You are on page 1of 186

Erdal z GLNN SOLDUU AKAM Erdal z, 26.3.1935 ylnda dodu.

Devlet memuru olan babasyla birlikte Trkiye'nin deiik yerlerini dolat. Ortaokulu Antalya'da, liseyi Tokat'ta bitirdi. stanbul niversitesi Hukuk Fakltesinde balad hukuk eitimini Ankara Hukuk Fakltesinde tamamlad. stanbul'da niversite evresindeki arkadalaryla birlikte a dergisi'ni kard. lk yk kitab Yorgunlar' (1960),'a dergisi yaynlar' arasnda yaynlad. Sonra ilk roman Odalarda (1960) 'Varlk Yaynlar' arasnda kt. 12 Mart darbesiyle birlikte Ankara'da iletmekte olduu Sergi Kitabevi kapatld, kendisi de siyasal grlerinden dolay tutukland ve skynetimce yargland. Tutukluluk dneminden sonra, o dnemin izlerini tayan kitaplar yazd. Yaralsn, nce 1973'te Cumhuriyet gazetesinde tefrika edildi, sonra 1974'te kitap olarak kt. Bu roman Macaristan'da Almanya'da, Hollanda'da, Suriye'de ve Makedonya'da yaynland. 1975 Orhan Kemal Roman dl'n ald. Kanayan (1973) adl yk kitab, Deniz Gezmi Anlatyor (1976) adl an kitab, ayn konunun geniletilerek ilendii Glnn Solduu Akam (1986) adl an kitab, Havada Kar Sesi Var (1987) adl yk kitab, All Turnam (1976) adl gezi izlenimleri ve Odalarda (1995) adl yeni roman kt. 1975-1981 yllar arasnda Arkada Kitaplar adl 'ocuk edebiyat dizisi'ni ynetti. 1981 ylnda Can Yaynlar'n kurdu. ocuklar iin de iki kitap yazd: Krmz B Balon (1990) ve Alaktan Kar Yaar (1982). ::::::::::::::::: Herkes ne zaman lr elbet glnn solduu akam. TURGUT UYAR ::::::::::::::::: BU KTABI YAZARKEN O gnlerden bende kalanlar toparlayp yazarken Pal Soka ocuklar adl o pek sevdiim ocuk romann yeniden o okuyor gibi oldum. Btn inanlar, olanca sevimlilikleri iinde, ellerini kana bulamaktan zenle kanan; hele 'kr gerillas' servenini, sanki dada kamp kurmu korkusuz bir izci topluluu olarak yaayan bu gzpek ocuklara kar byklerin ok acmaszca davrandn da fkeyle belirtmekten k kanmadm. Bir nceki dnemin aslan byne karlk, gen insann sanki bir deme biiminde asllarn, sonucu - biten o korkun ve uzatlm ma, yaadm ve

edinebildiim bilgilerin nda olduka ayrntl anlatm da, uygulandktan sonra bir daha onarlamayan, bir daha dn olmayan lm cezalarnn ne kadar insanlk d, n ne kadar ilkel bir eylem olduunu vurgulamak iindir. Bu kitapta anlatlanlar, serven dolu srkleyici bir roman gibi de okunabilir. Ama ac ve hzn ykl bir kitap olduu da bilinmelidir. Birtakm ac gerekleri daha da etkili klabilmek iin, byle bir biim kullanmam kanlmazd. Baka trlsn de yapamazdm. Bu da benim yaz biimim. Ancak, bu yazdklarmn, bir roman gibi o okunsa da, roman olmad gzden uzak tutulmamaldr. Servenlerini yazarken, bu gzpek ocuklarn kiiliinde birer kahraman yaratmaya almadm. Okuyunca g grlecektir: onlar gerekten yiit kiilerdi. Olaya, bir avu terristin silahl eylemi, birka anaristin dzene kar ayaklan olarak bakmak, olanlar bu gzle grmek, o gnlerde olduu gibi, imdi de yanl bir y yarglamaya gtrebilir. Belki bir avutular, birka kiiydiler. Grne gre de silahl eylemlere girimiler, kurulu dzene bakaldrmlard. Yanltmamal bu. Grnn ardnda yatan byk ve gizli giriimi grmezden gelerek bu gen insanlar yarglamaya kalkarsak, 12 Mart sonrasnda olduu gibi, yine onlar yok edip ortadan kaldrmak, ldrerek cezalandrmak k kastyla yarglar, birounu yeniden ipte sallandrrdk. Bir avutular, ama bir bana deillerdi. Oyuna getirildiklerinin, yalnz brakldklarnn acsn, ldrlmekten yakay syrp yayor olanlar, sanrm h hala duyuyorlardr. 12 Mart' gerekletiren kart glerin sorumlular, sonra aradan bunca yl getikten birbirlerini sulayan, baarszlklar ve sululuklar asndan kendilerini aklatmaya alan ilgin aklamalarda bulundular. Hibir aklamada, nedense bu gen insanlarn ad bile gemedi. Sanki hi grmemiler, hi tanmamlar bu ocuklar; asker-sivil bir ynetimin baarsz giriimcileri bu ocuklarn srtn h hi svazlamamlar sanki. Okuyunca grlecektir: bu ocuklarn bana gizlice a anlattklarnda az da olsa ipular vardr. An, belge karm bu anlaty bir roman gibi de okuyabilirsiniz; yeter ki sizde brakaca hzn kalc, onarc o olsun.

Hzn, gerek aclarn izdmdr bence. stanbul, Ekim 1986 ::::::::::::::::: ONUNCU BASIM N Glnn Solduu Akam, 1971 ylnda Ankara Bir Numaral Mamak Askeri Cezaevi'nde kaldm ilk tutukluluk dnemimde Deniz Gezmi ve arkadalaryla birlikte olabildiim bir hafta iinde (11-18 Eyll) onlarla yaptm konumalar srasnda hzla tutmaya altm dank notlardan, cezaevi gnlmden, darya yazp yolladm mektuplardan ve o mektuplarn satr aralarna bir glge gibi ilitirdiim grnmez anlardan ve belleimde, yreimde k kalanlardan yola klarak yazlmtr. 1976 ylnda, elimdeki notlarn bir ksmn toparlayarak gnlk bir gazete iin bir dizi yaz hazrlamtm. Sonra gazetenin artc tutumu yznden o yaz dizisini yaymlatmaktan vazgeip Deniz Gezmi Anlatyor adyla kitap olarak karmtm. O kitap, Glnn Solduu Akam'n bir blm, bir ndenemesi saylabilir. O kitapta yalnzca Deniz Gezmi ve Yusuf Arslan'la yaptm konumalar, bir de gencin asl sahneleri vard. O kitap, kendi iinde de eksik bir kitap olmutu. zellikle Deniz Gezmi'in konutuu blmde, Deniz'in baz szlerini onun baz eylem arkadalarnn isteklerine uyarak yazdm metinden karmak zorunda kalmtm. Ayrca o kitapta birtakm kurgu yanllar da yapm olduumu sonradan anlamtm. Deniz'in drld ilk pusu ile son p pusunun ayrntlar ne yazk ki birbirine karmt. Glnn Solduu Akam' yazmaya kalknca, elimdeki btn yazl notlar yenibatan zmleyip derlemek z zorunda kaldm. zellikle Deniz Gezmi'le konuurken tuttuum kargack burgack notlar, hakl bir tedirginliin, bir garip korkunun belirtilerini de tayordu. Yazdm notlar cezaevinde ele geebilir, zellikle de onlarn bana yeni dertler aabilirdi. yleyse yazdklarm benden baka kimse okuyamamalyd. Bu yzden olduka okunaksz, ok ksa cmlelerden oluan, pek ok cmlenin zetlenerek kada geirildii, yalnzca cmlelerin deil, birtakm szcklerin de sonradan tamamlanmak zere yarm brakld, yer yer nokta noktalarla geitirilmi bir tr steno gibiydi, ylesine g garip bir eydi elimdeki metin. Olmaya ki bu konumalar nceden tasarlanm birtakm sorulara dnlerek verilmi yantlardan da olumuyordu. Kaamak bir bulumann aknl ve gerginlii iinde, birbirleriyle yeni tanm insanlarn pek de ak olmayan tutuk konumalaryd kada geirmeye altklarm.

Ve ister istemez de dankt, savruktu anlatlanlar. Hele Deniz Gezmi'le yaptm konuma. Srekli o'ydu konuan ve ge kalm olmaktan korkar gibi konuuyordu. Araya girip sorular soruum, anlattklarnn ayrntlarn yakalamak, szde ileride onlarla ilgili yazacam romana gerekli gereleri salayabilmek iindi. Nitekim anlatlanlar, b bylesi sorularla bu kadar renklenebilmitir. stelik birka gn sonra salverileceimi nereden bilebilirdim. yleyse iin bandaydk. Bu anlatlanlar, olayn ana izgilerini kabaca belirleyecek, zamanla, geriye dnlerle r romann gerek ayrntlar ortaya kabilecekti. Deniz Gezmi Anlatyor adl kitabmda yer alan blmler, Glnn Solduu Akam'da yeniden ve daha eksiksiz t toparlanp biimlenmitir. Ayrca, bu kitab olutururken yazmay tasarladm, ama kitaba koymadm, ancak kitap ktktan sonra haftalk bir dergide aklamak zorunda kaldm nemli bir blm, Deniz'in benden kiilik zehir isteyiini anlattm b blm de kitabn sonunda bulacaksnz. ::::::::::::::::: Bir akamst oturup hapisane kapsnda rubailer okuduk Gazali'den: --Gece: byk laciverdi bahe. Altn prltlarla devran rakkaselerin. Ve tahta kutularda upuzun yatan ller.-NAZIM HKMET ::::::::::::::::: BR AKAMST OTURUP Ankara, Bir Numaral Mamak Askeri Cezaevi. 30.6.1971 (Cezaevinde tuttuum gnlkten): --Bugn gr gnyd. Ne gzeldi. Annem, babam, karm, birden gelmilerdi. ift kat cam blmeli darack grme odasnda seslerimizi duyurabilmek iin bara bara bireyler k konumaya altk.

Dndmde Deniz Gezmi'i bizim kouta buldum. Nurhak'ta yaral olarak yakalanan Mustafa Yalner'in baucundayd., Yava sesle konuuyorlard. Bu, onu ilk grm. Yakalandnn ertesi gn gazetelerde boy boy yaymlanan fotoraflarndakinden daha szgn. Uzun sredir gnesiz kald belli. Zayf ve beyaz. O yeil parkasnn iinde incecikti. Yakaland gn zerinde olan yakas krkl parkasn giymiti yine. Sonra nbeti yzba girdi ieriye. Yumuak bir sesle bireyler syledi Deniz'e. Direnmedi Deniz, kalkt; birlikte koutan ktlar. Gardiyanlarn darda azarlandn d duydum. Aradan ay geecek ve Deniz Gezmi'le, yine bir g gr gn, baka bir boyutta, baka bir balamda karlaacaktk: 11.9.1971 (Ayn gnlkten): Uykusuz geen bir gecenin ertesinde, le yemeinin arl iinde yatama uzanmtm. im geivermi, uyuyakalmm. Uyandmda akam ok yaknmda buldum; dostlar da. Yatama trmandlar, bada kurup oturdular. Sevgili konuklarma ay sylemek iin alttaki yataa basarak indim, ayocana gittim. Birden orada, ayocann iinde Deniz'i grmek artt beni. Aylardr h hi grnmemiti ortalarda. Deniz, iki kiinin glkle sabilecei, ayoca olarak kullanlan darack blmenin iindeydi. ayocan ileten i iki tutuklu erin arkasnda bir taburede oturuyordu. --Merhaba, -- dedi. --Merhaba, -- dedim: --yi misin?---ykn bir daha okudum,-- dedi. --Ernesto'yu (Bu yk 'Kanayan' adl kitabmdadr.) Daha nce bir gazetede de kmt. ---Cumhuriyet'te,-- dedim. --Memet Fuat'n hazrlad. 'Yllk' geti elime. Orada g grdm. Bir daha okudum. yi belgelemisin.---Pek yk saylmaz o, -- dedim. --Yo, yo, olsun. ok gerekli bir yaz. Eline salk. -Gr gnyd o gn. Cezaevindekilerin yaknlar, be dakikack da olsa ieridekileri grebilmek iin onca yola, onca eziyete, onca engellemeye katlanyor, cezaevine g geliyorlard. Biz ieridekilerin hazrlklarysa bir gn ncesinden balard. Tralar olunur, en temiz klklar giyilirdi. Ama, dardakilere ezik, ylgn grnmemekti. Bu tavr, dardakilere g g verirdi.

O gn Deniz de grmecisiyle bulumak iin be dakikalna kouundan karlm, dnte nasl olduysa y yine kendini unutturup ayocana snmt. Cezaevinde yatanlar bilir: bir kouun iinde yataktan yataa konuklua gidilir; tpk bir evden bir eve, bir m mahalleden bir mahalleye gidilir gibi. Benim de yatamda konuklarm vard, beni bekliyorlard, ayla birlikte. 11.9.1971 (Gnlkten): Hazrlanan drt bardakla sekizlik d demlii aldm. --Gitme de konualm,--dedi Deniz. --Yatamda arkadalar var, -- dedim. --Bover, atlat onlar,--dedi. --Atlatamam. ay beklerler imdi. ---Canm, ver aylarn gel,--dedi. Gerekten de on dakika sonra ayocandaydm. Bekliyordu. Deniz'in yanna bir tabure uzattlar, geip oturdum. ayocan ileten iki tutuklu erden Ahmet, scak suyla doldurduu deiik boylardaki kararm demliklere birer tutam ay atp kvrp bkt kat paralarn demliklerin aktma yerlerine tktryor, Aziz de ykad bardaklar, dolu demlikleri alp datmaya gidiyordu. O srada nc tutuklu er Bahattin de geldi. Ahmet'le Bahattin nmzde dikelip bizi merakl gzlerden gizlediler. kisi de Deniz'le aramzda geen konumay, pek anlamasalar da, ilgi ve hayranlkla d dinlediler. Durmadan bardak ykadlar, ay demlediler. O gn Deniz'le aramzda geen konumann konusu edebiyatt. Edebiyata bunca yakn oluuna sevinmitim. Ummuyordum. 12 Mart'n ieri ald nice arkada iin edebiyat, genellikle kmsenen bir eydi. eriye kuramsal kitaplar da pek sokulamad iin, zamanla onlar da edebiyatla tanmak zorunda kaldlar. Pek ou, doru drst bir romanla, bir ykyle, bir iirle orada tant. Sanrm bugn de yledir. Ve okuduka, edebiyata sndka, nce nasl ardklarn, sonra nasl deitiklerini sevinle i izlemiimdir. (Gnlkten): Bir ara Deniz, --Bugnleri de yazmak gerek, -- dedi. --Yazlacak elbette,-- dedim. --Daha olayn ok bandayz. Z Zamanla yazlr.---Yarnn gerek edebiyat bugnn mahpusanelerinden

kacak, greceksin,-- dedi. --Yazarlarmz konu sknts ekiyorlard. te bir sr konu onlara. -Doru sylyordu. --Peki ama neden yazarlarmz ieride deil?---Niye?-- dedim, --Fakir Baykurt burada. Dursun Akam d da burada. Muzaffer Erdost da. Emil Galip de. Mmtaz Soysal da. ---Ama aramzda deiller,-- dedi. --ou D B'ye att kapa. -'D B' denilen yere 'Vitrin' de diyorduk; Mamak Cezaevinin d kesiminde, idarenin bitiiinde, nndeki iekli geni baheye bakan, uzaktan da olsa btn Ankara'y gren ayr bir koutu. Orada, genellikle niversite retim grevlileri, gazeteciler, yazarlar, yani 'sekinler' kalyordu. Beni de bir ara oraya almak istemiler, yanamamtm. O ara ieride kalmak, ieriyi yaamak bana daha ilgin gelmiti. (Gnlk'ten): --Cezaevine giren ok az yazar var,-- dedi. --Brak da darda kalanlar, ieri tklanlardan ok olsun, -d dedim. Nazm Hikmet'ten sonra en beendii air Ahmed Arif'ti. --Ama onun iiri, daha ok ekyann iiri. Nedense yllardr yeni bir ey yazmyor. Tek kitabyla kald. Bugnleri de yazmal o,-- dedi. Sonra birden sordu: --Bekir Yldz' nasl b buluyorsun?---Severim, -- dedim. --Ama kaba gzlem onunki,-- dedi. --Sanat yan imdilik pek ar basmyor. Yaar Kemal'in 'Bu Diyar Batanbaa'sna benziyor yazdklar. yklerinde rportaj gesi ar b basyor. -Bilge Karasu'yu okumu, pek beenmemi. --Fruzan diye bir kz var, okudun mu?-- dedi. --Bir kitabn o okudum, pek bir ey anlayamadm ondan da. -O konuuyordu daha ok. Soruyor, ounlukla da kendisi yantlyordu. Daha bir sr ad sayd. Ece Ayhan' beenmiyor, ama ilgin buluyordu. Edip Cansever'i, Turgut Uyar', Cemal Sreya'y iyi izlemiti. Adnan zyalner'i, Kemal zer'i, lk Tamer'i biliyordu. Hepsinin de beendii, beenmedii y yanlar vard. Edebiyata bunca yakn oluuna gerekten ayordum.

--Biz edebiyattan geldik reis, -- dedi. Onunla yalnz kalmalydm. ayocan ileten erlerin merakl baklar altnda onunla kesik kesik konumak houma g gitmiyordu. --Skldn sen burada, kalk avluya kalm, -- dedi. Kafamdan geenleri sanki anlamt. --Avluda grrler seni, brakmazlar,--dedim. --Bover, kalk, -- dedi. ktk beton avluya. Esmer bir akam koyuluu vard o ortalkta. Yan yana volta atmaya baladk. Dal gibi upuzundu. Omuzlar dard. Yrrken gen bir k kavak gibi sallanyordu. Merakl bir sr gz bizi izliyordu. Cezaevinde haklarnda en ok konuulan, en ok merak edilen iki ilgin kiiden biri Deniz, biri de rfan Uar. rfan, stanbul'da grd ar ikenceler karsnda gsterdii olaanst d direnle herkesin dilinde. Bir diren ant rfan. Ve her ikisi de br arkadalaryla birlikte ayr bir koutalar, g gzden raktalar. Birden, --Reis, sen iyi belgeliyorsun,-- dedi. --Che Guevara'y belgelediin ykn ok iyiydi. Belgeye dayal iyi eyler y yazacaksn sen. Yazmalsn. Bizi de yazmalsn. -armtm. --Bizi sen yazacaksn,--dedi. --Bizim u anda tek grg tanmz sensin. Boku bokuna aslp gideceiz. Yanmza sokulan tek yazar sensin. Bizlerden sen sorumlusun reis. Bizleri iyice incele. Bize sorular sor, gerekli her eyi ren, yaz bizi. Y Yazar msn?---Yazarm tabii. Yazarm ama, konuamayz. Konuturmazlar. ---stersen konuuruz,--dedi. --Sana istediin her eyi anlatrm. B Btn arkadalar anlatr. Ne istersen. ---Nasl olacak bu?---Bir yolunu bulurum ben. ster misin?--

Nasl istemezdim. Heyecanlanmtm. --Var msn reis? Yazacak msn?---Seve seve, -- dedim. --ok isterim yazmay. -Keyifle gld. --Nasl bir ey dnyorsun?-- dedi. --Roman m? Roman g gibi olmal. Roman olmal deil mi?-- . --Roman olabilir,--dedim. --En gzeli de o. Roman olmal. Kuru kuru anlatlmamal. K Kalc bir ey olmal. Yarna kalmal. Unutulmamalyz. -Bir roman kahramanyla yan yana volta atyordum beton a avluda. --Ne zaman balayabiliriz?-- dedim. --Hemen imdi. Niye olmasn? Bir roman iin neler gerekliyse, s sen bilirsin onlar, sor anlatalm. Neler gerekli sana?---Genel yapsyla konuyu oluturan olaylar gerekli nce. S Sonra da bol ayrnt.---Hemen balayalm yleyse. Vaktimiz kalmad. Bu adamlarn ne zaman ne yapaca belli olmaz. Vakit ok az. H Hemen balayalm. -Aklma ilk gelen soruyu soruyorum. Olmuyor. Olamaz. Sorumu yantlamaya alyor, ama olmuyor. Giremiyor konuya. Sorular da yantlar da dalp g gidiyor. Asl nemlisi, not tutamyorum. Avludaki merakl kalabaln arasnda ikimizin de dikkati dalyor. Yalnz kalmalyz, ba baa. Deniz, olaylar anlatrken, ben araya girip sorularmla onu ayrntlara ekmeliyim. Ba baa kalmann kanlmazl konusunda sessizce a anlayoruz. Ama nasl ba baa kalacaz? Daha sonra bunun da bir yolunu buluyoruz. Deniz'lerin kouu bizlerden ayryd. Bizler, bir koutan tekine rahata geebiliyorduk. Onlarsa bir ayr ssz adada gibiydiler. Bizlerle her trl ilikileri kesikti. Kesin ve sk bir kuatma altndaydlar. Ara sra, koularn giri kapsnn ortasndaki kk konuma deliinden yzlerinin bir parasn grdmz oluyordu. Ama o kouun

nne yaklamamz bile yasakt. Yalnzca onlarn duruma gnlerinde, sabah gtrlp akamst getirilirlerken, bir de gr gnlerinde nmzden geerlerken grebiliyorduk o onlar. Her duruma dnnde, koularna girer girmez kyameti koparrlard. Hi deimezdi bu. Dnp koularna sokulduktan ksa bir sre sonra, ieriden kouun byk demir kapsn yumruklayp tekmelerler; onlar gtrldkten sonra koularna gizlice yerletirilen bir avu dinleme aygtn elleriyle koymu gibi bulup bir bir toplar, ineyip ezdikleri bu kk canavarlar kapnn gzetleme deliinden dar frlatp bara ara azlarna geleni sylerlerdi. Cezaevi ynetimi de, nedense, bu iten kesinlikle v vazgemez, bu oyun da bylece srp giderdi. Kaldklar kou, uzun bir koridorun bir yannca sralanm bir dizi hcreden oluuyordu. Gece yoklamasndan sonra her biri, birer ikier bu hcrelere kapatlyor, sabah o olunca kaplar yeniden alyordu. Uzun koridorun sonunda, hcrelerin bittii yerde, iki uzun yemek masasnn bulunduu genie bir alan vard. Masalarn zerinde, savunmalar iin gerekli kitaplar, dosyalar y ylyd. Savc, iki gn nce iddianameyi okumu, hemen hepsinin idamn istemiti. Sk bir savunma hazrl iindeydiler. Savunmann hazrlannda iblm yapmlard. Grdm kadaryla, savunmay genel olarak tasarlayan ve gelitiren, Hseyin nan'd. Atilla Keskin de ona yardm e ediyordu. Koularna ilk giriimde dipteki alanda topluca yemekteydiler. Hemen hepsi ayaktayd. nlerindeki kavun dilimlerini kaklyorlard. Bir ge kalmlk duygusu iinde, b bir yere yetimek ister gibiydiler. Deniz, savunma hazrlklarna pek katlmyordu. Bu da, onunla uzun sre ba baa kalabilmemize, konuabilmemize y yarad. Tek bana kald hcresine girdik. Yerler, sigara dipleriyle doluydu. Yatan bir kesinde Orhan Kemal'in okunmaktan ypranm bir roman vard: 'Bereketli Topraklar zerinde'. Yata olduka kirli ve dankt. Deniz, yatan dibine oturdu, srtn duvara dayad. Ben demir parmaklklara dayandm; koridora srtm dnmtm. Yazdklarm grebilmeme yetecek kadar bir k, dizlerimin stndeki kk d defterimi aydnlatyordu.

O konuurken, ben sk sk araya giriyor, onu ayrntlara ekiyordum. Anlattklarnn asl renkli blmleri de bu ayrntlarla ortaya kyordu. ok yava anlatyor, ben d de hzla not alyordum. lk gnk konumamz kaamak yapmtk. Ertesi gn, koularna girmeme izin verilmesi iin cezaevi komutanlna bir dileke hazrlayp verdiler. alacak ey: b bana izin kmt. Gereke olarak da, benden aldklar kck 'Hermes Baby' yaz makinemi, klavyesi deiik olduu iin kullanamadklarn, savunmalarn hazrlamak iin nlerinde pek az gnleri kaldn, makineyi ancak benim kullanabileceimi, stelik hukuku olduumu belirtip, savunmalarnn hazrlanmasnda kendilerine yardmc olabilmem iin koularna girmeme izin verilmesini istemiler. Komutanlktan bu izin knca, ertesi gn koularna gizlice girmeme g gerek kalmad. Demir kap alverdi nmde. Deniz, anlatmak istediklerini kolayca toparlayamyordu. Anlatacak ok eyi vard. Anlatmak istemedii eyler de oktu. Durumalara zarar verebileceini dnd konularda aklama yapmaktan kanyordu. Onlar anlatlabilir duruma sokmak iin zel bir aba harcad belli oluyordu. Gizli kalmas gereken konular anlatmamasn ben de istemitim. Onu rahatlatmt bu szlerim. Kimi anlattklarn da kk defterime deil, yreime ya da belleime yazyordum. Ara sra o da beni uyaryor, --Yazma b bu anlatacaklarm,-- diyordu. Yazmyordum. Anlatmad ne kadar ok ey olduunu yllar sonra a anlayp aracaktm. Aldm notlarn ele geebilecei dncesi benim kadar onu da tedirgin ediyordu. Bu yazdklarm nasl dar karabilecektim? Gerekten de ok zor oldu, ama oldu sonunda. 12 Mart dneminin lm isteiyle yarglayp ast bu gen insann yle de uzun uzun konumu olmay ok isterdim. Grleri, eylemleri ne olursa olsun, bir dneme d damgalarn vurmu, o gnlerin en ilgin kiileriydiler. Hi beklemediim anda salveriliim, gerekten bir romann, hem de byk bir romann gereleri olabilecek b bu konumalarn yarm kalmasna neden oldu: Ksa da olsa Deniz Gezmi'le ve Yusuf Arslan'la konuabildim. Ama arkadalar arasnda 'Dede' diye arlan ve hareketin gerek nderi olduu sylenen, eski arkadam Hseyin nan'la grme olana bulamadm. nk o

gnlerde Hseyin, youn bir biimde, ortak savunmann atsn kuruyordu. nlerinde gerekten pek az gnleri v vard. Onu bu almalarndan alkoyamazdm. Elimdeki notlardan yola karak bir roman yazmay ok dndm. Olmad. Yapamadm. Konuya her giriimde, sanki bir emanete hyanet ediyormuum duygusuna k kaplyordum. te o ara Yaralsn adl romanm ortaya kverdi. Bana anlatlanlarn ykn yllarca tadm. Bir dneme k tutaca dncesiyle, imdi bu notlar toparlayp yeniden yazyor, romanlatrmadan, belge, a an, anlat biiminde gnna karyorum. ::::::::::::::::: MARE NOSTRUM (Mare Nostrum: Bizim Deniz (Latince).) En uzun kouysa elbet Trkiye'de de Devrim O, onun en gzel yz metresini kotu En sekmez lverin namlusundan frlayarak... En hzlsyd hepimizin, En nce gsledi ipi... Acyorsam sana anam avradm olsun, Ama ak olsun sana ocuk, AK olsun! CAN YCEL ::::::::::::::::: --ARKILA'YA DRMESN ALLAH SEVD KULUNU-::::::::::::::::: DENZ GEZM anlatyor stanbul'dakilerle ilgimiz yoktur. THKP(THKP: Trkiye Halk Kurulu Partisi.) ve THKC (THKC: Trkiye Halk Kurtulu Cephesi.) b bizden sonradr. Biz, Dev-Ge'ten koptuktan sonra 'Kr Gerillas'na karar vermitik. Eskidir bu hikaye. THKO (THKO: Trkiye Halk Kurtulu O Ordusu) bu amala kuruldu.

Amacmz 'Kr Gerillas' olarak eylem yapmakt. Gerekli her ey hazrd: gereler, klklar falan. ocuklar dadaydlar. Biz ehirde be kii kalp 'ehir Gerillas' olarak alacaz, silah falan almak iin gerekli paray salayacaz. S Sonra da gidip dadaki arkadalara katlacaz. Amacmz buydu. Bu be kiiden dada ld: Sinan, Alp, bir de K Kadir Manga. zmir'de len brahim zta' da sayarsak, demek T THKO drt l verdi. Bugnk kuak bizden olduka deiik; bambaka zellikler tayor. Bakyorsun, ocuun doum tarihi ya 1950 ya 1 1951. Alm eline silah, eyleme girivermi. Su bu ocuklarn m? Deil. Hi deil. Gemi kuaklarn sorumluluunu da bu kuak yklenmi. B Bu yeni arkadalar sylyorum. Bak, bizim kuak baka trlyd. Biz edebiyattan falan geldik buraya. Beni al ite: 1966'da niversiteye girdim, stanbul Hukuk Fakltesine. Partiye 1964'te girmitim, Trkiye i Partisine. Faklte kantininde edebiyat tartrdk. S Sonra Yenikap'ya dadandk. Bir tr bohemlik ite. Bu yeni kuak, bizler gibi bohemlikten gelmedi. E Edebiyatla bile burada, mahpusanede tant. Bu kuak, bizler gibi yle uzun boylu dnce tartmalar falan da yapmad, yapamad; yapmaya frsat bulamad ki. niversite zgrlklerini yaamann ne olduunu bile anlayamadan kendilerini eylemin i iinde buldular. Sonra, bu yeni kuak, kltrden de nasibini alamad. rnein, Beethoven' doya doya dinleyemedi. Eisenstein'n, Pudovkin'in filmlerini bile rahata, tat a alarak izleyemediler. Dnsene, bir resim sergisini bile yle ilerine s

sindire sindire gezip grme olana bulamadlar. Byk eksiklik bunlar. Bu eksikliklerin onlara ok zarar oldu. Marksizm-Leninizm, nasl insanln bir rnyse, bu dediklerim de insanln uzun yzyllar sonunda y yaratp biriktirdikleridir, rnleridir. Bizden sonra gelen bu kuak, insan olarak btn b bunlardan yoksun kald. Hi de i ac bir durum deil. nemli deil belki ama, yahu bu ocuklar doru drst ak bile olamadlar. Sevgilileriyle oturup karlkl birer souk bira bile iemediler. nsanln byk kltr mirasn, en iyi bir devrimci anlayabilir, en iyi o deerlendirebilir. Bilime i inananlarn tekilere stnldr bu. Sradan bir burjuva, inan ki, Beethoven'n Yedinci Senfonisini bir devrimci kadar anlayamaz bence, bir devrimci gibi yaklaamaz ona. Ne bileyim, bir Lorca'nn, bir Neruda'nn iirinin tadna bir devrimci gibi varamaz. spanya isavan yaayan biri, Rodrigo'yu n nasl bizlerden daha iyi anlarsa, bu da yledir. Eylem srasnda neler duyduumu anlatmakla balayalm istersen. Banka soygunuyla balayalm. A Ankara'da Bankas Emek ubesi soygunu. Be kii yaptk bu ii. Yusuf arabay bulup getirdi; d darda kald, arabada bizi bekledi. Alp darda kald; gzcyd o. Biz kii girdik ieri. Ben, Sinan, Hseyin. Bir kere, heyecanlanmamak olanaksz. Ama bunun korkuyla hibir ilgisi yok. Hani ok hzl giden bir arabada duyulan heyecan gibi. Bir gerilim. Yani, b bilinmedik bir olayda duyulan heyecan gibi. Bankaya dalnca, orada alan insanlarn durumu ok garip. zellikle de yzleri. Yzleri hi kprdamyor. Glerken gler kalyor adamn yz, sonuna kadar. Bankaya ilk girdiin anda duyduu, geirdii ok srasnda yznn ald biim ylece donup kalyor. Hani filmlerde vardr, akp giden hareket birden b bir karede dondurulur ya, tpk yle.

Orada duyulan duygu, renci eylemlerine katlrkenki duygu gibi deil; kitle duygusuna hi benzemiyor. ok deiik. Benim gleceim gelmiti adamlarn o garip hallerini g grnce. Ankara'dayz. Silahlyz. Tam takm silahlyz. Benim stmde kaln bir parka, kazaklar, atklar falan. Yok, yakalandm zaman srtmda olan parka deil bu. ok kaln bir parka. Onunla kutuplara git, yat buzlarn zerine, mezsin. ylesine sk giyinmiim. Aylardan ocak sonu falan. Banka soygunundan bir hafta sonra Orta Dou Teknik niversitesinin s spor salonundan tnele indik. Okul drt bir yandan sarlm. rfan Uar'n polisten syrlp kat gn oluyor b bu. Hepimiz kaln giyinmiiz. Dedim ya, benimki tam bir kar kl. Tnelde s ka, biliyor musun? Seksen derece falan. Kalrifer tneli. Yerlerde iki parmak su birikmi. Karanlk. Byle acayip dehlizler. Tnelin genilii bir buuk metre falan. Bu hcre kadar ite. Ykseklik de iki-iki buuk metre kadar var. Darack i ie gemi sokaklar vardr ya, yle ite. Byle birbirine a alan bir dehlizler a, labirentler. Elimizde fenerler. Kalorifer aletlerinden 'at pat' b bir yn acayip ses kyor. Biz daha nceden biliyoruz oralar. Bizden sonra jandarmalar girmi, ancak on be metre falan ilerlemiler, daha teye gidememiler, dnmler. ylesine dehet verici bir yer. Grsen, borularn arasnda otomobil direksiyonu gibi kocaman v vanalar var. Kalrifer dzeninde bir aksama olsa, her an biri o vanalar kullanmak iin tnele inebilir. Hele asl tehlike baka: Tnelde olduumuzu sezerlerse, ieriye, zerimize buhar falan verebilirler; buharlar gideriz o orada. Bu tehlike var. Biliyorsun bunu. Be kilometre kadar yryoruz. Ter fkryor her yanmzdan. Byle su gibi ter akyor yzmden, boynumdan aa. Gzlerime akyor ter, tuzlu, yakyor.

Y Yamyaz. stmzden vzr vzr arabalar geiyor. Duyuyoruz. T Tnel, toprak dzeyinin hemen altnda. Bir genilie varyoruz sonunda. Orada k kaps v var. Parkay karp atyorum srtmdan. Her eyimden s soyunuyorum. Bir don bir fanila kalyor zerimde. O genilik yerde s biraz daha dk. Dk dediysem e elli derece falan yine. Saat 14-15 aras falan. Tam drt saat bekledik orada. Ortaln kararmasn bekliyoruz. Saatler geiyor, bir trl kararmyor ortalk. Sonradan anladm ki, k kapsnn stnde b bir lamba varm, onun aydnl yanltyormu bizi. 'Kanal' filmini grdn m sen? Tpk yle bir yer. O filmdeki kanalda sanyor insan kendini. Bilmeyen biri bir kaptrsa, kmak iin bir hafta falan d dolanr durur iinde tnelin. Giyindim tabii yine. Ortaln iyice karardn anlaynca frladm araziye, yirmi-otuz metre tede yattm yere. aret verdim arkadalara, onlar da ktlar. Yrdk. Bir amlk var orada. am aalarnn arasnda ilerliyoruz. amlarn arasndan yolu gzlyoruz. Aalarn arasna gizlene gizlene yolun kysna yaklatk. Y Yolu geeceiz. tede D Nizamiye grlyor. D Nizamiye kaps be yz metre kadar tede. Orada bir yn asker. G Giri-klar denetliyorlar. Yolu getik. Geerken ayam takld, dtm. O klkta ehre ineceiz. Dnebiliyor musun? Kar var. Yollar amur. Yryerek Ankara'ya geliyoruz o klkla. Ve geldik. O klkla geldik ODT'den Ankara ya.

Bu da byle garip bir hikayedir. Kanaln kapsn tutmu olabilirlerdi. Ama mthi b bunalmtk ierde. Ve kl pay kurtulduk. Bizden az sonra tutmular o kapy da. Balgat'taki Amerikan ssne girdik. Orann bir silah deposu olduunu renmitik. Ama ne silah, ne b bir ey, hibir ey bulamadk. ssn iindeki alveri yerinin nnde, bir kamyonetin iinde, direksiyonun banda gazetesini okuyordu zenci avu Finley. Yusuf'la ben kamyonetin iki yanndan, kaplardan daldk ieri, dayadk silahlar g gsne. d koptu. --ldrmeyin!-- diye alad. Bak o koca zenci alad, resmen alad. Kardmz br drt Amerikalnn hibiri alamamt. Yusuf direksiyona geti, Finley'in yanna. Sinan'la ben kamyonetin arkasndayz. Gazladk. Amerikan ssnden kyoruz. Kapdan karken, nbetiler aktlar durumu, atee baladlar. Atlan mermiler Sinan'la benim bamzn hemen stnden geiyor. Otomatii ateledim ben de, korkutmak iin. Benim otomatiin matrak bir zellii var: boalan kovanlar bir bir frlatyor. Bo kovanlardan biri frlayp Sinan'n bana arpyor. Vurulduunu sanm Sinan. Bir bo kovan da benim y ayak bileime arpyor. Ben de ayn duyguya kaplyorum. Herhalde bacama bir kurun sapland, scayla pek duymuyorum, diyorum iimden. Dardan bizim ocuklar da atee baladlar: Alp'le Hseyin. H Hzla syrlp kyoruz anakapdan. leride bir yerlerde, Fen Lisesinin karsnda duruyoruz. Finley'i indiriyoruz arabadan. Bir baka arabaya b bindiriyoruz. Yusuf'lar da Finley'in arabasn alp gtryorlar. Bir yere atacaklar arabay. Giderlerken karlarna bir toplum polisi arabas kyor; tam kardan geliyor byle, stlerine doru, Yusuf'gil, kamyoneti yolun kysna ekip polis arabasna yol veriyorlar. Yol dar. Polis arabas geip gidiyor yanlarndan. Onlar

d da gtrp bir yerlere atyorlar kamyoneti. Bir ara Alparslan'a soruyorum: --u bacama bir b baksana,-- diyorum. --Yaralandm herhalde.-Bakyor Alp ayama. Hibir eyim yok. Sinan'n da. Sonra Finley'i Orta Dou Teknik niversitesine gtrdk. 1 numaral yurtta, 201 numaral odada bir gece konuk ettik. Birtakm bilgiler almaya altk o ondan. Ertesi gn de salverdik. O gn, Yusuf'lar kamyoneti alp gittikleri gn, t tepeye geldik. ODT'ye gidiyoruz. Finley'i kolundan ben tuttum kardm tepeye. --Balayn gzlerini,-- dedim. Baladlar. --Arkasn evirin,-- dedim. evirdiler. Sinan, hemen atld, engel oldu bana; niyetimi a anlamt. --Konualm,-- dedi. --Arkadalara da danalm da yle,-- dedi. Gzleri bal zencinin kollarna girdiler. Onlar nden gidiyor, ben de arkalarndan. Ve iimden hala zenciyi vurup vurmamay tartyorum kendimle. Orada onu ldrmenin, daha dorusu 'ldrme' eyleminin yanl bir ey olaca yargsna varyorum sonunda. H Hakl buluyorum Sinan'. Deniz, konumasna ara vermiti. Hcrede, yatan yannda, yerde, duvara srtn vermi oturan Kor Koalak s sze karyor: Bu konuda iki kk olay da ben anlataym, iki kk ayrnt. O zaman beni ok etkilemiti. Bu Finley var ya, nasl olduysa, dizinin biraz altn, kaval kemiini bir yere arpmt. Yaras vard biraz. Kk bir yara. Ben, yarasna pamukla tentrdiyot bastm. Tentrdiyotun acsyla yz kasld; can yanmt. O anda karmzda, can yanan, ac duyan b bir insan, bizim gibi bir insan, bir canl olduunu anladm.

Bir de Finley'in stn ban ararken, cebinden kan bir prezervatif beni ok etkilemiti. Hayata balayan balard bunlar. Bu iki ayrnt, onun da bizler g gibi bir insan olduunu kantlamaya yetmiti. Ve yine Deniz anlatyor: Mart'n ya 3', ya 5'i. Orta Dou Teknik niversitesinin karl srtlarndayz y yine. Bir buuk saattir yol yrmz. Nasl dondurucu bir souk. Rzgar da bir trl k kesilmiyor. Elimde silahm. Eldivenliyim. kiiyiz: Yusuf, Sinan, ben. Drt Amerikalnn bindii araba geip gitti. Be on dakika sonra dnecekler. Biliyoruz bunu. Her gn yaptklar ey. O saatlerde baka bir araba da gemez oradan. Geecek olsa onu da durduracaz; baka are yok. nemli de deil. Yattk. Mevzilendik. Bekliyoruz. Beton bir direkle, telrglerle barikatmz kuruvermiiz y yolun ortasna. Barikat salam. Barikatn berisine yatmm. Eldivenimi kardm, elim bir an silaha yapverdi. ylesine souk var. Amerikallarn arabas az sonra grnd. Geldiler. D Durdular. Ben hemen arabann nne frladm. Direksiyonun yanndaki kapdan Yusuf girecek a arabaya. Ben br kapdan dalacam. Dediim gibi yaptk, girdik arabaya. Yusuf, ofr indirdi arabadan, --Don't move lan!-- (Kprdama lan!) dedi. Bir elinde silah vard, br eli vites kolundayd. Ben, ngilizce, --Trkiye Halk Kurtulu Ordusu

adna tutuklandnz. Politik mahkum ilemi greceksiniz. B Buyruklara uyun, yoksa kt olur,-- dedim. ardlar. Yusuf'un bulup getirdii br arabay gizlediimiz yerden kardk yola. Tutukladmz drt Amerikaly kendi arabamza geirdik. Arabann arkasna bindirdik. Yusuf direksiyona geti. Ben arka kapnn d dibindeyim. Sinan, Yusuf'la benim aramda, ortada. Onlarn bo arabasn Mete ald gtrd. Kepekli boazndan geiyoruz. --Balarnz yere ein, gzlerinizi kapatn,-- dedik. Herifleri alp eve getirdik. Ama Apartman. Apartmann numaral dairesi. Yusuf'la Sinan nceden kiralamlard bu daireyi. Yusuf, kiralarken stemen k klna girmiti. Yusuf, Amerikallardan birini alp eve kard. kisinin gidileri grlecek eydi: Yusuf, Amerikalnn yars kadar, ancak beline geliyor. Dev bir zenci. Onlar kapdan girdiler. Biz de Amerikaly p pencereden soktuk ieri. stlerindeki parkalar karttk. --Ayakkablarnz da karn,-- dedik. kardlar. Orada yattrmaya altk onlar. --Herhangi bir yanl davranta bulunmazsanz, s size bir ey yapmayz,-- dedik. --Yoksa-.-Yiyecek bireyler kardk nlerine. ay demledik. H Hi yle iteleme kakalama yok. ocuklar telsizin bandalar. Ben, Amerikallarn bana dikilmi bekliyorum. kisinin kars da gebeymi: Baavu Jimmy Sexton ile er Larry J. Heavner'in karlar. ncs edebiyat blmndenmi, anas da talyanm. Richard Carazci'ydi ad. Drdncs James Gholson da Katolik l lisesini bitirmi.

Baavu Jimmy ok grgr bir adam. Dedesi, Pecos B Bill'i grm, tanm; uzun uzun anlatyor bana. Larry, srekli dnyor, kt kt dnyor. Drd de, beyni ykanm halk ocuklar. Onlara dnyadaki savalar, Amerika'nn yaptklarn f falan anlatyorum. Larry ylesine dnyor ki, armza gidiyor. Onu da, brlerini de srekli yattrmaya alyoruz. A Ama en ok Larry'yi. Bir an nce kurtulmalarn onlardan ok biz istiyor g gibiydik. te o ara bildiriyi hazrladk. Hseyin gtrd bildiriyi. Birka yere verdi. Hseyin'i gnderdik nk o daha deifre olmamt, ad gemiyordu gazetelerde. Yetkili makamlara tam otuz alt saat sre tanmtk. Otuz alt saat iinde istediimiz fidye denmezse, s szde bu drt Amerikaly ldrecektik. Bildiri, bomba etkisi yapt. Kimler karmad ie. Bakan Nixon bile kart. --Fidye verilmemeli,-- diyordu. smet Paa bile kart: --Elinizi kana bulamayn,-- falan gibisinden bireyler s syledi. Yok, ldremiyorsun. Faistlere benzemiyoruz b biz. Kolay deil adam ldrmek. stelik adamlar susuz. Adamlar bilinsiz ve senin y yandalar. Susuzlar. Drdnn de bir suu yok. Tek sular, Amerikal olmalar belki. Kendi kurulu dzenlerine kar kmamakla objektif olarak sulular belki, ama sbjektif olarak hibir sular yok adamlarn. Ayrca silahlar da yok. Sen silahlsn karlarnda. Y Yani koullar eit deil. Sinan son derece duygulu. Amerikallarla ili dl olmamak iin elinden geleni yapyor. Karyor kendini. --Zorunlu olur da ldrmek gerekirse, belki ldremem sonra,-- diyor ve hi konumuyor onlarla; y yzlerine bile bakmyor.

