana balarn kaldrp bakmadlar bile. Sama dndm, Turul-lar da yerlerinde yoktu. Yanlarna, imenli topraa oturdum : Eee, syleyin bakalm ne oldu? Uzun olan ban ar ar benden yana evirdi, kukulu : Hiii, dedi. ' Hayri de : Hiii, dedi. Kafeslere baktm, o kadar doldurmulard ki kafesleri, hi bir kafesin daha bir tek kck ku alacak hali kalmamt. Kafeslere baktm Uzun grd, bir anda yznden bir sevin glgesi geti:

Gkten ku yayor, dedi. Vay anam vay! Bu kadar da olur mu? Bu Hayriyle a eke eke kolumuz yoruldu. te kafeslerin hali. 29 3H13OD 1ODOD 3NDIV1NOV AOH3 NOI Az sonra, istasyonun alt bandan bir ku kmesi geldi, kular stmze gelince ikiye blnp, bir bl olduu gibi bizim ocuklarn dikenlerine kondular. Uzun fkeyle : Konsunlar, dedi. Bize ne! Ne satlyor, ne bir ey, bu dinsiz imansz Istaibula... Dilerini skt, yz etleri gerildi kabard. Hayri de : Allahsz, Allahsz olu Allahsz stanbul, diye yere kocaman bir tkrk att. Allahsz, iflahsz. Dilerini skt. Eeee? dedim, yzlerindeki yaray gstererek... Semihe ne oldu? Sorma, dedi Uzun. O gitti. Niye? Gitti o. Bamla Turullarn yerini gsterdim. Uzun, gene dilerini skt, ayaa kalkt, geri oturdu. Anlat be Uzun, dedim. Uzun gld, bir mutu verir gibi : Senin ahini gn nce, yani sen buradan ayrlr ayrlmaz tuttuk, dedi. Tutunca... Ku seni bekliyormu, sen gider gitmez, ku ura-' ya, kavan yukarsndaki uzak g gsterdi, geldi dikildi, orada aklm gibi durdu, kanatlar titredi titredi, birden toparland, hm gibi petaniyann stne indi, kuu kapt kaarken a stne kapatt Semih, ben iki admda yetimeseydim, ku a paralayacak kap gidecekti. Semih kuu hemen elimden ald... Ortada tuhaf bir sessizlik oldu. Uzun konumak istiyor, yutkunuyor, gzlerini bana dikip bir sre bakyor, boynu gene uzuyor, telalanyordu ama konuamyordu. Dayanamadm : Ne var Sleyman, ne oluyor? diye sordum. Sleyman baya terlemeye balad, uzun boynundaki damarlar da durmadan seyiriyordu. 30 Kuu eline alnca ne dedi Semih biliyor musun? Gene sustu konuamyordu. Ne bileyim ben, dedim. Uzun kendini zorlad, Hayri yere bakyordu. Ne dedi biliyor musun, bu ku benim, dedi. Bu kuu o kadar sevdim ki, dedi, o kadar olur. Bu kuu kimseye vermeyeceim, dedi... Yaaa... yle dedi ite... Sonra? Hayri ban kaldrd: O Semihte hi i yokmu, onda erkek damar yokmu, diye barrcasna abuk abuk konutu, sonra da sustu ban nne edi, yz kpkrmz olmutu, sonra da yerinden frlarcasna ayaa kalkt, dnd : Th be, dedi, arm, bir sre yle kalakald. Th be! Yerine oturdu, dizlerini kucaklad, skt, enesini dizinin kemiine vurdu. Ayp be! Sleyman : Ben ne dedim... Ben ona dedim ki, yahu Semih, dedim, bu olacak i mi, bu kuun parasn biz abiden almadk m, bu ku o abinin deil mi? Th be, ayp be, erkeklie sar m? Ben- ne dedim ona? Sesi titriyordu : Semih be dedim, Semih, ulan hi paras alnm ku hi senin olur mu? Th be, ayp be!.

Sonra o kuu biz abiye vermezsek, bundan byle artk insan insana gvenir mi, deil mi? Ben ne dedim ona, Semih, dedim, bir daha yakalarz, onu da sen alrsn. O bana dedi ki, th be, o yakaladmz kuu veririz abiye. Bu benim z bir ksmetim, dedi. Ayp be, dedim. Tuh be, dedim. Bu dnyada hi mi insanlk kalmad be... Biz byle konuurken, oradaki ocuklar var ya, akr.. akr, dedi Hayri dilerini skp, akr. te onlar da akr gzlerini amlar sonuna kadar, na byle byle.. Uzunun gzleri yumruk gibi yuvalarndan urad. te byle bize bakyorlard. Onlar 31 oraya oturmular, hep niye yle sabahtan akama kadar bize bakyorlar? ok merak etmitim : Niye? dedim. Biz bu kularn kafasn ne zaman koparp da yiyeceiz, kebap edip yiyeceiz, onu bekliyorlar. Biz az ama, acmzdan lsek de bu kck kular piirip yemeyiz... Byk gizlerini azndan kardna bin piman laf deitirmek iin telaland, bir sr szc anlamsz aznda dolatrd. Yz lirann elli lirasna kafes aldk ya... Aldk ite, ne yapacaktk yani. Elli lirasn da Semih ald. Bize vermedi. Yani ekmek alamadnz. Aldk, aldk, ok ekmek aldk, karnm bir doyurdum bugn, zeytin ekmek, peynir ekmek ohhooo... Hayri gitti Menekeden ald getirdi taze ekmei... Ekmek bir tazeydi ki, bir de scakt, oooh, elim yanyordu. Oooh, ekmek . bir taze, bir tazeydi... Zevkle gzlerini yumdu. Deil mi Hayri... Karnm iti yiye yiye deil mi Hayri? Ne gzel doyduk, deil mi Hayri? Hayriye o frnc var ya, ekmein en tazesini veriyor. Ekmek kalmazsa bizim iin frnn iinde ekmek saklyor. Biz de ona her gn be tane kocaman florya gtryoruz, scaak... Deil mi Hayri? Hayri sert, fkeli, dolmu gzlerle ban kaldrd, gzgze geldik, gzleri dolmutu, sadece : Scak, dedi keder dolu bir sesle. Yedik, dedi Sleyman. Hayri glmsedi. Bu sefer sz ben deitirmek zorunda kaldm. Sonra? dedim. Sleyman uzun boynunu gererek, benim bu sonra szcme can kurtaran simidi gibi sarld. Sonra, sonra abi, Semih adra girdi, bir ku dolu kafes ald dar kt, kafesteki kular darya savurdu. Kafesteki kular darya savurunca onlarn yerine kucandaki ahini koydu. Kucandaki ahini kafese ko32 yunca, ahin onun elini yzn rmalad, kan iinde kald Semihin btn yz, elleri, salar, kandan yz kpkzl olmutu, deil mi Hayri? Hayrinin ke gzleri daha da kelemi sivr-miti, tpk bir gen gibi. Ban kaldrmadan : Kpkzl, dedi. Sonra Semih kuu kafese koyunea... Ku gs akr, gagas sert, kanatlar kestane rengi, iri, byk, sert, keskin, canl, fldr fldr gzl bir alc kutu. Uzun kafesin iinde kanatlarn bir utan bir uca amak istemi, bir kanad frlam kafesin tellerinden darya km, tekisi ierde bklm kalmt. Semih kuu kafese koyduktan sonra, daha yzn gzn silmeden, yle kan iinde, paralanm, vard akrn karsna dikildi. Alt eek kadar ocuk bir yanda, onlarn da karsnda Semih tek bana, orada kavak aacnn altnda hi konumadan yumruklar sklm bir sre kar karya kaldlar. nce Semih : . Ne yani ulan? dedi. Gznz dikmisiniz, yle yiyecekmi gibi gnlerdir ne bakyorsunuz yle, ne yani ulan! Siz hi insan grmediniz mi? Grdk, dedi Turul. Ulan senin baban ulan, dedi Hseyin. atmayn bu uursuzlara, dedi balk Erol, st ba balk puluna batmt, balk kokuyordu ta be metre teden bile.

Senin slalen uursuz, dedi Semih. Yumruklar sklm, omuzlar kabarmt Semihin. akr gzl uursuz kpek... Geldik geleli o iren gzlerini dikmi bizi dikizliyorsun, Meneke kars, orospu. Sizi seyretmiyoruz, dedi Hseyin. Nasl alktan leceinizi grmeye geldik burada, dedi balk Erol. Kular satamayp da... Alktan aznz kokuyor, dedi Turul. Bizim ooook kuumuz var, diye Semihin yanna geldi Uzun Sleyman. Size ne ulan, ulan olu ulan mu33 hallebiciler biz a lrsek, ananz orasna kna m yakacak, otuz alt mumlan? Yakacak, dedi Semih glerek kan iindeki yznden gl belli olmayarak. Otuz alt mumla deil de bunlarn analar yz seksen mumla kna yakarlar. tekiler bu yaman szler karsnda apm kalmlar, daha okkal szler sylemee hazrlanyorlar, bir trl de bkn Seminin gn grmemi szlerine kar kacak, onun szlerini dengeleyecek sz bulamyorlar, Se-mihse az alm grl grl veritiriyordu. Turul yutkunuyor, yutkunuyor, szleri aznda yarm kalyor, bir trl balad sz bitiremiyordu. Sonunda cann diine takt : Siz... dedi... siz, siz... Semih : Ne olmu bize? diye steledi. Azck da onu konuturup bir iyioe kzmak istiyordu. Siz, siz, acnzdan lrkene, u kck kularn kafalarn koparp koparp yiyeceksiniz. Semih uzun bir kahkaha att : Yiyeceiz ya, niye yemiyelim, kular biz tutmadk m, tabii, ne gzel, uraya bir ate yakp bir kucak krmz kz, oooh, kimbilir bu sakalar, floryalar kzarnca oooh, ne gzel olur, kimbilir ne gzel, ne gzel.. Dilini aprdatt : Biz bu kular zaten tatl canmz iin, yemek iin tuttuk, yiyeceiz. Yiyeceiz, derken gene dilini aplatt. Yiyeceiz! Uzun da dilini tpk Semih gibi aplatt. Hayri de yle. tekiler arm kalmlard. Turul : Yiyecekler, yiyecek, yuuuuf, kck kular yfye-cekler, yufff! Hseyin : Yiyecekler yuuuuf! Balk Erol: Canavarlar, kck kular yiyecekler yuuf! 34 Yiyeceiz, oooh, ne gzeeel... Bu karlkl, yuflarla, yiyeceizlerle dalama uzun bir sre karlkl srd gitti, sesleri kslncaya, usanp bkncaya... Sonra birden nasl oldu nasl olmad, altfar-la ler kaptlar. Florya dzlnde kk bir sava gibi bir d oldu. Olaandr ki, ler muhallebicilere baskn kyorlard. Nice belalardan, kavgalardan geriye kalmlard. Sonunda, kavan altndan kan uzun bir -Isk ta Basnky, Menekeyi, enlikky bile buldu. Semih ban ekmi ortada dolanyordu. ocuklar lk la, il yavrusu gibi oraya buraya dalmlar, kouturuyorlard korkudan deliye dnmler. Yaaa abi, ite byle, Semih o korkaklarn arkasndan kere tkrd. Ondan sonracma yzn gitti u emede ykad, ban da cebine koydu, ahini kafesten kard, bir iple ayandan balad, yola dt gitti. Ne bana, ne de Hayriye bir tek sz bile sylemeden bast da gitti. Olur mu be abi, bu arkadala, insanla sar m? Sar, diye kzd Hayri. Neresi sar be? Gzlerini yuvalarndan frlatarak, boynunu upuzun uzatm akn sordu Sleyman. Th be insan kalmam bu dnyada, Semih de bunu yaparsa. Semih geri gelecek, dedi Hayri inanla, gvenle. Gelecek, hem de ne gelecek...

Biliyorum gelecek, gelecek ama, Semih put deildir ama abi, byle bir tek sz bile sylemeden gitmek de, srtn dnp gitmek de neyin nesi?... Sus be, diye kprd Hayri. Sus be diyoruz sana. Gelecek diyoruz sana. Sleyman indirdi : Tabii gelecek, dedi. Abinin de kuunu yarn tutacam. Bo verin yahu, tutulmasa da olur. Olur mu, olmaz! dedi Sleyman. Ayp. Olur mu, ne ayp, olmaz, dedi Hayri. 35 yleyse ocuklar, aln size yz lira daha. Bir iki byk kafes alrsnz buna... Artann da... Olmaz, olmaz, dedi Uzun. Olmaz, olmaz, diye dayatt Hayri. Onlar paray almamakta kararlydlar, ben de vermekte... Uzun bir cebellemeden sonra ben onlara baskn kp paray Hayrinin cebine koydum. Yarn gel kuunu al, dedi Sleyman. Yarn erkenden gelip kuunu almazsan, lm p. Yarn otuz, krk, elli, altm kuu dizerim u dikenlerin altna, kokuyu alan alc ku saldrr, alan saldrr, dedi Hayri. yi, dedim. Ben de imdi Menekeye gider eski kuulardan kuu nasl sattklarn renirim, siz tutmacn iyi biliyorsunuz da, satmasn hi bilmiyorsunuz. Bilmiyoruz, dediler. Gerekten bu Florya dzne ku yayordu. Dikenlerin arasndan geerek Menekeye, kahveye indim. Msr patlaklar gibi dikenlerde yzlerce srayan vcr v-cr kck kular. Bunlar byle nereden gelir, burada bir sre, Eyllden Aralk ortalarna kadar konaklayp, sonra nereye uarlar, hangi dikenlere? Aralk sonuna doru Florya dznde yle pek ayakta diken kalmaz, esen sert yeller, yldz poyraz, karayel, hem de ak kpkl lodos onlar kklerinden krar, oraya buraya datr, tohumlar da salr. u doa bycs olamaz iler gerekletirmitir. u parmak kadar parmak kadar, burada ocuklarn alarna dmemi kular, kimbilir buradan nereye kadar, dalar, bozkrlar, denizler ller aarak nereye kadar uarlar, nereye yuva yapp nereye yumurtlarlar? Doann gerekletirdii byye delicesine armak gerek. Gkyzne sat, bu inip kan, avan parlak renk paracklarna, layan, binlerce renk karmaasnda, kaynamasnda balkyan... 36 Kahveye indim, kprnn altnda balk motorlar yatyorlard. Mahmudu buldum. Mahmut burada domu, burada bymt. Bu yreleri. Menekeyi, ekmeceyi, Ambarly, Uzun Maaray, gl, bu yrenin denizlerini, nianlarn ovucunun ii gibi biliyordu. Bir rpnda, o kk kulardan var ya, onunun yirmisinin adn, renkleri, sesleri, gzleri gagalaryla bir rpda sayp dkyordu. Mahmut yan hi gstermiyordu ama gene de bir altmnda vard. Elini arkasna balayp kimseyle konumadan deniz kysnda, baz gnler, gn doumundan gn batnma kadar gidip geliyordu. Merhaba, dedim. A be vay merhaba. dedi. Bir ey istediimi anlamt, yrmesini kesti. Yanna vardm : u Yeilkye doru bir yryelim, soracaklarm var. Yryelim, dedi. Yrmee baladk. Yznden bir sevin l koptu, her bir yan aydnla battvBen ben oldum olal bylesi ta yrekten, canevinden glen, yanndakini de kendi sevincinin iine alp youran, sevinten lgna dndren byle tatl bir insan grmedim. ime aydnlk doldu, yreim pr pr etti. u Istanbulun kirinden pasndan, gz oyan kskanlndan, ktlnden syrldm, yeni baka bir gne dodum. Sen saolasn, var olasn, dnyalar durduka u alakgnll, ta canevinden, tekmil damarlarndan ekilip gelen glnle durasn. Yaa be Mahmut arkadam. Byle glen adamlarn dileri de prl prl, apak, inci gibi olur, hikmeti hda.

