You are on page 1of 40

KOM�N�ST PART�S� MAN�FESTOSU

���NDEK�LER

YAYINLAYANIN NOTU

Ekim 1968

Manifest'i Yedinci Bask�ya Verirken

MARX VE ENGELS'�N �NS�ZLER�

1872 tarihli Almanca Bask�ya �ns�z

1882 tarihli Rus�a Bask�ya �ns�z

1883 tarihli Almanca Bask�ya �ns�z

1888 tarihli �ngilizce Bask�ya �ns�z

1890 tarihli Almanca Bask�ya �ns�z

1892 tarihli Polonya Dilindeki Bask�ya �ns�z

1893 tarihli �talyanca Bask�ya �ns�z

KOM�N�ST PART�S� MAN�FESTOSU

1. Burjuvalar ve Proleterler

2. Proleterler ve Kom�nistler

3. Sosyalist ve Kom�nist Yaz�n

1. GER�C� SOSYAL�ZM

a. Feodal sosyalizm

b. K���k Burjuva Sosyalizmi

c. Alman Sosyalizmi ya da Ger�ek Sosyalizm

2. TUTUCU SOSYAL�ZM YA DA BURJUVA-SOSYAL�ZM�

3. ELE�T�REL-�TOP�K SOSYAL�ZM VE KOM�N�ZM

4. Kom�nistlerin Bug�nk� �e�itli Muhalefet Partileri


Kar��s�ndaki Durumu

YAYINLAYANIN NOTU EK�M 1968

B�L�MSEL sosyalizmin kurucular� Karl Marx ve Friedrich Engels, Kom�nist


Partisi Manifestosunu, 1848'in e�i�inde, Avrupa'y� bir ba�tan bir ba�a
devrimlere g�t�ren k�rba�lay�c� olaylar�n i�inde yazd�lar. 1848 �ubat'�nda,
devrimci dalgan�n en y�ksek noktas�na ula�t��� bir s�rada yay�nlanan bu
eserde gen� Marx ve Engels, teorilerinin ve o g�ne kadarki deneyimlerinin
t�m�n�n bir sentezini verdiler. Marksizmin program ve inan�lar�n�n en k�sa
ve d�manlar�n�n bile �ok iyi anlad�klar� en a��k bir beyan� olarak bu
belge, �imdi elimizde sosyalist literat�r�n temel klasiklerinden biridir.

�lan etti�i ilkelerin t�rl� ideolojik ve politik ak�mlar


aras�nda tart�malara ve sava��mlara konu olmas� nedeniyle hep s�z�
edilegelmi�, bilim ve d��nce alan�ndaki say�s�z �al�mada ba�l�ca bir
kaynak olarak kullan�lm�, dolay�s�yla fikir ve politika ya�am�n�, �u ya da
bu y�nde, derinden etkilemi� bir eserdir bu.

Manifesto'nun bizde de olduk�a yayg�n bir �n� vard�r. Ger�i, kendi


dilimizdeki eski bask�lar� t�kenmi�, bug�ne kadar da yeni bir bask�s�
yap�lmam� oldu�u i�in, eseri uzun y�llard�r yaln�zca yabanc� dil bilenler
okuma olana��n� bulabilmi�lerdir. Bununla birlikte, baz� s�zleri ve
i�erdi�i baz� fikirler, bas�nda ve politika arenas�nda zaman zaman
ele�tirilere konu oldu�undan, �o�u kimsenin yabanc�s� de�ildir.

T�rk okuyucusu, say�s�z sol ve sa� kitapta Manifestodan yap�lan


al�nt�larla kar��la�m�, bunlar �zerinde de�i�ik d�nya g�r�leri ve s�n�f
��karlar� a��s�ndan y�r�t�len fikirleri izlemi�tir. Eserin, �nl� b�t�n �lkelerin
i��ileri, birle�iniz! slogan� bile bug�n g�nl�k politikada alelade
tart��lan bir konu haline gelmi�, �rne�in sosyalist bir partinin genel
ba�kan� bu slogan�n yanl� oldu�unu ileri s�rerek birtak�m s�zler
s�ylemi�tir. Yani, kitap ortada yoktur, ama tezleri etraf�nda yap�lan ileri-geri
t�rl� ele�tiriler yoluyla fikir ve politika d�nyam�za girmi�tir. O kadar ki,
T�rkiye B�y�k Millet Meclisi'nin tart�mal� bir oturumunda da konu olmu�,
baz� k�s�mlar�, bir iktidar grubu s�zc�s� taraf�ndan k�rs�den okunarak,
Meclis zab�tlar�na ge�mi�tir.

Bu eser, gerek yaz�ld��� d�nemin toplumsal sava��m�


i�inde, gerekse d�nya devrimci hareketinin ve genel olarak son y�z yirmi
y�l�n toplumsal sava��mlar�n�n tarihinde �ok �nemli yeri olan tarihsel bir
belgedir; �a�da� bilim ve d��ncenin olu�umunda ve fikir ak�mlar�n�n
bi�imlenmesinde derin izleri olan, dolay�s�yla �a��m�z� ve d�nyan�n gidi�ini
kavramam�za ��k tutan k�lt�r kaynaklar�ndan biridir. Ku�kusuz bu bak�mdan,
bilimsel sosyalizmin kurucular�n�n bu �nl� eserinin, bu tarihsel belgenin
uzun s�redir yay�n d�nyam�zda eksikli�i b�y�k bir bo�luk olarak duruyordu.

Eser, bilimsel bir eserdir; ve bug�n t�m d�nyay�, �u


ya da bu a��dan, yak�ndan ilgilendiren bir ak�m�n temel
teorik bilgisini i�inde ta��maktad�r. Kom�nizme kar�� olmak ya da ondan yana
olmak bi�iminde, genel olarak iki kutuplu b�y�k bir sava��m�n s�r�p gitti�i
bir d�nyada, ku�kusuz bu sava��m�n tam bilincine varman�n, neyin kom�nizm
oldu�unu ya da olmad���n� ��renerek �a��m�z�n bu sava��m�n� do�ru olarak
kavraman�n gere�i ortadad�r.

Bu y�zdendir ki, kom�nist teorinin temel bilgisini veren


bu eser, b�t�n uygar �lkelerde �ok say�da bas�lmakta, sosyalist klasikler
aras�nda en geni� ilgiyi g�rmektedir.

Yine bu y�zdendir ki, Kom�nist Partisi Manifestosu


T�rkiye i�in �zel bir �nem ta��maktad�r. ��nk� ger�ekten, T�rkiye'de �ok
de�i�ik, bir kom�nizm anlay�� y�r�rl�ktedir. Yak�n tarihimiz, kom�nist
teorinin gerektirdi�i eylemle hi�bir ilgisi olmayan nicelerine kom�nist
dendi�inin �rnekleriyle doludur. Toplumsal sava��m�n her dal�nda, ho�a
gitmeyen pek �ok �eye bir k�f�r gibi bu s�fat y�klenmi�tir. Her ileri fikir
ve hareket, milli menfaatler vb. k�l�f�na girerek kar��s�na dikilen
gericinin dilinde, kom�nistlikten ba�ka bir ad almam�t�r. Gene de, bu
karmakar��k durum, her g�nk� birs�r� yeni �rne�iyle s�r�p
gitmektedir. Gazete f�kralar�nda ve meydan nutuklar�nda tan�m�n� bulan
birtak�m kom�nizm anlay�� fikir ve politika d�nyam�z� adamak�ll�
buland�rm�t�r. Kimine g�re kom�nistlik, i��ilerin, k�yl�lerin silahlanarak
s�m�r�c�lere kar�� ayaklanmas�d�r; yani, -burjuvazinin bask�s� ve
zorlamas�yla ve �ok belirli tarihsel ko�ullar alt�nda ka��n�lmaz olarak
kendini g�steren- b�yle bir sava��mdan ayr� bir sava��m bi�imi tan�mayan, her
durumda ve her zaman hi�bir yasal sava��m bi�imi tan�mayan hesaps�z-kitaps�z
bir delio�lan i�idir; kimine g�re de, �a�da� burjuvazinin piyasaya s�rd���
sosyal adalet terimi bile ve buna ili�kin her �ey kom�nistliktir.

T�rk Ceza Yasas�'n�n 141. ve 142. maddelerinin uygulamas� da bu yolda


zengin �rnekler vermi�tir. Ger�i bu maddelerde kom�nizmin ad� ge�mez; ama,
yasaklad��� eylemlerin kom�nistlik oldu�u ya da bu maddelerin kom�nizmi
yasaklad��� gibi bir anlay� y�r�rl�ktedir. B�yle subjektif bir yasa anlay��ndan
hareket eden birk�s�m profes�r bilirki�iler, savc�lara ve mahkemelere hayli
ilgin� raporlar d�zenlemi�lerdir. Bunlar akla-hayale s��maz bir bi�imde
bir�ok �eyi kom�nistlik olarak g�stermi�ler, ad� ge�en maddelerde yasaklanan
eylemlerin somut ��elerini ta��y�p ta��mad���na bakmaks�z�n, kendilerinin
kom�nizm dedikleri �eyin bu eylemleri kendili�inden i�ine ald���n� ve
kom�nizmden bu eylemlerin anla��lmas� gerekti�ini ileri s�rm�lerdir. Bu gibi
bilirki�i raporlar� ve bu raporlara dayand�r�lan savc� iddialar�,
mahkemelere ve Yarg�tay'�n yarg��lar� �n�nde tekrar tekrar y�zgeri olmakla
birlikte, uzun y�llar oldu�u gibi, �imdi de birtak�m haks�z durumlar
yaratmaktad�r. �in as�l tuhaf bir yan� da, Anayasa Mahkemesi yarg��lar�n�n
i�ten ve yorucu bir �al�mayla, kom�nizmin ne oldu�unu, ne olmad���n�
ay�rdetme konusu �zerinde aylar�n� harcad��� bir �lkede, kar�� olduklar�
�eyin ne oldu�unu bilmeyen birtak�m gruplar�n, kom�nizmle m�cadele ad�
alt�nda, �nlerine gelen her �eye sald�rmalar�d�r. B�t�n bu karmakar��k
durum, kom�nist teorinin ilkelerini ve temel bilgisini veren bu eserin,
k�lt�r ya�am�m�z i�in �nemini bir kat daha art�rmaktad�r.

Hi� ku�kusuz, bu tarihsel belgede �ng�r�len sava��m bi�iminin T�rkiye'nin


i�inde bulundu�u ger�eklerle bir ilgisi yoktur. Marx ve Engels emperyalizm
�a��nda ya�amad�lar. Onlar, Manifestoyu 19. Y�zy�l�n ortas�nda, milli
burjuva s�n�flar�n�n egemen oldu�u Avrupa'n�n ileri sanayi �lkelerinde
proletarya ile burjuvazi aras�ndaki egemen �eli�meye dayanan sava��m
ko�ullar� i�inde yazd�lar. Bug�n T�rkiye'de durum b�yle de�ildir. Ulusumuzun
s�n�fsal yap�s�n� ve s�n�flararas� ili�kilerini belirleyen
objektif ko�ullar y�n�nden olsun, tarihimizin bug�n �n�m�ze koydu�u dava
y�n�nden olsun, bu en kesin ger�ektir.

T�rkiye, emperyalizmin denetiminde, i�birlik�i sermayenin ve yar�-feodal


ili�kilerin egemen oldu�u bir �lkedir. Ne geli�mi� bir milli sanayimiz,
dolay�s�yla ne de g��l� bir milli burjuvazimiz var. Halk�m�z emperyalist
s�m�r�n�n ve a�al���n �ifte egemenli�i alt�ndad�r. Yani, bizdeki egemen
�eli�me, proletarya ile milli burjuvazi aras�ndaki �eli�me de�il,
emperyalizm-i�birlik�i sermaye ili�kileri ve yar�-feodal ili�kiler ile
halk�m�z�n t�m�n�n ��karlar� aras�ndaki �eli�medir.

Bu y�zden, bizim sava��m�m�z, proletaryan�n milli burjuvaziye kar��


y�r�tt��� antikapitalist-sosyalist devrim sava��m� de�il, emperyalizme ve
feodalizme kar�� ba��ms�zl�k ve demokrasi sava��m�d�r. Yani, �lkemizi
emperyalizmin ve i�birlik�ilerinin s�m�r�s�nden ve bask�s�ndan kurtararak
tam ba��ms�z, a�al���n s�m�r�s�nden, bask�s�ndan ve her t�rl� feodal
ili�kilerden kurtararak tam demokratik bir �lke yapma sava��m�d�r.

Bu y�zden, bizim sava��m�m�z, yaln�zca proletaryay� de�il, b�t�n milli


s�n�f ve ��eleriyle ulusumuzun t�m�n� i�ine almaktad�r. Ama, zafer
sa�layabilmemiz ve bu zaferi kesinle�tirebilmemiz, proletaryam�z�n �nc� bir
rol oynayabilmesine ba�l�d�r. ��nk�, halk�m�z�n s�m�r� ve bask�dan en �ok
ac� �eken par�as� olarak proletarya, s�n�f ��karlar� bak�m�ndan, bu sava��m�n
yak�n-uzak b�t�n sonu�lar�yla tam bir uzla�ma halinde olan, dolay�s�yla en
devrimci potansiyeli i�inde ta��yan bir s�n�ft�r; ba��ms�zl�k ve
demokrasi sava��m�m�z�n her a�amas�nda her zaman en �nde y�r�yebilir ve
devrimin zaferine bek�ilik ederek onu derinle�tirebilir. Bu y�zden, bizim
sava��m�m�z,
yaln�z proletaryan�n sava��m� de�il, ama proletaryan�n �nc�l���nde ve onun
devrimci politik �rg�t�n�n a�aca�� milli bayra��n etraf�nda, i��i-k�yl�
beraberli�i temeline dayanan en geni� bir antiemperyalist-antifeodal cephede,
milli
s�n�flar�n t�m�n�n ve, hangi s�n�ftan olursa olsun, yurtsever ve demokrat
��elerin t�m�n�n birle�mesini gerektirmektedir.

Bu y�zden, tarihimizin bu a�amas�nda, bizim �n�m�zdeki devrim, sosyalist


devrim de�il, bir milli demokratik devrim olacakt�r. Politik iktidar,
burjuvaziye kar�� sosyalist devrimi ger�ekle�tiren proletaryan�n iktidar�
de�il, emperyalizme kar��, emperyalist ve feodal ili�kilere kar��
milli demokratik devrimi ger�ekle�tiren s�n�flar�n ortak iktidar� olacakt�r;
sava��m i�inde y���nlar�n deste�ini kazanabilmi� proletaryan�n �nc�l���nde ve
i��i-k�yl� y���nlar�n�n ya�amsal ��karlar� temeli �zerinde b�t�n milli
s�n�flar�n ortak iktidar� olacakt�r. Dolay�s�yla, ka��n�lmaz
olarak, �retim ara�lar� �zerindeki m�lkiyet d�zeni de, sosyalist de�il,
devrimi ger�ekle�tiren b�t�n milli s�n�flar�n m�lkiyet bi�imlerini i�ine
alan bir d�zen olacakt�r. �rne�in, toprak reformu yap�larak k�yl�m�z toprak
sahibi olacak, yani toprakta ve �teki tar�m �retimi ara�lar�nda �zel
m�lkiyet sahibi olacakt�r. Yine �rne�in, bu devrim d�neminde, milli burjuvazimiz,
uluslararas� tekelin ve i�birlik�i sermayenin bask�s�ndan ba��ms�z olarak,
fabrika ve imalathanelerini elinde bulunduracakt�r.

�lkemiz b�yle bir geli�me s�reci i�indedir. Ve bu y�zden, bizim sava��m�m�z


b�yle bir s�re�ten, bir milli demokratik devrimden ge�ecektir. Ancak b�yle
bir devrimle, -emperyalist ve feodal ili�kilerin zincirlerini k�rarak,
halk�m�z�n tam ba��ms�z, tam demokratik bir d�zenden kayna��n� alan devrimci
co�kusunu ve enerjisini seferber edecek b�yle bir devrimle ancak- �lkemiz,
gittik�e emek�i halk yarar�na a��r basan m�lkiyet ili�kileri temeli �zerinde
geli�mesini s�rd�rebilir. Ve uygarl���n en y�ksek tepelerine t�rmanma
yar��na koyulabilir.
Uzun s�redir baz� ki�ilerin, bilerek ya da bilmeyerek b�t�n bu ger�ekleri
birbirine kar�t�rd�klar�n� g�r�yoruz.

�rne�in, bir toprak reformu, ya da milli sanayi i�letmelerinde �zel


m�lkiyetin varl���, bu ki�ilere g�re sosyalizmdir. Emek�ilerin devlet
y�netimine a��rl�klar�n� koyarak denge sa�lad��� bir iktidar, onlara g�re
sosyalist bir iktidard�r. Bunlar, hem bir yandan milli demokratik devrim
program�na ili�kin, onun ekonomik ve politik yap�s�n� ilgilendiren bu gibi
sloganlar� yineleyip duruyorlar, hem de �te yandan T�rkiye'de milli
demokratik devrimin tamamlanm� oldu�unu ileri s�r�yorlar. B�ylece, hem
sosyalizmle ilgisi olmayan �eyleri sosyalizm olarak g�steriyorlar, hem de
ilan ettikleri program�n ger�ekle�mesi i�in gereken sava��m�, milli
demokratik devrim sava��m�n� reddediyorlar. Hale bak�n ki, bu tutumun
sahipleri kendilerinin sosyalist sava��m, �stelik de sosyalist devrim
sava��m� yapt�klar� sav�ndad�rlar.

Ku�kusuz b�t�n bu yan�lg�lar ve �a��rtmacalar kar��s�nda, bilimsel


sosyalizmin kurucular�n�n bu �nl� eserinin, bu tarihsel belgenin yeri
T�rkiye i�in bir kez daha �nem kazanmaktad�r. ��nk� ger�ekten bug�n
�lkemizde, gerek sosyalizm ad�na yap�lan �eyler, gerekse ba�tan
beri sayd���m�z nedenler g�steriyor ki, neyin kom�nizm
oldu�unun ya da olmad���n�n, neyin sosyalist devrim, neyin
sosyalist sava��m oldu�unun ya da olmad���n�n bilinmesinde ve bu bak�mlardan
k�lt�r ya�am�m�z�n evrensel ve do�ru bilgilerle zenginle�mesinde b�y�k
yararlar vard�r.

Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi'nin kom�nizmin bilgisini veren eserlerin


yay�nlanmas�n� �ng�ren karar�na uygun olarak, en �nde d��n�lmesi gereken
Kom�nist Partisi Manifestosu'nu, yaln�zca �niversite kitapl�klar�nda,
yaln�zca yabanc� dil bilenlerin okuma olanaklar� i�inde kalmaktan ve yaln�zca
�niversite kitaplar�n�n konusu olmaktan kurtar�p T�rk k�lt�r�ne kazand�rmakla,
�nemli bir �eviri ve yay�n g�revini yerine getirmi� oldu�umuz inanc�nday�z.

S�leyman Ege

Ankara, Ekim 1968

MAN�FEST� YED�NC� BASKIYA VER�RKEN

Kom�nist Manifesto'nun Kas�m 1968'de yay�nlanan birinci bask�s�ndan buyana


yirmi alt� y�l ge�mi�. Bu y�llar i�inde Manifest'in ba��na gelenlerin uzun
bir �yk�s� var.

Burada bu �yk�n�n hi� de�ilse sat�rba�lar�na de�inmeyi zorunlu g�r�yorum.


Kas�m 1968'de birinci bask� ��kt��� g�n kitab�n toplat�lmas�na karar verildi.
Toplatma emri daha yarg�� karar�ndan �nce b�t�n valiliklere y�ld�r�m telle
bildirildi.

Ankara ve �stanbul'daki da��t�mc� depolar�nda d�rt bine yak�n Manifest'e


el kondu. Ceza Yasas�'n�n 142. maddesine ayk�r�l�k sav�yla a��lan davada
kitap, uzun bir yarg�lama sonunda Ankara �kinci A��rceza Mahkemesi'nin
oybirli�i karar�yla akland� (9 Nisan 1970).

