You are on page 1of 14

Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi Dergisi 2002 / Cilt: 19 l Say: 2 / ss.

153-166

Kratylos: Adlarn Doruluu ve Bilgi


R. Levent AYSEVER*

zet
Kratylos'un, genellikle, dilin douu gibi ok zel bir konusu olduu, dolaysyla Platon'un dncesinin geliimi asndan pek nemli olmad dnlr. Platon'un, diyalogda, adlarn ilk verilii gibi, dilin douuyla ilgisi kurulabilecek bir konuyu da iledii yadsnamaz. Ancak, zellikle yirminci yzylda yaplan incelemeler, onun konusu bakmndan, Platon'un varlk ve bilgi grlerini gzden geirdii "eletiri dnemi" diyaloglaryla birlikle deerlendirilmesi gerektiini gstermitir. Bu incelemeler nda bakldnda ,Platonun, Kratylosta ,.. V. ve IV. yzyllarda "adlarn doruluu", yani adlar ile onlarn adlandrdklar eyler arasndaki ilikinin yaps konusunda yaplan tartmaya katlp bu konudaki kendi grn ortaya koymaktan ok, bu tartmada taraflarn dayandklar varlk ve bilgi grlerini bir eletiri szgecinden geirerek kendi varlk ve bilgi grnn ana hatlarn izdiini syleyebiliriz. Anahtar Szckler: Plalon, Antisthenes, Kratylos, adlarn doruluu, doalclk, uylamclk, ontoloji, epistemoloji

Abstract Cratylus has been usually considered of no great importance in the development of the Platonic system since it has been regarded as having a special subject, that is the origin of language. Yet it cannot be denied that Plato, in Cratylus, also deals with subjects such as giving of names, which is related to the origin of language. Some 20th century inquiries show that the dialogue should be evaluated together with critical period dialogues where Plato reexamines his onlology and epistemology. When reviewed in the light of these inquiries, it would not be wrong to state that Plato in Cratylus puts forth the main arguments of his ontology and epistemology through the fifth and fourth century discussions of "the correctness of names". Keywords: Plato, Cratylus, Antisthenes, correctness of names, naturalism, conventionalism, ontology, epistemology I. J.L.Ackrillin , Kratylosun tuhaf bir diyalog olduu (Ackrill, 1997:33) biimindeki yargsna katlmamak elde deildir.Diyalogun, yazl zaman ve konusu bak-

(*)Yrd.Do.Dr., Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi Felsefe Blm

153

Kratylos: Adlarn Doruluu ve Bilgi

mndan Platonun diyaloglar arasnda olduka farkl bir yeri vardr.Onu yazl zaman bakmndan Phaidon,len (Symposion),Phaidros ve Devlet (Politeia) ile birlikte ilk dnem diyaloglar arasnda sayanlar olduu gibi, Parmenides,Theaitetos, Sofis (Sophistes) ve Devlet Adam (Politikos) ile birlikte, eletiri dnemi olarak da adlandrlan yallk dneminde kaleme ald diyaloglar arasnda sayanlar da vardr.1 Bu durum, I. M.Crombie (1963:323)2 ve W.K.C. Guthrie (1979b: 2) gibi aratrmaclarn Kratylosun yazl tarihi belirsiz olarak braklmas gereken bir diyalog olduu yollu bir yargya varmasna yol amtr.Konusuna gelince,bu konuda ok uzun zaman,onun dilin douu gibi ok zel bir konusu olduu,dolaysyla Platonun dncesinin geliimi asndan ok nemli olmad dnlmtr.Bu nedenle ,Kratylos, neredeyse yirminci yzyln ikinci yarsna dek,dil felsefesiyle ilgilenenler dnda Platon aratrmaclarnn ounlukla pek zerinde durmadklar bir diyalog olmutur. Bugn, Kratylosun, yazl zaman bakmndan olmasa bile konusu bakmndan, Platonun varlk ve bilgi grlerini eletiri szgecinden geirdii son dnem diyalog-laryla birlikte deerlendiren almalar yaplmaktadr.3 Ben de bu yazda,Platonnu Kratylosta, kendi dnce dizgesi ierisinde ok nemli bir yeri olmayan dilin douu Gibi ok zel bir konuyu ele almadn;kendi dnce dizgesinin ana direi olan varLk ve bilgi konusunun ilediini;adlarn doruluuna4 (onomaton orthotes / correcness of name) ilikin ann iki yaygn dncesinden yola karak kendi bilgi grnn, deyim yerindeyse, temellerini attn gstermeye alacam. II. Kratylostaki adlarn doruluu5 tartmas,aslnda, birbiriyle balantl ve birbirini

tamamlayan drt temel sav etrafnda dnen bir tartmadr.lki, adlarn ileviyle:

1.Yazl zamanyla ilgili tartmalarn ayrnts iin bkz. Guthrie, 1979b: 1-2. 2.Anan W.K.C. Guthrie, 1979b:2. 3.R.B. Levinsonun Language, Plato and Logicini J.L. Ackrillin Language and Reality in Platos Cratylusunu, K.F. Johansenin A History of Ancient Philosophysini bunlar arasnda sayabiliriz. 4. Adlarn Doruluu , Guthrienin belirttii gibi (1979a: 205), Kratylosta Platonun, Protagoras (391 C) ve Prodicos (384 B) gibi adlarn dorudan and sofistler dnda genel olarak her sofistin (391 B) zerinde altn belirttii bir konu baldr.Bu konu bal altnda iki noktann,ya da iki noktadan birinin tartld anlalmaktadr: (1) adlarn (ya da dilin) doru kullanm, (2) adlar ile onlarn imledikleri eyler arasndaki ilikinin yaps.(Guthrie, 1979a: 205-6;Dixon, 1966: 26,26 dn 9 )Aada greceimiz gibi,Kratylosta bu balk altnda tartlan,yalnzca ikincisidir. Diyalogda,genellikle, doruluktan ok uygunluk,yerindelik anlamna gelen orthotes szc kullanlmakla birlikte,bu szck,Kratylosta,genellikle tmceler ya da nermeler (logos) sz konusu olduunda kullanlan, doruluk (yanllkn [pseudosun] kart) anlamndaki aletheia kavramn da iine alacak biimde kullanlmaktadr. (Bkz.385 B-C) Nitekim,diyalogun bir noktasnda (425 D)adlarn doruluundan sz edilirken kullanlan szck aletheiadr.Ayrca,adlarn,adlandrlan eyler hakknda bilgi vermek iin kullanlan aralar olduklar (388 B) dncesi de hesaba katlrsa,adlarn doruluundan sz edilirken, kastedilenin, uygunluk ya da yerindelikten ok bir nermenin doruluundan sz ederken kullanlan anlamda doruluk olduu daha iyi anlalr.

