You are on page 1of 77

T.C.

DOKUZ EYLL NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS FELSEFE VE DN BLMLER ANABLM DALI YKSEK LSANS TEZ

BUDZM ve HIRISTYANLIIN RUHBANLIK ANLAYII KARILATIRMALI BR ARATIRMA

znur GDER

Danman Prof. Dr. Ali hsan YTK

ZMR 2006

YEMN METN

Yksek Lisans Tezi olarak sunduum Budizm ve Hristiyanln Ruhbanlk Anlay Karlatrmal Bir Aratrma adl almann, tarafmdan, bilimsel ahlak ve geleneklere aykr decek bir yardma bavurmakszn yazldn ve yararlandm eserlerin bibliyografyada gsterilenlerden olutuunu, bunlara atf yaplarak yararlanlm olduunu belirtir ve bunu onurumla dorularm.

Tarih 23/11/2006 znur GDER

YKSEK LSANS TEZ SINAV TUTANAI


rencinin Ad ve Soyad Anabilim Dal Program Tez Konusu Bir Aratrma Snav Tarihi ve Saati : znur GDER : Felsefe ve Din Bilimleri : : Budizm ve Hristiyanln Ruhbanlk Anlay Karlatrmal :

Yukarda kimlik bilgileri belirtilen renci Sosyal Bilimler Enstitsnn .. tarih ve . Sayl toplantsnda oluturulan jrimiz tarafndan Lisansst Ynetmeliinin 18.maddesi gereince yksek lisans tez snavna alnmtr. Adayn kiisel almaya dayanan tezini . dakikalk sre iinde savunmasndan sonra jri yelerince gerek tez konusu gerekse tezin dayana olan Anabilim dallarndan sorulan sorulara verdii cevaplar deerlendirilerek tezin, BAARILI DZELTME RED edilmesine * ** OY BRL ile OY OKLUU ile karar verilmitir.

Jri tekil edilmedii iin snav yaplamamtr. renci snava gelmemitir. * Bu halde adaya 3 ay sre verilir. ** Bu halde adayn kayd silinir. *** Bu halde snav iin yeni bir tarih belirlenir.

*** **

Evet

Tez burs, dl veya tevik programlarna (Tba, Fullbrightht vb.) aday olabilir. Tez mevcut hali ile baslabilir. Tez gzden geirildikten sonra baslabilir. Tezin basm gereklilii yoktur.
JR YELER Baarl Baarl Baarl Dzeltme Dzeltme Dzeltme Red Red Red MZA .. .......... .

ii

ZET Ruhbanlk, yalnzlkla karakterize edilen mnzevi bir hayat formudur. Keiler ise, dnyadan el-etek ekip yalnzla gmlen, kendisiyle mnasebeti olan herkesten tamamen soyutlanm bir ekilde yaayan insanlardr. nziva hayatnn ortaya knda bir kiinin hayatn dini yaantya adama arzusu yatmaktadr. Mnzevilik tanrya adanm hayat tarznn en saf ve en kusursuz ekli olarak kabul edilebilir. Tanrya ulama uruna kendilerini llerin sszlna terk ederek sofu bir hayat yaayan mnzevilerin ou, yamur sezonu boyunca bir yere snma ihtiyac hissetmitir. Ayrca, bir keiin tek bana yaamasndan doabilecek tehlikeler sebebiyle birlikte yaama ihtiyac hasl olmu, bir ndere balanlarak mnzevi kolonileri oluturulmu ve ayn kurallara tabi olunarak bir tarikat hayatnn btn zellikleri (yoksulluk, ile, bekarlk, sessizlik v.s.) uygulanmaya allmtr. nziva hayat srdren insanlarn dzenli bir geliri olmad iin halkn kendilerine salad imkanlarla hayatlarn srdrmeye almlardr. Mnzeviler, yardmsever insanlarn kendilerine hediye ettii tarla ve bahelere snaklar yapmak suretiyle manastr hayatnn temelini atmlardr. Mnzevilerin gezici hayat terk ederek daha gvenli olan manastrlara ynelmesi ve bir takm insanlarn bizzat kendilerini ya da ocuklarn buralara adamasyla manastrlar daha da yaylmtr. lk manastr yaklak olarak MS. 320 yllarnda Pachomius kurmutur. Ayrca o, manastrlar gerek bir dinsel rgt haline getiren kiidir. Tarih srecinde Budizm ve Hristiyanlkta merkezi bir yer edinen manastrlarn byk ounluu, aa yukar ayn form ya da geleneklere sahiptir. Dolaysyla yukarda ifade ettiimiz benzer zellikler sz konusu her iki dinde de ortaktr. Budizmde olduu kadar Hristiyanlkta da nemli olan ruhbanln Hristiyanla ait bir hayat tarz olup olmad tartla gelmitir. Fakat Hristiyan ruhbanl, Batllar tarafndan, Hristiyan ilkeleri nda gelien ve Hristiyan topranda olgunlaan bir bitki olarak grlmtr.

ANAHTAR KELMELER : 1- Kei, 2- Mnzevi, 3- Yalnzlk, 4- Manastr.

iii

ABSTRACT Monasticism is a form of monastic life characterized by solitariness. Monks retired from the world into solitute. They live labour apart from all intercourse with it and in complete isolation.The birth of monasticism in general and of eremitism in particular is the desire to consecrate ones whole life to religius experience .So, monasticism regarded as the purest and most perfect from of a life consecrated to God. Monks living a more austere life in the world, and during Vassa, the season of the rains it cumbent upon them to remain in a definite place on a permanent buildings and hermit sensible of the dangers resulting from this inthe pendence, would submit himself to the direction of another, whom he regarded as his Spiritual father so, colonies of hermits were formed under the direction of a head to whom the others rendered obedience. Many of these ascetics entered the monasteries, a number of monasteries, received oblates, children consecrated from an early age by their parents to the monastic state. Hence monasteries were established. Nevertheless, even in the early age of monasticism, we have instances of the attemt to group certain monasteries together under a central authority, Pachomius, e.g., formed is monasteries in to a real congregation. The greater number of monasteries had the same custom under one form or another . Monasticism thus an integral part not only of Christianiy spirituality but of various forms of Buddhism spirituality as well is it an original institution?This is a question on that has often been discussed but monasticism can not be regarded as an institution belonging exclusively to Christianity, although. t is chiefly in that religion that its full devolpment is to be sough. Key Words: 1-Monk 2-Hermit 3-Solitude 4-Monastery

iv

NSZ Ruhbanln gayesi insan, arzu ve ihtiraslardan, ar istek ve tutkulardan kurtarmak, kin ve nefretin yok olmasn salamak, kiiyi yolunu armaktan kurtarmak ve gerek saadete eritirmeye almaktr. Ruhbanlk bu amac gerekletirmek iin birok yntemler kullanr. Herkesten uzak bir keye ekilmek anlamna gelen inziva ve nefisle mcadele etmek manasndaki riyazet bu metotlarn balcalardr. uras muhakkaktr ki mnzevi, ruhi tecrbelere en ok inziva esnasnda kavuur. Ancak inziva dnda da edindii tecrbeler vardr. Biz konumuz gerei sadece inziva ve riyazet esnasndakilere temas ettik. nziva yoluyla nefisle mcadele eden ya da ruhi tecrbelere ulaan ruhbanlar, Budizm ve Hristiyanlkta hatr saylr bir yere sahiptir. Ayrca onlar, her iki dinin mensuplarn inan noktasnda besleyerek bir arada tutan nemli ve etkili kurumlardan birisi olan manastrlarn da fonksiyonel hale gelmesinde etkili olmulardr. Dolaysyla bu almamzda, Budizm ve Hristiyanlkta dinin zn tekil eden, dinin yaylmasnda byk etkisi olan ruhbanln kiiyi ve toplumu ne derecede etkiledii, insan-toplum ilikisinde nasl bir rol oynad, dinin yaylmasnda ya da sosyal hayatta nasl bir fonksiyona sahip olduu ortaya konulmaya allmtr. Ruhbanln aratrlmas ve temel zelliklerinin bilinmesi, hem Budizm ve Hristiyanln bilinmesi hem de bu anlay kabul eden insanlarn yaay tarzn renmemiz asndan yararldr. Aratrmamz u sorular erevesinde ekillendirmeye altk: Budizm ve Hristiyanlkta, ruhbanln yeri nedir? lk dnemlerden beri ruhbanlk konusuna yaklamlar nasl olmutur? Ruhbanlk nasl domu, gelimi ve yaylmtr? Ruhbanln ferde ve topluma kazandrdklar ve kaybettirdikleri nelerdir? Budizm'deki ve Hristiyanlktaki ruhbanlk hayatnn fark nedir? Her eyden nemlisi ruhu terbiye etmede bir vasta olarak kullanlan ruhbanlk, ruhbanlara neler kazandrmaktadr? Mnzevinin inzivada edindii ruhi tecrbeler nelerdir? Budizm ve Hristiyanlkta ruhbanln kayna nedir? te bu sorulara cevap aramak ruhbanlk konusunda aratrma yapmamzn dier bir sebebidir. Ayrca, Budizm ve Hristiyanlkta olduu kadar aratrmaya dahil etmediimiz dier dinler iin de nemli saylabilecek bir olguyu inceleme ihtiyacnn yan sra, konuyla ilgili almalarn yok denebilecek kadar az olmas da bu aratrmann yaplmasna zemin hazrlamtr. Netice olarak ruhbanln douu, temel zellikleri ve onu ortaya karan

amiller hususunda aydnlatc bir almann henz yaplmam olmas bizi bu almay yapmaya sevk etmitir. almamz giri, drt blm ve sonutan olumaktadr. Girite konunun snrlar ve amalar ele alnmtr. Birinci blmde, genel olarak Budizm ve Hristiyanlkta ruhbanln ncesi ve sonras konusunda bilgiler verilmitir. kinci blmde, Budizmde ruhbanlk anlay, nc blmde, Hristiyanlkta ruhbanlk anlay, ortaya konulmaya allmtr. Drdnc blmde de her iki dinin ruhbanlk anlay karlatrlmtr. Sonuta ise aratrmamz neticesinde ulatmz dnceleri ifade etmeye altk. Aratrmann bir Yksek Lisans tezi olmas dolaysyla konuyu sadece Budizm ve Hristiyanln Ruhbanlk Anlay olarak snrladk. Btn dikkat ve gayretlerimize ramen aratrmamzda baz eksiklerin bulunmas ve baz nemli hususlarn da gzden kamas muhtemel olsa da, yaplacak ilmi, yapc tenkitlerle aratrmamzn daha iyiye doru gelimesine yardmc olacana inanyoruz. Bu arada almamz esnasnda gerek akademik sluba yneliimde, gerekse tez konusunu aldm tarihten itibaren bilgi ve grleri ile bana yol gsteren deerli hocam Prof. Dr. Ali hsan YTKE ve Ar.Gr. Hammet ARSLANa ayrca deerli yardmlarndan dolay Ar. Gr. Hadi SOFUOLUna, fikirleriyle bana k tutan jri yesi hocalarma teekkr bir bor bilirim. Tevfik Allahtandr znur GDER zmir 2006

vi

NDEKLER YEMN METN......................................................................................................................... i TUTANAK.............................................................................Hata! Yer iareti tanmlanmam. ZET........................................................................................................................................iii ABSTRACT ............................................................................................................................. iv NSZ...................................................................................................................................... v NDEKLER.......................................................................................................................vii KISALTMALAR..................................................................................................................... ix GR......................................................................................................................................... x I - KONUNUN NEM, SINIRLARI VE AMACI : ........................................................... x II - ARATIRMANIN YNTEM :.................................................................................... xi III - KAYNAKLAR : ........................................................................................................... xi I. BLM ................................................................................................................................ 1 RUHBANLIIN TANIMI VE TARHES ........................................................................ 1 I - RUHBANLIIN TANIMI:.............................................................................................. 1 II - RUHBANLIIN TARHES (DOUU VE GELM) :......................................... 3 A. BUDZMDE RUHBANLIIN TARHES:............................................................ 4 1- Budadan nce Ruhbanlk:........................................................................................ 4 2- Buda Zamannda Ruhbanlk: ..................................................................................... 5 3- Budadan Sonra Ruhbanlk:....................................................................................... 7 B. HIRSTYANLIKTA RUHBANLIIN TARHES:............................................... 10 1 - lk Dnem Hristiyanlarnda Durum:..................................................................... 10 2- Ortaa Dneminde Durum:.................................................................................... 16 3 - Sonraki Dnemlerde Durum:................................................................................. 18 III- RUHBANLII ORTAYA IKARAN FAKTRLER: ................................................ 20 A. SYAS KARGAALAR:........................................................................................... 20 B. TOPLUMDAK AHLAK GEVEME: ..................................................................... 22 C. DNLERN YAYMAK:............................................................................................. 23 D. ALMLERN FLOZOF VE DER MLLETLERN NANLARINDAN ETKLENMELER: ......................................................................................................... 23 E. KUTSAL METNLER YA DA AZZLERN SZLER: .......................................... 23 II. BLM.............................................................................................................................. 28 BUDZMDE RUHBANLIK ANLAYII.............................................................................. 28 I- BUDZMDE RUHBANLIIN TEMEL ZELLKLER : ............................................. 28 II- BUDZMDE RUHBANLARIN GYM TARZI ve TEMEL EYALARI :................. 33 III- BUDZM'DE RUHBANLARIN YAADIKLARI YERLER :.................................... 34 IV- SANGHA'NIN (KELER TOPLULUU) FONKSYONLARI : ............................ 35 III. BLM ............................................................................................................................ 38 HIRSTYANLIKTA RUHBANLIK ANLAYII............................................................. 38 I- RUHBANLIIN FARKLI TPLER : ............................................................................. 38 II- RUHBANLARIN YAADIKLARI YERLER :............................................................. 39 III- RUHBANLARIN GYM TARZI :.............................................................................. 42 vii

IV- RUHBANLIIN ETLER : .................................................................................... 43 V- RUHBANLIKTA EZYET EKLLER : .................................................................... 45 IV RUHBANLIIN TEMEL ZELLKLER................................................................ 46 IV BLM ............................................................................................................................. 50 BUDZM ve HIRSTYANLIKTAK.................................................................................. 50 RUHBANLIK ANLAYILARININ KARILATIRILMASI......................................... 50 I. BENZER YNLER :........................................................................................................ 50 II- FARKLI YNLER : ....................................................................................................... 54 SONU.................................................................................................................................... 57 BBLYOGRAFYA................................................................................................................ 59

viii

KISALTMALAR Age Agm A...F.Y


Bkz. ev. Ed. ER. ERE H.

: : :
: : : : : :

Ad geen eser Ad geen makale Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Yaynlar


Baknz eviri Editr Encyclopedia of Religion Encyclopedia of Religion and Ethics Hicri slam Ansiklopedisi Milli Eitim Bakanl Milattan nce Milattan sonra sayfa Saint

slam. Ansk. : MEB M. MS. s. St. : : : : :

TDV Thk. tr. ts. vb. vs. vol. yy.

: : : : : : : :

Trkiye Diynet Vakf Tahkik translated by (eviren) Tarihsiz ve benzeri ve saire volume yzyl

ix

GR I - KONUNUN NEM, SINIRLARI VE AMACI : Toplum hayatn ynlendiren en nemli faktrlerinden birisi olan din, gemiten gnmze kadar tm insanlarn ilgi ve merak oda olmu ve olmaya devam etmektedir. Bu ilgi, kiiden kiiye, toplumlara ve milletlere gre farkl alglar eklinde tezahr etmitir. Bundan dolay gemiten gnmze kadar birok dinler ve bu dinlere bal olarak da saysz anlaylar ortaya kmtr. Gemite yaam ya da gnmzde yaamakta olan, mensubu kalsn veya kalmasn, ilhi ve beeri btn dinleri konu olarak ele almak Dinler Tarihinin ilgi alann oluturur. O, doru-yanl ayrm gzetmeksizin, dinlerin prensiplerini, doularn ve gelimelerini konu edinir.1 Dinler Tarihi dinleri incelerken derinlemesine, btn ynleriyle ve ayrntl olarak ele alr. Bylece din veya dinlerin sahip olduu farkl anlaylar aklanm olur. Aratrma konusunun snrlandrlmas, derinliine, enine boyuna incelenmesi metodoloji asndan gereklidir ve zorunludur.Biz de bu zorunluluk ya da ilkeden tr almamz Dinlerde Ruhbanlk Anlay yerine Budizm ve Hristiyanln Ruhbanlk Anlay olarak snrladk ama bunu yaparken nce ksaca Ruhbanlk kavramn ve tarihesini vermeyi de uygun bulduk. almalara baladmzda Budizmde ve Hristiyanlkta ruhbanln benzerlik, farkllk ve ilikilerinin hangi dzeyde olduunu bilmiyorduk. Ancak aratrmalarmz ilerledike problemin ok da kolay olmad anlalm oldu. nk bunlar gn yzne karabilmek iin nce ruhbanln ne olduu, kimlerin ruhban olduu gibi konular dahil ederek dierlerine ksaca deinmenin yeterli olacana karar verdik. Ruhbanln douunu ve geliimini incelerken almamz Budizm ve Hristiyanlktaki ruhbanlk zerinde younlatrarak temel zellikleri, giysileri, yaadklar yerler ve gnmzdeki durumlar gibi konular kaynaklara ulaabildiimiz lde ayrntl olarak incelemeye altk. Tez almamza baladmzda Ruhbanln tarihini, din ve kltrel zelliklerini baz ara balklar altnda akla kavuturmay amaladk. Bunlar :

Gnay Tmer Abdurrahman Kk, Dinler Tarihi, Ocak Yaynlar, 2. Bask, Ankara 1993, 10.

1- Ruhbanlk teriminin anlam, ilk nce nerede, ne zaman ve kimler tarafndan kullanld, 2- Ruhbanlarn tarih sahnesine klar, Budizm ve Hristiyanlktan nceki durumlar, 3- Manastr ruhbanlarnn ortaya k, sebepleri, zellikleri ve dier manastrlarla olan benzerlik ve farkllklar, 4- Ruhbanlarn (gemite ve gnmzde) yaadklar yerler, saylar ve geirdikleri aamalarn tespit edilmesidir. Bu sraladmz amalara belli bir lde ulatmz kanaatindeyiz.

II - ARATIRMANIN YNTEM : Bu aratrmamzda konuyu ele alrken deiik birka yntem takip ettik. Bunlar ktphane almalar ve karlatrma metodu olarak zetlenebilir. Ktphane almalarmz gerekletirirken kaynaklarn ounluunu Dokuz Eyll niversitesi lahiyat Fakltesi ve Milli Ktphaneden temin edebildik. Basn ve internetten de yararlandk. Aratrmamzda izlediimiz yntemlerden birisi de karlatrma metodudur. Dinler Tarihinin en nemli metotlarndan birisi olan karlatrma metoduyla inanlar ya da anlaylar arasndaki benzerlikleri ve farkllklar daha iyi anlam olduk. Biz almamz boyunca karlatrmalar Budizm ve Hristiyanlktaki ruhbanlk anlay zerine gerekletirme yoluna gittik. Budist ve Hristiyanlarn hemen hemen ayn inanc paylatklarn, Budistlerin yaadklar corafyadaki dier topluluklardan (Hinduizm gibi) bir ok eyleri aynen aldklarn, dinlerinin, kltrlerinin birbirinden etkilendiklerini, giyim tarzlarnn, sosyal hayatlarnn ou zaman ayn olduu sonucuna ulatk. Btn bunlar yaparken, elde ettiimiz bulgular bir yargya hapsetmeden objektif ve tarafsz bir ekilde ele almaya altk. nk amacmz ncelikle Dinler Tarihi alanna katkda bulunmak, insanlar en bata kendimize gemite yaam ve gnmzde yaayan topluluklar ve inanlar hakknda bilgi sunmak, insanlar arasndaki hogr ortamn kuvvetlendirmektir.

III - KAYNAKLAR : Aratrmamz yaparken almalarmzla ilgili faydalandmz birtakm kaynak ve

xi

aratrmalardan bir ksmn tantacak olursak en bata ruhbanlkla Budistler arasndaki ba ya da keilerle ilgili kurallar incelerken Vinaya metinlerinden; Hristiyanlkla ruhbanlk arasndaki ba incelerken de Kitab- Mukaddesten istifade ettik. Ansiklopediler, kitaplar, makaleler ve dergilerden de yararlandk. Bunlar ok az Trke olmakla beraber ounluu ngilizce eserlerdir. Ruhbanlk konusunda en ok faydalandmz kaynaklardan ilki Madhu Bazaz Wangunun, Budizmin yayln ve geliimini anlatan Buddhism World Religions (New York 1993) adl eseridir. Dieri ise Peter Harveyin Sangha ve onun almalarndan , sekiz dilimli yoldan bahseden ve ruhbanlk hayatnn ekonomik boyutunu anlatan An Introduction to Buddhism Teachings, History and Practices (Cambridge University 1990) adl eseridir. 1990 ylnda baslan bu kitapta keiler topluluu ve uymas gereken kurallar, keilie giri trenleri, giysileri, manastr kurallar, ahlaki kurallar, keilerin kald yerler vs. konular genie ve derli toplu bir tarzda anlatlmaktadr. Budist ruhbanlndan sz eden baka bir eser de Sanghann foksiyonlar ve Budizmin akidelerinin yer ald, Shundo Tachbanann The Ethics of Buddhismi( London 1975) ve 1996 ylnda Tokyoda baslan,Budist ahlaknn (bekarlk, temizlik, sabr, yoksulluk gibi) karakteristik zelliklerinden bahseden, Kgen Mzuno tarafndan yazlan Essentials of Buddhismdir. Bundan baka bu eserlerde keiler iin kurallar, Sangha Tekilat ve Fonksiyonlar gibi konular yer almaktadr. Hristiyanlkta ruhbanlk konusuyla ilgili olarak Louis Bouyerin The Spiriatuality of the New Testament and the Fathers adl eserinin yansra, Jordon Aumann mnzevi hayat ve yeme,ime,giyim kurallarndan bahseden eseri Christian Sprituality in the Catholic Tradition, Stephen P. F. Braunun Benedictinenin tarikat hakknda bilgi veren eseriGuide to Christian Symbolizm ve Herbert Whoneun Church-Monastery-Cathedral An Illusrated Guide to Christian adl eserleri de kullandmz eserler arasndadr. Benedictine kurallar ve Cluny tarikat gibi bunu destekleyici tarzda ortaya kan mezheplerden bahseden Jews and Christians in Twelfth Century Europe (Michael A. Signer, John Van Engen); Keilerin farkl tipleri hakknda bilgi veren Jews, Christians, Muslims A Comparative Introduction to Monotheistic Religions (John Corrigen, Frederic M. Denny, Carlos M. N. Eire, Martin S. Jaffee),Kilise babalar ve rahiplerin geim kaynaklar hakknda bilgi veren Ninian Smartn The Worlds Religion Old Traditions and Modern Transfortmations adl eserleri ise Hristiyanlktaki ruhbanlkla ilgili az da olsa bilgi veren

xii

eserlerdir. almalarmz esnasnda ska bavurduumuz dier bir kaynak ise ansiklopedilerdir. Bunlardan The Encyclopedia of Religion, Encyclopedia of Religion and Ethics en ok kullandmz ansiklopediler arasndadr. zellikle Celibacy, Solitude, Monasticism, Austere Solitary, Monk, Nun, Virgins, Eremitism, Ascetism, Cenobite, Stylite gibi maddeler en ok yararlandmz ansiklopedi maddeleri arasnda yer alr. Ksaca bilgi vermeye altmz yukardaki bu eserler almamzn iskeletini oluturmutur. Bu eserlerde birbirinin tekrar eklindeki bilgilere rastlandndan, dipnotlarda bazen hepsini, bazen de birisini gstermeyi yeterli bulduk.

xiii

I. BLM

RUHBANLIIN TANIMI VE TARHES I - RUHBANLIIN TANIMI: Rahbaniyyet (ki bu kkten rahip ve cemi ruhban gelmektedir) korku anlamndadr ve kelime olarak R-H-B kknden tremitir.Cemisi ruhban ismi faili de rahipten gelmektedir.Rahbaniyyet kavram olarak ise korku, rahip ise korkan kimse demektir. te bu balamda Arapada nefis tezkiyesi iin mnzevi hayat yaayan Hristiyan zahitleri tanmlamak iin rahip (korkan, ekinen) kelimesi kullanlmtr1. Ayrca Hristiyanlarn alim, zahit, ileri gelen din adamlarn tanmlamak iin kei ifadesi kullanlmtr.Pir, eyh, khin anlamna gelen kei dnya ile ilikilerini kesip manastrda yaayan din adamna denmektedir. Bat dillerinde kei ve keilikle ilgili kelimeler (monasticism, monk) ssz; yalnz yaayan anlamlarndaki Greke monos kelimesinden tretilmi; monesterion ve monastikos manastr keiliini, monakhos erkek keii, monastria kadn keii ifade etmek iin kullanlmtr. Monachos terimi Thomas incilinde (apokrif) tek bana olan, dini sebeplerle evlenmeyen anlamnda kullanlmtr2. Budizmde erkek keiler bhikku, kadn keiler ise bhikkhuni diye isimlendirilir3. Bu keiler ortak olarak keilik kurumunu da belirten sangha kelimeleriyle adlandrlr4. Bat dilindeki hermit, anchorite, ascetic,, solitary, monk, nun, cenobite, stylite, kelimeleri de mnzevi hayat yaayan, yalnz kimseleri ifade etmek iin kullanlmtr. Bunlara celibacy,ascetic, nun kelimeleri de dahil edilmektedir5.