O s�ra B�t�n �lkelerin ��ileri Birle�iniz adl� kitapla


ilgili davada tutuklu olarak yarg�lan�yordum; bu y�zden
Manifest'in son savunmas�n� hapishanede haz�rlam�, son
savunma ve karar duru�malar�na hapishaneden kelep�eye
vurularak ��kar�lm�t�m. Aklama karar�n� hapishanede kutlad�m.
Tahliye olunca, o g�ne kadarki dava s�recini i�eren
belgeleriyle birlikte Manifest'in ikinci bask�s�n� yay�nlad�m (Ekim 1970).

Yarg�lama temyiz a�amas�ndayken 12 Mart darbesi


geldi. Fa�ist rejim alt�nda Yarg�tay aklama karar�n� bozdu,
daha �nce aklama karan veren mahkeme de bu kez mahkumiyet karar� verdi ve
Manifest zoral�ma �arpt�r�ld�.

Korn�nist Manifesto Davas� adl� kitapta bu geli�meleri ana belgeleriyle


ortaya koydum. Ve, Mart 1976'da Manifest'in ���nc� bask�s�n� yay�nlad�m.
Arkas�ndan, 12 Eyl�l fa�ist darbesine kadar kitab�n �� bask�s� daha yap�ld�.
Ancak bu bask�lar, yasa d�� uygulamalarla kar��la�ma kayg�s�yla yeni bir
bask� tarihi ve numaras� konulmaks�z�n, takipsizlik karar� alan 1976
bask�s�n�n t�pk�s� olarak yay�nland�.

12 Eyl�l rejiminde Bilim ve Sosyalizm Yay�nlar�'n�n


varl���na fiilen son verilmesiyle Manifest de T�rkiye'de
yeniden eski uzun uykusuna dald�. Olay�n �yk�s�n� Kitab�n Ate�le Dans�
adl� kitab�mda anlatt�m. Bu d�nemde Manifest'in yakla��k �� bin n�shas� bir
yerde korunabilmi�ti. Yay�nevini 1989 sonunda bir daha diriltti�im
zaman Manifest'in korunabilen bu n�shalar�n� da okuyucuya sundum.

Manifest'in �yk�s� bir bak�ma bu y�llar i�inde T�rkiye'nin ge�irdi�i


siyasal dalgalanmalar�n bir g�stergesi niteli�ini ta��maktad�r.

Elinizdeki bask�y�, yeni bir bask� numaras� konulmaks�z�n yap�lan t�pk�


bas�mlar�n� da hesaba alarak, haketti�i gibi yedinci bask� olarak yay�nl�yorum.

B�ylece, Manifest'i bir kez daha uykusundan uyand�r�yorum.

S. Ege

Ankara, Mart 1994

MARX VE ENGELS'�N �NS�ZLER�

1872 TAR�HL� ALMANCA BASKIYA �NS�Z

O ZAMANK� ko�ullar alt�nda ancak gizli olabilen Kon�nist Birlik ad�ndaki


enternasyonal bir i��i kurulu�u, Kas�m 1847'de Londra'da yap�lan kongresinde,
a�a��da imzalar� olan bizleri, yay�nlanmak �zere ayr�nt�l� bir teorik ve
pratik Parti program�n� haz�rlamakla g�revlendirdi. �ubat Devrimi'nden
birka� hafta �nce elyazmalar� Londra'da bask�ya giren bu Manifesto, b�ylece
meydana geldi. �nce Almancas� yay�nlanarak, yine ayn� dilde olmak �zere;
Almanya'da, �ngiltere'de ve Amerika'da en az oniki de�i�ik bask�s� ��kt�.
�ngilizce olarak �nce 1850'de Bn. Helen Macfarlane'in �evirisiyle Londra'da
Red Republican'da ve 1871'de de en az �� ayr� �evirisiyle Amerika'da yay�nland�.
Frans�zca olarak ilkin Paris'te, Haziran 1848 ayaklanmas�ndan k�sa bir s�re
�nce, son zamanlarda da New York'ta ��kan Le Socialiste'de yay�nland�.
�imdi yeni bir �evirisi haz�rlanmaktad�r. Polonya dilinde bir �eviri, ilk
Almanca bask�s�ndan k�sa bir s�re sonra Londra'da yay�nland�. Ve, bir Rus�a
�eviri altm�larda Cenevre'de yay�nland�. �lk ��k��ndan hemen sonra Danimarka
diline de �evrildi.

Son yirmibe� y�l i�inde durum ne kadar de�i�mi� olursa


olsun, Manifesto'da ortaya konulan genel ilkeler ana �izgileriyle bug�n de
her zamanki kadar do�rudur. �u ya da bu ayr�nt� daha iyi bir hale
getirilebilir. Manifesto'nun kendisinde de belirtildi�i gibi, ilkelerin
pratikte kullan�lmas� her yerde ve her zaman o g�n�n tarihsel ko�ullar�na
ba�l�d�r; onun i�in 2. B�l�m'�n sonunda ileri s�r�len devrimci �nlemlere
�zel bir a��rl�k verilmemelidir. O pasaj bug�n bir�ok bak�mlardan �ok farkl�
bir bi�imde yaz�labilirdi. Modern sanayinin son yirmibe� y�l i�indeki h�zl�
geli�mesi ve onunla birlikte i��i s�n�f�n�n geli�mi� ve yayg�nla�m� parti
�rg�tlenmesi kar��s�nda, ilkin �ubat Devrimi'nde ve ondan daha �nemlisi,
proletaryan�n ilk kez politik egemenli�i iki ay boyunca elinde tutmu� oldu�u
Paris Kom�n�'nde edinilen pratik deneyimler kar��s�nda, bu program�n baz�
ayr�nt�lar� art�k eskimi�tir. Kom�n �zellikle bir �eyi, i��i s�n�f�n�n,
yaln�zca haz�r devlet mekanizmas�n� elde tutarak onu kendi ama�lar� i�in
kullanamayaca��n� tan�tlam�t�r. (Bkz: See The Civil War in France; Address
of the General Council of the International Working Men's Association
(Fransa'da �� Sava�; Enternasyonal ��i Birli�i Genel Konseyinin �a��r�s�),
London, Truelove, 1871, s. 15; burada, bu nokta daha da geli�tirilmi�tir.)

Ayr�ca, kendili�inden bellidir ki, sosyalist yaz�n�n ele�tirisi, ancak


1847'ye kadar olan� i�ine ald��� i�in, bug�ne g�re yetersizdir; ayn� bi�imde,
kom�nistlerin �e�itli muhalefet partileri kar��s�ndaki durumuna ili�kin g�r�ler
(B�l�m 4), ilke olarak bug�n de do�ru olmakla birlikte, politik durum
tamamen de�i�ti�i ve tarihsel geli�me o b�l�mde s�z� edilen partilerin
�o�unu yery�z�nden silip s�p�rd��� i�in, pratikte art�k eskimi�tir.

Bununla birlikte, Manifesto, art�k �zerinde de�i�iklik


yapmaya hi� hakk�m�z olmayan tarihsel bir belge haline
gelmi�tir. Belki ilerde yap�lacak bir bask� i�in 1847'den g�n�m�ze dek olan
bo�lu�u dolduracak bir giri� yaz�labilir; elinizdeki yeni bask� beklenmedik
bir anda yap�ld���ndan buna vakit bulamad�k.

Karl Marx, Frederick Engels

Londra, 24 Haziran 1872

1882 TAR�HL� RUS�A BASKIYA �NS�Z

Kom�nist Partisi Manifestosu'nun, Bakunin taraf�ndan yap�lan �evirisi, ilk


Rus�a bask� olarak, altm�lar�n ba��nda Kolokol yay�nevince yay�nland�. O
s�ralar Bat� bunu (Manifesto'nun Rus�a bask�s�n�), yaln�zca yaz�nsal
a��dan ilgin� bir �ey olarak g�r�yordu. B�yle bir g�r�
bug�n olanaks�zd�r.

O s�ralarda (Aral�k 1847) proletarya hareketinin, hen�z ne kadar s�n�rl�


bir alan� kapsad���n�, kom�nistlerin �e�itli �lkelerdeki �e�itli muhalefet
partileri kar��s�ndaki durumunu inceleyen Manifesto'nun son b�l�m� en a��k
bi�imiyle g�sterir. Burada, Rusya ve Birle�ik Devletler'den hi� s�z edilmez.
O zaman, Birle�ik Devletler Avrupa'n�n proleter g�� fazlas�n� g��ler yoluyla
emerken, Rusya'n�n t�m Avrupa gericili�inin son b�y�k yedek g�c� durumunda
oldu�u bir zamand�. Her iki �lke de, Avrupa'ya hammadde sa�l�yorlard� ve ayn�
zamanda Avrupa'n�n sanayi �r�nlerinin sat�� i�in pazar g�revini yerine
getiriyorlard�. Bu y�zden, o s�ralarda her iki �lke de, �u ya da bu
bi�imde, Avrupa'da y�r�rl�kte olan d�zenin temel dire�i durumundayd�lar.

Oysa bug�n durum ne kadar farkl�! Avrupa'dan Kuzey Amerika'ya olan g��, bu
�lkede tar�m�n devasa bir geli�me g�stermesini sa�lam�, bu geli�me, rekabet
yoluyla Avrupa'daki -b�y�k ve k���k- toprak m�lkiyetini temellerinden
sarsm�t�r. Ayr�ca, bu g��, Birle�ik Devletler'e muazzam sanayi kaynaklar�n�,
k�sa zamanda, Avrupa'n�n ve �zellikle �ngiltere'nin bug�ne dek sanayide
s�rd�rd��� tekelini sarsacak bir �l��de ve b�y�k bir enerjiyle i�letmesi
olana��n� da vermi�tir. Bu her iki durum, do�rudan do�ruya Amerika �zerinde
devrimci nitelikte bir etki yapmaktad�r. T�m politik yap�n�n temelini
olu�turan k���k ve orta �ift�ilerin toprak m�lkiyeti dev tar�m i�letmelerinin
rekabeti kar��s�nda ad�m ad�m ��k�yor; ayn� zamanda, sanayi b�lgelerinde ilk
kez olarak, y���n halinde bir proletarya ve sermayenin m�thi� bir
yo�unla�mas� g�r�l�yor.

Ya Rusya! 1848-49 Devrimi s�ras�nda, yaln�zca Avrupal� prensler de�il,


Avrupal� burjuvalar da, hen�z uyanmakta olan proletaryadan tek kurtulu�
yolunu Rus m�dahelesinde bulmu�lard�. �ar, Avrupa gericili�inin ba�� ilan
edilmi�ti. Bug�n, o, Gatchina da devrimin bir sava� tutsa��d�r, ve Rusya,
Avrupa'daki devrimci eylemin �nc�s�d�r.

Kom�nist Manifesto'nun amac�, modern burjuva m�lkiyetinin yakla�makta olan


ka��n�lmaz ��k��n� ilan etmekti. Ama Rusya'da h�zla geli�en kapitalist
vurgunculuk ve hen�z geli�meye ba�layan burjuva toprak m�lkiyeti kar��s�nda,
topra��n yar�s�ndan fazlas� �zerinde k�yl�lerin ortak m�lkiyetini g�r�yoruz.
�imdi soru �udur: B�y�k �l��de sars�lm� olmakla birlikte yine de toprak
�zerinde ilkel ortak m�lkiyetin bir bi�imi olan Rus obshchina's�, do�rudan
do�ruya kom�nist ortak m�lkiyetin �st bi�imine ge�ebilir mi? Yoksa tersine,
ilk�nce Bat�'n�n tarihsel evrimini olu�turan ayn� ��z�lme s�recini mi
izlemek zorundad�r?

Bu soruya bug�n verilebilecek tek yan�t �udur: E�er Rus Devrimi, Bat�'da
bir proleter devriminin habercisi olur da, b�ylece bu iki devrim birbirlerini
tamamlarlarsa, bug�nk� Rus ortak toprak m�lkiyeti, kom�nist bir geli�menin
ba�lang�� noktas� olabilir.

Karl Marx, F. Engels

Londra, 21 Ocak 1882

1883 TAR�HL� ALMANCA BASKIYA �NS�Z

Yaz�k ki, bu bask�n�n �ns�z�n� tek ba��ma imzalamak


zorunday�m. Marx, Avrupa ve Amerika'n�n t�m i��i s�n�f�n�n kendisine ba�ka
herhangi birine oldu�undan daha �ok bor�lu bulundu�u bu insan, �imdi
Highgate mezarl���nda yat�yor; ve mezar�n�n �st�nde ilk �imenler boy atm�
bulunuyor. Onun �l�m�nden sonra Manifesto'nun yeniden g�zden ge�irilmesi ya
da tamamlanmas� art�k hi� d��n�lemez. Onun i�in burada �u noktalar� yeniden
a��k�a belirtmeyi daha da gerekli g�r�yorum:

Manifesto'nun ba�tan sona dokusunu olu�turan temel


d��nce -ekonomik �retimin ve, zorunlu olarak, her tarih d�neminin bu
ekonomik �retimden ��kan toplumsal yap�s�n�n, o d�nemin politik ve d��nsel
tarihinin temelini olu�turduklar�, ve bunun sonucu olarak, (ilkel kom�nal
toprak m�lkiyetinin ortadan kalkmas�ndan buyana) t�m tarihin bir s�n�f
sava��mlar� tarihi, toplumsal geli�menin �e�itli a�amalar�nda s�m�r�len ve
s�m�ren aras�ndaki, egemenlik alt�nda olan ve egemen olan s�n�flar aras�ndaki
sava��mlar�n tarihi oldu�u; ama bu sava��m�n �imdi ula�t��� a�amada,
s�m�r�len ve ezilen s�n�f�n (proletaryan�n), ayn� zamanda toplumun t�m�n�
s�m�r�, bask� ve s�n�f sava��mlar�ndan nihai olarak kurtarmaks�z�n, kendini
s�m�ren ve ezen s�n�ftan (burjuvaziden) kurtaramayaca�� d��ncesi- bu temel
d��nce, yaln�zca ve oldu�u gibi Marx'a aittir.

(Manifesto'nun �ngilizce �evirisine yazd���m �ns�zde (1888) ��yle


demi�tim: Kan�mca, Darwin'in teorisi biyoloji i�in ne yapm�sa, tarih i�in
onu yapmas� ka��n�lmaz olan bu �nermeye, 1845'ten �nce her ikimiz de yava�
yava� yakla�maktayd�k. Benim tek ba��ma, bu �nermeye do�ru ne kadar ilerlemi�
oldu�um en iyi olarak �ngiltere'de ��i S�n�f�n�n Durumu adl� yap�t�mda
g�r�l�r. Ancak, 1845 ilkbahar�nda, Br�ksel'de Marx'la yeniden bulu�tu�um
zaman, o bu �nermeyi �oktan olu�turmu� bulunuyordu ve hemen hemen burada
belirtti�im kadar a��k bir bi�imiyle �n�me serdi. (Engels'in 1890 tarihli
Almanca bask�ya notu.)

Bunu daha �nce bir�ok kez belirtmi�tim, ama bunun


�zellikle �imdi Manifesto'nun ba��nda da yer almas� gereklidir.

Londra, 28 Haziran 1883

F. Engels

1888 TAR�HL� �NG�L�ZCE BASKIYA �NS�Z

Manifesto, ba�lang��ta yaln�zca Almanlar� i�ine alan,


daha sonra uluslararas� nitelik kazanan bir i��i derne�inin 1848'den �nce
K�ta Avrupa's�n�n politik ko�ullar� alt�nda ka��n�lmaz olarak gizli bir �rg�t
olan Kom�nist Birlikin platformu olarak yay�nland�. Birli�in Kas�m
1847'de Londra'da yap�lan bir kongresinde Marx ve Engels tam bir teorik ve
pratik parti program�n� yay�nlamak �zere haz�rlamakla g�revlendirilmi�lerdi.
Almanca olarak Ocak 1848'de tamamlanan elyazmas� 24 �ubat 1848
Frans�z Devrimi'nden birka� hafta �nce Londra'da bask�ya verildi. Bir
Frans�zca �evirisi Haziran 1848 ayaklanmas�ndan az �nce, Paris'te yay�nland�.
Bn. Helen Macfarlane'in yapt��� ilk �ngilizce �eviri, 1850'de Londra'da
Julian Harney'in Red Republican adl� dergisinde yay�nland�. Danimarka ve
Polonya dillerinde de birer bask�s� yap�lm�t�r.

Haziran 1848 Paris ayaklanmas�n�n, -proletarya ile burjuvazi aras�ndaki


ilk b�y�k sava�- yenilgiye u�ramas�, Avrupa i��i s�n�f�n�n toplumsal ve
politik �zlemlerini bir s�re i�in tekrar arka plana itti. O zamandan buyana,
iktidar sava��m�, �ubat Devrimi'nden �nce oldu�u gibi, yine
yaln�zca m�lk sahibi s�n�f�n farkl� kesimleri aras�nda oldu. ��i s�n�f�,
politik bak�mdan bir soluk alabilme sava��m�na ve orta s�n�f radikallerinin
a��r� sol kanad� durumuna d��r�ld�. Ba��ms�z proletarya hareketleri canl�l�k
belirtileri g�sterdi�i her yerde amans�z bir bi�imde bast�r�ld�.

Nitekim, Prusya polisi, Kom�nist Birlik'in o s�rada K�ln'de bulunan Merkez


Komitesi'ni a���a ��kard�. �yeleri tutukland�lar ve onsekiz ay s�ren bir
hapislikten sonra Ekim 1852'de yarg�land�lar. Bu �nl� K�ln Kom�nist
Yarg�lamas� 4 Ekim'den 12 Kas�m'a dek s�rd�; tutuklulardan yedisi, �� y�lla
alt� y�l aras�nda de�i�en kalebentlik cezalar�na �arpt�r�ld�lar. Birlik, bu
karardan hemen sonra, geri kalan �yeleri taraf�ndan resmen da��t�ld�.
Manifesto'ya gelince, o art�k unutulmaya mahkum g�r�n�yordu.

Avrupa i��i s�n�f� egemen s�n�flara kar�� yeni bir sald�r� i�in yeterli
g�c� yeniden kazand��� zaman Enternasyonal ��i Birli�i do�du. Ancak, Avrupa
ve Amerika'n�n t�m militan proletaryas�n� tek bir �rg�tte birle�tirmek gibi
�zel bir ama�la kurulan bu birlik, Manifesto'da ortaya
konan ilkeleri hemen ilan edemedi. Enternasyonal, �ngiliz
Sendikalar�'n�n, Fransa, Bel�ika, �talya ve �spanya'daki Proudhon
yanda�lar�n�n ve Almanya'daki Lassalle'cilerin (Lassalle, bize her zaman
kendini bir Marx yanl�s� olarak tan�tt� ve bu
s�fat�yla Manifesto'ya ba�l�yd�. Ancak 1862-64 y�llar� aras�nda halk �n�nde
yapt��� konu�malarda o, devlet kredileriyle desteklenen kooperatif
atelyelerin kurulmas�n� istemekten �te gitmi� de�ildir. (Engels'in notu)
kabul edebilecekleri kadar geni� bir program ortaya, koymak zorundayd�.

Bu program� b�t�n taraflar�n benimseyece�i bir bi�imde kaleme alan Marx, i��i
s�n�f�n�n eylem birli�i ve
kar��l�kl� tart�ma sonucunda mutlaka do�acak olan d��nsel geli�mesine tam
olarak g�veniyordu. Sermayeye kar�� y�r�t�len sava��m i�inde kar��la��lan
olaylar ve durumlar, hatta zaferlerden �ok yenilgiler, insanlara
kafalar�ndaki her derde deva harc�alem d��nlerin yetersizli�ini mutlaka
��retecek ve i��i s�n�f�n�n ger�ek kurtulu� ko�ullar�n�n tam bir kavran��n�
haz�rlayacakt�. Ve Marx hakl� ��kt�. Enternasyonal, 1874'te da��ld��� zaman,
i��ileri 1864'te olduklar�ndan �ok farkl� bir bilin� d�zeyinde insanlar
olarak b�rakt�. Fransa'da Proudhon'culuk, Almanya'da Lassalle'cilik
�lmekteydi ve �o�u uzun zamand�r Enternasyonal'le ili�kilerini kesmi� olan
tutucu �ngiliz sendikalar� bile, art�k yava� yava�, ge�en y�l
ba�kanlar�n�n Swansea'de onlar ad�na, K�ta sosyalizmi bizim i�in
korkun�lu�unu yitirmi�tir diyebildi�i noktaya do�ru yakla��yorlard�.
Asl�nda, Manifesto'nun ilkeleri b�t�n �lkelerin i��ileri aras�nda olduk�a
yayg�nla�m�t�.