154

R.Levent AYSEVER

ikincisi, adlar ile onlarn adlandrdklar eyler arasndaki ilikinin yapsyla; ncs, bir eyin ka doru ad olabileceiyle ilgilidir. Sonuncusuna gelince, bu, bir ynyle dilin douu olarak yorumlanabilecek bir konuyla, yani adlarn ilk verilmesiyle ilgilidir. Diyalogda, bu noktalarda farkl grler ileri sren iki rakip gr vardr. Bunlardan biri, diyaloga adn veren Kratylos'un temsil ettii doalc gr, teki Hermogenes'in temsil ettii uylamc grtr. Diyalogun hemen banda, Hermogenes'in azndan, "her eyin doal (: doas gzetilerek konmu) (physei) bir ad vardr; bu ad, insanlarn eylere uylamsal olarak (synthemenoi) uyguladklar seslerin bir paras deildir; dolaysyla eylerin adlar Yunanllar ile yabanclar iin ayndr" (383 A-B) szleriyle zetlenerek aktarlan doalc grn6 yukarda belirtilen drt temel noktayla. ilgili ana savlar ve bu savlarn ierdikleri yle sralanabilir:

(1) Adlar, bakalarna bilgi vermek / birey retmek (didaskein) iindir. Bu. aslnda, diyalogda, Sokrates de dahil olmak zere, btn taraflarn benimsedii bir savdr. Tartma, bu sav zemin alnarak yrtlr. Kratylos, Sokrates'in onun savunduu doalcl irdelemeye balad noktada kendisine dorulatt (428 E) bu sav, kendi azndan da tekrarlar. (435 D) Sokrates'in gelitirip her iki tarafa da benimsettii bu temel sava gre, eyleri zlerine (ousia) gre ayrt etmek iin kullanlan adlar, ite bu zleri (zaman zaman dile getirdii biimivle de doalar (physis) bakalarna retmeye yararlar. (388 B-C) (2) Adlar ile onlarn adlandrdklar eyler arasnda doal bir ba vardr. Kratylos'un daha ok her eyin doal (doalar gzetilerek konmu) bir ad olduu (383 A-R, 390 D) biiminde dillendirdii bu sav, aada greceimiz gibi, diyalogda Sokrates'in de savunduu bir savdr. Adlarn, adlandrdklar eylerin zlerini,ya da doalarn bakalarna retmesini olanakl klan, adlar ile onlarn adlandrdklar eyler arasndaki bu ilikidir. Ancak, bu ilikinin yaps, yani doall konusunda Kratylosun ak seik bir dncesi yoktur.O ,yalnzca,adlar ile onlarn adlandrdklar eylerin bir ve ayn eyler olduunu syler.(430 A-E) Bunlar ylesine bir ve ayndr ki,adlar bilen onlarn adlandrdklar eyleri de (yani doalar da) bilir. (435 D)

6.Felsefe tarihinde,Platondan sonra doalc gr savunan baka bir filozof pek yoktur.Diyalogda Kratylosun kabaca ana hatlarn izdii,Sokratesin,greceimiz gibi,arlklarndan arndrmaya alp gelitirdii bu grn kklerini Pythagoras ile Parmenidesten bulmaktayz.Simpliciusa baklrsa,Pythagoras,eylere adlar veren ruhun,bunu,rasgele bir biimde deil,nesnelerle onlarn zihindeki imgeleri arasndaki doal baa benzer bir baa dayanarak yaptn sylemekteymi.(Guthrie, 1979b: 5 dn.4; Kretzmann, 1967:359).Pamenidese gelince,o doalc gre,olmayan (yanl) birey dile getirmenin olanaksz olduu (Fr.4) yollu dncesiyle katkda bulunmutur.

155

Kratylos: Adlarn Doruluu ve Bilgi

(3) Bir eyin, tek bir doru ad vardr. Doru ad, adlandrd eyin doasn gsteren, ya da imleyen (deloein / semaicnein) addr. (428 E) Diyalogun hemen banda Hermogenes'in azndan bir eyin adnn Yunanllar ve yabanclar iin bir ve ayn olduu biiminde dile getirilen bu sava gre, laysyla, bir eyin zn, herkes iin ortak tek bir ad gsterebilir. Ancak bu sav, birbirini tamamlayan baka nemli iki sav daha ierir: Kratylos, yanl olan bir ey sylemenin olanaksz olduu (429 B-C) dncesindedir. nk, yanl olan birey sylemek demek, olmayan birey sylemek demektir. Dolaysyla birinin yanl olan birey sylediini ileri srmek, onun hem birey sylediini hem hibir ey sylemediini iddia etmek anlamna gelir. Oysa bu olanakszdr. (429 C-D) Kratylos'a gre yanl olan birey syleyen, aslnda yalnzca birtakm anlamsz sesler karm olur. (429 E) Baka deyile yanl olan birey syleyen kiinin azndan kan szler ksmen bile olsa ne dorudur ne de yanl. Onun azndan kan szler, bronz bir kab dven ustann kard grltden farkl deildir. (430 A) Btn bu dnceler, bizi bir eyin ancak tek doru ad olabilecei savnn ierdii ikinci bir altsava gtrr. Eer yanl olan birey sylemek olanakl deilse, adlar tanm gerei doru olmak zorundadr. Kratylos'un iddias da gerekten budur: "Bir ad, eer ad ise, dorudur." (429 B) (4) Adlar ilk veren insan deil, onun stnde bir g olmaldr

