You are on page 1of 11

Cemal GZEL Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi Dergisi 2003 / Cilt: 20 / Say: 2 / ss.

105-115

Platonun Bilgi Gr
Cemal GZEL
zet Bu yazda, Platonun bilgi gr, onun nasl biliyoruz? ile bilgi trleri nelerdir? sorularna verdii yantlar gznnde tutularak ortaya konmaktadr. nsan nasl bilir? sorusunu Platon renme ile aratrma, belirsiz anmsamadan (anamnesis) baka bir ey deildir diyerek yantlamaktadr. nsanlarn kendilerinde birtakm bilgiler vardr. nsanlardaki bu bilgi, dourtma yntemiyle (maieutike) aa karlr. Bilgi trleri nelerdir? sorusunu da bilgi trlerinin hakknda olduklar nesnelere bakarak yantlamaktadr. Bunu yapmakla bir yanda duyulanlar dier yanda dnlenler olmak zere iki varlk alann birbirinden ayrr. Duyulur varlklar deiirler, devinirler, olu ile bozulua tabidirler. Bunlar hakknda insanlarn sanlar vardr. Dnlr varlklarsa dnme konusudurlar; insanlarn byle eyler hakknda bilgisi (episteme) vardr. Bilginin iki temel zellii vardr: doru olmak ile varolan hakknda olmak. Yaznn sonunda, bu iki varlk alan ile iki bilgi tr arasndaki ban nasl kurulduu gsterilmektedir. Platon bu ba matematik nesneler ile matematik bilgisi (gidimli dnme bilgisi) zerinden kurar. Gidimli dnme bilgisi san ile bilgi arasnda bir yere yerletirilir. Anahtar Szckler: anmsama, bilgi (episteme), bilgi felsefesi, bilgi trleri, dnlr varlklar, grlr varlklar, idealar, kan. Abstract In this paper, Platos view on knowledge is examined by considering his answers to the questions how do we know?, and what are the kinds of knowledge?. Plato answers the question how does man know? by saying, learning and research are nothing but recollection (anamnesis). Human beings have some innate knowledge. This knowledge in man is dug out by using the method of maieutike. The question of what are the kinds of knowledge? is answered by considering the objects to which the kinds of knowledge correspond. By doing this, Plato distinguishes between two spheres of being, that is, between the sensible beings and the intelligible beings. The characteristics of the sensible beings are change, movment and becoming. Human beings can only have opinions about them. On the contrary, the intelligible beings are the main objects of thought; man has
* *

Yrd. Do. Dr. Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi Felsefe Blm

105

Platonun Bilgi Gr

knowledge (episteme) about such beings. Knowledge has two main properties: being true and being about what is. The paper ends by showing how the connection between these two spheres of being and the two kinds of knowledge is established by Plato. Plato establishes this connection through the mathematical objects and mathematical knowledge (knowledge of discursive thinking). The knowledge of discursive thinking is placed in between opinions and knowledge. Key Words: epistemology, kinds of knowledge, knowledge (episteme), intelligible beings, opinion, recollection, sensible beings. ideas,

I Whiteheadin, Avrupa felsefe geleneinin en salam genel ras, Platona dlm bir dizi dipnottan olumasdr dedii (Whitehead 1979: 39) Platonun bilgi gr, kesin bilginin epistemenin olanakl olduunu bir dizge ierisinde ele almas bakmndan felsefe tarihinde nemli yer tutar. Ancak gelip geici olmayan eyler hakknda salam bilgi ortaya konaca dncesi felsefe tarihinde eski bir gelenektir. rnekse Herakleitosular duyulara verilen eylerin srekli bir ak ierisinde olduklarn, bundan dolay da kesin bilginin konusu olamayacaklarn sylemilerdir. Yine Pythagoraslar, saylar ezeli-ebedi diye grp bunlar hakknda, duyulur dnyaya bavurmadan, akln kendi ilemleriyle bilgi ortaya konacan sylerler. Maddesel olmak gelip geici olmakla bir tutulmu, bunlar hakknda da duyularn ie koulduu, duyularn insana saladnn ise yanltc olacandan bilgi olamayaca varsaylmtr. Aristoteles Metafizikin balarnda Platonu etkileyen grten sz eder. Bunlardan ikisi yukarda anlan Pythagoraslar ile Herakleitosularn grdr. Aristotelese gre Platonu etkileyen nc gr de Sokratesinkidir. Aristotelese gre Platon, Pythagoraslar izleyen, ancak bunlarn grlerinden ayrlan zellikleri de bulunan bir filozoftur. Ayrca, Herakleitosu grleri de bilmektedir. Aristotelesin demesince Platon, Herakleitosularn, duyulara verilen eylerin srekli bir ak ierisinde olduklar, bundan dolay da epistemenin konusu olamayacaklar grnden etkilenmitir (M., 987 a30).1 Tanmlar zerine younlaan ilk filozof olan Sokrates de etikle ilgilenmekte, tmeli de bu etik konularda aramaktadr (M., 987 b4). Platon Sokratesin bu retisini kabul eder. Ne ki, sorunu duyulur herhangi bir eye deil de baka trl varlklara uygulamay savunur. nk Platon varlktan yalnzca elle tutulabilen eyleri deil, eylemler, olular, baka btn gzle grlmez eyleri de anlar (The.155 e). Bundan dolay da, ortak tanmn, srekli
1

