You are on page 1of 83

GR Heinrich Wlfflin, Sanat Tarihinin Temel Kavramlar adl kitabna, Ludwig Richter'in bir ansyla balar : (Richter) Genliinde

bir gn, arkadayla Tivoli'de belirli bir manzara parasnn resmini yapmak istemiler. Her drd de tabiattan kl pay ayrlmamaya karar vermiler. Ama model ayn olduu, hepsi gzlerinin grdklerine tam bir dorulukla bal kald, hepsi de yetenekli sanatlar olduklar halde gene de sonunda, drt ressamn kiilikleri kadar birbirinden apayr drt resim meydana gelmi. Richter bundan, nesnel gr diye bir eyin asla var olmad ve her sanatnn renk ve ekilleri, kendi mizacna gre, baka baka yollardan kavrad sonucunu karr (1). Ludwig Richter'in nesnel grten yola karak vard bu kesin yarg daha yumuak bir dille, imgelerin nesnelerin yerine geemeyecei biiminde aklanabilir. Ama bu, nesnel gr diye bir eyin var olmadn gstermez, olsa olsa nesnel gerekliin yanstlnda bireysel sluplarn farklln gsterir. nk, bir nesneyi yeniden ortaya koyan kii, yani imge reticisi, bu yeniden yaratm sreci ierisinde duygularndan bamsz bir yol izleme olanana sahip deildir. Nesnel gerekliin bir fotoraf gibi yanstlmasnn amaland doalclkta bile bu aba baarszlkla sonulanmtr. nk her sanat yaptnda seim yapma zorunluluu zel gereklie bal olarak kendiliinden vardr. Sanat ne yaparsa yapsn, fotorafik gereklie hi bir koulda ulaamaz, ite bu anda Richter'in anlarndaki Tivoli'li ressamlar, nesnel grn olmay balamnda deil de, znel gerekliin yok edilmemesi balamnda rnek oluturmaktadr. Yani, nesnel gereklik insan bilincinde zorunlu olarak znel gerekliin kendiliinden hareketlenmesine ve nesneye el atmasna neden olur. Nitekim, daha ileride de ele alacamz Jan Van Eyck'in Arjolfini'nin Evlenmesi tablosu rneinde olduu gibi, neredeyse bir renkli fotoraf dzeyine ulaan tablolarda bile znel gereklikten bamsz bir nesnel gereklik sz konusu deildir. Buna ramen imgelerle; insan bilincinden, tasarmlardan bamsz ve nesnel olarak varolan eyleri, yani nesnel gereklii ele geirme abas, hemen tm sanat trlerinin ilk rneklerinde grlr, ilkel tanm altnda anlan toplumlardan gelimi toplumlara kadar deiik dnemlerde ortaya kan sanat trlerinin ilk rnekleri, nesnel gereklie ballklar lsnde deerlendirilmitir.
(1) Heinrich Wlfflin, Sanat Tarihinin Temel Kavramlar', ev. : Hayrullah rs, istanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar : 1784, istanbul 1973, s. 1

Kukusuz, bilinmeyenden korku ve by gibi unsurlarn oluturduu yaratmlar bu savn dnda dnlmelidir. nk, bunlar, yaratacaklar etkilerin nemi asndan, doadaki herhangi bir eye benzememek zorundadrlar. Bu amacn dnda kalan yaratmlar iin ise, nesnel gereklie imgelerle ulamay amalayan insanln binlerce yllk yolculuunda, bilinsiz bir soyutluktan nesnel gereklie limitte bir yaklam ve yeniden soyutlamaya ynelik bilinli bir dnm sz konusudur. Bilinsiz bir soyutluktan balamasnn nedeni ise, dorudan doruya bilgi ve ara-gere eksikliine bal olarak, eldeki olanaklarla nesnelerin en karakteristik zelliklerinin zorunlu seimidir. Kukusuz, yukarda szn ettiim geliim bir varsaymdr. Tm sanat trlerinden rnekler vererek sz konusu varsaym kantlama yoluna gitmek, bu kitabn apn bir ka yz kere aard. Ancak, zel olarak roman konusuna girildiinde, konunun ele aln bu varsaym dorultusunda gelitiinden, ok kaba izgilerle aklanm da olsa, byle bir girii zorunlu klmtr. Romann da ayn geliimi izledii dnlrse; sylenceler, destanlar, kahramanlk ykleri ve masallarla balayan roman sanatnn soyut k, giderek gnlk yaamn olduu gibi yanstlmas amacna ynelmi ve ardndan yeniden, ama bu kez bilinli olarak, soyutlamaya ynelmitir. Buradaki bilinli soyutlama sz, dorudan doruya ayrnt seimiyle ilgili bir soyutlamadr. Ancak, yalnzca roman zelinde kalsa bile, konu ok daha derin bir aratrmay gerektirmektedir. Oysa bu kitaptaki yazlar, daha nce dergilerde yaynlanm olan yazlarn yeniden ele alnmas, yerlerinin deitirilmesi ve belli konu balklar altnda toplanmasndan olumutur. Kitaba balk olan gereklik szc ile, nesnel gereklik kastedilmektedir. Bu belirleme u adan zorunludur: Btn sanat akmlar iin gereklik bir merkez olmu ve yine tm sanat akmlar ve bu akmlara bal sanatlar da gerein kendi grlerinin yardmyla ortaya kabileceini savunmulardr. Yirminci yzyln son eyreine geldiimiz u gnlerde de bu aray ok ynl olarak srdrlmektedir. Gerekliin arannn byle soyut bir noktaya ekilmesi sonucu, allagelmi gereklik tanm, sanat ats altnda yeniden yaratlma sreci olunca, nesnel gereklik, sz gelimi roman sanatnda geleneksel gerekiliin savunduu tek alan olarak alglanmaya balanmtr. Oysa, ilk gerekiler iin ksmen doru olan bu yanl alglama, eletirel gerekiler ve zellikle de toplumcu gerekiler iin btnyle yanltr. nk artk, gereki edebiyatn amacnn nesnel gereklii olduu gibi yanstmak deil, insana zg tm deerlere sahip kmak olduu benimsenmitir. Buna ramen geleneksel gerekiliin anssz olduu nemli nokta, nesnel gereklie yakn olan her sanat yaptna gereki

damgasnn vurulmasdr. Byle olunca da; basit ak romanlarndan pornoya, zyaam yklerinden gezi notlarna kadar nesnel gereklie u veya bu ekilde bal her yaptn gerekilik ad altnda yorumlanma tehlikesi bagstermitir. Nitekim, her insann yaamnn roman olduu dncesi, bu bakn bir sonucudur. Oysa, sanlann aksine, romanda nesnel gerekliin znel gereklie hi bulamadan yanstlmas, szgelimi grsel sanatlara oranla ok daha gtr. nk, ortaya atlan dnceler insan davranlarn dile getirmekle birlikte, bu davranlar tamak zorunda olan imgeler grsel sanatlara oranla gsz kalmaktadr. Sonu olarak, nesnel gerekliin dnda yazlan her roman, gerekilik akm dnda bir akma mal edilmi, bu da gerekiliin materyal olarak geni, ama sanatsal olarak dar bir alana skmasna neden olmutur. Oysa, btn sanat akmlar u veya bu ekilde geree baldrlar. Yaratlan en soyut imgeler bile, sz gelimi kurbaa bacakl ahin gagal yaratklar da bu dnyann malzemelerinin deiik kullanmndan oluturulmaktadr. Nesnel gereklie sk skya ball bir ilke haline getiren romanclardan geleneksel edebiyata miras kalan bu sorunun geliimi, bana gre Dostoyevski'de bir dnm noktas yaptndan, Dostoyevski zellikle daha geni incelenmitir. nk, Dostoyevski'ye kadar gelien dnem iinde roman sanatnda geree ballk kaygs u veya bu ekilde varln korumaktadr. Dostoyevski'de bu geliim, nesnel gerekliin yerine arl znel gerekliin almasyla iki ayr yne sapmtr. Bu kitap, roman sanatn ilk gereki romanclardan balayarak, dnm noktas olarak kabul ettiim Dostoyevski'ye kadar olan dnemi yukarda sz edilen varsaym dorultusunda incelemeyi amalamtr. Ancak, bu inceleme, szgelimi tm 19. yzyl roman sanatn ele almak veya lk Romanclar ve Bak As konusu ele alndnda, tm bak alarn alt balklar halinde vermek biiminde gelitirilmemitir. Bu kitap zgn bir almann tayabilecei tm tedirginlikleri de doal olarak barndrmaktadr. Blmlere ait balklar ise, bir iddiadan ok bir aklama niteliindedir. Bylelikle bu alma, roman sanatnn tarihsel geliimini bilinen biimde tekrarlamaktan ok bir aray niteliindedir.

ROMANDA GEREE BALILIK Genel olarak anlat sanat ad altnda toplanan sanat trnn iinde en geni yeri kapsayan roman, geliimine somuttan, yani, nesnel gerekliin olduu gibi yanstlmasndan balamak zorundayd. nk romann ortaya knda.orta snfn giderek byyen boyutlarna ayna tutulmas gereksinimi yatmaktadr. Bylelikle de roman; ilk rnekleri sayabileceimiz sylencelerden, mitolojiden, valye yklerinden, kahramanlk yklerinden daha farkl bir grevi stlenerek an biiminde anlatya, yani pikaresk romana dnmtr. Bu anlamda roman sanatna Cervantes'in, gelimekte olan byk yerleim merkezlerindeki sradan yaam, kmekte olan valye yklerine kar eylem olarak srmesinin nemli etkisi olmutur. Ama Don Quijotenin roman dnyasnda ortaya k, ilk gerekiler olarak ele alacamz 18. yzyl romanclarnn roman kavraylarndan ok farkl bir dzeyde oluu nedeniyle, roman sanatnn Henry Fielding, Daniel Defoe, Samuel Richardson gibi yazarlarca yeniden ele alnmasna kadarki dnemde, valye yklerine bir tepkinin dourduu anlat olarak anlalmaktan teye gitmemitir. Bu alanda belki de en dikkate deer aba Fielding' den gelmitir, ilk romann yazarken yeni bir edebiyat tr yaratmakta olduuna inanan Fielding, bu trn bir takm zelliklerini belirtmek gereini duymutur. Joseph Andrews'un nsznde gldr romannn nitelikleri ,yaps, kiileri, dili, olay rgs hakknda olduka ayrntl grler ileri srerek, bir gldr kuram ortaya atar. Tom Jones'un on sekiz kitabna yazd giri blmlerinde genel olarak roman kiileri, olay rgs, anlatma ve sahneleme konularndaki aklamalar ngiltere'de ilk roman kuramn oluturmutur. (1). Romann ilk gerekileri saylan bu yazarlara gelinceye kadar, daha nce de belirttiimiz gibi kahramanlk destanlar (chanson de geste) ve daha ok bir masal niteliini tayan courtois anlatlar romann prototipleri olarak gsterilirler. Daha sonralar, hemen hemen Walter Scott'a kadar deimeyecek olan bu dnem iinde romann yapsnda ve anlatm biiminde fazlaca deiiklik olmamtr. Gerekte, ortaan zlmesi ve Rnesans ile birlikte insann varlnn anlam ve bu dnyadaki yeri bir sorun olmutu, ama felsefenin ve bilimin youn olarak urat bu soruya roman yeterince ilgi gsterememitir. Hatta yle ki, 18. yzyl sonlarndan 19. yzyl ortalarna kadar romann toplumsal sorunlara
(1)nal Ay tr, Henry James ve Roman Sanat, A.. Dil ve Tarih - Corafya Fakltesi Yaynlar, No : 271, Ankara -1977, s. 9

eletirel bakn salayan bilimdeki ve felsefedeki gelimeden ok topyac zihniyettir. Romann somut olarak balad bu geliim izgisi, doal olarak yava gitmek zorundayd. nk, dier sanat trlerine gre roman ok yeni bir trdr ve tarih, destan, deneme, an gibi deiik yaz trleri arasnda kendisine bir yer salamak zere youn aba gstermek durumundadr, ilk romanclarn hem tarihten kopmam olmas ve geree dayal yaptlar vermek zere sk sk tarihe bavurmas, hem de bu tarihsel bilgiyi okunur klabilmek iin bir kahramana gereksinim duymalar, roman salt olaylar aktaran elenceli bir yapnn kucana itmitir. Romann anssz olduu bir baka yan ise, onun uzun sre zerinde durulmaa deer bir edebiyat tr olarak grlmemesindendir. Bunun birka nedeni vardr : Herhangi bir anlat biiminde ortaya konduunda roman, tarihten fazlaca farkl olmamak durumundayd. Dier yandan coku, insanda yaratt ho ve kt izlenimlerin btn, betimleme veya yergi gibi tm sanatsal etkinlikler, romanda kullanm dar bir alan oluturuyorlard; ya da roman bu etkinliklerin kullanmn daraltan bir alan olmaktan teye gidemiyordu. Bylelikle de insanda, ilk ele almnda hayranlk uyandracak bir sanat yapt olma zellii ortadan kalkyordu. iir ya da deneme ise ok ksa bir zaman aral iinde yanstmak zorunda olduu ideolojisini ulatrabiliyordu. Bu ise, gerekli sanatsal potansiyelin yaratlmas demektir. O dnemlerde, yani 18. yzyln ortalarnda roman daha ok genler arasnda yaygn olan bir tr olduu iin hor grlyor, te yandan da eitimi kt kiilerin roman yelemesi, sanat niteliini olumsuz ynde etkiliyordu. Daniel Defoe'nin abalar bile bu zinciri paralamaya yetmemitir. Defoe, Robinson Crouse yi yazarken, romanlarna gerekten yaam kiilerin yksy-m gibi ayrntlar eklemenin yannda, okurun ilgi alann ekeceinden emin olduu bir konuyu gznnde tutmutur. 20. yzyln bak iinde Robinson Crouse ye baktmzda, ticari burjuvazinin gelimesi sonucu uzak denizlerde smrge avna kan uluslarn eletirisini ve yozlamakta olan insani ilikilerin ortasndan kopup gelen bir insann, ssz bir adada yaamn yeniden saf ve temiz olarak kurmasnn alanmasn bulmak mmkndr. Ama, Daniel Defoe'nin hi de byle kayglar olmad, roman sanatn tarih gibi nemli bir yaz tr haline getirmeye almaktan te abas olmadn dnmek daha dorudur. nk, bir yanda insan elendirmeyi, te yanda da insann zor koullarda da olsa kendisini kurtarn, yani insan yceltmeyi iinde barndrarak rgsn kuran bu romann, o dnemde tarihsel bilgiden daha ilgin bir anlat tr olarak benimsenmi olmas akla daha yakndr. Ama tm bunlar Robinson Crouse de yazarnn ideolojisinin aa kmad anlamna gelmez. Ancak, Althuser'in sanat yapt ideolojiyi'yanstmaz, ele verir gr ilk gereki romanclar iin kesinkes geerli bir gr

deildir. nk, roman bir sanat tr olarak kabul ettirme savam veren ilk romanclar, romanlarnn geree balln kantlamak uruna zaman zaman dnya grlerinden ve znelliklerinden dn vermek zorunda kalmlardr. Kukusuz, bu noktada ilk romanclarn yaptlarnn roman asndan sanat olup olmad tartmas gndeme gelmektedir. Tartma bu boyutlarda srdr-lrse, roman, yazarnn ideolojisini ele verdii andan itibaren sanatsal sre iine girmitir sonucuna da varlabilir. Jan Van Eyck'in Arnolfini'nin Evlenmesi adl tablosu, nesnelerin tek tek yanstlmasnda nesnel geree balln doruk noktasna ulalmasna bir rnektir. Tablodaki btn nesneler konturlarla birbirinden ayrlm ve tek tek bamsz btnlerle bir baka btn oluturmulardr. Jan Van Eyck, her nesnenin zerinde mthi bir sabr ve gzlemle durarak ve hibir ayrnty gereksiz saymayarak nesnel gereklii tablosunun iine hapsetmeyi baarmtr. Tabloda arka duvarda asl duran aynann iinden odann yansmas bile byk bir zenle izilmitir. Sanat eer doann fotografik gereklikle yknlmesi ise, ulalacak yer kalmamtr. Tablo, Arnolfini'nin evlenme sahnesinin neredeyse renkli bir fotorafdr. Ama sanatn, nesnel gerekliin olduu gibi yanstlmas olmad gr artk yeniliini yitirmi bir grtr. Hatta gnmzde tartlan sanatn yanstma olup olmaddr. 1434 ylnda yaplm olan Arnolfini'nin Evlenmesi tablosunun rnek alnmasnn konunun bu ynyle ilintisinden ok, ilk romanclarn nesnel gerei ele geirileri ile ilintisi zerinde durulacaktr. Romanda nesnel gerein ele geirilmesi doal olarak resimde ve heykelde olduu gibi olmamtr. nk resim ve heykelde d gerekliin yanstlmas btnyle izgisel yknmeyi gerektirdiinden, teknik bir takm bilgilerin, szgelimi perspektifin, ortaya kyla orantl olarak gelimitir. Romanda ise nesnel gerekliin yanstlmasmdaki temel glk, insann bilincinde yatan ve her zaman alagelmi zellikler gstermeyen davranlarn ortaya kmas halinde oluan deikenlii saptamadaki glkten kaynaklanmaktadr. lk romanclar konunun bu yann ne dnm, ne de uygulayabilmilerdir. Bu nedenle de onlarn romanlar elendirici, zendirici ve eitici olmaktan teye pek gidememitir. Kald ki, romann o dnemlerdeki benimsenii barndrd elendirici ve retici unsurlarla sk iliki iindedir. Belki de yalnzca bu kayg yznden Henry Fielding bile romanlarn tarih olarak adlandrm, insan yaamnn gereklerini tarihten daha iyi yansttn vurgulamtr. Romanda nesnel gereklie ballk, bir takm tarihsel belgelerin romanda sunulmasyla veya olaylarn gerek yaamdan alndnn u

veya bu ekilde kantlanmaya uralmasyla kendini gstermektedir. Yazar iin roman, tarihsel belgelere dayal bir olayn yeniden bilinmeyenlere aktarlmas olarak grlmektedir. lk gerekilerin hemen hepsinde bu byledir. Ama bu yazarlarn romana olan katklar, geree yzeysel ballklar deildir; gerei kaba izgileriyle ortaya koymakla aslnda roman iin uzun bir dnemi oluturacak olan gerekilik akmna hareketin ilk admlarn atmlardr. Nesnel gerekliin kat zerine aktarlmasnn baka hi bir yolla gerekleemeyeceine yrekten inanm bu romanclar, bu tarihsel geliimin en banda attklar admlarn nemini hi bir zaman kavrayamamlardr. Sanat Yaptlarnn Gerei ve Geree Benzerlik adl yaptnda Zeuxis ustay rnek gsteren Goethe, sanat ve edebiyat yaptlarnda gerekliin, nesnelerin kr krne yanstlmas olmadn vurgularken, geree balln salt gerekten farkl bir kavram olduunun farkndayd. Nitekim onun nl bir sylenceyi, Faust'u ele al kendi trnde bir bayapt niteliini hala korumaktadr.

SYLENCEDEN GEREE On yedinci yzyln ikinci yarsndan on sekizinci yzyln ilk yarsna kadar hristiyanlk dnyasnda dilden dile dolaan bir sylence egemendir. Sylenceye gre tanrlar dnyasnn karsnda, tanrnn ilerini bozmak iin insanlar kullanan bir eytanlar dnyas olduuna inanlmaktadr. Balarnda eytann bulunduu bu dnya, tanr inancn yitirmi tm insanlar bnyesinde toplayan, ahlaksal olarak dm insanlarn dnyasdr ve eytana bal kt ruhlar, tanrnn kendilerine izin verdii lde, tm gleriyle insanl yoklua drmeye almaktadrlar. yi ya da kt ruhlar ile iliki kurabilmenin tek yolu ise bydr. Bu adaki inanca gre, kiinin zerinde yaad dnya ve hi bir zaman bilemeyeceine inand evren hakknda daha derin bilgiler edinebilmesi, ancak eytann yardm ile olabilmektedir. eytanla iliki kurmann insana bir takm olaanst gler kazandraca, halk arasnda geni ilgi uyandrmaktadr. Bu ilgi daha sonra romanlarda kahramanlara duyulan ilgi ile zdeleecektir. Bu olaanst gleri elde edebilmek iin kendisini eytana satanlar dilden dile dolamaktadr. eytana kiinin kendisini satabilmesi iin ilkin bir byc yardm ile onu, yani eytan armas gerekmektedir.

yi ya da kt ruhlar arasnda arlmas en g olan, cehenneme ait olandr ve bunlardan birinin srekli hizmetini salayabilmek iin onunla anlama yapmak gereklidir. Ama bu anlamann koullar olduka ardr. Anlama yapldktan belli bir sre sonra, anlamay yapann ruhunu ve bedenini eytana teslim etmesi gerekmektedir. Anlama ou zaman kanla imzalanmaktadr. Sylencenin en ilgin ynlerinden biri de ruhlarn arlmasdr. Ruhlar, ssz bir drtyol aznda arlmaktadr. Drtyol azna gelen byc, kendini ruhlarn aamayaca bir ember iine alr. Ardndan ruhlardan birinin gelmesini bekler. Uzun bir bekleyiten sonra ruh, yani eytan; iri, korkun ve genellikle de kara bir glge eklinde belirir ve bycnn izdii emberin evresinde dolanr. Anlama imzalandktan sonra ise, hizmetine girecei kiiye grn hi zarar vermeyecek biimde genellikle bir kpek eklinde arkadalk ettii sylenir. te, Goethe'nin nl tragedyas Faust konusunu bu sylenceden almtr. Goethe, olaanst sezgileri olan bir yazardr. Yaad ada toplumun gelimesi evresindekilerce yeterince anlalamamtr. 17. yzyln sonu ve 18. yzyln balanndaki aydn kesim, toplumdaki amazlar kendi yntemleri ile zmeye alrken, Goethe bunun yetersiz olduunu kavramtr. Bu nedenle de kendine daha baka bir yol semitir. nk, Goethe iin gerein olduu gibi yanstlmasnn fazlaca bir anlam yoktur. Gerei, salt kendi ana tepki olarak, kuru bir reti biiminde sunmak yerine, estetik etkinlie, yani insann gereklik zerinde etkin oluuna nem vermitir. Bu nem, yaznda gerekilie doru atlm ilk nemli admdr. Ama yine Goethe, bireyci kltrn verimsizliinin ve amaszlnn, ann toplumsal sorunlarn zmede yetersiz kalacan adalarndan daha nce kavram bir yazardr. Bu anlamda ncdr ayn zamanda. Yaam ona gre, iice gemi yknmelerin bir dm olarak alglanamaz, btnyle soyut olan bir anlatm ise toplumdan da soyutlanm bir olgu demektir. Goethe'nin bir sanat yaptndan bekledii ilk ey byklktr. Byklk, gerein en yksek aamasdr. Kendi ama kadar ulaabilen yaptlar, ancak dnleri ve yaratllar bakmndan gerek olduklar iin byktrler. Bu byklk ve gereklik bileimini en iyi biimde, an ap teki alara miras kalabilen yaptlar ortaya koymulardr. Goethe'ye gre onlarn bykl anszn bilinte canlanveren dncelerin anlatm deildir. Ama ayn zamanda onlar, hi bir zaman ilerindeki boluu veya kkl rten uydurmalar da deildir. nkalarn su yollar, Msrllarn kanallar, tapmaklar, Romallarn tiyatro binalar, kprleri, kou yerleri, hamamlar bir gereksinmenin yaratt

rnlerdir. Btn bu yaplarda sanatsal estetiin yannda yzyllar aacak bir salamlk gze arpar. Duvarlar kaya gibidir; boya, al, tahta alamyla yaplm ta benzetmesi malzeme yoktur, yaptrma sslemeler yoktur, gereksiz ayrntlara da pek rastlanmaz. Goethe'ye gre herey gerektir ve amaca uygun yaplmtr. Yakn dostu Eckermann ile 18 Eyll 1823'de yapt konumada Goethe benzer dncelerini bir kez de iir iin yineler : Dnya o kadar byk ve o kadar zengin, yaam da o kadar deiik grnldr ki, iir konular hi eksik olmayacaktr. Ama bunlar her zaman frsatlarn dourduu iirler olmal, yani, bir baka deyimle, iir nedenini, konusunu gerek vermelidir, zel bir olay bir ozann elinde genel, ozancl bir konum alr. Benim btn iirlerim frsatlarn dourduu iirlerdir, gerekten esin alrlar, temelleri ona dayanr. Havadan kapma iirlerin bence bir deeri yoktur (1). Goethe'nin geree, daha dorusu sanatta nesnel gerein yanstlmasna bak ilk romanclardan farkldr. Goethe'nin bakyla roman yaratmak ilk-romanclar iin olduka zordur. nk roman, bir yanda aalanan bir sanat tr olmann savamn verirken, te yanda yaamn srdrebilmesi iin, bilgi retmek veya elendirici olmak gibi eleri kullanmak zorundadr. Bu ise romann o dnemde yzeysel anlatml konumunu amak iin snrlarn zorlamas demektir. Ne kadar nesnel gereklie bal kalmaya zen gsterse de roman, Zola'da bile Jan Van Eyck katna ulaabilmekten ok uzaktr. nk, anlatc ve izleyici ilikisini kullanmak zorunda olan yazar, yaratt kahramanna ister istemez kendi kiiliinden bireyler vermekte ve izleyicisini de bu yolla etkilemekten kaama-maktadr. Yar gerek, yar mistik olan Faust Goethe'nin sylenceden geree aktard lmez bir tragedya rneidir : Goethe'nin tragedyas, tarihsel srecin toplumsal dncenin nne kard sorularn, yani, burjuva ihtilalinin bir sonucu olarak ortaya km sorularn tarihin kendi iinde aranmasn onaylad iindir ki, dnya sanat ve edebiyatnn gelimesindeki tm evreyi talandrr (2).

(1) J.P. Eckermann, Goethe ile Konumalar, ev : Ltfi Ay -Sadi Baytn, M.E.B. Yaynlan, istanbul 1947, Cilt I., s. 47 - 48 (Dil gnmz diline evrilerek aktarlmtr). (2) Boris Suchkov, Gerekiliin Tarihi, ev. : Aziz allar, Bilim Yaynlar, Mays 1976, stanbul, s. 57.

Goethe'nin kendi yaptlarnda eletirel bak olduu ve kendine zg dnyay kavraynn yaptlarna egemen olduu ilk bakta gze arpar. Goethe'ye gre insanlar genellikle doay kendi adna deviniyor olarak grrler. Sanatlar ise, insanlk adna bir insan gibi hareket etmelidirler. Yani, insanlarn yaamdan kendilerine sunulann ancak bir blmn alabildiklerini grerek ve bundan mutluluk duyduklarn ayrmsayarak, bu yaama daha byk bir mutluluk katmak iin, insanolunu dinlendirebilmek iin sanatnn insan ruhuna ilemesi, onu eitmesi ve yaam dzeyini ykseltmesi gerekir. Sanat, yaad dnyadan ikinci bir dnyay karmakla ykmldr derken Goethe, bu dnyann ancak dnceden doabileceini ve insan tarafndan olgunlua eritirilebileceini vurguluyordu. Ama btn bunlar yaparken sanat, doann koymu olduu yasalar erevesinde hareket etmeli ve doa ile elikiye dmemelidir. Buradan da anlald gibi, Goethe'nin gerei kavray, gerekten ayrlmamakla zdetir. Goethe, salt yanstmann sanat olamayacann farkndadr: Sanatn amacn dorudan doruya doal fenomenlerin temsil edilmesine indirgeyen Diderot ile tartmaya girdiinde yle yazyordu Goethe: Sanat doayla enine boyuna yara girimez, doal fenomenlerin yzeyinde seyreder. Ne var ki sanatn kendi derinlii, kendi gc vardr. Bu yzeyde fenomenlerin en sekin yanlarn yakalar; orantlarn rasyonel mkemmellii, gzelliin doruklar, anlamlln ve soylu tutkularn erdemlilii gibi bu fenomenler de dzenli olarak varolan eyleri aa kavuturur (3). Ama yine Goethe'nin hangi estetik kurallar iersinde insana ulamann mmkn olabilecei konusunda netlemi dnceleri yoktur. Onun, dnceden doan, ama gerekten kopmayan sanat anlaynn altnda somuta ulaldktan sonra yeniden soyutlama srecine girilmesi gereklilii gizli de olsa vardr. Goethe, sanatn insan dncesiyle nesneler arasnda, nesneye bal ama salt yknmeci olmayan bir aamada kendisini bulacan kavram bir yazard. Sanat ve edebiyat yaptlarnn yanstt dnya, gerekliin kr krne yanstlmasnn dnda bir dnyadr derken Goethe, bunun yaanlan dnyadan btnyle koparlmamas gerektiinin de farkndayd. nk, havadan kapma bir takm elerle ortaya kan bir sanat yapt, Goethe'ye gre, salt biime arlk vererek zden uzaklama tehlikesi iindedir. Oysa, en ilkel sanat trlerinde bile btn oluturan elerden herhangi birinin arlk kazanmas veya sanat yaptn olduu gibi ele geirmesi sonucu, sanatn insana ynelik eilimleri ortadan kalkacaktr.
(3) A.e.g., s. 9

Goethe'nin Faust tragedyas sylencenin geree dnmesine bir rnek olarak dnlmelidir. Hereyden nce bizzat Goethe, roman ile dram arasndaki ayrm Wilhelm Meister'de aka belirtir: Bir romanda gsterilmesi gereken, en stn zihni davranlar ve olaylardr; dramda ise karakterler ve hareketler. Roman yava yava ilerlemelidir, romandaki asl karakterin zihni dav ranlar ise, her yola bavurularak, btnn ilerleyiini ve geliimini tutmal, nlemelidir. Dram acele etmeli ve baroldeki kahramann karakteri sorunlar bir zirveye doru gtrmeli ve burada engellemelidir. Romann kahraman ac eken biri olmaldr, ya da en azndan son derece etkin olmaldr; bir dram kahramanndansa etkinlik ve hareket beklenir (4).

(4) Gyrgy Lukacs, Avrupa Gerekilii, ev. : Mehmet H. Doan, Payel yaynlan : 46, Bilgi Dizisi : 26. istanbul Ocak 1977, s. 243

LK ROMANCILAR VE BAKI AISI lk romanclar, ele aldklar konular yanstrken gerek anlatm biimi olarak, gerek kahramanlarn i dnyalarn aklarken zorunlu olarak i monolog kullandklarndan veya dardan mdahalede bulunduklarndan nesnel gereklii istedikleri gibi yanstamadklarnn farkndadrlar. Bu nedenle olsa gerek, Henry Fielding, Daniel Defoe, Samuel Richardson ve daha sonralar Aleksandr Pukin ve M. Yuryevi Lermontov romanlarnda tarihsel bir bak asn zorunlu bir koul olarak kullanmlardr. Romanda, romann varlyla zde olan roman kahraman, romann i geliimini belirlemesi ve kurgusunun salaml asndan nemli grlmektedir. Ama bunun yannda kahramann i dnyasnn veya ileriye ynelik ama ve davranlarnn nceden kestirilmesi, yazar da dahil olmak zere, hi kimsenin bilemeyecei derinliklere girmeyi zorunlu kldndan, kahramanlar, ilk gereki romanlarn alglad anlamda gereklikten uzak bir konumda ele alnmay gerektiriyordu. lk romanclarn iinden kamadklar en byk sorun kahramanlarnn bu konumlardr. Bu nemli grdkleri noktay gzard edebilmelerinin tek zmnn ancak nesnel gereklie daha sk sarlmakla halledilecei inanc egemendir. Pukin, Yzbann Kz adl romannda bu sorunun stesinden ikinci bir kiiye roman anlattrarak gelinebileceini dnmtr.