Bu sav, aslnda, adlarn doru olmas zorunluluunun yaratt bir sonutur. Yukarda, doru adlarn, adlandrdklar evlerin zn gsteren adlar olduunu grdk. Dolaysyla, adlar ilk verenlerin doru adlar koymalarnn ilk koulu bu zleri bilen insanlar olmalardr. (436 C) Bu elbette yeterli deildir. Onlarn ayrca, "eylere doalar gzetilerek konmu adlara bakmay bilen ve eylerin zn (eidosunu) harfler ve hecelerle dile getirebilen kiiler olmalar da zorunludur". (390 F.) Byle dnen bir insann, diyalog boyunca, insanlarn koyduklar adlarn, gstermeleri beklenen z gsterme konusunda yarattklar sorunlara dikkat eken Sokrates karsnda ileri srebilecei tek ey vardr: "Sanrm, sylenebilecek en doru sz u: Adlar ilk veren gcn insann stnde bir g; bunun iin adlarn doru olmas zorunlu." (438 C) Kratylos'un savunduu biimiyle pek de makul olduu savunulamayacak doalcln karsnda, diyalogun balarnda. Hermogenes'in

"adlarn doruluunun uylam (sytheke) ve anlamadan (homologia) baka hibir lt yoktur. Bir eye hangi ad verirseniz doru ad odur; sonra verdiiniz ad brakp baka bir ad verecek olsanz bile, bu ikinci ad da en az ikincisi kadar doru olur. ... Hibir adn adlandrlan eyle doal bir kap yoktur.Tek l onu kulla nan insanlarn gelenekleri (nomos) ve alkanlklardr (ethos). " (384 C')

156

R.Levent AYSEVER

szleriyle savunduu uylamclk7 olduka makul grnebilir. Ancak, aada ana savlarn dile getirirken greceimiz gibi, Hermogenes uylamcl da, en az, Kratylos doalcl kadar u noktalarna dek gtrlen bir retidir.

(1) Adlar, bakalarna bilgi vermek / birey retmek (didaskein) iindir. (388 B) Bu kabul, yukarda da belirtildii gibi, daha ok Sokrates'in Kratylos ile Hermogenes'e onaylatt bir savdr, Kratylos gibi Hermogenes de hi itiraz, etmeden Sokrates'in bu kabuln onaylar: Sok. .. Bir eyi adlandrdmzda, bir ara olarak kullandmz adla ne yaparz? Her. Birey syleyemem. Sok. Bir bakasna bilgi verip / birey retip eyleri doalarna gre birbirinden ayrmaz myz? Her. Hi kukusuz, yle yaparz. Sok. Demek, bir ad ... birine birey retmek ve zleri birbirinden ayrmak iin kullandmz bir aratr (388 B-C)

(2) Adlar ile onlarn adlandrdklar eyler arasnda hibir doal ba yoktur. Kratylos, adlarn, adlandrdklar eyler, yani zler hakknda bilgi vermesini olanakl klan eyin, bu ikisi arasndaki, onlar bir ve ayn ey klan doal ba olduunu savunuyordu. Biraz, yukardaki alntnn da gsterdii gibi, Hermogenes, adlar ile onlarn adlandrdklar eyler arasndaki, adlarn bilgi verme ilevlerini yerine getirmelerini olanakl klan ban "uylam" olduunu savunur. Hermogenes'in insana ilk bakta olduka kabul edilebilir grnen bu kavram, gerekte, olduka geni bir kavramdr: O, bu kavram, "anlama", "gelenek" ve "alkanlk" kavramlaryla birlikte kullanmakla kalmaz; yalnzca bir kent halknn (yani belli bir dili konuan bireylerin) vard uylamlar deil, bir bireyin kendi bana ald kararlar da kapsayacak bir genilikte kullanr: "Bir eye ben bir ad, sen baka bir ad verebiliriz. Bunun gibi, ayn eye farkl devletlerde farkl farl adlar verildiini; ayn ey iin Yunanllarn hem baka Yunanllarn kullandklar adlardan, hem de yabanclarn kulandklar adlardan daha baka adlar kullandklarn gryorum." (385 D-E) Dolaysyla, sz gelii bir Yunanl, kendisi dndaki

7 Hermogenes'in savunduu biimde olmasa bile uylamclk, yani adlar (ya da szckler, tmceler ksacas, dilsel anlatmlar-) ile onlarn gsterdikleri (ya da imledikleri) eyler arasnda uylamsal bir iliki olduun onlarn gsterdikleri eyleri uylamsal bir biimde gsterdikleri grc, felsefe tarihinde Aristoteles'ten beri neredeyse hi tartlmadan benimsenen bir grdr. Aristotalesten nce onu ilk savunan filozof Demokritos'tur. O, doas farkl eylere ayn adlarn verilmesi (eadllk), doas bakmndan bir ve ayn olan iki eye iki farkl ad verilmesi (eanlamllk) ve eylerin doas deimedii halde adlarnn deimesi olgularn gereke gstererek adlarn uylamsal olduklarn ileri srmekteydi.(FR.26)

157

Kratylos: Adlarn Doruluu ve Bilgi

btn Yunanllarn kabul ettii uylam bir kenara atp bye 'kk', ke 'byk (433 E), ya da ata 'insan', insana 'at' (385 A) diyebilir. Sonu olarak, farkl dillerin varln aklamak iin kullanlabilecek bir kavramn, Hermogenes uylamclnda, her insann bakalarnn kullandndan tamamen farkl bir dil kullanmas gibi, dilin bakalarna bilgi verme ilevini gerekletirmesini olanaksz hale getiren bir durumu da kaplamnda tayan bir kavram olup ktn grrz.