Platon, Kratylosta, her ey deiir, hibir ey olduu gibi durmazsa bilgiden sz edilemez der. Ona kalrsa, bilginin kendisi de durmadan deiirse bilgi olmaz. Byleyse ne nesne ne de bilecek zne kalr. Tersine, bilecek hep bir zne, bilinen gzel gibi, iyi gibi eyler varsa, bunlarn srekli bir akla, devinmeyle ilgileri yoktur (440a-e). nk, belli bir durumu olmayan eyi bilecek hibir bilgi yoktur.

106

Cemal GZEL

deien duyulur bir eyin tanm olamayacan syler. Bundan ayr olan eylere idealar adn veren Platon, duyulur eylerin de idealardan pay alarak varolabileceini syler. Aristoteles burada Platonun sylediklerinde yeni olan eyin pay almak olduunu belirtir. nk Pythagoraslar, eylerin saylarn taklit edilmesiyle varolduklarn zaten sylemilerdi. Ama Aristoteles bunlar, idealardan pay almann ya da idealar taklit etmenin ne demek olduunu aklamadlar diyerek eletirir. Yine Aristotelese baklrsa Platon duyu nesneleri ile idealar dnda matematik nesnelerin varln da kabul etmekteydi. Matematik nesnelerin duyulur eyler ile idealar arasnda olduunu syleyen Platon, matematiin nesnelerinin gerek sonsuz gerek deimez olduklar iin duyulur eylerden, benzerleri ok olduu iin de idealardan nk idea her durumda biriciktir ayr olduunu da belirtir (M. 987 b15). Platonda matematik bilginin nesneleri, duyu dnyasnn nesneleri ile idealar arasnda bir yerdedir. Bunun iin matematik, idealarn bilgisini veren diyalektik dnme iin nemli bir hazrlk salar. Byle bir dnce geleneiyle beslenerek gelen, eskian Aristotelesle birlikte iki zirvesinden birini oluturan Platon iin de deime bozulmayla e anlamldr; bu da maddesel eyler iin szkonusudur. Maddesel eyler de duyulara konu olurlar. Deimeyen, dolaysyla da kusursuz olan nemlidir. nk bu maddesel deil zihinsel olandr; deimeyen duyulara deil, zihne konu olur. Yine, dnme algdan hep daha stn, hep daha dorudur. Algnn duyularn insana salad sanyken, dnmenin insana salad bilgidir (episteme). mdi, Aristotelesin bylesi bir bilgi geleneine yerletirdii Platona gre kesin bilgi olanakldr; hakknda olduu ey de idealardr. Yani, bilginin snr varolanlardr. nk, Platona gre bilinebilir olanlar varolanlardr; varolmayanlar bilinemez (D. 477 a3). Varolmayan hakknda hibir biimde bilgi ortaya konamaz; varolmayan bilinemez. Bir de hem var hem yok denebilecek eyler vardr. Bunlar varlkla yokluk arasnda eylerdir. mgeler, doa nesneleri, canllar, insanlarn yaptklar eyler byledir. Bu eyler hakknda ortaya konanlara bilgiyle bilgisizliin ortasnda bir ey denecektir. Bu, yine bir yeti olan bilimden ayr bir yetidir (dynamis), san ortaya koymadr (D. 477c-e). Platona gre bunlar, yani doru san ile bilgi, insan doruya ynelten eylerdir (Menon. 99a). San, grne gre dnebilmemizi salayan yetidir (D. 477 e). Bilginin konusu varolanken, olann kendisiyken, sannn hakknda olduu ey grnlerdir. Sannn kavradyla kesin bilginin kavrad ayn ey olamaz. San ne bilgidir ne bilgisizlik (D. 478 c). Bir dolu gzel eye bakp yaln gzellii gremeyenin, bunu grenin ardndan gidemeyenin; bir sr doru eye bakp doruluun kendisini
107

