You are on page 1of 143

ANKARA N VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TS FELSEFE VE D N B L MLER ANA B L M DALI ( SLAM FELSEFES B L M DALI)

AKK RMNN N FELSEF GRLER (YKSEK L SANS TEZ )

TEZ DANIMANI Prof. Dr. Mehmet BAYRAKTAR A.. lahiyat Fakltesi Felsefe Ve Din Bilimleri slm Felsefesi Anabilim Dal retim yesi

TEZ HAZIRLAYAN Ahmet BOZY T

2006 ANKARA

NDEK LER

NDEK LER.........1 NSZ.......6

G R ...10 AKK RMNN N HAYATI, KARAKTER , LM AHS YET VE

ESERLER ..............................................................................................................13 A. AKK RMNN N HAYATI..13 B. AKK RMNN N KARAKTER VE LM AHS YET ........15 C. AKK RMNN N ESERLER ..........16 a. ElYazmas Eserleri...16 b. Baslm Eserleri...22 D. AKK RMNN N YAADII XVIII. YZYILIN BATI VE OSMANLI DNCE TAR H NDEK YER , NEM VE KARAKTER ST K ZELL KLER N N GENEL B R DEERLEND RMES ....24 1. XVIII. YZYIL BATI DNCES NE KISA B R BAKI....24 2. XVIII. YZYIL OSMANLI DNCES NE KISA B R BAKI ...30

B R NC BLM AKK RMNN N FELSEF GRLER A. F LOZOFLARIN FELSEFE VE H KMET HAKKINDAK GRLER ..39 B. AKK RMNN N FELSEFE VE H KMET HAKKINDAK GRLER 42 C. TAB YYAT (F Z K) VE C S MLER N DOASI HAKKINDA AKK RMNN N GRLER ......44 1. C S MLER... ....44

2. el- CZ l YETECEZZ.....46 3. HEYLA......49 4. SURET- NEV YYE.......51 5. MEKAN ANLAYII........52 6. HAREKET-SKN.52 7. ZAMAN........55 8. FELEKLER......57 9. OLU VE YOKOLU (KEVN VE FESAD)...59 10. DRT UNSUR.......61 11. B TK LER (NEBAT).....62 12. NSAN63

K NC BLM LH YAT (METAF Z K) A. LH YAT (METAF Z K).. .64 1. KLL (TMEL) - CZ (T KEL)......68 a. Kll (Tmel).......68 b. Cz (Tikel).....69 2. VAH D (TEKL K) - KESR (OKLUK)...70 a. Vahid (Teklik)......70 b. Kesr (okluk).....71 3. MTEKADD M- MTEAHH R...72 a. Mtekaddim.....72 b. Mteahhir.....73 4. KADM HADS.....73 5. EL- KUVVE (KUVVET) EL- F L (F L)...77

a. El - Kuvve (Kuvvet).....77 b. El - Fiil (Fiil)....77 6. LLET- MALUL......78 a. llet...78 1. El- llet El- Unsuriyye (Madd Sebep).........79 2 El- llet El- Suveriyye (ekl Sebep)....79 3. El- llet El- Failiyye (Fail Sebep).....79 4. El- llet El- Gaiyye (Gaye Sebep)........80 b. Mall...81 7. CEVHER - ARAZ..82 a. Cevher..82 b. Araz....82 8. VAC BL VCDUN (ZORUNLU VALIK) SPATI..85 a. Vacibl Vcdun (Zorunlu Varlk) Varl Kendindendir.......86 b. Vacibl Vcd (Zorunlu Varlk) Hakikatn Kendisidir.86 c. Vacibl Vcd (Zorunlu Varlk) Zatnn Aynsdr....87 d. Vacibl Vcd (Zorunlu Varlk) Birdir..87 e. Vacib Li Zatihi Her Ynyle, Btn Sfatlaryla Zorunludur..88 f. Vacib Li Zatihi Varlnda Mmkinata Ortak Deildir.......88 g. Vacib Tel Zatn Bilendir.....89 9. MELEKLER VE AKILLAR...89 10. RUHUN HAK KATI.....90

NC BLM AKK RMNYE GRE FELSEFE KELM L K S , MAN VE

SIFATLAR KONUSU...94

A. AKK RMNN N KELM LM HAKKINDAK GRLER .......94 B. KELM LM N N EREFL B R L M OLUU..95 C. FELSEFE - KELM L K S ....96 D. D N KAVRAMI VE D N NAS HATTIR SZNN ANLAMI......97 E. MAN VE SLM KAVRAMLARI....98 1. MANDA Z YADEL K VE NOKSANLIK.........99 2. EMN ( MAN-I EMN), YES ( MAN-I YES) VE BES ( MAN-I BES)

HAL NDEK MANIN GEERL L MESELES .100 3. CMAL MAN..100 4. MUKALL D N MANI ( MANDA TAKL D PROBLEM )........100 5. MANDA TEVK YET ( MANI ZAMANLA SINIRLANDIRMA

PROBLEM )..101 6. MAR FET KAVRAMI..............................................................102 7. MAN- AMEL L K S ...102 8. MAN MAHLK MU? DE L M ?................................................................103 F. ALLAHIN SIFATLARI KONUSUNDA AKK RMNN N GRLER .103 1. SIFAT-I ZAT VE SIFAT-I EFAL (ZAT VE EFAL SIFATLARI)104 2. SBT SIFATLAR.........105 3. ALLAHIN SIFATLARI KADM VE BAKD R....106 4. ALLAHIN SIFATLARI ZATININ AYNI VE ONDAN GAYRI, MNFASIL DA DE LD R......107 5. ALLAHIN AL M OLMASI (ALLAHIN B LG S )...108 6. ALLAH MEKANDAN VE ZAMANDAN MNEZZEHT R..109 7. ALLAHIN HAYAT SAH B VE D R OLMASININ ANLAMI...110 8. HAYRI DA ERR DE O STER.....111

G. ALLAHIN S MLER .............111 H. ALLAH CEVHER, C S M, KLL VE CZ DE LD R......112 I. HLL (ENKARNASYON) MESELES ........113 J. ALLAHIN GRLMES MESELES (RYETULLAH)........114 1. ALLAHIN KIYAMETTE GRLMES .....115 2. ALLAHIN AH RETTE GRLMES ......115

DRDNC BLM AKK RMNN N RDE ZGRL, MNAZARA LM , S YASET LM VE S YASET LERLE LG L DNCELER A. RDE ZGRL VE KULUN HT YAR F LLER ......117 1. TEKL FM L YUTK (G YET R LEMEYECEK EYLERLE

MKELLEF TUTULMAK)........120 2. EHL- KIBLE....121 3. BYK GNAH MESELES ......123 4. AKK RMNYE GRE DELALETTE OLAN FIRKALARIN S MLER ..125 B. R SALET (PEYGAMBERL K)...125 C. AH RET HAYATI....126 D. MNAZARA LM ..................................................................................127 E. AKK RMNN N S YASET VE S YASET LERLE (SULTANLAR VE YNET C LER) LG L DNCELER ..128 SONU .....129 KAYNAKA.132 ZET.135 ABSTRACT......136 EKLER...137

NSZ XVIII. Yzyln Osmanl dnce tarihinde nemli bir yeri vardr. nk her alanda olduu gibi, dnce alannda da tamamen bir gerileme ve kme dnemi yaayan Osmanl Devletinde, bu yzylda bir zihniyet deiiklii olduu grlr, Batnn birok alanda stnl kabul edilir ve birok alanda yaplan yenileme hareketleriyle Bat taklit edilir. Uzun sre devam eden bir atalet dneminden sonra, bu yzylda bilim, sanat ve teknoloji alanlarnda birok gelimeler olmutur. Mesela matbaa gibi dnce hayat asndan hayat nem tayan bir teknolojinin, Avrupada icadndan tam yz yl sonra Osmanl Devletinde yaayan Trk- Mslman unsuru tarafndan alnmas, bu yzylda gereklemitir. phesiz bu gelimelerin yaanmasnda bu yzylda yaayan Osmanl dnce adamlarnn rol byktr. Bu dnemde, birok alanda olduu gibi, felsef alanda da bir ok gelimeler olduu grlr. lm hayat, Osmanl Devletinin ykseli dneminde olduu gibi, tekrar canl ve hareketli hale getirmek iin Padiahlar tarafndan, ilim adamlarna zel grev ve imknlar sunulmutur. Yaplan almalar ve tercme faaliyetleri ile felsefe, yasak ve kanlmas gereken bir ilim olmaktan kurtarlmaya ve sevdirilerek okutulmaya allmtr. Btn bu imknlar ve almalar, dnceyi aktif duruma getirecek bir kvlcma sebep olmamsa bile, felsef dnceyi ve ilm hayat tekrar aktif hale getirmek iin, bu dnemin ynetici ve ilim adamlarnn byk bir gayret ve aba ierisinde olduklarn aka gstermektedir. Bu ynyle ele alndnda, konunun problematik olduu grlmektedir. Bu bakmdan, dnce tarihimize k tutmas iin, aratrmaclarn bu dnemi, dnemin

ilim adamlarn, hayatlarn, eserlerini ve dncelerini aratrmas ve incelemsi ok nemli bir durum arzetmektedir. Bu dnemde yaayan ilim adamlarn btn eserleriyle aratrp incelemek, dnce tarihimizi daha iyi anlamak bakmndan son derece nemlidir. Hele hele bu ilim adamlar, Akkirmn gibi ok nemli bir grev olan kadlk grevini yerine getiren yneticiler olurlarsa, bu aratrmalar ve incelemeler daha da nemli hale gelmektedir. Bu dnemin dnce ve fikir adamlarnn hayatlarn, eserlerini ve

dncelerini ortaya koymak, Osmanl Devletinin iinde bulunduu dnce bunalmndan ve buhranndan kurtulmak iin ne tr bir aba ve gayret ierisinde olduunu anlamamz kolaylatracaktr. lim adamlarn aratrrken, tam ve salkl bir aratrma yapmak iin nemli olan husus, o ilim adamlarn btn ynleriyle ve btn eserlerini dikkate alarak incelemektir. Akkirmnye baktmz zaman, felsefe, kelm, akaid, fkh, tefsir, hadis v.b. konular olmak zere, hemen hemen eser yazmad bir alan yok gibidir. Bu eserlerin ou, Devlet ktphanelerinde bulunan yazma eserlerdir. Btn bu eserleri aratrp incelemek, zaman, titizlik, ok kapsaml, derin ve ince bir aratrma yapmay gerektirmektedir. Aratrmamzda bizi ilgilendiren durum ise, kapsaml ve derin bir almay gerektirecek btn bu alanlar aratrmaktan ziyade, konumuzun snrllklar ierisinde kalarak, Akkirmnnin hayat, ilm ahsiyeti, eserleri ve felsef grlerini ortaya koymaktr. te bu minval zere, yaam olduu dnem ve vermi oduu eser klliyatnn ok hacimli olmas itibariyle, XVIII. yzyl Osmanl Devletinin dnce ve kltr hayat hakknda bilgi vermesi bakmndan, katk salayacan mid

ettiimiz, Akkirmnnin hayat, ilm ahsiyeti, eserleri ve felsef dnceleri konusunu yksek lisans tezi olarak hazrlam bulunmaktayz. Felsef grlerini aratrrken, bu alanla ilgili yazm olduu eserleriyle birlikte ayn zamanda, Akkirmnnin Akid ve Kelma dair yazm olduu eserlerine de mracaat ettik.Tezimizi hazrlarken, Akkirmnnin Trkiye

genelindeki devlet ve niversite ktphanelerinde bulunan, Arapa ve Osmanlca yazma ve baslm olan eserlerinden, ulaabildiklerimizi toplayp istifade ettik. almamz aada sralayacamz drt ana blmden olumaktadr: Giri blmnde, Akkirmnnin yaad dnemle ilgili olarak, neden felsefeyle ve dier ilimlerle uratn, nelerden etkilendiini, eserlerini yazarken hangi amac gttn, ilm almalarnda nasl bir yol takip ettii konusunda genel bir bilgi vermeye altk. Akkirmnnin hayat, eserleri, karakteri ve ilm ahsiyetini de ele aldmz bu blmde ayrca, XVIII. yzyl Bat ve Osmanl dncesi hakknda da genel bir bilgi sunduk. Birinci blm, Akkirmn ve dier baz slm filozoflarnn felsefe ve hikmet kavramlar hakkndaki grlerine ve Akkirmnnin fizik ana bal altnda sralanan kavramlarla, cisimlerin doas hakkndaki aklamalarna ayrdk. kinci blmde, Akkirmnnin lhiyatla ilgili metafizik kavramlar

hakkndaki dncelerini, ruh kavram, akllar, melekler ve Vacibl Vcd varln ispat konularn inceledik. nc blmde, Akkirmnnin kelm- felsefe ilikisi hakkndaki dnceleri, din, iman kavramlar, sfatlar, v.b. konulardaki dncelerine yer verdik. Drdnc ve son blmde ise, irde, byk gnah meselesi, frkalar, risalet, Ahiret, mnazara ilmi ile, Akkirmnnin sultanlar ve yneticiler hakkndaki

dnceleri, tavsiyeleri ve sonu blm yer almaktadr.

Son blme ayrca, Akkirmnnin el yazmas eserlerinin bazlarndan, birka orijinal nshay konuya k tutmas asndan eklemi bulunmaktayz. Bu almay tez olarak hazrlama konusunda, batan beri hibir konuda yardmlarn esirgemeyen, her konuda bana destek verip tevik eden, muhterem hocam Prof. Dr. Mehmet BAYRAKTAR Beyefendiye kranlarm sunmay bor telakki ediyorum. Nisan 2006, Ankara Ahmet BOZY T

10

GR Osmanl Devletinin XVIII. yzylda yaayan nemli ilm ahsiyetlerinden biri de Akkirmndir. Hassas bir dnemde, kadlk gibi nemli bir grevi ifa etmesi, bu konuda ok sayda eserler yazarak felsef dnceyi canl ve hareketli hale getirmek iin uramas Akkirmnyi ayrca nemli klmaktadr. XVIII. yzyl Osmanl dnce hayatna baktmz zaman, bu yzylda yaayan ilim adamlarnn hadis, tefsir, fkh, tasavvuf, kelm felsefe gibi temel slm ilimlerinin yannda, matematik, fizik, tp, astronomi ve tarih gibi ilimlerle de uratklarn gryoruz. lim alannn bu denli genilemesinin sebebini, bu dnemde felsef dnceye verilen nemin yan sra, dou klasikleri, dil, tarih ve dnce eserlerinin Trkeye kazandrlmasna balamak yanl olmayacaktr. Bu hareketli ve canl fikir hayat ierisinde yer alan, dnemin deerli fikir ve dnce adamlarndan Yanyal Esad Efendinin (1730), felsefe ve msbet ilimlerle uratn, Farab ve bn-i Snnn eski tercme ve erhlerini kifayetsiz, hatta yanl bularak Aristoyu yeni batan ve dorudan doruya Yunancadan tercme etmeye teebbs ettiini gryoruz.(1) te bu dnemde, yeniden canlanan felsef dnceye, dnemin dier nemli ilm ahsiyetleri gibi Akkirmn de, ayr bir ilgi ve alaka duymutur. Akkirmn, bu ilgi ve alakasnn sebebini, slm Felsefesi alannda yazm olduu klilt-Tercim adl tercmesinde belirtmektedir. Bu tercme, Ebhernin (H. 663), Hidyetl-Hikme adl felsef eserine Kad Mir Hseyinin (H. 910), erhul Hidayetil- Esiriyye adyla yapt erhin baz ilavelerle Trkeye tercmesidir. Bu eser, tercmeden ziyade Akkirmnnin kendi dnce ve yorumlarn iermektedir.
(1) lken, Hilmi Ziya, Trk Tefekkr Tarihi, YKY, stanbul, S. 196

11

Akkirmn, bu eseri zmirde kadlk grevini yaparken, Cihan Zde Abdlaziz Efendi ismiyle mehur olan bir zat tarafndan ileriye srlen felsef ve kelm meselelerden, anlalams zor ve idrak edilmesi ancak sekinler zmresine mahsus olan meselelerin tm insanlar tarafndan anlalmas, bylece felsefeci ve kelmclarn gayelerinin daha iyi anlalarak insanlar hatalardan kurtarmas iin tercme ettiini ifade etmektedir.(2) Akkirmn, Risle Fil Kelm adl eserinin dibacesinde ise, bu eserini klilt-Tercim adl tercmesinden sonra, baz sekinler zmresinin yazm olduu felsef ve kelm meselelerin, halk tarafndan da daha iyi anlalmas gayesiyle, her bir konuyu me'sele bal ad altnda yazma gerei duyduunu belirtmektedir.(3) Akkirmnnin felsef grlerini aratrrken, felsefe, hikmet, tabiat (fizik), ilahiyat (metafizik) gibi kavramlar ve bu ana balklar altnda sralanan dier kavramlar aklamak iin, zellilke Akkirmnnin bu eserlerine mracaat ettiimizi ifde etmek istiyorum. Akkirmn, felsef grlerini aktarrken hangi kitaplardan ve alimlerden istifade ettiini de aklamaktadr. Aristodan balayarak ilk dnem filozoflardan ve slm felsefesinde nemli yeri olan rk, Me ekollerine mensub filozoflarn grlerine de yer vermektedir. Bu ekollerin ve filozoflarn grlerinden en isabetli olann hangisi olduunu ou kez ortaya karmak pek kolay grnmemektedir. te Akkirmn, en doru gr ortaya koymak iin derin aratrmalar yaparak, daha sonra da kendi kanaatini beyan etmeye almtr.

(2) Akkirmn, klilt-Tercim, Hidaye Tercemesi, Darl Amire Matbaas stanbul, H. 1262, (M. 1897) S.1 (3) Akkirmn Risale Fil- Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, stanbul S. 41

12

Akkirmnnin grlerinin net olarak ortaya kmas ve gayesinin daha iyi anlalabilmesi iin, zaman zaman grlerini dier slm filozoflarnn grleriyle karlatrarak, farkl dnp dnmediini, orijinal dncelerinin neler olduunu belirlemek iin, Osmanlca ve Arapa olan eserleri zerinde yaptmz titiz almalar neticesinde Akkirmnye ait dnceleri, btn ynleriyle sergilemeye altk. Akkirmnnin eserlerinin ounluu, kelm ve akaide dairdir. zellikle bu alanlarda younlamasnn sebebini, Efal-i bad ve rade-i Cziyye Risalesi nin banda yle belirtmektedir: Bundan sonra bu fakir kul Akkirmn ister ki, Efal-i bad ve irde-i Cziyye beyannda Trke bir risale yazaym ki faydasn btn halk grsn.(4) Bu aklamalara baktmz zaman Akkirmnnin, avam halk mevcut yanl itikatlardan kurtarmak iin eitme, bilgilendirme abas ierisinde olduunu gryoruz. Bundan dolay Akkirmnnin, sadece sekin, entellektel bir tabakaya hitap ederek eserler yazan ilim adamlarndan ayr olarak, btn insanlarn faydalanabilecei, halka ynelik eserler veren, halk dnen ve aydnlatmak isteyen ok ynl bir aydn ve ilim adam olduunu syleyebiliriz.

(4) Akkirmn, Efal-i bd ve rde-i Cziyye Risalesi, Matbaa-i Amire stanbul, H. 1289, S.1

13

AKK RMNN N VE ESERLER

HAYATI,

KARAKTER

LM

AHS YET

A. AKK RMNN N HAYATI Akkirmnnin hayat hakknda kaynaklarda u bilgiler mevcuttur: Kefevi Hac Hamid Mustafann oludur. Asl ad Mehmed olup hayat hakknda fazla bilgi yoktur.1753te zmir, 1758de Msr kads oldu. Saray- Hmayn hocalnda bulundu. 1759 ylnda Mekke kadlna tayin edildi ve 1174 yl Muharrem (Austos 1760) aynda orada vefat etti. zellikle akl ilimlerde derin bilgi sahibi olan Akkirmnnin kelm,

felsefe, hadis, fkh, tefsir ve dil konularnda bazlar baslm birok eseri vardr.(5) Dier kaynak eserlerde de pek fazla farkl bir durum sz konusu olmaz iken hayat hakknda unlar anlatlr: Akkirmnldr, Kefev Hac Hamid Mustafann mahdumudur. Mderris, 1166 Recebinde (Mays 1753) zmir mollas ve 1173te (M.1759) Mekke-i Mkerreme kads oldu. 1174 Muharreminde (M.Austos 1760) irtihal eyledi. Men ve bedida ebhar ve ulum-u liyede efdal iken fakr-u vifka iinde idi. Kad Beyzv ve Buharye haiye yazd. Garibe alim fukahada bir Bekta odasna gelip kahve ve bir ey talebinde olmadn beyan eyledik de zehrehand ile, Ey Saray- Hmayn Hocas Akkirmn, Kbeye ber havar olarak azmet edip orada kalacaksn dedi. Badehu Saray- Hmayn hocalndan Mekkei

(5) slm Ansiklopedisi, Trkiye Diyanet Vakf Yay. stanbul, 1988

14

Mkerremeye kad oldukta kelam- Bekta, bais-i tela olup hkm kaza vak olmutur.(6) Akkirmnnin hayat ile ilgili Osmanl Melliflerinde unlar yazldr: Kadlar zmresinden olup alet ilimlerinde ve yksek ilimlere tam intisab vardr. Mekke-yi Mkerreme kads iken 1174 Hde vefat etti. (7) Akkirmn ismi, doup byd Akkirmn ehrine nispetle verilmitir. Haiye Alel Hseyniyye eserinin sonunda, eseri yazan Ahmed zmir unlar ifade eder: tikadda Maturid, mezhepte Hanef ve Akkirmn doumlu Muhammed bin Mustafann eseri burada sona erdi.(8) Bu ifadeler ve benzerleri, Akkirmn

lakabnn bundan dolay kendisine verildiini gstermektedir. Akkirmn, Ukrayna Cumhuriyetinde bugn ellibinin zerinde nfusu olan bir ehirdir. Birka defa Ruslarn eline geti ise de 1812 Bkre Antlamasna kadar Osmanl idaresinde kald. 17. yzylda Akkirmn ziyaret eden Evliya elebi (Mays 1658) burada kale, medrese, hamam ve camiler ile 1500 kadar ahap ev bulunduundan, Meyak Geidinden, Meyak Baba Sultann Dinyester nehri yaknndaki trbesi ile civarnda medfun ehidlerden bahseder.(9) Akkirmn hakknda zahl Meknn, Hediyyetl Arifn, Muceml

Mellifn gibi eserlerde de aa yukar ayn bilgiler mevcuttur. Btn kaynak eserlerde hayat hakknda fazla bilgi yoktur eklinde birok ifadeler mevcuttur. Bu sebeple, hayat hakknda ancak bu kadar bilgiye ulaabildik.

(6) Mehmed Sreyya Sicill-i Osman, Yahud Tezkire-i Meahir-i Osmaniye, 4. cild Sebil Yay. stanbul, 1997, S.290 (7) Osmanl Mellifleri 1299-1915 Meral Yay. st.Tarihsiz, Bursal Mehmed Tahir Efendi 1.cild 242 (8) Akkirmn, Haiye aler-Risaletil Hseyniyye, Konya Blge Yazma Eserler Ktphanesi, S. 61 (9) slm Ansiklopedisi, . Cilt, Akkirmn Maddesi, Trkiye Diyanet Vakf Yay. stanbul, 1988

15

B. AKK RMNN N KARAKTER VE LM AHS YET zellikle akl ilimlerde derin bir bilgi sahibi olan Akkirmnnin eserlerini incelediimizde konular ele alrken eletirel bir metod kullandn grrz. Eserlerinin bandaki dibace ksmlarnda, kulland ifadeler, onun ok mtevaz bir ahsiyete sahip olduunu gstermektedir. klilt- Teracm adl felsef tercmesinden ve dier eserlerinden onun ok alakgnll, halk aydnlatmaya alan bir alim olduunu grmekteyiz. Akkirmn, ilimle uramasnn temel nedenini toplumun eitli sorunlarna cevap bulmak, onlara doru itikad bulmalar iin yardmc olmak eklinde ifade eder. Efal-i bad ve rade-i Cziyye Rislesinin banda, benim gayem Trke bir risale yazmak, genel olarak insanlarn yararlanmasn salamaktr. nk efal-i ibad ve irade konusunda ok eitli mezhepler vardr. nemli olan doru olan bulup ortaya karmaktr,(10) diyerek risalesine balar. Akkirmn eserlerinde, Ehl-i Snnet kelmc ve felsefecilerinin

ounluunun ortak grlerini yanstacak bir yol takip ettii gibi, baz konularda da son derecede tenkid edici bir tavr taknd grlmektedir. Akkirmn, grlerini aklarken genel olarak, teyid edici nasslara ve akl delillere mracaat etmeyi ihmal etmemitir. Ehl-i Snnet vel- Cemaatn Fkhta Hanef ve itikadda Maturidyye ekolnn koyu bir savunucusu olan Akkirmn, ar mtaassp bir ilm kiilie sahip deildir. Akkirmn, bu zelliini yazm olduu eserlerine, rislelerine ve tercmelerine ok gzel bir ekilde yanstmtr.
(10) Akkirmn, Efal-i bad ve rade-i Cziyye Risalesi, Matbaa-i Amire, tanbul, H. 1289, S.1

16

Akkirmn, eserlerini

Osmanlca ve Arapa olarak kaleme almtr.

Eserlerinden bazlarn, dnemin edeb dili Farsa iirlerle sslemitir. Bu da onun Farsay ok iyi bildiini gstermektedir. Hayat konusunu ilerken, Akkirmnnin son olarak Mekke kadln yaptn ve orada vefat ettiini nakletmitik. Bu itibarla, Akkirmnnin Arap dili kltr ve edebiyatna ok iyi vakf olduunu syleyebiliriz.

C. AKK RMNN N ESERLER Akkirmn eserlerini Arapa ve Osmanlca olarak yazmtr. Akkirmnnin Kelm, slm Felsefesi Hadis, Fkh, Tefsir, Tsavvuf, Mantk, slm Ahlak, slm Dini ve dil konularnda birok eseri vardr. Bir ksm baslm, bir ksm da

Trkiyenin deiik ktphanelerinde yazma eserler olarak bulunan Akkirmnnin eserleri, yazldklar alanlara gre isimleri aadaki ekildedir:

a. El Yazmas Eserleri 1. Drerl Akaid: Kelm alannda, Osmanlca yazlm bir eserdir. Nesih hatla yazlmtr. Sleymaniye Ktphanesi, Hasan Hsn Paa Blmnde 297.4 tasnif numarasyla bulunmaktadr. Dier ktphanelerde nshalar mevcut deildir. 2. Fetava-i Akkirmn: Fkh alannda, Osmanlca, nesih hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi Reid Efendi Blmnde, 297.5 tasnif numarasyla bulunmaktadr. Beyazt Devlet Ktphanesi ve stanbul Nuru Osmaniye Ktphanelerinde de el yazmas nshalar bulunmaktadr. 3. Enfesn- Nefais: Tasavvuf alannda, Osmanlca, nesih hattyla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Hasan Hsn Paa Blmnde 297.7 tasnif numarasyla bulunmaktadr. Dier ktphanelerde nshalar bulunmamaktadr.

17

4. Haiye alel Adudiyye: slm Ahlak konusunda Arapa nesih hatla yazlm bir esersir. Sleymaniye Ktphanesi, zmir Blmnde 297.8 tasnif numarasyla bulunmaktadr. 5. Haiye ala Haiyeti erhil-Muhtasar fil- Usul: Fkh alannda, Arapa, talik hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Servili Blmnde, 297.501 tasnif numarasyla bulunmaktadr. 6. Haiye ala Haiyetil- Hayali ala erhil- Akaid: Kelm alannda, Arapa, talik hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, H. Hsn Paa Blmnde, 297.4 tasnif numarasyla mevcuttur. 7. Hilye-i Saadet: slm Tarihi alannda, Arapa, nesih hattyla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Hac Mahmud Efendi Blmnde, 297.9 tasnif numarasyla bulunmaktadr. 8. Hediyyetl- Muhlisin: slm Ahlak alannda, Osmanlca, nesih hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, H. Hsn Paa Blmnde, 297.8 tasnif numarasyla bulunmaktadr. 9. Akdl-Leal fi Beyani lmillahi bi Gayril- Mtenahi: Kelm alannda, Arapa, talik hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Yazma Balar Blmnde, 297.412 tasnif numarasyla mevcuttur. Ayrca stanbul Atf Efendi ve A.. lhiyat Fakltesi Ktphanesinde de birer nshas bulunur. 10: sagoci Nazmnn erhi: Manta dair, Arapa, talik hattyla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Laleli Blmnde, 160 tasnif numarasyla mevcuttur. 11. el- Kelimtl- Cemle f eni erhit- Tesmiye: Kuran limleri Konusunda, Osmanlca, nesih hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Laleli Blmnde, 297.1 tasnif numarasyla bulunmaktadr.

18

12. Muhtasr-u Munil- Lebb: Arap Dili ve Edebiyat alanyla ilgili, Arapa, nesih hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Badatl Vehbi Blmnde, 492.7 tasnif numarasyla bulunmaktadr. Ayrca TUYATOK (Trkiye Yazma Eserler Toplu Katalou) Ktphanesi ile Kayseri Reid Efendi

Ktphanesinde de birer nshas bulunmaktadr. 13: Muhtasaru email-i erf: slm Tarihi alannda, Arapa, nesih hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, azeli Blmnde, 297.9 tasnif numarasyla bulunmaktadr. 14. Risle fil- Adab veya Adabl- Kefev: Mantk ve Mnazara ilmiyle ilgili, Arapa, nesih hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, DarlMesnev Blmnde, 160 tasnif numarasyla bulunmaktadr. Ayrca Yldrm Beyazt Devlet Ktphanesinde de bir nshas mevcuttur. 15. Dibace erhi: Tasavvuf alannda, Arapa nesih hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Hsrev Paa Blmnde, 297.7 tasnif numarasyla mevcuttur. 16. el- Mesill Kelmiyye: Kelm alannda, Arapa, nesih hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Badatl Vehbi Efendi Blmnde, 297.4 tasnif numarasyla bulunmaktadr. stanbul Hac Selim Aa, Atf Efendi ve .. Merkez Ktphanesinde de nshalar mevcuttur. 17. Risle-i Besmele: Tefsir alannda, Arapa, talik hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Halef Efendi Blmnde, 297.2 tasnif numarasyla bulunmaktadr. bulunmaktadr. 18. Risle f Beyni mkanil- Has vel-m: Usul lmi ile ilgili Arapa, nesih hatla yazlm bir esedir. Sleymaniye Ktphanesi, Fatih Blmnde 297.501 tasnif numarasyla bulunmaktadr. Bir nshas da .. Merkez Ktphanesinde

19

19. Risle f Beyni Frakd- Dalle: Mezhepler Tarihi konusunda, Arapa nesih hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Fatih Blmnde, 297.4 tasnif numarasyla bulunmaktadr. 20. Risle f Mesilil- Erban: Kelm konusunda, afii ve Hanef Mezhepleri arasndaki farkllklar anlatan, Arapa, talik hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Kasidecizde Blmnde, 297.4 tasnif numarasyla bulunmaktadr. . Merkez Ktphanesi ile stanbul Atf Efendi Ktphanesinde de birer nshas mevcuttur. 21. Risle al Evveli erhil- Haleb: Fkh alannda, Arapa, nesih hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Kasidecizde Blmnde 297.5 tasnif numarasyla bulunmaktadr. 22. Risle f erhi Dibcetil Muhtasar: Tefsir alannda, Arapa, nesih hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Yazma Balar Blmnde, 297.2 tasnif numarasyla bulunmaktadr. 23. erh-u Dibce: Fkh alannda, Arapa, nesih hatla yazlmtr. Sleymaniye Ktphanesi, 297.5 tasnif numarasyla bulunmaktadr. 24. erh-u Kasidetid- Dimyatiyye: Arap Edebiyat konusuyla ilgili, Arapa, nesih hatla yazlm bir eserdir. stanbul Sleymaniye Ktphanesi,

Hamidiye Blmnde, 160 tasnif numarasyla bulunmaktadr. Ayrca, .. Merkez Ktphanesi, Beyazt Devlet Ktphanesi, stanbul Nuru Osmaniye Ktphanesi ve stanbul Millet Ktphanesinde de nshalar bulunmaktadr. 25. Risle f Takdimit-Tesmiye alat-Tahmid: Fkh alannda, Arapa, talik hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Yazma Balar Blmnde, 297.5 tasnif numarasyla bulunmaktadr. Millet Ktphanesinde de nshalar mevcuttur. .. Merkez Ktphanesi ve

20

26. Risle f Tefsril Hamdele: Tefsir konusunda, Arapa talik hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, smail Hakk zmirli Blmnde, 297.2 tasnif numarasyla bulunmaktadr. Bir nshasda Atf Efendi

Ktphanesindedir. 27. Risle Yetalleku bi Tarif-i Lafzil- Kuran: Kelm alannda Arapa yazlmtr. Sleymaniye Ktphanesinde bulunur. 28. Risle e- emilin- Nebeviyye: slm Tarihi alannda Osmanlca Talik hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Hac Mahmud Efendi Blmnde, 297.9 tasnif numarasyla bulunur. stanbul Millet Ktuphanesinde de bir nshas mevcuttur. 29. erh-u Menzumetin minel- Mantk: Mantk alannda, Arapa talik hatla yazlmtr. Sleymaniye Ktphanesi, 160 tasnif numarasyla bulunmaktadr. Bir nshas da Ktahya Vahit Paa l Halk Ktphanesinde bulunmaktadr. 30. erh-u Risletil- Pehlevani: Mantk konusunda, Arapa talik hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Yazma Balar Blmnde, 164 tasnif numarasyla bulunur. 31. Tarifatl- Fnn ve Menkibl- Msannifn: limler Tarihi alannda, Arapa, nesih hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Air Efendi Blmnde 509 tasnif numarasyla bulunur. 32. Tekmile ala erhi Hadisil- Erban: Hadis alannda, Arapa, talik hatla yazlmtr. Sleymaniye Ktphanesi, Laleli Blmnde, 297.3 tasnif numarasyla bulunmaktadr. 33. Zbdetl- Mntehab: rf ve adetler konusunda, Arapa, Rka Hatla yazlm bir eserdir. Sleymaniye Ktphanesi, Hac Mahmud Efendi Blmnde, 398 tasnif numarasyla bulunmaktadr. Bir nshas da Millet Ktphanesindedir.