(3)

Bir eye verilen her ad dorudur.

Hermogenes'in bu sav, kendi uylam kavramnn bir sonucu olarak, bireye yabanclarn verdii adn, en az o eye Yunanllarn verdii ad kadar doru olduundan daha fazlasn anlatr. Bireve verilen her ad dorudur. Klelere yapld gibi, bireye daha nce verilmi bir ad deitirilip yeni bir ad verilebilir. Byle bir durumda eskisi kadar yenisi de doru olacaktr. (384 D) Hatta, insana verilen 'insan' ata verilen at ad ne kadar doruysa, insana verilecek 'at', ata verilecek insan' ad da o kadar doru olacaktr. (385 A-B) Ksacas, bireyin ad, herhangi birinin ona vermeye karar verdii addr, dolavsyla da bir eyin herkesin ona vermeve karar verdii kadar ad vardr (385 D-E) Hermogenes, tartmann zeminini oluturan ilk sav bir yana, Kratylosun ana savlarnn tam tersini savunur. Ancak her ikisi asndan, da bir eyin zn gsteren,baka bir deyile doru olan adlarn saysyla ilgili bu sav, Kratylos'ta olduu gibi Hermogeneste de yanl adlarn olanaksz olduu gibi bir sonucu iermektedir.Hermogenesin bu savnn gerisinde bireye verilenen her adn doru, yani adlandrlan eyin zn gsteren bir ad olduu dncesi yatar.Bu da, bir adn yanl olmasnn (adlandrlan eyin zn gstermesinin) olanaksz olduunu sylemenin baka bir yoludur.Dolaysyla Hermogenes ile Kratylos'un nc ana savlarnn, yanl adlarn olanaksz olduu gibi ortak bir sonu ierdiini sylemek, hi yanl olmayacaktr.Sokratesin divalog boyunca hem Hermogenes'e hem Kratylos'a doru adlar olduu gibi yanl adlar da olduunu gstermeye almasnn gerisinde yatan ey, doalclk ile uylamcln,btn kartlklarna ramen, bu ortak sonucu ieriyor olmasdr diyebiliriz.

(4) Adlar insanlar verir Kratylos asndan adlarn veriliivle ilgili ana savn geliindeki soru, grdmz gibi, adlar ilk kimin verdii sorusudur. Helkesin her eye her istedii ad verebileceini savunan uylamcln, adlarn ilk kimin tarafndan verildii gibi bir soruya yant aramas beklenemez. Nitekim, diyalogda, adlarn ilk verilii konusunda bir kuram olmayan tek taraf Hermogenes'tir.

158

R.Levent AYSEVER

III. Hermogenes'in. Sokrates'i, yaptklar tartmaya katlmaya davet etmesiyle balayan diyalogda. Sokrates nce Hermogenes'in, sonra Kratylosun grn ele alr. Sokrates'e gre adlarn ilevinin, adlandrlan eyler konusunda bakalarna bilgi vermek olduunu, Hermogenes ile Kratylos'un da onun bu dncesine katldklarn yukarda grdk. Ancak dier noktada, Sokrates ikisinden de farkl dnr. Sokrates, Kratylos gibi, adlar ile onlarn adlandrdklar eyler arasnda uylamsal deil, doal bir ba olmas gerektiini grndedir. Onun, uylamc Hermogenes'e gstermeye alt budur. Bunu yaparken, "birincil adlar" (prota onomatu) dedii adlar, onlardan oluturulan "ikincil adlar"dan (hystera onomata) ayrr. Birincil adlar, ona gre, eylerin zlerinin harf (grammata) ve hecelerle (syllabai) yaplm taklitlerinden (mimemata) baka birey deildir. (423 E) Sokrates'in bu savnn gerisinde, tpk adlar gibi harflerin da bir z, ya da bir doay gsterdii, birey imledii retisi vardr. Szgelii 'r' (rho) her trl devinimi dile getirir. (426 C) rnein, rein (akmak),tromos (titreme), trekhein (komak) eylem adlarnda geen 'r' harfinin dile getirdii budur. (426 D-E) 'i' (lota) her eyin arasndan kolayca geebilen ince eyleri anlatmak iin kullanlr (426 E). rnein, ienai (gitmek, acele etmek), hiestai (acele ettirmek) eylem adlarnda 'i' nin anlatt tam da budur. (426 E-427 A) Psykhron (souk), zeon (fokurdama), seisthai (titremek), seismos (sarsnt) gibi kavramlar, gl bir nefes verilerek svlenen 'ph' (phi), 'p.s' (psi), 's' (sigma) ve 'z' (zeta) gibi harflerle taklit edilirler. (427 A) Sokrates,adlarn, adlandrdklar eyleri, harf ve heceler yoluyla taklit ederek gsterdikleri biimindeki bu retinin komik gelebileceinin8 farkndadr, ama ona gre, ilk adlarn doruluunu (aletheia) aklarken temele konabilecek daha iyi baka bir kuram da yoktur. (425 D) kincil adlara gelince, Sokrates bu tr adlarn, tpk birincil adlar gibi adlandrdklar eylerin zlerini gsterdiklerini (ya da imlediklerini) ancak bunu birincil adlar araclyla yaptklarn savunur. (422 D) kincil adlar, verilen rneklere baklrsa, bu tr adlar yaplrken yararlanlan bir ya da birden fazla birincil addan birtakm harfler karlarak, o adlara birtakm harfler eklenerek, onlardaki birtakm harflerin yerleri deitirilerek yaplrlar. Bir rnek vermek gerekirse, Sokrates'e (Platon'a) gre, bir kn birden ve hzla bymesini anlatan thallein (geliip serpilmek), anlatt bu eyi, kendilerinden yapldklar thein (komak) ve hallesthai (atlamak, zplamak) adlar araclyla anlatmaktadr. (414 A-B) Sokrates, uylamc Hermogenes karsna tam bir doalc gibi konuur, ama onun Kratylos doalclnda da grd nemli bir hata vardr: Adlar ile onlarn adlandrdklar eyler bir ve ayn deildir. (430 A) Eer yle olsalard, her eyden iki tane olur, hi-

8 retisinin doruluunu gstermek iin yapt etimolojilerin ok byk oranda yanl olduu (Guthrie,1967b: 23 vd.) dikkate alnrsa retisinin "komik'' grnmekte ok temelsiz anlamnda "komik" olduunu sylemek hi de yanl olmaz.