Platonun Bilgi Gr

gremeyenlerin her ey hakknda sanlar var denir, ama bunlar sanlarn ardndaki hakikati bilemezler (D. 479e). II Platonun, bilgi konusunda iki temel sorusu vardr. Bunlardan biri insann nasl bildii, dieri de bilgi trlerinin neler olduudur. Platon, Menonda temel olarak, erdem retilebilir mi, yoksa erdemli yaamakla m elde edilir sorusunu tartr. Diyalogda, bilgiyle ilgili sylediklerini de bu erevede dile getirip renmenin belirsiz anmsay olduunu belirtir. Bu, nasl biliyoruz? sorusunun da yantdr. Platon nasl biliyoruz? sorusuna bir syleni anlatarak yant verir. lmez ruh, pek ok kez domutur. Bunun iin gerek yeryznde gerekse Hadeste her eyi grm, renmedii bir ey kalmamtr. Doann her yan birbirine bal olduu iin, ruh da her eyi renmi olduundan, insan bir tek eyi hatrlamakla btn teki eyleri bulur. renme denen ey budur. Aratrma ile renme belirsiz anmsamadan (anamnesis) baka bir ey deildir (Menon. 81c-e). Platon benzer bir eyi Phaidonda da dile getirir. Sokratesin konutuu kiilerden biri olan Kebes, Sokratesin sylediklerini, renmenin anmsamaktan baka bir ey olmadn sylemitin btn insanlar iyice sorguya ekildiklerinde, her ey hakknda hakikati kendiliklerinden bulurlar, kendilerinde birtakm bilgiler ile konuyu uygun bir biimde kavrama olmayayd bunu yapamazlard diyerek yineler (72 e; 73 a). Sokrates, renmenin anmsamaktan baka bir ey olmadndan kuku duyan Simmiasa, bunun byle olduunu, dnyaya gelmeden nce insann eitlik, byklk, kklk, gzellik, iyilik gibi her eyi bildiini syler. Ayn kitabn 76 asnda kesin yargsn verir: renme anmsamadr. Menon diyalounda renme anmsamadr diyen Sokratese Menon, bunun nasl olduunu sorar. Sokrates te bunun nasl olduunu gstermek iin, Menondan bir klesini armasn isteyerek ona bir geometri sorusu sorar. Sonra da uygun sorular sorarak ona bu soruyu zdrr (81e ile devam). Uygun sorular sorarak, uygun yantlar vererek, uygun yantlar vermeyi salayarak, yani dourtma yntemiyle maieutike insandaki bilgi aa karlr (Kuuradi: 102-104). III Platon, idealarn bilgisi olan epistemeden baka eye bilgi demez, (nk Platona gre bilgi ne algdr ne doru sandr ne de kanta dayanan doru sandr Thea. 210 b), ayrca epistemenin yanl olabileceini de kabul etmez. Dolaysyla
108