4 5

Fahrettin er-Razi, Tefsiri Kebir, Mefatihul ayb, Aka Yaynlar, XXI, 340; Ebul Al el- Mevddi, Tefhml Kuran, Kurann Anlam ve Tefsri, nsan Yaynlar, VI, 30. Bernard Mcginn, agm, 44; John Corrigon, Frederich M. Denny, C. M. N. Eire, M. S. Joffee, Jews, Christians, Muslims, A Comparative Introdction to Monotheistic Religions, USA, 1998, 304; Bernard Mcginn, Christian Monasticism, The Encyclopedia of Religion, Vol. X, 44. Kgen Mizuno, Essential of Buddhism, Tokyo 1996, 890. John Corrigon, Frederich M. Denny, C. M. N. Eire, M. S. Joffee, Jews, Christians, Muslims, A Comparative Introdction to Monotheistic Religions, USA, 1998, 304; Bernard Mcginn, Christian Monasticism, The Encyclopedia of Religion, Vol. X, 44. K. Mizuno, age, 89; F. Cabrol, Monasticism, Christian Monasticism, ERE, Vol.VIII, 797. Daniel Gold, Celibacy ER, Vol. III, 144; Walter O. Keelber, Asceticism, ER, Vol. I, 441; F. Cabrol, Monasticism, ERE, Vol.VIII, 781. Juan Manuel Lozano, Eremitism, The Encyclopedia of Religion, Vol. V, 137.

Istlahi manada Ruhbaniyyet; korku sebebiyle dnyaya srt evirmek, nefsin zaaflarndan dolay ormanlara ve dalara ekilmek, kadnlardan kanmak, aile birlii kurmamak veya e vazifesinden uzak durmak, dnyadan btn alakasn kesmek anlamlarna gelir ki bu kelime Yunancamonacho, Franszca moine(rahip) tabirinden gelme monachisme karlk gelmektedir6. Ruhbanlkta en ileri giden Hristiyanlar, zellikle Katolik mezhebine mensup din adamlar olmulardr. Ruhbanla, Budizm dininde de rastlanmaktadr7. Ruhbanlk dnyevi yaam ile dinsel yaam arasnda araclk ilevini yerine getiren kurum olarak da kabul edilmitir8. Baz toplumlarda ve dinlerde tapnma uzmanlk konusu olduu iin rahiplik de uzmanlam bir konumu ifade eder. Bu balamda rahip, kendisinden hizmet bekleyen halkn dnda, dine ve klte ilikin zel grevleri olan,ayinleri ynetme ilevini gren kii olmutur. Ruhbanlk ilevi, toplumsal grubun benimsedii tanrsal glerin ya da doast varlklarn gerektirdii ayinlerin kurallara uygun biimde yerine getirilmesiyle ilgilidir. Kurban ayinlerinin ynetimi, dinsel kltrlerdeki yaygnl nedeniyle ruhbanln balca ilevlerinden birisi saylr. rnein Hinduizmin ruhban kast kabul edilen Brahmanlarn bu konumu Veda dneminde kurban ayinlerini yneten din adamlarndan kaynaklanr9. Katolikliin Ortaada gelitirdii ruhbanlk retisi de bu durumun, insanoluna Tanrnn balamasn kazandran bir tr kurban treni olarak grlen komnyon ayiniyle ilikilendirilebilir10. En gelimi biimiyle ruhbanlk, genellikle merkezi bir otoritenin bulunduu, belirgin retileri ve kesinlemi ayinleriyle rgtlenmi bir klt olan geni toplumlarda grlr. Bundan, gelimi her dinde bir ruhbanlk kurumu bulunmas sonucu karlamaz.Nitekim dinsel yetkinin herhangi bir kurban ayiniyle ilikilendirilmedii slam dini, ruhbanln bulunmad dinlere bir rnek olarak gsterilebilir. Budist reti de kurban ayinlerine ve ruhbanla yer vermez ama yine de uygulamada zellikle Mahayana mezhebinde keilerin (bhikkhu) rahiplerden pek farkl olduu sylenemez11. zellikle Tibet Budizminde ayin yntemleri geleneksel by tekniklerini de ieren bir tr ruhbanlk olmutur.

6 7 8 9

10 11

M. Tayyib Oki, slamiyete Kadn retimi, Diyanet Yaynlar, Nabakanlk Basmevi, Ankara 1978, 27-28. M. T. Oki, age, 27-28. Ana Britannica, Ruhbanlk, Ara Yaynclk, stanbul 1990, XXVI, 384-385. Vedalar Dnemi: (M.2000 veya 1500-M 400) Vedalar, Brahmanalar, Aranyakalar ve Temel Upaniatlar adyla anlan Hindu kutsal metinlerinin yazya geirildii dnemdir.Bkz. A. .Yitik, age,12. Ana Britannica, ag. madde, XXVI, 385. Ana Britannica, ag. madde, XXVI, 384-385.

II - RUHBANLIIN TARHES (DOUU VE GELM) : Ruhbanln Budizm ya da Hristiyanlkla balam bir olgu olduu sylenilemez. nk ilksel kavimlerin bazlarnda az da olsa tek bana hayat sren ve inzivaya ekilmi kimselerin olduu bilinmektedir. Bununla birlikte eski ve ilk kavimler arasnda ruhbanla rastlanmaz. Bunun sebebi, eski insanlar kabile halinde yaarlard ve kabilenin btnln bozacak mnferit hayat faaliyetleri ilk kavimler iin bahis konusu olamazd. nk byle kimseler daima kendi cemaatine, kyne, klanna ve kabilesine sk ballk gstermek zorundayd. Zira kii, ancak sk ballkla yaayabilirdi. yle ki bir kabile dman olan bir kabile tarafndan yalnz bir kii sa kalacak ekilde yok edilecek olsa tek kalan kimse iin kabilesiz yaamak imkan d olur,nk insan, kabilesi yaad mddete yaayabilirdi. Ama yukarda bahsettiimiz gibi ilksel kavimlerin bazlarnda da istisnalar grlmektedir. Yalnz bunlarn yaptklar ancak kabile nizamlarna riayet etmemezlik ve kyn dnda bir yerde kendi balarna bir kulbe kurup yaamaktan ibaretti ki onlarn bu hareketleri de dier kabileler tarafndan iyi bir ey olarak grlmezdi ve bu gibi kural tanmaz mnzevilerle dier kavimler arasnda mcadeleler olurdu. Kabile yasasna uymayanlar iin dzenlenmi bir eit kabile kanunlar vard. Cemiyet nizamna aykr hareket edenler yurdundan kovulur, srgne ve ssz yerlere yaamaya mahkum edilirdi. Byle hadiseler ruhbanln balangc saylabilir. Bir de avclk ve gebelikle geinen kabilelerin kendi ihtiyarlarna ve hastalarna kar tavr da ruhbanln douunda rol oynamtr. nk ihtiyarlar ve hastalar gezgin kabileler iin yk haline gelmiti. Artk ie yaramayan aile fertlerini bo yere beslemek kyller iin meakkat oluyordu. Hindistann eski kylleri olan Aryalarda ihtiyar olan her dindar kimse yalnz karsn beraberinde alarak inziva yerlerinde mrn geirmek zere kyn ve evini terk etmek zorundayd. nzivaya ekilen bu ihtiyarlar kendilerine aa kovuklarndan ve allardan kulbeler yaparlar, civar kylerde dilencilik yaparak da geimlerini salard. Birka mnzevi bir araya gelerek mnzeviler grubu da oluturulabilirdi. Birka yl byle getikten sonra bu grup iinde en ihtiyar olan grubu terk eder, bir daha kulbesine dnmemek zere belirsiz bir yere giderdi. Bunu yapmak dini bir grev olarak grlrd. Mnzeviler bir inziva kelerinde ilekeliin trl perhizleri ve orular ile vakit geirirlerdi12. te ruhbanln douunu burada aramak gerekmektedir.Bu rahipler mnzevi hayat yaadklar iin (zellikle Hindistandaki dilenci rahipler) bazen kendilerine yalnz

12

Walter Ruben, Buddhism Tarihi, (ev. Dr. Abidin til) , Ankara 1947, 40.

gezen kaz derlerdi13. Gerek amanlar olsun gerek Hindistandaki gezici rahip tipleri olsun bunlar cemiyetten uzak asosyal kiiler olup genellikle ermi kimseler olarak kabul edilmilerdir. A. BUDZMDE RUHBANLIIN TARHES: 1- Budadan nce Ruhbanlk: Yukarda ifade ettiimiz gibi ruhbanlk esasen insanlk tarihi kadar eski olup Budizmde Buda ile balamamtr. Gerek cemiyetin kanunlarna uymadklar iin yurtlarndan kovulan kuvvetten dm ve artk faydasz bir hale geldikleri iin kabilelere, cemiyete yk saylan ve bu yzden maaralarda yaamaya terk edilen yallar, gerekse Hindistanda birtakm gezici rahiplerin Budadan nce de var olduu dnlrse. Rahipliin Budann kendisinin ortaya karm bir ey olduu sylenilemez. Buda ancak Hint toplumundaki inziva hayatnn yaycsdr denilebilir14. Hindu geleneinde Brahmann hayatn renci, bir aile babas, ormanda ikamet eden mnzevi, son olarak da dnyay terk eden, alakasn kesen, gezginci ve dilenme hayatnn takipisi olmak zere drt ksma blersek, Budann manevi seyahatinin de Hindu geleneinden rnek alndn syleyebiliriz. Dolaysyla ssz yerlere ya da yalnzla ekilme Hindu ruhaniliinde olduu kadar, Budist ruhaniliinin de ayrlmaz bir paras olmutur15.nk Buda tarafndan ilk vaaznda retilen temel retilerden birincisi, zdrapla ilgili gerektir. Bu dnyann bir zdrap kayna olduuna ve faniliine kanaat getirdikten sonra ktmser bir anlaya sahip olunmu, kurtulu ise dukkhadan kamakta bulunmutur. Bu amala itimai balardan syrlarak inziva yerlerine ekinilmitir16. Yani Budizmde ruhbanln douu, bu dnyann ac ve zdraplarla dolu olmas, bunun sebebinin arzu ve ihtiraslar olduu gereini kabulyle balam, bu ayn zamanda Budizm ruhbanlnn da sebebi olmutur17. Izdraba son vermek iin de fani arzulardan syrlmak ve arzular terbiye etmek gereklidir. Bu srekli tekrarlanan devrelerden kurtulmann yolu, Nirvanadr18.Nirvanaya
13 14

15 16

17

W. Ruben, age, 42. W. Ruben, age, 38; A. S. Geden, Monasticism(Buddhist), Encycopdia of Religion and Ethics, Vol. VIII, 797. J. M. Lozano, Eremitism, ER , Vol. V, 138. Dukkha, nsan varlnn mahiyeti olan hastalk, lm (bkz. P. Harvey, An Introuction to Buddhism Teachings, History and Practices , 47; Ac, zdrap ve ktlklerdir (Bkz. inasi Gndz, Din ve nanlar Szl, Ankara 1998, 101). P. Harvey, age, 47; . Gndz, age, 101; slam Ansk., Budizm Mad., 353.

ulamak Budist rahiplerinin temel amac olmutur. Bu yzden hayat terk edip en yksek hedefin peinden komak onlar iin bir ideal olmutur19. 2- Buda Zamannda Ruhbanlk: Budann en ok syledii ey, hayatn zdraptan olutuu ile ilgili drt hakikat akidesiydi20. Btn zdrap yollar lezzetten, haz duymaktan gemekteydi. Tek kurtulu yolu ise ihtiya, eilim ve lezzetin getii btn yollar terk etmekti. Bylece ruhban, bunlarla oluan btn kayglardan kurtulabilirdi.nsan, kendi ilerinde ve dncelerinde gizli bir skta dalmak, kendini bataklktan kurtarmak iin hayatn bu gnlk kavgalarndan uzaklamaldr. nk nefsin hayatla olan balarn kesme olaynn zorlama olmadan gereklemesinin mmkn olmadna inanldndan, nefsi zorlamak iin gl bir iradeyle ona gem vurmak gerekir ki , bunun da riyazetle gerekleecei dnlr21. Buda riyazetin en ar yntemlerini kendisinde denemitir. Bunlarn sonunda riyazetin kendisine btn bu eziyetleri ektirdii halde beer st bilgi ve gr sahibi olmay salamadn, btn bunlarn garip bir hevesten ibaret olduunu, riyazetin bedeni yok etme dnda baka bir eyle sonulanmadn anlam, salam bir beden iinde salam bir kafa olduu takdirde hakikati bulmann mmkn olacana hkmetmi, arla sapan zahitlikten vazgemitir22. Bylece bol nimet iinde yetien ehzade yllarca eziyet ekmi, nceki ar zevk dknl gibi imdiki ar zhdn de insan geree ulatrmayacan anlamtr23. Dolaysyla Budann ulat uur tek bir esastan ibarettir : Ey insan ne lmden sonraki kaygy ta, ne de lmden nceki kaygy. Ne riyazet ek ne de lezzete esir
18

19

20

21

22

23

Nirv fiili kelime anlam itibariyle snme anlamna gelir. (Bkz. Ananda Coomaraswamy, Hinduizm ve Budizm, Kakns Yaynlar, stanbul 2000, 99); Nirvana, duygularn bastrlmas (bkz. John Stevens, Aydnlanma ehveti-Budizm ve Seks, Dharma Yaynlar, Boston 1990, 24), stek ve tutkularn, kin ve nefretin yok olmas, kiinin yolunu armaktan kurtulmas, arzu ve ihtiraslarn, ktlklerin ateinden kurtulmas, anlamna gelir. (Bkz. slam Ansk., Budizm Mad., 356-357). Shundo Tachibana, Ethics of Buddhism, London 1975, 143- 144; A. S. Geden, Monasticim (Buddhist), ERE, 797; A. Abdullah Masdsi, Yaayan Dnya Dinleri, Kalem Yaynclk, stanbul 1981, 125. Drt temel gerek: 1- nsan varlnn mahiyeti zdrap, ac ve gereklerdir (dukkha). 2- Izdrabn sebebi arzu ve ihtiraslardr. 3- Izdrab dindirmek Nirvana ile mmkndr.4- Nirvanaya ulaabilmek de ancak sekiz dilimli yol ile mmkndr. Bkz. P. Harvey, age, 23; Bradley K. Hawkins, Buddhism, London 1999, 42; K. Mizuno, agm, 30; S. Tachibana, age, 249; Madhu Bazaz Wangu, Buddhism World Religions, New York 1993; 26; G. Tmer, A. Kk, age, 164. Riyazet, insann kendisini kendisinden alan her ey ve herkesle olan tm balarn kesmesinden ibarettir.Riyazet ehli ise, asla hayata, hayatn zevklerine nefsini, bedenini kaptrmam, tmn terk etmi olan kimsedir. Budistlere gre riyazetin temelinde seni sen yapan zelliklerini ylesine temizlemelisin ki, dostlarnn hibiri artk seni tanyamasn. Sevgilin seni grnce eski dostu olabileceini dnmesin.Anne ve baban seni grnce artk onlarla aranda bir akrabalk bann olamayacan anlasnlar gr vardr. (Bkz. Ali eriati, Dinler Tarihi, Sekin Kitaplar Yaynclk, stanbul 2004, 381-393). P. Harvey, age, 19; mer Rza Dorul, Yeryzndeki Dinler Tarihi, nklap Yaynevi, stanbul 1947, 121122. G. Appleton, On the Eightfold Path, London 1961, 31-32.

ol24 diyerek ortayol adn verdii her iki arlktan da uzak durmay ngren bir yolu benimsemitir. Bu arln birisi kendini ar bir ekilde dnya zevklerine balamak, adamak; ikincisi inziva hayatna adamakt25. Ayrca Budann szleri ve menkbeleri de onun dnce sistemini en ak ekilde ortaya koymaktadr. Mesela ballarndan bir tanesi Ona bir gn yle sormutu: Dini huzura kavumak iin senin gibi serveti, ii ve teebbslerimi terk etmeli miyim? Buda yle cevap verdi: Sekiz dilimli asil yolda26 yryen herkes, dini hayatn saadetine kavuabilir. Servete gnl bal olan kii, o servetle kalbi zehirleneceine, infak ile onu terk etmesi daha iyidir. Ancak kalbi servete bal olmayan ve maln drste kullanan kii insanlara huzur datr. Sana sylyorum! Hayatna ve almalarna devam et! nsan ktletiren ey hayat, servet ve g deil, bunlara kalbi balamaktr27. Grld zere Buda, zht konusunda mutedil bir izgi yakalamt. O ne gezginci bir zahit, ne de yerleik bir mnzeviydi. Halk iine girip vaaz ederdi. Bu anlamda Budaya dnyadan el-etek ekerek tek bana bir hayat sren bir ruhban gzyle bakmak doru grnmemektedir. Ayrca bu dnemdeki ruhbanlk anlaynda Budann kurduu Sangha tekilatn da grmezlikten gelmemek gerekir28. Budaya inanan ilk be keiten ilki Kondannadr29. Bu say zamanla Budann da iine bulunduu altm keie ular30. lk etapta Sangha (Bekarlar tekilat) sadece erkeklerden oluuyordu. Keilerle keieler arasnda bir takm ilikilerin olabilirlii gibi sebeplerden dolay Buda, kadnlarn girmesi gibi konular hakknda gr beyan etmekten saknmtr. Ama vey annesinin (ayn zamanda teyzesi Mhapacati )31 ve kendi talebesi Anandann ricas zerine kadnlarn da
24 25 26 27 28

A. eriati, age, 382-383. P. Harvey, age, 23. Bradley K. Hawkins, age, 16, 43; S. Tachibana, age, 48,171; M.B. Wangu, age, 26. G. Appleton, age, 109-110. Sangha. Kei ve keieler topluluu anlamndadr (Bkz. P.Harvey, age, 73; K.Mizuno, age, 89-94; Bradley K. Hawkins, age, 45; S. Tachibana, age., 44; M. B. Wangu, age, 104; M. Eliade, Dinsel nanlar ve Dnceler Tarihi (ev. Ali Berktay), Kabalc Yaynevi, stanbul 2003, II, 106. P. Harvey, age, 23-24; Jean Boisselier, Budann Bilgelii, Yap-Kredi Yaynlar, 1889, 55; Shundo Tachibana, age, 16, 224. J .Boisselier, age, 791; P. Harvey, age., 24. Budaya katlan ilk keiedir. (Bkz. S. Tachibana, age, 16, 224; Asaf H. elebi, Buddha, Bat Yaynlar 1946, 187). Fahie Amprapali de ilk katlan keielerdendir (Bkz. J. Boisselier, age, 100; A. H. elebi, age, 255).

29

30 31

katlmasn kabul etti32. Budann karsn da bulunduu bu keieler, her zaman keilere bal kalmlar ve nedametin simgesi olarak sar cbbe giymi ve erkek keilerde olduu gibi balarn tra ettirmilerdir33. Balangta az sayda insandan oluan Bekarlar Tarikat (Sangha), Budaya ve onun retilerine sadakatle balyken, zamanla bu saynn artmasyla birlikte sorunlar kmaya balam, bu durum da Buday baz kurallar koymaya zorlamtr. lk kural da doal olarak cinsellikle ilgiliydi. Ne ekilde olursa olsun cinsel ilikide bulunan kei atlacak ve bir daha tarikata kabul edilmeyecekti. Cinsel iliki bir insann hayat boyunca yapmamak zorunda olduu bir eydi34. Buda zamannda temeli atlan Sangha, daha sonra Budizmin yaylmasn salayc bir ok etkinliklerde bulunmutur. 3- Budadan Sonra Ruhbanlk: Budann lmnden sonra gerek kutsal literatrn belirlenmesi gerekse bir takm tartmalar zme kavuturmak amacyla ruhani meclisler oluturulmutur35.Bunlardan bir ksm ksaca yledir: a- Rajgir ( Rajagriha) Konsili ( M.405-424) : Bu konsilde Vinaya ve Sutta pitaka (tripitaka-l sepeti oluturan metinlerin ilk ikisi) tespit edilmitir. 500 arhatn36 katld bu konsilde Budann vaazlaryla, onun rettii manastr kurallarn ieren metinler kabul edilmitir. Dolaysyla bu konsil, Budist kutsal metinleri oluumunun balangc olmas bakmndan nem arz etmektedir37. b- Vaisali (Vesali) Konsili: ( M.383):

32 33

P. Harvey, age, 221-222. B. Hawkins, age, 107;M. Taplamacolu, Karlatrmal Dinler Tarihi, Gne Matbaaclk, Ankara 1966, 151. John Stevens, age., 38-39. B. K. Hawkins, age., 45; M. Taplamaclu, age, 155. Arhat, Sanskritede deerli, saygdeer insan anlamndadr. Buradaki anlam nihai kurtulua ermi, ideal kiidir. (Bkz. B. Hawkins, age, 46; K.Mizuno, age, 65, 75; M.B.Wangu, age, 57-58; P. T. Raju, Wingtsit Chan, Joseph M. Kitagava, smail R. Faruli (Trc: Abdullah Davudolu), Asya Dinleri, nklap Yaynlar, stanbul 2000, 165; A. H. elebi, age, 58; A. hsan Yitik, Hint Dinleri, zmir 2005, 87). Domien Keown, Dictionary of Buddhism, Oxford University Press 2003, 66; K. Mizuno, age, 79.

.
34 35 36

37

Vinayadaki manastr kurallarnn yorumlanyla ilgili (keilerin yanlarnda deerli eya tayp tayamayaca vs.) problemleri zme kavuturmak amacyla toplanm olup bu konsilde Budizmdeki ilk ayrlmalar ortaya kmtr 38. c- II. Pataliputra Konsili (M. 240-250): Bu mecliste Budist kutsal kitaplar (Tripitakann tamamlanmas) kesin bir ekilde tespit edilmi, ok daha nemlisi Budizmin gelecei konuulup bunu salamak iin Hindistan dna gnderilecek misyonerlerin rgtlenmesi gibi gayeleri gerekletirmek amacyla toplanmt39. d- Kanika Konsili (M.100): Bu konsilde Budizmin esas kaideleri oturtulmutur40. Bu konsiller Kuan Kral Kanika( 120-160)41 ve Budizmi mparatorluun resmi dini yapan Aoka (M. 268-239)42 zamannda kurulmutu. Aokann lmnden sonra Maurya Krall, Sunga Hanedanlnn (M.185) eline gemi, Sunga, lkesindeki btn Stupa (Pagoda)larn43 yklmasn, keilerin ldrlmesini istemi, bunun zerine Budistler de uzak yerlere gitmek zorunda kalmlardr. MS.V. asrda balayan devrede ise, Buda mezhebine girenlere kar basklar balam, manastrlar yama edilmi, saysz kei ve keie srgn edilmi, ldrlmtr. Miladn 1884 ylnda ise Buda mezhebi iddetli basklarla karlam, in lkelerindeki 40 bin Buda manastr yklm, saylar 250 binden fazla olan rahiplerle rahibelerden ya sivil hayata gemeleri ya da memleketi brakp gitmeleri istenmitir44. Bu olaylar karnda Budistlerin gerek mabetlerinin yklmas, gerekse keilerin ldrlmesi onlar dinlerin daha iyi yaayabilecekleri uzak yerlere sevk etmitir.Byle durumlarn olagelmesi zaten varolan ruhbanl daha da oaltan ve gelitiren sebepler olarak grlebilir.
38

39 40 41 42 43

44

B.K. Hawkins, age,, 45; P. Harvey, age, 74-75; K. Mizuno, age, 34; A. H. elebi, age, 60; A. . Yitik, age, 48; M. Taplamacolu, age, 155. B. K. Hawkins, age, 47; A. H. elebi, age, 61; A. . Yitik, age, 48; M. Taplamacolu, age, 155. B. K. Hawkins, age, 47; A. H. elebi, age, 62. Bkz. M. B. Wangu, age, 41-43. P. Harvey, age, 75. Tam anlamyla bir Budist yap olan, kutsal emanet ve ant olarak insanlar tarafndan kutsal saylan Stupa, Budizm tarafndan oluturulmamtr. Kkeni demir ve bronz ana uzandndan Tumulilerle (ok eski zamanlarda tula ya da tatan ina edilmi, bir duvarla evrili, zerinde stun ykselen bir kubbesi bulunan byk bir yap) kartrlmaktadr. Kat kat sralanm kraliyet emsiyeleri ve sancaklar bulunan bu kubbe, Hristiyanlk ann banda stupalarn ayrc zellii olan konik biime dntrlmtr. Stupalarn tarzlar blgelere gre de farkllk gstermitir. (Bkz. J. Boisselier, age, 123; P Harvey, age, 77-78 ) . . R. Dorul, age,179.