21

34. Akdl- Kalaid fi Tahkikil- Akaid: Kelm alannda, Arapa, talik hatla yazlm bir eserdir. Ydrm Beyazt Devlet Ktphanesi, halef Efendi Blmnde, 297.4 tasnif numarasyla bulunmaktadr.Bir nshas da stanbul Tire

Ktphanesindedir. 35. Risle f Hamsetin minel- Fnn: Genel konularda, Arapa yazlmtr. Beyazt Ktphanesinde bulunur. 36. vema Teuna ill en Yeellahu Rabbl Alemn Ayetinin Tefsiri: Tefsir alannda, Osmanlca nesih hatla yazlm bir eserdir. Ydrm Beyazt Devlet Ktphanesi, 297.212 tasnif numarasyla, Veliyddin Efendi Blmndedir. 37. el Makalat: Ahlak lmi ile ilgili, Arapa yazlm bir eserdir. .. Merkez Ktphanesinde bulunur. 38. erhu Esmillahil- Hsna: Kelm alannda, Arapa yazlmtr. .. Merkez Ktphanesi ve A.. lhiyat Fakltesi Ktphanesinde nshalar bulunur. 39. Risletl- mtihan: Eitim alannda, Arapa olarak kaleme alnm bir eserdir. .. Merkez Ktphanesinde bulunur. 40. erhu Hadis-i fi Umril- mn: Hadis konusunda, Arapa olarak kaleme alnm bir eserdir. .. Merkez Ktphanesinde bulunur. 41. erhu Hadis-i nnemel- Amalu bin-Niyyat: Hadis konusunda, Arapa olarak kaleme alnm bir eserdir. .. Merkez Ktphanesinde bulunur. 42. Mecmua-i Resil: Kelma dair bir eserdir. Arapa nesih hatla yazlmtr. .. Merkez Ktphanesinde bulunur. 43. Risle fi Hukmis- Sivak ve Aslih ve Keyfiyat stimalih ve Favaiduh: Fkh alannda, Arapa, talik hatla yazlm bir eserdir. Ktphanesinde bir nshas bulunur. 44. Takrir-i Akkirmn: Hadis konusunda, Arapa olarak kaleme alnm bir eserdir. stanbul Millet Ktphanesinde bir nshas bulunur. stanbul Millet

22

45. Havas al Sretil- Fatiha ; Tefsir-i Sretil- Fatiha: Tefsir konusunda, Arapa olarak, nesih hatla kaleme alnm bir eserdir. Topkap Saray Mzesi Ktphanesinde bir nshas bulunmaktadr. 46. erh-i Ezkr: Havas, ediye konusunda, Arapa olarak, nesih hatla kaleme alnm bir eserdir. Topkap Saray Mzesi Ktphanesinde bir nshas bulunmaktadr. 47. Tefsir-i Suretin- Nebe: Tefsir konusunda, Arapa olarak, talik hatla kaleme alnm bir eserdir. Topkap Saray Mzesi Ktphanesinde bir nshas bulunmaktadr. 58. Haiye Ala Akaidin- Nesefiyye: Kelm alannda, Arapa, talik hatla yazlm bir eserdir. Kayseri Reid Efendi Ktphanesinde bulunmaktadr. 49. erh-u Tahmis-i Kasideti Kelmiyye el- Lamiyye:Kelmadair bir eserdir.Sleymaniye Ktphanesinde bulunmaktadr.

b. Baslm Eserleri 1. klilt- Teracm: slm Felsefesi alannda yazlm bir eserdir. Bu eser, Ebhernin (H. 663), Hidyetl-Hikme adl felsef eserine Kad Mir Hseyinin (H. 910), erhul Hidayetil- Esiriyye adyla yapt erhin baz ilavelerle Trkeye tercmesidir. Bu eser, tercmeden ziyade Akkirmnnin kendi dnce ve yorumlarn iermektedir. Arpadan Osmanlcaya evrilmitir.Akkirmn, bu eseri tercme ederken bir bakma da erhetmitir. 2. Haiye ala Haiyeti Usamid- Din ala erhil- Akaid: Kelm alannda, Arapa yazlm bir eserdir. stanbul Matbaa-i Amirede baslmtr. Sleymaniye Ktphanesinde yazma nshas da mevcuttur. 3. Haiye ala Haiyetil- Lar fil- Hikme: Ebhernin Hidayetl- Hikmesi zerine, Kad Mirin yapt erhin zerine, Muslihiddin Larnin yapt haiye

23

zerine yaplan haiyedir. slm Felsefesi konusunda, Arapa yazlm bir eserdir. stanbul Matbaa-i Amirede baslmtr. Sleymaniye Ktphanesinde yazma nshas da mevcuttur. 4. Efal-i bad ve rde-i Cziyye Risalesi: Kelm ve Akaid konularnda Osmanlca yazlm bir eserdir. stanbul Matbaa-i Amirede baslmtr. Bir ok Ktphanede bulunmaktadr. 5. Burhanl Mttakin Terceme-i Hadis-i Erban: Hadis alannda Osmanlca yazm bir eserdir. stanbul Matbaa-i Amirede baslmtr. 6. erhul- Emsile: Arapa yazlm bir eserdir. stanbul Matbaa-i Amirede baslmtr. 7. rade-i Cziyye Risalesinden Semeler: Kelama dair yazlm bir eserdir. Kolaas Sleyman Efendi adnda bir zat, Osmanlcadan Trkeye tercme etmitir. stanbul Matbaa-i Amirede baslmtr 8. Risle-i Akaid: Akaid ve kelama dair yazlm bir eserdir. stanbul Matbaa-i Amirede baslmtr. 9. Risle-i Teavvuz: Tefsir alannda, Osmanlca yazlm bir eserdir. stanbul Matbaa-i Amirede baslmtr. Basm Tarihi:1298 10. ehul- Bina: Arap Dili konusunda Arapa nesih hatla, yazlm bir eserdir. stanbul Matbaa-i Amirede baslmtr. Basm Tarihi:1257 11. Risle-i Besmele: Tefsir alannda, Arapa yazlm bir eserdir. stanbul Matbaa-i Amirede baslmtr. Basm Tarihi:1298 12. erhul- Hseyniye fil- Adab: Mantk alannda Arapa yazlm bir eserdir. stanbu Matbaa-i Osmaniyede 1316da baslmtr.

24

D. AK RMNN N YAADII XVIII. YZYILIN BATI VE OSMANLI DNCE TAR H NDEK YER , NEM VE

KARAKTER ST K ZELL KLER N N GENEL B R DEERLEND RMES

1. XVIII. YZYIL BATI DNCES NE KISA B R BAKI 18. yzyl, Bat dnce tarihinde aydnlanma devri olarak bilinir. Kavram olarak aydnlanmann anlam udur: Aydnlanma, insann dnme ve deerlerde din ve geleneklere bal kalmaktan kurtulup kendi akl, kendi grgleri ile hayatn aydnlatmaya girimesidir. Kant, Was ist Auflearung (Aydnlanma Nedir?) adl yaptnda Aydnlanmay yle tanmlar: Aydnlanma, insann kendi suu ile dm olduu bir ergin - olmay durumundan kurtulup akln kendisinin kullanmaya

balamasdr.(11) 18. yzyl felsefesine aydnlanma felsefesi denir. XVIII. yzyla damgasn vuran bilim adamlar ve aydnlanma felsefesi hakknda sylenenler zde ayn olmakla birlikte, Aydnlanma felsefesi nedir sorusu, 18. yzyl dncesinin temel sorusu olarak grlmektedir. Neden bu felsefeye bu ad veriliyor? Buradaki aydnlanma ne demek, kim aydnlatlacak, aydnlatlmak istenen nedir sorularna kar filozoflar, felsefe tarihi perspektifiyle, kendi bak alarna gre, eitli cevaplar vermektedirler. Konuyu bulunmaktadr: bu adan deerlendiren Macit Gkberk, u izahlarda

Burada

aydnlanmak

isteyen

insann kendisi, aydnlatlmas

istenen ey de, insan hayatnn anlam ve dzenidir. Aydnlanmay balatan soruyu ilk olarak 18. yzyl ortaya koymamtr. Daha ortaan zlmeye balamas ile,
(11) Gkberk, Macit, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, st. 2004 s. 289

25

Renaissance ile bu soru ortaya konmu, aa-yukar 15. yzyln ortalarndan beri insann varlnn anlam ve bu dnya iindeki yeri bir problem olmutur. Ancak 18. yzylda bu sorun en geni ls ile ele alnm, bu soruna verilen yantlarn, bu yantlara temel olan dncelerin gerek o zaman, gerekse ondan sonra bugne kadar Bat dnyasnn kltr yaps zerinde ok kesin etkileri olmutur.(12) Rnesansn bu gelimeyi aan, transcendent olan yani kk ve erei bir st dnyada bulunan bir hayat dzeninden immanent (kk ve erei bu dnyada bulunan) bir hayat dzenine geiin balangc; 17. yzyln Renaissancen ortaya koyduu yeni gr, bulu ve ilkeleri sistemli bir dnce ile derleyip dzenleyen bir durulma yzyl olduunu ifade eden Gkberk, 18. yzyln karakteristik

zelliklerini ise ksaca yle belirtmektedir: a. 18. yzyl felsefelerinin balcalar, bir saduyu felsefeleri olarak gelimilerdir.(13) Gkberke gre 18. yzylda, bir Descartesta bir Spinozada bulduumuz metafizik constructionlardan uzaklalmtr. Bu yzylda, kl krk yaran metafizik dnce phe ile karlanm, ondan bir bkma ve ayrlma olmu, metafizik speculationlarla iddetle savalmtr. Akla byk gven duyulmu, akl kltr dnyasna uygulanm, kltr bilimlerini kurmak, kltr dnyasn aklla aydnlatma gayesi gdlmtr.(14) b. 17. yzylda felsefe, evrensel bir bilimdi, 18. yzylda ise, daha ok bir kltr felsefesidir, hem de hayata ilemek, onu aydnlatarak yolunu gstermek isteyen bir kltr felsefesidir. Bu felsefenin constructionlardan uzak durmas da bu yzdendir. Geni evrelere dncelerini benimsetebilmek iin Aydnlanma Felsefesi, bilimin kesin anlatm biimini pek kullanmaz., her trl yaz ekline bavurur; dnrleri de sistemli dnp alan filozoflar deil, daha ok byk
(12) Gkberk, Macit, A.g.e. S. 289 (13) A.g.e. S. 290-291 (14) A.g.e. S. 290-291

26

yazarlardr: Locke ve Voltaire gibi. Bunlar yazlarnda ulusal dillerini de kullanmakla, dncelerinin geni evrelere de yaylmasn salamlar.(15) c. 18. Yzyl Aydnlanmasnn ana zellii, laik bir dnya grn kendisine tam bir bilinle temel yapmas, bu laik gr hayatn her alannda tutarl olarak gerekletirmeye almasdr. 18. yzyl ayn zamanda, her alanda akln ile yrmek isteyen bu intellektalist kltr anlaynn zlmeye yz tuttuu, kendisini ykacak olan kart grlerin iin iin gelimeye balad yzyldr da. Bu yzylda, rnein Shaftesbury akl inanc karsna gzel karsnda duyulan cokuyu, gzellik idealini koyacaktr; bu yzyl iin balca bir problem olan akl ve duyu bilgileri konusu aratrlrken boyuna akld igdlerin etkenlerle karlalacak, uyanmaya

insan hayatndaki yeri ve deeri zerine bir anlay

balayacaktr Hume ve Voltairede olduu gibi. Bunlarla da Akl a iinde duygu yn de gelimek yoluna girmi oluyordu. Ama bu gelimeye ramen Aydnlanma yzylnn ynetici idesi akl idealidir; bu ideale aykr olan grler bile hep onun ls ile deerlendirilir.(16) 18. Yzyl Bat dncesinin karakteristik zelliine baktmz zaman, her alanda akln etkili olduunu, akln szgecinden gemeyen hibir konunun

olmadn grmekteyiz. Aklamalardan da anlalyor ki Bat dnce tarihinde insann varolu amac zerinde, belki ilk defa bu kadar nemle durulmutur. 18. yzylda, Batda, akln nderliinde bu dnce hareketlilii ve younluunun yaanmas, Batnn bilim, teknoloji, sanayi ve kltrel alanlarda byk devrimler gerekletirmesini salamtr. Bu dnemde akla, akl almaz ve snrsz derecede gvenen insan, akl ilahlatrarak, vahyi ve vahiy mahsul olan retileri, tmyle

(15) A.g.e. S. 291 (16) A.g.e. S. 291-292

27

ihmal etmitir. Bu ihmalkrln bedeli, Bat iin daha sonraki yllarda, ahlak knt olarak ortaya kmtr. Grld gibi, Aydnlanmann olarak tanmna baktmz zaman, genel

her alanda akln n planda olduunu, maneviyatn gz ard edildiini

grmekteyiz. Aydnlanmay metafizik bir kavram ve seklerlemenin bir tezahr olarak aklayan S. Nakib Attasn bu konudaki dnceleri yledir: Bilindii gibi 17. yzyldaki Kartezyen devrim, madde ve ruh arasnda mutlak bir ikilik (dualism) dourmutu. yle ki bu ikilik, doay idi edilmeye ve sekler bilimin kobaylna aarak, insan iin de bu dnyada bir bana braklm olma halini yerletirdi. Bat felsefesi zm olarak ve mantksal adan beraberinde seklerletirici bilimi gelitirdi. Artk insan, insanln, bireyselliini, ve bamszln daha ok vurgulayan bir varlk olarak grlyordu. Daha nceleri, onun rasyonel saldrlarndan korkup kaan ve bylece doann zerinde rahata hareket etmesini, ona doal klan doa tanrlarndan artk kurtulmutu. imdi de, seklerletirici felsefe ve bilim vastasyla kendi gcn gstermesi ve zgrln Kainatn Tanrsndan skp alarak, teke tek kald doann zerinde diledii gibi hareket edebileceini ispatlamas gerekiyordu. 17. ve 18. yzyllarda Hristiyan felsefeciler hl, Tanr gibi, ruh ve onun ebedlii, bir btn olarak lem gibi manev hakikatlerin gerekliini ispatlayabilip, yorumlayabilecekleri bir metafizik biliminin olabilirliine inanmaktaydlarsa da, sekler dnce ve mantk akm ve yntemleri, ksaca grdmz gibi, en azndan 13. yzyldan beri Hristiyanln metafizik bnyesi iine oktan yerlemiti bile. 15. ve 16. yzyllara gelindiinde, Rnesans diye adlandrlan bu dnemde, Bat insannn Hristiyanlkla bir din olarak ilgisini oktan kaybetmi olduu grlecekti. Byk bir hrsla bilgiyi aryorlar ve inhitat dnemi (Hristiyanl da

28

buna dahil) olarak saydklar bir devirden sonra antik uygarl yeniden canlandrmaya ve szkonusu antik uygarla kar byk ilgi gstermeye baladlar. Yeni kefettikleri bu eski kaynaklarn nemini vurgulamaya ve ortaa kalplarn ve yntemlerini reddetmeye koyuldular. Dnyay ve insan kefetmekten (!) olduka heyecanlanmlard. Modern bilimsel aklama tarz akna, hakikatn aklaycs olarak ortaa teolojisine ve metafiziine olan ilgilerini iyice yitirdiler. Bu yeni aklama tarznda btn nem insana ve onun evrendeki yerine verilmekteydi. Yeniden domak anlamna gelen reinaissance kelimesi; Bat insannn yepyeni imkanlarn yeni dnyasna doduu ve kendi gc ve potansiyelini henz fark ettiinin bilincine vard bir dnemin fikr atmosferini pek gzel yanstmaktadr. 17. yzyldan 19. yzyla kadar sren Avrupa Aydnlanmas dnemi Rnesansla irtibatlyd ve aslnda onun bir devam saylrd. Bu dnem ideal bir toplum iindeki ideal bir insan maddletirme ve seklerletirme gayretleriyle tarif edilir. Bu dnemde natralist felsefeciler doal hukuk, doal din zerine yazlar yazarak nemle insanl, zgrl, bamszl, ve adaleti vurguladlar. Bunlarn dnceleri Amerikada fiiliyata dnt ve Bamszln temel felsefesi olma fonksiyonunu grd. Reinaissance; domak anlamna geliyorsa o zaman aydnlanma da; Bat insannn aklnn, bakalarnn yardmlarna muhta olduu ocukluk dneminden karak akl bali olduuve artk kendi kendini idare edebilecek duruma geldii anlamlarna gelmektedir. Bu yzden, Hristiyan filozoflar bir metafizik bilimi kurmaya alrlarken aslnda asrlardan beri kendi metafizik bnyesine sinmi olan bu sekler eler yznden- sadece kendi metafiziklerini nihai bir zle doru, iinde barndrd elerce ezilmeye doru sevkettiklerinin farknda deiller. En sonunda Hristiyanlk, Bat insannn vahyolunmu dine kar duyduu gveni yoketti. Kanttan sonra 18. yzylda metafizik; rasyonel, dnen insan

29

tarafndan btnyle terkedilmesi gereken; hakikati ve vakalar anlamada gereksiz ve aldatc bir rehber olarak grlmeye baland; nk felsefenin de gsterdii gibi manev hakikatler ve olgular, bilinemezler, ispatlanamazlar ve de hi kimse onlarn varlklarndan kesin olarak emin olamazd. Bu, seklerletirici felsefe ve bilimin meyvesiydi ve gerek Hristiyanln toprana yabancyd ve en sonunda Batlnn, insann evrimine ve tarihselliine iman etmesine neden olacakt. Gnmzde ise, el ele giden bu inan ve seklerizasyon, bat insannn kalbi ve kafasndaki Bat Hristiyanlnn hemen hemen yerini alm durumdadr. Doann tlsmnn bozulmas ve insann dnyevlemesi ilk etapta doann bilimsel teknik kullanm ve insan iin fonksiyonel bir anlam ve deeri bulunan yararl bir nesneye indirgenmesiyle sonuland. Daha sonraki aamada ise, kendi mteal, ulv doasnn insann, onun insan oluunu, fizik varln, sekler bilgisini, gcn ve zgrln vurgulayan bir ruha indirgediler. Bu da akabinde onun tanrlamasna, kendi kkeni ve nihai sonu hakknda, kendi mantna dayal bilgi kazanm abalarna ve bu ekilde elde ettii ve imdi ise varsaymlarnn doruluu yanll iin bir kriter olarak bavurduu- yine kendi bilgisine dayanmasyla, gvenmesiyle sonuland.(17)

(17) Attas, S. Nakib, slm, Seklerizm ve Gelecein Felsefesi, ev. Mahmut Erol KILI, nsan Yaynlar, stanbul, 1995, S.63,64,65,66

30

2. XVIII. YZYIL OSMANLI DNCES NE KISA B R BAKI 18. yzylda, Batda felsef dnce alannda bu gelimeler yaanrken, Osmanl Devletinin durumunun, Batya nazaran felsef anlamda pek de i ac olmadn syleyebiliriz. Osmanl Devletinde felsef dncenin gerilemesi,

donuklamas, 15. asrdan sonra, batda Rnesansla birlikte balayan yeni dneme ters orantl olarak, hemen hemen ayn tarihlere rastlamaktadr. Fatih dnemine kadar felsef dnceye byk bir nem verilirken, ondan sonraki dnemlerde felsef dnceye iyi baklmad grlmektedir. Hilmi Ziya lken, Osmanllarn ilk devir alimlerinden bahsederken bu durumu da yle izah etmektedir: Osmanllar devrinin mantklar Molla Fenr, Hzr bey, Hocazade ve Hayaldir. Bilhassa bu sonuncusu mantk sahasnda en mehurudur. Molla Fenarnin lm- Mizan, Hayalnin muhtelif haiye ve talikleri sr mant

devam ve inkiaf ettirmitir. Bu devirde mantk, tamamyla bo bir zarf ve lzumsuz bir muakele oyunu haline gelmiti. Ktip elebi Miznl Hakda mantn bu vaziyetine temas ediyor. Bu izahlardan anlalyor ki kendi zamanndaki limler, felsefe ve riyazyata temas eden meseleleri atlayarak yalnzca sr mantk ve kelm sahasnda kalmlardr. Trk tefekkrnn ilk devrinde felsefe ve riyazyatn inkiafna mukabil, bu ikinci devirde onlarn hemen tamamyla terkedildii ve yerlerine dorudan doruya din ilimlere zemin olmak zere mantk ve kelmn kim olduu grlyor. Bunun sebebini iki nokta etrafnda toplamak mmkndr. Birincisi: Osmanl Devletinde, bilhassa Kanunden sonra felsef dnce tamamyla sekteye uram, Bunun neticesi olarak btn ilim hareketleri din bir gaye etrafnda toplanm, fikir heterodoxiesine, muhtelif meslek ve cereyanlarn domasna pek fazla imkn kalmamtr.

31

kincisi:

Osmanl

devletinin,

Hindistan

yolu

bulunduktan

sonra

Akdenizdeki dier tccar memleketlerle beraber transit roln ve iktisad ehemmiyetini kaybetmesi ve dnya sklet merkezinin Atlas Denizine gemesidir. Bu suretle bn-i Snda mkemmel bir usl halini almaya balayan mantk

Osmanllar devrinde gayr- amel, ihtiras ve hararetini kaybetmi, srf kelime oyunundan ibaret bir tefekkr haline gelmeye mecbur olmutur.(18) lken, Osmanllarda tercme konusunu anlatrken de ayn konuya deinerek u deerlendirmelerde bulunur: lk Trk feylesoflar nlerinde hazrlanm byk bir tercme mesasi bulmulard. Byle olmakla beraber yine Farab bizzat Aristodan birok

tercmeler ve erhler yapmt.

lk Trk riyazlerinin de Yunanllardan ne kadar grmtk. Fakat artk VI. ve VII.

ok istifade ettiklerini evvelki fasllarda

Asrlardan itibaren tercme faaliyeti durdu. Eski Yunan eserleri tamamyla ve kfi derecede nakl ve erhedilmi telakki edildi. Bir daha menbalara kadar inmeye kimse lzum grmyor, yalnzca onlara istinat eden Farab ve bn-i Sny erhetmeye kaybolmasna

alyordu. Fakat bu vaziyet menbalardan uzaklatka vuzuhun

sebep oldu. Esasen, evvelce sylediim gibi, Osmanl devrinde tefekkr felsefe ve riyazyattan gittike kelm ve sr mantk istikametine doru gitmekte olduu iin bu vaziyet vuzuhsuzluu bsbtn arttryordu. te fikir faaliyetinin olduka uyuuk olduu byle bir devirden sonra bizde balayan ilk intibah hareketi zamannda, yani III. Ahmet devrinde Yanyal Esat Efendi, Farab ve bn-i Snnn eski tercme ve erhlerini kifayetsiz, hatta yanl bularak Aristoyu yeni batan ve dorudan doruya Yunancadan tercme etmeye teebbs etmitir. Esat Efendinin Aristonun btn

(18) lken, Hilmi Ziya, Trk Tefekkr Tarihi, YKY, stanbul, 2004 S. 174-176

32

eserlerini tercmeye muvaffak

olup

olmadn bilmiyoruz. Fakat elimizdeki

mahdut birka tercmesi bile teebbsn kymetini gstermeye kafidir.(19) smail Hakk Uzunarl bu dnemdeki ilm ve felsef tefekkrn bozulmasnn sebeplerini medreselerdeki bozulmaya, mderrislerin atanmalarnda ehil olmayanlarn iltimas ve rvet yoluyla gelmelerine balayarak yle ifade eder: Medereselerin bozulmsnda tefekkr, faaliyete getirecek olan matematik, kelm, ve felsefe (hikemiyat) gibi akl ilimlerin terk edilerek bunlarn yerine tamamen nakl ilimlerin kaim olmas birinci derecede mil olmutur. XVI. asr sonlarna yakn zamanlara kadar Osmanl medreselerinde ulm- akliyeden ilm-i hikmet (felsefe) dersi okunup bu ilme dair emseddin Molla Fenar, Kad-zde-i Rum, Hoca- zde, Ali Kuu, Meyyed zde Abdurrahman, Mrim elebi, bn Kemal ve Knal-zde Ali Efendiler gibi XV. Vve XVI. asrlardaki mtefekkir limler tarafndan kymetli eserler telif edilip okutulduu halde sonra baz eyhulislmlarn telkinleri ile hikmet dersi medreselerden kaldrlarak bunun yerine zaten mevcut olan fkh, usl-i fkh ilimlerine geni yer verilmitir.(20) Uzunarl, iltimas yoluyla liyakatl olmayan kiilerin mderrislie atanmalarnn II. Bayezid zamannda Padiahn bizzat mdahalesiyle baladn da eitli rneklerle ifade etmektedir.(21) Osmanllarn ilk dnem ilm almalrnn zamanla sekteye uramasnn sebeplerini Ercment Kuran ise yle izah eder: Osmanl devletinin ykseli devresinde medreselerde msbet bilimler okutuluyordu. Msbet bilimlere kar gsterilen ilgi, Fatih Sultan Mehmet saltanatnda en yksek seviyeye erimi ve bu padiahn 1481de lmnden sonra azalmaya balamtr. Bylece, XVII. Yzylda

(19) A.g.e. S. 196 (20) Uzunarl, smail Hakk, Osmanl Devletinin lmiyye Tekilat,Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara, 1965, S.67 (21) A.g.e. S. 68,69

33

matematik, astronomi gibi akl ilimler ihmale urayarak, fkh, kelm gibinakl ilimlerin itibar artmtr. Osmanl aydn evrelerinde domatizmin yayld bu zamanda Batda Rnesans, Hmanizma, ve Bilim inklb vukubuluyor. XVIII. yzylda da Aydnlanma hareketi geliiyordu. Osmanl ulemay- rsmu Batdaki deiikliklerin farknda deillerdi. Ancak ou, medrese dnda yetien Ktip elebi (1608-56), brahim Mteferrika (1674-174), Gelenbev smail (1730-91) Efendiler gibi az sayda bilim ve fikir adam Bat dnyasnn msbet bilimler sahasnda ortaya koyduu bululardan ksmen haberdar olmulardr.(22) Her ne kadar III. Ahmet devrinde bir takm teebbsler yapldysa da bunlarn gerekli ilm ve felsef heyecan oluturmadn sylemek mmkndr. Fahrettin Olguner, bu istikametteki dncelerini yle ifade etmektedir: slam topraklarnn genilemesi, eitli kltrlerle karlama ve tercme faaliyetleri, fikir hareketlerini hzlandrd. Onuncu onbirinci yzylda slam Dnyas fikir hareketleri asndan

klasik dneme girmiti. lim ve teknik alannda slam Dnyasnda yetien fikir adamlar, yeni nesiller iin bakalarn aratmayacak derecede rnek olma grevini stlenmiti. Bu dnemde slam Dnyas, fikrin her trlsn temsil eden

otoritelerini, kendi iinde barndryordu. Bunlar, ayn zamanda Avrupa iin de birer rnek durumunda idiler. Dnce, ilim ve teknik alanndaki bu gelime, zaman iinde yavalamakla birlikte onaltnc yzyln sonuna kadar temposunu srdrd. te, sekizinci yzyl bandan onaltnc yzyln sonuna kadar olan bu devreye; slam Felsefesinin ak veya aktif devri demek uygun olur.

(22) Kuran, Ercment, Trkiyenin Batllamas ve Mill Meseleler, Derleyen, Mmtazer Trkne, Trkiye Diyanet Vakf Yay. Ankara, 1994, S. 3

34

Onaltnc yzyla gelindiinde, slm Dnyasnn nderi olarak Osmanly bulmaktayz ve bu duruma onlar, birka yzyl nce gelmi bulunuyorlard. Onbeinci yzyln ikinci yarsnda stanbul Fatihi II. Mehmet Han, stanbulda kurdurttuu yeni eitim- retim kurumlarnn ileyii kadar derslerinin eidi ve muhtevas ile de bizzat ilgileniyordu. Bu messeselerde bulunmasn istedii dersler arasnda felsefenin ayr bir nemi vard. O, dorudan doruya kendi huzurunda icra edilen felsefe mnakaalar tertip ettiriyor ve bunlar bizzat dinliyordu. Ne var ki Fatih dneminin zerinden geen yz ksr yllk bir zaman, bu heyecann azalmasna ve ilerin tavsamasna yetmiti. Katip elebinin (1609 1658) ehadetine gre onaltnc yzyln sonuna onyedinci yzyln ilk gnlerine gelindiinde zihniyet deimi, felsefeye kar dmanlk balam, din adamlar felsefeyi kfrn aleti olarak grr olmutu. Mftlerce aleyhinde fetvalar verilen felsefe, medreselerden kap dar ediliyordu. Hemen belirtelim ki bu bir zihniyet meselesiydi. Bu fetvalarn zerindeki imzalar kimin adn ve mhrn tarsa tasn, onlar devlet kanunu olarak grmek ve gstermek elbette mmkn ve doru olmaz. Zira, sz edilen tarihlerden yz ksr sene sonra Osmanl Devleti adna sz syleme hak ve selahiyetine sahib olan padiah III. Ahmed 1703/1730 , devrin ilim adamlarndan Yanyal Esad Efendiye, felsefe almalar yapmak; Aristotelesin eserlerini orijinalinden Trkeye evirmek zere zel grev ve imkanlar veriyordu. Fakat, bu grev ve imkanlara ramen iler yrmedi, zihinler uyanmad. Bu da herhangi bir zihniyetin kanunla ya da devlet gc ile yok edilemeyeceinin ve ayn ekilde bu yolla yeni bir zihniyetin kurulamayacann ak bir delili olmaktadr. yleyse devlet zihniyeti mi, zihniyet devleti mi deyip geelim.

35

slam Felsefesi asndan onyedinci yirminci yzyllar arasn slam Felsefesinin donuk Devri olarak vasflandrmak, gnlmzn itirazna ramen, zarur grnmektedir. (23) Olguner, bu dnemlerle ilgili dncelerini, durgunluk sebeplerini, karlk Osmanlda taknlan tavr ve bu dnemin

batdaki fikr gelimeye

zihniyetini izah etmeye devam ederek u deerlendirmelerde bulunur: Fatih Sultan Mehmed (1429-1481)in stanbulu fethi, dnyada yeni bir devrin tabii olarak balangc saylr. Bu devrede Osmanl dnyann en byk devleti olmutu. daredeki tekilatlanma (organizasyon) ile birlikte ilim, teknik ve sanat alanndaki almalar da devam ediyordu. lim ve dnce alanndan Molla Fenar (1351-1432), Akemseddin (1389-1458), Ali Kuu (l. 1474), Hocazade (14201488), Molla Zeyrek (l. 1506), bn Kemal (1468-1534)lerin sesleri, yeni kurulan stanbul rasathanelerinde, Fatih ve Sleymaniye Klliyelerinde (niversitelerinde) yansmalar meydana getiriyordu. Kanun Sultan Sleyman (1494-1566)n hameti, Sleymaniyede aksediyordu. Koca Sinan (1489-1578)nn mimardeki aheserleri gibi Fuzul (1494-1560) ve Ali ir Nev (1441-1501) de Trk dilinin bayran, edeb sanatlarn burcuna dikiyordu. Trk slm Dnyasnda btn bunlar olup biterken Batda daha nemli eyler oluyordu: Onikinci yzylda (1150lerde) slm Dnyasndan latinceye yaplan tercmelerle balayan hareket, giderek hz kazanm ve onbeinci yzyln ikinci yarsnda yeni bir dneme girerek Rnesans dourmutu. Batda ilm aratrmalar ve yeni yaplanmalarla ortaya kan yeni zihniyet giderek aydnlk kazanrken Trk slam Dnyasnda tam aksi bir hal ile durgunluk ba gstermiti. Felsefe eitim ve retimini resmen yasaklayan (1595 ylndaki) fetva bu

(23) Olguner, Fahrettin, Trk slam Dncesi zerine, Akademi Kitabevi, zmir 1993 S. 16-17,

36

durgunluun tescili oluyordu. Devlet ilerinde olduu gibi ilim ve dncede de durgunluk zamanla (17.-18. yzylda) gerilemeye dnt. zlerek sylemek gerekir ki bundan sonraki dnemlerde ne ilim ve dncede, ne de sanatn eitli dallarnda eskiyi tekrarlamann dna kan stn bir kabiliyetimiz boy gsterir olmad. Devlet de mevcudu ayakta tutmann gayretine koyulmu bulunuyordu. Bat ise Hristiyanla dayal, fakat, btn deerleri kendi emek ve gayretiyle yeniden yourup ekillendirerek yeni bir medeniyet oluturmu, adna da Bat Medeniyeti dedirtmiti. Her biri bunu kendileri iin Ortak Medeniyet olarak alyor, ona katklar lsnde de kendilerine gurur ve iftihar pay karyordu. Zaman zaman ba gsteren ihtilaflara ve kan atmalara ramen bir araya gelip hallerini gzden geirerek hatalarn tashih, ykntlarn tamir yollar aryor ve buluyorlard da. Bu hal imdi de devam etmektedir.(24) 18. yzyl, Osmanl saltanatnn banda III. Ahmet (1703 1730), I. Mahmud (1730 1754), III. Mustafa (1757 1774) ve I. Abdlhamid (1774 1789)in padiah olduklar dnemdir. III. Ahmetin saltanatnn (1703 1730) son oniki ylna Lle Devri denir (1718 1730). Bu dnem, Venedik ve Avusturyaya nemli topraklarn brakld Pasarofa Anlamas ile balar. Osmanl yneticileri ve aydnlar bu devirde bara skca balanmlardr. Sadrazam Nevehirli Damat brahim Paa, Baty ve Douyu daha iyi tanmaya yarayacak bilim, kltr ve sanat abalarna girimitir. yle ki: 1720de Yirmisekiz elebi Mehmet Efendiyi Parise eli olarak gnderirken, siyas grevinin dnda, Fransann gelimesini ve eitimini iyice anlayp, uygulanabilir olan hususlar bildirmesini de kendisinden ifahen istemitir. Ayrca, baz Dou klsik eserlerini Trkeye kazandrmak iin bir eviri topluluu oluturmutur.

