You are on page 1of 62

LUDWG .EUERBACH VE KLASK ALMAN .ELSE.

ESNN SONU

ER YAYINLARI
.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

.REDRCH ENGELS
1

LUDWG .EUERBACH VE KLASK ALMAN .ELSE.ESNN SONU


.REDRCH ENGELS

Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu[1], .. Engels tarafndan 1886 ba-larnda yazlmtr. Die Neue Zeit, n 4 ve 5, 1986da yaymlanm ve ayr basm 1888de Stutt-gartda yaplmtr. [Trkeye evirisi, Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu, s: 1-70, Sol Yaynlar, Eyll 1979, kinci Bask.] Eri Yaynlar tarafndan dzenlenmitir. 2003 erisyay@kurtuluscephesi.com http://www.kurtuluscephesi.com http://www.kurtuluscephesi.net http://www.kurtuluscephesi.org

NDEKLER

9 12 22 33 42 60

nsz Bir Hegelden .euerbacha ki dealizm ve Materyalizm .euerbachta Din .elsefesi ve Trebilim Drt Diyalektik Materyalizm Aklayc Notlar

LUDWG .EUERBACH VE KLASK ALMAN .ELSE.ESNN SONU


.REDRCH ENGELS

NSZ

MARKS, Ekonomi Politiin Eletirisine Katknn nsznde, Berlin 1859, her ikimizin, 1845te Brkselde, Alman felsefesinin ideolojik anlay ile bizim gr tarzmz [zellikle Marks tarafndan ilenen materyalist tarih anlay szkonusu idi] arasndaki uzlamaz kartl ortaya koymaya karar verdik: bu, gerekte, bizim gemiteki felsefi bilincimizle hesaplamamzd. Bu planmz, hegelsonras felsefenin bir eletirisi biiminde gerekleti. Elyazmas, formalar halinde, iki cilt olarak, Vestfalya daki yaynevi sahibinin elindeydi ki, yeni gelimelerin, yaptn baslmasn olanaksz kldn rendik. Biz, grlerimizi akla kavuturmak olan balca amacmza [sayfa 9] vardnz iin, elyazmasn[2] farelerin kemirici

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

eletirisine seve seve terkettik O dnemden beri, krk yldan fazla bir zaman geti, ve ikimizden biri yeniden bu konuya dnme frsatn bulamadan Marks ld. Hegel ile olan ilikilerimiz konusunda eitli nedenlerle dncelerimizi akladk, ama bu aklamalar, hibir yerde sorunu tamamlayp, konuyu kapatc nitelikte deildi. Hibir zaman .euerbach konusuna yeniden deinmedik, bununla birlikte .euerbach, pek ok bakmdan hegelci felsefe ile bizim anlaymz arasnda bir ara halka idi. Bu arada, Marksn dnya anlay, Almanyann ve Avrupann snrlarnn ok telerinde ve dnyann btn uygar dillerinde yandalar buldu. te yandan, klasik Alman felsefesi, imdi, yabanc lkelerde bir yeniden dou yaamaktadr, zellikle ngiltere, skandinavya ve hatta Almanyada, yle grnyor ki, insanlar, oralarda niversitelerde felsefe diye sunulan deiik sistemlerden alnm elerden meydana gelen, alc bulamayan popler kitaplardan usanmaya balyor. Durum byle olunca, Hegel felsefesi ile ilikilerimiz konusunda, bizim nasl bu felsefeden ktmz ve nasl ondan ayrldmz zerine ksa ve sistematik bir inceleme yazs gitgide bana daha zorunlu grnd. Ve ayn ekilde, bana yle geldi ki, yerimizi bulmadan nceki kaynama dnemimizde, .euerbacthn, Hegel-sonras herhangi baka bir filozoftan daha fazla zerimizde etkili olduunu tamamen teslim ederek bir onur borcunu da demek zorundaydk. Onun iin, Neue Zeit gazetesinin yazkurulunun, Starckenin .euerbach konusundaki kitab zerine bir eletiri yazmam istemekle bana verdii frsat karmadm. almam, bu derginin 1886 ylnda kan [sayfa 10] 4 ve 5. fasikllerinde yaynland ve gzden geirildikten sonra burada yeniden ayr bir bask olarak kyor. Bu satrlar baskya yollamadan nce, eski 1845-1846 elyazmasn yeniden kardm ve bir kez daha baktm. .euerbach zerine olan blm bitirilmemi. Kaleme alnan ksm, ancak bizim o zamanki ekonomi tarihi konusundaki bilgilerimizin ne kadar eksik olduunu tantlayan bir materyalist tarih anlay aklamasndan ibaret. Burada .euerbach retisinin bile eletirisi bulunmad iin, imdiki amacm bakmndan elyazmasndan yararlanamazdm. Buna karlk, Marksn eski bir defterinde, ek olarak yaynlanan .euerbach zerine oniki tezi yeniden buldum. Bunlar, sonradan

10

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

ilenmek zere abucak kat zerine izitirilivermi, hi de bask iin hazrlanm olmayan yaln notlardr, ama yeni dnya anlaynn dahiyane tohumunun atlm olduu ilk belge olarak llemeyecek bir deer tayorlar. [sayfa 11]
Londra, 21 ubat 1888 .. Engels, Ludwig .euerbach und der Ausgang der klassichen deutschen Philosophie, Stuttgart 1988, adl yaptta yaynlanmtr.

.riedrich Engels

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

11

BR HEGELDEN .EUERBACHA

BU YAPIT,* bizi, zaman iinde bizden bir kuaklk bir arayla ayrlan, ama bugn Almanyada yaamakta olan kuaa, sanki yzyl ncesinin tarihini tayormucasna yabanc bir aa gtryor. Ama gene de bu zaman iinde Almanyann 1848 devrimine hazrlan a yaand: o zamandan beri bizde btn olup bitenler 1848in bir devamndan, yalnzca devrimin vasiyetinin yerine getirilmesinden baka bir ey deildir. Tpk 18. yzylda .ransada olduu gibi, 19. yzylda Almanyada da, felsefedeki devrim siyasal k de hazrlad. Ama ne byk farkllk bu ikisi arasndaki! [sayfa 12] .ranszlar, btn resmi
* C. N. Starcke, Ludwig .euerbach, Stuttgart, .erd. Encke. 1885. -Ed.

12

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

bilime kar, Kiliseye kar, hatta sk sk devlete kar, ak savam halindeydiler, yaptlar snrlarn tesinde, Hollandada, ngilterede baslyor, kendileri ikide-bir Bastillei ziyaret edecek durumda bulunuyorlard. Almanlarda ise, tersine, devlet tarafndan atanan profesrler, genliin hocalaryd, yaptlar retim elkitaplar olarak tannyor, ve btn gelimeyi talandran sistem, Hegelin sistemi, u ya da bu biimde Prusya krallnn devlet felsefesi katna ykselmiti! Ya devrim, profesrlerin ardna, onlarn ukalca ve karanlk szlerinin ardna, onlarn ar ve skc uzun uzun tmcelerinin iine mi gizleneydi? O sralar devrimin temsilcileri olarak grlen adamlar, liberaller, insanlarn kafalarna kargaalk yadran bu felsefenin en amansz dmanlar deiller miydi? Ama ne hkmetin, ne liberallerin gremediini, bir adam, en azndan daha 1833te grd. Henri Heine[3] idi bu adamn ad. Bir rnek alalm. Hibir felsefi sav, Hegelin nl Gerek olan her ey ussaldr, ussal (rationnel) olan her ey gerektir* sav kadar, yeteneksiz hkmetlerde bu denli kran duygular ve onlardan daha az yeteneksiz olmayan liberallerde de bu denli fke uyandrmamt. Bu, aka, var olan her eyin kutlulatrlmas, despotluun, polis devletinin, keyfi adaletin, sansrn onaylanmas deil miydi? te byle yorumlad bunu .riedrich Wilhelm III, onunla birlikte de uyruklar. Oysa, Hegelde var olan her ey, hi de yle birdenbire gerek deildir. Gereklik san, Hegelde, ancak, ayn zamanda zorunlu olana uygulanr, gereklik alp ortaya knda zorunluluk olarak kendini ortaya koyar; onun iin Hegel, ne olursa olsun her trl hkmet nlemini gerek [sayfa 13] saymaz bizzat Hegel belli bir hazinesel kurum** rneinden szeder. Ama zorunlu olan, son aamada, ayn ekilde ussal olduuna da gsterir, ve o zamann Prusya devletine uygulannca, Hegelin sav, bu devlet ussaldr, zorunlu olduu lde de ussaldr anlamndan baka bir anlama gelmez; bununla birlikte, bu devlet bize kt grnyorsa ve kt olduu halde gene de var olmakta devam ediyorsa, bu hkmetin kt niteliinin kantn ve aklamasn, uyruklarn buna uygun den kt niteliinde bulur. O zamann Prusyallar lyk
* Georg Wilhelm .riedrich Hegel, Encyclopdie der philosophischen Wissenschaften im Grundrisse. Erster Thell. Die Logik, Werke, Bd, 6. Berlin 1840. -Ed. ** Goethe, .aust, Erster Teil, Studierzimmer. -Ed.

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

13

olduklar hkmete sahiptiler. Oysa, Hegele gre, gereklik, hibir ekilde, her koulda ve her zaman, eylerin belirli bir siyasal ya da toplumsal duruma uygun gelen bir san (attribut) deildir. Tam tersine, Roma Cumhuriyeti gerekti, ama onun yerini alan Roma mparatorluu da ayn ekilde gerekti. 1789 .ransz monarisi, o kadar gerek-d, yani tm zorunluluktan yoksun, o kadar usa aykr olmutu ki, Hegelin her zaman byk bir coku ile szn ettii Byk Devrim tarafndan yklmalyd. Bunun sonucu olarak, burada, monari gerekd, devrim ise gerek olandr. Ve bylece, gelimesi srasnda, daha nce gerek olan her ey gerek-d olur, zorunluluunu yitirir, var olma hakkn, ussal niteliini yitirir; canekien gerekliin yerini, yeni ve yaayabilir bir gereklik alr; ve bu, eer eylerin eski durumu diren gstermeden lecek kadar usul olursa barl yolla, yok eer zorunlulua kar durursa zor yoluyla olur. Ve bylece Hegelin sav, gene hegelci diyalektiin oyunuyla kendi kartna dner: insan tarihi alannda gerek olan her ey, zamanla, usa aykr olur, demek ki, gelecek, yazgs gerei, daha nceden usa aykrdr, nceden usa aykrlkla lekelenmitir: ve insanlarn kafasnda ussal olan ne varsa gerek olmaya adaydr, [sayfa 14] grne gre var olan gereklikle ne kadar eliik olursa olsun. Her gerek olann ussall sav, hegelci diyalektiin btn kurallarna gre u baka savda zmlenir: Var olan her ey, yok olmay hakeder. Ama Hegel felsefesinin asl anlam ve devrimci nitelii (burada Kanttan beri sregelen hareketin sonucu olarak Hegel felsefesinin bu ynyle snrl kalmak zorundayz) insan dncesinin ve insan, eyleminin btn sonularnn son ve kesin olma niteliine artk kesin olarak son vermesindedir. .elsefede kabul edilmesi szkonusu olan gerek, Hegelde, bir kere kefedildikten sonra artk ezbere renilmesinden baka bir ey kalmayan bir dogmatik ilkeler dermesi deildi artk; gerek, bundan byle, bizzat bilgi srecinin iinde, hibir zaman szde bir mutlak gerein bulunuu ile artk daha teye gidilemeyen, ulalan mutlak gerek karsnda kollar kavuturup az ak seyretmekten baka yapacak bir ey bulunmayan bir noktaya varmakszn bilginin alt basamaklarndan gittike daha st basamaklarna ykselen bilimin uzun tarihsel gelimesinde yatyordu. Ve bu, btn teki bilgi ve pratik eylem alanlarnda olduu gibi felsefi bilgi alannda da byleydi.

14

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

Bilgi kadar tarih de, insanln lksel olarak eksiksiz bir durumu iinde son ve kesin tamamlana varamaz; eksiksiz bir toplum, eksiksiz bir devlet, ancak imgelemde (muhayyilede) var olabilen eylerdir; tam tersine, tarih iinde ardarda birbirini izleyen durumlar, insan toplumunun aadan yukarya doru giden sonsuz gelimesi iinde ancak geici birer aamadrlar. Her aama zorunludur ve bu yzden de ana gre ve kkenini borlu olduu koullara gre merudur; ama bu aamann kendi barnda yava yava gelien daha st dzeydeki yeni koullarn karsnda hkmsz ve haksz olur; daha st dzeyde bir aamaya yer vermesi gerekir, ki bu yeni aama [sayfa 15] da sras gelince gerileme ve lme devresine girer. Nasl burjuvazi, byk sanayi, rekabet ve dnya pazar araclyla, pratik iinde, btn eski, dayankl ve saygn kurumlar* bozup yokederse, ayn ekilde, bu diyalektik felsefe de, btn en sonuncu mutlak gerek kavramlarn ve bu geree uygun den insanln mutlak durumlar kavramlarn geersizletirir. Bu diyalektik felsefe karsnda kesin, mutlak, kutsal hibir ey varln srdrmez; bu felsefe her eyin dayankszln, ve her eydeki dayankszl gsterir, ve onun karsnda, kesintisiz olmak ve yok olmak srecinden, daha aadakinden daha yukardakine sonsuz k srecinden baka hibir ey yrrlkte kalamaz, o kendisi de bu srecin dnen beyindeki yanssndan baka bir ey deildir. uras da dorudur ki, onun bir de tutucu yani vardr, o, bilginin ve toplumun gelimesinin belli aamalarnn kendi alarna ve kendi koullarna gre meruluunu kabul eder; ama daha ileri gitmez. Bu gr tarznn tutuculuu grelidir, onun devrimci nitelii ise mutlaktr zaten hkm srmesine izin verdii tek mutlak olan da budur. Burada, bu gr tarznn doabilimin bugnk durumu ile tam bir uyum iinde bulunup bulunmad sorusunu tartmann gerei yoktur: doabilim yeryznn kendi varl konusunda mmkn olabilecek bir sonun nceden grlmesini salarsa da, buna karlk yeryznn oturulabilirliine ilikin olduka kesin bir sonu nceden syleyebilmekte ve bu yzden de insanlk tarihine yalnz ykselen bir soy dal deil, ama ayn zamanda aa doru inen bir
* Bkz: Komnist Parti Manifestosu. Burjuvazinin bu devrimci eyleminin akland pasajlar. -Ed.