Gene, dedi, kularn balklarn adn m saydracaksn? Balad balklarn, gn grmemi duyulmam adlarn saymaa... Menekeden Floryaya kadar yrdk, o daha balklarn adn, huylarn hularn, renklerini saytrp duruyordu. Dur, dedim. Baka bir gn bu saydklarn olduu gibi yazarm. \ 37 JflVy 13VVH3 3H13OD lOOOD DTHOD 3NOIV1NOV AOH3C) NOJJ Yaz, dedi. Balk destancs Mahmudu yaz. Bizim iimiz de bu. Balklara destan sylemek. Bu saydn balklarn hepsini de yakaladn m? diye sordum. Nerdeeee? dedi. Bu balklarn hepsi bizim denizlerimizde yok ki... Ama bu adn saydm balklarn hepsini grdm. Akdenizi ta buradan Cezayire kadar dolatm, balk tuttum. Ya adn saydn kular? Glmsemesi yznde dondu : Keski yakalamasaydm, hepsini yakaladm. Ve kulara geti. Ve Bizanstan bu yana, daha da nceleri belki... O zamanlar Florya dzlnde ta surlardan bu yana bir tek ev yok, orman ve ayrlk, ayrlk hem de dikenlik... Kular byle deil, akn akn, gkyzn rterek, bir kelebek srs younluunda... Bir diken topunun iine oturursun, bir de ayaa kalktnda yzlerce kck kuun arasnda kalrsn. Kularn kanatlar kulaklarna, ellerine, alnna yzne deer... Bir ku yamuru ortasnda kalrsn. Bir mavi ku vard, o zamanlar, imdi gelmez oldu, kk kesildi zaar. Kckt, bir baparmaktan az iriceydi. Belki de daha iriydi de, insann kafas makina deildir ki, k byk, by kk anmsar. Som mavi, gzel, biimli gagal, iri kapkara gzl, lekesiz, yanar dner mavide bir kutu. Mavisi insann yzne gzne bular, iine bir aydnlk seli gibi boanrd. Dnya aydnlk, gzel, sevinli bir som mavide balkrd. Kular geceyi, ayn bile mavilerdi. enlikkynn oralar bostand. Gzleri bal beygirler dolaplarda dnerek su ekerlerdi, yeile. Mavi kular yaard... nsann stne, bana konarlard, yzlerce, insan kulardan mavi bir yontu olurdu. Ben bu kadar mr yaadm, bu kadar insana yakn, andan, scack, insandan daha insancl bir ku grmedim. Yakalar, azat buzat, diye bu kular cami nlerinde satar miydin? 38 Kyamazdm onlara, yumak, kadife gibi bir mavi. Kyamazdm, benirrr yakaladm, azat buzatlk iin ispinoz, iskete, baz baz da sakayd. Bu kk kular dayankldr. Oysa ki, mavi inceciktir, uzundur, ty gibi, kelebek gibi, dokunsan dalverecekmi gibidir. Bir kere olsun onlardan, mavilerden bir ku yakalayp da azat buzat, beni Cennet kapsnda gzet demedim. Benim kutsal kularmd o maviler. Belki de bu dzle benim iin, Mahmut deyip de geliyorlard. Dokunmaa, okamaa kyamazdm onlar. O zamanlar her gn binlerce ku tutulurdu Florya dzlnde, binlerce ku gtrlrd Istanbula, Eyp Camisinin, Yeni Caminin, Sultan Ahmedin, Ayasofyann, Mihrimah Sultann, Fatih Camisinin nne : Azat buzat, beni Cennet kapsnda gzet... nsanlar saldrrlard kafeslere, birbirleriyle yarrlard bir ku satn almak iin. O zamanlar kuular Istanbula ku dayandramazlard. Kiliselerin, havralarn nnde de her gn binlerce ku kafeslerinden, stlerine dualar okunup salverilir ve arkalarndan, zgrle 'kavumu sevinli kularn, kvanla umutla baklrd. Mahmut bir keresinde bir kafes dolusu kuun ayaklarna, sar, krmz, mavi, yeil iplikler balam, azat buzat uurmu. Yeni Caminin nnde azat buzat sattm, ayaklar iaretli kular. Bir anda Yeni Caminin g, Karaky, Eminn uan kularla doldu. Gittim, imdiki ormann yeri o zamanlar orman gibi dikenlikti, oraya am kurdum. Bir baktm, ikindiye doru

benim iaretlediim kulardan alts dmemi mi gene aa? Bir hafta iinde tam yz alt tane kuu yeniden yakaladm. Bir tanesi yl sonra amda knca sevincimden deliye dndm. O zamanlar kuuluk ocuklar iin baya krl bir iti. O zamanlar insanlar, daha iyiydiler denemez, kim-bilir, ama daha bakaydlar. Belki de kular daha ok seviyordular. Belki de yrekleri yufka, daha acmayla, daha sevgiyle doluydular. Belki de doaya daha yakndlar, kimbilir... imdiki insanlara vz geliyor kafeslerde 39 kck kularn lmesi. Kiliselere, havralara artk urayan kalmad, pazardan pazara, o da birka kii, lmden lme, o da birka kii. Camilerden kan ember sakall, balan inadiyeli korkun fkeli yzleriyle di g-crdatanlar, bu o gzelim Sleymaniyenin gler yzne hi yakmayan as.k, lm suratllar m acyacak kafesteki kck kulara da, azat buzat eyleyecekler... He-heeey, vay anam vay! Belki Eypte, Eybn fakir fkara-snda kald azck acma... Bir de Taksimde... Taksim kentin en kalabalk yeri, o kadar kalabaln iinden birka insana benzer insan kmaz m birka kuru vererek, u kck kular sevin iinde kalarak, kvantan drt ke olarak salverecek? Kular, alimallah, bir salverilsinler, bir anda inerek karak, avarak ta eraton otelinin stnden ap bir anda Boaz bulurlar. Taksimden, bir de Eypten baka yerden umut yok. nsanlk ld m? dedim. Yok, dedi, lmedi, lmedi ama, bir eyler oldu, baka bir yerlerde skt kald herhalde? Nerede kald acaba? Mahmudun yz bir sevin nda akd. nsanlk belki Mahmudun bu az dolusu glnde, bu yrek dolusu sevincindedir, kimbilir, belki... Kular da gitti, dedi Mahmut. Sonra hi konumadk. Kular da gitti, kularla birlikte de... Ne olacak, kular da gitti. Azgn suratl, bereli adamlar, gzleri velfecr okuyan, camiden Allahla yaman bir dten kmasna, yzlerinin olanca nurunu orada, ierde brakm kan insanlar, mmin mi bunlar, bu fkeden bastklar yeri atla-tanlar, bunlar m mmin? Kular da balarn alp gittiler, oktaan... u Taksim alannda birbirlerini ezenler, o kadar insann iinde hak tu, diye ortala tkrk savuranlar, smkrenler, smklerini aa gvdelerine srenler, hasta yzller, vck vck boyallar, suratlarndan den bin para olanlar, dman gzller, glmeyenler, biribirleri40 ne dmanlar gibi, biribirlerini yiyeceklermi gibi, biribir-lerinin gzlerini oyaoak, kuyusunu kazacaklarm gibi bakanlar, korkanlar, utananlar, bunlar m, kokanlar, ben ben, ben, diyenler, bunlar m? Kular da gitti... Giden kularla... Belki fabrika nleri iiler dalrken... Belki sebze hali, oradaki Krt hamallar. Krtler, dil bilmezler ama kulara baylrlar. Belki bir yerlerde, bir kelerde ku alp salverecek kadar yrei yufka birka insan kalmtr, kimbilir, belki. Haydi lan Uzun Sleyman, haydi lan ke gzl fkeli, konukan olmayan Hayri, yklenin azna kadar kula dolu kafesleri! u insanolu hi belli olmaz, bir bakmsn ki, Taksim alannda, onlar bir tutarak tutmu, ard ardna sralanp kuyrua girmiler, her bir kii, bir de bakmsn ki, be, on, yirmi kuu birden alp gkyzne koyuveriyor... Bir anda da kafesler bombo ve sizin cebiniz akr akr parayla .dopdolu. Semih sizi byle utanlar iinde brakp gittiine yansn, bin piman olsun. Gerekten u insanolu bir tuhaftr, hi mi hi belli olmaz, bir bakmsn bir iyi gnne gelmi. Nedense artk kavan altna, adra urayamaz olmutum. Ya alc kuu bana yakalayamadlarsa... Kuu istediime bin pimandm. Sonunda, bir gece dayanamadm, dehet merak ediyordum ocuklarn durumlarn. Ne yapmlard, daha ne kadar kck ku yakalamlard. Gkten, bugnlerde oalarak ku yayor, Florya dz som krmzya, uan yalm paralarna, sarya, yeile, turuncuya, som maviye kesiyordu. Uzak kentten uultular gelip dyordu dikenlerde ar oul

verir gibi uuan ku cvltlarnn stne. Kurumu bakr dikenliin st pr pr kulard, incecik havay sallayan. Gkyz silme, azna kadar tam yldzd. Deniz 41 IA3SVIN V3NIHY TVW3>I>IVW 3H.L3OO 1ODOD 3NDIV1NOV yldz nda donuk prltlaryla inceden dalgalanyor, ormandan esen lk am kokusuna, denizin tuzu, iyotu karyordu. adrn nnde yanan kck atei grnce sevindim. Demek bizimkiler daha gitmemiler, direniyor, dayanyorlar. Yanlarna varnca beni bir tuhaf karladlar, souk diyemiyeceim ya, geldiimden hi de kvanl gzkmeyen bir tavr aldlar. Hayri hi ban kaldramyor-du. Uzun birka kere boazn temizledi, konumakta zorluk ekiyordu. abucak atein nne bir gazete kad serdi : Otur, otur abi, dedi usulca. Ho geldin. Oturdum, o da yanma oturdu. Hayri daha ayakta duruyordu. Gel Hayri otur, dedim. Samdaki yeri gsterdim, oturdu. Yzme gene hi bakmadan. Ho geldin, dedi. Uzunla bir sre gzmz atee dikip sustuk. Neden sonra Uzun Sleyman : Abi, dedi, biliyor musun, senin o arkadan var ya, Mahmut abi, buraya geldi, bizimle konutu. Her bir eyi, kular sordu. Ne iyi... yi adamdr Mahmut, dedim, bulunmaz adamdr. Bak abi, diye balad Uzun... Bak abi..." imdi, abuk abuk szleri elinden alacaklarm gibi konuuyordu Uzun. Ah abi, senin kuu yakalayamadk. Kular kst bize. O kadar geldiler, o kadar kovaladk ki onlar, o kadar aalayp yakalamadk ki, u kck kular yakaladk da, onlar da kstler bize, insanlara, balarn aldlar ektiler gittiler. Sen olsan naparsn, gelirsin, gelirsin, her gn kovalanrsan, ondan sonra da azok insanlk varsa iinde eker gidersin, deil mi? Deil mi abi? yle, dedim. te kular da gitti. Giderler, aldrma, dedim. 42 Bak abi, Allah seni inandrsn, belki yz tane peta-niya yaptk Hayriyle... Yz tane, dedi ban kaldrmadan Hayri. stmzde, bir gn akama kadar yedi tane alc ku, gslerini esen yele verip kprdamadan kanat kanada yle durdular da havada, u kavan tam stnde, biz de durmadan petaniyalar kaldrdk da bana msn demediler. Bir tanesi gzn yan yatrp da aa, uuan petaniyalara bakmad. Bir tanesi yerinden kprdayp da aaya inmedi, inecek gibi bile olmadlar. kindiye doru da Hayri artk dayanamad. Dayanamad derken gzmn iine bakt, bir ey, kk bir devinim bekler gibi. Dayanamaz, dedim. Hayri azn dikti havaya ana avrat kulara veryansn etti, ne le kargalklarn, ne bokluklarn brakt, svd svd... Hayri de : Svdm, diye ekledi hnla. Svdmse iyi yaptm. yi yaptn Hayri, dedim. Hayri alay ediyor muyum diye, ban kaldrp bana kukuyla bakt. Ben : yi, iyi yaptn, bylesi inat, boklu kulara az dolusu smekten baka are yok, dedim. Sanrm ki Hayri yatt. Uzun, sz azmdan ald: Kular da, kular da bu kadar smeye dayanamad, utular gittiler. Hayri o kadar konumaz ya, onun stne kfr bilen azdr bu stanbulda.