Manifesto, b�ylece yeniden �n plana geldi. Almanca metin 1850'den buyana


�svi�re, �ngiltere ve Amerika'da birka� kez yeniden bas�ld�. 1872'de New
York'ta �ngilizceye �evrilerek Woodhull and Claflin's Weekly'de yay�nland�.
Bu ingilizce metinden yap�lan bir Frans�zca �evirisi de New York'ta Le
Socialiste'te ��kt�. O zamandan buyana, Amerika'da, az ya da �ok k�rp�lm�
olarak, en az iki �ngilizce �evirisi daha yay�nland�, ve bunlardan biri
�ngiltere'de yeniden bas�ld�. Bakunin'in yapt��� ilk Rus�a �eviri 1863
s�ralar�nda Cenevre'de Hersen'in Kolokol yay�nevinde, kahraman Vera
Zasulich'in (Daha sonralar� Engels'in kendisi �nternationales aus dem
Volksstaat (1871-75), Berlin, 1894'te yay�nlanan Rusya'da Sosyal �li�kiler
adl� yaz�s�nda, ger�ek �eviricinin G. V. Plehanov oldu�una hakl� olarak i�aret
etmi�tir.) yapt��� ikinci �eviri de 1882'de yine Cenevre'de yay�nland�.

1885'te Kopenhag'da yap�lan Danimarka dilinde yeni bir bask�s� Social-


democratisk
Bib�othek'te, 1886'da Paris'te yap�lan yeni bir Frans�zca �evirisi Le
Socialiste'te bulunabilir. Bu ikincisinden �spanyolca �evirisi haz�rland� ve
1886'da Madrit'te yay�nland�. Almanca yeni bask�lar�n�
saymayaca��m, bunlar en az oniki kadar var. Birka� ay �nce �stanbul'da
yay�nlanmas� gereken bir Ermenice �evirisi g�n ����na ��kamad�; ��nk�
duydu�uma g�re, yay�nc�, kitab� Marx'�n ad�yla ��karmaktan korkmu�, �evirici
de kitab�n kendi yap�t� olarak yay�nlanmas� �nerisini reddetmi�.

Ayr�ca, ba�ka dillere yap�lan �evirileri duydum, ama bunlar� g�rmedim.


B�ylelikle, Manifesto'nun tarihi, olduk�a do�ru bir bi�imde, modern i��i
s�n�f� hareketinin tarihini yans�t�r; bug�n o, hi� ku�ku yok ki, t�m sosyalist
yaz�n�n en yayg�n, en uluslararas� �r�n�, Sibirya'dan Kaliforniya'ya dek
milyonlarca i��inin benimsedi�i ortak platformdur.

Ama, yaz�ld��� zaman biz ona bir Sosyalist Manifesto diyemezdik. 1847'de,
sosyalist denilince, bir yanda �e�itli �topyac� sistemlerin savunucular�:
her ikisi de birer mezhep durumuna d�n�m� bulunan ve giderek �lmekte olan
�ngiltere'deki Owen'ciler, Fransa'daki Fourier'ciler; �te
yanda, her t�rl� marifet�ilikle sermayeye ve kara hi�bir
zarar vermeden her t�rl� sosyal bozuklu�u onaracaklar�n� ileri s�ren her
t�rden sosyal �arlatanlar; her iki durumda da i��i s�n�f� hareketi d��nda
olan ve e�itilmi� s�n�flardan medet uman kimseler anla��l�yordu. ��i s�n�f�n�n,
salt politik devrimlerin yetersizli�ine inanm� ve toptan bir sosyal
de�i�menin zorunlulu�unu ilan etmi� olan her bir kesimi o s�ra kendisine
kom�nist diyordu. Bu, kaba, yontulmam�, s�rf sezgiye dayanan bir t�r
kom�nizmdi; ama yine de en �nemli noktaya de�iniyordu ve i��i s�n�f�
aras�nda, Fransa'da Cabet'nin, Almanya'da Weitling'in �topyac� kom�nizmini
do�urmaya yetecek kadar g��l�yd�.

B�ylece, 1847'de, sosyalizm bu orta s�n�f hareketi, kom�nizm bir i��i


s�n�f� hareketiydi. Sosyalizm, hi� de�ilse K�ta Avrupa's�nda, sayg�nd�;
kom�nizm tam tersi durumdayd�. Biz, ta o zamandan, i��i s�n�f�n�n kurtulu�u,
i��i s�n�f�n�n kendi eseri olmal�d�r anlay��nda oldu�umuzdan, bu iki addan
hangisini alaca��m�z konusunda en k���k bir duraksamam�z olamazd�. O
zamandan buyana da bu ad� yads�mak akl�m�z�n ucundan ge�medi.

Manifesto ortak �r�n�m�z oldu�u i�in, kendimi, onun �ekirde�ini olu�turan


temel �nermenin Marx'a ait oldu�unu belirtmek zorunda hissediyorum. Bu
�nerme �udur: Her tarihsel d�nemde, egemen olan ekonomik �retim ve
m�badele bi�imi ve bunun zorunlu sonucu olarak ortaya ��kan sosyal �rg�tlenme,
o d�nemin politik ve d��nsel tarihinin �zerine kurulu oldu�u temeli
olu�turur, ve o d�nemin politik ve d��nsel tarihi ancak bu temele dayan�larak
a��klanabilir; bunun sonucu olarak insanl���n t�m tarihi (toprakta ortak
m�lkiyete dayanan ilkel kabile toplumunun ��z�lmesinden buyana), bir s�n�f
sava��mlar� tarihi, s�m�ren ve s�m�r�len, ezen ve ezilen s�n�flar aras�ndaki
�at�malar�n bir tarihi olmu�tur; bu s�n�f sava��mlar� tarihini olu�turan
evrimler dizisi g�n�m�zde �yle bir a�amaya ula�m�t�r ki, s�m�r�len ve
ezilen s�n�f -proletarya-, ayn� zamanda ve nihai olarak toplumu her t�rl�
s�m�r�, bask�, s�n�f ayr�mlar� ve s�n�f sava��mlar�ndan b�y�k �l��de
kurtarmaks�z�n, s�m�ren ve ezen s�n�f�n -burjuvazinin- egemenli�inden
kendisini kurtaramaz.

Kan�mca, Darwin'in teorisi biyoloji i�in ne yapm�sa, tarih i�in onu


yapmas� ka��n�lmaz olan bu �nermeye, 1845'ten �nce her ikimiz de yava� yava�
yakla�maktayd�k. Benim tek ba��ma bu �nermeye do�ru ne kadar ilerlemi�
oldu�um en iyi olarak �ngiltere'de ��i S�n�f�n�n Durumu adl� yap�t�mda
g�r�l�r. Ancak, 1845 ilkbahar�nda, Br�ksel'de Marx'la yeniden bulu�tu�um
zaman, o bu �nermeyi �oktan olu�turmu� bulunuyordu ve hemen hemen burada
belirtti�im kadar a��k bir bi�imiyle �n�me serdi.

1872 tarihli Almanca bask�ya birlikte yazm� oldu�umuz �ns�zden a�a��daki


par�ay� aktar�yorum:

Son yirmibe� y�l i�inde durum ne kadar de�i�mi� olursa olsun, Manifesto'da
ortaya konulan genel ilkeler ana �izgileriyle bug�n de her zamanki kadar
do�rudur. �u ya da bu ayr�nt� daha iyi bir hale getirilebilir. Manifesto'nun
kendisinde de belirtildi�i gibi, ilkelerin pratikte kullan�lmas� her yerde ve
her zaman o g�n�n tarihsel ko�ullar�na ba�l�d�r; onun i�in 2. B�l�m'�n
sonunda ileri s�r�len devrimci �nlemlere �zel bir a��rl�k verilmemelidir. O
pasaj bug�n bir�ok bak�mlardan �ok farkl� bir bi�imde yaz�labilirdi.
1848'den buyana modern sanayinin dev ad�mlarla ilerlemesi ve buna ba�l�
olarak i��i s�n�f�n�n geli�en ve b�y�yen �rg�tlenmesi kar��s�nda, ilkin �ubat
Devrimi'nde ve ondan daha �nemlisi, proletaryan�n ilk kez politik
egemenli�i iki ay boyunca elinde tutmu� oldu�u Paris Kom�n�'nde edinilen
pratik deneyimler kar��s�nda, bu program�n baz� ayr�nt�lar� art�k eskimi�tir.
Kom�n
�zellikle bir �eyi, i��i s�n�f�n�n yaln�zca haz�r devlet mekanizmas�n�
elde tutarak onu kendi ama�lar� i�in kullanamayaca��n� tan�tlam�t�r.
(Bkz: See The Civil War in France; Address
of the General Council of the International Working Men's
Association (Fransa'da �� Sava�; Enternasyonal ��i Birli�i Genel
Konseyinin �a��r�s�), London, Truelove, 1871, s. 15, burada, bu nokta daha
da geli�tirilmi�tir.) Ayr�ca, kendili�inden bellidir ki, sosyalist yaz�n�n
ele�tirisi ancak 1847'ye kadar olan� i�ine ald��� i�in, bug�ne g�re
yetersizdir; ayn� bi�imde kom�nistlerin �e�itli muhalefet partileri
kar��s�ndaki durumuna ili�kin g�r�ler (B�l�m 4), ilke olarak bug�n de do�ru
olmakla birlikte, politik durum tamamen de�i�ti�i ve tarihsel geli�me o
b�l�mde s�z� edilen partilerin �o�unu yery�z�nden silip s�p�rd���
i�in, pratikte art�k eskimi�tir.

Bununla birlikte, Manifesto, art�k �zerinde de�i�iklik yapmaya hi�


hakk�m�z olmayan tarihsel bir belge haline gelmi�tir.

Bu �eviri, Marx'�n Kapital'inin b�y�k k�sm�n�n �eviricisi Bay Samuel


Moore taraf�ndan yap�lm�t�r. �eviriyi birlikte g�zden ge�irdik ve baz�
tarihsel ince noktalar� a��klayan birka� not ekledik.

Friedrich Engels

Londra, 30 Ocak 1888

1890 TAR�HL� ALMANCA BASKIYA �NS�Z


Yukar�daki metin yaz�ld���ndan buyana, Manifesto'nun yeni bir Almanca
bask�s�n�n yap�lmas� bir kez daha zorunlu duruma geldi, ve ayr�ca
Manifesto'nun burada s�z� edilmesi gereken epey �ey ge�ti ba��ndan.
�kinci bir Rus�a �eviri -Vera Zasulich'in �evirisi- Cenevre'de 1882'de
bas�ld�; bu bask�ya �ns�z� Marx'la birlikte yazm�t�k. Yaz�k ki, bunun �zg�n
Almanca elyazmas� kaybolmu�tur; bu nedenle, metni Rus�a'dan tabii hi�bir
bi�imde de�i�tirmeden, �evirmek zorunday�m. Metin ��yle:

Kom�nist Partisi Manifestosu'nun, Bakunin taraf�ndan yap�lan �evirisi


ilk Rus�a bask� olarak altm�lar�n ba��nda Kolokol yay�nevince yay�nland�.
O s�ralar Bat� bunu (Manifesto'nun Rus�a bask�s�n�), yaln�zca yaz�nsal a��dan
ilgin� bir �ey olarak g�r�yordu. B�yle bir g�r� bug�n olanaks�zd�r.

O s�ralarda (Aral�k 1847) proletarya hareketinin, hen�z ne kadar s�n�rl�


bir alan� kapsad���n�, kom�nistlerin �e�itli �lkelerde �e�itli muhalefet
partileri kar��s�ndaki durumunu inceleyen Manifesto'nun son b�l�m� en a��k
bi�imiyle g�sterir. Burada, Rusya ve Birle�ik Devletler'den
hi� s�z edilmez. O zaman, Birle�ik Devletler Avrupa'n�n
proleter g�� fazlas�n� g��ler yoluyla emerken, Rusya'n�n
t�m Avrupa gericili�inin son b�y�k yedek g�c� durumunda oldu�u bir zamand�.
Her iki �lke de, Avrupa'ya hammadde sa�l�yorlard� ve ayn� zamanda Avrupa'n�n
sanayi �r�nlerinin sat�� i�in pazar g�revini yerine getiriyorlard�. Bu
y�zden, o s�ralarda her iki �lke de, �u ya da bu bi�imde, Avrupa'da
y�r�rl�kte olan d�zenin temel dire�i durumundayd�lar.

Oysa bug�n durum ne kadar farkl�! Avrupa'dan Kuzey Amerika'ya olan g��,
bu �lkede tar�m�n devasa bir geli�me g�stermesini sa�lam�, bu geli�me,
rekabet yoluyla Avrupa'daki -b�y�k ve k���k- toprak m�lkiyetini temellerinden
sarsm�t�r. Ayr�ca, bu g��, Birle�ik Devletler'e muazzam sanayi kaynaklar�n�,
k�sa zamanda, Avrupa'n�n ve �zellikle �ngiltere'nin bug�ne dek sanayide
s�rd�rd��� tekelini sarsacak bir �l��de ve b�y�k bir enerjiyle i�letmesi
olana��n� da vermi�tir. Bu her iki durum, do�rudan do�ruya Amerika �zerinde
devrimci nitelikte bir etki yapmaktad�r. T�m politik yap�n�n temelini
olu�turan k���k ve orta �ift�ilerin toprak m�lkiyeti dev tar�m i�letmelerinin
rekabeti kar��s�nda ad�m ad�m ��k�yor; ayn� zamanda,
sanayi b�lgelerinde ilk kez olarak, y���n halinde bir proletarya ve
sermayenin m�thi� bir yo�unla�mas� g�r�l�yor.

Ya Rusya! 1848-49 Devrimi s�ras�nda, yaln�zca Avrupal� prensler de�il,


Avrupal� burjuvalar da, hen�z uyanmakta olan proletaryadan tek kurtulu�
yolunu Rus m�dahalesinde bulmu�lard�. �ar, Avrupa gericili�inin ba��
ilan edilmi�ti. Bug�n, o, Gatchina'da devrimin bir sava�
tutsa��d�r, ve Rusya, Avrupa'daki devrimci eylemin �nc�s�d�r.

Kom�nist Manifesto'nun amac�, modern burjuva


m�lkiyetinin yakla�makta olan ka��n�lmaz ��k��n� ilan
etmekti. Ama Rusya'da h�zla geli�en kapitalist vurgunculuk ve hen�z
geli�meye ba�layan burjuva toprak m�lkiyeti kar��s�nda, topra��n yar�s�ndan
fazlas� �zerinde k�yl�lerin ortak m�lkiyetini g�r�yoruz. �imdi soru
�udur: B�y�k �l��de sars�lm� olmakla birlikte yine de toprak �zerinde
ilkel ortak m�lkiyetin bir bi�imi olan Rus obshchina's�, do�rudan do�ruya
kom�nist ortak m�lkiyetin �st bi�imine ge�ebilir mi? Yoksa tersine, ilk�nce
Bat�'n�n tarihsel evrimini olu�turan ayn� ��z�lme s�recini mi izlemek
zorundad�r?

Bu soruya bug�n verilebilecek tek yan�t �udur: E�er


Rus Devrimi, Bat�'da bir proleter devriminin habercisi olur
da, b�ylece bu iki devrim birbirlerini tamamlarlarsa, bug�nk� Rus ortak
toprak m�lkiyeti, kom�nist bir geli�menin ba�lang�� noktas� olabilir.

Karl Marx, Frederick Engels

Londra, 21 Ocak 1882

Hemen hemen ayn� g�nlerde, Cenevre'de Polonya dilinde yeni bir bask�s�
yap�ld�: Manifest Kom�nistyczny.

Daha sonra, 1885'te, Kopenhag'da Social-demokratisk


Bibliothek'te Danimarka dilinde yeni bir �evirisi yay�nland�. Ne yaz�k ki,
�eviri tam de�ildir; �eviriciye g��l�k ��kard��� anla��lan baz� �nemli
pasajlar atlanm�, ayr�ca yer yer g�ze �arpan dikkatsizlik belirtileri daha
da can s�k�c�; �yle anla��l�yor ki �evirici biraz kendini zorlasaym�,
�ok daha iyi bir i� ��karabilirmi�.

Yeni bir Frans�zca �evirisi 1885'te Paris'te Le Socialiste'te ��kt�;


bug�ne dek bas�lanlar�n en iyisidir.

Bu �eviri esas al�narak ayn� y�l i�inde �spanyolca'ya


yap�lan bir �evirisi ilkin Madrid'de El Socialista'da ��kt�,
sonra da bir bro��r olarak yay�nland�: Manifesto del Partido Comunista, por
Carlos, Marx y F. Engels, Madrid, Administracion de El Socialista, Hernan
Cortes 8.

�lgi �ekici bir olay olarak da, 1887'de bir Ermenice �evirinin
elyazmalar�n�n �stanbul'daki bir yay�nc�ya verili�inden s�z edeyim. Ama
adamca��z Marx'�n ad�n� ta��yan bir �eyi yay�nlama cesaretine sahip de�ildir,
�eviriciye yazar olarak kitaba kendi ad�n� koymas�n� �neriyor, �evirici de
bunu reddediyor.

Az ya da �ok yanl�larla dolu Amerikan �evirilerinden


birinin, hemen arkas�ndan da bir ikincisinin �ngiltere'de
art arda yay�nlanmas�ndan sonra, ensonu asl�na uygun bir
�eviri 1888'de yay�nland�. Dostum Samuel Moore'un yapt��� bu �eviriyi,
bask�ya g�nderilmeden �nce birlikte g�zden ge�irdik. Bu �eviri �u ba�l���
ta��r: Manifesto of the Communist Party, by Karl Marx and Frederick Engels.
Authorised English Translation, edited and annotated by
Frederick Engels. 1888. London, William Reeves, 185 Fleet
st., E. C.. Orada yer alan notlar�n baz�lar�n� elinizdeki bask�ya da ekledim.

Manifesto'nun kendine �zg� bir tarihi vard�r. ��kt���nda, bilimsel


sosyalizmin (ilk �ns�zde s�z� edilen �evirilerin de tan�tlad��� gibi), o
s�ralarda say�ca hi� de fazla olmayan �nc�lerince co�kuyla
kar��lanmas�ndan k�sa bir s�re sonra, Paris i��ilerinin Haziran 1848'deki
yenilgisiyle ba�layan gerici ak�m�n etkisiyle bir k�eye itildi, ve ensonu
Kas�m 1852'de K�ln Kom�nistleri'nin mahkum edilmesiyle birlikte yasaya
uygun olarak aforoz edildi. �ubat Devrimiyle ba�layan i��i harektinin
sahneden �ekilmesiyle Manifesto da arka planda kald�.

Avrupa i��i s�n�f�, egemen s�n�flar�n iktidar�na kar��


yeni bir sald�r� i�in yeterli g�c� yeniden kazand��� zaman
Enternasyonal ��i Birli�i do�du. Birli�in amac�, Avrupa
ve Amerika'n�n t�m militan i��i s�n�f�n� tek bir dev ordu halinde
birle�tirmekti. Bu y�zden, Manifesto'da ortaya konulan ilkelerden hareket
edemezdi. �ngiliz i��i sendikalar�na, Frans�z, Bel�ikal�, �talyan ve
�spanyol Proudhon'culara ve Alman Lassalle'cilere kap�y� kapamayan bir
programa sahip olmak zorundayd�. Bu program -Enternasyonal'in T�z���ne
giri�-, Bakunin'in ve Anar�istlerin bile kabul etti�i bir ustal�kla Marx
taraf�ndan yaz�lm�t�. Manifesto'da ortaya konulan d��nlerin kazanaca��
nihai zafer i�in Marx; yaln�zca ve yaln�zca i��i s�n�f�n�n eylem birli�i ve
tart�madan do�mas� ka��n�lmaz olan d��nsel geli�mesine tam olarak
g�veniyordu. Sermayeye kar�� y�r�t�len sava��m i�inde kar��la��lan olaylar
ve ini� ��k�lar, hatta zaferlerden �ok yenilgiler sava���lara
o g�ne dek k�r� k�r�ne g�vendikleri her derde deva harc�alem d��nlerin
yetersizli�ini mutlaka g�sterecek ve i��i s�n�f�n�n ger�ek kurtulu�
ko�ullar�n�n tam bir kavran��n� haz�rlayacakt�.