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

15

soy dal da vermektedir. Herhalde, insanlk tarihinin inie geecei dnm noktasndan henz olduka uzakta bulunuyoruz ve Hegel [sayfa 16] felsefesinden, anda, doabilimin henz gndemine almad bir konu ile uramasn isteyemeyiz. Ama unu syleyebiliriz ki, aslnda, yukarda gsterilmi olan gelime, Hegelde burada gsterildii kesinlikte deildir. Bu gelime, onun ynteminin zorunlu bir sonucudur, ama Hegelin kendisi bu sonucu hibir zaman bu kadar ak seik olarak karmamtr. Ve bu, salt, Hegelin bir sistem kurmak zorunda olmas yznden, ve bir felsefe sisteminin de geleneksel gereklere gre her ne biimde olursa olsun mutlak gerek sonucuna varmak zorunda olmas yzndendir. Demek ki, Hegel, zellikle Mantknda, bu ncesiz ve sonrasz gerein, mantksal sreten, yani tarihsel srecin kendisinden baka bir ey olmadn ne kadar kuvvetle ifade ederse etsin, gene de kesinlikle bir yerde sisteminin sonuna varmas gerektii iin, kendisini, bu srece bir son vermek zorunda gryor. Kendisi de, Mantkta, bu sondan bir balang yapabilir; u anlamda ki, burada sonuncu nokta mutlak .ikir (idea) zaten bu da, Hegel onun hakknda bize ne diyeceini hi bilmedii iin mutlaktr doada kendi kendine yabanclar, yani doaya dnr ve daha sonra zihinde (esprit), yani dncede ve tarihte kendi kendine geri dner. Ama, btn felsefenin sonunda, byle k noktasna geri geliin ancak bir tek yolu vardr; o da tarihin ereinin, insanln kesinlikle bu mutlak .ikrin bilgisine varmasnda yattn varsaymak ve bu mutlak .ikir bilgisine Hegelin felsefesinde ulalm olduunu aklamaktr. Ama bununla Hegelin sisteminin, btn dogmatik ierii mutlak gerek olarak iln edilmi olur, bu dogmatik ierik, Hegelin, dogmatik olan ne varsa hepsini geersizletiren diyalektik yntemi ile eliki halindedir, bu yzden Hegelin retisinin devrimci yan, onun tutucu yannn arl altnda ezilip boulmutur. Ve felsefi bilgi konusunda doru olan, tarihsel pratik iin de [sayfa 17] dorudur. Hegelin kiiliinde, mutlak .ikri hazrlayp ilemeyi baaran insanlk, pratikte, bu mutlak .ikri geree geirebilecek durumda olmaldr. Dolaysyla mutlak .ikrin adalarnn karsna kard pratik siyasal gerekliliklerin gz fazla ykseklerde olmamaldr. Ve ite bylece, Hukuk .elsefesinin sonunda unu buluyoruz: mutlak .ikrin, .riedrich-Wilhelm IIIn baarya ulamakszn, uyruklarna inatla vaadettii[4] u temsili monaride, yani o

16

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

zamanki Almanyann kk-burjuva koullarna uyarlanm mlk sahibi snflarn dolayl, snrl ve lml bir egemenliinde gereklemelidir; bu da, ayrca, kurgusal olarak soyluluun zorunluluunu bize tantlamak iin elverili bir durumdur. Demek ki, sistemin i zorunluluklar, kendi balarna derinliine devrimci olan bir dnme ynteminin yardmyla, ok lml bir siyasal sonucun gnna kmasn aklamaya yetiyor. Zaten bu sonucun zgl biimi Hegelin Alman olmasndan ve kafasnn arkasnda, tpk ada Goethe gibi bir darkafal burjuva sa rts tamasndan geliyordu. Goethe de, Hegel de, herbiri kendi alannda, Olimposlu Jpiterler idiler, ama ne biri, ne de teki, hibir zaman Alman darkafal burjuvalndan tamamyla syrlamad. Bununla birlikte, btn bunlar, Hegel sisteminin, kendisinden nceki herhangi baka bir sistemden kyaslanamayacak kadar daha geni bir alan kucaklamasna ve bu alanda bugn bile hl insan artan bir dnce zenginlii gelitirmesine engel olamaz. Tinin Grngbilimi (ki buna, tinin embriyoloji ve paleontolojisinin bir paraleli denilebilirdi: insan bilincinin tarihsel olarak getii evrelerin ksaca yeni bir kopyas olarak kavranlan bireysel bilincin geirdii deiik evreler boyunca gelimesi) Mantk, Doa .elsefesi, Tin .elsefesi, bu sonuncusu kendi iinde tarihsel alt bller halinde ilenmitir: Tarih, Hukuk, [sayfa 18] Din felsefeleri, .elsefe Tarihi, Estetik vb. btn bu deiik tarihsel alanlarda, Hegel, gelimenin iletken telinin varln bulmaya ve tantlamaya alr ve o, yalnzca yaratc bir deha olmayp ayn zamanda derin ansiklopedik bilgiye sahip bir adam olduundan btn bu alanlardaki almalar derin izler brakmtr. Besbelli ki, bir sistem zorunluluu sonucu, o, kk apl hasmlarnn zerine bugn hl grlt kopardklar keyfi yaplara bavurmak zorunda kalr. Ama bu yaplar, onun yaptnn ancak erevesi ve iskelesidirler; bo yere bu yaplar zerinde durulmayp, gl yap iersinde daha derinlere dalnrsa, orada, bugn bile btn deerlerini koruyan saysz hazineler bulunur. Btn filozoflarda sistem kesinlikle geici olandr, nk o, insan aklnn hi de geici olmayan bir gereksinmesinden, yani btn elikilerin zerinden amak gereksinmesinden ortaya kar. Ama btn bu elikiler kesin olarak ortadan kaldrld m szde mutlak geree varrz: dnya tarihi sonuna varm bitmitir, bununla birlikte her ne kadar artk yapacak bir

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

17

eyi kalmamsa da, gene de devam etmesi gerekir: dolaysyla zmlenmesi olanaksz yeni bir eliki ortaya kar. Byle konulunca, felsefenin devinin, ancak btn insanln ileriye doru gelimesi iinde yapabileceini tek bana bir filozofun gerekletirmesini istemekten baka bir anlama gelmediini anlar anlamaz* hi kimse bunu anlamada bize Hegelden daha ok yardm etmemitir evet bunu anladmz zaman, szce imdiye dein verilen anlamda btn felsefenin de ii bitmi olur. Artk bu yoldan ve herhangi bir kimsenin tek bana ulamas olanaksz olan her trl mutlak gerekten vazgeilir, ve bunun yerine diyalektik dncenin yardmyla, pozitif bilimler ve bu bilimlerin sonularnn [sayfa 19] sentezi yoluyla ulalabilir greli gereklerin ardna dlr. .elsefenin genel olarak sona erii Hegel iledir; gerekten, o, sisteminde, bir yandan felsefenin tm gelimesini en grkemli bir tarzda zetlerken, te yandan bilincinde olmasa da, dnyann gerek, pozitif bilgisine gtren bu sistemler labirenti dndaki yolu bize gsterir. Hegelin bu sisteminin, Almanyann felsefe kokan havas zerinde ne denli byk bir etki yapacan anlamak g deildir. Bu, on yllarca sren ve Hegelin lmyle bile hi duraklamayan grkemli bir yry oldu. Tam tersine Hegel hayranl Hegele kar olanlara bile azok bulaarak, zellikle 1831-1840 yllar arasnda hkm srd. Ve ite kesinlikle bu dnemdedir ki, hegelci grler, bilerek ya da bilmeyerek, en deiik bilimlere en geni biimde geerek yayld ve ortalama kltrl bilincin zihinsel besinini salad gndelik yazna ve gnlk basna bile iledi. Ama btn izgi boyunca gerekleen bu zafer bir i savamn n belirtisinden baka bir ey deildi. Hegelin retisinin tm, daha nce de grdk, en deiik pratik parti anlaylarn koyabileceiniz olduka geni boluklar brakyordu; ve o zamanki Alman teorisyenlerinde, her eyden nce iki eye, dine ve siyasete pratik bir nitelik veriliyordu. Daha ok Hegelin sistemi zerinde duran bir kimse, bu iki alanda da olduka tutucu olabiliyordu; buna karlk, diyalektik yntemi esas alan ise, dinde olduu kadar siyasette de en ar muhalefete katlabiliyordu. Hegelin kendisi de, yaptlarnda sk sk raslanan devrimci fke
* Bkz: .riedrich Engels, Anti-Dhring, s. 175-177. Sol Yaynlar. -Ed.

18

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

patlamalarna karn, sonunda tutucu yana daha ok eilir grnyordu. Sistemi, Hegele g bir kafa almas bakmndan, ynteminden daha pahalya malolmam mdr? 1830-1840 yllarnn sonlarna doru, hegelci okuldaki blnme, gitgide daha belirgin olarak kendini gsterdi. Sol-kanat, yani [sayfa 20] gen-hegelciler denilenler, pietist tarikatndan kuralc protestanlara ve feodal gericilere kar savamlarnda, o zamana dein retilerine devletin hogr ve hatta koruyuculuunu salam olan, gnlk olaylarn nazik sorunlar karsnda ayn zamanda hem felsefi hem de kibarca lll yava yava braktlar; ve 1840ta, .riedrich Wilhelm IV ile birlikte kuralc sofuluk ve mutlakiyeti feodal gericilik tahta kt zaman, aka yan tutmamak artk olanaksz oldu. Savam, gene felsefi silahlarla yrtlmeye devam edildi, ama artk bu kez soyut felsefi amalar uruna deil; imdi dorudan geleneksel dinin ve mevcut devletin yklmas szkonusu idi. Ve Alman Yllklarnda[5] pratik sonal amalar, ounluuyla hl bir felsefi klk biiminde grnyor idiyse de, gen-hegelciler okulu 1842 ylnn Rheinischen Zeitungunda ykselen radikal burjuvazinin felsefesi olarak kendini aka ortaya koydu ve ondan sonra felsefi maskesini, ancak sansr kandrmak iin kulland. Ama o dnemde siyaset glklerle dolu bir alan olduundan balca savam dine kar yrtld. Bu savam, te yandan, dolayl da olsa, zellikle 1840tan bu yana, siyasal savam deil miydi? lk k, sann Yaam (1835)[6] ile Strauss yapmt. Daha sonra, Bruno Bauer, ncildeki bir dizi anlatnn, bizzat onlar anlatanlar tarafndan uydurulmu olduklarn ortaya koyarak, bu yaptta, ncildeki mitlerin meydana gelii zerine gelitirilen teoriye kar kt. Bu iki akim arasndaki savam kendinden bilin ile tz arasndaki atma gibi bir felsefi rt altnda yrtld. ncilin tanskl yklerinin, gelenekler yoluyla bilinsiz olarak topluluun barnda mitlerin biimlenmesinden mi doduu, yoksa havarilerin kendilerince mi uydurulduklar sorunu, iirile iirile, dnya tarihinin kesin devindirici gcn oluturan eyin tz m, yoksa kendinden bilin mi olduu sorunu [sayfa 21] haline getirildi. Ve, ensonu, bugnk anarizmin yalvaci Bakunin ona ok ey borludur kendi egemen biriciki ile, egemen kendinden bilinini aan Stirner geldi.[7] Hegel okulunun paralanma srecinin bu yn zerinde

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

19

fazla durmayacaz. Bizim iin daha nemli olan udur: en kararl gen-hegelcilerin ounluu dine kar olgucu savamlarnn pratik zorunluluklar yznden ngiliz-.ransz materyalizmine srklendiler. Ve burada kendi okullarnn sistemi ile atma haline girdiler. Materyalizm, doay, tek gereklik olarak kabul ederken, gereklik, Hegelin sisteminde mutlak .ikrin yabanclamasndan, diyelim ki dncenin bir alalmasndan baka bir ey deildir; her durumda dnme ve onun rn .ikir, burada nde gelen baat e, doa ise, ksacas, ancak .ikrin alakgnlll sayesinde var olan, ondan tremi bir edir. Ve bu eliki iinde iyi kt debelenip duruldu. te o sradadr ki .euerbachn Hristiyanln z adl kitab kt. Kitap, bir rpda, materyalizmi, itenlikle yeniden tahta kararak, bu elikiyi toz etti. Doa her trl felsefeden bamsz olarak vardr; doa, biz insanlarn, kendimiz de doann rnleri olan bizlerin, zerinde bydmz temeldir; doann ve insanlarn dnda hibir ey yoktur, ve bizim dinsel imgelemimizin yaratt stn varlklar bizim kendi z varlmzn hayali yanssdrlar ancak. By bozulmutu; sistem paralanm ve bir kenara atlmt, eliki zmlenmiti, nk yalnz imgelemde vard. Bu kitap hakknda bir fikir edinmek iin, onun zgr klc etkisini bizzat yaam olmak gerekir. Coku herkesi sard: biz hepimiz, birdenbire foyerbah olduk, Kutsal Aileyi okurken, Marksn yeni gr tarzn nasl bir cokuyla selamlad ve btn eletirici kaytlarna karn ondan ne derecede etkilendii grlebilir. Kitabn kusurlarnn bile anndaki baarsna katks [sayfa 22] oldu. Kitabn yazlm olduu edebi ve hatta yer yer abartmal stil, ona byk bir okur kitlesi salad, ve her ne olursa olsun, kitap, bu uzun, soyut ve aprak Hegel tutkunluu yllarndan sonra bir canllk kayna idi. Saf dncenin dayanlmaz duruma gelen egemenlii karsnda, kendini hakl gsteremese de, hi deilse kendini balatan sevginin ar lde ululatrlmas iin de ayn ey sylenebilir. Ama unu unutmayalm: 1844ten bu yana kltrl Almanya zerinde bir salgn gibi yaylarak bilimsel bilginin yerini ssl szlerle, retimin ekonomik dnm yoluyla proletaryann kurtuluunun yerini sevgi yoluyla insanln zgrle kavumasyla dolduran, ksacas, B. Karl Grnn en tipik temsilcisi olduu bu yazn ve mide bulandran bu duygusal lafazanlk iinde kaybolan

20

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

gerek sosyalizm, kesinlikle, .euerbachn bu iki zaafna balanr. unu da unutmamak gerekir ki, hegelci okul zlme halinde idiyse de, eletiri, hegelci felsefenin stesinden gelememiti. Strauss ve Bauer, herbiri, hegelci felsefenin bir ynn alyor ve polemik biiminde birbirlerine kar kullanyorlard. .euerbach ise btnyle sistemi paralad ve tam bir yalnlkla bir yana brakt. Ama bir felsefenin yanlln iln etmekle yetinerek, onun stesinden gelinmi olmaz. Ve Hegel felsefesi kadar gl bir yapt, ulusun dnsel gelimesi zerinde bu kadar byk bir etki yapm olan bir yapt, safa ve aka bilmemezlikten gelinerek batan savlamazd. Onun anlad anlamda onu amak, yani eletirel yolla onun kabuunu krmak, ama onunla kazanlan yeni ierii kurtarmak gerekirdi. Daha ilerde bunun nasl yapldn greceiz. Ama bu arada, 1848 devrimi, .euerbachn Hegele gsterdii ayn umursamazlkla her trl felsefeyi bir yana att. Ve bu yzden .euerbach n kendisi de arka plana itildi. [sayfa 23]

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

21

K DEALZM VE MATERYALZM

HER felsefenin ve zellikle modern felsefenin byk temel sorunu, dncenin varlk ile ilikisi sorunudur. nsanlar, kendi fiziksel yapllar konusunda tam bir bilgisizlik iinde ve dlerindeki grntlerin* drts altnda bulunduklar en eski zamanlardan beri kendi dnceleri ile duyumlarnn kendi z bedenlerinin bir eylemi olmad, ama bu bedende oturan ve lm annda bu bedenden [sayfa 24] ayrlan ayr bir ruhun ii olduu dncesine varm* Bugn bile yabanllarda ve aa barbarlarda, dlerinde kendilerine grnen insan biimlerinin, bir an iin kendi bedenlerinden ayrlm bulunan ruhlar olduklar yolundaki anlay hkm srmektedir. Bunun iindir ki, gerek insan, dteki grntsnn bu dleri grenlere kar iledii eylemlerden sorumlu tutulur. rnegin, mthurn, 1884te Guyan Hintlilerinde bunu saptamtr. [8]

22

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

lardr bu andan sonra da bu ruhun d dnya ile ilikileri zerine kendilerine birtakm fikirler yaratmak gerekmitir. Eer, lm annda, bu ruh bedenden ayrlyor ve kendi yaamn srdryorsa, ona ayr zel bir lm yaktrmak iin hibir neden yoktu; ve bylece, gelimenin o aamasnda, hi de bir avunma gibi deil, ama, tersine, kendisine kar elden hibir ey gelmeyen bir yazg, hatta sk sk, zellikle Yunanllarda, gerek bir kt yazg, bir felaket gibi grnen ruhun lmszl fikri dodu. Dinsel avun istei deil de, bedenin lmnden sonra bir kez varl kabul edilmi bulunan bu ruhun ne yapaca konusundaki genel bilisizlikten ortaya kan bu phe, genel olarak, kiisel lmszln o canskc anlayna yolat. Buna tamamyla benzer bir biimde, doa glerinin kiiletirilmesiyledir ki, dinin daha sonraki gelimesi srasnda, gitgide daha dnya-d bir biim alan, ensonu bir soyutlama srecinin, diyebilirim ki, hemen hemen zihinsel gelime boyunca varlk kazanan bir damtma srecinin sonucunda, azok snrl gte ve birbirlerine kar snrlayc olan saysz tanrlar insanlarn zihninde, tektanrl dinlerin tek bana bir tek tanr fikrini yaratncaya dein, ilk tanrlar dodular. Dncenin varla, tinin doaya ilikisi sorununun, btn felsefenin bu en yksek sorununun kkleri, tpk her dinde olduu gibi, yabanllk ann kstl ve bilisiz kavraylarndadr. Ama bu sorun, ancak Avrupa toplumu, hristiyan ortaan uzun k uykusundan uyand zaman btn kesinliiyle konabilir ve ancak o zaman btn anlamn kazanabilirdi. Ayrca ortaan skolastiinde byk bir rol oynam olan dncenin varla gre durumu sorunu, tinin mi yoksa doann m, hangisinin esas e olduu sorunu, bu sorun, kilise bakmndan, u keskin biimi ald: dnya Tanr tarafndan m yaratlmtr, [sayfa 25] yoksa btn ncesizlik boyunca var m idi? Bu soruyu yantlaylarna gre filozoflar iki byk kampa ayrlyorlard. Tinin doaya gre nce gelme zelliini ileri srenler ve buna gre de, son aamada, ne cinsten olursa olsun dnya iin bir yaratlmay kabul edenler bu yaratlma ok kez, filozoflarda, rnein Hegelde, hristiyanlkta olduundan ok daha karmak ve ok daha olanakszdr bunlar, idealizm kampn oluturuyorlard. tekiler, doay esas e sayanlar ise materyalizmin deiik okullarnda yer alyorlard.

