You are on page 1of 10

etin TRKYILMAZ

Hegelde Gerekleme Kavram


Hegels Concept of Realization
1 etin TRKYILMAZ *

z Hegel, kendi ierisinde dinamik olmakla birlikte kapal bir felsefe sistemi oluturmutur. Bu almada da Hegelin sisteminde yer alan son dncesi ve gerekleme(realization) kavram arasndaki iliki Heideggerin, Hegelin mutlak (the Absolute) kavram ile zaman arasnda kurduu balantya ynelik deerlendirmeleri de gz nnde bulundurularak incelenmeye allacaktr. Hegele gre felsefenin amac, kendi kendisini kuran hakikati, bilimsel ve speklatif bir sistem erevesinde aklamaktr. Hakikat, oluan ve gerekleen bir srece gnderme yapmakla birlikte kendi kendisini de kurandr. Bu balamda eitli tarzlarda ifade edilen ve diyalektik geliimi olan ide, hakikatin kendisidir. Kavram ile nesnelliin biraradaln gsteren idenin kendisini gerekletirmesi de kavramn, dolaysyla da akln zgrlk erei ynnde tarihsel alanda gereklemesidir. Dnya tarihine egemen olan akln tarihteki bu zorunlu ilerleyiinin amac, tinin kendisinin bilincine vararak kendisini gerekletirmesidir. Kendisinin dna karak tekrar kendisine dnen tin, bu srete bilincin deneyimini ve kavramn gereklemesindeki aamalar da bize gsterir. Kavramn gereklemesini Heidegger, mutlan bizde bulunmasyla (presence, parousia) aklar. Mutlan bizde bulunmas onun kendisine ait bir zelliidir. Bu balamda tinin kendisini gerekletirmesindeki her aamada da tinsel bir varlk olan insan grrz. Bu anlamda bizimle olan mutlakn kendisini amasyla oluan grn, gizli olan hakikatin aa kmas gibidir; ancak Hegeldeki gizli olann aa kmas Heideggerdeki mutlak n kendisini amasndan farkldr. nk Heideggerde varolan metafiziin almas dncesindeki kendini vermemi olann aa kmas durumu ve buradaki ncelik-sonralk ilikisi, Hegeldeki tinin ilerleyiinde yoktur. Hegelde kavramn gereklemesi onun kendisini sre dahilinde yaratmasdr, bu srete Heideggerin belirttii anlamda gizli olann aa kmas durumu yoktur. Bununla birlikte Hegelin mutlak kavramn bir ncelik sonralk ilikisi balamnda gizli olann aa kmas olarak okumak, onun ikinsel dnce anlayna uymamaktadr. Hegelin ikinsel bir dinamie sahip olan sistemindeki bu uzun yry, tinin kendisinin bilincine varmasyla son bulur. Yry boyunca kendisini zamanda dsallatran tin, tamamlanma srecinin de sonuna gelmitir ve bu durum zamann da sonuna iaret etmektedir; buradaki son Hegelin zamannn, ann sonudur. Tarihin zorunlu hareketi ile gelinen son, hakikatin ebediliine ve zgrle ulald noktadr. Ayn zamanda bu son Hegel sonras felsefede oluan krizde, amaszlk ve ilkesizlik araynn da bir nedeni olarak grlebilir. Bunun felsefedeki dier ad nihilizmdir. Bu nihilizmi Nietzsche ok arpc ifadelerle ortaya koymutur: En yksek deerlerin deerden dmesi. Ama eksiklii; niin sorusuna yant eksiklii. Anahtar Szckler: Gerekleme, tin, zaman, metafizik, Hegel
* 1

Do.Dr., Hacettepe niversitesi, Edebiyat Fakltesi, Felsefe Blm, cetinturkyilmaz@yahoo.com