Cemal GZEL

da Platonda bilginin ne olduunu soruturmak epistemenin ne olduunu soruturmakla ayn eydir. Theaitetos diyalounda Platon, epistemenin ne olabileceine dair sav ileri srp bunlar snar. Savlardan birincisi epistemenin alg (aisthesis) olduu, ikincisi doru san (alethes doksa) olduu, ncs de temellendirilmi doru san (alethes doksa meta logou) olduudur. Srekli deiim iindeki alg duyu nesnelerine ilikin episteme olanakl deildir. Episteme duyularla deil ancak onlar hakknda dnmeyle elde edilir. nk varlk ile dorulua bu alanda varlr (Thea.186d). Nesnelerde ortak olan zellikler hakknda konumay olanakl klan, duyu verilerini birletiren bir yeti vardr. Alglananlarn ortak zelliklerine ruh tarafndan ulalr. Ruhun dnmeyle grd bu ortak zellikler, tek teklerin alg srecinden bamsz olarak vardr. Bu ortak zellikler alg srecinden bamszdrlar. Dolaysyla da bunlara duyular araclyla ulalamaz. Duyular varolan kavrayamadklar iin dorulua ulaamazlar, dorulua ulaamadklar iin episteme deillerdir. Bu nedenle episteme alg olamaz. Epistemenin iki temel zellii, doru olmaklk ile varolan hakknda olmaklk, burada ilemez. Bylelikle ilk sav yadsnr. Epistemenin alg olduu sav yadsnp epistemeyi algda deil, ruhun dorudan varolanlarla ilikiye getii zaman szkonusu olan bir yetisinde aramak gerektii sonucu karldnda, epistemenin doru san olduu belirtilir. Sokrates Theaitetosta (Thea. 189e-190a) dnmeden sanya nasl geildiini yle aktarr: Dnme, ruhun, inceledii konular hakknda kendi kendisiyle yapt bir konumadr. Bu srada ruh kendi kendisine sorular sorar, bunlara da evet ya da hayr der. Ne zaman ki ruh, ister yava ister hzl ilerleyerek bir karara eriip kendi kendisiyle uyuur, yarglarnda ikircikli olmaz, o zaman ruhun sanya sahip olduu sylenir. San dile getirilmi bir yargdr. Sokrates Menon adl diyalounda, Menona, doru sannn ne olduunu yle anlatr: Daidalosun heykelleri bir yere balanmazlarsa kap kurtulacaklar gibidir, dolaysyla da bunlar balamak gerekir. Heykellerden biri balanmad zaman, bunun kaak bir kleden fark kalmaz. Heykel balysa deeri byktr. Doru sanlar da yaadklar kadar fayda veren eylerdir. Ama uzun zaman kalamazlar; insan ruhundan kap giderler; demek ki deerleri yksek deildir; meer ki nedenlerin bilgisiyle balanm olsunlar. te, dostum Menon, demin zerinde anlatmz belirsiz hatrlay budur. Bylece balanm olan doru sanlar nce bilgi olurlar, arkasndan da salamlarlar. Bunun iindir ki bilgi, doru sandan daha deerlidir. Bilgiyi doru sandan ayran da bu badr. (M. 97e, 98a) Platonun syledii hatrlamann, sanlarn balanp episteme haline getirilmesi olduudur. rnekse erdemi erdem yapann ne olduunun gsterilmesidir.
109

Platonun Bilgi Gr

Platon, insan ruhunda, sanki balmumundan bir levha varm gibi dnlsn isteyerek (Thea. 191c) yanl dnmenin nasl olduunu yle anlatr: Bu levha kimi insanda daha byk kimi insanda daha kktr; kiminde daha ar kiminde katktr; kiminde daha sert, kiminde daha yumuak, kiminde de orta sertliktedir. Bu levha alglar ile dncelerin dayana gibi varsaylsn; kii grdklerinden, iittiklerinden ya da dndklerinden hatrnda kalmasn istediklerini, bunun zerine bassn. Baslan bylesi eylerin izleri bu levhada kaldka kii onlar anmsar, bilir. Bu izler silinirse onlar unutur, artk bunlar bilemez. mdi, bilinen, alglanan eyler, bunlarn daha nceki izleriyle aktrlamadklar zaman yanl dnce ortaya kar. zlenimler, karlk geldikleri alglarla dorudan doruya, tam tamna uyarlarsa san doru olur; byle olmazsa san yanl olur (Thea194b). Ne ki, Platon bu dnceden hemen vazgeer. Yanl dnceyi zihin ile algdaki uyumamada grmek kiinin bildii bir eyi bildii baka bir ey diye grmesidir ki Platona gre bu olanakszdr. nk byle bir durumda kii ayn eyi hem bilecek hem bilmeyecektir. Bylelikle Platon, ayn kitabn 196csinde de bu dnceyi biryana brakp 199csinde de bilgilerin birbirleriyle kartrlmasndan yanl san oluur diyecektir. Platon epistemenin doru san da olamayacan syleyerek ikinci sav da yadsr. nk bir ey hakkndaki bir sannn episteme olmas iin, o eye ilikin bilinmeyen hibir eyin olmamas gerekir. Bunun zerine Platon nc sav, epistemenin temellendirilmi doru san olduu savn ele alr. Temellendirmenin (logos), bir sannn szle dile getirilmesi olduu, doru san ile temellendirilmi doru san arasnda bir fark olmad sylenerek bu sav da yadsnr. Platonda epistemenin ne olduu, bu bilginin hakknda olduu eyden hareketle ortaya konabilir. Epistemenin iki temel zellii vardr: - Doru olmak; - varolan hakknda olmak. IV Platon, Devlette, kuraca devletin bandaki krallarn ya da nderlerin filozof olmas gerektiini syledikten sonra nk bylelikle akl gcyle devletin gc birleecek, bu da devletlerin refahn salayacaktr filozofun nasl biri olduunu tartr (D. 473d; 474b-c). Filozof doruyu grmesini seven kiidir (D. 475e).2
2 Sokrates Phaidonda filozofun nasl biri olduu tartlrken yle syler: Filozof bedeniyle ilgilenmez; dikkatini, yapabildiince ondan ayrp ruhuna yneltir. Bedensel hazlardan kurtulmaya alr (64 e; 65a). Ruhun doruyu elde etmesi dnceyle olur; ruh, iitme, grme, ac, haz gibi eyler olmadnda daha iyi dnr. Bunun iin gerei aratrmak iin bedeni grmezden gelip onunla ilikisini elden geldiince keser. eylerin ne iseler o olduklar, yani zleri yalnzca dnmeyle bilinir.