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

23

Balangta, iki deyim: idealizm ve materyalizm, bundan baka bir anlama gelmiyordu, biz de, burada, onlar baka bir anlamda kullanmayacaz. Daha ilerde, eer buraya baka bir ey sokulmu olursa bundan nasl bir karklk doacan greceiz. Ama dncenin varlkla ilikisi sorununun bir baka yn daha vardr: bizim evremizdeki dnya hakkndaki dncelerimiz ile bizzat bu dnya arasnda nasl bir bant vardr? Bizim dncemiz gerek dnyay bilebilecek durumda mdr? Gerek dnyaya degin tasarmlarmzda ve kavramlarmzda gerekliin doru bir yanssn verebilir miyiz? Bu soru, felsefe dilinde dnce ile varln zdelii sorunu diye adlandrlr ve filozoflarn byk ounluu bu soruya olumlu biimde yant verirler. rnein Hegelde bu olumlu yant kendiliinden ortaya kar; nk gerek dnya zerine bizim bildiimiz ey, kesinlikle, onun, fikre uygun ieriidir, bu da, mutlak .ikrin ilerleyici bir gereklemesi dnyay yapar; o mutlak .ikir ki, btn ncesizlik boyunca, dnyadan bamsz olarak ve dnyadan nce bilinmeyen bir yerde var olmutur; oysa apaktr ki, dnce daha nceden, fikirlerden meydana gelen bir ierii bilebilir. Gene apaktr ki, burada tantlanmas szkonusu olan, daha nceden, ncller iinde rtk (zmnen) bulunan ieriktir. [sayfa 26] Ama bu, Hegelin, dncenin ve varln zdelii yolundaki tantndan u teki vargy karmasna engel olmuyor: onun felsefesi, kendi dncesine gre doru olduundan, bundan byle tek doru felsefe de odur ve dnce ile varln zdelii, insanln onun felsefesini hemen teoriden pratike geirmesi ve tm dnyay hegelci ilkelere gre dntrmesi ile dorulanmaldr. Bu da Hegelin azok btn filozoflarla paylat bir kuruntudur. Ama daha bir dizi baka filozof da vardr ki, dnyay bilmenin olanakl olduunu, ya da en azndan derinliine bilmenin olanakl olduunu kabul etmezler. Modernler arasnda Hume ve Kant bunlardandr, ve bunlar, felsefenin gelimesinde ok byk bir rol oynamlardr. Bu gr tarzn rtmek zere syleneceklerin z, idealist gr asndan olanakl olduu lde, daha nce Hegel[9] tarafndan sylenmitir; .euerbachn materyalist adan buna ekledii, derin olmaktan ok nkteye dayanr. Bu felsefe saplantsnn en arpc rtlmesi, btn teki saplantlarda olduu gibi, pratiktir, zellikle deneyim ve sanayidir. Eer biz, doal bir grng hakkndaki anlaymzn doruluunu, bu grngy

24

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

biz kendimiz yaratarak ve onu koullarnn yardmyla meydana getirerek ve hele onu kendi amalarmza hizmet ettirerek tantlayabiliyorsak, Kantn kavranamaz kendinde eyinin ii biter. Bitkisel ve hayvansal organizmalarda retilen kimyasal tzler, organik kimya birbiri ardndan onlar birer birer yapmaya koyuluncaya kadar, byle kendinde eyler olarak kalrlar; ama kimya onlar yapt m, kendinde ey, bizim iin ey haline gelir, tpk rnein, artk kzlkk halinde tarlalarda yetitirmeyip ok daha kolaylkla ve daha ucuza ta kmr katranndan [sayfa 27] kardmz alizarin gibi. Copernikusun gne sistemi, yz yl boyunca, bir varsaym oldu; bunun zerine bire kar yz, bin, onbinle de bahse giriilse, gene de varsaymd; oysa Le Verrier, bu sistemden karlan veriler yardmyla, yalnz, bilinmeyen yeni bir gezegenin varlnn zorunlu olduunu deil, ama ayn zamanda bu gezegenin gkyznde bulunmas gereken yeri hesaplaynca ve daha sonra Galile onu gerekten bulunca[10] Copernikusun sistemi tantlanm oldu. Bununla birlikte, yeni-kantlar Almanyada Kantn dncelerine, bilinemezciler ise ngilterede Humeun dncelerine (bu dnceler ngilterede hibir zaman ortadan kalkmad) yeni bir canllk vermeye urayorlarsa da, bu, bilimsel adan, bunlarn ok zaman nce yaplm olan teorik rtlmelerine oranla bir geriye giditir, pratikte ise materyalizmi aktan aa geri evirirken, gizlice, utanga bir biimde kabul etmektedir. Ama, Descartestan Hegele, Hobbesdan .euerbacha giden btn bu dnem boyunca, filozoflar, sanld gibi, hi de saf fikrin gcyle ileri itilmemilerdir. Tersine. Gerekte onlar ileri iten ey, zellikle doabilimdeki ve sanayideki gitgide daha cokunlaan byk ilerlemedir. Materyalistlerde, bu, hemen yzeyde kendini gsterir, ama idealist sistemler de gitgide daha ok olmak zere materyalist bir ierik kazanmlar ve kamutanrcl (panthiste) gr asndan tin ile madde arasndaki aykrl o ekilde uzlatrmaya almlardr ki, Hegelin sistemi, yntemine ve ieriine gre, idealist bir biimde bast konulmu bir materyalizmden baka bir ey deildir. Dolaysyla, Starckenin, .euerbach nitelendirirken, ilkin dncenin varlkla ilikisi temel sorununda .euerbachn tutumunu incelemesi anlalr. Daha nceki filozoflarn, zellikle Kanttan sonrakilerin, felsefi anlaylarn [sayfa 28] gereksiz yere adal bir dille

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

25

akladndan, ve yazar, yaptlarndan soyutlanarak alnm pasajlara ar bir biimcilikle bal kaldndan, Hegelin ok aleyhinde olan ksa bir giriten sonra, foyerbah metafiziin, filozofun ilgili yaptlarnn ardarda sralanndan kan sonuca gre gelimesini ayrntl bir biimde aklayan bir alma geliyor. Bu aklama zenli ve ak bir biimde yaplm; ne yazk ki, btn kitap gibi bu aklama da, ok kez kanlmas olana bulunan bir sr felsefi deyimler ynyla doldurulmu, ylesine ii gletirici bir yn ki, yazar, hi de tek ve ayn okulun ya da hatta .euerbachn kendisinin deyi biimiyle yetinmeyip felsefi olmak iddiasndaki en eitli akmlarn, zellikle de bugn ortal sarm olanlarn deyimlerini kitabna katt lde bsbtn canskc bir durum alyor. .euerbachin gelimesi, bir hegelcinin dorusunu sylemek gerekirse hibir zaman kurallara tam bal olmayan bir hegelcinin materyalizme doru gelimesidir; belli bir aamada, ncelinin idealist sistemiyle ilikileri toptan koparmamaya doru gtren bir gelimedir. Ensonu, Hegelin mutlak .ikirinin dnyadan nce varolmasnn, mantk kategorilerinin evrenden nceki nvarlnn, yukarda bir yaratc inancnn gereksiz bir kalntsindan baka bir ey olmad; duyularla alglanabilir maddi dnyann, bizim de bir paras olduumuz bu maddi dnyann tek gereklik olduu ve bize ne kadar yce grnrlerse grnsnler bilincimizin ve dncemizin, maddi, bedensel bir organn, beynin rnlerinden baka bir ey olmadklar kavray, kar durulmaz bir gle kendisini ona kabul ettiriyor. Madde, tinin bir rn deildir, ama tinin kendisi maddenin en stn rnnden baka bir ey deildir. te bu, elbette ki, salt materyalizmdir. Bu noktaya gelince, .euerbach [sayfa 29] birdenbire duruyor. tedenberi sregelen, eye deil ama materyalizm szcne ilikin, felsefi nyargy aamyor. yle diyor: Materyalizm, bana gre, insan varlnn ve bilgisinin yapsnn temelidir; bana gre, bir fizyologa, szcn dar anlamnda bir doacya, rnein Moleschotta gre olduu gibi ve onlarn zel ve mesleki gr alarndan zorunlu olarak grld gibi, materyalizm, bu yapnn kendisini bilmek deildir. Ben, geride batan sona materyalizmle ayn grteyim, ama ileride deil.*
* Engels .euerbachn zdeyilerinden alntlar Karl Grnn u kitab zerinden

26

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

.euerbach, burada, madde ile tin arasndaki ilikileri anlamann belirli bir tarzna dayanan genel dnya anlay olarak materyalizm ile, bu dnya anlaynn belirli bir tarihsel evrede, yani 19. yzylda, ifade edilmi olduu zel biimi birbirine kartryor. Dahas, materyalizmi, 18. yzyl materyalizminin bugn doabilimcilerin ve doktorlarn kafalarnda varln srdren ve Bchner, Vogt ve Moleschottun 1850-1860 yllarnda ortala yaydklar kaba, s biimi ile kartryor. Ama, nasl idealizm btn bir dizi gelime evrelerinden gemise, materyalizm de gemitir. Materyalizm, doa bilimleri alannda a aan her yeni bulu ile kanlmaz olarak biimini deitirmek zorundadr; ve tarihin kendisi de materyalist bir ileme tbi tutulal beri burada da yeni bir gelime yolu almaktadr. Getiimiz yzyln materyalizmi her eyden ok mekaniki idi, nk bu ada, btn doa bilimleri arasnda yalnz mekanik ve henz ancak yeryzndeki ve gkyzndeki kat cisimlerin mekanii, ksaca, yerekimi mekanii, belli bir olgunlama durumuna ulamt. Kimya, henz ocuksu, filojistik biimiyle vard.[11] [sayfa 30] Biyoloji, henz kundaktan kmamt; bitkisel ve hayvansal organizmalar ancak kabaca incelenebilmiti ve ancak salt mekanik nedenlerle aklanyorlard; Descartes iin hayvan nasl bir makine ise, 18. yzyln materyalistlerine gre de insan yle bir makineydi. Mekanik yasalarn da elbette ki iledii, etkili olduu, ama daha st sradan yasalarca daha geri plana atldklar kimyasal ve organik yapdaki olaylara da yalnz tek bana mekaniin uygulanmas, klasik .ransz materyalizminin zgl, ama o dnem iin kanlmaz darlklarndan biridir. Bu materyalizmin ikinci zgl darl, dnyay bir sre olarak, tarihsel gelime yolunda bir madde olarak kavramadaki yetersizliidir. Bu, o ada doa bilimlerinin ulam olduklar dzeye ve bu doa bilimlerine bal olan metafizik, yani anti-diyalektik felsefe tarzna uygun dyordu. Doann, aralksz srp giden bir hareket iinde olduu biliniyordu. Ama, an fikirlerine gre, bu hareket, gene ayn ekilde aralksz srp giden bir ember iziyordu ve bu yzden de hi ilerlemiyordu; daima ayn sonular veriyoryapyor: Ludwig .euerbach in seinem Briefwechsel und Nachclass sowie in seiner Philosophischen Charakterentwicklung, Bd. 2, Leipzig ve Heidelberg 1874. -Ed.

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

27

du. Bu gr tarz o zaman iin kanlmazd. Gne sisteminin oluumunun kant kuram henz formle edilmiti ve ancak basit bir merak konusu gibi kabul ediliyordu. Yeryznn evriminin tarihi, jeoloji, henz hi bilinmiyordu ve bugnk canl varlklarn, yalndan karmaa doru evrim gsteren uzun bir dizinin sonucu olduklar dncesi, o zaman bilimsel olarak konamyordu. Bu durumda, tarihsel olmayan doa anlay kanlmazd. Bu anlayla Hegelde de karlaldna gre, 13. yzyl filozoflar bu yzden o kadar knanamaz. Hegelde, doa, .ikrin yaln bir yabanclamas olarak, zaman iinde hibir gelimeye elverili deildir, yalnzca eitliliini uzay iinde ap yayma olanana sahiptir, yle ki, ierdii btn gelime derecelerini ayn zamanda ve birbiri yansra yayp serer ve hep [sayfa 31] ayn sreleri aralksz durmadan yinelemeye mahkm bulunur. Ve ite uzay iinde, ama zamann her trl gelimenin temel koulunun dnda bir gelime samaln, Hegel, doaya dayatyor, stelik jeolojinin, embriyolojinin, bitkisel ve hayvansal fizyolojinin, organik kimyann gelimekte olduu ve bu yeni bilimlerin temeli zerinde daha sonra gelecek olan evrim teorisinin deha dolu nsezilerinin, her yanda (rnein Goethe ve Lamarckta) grnmekte olduu bir zamanda. Ama sistem bunun byle olmasn gerektiriyordu ve yntem, sistem akna, kendi kendine ihanet etmek zorundayd. Tarihe aykr bu gr, tarih alannda da geerliydi. Burada, ortaan kalntlarna kar savam, gr smsk snrlandrlyordu. Ortaa, tarihin, bin yllk genel barbarlk tarafndan basit bir kesintiye uratlmas saylyordu; ortaadaki byk ilerlemeler Avrupada uygarlk alannn genilemesi, orada uzun mrl, yaama ans olan uluslarn yanyana olumas, son olarak 14. ve 15. yzyln byk teknik ilerlemeleri btn bunlardan hibiri gze grnmyordu. Oysa, byle yapmakla, byk tarih zincirinin ussal bir biimde kavranlmasna engel olunuyordu ve tarih, olsa olsa, filozoflarn kullanmna sunulmu bir rnekler ve belgeler aklamas hizmetini gryordu. Almanyada, 1850den 1860a kadar materyalizmi halka yayan seyyar satclar* hibir ynden hocalarnn bu snrl gr alarn aamadlar. O zamandan beri doabilimde yaplm btn
* Vogt, Bchner, Moleschott. -Ed.