159

Kratylos: Adlarn Doruluu ve Bilgi

kimse de bunlardan hangisinin ad, hangisinin adlandrlan ey olduunu belirliyemezdi. (432 D) Sokrates bu nedenle, Hermogenes uylamcl karsnda ileri srd birincil adlarn, adlandrdklar eylerin taklidi olduklar yollu retisini biraz daha gelitirir ve bir resim kuram ortaya atar. Ona gre, birincil adlar. Kratylos'un iler, srdnn tersine, tpk resimler (zographemala) gibidir (430 D vd): Ressam nasl renkler ve ekiller araclyla resmettii eyi taklit edip onun bir imgesini (eikon) yaratrsa (432 B),adlar verilirken de farkl bir yoldan, yani bu kez, harfler ve heceler kullanlarak eylerin zleri taklit edilip onlarn imgeleri yaratlr. (43 l D) Sokrates, harfler ve heceler araclyla yaratlan bu imgelerin, adlandrlan eylerin tasarmlar (delomata) olduklarn da ileri srer. (433 B-D) mgeler, imgesi olduklar eylerin zelliklerinden farkl zelliklere sahip olurlar, (432 D). Tasarmlara gelince, evet.,bunlar Hermogenes'in ileri srd gibi rasgele kurulmazlar; ama onlar da tasarm olduklar eylerin yanlzca benzerleridirler, (433 C-434 K) Btn bunlar, evlerin zleri harfler ve heceler araclyla taklit edilmeye allrken, sonuta verilen ad doru olsa bile, onun iine adlandrlmaya allan eye benzemeyen harflerin karmasnn olanakl olduu anlamna gelir. Soklarates bu nedenle, Kratylosun,doru bir adn iinde yanl harflerin de olabileceini kabul etmesi gerektii (432 D-E) dncesindedir. Ancak biz yine de, iinde yanl harfler olan bu doru adlarn neyi gsterdiini ya da imlediini biliriz.(434 D) Bunu olanakl klan ise uylamdan baka brey demek olmayan alkanlktr. (434 D vd) Ksacas ,adlarn doruluunda uylamn da bir rol olduunu kabul etmek gerekir. (435 C) Sokrates'in adlarn doruluunda uylamn da bir rol olduunu kabul etmesi bizi yanltmamaldr.Evet, o,Kratylos doalcln da benimsemez;ama onun temelde bir doalc olduunu syleyebiliriz: Sokrates adlar ile onlarn adlandrdklar eyler arasnda, beli snrlar ierisinde uylama izin verse bile, doal bir ba olmas gerektiini,dolaysyla bir eye verilen her adn doru olamayacan savunmakla kalmaz, yine belli snrlar ierisinde, Kratylos'un "tek birr doru ad" savn da benimsemi grnr. Bir mekik yaplrken, dokuma iinin doasna (ti ho epephykei kerkizein) baklr. Mekik yaplrken krlacak olsa, baklacak ev, krlan mekik deil, krlan mekik vaplrken dikkate alnan o z (eidos) olacaktr.Bu da mekiin kendisi (auto ho estin kerkis) denen eyden bakas deildi. nce ya da kaln,keten ya da yn her eit elbise iin bir mekik yaplacak olsa, bu mekiin, mekiin kendisi denen o biime ,ya da ze (eidos) sahip olmas; baka bir deyile de, her mekiin, her dokuma trnn doasna (physis) uygun den bu biimde yaplmas gerekir. Baka aralar iin olduu gibi, eyleri adlandrmak iin kullandmz aralar olan adlar iin de durum farkl deildir. Bireye, kendi doasna uygun bir ad verilirken de,adn kendisine (auto eikino ho estin onoma) baklr. Ancak, verilen adn, farkl kiiler tarafndan farkl heceler kullanlarak yablabileceini de unutmamak gerekir. Bu durum, bir demircinin, ayn ama (szgelii delmek)

160

R.Levent AYSEVER

iin her zaman ayn arac (yani, bir burgu) yapt halde, her zaman ayn demiri kullanmamasna benzer. Nasl, demircinin yapt hep ayn ey, yani hep bir burgu olduu srece, burgunun yapld malzemenin u ya da bu demir olmas, burguyu yapan demircinin Yunanl ya da yabanc olmas hi nemli deilse; adn biimi (to tou onomatos eidos) o adn verildii eye uygunsa, o ad oluturan harflerin hangileri olduu, o ad verenin Yunanl ya da yabanc olmas hi nemli deildir. (389 A-390 A) Diyalogda, Sokrates'in "adn kendisi"9 diyerek anlatmaya alt eyle, Platon'un tam olarak neyi kastettiini sylemek olanakl deildir. Verilen mekik ve burgu rnekleri, okuyucunun aklna insan ya da at ideasnn yannda bir de 'insan' ya da 'at' adlarn da m bir ideas olduu sorusunu getirir. Diyalogda, rtk bir biimde Yunanllar ve
yabanclar