110

Cemal GZEL

Platon, buradan da bilgi konusunu tartmaya giriip bilgi trlerine, bunlarn hakknda olduu nesnelerin neler olduuna bakar. Bilgi trlerini de hakknda olduklar nesnelere gre ayrr. Bu ii yapmaya, ortasndan kesilmi bir izgi dnlsn diyerek balar. Bu iki paradan biri grlen nesnelerin, dieri kavranan nesnelerin oluturduu yan olsun. Bu paralarn da her biri yine ikiye blnsn. Nesnelerin aydnlk ile karanlk derecelerine gre grlen yanda bir para elde edilecektir: Yanslar paras. Platon yansdan ne anladn da belirtir: Yans, nce glgeler, sonra suda ya da parlak yzeyde grlen ekiller; bir de bunlara benzer btn grntlerdir. Sonra, bir tarafna yanslar denen izginin br yanna canl varlklar, bitkiler, insann yapt nesneler konsun. Bylelikle Platon grnen yan sahte ile asl olmak zere iki yana ayrmtr (D. 509 e). Kavranan nesnelerin oluturduu yan da bir izgiyle ikiye blnr. izginin ilk parasnda, az nceki paraya asllar konmu nesnelerin imgeleri vardr. Ruh bu imgeleri kulland iin aratrmalarna varsaymlardan gider; ilkeye deil sonuca gtren bir yola girer. Bylelikle bilimlerin bilgisi (teleute) elde edilir. mgeler denen yann dier yannda akln, kendiliinden, diyalektikle kavrad eyler [idealar] vardr. Burada ruh yanslara bavurmadan, varsaymdan ilkeye gider; aratrmalarn yalnzca ilkelerle yapar. Burada akl varsaymlar birer ilke olarak deil, sadece varsaym olarak ele alr. lkeye ykselince de, ondan kan btn sonulara dayanarak varaca son yere varr. Bu arada grlen, duyulan hibir eye bavurmaz. dealar, kavranr grnmez (D., 507c).3 Kavramdan kavrama

Sokrates, olaki lm insan amaca dosdoru gtren eydir der. nk, aratrmalarda, beden ile ruh beraber olduka, aratrmann amac olan hakikate hibir zaman varlamayacaktr. Beden beslenmeye gerek duyduu iin bir dolu gle sebep olur. Dolaysyla bir ey bilinmek istendiinde, bedenden ayrlp eyleri kendiliklerinde ruhla temaa etmek gerekir. imdi, bedenle birlikteyken saf bilgi elde edilemeyecekse iki ey var: ya bilgi elde etmek btnyle olanaksz olacaktr ya da ancak lmden sonra olanakl olacaktr, nk bedenden ayrlan ruh ancak o zaman kendi kendisiyle kalr. nsan yaarken de, ancak bedenden uzaklatka, olabildii kadaryla onunla ilikiyi kestike, yani kendisini arndrd oranda hakikate yaklam olur. Sonra bedenin lgnlklarndan kurtulunup arndka, dorudan baka bir ey olmayan o saf z insann kendisinde grlecektir. Gerekten saf olmayan biri iin saf olan bir eyi kavramak olanakszdr. Kiinin ruhunu artmas da kendisine dnmesiyle olanakldr. Ruhun bedenden tam kurtuluu da ancak lmle gerekleir. Ruhlarn her zaman, isteyerek kurtarmak isteyenler de filozoflardr. nk aradklar salt bilgelik Hadestedir (68 b). Platonun idea tanmlarndan biri de Devlet 596 adadr. Platon burada ideay baka baka pek ok eye verdiimiz ayn ad olarak tanmlar. Ayn kitabn 507 bsinde de bu sylediini nceleyen bir dile getirii vardr. Popper, znesiz Bilgikuram adl yazsnda, Platonun idealar dnyasndan szedildiini kabulle, bu dnya ile kendi nc dnyas dncenin, zellikle bilimsel, iirsel dncelerin nesnel ieriklerinin, bir de sanat yaptlarnn dnyas arasnda bir benzerlik kurar. Hatta ona kalrsa Platon, nc dnyann kaifidir. Bununla birlikte Popper, Platonun idealar dnyas ile kendi
3