Zorunlu olarak adamlar dolaba tkacaz, kapatacaz dolabn kapaklarn, yzlerini falan grmeden b boaltacaz kurunlar zerlerine. Yusuf'un aklna, hani gazetelerde kocaman fotoraflar kmt, Kbrs'ta, banyo kvetinde ldrlen k kadnla ocuklar geliyor, sylenip duruyor. Ben cellat durumuna sokulmuum gibi bir duyguya k kaplyorum. En ok da ben konuuyordum onlarla. Ve olmad. ldremedik. Bu konuyu aramzda hi konumuyoruz. Olaydan sonra arkadalarn da benim gibi eyler d dndklerini anladm; sonradan anlattlar. Ben aka syledim: --ldremem,-- dedim. Oysa b bata --ldrrm,-- diyordum. Sinan, daha balangta ldremeyeceini anlam. Hibirimiz adam ldrmemiiz ki o gne kadar. Hibir deneyimimiz yok. O gnden sonra da ldrmedik k kimseyi. Biz insan ldrmedik reis. Edebiyat olan Amerikal Richard, karsna yazd mektupta: --Hayatmn bir namlunun ucunda sona e ereceini hi dnmemitim,-- diyordu. Onlarn yerine koyuyordum kendimi. Anam, babam, kardelerimi dnyordum da, --Olmaz -d diyordum. Drt Amerikal, nceleri, kurtulmaktan umutlarn tmyle kesmilerdi. Ama son iki gn, onlar da ldrmeyeceimizi anlam gibiydiler. nc gn faland, Larry'nin, karsna gizlice mektup yazdn grdm. ektim aldm mektubu elinden. Olan vasiyetini yazyordu: --Gider babamgilin evine yerleirsin,-- diyordu. --Artk gremeyeceiz,-f falan diyordu. Dayanamadm, --Ulan greceksin karn be!-- dedim. Hele birisinin anas taa Amerikalardan kalkp

g gelmiti Ankara'ya, uakla. ok da iyi besliyorduk adamlar. Biz kendimiz doru drst yemiyor, onlara yediriyorduk. Muzla b besledik be herifleri, muzla. Birimiz geceleri telsizin banda bekliyor, birimiz de onlarn yannda nbet tutuyordu. Sraya koymutuk b bu ii. Sre doldu. Bildiride akladmz karar uygulamadk. K Kllarna bile dokunmadk. nce Hseyin kt evden. Kalan kii daha s sonra ktk. Onlar orada ylece braktk. Gidiimizden haberleri bile olmad. Motosikletlerle yola kyoruz. Geceyars. Mart'n ortalar. ki motosiklet. Birinde Sinan'la biri (bu birinin kim olduu hibir zaman aklanmad) var, brnde Y Yusuf'la ben de varm. Ayr yollardan gideceiz ve ayr yerlere. Sinan'n altnc duygusu ok gl. Her zaman tank olmuumdur buna. Yollarmz ayrlrken vedalatk. Bir daha gremeyeceimizi bilir gibi sk sk sarld pt bizleri. Dada da yle yapm, yle ayrlm arkadalarndan. Nitekim bu sezgisi doru kt, gerekten Sinan' son grm oldu bu. Nurhak'ta v vuruarak ld. Ankara'dan karken, hayr, Trkiye dna falan g gitmeyi, snr dna kmay aklmza bile getirmedik. Kararlydk. Ankara dna kp bir kr karargah k kuracaktk. Elaz yresinde bir kprde Sinan'la buluacaktk. S Sinan bizi bir kye yerletirecekti. Yerler buz. Yolun iki yannda kar yl. Yozgat yolundayz. Bir saatten fazla gidemiyoruz. Korkun bir souk, insann iliini donduruyor. Bir saat kadar gidince duruyoruz. niyoruz motosikletten. Kouyor,

tepiniyor, atlyor, snmaya alyoruz. Biraz kendimize gelince yine yola koyuluyoruz. Acayip bir souk; anlatlr gibi deil. Her yann uyuuyor, keeleiyor. Donmaya yakn bir durumdayz. Az da. Yirmi drt saattir bir lokma bir ey gememi boazmzdan. Yerler de nasl kaygan. kide bir yuvarlanyoruz, dyoruz. Sekiz on kere dtk byle. Souktan da y yzlerimiz atlad. Krkl gocuklar var ikimizde de. Yozgat' getikten sonra, nmzde giden bir kar makinesinin ardna takldk. At yoldan, hemen arkasndan gidiyorduk. Gelip geenler oluyor, merakl gzlerle bakyorlard bize. O soukta motosikletin zerinde iki adam. Sivas'n Yldzeli diye bir ilesi var. ocukluum Sivas'ta geti. Oralar iyi bilirim. Yol, eskiden Yldzeli'nin i iinden geerdi, deimi. On yldr gitmemitim oralara. Yldzeli'nin knda bir boaz var, iki ovay birletiren bir boaz. Uff, dnyann hibir yerinde y yoktur o souk. Gndz getik Yldzeli'den. Sivas'n giriinde arlk denetimi var; trafik denetimi. Girmedik Svas'a. Saa saptk, arkla'ya vurduk. Grdler bizi, ama kukulanmadlar. arkla'ya on be kilometre kala benzin bitti. O Oysa yolda sk sk durup benzin alyrduk. Yola kmzn nc gnyd. Tam gndr a atk, uykusuzduk. O on be kilometrelik yol boyunca tadk motosikleti. Bittik. stelik yol da yoku. Motosiklet dersen en az yz kiloluk bir hikaye. Zaman zaman b baylacak gibi oluyoruz. Karanlk da basm. Felaket. arkla'ya llerimiz giriyor sanki. Souktan u uykusuzluktan, alktan haat olmuuz. Tek dncemiz, amacmza ulaabilmek: Kr karargahmz kurabilmek. Yoksa dayanamazdk. Bize g g veren inancmzd, amacmzd. arkla'da benzin aldk. te o srada kar balad. ok kt oldu bu. O karda, o tipide motosikletle yola kmamz olacak ey deil. Yolda kara saplanp kalacamz b besbelli.

Bir Jeep bulduk. Srcsyle pazarlk edip anlatk. Saat, sabahn alts.falan. Motosikleti de Jeep'e ykleyeceiz. O arada iki jandarma avuu, birka polis, bir iki beki bitiverdiler bamzda. Kukulanmlar bizden. K Karakola ardlar. --Peki,-- dedik. Benim elimde antam var. antamda bir otomatik tfek, mermiler, elbombalar. Koltukaltmda da 14'lk Browning. Cebimde bir Nagant tabanca daha. E Elim hep cebimde, Nagant'mda. Tam anacaddenin kar kaldrmna getik, Yusuf da, ben de, ikimiz birden ektik silahlarmz. Arkalarn d dndrdk. --Hadi koun bakalm,-- dedik. Havaya birka el ate ettik. Bir telrg var, bir metre ykseklikte. Ben, elimde anta, atlayp getim telrgnn zerinden. Yusuf da atlad. Kurunlar yamaya balamt ardmzdan. Yusuf, ite orada, telrgnn zerinden atlarken y yaralanm kasndan. Ylp kalm oraya. v Kebana getim. Ate edilen yere ben de ate ediyorum. Orada Yusuf'un gelmesini bekliyorum. B Bilmiyorum onun vurulduunu. Yusuf yok. Yusuf'tan bir ses kmaynca kukulandm. Bir baheye getim. antam atm. Elbombasn koydum cebime. Drt paket de mermi aldm. Paketler ellierlik. ki paketi bir cebime, ikisini de br cebime yerletirdim. Otomatii de aldm. Nagant tabancam braktm orada. Mermisi tkenmiti nk. K Ktklm astm, yrdm. Bir evin nnde bir araba grdm. Saat sabahn yedisi falan olmutu. Gidip evin kapsn aldm. Bir

k kadn at kapy. Beni yle silahl grnce ard. --Kocan ar,-- dedim. Geldi kocas. --Araba senin mi?---Benim.---abuk kontak anahtarn al gel,-- dedim. Pijamalyd. Arabann aahtarn almaya gitti. Kapnn dndaydm. eri girmiyordum. O yrelerde nemlidir bu: Namus sorunu. Adam gidince kadn anszn kapy yzme kapatp a arkasndan kilitledi, srgy de srd ieriden. Kapnn tam kilit yerine bir el ate ettim. Allah kahretsin, nereden bileceksin, kadncazn eli de tam k kilidin zerindeymi; elinden gemi mermi. --A!-- diye bardm, tekmeledim kapy. eriden srgy ekti, kilidi evirdi. Bir tekmede a ald kap. ok aknd kadn. Kanl eline bakyordu. ok b boktan bir durum. Kahroluyorsun. Kocas da gelmiti. Pijamas stndeydi. O da ok aknd. --Yr,-- dedim. Arabasna bindik. O sra mahalle halk da toplanm grltmze. Biri de, elinde silah, stmze geliyor. --At o silah elinden!.-- dedim gelene. Att silahn yere. --Daln!-- dedim kalabala. Kalabaln ayaklarnn dibine, yere birka el ate e edince il yavrusu gibi daldlar. Niyetim gidip Yusuf'u bulmak.

Otuz krk kadar jandarma, balarnda da bir yzba, alann azn tutmular. Balarnn bir kar stnden t taradm havay; daldlar. Arabayla bir tur attm alanda. Yusuf grnrlerde yok. Oysa orackta, kaldrmn zerinde, yaral, baygn yatyormu Yusuf. Duymu benim tarakay, ama s ses karamyormu. Ben ate edince Yusuf'un yanna uzun sre kimse y yaklaamam. Yusuf, orada iki saat kadar baygn kalm. Neden sonra yanna yaklayorlar, bakyorlar ki yaral, alp Salk Ocana gtryorlar. Srekli soruyorlar, kim olduunu renmek istiyorlar. Beni ele vermemek, adm aklamamak iin kendi adn sylemiyor Y Yusuf. Vurduk Kayseri yoluna. Adam soruyor yolda: Kimim? Neyim? Adm syleyince ok ard. Hi beklemiyordu. Karsnn eline bilerek ate etmediimi syledim. Baktm da, kzgn deildi bana. Ama aknd. Astsubaym. Cebimde 525 liram vard. 25 lirasn kendime a ayrdm, 500 liray astsubaya verdim. Sigaram kalmamt. Sigarasn aldm. Kar yine balamt. arkla-Yeniubuk aras krk kilometre. Yeniubuk'un g giriinde bir dirsek var. te orada pusuya dyoruz. Saa sola ate ederek, --Hzl sr!-- diyorum astsubaya. nmzde bir barikat var. Basyor gaza astsubay, yaryoruz barikat. Dirsei dnp bir benzin istasyonunun nnden geiyoruz. leride bir demiryoluyla kesiiyor yol. Bir arabayla kesip kapatmlar yolu. Hem o arabadan, hem de samzdan solumuzdan srekli ate ediliyor zerimize. nmzdeki arabaya ate etmeye balyorum. Araba ekiliyor yolumuzdan. Y

Yol alyor. Srp geiyoruz, ayoruz demiryolunu. Ardmzdan atlan bir kurun, astsubayn bann zerinden geip camn hemen stndeki gnelie saplannca bir an panie kaplyor astsubay, araba saa s sola yalpalamaya, silkelenmeye balyor. --Korkma, bir ey yok,-- diyorum. Sonunda yatr gibi oldu. Dzelttik arabay. arjr yeniledim. Bir Jeep takld a-dmza. Dnp camn taradm. Sktm mermilerden biri srcnn boynunu syrm. Yanndaki komiser de omzundan hafif bir yara a alm. Jeep duruyor, vazgeiyor bizi izlemekten; kurtuluyoruz. Bizim araba da delik deik; kalbura dnm kurunlardan. Durup arabay brakyoruz orada. Astsubay da a alyorum yanma. Bir kavaklktayz. Kar inmi kavaklarn dibine. Bir de dere var nmzde. Suya giriyorum. Su belime geliyor. Buz gibi su. Karya geiyoruz. Sudan knca anlyorum: arka cebimdeki krk elli m merminin hepsi slanm. Astsubayda bir korku, bir tela. Derenin suyu da i iyice tm olmal. Titriyor. Bir kilometre kadar yrdkten sonra karlarn zerine srtst uzanyoruz. Yattm yerden, bir kilometre tedeki yoldan g geip giden arabalarn farlarn gryorum. Ortalk aard aaracak. --Bir benzin istasyonu var m yaknlarda?---Var. drt kilometre tede.-Oraya gidip bir araba yakalamay dnyorum. Kalkp yine yrmeye balyoruz. Adam yryemiyor. Kolundan tutuyorum, yardm e ediyorum. Benzin istasyonunun arkasna sokuluyoruz. Bir

j jandarma Jeep'i var istasyonun nnde. Sokulup esir aldm jandarmalar. ok hazrlkszdlar. O srada yardm geldi. te orada salverdim adam; gitti astsubay, pijamasyla. ekildim benzin istasyonunun arkasna. Arka y yan bir yamat. stasyon, yamacn eteindeydi. Astsubay korkmutu tabii. Korkmaz m. Hele a ate altna girip ktktan sonra. Bir yandan da tam bir otomat durumuna girmiti adamcaz. Yani adamn beyni, senin beynine balanm sanki, ne dnrsen, ne dersen onu yapyor, h hem de o anda yapyor. akas yok, senin elinde silahn var, hem de otomatik silah. O silahsz. Yannda durmadan ate etmisin saa sola. Yani seni, elindeki otomatik silah atelerken g grm, izlemi adam. Kolay m? atma srasnda deil, ama atma d kalnca hep o kadncaz dnyordum arabadayken. Astsubayn e elini yaraladm karsn. Bir de atma srasnda, --Acaba vurulan, len oldu mu?-d diye dnmekten alamyordum kendimi. zlyor insan. Orada, yamata dtm pusuyu anlataym. Yerler slak, amur. Zifiri karanlk. Bir yamatasn orada. Yalnzsn. Jandarmalarn yaktklar mermilerin alevlerini gryorsun. Ate etsen yerin belli olacak; a ate edemiyorsun. O ara bombay atmak geldi aklma. Kafan alyor. Mantn tkr tkr iliyor. Soukkanlsn. Pimini ekip bombay elinde tutuyorsun bir iki saniye. Bombann drt saniye sonra patlamas gerek. Vakit geirmemelisin. Bomba elinde patlayabilir; bunun k korkusu var iinde. Frlatyorsun bombay. Sinip bekliyorsun. O bekleyi mthi ite. Mthi uzun geliyor o sre, bir trl gemiyor zaman, saniyeler bir trl dolmuyor. Bomba, savunma bombas; baya etkili patlar. Havada b birtakm kollar, bacaklar greceini sanyorsun.

Daha nce de kullandm bu bombadan, eitim atlar yaptm, Filistin'de. Ama imdiki bu, o eitim atlarndan ok deiik. Patlayncaya kadar ilk akla gelen ve hi akldan kmayan, bombann patlamama o olasl. Bomba bozuk kabilir. Ve bomba patlaynca isabet almamalsn; bu olasla kar tam siper, yzkoyun yerdesin. ok gariptir, b bir igdyle ellerini ensende kenetliyorsun. Hi tanmadn, bilmediin, grmediin birtakm insanlarn bu bombayla lebileceini dnyorsun b bir an, zlyorsun. Ve patlyor bomba. Kan kokusu duyduunu; b barmalar, lklar duyduunu sanyorsun ilk anda. Sonra derin bir sessizlik oluyor. Sonra da kaan birtakm insanlarn ayak sesleri. Yani, patlamayla birlikte nce bir ok etkisi oluyor kardakilerde, bir aknlk; sonra da panik ve k kama. Yamur ve amur. Sigaran bitmi; yok, tek sigaran yok. Mthi bir sigara zlemi. Dayanlmaz bir istek. Yannda da bir bardak scack ay istiyorsun, iyi mi. Sonra birden, anlatlmas g bir susuzluk. Yerden kar falan alp yiyorsun, amur olmayan yerlerden, s susuzluunu biraz olsun gideriyor. Tepeyi atm, Gemerek'e girdim. Saat 23 falan. Hani terk edilmi kentler olur; bombo sokaklar; insansz. yleydi Gemerek. Herkes evlerine ekilmiti, herkes uykudayd. Bir yap; bahe iinde. Sulusepken, karla kark bir yamur. Dnp yapnn zerindeki tabelada yazl yazy okuyorum: 'Ortaokul.' Hemen yanbanda da 'Lise.' D Dolatm evresinde. Houma gitti. Sabah olacak, ocuklar gelecekler nlkleriyle, antalaryla. Duyacaklar btn bu olup bitenleri, renecekler. --Hepsi de uykularndadr imdi,-- diye dndm. Saa doru ktm. Yamata Jandarma Karakolu. Tekbana bir yap. Yaknnda hibir yap yok. Iklar y yanyor karakolun.

Sokuluyorum. eride jandarmalar. Konuuyorlar. G Glyorlar. Ama heyecanl olduklar belli. Orada on be yirmi dakika durup onlar izledim, o onlar dinledim. Karakolun nnde bir Jeep duruyor. Jeep'i almalym. Dokundum tetie, karakola ate atm, duvarlarna. eride bir panik, bir kama. Atladm Jeep'e, altrdm. Be metre tede kara sapland araba. Atladm ktm Jeep'ten. Bir tmsein tesine attm kendimi, yattm. Jandarmalar tepeye kmlar. Jeep'in zerine kurun yadrmaya baladlar. Beni Jeep'in iinde sanyorlar. Durup orada, yattm yerden onlar izliyorum. Mermilerin kara saplannn ayr bir gzellii v var. Kara saplanrken ayr bir ses karyor mermiler. Jeep, atlan kurunlarla delik deik. Frlayp kamaya balyorum. Gryorlar beni. A Ardma dyorlar. Gemerek'te evler hep bahe iinde. Baheler, birer m metre yksekliinde yl ta duvarlarla evrili. Ben nde, jandarmalar arkada, kouyoruz bir baheden bir baheye. Bir duvardan atlayp yere yatyorum, ya ayaklarnn dibine ate ediyorum, ya balarnn bir kar stne. Onlar da yatyorlar ben atee balaynca. O zaman kalkp kouyorum, br duvar ap yine yatyorum yere, yine atee balyorum. Bylece biraz dinlenmi de oluyorum. Byle iki t tur atyoruz, dnp duruyoruz Gemerek'in iinde. imdi herkes sokaklarda. Herkes durmu beni seyrediyor. Yanlarndan geip atlyorum duvar. H Halkta bana kar hibir hareket yok. Bir kadn, evinin kapsindan, az tede beni seyreden k kocasna sesleniyor: --Herif, gel orban i, souyacak; yine gider seyredersin!-ocuklar, ben ate ettike alklyorlar. Kiminin e elinde ayiekleri; hem beni izliyor, hem ayiei yiyorlar.

Bir buuk saat kadar sryor bu kovalamaca. Bir ara, stne hoparlr balanm bir taksi kyor ortaya. Hoparlrden acmasz bir ses unlar sylyor G Gemereklilere: --Ben Belediye Bakannz! Komnist Deniz Gezmi, Gemerek'te. Silah olan silahn alsn, av tfei olan av tfeini. Silah olmayan da tala sopayla saldracak. H Herkes hazrlansn! Yakalayacaz onu!-Gidiyor. Halkta bu uyarya kar hibir kprt olmuyor. Kap izimi kaybediyorum. Artk jandarmalar da yok ardmda. Dolayorum. Bir elimde otomatik; kayndan omzuma asmm. Gerekirse rahata kullanacam. Bir elim bota. G Gerekli olabilir bu elim. Bir ocua yakayorum; on sekiz, on dokuz, yalarnda. --Bana Belediye Bakannn evini gster,-- diyorum. --Peki Deniz Aabey,-- diyor, --gstereyim.-ok rahat. ok sakin. stelik kendisine soru sormu olmamdan da ok honut. Hani, yardm etmi olmann sevinci iinde bir yabancya yol falan gsterirler ya, bu ocuk da ylesine mutlu bir rahatlk iinde davranyor. Dyor nme, yryoruz. B Bir evin nnde duruyoruz. --Buras, aabey,-- diyor. Gemerek Belediye Bakannn evi. Az nce beni halka lin ettirmek iin hoparlrle arda bulunan a acmasz bakann evi. Tanacaz. Bir omuz atyorum kapya, giriyorum ieri. Belediye Bakan, evinde; sofada, masann banda; b bireyler attrmakta. Beni yle birdenbire evinin iinde, karsnda grnce yerlere atyor kendini, ayaklarma kapanyor u utanmadan.

--Ben bir ey etmedim, ben bir ey etmedim,-- diye y yalvarp duruyor. Bir odadan kars, iki kk ocuuyla kyor. K Kadn akn. Bir yandan da o balyor: --Bunlara ac, bu yavrulara ac.---Allah belanz versin!-- deyip atyorum kendimi d dar. Karl yollara dyorum yine. Gemerek'in dna kyorum. Tarlalardan yryorum. Ondan sonra o ukur hikayesi oldu ite. Son dtm pusu. Yakalandm. Tarlada. Bir ukurun iinde. Tarla. Vck vck amur. Karl amur. Aralksz y yamur yayor. Sulusepken. Parkamn baln bama ekiyorum. Ellerim yor. Eldivenlerimi, bir yerlerde, silahm daha rahat kullanaym diye atmm. Eldiven de yok. Hava b buz gibi. y Bir ukurdaym. u iinde bulunduumuz hcre kadar bir ukur. Ayaa kalknca ykseklii gsme g geliyor. epeevre sarlmm. Btn arabalarn farlar ukurun zerinde. Jeep'lerin zerine A-4'leri kurmular. Sama soluma yamur gibi mermi yayor. Mermiler, sapland yerden amurlar savuruyor havaya. Farlarn aydnlnda, yaan sulusepkeni renklendiriyor havaya savrulan amurlar. ukurun dibine arkast kmm. Bir torbann dibinde gibiyim. U harfi gibiyim: Ayaa kalksam, bam ukurun dnda kalacak. Mermilerden korunmak iin ya melmek, ya da byle ukurun dibine arkast kmek zorundaym. ukurun dibi kar. Yattm yerden yukarlar seyrediyorum, ukurun apaydnlk stn. Sanki donanma fiekleri patlyor t

tepemde. Korkun gzel bir renk cmb. 'Cvvv' diye giriyor amura mermiler, amuru savurup datyor havaya. Farlarn aydnlatt sulusepkenle birlikte stme bama sanki renk renk koca b bir dnya yayor. ok gzel bir grntyd. Yarm saat, bir saat kadar srd bu. Mermim ok az. Bir sre sonra bitecek. Daha nce dtm pusularda ok mermi yakmtm. Yusuf'u ararken, dtm iki pusudan syrlmaya alrken m mermilerin ounu yakmtm. Ara sra, dorulup bam yavaa karyorum boluktan, bir el ate ediyorum. Nereye? Bolua. ldrmek iin ate etmiyorum. Zaten gremiyorum ki. Her yanda gne gibi yanan farlar. Gnelerin ortasndaym. Gecenin iinde, yamurun altnda ve gnelerin ortasndaym; tam ortasnda. Ve rastgele yakyorum m mermiyi. Aklma ilk gelen, Mayakovski'nin u dizeleri oluyor: Susun artk konumaclar Siz savdnz sranz Sz sras mavzer arkadata imdi o konuacak. Bu dizeleri geiriyorum aklmdan ve dorulup bir mermi daha yakyorum. Sonra sinip yine bekliyorum ukurun dibinde. Neler gemiyor aklmdan. te orada lm de dndm. lm pek rktc gelmiyor insana. Yine de lm kabul edemiyorsun. K Kesin bu. O ara bilimi falan dnyorsun. ki yzyl yzyl sonrasn dnyorsun. Bilimin insanla getirecei eyleri. inde bulunduun durum anlamsz geliyor sana, sama geliyor. Ionesco'nun oyunlar gibi bir ey. Yaaman gerektiini kavryorsun. Bilim alm ban giderken, karndaki bir yn insann ne kadar kk eylerle, kk ve yanl eylerle uratn dnp acnyorsun. erliyorsun. Hem de ne a adna? Kim adna? nsanln geleceini ve senin o gnleri gremeyeceini

dnyorsun. Mthi hzn veriyor bu sana. Bir yanda esiz gzellikte bir gelecek, bir yanda btn o gzellikleri gremeyecein duygusu. Naslsa leceim, diye dnmeye balyorsun. Oysa mermi vard yanmda daha; azalmt ama v vard. Birazdan bir bomba savuracaklar zerime, ukurun i iine; paralanp gideceim, diyordum. lp gideceksin. lk anda lmeyi istemiyordum, hi istemiyordum; yani birdenbire. Belki yaralanmay, rahat ve yava b bir lm belki. Sonra, dnyann drt bir yannda len bir sr yurtseveri, devrimciyi dnyorsun ve bir ara rahat bir lm dnm olmaktan utanr gibi oluyorsun. Bir devrimci nasl lmesi gerekiyorsa yle lmeli, d diyorsun. Dorusu da bu. Ve daha nce hi aklma gelmeyen birtakm anlar geiyordu gzlerimin nnden. Bir film gibi ve ok hzl geiyordu. rnein, ocukluk gnlerim geliyor gzlerimin nne. ocukluum. Baheli bir evimiz vard; ieklerle d doluydu bahemiz. O ieklerin arasnda oynaym... Sonra anszn bir sevgili. ok buruk bir duyguydu b bu. Sevgili'nin gl, oturuu, dn. Kesin ve ok net grntler bunlar. Anlk ama k kesin ve net grntler. Renkli bir film gibi. Sevgili'nin o anda belki de evinde oluu, scack b bir odada oluu, belki de neeli oluu, glyor oluu. Ve btn bu hatrlananlara kar, yaayanlara k kar iinde kk de olsa bir kskanlk. Daha bir sr grnt: niversite gnleri, Beyazt Alan, Beyazt'n ara sokaklar, polisle atmalar, br arkadalar. Sonra, hani gazetelerde sosyete dedikodular kar ya, onlar geliyor aklma, o haberlerdeki kiiler. Ve anszn, lmemek, yaamak ve savamak istei yine. Bunlar yeniden kabarveriyor, byyor iinde.

Dman bildiklerinle savamak, onlarla mcadele etmek i istei. Sonra len arkadalarm geldi aklma. Daha ok d da Taylan' hatrladm orada. Sonra Filistin'deki ocuklar. Anszn ok gln bir ey de geliyordu aklma. Ve en nemlisi, kantinlerde, Siyasal kantininde filan 'halk sava' zerine scack aylarn ierek tartanlar, b brakmayanlar geirdim kafamdan o an; Bilgiler Fakltesi tartanlar, mangalda kl garip bir fkeyle.

Gln geliyor btn bunlar sana; alabildine h hznleniyorsun. Mthi cann sklyor. ok ksa sreler iinde bunlar geiriyorsun kafandan bir bir ve drt bir yann sarlm. ukurdasn. Elli altm metre kadar tendeler. Tam bir emberin o ortasndasn. Arada silah sesleri kesiliyor ve --Teslim ol!-- sesi d duyuluyor. Bam yavaa ukurdan karp, sesin geldii yne bir kurun skyorum, yine siniyorum ukurun d dibine. ukurun eperinde allar var, dibinde kar. Birka mermim kalm. Son mermiyi kendin iin saklamak istiyorsun. Gerekirse vuracaksn kendini, son mermiyi kendine s skacaksn; ellerine dmemek iin. Bunu dnrken, gariptir ama, lm korkusu yok. En kk bir ekinme yok. Namluyu evireceksin kendine, basacaksn tetie, tamam. ok rahat bu. N Namluyu akana dayayacaksn ya da azna. Kurunu yreine skmak. in elvermiyor buna. Yreine kyamyorsun. Yrek, garip bir deer kazanyor o orada. Kendi kendime orada, namluyu azma sokup leceimi, ac duymayacam, bylece kurtulacam falan da dnyordum. Ama bir de bunun, iin kolayna k kamak olduu geliyor aklna. Vazgeiyorsun.

ki mermim kalmt. Mermiler tkenince ukurdan kmay dndm. Bam dik kacam. Vururlarsa vuracaklar. Bam dik gideceim lme. Ama ya vurmazlarsa? O zaman yakalayp ikence falan yapacaklar sana. kence, yine de kolay geliyor. Bir gn boyunca srerse dayanabilirsin. Onun acs nasl olsa geer. Zaman nasl olsa akp geecek, ikencenin aclar da nasl olsa bir sre sonra silinecek, kalmayacak, diye dnyorsun. On be gn nce ikence grseydim, imdiye oktan gemi olacakt, unutmu olacaktm. B Bunlar dndm orada. Kararlydm. Dayanacaktm ikenceye. Konuturamayacaklard b beni, zlmeyecektim. Kesin kararlydm bu konuda. Silahm attm birden. O ara ate de kesilmiti: --kyorum!-- diye bardm. ktm. Ate eden olmad. Parkamn baln syrp geriye attm. Bam dik. Bir elim cebimde, bo tabancamda. Bo, ama olsun. Umursamaz bir hava takndm. Oysa her an bir mermi bekliyorum, her an bir mermi gelip bir yerime saplanacak diye bekliyorum; ha geldi ha gelecek d diye. Elim, cebimdeki tabancay smsk tutuyor. Halka teslim edilebilirim. Bo tabanca o zaman gerekli olabilir. Lin falan geiyor aklmdan. Smsk sarlmm t tabancama. --Dur!-- falan diyorlar. Bir yn ey sylyorlar. Artk duymuyorum sylenenleri, anlamyorum. Biliyorum, gryorum, seziyorum: btn namlular zerime evrili. Her namlunun ucunda ben varm. Mthi rpertici bir ey, ama mthi de gurur v verici bir ey.

Kum gibi asker kaynyor evrede. Tarladan yola iniyorum. Gemerek'e giden yol. Gemerek ynnde yryorum. Hala her an bir kurun b bekliyor bedenim. Etimle kemiimle bekliyorum. --Kayseri Emniyet Amiriyim!-- diyor bir ses. --Seni t teslim alyorum!-Tepkim byk oluyor. Hi tasarlamadm bir tepki bu. Dnmediim, beklenmedik bir tepki. Elimi c cebimden karr gibi yapyorum. Uzaklaveriyor. Yryorum. Bir albay kyor yoluma. Yumuak bir sesle: --Teslim ol Deniz,-- diyor. Tatl bir ses. Belli ki radikal biri. Rahatlyorum. yleyse yalnz deilim. Yanmda bizlere yakn biri v var. Bir arabaya binip yola koyuluyoruz. Yakalandmda saat gecenin 02.30'u faland. Beni alp doruca Kayseri'ye gtrdler. Ellerim kelepeli. ki yanmdaki iki iri adama kelepelemilerdi beni. Yolda boyuna soruyorlar. Konumuyorum. Kayseri'ye varyoruz. Geceyars. Valinin karsna karlyorum. --Yakalandn m sonunda?-- dedi Vali, kmsemeye alarak. --Sen bir kulsun, kul kalacaksn!-- dedim. Hi beklemiyordu. App kald. Szmn altndan k kalkamad. ekip gitti. ay getirdiler. Polisler dnp duruyor evremde. Garip bir sayg duyuyor gibiler. Hibir kaba sz, kaba davran y yok.

--Aabey ne istersin?---Bir istein var m aabey?-Bir de u var: ok duygulanyorlar. Hele ilk yakalandmda, Kayseri'ye gtrlrken iki koluma kelepeyle balanan iriyar o iki polis, Ankara'ya gtrlmde yine ayn arabadaydlar; aladlar yolda. steyerek yapmadklarn sylediler, zntlerini belirttiler. Ankara'ya jandarma pikabyla ve konvoy halinde girdik. Saat, sabahn sekizi faland. Yollarda insanlar. lerine gidenler. Okullarna giden renciler. Yamur yayordu. Islak bir Ankara sabah. Sevdiim s sabahlardan biri. ileri Bakanlnn nne geliyoruz. ndiriyorlar arabadan. Tam ileri Bakanlna girecekken, kalabalktan biri --Yuh!-- diye baryor. Yryorum zerine, iki adm atyorum. Polisler o kadarna i izin veriyorlar. Kayor --yuh-- eken. Giriyoruz ieri. ileri Bakannn karsna karlyorum. ok keyifliydi. Ayaktayd. Odas, sabahn sekizinde g gazetecilerle doluydu. Ben hep bam dik tutmaya, canl, dipdiri grnmeye alyorum. Nasl bitkinim oysa, ayaklarm glkle srklyorum. Ayakta duracak gcm yok. A Ama belli etmiyorum. --Gemi olsun,-- dedi ileri Bakan, glerek. Suratna baktm pis pis. Hibir karlk vermedim. Bakan, gazetecilere dnd: --u pejmrde klkl adam, Halk Kurtulu Ordusunun k kahramanym,-- dedi. --Beenemedin mi,-- dedim. --Tabii kahramanym. Trkiye Halk Kurtulu Ordusunun savasym. Ne olduklarn gsterdiler. Bundan sonra da g gsterecekler,-- dedim. --Nereye gidiyordun?-- dedi. --Devrime,-- dedim. Duvardaki haritay gsterdi, haritada Sivas' gsterdi.

--Buradan m gidiliyor devrime?-- dedi. --Senin kafan almaz byle eyleri,-- dedim. --Karnza b bir gn dikildiimiz zaman anlarsn,-- dedim. --Trkiye'de bir tek ordu vardr, o da Trkiye C Cumhuriyeti ordusudur,-- dedi. --Onun iin Demirel ve senin gibi uaklar, hemen i istifay bastnz,-- dedim. Sinirlendi. zerine yrr gibi yaptm, bir adm attm. Geriledi. ard. Dehetli bir panik havas iinde, elini k kolunu sallayarak, kekeleyerek, --G-g-gtrn bunu,-- dedi. Srkleyerek kardlar beni odadan. --Gstereceiz sana da, senin gibilere de, Amerika'nn g gvenilir uaklar!-- diye bardm kapdan karlrken. Grdm: gazetecilerin yzlerinde byk bir aknlk v vard. Odadan karp beni Emniyet Genel Mdrnn o odasna soktular. Emniyet Genel Mdr, durmadan --Bakanmza... B Bakanmza... hakaret etti,-- diye syleniyordu. --Sen de uaksn!-- dedim ona. Svdm. Byle bir davran beklemedikleri iin herkes aknd, hepsinde tam bir panik havas vard. Bir ben bu paniin dndaydm. Gazeteciler de panie kaplm g gibiydiler. --Ben uak deilin,-- dedi Emniyet Mdr. --yle olmasan bugn burada olmazdn,-- dedim. Alp emniyete gtrdler beni. Emniyette de davranlarm ayn. Komiserlere, polislere, emniyet mdrne, hepsine tepeden konuuyorum, a aalayc szler sylyorum.

Akam olacak, saat 17'de herkes ekilip gidecek v ve ikence balayacak, diye dnyorum. Drdnc gne girmiim, alk, uykusuzluk, yorgunluk bitirmi beni. Son gcm kullanyorum, d direniyorum. Saat 17 oldu ve ikence balamad. radeyi sfra indirecek bir ila verdiler: ne yapacaklard, yaptrmadm. Zor kullanarak yapmak istediler, direndim; baaramadlar. Hap setim. Aldm hap. Biraz azmda tutarm, diye dnyordum. kinci ube Mdryle bir komisere de birer hap i iirdim. --nce siz iin, sonra ben ieyim, yoksa imem,-d dedim. Birer hap yutmak zorunda kaldlar. Koullandryorum kendimi ve boyuna bask yapyorum k kendime: --Sylemeyeceim. Sylemeyeceim. Byle yaparsan, hap da olsa, sylemek istemediin eyleri sylemiyorsun. la gevetiyor. Ama kendini koullam olman nemli. Orada da polisler sayg duymaktan kendilerini a alamadlar. Direnirsen sonu hep byle oluyor. Birka tanesi bozuluyor tabii bana; birka tybozuk, mthi sinir oluyor yaptklarma. Ama oradakilerin b byk ounluu saygl oldular bana. Asacaklar herhalde. Bu, o gnk politik ortama bal. Faizm glyse asar. Politik bir mcadele veriyoruz. Snf mcadelesinin artt dnemlerde yasa masa kalmaz. Hukuk, ancak denge durumlarnda vardr ve iler. Siyasal iktidar iin pek tehlikeli deilsindir, o onun da pek bir gc yoktur, hukuk vardr o zaman.

Gerici snflarn en gl iktidardr faizm. yi sordun. Evet lme gidiyor bu yolun sonu, idama gidiyor. Biliyorsun bunu. Yakalandn andan balayarak bunu hep biliyorsun. Hele hcreye tklp da dnme r rahatlna erince; yine ayn ey: idam, lm. Ama, biliyor musun, pek de korkun gelmiyor b bu sana. Umut mu? Umut her zaman var. Umutsuzluk diye bir ey yok. En azndan, 'Kaabilirim,' 'Kurtulabilirim' d diye dnyorsun. Ama balanmay dnmyorsun. karlacak b bir af'f dnmyorsun. O yok ite. Ve bir devrimcinin idama nasl gideceini, bir mitinge, bir eyleme gider gibi gideceini kar devrimcilere ve herkese gstermek gerektiini dnyorsun. nan, bunda hibir ekincem, en kk bir t tereddtm yok. O sahneyi ok iyi somutladm: dam gn gelip atnca, o sevdiim, altm g giysilerimi giyeceim: postallarm, parkam. Beyaz lm gmleini giydirmek isteyecekler, g giymeyeceim. Kesin. Direneceim ve giymeyeceim. yle her zamanki eyleme gidi tavrmla gideceim. Yok, tra falan da olmayacam. Gidip, oturup, nce bir sigara yakacam orada. Sonra demli, scak, gzel bir ay ieceim. Ha bak, Rodrigo'nun o nl gitar konertosunu dinlemek isterim orada. Bak, bunu ok isterim. Sanrm, aslacak bir insann son isteini geri evirmezler. B Bunu isteyeceim. Avukatlarmn idamda bulunma haklar var. Onlarn orada olmalarn isteyeceim; kesin isteyeceim. Gelecekler. Gelmeleri gerek. nk bizden sonrakilere umut verecek bu sahne. Aslmz grltye gitmemeli. pe nasl gittiimizi, gelecek kuaklara anlatacak d doru drst, gvenilir grg tanklar bulunmal orada.

Bir devrimcinin lm bile, normal eyleminden, n normal mcadelesinden soyutlanamaz. Bir de kendim kp urgan kendim geireceim boynuma. Bunu ok istiyorum. Cellat falan sokmayacam y yanma. ren bir ey. Ve dnp oradaki heriflere diyeceim ki: --Burada len yalnzca benim bedenimdir, ki zaten lmlyd, lecekti. Ama dncemi ldremeyeceksiniz, lmeyecek, yaayacak,-- diyeceim. Sonra avukatlarma dneceim: --Sizler de, gelecek kuaklara bizler adna tanklk edin,-- diyeceim. --Grn ve tank olun: Bir devrimci lme byle gider i ite; bayram yerine gider gibi.-unu da syleyeceim: --Herhangi bir trafik kazasnda lmekten falan da gzeldir bu.-mam falan gelirse dua mua etmek iin, ...tir edeceim. Bak; sana bir ey syleyeyim: urada grdn arkadalarn hibirisinde, inan ki, farkl bir dnce yok. Hepsi de benim gibi gidecekler lme. ok iyi biliyorum bunu. te en iyi rnek Yusuf. Vurulup da kendine geldii anda syledii ilk szleri bilirsin: 'Kahrolsun Amerikan emperyalizmi. Biz Amerikan emperyalizmine kar dvtk. Yaasn bamszlk sava. Yaptklarmdan da ok honutum.' Byle demiti Y Yusuf. Bu byle olmaldr. Ve soracaklar bana. Vasiyetim u olacak: --Cesedim y yaklsn,-- diyeceim. Bunu kesin isteyeceim. --Cesedim yaklsn, kllerim de belirsiz bir yere savrulsun.-Bylece hem benim isteimin dnda imam, mezar, dua gibi eyler olmayacak; hem de aslolan inancmdr, dncemdir, asl onun nemli olduunu kantlam o olacam. Dncedir aslolan, nemli olan. Bamszlk sava nasl olsa bitmeyecek, srecek; b bizden sonra da. lme kar btn bu yreklilii, sana dnya grn v veriyor. Kazancakis'in o romann bilirsin: 'Gnaha Son ar.' O kitabn son blmnde bu duyguyu ne gzel

anlatr Kazancakis; mcadeleyi brakmamann, mcadeleden kopmamann o byk sevincini ne gzel anlatr. te o sevinci duyuyorsun, o byk sevinci. Bu kavgann atei insan yle bir saryor ki, seni insanlktan karp insanst bir yaratk durumuna g getiriyor. Bak dostum, u grdn arkadalarn hepsi de aslacak belki. Hepsi de idamla yarglanyor, biliyorsun. Bu ocuklarn ya ortalamas yirmi bir falan. Gencecik ocuklar. Gryorsun, ark sylyorlar. Buradan kp kurtulsalar bile bunlarn byk ounluu darda kesinlikle urada burada vurulup lecek insanlar. Korkular yok. nanlar var. nanm adam g gldr, korkmaz. Bunlar, okullarnda da kendilerini kabul ettirmi insanlar. Hepsi de okuduklar okullarn en baarl rencileri. Snflarnn ya birincisi, ya ikincisiydiler. Bak ite, u imdi nmzden geen Semih (Orcan) faklteyi onunculukla falan kazanm. Bunlarn ou lisede iftihara falan gemi. Rastlant deil bu. Btn devrimcilerde rastlanan ortak zellik. ok nemli bir etken; namuslu devrimcilerin kafa yaplar bakmndan gerekten ok nemli bir etken. Hani bu ie girimeseler, bu kurulu dzene kar kmasalard, inan ki bu bozuk dzenin en sivri noktalarna hzla trmanr, ykseliverirdi hepsi de. Yani bugnk bozuk dzenin iinde bile en yksek mevkilere kolayca gelebilecek apta insanlar hepsi de. Hepsi yle. Prl prl zeka yapsna sahip insanlar. 1952 doumlu, on d dokuz yanda ocuklar var aralarnda. Ama bak, arklar syleyerek lme kar savunma hazrlyorlar. Sen de grdn, sen de okudun savunmalarn bir blmn; ipin ucundayken bile kimse kendini savunmaya kalkmyor, kimse kendi ban kurtarmaya almyor. Devrimci tavr budur. Sanki savunma deil de, Trkiye'nin sorunlarn inceleyen bir kitap yazyor gibiler. Amalar yanlmamak, Trkiye'nin sorunlarna gereki adan yaklamak, g gereki, somut zm yollar getirmek. Dedim: On dokuz yanda insanlar var aralarnda. yle sanyorum ki, lme kar duyulan bu duygular, b btn devrimcilerde vardr. Bu ie girdik bir kere. Sonuna kadar da gtrecektik. Hibir pimanlk duymadk yaptklarmzdan; hibir zaman. Yaptklarnn kesin doru olduuna inanyorsun. Tam bir devrimci gibi davranmaya alyorsun. Kesin

p pimanlk yok. Yanllarmz oldu tabii. Ama byk yanllar d deildi. Evet, 12 Mart' beklemiyorduk. Beklediimiz o deildi. Radikal bir hareket ok eyi deitirebilirdi. ok yazk oldu. Severim ben askerlii. Ankara'da saklandm evlerin bir ksm subay arkadalarmn evleriydi. Hepsi deil, ama beni saklayanlarn ou subayd. Ev deitirirken o subay arkadalarmn resmi klklarn giyerdim. Kimse kukulanmazd benden. Subay klyla A Ankara sokaklarnda az m dolatm. atma. Normal silahl atmada, sk sk vurulduunu sanyorsun. Aldn yarann scaklyla vurulduunu daha anlamadn sanyorsun. Gerekten yaralandm m m, diye arada bir yokluyorsun kendini., Ama atma srasnda yaralanm olmann, kesin, h hi nemi yok. atma srasnda aknla kaplmyorsun. Eitimin b byk yarar var bunda. Daha nce Filistin'e gemitik. El Fetih'te olmutuk. Orada grdmz eitimin ok yarar oldu bize. Y Yaptn bilerek yapyorsun. Hi panie kapldm olmad atmalarda. atrken ve yakalannca, l olarak byk devrimcileri dnyorsun. Bir devrimci nasl davranr, diye dnyorsun. Che Guevara nasl davranmt diye geiriyorsun kafandan. Onu ve onun gibileri dnyorsun. Sen yazdn ite Che Guevara'y yknde; nasl davrandn bilirsin o adamn. atmada ite onlar gibi davranmak gerektiini dnyorsun, b bunu istiyorsun. Hep bunu dnyordum: atrken de, yakalannca d da onlar gibi davranmak. atma srasnda, pusuda beklerken, urunda kavgaya girdiim insanlara sevgi duyuyordum. Urunda mcadeleye girdiim kyllere, iilere, zellikle de

ocuklara. ocuklar dnyordum sk sk. Mthi bir sevgi, m mthi bir zlem duyuyordum onlara. Refleksler, silahl olaylarda, atma srasnda, ok iyi alyor. Arabalarn n farlar, klar taryor bizi. Arabalarn ynlerini deitirerek taryorlar seni. Srekli y yer deitiriyorsun, hedef olmamak iin. Yerler slak, amur. Yorgunsun. Oturduun yerden hi kalkmak gelmiyor iinden. Uykuyu zlyorsun. yle garip, eliik b bir durum ite. Eskiehir yolu zerinde Yusuf arabay arampole y yuvarlamt. Bilerek, isteyerek yapt bunu. Yirmi otuz araba dolusu polis geldi. Gece. Btn arabalarn farlar yanyor. Polis arabalarnn tepesindeki mor kl frfrlar durmadan dnyor. Bir sirk grnts sanki. Elence yerinde gibisin. S Sanki Lunapark'tasn. Heyecanla olanlar izliyorsun. Pusudayken mthi bir rahatlk var. Kesin byle. A Ama lme kar da buruk bir hzn var iinde. ehir ii olaylarda, arabayla durmadan yer deitirirken arkana taklan her arabadan kukulanyorsun. Ardndaki her arabaya polis arabas gzyle bakyorsun. K Kanlmaz bir duygu bu. Srekli izleniyorsun. Hep bir avlanma alannda gibisin. Zaman zaman kendini bir av hayvan falan gibi hissediyorsun. Srekli izleniyorsun, srekli kovalanyorsun nk. lm gelip kapna dayandnda, bu tr bir mcadeleyi srdrdn iin, ortaya koyabilecein her eyi ortaya koymusun gibi geliyor sana. Mutluluk veriyor insana bu. lm rktc deil. O tehlikeyle burun buruna

gelmedike, lm somutlamadka, hi aldrmyorsun, hi takmyorsun lm. Ama lmle yz y yze gelince, ite o zaman garip bir hzn balyor. Btn bu olaylarn iinde ilk lm korkusunu, arkla'da Yusuf'u vurduklar zaman duydum. ok daha nce de duymutum bu korkuyu. lm korkusuyla ilk 1966'da karlamtm. ok eskidir o hikaye. Bir de, btn bu olaylar, bu aclar, gelecek kuaklarn belki de hatrlamayacan dnyorsun. Btn bu aclar, skntlar onlar iin ektiini ok iyi biliyorsun oysa. Ve birden, kendi andan baknca, bir kii olduunu, yani biricikliini, iine girdiin atmann bir kiinin atmas olduunu, lrsen bir kiinin lmyle leceini ve bunun, o byk kavgann iinde n ne kadar nemsiz kalacan dnyorsun bir an. te Vietnam. Milyonlarca insan lm. Her biri, bir yn ac, bir yn sknt ekmi ve lm. len bir yn devrimci. Ama her len, bir kiilik lmn lm. Ve gelecek kuaklar, --Be yz kii falan ld,-- diye bilecekler ve geip gideceksin o be yz kiinin i iinde. ektiin aclarn gelecek kuaklarca da bilinmesini i istiyorsun ister istemez. Silahl atma srerken lm korkusu yok, hi yok. Ama pusuya falan dp de dnme frsat bulunca, yani beklerken, lm geliveriyor insann aklna, ister istemez. Ate ederken, atrken bu korkuyu y yaamyorsun; daha ok da taktik falan dnyorsun. yle sanyorum ki lm karsnda duyulan birtakm d duygular btn devrimcilerde vardr. Ama mahpusluk kt ey. ok kt. Bir devrimciye en ok koyan da, mahpus olmak, eylemin dnda kalmak. Korkun bir ey bu. Hibir ie yaramaz oluyorsun; hibir ey yapamaz oluyorsun, k kahroluyorsun. Korkun bir ey bu.