Tibete de VII. yy.da giren Budizm, IX-XI asrlar arasnda bugnk eklini almtr. O srada blgesel kraln davetinde Kei Atisa, Hindistandan geldi. Sanghann dzelmesine yardm etti, bekarl vurgulad. Tibetin, Budist doktrinini anlamsn anlamasn salad. Onun reformlar manastr kurallarnn tesis edilmesi konusunda mritlerine yol gsterdi. Bir ok okullar kuruldu. Kurulan ilk okul, Marupa (101-96) tarafndan kurulan Kagu-pa okuludur. Dier bir okul, 1073te Saskya manastrnda kurulan Sakya-pa okuludur. Tibet Budizminin son byk okulu ise reformcu Tsong-kha-pa (1357-1410) tarafndan kurulan okuldur45. Budizm ve ayn zamanda keilik, bu okullar ve misyonerlik vastasyla da Hint yarmadasnn batsnda ve Orta Asyada yaylmaya balad. Ayrca XIX. yy.da ngilizlerin istilas o srada varlklarn srdren Burmadaki Sangha tekilatnn geleneksel yapsna zarar vermitir. Burma 1947de istiklaline kavuunca Sangha eski itibarn kazanmtr. Sonraki yzyllarda , Therava ve Abhayagiri adl Budist mezhepleri, Seylandaki Sanghann temelini oluturmutur. Portekiz, Hollanda, ngiliz istilas srasnda Sangha geri planda kalmken,XIX. yy.n sonlarna doru yeniden g kazanmtr. Her ne kadar Gotamann lmnden sonra Sanghada bir takm farkllklar grlse de Budann telkinat kei ve keieler topluluu tarafndan yaatlm ve dier yerlere yaylmtr46. Budizmin u andaki varln daha ok Sangha tekilatnn almalarna borludur denilebilir. Konsillerin toplanmasndan, Dhamma ve Vinayann rehberlii altnda bir hayat paylaan topluluk olan Budann brakt Sanghadan baka, ruhbanlk anlayndaki nemli nokta u olmutur: Buda her ne kadar herkesin aydnlanmaya eriebileceini sylese de sonralar Budist nazariyelere Evlerini terk edip manastr hayatna kendini adamayan kii aydnla eremez kanaati eklenmitir. Bundan baka et yememek de Budist manastrlarnda kural olmutur47. Halbuki Buda, keiler iin eti sakncal grmemi, hatta kendisi sadaka kasesindeki eti kabul etmitir. Onun bu davranndan, vurgulad eyin , insanlar kastl olarak ldrmekten sakndrmak olduu sylenilebilir48. Dier bir kural da cinsi tatminin btn ktlklerin kayna olarak grlmesi, (Budizmin ilk bin yllk gelimesinde) evlenmenin tahkir edilmesiydi.
45 46 47 48

P. Harvey, age, 146-147. B. K. Hawkins, age, 47. M. Collcut, Monasticism (Buddist), The Encyclopedia of Religion, New York 1987, Vol. X, 41-42. P. Harvey, age., 203-205. imdi Zen Rahipleri ounlukla vejeteryandr. Japon okullar ise hem et yer, hem de alkol alrlar. (Bkz. P. Harvey, age, 26-27).

Dolaysyla Budadan sonra cevhere balanmann esas olmas gibi grlerde ve uygulamalarda baz farkllklar grlmeye balanmtr49. B. HIRSTYANLIKTA RUHBANLIIN TARHES: Hristiyanlkta ruhbanln ortaya k hakknda iki gr ne srlmtr. Bunlardan birincisi, Hristiyanlarn ruhbanlk konusunda ncekileri rnek ald (lksel kavimler ve Hintler de olduu gibi)50, ikincisi ise Hristiyanlarn ruhbanl kendilerinin ortaya karm olmas. Hristiyan ruhbanlnn her eklini dier dinlerin grnlerine benzemesi sebebiyle orijinal bir messese olup olmad da ska tartlmtr. Ruhbanlk, kimilerince Hristiyanla ait bir kurulu olarak grlmezken kimilerince de ruhbanln bamsz bir ekilde Hristiyanlk iinde canland belirtilmi, Hz. sann da ncil'de yoksulluk ve bekarl tavsiye ettii ileri srlerek kutsal kitaplara dayandrlmaya allmtr51. Bu yzden ruhbanln Hristiyan prensipleriyle (ilke) beslenen, Hristiyan topraklarnda olgunlaan bir bitki olarak grmek gerektii belirtilmi, ruhbanlk genelde Hristiyanlarn (zelde Katoliklerin) yaam taz olduu iin adeta Hristiyanlkla zdeletirilmitir52. Biz Hristiyanlkta ruhbanln tarihesini blmde ele aldk: 1-lk Dnem 2-Ortaa Dnemi 3-Sonraki Dnem 1 - lk Dnem Hristiyanlarnda Durum: M. 340l yllara Msrn putperest dinlerinde zht ve halvet uygulanmaktayd53.
49 50 51

P. Harvey, age, 26-27. A. S. Geden, age, Vol. VIII, 797. F. Cabrol, age, Vol. VIII, 781; Matta 19:21; 19-12; George Weckman, New York 1987, Monasticism, ER., Vol. 10, 44. F. Cabrol, age, 783. Birisiyle veya kendisiyle babaa kalmak, tenha olmak, geip gitmek, aldatmak gibi anlamlara gelen bir kelimedir. Halvet, Hl kknden gelen bir isim olup babaa kalmak veya yalnz kalmak demektir (bn. Manzur, Lisanl Arab, Beyrut 1374 (1955), XIV, 237-242; Asm Efendi, Kamus Tercmesi, Konya 1993, IV, 945-946; Suad el-Hakim, Mucemus-sufi, Beyrut 1981, 433-438). Istlah olarak halvetin hicri ilk asrlarda uzletle ayn manaya geldii anlalmaktadr. Sonralar da anlam yaknlnn devam etmesiyle bazlar bu iki kelimenin ayn eyi ifade ettiini sylemi, bazlar da aralarndaki fark tespit etmeye almtr (Abdl mnim el- Hfni, Mucemu mustalahtis- Sfiyye, Beyrut 1987, 92).

52 53

10

Mesela maaralarda inzivaya ekilme ve bekar yaama adetleri vard.Zhdi temayller az da olsa Yahudiler arasnda da grlmekteydi54. lk Hristiyanlar hellenist, Yahudi ve Putperestlerin zht uygulamalarn grp uygulamann yan sra zhdi hayatn rneklerini Hz. sann yaantsnda da grmlerdi55. Hristiyanlkta ruhbanlk, Hz. sann Filistin lnde krk gn uzlet hayat yaad eklindeki rivayetle balar56. MS. III. ve IV. asrlarda ise hzla art gsterir. Bu artta itimai faktrlerin byk bir rol olduu ileri srlmektedir. Bu faktrler maddede zetlenebilir: a) MS.250 ve civar sonrasnda Romallardan grlen zulm ve ikenceler bir ok rahibi l ve dalara kamaya itmiti.Zira Msra hakim olan Roma mparatorluu, ideolojik olarak dayand ok Tanrcl reddeden birini asla kabul etmiyordu. zellikle Dece ve Valerienin saltanatlar dneminde (MS.250-260) Hristiyanln kkn kurutma teebbsleri vuku bulmutu. MS. 300 yllarnda, bu zulmlerden kaan ve mnzevi hayat sren bir ok rahip vard57. b) MS. III. yy.da Yahudiler ve ranllar Roma mparatorluuna kar ayaklanmlar, imparatorluk hudutlar iinde yer yer isyan kmt58. Harpler ve isyanlar esnasnda imparatorluun bir ok blgesi harap olmu, bunun neticesinde ta surlarla evrili ehir hayat zorunlu hale gelmiti. Site ehirlerindeki zenginler, lks ve israfa dayal hayatlarn srdrebilmek ve isyanclara kar yaplacak mcadelenin masraflarn karlamak zere halka vergi ve ar mkellefiyetler yklemilerdi. Hristiyanln yaygnlat Roma cemiyetinde derebeylerin israf ve halka kar baskc tutumu, fakir kylleri bir ksmn daa kp ekya olmaya ya da manastrda inzivaya ekilip beylerin ve devletin tazyikinden kurtulmaya sevk etmitir59. c) MS. 380 senesinde Thedosun saltanatnda Hristiyanln, mparatorluun resmi

54 55 56

57

58 59

W. M. Flinders Petric, Egypt and Israel, London 1923, 133-134. O. Zckler, Asceticism (Christian), ERE, Edinburg 1961, Vol. II, 75. Azele uzaklatrmak, azletmek, bir eyi yerinden veya iinden ayrp bertaraf etmek gibi anlamlara gelen bir fiildir. Uzlet kelimesi de ayrlma, ekime, uzaklama anlamlarna gelir (bn. Manzur, age, XI, 440; Asm Efendi, age, III, 1434-1435). Istlah olarak ise, halk arasndan sresiz ekilip mnzevi bir hayat yaamaktr. Dier bir ifadeyle gnaha girmemek, daha ok ve ihlasl ibadet etmek iin toplumdan ayrlp ssz ve kimsesiz yerlere ekilmek, tek bana yaamaktr (erif Ali b. el-Crcani, Kitabt Tarifat, Beyrut 1983, 150); Markos I/2-13; Luka 4/1-2. Bu zulmler, MS. 313 senesinde mparator Konstantinin Milan ferman ile sona ermi, MS. 380de Teodosun saltanatnda Hristiyanlk, Roma mparatorluunun resmi dini olmutur. Bkz. Albert M. Bernard Hristiyanlk ( ev. Mehmet Aydn) , Konya 1993, 137. Amiran Kurtkan Bilgiseven, Din Sosyolojisi, stanbul 1885, 434. Amiran K. B.,age, 435.

11

dini oluuyla kilisede balayan bozulmann da dindar Hristiyanlar sk bir zhdi hayata ittii bilinmektedir60. lk Hristiyanlar topluca uzlete ekilmiyor, zhdi hayat evlerinde izliyorlard. Evlilii mal-mlk sahibi olmay, terk ediyor, uzlet, sessizlik, oru ve dier ilelerle yayorlard. Bu dnemde ruhbani hayat ferdi idi. Her biri ln ayr kesinde yaayan keiler ve rahipler grlyordu. IV. asra doru ise ruhbanlk yek vcut bir karakter taknmaya balad. Hususi odlarda ve kulbelerde yaayan kei gruplar kuruldu ve bir liderin ynetiminde yaamaya baladlar61. Hristiyanln ilk yayld yerler olan Msr, Suriye ve Anadolu III.yy.dan sonra halvete ekilen keilere ska rastlanmaktayd. - Msrda Uzlet: Hristiyan ruhbanlnn ilk geliim yeri Msr idi. Hristiyan dnyasnda IV. yy dan V. yy.n ortasna kadar nemli bir rol oynamt. Hristiyanlkta manastr dncesinin ncs kabul edilen Origen ( MS.185-254), mritlerini tefekkri bir hayata, Allaha ynelmeye ve bekarla tevik ediyordu62. Msr rahipleri arasnda Paulun63 23 yandan 113 yanda lnceye dek lde yaayan ilk rahip olduu sylenir64. Msrdaki ruhbanln temelini Paul ve St. Antony ( MS.250-350) atmlardr. Paul hakknda fazla bilgimiz yok ancak St. Antonynin onu ziyaret ettii sylenmektedir. Hatta Antonynin Paul ldkten sonra onu grmek iin kald maaraya gittiini ancak mezar kazmak iin krek almay unuttuunu anlatan ho bir efsane vardr65.St. Antonynin hayat hakknda pek ok bilgiye sahibiz. Miladi 250 senesinde asil bir Msrl ailede dodu. Yirmi yaana geldiinde zhdi hayata yneldi. nce evde uzlet hayat yaayan Antony, sonralar yirmi yllna lde inzivaya ekildi66. Bu yirmi yln sonunda uzletten kp etrafna mritler toplad ve onlara zhdi hayatn prensiplerini retti. yle dedii rivayet edilir: Sudan kan balklar nasl lyorsa biz rahipler de insanlarla fazla ihtilat ve sohbet ettiimizde akllarmz bulanr, ahlakmz bozulur. Bu yzden balk nasl hayatn su altnda geiriyorsa biz de yaant ve ilerimizi yalnzla gmmeliyiz67. nceleri inzivadan ibaret olan ruhbani hayat, St. Antony sistemletirirken, ruhu

60 61

Margeret Smith, The Way of Mistics, London 1976, 11. M. Smith, age, 12-13. 62 Bernard Mcginn, age, X, 44-45. 63 Hakknda fazla bilgi olmamakla beraber MS. III.yyda yaad bilnmektedir. 64 Baz kaynaklara gre lde ilk inzivaya ekilen St. Antonydir (Bkz. Bernard Mcginn, agm, 45. 65 Palladius, The Paradise of Fathers (ngilizceye trc. E. A. Budge), London 1907, I, 202-203. 66 Ninian Smart, The Worlds Religions Old Traditions and Modern Transformations, Cambridge University Press, Great Britain 1989,246,255;Jordon Aumann, Christian Spirituality in the Catholic Tradition, Ignatius Press, London 1980, 39; Louis Bouyer, The Spirituality of The New Testament and the Fathers, The Seabury Press, USA 1963, 308; G. Weckman, agm, ER, Vol. X, 45. 67 Palladius, age, I, 69.

12

saflatrmay hedefleyen iyi amellere de yer vermitir. Onun sisteminde ibadet ve murakabe, el emei ve bakalarna hizmette birletirilmitir68. St. Antony tarz ruhbanlk aa Msrda Nil boyunca hakim olmutu. Dier taraftan St. Antonynin ada olan Pachomius (. 346)69 modern anlamda ilk Hristiyan manastrnn kurusu olarak kabul edilir. Nitekim Pachomius , 346da lnceye kadar yaklak 3000 rahibin yaad dokuz manastr kurduu nakledilir. Onun idaresindeki keiler hcrelerde yaar ve liderlerine kesinlikle itaat erlerdi. badet iin ortak bir kiliseleri olan keiler, tarm ve el sanatlaryla urarlard. Elde ettikleri retim fazlasn ise fakirlere ve kadn manastrlarna gnderirlerdi. Ayrca Pachomius, keileri iin ilkeler belirlemiti. Bu ilkelere gre bir hcrede kei yaamal ve birlikte yemeliyiler. Yatarak deil, oturarak uyumal, geceleyin elbisenin altna keten, gndz elbise stne koyun derisinden cbbe giyip kemer ve bir tr klah takmak zorundaydlar. Yeni mritler yllk bir deneme ve ileye tabi tutulurdu. Bu tarzdaki zhdi hayat Yukar Msrda hakim oldu. Hatta V. asrn balarnda keilerin saysnn 50 bin olduu rivayet edilir70. MS. 333te doan Shenoudi, Pachomius un grevini devam ettirmi ve daha sert kurallar yannda manastrda yeni adak usulleri getirdii bilinmektedir. O manastr hayatn organize ederken kendine bu konuda Msrl Macarius71 ve Ammon yardmc olmutu. 300l yllarda doan Macarius, 30 yandayken lde uzlete ekilmitir. Alt ay bataklkta yaad ve sineklerin vcudunda srmadk yer brakmadklar sylenir. Ammon (.356) ise, genliinde evlenip karsna zifaf gecesi iffet zerine vaaz ettii nakledilir. Her ikisi de hayatlar boyunca ayr yaama konusunda anlam ve 18 sene karde gibi yaamlard. Sonra ayrlmlar ve Ammon Nitriaya72 giderek 320-330 yllar arasnda yar zhdi bir ruhbanlk tesis etmiti. Nitria Vadisi ve Scete lndeki73 zahitler hakknda bir ok rivayetler vardr. Zira o dnemin yazar ve gezgincileri onlar ldeki halvet yerlerinde ziyaret ederek grdklerini yazmlard. Onlar geni bir yerde iskan ederler ve meskenleri cra bir kede bulunurdu. Oradaki insanlar birbirinden ayr yaarlar hatta bir keii arkadalar tanmayabilirdi. Koyu bir sessizlik iinde yaarlar ve her biri hcresinde mnzevi bir hayat srerdi74.

68 69

70 71

72 73 74

Palladius, age, I, 37. Manastrda yaayan tarikatn kurucusu olup ilk manastr 320 yllarnda Tabenneside (Msrda Nil nehrinin gneyinin daha ilerisinde bir yer) kurmutur. (Bkz. Philip Hughes, A Popular History of The Catholic Church, London 1958, 46; L. Bouyer, age, 324, 328; F. Cabrol, agm, ERE, Vol. VIII, . Gndz, age, 298. Bkz. Margeret Smith, age, 15. Msrl Aziz, (300-390). Byk Macarius diye de bilinen nl kei. Bkz. J. Aumann, age, 40; F. Cabrol, ERE, Vol. VIII, 792. Msrda Nitria diye anlan ve Kahirenin kuzeybatsnda yer alan bir vadidir. Nitria Vadisinin gney ksmnda yer alr ( bkz.M. Smith, age, 15-16). Palladius, age, I, 376.

13

MS.364 yllarnda doan Palladius, Macariusun arkadayd ve 391de Nitriaya giderek orada 9 sene yaamt. Onun The Paradise of Fathers ( Azizlerin cenneti) adl eseri 420 yllarnda yazlmtr. Bu esere Historia Lausiaca da denir75. nk Lausus adndaki bir saray grevlisinin istei zerine kaleme alnmt. Bu eser bize Msr ruhbanl hakknda bir ok bilgiler sunmu, manastr kurucularndan ve kayda deer yetmi zahitin hayatndan bahsetmitir76. Bu zahitlerin yiyecei bir nd ve genellikle ekmekten ibaretti. Bazen buna tuz veya bir para sebze ile ya da eklenirdi. Yegane iecekleri ise su idi77. Giysileri sade ve vcutlarn rtmede yetersizdi. Uyku saatleri kesinlikle snrlyd. ayet yatacak olurlarsa papirsten rlm hasra ya da ta yastk yaprak topraa yatarlard. Bazlar gece boyu uyuyamaz, oturarak ya da ayakta ibadet ederlerdi. Sessizlik genel kaide idi ve kei, dar kmasn gerektiren durumlar hari ou zamann hcresinde halvetle geirirdi. Paul adndaki bir zahidin gnde 300 defa akl ta toplayp kuana yerletirdii ve her dua iin bir ta dar kard rivayet edilir. Bu zahidin Hristiyanlkta ilk tespih kullanan kii olduu anlalmaktadr78. Ruhbanlk Msrdan Kuzey Afrikaya doru yayld ve St. Augustine (354430)79 sayesinde V.asrda gl bir ruhban cemaati tesis edildi. Bu arada keiler kiliseden emir almaktan kanyor, kiliseyle yakn irtibattan ekiniyorlard. - Filistin, Suriye ve Anadoluda Uzlet: Daha ilk zamanlarda Suriye ve Filistinde zht hareketini grmekteyiz. MS. II. asrn ikinci yarsnda Kuds piskoposu Narcissus, grevini terk edip lde inzivaya ekilmiti. Ruhbanlk sistemi ksa zamanda Msrdan Filistine,ve Suriyeye yayld. Buralarda Antony tarz ar ileler uyguland. zellikle bedene eziyet Msrdakinden daha ileri gitti. MS.290da doan Hilarion ruhbani hayatn ve messeselerinin Filistindeki ilk kurucusu olarak kabul edilir. Gazze yaknnda kk bir odackta 22 sene yaam ve etrafna iki- bin mrit toplamtr80. Tarihi Evagrius Kudse yapt seyahatlerde grd manastr hayatn yle anlatr: Bu insanlar dnyevi balarn etkisinde deildiler. Elbiselerini ortaklaa giyerler, ortak bir masa kullanrlard. Hayatlarn devam ettirecek kadar sebze ve bakliyat yerlerdi. Gece-gndz ibadet eder, iki- gn bir ey
75

76 77 78 79

80

Eserin Yunanca metni (C. Butter tarafndan Historia Lausiaca adyla neredilmi, Cambricge 1898-1904), W. K. Clarge tarafndan ayn adla ngilizceye evrilmi (London 1918), ayrca E. Budge tarafndan The Paradise of the Fathers adyla ngilizceye bir tercmesi yaplmtr. (London 1907). O. Zckler, agm, 76; M. Smith, age, 16-17. J. Aumann, age, 37; P. Hughes, age. 46. M. Smith, age, 118. Kilise doktoru olarak da anlan nl Hristiyan piskopos (Bkz. L. Bouyer, age, Vol. I, 467; J. Auman, age, 62; N. Smart, age, 246; Joachim Wach, Typs of Religious Experience Christian and Non Christian, London 1951, 93; Denise Lardner Carmody and John Carmody, Religion: The Great Questions, The Seabury Press, New York, 1983, 77; . Gndz, age, 72). C. de Montalembert, The Monks of the West, London 1986, 249.

14

yemeden oru tutarlard. Bazlar o kadar kk hcrede yaard ki orada ne dik durabilir ne de rahata yatabilirdi81. Ayn tarihi Filistin rahipleri hakknda vnle unlar sylemektedir: Onlar nefisleri zerinde yle bir kontrol sahibiydiler ki rahip ve rahibeler birlikte ykanrlar, birbirlerini plak olarak grmekten, birbirlerine dokunmaktan hatta kucaklamaktan bile etkilenmezlerdi. nk ftratlar iradelerini yenemezi. Geri ykanmak onlara gre kt bir ey ise de nefislerini ldrmek ve ibadet maksadyla ykanyorlard. Filistin manastrlarnn sonu hakknda St. Gregory de (. MS.326) manastrlarn genel ev haline geldiini yazmaktadr82. Suriyeye de keilik IV. yy. balarnda Aones veya Euenius tarafndan getirilmitir . Kaydettiimiz gibi burada zhdi uygulamalar arya gtrlmtr. Mesela baz zahitler srtlar kaya, demir vs. arlklar tayp vahi hayvanlar gibi burada yaamaktaydlar. Sadece ot, bitki, aa kkleri yerlerdi. Kn dondurucu soua, yazn da kavurucu scaa vcutlarn maruz brakrlard. Suriyede en mehur keiler IV. yy.n sonunda ortaya kmtr. nceden manastr rahibiyken kendini mnzevi hayata adamak iin manastr terk edip 10 yl kmeste, ardndan 37 yl da bir direin zerinde yaayan Simeon (389-459) bunlarn en mehuru idi. Yemeini mritleri stunun tepesine merdivenle kararak verirler, pisliklerini temizlerlerdi83. Fars, Arap ve Ermeniler dahil bir ok lkeden insanlar onu grmeye gelirler,o da direin etrafna toplanan halka nasihat ederdi. Anadoluda zht, ehitliin yerine ikame edilmitir. Zira zulmler bitince dl kazanacak ve gnahlar temizleyecek olan ehitlik de bitmiti. MS.157 ylnda Anadoluda mnzevi hayat gelimeye balad. Bu akmn kurucusu Montanos, ar zhd telkin etti, evlilii yasaklad ve oru tr bir perhiz iin sert kurallar koyu. Apollonius ve Antakya piskoposu Serapion da dahil bir ok Hristiyan kilisesi lideri bu retilerden dolay Montanosun aleyhinde fetva verip mezhebini kafir ilan ettiler ama bu akm devam etti ve muhtemelen Anadoluda zhdn gelimesini etkiledi84. Dzenli ve sistemli bir zht ise, Dou Anadolu ve Ermenistan yresinde ortaya kt. Bu akmn lideri Eustathius evlilii knad. Pazar gnleri bile oru tuttu. Elerin birbirinden ayrlmasn tavsiye ediyordu. Onun zhd de kilise otoritelerince ho karlanmad. Ganyada
81 82 83 84

M. Smith, age ,20. Mevddi, age, 147. M. Smith, age, 21; Mevddi, age,VI, 142. Eusebius, Ecclesial History (Trc. Kirrspp Lake), London 1926, III, 36.