Azdr, dedi Hayri. Onun ustas Pehlivan smaildir, balk, Samatyal. Samatyal Laz smail, dedi Hayri. Bylesi kfrlere ta olsa ta dayanamaz. Kular dayanabilirler mi? Dayanamazlar. Kular da gitti, dedi Uzun Sleyman, sesi kederli, utanga, ksknd. 43 3H13OO 1ODOO l>TdOD 3NDIV1NO' ITHV3JS3MVH Gene gelecekler, dedi Hayri. Onlar gene gelecekler. Bu sefer olup biteni unutacaklar... Ayaa kalkt, kollarn at: te byle petaniyalara saldracaklar, ite ben de byle onlar yakalayacam. Hayri bir anda hm gibi petaniyalara inen kuu, ku-u/ stne kapanan a, kuu yakalayn, kuun eni paralayn, onu kafese koyusunu oynad, sonra da suskun yerine kt oturdu. Sleyman : Kusura bakma abi, kuunu yakalayamadk. Kular gene gelecekler, biz de... Kular unutkan olurlar, gene gelecekler. Hayri fkeyle : Gene gelecekler, dedi, sesi bak gibiydi. Biz de onlar yakalayacaz. Aldrmayn yahu, dedim, yani yakalamasanz ne olur ki... Olmaz, dedi Hayri, sert. Olmaz abi, biz dilenci, hem de dolandrc deiliz. Deiliz, dedi Uzun, arm bir hali vard. O nasl sz yahu, dedim. Ne biim laf. Sleyman sz deitirdi : Mahmut abi... dedi. Hayrinin sevindiini bu karanlkta nasl anladm? Ne konutu, ne de atein nda yzn grdm. Uzun gitti, dikenli tel allarnn dibinden bir kucak al toplad geldi, atee att, ate byd. Hayri de gidip bir kucak alyla dnd. Az bir srede atein yannda bycek bir al rp bei oldu. te bu iyi, dedi. Sonra yalmlarn karsnda, mz de kendi iimize kapandk. Neden sonra Uzun S-leymann az ald. O konumayan Hayrinin de az ald ki... Bu konumayan adamlar baz konularda bir konumaya balamasnlar durdur durdurabilirsen... Denizden sabah sularnn beyaz vuruyordu Belediye Plajnn nndeki ulu nar aacnn dallarna, aacn o44 ruu k iinde kalyor, oradan dzle bir aydnlk seli boalyordu. Istanbulun st kpkrmzyd, neredeyse gn doacak, kurun kubbelerin st imdi aarm olacakt. telerden, Ambarl yrelerinden bir motorun pat pat geliyordu. ki ocuun da balar gslerine dm oturduklar yerde uyumu kalmlard. Ate de yalmlarn yitirmi klleniyordu. Kafeslerdeki kular da uyumulard ya, kavan kk yanndaki kafesten rahatsz bir kuun rpntlar geliyordu arada bir, sonra, bir an iin kafes karyor, sonra da birden her ey susuyordu. Seher yeli ormandan, denizden, ekmece glnden, drt bir yandan efiliyor, insann iini yuyup artyor, bir ty gibi insan yeyniltip uuracakm gibi dnyay sevinle dolduru-yordu. Ali ah Dolapderede oturur. O Dolapdere ki Istanbulun en cmbl, karmak, byl yeridir. stanbul byktr, genitir, usuz bucakszdr, iinde karnca gibi insan kaynar ya, byklnn, geniliinin, trl trl-lnn bir snr vardr, bellidir. Dolapdere kktr ama bir dnyadr, trll, genilii, bys, insan, kaynamas sonsuzdur. Korkmadan demeliyiz ki, tr iinde u Dolapdere bu yeryznde bir tanedir. Yoldur, labirenttir, gecekondudur, randevuevidir, krhanedir, namuslu, kzolan kzdr. Kiri Istanbulu gtrr. Temizlii sakz gibi gcr gcrdr. Bir insan meheridir, doudan, batdan,

gneyden kuzeyden ipini koparan soluu burada almtr. Oto tamircileri, lks feneri, denizci fenerleri, iki tekerlei kalm bir bisikletten yepyeni bir bisiklet karan bisiklet onarclar, oto yapanlar, deniz motoru, yepyeni tekneler icat edenler, kabara akanlar, bez dokuyanlar, tombalaclar, tombala ekenler, kaak sigara satanlar, ikiyi en efendice ienler, zilzurna sarho olanlar oradadr. Yetmi iki milletin adam olmam, diki tutturamamlar gelmiler oraya snm-lar, bir baltaya sap olmulardr. Dolap45 1VW3>1>11WV 3H13OO 1ODOD 3NOIV1NOV AOH3 NO1 derenin insanlnn, hergeleliinin, amaznn, dklnn, dostluunun, sevgisinin, haynlnn ls yoktur. Velhasl byl bir beldedir oras. Nereden gelmise gelmi, ister bey konandan, ister ingene adrndan gelmi olsun oraya den Dolapderenin amurundan, ha-yuhuyundan bir daha yakasn kurtaramaz. sterlerse dnyay balasnlar o kii bir daha Dolapdereden kamaz. ingenesi, Ingilizi, Fransz, Krd, Laz, Trk Trk-meni, Acemi Arabi bir kere kaplanmaya grsnler Do-lapdereye, ldr Allah bir daha oradan darya kamazlar. Yetmi iki dil konuulur Dolapderede. Yank tenli ingeneler, sarn gmenler, uzun boylu Krtler, gzel gzl Grcler binbir trknn, binbir lehesini getirmilerdir buraya. Dolapdere stanbulda birincidir, var m tesi, var diyenin alnn karlarm, Dolapdere dnyada da birincidir. Bin dokuz yz krk ylnn gznde Dolapde-reli, be ince, kara uzun sal, ta salar topuuna deen, hem de srma tel gibi parldar, Dolapdere uzun sata da birincidir, yank tun tenli, iri mavi gzl Zhre gbek atmada, bir dakikada kimbilir ne kadar gbek kvrmada, Kasmpaa meydannda gn gece gbek atarak Sulukulelilere baskn karak birinci gelmedi mi, gbek atmada dnya birinciliini Sulukulenin elinden Dolapdere almad m, alp da btn surlar, Sulukuleyi, at diye ortasndan krmz bir karpuz gibi atlatmad m? te bylesi bir dolapderenin en nl kiisi Ali ahtr. Burada ay oynatcs kemanc Rstem de, kemeneci Halim de, yosma Glizar da nldr ama Ali ahn stne eriecek kimse kmamtr imdiye kadar Dolapdereden. Sulukulenin en nl ingeneleri, eribalar bilem hnerde, insanlkta, dostlukta, mertlikte eline su dkemezler Ali ahn. Ali ah krmz kuak balar, eski Edime ingenelerinin eribadr. A be more, diye Arnavut azyla konuur. Kimbilir Ali ah belki de Arnavutluktan olur, onun mekan bellisizdir, kurdun da mekan bellisiz olur. Kimbilir ne zaman, elini kolunu sallaya sallaya Dolapde-reye babasnn evine girer gibi rahatlkla girmi, girer gir46 t mez de burasnn en nl kiisi, akldanesi, gvenilir, dert alr kiisi olmutur. Ceribal, bir sabah can sklver-mi, eski ceketini karr gibi, gitmi cemaata, aln emanetinizi, ben artk bu ii yapamam, saolun, varolun diye stlerine atvermi, ondan sonra da ver elini... Onun orasn, nce nereye gittiini, nereleri dolatn, bana neler geldiini ancak Allah bilir. Birisi bir ey istemesin, ne yapar eder de Ali ah, o kimsenin isteini yerine getirir. yle her olur olmaz i iin Ali aha gitmeyi kimse de kolay kolay gze alamaz. Ali ah bunu bilir, bunu bildii iin de kapsna geleni geriye eviremez. te Semih var ya, u kuu alp da kaan, arkadalarn yzlerce satlmaz ku ile Florya dzlnde a, parasz, kimsiz kimsesiz brakp da kaan Semih var ya, doru Ali aha gidecek. O Ali ah nerden mi bilir, Se-mihtir bu, stanbulun tan topran bir utan bir uca ince eleyip sk dokuyan o deil midir? Onun pabucunun yrt, stanbulun uramad deresinde, kaldrmnda kalmtr. Ali ahn uzun, sar, krl byklar vardr. Ali ah var ya, her sabah krl byklarn badem yayla burar, prl prl... Eskiden byklarn knalard, iki yldr bundan vazgeti, byklar kpkrmz parlard eskiden, bir heybet gibi. Krmz kuann arasna ifte tabanca sokar. Hi bir polis onun tabancasna dokunamaz. Kimse Ali ahn yanna yaklaamaz. Hele bir yaklasnlar,

Dolapderenin yankesicileri, hrszlar, kanllar, klnanileri, kzlar, oullar fkeye gelip stanbulu onlarn bana bir tekmil ykarlar. Semih Ali aha gidip diyecek ki, bu kuu bana yle bir altr ki, gnde yz, iki yz bldrcn yakalasn. n-kleyin bu dnyada ku dilinden Ali ah gibi anlayan kimse yoktur, olamaz. Ali ah kuu bir haftada, bilemedin on be gnde, haydi bilemedin bir ayda altrr ki ku bldrcn ezraili kesilir. Semih Kilyosun stne, o tahlisiye dedikleri yerin oraya varr, denizin yanna adr kurar oturur. sterse, bunlar bundan sonra onunla barmak isterlerse, Uzun 47 JflVy JL3VMH3 1VW3">HWV] 3NDIV1NOV AOH3D NOll" 3"HV3dS3VH Sleyman da, Hayriyi de yanna alr, uzaktan, Karadeni-zin arkasndaki topraklardan bu yana, denizi geip yorgun bldrcnlar derler karaya, buraya... Denizi geerken her zaman yamur yaar, bldrcnlarn kanatlar slanr, arlar, brakrsn kuu bldrcnlara, varr hm gibi bldrcnn bana ker, yemez avn Semihi bekler. Semih koar alr kuu... Eer barrlarsa, Uzun Sleyman da, Hayri de toplar bir yandan, ar, yal bldrcnlarn bir gnde belki yz tanesini, iki yz tanesini toplarlar. Doldururlar bir naylon torbaya kular, Kilyostan binerler dolmua gelirler Taksime, giderler Ciekpazarnm arkasndaki kasaplara, tanesini iki buuk liraya okuturlar. Yz tanesi iki yz elli lira eder, iki yz tanesi be yz, iki yz elli tanesi alt yz yirmi be lira eder, deil mi? Byle, bu kular gibi deil ki bldrcn, bu kck kular gibi, alcs hazr, say kular, al mangr. Sonra, bldrcnlarn tanesi on lira, yirmi be lira da eder... Bir de Semih, yalnz kula m avlayacak sanyorsunuz bldrcnlar, uzun alar alacaklar Rumelikavann balklarndan. Balklar kurusunlar diye alar aalara esiyor, seriyorlar ya, ite oradan. Semih ok a alp okutmutur teki balklara, babam gitti denize de kay delindi, frtnaya tutuldu da dnmedi, diye, ite bu alar babamn alar, diye. Eer barrlarsa Semihle Uzun Sleyman, Hayri... Niye barmasnlar yani, ortada kan yok ki... Semihin onlara yapt bu hergelelik birincisi deil ki, ohhooo! Alar gerecekler Karadenizin kysna, bir tane de, yetmezse be tane, denizci feneri alacaklar Kasmpaadaki kr tuhafiyeciden, fenerleri yakp koyacaklar gerilmi alarn altna. Denizden gelen kular a koacaklar, decekler aa, Semih hi bilmez olur mu, yal yal bldrcn yememi olur mu, Uzun Sleyman da yemitir bldrcn, hastir ordan, yemitir ya ancak bir tane yemitir. Hastir ordan, yemitir ama, Semih yerken bir kanadn da Sleymana vermez mi, yalanc, Semih gibi bir cmert ocuk var m u stanbulda? Semih arkadana deil bldrcn kanadn, bir kck et parasn, ann bile verir. Haydi, oook bldrcn yemitir. 48 Orada, Rizede Hayrilerin ay bahelerine oook bldrcn dmtr. Aaah, Hayrinin o sersem, o ikici babas, aah, o kadar kzacak ne vard ki, ne vard da ekip tabancasn vuruverdi o kardei gibi komusunu? Anas hi, ldrseler o ay bahesini satar myd, satt da babasn kurtarmak iin avukatlara verdi. Avukatlar kocaman ay bahesinin parasn, be inekleri vard, onlar da sattlar, evleri de Rizede kocamand, onu da sattlar, bir takalar vard, iinde sekiz tayfa alr, onu da sattlar, daha evde ne var, ne yoksa sattlar avukatlara verdiler, avukatlar da yarglara vermiler. Yarglar o kadar paray almlar, on be yl da gn vermiler. Hayrinin babas bu gelecek afta darya kacak ya, kimbilir ne zaman? Hayri Rizeden kat, kamasn da ne yapsn, anasn elin aralnda, kimsiz kimsesiz, parasz pulsuz, evsiz barksz koydu da kat. Bir gece karanlkta, aalara bldrcn iin a germiler, ellerinde atmacalar bldrcn yamurunu beklerken... Hayri, oook bldrcn yakalam ook bldrcn yemitir. Bldrcn deniz, yamur, yosun kokar... Islak aa da kokar. Kzartrsn, parmaklarndan, yerken aznn kylarndan pr pr ya damlar... pr pr. Bldrcn

yamurunu bekliyorlard ki, Hayri bahedeki teki aacn altna doru, karanla arkadalarndan ayrlp gitti, niin gitti, imdi burasn hi anmsamyor, birisi mi ard, bir ses mi duydu, bilmiyor. Aacn altna varr varmaz iki gl elin azn kapadn, soluk aldrmadn, iki elin de grtlana yaptn, sonra bayldn, hi bir eyi anmsayamadn, ancak gzlerini teki komular Temel Reisin evinde atn biliyor. Sonradan rendiine gre, babasnn vurduu komularnn kar-deleriymi boynunu skanlar. Ondan sonra onlar Hayri' glge gibi izlemee balamlar. Bir gn, belki bir sabaha kar, Hayri burasn hi sylemiyor, izini artp onlarn ellerinden kurtulmu, binmi bir takaya gelmi Istanbula. Hayri o zaman bu zamandr stanbuldadr, ite. ok olmu geleli, girmedii, girip kmad i, yapmad Hrszlk kalmam. Kalmam ama, bunlarn a, bu kksz 49 TVW3)l>WV 3HX3OD 1ODOD 3NOIV1NOV AOH3 NO1 ilerin de sonu yokmu. Fatihli bir ya! adam, kundura onancs Sado Efendi, bir gn anlarn anlatrken, o nne gelene, kim olursa olsun, ocuk, byk, kz kadn, yal, sar dilsiz, karsna kim karsa anlarn anlatr gn yirmi drt saat, hi durmaz. Bir gn de Florya dzlnde nasl ku tuttuunu, kular camilerin, kiliselerin, havralarn nnde azat buzat eyleyip nasl para kazandn, kazand deste deste paralarla ne iler evirip na&4 zengin olduunu, aklszl, sarholuu, kumarbazl yznden de bu paralan nasl yediini ballandra ballandra anlatm. Bunlar da Zarenin kilimini satmlar, bir adr edinmiler, a balklardan el deer etek demez arvermiler... Parann kalann da, yemiler, Is-tanbula para m dayanr, sinemaya gitmiler, ekirdek almlar, dondurma yemiler, bozacya uramlar, vapura binip Kadkye bile gemiler. Apartman topuklu kzlara laf bilem atmlar. Atarlar, ne oluyor yani, kim ne karr, bu memlekette herkes zgr de, onlar deil mi? Laf deil mi, atarlar da alimallah, teye, bile geerler. Semih var ya, o ne yamandr o... O geen yl, u kadarckken bile, eronun kz Mimiyle yatt. Kan bile geldi. Bunu herkes biliyor. Semih mahalleden kat da alt ay bile mahalleye uramad. Semih bir anlatsn o ii, vallahi anlata anlata bitiremiyor... t Sonra, Kilyosta bldrcnlar yakaladktan sonra', i-ekpazarna'a satnca, ok para yapnca, ite o zaman doru Antepli kilimciye, yooo, hi de kt adam deil Antepli kilimci, nce kilimi almak istemedi, bu ok gzel bir kilim, dedi. ocuklar yalvar yakar oldular da Antepli kilimci ondan sonra onlara acd da kilimi alp birazck para verdi. Paray verirken de, ey aslanlar, dedi, ben bu kilimi satmayacam, bu kilim ok deerli bir kilim, param ne zaman bulur getirirseniz o zaman kilimi alrsnz. Yok, param bulamadnz, ite o zaman da gelir kilimin parasnn geriye kalann alrsnz. Geriye kalann da Semih gitmi on be gn sonra alm. Sleymann bundan hi haberi olmam. Sleyman Semihin bu davranna 50 ok kzm ama hi belli etmemi. Olur mu, her neyse arkadalktr olur. Semih ok yanl iler yapyor ya .. nsan hi paras alnm kuu alr da gider mi hi! nsan olan insan, byle bir abiye kar bunu yapabilir mi hi! nsan kurnaz ounca bu kadar m kurnaz olur, Ali ah bir duysun Semihin byle yaptn, onu yanndan kovar da bir daha semtine uratmaz. nkleyim ki Ali ah Dolap-derenin raconudur. Raconu olmasa tekmil Dolapderenin alc vurucu krclar onun yoluna can ba koyarlar m? Ondan baka kim krmz kuann iine ifte tabancalar sokup Beyolunda gpegndz dolaabilir, kim? Bu yaptklarn Ali aha sylemez de, inallah da Ali ah onu yanndan komaz da kuu retir... Hayri anasn dnmekten kahroluyor. Uyku muyku uyuyamyor anas aklna dtke, o kadar ki Sirkecide esrar ald da bir adamdan, anasnn derdinden, esrar iti, hem iti, hem de turistlere esrar satt. Sonra esrar Hayrinin hi houna gitmedi..Gitmedi de bir daha esrar azna almad, turistlere de bu pis eyi satmad. Hayrinin asl ad Hayri deil ki... Dmanlar onu arayp bulmasnlar diye Hayri adn deitirdi de ite byle Hayri oldu. Hayri asl