28

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

ilerlemeler, onlara yaratcnn varl inancna kar yeni kantlar hizmeti grmekten baka bir ie yaramad; ve aslnda stlendikleri ey, hi de teoriyi daha ileri doru gelitirmek deildi. dealizm etkinliini yitirmi ve 1848 devriminden ldrc darbeyi yemi idiyse de, gene de, materyalizmin bir an iin daha [sayfa 32] da aalara dtn grmenin honutluunu tadabilmitir. .euerbach, bu materyalizmin sorumluluunu zerinden atmakta yerden ge haklyd; ancak materyalizmin seyyar vaizlerinin retisi ile genel olarak materyalizmi birbirine kartrmaya hakk yoktu. Bununla birlikte burada iki noktaya dikkati ekmek gerekir. Birincisi, .euerbachn zamannda bile, doa bilimleri henz youn bir kaynama srecinin tam ortasndayd, bu sre, ancak, son onbe yl iinde durulmuluuna ve greli bir tamamlana kavutu; yeni bilgi malzemesi duyulmadk bir biimde ylp birikiyordu, ama birbirini itip kakan bu yeni bulular kargaas iinde sral bir balantnn, dolaysyla bir dzenin yerlemesi ancak u son zamanlarda olabildi. Geri, .euerbach, u kesin bulua da ulamt hcrenin bulunuu, enerjinin dnmnn bulunuu ve darvincilik ad altnda bilinen evrim teorisinin bulunuu. Ama, kr ortasnda tek bana bir filozof, bilginlerin kendilerinin bile o dnemde ya hl kar ktklar ya da doyurucu bir biimde kullanmasn bilmedikleri bulularn deerini takdir edecek kadar bilimdeki ilerlemeleri yeterli bir biimde nasl izleyebilirdi? Bunun suu, kendilerini kar kar aan .euerbach, kk bir kyde kyllemek ve tozlanp rmceklenmek zorunda kalrken, kurnaz ve semeci (clectiques) kl krk yarmakla vakit geirenlerin felsefe krslerine elkoymalarna yolaan Almanyann iler acs koullarndadr yalnzca. Demek ki, .ransz materyalizminde tek yanl ne varsa hepsini karp atan, ve o zaman artk mmkn hale gelmi olan tarihsel doa anlay .euerbach iin ulalmaz kald ise bunun kusuru onun deildir. Ama, ikinci olarak, .euerbach, yalnz doa bilimleri materyalizminin insan bilgisinin yapsnn kendisini deil, bu yapnn temelini oluturduunu sylemekte [sayfa 33] yerden ge hakldr. nk biz, yalnzca doada deil, ayn zamanda insan toplumu iinde yayoruz, ve insan toplumunun da tpk doa gibi kendi gelimesinin ve kendi biliminin tarihi vardr. Dolaysyla, toplumun bilimini, yani tarihsel ve felsefi denilen bilimlerin tmn, mate-

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

29

ryalist temel ile uyumlatrmak ve bu temele dayanarak onlar yeniden kurmak szkonusuydu. Ama bu, .euerbacha nasip olmad. .euerbach, burada, temele karn, geleneksel idealiste balarn tutsa kald ve ben ilerdeki deil, gerideki materyalistlerle ayn grteyim derken de bunu kabul ediyordu. Ne var ki, toplumsal alanda, ileri doru bir tek adm atamayan ve 1840 ya da 1844teki grn amayan bizzat .euerbach oldu ve bu da, gene, zellikle onun, tecrit edilmi durumundan ileri geldi, bu durum onu, baka herhangi bir filozoftan ok daha fazla toplumla ilikiler kurmak, fikir alveriinde bulunmak iin yaratlm olan .euerbach kendi deerindeki insanlarla ibirlii ya da atma iinde fikirler yaratacak yerde, inzivaya ekilmi beyninden fikirler kartmak zorunda brakt. Onun ne lde bu idealist alanda kaldn daha ileride ayrntlaryla greceiz. Burada bir de una dikkati ekmek yeter: Starcke, .euerbachin idealizmini olmad yerde aryor. .euerbach idealisttir, insanln ilerlemesine inanyor. (s. 19.) Her eyin temeli, altyaps, gene de idealizm olarak kalyor. Bize gre, gerekilik, dncel (idale) eilimlerimizi izlerken yoldan sapmalara kar bir koruma aresinden baka bir ey deildir. Acma, sevgi, gerek ve hak yolunda coku hep dncel gler deiller midir? (s. v) Bir kere, idealizmin burada, lksel (idale) erekleri izlemekten baka bir anlam yoktur. Oysa bu sonuncular, olsa olsa Kantn idealizmine ve onun kesin emirine girerler; oysa Kantn kendisi felsefesine deneyst [sayfa 34] dncecilik (idalisme transcendantal) adn veriyordu; ve bu, Starckenin de anmsayaca gibi, felsefenin ahlki lkleri de ilemesinden dolay deil, bambaka nedenlerleydi. .elsefi idealizmin ahlki lklere, yani toplumsal lklere inancn evresinde dnd boinan, felsefenin dnda, kendilerine gerekli birka felsefi kltr krntsn Schillerin iirlerinde ezberleyen darkafal Alman burjuvalarnda olumutur. Hi kimse, Kantn gsz gsz, nk olanaksz ister, ve dolaysyla gerek hibir eye varamaz kesin emirini, zellikle, yetkin bir idealist olan Hegelden daha keskin bir biimde eletirmedi ve hi kimse, Schillerin alad gereklemez lklere kar darkafal burjuva dknl ile Hegelden daha acmaszca alay etmedi (rnein, Phnomenologieye baknz). Ama, ikinci olarak, insanlar harekete geiren her eyin

30

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

beynin araclyla duyulan bir alk, bir susuzluk duyumu ile balayan ve gene beynin aracl ile hissedilen bir doymuluk izlenimi ile sonulanan yemek yemenin ve imenin bile zorunlu olarak onlarn beyinlerinden gemesinin nne geilemezdi. D dnyann insan zerindeki yanslar onun beyninde ifadesini bulur, ve orada duygular, dnceler, igdler, istemler, ksacas, dncel (idale) eilimler biiminde yansrlar ve bu biimde dncel gler haline gelirler. Eer insann genellikle dncel eilimlere baemesi ve dncel glerin kendi zerinde etkili olmalarna izin vermesi, onun bir idealist olmasna yetiyorsa, normal olarak gelimi her insan, bir eit doutan-idealisttir ve bu durumda nasl olur da hl materyalistler var olabilir? nc olarak, insanln, hi deilse u anda, genel bir biimde, ilerleme dorultusunda hareket ettii inancnn, materyalizm ile idealizm arasndaki uzlamaz kartlkla kesin olarak hibir ilgisi yoktur. .ransz [sayfa 35] materyalistleri, tpk deist[12] Voltaire ve Rousseau kadar, hemen hemen banazlk derecesinde bu inanta idiler, ve hatta sk sk bu inanlar uruna byk kiisel zverilerde bulundular. Ama, btn yaamn gerek ve hak akna sz iyi anlamnda alnmtr adam biri varsa, o da, rnein, Diderot olmutur. Bu bakmdan, eer, Starcke, btn bunlarn idealizm olduunu ileri srerse, bu, yalnz ve yalnz materyalizm szcnn olduu gibi, bu iki ynelim arasndaki uzlamaz kartln, onun iin her eit anlamn yitirdiini tantlar. Gerek u ki, Starcke, belki bilmeyerek olsa da, burada, materyalizm szcne kar darkafal burjuvalarn nyargsna, kkenini ky papazlarnn eski iftiralarndan alan bu nyargya balanmaz bir dn vermektedir. Darkafal, materyalizm dendii zaman, pisboazlk, ayyalk, arszlk, ten zevkleri ile atafatl bir yaam srdrmeyi, agzllk, cimrilik, doymak bilmezlik, kar peinde komay ve borsa oyunlarn ve kendisinin gizliden gizliye klesi olduu btn bu iren kusurlar anlar; ve idealizm szcnden ise, bakalar nnde gklere kard, ama kendisi ancak her zamanki materyalist arlklarnn zorunlu sonucu olan sknt dnemlerini ya da bunalmlar atlatmas szkonusu olduu srece inand, erdeme, insanla ve genellikle daha iyi bir dnyaya iman anlar ve durmadan pek sevdii u nakarat yineler: insan dediin de nedir ki? Yar-hayvan yar-melek!

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

31

Zaten Starcke, .euerbach, halen Almanyada filozof ad altnda kurum satmakta olan retim grevlilerinin saldrlarna ve onlarn temel kurallarna kar savunmak iin byk zahmetlere giriiyor. Bu, kukusuz, klasik Alman felsefesinin lmnden sonra yetim doan bu eci bc dlleri ile ilgilenenler iin nemlidir; bu Starckenin kendisine de gerekli grnm olabilir. Biz, okurlarmz byle bir skntdan balayacaz. [sayfa 36]

32

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

.EUERBACHTA DN .ELSE.ES VE TREBLM

.EUERBACHIN gerek idealizmi, onun din felsefesini ve trebilimini ele aldmzda hemen kendini gsterir. O, hibir ekilde dini ortadan kaldrmak istemez, onu yetkinletirmek ister. .elsefenin kendisi de dine dnmelidir. nsanln geirdii dnemler ancak dinsel zelliin deiiklikleriyle birbirlerinden ayrdedilirler. Ancak insan kalbine kadar giden hareketler, derin tarihsel hareketlerdir. Kalb, dinin bir biimi deildir, ki bunun iinde dinin de yeri olsun; kalb dinin zdr. (Starcke tarafndan aktarlyor, s. 168). Din, .euerbacha gre, imdiye dein gerekliin [sayfa 37] ger-

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

33

eksiz bir yanssnda insan niceliklerinin gereksiz yanslar olan bir ya da birok tanrnn araclnda kendi gereini arayan ve imdi artk onu dorudan ve dolaysz olarak sen ile ben arasndaki sevgide bulan, insanlarn kendi aralarnda sevgi ilikisi, kalb ilikisidir. Ve ite bylece, .euerbach ta, cinsel sevgi eninde sonunda kendi yeni dininin uygulannn en yksek biimi deilse de, en yksek biimlerinden biri haline gelir. Oysa, insanlar arasndaki duygusal ilikiler, zellikle iki cins arasndaki ilikiler insanlar var olduundan beri var olmulardr. Cinsel sevgi, zellikle son sekiz yzyl boyunca geliti ve kendisini bu dnem boyunca, her iirin kanlmaz ekseni haline getiren bir yer elde etti. Bugnk pozitif dinler, cinsel sevginin devlet tarafndan dzenlenmesine, yani evlenme yasalarna, yce onaylarn vermekle yetindiler ve hemen yarn ortadan kalksalar, sevgi ve dostluk pratiinde en kk bir deiiklik olmaz. te bylelikledir ki, hristiyan dini, .ransada 1793ten 1798e kadar fiilen ylesine ortadan silinmiti ki, Napolonun kendisi bile direnle, glklerle karlamadan onu geri getiremedi ve aradaki zaman iinde .euerbachn anlad anlamda dinin yerini tutacak bir eye hibir gereksinme duyulmad. Burada, .euerbachn idealizmi, sevgi, dostluk, acma, zveri vb. gibi karlkl eilimlere dayanan insanlar aras ilikileri, .euerbachn kendisine gre de gemie ait olan zel bir dinin anmsamalar olmakszn ancak kendilerinde olduklar gibi dnp deerlendirmekten deil, tersine, bu ilikilerin, ancak, dinin adn kullanarak kendilerine yce bir onay verildii anda tam deerlerine ulatklarn ileri srmekten ibarettir. Ona gre esas olan, salt insansal olan bu ilikilerin var olmalar deildir, ama bunlarn, yeni, gerek din gibi kavranlmalardr. Onlar, ancak, dinin damgasn yedikleri zaman tam deerlerine [sayfa 38] sahip olmaldrlar. Din (religion) latince religare [balamak, birletirmek] sznden gelir ve ilk anlamyla birlik demektir. Buna gre iki insan arasndaki her birlik bir dindir. te bunlar, idealist felsefenin bavurduu en son kaynaklar, byle szck kkenine ilikin hokkabazlk oyunlardr. stn gelmesi gereken, szcn gerek kullanmnn tarihsel evrimine gre ne anlama geldii deil, ama kaynaksal kkenine gre ne anlama gelmesi gerektiidir. Ve ite bylece, idealiste ans o kadar deerli olan din szc, zellikle dilden yitip gitmesin diye,

34

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

cinsel sevgi ve cinsel birlik, bir din mertebesine ykseltilmilerdir. te tastamam byle aklyorlard dncelerini 1840 ile 1850 aras, Louis Blanc eilimli Parisli reformistler: dinsiz bir insan ancak bir canavar gibi tasarmlayabiliyorlard ve bize Donc lathisme, cest votre religion!* diyorlard. .euerbach, gerek dini temelde materyalist olan bir doa anlay zerine oturmak isterse, bu, gerekte, modern kimyay sanki gerek simya imi gibi kavramakla ayn kapya kar. Eer din, kendi Tanrsndan geebilirse, simya da kendi simya tandan geebilir. Zaten simya ile din arasnda ok sk bir ba vardr. Simya tann hemen hemen tanrsal pek ok zellii vardr, ve sadan sonra ilk iki yzyln Yunan-Msr simyaclarnn, Kopp ve Berthelotnun saladklar verilerin de tantlad gibi, hristiyan retisinin hazrlannda paylar vardr. .euerbachin insanln dnemlerinin ancak dinsel dzeyde deiikliklerle birbirlerinden ayrdedildikleri yolundaki iddias tamamyla yanltr. Tarihin byk dnm noktalar, ancak, imdiye kadar var olmu dnya apndaki byk din: budizm, hristiyanlk, mslmanlk iin iine kartklar lde, dinsel nitelikte deiikliklerle birlikte yrmtr. Doal bir biimde, olumu olan [sayfa 39] eski kabile ve ulus dinlerinin hibir yaylma eilimleri yoktu, ve kabilelerin ve uluslarn bamszlna son verildii zaman btn direnme yeteneklerini yitiriyorlard: Cermenlerde, gerileme dneminde olan Roma mparatorluu ile ve bu imparatorluun henz benimsedii ve kendi ekonomik, siyasal ve ideolojik durumuna uyarlanm olan evrensel hristiyan dini ile basit bir temas, buna yetiyordu. Ancak, azok yapma bir biimde domu olan byk evrensel dinler iin, zellikle hristiyanlk ve mslmanlk iindir ki, genel tarihsel hareketlerin dinsel bir damga tadklarn gzlemliyoruz ve hatta hristiyanlk alannda bu dinsel damga, gerekten evrensel erimli devrimler iin, 13. ve 17. yzyllar arasnda burjuvazinin zgrleme savamnn ilk evreleriyle snrldr ve .euerbachn sand gibi insan kalbiyle ve din gereksinmesiyle aklanamaz, kesinlikle dinden ve tanrbilimden baka ideoloji biimlerini tanmayan ortaan daha nceki tm tarihi ile aklanr. Bununla birlikte, 18. yzylda burjuvazi de kendi snf grne uygun, kendi z ideolojisine sahip olacak kadar glendii zaman,
* yleyse sizin dininiz de tanrtanmazlk! -.

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

35

yalnz hukuksal ve siyasal fikirlere bavurarak, din ile ancak kendisi iin bir engel olduu lde ilgilenerek, kendi byk ve kesin devrimini, .ransz Devrimini yapt. Ama eskisinin yerine yeni bir din koymaktan iyice saknd; Robespierrein bunda nasl yenilgiye urad bilinir. Benzerlerimizle olan ilikilerimizde salt insanca duygular duymamz olana, daha bugn, iinde hareket etmek zorunda olduumuz uzlamaz kartlk ve snf egemenlii zerine kurulu toplum tarafndan zaten yeterince bozulmutur; bizim, yleyse, bu duygular bir din dzeyine ykselterek daha da fazla bozmamzn hibir nedeni yoktur. Ve ayn ekilde, halen zellikle Almanyada geerli olan tarih yazma tarzyla, tarihteki byk snf savamlarn kavramamza zaten yeterince glge [sayfa 40] drlmtr, bir de snflar savamn din tarihinin basit bir eklentisi haline dntrerek bu kavrayn bsbtn olanaksz klnmasna hibir gereksinme kalmamtr. Daha bu noktada, bugn artk .euerbachtan ne kadar uzaklam olduumuz ortaya kyor. Onun, bu yeni sevgi dinini kutlamaya ayrlm olan en gzel pasajlar bugn artk bsbtn okunamaz olmutur. .euerbachin ciddi bir biimde inceledii tek din, tektanrllk zerine kurulu, hristiyanlktr, Batnn dinidir. O, hristiyan Tanrsnn, insann gereksiz bir imgesi, bir yanss olduunu gsteriyor. Ama bu Tanr uzun bir soyutlama srecinin rnnn kendisi, daha nceki kabile ve uluslarn saysz tanrlarnn znn zdr. Ve bu nedenle, Tanrnn kendisinin bir imgesinden baka bir ey olmayan insan da, gerek bir insan deildir, o da saylan pek ok gerek insann znn zdr, soyut insandr, bu nedenle de o da zihinsel bir imgedir. Her sayfasnda duyulardan gelen hazlara dknl vaaz eden, somuta, gereklie gmlmeye aran ayn .euerbach, insanlar arasndaki salt cinsel ilikilerden baka ilikilerden szetmeye sra geldi mi, batan aa soyut olur. Bu ilikiler, ona ancak bir tek ynleriyle grnrler: ahlk. Ve bu noktada gene, .euerbachn Hegele oranla artc ksrl karsnda donakalyoruz. Hegelin trebilimi ya da ahlk dncesi retisi hukuk felsefesidir ve 1. soyut hukuk; 2. znel ahlk dncesi; 3. nesnel ahlk dncesi blmlerini ierir, bu sonuncusu da kendi iinde aile, uygar toplum ve devletten olumutur. Biimi ne kadar idealistse, ierii o kadar gerekidir. Btn hukuk, eko-

36

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

nomi ve siyaset alan, burada, ahlkn yannda biraraya toplanmtr. .euerbachta bunun tam tersidir. Biim bakmndan o, gerekidir, hareket noktas olarak insan alr: ama bu insann iinde yaad dnya kesinlikle szkonusu deildir, onun iin de bu insan, din felsefesinde [sayfa 41] uzun, tumturakl szler syleyecek o hep ayn soyut insan olarak kalr. Bu insan anasnn barnda domamtr, tektanrl dinlerin tanrsndan meydana kmtr, demek ki, tarihsel olarak olumu, belirlenmi gerek bir dnyada da yaamaz; teki insanlarla pekl iliki iindedir, ama bu teki insanlarn herbiri onun kadar soyuttur. Din felsefesinde, hi deilse, henz kadnlar ve erkekler vard, ama ahlkta, bu son ayrm da ortadan kaybolur. Dorusunu isterseniz, .euerbachta uzun aralarla u cinsten tmcelerle karlalr: Bir sarayda baka trl dnlr, bir kulbede baka trl. Eer alk, yoksulluk yznden bedeninde besleyici bir ey yoksa, kafanda, usunda, kalbinde de ahlk iin besleyici bir ey yoktur. Siyasetin bizim dinimiz olmas gerekir,* vb.. Ama .euerbach bu szlerden ne yapacan hi bilmez, bunlar onda basit bir syleyi biimi olarak kalrlar ve Starckenin kendisi de, siyasetin, .euerbach iin alamaz bir snr ve toplumbilimin onun iin terra incognita** olduunu*** itiraf etmek zorunda kalr. .euerbach, iyi ile kt arasndaki atky ileyi biiminde de Hegel ile karlatrldnda, daha az s grnmyor bize. Hegel yle yazyor: insan doal olarak iyidir dendii zaman byk bir gerein dile getirildii sanlyor, ama unutuluyor ki, insan doal olarak ktdr dendiinde daha byk bir gerek dile getirilmektedir. Hegelde, kt, tarihsel gelimenin devindirici gcnn kendini ortaya koyu biimidir. Ve, dorusu istenirse, bu [sayfa 42] tmcenin ikili bir anlam vardr, yle ki, bir yandan her yeni ilerleme, zorunlu olarak, kutsal olan bir eye kar byk bir su, gerileyip son bulma yolunda olan ama alkanlkla kutsanm eylerin eski durumuna kar bir bakaldrma olarak grnr, te yandan
* Engels, Ludwig .euerbachn u yaptndan alnt yapyor: Widerden Dualismus von Leib und Seele, .leisch und Geist - Noth meistert alle Gesetze und hebt sie auf Grundlage der Philosophie. Nothwendigkeit einer Vernderung. -Ed. ** Bilinmez lke. -. *** Georg Wilhelm .riedrich Hegel, Grundlinien der Philosophie des Rechts oder Naturrecht und Saatswissenschaft im Grundrisse ve Vorlesungen ber die Philosophie der Religion, Werke, Bd. 8, Berlin 1833 ve Bd. 12, Berlin 1840. -Ed.