15

kurulan kilise meclisi MS. 340 yllarnda bu ar zhd knad. Halbuki kendileri de bakirelin gzelliini ve kutsalln savunuyorlard85. Byk St. Basil86, Eustathiusun yakn arkadayd. Yaklak 329da domu ve zahidane yaamt. Kayseri, stanbul ve Atinada eitim grd.358li yllarda ris nehri kenarnda halvete girdi. 360ta stanbul konsiline katlmaya davet edilinceye kadar orada ruhunu tasfiye etmeye karar verdi. 370te Kayseri bapiskoposu yapld. Ancak, o vaktini manastra kei toplamakla geiriyordu. Keiler iin bir takm kanunlar yazmt. Bu kanunlar dnyadan madden ve manen ekilmeyi gerektiriyordu. nk ona gre gerek dini hayat iin halvet nemliydi. Keiler gnde iki n yemeli, bu da ekmek, su, sebze ve meyveden ibaret olmalyd. Uyku hafif ve snrl olmal idi. Zira zahidin ruhu zellikle gece yars tanr ile ba baa kalrd. St. Basil ruhbanl kilise tekilat iine sokmutur. MS.451deki Kadky konsilinde manastrlarla kilise tekilat irtibatn temin eden bir kanun kt. Buna gre piskoposun izni olmakszn manastr ina edilemeyecekti. VII. yy. St. Basil87 tarz ruhbanlk, Suriye ve Filistin rahipleri arasnda yayld ve dounun nde gelen kaidesi oldu. Yine Karacada ve Hasandanda MS. V.yy.dan kalma manastr kalntlarnn olmas ruhbanln Anadoluda da yayldnn gstergesi kabul edilmitir. Tepe stlerindeki manastr kalntlar, dalardaki cra trbeleri bekleyen keilere hizmet iin tesis edilmiti88. Kilise ilk asrda ruhbanla genelde muhalif olduysa da MS.IV. yy.dan ibaren onu benimsemeye balamtr. Bu tarihlerden sonra ruhbanlk ve onun gerei olan halvet, kilisenin tasvibiyle Avrupaya doru yaylmtr. 2- Ortaa Dneminde Durum: Ortaada Hristiyan rahipler zellikle Paskalya ncesi 40 gn oru tutmaya ve inzivaya nem veriyorlard. Hatta bu sre iinde rahiplerin uymas gereken kurallar ihtiva eden eserler kaleme alnmt. Orta talyada yaklak 500 yllarnda kaleme alnan ancak mellifi bilinmeyen Rule of Master ve St. Benedictin (480-547)89 kaleme ald Rule of
85 86

87 88 89

L. Pullen, The Church of the Fathers, London 1906, 319. Suriye kilisesinin balca bilim adam olup dou keilerinin gerek kanun koyucusudur (F. Cabrol, agm, 789). Hayat ve eserleri iin bkz. W.K. Lowther Clarke, St. Basil the Great, London 1925. M. Smith, age, 26. Nursiada dodu. Monte Cassinoda ld. Kzkardei Monte Cassino yaknndaki Rahibeler Manastrnn ba rahibesi olan St. Scholastica ise onun lmnden bir aydan daha ksa bir sre sonra ld. St. Benedict kurallar batda yegane kural olmutur (Bkz. J. Aumann, age, 69; Herbert Whone, Church Monastery Cathedral An Ilustrated Guide to Chistian Symbolism, Element Books, Great Britain, 1990, 22; Stephen P. Brown and Khaned Anotolios, Catholicism Orthodox Chistianity World Religions, New York 2002, 44; F. Cabrol, agm, ERE, 792; . Gndz, age, 64).

16

Benedict adl eserler buna rnektir. V. yy.n balarnda Byk Euthymius, Paskalya ncesinde her yl dan tepesine gidip inzivaya ekilme adetini benimsemiti. Ayrca o her yl bir arkadayla Koutila lne giderdi90. VII. yy ve sonrasna Avrupada olduu gibi Arap yarmadasnda da mnzevi yaayan rahipler olduu bilinmekteydi. Ancak halvete ekilen tm rahiplerin ahiret kaygsyla bu ie girdiklerini sylemek olduka g gzkmektedir. John Arrbery, brahim b. Ethemin lde inzivaya ekilmi bir rahipten marifet rendiini yle nakleder. brahim b. Ethem rahibe sorar: -Ne zamandan beri bu manastrdasn? -70 yldr -Ne yiyorsun? -Her gece nohut yerim -Kalbinden fkran nedir ki bir nohutla yetiniyorsun? u karndaki kiliseyi gryor musun? Evet onlar sene de bir gn gelip manastrm ssler, etrafmda tavaf erler, beni verler; nefsime ne zaman ibadet ar gelse o an hatrlar, bir saatlik vg iin bir sene skntya tahamml derim91. XII. asr Meryem Ana kei kulbelerinin ilk ekirdei Filistindeki Karmel Danda atlmtr. Buradaki keiler, hacca gelen Hristiyanlara sessiz bir inziva hayat sunuyorlard. Grup halinde halvetin temelini ise Devotio Moderna, akmn kurucusu Gernard Groote ( 1340-1384) atmtr. Bundan sonra halvette yaplacak olan murakabenin ( meditasyon) usulleriyle ilgili bir ok kitaplar yazlmtr. John de Caolibusun Meditations on the Life of Christ ve Gerardn (.1398) De Spiritual Ascensionibus adl eseri bunlardan sadece bir kadr. Ortaalardan sonra kei tarikatlar Paskalya ncesi perhiz dneminde mektup bile dahil dardaki tm mnasebetlerini kesmeye baladlar. Bu halvet, mnzevi kiinin Hristiyanln ana konularn tefekkr ettii gibi bir ruhi yenilenme halveti idi. Hz. sann

90

91

Cyrilof Scytholis, Life of Euthymius (Nr. E. Schwartz), Texte und Unteruchungen, Lipsia 1939, Cilt: 49, say :2, 3-85. A. J. Arrbery, Sufism, London 1979, 37; Rivayet iin ayrca bkz. Isfahni, Hlyetl Evliya, VIII, 29.

17

ldeki krk gnlk halvetlerinden esinlenmiti92. 3 - Sonraki Dnemlerde Durum: XIII. yy. ve sonrasn ieren bu dnemde ise St. Benedict ve onun kurallar etkili olmutur. Ruhbanlk hayat batda St. Benedictten nce ve sonra olmak zere ikiye ayrlabilir. St. Benedictten nce mnzeviler llerde ya da dan eteklerinde ina ettikleri manastrlara ekilip sessizlik iinde yaamlardr93. Bu sre iinde var olan gelenekler (adetler) takip edilmitir. Daha sonra manastrlar hzla zenginleti, ancak bunun tesiriyle temel retilerden uzaklalmaya baland. Bu durum eitli reform hareketlerine zemin hazrlad. Deiik Azizler tarafndan keiler iin deiik kurallar yazld. Burada bahsedilmeye deer St. Columban ve St. Isodere (636)94 ve St. Fructuosusun kurallardr. Onlar St. Benedictin95 kurallar gelip atncaya kadar nemli baar saladlarsa da St. Benedictin kurallar bu kurallarn yerine geerek btn manastrlara otoritesini kabul ettirmede baarl olmutur. Kilse meclisi de sonbaharda 670te toplanarak lkenin manastrlarnn hepsinde bu kuraln takip edileceini ifade etmitir. Dolaysyla St. Benedictin kurallar bat dnyasnda keiler iin yazlan yegane kural olmutur. Bu sayede Clunic reform (X.yy)96 manastrlar arasnda kabul grd. Cluny, St. Benedictin kurallarna sadk kalmaya devam etti. Kltrn, edebiyatn ve dier ilimlerin merkezi oldu ve d dnyada nemli bir etki brakt. Bununla birlikte Cluny, Cistercan reformu (XI. yy)97 Hirscau reform gibi kendisinden esinlenen bir ok reforma nclk etti. Bu reformlar keiliin aslna dndrlmesi amacn tayordu. Yine XI.- XII yy.larda Bat keiliinde gezgin kei vaizliini tekrar canlandrma
92 93

94 95

96

97

J. Manuel Lozano, Retreat, The Encyclopedia of Religion, XII, 353-354. Roland H. Bainton, Early Christianty, Robert E. Krieber Publishing Company, Malabar- Florida 1960, 72,74. Hakknda bilgi iin bkz. J. Aumann, age, 80. St. Benedict (480-540), Nursiada dodu, Monte Cassinoda lmtr. lk bata Sabine Dalar arasnda mnzevi hayat yaayan St. Benedict daha sonra manastrda yaayan tarikat mensuplar iin (73 blme ayrlan) kurallar yazmt. Bu kurallar insani deerleri, itaati, yoksulluu, misafirperverlii, sessizlik pratiklerini, el emei ile yaplan almay, vs. iermektedir (Bkz. L. Bouyer, age, Vol I, 513; F. Cabrol, Monasticism ERE, 792; .Gndz, age., 64). Cluniac Mezhebi 910da kuruldu. St. Benedictine mezhebinin izinden gitti ve dier mezheplere de ncl etti. 10. yyda manastr ve keilik kurallarnn gzen geirilerek asli yapsna dntrlmesi amacyla Avrupada ortaya kan bir Hristiyan tarikat (Bkz. H. Whone, age, 52; J.Aumann, age., 85; . Gndz, age, 84). 1098de Molesmal Robert tarafndan Benedictin kurallarna aslna uygun bir ekil vermek amacyla kurulan bir Hristiyan tarikat (Bkz. J. Aumann, age., 93; . Gndz, age, 83).

18

ynnde bir dizi atlm gerekleti. XIII. ve XIV. yy.larda keilik gerilemeye balad. XVI. yyda ise Martin Luther ve dier reformistler bu kuruma baz eletiriler ynelttiler. Reform hareketleri arasnda keilik tekilat yeniden gzden geirilerek canlandrlmaya alld. XVII.yyda ise manastr hayatyla ilgili St. Benedictin kurallarn uygulayan bir ok tarikat ortaya kt. Bunlar genellikle kurucularnn isimlerine nispetle anld. XVIII. yy. Aydnlanma dneminde keilik asndan gerileme yeniden balad. zellikle Fransz Devriminden sonra manastrlar katld ve yakld. XIX. ve XX. yy.da ise keilik tekilat canlanmaya balad. ngilterede, Almanyada, Avusturyada ve talyada eski cemaatler ya da dinsel rgtler ve byk manastrlar byn zorluklara ramen varlklarn srdrdler. Bu dnem manastr hayat iin daha ok iyileme, yenileme (restorasyon) dnemi niteliindeydi. Manastr hayatyla ilgili reformlarn yannda kilise tarafndan yaplan ( dinsel ) konsil almalarndan da bahsedilebilir. zellikle Roven (1074), Roma (1083), Londra (1112), Paris (1212-13) , Aix La- Chapella (816-817) konsilleri gibi 98. Bundan baka baz konsiller de bahsedilmeye deer niteliktedir: a- IV. Lateran Konsili (MS.1215): Deiik manastrlardan ba rahiplerin ve temsilcilerin biraya geldii bir toplantdr ki burada manastr hayatyla ilgili sorunlar konuulmutur. Bu konsil Dounun ilk genel konsillerine benzeyen bir grnm arz eder99. b- Contance Konsili (MS. 1418): Benedictine mezhebinin dzeltilmesine ya da yenilenmesine dair kararlarn alnd konsildir100. c- Trent Konsili (MS. 1545-1563) : Manastrlarn sorunlarnn konuulduu, IV. Lateranda alnan kararlarn tekrar
98 99

100

Bu konsiller mnzevi hayatla ilgili kurallar ieriyordu ( Bkz. J. Aumann, age, 69, 82, 85). Mehmet Aydn, Hristiyan Genel Konsilleri ve II. Vatikan Konsili, Seluk niversitesi Basmevi, Konya 1991, 30; Mehmet Aydn, Hristiyan Kaynaklarna Gre Hristiyanlk, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar / 162, Ankara 1995, 163. Francis Dovernik, Konsiller Tarihi znikten II. Vatikana ( ev. Mehmet Aydn), Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu, Trk Tarih Kurumu Yaynlar X. Dizi, say 13, 52; M. Aydn, Hristiyan Genel Konsilleri, 9; M. Aydn, Hristiyan Kaynaklarna Gre, 164.

19

edildii bir konsildir. Bu konsil, Luther, Calvin ve dier reformistler tarafndan meydana getirilen dini blnmeleri ortadan kaldrmak amacyla toplansa da buna muvaffak olamamtr. Yine de bu ynyle bir kar reform zellii tamaktadr. Bunun iin Bat kilisesinin en nemli olaylarndan birini tekil eder. Katolik Hristiyanlk bu konsilde reform problemlerinin farkna vararak Cizvitler tarafndan tekilatlandrlm olan misyonerlik faaliyetleriyle kendini gstermitir101. d- Coyaca Konsili (MS.1050): spanyadaki btn manastrlarda ya St. Isdore ya da St. Benedictin kurallarnn uygulanmas gerektii bu konsilde belirtilmitir102. Bu konsiller ihtilalci karakterde olmadklarndan bir dnm noktas niteliinde deildir. Devrin artlarna gre ihtiyalara zm getirmek iin toplanmlardr.

III- RUHBANLII ORTAYA IKARAN FAKTRLER: A. SYAS KARGAALAR: 1- Uzun ve Kanl Savalar: Hem Budizm hem de Hristiyanlkta ortaya kan savalar ruhbanl ortaya karan nemli faktrlerden birisidir. Aoka Budist olmadan nce Budist topraklarnda bir ok savalar olmaktayd. Bu kanl katliamlardan nefret edinceye kadar Aoka da topraklarn geniletmek iin savalarda bulunmutu103. Yine Roma mparatorluu ideolojisinin dayand ok tanrclk sebebiyle bunu reddeden Hristiyanlar MS. 250 ve sonrasnda Romallardan bir ok ikence ve zulm grdler. te bu durum insanlar l ve dalara kamaya sevk etmiti. zellikle MS. 250-260 Dece ve Valerienin saltanatlar neminde Hristiyanln kkn kurutma teebbsleri olduu iin bu zulmlerden kaan ve inziva hayat yaayan bir ok rahip olmutur104 . 2- Dindar nsanlarn Dinlerini Yaamasn Zorlatran dari Basklar: Budizmin gittike gelien gc ini de etkilemiti. inde 420de 1786 mabet ve 24 bin erkek-kadn kei vard. Kei hayatnn Konfys aile ahlak anlayn sarsmas,
101

102 103 104

F. Dovernik, age, 635; M. Aydn, Hristiyan Genel Konsilleri9; M. Aydn, Hristiyan Kaynaklarna Gre165. F. Cabrol, Monasticism ERE,, Vol. VIII, 797. Gnay Tmer-Abdurrahman Kk, Dinler Tarihi, III. Bask, Ankara 1997, 168. Bkz. Albert M. Bernard, Hristiyanlk (Trc. Mehmet Aydn), Konya 1993, 137.

20

tenkitlerin oalmasna ve arkasndan da iddetle engellemeyi getirdi. Basklar ilk imparator Kao Tsu ile balad. Manastr hayatnn itibar, ihtiam arkasndan mparator Wu-Tsung 845te bir zulm balatt ve 4 bin mabet tahrip edilerek 25 bin kadn ve erkek keie dnyevi hayata dnmeleri konusunda bask yapld. Yine Mahayanann bir uzants olan Lamaizm, Moolistanda XVI, yy.a kadar belli bir lde hkmetmi, daha sonra Sovyetler Birlii indeki bir halk cumhuriyeti tarafndan dine kar kampanya sonucu rahipler baka mesleklere ynlendirilip saylar azaltlm, manastrlar kontrol altna alnarak Budizmin etkisi azaltlmaya allmtr.105 Hristiyanlkta da benzer bir durum vard. MS. III.yyda Yahudilerin Romallara ayaklanmas ve mparatorluk snrlar iinde olan bir takm isyanlar mevcuttu. Bunun neticesinde elit tabaka lks ve israfa dayal hayatlarn devam ettirebilmek iin ve isyanclara kar yaplacak mcadelenin masraflarn karlamak iin halka vergiler ve ar ykmllkler yklyorlard. te Hristiyanln yaygnlat roma toplumunda dere beylerin halka kar baskc tutumu insanlarn bir ksmn daa kmaya ya da inziva kelerine ekilip Basklardan kurtulmaya sevk etmitir106. 3- tikadi Mezheplerin Fanatizmi: Budizmde Therava da Budizmi genelde tarihi Budann retilerini takip ettiini syler ve keilerle dier insanlar arasnda farka iaret eder. Tantra Mezhebinin zdd olan Priter mezhep de yukardaki grle paralel olup insan ihtiraslardan uzaklamaya arr. Zen Mezhebi ve bunun dier bir kolu olan Rinzai Mezhebi, bir Japon Budist tarikat olan Tachikawa-Ryu ise Priter mezhebin aksine tutkular aydnlanmann ham maddesi olarak grr.107 Mahayana Mezhebi de Budann sosyal snflar arasndaki bariyeri kaldrdn, insann isel doasnn Budannki ile ayn olduunu, herkesin Buda olabileceini, aydnla eriebileceini sylemesine ramen, bnyesinde bir ok rahip ve rahibeyi barndrmaktadr.108 Hristiyan tarikatlarna da rnek verirsek: a- Karmeli Tarikat: Yaklak 1154te Aziz Berthold tarafndan Filistinde kurulan, inzivaya ar nem
105 106 107 108

G. Tmer - A. Kk, age, 175-176. A. K. Bilgiseven, age, 434-435. J. Stevens, age, 27, 76. P. Hughes, age, 76; G. Tmer - A. Kk, age., 189.

21

veren bir Hristiyan tarikatdr. Karmeli kz kardeler tarikat ise 1452de kurulmu olup tarikat bnyesinde pek ok mistik yetimitir. b- Dominiken Tarikat: 1216da Aziz Dominik ( 1170-1221) tarafndan kurulan bu Hristiyan tarikat Frer Vaizler ya da Siyah Frer olarak a bilinir. Dilencilii ve yoksulluu yalnzca bireysel bir uygulama olarak deil, bir cemaat yaants halinde yaamay temel prensip edinen bu tarikat, kendilerini vaaza ve dinsel almaya adamlardr109. c- Fransiskan Tarikat: 1209da Assisili Aziz Francis tarafndan kurulan bu tarikat, 1221de tekrar gzden geirilip 1223te son eklini almtr. Yalnzca bireyler iin deil, tarikat iinde yoksulluu esas almtr110. d- Cizvitler: sann Dostlar olarak da bilinen bu Katolik tarikat 16.yyda aziz gnatius Loyola tarafndan kurulmu olup fakirlik, iffetlilik, tarikat liderine sadakat gibi sk skya balanlan kurallar vardr111. te bu tarikatlar dnyaya srt evirme, fakirlik gibi noktalar odanda bulundurduklar iin bunu takip eden insanlarn da zihninde dnyevi ilerden uzaklama, nefret duyma gibi duygular hakim olmu ve insanlarn dncelerini ahirete yneltmesine yardmc olmutur. B. TOPLUMDAK AHLAK GEVEME: nceki mrik toplumlardaki ehvet, irkin ahlak ve dnyaya ar meyle kar Hristiyanlarn ar derecede tepki vermeleri ruhbanl ortaya karmtr. yle ki nikah bile olsa kadn- erkek arsndaki ilikiyi kt telakki etmiler hatta evlenmeyi bile ho grmemilerdi112.Bir kadnn yzne bakmak bile gnah sayldndan baklmamas gerekiyordu113. Budizmde de bu kadar kat olmasa da evlilik hayatn getirdii yk ve engel
109

110 111 112

113

S. Brown, age, 44,47; Annemarie Schimmel, Dinler Tarihine Giri, 198; A. Tercman, Hristiyanla Reddiye, Bedir Yaynlar, stanbul 1970, 142. S. Brown, age, 44; J. Aumann, age, 126. . Gndz, age, , 83, 100, 133, 214. Kaygsz olmanz istiyorum. Evli olmayan erkek, Rabbi nasl honut edeceini dnerek Rabbin ileri iin kayglanr, Evli erkek ise karsn nasl honut edeceini dnerek dnya ileri iin kayglanr, bylece ilgisi blnr.bunu sizin iyiliiniz iin sylyorum, zgrlnz kstlamak iin deil, lginizi datmadan Rabbe adanm olarak, ona yarar biimde yaamanz istiyorum (I. Korintliler 7: 32-33-3435). R. H. Banton, age, 73.

22

olarak grlyor, ak ve sevgi ayaa vurulan prangalara benzetiliyordu. Budann da hayat boyunca bir ok kadnla arkadalk ettii fakat hepsine birer anne, kz karde veya evlat gzyle bakt sylenir114. C. DNLERN YAYMAK: Dinlerini yaymak hevesiyle bu dini kabul eden toplumlarn reva bulmu inanlarn kendi dinlerine sokmak istemeleri. D. ALMLERN FLOZOF VE DER MLLETLERN NANLARINDAN ETKLENMELER: Ruhbanln ok da ha ncelere dayandn sylemitik. Dolaysyla ruhbanln ortaya knda Hint, Yunan, Msr gibi daha nceki milletlerin ve dier dinleri de etkisi byktr. E. KUTSAL METNLER YA DA AZZLERN SZLER: Genelde insanlar ruhbanla sevk eden bir ok sebepten birisi de Hristiyanln balangtan beri bnyesinde ruhbanlk gibi bir sapmann domasna msait bir takm zelliler tamas,gerek Budizm gerekse Hristiyanlkta ruhbanla eilimin olmas yani dinlerin kendi retileri da bu sebepler arasnda saylabilir. Zira, aziz kabul edilen kimselerin szlerinde ve kutsal olarak kabul edilen kitaplarda dnyann geicilii ve aldatcl vurgulanmasnn yan sra insanlarn sahip olduu pesimistlik bak as da ruhbanla ynel inmesinde etkili olmutur. rnein, hoyrat ve kaba kocalar, dayanlmaz kaynanalar, nankr ocuklar, istei dnda nianlanma ve evliliin ancak hayallerde yaanan zevkleri gibi sebeplerle Bekarlar tarikatna katlnmtr. Eleri savata len kadnlar da hep beraber ruhbanlk yaay tarzn tercih etmilerdir.Yine kutsal kitaplardaki ayetlerin dehetine kaplarak kendini gece- gndz ibadete veren, hatta hadm olup cinsiyetten syrlmak isteyenlerin rnekleri de oktur. Ruhbanlar derinden etkileyen ifadelerin bazlar unlardr: 1- Budann Szleri: Budistlerin rnek ald en nemli kii Budizmin de kurucusu olan Buda olup onun szlerine deer verilmi ve yaam bu dorultuda srdrlmeye allmtr.
114

J. Stevens, age, 36, 25.

23

Buda diyor ki: * Benim talebem olmak isteyen kii ailesine olan alakalarn hepsini, dnyadaki itimai hayatn, servete olan dayanklln kesmelidir. Dhamma iin btn alakalarn kesen ve bedeniyle kalbi iin meskeni olmayan kii, benim talebem olmu ve evsiz rahip diye isimlendirililerdir. 1. Talebelerim evsiz rahipler u drt kaideye riayet edip bunlar hayat temeli yapmaldr. 2. Onlar eski ve karlm elbise giymeli; 3. Yemeklerini dilenmekle elde etmeli; 4. Gecelerini aa altnda veya kaya zerinde geirmeli; 5. Ancak kardelerinin idrarndan yaplm ilalar kullanmaldrlar115. * Evsiz rahip olmak iin ok eyleri yapmaldr. Beceremedii zaman utan ve erefsizlie hassas olmal. Benini, szn ve kalbini temiz tutmal, geici bir nee iin kalbinin kontroln kaybetmemeli, kendini vmemeli, bakalarn azarlamamal, tembel olmamal, uzun uykuya dalmamaldr116. * Sureti rahip olsa da dnyevi itir aslar atamazsa artk rahip deildir117. * Evsiz rahibin vazifesi Buda talimatnn nurunu tebli etmektir. yi Dharma retmeni olmak iin evsiz rahiplik nce tahamml zeminine iyice yerlemeli, mtevaz olmal, daima her eyin bo olduunu dnmeli, hibir eye bal olmamal, teki cinsten kanmaldr. 2- ncilde Geen Ruhbanlkla lgili fadeler: a- nsanlarla Duygusal Ban Koparlmasyla lgili fadeler: Hristiyan ruhbanl kiinin en yakn akrabalarna merhametsiz ve kat kalpli olay bir ibadet haline getirmitir. * Benim adm uruna evlerini, kardelerini, anne ya da babasn, ocuklarn ya da topraklarn brakan herkes, bunlarn yz katn elde edecek ve sosuz yaam miras alacak118. acmaszca davranmay,

115 116 117 118

Bukkyo Dendo Kyoka, Buda Talimat, Tokyo 1986, 195. B. D. Kyoka, age, 196. B. D. Kyoka, age, 197. Matta 19: 29; Luka 18: 29-30; Yuhanna 12:25.