adn ldrseler de kimseye sylemez. te paralar olsaym, yani u tuttuklar kular satabilseler de ellerine ok para geseymi, Sleyman paray alp Semih ile birlikte gidip Rizeye Hayrinin anasn stanbula getirecekmi. Hayri stanbulda ne eder eyler de anasn gl gibi geindirir.. Anas Hayrinin gzlerinin nnden hi gitmiyor ki, Hayrinin byle iine kapankl, konumamas, hep nne bakmas, yznn glmemesi anasnn orada garip kalmasndan dolaydr. Hayri geceleri dnde, ana, ana, diye bararak bir ah ekiyor ki, oieri sklyor. Hayri oktan anasn getirecek paray bulur ya, Hayri Semih gibi olmak istemiyor. Hayri istese, o Beyolunu bir gnde soyar da soana evirir. Diyelim ki Hayri ortal kast kavurdu, ok da para vurdu, Sleymanla Semihi anasn getirsinler diye Rizeye yollad, onlar da anay aldlar getirdiler, Hayri Samatyada kck bir ahap ev tut51 1VW3>I>I1WV 3H13OD 1ODOD 3NDIV1NOV AOH3 NOJ-1 tu anasna, anas sevin iinde evine yerleip, elini havaya, Allaha ap oluna dua okumaa balamken, Hay-ri u Istanbulun semtleri iinde en ok Samatyay sever, Samatyann bir yeri onlarn Rizesine benziyormu, birden kap alnr, polisler ieri girerler, hrsz Hayri nerede derler, hrsz Hayriyi... Anas bu evde ne hrsz var, ne de Hayri der ama, polisler Hayriyi grrler, ite hrsz da bu, derler, kelepeleri akrdatp Hayrinin ellerine vururlar. te o zaman Hayrinin anas kahrndan orada oluverir, can kverir de... Onun iin Hayri deli mi, hi hrszlk, uursuzluk yapar m? Esrar da ne iin iti, ne iin, anasnn kederini unutsun diye iti, niye brakt, esrar iince de anasn daha ok dnd, onu zlemekten ld de onun iin brakt. nallah Ali ah retir de ahini... nallah, kilimci satmamtr da kilimi... nallah, inallah, inallaaah, Hayrinin anasna bir ey olmamtr da imdiye kadar, dmanlar ona bir ey yapmamlardr da... nallah Sleyman'ca Semih onu orada, Rizede sa salim bulurlar da, alr buraya, Istanbula... Kzlarn memeleri kktr, yleyse nasl byr, erkekler kzlarn memelerini okaya okaya bytrler, tyl, iri ayvalar gibi yaparlar, kokulu, insan deli eden. Semih, daha imdiden ok kzn memesini bytmtr, kzlar Semine hi ses karrlar m ki? Semih kendine her sabah neden uydurma byk yapar, memelerini okaynca Semih kzlar ses karmasnlar diye, kzlar bya baylrlar, kzlar bya baylnca Semih ne yapar? Hayri byle eylere karmaz, o da kzlar sever ama, memelerini okar ama, elin kzlar nesine gerek, o durmadan anasn dnr her gn, her gece, varsn Semih kzlarn memelerini bytsn, ona ne. Uzun Sleyman, uzun boyu yznden midir nedir, srk gibi, kzlara bakmaya utanr. Duuur, onun da sras gelecek, dur hele. Aaah, Arnavut bykl, tilki kuyruu bykl Ali ah, aaah... Belki de S-leymann azck daha byrse, utangal geer. te o zaman Mido var ya, ksa boylu ama, olanlar daha.im52 diden okaya okaya memelerini, kalalarn, yaa kalalarn da koskocaman, kadn gibi etmiler, ite Zlfikar paann ykk krk odal konann bir odasna eker, Mido btn mahalleye ilan vermitir ki, Zlfikar paann konann her odasnda bir olanla oynaacaktr. Mido erkek kzdr. Sevdii herkese yz verir de, ok olanlarla gezer de, yalnz Semihe yz vermez. Onu grnce burun kvrr geer. Semih Kilyosta ok bldrcn tutunca, kanatlar ar, yamurlu, deniz, tuz, yamur kokan, iri, yal bldrcnlar tutunca, hepsini satacak, onun parasna, Sleyman ne bilsin, Seminin sylediklerinin hepsi aklda kalmyor ki, bir iportac tablas alacak, Semih ayana tezdir, alimallah polislerin nnden kamaya grsn, taz gibidir, onun ardndan arabayla yetiemez Belediye memurlar, hem de serkomiser l Nihat. Burada o komisere ocuk dman, herkes l Nihat, der. portada tarak, biak, bir de el feneri, bir de gzlk, bir de jilet ba, ne en ok satlr, daha da neler satacak satacak, paralar hi harcamgyacak, yemek bile yemeyecek, yemek yememek olmaz ama, bankalar dolusu pa-ras! olsa da, gene frnclardan ekmek alacak.

Ekmek almak kolay, yakalannca, Semih frncya bir kacak, bir kacak, her zamanki yapt gibi, ne be, bu dnyada bu kadar kzarm, taze taze, mis kokulu ekmek varken biz acmzdan m leceiz be! Frnc sulu kp yakasn brakacak. Bir seferinde Semihi yakalayan frnc, Semih ylesine konutu ki, adam nerdeyse alayacakt. O gn Semihe tane na bu kadar, bu kadar somun verip, ne zaman a kalrsan gel buradan ekmek al, dedi. Semih de her gn frndan esneini alp, az ilerde okutunca, okutup, ekmek paralarn biriktirip doru sinemaya gidiyorlard birden, bunu da oradaki kocaman adamlar grnce, grp de gidip frncya gammazlaynca, Semih de o sabah ekmeini almak iin frna gidince frncs Semihi yakalaynca,, yle bir fkeye geldi ki az daha Semihi ldryordu, Semihin yerinde bakas olsayd salama gitmiti, fkeli frncnn elinden bir kurtulup ta53 banlar yalad ki soluu ta surlarda ald. Frncnn sik-t boynundaki morluk bir ay gitmedi. Eeeb, Semih de bir daha... portadan biriktirdii paralaria Semih nce ya iskelesinde bir dkkan aacak. Dkkanda c de birden alacaklar. Semih dkkanda onlara ne i yaptracan biliyor. Gene hemen hemen dkkanda kazandklar paray biriktirecekler, biriktirecekler. Semih u bankalara var ya girerken mdrler ayaa kalkacak. Sonra ok para birikince, Semih Eminnnde, sonra da Beyolunda birer dkkan daha aacak, bir dkkann banda Sleyman, tekinde de Hayri olacak. Tabii kzlar da alacak dkkanlarda. Sleyman o zaman kzlardan utanmayacak m, kaz boynu gibi uzam uzun boynundan, yumruk gibi darya uram prtlek gzlerinden dolay. Hayri mi, o da kzlara baylr, kziara baylmayan erkek olur mu, onu anas tembihlemiti ki... Kzlara hi bakmasn, kzlar erkeklerin bana beladr. Hayri burada da, u koskocaman Istanbulda bile anasnn bir sznden dar kmaz ki, gizliden kzlarn memelerine, bym oynak kalalarna bir bakar ki, daiar gider, gzlerini alamaz. Sonra Semih, daha da paralan oaltp, bankalar parayla doldurunca fabrika aacak. Ne fabrikas aacak, onu Semih gzne bile sylemez, yle bir fabrika k, Boazda yal alacak, bir karsn bir yalya, tekisini teki yalya koyacak. Yallarn birer bahesi olacak ki iine bir ocuk saklannca bir polis onu orada bir ay arayp bi-lem bulamayacak. Bebek koyunda demirli yat m diyorlar onlara ne, yle gemileri olacak. Yalmn birisini ne yapacak Semih,- en byk yaly onu can bir arkadalar, kardeleri, ortaklar Hayriyle Sleymana verecek. Hele Semih bir kazk atsn, ite o zaman sen gr kyameti, Sleyman tam onu alnnn ortayerinden mhlayacak. Dili d-arda, kan iinde. Mido kskanlndan atlayacak. Hayri de, Sleyman da Midoyu severler ama Semih art kotu, kimse o Mido orospusunu yalsna almayacak. Olur mu, Semih ne karrm herkesin iine? Kimse onun i54 terine, kzlar bo paa konaklarna gtrne, herke-"sin de ban belaya sokunca bile, karyor mu? Yok, Semih Midoya karamaz. Buna Sleyman da, Hayr de raz deil. Aaah, Ali ah, aaah. Haydi be Ali ah! Belki de, Mahmut abi bir yolunu bulur, u kafesler dolusu kuu okutur, ite o zaman. Al leeeeeeeeeeeeeeey! Mahmut: Yahu, dedi, ne tuhaf senin u kuu ocuklar. Tuhaf, dedim. Bir ey yapabildin mi onlara? Urayoruz, dedi. Dur hele, dur bakalm. ehir insanla dolu, karnca gibi kaynayorlar, o karnca gibi kaynaanlar... Saklanmlar kendi ilerine, burunlarnn ucunu grmyorlar. Saklanmlar, yumulmular kendi karanlklarna. Bunlar u Yeni Cami nndeki kurtarlmay, kurtulup da u kirlenmi,Boazn sfne doru umay bekleyen kck, parlak, kafeslerin iinde rpnan kuuk-lar m grecekler? Binmiler biribirlerinin srtna, biri-birlerinin karanlklarna gidiyorlar kyamete. Kzma be Mahmut. Mahmut kzar, deii divane olur.

Mahmut kular yakalayp kafeslere tkabasa dolduranlara kzmaz, Mahmut, o kular kafeslerden kurtarmak, kurtarp da sevaba girmek istemeyenlere kzar, onlar knar. Mahmut, yarn, yarn deilse br gn bala kmayacak, decek u kafesleri ku dolu ocuklarn nne gidecek Sultanahmede, Ayasofya nne^-gidecek skdara, o eski Mslman mahallesine, Eybe, Taksime, Taksimden ili alanna ve insanlar arasnda kuiara, insanlara azck sevgisi kalmlar arayacak. Hem de bulacak. Belki bir kede kalm yal, ak yeldirmeli, topraa yumack, bir peri gibi basarak uacakm gibi y55 \OH33 NOl ryen bir kadn gelecek, bir bykana, bir iki buukluk uzatp bir ku isteyecek, kuu eline alp srtn ahadet parmayla okayacak, kuun korku, tela iindeki kara gzlerine bakp ii byl bir sevgi, acmayla dolacak, ince dudaklarndan kuun stne scak soluuyla eski, unutulmu bir ocukluk duas dklecek, sonra da sa elini havaya kaldrp parmaklarn ap kua bakacak, ku nce bir ikircik geirip az biraz ovucunun iinde, scaklnda kalacak, sonra birden de kendine gelip ok gibi ovucunun iinden frlayacak, avarak minarelerin arasndan sevin iinde yitip gidecek. Eskiden, Mahmut kular azat buzatlarken yzlerce insan gelir, byle, kular havaya salverirler, dnya sevince, dostlua, insan, ku scaklna gmlrd. Gkyz kularla dolar, bir sevin trks gibi nlard. Mahmut, ocuklara ku satmak istemezdi. ocuklar kular^ salvermek iin deil de... ounlukla aldklar kularn bacaklarna ip balayp uurup oynarlard... Kck kafeslere koyar hapsederlerdi, koyunlarna sokar scaklklarnda boarlard. Koyunlarnda, oyuna dalp da unutup, ya da lmeyecek sanp ldrdkleri kuun ardndan yreklerine ac kenler ok olurdu. Kimisi de hi aomaz, ya da acmaz grnp 'koyunlarnda lm kuu bir ta paras frlatr gibi kaytsz, frlatr uraya atarlard. Mahmut, bu iki tr ocuu da bilir, tanrd. Gzlerinden, ellerinin deviniminden, ne bileyim ben, ite bir yerlerinden tanrd. Acm, zlm ocuk gelir bir tane daha alr, kuu incitmekten korkarmcasna, onun stne titrer, iki ovucunun .ortasnda saygyla, sevgiyle, tutard. teki ocuksa fkeyle, dmanlkla bakard uzaktan, telerden kafese, kulara, Mahmuda... Bu yaa geldikten sonra yarn br gn Mahmut ku satacak stanbul ehrinde, bir kyya, keye saklanm yreinde acma, sevgi, sayg kalm insanlar arayacak ve hem de bulacak. nsanlk hi bir vakit lmez, diyor Mahmut. stanbul ehrinde insanln lp lmediini aratracak Mahmut. Istanbulun maskna bakacak. 56 Eskiden, eskiden Mahmut, yalnz Yeni Cami nnde alt yz kuu birka saat iinde havaya gkyzne salvermi, Eminn alann, stanbul ehrini sevinle, sevgiyle mutlulukla, dostlukla, bir acmann gzelliiyle doldurmutu. Ku salvermenin, bir can kurtarmann mutluluuyla... Mahmut, bir ku salverip de, avucu bo kalan, uzun bir sre brakt kuun, yitip gidinceye kadar ardndan bakan insann yzndeki ocuka sevgiyi, mutluluu, gzellii unutamyor. Baz ok yal, beli bklmler kular avularndan uup gidince sevinerek ocuklar gibi zplayp el rparlard, kuun ardndan da az dolusu bir sevin kahkahas frlatrlard. imdi, u Istan-bulda herhangi bir gzellik, iyilik, sevin verecek bir olay stne bylesine az dolusu bir sevinle glecek bir kii var m? Dur Mahmut, sen de onlar gibi oluyorsun. Var, var, tabii var, olmaz olur mu? nsanlktr bu... Kat katt.T, en salam, en gzel mcevheri en alttadr, soyduka insanl, kabuundan soyduka, bir kat, iki, , drt, be kat, gittike aynlanr insanlk, gzelleir. irkin olan insanln en st kabuudur. Adam olan hem kendi kabuunu, hem insanln kabuunu durmadan soymaa alr. Soyduka ortalk aydnlanr, soyduka... Dur, Mahmut dur. Durmam, diye bard, insanlara sz ettirmem. Olmaz. Bir yerlerde bir eyler kalmtr. Durmam, vardr. Parlyordur. Biz onu bulamyorsak gemz yoktur. O parlak gremiyorsak, gzmz iimizin karanlm-dadr.