iin ayn olduu belirtilen, "adn kendisi" denilen eyi, adlandrlan eyin

ideas, yani sz konusu olan 'at' ad olduunda atn, 'insan' ad olduunda insan ideas. baka bir deyile at/insan kavram olarak yorumlamak10 da olanakldr. Diyalogda ok ak anlatmlar olmad iin, Platon'un "adn kendisi" derken ne anlatmak istediiyle ilgili daha baka yorumlarda yaplabilir. Ancak, bu tartma ierisinde, bir noktann, yle pek fazla tartma kabul etmeyeceini sylemek yanl olmayacaktr: Eer eylerin deimez bir z olduunu kabul eder,11 arkasndan bir adn ilevinin eylerin bu zn gstermek, ya da imlemek olduunu belirtir, bir de bunu ad ad yapan ey olarak ortaya atarsanz, artk bir harf dizisinin hem bir eyin ad olduunu, hem de o eyin zn gstermediini syleyemezsiniz: Bu, bir eyin hem A olduunu hem A olmadn sylemekle birdir. Doru adlar, adlandrdklar eylerin zn gsteren (imleyen) adlar olarak tanmlayan birinin bundan karabilecei sonu bellidir; Bir evin tek bir doru ad vardr. Platon'un herkes iin ortak olduunu belirttii "adn kendisi", ite, bu o tek doru addan baka birey deildir. Elbette, Kratylos'un "doru" dedii adlar ile Sokrates'in "adn kendisi" dedii adlar bir ve ayn deildir. Kratylos'un "doru adlar" gnlk yaamda kullandmz adlardr. Oysa, Sokrates'in "adn kendisi" dedii adlar, gnlk yaamda kullandmz adlar deil, gnlk dilde kullandmz adlarn kendilerine deyim yerindeyse model olduu adlardr. Dolaysyla, yle diyebiliriz: Sokrates'in gznde, "adn kendisi" hep doru olurken, gnlk yaamda kullandmz adlar doru ya da yanl olabilirler; nk bu ikincileri koyan insanlardr. Bu da bizi, biraz aada ele alnacak, adlar kimin koyduu noktasndaki tartmaya gtrmektedir. Sokrates, yanl adlarn da olabilecei savn, yukarda da belirtildii gibi, hem

Benjamin Jowett'in 'ideal name' (ideal ad), olarak ngilizceye evirdii bu anlatm, II. N. Fowler ilk getii yerde 'absolut or ideal name' (mutlak ya da ideal ad), ikinci getii yerde 'ideal name' olarak evirmektedir. Bkz,., N. Kretzmann, 1967 :391

10 11

Bu konu zerinde biraz aada IV. paragrafta ayrntl bir biimde durulacaktr. 161

Kratylos: Adlarn Doruluu ve Bilgi

Kratylos doalclna kar hem de Hermogenes uylamclna kar ileri srer.Bununla da,her adn doru olduunu ileri sren Hermogenes'e gstermeye alt ey, her adn doru olamayacadr. Sokrates bunu yaparken, sylemek kavramndan nermelere (tmcelere), nermelerden (tmcelerden) adlara uzanan bir dnce zinciri kurar Doru sylemek (alethe legein) diye birey olduu gibi yanl sylemek (pseude legein) dive de birev olduuna gre.,doru nermelerin (logos alethes) dnda bir de yanl nermeler (logos pseudes) vardr. Doru nermeler bireyin olduu eyi,syleyen nermeler ise olmad evi svlerler. Dolaysyla, bireyin olduu eyi syleyen nermeler olduu gibi, olmad evi svleven nermeler de vardr. Doru bir nermenin her paras doru, yanl bir nermenin her paras yanltr. nermeler adlardan daha kk paralara blnemediklerine gre, doru bir nermenin paras olan bir ad doru yanl bir nermenin paras olan bir ad yanl olur. (385 B-C) Adlar kimin koyduu noktasnda Sokrates"in ne dndne gelince, bu nokta da Sokrates,Hermogenes karsnda tam bir doalc gibi konumaktadr, ama Kratylos doalclna da nemli eletirileri vardr. Sokrates'in adlarn verilii konusunda Hermogenesee ynelttii itiraz adlar herkesin veremiyecei biimindedir Adlar, ancak adyapclar (onomatourgos),baka bir devile yasakoyucularn (nomothetes) verir (388 E389 A) Adlar veren bu yasakovuncularn kimler olduklarna, adlar nasl verdiklerine gemeden nce bu noktada. Sokrates'in adlarn veriliiyle ilgili nemli bir avrmdan sz etmek yerinde olacaktr. Bu ayrm,yukardaki,gnlk-adlar ile onlara model olan "adlarn-kendileri" ayrmndan baka birev deildir.Elbette, hepsi de "insann stende bir g" tarafndan verildii iin adlarn hep doru olmalar gerektiini savunan Kratylos buna kout herhangi bir avrm yapmaz.Onun gznde,gnlk dilde kullanlan adlar zaten insann stnde bir g" tarafndan konulmu adlardr. Diyalogda Sokrates de, doalc bir tavrla,insann stnde bir g,yani Tanrlar tarafndan verilen, bunun iin de doru olan adlardan sz eder. (391 D-E,400 D) Ancak, o. Kratylos'tan farkl olarak, Tanrlarn verdii doru adlarla bizim gnlk yaamda kullandmz adlarn bu ve ayn olduunu dnmez.Ona gre Tanrlarn kendileri konusunda olduu gibi, onlarn verdikleri adlar konusunda da birey bilmemiz olanakl deildir. (400 D) Dolaysyla Sokrates, bu iki tr ad, Tanrlarn verdii adlarla insanlarn verdii adlalar birbirinden ayrr ve soruturmasn, bu ikincisiyle snrl tutar. (401 A) Sokrates iin ok ak birev vardr: Adlar ilk verenler, "insann stnde bir g" ya da Tanrlar deil, insanlardr. Ancak, herkes ad veremez.Erkekler, ocuk ve kadnlarn; bilge insanlar, bilge olmayanlarn verdii adlardan daha doru adlar verirler. (392 C) Bu ii yapan bilge insanlara Sokrates, yukarda belirtildii gibi, yasakoyucu demektedir. Bunlar, evlerin zlerini harfler ve heceler araclyla taklit etmeyi bilen insanlardr.