(24) A.g.e. S. 46-47

37

stanbulda zarif kk ve emeler yaplm, ba ve bahelerde zevk ve elence lemleri balamtr. air Nedim, bu dnemin ruhunu, Glelim oynayalm, km alalm dnyadan msrayla dile getirmitir. Artk, kurulu ve ykselme dnemlerinin gaza ve cihat ilkesi, toplumu, Devleti canlandran, harekete getiren bir ilke olmaktan km, bir ksm yneticiler gnn zevkini srme gibi bir gre kendilerini brakmlardr. Ancak, stanbulda bir avu kimse kaygusuz ve zevk dolu gnler geirirken toplum seflet ve aclarla dolu bir hayat srdrmektedir. Matbaa stanbulda bu sosyal ortam iinde ortaya kmtr. (25) Gerek u ki 18. yzyl sadece bir elence, oyun ve zevk devri deildir. Ayn zamanda dnce, bilim, kltr, sanat ve teknoloji alanlarnda da

gelimelerin yaand bir devirdir de. Prof. Yurdaydn bu konuyu yle izah eder: Lle Devri, baz kimseler tarafndan anlamsz bir israf ve zevk devri; baz kimseler tarafndan da Trk sanatnda bir rnesans yani bir canlanma devri olarak kabul edilir. Bu iki grn ikisi de mbalal saylabilir. Ilml bir grle, Lale devrinin, Osmanl Devletinde yeni bir yaama, yeni bir hayat anlaynn ifadesi olduu sylenebilir. Bu yeni zihniyeti air Nedim, glelim elenelim, km alalm dnyadan dizesi ile ifade etmitir. Bu dize, bir bakma, bu devir insannn hayat ve tabiat ile barmasn gstermektedir. Ancak hemen ilave edelim ki Lle devri, gerekten bu dizede ifadesini bulan zihniyetten ibaret olsayd, birinci iddiay hakl gsterecek epikryen bir devir olarak kalrd. Halbuki bu devirde Osmanl devletinde o zamana kadar grlmeyen baz yenilikler yapld gibi; sanat ve dnceye de nem verilmitir.(26)
(25) Akyz, Yahya, Trk Eitim Tarihi (Balangtan 1993e), Kltr Koleji Yaynlar, st. 1993 S.118 (26) Yurdaydn, Hseyin G. slam Tarihi Dersleri, A.. lahiyat Fak. Yay. 1988, S.140-141

38

Bu yzyln balarnda matbaann kullanlmaya balanmas, dnce hayatna yeni bir canllk ve hareketlilik getirmitir. ilk kitaplarn din deil, msbet ve sosyal bilimler alanndan seilip baslmas, Osmanllara yeni fikirlerin girmesini abuklatrmtr. Bylece, hattatlarn ve baz din evrelerin tepkisini nlemek amacyla bu yola gidilmesinin bu adan da olumlu bir sonucu olmutur. Din kitaplar ise 1803ten sonra baslmtr.( 27) 18. yzylda, her alanda grlen bu deiim ve hareketlilikten Akkirmaninin etkilenmemi olmas dnlemez. kadlk Tam bu atlm ve canllk

dneminde yaayan ve ayn zamanda

gibi nemli bir grevi stlenen

Akkirmannin, bundan dolay, dncelerinin ve eserlerinin nemi bir kat daha artmaktadr. Akkirmnnin felsefeyle ilgilenmsinin sebebi, bu devirde oluan fikir ve dnce hareketliliine ve ayn zamanda zgr bir ortamn olumasna balanabilir. Akkirmnnin, bu dnce younluu ierisinde, farkl alanlarda ok sayda eser yazmasnn sebebini, bu ok ynl ilm canlla ve hareketlilie balamak yanl olmayacaktr.

(27) Akyz, Yahya, A.g.e. S. 122

39

B R NC BLM

AKK RMNN N FELSEF GRLER A. F LOZOFLARIN FELSEFE VE H KMET HAKKINDAK GRLER Hikmet kelimesi, H-K-M fiilinden tremi bir mastardr. H-K-M maddesi fiil, masdar ve isim olarak Kuran- Kerimde 210 yerde gemektedir.(28) Kuran- Kerim ve hadislerde farkl anlamlara gelebilecek ekilde kullanlan hikmet kavram mfessirlerce de ok farkl ekillerde yorumlanmtr. Felsefe kavramna gelince bilindii gibi, ilk defa Fisagorun kulland sanlan bu Yunanca filosofia kelimesi, sevgi anlamna gelen filo ve hikmet anlamna gelen sofia gibi iki kelimeden mteekkildir. Dolaysyla felsefe

karl olan filosofiann kelime anlam hikmet sevgisi demektir.(29) Mslman filozoflar felsefe ile hikmet kavramlarn terim olarak bazen ayn bazen de farkl anlamlara gelebilecek ekilde tarif etmilerdir. Kindiye gre felsefe insann gc lsnde ebed ve kll olan varlklarn hakikatn, mahiyet ve

sebeplerini bilmesidir.(30) Hikmet ise, dnme gcne ait bir fazilettir. Bilgelik, kll varlklarn hakikatn bilme ve bu bilgiyi hakikat dorultusunda gerektii gibi kullanmaktan ibarettir.(31) Nihat Keklike gre Farab (l. 950), hikmet ile felsefeyi ayn anlamda kullanarak yle aklar: Felsefenin tarif ve mhiyeti, var olmalar bakmndan varlklarn bilinmesidir.(32) Var olmalar bakmndan varlklarn bilinmesinden

(28) Muhammed Fuad, Abdulbaki, Muceml - Mfehres li Elfazil- Kuran, ar Yay. stanbul, 1984, S. 212-215 (29) Bayraktar, Mehmet, slam Felsefesine Giri, A.. lahiyat Fak. Yay.1988 S.24 (30) Kind, Felsef Risaleler, ev. Prof. Dr. Mahmut Kaya z Yay. 1994 S.69 (31) A.g.e. S.70 (32) Keklik, Nihat, Trk- slm Felsefesi Asndan Felsefenin lkeleri, stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yay. stanbul 1996 S.17,18

40

maksat, idrk ettiimiz btn nesnelerin bilinmesidir. Yani bunlar akl ve deneyle tanmak, gerek yzlerini renmeye almaktr. nk biz, nesneleri eitli yollardan tanyabiliriz. Ama her eyden nce onlar, var olular bakmndan bilmek lazmdr.(33) Nihat Keklike gre bn-i Sna ve bn-i Arab de felsefe ve hikmeti ayn anlamda kullanarak yle belirtmilerdir: bn-i Snaya gre Felsefenin (hikmetin) gayesi, nesnelerin hakikatlarna bir insann vakf olabilecei kadar vakf olmaktr.(34) bn-i Arabye (l. 1240) gre ise, Felsefenin trifi, nesnelerin hakikatlarn, olduklar gibi bilmek ve onlarn varolular ile hviyetleri konusunda hkm vermek suretiyle, insan ruhunun olgunlamasdr. Bu tarife dikkat edersek felsefenin gayesi insan ruhunu olgunlatrmaktr. Bunun iin de, nesnelerin hakkatn tanmak lazmdr. Fakat ilerde greceimiz zere bn el- Arab dah, insan aklnn hudutlu bir kuvvet olduunu belirtmektedir. nsann yapabilecei ey, sadece nesnelerin hviyetlerine (yani onlarn tek tek tannmasna) ulaabilmektir. Baka deyile felsefe sayesinde, zevhir (grnler; fenomenler) leminden kendimizi kurtarp, eniyet (hakkat) lemine, yani zahir bilgisinden hakikat bilgisine ulamak imknn buluruz.(35) Nihat Keklike gre bn- el-Arab, ayrca u tarifleri ileri srmektedir: Her akl sahibi hikmeti sever Bu tarifte ise, hikmet sevgisi (filo-sofia = felsefe), ancak akl sahiplerine nisbet edilmektedir. nk akl, burada hikmetin n art gsterilmitir. Ona gre: Hikmet, husus bir bilginin bilgisidir Bu tarifte dahi hikmetin bir zel bilgi ve aratrma alan sayldna iret
(33) A.g.e. S. 18 (34) A.g.e. S. 18 (35) A.g.e. S. 19

41

edilmektedir. Ayrca: Hikmet, bilgisizlii ve karanl ortadan kaldrr tarifinde ise, bilgisizlik (ki burada karanlka benzetilmektedir), ancak hikmet sayesinde ortadan kaldrlabilir denilmektedir. Nihayet: Hakm (filozof), her eyde illet (:sebep) arayan kimsedir tarifine dikkat edilirse felsefe, bir sebep aratrma yani varln ne sebeple meydana geldiini, yahut da illiyet problemini (: her illetin bir eseri bulunmas gerektiini) konu edinmektedir. Gerekten bu, felsefenin iidir. nk ilim (pozitif ilim), nasl sorusuna cevap ararken felsefe, dim niinler zerinde durmaktadr. kisinin arasndaki fark budur.(36)

B. AKK RMNN N FELSEFE VE H KMET HAKKINDAK GRLER Akkirmnye gre hikmet yle bir ilimdir ki nefs-i insaniyye onunla istikmal olunur; hekim o kimsedir ki bilinmesi gereken eyleri bilen, yaplmas gereken eyleri yapan, terk edilmesi gereken eyleri terkeden kimsedir.(37) Akkirmn, genel olarak felsefe kitaplarnda geen u tanm da kullanr: Hikmet, insann gc nisbetinde eyann hallerini bilmesidir. Bu durumda hekim, insann gc nisbetinde eyann hallerini bilen kiidir.(38) Akkirmn, felsefe ve hikmeti ayn anlamda kullanmaz. Ona gre hikmet, hikmet-i nazariyye ve hikmet-i ameliyye diye ikiye ayrlr. Mevcudatn fiilleriyle ilgilenen hikmet, hikmet-i ameliyye, insann gcn aan konulardaki mevcudatn halleriyle ilgili hikmet de hikmet-i nazariyyedir.(39)

(36) A.g.e. S. 19,20 (37) Akkirmn, klilt - Teracim Hidaye Tercemesi, S.4 (38) Akkirmn, Kefev Alel Lar Fil Hikme, st. Matbaatul Hac, Muharrem Efendi, S. 18 (39) Akkirmn, klilt -Teracim Hidaye Tercemesi, S.5; Ayrca Bak. Kefev Alel Lar Fil hikme, S.23,24,25

42

Akkirmn, hikmet-i ameliyyeyi de e ayrarak yle aklar: Kiiyi kt ahlaktan alkoyar, iyi ahlak kazandrmak iin olursa, byle maslahata ilm-i tehzib-i ahlak; malik, memlk gibi bir evde ortak olan bir cemaatn maslahat iin olan bir ilim ise, buna ilm-i tedbir-i menzil; ehirdeki bir cemaatn maslahatn konu alan bir ilim ise, buna da ilm-i seyaset-i medeniyye denir.(40) Akkirmnye gre hikmet-i nazariyye eit varln ilmi ile ilgilenir. Ona gre hikmet-i nazariyye ya darda ve zihinde maddeye muhta olmayan eylerin halleriyle ilgili bir ilimdir, Allah gibi; ya da darda maddeye muhta olan fakat zihinde (aklda) muhta olmayan eyler ile ilgili ilimdir, kre gibi; ya da hem darda hem de zihinde (aklda) maddeye muhta olan eylerin halleriyle ilgili ilimdir, insan gibi.(41) Akkirmn, metafizik varlklarn ilmiyle ilgilendii iin hikmet-i

nazariyyeye m badet-tabia, ilmel- ilah, felsefe-i la ve ilmel- kll(42) isimlerinin verildiini belirtmektedir. Buraya kadar yaplan aklamalardan biz u gerei anlyoruz ki; Mslman filozoflar hikmet ile felsefe kavramlarn ayn anlamda kullandklar gibi farkl anlamlarda da kullananlar olmutur. Madd veya madd olmayan varlklar hakknda yaplan aratrma, inceleme ve deerlendirme olan hikmet ve felsefe kavramlar, eitli nedenlerden dolay, bazen birinin dierinin yerine kullanld olmutur, Mehmet Bayraktar bu durumu yle izah eder: slam filozoflarnn ounluu genellikle 9. yzyln sonundan itibaren felsefe yerine daha ok hikmet kelimesini tercih etmilerdir. Bunun sebebi ise, daha erken devirlerde balayan felsefe aleyhtarln, felsefe kelimesi yerine, Kuranda

(40) A.g.e. S.5 (41) A.g.e. S.5 (42) A.g.e. S.5

43

da sk sk geen hikmet kelimesinin kullanlmasyla, azaltma veya baka bir ifdeyle felsefeyi daha islm bir terminolojiyle slmletirme gibi bir gr olabilir. (43) Bununla birlikte, bazan Mslman filozoflarn kendileri hikmet kelimesini felsefe kelimesinden ayrarak, farkl anlamlarda da kullandklar olmutur. Hikmete, felsefeden daha yce bir deer vermilerdir. Mesel Kind, hikmeti bir fazilet, iyi olann tatbiki olarak grr: Hikmete gelince, o, (akl) kuvvenin faziletidir; o, kll eylerin hakikatleri ve bilgisi, hakikatleri ynnden sevilen eyin kullanlmasdr. O halde hikmet, kesin doru bilgi, yaplmas fazilet olan bir hareket tarzdr. Hikmet, bu kullanla felsefeden daha geni bir mana tar. Her felsefe hikmet olabilir, fakat her hikmet felsefe olmayabilir. Hikmetin felsefeden daha geni bir anlam sahas vardr.(44) Akkirmn de hikmeti daha kapsaml bir kavram olarak ele alm, felsefeyi de hikmet-i nazariyyenin bir alt kategorisi olarak; d dnyada ve zihinde maddeye muhta olmayan varlklarn ilmiyle uraan ilimdir(45) eklinde tarif etmitir.

C.TAB YYAT (F Z K) VE C S MLER N DOASI HAKKINDA AKK RMNN N GRLER 1. C S MLER slm felsefesinde, cisimler hakknda filozoflardan bazlarnn dnceleri ksaca yledir: bn-i Sna, bu konuyu tabiat ilminin konusuyla ilgili mzakeresinde aklar. Macit Fahri, bn-i Snnn dncelerini yle aktarr: bn-i Snya gre tabii cisimler madde ve suretten (ekil) mrekkeptir. Cisimler, maddeleri sebebiyle mekan hkmlerine tabi, ekilleri sebebiyle de eitli zat (cevheri) yahut araz

(43) Bayraktar, Mehmet, A.g.e. S.27 (44) Bayraktar, Mehmet, A.g.e. S. 27 (45) Akkirmn, A.g.e. S.5

44

sfatlar kabul ederler. Bunun yannda tabi cisimler suretleri maddeden asla ayrlmayanlar ve maddeden ayrlanlar olmak zere iki ksma ayrlr.(46) Kind ise cismi, en, boy ve derinlik olmak zere boyutu bulunan bir niceliktir,(47) eklinde tarif etmektedir. Kelmclardan Fahreddin Raz, cisimleri bileiklik, blnebilirlik asndan ele alarak inceler. Razye gre kelmclar cismin, her biri blnmeyen sonlu czlerden birlemi olduunu savunurlar. Filozoflar ise, cisimler birleik deilse de son bulduu en kk derecede de blnebilir olduunu savunurlar. Raz kendi grn aklarken de dorusu bize gre cisim sonsuz blnebilen tek bir nesnedir. Biz, herhangi tek bir varln blm kabul edeceini ileri srmenin manasz olduunu iddia ediyoruz,(48) eklinde ifade etmektedir. Akkirmn, cismin tanmn yle yapmaktadr: Cism-i tabii, bir cevherdir ki, en, boy ve derinlik olan cihat- selasesi ( boyut) bulunandr.(49) Bu tanm, Kindninkiyle benzerlik arzetmektedir. Akkirmn, daha sonra u

deerlendirmelerde bulunmaktadr: Malum ola ki cisim iki ksmdr: Birincisi; hakikatlar farkl olan cisimlerden mrekkeptir. Hayvan gibi ki, byle cismin czleri bilfiil mevcut ve sonludur. kincisi; basit cisimdir. Farkl hakikatlardan mrekkep deildir. Bu cisim blnmeyen czlerden (ecza-i la yetecezza) mrekkeptir ve bu czler bilfiil mevcut ve sonludur. Bu btn kelamclarn mezhebidir. Yahut eczann kllsi bilfiildir; sonlu deildir; eczann blnmesi imkanszdr. Bu mezhep, Mutezileden Nazzam ve ilka filozoflarndan Anaksagoras mezhebidir. Yahut eczann kllsi bil-kuvvedir ve sonludur. Bu, Muhammed ehristan mezhebidir. Yahut eczann kllsi bil-kuvve ve sonlu deildir. Bu, filozoflarn mezhebidir. Bu
(46) Macit Fahri, slam Felsefesi Tarihi, ev. Yrd. Do.Dr. Kasm Turhan, klim Yay. st. 1992 S.125 (47) Kind, A.g.e. S.125 (48) Raz Fahreddin, Kelama Giri (El-Muhassal) ev. Prof. Dr. Hseyyin Atay, T.C. K.B.Yay. 2002 Ank. S.110-111 (49) Akkirmn, Kefev Alel Lar Fil Hikme, S. 116, Ayrca Bak. Akkirmani, A.g.e. S.8

45

cisimde beinci bir mezheb de Demokritos mezhebidir ki ona gre basit cisim, birlemi kk cisimlerden mrekkeptir ki bil-fiil blnmeye kabil deildir.(50) Akkirmn, cisimlerin muttasl ve munfasl da olamayacan yle belirtmektedir: Cisim dahi haddi zatnda muttasl ve mnfasl deildir. Cisme infisal gelse ittisal vasf zail olur, zat- cisim zail olmaz.(51) Akkirmn, cisimler konusundaki farkl grlerin genellikle basit cisimler hakknda olduunu ifade etmektedir. Kelamc ve felsefecilerden cumhurun gr ile ehristan, Mutezileden Nazzam ve rakilerin de grlerine yer veren

Akkirmaninin aklamalarna baktmz zaman bu grlerin sonluluk, bileiklik ve blnebilirlik kavramlar zerinde younlatn gryoruz. Akkirmn, bu grlerden muteber olanlarn, kelamclar, felsefeciler ve iraklerin grleri olduunu ifade etmektedir.(52) Buraya kadar cismin tarifi ve ne olup olmad hakknda ksaca bilgiler verdik. imdi, cisimlerin doas ve hangi hallerde bulunduu konusuyla ilgili kavramlar hakknda Akkirmannin aklamalarna geebiliriz. Bunlardan bir tanesi cz l yetecezzadr.

2. el-CZ L YETECEZZA Akkirmn, cz l yetecezza ile ilgili tartmalarn, genelde cismin, elcz l yetecezzadan mrekkep olup olmad konusuyla ilgili olduunu, kelamclara gre cismin el-cz l yetecezzadan mrekkep olduunu, felsefecilerin ise bunu inkr ettiklerini belirtmektedir.(53)
(50) Akkirmn, klilt Teracm Hidaye Tercmesi, Darl Amire Matbaas, stanbul, H. 1262, (M. 1897) S. 10 (51) Akkirmn, Risale Fil Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, st. S. 74 (52) Akkirmn, klilt - Teracim Hidaye Tercmesi, Darl Amire Matbaas stanbul, H. 1262, (M. 1897) S. 10 (53) A.g.e. S. 8

46

Akkirmn el-cz l yetecezza hakknda, farkl dncelerin olduunu yle ifade eder: Alimler, cz l yetecezzann varl konusunda ihtilafa dtler. Felsefecilerin cumhuru varln inkar ettiler. Kelamclar ve filozoflardan bir ksm ise varln kabul ettiler. Czden maksat bir cevherdir ki fek, kat, vehm ve farz cihetiyle blnemeyendir. Felsefeciler, czn iptali konusunda bir ok delil getirdiler. Bunlardan iki tanesini zikredeceim. Birincisi: Bir deirmenin merkezindenden uzak byk daire, bir cz olarak, merkeze yakn kk daire de bir cz olarak hareket ederse, kk dairenin ekseninin byk dairenin ekseni kadar olmas gerekir ki bu zarur olarak batldr. Eer birden fazla cz olarak hareket ederse, o zaman ekseninin byk dairenin ekseninden daha byk olmas gerekir ki bu da batldr. Eer daha az cz olarak hareket ederse o zaman blnme lazm gelir. kincisi: eer czn sabit olduu sylenirse, kn mikdarnn bykle eit olmas gerekir. Tal cz zarur olarak batldr. Mukaddem olan da blnmenin beyandr. Gnein douu esnasnda bir ubuk dikersek, gne her ykseldiinde zerine krlan bir glge der. Gnein ykseliini cz l yetecezza olarak kabul edersek, glgeden ya bir ey krlr veya krlmaz; ikincisi zarur olarak batdr. Batl deilse, gnein bir cz olarak ykselmesi, glgenin ise, gne ban tam stne gelinceye kadar, hareketsiz olarak bulunduu halde kalmas gerekir ki bu da zarur olarak batldr. yleyse glgenin, hareket etmesi ve krlmas gerekir. Gnein ykselii cz l yetecezza olursa, o zaman gne, baka bir cz olarak hareket etti deriz. Glge hareket etmez veya bir czden daha az hareket ederse, o zaman bu sylediimiz sakncaldr. Eer bir cz olarak hareket ederse, gn ortasnda glgenin uzunluunun gnein ykselii kadar olmas gerekir ki o da felein eyreidir. Byle olunca, kkle byn lsnn eit olmas gerekir ki bu da muhaldr. Geride u

47

kald: Gne bir cz olarak hareket ettiinde glge daha az hareket eder. Bylece blnme lazm gelir. (54) Akkirmn, kelamclarn delillerini ise yle izah eder: Kelamclar, czn imdiki zamanda gerekleen, hareketten bir ey ve gerekli olduu konusunda ispatlamak zere delil getirdiler. Byle olmazsa hareketin darda kesinlikle olmamas gerekir. nk hazrda (imdiki zamanda) hareketten bir ey olmadnda, mazde (gemi zamanda) de mstakbelde (gelecek zamanda) de olmaz. nk maz (gemi zaman), gemi bir takm hallerdir; mstakbel (gelecek zaman) de gelecek bir takm hallerdir. Halde (imdiki zamanda) bir ey olmazsa, maz ve mstakbelde de olmaz. Bylece hareket tmden menf olur. Eer hazrda hareketten bir ey hasl olursa, o eyin blnmemi olmas gerekir. Blnmse eer, hazr (imdiki zaman) deildir. Blnd zaman bir ksm dierinin nne gemi olur. nk hareketin czleri beraber bulunmaz. Bir ksm dierinden nce gelirse, imdiki zamanda hepsi deil de bir ksm gereklemi olur. Eer blnmezse czn mesafede gereklemesi gerekir. nk hareket, mesafeyle ilikilidir ve her cze karlk mesafeden bir cz vardr. Bylece mesafeye karlk gelen her cz blnmez.(55) Akkirmn, felsefecilerin ve kelamclarn delillerini yle

deerlendirmektedir: Blnmekten maksat, hayal ise blnmeyi kabul ederiz. O zaman hazr (imdiki zaman) hazr olmaz. Deriz ki bu, blnmenin paralanma eklinde olmas durumunda gerekir. Blnmekten maksat paralanmak ise, o zaman blnmeyi kabul etmeyiz. Hayal blnmenin olmad durumda czn zarur olarak gereklemesi gerekir. Yoksa bir ine ucunun sonsuz olarak paralanmas, o

(54) Akkirmn, erhu Kasidet-i Kelmiyye El- Lamiyye, T.C. Kltr Bakanl, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, st, S. 64-65, Ayrca Bak. Akkirmn, klilt - Teracim Hidaye Tercemesi, S. 8-9 (55) A.g.e. S. 65-66, Ayrca Bak. Akkirmn, klilt - Teracim, S. 9-10

48

paralarn da sonsuza dek paralanmas gerekir. Bu da zihnin kabul etmesini imkansz klan bir gerektir.(56) Bu deerlendirmelerden de anlalyor ki Akkirman, el-cz l yetecezznn varln kabul etmekle atomculuk grn benimsemi olmakta ve bu konuda kelamclarn grne katlmaktadr.

3. HEYLA Akirmannin heyla hakkndaki grleri yledir: Heyla dedikleri, mealere gre basit bir cevherdir ki, cism surete ve nev surete mahaldir.

raklere gre ise, nev surete mahal olan cisme heyla, nev surete araz derler. Sufiyyeye gre ise heba dedikleri eye heyla derler. Bu, tebih yoluyladr. Hebann hakikat yle bir eydir ki, Allah-u Taala alemdeki cisimlerin suretlerini onda amtr. Hebann varl, cisimlerin varl iledir. Yani bamsz olarak kendi bana varl yoktur. Buna anka da derler. smi olan fakat kendisi olmayan anka, kua benzetildi. Heyla da derler ki, varln mertebelerinden drdnc mertebededir. Birinci akl (Akl- evvel), kll nefs (nefs-i kll) ve kll tabiattan (tabiat- kll) sonra olup, cisimlerin suretleri, o hebada almakla, cisimlerin suretlerine mahal bir cevher olup, suret-i cismiyyeye mahal olan heyulaya benzetildi. Hebaiyye mertebesini dnmek, beyaz olan cisimde beyaz dnmeye benzer. Yani hissedilen ey, gz duyusuyla hissedilen beyaz cisimdir. Beyaz ise, mahallinde olmad zaman dnlr, fakat hissedilmez. Mahallinde kaim olan be- yaz, mahallinde olmakla hissedilir. Hebaiyye mertebesi (mertebe-i hebaiyye), heylaya benzemekle hissedilmeyip, dnlr. Hissedilen, mertebe-i hebaiyyede alan cisimlerin suretleridir. Zikredilen hebaya bir rnek udur ki, Allah-u Taala alemi yaratmadan nce, o bir buluttu (Alem-i ama). Emr, o alem-i ama iin makul bir
(56) A.g.e. S. 66

49

eydir. Sufiyye, buna mertebe-i uhdiyyet derler. Allah-u Taala alemi onda yaratt. Baka bir rnek de udur ki, Allah zaman dehrde yaratt. Dehr, zamann kab ve zarfdr.(57) Akkirmn, heyula hakknda bilgi verirken klilt Teracim adl

tercmesinde yazarn her cisim iki czden mrekkepdir, biri dierine hulul eder. te mahal olana heyla, hal olana da suret-i cismiyye derler,(58) ifadelerine kar yaplan itirazlar ve bu itirazlara verilen cevaplar yle deerlendirmektedir: Malm ola ki mahal ve hal zikrolundu. Bunlarn bilinmesi hllu bilmeye tavakkuf eder. Hll, bir eyin baka bir eye bir ekilde ihtisasdr ki, birine iaret dierine iaretin ayndr dediler. Bu tarife ekilde itiraz olundu. Birincisi: Bu tarif, mcerredatn araznn hlluna sadk deildir. Mesela mcerred akllara ve mcerred nefislere ilimler hll etmitir. Lakin iaret-i hissye ile bunlara iaret olunmaz. aret-i akliyye ile iaret olunsa, birine iaret, akliyye; dierine iaret akliyyeden bakadr. kinci itiraz: Bu tarif etrafn hlluna sadk deildir. Noktann hatta (izgi) hllu, hattn satha (yzey) ve sathn cisme hllu vardr. Bununla birlikte tarafa iaret taraflya iaretten farkldr. nc itiraz: Bu tarif, etraf mtedahilede hllu gerektirir. Halbuki hll yoktur. Bu iki itirazdan dolay tarif, efradn (fertlerini) cami, nc itirazdan dolay da ayarn (bakalarn) mani deildir.(59) Akkirmn bu itirazlara u ekilde cevap verir: Birinci ve ikinci itiraza cevap udur ki: Hululdan maksat, sereyn olan hlldur, cevar olan hll deildir. Suretin heylaya hllu sereyandir. Mcerredtn ve etrafn darda kalmas zarar vermez. nc itiraza cevap odur ki
(57) Akkirmn, Risale Fil - Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, stanbul S. 74,75 (58) Akkirmn, klilt -Teracim Hidaye Tercemesi, Darl Amire Matbaas stanbul, H. 1262, (M. 1897) S. 10 (59) A.g.e. S. 11

50

mcerred iarette birlik hllda kf deildir. Belki ihtisas gerekir ki hal olan ahsa nazaran zatna nispetle mahallinden ayrlmasn. Beyazn, mahallinden ayrlmad gibi. Zira arazn mahhas olmas, mahalli iledir. Etraf- mtedahilede byle mcerred olan hll yoktur.(60) Akkirmnnin heyla ve suret arasndaki iliki konusundaki dnceleri, mam- Gazzalnin dnceleriyle ayndr. Zira Gazzalye gre, mutlak manada heyla, cevherdir. Bilfiil varl, ancak cisman sureti kabul etmesi sonucu ortaya kar. Yalnz bu suretler kendisinde mevcut olmayp o sadece sureti kabule msait bir gtr.(61) Gazzal, kendisinde olmayan her hangi bir eyi ve yetkinlii (kemli) kabul etmek vasfna haiz her eye heyl dendiini, heylann, kendi zatyla var klnmayan, bilakis kendini mahal edinen eyle varolan her mahalle denildiini, sret olmadan kendi kendine var olamayacan, varlnn mutlaka suretin bulunmasna bal olduunu, bunun gibi sretin de heyla olmakszn kendi kendine var olamayacan belirtmektedir.(62) Akkirmnye gre de heyla, hibir ynden sretten ayr deildir. Her adan surete ihtiya duyar. nk sret olmadan heylann fiile gemesi sz konusu deildir. Sret de heyladan ayr kaim olamaz. nk sret, ekil olmadan var olamaz. Heyla varlnda ve bekasnda srete, sret de teekklnde heylaya muhtatr.(63)

(60) A.g.e. S.11 (61) Bolay, Sleyman Hayri, Aristo Metafizii ile Gazzali Metafiziinin Karlatrlmas, M.E.B. Yay. stanbul, 1993, S. 132 (62) A.g.e. S. 132 (63) Akkirmn, A.g.e. S.26-27

51

4. SURET- NEV YYE Akkirmn suret-i neviyye hakkndaki dncelerini yle belirtir: Tabii cisimlerin her birinde, cism suretten ayr bir suret daha vardr ki, cisimlerin trlerinin olmas o suretledir. Yani o suret, bir cevherdir ki, mutlak cisme ilave olunduunda nev (tr) olur. O nev, o cismin kapalln kaldrp, onu zel ve muayyen yapar. O cisim iin keml- evveldir. Zira bu suret ile nev hakikat gerekleip, zerine bir takm eserler tertip olunur.(64)

5. MEKN ANLAYII Akkirmnnin mekan anlay yledir: Mekn, iinde cisim karar eden eydir. Baka bir deyile mekan yle bir eydir ki cisim onda hasl olur. kisi birbirine mutabktr.(65) Akkirman, mtekellimn ve irakiyynin, boluk (hal), l eydir, yani hibir ey deildir, dolaysyla mekan boluk (hal) olamaz(66) eklindeki ifadelerini de esas alarak mekann boluk olamayacan belirtir. Akkirmn, hiyez ile mekn karlatrrken el- mmas (teet) kavramn kullanr. Ona gre hiyez, kuatan cismin i snr ile kuatlan cismin d snrnn teet olmasdr. Akkirmnye gre hiyez ile mekn mteradiftir.(67)

6. HAREKET- SKN Akkirmnnin hareket ve skn hakkndaki grlerine gemeden nce, baz slam filozoflarnn bu konudaki grleri ksaca yledir:

(64) A.g.e. S. 28-29 (65) A.g.e S.29-30 (66) A.g.e S. 30-31 (67) A.g.e. S. 30-31

52

Gazzal, hareketi, g halinde olan bir ey bakmndan g halindeki ilk keml (yetkinlik), g halinden fiile k veya deime olarak niteleyip hareketi nicelik, nitelik, mekn ve duruma gre drt ksma ayrr.(68) Kindnin hareket tarifi yledir: Hareket, herhangi bir deiimdir. Cismin merkezinin, czlerinin veya btnnn yer deitirmesi, yer deitirme hareketidir. (el-hareketl-mekaniyye). Cismin yer deitirmesi ya merkeze ya da merkezden evreye olur ki bu, artma ve eksilme hareketidir. (Er-rbvv vel-izmihlal). Eer cismin sadece nitelikleri deiirse bu dnm hareketidir (el-istihale). Cevherin deimesi ise olu ve bozulu hareketidir.(69) Fahrettin Rziye gre hareket, cevherin bir yerde iken baka bir yerde olmasndan ibarettir. Skn ise cevherin bir yerde, bir andan fazla bulunmasdr.(70) Akkirmn sknu aklarken, mslman filozoflarn aklamalarna da atfta bulunarak sknun; hareketin belli bir sre zarfnda ortadan kalkmas gibi dar bir anlamdan daha geni bir anlama sahip olduunu ifade ederek, dar anlamda olduu taktirde cisme arz olamayacan syler. Akkirmn skn- gayri daim(71) (srekli olmayan skn)dan bahsederek, bunun doru olan iki hareket arasnda gerekli olduunu belirtir. Akkirmn, klilt-Teracim adl eserinde yazar Ebhernin (H.663)

hareket, kuvveden fiile tedric olarak geitir.(72) eklindeki grnn kadm (eski) filozoflara ait olduunu, Aristonun onlara, tedrcin an ile belli olduunu, ann zamann taraf, zamann da hareketin miktar olduunu, bundan dolay da devir meydana geldiini ifade ederek itirazda bulunduunu belirtmektedir. Akkirman, Aristonun bu itirazna u ekilde cevap verir: Cevap odur ki, tedrici tasavvur etmek
(68) Bolay, Sleyman Hayri, A.g.e. S.160-170 (69) Kind, A.g.e. S.59 (70) Fahreddin Razi, A.g.e. S.92 (71) Akkirmn, A.g.e. S. 34 (72) A.g.e. S. 35-36

53

bedihdir. Zamana tavakkuf etmez. Yahut zaman, harekete tavakkuf etmeden tasavvur ederiz. Zaman efala zarfdr demekle devir olmaz. Bu nedenle her hareketli cisim iin cismin kendisi olmayan bir hareket ettirici vardr. nk cisim, cismiyeti sebebiyle hareket etse, her cisim srekli olarak hareketli olurdu. nk malul illetinden muhalif olamaz.(73) Akkirmn, hareket ve skn kavramlarna mantkl aklamalar getirerek daha anlalr hale getirmektedir. Hatta sknu aklarken filozoflarn grlerini eletirerek onlarn aklamalarna gre hareket edecek olursak; dnyann dairesel ve srekli hareketine gre bir skndan bahsedilemeyeceini syler. Akkirmn, sknu aklarken mantkl olarak dar anlamnn dnda, geni anlamda ele alarak izah etmeye almaktadr. Akkirmn, her hareket iin alt eyin gerekli olduunu belirtir: Birincisi: Hareketin balad mahal (yer), kincisi: Hareketin bittii mahal (yer), ncs: Hareketin bulunduu kategori. Bunlar kem, keyfe, eyne ve vazdr Drdncs: Hareketle nitelenen (muttasaf) olan ey, Beincisi: Tahrik eden ey ki muharriktir, Altncs: Zamandr ki hareket zaman ister. Her biri de dierine mutabktr.(74) Akkirmn, hareketin eitleri olarak, kemde ( nicelikte) hareket, keyfede (nitelikte) hareket, eynede (mekanda) hareket ve vazda hareket olmak zere, drt eit hareketi u ekilde aklamaktadr:

(73) A.g.e. S. 37 (74) A.g.e. S. 36-37

54

Kemde (nicelikte) hareket: Cisimde bulunan asl czlerde bir fazlaln olumasdr. Aacn uzamas, bymesi gibi. Keyfede (nitelikte) hareket: Suyun scak ve souk olmas gibi. Akkirmani, suyun havaya dnmesinin kevn ve fesad diye adlandrldn, buna hareket denilemeyeceini ifade eder. Akkirmani, keyfede (nitelikte) hareketin, istihale

(deiim) diye de isimlendirildiini ifade etmektdir. Eynede (mekanda) hareket: Bir mekandan baka bir mekana intikaldr. Vazda hareket: Bir cismin dnmek suretiyle oluturduu harekettir.(75)

7. ZAMAN Zaman konusunda Akkirmaninin ve dier slam filozoflarnn da arlkl olarak zerinde durduklar nokta zamann balangcnn ve sonunun olup olmad konusudur. Bu adan Akkirmaninin aklamalarna gemeden nce baz slam filozoflarnn bu konudaki grlerine ksaca bakmakta fayda vardr. Kindye gre zaman, alemin (var olu) srecidir. Eer zaman sonlu ise, mahiyeti gerei cisim zaten sonludur. nk zaman (cisim ve hareketten bamsz olarak) mevcut deildir. yleyse zamansz cisim yoktur. nk zaman hareketin saysdr. Yani hareket varsa zaman vardr, hareket yoksa zaman da yoktur. Hareket (deime), ancak cismin hareket etmesiyle vardr. Cisim varsa hareket vardr, cisim yoksa o da yoktur.(76) Kind, zaman ve hareketin varolduunu, hareketin herhangi bir deiim; deiimin, deienin deime srecini gsteren say; buna gre zamann hareketin sayd bir sre olduunu; bunlardan hibirinin dierinden nce olamayacan

(75) A.g.e. S. 37 (76) Kind, A.g.e. S. 90

55

belirtir. Kind, deiim srasndaki her faslann bir sre, zamann bu sre diliminden ibaret olduunu ifade ederek unlar syler: Eer her zaman diliminden nce bir zaman diliminin var olduu kabul edilirse ve kendisinden nce zaman bulunmayan bir dilime bulunmas imkansz (noktaya) varlrsa, yani kendisinden nce bir srecin

olan bir dilime varlsa ve her zaman diliminin ardndan

sonsuza dek srp giden dilimler varsa, hibir zaman farzedilen(belirlenen) o dilime (noktaya) varlamayacaktr. nk ulalmak istenen dilimden nceki sonsuz zaman, ondan sonraki sonsuz zamana eittir. Sonsuzdan belirli dilime kadar olan zaman biliniyorsa, bu bilinen zamandan sonsuza doru uzanan zamann biliniyor olmas gerekir. Bu durum: Sonsuz sonludur anlamna geldiinden imkansz bir eliki olmaktadr.(77) Kind, belirli bir zamana ulalamyorsa ondan ncekine, daha ncekine, ve sonsuza dek hibirisine ulalamayacan, sonsuz bir mesafenin katedilemeyeceini bu vesileyle belirli bir noktaya varlamayacan, o halde belirli bir zamann varolduunu, zamann sonsuzluun dilimi deil, zorunlu olarak sonluluun dilimi olduunu ifade ederek zamann sonlu olduunu ispatlamaya almaktadr. Zaman, Gazzalnin nazarnda, hareketin miktar olup, ncelik sonralk bakmndan kendini belli eder. Gazzal nceliki, uzanm (imtidat) ve blnmeyi zamann artlarndan sayar ve zamann varln harekete balayarak eer hareket olmasayd varlkta zaman olmazd der. Gazzal, illetler silsilesinin sonsuz

olamayaca fikrini zamana tatbik ederek, gemi zamanda sonsuzluk (ezeliyet) kabul etmez. Ona gre zaman mahlktur, yaratlmtr. O, zamandan nce bir zamann varln kabul etmez.(78)

(77) A.g.e. S. 91 (78) Bolay, Sleyman Hayri, A.g.e. S. 165-166

56

Gazzal, zamann sonsuz olmadn

da

Allahn zamana ve aleme yarattna

takaddm etmesine, O varken alemin olmadna, Allahn alemi balayarak ispatlamaya almaktadr.

Akirmnnin zaman tarifi ile, kendisinden nceki Mslman filozoflarn tarifleri arasnda herhangi bir farkllk gze arpmamaktadr. Akkirmnye gre zaman; hareketin miktardr. Zaman, ziyade ve noksane kabildir. Zaman tal anlardan mrekkep deildir. Yani anlar arasnda zaman yoktur. Zira zaman harekete mutabktr. Hareket de mesafeye mutabktr. Mesafe ki hareket o mesafede vaki olur. Eer zaman anat- mtetaliyeden mrekkep olsa, mesafe de ecza- l tetecezzadan mrekkep olmak zorundadr. Bu durum da batldr.(79) Zamann tanm konusunda herhangi bir farkllk gze arpmamakla Akkirmnnin

birlikte, zamann sonsuz (ezel) olup olmad konusunda

dnceleri, dier slm filozoflarnn dncelerine gre farkllk arzetmektedir. Ona gre; zaman iin balang ve son yoktur. Eer bidayeti (balangc) olsa, zamann yokluu varlndan nce olurdu. yle mukaddem ki muahher ile

bulunmazd. Bu ekilde olan herey de zaman (zaman ierisinde, zamana ait) olup zamana muhta olurdu ve bylece zamandan nce zaman lazm gelirdi. Yine zaman iin son olsa, yokluu varlndan sonra olurdu. yle muahher olurdu ki mukaddem ile birlikte olmazd. Zamana muhta olup, zamandan sonra zaman olmak lazm gelirdi. Bu da batldr.(80)

(79) Akkirmn, A.g.e. S.42-43 (80) A.g.e. S.44

57

8. FELEK Akkirmnnin felek hakkndaki grleri yledir: Felek yldzlar,

gezegenleri ine alan kreye denir. Felek nefs-i natka sahibidir. Bizzat hareketlidir.(81) Akkirmn, felein hareketli ve dnmekte olduunu, bunu ispatlamak iin de iki cihetten bahsedilebileceini, cism alemden rnekler vererek ispat etmeye alr. Ona gre; bu cism alemin iki ciheti vardr ki bunlar deimez. Bunlar st (fevk) ve alt (taht) cihetleridir. st hibir zaman alt olmaz, alt da hibir zaman st olmaz. Zira, ayaktaki biri ters dnse, o kimsenin bann rast geldii yer st olmaz ve ayaklarnn rast geldii yer alt olmaz. Belki ba alta, ayaklar ste gelmi olur. Fakat cihat- erbaa ki bunlar; sa, sol, n ve arkadr, bunlar deiebilirler. Dou tarafna dnen kimsenin dou taraf n, bat taraf arkas, gney taraf sa, kuzey taraf da solu olur. Bundan sonra o kimse, bat tarafna dnse, btn ynler deiip, n arkas, arkas n, sa solu, solu da sa olur.(82) Akkirmn cihetin, duyunun son snr ve hareketin son snrna tlak olduunu; birinci manaya gre, st (favk) cihetinin, byk felek ve duyunun son snr ve kesildii yer; ikinci manaya gre ise ay felei olup, hareket-i mstakimenin son snr olduunu ifade eder. Akkirmn, birinci manann doru olduunu belirterek yle der: nk hareket ay feleinde olur, unsurlarda meydana gelir. Unsurlar hiyezlerinin dna kamazlar. Btn unsurlar ay feleinde bulunur. Buna gre doru olan mana birincisidir.(83) Akkirmn, klilt - Teracim adl eserinde Ebhernin, felein basit tabiatl, muhtelif ve mrekkep olmayan bir yapda olduunu ifade ettiini belirttikten sonra, Kad Mirin (H.910) basit kavram hakkndaki grlerine yer verir. Kad Mir,
(81) A.g.e. S.47 (82) A.g.e. S.47 (83) A.g.e. S.47

58

(H.910) felein basit tabiatl (mrekkep olmayan) bir yapda olduunu, basit kavramn aklayarak ifade etmeye alr. Basitin muhtelif tabiatl cisimlerden mrekkep olmayan, cz hakikatte kllne ortak olan ve duyu itibariyle, cz kllne eit olan eklinde manaya geldiini, bu zelliklerin maddede (enasrda) olduunu, felein hareket-i mstakmeye kabil olmadn bu mnasebetle felein basit yapda olduunu belirtir.(84) Akkirmn, basit yapl, hareket-i mstakmeye sahip olmayan felek hakknda u deerlendirmeleri yapar: Netice olarak felek basittir. Zira felek snrl cihetlerdir. Snrl olan her ey hareket-i mstakmeye kabil deildir. Zira hareket-i mstakmeye kabil ey, hareket-i mstakme ile taharruku farzolunsa, bir ciheti (yn) isterken dier ciheti (yn) terk eder. Byle olan her eyden nce cihet belli olur. Kendisinden nce cihet belli olan her ey, ciheti tayin edemez. Hareket-i mstakmeye kabil ciheti tayin edemez. Bu makamda zt olan bir ey zddyla altst olmu olur ki cihat (ynleri) belli olan bir ey, hareket-i mstakmeye kabil olmaz. Sonu olarak felek, hareket-i mstakmeye kabil olmaz.(85) Akkirmn, felein olu (kevn) ve yokoluu (fesad) kabul etmediini, bu hususun drt unsurlarda ve bu alemin iindeki varlklarda olduunu belirtir. Kevn (olu) ve fesad (yokolu) konusuna ayr bir balk altnda deinilecektir. Akkirmnnin felek hakkndaki grleri, ilk dnem slm filozoflarnn grlerini yanstmaktdr. bn-i Sna, Gazzal ve dier filozoflarn bu konudaki dncelerine gre de felek, dairev hareket sahibi ve ayn zamanda basit (mrekkep olmayan) bir yapdadr. bn-i Sna gklerin hareketinden bahsederken; feleklerin hareket ve nefis sahibi, basit yapl, hareketlerinin dairev ve sonsuz olduunu ifade etmektedir.(86)
(84) A.g.e. S. 52 (85) A.g.e. S. 52 (86) Altnta, Hayrani, bn-i Sina Metafizii, A.. lahiyat Fakltesi Yay. Ankara, 1992, S. 94-95

59

9. OLU VE YOKOLU (KEVN VE FESAD) Akkirmnye gre kevn ve fesad (olu ve yokolu) iki manada kullanlr. Birincisi; nev suretin olumasna kevn (olu), yokolmasna da fesad (yokolu) denir. kinci mana ise; yokluktan sonraki varla kevn (olu), varlktan sonraki yoklua da fesad (yokolu) denir. Akkirmn, kevn (olu) ve fesad (yokolu)

konusuna feleklerden bahsederken ksaca deinmi, bu konuyu ayr bir balk altnda ele almamtr. Akkirmn bu konuyu yle aklamaktadr: Kevn ve fesad kabul eden her eyin suret-i hadisesi iin bir hiyez-i tabi vardr. Suret-i fasidesi iin de ayr bir hiyez-i tabi vardr. Zira her cisim iin bir hiyez-i tabi gereklidir.(87) Kevn ve fesad (olu ve yokolu) konusunda dier slm filozoflarndan da bazlarnn grleri de yledir: Gazal, olu ve yokolu (kevn ve fesad) kabul etmeyen ve kabul eden cisimlerden, kabul etmeyen cisimlerin gk cisimleri olduunu ifade eder. Ona gre olu ve yokolu kabul etmeyen gk cisimleri iin geveme (tahalhul), lm, ve dz hareket yoktur. Fakat dairev hareket vardr. Olu ve yokoluu kabul eden varlklar ise bu alemin varlklar olup drt unsur da bunlara dahildir.(88) Kindye gre olu ve bozulu (kevn ve fesad), bir eyin znn(cevher) deierek baka bir ze dnmesidir. Mesela besin olarak iilen nesnenin veya dier besinlerin kana dnmesi gibi. te bu hareket kana nisbetle olu, iilen nesneye nisbetle bozolu hareketidir.(89) Kind, her oluann olu sebebi ve her bozulann bozulu sebebi olan bir madd sebebinin olduunu, olu ve bozuluun sadece zt nitelikli varlklarda gerekletiini ifade eder. Ona gre scaklk, soukluk, yalk ve kuruluk zt niteliklerin ilkeleridir. Ay feleinin altnda ate, hava, su ve topraktan
(87) Akkirmn, A.g.e. S. 57 (88) Bolay, Sleyman Hayri, A.g.e. S.156 (89) Kind, A.g.e. S.95

60

ibaret drt unsur ve bunlarn birleikleri bulunmaktadr. Bu drt unsur btnyle olu ve bozulua uramaz, ancak (olu srasnda) her birinde dierine ait paralar bulunur; bozulma olaynda da durum ayndr.(90) Akkirmnnin kevn(olu) ve fesad(yokolu) konusundaki dncelerine baktmz zaman, kevn (olu) ve fesad (bozulu)n bu alemdeki varlklarda meydana geldiini, drt unsurun da (ate, hava, su, toprak) bunlardan olduuna dair dier Mslman filozoflarnn da dncelerine benzer bir gre sahip olduunu syleyebiliriz.

10. DRT UNSUR (ENASIR-I ERBAA) Drt unsurdan (madde) kast su, toprak ate ve havadr. Bu drt unsur ilka filozoflarndan gnmze kadar hep tartma konusu olagelmitir. Filozoflar hayatn kaynann su, toprak, ate ve hava olduu konusunda ok deiik dnceler ileri srmlerdir.(91) Bu dncelere sahip olmalarnda yetitikleri evre ve ortamn da ok etkili olduu bir gerektir. Felsef dncenin teekkl bu ilk dncenin zamanla tekaml neticesinde ortaya kmtr. Bu ilk dnce, ilk slm filozoflar zerinde de derin bir etki brakmtr. Aristo ve Eflatuna gelinceye kadar, bunlarla birlikte bu dnce daha sistemli hale gelmitir. slm bilimlerde kelm, mantk v.b. ilimlerin ortaya kmasna, slm esaslarnn korunup savunulmasna kaynaklk etmitir. Aydnlk an ortaya kmasnda ve gnmz teknolojisinin de temelinde, yine bu ilk felsefi dncenin zamanla teekkl ve tekml ederek kaynaklk etmesi yatmaktadr.

(90) A.g.e. S.97 (91) Birand Kmran, lk a Felsefesi Tarihi, A.. lhiyat Fakltesi Yay. Ankara, 1987, s,14-15

61

Drt unsur (madde)

konusunda yaad

dneme kyasla ok deiik

dnceler ileri srmeyen Akkirmn, mevcut dnceleri net bir dille aklayc ve izah edici bir tarz kullanmtr. Akkirmn bu konuda yle dnr: Madde ya souk ya scak, ya sv ya da katdr. Souk ve sv olan sudur. Souk ve kat olan topraktr. Scak ve kat olan atetir. Scak ve sv olan havadr. Bu drt madde kevn ve fesad (olu ve yokolu) kabul ederler, birbirlerine dnrler. Dnm olurken bir veya iki vasta ile olabilir bu. Topran havaya dnm ve aksi gibi. Suyun atee dnm ve aksi gibi. Toprak suya, su da havaya dnr. Su nce havaya, hava da atee dnr. Aksi de olabilir. Toprak su olur, su hava, hava ate olur. Burada iki vasta vardr.(92) Akkirmn, genellikle drt unsurun dnm zerinde kafa yormutur. nce dnmn ne olduu zerinde durmakta fayda vardr. Kind, dnm hareketini u ekilde aklar: Dnm hareketi, bir eyin kendisiyle zde kald halde baz niteliklerinin deimesidir. Mesela beyaz tenli adamn renginin yolculuk, hastalk veya daha baka sebeplerle deimesi gibi.(93) Aklamalardan da anlald gibi dnm kevn ve fesad kavramlarndan farkl bir eydir. Akkirmnnin, drt unsur olu ve yokoluu kabul eder eklindeki aklamalarnn btnyle bir olu ve bozulu veya yokolu eklinde anlalmamas gerekir. Kind de drt unsur konusunda yapm olduu aklamalarnda drt unsurun btnyle olu ve bozulua uramadn, ancak (olu srasnda) her birinde

dierine ait paralar bulunduunu; bozulma olaynda da durumun ayn olduunu belirtmektedir.(94) Bu mnasebetle drt unsurla ilgili olarak btnyle bir olu ve bozulutan ziyade, bir dnmden bahsetmek daha doru olacaktr. Akkirmn ve dier filozoflarn aklamalar bunu aka gstermektedir.
(92) Akkirmn, A.g.e. S. 67 (93) Kind, A.g.e. S.95 (94) A.g.e. S.97

62

11. B TK LER (NEBAT) Suret-i neviyyesi olan, uuru olmayan cisimlerdir. Suret-i neviyye, nebatn hareketini salar. Bu suret-i neviyye, nefs-i nebatiyye diye tesmiye olunur.(95) Akkirmn, nefs-i nebatiyyenin keml-i evvel olduunu ifade ederek, keml kavramn da u ekilde aklar: Keml o eydir ki, nevi onunla tamam olur. Ya zatnda tamam olur; divann (karyola) heyeti gibi. nk tahta karyolay o heyet tamamlar. Haddzatnda karyola tamam olmaz, ancak o heyet (ekil) ile tamam olur. Ya da sfatnda tamam olur; beyaz gibi. Zira beyaz cisim sfatnda ancak beyazlk ile tamam olur.(96)

12. NSAN Akkirmnye gre insan, nefs-i natka sahibi olan varlktr. Akl, idrak, fikir ve fiil sahibidir. Aklyla tasavvurat ve tasdikat idrak eder. Bu kuvvete akl nazar ve kuvve-i nazariyye de denir. Kuvve-i amile ise insann cz fiillerini harekete geirir. Bu kuvvete akl- amel denir.(97) Akkirmn, Ebhernin (H.663) nefs-i natka iin drt mertebe vardr, eklindeki ifadelerine karlk kendi dncelerini yle iade eder: Birinci mertebe: Nefs-i natkann btn makulattan hal ve btn makulat kabule ayan olmasdr. kinci mertebe: Nefs-i natka iin makulat- bedihiyyenin olmasdr. nc mertebe: Nefs-i natka iin makulat- nazariyenin olmasdr.

(95) Akkirmn, A.g.e. S.76 (96) A.g.e. S.76 (97) A.g.e. S.81

63

Drdnc mertebe: Nefs-i natkann makulat- mktesebesini mahade ve mtalaa etmektir.(98) Akkirmn, klilt-Teracim adl tercmesinde nefs-i natkann iki manaya gelecek ekilde aklandn, felsefeciler nezdinde nefs-i natkann maddeden

mcerred bir cevher olduunu, Ehl-i Snnet, mm- Gazzal, Rab sfahan, Ebu Zeyd Debbus gibi mutasavvflarca nefs-i natkann mcerred olduunu, cisim ve cisman olmadn ifde etmektedir.(99)

(98) A.g.e. S.81 (99) A.g.e. S.84

64

K NC BLM LH YAT (METAF Z K)

A. LH YAT (METAF Z K) slm felsefesinde aklanan konulardan bir tanesi de ilhiyat (metafizik) kavramdr. lhiyatla ilgili yaplan aklamalar eitlilik arzetmektedir. Bilindii zere slm dncesinde kelm ilminin ortaya kmasnn temel nedeni, itikad

konulardaki tatmalara aklk getirmek, slm itikadna yaplan saldrlara kar slm itikadn savunmaktr. Bu tartmalar deiik ekillerde yapan alimler, daha sonra Yunan filozoflarnn (Aristo, Eflatun v.b.) eserlerini de tercme ederek, bunu bir felsefe haline getirip kendisine zg zellikleri olan bir slm felsefesi oluturmulardr. Bu konularn banda, slm itikadnn en st noktasndaki tevhd inanc bulunur. Tevhit de ilhiyatn (metafizik) konusu olunca ilhiyatn (metafizik) nemi bir kat daha artmaktadr. slm felsefesinde, filozoflar felsef konular aklarken, ilhiyat blm ad altnda metafizik konular aklamaktadrlar. Bilindii gibi, zerinde yaadmz dnyay ve kainat fizik- metafizik veya ilm - felsef olarak snflandrabilir, deerlendirebiliriz. Bunlardan birincisi, duyularla alglanabilenin, grnenin, gerein ad, ikincisi hiss olmayann, gizli olann, idealin addr. Metafizik kelimesi, Aristonun fizikten sonra yazd kitabn addr. Bu kavram, Batda ancak bn-i Rdn tannmasndan sonra kullanlmtr ki, orada bir ilmi ifade eder. Mslmanlar, bu Yunanca terimi renmiler, hatta Arapalatrmlardr. Tam ifade edememi olsalar bile onu kendi dillerine evirmilerdir: M dunet- tabia (fizik tesinde), M fevk et- tabia (fizik stnde), M bad et- tabia (fizikten sonra), ve M kabl et- tabia(fizik ncesi) olarak; fakat

65

bu deyimler bugn kullanlmamaktadr. El- Felsefe el- la, lhiyat ve el lm ellh terimleri daha ok kullanlmtr.(100) Kind, metafizik (ilhiyat) ilmine Felsefe-i la ismini vermekte ve unlar ifade etmektedir: Felsefenin en deerlisi ve mertebe bakmndan en ycesi lk Felsefe dir; bununla her gerein sebebi olan lk Gerekin bilgisini kastediyorum. Bunun iindir ki tam ve deerli bir filozofun, bu deerli bilgiyi kuatan kii olmas gerekir. nk sebebin bilgisi sebeplinin bilgisinden daha deerlidir. Ayrca biz bilgilerimizin her birinin sebebini bilirsek, ancak o zaman onlar tam olarak bilmi oluruz. Her sebep ya maddi, ya formel, ya etkin ki bununla hareket ettireni

kastediyorum- ya da tamamlayc sebeptir ki, bununla da bir eyin oluundaki amac kastediyorum.(101) Grld gibi Kind, metafizik ilminin en deerli ilim olduunu ifade etmekte, bu ilimle uramann en deerli ura olduunu belirtmektedir. Macit Fahri konuyla ilgili olarak Farabinin grlerini yle zetler: Farabiye gre metafizik, ana blme ayrlabilir: 1- Varlklarn var olularn konu edinen blm: Ontoloji. 2- Gayr-i madd cevherler, onlarn mahiyeti, says ve nihayette her eyin varln kendinden ald ve her eyin niha prensibi, kendinden daha kamil hibir ey dnlemeyen mkemmel varlk tetkikinde en yksek noktasna ulalan stnlk derecelerini inceleyen blm: lhiyat. 3- zel ilimlerin temelini tekil eden ilk ispat ilkelerinden bahseden blm. Bu ilmin konusunun, Aristonun metafiziinde tamamen ihtiva edildiini syler. Ancak bu konunun tahlilinde Farab, Platonun ve Aristonun

(100) Altnta, Hayrani, A.g.e. S. 2-3 (101) Kind, A.g.e. S. 1-2

66

Uzlatrlmas nda grlen benzer bir slupla, aka Aristoya nispet ettii sahte Theologiaya dayanr.(102) bn-i Snaya gre metafizik (ilahiyat=theologia) hakikat ve tanmlarnda (hudud) maddeden mufark (ayr) varlklar, ifadeyle yahut dier fizik ve matematik hakikatin ilk sebeplerini ve yine sebeplerin sebebini ya da prensiplerin prensibini, yani Tanry ele alr. Yce varlk, metafizik bn-i Sna, lah ilim, ilk felsefe ya da mutlak hikmet olarak adlandrr in husus konusu olarak grlsn ya da grlmesin, nemli bir metodolojik mesele olarak ortaya kmaktadr. bn Snaya gre, bir ilmin zel konular, varlklar, fizik ilminin durumunda grdmz zere, ya nceden tesis edilmi yahut apak olan meselelerdir. Ne var ki, Tanrnn ve ilk sebeplerin varl bir bakasndan daha ok bu ilimde ispat edilir, bu sebepten Tanrdan metafizikte, husus konusu olarak deil, aranan gayelerden birisi olarak bahsetmek daha uygun olur. Vaka bu konu varlk olmas sfatyla varlk olarak aka ifade edilir. nk ancak, haddi zatnda varlk, zel ilimlerin ayr ayr ilgilendii btn kategorilerce mterektir. Bu yzden bu ilmin ilk konusu varlk olmas sfatyla varlktr ve onun yneldii meseleler varlk olmas hasebiyle ona artsz lahik olan meselelerdir. Bu maddelerden cevher, kemmiyet ve keyfiyet gibi bazlar tr kapasitesinde; bir ve ok, kuvvet ve fiil, cz ve kll, imkan ve zorunluluk gibi. Dier bazlar da husus sfatlar kapasitesinde onunla irtibatldr.(103) Fizik ve metafiziin alanlar her ne kadar birbirinden farkl ise de, bu iki alanla uraanlarn zaman zaman birbirlerinin alanlarna mdahale ettiklerini grmekteyiz. Konuyla alakal olarak Gnaltay, Felsefe-i la adl eserinde unlar ifade etmektedir: Fen bilimleri maskesi altnda mukaddesleri ypratarak insanl

(102) Macit Fahr, A.g.e. S.109 (103) A.g.e. S. 133-134

67

hayvanlar derecesine srklemek amac gdenlerin sapkln gstermek iin fen ile felsefenin, yani doa ile doatesinin snrlarn, metotlarn ve amalarn belirlemek gerei duyulmutur. Btn bu grltl mnakaalarn bu karlkl sulamalarn gerek sebebi fizik ile fizik tesi snrlarnn kartrlmasndan, metodlarnn ayrtedilememesinden baka bir ey deildir. Fizik ve fizik tesi saha ve snrlar her iki alanda izlenecek metodlar belirlenirse, fen ile felsefe, bilim ile din arasnda hibir anlamazlk kalmaz. Elverir ki her iki taraf temsilcileri kendi metodlarn yalnz kendi alanlar erevesinde izlesin, dier alana getiklerinde o alan iin izlenmesi gerekli metoda gre yrsnler!...(104) Akkirmn klilt Teracim adl tercmesinde Ebhernin (H.663) lhiyat fen zere tertib ettiini belirterek yle deerlendirir: Maddeye muhta olmayan ey ya madde ile beraber olur ya da olmaz. Madde ile beraber olmayan ey ya vacib li zatihdir, ya da mmkndr. Bu fenden birincisi, varln genel anlamda mahiyetinin ksmlar hakkndadr. Mahiyetin ksmlara ayrlmas varlk itibaryladr. Zira mahiyet varlk olmas hasebiyle, bir- ok, mtakaddim mtaahhir, kadmhads, keza klli- cz gibi ksmlara ayrlr. nk klliyetin mahiyete arz olmas vcud-u zihn itibariyle, cziyyetin arz olmas ise vcud-u haric itibariyledir. Genel eya (umur-u amme) dan maksat vacib, cevher ve arazdr. Bunlardan birinde bulunan dierlerinde de bulunabilir; varlk (vcut) ve sebeplilik (illiyet) gibi. Bazlar hepsinde bulunur; varlk (vcud), birlik (vahdet), sebeplilik (illiyet) gibi. Bazlar birkanda bulunur; imkan ve malliyet gibi ki cevher ile arazda bulunurlar, vacibde bulunmazlar.(105) Akkirmn, ilhiyat konusunu aklarken hikmet-i ilhiye kavramn kullanarak u aklamalarda bulunur: Hikmet-i ilahiye genel manada darda ve
(104) Gnaltay, M. emseddin, Felsefe-i Ula sbat Vacip ve Ruh Nazariyeleri, Haz. Nuri olak, nsan Yay. st. 1994, S.7-8 (105) Akkirmn, A.g.e. S.87

68

zihinde maddeye muhta olmayan eydir. Gerek maddeye muhta olsun, birlik (vahdet) ve okluk (kesret) gibi; gerekse muhta olmasn, Allah-u Tel ve on akl gibi. Birlik (vahdet), maddede bulunur, Zeyddeki birlik (vahdet) gibi; maddesiz bulunur, Allah-u Taala daki birlik (vahdet) gibi. Keza kesret maddede olur, eflakta (felekler) olduu gibi; maddesiz olur, on aklda olduu gibi.(106) Grld gibi Akkirmn, ilhiyat (metafizik) kavramna hikmet-i ilhiye demekte, genel manada fizik alemde maddeye muhta olmayann ilmi olduunu belirtmektedir.