Yzbann Kz romannda tarihsel bir olay, Pugaev Ayaklanmas'n tarihsel konumu iinde verirken Pukin Pugaev'in, yani, romann zerinde odakland kahramannn i dnyas ile hi ilgilenmemitir. Puga-ev hakknda bilgileri ikinci bir kiinin azndan veren Pukin, ikinci kii iin de okura fazla ipucu vermez. Bylelikle roman bir an biiminde geliir. Romandaki tipler ise, romancnn verdii bir takm verilerle snrldr. Szgelimi, vabrin'in kt kiilii, onun Pugaev'in ynnda yer almas veya kale halkna davranlaryla pekitirilmez. Ama yine de sanlann aksine, Pukin, vabrin'i kt bir kiilik rnei olarak deil de, koullarn yaratt bir kiilik olarak vermeye zen gstermitir. Pukin Rus edebiyatnda bir dnm noktasdr. 1880 ylnn haziran aynda Pukin'in doum yldnm iin Moskova'da dzenlenen Pukin Senlikleri'nin, 8 Haziran gn yaplan ikinci oturumunda, ann en byk yazarlarndan biri durumunda olan Dostoyevski, Pukin iin sz syleme sras kendine geldiinde, ilerlemi yana ramen Staraya Russiya'dan Moskova'ya (yaklak 1000 km.) kendisini eken Pukin hayranln dile getiriyordu : Pukin nedir? Pukin, baka halklarn dehasn yakalamak iin sahip olduu olaanst yetenei ile birlikte, ulusal ruhun insan olarak ortaya kmasdr. Pukin, en evrensel yanyla Rusya'dr. Shakespeare'in talyanlar, ngilizler gibi konuur. Ama Pukin'e gelince, o, 'Faust'dan Paralar' da Alman, 'Veba Salgnnda len'de ngiliz, 'Kur'an Benzetmesi'nde Arap, 'Boris Godunov'da Rus deil midir? Evet, o bunlarn hepsidir. Ve bunlarn hepsi olduu iin bunlarn hepsi olmay bildii iin Rus'tur. (1) Kendisinden sonraki dnemi kknden etkileyecek olan Tolstoy gibi dev bir yazara Sava ve Bar romann konu olarak verecek olan Pukin'in, Rus ve Rus-Sovyet edebiyatnn ilk gerekisi olarak kabul edilmesinin hakl nedenleri vardr. nk Pukin, feodal dzendeki aalar aras ekimeyi ok iyi bilen bir yazard. Bunu konu ald nemli ksa roman Dubrovski ile Pukin, kendisinden sonra da sklkla kullanlacak olan bir yntemi, masals elerle masal d konular yanstma yntemini ilk kullanan Rus yazar olmutur. Rus edebiyatnda ilk eletirel gereki roman saylabilecek Dubrovski de Pukin, masals elerin esnekliine dayanarak geree ballk kuralnn katln zorlamtr. Ama dzyazda bayapt saylan Yzbann Kz roman btnyle ilk gerekilerin roman kurallar iinde bir yapttr. Bu romannda Grinyev'in yani romann anlatc
(1) Henri Troyat, Dostoyevski'nin Dnyas, ev. : Leyla Grsel, Nil Yaynevi, Dnya Romanlar Dizisi : 13, istanbul -1966, s. 320

kahramannn fazlaca kiisel ayrntlarna girmeden, Pugaev Ayaklanmas'nn tarihsel konumunu ilemitir. Pukin Yzbann Kz romannda, iirlerinde youn olarak saldrd arlk basksna bakaldrn Pugaev'in davranyla hakl gsterme yoluna gitmez. Yani, Pugaev Ayaklanmas Pukin iin bir olaydr ve buna tank olan Grinyev'in azndan bu olay yalnzca aktarlr. Pukin de yanstmac konumun dnda deildir bu romannda. Ama Pukin'in ele geirdii ve nesnel geree doru ilerleyen nemli bir yan vardr: Pukin, insann yabanclamasnn ieriini ve insann kendisiyle uramasnn nedenlerini tm yaptlarnda irdelemitir. Kendisinden nce salt ahlaksal olarak baklan bu sorunu zmleyii, onu, kanlmaz bir ekilde yaamn zmlenmesinde bir inceleyici durumuna getirmitir. Daha ok iirlerinde ve iir romanlarnda gze arpan bu zelliinin Yzbann Kz romannda derinlemesine ortaya kmay dorudan doruya romann teknik glklerinden ve en nemlisi bak asnn darlndan kaynaklanmaktadr. Yzbann Kz romann getirdii en byk yenilik, insann alglannn daha nceki kaba izgilerden farkl oluundan ileri gelmektedir. iirlerinde kahramanlarnn ben-merkezcilii ve bakalarnn zgrlklerini ykmak pahasna kendi zgrlklerini korumaya almalar Pukin iin bir yasa sorunudur. Nasl ki lkeler bir takm yasalarla iyi veya kt olarak belirlenebiliyorsa, insanlar da kendileri iin genel geerli yasalar erevesinde hareket etmelidirler. Bu yasalarn dnda hareket eden tipler, szgelimi Yevgeni Onegin, Aleko gibi kahramanlar ben-merkezci tutumlaryla genel huzuru bozmaktadrlar. Geree bal roman yazmaya gerein salt yans-tlmasyla balayan ilk romanclar, bunun yeterince ger ei yanstmadnn farkna vardklar andan sonra bir kahraman tipi zerinde durmaya balamlardr. Kahramanlarn ikinci bir kiinin azndan anlatlmas ise neredeyse gelenek halindedir. Bylelikle gerein aktarmn bir baka kiiye brakmakla romanc aradan ekilmekte, ayn zamanda da sylemek istediklerinin hi olmazsa bir blmn bu yolla syleyebilmektedirler. Roman yazar iin nnde zmlemesi gereken nemli bir sorun vardr: Yazar anlataca gerek veya geree yakn olaylar okuyucuya kimin gznden ve azndan aktaracaktr. En basit adan bakldnda roman, bir anlatc ve bu anlatc ile dolayl ilikide bulunan bir veya birka okurdan kurulu bir olgudur. Bylece romandaki anlatc okur gibi romann ayrlmaz bir paras durumuna gelmektedir. Dier sanat trlerinde, szgelimi resimde veya tiyatroda yapt ile izleyici arasnda dorudan bir iliki sz konusudur ve olaylarn aktarm gzler nnde olmaktadr. Yani, ikinci bir kiinin olaylar

anlatmasna veya aklk getirmesine gerek yoktur. Oysa, tarih niteliini tayan romanlarda bile bir anlatc ve anlatlan kiiler bulunur. Bu, romandaki anlatc kiinin n plana kmas veya geri planda kalmas eklinde deiik biimlerde olabilir, ama anlatcsz roman, en azndan yirminci yzyln ortalarna kadar ulalmam bir roman tekniidir. Romanda anlatcnn olmamas, bir tek romanda herhangi bir olayn anlatlmasnn ama olmamas ve bununla birlikte de kelimelerin yan yana gelilerinde yalnzca estetik birleimin dikkate alnmas eklinde gerekletirilebilir. Ernest Hemingway gibi yklerinde karlkl konumalara nem veren yazarlarda bile bir anlatc vardr. Ellibin Dolar adl yksnde Hemingway batan aaya karlkl konumalara yer verdii halde, yine de yer yer yazar olarak mdahalelerde bulunur ve birinci tekil kiinin azndan anlatlmasna ramen yk, anlatcnn baklar nnden geen bir sinema eridi gibi okura aktarlr. Romanda bak as, roman anlatan kii ile roman okuru arasndaki ilikiyi salayan yapy oluturmada en nemli unsurdur. Bu nedenle de bir roman yazarnn roman iin seecei bak as, o romann tm yapsn, kahramanlar arasndaki dolayl ve dolaysz ilikileri, kurgusunu ve en nemlisi varolmak zorunda olan dnya grn etkileyecek nemde bir kavramdr. Romanda bak as, romann dilinden daha nde gelen bir unsurdur; nk romanc, hangi anlatm biimini kullanrsa kullansn, kahraman ile kahramannn kar karya bulunduu toplumsal ve bireysel olaylar zmlemede bir yntem uygulamak zorundadr. Konusuz romanlardan polis romanlarna kadar bu byledir. Tolstoy'un Sava ve Bar romannda yazarn, olaylar yalnzca Kutuzov'un azndan anlatmas ile, szgelimi Na-taa'nn veya dier kahramanlarn znel dncelerini yanstmada doacak glkleri gz nne almas sonucu tanrsal bak as kullanmasn zorunlu klmtr. lk romanclar ise, romanda bak asn salt nesnel gereklie ballk kaygs ile ele aldklarndan, sezgisel bir yaklamla romanlarn birinci tekil kii anlatm ya da an biiminde aktarmlardr, rnein Daniel Defoe romanlarnda genellikle birinci tekil kii anlatmn semitir, ayn ekilde Pukin ve Lermontov da, bir bakasnn azndan bile olsa, birinci tekil kii anlatmn kullanmtr. Bunun en nemli nedeni, romancnn geree balln ancak birinci tekil kii ile gsterebileceine inanmasdr. nk romanc, kendi bandan gemi olabilecek ilgin bir olay dleriyle oluturmakta glk ekmektedir. Ama eer romann bir baka kiinin azndan anlatacak olursa bu glk kendiliinden ortadan kalkmaktadr. Bunun bir de u yarar vardr : Yazar, kendinden bireyler katmaktan kanamayaca kahramann eer bakasnn azndan anlatacak olursa, gerek kahramanna ykleyecei erdemleri, gerekse tutku ve hrslarn aklamakta tarafsz davranama-mak gibi bir korkusu

olmayacaktr, ilk romanclarn nesnel geree dier tm ayrntlar ve zellikleri unutacak kadar bal olmalarndan kaynaklanan bu zellik, roman sanatnn doruu kabul edilen 19. yzyla kadar fazlaca deiiklik gstermemitir: Geree ballk u veya bu ekilde mutlaka yanstlmal, okur ile yazar arasnda gizli hi bir ba gelitirilmemelidir. Romann varolu nedeni salt bir bilgi aktarm ve yeni bir dnyaya al olarak alglanmaktadr ve bunu en iyi biimde baaran sanatlar da romann giderek gelien etkinliinde kilometre talarn oluturmulardr. Romanda kahramann daha etkin olmas gerektii dncesi, Lermontov'un Peorin adl kahraman tipinin yaratlmasn zorunlu klmtr. Ama Peorin de, kurallarn dna klmadan, yani, gerekliinden bireyler yitirme korkusu iinde, ikinci elden anlatlan bir kahramandr. Deiiklik yalnzca kahramann kendisinde odaklanmtr. Lermontov'un Zamanmzn Bir Kahraman romannda ortaya koyduu Peorin tipi, Pukin'-de yanstlmak istenen gereklie romantik bir bakn eklenmesinden oluan bir kahramann yaratlmas olgusudur. Peorin romanda gl, ama gereksiz bir tip olarak belirtilmitir. Bakaldrma ve hilik duygular arasnda bilinli bir gereklik iinde, ada toplum yapsna kar kan eytan bir tipin yaratldr Peorin. Lermontov, geree doru hareket eden roman sanatnda, gerein (yazarn konuya mdahalesiyle sapaca endiesiyle), yine bir bakasnn azndan anlatlan kahraman Peorin ile kendinden sonraki kahraman tiplerinin ilk rneini yaratmtr. Peorin'in kiiliinde Lermontov'un ksa yaam yksnn izleri vardr. Daha nceleri ancak destanlarda ve masallarda grlen tanrsal anlatm biimini kullanmamakla birlikte Lermontov, en azndan kahramannn kaba izgileriyle bile doal olann dnda bir yaratk olduunu vurgulamas, insan denilen yaratn kendi i dnyas ile d dnya arasnda bir salnm olduunu ve bunun yansmalarnn her insanda baka baka gelitiini vurgulamasyla, roman sanatnda nesnel geree ballk kuraln bir hayli zorlamtr. Romanda anlatm biiminin roman etkileyen en nemli unsurlarn banda geldii ve bir romancnn gerek yaam ancak bu anlatm biimlerinden biri ile aklayabilecei gr kesin bir izgiyle, yani birden bire ortaya kmamakla birlikte, ondokuzuncu yzyln balarnda artk yaygn biimde kullanlmaya balanmtr. Her ne kadar hala romanlar geree ballk kaygsn youn bir biimde tamaktaysalar da, artk gerekilie doru olduka byk admlar atlmtr. Gerek Fransz, gerek Rus romanclar gerein ele geirilmesinde toplum ile birey arasndaki ilikileri irdeleyen romann daha deiik bir yntem uygulamas gerektiini anlamlardr. Kahramanlarna mdahale etmekle ve kahramanlarn gnlk yaamdan soyutlayarak toplumun arkasnda veya nnde yeniden somutlatrmakla toplumun karmak yapsna

girebileceklerini ve zm-leyebileceklerini farketmilerdir. Bu, eletirel gerekilik ad altnda anlan ve Gorki'ye kadar srecek olan dnemin belirsiz balangcdr. Roman sanatnda, szgelimi resim sanatnda olan yanstmacla ulamann zorluklar gsterdiine deinmitik, ncelikle anlatc kiinin kiilii romana devingen olarak girer. Yani, bir tablonun bitimine kadar sren gelime iinde ressamn tablosuna katt znel duygular, tablonun bitmesiyle birlikte biter. zleyici tabloya bakt zaman sanatnn, yani bir anlamda kahramann, geliim izgisini ancak kendi bilincindeki geri dnlerle karabilir. Romanda ise, kahramann geliimi yazar ile okur arasnda ortak bir iliki iinde izlenir, ilk romanclar iin romann byle bir konuma girmesi, yani kahramann geliim izgisinde yazarn mdahalesi olduunu izleyicinin hissetmesi, kanlmas gerekli bir durumdur. Bunu ortadan kaldrabilmek iin de ilk roman clar genellikle birinci tekil kii anlatmn kullanmlardr. Ama birinci kiinin azndan anlatldnda bile olaylar, ikinci bir kiinin girmesiyle altst olmaktadr. yle ki: Romandaki ilikileri ve iletiimi salayacak olan anlatc, romandaki herhangi bir nesneyi veya kii' yi betimlemeye balad andan itibaren znel yargla rn kullanmak zorunda kalmaktadr. Bylelikle de bilerek ya da bilmeyerek ayna grevinin dna kmaktadr. Bak as alannda ilk bilinli aba Henry Fiel-ding'in abalardr. 18. yzyln balarnda Fielding, tm geree ballk tutkusuna karn romanlarnda bak asn romanda olmayan bir kiiye anlattrarak, romann bak as sorununa nemli lde deiiklik getirmitir. Ama Fielding'in bu bilinli abasnda bile, yazarn geree ballk tutkusu bak asn snrl tutmasna neden olmutur. Fielding hem roman yazmaktadr, hem de tarihe bal kalmak iin anlataca kiiler ve olaylar hakknda uzun uzun aratrmalar yaparak bilgi toplamaktadr. Romann bilinmeyen ve romanda olmayan bir nc kiiye anlattrmakla Fielding, btn tornan sanatnda en ok kullanlan bak asn kullanarak byk bir sorunun zmne nayak olmutur. Ondokuzuncu yzyln ortalarna gelindiinde artk. romanda anlatcnn nemi ayrnt seiminde younlat iin, bak as, ayrnt seimi ile akmtr. Artk nemli olan anlatcnn gerei ne derecede yanstabilecek yetenekte olduu deil, anlatmn hangi dnce zincirinde sraya konduu, anlatcnn hangi olaylar) nemli grd, hangi ayrntlarn romann can alc noktasn belirledii nem kazanmtr.

GEREKTEN GEREKLE GE: 19. YZYIL 19. yzyla genel olarak bakldnda, Maksim Gorki'ye kadar uzanacak olan eletirel gerekilik dneminde hemen tm gereki yazarlarn, toplumdaki elikilerin snf farkllndan olutuunun farknda olduklar saptanabilir. Ama, snf farkllnn getirdii sorunlar ortaya koymak, toplumculua yaknlk duymak veya dzenin elikilerine kar koymakla sorunun zlemeyeceinin farknda deillerdir. Bu nedenle de snf atmasnn su yzne kmas iin en uygun olan ortamda, yani Avrupa'da aydnlar, kar evreleri ve burjuvazi ile ekimelerinde romann olanaklarn yeterince gl kullanamamlardr. Roman hala elendirici ve dedikoducu ynyle benimseyen burjuva ve soylular snf, kendilerini eletirmeleri pahasna da olsa romanclarla sk ilikilere girmekten kanmamlardr. Szgelimi, Balzac General de Popmereuli'nin Fourgeres'deki Marigny atosunda gnlerini geirmitir. Flaubert'in en yakn dostlarndan biri olan Madam Roger des Genettes, soylu bir aileden gelmektedir ve dedesi imparatorluk devrinin sayl cerrahlarndan biridir. adalar iinde en ilerici saylan Stendhal bile Armance ta burjuvazinin betimlemesine ylesine ayrntlarla girmitir ki, yapt bulank damgasn yemekten kurtulamamtr. Tm nefretlerine karn, i dnyalarna kadar girip yanstabildikleri kahramanlar ortaya koyduklar halde bu yazarlar, btn glerini varolan dzenin yap talarnda yo-unlatramamlardr. Bu dnemde yazarlar roman yazmaya iten neden her ne kadar salt burjuvazinin desteine ve beenisine bal da olsa, yine de eletirel gereki dnem yazarlarnn ' toplumsal zmlemeye ilikin abalan, toplumun gelime izgisinden ayr dnlemez. Bu anlamda Stendhal, insan akl ile zebilecei geleneksel konumda ele alm ve Balzac'tan daha arpc biimde ortaya koyabilmitir. nk Stendhal, romandaki asl amac yaznsal bir unsur olarak kabul etmemitir. Stendhal'e gre rnein romantizm, lkelere, onlarn varolan alkanlklarnn ve inanlarnn durumuna gre, en ok zevk verebilecek yaptlar sunma sanatyd. Oysa Stendhal, burjuva toplumunun halkn karlarna kar olduunun, tm dier gereki yazarlar gibi farkndayd ve bu nedenle de yaptlarnda bunu zenle yanstmtr. te yandan Stendhal'in yaptlarndaki temel, insann ncelikle doal olmasdr; doallktr. Stendhal, sevgi anlayn okura bu temeller zerinde gsterir. Bu anlay, olan zellii, ak urundaki davranlardr. Bylece ilk oluum olarak grd akla kahramanca savam anlay, insann dknln benimsemesi aamasndan geerek, sonucunda ak urunda yrekli, hesapsz,

Stendhal romanlarndaki kiileri, hereyden nce kendi anlayn doyuma ulatrmak yolunda yaratmtr. Bylece ak duygusu zerine getirdii anlay, kiisel adan yn alan bir anlay olmutur. Stendhal'in sevgi anlaynn romantiklerle ilintisi yoktur. Ernst Ficher, romantizmin snrlarn ykan romanlarn en korkusuzu ve en tutarls olarak Stendhal'in Lucien Leuwen'ini gsterir. Hatta Ficher bitmemi bu romann, toplumsal sezgisi ve eletirisinin acmaszlyla Balzac'm btn yaptlarn atn belirtir (1). Eer Stendhal Lucien Leuweni bitirebilseydi, ksmdan oluacakt kitab; ama, ancak iki blmn bitirebilmitir. Kitabn birinci blm Nancy'de, ikinci blm de Paris'de geer. Stendhal, hi bir romannda olmad kadar kendisini yanstmtr bu romannda, rnein, Lucien'in i hayat kendi hayatdr: nce svari subay, sonra bir devlet dairesinde raportr ve en sonunda da talya'da diplomat... Lucien'in orduya girii ve ordudan ayrl da Stendhal'e ok benzer. Yine Lucien Leuwen'in Madame de Charseller'e duyduu ak, Stendhal'in Metildee kar duyduu aktr. Ksacas, yaamnn hemen her noktas Julien Sorel den daha fazla yansr Stendhal'in, Lucien Lemven romannda. Bylece de, Stendhal'in bu romanyla bize aktard dnceleri ayn zamanda dnce zincirindeki son aamay gstermektedir. Romann ikinci blmnde, temmuz monarisinin ilk yllar hakknda btn belgesel bilgileri zet halinde bulmak mmkndr. Varolan dzenin genel hatlar bu blm iersinde aktarlr : Devletin atad yelerin almalar veya bir baka deyile bunun ince alay, Bonapart'larn ilk kprdanmalar, partiler arasndaki bitmez tkenmez ekimeler, soylularn kat ittifak ve benzeri sorunlarla Stendhal, ...burjuva toplumun insan bilinci stndeki ykc etkisini kapsaml bir ekilde zmler (2). Fransa'da 1830-1850 yllar arasndaki dnemde, byk sanayi gelimi, yaam koullar son derece zorlamtr. Halk ayaklanmalar, rnein Lyon'daki byk ii ayaklanmas, burjuvazi tarafndan bastrlmtr. Ayn yllar arasnda Fransa'nn Cezayir'i igal etmek zere giritii sava honutsuzluklara neden olmaktadr. Bu gidi, 1848 devrimine kadar vardrmtr toplumu. St-endhal'in Lucien Leuwen romannda eletirdii Temmuz monarisi'nin bu dnemde artk politika zerinde hemen hi etkisi kalmamtr.
(1) (2) Ernst Ficher, Sanatn Gereklilii, ev. : Cevat apan, e Yaynlar, s. 113 Boris Suchkov, Gerekiliin Tarihi, ev. : Aziz allar, Bilim Yaynlar, s. 121

25 ubat 1848 gn Fransa'da tek ve blnmez cumhuriyet ilan edildi. Bu tarihte Louis Blanc'm nerisi zerine hkmet yle bir kararname karmtr: Fransz Cumhuriyeti hkmeti iinin varln ile teminat altna aldn bildirir: Btn vatandalara i bulmay taahht eyler, iilere almalarnn yasal karlarndan yararlanmak amacyla birlikler kurma hakkn tanr. Akta kalan bir milyonluk krallk tahsisatn asl sahibi olan iilere iade eder (3). Ama hkmet 22 Haziran 1848'de, bu haklar alma yolundaki iilerden kurtulmaya karar verir ve atlyelerin kapatlmasna ilikin bir kararname yaynlar. Bylece binlerce ii sokaklara dklmek zorunda kalmtr. Ama, 1848 Fransz ihtilalini, nceki ihtilallerden ayran nemli bir nokta, iilerin ilk olarak bu hareketle politik ve ekonomik iktidar ele geirme giriimleridir. (4) Siyasi ortamn bylesine kark olduu Fransa'da halk da an gereklerini ve gereksinimlerini yanstan, yeni ve gereklere bal yaptlar bekler hale gelmitir. Coumculuk, yklan feodalizm ile balayan ulusal kurtulu hareketleri arasnda toplumsal tedirginlie bir bakaldr olmaktan teye gidememektedir. Bu bakaldr ise yaanlanlarn, gzlemlenenlerin nedenlerini aklamaktan uzak, duygusal bir bakaldrdr. Byle kark bir ortamda yetiecek olan Flaubert, daha gen yalardayken insan ruhunun iskeletini aramaya koyulmutur. Sekin dncelerin altnda yatan o basit dnceleri, kemikler biiminde grmtr. Ama bunu grmek Flaubert iin yeterli deildir. nk daha sonralar eletiriye ak olabilecek yaz ustal, bu basitlii kapamak abasyla giritii teknik beceriler olarak kendini gstermitir. Bir sanat olarak tutarlln sonuna kadar koruyabilmesini, sradan insanlarn psikolojik izimleriyle; kuru ve tatsz saylabilecek grnmlerini, kendine zg teknii ve anlatm biimiyle kprdatabilmesine borludur. Ama bunu yaparken de sradan insana ykledii an imgelerin de ortaya bir takm yanllklar karabileceini iyi bildiinden, bunlar anlatm tekniinin olanaklaryla rtmeye almtr. Bu da asl deilmesi gereken konularda, stelik Fransa'da kan gvdeyi gtrrken bir yn silik grler retmesine neden olmutur.

(3) (4)

htilaller ve Darbeler Tarihi, ev. : Sabiha Bozbal, Cem Yaynevi, stanbul 1974, s. 298 A.g.e., s. 293 .

Daha dokuz yalarndayken yazd bir mektubunda Flaubert, insanlara egemen olan anlamszl, saygszl ele alm, onu tutturmutur. Bu kavray onun, yaamnn sonuna kadar tm sorunlar ahlaksal dzeyde almasna da neden olmutur. Bu, bir bakma doalcla, bir bakma da coumculua kar koymadr. Bylelikle de evrensel saygszl, yani evren iindeki insan davranlarnn saygszln dnmesi, bakaldrmas iin de bir neden olacaktr. Ama byle karmak bir dnce zincirine girmesi, basit dncelerin yaplarn arama abas, kendi i dnyasndaki dengeyi de etkilemi ve kendi deyimiyle, delilikle intihar arasnda mekik dokumasna neden olmutur. Flaubert'e gre yaam kaba ve glntr, insanlarda iki ama vardr: Varsllk ve gnenci salamak ve kendi iin yaamak. Dikkat edilirse burada, basit de olsa ktmserliin nihilizme doru bir kay gzlemlenebilir. Gnl Eitimi adl romannda d dnyann anlamsz nesnelliini alabildiine gzler nne dkt halde yine de d dnyann karsna gsz bir zellikle kabilmektedir ancak. Flaubert bu gszl, ben den nefret etmesiyle aklar. Birinci tekil kii anlatmn yalnzca ilk yaptlarnda kullanmtr. Ama bu savunusu, kendi znellii ile yaptlarnn nesnellii arasnda ak biimde beliren gszl saklayamaz. Btnyle aklamasa bile, bunda dinsel inanlarn giderek azalmasnn rol olduu sylenir. Genlik yaptlarnda sklkla grlen eytan imgesi tanrya olan inancnn giderek azalmasyla birlikte, son yaptlarnda iyice ortadan kalkar. Kukusuz, tanr tanmazlk nihilizmin tek gstergesi deildir, ama zellikle 19. yzyln ortalarnda nihilizmin ilk kar koyduu soyutluk, tanr kavramdr. Flaubert'in tanrdan ekip kopard inanlarn kotaraca tek yer, kendi deyimiyle sanat olmutur. Ama Flaubert'in yaptlarnda somutlaan ve pek de ak olmayan nihilizm belirtileri, Turgenyev'in Babalar ve Oullar romannn nl kahraman Bazarov'un nihilizmi gibi dnlmemelidir. Hereyden nce Flaubert, sevgiye kar deildir. Serttir, hrndr, hatta biraz kaba saba olduu sylenir, ama sevgiye kar deildir. Oysa Bazarov'un kar olduu eylerin banda sevgi gelmektedir. Eletirel gerekiliin balamasyla yazarlar romann tarihsel bir temele oturtulmas, bu tarihsel koullardan doan toplumsal yanllklarn ve ltlerin, burjuvazi tarafndan belirlenen ahlak yarglarnn nasl deitirilmesi gerektii zerine ak bir ideolojik yaklam gelitirememiler ve bal bulunduklar toplum dzeninin insan hie saydn dile getirmekten teye geememilerdir.