111

Platonun Bilgi Gr

geip sonra yine bir kavrama varr (D. 510 b; 511 a-e). Bylelikle idealarn bilgisi (episteme) elde edilir. Diyalektikle elde edilen idealarn bilgisi ilkinden daha aktr. Bylelikle Platon bilme konusu olan nesneleri iki bee ayrr. beklerden birini fizik nesneler ile bu nesnelerin yanslar oluturur. Bu nesnelerin ayrc zellii u ya da bu biimde duyulara verilir olmalardr. Dier bei de grlmeyen ama dnlen, kavranan nesneler oluturur. Grlr olmak olu ile yokolua bal olmak demeye geldiinden de, bunlar hakkndaki bilgi deimez kesin olamaz. Dolaysyla da, olu/yokolu emberi dna kt iin dnlenler hakknda kesin bilgi ortaya koymak olanakl olur. Diyalektik tek tek eylerin zn gsteren; bununla her eyde iyi ideasn emeyi, her eyi yoklaya yoklaya gitmeyi, bu yoklamay da kanlara dayanarak deil, ze dayanarak yapmay, btn bunlar da yklmayacak biimde temelendirmeyi (D. 534 b-c), varsaymlar aarak esas olana varmay salayan (D. 533 c-d), btn grebilmeyi salayan bir bilme, epistemeye ulama yoludur. Diyalektik bir yandan bir eyin znn ne olduunu tek eyde ideay grmeyi salayan, dier yandan varolan bir btn olarak grmeyi, btn oluturanlar arasndaki ilgiyi grmeyi salayan eydir (D. 537 c) Geometri ile buna benzer bilimlerin bilgisi kavrama (dnceyle grme) deil gidimli dnme bilgisidir; Platon da gidimli dnmenin bilgisini san ile bilgi arasnda bir yere yerletirir. Bu drtl ayrmn her birinin bilme tr sondan balanarak dile getirilirse, kavrama ya da dnceyle grme (noesis), gidimli dnme (dianoia), inan (pistis), tasarmdr (eikasia) (D., 511 a). Son iki bilme trnden inancn bilgi tr doru san, tasarmnki de duyumlarn salad sandr (Kuuradi: 103).4 mdi, Platon insan duyan yan ile dnen yan olan bir varlk diye grmekle, bilgiye konu olan varl da ikiye ayrm olur. Ona kalrsa varlk ya duyulara verilir bir varlktr ya da duyulara verili olmas szkonusu olamayacak bir varlktr. Bu iki varlk tr arasnda bilgi bakmndan bir iliki olup olmad sorusuna verilecek yant da ayrmn kendisinde ortaya kmaktadr. Yukarda anlatlanlar
nc dnyas arasnda nemli farkllklar olduunu da belirtmeden geemez (Gzel 1996: 132133). te yandan Platonda yanll szkonusu dahi olamayacak bilginin, epistemenin olduunu, kendisininse dorulamalar deil pekitirmeler vardr, insann btn bilgisi kestirimseldir, episteme bir puttur dediini unutmu gibidir. 4 Diogenes Laertios, Platonun uygulamal bilgi, yaratc bilgi, kuramsal bilgi olmak zere tr bilgi ayrdn aktarr. Ev ile gemi yapmyla ilgili olan yaratc bilgidir. Devlet ynetme, flt alma gibi eyler uygulamal bilgidir. nk bunun yaratt eyleri gzle grmek olanakl deildir, ama bu bilgiler bir ey gerekletirirler. Biri flt alar, dieri insanlar ynetir. Geometri, armoni ise kuramsal bilimdir. nk bunlar ne bir ey gerekletirirler ne de bir ey yaratrlar (III 84).