197

Hegelde Gerekleme Kavram

Abstract Hegel constituted a closed philosophical system although it is dynamic in itself. In this study, the relation between the idea of end and the concept of realization in Hegels system will be attempted to be investigated by taking Heideggers evaluations of the relation between Hegels concept of the Absolute and time into consideration. According to Heidegger, the purpose of philosophy is to explain truth which constitutes itself in a scientific and speculative system. While it refers to a process that comes into being and that is realized, truth is also the one that constitutes itself. In this sense, the idea that has been expressed in several ways and has the dialectic progress is the truth itself. The realization of the idea that shows the coexistence between the Notion and objectivity is also the realization of the goal of the freedom of the Notion and, therefore, reason in the field of history. The goal of the progress of reason which dominates world history is the realization of the spirit through self-realization. The spirit which goes out first and then comes back to itself also shows us the experience of the conscious and the steps of the realization of the Notion in this process. Heidegger explains the realization of the Notion by the presence (parousia) of the absolute in us. The presence of the Absolute in us is a specialty that belongs to itself. In this regard we see human being as a spiritual being at each step of the realization of the spirit. In this sense, the appearance of the absolute that is with us by sublating itself is like the truth which is concealed becoming unconcealed; nevertheless, this condition in Hegels philosophy in which the absolute gives itself is different from that of Heidegger. It is because the state of the unconcealedness (a-letheia) of the one that does not give itself to the idea of overcoming the existing metaphysics and the priorityposteriority relation here, does not exist in the progress of the spirit when it comes to Hegel. In Hegels philosophy the realization of the Notion is its creation of itself in the progress, but during this progress concealedness does not become unconcealedness (a-letheia) as Heidegger indicates. Besides, reading Hegels concept of the Absolute as concealedness becoming unconcealedness in relation to the priority-posteriority relationship does not conform to his immanent way of thinking. This long walk on the system of Hegel that has an immanent dynamic will come to an end as the spirit becomes self-conscious. The spirit which externalizates itself during the walk has also come to the end of the perfection process, and this refers to the end of time as well; the end here is the end of Hegels time and his era. The end that has come from the mandatory process of history is the point where eternity and freedom of truth has been reached. At the same time, this end can be regarded as the cause of the search for purposelessness and lack of principles in the crisis in philosophy after Hegel. Another name for this in philosophy is nihilism. Nietzsche puts forward this sort of nihilism in a very striking manner: What does nihilism mean? The devaluation of the highest values. Lack of an aim; why? finding no answer. Keywords: Realization, spirit, time, metaphysics, Hegel

Hegelin felsefesi, felsefe tarihinde belirli bir felsefe yapma tarznn sonu olarak grlm ve bu son dncesi, birbirlerinden olduka farkl dncelere sahip olan filozoflar tarafndan dile getirilmitir. rnein daha 19.yzyln sonunda Engels, Hegelin sisteminin bir mutlak idede (the Absolute Idea) son bulmasnn nedenini onun bir sistem kurmaya kendini zorlam [olmasna] ve geleneksel gereksinimlere uygun olarak, bir felsefe sisteminin mutlak hakikatin belirli bir tarzyla sonlanmas gerektii dncesi-