Toplumsal eletirilerin g kazanmas, romann bir sanat olarak benimsenmesine neden olmutur. Romann edebiyat sahnesinde boy gsterii, tarihin edebiyat alanndan dlanmasyla gereklemitir. Eski Yunan edebiyatnda tarih, edebiyat tr olarak, felsefe, hitabet, masal ile birlikte kabul edilmekteydi. Tarih, edebiyat tr olma niteliini ilk gerekilere kadar srdrmtr, ilk romanlarla birlikte edebiyata veda edii ise, gerekte yalnzca bir form deiikliini gsterir. nk, daha nce de zerinde durduumuz gibi, asl ama gereklie yaklama ve salt nesnel gereklii yanstma kaygsdr. Tarih, henz romann srtndan inmemitir o sralarda, ama romann yaamasna izin verecek kadar da geriye ekilmitir. Tarih ile yaplan bu koutluk, romann kendi kendine domad, roman ortaya karan koullarn bireylerin abalarndan ok, bireylerin tarihi yanstmada kullandklar bir yntem biiminde ortaya konmas asndan nemlidir. Siyasal adan ise, toplumda bireylerin neminin artmasyla birlikte romann devreye girmesi tarihsel bir zorunluluktur, o kadar. Eletirel gerekilerin romana getirdikleri en byk yenilik, yzeysel anlatmdan isel anlatma geii ne karmalardr. Bylelikle kahramanlarna istedikleri biimi verebilme esnekliini kazanan yazarlar, kahramanlar zerinde toplumun amansz eletirilerini yapabilmekte ve onlar edilgen durumdan etken duruma dntrebilmektedirler. ilk gerekilerde grnen yzeysel geree ballk yerini isel gereklie brakmtr. Tek tek roman kahramanlarnn yayor olmas veya roman kahramanlarndan her hangi birinin gerek d olup olmamas fazlaca nemli deildir artk. Dikkatler btne doru yneltilmitir. te yandan, eletirel gerekiler an temel toplumsal atmalarn incelemilerdir. Onlar, tarihin sapmasna yol aan burjuva demokratik dzeninin gl ve gsz yanlarn zmleyerek daha geni demokratik kitlelere dncelerini aktarmay amalamlardr. Bunu yaparken de ellerindeki tm olanaklar kullanmay kendilerine yasal bir hak grrler. Pukin ve Lermontov'da bu eletirel bak her ne kadar yaln grnyorsa da (birbirlerinden ok farkl izgilerde de olsalar) yine de her ikisinde de ortak olan yan, romantizmin geleneklerini zerlerinden atamam olmalar, her ikisinin de etkilendii Byron'un kahramanlar gibi, kahramanlarn toplumun dnda yorumlamalarna neden olmutur. Go-gol'de bu bak yerini, yaamn parlak d grn ile ackl iyz arasndaki eliki ve bunun da tesinde, bu elikilerin ortasndaki brokratik kmazlar iende ezilen kk memurlarn trajikomik durumlar almtr. Gogol yaptlarnda toplumun km ve aksayan ynlerini ilemeyi ve bunu yaparken de alayc ve yergili bir dil kullanmay kendisine yntem olarak semi bir yazardr. Mfetti adl

oyununun kahraman Hlostakov, yirminci yzylda bile yaanmas mmkn bir gerein temsilcisidir. Bu parasz, ama canl ve kurnaz gencin bir kasabaya gelip kendini mfetti olarak tan < mas kurgusu etrafnda dnen olaylar, Gogol'n elinde bir talama ve toplumsal yergi biimini almtr. En nemli roman olan l Canlar romannda ise Gogol toprak kleliinin hkm srd o dnem Rusyasm gzler nne serer. Romann kahraman iikov, yine insann olduundan farkl grnmesi zayflnn belirgin bir rneidir. Gogol, l Canlar daki tm tiplemelerini toplumsal zleriyle vermitir. nsanlar l Canlar olarak verdii bu yaptnda Gogol, Maksim Gorki'-nin belirttii gibi korkun gerei izmektedir. nk byle insanlar Gogol'n zamannda yaamlardr. Oblomov tipiyle Rus edebiyatnda olduu kadar dnya edebiyatnda da hakl bir yer edinen Gonarov, 1847 ylnda yazd ilk roman Olaan Bir Hikaye ile o yllarn ve 19. yzyl Rus edebiyatnn en byk eletirmeni olan Belinski'nin dikkatini ekmitir. Olaan Bir Hikaye roman, ayn yl baslan Herzen'in Kabahat Kimde adl roman ile birlikte adndan en ok sz ettiren iki romandan biri olmutur. Gonarov, bu romanda anlatm olarak skc bir dil kullanm da olsa, tiplemedeki baar ve iledii konunun gncellii ynnden nemli bir yapt ortaya koymutur. Gerekte Gonarov'un dildeki tutukluu en byk roman olarak kabul edilen Oblomov da da grlr. Ama Oblomov ylesine yaamdan alnm ve ylesine rnekleri bol rastlanan bir tiptir ki, Gonarov'a kadar insanln byle bir tipin varlnn farkna varmamas artcdr. Lermontov'un Peorin'i, inileri klar olan tuhaf bir kiidir, Pukin'in Grinyev'i, silik bir kahramandr. Yevgeni Onegin, ben-merkezci bir kiiliin doruunu simgeler Gogol'n Hlestakov'u ise, canl ve kurnaz bir kiiliktir. Gonarov'un Oblomov tipi ise uyuuk, kafasnda binlerce d kurduu halde koltuundan kalkp da odann teki tarafna yryemeyecek kadar dnyaya ilgisiz bir tiptir. Romann ilk blmnde Oblomov bir divanda uyuyup kalmtr, ikinci blmde linski'leri ziyaret eder. Orada Olga ile karlar ve ona tutulur, sevgisini de kazanr, nc blmde Olga, Oblomov'dan ayrlr, drdnc ve son blmde ise Olga, Oblomov'un arkada Soltz ile evlenir. Roman ksaca bu olaylar evresinde dner ve okur Oblomov'un uyuukluundan dehetli tedirginlik duyar. Gonarov'un yaratmak istedii de bu tedirginliktir. Gonarov'un tedirginlik yaratmay amalad asl nokta, Oblomov'un bu uyuukluunun ve tembelliinin Oblomov'a zg olmayp, ald eitimin ve evresindeki koullarn benzer olduu her insan iin geerli olduunu vurgulamaktr. Btn Rus edebiyatnn roman ve iir-roman kahramanlarnda Oblomov'luk zelliini bulmak mmkndr. Oblomov, yalnzca 19. yzyln ikinci yarsna ait bir kiilik deil, insann douundan beri var olan, ama

nemli olduu halde daha nce Gonarov dzeyinde hi bir yazarca ele alnmam bir kiiliktir. Btn bunlarn yannda, Gogol'n ve Gonarov'un ada olan, bulunduklar yzyl tam bir eletirel gereki olarak inceleyen ve gelecein toplumcu gereki sanatna temel olacak kuramlar gelitiren iki nemli romanc vardr: ernievski ve Herzen. 1847 ylnda Olaan Bir Hikaye ile birlikte ilk basks yaplan Kabahat Kimde adl romanyla Herzen, dneminin en usta yazarlarndan biri olmay olaanst bir anlatm biimi gelitirmekle salamtr. Betimlemelerindeki ve tiplemelerindeki yalnlk ve zenli ayrnt seimiyle, anlatmak istedii dnya grn Kabahat Kimde romannda bir araya toplamtr. Herzen, politik gr dier Rus yazarlarna oranla ernievski ile birlikte ok daha ilerde olan bir yazard ve bu da doal olarak ideolojisinin yaptlarna yansmasna neden oluyordu. Daha nce deindiimiz, Fransz hkmetinin 22 Haziran 1848 tarihinde ald atlyelerin kapatlmas kararndan sonra sokaklara dklen iilerin yeniden ayaklanmasn Herzen yle anlatmtr : 23 haziran gn, saat drt sralarnda, Belediye Sarayna gitmek iin Seine Nehri boyunca yryordum: dkkanlar kapanyor, karanlk yzl ulusal muhafz birlikleri eitli ynlere yryordu... kr edici bir imek bulutlar delip geti. Durmadan gk grlyor ve gk grltlerinin sesi, uzun ve dzenli alarm an sesleriyle karyordu... bir kez daha aldatlm olan proleter kardelerini silaha sarlmaya tevik ediyordu... teki kyda, btn cadde ve sokaklarda barikatlar kuruluyordu... Durmadan alarm anlar alyordu... Akl almaz bir hzla, ksa bir sre iinde, 400'den fazla barikat kuruldu, nce kenar mahallelerde sonra da bakentin yarsndan fazlasnda (5). Kabahat Kimde adl romannn ilk blmnde Negrov ailesini anlatan Herzen, Krutsiferski zerinde dikkatleri younlatrr. ikinci blmde ise kahramanlar artk Beltov ile birlikte Krutsiferskaya'dr. Beltov, roman boyunca giderek deiecek ve hi bir zaman doyuma ulamayan, bir eyler yapma, atak olma istei ile ezilmeye, umutsuzlua doru hzla ilerlemeye balayan bir kiilik olacaktr. Kabahat Kimde roman dnemin aydnlarnn anlatmdr. Ve Herzen bu byk anlatm ustal ile ele ald romann, yalnzca yaad an bozukluklar zerinde odaklandrarak, Belinski'nin deyimiyle, usta bir kalemden geirip, toplumcu gerekiliin yap talarndan biri olarak yerine oturtmutur. Rus toplum dncesinin 19. yzyln ilk yarsnn sonlarna gelindiinde ana sorunu, kleliin kaldrlmas sorunuydu. Gerekte kleliin sonunun yaklat da gzlemlenmektedir. Demokrat toprak sahiplerinin

(5) N.V. Yeliseyeva, Yakn alar Tarihi, ev. : Yunus akr, Konuk Yaynlar, stanbul, ubat 1975, s. 162

yan izmesi ve brokrasinin almaz engelleri ile bu engellerden korkan uzlamac kesimin rkeklii, gerginlii giderek arttrmaktayd.

Dobrulyubov ve ernievski, tm yaptlarnda, Rus edebiyat tarihinde o zamana kadar grlmemi biimde politik temelle, yaadklar ortam irdelemeye koyulmulardr. ernievski, en nemli roman Ne Yapmal da, biraz abartl da olsa, olmas gereken insan tiplerini izmitir. Romann banda kaybolan Lopuhov, en yakn arkada ve olaanst zeki bir insan olan Kirsanov, her iki arkadan da tutkun olduu, nce Lopuhov ile daha sonra da Lopuhov'un kaybolmas (kendini feda etmesi) sonucu Kirsanov ile evlenen Vera, Vera'nm paradan baka hi bir dncesi olmayan annesi, Kirsanov ile evlendikten sonra Vera'nn kurduu dokuma atlyesi... Tm bunlar ernievski'nin gzeli, yani bugnk anlamyla estetii kurma abalarnn romanndaki yansmasdr. te yandan ernievski, Rahmetov tipiyle deil kendi dneminin, ulat bilin aamasyla 20. yzyln bile yabancs olan gelecein insan tipini izmitir. Romann ikinci cildini batan baa kaplayan ve asl zn oluturan ana konu ise, Vera'nn topik sosyalistlerin iskambil katlar gibi kurup kurup ykt dnemden kalma izlenimini veren, d rn dokuma atlye-sidir. Ne kadar d rn bir zlem dnyas yaratm olursa olsun ernievski, devrimci ideolojilerin yerine getirmek zorunda olduu devlerin neler olduunu ve grevlerin nasl yerine getirilmesi gerektiini bilen bir yazardr. Her eyden nce ernievski, toplumsal deiiklii, insanln kkten deiiklii olarak grmtr. ernievski'nin kendinden nceki yazarlardan ve hatta kendinden sonraki bir ok yazardan ayrlan en nemli zellii, edebiyat kavramn felsefeden ve siyasetten ayr bir kavram olarak dnmeyiidir. Ne Yapmal roman, teknik olarak adalarndan hi geri kalmad gibi, dnya gr olarak da, daha sonra greceimiz Dostoyevski'nin Cinler romannn tam aksine, 19. yzyln en aydnlk romandr. 19. yzyln en byk talama yazar Saltkov edrin, elikiler, Tara Tasvirleri ve Rus ve dnya edebiyatnn en byk romanlarndan saylan Golovyev Ailesi romanlarnn yazardr. Fakat ona asl nn kazandran ve hala gncelliini koruyan en tanmnm yapt Byklere Masallar adl yergi ykleridir.

edrin'in masallar yalnzca iyi ve kt insanlar, iyi ile kt kavramnn atmas deil, ayn zamanda 19. yzyln ikinci yarsnn snf mcadelesini ve zellikle de smrgeci snfn konumunu, yaantsn, gelime izgisini ve politik soluunun tezini anlatr. Ve bu masallar minyatrler halinde btn yergi sanatnn konumunu ve sorunlarn ilemitir ayn zamanda. Saltkov-edrin'in masal biimi eitli gelimeler gstererek zellikle 1880'li yllarda en st dzeyine ulamtr. Buna neden biraz da arlk dzeninin basks altnda halka daha deiik biimde yaklama abasn gelitirmek olmutur. Masallar yazarken edrin, yalnzca halkn sz yeteneklerine ve mirasna yaslanmam, ama ayn zamanda Krlov'un ve baz Bat Avrupa yergi ustalarnn yetkin rneklerinden yararlanmtr. Saltkov-edrin'in masallar, btn sanatsal yaratclnda olduu gibi, iki toplumsal gce dayanr : Emeki halk ve onu smrenler. Halk masallarda iyi ve savunmasz vahi hayvan ya da ku maskesi altnda verilir. Zaman zaman dorudan mujik olarak verildii de olmutur. Smrenler ise, eitli yrtc ve vahi hayvanlardr. edrin ironilerini toplumun 'uzlamac' kapitalist tipleri arasndan, Rus toplumunun en ayrcalkl kiilerini seerek vermitir: Tm memurlar, toprak sahipleri, aristokratlar ve kk burjuvalardr bunlar. 'Sk sk, diyor yazar, grnte ounlukla birbirinden farkl olan bu insanlar, bir tek kelime altnda birleiyorlard: Yiyin!' (6). Yalanc Gazeteci ile Kolay nanr Okuyucu yksnde edrin, olaylar arptarak, istedii gibi yazan bir gazetecinin yalanlarnn halk ta rafndan nasl karlandn alayl biimde anlatr: Ve gittike artan bir e kilde sryormu bu i. Yalanlarnn okuyucunun yreine ho geldiini sezen gazeteci cotuka couyor azt-tka aztyormu: 'Bizde artk gvenlik denen eyin 'g' si kalmad. Aman ha okuyucu, sakn sokaa kaym deme: ne olduunu anlamadan delie tklrsn sonra!' Kolay inanr okuyucu da iine iine sokakta dolayor ve 'Ah diyormu ne gzel anlatm gazeteci bizdeki gvenlik yokluunu! Hatta dahas var yolda bir baka kolay inanr okuyucuyla karlayor ve 'Okudunuz mu diye soruyormu gazeteci bugn ne gzel atm bizdeki gvenlik yokluuna?' 'Nasl okumam diye ya-ntlyormu teki kolay inanr okuyucu da Esiz bir ey! Olmaz, imkan yok dolalmaz bizim sokaklarda, gz ap kapamadan delie tkarlar adam (7). Bir baka yks Gnete Kurutulmu Akbalk da ise edrin, toplumdaki tm hareketlenmeden korkan ve arln bask rejimine kar yaplacak her hareketi bireysel korkusu iinde izleyen aydn konu eder:
(6) M.C. Goryakina, Satra Saltkova - edrina, Moskova, Prosveenie 1976, zd. 2 - e, s. 69 (7) Saltkov - edrin, Byklere Masallar, Yalanc Gazeteci ile Kolay tnansr Okuyucu, ev. : Mazlum Beyhan, Sosyal Yaynlar, Mays 1981, s. 94 - 95

Akbal tutmular, iini temizlemiler (yalnzca remesine yarayacak organn brakmlar) ve kurumas iin gnee asmlar: Brak kurusun gnete! nc gn akbaln karn derisi burumaya balam, kafas kurumu, beyni havalanp gevemi., Ve akbalk bylece yaamaya balam. Ne gzel! diyormu durmadan, iyi ki btn bunlar bama geldi. Artk benim ne fazla fikrim, ne fazla duygum, ne de fazla vicdanm var ve ne de bunlara benzer eylerim olacak. Bendeki gereksiz her eyi havalandrdlar, temizlediler, kuruttular ve bundan sonra ben artk kendi yolumda kolay ve kesin admlarla yryebilirim! (8). edrin'in masallar gerek acl yaam yanstmas ynyle, gerekse alegorinin mkemmel kullanmyla yazarna gelmi gemi en byk Rus yergi sanats olmay; sanat etkinliinden ok, tam gerekli olduu bir dnemde, arln tm Rusya'y kasp kavurduu bir dnemde yazlmasyla kazandrmtr. Rus edebiyatnda olduu kadar dnya edebiyatnda da 19. yzyln adn en ok duyuran byk Rus romancsndan biri olan Turgenyev, Rudin, Soylular Yuvas, ilk Ak, Babalar ve Oullar, Duman, Bahar Seli, Ham Toprak, Arefe gibi romanlarla uzun ksa bir ok yknn yazardr, ilk roman Rudin de Turgenyev, romann kahraman Dimitri Rudin*i, yakn arkada anarist Bakunin'den esinlenerek yaratmtr. Turgenyev Rudin'in kiiliinde gereksiz adam tipini olaanst betimlemitir. Rudin ve benzeri gereksiz adam tipleri toplum yaamnda bir devrim yaplmas inancnda olmakla birlikte, bu konuda eyleme geme eksiklii, tembellik yznden Oblomov'lukian bir trl kurtulamamaktadrjar. Ancak Turgenyev, Gcnarov gibi kahramanna salt bu ynden bakmaz. Rudin ve ona benzer insanlar saygya ve sevgiye deer kiiler olarak grmtr. Soylular Yuvas adl romannda ise Lavrets-ki tipi ile kendi kiiliinin irdelemesini yapmtr. Lavretski ve benzeri insanlar evrelerinde gelien koullarn arl nedeniyle, ne grdkleri eitimin, ne de iinde bulunduklar konumun kendilerine ulaamad grleri uygulamaya alrlar. Arefe romannda da Turgenyev, tpk Rudin gibi sabrsz bir devrimci olan tnsanov ile okur karsna kar. Ancak Turgenyev, n-sanov'a kar, Rudin'e olduu gibi acmasz deildir, hatta yer yer onu gklere kard olur.

(8) A.g.e., Gnete Kurutulmu Akbalk, s. 99

Schopenhauer'in etkisinin aka ortaya kt ve romanlar iinde bayapt niteliini tayan Babalar ve Oullar, herhalde nihilizm var olduu srece gncelliini yitirmeyecek bir yapttr. Bu romannda Turgenyev, 19. yzyl da Rusya'da yaygn olan nihilizm grn, romann lmez kahraman Bazarov'un kiiliinde ilemitir. Nihilizm, doann koyduu tm yasalara ve zorunlu kld tm kurallara kar karken, Bazarov, Turgenyev'in ellerinde romann sonlarna doru, doann bir baka zorunlu kural olan aka yakalanr. Romann sonlarna doru Turgenyev'in nihilist kiilii ile insancl kiilii arasnda bir atma sz konusudur. Aslnda btn roman boyunca gelien ve romann son yapraklarna gelinceye kadar ak biimde Bazarov'un stnl ile sren bu atma, kahramann yaatamaya-cam anlayan Turgenyev'in, eletirmek zere ele ald, ancak etkisi altnda kald nihilizm grnden kurtulabilmek iin Bazarov'u ldrmesiyle sonlanr. Babalar ve Oullar romanndan sonra Turgenyev, Duman romann, ardndan da son roman olan Ham Toprak yazmtr. Turgenyev'in romanlarnn tarihi reticilik yan ve yaznsal deeri byktr. Romanlarnda, birbirini tamamlayan, ya da birbiri ile elikiye den balca kahramanlarn yan sra, bunlar daha iyi belirtmek, aralarndaki elikileri daha da derinletirmek iin bir yn ikinci derecede kahramanlara yer verir. Ayn zellii ada Lev Tolstoy'da ve Dostoyevski'de de grmek mmkndr. Romanlarndaki btn ayrntlar, genellikle romann ana dncesine baldr. Turgenyev, romanlarna ounlukla kahramanlarnn portrelerini izmekle deil, bir baka sahneyi betimlemekle balar. Bu 19. yzyl iin allmam yntem, daha sonra kahramann betimlenmesi ile zaman zaman skc bir havaya girerse de, btn olarak Turgenyev'in akcln ve daha da nemlisi, romann tarihsel geliimindeki nemli grevini srdrr. Lev Nikolayevi Tolstoy, Dostoyevski'nin tersine insan yaamn tam olarak, tm somut koullarnda vermitir. Tolstoy'un tiplemelerindeki nitelik, yalnzca bireyin ruhsal konumuna deil, ayn zamanda bireysel karmaasyla tarihsel eylemlerinin hassas dengede oluuna baldr. Bu anlamda epik bir zellik kazanr. Yaptlarnda bireyi hi bir zaman ihmal etmemesine karn, toplumsal olaylardan soyut kahramanlar yaratmamak iin bir tarihi titizliiyle almtr. Dirili romann bir yana brakrsak, szgelimi, en nl roman Sava ve Bar ta yzlerce kahraman yaratm ve btn kahramanlarn tek tek gerek yaamla yzyze getirerek, baarlmas g bir destan kusursuz bir biimde ortaya koymutur.

te yandan Tolstoy, 1812 savan konu ald Sava ve Bar romannda yalnzca iki imparator arasndaki, Aleksandr ile Napoleon arasndaki sava anlatmamtr. Tolstoy'un asl yanstmak istedii, bu sava kendi vatann yabanc glerden korumak iin savaan halkn benimseme lsdr. Bylelikle Tolstoy, yaamn temeli olan adalet ve adaletsizlii ve bu ikisi arasndaki srekli savam izerek, bunu hem toplumsal olarak, hem de bireysel olarak incelemitir. Tolstoy, 1812 Rus-Fransz savan anlatan Sava ve Bar romann yazmaya karar verdii andan sonra saysz kitaplar, belgeler, anlar ve mektuplar toplamtr. Hazrlklar bittiinde, 1812 sava hakknda bir ktphaneyi dolduracak kadar belge toplad sylenir. Bugn Tolstoy'un Yasnaya Polyana'daki evinde bulunan bu belgelerin arasnda Austerlitz Savsann General Veyoter tarafndan hazrlanm plan ile Napoleon'un Borodino sava iin hazrlad savunma taktikleri de vardr. Tolstoy, Dostoyevski'den ayr olarak ve ok daha salkl biimde bir i monolog gelitirmitir. Szgelimi, Anna Karenina'da, Petya Rostov'da, Nehlyudov'da, Ste-pan Arkadyevi'in ryasnda bu i monolog hi bir biimde soyutlua kamadan olgular dizisi olarak geliir, ve bu olgular romann iinde gelecein birer habercisi deildirler. Tolstoy'un en ok eletirilen roman olan Dirili te bile yazar, Nehlyudov'u birtakm erdem kalplar iine yerletirmeyi baarabilmitir. Hereyden nce bu yaptnda bile Tolstoy, Batl adalarndan ayr olarak, ksr bireysel ekimeleri ve yazgcl ilememitir. Nehlyudov, bir bakma yazgsyla savaan bir roman kahramandr, zel toprak mlkiyetinin kaldrlmasndan yana olmakla, insanln binlerce yldr deimez sorunu olan mlkiyet hakk sorununu eletirmi ve bylelikle de 20. yzyln ana konularndan birine el atmtr. Ama yine de, ileride de deineceimiz gibi, Tolstoy'un Dirili roman, dier romanlarndan ayr olarak tek bana, Dostoyevski'nin tm romanlarndan daha soyut bir kahraman yaratmas nedeniyle farkllk gstermektedir. Romann abartlm kahraman Nehlyudov, romann bandan sonuna kadar yazgsyla atan bir soyludur ve roman boyunca yazgsnn dna kamaz. Gerekte Tolstoy'un deinmek istedii Nehlyudov'un yazgsnn deimezlii deil, soylu snfndan bir bireyin snf deitirmeye ynelik amansz abasdr. Byle bir abann sonusuz kalmasnn nedenlerini bu romannda insanclla balayan Tolstoy, sonuta soyut bir kahramana ulamtr. Her eye ramen Tolstoy, yaplmas en g bir anda geleneksel gereki edebiyat koruyabilmesi asndan tm 19. yzyln en byk yazar sfatn hakl olarak kazanmtr. Gerekiliin doalclk ve biimcilik arasnda bocalad ve giderek yozlat bir dnemde bylesi bir

salaml korumas, kendisinden sonraki gereki edebiyatn, yani ada gerekiliin kurulmasna temel olmutur. DNM NOKTASI: DOSTOYEVSK 19. yzyln ikinci yansnda eletirel gerekiliin en belirgin zellii, insann i dnyasn o dneme kadar rastlanmam biimde ele almasdr. 19. yzyl romanclnda insann i dnyasnn incelenmesi szkonusu olunca akla ilk gelen yazar Dostoyevski'dir. lk gerekilerden balayarak, insann bilincinin dnda ve bu bilinten bamsz olarak varolan, bu bilin tarafndan yanstlan nesnel dnyann Dostoyevski'ye kadar geirdii aamalar; nesnel gereklie ballktan kopmadan srdrlen ve znde nesnel gereklii mutlaka barndran aamalar biiminde olmutur. Kukusuz, hi bir sanat akm iin izilmesi mmkn olmayan snrlar burada da geerlidir. Yani Dostoyevski, kendisine kadar ulaan roman sanatn tersyz eden bir yazar olarak ele alnmamaldr. Ama bir deiim srasnda belirleyici bir kiilikten szetmek gerekirse, Dostoyevski'nin roman sanatnn geliiminde bir dnm noktas olduunu ileri srmek yanl saylmamaldr. nk, bu andan sonra roman sanatnn yirminci yzyln ikinci yarsna kadar, yani gnmze kadar srecek olan yeniliki edebiyat-geleneksel edebiyat ekimesi belirgin biimde balamtr. Dnyay kavray asndan ann hemen tm yazarlarndan farkl bir yntem izleyen Dostoyevski aralarnda geleneksel edebiyat yirminci yzyln balarna kadar en yetkin ve tartmasz biimde gtren Lev Nikolayevi Tolstoy'un da bulunduu bir yn eletirel gereki yazarn karsnda bir yerde yer almtr. Ama Dostoyevski'yi bylesine yalnz kald bir ortamda ayakta tutan zellii, romann ayrlmaz bir paras olan bireyin, yine romann ayrlmaz bir paras olan toplum ile olan ilikisinde kendisini bir kahraman olarak deil de, salt insan olarak n plana karmasndaki olaanst baarsdr. Dostoyevski'nin bu bilinli insana yaklamnn yannda, nesnel gereklikle ban hi bir zaman koparmayan ve eletirel gerekilikten toplumcu gerekilie gei srecinde en nemli ba oluturan Tolstoy, birey-toplum ilikisinde toplumu n plana alarak Dostoyevski ile birlikte yirminci yzyl derinden etkileyen iki yazardan biri olmutur. 19. yzyln ikinci yarsna bakldnda, eletirel gerekiler olarak adlandrlan yazarlar iinde 20. yzyl Dostoyevski ve Tolstoy kadar belirleyici biimde etkileyen bir nc yazara rastlamak zordur. Kukusuz, 19. yzyl edebiyat iinde eletirel gereki romanlarn toplumsal olaylarn geliimine ve snf bilincinin farkndalma katklar yadsnamaz. Szgelimi Fransz gerekileri toplumdaki yozlamaya kar amansz bir savama girerek. 19. yzyln ikinci yarsnda giderek karmaklaan roman sanatna k tutmulardr. Ama konuya 20. yzyl

etkilemek asndan bakldnda; Kutuzov Julien Sorel'den, Nataa Mathild'den, Nastasya Filipovna Eugene Grandet'den daha aklda kalc ve yaayan tiplerdir. Eletirel gerekilerin geleneksel zellii, kmekte olan bir dzenle, kurulmakta olan yeni dzen arasndaki elikileri zmlemektir. Ama Dostoyevski'de bu geleneksel zellie rastlanmaz. Eletirel gerekiliin tm gerekli koullarn yerine getirmesine karn Dostoyevski, kurulmakta veya gelimekte olan yeni toplumsal devinimleri, nesnel yaam bireylerin ruhsal yaamlarna indirgemesi nedeniyle yeterince deerlendirememitir, Onun arad gklerdedir ve hi bir yaptnda da Go-dot gelmez. Bu da Dostoyevski'yi gnlk yaam karsnda karamsar klmaya yetmektedir. Lev Tolstoy'a ilikin eletirilerde ve incelemelerde belli bir tutarlln izlenebilmesine karn, Dostoyevski'nin olaanst yaznsal yetenei ve yknlmesi olanaksz ruhsal incelemelerinde grlen ortak dncenin dnda, Dostoyevski zerine yaz yazan eletirmenlerin ortak noktalar pek azdr. Dostoyevski, insann i dnyasn yanstmada benzersiz bir yazardr. Ne Raskolnikov'a, ne Mikin'e, ne Zosima Dede'ye, ne Stavrogin'e benzer tipler yaratlmtr Rus edebiyatnda. Pufein'in Yevgeni Onegin'i, Lermontov'un Peorin'i, Gonarov'un Oblo-mov'u, ernievski'nin Rahmetov'u, Gogol'n iikov'u, Turgenyev'in Bazarov'u yazarlarnn en tipik kahramanlardr ve onlar tek balarna da olsalar yazarlarn artrrlar. Peorin'de Lermontov'u, Bazarov'da Turgenyev'i kaba izgilerle de olsa izlemek mmkndr. Dostoyevski'yi artracak bir ok kahraman vardr. Ancak, Dostoyevski'yi artran kahramanlarn okluu, onun szgelimi Pukin'den, Lermontov'dan ernievski'den daha byk bir yazar olduu anlamna gelmez. nk, zellikle ilk Rus gerekilerinde btn ilk gerekilerde olduu gibi tek bir kahraman zerinde younlamak; romann teknik zorluklarndan ve ayn zamanda da yazarn geree ballk kaygs nedeniyle bak asn dar tutmasndan kaynaklanan zorunlu bir anlatm biimi durumundadr. Szgelimi ada olan ernievs-ki'de Rahmetov ile birlikte Lopuhov, Kirsanov ve Vera da, Dostoyevski'nin kahramanlar kadar aklda kalcdrlar. Ama ernievski'nin olmas gerekli insan tipleri izmesinin yannda; Dostoyevski'nin kahramanlar gnlk yaama daha yakn olduklarndan ayrca nem kazanmaktadrlar. u da eklenebilir : 19. yzyln ikinci yarsna girildiinde romann, gemiinde hi olmad oranda bir geliim iine girmesi ve znel olarak da Dostoyevski'nin insanlarn i dnyalarn betimlemede gsterdii tanrsal duyarllk ona bir ayrcalk tanmaktadr. Ama, hemen belirtmek gerekir ki; insanlarn i dnyalarn ve d dnyaya olan tepkilerini, gnlk bir yaam iindeymiesine yanstmakla roman, insana olan grevini sanata olan grevini katmyorum tamamlam olmamaktadr. Eer sorun yalnzca

bu boyutlarnda ele alnm olsayd, Dostoyevski, yanna bile yaklalmas olanaksz bir noktaya yerletirilirdi ve bunu da fazlasyla haketmi olurdu. Ama roman yazmak yalnzca tanr vergisi bir yetenek olarak kabul edilemeyeceinden, Ecinliler romannn yazar Dostoyevski, tm yaznsal yeteneine karn yalnzca dnya gr nedeniyle hakl eletirilere hedef olmutur. Rahat rahat yaayp merasimle lmek - bundan daha enfes ne vardr! (1). Bu szler, Gonarov'un nl kahraman Oblomov'un azna daha ok yakacak szlerdir aslnda. Ama, Oblomov'dan yaklak 14 yl sonra ilk basks yaplan, Dostoyevski'nin Yeraltndan Notlar adl romanndan alnmtr. Oblomovluk Dostoyevs-ki'de, Gonarov'da olduu gibi bir yaam biimi olarak deil, ama bir dnce, zaman zaman da bir zlem olarak ortaya kmaktadr: Tembel olabilsem, kendime bir yol da seerdim: Obur olurdum. Ama yle dpedz tembel bir obur deil!... u btn gzel, yksek eylere ilgi duyan tembel oburlardan olurdum (2). Dostoyevski, Oblomovluu kahramannn azndan okura verirken, Gonarov'un amalad toplumsal eletiri gibi bir dnceyle hi ilgilenmemektedir: Nihayet una geliyoruz okuyucularm: En iyisi hi birey yapmamak! Bir keye ekilip seyirci kalmak hepsinden iyi (3). Ama Dostoyevski'nin kahramanlarnn iinde tad bu Oblomovluk Rogojin'i, Raskolnikov'u, Smerdiya'-kov'u cinayet ilemeye kadar gtrnce, Dostoyevski'de bir keye ekilip seyirci kalmann dnda bir eyler olduu; Oblomov'larnn sonuna kadar kprdatmadklar parmaklarnn balta ile insan paralad veya baklayarak ldrd grlr. Dostoyevski'nin 20. yzyl akmlar iinde en somut biimde kendini gsterdii akm varoluuluktur. Wal-ter Kaufman bu anlamda Dostoyevski'yi varoluularn ilk atas olarak grmekte pek haksz saylmaz. Her ne-kadar varoluuluun kurucusu olarak ad geen Kierkegaard, Dostoyevski'nin adn lmeden bir buuk yl nce duyabilmi ve onu tanmakta ge kalmtr, ama dncelerin kimi zaman birbirinden bamsz olarak gelimesi ilk kez bu iki dnrn bana gelmemitir. Nitekim, Yeraltndan Notlar 1877 ylnda okuduunda Nietzche, stelik olgunluk dneminde olmasna ramen, ruhbilim konusunda kendisine bir eyler retmi olan tek kiinin Dostoyevski olduunu syleyecek kadar etkilenmitir. Nietzche'den etkilenen ve bu etki ile ilkel stoaclktan, epikrcle ynelen Albert Camus ise, yaklak yz yl sonra kahraman Mersault'a (Yabanc) cinayet iletir. Ama artk Mersault ile Raskolnikov arasndaki bu tarihsel ilikide, her iki yazarn da bireyin ve toplumun sorunlarna kendilerine zg bir zmleme ya da