24

* Biri bana gelip babasn, annesini, karsn, ocuklarn, kardelerini, hatta kendi cann bile gzden karmazsa rencim olamaz119 . b- Mal Mlk Terk Etmeyi Gerektiren fadeler: Dnyada bir eye sahip olmak, ahlaktan yoksun olmak gibi kabul edilerek mal- mlk terk edip yoksulluk iinde yaamak ruhbanlk iin yegane l kabul edilmitir. * Ayn ekilde sizden kim varn, younu gzden karmazsa rencim olamaz120. * Kuanza altn, gm ya da bakr para koymayn. Yolculuk iin ne torba, ne yedek mintan ne de ark ne de denek aln121. * Hi kimse iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip brn sever, ya da birine balanp brn hor grr. Siz hem Tanrya hem de paraya kulluk edemezsiniz122. * sa ona, eksiksiz olmak istiyorsan git, varn, younu sat, parasn yoksullara ver; bylece gklerde hazinen olur. Sonra gel, beni izle dedi123 . * Ne mutlu size ey yoksullar! nk tanrnn egemenlii sizindir. Ne mutlu size alk ekenler! nk doyurulacaksnz. Ne mutlu size alayanlar! nk gleceksiniz. nsanoluna ballnz yznden insanlar sizden nefret ettikleri, sizi toplumun dna ittikleri ve adnz aaladklar, ktleyip sizi reddettikleri zaman ne mutlu size124. * Yannza ne kese, ne torba, ne de ark aln. Yolda hi kimseyle selamlamayn125. c- nsanlardan Kamakla lgili fadeler: * nsanlardan saknn126. * Bir kentte size zulmettikleri zaman tekine kan127. * Yerualimin ordular tarafndan kuatldn grnce bilin ki kentin yklaca zaman yaklamtr. O zaman Yahudiyede bulunanlar dalara kasn, kentte olanlar dar

119 120 121 122 123 124 125 126 127

Luka 14: 25-26. Luka 14:33. Matta 10:9-10; Markos, 6: 8-9; Luka 9:3. Matta 6:24; Luka 16:13. Matta 19:21; Markos 10:21; Luka 12:53. Luka 6: 20-21-22. Luka 10: 4. Matta 10: 7. Matta 10: 23.

25

ksn, krdakiler kente dnmesin128. d- Dnyaya Srt evirmeyle lgili fadeler: Lezzet veren eylerden, dnyevi her eyden el-etek ekmek ruhbanln dier birer zelliidir. * Cann kurtarmak isteten onu yitirecek, cann benim mjdemin uruna yitiren ise onu kurtaracaktr129. * nk insanolu hizmet edilmeye deil, hizmet etmeye ve cann bir oklar iin fidye olarak vermeye geldi130 . * Aranzda en stn olan tekilerin hizmetkar olsun. Kendini ycelten alaltlacak, kendini alaltan yceltilecektir131. e- Bedene Eziyet Verme ve Meakkatle lgili fadeler: Kiinin bedenine eziyet etmesinin takva ls olarak kabul edildiini yani ne kadar eziyet ekilire o kadar takva sahibi olunacan sylemitik. Bu dnceler dayanan ncildeki u ifadelerden almaktadr: * Mjdeyi bakalarna duyurduktan sonra kendim reddedilmemek iin bedenime eziyet ektirip onu kle ediyorum132. * Dar kapdan girin. nk ykma gtren kap geni ve yol enlidir. Oysa b kapdan girenler oktur. Oysa yaama gtren kap dar, yol da etindir. Bu yolu bulanlar azdr133. * Mesih bedene ac ektirdiin gre siz de ayn dnceyle silahlann. nk bedence ac ekmi olan gnaha srt evirmitir134. f- Dier Sebepler: 1. hretten kamak ya da hret olmak135.

128 129 130 131 132 133 134 135

Luka 21: 21-21. Matta 10:39;16:25; Markos 8:35; Luka 17:33. Markos 10:45. Matta 23:11-12. I. Korintliler 9:27. Matta 7: 13-14. I. Petrus 4:1-2. A. J. Arrbery, Sufism, London 1979, 37; Rivayet iin ayrca bkz. Eb Nuaym Ahmed b. Abdullah Isfehani, Hilyetl Evliya, VIII, Kahire 1987, 29 (bn. Ethem, bir Hristiyan ruhbanna yetmi yldr bir manastrda kalp nohutla yetinmesinin sebebini sorar.o da insanlarn senede bir defa gelerek etrafnda tavaf etmelerini,

26

2. badete, tefekkre dalma136, ya da nefsi tezkiye etmeyi tanrya yaklamaya vesile kabul etmeleri ya da hayatn dini yaantya adanmasnn ya da gnah ilemekten kanmann ancak ruhbanlkla olabileceinin grlmesi137. 3. Kiinin bedenine eziyet etmesinin takva ls olarak kabul edilmesi, 4. nsanlarn katliamlarna kar( basklarna ) kar iddetten uzaklamak, dinlerini korumak istemeleri138. 5. Kt ruhlarla mcadelenin ancak ruhbanlkla olabileceini dnmeleri139. 6. Manevi kurtuluu gerekletirmek iin ruhbanln kurtulu yolu olarak grlmesi. 7. Pimanlk duygusundan kurtulup meleksel hayat ( melekler gibi temiz olmay ) elde etmenin ruhbanlkla olabileceinin dnlmesi140. 8. Harikulade glerin elde edilmek istenmesi141.

136 137 138 139 140 141

manastrn sslemelerini, bir saatlik iin de olsa kendini vmelerini gereke olara gsterir ve vg sebebiyle skntlara tahamml ettiini syler). Ebu'l-Fida smail b. mer bn. Kesr, Tefsr, Beyrut 1385 (1966), IV, 216. R. H. Bainton, age, 72. Albert Bernard, Hristiyanlk (Mehmet Aydn), Konya 1993, 137. L. Bouyer, age, 312; J. M. Lozano, Eremitism, ER, Vol. V, 139. J. M. Lozano, agm,ER, Vol. V, 137. J. M. Lozano, agm,ER , Vol. V, 138.

27

II. BLM

BUDZMDE RUHBANLIK ANLAYII I- BUDZMDE RUHBANLIIN TEMEL ZELLKLER : Budistler, halk ve rahipler olmak zere iki temel ksmdan oluur. Halkn kendilerine gre ayr meskenleri, aileleri meslekleri olup kendi geimlerini kendileri temin ederler1. Bunlarn, kurtulularn gerekletirmek iin iyilik yapmalar, dilenenlere sadaka vermeleri, her ay drt gn oru tutmalar, dini emirlere uymalar, canl varlklar ldrmemeleri ve alkol almamalar gerekir2. Buna karlk keiler (bhikkhu)3, gnlk hayattan elini-eteini ekmi, ailelerini ve mesleklerini brakarak sadece halktan ald sadakalar sayesinde geinen kimselerdir.Btn keiler hayatlarn bir takm kurallara gre yaamak zorundadr. Bu kurallarn banda onlarn yoksulluk, bekarlk, iffet gibi kaidelere uymalarn salayan, bir takm ihtiraslar krp teslimiyet ve alakgnllle tevik etmeyi amalayan hususlar gelir. Keilerin mal-mlk edinmeleri, dnyaya balanmalar ho karlanmaz. Dier yandan sessizlik, meditasyon, tefekkr, dua, oru ve nefis terbiyesi gibi hususlara riayet etmekle ilgili, uygulayana ve geleneklere gre deiiklik arz eden kurallar da bulunmaktadr. Yine Vinaya Pitaka'da Sangha ve keilerle ilgili usul ve kaideler yer almaktadr. Ahlakn on esas zerine bina edildii Budizm'de keiler, 1. ldrmemek, 2. almamak, 3. ffetsizlikten uzak durmak, saknmak, 4. Aldatmaktan uzak durmak, 5. leden sonra yemekten kanmak, 6. kiden, sarholuktan kanmak, 7. Dans, mzik, ark, faydasz i ve oyundan 8.Aletlerin ssn grnr gzelliklerini reddetmek, 9. Sert yerlerde uyumak, 10. Altn ve gm reddetmek gibi kurallara uymak zorundadrlar4.

1 2

W. Ruben, age.,, 38. S. Tachibana, age, 58-59; K. Mizuno, age, 89; Erik Zrcher, The Buddhist Conquest of China, Leiden 1979; 164; Bradley K. Hawkins, Buddhism, London (Great Britain) 1999, 69, 116; A. Masdusi, age., 128; J. Boisselier, age, 120. Budizmde ok sert kaidelere tabi olan rahipler, Budizmin zn tekil etmektedirler. Onlar hibir eye malik olmayp akrabalaryla mnasebetlerini kesmilerdir. Dilenci sfatyla memleketlerde dolaan, gnde ancak bir n yemek yiyen insanlardr (bkz. A. H. elebi, age, 34; A. Schimmel, age., 222). T. W. Rhys Davids, Vinaya Texts, India (Delhi) 1987, I, 26; K. Mizuno, age, 89; M. B. Wangu, age, 106; S. Tachibana, age, 77,79; 141; P. Harvey, age, 205-208, 225; A. eriati, age,, 408; A. H. elebi, age., 34.

28

Ayrca keiler iin Keilik Kanunlar da denilen 'Patimokkha' kurallar vardr5. Bunlar iman esaslarna dair szlerdir. Kei ve keielerin uymas gereken kurallarn asl (z) 220'den fazla, yaklak 227 maddeden oluan pratimoka olup, hilal ve dolunay (upasatha) gnlerinde keiler tarafndan topluca okunur. Bu kurallar hem kei, hem de keieler iin ayndr6. Bu kurallardan verebileceimiz baz rnekler unlardr: a) Giyim le lgili Olanlar: Keiler mavi, sar, krmz, kahverengi,siyahi turuncu veya sarms renkte terlikler giyiyorlard. nsanlar ise onlarn kendilerini dnya zevklerine kaptrdklarn dnerek onlara kzyorlard. Bir rencisinin Budaya bunu sylemesi zerine Buda, keilere btn bu ayakkab eitlerinin (mavi,sar,krmz,siyah,turuncu veya sarms renkte olanlarn) ve topuklar rten ayakkablarn giyilmemesini syledi .Topuklu ayakkab ancak hasta olunduunda giyilebilirdi7. Keiler astarl ayakkab da giyemezdi. Ancak yeni olursa giyemezdi. Bakas tarafndan kullanlm olan eski astarl ayakkablar keiler tarafndan kullanlabilirdi.Keilerin yalnayak dolamalar ideal olmakla birlikte takunya giyebilirlerdi.Buna da baz durumlarda izin verilirdi.rnein tuvalete giderken tuvalet takunyas, su kenarlarnda kullanlmak zere su takunyas, bir de banyo, hamam veya dier zel baz ilerde kullanlmak zere zel takunya diye eit takunya kullanlabilirdi8. Keiler giysi olarak kevgirden yaplm kuma giysi, pamuktan yaplm ynl giysi, banyo elbisesi, renkli elbise(cbbe) giyebilirlerdi. Cbbe, renk olarak mavi, sar, kahverengi siyah, turuncu, kahverengimsi sar, nitelik olarak ise keten, kendirden yaplm, yn, aba(kaln),pamuk, olabilirdi. Bunlarn kollu olmas art deildi, kolsuz manto eklinde de kullanlabilirdi9. Keiler sadece bir cbbeye sahip olmakla yetinmeyip birden fazla cbbeye de sahip olabilirlerdi10.
5

6 7 8 9 10

Keilik kanunlar, Keiler iin eitici kurallar (Bkz. P. Harvey, age., 224; S. Tachibana, age., 79, 142; Korhan Kaya, Buddhistlerin Kutsal Kitaplar, mge Kitapevi, Ankara 1999, 38-38; . Gndz. age., 384 En yal rahipten keilere ayda iki defa okuduu imam esaslarna dair szlerdir. M. Taplamacolu, age., 15,23. T. W. Rhys Davids, age. I, 1; Madhu Bazaz Wangu, age., 106; A. hsan Yitik, age., 56. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,14,31. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,24. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,195. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,214,237. (Cbbe ls iin snrn ne olduu dnlm, Buda 8 in uzunluunda olmasn tavsiye etmitirve keilerin cbbelerini herhangi bir sebepten tr ailelerine vermelerine de msaade edilmitir).

29

b) Hastalkla lgili Olanlar: Her ne kadar keilere salklarnda baz eylere msaade edilmediyse de hastalandklarnda onlarn bu durumu dier keilerden farkllk arz etmi ve dier keilere tannmayan ayrcalklar hasta olan keilere tannmtr. Keiler iin be ilaca izin verilmitir: Sadeya, tereya, bal ve melas denilen bir tr bitki.Bunu yannda baz bitki kklerinden yaplm ( sakz aac gibi) farkl eitte tozlarn, yapraklarn, meyvelerin, kaya tuzu, deniz tuzu, mutfak tuzu gibi tuz eitlerinin, ekerin,i etin, mshilin, hayvan tersi gbre ve idrarn ila olarak kullanlmasna, eki un orbasnn, yan kaynatlarak iilmesine msaade edilmitir11. Bunun yannda keiler hastaysa gz merhemi ya da damlas, ayak merhemi, ve deiik bitkilerden yaplm merhem eitlerini de(susam merhemi gibi)kullanabilirler. (Bu merhemler iin altn,gm hari bronz, kemik ya da fildiinden yaplm-kapak ve kap kullanmalarna, onu koymak iin anta tamalarna , merhem kutusunu tamak iin omuz atks almalarna izin verilmitir)12. Ayrca hardal tozuyla ac veren eylerin silinmesinde, yaralar iin ya kullanlmasnda, neterle yarann kesilmesinde ve yaralar sarmak iin sarg ya da tedavi iin iyi aputlar kullanlmasnda da saknca grlmemitir. Bundan baka keiler hastaysa at arabasna binebilirler, salkl kalmak iin hacamat da ettirebilirler13. c) Yiyecek ve ecekle lgili Olanlar: Dierlerinde olduu gibi yiyecek iecek hususunda da keilerin uymas gereken bir takm kurallar vardr. Keiler st, lor peyniri, ayran, sade ya, tereya olmak zere inein be rnn kullanabilirler14. Meyvelerin btn eitlerinden, yemek olarak ise, yavan un orbas, et-balk suyu, sevdikleri kadar fasulye yiyebilirler. Stla tatls ve bal topa yemelerinin de bir mahsuru

11 12 13 14

Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,42,44-45-46-47-49,55,59,60,68,97. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,50-51-52-53. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,57-58-59. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,128.

30

grlmez15. Ay, balk, timsah ve domuz ya kullanmalarna, ikinci bir n iin yemek piirmelerine ve ev iinde yemek saklamalarna da msaade edilir16. ecek olarak ise btn meyve sularna izin verilmekle beraber; Hint kiraz urubu, muz, bal, zm urubu, su zamba kknden yaplan urup gibi sekiz eit iecek ve meyan kk suyu hari btn ieklerden hazrlanm iecekleri de iebilirler.Ayrca keiler salklarnda ekerli su da iebilirler17. d) Keilerin Eyalaryla lgili Olanlar: Keiler gerek yolculuk esnasnda gerekse gnlk hayatta kullanlan basit tarzda baz eyalara ihtiya duymulardr.Bu yzden de keilerin elbise (cbbe) giyip havlu kullanmalarna,anta tamalarna, yolculuk iin malzeme salamalarna, matara, sadaka kasesi, istedikleri byklkte uyku iin rt, amar asmak iin amar ipine sahip olmalarna ve bunlar tamak iin yanlarnda omuz kay bulundurmalarna izin verilmitir18. Yine sandalye, koltuk gibi yksek eylere uzanmak yasaklanmken koyun, kei, geyik, aslan, kaplan, panter gibi hayvanlarn derilerinin keiler tarafndan kullanlmasna ya da zerlerine oturulmasna msaade edilmitir19. Keiler bronz, tahta ve meyve kabuklarnda yaplm olan eit kap kullanabilirler. Kklerden, aa gvdelerinden yaplm, kabuklardan, yapraklardan, ieklerden, meyvelerden yaplm alt eit boya ve bu boya iin leen, boyay saklamak iin ie kavanoz, kuma boyamak iin byk tekne kullanabilirler20. e) Dier Konularla lgili Olanlar: Keiler buhar banyosu veya scak su banyosu yapabilirler21. Ayaklarn ykamak iin suyu hazr bulundurabilirler22. Balarna ya srebilirler23. Kenevir kullanabilirler24.
15 16 17 18 19 20 21 22 23

Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,78,61,68,89. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,70. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,133,97. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,128,229,226,206,55. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,31,39. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,56,205. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,56. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,58. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,53.

31

Evsiz olmak keiler iin bir arttr. Dolaysyla onlar kendilerini bekleyen anne- baba ve dierlerine sahip olmamaldr25. Uposatha gnlerinde ayda iki veya kere toplanrd.Bu toplantlar, ne Brahmanlar ne de dierlerinden alnd iin Budistlerin ayrc zellikleri olarak grlr. Sangha salonundaki ba kei (sinyor), dier keilere gnah ileyip ilemediklerini sorar. Kim yapmsa syler. Yapmayanlar ise susar. (Bu gnahlar cinsi mnasebette bulunmak, kk de olsa bcek ldrmek vs. ki bu gnahlar ileyen tarikattan atlrd)26. Bir de bunlar rahiplerin kendi aralarndaki mnasebetlerinde olan kk gnahlar vardr ki, itiraf edilmesiyle bunlarn kefareti verilmi olur27. Bundan baka kendilerine ileke denilen, dnya nimetlerine srt evirmi, genellikle yalnz gezen keiler de vardr ki, bunlar toprak rengi ya da sar giysili ve salar tral Budist rahiplerinden farkl olarak salarn topuz yapar ve sakal brakrlard. Yine, nefis terbiyesi peinde olduklarndan, doa st gler elde etmek, isel ateini canl tutmak, beden hakimiyetini, denetimini salayp d engelleri ortadan kaldrmak iin ou ilecilii uygulayan bilge kimselerdi28. Elencelerden, dnyevi ilerden, evlilikten saknmaya alan bu gezgin kiiler, Vassa (yamur sezonu) zamanlarnda manastrlara ekilirlerdi29. Gezginlik hayatna atlmadan nce de keiler (bhikkhu), bir toplant yaparlar ve burada bir sene iinde iledikleri bir gnah olup olmadn birbirlerinden sorarlard. Buna 'pavran yini' denirdi30. Eer bir kei bir gnah ilemise bunun cezas sk bir ile ve riyazete boyun emesiydi.31 Keiliin mr boyu srmesi esas olmakla birlikte, farkl geleneklerde geici olarak kei hayat yaama gibi uygulamalar da mevcuttu.

24 25 26 27

Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,57. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 17,241. Bkz. T.W.Rhys Davids,Herman Oldenberg, Vinaya Texts,Vol 13, 11. Bu bilgiler iin bkz. Madhu Bazaz Wangu, age., New York 1993, 108; S. Tachibana, age., 142; A. H. elebi, age., 41. Jean Boisselier, age., 20. T. W. Rhys Davids and Herman Oldenberg, age., I, 325; P. Harvey, age., 193. klim koullarnn yol at bu yerleik inziva da manastr yaamna ilk eklini vermitir. (Bkz. J. Boisselier, age., 78). T. W. Rhys Davids and H. Oldenberg, age., I, 298; A. H. elebi, age., 41. A. H. elebi, age.,189.

28 29

30 31

32

II- BUDZMDE RUHBANLARIN GYM TARZI ve TEMEL EYALARI : Budizmde ruhbanlarn ahsi olarak sahip olabilecekleri eyalar unlard : Cbbe, kekl, cepte ustura, belde kemer (kuak) ine, krdan, asa, su iesi veya matara. Bir de kei ayakkab havlu, fazladan alma elbisesi, bir omuz antas, bir emsiye, kitaplar, yazma materyalleri, bir duvar saati ve retmeninin bir resmine sahip olabilir32. Budist ruhbanlar genelde sar cbbe giyerlerdi. nk sar cbbe Budist sembol olarak grlp ayn zamanda tarikata giri artlar arasndayd33. Buda'nn Benaras'daki ilk vaazn dinleyen, retisini gerek kabul eden be Brahman zahidi de Budistlik sembol olan sar cbbeleri giymilerdi. Yine tarikat iinde kast farknn kaldrlm olduunu gstermek iin herkes sar cbbe giyerek tepesinin ortasn tra ettirmitir. Sar elbise Budistlerce bir eit ihram kabul edilmekle birlikte zdrabn, nedametin iareti olarak da grlyordu34. Sar elbise Budistlik sembol olarak grlmekle birlikte adayla kabul edilip kutsanan kei kendi yresine gre portakal (turuncu), sar, kahverengi, siyah yada krmz keilik elbisesi giyerdi35. Gney Budizmde manastr elbiseleri (cbbeleri) turuncu, sar veya turuncumsu kahverengiyken, Kuzey Budizmde koyu krmz in ve Kore'de gri, Japonya'da genellikle siyah renkteydi. Kuzey ve Dou Budizmde bir de riteller ve trenler boyunca orijinal ve turuncu elbiseler (cppe) kullanlabilirdi. Japonya da ise yksek derecedeki keiler bazen zenle ilenmi desenli ipek elbise (cbbe) giyerlerdi. Eer bir kei cbbesini karrsa (plak olursa) toplumdaki pozisyonu (halk nazarnda) ncekinden daha yksek olur, dier keilerden daha fazla sayg grrd. Kei ve keielerin dier bir iareti ya da temel eyas kekl de denilen zeri rtlm, derin bir kap olan sadaka kesesidir36. Keiler dar karken yiyecek veya dier sungular iin yaplm kaselerini de alrlar. Kei ve keie adaylar sessiz bir ekilde ky ve kasabaya gider, evlerinin nnde bulunan kadn ve adamlarla karlar, kaselerini aarlar ama sadece gnde o gn yiyeceklerini alrlar. Verilen yiyecekler iin teekkr etme yoktur37. Sadaka kasesiyle dilenme keilerin nemli zelliklerinden birisi olduu iin her
32 33 34 35 36

P. Harvey, age., 235; P. Harvey, age., 229. M. B. Wangu age., 105; M. Taplamacolu, age., 151; . R. Dorul, age., 120. A. eriati, age., 413; M. Taplamacolu, age., 151; . Gndz, age, , 332. P. Harvey age., 220.; P. Harvey, age, 201. M. B. Wangu age., 107; A.H. elebi, . age., 41-43.

37

33

keiin sahip olmas gereken temel eyalar arasnda saylr38. Keiler yukardaki eyalar dnda fazla bir eyler bulundurmazlard. Bunun sebebi insanlar megul eden dnyevi eylerden uzak durmay istemeleriydi.