198

etin TRKYILMAZ

ne balamaktadr. Engelse gre, artk bu tarzda felsefe yapma biiminin, e deyile bir mutlak hakikatte son bulan sistemcilik dncesinin sonuna gelinmitir: Her durumda, Hegel ile felsefe bir sona varmaktadr: bir yandan kendi sisteminde o felsefenin btn geliimini mkemmel bir tarzda zetlemi olduu ve dier yandan, her ne kadar kendisi bunun bilincinde olmasa da, bize dnyann gerek pozitif bilgisine ulamak iin sistemlerin labirentinden k yolunu gsterdii iin (Marx ve Engels, 1989, s. 202-203). Bu anlamda Hegelin felsefesi bir sonu gsterir. Hegele ilikin benzer bir yarg Heidegger ve Heideggerci izgide dnen filozoflarca ortaya konmutur. Heideggere gre Grekler adyla felsefenin balangcn; Hegel adyla onun tamamlann dnrz. Hegelin kendisi de kendi felsefesini bu belirlenime uygun bir tarzda anlar (Heidegger, 1998, s. 323). Bir yandan Marxisist dier yandan da Heideggerci gelenek tarafndan dillendirilen bu son dncesi, hi kukusuz, Bat metafiziinin sonu olarak grlebilir ve grlmtr. Gadamere (1976) gre, bu son bulma, tamamlanma, Hegel sonrasnda Bat felsefe ve dncesinin ald biim gerei, tarihsel olgularla da kendisini gstermektedir: Tarihsel olgularn dilinde de btnyle ak bir biimde yazldr ki, Bat felsefesini biimlendirmi olan iki bin yllk gelenek Hegelin sistemiyle ve 19. yzyln ortasnda onun aniden kyle bir sona ulamtr (s. 100). Hegel sonrasnda Schopenhauer, Kierkegaard, Marx ve Nietzsche gibi izgi-d filozoflarn ortaya k bu tarihsel durumun bir kantdr. Metafiziin/felsefenin tamamlan onun almas (overcoming) dncesini de kukusuz beraberinde getirmektedir. Bilindii gibi, Marx ve Nietzsche gibi 19. yzyl filozoflaryla, Heidegger ve Derrida gibi 20. yzyl filozoflarnn abas hep bu ynde olmutur. Bizim bu almadaki amacmz, Hegelin gerekleme (realization) kavram zerinden bu son dncesini kavrayabilmek ve mutlak (the Absolute) kavramnn zaman ile ilikisi -daha dorusu sorunlu ilikisi- zerine dnmek. ncelikle gerekleme dncesinin Hegel felsefesindeki anlamn, onun eitli metinlerinden hareketle ele alacaz. Daha sonra Fenomenolojinin son blmndeki zaman anlayna dayanarak zamann son buluu zerinden Hegel felsefesi ile Hegel sonras felsefenin ilikisini tartmaya aacaz. Hegele gre, felsefenin temel amac bir sistem, bilimsel, speklatif bir sistem dahilinde hakikati ortaya koymaktr. Hakikat ise, btnyle Hegele zg bir tarzda ele alndnda, oluan, gerekleen bir sretir. Bu anlamda hakikat belirli bir yaam olan, kendi kendini kuran bir zne olarak dnlmelidir. Burada onun ska alntlanan ifadesini biz de alntlayalm: ancak sistemin kendisinin serimlenmesiyle hakl karlabilecek grme gre, her ey hakiki olan yalnzca bir tz olarak deil, zne olarak da kavramaya ve ifade etmeye dayanr (Hegel, 1977, s. 17) Hakiki olma bylece Hegelde znenin zne olarak kendisini gerekletirmesi dncesine balanmtr.

199

Hegelde Gerekleme Kavram

Fenomenolojinin nsznden de bildiimiz gibi, tzn aslnda zne oluu, mutlan tin olarak temsiliyle ifade edilir (Hegel, 1977, s. 25). Kendini gerekletiren znenin, e anlama gelmek zere mutlak, tin ya da ide olduunu gstermek iin Hegelin felsefesinde hakikate yklenen anlama zellikle Felsefi Bilimler Ansiklopedisinin 1. Cildinden ve Mantk Biliminden hareketle biraz daha yakndan bakmak gerekir. Hegele gre, felsefenin biricik ii, ideyi ya da mutla kavramaktr. nk ide hakikatin kendisidir. de, kendinde ve kendisi iin hakiki olandr, kavram ile nesnelliin mutlak birliidir (Hegel 1999a, . 213). Hegele gre, ide eitli tarzlarda ifade edilebilir. rnein akl olarak, zne ile nesnenin, ideal ile reelin, sonlu ile sonsuzun birlii olarak dile getirilebilir. Ayrca ide upuygun kavram, nesnel hakikat ya da hakikat olarak hakikattir ( Hegel, 1999b, s. 755). Bir eyin yalnzca ide olduu lde hakikati vardr. Hakikat nesnel olann kavrama uygunluu olduundan, ide de kavram ile nesnelliin birlii olduundan, ide hakikatin kendisidir. Bu anlamda, yalnzca tz olarak deil, ayn zamanda zne olarak da dnlmesi gerekenin ide olduu, bu idenin mutlan kendisi olduu ortaya kmaktadr. Burada konumuz gerei, idenin upuygun kavram olmasna zellikle vurgu yapmak gerekmektedir. denin zne olarak gereklemesi, kavramn hareketini, diyalektik geliimini gsterir. Kavram Hegelin felsefesinde zgrlk ilkesi, kendini gerekletiren tzn gcdr (Hegel, 1999a, s.160). Bu anlamda idenin gereklemesi, kavramn gereklemesi, yani zgrln gereklemesidir. Bilindii gibi Hegelin felsefesinde doa ile tin, idenin (kavramn) kendini ortaya koyuunun iki ana gesi, onun kendini gerekletirmesi demek olan yaamnn iki ana andr (Moment). Doa ile tin idenin yaamnn iki ana an olduundan, ide de akl demek olduundan, tm gerekliin yaps ussaldr. Gereklik (Realitaet) dediimiz ey, idenin kendisini gerekletirmesi, kavramn gereklemesiyse (Realisierung), bu ayn zamanda akln zgrlk ynnde gereklemesi de demek olacaktr. Akln zgrlk izgisinde gereklemesinin mekn tarihtir. Tarih, idenin tin olarak kendine geri dnd, kendi kavramn gerekletirdii alandr. Bu anlamda, Hegel tarihte akln srekli bir ilerleyiini grr. Ona gre felsefenin tarihe getirdii biricik kavram akl kavramdr, akl dnyaya egemendir ve dnya tarihinde her ne olmusa akla uygun olmutur (Hegel, 2001, s. 22). Dnya tarihinde her eyin akla uygun olarak gereklemi olmas, tarihte akln zorunlu bir ilerleyi iinde olduunun gstergesidir. Akl bu geliimde, bilincin, gerekliin btn olmay ifade eden kesinliini gsterir (Hegel, 1977, s. 233). Akl bu kesinlii hakikat dzeyine ykselttiinde ve kendisinin bilincine dnya olarak, dnyann bilincine de kendisi olarak vardnda ise tinle ayn anlama gelir (Hegel, 1977, s. 438). yleyse akln tarihte ilerleyiin erei, tinin kendi kendisinin bilincine varmasdr ya da daha doru bir dilegetirimle kendisinin bilincine varm tin (self-conscious Spirit) olarak tinin kendini gerekletirmesidir. Bu anlamda tarihsel srete kendisinin dna kan, dsallaan / yabanclaan (externalization / alienation) ve kendisine geri dnen hep bir ve ayn tindir. Kavramn gereklemesinin erei, idenin mutlak olarak, kendilik bilincine (self-consciousness) sahip tin olarak grnmesidir. 200