Umutlarn ldne iyice inandn bir anda insanlk, binbir ynden aan bir k-umut ieiyle birden aydn-lanverir... u stanbul kurulmadan nce de, buraya, Florya dzlne bu kck kular, nereden gelip nereye gidi-yorlarsa bu kurumu dikenlerin stne renk renk yaarlard, dikenlerin tohumlarn yer glenir, kanatlarn ap sert Aralk yellerinin nne dp dnyann baka yer57, / 3NOIV1NOV AOH3 NOlf 3-tfV3JS3>IVH lerine, baka dikenlerine giderlerdi. Belki yuvalar dikensiz, usuz bucaksz, ku umaz kervan gemez bir ovadayd. Bu usuz bucaksz ovaya, uzun otlarn arasna kular milyonlarca yuva yapp yumurtalarn bu yuvalara brakp, stlerine yatarlard, scack, ana olmann sonsuz mutluluunda... Ve erkekler kulukadaki diilerine incecik, kck diken tohumlar tarlard. Yumurtadan kan milyonlarca kck, birer bcek kadar kck yavrular kocaman azlarn amatayla ap yiyecek beklerlerdi. Ova azna kadar iek aard. Belki yavrular diken tohumu deil de incecik iek tohumlarn severlerdi. stanbul yeni kurulduunda buras, u ormann yeri, Yeilkyn, enlikkyn, Bakrkyn yeri, Floryann koya belki de byle, sonsuz, usuz bucaksz dikenlikti, o usuz bucaksz ovada domu milyonlarca ku bir k, renk yamuru gibi dikenlie yaard. Belki de bir dikenli yamata, belki de ormanda domutu bu kular... Belki de... Romann, Bizansm, Osmanllarn ocuklar trl tuzaklarla, kselerle bu kular yakalarlard. Ve o gnden bu yana kafeslerde, kilise, cami, havra nnde kular, kocaman kafeslerde rpnarak kurtarlmay beklerlerdi. Bu insanln, kuluun bir gelenei olmutu. Gnler yllar getike dikenlik kld, enlikky, Yeilky, Ambarl, Cennet Mahallesi, Telsizler, MeneKe, Florya, Basnky kuruldu. Floryanm o gzelim meneke dolu koyana irkinin irkini beton apartmanlar ydlar. te kulara bu kck yer kald, denizle orman, Menekeyle Basnky aras... Ve kular her yl gelip bu kck dikenlie snyorlar. Geen yl bu dikenliin sahibi de burasn, parselledi, metrekaresini yz, be yz liradan okuttu yeni zenginlere... Altna hcum gibi, arsaya hcum balad Istanbulda... Bir kar arsa iin Istanbulun bu a gzl canavarlar biribirlerinin gzlerini oyacak, biribirlerinm rzlarna geecek, biribirlerini boazlayacak, ktr ktr kesecekler. Bir avuluk arsa topra 58 iin. Gelecek yl ite burada, u bakr rengi dikenliin yerinde iin bulanmadan bakamayacan irkin beton apartmanlar, villalar ykselecek. Sokaklarnda yalnz biribirle-rine gsteri yapmak, para para, yalnz para kazanmak iin yaayan, insanlklarn unutmu yaratklar caka satacaklar. Otomobiller yz elli, iki yz kilometreyle Londra asfaltnda insan ezerek buraya girecek... Belki kular ok derin, eski bir igdyle buraya, o zaman kesilmi olacak olan u ulu narn stne, gne urayacaklar, bir an duraklayp bir eyler arayacak, bir eyleri anmsamaa alacak, beton ym evlerin stnde kme kme dolaacak, konacak bir yer bulamayp bir uzak keder gibi balarn alp ekip gidecekler. Dur Mahmut, dur, eyleme. stanbul ehrinin bir daha falna bakmak gerektir. Son bir kez daha... O gn akama'kadar yamur yad. Bir ara gkyzc azck alr gibi etti, Ambarl nnde denizin st ayazlad, sonra bir kara bulut geldi, gkyzne kt, her bir yan kapad, yamur da yeniden balad. Sabah erkenden uyandm ki gkyz yunmu arnm, lekesiz, silme, kadife bir mavide ipileiyor... Adalar stnden gelen byk yolcu ua grltlerle Yeilkye indi, onun arkasndan da gkyz gene bombo kald. Sanki bu gkyznde imdiye kadar ne bir uak umu, ne de bir ku kanad parlamt. Sessiz, mavi, geni, ok uzak bir gkyz. nsan bu gkyzn byle kyamete kadar kalacak sanrd. ocuklarn yanna gitmee ekini-yordum, kuu, ya da parasn istemee geldi, derler diye korkuyordum. Ama olan biteni de ylesine bir merak ediyordum ki... Mahmudu da grememitim epeydir. Yokutan aa

Menekeye indim, yolda Hseyin Uzunta grdm, dkm iisi babasnn kendisine eliyle yeni yapt bisikletine binmi istasyona kadar hzla gidip geliyordu. 59 lAmm V3NIVV 3H13OO 1ODOO 3NDIV1NOV AOH3 NOlf Cano a onaryorciu. Tatar Uzun Ali Halice, orann balklarna a yapmaa gitmiti, dnd m acaba? Nuri dn gece bala kmt, onunla birlikte Mahmut da kt m acaba? Kahveye baktm, Hakk amcayla Haydar Uyank konken oynuyorlard. Balk tekneleri, kayklar renk renk dereye ekilmiti. zkanla Japon Ahmet bir tekne bo-yuyorlard, turuncuya. Kazm aa krmz, kirpikslz gzleriyle gkyzne, plaja, gnee bakmaa alyordu. Kahvede bakaca kimse yoktu. Deniz kysndan Floryaya doru vardm. Veysel, Aile Gazinosunda tek bana radyo dinliyordu. iman bir adam uzun ak donuyla tahta iskeleden yerek, ellerini patancnm arasna sokmu denize giriyordu. Cumhurbakanl kknn nnden Belediye plajnn byk narnn altna geldim, nar duyulur duyulmaz, kaln bir uultudayd. Aacn btn yapraklar sararm, sardan krmzya dnyordu. nme, kpkrmz kesilmi yaprak, ar ar inerek, yaylana-7 rak dt. Bam kaldrdm, aacn doruundaki yapraklar da kzarm m, diye bakmak istedim. Daha yeni yenf sararmaa balamlard. Bam kaldrnca bir de ne greyim, tam stnde sivri kanatlarn sonuna kadar ap gkyznn ortasna yle aklm kalm, kprtsz bir byk ctmaca umuyor mu! Atmaca bu kadar byk olamaz, atmacann kanatlar da bu kadar geni deildir. Buralarda orta boy kzl kartallar da vardr. Geen yl Nevzat ormanda kanad krlm bir kzl kartal buldu. Bir doa gzellii, tansyd kartal, kanad iyi olur olmaz, bir gn bile kalmad Nevzatlarn evlerinde, utu gitti. Belki bir kzl kartaldr bu uan. ocuklar bu kzl kartal bir yakalasnlar, onlara ne isterlerse veririm. imdi artk u kzl kartal gkyznde dnerken onlara urayabilirim. Kprnn altndan geip, ormanla kavakln arasndan onlara indim. Beni sevinle karladlar. Sleyman uacakm gibi kollarn ge am : Bak abi, bak, diyordu. Bak gkyzne. Sen geldin, atmaca da geldi. Atmaca deil o, baksana, kzl kartal o, dedim. 60 Sleyman balonuna ine sokulmucana, birden sevincini yitirdi, boynu bkld, surat aslm : Demek kzl kartal ha, dedi iini derinden ekerek. Olsun, diye gldm. Eer siz bu kzl kartal bana yakalarsanz, ondan sonra benden ne isterseniz... Bu sz syler sylemez, hemen annda Sleyman da Hayri de gene sevinle akmaa baladlar. Yahu, dedim, ne demek, kzl kartal hi atmacaya benzer mi, atmacalar yalnz bldrcn avlarlar, kartallar, frele bylesi kzl kartallar tavan da avlarlar. Sleymann gzleri bir an dehet bir prltda parlad snd. abucak : Bir tavan da krk lira eder deil mi? diye sordu. Sylediine piman olmaa frsat vermeden yaptrdm : Krk lira da, elli lira da, dedim. Tavanna gre. Biraz dnd, gzlerini kaldrd gzmn iine yreklilikle bakt: Bunu yakalamal, Ali aha gtrmeli ki... Hele sen bir yakala, dedim. O kolay, dedi Sleyman. Bak nasl durmu orada da buraya, bizim petaniyalara nasl yiyeeekmi gibi bakyor, ban yatrp da bakyor. Onu imdi yakalarm. Amma da kocaman... A paralamasn. Siz onu yakalayn, size yeni bir de a alrm. Acaba bu kzl kartaldan yalnz bir tane mi var buralarda? diye kurnazca sordu Uzun. Hi bir tane olur mu? dedim. yi yleyse, ne olursun abi akama gel kuunu al! Olur, dedim. Usulca, belli etmeden Sleymann eebine daha nceden hazrladm paralar koydum. Sleyman bunu far-ketti, bana dnd, kocaman gzleri yaarm, dopdolu olmu, sevgiyle bana bakyordu.

Yarn Mahmut abi gelecek, dedi. Hayri dlerden syrlp konutu : Kular gtreceiz. 61 1VW3>>11VW 3H13OO 3ODOD 3NOIV1NO AOH3 NO1I Bize tane kafes getir ki, her birisi bir oda byklnde. Kafesleri eliyle gsterdi. oeuklar, Mahmudun kafeslerini de azna kadar kula doldurmulard. Orada tel-rglerin yannda kafesler, ilerinde bir renk cmbnde rpnan, arada da ten kularyla stste duruyorlard. Yanlarndan ayrlrken, Sleyman gzleri havadakf kzl kartalda arkamdan baryordu : Bak abi, ku gittike yaklayor, akama gel kuunu al, salama. Gelirim, dedim. Eve gittim, pencerenin nne oturdum, havadaki kuu dikizlemee baladm. Ku inerse, yakalanrsa buradan grebilecektim. Akam oldu, gn kavutu, ku daha orada, narn stnde, gn ta uzanda kprdamaz gibi orada yle aklm duruyor. Gece knceye kadar onu orada kanatlar gerilmi yerinden hi kprdamaz grdm. Karanlk bir iyice bastrncadr ki kavak da, nar da, Florya da, ku da gecenin iinde kald. imdi ocuklar onlara uramadma ne sevinmiler, ne sevinmilerdir... Ulan, dedi Mahmut, ulan birazck param olsayd? Ulan, ulan hay insanlk, dedi Mahmut. nsanlk kalmam. Aaah, para... Almazlard, dedim. Durdu, gzlerini gzlerime dikti: Sahiden almazlard be, vay anasn be, dedi, gzlerinden bir umudun, onurun, insanl bir yerinden yakalamn sevinci geti. Almazlard be! diye bir sevin l att. Nerede ocuklar imdi Mahmut? diye sordum. yle iri, kartal gibi, atmaca, aylak gibi bir eyler yaRa-lamlar myd? 62 Mahmut bir eyi anmsar gibi dnd : Yok, dedi, ban sallad. ocuklar nerede imdi? dedim. Glerek : Nerede olacaklar, ku tutuyorlar gene durmadan, adrdalar, son bir umutla gzleri havada, iri bir krmz kartaln alarna inmesini bekliyorlar... ^ Gkyzne baktm, alcr ku orada, narn stnde, gn uzanda, yemin kasem ederim ki, kanatlan dehet bir kokunun, ackmann ehvetinde, titremesinde uuyordu, aadaki petaniyalara, dalmacasna ha saldrd, ha saldracakt. Mahmut sevinle : Grdm, dedi. Bunu bekliyorlar, dedim. yle, dedi kederle. Ben brs gn seherde bala kyorum, anakkale Boazna doru, birka hafta yokum. ocuklar... diye irkildim. Ya onlarn kafes kafes kular?... Onlara da Allah kerim, dedi Mahmut, gld... Mahmudun cami nlerinden, Sirkeciden, kilise, havra nlerinden umudu yoktu. Kafesleri yklendiler, Mahmut : nce Kazleme gecekondularna gidelim, dedi. Onlar Anadoludan yeni gelmilerdir. Kimbilir, belki.. Sleyman : Gidelim, dedi. Hayri en arkadayd. Kazlieme tren istasyonunda gene yle Mahmut nde, onun arkasnda Uzun Sleyman, Uzun Sleyman iki en byk kafesi tayor, boynu gvdesinden ayrlp kopup gidecekmi gibi uzadka uzuyordu, kafesler stste, tepeleme, soluk aldrtmamasya dopdolu, en arkada da Hayri trenden indiler.

Mahmut onlar ald doru Kazlemenin en byk alanna gtrd. Alanda kire tandan kabaca yaplm; 63 5Z16 e9 SE 06 SS9 H 3H.3OD 1ODOO DTUOD bir eme, emenin musluundan iki parmak kalnlnda bir su akyor, suyun altnda bir teneke doluyor, banda aya yaln, krk sa rgl byk gzl kumral bir kz bekliyordu, kzn arkasnda sraya girmi yaln ayak teki kzlar, ayaklar lastik ayakkabl, basma fistanl kadnlar, yal nineler kuyruu uzayp gidiyordu. Alann bir kesinde on be, yirmi kii bir eyin bana birikmiler grltyle, beiki bir motosikleti, onarmaa alyorlard. U ocuk tede ember eviriyordu. Bunlar getirdikleri kafesleri alann ortasna koydular. Bir anda da, bu kadar ocuk, nasl, nereden geldikleri belli olmadan, byeek bir kalabalk balarna birikiverdi. nce ocuklar, onlarn yannda ok yallar, su kuyruundaki kadnlar, motosiklet onarclar... Kalabalk gittike byyordu. Gelen nce kalabal merakla yaryor gelip kafeslerdeki kular gryor, sonra bu kularn niye buraya getirildiklerini bi-lemeyip merak ediyor, halkaya girip bekliyordu. Derken, epey uzun sren bir suskunluktan sonra, bir delikanl ka-, fesin bandaki Mahmuda yanap soru sormak yrekliliini gsterdi. Bunlar, bu kular, dedi Mahmut, bu kular... Sorunu aklamakta glk ekiyordu. Bu kular buraya getirdik ki, her biriniz bir tane alp... Sznn gerisini getiremiyordu. Bu kular alp ne yapacaz, diye dikeldi delikanl. Ayanda lastik bir ayakkab vard, ayakkab amura batp kmt, bacaklarnda rengini yitirmi, etine sks-kya yapm yamal bir pantolon, srtnda vine r kollan iyice anp dklm kaba bir ceket vard. Elleri kocamand ve ellerini aknlkla ylecene am duruyordu. Mahmut ona daha karlk vermeden, bir yal adam, krl byklar dk: Grmyor musun, dedi, kular alp ne yapacaz var m, alp kafese koyaez, gzel sedasn dinleyeceiz ,her sabah... Durdu bekledi. Her akam da... Gnah, dedi yal bir kadn. Gz kaslar-bu 64 parmak kadar, parmak kadar kuuklar, gzelcikleri almlar da baknd hele stste u kafeslere nasl doldurmular, gz kaslar. Yok, dedi Sleyman, yok. Bu kular yle kafese koymak yok. Bunlar byle bu kafeslerde stste daha iki gn yaamaz, lrler. Bunlar satn alp ge salverecek; lmden kurtaracaksnz. Ne yapacaz, ne yapacaz? diye alayl bir sesle sordu bir ocuk. Ne yapacaz? Alp u... Hayri bu srada Sleymann baldrna sert bir imdik att, Sleymann sz aznda kald. Hahhaaah, diye uzun uzun gld bir tanesi. Alp da havaya atacakmz, hahhaaaah... Bari pahal olmasa... pahal. Sleyman bo bulundu : ki buuk lira... dedi. imdi iki buuu verip' buradan bir ku alp havaya atacam yle mi? diye sordu kara atkl, uzun yzl kadn. yle, dedi Sleyman. Ne iin iki buuu verecekmiim de kuu havaya atacakmm? Sevab iin, sevab iin... Ksa boylu, sar sal bir delikanl sz ald : yi vallahi, dedi. Siz kular tutup gnaha girecek, biz kurtarp sevaba nail olacaz, yle mi? Kalabalk gittike oalyor, alanda bir kalabaln toplandn gren, evlerden alelacele kp alana doluuyordu.