III- BUDZM'DE RUHBANLARIN YAADIKLARI YERLER : Balangta keilerin srekli ikametgah yerleri yoktu. Onlar dilenci veya gezgin bir inziva hayat takip ediyorlard. Onlarn sna ormanlardaki aalardan, dal ve yapraklardan yaplm kulbeler (Parnasala, Hannasala) mezarlklar ve maaralard. Kayalardaki doal veya kazlarak yaplan suni maaralar, ilk Budist keilerin ikamet yerleri arasnda grlr39. Gotama oturulacak farkl baz yerlere izin vermitir. Ambar yerleri, tavan aralar, maaralar, manastrlar ya da viharalar bunlardan bazlardr40. Budist manastrlaryla Hristiyanlarn meydana getirdii manastrlar arasnda bir akrabalk olup olmad ya da manastrlarn ilk beiinin nerede balad sorusu cevab kesin olmayan sorular arasndadr. Yine de Hasting, manastrlarn ilk beiini eskilii tahmin edilemeyen bir n Asya kltrnde aramann hatal olmayacan syler41. Bundan baka keilerin geim vastas halkn hediyelerine dayanyordu. Yamur sezonu boyunca (Vassa) seyahat yaplamaz olur, gezici keiler ve yardm toplayclar bu bahelerde bir araya gelirdi. Kt hava artlarndan korunmak iin bu bahelere yaplan kulbelerin zamanla muhteem manastrlara dnt de sylenir42. Dolaysyla bu yerler srekli ikamet yerlerine dnm, manastrlardan bazlar bir eit niversite rol stlenmitir. Genelde manastrlar klliye eklinde ina edilmi yaplar olup (bir Budist manastr) yelerin toplanp yemek yedikleri, toplant dzenledikleri, sutralar okuduklar bir salon, azizin kabrinin, resimlerinin bulunduu salon, Dhamma odas ve kutsal kitaplarn konulduu odalardan oluurdu43. Zamanla srekli ikamet yerleri haline gelen Sangha'nn kald bu manastrlar, Gotama ve onun kurduu mezhebe sayg gsterme yolunu arzulayan zengin insanlarn (kei olmayan) bir hediyesi olmutur.
38 39 40

41 42 43

M. B. Wangu. age., 105; . Gndz, . age., 332. S. Tachibana, age., 141; P. Harvey. age., 235; A. S. Geden, Monasticism,(Buddhist) ERE 797. Budist Tapna: Budistler ve Caynistlerce keilerin bir araya geldikleri ve gezindikleri hollere verilen ad. Gnmzde iinde inzivaya ekinilen herhangi bir bina, manastr ya da bir tapnak. Ayrca vihara terimi meditasyon teknii ile ilikili zel bir durumu ifade etmede de kullanlr. Bkz. . Gndz, age., 384; A. S. Geden agm., 797. Bkz. James Hasting, ,Ascetism, Encyclopedia of Religion " makalesi. A. S. Geden, agm. 797; M. Taplamacolu, age, 151; P.Harvey,age, 193. M. B. Wangu, age, New York 1993, 106; P. Harvey,age, 235, 239.

34

IV- SANGHA'NIN (KELER TOPLULUU) FONKSYONLARI : Keilikte en nemli hususlarn banda keiin sahip olduu statye uygun olarak hedefledii zel amac gerekletirmeye ynelik belirli bir program ve disipline gre yaamas gelmektedir. Budizm de Vinaya Kurallar keilerin yaantsn tamamen zel bir dini hayata yneltir. Keiler bu zel statye genellikle belirli bir giri tarikiyle adm atarlar. Sangha'ya giri iki safhadan oluuyordu. 7 8 yalarndaki bir ocuk daha dk kutsanma treni ile alnyordu. 20 yalarna gelince bir "bhikkhu" veya "bhikkhuni" olarak daha yksek bir kutsama treni ile alnyordu. Adaylardan daha yksek kutsama iin engellerden bamsz olma - bulac hastalk olmamas, ailelerinin, evlilerse elerinin iznine sahip olma gibi- art aranyordu44. Kutsanan kei ban kazr kendi yresine gre portakal, sar, kahverengi, krmz, gri, ya da siyah keilik elbisesini giyer ve sadaka tas tard. Kutsanan keilere ayrca zel bir dinsel isim verilirdi. Bundan sonra kei ve keie aday, bir sinyor keie tabi olurdu. likilerinde ise baba-oul ilikisi model alnrd45. Bu Budist rencilerin sahip olduklar yiyecekleri, iecekleri, giysilerinin rengi, cbbelerinin ekli ve ls, salar manevi rehberlerine kar davranlaryla ilgili ve son n sonrasnda keilerin inanlarn dzenleyen kurallar vardr. Bu kurallara Khandaka Kurallar denmektedir46. Sanghann be eidi vard: 4 kiiyi ieren, 5 kiiyi ieren, 10 kiiyi ieren, 20kiiyi ieren, 20den fazla kiiyi ieren47. Yaplan ameller Dhamma ve Vinayaya uygun ekilde yerine getirilmeli, Sangha kanunlar ihlal edilmemeliydi.Ayrca keiler arasnda sayg prensibi esas olup st dzeydeki kei alak yerde otururken, kei yksekte oturmamalyd.Yine o yerde otururken teki kei sandalyeye oturmamalyd48. Bu kurallarn

44 45

P. Harvey, age, 220. P. Harvey, age, 220-221; M. B. Wangu, age, , 105; .Gndz, age,332; M. Tablamacolu,age,152. Hristiyanlkta da ruhbanla giri ok nemli olduundan bu trene ok sayda insann katlmas istenir. Bu dinsel tren genellikle katedralde byk bir trenle yaplr. Ruhbanlk srrnn temel riteli mertebede gerekleir. Episkoposun, ruhbanlk srrn alacak kiinin bana ellerini koymasndan ve Tanrdan kutsal ruhun inmesini ve ruhban olmaya aday kiiye alaca ruhbanlk derecelerinin btn armaanlarn vermesini dileyen bu srra ait zel bir kutsama duasn yapmasndan ibarettir. Episkoposluk aamas alm olanlar, ksacas havarilerin halefi durumuna olan kiiler, ruhbanln derecesini (episkoposlar, papazlar ve diyakozlar) verebilirler.Bkz. Dominik Pamir, Din ve Ahlak lkeleri,stanbul 2000, 380. S. Tachibana ,age, 140; P. Harvey age., 236, T.W.Davids,Herman Oldenberg,Vinaya Texts, Vol 17, 268. T.W.Davids,Herman Oldenberg,Vinaya Texts, Vol 17, 309.

46 47 48

35

ihlal edilmesi ya da su ilenmesi durumunda kei ya gzaltna alnr ya da Sanghadan ihra edilirdi49. Her ne kadar balangta Hinduizmdeki rahipler snfn otoritesine ve uygulamalarna kar km olsa da, sonraki dnemlerde keilik Budizmin temel kurumlarndan birisi haline gelmitir. Sangha'nn Fonksiyonlar: Sangha denilen cemaate kei olarak kabul edilenler tapnaklara gelen insanlara dini ibadetlerin eksiksiz yerine getirilmesi konusuna yardmc olmulardr. nanta ve pratikte doum-lm emberinden kurtuluta insanlara klavuzluk etmilerdir50. 3- Sangha yeleri kendi manevi (ruhsal) geliimlerini salamakla birlikte, Dhamma deneyim ve bilgisini kullanarak dierlerine rehberlik etmilerdir.51 4- Sangha, eitimde de aktifti. Kutsal metinler kei ve keielerin husule gelmesiyle allmaya balam, Budist kei ve keieler toplumlarndaki st kltrel ve entelektel kimseler arasnda olmulardr52. 5- Budist manastrlar, hastaneler, dispanserler, yetimhaneler, kprler, yollar ina etmiler, yardm rollerinin byk bir ounluunu stlenmilerdir53. 6- Sangha'nn dier bir fonksiyonu da Dharma'y dzgn bir ekilde gelecek nesillere ulatrmaktr54. 7- Budist Sanghalar uluslar aras organizasyonlara da katlmlardr55. Buda, geride herhangi bir kitap ya da yerine geecek herhangi bir kii brakmayp herkesin kendi kendine k tutmasn istemitir. Ancak telkinini yaatmasn kurduu Sangha tekilat stlenmitir. Budist Viharalar nemli renme merkezleri olmutur. Belirli kurallara bal olarak kiiler normal halklara iliki ierisinde olmu, inanan insanlara eitli hizmetler yannda inanmayanlara tebl faaliyetlerinde de bulunmulardr.
49 50

51 52 53 54 55

Bu bilgiler iin bkz. T.W.Davids,Herman Oldenberg,Vinaya Texts, Vol 17, 269,274,278. W. Oven Cole, Sixs Religions in the Twentieth Century, Huston Educational Pub., Great Britain, 1984, 258260; K. Mizuno, age, 89-94. P. Harvey age., 217. P. Harvey age., 233, 242. M. B. Wangu ,age, 108; P. Harvey Age., 211, 288. K. Mizuno, age., 89-94. M. B. Wangu, age., 108.

36

Grld zere Budizmin gelecekte de varln devam ettirebilmesi Sangha'ya ve bu tekilatn fonksiyonlarn yerine getirebilmesine baldr.

37

III. BLM

HIRSTYANLIKTA RUHBANLIK ANLAYII I- RUHBANLIIN FARKLI TPLER : A. lde Yaayanlar (Hermits) : lde yaayan mnzevi kimselerdir1. Vaftizci Yahya, St. Paul ve St. Antony2 bunlarn ilklerindendi. Hristiyan l mnzevileri 3. yy.n sonlarna doru Msr ve civar blgelerde ska grlmeye balad. Bunlar varlklarn genelde douda srdrdler3. B. Tek Bana Hayat Srenler (Anachorites) : Bunlar ssz yerlere ekilip tek bana bir hayat yaamaya altlar. Mnzevi hayatn bu ekli en eskisiydi. Bu tarz keilik ya da inziva hayat yaama, nce Msr'da yayld ve sonra Filistin, Suriye ve dounun tamamna son olarak da batya yayld4. C. Stun Tepesinde Yaayanlar (Stylites) : Ortaalarda dnya ilerinden kendisini ekerek stun tepesinde yaayan mnzevi kimseler vard. Bunlar yerlerden bir miktar ykseklikte olan stunlarn zerlerinde yaarlard ki, byle mnzevilere ilk rnek Simeon'dur (389-459)5. Bu mnzeviler douda bulunmutur ve bunlar dier mnzevilere nispeten az sayda olduklar iin mstesna vakalar olarak grlebilir. D. Aalarda Yaayanlar (Dentrites) : Bunlar genelde aalarda, aa eteklerinin altlarnda veya yosun ekli bulunan maden paralar zerinde yaamlardr6. E. Derbederler (Avareler) (Sarabites) :
1

3 4 5 6

J. Corrigon, F. M. Denny, C. M. N. Eire, M. S. Joffee, Jews, Cristians, Muslims (A Comperative Introduction To Monotheistic Religions), USA 1998, 305-306. Hristiyanlkta ruhbanla nclk yapan ilk Hristiyan rahip (MS. 250-350). Kayyum blgesinde (bugn Dru'l-Meymn olarak bilinen yer) ilk manastr kurmutur. kinci manastr ise Kzldeniz sahilinde Mar Antonius'ta kurulmutur. Hristiyan ruhbanlnn ilke ve esaslar St. Antony'nin ortaya koyduu retiye dayanr. Onun nclk etmesiyle Msr'da ruhbanlk yaylm, rahip ve rahibeler iin her yerde manastrlar kurulmutur. . Gndz,age, 168. F. Cabrol, 'Monasticism', ERE, Ed.: James Hasting, Vol. VIII, 786. John Corrigon ve dierleri, Age., 305-306; L. Bouyer, age 329. P. Harvey, age, 235; J. Corrigon, age., 305-306; F. Cabrol, agm., 786.

38

Serseriler diye de adlandrlan avareler, dier mnzevilerce gnahkarlar olarak kabul edilirler. St. Jerome, bunlarn herhangi bir kurala tabi olmakszn manastrlardaki aalarda yaadklarn, bir manastrdan dierine giderek belli bir mekan edinmediklerini, bu durumun da Hristiyanlarca ho karlanmadn belirtir7. F. Manastrda Yaayanlar (Cenobites) : Toplulukta (cemaatte) beraber yaayan btn keiler iin genel bir terimdi. St. Basil, tercihini tarikat hayat (cenobitik)nda srdrrken, onun bu tercihi St. Benedict tarafndan da paylalr. lk zamanlarda inziva hayat taraftarlar douda hatr saylr bir byklkteyken, batda mstesna durumlar hari- var olduu bile sylemezdi. Bu mnzevi taraftarlarn 16. yy.dan sonra tamamen ortadan kalkt sylenir8. nk mnzevi hayat yaayanlarn ou daha sonralar manastrlara girmiler, baz sebeplerden dolay (rnein darnn tehlikeli olmas, iklim artlar) ksa sreli de olsa manastrlara ekilmiler ve zamanla tamamen yerlemilerdir9. G. Kendini Zincire Vuranlar (Catenati) : Bu tr keiler kendilerini duvarlara, kayalara ya da dier yerlere zincirle baladlar. Salarna, sakallarna bakmay ihmal edip bymesine msaade ettiler. Siyah bir pelerin giyerek yalnayak gezdiler10. H. Gezginler (Apotalites) : Dnya ile alakasn kesen bu gezginler, genelde Kuds, Kk Asya ve douda grlmtr. Onlardan bir ksm manastrlara geerken, bir ksm da derbederleri rnek alarak hayatlarn gezgin olarak geirmilerdir 11.

II- RUHBANLARIN YAADIKLARI YERLER : nceleri Hristiyanlar topluca inzivaya ekilmiyor, zht hayatn evlerinde izliyorlard. Evlilii, mal-mlk sahibi olmay terk ediyor; sessizlik, oru ve dier ilelerle yayorlard. nceki dnemlerde ruhbani hayat daha ok ferdi idi. ln ayr bir kesinde yaayan keiler de grlyordu. Bunlarn ilki olan St. Antony yllarca llere ekilerek yaamtr. lk keiler dnyadan bir keye ekilip llerde yaayan kimseler olduklar iin gerek
7 8 9 10 11

F. Cabrol, agm., 786. F. Cabrol, agm., 786. P. Harvey, age., 193; F. Cabrol, agm., 781. J. Carrigon, age., 305-306; F. Cabrol, agm., 787. F. Cabrol, agm., 787.

39

ruhbanln kayna da burada yatmaktadr.12 Origen13 keilerin kendilerini yalnzla ve llere hapsetmesinin onlara manevi faydalar saladn syler ve l ruhsal gelimenin bir sembol olarak grr. Yine Nitria Da'nn gneyine yaklak alt mil mesafede yer alan Scete14 lyle, Suriye'deki Chalsis l, Sina l mnzevi kolonilerin yayld baz nemli ller arasndayd15. Hristiyanln ilk yayld yerler olan Msr, Suriye, ve Anadolu'da III. yy.dan sonra inzivaya ekilen keilere ska rastlanmaya balad. Bu keiler ller yannda bataklklarda,16 kulbelerde,17 kuyularda (St. Yusavius)18, dikenlik yerlerde (St. Besarius)19, stun tepelerinde (St. Samius Astalit . 390-44920, Simeon), hayvanlarn barnd yer olan imlerde (Mezopotamya mnzevileri)21, ormanlarda, aa kovuklarnda22, mezarlklar ve maaralarda yayorlard23. IV. asra doru ise ruhbanlk tek ynl bir tarzda devam etti. Hususi odalarda veya kulbelerde yaayan kei gruplar kuruldu ve bir liderin ynetiminde yaamaya baladlar24. Bunlarn meskenleri en cra kelerde bulunurdu. Oradaki insanlar birbirinden ayr yaarlar, hatta bir keii arkadalar tanmayabilirdi. Koyu bir sessizlik iinde yaarlar ve her biri

12 13

14 15 16

17

18

19 20

21 22 23 24

J. Carrigon, age, 305-306;R. H. Bainton, age, 74; L. Bouyer, age, 312. Origen (185-254), Hristiyan ilahiyat ve Kitab- Mukaddes yorumcusu. Kendini dini sebeplerle hadm eden Origen, eski kiliselerin en byk statlarndan biridir. Halk dini ile Hristiyan mistii arasnda bir kpr oluturmu, mistik ak vm Tevrat ve ncil'in metinlerini de dikkatle incelemi ve birbiriyle mukayese etmitir. Origen Tanrlk asndan da Baba'y n plana karmtr. Btn bu faziletlerine ramen 553'te Kilise tarafndan aforoz edilmitir (bkz. J. M. Lozano, ER, Agm., Vol. V, 138; A. Schimmel, age, 183; . Gndz, age, 294; G. Weckman,'Monasticism', ER, Vol. X, 44). Bkz. M. Smith ,age, 15-16. N. Smart, age, 268; L. Bouyer, age, 329; F. Cabrol, Agm., 788. rnein ilk mnzevilerden olan Macarius (383 veya 387) srekli zerinde yk tarm ve alt aya bataklklarda yaamtr. (Bkz. F. Cabrol, Agm., 788). St. Antony'nin bir ada olan mnzevi Amun (Ammonius . 356) mritleriyle birlikte kulbelerde yaamtr. (Bkz. F. Cabrol, Agm., 788). St. Yusavius, devaml 75 kiloluk yk tam ve yl kurumu bir kuyuda yaamtr. Ve bu sre iinde sadece kokmu msrla beslenmitir. Krk gn dikenler arasnda yatt, krk sene srtn yere koymad sylenir. Astalit (390-449), bir sene tek ayak zerinde dikilmi, zaman zaman kuyu iinde yaam, en sonunda am'da Simon Kalesi'nin yannda bir stun yaptrm (60 fit), otuz sene hi aaya inmeden yaamtr. Daha sonra kendisini bir iple bu stuna balam, etini kurtlara yem ederek, "Allh'n verdii rzk yeyin" demitir. R. H. Bainton, age, 156; F. Cabrolagm., 783. John Carrigon, age.,305-306. L. Bouyer ,age, 313; F. Cabrol ,agm., 784; J. M. Lozano 'Eremetism', ER,Vol. V, 138. M. Smith ,age, London 1976, 12-13.

40

hcresinde mnzevi bir hayat srerdi25. Bazlar o kadar kk hcrede yaard ki, orada ne dik durabilir, ne de yatabilirdi26. Sandalyeye, kapya ya da duvarlara yaslanrlard27. MS. 290'da doan, ruhbani hayatn ve messeselerin Filistin'deki ilk kurucusu olarak kabul edilen St. Antony'nin mridi olan Hilarion,28 da Gazze yaknnda kk bir odackta yirmi iki sene yaam ve etrafna 2-3 bin mrit toplamt29. Daha sonra kulbelerde ve dier yerlerde yaayan mnzevi kimseler bu bamszlktan meydana gelen tehlikelerin farknda olduklar iin kendilerini manevi baba (lider) olarak gren dier bir kiinin idaresine braktlar. Bylece bir liderin idaresi altnda dierlerinin de itaat gsterdii mnzevi kolonileri, dolaysyla manastrlar kurulmu oluyordu30. Bu durum dier insanlar iin de rnek tekil etmi ve aileler, ocuklarn manastr iin Tanr'ya adamlardr (Hz. Meryem gibi)31. Manastrlarn ou, manastr hayatna adanm ya da kendini adam bu kimseleri kabul etmi, dolaysyla keilerin kalm olduu dier bir mekan ise manastrlar olmutur32. O halde ruhbanlarn yaadklar belli bal yerler unlardr diyebiliriz: 1- Bataklklar, 2- Kurumu kuyular, 3- Dikenli yerler, 4- Stun stleri, 5- Ormanlar, 6- Aa kovuklar, Mnzeviler nerede yaarlarsa yaasnlar hepsi iin ortak olan nokta udur : Belli
25 26 27 28 29 30

7- Hayvanlarn barnd yerler, 8- Eski mezarllar, 9- Maaralar, kulbeler veya hcreler, 10- ller, 11- Manastrlar.

31

32

Palladius, age, I, 376; F. Cabrol, agm., 786. M. Smith, age., 17-18. J. Aumann, age, 42. F. Cabrol, agm., 788. C. De Montalembert, age, 249. M. Smith, age, 12-13; F. Cabrol,agm., 785. Hristiyanlkta tarikat hayatnn gerek kurucusu, Pachomius (290-346) kabul edilir. nceleri bir asker olan Pachomius, bir mddet mnzevi Palaemon'un talebesi olduktan sonra 320'de Thebaid'de kendi manastrn kurmu, tarikat hayatnda nemli bir rol oynamtr. Pschenoudi ise tarikat hayat ile inziva hayatn birletirmeye almtr (bkz. F. Cabrol, 'Monasticism', ERE,, Vol. VIII, 788; . Gndz, age, 298). Srf Allh'a ibadet etmek, kendini tamamen Allh'a vermek maksadyla, kadnlarla ya da erkeklerle her trl ilikiyi keserek bekar yaamaya tebettl denir ki, Hz. Meryem de hi evlenmedii ve bu anlamada erkeklerden ayr olduu iin ona 'el-Azrul Betl' denmitir. (Bkz. er-Rgp, Mfredat, 107). F. Cabrol, ,'Monasticism', ERE, Vol. VIII, 784.

41

snrlamalar ve sessizlik iinde bir yaamn tercih edilmesi ve de bu yaantlarn dnyadan ayrlmay, soyutlanmay iermesidir, diyebiliriz.

III- RUHBANLARIN GYM TARZI : Ruhbanlarn kyafeti nasld? sorusu hakknda unlar diyebiliriz : Keiler iin orijinal, zel bir elbise yoktu. Yalnz ruhban giysisi mnzevi karakterde olmalyd. Yani keiin, bu dnyadaki her trl zevkten ayrldnn ve fakirlik ve alak gnlllk iaretinin d grnne de yansmas gerekiyordu. Hatta Benedict zamanna kadar onun zamannda bile- geleneklerde keilerin giydikleri elbisenin kalitesi, rengi ve ekline ok nem verildii giysilerin sade olmas gerekiyordu. Bununla birlikte ilk devrelerde keiler tarafndan giyilen, muhtemelen kyl (ifti) halktan alnan ve geleneksel olarak kabul edile gelen elbiseler giyilmitir. Bazen ortaklaa da giyilebilen bu giysilere ayinsel giysiler olarak zamanla mistik bir anlam yklenmitir. Hem douda hem de batda eski keiler tarafndan giyilen elbiseler konusunda detaylara girecek olursak, onlar elbise altl olarak kullanlan iki ksa elbise koluna sahip, deve kl veya kei derisinden yaplm ve ceza gmlei olarak nitelendirilen bir entari giymilerdir33. Vaftizci Yahyay hatrlatan bu entari, bir kuakla sarlrd. te genellikle deriden yaplan, balk, kolsuz gmlek ya da uzun hamaile sahip olan bu giysi, zamanla keilerin elbiselerinin bir paras olmutur. Balk ilk bata hem doudaki hem de batdaki iftilerin (kyl), kendilerini hem scaa, hem de soua kar koruyan ve istenildii vakit omuzlardan geri atlabilen bir barts konumunda olup, zamanla onlar havaya kar korumak iin gs ve omuzlar rten bir elbiseye brnd. eitli dnmlerden sonra geliti ve bir cbbe ye dnt. Cbbe, byk kollaryla ayaklara kadar uzanan geni bklmler iinde geni bir giysi olup, doulu keiler tarafndan giyilen bir elbiseye benzetilir. St. Benedict onu bir alma elbisesi olarak tanmlar34. Bununla birlikte doulu keilerin bazs yalnayak gezdi ve siyah bir pelerin giydiler. Kara giydikleri iin kara kei diye isimlendirilen Benedictin Kurallar bal olan Hristiyan keiler, beyaz elbiseleri zerine siyah pelerin giyerlerdi. Yine Fransiskan Tarikatna mensup
33 34

grlmez. Yalnzca

L. Bouyer, age, 324. F. Cabrol, ERE,'Monasticism', Vol. VIII, 786.

42

ve giydikleri elbiselerin renginden dolay gri keiler diye isimlendirirken keilerin gnmzde giydikleri elbisenin rengi ise kahverengidir35. St. Pachomius ise keilerine ark verdi. orap ve ark da mnzevi elbiselerin dier paralarndan oldu. Yine Pachomius, keiler iin ilkeler belirlemiti. Buna gre keiler, geceleyin elbisenin altna keten, gndz elbisesi stne koyun derisinden cbbe giyip kemer ve bir tr klah takmak zorundaydlar.Rahibeler ise stlerine bir tr siyah renkte bir tunik ya da elbise giyiyorlard36.

IV- RUHBANLIIN ETLER : Balangtan itibaren Hristiyan ruhbanl ikiye ayrlr : 1- Maara ruhbanl ( veya keilerin l hayat) 2- Manastr ruhbanl ( veya keilerin tarikat hayat)37. A. MAARA RUHBANLII : Hz. sa'dan sonra inkarclar mminleri yok etmeye kalkm, onlarla savamaya mecbur olan mminler ise her defasnda ar kayplar vermilerdir. Sa kalan az sayda inanm kiiler de kendilerinin de lm halinde dine davet edecek kimselerin kalmayaca gerekesiyle sava yapmama karar alm, dnyann btn zevklerinden, fazla yiyip imekten, evlenmekten vazgeip; dalara, maaralara ekilip ibadetle megul olmular, kendilerini srekli duaya adamlardr38. Hristiyanlkta maara ruhbanlnn douu bu ekilde olmu, onlar bu sayede meleksel hayat elde etmeye almlar, Tanr'y arama peinde kendilerini llerin sszlna terk etmilerdir39. lk zamanlarda bu ekilde inziva taraftarlar byk saydayd ama zamanla douda deiiklie urad. Batda ise mstesna durumlar hari, var olduu sylemez.Bu ekilde mnzevi taraftarlar 16. yy'dan sonra ise tamamen ortadan kalkmtr40. B. MANASTIR RUHBANLII : lde yaayan ve bir keye ekilmi mnzeviler, yalnz ve birbirinden ayr olarak yaadlar. Bu yzden onlar bir anlamda kendilerinin idarecisiydiler. Fakat mnzevi kimse bu bamszlktan meydana gelen tehlikenin farknda olduu iin, manevi baba olarak grlen
35 36 37 38 39 40

. Gndz, age, 146, 212. M. Smith, age, 15. J. Aumann, age, 38-39. Albert M. Bernard, Hristiyanlk, ev. Mehmet Aydn, Konya 1993, 139. J. M. Lozano, Ereritism,ER., Vol. II, 137, 139. F. Cabrol, 'Monasticism',ERE, Vol. VIII, 786.