Ve Marx hakl� ��kt�. Enternasyonal'in da��ld��� 1874'teki i��i s�n�f�,


Enternasyonal'in kuruldu�u
1864'teki i��i s�n�f�ndan tamamen farkl�yd�. Latin �lkelerindeki Proudhon'culuk
ve Almanya'daki kendine �zg� Lassalle'cilik �lmekteydi, ve o s�ra a��r�
tutucu olan �ngiliz sendikalar� bile, 1887'de yap�lan Swansea kongresinde
ba�kanlar�n�n onlar ad�na, -K�ta sosyalizmi bizim i�in korkun�lu�unu
yitirmi�tir- diyebildi�i noktaya do�ru yava� yava� ilerlemekteydi. Oysa
1887'de K�ta sosyalizmi hemen hemen Manifesto'da ilan edilen teoriden ibaretti.
B�ylelikle, Manifesto'nun tarihi, olduk�a do�ru bir
bi�imde, 1848'den buyana olan modern i��i s�n�f� hareketinin
tarihini yans�t�r. Bug�n hi� ku�ku yok ki, o b�t�n
sosyalist yaz�n�n en yayg�n, en uluslararas� �r�n�, Sibirya'dan
Kaliforniya'ya dek b�t�n �lkelerin milyonlarca i��isinin ortak program�d�r.

Yine de, yaz�ld��� zaman biz ona bir Sosyalist Manifesto diyemezdik.
1847'de, iki tip insan sosyalist say�l�yordu. Bir yanda, �e�itli �topyac�
sistemlerin yanda�lar�, �zellikle o tarihte her ikisi de birer mezhep
durumuna d�n�m� bulunan ve yava� yava� �lmekte olan �ngiltere'deki
Owen'ciler, Fransa'daki Fourier'ciler; �te yanda, toplumsal bozukluklar�,
sermayeye ve kara hi� zarar vermeden, her derde deva �e�itli ila�larla ve
b�l�k-p�r��k onar�mlarla gidermek isteyen her t�rden sosyal �arlatanlar.
Bunlar her iki durumda da, i��i hareketinin d��nda yer alan ve
daha �ok e�itimden ge�mi� s�n�flar�n deste�ini arayan
kimselerdi. Oysa i��i s�n�f�n�n, toplumun k�kl� bir bi�imde
yeniden kurulmas�n� isteyen, salt politik devrimlerin buna yeterli olmad���na
inanan kesimi, o s�ra kendisine kom�nist diyordu. Bu, hen�z yontulmam�,
yaln�zca sezgiye dayanan ve �o�u zaman olduk�a kaba bir kom�nizmdi.

Ama gene de, iki �topik kom�nizm sistemini -Fransa'da Cabet'nin �karya
Kom�nizmini ve Almanya'da Weitling Kom�nizmini- do�uracak kadar g��l�yd�.
1847'de sosyalizm bir burjuva hareketini, kom�nizm bir i��i s�n�f�
hareketini ifade ediyordu. Sosyalizm hi� de�ilse K�ta Avrupa's�nda olduk�a
sayg�nd�, kom�nizm bunun tam tersi bir durumdayd�. Biz ta o zamandan, tam
bir kesinlikle, -i��i s�n�f�n�n kurtulu�u, i��i s�n�f�n�n kendi eseri
olmal�d�r- anlay��nda oldu�umuzdan, bu iki addan hangisini se�ece�imiz
konusunda bir duraksamam�z olamazd�. O zamandan buyana da bunu yads�mak
akl�m�z�n ucundan ge�medi.

-B�t�n �lkelerin i��ileri, bire�iniz!- Ama k�rkiki y�l �nce, proletaryan�n


kendi �z istemleriyle ortaya ��kt��� ilk Paris Devrimi'nin �ng�n�nde,
d�nyaya bu s�zleri ilan etti�imiz zaman, buna pek az ses kar��l�k vermi�ti.
Ancak, 28 Eyl�l 1864'te, Bat� Avrupa �lkelerinin �o�unun proleterleri, �anl�
an�lar b�rakan Enternasyonal ��i Birli�i'nde el ele verdiler. Do�rudur,
Enternasyonal ancak dokuz y�l ya�ad�. Ama, onun yaratt���, b�t�n �lkelerin
proleterlerinin �l�ms�z birli�i hala canl�d�r ve her zamankinden daha
g��l�d�r. Bunun g�n�m�zden daha iyi bir tan��� olamaz. ��nk� bug�n ben bu
sat�rlar� yazarken, Avrupa ve Amerika proletaryas� ilk kez tek bir ordu
halinde, tek bir bayrak alt�nda ve tek bir acil hedef u�runda
-Enternasyonal'in 1866'daki Cenevre Kongresi'nde ve ayr�ca 1889'daki Paris
��i Kongresi'nde kabul edildi�i gibi, sekiz saatlik i�g�n�n�n yasal olarak
tan�nmas� u�runda- seferber edilmi� sava� kuvvetlerini g�zden ge�irmektedir.
Ve bug�n�n manzaras�, b�t�n �lkelerin kapitalistlerinin ve toprak beylerinin
g�zlerini, b�t�n �lkelerin i��ilerinin bug�n ger�ekten birle�mi� olduklar�
ger�egine a�acakt�r.

Bunu kendi g�zleriyle g�rebilmesi i�in, �u anda Marx yan�mda olsayd�!

Londra, 1 May�s 1890

F. Engels

1892 TAR�HL� POLONYA D�L�NDEK� BASKIYA �NS�Z

Kom�nist Manifesto'nun Polonya dilinde yeni bir bask�s�na gereksinim


duyulmas�, �e�itli d��ncelere yola��yor.

Her �eyden �nce, Manifesto'nun Avrupa k�tas�nda b�y�k sanayinin


geli�mesinin nerdeyse bir g�stergesi durumuna gelmi� olmas� dikkate de�er.
Belirli bir �lkede b�y�k sanayinin geli�mesi �l��s�nde o �lkenin i��ileri
aras�nda, i��i s�n�f� olarak m�lk sahibi s�n�flar kar��s�ndaki
durumlar� konusunda ayd�nlanma iste�i de k�k salmakta, bunlar aras�nda
sosyalist hareket yayg�nla�makta ve Manifesto'ya olan istem artmaktad�r.
B�ylece, yaln�zca i��i hareketinin durumu de�il, ayn� zamanda b�y�k
sanayinin geli�me derecesi de, her �lkede olduk�a do�ru bir bi�imde, o
�lkenin dilindeki Manifesto'nun da��t�lm� n�shalar�n�n say�s�yla
�l��lebilir.

Bu y�zden, Polonya dilindeki yeni bask�, Polonya sanayisinde kesin bir


ilerlemeyi g�sterir. Ve hi� ku�ku yok ki, on y�l �nce yap�lm� bask�s�ndan
buyana ger�ekten de b�yle bir ilerleme olmu�tur. Rus Polonyas�, Kongre
Polonyas�, Rus �mparatorlu�u'nun b�y�k sanayi b�lgesi durumuna gelmi�tir.
Rusya'n�n b�y�k sanayisi, -bir k�sm� Finlandiya K�rfezi �evresinde, �teki
bir k�sm� merkezde (Moskova'da ve Vladimir'de), bir ���nc� k�sm� Karadeniz
ve Azak denizi k�y�lar�nda ve �teki baz� k�s�mlar� ba�ka yerlerde olmak
�zere- da��n�k bir alana yay�lm� olmas�na kar��n, Polonya sanayisi olduk�a
k���k bir alanda toplanm�t�r; ve b�ylesine bir yo�unla�ma nedeniyle
hem �st�nl�kler hem de sak�ncalar ta��maktad�r. Rakip Rus sanayicileri,
Polonyal�lar� Rusla�t�rma konusundaki �iddetli arzular�na kar��n, Polonya'ya
kar�� koruyucu g�mr�k uygulanmas� isteminde bulunmakla bu �st�nl�kleri
kabullenmi� oldular. Sak�ncalar -Polonya sanayicileri ve
Rus h�k�meti a��s�ndan sak�ncalar- Polonya i��ileri aras�nda sosyalist
d��ncenin h�zla yay�lmas�nda ve Manifesto i�in artan istemde kendisini
g�stermektedir.

Ama, Polonya sanayisinin Rusya'n�nkini geride b�rakarak h�zla geli�mesi,


ayn� zamanda Polonya halk�n�n t�kenmek bilmez canl�l���n�n yeni bir kan�t�d�r
ve yakla�makta olan ulusal kurtulu�unun yeni bir g�vencesidir. Ve ba��ms�z,
g��l� bir Polonya'n�n yeniden kurulmas�, yaln�zca Polonyal�lar� de�il,
hepimizi ilgilendiren bir sorundur.

Avrupa uluslar�n�n i�tenlikli bir uluslararas� i�birli�i, ancak bu


uluslar�n her birinin kendi yurdunda tam �zerkli�e sahip olmas�yla
kurulabilir. Proletaryan�n bayra�� alt�nda yap�ld��� halde, sonu�ta proleter
sava���lara burjuvazinin i�ini g�rd�rmekten �teye gitmeyen 1848 Devrimi,
ayn� zamanda onun vasiyetinin uygulay�c�lar� Louis Bonaparte ve Bismarck
arac�l���yla �talya, Almanya ve Macaristan'�n ba��ms�zl���n� sa�lad�; ama,
1792'den buyana devrim i�in bu �� �lkenin t�m�n�n yapt���ndan daha �o�unu
yapm� olan Polonya, 1863'te kendisinden on kat daha b�y�k Rus kuvvetleri
kar��s�nda boyun e�di�inde kendi olanaklar�yla ba�ba�a b�rak�ld�. Soylular,
Polonya'n�n ba��ms�zl���n� ne koruyabildiler ne de yeniden kazanabildiler;
bug�n burjuvazi i�in bu ba��ms�zl�k, en az�ndan, �nemsizdir. Ama gene de
Avrupa uluslar�n�n uyumlu i�birli�i i�in bu bir zorunluluktur. Bu ba��ms�zl�k
yaln�zca gen� Polonya proletaryas� taraf�ndan kazan�labilir
ve onun ellerinde g�venlik alt�nda olabilir. ��nk�, Polonya'n�n
ba��ms�zl���na Polonyal� i��ilerin kendileri i�in oldu�u kadar Avrupa'n�n
b�t�n �teki �lkelerinin i��ilerinin de gereksinimi vard�r.

F. Engels

Londra, 10 �ubat 1892

1893 TAR�HL� �TALYANCA BASKIYA �NS�Z

�TALYAN OKUYUCUYA

Kom�nist Partisi Manifestosu'nun yay�nlanmas�, denebilir ki, biri Avrupa


k�tas�n�n, �teki Akdeniz'in merkezinde yer alan iki ulusun, b�l�nme ve
�at�malar y�z�nden o zamana dek yabanc� boyunduru�u alt�na d�m�
olan iki ulusun, silahl� ayaklanmalar� olan 18 Mart 1848
Milano ve Berlin devrimleriyle ayn� tarihe rastlam�t�r. �talya, Avusturya
�mparatoru'na ba��ml� oldu�u bir s�rada, Almanya, daha dolayl� olmakla birlikte
daha az etkin olmayan Rus �arlar�'n�n boyunduru�u alt�ndayd�. 18 Mart
1848'in sonu�lar�, �talya'y� da, Almanya'y� da bu utan� verici durumdan
kurtard�; 1848'den 1871'e dek ge�en zaman i�inde bu iki b�y�k ulus yeniden
kurulmu�, kendi ba�lar�na buyruk olmu�larsa, bunun nedeni, Karl Marx'�n
s�yledi�i gibi, 1848 Devrimini bast�ranlar�n yine de, kendi istemlerine
kar��n bu devrimin vasiyetini yerine getirmi� olmalar�d�r.

Bu devrim her yerde i��i s�n�f�n�n eseriydi; barikatlar�


kuran ve devrimin bedelini kan�yla �deyen i��i s�n�f�yd�.
Yaln�zca Paris i��ileri, h�k�meti devirirken a��k bir bi�imde
burjuva rejimini devirme hedefine y�nelmi�lerdi. Ama
onlar her ne kadar kendi s�n�flar�yla burjuvazi aras�ndaki amans�z
kar��tl���n bilincinde olsalar da, hen�z ne �lkenin ekonomik ilerlemesi ne
de Frans�z i��i y���n�n�n d��nsel geli�mesi toplumun bir yeniden-kurulu�unu
olanakl� k�lacak a�amaya ula�m�t�. Bundan �t�r�, son ��z�mlemede,
devrimin meyvelerini kapitalist s�n�f toplad�. �teki �lkelerde; �talya'da,
Almanya'da, Avusturya'da, i��iler daha ba��ndan itibaren burjuvaziyi
iktidara getirmekten �te bir �ey yapmad�lar. Ama herhangi bir �lkede
burjuvazinin egemenli�i, ulusal ba��ms�zl�k olmaks�z�n olanakl� de�ildir. Bu
bak�mdan, 1848 Devrimi, ard�s�ra, o g�ne dek birlik ve �zerklikten yoksun
uluslara -�talya'ya, Almanya'ya, Macaristan'a- birlik ve �zerklik getirmi�tir.
S�ra Polonya'ya da gelecektir.

B�ylece, 1848 Devrimi bir sosyalist devrim de�ilse de,


sosyalist devrim i�in yolu a�m�, ortam haz�rlam�t�r. B�t�n �lkelerde b�y�k
sanayiye verilen h�zla, burjuva rejimi son k�rkbe� y�l i�inde her yerde,
say�ca kalabal�k, yo�un ve g��l� bir proletarya yaratm�t�r. Dolay�s�yla o,
Manifesto'nun diliyle s�ylersek, kendi mezar kaz�c�lar�n� yaratm�t�r. Her
bir ulusun �zerkli�i ve birli�i sa�lanmadan, proletaryan�n uluslararas�
birli�ini ya da bu uluslar�n ortak hedeflere do�ru bar��� ve bilin�li
i�birli�ini ger�ekle�tirmek olanaks�z olacakt�r. 1848 �ncesinin politik
ko�ullar� alt�nda, �talyan, Macar, Alman, Polonyal� ve Rus
i��ilerinin ortak uluslararas� eylemini bir d��n�n!
Bundan dolay�, 1848'de verilen sava�lar bo�una de�ildir. O devrimci
d�nemden bizi ay�ran k�rkbe� y�l da bo�una ge�memi�tir. Meyveler olgunla��yor,
ve benim t�m dile�im, Manifesto'nun ilk yay�nlan�� nas�l uluslararas�
devrimin habercisi olduysa, bu �talyanca �evirinin yay�nlan��n�n da �talyan
proletaryas�n�n zaferinin m�jdecisi olmas�d�r.

Manifesto, kapitalizmin ge�mi�te oynad��� devrimci rol�n tam hakk�n�


verir. �talya ilk kapitalist ulustu. Feodal Orta�a��n kapan��na ve modern
kapitalist �a��n a��l��na dev bir �ahsiyet damgas�n� vurmu�tur: Bir �talyan,
Orta�a�'�n son ve modern �a��n ilk ozan�, Dante. Bug�n, 1300'de oldu�u gibi;
yeni bir tarihsel �a� yakla�maktad�r.

�talya bize bu yeni �a��n, proletarya �a��n�n do�u�u an�na damgas�n�


vuracak yeni Dante'yi verecek mi?

Londra, 1 �ubat 1893

Friedrich Engels

:::::::::::::

KOM�N�ST PART�S� MAN�FESTOSU

AVRUPA'DA bir heyula kolgeziyor-kom�nizm heyulas�.


Eski Avrupa'n�n b�t�n g��leri bu heyulay� defetmek i�in
bir kutsal ba�la�ma kurdular. Papa'yla �ar, Metternich'le
Guizot, Frans�z Radikalleriyle Alman polisinin casuslar�.

Nerededir, iktidardaki has�mlar� taraf�ndan kom�nistlikle


su�lanmam� muhalefet partisi? Gerici has�mlar�na
kar�� da, daha ilerici muhalefet partilerine kar�� da kom�nizm damgas�n�
gerisin geriye vurmaya kalkmam� muhalefet nerede?

Bu olgudan iki �ey ��k�yor:

1. Kom�nizm �imdiden b�t�n Avrupa devletleri taraf�ndan b�y�k bir g��


olarak tan�nmaktad�r.

2. Kom�nistlerin, t�m d�nya �n�nde, g�r�lerini,


ama�lar�n�, e�ilimlerini yaz�l� olarak a��k�a ortaya koymalar� ve bu
Kom�nizm Heyulas� �ocuk masal�na Parti'nin kendisinin bir Manifesto'su ile
kar��l�k vermeleri zaman� �oktan gelip �atm�t�r.

�te bu ama�la, �e�itli milliyetlerden kom�nistler Londra'da toplanm�lar


ve a�a��daki Manifesto'yu, �ngiliz, Frans�z, Alman, �talyan, Flaman ve
Danimarka dillerinde yay�nlanmak �zere kaleme alm�lard�r.

-1-

BURJUVALAR VE PROLETERLER (Burjuvazi ile kastetdi�imiz �retim ara�lar�n�n


sahipleri olan ve �cretli emek�iyi �al�t�ran modern kapitalistler
s�n�f�d�r. Proletarya ile kastetdi�imiz, hi�bir �retim arac�na sahip
olmamalar� y�z�nden ya�ayabilmek i�in i�g�c�n� satmak zorunda olan modern
�cretli emek�iler s�n�f�d�r. (Engels'in 1888 tarihli �ngilizce bask�ya notu.)

G�n�m�ze dek b�t�n toplumlar�n tarihi, s�n�f sava��mlar� tarihidir.


�zg�r insan ve k�le, patrisyen ve pleb, seny�r ve serf,
lonca ustas� ve lonca emek�isi, tek s�zc�kle, ezen ve ezilen, s�rekli bir
�at�ma halinde, bazan gizli, bazan a��k�a, her kezinde ya toplumun devrimci
bir bi�im de�i�tirmesiyle ya da �at�an s�n�flar�n birlikte ��k��yle
sonu�lanan, kesintisiz bir sava��m y�r�tm�lerdir.

Tarihin daha �nceki devirlerinde, hemen hemen her


yerde, toplumun de�i�ik d�zenler halinde karma��k bir kurulu�unu, sosyal
hiyerar�inin �ok basamakl� bir derecelenmesini buluyoruz. Eski Roma'da
patrisyenleri, �ovalyeleri, plebleri, k�leleri; Orta�a�'da seny�rleri,
vasalleri, lonca ustalar�n�, kalfalar�, ��raklar�, serfleri; bu s�n�flar�n
hemen hepsinde de ikinci derecede hiyerar�iler g�r�yoruz.

Feodal toplumun y�k�nt�lar�ndan f�k�ran modern burjuva toplumu, s�n�f


kar��tl�klar�n� ortadan kald�rmam�t�r. Yapt��� �ey, yaln�zca, eski
s�n�flar�n yerine yeni s�n�flar, yeni s�m�r� ko�ullar�, yeni sava��m
bi�imleri koymak olmu�tur.

Bununla birlikte, �a��m�z�n, burjuvazi �a��n�n, ay�rdedici �zelli�i,


s�n�f kar��tl�klar�n� yal�nla�t�rm� olmas�d�r. Bir t�m olarak toplum,
gittik�e artan bir bi�imde, iki b�y�k d�man kampa, do�rudan birbirlerine
kar�� duran iki b�y�k s�n�fa b�l�nmektedir: Burjuvazi ve proletarya.

Orta�a� serflerinin ba�r�ndan ilk kasabalar�n ayr�cal�kl� t�ccarlar�


��kt�. Bu -kasabal�lardan burjuvazinin ilk ��eleri geli�ti.