Fizik ikence hi nemli deil; insan pek etkilemiyor. D Dayanyorsun. nemli olan psikolojik hikaye. stanbul'da bir keresinde on kii filandk. Bizi sralamlard karlarna. Makineli tfek gibi aralksz sorular soruyorlard, ksa ksa. Yant vermemek ok g oluyor. Ben orada, soru sorulunca, hi dnmeden svyordum. ok iyi oluyor. Biraz dnmek, bir an duraksamak bile, yze o anda vuran ifadeyle, p polise bir ipucu verebiliyor. Bir de ara sra gelip alay ederler, yzn eller biri, alay ederek --una bak,-- falan der. Mthi sinir bir eydir. Yani kiiliini yok etmek isterler o anda. Kesinlikle duracaksn, aldrmayacaksn, sinirlenmeyeceksin. ok nemli. Yakalandn. Adamlar gelip gelip vururlar sana, o olmadk hakaretlerde bulunurlar. Btn bunlara kar devrimci taktik u: Sveceksin. Elin botaysa vuracaksn. Ellerin balysa tkreceksin yzlerine. Hi aadan almak, sinmek yok. Falakaya falan yatracaklar belki. Direneceksin. Falakaya bile glkle yatracaklar seni. Boyun emek y yok. Ve onlardan hibir zaman hibir ey istemeyeceksin. S Sigara bile. Byle yaptn m, herifler eziliyorlar karnda; hele ikenceden sonra byk sayg duyuyorlar sana. kenceye senin onca dayanman ve devrimci tavrn, heriflerde b byle bir etki brakyor. Yakalannca, kar devrimcilerin eline dnce, ok pis, ok korkun bir durum oluyor. Yakalayanlarn yzlerindeki o keyifli grnm. Byk bir ey baarmlar sanki. Mthi piman oluyorsun o yzleri g grnce. rfan' (rfan Uar'n anlattklarn kitabn ileriki sayfalarnda okuyacaksnz.) dinledin ite. kenceyi asl o yaad. Hem de korkun yaad. Onun gibi direnebilmisen, dayanabilmisen, daha sonra ikinci kez ellerine dsen bile yle pek ikence yapmyorlar artk. Yalnzca kzgnlktan, fkeden dvyorlar seni. Bir bok uval gibi kaldrp bir hcreye atyorlar. Dayak falan hi kalr i ikencenin yannda.

rfan da anlatt: stanbul'da btn ikenceleri yneten Ilgz Aykutlu'ydu. stanbul Birinci ube Mdryd. Faistlerleydi. Biliyor musun, edebiyat okudu o; stanbul Edebiyat Fakltesinde okudu. Edebiyatn bir insanda ikence duygusunu yok edemeyiine ayor insan. Olmaz yle ey. yi bir edebiyatn o olduu yerde ikence mikence olamaz. Grdn ite rfan'n tabanlarn. Getirildii ilk g gnlerde et kalmamt tabanlarnda. Kemikleri kmt. Falakada tabanlardan kan fkrmasn sormutun rfan'a. Unuttu o anlatmay. yle oluyor: Sopay yedike deriyle et ayrlyor birbirinden. O bolua, o araya kan doluyor. Deri de birka yerinden delinince, svyla dolu bir torba dn, vurduka o deliklerden k kan dar fkryor. rfan'da bu deri de kalmamt. Sinan'n lmnde, burada, arka hcrelerdeydim. Ne gazete, ne radyo, hibir ey verilmiyordu. Sinan'n lmn ancak on be yirmi gn sonra rendim. Mcadeledeyken, kavgadayken, savarken, arkadann vuruluu, l pek koymuyor insana, ama eylemin dna itilmiken, arkadann lm ok deiik o oluyor. Sinan'n lmn duyunca iim kinle doldu. Demir parmaklklara sarldm. O parmaklklar paralayp d dar frlamak isteiyle doluverdi iim. Ama alamyor insan yine de. Hi alamadm b ben. Alayamyorsun. ki erkek kardeim var. K sempatizan. Bynn bu ilerle ilgisi yok. Babam iyidir bak. Onun gazetelerde kan demecinin ou yalandr. Dostuzdur onunla. zlyor tabii. Ama biliyor musun, onlar pek dnmyorum. Dnya grmz byle yapyor bizi herhalde. ylesi duygulara pek y yer kalmyor. ::::::::::::::::: UZUN NCE BR YOLDAYIM ::::::::::::::::: Deniz, konumamzn noktaland bir yerinde, birden a

ayaa kalkm, gerinmi, --Yoruldum ben reis,-- demiti. --Biraz avluya kacam. S Sana Yusuf'u gndereyim, biraz da onunla konu.-O gn Deniz'le konutuklarmz, gerekten yorucu konulard. Gelecek lm de, lmn biimini de sormutum o ona. Yantlamt. imiz yorulmutu. Ve Yusuf Arslan gelmiti yanma. imdiye kadar hi ba baa kalmamtk onunla, hi o oturup konumamtk. Topa gibi bir ocuktu. Sk, tknaz, ksa boylu, olduka i iine kapank biri. Hi gsterii yok. Yine Deniz'in dank yatana oturduk, karlkl. Y Yalnzz. ocuklar, beton avluda bara ara voleybol oynuyorlar. Yusuf ekingen. Ne anlatacan bilemiyor. Anlatmay da gereksiz gryor sanki. Deniz ok konukan oysa. Ben sorularla amaya alyorum Yusuf'u. Ben sorduka dnyor, rahatlyor, anlatyor. Hi sslemeden anlatyor, y yalnkat anlatyor. Olaylara dardan bakyor sanki. Kendini hi ar d duyarla kaptrmadan, soukkanl bir tavrla yantlad sorularm. Olaylarn inceliklerine inebilmek iin sk sk kestim konumasn, aralara girdim, ayrntlara indirdim onu. nk olduka ksa ve genel izgileriyle anlatyordu yaadklarn. Anlatt konu bitince de susuyor, nne bakyordu. A Ayrntlarla biraz olsun gelitirdik konumamz. Onun bir gn uzak bir keden syledii bir trky imdi de duyar gibiyim: Uzun ince bir yoldaym Gidiyorum gndz gece Bilmiyorum ne haldaym Gidiyorum gndz gece En sevdii trkym bu. Veysel'in trks. Sonradan anlattlar: Aslmadan nce o gn, kapatld h

hcrede, srekli bu trky sylemi. ::::::::::::::::: YUSUF ARSLAN anlatyor ::::::::::::::::: arkla'dayz; Deniz'le ben. Ate ediliyor zerimize. Yanllkla tel itli hkmet konann bahesine g girdik. Deniz atlad itin zerinden. Ben tam bacam itin zerinden atarken, havada v vuruldum; dtm yere, kalkamadm, kaldm orada. Kurunu yiyince bir scaklk, bir yanma duydum y yalnzca. Hemen baylmm. On be dakika kadar tam baygn kalmm. Sonra biraz kendime geldim. Yar baygndm. Hafif kar serpeliyordu, h hatrlyorum. Yar baygnken, Deniz'in, elindeki makineliyle t tarayarak uzaklatn duydum. Bir de bar arlar. Ben yzkoyun dp kapaklanmm yere, kaldrma. Yar baygnm ve duyuyorum barlar ve m makinelinin sesini. Mthi bir iemek istei. Mthi iim var. iimi y yapmak istiyorum, yapamyorum. Kan dolmu mesaneye. Ve ac balad. Bir buuk iki saat kadar orada ylece kaldm, kaldrmda, yzkoyun. Neden sonra yanma sokuldular. Kim olduumu bilmiyorlar. Konumalarn duyuyorum, anlamyorum. --eyin olunu mu vurduk yoksa?-- diyorlar.

Telala askeri bir Dodge'a koyup Salk Ocana g gtrdler beni. Deniz'in kasabada tur attn bilmiyorum. Ama m makinelisinin sesini ve barlar ok iyi hatrlyorum. Salk Ocanda bir masaya yatrdlar. Yara ok ac veriyor. O ara srekli adm soruyorlar, kim olduumu renmek istiyorlar. Soranlar polis ve jandarma. Sylemiyorum adm. Hibir ey sylemiyorum. Beni tanyamadklarn anlyorum. Adm sylersem kaann Deniz olduunu hemen anlayacaklar. Onun hala yakalanmadn da konumalarndan anlyorum. Susuyorum. Adm sorduklarnda acdan barr gibi yapyorum, baryorum ya da baylma durumuna giriyorum, s szde baylyorum. Salk Ocandayken, bir masann zerine uzatlmm, kasmdan yaralym ve ilgilenen yok. Yalnzca k kimliimi zmeye alyorlar. Fotoraflar getirdiler, baktlar bir bir. O zaman t tandlar beni. --Yusuf Arslan bu,-- dediklerini duydum. --Yusuf A Arslan bu,-- dediler ve ite o zaman soymaya baladlar beni. itin zerinde yaralanp kaldrma dtmde elimde tabancam vard. Bakyorum, tabancam yok e elimde. Alm biri, kim almsa. Beni soyular bile korka korka oluyor. --Dikkatli olun, kendini de uurur, bizi de,-- diyor ekingen, tedirgin bir ses. Dikkatle, zenle soyuyorlar beni, stmdekileri b bir bir karyorlar. Fanilamn stnde, Ankara'da karp sonra salverdiimiz drt Amerikaldan biri olan Baavu Jimmy'nin madalyonu vard. Bir an olarak almtm Jimmy'den. Kolye gibi boynuma takmtm; kurunun kalbime girmesini nlesin diye. Madalyonun zerindeki 'Police' yazsn okudular. k --Ne yaptk?-- dedi biri. --Gizli polisi vurmuuz.--

Sonra bunun Amerikal bir polise ait olduunu a askeri doktor akl edip kard. Sivas valisine telefon ettiler: --Acele hastaneye k kaldrlmas gerekiyor,-- dediler. Vali de, --Ben araba karncaya kadar yola karmayn,-d demi. Bir ara yaral bir kadn getirdiler. Bir eli kan i iindeydi. --Siz de adam msnz, bir adam yakalayamadnz!-d diye kt oradakilere. Beni grd, ama bir ey sylemedi. Elinden yaral olan bu kadnn, Deniz'in yanllkla vurduu kadn olduunu ok sonra rendim; a astsubayn karsym. Sonra savc geldi. Hala benim Yusuf Arslan olduum konusunda kesin bir inanlar yok. Fotoraftan beni tandklar halde hala bana adm sorup duruyorlar. Deniz'in ad d da dolayor azlarda. te o ara, --Yeniubuk'taki barikat da yarp gemi,-d diye konutuklarn duydum aralarnda. Salk Ocann ambulans olduu halde gndermediler beni. Grdm, hibir tbbi nlem alma olanaklar y yoktu oradakilerin. Ne yazk. Ad Salk Oca. D kanama durmutu. Ama i kanama sryormu. O ara, --Adn ne?--, --Nereye gidiyordun?--, --Yusuf A Arslan msn?-- diye sorup duruyorlar yine. Deniz'in yakaland haberi gelince, sonunda ben d de konutum. Adm syledim. atma olduunda, ben yaralandmda saat alt, alt buuk faland. O saatlerde girmitik Gemerek'e. Oysa Deniz'in yakaland haberi geldiinde saat gecenin i iki, iki buuu faland; o sralardayd ite.

Polisin biri, Ankara'daki polislerden birini yaralama olayn hatrlatp yzme bir yumruk indirdi. A Aldrmadm. Belimden aas plakt. Soymulard. Souktu. D Donuyordum. rtmyorlard stm. Sonunda ambulans geldi. Deniz'i yakalayan Sivas Jandarma Komutan ve Sivas Emniyet Mdr de geldiler. Ambulansa attlar b beni. Sivas'a doru yola koyulduk. Yolda hala yar belimden aas plak. Tipi. Kar. Ambulansta souktan donabilirim. Dilerim birbirine vuruyordu. Yol boyunca yar baygnlk durumundaym, b baylp aylyorum. --lyor,-- sesleri alnyor kulama. Her ey d gibi geliyor bana o ara. Nasl olup da yakalandmza b bir trl akl erdiremiyorum, inanamyorum. Sivas'a sabahn be buuunda falan geldik. Ortalk a aydnlanyordu. Vali de geldi. Ameliyat salonuna aldlar beni. Sivas Emniyet Mdr, yaamamdan umudunu kesmi olmal ki, lmeden nce ifademi almaya alt. Grevini eksiksiz yapmaya alyordu. Ameliyat m masasndaydm ve bama dikilmi sorular soruyordu: --Nereye gidiyordunuz?---Diyarbakr dolaylarna.---Ne yapacaktnz orada?---Snabileceimiz bir ky bulabilirsek orada kalacaktk, o olmazsa dar kacaktk.---Komnist bir lkeye mi snacaktnz?---Komnist olmayan bir lkeye gidecektik:-Byle sormutu, byle sylemitim. fademde yazldr b bunlar. Sonra ameliyat ettiler beni.

Ameliyat eden doktor, demokrat bir insand, gerek bir doktordu. Baka bir doktorun eline dseydim lebilirdim. Bir ara Emniyet Mdr, --Deniz'in ifadesine gre, y yannzda bakalar da varm, kamlar,-- dedi. Ona bardm hatrlyorum. Yakalandmza bir trl inanamyordum. Her ey d gibi geliyordu bana, ciddiye alamyordum. Ameliyattan ktmda, ayamdan karyolaya z zincirle balanm olduumu grdm. Odada polis vard. Doktor sk sk geliyordu yanma. Bir frsatn bulunca eiliyor, yava sesle, beni gerekten rahatlatan, umutlandran bir iki gzel sz ediyordu bana; biraz o olsun yatyordum. Ameliyatn ertesi gn babam geldi. Ancak bir iki dakika kadar konuabildik. Ona neler dediimi, n neler konutuumuzu hatrlamyorum. Babam gittikten sonra durumu iyice kavradm: Yakalanmtk. te o zaman ok zldm, byk ac duydum. Ama yakalananlar yalnzca ikimizdik: Deniz'le ben. br arkadalara gvenim tamd. Nasl o olsa kabileceimizi dndm. Hastanede doktor, hemireler, alan br grevliler, h herkes bana gerekten ok iyi davrand. Sivas Belediye Bakan, --Elimden bir ey gelmiyor,-d diyordu. Ankara'dan isteniyordum. Ameliyatm yapan o yrekli doktor diretti, bir h hafta falan vermedi beni. Ya ikinci, ya nc gnd, zatrree oldum. Y Yolda ok mtm. Yine komaya girdim. Sivas'ta drdnc gnd, Hseyin'le Nakipolu'nun yakalandn sylediler. Doktor syledi. ok

zldm. Ateim krka kt zntden. Bir hafta sonra Ankara'ya getirdiler. Karnmda iki hortum vard, bir hortum da kamta. ok eziyetli o oldu yolculuk. Numune Hastanesine getirdiler. Hastanenin bahekimi AP milletvekillii filan yapm. Beni kabul etmedi hastaneye. O durumda Merkez Cezaevine gnderildim. Cezaevinde o gece sabaha kadar acdan kvrandm d durdum. Merkez Cezaevine'getirildiim gnn gecesi yine komaya girdim. Sabah konsltasyon ve yine Numune H Hastanesi. Orada bir buuk iki ay kadar kaldm. Srekli serum verildi. Karnmda iltihaplanma vard. Yemek yiyemiyordum. T Tuvalete kamyordum. Sonunda iltihap durumu geti. Yeniden Merkez Cezaevine gtrldm. Numune'de toplum polislerinin odama girmesi yasakt. Darda bekliyorlard. Yalnzlktan bunalnca onlar artyordum. Konuuyorduk. Tavrlar iyiydi. Bir keresinde ilerinden biriyle aramda bir atma oldu, askerler tuttuklar gibi alp dar kardlar polisi. Odada bir baavu, iki asker, srekli bekliyorlard bamda. Darda da yirmi yirmi be kiilik bir asker topluluu bekliyormu. Kapmn dnda da t toplum polisleri. Mahkeme idam karar verecek. Ama , ama d drt kiiye. Verirler. Karar yerine getirebilirlerse getirirler. Yusuf, bu szleri sylyor ve yznden bir mutsuzluk rzgar geiyor, derin bir soluk alyor. Soruyu ben sormutum; gt sormak ama sormutum. Karl bu k kadar ksa ve kesin oluyor. Ben cezaevindeyken stanbul'da Elrom karld. Sinan'lar vuruldu. Cihan'lar yakaland. Mahir, Cevahir sktrld. st ste geldi bu ac haberler. Baka mahkumlarla birlikte yatyordum. Dertleeceim kimse yoktu. Radyoda haberleri dinlemekten nefret ediyordum. Hayatmn en byk aclarn yaatt bana bu haberler. Mahvoldum. Konuabileceim tek kii yoktu. Mahkumlarn ou aa maa. --Oh, iyi olmu,-f falan diyecekler ama, ben oradaym diye konumuyorlar. Aslnda hastanede kalmam gerekiyordu. Tuvalete

bile gidemiyordum; gidersem de bin glkle. Bir elimle karnma takl hortumun tpn tutuyor, titreyerek ve iki kat eilerek glkle gidebiliyordum v ve tutunarak durabiliyordum orada. Haftada bir doktorlar gelip bakyorlard yarama. Cezaevindeyken dardan yemek gelmesi mthi sevindiriyordu beni. Babam yeniden kazanmtm. S Sabah, len yemeklerini babam getiriyordu. Buraya, Mamak Cezaevine gelmeden iki gn nce b babamla konutum. Burada gr olmadn syledim. --Belki bir daha gremeyiz baba, bu son grmemiz o olabilir,-- dedim. ok zld. --Ben bir adamn bulurum,-- dedi. Kalkt. Sendeledi. Dt yere. Gzleri bana dikilmiti. kardlar. Azndan kan gelmi darda; alyormu. zntden m mide kanamas geirmi. Hastaneye kaldrmlar. Annem geliyordu ara sra. Sinan', Alparslan' iyi tanrd annem. Gr gnleri hep onlar anp alyordu; b beni brakmt artk, onlara alyordu. ::::::::::::::::: p NURHAK SANA GNE DOMAZ ::::::::::::::::: Ahmet abi, gzelim, bir mendil niye kanar Di deil, trnak deil, bir mendil niye kanar Mendilimde kan sesleri. EDP CANSEVER 13 Eyll 1971 (Cezaevinde tuttuum gnlkten): Hac Tonak, daha nce anlatmz gibi, bir yolunu bulmu, kabilmi kouundan. Bizim koutayz. Kouun dibindeki iki katl ranzann alt yatandayz. Bir dostun yata bu. Grse de kzmazd. Bir ara koua girince grd bizi, ekinerek, zr dileyerek sigara paketini ald yeleinin cebinden, kt g gitti avluya. Can bir ocuktu. Tuncelili.

Kou bombo. Darda gnlisk gnelik bir hava. Herkes a avluda. ki bklmz. stteki ranzann sarkk yaylar, kaln demirleri, d dik oturmamz nlyor. Hac, ufak tefek, el kadar bir ocuk. Tam yirmi yanda. '51 doumlu. Kalar ortada bitiiyor. Esmer yank yznde k kapkara iki gz. n dilerinde rkler var. Yatan dibinde bada kurmu, duvara vermi srtn. Alak sesle anlatyor bana. O anlatyor, ben yazyorum. Yazabilmem i iin yava anlatyor. Bir ara iirler, ykler de yazm. Bir gn buralardan karsa y yazdklarn getirecek, gsterecek bana. Bir de roman denemesi varm. En ok da Yaar Kemal'e tutkun. Anlatmnda Yaar K Kemal etkisi var gibi geldi bana. Sk sk sorduum sorularla yine ayrntlar istiyorum ondan, geri dnler yapmak zorunda brakyorum onu. Rahatlkla gerilere dnyor, istediim ayrntlar, aclarla ykl b belleinden ayklayp karmaya alyor. Anlatrken, o gnlerde yaad youn duygular yeniden y yayor sanki. Gld, yanaklarndan szlen incecik yalar sildii o oldu anlatrken. Nurhak' ondan rendim. Bir zamanlar yakn dostum o olan Sinan' ondan rendim. Sinan', Alp'i, Kadir'i ve tekileri. Ve bir yk gibi yazdm onun anlattklarn. Ka kez yenibatan yazdm. 'Mendilimde Kan Sesleri' sanrm imdiye k kadar yazdm yklerin en ilginlerinden biri oldu. ::::::::::::::::: MENDLMDE KAN SESLER ::::::::::::::::: ay kaldk dalarda. Bayurt yaylas. Yaylann eteinde Sinekkorkmaz, Kartal, Alikran dalar. Yan yana da. Hemen

karsnda Akadalar. Sonra da Nurhak dalar. B Bir sra dadr Nurhak. Kulvar kyne, Tatlar kyne az m indik. Bir k geirdik oralarda. Hazrlklarla geen aylard bu aylar. Silah eitimi, d da eitimi, her ey. Tam ay srd hazrlanmamz. Biz daa ktktan iki buuk ay sonra geldi katld a aramza Sinan. On be gn kald bizimle dada. Gksu vadisinde ikiye ayrldk. Bir grup arkada aaya, Adyaman yresine inecekti. Bizse baka yreye, K Krecik blgesine gidecektik. Evet, bir Amerikan ssn havaya uuracaktk. P Polaris deniz fzelerini yneten askeri bir sm bu. Ayrldk, yola koyulduk. oumuzun srtnda askeri komando klklar vard. ki kii sivildik: Ahmet'le ben. Eylem srasnda s sivil olarak ikimize decek ayr grevler olacakt. Ahmet'e 'Hemerim' deriz biz aramzda. Gnlerdir yollardaydk. Atmz kum tepeler ok yormutu bizi. Kum tepelerden aalara ini daha kolay oluyordu, kayarak iniyorduk. Ama trman ok yorucuydu. Yola ktmzn nc gn varabildik nekli dana. Dan doruuna bin glkle trmandk. Doruu bir utan bir uca kesen kuru bir dere yata var. Hani ktr bir karpuza ba saplayp bir utan br uca iki kere ekersin, kayk gibi bir kocaman dilim karrsn ya, nekli dann doruundan da ylesine bir dilim kesilip karlmt sanki. Ortas, ekirdeklerin biriktii yer, bizim yrdmz akll kuru dere yata ite; iki dik yamacn ortasnda uzayp gidiyor. Ayaklarmzn alt talk, akllk. Yrmek ok g oluyor. Srkleniyor gibiyiz. ok yava ilerliyoruz. Takm dzeninde yryoruz. Aramzda onar m metre uzaklk brakarak yryoruz. Srt antalarmz da srtmzda. lerinde en vazgeemediimiz gerelerimiz kalm. Yol boyunca btn fazlalklar bir bir karp belirli yerlere gmmz.

N Nerelere neleri gmdmz ok iyi biliyoruz. Balarmzda, yalnzca yzlerimizi akta brakan rme yn balklar var. Kimi kvrp kalpak gibi geirmi b bana. Kadir yle yapmt. Ara sra akllara taklp tkezleyen, den oluyor. Y Yrrken uyuklamann sonucu. Ay nda glgelerimiz upuzun. Sonunda kuru dere yata bitiyor. Bir akla kyoruz. K Karmzda hafif bir meelik. ok gen meeler. Bahar alm ban gidiyor. Mays bitmek zere. Dere yatandan knca nedense karmda doacak gn bulacakmm gibi bir duygu vard iimde. O Oysa geceydi daha. Sabah kendini geciktiriyordu. Birden, temdeki meeliin ilerinden gelen bir h hrt duydum. Bir ayak sesi vard meelikte. Arkamdan gelen arkadalara bir uyar sl alp kendimi yandaki mor kayalarn dibine, fundalarn a arasna attm. Herkes sal sollu bir kuytuya sindi. Bekledim. Meelere srnerek yaklaan biriydi. Sesler yaklat yaklat. Birden, ndeki meelerin arasnda garip bir glge belirdi, beyaz bir karalt: Bir att. Beyaz bir at. Beyaz bir bulut gibiydi karanlkta. B Ba havadayd, havay kokluyordu. Arkasndan meeler yine hrdad. ki at daha belirdi meelerin nnde. Biri kkeydi, koyu renkliydi. Y Yeni gelen iki at, balar yerde, bireyler yiyorlard. Arkalarndan gelen birileri olup olmadn anlamak iin fundalarn arkasnda, sindiim yerde, bir sre daha kprdamadan bekledim. Baka gelen giden o olmad. de braklm babo atlard. Bir tehlike olmadna inannca gizlendiim yerden ktm.

rkt atlar. Islk alp arkadalarma tehlikenin getiini bildirdim. Islk sesi atlar iyice rktt; balar havada, tapr t tapr uzaklatlar karanlkta. Fundalarn tesinde kuytuluk bir yer bulup toplandk. Herkes brakverdi kendini yere. Islak otlarn zerine uzandk kaldk bir sre. Tepemizde bulutsuz, som ivit mavisi bir gk. K Koskocaman bir buz kitlesi sanki. Gecenin kras giyimlerimizi slatmt. Ay, sakallar yeni kesilmi iriyar bir adamn yzyd. Yerdeki karanlk srganlarn dalad kollarm scak s scak kanyordu. Birden, yaknmzda, otlarn arasna bir ey dt. ki kii srayp dorulduk. evreyi dinledik. Bir ey yoktu. ocukluumun dut aalar geldi aklma. Gecenin psszlnda, karanlk, olmu bir dut dmt k kaba otlarn arasna sanki. Orada oturup durum deerlendirmesi yaptk. Varmamz gereken yere gn madan varamayacaktk. Tarttk aramzda. Arkadalarn ou orada kalmaktan y yanayd. Elimizde o yreyle ilgili ne bir harita, ne de pafta vard. Blgeyi hi tanmyorduk. Varmak istediimiz yeri biri yle kabaca anlatmt bize. Ben de uzaktan drbnle gzlemitim yreyi. Keif grevi bana verilmiti. B Bu yzden arkadalarn klavuzluunu ben yapyordum. Bana da sordular. Ben de orada kalmamzn doru o olacan syledim. ok kt bir yere aklp kalmtk. ok yorgunduk. Elyordamyla gelmitik buralara. Bundan tesine de elyordamyla gidecektik. ok gecikmitik.

Bu durumda da, yapmak istediimiz eylemi zamannda y yapamayacaktk. Arkadalarn sinirleri bozulmutu. Herkes bir u ucundan tutup eletiriler yadrmaya balad. --Biraz daha yryelim,-- dedi Sinan. O konuunca herkes susard. Aramzda yerlemi bir kural gibiydi: son sz Sinan'a brakrdk. Sinan tartmay balatr, bizleri dinlerdi nce. Ara sra sze karr, olaslklar ksaca belirtir, konutururdu bizleri. Tartma uzaynca dner ona bakardk. Dndklerini ksaca zetler, kararn aklard. Son sz onun olurdu hep. O ne derse o olurdu. Genel komutanmzd Sinan. Aramzda 'Hoca' derdik ona. Kalktk, yine takm dzeninde yrmeye baladk. Yaprak kmldamyordu. Sabaha yaklayorduk. Gnn ilk klaryla birlikte daha zorlu saatlerin bizleri beklediini seziyor gibiydim. Elimden gelseydi g gnn douunu geciktirirdim. Samzdaki tepenin zm ktkleriyle rtl o olduunu seebiliyorduk artk. Sol yanmzdaki meelik, alm ban gidiyordu. Birden ince klrengi bir seher yeli yzmz yalayp geti. Sol yanmzdaki alacakaranlk meelik bir anda ku sesleriyle doldu. Bir ku srs bamzn stnden akp geti; bam emiim. Sanki geceden g gndze akyor gibiydiler. Tepemizde aarmaya balayan boluk, belli belirsiz k ku karaltlaryla noktaland. Yukarlara bakyordum sk sk. Sabah, gkyznden geliyordu yine. Meelerin tepeleri de aaryor g gibiydi. . Gelen gn neler getirecekti kimbilir. Gzel eyler g getirmesini ne kadar isterdim. imde beliren dirilik artmt beni. Onca yorgunluun

stne, gn iime douyor gibiydi. Gsm skyordu. Admlarm atm, neden sonra arkamdan gelen slk sesine dnnce anladm. ok almtm onlardan. Olduka gerilerde kalmlard. S Sinan'n slyd. Beklememi iaret ediyordu. Oysa komak geliyordu iimden. Onca yol yrmtk. Bitkindik. Gnn domasna da pek bir ey kalmamt. Ortalk madan b bu yolu amamz istiyordum. Yaklamalarn sabrszca bekledim. Birer birer geldiler: --nden ben gideceim,-- dedi Sinan. --Onar metreden fazla amayn aray.-- Bana dnd: --Sen arkamdan gel,-d dedi. On metre kadar gerisinden onu izlemeye baladm. imden tap gelen koma isteini artk bastrmak z zorundaydm. Silahn tutan eli aadayd Sinan'n. Silahnn kay yerde srnyor gibiydi. Silahnn arl, bir o omzunu aa ekiyordu. Toprak yola indik. Birden Sinan'n, kollarn havaya kaldrdn g grdm. --Ova!-- diye haykrd bize dnerek. Durdu, yanna gitmemizi bekledi orada. Yznde ocuka bir sevin vard. Bir eliyle aalar gsteriyordu. --Ova!-- diye seslenirken, ok yksek sesle bardn, zerine dikilen donuk baklarmzdan anlad. Aada gzelim ova, buular iinde alacakaranlk a alp uzanyordu. Glba ovasyd karmzdaki. Sonsuzluk gibiydi. B Btn bu ovay aacaktk. Dizlerimin arlatn o an anladm. imden kopup gelen koma istei bir anda uup gitmi gibiydi.

ktm oraca. --Buralarda bir yerde kalsak iyi olur,-- dedi Kadir. --Gpegndz aamayz bu ovay,-- dedi Alp. --Burada kalmann ne demek olacan dndnz m?-d dedi Sinan. Kimse bir ey diyemedi. --Dndmz her eyi ertelemi oluruz,-- dedi S Sinan. Biliyorduk. Her eyi ertelemi olacaktk. Baka d da aremiz yoktu. Ama bunu kimse syleyemedi. --Yryeceiz,-- dedi Sinan ve dnp yrd. Yine takm dzeninde Sinan' izliyorduk. Toprak bir yolda aklkta yryorduk imdi. Arkamdan gelen arkadalarn srklenen ayak seslerini duyuyordum. B Bitkindiler. Ortalk aaryordu artk. Ne kadar yrdk bilmiyorum, birden nden gelen slk sesiyle uyarldk, kendimizi yolun iki yakasna a attk. Gizlendiim yerden Sinan' grebiliyordum, gri aydnlkta. Sinan, bizleri gremeyince gvenli admlarla yrmesini srdrd. Silahn brakmamt. Oysa bir yere gizleyebilirdi. Islkla yapt uyar, tehlike uyarsyd. S Silahn niye atmadn anlayamamtm. Gizlendiim yerden silahm dorultup bekledim. Alacakaranlk yolun banda bir kyl belirdi. Sinan'n kylyle selamlatn grdm. Kyl aknd; olduu yere aklp kalmt. Yanna gitti Sinan. Bireyler syledi, bireyler anlatt ona. Konumalarn d duyacakmm gibi kulak kesildim. Kyl, eliyle koluyla yolun kar yann gsterdi. B Bir iki kere ban sallad. Ayrldlar. Sinan yoluna yrd.

Kyl, ardna baka baka bizden yana geliyordu. nmden geti. Otuzunda ya vard ya yoktu. Bir haftalk sakaln evreledii yz de, yzne sinmi o aalk korku da hi houma gitmedi. Birileriyle karlaacak olmaktan ekiniyor gibiydi. evresine baknp aranyor, arada bir gerilere baknyor, admlarn da giderek ayordu. On adm kadar tede dnp bir daha bakt geriye, sonra da vargcyle komaya balad. Bir yerlere yetimek istiyor gibiydi. Ge kalmak i istemiyor gibiydi. Sinan'n slyla gizlendiimiz kuytulardan ktk. Y Yanna varnca yolun kysna ktk. --Kimmi?---Ge fark ettim adam. Grdmde i iten gemiti. S Sizleri grmedi, deil mi?---Grmedi.---Beni, buralarda dolaan komando erlerinden biri s sand. Sadaki balarn bekisiymi.---Yz hi houma gitmedi,-- dedim. --Oturup konualm,-- dedi Sinan. --u meelie girelim. O Orada grmezler bizi.---Ama grdler,-- dedi Kadir. --O kyl grd bizi. --Koarak gitti,-- dedim: --Yz hi houma gitmedi.---Gelin konualm,-- dedi Sinan. Yandaki yamaca vurduk. Dimdikti yama. allara, kayalara tutunarak trmanmaya baladk. Yukardaki dzle varnca uzun uzun soluklandk. Buradan, aalar daha iyi grnyordu. ki yanda tepeler uzanyor, uzakta, tepelerin arasndaki ova belli belirsiz a ayrdediliyordu. Eimi anca bir buday tarlas kt karmza. Budaylar ba vermiti iyice. ncecik bir seher yelinde koyu yeil bir gl gibiydi buday tarlas. Yelin rpertisi, dalga dalga bir utan balyor br uca kadar gidiyordu. rpertili bir fslt geziniyordu baaklarn a arasnda. Sinan yrd tarlaya, baaklarn arasna dald. Biz de onu izledik.

Baaklar belimizi ayordu. Yar belimize kadar y yeillie batm yarm adamlar gibiydik. --abuk olun,-- dedi Sinan. Tarla bitince nmze kan meelie daldk. Sk bir mee topluluunun orta yerinde genie bir ukur b bulmak sevinlere bodu bizi. Sinan'n ardnca birer birer atladk ukura. ukurun d dibinde sar katrtrnaklar vard. --Arkadalar, burada kalamayz,-- dedim. --Niye?---O herifi gzm tutmad. Tekin bir yer deil buras.-Sinan, silahn yere, sar ieklerin arasna yatrmt. --Haklsn,-- dedi. --stelik buday tarlasndan geerken d de bir gren olmutur bizi. Yaknlarda bir ky olmal.---Buday tarlas kyden uzak olamaz,-- dedi Metin. Metin, kyl deildi, ama doru sylyordu. --Kalk Hac, seninle evreyi bir gzden geirelim,-dedi Sinan, bana. Silahn alp doruldu. --Bir g gzc koyun,-- dedi ukurdan karken. --Gecikmeyin,-- dedi Alp. Sesi tedirgindi. S Sinan'la yrmeye baladk. --uraya bak.-Gsterdii yere baktm. Meelerin arasnda, iki y yz metre kadar aada birka ev grnyordu. --te ky,-- dedi Sinan. --nekli ky olmal.-Daha aklk bir yer bulana kadar yrdk. Ky, nmze seriliverdi. Krk elli hanelik bir kyd. --nekli ky.-Kk bir tepenin stndeydi ky. Tepenin ardna d doru uzanyor gibiydi.

--Telefon direine benzer bir ey grebiliyor musun?-Grnrde hibir telefon direi yoktu. --Tepenin arkasnda kalan kesiminde olabilir,-- dedim. Gerekten de varm. Telefon varm kyde. Tepenin ardnda kald iin grememiiz. Sonradan anlatmlard: o karlatmz beki koa koa gidip muhtara haber verince, muhtar, telefonla iletmi haberi j jandarmaya. Kyn yaknnda batakla benzer genie bir yer vard. Batakln bittii yerde de deiik yeillikte d dikdrtgenlerin ssledii yemyeil ova balyordu. --Demiryolunu gryor musun?---Hani nerede? Evet, grdm.---Fevzipaa hatt.-Kl gibi ince bir demiryolu, ovann ortasn izip gidiyor, ok telerde bir tepenin ardnda yok oluyordu. Varacamz istasyon, o uzaktaki tepenin hemen ardnda olmalyd. Yani bir kocaman ovay daha amamz gerekiyordu. nmz engin bir ova, ardmz yer yer meelerin ve muhbirlerin ssledii nekli da, nekli ky. imde bireyler rd. Demiryolunun hemen bitiiinde de bir yol gidiyordu; a asfalt olmalyd. --Gpegndz bu ovay geemeyiz,-- dedim. --Tamam, dnelim,-- dedi Sinan. Arkadalarn gizlendii ukura dndk. Bei de ukurun dibinde uzanp kalmt. --Biz geldik,-- dedi Sinan. Toparlanp oturdular. Sinan ortamza geti, ayakta anlatt: ky, ovay, d demiryolunu, asfalt, uzaktaki kk tepeyi. --ok kt bir yere tklp kaldk,-- dedi Kadir. Herkes Sinan'a bakyor, zm ondan bekliyordu. Btn tasarlarmz altst olmu gibiydi. stelik

evrenin de ok yabancsydk. Hi tanmyorduk buralar. --Bu ovay gpegndz geemeyiz,-- dedim. --Dnelim,-- dedi Metin. --Geri dnelim.---Nereye dnyorsun?-- dedi Sinan. --Dnsek iyi olur,-- dedi Alp. --Bence de,-- dedi Kadir. Ben de katldm onlara. --Samalamayn,-- dedi Sinan. --Hi olmazsa ierilerde bir yerlere ekilelim. ok aktayz,-- dedi Alp. --Ky byk m?-- dedi Mustafa. --Krk elli evlik bir ky ite.---Girip ky igal edelim, yerleelim kye,-- dedi M Mustafa. Sinirlice glenler oldu. --Baka zm var m?-- dedi Mustafa. Kadir de, Alp de bireyler diyecek gibiydiler, sustular. Uzunca bir suskunluktan sonra olduka sinirli b bir tartma balad. Gerekten, kararlatrdmz ikinci hedefe ulamak ok nemliydi bizim iin. Sonunda iki kiinin, aaya, ovaya inmesine karar verildi. Hayr geriye dn yoktu artk. Bylece bu iki kii, daha nce grevlendirilmi arkadala balant kuracakt. lk hedefteki olayda bir gecikme olmu olabilirdi. Bunu renmemiz gerekiyordu. O arkadala balant kuramazsak, hibir eyleme giriemezdik. Bir de araba bulmaya alacaktk. Ayrca demiryolunun da kefini yapmamz gerekiyordu. Gerekebilir, geecek ilk marandize atlamak zorunda kalabilirdik. Marandize nereden nasl binileceini nceden b belirlememiz gerekiyordu. Ovaya inecek iki kiiyi belirlemek g olmad: Ahmet'le ben. nk yedi kiinin arasnda sivil giyinen i ikimizdik. Bizden kimse kukulanmazd. Arkadalar tartrken, ben kp iki Thompson'un

d dipiklerini skmeye baladm. --Ne yapyorsun sen?-- dedi Sinan. --Boylarn ksaltyorum.---Niye? Kim iin hazrlyorsun onlar?-- dedi Ahmet. --kimiz iin,-- dedim. --Samalama. Silahla m dolaacaz? Olmaz yle ey,-- dedi Ahmet. --Buralarda silahsz ne yaparz? Ku gibi avlarlar b bizi,-- dedim. --Silahla dolaamazsnz,-- dedi Sinan. --kiniz de sivilsiniz,-- dedi Alp. --Hem sivil, hem s silahl. yi be. Hem de Thompson'larla.-imde bir kapana kstrlacamz duygusu vard. Tanmadmz bir yere gidip her yerlememizde bu duygu gelir yerleir iime nedense. Yine o duygunun tela iindeydim. Ne olursa olsun silahsz kalmay istemiyordum. Dinletemedim. Kimse katlmad bana. Ve Hemerim'le benim silahsz yola kmamz konusunda k kesin karar verildi. aresiz boyun edim. Bu tartmalar boyunca hepimiz ayaa kalkmz. K Karar kesinleince anladm bunu. Ahmet'le ben yola knca, geride kalan be arkada ukurdan kp gerilere ekilip meeliin iine g gizleneceklerdi. Da byk bir da deildi. Ne Gksu vadisiyle, ne de br dalarla balants vard. Tek bana bir dad. Hi ho deildi bu. ok kt bir yerde olduumuzu b biliyorduk artk. --Gizlenin!-- dedi Sinan. --Grd bizi,-- dedi Kadir. inden getiimiz az tedeki buday tarlasna sokulmaya alan davarlarn gdcs oban, grmt bizi. --Kalkn, nasl olsa grd, gizlenmeyin,-- dedi Sinan. --Gzc koymamann sonu budur,-- dedi Alp.

--Sylemitim,-- dedi Sinan. Herkes ukurun iinde ayaktayd yine. oban, stmze geliyordu. ukurun az tesinde durdu. akn gzlerle szd bizi. Anlamsz kt b bir yzd. --Merhaba hemerim,-- dedi Ahmet. ukurdan kt. oban karlk vermedi. Bo bo bakt Ahmet'e. B Ben de ktm. --Avcyz,-- dedi Ahmet. --Bu arkadalarla karlatk. Sohbet ediyorduk.-- ukurdaki komando klkl b be kiiyi gsterdi. --Avlanyorduk.-Adam dnd, davarlarn haydayp uzaklat. --Yuf be!-- dedi Kadir. --Herife bak, ktk gibi.---Gidelim buradan,-- dedi Alp. --Hemen gidiyoruz,-- dedi Sinan. --Hadi toparlann.-Acele etmemiz gerekiyordu. --ok oyalandk,-- dedi Sinan. Gerekten ok oyalanmtk. Bir saate yakndr b bu ukurdaydk. --Durun, ben de sizinle geliyorum,-- dedi Sinan. --Bizimle mi?---Bir buluma yeri belirlememiz gerek. Dnnce nerede bulacaksnz bizi?-- evresine baknd. --Nerde s senin Kalanikov'un? Onu bana brak.-ukura atlayp Kalanikov'umu aldm, okadm ptm, verdim Sinan'a. --Biraz bekleyin beni burada. Hemen dnerim: B Birlikte yukardaki meelie ekileceiz.---Gle gle gidin arkadalar,-- dedi Kadir. Ahmet'le bana sylemiti bunu. Belli ki yine panikteydi. Kadir'in sk sk ortaya kan bir zelliiydi b bu. Yiitti yiit olmasna, ama abuk panie kaplrd.

--Gidin. Hi olmazsa kendinizi kurtarm olursunuz. B Bize yardm etmeniz sz konusu deil artk.-Dargn, krk bir sesle sylemiti bu szleri. --Yeter, szlanmann sras deil,-- dedi Sinan. --Yolunuz ak olsun,-- dedi Kadir. Belli ki ii alp a alp veriyordu. mz, arkamza baka baka ayrldk arkadalardan. Sinan, boynuna asl drbn gzlerine bastrp ovay incelemeye koyuldu. Uzanp giden demiryolunu, asfalt, uzaktaki tepeyi... --teden geen karayolunu da grdm,-- dedi. --Biraz daha aalara insek,-- dedim. --Tepenin a aas grnmyor. Oralarda ne var ne yok, bir grsek.---Evet,-- dedi Sinan. Yrdk. Uzaklarda tarlalarnda alan kyller vard. Ky, krmz damlaryla sslyordu tepenin o yann. Kyn hemen arkasndaki srta yaylm kuzular, b bembeyaz ocuk dileri gibiydi yemyeilin ortasnda. Ortada olaanst hibir ey yok gibiydi. Her ey yolunda gibiydi. Kuzularn arasnda kouan iki ocuk grdk. Bir aatan tekie sekerek ilerliyorduk. O uzaklarda, tarlalarnda alr gibi grnen kyl kardelerimizin hepsinin nceden silahlandrlm kiiler olduunu nereden bilebilirdik? ok kurnazdlar d dorusu. Bunu sonradan renecektik. Kahrolacaktk. Meeler giderek seyreliyor, clzlayordu. Aalk, b bizler iin koruyucu bir snak olmaktan kyordu artk. --Bizi grebilirler,-- dedim. --ok dikkatle bakmazlarsa gremezler,-- dedi Sinan. Elinde drbn, dikkatle evreyi taryordu. --Herkes iinde gcnde,-- dedi. --Bu ok iyi.-Benim silahmd omzundaki. aprazlama ba aa

a asmt. Namlusu yere dnkt. --Biraz daha yryelim;-- dedi. --Buralarda buluamayz. Tepenin aalarn daha iyi grebilmek iin biraz aldm arkadalardan, biraz daha aalara inmeye altm. Anszn, az tedeki allarn hrdadn duyup rperdim. al ynnn iinden bir tfek namlusunun zerime evrildiini grnce, --Sinan!-- diye barp kendimi yere attm. Yere derken namludan fkran atein sesini duydum. Kurunlar srtmn zerinden v vnlayp geiyordu. Ate kesilince olduum yerde kvrlp gerilere, bizimkilere baktm. Ahmet de yoktu grnrlerde, o d da benim gibi kendini yere atm olmalyd. Ne ktyd, ikimiz de silahszdk. a Biraz daha dnnce Sinan' grdm. Krk elli metre kadar gerisinde de Kadir'i. Kadir ne zaman kp gelmiti? ukurdan en az be yz metre almtk nk. Silah sesine gelmi olamazd. kisi de bana nereden ate edildiini kestirmeye alyor gibiydiler. evreyi kolluyor, atein yeniden b balamasn bekliyorlard. Sinan'n bir elinde drbn, bir elinde de gzl vard. Kalanikov, kullanmaya elverisizdi. Omzundan aprazlama ast silahn namlusu yere dnkt. Gzlksz pek seemezdi Sinan. Drbn kullanmak iin kard gzln elinde tutuyor, brakamyor; silahna sarlamyordu. Gzln taknca g grd beni. --Teslim ol!-Dndm. Bana ate edilen allktan gelmiti ses. Ne yapacam bilemedim. On metre kadar temdeydi s ses. Gizleniyor, ortaya kmyordu. Birden frlayp kalktm. Sinan'la Kadir'in atlarna engel olmamak iin, belli bir a brakarak komaya baladm. Bir alln tesine attm kendimi. Ardmdan a alan atein beni yakalamas olanakszd. Yaptm yerde bam kaldrp all araladm. Sinan ok aklk bir yerdeydi. Namlusuna yapp

Kalanikov'u koltuunun altndan ne kaydrdn grdm. Ve yere diz ktn. Ve kendini gizleyecek bir yer bulmak iin evik admlarla geri ekildiini. ok youn bir ate balad. Ate alannn ortasndaydm. Y Yattm yerden Sinan' grebiliyordum. Sinan da atlarna balad. Benim silahmd. Bizim birliin ve dnyann en iyi piyade silah. Kalanikov'un s sesini hibir eye deimem. st ste on kadar mermi yakt Sinan. Kalanikov'un sesi bile rktcyd. Kardakiler sustular. B Belki onlar da benim gibi Kalanikov'un sesini dinlediler. Grerek ate etmiyordu Sinan. Vurmak iin de ate etmiyordu bence. nk bu konuda nceden a alnm kesin kararmz vard. Ben hala nemli bir pusuya drldmz kansnda deildim. Sanrm Sinan da benim gibi dnyor, d durumu pek nemsemiyordu. Kalanikov'un yeniden atee baladn duyunca gizlendiim yerden frlayp komaya baladm. Koarken, Sinan'n da komakta olduunu grdm. Attm kendimi yere. Ahmet de koarak uzaklayordu. Silahn almaya gidiyordu belki. Kadir gerilerdeydi. Onun silah ksa menzillidir. Ate etmeden uzaklamaya alyordu. Sinan'n atlar, Kalanikov'un sesi, kardakileri akna evirmiti anlalan. Atei kesmilerdi yine. Yattm yerden frlayp yine komaya baladm. Arkamdan youn bir ate balad zerime. Kapaklanverdim yere. Sinan'n da ate ede ede bir al ynnn a ardna gizlendiini grdm. Bam kaldrnca karmda grdm meelik rahatlatt beni. Oraya snabilirsem ak hedef olmaktan kurtulacaktm. Sanrm arkadalarm da ate emberinden syrlmak iin uzayp giden bu fidanla atacaklard k kendilerini. Kurtulu meelikteydi. Kurunlar samdan solumdan sekip gidiyordu. Fidanlkla aramdaki uzakl kestirneye altm. Atein seyrelmesini bekledim. Bir boluktan yararlanp

frladm gibi meelie doru komaya baladm. Zaman kaybetmemek iin, koarken saa sola artmaca yapmyor, dmdz kouyordum. Gze almtm b bunu. Kurtulu meelikteydi. Olduka yaklamtm ki, birden karmdaki o meelikten de ate balad zerime. akna dnmtm. Hi beklemiyordum. Uarak kapaklandm yere, otlarn iine. Yamyass oldum, yaptm otlara. Y Yerin yzeyine indim sanki. Bu kez arkal nl ate ediyorlard. Kurunlar salarma deiyor gibiydi. Her an vurulmay bekliyor, d daha da gmlyordum yere. Bam yana evirip yanam otlara yaptrdm. Bylece kafam biraz olsun hedef olmaktan korumu o oluyordum. Burnumun dibindeki papatyann bir kurunla koptuunu grdm. Hi bu kadar yakndan, bu kadar dipten gzlememitim papatyalar. Toprak dzeyindeydim ve otlarn zeri beyaz papatyalarla doluydu. Aa gibiydiler. Gz dzeyimin daha stndeydiler nk. Atlan kurunlarla kopuyorlar, eiliyorlar, k krlyorlar, dalp paralanyorlard. Bam bir ara hafife kaldrnca, bembeyaz papatyalarn az tesindeki krmzl grdm. Ate h harman gibi gelincikler vard tede. Yine yaptm yere. Dtmz pusunun nemini k kavramtm artk. Kurtulma umudum kalmamt. Meelerin iinden ate edenlerin kalkp stme g gelmelerini bekliyordum. Ama atei kesmiyorlard. Az sonra atei kesecekler, gelip bama dikileceklerdi. rperdim. Gelecekler, baucumda duracaklar, belki srtmn ortasna, ense kkme, kafama dolduracaklard k kurunlar. Papatyalar giderek seyreliyordu. Yavaa bam kaldrmay,denedim ve papatyalarn gelinciklerin arasndan Sinan' grdm. Tepedeydi. Belli ki o da meelie sokulmaya alyordu. Rahat nian alabilmek iin Kalanikov'un dipiini amt. Ama ok aklk bir yerdeydi Sinan. Seyrek atlarla yryordu, ta-ta-ta'larla. ok sakindi. Birden sarsld. Bacan tutarak yere kapaklandn grdm.