etin TRKYILMAZ

Bu sre, Fenomenolojide, bilincin deneyimi (the experience of consciousness) olarak betimlenir. Tinin fenomenolojisi, tinin tarihsel srete ald yolun insan bilincinin geliimi olarak serimleniidir. Bu geliimdeki eitli aamalar, basamaklar ya da momentler ayn zamanda bilincin deneyimini ifade eder; bu deneyimler ise kavramn gereklemesini gsterirler. Kavramn gereklemesi, bilincin geliimi iinde (diyalektik srete) belirli bir aamann yitimini gsterir. rnein doal bilin szkonusu olduunda, gerekte kavramn gereklemesi olan ey, onun kendisine kendi kendisinin yitimi olarak grnr; nk o kendi hakikatini bu yolda yitirir (Hegel, 1977, . 78). Bu nedenle bilincin geliim yolu ya da kavramn zaman iinde gerekleme yolu, bir phe ve umutsuzluk yolu olarak grlebilir. Bu phe ve umutsuzluk yolunda bilin kendi kendini deneyimler; kendisi kendisinin nesnesidir; bu anlamda hem zne hem de nesnedir. zne olarak hakikat, ide, kavram, tin ya da mutlak, bilincin tm deneyimlerine ikindir; yani orada bulunur. Bu kavramn orada (gereklikle, zamanda) bulunuudur (Hegel, 1977, s. 796). Kavramn bulunuunu, kendini gerekletirmesini Heidegger, mutlan bizim deneyimimizde, bilincin deneyiminde, bizde bulunmas (presence, parousia) olarak ifade etmektedir. Heideggere gre, parousia, iinde Mutlan bizimle olduu ve ayn zamanda Mutlak olarak kendi bana kald bu bulunutur (Heidegger, 1970, s. 139) Bilincin geliiminin eitli basamaklarnda ya da, daha doru bir ifadeyle, eitli bilin biimlerinde mutlak kendisini gsterir (appearance). Mutlak kendisini aar, z grnr; ya da Hegelin kendi ifadesiyle bunu sylersek, z grnmelidir (Hegel, 1999a, . 131). zn bu grn, kendi grnleri zerinden bilincin kendine ilikin deneyimi, tarihsel hareket olarak bir hedefe doru gider: Bu hedef mutlan kendi mutlaklnda (absoluteness) ortaya kdr. Bu, Heideggerin perspektifini kabul edersek, gizlilikten k olarak hakikattir (a-letheia, unconcealment). yleyse bilincin deneyiminin yolu, kavramn gereklemesi olarak, hakikatin yoludur. Grnen, kendisini gsteren olarak, her admda gizlilikten kan ve bulunu olarak mevcut olan mutlaktr: deneyimde hkm sren mutlan gc, bilinci kendi hakiki varoluuna doru gtrr. Varolu burada kendini gsterme tarzndaki bulunua iaret eder. Bu aamada mutlan saf grn kendi zyle birleir (Heidegger, 1970, s. 138, 139). yleyse, Heideggere gre, tinin fenomenolojisi, mutlan i banda bulunuudur. Mutlan i banda bulunuu, kavramn bir sre iinde kendini gerekletirmesi; grnler, tinsel biimler zerinden gemesidir. Bu anlamda hakikati iinde mutlak ancak sonda olduu ey olur. Bunu Hegel, Fenomenolojinin nsznde u ekilde ifade eder: Hakiki olan btndr. Btn ise kendi geliimi yoluyla kendini tamamlayan zden baka bir ey deildir. Mutlak hakknda, onun aslnda bir sonu olduu, ancak sonda gerekten olduu ey olduu sylenmelidir (Hegel, 1977, s. 20). 201