Amerika'n�n ke�fi, �mit Burnu'nun d�n�lmesi, geli�mekte olan burjuvaziye


yepyeni alanlar a�t�. Do�u Hindistan ve �in pazarlar�, Amerika'n�n
s�m�rgele�tirilmesi, s�m�rgelerle olan ticaret, m�badele ara�lar�n�n ve
genel olarak metalar�n artmas�, ticarete, gemicili�e ve sanayiye o zamana
dek g�r�lmemi� bir iti�, ve dolay�s�yla, y�k�l� halinde olan feodal
toplumun i�indeki devrimci ��enin geli�mesine b�y�k bir h�z sa�lad�.

Sanayi �retiminin kapal� loncalar�n tekelinde oldu�u


feodal sanayi sistemi, yeni pazarlar�n durmadan b�y�yen
istemlerini art�k kar��layam�yordu. Onun yerini man�fakt�r (imalat) sistemi
ald�. Lonca ustalar�, imalat�� orta s�n�f taraf�ndan bir yana itildiler;
ayr� ayr� lonca birlikleri aras�ndaki i�b�l�m� her bir atelye i�indeki
i�b�l�m� kar��s�nda yokoldu.

Bu arada, pazarlar durmadan b�y�yor ve istem durmadan art�yordu. Man�fakt�r


de yetersiz olmaya ba�lad�. �te o zaman, buhar ve makine, sanayi �retiminde
bir devrim yapt�. Dev modern sanayi man�fakt�r� taht�ndan
indirdi; sanayici orta s�n�f, sanayici milyonerlere, b�y�k
sanayi ordular�n� y�netenlere, modern burjuvalara yerlerini b�rakt�lar.

B�y�k sanayi Amerika'n�n ke�fiyle temelleri at�lan d�nya pazar�n� kurdu.


Bu pazar, ticarete, gemicili�e, kara ula�t�rmas�na �a��rt�c� bir geli�me
sa�lad�. Bu geli�me de sanayinin yay�lmas�n� etkiledi, ve sanayinin,
ticaretin, gemicili�in, demiryollar�n�n yay�lmas�na ko�ut olarak ve onlarla
ayn� oranda burjuvazi de geli�ti, sermayesini art�rd� ve Orta�a�'dan kalma
b�t�n s�n�flar� geri plana itti.

B�ylece, modern burjuvazinin kendisinin de uzun bir geli�menin, �retim ve


m�badele bi�imlerindeki bir dizi devrimin �r�n� oldu�unu g�r�yoruz.
Burjuvazinin geli�mesindeki her ad�ma, bu s�n�f�n, buna uygun politik bir
ilerlemesi e�lik etti. Feodal soylulu�un egemenli�i alt�nda ezilen bir s�n�f,
Orta�a� kom�n�nde (Fransa'da yeni olu�an kentlere kom�n denirdi.) silahl�
ve kendi kendini y�neten bir topluluk olan, bir yerde ba��ms�z kent
cumhuriyeti (�talya'da ve Almanya'da oldu�u gibi), bir yerde monar�inin
angaryaya tabi ���nc� kuvvet'i (Tiers Etat) olan (Fransa'da oldu�u gibi),
daha sonralar� man�fakt�r d�neminde yar�-feodal ya da mutlak monar�ide
soylular s�n�f�na kar�� bir a��rl�k rol�n� ve ger�ekte de genel olarak b�y�k
monar�ilerin temel ta�� rol�n� oynayan burjuvazi, ensonu, modern sanayinin
ve d�nya pazar�n�n kurulmas�ndan buyana, modern temsili devlette politik
egemenli�i t�m�yle eline ge�irdi. Modern devletin h�k�metleri, t�m�yle
burjuva s�n�f�n�n ortak i�lerini y�neten bir komiteden ba�ka bir �ey
de�ildir.

Burjuvazi tarihte tam anlam�yla devrimci bir rol oynam�t�r.

�ktidar� ele ald��� her yerde burjuvazi, feodal, ataerkil, duygusal ili�ki
olarak her ne varsa hepsine son verdi.
�nsan� do�al efendileri'ne tutsak eden karma��k feodal
ba�lar� hi� ac�madan kopard� ve insanla insan aras�nda
��plak �z��kar ve kat� pe�in �deme'den ba�ka bir ba�
b�rakmad�. Burjuvazi, dinsel inanc�n ate�li ve kutsal co�kusunu,
��valyelik ruhunu, duygusall��� bencil hesab�n
buzlu sular�nda bo�du. Burjuvazi, ki�isel de�eri bir m�badele de�eri
haline getirdi ve binbir g��l�kle elde edilmi� say�s�z �zg�rl�klerin yerine,
o biricik ve ac�mas�z �zg�r ticareti koydu. Tek s�zc�kle, dinsel ve politik
aldatmalar�n maskeledi�i s�m�r� yerine, zorba, utanmaz, do�rudan ve ��plak
s�m�r�y� koydu.

Burjuvazi, o zamana dek sayg�nl��� olan ve kutsal bir


sayg�yla kar��lanan b�t�n mesleklerin ni�anelerini kopar�p att�.
Hekimi, hukuk�uyu, papaz�, ozan�, bilim adam�n� kendisinin �cretli
emek�ileri i�erisine katt�.

Burjuvazi, aile ili�kilerini �rten duygusal pe�eyi y�rtt�


ve aile ili�kisini s�rf bir para ili�kisi durumuna indirgedi.
Burjuvazi, gericilerin o kadar g�klere ��kard��� Orta�a�daki kaba kuvvet
g�sterilerinin nas�l en miskin bir tembelli�i gizledi�ini a���a vurdu.
�nsan faaliyetinin neler yaratabildi�ini ilk g�steren o oldu. Burjuvazi,
M�s�r'�n piramitlerini, Roma'n�n su kemerlerini, Gotik katedrallerini kat
kat a�an �aheserler ortaya koydu; �nceki b�t�n tarihsel g��leri ve Ha�l�
Seferleri'ni g�lgede b�rakan seferler y�netti.

Burjuvazi, �retim aletlerini, dolay�s�yla �retim ili�kilerini ve


bunlarla birlikte b�t�n toplum ili�kilerini devrimcile�tirmeksizin ya�ayamaz.
Oysa, daha �nceki b�t�n sanayici s�n�flar�n varl�klar�n�n ilk ko�ulu eski
�retim bi�iminin de�i�ikli�e u�ramadan korunmas�yd�. �retimin s�rekli
alt�st olu�u, t�m toplumsal yap�n�n kesintisiz olarak sars�l��, sonu
gelmeyen bir hareketlilik ve g�vensizlik, burjuva �a��n� daha �nceki b�t�n
�a�lardan ay�rdeder. B�t�n donmu�, dura�an ili�kiler, ard�s�ra getirdikleri
eski ve sayg�nl��� olan �nyarg�lar ve d��nlerle birlikte
eriyip gidiyorlar; b�t�n yeni bi�imlenmeler daha iyice yerle�meden
eskiyorlar. Sa�laml���, s�reklili�i olan ne varsa
duman olup gitmi�, kutsal olan her �ey murdar edilmi�,
ve insan, art�k kendi ya�am�n�n ger�ek ko�ullar�n� ve �teki insanlarla olan
ili�kilerini t�m ��plakl���yla kar��lamak zorunda kalm�t�r.

�r�nleri i�in durmadan geni�leyen bir pazar gereksinimiyle itilen


burjuvazi yery�z�n�n t�m�n� istila ediyor.
Her yere sokulmas�, her yere yerle�mesi, her yerde ili�kiler kurmas�
gerekiyor.
Burjuvazi, d�nya pazar�n� s�m�rmekle b�t�n �lkelerin
�retim ve t�ketimine kozmopolit bir karakter verdi. Gericileri derin kedere
bo�arak, sanayinin ayaklar� alt�ndan, �zerinde durdu�u ulusal temeli �ekip
ald�. Eskiden kurulmu� b�t�n ulusal sanayiler y�k�ld� ya da g�nden g�ne
y�k�l�yor. Bunlar�n yerini, kurulmalar� b�t�n uygar uluslar
i�in bir �l�m-kal�m sorunu durumuna gelen yeni sanayiler; art�k, daha �ok
�lke i�inde �retilen hammaddeleri de�il, en uzak yerlerden getirilen
hammaddeleri i�leyen sanayiler; �r�nleri yaln�zca �lke i�inde de�il,
d�nyan�n d�rt bir yan�nda t�ketilen sanayiler al�yor. �lke �retimiyle
kar��lanabilen eski gereksinimlerin yerini, kar��lanmas� uzak
�lkelerin ve iklimlerin �r�nlerini gerektiren yeni gereksinimlerin
ald���n� g�r�yoruz. Eski y�resel ve ulusal kapal�l�k ve kendi kendine
yeterlili�in yerini, her y�ndeki ili�kilerde uluslar�n evrensel ba��ml�l���n�n
ald���n� g�r�yoruz. Ve, maddi �retimdekine benzer bir geli�meyi d��nsel
�retimde de izliyoruz. Tek tek uluslar�n d��nsel yarat�mlar� ortak servet
haline geliyor. Ulusal teky�nl�l�k ve darkafal�l�k g�n ge�tik�e daha da
olanaks�zla��yor, say�s�z ulusal ve y�resel yaz�ndan bir d�nya yaz�n� do�uyor.

�retim aletlerinin h�zla geli�mesiyle ve ula�t�rma ara�lar�n�n her g�n


daha y�ksek bir d�zeye ula�mas�yla burjuvazi; b�t�n uluslar�, hatta en barbar
kavimleri bile uygarl���n seline kat�yor. �r�nlerinin ucuzlu�u, b�t�n �in
setlerini d���p y�kan ve yabanc�lara kar�� en inat�� bir d�manl�k duyan
barbarlar� boyun e�meye zorlayan a��r toplard�r. Burjuvazi, b�t�n uluslar�,
yokolma olas�l���yla kar�� kar��ya b�rakarak, burjuva �retim bi�imini
kabullenmeye zorluyor; bu uluslar direnseler de onlar� kendisinin uygarl�k
dedi�i �eye ayak uydurmaya, yani burjuva olmaya zorluyor. Tek s�zc�kle, o
kendisine t�pat�p benzeyen bir d�nya kurmaktad�r.

Burjuvazi, k�yleri kentlerin y�netimine ba��ml� k�ld�.


Koca koca kentler yaratt�, k�y n�fusuna g�re kent n�fusunu b�y�k �l��de
art�rd� ve b�ylelikle n�fusun olduk�a �nemli bir k�sm�n� k�y ya�am�n�n
aptalla�t�r�c� etkisinden kurtard�. Nas�l k�y� kente ba��ml�la�t�rm�sa,
ayn� bi�imde, barbar ya da yar�-barbar �lkeleri de uygar �lkelere,
k�yl� halklar� burjuva halklara, Do�u'yu Bat�'ya ba��ml� k�ld�.

Burjuvazi, n�fusun, �retim ara�lar�n�n ve m�lkiyetin


da��n�kl���n� her ge�en g�n biraz daha ortadan kald�rmaktad�r. O, n�fusu
biraraya toplam�, �retim ara�lar�n� merkezile�tirmi� ve m�lkiyeti birka�
elde yo�unla�t�rm�t�r. Bu de�i�melerin zorunlu sonucu politik merkezile�me
olmu�tur. Ayr� ayr� ��karlar�, yasalar�, h�k�metleri, vergi sistemleri olan
ba��ms�z ya da zay�f ba�larla birbirine ba�l� eyaletler, tek bir h�k�met, tek
bir yasa sistemi alt�nda, tek bir ulusal s�n�f-��kar� olan, tek bir s�n�r,
tek bir g�mr�k duvar� ard�nda, tek bir ulus halinde birle�tiler.

Ancak y�zy�l� bulan bir s�n�f egemenli�i s�resince burjuvazi, b�t�n ge�mi�
ku�aklar�n yaratt�klar�n�n toplam�ndan daha g��l� ve �ok daha b�y�k �retim
g��leri yaratt�.

Do�a g��lerinin insana boyun e�mesi, makineler, kimyan�n sanayiye ve


tar�ma uygulanmas�, buharla i�leyen gemiler, demiryollar�, elektrikli
telgraf, koca k�talar�n tar�ma a��lmas�, �rmaklar�n ula�t�rmaya a��lmas�,
topraktan f�k�r�r gibi bir n�fus yo�unla�mas� -bundan �nceki hangi
y�zy�lda sosyal eme�in ba�r�nda b�yle �retim g��lerinin
yatt��� d��n�lebilirdi?

G�rd���m�z durum �udur: burjuvazinin �zerinde d�zenini kurdu�u temeli


olu�turan �retim ve m�badele ara�lar� feodal toplumda yarat�lm�t�r. Bu
�retim ve m�badele ara�lar�ndaki geli�menin belirli bir a�amas�nda, feodal
toplumun �retim ve m�badele ko�ullar�, tar�m�n ve imalat�n feodal
�rg�tlenmesi, tek s�zc�kle, feodal m�lkiyet ili�kileri, geli�mi� durumdaki
�retici g��lere art�k uygun olmaktan ��kt�lar; o �l��de de bir y���n ayakba��
durumuna geldiler. Bu engellerin y�k�lmas� gerekiyordu; y�k�ld�lar.

Bunlar�n yerini, kendisine uygun bir toplumsal ve politik yap� ve


burjuva s�n�f�n ekonomik ve politik egemenli�iyle birlikte serbest rekabet
ald�.

Benzer bir hareket kendi g�zlerimizin �n�nde geli�iyor. �retim, m�badele


ve m�lkiyet ili�kileriyle modern burjuva toplumu, bu kadar g��l� �retim ve
m�badele ara�lar� yaratm� olan bu toplum, harekete getirdi�i cehennem
d�nyas�n�n g��lerini denetleyemez duruma d�m� b�y�c�ye benzemektedir.
Ony�llardan beri, sanayi ve ticaret tarihi, modern �retici g��lerin modern
�retim ko�ullar�na kar��, burjuvazinin ve onun egemenli�inin varl�k
ko�ulu olan m�lkiyet ili�kilerine kar�� ba�kald�r��n�n tarihinden
ba�ka bir �ey de�ildir. Bu konuda n�bet n�bet ortaya ��kmalar�yla t�m
burjuva toplumunun varl���n� her kezinde daha tehdit edici bir bi�imde
sorgulayan ticari buhranlar� anmak yeter. Bu buhranlarda, yaln�zca mevcut
�r�nlerin de�il, daha �nceden yarat�lm� olan �retici g��lerin de b�y�k
bir k�sm�, n�bet n�bet tahrip edilir. Bu buhranlar s�ras�nda, daha �nceki
b�t�n �a�larda bir sa�mal�k olarak g�r�lebilecek bir salg�n ba�g�sterir:
a��r� �retim salg�n�.

Toplum birdenbire kendisini ge�ici bir barbarl�k durumuna


d�nm� bulur; sanki bir k�tl�k, toptan bir yoketme sava��
b�t�n ge�im kaynaklar�n�n k�k�n� kurutmu�tur; sanki sanayi ve ticaret
yokedilmi�tir; peki ni�in? ��nk�, haddinden fazla uygarl�k, haddinden fazla
ge�im arac�, haddinden fazla sanayi, haddinden fazla ticaret vard�r. Toplumun
elinde bulundurdu�u �retici g��ler, art�k bujuva m�lkiyet ko�ullar�n�n daha
fazla geli�mesine hizmet etme e�iminde de�ildir; tam tersine, kendilerini
engelleyen bu ko�ullar i�in haddinden fazla g��lenmi�lerdir, dolay�s�yla
�retici g��ler bu engelleri y�kar y�kmaz burjuva toplumunun
t�m�ne kar��kl�k getirmekte ve burjuva m�lkiyetinin varl���n� tehdit
etmektedirler. Burjuva toplumunun ko�ullar�, �retici g��lerin yaratm�
oldu�u zenginli�i zaptedemeyecek kadar daralm�t�r. Peki burjuvazi bu
buhranlar�n �stesinden nas�l gelmektedir? Bir yandan, �retici g��lerin
b�y�k bir k�sm�n� zorla yokederek; �te yandan, yeni pazarlar ele ge�irerek
ve eskilerini de daha kapsaml� bir bi�imde s�m�rerek. Yani, daha yayg�n ve
daha y�k�c� buhranlara yola�arak ve buhranlar� �nleme �arelerini daha da
k�s�tlayarak.

Burjuvazinin feodalizmi devirmekte kulland��� silahlar,


�imdi burjuvazinin kendisine kar�� �evrilmi� bulunmaktad�r.
Ama burjuvazi, yaln�zca kendisine �l�m getiren silahlar� yaratmakla
kalmam�t�r; bu silahlar� kullanacak insanlar� da, yani proleterleri
-modern i��i s�n�f�n�- da yaratm�t�r.

Burjuvazinin, yani sermayenin geli�ti�i �l��de ve ayn� oranlarla -ancak i�


bulabildi�i s�rece ya�ayabilen ve ancak eme�i sermayeyi �o�altt��� �l��de i�
bulabilen bir emek�iler s�n�f� olan- proletarya, yani modern i��i s�n�f�
da geli�mektedir. Kendilerini dilim dilim satmak zorunda olan bu emek�iler,
b�t�n �teki ticaret maddeleri gibi bir metad�rlar, ve dolay�s�yla, rekabetin
getirdi�i b�t�n de�i�ikliklerin, pazar�n b�t�n dalgalanmalar�n�n etkisine
a��kt�rlar.

Makinenin geni� �l��de kullan�lmas� ve i�b�l�m� y�z�nden, proleterlerin


i�i t�m bireysel niteli�ini, ve dolay�s�yla, �al�an i�in t�m �ekicili�ini
yitirmi�tir. ��i makinenin bir uzant�s� haline gelmi�tir, ondan istenen
yaln�zca, en basit, en cans�k�c�, en kolay�ndan edinilebilen bir beceridir.
Bu y�zden de, bir i��inin �retim maliyeti, hemen hemen t�m�yle, ya�am�n� ve
neslini s�rd�rmesi i�in gereksindi�i zorunlu ge�im ara�lar�ndan ibarettir.
Ama bir metan�n, dolay�s�yla da eme�in fiyat�, kendi �retim maliyetine
e�ittir. Onun i�in, i�in �ekilmezli�i artt��� oranda
�cret azal�r. �stelik, makine kullan�m� ve i�b�l�m� artt�k�a, ayn� oranda,
ya i� saatlerinin uzamas�yla, ya belirli bir zamanda yap�lan i�in
artmas�yla, ya da makinenin daha da h�zland�r�lmas�yla vb. i�in de a��rl���
artar.

Modern sanayi, ataerkil ustan�n k���k atelyesini sanayi kapitalistinin


koca fabrikas�na �evirmi�tir. Fabrikaya dolu�mu� emek�i y���nlar� askerler
gibi �rg�tlenmi�lerdir. Sanayi ordusunun erleri olarak, m�kemmel bir subaylar
ve �avu�lar hiyerar�isinin komutas� alt�na sokulmu�lard�r. Onlar, yaln�zca
burjuva s�n�f�n�n, burjuva devletinin k�leleri de�ildirler; makine taraf�ndan,
denet�i taraf�ndan, ve hepsinin �st�nde, tek tek burjuva imalat��n�n kendisi
taraf�ndan g�nden g�ne, saatten saate k�lele�tirilirler. Bu despotluk, hedef
ve amac�n�n kazan� oldu�unu a��k�a ilan etti�i �l��de daha a�a��l�k, daha
nefret uyand�r�c� ve daha isyan ettirici olur.

Kol eme�inde ustal���n ve g�c�n pay� azald�k�a, bir


ba�ka deyi�le, modern sanayi daha da geli�tik�e, o �l��de kad�n �al�mas�
erkek �al�mas�n�n yerini al�r. ��i s�n�f� i�in, ya� ve cinsiyet
ayr�mlar�n�n art�k hi�bir ay�rdedici toplumsal ge�erlili�i kalmam�t�r.
Bunlar�n hepsi, ya��na ve cinsiyetine g�re, kullan�lmas� daha �ok ya da daha
az pahal� olan i� aletleridir.

Emek�inin, imalat�� taraf�ndan s�m�r�lmesi, �cretini para olarak almas�yla


o an i�in sona erer ermez �zerine burjuvazinin �teki b�l�mleri, ev sahibi,
d�kkanc�, rehinci vb. �ullan�rlar.