Frlayp yanna gitmek geldi iimden, ama burnumun az tesinden geen deli bir kurunla yine yapverdim o otlara. Gzlerimi aralayp bam biraz kaldrnca Sinan' yine ayakta grdm. Srtndaki antasn bile brakmamt. Yava da olsa aksayarak yrmeye alyordu. Ta-ta-ta'larla yryordu yine. ok seyrek a ate ediyordu. Mermileri hesapl harcad belliydi. O an bir silaha duyduum kadar hibir eye zlem duymammdr. Yaammda duyduum en byk zlemdi. Ve btn dnya, btn yaam, o an Sinan olmutu benim iin. Baka hibir ey dnemiyor, ona bakyordum. Sanki eriyip yok olmutum ve Sinan olarak bulmutum kendimi. Yattm yerden, papatyalarn gelinciklerin arasndan grdm, yaral bacan sryerek yrmeye alan o insan bendim artk. Sinan'la btnlemitim. Sanki elim tetie dokunuyor ve akyordu kurunlar ta-ta-ta'larla. Ve baldrna yedii kurunun acsn baldrmda duyarak, s savrulup giden bacam brakmamaya alyordum. Kulam syran bir kurunla yere yapp gzlerimi yumdum. Yamur gibi akt zerimden kurunlar, b bir ku srs gibi. Gzlerimi aralayp baknca br arkadalar da grdm. Be yz metre kadar tedeydiler. Bir aldan tekine atlayarak, sekerek, sinerek ilerliyorlard. nde Alp vard. Onun arkasnda Kadir. Onun tesinde de Mustafa. Metin'le Ahmet'i gremedim. ok sakindiler. nemli bir pusuya drldmzn pek f farknda deil gibiydiler. Yzm gzm, samda solumda topraa saplanan kurunlarn savurduu otlarla, topraklarla dolmutu. Ter iindeydim. yor gibiydim. Artk ne Sinan'a, ne tekilere hibir yardmm dokunamayacan a anlaynca inledim, kvrandm orada. aresizdim. Sinan da sonunda durumun nemini anlam gibiydi. Bana yle geldi. Aala snmaktan vazgetiini grdm. Ynn deitirdi birden. Alp'gilin yrd y ynde yrmeye balad. te tam o srada, vurulmay da gze alp frladm yattm yerden. Olanca hzmla meelie doru komaya baladm. Bilinsizce bir kouydu bu. Kurunlarn stne doru kouyordum. O aalkta kurtulu olmadn ok iyi biliyordum oysa. nk meelerin arasndan zerime ate ediliyordu. De kalka k kouyordum allarn otlarn arasnda.

Hep lm yeil bir yerde dnmmdr. Eskiden beri. Belki yine byle bir istekti beni aala eken. O Oysa yaptm yerde kalp bekleyebilirdim. Yeil bir yerde lmek. Ve kurunlarn stne stne kotuum halde n nasl vurulmadma ayordum. En korktuum ey de vurulup lmemekti. Kafamda, yreimde bekliyordum kurunlar. Ama bacamdan, k kalamdan falan vurulmay hi istemiyordum. yl kadar nce, bacama bir kurun yemitim. O gn yeniden yaamak istemiyordum. Bacak senin olmuyor o anda, kopup ayrlyor senden, savrulup g gidiyor sanki. Duyarsz, uan bir bacakla dp kalkmak istemiyorsun. Acsn dnmyor insan ilk anda. Uzun sren bir tedavi ve ac dnlmyor. lk anda duyulan o g garip duygu, o aknlk geliyor akla. Savrulu. Btn bunlar dndm m orada, bilemem, ama bilinsizce de olsa ok ksa bir sre iinde yaadm b bunlar. Ve de kalka kouyorum meelere doru. Bir atyorum kendimi yere, bir kalkp kouyorum. Yatp kalklarm da bilinsizce. Aala varana kadar kimbilir k ka kere yatp kalktm. Ve vuramadlar beni. Yerde yatyordum. Soluk soluaydm. Tek kurun yoktu etimde. Hibir yanm savrulup gitmemiti. Y Yayordum. Ate kesilmiti. --Teslim ol!-Ses ok yaknmdayd. Yavaa dnp gerilere baktm. Onlar bir daha g grmek istedim. --Teslim ol!--

--Olmuyorum! Vurun beni!-Bekledim: Kimse gelmiyordu stme. Uzakta, tepenin ortalarnda birden yine Alp'le Sinan' grdm. Ayn ynde yryorlar, Alp, Sinan'a y yaklamaya alyordu. Bulunduum yerden, samdan solumdan bir sr n namlu, ate kusuyordu onlarn zerine. Alp, Sinan'n yaral olduunu anlam olmalyd. --Teslim ol!---Olmuyorum!-Belli ki, byk bir aknlk vard adamlarda. Bir an uzaktakilere ate etmeyi kestiler, benimle uramaya baladlar. Koarak stlerine gelmemi kavrayamam o olmalydlar. Bir yz belirdi meelerin tesinde. Tfeine mermi sryordu. Gzleri bymt, yuvalarndan frlayacak gibiydi. Az tesinde yerde yattm gryor, beni ldrmek iin silahn hazrlyordu. Bir yandan d da, --At silahn!-- diye baryordu. --Silahm yok!-- diye bardm.. ok aktaydm. Gizlenecek bir ey yoktu bulunduum yerde. Yine de --Teslim ol! Silahn at!-- diye b baryordu. Silahna mermiyi sr bile bilinsizceydi. Yzkoyun yatyorken birden dndm olduum yerde. te o srada ate etti zerime, tutturamad. Dne yuvarlana bir meeye gidip tutundum. Bir e el daha ate etti. --Ate etme! Teslim oluyorum!-- diye bardm sonunda. Bir sessizlik oldu. Sanyorum o da ldrmek iin ate etmiyordu. nk bir el daha ate etti. Durdu. kt meenin tesinden. Gz gzeydik imdi. Bilincim daha bir yerine gelmi gibiydi. Ate etmeyeceini anladm. Yavaa dnp bam yere koydum, uzaklara b baktm. Grebiliyordum: Alp'le Sinan yan yana yryorlard imdi. Sinan'n aksamas daha azalm gibiydi. O plak tepeye d

doru gidiyorlard. Birden o tepeden de stlerine yaylm ate balad. Alp, Sinan'a iki adm kala birden sarslp ne doru bklverdi. Boynunu tutuyor, toparlanmaya alyordu. Yaray boynundan alm olmalyd. Gidip Sinan'a tutunmay denedi. Sinan, bir kolunu Alp'in beline sard. Alp'in bir kolu da Sinan'n omzundayd. B Birlikte srkleniyorlard imdi, iki yaral. Ve birbirlerinden kopup dtler yere. kisinin de, dtkleri yerden atee baladklarn grdm a anda, srtma inen dipikle son grnt de siliniverdi. Bu onlar son grm oldu: Alp karki plak t tepeye, Sinan bizden yana ate ediyordu. Ellerindeydim artk. Bir an, dipikle vurann silahna yaptm, ekip almaya altm elinden; sol mememin altna, kaburgalarma ikinci dipii yiyince acyla yumulup kendimden geer gibi oldum. O baylma, kendimden geme annda, Sinan'n bir sz yankland iimde: --Ulan bunlar bizi yakalar, elimize kolumuza zincir vurur, sokaklarda srrler,-- derdi. --Sonumuz bu olabilir,-- derdi. O geldi aklma. Sinan' dndm, Alp'i dndm o vurulup ne bklm durumuyla. Bunlar o yar baygnlk, bulanklk iinde dnyordum. Sonra birden Kadir'i dndm. Onu son grmd: Banda yn bal vard, yanlardan yukar doru kvrm, kalpaa benzetmiti; ate ederken yere melmi, hafif yana kayklmt; azndaki tek altn dii de her zamanki gibi sabah gneinde ldyor olmalyd. Ellerine kollarna vurulmu zincirlerle Kadir'in sokaklarda srkleniini grr gibiyken, bama yediim yeni bir dipik darbesiyle e eridim gittim. Ayldm. Yatyordum. Nasl suyun derininde kalrsn, ste kmak ister bir trl kamazsn, bunalrsn, ya da bir bolua dersin de soluk alamazsn aylrken yle oldum. Sonra belli belirsiz kprtlar, k kk aydnlk noktacklar... Kollarm arkamdan balamlard. Belimdeki lastik k kemeri karp bileklerimden balamlard. Sinan'la Alp'i son grdm yeri tandm uzaktan. Y Yoktular artk. ekilmi olmalydlar. Birden Sinan'n lm olabileceini dndm. Sinan'n da, Alp'in de. Bunu dnrken, birden Kalanikov'un sesi, Sinan'n yaamakta olduunu daa

t taa duyuruverdi. --Glme lan!-Glmsemiim demek ki. Bizden yana ate ediyorlard. Kurunlar yaknlarmza d dyordu. Biri, kafamn zerine kverdi. nce, vurulup stme dtn sandm. Deilmi. Hem kendini kurunlardan korumak, hem de beni karmamak iin byle yaptn anladm. Yirmi metre kadar tede de bir bakas, bir meenin a ardna diz km, ate ediyordu uzaklara, bizimkilere. Birden olanca gcm toplayp attm zerimde oturan, kalktm ayaa. Silah da frlamt elinden. Ayaktaydm ite. nlerindeydim. Vursunlar istedim. Frlayp ald silahn yerden, namlusunu bana evirdi. teki de uzaklara ate etmeyi kesmi bana evirmiti silahn. Kesin vuracaklard imdi. Arkadalarmn atei de birden kesilivermiti. Ayaa kalknca beni grm olmalydlar. Yerde dizlerinin zerinde duran, kar atein kesilmesinden yararlanp ayaa kalkt, ardma doland; kolunu boynuma geirip skmaya balad. Sonra da dizini belime dayayp arkaya bkt beni, kertti yere. kisi de iki yanma gelip uzandlar. Snglerini iki yandan brme dayadlar. Kprdatmyorlard bile. Her eyi kabullenip salverdim k kendimi, yayldm kaldm. Aalarn kprtl yapraklarnn tesinde masmavi, bulutsuz bir gk vard. te o an, beni ldrmeyeceklerini bir kez daha anladm. Nedense, arkadalarmn gelip beni kurtarabilecekleri dncesi de yayld iime. Sinan yaralyd ama yayordu. Kadir'i ate ederken grmtm; yara bile almamt. Alp'in boynundan ald yarann ldrc olmad belliydi. Ahmet'le Metin'i hi ortalarda grmemitim. Mustafa'ya d da bir ey olduunu sanmyordum. imdi silah sesleri daha uzaklardan, daha seyrek duyuluyordu. Kurtulu umudu, doduu gibi bir anda snverdi iimde. Geriye ekiliyor olmalydlar. ekildiklerine gre de burada yalnz bama kalmtm. Meeliin iindeki silahl kalabalk da ayldmdan beri grnmemiti. ki yanmda yatan iki kiiyle b ba baa brakldm anladm. Sama dnp baktm: ki rkek kara gz bana bakyordu. Sngnn brme itildiini anlayp toparlandm.

Gzlerini krpmadan dmdz bakan bu iki akn kara gzden baklarm koparp yavaa br yanma dndm: Kumral, kirli bir yzd. Gzleri ipil. Sa yanann ortasnda eski bir ban izi. Beni yakalayp yere ykan buydu. brnden daha iriydi. Baklar da daha ktyd. Kendisine daha nce anlatlan bizim yzmzle, karsnda duran bu benim yzm arasnda bir benzerlik kurmaya alyor, belli ki kararsz kalyordu. Beni kafasnda bir yere oturtamad belliydi. Geri ekilip dizlerinin zerinde doruldu. brne de kalkmasn syledi. Kalktlar. Uzaklara baktlar. Sonra meenin dibine kp oturdular. Silah sesleri ok uzaklardayd imdi. ipil gzls, gs cebinden sigara paketini kard. i --er misin?-stemedim. --Ge otur uraya.-Gsterilen yere, br aacn dibine, bir kertenkele gibi, dizlerimi ve omuzlarm kullanarak, kvrla kvrla gittim. Srtm aaca dayadm. Baktm: uzaklarda a artk kimseler grnmyordu. --Nerelisin hemerim?---Malatyalym.-Malatyal oluum, ona pek bir ey anlatmamt. Ban sallad. Acyan gzlerle bana bakarak sigarasn t tttrd. Sesler duyuldu. kisi de frladlar. --Bizimkiler,-- dedi kara kuru olan. Az sonra aalarn iinden askerler kp geldi. B Balarnda bir yzba vard. --Silah yoktu bunun, deil mi?---Yoktu komutanm.-Bama geldi dikildi. --Adn ne?---Hac.---Kalk bakalm Hac, gidiyoruz.--

Ellerim arkamdan balyd. Glkle kalktm. Drterek ynm belirlediler. Birliin arasnda yrterek arkadaki yksek yola kardlar. Askeri aralar sralyd yolda. Buradan btn aas grnyordu. Yzbann bindii aracn a arkasndaki Jeep'e soktular beni. Yola koyulduk, Hala Kalanikov'un sesi duyuluyordu uzaklardan. Nerede olduklarn kestirebiliyordum. O uzaktaki a aalkl yerdeydiler. Aadaki tarlalar, seyrek aalkl yerler kum gibi asker kaynyordu. Aralarnda kyller de vard. Nasl bir pusuya drldmz imdi ok iyi anlyordum. Hibir ey yapamam olmann eziklii i iinde dayanlmaz bir hznle doluydum. Arkadalarmn bulunduunu dndm o aalkl yer, Jeep'in sarsntlar arasnda bir grnyor, b bir kayboluyordu. O yrenin en kt yeriydi. Yolun sana ekilip durduk. Byk bir askeri konvoy yolu tozutarak solumuzdan hzla geip gitti. Kamyonlarn ileri silahl erlerle doluydu. Nereye yetimek istediklerini biliyordum artk. Alamak istemedim. T Tuttum kendimi. Bir sre snra kye vardk. Kyller Jeep'in evresini sardlar. Arabadan inince sverek zerime yrdler. B Beni lin etmek istedikleri belliydi. --Daln!-- diye bard yzba. evremi saran erlerin arasnda yrrken, yzbaya yaranmaya alan kyllerin davranlarnda ikiyzl bireyler var gibiydi. Ben de kyde bydm, kyden geldim, ama oldum bittim sevemedim kyll. Baktm da yzlerinde erkeke olmayan b bireyler vard. Bir duvarn dibine gtrdler. nce orada beni k kuruna dizecekler sandm, duvarn nnde. --Kimseyi yanatrmayn yanna!-- dedi yzba, y yrd gitti. Kyller, erlerin tesinden bana, vahi bir hayvana bakar gibi bakyorlard. Beni daha yakndan grebilmek

iin itiip kakyorlard. Erler beni brakmlar, imdi kyllerle urayorlard. Birden genten bir kyl, erlerin arasndan syrld, zerime geldi, elindeki sopay kafama indiriverdi. Yerden dorulup kalknca, anszn bacana, kaval kemiine olanca gcmle bir tekme savurdum, s sonra da tkrdm suratna. Deliye dnd kyl. ldrd. Yeniden toparlanp saldrd zerime. Omuzum krld sandn. Sopa iki para oldu omzumda. Sonra kyllerin tekmelerine erlerin de tekmeleri yumruklar kart; yldm d duvarn dibine. --Aln! Aln dedim!-Bir kadn sesiydi. --Batascalar! Niye vuruyorsunuz oluma?-Braktlar dvmeyi, ekildiler. Bam kaldrp baktm: ok ihtiyar bir kyl kadnd. ki bklmd. Geldi sokuldu yanma. Diz kt, karma oturdu. Yarlan yanama srd buruuk elini. Yzm okad. Dnd arkasndakilere: --Niye vuruyorsunuz oluma?-- dedi yeniden. Yazmasn ekip syrd bandan, okar gibi, yanamdaki k kan sildi yavaa. Sanyorum yzmde hibir kprt, hibir duygulanma b belirtisi olmad o anda. Etkilemedi beni o kadn. tede sralanm yzlere bakyordum bir bir. rentiler. On be yirmi kii kadardlar. ounun yznde yarm kalm bir istein, doymamln izleri vard. ocuklar da vard aralarnda. Eli sopal kyl ndeydi. --Aann olu, brak o sopay elinden;-- dedi ihtiyar kadn. Aann oluymu; elindeki krk sopaya daha bir s sarld. Birka kiinin baklarnda, yle yapmamalar gerektiini okur gibi oldum. Ya gzlerini karyorlar, y ya arkalarn dnyorlard gizlice.

--Ky odasna getirin onu!-Komutann sesiydi. Yerden kaldrp ky odasna gtrdler beni. Baska bir odayd. Bir tahta sraya oturttular. Bama b bir jandarma brakp ktlar. Jandarma, elinde silahyla, kk masann yanndaki a alak iskemleye oturdu. Dardan kyllerle grevlilerin anlalmaz konumalar d duyuluyordu. Birden, nicedir silah seslerinin duyulmadn anladm. --Ben Malatyalym,-- dedi jandarma. ki gnlk sakalyla iyi bir yzd. --Sana hi vurmadm,-- dedi jandarma. Ne demek istiyordu? Demek hemeriydik. Ama b benim Malatyal olduumu nereden bilecekti ki? Kap ald. Bir er elinde bir bardak ayla girdi i ieri. --Al i.-Kollarm arkamdan balyd ve bana ay sunuyordu. --Al.-e --stemem!-- dedim serte. Ellerim bal olmasa ierdim. Er, ay masaya brakp kt. Darda kyllerin sesleri daha yakndayd imdi. Pencerenin hemen dibinde konuuyorlard. Oturduum yerden darsn gremiyordum. Konutuklar eyler az da olsa duyulabiliyordu. Duyduum konumalar hi etkilemiyordu beni. Ama anladm kadaryla, heriflerdeki o ilk iirilmi fkenin yerini yava y yava bir acma duygusu alyordu. --Yazk yahu.---ok da gen.---Daha ocuk be.-Bu szler beni daha da duygusuzlatryordu.

Bir sessizlik oldu. --Bizimkiler geliyor!-- diye bard biri dardan. Bir sre sonra gelenlerle bekleyenlerin konumalar d duyuldu. --ounu geberttik,-- dedi biri. --kisi kap kurtuldu. Namussuz herifler. Ama a asker yakalar onlar.---Birini ben vurdum,-- dedi biri. Bir araba sesi duyuldu. Koumalar oldu. Kap s serte ald. --Kalk bakalm, gidiyoruz.-imanca bir baavutu. Kolumdan tutup darya doru itekledi beni. Ky odasnn nne ktk. Biriken kyllerin yzlerini bile grmek istemiyordum. Ama geldiimden daha kalabalktlar. Kiminin elinde av tfekleri vard. te kaka Jeep'in iine soktular b beni. Arkaya oturttular. Birden tandm Mustafa'y. Arkada, yanmda kayklm yatyordu. nliyordu. stba kan iindeydi. Kolunda ve pantolonunda kan daha yaygnd. ok biimsiz oturtmulard. Belli ki oturttuklar gibi kalmt. Yatmayla oturma aras, ylece kayklp kalmt o oraca. Baavu ne geti. Jeep, kyllerin barlar, svgleri arasnda hzla yola koyuldu. G Glnn Solduu Aka 129-9 Glkle dnp bakt bana Mustafa. Yznden bir sevin esintisi geti. Baktk. Ac eken o gzlerde, yenik dm olmann eziklii, mutsuzluu vard. Yaralarnn ok ac verdii belliydi. nlemesini t tutmaya alyor, ama aralkl olarak acl sesler karyordu. --Bir eyin var m?-- diye sordu fsltyla Mustafa. --Yok Endi,-- dedim. Onu aramzda 'Endi' diye arrdk. Mthi bir sululuk duygusuyla doldu iim. lm o olmalydm, diye dndm.

--Siz iyi kurtardnz cannz,-- dedi baavu. Hi houma gitmedi bu szler. -- arkadanz ld,-- dedi baavu. Dnp Endi'ye baktm, yz te yana dnkt. Kprdamad bile. arkadamz. kii. Biri Sinan m myd? Ya teki ikisi? --Kim o lenler?-- diye sordu baavu, Mustafa'ya. --Bilmiyorum. Grmedim,-- dedi Mustafa. --Sen onlarla deil miydin? Onlarlaydn.---Ayr dmtk. Bilmiyorum,-- dedi Mustafa. --Grrsnz az sonra,-- dedi baavu. --Neresi buras?-- diye sordum baavua. --Glba,-- dedi. Jeep durdu. ndirdiler beni. Mustafa'nn inmesi ok g oldu. Belli ki yaralar ok ac veriyordu. Yine de drt er, acsn arttrmamak iin ellerinden geleni yaptlar. Onu alp bir yerlere g gtrdler. Ve kapatldm odada sorgular balad. Sorular soran gen subayn nnde ak duran defteri hemen tandm. Endi'nin tuttuu gnlk't bu. o kadar sylemitik ona, gnlk falan tutma, bir gn ellerine geerse kt olur, demitik. Dinlememiti bizi. Gnlk tuttuunu grmyorduk, ama biliyorduk. Che Guevara'ya tutkundu Endi. Onun 'Kba Gnl'ne, 'Bolivya Gnl'ne tutkundu. Hepimiz tutkunduk Che Guevara'ya. Ama Endi'nin g gnl o gen subayn elinde olmamalyd imdi. nndeki deftere bakyor, sorular soruyordu. Ksa yantlarla geitirmeye alyordum. Ama her ey ylesine akt ki, neyi ne kadar geitirebilirdim? Arada susmalar oluyordu. Gen subay defteri kartryor, y yeni sorular karmaya alyordu. O boluklarda, o susmalarda, aylar sren da yaammz g geiyordu iimden: Bir k geirdiimiz Bayurt yaylas. Yan yana

da: Alikran da, Sinekkorkmaz da, Kartal da. Sonra Akadalar. Nurhak. Sonra o uzun yry. Ein geidi, Dikme geidi, Kulvar ky, Tatlar ky. Sonra Meydan dalar. O sessiz Helete dz ve Helete vadisinden sonra Gksu deresi, Gksu vadisi. Orada arkadalardan ayrl. O sonu gelmez trman ve o uursuz nekli da, nekli ky. Hi dan, kyn uursuzu olur mu? Bilmem. Niye olmasn? Ya da niye olsun? Ya nekli'nin kylleri? Ya lenler? Kim onlar? Gerekten kimdi onlar? arkadamz. Biri Sinan m? Yani Sinan m len kiiden biri? Ahmet mi yoksa? 'Hemerim' Ahmet. Baka? Baka kimse o olamaz. Kimse olamaz. Brakp gittiler beni orada. Bilmediim lmler, o l, daha da yalnz brakmt beni. Birden iimden kopup gelen kl bir soruya yant aradm: 'Baavu doru mu sylemiti bakalm?' ' 'Doru muydu l olduu?' --Doru deil! Doru olamaz!-- diye bararak d drt dnmeye baladm odada. Kap ald. --Yalan!-- diye bardm. --Hey, ne baryorsun?-Bizi getiren iman baavutu. --Doru deil. lmedi onlar,-- dedim. --Az sonra grrsn,-- dedi baavu. Birileri girdi ieri. Tadklar ar zincirleri yere braktlar. Arkadan bileklerime baladklar kemerimi zdler, yerine bir zincir sardlar. Sonra da yerdeki ar zincir ynn bileklerime doladklar zincirle b birletirdiler. Omuzlarm arlaverdi. --Yr!-Kollarma yapp ekerek kapya gtrdler. --Nereye gtryorsunuz?---llerin yanna,-- dedi baavu. --Burada ldrn beni. Onlarn yanna gtrmeyin,-d dedim. --Samalama,-- dedi baavu. --Gtrn!-Srkleyerek kapdan kardlar. Direniyordum

ama gcm yetmiyordu. nerken, kollarma bal o a ar zincirin ta basamaklar syr sinir etti beni. Yine nefti bir Jeep vard darda. te kaka soktular beni iine. O ar zincirleri de toplayp ieri aldlar, a ayaklarmn dibine ydlar. Zincir bileklerimi skyordu. Bileklerim atlayacakm g gibi sancyordu. Yol bitince tarlalarn iine saptk. Jeep hoplaya z zplaya gidiyordu. Sonunda bir yerde durduk. niimiz de biniimiz gibi g oldu. Artk direnmiyordum. evreme baknca atma yerini tandm. Grnrde k kimseler yoktu. ller de yoktu, ldrenler de. O an, beni de orada ldreceklerini dndm. Ama ldrmediler. Yrttler. Glkle yryordum allk toprakta. Ardmca srklenen zincir ara sra bir alya taklyor, tam tkezleyip decek gibi olurken iki yandan iki koluma girip tutuyorlard b beni. Bir akla knca birden ilerideki kalabal g grdm. Nefti bir kalabalkt. Yrmeme yardmc oldular. Yanlarna gtrdler. Ne kadar ok subay vard. Kalabalk ald. Kalabaln ortasndaki aklkta yerde yatan plak ly grdm birden. Getiren erler, kollarmdan kp beni ortalk yerde ylece brakp ekildiler. ller birka metre temdeydiler. nn de stlerinde yalnzca donlar vard. plak l. evreme bakndm. Ne kadar ok subay vard. S Siviller de grdm. Biri yerdekilerin resimlerini ekiyordu.

Birka subay yanma yaklat. Biri, kulamn dibinde y yumuak bir sesle konutu: --Olum, bak gryorsun, arkadan atma srasnda ld.-te yanmda daha sert bir ses: --Devlete kar gelmenin sonu budur ite,-- dedi. Beni alatmak istiyorlar diye dndm. Kesinlikle a alamayacaktm. Kulamn dibindeki yumuak ses yine konutu: --Albay ok iyi bir insandr. Ona doruyu syle.-H Hangi doruyu? --Tandn m olum, kim bunlar?-O yumuak ses bu. --Daha yakna gtrn. Yakndan grsn.-O sert ses bu. Albay olmal. Kolumdan ekerek yan yana yatm iki lden ilkinin b baucuna gtrdler. Hemen nmdeydi. Srtst yatyordu. lk bakta tandm: Sinan'd. Dudaklarnda kan vard. Sa bacanda, gsnde ve karnnda yerinde kurun yaras. Anlalan kanlar silip temizlemiler. Sa baca hafife kvrlmt. Kaslp kalmt. Kollar iki yana almt. Ba hafif geriye dmt; yastksz arka st yatan bir insann ba gibi. Gzleri kapalyd. Uyur gibiydi. ok rahat, ok sakin bir grnm v vard yznde. --Kim bu?-- dediler. --Uyuyan biri,-- dedim, yavaa. --Ama kim?---Bir l belki de.---l tab. Grmyor musun? Delik deik.---Bir l,-- dedim. --Ad ne?-Bir lnn ad ne ie yarard ki artk.

--Bak bakalm u fotoraflara. Hangisi bu, gster.-Biri karma geip srayla fotoraflar gstermeye b balad. lk fotoraf Hseyin'in fotorafyd, 'Dede'nin. --Bu mu?---Deil,-- dedim bamla. --Bu mu?-Alp'in fotorafyd. Yine salladm bam. --Bu,-- dedim. Gsterilen nc fotorafa eildim. --Bu.-Sinan'd fotoraftaki. Ama Sinan'a hi benzemiyordu. ok eski bir fotoraf olmalyd. --Bu mu dedin?---Bu.-Telalandlar. Yerdeki lnn banda toplandlar. Eilip bir lye, bir fotorafa baktlar. Kararsz k kaldlar. Yine kalkp sordular. --Bu fotoraf Sinan Cemgil'in fotoraf. Yerdeki lnn yz bu fotoraftakine benzemiyor,-- dediler. --Sinan bu,-- dedim. --Doru mu sylyor?-- dedi biri. --Doru mu sylyorsun?-- dedi bir bakas. --Bak, bizi yanltmaya kalkma. Doru sylemiyorsan sonra ok kt olur,-- dedi daha nce duyduum b bir ses. Yeniden ktler lnn bana, yeniden karlatrdlar i iki yz, yeniden kalktlar ayaa. --Yavrum, uratrma bizi. Doru syle. Bir de u f fotorafa bak.-Bir fotoraf daha gsterdiler. Hi tanmadm b birinin fotorafyd. Bamla Sinan'n fotorafn gsterdim.

--kinci lye geelim,-- dedi o sert ses. Sinan'n hemen yannda yatan ikinci lnn baucuna gtrdler. Onu da otlarn stne arka st uzatmlard. Hemen tandm: Kadir'di. Ah, hi aklma gelmezdi Kadir'in lecei. Sinan' dnmtm d de, Kadir'in lebileceini hi getirmemitim aklma. Nasl da hemencecik panie kaplrd. O tepede onu son grm geldi gzlerimin nne: Yn baln yanlarndan kvrp kalpaa benzetmiti. Ate ediyordu. Yere melmiti. Hafife yana kayklmt. Azndaki o tek altn dii de, gne vurdu mu ldard. --Kadir mi bu?-- dediler. Onun da yznde Sinan'nki gibi ok rahat, ok sakin bir grnm vard. O da uyur gibiydi. plak bir uykuda. Sanki kollaryla Karlo'sunu, o pek sevdii s silahn tutuyor gibiydi. Belli ki Karlo'suyla lmt. --Kadir,-- diyebildim. Kollarmdan tutup yan yana yatan iki lnn metre kadar andaki nc lye doru ektiler b beni. --Bu kim?-Baktm. Tanyamadm. --Kim bu?-Hibirine benzemiyordu. --Syle, kim bu?---Rahat brakn, dnsn ocuk,-- dedi bir ses. Rahat braktlar. Bir sre konumadlar. Neden sonra sordular: --Kim bu?-Dndm: Arkamdaydlar. Kalabalktlar. Az tede otlarn stnde yatan Sinan'la Kadir'in uyuyularna baktm. Sonra yine dndm nmde yatan gen lye. Kim olabilirdi? Kafamdan btn arkadalarn grntlerini bir bir geiriyor, adlarn fsldyordum b bir bir.

Hibirine benzemiyordu nmde yatan l. Recep olabilir mi bu? Neden olmasn? Recep. Ama Recep nasl gelebilirdi ki buralara? O imdi kimbilir nerelerdeydi? Recep'e benzemiyordu belki a ama, yine de Recep'ti sanki. --Recep olabilir.---Kim? Recep mi dedin?-Recep'i canlandrmaya altm iimde. Recep daha t tknazd. nmde yatan l incecikti, dal gibiydi. plak bedeninde mor noktalar vard. Bir ifteden kan samalarn izleri olmalyd. Eilip daha yaknna sokuldum. Yzne baktm. Dudaklar gerilmiti. Belli ki ilk len oydu. Solmutu yz, eskimiti. Salar alnna yapmt. Sanki bir kriz annda glkle solur alr gibi bir grnm vard yznde. Ama hibir buruma yoktu, gergindi yz. D Dudaklarndaki kaslma, ektii acdan gibiydi. Doruldum, niye bilmem, yine gkyzne baktm. Akam koyuluu dolmutu gkyzne. Kular dolanyordu havada. r gibi oldum. Klrengi bir serinlik geldi doldu iime. Kollarm gsmde kavuturmak istedin. Ama kollarmn arkamdan zincirlerle bal olduunu anlaynca, nerede olduumu bir kez daha kavradm, bildim. Geree, nmde uzanm yatan lye dndm. Yavaa eildim. Yzne yaklatrdm yzm. Ne kadar da solgundu. Ac, donup kalmt yznde. Azna sinekler konmutu, geziniyorlard dudaklarnda. Uzandm, fledim sinekleri, kovdum. Havalanp yine kondular. Daha hzl fledim. Gzleri yar aralkt. Dudaklarm uzattm, pmek istedim onu. Ve eilip ptm soumu a alnndan. Bir daha ptm. Birden boynundaki yrt grdm. lk kurunu b boynundan yiyip ken kimdi? imden yuvarlanp gelen bir ses, sanki hi tanmadm b bu gen lyle tantrmak istedi beni: --Alp bu,-- diyordu iimdeki ses. Ve tat dudaklarmdan. Barmm: --Alp bu!-Kendi barmla kendime geldim. evreme bakndm.

Off, ne kadar kalabalktlar. Ne kadar yalnzdm. K Kimdi bu insanlar? --Alp mi dedin?---Alp bu,-- dedim. --Alp. Hangi Alp? Soyad ne? O da Orta Dou'da m m okuyor?-Soruyorlar: --Alp diye biri var m o fotoraflarn a arasnda?-Yantlyorlar: --Yok komutanm.---Kim bu Alp?---Alp bu,-- dedim, sustum. Ne demek 'Kim bu A Alp?' Alpaslan ite. Artk hibir soruyu yantlamak istemiyordum. Z Zorladlar, ama konumadm. --Tamam. Yeter. Gtrn.-Koumalar. Yine itilip kaklmalar. Braksalar ylp kalacam oraca. Srklenir gibi Jeep'e gtrl. Ardmca srklenen zincirin arl. Sancyan bileklerim. nde iki er; silahlarnn namlularn bu kez yzme sokacaklar neredeyse. Zaman zaman namlulardan biri alnma, biri akama deiyor. Arkamda da biri var bu kez. Ensemde bir baka namlunun soukluundan b biliyorum bunu. Yola knca Jeep'in sarsntlar azalyor. Dnp gerilere bir daha bakmak iin o anda canm verebilirim. A Ama namlular... Ben de nmde uzayp giden oseye bakyorum. Kimsesiz, alacakaranlk bir yol dne kvrla uzanp g gidiyor nmzde. Nereye bu gidi? Bu yolun sonu nereye varyor?

Ve birden Sinan'n hi dilinden drmedii bir iir dklyor iimden, o akam saatinde: --lm buyruunu uyguladlar Mavi da dumann Ve uyur uyank seher yelini Kanlara buladlar Sonra orackta tfek attlar Koynumuzu usul usul yoklayp Aradlar Didik didik ettiler Kirmanah dokumas al kuam Tespihimi tabakam alp gittiler Hepsi de armaand... -Nice sonra, bir cezaevi kouunda, iki katl demir bir ranzann alt yatanda, yank yznden incecik yalar aktarak Hac Tonak, Ahmed Arif'in bu dizelerini okuyordu bana. Sznn sonunu da yle balamt: Sinan'n gerekten bir tabakas vard; alm kim almsa. Bir tesbihi vard, hi brakmazd elinden; onu da almlar. Aklma geldi: akma da hala bendedir. lm de ok yiite olmu. Dp kalkp ate etmi, dp kalkp ate etmi. Bombay atmaya alrken ldrc yaray alm. Bombann pimini ekemeden vurulmu. 'Hemerim? Ahmet'le Metin mi? Onlar o atmadan k kap kurtulabilen iki kii. Ama hemen ertesi gn yakalanyorlar. Hem de p pisi pisine. Yine kyller. Kap dada gezinirlerken kyller kyor karlarna. Yakalyorlar bunlar, alp kylerine getiriyorlar. Y Yok, nekli ky deil, bir baka ky. Kyllerle oturup btn bir gn konuuyorlar. Tartyorlar. Kyller yarglyor bunlar. Sonra akllar yatmyor. Gtrp askerlere teslim ediyorlar. B Bizden bir gn sonra yakalandlar.

::::::::::::::::: KANAYAN BR ::::::::::::::::: Kanayan adl ykler kitabma adn veren yky yaymland dergide okuyunca Mehmet Asal'n ok kzdn, bana yine anasyla babas anlatmlard zlerek. Nide Cezaevinde okumu ykm ve tanm kendisini. Anasna babasna oradan yazd bir mektupta, neler yazmt bilmiyorum, ama --Neden anlattnz beni Erdal Aabeye?-d dediini biliyorum. Dnya tatls iki insan. Birinde analn btn zellikleri, btn gzellikleri var. Baba, kendini pek yle duyarl biri deilmi gibi gstermeye alsa da, beceremiyor; dnyann e en duyarl, en gzel babalarndan biri. Ne gzel anlatmlard o gece sevgili oullarn, Mehmet A Asal'larn. Onlar gittikten sonra, hemen oturup yazmtm o yky. Adn da Kanayan koymutum. O gece karmda kanayan iki yrek vard nk. O ykde anlattm, Mehmet Asal deildi, hi deildi. O ana ile babadan yola km, o gece tandm o iki gerek kiiyi yeniden yaratmaya almtm. Belki ylesine gerektiler ki, ykmde, onlara ekleyecek sanatsal bir boyut katamadysam, bu, o gece o iki insann izdii iki gerek kiiliin, yeniden izilemeyecek kadar gerek olularndand, sanatsal boyutlar t taylarndand. o Sevdiim yklerimden biridir Kanayan. dam cezasyla yarglanan bir oulun anasyla babas konuurlar o ykde. Bir ana konuur, bir baba. Biri konuurken, dayanamaz s sz br alr. O gece de yle olmutu. Onlar konuurken not bile almamtm. Aklmda ve yreimde kalanlarla btnlemitim o yky. Mehmet Asal, ykm Nide Cezaevinin demir parmaklklar arkasnda okuyunca, tanm kendini, kzm a anasyla babasna. Niye kzdn anlayamadm. Anlayamadm, nk Mamak Cezaevinin demir parmaklklar arkasnda bana anlattiklarndaki o engin hogrsn ve giritikleri eylemler zerine yapt zeletirisini d dnyorum da, gerekten anlayamyorum o fkesini.

Mamak Cezaevinde tanmtm onu. Bir gece ge vakit bizim koua getirilmilerdi topluca. Kayseri'de yakalanmt M Mehmet Asal. Yanlmyorsam, gazetelerde kyl klyla ekilmi fotoraflar da kmt. ylesine kyllkten uzak, ylesine k kentlinin biriydi ki o fotorafta. imdi, bir kyly, kentli kl giydirip, boyunba falan takp kentin gbeinde dolatrmay dnyorum d da, glmek geliyor iimden. Olmaz bu kadar aykr ey. Tpk bir kentliyi de, kyl klna sokup kimseye y yutturamayacamz gibi. Ama Sinan'lardan ayrlan, dalarda ne yapacan bilemeyen, ou kentli ocuklardan oluan o topluluun dalardaki o aknlklarn, tutarszlklarn, ocukalklarn, Mehmet Asal hem de ne gzel anlatmt bana. Byk bir itenlikle anlatmt o gn, arka hcrelerde, Deniz'le konutuumuz o gnlerde. Byk bir zeletiriydi anlattklar. ocuka bir oyun kyor ortaya sonuta. Bazan ok gzel bir oyunun sonunda ok ac bir gerekle karlaabilir insan, ama oyunun ocuka gzelliini d deitirebilir mi bu? ::::::::::::::::: MEHMET ASAL anlatyor ::::::::::::::::: Gksu vadisinde Sinan'lar ayrld bizden. Onunla gidemeyenler, niye gidemediklerini oturup dndler. zeletiri yaptlar ilerinden. Sinan'la gitmeyi herkes istiyordu. Ama aramzda seme yapld. nceden atma deneyimi geirmi olanlar, iyi silah kullananlar s seilip ayrldlar ve Sinan'la gittiler. Yedi kiiydiler. kiye blnmtk. ki ayr yerde iki ayr eylemimiz olacakt. Sinan'la gidenler, Krecik blgesinde Karahan gediindeki Amerikan radar ssn havaya uuracakt, biz de Adyaman'a gnderilen banka paralarna e el koyacaktk. Gidenlerin, ayrlrken bizlere sarllar ok garipti. Hepsi de lme gittiklerini biliyor gibiydiler. Onlarn kurtulu umudu olmadn bizler de biliyor g

gibiydik. Sinan, ayrlrken, --Keke bir makinemiz olsayd d da bir fotoraf ektirseydik birlikte,-- dedi. Ayrl hznl oldu. Onlarla daha sonra Binboalarda buluacaktk. Oysa iki topluluun buluma umudu kalmam gibiydi. B Birbirinden kopuk iki ayr topluluk olmutuk artk. Kendimizi suladk. Gidenler, hem gidecekleri blgenin yabancsydlar, hem de baskn olayndan sonra olacaklar pek k kestiremiyorlard. Biz de yle. Sonrasn bilmiyorduk. Gece ayrldlar bizden. Malatya'nn Akada yresinde Cibo maarasnda toplanmtk. Banka soygunundan salanan paralarla kaaklardan alnan silahlarn maarada datld gn nasl sevinmitik. Artk herkesin bir silah v vard. ay kadar srmt dadaki yaammz. Gksu vadisinde Sinan'lardan ayrlmadan nce t tam yirmi kiiydik. Sabahla birlikte bulunduumuz blgeden hemen ayrlmamz gerektiini dndk. Toparlanp yola ktk. leden sonra Gksu rmana indik. Tuncer, bizim topluluun bayd, ama gecikti. Bu davran, daha iin banda, yoldalk ilikilerini rtr gibi oldu. Herkeste bir adamsendecilik tavr b belirdi. Gksu rmandan karya geecektik. Semih geti. Biz (Tuncer Smer, Semih Orcan, Osman Ark. Azeri: Metin Yldrmtrk) geemedik. ok deli akyordu Gksu. Gece d de bastrmt. Bulunduumuz yer Helet kyne yakn bir yerdi. bu yakada kalmamalydk. Semih rlplak soyunup atmt kendini Gksu'ya. Glkle de olsa kar kyya gemeyi baarmt. Geerken ip kullanmt. Osman, ben, Azeri, mz ona parka ve silah ulatrdk. Kimse yardnc olmad bize. Herkes kendi iine kapanmt. Bir ate yakp bana getik. Semih'e parkasyla silahn ulatrmaya alrken biz de adamakll

slanmtk. Bizimle kimse ilgilenmedi. Gece bastrd. Hibir koruyucu nlem alnmad. T Tam bir lakalk vard herkeste. --Gece nbet tutalm, Semih'in tede bana bir i g gelebilir, hazrlkl olalm,-- falan dedik. Sonunda birimiz nbete kald. Bir kiiydi nbet t tutan. lkel, kt bir nbetti. Geceyi yle geirdik. Sabah olunca biz de getik karya. Bir ip frlattk. Semih ipin ucunu skca balad bir aaca. nce senben akalamas oldu, sonra birer birer getik G Gksu rman. Gksu'nun iki yan da dik kayalkt. Derenin te yakasnda kayaln iinde bir bycek oyuntu bulduk, b bir sre oraya girip bekledik. Sinan'lardan ayrldktan sonra arlklarmzn ounu atmtk. Ykmz olduka azd. Bir yokuu trmandk; yorucu oldu. Yklerimiz yine de fazla geldi. antalarmz yeniden kartrp atlacak bireyler a aradk; hibir eye kyamadk. yle atmadan falan sz edilmiyordu aramzda, a ama atmann yakn olduunu seziyorduk. Gksu'yu geiimiz, Sinan'lardan ayrlmzn ikinci gn olmutu. Ertesi gn radyodan, Sinan'larn pusuya drldn, nn ldn geri kalanlarn yakalandn rendik. akna dndk. Olamazd. nce haberin doruluuna inanmak istemedik. Haberi yorumlamaya altk. Haberlerde aklanan adlar birbirini tutmuyordu. Aralarnda olmayan arkadalarn adlar da okunuyordu. Anlayamyorduk. Aramzda en yetenekli olanlarmzd onlar; herhalde bir pusuya drldler, zorunlu olarak da bir atmaya girdiler, diyorduk. lk anda iine dtmz p panik ksa srd. Haberi duyduumuzda Osman uyuyordu. Gidip u uyandrdk onu, nedense attk ona. --Onlar jandarmayla karlatlar, atmaya girdiler, p peki biz ne yapacaz?-- diyorduk. c alma duygusu doldurmutu iimizi. Her kafadan

bir ses kyordu: --Gidip uray yakalm, uray ykalm,-- gibisinden dank neriler geliyordu her birimizden. Devrimci sorumluluk ikinci plana atlr gibi olmutu. Kentle her trl balanty kuranlar da onlard. Onlarsz kalnca kentle olan balantmz da kopmu o oluyordu. Daha sonra radyodan srail Bakonsolosu Elrom'un lmn, Cevahir'in, Mahir'in lmn de duyduk. Cevahir'e ok zldk. Atilla (Atilla Keskin) stanbul'a Cevahir'i getirmek iin gitmiti oysa. Kentte de ok eyin bittiini anladk. Cihan da yakalanmt. Deniz'gil yakalandktan sonra Ankara'da da nemli bir giriim olamayacan seziyorduk. Btn bu haberler, her iki byk kentte ok eyin b bittii duygusu uyandrd bizde. nce Ankara'ya kii gndermeyi dndk. Bu arkada, orada yeni arkadalar bulsunlar, ya da yakalanan br arkadalar kurtarmann yollarn arasnlar, becerebilirlerse onlar kurtarsnlar, gerekirse yeni eylemlere girisinler, diyorduk. Btn bu konularda daha nceden hibir deneyimimiz olmad iin kendimize gvenimiz de yoktu. Btn bu aknlklar b bundand. Yatmadk orada. Bir helikopter dolat stmzde. Yer deitirmek zorundaydk. Yola ktk. Binboalara g gidiyoruz. Yirmi drt eyalarmz girdik. Uyku s silah, mermi saat nce atamadmz, atmaya kyamadmz orada braktk. Tam sava klna tulumlarmz bile attk. Yalnzca ve yiyecek kald zerimizde.