Bakn, dedi Sleyman sesini ykseltip, iki buuk liray verip bu kulardan bir tanesini alacaksnz, stne dua okuyup ge atacaksnz, atnca o ku uup gidecek,.. Kalabalk soluunu tutmu Sleyman dinliyordu. 65 SZ 16 ES9 SE 06 ES91\ IA3M1I1 Mili jnVM J_3WH3VN 3H13OD 1ODOD DTHOO Mahmutla Hayri ter iinde kalmlard, Sleyman pikindi. Nereye mi? Doru Cennete. Siz de lp teki dnyaya varnca, o ku sizi orada, Cennetin kapsnda bekleyecek... Kalabalktan tiz bir kadn sesi ykseldi, Sleymann sesini ortasndan bak gibi kesti : Uuuy, anan le senin ocuk... Gltler. Vay gz kaslar, diye bard teki kara atkl kadn. Yaznn yabann kuunu komamlar toplamlar Allahszlar, vay dinsiz domuzlar vay! dedi gen bir kz. Allah belanz versin, diyordu przsz bir ses, durmadan, durmadan yineliyerek. Az bir srede alan azna kadar insanla doldu, ortalk bayram yerine dnd. Artk her kafadan bir ses kyordu. Yeni gelen kalabal yarp kafeslere kadar geliyor, sonra hemen tartmakta olanlara karyor, kular stne, gnah sevap stne o da dncesini sylyordu. Gnah... Sevap... Ne kadar da her birisi! Kafesin ii de gn gibi parlyor. Az sonra bunlarn hepsi krlr.. Tk tk... Behey uzun boyu devrilesi mendebur, bu kular byle peynir basar gibi, pamuk teper gibi... Behey yal kurunlardan gidesi uzun... Brakalm hepsini... Madem ki sevap... Aalm kafesleri... Yazk fkaralara... Kimbilir ka gnde yakaladlar. Belki bir ku alp salveren Cennete... Git lan sen de oradan! Cennete!... 66 Hep manita bunlar be! Ekmek paras belki... Baksana u uzuna, kurumu kalm. Kularn gnah onu byle kurutup komu. Hele daha byle kular yakalasn daha uzun... Yakala hele uzuncuk, Allah seni ont edecek ont... Senin hi anan baban yok mu? Bu kck kular yakalamak gnahtr demediler mi sana? Cennette yanar da rt olursun, demediler mi sana? Bu dnyada da srnr... flah olmazsn demediler mi? Kazleme alan artk bir uultuydu. Kimi kafesleri paralayp kular salvermek, kimi u uzun olan, u alana yatrp eek sudan gelinceye kadar onu slatmak istiyor, kimi de onu savunuyordu. Mahmutla Hayri kalabaln ortasnda sessiz yte kalakalmlar, kalabaln odak noktas uzam gitmi boynu, bir iyice prtieyip aknlkla dar uram gzleriyle Sleyman olmuFu. Durmadan, kan ter iinde herkese, her alay edene, s-ene, yzne tkrene, ona acyana, onu tutana, insanlkla soru sorana laf yetitirmee alyordu.

Ne oldu, ne olmad, Mahmut mu bir ey yapt, Mah-mudun bir arkada m geldi, bir polis ddk m ttrd, nasl olduunu Mahmut da bilmiyor, bir anda kendilerini kalabalktan kurtulmu, Kazleme istasyonunda buldular. Trene bindiler, oooh, dnya varm. Kazlemenin alanndan uultular, tartmalar, haykrmalar daha ta buraya kadar geliyordu. Trenden Sirkecide indiler, burada kalabalk ststey-di. Yeni Caminin nne koydular kafesleri. Sleyman merdivenlere km uzun boynunun damarlar ierek baryordu : Azat buzat, bizi Cennet kapsnda gzet. Kafeslerin bana burada da insanlar birikiyor ku67 SZ 16 ES9 SC 06 59 1% luavm invm 3H13OD 1ODOD oraoD lara bakyorlar sonra da hemen dalyorlard. Sonra yeniden baka bir kalabalk geliyor, kafeslerin yresini saryordu. Birden bir tansk gerekleti, lastik ayakkabsnn iindeki kaln nakl yn orabnn konlarna pantolonunun paasn sokmu, geni omuzlu, atk kara kal, geni alnl, kvrck kara, l l peremleri alnna sarkm yirmi be yalarnda birisi geldi iki elini beline koydu, kafeslerin nnde merdivenlerin stnde durdu, gzlerini kulara dikip bekledi, gkyzne bakt, orasn aratrd, gzleri geldi hznle yerde yem yiyen gvercinlerin stnde durdu, oradan kafeslere dnd ar ar, cebinden bir nakl, mavi ilemeli kese kard, tok, kaln, buyurucu bir sesle : Bu kularn tanesi kaa? diye sordu. / Sleyman hemen : ki buuk, dedi. Adam eildi, kafesi aratrd, Sleymana dnd, gsterdi : unu, unu, unu ver, dedi. Sleyman sevinle elini kafesin iine sokup kular ald adama verdi. Adam kularn sonuncusunu eline ald ona bakt, dudak bkt beenmedi : Bu deil istediim, yanl verdin, unu, dedi, kafesin telinden kanad darya tam kuu gsterdi : unu, unu, dedi. Sleyman uzand, gs krmz irice kuu ald ona verdi. Adam, nakl kesesinden tane iki buukluu oktan karm, keseyi cebine indirmiti, tane iki buukluu uzatt, kularn tylerine fleye f-leye vard, caminin kemerinin altnda durdu, kular okad, birisini hzla ge doru frlatt, ku caminin kubbesinin stnden teye utu. Ayn biimde adam ikinci kuu da ta atar gibi hzla ge att, yanna yresine baknd, sonra ban nne eip kemerin altndan, oyuncaklarn nnden, otomobillerin iinden geip Bankasnn nndeki kaldrma geti, ellerini ceplerine soktu, ban kaldrd, Yeni Camiyi gzden geirmeye koyuldu. 68 Birka kii daha geldi ku ald. Bir ocuk yarm saat kafesten seerek ald kuu koynuna koyarak otomobillerin nnden, ardndan kayarak kprnn stne vurdu gitti. Sonra birdenbire ku alverii kirp diye kesildi. Umutla beklediler, baz kiiler geliyor, kulara bakyor bakyor, sonra basp gidiyorlard hi bir ku almadan. Bara ara Sleymann sesi kslmt : Azat buzat, bizi Cennet kapsnda gzet! Gzet be, gzet ulan, gzet anasn avradn, lan gzet... Sleymamn sesi jilet, tarak, naylon iek, bak, tornavida, kaak sigara, sprge, kitap, gazete, eski, ekirdek satclarnn seslerinin stnde, Yeni Cami nnn karmaklnn stnde, otomobil kornalarnn arasnda yitip gidiyordu. Sleymaniye Camisine, Eybe de gtrd onlar bedava, Mahmudun bir ofr arkada... Sleymaniyede az daha byk bir kaza kyor, Mahmut nne gemese, fkeye gelmi iri yar, boa gibi, bereli, ember sakall bir mmin ocuklar

da, kafesleri de, kular da parampara ediyordu. Camiden dualar okuyarak, tebihini sallayarak kan mminin kularla ocuklar grmesiyle onlara saldrmas bir oldu, Mahmut tetik davrand, mmin-ie kafeslerin arasna atld da onlar kurtard, bu arada o Sleymanla Hayri nlerindeki kafesi onlar bekleyen Rzann otomobiline tadlar a, sonradan Mahmut arkalarndan koarak otomobile yetiip bindi de azgn mminin elinden canlarn zor kurtardlar. Eypde kimsecikler yoktu, avluda narn altnda tek bana dolaan leylekle avluyu silme doldurmu gvercinler, bir de Kuran okuyan ba takkeli bir ocuk... Bakaca in cin top oynuyordu. Rza, her eyi anlamt, onlar hayrna Taksime de gtrd. Onlar orada brakp kendisi Menekeye dnd. Taksim alan kaynayordu. Antn stne alt tane 69 jnVM 13VVH3VN 1VW3">I>11WVN 3NO1V1NOV AOH3) NOir gvercin konmutu. Otel Kontincmta! drt ke, kaln bir minare gibiydi. Kafeslerini srkleyerek merdivenlere kadar gtrdler. Durduklar yerin az ilerisindeki yerdeki duvar iemik kokuyordu. Hayri bir yerlerde bir ahr arad, bulamad, iemik kokusunun arad ahrdan deil de yandaki duvardan geldiini anlaynca baya rahatlad. Yeil, krmz, sar klar yanp snyor, otomobiller, insanlar biribirierine girip alan doldurmular, korna sesleri insan barmalarna karyor, bir amata, bir uultudur alm ban gidiyordu. Kfteciler, gazete satclar, sra sra kaldrma dizilmi ingene iekiler, altn gibi parlayan sandklarnn banda, uzun bir sra kundura boyaclar, baran aran dolmu kahyalar, ezilmemek iin oraya buraya kouan, biribirlerinin stne binmi, skm insanlar, ayaklar yaln bir kylnn yannda, krkl, son derece k bir bayan, ieki dkkanlar, pislik, kat, kusmuk iinde kaldrmlar, benzin kokusuna bulam sidik kokusu, her ey biribirine karm, kenetlenmi yuvarlanyor. Sleyman aknlk iinde kalmt, boynu gittike uzuyor, gzleri prtlyordu. Hayri bir keye bzlm, boynunu omuzlarnn arasna ekmiti. Belki de, imdi kafasnda bir tek dnce vard, her eyi unutmu, bu bir tek dnceye sarlmt. Mahmuda dnd : Kalabalk, dedi. Mahmut ona glmsedi : Hi de glmyorlar. Mahmut, bu kalabal ilk olaraktan gryormu gibi dikkat kesildi. Sleyman dalm gitmiti bu hayuhuya, kular, Hay-riyi, Mahmudu, her eyi, kendini bile unutmu gibi ban alm gitmiti. Bir kalabalk, apartman, otomobil, kundura boyacs dne girmi, kendisini alandaki gezginci kftecilerin bacalarndan kan yal dumanlarn, insan alktan ldren, ldrtan kokusuna kaptrmken ilk olarak yle ak seik, kalabalktan, dumandan otomobillerden kendini syrp, kftecilerin arabalarn grd. Kftecileri de grd. En batakinin arabasnn tekerlekleri 70 kckt, maviye boyanm, stne kck pembe iekler, yeile alan yapraklar ilenmiti. Arabann stne, drt ke bir camekan konmu, onun yanna da ici kz dolu bir mangal oturtulmutu. Gzel bir bakr mangald bu. Mangaldan belki iki metre uzunluunda bir baca karlmt. Camekann iinde pimeye hazr kfteler, yourulacak kyma, krmz iri domatesler, maydanozlar, soanlar vard. Kfteci bir de gl oturtmutu camekann ortasna, pembe, katmerli, taze bir Osmanl gl. Klot pantalonlu, sarkk, kumral bykl, kara kuakl, Sleyman ilk olaraktan adamn para sayan parmaklarn grd, parmaklar amma da uzundu. Sleyman kendinde olmayarak, bir igdyle kendi parmaklarna bakp bir an, sonra gzlerini kftecinin arabasna evirdi. Gzleri adam tepeden trnaa syrp vard adamn uzun, kaba, kederli grnen fkelenmi, kendine gvenmek isteyip de gvenemeyen yznde durdu. Mahmutsa, bir kafesteki can ekien kular, bir Sleyman, Hayriyi, bir kalabal, otomobilleri, bir kftecileri izliyordu. Mahmut bu alanda tam buuk yl, u sradaki altnc boyacnn yerinde ayakkab boyamt, st sedef kakma balk, aa, bulut, deniz kz resimli sandyla. Sand u Taksim alanndaki boyaclar arasnda nl olduu kadar Istanbulda da nlyd. Bakrkyl Mestan Ustann lmeden az nce bitirdii