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

37

uzlamaz snf kartlklarnn ortaya kndan beri, kesinlikle insanlarn kt tutkular, agzllk, egemen olma istediidir ki, tarihsel gelimenin kaldralar olmulardr, feodalitenin ve burjuvazinin tarihi, rnein, bunun sregelen bir tantdr, baka bir ey deil. Oysa, bu ahlki ktln tarihsel roln incelemek .euerbachn hi aklna gelmez. Genel olarak, tarih, onun iin, iinde rahatsz olduu, kendini gvenli hissetmedii bir alandr. Doadan kan ilkel insan yalnzca basit bir doal varlkt, bir insan deildi. nsan, insann, kltrn, tarihin bir rndr.* nl bildirisi, bu bildiri bile, .euerbachta tamamyla ksr bir aklama olarak kalr. Bunun iindir ki, .euerbachn ahlk konusunda bize syledikleri son derecede ksr eyler olabilirler ancak. Mutlulua doru drt doutandr insanda ve bu yzden de btn ahlkn temelini oluturmaldr. Ama mutlulua doru drt ikili bir dzenleyiciye baldr. Birincisi, bizim davranlarmzn doal sonularnn etkisinden dolay: sarholuu ba ars, alkanlk halini alm arl, hastalk izler. kincisi, davranlarmzn toplumsal sonularnn etkisinden dolay: eer biz, bakalarnn ayn mutluluk drtlerine sayg gstermezsek onlar kendilerini savunurlar ve bu savunmalar ile bizim kendi mutluluk drtmz rahatsz ederler. Bundan kan sonuca gre, kendi drtmz tatmin etmek iin, kendi davranlarmzn sonularn dil bir biimde deerlendirecek durumda olmamz, te yandan da, szkonusu bu ayn drty [sayfa 43] bakalar iin de kabul edecek durumda olmamz gerekir. Bakalaryla olan ilikilerimizde kendi kendimize koyduumuz ussal snrlama ve sevgi hep sevgi! demek ki, .euerbachta ahlknn temel kurallarn oluturur ve btn teki kurallar bunlardan kar. Ve ne .euerbachn en ustaca yaplm aklamalar, ne de Starckenin en byk vgleri, bu birka tmcenin zavallln ve sln rtemez. Eer birey srf kendi kendisiyle urayorsa, mutluluk drts, ancak ok ayrksn durumlarda tatmin olunur ve bunun ne kendine, ne de bakasna yarar olur. Tersine, bu eilim, d dnya ile iliikleri ve tatmin olma aralarn gerektirir, dolaysyla da, be* Ludwig .euerbach, .ragmente zur Charakteristik meines philoscphischen Curriculum vitae, Smmtliche Werke, Bd. 2. Leipzig 1846. -Ed.

38

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

sin gerektirir, kar cinsten bir bireyi, kitaplar, karlkl konumalar, tartmalar, eylemde bulunmay, tketim nesnelerini ve almay gerektirir. .euerbachta ahlk, ya bu tatmin ara ve nesnelerinin her insana birden verilmi olduklarn varsayar, ya da bu ahlk, insana, ancak uygulanmas olanaksz birtakm iyilik dersleri verir, dolaysyla bu aralardan yoksun olanlar iin be para etmez. Ve .euerbachin kendisinin kupkuru aklad da budur: Bir sarayda baka trl dnlr, bir kulbede baka trl. Eer alk, yoksulluk yznden bedeninde besleyici bir ey yoksa, kafanda, usunda, kalbinde de ahlk iin besleyici bir ey yoktur.* Bakalar iin de mutluluk drts hakknn eitlii szkonusu olduunda, iler daha mi iyi grnr? .euerbach bu hak istemini mutlak bir biimde, her ada ve btn koullarda geerli olarak koyar. Ama bu istem ne zamandan beri stn gelmektedir? Acaba, hibir zaman, antikada kleler ile efendilerin, ortaada serfler ile [sayfa 44] baronlarn mutluluk drts hakknn eitlii szkonusu olmu mudur? Ezilen snfn mutluluk drts her zaman acmaszcasna ve yasa uyarnca egemen snfn mutluluk drtsne feda edilmemi midir? Evet, denecektir, bu ahlka aykr idi, ama imdi haklarn eitlii tannmtr. Evet, burjuvazi, feodaliteye kar savamnda ve kapitalist retimin gelime seyri srasnda, kendini, btn kast ayrcalklarn, yani btn kiisel ayrcalklar ykmak ve ilkin bireyin zel hukuk konusunda eitliini, sonra yava yava medeni hukuk konusunda ve hukuksal bakmdan eitliini getirmek zorunda hissettiinden beri ve byle hissettii iin, szde tannmtr. Ama mutluluk drts, ancak en az manevi haklarla, en ok da maddi aralarla yaar. Oysa kapitalist retim, eit haklardan yararlanan kiilerin byk ounluuna, ancak en gerekli eylerin ulamasna gzclk eder ve dolaysyla ounluun mutluluk drts hakknn eitliine, kleci ya da feodal toplumun gsterdii saygdan o da gsterirse, hi de daha fazlasn gstermez. Ya durum, mutluluun zihinsel aralar, kltr aralar bakmndan daha mi iyidir? Sadowa okulu retmeninin kendisi bile bir efsane deil midir?[13] Ama dahas var. .oyerbah ahlk teorisine gre esham bor* Engels, Ludwig .euerbachn u yaptlarndan alnt yapyor: Widerden Dualismus von Leib und Seele, .leisch und Geist - Noth meistert alle Gesetze und hebt sie auf. -Ed.

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

39

sas ahlkn en yce tapnadr... ancak her zaman doru bir biimde oynanmas kouluyla. Eer benim mutluluk drtm beni borsaya gtryorsa ve eer ben orada kendi ilemlerimin sonularn, benim iin yalnz elverili durumlar salayacak, hibir zc durum yaratmayacak kadar doru bir biimde tartyorsam, yani srekli olarak kazanyorsam, .euerbachin d yerine gelmi olur. Byle yapmakla bir bakasnn ayn mutluluk drtsne de bir zarar vermi olmam, nk bu bakas da benim kadar gnll olarak borsaya gitmitir ve benimle birlikte borsa oyunu iini sonuca balarken, gene [sayfa 45] tpk benim gibi, kendi mutluluk drtsne uyarak hareket etmitir. Ve eer o, parasn kaybederse, onun eylemi, kesinlikle bu yzden ahlka aykr olduunu ortaya koyar, nk yanl hesaplanmtr, ve ben, ona hakettii cezay verirken, hatta gururla bir eit modern Rhadamante[14] olmakla nebilirim. Sevgi, yalnzca duygusal bir sz olmad lde, borsada da hkm srer, nk herbir borsa oyuncusu, orada, bakasnda kendi mutluluk eiliminin tatminini bulur. Sevginin yapmas gereken ey ve pratikte kendini ortaya koyu biimi de bu deil midir? Eer ben, ilemlerimin sonularna degin amaz bir ngr ile, dolaysyla baar ile oynarsam .euerbach ahlknn en sk gereklerinin hepsini yerine getiririm ve stelik daha da zenginleirim. Baka terimlerle syleyecek olursak, .euerbach ahlk, kendisi bunu hi istemese de, ya da bunun hi farknda olmasa da, bugnk kapitalist toplumun llerine gre biilmitir. Ama sevgi! Evet, sevgi, her zaman her yerde, iyiliki, sevindirici bir tanrdr ve bu tanr, .euerbachta, pratik yaamn btn glklerinin stesinden gelmeye yardm etmek durumundadr ve bunu, birbirine taban tabana kart karlar olan snflara blnm bir toplumda yapacaktr. Bununla da felsefenin devrimci niteliinin en son kalnts da felsefeden kaybolur ve geriye artk eski tekerlemeden baka bir ey kalmaz: Birbirinizi seviniz! Cins ve mevki ayrm yapmakszn kucaklanz! Evrensel bar d! zet olarak, .euerbachn ahlk kuram, btn kendinden nce gelenler gibidir. Bu kuram da, btn zamanlara, btn halklara, btn koullara uygulanr ve kesinlikle bu yzdendir ki, hibir zaman ve hibir yerde uygulanabilir deildir ve gerek dnya karsnda Kantin kesin emri kadar gsz kalr. Gerekte, her snfn ve hatta her meslein kendi zel ahlk vardr, ve bu ahlk

40

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

cezalandrlmadan ineyebildii yerde iner, ve herkesi birletirmesi gereken sevgi, savalarla, atmalarla, davalarla, karkoca kavgalaryla, boanmalarla birinin teki tarafndan olabildiince smrlmesi ile kendini belli eder. Ama nasl olabildi de, .euerbachn yapt o yaman ilk iti kendisi iin bu kadar ksr kald? Salt u yzden, .euerbach, lesiye nefret ettii soyutlama lkesinin dna kamyor ve canl gerein yolunu bulamyor. O, btn gc ile doaya ve insana smsk tutunur, ama doa ve insan onun iin basit szlerden ibaret kalr. Ne gerek dnya konusunda, ne gerek insan konusunda bize kesin olarak hibir ey syleyemiyor. Oysa, .euerbachn soyut insanndan yaayan gerek insanlara, ancak bu insanlar tarih iinde eylem halinde dikkate alnd zaman geilebilir. Ama .euerbach buna yanamaz ve bunun iindir ki, anlamam olduu 1848 yl, onun iin ancak gerek dnya ile kesin bir kopma ve yalnzla ekilme anlamna gelmitir. Bunun sorumluluu, bir kez daha, onu ac bir biimde ykma terkeden Almanyann koullarndadr. Ama .euerbachn hi atmam olduu admn atlmas kanlmazd; foyerbah yeni dinin merkezini tutan soyut insan inannn yerini, zorunlu olarak, gerek insanlarn ve onlarn tarihsel gelimelerinin bilimi almalyd. .euerbachn gr asnn bu daha sonraki, .euerbachn kendisinin de tesindeki gelimesini, Marks, 1845te Kutsal Ailede balatt. [sayfa 47]
[sayfa 46]

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

41

DRT DYALEKTK MATERYALZM

STRAUSS, Bauer, Stirner, .euerbach, felsefe alanndan ayrlmadklar lde hegelci felsefenin uzants oldular. Strauss, sann Yaam ve Dogmatikden sonra artk yalnz felsefi yazna alt ve Renanvari din tarihi yazd; Bauer, ancak tarih alannda, hristiyanlk kkenli bir ey, ama aslnda kayda deer bir ey yapmay baard; Stirner yalnzca ilgi ekici bir tip olarak kald, hatta Bakunin, [sayfa 48] onu, Proudhon ile malgamalayp bu malgamaya da anarizm adn verdikten sonra bile; yalnz .euerbach, filozof olarak dikkate deer kald. Ama yalnz btn zel bilimlerin zerinde duran ve

42

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

onlardan bir bireim meydana getiren szde bilimlerin bilimi felsefe, onun iin almaz bir engel, dokunulmaz bir kapal kutu olarak kalmad; o kendisi de filozof olarak yolun ortasnda durdu ve aada materyalist, yukarda ise idealist oldu; eletiri ile Hegeli bandan atp kurtulmay bilemedi, ama dpedz ie yaramaz diye bir yana att, oysa kendisi, Hegel sisteminin ansiklopedik zenginliine karlk iirilmi bir sevgi dininden, zavall ve gsz bir ahlktan baka olumlu hibir ey gerekletiremiyordu. Ama, Hegel okulunun paralanp dalmasndan bir baka eilim daha kmtr; gerekten meyve veren tek eilimdir bu ve esas olarak Marksn adna baldr.* Hegel felsefesi ile kopma, burada da materyalist gre dnmeyle meydana gelmitir. Bu demektir ki, gerek dnya doa ve tarih nceden dnlm idealiste heveslere kaplmadan kim olursa olsun, ilkin, kendisine grnd gibi kavranmaya karar verildi; dsel ilikiler iinde deil, ama kendi z ilikileri iinde deerlendirilen olgulara uyumas olanaksz, idealiste btn heveslerin acmaszca kurban edilmesine karar verildi. [sayfa 49] Ve ite materyalizmin de gerekte bundan te bir anlam yoktur. Yalnz, ilk kezdir ki, materyalist dnya anlay gerekten ciddiye alnyor ve tutarl bir biimde bilginin dikkate alnan btn alanlarna hi deilse genel izgileriyle uygulanyordu. Hegel basit bir biimde bir yana konulmakla kalnmad: tersine, onun yukarda aklanan devrimci ynnden, diyalektik yntemden yola kld. Ama bu yntem, hegelci biimiyle yararlanlamaz durumdayd. Hegelde diyalektik, kendi kendine gelien .ikirdir. Mutlak .ikir, yalnzca btn sonsuzluk boyunca bilinmez bir yerde var olmakla kalmaz, ama ayn zamanda varolan btn
* Burada kiisel bir aklama yapmama izin verilsin. Son zamanlarda birka kez bu teorinin hazrlanndaki paym ima edildi, onun iin bu noktay aydnlatacak birka sz sylemekten kendimi alakoyamam. Marks ile krk yllk ortak almam srasnda ve ondan nce teorinin hazrlannda olduu keder zellikle gelitirilmesinde de benim belli bir kiisel paym olduunu yadsyamam. Ama, zellikle iktisat ve tarih alannda yn verici temel fikirlerin byk ounluu ve zellikle de bu fikirlerin kesin ifadelendirilileri, Marksn iidir. Benim teoriye katkm, olsa olsa birka zel bilgi dal dnda, Marks, bensiz de gerekletirebilirdi. Ama Marksn yaptn ben yapamazdm. Marks, bizim hepimizi ayordu; Marks, hepimizden daha uza, daha geni ve daha abuk gryordu. Marks, bir deha idi; biz tekiler ise, olsa olsa yetenekli kiiler. O olmasayd, teori bugn bulunduu yerden ok gerilerde olurdu. Dolaysyla teori hakl olarak onun adn tayor. [Engelsin notu]