Birazck babolukta, atamadmz kk burjuva alkanlklar hemencecik su yzne kveriyor. Ksa bir sre sonra birka kiide bireyci davranlar beliriverdi. zellikle yiyecek konusunda. Yemek ii bir dert. A ana yrnmyor. On drt kiiyiz. Yiyecek, teberimiz ok kstl. --Bir kapta ikier kiilik pisin,-- dedik. Bir arkadamz, yarm mataralk pirin ve ya koydu kabna; yani iki kiilik deil bir kiilik yemek yapmaya kalkt. --Ben yemeimi fazla yapmam. Be dakika sonra ne olacamz belli deil, o zaman a kalrm,-d dedi.

Yani herkese paylatrlan pirin konusunda bile a aalk bir mlkiyet duygusu belirmiti. Topluluun iinde ortaklaa yaamaya kendini altramayan iki arkada vard. Oysa bizim ortaklaa yaammzda bylesine bireyci tavrlarn yeri olamazd. B Blmeci olmak zorundaydk. Bir gn kayalklardayz. Suyumuz ok azalm. Biri, brnden su istedi. Vermedi br. --dareli g kullansaydn. Vermem suyumu. Ancak bana yeter bu s su,-- dedi. Evet, byle dedi. Daha hareket, dinamik bir ortamda deil. Statik bir ortamdayz ve arkadalar ortaklaa yaamaya altrmak ok g. Oysa scak sava olsa, bu alkanlklar kendiliinden doacak. Eletiri, zeletiri de yok aramzda daha. O zaman kiiler arasnda gvensizlik douyor. Benden suyunu esirgeyen adam, yarn benim uruma cann nasl verecek? Art olsa nasl koruyacak b bizleri? Kente adam gndermeye kalkmamz, Deniz gibi salam, gvenilir arkadalara gereksinme duyuumuzdan k kaynaklanyor biraz da. Ve yola kld. Bir tepeyi trmanyoruz. Km'e attk. Sr, oban, obann evi, kpekler falan. Grlmeden dolalacak ok az yer var Trkiye'de. oban kpei hemen koku alyor ve kpein insana m hayvana m havladn oban hemen anlyor; merakla srsn o yana gdyor. Kpei vurmaya kalksan, adamn en deerli eyini yok etmi olacaksn, bo yere adamla atacaksn; ky, kyly karna alacaksn. --Ekyayz,-- diyoruz. Olmuyor. Yutmuyor kyl. --renci ekya s solcu ekya,-- falan diyor. Bir keresinde de Tapkran kynn yukarsnda k kaldk. delikanl kt geldi yanmza. --Devrimci aabeylerle konumaya geldik,-- dediler. Tuncer kovalad ocuklar. Yanlt bu yapt. ocuklar gerekten devrimciymi.

Silahl adama halkta sayg var. Feodal bir davran b bu. Saygyla birlikte ekingenlik de var. --Niin buralarda dolayorsunuz?-- demiyorlar. Soru moru sormuyorlar. Korkudan deil. Korku yok. Sayg var. Yasalara ve kurulu dzene kar kabilene duyulan bir sayg bu. Feodal yiitlik saygs. yle bir ey. Gksu'dan yukarlara kyorduk. Birden kpekler h havlad. Obaya atmz. --Kimdir o? Kimdir o?---Biziz amca,-- falan, dedik. --Kimsiniz?-- dedi adam. --Dur, geliyoruz,-- dedik. --Gelmeyin. Evime gelmeyin,-- dedi. Dpedz --Evime gelmeyin,-- dedi adam. --Korkuyorsan gelmeyiz,-- dedik. Yani 'zulaya y yattk.' Ve ayn adam, enmeden merakla arad buldu bizi. Geldi yanmza. Ekmek, pekmez, ne varsa elinde avucunda, getirmi. Biz de parasn verdik getirdii eylerin. Arkadalardan kalkp obaya gittiler. Yiyecek b bireyler piirttiler orada. Biz de oturup adama bireyler anlattk. Sinan'lar da kyl ihbar etmi. Kyl ihbar eder. hbar etmesinin gerek nedeni u: Grp de ihbar etmediini bir bakas renir de onu ihbar eder diye korkuyor kyl. Yani ihbar edilmekten korktuu i iin ihbar ediyor. hbarc kim olursa olsun cezalandrmamz gerek. Ky m baslacak, basmalsn. hbarcy yakalayp hem de btn kylye yarglatp cezalandrmamz gerek. Ama bizde yok byle bir ey. nk devrimci terr kurmamz daha. Bunu yapmadmz iin kyl srtn bize dayamyor ve ekinmeden bizi ihbar e edebiliyor. Malatya'dayken de yle bir olay olmutu:

Bir oban kmt karmza. --Ne aryorsunuz hemerim?-- demiti. --Biz Deniz Gezmi'in arkadalaryz,-- demitik. --Deniz Gezen'de ok iler var, diyorlar. ok iler yapacakt ama karland,-- demiti. --Peki onun arkadalarysanz, Amerika'ya karsnz da, u tepenin stndeki s ne oluyor?-- demiti. Hep sonradan reniyoruz. Bizleri arayan askerlerle karlanca, bir keresinde kylnn biri yle d demi: --Binbam, siz binbasnz, onlar yarbay. Sakn stlerine varmayn. Bir drbnleri var, nah yle.-Bizleri efsaneletiriyorlar. Saymz da oaltyorlarm a anlatrken. Aalarn altnda oturuyorduk. ki arkada tede b bir baka aacn altnda oturuyordu. --Gelin yanmza oturun,-- dedik. --Hayr, biz burada oturacaz,-- dediler. Yani yneticimizin sz gemiyordu. Komutanmz y yoktu yleyse. En kts, zerimizden, yaknmzdan bir helikopter g geti. --Teslim olalm,-- diye bir ses kt arkadalardan birinden. Bunu yapabildi. Anlatyorum bunlar. Bunlar bilinsin, bizden sonrakiler bunlardan ders karsnlar. yi yoldalar sesinler kendilerine. --Teslim olalm,-- deyii yalnzca korkaklktan deildi, o zamana kadar yaanan olaylarn onda yaratt b birikimdendi. Tuncer, tek bana karar verme sorumluluunu zerine almak istemiyor. Sorumluluu ve yetkiyi datmak, b bltrmek istiyor. Ekmek yediimiz yerde, --Oturalm, bu konuyu t tartalm,-- dedik.

obandan, o yrelere bol komando dkldn renmitik. emberin iyice daraldn anlamtk. Bir an nce o emberden syrlmamz, oradan ayrlmamz g gerekiyordu. Paramz da tkenmek zereydi. Sinan'lar yok edilmiti. Kimi lm, kimi yakalanmt. Adam yoktu ki elimizde. Kalanlarn arasnda da tam bir dklme balamt. Pilav, su, teslim olmak tartmalar sryor, her kafadan bir ses kyordu. On drt kiiyiz ama aralarnda gvendiim alt yedi k kii. Herkeste bir gvensizlik var. --Aramzdan bir ksmn gnderelim, az ama salam k kalalm,-- diyoruz. Ama bu neride bulunacak olan arkadan da, herkeste gven uyandracak bir deneyimden gemi olmas gerek. Kim olacak bu? Kendinde gremiyorsun b bu hakk. Ve genel olarak durumun ktye gittii anlald. Topluluun ayakta kalmasn salamak gerek. --Gidelim, yakalanan arkadalarmz kurtaralm, o olursak biz de telef olalm,-- dendi. --e ayrlalm, koldan bu emberi yarmaya alalm,-- dendi. --Bir yanmzda Kapdere-Elbistan karayolu var. Yol devriye dolu. br yanmz dzlk. Ama ortalkta silahl olarak grlemeyiz. Geri de dnemeyiz; iz tutturmular, geliyorlar ardmzdan. --yleyse ne yapp edip emberi yaralm, kente inelim. Deifre olmam pek ok kii var aramzda,-d dedim. --emberi birlikte mi yaralm, yoksa gruplara m a ayrlalm?-- dediler. Sonunda gruba ayrldk. Bir grup, Elbistan'a gidip oradan Ankara'ya gelecek. Otomatik silahlar o onlara braktk. Bizim grup be kii; geldiimiz ynde geri dneceiz. nce Kayseri'ye gideceiz. Yolun ak olduunu reniyoruz. Yollarda kesme yok. Ben oradan Ankara'ya dneceim, Ankara'da Semih'leri bulup o

onlara katlacam. Tuncer'in grubu ise Filistin'e geip oradakilerle i iliki kuracak. Geri kalan br arkadalar da aa kmayacaklar. K Kimse de onlar bilmeyecek. Dalacaklar. Ve bu yanl karar uyguladk. Sonra silahlarmz pp yemin ettik, bulumak zere ayrldk. Ayrlmadan nce, silahlarmz gmdk. O Otomatikleri deil. oban, Gksu rman en kolay nereden geebileceimizi d de sylemiti. Ama gideceimiz yn sylemedik ona. Kii seimindeki tutum ok nemli. Malatya'da, Akada yresindeki Cibo maaralarnda yedi kiilik bir grup varken, biz yedi kii daha gidip katlmtk onlara. ok yanlt yaptmz. Onlar aylardr dadaydlar; ortaklaa yaamaya, da yaamna almlard. Pimi aa su kattk. Ben bile iki kere szl atmaya katldm. Arkadamla karlkl svtk. Birbirimize silah ekecek duruma bile geldik bir ara. Kuramsal bir tartma, neredeyse silahl atmaya dnecekti. Sonra gece olunca, o arkadala oturup konutuk. zeletiri yaptk. Sca scana eletiri, zeletiri en iyisi. Ve sonuta en yakn iki arkada olduk, yolda olduk birbirimize. attmz konu da uydu: Parti, bir sre iinde mi oluur, yoksa lak diye mi kurulur? Ben, sre iinde oluur, diyordum. niversite kantinlerinde altmz tartma biimi ite. Yani, 'kent devrimcisi' gibi konuma alkanl. Bol sz, bol ukalalk. Ve bundan bkknlk ve tepki. Eylem yokluuna b bir tr kar kt belki. Kimimiz kendini eitip dzeltmeyi baard, kimimiz baaramad. Sanyorum, ben olduka dzeltmitim kendimi. Kolay deil. Doayla savata olduka baarl oldum sanyorum. i --Bu ky ihbarcdr.---Alevilerin arasndan daha az muhbir kar.-Byle birtakm kesin yarglar. Ama yanl bunlar. U Urunda savatn insanlar alevi-snni diye ayramazsn. --Helete ky ok ihbarcdr,-- dendi. Ky, yaz gelince boalyor, kyller yaylaya kp

o obalar kuruyorlar. adrl bir Helete obasna attk. Artk btn o yre ne olduumuzu biliyordu, duymulard. Kpekler havlad. On alt on yedi yalarnda bir yeniyetme, silah skt havaya, yakn obalardan yardm istedi. B Bizi karsnda grnce de ard. --Aabey, gelin, ben canavar sandm, gelin,-- dedi. yle iyi karlanyorduk ki, duygulanmamak elde d deildi. --Kurban, sizin yerinize biz lek,-- diyen kadnlar o oldu. Kyl kadnlarmz, kyl erkeklerimizden daha y yrekli. Yal bir nine, alad, sarld, pt bizleri. --Siz lmeseydiniz de ben leydim,-- dedi. Kadn, erkekten kamyordu. Erkeine danmadan b bize yiyecek karan kadnlar oldu. O gn obada ne ktysa getirip koydular nmze: kaymak, st, falan. Erkekler ttn getirdiler. Antlar verdiler: --Aln,-- deye. Silahlarmz kucamzda a kurtlar gibi yedik. Dardan o gn alp getirdikleri btn pekmezi, ekmei kardlar bize. Silahlarmz kucamzdan brakmaymz, onlara gvenmeyiimize y yordular. Nine, dizlerine vuruyor, --Korkmayn kuzularm, korkmayn; brakn silahlarnz da rahat rahat y yeyin,-- diyordu. Yumulduk yedik ne bulduksa. Kadnlar, neleri var neleri yoksa kardlar nmze, g gzya dktler bizim iin. Nine, giderken tek tek sarlp pt bizleri yine. K Kocas dedeyi ardk. --Biraz gel bizimle,-- dedik. Nine, anlad; kotu o da geldi yanmza. Niyetimiz para vermekti. Almadlar. Bozuldular bize. ok duygulandk. b Yine koyulduk yola. Bir yerde konakladk ve kalan

y yiyeceimizin hepsini yiyip bitirdik. Biz be kiiyiz. Be kii de Tuncer'ler. ki grup, birlikte geldiimiz yne gidiyoruz. nmzde Kulvar ve Tatlar kyleri var. ki kye de ok yaknz. B Bildiimiz kyler. Karayolunu gemeden nce Tuncer'lerden ayrldk. Kulvar kyne girmedik, yrdk, Nurhak dalarna y yollandk. Bir adamla karlatk. Geceleyin tarlasna su veriyordu. --Ein geidi hangisi?-- dedik. --u,-- dedi. Orasym. Yalan sylemiyorlar. Geide doru yrdk. Yanmzda 'Ender' zeytin ezmesi var. Bir o kalm. Bir arkada da obadayken 'Redokson' kutusuna pekmez doldurmu. Btn yiyeceimiz bunlar. Be kiiyiz. Azeri, bir keye birka sarmlk ttn atm; kard zuladan. ok sevindik. Uzun yol yrmtk; stelik olduka da hzl yrmtk. Gidite bir buuk ayda atmz yolu dnte gnde gemitik. Gidiin uzun sr, bir kere acemilikten, ykmzn ar oluundan, bir de k kalabalk oluumuzdan. Oturduk. 'Son Yemek' de yendi. Sigaralarmz d da sarp tttrdk. Sonra vurduk geide. Orada Pnarckl obanlar kt karmza. Yiyecekleri k kalmam. Yusuf, Krte konuuyor obanlarla. Yusuf Krt nk. Krt oluu, Krte konuuu ok iyi. --Doruca gidin, obann insanlar iyidir, yiyecek v verirler size,-- dediler. Doruca gittik. Ev, adr, tarla. Eve hayvanlar t tkmlar, kendileri adrda oturuyorlar. Aslnda gpegndz obaya girilmez. Girdik. En b byk yanlmzd bu.

Yaklanca silahl adamlar kt karmza. --Konuk kabul eder misiniz?-- dedik. --Gelmi bulundunuz. Edelim,-- dediler. d eride baka kyden oduncu varm. adrn iinde ihtiyar adam, orta yal adam, ocuk, kadn ve oduncu. ocuun eli yarayd. laladk, sardk. T Ttn verdiler, yemek kardlar. Kadn, Krte, --Evimizi yktnz ocuklar,-- deyip d duruyormu. Niye olduunu da sylemiyormu. --abuk gidin,-- dediler. Ayrldk adrdan. Obann tepesinde bir yere konduk. Yemek sonras r rahatl iinde otlara uzandk. Orta yal adam kt geldi yanmza. --yi yapmadnz,-- dedi. --Neyi?-- dedik. --Hi iyi yapmadnz. Tarlada aracaktnz beni. Yannza gelecektim. Size yiyecek de getirecektim. Hi iyi yapmadnz,-- dedi. --Gelmeyecektiniz. Geldiniz. Sizi buyur etmek zorunda kaldk. O darlkl oduncu grd sizi. ok kt oldu. imdi biz, sizi haber vermek zorundayz, sizi ihbar etmek zorundayz. Hemen uzaklan buradan. Varn gidin. Yakalanmanz i istemeyiz.-Adamn dediine uyduk, kalktk uzaklatk oradan. Kyl klklar bulduk. Silahlarmz gmdk. Rahata, insan gibi, anayola indik. Yryoruz. Malatya-Kayseri yolu. Azeri, altm belik bir ihtiyar kyl. Paltosu da var srtnda. Ben de onun tak oluyum. C Cemal, tam bir kylye benzedi. Arkadalardan birini saldk, gitti; oralyd. Drt k kii kaldk. Yryoruz. Kayseri'ye varnca izlenmekten, kovalanmaktan da kurtulmu olacaz. kier olup ayrldk. Kayseri'de b buluacaz. Ben Azeri'yleyim.

Azeri'yle bir arabaya bindik. Kayseri'ye varnca nce karnmz doyurduk. Sonra yeni klklar aldk, stmz deitirdik. Kyllkten kp renci gibi olduk. Bir otele indik. Ortalarda grnmemek iin b bir kahveye girip oturduk. Kayseri'yi hi bilmiyoruz. Girdiimiz kahvenin h hemen ilerisi valilik yaps. Arkasnda da karakol varm. ki renci gibiyiz. aylarmz iiyoruz. Benim ebekem de cebimde. O arada masalardaki gazeteleri aldk. Okuduk. Endi'nin defterini ele geirmiler. Gazetelerde bizim adlarmz da var. Endi'nin 'Gnlk'nden btn adlar bir bir karmlar. --Yak o d defteri,-- demitik Endi'ye. Yakmam. ofrn biri bizden kukulanm kahvede. Gidip s sahibine haber vermi hemen. Orada, kahvede yakalandk. ::::::::::::::::: BR DEMET KIR E ::::::::::::::::: Scak bir geceyars, karasineklerin tavana kmeler halinde konup uyuduu ge bir saatte getirildiler bizim koua. Kiminin zerinde komando klklar vard. Geirdikleri okun aknln atamamlard zerlerinden. Balar eikti hepsinin de. Bitkindiler. Konumuyorlard. Birka Nurhak'n oralarda, geri kalan da Adyaman yresinde yakalanmt. On kiiydiler. Kendi aralarnda 'Hemerim' diye ardklar, adnn sonradan Ahmet Erdoan olduunu rendiim biri, bir kede hala incecik alyordu. Nurhak'ta Sinan'larn vurulduu atmada kap kurtulan, bir gn sonra yakn bir kyde yakalanan iki kiiden b biri Ahmet Erdoan. Bir de yaral getirip brakmlard kouun ortasna, sedyeyle. Nurhak'ta yaralanm. Ad Mustafa Yalner. ki kurun yemi bedenine; biri kalasndan, biri de sol kolundan girip km. Her iki kurun da iyi ki kemie rastlamam. Kprdamyor. Arka st yatyor. Dnemiyor. Acs b byk. Hi baklmam yaralarna. Cezaevi doktoru, izmeli, eli kaml biri. Hem doktor, hem izmeli, hem kaml. Tipik bir SS subay. Ertesi g gn haber ilettik. Deil ila vermek, ilgilenmedi bile. Mustafa bir iyileiyor, bir ktleiyor. Geceleri uyuyamyor. K

Kvranyor acdan. Kou da alabildiine scak. Haziran ortalar. Geldiklerinin drdnc gnyd, gelenler kouta olay kardlar. O gn cezaevi mdrlne bir dileke yazp vermiler. Arka hcrelerde kalan arkadalarnn -Deniz'lerin- yanna verilmelerini istemiler. Bir ara, gardiyanlardan biri ana koridora alan byk demir kapy ap ieri girerken, ilerinden ikisi dar frlayp Deniz'lerin kald dipteki arka hcrelerin kapsna gitmi, kap deliinden Deniz'lerle konumaya balamlar. Engel olmaya alan grevlilere kar direnince de olay patlak vermi. kisini yakalayp dve dve kap altna, oradan da aaya, kalorifer dairesine srklemiler. Bunu gren arkadalar da, bizim koua giren gardiyan yakalayp rehin a almlar. Grlty duyduumda, beton avluda, gne gren duvarn dibine oturmu bir arkadamla konuuyordum. Duvarlarn tesi bir anda tank grltleriyle dolmu, duvarlarn tepelerinde bir anda silahl erler belirmiti. Cezaevi d dndaki birliklerin alarma geirildii belliydi. Yan koutan gelen Sarp Kuray'la Ruhi Ko, araya girdiler. Bir yandan ieridekileri yattrmaya alrken, bir yandan cezaevi yneticileriyle konumak istediklerini sylediler. Cezaevi ynetimi, konuma isteini kabul etti. S Sarp'la Ruhi, gidip bir sre konutular ynetim blmnde. Dndklerinde i tatlya balanmt. Rehin alnan gardiyan salverildi. Bunlar da toparlanp s sevin iinde Deniz'lerin kouuna gtrldler. Bir tek, yaral olan Mustafa'y braktlar bizim kouta. Ve duvarlarn zerinde dolaan silahl erler ekildiler; d dardaki tanklar grltlerle uzaklatlar. Geldikleri ilk gece, aralarndan birini gsterip onu kendilerinden ayr tutmamz, elimizden geldiince kouun uzaka bir yerine yatrmamz istemilerdi. Dedikleri g gibi yapmtk. brleri youn bir hzn iinde, balarn eip kimselerle konumazken, o, gittii kesinde, az nce tant kiilere bireyler anlatp glyordu. Malatya blgesinde, arkadalarn nasl brakp gittiini anlatyor olmalyd. Olayl geen o drdnc gnn sonunda onu da alp gtrdler, ama Deniz'lerin kouuna deil, baka bir koua vermiler. Birlikte kaldmz drt gnn sonunda kouumuzdaki kimsenin holanmadn grdm bu Malatyal ocuun ad Hseyin Cemal zdoan'd. Bir daha da

g grmedim kendisini. Bizimle kalan Mustafa'y iyiletirmek iin herkes elinden geleni yapyordu. Onunla en ok ilgilenen de Mustafa Taylan'd. Dil ve Tarih Corafya Fakltesindeki atmada elinde patlayan bir bombayla sa eli bileinden kopan Mustafa Taylan. nce bir deriyle rtlm, buruuk, krmz bileine, bakalar arpmasn, cann yakmasnlar diye, mor sabit kalemle kocaman bir 'dikkat' yazmt. Bomba, savururken patlam elinde. Baylmam. Bir an, kopan elini grm yerde; az tesindeymi el. --Alp, toplayp cebime koymak istedim,-- diye anlatmt bana. Almak iin eilmi. leri uzatt kollarndan birinin ucu bomu, korkun kan fkryormu kopuk bilekten. Ayn elini, yine ayn biimde yitiren biri daha var bizim kouta: Y Yusuf Cacm. Mustafa Taylan, yaral adann bandan bir an bile ayrlmyor. Sol eliyle yzne konan sinekleri kovalyor, kak kak yemek yediriyor, iini yaptryor, altn temizliyor, sk sk slak bir bezle yzn siliyor Mustafa Yalner'in. Bir eli kopuktu Taylan'n, ama yreinde binlerce y yardm eli vard. Yllar sonra Eskiehir'de, sokak ortasnda, kallee, arkadan vurularak ldrld Mustafa Taylan. On gn kadar sonra Mustafa Yalner iin smarladmz koltuk denekleri geldi. O gn Mustafa koltuk deneklerini kullanarak ilk kez kendi bana avluya km; u uyuyordum, gremedim. dareden verdikleri bir ila var. Ad: Kemisetin. Antibiyotikmi. Hibir yarar olmuyor. Ykselen ateini drmek iin slak havlular koyuyoruz alnna, boynuna, bileklerine. Yaralar gittike azyor. Bir ar kesici bile vermiyor izmeli kaml gen doktor. Kemisetin'i de sayyla veriyor, gnde drt tane. lasz, hekimsiz, ar yaral bir Mustafa; atlm bir koua, aclaryla ba baa braklm, kvranp duruyor yatanda. lme terk edilmi sanki. Beden aclar, yrek aclarna stn gelince inledii oluyor. ylesine sabrl, ylesine soukkanl, ylesine suskun ki. nlemesi bile sabrl. nlediini anlaynca utanyor. Ve on be gn kadar sonra, haziran sonuna doru, istediim ilalar gizlice ulayor koua. Antibiyotikler ve ar dindirici bir ila. iriyoruz ilalar. O gece ilk kez arsz, s sakin bir gece geiriyor, uyuyor Mustafa. Uykusunda bard iki kere, ama acdan deil. Ve hazirann son gn. Gr gn. Be dakika da olsa blmeli odada yaknlarmzla gryoruz. Koua dnnce birden Deniz Gezmi'i buluyorum, Mustafa'nn baucunda.

Bu onu ilk grmd. stnde, yakaland gn gazetelerde kan fotoraflarndaki, yakas krkl yeil parkas vard yine. Fotoraflarnda grdmden ok daha zayft. O da ailesiyle grm, kouuna dnerken, kapy ak bulunca dalm bizim koua. Sz Sinan'a gelince i ikisinin de gzleri doluyor. Sonra nbeti yzba geldi. Yumuak bir dille, Deniz'e koua dnmesi gerektiini syledi. Deniz kalkt, y yzbayla birlikte ktlar koutan. Gardiyanlarn darda uzun uzun azarladn duyduk. 2 Temmuz. (Karma yazdm bir mektuptan): --...Yaral arkadamz gece yine kvranmaya balad. ok ac ekiyor. Baktk, olacak gibi deil, gardiyan uyandrdk, nbeti subaya haber vermesini syledik. Astsubay geldi. Durumu anlattm kendisine. Beni alp nbeti binbann odasna gtrd. yi bir insand binba. lk gryorum. Yeni biri. lgiyle dinledi beni. Yarn, Mustafa'y hastaneye kaldrtacan syledi. Baka bir kouta da Doktor Uur var. Uur Celasun. Bilirsin spiker Zafer Celasun'u; Uur, onun kardei. Onun adn verdim binbaya. Hemen kouundan alp getirdiler. Hapisanenin ecza dolabn kartrp bir ila buldu Uur, gelip Mustafa'ya ar dindirici bir ine yapt. Mustafa imdi yatt biraz. Binba, Mustafa'y Glhane Hastanesine yatrtacan syledi. Hemen Glhane'de bir tandk doktor bulmalsn. Bu mektubu alr almaz Doktor Melahat Hanm bul, o onun Glhane'de tandklar oktur; Mustafa'yla ilgilensinler.-3 Temmuz. (Karma yazdm bir mektuptan): --... Belli olmaz, hastaneye falan kaldrmazlar belki Mustafa'y. Doktor Uur, bir ila ad verdi: 'Iecilyn Vitamine' diye bir ila. lacn adn doru yazdm m acaba? Mustafa'ya iyi gelirmi bu ila. Elimizdeki ar kesici de tkendi. Yine bir yolunu bulup ulatrmaya al. Mustafa iyi deil. Kolu ok iti. Kendini toparlad ama arlar artt. Koltuk denekleriyle de basamyor y yere.-7 Temmuz (Karma yazdm bir mektuptan): --... Mustafa'y dn akam bizim koutan aldlar. Hastaneye gtryorlar diye sevindik. Deilmi. Deniz'lerin kouuna tamlar. Durumunda gzle grlr bir dzelme vard. Koltuk d deneklerini kullanarak gitti. -Sonraki gnlerde Mustafa'y koltuk deneklerini atm olarak da grmtm uzaktan; admlarna dikkat ederek volta atyordu avluda. Bir sre sonra da, br arkadalaryla b birlikte voleybol oynamaya baladn renip sevinmitim. yilemiti Mustafa. Ama Nurhak'ta yaral olarak yakaland gn, antasnda ele geirilen not defterinin acsn; s sanmam ki o kadar kolay atlatm olsun.

Olayn temelindeki sevimli ocukaln bir baka rneiydi b bu defter. Durumalarn balad gnlerdeydi. Byle bir defterin varln bir gazete haberinden renmitim ilk. Durumada okunmu. Mustafa, dada geen gnlerini, eli dedike ksa notlar halinde yazm bu sevgili defterine, bir kk 'Gnlk' oluturmu. Bir 'Gerilla Gnl.' O gazetede ksack bir iki blm de yaymlanmt, yanlmyorsam. ok ilgimi ekmiti. ok ok sonra elde edebildim bu notlar. Avukat zzet Kk ok yardmc oldu bu konuda. Da havas vard satr aralarnda. Ama ylesine kentli birinin kaleminden km notlard ki. Buruk bir ac brakt iimde. Olaya biraz daha aklk getirecei, renk kataca dncesiyle a alyorum buraya bu 'Gerilla Gnl'n. ::::::::::::::::: MUSTAFA YALINER'in Gerilla Gnl ::::::::::::::::: 25 Aralk 1970. Ankara'dan alt kii. Teslim'in getirdii yemekleri Hemerim'le, Kadir'in belirledii yere tadk. Tama srasnda sinirli durumlar olduysa da abuk nlendi. Mustafa gelip katld bize. Sonra sinirli bir bekleme dnemi. Ev durumlarnda baarl olduk. Soygunlarla ilikili olduumuzu aklamyoruz. Aramzdaki arkadalarn birinin evinden st kapal biimde kovulduk. 16 Mart 1971. Artk zgrz. nk dadayz. Sinan geldi. brleri yakaland. Ben para iin Ankara'ya gittim. Gittiim gn Elazl arkadalar geldi. Ben para ve alt kiiyle dndmde silahlar da tand. Artk her eyimiz var ve yanmzda. Ekmei Mustafa Day getiriyor. ekingenlii de yok olmak zere. ok yardm dokundu bize. Teslim, mermi iini de zmledi. Filinta bana altm kadar mermi dyor. Kendimi art olarak dnyorum. lk silahlarm: Filinta, Smith, bir de elbombas. drt gn at almas dnda genel eitim yapld. Ben askeri ilerden sorumluyum. Tuncer kefe kyor. imdi at yaylasna yakn bir maarada kalyoruz. Harekete h hazr gibi bir durumdayz. Sinan: Yetenekli bir arkada. Her eyiyle iyi. Grubumuzun g genel sorumlusu. imdiye kadar yanl yok. Tuncer: En gvendiim arkadalardan. zveriyle alyor.

S Srekli keifte. Yanl olmad. Ben: Kendimi tartabildiim kadaryla fena deilim. Her ie elimden geldiince komak istiyorum. Tek yanlm, Meeli'de Ato'ya kt szler sylemem. Bizi gren bir oban yznden. Bu ii nasl yaptma ayorum. Demek, eksik bir yanm varm. Hemerim: En ok gvendiim arkadalardan. ok iyi niyetli. Her ie kouyor. Hibir aksilii yok. Altn g gibi. Kadir: yi arkada. Yalnz sinirli; bazan barp aryor. ekinmeden her ie sarlyor. Osman: En sevdiim, en gvendiim arkadalardan. ok iyi niyetli. Yapmaktan kanaca, mazeret uydurmaya alaca bir i olamaz. Ato: Prlanta. En gvendiim arkadalardan. Her ie k koar. Az bulunabilecek bir insan. Sadk: yidir. Ustne den grevi yapyor. Cengiz: yi niyetli. Yalnz hala okbilmilik huyunu b brakmad. Semih: ok dzeldi. ok alyor. Ancak, kznca k kfrediyor. Recep: Tembel. Srekli atein banda oturur. Kavgadan k kaacan sanmam. Fevzi: Fena deil. Yalnz biraz bencil. Bahadr: Daha pek alamad. ikayeti. Karar vermek i iin beklemek gerek. b Azeri: Fazla yk tamak dnda ok iyi Karakter sahibi. Gvenilir. Hac: Aramza girmesi acayip oldu. Tevkif etme gibi bir durum var. Dze inip baz ilerini zmlemek i istiyor. Hasta olduundan yaknyor. Yusuf: Yoldalarla konumay pek bilmiyor. Sinirli. A Ama dzelir.

Cemal: Sessiz ve alkan. Ercan: yi niyetli. alkan. Ortama uymak iin kendini ok zorluyor. Uyuyor. Asal: Hi de Alp'in dedii gibi deil. Aksi konuuyor. Pek ie gelmiyor. Ve yoldalarn bazan kalbini k kryor. Adem: Ftk gerekesiyle son zamanlarda iten kayor. T Tembel. Alktan yaknyor. ok kfrediyor. Hasan: Kyl devrimci. yi niyetli. Kendisi de iyi. deolojisi biraz zayf. Hseyin: Yrmesi, yk tamas iyi. Yalnz, yanmzdayken s srekli yatyor ve souktan yaknyor. Mustafa: Acayip. Bazan iyi, bazan ok kt. akadan, laftan anlamyor. ou eyi tersten alyor. Romatizma bahanesiyle kyne dnd. Yine gelmekten sz e etmi, ama zor. Bunlar, yoldalarn imdiki durumlar. Teslim'den sz etmeye gerek bile yok. Adam bir mucize. imdiye k kadar en nemli ilerimizi grd. 23 Nisan: Cibo'dan baya ar malzemeyi tadktan sonra be kiiyle at'a ekmek ve yiyecek almaya, indik. Pek yiyecek gelmemi. Sabaha kar nbetiler uyumu. Sabahleyin Hseyin, buyruklara kar gelerek, bir sanc bahanesiyle bir saatlik yola gelemeyecei konusunda diretti. Sonra at gibi koarak evirme'ye gitti. Byk bir disiplinsizlik ve buyruklara uymama rnei. Dneceini syledi ama, dnnce yarglanacak, kanmca. Ya ok ar ceza alr ya da yeniden a aramza kabul edilmez. 24 Nisan: nemli bir ey yok. Sinan, kiiyle Cengiz'in s saklayp aldrd silah almaya gitti. 25 Nisan, Pazar: Malzemeleri pay ettim. imdi biraz dzenlendik. Saymz da tamam olunca harekete hazrz. T Tuncer, Osman'la kefe gitti. 26, Pazartesi: leyin Tuncer'le Osman dnd. Akam da Sinan'lar geldi. Tek Ato yok. Ato dnda tam hazrz. Kadir, kye gitmeye gnll. Yusuf'la drt arkada, nceden kararlatrlan yere ekmek almaya gittiler. Kyn iki yz metre dnda beklemesi gereken

adammz orada yokmu. Terslik. Haberi Hseyin'le yollamtk. Hseyin'in eeklii bu. nk ekmek alacamz evi o biliyordu. Gidenler ok sinirli dndler. Kadir, beni birlikte gelmemekle sulad. Benim niyetim, yalnzca Hseyin orada ise onunla karlamamakt. Onlar H.'yi yanmza getireceklerdi; y yarglamak iin. 27, Sal: Sabah Hac ile K. geldi. Ato ile Alp gelmiler. Kyde saklanyorlarm. Adem, gitmek istediini syledi. Alp'in hemen dnme olasl zerine, biz be kii ve Adem, kye gittik. Ato 10.000 getirmi. Ato'nun getirdii eyalarn bir ksm ve ekmeklerle b birlikte, Adem hari, hepimiz dndk. 28, aramba: Gelince ben bireyler yiyip yattm. Konumalar. Alp, baz ileri ayarlamak zere gidecek ve yaknda yine dnecekmi. Bugn de devrime kar ilan edilen skynetimin ikinci ya da nc gn. Ben ie kararak Alp'in yerine Ato'nun gitmesini saladm. Terslik olasl daha az. Akam ben, be kii ve Ato, kye gittik. Ato gitmek zere orada kald. Biz, malzemelerin kalan ksm ve alt yedi kmbeyle dndk. smail'den de Berabellum aldm. Tuncer'le M M. Ali de s blgesi ynne kefe gittiler. 29, Perembe: len 2'ye kadar uyudum. Hemerim son malzemeyi datm. Kalknca iyice toparlanp hareket ettik. Sava dzeninde olmayan bir rgtlenme kurduk. En az yk 20 kilogram olduundan ok yava yryoruz. Bu yzden, gideceimiz Sulu Maara'ya gitmeyip daha yakndaki birine gitmeye karar verdik. Maaraya yaklatmzda, suyu gemek iin her yan klandrdk.(!) Sigara da itik. Kadir, komutan olduu grubu brakp nden gitmi. Sonra bulutular. Sinan, Osman, Teslim, sabaha kar Tuncer'le buluacamz Sulu Maara'ya gittiler. Teslim bir miktar para ald. Devredecek. Sinan, at ve katr almaya alacak. Bu yklerle hareket olana sfr. Bende 4 40 bine yakn para var. 30; Cuma: Bana nbet 10'da geldi. Tek bama tuttum. nk bir kii nbete kalkmam. Nbetten sonra da yattm. Gelenler 150 metre kadar yaknmza sokuldular, ama varlmdan da haberleri olmad. Gece, Sinan'la Osman gnlk ekmekle dndler. Biz bugn kumanyamz ekmeksiz idare etmitik. leri p pek ayarlayamamlar. 1 Mays, Cumartesi: Bugn altmzdaki yaylaya elli altm ilkokul ocuu, retmenleriyle piknie geldiler. Akam, Osman'la, Tuncer'i karlamaya ktk. G Gelmedi. 24 saattir uykusuzum.

2, Pazar: lene kadar uyuduk. Sonra ykleri hafiflettik. Ama bizimki ok az hafifledi. ki kii ortak malzemeleri katra yklemek zere gedii atlar. Tuncer 7'ye doru geldi. Hasan ve iki kii, katrn banda kaldk. Geri kalan brleriyle hepimiz ykmzle gedikteki kovua geldik. Tuncer'in burada olduunu syledii maarada bir gn kalp gece yola devam edeceiz. Katr, ykleri tamaynca biz tadk. Gn altnda kayalklara panik iinde kapa attk. Biraz olaanst bir durumda herkes panie kaplyor. Bu biraz da komutanlarn kararszlk ve yeteneksizliinden. Bizden yarm saat sonra bulunduumuz kayala gelen yal bir anay Kadir geri dndrd. B Bugn Hasan adnda yeni bir katlmmz var. 3, Pazartesi: Kayalarda iyice gnelendik. Akam, ilk tama aracmz gbela ykledik. Yola ktk. Bir derenin zerinden atlarken mataram belimden kopup suya dt. Matarm ararken grupla artlarn aras ald. Onlar on be dakikalk uzaklkta bizi beklerken ben de onlara yetieceim diye bir bir buuk saat yol aldm. Sonra olduka zaman kaybyla birletik, ama Sulu Maara'da gndzlemek zorunda kaldk. Tabii asl neden, yorgunluk. ok boktan bir karklk. B Ben de, tekiler de hatalyz. 4, Sal: inden su akan bir maaraya geldik. Gndz allarda geirdik. Yalnz bir kiiyle Hemerim k konutu. 5, aramba: Sal gecesi bir baka yakn maaraya geldik. Ama iinde yatlmyor. Aaya, yaylaya indik. Drt kii kurbaa yakalayp bir gzel yedik. Hemerim, Tuncer, Dalkl, kente ekmek ve erzak getirmeye gittiler. ki kii de nceki allara gidip Hemerim'in konutuu obanla (brahim) ekmek getirdiler. B Bu gece iyi uyudum. 6, Perembe: lene doru aa dereye, H. Ali'nin oraya balk tutmaya gittik. nsan grnce boaz kefe karar verdik. Tam geitte yemek yerken avukr'dan yedi avc bastrd. Konutuk. Pek fena insanlar deillerdi. Az ekmek katk verdiler. Kefe kan iki kiiyi, velhasl hemen herkesi grdler. Tahminimce ne olduumuzu anlayamadlar. Geidin ortasnda nbetisiz yemek yememiz byk eeklik. Kanmca bu i byle yrmez. Ya doruyu syleyeceiz ya da hi grnmeyeceimiz yerlerde olacaz. Yalan k konuurken ters eyler sylemek gerekiyor bazan. 7, Cuma: Nbette bir oban geldi. Konutuk. Blge, bayram yeri gibi. brahim'den ekmek alyoruz. Buray b brakp gitmemiz gerek, ama Tuncer'leri bekliyoruz.