1. KLL (TMEL) - CZ (T KEL) a. Kll (Tmel) Akkirmnye gre kll (tmel), dier filozoflarda olduu gibi say ile muayyen olan bir ey deildir. Eer klli, say ile muayyen bir ey olsa, bir olan bir eyin iki zt sfatla nitelendirilmesi ortaya kar ki bu da batldr. Belki kll, yle bir manadr ki, nefiste akledilir, czlerinin her birine darda mutabktr. yle ki nefiste olan mana, hangi ahsta bulunursa, o ahsn kendisi olur. Yani nefiste olan mana Zeyd ile olursa Zeydin kendisi; Amr ile olursa Amrn kendisi olur.(107) Akkirmn, kll (tmel) kavram konusunda Kad Mirin (H.910), Bu takdir (yukarda aklanan), zihinde hasl olan eyann mahiyetidir diyenlere gredir. Fakat Zihinde hasl olan, eyann suretleri ve hayalleridir ki hakikatte mahiyete muhaliftir diyenlere gre kll, mahiyattir ki, suretler ve hayallerle malmdur.(108) eklindeki ifadelerine karlk u yorumlar yapar: Malm ola ki zihinde hasl olan eyann mahiyetidir. Zira darda mevcut olmayan eyay dnp, zerine ahkam- sbutiyye ile hkmederiz. Ahkam-
(106) A.g.e. S.87 (107) A.g.e. S. 88 (108) A.g.e. S. 88

69

sbutiyye ile bir eye hkmolunsa, o eyin var olmas gerekir. Zira bir eye, bir sfatn sbtu, o eyin sbtunun feridir. Hayal diye sylenenler, eer zihinde hasl olan eyann mahiyeti olsa, scaklk ve soukluk gibi, zihinde hasl olduklarnda zihnin scak ve souk olmas lazm gelir. Keza gk ve da, byklkleriyle zihinde hasl olmalar makul deildir. Belki gereken baka bir eydir ki eyaya eit ola. Zihinde hasl olmas, aynsna bilgi ola. Zihinde olan eyann mahiyetidir, fakat, eyann eseri darda var olduunda ortaya kar. Zira darda mevcut olmak, sfat ile nitelendirilmeyi gerektirir. Zihinde var olmas ise o nitelendirilmeyi gerekli klmaz.(109)

b. Cz (Tikel) Akkirmn, klilt Teracim adl tercmesinde, Ebhernin (H.663) cz, bir bana gereklemez. Ancak kll zerindeki varlyla(mahhasat) belli olur,(110) eklindeki aklamalarna kar, Kad Mirin (H.910) itirazn yle belirtir: Fakat bu, mutlak manada byle sylenemez. Eer bu ekilde sylenirse cz bizzat kendisi tayin edilmi olur, Vacib Taala gibi ki mahhas olmas zatnn kendisidir. Yine byle olursa cz, kll tabiat ile gerekleip nevi ahsna mnhasr bir ey olur, gne gibi.(111) Akkirmn, daha sonra u deerlendirmeyi yapmaktadr: Hal bu ki, Muhakemat sahibi, baz alimlerden nakletti ki mahhasat, akliye olursa, darda olan ey mahhas olamaz. Eer mahhasat, akliye deil de hariciye ise, darda arz olmas lazm gelir. Aktr ki araz- haricyenin mahhas olmas, belki varl, maruzun (ilinti olunan) varlna ve mahhas olmasna baldr. nk ilinti (maruz), ekillenmesinde araza muhta olur. Gerek udur ki
(109) A.g.e. S. 88 (110) A.g.e. S. 88 (111) A.g.e. S. 88

70

ekillenmek, hviyetin olumas demektir. Hviyyet ise, kah zatndan dolay hviyyet olur; Vacibul vcut gibi, kah bakas (gayr) sebebiyle hviyyet olur ki o bakas (gayr) o hviyyeyi alr. Mahhastan maksat hviyetin olumasdr. Failin tesiri mahiyeti hviyyet klmaktr. Hviyyet, mahiyetin ekillenmesidir.(112)

2. VAH D (TEKL K) - KESR (OKLUK) a. Vahid (Teklik) Akkirmn, ad geen tercmesinde tek (vahid) kavram hakknda u deerlendirmelerde bulunmaktadr: Vahid, blnmeyi (inkisam) kabul etmeyendir. Kendisine vahid (tek) denilen ey cihetiyle bir olandr. Vahid (bir), kendi bana (bi- ahs) vahid (bir) olmaz. Belki ok olan zellikleri (umur- kesire) vahid (bir) edici bir cihet olur. Cins ve fasl gibi. Ya tamam mahiyeti olur, ya da o zelliklerin (umur- kesire) dnda olup onlarn zerine hamledilir.(113) Akkirmaniye gre, tek (vahid) olmann eitli cihetleri vardr. Bu cihetler yledir: Cihet-i vahdet cins ile olur; insan ve at gibi ki ikisi de canl (hayvan) olmakta birdirler. Yani insan ve atn ikisine vahid bil cins denilir. Cihet-i vahdet, fasl ve nev ile de olur; Zeyd ve Amr gibi ki konumakta ve insan olmakta tekdirler. Zeyd ve Amrn ikisine vahid bil fasl ve vahid bin nevi denilir. Cihet-i vahdet, hamledilmek (mahmul) yoluyla olduunda; bazen tabiat gerei mahmul olur. Pamuk ve kar gibi ki beyazlk bunlara tabii olarak (bit tab) hamledilir. Pamuk ve kar vahid bil mahmuldur. Bazen cihet-i vahdet araz olmak suretiyle olur; katip ve glen gibi ki insan zerine tabii olarak mahml olur. Vahid olan ey bazen say asndan (vahid bil aded) olur; Zeyd gibi. Vahid bil aded bazen gayr- hakik, vahid bil

(112) A.g.e. S. 88 (113) A.g.e. S. 89

71

ittisal, yani benzer ksmlara blnebilir; su gibi. Vahid bil ittisal bazen hakik olur ki asla blnmeyi (inkisam) kabul etmez; Vacib Taala, mcerred akllar ve nokta gibi.(114)

b. Kesr (okluk) Akkirmnye gre kesir, blnebilmeyi kabul eden eydir. Kesr blnmeye (inkisame) kabil olduu cihetten kesirdir. Kesret vahdetin maluludur. Aralarndaki karlatrma illetlik ve malulluk izafeti sebebiyledir.(115) Akkirmn, kesret konusunu iki zt ey arasndaki iliki asndan deerlendirip, drt ksma ayrarak yle aklar: Birincisi, mehur olan ztlardr ki birisi dierine nispet edilmez; siyah ve beyaz gibi. Aralarnda gayet farkllk ve uzaklk olmas arttr. Bu art bulunursa, hakik ztlar denilir. kincisi, aralarnda nispet bulunan eylerdir ki birisini dnmek dierine nispetle olur; Baba olmak (bvvet) ve oul olmak (bnvvet) gibi. Zeydin baba olmas, oluna nispetle; oul olmas, babasna nispetledir. ncs, birinin varlnn dierinin yokluunu gerektirdii ztlardr; grmek kr olmak, ilim cehalet gibi. Drdncs, iki eyden birisinin var olup olmamasyla ilgili ztlardr; Zeydin zeki olup olmamas gibi.(116)

3. MTAKADD M MTAAHHIR a. Mtakaddim Akkirmn, mtakaddim hakknda Ebhernin (H. 663) dncelerini yle deerlendirir: Ebherye gre mtakaddim be ksma ayrlr: Birincisi, zamanda mtakaddimdir (mtakaddm biz zaman); takaddm, gemitekinin (sabk)
(114) A.g.e. S. 90 (115 A.g.e. S. 90 (116) A.g.e. S. 91

72

zamannn sonrakinden (mesbuk) nce olmasdr. yle bir ncelik ki o ncelik varken, sabik (gemi) ile mesbk (geilen, sonraki) bir araya gelemez. Hz. Musann Hz. sadan nce gelmesi gibi. kincisi, tabi mtakaddimdir (mtakaddim bit tab); tabii mtakaddim o eydir ki mteahhirin varl, ancak mtakaddim, o mtaahhir ile bulunursa veya mtaahhirden nce bulunursa mmkn olur. rnek olarak birin ikiden nce gelmesi gibi. nc mtakaddim, daha deerli ve erefli olmakla ilgili mtakaddimdir (mtakaddim bi eref); Hz. Ebubekirin Hz. mere, alimin talebeye takaddm (nce gelmesi) gibi. Drdnc mtakaddim, rtbe ile ilgili olan mtakaddimdir (mtakaddim bir rtbe); rtbe ile olan mtakaddim daha nce tayin edilmi bir balang noktasna daha yakn olmakla alakaldr. Mescitte saflarn tertibi gibi, mihraba en yakn olan birinci saf, en uzak olan saftan nce gelmektedir (mtakaddimdir). Beinci mtakaddim, illiyet ile olan mtakaddimdir (mtakaddim bil- illiye); elin hareketinin kalemin hareketinden nce (takaddm) olduu gibi. Her ne kadar el, kalem ile ayn anda hareket ederse de akl, elin hareketinin kalemin hareketinden nce olduuna hkmeder. Akl aksini

sylemez.(117) Akkirmn, mtakaddimin be ksmda incelenmesinin istikra ile olduunu ifade ettikten sonra, bu be ksm yle aklar: Eer mtakaddime mtaahhir muhta olursa ve mtakaddim mtaahhirin varlnda kafi ise, mtakaddim bil illiyedir, kafi deil ise mtakaddim bit tabdr. Eer mtakaddim muhta ileyhi deil ise varlkta beraberlikleri mmkn deilse mtakaddim biz zamandr. Eer beraberlikleri mmkn ise ve aralarnda rtbe muteber ise mtakaddim bir rtbedir; deil ise mtakaddim bi- erefdir.(118)

(117) A.g.e. S. 93 (118) A.g.e. S. 93

73

b. Mtaahhir Akkirmaniye gre mtaahhir, mtakaddime mukabil (zt) olan eydir. Mtaahhirin ksmlar, mtakaddimin ksmlar hasebiyledir. Yani mtaahhir biz zaman, mtaahhir bit- tab, mtaahhir bi- eref, mtaahhir bir- rtbe ve mtaahir bil- illiye gibi be ksm olur.(119)

4. KADM HADS slm felsefesinde, kadm ve hads kavramlar konusunda yaplan

tartmalar, genelde alemin hads olup olmad konusuyla ilgilidir. Bu konuda, slm alimlerinin grleri ok eitlidir. Maturidiyye Akaidinin alimlerinden

Nureddin es-Sabn kadm ve hads kavramlarn yle aklamaktadr: Kadm, varlnn balangc olmayan, hadis de yokken sonradan var olan eydir. Bu hususlar bildikten sonra deriz ki aynlarn arazlardan ayr kalmas dnlemez, arazlarsa hadistir. nk cevherler, ya birleik veya ayrlm olarak bulunabilir. (Birlemek de ayrlmak da birer arazdr). Yine mmkin vasfn tayan bir ey, var olduu mddet iinde ya skn veya hareket halinde olacaktr; zira skn ayn mekanda iki olu, hareket de iki ayr mekanda iki ayr olutan ibarettir. Hareketin hads oluu duyularla sabittir. Sknun hads oluuna gelince, o da hareketin meydana gelii sebebiyle kendisinin yok olmasndan anlalr, nk kadm hibir zaman zail olmaz. Aynlarn arazlardan ayr kalmasnn

dnlemeyeceine ve arazlarn da hads olduu

anlaldna gre, aynlarn

hadslerden nce bulunmasna (yani kadm olmasna) htimal verilemez; nk aynlarn hadslerden nce bulunmas demek onlardan ayr kalmas demektir.

Hadislerden nce bulunamayan her ey ise yaratlmla beraber olaca iin kendisi de hadstir. Hads olunca yoklukla (ademle) sebkat edilmi olur. Kendisine yokluun
(119) A.g.e. S. 93

74

sebkat ettii bir eyin varl ise bizzat kendinden olamaz. Bylesinin varlyla yokluu aklen msavdir. O halde (varlkla yokluktan ibaret olan) bu iki caizden birini dierine tercih edecek bir tahsis ediciye ihtiya vardr. Bu tahsis edicinin varl mmkn deil, zarur ve kendinden olmaldr (Vacibl vcd). nk mmkin olsayd bir tahsis ediciye, o da bir dierine muhta olacakt. Bu ihtiya zinciri ya sonsuz olarak srp gider (ki bu muhaldr) veya varl kendinden olan bir zatta nihayet bulur, ite o, an yce Yaratcdr. Onun varl kendinden ve zarur olunca kadm olduu ortaya kar. nk onun varl bakasna bal deildir, o kendinden tr vardr. Ezel ve ebed olarak mevcudiyetinin mevcudiyetini gerektirecek zat sabit olduundan onun yokluu da muhaldr.(120) Kadm ve hadis kavramlarnn stnde en fazla duran filozoflardan birisi de mam Gazzaldir. Bolay, mam Gazzalnin, kadm sznden anlad manay yle belirtir: Kadm szyle varlna yokluk arz olmayan eyi kastediyoruz. Kadm lafz altnda iki ey vardr: Birisi bir eyin varln isbat etmek ve dieri de gemite o eyin varlndan nce yokluunun bulunmadn ortaya koymaktr. Gazzal, buradan u sonuca ular. u halde kendisine cevaz (imkan) arz olan eyin kadim olmas imkanszdr; nk kadm her ynde varl zarur olan demek olup, buna gre alemin kadm olmas mmkn deildir.(121) Gazzal, alemin kdemi hususunda filozoflarn drt delilini ele alr ve onlara cevaplar verir. Kendisi lemin hudusunu isbat iin deliller ileri srer: Gazzal, lemin hds olmasnn delillerinden birini, lemdeki deime ve hareketlerden karmaktadr. Ona gre Aristo ve baka bir takm filozoflar kinatn

(120) Es- Sabn, Nureddin, Maturidiyye Akaidi, ev. Prof. Dr. Bekir Topalolu, Diyanet leri Bakanl. Yay. Ankara, 1998, S. 62-63 (121) Bolay, Sleyman Hayri, A.g.e. S. 201

75

hds olmasn inkr ettikleri, yahut kadm olduunu ileri srdkleri halde, lemdeki cisimlerin deimelerden hl kalamad hususunda fikir birlii etmilerdir.(122) Gazzal, buna karlk lemin hds olan ve intikal etmeyen hareket ve skndan hl kalamadn syler. Deimelerden hl olmayan hdstir sznn delili nedir? sualini soran Gazzal, bu suale u cevab veriyor: Eer deimelerden hl olmamakla birlikte lem kdm saylrsa, deimelerin balangcnn olmad kabul edilmi olur, bu ise felein dnlerinin sonsuz olmasn ve bir dnnn say ile snrlanmamasn gerektirir. Bu da imkanszdr. Zira imkanszla gtrr. mkanszla gtren eyin kendisi de muhaldir.(123) Akkirmnnin kadm ve hads kavramlar ile ilgili grleri genelde alemin hads olup olmad konusuyla ilgilidir. Dier slm filozoflar ve kelmclar da buna benzer bir takm grlerle kadm ve hads kavramlarn aklamaya

almlardr. te bu kelamclardan biri de Kemaleddin Ahmed el- Beyazi elHanefdir ki (h. 11. y.y.) ratul Merm adl eserinde bu konuyla ilgili unlar ifade eder: Alem hadstir; nk iindeki eyler, ameller deiiyor; bylece tesir edici (musir) bir sanatkra ihtiya vardr ki kendisi bakasna ihtiya duymasn ve deimesin. Yoksa devir ve teselsl meydana gelir ki bu da batldr. Cisim, hareketli olmas ve arazlarn deimesinden dolay hadstir. Hads olan da zat, sfat ve halleriyle hadstir. Ayn zamanda her cisim mmkndr; nk mrekkeptir; her mmkn de yoktan var olmutur. Eer cisim kadm olsayd, ezelde ya hareketli veya sakin olurdu. Bu da batldr. nk hareketin mahiyeti bakasna

(122) A.g.e. S. 201 (123) A.g.e. S. 201

76

bal; ezelliyetin mahiyeti de bakasna bal deildir. Bylece zt iki durum olutu ki bu da muhaldr.(124) Akkirmnnin bu konudaki dnceleri, alemin hads mi, kadm mi tartmasnn yannda, hadis ve kadm kavramlarnn aklanmas zerinde younlamtr. Akkirmnye gre kadm biz- zat, varl bakasndan

olmayandr; kadm biz- zat, Allah-u Taalaya mnhasrdr. Kadm biz- zaman, zamann balangc olmayandr; felek gibi. Muhdes biz- zat, varl bakasndan olan eydir; mmkn varlklar gibi. Muhdes biz- zaman, zamannn balangc olan; yani bir vakit ki o ey onda var olmasn; o vakitten sonra bir vakit geldiinde onda var olsun; mrekkep cinsler gibi. Zat kadm olan ayn zamanda, zaman olarak da kadmdir. Kadm- biz zaman muhdes biz- zattan daha geneldir. Muhdes biz- zat muhdes biz- zamandan daha geneldir. Her hads olan ey, zaman ve mddet ile beraber olumutur. Eer hads olan ey araz olursa o ey heyladr. Eer sret olursa, heylaya bal olur.(125) Hads kavramnn anlamndan da anlaldna gre hads biz-zaman,

elbette bir zamanda gereklemitir (zaman ile mesbktur). Madde ile mesbk olan hads bir eyin varlnn imkn, varlndan ncedir. Eer imkn varlndan nce olmazsa, varlndan nce mmkn olmayp, lizatihi imkansz olmas gerekir. Vacib olmaz, nk var olmayan bir eydir. Bylece li zatihi imkansz olup, ondan sonra mmkn olmas gerekir ki, bir eyin zat imkanszlktan, zat mmkne dnmesi ortaya kar; bu batldr ki filozoflar vcb, imkn ve imknszlk (imtina) arasnda dnme (inklb) olamayacann zarr olduunu belirtmilerdir.(126)

(124) El- Beyaz, El- Hanef, Kemaleddin Ahmed, aratul Meram Min baratil mam, Takdim, Muhammed Zahid bin Hasen El- Kevser, stanbul, 1949, S. 86-87-88 (125) Akkirmn, A.g.e. S. 93-94 (126) A.g.e. S. 93-94

77

Grld gibi, hads ve kadm kavramlarn aklarken Akkirmn de dier slm filozoflar ve kelamclarnn yntem ve tekniklerini kullanmakta, imkan, imtina', vacib ve zaman kavramlarna ok sk mracaat etmektedir.

5. el - KUVVE (KUVVET) - el - F L (F L) a. el - Kuvve (Kuvvet) El - Kuvve (kuvvet), akta olmayan fakat kendisinde bil kuvve bulunduu eyde aa kmas mmkn olandr.(127) Akkirmnye gre kuvvet, bir eyi yapabilme imkanna sahp olmaktr. Cumhura gre de bu byledir. Bunun zddna zaf (zayflk) derler. Kuvveye kudret de derler. Canl olan, o kudret ile bir eyi yapar veya terk eder. Filozoflara gre ise, kuvve bir haldir ki deiimin balang yeridir. O deiim bakasnda olur. Bakasnda olduu iin taayyur, (deiim) fiil ve infialden daha geneldir.(128)

b. el - Fiil (Fiil) El- fil (fiil), etkiyi kabullenen konudaki (edilgindeki) etki. Denilmitir ki fiil, hareket edenin kendisindeki harekettir. lk gerek fiil, var olanlar yoktan var etmektir. Besbelli ki bu fiil, her sebebin gayesi olan yce Allaha zgdr. nk var olanlar yoktan var etmek Ondan bakasnn harc deildir. te bu fiile yaratma (el- ibd) ad verilmitir. Bunu takip eden ikinci derecedeki gerek fiile gelince o, etki edenin etkisinin etkilenende ortaya kmasndan ibarettir. Gerek etkin (elfill-hak) ise, etki trlerinden hibirinin etkisinde kalmadan varla etki edendir. O halde gerek etkin, yaptklarn hi etkilenmeden yapandr. Edilgin (el-mnfail) yani bir etkinin etkisinde kalana gelince, bir etki edenin etkisinde bulunandr.

(127) Kind, A.g.e. S. 62 (128) Akkirmn, A.g.e. S.95

78

yleyse asla etkilenmeyen gerek etkin, her eyin etkini olan n yce Yaradandr. Ondan aadakilere yani btn yaratklara hakik deil, mecz olarak etkin ad verilmitir. Yani bunlarn hepsi gerek anlamda edilgin durumundadrlar.(129) Akkirmnye gre, kuvvet, bir baka eyde ikinci bir ey olmas itibariyle deiimin balangc olan eydir. O ey suret-i neviye gibi fail ve cevher olsun; kuvve-i hayvaniyye gibi araz olsun; kuvve-i mdrike ve hafize gibi fail olmasn; hi fark etmez. Malm olan odur ki kuvve, oluun imkn veya imknszl anlamnda kullanld zaman fiile karlk gelir. Fakat genel olarak cisimlerden sadr olan fiiller eyne, keyfe, hareket ve skn gibi olursa bunlar cisimlerde bulunan kuvvettendirler. Zira o eserlerin sadr olmas cisim olduundan dolaydr. Umr- ittifakiyeden olmazlar; zira umr- ittifakiyede sreklilik ve devamllk mevcut deildir.(130)

6. LLET (SEBEP) MALL (SEBEPL ) a. llet Akkirmnye gre illet, yle bir eydir ki nefsinde mevcuttur. Onun

varlndan bakas varlk bulur. llet, bir ey gerekletirildiinde kendisine muhta olunan eydir.(131) Akkirmn, Madd sebep (el-illet el-unsriyye), ekl sebep (el-illet elsuveriyye), fail sebep (el-illet el-failyye), gaye sebep (el-illet el-gayye) olarak drt ksmda telakk edilen illeti u balklar altnda aklayp deerlendirmektedir:

(129) Kind, A.g.e. S. 58,75 (130) Akkirmn, A.g.e. S. 95 (131) A.g.e. S. 96

79

1. el- llet el-Unsriyye (Madd Sebep) Malldan bir cz olan fakat mallun varl, kendisine bal olmayandr. anaa nazarla amur gibi.(132) Bu tarife gre madd sebepte, illetin varl malulun varln gerektirmez. Bu, herhangi bir eyi alabilme yeteneidir; tpk yazy almaya yetenekli tahta, karyola olmaya yetenekli aa veya oalmaya elverili saylar gibi.(133) Kind de madd sebebi u ekilde tarif eder: Bir eyin kendisinden meydana geldii ey, yani onun maddesi.(134) Akkirmnnin bu konudaki tarifi, ilk dnem filozoflarn tarifleriyle ayn olmakla beraber, onlarn aklamalarndan daha aklayc bir tarzdadr.

Akkirmnye gre bu iki illet (madd ve ekl), mahiyet iin illet olduklar gibi vcut (varlk) iin de illet olurlar.(135)

2. el- llet el-Suveriyye (ekl Sebep) Akkirmnye gre illet-i suveriyye, malldan bir cz olan eydir ki mall bil-fiil onunla mevcut olur. anan sureti, karyolann aalar gibi.(136) Yani illet-i suveriyye, bir eyi o ey yapan suretidir (form).(137)

3. el- llet el-Failiyye (Fail Sebep) Akkirmnye gre fail illet mallun varl kendisine bal olan ve kendisinden hasl olan illettir. anan faili gibi. llet-i failiyye basit olduu zaman,

(132) A.g.e. S. 96 (133) Altnta Hayrani, A.g.e. S. 113 (134) Kind, A.g.e. S. 62 (135) Akkirmn, A.g.e. S. 96 (136) Akkirmn, A.g.e. S. 96 (137) Kind, A.g.e. S. 62

80

ondan birden ziyade bir ey meydana gelmez. Basitten kast, zatnda bir olan ve sfatlardan bir sfat olmayan eydir.(138) Grld gibi fail sebepte, mallun varl failin kendisine baldr. Madd sebebin aksine mallu yapan fail olmazsa mall zgr olarak var olamaz. Kindnin deyimiyle fail sebep, bir eyin hareketinin (deiiminin) ilkesi olan sebeptir.(139)

4. el- llet el-Giyye (Gaye Sebep) Akkirmn illet-i gaiyyeyi yle tanmlar: Fail illet, mallun varlnn kendi (illet) varln oluturmak iin olduu illettir. anaktan beklenen gaye gibi. llet-i gaiyye mallunun zerine mrettebdir ve ondan sonradr.(140) Akkirmnye gre gaye sebep malldan sonra gelir. Halbuki ilk dnem slm filozoflarndan bn-i Sna ve dier filozoflardan bazlar, gaye sebebin varlnn, bir eyin varlnn gereklemesinden nce de sonra da var olduunu ifade etmektedirler. yle ki anan kullanl gayesi, insan ana yapmaya

zorlamaktadr. O gaye insann kafasnda anak olumadan nce de, anak olutuktan sonra da vardr. te o gaye insan ana yapmaya zorlamaktadr. Bu zorlama, fail sebepteki gibi zorunlu bir zorlama deil fakat bir istek eklindedir. Yani burada gaye sebep, Kindnin de dedii gibi etkinin edilgin zerindeki etkisini, niin yaptn bildiren (gye) sebep(141) olarak ortaya kmaktadr. Akkirmn, bu iki illetin, yani fail ve gaye sebeplerin varlk (vcud) ismiyle mehur olduklarn, bu iki illetten dolay varln olutuunu belirterek, ayn zamanda fail sebep basit olduunda, ondan birden ziyade bir eyin sadr

(138) Akkirmn, A.g.e. S. 96-97 (139) Kind, A.g.e. S. 62 (140) Akkirmn, A.g.e. S. 96 (141) Kind, A.g.e. S. 62

81

olamayacan, basitten kastn da zatnda bir olan ve sfatlardan bir sfat olmayan kastettiini ifade etmektedir.(142)

b. Mall Akkirmn, mallun (nedenli) tam olarak meydana geli artlarnn olumasn tam illete (illet-i tamme) bal olarak yle aklamaktadr: llet-i

tamme mevcut olduunda mallun varl vacib olur. llet-i tammeden gaye ise mallun gereklemesinde muteber olan her eydir. nk illet-i tamme gerekletiinde mallun varl vacib olmazsa, ya imknsz olur ki bu muhaldr; zira imkansz olsayd vcuda gelmezdi ya da mmkn olurdu da o zaman tercih olunana muhta olur ki o tercih olunan o mmkn kuvveden fiile kartr. Tercih olunana muhta olunca, mallun varlnda muteber olan eyler gereklememi olur, bu da batldr. Bu da gsreriyor ki illet-i tammenin gereklemesi halinde mallun varl vacib olur. Yani bakasndan dolay vacib (vacib bil gayr), zatnda mmkn (mmkn biz zat) olur. nk mahiyet, mahiyet olduundan dolay kendisi iin varlk ve yokluun hibiri vacib deildir. ilklerin ilki olan Vacib Taala da maluluna nisbetle illet-i tammedir. Fakat bu tarif Vacibl Vcd olan Allah-u Taala iin geerli deildir. nk illet-i tammenin tarifinde kullanlan btn eya (cmletul umr) kavram Vacib Taala iin kullanlamamaktadr.(143) Tam illet (illet-i tamme) kavram Akkirmnye ait bir kavram olmamakla beraber Akkirmnnin bu konudaki deerlendirmeleri nemlidir.

(142) Akkirmn, A.g.e. S. 96-97 (143) A.g.e. S. 98

82

7. CEVHER ARAZ a. Cevher Akkirmnnin, cevher ve araz hakkndaki dnceleri yledir: Cevher o mahiyettir ki ayanda mevcut olursa konuda (mevzu) mevcut olmaz. Yani mahalle muhta olmayp cevher kendi zatiyle kaim olur. Araz gibi mahalle muhta olmaz. Bu mana varl kendi zerine zaide olan mahiyet iin geerlidir. Byle olunca, cevherin tarifine Vacibl Vcd girmez, zira varlndan ayr mahiyeti yoktur.(144) Akkirmn, cevher konusunda daha sonra u aklamalarda bulunmaktadr: Bundan sonra cevher eer mahal olursa heyla olur. Yani bunun anlam, bir cevherin baka bir cevhere mahal olmasdr; cisim gibi; nk cisim de araza mahal olduu halde heyla deildir. Eer cevher hal olursa, ya suret-i cismiyye veya suret-i neviyye olur. Eer cevher hal ve mahal deil de hal ve mahal olan cevherinden mrekkep olursa cism-i tabidir; eer cevher hal ve mahal ve bunlardan mrekkep de deilse, bu ekilde cisimlere tedbir, tasarruf ve taalluku asndan bal olursa nefs-i insaniyye ve nefs-i felekiyyedir. Eer cevherin taalluku etki (tesir) ve varolu (icd) asndan olursa o zaman akldr. (145)

b. Araz Akkirmn araz ise yle tarif eder: Araz, bir konuda mevcut olan eydir. Yani A'raz bir mahiyettir ki darda mevcut olmas demek, bir konuda (mevzu) mevcut olmas demektir. Bylece bir eyin hem cevher hem de araz olmas lazm gelmez.(146)

(144) A.g.e. S. 99 (145) A.g.e. S.100 (146) A.g.e. S.100

83

Akkirmn, dokuz ksm olarak telakki edilen arazn ksmlarn u ekilde aklar: 1. Nicelik (Kem): Blnmeyi kabul eden eydir, onda czlerden bahsetmek mmkndr. Nicelik (kem), mnfasl ve mttasl olmak zere iki ksmdr. Mnfasl nicelik (kem), iki cz arasnda ortak bir snr olmayandr; nokta gibi, say (aded) gibi. Mttasl nicelik (kem) ise, czleri arasnda ortak bir snr olan eydir.(147) 2. Nitelik (Keyfe): Blnmeyi ve nisbeti kabul etmeyen bir heyettir. Baldaki tatllk ve denizdeki tuzluluk gibi. Nitelik (keyfe) drt ksmdr: Birinci ksm, hissedilen niteliklerdir (keyfiyat) ki be duyunun biriyle bilinir. Baldaki tatllk ve deniz suyundaki tuzluluk gibi. kinci ksm, nefs nitelikler (keyfiyat) olup canllarn zatna aittir. Yani cisimler arasnda o nitelikler (keyfiyat), canllarda olur. Bitki ve cansz cisimlerde bulunmaz. u var ki bu niteliklerden bazlarnn mcerred (soyut-metafizik) varlklarda bulunmas imkansz deildir. Vacib Taala ve baka mcerred (soyut) varlklarda ilim ve canlln olmas gibi. nc ksm, becerilerle (istidad) ilgili olan niteliklerdir; kuvvet ve zayflk gibi. Drdnc ksm, mttasl veya mnfasl niceliklere (kemmiyat) has niteliklerdir; gen ve drtgen gibi ki yzeyde bulunur; yzey de mttasl niceliktir. Yine buna benzer ift ve tek olmak gibi ki bunlar saylarda (aded) olur; say da mnfasl niceliktir.(148) 3. Mekn (Eyne): yle bir halettir ki kiinin meknda olmas sebebiyle gerekleir.(149) 4. Zaman (Meta): yle bir halettir ki bir eyin zamanda gereklemesinden oluur.(150)

(147) A.g.e. S. 100 (148) A.g.e. S. 101-102 (149) A.g.e. S. 102 (150) A.g.e. S. 102

84

5. zafet: Nisbet sebebiyle gerekleen bir halettir. ocuun babaya nisbeti ve babann ocua nisbeti gibi ki iki ekilde de olabilir.(151) 6. Mlk (Sahip olmak): Bir eyi ihata etmekten hasl olan eydir.(152) 7. Vaz: Bir eyin czlerinden bazsn dierlerine veya czlerinin birbirine nisbet edilmesinden hasl olan bir heyettir. Oturmak ve kalkmak gibi.(153) 8. Fiil: Tesiri sebebiyle bir eyde hasl olan bir haldr. Bir eyin krlmas gibi.(154) 9. nfial: Bakasnn tesiri sebebiyle bir eye hasl olan bir halettir. Isnan cismin snma sresi ierisinde kendisine hasl olan hal gibi.(155) Akkirmn, slm filozoflarnn cevher ve araz konusunda yapm olduklar aklamalardan farkl bir ey sylememekle birlikte cevher ve araz konusunu ve bilinen dokuz kategorisini daha anlalr klmak iin, deiik misallerle aklamaya almaktadr. slm filozoflarndan mm- Gazzalnin cevher ve araz konusundaki aklamasna ksaca deinmek faydal olacaktr. Gazzalye gre, kategorilerin ilki, yani cevher, esas varla sahip olup, dier dokuz kategori varln cevherden almaktadr. Kalan dokuz kategorinin hepsi arazdr. Bu bakmdan Gazzal varln her biri en yksek cinsleri olan on eye tlak olunduuna kanidir. Bunlarn stnde baka hibir cins kabul etmez. Gazzal bunlarn da hepsinin en genelinin varlk olduuna ve fakat onun da cins olmadna inanr. Gazzal bu on kategorinin bir ahsta toplanabileceini bir misalle yle aklar: Falan fakh uzun boylu, esmer, falann olu, evinde oturur, u senede, renir, retir ve saa sahiptir.(156)

(151) A.g.e. S. 102 (152) A.g.e. S. 102 (153) A.g.e. S. 103 (154) A.g.e. S. 103 (155) A.g.e. S. 103 (156) Bolay, Sleyman Hayri, A.g.e. S. 130

85

Dier slm filozoflarnn grleri de genel olarak bu minval zeredir. Akkirmn bu misallerle cevher ve araz konusunu biraz daha anlalr hale getirip izah etmeye almtr.