(1) F.M. Dostoyevski, Yeraltndan Notlar, M.E.B. Yaynlar, ev. : Nihal Yalaza Taluy, 1963, s. 21 (2) A.g.e., s. 20 (3) A.g.e., s. 40 56

zmszlk getirmelerinden baka bir benzerlik kalmamtr. Dostoyevski zerine yaplan incelemeler ok eitlilik kazandndan, szgelimi kimi yazarlara gre Tolstoy'un ardnda byyen ve giderek onu glgeleyen koca bir da olarak yorumlandndan veya kimi yazarlara gre de gelecek kuaklara en byk edebiyat miras brakm, rnein Turgenyev gibi iki kuak arasnda derin uurumlar brakmam bir yazar olarak grldnden, romann geliiminde dnm noktas olma zelliini srekli koruyabilmektedir. Szgelimi, Tolstoy ile Turgenyev karlatrldnda bir yntem sz konusu olduu halde, Dostoyevski ile Tolstoy karlatrldnda bir rekabet, daha dorusu bu rekabetin altnda yatan dnya gr sz konusu olmaktadr. Byle bir karlatrma yapldnda, Tolstoy'un yklendii grevin, bir baka deyile bal bulunduu dnya grnn, Dostoyevski'ye oranla ok daha riskli olduu aka anlalr. Dostoyevski, ann bunalmn ve bunalml insanlarn yalnzca insan faktrn irdeleyerek zmeye alm ve bunda da zorunlu olarak idealizme saplanp kalmtr. Salt yanstma asndan bakldnda ve bu bireylerin i dnyalarn ortaya karmann nemi n plana alndnda, Dostoyevski Tolstoy'dan ok daha byk bir psikologdur denebilir. Ama Tolstoy iin bireylerin o anda ne dndkleri ve nasl bir sknt sonucu davran bozukluklarna itildikleri, snflar arasnda giderek derinleen uuruma bal olarak daha geri plana itilmitir. Tolstoy'un olaanst sezgisi ona, bireysel bunalmlarn toplumsal atmalardan kaynaklandn sylyordu. Tolstoy'un oluturduu ve geleneksel eletirel gereklie bal kendine zg gerekilik; kendisinden ncekilerden farkl olarak, varolan dzenle bilinli bir savama girme dzeyine gelememi halknn durumudur. Tolstoy'da bylesine net bir biimde ortaya kan dnyay kavray Dostoyevski'de de mutlaka olmas gerektii dncesiyle zorlayarak ortaya karmaya almak hi doru olmayan, daha da kts her an kar gre de sz hakk tanyan bir davrantr. Szgelimi, ller Evinden Anlar romannda Dostoyevski, Halk adam, hekime ve hastaneye bavuracak yerde, ar hasta bile olsa, yllar yl bir frkye kendini tedavi ettirir veya ev ilalarna, kocakar ilalarna (fakat bunu da kmsememek gerekir) bavurur, diye yazarken (4); bir baka roman Yeraltndan Notlar da, Hey yarabbi, u tabiat kanunlarndan, iki kere ikinin drt etmesinden bana ne? Ya herhangi bir sebeple bu kanunlardan ve iki kere ikinin drt etmesinden holanmyorsam? (5) diye yazar, rnekler oaltlabilir : insancklar

(4) F.M. Dostoyevski, ller Evinden Anlar, Varlk Yayyn-lan, ev.: Nihal Yalaza Taluy, 1969, s. 266 (5) F.M. Dostoyevski, Yeraltndan Notlar, M.E.B. Yayynlar. ev. : Nihal Yalaza Taluy, 1963, s. 14

romannda Varvara Alekseyevna'nn yaam yks gz yaartrken, Dostoyevski kendine zg dnlerle birdenbire, nk insan ahmak bir yaratktr, son derece ahmak! diyerek duygusuzlua brnr (6). Walter Kaufman Dostoyevski'yi varoluularn atas, Yeraltndan Notlar romann da varoluuluun ilk yapt olarak kabul ederken son derece temkinli davranmaktadr : Dostoyevski'ye varoluu demek iin hibir neden grmyorum, ama Yeraltndan Notlar'n varoluuluk iin yazlagelmi en iyi balang yapt olduuna inanyorum (7). nk, eldeki tm somut verilere karn Dostoyevski'yi herhangi bir roman akm iine sokmak, savunulan iddiann tersiyle karlamak tehlikesini barndrr. Szgelimi, Kaufman'n zerinde zenle durduu Yeraltndan Notlar romannda Dostoyevski, ite ben; ii d bir insan, tabiat anann efkatle, zene bezene yaratt, gerek, normal insan olarak grrm. diyerek bir anda varoluulua ters debilmektedir (8). Ksacas, Dostoyevski zerine yaz yazmak, yanlg payn da batan kabullenmeyi beraberinde getirmektedir, insan ne denli zene bezene urasa da, tutturama-d bir nokta, bir sonsuzluk veya kapkara bir duvarla karlamaktadr. Bunda Dostoyevski'nin paynn olmad sylenemez. Yaptlarnda ona yaklamay kolaylatracak hi bir- aba yoktur. Kahramanlar elik birer kutudur; kahramanlarnn sorunlarn duyabilen yine kendisidir.

Stefan Zweig, Dostoyevski'nin evrenine girerken tufandan nceki zamanlara ait bir manzara ile mistik, ilkel, el dememi bir dnya ile karlarz. Eserini incelerken karmza kan duvardan her birinin arkasnda, nmze germi olduu perdelerin her kvrmnda ve kahramanlarndan her birinin d grn altnda ebedi bir gece ve ebedi bir k hkm srmektedir; nk kaderi ve hayattaki grevi zlmez bir ekilde, varln btn srlarna baldr. (9) derken, kendi dnya gr balamnda hakldr.

(6) A.g.e,, s. 27 (7) Walter Kaufman, Dostoyeyvski'den Sartre'a Varoluuluk, de Yaynlar, ev. : Akit Gktrk, kinci Bask, Aralk 1965, s. 10 (8) F.M. Dostoyevski, Yeraltndan Notlar, M.E.B. Yayynlar, ev. : Nihal Yalaza Taluy, 1963, s. 11 9) Stefan Zweig, Byk Adam, ev. : Ayyda Yrkan, Tur Yaynlar, Ankara, s. 10 -11

nk Dostoyevski, en umulmadk anda dilediince biim verdii kahramanlarn okurun nne koyar. Szgelimi yaam boyunca ocuk zekas tayacak olan Miskin, yani Budala, General Yepanin'in uana, ... Ama siz benim gerekten Prens Miskin olup olmadm renmek istiyorsunuz galiba... Nezaketen de sormuyorsunuz. (10) diyerek, ince bir zeka rnei gsterir. Mi-kin'in gsterdii bu kendisinden beklenmedik kavray aslnda Dostoyevski'nin zerinde durmad bir ayrntdr. nk Dostoyevski, Miskin tipiyle saf insan aramaktadr. Kokumakta olan burjuva dzenindeki birbiri ardna kan kt insan rneklerine bir alternatif olarak vardr Miskin ve onun budalal insanlarn genel budalal yannda bir erdem olarak yanstlr. Nitekim, daha sonralar son roman olan Karamazov Kardelerin Alyoa's, Mikin'in ktlk bilmezliinden silinip, tam bir insan olarak, yani insanlarn ayn zamanda kt olabilecei de gznnde bulunduran bir kahraman olarak dzene kar yerini alacaktr. Ama Dostoyevski'nin giderek yozlamakta olan dzene kar tek alternatifi vardr: evresindeki ktlkleri bilen ve tanyabilen insanlarn, buna ramen inanlarndan ve kiiliklerinden dn vermeden varlklarn srdrmeleri; yani, bir baka deyile ktlkleri bilmek ve tanrya inanmak. Ama bu kadar Dostoyevski'nin kahramanlarn tanmak, onlar tkldklar karanlk kutudan aydnla karmak iin yeterli deildir. Yazarn kahramanlarn yeralt na sokmas, onlara yaknlamay srekli engellemektedir ve zaten Dostoyevski'nin bunun tersine ynelik bir amac yoktur. Oysa o dnemde roman, henz ilk gerekilerden beri sregelen nesnel geree ballk tutkusunu zerinden atabilmi deildir. Yazarlar, ele aldklar kahramanlarnn gerek yaamda varolan tipler olduunu kantlamakta, ilk gerekiler kadar olmasa da, youn aba gstermektedirler. nk ancak bu ekilde, yani toplumsal bozukluklarn karsna somut kiiler kararak etkin olabileceklerini dnmektedirler. Bunda haksz da saylmazlar; varolan toplumsal bozukluklara ve burjuvazinin giderek artan basksna btnyle dlerden kurulu bir kahraman tipiyle kmak, sylencelere yeniden dnmekten farkl olmamaktadr. Bu btnyle sezgisel olan yaklam, yazarlar ister istemez somut kahramanlar aramaya itmektedir. Geleneklerin dnda bir sanat yaptn ortaya koymak yalnzca cesaret deil, ayn zamanda saduyu gerektiren bir atlmdr. Szgelimi, ayn ada yaayan ve mzikte nemli yenilikler yaratan besteci Wagner, yaptlarna karmak bir sr eler sokmu olmakla birlikte, aklayc bir program eklemeyi de zorunlu grmtr, te yandan Balzac, gnlk yaam en ince

(10) F.M. Dostoyevski, Budala, Cem Yaynevi, ev. : Nihal Yalaza Taluy, istanbul, 1967,1. Cilt, s. 24

ayrntlarna kadar betimlerken, sorulacak her soruya yantn da beraberinde getirmitir. 19. yzyln ilk yarsna ait olmakla birlikte Heinrich Heine, Gezi Notlar adl yaptnda gerek mitoloji szckleri iin, gerek yerel isimler iin uzun bir dip not koymakla ilgin bir rnek oluturur. Dostoyevski ise, insann bireysel dncelerini gereinden fazla byterek; sanki insan soyut bir varlkm gibi, yaam srecini snrlayan etkenleri gzard ederek, kendi yasalarnn dorultusunda tipler yaratm, bu da kahramanlarnn, yazgcln karsnda elleri kollar bal kalmalarna neden olmutur. Dostoyevski'nin ruhsal zmlemelere derin olarak girmesi, kahramanlarnn yaad evreden geriye doru gitmesine neden olmaktadr. Geri her ey gerek bir grnm iindedir Dostoyevski'nin romanlarnda, ama bu gereklik ylesine bireysel dzeyde kalmaktadr ki, kii bunun gereklii ile ancak yz yze geldiinde emin olabilmektedir. Bu da Dostoyevski'nin aramzda yaad savunulan tiplerinin gerekliine ve salkllna glge drmekte, bireyciliin iine girip mutluluktan yitip gidecei derin ve karanlk bir kuyu amaktadr. Buna karn kimse kp da Dostoyevski'yi anlayamadn ne srmez, ite bu garip grnen eliki de, Dostoyevski zerine yazlan yazlarda yanlg asn alabildiine bytr. Kimi zaman bu yazlar kendi iinde tutarldr da, bir baka yaz ile amansz eliir: Stefan Zweig onun Sibirya'dan, yaam kendisine zehir eden ara vg dolu mektup yazmasn hogrrken (11), Gyrg Lukacs, Dostoyevski'nin kiilii ile eylemleri arasnda, tpk kahramanlarnda olduu gibi, bir uyumazlk olduunu ileri srer (12). Andre Gide onu Hristiyanln bir ant olarak yceltirken (13). Maksim Gorki Dostoyevski'yi bir orta a engizisyoncusu olarak grr (14). Tm bu elikiler yalnzca ideoloji ile aklanamaz. Nitekim hepsi de Dostoyevski'nin yaratc dehasna olan hayranlklarn u veya bu biimde dile getirmilerdir. Zorunlu olarak Avrupa'ya ktnda, yalnzca snmak iin mzelere giren, kumarhanelerde son meteliine kadar sabahlayan Dostoyevski'nin, ann yaznsal geliiminde soyut olarak ortaya kmasnda, tam bir
(11 ) Stefan Zweig, Byk Adam,, ev: Dr. Aj'da Yrkan, Tur Yaynlar, Ankara, s. 39 - 40 (12) Gyrgy Lukacs, Dostoyevski Yeni Dergi, Kasm 1970, say: 74, ev: smail zg, s. 330 - 343 (13) Andre Gide, Dostoyevski, de Yaynlar, ev: Bertan Onaran, Aralk 1965 (14) Maksim Gorki, Edebiyat Yaamm, Payel Yaynlar: 50, Bilgi Dizisi: 30, ev: emsa Yein, Kasm 1978, s. 233

dram olan yaamnn nemli pay vardr; Byle bir yaamn sonucu olarak Dostoyevski'de her ey doal olarak iirsel bir havayla, iirsel bir acyla balamak zorundadr ve giderek somutlaan bu ac, kendisini bekleyen artk iirsellii kalmam bir acya dnerek biter. Bu yzden Dostoyevski'yi okuyan kii binlerce voltluk bir akm altndaym gibi gergindir. Hi bir tablosu nceden hazrlanmam gibi bir anda ortaya kar zaten yledir de cokunluun doruuna eriir ve birden bire de der. Bu, Dostoyevski'nin lnceye kadar yakasn brakmayacak olan sara hastalnn imgesel yansmasdr. Ayn ada Heine, Victor Hugo, Prosper Merimee, Edgar Allan Poe, Alfred de Musset, Charles Dickens, Gustave Flaubert gibi Avrupal ve Amerikal yazarlar olduu halde, Dostoyevski bir tek Balzac'tan etkilenmitir. Bu etkilenme de ok snrldr. Bu snrl etkilenmeye ramen, bireylerin i dnyasna Balzac'tan daha ustaca girmi, ama en az Balzac kadar da ann sorunlarn yanstabilmitir. Bu bireysel i tepimeler ile d dnya arasndaki bitmez tkenmez eliki, Dostoyevski'nin yaptlarmdaki byl ekiciliin temelini oluturur. Batl adalar ile arasndaki belki de tek ortak zellik, 19. yzyl yaznnda pek yaygn olan, birey ile toplum arasnda giderek derinleen uurumu ilemesidir. Birey ile toplum arasnda ba gsteren ayrlk 19. yzyln zellikle de ikinci yarsnn burjuva edebiyatnda en ok ilenen konudur. Ancak bu konu Dostoyevski'de, Avrupal adalarndan ok farkl dzeyde, salt psikolojik ve ahlaksal sorunlarla snrlanmayarak daha boyutlu olarak ele alnr. Bu dzlemde Tolstoy ile Dostoyevski, baka hi bir dzeyde olmad ekilde birbirlerine yaklarlar. Tolstoy, halkn dinamizminden ve toplumsal yapnn btnn oluturan kyl snftan btnyle kopmu kahramanlar ok sevdii kyllerin karsna karrken, Dostoyevski byk kentlerin yoksul kesimlerini, insanlarn yabanclamasn ele alr. Dostoyevski'-nin kahramanlarnn ektii aclarn kayna kapitalizmin ilk dnemlerindeki insanlk d nitelii ve zellikle de bunun kiisel ilikiler zerindeki ykc etkisidir (15). Dostoyevski kiilerin i dnyalarn, gelimekte olan kentlerdeki yozlama ile dlen elikileri, kentlerin bireyler zerindeki aalayc etkilerini hemen tm yaptlarnda ilemitir. Ama bu ileyite, Heinrich Heine'de olduu gibi ince bir alay, Gustave Flaubert'de olduu gibi salt ahlaksal bir temel, veya Stendhal'de olduu gibi bir kesinlik yoktur. Dostoyevski'de geilen yollar karanlktr. Bu karanlkta kiinin yolunu yitirmemesi ancak iini aydnlatan ve gerei bulma istemi ile
(15) Gyrgy Lukacs, ada Gerekiliin Anlam, ev: Cevat apan, Payel Yaynlar, stanbul, kinci Basm: Ekim 1975, s. 70

olasdr, ite bu noktada Dostoyevski, Zenon'a iyice yaklar : Kii ancak ac ekerek geree ulaabilir, Btn bu inlemeler, szlamalar bir yandan da kltc gayretsizliini anladnz aclarn ifadesidir; te yandan varln umursamadnz halde, kl kprdamadan sizi hrpalayan tabiat anaya kar ykselen ikayettir (16). Ac, yaamnn hemen her noktasnda varln gsterdiinden, Dostoyevski'nin yaptlarnda yumuakl, tatll bulmak olduka zordur. Ama aclarn esiri olduu da sylenemez. Onda herey ardr, herey lszdr; nasl olsa sonunda dnp dolap tanrya varacandan emin olduundan, ne acda, ne sevgide l kullanmasna gerek yoktur. Kiilerinin kendi kendilerini yok etmeye korkusuzca gitmeleri, yaama kar ilgin bir alma duygusunun lszln belirler. Dosto-yevski'ye gre toplumda doutan dilenciler vardr. Toplumsal koullar ne olursa olsun, alnlarna tembel yazld iin dilenci olarak yaratlm kiilerin daima olacan savunur. Bu tipler lnceye kadar sknt iinde yaamaya mahkum edilmi tiplerdir. Her zaman bitkindirler, her zaman bir eit sersemlik iindedirler ve birine araclk veya amar olanl yapmaktan teye gidemezler. Bu tipler dnyaya kendiliklerinden hi bir eye balamamak, kendilerine zg bir istem sahibi olmamak kouluyla ve birinin kuklas olarak yaamak iin gelmilerdir ve bu dnyadaki ileri yalnzca bakalar-n emirlerini yerine getirmektir. Raskolnikov, byle ir tipin bakaldrsnn yksdr de ayn zamanda, ma Dostoyevski'ye gre bu insanlarn yannda dou-an o kadar gzel, tanr tarafndan ylesine zengin erdemlerle donatlm yaratklar vardr ki, Dostoyevski iin bunlarn ahlakszlamas sz konusu bile deildir. Bylelikle Dostoyevski, Alyao tipine doru hzla ilerlemektedir. mkanszlk bir ta duvar demektir. Nasl bir ta duvar? Elbette tabiat kanunlarnn, tabiat bilgilerinden karlan sonularn, matematiin ta duvar... (17). Dostoyevski'nin bilime kar bu gerici tutumu, toplumsal olaylara kar tutumunda da grlr. Birey iin ldrme neyse, Dostoyevski iin devrim de toplum iin ayn eydir. Raskolnikov, kendi bamszln kazanmak ve kendi kendisinin tanrs olmak iin cinayet ilemitir. Raskolnikov'un hi bir ahlaksal ve hukuksal temele dayanmayan cinayeti ertesi gn onda pimanln balamasna neden olur. Dostoyevski burada da olaya ahlak asndan bakmamaktadr. Onun
(16) F.M. Dostoyevski, Yeraltndan Notlar, M.E.B. Yaynlan, ev : Nihal Yalaza Taluy, 1963, s. 15 (17) A.g.e., s. 24

iin nemli olan Raskolnikov'un ruh durumudur. Hakll veya hakszl zerinde en kk bir yorum bile yoktur. Devrim de Dostoyevski iin ayn eydir; bakaldrma eiliminde olan halk da bu deneyiminin sonunda, yani bir ayaklanma halinde, daha byk bir klelie saplanp kalacaktr. Toplumlarn kaderi tanrnn elindedir, bireylerin bu alanda gsterecekleri hareketler sonusuz kalacaktr. Dolaysyla da sosyalizm bir din sorunudur. Yalnzca bu yzden, Belinski'nin, Turgenyev'in, ernievski'nin amansz dmandr Dostoyevski. Ecinniler, 19. yzyln en gerici romanlarndan biridir. nsan rkten byk bir eliki yatar bu romanda : Bir yanda geri kafalln bayra dalgalanrken, te yanda kiilerin i dnyalar btn plaklyla gzler nne serilir. Stavrogin, Krilov, atov, Verkho-venski; hepsi devrimcidir. Ama Verkhovenski'nin Stav-rogin'e ball ylesine acmaszca ele alnmtr ki, Gorki'nin Dostoyevski'ye kar duyduu kinin ve yapt acmasz eletirilerin temelinde bu aalanmalarn etkisini aramak gerekir. nk Gorki apnda bir yazarn ele ald tiplerin Gorki'den habersizce eletirilmesi sz konusudur, yle ki, Gorki'nin elinde yantlayabilecei bir tek Cinler roman kalmtr, o kadar: Her yere sizinle birlikte geleceim. Bir kpek gibi izleyeceim sizi (18). Cinler (Ecinniler) romannda Dostoyevski, tm devrimci tipleri teker teker yok ederek kendi nerdii sonuca, yani sosyalizmin bir din sorunu olduu sonucuna olumsuzluktan yola karak ular. Bunu ylesine byk bir ustalkla yapar ki, kitap insan bilincinin odakland bir ksr dng iine farknda olmakszn girer. Romann bir yerinde masann zerinde ernievski'nin Ne Yapmal adl roman ak durmaktadr: Bu roman srf ilerde olmasn kesinlikle bekledii viyaklayanlarla atmas durumunda olanlarn davranlarn, ileri srdkleri iddialar daha nceden din kitaplarndan renmek, bylece de tmn onun gzleri nnde yere sermeye hazr olmak iin edindiini, incelediini sezinlemitim. Ah, nasl ac ektiriyordu ona bu kitap!(19) Cinler roman Dostoyevski'nin tanr ile birlikte sa m, yoksa tanrsz sa'm, biiminde batan beri sregelen elikisini atov-Krilov ekimesi ile ele almas bakmndan olduu kadar tanr tanmaz Krilov'un beynine bir kurun skarak iin iinden syrlmas asndan da dikkatle incelenmesi gerekli bir romandr.
(18) F.M. Dostoyevski, Cinler, Varlk Yaynlar, evir i Ergin Altay, stanbul, 1968 (19) A.g.e., Cilt I., s. 402

Btn gerici dncelerine karn Dostoyevski'nin bir sanat olarak gerei arad dorudur. Ancak onun arad gerek, ilk gerekilerden kendisine kadar uzanan uzun yolculuun yn deitirmesidir. nk Dostoyevski'nin anlad anlamda gerekilik, nesnel gerek ile dler arasnda bir noktada oluur. Bu soyut gereklie ulaabilmek iin de kiilerin i dnyalarn iyi bilmek, bunu anlayabilecek sezgiye sahip olmak gerekir. Dostoyevski bunu baarabilecek dehas olan bir yazar olduu iindir ki, nesnel gereklie sk skya bal olarak ilerlemesini srdren roman sanatnda bir dnm noktasn oluturabilmitir. Budala romannn kahramanlar; ppolit olsun, Nastasya Filipovna olsun, Prens Miskin olsun, te yandan Karamazov'lar olsun, hepsi gerek yaamdan alnm portrelerdir. Bu anlamda Dostoyevski nesnel gereklikle ban btn btne koparm deildir. Ancak ondan sonradr ki romann salt olaylarn kurgusundan olumasnn zorunlu olmad, romann nesnel gereklie ballnn romanc tarafndan kantlanmasnn gerekmedii gr g kazanm ve 20. yzyl ile birlikte iyice glenen bu gr, gelimede glk gsteren gerekiliin karsna hammaddesi bol bir alternatif olarak kmtr. Dostoyevski'nin romanlarnda olaanst bir hareketlilik vardr. Yaratt kiiler bir gl kysnda oturup batan gnei izlemezler, bir aacn altna oturup dinlenmezler, uyumazlar; srekli dnen, cokulu tiplerdir hepsi. Tipler tek tek ele alndnda nesnel gerekliin varolmas gereken tm gerekliliinin bulunduu gzlemlenir. Tm roman boyunca tipler yaratldklar gibi yaar ve yle lrler, yle ki, bu balamda Tolstoy'un nl roman Diriliin kahraman Nehlyudov, Dostoyevski'nin herhangi bir kahramanndan, szgelimi teki romannn baremin dokuzuncu derecesinde memur kahraman Golyadkin'den daha soyut bir tiptir. nk Nehlyudov, insann deiebilme olanaklarn normalin ok zerinde zorlayarak ulalmas olanaksz bir yere ulaarak kendi kendine soyutlua dmtr, te yandan, arlk Rusyasmda kk bir memur olarak yaamn srdrmeye alan Golyadkin'in akl almaz yksne ramen Dostoyevski, memurlarn yoksul yaamn, rvet olaylarn, iten atlma korkusunu, isizliin boyutlarn ve getirdii sorunlar, ayn a paylat meslekdalarnm istisnasz hepsinden daha gereki ve arpc biimde vermitir. Dostoyevski'yi amza kadar en byk romanclardan biri olarak getiren yn, ann arpklklarn yanstabilmesi ve bu arpkln bireyler zerinde yaratt etkiyi hi bir yazarn ulaamad bir ustalkla gzler nne sermesidir. Ne kadar alalm olursa olsun, her insann igdsyle insanlk onuruna sayg gsterilmesini isteyeceine inanmtr. Toplum tarafndan itilmi bir kiinin, kendisini toplumdan soyutlamas, kiilerle arasna snr koymas gerektiini dnyor; ne

kadar utan verici su ilemi de olsa, insana yarar davran eninde sonunda hak edeceini seziyordu Dostoyevski. Bunu bildii iin de kendinden son derece emindir: insanca muamele, Tanr kavramn tamamen yitirmi kiileri bile uyandrabilir (20). Dostoyevski iin insan daima cannn istedii gibi davranmay ama edinmelidir. Bunu akl veya kar gibi drtler engellemeye alacaktr kukusuz, ama onun iin bu ikisinin de pek nemi yoktur. Hatta isteklerin, karlarn tam aksine ynlenmesi, insanlarn istekleri ynnde davranmalarna yardmc bir etkendir. Bu gr ne kadar bireysel olursa olsun, insanlk iin kapkara bir gr saylmaz. Dostoyevski okurda garip bir hayranlk uyandrr, bunun altnda yatan biraz allmamlk, biraz dncelerdeki insan bir anda iine ekiveren ustalk, hepsinden nemlisi olaanst gzlem yeteneidir. Yllarca sokaklarda dolalsa bile Raskolnikov'a, Nastasya Filipovna'ya rastlamak mmkn deildir, ama te yandan onlarn ok yaknlarda bir yerde olduu izlenimi srekli tanan bir duygudur.

(20) F.M. Dostoyevski, ller Evinden Anlar, Varlk Yaynlar, ev : Nihal Yalaza Taly, stanbul 1969.