sandkt. Ve hem de Mestan Usta, zene bezene, Mestan Ustann okuryazarl yoktu, lnceye kadar imzasn hi bir kat stne atmam, hep parmak basmt, bu sandn stne imzasn mavi bir sedefi ileyerek kakmt. mza in yazsna, hiyeroglife, ivi yazsna, uan bir kua, ama en ok da Mestan Ustann kendisine benziyordu. Mahmut, yemin iip ant veriyordu ki, bu yaz Mestan Ustann tpksyd, suretiydi ki Foto Sabahta ekilmi. Hi yaz, hi bylesine karmak bir ey insana benzer mi, ne yapsn, benziyordu ite. Sand ona teslim ettiinde ne demiti Mestan Usta, al, demiti, olum Mahmut al, ok insana sandk yaptm ama, Mestan hi bir sandn iine koymadm. Al hayrn gr... Disiz a71 HVM 13VVH3VM 3NO1VXNOV zyfa yrek dolusu glmt.-Mahmut burada, u iki ocuun yannda kafesler dolusu lmcl kularn az iler-sinde, Taksim alannn kendisine hi de kalabalk gelmeyen maheri karklnda Mestan Ustay mestolarak dnyordu. Mestan Ustann sand ona ilk verdii gn. Taksime kadar uarak geliini, ayakkabsn ilk boyad adam, adam bylesine uan, dnyay sevince boan, sevinci taa topraa, Taksimdeki tm insanlarn, otomobillerin, gvercinlerin tenine, yreine, stne ileyen sevin karsnda app kalm, paray Mahmuda vereceine, o elinden teki eline aktarp durmu, sonra hzla arkasna bakmadan, sevin iindeki bacaklar uarak oradan uzaklamt. u ocuklar bugn burada, u kular satarlarsa, Mahmudun o gn gibi, bastklar yeri bilemeden buradan ta Menekeye kadar uacaklard. Sleyman daha durmu, kendinden gemi kfteciye bakyordu. Mahmut, hele baksn az daha bozmayaym ocuun keyfini, dedi. Hele az daha baksn. Adamn, yirmi tane olsun, dediini duydu Sleyman. Kfteci mavi bir nlk kuanm, ellerini durmadan nlne sryordu. Ksa boylu zayft. Yirmi beinde gsteriyor, yznde ilk ' gze arpan sa yanandaki derin l bannn izi oluyordu. ri, duru mavi gzlerindeki Sleyman ta bur-dan gryordu. imdi Mahmut da, Hayri de oturup bzl-d yerden Sleymann bakt yere, kftecinin alkanlkla, abuk abuk kzlerin stndeki kararm yal zgaraya kfteleri seriine bakyorlard. Kfteler piip, kfteci bir yarm ekmei ortasndan yarp, elindeki kk maayla teker teker, kfteleri incitmekten korkarak, ekmein iine koydu, arkasndan bir tutam maydanozu parmaklarnn ucuyla alarak kylm soanla bir domatesi de ayn rahatlkla dilim dilim yaparak gzelce e'kmee yerletirdi, ekmei pembe kada koyarak adama uzatt. Arabann bacasndan daha kokulu, alar ldrtan kokular savruluyordu. Kfteyi alan adam sana soluna bir iki kez baknd, sonra birden hzla elindeki ekmei diledi, sana soluna abuk abuk bakmyor, sonra bir ekmee 72 bir di atyor, iri bir lokma koparp avurtlarn iiriyordu. Ortada durdu, bir Taksim bahesine, bir caddedeki otomobillerle stste, iice akan kalabala bakt, sonra birden azndakini'hzl hzl ineyerek caddeye insanlarn, otomobillerin arasna yryp yitti gitti. Kfteci tatllkla, o gzden yitinceye kadar arkasndan bakt. Mahmut da glmsyordu bir eylere. Belki Sleymana, belki Hayriye, belki baka bir eye... Kftecinin arabasnn stndeki kargack burgack yazy da okumaa alyordu. Yazy znce bir sevindi, bir sevindi, iine gelmi, bir okka ac gibi oturmu u ld lecek kular, ba belada ocuklar da bir an iin unuttu. Heceleyerek bir tamam okuduu yaz yleydi : Cehennem yerinde hi ate yoktur, herkes ateini burdan gtrsn... Herkes ateini buradan... Buradan... dedi kendi kendine... Alanda, kalabaln ortasnda, bacalarndan dumanlar fkrtarak duran, kokular salveren kfteci arabalarnn hepsinde de yazlar vard... Birisinde, lme Erzurum lme, cana can kat, diyordu... Ekmek paras, .ctfn teri, yr kahpe anal dnya yr... Baka binisinde de, yol biter, gn biter, can biter, stanbul bitmez... diyordu... Bu yaz mavinin stne, her harfin arasna bir iek resmi ilenerek yazlmt. Birden bir kaynama, bir bart, bir grlt, bir komaca oldu, kfteciler arabalarn, maalarn baklarn, ekmeklerini, domateslerini saarak, toplamaa uraarak, hzla srmee, kundura boyaclar sandklarn srtlayp oraya buraya kamaa, simitiler, iportaclar

tablalarn srtlayp oraya buraya koumaa baladlar. Kalabalk da durmu olana bitene bakyor, bir ofr otomobilinden darya frlam, btn alan nlatarak birilerine, bir yere, talihine ana avrat souyordu. Hayri ayaa frlam bir yerlere kamak iin durmu, bekliyor, neredeyse frlayacak, Sleyman merdiveninden alann iine girecekmi gibi, iyice boynunu uzatm, gzleri de korkuyla, akn-Iskla daha da prtlemi duruyordu. Mahmut da telalanm : Gelin, diye baryordu. <:Gelin, aln kafesleri... 73 iClY X3WH3VN 3NOIV1NOV AOH35 NOlf Kendisi de, iki kafese birden yapm, Taksim Bahesinin iine doru kouyordu. Sleyman da, Hayr de kafeslerin kulpuna yaptlar... erde alkanan kular sonsuz bir vcrdamada, rpnmadaydlar... nn Antnn arkasna kadar tadlar kafesleri. Tam bu srada a bombo, l gibi kalm alanda da yeil giyitliler grnd. fkeyle oraya buraya saldryorlard. Bir sre oraya buraya dolatktan sonra, bir araya gelip ekip gittiler. Onlar gider gitmez de alan yeniden kfteciler, boyaclar, iportaclar, simitiler, lahmacuncularla dolmaa balad, hem de gidenlerin iki misli... Az nce kat helvaclar yoktu, imdi nereden geldilerse tane de kat helvacs, beyaza boyal arabalaryla salnarak" skn ettiler. Ortadaki helvac avaz ktnca baryordu. Kat helvam, balln... Balln... O kadar ok baryordu ki gzlerinden ya geliyordu. Zil gibi sesinden Taksim kalabal n n tyordu. Mahmut: Aynaszlar, dedi. Belediye aynaszlar... Haydiyin merdivenlere... te imdi tam sras... Tam... Kafesleri getirip merdivenin birinci basamana koydular. nce Mahmut bard. ocuklarn bu ii bilmedik-. lerini biliyordu. Azat buzat, azat buzat, azat buzaaaaat.. Son syledii buzatta sesi gzel, yank bir trkye dnyordu. Birden yrelerini byk bir kalabalk ald. Mahmut sesine bir iyice trk havas verdi : Azat buzat, bizi Cennet kapsnda gzeeet.. Gzeeeeet, oooy gzeeeet... Durmu burada, bu ocuklar iin, ldrseler kendisi iin byle bir eyi yapmak deil, dleyemezdi be, Taksim alannda dimdik, en gzel sesiyle, ninni syler gibi, ilahi syler gibi ku rtkanl yapyordu Mahmut. zverisinden dolay da seviniyordu. Syledike kendi sesi kendinin de houna gidiyor, kalabalk da byyordu. Bir yarm saat sonra kalabalk o hale geldi ki, kular grmek iin neredeyse biribirlerini 74 eziyorlard. Mahmut kendisini ninnisine, ilahisine kaptrm, makamdan makama geiyordu. Yarm saat mi bir saat mi geti ne, Mahmut birden kendisine geldi, farkna vard ki imdiye kadar hi bir kimse bir tek ku alp da havaya salvermemiti ki! fkesi tepesine kp barmaya balad : Aln be, aln be! ocuklarn kuu, aln be! Bunlar alp da havaya salvermezseniz bu kularn hepsi bu kafeslerin iinde lecekler be... Hi kimsede en kk bir kprt olmuyor, durmular, kafeslerin iindeki, rpnmaktan, vcrdamaktan yorulmu bitmi, birounun da gzleri kaym kular seyrey-liyorlard. Aln be! diyordu. Aln be kardeler bir kuun fiyat ne ki, aln be kardeler. Bakn bu ocuklar hrszlk, ahlakszlk, uursuzluk, yankesicilik yapacaklarna, size iyilik yapmak frsat... Yaaa frsat... Kazandrsnlar, diye bu kular yakaladlar. Haydiyin kardeler, aln, aln, aln kular da atn u gkyzne.. Atn da ne gzel usunlar... Aln, aln aln ha kardeler... Ha kardeler ha... Gkyzne bakyordu. Gkyznn tam ortasnda yusyuvarlak ak bir bulut duruyordu yle, yerinden kprdamadan. Mahmut bir ge, bir insanlara glmseyerek, sesini de gittike gzelletirip, yrekten, iten syleyerek umutla bakyordu.

Kardeler, yreklerinde acma dolu kardeler, insann ii, yrei raz olur mu ki, bu kular bu kafeste lsn... Haaa kardeler... Aln, aln, aln, havaya atn kular, atn ki usunlar, varsnlar sizi iyiliin, gzelliin, Cennetin kapsnda beklesinler... Kalabaln stnde, merdivenlerin beinci basamanda durmu konuuyor, insanlar bir peygamber edasyla acmaa aryordu, kurda kua, brt bcee... Sesi bir ykseliyor, bir iniyordu. Bir fkeye kesiyor, bir yalvaryor, bir yumuuyor, bir kabalayordu, bir inandrmaa alan inleme oluyordu. 75 Bakn kardeler, bakn u kulara, bu ocuklar var ya, bu sabicik'er? Eliyle ocuklar gsteriyordu. Sizlere gvenerek tuttular bu kadar kuu, size gvenmeseler hi bu kadar kuu yakalar da hi lmlerine sebep olurlar myd? Deil mi, bunlar da insan, bunlarda da insanlk var, deil mi? Bu kular ldreceklerine gider de hrszlk yaparlar... Gider de adam ldrrler... Birden fkesi tepesine kt, kudurdu, delirdi. nsanlar kular tutmular, durmular ona aknlkla bakyorlard. nee bir iki dakika fkeden ne dedii anlalmad, sonra sesi ald, keskinledi : Bu kular yerine sizi sizi ldrrler. Sizi... Kendine geldi : Size gvendiler de, dedi... Bin yldan bu yana, dedi, ocuklar ku yakalarlar, yreklerinde aema, insanlk olan insanlar da bu kular alp u ge salverirler. G gsterdi, orada o ak, tertemiz, bir k tufannda balkyan bulut yle duruyordu. Aln kardeler aln, aln canm, o kadar pahal da deil, bir simit paras... On lira... Yok on lira deil, be lira... Bu da ona o'< gelmi olacak ki Mahmut kularn fiyatn daha da krd : iki buua, iki buua, dedi. Sonra sesi ksld : Yahu aln be kardeler, dedi. Bakn hava da ne gzel, ne de gzel bir gne var. Bu gzel gnde yazk deil mi zavall kucuklar bu kafeste kalsnlar. Ha, ne diyorsunuz? Artk kendi kendine konuur gibiydi ve kalabalk iin kular, ocuklar, Mahmut ilginliini yitirmi olacak ki dalmaa baladlar. Mahmut bakt ki bunca emek vererek, bararak bir araya getirdii kalabalk dalyor, son bir abayla : Aln, aln kardeler aln da salverin kular, salverin de Cennetinizi kazann... Birden kafese kotu, kafesi at, iinden diriee bir ku seti, yerine gelip kuu iki avucu arasna alp dualar okur gibi yapt, sonra da sa elini ta ge uzatp parmaklarn at, ku frlad avcundan, nce Opera yapsnn stne utu, sonra oradan dnp Kontinantala vurdu, oradan 76 o avd Taksim Bahesi stnden eratona vard, era-onun Boaz yannda gzden yitti. Mahmut kafese kotu, artk arka arkaya, kafesten ald kular : te byle, ite byle, diye havaya salveriyordu. Ve gittike kalabalk azalyordu. Son bir umutsuzluk l ile Mahmut: te, ite byle, diye elindeki kuu da bir ta atar gibi ge att, bitkindi, kalabala dnd, bakt bakt, aln, kvrck, alnna dklm kara salar ter iinde kalmt : Tuh Allah belanz versin, sizin insan gibi... Tuh, dedi. Ne haliniz varsa grn, tuh! Kalabaln akn baklarnda merdivenleri indi, gitti, kar duvarn stne oturdu, ban yere edi. Biraz sonra ban kaldrp ocuklardan yana bakt, onlarn yrelerinde hi bir kimsenin kalmadn grd. ocuklar, kafesleriyle orada Taksimin alannda tek balarna kalakalmiard. Sleymann boynu gene yle upuzun, Hayri de yumulduka yumulmu. Mahmut oturduu yerden kalkp kamak istedi ama, getirdii ocuklar da burada, Taksimde, bu canavar kalabaln ortasnda brakp gitmeye bir trl ii elvermiyordu. ocuklarn yanna da gidemiyordu. Onlara kar iinde belli belirsiz, kark, daha biimlenmemi bir utan, bir sululuk duyuyordu.

Birden, gene bir tansk gerekleti, bir yal, ak sal adam bastonuna kerek kafeslerin yanna glmseyerek geldi, birden bir ey anmsam gibi Sleymana yaklat : Yaaa, ku mu bunlar? diye yumaklkla sordu. Sleymann azndan : Ku ya, szckleri dkld. Demek ku... Bizim genliimizde, sizin gibi ocuklar hep ku satarlard, biz de... Ka para bunlar? Ne verirsen ver, dedi Sleyman. Sesi utanm, sevinmi, sert, kaba kmt. Olan, sesinin byle kma zlrken, adam ona on be lira uzatt: tane ver, dedi. 77 Sleyman elleri titriyerek : Olur, hemen, emicem... Kafesten bir anda kuu kanp adamn avularna koydu, adam bastonunu koluna takm, ban ge kaldrd, ak buluta kadar bakt, elini ne uzatt, yumack kular salverdi, arkalarndan bir kere bakt, sonra dudaklarnda hep o mutiugimseme uzaklat. Sleyman hemen Mahmuda kotu yz gz sevince batm : Bak, dedi, elindeki on be liray gstererek. Cebine koy, dedi Mahmut. Gel, dedi Sleyman. Sen sattn ya ite, dedi Mahmut, elini cebine sokup bir cigara kard yakt, dumann derin derin iine ekti savurdu. Haydi git, ben buradaym, dedi gene Mahmut, alnnn terini sol eliyie sildi. Sleyman koarak kafeslerin yanna geldi. Orada, merdivenlerin stnde ylece durup Taksimin kalabalna bakt, ah, diye dnd, u kadar insann her biri bir ku alsa da ge salverse, stne de dua okuyup, ne gzel, ne gzel olurdu. Gz de hep u mavi boyal kfteci arabasndayd. Araba, tepeden trnaa maviye boyanmt. Mavinin kenarlarna frdolay pembe iekler ilenmiti, hi grmediimiz, belki de bu dnyada hi bitmemi, byl, turuncu gzl iekler... ieklerin tam ortasnda ak bir top bulutun altnda bir gl k iinde kalm yeil mavi aras kalm sakrdyordu. Glde kuular yzyordu, boynu uzun, grkemli, tam yedi tane. Gln kysnda krmzya, mora alan, tepeden trnaa iekler am, gene bu dnyadan olmayan bir kam salnyordu. Turnalar uuyordu, erim erim bir batan bir baa. Arabann br yannda da bir ceylan kouyor, gene byl, gene bu dnyadan olmayan, ceylann stnde de ulu kanatlarn am bir bakr kartal dnyordu, yabanl, keskin, ustura gzl. Arabann tekerlei eski bisiklet tekerleklerindendi ama, nikel ksmlar prl prld. Kfteci gen bir adamd, nl de maviydi, n78 lne gen bir kz, tabii nianls olacak, zene bezene kocaman bir gl ilemiti, ok sar. Arabann iindeki oca harlyd kftecinin, krlmam kmrler yumruk kadar kzler mavi, yalanlanyorlard. Bacas sar yaldzlyd, aitn gibi parlyordu. Kfteci orta boylu, sivri, keskin b-ykh, iri ela gzl cin gibi birisiydi, yerinde duramyor, oraya buraya kouyor, domatesleri ak bir kat mendille siliyor, parlatyor, biberleri stste yyor, beenmiyor, bozuyor, yeniden baka bir biimde bu sefer de yanyana diziyordu. Yanndaki kftecilere, boyac ocuklara taklyor, nne gelene, dudaklar hi kavumadan glerek laf yetitiriyordu. Alan portakal kabuklar, kat yrtklar, naylon torbalar, salatalk kabuklar, lahana yapraklaryla rtlyd. Sleyman dalgnlndan gen bir adam uyandrd : ocuk, diye seslendi ona. Bu kularn sahibi sen misin? Benim, dedi Sleyman bir uykudan uyanmann ir-kilmesiyle. Kaa bunlar? On lira, dedi Sleyman. Yaaa... dedi adam, kafeslerin nne meldi, gzn krpmadan bakmaa balad, sonra en byk kafesin kapsn at, kular teker teker alp koynuna koymaa balad, ayaa kalkt:

Be tane, dedi, Sleymana tm bir elli liralk uzatt. Sng antnn yanndan imenleri ezerek geti, Kazanc Yokuundan aaya indi. Ellilik arm Sleyma-nn elinde kalakalmt. Hayri: Onu cebine indir, dedi tok bir sesle. Sleyman paray cebine koyarken glmee balad. Boanm gibi glmesi bir trl durmuyordu. Hayri : Kes artk, dedi. Orospu kar gibi elalemin ortasnda ne glyorsun byle! Bir kii daha geldi, srtnda semeri vard, beli bklm, omuzlarysa ok geniti, kk avurtlu trasz y79 znde gzleri yalm karasyd, derindi, dehet bir kedere batmt. Kafeslere dokundu, usulca, incitmeden korkarak : Ule uaklar, nedir kim bunlar? Ku, dedi Hayri. Vaaay, ne kadar da oimikim? ok, dedi Hayri. Ha ne ie yararmkim? Uarlar, dedi Hayri. Sleyman sz onun azndan ald : Uarlar ya... Bak amca, on lira verir bundan bir tane alrsn... Eeee, alrem. Alnca uurursun, una yukar. Bulutu gsterdi. Uurunca bu gider seni Cennetin kapsnda bekler. Aha, bilirem, diye sevindi hamal. Bilirem, amman on lira oktur. cBe lira, dedi Hayri. Sleyman ok ters bakt. Bundan sonra da alabildiine bir pazarlk balad. Adam sonunda tanesi iki buuk liraya tane kuu alp oraya, ileriye, duvarla merdivenlerin yanndaki aacn altndaki kanepenin stne oturdu, gzlerini ayrmadan kulara bakmaa, onlar okamaa, pmee balad. Adam kular hem pyor, hem onlarla konuuyordu. Ama buradan adamn ne dedii anlalmyordu. Belki de adam Trke deil de baka bir dilden konuuyordu. Az sonra da aacn altndan yank, inlemeye, ada benzer bir trk gelmee balad. Trk uzun, alttan, yumak, duyulur duyulmaz, Taksim alannn grltsnn altndan duru, aydnlk bir su, bir k gibi akmaa balad. Sleymann a-layas tuttu, eli aya zld, merdivenlere kt, imdi cnas, anasnn kilimi hi gzlerinin nnden gitmiyordu. Hayri de ilenmi, kendisini usuz bucaksz bir denizin ortasnda kalm sanyordu. Mahmut orada, yerinde oturmu kalm, sigara stne sigara iiyordu. Bir at syleyen adama, bir ocuklara, bir orada yle trky din-Jemek iin durmu kalm bir blk insana bakyordu. 80 Taksim alan, otomobilleri, apartmanlar, otobsleri, st-ste insanlaryla sanki trky dinliyorlard grltlerini kesmiler. Trk birden durdu, adam ayaa kalkt, birinci kuu pt, yumack, ovucunun iinde tuttu, ku bir rpnd, saa sola baknd, kanatlarn birka kere at, rpnd, sonra utu, yitti gitti. Srt semerli adam uzun yz gzelleerek, k iinde kalarak, biraz daha kedere gmlerek kuun ardndan, ayaklarnn ucuna dikilerek, kula birlikte uacakmcasna ardndan bakt. Geriye kalan iki kuu da yleoe salverdi. Elleri yanlarna dm, gene kamburu km, gidin, gidin, memlekete benden selam edin, diye mrldanarak yrd, Sleyman, kafesleri grmeden yanlarndan geti, biribirine girmi otomobillerin arasna girerek, kar kaldrma vurdu. Birka adam daha gelip ku aldlar uurdular. Yal, arafl bir kadn kular grnce ok sevindi : Torunuma, torunuma, dedi, sz vermitim, yl-dr ku satan bir kiiye rastgelmemitim. Ku satan da kalmad ki... Titreyen elleriyle kular ald bir kesekadna koydu, koarcana otomobillerin arasna dald. Korna sesleri ortal alm. Taksim alann bir indiriyor, bir kaldryordu.

Bundan sonra bir kalabalk dkld Taksim alanna, ine atsan yere dmeyecek. Giden gelen, baran aran, bir hercmerc ki aman Allah, motor uultular, kornalar, teneke, demir sesleri... Benzin, yanm ya kokusu... Sleyman umutlanmt, bekledi bekledi, bir tek kii Cikp da artk ku mu almyordu. Sleyman barmaa balad: Azat buzat, azat buzaaat, hey insanlar azaaat buzat... Cennet kaps, Cennet kaps... sesi ktnca, Cennet kaps, Cennet kaps... Cennet Cennet, diye boynunu sundurmu baryordu. Cennetin z kaps... Bir kua bir Cennet, uurun ha uurun... Baryor aryor, rpnyor kimse gelip de bir ku almyordu. Bard bard, sesi ksld, karncaland gene de bir tek kii gelmedi. Sonra birden deli gibi oldu, mer81 divenlerde yryerek, kalabaln stne el kol sallayarak, yakas almam kfrlerle smee balad onlara. Kalabalktan bir iki kii duruyor, bu merdivenlerde rpnan, sen, azndan ilenmeler salan ocua bakyorlar, sonra gene yryorlard. Sleyman bu duranlar grnce daha da hzlandryordu smesini. Bir ara, dar pantalonlu, ayaklar amur iinde birisi geldi Sleymantn karsnda durdu : Ne souyorsun lan elaleme, byle az dolusu? dedi. Almazlar lan, sen ku tuttun diye herkes alp uurmaa meobur mu? Kes lan sesini, kesmezsen... Yumruklarn skt Sleymann stne yrrken, b-zld yerden Hayri ok gibi frlad, delikanlnn nne dikildi : Git lan iine, dedi, canndan vazgememisen... Bizim zaten... Delikanl bakt ki pabu pahal, Hayrinin hi lam cimi yok, oraya merdivenin stne bir kocaman tkrk frlatp koca kn sk blucininin iinde kvrarak ekildi. Sleyman smeyi brakt, o da tekinin arkasndan bir tkrk frlatt ta uzaa, Hayri de yle yapt. Sleymann birden yz d, gene barmaa balad, sesi n n tt : Bu kular, hepsini alp da u ge uurmazsanz yiyeceiz onlar biz bu gece, diyordu. Kafesin birisini yerden ald, merdivenlerden indi, nne gelene : Aln, aln da u kular kurtarn, yoksa bu gece hepsini, hepsini, boyunlarn koparp... yiyeceiz.. Dilini aplatyordu : Yiyeceiz. Oooh, yal... Hayri de bir kafes ald, o da merdivenlerin stne dikildi: Yiyeceiz, diye bard. Mahmut da oturduu yerden koarak geldi, bir kafesi eline ald: te bu kck, bu zavall kular bu a ocuklar, yiyecekler... 82 Yemesin ler. Alar. Bu kular tutacaklarna baka bir i tutsunlar. nerde ocuklar iin? Sigara satsnlar. Sleyman hem baryor, hem de imdi bacas tten o iekli kfteci arabasna bakyordu. Hayri bir yandan, Sleyman, Mahmut bir yandan kalabala, neler neler sylemediler... Mahmut insanlar bu ocuklarn ne olursa olsun bu kular bu gece yiyeceklerine inandrmaa alyor, onlar, kular adna acmaa aryordu. Akam oldu, gn batt, elektrikler yand, sar, krmz, yeil, al, turuncu, neonlar parlad, banka, maaza, ortaklk ilanlar, otel yazlar tmee balad. ehrin stn bir renkli k duman sard. Sleyman yokolmu bitmi, sesi kslm merdivenlerin stne kt, Hayri de yanna oturdu. Mahmut, ocuklarn yzne bakamyordu, bu kadar aba, bu kadar rpnma, ura bir sonu vermemiti. nsanlar adna, u alan doldurmu kaynaan Taksimdeki kalabalk adna, u iki ocuktan, zavall, kimsesiz, kck kulardan utanyordu. Usulca kalabaln arasna kayverdi. ocuklar orada, merdivenin stne oturmular, Sleyman bir kolunu kafese dayam, ba sa omuzuna dm kprtszd.

Hayrinin ba bir iyice gvdesine, omuzlarnn arasna gmlmt. ocuklar klm bir avu kalmlard. Kularsa yorulmular, rpnmay, tmeyi brakmlard. Taksim alan insandan tam, almyordu. Kar otelin yazsnn aydnl kafeslere, ocuklara, merdivenlere vurmu ortal yemyeil etmiti. Mahmut: Ben bala kyorum, hemen bu akam, anakka-leye kadar belki uzanrm, dedi, yznde oyunca ba83 ka ocuklarca krlm bir ocuun onulmaz kederiyle. Git, dedim, gle gle, ksmetin bol olsun. Ksmet, dedi Mahmut, ac, a gibi bir gl frlatt ortaya. Ksmet ha.. Vay ksmet... Yere batsn ksmet... Gnlerdir, adrn oraya, kavaa urayamyordum. Turul da beni her grnde, bir kt bir ey varm da syiemiyormucasna bana bakyor, byk altndan, alayc, it olu it, hergele, namussuz bir gile bana glyor geiyordu. u insanlar iinde bu ocuk kadar gck olduum, zddma giden birisi olmad... Bir elime geirsem... t. Srt pek, karn tok domuz. Hem de domuz olu domuz. adra, kavaa ite bu ocuun ylan glnden, hayn bakndan dolay urayamyordum. Orada olumsuz bir eyler olmutu. Orada bu iti kvantan deliye dndrecek kadar tatsz birtakm iler gelmi olacakt ocuklarn bana. Yoksa Turul, belki mrnce hi sevine tatmam bu mutsuz hergele, yoksa bylesine sevinebilir miydi? Oraya gitmek istiyordum, ocuklara ne olmutu merak ediyordum, onlar delicesine bir grme tutkusuna kaptrmtm kendimi. Ben orayo ynelince ayaklarm gerisin geriye gtryorlard beni. Bir sabah o kzl kanatl yrtc kuu havada grdm... imdi ocuklar oradalarsa, sevinmilerdir, dedim kendf kendime. fimdi, uradan kalksam aa insem, subay evlerinin deniz ynndeki kesini dnsem adrla ulu kava g-rverecektim. Menekeden yukar yokuu knca kava grdm, gene yle ulu, kocamand, dallarn bir utan bir uca, bir kk alan rtecek kadar ge sermiti. adrsa ortalarda gzkmyordu. Koarak adrn yerine vardm, bir de baktm Turul orada, eski yerinde tmsee oturmu enesini dizlerine koymu alayc, utkulu, gzlerinin ii glerek bana bakyor. Ortal renk renk ku tyleri alm, dzlk, uuan tylerle kaplanm. Bakr dikenlere, diken84 lerin dallarna tyler yapm, esen yelde uuuyor. Mor, krmz, yeil, ak, mavi tyler, topraa, otlara, allara, aalara svanmlar. adrn nndeki ocak kararm, tula kllerin iinde, oeakta yar yanm odunlar... Bir de yaryarya kmrlemi ktk var. Dndm Turula fkeyle baktm, aarak... Bakm, aalamam vz geldi ona. O, gene o pis alayc gly-le, gzlerini ocan alt bana dikmi, her eye meydan okur bir tavrla bakyordu, oraya, kurumu devedikeni kmesinin alt yanna... Bakt yere doru birka adm attm ve gzlerini diktii yeri grnce vurulmua dndm, yreim czzzz etti. Kurumu imenlerin stne, bir tek uzam gitmi mavi adrdikeninin dibine, batan ayaa kck smklbcek svanm gvdesi yksekliinde ku balar ylmt, yzlerce... Ve kesik, gzleri ak, solmu balara saroa karncalar okumutu. Uzaktan, Istanbuldan uultular geliyor, kzl kanatl yrtc ku Menekenin stnde, gsn esen yele verip kanatlarn germi szlyor, nmde stanbul ehrinin acmaszlnn, yitmiliinin, kendi kendini, insanln unutmuluunun, ok eyler yitirmiliinin bir ant, yzlerce ku bandan dikilmi bir ant duruyordu. STANBUL L HALK KTPHANES DN VERME BLM Kayt No : Tasnif No. : 85 YAAR KEMALN YAYIMLANMI KTAPLARI Kimsecik I nce Memed I nce Memed II Ortadirek Yer Demir Gk Bakr

lmez Otu Demirciler ars Cinayeti Yusufuk Yusuf Bu Diyar Batan Baa Bir Bulut Kaynyor Baldaki Tuz Aacn r Teneke Sar Scak (Btn Hikyeler) Allann Askerleri Arda Efsanesi Binboalar Efsanesi Anadolu Efsanesi Deniz Kst Filler Sultan ile Krmz Sakall Topal Karnca Al Gzm Seyreyle Salih akrcal Efe Ylan ldrseler Atlar Gkyz Mavi Kald (S. Eyubolu ile) V Kular da Gitti ,#' f e X T # Yaar Kemal _ Kularda Gitti www.kitapsevenler.com Merhabalar Buraya Yklediim e-kitaplar Aada Ad Geen Kanuna stinaden Grme zrller in Hazrlanmtr Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitaplar Dinliyoruz Amacm Yayn Evlerine Zarar Vermek Deildir Bu e-kitaplar Normal Kitaplarn Yerini Tutmayacandan Kitaplar Beyenipte Engelli Olmayan Arkadalar Sadece Kitap Hakknda Fikir Sahibi Olduunda Aada Ad Geen Yayn Evi, Sahaflar, Ktphane, ve Kitaplardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hi Bir Maddi karm Yoktur Byle Bir eyide Dnmem Bu e-kitaplar Kanunen Hi Bir ekilde Ticari Amal Kullanlamaz Bilgi Paylatka oalr Yaar Mutlu Not: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl Ankara Bu kitaplar hazrlanrken verilen emeye harcanan zamana sayd duyarak Ltfen Yukardaki ve Aadaki Aklamalar Silmeyin Tarayan Yaar Mutlu web sitesi www.yasarmutlu.com www.kitapsevenler.com e-posta

yasarmutlu@kitapsevenler.com yasarmutlu@yasarmutlu.com mutlukitap@hotmail.com kitapsevenler@gmail.com Yaar Kemal _ Kularda Gitti

You might also like