Hegelde Gerekleme Kavram

Mutlan bu gereklemesi, kendiliinden ak ki, bizden bamsz deildir. Bilincin her admnda mutlak kendisini gsteriyorsa, ya da gizliliinden kyorsa, bizimle olmak, mutlan kendisine, onun mutlak oluuna ait bir zelliktir. Tinin tarihte kendisini gerekletirmesi, tinsel varlk olarak insan art koar; tin insanla vardr. Heideggere gre, bu bizimle olmak olmasayd, mutlak btnyle yalnz olurdu, kendini fenomenlerde [kendisini gsterenlerde] gsteremezdi. Akla [gizli olmamaya, e deyile hakikate] ykselemezdi. Bu k, ykseli olmasayd (physis), yaam olmazd (zoe). (Heidegger, 1970, s. 148). Burada Heideggerin yorumuna ilikin bir itiraz getirmek gerekiyor: Gizli olan (concealed) ile gizli olmayan (unconcealed) arasndaki iliki, Hegelde kukusuz bir ncelik sonralk ilikisi deildir. Burada Heideggerin kendi felsefesi i bandadr. Varln onto-teo-lojik gelenekte, e deyile metafizik tarihinde bulunu (presence) olarak saptanmas, metafiziin almas dncesi erevesinde bizi gizli-olandan, kendini vermemi olandan aa k dnmeye (thinking) yani O verirdeki (Es gibt / It gives) Onun vermesi zerine dnmeye arr (Heidegger, 2002, s. 5vd.). Bu nedenle Heidegger, balanglara dnmeye, varl varolanlardan hareketle dnmemeye, varlk ile insan arasndaki ba dnmeye ar yapmaktadr. Hegel yorumunda, mutla gizlilik iinde ve gizlilikten k olarak grmesi, onun mutla, btnyle dynamis / energeia balants iinde dnmesinin, daha dorusu energeiay bir olanak halinden etkin hale gei olarak deerlendirmesinin bir sonucudur. Her ne kadar Hegel de kendi Aristoteles yorumu erevesinde gelimeyi (to proceed) bir olanak halinden (Vermgen, dynamis, potentia, potentiality) etkin, edimsel hale (energeia, Wirklichkeit, actuality) gei olarak ifade etmi olsa ve edimsel olan da kendinde bir ama, telos tayan zgr edim, bir tamamlanma, gerekleme (entelekheia, complete reality) edimi olarak grm olsa da (Hegel, 1995, s. 138) bunu olanak halinde olann ne zamansal ne de mantksal ncelii olarak grmek gerekir. Heideggerin Hegelin Deneyin Kavram kitabnn sonlarnda, Mant yaratmadan nceki an olarak grmesi, bizi gizli-olann ncelii dncesine gtrme tehlikesi tar ki bu dnce Kavramn Gereklemesini kendini retme hareketi olarak gren Hegelin ikinlik dncesine aykrdr. W. Welsch de bu noktaya vurgu yapm ve mantksal hareketi bir geliim (Entwicklung) olarak deil, bir evrim (Evolution) olarak yorumlamtr. Welsche gre, mantksal devim balangta varolan ve geleceinin programn iinde tayan bir tohumun alm deildir. Tersine, mantksal devim zgn olarak kendi gidiatnda ortaya kan ve sadece bu sre iinde oluabilecek hereyi kendisi yaratr. Mantksal sre nceden varolan bir program yrrle geirmez, aksine kesinlikle kendi kendini dourur (Welsch, 2008, s. 22). te yandan Heideggerin yorumu, btnyle Schellingin Mutlak zdelik (The absolute Identity) ya da Mutlak Ayrmlamamlk (The absolute In-difference) anlayna bal kalmaktadr. Bu anlay gre, kukusuz, srecin (mutlan