Orta s�n�f�n alt tabakalar� -k���k esnaf, d�kkan sahipleri ve genellikle


emeklili�e �ekilmi� ticaret erbab�, zanaat��lar ve k�yl�ler- b�t�n bunlar,
k�smen k���k sermayeleri modern sanayinin boyutlar�na eri�medi�i ve b�y�k
kapitalistlerle rekabette yutuldu�u i�in, k�smen de yeni
�retim y�ntemleri ustala�m� olduklar� i�teki becerilerini
de�ersiz k�ld��� i�in, giderek proletaryan�n kat�na d�erler. B�ylelikle
proletaryan�n saflar� halk�n b�t�n s�n�flar� taraf�ndan beslenmektedir.

Proletarya �e�itli geli�me a�amalar�ndan ge�er. Daha


do�u�uyla birlikte burjuvaziye kar�� sava��m� ba�lar. Sava��m, ba�lang��ta
kendilerini do�rudan do�ruya s�m�ren tek tek burjuvalara kar�� tek tek
emek�iler taraf�ndan, sonra bir fabrikan�n emek�ileri taraf�ndan, daha sonra
da bir meslek kolundaki, bir b�lgedeki �al�anlar taraf�ndan
y�r�t�l�r. Sald�r�lar�n� burjuva �retim ko�ullar�na kar��
de�il, do�rudan do�ruya �retim ara�lar�na y�neltirler; kendi emekleriyle
rekabet eden ithal mallar�n� tahrip ederler, makineleri par�alarlar,
fabrikalar� ate�e verirler, ortadan kalkm� olan Orta�a� zanaat��s�n�n
stat�s�n� zora ba�vurarak geri getirmeye �al��rlar.

Bu a�amada emek�iler, hen�z �lkenin her yerine yay�lm�, da��n�k ve


aralar�ndaki kar��l�kl� rekabetle b�l�nm� bir y���n olu�tururlar. Yer yer
daha derli-toplu �rg�tler meydana getirmek i�in birle�ebilirlerse, bu hen�z
kendi etkin birliklerinin sonucu de�il, kendi politik ama�lar�na ula�mak
i�in t�m proletaryay� harekete getirmek zorunda olan ve daha bir s�re de
bunu yapabilecek g��te olan s�n�f�n, burjuvazinin birli�inin sonucudur.
Onun i�in, bu a�amada proleterler, kendi d�manlar�na kar�� de�il,
d�manlar�n�n d�manlar�na, mutlak monar�i kal�nt�lar�na, toprak sahiplerine,
sanayici olmayan burjuvaziye ve k���k burjuvaziye kar�� bir sava��m
y�r�t�rler. B�ylece, t�m tarihsel hareket burjuvazinin ellerinde toplanm�t�r;
elde edilen her zafer de burjuvazinin zaferidir.

Ama, sanayinin geli�mesiyle, proletarya, yaln�zca say�ca artmakla kalmaz;


daha b�y�k y���nlar halinde yo�unla��r, g�c� b�y�r ve bu g�c� daha �ok
hisseder. Makineler emekler aras�ndaki b�t�n ayr�mlar� silerek �cretleri
hemen hemen her yerde ayn� a�a�� d�zeye indirdik�e, proletaryan�n
saflar�ndaki farkl� ��kar ve ya�am ko�ullar� da gitgide daha e�it bir duruma
gelir. Burjuvazi aras�nda durmadan artan rekabet ve bunun sonucu ortaya
��kan ticari bunal�mlar, i��ilerin �cretlerini s�rekli dalgaland�r�r.
Makinelerin durmadan geli�mesi, s�rekli daha da h�zl� geli�mesi, onlar�n
durumunu gitgide daha da g�vensizli�e iter; tek tek i��ilerle tek tek
burjuvalar aras�ndaki �at�malar, gitgide daha �ok iki s�n�f aras�ndaki
�at�malar niteli�ini al�r. Bunun �zerine, i��iler burjuvalara kar��
dernekler (sendikalar� kurmaya ba�larlar; �cret oran�n� y�ksek tutabilmek
i�in birbirlerine kenetlenirler; zaman zaman ��kan isyanlar i�in �nceden
haz�rl�k yapabilmek �zere, s�reklili�i olan �rg�tler kurarlar. Yer yer
�at�malar ayaklanmaya dek var�r.

Aras�ra i��iler zafer kazan�rlar, ama ancak bir s�re i�in.


Sava��mlar�n�n ger�ek meyvesi, hemen o anda elde edilen
sonu�ta de�il, i��ilerin durmadan geni�leyen birli�indedir.
Modern sanayinin yaratt��� ve ayr� ayr� yerlerdeki i��ileri
birbirleriyle ba�lant�l� duruma getiren ileri haberle�me ara�lar�
bu birli�e hizmet eder. Hepsi de ayn� nitelikteki say�s�z y�resel
sava��mlar�, ulus �l��s�nde tek bir s�n�f sava��m�nda merkezile�tirmek i�in
gerekli olan da bu ba�lant�d�r i�te. Ama her s�n�f sava��m� politik bir
sava��md�r.

Ve, Orta�a� kentlilerinin ula�malar� i�in k�t� karayollar�yla y�zy�llar�


gerektirmi� olan bu birli�i modern proleterler, demiryollar� sayesinde
birka� y�lda ger�ekle�tirirler.

Proleterlerin bir s�n�f olarak ve bunun sonucu bir politik parti olarak bu
�rg�tlenmeleri yine kendi aralar�ndaki rekabet y�z�nden durmadan alt�st olur.
Ama, her kezinde daha g��l�, daha sa�lam ve daha g�rkemli olarak yeniden
do�ar. Burjuvazinin kendi aras�ndaki b�l�nmelerden yararlanarak i��ilerin
belirli ��karlar�n�n yasal olarak tan�nmas�n� zorlar. �ngiltere'deki on
saatlik i�g�n� yasas� b�yle ��kar�lm�t�r.

Bir t�m olarak ele al�nd���nda, eski toplumun s�n�flar� aras�ndaki


�at�malar, proletaryan�n geli�mesini bir�ok y�nden h�zland�r�r. Burjuvazi
kendisini bitmek t�kenmek bilmez bir sava��n i�inde bulur; ba�lang��ta
aristokrasiyle; daha sonralar� kendi i�inde, ��karlar� sanayinin ilerlemesine
ters d�en burjuvazinin kesimleriyle; her zaman da, yabanc� �lkelerin
burjuvazisiyle. Burjuvazi b�t�n bu sava�larda kendisini proletaryaya
ba�vurmak, onun yard�m�n� istemek ve b�ylelikle onu politika alan�na �ekmek
zorunda g�r�r. Bunun i�indir ki, burjuvazi, proletaryaya politik ve genel
e�itiminin ��elerini bizzat kendisi sa�lar; bir ba�ka deyi�le, kendisine
kar�� sava��mda kullanaca�� silahlar� proletaryan�n eline bizzat kendi
eliyle verir.

Ayr�ca, daha �nce g�rd���m�z gibi, sanayinin ilerlemesiyle, egemen


s�n�flar�n b�t�n b�l�mleri proletaryaya do�ru itilirler, ya da en az�ndan
bunlar�n varl�k ko�ullar� tehlikeye girer. Bunlar ayn� zamanda proletaryaya
yeni ayd�nlanma ve ilerleme ��eleri sa�lar.

Ensonu, s�n�f sava��m�n�n belirleyici an�n�n yakla�t���


s�ralarda, egemen s�n�f�n i�inde, ger�ekte eski toplumun
t�m�nde i�leyen ��z�lme s�reci �ylesine zorlu, �arp�c� bir
niteli�e b�r�n�r ki, egemen s�n�f�n k���k bir b�l�m� kendini bu
s�n�ftan kopar�r ve devrimci s�n�fa, gelece�i elinde tutan s�n�fa
kat�l�r. Onun i�in t�pk� daha �nceki bir �a�da, soylular�n bir b�l�m�n�n
burjuvazinin saf�na ge�mesi gibi, �imdi de burjuvazinin bir b�l�m�,
�zellikle burjuva ideologlar�n kendini tarihin ak��n� teoriyle bir t�m
olarak kavrama d�zeyine y�kseltmi� bir b�l�m�, proletaryan�n saf�na ge�er.

Bug�n burjuvaziyle kar�� kar��ya gelen b�t�n s�n�flar i�inde yaln�zca


proletarya ger�ekten devrimci bir s�n�ft�r.
�teki s�n�flar modern sanayi kar��s�nda ��r�r ve en sonunda da ortadan
kaybolurlar; modern sanayinin �zel ve as�l �r�n� proletaryad�r.

Orta s�n�f�n alt tabakalar�, k���k imalat��, d�kkanc�,


zanaat��, k�yl�, b�t�n bunlar, burjuvaziye kar��, orta s�n�f�n birer
par�as� olarak varl�klar�n� yok olmaktan kurtarmak i�in sava��m y�r�t�rler.
Onun i�in, bunlar devrimci de�il, tutucudurlar. Hatta gericidirler, ��nk�
tarihin tekerle�ini gerisin geriye d�nd�rmeye �al��rlar. Devrimcili�i
g�ze al�rlarsa, bu ancak kendilerinin proletaryaya kat�lmak �zere olmalar�
y�z�ndendir; onlar b�ylece, o andaki de�il, gelecekteki ��karlar�n�
savunurlar, kendilerini proletaryan�n bak� a��s�na yerle�tirmek i�in kendi
bak� a��lar�n� terkederler.

Toplumun tortusundan ba�ka bir �ey olmayan ayaktak�m� (lumpen proletarya), eski
toplumun
en alt tabakalar�n�n i�lerinden ��kar�p att��� o kendi kendine ��r�yen y���n,
yer yer bir proletarya devrimiyle harekete s�r�klenebilir; ne var ki, ya�ama
ko�ullar� onu gerici entrikalar�n bir aleti olmaya �ok daha fazla haz�rlar.
Proletaryan�n ko�ullar� i�inde, eski toplumun ko�ullar� zaten b�y�k �l��de
fiilen bat�p gitmi�tir. Proleterin m�lkiyeti yoktur; kar�s� ve �ocuklar�yla
ili�kisinin burjuva aile ili�kileriyle ortak bir yan� kalmam�t�r;
�ngiltere'de Fransa'dakinin, Amerika'da Almanya'dakinin ayn�
olan modern sanayi �al�mas� ve modern sermaye uyruklu�u, onda ulusal
karakterin b�t�n izlerini silmi�tir. Proleterin g�z�nde, hukuk, ahlak, din,
gerisinde kayna�an bir o kadar burjuva ��kar� gizlenmi� burjuva �nyarg�lar�d�r.

Bug�ne dek toplumda �ste ��kan b�t�n s�n�flar, ele ge�irdi�i �st�n
durumlar�n�, toplumu b�y�k �l��de kendi m�lk edinme ko�ullar�na ba��ml�
duruma getirerek sa�lamla�t�rmaya �al�m�lard�r. Proleterler ise, daha
�nceki kendi m�lk edinme bi�imlerini ortadan kald�rmadan,
dolay�s�yla daha �nceki b�t�n m�lk edinme bi�imlerini de
ortadan kald�rmadan, toplumun �retici g��lerine egemen
olamazlar. Onlar�n g�ven alt�na alacak ve sa�lamla�t�racak
hi�bir �eyleri yoktur; onlara d�en, bireysel m�lkiyetin �nceki b�t�n
g�venlik ve g�vencelerini ortadan kald�rmakt�r.

Daha �nceki b�t�n tarihsel hareketler, az�nl�k hareketleri ya da


az�nl�klar�n ��karlar� u�runa hareketlerdi. Proleter hareket, b�y�k
�o�unlu�un, b�y�k �o�unluk yarar�na, bilin�lice, ba��ms�z hareketidir.
�imdiki toplumumuzun en alt tabakas� olan proletarya, resmi toplumu
olu�turan b�t�n tabakalar �styap�s�n� havaya u�urmadan belini do�rultamaz.

�zde de�ilse bile, bi�im olarak, proletaryan�n burjuvaziye kar��


sava��m�, ba�lang��ta ulus �l��s�nde bir sava��md�r. Her �lkenin
proletaryas�, elbette her �eyden �nce, kendi burjuvazisiyle hesapla�mak
zorundad�r.

Proletaryan�n geli�mesinin en genel a�amalar�n� anlat�rken, �imdiki


toplumun i�inde az �ok �st� �rt�l� bi�imde s�r�p giden i� sava��, sava��n
a��k�a devrime d�k�ld��� ve burjuvazinin zora ba�vurularak devrilmesinin
proletaryan�n egemenli�inin temelini att��� noktaya dek izledik.

Bug�ne dek her toplum bi�imi, daha �nce de g�rd���m�z gibi, ezen ve
ezilen s�n�flar�n kar��tl���na dayanm�t�r. Ama bir s�n�f� ezebilmek
i�in, ona hi� de�ilse k�lece varl���n� s�rd�rebilmesine elverecek belirli
ko�ullar sa�lanmal�d�r. Serflik d�neminde serf kendisini kom�n �yeli�ine
y�kseltmi�tir; nas�l ki feodal mutlakiyetin boyunduru�u alt�nda k���k burjuva
da geli�erek bir burjuva olmay� becerebilmi�se. Modern emek�i ise, tersine,
sanayinin geli�mesiyle, y�kselece�i yerde, kendi s�n�f�n�n varl�k
ko�ullar�n�n gitgide daha alt�na batmaktad�r. Emek�i yoksulla�makta ve
yoksulluk n�fustan ve servetten daha h�zl� geli�mektedir. Ve i�te,
burjuvazinin toplumda art�k egemen s�n�fl��a lay�k olmad��� ve kendi varl�k
ko�ullar�n� en �st�n yasa olarak topluma kabul ettirme yetene�ine sahip
olmad��� bundan a��k�a anla��lmaktad�r. Burjuvazi h�kmetmeye lay�k de�ildir,
��nk� k�lesine, k�leli�i i�inde bir ya�ant� sa�layamamaktad�r; ��nk�, k�lesi
taraf�ndan kendisi beslenece�ine, onu kendisinin beslemesi gerekti�i bir
duruma d�m�t�r ve buna engel olamamaktad�r.

Toplum, art�k bu burjuvazinin egemenli�i alt�nda ya�ayamaz, bir ba�ka


deyi�le, burjuvazinin varl��� art�k toplumla ba�da�mamaktad�r.
Burjuva s�n�f�n�n varl��� ve egemenli�i i�in temel ko�ul, zenginli�in �zel
ki�iler elinde birikmesi, sermayenin meydana gelmesi ve artmas�d�r;
sermayenin varl�k ko�ulu da �cretli �al�mad�r. �cretli �al�ma, do�rudan
do�ruya emek�iler aras�ndaki rekabete dayan�r. Burjuvazinin
zorunlu olarak harekete getirdi�i sanayinin ilerlemesi,
emek�ilerin rekabetten kaynaklanan yal�t�lm�l�klar�n�n yerine, �rg�tlenmeden
kaynaklanan devrimci birle�melerini ge�irir. Onun i�indir ki, modern
sanayinin geli�mesi, �zerinde burjuvazinin �retim yapt��� ve �r�nleri m�lk
edindi�i temelin kendisini onun aya��n�n alt�ndan �eker al�r.

Bu y�zdendir ki, burjuvazinin �retti�i, her �eyden �nce,


kendi mezar kaz�c�lar�d�r. Onun devrilmesi ve proletaryan�n
zafer kazanmas� da ayn� derecede ka��n�lmazd�r.

-2-

PROLETERLER VE KOM�N�STLER

Kom�nistler, bir t�m olarak proleterlerle nas�l bir ili�ki


i�indedirler?

Kom�nistler, �teki i��i s�n�f� partilerine kar�� duran ayr�


bir parti olu�turmazlar.

Onlar, bir t�m olarak proletaryan�n ��karlar� d��nda


ve ayr� ��karlara sahip de�ildirler.

Onlar, proletarya hareketini bi�imlendirecek ve bir kal�ba sokacak


kendilerine �zg� hi�bir sekter ilke ileri s�rmezler.

Kom�nistler �teki i��i s�n�f� partilerinden ancak ��yle


ayr�l�rlar: 1) Ayr� ayr� �lkelerin proleterlerinin ulus �l��s�ndeki
sava��mlar�nda, her t�rl� milliyetten ba��ms�z olarak, t�m proletaryan�n
ortak ��karlar�n� g�sterir ve �ne ��kar�rlar. 2) ��i s�n�f�n�n burjuvaziye
kar�� sava��m�n�n ge�mek zorunda oldu�u �e�itli geli�me a�amalar�nda her
zaman ve her yerde, bir t�m olarak hareketin ��karlar�n�
temsil ederler.

Onun i�in, kom�nistler, hem pratikte her �lkenin i��i


s�n�f� partilerinin en ileri ve en kararl� b�l�m�, b�t�n �tekileri ileriye
iten b�l�m�d�rler; hem de b�y�k proletarya y���n� �st�nde, proletarya
hareketinin y�r�y� �izgisini, ko�ullar�n�, ve en sonunda ula�aca�� genel
sonu�lar�, teorik olarak a��k�a anlamada �st�nl��e sahiptirler.

Kom�nistlerin hemen ula�mak istedikleri hedef, b�t�n �teki proletarya


partilerininkinin ayn�d�r: Proletaryan�n bir s�n�f olarak �rg�tlenmesi,
burjuva egemenli�inin devrilmesi, politik iktidar�n proletarya taraf�ndan
ele ge�irilmesi.

Kom�nistlerin vard�klar� teorik sonu�lar, hi�bir bi�imde, �u ya da bu s�zde


evrensel reformcu taraf�ndan icat edilmi� ya da ke�fedilmi� d��nlere ya da
ilkelere dayand�r�lmam�t�r.

Bu teorik sonu�lar, yaln�zca, g�zlerimizin �n�nde s�r�p giden tarihsel bir


hareketin, mevcut bir s�n�f sava��m�n�n ortaya ��kard��� ger�ek ili�kilerin
genel terimlerle anlat�m�d�r. Kurulu m�lkiyet ili�kilerinin ortadan kald�r�lmas�,
kom�nizmin hi� de ay�rdedici bir �zelli�i de�ildir.

Ge�mi�teki b�t�n m�lkiyet ili�kileri, tarihsel ko�ullar�n de�i�mesiyle


durmadan tarihsel bir de�i�ikli�e u�ram�lard�r.

�rne�in, Frans�z Devrimi, yerine burjuva m�lkiyetini ge�irmek i�in feodal


m�lkiyeti ortadan kald�rm�t�r.

Kom�nizmin ay�rdedici �zelli�i, genel olarak m�lkiyetin ortadan


kald�r�lmas� de�il, burjuva m�lkiyetinin ortadan kald�r�lmas�d�r. Ama modern
burjuva �zel m�lkiyeti, s�n�f kar��tl�klar�na, �o�unlu�un az�nl�k�a s�m�r�lmesine
dayanan, �r�nleri �retme ve m�lk edinme sisteminin en son ve eksiksiz
ifadesidir.

Bu anlamda, kom�nistlerin teorisi tek bir t�mcede �zetlenebilir: �zel


m�lkiyetin ortadan kald�r�lmas�.

Biz kom�nistler, her t�rl� ki�isel �zg�rl���n, faaliyetin ve ba��ms�zl���n


temeli oldu�u ileri s�r�len m�lkiyeti; bir insan�n kendi eme�inin meyvesi
olarak ki�isel m�lk edinme hakk�n� ortadan kald�rmak istemekle k�nanm��zd�r.

Zor kazan�lm�, kendi al�n teriyle edinilmi�, bizzat hak


edilmi� m�lkiyet! K���k zanaat��n�n ve k���k k�yl�n�n
m�lkiyetinden, burjuva bi�iminden �nceki bir m�lkiyet
bi�iminden mi s�z ediyorsunuz? Onu ortadan kald�rmaya gerek yoktur;
sanayinin geli�mesi onu zaten b�y�k �l��de ortadan kald�rm�t�r ve g�nden
g�ne de ortadan kald�rmaktad�r.

Yoksa modern burjuva �zel m�lkiyetinden mi s�z ediyorsunuz?