DOSTOYEVSK'YE YKNMEK 19. yzyl edebiyat eletirel gerekilii iinde barndrd gibi eletirel gerekilik de kendi iinde doal olarak ilerici ve gerici dnceyi barndryordu, rnein ernievski, nl topik roman Ne Yapmal yi yazdktan hemen sonra Dostoyevski kollar svayp, 19. yzyln belki de en gerici roman olan, ama bunun yannda eletirel gerekiliin bayaptlarndan saylan Cinler (Ecinniler) romann yazmtr. Cinler roman, ernievski'nin Ne Yapmal romanna bir yant nitelii tamaktan te, Dostoyevski'nin karanlk dnya grnn doruk noktasna ulat bir romandr. Daha nce hi bir romannda Dostoyevski, bu denli ak biimde ilerici dnceye saldrmam, mistisizm ad altnda gericilii bu denli savunmamtr. Dostoyevski'nin Belinski ve Turgenyev'in utanmaz liberallikleri zerine dncelerini sze ve yazya dkmesi de ayn dneme rastlar. Bylesine gl bir yazarn birey ile toplumun genel yaam arasnda bagsteren ayrl bireylerin ruhsal geriliminde odaklatrmas ve bunu eylemden btnyle bamszlatrmas, gelecein geleneksel edebiyat iin ciddi bir tehlike oluturacaktr. Nitekim, bir nceki blmde daha ayrntl biimde ele almaya altmz gibi, Dostoyevski'ye kadar ulaan gerekilik anlaynda baat olan nesnel dnyann yanstlmas anlay, Dostoyevski ile birlikte yn deitirmi ve yeniliki akmn ilk temelleri oluturulmutur. Bu kukusuz varolan geleneksel edebiyat bir anda ortadan kaldracak gte bir olgu olarak birden bire ortaya kmamtr, ama geleneksel edebiyatn gsterdii tutukluk yeniliki akmn boy atmasnda nemli rol oynamtr. Byle olunca da, gelecein edebiyat iin ciddi tehlikeyi oluturan; yeniliki akmn nlenemez gelimesi deil, geleneksel gereki edebiyatn bir uzants olan toplumcu gerekiliin iinde bulunduu tkanklktr. Hangi adan baklrsa baklsn Dostoyevski, gerek yeniliki akma gerekse de toplumcu gereki akma yeni anlatm biimleri getirmekle, ideolojik dzeyde srdrlen savamn roman dzeyine de indirgenmesinde nemli bir basamak oluturmutur. Dostoyevski'nin gerici dnya gr kendi iinde olaanst bir tutarllk gsterir. Yalnzca bu tutarll sonuna dein koruyabildiinden, ann takvim yapraklar arasnda skp kalmamann tesinde, yeni palazlanmakta olan burjuva hmanizmasna isa'dan bu yana varolan, ancak burjuvazi ile birlikte klf deitiren hmanizmadr sz konusu olan kar bir kar-eylem oluturmakla dnya edebiyatnda zel bir konumu vardr. Bu zel konumu ise, yazarn yaznsal dehas ile bir solukta aklayabilmenin olana yoktur.

nk Dostoyevski, kendisinden nceki dinsel anlaylara yepyeni bir bak as getirmitir. Onun gericilii kendisi iin bir ilericilik olduu kadar, dinsel bir toplum iin de ileri saylabilecek lde nc bir admdr. Dostoyevski, sa'dan bu yana srekli ilenen ve amzda burjuva hmanizmas na dnen ilkel insancllk kavramna iddetle saldrarak, insann ayn zamanda iren, aalk bir yaratk olabilecei gereini, szgelimi, Ardalyon Aleksandrovi Ivolgin (1) gibi tipleriyle aa karr. Ama bunun yannda Dostoyevski'nin asl kavramaktan srekli kand nokta; insan davra-nlarndaki bozukluklarn, yani insann ayn zamanda aalk bir yaratk olmasnn nedenini toplumsal evreye ve koullara ve bunlara ek olarak alma srelerinin insan, insandla srklediine balamak yerine, dorudan inanszla balamasnda odaklanmaktadr. andaki ilerici hareketleri iyi insankt insan kavgas biiminde gren Dostoyevski, bu kavgadan zararl kacak olan tek eyin dinsel ilke olduunu ne srm ve bu kavgann sonucu eer insanlk dnyasnn sahibini, yani tanry deitirecek olursa, yeni sahibinin kim olaca sorusuna yant aramtr, ite bu soruya somut bir yant bulamamas kaygsndan olsa gerek, dnyay yeni tanrya brakmama savamna girmitir. Cinler roman byle bir savamn en ak rnei olarak amza kadar ulamtr. Maksim Gorki Cinler iin hakl olarak yle yazar: Ve Ecinniler adl roman, yetmilerin devrimci hareketini karalamak iin yaplm saysz giriimin en yetenekli, en bilinli ve en baarl rneidir (2). Dostoyevski'nin kendinden sonraki yazarlar etkileyecei kukusuzdu, ancak ondan sonra gelen dnya edebiyatnn byk isimleri, onun tutarll dnda bir benzemeye ynelmediler. Dostoyevski anlatm biimi olarak da dnyay kavray olarak da kendinden sonraki yazarlar etkilemitir, bu daha nce defalarca vurgulanan bir konudur. Ama sz konusu etkilenme, salt yknme olarak dnlmemelidir. nk te yanda, Dostoyevski'ye yknen yazarlar, giderek yok olan dinsel basklarn ve ayn oranda ilerleyen toplumsal hareketlerin iinde yok olup gittiler. Camus, Dostoyevski'nin sanatnn, onun izinden giden ve ou zaman onun insan kiiliini bir blgeye indirgemesinden te pek az zelliini alabilen yazarlarnkinden ok daha zengin olduunu da ayrca belirtmektedir (3).
(1) Dostoyevski'nin Budala adl romanndan. (2) Maksim Gorki, Edebiyat Yaamm, ev: emsa Yein, Payel Yaynlar: 50, Bilgi Dizisi: 30, Kasm 1978, s. 40 (3) Gyrgy Lukacs, ada Gerekiliin Anlam, ev: Ce-vat apan, Payel Yaynlar, istanbul, ikinci Basm: Ekim 1975, S. 66

Dostoyevski gibi yazmak, Dostoyevski'nin aralad kapy aarak yazmakla mmkndr ancak. Yalnzca Dostoyevski'ye duyulan hayranlk, onun gibi yazmak iin yeterli deildir. Ama unu da gzard etmemek gerekir: Dostoyevski gibi yazabilmek her zaman iin yazar eken bir girdap gibidir. En dtaki halkaya yakalandnda yazar, eer iine girdii dnyann sarholuuna kendini kaptrrsa dibi boylamaktan kurtulamayacaktr, te yandan, ie ama olarak baladnda yazar, yani, girdabn en d halkasndayken nerede olduunu kavrayabilen yazar, Dostoyevski'yi de amaya gebedir denebilir. Yirminci yzyln ortalarna kadar bunun parlak rneklerini grmek mmkndr. Ancak, szgelimi Selim leri'de olduu gibi, usta bir dille ruhsal analizlere girerken, te yandan 19. yzyln bir baka grne, Freud'un cinsellik kuramna sk skya balanmak ve bu kaos iine aceleyle bir de Marksizmi sokuturmak; birbirine benzemeyen ve ayn kavram altna konmayan eyler arasnda az ya da ok bir benzerlik bulmaya almak, yani analogy yapmaktr. Kimsenin Selim ileri'yi dil ustas olarak gklere karmaya (szkonusu olan bir romanc olarak gklere karmaktr) hakk olmad gibi, Freudcu yazyor, yalnzca kk burjuvalarn yaamn anlatyor veya yalnzca Bodrum'u betimliyor d'iye eletirmee de hakk yoktur. Ancak, hem Freudculuu benimsemek, hem de arada Horney, Fromm gibi Freud'un kuramna katks olmu yazarlar yok kabul ederek, szden teye gemeyen kaba Marksizm ile Freudculuk arasnda yapay bir kpr oluturmak yazar ciddi yanlglara drmektedir, stelik bunu yaparken de belli bir aznlktan edinilen verilerden hareketle topluma ait genel yarglar gelitirmekle altndan kalklmas g bir sorumluluu yklenmektedir. O andan sonra yazar kendi zgr yntemleriyle yazdn, szgelimi yalnzca Bodrum'u anlattn ve orada yaayanlarn burjuva zlemlerini ele aldn syleyerek sorumluluktan kaamaz. Selim ileri, Freudculuu yaptlarnda temel felsefe olarak grmekle, Freud'un yaklak yz yl nce dt yanlglara yeniden dm ve yeni-freudcularn altn izerek belirttii yanllar yok etmeyi ise Marksist Mehmete brakmtr. Mehmet'in marksistlii, yazarn marksistlii ile edeer olduundan, Cehennem Kraliesi romannda kahramanlar zmszlkle baba-a braklrlar. Dostoyevski'nin kahramanlar da ayn sorunu paylamaktadr, ama Dostoyevski zmsz brakt kahramanlarn kesin bir nihilizmin kucana atmak yerine tanrya inanc bir k yolu olarak ak brakr. nk Dostoyevski, bal bulunduu ideolojinin gerei olarak kahramanlarnn sonlarn istemsiz de olsa belirtmek zorundayd. Roman yazar eninde sonunda yaptyla kendi ideolojisini ele vermek zorundadr. Anlatm biimi olarak ve bunun yannda zgn kahramanlar yaratmak

yoluyla Dostoyevski'ye yknmek; amasz, ne yapacan bilmeyen ve sanki soyut bir dnyada yayormuasma roman iinde dolanp duran kahramanlar yaratma tehlikesini ister istemez iinde barndrr. Selim ileri, Freud'un bak ile bireylere baktndan, insan davranlarnn igdlere bal bulunduunu, bu nedenle de kiinin pisikolojik yapsnn evreden etkilenmediini, aka olmasa da vurgulamtr. Tipler toplumla elikili grnseler de, asl eliki kendilerindedir. Szgelimi, Cehennem Kraliesi romannda Belks'm resim yaparak ynlendirmek istedii abalarnda bile cinsellii aramas gibi. Ayrca tipler yaamlarn srdrmek iin bu igdlerini bask altna alrlar. Btn tipler yceltme iinde cinsel drtlerinin ynn deitirme abasndadrlar. Bylelikle, rnein Cehennem Kraliesi ndeki tipler kendileriyle toplum arasndaki elikiyi zmenin tek aresi olarak topluma uymay grrler. Ama Selim ileri bunu topluma uyumsuzluk olarak vermitir ve salad geici baar da z-suyunu bu yapay elikiden almtr. Genel olarak bu tavr da, roman boyunca deimez, duraan toplumsal konumlaryla birbirinin benzeri tiplerin i dnyalarnn elikilerini yinelemeyi gerektirir. Dostoyevski'de bu eliki yoktur. Onun tipleri olumlulukla olumsuzluk arasnda bir eliki iinde deildirler. Onlar, Dostoyevski'nin kendilerine sunduu en son gerek iin savarlar ve yine onlar tm arlk Rusyasdr. Diyalektik btnl kartlarn elikisi olarak deil de, kartlarn birbirinden bamsz basit bir rastlamas olarak ele almak, bir anlamda diyalektii yadsmak demektir. Bu nedenle genel olarak bireyci yazarlar, toplumu insann ilerlemesinde olumlu bir basamak olarak grecekleri yerde tam tersine; igdleri ve istekleri bastrmaya eilimli olduunu benimseyerek, znel bir zgrlk yanls olmaktadrlar. Yeniliki akmn baarsz kahramanlar, konumlarn deitirme umudu olmadna inanrlar; balarna gelenleri ekmekle ykml yazgclardr hemen hepsi, ktlkleri bile iyilik maskesi altnda yaparlar. Tm yaptklar sapknlklar topluma mal ederken, toplumu deitirmek iin en ufak aba gstermezler. Tek amalar yaam srdrme ve yaamak iin savamaktr. Selim ileri, insann bireysel dncelerini gereinden fazla bytp, sanki insan soyut bir varlkm gibi, yaam srecini snrlayan etkenleri gzard ederek, kendi yasalarnn dorultusunda tipler yaratmtr. Bu da kahramanlarnn yazgcln karsnda elleri kollar bal kalmasna neden olmutur. Selim ileri'nin ruhsal zmlemelere derin olarak girmesi, kahramanlarnn yaadklar evreden geri plana doru itilmelerine neden olmaktadr. Geri, her ey gerek bir grnm iindedir kahramanlarn gerek yaamdan alnd savunusu gibi ama

bu gereklik ylesine bireysel dzeyde kalmaktadr ki, kii bunun gerekliinden ancak yzyze geldiinde emin olabilmektedir. Bu da, Selim leri'nin aramzda -yaad savunulan kahramanlarnn gerekliine ve salkllna glge drmekte; bireyciliin iine girip, mutluluktan yitip gidecei derin ve karanlk bir kutuyu amaktadr. Lukacs yeniliki edebiyatta tarihin yadsnnn iki ayr biimde kendisini gsterdiini yazar. Birincisinde, der Lukacs, kahraman kendi yaantsnn snrlar iine hapsedilmitir. Ne onun iin, ne de grd kadar yaratcs iin, kendisinin tesinde onu etkileyen ya da onun tarafndan etkilenen varolan bir gereklik vardr. kincisinde, kahramann kendisi kiisel tarihi olmayan biridir. Anlamsz, anlalmaz bir ekilde 'dnyaya atlm' tr. Dnyayla iliki kurarak gelimez; ne o dnyaya biim verir, ne de dnya ona. Bu edebiyattaki tek geliine insan yazgsnn yava yava aa vurulmasdr. nsan, imdi, her zaman ne olacaksa odur. Anlatc, inceleyen zne hareket halindedir; incelenen gereklik duraldr.(4). Yeniliki yazarlara gre insan doutan yalnzdr; baka insanlarla iliki kurmay beceremez, toplum ddr. Yalnzln kendilerine veya bir ka kiiye deil, insann varoluunun kanlmaz sonucu olarak tm insanla ait olduunu savunur. Yalnzlklar dorudur, ama bu yalnzlk tm insanla maledilebilen bir yalnzlk deil, her toplumda, her dnemde grlebilecek, znel bir yalnzlktr. Anlatmnda gerekli ustal tutturduu bir baka roman Yaarken ve lrken romannda Selim leri, aha nceki romanlarndan farkl bir teknik kullanm-r. lk atm sayfa 'materyalist air dostu' ile olan eimesi ve bu ekimenin nda hem alay (genel olarak aydnlarla, zellikle de materyalist air dostuyla), hem zeletiri, hem de zsavunuyu iermektedir. Aslnda bu temel, romann sonuna kadar deimez. Deien yalnzca bir ka tiptir; genel olarak da konu aydnlar ile kitle arasndaki kopukluk ve aydnlarn yozlam ilikileri zerinde odaklanr. Atmna sayfadan sonra Turan'n anlar ile roman srdren Selim ileri, 20. yzyln Prens Mikin'ini, Verhovenski'sini, Rogojin'ini ondokuzuncu yzyln, yani Dostoyevski'nin anlatmyla vermek istemitir. Daha sonra kendisinin Y. ilesine gidii, ardndan kadn romanc Tuna Suna'nn (toplumcu-gereki bir roman yazaryken nedense deiiveren ve daha nce yazdklarnda hi de iten olmadn byk bir ak yreklilikle (?) belirten bir yazardr Tuna Suna) anlar ve roman tasla. En son olarak da, nl bir ressam olan Cemil'in (Turan'n anlarnda mer),
(4) Gyrgy Lukacs, A.g.e., s. 121

romanda verildii kadaryla alabildiine yoz bir aydn tipinin yksyle roman noktalanr. Daha nceki romanlarnda olduu gibi Yaarken ve lrken romannda da Selim ileri, ele ald tiplerin kiilikleri ile eylemleri arasndaki uyumazl merkez alarak, konusunu bu merkez etrafnda younlatrr. Kahramanlarnn hepsi de eylemleri ile kiiliklerinin uyumadnn farkndadr, rnein romanc Tuna Suna, kiiliine hi uymayan romanlar yazmtr daha nceleri; ama yazd sralarda da, roman iinde boy gsterdii anda da bunun pimanl iindedir. Cemil, ressam olarak kazand tm baarlar ile giderek bir eit nihilizme saplanmtr, ama szgelimi Turan'a iini dktnde (5), farknda olduu kiilik bozukluunu ve bunun bir sonucu olan uyumsuzluunu sadomazoiste anlatrken, te yandan salt Turan'a ikence etmek iin Genap Hanm'larn masasna geiinde (6) duyumsadk-larn yine ayn duygularla Turan'dan saklamaktadr. Turan anlarnda, zaman zaman Prens Miskin budalalnda (veya saflnda), zaman zaman da Yeraltndan Notlar romannn isimsiz kahraman gibi kendisine ac vermekten zevk alan bir kiilik olarak ortaya kt halde, dtan bakldnda, yani romann dier kahramanlarnn anlatlarnda Cemil'in, Tuna Suna'nm ve dorudan yazarn kendisinin bambaka davranlar gstermektedir. Bunun yannda Turan da anlarnda, szgelimi, Tuna Suna'y veya Cemil'i, Aalya'y; bu kiilerin kendilerini anlatmlarndan daha farkl yanstmtr. Bu, Cemil'in anlatsnda da ayn yntem olarak ortaya kar, Tuna Suna'nm roman taslanda da ayn yntemdir. Her de, yani Cemil, Tuna Suna ve Turan, bakalarnn kendilerinde grd davranlarn aslnda o kiilerin dndklerinden ok farkl olduunu gstermek iin ortaya kmlardr. Bylelikle yazar u sonucu ortaya koymaktadr: Hi bir birey kiiliinin gerektirdii davranlarda bulunmamaktadr ve bu insanlk hastal hi bir toplumsal reete ile giderilemez. Son yzyln kentsoylu edebiyatnda sk rastlanan bir konudur bu. nk kentsoylu gerekilik insann doutan yalnz olduunu bir ilke olarak benimseyip yle yola kar. Toplumdlk romann tm kahramanlarna u veya bu ekilde kotarlmtr; evreyle iliki kuramazlar ve kurtulular kendi ilerindedir, ya da Yaarken ve lrken de olduu gibi yeniden retilen soyut bir dnyadadr.
(5) Selim leri, Yaarken ve lrken, Altn Kitaplar Yaynevi, 1981, s. 394 (6) A.g.e., s. 431

Dostoyevski ile balayan yeniliki akmn serveni, gerekilik akmna bir kar eylem olutururken, doal olarak da toplumsal gdlerin yerine biyolojik ve ruhsal gdleri yerletirmitir. Varoluuluu, ardndan da bilin akm tekniini yntem olarak kulanarak, bir yandan piyasa romancln alabildiine yerme ve onun yerine .geme abas, te yandan da birey ile toplum arasndaki ilikide bireyi srekli stn tutma abas, egemen olan ideolojisidir. Bu da toplumsal deerlerin bireylerin gzlerinde yansmasna, bir baka deyile paralanmasna neden olur. Bireylerin, hi bir toplumsal koul altnda eylemleri ile kiiliklerini badatramaya-ca gr, biraz nce de deinildii gibi, ok eski bir idealist grtr ve tm somutluuna karn toplumsal gelimeyi etkileyemeyecek kadar gsz ve kaba ykn-melerle varln srdrmektedir. nk bu anlaya gre kendi yaantsnn iine tutsak olan insann gemii yani 'tarihi' yoktur. Tarihsizlik ise ok aktr ki felsefeye zg bir ksr dngdr ve nesnesizlii ierir. Byle olunca da, Dostoyevski'den bu yana gelien yeniliki akmn; Wiliam Faulkner, Albert Camus, Franz Kafka, James Joyce gibi en yetkin rneklerini vermi yazarlarn da insan ve toplum ilikisinin znde hi deimeden, ama srekli klk deitirerek gncele dnt sonucu kmaktadr. Ama, sorunun zmlenmesi bu kadar da basit deildir. Her eyden nce dnemlerinin birer temsilcisi olarak en yetkin rnekler sunan bu yazarlar, yalnzca roman sanatnn geliimi asndan bakldnda bile hazmedilmesi g bir geliimin ncleri olmulardr. Ama, yeniliki edebiyatta yknme ile geleneksel edebiyatta yknme birbirinden ok farkl eylerdir. Szgelimi Pukin - Tolstoy - olohov arasndaki benzerlik bir anlatm biimi olarak aka ortada olduu halde, znde, her romancda da geliim asndan mthi bir farkllk szkonusudur. Bu farkllk yalnzca birey ile toplum arasnda, deien ekonomik ve sosyal gelimelere baml olarak gelien ilikilerde kendini gsterir. nk, insann toplumdan soyutlanmas olanaksz bir tarihi olduu ve gittike gelien snf mcadelesi iinde, her dnemde farkl biimlerde dnyay kavramak zorunda olduu geleneksel gereki edebiyat iinde daima canl tutulmutur. Bunun yannda, dnyaya anlamszca frlatlm ve 'kiisel tarihinden' yoksun insanlarn nesnesiz dnyalarn yanstmak iin romanc, daha nce, szgelimi Faulkner, Kafka, Joyce gibi romanclar tarafndan denenmi rneklerin dnda yepyeni bir anlatm biimi gelitirmek zorundadr. nk szkonusu olan yeniliki akma yknmek olduunda yazarn, varolan rneklerin zne deil, dorudan anlatm biimine yknmesi zorunluluk haline gelmektedir. Bununla birlikte, Joyce Kafka'ya Kafka da Faulkner'e benzemedii iin tek ve byk rneklerdir. Kukusuz, yeniliki akmn ele ald trde insanlar vardr ve zellikle azgelimilik srecinde hi olmadklar kadar ok ortaya karlar. Ama bu

tm insanlk iin genel geerli bir kural deildir. Ne btn bilim adamlar Sefa Akda gibi kiisel karlar ar basan toplumcudur, ne btn romanclar inanmadklar bir -dava uruna kalem oynatan Tuna Suna gibi dnektir, ne de btn sanatlar ressam Cemil gibi bu dnyaya frlatlm birer iblis tir. Yaarken ve lrken romannn kahramanlar umutsuzdur. Umutsuzluklar ise, yaam iinde davranlar ile kiiliklerinin atmasnda ortaya kmakta ve bunu kopamadklar evrelerinde sk sk grmelerinden ileri gelmektedir. Gzellii ya da irkinlii, yani btn dnyasal biimleri paralama eilimi tadklarndan, en uygun anlatm yolu olarak kendilerini anlatmay yelerler ve bunu yaparken de uyduruk bir ac ekiyor grnmndedirler. Sanki gizlice tm insanl kendi umutsuzluklarna, karanlklarna ekmek gibi bir niyetleri vardr da, bunu sezdirmek istememektedirler. Kendi anlatlaryla; Turan olsun, Cemil olsun, Tuna Suna olsun, davranlarnn altnda yatan sahtelii plak bir biimde gzler nne sererek erdemli (!) insan katma snmakta ve bundan da gizli bir haz duymaktadrlar. Kendi kendilerini yok etme ve zellikle de kendilerine ac ektirmekle, Dostoyevski'de sk grlen yaama dzenine bakaldrnn daha karmak, ama ok daha soyut bir tablosu izilmektedir bu romanda. Roman dikkatle incelendiinde; Turan'n anlarnda, Miskin, Yeraltndan Notlar m isimsiz kahraman ve Verkhovenski'nin zelliklerini tad Cemil'in Rogojin'i, zaman zaman da Stavrogin'i andrd, Tuna Suna'mn ise (portre sahnesi anmsanrsa), Nastasya Filipovna'y (7) canlandrd gzlenebilir, rnein Turan, Cemil'in (kendi anlannda mer'in) karsnda VerkhoverusJkilnin Stavro-gin karsnda dt duruma benzer bir duruma dmektedir. Verkhovenski Stavrogin'e, ...siz bir gnesiniz, der, bense sizin solucanmzm... (8) ve Stavrogin'-in ellerinden per. Turan ise, Hepalayarak yere diz ktm, ldrmasna ayaklarna kapandm (9), ya da, Diledii kadar ezebilirdi beni boyun eecektim. (10). Ama birka yaprak sonra Verkhovenski gider, yerini Mikin'e brakr (11). Dier yandan Turan'n

(7) A.g.e., s. 244 (8) F.M. Dostoyevskl, Cinler, Varlk Yaynlar, ev Ergin Altay, Cilt I, s. 402 (9) Selim ileri, A.g.e., s. 243 (10) A.g.e., s. 245 (11) A.g.e., s. 253

Cennet Bahesine davetsiz gidii; Dostoyevski'nin adndan en ok sz ettiren Yeraltndan Notlar romannn isimsiz kahramannn istenmedii halde Zverkov ve arkadalarnn iki itii lokantaya gidiini andrr. Dostoyevski'nin isimsiz kahraman onlar lokantada bulamaz, o srada bir aynaya iliir gz: Altst olmu sapsar, hain, irkin yzm son derece iren buldum. (12). Turan ise, Cemil ve Tuna Suna'nm oturduklar masaya yanarken, Tuna Suna'nm zavall tekir bir kediden ayrd gzlerini, kediden de zavall durumda olan haline evirdiini anlattktan sonra: Tanrm, diye srdrr anlatsn, kimbilir'ne glnackl bir durumdaym; (13). Kukusuz, Selim leri'nin amac salt yknmek deildir. O, gerei insanlarn hayvansal drtlerinde, cinselliinde, ikiyzllnde, sevgisizliinde, umutsuzluunda aramakta Dostoyevski biimi bir anlatm yntemi semitir, o kadar. Ama daha nce de belirttiimiz gibi, anlatm biiminde herhangi bir deiiklik salanmadka veya yaratlmadka bu akm iersinde ayn yntemlerle yazlacak romanlar ilk rneklerine yknmekten kurtulamazlar. nk yeniliki akmn ideolojisi, kendisini daha ileri gtrebilecek bir ideolojiyi srekli yadsyp, Sisiphus Efsanesi gibi her seferinde batan balayarak ayn noktaya varmaktadr. Sisiphus Efsanesi ne rnek bir baka roman da Hulki Aktun'un, Bir a Yangn romandr. Bir btn olarak bu roman, William Faulkner'in oktan deneyip noktalad bir biim denemesinin yinelenmesinden baka bir ey deildir. Soru iaretlerinden sonra kk harflerle balamak, heceleri blmek ve alt alta yazmak, parantez amadan kapamak, byk narflerle soru eklerine balamak, tek heceli cmleler kurmak, kelimeleri bozmak; btn bunlar romann z ile ilgisi olmayan biim denemeleridir. Nasl ki Faulkner, Darl'n babasnn ayak trnaklarn anlatrken, ayn paragraf iinde Ver-non'un tulumla kente hi inmediine, karsnn da okulda ders verdiine geiyor ve anlam le dm uak enkaz gibi drt bir yana savuruyorsa (14); cmlelerini alt alta yazp numaralandryorsa (15) veya tam paragrafn ortasna bir tabut deseni iziyorsa (16); Hulki Ak-tun da olaylarn dzenini bozarak,
(12) F.M. Dostoyevski, Yeraltndan Notlar, M.E.B. Yaynlar, ev : Nihal Yalaza Taluy, stanbul 1963, s. 97 (13) Selim leri, A.g.e., s. 239 (14) William Faulkner, Deimde lrken, ev: Murat Belge, de Yaynevi, Anlat Dizisi: 1, stanbul, Ocak 1965, s. l (15) A.g.e., s. 69 (16) A.g.e., s 73

kiilerin mantk d davranlarna arlk vererek, simgeleri gerein zerine bir rt gibi kapatarak ve cmle dzenlerine anlamlar yklemeye alarak denenmi, stelik en yetkin, en mkemmel rnekleri verilmi ve Sisiphus yolculuunu tamamlam bir anlatm biimini yinelemeye almtr. Byle olunca da, yepyeni bir bak as getirdii dnlen yazan anlamak iin, nesnelere kadar ar biimde donanm cmleler arasndaki znel bantlar zmlemek iin youn aba gerekir, stelik varlacak nokta da hi bir deiikliin olmadn bile bile yaplacak bu abann sonucunda ortaya kacak olan anlam da okurun znel dncelerinden teye geemeyecektir. Oysa, bilin akm tekniinin btn olanaklar kullanld halde Bir a Yangn nda simgelenmi bir eletiriye veya rnein Faulkner'da olduu gibi, ok ince ve ayrntl bir doalcla da rastlamak mmkn deildir, te yandan, gerein ve gerekstnn karmakark bir bilin dokusunda verilmesinin yannda, Sinmek, kimi zaman kar koymaktan daha gl ve ykcyd. (17) veya Kayglarn olduu gibi, cokunun da her zaman buyurduunu ve yaptrdn bildim... kisinin de gneleri ve karanlklar olduunu (18), trnden kapal cmlelerle kedibykl veya kedibykszlarn kargaasyla roman, zaman zaman kabuundan syrlrm gibi grnse de, yazarn edilgenlii tm roman boyunca kendini hissettirir. Bir uygarl batan baa simgeleyecek olsa bile Nuh'un roman iindeki monolog ve diyaloglar gnlk yaamn sorunlarn aklamaktan uzak olduu gibi, herhangi uzak veya yakn bir zme de yaklaamamaktadr. Nitekim, ne len glbal, ne akl estike tpk Marquez'in Melquiades'i gibi geri dnen l Jlide Hanm m abalar, ne de Zerdt tavrlarmdaki Nuh'un zdeyileri, bu batakl kurutmaya yetmemektedir. nk her romanda anlatcnn, yani yazarn nem kazanmas kendi elinde deildir. Hangi tipi yaratrsa yaratsn, hangi soyut koullarda dnrse dnsn, kaldraca her tan altnda kendi benliinden bir eyler brakacaktr. Dier yandan, bir romanda yaratlan tiplerin gerek yaamdan alnp alnmadnn mutlak kantlanmas gerekmemekle birlikte, romandaki tiplerin insana zg binlerce zelliklerinden hangisinin baat olaca ve yazarn kendi benliinden katmak zorunda kald zelliklerle roman tiplerinin hangi zelliklerinin uyuaca, romann btnl ve z asndan nemli ayrntlardr. Abartlm bir rnek olmakla birlikte,
(17) (18) Hulki Aktun, Bir a Yangn, Derinlik Yaynlar, Eyll 1981, s 23 A.g.e., s. 29

szgelimi, Jack London'un unutulmaz kahraman Ernst Everhard'n (Demir ke) ne tr yemekleri sevdii ya da yamurlu bir havann romatizmalarn arttrp arttr-mad, romann amac asndan nemli deildir. Ama uras unutlmamaldr ki, yok gibi kabul edilen bu ayrntlar da insana zg davranlardr; nemli olan, yazarn yaratt veya esinlendii tipleri btnyle yans-tamayacan bilerek, dnyay kavrayna en uygun ayrntlar seebilmesidir. Aslnda her yazar, yle ya da byle bunu yapmaktadr, nk bu yazarn elinde olmayan bir ynelmedir: Althuser sanatn ideolojiye indir-genemeyeceini, aksine, ideolojiyle zel bir ilikisi olduunu savunur. deoloji insanlarn gerek dnyay yaayp tandklar hayali yollar gsterir; ite edebiyatn bize aktard deneyimler de bu trdendir, edebiyat belirli koullarn kavramsal bir zmlemesini yapmaktan ok bu koullarda yaamann nasl olacan anlatr (19). Yazarn elinde olmadan yapt ayrnt seimi dorudan doruya dnya gr ile bantl olduundan, genellikle yazarn istemi dnda romanda kendisini gsterir. Nitekim, hasta glbal iin akvaryuma damlatlan ilacn rengi, glbalnm seslere duyarll, incir aacnn ksknl, Marika'nn skunet iinde iemesi, kaplanbalklan ve benzeri bir yn ayrnt, belirsiz simgeler olarak roman iinde babo dolanr dururlar. Roman ve dolaysyla da yazar an aamayaca gibi, ana yabanc da kalamaz. Ayn ada yaayan tm insanlar gibi o da, herkesin grdn grmektedir. Bunun yan sra tank olduu olaylar ne kadar olaanst olursa olsun, yapt geici bir dnyann yansmasyla snrlanmamaldr. Yani, roman bir gerein kr krne yanstlmas deildir: Sanatta yeniden yaratmak, salt kopyaclk yada yknme deil, zel bir 'estetik gerek' tir, yaam incelemek, anlamak ve deitirmek iin bir aratr (20). Bunun aksine davran, yazar doalclk ile kar karya brakmaktadr. Doalcln ise en tehlikeli yan, yaamn d gereklerini bir gazete muhabiri titizliiyle yanstmann yeterli olaca dncesinden gelmektedir. Bir roman yazar, olaylar yalnzca mantk srasna koymak ve ondan sonra bir kenara ekilip romannn geliimini kahramanlarn geliimi ile belirlemekle grevini tamamlam olmaz. Ancak, doalclktan kurtulma abasyla da roman tiplerine dardan
(19)Terry Eagleton, Edebiyat Eletirisi zerine ev i Handan Gnen, Eletiri Yaynevi, Yntem Dizisi, s. 29 (20) M.Porkhomenko - A.Myasnikov, Sanatta Sosyalist Gerekilik, ev: Sekin Clzolu, Yeni Dnya Yaynlar, s. 23

kotarlan dnceler, eer yazarn olaylar zmlemeye ynelik bak tm kahramanlarn kavramaya yeterli deilse, romandaki tiplerden bir veya bir ka romann ba kiisini kurtarmak iin feda edilmek zorundadr, ilk gerekilerin bilinsiz olarak yaptklar bu yaklam, doalclarda bilinli bir ayklamay zorunlu klmtr. Kukusuz bu fedann bedeli, romann btnl asndan olduka ar olacaktr. nk o zaman, asl yaplmas gerekeni, yani biim ve z ilikisini bir uyum iinde ilemek yerine yazar, insann yalnzca doasndan gelen drt ile karkarya bulunduu hakszlklara, fke ile cevap vermek zorunda kalacaktr. Oysa bir olguya salt kar kmak demek, o olgunun tam kart olan bir olguyu btnyle zmlemi olmak demek deildir. Bu burjuvazinin snd, 1789'dan beri de srekli kulland bir savunu biimidir: Bir burjuva, Marksla yaknlk duyabilir, toplum dzenini sert bir dille eletirebilir, dahas bu dzeni deitirmek de isteyebilir; ama btn bunlar eninde sonunda havanda su dvmekten teye gidemez, nk insann kendi bana zgr olduuna inanr burjuva. (21). Amalar ne kadar yce olursa olsun temelsiz bir bakaldr, rnein Pugaev ya da Stenka Razin ayaklanmalar, toplumun zararna sonulanmak zorundadr. Bir baka deyile, yalnzca znellie kar koymak iin mutlaka nesnellii ok iyi kavramak gerekmeyebilir. nk, insann doasnda var olan bu eliki, herhangi bir aba gsterilmese de u veya bu ynde elbette geliecektir. Bu nedenle, doadan gelen igdlerle, hi bir yapmacla sapmadan deneysel bilimler ynteminin edebiyata da uygulanmasn savunan doalclk, Zola'-dan bu yana amanszca eletirilir. Zola'nn geree sk skya bal yaptlarnda burjuvaziye olan fkesi tm ayrntlaryla izilmitir, ama yalnzca fke ve yknmesi g bir rnek olavak kalmtr bu yaptlar. Roman, ilk gerekiler gibi, nesnel gerekliin olduu gibi yanstlmas biiminde bir sanat tr olarak srdrmek, geleneksel gereki akmn nnde nemli bir engel oluturmutur. Bunun yannda ise yeniliki akm, ilk romantiklerin kazand baarya benzer bir baarnn eiinde giderek arlk kazanmtr. Ancak, gnmz yenilikilerinin ilk romantiklerden ayrlan nemli yanlar, evrelerinden btnyle koparlmam olmalardr. Onlar, tek balarna deillerdir ve evrelerindeki kendi benzerleri ile birlikte toplumun karsna kmakta, dahas buna toplumculuk ss vermektedirler. Bu gstermelik toplumculuk kimi zaman yanma dnya dmanln ve insana saygszl alarak karanlk bir znellie brnmekte ve giderek teklemektedir. Bu tekleme, ilk romantiklerin aka ortaya koyduu
(21) Christopher Caudwell, Burjuva stninsan zerine Bir nceleme, Yeni Dergi, Mays 1971, say : 80

yalnzlktan fazlaca farkl deildir. Onlarn kahramanlar, Byron'un kahramanlar gibi rnein, toplumun kysna dikilip, srf bir birey olarak topluma kar karlar. (22). Ve yine onlar, gelimekte olan toplumsal gerei kulak arkas edip, eskimekte olan toplumsal deerlere, daha dorusu bilinsizce tutunduklar birey zgrlne sk sk sarlrlar. Bylece tam bir tutuculuk iinde gelecee kapanr ve tarihin geliimine gzlerini kaparlar. Bu nedenle de tarih onlara kar iler, btn kurtarmaya altklar deerler zamann ak iinde ister istemez yok olur. Sonuta tarihsiz kiiler in edebiyat kendiliinden domu olur ve Sisiphus yolunun herhangi bir noktasndan yolculuk yeniden balar. Tm bireysel savunulara, bireye dnk zgrlk yazlarna ramen u gerektir ki; edebiyatta yaplan ideolojik bir hata, tpk matematik veya fizikte yaplan bir ilem hatas gibi, tm mantk zincirinin altst olmasna neden olur. stelik edebiyatta bu, deneysel bilimlerden daha da acmaszdr, nk genel olarak deneysel bilimlerde yaplan bir ilemin yinelenmesinin olanakll yannda, edebiyatta yapalan bir hatann ortadan kaldrlmas hemen hemen olanakszdr. Ne kadar soyut ve sonsuz gibi grnse de, dler de yaanmlkla snrldr ve bir sre sonra kendi kendini yinelemek zorundadr. Yeniliki akmn yntemini uygularken yazar, kulland imgelerin birbiri ile akmas gibi bir tehlike ile kar karya olduundan, imgeler zerine younlatrd dikkatinin dalmas sonucu, edebiyat adna bir yn hatalar ortaya kacaktr. Roman dnyas, bu akma yknmelerine getirdii hatalarla dolu bir ok rnei aralk vermeksizin tarihin p sepetine atmaktadr. Bunun yannda geleneksel gereki edebiyatn yknmeleri biime deil, ze ynelik olduundan benzer hatalara dmesi, en azndan elinde somut veriler olmas nedeniyle, benzer bir sonutan uzaktr. Ama geleneksel edebiyatn sorunlar yenilikilerinkinden hi de aa kalmamaktadr. nk, bir yanda artk oktan alm olan nesnel gereklie sk skya bal roman srdrmeye alan baarsz rneklerle, te yandan henz gelimesini tamamlayamam rnekler arasnda skp kalmtr. Geleneksel romana en ar darbeyi ise, ilk gerekilerin anlaynda roman yazmay srdren yazarlar indirmektedir.
(22) Boris Suchkov, Gerekiliin Tarihi, ev: Aziz allar, Bilim yaynlan, Mays 1976, s. 72