112

Cemal GZEL

ksaca yinelemek gerekirse Platon duyulur varlklar, grnen taklit eyler ile duyulur asl eyler olmak zere ikiye ayrr. Gzle grlmez, duyulara verili olmayan varlklar da ikiye ayrr. Bu varlklardan biri asl grlen eylerin imgeleridir; dieri de idealar. Duyulur asl eyler ile asl grlen eylerin imgeleri, duyulur olandan dnlr olana geii, bu iki ayr varlk alan arasndaki ba salayan eydir. Platon Devletin 510csi ile 5111dsinde unlar syler: Bu bilimlerle uraanlar grnen ekilleri ele alp bunlar hakknda akl yrtrken asl dndkleri bu ekiller deil, bunlarn benzedii baka ekillerdir. Soyut drtgenler, soyut genlerdir, kendi izdikleri ekiller deil. Geometri, aritmetik, ayrca bunlara benzer bilimlerle uraanlar tek, ift, gen, drtgen gibi eyleri varsayar, bunlar bilinen eyler gibi ele alp bu konuda gereke sunmazlar. Sonra bu varsaymlardan kalkp basamak basamak ykselir, bir sonutan tekine geip kantlamalar yaparlar. Ama bunlar ilkelere deil varsaymlara dayanarak aratrma yaptklar iin de ilkeye vararak anlalabilecek nesneleri anlayamazlar. Bunun iin de aritmetik, geometri gibi bilimlerin gidimli bilgisi san ile kavrama bilgisinin arasnda bir yerdedir. Bu varlk beine giren ilk varlk eidi bilinme bakmndan birbirine bal bir zincirin halkalar gibidir. dealarsa duyulur olanla ilgileri olmayan dorudan bilinen eyler diye grlr. nsann hayvanlarla ortak yann oluturan duyan yan doa vergisidir. nsann varl duyan bu yannn, yani bedenin hakikati kavramas olanakszdr. Duyularn insana salad izlenimlerde bilgi yoktur. nsan ancak bu izlenimler hakknda dnmeye baladnda bilgi elde edebilir (Thea. 186 d). Bu yanla epistemeye ulalamaz. Episteme ancak dnen yann, zamanla, uzun bir eitimin (diyalektiin) sonucu olan yann eriebilecei bir eydir. Platon yukarda anlatt aamalar kiinin eitimli olup olmamasna nasl yansdn maara benzetmesiyle anlatr. Maara benzetmesinde diyalektik yryn drt adm, Platondaki drt bilme trne iaret eder. Yalnzca karlarndaki duvar grecek biimde elleri kollar, boyunlar bal insanlar duvara yansyan nesneleri, glgeleri gerek diye kabul ederler. Gnn birinde bunlardan birinin boynundaki ip zlr, geri dnp bakarsa atein sat k gzlerini kamatrr; bu kii artk duvardaki glgeleri seemez olur. Bunlarn gerek nesnelerin glgeleri olduunu anlayabilmesi iin gzlerinin almas gerekir. Elleri kollar zlp maarann dna karldnda da, buradakileri grebilmesi iin yine gzlerinin gnee almas gerekir. Gzleri gnee alnca nce insanlarn, baka eylerin sudaki yanslarn grr; sonra da kendilerini. Daha sonra da gk cisimlerini, ay, yldzlar grr. En sonunda da gnei grp, onun her eyin kayna olduunu anlar. Btn yanlglarndan kurtulur.
113