8, Cumartesi: Sinan, orann yerlisi iki gen Keanl avcyla konutu. Yatp bekliyoruz. brahim'den ekmekle y yourt geldi. Moralim biraz bozuk, ama dzeliyor. 9, Pazar: Sabah Hemerim, iki hayvan yk yiyecekle geldi. Bugn, tarihe geecek bir gn. Herkes hesapszca doyasya yemek yedi. Ama sonu kt oldu. Tuncer, Darca'ya gitmi. Telekominikasyondan silahlarn alnd duyulmu Gvercinlik'te. Soruturmu Hseyin, jandarma obay ok sktryormu. Acele yer deitirmeye karar verdik. nk Ercantepe'de olduumuz da duyulmu olabilir. Gece buuk saat yol alp yer deitirdik. Katr yklerle b birlikte geride braktk, arkadan gelecek. 10, Pazartesi: Gndz uyuduk. Akama doru Osman'la ykl katr geldi. Bir yana kt iin ykn yarsn indirmiler. Azeri, ykn banda kalm. O gece biz 20 dakikalk bir yer deitirdik. k kii yk almak iin dnd. 11, Sal: Sabaha kar katr geldi. Gene ykn bir ksm kalm. Sulu Maara'ya Hemerim, katrla hem yk hem Tuncer'i almaya giderken biz de Sinan ve Kadir'le kefe ktk. Sonuna kadar gittik. Gemeye e elverili olmadna karar verdik. Gneyde orman tevatr. 12, aramba: Azeri'yle 'Bitme'yi bulmaya ktk. Ama ters yne giderek ok vakit kaybettik. Sonunda uzaktan tandm. ocuklar oraya, gln yaknlarna karacaz. Alacakaranlklarda `Bitme' diye acayip bir yere kmtk. Akama doru Azeri'yle ben, Nazmiye'yi ( Nazmiye: Katra taktklar ad.) alp Gedik'e doru karken Nazmiye kt. Ben yukardan iki kii arp, dp yuvarlanan bir yk almak iin aa indiimde Azeri --Kuatldk!-diye bararak silahn alp koarak geldi. Hepimiz bir kou kar tepeye trmanp hakim yerleri tuttuk. ki komando grdn syledi Azeri. antalar terk edildi ou kimse tarafndan, iinde gerekli malzemelerle. Benim anta da katrn yannda kalmt. Kendim iin, terk edilenlerden iyi bir anta hazrladm. gen kyl merak igdsyle allara doru geliyorlard, geri dndrldler. Tepeleri tuttuktan sonra, be kiilik bir grup, katr almaya giderken antalarn atanlar da antalarn almaya gittiler. Gece bir anta dnda hepsi bulundu. Allarn bir buuk saatlik uzana ekildik. Bir tek Ercan'n antas kayp. ekilme dzenli oldu denilebilir. Artlar, yke gelen kii yznden olduka geride kaldlar: Yalnz ok bar oldu. Bu kadar grlty elli jandarma a ancak karrd. Korkumdan tahmin ediyorum. 13, Perembe: lene doru zerimizde uaklar doland. Herhalde rastlant. Sinan'la Hasan, dn obana

smarlanan ttn iin gittiler. Ercan'n antasna da bakmlar ama grememiler. Allar, merakl kyllerle doluymu. Gece saat yryerek, geide yakn bir yerde tam boazlarn kesitii bir yerde kamp k kurduk. 14, Cuma: lene doru az bir yamur yedik. Gece gene ge vakit iki saat kadar srecei tahmin edilen geide doru yola ktk. Yollarda davarlara rastladk. Sinirli bir hava iinde, ortalk aarrken, gbela kendimizi p pek zula olmayan bir yere attk. 15, Cumartesi: Azeri, iki komando grd szn, uyuukluktan kurtulmak iin uydurduunu syledi. Sabah, genel konuma ve eletiri yapld. Be kiilik bir disiplin komitesi seildi. evremizde dolanan obanlardan ekmek, pekmez, kelek falan almak iin gittiler. Gece iki saatlik bir yryle ormana varrz, diye dnyorduk. Ancak iki saat yrmeye almz. Ovann ortasnda kalmamak iin yry Kulvar'n hemen stnde bir boaz iinde kestik. O Orman da pek ormana benzemiyor. 16, Pazar: Tapkran'dan sylentiler bizden nce gelmi. Yusuf'la Hasan, kollar dzenlemek iin gittiler. Dnlerinde olduka sevindik. Gece alt yedi saatlik bir yryle Srkl'ya ktk. Yamur yemeye baladk. Tapkran'dan bir namussuz, bir katr alm, bizim stmze ykarm dncesiyle. 17, Pazartesi: Orman, bizi iyi karlamad. Srekli yamur ve dolu yedik. Sucuk gibi olduk. Bu sinirlilik yznden terslikler, kfrlemeler oldu. Akama doru hava at. 19 haberlerinde ok neeliydik. Radyo, srail Bakonsolosunun karldn syledi. Gece 2 2'de yola karak bir bir buuk saatlik bir yer deitirdik. 18, Sal: Sabah, Memi adl bir oban, davar ile bizim bulunduumuz tepeye knca, konuup birlikte kiiyle onun adrna gittik. Gpegndz. On tane adr yan yanayd. Ve en az yirmi yirmi be adr bizi grd. Ya, ekmek, st, kelek alarak dndk. Hkmet, dn vermiyor gibi grnp palavra skyor; adam karmalar iin idam cezas koyacaklarm. Akllarnca korkutacaklar. Btn Trkiye'de seri tutuklamalar balad. Dergicilerin de hepsi aranyor. Koa, 'Devlet ya vardr, ya yoktur' diye konuma yapt. Devletin temellerinden sarsldn grecekler. Gece katr yznden g koullar altnda yer deitirip ok zor bir yere geldik. 19, aramba: Sabah, Elbistan'n bir kynden (Nakip'in ky) kii bizi grerek Elbistan'a doru gittiler. Tuncer, Hasan, Fevzi dze indiler. Silahl olarak

hazrlklar yapp Ato'yu getirecekler. Bir adr kurduk, ama yamur yamad. Btn gn, keif filan diye konumamza ramen, miskin miskin yatarak geirdik. Gece yer deitirmek istedik. Olmad. Hibir ey grnmyordu karanlkta. Gene yerimize d dndk. 20 Mays, Perembe: Sabah Azeri ile ben Kapdere'ye doru; Sinan, Hemerim, Semih, ormana doru kefe ktk. Yorucu oldu ama yararl da oldu. Dnte gene Memiler'e urayarak yiyecei katrla yerimize klan derenin azna kadar getirtip yukar tadk. Koa yumuamaya balad. Ama skynetim durmadan sululara uyar bildirisini tekrarlyor. Sre, akam 17'de sona erdi. Bakalm ne olacak. Bulduumuz u uygun bir yerde fazla yklerimizi brakacaz. 21, Cuma: Hala bir haber yok. ok byk laflar ettiler. Altndan kalkamyorlar. Yava yava hazrlk ve eitim dnemi diyebileceimiz sre sona eriyor. Sava vakti ok yaklat. ki gne gideriz. Dn gece Nedim zta yolda ihbar etmiler. Vuruarak ve drt kiiyi vurarak ld. Bu adamlar budala. imdi de sokaa kma yasa koydular. Bir gnlk. Ev ev arayacaklar herhalde. Yoldalar ( Deniz'i, Yusuf'u, Hseyin'i sylemek istiyor.) da geen akam Kayseri'den yeniden Ankara'ya gtrdler. Kyller, buralarda asker var, diye Nurhak'ta baavua sylemiler. Bugn Cengiz'in syledii terslikleri giderebilmek iin Kadir, bir Kulla'lya komando numaras yapt. Bu da ters tabii. Akam allara giderken 400 lira kadarlk erzak aldk. Aldakiler, hkmete k kar olduumuzu iyice anladlar. 22, Cumartesi: Bugn 3 ya da 4 grup halinde dokuz kii kefe gitti. leyin biraz yamur yedik. Bu yaknlarda iyi duruyoruz. Bir de barsak solucan belas kt bama. Ben nbetteyken Tuncer geldi. Sipiyayla'nn ortasnda ofrn banda Fevzi'yi nbeti olarak brakm. Biz drt kii ofr ve gelen erza almaya giderken ofr Jeep'le kam. Fevzi arkasndan ate am ama vuramam. Jeep'i brakarak gitmek zorunda kalacak. K. Dereye bizden nce giden hi deilse gece pusar, diye biz hemen dndk. Silah seslerine Tuncer ile Kadir gitmiler. Az sonra onlar da Fevzi'yle birlikte dndler. hbar kesin grlyor. On be kii hemen yerimizi deitirdik. Yolda ve nbette uyumulard. ki kii de kefe giden be kiiyi b beklemek iin kaldlar. 23, Pazar: ok iyi aa altlar bularak gndz geirdik. Hi dar kmadk. Hibir arama tarama olmad. Gece, hemen arkamzdaki tepede olan bir obandan ekmek aldk. Sinan'lar bizden yarm saat sonra gelmi ve br yere gitmiler. leyin, Hasan'la, Memi'lerden aldklar ekmekleri gnderdiler. s ii hemen

hemen yatt saylr. ofre szn etmiler. Sanrm Hseyin'in gevezeliklerinden olacak. Ankara'dan iki yz kiilik zel komando birlii gelmi. Krecik'i ve Akada' aryorlarm. Kyleri basyorlarm. stanbul'da dn geceki aramada srail Konsolosu l olarak bulundu. Yani ocuklar kurtarlamad. Artk bizim de bireyler yapmamz gerek. nsan, gelen paralarla erzaklardan utanyor. 24, Pazartesi: Sabaha kar iki saatlik yryten sonra Sinan'larn yanna vardk. leden sonra yarglamalar balad, akama kadar srd. Sonunda Tuncer'in sorumluluklarnn alnmasna, nbette ve yry srasnda uyuyanlarn da birer n yiyeceklerinin kesilmesine karar verildi. Fevzi'ninki srncemede kald. Tuncer'e ok yklenildi. Haliyle ocukta bir krlma, bir moral knts oldu. Takesen, kt km. Arabay drt be jandarma gelip alm. Memi'in bile gznde kk dtk. Olmayacak olaca yaparcasna laflar sylemi. Kabahat bizde tabii. Bir uval inciri bok edersek byle kk deriz. Tokat'n bir kynde Dev-Gen'i rgtlemek istediini sandmz harekete (ya da yalnz saklanmaya) giderken ikisi tan be kii silahlaryla yakaland. nc g grubun komutan: 'Hemerim.' 25, Sal: Komutanlar toplanarak durumu grtler. Ayrntlar yarn planlanacak, yine de iki gruba ayrlarak hem ss basmaya, hem de Glba hareketini yapmaya karar verildi. Byk bir olaslkla sse gidecek olanlar yarn akam yola kacaklar. Bu karar bizi hem miskinlikten, hem de moral bozukluundan kurtaracak. yle bir baktm da, moral bozukIuu ve can skntsndan btn gn suspus dnerek geiren gvenilir yoldalarn, bir i yapmak akyla yanp tutuan yoldalarn gzlerinin ii gld. zellikle de Osman'n. imdilik zmlenmesi gereken en nemli sorun, iki grubun yeniden birleebilmesiydi. Bu da bilinmeyen bir blgede olacak. Kararn hemen sonrasnda Sinan kiiyle Kulla'nn allarna erzak salamaya gitti. Geceyars da ok hakim bir tepeye yer d deitireceiz. 26, aramba: Sinan'lar sabaha kar dnd. Yola kamadk. Ya ve bulgur getirdiler. Kulla'nn allarna jandarma gitmi. Sylentilere gre 600 kii varm peimizde. Nurhak' ve Sinekli'yi arayacaklarm. ok dikkatli nbet tuttuk. Ajan olabilecek oban grnml birka kii geti. Akam yola ktk. Fevzi'nin aya yznden dz yoldan gideceiz derken yolu kaybettik. A ve zellikle susuz olarak Nurhak'n karsnda bir tepede durakladk. Gece uzun s sre su aradk ama bulamadk. gndr uykusuzum. 27, Perembe: Sabah hemen yanmzda su bulduk. lene doru batya, Gksun vadisine doru yrye getik. nk sabah Nurhakl bir obana grnmtk.

Vadiye bir iki saat kala gndz geirdik. Cengiz kefe gitti, ama getirdii verilere gre yaplan hesaplar fos kt. Bir saat kadar ileride pis bir kayalkta bir saat geceyi geirdik. Gece de souk, yamur ve kayalardan uyuyamadk. Zaman geiyor. Hala sallanyoruz. lerin kesinlikle yaplmas gerek. 28, Cuma: Sabah gne altnda drt saat uyudum. nclerden drt kii kefe gitti. Suyu gei yeri arayacaklar. Bu gece, en ge yarn gece gideceimiz yerde hazr olmalyz. Fevzi'nin aya da byk dert. Bugn Srkl zerinde bir iki uak doland: Oralar a aryor olabilir. Ekmek de erzak da bitmek zere. Defterin bir baka sayfasnda. Mustafa Yalner, zmir, Orta Dou Teknik niversitesi. br sayfalarda: Polivitamin. Engren. 5 kutu Ca. Sandoz. Aspirin, Gripin, Opon, Devaljin, Panaljin, Novaljin, Optalidon: 3 ine, 1 hap. Vermidon, Saridon. Romatizma: Butalgon. Souk algnl: Tuliprin. Deri pomad. Bant, 2 tane. Bir baka sayfada: 1. Hangi lke kabul ederse oraya gidilecek. 2. Suriye kabul ederse (Trkiye'ye dn iin) Abdsselam grlecek. Teslim'in ad A.S. verilecek. T Teslim bizi bulup geirecek. 3. Irak kabul ederse: Her halkarda A.S. ile iliki kurulacak. (Kendiniz ya da Irakl biri). Teslim'in ad v verilecek. Teslim sizi Irak'tan alacak. 4. Irak, Suriye kabul etmezse, zuladan bir kii (Sizden ya da Arap) A.S. ile iliki kuracak. llegal Sur. Ya d da gelinecek. ::::::::::::::::: NERDEN NN M GELDM

::::::::::::::::: Nerden niin mi geldim Bilmeden bir ey diyemem, ya siz? Hem hi nemli deil. Geldim, yer atlar, oturdum Girip kanlar vard Zaten ben geldiimde. BEHET NECATGL Drt Amerikal erin karld gnlerdi. Birleik Devletler'in Cumhurbakan Nikson bile ie karyor, istenen fidyenin denmemesi konusunda demeler veriyordu A Amerika ktasndan. CHP Genel Bakan smet nn, -- ocuk, devletle pazarlk m edecek?-- diyerek fkesini belirtiyor, sonra da, --Elinizi kana bulamayn,-- diyerek o ocuu uyaryordu. Ve gizli rgtn yelerinden birinin, Mete Ertekin'in boy boy fotoraflar grld bir gn gazetelerde. O sarn, yumuak yapl ocuk. O Ankara'daki kitabevime her gn urayan, kitapsz yapamayan sevgili ocuk, arkadam Mete. Fotoraflarda ok kt grnyor; b bireyleri kabullenmi, belli. Yorgun, bitkin bir Mete; hrpalanm. Ksa bir sre sonra ben de Mamak Cezaevindeyim. Mete, Deniz'lerle birlikte, yakn bir kouta. Biliyorum k kald kouu, ama karlamamz olanaksz. 12 Haziran '71 (Cezaevinde tuttuum gnlkten): --Adm nlediler. Gardiyand. 'Kap altna' dedi. Acele giyindim. 'abuk ol.' Kotum. Atlar ana demir kapy, d koridora aldlar. Duvara yanatrp beklememi sylediler. Ana demir kap yine ald; Deniz'in arkadalarndan kii karld, yanma getirildiler. Mete Ertekin'di biri. Gzlerimizle selamlatk. kier ikier bileklerimizden kelepelediler bizleri. Ben Mete'yle eletim. br iki kii: brahim Sayan'la Necmettin Baca'yd. Gsterilen ynde yrdk. Telrglerle evrili byk baheden getik. Cezaevi arabasna bindirildik. Alt tane silahl er, makinelilerinin namlularn otobsn tavanna evirerek oturdular yanmza. Yola koyulduk. te o zaman dnp rahata bakabildim Mete'ye. Szlmt, ama umduumdan daha iyiydi. Konuamadk. Konuturmadlar. A Akam yine birlikte dndk cezaevine.-Ve Mete'yle bulumamz iin ay daha geti. Bulutuk bir gn. Yaad ikenceyi bir daha yaayarak, btn ayrntlaryla anlatt bana. O zamanlar ikenceler imdiki

kadar uzun srmyordu. Bir gnlk ar ikence, demek ki yetiyordu ikencecilere. Mete Ertekin, elektrik balanarak ikence grm biriydi. Anlatt gnlerde ben daha bilmiyordum, tanmamtm o tr ikenceyle. Ama ylesine doru, ylesine abartmadan anlatm ki. Bunu zaman gsterdi. Yine sorularla ayrntlara girerek anlattrdm b bu insanlk d davran, Mete'nin o ocuksu sesiyle aktaryorum: ::::::::::::::::: METE ERTEKN anlatyor ::::::::::::::::: Ankara Emniyet Saray. kinci ube. Hdr'n pencereden aaya frlatlp atld oda. Masann zerinde bir alet. Manyetoya benziyor. Kollu. Manyetodan kp duvardaki prize giden bir kablo. Bir kablo da kutudan kp bana geliyor. Kordonun yanmda duran iki ucu da syrlp hazrlanm. Ulardan birini ayamn kk parmana, brn d de kamma saryorlar. br uzaktaki ucu prize soktuklarn gryorum. b Yerde de armha benzer tahta bir alet var. ivilenmi santim kadar eninde deri kemerler var zerinde. Odada ayrca falaka ve cop da var. Sopalar, zincirler f falan. --Soyun!-Soyunmaynca zerine yklenip zorla soyuyorlar. Yere, armhn zerine yatrp deri kemerlerle kollarndan bacaklarndan skca balyorlar. Kollar bilekten ve dirsekten, ayaklar da bileklerden balyorlar. Kprdaman olanaksz. Tekmeler iniyor. ki ulu kabloyu da getirip saryorlar; birini kamna, birini ayak parmana: Biri manyetonun kolunu eviriyor. ki kere falan eviriyor. --Trtt-- diye bir ses. Ularn bal olduu yerlerinde titreimler halinde b bir gerilim. Anlatlmaz bir ac. Manyetoyu evirdike ibre ykseliyor, gryorsun; v voltaj artyor. --Konu. Bu daha hibir ey deil. En hafifi bu. Y Yoksa seni hadm ederiz.--

kenceden sonra tam on be gn, hem kan geldi k kammdan, hem de mthi bir yanma oldu dar karken. Manyetoyu evirdiklerinde, akm verdiklerinde, k kam ok klyor, mosmor oluyor. Akm ykseltiyorlar. Dayanlr gibi deil. Gerilip kaskat oluyorsun. Oralarn kopacak gibi oluyor. Btn beden kaslyor. Ter iindesin. Ve tekmeler. Davranp kalkmak istiyorsun. Ama nasl kalkacaksn, Kskvrak balsn. T Tekmeler iniyor. Elektrik akmyla btn bedenin kaslnca, altndaki t tahta armh srtn alabildiine actyor. Akm daha da artryorlar. Bir ara dayanamadm, --Durun,-- dedim. Durdular. Baka bir alet getirdiler. Metal bir kutu. Ondan da iki tel kyor. Manyetodan kan iki kordon gibi. Tpk. O iki teli de ayn yerlerime baladlar. I sndrdler. --Konuacan zaman bar, geliriz,-- dediler. kp gittiler. Karanlk kt. Aydnlkta yine de uraacak bireyler b buluyorsun. Bir ara iki kadn polis kapda durup alay ettiler b benimle: --Ay, bu muymu kahraman?-- dediler. Sustum. eride baka biri var myd, bilmiyorum. Karanlkt. Bu yeni aletin titreimi, manyetodan daha ok. Manyetodan daha titreimli. --Zzzz-- diye bir ses karyor. Mil sokuyorlarm gibi bir acy yayorsun kamnda. Yrek atlar anormal: --Plp! Plp!-- diye rpnan yreinin sesini duyuyorsun. Baylma durumuna geerken, 'lyorum' diye d dndm. Aradan ne kadar geti, bilmiyorum. Ayldm. Odann yankt. Bamda insanlar. ne falan

y yaplm; haberim yok. --Bu kadar ok vermeyin,-- falan gibi szler. K Kendime gelince kalktm. --Gstereceim,-- dedim. Birlikte arabayla 15-20 ev dolatk. Arkam s sr polis. Babayiit ekip arkamda. Oyaladm anladlar, --Dnnce gsteririz,-- dediler. Dndmde savc gelmiti. Kurtuldum sandm. Y Yanlmm. Yine baladlar. Hem de ilk aletle, manyetoyla baladlar. 60 volta kadar ktlar. ok uzun sryor. A Altm. Mthi bir ter, anlatlmaz bir susay. Akm altm volta knca tel ularna su dkyorlar. Suyun yayld yerde, sanc dayanlmaz oluyor, oradaki btn kllar dikilip ayaa kalkyor. Suyun y yayld yere akm da yaylyor. Baktlar durum kt. Akm kestiler. Byk bir ie getirdiler. inde sidik gibi bir ey var. Ucu keeli bir sopay o suya batrp ayamn altna dedirdiler. Sanki kzgn demir sryorlar. Sonradan ayamn alt derileri soyuldu, bir iki gn sonra. N Ne olduunu anlayamadm. ::::::::::::::::: KIRANLARA SELAM OLSUN ::::::::::::::::: Kadmz aput bizim Kefenimiz bulut bizim Mesleimiz umut bizim Kranlara selam olsun LK TAMER ok ksa sren savunma hazrlklarndan sonra Deniz'lerin beklenen durumalar balamt. Durumalara karlmayan tek sank rfan Uar'd. Arkadalarnn gtrld gnlerde cezaevinin koular arasnda rahata dolaabiliyor,

aramza sokulabiliyordu. Ar ikencelerden geirilmi biri olarak, kamuoyundan gizlemek iin onu durumalara karmadklar anlalyordu. Belli ki iyilemesi b bekleniyordu. stanbul'da ayn gnlerde ikence gren Sarp Kuray gibi o da ayaklarna kaln oraplar geiriyor, byk terliklerle dolayordu. Gvdesinin arln tabanlarna yklememeye alarak ve ancak saa sola tutunarak ar ar y yryebiliyor, ayaklarnn zerinde glkle durabiliyordu. Yrrken deil de, bir dostun kirli yata zerinde, evresini saran arkadalarna yava ve sakin bir tavrla bireyler a anlatrken gryordum onu; seyrek de olsa. kenceyi tatmam, ikenceyle daha tanmam kiilerin gznde rfan, zlmeyiin, direniin simgesi olmutu. Pek ok gen tutuklunun korkusu ve zlemiydi o. Cezaevinin bir tr diren antyd diyebilirim. Bir keresinde oraplarn karm, falakada patlayan tabanlarndan birini gstermiti. Pembe, dmdz, hi kirlenmemi, hi kullanlmam, yepyeni bir taband. Sanki falakaya yatrp sopalar indirmemiler de, o taban, ptrl bir dzeye srtmler srtmler, btn kntlar kabartlar giderip bir mermer yzeyi gibi dmdz yapmlard. O pembe tabanda kemikler grlyordu. Kemiklerin zerinde incecik, taptaze bir deri belirmiti. Hani atein zerinde st snmtr, kaynamaya daha yeni hazrlanyordur da stn yzeyinde beliren ilk zar ince ipek bir tl gibidir ve kpr kprdr; ylesine incecik bir zar belirmiti o dmdz edilmi pembe taban kemiklerinin zerinde v ve rfan hakl olarak basamyordu yere, yryemiyordu. Yaad o korkun falaka yksn kendi azndan dinlemeyi ok isterdim. Her karlamamzda, olay btn ayrntlaryla yazmakta olduunu, bitirince yazdklarn b bana vereceini syler dururdu. Ve bir gn Deniz'le konuurken gelmiti yanmza. Deniz'lerin hcresindeydik. Konumaktan yorulmutu D Deniz. Baucunda grnce hemen yapt rfan'a: --kenceyi asl ona sor,-- dedi ekildi yatan kesine. Ve rfan anlatt yaad o korkun ikenceyi o gn. nce anlatmaktan sklyor gibiydi, tutuktu, isteksizdi. S Sorularmla onu ayrntlara ektike ald. O gn yeniden yayor gibiydi. O soukkanl, sakin g grnnn altnda, fke ve nefret vard.

Siyah bir gmlek geirmiti srtna; altna da yeil kadife b bir pantolon giymiti. Anlatrken sar byklarn ekitiriyordu. Bir ara Deniz, bilmeden ayaklarna dokundu dirseiyle; rfan rpererek ekti ayaklarn, ,toparland; uyard Deniz'i. Bir yerde Deniz de dayanamayp kart ie. kisi de ikencenin yapld yerleri ayr ayr izdiler defterime. Deniz daha ncesini hatrlyor, rfan'sa deiik yeni biimiyle iziyordu Sansaryan Han'ndaki o hcreleri, o odalar, o merdivenleri. rfan'n anlatt dank ayrntlar, Yaralsn adl romanmn zellikle falaka sahnesine byk lde kaynaklk etmitir. Yine de o romanmda anlattm ikence gren i insan, tek bana rfan deildir. Sonra da, cezaevinden kacam gn, sz verdii gibi, kendi elyazsyla yazd ikence servenini tututuruvermiti e elime. O yazl metni temel alarak, sorduum sorulara verdii ayrntl yantlarla olay adamakll gelitirerek yeni bir m metin kardm ortaya. Bilmiyorum sevgili rfan Uar'n deien yeni dnyasnda o onun tabanlarn yeniden sanctacak mym? Hi istemem bunu. ::::::::::::::::: RFAN UAR anlatyor ::::::::::::::::: Gizlenmekte olduum havac yzba lyas Aydn'n evinde yakalandk. (27 Mays 1971 perembe, saat 21 s sular.) Bizi alp doruca stanbul Emniyet Mdrlne gtrdler. nce kimlik tespiti yaptlar. stm aradlar. stnkr bir sorgudan geirdiler. Bu ilk sorguda, imdiye kadar hangi eylemlere katldm, kimlerle katldm, Deniz Gezmi hcresine ne zaman v ve nasl girdiim falan soruldu. Hibir eyleme katlmadm, ad geen kiileri

tanmadm, Trkiye Halk Kurtulu Ordusunun ya da Deniz Gezmi hcresinin yesi olmadm syledim. Nedense Trkiye Halk Kurtulu Ordusunun yapt eylemlere admn kartrldn, daha nce Ankara'dayken TRT'ye ve basna akladm gibi ilk duruma gnne kadar teslim olmayp saklanmaya k karar verdiimi, bu yzden saklandm falan anlattm. Bu ilk ksa sorgulamadan sonra beni Emniyet Mdr Muzaffer alar'n odasna gtrdler. O da aa yukar ayn sorular sordu. Ben de ayn karlklar verdim. te o zaman aza alnmayacak szlerle bana svmeye balad. Gerei syletmenin kendileri iin ok kolay olduunu, onlar bo yere uratrmamam s syledi. Ben de sorular eskisi gibi yantladm. Bunun zerine, yanmdaki polislere dnerek, --Bir gzel slatn, blbl gibi konuur,-- dedi. Evinde saklandm subayn sahici bir subay m, y yoksa sahte bir subay m olduunu sordu. lyas Aydn'n sahici bir subay olduunu, evin kira szlemesinde de kimliinin aka yazl olduunu s syledim. Nedense inanmak istemedi. Beni, Birinci ubenin 'telefonlu hcre' diye anlan t tek kiilik hcrelerinden birine kapattlar. stanbul. Sansaryan Han. Birinci ube. Hcreler. B Birbirine bitiik karlkl er hcre. ine tkldm hcrenin eni bir buuk, boyu iki buuk metre. Ykseklii de iki buuk metreye yakn. inde hibir ey yok. Beton bir odack. Kaps tahtadan. Dardan srgl. Kapnn ortasnda el sokulacak kadar kck bir delik. Kapnn st yan telle rtl bir pencere. Yirmiye otuz. Darda koridorda yanan lambann , buradan ierisini biraz olsun a aydnlatyor. Neden bilmem, btn polisler geliyor. Gelenlere tantlyoruz; zerimize yklan btn sularla. Meraktan gece de geliyorlar. Kapnn ortasndaki kk deliin dardaki srgsn 'trak' diye ap bakyorlar. Deliin ortasnda bir ift merakl gz; polis gz. Yine 'trak' diye kapatyorlar. Trafik polisleri, sivil polisler, normal polisler, kadn polisler. Sabaha kadar sryor bu. Sabaha kadar 'trak'lar. Bazan srg ak k kalyor. Delikten lkay'n kar hcredeki ban gryorum.

Sabaha kadar ne bir damla su, ne bir tek sigara. Bu yetmiyormu gibi srekli ayakta dikelttiler beni, b bir saniye bile uyumama izin vermediler. Benimle birlikte ayn evde yakalanan, nicedir skynetimce aranan Necmi Demir, lkay Demir ve Necati Sar da, yanmdaki ve karmdaki hcrelere k kapatlmlard. Geceyarsndan sonra onlar srayla, teker teker kelepeleyip bilmediim bir yerlere gtrdler. Gtrldkten be on dakika sonra, pek uzak olmayan bir yerden korkun lklar duyulmaya balyordu. Seslerini tandm iin, kime ikence yaplmakta olduunu a anlyordum. Hcremin kapsnda nbet bekleyen polisler, az sonra benim de onlar gibi gtrleceimi, falakaya yatrlarak ifademin alnacan sylyorlar, hibir eyi saklamadan, bildiklerimi ak ak anlatmam salk veriyorlar, buradaki ikenceye dayanmann mmkn olmadn, bugne kadar ikenceye dayanan kimseye rastlamadklarn syleyerek sanrm beni yldrmaya alyorlard. lk Necati'yi gtrdler. Baryor Necati. Koca yap sanki bombo. Bir kat aadan geliyor sesi. Geceyars. B Btn sesler duyuluyor. Sabaha kadar arkada lklar. Gtrmeye gelenler, alp gtrecekleri kiinin adn yksek sesle sylyorlar. Biliyorsun kimin gtrldn. ster istemez kendini onun yerine koyuyorsun. Dayanlr gibi deil. Hele kendini arkadann yerine koymak, onun lklarn duyarak onun ektiklerine katlanmak ok daha korkun. Ve o gne kadar hi ikenceden gememisin. Bilmiyorsun. N Neye nasl dayanlacan bilmiyorsun. lk ikencem olacakt bu. Hep, Ankara'dan stanbul'a nasl geldiimi, yzba Aydn'n evine nasl gittiimi falan hatrlyorum. Vereceim ifadeyi hazrlamaya alyorum kafamda. Dncemi, baka birinin adn vermemek, mantkl yantlar vermek konusunda y younlatryorum; beynimi buna altryorum. Sabaha kadar ayakta tutuyorlar, yoruyorlar. Ve hep gtrecekler diye bekliyorsun ayakta.

Sabahleyin hcremin kaps ald. Girdiler. Bileklerime k kelepeyi vurup dar kardlar. Birinci ube Mdr Ilgz Aykutlu'nun odasna gtrdler. Aykutlu, beni grr grmez koltuundan kalkt, stme geldi, --Demek Deniz Gezmi hcresindeki rfan sensin,-- diyerek nce mideme, sonra yzme ve eneme yumrukla, dizlerime ve kma da tekmeyle vurmaya balad. Drt be dakika kadar aralksz vurduktan sonra, anszn, adn sonradan rendiim, eli yz kanlar iinde, Ziya Ylmaz adnda birini odaya srkleyerek getirdiklerinde durdu, ekildi. Odadaki polislere, beni dar karmalarn s syledi. Darya koridora kardlar. Beni dar srkleyen polisler, koridorda bekleyen polislere, --Mdrmz dvd. Dvmek serbest. Ama bayltc yerlerine vurmayn, nk az sonra s sorguya ekilecek,-- dediler. Orada, darda duran polislerin hepsi birden vurmaya baladlar. Belki yarm saat sreyle otuz krk kadar polis, bayltmamaya zen gstererek, teker teker ve toplu biimde, tpk mdrleri gibi dvdler beni. Dverken tekmelerini ve yumruklarn zgrce k kullanyorlard. Sonra yine Ilgz Aykutlu'nun odasna sokuldum. B Bitkindim dayaktan. Aykutlu yine birka tekme ve yumruk savurduktan sonra, Muzaffer alar'n daha nce sorduu sorular y yineledi. Ben de ayn karlklar verdim. --Sen bunlar benim klahma anlat,-- dedi. Sonra yanndaki polislere dnd: --Bu kendiliinden konumaz. Ankara'yla telsizle grtm, bunda ok i varm,-dedi. --Bunu kinci ubede operasyona aln. Her eyi syleyene kadar srsn operasyon:-Onlarn da ayr bir szl var. kenceye 'operasyon' diyorlar. kenceden sonra yaptklar bakma da 'ameliyat.' Falakada tabanlarn derileri yrtlnca m makasla kesiyorlar deriyi. Bu 'ameliyat' oluyor. Beni bir kat aaya indirdiler. Ta basamaklardan inerken benimle birlikte yakalanan arkadalarmn, Necmi Demir'le Necati'nin bitkin ve yklm bir biimde srklenerek yukar karldklarn grdm. stleri balar toz toprak iindeydi. Ayaklarnn

zerinde duramyorlard, yere basamyorlard. Aada kinci ube mdrnn odasna gtrdler beni. Bir iskemleye oturttular. Be alt polis evremi sard. fademi alacaklarn, her eyi olduu gibi ak ak anlatmam, yoksa ikenceye yatrlacam, arkadalarmn halini grdm, beni onlardan da b beter edeceklerini sylediler. Bu arada Selman Kaya adnda bir Dev-Gen'linin, hemen ikence sonrasnda ekilmi bir fotorafn d da gstererek bana gzda vermeye altlar. Biri eline kalemi kad ald ve sorgu balad. Muzaffer alar ve Ilgz Aykutlu'ya ifade verdiimi, baka bir ey bilmediimi, onlara anlattklarm olduu gibi yeniden anlatacam, ekleyecek bir eyim olmadn syledim. Bu dediklerimi, o grevli, yarm yamalak yazsyla kada geirmeye alyordu. S Sylediklerimi ok iyi hatrlyorum. yleydi: --Dev-Gen yesiyim. 11 Ocak tarihli bir banka soygunu olayna ve 16 Ocak tarihli Sevim Onursal adndaki hanmn evinde grevli memurlarn balanmas olayna Deniz Gezmi ve arkadalaryla birlikte nedense benim de adm kartrld. 19 Ocak tarihinde hakkmda gyabi tutuklama karar olduunu Orta Dou Teknik niversitesi Rektr Erdal nn'den rendim. O gn beni yakalayan jandarmalarn elinden, rencilerle jandarmalar arasnda tatsz bir olay kmasn diye katm. TRT'ye ve basna, duruma gn teslim olacam, nk imdiye kadar hakkmda kere tutuklama karar verilerek hapse atldm, her nde de, ilk duruma gnne kadar bou bouna hapiste yatrldm ve her nde de daha ilk durumada susuz bulunarak salverildiimi; bu kez de ilk durumaya kadar bo yere hapiste yatmak istemediimi, nk susuz olduumu belirttim. Skynetim ilan edilene kadar Siyasal Bilgiler Fakltesi yurdunda saklandm. Skynetim ilan edildikten sonra on be yirmi gn ankaya'da, Mhye ky ile Orta Dou Teknik niversitesi gl arasnda metruk oban kulbelerinde gizlendim. Arada srada Dikmen ve ankaya'dan kendim gidip yiyecek teberi saladm. Buralarda barnmak gleince, bir gn Glba kasabasndan bir yk kamyonuna atlayarak Polatl'ya geldim. Akam oradan geen stanbul ekspresine atlayp stanbul'a yollandm. 15 Mays cumartesi gn sabah Haydarpaa'ya vardm. Vapurla Sirkeci'ye getim. Buradan, bir pastaneden, daha ncelerden tandm ve adresini bildiim havac yzba lyas Aydn'a, alt yere, Yeilz askeri havaalanna telefon ettim. Kendisiyle grmek istediimi syledim. Evinin adresini verdi: Feriky, Konya yurdu kars, alayan Apartman. leden sonra bu adrese gittim.

Yzbaya durumumu btn aklyla anlattm. Beni evinde saklayabileceini syledi. On iki gndr bu evde saklanmaktaydm. Ben yerletikten drt be gn sonra stanbul Dev-Gen'ten, skynetimce aranmakta olan Necati Sar kt geldi eve. Yakalanmadan drt be gn nce de Necmi'yle lkay geldiler. Onlar da aranyorlard. Necati'yi de lkay' da daha nceden tanmam. Necmi'yle Ankara'da bir sre birlikte hapis yatmtk, onu oradan tanrm. de evden hi kmazlard. Ben bazan kar dolardm. Nitekim, yakalanmadan yarm saat kadar nce, darda tra olmu, yeni gelmitim eve. Bu sylediklerimden baka kimse gelmedi o eve. Kimsenin geldiini grmedim. Ben dar ktmda ve son gn b berberdeyken bir gelen oldu mu bilemem.-Sordular: --Yzbayla nerede tantnz?-Syledim: --Aralk aynda Siyasal Bilgiler Fakltesinde Dev-Gen'in bir toplants vard. Her hafta olurdu bu toplant. Herkese akt toplantlar. O gn o toplantda ben de bir konuma yaptm. Konumamda, hapisanelerdeki devrimcilerle gereince ilgilenilmediinden sz ettim ve ieridekilerle daha sk ilgilenilmesini istedim. Toplant daldktan sonra faklte lokantasnda yemek iin kuyrua girdim. Kuyrukta nmde duran sivil biri, bir arkadan aramak iin faklteye geldiini, toplantdaki konumalara kulak misafiri olduunu, benim konumam da dinlediini ve sylediklerimde beni hakl bulduunu belirterek kendisinin de devrimci bir havac subay olduunu syledi. Tanmamz byle oldu. Kuyrukta yan yanaydk. Yemeklerimizi alnca da ayn masaya oturup yedik. Yemek boyunca genel olarak Trkiye'nin sorunlarn tarttk. Yzba, ordu iinde de devrimcilerin bulunduunu, kuvvet komutanlarnn ve ordunun Demirel'e kar olduunu, ancak ordu iindeki devrimcilerle Dev-Gen'lilerin birbirleriyle ilikileri olmadn syledi. Ben de bunlarn uzun vadeli sorunlar olduunu, zamanla bu ilikilerin de kurulabileceini anlattm. Aramzda baka da nemli bir konuma gemedi. Ayrlrken bana stanbul'daki adresini verdi, oralara gelirsem kendisini aramam syledi. stanbul'a saklanmak iin geldiimde, aklma ilk gelen, yzba lyas oldu. Kendisini aradm. Devrimci bir subayd. Dev-Gen'lileri seviyordu. Ama Marksist-Leninist b biri deildi.-Bu sylediklerimi olduu gibi yazdlar. Arada kk sorular da soruyorlard. Sonunda, ifademin b bittiini, anlatacak baka bir eyim olmadn syledim. Bunun zerine, kinci ube Mdr, yzme birka yumruk yaptrarak, --Ulan sen ocuk mu k kandryorsun. Bize masal deil i gerekli,-- dedi.

Ankara'daki btn silahl eylemlere nasl katldm, bin liralk Belika mal Browning'imin yerini, Ankara'da patlayan bombalardan hangilerini benim attm, hangilerini kimlerin attn, saklandm evlerin adreslerini, Elbistan dalarnda kimlerin bulunduunu, rgt yelerinin ve yneticilerinin kimler olduunu btn ayrntlaryla birer birer anlatmam, bu sulamalar kabul etmeyecek olursam buradan cenazemin kacan, kimsenin de kendilerinden 'Niin ldrdnz?' diye hesap falan soramayacan s syleyerek yanndaki polislere dnd: --Operasyona balayn!-- dedi. Ellerim zaten arkamdan kelepeliydi. Yere srtst yatrdlar. Ayaklarm uzunca kaln bir sopaya balayp havaya kaldrdlar. Bacaklarm gerdiler. Biri sa dirseime biri de soluma, iki kii, ayaklaryla bastlar. B Birinin aya da kafamdayd, yere bastryordu kafam. kinci ube Mdr, --Yeter, konuacam, diyene k kadar dvn!-- dedi. Byle buyruk verdi. Bunun zerine iki kii, srayla tabanlarma vurmaya balad. Bir sre barmadan tabanlarmda yaadm acya katlanmaya altm. Barmann, erkeklie yakmayacan dnyordum. Sonra Oktay'n sz geldi aklma: Barmann insan rahatlatt. 'Militana Notlar' adl kitapta da vard bu. Ve barmaya baladm. Barmadm grdke --Bar ulan!-- diyerek h her yanma tekmeler indiriyorlard. kencede barmazsan ikenceci de kzyor sana. O Onlar da barman istiyorlar. Bir sre sonra ayaklarm zdler. Be on dakika kadar yrttler. Sonra yeniden yatrp tabanlarma v vurmaya koyuldular. Bu ikence, beer onar dakikalk aralarla ve bu aralarda da nce kuru, sonra da tuzlu su dklm slak zemin zerinde, zorla, ite kaka yrtmelerle lene k kadar srd. Dayanabildiin kadar dayanmak kararndasn. Ondan sonra bireyler sylesen bile ikencenin kesilmeyeceini anlyorsun. kence edilemeyecek bir duruma girmeye hazrlyorsun kendini. Haat olmay b bekliyorsun. Ayaklarm tuzlu suya sokunca bama falan da

pat kt vuruyorlar bir yandan. Mthi seviniyorum b buna. Bir an nce haat olmay bekliyorum. Ve tavrlarndan, bu ie son vermeyi dnmediklerini a anlyorsun. Baylmay umutla bekliyorsun. Ama hayr. nsanolu ne kadar dayankl. nsann niye bu kadar dayankl olduuna kzyorsun. H Hem kzyor, hem aryorsun. zp kaldryorlar. Tuzlu suda on dakika kadar yrtyorlar. Tabanlarndaki kabarmalar inmiyor, uyumalar gitmiyor. Az yrrsen o uyuukluk kalyor ve yeniden yatrdklarnda daha az ac duyuyorsun. Bunu kavramsn artk. Onlar, daha da yrtmeye, tabanlarndaki uyuukluu daha ok gidertmeye alyorlar; sen daha az yryp o uyuuklukla kalmaya alyorsun. O Orada da eliiksin o alaklarla. Tuzlu su tabanlarn karnca srklar gibi nokta n nokta yakyor. len yemei iin ikenceye bir saat ara veriyorlar. Bir iskemleye oturtup ayaklarm tuzlu su kovasna soktular. Kendileri gidip bireyler tkndlar. A b braktlar beni. Oysa nasl ackmtm. Bamda iki kii bekliyor. Ne kt. O bir saat, gemek bilmiyor. b Sonradan rendim: ikence srasnda kusarm insan ve iyiymi kusmak. Kusunca korkar, ikenceyi k keserlermi. Kusmadm. Kusamadm. Bilerek a braktlar beni. Yemekten dndler. Tokluun, dinlenmiliin m maykl iindeydiler. Biri hala dilerini kartryordu. Yeniden yatrdlar. Yeniden vurmaya baladlar tabanlarma. Davul gibi imiti tabanlarm. Kaldrp tuzlu suda yrttklerinde de ok canm yanyordu a artk. Anlattklarma inanmyorlarsa, bu ikenceye ara

vermelerini, hi olmazsa suladklar konularda bir iki tankla yzletirilmemi, kukulu bir ifadeyle karlaacak olurlarsa ikenceyi daha korkun boyutlarda s srdrmelerini nerdim. --Bunlara gerek yok, sen az sonra blbl gibi teceksin,-d deyip yeniden yatrdlar falakaya. Bu kadarn beklemiyordum. Biri indirirken biri kaldryor sopay. Parmak kalnlnda k kzlck sopalar. nc kii de kanlar syryor. Bir sre sonra oraplarm paraland. Tabanlarmdan d dizlerime szan kanlar grdm. Yine kaldrp bir iskemleye oturttular, ayaklarm t tuzlu suyla dolu kovaya soktular. Yirmi yalarnda iki kiiyi aldlar odaya. Yanma g getirdiler. --Bouna direniyorsun. Senden istenen eyleri kabul et, sen de kurtul u ikenceden, biz de kurtulalm,-dediler. --Bak bu iki ocuk sularn kabul ettiler, k kurtuldular. yle deil mi Ahmet?-Ahmet dedikleri gen bana dnd: --Aabey ayaklarm krk bir numarayd, imdi krk be numara ayakkab olmuyor ayaklarma,-- dedi. Ayaklarnda balar zk, kirli, yazlk kocaman ayakkablar vard. --stedikleri ifadeyi imzaladm. imdi dvmyorlar. S Sen de imzala be aabey, imzala da kurtul bu ikenceden.-Bu nceden hazrlanm, ezberletilmi szleri onlarn basksyla syledii her halinden belliydi. Bu ocuun, Ahmet oker adnda; Deniz Harp Okulundan karlan bir renci olduunu sonradan rendim. br de ayn okuldanm. lk verdiim ifademden baka hibir ifadenin altna imza atmayacam, dilerlerse ikenceyi srdrebileceklerini s syleyince deliye dndler. Daha bir saat kadar ikence ettikten sonra, tabanlarmdaki derilerin oraplarn yrtk yerlerinden para p para aa sarktn grdm. Gene kaldrp oturttular, tuzlu su kovasna soktular a

ayaklarm. Daha ncelerden tandm, arkadam, emekli deniz temeni. Sarp Kuray' getirdiler odaya. Glkle b basyordu yere Sarp; yrmekte byk glk ekiyordu. --Sarp Kuray bile dayanamad da sen mi dayanacaksn,-dedi biri. --stediimiz ifadeyi ver; kurtul.-Y Yine ayn karl verdim. Biri ayaklarmdan paralanm oraplarm ekip kard. Ayaa kaldrp tuzlu su zerinde bir sre yrttler. Yrdm yerler kpkrmz kana kesiyordu. Odac kadn arp paspasla yerleri sildirdiler. G Gtrp yeniden yatrdlar falakaya. Artk tabanlarn paramparayd. Herhalde yldramam olmann, istedikleri ifadeyi alamam olmann hncyla olacak, daha acmaszca, daha kudurganca vuruyorlard. Tabanlarma inen her vuruu artk kemiklerimde duyuyordum. Acyla kvranyor, smsk bastrlm bedenimi, saa sola atyor, rpnyordum. Sonra durdular. Kaldrp yrttler. Yine tuzlu s su kovasnn bana oturttular. Birden yeni birisi, belki de bu rpnlarm nlemek iin olacak, elindeki kaln sopay makatma dayayp bastrmaya balad. Sopann ban makatma g giderek daha da bastryordu. lmek istedim orada. Ama konumadan lmek. Kap ald. eri herkesi getirdiler. Necmi Demir'i srkleyerek getirip braktlar karma. Beni zmek, kertmek iin byle yaptklar belliydi. Necmi Demir'i gsteriyorlar. --Konu, bak arkadan n ne hale getirdik,-- diyorlar. --Aabey, konu,-- diyor biri. --Elrom'u ldrdm kabul ettim,-- diyor Necmi. --Ben ldrdm Elrom'u. Kullandm silah da d denize attm. Anlattm bunlar. Sen de anlat,-- diyor. Necmi'nin bu ii yapmadn ok iyi biliyorum.

Moral veriyor bana. Anlyorum. Onun da direndiini, zlmediini anlyorum. Gzlerindeki prltdan anlyorum. --Konuacak bir eyim yok,-- diyorum. --sterseniz ldrebilirsiniz beni.-Polislerin yzlerinde aknlk var. stedikleri ifadeyi imzalatmaya ylesine almlar ki, direnmek artyor o onlar. Direnince de kzyorlar, kuduruyorlar. Oda boaltlyor. Yere ykyorlar beni. zbandut gibi bir komiser, ekip efiymi, nce dayaa nezaret ediyordu, ben byle yine diretince, aranp kocaman bir sopa buluyor; altm yetmi santim uzunluunda s sandalye baca gibi bir sopa. O giriiyor ve olanca hzyla vurmaya balyor. Zevk alarak ve hnla yapyor. lmsn, sakat kalmsn, hi nemli deil. Tek istedii, kafasndaki ifadeyi senden alabilmek. Btn bedeniyle, btn gcyle indiriyor sopay. Ve artk acy ayorsun, acy d duymaz oluyorsun. Beynin zonkluyor: Tak! Tak! Tak! Kaldrp yrtyorlar. Sonra yine bir posta dayak b balyor. Sarp Kuray, --Devrimci olmasaydm intihar ederdim,-d demi. Bir insan olarak, karndaki insann insanlktan bunca uzaklamasn aknlkla izliyorsun. Duygu muygu hi yok. Kan grdke daha da couyor. Hadi brleri buyruklar alarak yapyorlar, grev gerei yapyorlar, zel bir tad almadklar belli, insanlktan da pek ktklar sylenemez, ama bu herif korkun. nsanlk adna bir su ilendiine tanksn artk; hem s sank, hem tank. Ve utanyorsun. Yine tuzlu su, yine yry, yine dayak. Aralksz sorular ve istedikleri yant alamay. Artk yalnzca tabanlarma vurmakla da yetinmiyorlar, her yanm tekmeliyorlar, stme kp tepiniyorlar, pis ayakkablarn azma sokuyorlar, makatm t tekme ve sopalarla zorluyorlar. O zamana kadar her vuruun acsyla avazm kt kadar baryordum. Bir ara yine avazm kt kadar yksek sesle ikencecilere svdm. Bunun zerine

bitiik odalardaki ve koridordaki btn polisler ieriye dolutular. Kalabalktan tavan gremez olmutum. Yirmi otuz kiiydiler imdi, le kargalar gibi tepemdeydiler. Tekmelerle, sopalarla, kafa gz demeden her yanma acmaszca vuruyorlar, hangi cesaretle s svdm soruyorlard. Bir ses duydum. Ilgz Aykutlu'ydu gelen. kencecilerin dndaki herkesi kovup kard dar. kencecilere kt: --Ulan herifi konuturamadan ldreceksiniz!-dedi. --Sabahtan beri yaptklarnz da boa gidecek. S Siz manyak msnz be!-Ve yeniden teknik ikence balad. Saat on yedi falan olmalyd. Grevlilerin stbalar da srayan kanlarla lekelenmiti. Ilgz Aykutlu yeniden geldi. --Hala konumad m?---Hayr,-- dediler. Aralarnda alak sesle bireyler konutular. Sonra ayaklarm falakadan zp beni kaldrdlar. Bileklerimdeki kelepeyi de atlar. Bir iskemleye oturtup ayaklarm yine tuzlu su kovasna soktular. Kova kpkrmz k kanla doldu sanki. Ayran getirtip iirttiler. Beklemeye baladm. Yanma bir polis yaklat. Fsltyla: --Bak, rfan,-dedi, --ben senin kkln bilirim. Anan baban ok iyi tanrm. Ben de Bolu'luyum. Bireyler syle. Arkadalarn hakknda az da olsa bilgi ver. Ben seni bu iten, tereyandan kl eker gibi syrr kurtarrm. Sonra seni dilediin lkeye gndeririz. Ama byle olmaz ki. Sen hibir ey sylemiyorsun. Biraz nce telsizle Ankara'yla grtk. Sen nemli adammsn. Katlmadn eylem kalmam. Bir gece iinde iki bomba patlasa, kesinlikle birini rfan atmtr, brn de birine attrmtr, diyorlar. Hem sonra bu grdn ikence daha hibir ey deil. Sen konuana kadar srecek. Bugn iyi dayandn, ama yarn, br gn ne yapacaksn? Bouna ezdirme kendini. S Szm dinle... Ben de bunun zerine, sabah ikenceye yatrlmadan nce ifademi ak ak verdiimi, ekleyecek ya da karacak bir eyim olmadn, diledikleri kadar ikence edebileceklerini ve aslnda lme hazr olduumu s syledim.