ELETR EKSKL Bir edebiyat yaptn eletiri ad altnda yorumlamak iin, yaptn i btnlnden kopuk olarak, yalnzca yanstt toplumsal olaylardan ve yapt oluturan kahramanlardan alntlar yapmak, bylelikle de zaten var olan kurgusunu ve geree yaknln veya uzakln ortaya koymak yeterli deildir. Eletiri, iyi bir okurun ortaya karabildii karmak ilikiler dokusundan baka, yaptn dnya grn ortaya koyup, bunu karlatrma olana yaratabilmelidir. Kendi dnya gr ile elien bir yapt karsnda kaldnda eletirmen; yaptn dili, kurgusu, tiplerin ortaya konuu ve aralarndaki dolayl-dolaysz ilikilerin ustalkla verilii, yani biimsel her trl arpclna ramen, yaptn ideolojisi zerinde, can alc noktas olan dnya gr zerinde inatla duracak ve ancak o zaman daha derinlemesine aklamalara gidebilecektir. Szgelimi, Samuel Beckett'in gelecekten hi bir ey beklemeyen, her hangi bir amac olmayan insanlar ele almasn, Beckett'in insann i dnyasnn ok iyi deerlendirdiine yormak yerine, yirminci yzyln hzl temposu iinde srekli deien evresini yanstmak iin kendi dnya grne en uygun olan yolu, kesin bir nihilizmi setiini belirtmek, eletirmenin grevidir. O halde eletirmen nyargldr. Nasl ki bir sanat yaptnn, konumuz gerei romann bir bak as, giz-leyemedii bir dnya gr var ise, eletiri yazlarnn da iinde barndrd bir ideolojisi ve hatta ayrnt semeyi zorunlu klan bir bak as vardr. Eletirmenin de en az roman yazar kadar yaam kavramak ve yorumlamak amacnda olduu dnlrse, eletiri yazlarnn tarafszlndan szetmek olanakszdr. Roman eletirisi gerek anlamn ilk romanclardan ancak yzelli yl kadar sonra kazanabilmitir. Romanda eletiri eksiklii, kendi i dinamiinin olumsuz ynde gelimesine ve kuramsal adan yavalamasna neden olmutur. Romann ortaya kndan sonra uzunca bir sre eletirel bak, romann retici ve eitici yanyla, zellikle de gerek yaama olan yaknlyla ilgilenmitir. Eletiriler de genel olarak romann bu zellikleri zerinde younlamtr, ite bu geleneksel eletiri bakndan kurtulamamak, romann benimsenmesindeki glkleri de beraberinde getirmitir. Giderek, toplumsal konularla daha yakndan ilgilenen ve yalnzca olaylar aktaran bir anlat olmaktan kan roman, eletirel gerekilik dneminde dorudan yaam yanstmann yan sra, toplumsal zmlemelere yntem aramaya da balamtr. Bundaki byk abasna karn yava ilerlemesinin nedeni ou zaman ne srld gibi romann ksrlndan ya da yazarnn gerek yaama sk skya ballndan deil, dorudan doruya an snfsal elikilerinin yeterince kavranamam olmasndandr. Bak asnn nemi ve ayrnt

seiminin gerekliliinin anlalmasyla birlikte roman, basit bir anlat olmaktan kp, toplumsal devinimi dorudan etkileyen bir sanata dnmtr. Stendhal'in de belirttii gibi, romanda bak asndan yararlanan kii, olaylar yanstan bir aynaya benzer. Ancak bu ayna grntleri seer ve biimlendirir. Bu nedenle, romanda anlatcnn kiilii ve dnya gr, romann ayrlmaz bir parasdr. Daha nce de belirttiimiz gibi, anlatc romanna balamadan nce olay kime anlatacan, olaylara ne derece yaknlaacan, yalnzca olaylarla m snrl kalacan belirlemek zorundadr, rnein, kyden kente gn nedenleri zerinde alan bir yazar iin g edenlerin ayandaki ayakkablarn hi nemi olmayabilir, ama ayn konuyu kentin ayakkab piyasas veya ayakkabclar asndan inceleyen bir yazar iin, gittike artan ayakkab talebi asndan nemlidir. Ayn ekilde, ispanya isavamda, Christopher Caudwell'in ldrlmesi, ispanya isavann sonular asndan nemli olmayabilir, ama edebiyat dnyas asndan en az savan nedenleri ve sonular kadar nemlidir. Ksacas, romanda ayrnt seimi bak as ile zdelemitir. Henry James'e gre roman, yaamdan ka deil, onu en anlaml biimde yanstabilmeyi amalamaldr : Roman yaamdan daha gerektir, nk romanda yaam karmza iindeki anlamn kaybolup gitmesine yol aan ayrntlardan ve fazlalklardan arnm olarak kmaktadr. Byle bir arnmay salayan sanat olduuna gre, James'in romanlarnda biim ve yntem sorunlarna verdii byk nem yaamdan ka deil, tersine onu en dolgun, en anlaml biimde yanstabilmek amacn gder (1). te yandan romann bir d olduu gr, geerliini hi yitirmemi bir yaklamdr. Genel olarak roman okura en yakn yaz sanat olduu iin, yazarn biraz da okuru gzetmesi ykmll vardr. En azndan bu ykmllk, konusuz romanlar kncaya dein tartmasz bir kouldu. Eer yazar kitabnn zerine roman yazdysa, okuyucuya scak koltuunda ho zaman geirteceine dair sz vermi kabul ediliyordu. Eletiriler de genel olarak bu zellik zerinde odaklanyordu. te bu geleneksel eletiri bakndan kurtulamamak, roman sanatnn benimsenmesindeki glkleri dourmutur. Salt kurgu, okuru skmama, gerilim veye geree sk skya ballk asndan roman belli kalplarda tutmaya alan eletiri bak, romann gelimesini engellemekle kalmam, ayn zamanda yalnzca biim kaygsyla geleneksel eletirel bak, bireyci ve nihilist bir edebiyat desteklemede uygun ortam kendiliinden yaratmtr. Bylece de romann gelecekteki varl salt
(1) nal Aytr, Henry James ve Roman Sanat, A.. Dil ve Tarih Corafya Fakltesi Yaynlar, No: 271, Ankara -1977. s. 16

biimsel deiiklie balym gibi pragmatik bir sonu yapay olarak yaratlmak istenmitir. Geleneksel eletiri, yeniliki edebiyatn burjuva dnya grn yalnzca biimsel adan, szgelimi, eksik kurgulama, duygusuzluk, dildeki ustalk anlatm rgsnn salaml, gerek yaama katksz ballk alarndan ele alnca, ister istemez tutuculuk damgasn yemek zorunda kalmtr. Oysa yalnzca biimsel adan, rnein kurgu ynnden bir roman deerlendirilseydi; kurgulamada doruk noktasna ulam polis romanlar varken, James Joyce'un Ulyssesi, veya Backett'in Malone Meurt roman saylmamalyd. Kurgu ve gerilim ile birlikte romana duygularn da eklenmesi sz konusu olunca da Barbara Cartland'm Gelinlik Kz romannn veya Harold Robins'in herhangi bir romannn, Flaubert'in Madam Bovary sinden veya Tolstoy'un Dirili inden daha ok tartlmas gerekirdi. Salt konu bir romann baars iin lt olsayd, okur Charles Dickens'in iki ehrin Hikayesi romann okuyacana, Pierre Gaxot-te'nin Fransz ihtilali Tarihi ni okumay yelerdi herhalde. Yalnzca ze dayal bir roman yerine de okur Kant veya Hegel'i tercih etmekte haksz saylmazd. Bu arada yazar, yalnzca geleneksel roman yapsn ykmak iin bu tekniklerden bir kan kullanarak, salt biimsel bir deiiklie de gidebilir. O zaman Robert Brasillach'n Yedi Renk romannn baarszln anmsatmak yararl olacaktr. Brasillach'a gre roman yazmak iin birbirinden ayr yedi teknik vardr. Bunlar srasyla: nc tekil kiinin anlats, birinci tekil kiinin anlats, an, diyalog, monolog, mektup ve son olarak da belgeler. Brasillach bu yedi teknii de bir roman iinde ayr ayr blmler halinde kullanm ve edebiyat tarihine ilgin bir rnek olarak gemekten teye gidememitir. Eletiriyi yalnzca yceltmek ya da yere batrmak gibi ksr iki kavram arasna sktrmak, ele ald sanat yaptnn iindeki ideolojiyi amal olarak gizlemeye almak demektir. lk romanclar elendirici olmak veya olmamakla deerlendirmekten te hi bir deerlendirmeye gitmeyen ilkel eletiri bak gnmze gereki, gerek d tanmlar olarak kotarlmak istenmektedir. Bu ise ilk romanclar eletiren bakn ustaca klk deitirmi halidir. nk, artk bir romann gerekle ilintisi, topluma veya herhangi bir olguya ayna tutmas ile llmemektedir. Gnmzde roman birtakm teknik zellikleri barndrmak zorundadr. Byle olunca da geriye yazarn dnya gr ve buna bal olarak yapt ayrnt seiminin anlaml bileimi kalmaktadr. Yani, bir romann deeri ne militanca yazlm olmasyla, ne doalcla varan geree ballyla, ne tad gerilimle, ne de zor okunur olmasyla llr.

DURAKLAMA DNEM VE NEDENLER 20. yzyla girildiinde, tpk aydnlanma ann bandaki insann anlam ve dnyadaki yeri sorusu gibi yeni bir soru ile karlalan roman sanat, geleneksel umursamazln veya deimedeki yavaln srdrnce, hi de yarar olmayan bir tartma konusu kmtr : Roman srecek mi, srmeyecek mi? Hemen tm eletirmenlerin ortak olduu iki nokta sz konusudur burada: lkin, bu tr tartmalarn sonucu deitirmeyecei, dieri ise, romann artk 19. yzylda yazld gibi yazlamayaca. Bu iki noktada anlamaya varldktan hemen sonra da romann geliimini nasl srdrecei sorusu gndeme gelmektedir. Son yetmi ylda, badndrc bir hzla deien gerekleri aktarabilmek iin bir ok giriimlerde bulunulmutur roman adna, ama yol ayrmndan bu yana kesinlikle badamayan yeniliki akm ile geleneksel akm iinde tek tek rnekler verilmekten teye gidilememitir. Gerek teknolojinin mthi temposu ve gerekse endstri toplumunun kentlere ittii bireylerin sorunlarn yanstma eilimi, bunalm edebiyatn yaratmtr. Samuel Beckett'in zaman zaman Sartre'n, Camus'nn yaptlarnda yirminci yzyl bunalmnn yaratt insan tiplerine rastlanr. Kafka ise, bal bana bir kabus evreni yaratmtr kendine. Btn bunlar aktr ki, sava sonrasnn getirdii yoksulluk ve ekonomik krizlerle ilintilidir. Ama sava sonrasnn yaratt savaa bal romanlar savan sona ermesiyle birlikte etkilerini yitirmek zorundaydlar. nk sava yaamam kuaklara savan aclarn anlatmak, ne kadar yaanmln aclarn btn dokunakl ile verebilse de, etkisi snrl olmaktadr. Kafka kbus evreni ile, Camus sama kavram ile, Sartre insann seme zgrlnden doan bunalt ile sava sonras dnyann grntlerini izmilerdir, ama yalnzca birey davranlarna ynelik olan ve aralarnda benzerlikler kadar byk uurumlar bulunan bu tek tek ateler de, trlerinin en mkemmel rnekleri olarak edebiyat tarihine gemilerdir. Son gnlerde roman kurtaran adam gz ile baklan Gabriel Garcia Marquez'-in de veya gelimekte olan lkelerin egzotik yazarlarnn da ulaabilecekleri en st basamak, belli bir trn doruu olabilir ancak. amzda romann kurtuluunu toplumsal geliimden soyutlayarak, tek tek bireylerin abalarna balamak biraz saflk olur. Kukusuz, bireyin toplum karsndaki amazlarn irdeleyen yeniliki edebiyat ile, bir kmaz iinde bulunan geleneksel edebiyatn bugnk

durumlarn yalnzca endstri toplumu ve ardarda gelen dnya savalar ile aklamak mmkn deildir. Bu, madalyonun bir yznn bize gsterildii kadardr. te yandan, 20. yzyln balarnda, romann varln srdrmesinin bir nedeni de, henz 19. yzyln dev romanclarndan bazlarnn, rnein Tolstoy, Zola, Gorki, Anatole France gibi yazarlarn yayor olmasdr. Toplumdaki okuma alkanlnn henz yitmemi olmas da nemlidir. Ancak, 19. yzyl yazarlarndan bazlarnn 20. yzyla kadar uzanmalar, romann bu nedenle de yaamn hala srdrebildii, fazlaca ciddi bir yaklam olamaz. nk bu gr kabul etmekle, 20. yzylda byk romanclarn yetimedii gibi bir dn-nceyi kabul etmek ayn eydir. 19. yzyldaki gibi romann yeniden bir dorua doru trmana geeceini ummak, en azndan 20. yzylda romanc yetimemitir trnde bir yaklamdan daha insancldr. Batda romana yeniden bir dnn gndemde olduu, roman zerine yaplan youn tartmalardan ve yaynlardan izlenebilir. Ama bu dn, roman lmden kurtaran yazarlarn abas olarak grmenin olana yoktur. nk roman, yazarndan ok ann gereklerini ele verdii lde varln srdrebilir. Ama eer, roman gibi anlat sanatlar yerine bunu kitlelere ulatrmann baka yollar gelimekte ise, bu grsel sanat kollarnn anlat sanatndan elini ekip, bamsz olmalarna kadar, roman yok olmak tehlikesi ile kar karya kalacaktr. Ya da roman, kendi anlatm tekniini ve biimini deitirerek yeniden, ama baka bir klf iinde ortaya kacaktr. Sinemann ilk yllarndan yakn zamana kadar konusunu btnyle yazl yaptlardan almas, bu yapt-lardaki ayrntlar ve betimlemeleri silip, bunlara oyuncunun hareketlilii ile yeni boyutlar vermesi, anlat sanatnn kendisine yeni bir yol izmesi gerektii dncesini glendirmektedir. Hzla gelien kitle iletiim aralar karsnda hi bir sanat kolu roman kadar aciz duruma dmemitir. nk roman, yaps gerei biimsel deiiklie en kapal sanat trdr. Hatta iir ve yk bile roman kadar deer yitirmemitir. Romann btnlnde nemli yeri olan ierik ve ayn zamanda yazarn dnya gr istendiinde grnt sanat ile birletirilerek, okur yerini alan izleyiciye aktarlabilmekte, bylelikle szgelimi Anna Karenina'y merak eden sradan bir okur, sayfalarca sren betimlemeleri bir iki dakika iinde karsnda bulabilmektedir. Bu da okurun zaman kayb olarak niteledii sreyi ortadan kaldrmaktadr. Kukusuz, bu varsaymlar sradan okur iin tretilebilir, ama sanat, yaps gerei seme zgrlne sahip deildir. En soyut sanat bile rnein, kendisi iin yapt eserini sergilemekten geri duramaz. Yalnzca kendi iin yazdn savlayan bir yazarn gnce defterinin baskya girmesinin nedeni de budur.

Yine de kitle iletiim aralarnn roman okurun gzlerinin nne sermesi, roman sanatnn lmesi iin geerli bir neden olamaz. nk, ne denli gl kamera olursa olsun, rnein Balzac'm u satrlarn hi bir perdeye yanstmak mmkn deildir: ihtiyar Matmazel Michonnesu yorgun gzlerinin stne yeil taftadan yaplm, pirin; telle ereveli pis bir gnelik takard; hani onu bu haliyle grse bir merhamet meleinin bile dehet duygusu iine debilecei sylenebilir, (1). Yal bir matmazele yorgun gzler de verilebilir-yeil taftadan, pirin tel ereveli ve pis bir gnelik taklabilir, ama bir merhamet meleinin bile dehete kaplaca bir grnt, hangi somut koullarda elde edilebilecektir? Ard ardna gelen bamszlk savalar ve iki byk dnya sava, roman sanatna yepyeni bir zemin hazrlamtr. Bu zemin zerinde roman iki ana knt yapmtr: Bunalm edebiyat ve sava edebiyat. Acl bir kuak olan yirminci yzyln ilk yazarlar, aclarn savaa lanetler yadrarak, ya da btnyle kendilerini bu dnyadan soyutlayarak yanstmlardr. Bunalm edebiyat, sava edebiyatna oranla daha fazla ilgi toplamtr. Bunun nedenini de, sava edebiyat yapan yazarlarn, sava dnemini yaayan okurlara sesleniyor olmasnda aramak gerekir. Bir dnya savann henz yaralar iyilememiken, savan ktlkleri zerine henz yeterince yazlmamken, ikinci bir dnya savann kmas, insanln hakl bir umutsuzlua dmesine neden olmutur. Bylece de, insanln kendi kaderini kendisi izmedii ve yaam ile lm arasndaki ince balantnn bakalarnca hoyrata koparl-d dncesi, szgelimi, varoluuluk edebiyatnn varolan tohumlarna can vermitir. Kukusuz, ok snrl bir evren iersinde insann kendi kendini kurtarmas ideolojisini barndran bunalm edebiyat, roman sanatn kendini yineleyen bir sanat haline sokmutur, te yandan da, savan her trl korkunluu binlerce yazar tarafndan gzler nne serildii halde, savalarn giderek artmas, ya da en azndan hzndan hi bir ey yitirmemesi, bir anlamda insanlarn birbirlerine aman-szca dman edilmesinin srdrlmesi, geleneksel edebiyatn da tkanp kalmasna neden olmutur.

(1) Honore de Balzac, Goriot Baba, Altn Kitaplar Yaynevi, ev: Cemal Sreyya, s. 11

Yirminci yzyl Avrupa edebiyatnda grlen bu ksrln bir baka nemli nedeni de, yirminci yzyln vaadlerini gerekletirememesidir. Bu sre, aslnda endstri ann balamasyla hzlanm ve snrsz bir gelimenin insana salayaca her trl olanaklara ulaabilme vaadi ile pekimitir. Tekniin ba dndrc hz, insanlarn teknik aracl ile hereyi kavrayabilecekleri ve en yksek gnence ulaabilecekleri sansn uyandrm, bylelikle de insan, tekniin gelimesi iinde kendi abalarn olduka nemli oranda yitirmitir. nk, gelien teknik ayn zamanda yeni bir dnya kurma yolunda insanlarn en son ve en byk umudu olmutur. Roman asndan ise bu yzylda, sanat ve dnce zgrlyle snflar st bir edebiyatn gelitirilmesi olasl dnlmtr. Bu, ayn zamanda apolitik bir sanatn savunuculuudur, insann kendi yaamnn efendisi olduu inanc, feodal dzenin yklmasyla geliirken, herkesin her istediini yapma zgrl de onunla birlikte gelimi ve bu da yirminci yzyln edebiyatna, konumuz gerei de romanna, btn arlyla yansmtr, zgrlk en nemli kavram haline gelmi ve gelien teknolojinin her insana ayr ayr tm zgrlklerini salayaca inanc, baz ileriyi grebilen aydnlar dnda tm insanln ortak dncesi durumuna gelmitir. Bu dnceler romann gelimesini engelleyici etkenler olmutur. nk, bu dncenin yazda uygulamaya geilmesi, pek ok yazarn bu dnyadan uzaklamasna, yaptlarn yirminci yzyln soyut vaadleri zerinde temellendirmesine neden olmutur. Bylece de, birey zerine daha ok eilen yazarlar oalm ve hatta bireyin toplumu dnmekten srekli geri brakld ne srlerek, btnyle bireyi irdeleyen ve toplum karsnda sanki baka bir varlkm gibi, sanki mutsuzluunun nedeni salt toplummu gibi, onu toplumdan korumaya veya ayr gzetmeye alan romanlar yazlmtr. Byle bir zgrlk umudu iinde insanln teknik olanaklar dnda yeni bir eyler renmeye ynelik abas, kukusuz, anlamsz gelmektedir. Naslsa tm insanln bir gn zgrle kavuacana ve bu zgrlk iinde tekniin yaratt tm olanaklardan yararlanacana inanan insanolu, zaman yitirme olarak niteledii bilgi aktarmn baka yollarla da olsa eninde sonunda kazanabilecei umudundadr artk. Gerekte, bu dncede biraz da hakl nedenler aramak gerekir. Her eyden nce bir elence, zaman ldrme ve bu arada bireyler renme amac ile doan roman, ilk rnekleri ve daha sonra gelien benzer rnekleri ile sanatsal niteliinden ok anlat ve reti nitelii ile nem kazanm ve insanl bu zellikleri ile kendisine balayabilmitir. Sinema ve televizyon gibi; bilgi, elence, reti konularn anlatya gre ok daha ksa zamanda ve daha etkili olarak sunabilen teknolojik olanaklarla birlikte roman, yava yava nemini yitirecek, bu olanaklarn olmad yerlerde, szgelimi yolculuklarda veya grsel kitle iletiim

aralaryla yanstlmas mmkn olmayan olaylarn anlatmnda kullanlmaya balanacaktr. Ancak, roman bir sanat tr olarak varln koruma abas iinde srekli olagelmitir. Bu varln koruma abas da, daha ok kendini biim arama abas iinde younlatrmtr. Bunun temel nedeni, batan beri srekli vurgulamaya altmz, romann herhangi bir olguyu olduu gibi yanstmak olmad, varln ise ancak biimsel deiikliklerle srdrebilecei dncesidir. Bilindii gibi, romann biimsel deiiklii ise, ancak dil zerinde yaplan oynamalarla salanabilmektedir ve bu da biim zerine yaplan almalar olduka kstlamaktadr. Roman dili zerine ise, geleneksel romanclarla yeniliki romanclar arasnda kyasya bir srtme sz-konusudur. Ancak, unu unutmamak gerek ki, bir romancnn anlatm dili romanndan nce gelen ve salt yazara ait bir zelliktir. nk, romanc dil ustas olmak zorundadr. Bir yazar ancak dil ustalna ulatktan sonra romanc olabilir. Bu ustala erimemi bir roman yazar dili yetkin kullanamamasndan dolay eletirilebilir, ama dili sanatsal bir gereklilik olarak ustaca kullanan bir yazar da, salt dil ustal nedeniyle gklere karlamaz. Ancak, burada hemen unu belirtmek gerekir ki, bir yazarn anlatm dili ile slubu birbirinden ayr iki kavramdr, slup, daha ok ayrnt seimiyle ilintili bir konu olmakla birlikte, romann btn iinde dolayl dolaysz tm ilikileri iine alr. Yani, baka bir deyile slup, romann anlatm dilini, bak asn, ayrnt seimini; ksacas yazarn dnyay kavrayndaki yntemin tmn kapsayan daha byk bir alandr. Dil ise romann kullanm aracdr. Her sanat kolunun iinde barndrd, var olmas gereken teknik zellikleri gibi, romann da var olmas gereken teknik zelliklerinden en nemlisi dil ustaldr. Nasl ki bir ressam renkleri ve bu renklerin birbiri ile uyumunu iyi bilmek zorunda ise, roman yazar da dilini iyi kullanmak zorundadr. O, kelimeleri birbirine ustaca ekleyerek, yaam u veya bu biimde yanstacak bir olguyu srekli klan bir yazn mimardr. Ve ite bu andan sonra ortaya kan yaptn sanatsal deeri, dnyay kavray, ierik ve biim btnl, bireysellii veya toplumsall ve benzeri zellikleri roman sanat iinde deerlendirilebilir. Yine bu andan sonra, yani anlatc bir dil ustas olarak dnyay kavrayn ele verdikten sonra; ister nihiliste yazsn, ister bireyci yazsn, isterse toplumcu yazsn, bir roman olarak ele alnmak ve titizlikle hak ettii yere oturtulmak zorundadr. Arzu ettii biimde yazlm romanlar bulamayan ve bu arzular zerine de hi bir ip ucu vermeyen eletirmenlerin roman zerine yaklamlar genellikle dorudan romann dili zerinde younlar. Oysa eletirmen daha nce belirlediimiz gibi, neyin ne olduunu gstermekle ve yakn bulduu

dnya grn desteklemekle ykmldr. Eletiride fke olmamaldr. Taraflln en somut biimde sergilendii gerek bir eletiri yazsnda bile fkenin yerini bir kmseme, ama yazarnn kiiliini veya roman tiplerini hedef alan bir kmseme deil, dorudan doruya yazarn dnya grn hedef alan bir kmseme almtr. Bu adan bakldnda, dil ustalna ulam bir romanc hangi yoldan olursa olsun okurunu etkileyecektir ve kaba eletirinin yneltecei her trl basmakalp saldr; yalnzca dil ustal ile salad etkinliini, dnya gr ile pekitirecek ve yazarn kimi zaman haksz bir baarnn eiine getirecektir. nk, ou zaman ustalkla kullanlm bir dil, yazarn ideolojisini baarl bir biimde gizleyerek, romannn ok daha farkl dzeylerde anlalmasna neden olabilir. Ama, bir romann iyilii ve ktl en ustaca biimsel elerle rtlmeye de allsa eninde sonunda ortaya kacandan bu fazlaca nemli saylmayabilir. nk, bir romann iyilii veya ktl dilindeki ustalkla ilintisiz bir yargdr ve tpk bir mimari yapnn temeli gibi varolmas gerekli bir zelliktir, nemli olan ise, yapnn hangi amala ina edildii ve Goethe'nin de belirttii gibi yapsndaki malzemenin niteliidir. Dil, gerek somut, gerekse soyut tm duygu ve dncelerin aktarlmasnda en yaygn kullanm arac olduundan, yazl sanatn en etkin esidir. Ancak, dil bir sanat arac olarak kullanldnda saysz imgelerle yklenebilme olana olduu iin, gereklikle ou zaman elikiye debilir veya dm grnebilir. Bu eliki belki o anda zmlenemeyen bir eliki de olabilir, ama dilin duraanl, yani bir fotoraf gibi olaylar durdurmas, onun giderek kavramlamasna neden olacak ve bir sanat olarak kullanlan dil, konuma dilinden kendiliinden ayrlacaktr. Bu gelime insanlk ya kadar eskidir ve insanlk kadar da yaayacaktr. Konuma dilinden veya basit bir anlat dilinden farkl olarak ortaya kan ve sanatsal ierik tayan byle bir dil, tm yazl sanatlarda kullanlmak zorundadr. Bu nedenle, bir roman yazar dil ustas olarak eletirildiinde, eletirmenini onarlmas olanaksz yanllara gtrmeye gebedir. Satran oynayanlar bilirler; kurallar renip de satran oynamaya hazr duruma geldiinde kii, satran hakknda hi bir ey bilmiyor demektir. nk satran o andan sonra balyordur. Roman da byledir, bir roman yazarnn dilini iyi kullanmasndan sonradr ki ancak, o roman zerinde roman tartmas yaplabilir. Romann yalnzca bir dil sanat olduu gr de 20. yzylda arlk kazanm bir grtr. Bylelikle romanda konu iyice daralm ve rnein Virginia Woolf 'un Mrs. Dolloway inde olduu gibi bir gnn sabah ile akam saatleri arasnda sktrlm ya

da James Joyce'un Ulysses inde olduu gibi bir gnn yaklak yirmi saatlik blmnde roman aktarlmtr, zellikle Joyce'un Finnegans Wake roman, romann yalnzca bir dil sanat olarak kabul edilmesini neren rnek bir yapttr. Bu romann ilgin olan yn: Okur romann neresinden balarsa balasn sonunda yine ayn yere dnmektedir. Romanda balang veya son diye birey yoktur. nsan bilincinin nem kazanmas ve Freud'un da etkisiyle gelien bilin ak teknii, roman yazarnn gerekleri yakalamas iin zihinde belirlenen imgeleri ard ardna ve srasn bozmadan yazmas gerektiini tlemektedir. Kukusuz, gelien teknoloji ile birlikte roman sanat da deiiklikler geirmek zorundayd ve bunu yirminci yzyln bandan bu yana byk bir abayla srdrmektedir de. Ancak bu gelime ok yava olmaktadr. Bir yandan bu deiiklii salt biim kaygs ile yrtmek ve roman sanatn toplum karsnda bireylerin uyumsuzluklar biimde ilemek eklinde yrten yeniliki akm ile, ondokuzuncu yzyl geleneklerinden bir trl kopamayan ve eletirel gerekliin, kapitalizmin insan-dl temasna kar, kitlelerin ba kaldrn dile getiren yaptlarn aamayan gereki kesim arasnda roman yeni bir k yoluna doru ilerlemektedir.