Platonun Bilgi Gr

Byle biri tek tek eylerin neliini bilir. Btn bilir. Bir eyin aslnda ne olduunu, o eyi o ey yapann ne olduunu bilir. dealar bilir (Kuuradi: 104). Platon, diyaloglarnda ideann ne olduuna ilikin de baka baka eyler syler. rnekse, lende gzellikten szederken bunun ne bir sz, ne bir bilgi olacan; ne canlda, ne yerde, ne gkte olacan dile getirip bunun kendinde var, kendisiyle hep birrnek olan ey olduunu ekler (len 211 a-b). Btn gzellikler bundan pay alacaktr. Bir gzelliin bundan pay almas onda hibir eksiklie ya da fazlala yolamayacaktr. Byle dile getirildikte idea asl varolan demeye gelecektir. Menonda ekil ideasn tartrken, kareyi ya da dikdrtgeni ekil yapan eyin ne olduunu soruturmasna baklrsa da benzerleri tanyp benzemezleri ayrmaya; okta biri kavramaya gtren ey ideadr. Timaiosta da idea ilk rnek olur. Tanr ya da nous bu ilk rneklere bakarak nesneleri yaratmtr. V mdi, Platon ancak varolanlarn bilinebileceini syledikten sonra kendi varlk kavramndan hareketle de varl ikiye ayrr. Platona gre varlk ya grlr bir varlktr ya dnlr. Grlr varlklar alg konusudurlar; deiirler, devinirler, olu ile bozulua tabidirler. nsann byle varlklar hakknda ancak sanlar olabilir. Dnlr varlklarla dnme konusu olurlar. nsann byle eyler hakkndaysa bilgisi (episteme) olur. Platon birbiri cinsinden hibir ey tamayan bu iki alan bu biimde bilgi konusu haline getirince sorulmadan geilemeyecek bir soru ortaya kmaktadr: Bu iki varlk tr arasnda, dolaysyla da bu iki bilgi tr arasnda nasl bir ba vardr? nk insan bu iki yan da kendisinde barndrr. Platon bu iki varlk tr, dolaysyla da bilgi tr arasndaki ba matematik nesneler, buna bal olarak da matematik bilgisi zerinden kurar gibi grnmektedir. Geometri ile buna benzer bilimlerin bilgisini gidimli dnme bilgisi olarak adlandran Platon, byle elde edilen bilgiyi san ile bilgi (episteme) arasnda bir yere yerletirir. Bilimlerin bilgisi alg ile idealarn bilgisi arasnda kprdr. Grlr varlklarla dnlr varlklar birbirine balayan eitli bilimlerin hakknda olduu nesnelerdir. Bilimlerden felsefeye geiin nasl olduunu maara benzetmesiyle dile getiren Platon, bu bilimlerin eitliliinin gerekesini yle aklar: Bilimin nesnesi (doru tanm olduunu varsaydmz) bilgidir. Ama belli bir bilimin nesnesi, tanmlanp dierlerinden ayrlan belli bir tr bilgidir. rnekse der Platon, ev yapma bilimi, mimarlk adyla dier bilimlerden ayrlr (D. 438 d). Belli bir bilim olmaklk belli bir konusu olmaklktr. En yksek bilimin konusu, iyinin ta kendisi, iyi ideasdr. Doruluk ile dier btn deerler, insan iyiye gtrrlerse yararl olabilirler (D. 505 a). Dorunun,
114

Cemal GZEL

drstn bekiliini etmek, bunlarn iyiyle ilgisini bilmeden botur. Bu bilgiyi edinmeyen beki dorunun, drstn ne olduunu da yeterince bilemez (D. 506 a). Ruh, hakikat ile gerekliin parlak bir kla parlad bir yere bakt zaman, bunlar anlayp bilir; usa sahip grnr. Ama karanlk, olula yokoluun alanna bakarsa yalnzca sans olur, snrlar bulanktr. Sanlarn oraya buraya deitirir durur; usun eksikliini ekiyor gibidir (D. 508 d). Bilginin nesnelerine hakikati, bilene de bilme gcn veren iyi ideasdr (D. 508 e). Bilginin nedeni, bilinenin hakikatinin nedenidir. Bilginin nesneleri, iyiden yalnzca bilinir olmalarn almazlar, varlklar ile zlerini de ondan alrlar. Yine de iyinin kendisi z deildir (D. 509 b). Bylelikle iyi ile bilgi arasndaki ba kurmu olan Platon erdemle bilgi arasndaki ba da gstermi olur. nsanlarn amac olan mutluluu salayacak olan da erdemli yaamdr. Tek insann deil btn insanlarn nasl mutlu, dolaysyla erdemli bilgili yaayacaklarn da Devlette soruturacaktr.
KAYNAKA

Diogenes Laertios, nl Filozoflarn Yaamlar ve retileri, ev. Candan entuna, YKY, stanbul, 2003. Eflatun, Phaidon, ev. Prof. Dr. Suut Kemal Yetkin, Do. Dr. Hamdi Ragp Atademir, MEB Basmevi, Ankara, 1945. Eflatun, Theaitetos, ev. Do. Macit Gkberk, MEB Yaynlar, stanbul, 1997. Gzel, Cemal, (Derleyip eviren), Saduyu filozofu: Popper, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara, 1996. Kuuradi, Ioanna, an Olaylar Arasnda, iir-Tiyatro Yaynlar, Ankara, Tarihsiz. Platon, The Collected Dialogues, Yay. Edith Hamilton ile Huntington Cairns, Bollingen Series LXXXI, Princeton, 1989. Whitehead, Alfred N., Process and Reality, (dzeltilmi basm) Yay. David Ray Griffin ile Donald W. Sherburne, The Free Press, USA, 1979. Zeller, Eduard, Outlines of the History of Greek Philosophy, Gzden geiren Dr. Wilhelm Nestle, ev. L. R. Palmer, Dover Publications, Inc., New York, 1980.

115

You might also like