8. VAC BL VCDUN (ZORUNLU VARLIK) SPATI Akkirmn, Vacibl- Vcd varln ispat konusunda, yle denildiini belirtir: Eer bir mevcd vacib ise, onun varlnda phe yoktur. Eer mmkn olup, vacibe dayanrsa, istenilen ey sabit olur. Eer mevct vacib deil ise, yahut mmkn olup vacibe dayanmyorsa, istinad zinciri, mertebelerden bir mertebede rc ederse, o zaman devir lazm gelir. Rc etmezse, illetelerin sonsuza dek teselsl lazm gelir.(157) Teselsl zincirinin sonsuza dek srp gitmesi de imkansz olduuna gre Vacibl Vcdun varl zorunlu hale gelmektedir. Akkirmn, bu aklamalardan sonra, mmknn bilinen tanmn yaparak her mmkn varln bir illete muhta olduunu, var olmas ve yok olmasnn zorunlu olmadn belirtmektedir. Akkirmn, mmkn konusunda unlar sylemektedir: Caizdir ki, mmknn varl zat asndan vacib olsun. Var olmayan bir artla ki o art, o mmknn mahiyyetine bal olmasn. imdi mmkn iin farkl bir illet lazm olmad. Mmkn iin tercih sz konusu olmal ki o mmkn vacibin snrna varmasn.(158) Akkirmn, mmkn varln vcda gelmesinin ona zorunluluk

yklemediini, bundan hareketle zorunluluun dier tarafa getiini ifde etmektedir. Akkirmn, klilt- Teracim adl tercmesinde, Ebhernin (H. 663) sunmu olduu balklar altnda, aadaki ekilde eitli izah tarzlar getirmektedir.
(157) Akkirmn, Risale Fil- Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, stanbul, S. 78 (158) A.g.e. S. 79

86

a. Vacibl Vcdun (Zorunlu Varlk) Varl Kendindendir Vacib li zatihi O zattr ki biz- zat vacibul vcd olmas itibaryla yokluu dnlemez. Vacibl Vcdun varlna delil yle olur: Varlklar aleminde vacib li zatihi bir varln mevcut olmamas imkanszdr (muhaldr); nk mevcudat (varlklar), vacib li zatihi mevcut olmadnda baka birlerden mrekkep olan bir cmledir ve o birlerden her biri mmkn li zatihdir. Bylece o cmle mmkn olur; nk czler mmknlerine muhtatr. Mmkne muhta olan bir ey ise bittarikil- evla mmkndr. te btn mmkinatn dnda olan mevcut Vacib li zatihdir. Bu gelir.(159) mnasebetle Vacibl Vcdun yokluuna nazarla varl lazm

b. Vacibl Vcd (Zorunlu Varlk) Hakikatn Biz- Zat Kendisidir Akkirmn, Vacibl Vcdun varlnn, hakikatnn kendisi olduunu ifade ederek, filozoflarn bu konudaki dncelerine yer verir: Filozoflar derler ki Vacib Telda vcd, nefsinin hakikatdr. Hakikat- Telnn zerine zaid deildir; eer zaid olsa hakikatna arz olur; eer arz olsa varl kendisi olmas itibariyle bir ilinene (maruz) muhta olur; muhta ve mmkn olsa kendisi iin bir tesir edici (messir) gerekir; o messir nefs-i hakikat olursa, bu varlktan nce var olmas lazm gelir. Zira illetin malulundan nce gelmesi (zorunlu) vacib olur. Bu durum bir eyin nefsinden nce var olduunu ortaya karr ki bu da batldr. Eer tesir edici (messir) nefs-i hakikat deil de bakas olursa Vacib li zatihnin bakasna muhta olmas lazm gelir ki bu da batldr.(160)

(159) Akkirmn, klilt -Teracim Hidaye Tercemesi, S. 103 (160) A.g.e. S. 104

87

c. Vacibl Vcd (Zorunlu Varlk) Zatnn Aynsdr Akkirmn Vacibl Vcdun, zatnn ayn olduu konusunun sabit olduunu ifade etmektedir: Ona gre zorunlu varlk vacib zerine zaid olsa Zat- erifin mallu olmas gerekir; zira mall olsa mmkn olur da bir ilinene muhta olur; bylece bir illete muhta olur. Halbuki Zat- erifin dnda bir eyin illet olmas caiz deildir. nk Zorunlu Varln var olmada bakasna muhta olmas imkanszdr (muhal). Bylece illetin nefs-i zat olmas gerekir; hal byleyken illetin varl zorunlu (vacib) olmadka varl imkansz (muhal) olur; varl imkansz olunca mallu var etmesi imkansz (muhal) olur ki bylece zorunlu varln biz zat nefsinden nce var olmas lazm gelir ki bu da imkanszdr.(161)

d. Vacibl Vcd (Zorunlu Varlk) Birdir Akkirmn, Tevhid konusunu anlatrken unlar ifade eder: Vacibl Vcd birdir, eer iki varlk (mevcud) vacibl vcd farzolunsa zorunluluk (vcb) varlkta (vcd) ortak olup herhangi bir eyle birinin dierine stn olmas gerekir; stnlk konusu ya hakikatn tamamdr ya da deildir. Birinci ihtimal geersizdir nk stnlk konusu hakikatn tamam olsa varln zorunluluu herbirinin hakikatnn dnda olur ki imkanszdr. Zorunlu varln nefs-i hakikat olduu daha nce aklanm idi. kinci ihtimale de yer yoktur; nk stnlk hakikatn tamam olmadnda baka bir eyle olur da vacibl vcddan herbiri ortaklk ve stnlkten mrekkep olur. Durum byle olunca her mrekkep bir bakasna muhta olup mmkn li zatih olup vacib li zatihi olmaz.(162)

(161) A.g.e. S. 105-106 (162) A.g.e. S. 106

88

e. Vacib Li Zatih Her Ynyle, Btn Sfatlaryla Zorunludur (Vacib) Akkirmn, Vacibl Vcdun (zorunlu varlk) btn sfatlaryla zorunlu olduunu ifade eder: Vacib Li Zatihi btn kmil sfatlaryla zorunludur (vaciptir). Sfatlarndan herhangi bir sfat sonradan olumu deildir. Belki btn sfatlar ezelde Zat- Vacibde sabitedir. Zira Zat- Vacib kendisine mahsus olan kamil sfatlarnda yeterlidir. Yani zat bamszdr (mstakil). Sfatlarndan herhangi kendi kendine yetmezse,

birisinde bakasna muhta deildir. Eer zat

sfatlarndan birinin bakasndan olmas gerekir. Byle olunca bakasnn varl o sfatn varlna, yokluu o sfatn yokluuna illet olur; zira illetin yokluu malulun yokluuna sebep olur. Bylece varl kendinden olan Zatn varl bakasnn varlna ve yokluuna bal olunca, o zatn varlnn (vcd) zorunlu olmamas lazm gelir; nk varlnn zorunluluu o sfatn varlna ya da yokluuna baldr. Varlyla olursa, o sfat bakasnn varlyla olmaz. Yokluuyla olursa, sfatn yokluu bakasnn yokluundan olmaz. Zira o sfatn gerek varl gerekse yokluu Zat- Vacibe bal olup, bakasnn varl ve yokluuna bal olmayp varl kendinden olmu olur. Zat- Vacibin varl kaytsz artsz zorunlu (vacib) olmaynca kendisi vacib li zatih olmaz. Ayn zamanda bir eyi itibar etmemek o eyin yokluunu gerektirmez.(163)

f. Vacib Li Zatihi Varlnda Mmknata Ortak Deildir Akkirmn, Vacibl Vcdun varlnn kendinden olmas mnasebetiyle varlkta mmknata ortak olmadn yle ifade eder: Vacib Li Zatih mmknata mutlak varlkta ortak deildir. Zira mutlak varlk, tabiat- neviyye deildir ki Vacibin ayn olan varlk ile mmkmknatn varl zerine ortaklkla itlak olunsun.

(163) A.g.e. S. 107

89

nsann efrad zerine tlak olunduu gibi. Belki Mutlak Varlkn (Vcd-u Mutlak) bu varlklara tlak, arz bir sz ile sylenmitir.(164)

g. Vacib Taala Zatn Bilendir (Alim) Akkirmn, Ebhernin Vacibl Vcd zatn bilendir eklindeki ifadesi hakknda sylemektedir: Vacib Tel zat erifini bilendir (alim). Zira Vacib Tel maddeden mcerreddir. Madd olsa czlere blnr de czlere muhta olur; muhta olan mmkn olur; bylece zorunlu varln mmkn olmas lazm gelir ki bu da batldr. Maddeden mcerred olan, idrk sahibidir; nk Vacib Tel zatn bilendir. Maddeden mcerred olann zatyla kaim olmak gibi bir kayda bal gereklidir; zira olmas

akl suretler maddeden mcerred olmakla birlikte bilen (alim)

deildirler. Vacibin zatn bildii sylendi, nk zat kendindendir. Varl kendinden olann zatn bilmesi gerekir. Madd olann varl bakasndandr, nefsinden deildir. Bylece Bar Taala zatn bilendir.(165)

9. MELEKLER AKILLAR Akkirmnye gre melike, mcerred akllardr. Bazen felek nefislere ve baka varlklara da denir. Akkirman bu konuda unlar ifade eder: Gaib cevherler, ya dzenleyici cisimlerdir ya messirdir ya da deildir. Birinci ksm akllar ve melei aladr. kinci ksm ya ulviyyedir, ulv cisimlerde dzenleyicidir. Bu, felek nefisler ve semav meleklerdir. Yahut sfliyyedir, madd alemde dzenleyicidir, ya da basitler ve kainatn nevilerinde dzenleyicidir. Bunlara yer melekleri de (melike-i arz) denir ki peygamber (s.a.v.) bu meleklere iaret edip, melek-i cibal, melek-i bihar, melek-i emtar ve melek-i erzak bana geldi diye buyurdu. Yahut cz

(164) A.g.e. S. 108 (165) A.g.e. S. 109

90

ahslarda dzenleyicidir. Bunlara yer nefisleri, natk nefisler denir. nc ksm messir (etkili) ve mdebbir (dzenleyici) olmayanlardr. Bunlar bizzat hayrl olurlar, karubiyyn melekler gibi. Ya da bizzat erli (kt) olurlar, eytanlar gibi. Bazlar da hem iyilik hem de ktlk yapabilirler. Onlar da cinlerdir.(166)

10. RUHUN HAK KATI Akkirmn, ruhun hakikat konusunda konumann caiz olup olmad konusunda alimlerin ihtilafa dtn, bir ksm alimin caiz olmadn iddia ettiini, bu iddialarn ispat sadedinde, De ki ruh Rabbimin emrindendir. Size ilimden ok az verilmitir mealindeki ayet-i kerimeyi delil olarak getirdiklerini, ayet-i kerimenin hakikat hakknda yorum yapmaktan kanp, emr-i Rabbanye havale klndn belirtmektedir.(167) Akkirmnye gre Rabbimin emrindendir sz, ruhun maddesiz, kn (ol) kelimesiyle gerekleen varlklardan olduunu gstermektedir. Hal ve an bu minval zere olan bir eyin gereini bilmek cenab- Allaha mahsus olup, bakas iin imkanszdr. Size, ilimden ancak az verilmitir ayet-i kerimesi ile nitelendirilmek dahi, zikredilen ayette ruhun hakikatndan bahsetmenin

imkanszlna iaret vardr. Kelmclar bu konuda konumama tarafn tercih etmilerdir.(168) Akkirmn, baz alimlere gre ruh hakknda konumann caiz olduunu, mezkur ayette nehye deil, belki ruhun alem-i emirden olduuna dair gnderme olduunu, bu grn baz kelam kitaplarnda getiini ve bu grn, ruhun muayyebat- hamseden olmadn teyid ettiini belirtmektedir.(169)
(166) A.g.e. S. 114-115 (167) Akkirmn Risale Fil - Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, st. S. 46 (168) A.g.e. S. 46-47 (169) A.g.e. S.46-47

91

Akkirmn, bu konuda unlar ifade etmektedir: Malm ola ki emir iki ksmdr. Biri, emr-i tekvin dir ki eyay yokluktan varla gtrmede Kn kelimesiyle olan emirdir. Earnin grne gre, eyay yaratmada kn kelimesi gerekir. Fakat maml Hda Ebu Mansura gre ise, eyay yaratmada, varln balangc olan kadm sfatlar yeterlidir, Kn emrine gerek yoktur. Belki Kn emri srat temsil eder. (170) Yine Akkirmnye gre ruh hakknda olan deiik grler arasnda mutad olan u grtr. Birincisi, maml Haremeyn ve ou ehl-i snnet alimlerinin tercih ettikleri grtr: Bunlar, ruhun latif, nuran olup, gl suyunun glde ve atein kmrde ak gibi bedende aktn savunurlar. kinci gr, bn-i Hazmdan nakledilen grtr: Ruh, insan cismi gibi bir cisim olup, btn aza ve yaralanmalarda, ekilde bedenin kendisi olarak adlandrlan, zail olmasyla da zail olandr. nc gr, Ehl-i Snnetin muhakkiki olan Hccetl slm mm Gazzal ve Rab sfahan, Huleym, Ebu Zeyd ed- Debbs ve ou mtasavvfn tercih ettikleri grtr ki, ruh mcerredattan olup, cisim ve cisman deildir. Bu hissedilen cismin dnda mcerred bir cevher olup, bedene bitiik, ayr, bedenin iinde veya dnda deildir.(171) Akkirmn, nefs-i natkann mcerred olduunu kabul etmeyenlerin mezkur ayete dayanarak bu grlere katlmadklarn, belirtmektedir. Akkirmn, mutad olmayan grleri ise yle aklamaktadr: Bazlarna gre ruh dimada kuvvetdir; his ve hareketin balangcdr. Bazlarna gre drt karm; bazlarna gre hayatn kuvveti olan kan; bazlarna gre havadr. Onun ayrlmasyla hayat son bulur ki beden iirilmi tulum gibidir. Kelamclarn cumhuruna gre heykel-i mahsusdur. Bazlarna gre kalbde bir kuvvettir. Dier bazlarna gre nefs-i natka kuvveden
(170) A.g.e. S.46-47 (171) A.g.e. S. 47

92

oluur. Biri, dimada, ilmin balang yeridir. Biri, kalpte, kzgnlk, sevin, korku, hzn ve baka eylerin yeridir. Biri de cierde, gdalanmak, gelimek ve olumann yeridir.(172) Akkirmn, yukarda saylan grlere itibar etmenin sahih olmadn, bir hadis-i erifte geen, ehitlerin ruhlar havadaki ku gibidir sznn anlamnn ise, Allah-u Telnn ehitlere iyilik etmesi, ruhlar bedende olduu halde Kyametten nce, cennet nimetlerinden faydalanmalar olduunu belirtmektedir.(173) Akkirmn, daha sonra yle devam eder: ehitlerin ruhlarnn gkkuu gibi, bedenleriyle birlikte havada olmalardr. Bu keramet, sadece ehitlere mahsustur. Dier btn kamil mminlerin, lmden sonra ve hardan nce ruhlarnn toplanp zevk almalarnn ki buna ruhlarn har denir, caiz olup olmad ihtilafldr. Buna inanmak zarur bir inan deildir. Fakat cesetlerin har zarur itikattandr. nkr eden kfir olur. Ruhlarn har, caiz olan itikattandr. nkrndan bir ey kmaz.(174) Akkirmn bu hadiste, ruhun hakikatna dair bir eyin olmadn, ruhun kelmclarn yannda ittifakla, Aristo ve Milet filozoflarnca da hadis olduunu, yaradln beden ksm tamamlanrken mi, yoksa bedenlerin yaradlndan iki bin yl evvel mi yaratld konusunda ihtilaf olduunu, hadiste bedenlerin yaradlndan iki bin yl nce olduunun rivayet edildiini, ruhlar toplanm askerlerdir hadisinin de ruhlarn bedenlerin yaratlndan nce yaratldn teyid ettiini ifade

etmektedir.(175) Akkirmn, smme enenahu halken ahere ayetinde geen smme kelimesinin sonraki zamana delalet ettiini, zikredilen hadislerin ahad haberlerden

(172) A.g.e. S. 47 (173) A.g.e. S. 47 (174) A.g.e. S. 47 (175) A.g.e. S. 48

93

olduklar iin bu ayetle kyaslanamayacan, smme kelimesinin mecaz anlamna hamledildiini ifade ederek, Eflatun ve btn raklerin ruhun kadm olduunu savunduklarn, Ehl-i Snnetin ittifakyla Allahn zat ve sfatlarndan baka bir eyin kadm olmadn ve bu grlere itibar edilemeyeceini belirtmektedir.(176) Akkirmn, ruh hakknda konumann caiz olduunu, kimine gre ruhun hayat, latif bir cisim, araz, hava, kimine gre de mcerred bir cevher olduunu, fakat ruhun hakikatnn sana ruhtan sorarlar, de ki o rabbimin emrindendir. Size ok az bilgi verilmitir. ayetinde geen hakikat olduunu ifade etmektedir.(177) Akkirmn, bazlarna gre min emri rabbi hkmnce alem-i emirden olan ruhun ceberruttan olduunu, yani esma ve sfat aleminden olduunu, ceberrt srr da, ancak melek ve melektu kuatan Allahn bileceini, bilinemeyen ruhun ise kendi ruhu olduunu belirterek yle devam eder: Fakat o ruh ki evvelu ma halekellahu ruhi ona delalet eder ki, melekutdir. Yani cennettendir. Varlk aleminden berzah- ilahdir. Bu ruh bilinir. Bu iki ruh hakknda bi yedihil halku buyurulmutur. Evvelki ruha, izaf ruh derler. Ve nefahtu fihi min ruhi ondan ibarettir. kinci ruha, revan veya seyeran ruh derler.(178)

(176) A.g.e. S. 48 (177) Akkirmn, Drerl Akaid, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, st. S.71 (178) A.g.e. S.72

94

NC BLM AKK RMNYE GRE FELSEFE KELM L K S , MAN VE SIFATLAR KONUSU Bilindii gibi kelm ilmi ilk defa Mutezilenin elinde zhur etmitir. Hasan- Bas- rnin (v. 110/728) meclisini terk ederek ayr bir ilim halkas tekil eden Vsl b. At (v. 131/748) Mutezile frkasnn kurucusu kabul edilmitir. Mutezilenin akaid sahasnda takip ettii izah tarzna kelm metodu denilmi ve bu ilim de kelm ilmi adn almtr. Bu kelmnn zuhurundan iki asr sonra Ear (v.324/936) ve Maturid (v. 333/944) ile ehl-i snnet ilm-i kelm kurulmutur. Ehl-i Snnet ilm-i kelm giderek her iki koldan da inkiaf etmi ve deien kltr akmlar karsnda mteharrik bir metod takip etmitir.(179) slm dininin iman esaslarndan bahseden kelm ilmi, asr- saadetten balamak zere zamanmza kadar eitli safhalar geirmi ve deiik isimlerle anlmtr. Bu isimler unlardr: Akaid ilmi, Usld-din, Tevhd ve Sfat lmi, Fkh- Ekber, Kelm ilmi.(180)

A. AKK RMNN N KELM LM HAKKINDAK GRLER Akkirmnye gre, eriat ilminin mebnasnn bir ksm kelm ilmine dairdir. O da slm akidesinin kaideleridir. Sfatlar ve tevhid ilmidir.(181) Bu kaideler kitap ve snnet olarak aklanabilir. Akaidin kaideleri tafsil deliller de olabilir. te kelm ilmi onun temelidir. Mantklarn stlahnda, er

(179) Topalolu, Bekir, Kelm lmi, Damla Yay. stanbul, 1991 S. 47 (180) A.g.e. S. 45 (181) Akkirmn, Akdl Kalaid Fi Tahkikil Akaid, T.C. Kltr Bakanl, Yldrm Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler S.10-14

95

hkmleri bilmek, kabul etmek ve tasdik etme ilmidir. Usulclerin stlahnda Allahn mkelleflere olan hitabdr. Ahkam- eriyyeden maksat, eriattan karlan ahkamdr. Yoksa bu ilim tevhid ve sfat ilmi olarak eitli ksmlara ayrlmaz. (182) Akkirmn, usll kelm fit tevhid ves-sfat bal altnda u aklamalarda bulunur: Malm ola ki, mam- Azam hazretleri, ilim renmek her mslmana farzdr, hadis-i erifin gayesinin ilmihal olduunu buyurmutur. Yani itikad ve amel olarak ne gerekirse herkesin onu bilmesi gerekir ki o akide ve amel bozuk olmasn. imdi evvel bilinmesi lazm olan ilim, usld- dindir ki inanlmas gerekli olan eyadan bahseder. O da iki trldr: Biri odur ki, onu bilmemek iman meneder. Bylece onun bilinmesi farzdr. Allah-u Taala hazretlerini zat ve sbt sfatlaryla bilmek, Ahiret ve hallerini bilmek gibi. Bir ksm da odur ki onu bilmemek zarar vermez. Enbiya ve melekleri tafdil gibi. Bir kimse bu meseleyi mrnde hi bilmese de zarar vermez. Malm ola ki, alem Allahn dndaki her eydir ve hadistir. Hadis olmasna deiim, dnm ve bozulu ahittir. Onu yapan Allahtr ki birdir, tektir, zatnda ve sfatlarnda ei ve benzeri yoktur. Kadmdir, varlnn balangc yoktur.(183)

B. KELM LM N N EREFL B R L M OLUU Akkirmn, Asr- saadette tedvin edilmedii halde kelmn erefli bir ilim olmasnn sebebinin ne olabilecei sorusunu sormakta ve yle cevap vermektedir: Asr- saadette Peygamber efendimizden (s.a.v) dorudan alp, kendilerini dnya ve Ahiret saadetine gtrecek gerek akdeye sahip olduklar iin sahabenin tedvine ihtiyalar yoktu. nk onlar, dorudan Kuranla megul oluyorlard. Hatta tabiler zamannda da fitne hadiselerinin ortaya kmasna kadar da ihtiya duyulmad. Sonra
(182) A.g.e. S.10-14 (183) Akkirmn, Drerl Akaid, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, st. S. 35

96

tabiilerden mam Malik, fkhn tedvin etti. Ebu Hanife Fkh- Ekberini yazd. Fitne hadiseleri sahabi ve tabii asrlarnda da olduu halde, kelm ilmi tedvin edilmedi. Mftlerin ihtilaflarndan dolay fetvalar da oald. Bylece nazar ve istidlala mracaat edildi. te kelm ilmi ile megul olmaktan gaye, delillerin gayelerinin ne olduunu bilmek, ikna edici olmaktr.(184) Grld gibi Akkirmn, kelm ilminin erefli bir ilim olmasnn sebebini fitne olaylarnn ortaya kmasndan sonra, doru akdeyi ortaya karmak iin istidlal metotlarn kullanarak Asr- Saadet akdesini korumaya almasna balamaktadr.

C. FELSEFE KELM L K S Akkirmn felsefe ve kelm arasnda, konularnn varlk olmas hasebiyle bir iliki olduunu ifade ederek u aklamalarda bulunmaktadr: Felsefe, insann gc nisbetinde, varlklarn hallerinden bahseden ilimdir. Kelmn konusu da varlk olmas mnasebetiyle varlktr. Kelm, slm kanunu zerine ilhiyattan bahsettii iin imtiyazldr ve ilimlerin en ereflisidir. nk kelm ilminde kapsam asndan hizmet vardr. lim, konu, gaye ve delilin kesinlii asndan adan erefli olur.(185) Akkirmn, kelm ile felsefe arasnda ele aldklar konularn aynl asndan irti-bat kurmakta, kelm yukarda saylan zelliklerden dolay imtiyazl saymaktadr.

(184) Akkirmn, Akdl Kalaid Fi Tahkikil Akaid, T.C. Kltr Bakanl, Yldrm Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler S. 17 (185) A.g.e. S. 24

97

D. D N KAVRAMI VE D N NAS HATTIR SZNN ANLAMI Akkirmnye gre din, slm ve imn hakikat hasebiyle birdir. Fakat lgat olarak din ballk, hakkn emrine itaat ve nefsi hesaba ekmektir. Allaha teslim olmak, nefsini hesaba ekip boyun edirmektir. Hakka ballk onun rzas iin nefsi zelil klmaktr. Nefsin zarar ve faydasn hesap etmenin alameti Allah ve reslne, kitabna, sultanlara, yemine ihlasla ballk, hayr istemek, nasihat etmektir. te mmine lazm olan, dnya ve Ahiret saadetine vesile olan manalar cem ve ihata etmesidir.(186) Akkirmn nasihatn manasn da yle aklamaktadr: Nasihatn manas, halis, safi, zahir ve batn olarak temiz olmaktr. Zahirinden ve batnndan kin, dmanlk, aldatma, sahtekrlk ve hasedi kaldrmaktr. Her halde ve her mahluka hayr istemektir. Kiinin Allaha nush eylemesi ve halis olmas, Allaha iman etmesi ve Hak Tela kendisini kitab- mbinde nasl akladysa ylece vmesidir.(187) Akkirmn, Allaha imn etmenin gerei olarak bir insann yapmas gereken davranlar konusunda da u nasihatlar sralamaktadr: hls suresinde getii gibi Onu zat ve sbt sfatlaryla birleyip tenzih edesin, leyse ke mislihi eyn zere, Hakkn zat, mahlkun zatna, sfat mahlkun sfatna, benzemekten, vehme, akla, hatra gelen manalardan, kusur, noksanlk, acz, zayflk, ihtiyatan, nitelikten, nicelikten, zaman ve mekandan tenzih ve takdis edesin. Yine, farzlar, adalet, zayflara iyilik ve merhamet, efkat, Allah iin sevmek, hak din ve ehl-i dine yardm, din dmanlarna Allah iin dmanlk konusunda er artlar zere hizmet edesin. Eli, aya, gz, kula, ve sair organlar ktlk iin kullanmaktan, tvbe ve perhiz edesin. Bilcmle, nefis ve eytana muhalefet edesin ki sahabe-i kiram aralarnda
(186) Akkirmn, Drarl Akaid, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, st. S.18,19 (187) A.g.e. S. 19

98

merhametli, dmanlarna da idedetli idiler. badtte kusurundan haya edip zr dileyesin. Riy, yalanclk, aldatma, gazap, gnl krmak ve byklenmekten ziyadesiyle korunup hicp edesin. Btn mminler, kardetir ayetince herkesi karde bilesin. Kmil insanlar drt kitabn manasnn bu anlamlar olduunu sylemilerdir.(188) Akkirmnye gre, Kuran- Kerime nush etmek, Kurann Allahn kelm olduuna iman ettikten sonra, lafzna, yapraklarna sayg gstermek, tazm ve tecvid ile okumak, manasn dnmek, Allahn kelm diye haya ile okumak, hkm ile amel etmek, zahirini terk edip, eytan heva ve hevesleriyle tevil eden mlhidleri nehyetmektir. nk onlar gln dikenleridir. Kesilmeleri gerekmektedir.(189) Allahn resulne nush etmek ise, risaletinin btn insanlara ve cinlere kymete kadar amil olduuna, kitab Kuran Kerimin, btn kitaplar neshettiine, inanmak, her ne buyurduysa hadis-i eriflerini kabul etmek, ona kar olanlarla mcadele etmek, ismi okunduunda salavat getirmek, onun ehl-i beytine sayg edip hizmet etmektir.(190) Drdncs, mslman imamlara nush etmektir. Bu da padiah ve onlarn vekillerine, dinin hizmetileri olduklar iin sayg gsterip, bekalar ve hidayetleri iin dua etmek, hata ve gaflete dtklerinde onlar ltf, incelik veya mektupla, yol bu deil diye uyarmaktr.(191)

E. MN VE SLM KAVRAMLARI Akkirmn, bn Hmmam, Matrid ve cumhur Earlere gre imann kalp ile tasdik olduunu, fakat baz Earlerin ameli imandan saymalarnn hakikat
(188) A.g.e. S. 19 (189) A.g.e. S. 19 (190) A.g.e. S.20 (191) A.g.e. S.20

99

olmadn, yoksa Hariclere meyletmek ve ameli terk edeni tekfir etmek gerekeceini, dolaysyla muteber olann kalb ile tasdik olduunu belirtmektedir.(192) Akkirmnye gre, kalb ile tasdikin altnda da unlara inanmak yatmaktadr: Nazar ve istidlle ihtiya duymadan vahdaniyyet, nbvvet, kyamet, ceza, namaz gibi farzlara, iki, zina v.b. gibi haramlara inanmak. Akkirmnye gre iman amelden bir cz deildir. Onun iin gnah ilemek insan kfre gtrmez. Amelin imandan olduu gr Hariclerin grdr.(193) man- amel ilikisine daha sonraki konularda deinilecektir.

1. MNDA Z YDEL K VE NOKSANLIK Akkirmn, Matridlerin imanda ziydelik ve noksanlk olmaz dediklerini, fakat ayete gre aksinin geerli olduunu belirterek yle ifade eder: Ziydeliin manas, amellerin ziydelii itibariyledir. Yani her yeni hkm nazil olduka onu tasdik etmektir. Peygamberimizin (s.a.v.) imannz yenileyin mealindeki sznn anlam ise L ilhe illallah szn oka sylemek, ya da ilim ve marifete ziydeliktir. Ament duasn ve kelime-i tevhdi oka okumak, insan phelerden kurtarr. Allah oka zikredin ayetini mfessirler byle tefsir etmilerdir. Peygamber yakini, evliya yakini ile avam yakini bir deildir. te bu adan ziyade olmayan imann eksikliine hkmedilir. (194) Akkirmn, bu hkmn hata olduunu, Secvendye gre, zahiren imann bir olduunu, azlk- okluun olmadn, Allahn katnda imann manev ve gizli olduunu, ayetten de ziyadeliin anlalmadn, ziyadeliin alan, zaman, say ve cisimlerde meydana geldiini, imann ise cisim olmadn ifde etmektedir.(195)

(192) A.g.e. S.24 (193) A.g.e. S.24 (194) A.g.e. S.24-25 (195) A.g.e. S. 25

100

2. EMN ( MAN-I EMN), YES ( MAN-I YES) VE BES ( MAN-I BES) HAL NDEK MANIN GEERL L MESELES

Akkirmn, emn ve yesin ikisinin de kfr olduunu, besin de yese yakn bir manaya geldiini, yani mrnn sonunda, lm annda, hayattan midini kesip, Ahirette karlaaca azab mahede edip iman eden birisinin imannn makbul olmadn ifade etmektedir.(196) Akkirmn, tevbe-i besin ise makbul olduunu ifde etmektedir. Yani Allahu Tela lm halindeki irki balamaz. Fakat o anda gnahtan tevbe etmek kabul olur. nk kfir, bes halinde Allah bilen biri deildir. Belki imn ve irfana yeni balayan bir yabancdr. Fakat tevbeye muhta olan fask mmin ise, nceki iman zere olup, Allah bilendir.(197)

3. CML MAN Akkirmn, mmin iin tafsil imana gerek olmadn, icmal imann ise, Allahn emrettiklerini kabul etmek, nehyettiklerini ise kabul etmemek, Allah reslne ve getirdiklerine inanmak, Allah ve resuln inkar etmekten kanmak, slm dinini kabul etmek, batl dinleri kabul etmemek eklinde ifde eder.(198)

4. MUKALL D N MANI ( MANDA TAKL D PROBLEM ) Akkirmnye gre mukallidin iman sahih ve makbuldur. Herhangi bir kimse Allaha inanmk iin ispat etme gerei olmadan ve herhangi bir delile ihtiya
(196) A.g.e. S. 26, Ayrca Bak. Akkirman, erhu Kasidet-i Kelmiyye El- Lamiyye, T.C. Kltr Bakanl, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, st, S. 30 (197) A.g.e. S. 26 (198) A.g.e. S. 27

101

duymadan inanabilir. Eserden messire istidll yoluna ihtiya yoktur. Belki bakasndan duyarak, taklid edip mmin olunabilir. Zira tasdik mevcuttur. O mukallid, itikad ve btn ibadeti ile Allah-u Telya inanr. stidll edebilecek durumda iken, istidll etmezse, bundan dolay as ve mahrum olur. Allah isterse istidllde ihmal ettii iin onu balar. sterse de kazand cezay verir. Fakat iman makbul olduu iin, ceza grse dahi cehennemde baki kalmaz. Sonunda yine cennete gider. (199) Akkirmn, mm Ebu Hanife, mam afi, mam Mlik ve mam Ahmed b. Hanbelin bu konuda, Mutezleye kar olarak ittifak halinde olduklarn, Mutezlenin ise tamamen farkl bir dnceyle, istidlali art koarak mukallidin mmin olamayaca dncesinde olduunu ifade eder.(200) Akkirmn, mminin iman konusunda ben mminim demesinin doru olduunu, fakat inaallah ben mminim demesinin doru olmadn, nk imann kesin tasdik istediini, Allah isterse gibi ibaretlerin imanda phe ima ettiklerini, phe ile tasdikin de bir arada olamayacn belirtir.(201)

5. MANDA TEVK YET ( MANI ZAMANLA SINIRLANDIRMA PROBLEM ) Akkirmn, ben yirmi sene veya yz seneye kadar iman ettim eklinde, iman belli bir vakitle snrlandrmann caiz olmadn, byle diyen birisinin, eer kfir ise mmin olamayacan, mmin ise kfir olacan ifade etmektedir.(202) Akkirmn, kalbinde bu ekilde bir dnceyi geirmek bile insann kfrne sebep olduunu belirtmektedir.
(199) A.g.e. S. 27-28, Ayrca Bak. Akkirman, erhu Kasidet-i Kelmiyye El- Lamiyye, T.C. Kltr Bakanl, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, st, S.29 (200) A.g.e. S. 27-28 (201) A.g.e. S. 28 (202) A.g.e. S. 28

102

6. MAR FET KAVRAMI Akkirmnye gre marifet bilmektir. nce Hak Telnn zatn tasdik edip Onu tanmaktr. Bu marifet, imkn dahilinde bizlere vaciptir. Ondan sonra,

sfatlarn, fiillerini, nehyettiklerini, haram kldklarn, emirlerini, mbah kldklarn, kitaplarn, meleklerini, peygamberlerini, har ve kaderi bilip tasdik etmektir.(203) Akkirmn, marifeti imann rknnden saymakta, zddnn cehalet olduunu ve kiinin bilmediine inanmasnn zor olduunu ifade etmektedir. Akkirmn, marifet-i kamilenin alametinin, kulun dnyann fen olduunu bilmesi, az nimet ve libasa kanaat etmesi, kibir verecek ziyade maldan, zamann errinden kamak, sadece Allah iin ibadet etmek, lme her an hazrlkl olmak, nefsini sulu bilip tevbe etmek ve Allaha gvenmek olduunu belirtmektedir.(204)

7. MAN AMEL L K S Akkirman, iman amel ilikisini, birka madde altnda aklamaya almaktadr: Birncisi: Btn peygamberler imanda ve Hakkn tazm ve tenzihinde mttefiktirler. Hepsi tevhidi emredip, gafletten nehyetmilerdir. Amellerde ise ihtilaf mevcuttur. kincisi: Tarik-i iman kafirdir. Tarik-i amel kafir deildir. ncs: Amel, zevalda ve bekada imana tabidir. Drdncs: man amelsiz makbuldur. Fakat amel imansz merduddur. Beincisi: Maher gnnde akrabalara amelin sevab verilir. mann sevab verilmez.