X. GEREKLK AISINDAN TANZMAT DNEM ROMANLARINA GENEL BR BAKI Romann batdaki geliimi gibi, Trk romannda da nesnel gereklie ballk ilkesi, ilk rneklerinden balamak zere, stelik batl rneklerine oranla ok daha kaba biimde srdrlmtr. Zaten batdan ilk rnek leri alman roman sanatnn, daha baka biimde gelimesi dnlemezdi. Ama yine de, rnek alman dier edebiyat trlerinden, szgelimi ykden, makaleden veya denemeden daha geride kalmas, dorudan romann teknik zorluklarndan kaynaklanyor olsa gerekir. nk roman yazar, romann yaps gerei sanatsal bir takm giriimlerden ok; aktarma bir giriim iinde olmay kendisine daha yakn bulur. Eer bu giriim, biraz da iinde kendine yabanclk kaygs tayorsa, kukusuz, ortaya yalnzca biimsel olarak, roman ad altnda anlan yaptlar kacaktr. Bu da ortaya kan yaptn salt geree ball lsnde deerlendirilmesine neden olacaktr. Bu yntem ne ilk romanlar iin kullanldktan sonra terkedilmitir, ne de gnmzde terkedilmek eilimindedir. ,

Tanzimat dnemi romannda geree ballk ilkesi, ilk batl romanclarn roman sanatn kurtarmak iin giritikleri zverili abadan ok farkl dzeyde geliir. Anmsanaca zere, kitabn nceki blmlerinde ilk romanclarn, nesnel gereklie ballkla roman sanatn ayn dzlemde grdklerinden szetmitik. Ama bu romanclar, kendilerinden nce rnei verilmemi bir sanat trn yaratma abas iinde, nesnel gereklie zorunlu bir bamllk iindeydiler, te yandan, yine bu romanclar kendilerinden sonra yazlacak tm romanlarda bile, nesnel gereklie ne kadar yaklalm olunursa olunsun, onun ele geirilemeyeceinin farknda deildiler. On dokuzuncu yzyln son eyreine kadar srecek olan geree bilinsizce balln nedenleri zerinde daha nceki blmlerde durmutuk. Ancak, burada unu da ekleyebiliriz: tik romanclar iin kendi bilinlerinin dnda bir gerekliin varl kabul edilmekle birlikte, yine de gzleriyle grmedikleri veya duygu organlaryla alglayamadklar mistik bir gerekliin varolduu inancn da korumaktadrlar. Bu inan, onlarn roman grnen gereklikten ayr bir anlatm biiminde aktarmalarn engellemektedir. Kimbilir, belki de bylelikle bilinmeyen bir gcn ilk akla geldii biimiyle tanrnn iine karmadklarn dnmektedirler. On dokuzuncu yzyln sonlarna gelindiinde ise, bilimdeki bulgular sonucu, yalnzca duygu organlaryla alglanabilen nesnelerin gerek olduu, bunun dndakilerin ise gerek olmad inanc egemen olmutur. Bylelikle de bu dnem gereki yazar, roman yazmakla yalnzca olaylar yanstmay amalamaktadr. nk ona gre, yaamn gerekliine ancak bu gerekliin bilinebilecei tek yoldan, bilimsel yoldan varlabilecei inanc, alarnn bilimsel gelimesine kout olarak baka bir seenek brakmamaktadr, te yandan ise, Dostoyevski ile balayan yeni bir roman gelenei kendisine zemin hazrlamaktadr. Artk romanc, gerek olarak alglad tm varlklarn deerini kabul etmekte ve onu yeniden yaratmak zere hareket etmektedir. Bu benimseyi yalnzca sanatsal ierik tayan romanlarda deil, tarihsel romanlardan polis romanlarna, gnce romanlardan ak romanlarna kadar tm romanlar iin geerlidir. Yazar, otobiyografik bir roman bile yazsa, yeniden yaratt beninde, yaratrken ki beninin izleri olacan bilmekte ve ona gre hareket etmektedir. Osmanl toplumuna roman sanat girdiinde, kukusuz, batl ilk romanclarn kayglarndan ok farkl bir kitle tarafndan karlanmak durumundayd. nk, her eyden nce batl romanclar, ilk kargaal dnemlerini anlattktan sonradr ki, ortaya koyduklar yetkin rnekler bu dnem Osmanl yazarlarnca ele alnmtr. Szgelimi, Ahmet Vefik Paa,

Moliere'den 16 oyunu, gerek eviri gerekse uyarlama yoluyla Osmanl yazarlarna kazandrmtr. Ondokuzuncu yzyl batda eletirel gerekilik dneminin doruklarn yaarken, ayn zamanda tm Avrupa lkelerini derinden etkilemektedir de. Burjuvazinin yine burjuvazi tarafndan eletirilmesi, tatl bir oyun olarak balatlan ve desteklenen roman potansiyelinin, sahibini yemesi olarak suyzne kmaktadr. Artk romann, olaylarn kurgusu biimindeki ilk rnekleri yerini, toplumsal kargaann szcs olan eletirel gereki rneklerine brakmtr. Tm bu deiikliine karn yine de roman, elendirici ve ilgi ekici zelliini korumay srdrmektedir. Bu zellii de, bir sanat olarak alglanmasnn tesinde, bir aktarm ve anlatm arac olarak alglanmasnn n plana kmasna neden olmaktadr. Bu bak as altnda bakldnda ilk Trk roman olarak anlan Taauk-i Talt ve Fitnat romannn, Victor Hugo'nun romantizmi ile Daniel Defoe'-nin nesnel gerekilii ballnda, alaturka bilekesiyle sonulanmasna neden olmutur. emsettin Sami, yalnzca roman yazmak zere yola ktndan, doal olarak da konu zerinde younlam ve etkili bir son kullanarak da romann bitirmitir. Basit olarak ele alndnda roman, gnmzn ucuz filmleri gibi, sonu ile yakn ilintili bir etkileme zelliini her zaman korumutur. Trajik szc, diye yazyor Moissej Kaan, genellikle, bir kimsenin yokolup gidiini ya da bir kimsenin ac ekiini bizde artrr. Bunun nedeni, znt sknt, bir baka deyile, lm ya da ac karsnda bizlere cokusal tepkilere yakn duygular uyandran bir olay bizim trajik olarak grmemizden gelir. (1) Trajik olann akldan kmas, gnlk yaamla ilgili bir konudur, rnein kk bir gazete haberi, ya da sradan bir cinayet haberi, ortalama okuru, szgelimi ili, ya da Filistin soykrmndan daha ok etkiler. Bunun nedenini olaylarn kitlesel ve siyasal bykl veya kkl ile lmek yerine, dorudan karsna ald bireyin gnlk yaam ile ilikilendirmek gerekir. nk, insanda doutan varolan acma gds, ilkel konumunu aamad srece kendini savunma igdsyle birlikte geliecektir. Yani, bir cinayet haberi karsnda neredeyse gzleri dolan kiinin, kitle katliamlarna kar duyarsz kalmas dorudan doruya z savunu-suyla, bir baka deyile bireysellii ile ilintilidir. Rastlad her trajik olay, kendisi ile karlatrma olana yaratacak, bylelikle de haline kr edebilecektir.
(1) Prof. Moissej Kaan, Gzellik Bilimi Olarak Estetik ve Sanat, ev. : Aziz allar, Altn Kitaplar Yaynevi, Bilimsel Sorunlar Dizisi : 5, Mart 1982, s. 164

Ortalama insann en yakn olduu trajik olay, z ak seik olan ve kolayca anlayabilecei duygu ve dnceleri dile getirmesini salayacak olaydr. Bu nedenle de duygularn dorudan hareketlendirecek ve kendisi ile karlatrma yapabilecek ortamlar yaratacak olaylar trajik bulur. Sami Paazade Sezai'nin Sergzet roman da ayn duygularn smrsnden olumu bir romandr. yi yrekli roman kahraman harem aas Cevher, Dilber'i, Msrl zenginin hareminden kurtarmak isterken dp lnce, sevgilisine kavuamayacan anlayan Dilber de kendisini Nil rmana atar. Bir de bu sonuca, sevgilisini bekleyen CelPin durumu da eklenince, romann duygusal rgs .stelik okurun kafasnda yaratabilecei baka baka sonlar da brakarak tamamlanm olur. Aslnda trajedi, 19. yzyl edebiyatnda coumculardan (romantiklerden) gerekilere kadar tm akmlarda olduka arlkl yer etmi bir sonulandrma yntemidir : Emma Bovary de Julien Sorel de, Lucien de Rubempre de, Yevgeniy Onegin de, Anna Kare-nina da, Nastasya Filipovna da, Bazarov da, kendileri iin hazrlanan trajik sona doru hzla ilerleyen roman kahramanlardr. Lukacs, Balzac'm Snm Hayaller roman zerine yapt yorumunda bunu yle vurgular: Snm Hayallerdeki hakiki zorunluluk, Lucien'in Paris'te yok olup gitmesi zorunluluudur. Kaderinin ykseli ve dnn her aamas, her adm bu zorunluluk zincirine her defasnda daha derin toplumsal ve psikolojik balar salar. Roman yle kurulmutur ki, tek tek olaylar, temelde yatan zorunluluu ortaya karmaya yardm ederken kendi bana rastlantsal olmasna karlk, her olay ayn sona doru atlm bir admdr. Byle derindeki toplumsal zorunluluklarn gznne konmas, hep, herhangi bir eylem yoluyla yaplr. Bir kasabann, bir evin ya da bir meyhanenin geni ve bazen en ayrntl bir betimlemesi hi bir zaman yalnzca bir betimleme deildir; bu yolla, Balzac, felketin patlamas iin gereken geni ve deiik alan tekrar tekrar yaratr. (2)

(2) Gyrgy Lukacs, Avrupa Gerekilii, ev : Mehmet H. Doan, Payel Yaynlar : 46, Bilgi Dizisi : 26, stanbul, Ocak 1977, s. 80

Lukacs'IN da belirttii gibi, 19. yzyln eletirel gereki yazarlar kahramanlarn sradan insani ilikiler sonucunda ve birden bire ortaya kan bir trajedi iine sokmazlar. Onlarn trajedisi, kahramanlarna ykledikleri; szgelimi, Emma Bovary deki tutkular, Yevgeniy Onegin deki ben - merkezcilik veya Bazarov daki nihilizmin yaratt sonularn, tm roman boyunca zenle yerletirilmesinden sonraki mthi patlamadr. Felketin kendisi ounlukla anidir, fakat bu anilik ancak grntedir, nk felketin parlak bir ekilde aydnlatt zellikler, daha kk bir iddette de olsa, uzun sredir gzlemleyebildiimiz zelliklerdir. (3) Namk Kemal, intibah romanndaki Ali Bey tiple-mesiyle, zayf bir kiiliin trajik sonunu ustaca hazrlam olmasna ramen, Dilb'un yanllkla da olsa ldrlmesi, Mehpeyker'in Ali Bey tarafndan baklanmas, ardndan kendisinin de lmesi ile roman bir anda bir gazete haberi erevesine iniverir. Btn bu acl sonlarn nedeni Nbizde Nzm'm Zehra romannda da benzer bir ackl son ve lmler vardr lmn tek trajik sonu olarak grlmesidir. Romann, iir gibi rnein, duygularn direkt aktarm olmadnn bilincine varamayan ilk romanclar; ya gerek yaamdan aldklar olaylar aslna yakn biimde yeniden kurgulamaktaydlar, ya da, szgelimi Ahmet Mithat'da olduu gibi batl zentisi, zengin Feltun Bey'in mutsuzluu ve yoksulluk iinde byyen Rakm Efendi'nin mutluluu biiminde, yani siyah ve beyaz ztln kullanarak, yalnzca olaylara dayal bir d evreni kurmaktaydlar. Gerek Feltun Bey tiplemesinde, gerekse Recaizade Mahmut Ekrem'in Araba Sevdas romanndaki Bihruz Bey tiplemesinde batllama zentisinin kkl bir eletirisi yoktur. Her iki tip de, daha ok insani ilikilerinin kurban olarak birer Nehlyudov turlar. Ama, romann bylesine ilkel admlarla yola kmasnn tek nedenini, geleneksel edebiyatn bir kenara atlmas ve batda doan bir tr olan romann, Trk edebiyatna dardan sokulmas ile aklamak gtr. nk, eer roman batda tarihsel geliimini gsterememi olsayd, u veya bu biimde dnyann herhangi bir yerinde kendiliinden ortaya kacakt. Roman belirleyen Avrupa kltr deildir. Ama, bireyin toplum karsndaki konumunu irdeleyen ve anlatc ile okur arasnda dolayl ve dolaysz her trl ilikiyi barndran romann gelimesinde Avrupa'nn tarihsel ve siyasal koullar nemli rol oynamtr.
(3) Gyrgy Lukacs, A-ge., s. 80

Trk romannn baarszl ileri srlrken, bunu romann batdan gelen bir tr olmasyla badatrmak, sinema sanatnn geleneksel sanatmz iinde var olduunu kabul etmek demektir. Ya da, ilk fotoraf makina-sm bir Trk bilim adam bulduu iin, fotoraf sanatnda baarl yaptlar verdiimizi savunmak gerekir. O halde, neden yalnzca roman iin, batdan geldii iin, kltrmze yabanc olduu iin, baarsz bir sanat olduu gr yaygndr? Romann lkemizde, zellikle de yirminci yzyln ortalarna kadar baarl bir geliim izlemedii ileri srlebilir, ama bunun nedenini, romann bir transfer sanat olduuna balamak yerine, romann i dinamiinde ve roman yazarlarmzn dnya grlerinde aramak, gr asn deitirecektir. Romann transfer inden doan baarszln kabul etmek, Kolombiya'l Marquez'in veya Guatamela'l Asturias'n baarlarn aklamay gletirir. Gerekte, genel olarak roman sanat zerine deerlendirme yaplrken, eletirmenler herhangi bir roman alp, tarih iersinde bir yere oturtma eilimindedirler. Byle bir incelemede, romann evresindeki olay rgleri ve tarihsellii deerlendirilirken, romann zgn dinamii ve yazarnn dnyay kavray yntemi gzar-d edilir. Tm sanatlar iin geerli olan kurallar, o dnem iinde roman iin de geerlidir. Byle olunca da, rnein iirde, olduka etkili olan tarihsel veya snfsal bir olayn, roman zerinde yaratt etkinin zayfl hissedildii andan itibaren de, roman iin kesin yarglar verilme yoluna gidilir ve bu yarglar da genellikle olumsuzdur. Bu anlay, kimi zaman doru bir eletiri anlaydr, ama unutulmamas gereken nemli nokta, romann da bir i dinamii, esneklik gsteremedii baz yapsal zellikleri olduudur. Yani, romann iinden tarihe bakmak da uygulanabilir bir yntem olarak bir kenarda durmaldr. iirin, denemenin ve hatta yknn gsterebildii duyarll, romann ayn abuklukla gsterebilmesi, hereyden nce teknik olarak zordur. Ama yazar, ayn duyarlla ulamak amacyla roman yazmaya balarsa, trajik bir son ile batan pazarla girmi demektir. nk, basit anlamda ele alndnda, romann en etkileyici blm, yani duygusal adan doruk noktas, genellikle son yapraklardr. Romann batdan rnek alnd dncesiyle kt rnekleri verildii biiminde bir yaklam, ancak u adan doru olabilir: Roman yazar, dorudan uyarlama yoluyla roman aktarmaya yneldiyse, o zaman ortaya kacak olan yapt dolaysyla bir yknme olacaktr ve doal olarak da kendi toplumuna yabanc kalacaktr. Yazar, romannn

yabancln nleyebilmek iin de kendisinden bir eyler katmak zorunluluunu duyacaktr. Bunu ise, ancak gnlk yaamn trajik olaylarndan yararlanmakla salayabilecektir. Bu da, lm olgusu ile salanabilir ancak. Moissej Kaan, lmn genellikle neden trajik bir ey olarak grldn yle yantlyor: lm, insann kar koymaya alt, ama ister istemez karsnda yenik dt temel doa glerinden biridir. Burada, trajik-olan'm, salt biyolojik deil, estetiksel bir doas olduu aka grlmektedir. ernievski'nin, Feuerbach'c antropolojik maddeciliinin etkisi altnda kalarak dnd gibi, srf biyolojik olarak yaam snrlandrmasndan tr trajik bir karakter tamaz lm. Ancak yaam insan idealinin odak noktasnda yer almsa, lm trajiktir; bunu ak seik anlayabilmek iin, lme dinsel ve estetiksel olarak nasl yer verildiini karlatrmak yetecektir. (4) te yandan, anlat sanat Trk edebiyatnda olduka eski bir gelenek olmasna ramen, romanda batya yknmeye gidilmesinin bir baka nemli nedeni de, 19. yzyl bat romanclnn doruk noktasnda olmasdr. Eer, Tanzimat ile birlikte batya yaklama abalar iinde, bat romanndan evirilerle ve uyarlamalarla roman Trk edebiyatna girmemi olsayd, belki de kendi kendine geliecek olan geleneksel edebiyat iinde zgn rnekler vermesi mmkn olabilecekti. islamln kabul edilmesi ile birlikte Trk edebiyatna, Arap-iran estetiiyle birlikte, bu lkelerin iledikleri yazn trleri, nazm biimleri ve aruz vezni girmeye balamtr. Aslnda bu dnemde yazlan yaptlarda daha ok aklayc bir aba egemendir. Onbeinci yzyla gelindiinde aatay lehesi ve divan dzyaz rneklerine rastlanr. Bu arada, aatay lehesi ile birlikte Trkiye lehesinin de gelimesi, Osmanl imparatorluu'nun merkezi olan Anadolu'nun grlmesi olarak aklanabilir. Bu yzylda dzyaz alannda, halk iin yazlan yaptlarda ak ve doal olma nemli zelliktir. Mercimek Ahmet'in Kabus - nme evirisi ile ve Anadolu Trkleri arasnda tasavvufu yaymak, halka dervilik yol ve trelerini retmek amacyla ele ald Garibnme ile Akpaazde, nemli dzyaz rnekleri vermilerdir. Onaltmc yzyl Osmanl imparatorluu'nun parlak devrine rastladndan, edebiyatta da parlak bir dnem yaanmtr. Trkiye lehesi bu dnemde, geen yzyllara oranla daha fazla kullanlan yaz dili olmutur. aatay-Trk dzyazsnn en gzel rneklerinden biri olan Vekayi, bu dnemde Babr ah tarafndan yazlmtr.
(4) Prof. Moissej Kaan, A.g.e., s 169.

On yedinci yzylda Trk edebiyat, daha ok zgnlemeyle geliimini srdrr. Bu yzyln en belirleyici dz yaz rnei, Evliya elebi'nin Seyahatname'sidir. Bu yzyln nemli yazarlarndan bir dieri de Tarih alannda yaptlar vermi Peevi'dir. On sekizinci yzylda divan dzyazs alannda ve tarih trnde Naima, Salahtar, Suphi gibi yazarlar nemli rnekler vermilerdir. Seyahatnamenin nemli bir yaz tr olduu bu yzylda Yirmi sekiz elebi Mehmet, Dr-ri, Resmi Ahmet akla gelen yazarlardr. Trk edebiyat, slamiyetten sonra girdii bu yeni dinin toplayc gc altnda, her toplum gibi, baz zverilerde bulunmutur. Bu yeni dinin getirdii ilkelere gre dnce sistemleri gelitirmi ve bunlar benimsemitir. Bu da yeni bir edebiyatn domasna neden olmutur. Dou dncesinin anlatm olan ve zellikle de Fars edebiyatnn etkisi altnda gelien bu edebiyatn balca zellii kuralc olmas, ortak kavramlarn dar erevesi iinde skmas, genel duygular aklayc esneklikten yoksun bulunmas ve yaamla ilgisinin az olmasdr. Byle olmakla birlikte, yaamla ne kadar az ilgili olursa olsun, bu edebiyatn bal bulunduu toplumun yanslarn tad ve bulunduu dnemin karmakl ve eilimlerini iinde barndrd kukusuzdur. Divan edebiyat diye adlandrdmz bu edebiyatn herhangi bir rnne bakldnda, an geliimini, gerek ve gerek st bilgilerinin izlenimlerini, geleneklerini ve bo inanlarn bir arada grmek mmkndr. Dier yandan, divan edebiyatnn en byk zayfl, bir btn oluturacak g ve genilikten yoksun olmasdr. Bu deerlendirme yalnzca roman asndan bir deerlendirme olarak alnmaldr. nk, divan edebiyat insan ruhunun binbir eit kararszlklarn, umutlarn, mutluluk ve aclarn irdelemek ve aklamakta yetersiz kalabilmektedir. Ayrca, yalnzca sanat dilinin gl olmasyla da sorunun bu yn zmlenmi olmamaktadr. Bu bak, kukusuz ok zel bir baktr ve rtlebilir. Divan edebiyatnn yalnzca Osmanl aznlna ve onun evresindeki aydnlara seslenmesi ve halka etki edememesi, halk edebiyatnn da gelimesiyle hi bir zaman birlemeyecek bir paralel izgi olumasna ortam salamtr. Sonu olarak; Trk yaznnda bir anlatm yntemi olarak gerekilik XIX. yzyln sonlarnda grlr. Daha nceki rnekler, teki uluslarn yaznlarnda da olduu gibi, d gerekliin grld biimde

yanstlmasndan teye gemez. Bu yaptlar iin gereki szcn sfat olarak kullanabiliriz yalnzca. Sz konusu olan, yaanann, grlenin betimlenmesidir nk, rnein gerek destanlarda, gerekse bunlarn srei sayabileceimiz Dede Korkut yklerinde ya da szl gelenekde doup yazya gemi halk ykleri benzeri destans anlatlarda eski Trk topluluklarnn gnlk yaaylarndan grntler bulmak olasdr. Giderek bu tr rnlerden yola kp gebe yaay biiminin zellikleri bile saptanabilir. Ama bu, o yaptlarn gereki kavramyla nitelenmesi iin yetmez. Homeros'un yaptlarnda da eski Yunan sitelerinin yaamn buluruz, ama onlar gereki olarak nitelemeyi dnmeyiz. Bu nedenle XIX. yzyl ncesi Trk yaznn gerekilik asndan deerlendirirken gerekiliin bir yntem olduunu unutmamak gerekmektedir. (5) Atilla zkrml'nn bu nemli saptamas genel olarak doru olmakla birlikte, iinde u eksiklii barndrmaktadr : Ondokuzuncu yzyldan nceki edebiyatta gerekliin, gzle grld gibi alglanmas olduu halde, roman trnde ondokuzuncu yzylda verilen rneklerde de geree ballk, yukarda sz edilen anlatm iindedir. Ama zkrml, hemen birka satr sonra unu da eklemitir bu nemli incelemesine: Gerekilik asndan Trk Yaznn deerlendirirken unutulmamas gereken en nemli nokta ise, gerekiliin temelde roman trne zg bir anlatm yntemi olduudur, stelik bat toplumlarnn kapitalistleme srecinde doup gelimitir. Gereki ynelilerin XIX. yzylda grlmesi bu nedenle rastlant saylmaz. (6) Avrupa ile ilikilerin III. Selim zamannda balamasyla, batnn etkileri de edebiyat zerinde kendisini gstermeye balamtr. Aslnda bu dnem Osmanl imparatorluunun da zlmeye balad ve eski zaferlerle kendisini oyalad bir dnemdir. Bozgunlar birbiri ardna gelmekte, lkede ayaklanmalar olmakta, ksacas lkenin her yannda genel bir tutarszlk ve anari hkm srmektedir. Btn bunlar, siyasi potansiyeli zorlamakta ve bir k dnemini hzlandrmaktadr. Ynetim, bu kn farknda olduu halde hi bir nlem almamakta bilinli olarak direnmektedir. Byle bir tutum da, aydnlarn giderek gelien batya zlemlerini kamlamaktadr. nk, feodalizmi ve bunun insan ilikilerini ykan burjuva demokrat devrimleri ingiltere ve Fransa'da baka baka zamanlarda olmakla birlikte, yap olarak benzer deimelere, ayn teknik gelimelere ve baz deiiklikler gznnde tutulmakla ayn koullara dayandndan, Osmanl toplumu iindeki baz aydnlar da bir beklenti iine sokmutur.
(5) Atilla zkrml, Trk Dili Dergisi, Yazn Akmlar zel Sass, Trk Yazn Tarihinde Akmlar, Ocak 1981, Say : 349, s. 418 (6) Atilla zkrml, A.g.e., s. 418

On dokuzuncu yzylda ticari burjuvazinin yannda yerini alan sanayi burjuvazisi, Asya, Afrika ve denizar lkeleri smrge olarak paylamaya balamtr. Bundan sonra kapitalizm, kendi varln daha da ileri gtrerek emperyalizm aamasna girmitir. Bu dnemde yetien yazar ve ozanlarn yaptlarnda bu deimeye karlk bir eletirel edebiyatn varl gze arpar. Fransz Devrimi ve ard ardna gelen savalar Avrupa'da ondokuzuncu yzyln balarndan bu yana insanla yeni bir ierik alamtr. Edebiyat da bundan payn alacaktr. Ondokuzuncu yzyl batda eletirel gerekilik dnemini balatrken, onaltmc yzyla kadar ticaret burjuvazisinin destei ile Akdeniz kylarna, Asya'ya, Afrika'ya yaylan Osmanl imparatorluu, onyedinci yzylda duraklam, onsekizinci ve ondokuzuncu yzyllarda Avrupa'daki teknolojik hareketlenmelerinden sonra da bir ykl dnemine girmitir. Osmanl imparatorluu, Avrupa lkelerinin geirdii bu temel deiiklikler karsnda hl feodal dzen iinde yaamn srdren bir devlet durumundadr. Ama gittike gelien teknolojinin karsna, inatla koruduu aalk dzeni ile kar koyabilmesinin olana yoktur. El emei gcyle ortaya koyduu rnlerin, makinalarla yaplan rnlere karlk vermesinin olanakszl sonucunda, Osmanl imparatorluu ne i, ne de d pazarn gereksinimine karlk veremeyecek duruma dmtr. Gmrk vergilerinin kaldrlmas sonucu, Avrupa iin yeni bir pazar olan Osmanl imparatorluunun retim kapasitesi giderek dmeye ve sonunda btnyle yok olmaya balamtr. Osmanl imparatorluu, tarihin belirli bir dneminde domu, ticaret burjuvazisi dneminde ardarda gelen yaylma politikasyla gelimi, ama tarihin bir baka dneminde oluan temel deiiklik ve iyiletirme hareketleri karsnda, zellikle kapitalizm ve emperyalizm aamalarnda artk geliebilme olanan yitirmitir. Bu kntnn etkileri, Osmanl tarihinin byk bir blmn kapsayan feodalizm mcadeleleri, ayaklanmalar, halkn beylere ve merkezi feodalite durumunda olan padiaha kar yaptklar bakaldrlar, lkeden kopma ve bamszlk giriimleri srekli olarak bir sava scak tutmaktadr, imparatorluun temelinde oluan bu sarsntlar, doal olarak st yapda da kendini gstermekte ve ahlak, kltr ve ynetim alannda gerilemelere ve bozukluklara neden olmaktadr. (7)
(7) Kaynak : Sabiha Sertel, Tevfik Fikret deolojisi ve Felsefesi, Yurt ve Dnya Yaynlan : 4, Byk Hmanistler Serisi: 1, stanbul, 1946-

Tanzimat ferman ile birlikte kltrel etkinliklerin de Avrupa kltr ile yaknlamas balamtr. O yllardan balamak zere, Avrupa Kltrnn mutlak stnl sarslmaz bir inan haline gelmitir. Daha nceleri, yani Tanzimat ncesi Avrupa'ya byle bir yaknlk ak biimde duyulmaktadr: lerinde yalnz teknik cihetlere ehemmiyet verenler vard. Yirmisekiz Mehmet elebi ve olu Sait Efendi gibi mesel bentler, cetveller veya matbaaclk vesaire gibi hususlara dikkat edenler bulunurdu. nc Selim zamannda balayan Avrupa temayl o zamanlar yalnz maddi ve ekli meselelere mnhasr bulunuyordu, nce askeri slahat mnasebetiyle Fransadan muallim getirildi. Daha sonra oraya yine askeri tekamlden istifade iin talebe gnderildi. Hatta Pariste Mektebi Osmani ald. Teknik sahaya inhisar eden, hatta inhisarna ayrca ihtimam olunan bu temas yava yava manevi ve itimai bilgilere ve o arada edebiyata da sirayet etmitir. (8) Bunun sonucunda ise, zellikle Fransz edebiyatnn etkisi ile, bilinsiz bir yknmeye ynelmek neredeyse kanlmazdr, ibrahim Alaettin Gvsa, zellikle Reit Paa, Ali Paa ve Fuat Paa'nm elilikleri srasnda Franszlarla olan sk ilikilerinin sonucunda, lkeye dnlerinde yazlarnda ve syleilerinde Avrupa'ya hayranlklarn dile getirmeleri sonucu, gelimekte olan genliin Avrupa'ya zenerek ve Fransz diline arlk vererek yabanclamalarna neden olduklarn belirtir. (9) Toplumdaki batllama abas ve buna bal deiiklikler, edebiyat zerinde de etki yapmtr. Bat kltrnn etkisi altnda yetimeye balayan yeni kuak, bylece bat edebiyat yolunda yeni bir edebiyat r amaya girimitir. Byle bir hareket sonucu olarak da, Trk edebiyat, balangcndan itibaren en nemli gelime ve deime hareketiyle kar karya kalmtr. Bir ka yzyldr sren Trk-slam gelenei, yerine yeni bir gelenein eklenmesi ile Trk edebiyat, biimden ve dnceden dil kurallarna kadar nemli deiikliklere urama srecine girmitir.