162

R.Levent AYSEVER

Ancak her sanat alannda olduu gibi bunlarn iini iyi yapp doru adlar verenleri olduu gibi, iini kt yapp yanl adlar verenleri de vardr. (429 A-B) Sokrates, bunun iin, yasakoyucularn verdikleri adlarn doruluunu denetleyen baka insanlardan da sz, etmektedir Bunlar, yasakoyucuyu yapt ite ynlendiren, denetleyen diyalektikiler, yani soru sormay ve onlar yantlamay bilen insanlardr. (390 B-D) Sokrates'in, eylerin zn ses ve hecelerle ilk taklit etmeye, baka bir deyile ilk adlar vermeye alan bir yasakoyucunun, neler yapmas gerektiiyle ilgili ayrntl bir aklama da vardr: nce harfleri, yani seslileri, sessizleri, iftseslileri vb. birbirinden ayrmaldr. Sonra, adlandrlacak eyleri de eksiksiz bir biimde snflandrmaldr. Bylece, ad verilecek eyleri hangi harflerle taklit edebileceini belirlemi olacaktr. Hangisi iin tek bir harf, hangisi iin bir dizi harf gerektiini grebilecektir. Yasakoyucu, byle yapa yapa harfleri eylere uygular. Seslerden heceler, hecelerden adlarla fiiller, onlardan nermeler kurar ve bylece geni ve byk bir btn elde eder. (424 B-425 B) IV. Platon, diyalogda Sokrates araclyla Hermogenes uylamcl ile Kratylos doalclna ynelttii btn bu eletirileri, bu ikisinin grlerinin gerisindeki varlk ve bilgi grlerini dikkate alarak yapar. Diyalogun hemen balarnda, Hermogenes'e savunduu uylamcln kabul edilemez olduunu gstermeye alrken, Sokrates, uylamcln gerisindeki varlk ve bilgi grnn temel savlarn da dile getirir. Bu gre gre, eylerin z (ousia's) herkese gre baka bakadr (385 E), dolaysyla birey bir insana nasl grnyorsa yledir (386 C); iyi ve kt gibi kartlar, ayn anda bir ve ayn eye yklenebilir, baka bir deyile bir insan hakknda ayn anda her ey sylenebilir (386 D). Elbette, uylamcln gerisinde yatan varlk-bilgi grnn, Sokrates'in Protagoras ve Euthydemos adlaryla birlikte and bu gr olmas zorunlu deildir. Yani, eylerin deimez bir z olduunu, onun herkese gre baka baka olmadn, bir eyin hem iyi hem kt olduunun sylenemeyeceini savunan birinin, adlar ile onlarn adlandrdklar eyler arasnda uylamsal deil, Kratylos'un ya da Sokrates'in savunduu anlamda doal bir ba olduunu savunmasn engelleyen hibir ey olamaz. Ancak, eylere verilen her adn doru olduunu ileri sren birinin, bu grn, o eylerin znn herkese gre baka baka olduu, dolaysyla bireye ayn anda iki kart zelliin yklenebilecei savlaryla temellendirmeye almasn engelleyecek birey de yoktur. Nitekim, Sokrates de diyalogda, Hermogenes'in bireye verilecek her adn doru olacan belirtmesi zerine, onun Protagoros gibi dnp dnmediini sormaktadr. (385 D-E) Sokrates, Hermogenes uylamclnn gerisinde bulunduuna inand bu varlkbilgi grnn karsna, Hermogenes'le yapt konumada, "eylerin kendilerine zg deimez zleri olduu" biimindeki varlk grn kor. Bu diyalogun son bl-

163

Kratylos: Adlarn Doruluu ve Bilgi

mnde, her eyin srekli deiim iinde olduunu ileri sren Herakleitosu varlk grnn karsna konur ve "gzel" rneiyle aklanmaya allr:Gzelin kendisi,ya da Gzellik diye birey vardr. Gzel eyler deiir, ama gzelin kendisi, yani Gzellik deimez.Srekli deien eylerin bilgisi mmkn deildir. Bilinen ey,her zaman var olan evdir. (439 D-440 C) Btn bunlar, elbette, Kratylos'un da benimsedii savlardr. Ancak. Kratylos'un bu savlara ekledii baka savlar ve btn bunlardan kard birtakm sonular daha vardr. Kratylos, Sokrates'in gzel rneiyle ortaya koyduu savlarn yannda, yukarda grdmz gibi, bu zler ile onlar gsteren adlarn bir ve ayn olduklarn, dolaysyla bir ad bilenin, adlandrlan eyi de bildiini savunmaktadr. Dahas,o,adlara bakmann, adlandrlan eyler hakknda bilgi elde etmenin tek ve en iyi yolu olduunu da savunur. (436 A) Oysa Sokrates'in diyalog, boyunca zellikle Kratylos karsnda ortaya koyup temellendirmeye alt savlar, Kratylos'un vard bu sonucun yanl olduunu gstermektedir:Gnlk hayatta kullandmz adlar koyan insann stnde bir g deil, yasakovuculardr. Onlar, ad verme konusunda baka insanlardan daha usta ve daha bilgili olsalar bile sonuta yine birer insandr: lerinde, iini daha iyi yapp doru ad verenler olduu gibi, iini kt yapp yanl ad verenler olmas; doru ad verenlerin verdikleri adlar oluturan harfler ve heceler arasnda, adlandrlan eyin doasna ve hecelerin olmas son derece olaan bir durumdur. Btn bunlardan sonra, adlar tek bilgi kayna olarak gren Kratylos, doalcl karsnda Sokrates'in tutumunun ne olabileceini kestirmek hi de g deildir:Aklbanda olan hikimsenin, kendininini ya da ruhunun eitimini adlarn eline brakmas; kendisinin birey bildiinin kant olarak adlar ve o adlar verenleri ne srmesi;kendini ve eyleri mahkum edip kendinde ve evlerde salkl olan hibir ey olmadn sylemesi beklenmemelidir. (440 C) eylerin bilgisi, ne lde iyi birer taklit olursa olsunlar onlarn iimgelerinden baka birey olmayan adlardan deil, eylerin kendilerinden elde edilebilir ancak. Daha iyi ve dalha gvenilir olan yol budur. (439 A-B) V. Platon'un Kratylos''ta, Soktares'in azndan savunduu ve kar kt savlar,