Ama, �cretli emek, emek�i i�in herhangi bir m�lkiyet


yarat�r m�? Zerrece yaratmaz. �cretli emek, sermaye yarat�r; yani �cretli
eme�i s�m�ren ve yeni s�m�r� i�in yeni bir �cretli emek arz� do�uran
ko�ullar d��nda �o�alamayacak t�rden bir m�lkiyet yarat�r. �imdiki bi�imiyle
m�lkiyet, sermaye ile �cretli emek aras�ndaki kar��tl��a dayanmaktad�r. Bu
kar��tl���n iki yan�n� inceleyelim.

Kapitalist olmak, �retimde, salt ki�isel de�il, ayr�ca toplumsal bir


stat�ye de sahip olmak demektir. Sermaye ortakla�a bir �r�nd�r ve ancak
bir�ok �yenin birle�ik eme�iyle, hay�r, son ��z�mlemede, ancak toplumun b�t�n
�yelerinin birle�ik eylemiyle harekete ge�irilebilir.

Bunun i�in, sermaye, ki�isel de�il, toplumsal bir g��t�r.

Bundan dolay�d�r ki, sermaye ortak m�lkiyete, toplumun b�t�n �yelerinin


m�lkiyetine d�n�t�r�lmekle, ki�isel m�lkiyet toplumsal m�lkiyete d�n�m�
olmaz. De�i�en yaln�zca m�lkiyetin toplumsal karakteridir. M�lkiyet s�n�f
karakterini yitirir.

�imdi de �cretli eme�i ele alal�m.

�cretli eme�in ortalama fiyat�, asgari �crettir, yani


emek�iyi bir emek�i olarak ancak ayakta tutabilmek i�in
zorunlu olan ge�im ara�lar�n�n tutar�d�r. Onun i�indir ki,
�cretli emek�inin kendi eme�iyle edindi�i �eyler, ancak k�tkanaat varl���n�
s�rd�rebilmesine ve yeniden �remesine yetecek kadard�r: Biz kesinlikle, emek
�r�nleri �zerindeki bu ki�isel m�lk edinmeyi, ancak insan ya�am�n�n ve
neslinin s�rmesini sa�layan ve ba�kalar�n�n eme�ine egemen olacak hi�bir
art�k b�rakmayan bu m�lk edinmeyi ortadan kald�rmak niyetinde de�iliz.
Ortadan kald�rmak istedi�imiz tek �ey, emek�inin yaln�zca sermayeyi
art�rmak i�in ya�amas�na olanak tan�yan ve ancak egemen s�n�f ��kar�n�n
gerektirdi�i bir dereceye kadar ya�amas�na izin veren bu m�lk edinmenin
sefil karakteridir.

Burjuva toplumda canl� emek, yaln�zca birikmi� eme�i art�rman�n bir


arac�d�r. Kom�nist toplumda ise, birikmi� emek, emek�inin varl���n� daha
kapsaml� k�lma, zenginle�tirme, ilerletme arac�ndan ba�ka bir �ey de�ildir.
Onun i�in burjuva toplumda, ge�mi� �imdi ya�an�lan
zamana egemendir; kom�nist toplumda ise, �imdi ya�an�lan zaman ge�mi�e
egemendir. Burjuva toplumda, sermaye ba��ms�z ve bireyseldir, ya�ayan ki�i
ise ba��ml� ve bireylikten yoksundur.

Ve i�te, bu durumun ortadan kald�r�lmas�na, burjuvazi, bireyli�in ve


�zg�rl���n ortadan kald�r�lmas� diyor!
Do�ru da s�yl�yor. Hi� ku�ku yok ki, hedef, burjuva biseyli�inin, burjuva
ba��ms�zl���n�n ve burjuva �zg�rl���n�n ortadan kald�r�lmas�d�r.

�imdiki burjuva �retim ko�ullar� alt�nda �zg�rl�kten kastedilen, �zg�r


ticaret, �zg�r al�m-sat�md�r.

Ama, al�m-sat�m ortadan kalkarsa, �zg�r al�m-sat�m


da ortadan kalkar. �zg�r al�m-sat�m �zerine bu s�zler ve burjuvazimizin
genellikle �zg�rl�k konusundaki b�t�n �teki cesur s�zc�kleri, ancak
Orta�a�'�n k�s�tl� al�m-sat�m� ve eli-kolu ba�l� t�ccarlar� kar��s�nda belki
bir anlam ta��yabilir, ama al�m-sat�m�n, burjuva �retim ko�ullar�n�n
ve burjuvazinin kendisinin kom�nist�e ortadan kald�r�lmas� kar��s�nda hi�bir
anlam ta��maz.

Bizim, �zel m�lkiyeti ortadan kald�rma niyetimizden


deh�ete d��yorsunuz. Ama sizin bug�nk� toplumunuzda �zel m�lkiyet, n�fusun
onda-dokuzu i�in zaten ortadan kald�r�lm�t�r; bir avu� ki�i i�in varolu�u
da d�ped�z o onda-dokuzun elinde olmay�� y�z�ndendir. Demek ki,
siz bizi, varl��� toplumun b�y�k �o�unlu�unda hi� m�lkiyet bulunmamas�
zorunlu ko�uluna ba�l� olan bir m�lkiyet bi�imini ortadan kald�rmaya
niyetlenmekle su�luyorsunuz.

Tek s�zc�kle, siz bizi, sizin m�lkiyetinizi ortadan kald�rmaya niyetlenmekle


su�luyorsunuz. Kesinlikle �yle; niyetimiz tam da budur.

Eme�in sermayeye, paraya ya da ranta, tekelle�tirilebilen bir toplumsal


g�ce art�k �evrilemeyece�i andan itibaren, yani bireysel m�lkiyetin art�k
burjuva m�lkiyetine, sermayeye d�nd�r�lemeyece�i andan itibaren, o andan
itibaren, bireylik ortadan kalkar, diyorsunuz.

Onun i�in, itiraf etmelisiniz ki, siz birey dedi�iniz


zaman, burjuvadan ve orta s�n�f m�lkiyet sahibinden ba�kas�n�
kastetmiyorsunuz. Bu ki�i ger�ekten s�p�r�l�p at�lmal� ve olanaks�z
k�l�nmal�d�r.

Kom�nizm hi� kimseyi toplumun �r�nlerini m�lk edinme g�c�nden yoksun


b�rakmaz; t�m yapt���, onu b�yle bir m�lk edinme arac�l���yla ba�kalar�n�n
eme�ini boyunduruk alt�na alma g�c�nden yoksun b�rakmakt�r.

�tiraz olarak, �zel m�lkiyetin ortadan kald�r�lmas�yla


her i�in duraca�� ve bizi genel bir tembelli�in saraca�� �ne
s�r�lm�t�r.

Buna g�re, burjuva toplumu, aylakl�k y�z�nden �oktan y�k�lm� olmal�yd�;


��nk� bu toplumun �al�an �yeleri hi�bir �ey edinemezler, bir �eyler
edinenler ise �al�mayanlard�r. Bu itiraz b�t�n�yle, sermaye olmay�nca �cretli
eme�in de olamayaca�� a��k ger�e�inin gereksiz bir yinelenmesinden ba�ka bir
�ey de�ildir.

Maddi �r�nlerin kom�nist�e �retimine ve m�lk edinilme bi�imine kar�� ileri


s�r�len b�t�n itirazlar, yine ayn� yoldan, d��nsel �r�nlerin kom�nist�e
�retimine ve m�lk edinilme bi�imine kar�� da y�neltilmi�tir. Burjuva i�in,
s�n�f m�lkiyetinin yok olmas�, nas�l �retimin kendisinin yok olmas� demekse,
ayn� bi�imde, s�n�f k�lt�r�n�n yok olmas� da, onun g�z�nde t�m k�lt�r�n yok
olmas� demektir.

Kayb� onu yaslara bo�an o k�lt�r, muazzam �o�unluk i�in, bir makine gibi
hareket edecek bi�imde e�itilmesinden ba�ka bir �ey de�ildir.

Ama, bizim, burjuva m�lkiyetini ortadan kald�rma niyetimizi, kendi burjuva


�zg�rl�k, k�lt�r, hukuk vb. anlay��n�z�n �l��t�ne vurdu�unuz s�rece, bizimle
dala�may�n. Sizin b�t�n d��nleriniz burjuva �retim ve burjuva
m�lkiyet ko�ullar�n�z�n sonucundan ba�ka bir �ey de�ildir, t�pk� hukukunuzun
da, s�n�f�n�z�n herkes i�in bir yasa durumuna getirilmi� iradesinden, temel
niteli�i ve y�n� s�n�f�n�z�n ekonomik varl�k ko�ullar�nca belirlenmi� bir
iradesinden ba�ka bir �ey olmad��� gibi.

Sizi, bug�nk� �retim bi�iminizden ve m�lkiyet bi�iminizden do�an toplumsal


bi�imleri -�retimin ilerleyi�i i�inde ortaya ��kan ve kaybolan tarihsel
ili�kileri- do�an�n ve akl�n sonsuz yasalar�na d�n�t�rmeye y�nelten
bencilce bir yan�lg�d�r ki, siz bu yan�lg�y� sizden �nceki b�t�n
egemen s�n�flarla payla��yorsunuz. Antik m�lkiyette apa��k
g�rd���n�z �eyi, feodal m�lkiyette kabul etti�iniz �eyi,
kendi burjuva m�lkiyet bi�iminiz i�in bir t�rl� kabul edemiyorsunuz.

Ailenin ortadan kald�r�lmas�! Kom�nistlerin bu utan�


verici amac� kar��s�nda en k�kl� d�n��mlerden yana olanlar bile
�fkeye kap�l�yorlar.

Bug�nk� aile, burjuva aile hangi temele dayanmaktad�r? Sermayeye, �zel


kazanca. Bu aile, tam geli�mi� bi�imiyle, yaln�zca burjuvazi aras�nda
vard�r. Ama, bunun �te y�z�n� proleterler aras�nda ailenin fiilen yoklu�u ve
yayg�n fuhu� olu�turur.

�te y�z� yok olunca, tabii burjuva aile de yok olacakt�r, ve sermayenin
yok olmas�yla her ikisi birden yok olacakt�r.

Bizi �ocuklar�n ana-babalar� taraf�ndan s�m�r�lmesini ortadan kald�rmak


istemekle mi su�luyorsunuz? Bu su�u kabul ediyoruz.

Ama, aile e�itiminin yerine toplumsal e�itimi ge�irmekle ili�kilerin en


kutsal�n� y�kt���m�z� s�yleyeceksiniz.

Ya sizin e�itiminiz! O da toplumsal de�il mi, o da i�inde


e�itim yapt�rd���n�z toplumsal ko�ullarla, toplumun do�rudan ya da dolayl�
m�dahalesiyle, okullar vb. arac�l���yla belirlenmiyor mu? E�itime toplumun
m�dahalesini kom�nistler icat etmedi; onlar�n yapmaya �al�t���, yaln�zca
bu m�dahalenin niteli�ini de�i�tirmek ve e�itimi egemen s�n�f�n etkisinden
kurtarmakt�r.

Aile ve e�itim �zerine, �ocuk ve ana-baba aras�ndaki


kutsal ili�ki �zerine burjuva safsatalar�, modern sanayinin etkisiyle,
proleterler aras�ndaki b�t�n aile ba�lar� par�aland�k�a, ve onlar�n �ocuklar�
basit ticaret nesneleri ve basit i� aletleri durumuna geldik�e, daha �ok
tiksindirici olmaktad�r.

Ama, siz kom�nistler kad�nda ortakla�al��� getireceksiniz diye, t�m


burjuvazi bir a��zdan yaygara kopar�yor.

Burjuva, kar�s�n� salt bir �retim arac� olarak g�r�r.


�retim ara�lar�n�n ortakla�a kullan�laca��n� duymu�tur ya,
do�al olarak bundan, ayn� bi�imde, kad�nlar�n da ortakla�al��a
tabi tutulaca��ndan ba�ka bir sonuca varamaz.

S�zkonusu olan �eyin, kad�nlar�n basit birer �retim arac� olmalar�


durumuna son vermek oldu�u akl�ndan bile ge�mez.

Zaten, kendilerinin kom�nistler taraf�ndan a��k�a ve


resmen yerle�tirilece�ini ileri s�rd�kleri kad�nda ortakla�al���n
burjuvalar�m�zda uyand�rd��� o y�ksek ahlaki �fkeden daha g�l�n� bir �ey
olamaz. Kom�nistlerin kad�nda ortakla�al��� getirmelerine gerek yoktur; bu,
ezelden beri zaten var.

Proleterlerinin kar�lar�n�, k�zlar�n� el alt�nda bulundurmakla yetinmeyen


burjuvalar�m�z, resmi fuhu� kurumunun s�z�n� etmezsek, birbirlerinin
kar�lar�n� ayartmaktan derin bir zevk duyarlar.

Burjuva evlili�i, ger�ekte evli kad�nlarda bir ortakla�al�k sistemidir; ve


dolay�s�yla, kom�nistler olsa olsa, kad�nda ortakla�al���n ikiy�zl�l�kle
gizlenmi� olan�n�n yerine, a��k�a yasalla�t�r�lm� olan�n� getirmek istemekle
su�lanabilirler. Kald� ki, bug�nk� �retim sisteminin ortadan
kald�r�lmas�yla bu sistemden do�an kad�nda ortakla�al���n, yani resmi ve
gayri resmi fuh�un da ortadan kalkaca�� apa��kt�r.
Kom�nistler ayr�ca, vatan� ve milliyeti de ortadan kald�rmak istemekle
su�lan�yorlar.

��ilerin vatan� yoktur. Kendilerinde olmayan �eyi onlardan alamay�z.


Proletarya, her �eyden �nce, politik iktidar� ele ge�irmek, ulusun �nder
s�n�f� durumuna y�kselmek, kendisi ulus olmak zorunda oldu�una g�re, o bu
�l��de zaten ulusald�r, ama s�zc���n burjuva anlam�nda de�il.

Ulusal ayr�l�klar ve halklar aras�ndaki d�manl�klar,


burjuvazinin geli�mesinden, ticaret �zg�rl���nden, d�nya pazar�ndan, �retim
bi�imindeki ve ona kar��l�k d�en ya�am ko�ullar�ndaki tek bi�imlilikten
�t�r�, g�nden g�ne daha �ok kaybolmaktad�r.

Proletaryan�n egemenli�i, bunlar�n daha da b�y�k bir


h�zla yok olmas�n� sa�layacakt�r. Hi� de�ilse belliba�l� uygar �lkelerin
eylem birli�i proletaryan�n kurtulu�u i�in ilk ko�ullardan biridir.

�nsan�n insan taraf�ndan s�m�r�lmesine son verildi�i


�l��de, bir ulusun bir ba�ka ulus taraf�ndan s�m�r�lmesine
de son verilmi� olacakt�r. Ulus i�indeki s�n�flar�n birbiriyle kar��tl���
ortadan kalkt��� �l��de, bir ulusun bir ba�kas�na d�manl��� da
ortadan kalkacakt�r.

Kom�nizme kar�� dinsel, felsefi ve genellikle ideolojik bir g�r� a��s�ndan


y�neltilen su�lamalar ciddi bir s�navdan ge�irilmeye de�mez.

�nsan�n d��ncelerinin, g�r�lerinin ve kavramlar�n�n,


tek s�zc�kle, insan�n bilincinin, onun maddi varl�k ko�ullar�ndaki,
toplumsal ili�kilerindeki ve toplumsal ya�am�ndaki her de�i�meyle birlikte
de�i�ikli�e u�rad���n� kavramak derin bir sezgi gerektirir mi?

D��nler tarihi, d��nsel �retimin, maddi �retimin de�i�mesiyle birlikte


nitelik de�i�tirmesinden ba�ka neyi tan�tlar ki? Her �a��n egemen d��nleri,
her zaman o �a��n egemen s�n�flar�n�n d��nleri olmu�tur.

�nsanlar toplumu devrimcile�tiren d��nlerden s�z


ederlerken, eski toplumun i�inde yeni toplum ��elerinin
yarat�lm� oldu�u ve eski d��nlerdeki ��z�lmenin eski varl�k
ko�ullar�n�n ��z�lmesine ayak uydurdu�u olgusundan
ba�ka bir �ey s�ylemi� olmazlar.

Antik d�nya can �eki�irken, h�ristiyanl�k antik dinleri


bast�rm�t�. 18. Y�zy�lda h�ristiyan d��nler ak�lc� d��nlere
yenilirken, feodal toplum, o zamanki devrimci burjuvaziye kar�� �l�m�nden
�nceki son sava��m�n� veriyordu. Din �zg�rl��� ve vicdan �zg�rl���
d��nleri, yaln�zca serbest rekabetin bilgi alan�ndaki egemenli�ini anlat�r.

Denecektir ki, dinsel, ahlaki, felsefi ve hukuksal d��nler tarihsel


geli�menin ak�� boyunca ku�kusuz de�i�mi�lerdir. Ama din, ahlak, felsefe,
politika bilimi ve hukuk bu de�i�mede de�i�mez olarak kalm�lard�r.

�stelik, �zg�rl�k, adalet vb. gibi toplumun b�t�n durumlar�nda ge�erli


olan sonsuz ger�ekler vard�r. Ama kom�nizm, sonsuz ger�ekleri ortadan
kald�rmaktad�r, yeni bir temel �st�nde onlar� yeniden kurmak yerine, her
t�rl� dini, her t�rl� ahlak� ortadan kald�rmaktad�r; ve b�ylelikle, t�m
ge�mi� tarihsel deneyimle �eli�meye d�mektedir.

Bu su�lama, ne anlama gelmektedir? T�m ge�mi� toplum tarihi, s�n�f


kar��tl�klar�n�n, ayr� ayr� �a�larda ba�ka ba�ka bi�imler alm�
kar��tl�klar�n geli�iminden ba�ka bir �ey de�ildir.

Ama bu kar��tl�klar�n ald�klar� bi�im nas�l olursa olsun, toplumun bir


b�l�m�n�n bir ba�ka b�l�m� taraf�ndan s�m�r�lmesi, b�t�n ge�mi� �a�lar�n
ortak bir olgusudur. Onun i�in, b�t�n ge�mi� �a�lar�n toplumsal bilincinin,
b�t�n �e�itlili�ine ve farkl�l���na kar��n, s�n�f kar��tl�klar� t�m�yle yok
olmad�k�a tamam�yla ortadan kalkmalar� olanaks�z olan belirli ortak bi�imlere
ya da genel d��nlere b�r�nmesinin �a��lacak bir yan� yoktur.

Kom�nist devrim, geleneksel m�lkiyet ili�kileriyle en


k�kten bir ba� kopar�t�r; onun i�indir ki, geli�mesinin geleneksel
d��nlerle en k�kten bir ba� kopar�� i�ermesine �a�mamak gerekir.

Ama, kom�nizme y�neltilen burjuva itirazlar�n� art�k b�rakal�m.

Yukar�da g�rd�k ki, i��i s�n�f�n�n devrimdeki ilk ad�m�, proletaryay�


egemen s�n�f durumuna y�kseltmek ve demokrasi sava��m�n� kazanmakt�r.

Proletarya, politik �st�nl���n�, t�m sermayeyi burjuvaziden dilim dilim


kopar�p almak, b�t�n �retim ara�lar�n� devletin, yani egemen s�n�f olarak
�rg�tlenmi� proletaryan�n elinde toplamak ve olabildi�ince h�zla �retici
g��lerin miktar�n� art�rmak i�in kullanacakt�r.

Hi� ku�kusuz, ba�lang��ta, m�lkiyet haklar�na ve burjuva �retim ko�ullar�na


kar�� despot�a sald�r�lara giri�meden; dolay�s�yla, ekonomik bak�mdan
yetersiz ve savunulamaz gibi g�r�nen, ama hareketin ilerleyi�i i�inde
kendilerini �st�n duruma ge�iren, eski toplum d�zenine daha
fazla sald�r�lar� zorunlu k�lan ve �retim bi�imini tamam�yla
devrimcile�tirmenin bir arac� olarak ka��n�lmaz olan �nlemler al�nmadan, bu
ama� sa�lanamaz.

Bu �nlemler ku�kusuz ayr� ayr� �lkelerde ba�ka ba�ka olacakt�r.

Bununla birlikte, en ileri �lkeler i�in a�a��dakiler genel olarak olduk�a


uygundur.