43

dier bir kiinin idaresine kendisini brakyordu. te bu ekilde dierlerinin itaat gsterdii bir liderin idaresinde mnzevi kolonileri kurulmasyla manastrlar olumu oluyordu. Bu inziva hayatn yaayanlarn ou zamanla manastrlara girdi41. Yine manastrlarn byk bir ksm III. yy.n bitimine doru balayan manastr

hayatna kendini adam kimseleri ve ilk zamanlarda aileler tarafndan manastr hayat iin Tanr'ya adanan ocuklar kabul etti42. Bu, eitmek iin gerekliydi. Bu yzden okullar manastrlara yayld. Bu okullardan bazlar hret kazand ve manastr dndaki renciler de katld. Manastr dari Tekilat : Manastrn banda bir st vard. Manevi baba, manastr ba rahibi gibi unvanlaryla bilinirdi. Bu st konumdaki kii dier grevlilerle birlikte topluluu idare ederdi. rnein manastr kilercisi, kapcs gibi. Manastrn bandaki st, genellikle konsilin (divan-kurul) toplanmasna yardm ederdi. Kendilerini daha st konumda kiiler olarak nitelendiren senyrlerin (kdemliler) grevi yl sonunda sona ererdi. Bu manastr topluluunun idari tekilat oligariden ziyade monari tarzndayd. Bazen manastr ba rahibi kendisinden sonra ikinci yksek rtbede bir memur yoluyla grevini srdrrd. Bazen nc bir kii de olabilirdi. Manastrlar bu yzden tamamen kendi kendini idare eden (zerk) bir yapda kuruldu. Bununla birlikte manastr hayatnn ilk devrelerinde merkezi bir otorite altnda toplanmaya teebbs eden manastr gruplarndan rnekler bulunmaktadr. rnein Pachomius43, manastrlarn gerek bir dinsel rgt (cemaat) haline getirdi. Bu keiler bir papazn buyruu altnda olan gruplara blnmt. Her on keiin banda dean( kilisede papaz rtbesi) vard. Manastrlar kk bir ehir gibi kendi kendine yeten, duvarlar kapal, sadece bir kapdan girii olan, kendi gereksinimlerini kapsayan bir yapya sahipti. Orada topluluk tarafndan ihtiya duyulan eitli alveriler (dei-tokular), el sanatlar vs. hepsi yaplyordu44.

41 42 43

44

P. Hughes, age, 46. F. Cabrol, , 'Monasticism', ERE, Vol. VIII, 784-785. Manastrda yaayan tarikatn kurucusudur. 318'de Nil'in dou ksmnda olan Esna'da dodu. 346'da da ld. Erkekler ve kadnlar iin birok manastrlar ina etti (bkz. J. Aumann, age, 41-42; F. Cabrol, 'Monasticism, ERE', Vol. VIII, 790). J. Aumann, age, 41: F. Cabrol, , 'Monasticism' , ERE, Vol. VIII, 783.

44

V- RUHBANLIKTA EZYET EKLLER : Ruhbanlarn ikence ekillerini u ekilde sralayabiliriz : 1- Hi konumamak, 2- Ormanlarda ot, yaprak vs. yiyerek yaamak, 3- zerlerinde srekli yk tamak, 4- Uzuvlarn zincirle balayarak eziyet ekmek, 5- Srekli plak dolamak, 6- Yrmek yerine yerde yuvarlanmak, 7- Her trl lezzet ve zevkten uzak kalmak, 8- Bedenini yataktan uzak tutmak, 9- Oturmamak, 10-Hayvanlarn barnd yerlerde yaamak. Burada zhdi uygulamalar arya vardrlmtr. Mesela baz ruhbanlar srtlarnda kaya veya demir arlklar tamlardr. rnein Macariusun rencisi Yusavius devaml 75 kiloluk yk tam, yl gibi bir sre de sadece kokmu msrla beslenmitir. Yine Macarius srekli zerinde 20 kiloluk yk tam ve 6 ay bataklkta yaamtr. Keiler sadece nohut, ot, bitki ve aa kkleri gibi eyler yemiler45, ou zaman temel egzersizlerden biri saylan oru tutmular, iki- gn hatta be gn yiyecee hi dokunmamlardr. durmutur46. Bir ksm da ile adna boyunlarna bir eit boyunduruk geirerek kendilerini kayalara ya da duvarlara zincirlemilerdir47. Yine bazlar da nefsi kreltmek adna hayvanlarn barnd yerlerde yaam48, srekli plak dolam, bedenlerini kn dondurucu soua, yazn da kavurucu scaa maruz brakmlardr49. Keilerden bazlar da seksen yl boyunca ekmek yemekten uzak

45 46 47 48 49

A. J. Arberry, Sufism, London 1979, 37; Ayrca bkz. Isfehani ,age, VIII, 29. F. Cabrol, agm., Vol. VIII, 783, 792. J. Carrigon, age, 305-306; F. Cabrol, agm, Vol. VIII, 783, 787. F. Cabrol, agm., Vol. VIII, 783. J. M. Lozano , agm, ER, Vol V, 138.

45

Bundan baka oturulmam, beden mmkn olduunca yataktan uzak tutulmaya allmtr. rnein St. Besarius 40 gn dikenler zerinde yatm, bu sre iinde srtn yere koymamtr. Yine St. Pachomius 15 sene (bir rivayete gre 50 sene) srtn yere koymamtr. St. John 3 sene ayakta durmak suretiyle ibadet etmi ve bu sre iinde hi oturmamtr. St. Samius Astalit (390-449) de bir sene tek ayak zerinde dikilmi, en sonunda amda Simon Kalesinin yannda bir stun yaptrm, 30 sene hi aa inmeden yaamtr. Hatta bazlar da o kadar kk hcrelerde yaam ki, orada ne dik durabilmi, ne de rahata uzanabilmitir50. Hristiyanlkta kiinin bedenine eziyet etmesi takva ls olarak kabul edildiinden, Hristiyan ruhbanlar kendilerine eziyet etmede adeta yarmlar, lezzet ve gnah edeerde ayr eyler olarak grlm, dolaysyla her trl lezzet ve zevklerden ayr kalnmaya allmtr.

IV RUHBANLIIN TEMEL ZELLKLER A. Yoksulluk, Tevazu Ve taat : lk balarda mal sahibi olmamak ruhani ideal olarak grlse de bunlar gnah saylmyordu. Sonradan yoksulluk ve dnyay terk etme neredeyse ruhbanlk iin yegane l kabul edildi. Dnyada bir eye sahip olmak ahlaktan yoksun olmak gibi grld51. Dier dinlerde olduu gibi Budizm ve Hristiyanlar iin de olmazsa olmazlardan birisi oldu ve ruhbanlk, hayatn temeli olarak grld52. Hz. sa'nn zengin bir insana, "Eer eksiksiz olmak istersen, sahip olduun her eyi sat, sonra beni takip et53" demesi, yine Hz. sa'nn "Sizden kim varn younu gzden karmazsa benim rencim olamaz54" eklinde sylemesi, yukardaki sz dorulayc niteliktedir. Yoksulluk dncesi Hristiyanlkta St. Augustain (l. 430) Byk Gregory (l.609) gibi kimselerin gayretleriyle meruiyet ve resmiyet kazanmtr. Budizm'e gre de bu dinin en karakteristik zellii gerektiinde bir Budistin btn mallarn terk ederek bakalarnn yardmyla kt-kanaat geinmesidir55.

50 51 52 53 54 55

M. Smith, age, 12-13. John Carrigan, Frederich M. Denny, C. M. N. Eire, M. S. Joffee, age, 305-306; B. D. Kyoka, age, 199. F. Cabrol, 'Monasticism',ERE, Vol. VIII, 783. Matta, 19: 21; Luka 2: 33. Luka, 14: 33. Abdlkadir eybe, ada Dnya Dinleri, (ev: Osman Cilac) Beyan Yaynlar, 1stanbul 1983, 131.

46

B. ile (Nefsi Kreltme) : ile ekme, ahlken mkemmel olmann bir yolu olarak grlyordu. Bedene eziyet verme nefsi kreltmenin esasn tekil ediyordu. Bedene ne kadar eziyet verilirse o kadar takvaya sahip olunaca anlay hakimdi. Dier bir ile ekli de orutu. Oru tutma temel egzersizlerden birisi saylyordu56. lk mnzev kimselerin yiyecee dokunmadan iki- hafta be gn oru tuttuklar, yemek yemenin Pazartesiden Cumartesiye hafta boyunca bir defa olduu, hatta bir Suriye keiinin seksen yl boyunca ekmek yemekten uzak durduu sylenir. Dolaysyla nefsi tezkiye etmek ve ruhsal ilerlemeyi salamak Allh'a yaknlamaya vesile olarak kabul edilmi ve ahlken mkemmel olmaya allmtr. Bu ama her dinde ayn olmakla birlikte, izledikleri yol ya da yntem asndan farkllk arz etmektedir. rnein Hristiyanlkta nefsi kreltmenin yolu, dnya nimetlerinden nefsi faydalandrmamak, nefsini ldrmekten geiyordu. Bir kiinin nefsine her trl eziyeti yapmas ruhsal yceliin ispat saylyordu. Dolaysyla ile ekme dier meziyetleri tamamlayc bir rol olmamtr. C. alma : Hayatn tamamen duaya adayan bir kei iin grlen en byk tehlike tembellikti57. Dolaysyla douda IV. yy. boyunca bir keiin hayatn kendi el emeiyle kazanmas prensibi yayld. Keiin almas iki eitti: 1. El ile yaplan alma, 2. Zihni alma. Hasr dokuma ve toprak tarm keilerin yapt el ilerindendi. Bu meslekler ile iin gerekliydi ve onlar tembellikten koruyordu. Onlarn almalarndaki bu rnler ise fakirlere ve mahkumlara veriliyordu. D. Dua : Arzularn tmnden, lezzet veren eylerden yani dnyev her eyden el-etek ekerek vaktinin nemli bir blmn duaya adamak ruhbanln dier bir zelliiydi58. Bu, dua meditasyon veya dnsel aratrmay iine alr ki, her gnn belli saatlerine veya her haftann belirli gnlerine ayrlr. Grup halinde yaplabildii gibi yalnz da yaplrd. Genelde sabah dokuz len on iki ve leden sonra saat te yaplrd59. badetler manastrlarda

56 57 58

59

E. Zrcher ,age, 164. P. Harvey, age, 232; B. D. Kyoka , age, 196. J. Carrigon, Frederich, M. Denny, C.M.N. Eire, M.S. Joffee, age, 305; J. M.Lozano, Ereritism,ER., Vol. II, 137. J. Aumann, age, 37.

47

yaylmaya baladnda dualar metodik bir ekilde organize edilmitir. E. Sessizlik : Hem inziva hem de manastr hayatnda ihtimamla zerinde durulan pratiklerden birisiydi.Bu yzden mnzeviler tamamen soyutlanm bir ekilde yayorlard60. Manastrlarda yaayan tarikat mensuplar iin konuma doal bir durumdu ama zellikle yemek nlerinde sessizlik kat bir kurald. Sert kanunlar bu noktada manastrlarn byk ounluunda yaylmt61. F. nziva (Yalnzlk) : Dnya ile ilgili tm balarn keserek insanlardan uzak durma, genelde ssz yerlerde tek bana, sessizlik iinde dnyadan soyutlanarak yaama da ruhbanln temel zellikleri arasndadr. Mnzeviler genelde byle yayorlard62. Manastrlar ise duvarlarla kaplyd Sadece bir kapdan giri vard. D dnya ile iletiim kat bir kontrol altndayd. G. Bekrlk : Ruhbanln temel zelliklerinden bilhassa bekr kalmak, cinsel ilikiden uzak durmak dier dinler tarafndan kabul grm63, zellikle Budizm ve Hristiyanlkta kutsallk kazanmt. Bekrln Hristiyanlkta kutsal olmas, nceki mrik toplumlarda ehvet, irkin ahlak ve dnyaya ar balanmaya karlk ar bir ekilde bir tepki niteliindeydi. Bu arlk kadn erkek arasndaki mnasebeti, nikah olsa dahi, kt telakki edecek kadar ilerideydi. IV. ve V. asrlarda bekar kalmak en yce ahlk erdemlerden biri olarak kabul ediliyordu. Onlara gre iffetli olmann anlam evlenmemekti. Ama bu anlayn bir nebze de olsa mezheplere gre deitii de grlr. Katolik kilisesi rahiplerin bekrln zaruri grmektedir. Bunun temel sebebi olarak rahiplerin kendilerini serbest bir ekilde sa'ya hasretmeleri gsterilmektedir. Dolaysyla burada sevgi, ak ve romantizm ikinci plana alnmtr64. Ortodokslarda ise rahipler istedikleri takdirde evlenebilmektedir. Ortodoks kilisesi iin
60 61 62

J. Carrigon, age., 305-306; F. Cabrol, agm., 797; B. D. Kyoka, age, 195. J. Aumann, age, 42. J. Carrigon, age., 305-306. S. Tachibana ,age, 141; P. Harvey, age., 236; J. M. Lozano, Ereritism,ER. Vol. II, 138-139. P. Harvey, age., 208; J. Carrigon, age., 305-306; J. Stevens, age, 38. S. F. Brown, age, 59, 79, 114; F. Dovernik, age, 119.

63 64

48

genel bir ruhani lider yoktur. Ruhani grev tm inananlara verilmektedir. Ama 1794'te Amerika'ya gelen ilk Ortodoks misyonerlerin kei olduuna baklrsa Ortodoksluk da bir anlamda keilie yer veriyor denebilir65. Protestanlkta her Protestan'n bir rahip olabildii savunularak ruhbaniyete yer verilmez. Papazlara ihtiya duyulmadan kendi balarna ncil'i anlayabileceklerini syleseler de dini tarikatlar ve keilik messesesi reddedilse de Protestanlk bir din hizmetleri snfna sahip olmutur66. Budizmde de Bekrlar Tarikatndaki (Sangha) insanlarn oalmas beraberinde baz kurallar getirmiti. lk kural doal olarak cinsellikle ilgiliydi. yle ki baz keiler maymunlarla bile birleiyorlard. Dolaysyla ne ekilde olursa olsun cinsel ilikide bulunan kei atlacak ve bir daha tarikata kabul edilmeyecekti67. Bunu yannda bu konuda Budizm'de de farkl grler yer almaktayd. nsann ancak ihtiras atei sndnde kurtulua ereceini syleyen Priten Mezhebi'ne karn bu zt fikir ne sren, sradan bir Budist ile kei bir Budistin zde eit olduunu syleyen Mahayana ve bunun biraz daha ars olan Tantrik Budistleri yaklam da vard. Bunlar bekarete verilen nemi ve Pritenlerin dnya nimetlerinden ekilmesini ho grmyorlard. Onlar tutkular aydnlanmann hammaddesi olarak gryorlard. Zen Budistlerinin bir kolu olan Rinzai ve bir Japon Budist tarikatm olan Tachika Wa-Ryu grleri de Tantrik grle benzerlik arz etmektedir.Dolaysyla gney Budizm'i dediimiz Birmanya, Tayland, Seylan bizzat Buda'nn grlerinden ayrlmamay tercih ederken, kuzey Budizm'i in, Japonya, Nepal ise biraz daha farkl dnmektedir68. H. Sebat : Btn hayatn ayn manastrda geirmek ve bir kei tarafndan yklenilen sorumluluktu. Bu, her yere yaylm olmakla birlikte, genelde gezgin keiler tarafndan suiistimal edilmitir69.

65

J Aumann, age, 128; Thomas Michel, Hristiyan Tanrbilimine Giri, Onan Basmevi, stanbul 1992, 111; Thomas E. Fitzgerald, The Orthodox Church, USA 1998, 127; A. eybe, age., 101. F. Dovernik, age, 138; A. eybe, age, 102; T. Michel, age, 107. J. Stevens, age., 39;J. Stevens, age., 35. J. Stevens, age., 72, 74, 76, 153; A. eybe, age, 133. F. Cabrol, agm.,787.

66 67 68 69

49

IV BLM

BUDZM ve HIRSTYANLIKTAK

RUHBANLIK ANLAYILARININ KARILATIRILMASI I. BENZER YNLER : A. k Noktalar Ynyle Benzerlik : Ruhbanln amac, insann ar istek ve tutkularn trplemek ve makul izgiye getirmektir. nsann olgunluu maddi ve beeri insiyaklarn zerine kp, rh-mnev alana ykselmesiyle mmkndr. Bir baka ifadeyle, maddesi ile manas arasnda denge kurmasna baldr. Madde alan daha baskndr. nsan ar ihtiras ve maddeye tapnmaktan kurtarp Allah'a yaklatrmak, dnyevi ve maddi eylerin bir ama olmadn anlatmak ve buna gre yaamay salamak gereklidir. Buda, insann dnyaya ulaabilecei mertebenin dnyevi hazlarn yok etmesiyle doru orantl olduunu dnyordu. Ona gre insan arzularn krelttike zgrleebilirdi.1 Bu ynde Hristiyanlkla doru orantldr. nk her iki dinde de mnzeviler yiyecee dokunmadan (iki- hafta, hatta be gn) oru tutarak nefsi kreltmeye alrlard.2 Budizm ve Hristiyanlktaki ruhbanlk anlaynn ortaya k bu noktadan hareketledir. B. Yaadklar Yerler Bakmndan Benzerlik : Balangta her iki din de toplum iinde her trl d etkiyi aarak olgunlaabilmek yerine, dalarda, llerde, ssz yerlerde tek bana ermeyi (olgunlamay) tercih etmilerdir. Byle yerler ve sonralar da vihara ve manastrlar mnzevi kimselerin mekanlar olmutur3. C. Geim Kaynaklar Ynyle Benzerlik : Her ne kadar mal-mlk edinmek, dnyaya balanmak ho karlanmasa da manastrda yaayan keilerin yiyecek, iecek, gda gibi bir takm ihtiyalarn karlayabilmeleri iin,
1 2 3

Ali Erdem, Mostar Aylk Medeniyet, Kltr ve Aktalite Dergisi Eyll 2005, say 7. F. Cabrol, Monasticism, ERE,Vol. VIII, 783. S. Tachibana, age,141; F. Cabrol, Monasticism, ERE,, Vol. VIII, 784; A.S. Geden, Monasticism (Buddhist)ERE, Vol. VIII, 797. Yalnz stun tepesinde yaayan mnzevilere Budizmde rastlanmazken, nadir de olsa baz Hristiyan mnzevlerde rastlanmaktadr. F. Cabrol, Monasticism, ERE Vol. VIII, 785.

50

daha dorusu hayatlarn devam ettirebilmeleri iin gelire ihtiya vardr. balarla srdrebilmilerdir.

Manastrlarn

kendilerine ait srekli gelirleri olduu gibi, genelde geimlerini halktan toplanan yardm ve Gerek Budizmdeki Sangha tekilat olsun, ( buradaki renciler halktan dilenerek geimlerini salarlar, sadaka kasesine konulan, halkn verdii yiyecekten baka o gn yiyecek yemezler), gerekse Hristiyanlktaki ruhbanlk snfnn yer ald manastrlar olsun, bunlarn geimlerini temin edebilmeleri, rahip snfnda yer almayan zengin insanlarn (halkn) balarna ya da hediyelerine dayanyordu.4 D. Hedef Noktalar Ynyle Benzerlik: Her iki dinde de kurtulu, bu hayata son vermekten geiyor5. Kiinin ailesine olan alakasnn hepsini, dnyadaki itimai hayatn, servete olan balln kesmesi hem Budizm, hem de Hristiyanlk ruhbanlnda olmazsa olmazlardan bir tanesi olarak grlr6. Budizmde dnya nimetlerinden el-etek ekmenin (dnyay terk etmenin) sebebi en yksek hedef olan Nirvana'nn peinden komak iindir7. Budizmde ruhbanlkla ulamak istenen gerek hedef, bu dnya hayatnda Nirvana'ya ulamak olduu gibi, benzer bir durum Hristiyanlkta da var olup onlardaki hedef de Tanr'ya daha yaknlamaya, O'nun rzasna ulamaya almakt. E. Uyulmas Gereken Baz Prensipler Ynyle Benzerlik : Yoksulluk, bekrlk ya da dini sebeplerle evlenmeme, iffet, mtevazlk (itaat) oru tutma, ailesini-evini terk etme gibi zelliklerin byk bir ounluu her iki dinde keilerin uymak zorunda olduu kurallar ynyle benzerlik arz etmektedir. Her iki dinde bekarla nem vermitir. Budizmde Bekrlar Tarikat diye isimlendirilen Sangha Tekilat mevcutken, Hristiyanlkta da rahip ve rahibeler snfnda evlenmemek idealdir. teki cinsten kanmak ya da seksel aktivite btn Budist keilere yasak olduu gibi bu Hristiyanlkta da byledir8. F. Kyafet Ynyle Benzerlik :
4 5 6

A. S. Geden, 'Monasticism (Buddhist) ,ERE, Vol. VIII, 797. A.Commaraswamy, age, 97. B. D. Kyoka, age, 195. 'Bir kimse kendi babasna, anasna, karsna, ocuklarna, kardelerine, hatta kendi canna buz etmezse, benim rencim olamaz (Luka 14: 26). S. Tachibana, age,143; A.S. Geden 'Monosticism (Buddhist),ERE, Vol. VIII, 797. A. A. el-Masds, age, 125. K. Mizuno, age, 89-94; B. D. Kyoka, age, 199.

51

Her ne kadar renk konusunda bir takm farkllklar olsa da her iki dinde ortak olan husus, rahiplerin giydikleri elbisenin kalitesine nem verilmez. Elbise sade olmal ve keilerin elbisesinde bu dnyadaki eylerden ayrldnn (vazgetiinin) iaretinin d grne de yansmas gerekir9. nziva hayat yaayan mnzevler daha sonralar manastrlara girmiler, Budizmde ve Hristiyanlkta ruhbanlar snfn oluturmulardr. Yani ikisine de ruhbanlk, bireysellikten hareketle grupsalla dnmtr. Budizmde Sangha Tekilatnn olumas da bu ekildeydi10. Her iki dinin tekilatlarnn fonksiyonlar bakmndan da benzerlikler grlmektedir. Budist keileri (Sangha) Dhamma ve onun pratiklerini aklayp insanlara rehberlik etmek ve onu gelecek nesillere ulatrmak gayesi gderken,11 Hristiyan ruhbanlar da misyonerlik vastasyla ncil'i gelecek nesillere aktarmaya almaktadrlar. Hristiyan keileri Ortaadan itibaren birer misyoner olarak Hristiyanln yaylmas amacyla dnyann en cra kelerine kadar her yare gidip faaliyet gstermilerdir. Bunu ise gittikleri yerde manastrlar kurarak ve buralarda belirli bir disiplin iinde yaayarak gerekletirmilerdir. Budizmde de bu rol Hristiyan ruhban okullaryla benzerlik arz eden Sangha Tekilat stlenmitir. te ruhban okullar keilerin uymas gereken kurallar eliinde (belirli bir disiplin iinde) kutsal metinleri okuma, aratrma, dini esaslarn manastr iinde ve dnda retilmesi, dier insanlara tebli edilmesi gibi hususlar, planl-programl ve belirli bir disiplin iinde gerekletirdii, nemli renme-yayma merkezleri olduu iin nemlidir. Dinin yaylmas Budizmde Sangha, Hristiyanlkta misyonerlikle mmkn

olduundan bu iki tekilat her iki dinin can damarn oluturmaktadr. Bu iki tekilat olmadnda bu dinlerin yaylmas, dier insanlara aktarlmas da olmayacak, dolaysyla her iki din de znden bir ey kaybedecektir12. H. Kurucular Ynyle Benzerlik : Her iki din mensubu da kurucular (ya da peygamberleri) olarak nitelendirdikleri

9 10 11 12

F. Cabrol, Monasticism ERE,,Vol., VIII, 781. F. Cabrol, agm, ERE, Vol. VIII, 784. K. Mzuno, age, 89-94; F. Cabrol, , Monasticism, ERE, Vol. VIII, 790. K. Mzuno, age, 89-94; slam Ansk., "Kei" mad. 323.