--Sen bilirsin rfan,-- dedi. --Hemerimsin diye s syledim bunlar, iyiliini istemitim.-Byle dedi ve gitti. Ilgz Aykutlu geldi yine. --Bunu hcresine gtrn!-- dedi. Ayaklarm bezlerle sardlar. Ayakta duramyordum. ki polis koltukaltlarma girdiler, st kata, Birinci ubeye karmaya baladlar. Ayaklarm yerden kesilmiti. Bu polislerin arasnda ne kadar iyi insanlar da var, ayaklarm yere bile dedirmiyorlar diye dnyordum. st kata gelmitik. --Tuvalete gidebilir miyim?-- dedim. --Gidersin gidersin,-- dediler. Ve tam st kata kar kmaz da bu iyi insanlar kt diye yere braktlar beni. Deil ayakta durmak, ayaklarm denetleyemiyordum bile. Yldm. ki polis beni srye srye gtrdler. Bu arada arkadan yetien polislerle birlikte, beni srkleyen iki polis durmadan rastgele vuruyorlard bana. eride onlara svmtm ya, acsn karyorlard. te o zaman, neden alt katta ayaklarm yerden kesip beni hzla yukar kata uurduklarn anladm; neden yere bastrmadklarn anladm: Herhangi bir nedenle ubeye gelen sivillerin, kanl bezler sarl ayaklarm grmelerini nlemek ve yerlerde kan izleri brakmamak istiyorlard. 'Telefonlu hcre'ye gelince, nbeti polis, hcrenin kapsn bir sre aamad. O arada, beni getirenler tekme yumruk hala dvyorlard. Genel nezarethane, telefonlu hcrenin bitiiindeydi. eride 120-130 kii vard. Onlara grnmemeyi ne kadar isterdim. eridekilerin hepsinin devrimci ocuklar olduunu sanyor, morallerinin bozulmasn istemiyordum. H Hem de beni onlarn gzleri nnde dvyorlard. Hcrenin kaps alabildi sonunda. eriye plak betonun zerine bo bir uval gibi savurup attlar beni. Ne kadar bilmiyorum, ama uzun sre atldm g gibi kaldm orada. Neden sonra hcre nbetisi polis ieri girdiinde, su istedim. kence odasndan kmadan nce, paralanm ayaklarm bezlerle balamlard. Hala kanayan, bezlerin dna szan kanl ayaklarmn altna k

koymak iin bir gazete paras getirmesini istedim. Gazete ve su getirdi nbeti. Ama su bardan tutamadm elimde. Polis, suyu yava yava dkt azma. Bir bardak suyu iebilmem, be dakika kadar srd. Sabahtan beri barmaktan boazm imiti, s su gemiyordu boazmdan. Bir sre sonra iin geldi. Deil kalkp tuvalete gitmek, kmldamak bile sz konusu deildi. Pantolonumun fermuarn glkle indirip yattm yerde birazck yana dndm, iedim. Betonun zerine yaylan iim kpkrmzyd, sanki kan iiyordum. Bunu gren polis, kzmad bana, oysa kzmasn bekliyordum; neden kendisine haber vermediimi, hi olmazsa bana bo bir ayran kutusu getirebileceini syledi. Sonra getirdi de. Gazete de getirdi, ayaklarmn altna serdi. Sanrm iyi bir insand. Hi kt d davranmad bana. Daha kendimden gememitim. Ertesi gn ayn ikenceye nasl dayanabileceimi dnyordum. Ama beni asl dndren, bitiikteki genel nezarethanenin iine doldurulmu o kalabaln nnden, dayak yemeden alt kata, ikence odasna nasl gidebileceimdi. Ayakta durabilirsem, yryebilirsem, belki de dayak yemezdim. Ayaa kalkmay denedim. Ne ayaa kalkmas, bir yandan te yana d dnemiyordum. Kelepeler bileklerimi kesmiti, bileklerim kan iindeydi. Sa dirseim erimiti, dirsek kemiim dardayd. Sa koltuk altmdan, kaburgalarmdan, gs kafesimden gelen korkun arnn gittike ykseliini duyuyordum. Makatmn evresi ac veriyordu, srtst y yatamyordum. Bir sre sonra yine iim geldi. Bu kez bo ayran kutusuna iemek istedim. Yapamadm. Ellerim kutuyu tutamyordu. Gvdemi oynatamadm. Brakverdim k kanl iimi yine betonun zerine. Sonra kendimden gemiim. Kendime geldiimde arkadam lkay Demir'i baucumda buldum. Tanyabildim onu. Ve ok sevindim. H Hcrede polisler de vard. Yardm ettiler, oturtmaya altlar beni, ama o oturamyordum. Yanm dayadm duvara, ylece kaldm: lkay su damlatyor azma. Ayran iirmeye alyor.

Sonra kalkp kendi kald kar hcrede ngar karyor: --ldreceksiniz ocuu,-- diyor. --lalar gelmemi. Su bile iemiyor. stne bana iemi.-Polislerle kavga havasnda. Aslnda sylediklerini, nezarethanede b bekleyenlere duyurmaya alyor. lkay'a izin vermiler. Tp rencisi lkay. Gelmi, bana ilk d tedaviyi yapyor. Kolonyayla yzm siliyor. Bir sr ila, pamuk, sarg bezi falan istetmi. Y Yaralarm saaltacan sylyor. lkay'a zaman sordum. lkay'n saati yok. Bir grevli aklyor: --Saat 24. Geceyars. Gnlerden c cumartesi.-Demek kendimden geeli tam 24 saat olmu. 24 s saat kalmm komada. gn sonra bir doktor geldi. Aslnda zaman kavram yok. Gece gndz ayrm yok. gn olmu komadan kal. Beni kaldrp 'Ariv Odas'na gtrdler. Yerde hal var. Halnn zerine yatrdlar. --rfan. Doktorum ben. Nereden aryor, syle b bana.-Nerem aryormu. Tansiyonuma bakyor: Alt buuk. Doktorla birlikte odadakiler panie kapldlar. Tarttlar. --Hastane-f falan szleri alnd kulama. Doktorun yzn seemiyorum. Bulank. Silik. Btn ar ayaklarmda. Ve kaburgalarm falan a aryor. Sonunda, --Ayaklarm,-- diyebildim vzltyla. urup, hap falan verdi. Gtrp hcreme tktlar yine. Altma bir hasrla bir kontrplak verdiler. kide bir ayaklarmdan, koltuk altlarmdan tutup 'Ariv Odas'na gtryorlar beni. Odada ocuklar var. kence iin getirilmiler. Onlara beni gsteriyorlar. Konumazlarsa benim durumuma gireceklerini sylyorlar. Benim bile konutuumu sylyorlar. Gzlerim grmyor, kimseyi seemiyorum: Kim polis, kim sank? Kadn m, erkek mi, seemiyorum; seslerinden ayramyorum. Ve konuamyorum. Sesim

kmyor. drt gn kpek enikleri gibi mzldanmm. T Tek anlalr szm: --Su.-Azm burnum balon gibi olmu dayaktan. Hibir organma sz geiremiyorum. Ellerime ayaklarma tonlarca arlk balamlar sanki. Tek oynatabildiim y yerim boynum. Tam on yedi gn kaldm o hcrede, o beton, rlplak h hcrede. On yedi gn sonra Sansaryan Han'ndan alnp Harbiye'ye gtrldm. Atldm hcrenin duvarnda unlar yazlyd: --Gazete okumak, kendi kendine konumak, slk almak, ark sylemek yasak. Uymaynca n nbetilere 'vur' emri verilmitir.-Harbiye'deki hcreler daha ufak. Tavan da daha bask. Tahta bir sedir, zerinde bir ilte, araf falan. E Emniyette byle eyler yoktu. Orada da on sekiz gn kaldm. Sonra beni Haydarpaa Hastanesine gtrdler. g Hastanede sk sk savc geliyor., Soruyor. --Hayr, bilmiyorum.-Bildiriler. Cephe. Parti. Sorular, sorular. --Okudun mu?---Okumadm.-Hemen yatamn baucunda, yarm metre kadar temde oturuyor. --Dev-Gen brorn?---Okumadm.-Hep olumsuzum. Koullanmm ve elektrik ikencesi b bekliyorum artk. Hastaneden karlyorum. Harem'e gidiyoruz. Tamam, ikenceye gtryorlar, diye dnrken, birden Gazanfer Bilge otobslerinden birinde buluyorum k

kendimi. Sonra da buras ite. Ankara. Mamak Askeri Cezaevi. ::::::::::::::::: ASILANLARIN BALADI (Balad: Batnn bir iir tr.) ::::::::::::::::: Olmayn bu kadar kat yrekli Ey dnyada kalan insan kardeler FRANCOIS VILLON ::::::::::::::::: BR GN NCES ::::::::::::::::: 5 Mays 1972. ki avukat, Eren ansal ile Mkerrem Erdoan, o gn leden sonra saat 14'te Mamak Askeri Cezaevine gittiler. D nizamiyede binbann odasna alndlar. Odada binbadan baka bir yzba, bir de nbeti stemen Burhanettin Poturna vard. Avukatlar, nbeti stemene, mvekkilleri Deniz Gezmi, Yusuf Arslan ve Hseyin nan'la grmek istediklerini sylediler. Cezaevindeki bakaldrma olayyla ilgili olarak iki gn nce yaplan durumada stemen Poturna tank olarak konuacakt. Avukat Mkerrem Erdoan, sz alarak, bu stemenin, cezaevindeki bakaldr olayna neden olan kii olduunu, olayn gerek kkrtcs ve yaratcs olan bu kiinin bu davada tank olarak dinlenmemesi gerektiini ne srmt. Ancak avukatn bu istei yerinde bir istek olarak grlmemi ve stemen Poturna o gn durumada tank olarak dinlenmiti. Avukatla stemen arasnda s srtme buradan kaynaklanyordu. 5 Mays gn cezaevine gittiklerinde karlarna yine o stemen km, iki avukat, her an aslmay bekleyen mvekkilleriyle grmek istediklerini ne yazk ki yine o stemene sylemek zorunda kalmlard. stemen her zamanki tavryla tepeden ve kmseyerek bakmt onlara. --Gerekten onlarla grmek mi i istiyorsunuz?-- demiti. --Evet, grmek istiyoruz,-- demiti iki avukat. --Bekleyin,-- demiti stemen, alayc bir tavrla.

Ve beklemiti iki avukat. Avukat Mkerrem Erdoan'n bana anlattklarna geiyorum. O Olayn bundan sonraki gelimelerini onun azndan aktaryorum: ::::::::::::::::: Avukatlar MKERREM ERDOAN anlatyor ::::::::::::::::: Bekledik. Saat 14.30'da grme yerine aldlar bizi. Y Yarm saat bekledik orada. Gelen giden olmad. Sonunda bir er geldi yanmza. --Deniz'ler hamama girmiler. Krk be dakika kalacaklar. Bugn gremeyeceksiniz,-d dedi. --Olsun, bekleriz. Ksa da olsa grmek istiyoruz,-- dedik. Gitti. Yarm saat daha bekledik. stemen, bir er gnderip bizi yanna artt. --Bugn sizi onlarla grtremeyiz,-- dedi. --Banyodalar. Geldiinizi kendilerine syledik. Onlar da y yarn gelmenizi istediler.---O halde bir not yazalm, gnderelim, yantlasnlar,-d dedim. stemen bir ey demedi. Bir kada unlar yazdm: 'Deniz, Yusuf, Hseyin. Sizleri grmeye geldik. Banyodaymsnz. steiniz zerine yarn geleceiz: Bir dileiniz varsa bildirin. Tashih-i karar isteimize b bir yant gelmedi, bekliyoruz. Selam.' Kad stemene verdim. Okudu. Kendi gtrd ieri. On be dakika kadar orada ayakta bekledik. stemen geldi. --Pusulanz veremiyoruz,-- dedi. --Niin?--

--Cezaevi mdr albaymla balant kurmaya altm. Ona danmak istedim. Olmad. u anda kendisi Skynetim Komutanlnda bir toplantda. sterseniz gidip siz konuun kendisiyle. zin alabilirseniz p pusulanz veririm, sizleri de grtrrm,-- dedi. Yapacak bir eyimiz kalmamt. ktk. Hemen bir Jeep'le aaya indik. Halkla likiler blmne gittik. Skynetim Komutanlnda toplantda bulunan cezaevi mdryle konumak istediimizi syledik. Onunla grtrlmeyeceimiz belli olunca Skynetim Adli Maviriyle grmek istedik. Telefonla balant kuruldu. Adli Mavire durumu anlattk. ocuklarla grmemize hibir yasal engel olmadn b belirtmeye altk. Verilen yant ok ksa ve ok kesindi: --Gremezsiniz!-Hemen orackta bir dileke yazdk. steimizi bu kez yazl olarak verdik. Dilekemiz hemen Adli Mavirlie g gnderildi. Biz gelecek yant beklerken, Skynetim Komutanlnda olduu sylenen toplantnn orada daldn grdk. Demek toplant Skynetim Komutanlnda deildi, Mamak Askeri Cezaevindeydi. Toplantya katlan kiilerin nizamiye kapsndan arabalaryla ktn gryorduk. Kalabalktlar. Ankara Valisi, Ankara Savcs, Ankara nfaz Savcs, Bir Numaral Skynetim Mahkemesi Bakan Ali Elverdi, A Ankara Emniyet Mdr... Demek toplant dalmt. Bu arada Halkla likiler'e Anadolu Ajans'nn iki muhabiri geldi: Zeki'yle Burhan. O gece iin zel ' 'sokaa kma izni kart' istediler. Bu arada saat 17 olmutu. Yine Adli Mavirlii aradk. --Evet, desek bile artk gremezsiniz, nk alma saati bitmitir,-- dediler. Yaplacak hibir ey kalmamt. Cezaevinden ktk. Yazhaneme dndm. ve d ajanslar, o gne kadar olmad lde sk bir iliki kurdular benimle. Gece alnp gtrlecek o olursak haber vermemi istiyordu hepsi de.

Hrriyet gazetesinden Oktay Eki geldi. Minyatr bir fotoraf makinesi vermek istedi bana. Asllarn g gizlice fotoraflarn ekmemi istedi. Kabul etmedim. Her eyi anlamtm artk. Btn belirtiler, aslma olaynn o gece gerekleeceini gsteriyordu. E Eve gittim. Jandarma Genel Komutan Eken'e suikast giriimi de o gn olmutu. Evde kendimi oyalamaya altm. Ali Sirmen'in Arthur Koestler ve Albert Camus'den evirdii ' 'dam' adl kitab okumaya altm. Eim doktordur. Geceyars alnp gtrlme olasln dnerek, bana yattrc ila vermesini istedim. Uyumaya hazrlanyordu. Getirdii Diazem kutusunu o ortaya bir yere brakt. Ben kitab okumay srdrdm. Daha nceden toplanp kararlatrmtk: infaz olursa en az iki avukat orada hazr olacaktk: Halit elenk'le ben. Avukat Niyazi Arnasl, infazda bulunmak i istemediini sylemiti; rahatszd, dayanamayabilirdi. O gece sokaa kma yasa gece saat 23'e indirilmiti. Saat 24'e kadar herhangi bir haber gelmeyince rahatladm. O geceyi de atlattmz umuduna kaplp soyundum yattm. ::::::::::::::::: NCE BR, SONRA BR, SONRA BR DAHA ::::::::::::::::: Avukat Mkerrem Erdoan anlatyor: Daha uyumamtm. Uyuyamyordum. Gn bitmiti, y yeni bir gnn ilk saatine girmitik. 6 Mays 1972. Saat 00.40't, kap alnd. Kapnn alan zili her eyi aklamaya yetmiti. Ama kk de olsa bir umut ieklenmiti iimde: Eim doktordu, geceyars apartmanda biri anszn

r rahatszlanm olabilirdi, karm aryor olabilirlerdi. Koup atm kapy: kiiydiler. kisi niformal, b biri sivildi. Hibir ey sormadm onlara. Hibir ey sylemelerine f frsat vermeden, --Bir dakika. Giyineyim,-- dedim. Eimin brakt Diazem kutusundan bir tane alp attm azma. Bir tane de alp cebime koydum. A Acele giyindim. Eim uyumamt. --Gidiyorum,-- diyebildim. Aada bekleyen bir polis Jeep'ine bindik. Resmi giyimli iki polis memuru arkaya getiler. Ben ne oturdum. Sivil olan, arabay kullanyordu. Telsizle m merkezi arad. --Emaneti aldnz m?-- diye sordular merkezden. --Aldk, dnyoruz,-- dedi yanmdaki. de ok sakindi. Gndelik grevlerini yapyorlard. Cemal Grsel Alanndaki kprnn altndan, yolu kesmi olan askerlere polislere k sinyalleriyle parolay vererek getik. Dumlupnar Caddesi boyunca gittik. Drtyol'daki sinemann nnde yine yolumuz k kesildi. Merkez yine telsizle arad bizi: --114. Hala neredesiniz?---Gelmek zereyiz. Yaklatk,-- dedi yanmdaki. Ankara Merkez Cezaevinin n grlecek eydi. Badndrc bir zrhl ara ve asker kalabal btn cezaevini sarmt. Her yan projektrlerle aydnlatlmt. Arabay kullanan sivil polis, arabadan atlayp a amirine geldiimizi haber verdi. Arabadan indirildim. O korkun kalabaln iinde iki kiiyi hemen tanyverdim: Biri avukat Halit elenk'ti, biri de yakkl stemen Burhanettin Poturna. stemenle gz gze geldik. Kaba, ylk bir glmseme vard yznde. Halit Bey ise allak bullakt. ok geiriyor gibiydi. Halit Beyle birlikte cezaevinin d giri kapsndan girdik. Yanmzda bize klavuzluk eden bir sivil polis vard. Oradaki bir subaya, avukat olduumuzu, bizleri ieri gtreceini syledi.

Bizi bir kenara ektiler. stmz bamz aradlar. B Bu ilk aramayd. Bu srada yanmza gelen bir subay, ieriye alnmamz konusunda daha izin verilmediini, darda a arabann iinde beklememizi syledi. Dar ktk. Beni getiren arabaya bindik. Beklemeye b baladk. Biraz sonra bir haber geldi: Bizi aryorlard. Yine girdik ieri. Ayn sivil klavuzumuz yanmzdayd. stmz bamz aramak istediler yine. Klavuzumuz, daha nce arandmz syleyerek engel o oldu. Kapnn dnda da, iinde de hep subaylar vard; g gencecik subaylard; temen, stemen falandlar. Bu arada, ellerindeki telsizlerle astsubaylar gidip g geliyordu boyuna. Kapda erler bekliyordu. Elindeki telsiziyle bir astsubay yanmza katld. Bu arada oradaki bir subayn buyruuyla arkamza d da makineli tfeiyle bir er takld. Merkez Cezaevinin grme yerine girilirken st ba ararlar. Oradan girdik. O kapdan girince astsubayla o ardmza taklan silahl er bizi brakp dndler. Grevliyle ieri girdik. Odada on bee yakn subay vard. lerinde yalnzca bir tanesi stemendi; brlerinin hepsi de albayd. de gardiyan. Gardiyanlardan biri, --Ceplerinizi boaltn,-- dedi. Tavrlarnda, grev yapmann da tesinde, birilerine y yaranmaya alan aalk bir hava vard. Ceplerimizde ne varsa karp masann zerine k koyduk. --Ayakkablarnz da karn,-- dediler. kardk. oraplarmz yokladlar.

Masaya braktmz eyler orada kalacak sanmtm. Bu yzden ikinci Diazem'i de orackta atverdim azma. Masann zerindeki teberimizi bir bir denetlediler. Dolmakalemleri, akma falan gzden geirdiler. Sigaralar paketlerinden karp incelediler. Para czdanlarmz da boalttlar, silkelediler, ilerine b baktlar. Sonra da --Alabilirsiniz,-- dediler. b Halit Beyin Bellargal'ini vermediler. Bunun yattrc b bir ila olduunu syledi Halit Bey, ama dinlemediler. eri girerken bir stemene teslim ettiler bizi. Silahlyd. --Silahn brak,-- dediler. stemen, silahnn arjrn kard nce, ama tabancasn da brakmas konusunda direttiler. stemen, b bo tabancasn da brakt. Onun eliinde, kap altndan cezaevinin idare b blmne girdik. Biz hala infaz yerini kestiremiyorduk. Oysa o getiimiz yer infaz yeriymi; avlu yani. Yani grme odalarndan grnen avlu. Ama karanlkt. Avludan geerken orada daraac var myd, yok muydu, f farknda deilim. darenin olduu yapya girince bizi Ankara nfaz Savcs Sami Uur karlad. Topald. 'Topal Karga' d derler ona, yle anlr. 45 yalarndayd. --Sizleri mvekkillerinizle grtreceiz,-- dedi. --Biliyorsunuz, tashih-i karar isteiniz Askeri Yargtayca r reddedildi.-Bilmiyorduk. Reddedildii konusunda bilgimiz o olmadn syledik. --Bugn reddedildi,-- dedi. Red kararn grmek istedik. Bu srada yukardan, cezaevi mdrnn katndan Ankara Savcs Fazl Alp indi. Elinde 'Resmi Gazete' vard. Bize, infazlar iin btn yasal gereklerin y yerine getirilmi olduunu syledi. Tashih-i karar isteimizin reddedildiinden haberimiz olmadn, red kararn grmediimizi, grmek i

istediimizi ona da syledik. --Kararlar burada, size gstereceiz,-- dedi. Bunun zerine, biz, infazn yaplp yaplmamas konusunda tereddt olmas gerektiine ilikin ve bunun nedenlerini aklayan bir dilekemizin infaz savclna verilmi olduunu, buna da bir karlk alamadmz s syledik. --Savclmzca infazlarn yaplmas konusunda herhangi bir tereddt yoktur. Dilekenizde belirtilen noktalar da tereddt douracak nitelikte deildir -dedi infaz savcs. Sonra da szlerine unu ekledi: --Buyrun sizi Deniz'le grtreyim.-Bizden on on be dakika nce getirmiler ocuklar. Bagardiyan odasnn kaps nnde konuuyorduk bunlar. Odann kaps akt. ok heyecanlydm. Titriyordum. Dilerim birbirine vuruyordu. Ama bagardiyann odasna girip de ieride Deniz'i grnce btn heyecanm bir anda geiverdi. Kalabalkt ierisi. Deniz'i gremiyorduk. Ben de oradadr sanyordum. Kalabalk ald. Deniz'i o zaman grebildim. Deniz, elleri arkasndan kelepeli, ayaklar bileklerinden zincirle prangal olduu halde, kapdan girince sada, avluya bakan pencerenin karsndaki duvarn nnde bir sandalyeye oturtulmutu. Srtnda kavunii-krmz aras dik yakal balk kaza vard. Pantolonu griyle limonkf aras kadifedendi. Salar numarayla kesilmiti. Postallar a ayandayd. Sakallar uzamt. Glmseyerek, --Hogeldiniz,-- dedi. Hemen arkasnda, biri sanda, biri solunda iki gardiyan duruyordu ayakta. kisinin de birer eli Deniz'in omzundayd. Sa gerisindeki gardiyan Deniz'e s sigara iiriyordu. Deniz'in hemen sandaki masann zerinde bir 'Samsun' paketi duruyordu. Bir el paketi iyice skp b brakm gibiydi. Deniz, gardiyann elinde tuttuu sigaradan derin b bir soluk ekti. --ki gn ncesine kadar 'Birinci' sigaras iiyorduk,-dedi. --Sonucun byle olacan bildiimizden hi olmazsa son iki gnmzde filtreli sigara ielim

dedik.-- Ardndan da --Gelmekle ok iyi ettiniz,-- dedi. --lme nasl gittiimizi gzlerinizle grp yarnki kuaklara doru anlatasnz diye sizlerin bu olaya tank olmanz istedik. Cezaevlerindeki devrimcileri benim iin tek tek pn. Bizleri de Taylan'n yanna g gmn.-Bu srada nfaz Savcs Topal Karga, Deniz'e dnp s sessizlii bozdu: --Deniz, kendini nasl hissediyorsun?-Sanki Deniz onun krk yllk dostuydu; yle bir havayla sylemiti bu szleri. Szde, nasl olduunu sorarak, byle bir yaknlk numarasna girerek Deniz'e olan yakn ilgisini gstermek istiyor, bunu Deniz'e kar gsterdii bir ltuf sanyordu aklnca. Ve kendi de, byle bir yaknlamadan kendince bir tad karmaya alyor gibiydi. nfaz Savcs, bunu sorduunda Deniz'le sadaki masann arasndayd. Deniz, ban kaldrd, bakt ona, gld. --Mutluyum, rahatm,-- dedi. --Avukatlarna syleyecein bir ey var m?---Syledim syleyeceimi. Yok,-- dedi Deniz. --O halde buyrun Yusuf'la grtreyim sizi,-- dedi s savc bize. Arkamza baka baka ktk odadan. Deniz'in bulunduu odada ok sayda albay vard; otuz kadar. Ayrca Ankara Merkez Komutan Tevfik Trng, Deniz'leri yarglayp idama mahkum eden Bir Numaral Skynetim Mahkemesi Bakan Ali Elverdi, iki savc, Emniyet Mdr olduunu s sonradan rendiimiz sivil giyimli biri ve gardiyanlar. Deniz'in bulunduu odadan kp hemen bitiikteki kk odaya girdik. Oda o kadar kalabalk deildi. Yusuf da tpk Deniz gibi elleri arkasndan kelepeli, ayaklar bileklerinden zincirle prangal olduu halde bir sandalyeye oturtulmutu. Onun da iki yannda iki gardiyan duruyor, omuzlarndan tutuyorlard. O Odada birka albayla gardiyanlar vard. Yusuf bizi grnce, --Hogeldiniz,-- dedi. Sakindi. Yznde o her zamanki rahatlk, dinginlik v

vard. --Bu saatte sizler de yoruldunuz,-- dedi. --Zaten b bizler iin ok altnz. Herey iin teekkr ederim. Sonra bana dnd: --Biliyorsunuz, kardeim Ycel rahatsz. Onun btn rahatszl benim yzmdendir. Benim durumuma bal olarak hastal ya gemitir ya da ktlemitir. Hastalyla ilgilenirseniz, tedavisi iin alrsanz s sevinirim,-- dedi. --O bakmdan hi kaygn olmasn Yusuf,-- dedim. --Dndnden de ok ilgileneceim Ycel'le. Zaten s son zamanlarda ok iyileti.---Babam nasl?-Babalarn infazda bulunmaya haklar yoktu. --Baban ok iyi. ok metin,-- dedik. --Zaten o da kendisini hazrlad buna,-- dedi Yusuf. m Bir sessizlik oldu. --nfazdan haberi var m?-Haberi olup olmadn bilmiyorduk. Nereden h haberi olacakt. --Var,-- dedik. Byle demeyi uygun grdk o anda. Yusuf ok sakindi. Olaanst sakindi. Btn bu konumalar boyunca da glmsyordu. Her zamanki b blmsemesini brakmamt. nfaz savcsna dnd: --Arkadalarmla son bir kez daha grmek istiyorum. --Ne gerei var,-- dedi infaz savcs. Dayanamadm, atldm: --lme giden bir insann son isteini, hele bu istek bu kadar alakgnllce ve yerine getirilmesi bu kadar kolay bir istekse, yerine getirmeyecek, buna engel olacak savcnn varln bile dnemiyorum -d dedim. Halit Bey de dayanamad, sesini dikletirdi:

--Bu istei yerine getirmek zorundasnz. Bu bir t teamldr,-- dedi. --Merak etmeyin, bireyler yaparz,-- dedi savc. Sonra Yusuf'a dnd: --Avukatlarndan bir istein var m m?---Yok,-- dedi Yusuf. --O halde Hseyin'le grelim,-- dedi savc bize. Yusuf'un yanndan ayrldk. . Merkez cezaevinde avukatlarn mvekkilleriyle g grt bir oda vardr. Hseyin nan oradaym. Giderken nmze kan bir albay, ok alayc b bir tavrla, --mam kabul etmediler, dini tren istemediler b bunlar Mslman deilmi,-- dedi. Halit Bey, --Bu onlarn kendi bilecei ey,-- dedi. Albay, bize dokundurmaya alarak, --Tabii tabii, b bunu sizde bilirsiniz,-- dedi. Yanndan geip Hseyin'in bulunduu odaya girdik. Grme odasnda her zaman duran masa alnmt. Hseyin, kapdan girite, kapy sana alm durumda oturuyordu. Onun da elleri arkadan kelepeliydi, ayaklar prangalyd. Onun da sanda solunda birer gardiyan. Sigara iiriyordu gardiyanlardan biri. Samsun'du itii. Odada iki gardiyan, bir astsubay, cezaevi mdr ve kapya dayanm iki albay v vard. --Hogeldiniz,-- dedi Hseyin. Az konuur Hseyin. Arbaldr. Ama o gn Hseyin'in yznde, o arballn bile engelleyemedii b bir glmseme vard. Konuurken, syledii her szckte ban kaldrr, indirirdi. --Hogeldiniz,-- derken ban kaldrmt. Yine indirdi ban, yine kaldrd, --Size ok teekkr e ederim,-- dedi. ocuklarn vekaletini aldmzda ilk Hseyin'le

grmtm. O zaman gr byklar vard. Son grtm k kii de yine Hseyin oldu. Bykszd artk. nn de salar dibinden kesilmiti. Ban kaldrd yine: --Babam Ankara'da m?---Ankara'da.---nfaz olayn biliyor mu?---Biliyor.---Nasl babam?---yi. ok metin:---Biz inanyoruz ki, bu kavga bizimle son bulmayacaktr.-Bu szleri soru sorar gibi sormutu. Bizden, --Elbette. Tabii,-- gibi yantlar bekleyen bir soru gibi. Hibir karlk vermedik. Halit Bey, ellerini her zamanki g gibi iki yana am, susup kalmt. nfaz savcs, --Avukatlarna syleyecein bir ey v var m?-- diye sordu. Hseyin, --Son szm sehpada syleyeceim -d dedi. --O halde kalm,-- dedi savc. ktk. Koridorda imamla gz gze geldik. zgnd. D Dokunsan alayacak gibiydi. Yine Deniz'in yanna dndk. Deniz, hemen yanndaki masaya getirilmi bir yaz makinesiyle babasna son mektubunu yazdryordu. Mektubu bir gardiyan yazyordu. Bitirmesini bekledik. Ezberlenmi bir metni okumuyordu; szckler zerinde dnerek yazdryordu mektubunu. (Bu mektubu i ileriki sayfalarda bulacaksnz.) Mektup bitti. Kelepesini zdler. Bir kalem v verdiler. mzalad mektubunun altn. Yine kelepelediler. Savcnn nclnde bir grevli topluluu Yusuf'u getirdiler odaya. Gecenin o saatinde Yusuf'un ayaklarndaki ar prangann zinciri byk bir grltyle

s srkleniyordu ardnca. Yusuf'un ayak bileklerine vurulmu bukal prangann uzun, ar bir zinciri vard. Zincir, ayaklarna ok yakn bir yerden bir ara-zincirle balanm, daraltlmt. Yusuf, alamayan kck admlarla ve glkle yryordu. Uzun, kaln zincirin artan blm yerde srkleniyor, koridorda, plak betonun zerinde, bombo yapda byk yanklar yapyordu. Yusuf odaya sokulunca koridordaki albaylar da o odaya dolutular. Yusuf'la Deniz son kez konutular. Ksack konutular. ptler. Konutuklarn duyamadk. Yusuf'u alp yine odasna gtrdler. Deniz'i ayaa kaldrdlar. Ceplerinde ne var ne yoksa karld. --Parkam nerde?-- dedi Deniz. Parkas, odada kapnn arkasnda aslyd. Gsterdiler. --Parkam babama teslim edin,-- dedi. Savc, --Parkan da, cebinden kanlar da, mektubunu d da babana teslim edeceiz,-- dedi. Deniz'in cebinden birazck para da kmt. On b be lira kadard. Savc, mahkemenin kararn okudu ksaca. --Bu karar sana m ait?-- diye sordu Deniz'e. --Bu karar kabul etmiyorum, reddediyorum!-- dedi Deniz. --Karar yargtayca da onaylanp kesinlemitir,-d dedi savc. Doktorlar arld. Gelen iki doktor da sivildi. Savc, doktorlara, --nfaza engel bir hastal, rahatszl v var m?-- diye sordu. Doktorlar, uzaktan, olduklar yerden Deniz'e b baktlar. --Hayr yok,-- dediler.

--Bilinci yerinde mi?-- diye sordu savc. --Yerinde,-- dedi doktorlar. Bunlar byle konuulurken Deniz glmsyordu. Savc iaret etti. Gardiyanlar, masann zerinde duran kada sarl bir paketi atlar; kardklar beyaz lm gmleini, bandan geirerek Deniz'e giydirdiler. Topuklarna kadar uzanan, kolsuz, dar, patiskadan dikilmi, klf gibi bir eydi. Deniz'in kollar g gmlein iinde kalmt. Ayaklarndaki prangay zmek istediler. Anahtar p prangann asma kilidini amad. Deniz, sessiz, sakin bekliyor, prangasn amaya alanlara bakyordu. Baka anahtarlar bulunup getirildi. Hibiri aamad k kilidi. Bu arada bir albay, --Prangay zmeden yapalm u ii,-- dedi. nfaz savcs, --Yok canm, bunlar uslu ocuklar, zelim,-- dedi. --Kilidi kim kilitledi? Bulun getirin onu.-Anahtarlar zerinde tayan bir astsubay bulup getirdiler. Hseyin'in odasnda grdmz astsubayd. Elinde bir anahtar destesi vard. Desteyi uzatt gardiyana. Birka denemeden sonra anahtar bulundu prangann kilidi alabildi. Gardiyan, zd bilek kalnlndaki prangay odann kesine, betonun zerine frlatt. Deniz bize dnd: --Cezaevinden bizi yangndan mal karr gibi kapp havada getirdiler. Ayakkablarmzn balarn bile balamamza frsat vermediler. Postallarmn balarn balasnlar; aslnca postallarmn ayamdan dmesini i istemem,-- dedi. Bir grevli, eilip Deniz'in alm backlarn b balad. ki gardiyan iki kolundan kavrad. --Hadi,-- dediler.

Deniz, kalkt, dimdik yrd iki gardiyann arasnda. ok metin gitti. Avluya ktk. Daraac avlunun kar duvarna yakn bir yerdeydi. Karanlkayd avlunun o blgesi; aydnlatlmamt; d darnn klaryla aydnlanyordu. Deniz, gardiyanlarn yardmyla masaya kt. Masa yemek masas yksekliindeydi; hele kollar bal biri iin tek bana, yardmsz kmak kolay deildi. Deniz'in kollar balyd arkasndan, beyaz lm gmleinin iinde; topuklarna kadar sarkan b beyaz gmlein etei de darackt. Masaya karldktan sonra tabureye kendi kt. B Baska bir tabureydi. Tepeden sarkan ilmie boynunu kendi geirmek istedi. lmik sklmt, dard, kendiliinden kafasndan geemezdi. Bir gardiyan kp ilmiin halkasn geniletti, bandan geirip indirdi Deniz'in boynuna. Aneak, sarkan urgan nedense iki katt; altta ilmik de i iki katt. ift ilmik vard Deniz'in boaznda. nn iinde sesi en gr olan Deniz'di. Durumalarda d da yleydi. te o anda. Deniz son szlerini syledi: --Yaasn tam bamsz Trkiye. Yaasn Marksizmin Leninizmin yce ideolojisi. Yaasn Trk ve Krt halklarnn devrimci bamszlk mcadelesi. Yaasn iiler, kyller. Kahrolsun emperyal---izm, derken, 'izm'i btnleyemedi, nk, infaz savcsnn --ek! ek!--. diye barmas zerine, cellat arkadan tabureye a ayayla vuruverdi. Drt adm temdeydi. Bir infaz olaynn tan gibi deildim, devrimci bir eylemi izliyor gibiydim. Tepkim olaand. ok dikkatliydim: Tabure masadan dt yere. Deniz'in ayaklar masaya dedi, tabanlaryla basamad ama ular dedi masaya. Anlalan, Deniz'in uzun boylu o oluunu hesaplayamamlard. Bu durum, grevlilerde bir aknlk yaratmt. nfaz savcs, --Masay ekin altndan!-- diye bard.

Masay ektiler. Gitmiti Deniz. O anda yz tam karmdayd; yz yzeydik. Gzlerinde anlam yoktu. Ayaklar masaya dedii a anda baklar bir anda anlamszlamt. Masa ayaklarnn altndan ekilince, urgann ucunda dnmeye balad. Tam 360 derece dnd havada, sonra ar ar 180 derece daha dnd ve durdu. ylece kald havada. Yalnzca urgann ucunda yana dm ba ve beyaz lm gmleinin altnda da artk o onsuz kalm postallar gzkyordu. Ve bedeninde kaslmalar balad. Sanki kollarn zmek, kelepeden kurtulmak ister gibiydi. Kollar, omuzlarda kaslyor, ayaklarda bir titreim grlyordu. S Saat tam 01.25'ti. lmik boazna oturduktan sonra bunlar 4-5 saniye i iinde olup bitti. Baktm: orada bulunan, olay merakla izleyenlerden Deniz'leri lme mahkum eden mahkemenin bakan Ali Elverdi'nin dudaklarnda sigara vard; ellerini a arkasnda kavuturmutu. nfaz savcs, yanndakilere kk akalar yapmaya alyordu. Ama yapt akalara yine kendi glyordu n nedense. Glmesi garip seslerle beliren biriydi. Ve orada somutlaan bir ey vard: Gardiyanlar, 'telkin'i kabul edilmeyen ba apkal imam, iki sivil d doktor, tam bir sayg duruu iinde infaz izlediler. Subaylar, kme kme, kap altnn koulara alan k kaps nnde haki giysileriyle duruyorlard. Tevfik Trng, elleri parkasnn ceplerinde, ksack boyu, ksk gzleri, opur yzyle olay saygszca i izliyordu. Bu arada Ali Elverdi, nedense m olacak ki, p parkasn getirtti. t kmyordu avluda. Birden bir rpn sesi, kalabalkta aknlk yaratt. Balar hzla sesin geldii yne dnd. Yzlerden bir rperti geti. Duvarn kntsnda dmemek

iin kanat rpan bir gvercindi bu. Bir gvercindi rpnan. Sonra yzler yine eski kat grnmne dnd. Doktorlar yanmzdayd. Halit Bey, birine dnd: --Bilin, ne kadar zamanda kaybolur?-- diye sordu. --Hemen o anda kaybolur bilin,-- dedi doktor. --Ama lm 5 ile 7 dakika arasnda tamamlanr.---Yaftay asn boynuna,-- dedi infaz savcs. Bir dosya kad boyutlarndaki kartonun zerinde byk harflerle karar yazlmt. Kartonun iki u ucuna bal bir ip vard. Yafta asld Deniz'in boynuna. Savc, doktorlara, ly muayene etmelerini syledi. B Bunu bir emir biiminde sylemiti. ki doktor yanap Deniz'in gmleini syrdlar yukar doru. Gmlein altnda kalan kollar kt ortaya. N Nabzn dinlediler. --Nabz atyor,-- dediler. Oysa infaz gerekleeli on dakika olmutu. Bunun nedeni: ift kat ilmik kullanlmas, Deniz'in dik yakal kazak giymi olmas, bir de gl b bir beden yapsna sahip olmasym. Savc, cellatlara, --Kelepeyi zn!-- dedi. Kelepe ald. Kollar beyaz gmlein iinde s sarkt. Bir on dakika daha bekledik. Doktorlar yeniden yokladlar ly. --Biraz daha b bekleyelim,-- dediler. Nabz atlar hala dinmemi. Ve 02.15'te doktorlar ly son bir kez daha g gzden geirdikten sonra balarn salladlar. Tamamd. Sarkan urgan, Deniz'in bann biraz zerinden bakla kesildi. ki gardiyan alttan sarlp tuttular ly; sehpann hemen yanndaki yere serili bir bezin zerine attlar, boynundaki kesik urganla. Bezin drt kesinden drt kii tuttu; kaldrdlar gtrdler i

ilk ldrleni, boynundaki urganla. Bagardiyan odasna dndk. Koridorda Bir Numaral Skynetim Mahkemesinin zabt katibi smet'e rastladk. Gzleri dolu doluydu. oke olmu gibiydi. mam da o anda koridora geldi. Alamak zereydi. Bagardiyan odasnda Deniz'in oturduu sandalyede Yusuf oturuyordu imdi. Deniz aslrken Yusuf'u a alp o odaya getirmiler. --Duydum Deniz'in sesini,-- dedi, bize dnerek. Bunu derken, Deniz'in son szlerini onayladn; daraacnda arkadann gsterdii soukkanllktan son derece kvan duyduunu; umduu, bekledii yiite davran yaamaktan mutlu olduunu anlatmak i ister gibiydi. nfaz savcsna dnd: --Mektuplarm babama verirsiniz, deil mi?-- dedi. --Elbette veririz,-- dedi savc. --Bize gvenin yok mu?---Yok tabii,-- dedi Yusuf. --Size niye gveneyim?---Veririz, veririz. Merak etme sen,-- dedi savc. Ve infaz savcs, sznde durmad: Yusuf'un yazd iki mektuptan birini, kyllerine, akrabalarna yazd ikinci mektubu yerine iletmedi. (Yusuf Arslan'n b babasna yazd mektubu ileriki sayfalarda bulacaksnz) --Tuvalete gitmek istiyorum,-- dedi Yusuf. --Peki,-- dedi savc. Yusuf'u prangalaryla gtrdler. Orada bulunan bir albay, --Dikkat edin, intihar edebilir,-- dedi, Yusuf'un arkasndan. Ama Yusuf duymad bu szleri. --Bunu yapacak insanlar deil onlar. Merak etmeyin,-d demek zorunda kaldk. --Hi belli olmaz,-- dedi albay. Az sonra getirdiler Yusuf'u. ntihar etmemiti.

--Yusuf, bir sigara ier misin?-- dedim. Uzun Maltepe'ydi. kardm. --Son bir sigara ieyim;-- dedi. Sktrdm dudaklarna, yaktm. Gardiyanlar yardmc oldular, sigarasn sonuna k kadar iirdiler. Son sigarasn ierken, birden, odadaki kalabaln iinde birini tanyverdi. Tam karsndayd a adam. Sivil biriydi. Pencerenin yannda duruyordu. --kenceler nasl gidiyor?-- dedi Yusuf.-Adam beklemiyordu byle bir soruyu. Telaland. --Bizde yle eyler yok,-- dedi. --Peki elektrik ikenceleri nasl gidiyor? Baarl m?---yle eyler yapmayz biz,-- dedi adam. --Yaa, yle mi? oluk ocuun var m senin?---Bir kzm var.---Hangi okula gidiyor?---Daha kk. Okula gitmiyor.---yi, iyi,-- dedi Yusuf. Sonradan rendik: Adam, Ankara Emniyet Mdrym. nfaz savcs, doktorlar ard. Oda insanlarla dolmutu yine. --Yusuf Arslan'n infaza engel bir rahatszl var m m?-- dedi savc. --Hibir eyim yok,-- dedi Yusuf. --Sanki komada o olsam asmayacak msnz?-Savc bu soruyu yantlamad. Karar okudu. --Bu okuduum karar sana m ait?-- dedi. --Bana ait,-- dedi Yusuf. --Bir diyecein var m?---Yok.--

Savc, o her zamanki irkin sesiyle, --Yusuf'u bekletmeyelim,-d dedi. Ceplerini boalttlar. Yusuf'un cebinden de 17.25 l lira kt. Emanet hesabna aldlar. Kada sarl ikinci paketi atlar. kardklar i ikinci beyaz lm gmleini de Yusuf'a giydirdiler. --Bu gmlei giydirmeden asamaz msnz -- dedi Y Yusuf. --Usul byle,-- dedi savc. Ayaklarndaki prangalar zdler. --Hadi Yusuf,-- dedi savc. Yusuf yerinde doruldu. Yanmzdan geerken, --Hoakaln,-- dedi bize. Sustuk. Yrd iki gardiyann ortasnda. Avluya, ayn yere ktk. Hseyin arbaldr, ciddidir. Gndelik durumlarnda bile Hseyin'in glmesi olaanddr, yapsna aykrdr. Ama Yusuf yle deildir, her zaman glmser, g gler yzldr o. Kalkp giderken, bize --Hoakaln,-- derken bile sesi o kadar olaan, yzndeki gl bile ylesine bildik, ylesine altmz bir eydi ki. Hi olmazsa olaanst durumlarda bacaklar titrer insann. Baktm da, de o kadar olaan yryp g gittiler ki lme. Sinirli bile deillerdi. Yrd sehpaya Yusuf. Daraac hazrlanm, tazelenmiti. Tabure masann zerine yerletirilmi, tepeye yeni bir urgan balanmt. Yusuf, masaya, oradan da tabureye kt. Geirdiler ilmii boynuna. Bu kez tek katt ilmik. Yusuf da gr, yrekli bir sesle son szlerini syledi:

--Ben lkemin bamszl ve halkmn mutluluu urunda erefimle bir defa lyorum. Sizler, bizi asanlar erefsizliinizle her gn leceksiniz. Biz halkmzn hizmetindeyiz. Sizler Amerika'nn hizmetindesiniz. Y Yaasn devrimciler. Kahrolsun fa---izm. O da sznn sonunu, faizm'in 'izm'ini tamamlayamad; yine ayn atlak sesin --ek! ek!-- diye barmasyla, eliyle koluyla sehpann bandaki cellata verdii iaretlerle ve cellatn tabureyi hzla itivermesiyle s sallanverdi bolukta, urgann ucunda. Yarm dn yapt Yusuf havada ve arkasn dnd k kalabala; ylece kald. Saat 02.25'ti. Be dakika bekledikten sonra kelepesini zdler. K Kollar iki yana sarkt. Yaftay boynundan geirip gsne astlar. Deniz'de grdmz kaslmalar onda da oldu. Doktorlar yaklap yokladlar. --Biraz daha bekleyelim,-d dediler. Saat 02.50'ye kadar beklediler. Sonra grevliler urgan kesip aldlar Yusuf'u daraacndan, ayn biimde yere bir bezin zerine uzattlar urganyla, alp gtrdler. Bu arada, sonradan Ankara Emniyet Mdr olduunu rendiimiz, Yusuf'un orada sorular sorup s sktrd sivil giyimli adam yanma sokuldu. --Yusuf sizi ok iyi tanyor. Nerede karlamtnz?-d dedim. --Hayatta karlamadk Yusuf'la,-- dedi adam. --Hi grmedim kendisini.---Size sorduu sorulardan, sizi ok iyi tand anlalyordu,-d dedim. Karlk vermedi. Uzaklat yanmdan. Yine dndk bagardiyan odasna. Hseyin getirilmemiti d daha. Ankara Emniyet Mdr olduunu rendiimiz

a adam yine odadayd. Yine yanmza dmt. --Yusuf'u ok hrn biri olarak anlatmlard. H Hi de yle deilmi,-- dedi. Bunun zerine odada bulunan, kap yanndaki m masann nnde oturan bir albay sze kart: --Bu ocuklarn gnah yok,-- dedi. --Bunlar suluysalar bile yzde ellidir sular. Bunlara kyasla yzde yz elli sulu olan, onlara bu ortam hazrlayan y ynetimin kendisidir.-Beklenmedik bir tepkiydi bu. Odada bir sessizlik oldu. Albay yine konutu. --Ben Dou'da grevliyken, bir kabaday kasabay haraca kesmiti. Herkes, onun adn bile azna almaktan korkar olmutu. Dtm peine keratann, yakaladm, aldm getirdim merkeze, yatrdm falakaya, c canna okudum. Kuzuya dnmt o kabaday.-Anlatt bu ksa ykye odadakiler gldler. Bylece ilk olaan tepkisini hafifletip unutturmu, d dzeltmi oldu albay. Hseyin'i getirdiler. Bildiimiz Hseyin'di. Her z zamanki Hseyin. Oturdu. Bir sigara iip imeyeceini sorduk. g --meyeyim,-- dedi. Ayandaki lastik ayakkablar gsterdi. --Syleyin babama, yarn ayamda bu lastik ayakkablar grnce, doru drst bir ayakkabs bile yokmu demesin, zlmesin. Mamak'ta, cezaevinde ayakkablarmz giymemize bile frsat vermediler. Ayakkablarm cezaevinde kald. Onlara hediyem o olsun.-zerinde kazak vard. Hseyin'in ailesinde Alevi dedesi vardr. Arkadalar b bu yzden onu 'Dede' diye arrlar. Dede'nin ayaklarndaki prangalar zld.