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

43

dnyann yaayan gerek ruhudur. Mutlak .ikir, Mantkta uzun uzun ilenen ve hepsi de kendi iinde bulunan btn hazrlayc evrelerden geerek yeniden kendi kendine dnmek zere geliir. Sonra, doaya dnerek yabanclar, orada kendi kendinin bilincinde olmakszn, doal zorunluluk klna brnm olarak yeni bir gelimeden daha geer, ve ensonu insanda kendi kendinin bilincine geri dner; bu kendi kendinin bilinci de kendi srasnda, mutlak .ikir, Hegel felsefesinde tamamyla kendi kendine dnnceye kadar, tarih iinde, ilenip arnr. Hegelde, doada ve tarihte kendini gsteren diyalektik gelime, yani zikzak halindeki btn hareketler ve btn ani geri ekilmeler boyunca kendini ortaya karan aadan yukarya doru ilerlemenin nedensel zincirlenii, demek ki, .ikrin, btn sonsuzluk boyunca nerede olduu bilinmeyen, ama herhalde, dnen her insann beyninden bamsz olarak sregiden zerk hareketinin kopyasdr [Abklatsch] ancak. te karlp atlmas szkonusu olan bu ideolojik tersyz olma durumuydu. Biz yeniden beynimizin fikirlerini, onlar mutlak .ikrin u ya da bu derecede yanslar [Abbilder] olarak, gerek nesneler sayacamz yerde, onlar materyalist adan nesnelerin yanslar olarak kavradk. [sayfa 50] Bundan tr, diyalektik, d dnya iin olduu kadar insan dncesi iin de hareketin genel yasalarnn temelde zde olan ama ifadede birbirinden ayrlan, insan beyni onlar bilinli olarak uygulayabildii halde, doada ve imdiye dek byk blmyle insan tarihinde de bu yasalarn yalnz bilinsiz olarak, grnte sonsuz bir dizi raslantlar iinde d zorunluluk biiminde kendilerine yol amalar anlamnda birbirinden ayrlan iki yasalar dizisinin bilimine indirgeniyordu. Ama bu yoldan .ikrin kendisinin diyalektii, gerek dnyann diyalektik hareketinin yalnzca basit bir bilinli yanss haline geldi ve bylelikle Hegelin diyalektii ba yukarda olmak zere dorultuldu, ya da daha doru bir deyile, bann zerinde dururken yeniden ayaklar zerine kondu. Ve yllardan beri bizim en iyi alma aracmz ve en etkili silahmz olan bu materyalist diyalektik, ne dikkate deer bir eydir ki, yalnzca bizim tarafmzdan deil, ayrca bizden bamsz, hatta Hegelden bile bamsz olarak Joseph Dietzgen* adl bir Alman
* Bkz. Bir Kol isi Tarafndan Anlatlan nsann Kafa almasnn z, Saf ve Pratik Akln Eletirisi, Hambourf, Meissner, 1869

44

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

iisi tarafndan yeniden bulundu. Ama bylelikle, Hegel felsefesinin devrimci yan alnm ve ayn zamanda da, Hegelde, felsefesinin tutarl uygulamasn nlemi olan idealist atafatndan bu felsefe arndrlmtr. Dnyann bir tamamlanm eyler karmaas olarak deil de, grnte durulmu eylerin, tpk beynimizdeki zihinsel yanslar olan kavramlar gibi, kesintisiz bir olu ve yokolu deimesinden getikleri, son olarak btn grnteki raslantlara ve geici geriye dnlere karn, ilerleyici bir gelimenin eninde sonunda belirmeye balad bir sreler karmaas olarak dikkate alnmas gerektii dncesi, bu byk temel dnce, zellikle Hegelden beri gnlk bilince yle derinlemesine [sayfa 51] ilemitir ki, bu genel biimiyle artk hemen hemen hibir itirazla karlamaz. Ama onu szde kabul etmekle, onu pratikte, ayrntl olarak, aratrmaya tutulan her alanda uygulamak ayr ayr eylerdir. Oysa aratrmada hi amadan daima bu gr asndan yola klrsa, artk bir daha kesin zmler ve sonsuz gerekler istemekten kesin olarak vazgeilir, her zaman edinilen her bilginin zorunlu olarak snrl olma niteliinin ve bu bilginin, iinde, kazanlm olduu koullara bamllnn bilincinde olunur; hl geerli olan eski metafiziin, doru ve yanl, iyi ve kt, zde ve deiik, zorunlu ve olumsal gibi giderilemez kartlklarnn zorunlu etkisinden de kanlabilir artk; bilinir ki bu kartlklarn ancak greli bir deerleri vardr, imdi doru olarak tannan eyin gizli bir yanl yan da vardr ve bu, daha sonra ortaya kacaktr, tpk imdilik yanl tannann da doru bir yan olduu ve bu doru yan yznden daha nce doru saylr olduu gibi; ve gene bilinir ki, zorunlu olduu ileri srlen ey, salt raslantlardan meydana gelmitir ve szde raslant, zorunluluun altnda gizlendii biimdir ve bu byle srer gider. Hegelin metafizik yntem dedii, verilmi ve deimez nesneler olarak dnlen ve eylerin incelenmesiyle uramay yeleyen ve kalntlar hl zihinlere musallat olan eski aratrma ve dnme ynteminin doruluu, zamannda, tarihsel olarak ortaya kmt. Sreleri incelemeden nce, eyleri incelemek gerekiyordu. Bir eyde meydana gelen deiiklikleri gzlemlemeden nce, u ya da bu eyin ne olduunu bilmek gerekiyordu. Ve bu, doa bilimlerinde byle oldu. eyleri kesin biimleriyle meydana gelmi eyler olarak ele alan eski metafizik, l ve canl eyleri kesin bi-

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

45

imleriyle meydana gelmi olarak inceleyen bir doabiliminin rn idi. Ama bu inceleme tarz, kesin bir ilerlemenin, yani bizzat doann barnda [sayfa 52] bu eylerde meydana gelen deimelerin sistemli bir biimde incelenmesine geiin olanaklar yaratlncaya kadar gelitii zaman, ite o anda, felsefe alannda da eski metafiziin lm anlar almaya balad. Ve gerekten, geen yzyln sonuna dek, doabilim, her eyden ok olgular toplayan bir bilim, bir tamamlanm eyler bilimi olmasna karn, yzylmzda, temel olarak bir blmleme (snflama) bilimi, bir sreler bilimi, bu eylerin kkeni ve gelimesinin bilimi ve bu doal sreleri bir byk btn halinde birbirine balayan balantnn bilimidir. Bitkisel ve hayvansal organizmalardaki olaylar inceleyen fizyoloji, her organizmann embriyondan, olgunlua kadar gelimesini inceleyen embriyoloji, yeryz yzeyinin aama aama olumasn inceleyen jeoloji, hep yzylmzn ocuklardrlar. Ama doal srelerin ardarda zincirleniine degin bilgimizi dev admlarla ileri gtrm olan, zellikle byk bulutur: birincisi, her bitkisel ve hayvansal organizmann, kendisinden balayarak, oalma ve farkllama yoluyla gelitikleri birim olarak hcrenin bulunuu; dolaysyla, yalnzca btn st organizmalarn gelimesi ve bymesinin tek bir tmel yasaya gre meydana geldii tannmakla kalnmad, ama hcrenin dnme yeteneinin, organizmalarn da hangi yolla trlerini deiiklie uratabildiklerini ve dolaysyla bireysel olmaktan te bir gelimeyi tanyabildiklerini gsterdii de kabul edildi. kincisi, enerjinin dnmnn bulunuu: bu bulu, en bata inorganik doada etkin olan btn szde glerin, mekanik kuvvetin, ve tamamlaycs potansiyel denilen enerjinin, snn, nmn (yan k ya da snn), elektriin, manyetizmin, kimyasal enerjinin hepsinin birtakm belli nicel oranlara gre birinden tekine geen evrensel bir hareketin deiik gsterileri olduklarn gstermitir, yle ki, bu enerjilerden, ortadan kalkan birinin belli bir [sayfa 53] miktar karlnda tekinde belli bir miktar yeniden ortaya kar ve doann btn hareketi, bylece, bu, kesintisiz olarak bir biimden bir baka biime dnme srecine indirgenir. Ensonu, ilk kez Darwinin yapt tm kapsayan tantlama, ki buna gre, halen evremizi kuatan btn doa rnleri, insanlar da iinde olmak zere, hepsi ba1angta az sayda tekhcreli tohum znden balayan uzun bir gelime srecinin

46

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

rndrler, ve bu tek-hcrelilerin kendileri ise kimyasal yolla olumu bir protoplazmadan ya da albminimsi bir cisimden olumutur. Bu byk buluun ve doa bilimlerindeki ok byk ilerlemelerin sayesinde, bugn, yalnzca ayr ayr ele alnan deiik alanlardaki doa grngleri arasndaki ardarda zincirleme sralan deil, ama baka baka alanlar arasndaki balanty da gsterebilecek ve bylece, ampirik doa biliminin bize salad olgular yardmyla, doann zincirleniinin bir btn halinde tablosunu hemen hemen sistematik bir biimde sunabilecek durumdayz. Eskiden bu btn halinde tabloyu bize vermek, doa felsefesi denilen eyin iiydi. Doa felsefesi, bu ii, ancak, henz bilinmeyen gerek balantlarn yerine imgesel, dsel balantlar koyarak, eksik olan olgular dncelerle tamamlayarak ve gerekte var olan boluklar ancak imgelemde doldurarak yapabiliyordu. Byle davranrken, bu felsefe binlerce dahiyane fikirler yaratt, daha sonraki ok sayda buluun nsezilerini getirdi, ama bu arada, bir hayli ahmaka szler de ortaya koydu, baka trl de yapamazd. amz iin doyurucu bir doa sistemine varmak iin, doann diyalektik olarak, yani kendine zg zincirlenii dorultusunda incelenmesinin sonularn yorumlamann yeterli olduu bugn ve bu zincirleme gidiin diyalektik niteliinin kendileri isteseler de, istemeseler de, metafizik okulda yetimi bilginlerin beyinlerine bile kendini kabul ettirdii bugn, doa felsefesi, [sayfa 54] kesin olarak bir yana braklmtr. Bu felsefeyi yeniden diriltmek yolunda her trl giriim yalnz gereksiz olmakla kalmaz, geriye bir gidi olur. Ama doa iin doru olan, bu yzden de tarihsel bir gelime sreci olarak kabul edilen ey, btn dallar iinde toplum tarihi ve insansal (ve tanrsal) eyleri ileyen bilimlerin tm iin de dorudur. Burada da gene, tarih, hukuk, din vb. felsefesi, olaylar arasndaki tantlanmas gereken gerek balantnn yerine, filozofun beyninin trettii balanty koymaya, tarihi, btn iinde olduu gibi deiik blmlerinde de, fikirlerin, elbette ki yalnz filozofun kendisinin gzde tuttuu fikirlerin gitgide gelien gereklemesi olarak kavramaya dayanyordu. Bylece, tarih, bilinsiz, ama zorunlu olarak, nsel olarak saptanm belli bir lksel erek dorultusunda iliyordu, bu erek, rnein Hegelde, kendi mutlak .ikrinin gereklemesi idi, ve bu mutlak .ikre doru geri dn

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

47

olmayan gidi tarihsel olaylarn i zincirleniini oluturuyordu. Henz bilinmeyen gerek zincirleniin yerine bylece yeni bir bilinsiz ya da yava yava kendi kendinin bilincine varan gizemli bir Tanr konuyordu. yleyse, burada da, tpk doa alannda olduu gibi, gerek zincirlenileri aa kararak, yzeysel, yapma zincirlenileri dtalamak szkonusuydu; bu i de, sonu sonuna, insan toplumunun tarihinde egemen yasalar olarak kendilerini kabul ettiren genel hareket yasalarn bulmaya dayanyordu. Ne var ki, toplumun gelime tarihi, bir noktada, doann gelime tarihinden temelde deiik olarak kendini ortaya koyar. Doada insanlarn doa zerinde yapt kar etkiyi bir yana braktmz lde birbirleri zerinde etki meydana getirenler, yalnzca bilinsiz ve kr etmenlerdir ve genel yasa bu etmenlerin deiken oyunlar iinde belirir. Btn bu olanlardan hibir ey ister yzeyde gzlemlenebilen saysz grnr raslantlarda [sayfa 55] olsun, ister bu raslantlardan tevars eden ve dzenlilii dorulayan dorudan sonularda olsun bilinli istenen bir erek olarak meydana gelmez. Buna karlk, toplum tarihinde, etkin olanlar, yalnz, bilince sahip, dnp tanarak ya da tutku ile hareket eden ve belirli erekleri izleyen insanlardr; hibir ey bilinli bir maksat olmadan, istenen bir erek bulunmadan meydana gelmez. Ama bu ayrm, tarihsel aratrma bakmndan, zellikle calar ve olaylar tek balarna ele alndklarnda ne kadar nemli olursa olsun, tarihin aknn genel i yasalarn hkm altnda olduu gereinde hibir deiiklik yapmaz. nk, burada da, btn bireyler tarafndan bilinli olarak izlenen ereklere karn, genel bir biimde, yzeyde, grnte hkm sren raslantdr. Ancak istenen erek ok seyrek olarak gerekleir; ounlukla, izlenen ereklerin ou birbirleriyle aprazlar ve birbirlerine kar dururlar, ya kendileri nsel gerekleemez ereklerdir, ya da onlar gerekletirecek aralar henz yetersizdir. Byle olduu iindir ki, saysz bireysel irade ve eylemlerin atmalar tarihsel alanda, bilinsiz doa alannda hkm srmekte olana tpatp benzer bir durum yaratr. Eylemlerin erekleri istenmi ereklerdir, ama bu eylemleri gerekten izleyen sonular istenen sonular deillerdir, ya da balangta gene de gdlen amaca uyar gibi grnseler de, sonunda istenmi olanlardan bambaka sonulara varrlar. Bylece tarihsel olaylar da, ayn ekilde, byk apta raslantlarn hkm altnda grnrler. Ama raslant, yzeyde oynar grn-

48

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

d her yerde, daima gizli i yasalarn emri altndadr ve i, yalnzca bu yasalar bulup ortaya koymaktr. nsanlar, herbiri bilinli olarak istedikleri kendi amalarn izleyerek, bu tarih nasl bir biim alrsa alsn, kendi tarihlerini yaparlar, ve ite bu baka baka dorultularda etki yapan saysz iradenin ve bunlarn d [sayfa 56] dnya zerindeki eitli yanklarnn bilekesi, tarihi oluturur. yleyse burada da nemli olan saysz bireyin ne istediidir. rade, tutku ile ya da dnme ile belirlenir. Ama, kendileri de dorudan tutkuyu ya da dnmeyi belirleyen aralar ok deiik niteliktedir. Bunlar, gerek d nesneler, gerek lksel nitelikte gdler, yani hrs, gerek ve adalet dknl, kiisel kin ya da her eitten salt kiisel hevesler olabilirler. Ama bir yandan, tarih zerinde etkili olan ok sayda, bireysel iradenin, ounlukla, niyetlenilen sonulardan bsbtn baka sonulara sk sk dorudan kart sonulara gtrdklerini, ve dolaysyla, bunlarn gdlerinin, varlan sonal sonu bakmndan ancak ikincil bir nemleri olduunu grdk. te yandan, bu gdlerin de arkasnda gizli olan devindirici glerin neler olduunu ve etkin insanlarn beyinlerinde hangi tarihsel nedenlerin bu gdlere dntn kendi kendine sorabilir insan. Bu soruyu, eski materyalizm hibir zaman ortaya koymad. Bunun iindir ki, onun tarih anlay, bir tarih anlay olduu lde, znde klgcdr (pragmatique); her eyi eylemin gdlerine gre yarglar, tarihsel bir etki meydana getiren insanlar soylu olan ve soylu-olmayan ruhlar olarak ayrr, ve sonra da dzenli olarak soylularn hep aldandklarn, soylu olmayanlarn da galip geldiklerini saptar, eski materyalizme gre tarihin incelenmesinden hibir ders alnamayaca dncesi de bundan ileri gelir, ve bize gre ise, tarih alannda, eski materyalizm kendi kendisiyle uyumlu deildir, nk devindirici glerin ardnda ne olduunu, devindirici glerin kendi devindiricilerinin de neler olduklarn inceleyeceine, tarihte etkin lksel (idales) devindirici gleri son nedenler olarak alr. Tutarszlk, lksel devindirici gleri tanmakta deildir, ama onlarn belirleyici nedenlerine kadar daha ilerilere gitmemektedir. Buna karlk, [sayfa 57] tarih felsefesi, zellikle Hegel tarafndan sunulduu biimiyle, grnrdeki gdlerin ve ayrca tarihte insanlarn eylemlerini gerekten belirleyen gdlerin tarihsel olaylarn hi de son nedenleri olmadklarn ve bu gdlerin gerisinde baka belir-