52

kimseleri (Buda ya da Hz. sa) rnek aldklarn sylerler13. Bu iki dinin retileri arasnda benzerlik olduu gibi, kurucularn hayatlarnda da benzerlikler grlmektedir. Buda'nn sa gibi bakire bir anneden babasz doduu sylenir. Hz. sa'nn doumunda olduu gibi, Buda'nn doumundan nce onun douunu mjdeleyen mucizeler olmutur. Davutun kral ailesinde domu olan Hz. sa gibi, Buda da bir kral ailesinde domutur. kisi de dnyadan vazgemeyi tler ve gnah kavramn gnah ilemekten daha gnah sayarlar. Her iki din de anavatanlarndan kovulmutur. Hristiyanlk gney-bat Asyadan slm tarafndan, Budizm ise Hindistan'dan Hindu tarafndan kovulmutur14. Bir de bu dinlerde kurucularnn lmnden sonra ruhani meclisler toplanarak ruhbanlk hakknda kararlar alnmtr. rnein Buda'nn lmnden sonra Budist keileri Rajagriha'da, Vesali gibi yerlerde toplanarak bir takm kararlar almlardr15. Hristiyanlkta da byledir. I. Dier Benzerlikler : Rahiplik Budizm'inde Hristiyanln da temel kurumlarndan birisi olup kadn keielere de yer verilmitir16. Yalvarmalar karsnda Buda, kadnlarn da rahibe olmasna msaade etmitir (Buda'n kars, teyzesi ve ya da st annesi de ilk keilerdendir). Hristiyanlar da kadn rahibelere yer vermi olup, St. Ambrosenin kz kardei St. Marcellina, Constantinenin kz Constantia, dul kadn Albinann kz Marcella ve Malenia, spanyal bakire ve kadnlar manastrnn ba rahibesi olan Silviya, Aziz Clara, Macrina, Ceya Pacsa vs. baz rahibelere rnektir17. Her iki dinde de belki dinlerini yaymak hevesiyle dier toplumlarn ya da milletlerin (Hint yogi ve dervilerden, eski Msr fakirlerinden, Maniheistlerden, Yunan filozoflarndan) reva bulmu inanlardan etkilenerek ruhbanl ortaya karmtr.
13

14 15

16 17

Hz. sa'nn, yoksulluu ve bekrl tavsiye eden szleri iin Bkz. Matta 19: 21, 19: 12. ncillere baklrsa Hz. sa hakiki bir dervi de olamamtr. Dmanlarn eline geeceini anlaynca, fena telalanm, kendi deyiine gre ruhu lm derecesine varan bir mkedderlie uram ve "Allh'm, beni niin terk ettin?" demitir (bkz. smail HAKKI, Hristiyanlk ve Mslmanlk, Trkiye Matbaas, stanbul 1935, 53-56). A. A. Masds, age, 134-135. D. Keown, age, 66; K. Mizuno, age, 34, 79; B. Hawkings, age, 45; P. Harvey, age, 74-75; A. H. elebi, age, 60; A. . Yitik ,age, 48; M. Taplamacolu, age,155-156. K. Mizuno, age, 89; G. Weckman, Monaticism (Christian), ER. Vol. X, 45; M. Taplamacolu, age, 151. F. Cabrol, Monasticism, ERE ,Vol. VIII, 790-791.

53

Budizmde de Hristiyanlkta da halk iki ksmdan oluur : 1. Rahipler (Ruhbanlar), 2. Rahip olmayanlar (Halk)18.

II- FARKLI YNLER : A. Nefsi Tezkiye Etmede Yntem Bakmndan Farkllklar : Nefsi tezkiye etmek ve ruhsal ilerlemeyi salamak, bunu Allha yaknlamaya vesile olarak kabul etmek, ahlaken mkemmel olmaya almak amac her ne kadar iki dinde ayn olsa da izledikleri yol ya da yntem asndan farkllklar arz etmekte olup Hristiyanlktaki anlayn Budizminkine gre daha kat ekilde olduu grlr. Gerek nefse her trl eziyet yaplmas olsun, gerekse bekarlk ve aile hayat konusundaki tavrlar olsun, bu durumun gstergeleridir. Hristiyanlk ruhbanl aile hayatn fiilen haram klm, nikahl dahi olsa kadn erkek ilikisi kt telakki edilmi, iffet anlayna ters grlmtr. Rahipler iin, deil evlenmek, bir kadnn yzne bakmak bile gnah kabul edilmitir. Nitekim bir kimse rahip olmak istiyorsa, hanmn terk etmek zorundayd. Kadnlar iin de bu geerliydi. Yani evli iseler kocalarndan ayrlmalydlar. nk bir kadn sa uruna bakire kalr ve mr boyunca evlenmezse, onun artk sann gelini olacan, o kadnn annesinin de sann kaynvalidesi olma erefine erieceini syleyerek bakireliin nemi vurgulanmtr. Kilise ilk asr boyunca bu iddetli ve ar tutum karsnda olduysa da (bu zaman boyunca bir kimsenin papaz olabilmesi iin bekarlk art aranmyordu) bu dnceler drdnc asra kadar yava yava kk salm ve kiliseye hizmet edenlerin evlenmeleri kt bir davran olarak grlmeye balanmtr. Bir sre sonra Papa Serikus, papazlarn evlendikleri ya da evli olup hanmlaryla ilikilerini srdrdkleri takdirde azledilmelerini bildiren bir emirname karmtr. St. Jerom, St. Embruz, St. Augustiun gibi ileri gelen Hristiyan limler de bu emirnameyi onaylamlardr. Bat kiliselerinde de bu kural titizlikle uygulamaya geirilmitir. Yeni kan kanuna gre papazlarn hanmlaryla birlikte yaamalar gayr- meru kabul edilmi, bu tr problemleri slah etmek amacyla evli olan papazlarn eleriyle yalnz kalmalarn engelleyen, ak yerlerde yatmalarn ngren yasalar karlmtr. Hatta bir papazn eiyle grebilmesi iin
18

Gnay Tmer, Asrmzda Hristiyan - Mslman Mnasebetleri, Gnmzde Dou Hristiyanl, (Tartmal Toplantlar Dizisi), lm Neriyat, stanbul 1993, XVI, 131; A. A. Masds, age, 128.

54

onlarla beraber en az iki kiinin daha bulunmas art koulmutur. Nefsi tezkiye etmede de Hristiyanlk, Budizmden daha ileri gittii sylenilebilir. Budizmde nefsin isteklerine gem vurmak, bedeni ou gdadan uzak tutmakla mmkn iken, Hristiyanlkta yukardakinin yan sra vcuda ikence etmelerini de iermektedir. nk bedene ne kadar eziyet verilirse o kadar takva sahibi olunacana inanlyordu. Dolaysyla Hristiyan ruhbanlna gre ayet bir kimse gerekten Tanrnn sevgisine mazhar olmak istiyorsa dnya (anne, baba, ocuk, karde vs.) ile ilgili tm balarn koparmas gerekiyordu. Yani bir anlamda merhametsizlikle takva ayn kefeye konulmu oluyordu. Ortaya k amac itibariyle iki din birbirine benzerken, yntem ya da sonu itibariyle birbirinden farkldrlar. nk Budizm, sonradan bu tavrndan dnp orta yolu benimsemi,19 Hristiyanlk ise durumu daha da arya gtrmtr. B. Keilerin Dilencilik Hayat Bakmndan Farkllk : Budizmdeki ruhbanln Hristiyanlktaki ruhbanlktan en nemli fark, keilerin dilencilie-gezgincilie nem vermesidir20. Hristiyanlkta Avareler-Derbederler diye bilinen ve dier Hristiyanlar tarafndan ho karlanmasa da gezginci rahip tipleri mevcut olsa da,21 yine de Hristiyanlkta Fransiskan, Dominiken, Karmeli Tarikat gibi akmlarda keiler zorunlu ihtiyalarn dilenerek karlasa da genelleme yoktur22. Her iki, dinde btn hayatn ayn manastrda geirmek, bir kei tarafndan yklenilen sorumluluk iken, bazen bu her iki dinde de gezginci keiler tarafndan suiistimal edilse de dilencilik, Budist rahiplerin yaam tarznn en belirgin rnei olarak grlr23. C. Dier Fakllklar : Budizmde dini ayin ve amelleri herkes tek bana yerine getirebilirken, Hristiyanlkta mutlaka ayinleri yneten bir rahip bulunmaktadr. Budizm rahiplerinde salar tra ettirmek esasken, Hristiyan keileri salarnn ve
19 20

21 22 23

S. Tachibana ,age, 142. A. Schimmel, age, 222; A. S. Geden, Monasticism (Buddhist),ERE Vol. VIII, 797; M. Taplamacolu, age, 151. F. Cabrol, Monasticism, ERE,, Vol. VIII, 786. . Gndz, age, 96. F. Cabrol, Monasticism ,ERE,, Vol. VIII, 787; . Gndz, age, 332.

55

sakallarnn uzamasna msaade ettiler.

Budist keielerinin de balarn tra ettirmesi

esasken, Hristiyan rahibelerinde bu grlmez.

56

SONU Buraya kadar yaplan aklamalardan ruhbanln dini ve kltrel temelleri, ruhbanlarn yaaylar, uygulamalar ortaya karlmaya allmtr. Ruhbanlk, nefsi terbiye etmek iin inziva hayat yaamak, tek bana olup dini sebeplerle evlenmemek, dnya ile ilikisini kesip dalara, ormanlara, manastrlara ekilmek ksacas dnyadan btn alakasn kesmek anlamlarna gelip nefsi tezkiye etme, ruhsal ilerlemeyi salama ya da manevi kurtuluu gerekletirme, Allaha ulama, dinlerini koruma ya da daha iyi yaama, ahlaken mkemmel olmaya alma gibi gayelerle ortaya kmtr. Ruhbanlk her ne kadar Budizm ve Hristiyanlk gibi dinlerde belirgin olarak grlse de kkenini eskilii tahmin edilemeyecek kadar eskiye-ilksel kabilelere-gtrmek mmkndr. Ne kadar teye gtrlrse gtrlsn ruhbanln bu iki dinde zellikle de Hristiyanlkta- olduu kadar n plana kmad da aikardr.Bunun sebebi, ruhbanlk nceki kabilelere dayansa da ruhbani hayat ferdi ekildeydi, dolaysyla genel bir hayat tarz eklinde deildi.Bu hayat seen ya yallar,hastalar ya da cemiyet kurallarna, kabile nizamlarna uymayan kiilerdi.Bu yzden ruhbanlk, nceki kabilelerde ferdi olarak kalm, Hristiyanlkta ise dier dinlerin grnlerine benzese de bamsz bir ekilde canlanp Hristiyan prensipleriyle kaynap din adamlar zmresinin yaam tarz haline geldii iin adeta Hristiyanlkla zdeletirilmitir.Bu yzden de ruhbanlk denilince akla Hristiyanlk gelir olmutur. Her ne kadar Budizmde ruhbanlk n plana kt dediysek de aslnda Budann ilk zamanki (kat inziva) durumundan vazgeerek iki arlktan da uzak durmay ngren ortayol inancn benimsediini ve bu yolun takip edilmesi gerektiini tavsiye ettiini de bilmemiz gerekir.Hristiyanla baktmz zaman ise bunun tersi bir zellik grmekteyiz.Hristiyan ruhbanl nceki toplumlarn ar ekildeki ahlaki bozulmalarna kar verilen ar bir tepki niteliindedir ve bu tepki giderek nefse ya da bedene eziyet boyutuna vardrlm ve bu durum onlarn takva anlayn oluturmu, azizliin derecesi de eziyetin derecesine gre belirlenmitir.nsanlara model olan bu aziz kiiler sayesinde de ruhbanlk bir yaam tarz haline gelmitir. Aralarnda bu tarz farklar olsa da Budist ve Hristiyanlarn hemen hemen sosyal hayatlarnn ou zaman ayn olduu, ayn inanc paylatklarn, dier topluluklardan bir ok eyleri aynen aldklarn, dinlerinin ve kltrlerinin birbirinden etkilendikleri sonucuna

57

ulatk. Zamanla ruhbanln disiplinli, programl hale getirilmesiyle Budizmde Sangha Hristiyanlkta da ruhbanlk snf olumu, bu da misyonerlii oluturmutur. Bu durumda misyonerlik her iki dinde de ruhbanln ortaya karm olduu bir sonutur denilebilir. retilerini gelecek nesillere ulatrma fonksiyonu olan misyonerliin ruhbanlk sonucunda ortaya kmas, Budizm ve Hristiyanln gelecekte de varln devam ettirebilmesinin bu tekilatn fonksiyonlarn yerine getirebilmesine bal olmas bu dinlerce misyonerlii ortaya karan ruhbanln nemli olduunun ve hayat tarz olarak benimsendiinin gstergesi kabul edilebilir. Yukarda getii zere ruhbanlk, misyonerlik gibi faydalar salasa da zararl sonular da olmutur. Budizmde Sangha, Hristiyanlkta din adam snf halkn hediyeleriyle, sadakalaryla geimlerini saladndan adeta toplum iin bir yk haline gelmitir. Ruhbanlar iin konulan, nefsi terbiye etmede uygulanan ile pratikleri ( kendilerini zincire vurma, yaanamaz yerlerde yaama, nefse eziyet etme, yiyeceklerden kendini mahrum etme v.s.) istenilen faydalar salama konusunda yetersiz kalm beklenilenin tersi bir tepki ortaya karmtr. Ruhbanlkta evlilik ve aile hayat fiilen haram klnarak iffet hususunda ftrata kar sava aldndan dolay ahlaki batakla dlmtr.Dnyaya srt evirmek gerektii iddiasna ramen servet, mal, mlk elde etmekten geri durulmamtr. (Hristiyanlkta bu durum Reform ve Rnesans hareketlerinin kmasnda etkili olmutur). Yine ruhbanlk sebebiyle akrabalk balar koparak anne, baba, karde sevgisi yok olmaya yz tutmu insani duygular kreldii iin de insanlar arasnda mezhep ihtilaflar ortaya kmtr.Ruhsal terakki ya da nefsi ldrmek adna insann isteklerini yok etmeye almakla kat bir anlay sergilenerek hayat ekilmez bir hale getirilmitir. Sonu olarak ruhbanlk her ne kadar bu dinlerde belirgin olsa da Yahudilik, slam dini gibi ruhbanla yer vermeyen dinlerde de, gerek modern hayata adapte olamama gerekse skntl ve bunalml durumlarnda tek tk de olsa insanlarn ruhbanla eilim gsterdiini syleyebiliriz.

58

BBLYOGRAFYA APPLETON, George, On the Eightfold Path, London 1961. ARRBERY, Arthur John, Sufism, London 1979. SIM EFEND, Kms Tercemesi, (I-IV), stanbul 1305. AUMANN, Jordon, Christian Spirituality in the Catholic Tradition, Ignatius Press, London 1980. AYDIN, Mehmet, Hristiyan Genel Konsilleri ve II. Vatikan Konsili, Seluk niversitesi Basmevi, Konya 1991, 30; AYDIN, Mehmet, Hristiyan Kaynaklarna Gre Hristiyanlk, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar/ 162, Ankara 1995, 163. BAINTON, Roland H., Early Christianty, Robert E. Krieber Publishing Company, Malabar- Florida 1960. BERNARD, Albert M., Hristiyanlk, ev. Mehmet Aydn, Konya 1993. BLGSEVEN, Amiran Kurtkan, Din Sosyolojisi, stanbul 1985.. BOISSELIER, Jean, Budann Bilgelii, Yap-Kredi Yaynlar, 1889. BOUYER, Louis, The Spirituality of The New Testament and The Fathers, (I-III), The Seabury Press, USA 1963. BROWN, Stephen P. and Khaned Anotolios, Catholicism Orthodox Chistianity World Religions, New York 2002. CABROL. F., Monasticism (Christian), (I-XII), Encyclopedia of Religion and Ethics
Editor: James Hastings, Scotland (Edinburg) 1994.

CARMODY, Denise Lardner and John Carmody, Religion: The Great Questions, The Seabury Press, New York, 1983. CLARK, W.K. Lowter, St. Basil the Great, London, 1925. COLE, W. Oven, Six Religions in the Twentieth Century, Hulton Educational Pub., Great Britain 1984. COLLCUT, Martin, Monasticism (Buddhist), The Encyclopedia of Religion, (I- XVI), New
York 1987.

59

COMMARASWAMY, Ananda, Hinduizm ve Budizm, ev: smail Tapnar, Kakns Yaynlar, stanbul 2000. CORRIGON, John ve Dierleri, Jews, Cristians, Muslims A Comperative Introduction to Monotheistic Religion, USA 1998.

CRCN, erif Ali b. Muhammed, Kitbt-Tarft, Beyrut 1988. ELEB, Asaf Halet, Gotama Buddha, Bat Yaynlar, 1946. DAVIDS, T.W. Rhys, OLDENBERG Hermann, Vinaya Texts, Editr: Max Muller, ndia (Delhi) 1987. DORUL, mer Rza, Yeryzndeki Dinler Tarihi, nklap Yaynevi, stanbul 1947. DOVERNK, Francis, Konsiller Tarihi znikten II. Vatikana ( ev. Mehmet Aydn), Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu, Trk Tarih Kurumu Yaynlar X. Dizi, say 13, Ankara 1990. DNDREN, Hamdi, Kurn- Kerm Yce Meali ve Aklamas, Yeni afak Datm, stanbul 2003. ELADE, Mircea, Dinsel nanlar ve Dnceler Tarihi, (I-III), ev. Ali Berktay, Kabalc Yaynevi, stanbul 2003. ERDEM, Ali, Mostar Aylk Medeniyet, Kltr ve Aktualite Dergisi, Eyll 2005. EUSEBIUS, Ecclesial History, (ter. Kirrspp Lake), London 1926. FITZGERALD, Thomas, E. The Orthodox Church, USA 1998. GEDEN, A.S.,Monasticism (Buddhist) Encyclopedia of Religion and Ethics, (I-XII), Editr: James Hastings, Scotland (Edinburg) 1994. GOLD, Daniel, Celibacy, The Encyclopedia of Religion, (I-XVI), Editr: Mircea Eliade, Macmillan Pub., New York 1987. GNDZ, inasi, Dinler ve nanlar Szl, Vadi Yaynlar, Ankara 1998. HAKM, Suad, Mucemus-Sf, Beyrut 1981. HAKKI, smail, Hristiyanlk ve Mslmanlk, Trkiye Matbaas, stanbul, 1935. HARVEY, Peter, An Introduction to Buddhism Teaching, History and Practice, Cambridge University Press 1990. HAWKINS, Bradley K., Buddhism, London (Great Britain) 1999. 60

HIFN, Abdulmunim, Mucemul-Mustalahtis-Sfiyye, Beyrut 1987. HUGHES, Philip, A Popular History of The Catholic Church, London 1958. ISFEHN, Eb Nuaym Ahmed b. Abdullah, Hlyetl-Evliya, Kahire 1987. BN KESR, Ebul-Fid smail b. mer, Tefsrul-Kurnil-Azm, (I-IV), Beyrut 1385 (1966). BN MANZR, Ebul-Fadl, Cemlud-Dn Muhammd b. Mkerrem el-Ifrk el-Msr, Lisnl-Arab, Beyrut 1374 (1955). SLAM ANSKLOPEDS, MEB, I-XIII, stanbul 1967. SLAM ANSKLOPEDS, TDVY, I-XII, stanbul 1997. KAYA, Korhan, Budistlerin Kutsal Kitaplar, mge Kitapevi, Ankara 1999. KEELBER, Walter, Asceticism, The Encyclopedia of Religion, (I-XVI), Editr: Mircae Eliade, Macmillan Pub., New York 1987. KEOWN, Domien, Dictionary of Buddhism, Oxford University Press 2003. Kitb- Mukaddes, Yeni Yaam Yaynlar, stanbul 2001. KYOKAI, Bukkyo Dendo, Buda Talimat, Budist ntiar Cemiyeti, Tokyo 1986. LOZANO, Juan Manuel, Eremitism, The Encyclopedia of Religion, (I-XII), New York, 1987. MASDS, A. Abdullah, Yaayan Dnya Dinleri, Sosyo-Politik nceleme, ev.: Mesud Sadak, Kalem Yaynclk, stanbul 1981. MCGINN, Bernard, Monasticism (Christian) The Encyclopedia of Religion, (I-XVI), New York 1987. MEVDUD, Ebul-Al, Tefhml-Kurn, (Kurnn Anlam ve Tefsri), nsan Yaynlar, stanbul 2003. MICHEL, Thomas, Hristiyan Tanrbilimine Giri, Onan Basmevi, stanbul 1992. MIZUNO, Kgen, Essentials of Buddhism, Tokyo 1996. MONTALEMBERT, C.de, The Monks of the West, London 1986. OK, M. Tayyip, slmiyette Kadn retimi, Diyanet Yaynlar, Babakanlk Basmevi, Ankara 1978.

61

PALLADIUS, The Paradise of the Fathers ngilizceye trc.: E. A. Budge) London 1907. PAMR Dominik , Din ve Ahlak lkeleri,stanbul 2000. PETRIC, W.M. Flinders, Egypt and Israel, London 1923. PULLEN, L., The Church of the Fathers, London 1906. RIB, Ebul-Ksm Huseyin b. Muhammed el-sfehn, Mfredt f arbil-Kurn, Thk: Muhammed Seyyid Keyln, Beyrut ts. RAJU, P.T. ve Dierleri, Asya Dinleri, trc. Abdullah Davudolu, nklap Yaynlar, stanbul 2000. RZ, Fahreddin Muhammed b. mer, Tefsr-i Kebr,(Meftihul-ayb), (I-XXXII), Aka Yaynlar, Msr 1937. RUBEN, WALTER, Buddhism Tarihi, ev.: Abidin til, Sakarya Basmevi, Ankara 1947. SCHIMMEL, Annemarie, Dinler Tarihine Giri, A...F.Y. Ankara 1955. SCYT, Hopolis, Cyrilof, Life of Euthymius, (nr: E. Schwartz), Texte and Unter Suchungen Lipsia, 1939. SMART, Ninian, The Worlds Religions Old Traditions and Modern Transformation, Great Britain 1989. SMITH, Margaret, The Way of Mystics, London 1976. STEVENS, John, Aydnlanma ehveti Budizm ve Seks, ev.: Serdar Erien, Dharma Yaynlar, Boston 1990. ERAT, Ali, Dinler Tarihi, Sekin Kitaplar Yaynclk, stanbul 2004. EYBE, Abdlkadir, ada Dnya Dinleri, (ev: Osman Cilac) Beyan Yaynlar, stanbul 1983. TACHIBANA, Shundo, Ethics of Buddhism, London 1975. TAPLAMACIOLU, Mehmet, Karlatrmal Dinler Tarihi, Gne Matbaaclk, Ankara 1966. TERCMAN, Abdullah, Hristiyanla Reddiye, Bedir Yaynlar, stanbul 1970. TMER, Gnay Abdurrahman Kk, Dinler Tarihi, Ocak Yaynlar, 2. Bask, Ankara 1993.

62

TMER, Gnay -Abdurrahman Kk, Dinler Tarihi, III. Bask, Ankara 1997. TMER, Gnay, Gnmzde Dou Hristiyanl, Asrmzda Hristiyan - Mslman Mnasebetleri, (Tartmal Toplantlar Dizisi), lm Neriyat, stanbul 1993. WACH, Joachim, Types of Religious Experience Christian and Non Christian, London 1951. WANGU, Madhu Bazaz, Buddhism (World Religions), New York 1993. WECKMAN, George, Monaticism (Christian), The Encyclopedia Religion (I-XVI), Editr: Mircea Eliade, Macmillan Publishing Company, New York 1987. WHONE, Herbert, Church Monastery Cathedral An Ilustrated Guide to Chistian Symbolism, Element Books, Great Britain, 1990. YTK, Ali hsan, Hint Dinleri,zmir lahiyat Vakf Yaynlar, zmir 2005. ZCKLER, O., Encyclopedia of Religion and Ethics, Asceticism, (Cristian) (1-XII), Edinburg 1961. ZRCHER, Erik, The Buddhist Conguest of China, Leiden 1979.

63

You might also like