Savc doktorlar ard. Ayn soruyu sordu. Hseyin'in hibir tepkisi olmad. Doktorlar, --Yok,-- dediler. Savc, karar okudu. --Bu karar sana m ait?-- dedi. --Karara bir diyecein v var m?-Ban kaldrd Hseyin, savcya bakt, glmsedi, b bir ey demedi. --Bekletmeyelim Hseyin'i,-- dedi savc. Ayaa kaldrdlar. Ceplerini boalttlar. Onun zerinden de 21.95 lira kt. Sonra kada sarl nc paketi atlar ve nc b beyaz lm gmleini de Hseyin'e giydirdiler. --Hadi Hseyin,-- dedi savc. Hseyin yanmzdan geerken bize dnd, glerek, --Hadi eyvallah,-- dedi. Yrd. Biz de ardndan yrdk. Avluya ktk. Sehpaya doru ilerledi. Masann zerine kt. D Durdu. --Tabureye k!-- diye bard savc. Hseyin, savcya dnd, tkrr gibi, --Sabrl ol, kacam,-- dedi. Ve tabureye kmadan, masann zerinde, yrekli b bir sesle bara bara son szlerini syledi: --Ben hibir kiisel kar gzetmeden lkemin bamszl ve halkmn mutluluu iin savatm. Bu an'a kadar bu bayra erefle tadm. Bundan byle bu bayra Trk halkna emanet ediyorum. Yaasn i iiler, kyller. Yaasn devrimciler. Kahrolsun faizm!-Tabureye kt.

Geirdiler boynuna ilmii. Vurdu tekmeyi Hseyin tabureye. Olmad. Bir d daha vurdu. Bu kez devirdi tabureyi. Urgann ucunda bir kez dnd. Tpk Yusuf gibi a arkasn dnd oradakilere, ylece kald. Saat 03.00't. Ayn eyler oldu: Eller zld. Nabz yokland. Y Yafta asld boynuna. Saat 03.25'te urgan kestiler, indirdiler, gtrdler H Hseyin'i de. Hseyin'in ls gtrldkten sonra, koridorda, Emniyet Mdr olduunu sonradan rendiimiz a adam, bir 'bayrak' szdr tutturmu gidiyor. --Acaba niin yalnzca Hseyin bir 'bayrak'tan s sz etti?-- diyor. Ortaya, herkese sorup duruyor bunu. Kimseden b bir yant alamyor. Ama ona --kenceler nasl gidiyor?-- diyen Yusuf da yok artk, Yusuf'un en yakn iki sevgili arkada d da. ::::::::::::::::: LMLERDEN SONRA ::::::::::::::::: BR BABA ::::::::::::::::: Yusuf Arslan'n babas Beir Beyi ok yakndan tandm. Aslma olaynn ncesinde de sonrasnda da pek ok k kez birlikte olduk. Hi unutmam, dosya onay iin Meclis'e gittikten sonra bir akam yine birlikte olmu, Cumhurbakanna, Babakana, Meclis Bakanna, Senato Bakanna ve btn milletvekillerine ve senatrlere ulatrlmak zere 'Beir Arslan' imzasn tayan, uyarc bir mektup yazmtk. Aadan almamak, ocuklarn onurlarn zedelememek iin ne kadar uramtk. Beir Bey, bu mektubunda, olunun ve

arkadalarnn balanmalarn falan istemiyordu. Bylesi siyasal sulardan dolay verilecek lm cezalarnn ne kadar insanlk d bir eylem ve nasl onarlamaz, bir daha dzeltilemez bir yanl uygulama olduunu vurguluyor, tarihsel bir yanlgya dlmemesi iin, onurlu bir tavrla v ve alakgnll bir sesle onlar uyarmaya alyordu. O gnlerde, Albert Camus ve Arthur Koestler'in, idam cezalarn konu alan olduka etkileyici iki uzunca yazs Trkeye evrilip 'dam' ad altnda bir kitapta toplanmt. Akamzeri, yeterli sayda kitap, zarf, kat ve posta p pulu alp, Beir Amcayla bizim eve gitmitik. Zarflara birer kitap, birer de mektup koyup kapattk. Zarflarn zerini bir bir yazp pulladk. Kuku uyandrmamak iin zarflar paketlemedik, ylece filelere doldurduk, yryerek Kzlay'a indik. Gecenin ilerlemi saatleriydi. Ortalk grevli polis ve askerden geilmiyordu. Kzlay'daki postanenin nnden ayr ayr ka kez getik ve kimseye belli etmemeye alarak her geiimizde zarflardan er beer tanesini mektup deliinden ieri attk. Beir Amca'nn o geceki mutluluunu unutamam. ocuklar gibi sevinmiti. Gizli bir i yapmann tadn da karmt biraz. Bu i biraz olsun umut vermiti ona. --Biz d de gizli bir rgt saylrz artk,-- demiti glerek. Ama gsterilen btn abalar gibi, bu mektup iinin de hibir yarar olmad. Herkes bildiini okudu. Meclis de S Senato da lm cezalarn onaylad ve ocuklar ldrldler. Aslma olayndan drt gn sonra Beir Amca'y alp yine bize getirdim. ok aclyd. Bitkindi. Yaad olayn byk okunu hala atlatamamt. Ama grdkleri, yaadklar bence nemliydi. Anlar tazeyken anlattrmalydm. Krmad beni, anlatt. Yine ayrntlara inen sorularmla y yaad aclar iyice detim, konuturdum onu. Sonralar Beir Amca'yla hem de ka kez birlikte olduk. Bir babalk antyd Beir Bey. Belli etmemeye alrd ama ok byk aclar ekti. Tad aclarn o gleryzl gzel adama neler ettiini grdm, yaadm; ama onlar a anlatmak istemiyorum. te emekli polis memuru Beir Beyin bana anlattklar: ::::::::::::::::: YUSUF ARSLAN'IN BABASI BER ARSLAN anlatyor

::::::::::::::::: 5 Mays gn haber vermediler. Ben kzmn evindeydim. Bir yldr Ankara'daki kzmla damadmn yannda kalyordum. Kzm retmendir. 6 Mays sabah saat 04.30'da polisler geldi eve. ki k kiiydiler. Sivildiler. Kapy ben atm. Biri, --Banz saolsun,-- dedi. --Zaten bunu bekliyordum,-- dedim. --Gideceiz,-- dediler. --Peki, hazrlanaym, kalm,-- dedim. Giyindim. Damat da giyindi. Deniz'in babas Cemil Beyle Hseyin'in babas H Hdr Beyi nerede bulabileceklerini sordular. Cemil Beyin Konfor Palas'ta kaldn syledim. Saat 5'te sokaa kma yasa bitince biz baba orada, Konfor Palas'ta buluacaktk. Akamdan kararlatrmtk. Hdr Beyin adresini sordular. Akrabasnn evini bildiimi; ama kendisini orada bulup bulamayacamz k kestiremediimi syledim. Kapda oldu bu konumalar. ndik aaya. Bir polis Jeep'iyle bir araba daha bekliyordu kapda. J Jeep'in iinde iki resmi polis vard. Damat, kendi arabasna bindi. Ben de onunla gitmek istedim: --Biz kendi arabamza b binelim,-- dedim. Polisler kabul etmediler. --Siz bizimle geleceksiniz. O bizi izlesin,-- dediler. Ben Jeep'e deil, br arabaya, arkaya bindim. A Arabada bir nde iki de arkada sivil polis vard. aydnlk karakoluna geldik. Bir yere telefon atlar: --Biz Konfor Palas'a gidiyoruz,--

d dediler. Resmi giyimli polisler orada, karakolda kaldlar. Konfor Palas'a doru yola koyulduk. Yolda telsizle konutular: --Yusuf'un babas Beir Beyle Konfor P Palas'a gidiyoruz,-- dediler. Cemil Bey otelde 41 numaral odada kalyordu. O Otelci yukar kp haber verdi. k Cemil Bey de benim gibi hazrm ki, byk olu B Bora ile birlikte giyinik olarak hemen aa indiler. Gzlerinin yalarn silerek geldi Cemil Bey. Anlamt. Ona da ayn eyi sylediler: --Banz saolsun -d dediler. Cemil Beyle ikimiz yine arabann arkasna bindik. Yanmzda yine bir sivil polis vard. Biri de ne b bindi. Bora, benim damadn arabasndayd. Ara sra sessizce alyordum. Yolda polislere hibir ey sormadk. Hdr Beyin saat 5.10'da Konfor Palas'a geleceini sylemitik. Telsizle yine bir yerlere haber verdiler: Yenimahalle mezarlna gitmekte olduumuzu, bir polis Jeep'inin de Konfor Palas'ta Hdr Beyi beklediini b bildirdiler. Yenimahalleyi geip Karyaka mezarlna geldik. Saat 5 olmutu. Gn mt. nce bir yamur iseliyordu. Mezarlk resmi ve sivil polislerle doluydu. En az otuz otuz be polis vard. Bir de toplum polisi arabas duruyordu. Asker olarak da iki jandarma eri, iki astsubay, bir de jandarma yzbas grdm. Yenimahalle J Jandarma Komutanym. Arabadan indik. Mezarlk mdrnn odasna alndk. Ankara Emniyet Mdr, nc ube Mdr de oradayd. ki tane de, sanyorum MT'ten -birini renciliinden tanrm- ube mdr vard. O Oturuyorlard. Biz grince ayaa kalktlar. --Banz saolsun,-- dediler. Cemil Bey: --Ben cenazemi teslim alr stanbul'a g

gtrrm,-- dedi. Emniyet Mdr kar kt nce, sonra da, --Araban hazrsa hemen al gtr,-- dedi. Cemil Bey: --Arabann hazrlanmas, cenazenin tanmas baz formaliteleri gerektirir. Tamamlaynca g gtrrm,-- dedi. --Biz bu formaliteleri tamamlaman bekleyemeyiz,-dedi Emniyet Mdr. --Gtreceksen imdi g gtr, yoksa biz herhangi bir yere gmeriz.-Byle syledi Emniyet Mdr. Bu srada Bora sze kart: --Hem cenazeyi teslim ederiz diyorsunuz, hem de tanmasna izin vermiyorsunuz; ii oldubittiye getiriyorsunuz. Ne demek bu? Madem teslim ediyorsunuz, biz cenazemizi, araba tutar, dilediimiz zanan alp gtrrz,-- dedi. Bu arada ben de, izin verecek olurlarsa Yusuf'umu alp kymze gtrmeyi geiriyordum kafamdan. Bir yandan da, bunlar bir polis birliini ardmza takarlar, ky de kyly de tedirgin ederler, d diye dnyordum. Cemil Bey, --nfazda bulunan avukatlarmz gelsin, o onlarla da grelim, gerekeni yaparz,-- dedi. --Avukatlarn grevi mahkenede sona erdi,-- dedi Emniyet Mdr. --Artk avukatlarnzn ilere karmaya haklar yoktur. Yani ne yapacaksnz? u anda b burada ne yapacaksnz?-- Sesi ok sinirliydi. Bu arada Hseyin'in babas Hdr Bey de geldi. O da bitkindi. Cemil Bey, --ocuklarmzn gmlecei yeri grelim. N Neresidir? ocuklarmz nerede?-- dedi. ocuklarmz grmeye izin verdiler. Cemil Beyle Bora, kalabalk bir polis topluluunun eliinde, ocuklarn gmlecei yeri grmeye g gittiler. Az sonra dndler. Cemil Bey, --yi,-- dedi. Bylece onlarn isteklerine boyunemek zorunda k kalm olduk.

Cenazelerin yanna gtrdler. Gusulhanedeydiler. Tabutlarn iindeydiler. ayr odaca konmutu tabutlar. Gsterilen odaca girdim. Tabut, bir masann zerindeydi. Kapa akt. tabutun de kapakszd. Ben yalnzca Yusuf'umu grdm. Arka st yatyordu. Ayanda botlar vard. Haki kadife pantolon. zerinde de gri bir hrka. Yz sararmt. Tutamadm kendimi, aladm, ptm, okadm. Boaznda urgann siyah izi vard. Boaznn alt imiti. D Dokundum: Ta gibiydi. Gzleri aralkt. br babalarn ne yaptn bilmiyorum. Gremedim. Gusulhaneden ktk. Cenazelerimizi ykatp dini tren yapacamz s syledik. mam geldi. Zorla geldi. steksizdi. karp elli lira t tututurdum eline. Ykad. Biz baba, bir de Bora, abdestlerimizi yeniledik. Ykayp kefenlediler. Kefenleri orada mezarlkta a aldk. a Tabutlara koydular. Bir masann zerine tabutu yan yana koyduk. Ben nceden sylemitim: mam yanamazsa cenaze n namazn ben kldrrm, demitim. --Cenaze namaz klmayacak myz?-- dedim. --Orada klarz,-- dedi imam. Atlatt bizi. Cenaze arabas geldi. Tabutlar arabaya koyduk. M Mezarlarn yanna gtrdk. nceden hazrlanm betondan bo mezarlar vard. B Biz setik mezarlar. Daha dorusu Cemil Bey seti. ocuklarn yan yana gmlmesi konusunda bir tartma oldu. Biz yan yana gmlmelerini istiyorduk. O Onlar kar kyordu. --Yani yan yana gmlrlerse birleip yeni b bir eyleme mi giriecekler?-- dedik.

Adamlarn, bu isteimizi yerine getirmeyeceini, daha ileri gidersek o mezarlar da vermeyeceini tavrlarndan a anlamtm. Cemil Beyi bir kenara ektim. --Diretirsek burasn da vermeyecekler, gel evet d diyelim,-- dedim. O da uygun buldu. --Evet,-- dedik. lk, Deniz'i aldk tabutundan. Mezara indirdik. Bu arada aklmza namaz geldi. Hocaya dndm: --Hani cenaze namazn burada kldracaktn?-- dedim. --Unuttum,-- dedi. --Niye?---Bilmiyorum.---Bu namaz klnacak,-- dedim. Deniz'i kardk mezarndan, yeniden tabutuna koyduk. Tabutu da bir kum ynnn zerine yerletirdik. nce onun namazn kldk: mam, biz baba, b bir de Bora. Be kii. brleri seyrettiler. Sonra Yusuf'un tabutuna getik. Bir ta ynnn zerine koyduk tabutu. Onun namazn da kldk. En son da Hseyin'in namazn. Namazlar tamamlannca geldik Deniz'in bana. A Alp indirdik onu mezarna. nce Deniz'i, sonra Yusuf'u, sonra da Hseyin'i i indirdik mezarlarna, srayla. Deniz'in topra atlrken, imama dndm: --Telkin vermeyecek misin?-- dedim. --Vereceim.---Ne zaman?---Sonra.---Niye imdi vermiyorsun?---Skynetim var. Her davranmzdan bir ey karrlar diye ekiniyoruz. Ben sonra bu grevi yerine

g getiririm,-- dedi. --Vebali boynuna. Seni Allaha brakyorum,-- dedim. Bu konuma ikimiz arasnda geti. Gmlme ileri tamamlannca ktk oradan. Damadn arabasna bindik. Saat 8.30 faland. Yanmza binen bir mezarlk grevlisiyle Yenimahalle Belediyesine geldik. lemleri yaptrdk. Masraflar dedik. Yeniden mezarla dndk. Belgeleri verdik oradakilere. Mezarlarn ada, parsel numaralarn aldk. Ayn k kalabalk duruyordu orada. Beir Amca cebinden bir kat karyor. mezarn da blok, ada, parsel numaralarn yazm. Gzlklerini t takp okuyor bana, zenle, dikkatle yazdryor: --Deniz'in mezar: L blok, 17 ada, 19 parsel. Yusuf'un mezar: L blok, 17 ada, 25 parsel. Hseyin'in mezar: L blok, 17 ada, 29 parsel.-Dnte be alt GMC dolusu er, zrhl, pencereleri telle rtl iki polis arabas mezarla doru gidiyordu, g grdk. Evdekilere sylememitim ama, o gece infaz bekliyordum ben. Evde benden baka hanm, olum Ycel, ablas, bir de damadm vard. Bir de torunum M Mehtap; beinin iinde imdi. Saat 04.30'da kap alnnca ben atm. Herkes yatmt, uyuyordu. Kapnn sesine onlar da kalktlar. Anne, akn bir durumda benimle birlikte kapy amaya indi. Oturduumuz kat drdnc kattayd. Hanm nc katta durdurdum. Ben aaya inerken, ikinci kattakiler kapy amlard bile. Demek onlarn da ziline baslm. --Banz saolsun,-- demilerdi. lk szleri bu olmutu gelenlerin. Bu sz kapda deil, merdivenlerde s sylemilerdi. Anne duydu bu sylenenleri. Herkes alad. Ycel uyanmamt. Uyandrmadk. Ben kp gittikten sonra uyanm, o zaman haberi olmu. Sinirsel r rahatszlk geirmekte Ycel. Mezarlkta foto muhabirleri vard. Hangi gazeteden olduklarn bilmediimiz iin dar kmalarn istedik. ktlar. Biz arabaya binerken uzaktan birka r resim ektiler. Daha nceden Cebeci mezarlnda, arkadalar

Taylan zgr'n mezarnn yannda alnm mezar biz devralacaktk. Olmad. Vasiyetleri byleydi. Taylan'n yanna gmlmeyi istiyorlard. Olmad. K Ksmet deilmi. Mezarlk Mdr ok efendice davrand. ay smarlad b bize, avutmaya alt bizleri. Mezarlk grevlileri de ok dnceliydiler. Belediye memurlarnn zntleri de yzlerinden b belliydi. ::::::::::::::::: BLGLER BELGELER ::::::::::::::::: DENZ MAHKEMEYE DM AVUKATI BEN OLAYDIM (Malatya'da yaklan bir trkden) ::::::::::::::::: 9 Ekim 1971. Ankara Bir Numaral Skynetim Askeri Mahkemesi, b bu gen insanlardan 18'i hakknda idam cezas veriyor. Karar veren mahkeme kiiden oluuyor: Bakan: Tugeneral Ali Elverdi, ye: Hakim Albay Ahmet Tetik v ve ye: Hakim Albay Mehmet Turhan. lm cezasna arptrlan bu ocuklarn eylemleri b bellidir: Banka soymulardr. o Adam karmlardr. Polis kulbesine ate etmilerdir. zinsiz silah tamlardr. Evet bunlar yasalarmza gre sutur ve cezalar vardr. Oysa haklarnda verilen lm cezalarnn nedeni olan s sular bu sular deildir:

--Trkiye Cumhuriyeti Tekilat Esasiye Kanununun tamamn veya bir ksmn tayir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanunla teekkl etmi olan Byk Millet Meclisini skata veya vazifesini yapmaktan men'e cebren teebbs-- etmekten d dolay lm cezalarna arptrlmlardr. Anlalr bir dille anlatmak gerekirse: --Anayasann btnn ya da bir blmn bozmaya, deitirmeye ya da ortadan kaldrmaya ve Trkiye Byk Millet Meclisi'ni devirmeye ya da alamaz, grevlerini yapamaz duruma getirmeye ve btn bunlar gerekletirmek iin de zor kullanmaya kalkmak--tan dolay bu ceza verilmitir on sekiz gen insana. Verilen cezalar da, T Trk Ceza Yasasnn bu 146'nc maddesine gre lmdr. Sank avukatlar, Askeri Yargtay kinci Dairesi'ne b bavurarak bu kararn bozulmasn isterler. Askeri Yargtay, karar bozar. Ancak kiinin idamn y yerinde grr. (10.1,1971). Ayn yeden oluan ayn mahkeme, ilk kararnda direnir ve 18 sann idamna yeniden karar verir. ( (9.2.1972). Sank avukatlar, bu kez Askeri Yargtay Daireler Kurulu'na b bavurarak bu kararn da bozulmasn isterler. Kurul bu karar bozar. Ancak kiinin idam yine o onaylanmtr. (24.4.1972). Yine de bu karar oybirliiyle deil, oyokluuyla alnmtr. nk iki ye kar oy kullanmlardr. Bunlar, yarg tugeneral Kemal Gken ile yarg albay Nahit S Salolu'dur. Ali Elverdi bakanlndaki kiiden oluan Ankara Bir Nnmaral Skynetim Askeri Mahkemesi, yasalar asndan bu karara uymak zorundadr. Bu karara uyar ve bylece olay kesinlik kazanm olur: sank idam edilecektir. Bunlar Deniz Gezmi, Yusuf Arslan ve Hseyin nan'dr. br sanklar hakknda da be yldan on be yla k kadar deien hapis cezalar verilmitir. (3.7.1972). Olay Trkiye Byk Millet Meclisi'ne gelir. Meclis, konuyu 'ivedilikle grme' karar alr. nce Mecliste, sonra Senatoda konu grlr. Adalet Partililerin tam kadro olarak katldklar oturumda ellerin byk ounluu, bu gencin bir an nce aslarak ldrlmeleri iin havaya kalkar. Bir eyin, bir baka dnemde aslan kiinin,

Menderes'in, Zorlu'nun, Polatkan'n cn almak istiyor g gibidirler. - bitmelidir bu ma. CHP adna smet nn, yasa gcndeki bu meclis k kararnn bozulmas iin Anayasa Mahkemesine bavurur. Anayasa Mahkemesi, Meclisin bu kararn, biim yonnden Anayasaya ve Meclis tzne aykr bularak g geersiz klar. Olay, Meclis'te (10-11 Mart 1972 gn 58'inci birleimde.) ve Senato'da (16-17 Mart 1972 gnl 72'inci birleimde.) bir hafta arayla yeniden ve ivedilikle grlr. Ak oylama yaplr. Ve gen insann aslarak ldrlmeleri konusunda --Kabul!-- diye r rek havaya kalkan kollar ne yazk ki ounluktadr. Adalet Partisi'nin o zamanki genel bakan Sleyman Demirel'e, yllar sonra Nokta (Nokta Dergisinin 16 Mart 1986 g gnl says.) dergisinin muhabiri u soruyu yneltecektir: --Deniz Gezmi o zaman yaptklarn imdi yapm olsayd 10-15 yl hkm giyerdi. Gezmi'in idam dosyas imdi nnze gelse nasl oy kullanrdnz?-Sleyman Demirel, bu soruyu yle yantlayacaktr: --Deniz Gezmi olay o gnk artlar iinde gelmi gemi bir olaydr. Talihsiz bir olaydr. Biz o cezann infazna o oy verdik. O gnk artlar onu gerektiriyordu.-:::::::::::::::::: LMLERDEN HEMEN SONRA :::::::::::::::::: Grg tan iki avukat, lmler tamamlandktan s sonra cezaevi mdrnn odasna arlrlar. nfaz savcs, tashihi karar isteinde bulunan avukatlarn b bu isteini geri eviren Yargtay kararn yzlerine kar okur. O srada odaya giren cellatlardan biri, artk evlerine gideceklerini, paralarnn denmesini ister. Onlara, biraz daha beklemeleri gerektii sylenir. nk hazrlanacak ' 'nfaz Tutana'nn altna onlarn da imzalar alnacaktr. Savc, 'nfaz Tutana'n yazdrmaya balar.

lenlerin daraacnda syledikleri son szlerini tutanaa geirtirken, Yusuf'un kulland 'halkmn' szcn 'milletimin' olarak dzeltmeye kalknca, odada bulunan A Ali Elverdi atlr: --Bunlar 'millet' demezler, 'halk' derler. 'Halkmn' demitir. Dorudur,-- der. Yazdrlma ii tamamlannca Ali Elverdi tutanan bir kopyasn alr, bkp cebine koyar. ki avukatn nnden g geerken durur: --Sizler avukat olarak grevlerinizi sonuna kadar yaptnz. Ama bu i baka i,-- der. --Elinizdeki her imkan kullandnz. M Mukadderat byle imi. Allah taksiratlarn affetsin.-nfaz savcs coku iinde atlr: --Grevlerini yaptlar tabii. Ama biz de yaptk.-Ali Elverdi yrr gider. Avukatlar, infaz tutanann bir kopyasnn kendilerine d de verilmesini isterler. --Size yarn vereceim,-- der savc. --Harlarn hesaplatacam.-Ve ertesi gn avukatlara verilen infaz tutananda Deniz Gezmi'le Yusuf Arslan'n son szleri yoktur, tutanaktan karlmtr. ::::::::::::::::: LMLERDEN ON GN SONRA ::::::::::::::::: Avukat Mkerrem Erdoan anlatyor: nfazlardan on gn sonrayd. Merkez Cezaevinde siyasi hkml olan mvekkilim Sleyman Kzlcablk' grmeye gittim. Gr izni almak iin Cezaevi Mdr Selahattin Eren'in odasna ktm. Mdr, uzun boylu, dou iveli, krk be yalarnda, esmer biriydi. Odaya girdiimde telefonu ald; at telefonu. B Beni grmemiti. Telefondaki ses, infaz sormu olmal ki, Mdr, --ok basit oldu. saat iinde ii tamamladk,-- dedi. Karsndaki, son szlerini sormu olmal ki, Mdr, her nn de --Yaasn Marksizm-LeninizmK Komnizm, kahrolsun faizm,-- dediini anlatt.

Telefondaki sesin 'nasllard' diye kesimlediim szne de mdr u karl verdi: --ok korkmulard. H Her de titreyerek ktlar sehpaya.-Yine bir soruya karlk olarak da, --Yalnzca Hseyin sehpay tekmelemek istediyse de bacaklar fazla titrediinden yapamad. brleri bunu da yapamadlar, c cellatlar itti tabureleri,-- dedi. Ve normal nezaket szlerinden sonra telefonu kapatan mdr, birden beni karsnda grnce afallad. Normal olarak uzattm gr kadn hemen d imzalamas gerekirken, kda uzun sre bakt. --Bu kii hkmldr. Niin grmek istiyorsunuz?-d dedi. --Hkmlyle grlemez, diye bir yasa hkm o olduunu bilmiyordum,-- dedim. --Hayr. Baka davas var m diye sordum,-- dedi. --Var ya da yok. Bunu size anlatmak zorunda deilim.---Bu ocuk, skynetimden geldi de, onun iin s sordum.---Gelebilir.---Hayr, bir tutuklama karar daha var da.---Olabilir.---Buraya geldiinde, zerinde THKO'nun devrim s stratejisi bildirisi kt.---kabilir.-nnde duran 'giri' pusulasn imzalad sonunda. Ben tam kapdan kyorken, --Siz infazda bulunmutunuz, deil mi?-- dedi. --Bulundum. Biraz nceki telefon konumanza atm,-- dedim. --Niin?---nsan bu kadar ok laf ederse, sylediklerinin iinde hi olmazsa tek bir kelime olsun doru olurdu,

d diye dndm.---Hangisi yanl?---Hangisi doru?---'Yaasn Marksizm, Leninizm, Komnizm' demediler mi?---Bu telefonlar yantlamak zorundaysanz, son szlerini de iyi hatrlamyorsanz, sizde de infaz tutanann b bir sureti var, okuyup renin.---Korkmamlar myd?---Halkmz arasnda bir deyim vardr: 'Yiidi ldr, hakkn yeme' derler. nsan hi olmazsa bu d h hatrlar.---Ama Hseyin ok cesurdu, deil mi?---Hepsi cesurdu.---Hayr, Hseyin ok cesurdu. Aslmadan nce b ben uzun sre yannda kaldm. Benimle akalat, gld.---brlerinin de yannda otursaydnz, onlar da akalard sizinle.---Hayr, hayr, Hseyin ok cesurdu.-Ayrldm yanndan. Grme odasna gittim. ::::::::::::::::: DENZ GEZM'N SON MEKTUBU ::::::::::::::::: Merkez Cezaevi 6.5.1972 Baba, Mektup elinize gemi olduu zaman aranzdan ayrlm bulunuyorum. Ben ne kadar zlmeyin dersem yine de zleceinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karlaman istiyorum. nsanlar doar, byr, yaar, lrler. nemli olan ok yaamak deil, yaad sre iinde fazla eyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karlyorum. Ve kald ki benden evvel giden arkadalarm hibir zaman lm karsnda tereddt etmemilerdir. Benim de tereddte dmeyeceimden phen olmasn. Olun lm karsnda aciz ve aresiz kalm deildir. O bu yola bilerek girdi ve sonunun da bu olduunu biliyordu. Seninle dncelerimiz

ayr, ama beni anlayacan tahmin ediyorum. Sadece senin deil, Trkiye'de yaayan Krt ve Trk halklarnn da anlayacana inanyorum. Cenazem iin avukatlarma gerekli talimat verdim. Ayrca savcya da bildireceim. Ankara'da 1969'da len arkadam Taylan zgr'n yanna gmlmek istiyorum. Onun iin cenazemi stanbul'a gtrmeye kalkma. Annemi teselli etmek sana dyor. Kitaplarm kk kardeime brakyorum. Kendisine zellikle tembih et, onun bilim adam olmasn istiyorum. Bilimle urasn ve unutmasn ki, bilimle uramak da bir yerde insanla hizmettir. Son anda yaptklarmdan en ufak bir pimanlk duymadm belirtir, seni, annemi, aabeyimi ve kardeimi d devrimciliimin olanca ateiyle kucaklarm. Olun DENZ GEZM mza ( Deniz bu son mektubunu, aslmadan hemen nce, bagardiyann odasnda, yaz makinesiyle odaya gelen bir grevliye syleyerek yazdrmtr. Mektuptaki yazm yanllar, Deniz'in mektubu okumadan imzaladn gsterir.) ::::::::::::::::: YUSUF ARSLAN'IN SON MEKTUBU ::::::::::::::::: 2.5.1972 Sal Sevgili babacm. Bu mektubu aldn zaman ben ebediyyen bu dnyadan g etmi olacam. Ne kadar sarslacan tahmin ediyorum. Bir buuk seneden beri, benim yzmden nasl znt iinde olduunuz malum. Bu son olay d da metanetle karlamanz sadece dileyebiliyorum. Babacm, bu olayda da annemin ve Ycel'in senin tesellilerine ve desteklerine ihtiyalar ok. Bunun iin ne kadar metin olursan hem senin saln iin hem de onlar iin o kadar iyi olur. Elbette ki, yllarca emek verip yetitirdiin bir oulun bir gnde ldrlmesi, kolay gslenecek bir olay deildir. Fakat siz benim ne iin, kimlere kar mcadele verdiimi biliyorsunuz. Ben bu adan rahat ve vicdan huzuru iinde gidiyorum. Sizlerin de bu bakmdan rahat ve huzur iinde olduunuzu v ve olacanz biliyorum. Babacm, annemin ve Ycel'in, senin desteklerine muhta olduklarn yukarda sylemitim. Onlar rahat ettirmek iin btn gcn kullanacandan zaten eminim.

Babacm, burada unu ilave edeyim ki, Ycel'in hastalndan kendimi sorumlu hissediyorum. Ycel iin her eyinizi ortaya koyacanz konusunda da kukum yok. Ablamlar iin syleyeceim: fazla zlmesinler, olayn sarsntlar getikten sonra normal hayatlarn devam ettirsinler. Mehtap'a ne diyeyim... Benim iin h her zaman bol bol pn. Babacm, cezaevinde kalan arkadalar ara sra yoklarsan, hallerini hatrlarn sorarsan ok memnun olurum. Her birisi olun saylr. Darda bizler iin uraan dostlarm ve dostlarn hibir zaman unutmayacan b biliyorum. Mektubum burda biterken sizi, annemi, Ycel'i, ablam, Aziz Abiyi, Mehtap' hasretle kucaklarm babacm... S Salcakla kaln. Hoakaln T. YUSUF ARSLAN mza o Not: Akrabalara da bir mektup yazdm. Fakat belki v vermeyebilirler. ( Mektup elyazsyla yazlmtr. Akrabalarna yazd ikinci mektup babasna verilmemitir. Yusuf'un, her iki m mektubu da, Mamak Cezaevinde gece nce yazd anlalyor.) ::::::::::::::::: HSEYN NAN'IN SON MEKTUBU ::::::::::::::::: Babama, anneme, kardelerime ve yakn akrabalarma, Syleyecek fazla sz bulamyorum. Bir insann sonunda karlaaca tabii sonu, bildiiniz s sebeplerden dolay erken karma kt. znt ve acnz tahmin ediyorum. leride durumumu ok daha iyi anlayacanz inancndaym. Metin olunuz. znt ve aclarnz unutmaya alnz.

Btn varlmla hepinize kucak dolusu selamlar s sevgiler!.. Yazlacak ok ey var; fakat hem mmkn deil, h hem de sras deil... Candan selamlar. HSEYN NAN imza ( Mektup elyazsyla yazlm, bir zarfa konulmu ve postalanacakm gibi stne bir liralk da pul yaptrlm. H Hseyin'in, bu mektubu aslmadan az nce yazd anlalyr.) ::::::::::::::::: ZEHR OLAYI ::::::::::::::::: O gn (18 Eyll 1971) mahkeme, hi beklemezken, s salverilmeme karar verdi. Mahkeme dn doruca Deniz'lerin kouuna girip, hepsi de idamla yarglanan o arkadalara, az sonra cezaevinden kacam utanarak aklamak zorunda kaldm. Yarm saat sonra hepsiyle ayr ayr pp kouuma getim. Nbeti gardiyan, Deniz'in de benimle birlikte g gelmesine gzyummutu. Bombotu bizim kou. Herkes avluda olmalyd. teberimi toparlayp antam hazrlamaya baladm. Deniz, ite orada kiilik zehir istedi benden. --Ben, Yusuf, Hseyin, mz ipin ucunda saylrz artk. Asacaklar bizi. lmmzn bu adamlarn elinden o olmasn istemiyoruz,-- dedi. Ve anlatk aramzda: Darda aratrp en abuk etkileyen zehri bulacak, gri renkli ila kapslnn iine dolduracak, kapslleri krmz ciltli bir kitabn kaln kapak kartonunun iine ustaca gmp yerletirecek, onlara ulatracaktm. Deniz'in sylediine gre nn de gri renkli yksek yakal balk kazaklar varm. Zehir dolu kapslleri yakalarna rp gizleyecekler, son dakikada, elleri kollar bal bile olsa uzanp kapsl dileriyle kracaklar, zehri emecekler ve yaamlarna kendi elleriyle son v verebileceklermi.

O gn bylesine ar bir grevle ykl olarak ktm c cezaevinden. Aratrdm: Siyanr en abuk etkileyen en gl zehirlerden biriydi: Ancak onun da bir etkileme sresi ve biimi vard. Geri daha azdayken kana karyordu, ama beden 'ihtila'lar iinde bir sre rpnyor, azdan kpkler f falan geliyordu. Oysa Adli Tp dersinde as olarak okuduumuz aslma, lm en hzl getiren ldrme giriimlerinden biriydi. Ayaklarn altndaki sehpa ekilir ekilmez gvdenin arlyla boyun omurlarndan ikisinin aras hemencecik alveriyor, bilin bir anda yok oluyor ve lm o anda gerekleiyordu. Ondan sonra grlen titremeler, rpnmalar, bitkisel tavrlard, bir anda lme geen bedenin d doal ve son tepkileriydi. Avukatlaryla haberler gnderiyor, benden srekli kitap istiyorlard. Onlara paket paket kitaplar gnderiyordum. Ama benden asl bekledikleri o kaln ciltli krmz k kitap bir trl gemedi ellerine. Aslmamalar, ldrlmemeleri iin darda pek ok insan pek ok giriimde bulundu. Bu arada biz de bireyler yapmaya altk. Topladnz 20 bin imzal dilekeyi bir basn toplants dzenleyerek kamuoyuna aklarken, insanlk d, a d bir cezalandrma biimi olan idam cezasnn kaldrlmasn istedik. Dardakilerin her giriimi, o arkadalar yaatmak, aslmalarn nlemek iindi. Durum byleyken, kendilerini ldrebilmeleri iin onlara zehir bulup gndermek, dndklerimizle de, yapmak istediklerimizle d de eliiyordu. Ve sonuta, istedii kiilik zehri Deniz'e ulatramadm. ok dndm, ok tarttm kendimle, ok ac ektim, ama yapamadm, beceremedim. Glnn Solduu Akam'da bu konuyu daha geni boyutlarda, btn ayrntlaryla anlatacaktm: Bence kitabn e en ilgin, en nemli blmlerinden biri olacakt. Kitabm yazarken, yazlp bitmi birtakm blmleri sevdiim dostlarma okuyor, zerinde tartyorduk. Bu arada, daha yazmakta olduum 'zehir olay'n da anlatyor, tepkilerini renmek istiyordum. Ancak, konuyu kime atmsa, az birlii yapm gibi, hepsi de kar kt; bu konuyu hi aklamamam istediler. Onlara bir trl katlamadm, ama onlarn dediine uydum, yazmadm bu k konuyu.

Keke yazsaymm. Yazmama kar kan o arkadalardan bir ksm, yemediler, i imediler, sada solda bu konuyu anlattlar. Ge kalmtm. Olay dedikodu dzeyinde ve aslarak ldrlen o gen insann anlarn zedeleyecek biimlere sokularak, znden saptrlarak bir anda yaygnlk kazanmt. Bunu nlemek, iin dorusunu aklamak yine bana dyordu. Konuyu Nokta dergisinde aklamak zorunda k kaldm. Vay, sen misin aklayan! Tepkiler artc boyutlardayd. Ancak, okurlardan gelmiyordu bu tepkiler; birtakm aydnlardan geliyordu. Kendilerince Trk solunun en gzdeleri, e en vazgeilmezleri, en sivriularydlar. Her sze 'ben' ya da 'biz' diye balamaya alm, alakgnll olmay belli ki oktan unutmu, aydn geinen bu kiilerin bildii, tand Deniz, zehir falan istemezdi. nk zehir istemek, devrime ters den bir eylemdi. Hadi istedi diyelim, herhalde Deniz'in zehir isteyebilecei son kii Erdal z olabilirdi. Onlar ki -ne zaman, nasl, nerede olduu bilinmese de- her an Deniz'in en yaknndaydlar; onlar dururken Deniz ne diye benden istesindi zehri. D Dpedz yaland bu zehir olay. Btn bunlar bir yana, u bir gerek ki: Deniz Gezmi b benden kiilik zehir istedi. ntihar' dnm olmalar, umutsuzluk ve korku belirtisi olarak dnlmemeli. Panie ve korkuya kaplarak yaplm bir seim deil bu. --lme hayr demek yetmez, y yaam'a evet demek gerekiyor,-- diyor Sergei Moskovici. nlerinde yalnzca lm vard. lme hayr deme haklar bile kalmamt. Yaam gz gre gre alnyordu e ellerinden. stelik buna kendileri deil, bakalar karar veriyordu. ntihar etmeyi dnm olmalar, bana kalrsa, zgrce bir seimdi. Kar olduklar insanlarn belirledii biimde ve zamanda aslarak ldrlmek yerine, lmn biimini de, zamann da deitirmek, bir tr kar kt, b bir tr bakaldryd bence. Aslarak ldrlme, lenlerin iradeleri dnda gerekleen bir lm biimidir. Cesaret bile gerektirmeyebilir. Oysa intihar, ancak ve ancak lenin kendi iradesiyle gerekleebilir ve kesinlikle cesaret isteyen bir eylemdir. Hi

d de kolay olmayan bir eylem. Al Alvarez'in, deyiiyle: --nanyorum ki gnn bekleyerek lmek, intihardan daha irkin ve kolayc bir yolu s semektir.-Allende de yle yapmam myd: Pinochet'nin gz dnm katillerine kar Bakanlk Saraynda sonuna kadar savaarak direnmi, sonunda onlarn kurunlarna hedef olmak yerine, silahnn namlusunu azna sokup basvermiti tetie ve bu tavr onun devrimci kiiliine en kk b bir glge bile drmemiti. Sonunda aslarak ldrlen o insan, gerekten yiit kiilerdi. lmleri, dokunakl, erkeke sylenmi yank b bir trk gibidir. Benden istenen o kiilik zehri gnderip gndermemek arasnda lesiye bocaladm o bunalml gnlerimde, konuyu iyi ki bir iki dostuma amm. Biri, Deniz'lerin asllarnda hazr bulunan iki avukattan biri ve bence o trajik olayn kesinlikle tek ve biricik grg tan Mkerrem Erdoan, biri de hapisane dostum, usta gazeteci, dnya gzeli bir insan Emil Galip Sandalc. En sivrilerin, en hzllarn at karaalma kampanyasn grnce dayanamayp 'zehir olay' konusunda basna aklama yapma gereini duyan bu iki insann szlerine burada ksaca yer vermek istiyorum: Nokta dergisi 5.4.1987 tarihli saysnda E Emil Galip Sandalc'nn aklamasn yle sunuyordu: ... Sandalc, tahliye oluyor ve kendisinden bir sre nce tahliye olan Erdal z'le buluuyorlard. Sandalc, aralarndaki konumay yle zetliyordu: --Erdal bana Deniz'in kendisinden kiilik zehir istediini ve bunu ieri sokup sokamayacan sorduunu syledi. Bana ne dndm sordu. Ben bunun pratikte hemen hemen imkansz olduunu, salansa bile ok riskli olduunu syledim. nk haklarnda henz kesinlemi bir karar yoktu. Erdal doru sylyor, sylemiyor meselesine gelince, onu en iyi Erdal bilir, ama hibir mecburiyeti yokken, bundan 10 ksur sene nce bana bu o olaydan bahsetmiti.-Ayn dergi, ayn saysnda, avukat Mkerrem Erdoan'n da g grlerini yaymlyordu: Deniz'in Erdal z'den zehir istediini dorulayan dier kii ise bir sre Deniz Gezmi ve arkadalarnn avukatln stlenen Mkerrem Erdoan'd. Bir grmede Deniz Gezmi, Mkerrem Erdoan'a, --Erdal bir emanet gnderecekti, gecikti,-- diyor, bu emanetin ne olduunu sormak istemeyen Erdoan'da, --Peki iletirim,-- demekle yetiniyordu. Mkerrem Erdoan olayn devamn yle anlatyordu: --Erdal'n ilettii kitabevine gittim. Olayn mahiyetini bilmediim iin 'Bir

emanet gnderecekmisin, ocuklar onu sordular,' dedim. Erdal o zaman beni dar kard ve 'Yahu istedikleri zehir. Ama ben bunu nasl gndereyim ya da gndermem doru olur mu, bilemiyorum,' dedi. Ben de bu ii yapmamasn, olayn Yargtay'dan dneceini syledim. Ama onlarn tahmini d doru kt: Yargtay hakknda onama karar verdi.-Bir sre sonra ayn ynetim tarafndan tutuklanan Erdoan'n bu konuda unutamad bir ey daha vard: --Kendilerine kontrgerilla diyen birtakm kiiler beni karargahlarna gtrdler. Orada kendisine 'albaym' denen birisi bana dorudan 'Deniz'lerin emanetleri neydi?' diye sordu. armadm nk o gn Deniz'le yaptmz grme boyunca arkamda n not tutuyorlard. -Yllardr bu olay kimseye sylemeyen Mkerrem Erdoan nedenini yle aklyordu: --Byle bir ey fazla nemli deil. Gerek duymadm. nk idamla yarglanan bir insann zehir istemesi ne zaaftr, ne de kltc bir eydir. Onlar da her eyden nce insandlar. Bir de bu olay doru deil diyenler var. Bunu neye dayandryorlar bilmiyorum. Ancak kesinlikle doru. Daha da pheci olanlar benim 1972 ylnda k kontrgerillada alnm ifademi bulup bakarlarsa grrler. -Glnn Solduu Akam, birtakm belgelerden yola klarak yazlm bir 'belgesel' deildir. Cezaevindeyken tuttuum notlarmdan, gnlklerimden, mektuplarmdan, anlarmdan yola karak yazdm bu kitabn tek dorucu tan yine ben'im. Tanklktr benim yaptm, bir yazarn t tankl. Okur, yazdklarma inanp inanmamakta zgrdr. Anlattklarma ya inanacak ya da inanmayacaktr; nc bir seenei yoktur. nandrclk da ancak benim elimdedir; benim anlatm biimimde, benim yazarlk gcmdedir. Ben bu kitapla domadm. yleyse inandrclk benim i insan ve yazar olarak btn bir gemiimdedir. ::::::::::::::::: NDEKLER BU KTABI YAZARKEN ONUNCU BASIM N BR AKAMST OTURUP ARKILA'YA DRMESN Deniz Gezmi Anlatyor UZUN NCE BR YOLDAYIM Yusuf Arslan Anlatyor

NURHAK SANA GNE DOMAZ Mendilimde Kan Sesleri KANAYAN BR Mehmet Asal Anlatyor BR DEMET KIR E Mustafa Yalner'in Gerilla Gnl NERDEN NN M GELDM Mete Ertekin Anlatyor KIRANLARA SELAM OLSUN rfan Uar Anlatyor ASILANLARIN BALADI Bir Gn ncesi Avukatlar Mkerrem Erdoan Anlatyor nce Biri, Sonra Biri, Sonra Biri Daha LMLERDEN SONRA Bir Baba Yusuf Arslan'n Babas Anlatyor BLGLER BELGELER Deniz Mahkemeye Dm lmlerden Hemen Sonra lmlerden On Gn Sonra Deniz Gezmi'in Son Mektubu Yusuf Arslan'n Son Mektubu Hseyin nan'n Son Mektubu ZEHR OLAYI :::::::::::::::::

You might also like