(203) A.g.e. S. 28 (204) A.g.e. S. 28-29

103

Altncs: Amellerle vasiyyet caizdir. manla caiz deildir. Yedincisi: Cennet, imanla vacib olur. Amelle vacib olmaz. Onun iin Hanefilere gre kafir, imanla mkellefdir, amel ile mkellef deildir.(205)

8. MAN MAHLK MU? DE L M ? Akkirmn, Buhara immlarna gre imnn mahlk olmadn, Semerkand immlarna gre ise mahlk olduunu, Buhara imamlarna gre, imann izan, marifet ve kabul anlamna geldiini, iman etmenin Allahn vergisi olduunu, bu mnasebetle Allahn sfatnn da mahlk olamayacan, Semerkand immlarna gre ise, imann nefsan fiil olarak tasdik etme iinin kalbin ii olduunu, kalbin mahlk, dolaysyla iinin de mahlk olduunu ifde etmektedir.(206) Akkirmn, bu iki mnakaann lafz olduunu, bazlarna gre imann Allahn vergisi olduunu, bazlarna gre ise kesb olduunu, dorusunun ise iki ekilde de dnlebileceini belirtmektedir.(207)

F. ALLAHIN SIFATLARI KONUSUNDA AKK RMNN N GRLER Akkirmnye gre sfatlar ya vcd (varlklarla ilgili)) veya adem (insanlarla ilgili)dir. Vcd (varlksal) sfatlar da hakik veya izafdir. Hakik sfatlarda ihtilaf vardr. Vcb (zorunluluk) izaf sfatlardandr.(208) Akkirmn, felsefeciler ve Mutezileye gre Allahn sfatlarnn zatn ayns olduunu, Muhakkklara gre ise, zatn ayn da gayr da olmadn, filozoflarn ve
(205) A.g.e. S. 29 (206) A.g.e. S. 29-30 (207) A.g.e. S. 29-30 (208) Akkirmn, erhu Kasidet-i Kelmiyye El- Lamiyye, T.C. Kltr Bakanl, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, stanbul, S.8

104

muhakkklarn kendi grlerini delillendirmeye altklarn yle ifade eder: Filozoflara gre Allah, fail olarak zaid bir sfat kabul eder. Fakat bunun sonucunda terkip meydana gelir. Dolaysyla bu, Allah iin muhaldr.(209) Akkirmn, muhakkklara gre, Allahn sfatlarnn, Allahn zat zerine zaid manalar olduunu, mesela ilimden idrakin, fiilden mmknn, kudretten terkin, vcuttan yaradln meydana geldiini bunlarn Allah iin sabit olduunu, kendi zatlaryla kaim olmadklarn, Allahn zatyla ayn olduklar zaman, her birinin mesela vcdun ilim, kudret, irade ve dierleriyle ayn olacan, bunun da batl olduunu belirtmektedir.(210) Akkirmn, sfatlarn Allahn zatnn gayr olmad konusunu da yle izah etmektedir: Gayreyn kelimesini iki ekilde tefsir etmilerdir. Birincisi, biri mekan veya zaman asndan dierinden ayrlabilir. ki cisim, oul ve baba, varlk yokluk, gibi. kincisi, biri dieri olmayan iki zattr. phe yok ki bu iki yorumla sfatlar Alahn zatnn gayr deildir. nk gayr kelimesi, lgat, rf ve er olarak mnfasl olandr. Bylece Allah-u Telnn sfatlarnn, Onun zatndan mnfasl olmas mmkn deildir.(211)

1. SIFAT-I ZAT SIFAT-I EFAL (ZAT VE EFAL SIFATLARI) Akkirmn, ehl-i snnete gre Allahn btn sfatlarnn sfat- zat, yani Allahn zatyla kaim ve kadim olduunu, lakin adalet ehlinin Allahn sfatlarn zat ve efal sfatlar (sfat- zat ve sfat- efal) olarak iki ksma ayrdklarn ve yle izah ettiklerini belirtir: Msbet ve menfi olabilenler sfat- efaldr. Yaratma, rzk, lm, hayat gibi. Byle olmayanlar ise, sfat- zattr. Hayat, ilim, kudret gibi. Sfat- efal

(209) A.g.e. S.9 (210) A.g.e. S.9 (211) A.g.e. S.9

105

hadistir, Allahn zatyla kaim deildir. Sfatlar zat olarak deil, zaman olarak kadmdir. nk zat olarak kdem, Allahn zatna hastr. Zail olmazlar, nk zail olurlarsa onlara yokluk arz olur. Bylece bu sfatlara sahip olan, hadis olur. Bu sfatlar da allahn zatyla kaim olduundan Allahn hadis varlklara mahal olmasn gerektirir ki, Allah-u Tel bundan mnezzehtir.(212)

2. SBT SIFATLAR Akkirmn, sbt sfatlar konusunda u aklamalar yapar: Allah-u talann sbt sfatlar vardr. O sfatlar, zatnda mmkn, fakat Vacibin zat iin vacibdirler. Vacib li zatihi Allah-u taaladan bakas olamaz. Allahn sfatlarnn zatnda mmkn, ve Zat- bar ile kaim ve kadm olmasna mani yoktur. Birden ok varln kadm olduunu syleyenlere yle cevap verilir. Zat olan kadmlerin toplanmas imkanszdr. Fakat kadm sfatlarn bir olan Zat- Kadm ile bulunmasnda saknca yoktur. Allah-u Teala sfatyla kadmdir demek, Allah-u Tealadan baka kadmler vardr demek deildir. Byle dnen, hata etmi olur. Allahtan baka kadm biz zat varlk yoktur.(213) Akirmn, Allahn sfatalarnn zatnda mmkn, mmkn olan eyin hadis olup, bylece Allah-u Telnn hadis varlkara mahal olacan syleyenlere kar u cevab vermektedir: Her mmknn hadis olmas gerekmez. Allahn sfatlar Zat- erifin isteine baldr. cab yoluyla sadr olan hadis deildir. Akl ilimlerde kaide vardr: Birincisi, her mmkn hadistir. kincisi, her mmkn Allahn isteine bal olarak ona istinad olunur. ncs, illete ihtiyacn sebebi, hdstur. Bu kaide sfat- barde icra olunmad. Birinci kaide car deildir, nk Allahn sfatlar mmkn olmakla birlikte hadis deildir. kinci kaide car deildir, nk her
(212) A.g.e. S.10 (213) Akkirmn Risale Fil Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, st. S.66

106

mmkn Allah-u Telaya bil ihtiyar msteniddir. Allahn sfatlar mmkn iken zorunlu olarak Allaha dayanr. nc kaide car deildir. nk illete ihtiyacn sebebi hdstur. Sfat- barde hds yok iken zat- barye muhtatr.(214)

3. ALLAHIN SIFATLARI KADM VE BAKD R Akkirmn, Allah-u Taalann zat veya efal sfatlarnn ezel, ebed olduunu, fena ve zevalden uzak olduunu ifade etmektedir.(215) Akkirmn, Allahn bekas konsunda u aklamalarda bulunur: Bu meselede ittifak vardr. Allah-u Tealann varln ikrar eden beksn da ikrar etmi olur. Bekya delil udur ki, Allah-u Teala Vacibl Vcddur. Varln zorunluluu ebed olarak bekya delalet eder. Eer bak olmazsa mmkn olmas gerekir ki zorunluluk imkna dnm olur. Hakikatlarn deimesi ittifakla batldr.(216) Akkirmn, imamlarn ve dier alimlerin bu konudaki gr ve tartmalarna da ayrca yer vermektedir. Akkirmn kdem konusundaki dncelerini de yle izah eder: Kdem ya izaf, ya zaman, ya da zatdir. zaf, bakasnn varl, kendi varlndan nce olandr. Babann ocuuna kyasla varl gibi. Zaman, varlndan nce yokluu dnlmeyendir. Zat ise, varl bakasndan olmayandr. Hds da yledir. zaf, bakasnn varl kendi varlndan nce olandr. Zaman, yokluu dnlendir. Zat ise varl bakasndan olandr. Zat kdem, zamanden daha has, o da izafden daha hastr.(217)

(214) A.g.e. S. 66 (215) Akkirmn, Drarl Akaid, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, st. S. 60 (216) Akkirmn Risale Fil Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, st. S.67 (217) Akkirman, erhu Kasidet-i Kelmiyye El- Lamiyye, T.C. Kltr Bakanl, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, st, S. 2

107

4. ALLAHIN SIFATLARI ZATININ AYNI VE ONDAN GAYRI, MNFASIL DA DE LD R Akkirmn, sfatlarn vcd veya adem olarak iki ksma ayrldn, vcd sfatlarn hakik veya izaf olduunu ve hakik sfatlarda ihtilaf ktn ifade ederek, filozoflar, Mutezile, Muhakkklarn bu konudaki tartma ve delillerine yer vermektedir. Akkirmn, muhakkklarn grlerinin geerli olduunu yle izah etmektedir: Sfatlar zat zerine ziyade manalardr. lim, kudret, vcuddan anlalan manalar gibi. Bunlar Allahn zat iin sabittir. Bu sfatlar olmazsa, noksanlk olur. nk bu manalar tamamlayc ve zarurdir. Bunlarn sabit olmas, zarr olarak zaid olmas demektedir. nk bu manalarn biz zat kaim olmalar imknszdr. Zat ise biz zat vardr. Eer sfatlar zatn ayn olsayd, her sfat dierinin ayn olurdu. O zaman vcd, ilmin ayn, kudret, irade ve dierleri de ayn olurdu. Fakat bu aka batldr. nk vcd, idrk edilen deil de kendisiyle bir ey gerekleendir. lim ve dier sfatlar da byledir. Bylece zt zerine zaid sfatlar olduklar sabit olunca, bunlarn ztn ayn olmadklar da sabit oldu. Gayr da deildir konusuna gelince, Allahn sfatlarnn zatndan mnfasl olmad anlamna geldii iin, eran, rfen ve lgat olarak Allahn sfatlarnn ondan gayr olmad anlalmaktadr.(218)

5. ALLAHIN AL M OLMASI (ALLAHIN B LG S ) Allahn bilgisi konusu filozoflarn ve kelamclarn oka zerinde durduu bir konudur. Hala bir problem olarak grlen bu konu hakknda Mslman dnrlerin aratrmalar devam etmektedir. Akkirmnnin bu konudaki

dnceleri yledir: Allah mmkn, vacib, mmteni(Allah iin imkanszln olmamas), her ne olursa olsun, btn malumat bilir. nk bilinmeye ihtiyac olan,
(218) A.g.e. S. 8

108

malumattr. Allahn hepsine nispeti eittir. Btn filozof ve kelamclar Allahn alim olduu konusunda ittifak halindedirler. Fakat takip ettikleri yol farkldr. Birincisi, Allah yaratt varlklar bilir. Bu ak bir eydir. Onun iin Allah alimdir. kincisi Allah, mmknat icd etmeye kadirdir. Kadir olan alimdir. Bunun iin Allah hem kllleri hem de czleri bilir. Allahn cziyyat bilmedii sylenirse cehalet meydana gelir. Bu da btn akl banda olanlarn kabul etmedii bir eydir.(219) Akkirmn, Allahn ilmi konusunda eitli grleri olan alt eit frkadan bahsederek, bunlarn dncelerine ayrca yer vermektedir. Allahn madmat bilip bilmedii konusuna gelince Akkirmn, madmatn Ehl-i Snnet yannda, yokluk halinde ve darda sabit bir ey olmadn, bundan dolay Allahn madmat grmediini, rnein, siyah san beyaznn u an olmadn, eer olursa ikisinin beraber grleceini, bunun da muhal olduunu ifade etmektedir.(220)

6. ALLAH MEKNDAN VE ZAMANDAN MNEZZEHT R Akkirmn, Ehl-i Snnete gre Allah-u Tealann mekna muhta olmadn, mekna muhta olursa meknn kadm olacan, mekna muhta olan bir eyin ya cisim ya da cisman olduunu, cisim ya da cisman olursa mrekkep olup czlere muhta olacan, muhta olann mmkn olup vacip olamayacan belirtir. Akkirmnye gre Allah cevher ve araz da deildir. nk cevher, mekndan mstan, mmkn olan eydir. Allah-u Tel ise mmkn olmaktan mnezzehtir. Araz da deildir, nk araz bir mahalle muhtatr. Allah bakalarna
(219) Akkirmn Risale fil - Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, stanbul, S.41-44 (220) Akkirmn, erhu Kasidet-i Kelmiyye el- Lamiyye, T.C. Kltr Bakanl, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, stanbul S. 31

109

muhta deildir. Allah ekil, suret, snr ve son olmaktan mnezzehtir. Bunlar cismin gerekleridir. Allah-u Tela sfatlarnda herhangi bir eye benzemez. Onun sfatlar ycedir. Mesela bizim ilmimiz hadis, araz ve bakalarndan gelmedir. Allahn ilmi ise kadm ve zatdir. Allah-u Tel bir eyle ayn cinsten deildir. Allah renk elem gibi zahir ve batn hislerle hissedilen arazlardan bir eyle nitelenmez. Korku, znt gibi nefs niteliklerden de mnezzehtir. nk bunlar mizaca tabidir. Mizac da terkibi gerektirir. Terkib de Zat- Vacibe aykrdr.(221) Akkirmn, Allahn zaman olmadn ise yle izah eder: Allah-u Tel zaman deildir. Zira zaman kelmclar yannda yenilenen, hayal unsuru bir eydir. Saat gibi ki onunla gnler takdir olunur. Gnlerle de haftalar, haftalarla ay, aylarla da sene takdir olunur. Zaman filozoflar yannda, byk felein hareketinin miktardr. Tercih edilen yol ise udur: Allah-u Tel bu cmleden m|nezzehtir. Zira Bar Taalann zatnda yenilenmek yahut hareketin miktar yoktur. Bunlar imknn iaretleridir. Allah-u Teala imkndan mnezzehtir. Yani Allah-u Tealann varl zaman ile tayin edilmi deildir. Zamanla beraber ise de zamana bal deildir. Zamana bal olan bir eyin zamann czlerine mutabk olmas gerekir. Byle olanlar, zamansz bulunmaz. Fakat umr-u sabite, zaman olmazsa da onlar mevcuttur. Halbuki Allah-u Taalann varl sreklidir. Zamanla bera-ber olsa da zamanda deildir. Zeydin varl zamandadr, zamansz bulunmaz. Zaman Allah-u Taala zerine car olmad gibi, sfat zerine de car deildir. Bu meselede ehl-i kble, ve felsife ittifak ederler.(222)

(221) Akkirmn Risale Fil - Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, st. S.68 Ayrca baknz. Akkirmn, Risale Fil - Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, st. S. 15 (222) A.g.e. S.69 Ayrca Baknz. Akkirmn, erhu Kasidet-i Kelmiyye El- Lamiyye, T.C. Kltr Bakanl, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, st, S.16

110

7. ALLAHIN HAYAT SAH B VE D R OLMASININ ANLAMI Allahn diri olmas konusunda Akkirmn, filozoflarn ve Milet ekolnn ittifak halinde olduklarn ifade eder. Zira Allah-u Teala alim ve kadirdir. Akkirmn hayat kavram konusunda ihtilaf olduunu ise yle deerlendirir: Bizim hakkmzda hayat, ya mizacla eittir ya da ona eit kudrettir. His ve hareketin kuvveti gibi. Bu manalardan hibiri Allah-u Teala hakknda tasavvur edilemez.(223) Akkirmn, filozoflar, Mutezile gibi baz ekollerin grlerine ayrca yer vermekte ve onlarn Allah-u Telada hayatn bir sfat olduu eklindeki grlerine u eletirileri getirmektedir: tiraz olunur ki sfatn hayata ihtisas ile zikrolunan dnce geersizdir. nk, o sfatn ihtisas baka bir sfat ile olursa, teselsl meydana gelir. Elbette sonraki sfatn son bulmas lazmdr. Cevap verilir ki, Allah-u Telnn zat- erifi hakikat olarak btn zatlara muhaliftir. O ihtisasn zat- erifi istemesinde tercih bila mrecceh lazm gelmemelidir(224) Akkirmn, mfessirlerin Allahn hayat sfat hakkndaki dncelerine ayrca yer vermektedir.

8. HAYRI DA ERR DE O STER Akkirmn, hayr ve erri istemesi konusunda, Ehl-i Snnete gre, filozoflarn ve Mutezilenin aksine, sanatnda zatyla kaim, kadm bir iradeye sahip olduunu ifade etmektedir. Akkirmnye gre, iradenin manas aklen aktr. nk bizden bir fiilin yaplmas ve terki konusunda bir ey sadr olduunda, herhangi birini tercih konusunda nefsimizin birine meylettii grlecektir. Akkirmn, bu sfatn Allah-u

(223) A.g.e. S. 44 Ayrca baknz. Akkirman, erhu Kasidet-i Kelmiyye el- Lamiyye, T.C. Kltr Bakanl, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, stanbul, S. 3-7 (224) A.g.e. S. 45

111

Tel hakknda sabit olmas konusunda Ehl-i Snnetin nakl ve akl deliller ileri srdklerini ifade etmektedir.(225)

G. ALLAHIN S MLER Allahn isimleri konusunda Akkirmn u aklamalarda bulunur: Allaha isimlerin verilmesinde drt eit gr vardr. simlerden maksat, sfat ve fiillerden alnm olan isimlerdir. Fakat zel isimler ki btn milletlerin dillerinde kulanlr, onlarda herhangi bir tartma yoktur. Hda, Tanr, Yezdan gibi. Mutlak isimler konusunda icma vardr. Mutezile ve Kerramiyye Allaha yaramak manasyla, bir ismin kullanlmas akla uygunsa, caiz derler. er izne gerek grmezler. Ebu Bekr el- Bekllan bir ismin manas Allah iin sabit olup, byklne layk olursa o isim caizdir derler. Sabr, ekr, Halm, Rahm gibi. mamul Haremeyn de bu

grtedir. mam- Gazzal de Allah-u Tealaya layk olan manaya delalet eden bir lafz sfat olmak zere kullanmak caiz, isim olarak kullanlmas ise caiz deildir der.(226) Akkirmn, tercih olunan grn mam Earnin de dedii gibi, er izne bal olarak kullanlan isimlere tavafukun olmas olduunu belirterek yle der: Malm ola ki, er olarak bulunan isimlerle e anlaml isimlerin kullanlmasnda bir ihtilaf yoktur. Bu konuda icma vardr. Bilindii zere, er izin varid olan isimler Ebu Hureyrenin (r.a.) rivayetinde getii gibi doksan dokuz tane isimdir. Bu hadis ayn zamanda en mehur ismin Allah ismi olduuna da delil tekil eder.(227)

(225) Akkirmn, erhu Kasidet-i Kelmiyye el- Lamiyye, T.C. Kltr Bakanl, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, st, S. 7-8 (226) Akirkmn, Risale Fil - Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, st. S. 69-70 (227) A.g.e. S. 71

112

Akkirmn, Ehl-i Snnete gre Allahn er izne bal olarak eya gibi nitelendirilebileceini, Cehm b. Safvan v.b. aksine nitelendirildiinde benzerlie sebep olmayacan, nk biz Allahn bir ey olduunu sylediimizde onun hakikat ve sfat hasebiyle eyalar gibi olduunu sylemiyoruz. nk zat varln ve kdemini gerektirir. Yokluunu gerektirmez. lmi btn eyay ihata etmitir. Kudreti btn mmkinat zerinedir. O herhangi bir ey deildir. Bu durum tebihi ortadan kaldrr. Alahn hakikat btn hakikatlardan farkldr. Muhakkk ve kelamclardan ounun dedii gibi, varlklarn stnlkleri sfatlaryladr. Allahn hepsinden stnl ise ilh sfatlaryladr.(228)

H. ALLAH CEVHER, C S M, KLL VE CZ DE LD R Akkirmn, Hristiyan ve filozoflarn aksine, Allahn cevher olmadn, cevherin mahiyet olduunu, bu manann da Allah iin doru olamayacan, nk Allahn varlnn hakikatnn ayn olduunu ifade ederek yle aklar: Bazlarna gre cevher blnemeyen mtehayyez anlamna gelir. Bu mana, Allah iin doru deildir. nk bu aklamaya gre, her cevher bir hiyeze muhta olur. Allah ise muhta deildir. Bazlarna gre cevher bir eydir ki failde bulunduunda konuda (mevzu) bulunmaz. Allah, bu aklamaya gre de cevher deildir. Bazen cevher, konuya (mevzu) muhta olmayan bir ey olarak aklanr. Bu aklamaya gre, er izne bal olarak Allah-u Taalaya cevher denilebilir. Allah-u Tela cisim de deildir. nk cisim olsa mrekkep, mrekkep olsa, muhta, muhta olsa mmkn olup vacip olmayacaktr.

(228) Akkirman, erhu Kasidet-i Kelmiyye el- Lamiyye, T.C. Kltr Bakanl, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, st, S. 10,11

113

Vacib Taalann kll olmas da caiz deildir. nk kll olsa, onun iin cz olmas lazm gelir. Cz ise ya vacip ya da mmkn olur . Vacib olursa, birden ok vacib olur, bu da imkanszdr. Mkn olursa devir lazm gelir. nk czleri mmkn olursa, vacibe muhta olur. Vacib de terkip iin ona muhta olur. Dolaysyla devir olur. Vacibl Vcd bakasnn cz de deildir. Eer bir eyin cz olursa, ya mkemmel sfat olur, ya da olmaz. Mkemmel sfat olmazsa, Allah iin sylenmez. Mkemmel sfat olursa, Vacib bakasyla tamamlanm olur. Bu da Allah iin muhaldr.(229) Grld gibi Akkirmn, Allahn cevher, cisim, kll ve cz olmadn istidlal yoluyla aklamaya almaktadr.

I. HLL MESELES (ENKARNASYON) Akkirmn, Allahn baka bir varla hulul ettiini syleyenlerin frka oluunu, bunlardan Hristiyanlara gre, Allahn Hz. saya hull ettiini, bu hull ile g kazandn, mucizelerle sekin hale geldiini, ikinci frka Gulat- iadan shakiyye ve Nusayriyye frkalarna gre, Allah-u Tealann Hz. Ali ve evladna hll ettiini, nc frka tasavvufulardan bazlarna gre ise, bir salik, slknde Allah-u Tealay gz nne getirip kavumak isterse, Allahn o insana hll edeceini iddia ettiklerini belirterek, btn bu yanl dncelerden dolay Allaha sndn, bu dncelerin hepsinin yanl ve batl olduunu ifade etmektedir. (230) Akkirmn, tasavvufta hll olmadn, ancak kulun btn dnyev arzularndan syrlarak tevhd denizinde kaybolduu durumda, kendisine Allahtan

(229) A.g.e. S. 12,13 (230) Akirkmn, Risale Fil - Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, stanbul, S. 62-63

114

baka bir eyin grnemeyeceini, bu rtbeye fena fitevhid denildiini, hadis-i erifin de bu manaya delalet ettiini belirtmekrtedir. Akirmn, tasavvuf mezheplerinden Vcdiyyenin hllu inkr ettiklerini, Allahn vcd-u mutlakn kendisi olduunu, onda asla kesret olmadn, vahdet olduunu, belki mevcudatta aslnda birlik olduunu, bunun grnrde ok gibi olduunu iddia ettiklerini syler. Akkirmn, bunlarn szlerinin uzun olduunu, akldan ve er yoldan uzak olduunu dnmektedir.(231)

J. ALLAHIN GRLMES MESELES (RYETULLAH) Akkirmn, Ehl-i Snnetin, Mebbihe ve Kerramiyye gibi frkalarn aksine, Allahn mekan, yn, kar karya olmak ve uzaklk gibi ynlerden tenzih edilerek grlebilecei konusunda ittifak ettiklerini ifade etmektedir. Akkirmn, bunlar ve dier btn frkalarn Allahn grlebileceini kabul ettiklerini, ancak Allahn karlkl olarak grlebileceine cevaz verdiklerini ifade eder.(232) Akkirmn, bir eyi idrak etmek iin mertebe olduunu syler. Bunlar unlardr: Birincisi, bir ey zatyla deil, eserleriyle tannr. Binadan dolay ustasnn tannmas gibi. kincisi, bir eyi zatyla tanmaktr. Siyah ve beyaz siyah ve beyaz olduundan dolay tanmaktr. ncs de keif bakmndan en iyisidir. Gzle baktmz zaman siyah ve beyaz ayn anda grmek gibi. Bunlardan ikincisinde ihtilaf vardr.(233) Akkirmn, bu konudaki ayetlerin yorumlarna dayanarak Allahn

grlebileceini, fakat bunun karlkl, bir cismi grr gibi olamayacan belirterek, Kyamette mi yoksa Ahirette mi grlecei konusuna aklk getirmektedir.

(231) A.g.e. S. 62,63,64 (232) Akkirmn, erhu Kasidet-i Kelmiyye el- Lamiyye, T.C. Kltr Bakanl, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, stanbul, S. 19 (233) A.g.e. S. 19

115

1. ALLAHIN KIYAMETTE GRLMES Allah-u Tela Kyamette grnr m grnmez mi, grnmek caiz mi deil mi sorularna cevap arayan Akkirman, unlar ifade etmektedir: Allahn grlemeyeceini ve grlebileceini syleyenlerin yannda, bu konuda bir ey demeden susmak gerektiini syleyenler de vardr. Allah nitelik, nicelikten mnezzeh olarak her ne ekilde isterse tecell eder. Fakat grnen, onun zatnn ayn deildir.(234)

2. ALLAHIN AH RETTE GRLMES Allahn cennette grlmesi konusunda Akkirmnnin dnceleri yledir: Cennette Allah-u Telnn cemlini nitelik, nicelik ve ynlerden uzak olarak grmek haktr. Yani mminlerin Allah-u Tela Hazretlerinin cemlini cennete girmeden ve cennete girdikten sonra grmeleri haktr. Vchun yevmeizin nadiretn ila rabbiha naziretn ve sahihaynde getii gibi, baz insanlar, Peygamberimize Kyamet gnnde rabbimizi grr myz, grrsek nasl grrz, diye sordular. Hz. Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: Bedir gecesinde, hilali grmekte hi zorluk ektiniz mi? Diye sordu. Onlar da hayr dediler. O da, o gecede Allah-u Tealay bylece grrsnz dedi. Bu hadis uzundur. Hadis esnasnda zikrolunur ki bu ryet, hem cennete girmeden, hem de cennete girdikten sonra da olur.(235) Akkirmn, Allahn Ahirette tecell etmesinin nitelik, nicelik ve ynlerden uzak olarak olacan, kfirlere ise ceza olarak hi grnmeyeceini ifde etmektedir. Akkirmn, baz muhakkklarn gzler onu idrak edemez ayetini kfirlere tahsis ettiklerini de szlerine eklemektedir. (236)

(234) Akkirmn, Drerl Akaid, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, stanbul, S. 38-39 (235) A.g.e. S. 38-40 (236) A.g.e. S.40

116

DRDNC BLM AKK RMNN N RDE ZGRL, MNAZARA LM , S YASET LM VE S YASET LERLE LG L DNCELER

A. RADE ZGRL VE KULUN HT YAR F LLER Akkirmn, irde konusunda eitli mezheplerin varlndan bahsederek, klasik anlay ifade eden mezhep grlerine yer verdikten sonra, arlkl olarak kesb ve halk (yaratma) kavramlar zerinde durmaktadr. Akkirmn, bu kavramlar yle aklar: Halk(yaratma) ile kesb arasnda fark vardr. Kesb alet ile olur. Halk (yaratma) ise, aletsiz olur. Kesb, kudretin mahallindedir. Halk ise kudret mahallinde deildir. Kesbe gc yeten mnferid deildir. Fakat, halketmeye (yaratma) gc yeten mnferid olur. Gerek udur ki, kul fiilinde zgrdr demek, kul kast ve irdesiyle fiillerinin mucidi demektir. Bununla birlikte, Allah-u Tela fiilleri yaratmada zgrdr. Malmdur ki yaratlan bir ey, zgr iki kudretin altnda olmaz. te bu darlktan kurtulmak iin, Allah-u Teala yaratr, kul da kesbeder demek gerekir. (237) Akkirmn, irade konusunda mam Maturidnin grn benimseyerek doruluk asndan dierlerine gre daha muteber ve akla daha yatkn olduunu belirtmektedir. Akkirmn, rade-i Cziyye Risalesinde bu konuda detayl bir ekilde bilgi vermektedir. rade-i Cziyye Risalesinin deerlendirmesini yapan Sayn Dalkran u aklamalarda bulunur: Akkirmn, grld gibi bu kk risalesini, risalesine vermi olduu isimden de anlalaca zere, Ebu Mansr Mtrd ve Ebl- Hasan el Ear arasndaki, insann irdesi ve fiilleri hakkndaki gr ayrlklarna

(237) Akkirkmn, Risale fil Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, st. S. 51,52

117

ayrmtr. Bu mnsebetle de Cebriyye ve Mutezle (Kaderiyye) dncesinin ne denli yanl olduunu ifade etmi bulunmaktadr. Akkirmn, Earnin Allah dilemezse siz dileyemezsiniz. Ayetinden hareketle, Allah dilemedike insann hibir eyi irde edemeyeceini, dolaysyla insanlarn irde-i cziyyelerinde mecbur olduklarn iddia ettiini ifde eder. O, Earnin bu grn yle diyerek tenkit eder: Bu mezhebe gre kullarn irde-i cziyyesinde mecbr olmalar gerekir. Zir Allah Tel kullarn irdesini murd edince, murd Allahn irdesine ters olmaz. Allah dileyince de kulun irdesi mutlaka vcda gelir. Tabiatyla kul-larn o irdeyi terk etmeye gleri yetmez. Dolaysyla cebr (zorlama) lzm gelir. Byle olunca da eytan- Lan frsat bulur. Ey kul, niin zahmet ekersin, Allah fiili murad etmezse, sen bir amel-i murd edemezsin derse, cevap vermek kolay olmaz. Ve bu mezhebe gre, irde-i cziyye, mevct ilerden olmakla ve mahlk olmakla, insann onu terk etmeye gc yetmez. Kul fiillerinde fil-i muhtar olmaz. Dolaysyla itaat ve isyan sebebiyle kulun medhedilmesinin ve ktlenmesinin manas yoktur. Zira kullarn elinde bu mezhebe gre bir nesne yoktur. Akkirmn, szlerini bu mezhebin bu grleri ile Cebriyye mezhebinin muhatap olduu sorulara muhatap olacaklarn beyanla tamamlar. (238) Akkirmnnin benimsedii Mturdnin grne gre, insann irdesi srekli mevct deildir. Byle olunca da irde mahlk olmamaktadr. Bir hal olan irdeyi, kul mukadder tarafna sevk ederek, tercihte bulunur. Tercihte bulunduu eyi ister yapar, isterse terk eder. Bunu yapmakta kesinlikle Allah tarafndan mecbur edilmez. Zir irdesinde hrdr. Bu bakmdan da eytann insana yukarda geen Ey kul, niin zahmet ekersin, Allah fiili murd etmezse, sen bir ameli murd edemezsin szn sylemeye hakk yoktur. Zir insan irdesini, iyiye sarfetse, Allah iyiyi, ktle sarfetse, Allah ktl yaratr. Bu bakmdan insan,
(238) Dalkran, Sayn, EKEV Akademi Dergisi, Mays 1998, Cilt 1, Say 2, S. 173

118

yaptklarndan dolay sorumlu bulunmaktadr. Allah, insan bir eyi irde etmeksizin de bir fiili yaratabilir, ancak byle olunca insan sorumlu tutulamaz. nsann sorumlu tutulabilmesi iin, insann bir fiili kendisinin irde etmesini art klmtr. Bu manaya gre yukarda zikredilen yetin manasn Akkirmn yle verir: Ey Kullar! Sizler bir ameli murd edemezsiniz ki ol amel-i mcerred, sizin irdeniz ile vcda gelmeye. Allah Tel sizin irdeniz akabinde ol ameli murd edip, halkeyler. Ol vakitte amel vcda gelir. Yoksa kullar amelini icad etmede mstakil deildir. Bu manaya gre, Mutezle mezhebi merdd olur ki, onlar kul amellerini, halk ve cd etmede mstakildir derler. Br Telya Mezheb-i Mutezlede halkda irk ederler. Bu ekilde Mutezlenin insann fiillerinin yaratcs olduu ile ilgili grlerine cevap veren Akkirmn, kullarda irde bulunduunu ifde etmekle de Cebriyye mezhebine, dolaysyla da bu hususta Cebriyyeye yaklaan Eariyye grne cevap vermitir. Yukardaki yetin manas ile ilgili bir baka tefsirden de bahseden Akkirmn, buna gre insann bir fiili gerekletirebilmek iin drt eye muhta olduunu syler. Bunlar srasyla yapaca fiili tasavvur, evk, irde-i cziyye ve organlar harekete geirmektir. Bunlardan tasavvur ve evki Allah yaratr. Dierleri ise kula aittir. Ancak, kul hareket etmek istediinde, o hareketi yaratan Allahtr. Allah insann bu fiilini, kendi irde ettii istikmette yaratr ve dolaysyla da kulu sorumlu tutar. Netice olarak kul, ne Cebriy-yenin dedii gibi, fiillerinde mecburdur, ne de Mutezlenin ileri srd gibi kendi fiili-nin hlkdr. Ancak u kadar var ki, Allah ezelde ezel ilmi ile kulun ne yapacan bilmi ve ylece takdr etmitir. Takdr edilen eyler ise, Levh-i Mahfzda yazl olmas insann fiillerinde mecbr olduunu gstermez. Bu hususu bn-i Keml yle ifade eder: Takdr ilme tbidir. lim ise malma tabidir. Tabiin eni ise, metbda manen messir deildir. Eer messir olacak olursa, asalet ve tebeiyyet ii, ters yz olur. Bunun izah ise udur:

119

Allah, Ebu Cehilin kfr zerine leceini bildi ve takdir etti. Ebu Cehil de vkide kfr zerine ld. Akkirmn, Allahn eyy gelecek zamanda olaca gibi bildiini ve bildii gibi kaydettiini, bu kayttan dolay da kulun fiilinde bir zorlama olmadn syler. Ona gre eer malumt takdr ve ilme tbi olsayd, cebr lzm gelirdi. Eynn vcda gelmesi, Allahn o eya ile ilgili bilgisi ve o eynn olduu vasf zere bulunmas gerekseydi, cebr szkonusu olurdu. Ancak durum bunun aksine tecell eder. Akkirmnnin bu eseri kk olmakla birlikte, Eariyye ve Mutezlenin arasndaki fikir ayrlklarndan biri bulunan, kulun irdesi ve fiili ile ilgili gzel ve doyurucu bir almadr. O, bir taraftan Ehl-i Snnetin bu iki byk ekol arasndaki kulun irde ve fiilleri ile ilgili dncelerini izah ederken, dier taraftan da Kaderiyye ve Cebriyye mezheplerinin grlerini reddetmitir. Kanaatmzca, bu eser kklnn yannda byk bir vazife yerine getirerek; kullarn fiilleri ve irdeleri konusunda gzel bir ufuk amtr.(239)

1. TEKL F- MA LA YUTAK (G YET R LEMEYECEK EYLERLE MKELLEF TUTULMAK) Akkirmn, g yetirilemeyecek eylerle mkellef tutulmann Hanef imamlarnca caiz olmadn, Ear imamlarna gre ise caiz olduunu, ancak bunun aklamasnn yaplmas gerektiini yle ifade etmektedir: M l yutk (g yetirilemeyen eyler) ksmdr. Bir ksm, zatnda imkanszdr. Hakikatlarn deimesi gibi. Bu ksm ile teklif olmad zerine icma vardr. kinci ksm, zatnda mmkndr. Bakas iin imkanszdr. Cisimleri yaratmak, da tamak, gklere kmak gibi. Bu ksmla da teklif vaki olmamtr. nc ksm, o eydir ki, Allah(239). Dalkran, Sayn, A.g.e. S. 173

120

u Teala aksini murad etmi; ilminde aksi karar klnm; varl imkansz olmu; bir ksmn teklifi vaki olmutur. Ebu Cehilin imn ile mkellef olmas bu ksmdandr. Zira, Eb Cehilin imna gelmesi, Allah-u Tealann aksini murad ettiinden ve aksini bildiinden kat nazar olunsa, nefsine nazarla, mmkndr ve teklifi caizdir.
(240)

Akkirmn, bu aklamalar yaptktan sonra, bu konuda Hanef imamlarnn gr- lerinin doru olduunu, nk tekliften maksadn, Allah-u Tealann herhangi bir fiilin yaplmasn kul iin gerekli klmasdr. Yaplmasnda sevap terkinde ceza vardr. Akkirmn, bunun olabilmesi iin kulun yapabilme gcne sahip omas gerektiini de belirtmektedir.