(8) M. Behet Yazar, Edebiyatlarmz ve Trk Edebiyat, brahim Alaettin Gvsa'nn Edebiyatmz Hakkndaki Fikirleri, Kanaat Kitabevi, stanbul 1938, s. 207 (9) M. Behet Yazar, Age., s. 208

Bilindii gibi Tanzimat edebiyat, bat kltr ile yetien sanatlarn, batl sanatlar rnek alarak oluturduklar bir edebiyat okuludur. Balang olarak da Tanzimat Ferman'nm ilanndan yirmi yl sonra, 1860 ylnda, Tercman- Ahval gazetesinin yaynlanmas ile ilk hareketine balam ve 1895 ylna kadar da varln srdrmtr. Bat kltryle yetien yeni kuak, divan edebiyatnn yeni yaam anlatmaya ve aklamaya yeterli olmadn dnmektedir ve yeni bir edebiyat akm oluturmak iin ortaya kmtr. Bu devirde yetien sanatlar, doal olarak Fransz edebiyatn rnek almlardr ve divan edebiyatnda bulunan edebiyat trlerini de bat anlayna gre yeniletirmeye almlardr. Ama bu yenileme, yalnz edebiyat trleri, yani biim ynnden olmam; edebiyatta toplumla ilgili konular incelenmi, topluma ilikin yeni kavramlara yer verilmitir. Szgelimi zgrlk, hak gibi szckler en ok bu dnemde kullanlmaya balamtr. Kukusuz, batdan bir ok biimsel zellikleri alrken yeni kuak, ayn zamanda dnce al veriinde de bulunmaktadr ve bat dillerinden evrilen yaptlardaki toplumsal ierik, yazarlar da derinden etkilemektedir. Bylelikle yeni kuak, bu kavramlarn btn lkeye yaylmasn balca ama olarak stlenmi ve divan edebiyat gibi belli bir aznlk iin deil, halk iin edebiyat yapma dncesi ile dilde zlemeye, yaz dilini konuma dili haline getirmeye almtr. Ama, btn bu abalarn roman iin de geerli abalar olduunu sylemek biraz gtr. nk roman szkonusu olduunda, yenileme hareketinin balad dnemlerde yerleik olan grlerin, alkanlklarn ve romann ana konusu olan birey-toplum ilikilerinin yeniden ekillendirilmesi ayrca zel bir abay gerektirmektedir. Romann ilk olarak yazld dnemler olan bu yllarda, Avrupa'nn, 18. yzyln sonlarnda Fransa'da gelien olaylar karsnda, aydmlanmac felsefenin yaratt iyimser dnya ile, bu dncenin iflasndan sonra gelmesi beklenen devrimler ve toplumsal dnmler a arasndaki bocalama dneminde yazlan romanlara benzer bir eitim vardr. Bir yandan Osmanl impa-ratorluu'nun kmekte oluu, te yandan her trl iyiletirme hareketine kar dinsel unsurlarn basks, konular yzeysel olarak yanstan bir roman ortaya konmasna neden olmutur. Byle olunca da, ok az deiiklik yapabilecei roman sanatnda yazar, zorunlu olarak en ortak olan noktada, konuda bir benzerlik salamakla ie girierek, yaptn oluturma yolunu semitir. nk, merkezi feodalite durumunda olan padiahn ve evresinin, gerici din adamlarnn da yardmyla mparatorluu bir ortaa devleti konumunun dna kartmamaktaki kararllklar; ayrca, varolan ilkel retim aralar ve bunlarla salanacak ilikilerle lkenin Avrupa teknii ve sermayesi

karsnda tutunamayacamn ak bir biimde ortada olmas, roman yazarn tarihsel bir greve zorlamaktadr. Yazar grevini romantik akm iinde de olsa gereki oluu iinde de olsa, u veya bu ekilde dile getirebilirdi. Ama Tanzimatlar bu inceliin ayrmna varamazlard. Gerekilii kavrayamamalar bir yana, tam anlamyla coumcu da olamadlar, rnein, divan yaznn 'hakikat ve tabiat lemlerinden hari bir cihan- evhmdan iktibas olunmu birtakm n-merbt tasavvurlardan ibaret' (Cellettin-i Harzemah nsz) olduu iin eletiren Namk Kemal, ds bir tutuma kaplmaktan, gerek dlktan kurtulamaz. Bir yapt Mhedt (gzlemler) adn tayan Ahmet Mithat da Fransz gerekilerinin toplumun, insanlarn hep kt yanlarn konu almalarn eletirir. (10) Tanzimat dneminde batl anlamda tiyatro, makale, yk gibi yeni trlere yer verilmeye, dil ise bir takm dnceleri yaymak iin yalnlamaya, cmlelerde kurall dizimler olumaya balam olmakla birlikte yazarlarn roman anlay, batnn ilk roman anlay kadar basit biimiyle kalmtr. Yani, batnn artk terketmi olduu geree snrsz ballk ilkesi, tanzimat yazarlar iin henz kefedilmi bir alan durumundadr, stelik bundan kaabilmesine de olanak yoktur. Bylelikle de, bata roman olmak zere, tiyatro ve yklerde topluma, zellikle de tarihle sk ilikisi bulunan ve gereklii u veya bu ekilde kantlanabilen olaylar yanstlmaya allmtr. Bu arada da, genel olarak insan zellikleri yerine, rk bir yaklamla, genel olarak Trk zelliklerine arlk verilmesi, bylelikle de eski zaferlerin kat zerinde yinelenmesi yolu resmi politika olarak benimsenmitir. Dier yandan, tanzimat lkede bir yenileme hareketi vaadiyle ortaya kmtr. Bylelikle de, yepyeni bir yaam biimini beraberinde getirmitir. Batda renim grm genlerde nne geilmez bir bat hayranl balatmtr. Fransz dilini renen bu genler, Fransz edebiyatna kar da ister istemez bir yaknlk duymakta, onlar gibi yaamak ve yazmak istemektedirler. Bu etkilenmenin en olumsuz yan ise romanda kendini gstermitir. Tanzimat roman hem bunun farkndadr, hem de bu ksr dngnn iinden kamaz. Fransz gerekileri olsun, Rus gerekileri olsun, bulunduklar toplumun deer yarglarn altst ederken, Tanzimat romannn yalnzca bireysel aclar demesi, yazarlarnn dnya grlerini gizlemedeki bilinli abasyla alabildiine yzeysellie dmtr. Romanclar, yeni bir kltrn ortaya kard yeni tipleri ele alrken, yalnzca grdkleri ve duyduklarn kada geirmiler, hi bir toplumsal yoruma gerek grmeden ve ancak gizli bir
(10) Atilla zkrml, Ag.e., s419 122

alay ile, stelik o da doru hedeflenmemi bir alaydr, szgelimi Ahmet Mithat'da olduu gibi romanlarnda Balzac, Flaubert apnda kahramanlar yanstmaya almlardr. Bir takm eyleri eletirmeleri gerektiini dnebilmektedirler, ama bu eletiri konusu olan yabanclamann kkenini ne aratrmaya almlardr ne de bunu romanlarna merkez yapmlardr. Salt bat taklitiliini eletirmekle kendilerinin de bir eit yknmenin iine dtklerinin farkna varamamlardr. nk, batya olan hayranlk ayn zamanda i ilikilerde ve ynetimde de benzer sorunlar ortaya karmaktadr. Szgelimi medreselerin yanna yeni okullarn almas, er'iye mahkemelerinin karsda nizami mahkemelerin kurulmas her ne kadar yenilik olarak benimseniyor sa da, buna kar gelen geni bir kitle de var gcyle savam vermektedir. Artk yeni dnceler, yeni kavramlar dourmaktadr. Bu yeni kavramlar karlayacak kelimeler, cmle yaplar ve sonu olarak da yaptlar gereklidir. Kukusuz, tanzimat dneminde acemilik, kt uyarlamalar ve bunun doal sonucu olarak da kt yaptlar bir mantk zincirinin halkalardr. Henz iyi zmlenmemi bat kltr, yeni rnler vermekte, bu da zorunlu olarak yknmeyi beraberinde getirmektedir. Romann ilk olarak batdan geiinin bu dneme rastlam olmas onu aldrmasz ve daha ok da idealist bir konuma getirmitir. Bulunduu durumdan ikayeti olmak zelliini ise, batnn eletirel gerekiliinden almaktadr. Ama, batdaki gibi kkl bir geliimi, kkl bir gelenei olmadndan, benzer ikayetlerin kendi lkesine uyarlanmas abasyla, romanlarda bir basitlik, batan savmalk ve daha da nemlisi baka bir dilden eviri izlenimini yaratmaktadr. Hereyden nce, byle bir eletiri mekanizmasn yapsnda hi bulundurmam olan Osmanl toplumu aydnlar, roman konusuna el attklarnda, batya yknmenin yalnzca insani ilikiler dzeyinde kalmasyla bir anda kendilerini yabanclam bir romann kucanda bulmulardr. Ortaya bir edebiyat tr kmtr kmasna, ama bunun ilkeleri ve geliim sreci ile ilikisini yeterince deerlendirememi olan tanzimat romanclar, yalnzca biim olarak roman ele alnca, ortaya yabanc bir yaz tr kmtr. Oysa, toplum denilen her insan kitlesi iin roman sanatnn yabanclamas dnlemez. Yabanclamann tek nedeni, topluma uymayan alkanlklarn ve dncelerin aktarlmaya allmas ile aklanabilir. Tanzimat romanclar, batya zentilii eletirirken, szgelimi Ahmet Mithat'n Feltun Bey'i veya Recaizade Mahmut Ekrem'in Bihruz Bey tipi ile bu eletiriyi ortaya koyarken, her iki yazar da coumculukla doalclk arasnda dengeyi srekli bozmulardr.

Ancak hemen belirtmek gerekir ki, doalclk ile co-umculuk duygu smrs asndan bakldnda hemen ayn zellikleri gsterirler. Yani doalclk da, co-umculuk kadar duygular smren bir edebiyat akmdr. nk doalclk, coumculuun biim olarak allayp pullad konular, szm ona nesnel gereklie ve deneysellie bal olarak verdiini savunarak, insanlar etkileme yolunu semekle ayn noktaya daha dolaysz bir yoldan varmaktadr. Bu anlamda doalclk, kalar atk romantizmdir. Her ikisi de konularn nedenleri zerinde durmakszn, olaylar insanlara en etkileyici biimde aktarmay ama edinirler. Aralarndaki en nemli fark, yntem farkdr. Tanzimat dnemi romanclar, sanatsal bir kaygdan ok, gnlk yaam u veya bu biimde yanstmak yoluyla yaptlarn oluturma yolunu semilerdir. Bat kltrnn sorunlarn olduu gibi kendi lkesine uyarlamak durumunda kalan romanc, kendi deerlerinin dnda, daha dorusu bal bulunduu ahlaksal deerlerin dnda kahramanlar yaratmak zorunda kalmtr. Yazarlar bunun farkndadr ve uyarlamasn en uygun biimde yapmaya da zen gstermektedirler. Ancak, bunun olanaklarnn snrl olmas sonucunda da, ne yazk ki sonu blmyle tm roman kurtarma abasnda younlamaktadrlar. Azgelimilik iinde bulunan tm lkelerde genel izgi, aa be yukar ayndr. Yani, gelimi lkelerdeki yaam dzeyini duygusal yollarla yakalamak, neredeyse doal bir gd halindedir. Nitekim, moda, davran biimleri, ilgi alanlar gibi konularn, dier tm etkinliklerden, zellikle de kltr ve bilim etkinliklerinden ok daha abuk benimsenmesinin nedeni, bu yaklamn sonulardr. Byle olunca da, en abuk aktarlan eilimler ve kitleler tarafndan en abuk benimsenen konular, szde bir batllamaya (veya genel anlamda yajam dzeyi yksek toplumlara) insan ektiinden, romanlardaki insani ilikiler ve burjuva insan haklarnn biimsel aray da doal olarak en fazla ilgiyi toplayacaktr. Tanzimat dnemi, ayn zamanda batllama hareketinin balangc bir edebiyat grn getirmi olmakla birlikte, yine de iten ie batllamaya kar bir kaygy da barndrmaktadr, te yandan, 1896 ylndan itibaren Servet-i Fnun dergisinde yaz yazan ve bat kltrnn etkisi yaptlarnda ok daha youn grlen baz sanatlar, bu derginin ad ile anlan yeni bir edebiyat hareketine balarken, ayn zamanda batnn stnln ve ancak batya benzemekle lkenin kalknacan savunmaktadrlar. Oysa lkenin durumu alabildiine karktr bu dnemlerde. Biimci bir Avrupa benzerliinin, stelik yalnzca istanbul'un belirli blgelerini ele

alan bir biimci benzerliin, imparatorluun genel k iinde fazlaca anlam olmad gibi, konumuz gerei, roman asndan da fazla anlaml olmamtr. Halit Ziya Uaklgil, bu yllara rastlayan iki romannda da, Mai ve Siyah ve Ak' Memnu romanlarnda aydn orta snf yaamn yanstmaya alrken, dar bir erevenin dna kamamtr. Szgelimi, Mai ve Siyah romannda ortaya koyduu aydn tip Ahmet Cemil, edebiyatla ilgilenen, polisiye ykler eviren (yani yabanc dil de bilen), zengin ocuklara zel ders veren, stelik de Halit Ziya tarafndan romana tek merkez olarak seilen bir roman kahramandr. Onda, topluma uyumsuzluun ak izleri grlr, ama roman ok dar bir evrede getiinden bu uyumsuzluu Osmanl toplumundaki bozukluklara ba-layabilmenin olana yoktur. Nitekim, sonunda Ahmet Cemil, istanbul'u terkederek sorunlar olduu yerde brakmakla, btn bozukluu istanbul'un kk bir mahallesine mal eder. Oysa, lkenin genel gidii tam anlamyla baaadr. 1839 Tanzimat ferman, i ve d savamlar iinde, bir yandan feodal dzen koullar iinde yaayan, bir yandan da Avrupa sanayi, kapitalizmi karsnda giderek zayflayan bir imparatorluun gelime atlm olduu gibi, birinci Merutiyet reformu da ayn koullar iinde olumu bir devrim niteliindedir. Abdlhamit devrinde basksn gittike artran mut-lakiyet ynetimi, i ve d elikilerin arpmasnda yaamn srdrebilmek ve koruyabilmek iin her trl deimelere, zgrlk ve demokrasi dncelerine kar gelmekte; feodal unsurlar, tutucu hocalar ve her eit gerici unsurlaryla bir kar beraberlii yznden birlemi bulunmaktadr. Bylelikle lkede halkn iinden doan her ayaklanma hareketi annda bastrld gibi, her eit gelime eilimleri, zgrlk, halkn egemenlii gibi ilerici hareketler de gelime olana bulamamaktadr. 1908 devrimi mutlakiyeti ykmakla, burjuva demokratik devrimine doru bir adm ilerlemi, ama byle bir devrimi gerekletirebilecek koullarn yeterince olgunlamamas yznden ve dier baz nedenlerden bu devrim, bir demokrasi devrimi biiminde gerekleememitir. Bunun ekonomik, sosyal ve siyasi bir ok nedeni vardr kukusuz. Toplumlarn gelimelerinde oluan iyiletirme hareketleri, devrimler, belirli kiilerin kafalarndan birden bire km hareketler deildir. Her deime, bir doum, bir olu ve ykl srecinin zorunlu sonucudur. Bu deimeyi gerektiren ekonomik ve sosyal koullar olgunlat anda, eski kalplarn iinden bir yenisi doar. Yaam aralarnn i retimine insanlar, kendi istemleri ile bamsz olarak kesin ve zorunlu ilikilere girerler. Bu retim ilikilerinin toplam, toplumun ekonomik yapsn oluturur. Bu ana temelin zerinde hukuksal ve siyasal bir st yap

oluur. Bu toplumda ahlakn, ailenin ve dier ynetim ve kltrel kurulularn gerilii, bozukluu, dayand ekonomik yapnn bozukluunu ve bunalmlarn gsterir. Ynetim bilincinin kesin biimleri bu yapya denk der. Yani, da yansyan btn bozukluklar, yapdaki bozukluklarn yansmalardr aslnda. Osmanl imparatorluu ekonomik yaps feodal dzene dayand gibi, hukuksal kuruluunda da otokratik devlet grnmndedir. Yani bana buyruk bir hkmdar ynetimindedir, lkedeki (imparatorluktaki) hukuk sistemi dine dayal bir sistemdir. Devlet yaamnda ulemann yetki ve gc byktr. Merkezi feodalite varln koruyabilmek iin, dini elinde alet olarak kullanmaktadr, halifelikten ald gle halk zerinde mutlak bir egemenlik kurmutur. Padiaha isyan eden halk kitlelerine kar gnderilen askerin nnde yeil bayraklarla hocalar yrmekte, cahil halk haklarndan ve karlarndan yoksun brakmak, padiaha boyun edirmek iin dini ellerinde bir ara olarak kullanmaktadrlar. Halk ayaklanmalar mutlaka bir ekiya, serseri hareketi biiminde aklanr. Hocalar zmresinin yaam mutlakiyet idaresine bal olduklar iin, saltanatla din birbirinin ayrlmaz mttefiki durumundadrlar. Medreseler bat kltrnn ,bilim ve tekniinin lkeye girmesini engelliyor, en basit yenileme hareketini bile muhalefetle karlyordu. Sultan Selimin Yenieri ordusunu kaldrp nizami asker sistemini kabul etmesine kar koyan bu hocalar olduu gibi, sultan Mahmut'un giysilerini deitirmek iin yapt giriime de muhalefet eden bu gruptur. lkenin yaam koullar gndengne aa dt gibi, hukuk, aile, ahlak ve retim gibi dier styap kurulular da bu temelin zerinde giderek zlmekte, baz nitelerde oluan deimeler ve gelimeler srekli gerici kesim tarafndan engellenmektedir. Bu k iinde Avrupa sermayesinin lkeye girmesi, Avrupa mallarnn pazara akmas yaam koullarnda byk deiiklik yapmtr. Ama deimekte olan yaam koullaryla, deimeyen temel arasndaki ilikiler elikiyi arttrmaktan baka sonu vermemektedir. Smrgeci Avrupa kapitalizmi emperyalizm aamasna girdikten sonra, Afrika ve Asya'y smrgesi haline getirdii gibi, Osmanl imparatorluunu da bu alana ok uygun bir av olarak grmtr. Ama imparatorluk dtan gelen bu bask ve ekonomik etkiler karsnda yalnzca st yapy deitirecek iyiletirme tasarlaryla uramaktadr. Devlet ynetimi baskc padiahlarn, paalarn, derebeylerin keyfi ynetimine baldr. Bylelikle imparatorluk, bir taraftan toprak klesi olarak derebeylerin esiri olan, ikence ve angaryaya tabi kyllerin ve ulusal bamszlklarn kazanmak iin srekli savam halinde olan aznlklarn ayaklanmalaryla

karlayor, dier yandan savalar nedeniyle srekli zayflyordu. Her sava, hak ynlar iin eskisinden ok daha byk yoksulluk getirmekte, ancak ynetici snf ile harp zengini snflar kendilerini ayakta tutabilmektedir. (11) Bylesine kark bir ortam iinde toplumsal olaylardan hemen hemen btnyle uzak yaptlar vermeyi yalnzca romann batdan yknlen bir sanat olarak grmekle aklayabilmek mmkn deildir. iir alannda da (Fikret bir yana braklrsa) fazlaca duyarl ozanlar yetimemitir, oysa batan beri zetlemeye altmz izgi iersinde iir romann aksine, Trk toplumunun bandan beri sregelen bir gelenek olarak varln srdrmektedir. iirde de ulalmayan bu toplumsal ierie romanda ulaabilmenin gerekesi bat ile aklanabilir mi? Bylesine kark toplumsal yaamn darl ve ynetimin basksnn younluu, Servet-i Fnun edebiyatlarnn yaptlarn konu olarak snrlamalarna neden olduu gr sklkla ne srlr. Ama, Ali Sha Delil-ba bir yazsnda, Servet-i Fnun edebiyatnn deerlendirmesini . yle yapar: Edebiyat Cedideninin yapt i, Fransada on dokuzuncu asrn sonlarna doru reva bulan 'pornographie-menage trois' edebiyatlarnn yle byle bir taklidinden baka bir ey deildir. u farkla ki, Fransada bu edebiyat yaarken 'Goncourt' 1ar, 'Zola' 'Daudet', 'Maupassant', 'Anatole France', 'Bourget'... vesaire gibi herbiri kendi tarznda 'classiaue' vasfn alm, ve hretleri eski ve yeni dnyalarn btn hudutlarn am ahsiyetler mevcuttu. Bizde bu da olmamtr. Acaba niin? Bu suale kar umumiyetle bir tekerleme gibi tekrarlanmas mutad olan bir cevap vardr: istibdat idaresinin zulm. Fakat bence zulm denilen nesne azmi, iradeyi ve san'at parlak bir elik haline koyan, bileyen, ve keskinletiren bir messirdir. Sosyal san'atkarn yetimesinde ben bundan daha kuvvetli bir messir bilmiyorum. (...) Dostoyevski'nin, Pukin'in, Gogol'un, Tolstoy'un, ve hayatnda iki zd devirde de takdir ve ihtiram grmek saadetini idrak ederek len Maksim Gorki eserlerini yazdklar zaman Rusyada arln kzl ve kanl asasn ellerinde tutanlar, Abdlaziz-den, Abdlmidden daha az m zalimdiler? (12). Sonu olarak, Servet-i Fnun edebiyatnn bat ile daha yakn ilikiler iinde bulunmasnn sonucu, bu edebiyat hareketinin bat hayranln derinden etkile-mitir. nceleri dank biimde eitli dergilerde ve gazetelerde yazlar yazan bu grup, daha sonra Servet-i Fnun dergisi evresinde toplandktan sonra, genel olarak dnce alannda pozitif yaklamlar ve edebiyatta gereki eilimleri benimsemilerdir. Her.biri kendi yasasna gre alan bu yazarlarn oluturduklar yaptlar,
(11) Kaynak : Sabiha Sertel, Ag.e., (12) M. Behet Yazar, A.g.e., Ali Sha Deilba'n Edebiyatmz Hakkndaki Fikirleri- s. 61

bireysel olmaktan teye gidememitir. Bu da, Fransa'da veya dier Avrupa lkelerinde balayan doalclk ve gerekilik akmlarndan ayr olarak, olaylarda gereki bir yol izlemek, ama bu arada sanat kayglar da gtmek eklinde karma kark bir edebiyat hareketinin domasna neden olmutur. Hem sanat iin sanat yapma eilimi, hem de batdan yknmek zorunda kaldklar gereki yaptlarn yntemiyle bu yazarlar, toplumun ortalarnda bir yerde kendilerini gstermilerdir, XI. SONU Roman sanat szkonusu olunca, gereklik konusunda iin iinden kmak bir hayli g olmaktadr. nk, rnein bir polis romann ele aldmzda, olaylarn kurgusu asndan hi bir mantk hatas olmamas ilk koul olarak ortaya kar. Yazar, olaylar zincirine mantk d bir halka eklediinde, roman baarsz damgasn yiyecektir. Yine polis romanlarnda nesnel gereklie ballk, en azndan insani ilikiler asndan tam bir uyum gsterir, zellikle Agatha Christie'nin romanlarnda bu byledir. Romanlarnda gerek d hemen hi bir ey yoktur. Yazar, ok nceden tasarmlad bir olay rgs iine okuru yava yava sokar. Belli noktalarda gerilimi ayakta tutabilmek iin ipular verir ve hemen geri ekilir. Dikkatleri ikinci dereceden olaylar zerine younlatrr ve bylelikle st kapal olarak olayn gerek ipularn okurun dikkatinden karr. Yazarla okur saklamba oynuyor gibidirler: yazar hep saklanan kiidir, okur da ebe. Kukusuz, polis romanlar mthi bir zeka, iyi bir anlatm rndr. Ama bunun yannda, kelimenin tam anlamyla be para etmez bir ok polis roman yaynlanmaktadr ve bunlar da roman kapsamna girmektedirler, bunlar da nesnel gereklie baldrlar. Kt kurgulanm bir polis romannn ulaaca en alt dzey kitapln en uzak kesidir, ama yine de romanlar arasnda bir yerdedir. Ucuz ak romanlarn ele aldmzda sorun polis romanlarndan daha farkl bir konuma dnmemektedir. Konu ne kadar basit olarak da ele alnsa, gnlk yaamdan ok uzak da olsa, btn ak romanlarnda nesnel gereklie ballktan szedilir. stelik ak romanlarnda, polis romanlarnda olduu gibi karmakark bir olay rgs de olmayabilir. Bu da yazarna, kahramanlarnn duygularyla diledii gibi oynama olana verir. Bylelikle de yazar, her trl rastlansal olay kolaylkla ilemekle, en soyut ilikileri ve olaylar gnlk yaama indirgeyebilir. Yirminci yzylda nem kazanan bir roman tr de porno romanlardr. Bu romanlarda da nesnel gereklii en doalc yanyla bulmak

mmkndr. Yazar fantaziye kasa bile, bu romanlarda nesnel gereklik, niteliinden bir ey yitirmez. Yine yirminci yzyln bir baka gzde roman tr Kurgu - bilim romanlar, nesnel gereklie en uzak olan roman tipi gibi grnyorsa da, bize verilen bilgilerle snrl bir dnyada yaadmz iin, bu yazarlarn ele aldklar konular soyut da olsa, eninde sonunda bu dnyaya ait imgelerle yeni bir dnya yaratmak zorundadrlar. Btn bu roman trlerine ek olarak, ayn kitap iinde birka tr birden ele alan roman, tarihsel romanlar, zyaam romanlarn, an romanlarn sayabiliriz. Hepsi romandr ve stelik gerektir. Bertholt Brecht iin gerekilik: u anlama gelir: Toplumun nedensel karmaalarn akla karmak/egemen bak alarn, egemen snfn bak alar eklinde ortaya koymak/yenilmesi gerekli glklere kar zmler getirebilecek, insandan yana bir toplumu oluturabilecek bir snfn asndan sorunlara bakmak/gelimenin etmenlerini vurgulamak/somutu ve soyutlamay olabilirletirmek (1). Kukusuz, bu szleriyle Brecht, nesnel gereklikten szetmiyor. Sorun da bu zaten: eer nesnel gereklik merkez alnp, roman deerlendirmede lt olarak kullanlrsa, yukarda szn ettiimiz btn roman trleri gerekilik tanmnn iine girmesi gerekir. Oysa, hi birisi Brecht'in tanmnn iine girmemektedir. Bu karlatrma kolaylkla yaplabilir. Ne polis romanlarnda, ne porno romanlarda, ne de ucuz ak romanlarnda, gelimenin etmenlerini vurgulamak ya da egemen bak alarn, egemen snfn bak alan eklinde ortaya koymak gibi bir kayg yoktur. Bu romanlar dorudan doruya insann haz duygularn biyolojik olarak harekete geirerek ilgiyi salarlar. Bu da ok aktr ki, sanat d bir uyarmdr. nk, bir sanat yaptnn verecei haz duygusu mutlaka estetiksel olmaldr. Genellikle birbirine ok benzer olan bu holanma, zevk alma duygular, sanat izleyicisini olduu kadar sanaty da yanlgya drr: Sz gelii, erotik olarak holanma, tabiat gerei, salt fizyolojiktir; estetiksel olarak holanmadan nitelike ayrlr. Ayn ekilde, haz duyduumuz birok ey vardr: gzel yemekler, temiz hava, scaklk, hareket etme ya da dinlenme, ho kokular, ocuklarla oyun oynama, tatl tatl sohbet etme, bilimsel aratrmalar, vs. Ama bunlardan hi biri estetiksel haz deildir. Kuramsal adan en yaygn ekilde yapla gelen en tehlikeli hata, estetiksel olarak holanma ile srf holanmann, ok hatal bir ekilde, zdeletirilmesidir. (2) Bu gr asndan bakldnda, porno, polisiye ve ak romanlarna gerekilik asndan bakmann olana yoktur, te yandan, genel olarak tm sanatlar iin geerli olan bu
(1) Bertholt Brecht, Sosyalist Gereklik ve Toplum, ev. : Ahmet Cemal . Kayahan Gven, Altn Kitaplar Yaynevi, Bilimsel Dizi : 23, Nisan 1980, s. 95.

(2) Prof. Moissej Kaan, Gzellik Bilimi Olarak Estetik ve Sanat, ev. : Aziz allar, Altn Kitaplar Yaynevi, Bilimsel Sorunlar Dizisi: 5, Mart 1982, s- 43.

gr asyla roman sanatn yorumlamak olduka zordur. nk, anlat sanatlar iinde ve hatta yazl sanatlar iinde en geni yeri kapsayan roman sanatnn fizyolojik holanmay salayabilecei sonsuz olanaklar varken, estetiksel holanmay salayabilme olana son derece snrldr. Tibor Dery'nin, ehov'un ya da Sait Faik'in yklerinden, Pablo Neruda'nn, Lorca'nm Nazm Hikmet'in iirlerinden alman estetik hazzm, ayn abuklukla Tolstoy'un, Balzac'm ya da Yaar Kemal'in romanlarndan da alndn savunmak, hereyden nce zaman asndan olanakszdr. Kukusuz, roman iersinde bu hazz salayacak blmlerle karlamak mmkndr, ama burada szkonusu olan, yaptn btnnn salayaca holanmadr. te yandan, form olarak romann deiiklik yapmas g olduundan, balang - gelime - sonu formu iinde yazlan btn yazlarn (kukusuz, belli sayfa saysn da gemek zorunda) roman kapsamna girmesi szkonusudur. Byle olunca da, sradan bir insann yaamndan uyduruk bir kahramann maceralarna kadar bu form iindeki tm rnler roman ad altnda deerlendirilmektedir. Nesnel gereklik ile gerekilik kavramlar da birbirleriyle kartrlnca, dier bir deyile, kabaca gerein yanstlmas hemen akla gerekilii artrnca, roman sanatnda estetiksel deerlendirme glemektedir. Brecht'in tanmlad gerekilik anlamndaki roman sanat, bilinli ya da bilinsiz, ana bir konuma sokulmaktadr: Ortaya kndan bu yana kendine miras kalm form iindeki tm anlatlar kanatlar altnda korumak ve gelecek her trl saldry da gslemek durumundadr. Byle olunca da, geliimi ok yava olmakta ve gelimeye ynelik att her admda, kanatlan altndaki birimlerden acmasz eletiriler almaktadr. Bunun yan sra yeniliki edebiyat veya bireyci edebiyat, toplumcu gereki edebiyata saldrlarn bu alt birimlerden doru yapmakta ve hakl bir baar elde etmektedir. Btn bu zor koullara ramen yine de gereki roman, nesnel gereklikle balarn zaman iinde daha da iyi ayarlayarak henz alan terketmediini gsteren baarl rnekler vermektedir. ada gereki roman yeni bir bilincin rndr ve zamana ihtiyac vardr. Gereklikle gerekilik ayrm gereince anlaldnda gereki roman rnekleri artacaktr sanrm.

You might also like