202

etin TRKYILMAZ

yaam srecinin) balangcndan nce bylesi bir ayrmlamamlk evresi vardr ve srecin sonunda yine bu zdelie varlr. Hegelin felsefesi asndan bakldnda ise, Heideggerin kendisinin de baka bir kitabnda syledii gibi, mutlan hareketi ya da gereklemesi, onun henz olmad (not-yet) durumdan olduu duruma gei hareketidir. Ama bu henz-deil de mutlan henz-deilidir (But this not-yet is the not-yet of the absolute) (Heidegger, 1994, s. 33). Demek ki mutlak, kavramn kendini retme hareketidir, kavramn gereklemesidir. Btn sre, gerekleme sreci, Hegelde bizi bir sona doru gtrr. Mutlakla birlikte, mutlan istenciyle, -bizde, bizim istencimize hkmeden istenciyle- bir sona tanrz. Son, tinin kendisini tin olarak, mutlak bir biimde biliidir; yani mutlak bilmedir (Absolute Knowing). Fenomenolojinin Mutlak Bilme blmnde, Hegel tinin kendi kavramn gerekletirmesinden sz eder: Tinin bu son biimi ayn zamanda kendi tam ve hakiki ieriine kendilik formu veren ve bu yolla kendi kavramn gerekletiren, bu gerekletirmede de kendi kavram iinde kalan tin, mutlak bilmedir. (Hegel, 1977, s. 798). Bu tinin zamandaki uzun yrynn ve bu yryte kendini deneyimlemesinin sonudur. Ayn zamanda da zamann sonudur. Zamanda gerekleen mutlak, gereklemesini tamamladnda zaman siler. Bu onun ebedilik formudur. Tin kendisini uzamda ve zamanda dsallatrr (externalize). Zaman bu anlamda tinin zamanda dsallamas tarihtir. Tin kendini zamanda dsallatrr; ama bu dsallama tinin kendisinin dsallamasdr; negatif kendisinin negatifidir (Hegel, 1977, s. 808). Bu dsallama yoluyla, tin, eitli tinsel biimler zerinden kendine geri dner; bylece de kendi hareketini tamamlam olur: o kendi varoluunun saf esini, kavram elde eder (Hegel, 1977, s. 805). Bylece kavramn tam gereklemesi, mutlak ya da kendi hakikati iinde mutlak, tin kendinin bilincine varmadan nce zamanda grnmez; daha dorusu hem grnr hem grnmez. Mutla tin olarak alrsak, bu zamandadr; ama tamamlanmamtr; tamamlanma srecinde zamandadr: Zaman orada olan kavramn kendisidir Tin zorunlulukla Zamann iindedir ve Zamanda grnr; ta ki kendi saf kavramn bulaca, yani zaman silecei ana kadar (Hegel, 1977, s. 801). yleyse mutlan kendi mutlaklnda kendini gsterdii, mutlak olarak grnd son nokta ya da kavramn gereklemenin tamamland nokta, zamann zaman olarak iptalini, silinmesini gsterir. Bu kukusuz, Hegelin dilinde hakikatin ebedilii anlamna gelir; tinin kendini buluu, mantn zamanszlna geri dntr. Ama ayn zamanda, Mutlak Tinin Golgothasdr. Bu tinler galerisinin sonunda sonsuzluk (infinitude) belirir. Sonda sonsuzluun gereklemesi, sonsuzluun, zaman tamamlamakla mmkn olduu anlamna gelir; bu da, Trkedeki 1 gzel bir deyimle, ebediyete intikal demektir.2
1

Agamben, varln tarihinin sonunu gstermesi bakmndan, Heideggerin Ereignis dncesi ile Hegelin Mutlak dncesi arasnda bir ba kurmaktadr. Agambene gre, Hegel ve Heideggerle, felsefe gelenei zsel bir tarzda kendi sonuna ulamtr (Agamben, 1999, s. 133).