2. EHL- KIBLE Akkirmnye gre, kble ehliyetinden gaye, eri erifin itibar ettii ehliyettir. Ehliyet-i eriyye de kalbin tasdikidir. O tasdike muhalif hal, tersine mezhep ve amel bulunmamasdr. Eer bulunursa, zahir ameller fayda vermez. Bozuk frkalarn kfir olduu baz durumlarn olmas gerekir. Kelm ve dier baz kitaplarda geen kat nassa, veya kat icmaya muhalif yolda olan, slm sureti ve slm elbisesiyle ehl-i kble olmaz. Zira ameller, o zaman tasdike delil olur ki, Allah tasdikin hkmne delalet edecek delil yoksa kfr lazm gelir. Zira imn iin gerekli olan, Hakka, peygamberlerine, kitaplarna, din sembollere ve Beyt-i Muharremine sayg ve hrmet etmektir.(241) Akkirmnye gre, tevhid iin gerekli olan ey, ibadet amacyla insana veya puta secde etmemektir. Bu manann aksi kimde bulunsa kfrdr, sahibi kfirdir.
(240) Akkirmn, Risale Fil - Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, st. S. 57,58 Ayrca baknz. Drarl Akaid, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, st. S. 62 (241) Akkirmn, Drerl Akaid, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, st. S. 30

121

Kfir ise, amellerle ve ibadetlerle mkellef deildir. Zira dinin esas olmaynca, amellerin temeli baki olmaz. Namaz caiz olmayann kbleye ynelmesi ne fayda verir ki ehl-i kble olsun. man iin gerekli olan eylerin zdd ki, haa Allah-u Telnn kelmna, emrine, eriatna, sfatna, fiillerine hakaret etmek, yahut alak mertebede, Hz. Muhammede (s.a.v.) alay ve hakaret etemek, Mecus elbisesi, veya apka giymek, bir kafire saygdan dolay karde demek, Kbeyi alay edercesine taalamak, ya bir puta secde etmek, ya da bir adama ibadet niyetiyle secde etmektir. Bunun gibi ileri yapan kimsenin Mslmanlk davas fayda vermez. Bunun gnlnde ikrar var, kbleye doru namaz klar diye, bunun zerine mslmana icra olunan dnyev hkmleri icra etmek sahih deildir. Onu imam edip ona uymak, cenazesini klmak, mslman mezarlna defnetmek, kann, maln Msl-manlarn elinden kurtarmak ve mslmana kz nikahlandrmak gibi hkmler onun iin icra edilmez.(242) Akkirmnnin, kadlk grevinin icabndan olsa gerek, er konularla ilgili olarak derin bir aratrma yapt ve bu konularda derin bilgiye sahip olduu grlmektedir. Akkirmn, bu konuyla ilgili olarak dier imamlarn da grlerine byk yer vermektedir.(243) Kadlk grevini icra eden Akkirmnnin, bu konularda kat klasik grleri savunan bir tavr ierisinde olduunu grmekteyiz.

(242) A.g.e. S. 30, (243) A.g.e. S. 31,32

122

3. BYK GNAH MESELES Akkirmn byk gnah meselesini yle aklamaktadr: Biz inanrz ki iman fasklkla ve gnah ilemekle gitmez. Kul byk gnah ilemekle imandan kmaz ve iman amelden ayr, amel de imandan ayrdr. nk iman ismi tasdik ve ikrardr. Amelin hepsine itlak olunsa, baz ibadetlerin terkiyle imann gitmesi gerekir. Btn ibadetin terkiyle de imann hepsinin gitmesi gerekir. Amelin terki, sakt olmas, gnah ilemekten dolay imann gitmediine dair icma vardr. Mademki bu ikisinde inkr, hafife almak, hakaret etmek, gnah veya ibadetin terkini helal etmek yoktur, o zaman imandan kmaz. Belki bu ikisi (byk gnah ve ibadeti terk etmek) inanmann zayflndan, nefsin ehvetin- den, ktlnden, sabrszlktan, ibadet konusunda geveklikten olur. Mesela bir hasta, salndaki gibi yiyip ierse, kendisine zarar vereceini tecrbeyle kesin olarak biliyorken, itihasna malup olup zararna bakmaz. Zarar greceine inanc kesin olduu halde yer. Fakat fazla yemenin onu ldrmek korkusu vardr. Yine daima nefis hevasna uyup, isteklerine kul olan kimsenin kalbi imansz gitmekten hal deildir. zellikle, ameller imandandr diye bir eit ihtilaf var iken, bu konuda korkmak gnahtan kanmak nemli olsa gerek. Sonu olarak, fask ve gnahkr kfir olmaz. manla kfr arasnda vasta da yoktur. man gitse kfr olur, kfr gitse iman olur. man bidatle de gitmez. Yani o bidat ki dinimize gre tevil edilebilinir, sfatlar inkr gibi, Ahirette Allah grmeyi inkr etmek gibi. Bunlar inkr eden kfir olmaz. Lakin bidat ve mlhd olur. Fakat baz bidat ve ilhd vardr ki ittifakla bunlar kfrdr.(244) Akkirmn, burada ilhdn kfr olamayabileceini ifade etmeye almtr.

(244) A.g.e. S. 61 Ayrca baknz. Akkirman, erhu Kasidet-i Kelmiyye El- Lamiyye, T.C. Kltr Bakan, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, stanbul, S.29,30

123

Akkirmn, ehl-i kebairin (byk gnah ileyen), tevbesiz dahi lseler, ebed olarak cehennemde kalmayacaklarn, sonunda kacaklarn ifade eder.(245) Akkirmn, byk gnah ileyenlerin ebed kalacaklarn syleyenlere kar ise u aklamalar yapmaktadr: Adalet ehli alimler, faskn cehennemde ebed kalacan iki ekilde delillendirmektedirler. Birincisi, innel fuccare lef cahmin yaslevnaha yevmeddn ve ma hum anha bi gaibin ayetine gre facirler, ebed olarak atete kalacaklardr. Fasklar da facirlerden olduuna gre onlar da ebed kalacaklardr. Buna yle cevap veri-rim: Fuccar kavram mutlak bir kavramdr. Mutlak da en mkemmel iin kullanlr. Dolaysyla en mkemmel facir, kfirdir. kincisi, kim Allah ve Reslne itaat etmez ve haddi aarsa, ebed atete kalr. Snr aann ebedi kalaca sabit oldu. Gnahkr da snr at iin ebed kalr. Bunu da yle cavaplandrrm: Bu ayet, kfirler hakkndadr. nk, hudd kelimesi, Allah lafzna mudaftr. el edatl bir isme mudaf olan isim, umm ifade eder. Buna gre mana, btn snrlar aan olarak ortaya kar. Bu aamada btn snrlar aan da kafirden bakas olamaz.(246) Akkirmn, Allahn irkin dndaki gnahlar isterse affedebileceini, hatta byk gnah affedip, kk gnah da cezalandrmann Hak Taala iin caiz olduunu, fiillerinde imkanszla yer olmadn belirtmektedir. Akkirmn yle der: Mademki bu ikisi, (byk ve kk gnah) haram helal etmek, alay etmek, hakaret etmek, hafife almak eklinde gereklememitir. Byle olsayd zaten kfr olurdu. Byle olunca, Allahn tevbe ile veya tevbesiz balayabilmesi caizdir.(247)

(245) A.g.e. S. 62 (246) Akkirmn, erhu Kasidet-i Kelmiyye El- Lamiyye, T.C. Kltr Bakan, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, st, S. 38 (247) Akkirmn, Drerl Akaid, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, st. S. 66

124

Akkirmn, bu konularla ilgili olarak, dier mezhep ve imamlarn da grlerini kapsayacak ekilde, geni bilgi vermektedir. Biz konumuz gerei Akkirmnnin grlerini yanstmakla yetiniyoruz.

4. AKK RMNYE GRE DELALETTE OLAN FIRKALARIN S MLER Akkirmn, Ehl-i Snnetin dnda bir takm frkalarn delalette ve kfrde olduunu, bunlardan saknlmas ve uzak durulmas gerektiini, bunlar kfre gtren sebepleri uzun bir ekilde anlatmaktadr. Akkirmnye gre bu frkalarn isimleri yledir: Halefiyye, Kenziyye, emrahiyye, Erzekiyye, Hurfiyye, Hamzeviyye, Ahnesiyye, Mahkemiyye, Meymuniyye, Hariciyye, bahiyye, Zeydiyye,

Kamiliyye, Garabiyye, shakiyye, Sahabiyye, Tenashiyye, Muvaffide, Kaderiyye, Culakiyye, Munaiyye, Sabkiyye, Hubeybiyye, Fikriyye, Hasbiye, Mebbihe, Hulliyye, Sarkiyye ve Zeniyyedir(248)

B. R SALET (PEYGAMBERL K) Allahn peygamber gndermesinin, insanlar iin gerekli olduunu, bu gerekliliin insanlar asndan olduunu, Allahn byle bir zorunluluunun olmadn, peygamberlerin insanlk iin bir rahmet vesilesi olarak gnderildiini ifade etmektedir.(249) Akkirmn, peygamberlerin gnah ilediini Hz. Ademin yasak meyvadan yemesine ve gnah ilemesine balayanlara verdii cevapta, bunun peygamberlikten nce olduunu, velilerden bile gnah ilemeyenlere rastlandn, peygamberlerin

(248) A.g.e. S. 33 (249) A.g.e. S. 60 Ayrca baknz, Akkirmn, erh-u Kasidet-i Kelmiyye El- Lamiyye, T.C. Kltr Bakan, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, st, S. 22,23

125

gnahszlk derecesine gelmeden peygamber olamayacan ve kadnlardan da peygamber gelmediini belirtmektedir.(250)

C. AH RET HAYATI Bilindii zere Ahiret hayat, cennet ve cehennemden mteekkildir. Akkirmn, Ahiret hayat hakknda dncelerini yle aklamaktadr: Cennet ve cehennem u an vardr ve ehilleriyle beraber ebedidirler. Yok olmazlar. Bu ikisi de kyamette yaratlacak deildir. "Uiddet lil mttakin ve uiddet lil kafirin ayetlerinin maz sgasyla varid olmas, Adem ve Havvann cennette olmalar, cennetten kmalar, isr hadisinde , Hz. Muhammedin cennete girdim, cehennemi grdm diye buyurmalar ve buna benzer deliller, u an mevcut olduklarn gstermektedir. Cennetin gkte olduu ittifakla sabittir. Fakat hususunda, evl olan Allah daha iyi bilir deyip skt etmektir."(251) Akkirmn, cennet ve cehennemin ehilleriyle birlikte bak kalmalarnn, Allah ile bek sfatnda ortak olacan iddia edenlere kar yle cevap vermektedir: Cennet ve cehennemin ehilleriyle bak kalmalar ortaklk dourmaz. nk Allahn bekas vacip, dierlerinki ise caizdir. Bununla beraber, Allah zatyla bakdir. Fakat dierlerinin bekas Allahn bekasna baldr."(252) Akkirmn, lmden sonraki hayat hakknda da yle dnmektedir: Bedenin lmnden sonra, ruhlar ceza veya mkafat grr. Mminlerin ruhlar lliyynde kfirlerinki ise Siccndedir. cehennemin yeri

(250) Akkirmn, erhu Kasidet-i Kelmiyye El- Lamiyye, T.C. Kltr Bakan, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, st, S. 25, 26 (251) Akkirmn, Drarl Akaid, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, st. S. 69 (252) Akkirmn, erhu Kasidet-i Kelmiyye El- Lamiyye, T.C. Kltr Bakan, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, st, S. 37,38

126

Herkes iin bir ecel vardr. Yani ezelden ka gn, ka saat, ka nefis yazldysa, herkesin o kadar mr vardr. Kimse ecelsiz vefat etmez. ldrlme, boulma, yanma gibi sebeplerden hangisi ile olursa olsun belli bir ecel vardr."(253)

D. MNAZARA LM Akkirmnye gre mnazara, lgatta nazirden veya nazardan tremitir. Gzler veya beklemek anlamna gelir. Istlahta ise, iki ey arasndaki nispetten hareketle, doruyu bulmak, aa karmak iin, iki tarafn basiretli bak asdr. Nazardan maksat, nefsin makulata ynelmesidir. Kalbin basireti, gzn basireti ile ayn mertebededir.(254) Akkirmnye gre, mnazara adab dokuz tanedir. Bunlar unlardr: Birincisi, yanl anlalmasn diye ksa olmayacak. kincisi, usan ve bkknla mahal vermemek iin mbalaal olmayacak. ncs, anlamay zorlatrmamak iin, garip lafzlar kullanmaktan saknlmas lazm. Drdncs, kastedilen manay vermek ve tereddde yer vermemek iin mcmel takyid edilmeden kullanlmayacak. Yoksa istenilen manada tereddt hasl olacak. Beincisi, kar tarafn sz anlalmadan mdahale olmayacak. Altncs, doru olann ortaya kmas iin mnazaraya mdahale olmayacak. Yedincisi, mnazara esnasnda glmek, sesi ykseltmek ve bunlara benzer, safla ve cehalete iaret edecek, el kol hareketleriyle cesaretini n plana

(253) Akkirmn, Drarl Akaid, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, st. S.70 (254) Akkirmn, Risale Fil Adab, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, st. S.163

127

karmaktan saknlacak. nk bu gibi hareketler cahillerin zellikerindendir. Bunlarla cehaletlerini rtbas etmeye alrlar. Sekizincisi, mnazara yapann heybetli ve ihtiram sahibi kimselerle girmemesi gerekir ki kar tarafn zihni krelmesin ve dikkati dalmasn. Dokuzuncusu, mnazara edenin kar tarafa hakaret edici bir ey sylememesi gerekir.(255)

E. AKK RMNN N SULTANLAR VE YNET C LER HAKKINDAK DNCELER Akkirmnye gre, sultanlarn masum olmas gerekmez, fakat niyeti ve ameli hayr olmaldr. Mslmanlarn sultanna bedduada bulunmak haramdr. Onun iin hayr dua etmek btn Mslmanlara vacibtir. Zira onlar halkn ruhudur. Uyansalar halk uyanr, gaflet etseler halk yklr. Ehl-i Snnet Mezhebinde olmas, hadise, fkh kitaplarna zerre kadar muhalif olmamas gerekir. Ehl-i Snnet ve cemaata zerre kadar muhalif olanlar gkte uarlarsa da kanatlarnn krlmas lazm. Akll, siyaset sahibi, ergenlik ana gelmi, vilayetlerde tasarruf edebilecek gte olmal, din iin halkn te birini krsa gaz olur. Aklna vezirlerine danmal, ve avirhum fil emri ayetiyle amel etmeli. Mazlma yardmc olup, zalmin zulmn kesmelidir. Cahilleri hizmetine almamaldr. Tarada olanlar ballk gstermezlerse byk kadlar Harem-i Muhtereme gtrp mtedeyyin bir alime imtihan ettirmelidir. Mttak olanlar beg ve paa yapmaldr. u anda alimlerin beyzde biri bile Drer ve Greri mtalaa etmez, onlar Peygamber seccadesini neden kirletirler. Varsnlar iftlerini srsnler. Din ve devletin medar ilimdir. Cahili hakem yapmak dine, devlete, ve Ahirete zarardr. Rvet varsa, adalet yoktur.(256)
(255) A.g.e. S. 165-166 (256) Akkirmn, Drarl Akaid, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, st. S. 52-53

128

Akkirmnnin sultanlarda bulunmas gereken zellikler konusundaki dnceleri, gnmz yneticilerinde de bulunmas gereken zelliklerdir. Adaletli bir toplum dzeninin kurulabilmesi ve ilerlemenin salanabilmesi iin bu tavsiyelere uymak arttr. Akkirmnnin yneticilerde bu zelliklerin olmas gerektiini sylemesi, ve alimleri kt bir ekilde eletirmesi, Osmanl Devletinin onsekizinci yzyldaki ynetim kademesi ve ulema snfnn iinde bulunduu durumu gzler nne sermektedir.

129

SONU Akkirmnnin felsef grlerine baktmz zaman, felsef kavramlar aklarken, genel olarak filozoflarn dncelerine eletirel bir tarzda baktn, doru olan grn ak ve net olarak ortaya kmas iin, kendisine zg birtakm yorumlar ve deerlendirmeler oluturduunu grmekteyiz. yleki Akkirmn, Felsefe ve Hikmet kavramlar ile tabiat, ilhiyat ana balklar ve bu ana balklar altnda sralanan dier btn temel kavramlar, deiik bir bak as ve bir filozof edasyla deerlendirirken, nce dier filozoflarn yapm olduu aklamalardan doru ve yanl olanlar belirttikten sonra, kendi dncesini ortaya koyarak aklamaya almaktadr. Akkirmnnin yapm olduu btn aklamalarda, felsef bilgiye ve kavramlarna tamamen hakim bir konumda olduunu gryoruz. Bu durum, onun felsefeyle ok yakndan ilgilendiini aka gstermektedir. Akkirmnnin felsefeyle ilgili fizik- metafizik ve kelm kavramlar aklama ihtiyac duyarak, bu konularda eserler vermesinin sebebi, kitaplarnda yapt aklamalarndan da anlald gibi, filozoflarn ve kelmclarn yanl alglanacak, yorumlanacak ve halkn kafasn kartran dnceleri anlalr hale getirmektir. klilt-Tercim adl felsef eseri Trkeye kazandrmas, Akkirmnnin, o dnemde hz kazanan tercme faaliyetlerine ve felsef dnceyi tekrar o canl ve hareketli haline getirmek iin ne kadar gayret sarfedip, katk saladnn ak gstergesidir. Bu durum bize, XVIII. yzyln son eyreinde, Osmanl Devleti ilim adamlarnn bu yzyla gelinceye kadar, tamamen donma noktasna gelen dnceyi, tekrar canl ve aktif hale getirmek iin hala ok byk aba ve gayretler ierisinde olduklarn gstermektedir.

130

Btn bu almalar, bu yzylda bilim, sanat, teknoloji alanlarnda aydnlk an yaayan Batnn stnlnn kabullenip, ona ulamak iin gsterilen abalarn rn olarak grmek yanl olmayacaktr. Btn bu almalar, felsef dnce alannda her ne kadar byk bir dnce devrimine sebep olacak bir kvlcma dnmemise bile, bu alanda gsterilen abalar, yaplan aratrmalar, takdire ayan ve son derece nemli abalardr. Kelm grlerine baktmz zaman, Akkirmnnin tikd konularda

tamamen mam Maturid Mezhebine bal olduunu grmekteyiz. Bu konuda yazm olduu eserlerinde de bu durum aka gze arpmaktadr. Akkirmnnin en ok kafa yorarak, zerinde durduu ve eser yazd alan da bu alandr. Akkirmn, Efal-i bad ve rde-i Cziyye rislesinde, efal-i ibd

hakkndaki mezheplerin grleri ierisinde, en hak ve en doru olannn ancak maml Hda Ebu Mansr Maturid mezhebi olacan, nk bu mezhebin btn sahabe-i kirm, tabin ve mam Ebu Hanifenin mezhebi olduunu ifade etmektedir. Akkirmn, iman, Allahn sfatlar, irade, byk gnah meselesi, Ahiret hayat v.b. konularda, klasik Ehl-i Snnet ve Cemaat izgisini takip etmitir. tkd konularda tamamen kat bir Ehl-i Snnet ve Cemaat kelmcs olarak grlen Akkirmn, alimlerin kelm ve itikad kitaplarn okumadklarn, aratrma yapmadklarn ifade ederek eletirmektedir. Akkirmn ayrca kitaplarnda, hangi alimlerden istifade ettiini, hangi kaynaklardan yararlandn da belirtmitir. Akkirmnnin XVIII.. yzylda, Batda bilim, teknoloji, sanat, dnce v.b. alanlarda meydana gelen kkl deiim ve gelimelere kar taknd tavrn ak ve net olarak ne olduu hakknda, pek fazla bir bilgiye sahip olduumuzu syleme ansna sahip deiliz. Fakat u kadarn syleyebiliriz ki Akkirmnnin, halkn felsef konular anlamalar iin tercmeler yapmas, bu dnceler zerine kafa yorarak bir bakma halk eitmek istemesi, bu gelimelere kar kaytsz

131

kalmadnn bir ifadesi olarak, gayretli bir aba ierisinde olduunu bize gstermektedir. Sonu olarak unu diyebiliriz ki, mtevaz bir kiilie sahip olan Akkirmn, felsefe, kelm, akaid, hadis, tefsir, tasavvuf, ahlak, dil v.b. bir ok alanlarda yazm olduu eserleriyle, eitli konulara k tutmak iin kaleme ald risaleleriyle, btn ilimlerde derin bir bilgiye sahip, saygn bir ilm ahsiyet olarak, XVIII. yzyl Osmanl dnce hayat ierisindeki mmtaz yerini alm bulunmaktadr.

132

KAYNAKA

AKK RMNN N ESERLER 1. Drerl Akaid, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, H. Hsn Paa, Yazma Eserler, stanbul 2. Efal-i bad ve rade-i Cziyye Risalesi, Baslm, Tarihsiz 3. Haiye aler-Risaletil Hseyniyye, Konya Blge Yazma Eserler Ktphanesi 4. Akdl Kalaid fi Tahkikil Akaid, T.C. Kltr Bakanl, Yldrm Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler 5. klilt Teracim Hidaye Tercemesi, Darl Amire Matbaas st. H. 1262 6. Kefev alel Lar Fil Hikme, st. Matbaatul Hac, Muharrem Efendi, 7. Risale fil Adab, T.C. Kltr Bakanl Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, stanbul 8. Risale fil Kelm, T.C. Kltr Bakanl, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Yazma Eserler, Halef Efendi, stanbul 9. erhu Kasidet-i Kelmiyye el- Lamiyye, T.C. Kltr Bakanl, Beyazt Devlet Ktphanesi, Yazma Eserler, stanbul

D ER KAYNAKLAR 1. Abdulbaki, Muceml Mfehres li Elfazil- Kuran, ar Yay. stanbul, 1984 2. Akyz, Yahya, Trk Eitim Tarihi (Balangtan 1993e), Kltr Koleji Yaynlar, stanbul 1993 3. Altnta, Hayrani, bn-i Sina Metafizii, A.. lahiyat Fakltesi yay. Ankara, 1992 4. Attas, S. Nakib, slm, Seklerizm ve Gelecein Felsefesi, ev. Mahmut Erol Kl, nsan Yaynlar, stanbul 1995

133

5. Badatl smail Paa, Hediyyetl Arifn, III. M.E.B. stanbul, 1955 6. Bayraktar, Mehmet, slam Felsefesine Giri, A.. lahiyat Fak. Yay.1988 7. Birand, Kamran, lk a Felsefesi Tarihi A.. lhiyat Fak. Yay. Ankara,1987 8. Bursal Mehmed Tahir Efendi, Osmanl Mellifleri 1299-1915 Meral Yay. st. 1. Cild, Tarihsiz 9. Bolay, Sleyman Hayri , Aristo Metafizii ile Gazzali Metafiziinin Karlatrlmas, M.E.B. yay. stanbul, 1993 10. Dalkran, Sayn, EKEV Akademi Dergisi, Mays 1998, Cilt 1, Say 2 11. El- Beyaz, El- Hanef, Kemaleddin Ahmed, aratul Meram Min baratil mam, Takdim, Muhammed Zahid bin Hasen El- Kevser, stanbul, 1949 12. Es Sabuni, Nureddin, Maturidiyye Akaidi, ev. Bekir Topalolu, Diyanet leri Bakanl Yay. Ankara, 1998 13. Gkberk, Macit, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, st. 2004 14. Gnaltay, M. emseddin, Felsefe-i Ula sbat Vacip ve Ruh Nazariyeleri, Haz. Nuri olak, nsan Yay. st. 1994 15. slam Ansiklopedisi Trkiye Diyanet Vakf Yay. II. Cilt, stanbul 16. Kindi, Felsefi Risaleler, ev. Prof. Dr. Mahmut Kaya z Yay. st. 1994 17. Karla, Bekir, XVIII. Yzyl Banda Osmanl Dncesi, B.F.T. 18. Keklik, Nihat, Felsefenin ilkeleri, . . Edeb. Fak. Yay. stanbul, 1982 19. Kuran, Ercment, Trkiyenin Batllamas ve Mill Meseleler, Derleyen, Mmtazer Trkne, Trkiye Diyanet Vakf Yay. Ankara, 1994, 20. Macit Fahri, slam Felsefesi Tarihi, ev. Yrd. Do. Dr. Kasm Turhan, klim Yay. st. 1992 21. Mehmed Sreyya, Sicill-i Osmani Yahud Tezkire-i Meahir-i Osmaniye 4.cild Sebil Yaynevi stanbul, 1997 22. Olguner, Fahrettin, Trk slam Dncesi zerine, Akademi Kitabevi,

134

zmir 1993 23. mer Rza, KEHHLE, Muceml Mellifn III. Cild, Dmak, 1957 24. Razi Fahreddin, Kelama Giri (El-Muhassal) ev. Hseyyin Atay, T.C.K.B. Yay. 2002 Ank 25. Topalolu, Bekir, Kelm lmi, Damla Yay. st. 1991 26. Uzunarl, smail Hakk, Osmanl Devletinin lmiyye Tekilat, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara, 1988 27. lken, Hilmi Ziya, Trk Tefekkr Tarihi, YKY, stanbul, 2004 28. Yurdaydn, Hseyin G. slam Tarihi Dersleri, A.. lahiyat Fak. Yay. 1988

135

ZET Bozyiit, Ahmet; Akkirmnnin Felsef Grleri Yksek Lisans Tezi, Tez Danman: Prof. Dr. Mehmet Bayraktar, 142 s. Tezimiz nsz, giri, drt blm ve bir sonutan olumaktadr. Giri ksmnda, Akkirmnnin hayat. lm ahsiyeti, eserleri hakknda bilgi verilmitir. Birinci blmde, Akkirmnnin cisimler, zaman, atom ve yer gibi fizik kavramlar hakkndaki dncelerini verdik. kinci blmde, metafizik kavramlar hakknda Akkirmnnin dnceleri ele alnmtr. Bu blmde Allahn varlnn delilleri de incelenmitir. nc blmde, Akkirmnnin inan konusundaki dnceleri, imn ve Allahn sfatlar konusu ele alnmtr. Drdnc blmde, irde zgrl, gnah kavram, risalet, cennet, mnazara ilmi, konular ele alnmtr. Sonu blmnde ise, Akkirmnnin dncelerinin genel bir

deerlendirmesini yaptk. Anahtar Kelimeler 1. Hikmet 2. rde 3. mn 4. lim 5. Din

136

ABSTRACT Bozyiit, Ahmet; Akkirmns Philosophical Thoughts Master Thesis, Advisor: Prof. Dr. Mehmet Bayraktar, 142 s. Our thesis consist, of a preface an introduction, four chapters, and a conclusion. n the introduction, we gave some informations about Akkirmns life, his works and his scholarly personalyty. n the first chapter, we gave Akkirmns thoughts about physics as matters, time, atom, and place. At the second chapter, we investigated Akkirmns thoughts about metaphysics consept as soul, reason- reasonly, We investigated, in this chapter Akkirmns thoughts about Gods existence confirmation too. At the third chapter , it is given Akkirmns thoughts about belief, faith, and Gods Adjectives. n the four and final chapter, we gave Akkirmns thoughts about will, liberty, sin consept, prophetly, paradise argument lore. We evaluated Akkirmns thoughts in general in the conclusion chapter. Key Words 1. Philosophy 2. Power 3. Beliefs 4. Science 5. Religion

137

EKLER Akkirmnnin Devlet Ktphanelerindeki Yazma Eserlerinden Baz Blmler Ek-1: Akdl- Kalaid Fi Tahkikil- Akaid Eserinin lk Sayfas, Yldrm Beyazt Devlet Ktphanesi, stanbul

138

Ek-2: erh-u Kasideti Kelmiyye El- Lamiyye Yazma Eserinden Bir Sayfa, Yldrm Be-yazt Devlet Ktphanesi, stanbul

139

Ek-3: Risale Fil- Adab Yazma Eserinden Bir Sayfa, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Serez, 3851/13, stanbul

140

Ek-4: Risale Fil- Kelm Yazma Eserinden Bir Sayfa, Sleymaniye Genel Ktphanesi, Halef Efendi, 86/2, stanbul

141

Ek-5: Drerl- Akaid Yazma Eserinden Bir Sayfa, Sleymaniye Genel Ktphanesi, H. Hsn Paa, 1161/2, stanbul

142

You might also like