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

49

leyici glerin bulunduunu ve asl bunlarn aratrlmasnn szkonusu olduunu kabul eder; ama o, bunlar, tarihin kendisinde aratrmaz, onlar daha ok dardan, felsefi ideolojiden alr, tarihe sokar. Hegel, rnein, Eski Yunanllarn tarihini kendi z i zincirlenii ile aklayaca yerde, ksaca, bu tarihin, gzel kiiliin biimlerinin ilenip hazrlanmasndan ve sanat yaptnn sanat yapt olarak gereklemesinden baka bir ey olmadn syler. Bu nedenle, Eski Yunanllar zerine pek ok gzel ve derin eyler syler, ama bu, bizim, bugn, bir szden fazla bir ey olmayan byle bir aklamayla artk yetinemememize engel olmaz. Dolaysyla, insanlarn tarihsel eylemlerinin gdleri ardnda bilerek ya da bilmeyerek, belirtmek gerekir ki ok kez bilmeyerek bulunan ve gerekte tarihin en son devindirici glerini meydana getiren devindirici gleri aratrmak szkonusu ise de, ne kadar nl, ne kadar sivrilmi olurlarsa olsunlar, bireylerin gdleri, byk ynlar, tmyle halklar ve her halk iinde de btn kitlesiyle snflar harekete geiren gdler kadar ve gene bu geni ynlar geici bir kaynamaya, abucak snen saman alevi gibi parlamaya deil de, kalc, srekli, byk bir tarihsel dnmle sonulanan bir eyleme gtren gdler kadar szkonusu olamazlar. Burada, ak ya da bulank bir biimde, dorudan ya da ideolojik ve hatta tanrsallatrlm bir biimde, eylem halindeki ynlarn ya da onlarn liderlerinin byk adam denilenler bunlardr dncesinde bilinli gdler olarak [sayfa 58] yansyan devindirici nedenleri aydnla karmak ite bizi baka baka alarda ve baka baka lkelerde olduu gibi tarihin tm zerinde de egemen olan yasalarn izi zerine gtrebilecek tek yol budur. nsanlar harekete geiren ne varsa, hepsi zorunlu olarak onlarn beyninden geer, ama bunun beyinde alaca biim, koullara ok baldr. iler, 1848de, Ren blgesinde yaptklar gibi makineleri artk dpedz krp dkmedikleri gnden beri kapitalist makinelemeyle hi de barm deildirler. Ama, daha nceki btn dnemlerde, tarihin bu devindirici nedenlerinin aratrlmas balarn ve bunlarn etkilerinin iie gemi olmalar durumundan ve rtl nitelikleri yznden hemen hemen olanaksz olduu halde, amz, bu zincirlenileri o kadar yalnlatrmtr ki, bilmece zlebilmitir. Byk sanayiin utkusundan beri, yani en azndan 1815 bar antlamalarndan bu

50

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

yana, ngilterede btn siyasal savamn, iki snfn, toprak aristokrasisi (landed aristocracy) ile burjuvazinin (middle class) egemenlik iddialarnn evresinde dnd hi kimse iin bir sr deildir. .ransada, Burbonlarn geri dn iledir ki ayn olgunun bilincine varlmtr; Thierryden, Guizot, Mignet ve Thierse kadar, Restorasyon dneminin tarihileri, her yerde, bunu, ortaadan bu yana btn .ransz tarihini anlamaya izin veren anahtar olarak gsterirler. Ve, 1830dan beri de, ii snf, proletarya, bu iki lkede iktidar iin savaan bir nc olarak tannmtr. Durum o kadar yalnlatrlmt ki, bu byk snfn savamlarnda onlarn karlarnn atmasnda modern tarihin devindirici gcn hi deilse bu en ileri iki lkede grmemek iin kastl olarak gzlerini kapamak gerekiyordu. Ama bu snflar nasl olumutu? lk bakta daha eskiden feodal olan byk toprak mlkiyetine, hl hi deilse balangta siyasal nedenlere, zor yoluyla kendine [sayfa 59] maletmeye dayanan bir kken yklenebilirdiyse de, bu, burjuvazi ve proletarya iin artk olanakl deildi. Burada, iki byk snfn kkeni ve gelimesi, ak ve elle tutulabilir bir biimde, salt ekonomik nedenlerden ileri gelmi olarak grnyordu. Ve toprak mlkiyeti ile burjuvazi arasndaki savamda, bir o kadar burjuvazi ile proletarya arasndaki savamda da, en bata ekonomik karlarn szkonusu olduu da besbelliydi; siyasal iktidar, ancak bu karlarn gereklemesine basit bir ara olarak hizmet etmek durumundayd. Burjuvazi ve proletarya, her ikisi de, ekonomik koullarn, daha dorusu, retim tarznn dnm sonucu olumulard. Bu dnm, ilkin lonca tezghndan manfaktre, manfaktrden de makineler kullanan, su buhar ile ileyen ve bu iki snf gelitirmi olan byk sanayie geitir. Bu gelimenin belli bir aamasnda, burjuvazi tarafndan harekete geirilen yeni retici gler en bata, iblm, pek ok sayda dank iilerin [Teilarbeiter] bir tek manfaktr iinde biraraya toplanmalar, bu gler tarafndan yaratlan deiim koullar ve gereksinmeler, tarihten gelen ve yasalarn onaylad mevcut retim dzeniyle, yani feodal toplumsal dzenin lonca ayrcalklaryla ve saysz kiisel ve yerel (ayrcalkl olmayan katmanlar iin de o lde engel meydana getiren) ayrcalklarla badamaz duruma geldiler. Burjuvazi tarafndan temsil edilen retici gler feodal toprak sahipleri ve lonca ustalar tarafndan temsil edilen

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

51

retim dzenine kar ayaklandlar. Sonucunu biliyoruz. .eodal balar, ngilterede gitgide, .ransada bir hamlede koparld, Almanyada henz iin sonuna varlmad. Ama nasl ki gelimenin belli bir aamasnda, manfaktr, feodal retim tarz ile atmaya girdiyse, imdi de ayn ekilde, byk sanayi feodal retimin yerini alan burjuva retim dzeni ile atmaya girmitir. Bu dzenle, kapitalist retim tarznn dar erevesiyle balanm bulunan [sayfa 60] byk sanayi, bir yandan tmyle halkn byk ynnn gittike artan proleterlemesine yol aarken, te yandan srm olanaksz, gittike daha nemli miktarda retim yaratr. Ar retim ve ynlarn yoksulluu, herbiri tekinin nedeni olmak zere, ite byk sanayiin sonucu olan ve kanlmaz olarak retim tarznn dnmesiyle retici glerin zgrln gerektiren anlamsz eliki budur. yleyse, hi deilse modern tarihte, btn siyasal savamlarn snf savamlar olduklar ve snflarn btn kurtulu savamlarnn, zorunlu olan siyasal biimlerine karn nk her snf savam bir siyasal savamdr son tahlilde ekonomik kurtuluun evresinde dndkleri tantlanmtr. Dolaysyla, devlet, siyasal dzen, hi deilse burada, ikincil eyi ve uygar toplum, ekonomik ilikiler, alan, belirleyici eyi oluturur. Hegelin kendisinin de onaylad eski geleneksel anlay, devleti belirleyici e, uygar toplumu ise bu birincisi tarafndan belirlenen e olarak gryordu. Grnte byledir. Nasl ki tek bana braklm bir insanda, faaliyetlerinin btn devindirici gleri, onu harekete geirmek iin zorunlu olarak beyninden gemeli, onun iradesinin drtlerine dnmeliyse, ayn ekilde, uygar toplumun btn gereksinmeleri de iktidardaki snf hangisi olursa olsun herkese kendilerini yasa biiminde dayatmalar iin devletin iradesinden gemelidirler. in kendiliinden anlalan biimsel yan budur; sorun, yalnzca salt biimsel olan bu iradenin bireyin olduu gibi devletin iradesinin de ieriinin ne olduu ve bu ieriin nereden geldii, neden zellikle u eyin deil de bu eyin istendii sorunudur. Eer bunun nedenini arayacak olursak, modern tarihte, devlet iradesinin, btn iinde, uygar toplumun deiken gereksinmeleri ile, u ya da bu snfn stnlyle, son tahlilde, retici glerin ve deiim ilikilerinin gelimesiyle belirlendiini buluruz: [sayfa 61] Ama eer bizim modern amzda bile, devlet, ok byk

52

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

retim ve iletiim aralaryla, bamsz bir gelimesi olan bamsz bir alan oluturmuyorsa, ve eer, tersine, onun gelimesi gibi varl da, son tahlilde, toplumun ekonomik varlnn koullaryla aklanyorsa, bu durum, insanlarn maddi yaamnn retiminin henz bu zengin kaynaklardan yararlanamad ve dolaysyla bu retimin zorunluluunun insanlar zerinde daha da byk bir egemenlik kurmu bulunduu btn daha nceki dnemler iin ok daha doru olmaldr. Eer, bugn hl byk sanayi ve demiryollar anda, devlet, znde, retim zerinde egemen olan snfn ekonomik gereksinmelerinin younlam biimde yanssndan baka bir ey deilse, bir insan kuann maddi gereksinmelerinin karlanmas iin btn yaamnn bugn bizim verdiimizden ok daha byk bir blmn ayrmak zorunda olduu ve dolaysyla ekonomik gereksinmelere bugn bizim olduumuzdan daha da baml bulunduu dnemde, egemen snfn ekonomik gereksinmelerinin daha byk lde bir yanss olmalyd. Gemi alarn tarihinin incelenmesi, konunun bu ynyle ciddi olarak urar uramaz, bunu gereinden fazla dorular. Ama bunu imdi burada ileyemeyiz. Eer devlet ve kamu hukuku, ekonomik koullarla belirlenmi iseler, aslnda, belli koullar iinde bireyler arasnda varolan normal ekonomik ilikileri onaylamaktan baka bir ey yapmayan medeni hukuk iin de bu durum elbette ki ayndr. Ama bunun olu biimi ok eitli olabilir. ngilterede olduu gibi, btn ulusal gelimeye uygun olmak zere, eski feodal hukuk biimleri, byk blmyle onlara burjuva bir ierik vermek, hatta dorudan feodal adna burjuva bir anlam yaktrmak suretiyle alkonulabilir, ama ayrca, Bat Avrupa ktas zerinde olduu gibi, dnyada meta reticisi bir toplumun [sayfa 62] ilk dnya hukuku olan Roma hukuku basit meta sahipleri arasndaki btn bellibal hukuksal ilikileri (satc ve satn alc, borlu ve alacakl, szleme, hisse senedi vb.) kyaslanamayacak kadar hassas ileyii ile birlikte temel olarak alnabilir. Bunu yaparken de, henz kk-burjuva ve yar-feodal bir toplumun yarar iin, bu hukuk, ya adl uygulama yoluyla basit olarak bu toplumun dzeyine getirilir (kamu hukuku), ya da szmona bilgili ve ahlk hukukularn yardmyla yeniden elden geirilir ve o toplumsal duruma uygun den, bu koullarda hukuk asndan bile kt olacak ayr bir yasa haline getirilebilir (rnein,

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

53

Prusya Landrecht [hukuku]). Ama bir de, byk bir burjuva devrimden sonra, gene tam bu Roma hukuku temel alnmak zere, .ransz Code Civili [medeni yasa] kadar klsik olan bir burjuva toplum yasas hazrlanabilir. Dolaysyla, burjuva hukukunun hkmleri, toplumun ekonomik varlk koullarnn hukuksal bir biimde ifadesinden baka bir ey deilse de, bu, koullara gre, iyi ya da kt bir ekilde yaplabilir. Devlet, insan zerindeki ilk ideolojik g olarak kendini gsteriyor bize. Toplum, d ve i saldrlara kar, ortak karlarn savunmak zere kendi kendine bir organizma yaratr. Bu organizma devlet iktidardr. Devlet daha doar domaz, kendini toplumdan bamsz klar, ve belli bir snfn organizmas haline geldii lde ve bu snfn egemenliini dorudan doruya stn kld lde, bu bamszl daha da byk olur. Ezilen snfn egemen snfa kar savam, zorunlu olarak siyasal bir savam haline, ilkin bu snfn siyasal egemenliine kar yrtlen bir savam haline gelir; bu siyasal savamn ekonomik temeli ile olan ilikisinin bilinci bulanklar, ve hatta bsbtn kaybolabilir. Ama, bu savama katlanlarda, tamamyla bu bilin kaybolmasa bile, tarihilerin kafasnda hemen hemen her zaman kaybolur. Roma [sayfa 63] cumhuriyetinin barndaki savamlara ilikin btn eski kaynaklar iersinde, gerekte szkonusu olan eyin toprak mlkiyeti olduunu bize aka ve kesinlikle syleyen tek kaynak Appiendir. u var ki, devlet bir kez toplum karsnda bamsz bir g haline geldi mi, kendisi de, artk yeni bir ideoloji yaratr. Meslekten politikaclar, kamu hukuku kuramclar, zel hukukular, gerekte, ekonomik olaylarla olan balanty hileyle rtbas ederler. Her zel durumda, ekonomik olgular, yasa biiminde onaylanmak iin hukuksal konular biimini almak zorunda olduklarndan, ve ayn zamanda, daha nceden yrrlkte olan btn hukuk sistemini hesaba katmak gerektiinden, hukuksal biim, her ey olmak, ekonomik ierik ise hibir ey olmamak durumundadr. Kamu hukuku ve zel hukuk, kendi bamsz tarihsel gelimeleri olan, kendi balarna sistemli bir aklamaya elverili ve btn i elikilerin tutarl bir biimde elenmi olmalar nedeniyle byle sistemli bir aklamadan vazgeemeyen zerk alanlar olarak ele alnrlar. Daha da yksek, yani kendi maddi ekonomik temellerinden daha da uzaklam ideolojiler, felsefe ve din biimini alrlar.

54

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

Burada, tasarmlarn kendi maddi varlk koullar ile balants, arac halkalar yznden, gittike daha karmak, gittike daha karanlk bir durum alr. Ama gene de bu balant vardr. Nasl ki, btn Rnesans a, 15. yzyln ortalarndan bu yana kentlerin, dolaysyla burjuvazinin zsel bir rn olduysa, o zamandan beri uykusundan uyanm olan felsefe de ayn ekilde burjuvazinin rn olmutur. .elsefenin ierii, aslnda byk burjuvazi haline gelen kk ve orta burjuvazinin gelimesine uygun den fikirlerin felsefi ifadesinden baka bir ey deildi. Ekonomi politiki olduklar kadar felsefeci de olan son yzyln ngiliz ve .ranszlarnda bu durum aka ortaya kar, ve Hegel okulunun [sayfa 64] durumuna gelince, bunu daha yukarda gstermitik. Bununla birlikte, din zerinde biraz daha duralm, nk maddi yaamdan en uzak olan ve ona en yabanc grnen dindir. Din, henz aa zerlerinde yaadklar ok eski alarda, insanlarn, kendi doalarna ve kendilerini kuatan d doaya ilikin en ilkel yanlglaryla dolu tasarmlarndan domutur. Ama her ideoloji, bir kere olutuktan sonra, verilmi belli tasarm eleri temeli zerinde geliir ve onlar ilemeye devam eder; yoksa o bir ideoloji olamazd, yani fikirleri, bamsz bir biimde gelien ve yalnz kendi z yasalarna bal olan zerk kendilikler olarak ele alamazd. Beyinleri iinde bu zihinsel srecin srp gittii, insanlarn maddi yaam koullarnn, sonunda, bu sreci belirledii, bu kiiler iin zorunlu olarak bir bilinmez olarak kalr, yoksa bu, btn ideolojinin sonu olurdu. Bundan dolay, akraba her halk grubu iin ou kez ortak olan bu ilkel dinsel tasarmlar, bu grubun blnmesinden sonra, her halk, kendi payna den varlk koullarna gre, zel bir biimde geliir, ve bu sre, bir dizi halk gruplarnn, zellikle de ar grubun (Hint-Avrupa grubunun) karlatrmal mitolojileri ile ayrntl bir biimde ortaya konmutur. Her halkta bu biimde oluan tanrlar, egemenlikleri, korumak zorunda olduklar ulusal topraklarn snrlarn amayan ulusal tanrlard ve bu ulusal topraklarn snrlar tesinde baka tanrlar itiraz kabul etmeyen bir egemenlie sahiptiler. Bu tanrlar da, ancak, ulus varln srdrd srece tasarmda yaamlarn srdrebiliyorlard; ve ulusla birlikte onlar da kayboldular. Eski uluslarn bu yok oluuna, Roma mparatorluunun ortaya k yol at; biz, burada, Roma mparatorluunun kuruluunun ekonomik koullarn inceleme durumun-