203

Hegelde Gerekleme Kavram

yleyse Hegel sonda yer alr. Son, zamann sonsuzluk bakmndan iptalini gsterir. Hegelin sonda oluu, kendi felsefesi asndan, idenin, mutlan, tinin grnm, biimlenmesi olarak grlen varln ve dncenin (ki ikisi de ayn anlama gelir) tarihinin sonuna, sondaki hedefe, yani z-bilince ve zgrle sonsuzluk bakmndan ulaldn gsterir; tarihin zorunlu hareketiyle bu aamaya gelinmitir3. Belki de bu, artk Hegelden sonra bir daha bu tarzda felsefe yaplamamasnn nedenlerini aklar. Bu sonsuzluk bakmndan ulalan hedefe ynelik inanszln, -hemen Hegelden sonra- nihilizm aamasn gstermesi ise bir rastlant olmasa gerek. Nietzsche bunu arpc ifadelerle ortaya koymutur: Nihilizm ne anlama gelir? En yksek deerlerin deerden dmesi. Ama eksiklii; niin sorusuna yant eksiklii (Nietzsche, 1968, s. 9). Hedefin gereklemesi, Bat dncesinde bunun eksikliiyle son bulmutur Buna gre, mutlak tinin Golgothasnda Tanrnn lm gereklemitir4.

Kaynaka
Agamben, G. (1999). Potentialities. D. Heler-Roazen (Ed. and Trans.). California: Stanford University Press. Gadamer, H. G. (1976). Hegels dialectic. P. C. Smith (Trans.). New Heaven and London: Yale University Press. Hegel, G. W. F. (2001). The philosophy of history. J. M.A. Sibree (Trans.). Kietchener: Bathoce Books. Hegel, G. W. F. (1999a). Enzyklopaedie der philosophischen Wissenschaften. Frankfurt am Main: Suhrkamp Verlag. Hegel, G. W.F. (1999b). Hegels science of logic. A.V. Miller (Trans.). New York: Humanity Books. Hegel, G. W. F. (1995). Lectures on the history of philosophy II. E.S. Haldane and F. H. Simson (Trans.). London: University of Nebraska Press. Hegel, G. W. F. (1977). Phenomenology of spirit.. A. V. Miller (Trans.). Oxford: Oxford University Press.
3

Gadamer Heideggerin dncesinde de ayn tarihsel zorunluluu grmektedir: Gadamere gre, Heidegger, geri Hegelde olduu gibi, tarihsel olularn zorunluluunu felsefi dncelerden yola karak kavrama talebini ortaya koymaz, ama metafizik dnceyi, varlk unutulmuluunun tarihinin -teknik anda en radikal biimini alm- birlii olarak dnr; Bylesi bir tarihsel kendilik bilinci, Gadamere gre, Hegelin Mutlak felsefesinden daha az kuatc deildir (Gadamer, 1976, s. 109, 110).
4

Vattimo bunu Nietzsche ve Heideggerden hareket ederek hmanizmin kriziyle ilikilendirmektedir: Tanr ld iin hmanizm krizdedir: yani hmanizmin krizinin zsel anlam tanrnn lmdr (Vattimo, 1991, s. 32). Bunun bu ekilde ifade edilmesinin nedeni, hem hmanizmin krizinin hem de tanrnn lmnn metafiziin sonunu gstermesidir.

204

etin TRKYILMAZ

Heidegger, M. (2002). On time and being. J. Stambaugh (Trans.). London: The University of Chicago Press. Heidegger, M. (1998). Pathmarks. W. Neill (Ed.). Cambridge: Cambridge University Press. Heidegger, M. (1994). Hegels phenomenology of spirit. P. Emad and K. Maly (Trans.). Bloomington, Indianapolis: Indiana University Press. Heidegger, M. (1970). Hegels concept of experience. K. R. Dove (Trans.). New York: Harper & Row. Marx, K.-Engels, F. (1989). Basic writings on politics and philosophy. L. S. Feuer (Ed.). New York: Anchor Books Doubleday. Nietzsche, F. (1968). The will to power. W. Kaufmann and R. J. Hollingdale (Trans.). New York: Vintage Books. Vattimo, G. (1991). The end of modernity. J. R. Snyder (Trans.). Baltimore: The John Hopkins University Press. Welsch, W. (2008). Saltk idealizm mi evrimci dnce mi? V. Kutelas (ev.). Monokl, Hegel zel Says, (Yaz/Sonbahar), 22-65.

205

206

You might also like