Guthrie'nin de hakl olarak belirttii gibi (1979a: 208) Sokrates ile Platonun yaad alara (5, ve 4. yzyllar) egemen olan varlk ve bilgi grlerinin temel savlardr. Guthrie bu temel savlar ve onlar savunanlarn adlarn 10 madde halinde yle sralamaktadr. (1979a: 218-19) 1. Yanl birey sylemek olanakl deildir; nk bunu syleyen olmayan birey sylemi olur ki bu da mmkn deildir, (Protagoras, Antisthenes) 2. Bir kimsenin, bir bakasnn sylediiyle elien birey sylemesi olanakl deildir. (Protagoras, Antisthenes) 164

R.Levent AYSEVER

3. Doru, insandan insana deiir. (Protagoras, Gorgias) 4. Bizim szckleri tutarsz ve var olan herhangi bir eye karlk gelmeyecek bir biimde kullandmz, doru deildir. nk bizim szcklerimize karlk gelen bir var-olan vardr. (Sokrates, Antiphon) 5. Bir eyin zn tanmlamak olanakszdr. nk bir eyin ancak eleri saylabilir. Onlar da artk daha kk paralara ayrlp tanmlanamazlar, yalnzca birtakm benzetmeler yoluyla betimlenebillirler. (Antisthenes, (?) Lykophron) 6. Her nesnenin, o nesneyi oluturan eleri tek tek adlandran ancak tek bir doru logos'u olabilir. elerden birinin bile sz konusu nesneye ait olmamas durumunda o logos, sz konusu nesnenin logos'u olmaktan kar. (Antisthenes) 7. Adlarn, zihnin duyu algs yoluyla dorudan bir balant kurmas yoluyla bilinen, adlandrdklar nesneye doal bir benzerlii vardr. Adlandrdklar nesneye benzemeyen adlarn yanl olduklarn deil, ad bile olmadklarn sylemek gerekir. (Antisthenes, Lykophron) 8. Adlar, adlandrdklar nesnelerle hibir doal ba olmayan, rasgele seilmi etiketlerden baka birey deildir. (Demokritos) 9. zne ve onun nitelii bir btn olarak alglanabilir, bu ikisinden bir btnm gibi konuulabilir, ama '-dr'n, zne ve yklemi birletirmek iin kullanlmas akla uygun deildir. nk bu, bir olan ok yapmak demektir. (Lykophron) 10.Bireyin ancak ve ancak kendisi olduu sylenebilir. (Megara okulu) 5. ve 4. yzyllardaki varlk ve bilgi grlerine egemen olan bu temel savlar,Kratylosta Sokrates'in savunduu grlerle birlikte dnldnde, Platon'un bu diyalogda, Sofistlerin ve Sokratesi okullardan Kyrene okulunun kurucusu Antistehenesin ilk ve bilgi konusunda ortaya attklar temel savlarn karsnda, kendi varlk ve bilgi grnn temelini oluturan ana savlarn ileri srp temellendirmeye alt,ksacas kendi ann varlk ve bilgi gryle hesaplat ortadadr.

KAYNAKA

Ackrill, J. l,. (1997), "Language and Reality in Plato's Cratyhlus", J. L.Ackrill,Essays on Platon and Aristotle, Oxford: Clarendon Press, 33-52. Crombie, L M. (1963),An Examination of Plato's Docirine II, Londra (Anan W.K.C.Guthrie 1979b:2). Dixon, Robert M. W. (1966), Whal is Language, Londra: Longmans, Fowler, Harold N. (1992), "Introduction to the Cratylus", Plato V: Crartylus-Parmenides-Greater

165

Kratylos: Adlarn Doruluu ve Bilgi

Hippias-Lesser Hippias'', Cambridge. Mass.: Harvard University Press, Leob Classical Library. -. 3-5 Guthrie. W. K. C. (1979b) A History of Greek Philosophy III, Cambridge: Cambridge University Press. Guthrie. W. K. C. (1979b),A History of Greek Philosophy V, Cambridge: Cambridge University Press. Johansen, Karsten Friis (1998). ngilizceye ev. H. Rosenmeier, A History of Ancient Philosophy, Londra-New York: Routledge. Kretzmann, Norman (1967), "Semantics, History of, P. Edwards (ed.), Encyclopedia of Philosophy. Londra-New York: The Macmillan Company and The Free Press, cilt VIII, s. 358-406. Levinson, Ronald 13. (1971), "Language, Plato and Logic", J. P. Anton-G. L. Kustas (eds.) Essays in Ancient Greek Philosophy, New York: State University of New York Press, s.259-284. Platon, Cratylus, with an English translation by II. H. Fowler, Cambridge, Mass/London: Harward University Press, The Loeb Classical Library, Plato, vol. IV. 3-191. Cratylus, traslated by Benjamin Jowett, The Collected Dialoges,Princeton:Princeton University Press,1989, s. 421-74, Kratylos, ev, T. Aktrel Diyaloglar 7, stanbul Remzi Kitabevj, 1982, 189-260.

166

You might also like