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

55

da deiliz. Eski ulusal tanrlar, ancak Roma sitesinin dar snrlarna gre yontulmu olan Roma tanrlar bile, geersiz hale geldiler. Dnya [sayfa 65] imparatorluunu evrensel bir dinle tamamlamak gereksinmesi, Romaya, yerli tanrlarn yannda, birazck saygya deer btn yabanc tanrlar da kabul ettirmek ve onlara birer tapnak salamak ereiyle yaplan giriimlerde aka kendini gsteriyordu. Ama yeni bir evrensel din, bu ekilde, imparatorluk kararnameleri ile yaratlamaz. Yeni evrensel din, hristiyanlk, daha o zamandan, genellemi dou tanrbilimi, zellikle musevi tanrbilimiyle, bir de halk arasnda yaylm biimiyle Yunan felsefesinin, zellikle de stoacln birlemesi sonucu gizli olarak olumutu bile. Hristiyanln balangtaki grnmn bilmek iin, her eyden nce, ok ayrntl, titiz aratrmalara girimek gerekir, nk hristiyanln bile aktarlan resmi biimi, onun devlet dini haline geldii ve znik Konsili[15] tarafndan bu amaca uyarland zaman ald biimiydi. Tek bana, douundan ancak 250 yl sonra devletin dini haline gelmi olmas bile, onun, ann koullarna uygun dtn tantlamaktadr. Hristiyanlk, ortaada, feodalite gelitike, tam bir feodal hiyareri ile birlikte feodaliteye uygun den bir din haline dnt. Ve burjuvazi ortaya kt zaman, ilkin .ransann gneyinde Albi blgesi halk arasnda,[16] bu blge kentlerinin en byk bir gnen iinde bulunduklar bir ada, feodal katoliklie kar bir sapknlk olarak protestanlk geliti. Ortaa, btn teki ideoloji biimlerini: felsefeyi, siyaseti, hukuk bilimini, tanrbilimin bir eki haline getirmi, bunlar tanrbilimin birer altblm yapmt. Bylece her toplumsal ve siyasal hareketi tanrbilimsel bir biim almaya zorluyordu; byk bir frtna koparmak iin, ynlarn yalnzca dinle beslenen kafasna kendi z karlarn dinsel bir kisve altnda sunmak gerekiyordu. Nasl ki, daha balangtan itibaren, burjuvazi, kentlerde, mlk sahibi olmayan ve bilinen hibir katmana ait bulunmayan ve gelecekteki proletaryann habercileri olan bir [sayfa 66] plebyenler, gndelikiler ve her trl hizmet grevlileri ordusunu yaratt ise, ayn ekilde, bu ilk mezhep de, bir lml burjuva mezhebi ve bir de bu burjuva mezhebinden olanlarn bile nefret ettikleri devrimci plebyenler mezhebi olarak abucak ikiye blnd. Protestan mezhebinin yklmazl, ykselen burjuvazinin yenilmezliine uygun dyordu; burjuvazi yeteri kadar kuvvetlenince,

56

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

o zamana kadar hemen hemen yerel bir nitelii olan feodal soylulua kar savam da ulus apnda boyutlara varmaya balad. lk byk eylem Almanyada oldu; bu eyleme Reform ad verildi. Burjuvazi, ayaklanan teki katmanlar: kentlerin plebyenlerini, krlarn kk soylularn ve kylleri, ne kendi sanca altnda toplayabilecek kadar gl, ne de yeterince gelimi idi. lk yenilen soyluluk oldu; kyller, btn bu devrimci hareketin en yksek noktasn meydana getiren bir isyanla ayaklandlar; kentler onlar yalnz brakt ve bylelikledir ki, devrim, prenslerin ordular karsnda dayanamayp ezildi, durumdan en byk yarar da bu prensler elde ettiler. Bundan byle, Almanya, yzyl boyunca tarihte zerk bir biimde rol alan lkeler safndan silinecektir. Ama, Alman Lutherin yannda bir de .ransz Calvin vard. Calvin, tam bir .ransz katl ile Reformun burjuva niteliini n plana koydu ve Kiliseyi cumhuriyetletirdi ve demokratlatrd. Luterci reform, Almanyada olduu yerde sayar ve lkeyi ykma gtrrken, kalvenci reform, cumhuriyetilere, Cenevrede, Hollandada, skoyada bir bayrak olarak hizmet etti, Hollanday, spanyann ve Alman imparatorluunun boyunduruundan kurtard ve ngilterede gemekte olan Burjuva Devrimin ikinci perdesinin ideolojik giysisini salad. Burada kalvencilik, an burjuvazisinin karlarnn gerek bir dinsel klf olarak belirir, onun iin 1689 devrimi, soyluluun bir blm ile burjuvazi arasnda bir uzlamayla [sayfa 67] sonuland zaman, kalvencilik btnyle kabul edilmedi.[17] ngiliz ulusal kilisesi yeniden daha nceki biimiyle kral papa olmak zere katolik kilisesi olarak deil de bir hayli kalvenletirilmi olarak yeniden kuruldu. Eski ulusal kilise, katoliklerin neeli pazarn kutlam kalvencilerin hznl pazar ile savamt, burjuvalam yeni kilise bugn hl ngiltereyi sslemekte olan kalvenci pazar getirdi. .ransada, kalvenci aznlk, 1685te ezildi,[18] katoliklie dndrld ya da lkeden srld. Ama bu neye yarad? Daha o dnemde zgr dnceli Pierre Bayle ibandayd, ve, 1694te Voltaire dodu. Louis XIVn despota tutumu, .ransz burjuvazisi iin, devrimini dine bulamadan salt siyasal bir biimde, yani gelimi burjuvaziye yaraan tek biimde gerekletirmesini kolaylatrmaktan baka bir ie yaramad. Ulusal meclislerde yer alanlar protestanlarn yerine zgr dnceliler oldu. Bylece hristiyanlk son aamasna girmi bulunuyordu. Herhangi ilerici bir snfn

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

57

zlemlerine gelecekte ideolojik bir klf hizmeti grecek yetenekten yoksun bir hale gelmiti; gitgide egemen snflarn tekellerinde olan bir mlkiyet oldu, ki bu snflar, onu, aa snflarn dizginlerini elde tutmak iin basit bir ynetim arac olarak kullanyorlard. unu da kaydedelim ki, deiik snflarn herbiri kendine uygun gelen dini kullanr: toprak aristokrasisi katolik cizvitliini ya da protestan ortodoksluunu, liberal ve radikal burjuvazi rasyonalizmi ve bu baylarn herbirinin kendi dinlerine inanmalar ya da inanmamalar hibir eyi deitirmez. yleyse gryoruz ki, btn ideolojik alanlarda gelenek byk bir tutucu g olduu gibi, din de, bir kez olutuktan sonra, her zaman geleneksel bir z ierir. Ama, bu zde meydana gelen deiiklikler, snf ilikilerinden, dolaysyla bu deiiklikleri yapan insanlar arasndaki [sayfa 68] ekonomik ilikilerden ileri gelir. Bu kadar burada yeter. Buraya kadar sylediklerimizde, besbelli ki, ancak marksist tarih anlaynn genel bir taslan izmek ve olsa olsa baz aydnlatmalar yapmak szkonusu olabilir. Bunun tantlanmasn gene tarihin kendisine dayanarak yapmak gerekir ve bu konuda unu pekl syleyebilirim ki, baka yazlar bu anlay daha imdiden yeterince salamlatrmlardr. Ama bu anlay, tarih alannda felsefeye son vermitir, tpk diyalektik doa anlaynn da her eit doa felsefesini gereksiz olduu kadar olanaksz klmas gibi. Her alanda, artk, kafasnda birtakm zincirleniler kurup tasarlamak deil, ama onlar olaylarn iinde bulup karmak szkonusudur. Byle yaplnca, doadan ve tarihten srp atlan felsefeye, ancak salt dnce alan, demek ki, dnme srecinin kendi yasalarnn retisi, yani mantk ve diyalektik kalyor, o da salt dnce alannn hl varln srdrmesi lsnde. 1848 devrimi ile birlikte kltrl Almanya, teoriye yol verdi ve pratie geti. El emeine dayanan kk sanayi ve manfaktrn yerini, gerek byk sanayi ald: Almanya dnya pazar zerinde yeniden ortaya kt. Yeni kk Alman mparatorluu,[19] hi deilse en gze batan bozukluklar ortadan kaldrd, bu bozukluklar yznden, o zamana kadar, kk devletler sistemi, feodalitenin kalntlar ve brokratik ekonomi, bu gelimeyi engellemilerdi. Ama kurgu (spculation), tapnan esham borsasna kurmak zere filozofun alma odasndan gitgide daha ok uzaklatka, kltrl

58

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

Almanya, en byk siyasal gerileme dneminde Almanyann an olmu olan o byk teorik anlayn elde edilen sonu pratikte yararlanlabilir olsun ya da olmasn, polis ynetmeliine kar olsun ya da olmasn, salt bilimsel aratrma anlayn yitiriyordu. Kukusuz resmi Alman doa bilimi, zellikle ayrntl aratrmalar alannda, ann dzeyinde kalmaktadr, [sayfa 69] ama daha imdiden, Amerikan Science dergisi, hakl olarak, imdiki halde, tek tek olgularn byk zincirlenileri ve bunlarn yasa olarak genelletirilmesi alanndaki kesin ilerlemelerin, eskiden olduu gibi artk Almanyada deil, ngilterede ok daha fazla yapldna iaret ediyor. Ve felsefe de dahil, tarihsel bilimler alannda, eski uzlamaz teorik zihniyet, klasik felsefe ile birlikte, bo bir semecilie, kariyer ve gelir kayglarna yer verme ve en baya bir ikbal avclna kadar dmek zere gerekten tamamyla yok oldu. Bu bilimin resmi temsilcileri, burjuvazinin ve bugnk devletin iln edilmi ideologlar oldular ama burjuvazinin de, devletin de, ii snf ile aka muhalefet halinde olduklar bir dnemde. Ve ancak ii snf iindedir ki, Alman teorik zihniyeti dokunulmam olarak durmaktadr. Onu oradan karp atmak olanakszdr; orada kariyer dncesi, kr peinde koma dncesi, yukarnn iyiliki koruyuculuu dncesi yoktur; tersine, bilim, ne denli uzlamazlkla ve nyargsz olarak i grrse, o kadar ii snfnn karlar ve zlemleri ile uyum iinde bulunuyor. Btnyle toplum tarihini anlamaya olanak veren anahtar, emein gelimesinin tarihinde bulan yeni eilim, hemen ii snfna seslenmeyi yeledi, resmi bilimde ne arad ne de umduu kavray ii snfnda buldu. Alman ii hareketi, klasik Alman felsefesinin mirassdr.[sayfa 70]

1886 balarnda yazlmtr Die Neue Zeit, n 4 ve 5, 1986da yaymlanm ve ayr basm 1888de Stuttgartda yaplmtr.

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

59

AIKLAYICI NOTLAR

[1] Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu balkl yaz, marksizmin en nemli yaptlarndandr. Engels, burada diyalektik ve tarihsel materyalizmin esaslarn sistematik biimde anlatr. Bilimsel komnizmin felsefi kaynaklarn, zellikle Hegelde diyalektik yntemi ve .euerbachn felsefesinde materyalizmi eletirel bir incelemeden geirir, marksist felsefe ile hem Hegelin idealist diyalektiinin, hem de .euerbachn metafizik materyalizminin aldna, ve bunlarn ortadan kalktna, felsefi dncenin gelimesinde yeni bir dnemin baladna iaret eder. Bununla ilgili olarak Engels, tm felsefenin temel konusunun dnce ve varlk ilikisi sorunu olduu gereini formle eder. Bu sorunun yantlanmasnn, materyalistler ve idealistler ayrm iin bata gelen lt gsterdiini kantlar. Engels, bu almas ile, uluslararas ii hareketinde marksizmin yerlemesi bakmndan llemeyecek kadar deerli bir i yapmtr. Bu alma, ii snfnn, bilimsel dnya grnn ve devrimci snf partisinin ayrlmaz bir btn meydana getirdii ve burjuva felsefeye kar onun yrtt savam iin ok iyi bir teorik temel olduu bilinci ile ii snfnn donanmasnda nemli bir katk olmutur. Yaz 1886 Nisan ve Maysnda Neue Zeitta yaynland; 1888de bir bror olarak kt. [2] Sz edilen, ancak yzyln banda ele geen ve tmyle ilk kez 1933 ylnda, Marx-Engels-Lenin Enstitsnn almalaryla baslan Alman deolojisidir.

60

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

[3] Engels, burada, Heinen, Zur Geschichte der Religion und Philosophie in Deutschland (Almanyada .elsefe ve Din Tarihine Katk) adl yaptn ima ediyor. .ransz halkna sunulan bu kitapta, Heine, Alman felsefesinin ve bu felsefenin zamannda oynad roln bir karakteristiini veriyordu. [4] Napolona kar kurtulu savalar denilen savalar srasnda Prusya kral, uyruklarna bir anayasal dzeni kabul etmeyi vaat etmiti. Bu vaat hibir zaman yerine getirilmedi. [5] 1838-1843 yllarnda A. Ruge ve Th. Echtermeyer tarafndan kartlan sol-hegelcilerin dergisi. [6] Strauss, bu kitapta, say bir tanr olarak deil, ama byk bir tarihsel kiilik olarak sunar, ncilin anlatlarn hristiyan topluluklar iinde hemen hemen bilinsiz bir biimde ortaya kan mitler olarak alr. Bruno Bauer, Strauss eletirisinde, onu, mitlerin yaratlmasnda bilincin roln tanmamazlktan gelmekle sular. [7] 1845te yaynlanan ve Marks ve Engels tarafndan Alman deolojisinde eletirilen Biricik ve zellii adl kitap ima ediliyor. [8] Engels 1883te Londrada yaynlanan u kitab kastediyor: Among the Indians of Guiana: seing sketches, chiefly anthropologie, from the interior of British Guiana, Everard .erdinand im Thurn. [9] Hegelin yapt, btnyle, Hume ve Kant felsefesinin bir eletirisidir. zellikle Mantk adl kitabnda bu konu zerinde fazlasyla durmutur. [10] Burada kastedilen, gkbilgini Johann Galile tarafndar 1846da kefedilen Neptun gezegenidir. [11] Daha 1745te Lomonossov tarafndan rtlen filojistik teorisine gre yanma olaynn z, yanan cisimden flojiston denilen varsayl (farazi) bir baka cismin kp gitmesine dayanyordu. Lavoisier, ngiliz kimyacs Priestleyin aratrmalarna dayanarak, 18. yzyln sonunda, doru teoriyi kurdu. Yanma, iki cismin yarmas deil ama, yanan cismin oksijenle birlemesinden ibarettir. [12] Deizm (yaradanclk), dnyann yaratcs olarak bir tanry tanyan, ama dnyann daha sonraki gelimesi zerinde bu tanrnn herhangi bir etkisi olduunu kabul etmeyen bir din felsefesi grdr. [13] Prusyallarn Sadowa zaferi (3 Temmuz 1866) burjuva Alman tarihileri tarafndan kltrn ve eitimin zaferi olarak iln edilmitir. Sadowa zaferi, Prusyal retmenin zaferidir diyen nl sz onlar yaratmlardr. [14] Yunan mitolojisine gre cehennem yarglarndan biri, Zeusun olu, Minosun kardei. [15] 325 ylnda toplanan znik Konsili, Roma mparatorluunun hristiyan kilisesinin ilk dnyasal konsili, tm hristiyanlar iin balayc olan bir inanlar sistemi hazrlamt, bu sistemin tannmamas devlete kar iIenmi bir su olarak cezaya neden oluyordu. [16] AlbigenzerIer, 12. ve 13. yzylda Gney .ransa ve Kuzey talyada ok yaylm, merkezi gney .ransa kenti Albi olan dinsel bir tarikatn yeleriydi. Bunlar, ticaret ve zanaatla uraan kent insanlarnn feodalizme kar protestosunu dinsel biimde dile getiriyorlard. Yirmi yl sren bir savala, ve gaddarca misillemelerle hareket bastrlmt.

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Sonu

61

[17] 1688-1689 yllarnda Stuartlar hanedannn devrilii gerekleti ve krallk iktidar Wilhelm III von Oraniene geti. Bu iktidar darbesi, burjuvakapitalist ilikilerin yerlemesine ve bunlarn parlamentoya baml, bir anayasal monari ile gvenceye balanmasna yardm etti. [18] 1865te, Louis XIV, Henri IVn 1598de protestanlara tapnma zgrl ve hak eitlii verdii Nantes .ermann yrrlkten kaldrd. [19] 1871de Prusyann egemenlii altnda kurulmu ve Almanca konuan btn lkeleri kapsamayan Alman imparatorluu.

62

.riedrich Engels Ludwig .euerbach ve Klasik Alman .elsefesinin Son

You might also like