1. Toprak m�lkiyetinin ortadan kald�r�lmas� ve b�t�n


toprak rantlar�n�n kamu yarar�na kullan�lmas�.

2. A��r bir m�terakki ya da kademen gelir vergisi.

3. Her t�rl� miras hakk�n�n kald�r�lmas�.

4. B�t�n g�� edenlerin ve isyanc�lar�n (yeni d�zenden ka�anlar�n ve ona


kar�� gelenlerin) m�lklerine el konulmas�.

5. Devlet sermayesiyle i�letilen ve mutlak bir tekel uygulayan


ulusal bir banka arac�l���yla kredilerin devletin
elinde merkezile�tirilmesi.

6. Haberle�me ve ula��m ara�lar�n�n devletin elinde


merkezile�tirilmesi.

7. Devletin sahip oldu�u fabrikalar�n ve �retim ara�lar�n�n �o�alt�lmas�;


i�lenmemi� topraklar�n tar�ma a��lmas� ve topra��n �lke kapsam�nda ortak bir
plan gere�ince iyile�tirilmesi.
8. Herkes i�in e�it �al�ma y�k�ml�l���. �zellikle tar�mda sanayi
ordular�n�n kurulmas�.

9. Tar�m�n imalat sanayileriyle ba�lant�l� duruma getirilmesi; t�m �lke


n�fusunun daha dengeli bir da��l�m�yla kent-k�y ayr�m�n�n yava� yava�
ortadan kald�r�lmas�.

10. B�t�n �ocuklar i�in kamu okullar�nda paras�z e�itim. �imdiki bi�imiyle
�ocuklar�n fabrikalarda �al�malar�na son verilmesi. E�itimin sanayi
�retimiyle ba�lant�l� duruma getirilmesi, vb., vb..

Geli�menin ak�� i�inde s�n�f ayr�mlar� ortadan kalk�nca


ve �retim ulusun t�m�n� i�ine alan geni� bir kurulu�un
elinde toplan�nca, kamu g�c� politik niteli�ini yitirecektir. Ad� �st�nde,
politik iktidar bir s�n�f�n bir ba�ka s�n�f� ezmek i�in �rg�tlenmi�
g�c�nden ba�ka bir �ey de�ildir.

Proletarya, burjuvaziye kar�� sava��m�nda, ko�ullar�n zorlamas�yla,


kendisini bir s�n�f olarak �rg�tler de bir devrim yoluyla kendisi egemen
s�n�f durumuna gelir ve egemen s�n�f olarak eski �retim ko�ullar�n� zorla
s�p�r�p atarsa, o zaman bu ko�ullarla birlikte s�n�f kar��tl�klar�n�n ve
genellikle s�n�flar�n varl�k ko�ullar�n� da s�p�r�p atm� olacak, ve
b�ylelikle, bir s�n�f olarak kendi �st�nl���n� de ortadan kald�rm�
olacakt�r.

S�n�flar�n ve s�n�f kar��tl�klar�yla eski burjuva toplumunun yerini, her


bireyin �zg�r geli�imi herkesin �zg�r geli�iminin ko�ulu oldu�u bir birlik
alacakt�r.

-3-

SOSYAL�ST VE KOM�N�ST YAZIN

1. GER�C� SOSYAL�ZM

a. Feodal Sosyalizm

Tarihsel durumlar�ndan �t�r�, Fransa ve �ngiltere'nin


aristokrasileri, modern burjuva toplumuna kar�� risaleler
kaleme almay� kendilerine i� edinmi�lerdi. Temmuz 1830
Frans�z devriminde ve �ngiltere'de reform hareketinde, bu
aristokrasiler menfur t�redilere yine yenildiler. O zamandan
buyana, kendileri i�in ciddi bir politik sava��m tamam�yla s�zkonusu
olmaktan ��kt�. Geriye yaln�zca yaz�n alan�nda bir sava��m olana�� kald�.
Ama yaz�n alan�nda bile, restorasyon d�neminin eski ���l�klar�n� atmak
art�k olanaks�z duruma geldi.

Aristokrasi, sempati uyand�rabilmek i�in, g�r�n�te


kendi ��karlar�ndan vazge�mek ve burjuvaziye kar�� yapt���
su�lamay� yaln�zca s�m�r�len i��i s�n�f�n�n yarar�na
olarak form�lle�tirmek zorunda kalm�t�. B�ylece, aristokrasi,
yeni efendisinden, ona hicivler d�zerek, kula��na da yakla�an felakete dair
kehanetler f�s�ldayarak �c�n� ald�.

�te feodal sosyalizm b�yle do�du: yar� yak�nma, yar�


hiciv; yar� ge�mi�in yank�s�, yar� gelece�in tehdidi; zaman
zaman burjuvaziyi canevinden vuran, ac�mas�z, alayl� ve
keskin ele�tirisiyle; ama modern tarihin ak��n� hi� kavrayamamas�
y�z�nden, etkisi bak�m�ndan hep g�l�n� d�erek.

Aristokrasi, halk� kendi arkas�na toplayabilmek i�in,


proleter dilenci-�ana��n� �nde bir bayrak gibi sallad�. Ama
halk, ne zaman pe�lerine tak�lm�sa, onlar�n k��lar�nda eski
feodal hanedan d�vmelerini g�rd� ve onlar� g�r�lt�l� ve
a�a��lay�c� kahkahalarla terketti.

Frans�z Legitimistleri'nin ve Gen� �ngiltere'cilerin bir b�l�m�n�n


g�r�n�m� i�te b�yleydi.

Feodaller kendi s�m�r� bi�imlerinin burjuvazininkine benzemedi�ini


anlat�rlarken, kendilerinin pek ba�ka ve art�k eskimi� durum ve ko�ullarda
s�m�rd�klerini unutuyorlar. Kendi egemenlikleri s�ras�nda modern proletaryan�n
hi�bir zaman var olmad���n� g�sterirken, modern
burjuvazinin de kendi toplum bi�imlerinin zorunlu bir sonucu oldu�unu
unutuyorlar.

Zaten ele�tirilerinin gerici niteli�ini o kadar az sakl�yorlar ki,


burjuvaziye kar�� y�nelttikleri ba�l�ca su�lama, toplumun eski d�zenini
y�kmas� ka��n�lmaz olan bir s�n�f�n burjuva rejim alt�nda geli�mekte oldu�u
su�lamas�d�r.

Burjuvaziye y�klenmeleri, daha �ok, bir proletarya yaratt��� i�in de�il,


bir devrimci proletarya yaratm� olmas� y�z�ndendir.

Bunun i�in onlar politik uygulamada i��i s�n�f�na kar�� al�nan b�t�n bask�
�nlemlerine kat�l�yorlar; g�nl�k ya�amda da, y�ksekten atmalar�na kar��n,
sanayi a�ac�ndan d�en alt�n elmalar� toplamak, do�rulu�u, sevgiyi ve onuru,
y�n, pancar �ekeri ve patates ispirtosu ticaretiyle trampa etmek i�in diz
��k�yorlar. (Bu, �zellikle, malikanelerinin geni� b�l�mlerini kahyalar
arac�l���yla kendi hesaplar�na ektirip bi�tiren, �stelik pancar �ekeri ve
inbikten ge�mi� patates ispirtosu imalat��l��� yapan Almanya'n�n toprak
aristokrasisi ve efendileri i�in do�rudur. Daha zengin
olan Britanya aristokrasisi, �imdilik bu d�zeye inmemi� olmakla birlikte,
onlar da, azalan rantlar�n yaratt��� a���� kapatabilmek i�in
�nvanlar�n� bir hayli karanl�k anonim �irketlerin kurucular�na �d�n�
vermek zorunda kal�yorlar. (Engels'in 1888 tarihli �ngilizce bask�ya notu.))

Papaz nas�l her zaman toprak sahibiyle el ele olmu�sa, Kilise Sosyalizmi
de Feodal Sosyalizmle hep el ele olmu�tur.

H�ristiyan zahitli�ine sosyalist bir renk vermekten daha kolay bir �ey
yoktur. H�ristiyanl�k da �zel m�lkiyete kar��, evlili�e kar��, devlete kar��
sesini y�kseltmemi� midir? Bunlar�n yerine sadakay� ve yoksullu�u, bekareti
ve bedensel istekleri bast�rmay�, manast�r ya�am�n� ve Ana Kilise'yi savunan
vaazlar vermemi� midir? H�ristiyan Sosyalizmi, aristokratlar�n yanan
y�reklerine papaz�n serpti�i kutsal sudan ba�ka bir �ey de�ildir.

b. K���k Burjuva Sosyalizmi

Burjuvazinin y�kt��� tek s�n�f, varl�k ko�ullar� modern


burjuva toplumu ortam�nda g�c�n� yitiren ve yok olan
tek s�n�f feodal aristokrasi de�ildi. Orta�a� kentlileri ve
k���k m�lk sahibi k�yl�ler, modern burjuvazinin habercileriydiler. Bu iki
s�n�f, sanayi ve ticaretin ancak pek az geli�mi� oldu�u �lkelerde,
y�kselen burjuvazinin yan�s�ra hala bitkisel bir ya�ay�� s�rd�rmektedirler.
Modern uygarl���n tam olarak geli�ti�i �lkelerde, proletarya ile burjuvazi
aras�nda yalpalayan ve kendini burjuva toplumun ek bir par�as� olarak
durmadan yenileyen yeni bir k���k burjuva s�n�f� olu�mu�tur. Bununla birlikte,
bu s�n�f�n tek tek �yeleri, rekabet yoluyla s�rekli olarak proletaryan�n
i�ine itilmekte ve modern sanayi geli�tik�e, modern toplumun ba��ms�z bir
b�l�m� olmaktan b�sb�t�n ��kacaklar�, imalatta, tar�mda ve ticarette yerlerini
denet�ilere, kahyalara ve tezgahtarlara b�rakacaklar� an�n yakla�t���n� da
g�rmektedirler.

N�fusun yar�s�ndan �ok daha fazlas�n� k�yl�lerin olu�turdu�u Fransa gibi


�lkelerde, burjuvaziye kar�� proletaryadan yana ��kan yazarlar�n, burjuva
rejimini ele�tirirken, k�yl�n�n ve k���k burjuvan�n �l��tlerini kullanmalar�
ve i��i s�n�f�n� bu ara s�n�flar�n g�r� a��s�ndan savunmalar�
do�ald�. K���k Burjuva Sosyalizmi b�yle do�du. Sismondi, yaln�z Fransa'da
de�il, �ngiltere'de de bu okulun ba��yd�.

Bu sosyalizm okulu, modern �retim ko�ullar�ndaki


�eli�meleri b�y�k bir g�r� keskinli�iyle ortaya koydu.
�ktisat��lar�n ikiy�zl� savunular�n�n i� y�z�n� a���a ��kard�.
Makinelerin ve i�b�l�m�n�n felaketli etkilerini,
sermayeyle topra��n birka� elde toplanmas�n�, a��r� �retimi ve buhranlar�
tart�ma g�t�rmez bir bi�imde kan�tlad�; k���k burjuvan�n ve k�yl�n�n
ka��n�lmaz ��k��n�, proletaryan�n yoksullu�unu, �retimdeki anar�iyi, servet
da��l�m�ndaki korkun� e�itsizlikleri, uluslar aras�ndaki s�nai yoketme
sava��n�, eski ahlak ba�lar�n�, eski aile ili�kilerinin ve eski
milliyetlerin ��z�l��n� g�zler �n�ne serdi.

Bununla birlikte, sosyalizmin bu bi�imi, as�l y�neldi�i


hedefler bak�m�ndan, ya eski �retim ve m�badele ara�lar�n�, onlarla
birlikte de eski m�lkiyet ili�kilerini ve eski toplumu geri getirmeye
�zenmi�, ya da modern �retim ve m�badele ara�lar�n�, bu ara�lar taraf�ndan
havaya u�urulan ve havaya u�urulmas� ka��n�lmaz olan eski m�lkiyet ili�kilerinin
�er�evesi i�ine s�k�t�rmak istemi�tir. Bu sosyalizm, her iki durumda da,
hem gerici, hem �topyac�d�r.

Onun son s�zleri �udur: imalatta loncalar, tar�mda ataerkil ili�kiler.

Ensonu, inat�� tarihsel ger�ekler, kendi kendini kand�rman�n b�t�n


uyu�turucu etkilerini da��t�nca, bu sosyalizm bi�imi de azapl� bir k�vran�la
son buldu.

c. Alman Sosyalizmi ya da Ger�ek Sosyalizm

Fransa'n�n iktidardaki bir burjuvazinin bask�s� alt�nda do�an ve bu


iktidara kar�� giri�ilmi� sava��m�n bir yans�mas� olan sosyalist ve kom�nist
yaz�n�, Almanya'ya, bu �lkedeki burjuvazi hen�z feodal mutlakiyete kar��
sava��m�na yeni ba�lad��� bir s�rada getirildi.

Alman filozoflar�, filozof bozuntular� ve modaya uyan


yazar tak�m� bu yaz�na hevesle sar�ld�lar, ancak bu yap�tlar Almanya'ya g��
ederken Fransa'n�n toplumsal ko�ullar�n�n da onlarla birlikte g�� etmedi�ini
unutarak. Bu Frans�z yaz�n�, Almanya'n�n toplumsal ko�ullar�yla kar��la��nca,
do�rudan pratik anlam�n� t�mden yitirdi ve s�rf edebi bir havaya b�r�nd�.
b�ylece, Onsekizinci Y�zy�l Alman filozoflar� i�in, birinci Frans�z
Devriminin istemleri, genel olarak Pratik Ak�l'�n istemlerinden daha fazla bir
�ey de�illerdi, devrimci Frans�z burjuvazisinin iradesinin
dile getirili�i de onlar�n g�z�ne S�rf �rade'nin, olmak zorunda oldu�u gibi
�rade'nin, genel olarak ger�ek insan �radesi'nin yasalar� gibi g�r�nd�.
Alman yazarlar�n�n yapt���, yeni Frans�z d��nlerini
kendi eski felsefi bilin�leriyle uyumlu duruma getirmekten, ya da daha
do�rusu, Frans�z d��nlerini, kendi felsefi bak� a��lar�n� terketmeksizin,
kendilerine maletmekten ba�ka bir �ey de�ildi.

Eski putatap�c�l�k d�neminin klasik yap�tlar�n�n elyazmalar� �zerine


ke�i�lerin nas�l Katolik Azizlerinin sa�masapan ya�am �yk�lerini yazd�klar�
pek iyi bilinir. Alman yazarlar� k�f�r niteli�indeki Frans�z yaz�n�na bu
i�lemin tam tersini yapt�lar. Frans�zca as�llar�n�n alt�na kendi felsefi
sa�mal�klar�n� yazd�lar. �rne�in, paran�n ekonomik
i�levleri konusundaki Frans�z ele�tirilerinin alt�na �nsan
Do�as�n�n Yabanc�la�mas� diye yazd�lar, ve burjuva devlet
konusundaki Frans�z ele�tirisinin alt�na Soyut Evrenselli�in
Egemenli�ine Son Verilmesi diye yazd�lar, vb..

Frans�z tarih ele�tirilerinin arkas�na karalad�klar� bu


felsefi lafazanl�klar� da Eylem Felsefesi, Ger�ek Sosyalizm,
Alman Sosyalizm Bilimi, Sosyalizmin Felsefi Temeli vb. diye kutsayarak
sundular.

Frans�z sosyalist ve kom�nist yaz�n� b�ylelikle tamam�yla i�di� edilmi�


oldu. Ve, bu yaz�n Alman'�n elinde, bir s�n�f�n bir ba�ka s�n�fla
sava��m�n� anlat�r olmaktan ��kt��� i�in, Alman Frans�z tek
yanl�l���'n� a�t���n�, ve ger�ek gereksinimleri de�il, ger�e�in
gereksinimlerini, proletaryan�n ��karlar�n� de�il, hi�bir s�n�fa ait olmayan,
ger�ekli�i olmayan, yaln�zca felsefi fantazinin sisli d�nyas�nda
varolan �nsan Do�as�'n�n, genel olarak insan�n ��karlar�n� temsil etti�ini sand�.

�grencilik �devini b�ylesine g�steri�le ve ciddiyetle sunan, k�t� mal�n�


b�ylesine �arlatanca g�klere ��karan bu Alman Sosyalizmi, bu arada, yava�
yava� o bilgi��e safl���n� da yitirdi.

Feodal aristokrasiye ve mutlak monar�iye kar�� Alman'�n, ve �zellikle,


Prusya burjuvazisinin sava��, bir ba�ka deyi�le, liberal hareket, daha
ciddile�ti.

B�ylece, Ger�ek Sosyalizme, politik hareketin kar��s�na sosyalist


istemlerle ��kmak, liberalizme kar��, temsili h�k�mete kar��, burjuva
rekabetine kar��, burjuva bas�n �zg�rl���ne, burjuva hukukuna, burjuva
�zg�rl�k ve e�itli�ine kar�� geleneksel lanetleri savurmak ve y���nlara
bu burjuva ak�m�yla kazanacak hi�bir �eyleri bulunmad���, her �eylerini
kaybedecekleri yolunda nutuklar �ekmek i�in �oktand�r bekledi�i f�rsat
verilmi� oldu. Alman Sosyalizmi, ahmak�a bir yank�s� oldu�u Frans�z
ele�tirisinin, kar��l�k d�t��� ekonomik varl�k ko�ullar� ve buna uyarlanm�
politik yap�s�yla modern burjuva toplumunun varl���na, yani Almanya'da
hen�z sonu�lanmam� sava��m�n esas hedefi olan �eylere dayand���n�
tam da gerekli oldu�u anda unuttu.

Papazlardan, profes�rlerden, ta�ra beylerinden ve memurlardan


izleyicileriyle birlikte mutlakiyet�i h�k�metler
i�in, kendilerini tehdit eden burjuvaziye kar��, bu sosyalizm sevin�le
kar��lanan bir korkuluk hizmetini g�rd�.

Bu ayn� h�k�metlerin tam o s�ra Alman i��i s�n�f�n�n


ayaklanmalar�na kar�� kulland�klar� k�rba� ve kur�un bi�imindeki
ac� haplardan sonra, bu sosyalizm bir mutlu son olmu�tu.
Bu Ger�ek Sosyalizm, b�ylelikle, Alman burjuvazisine kar��, h�k�metler
i�in bir sava� silah� hizmeti g�r�rken, bir yandan da do�rudan do�ruya
gerici bir ��kar�, darkafal� Alman k���k burjuvan�n ��kar�n� temsil ediyordu.
Almanya'da bir Onalt�nc� Y�zy�l kal�nt�s� olan ve o zamandan buyana �e�itli
bi�imler alt�nda s�rekli olarak tekrar tekrar ortaya ��kan k���k burjuva
s�n�f�, bug�nk� durumun ger�ek toplumsal temelidir.

Bu s�n�f� korumak, Almanya'daki �imdiki durumu korumak demektir.


Burjuvazinin s�nai ve politik �st�nl��� onu, bir yandan sermaye birikimi,
�te yandan devrimci bir proletaryan�n ortaya ��kmas� sonucu kesin bir y�k�mla
tehdit etmektedir. Ger�ek Sosyalizm, i�te bu iki ku�u bir ta�la vuracak
�eymi� gibi kar��land�. Bir salg�n gibi yay�ld�.

Tumturakl� s�z �i�ekleriyle s�slenmi�, mariz duygusall���n �i�iyle


s�r�ls�klam, kafalardaki �r�mcek a�lar�ndan olu�mu� kisve, Alman
Sosyalistleri'nin o ac�nas� sonsuz ger�eklerinin iskeletine b�r�d�kleri
bu �st�n kisve, b�yle bir ortamda mallar�n�n sat��n� alabildi�ine art�rmaya
yarad�.

Ve, Alman Sosyalizmi, k���k burjuva darkafal�n�n


tumturakl� temsilcisi olarak g�revini gittik�e daha fazla benimsedi.

Alman ulusunun �rnek ulus, darkafal� Alman k���k


burjuvas�n�n da tipik insan oldu�unu ilan etti. Bu �rnek
insan�n t�m al�ak�a baya��l���na, ger�ek niteli�inin tam
tersine, gizli, y�ce, sosyalist�e bir anlam verdi. Kom�nizmin gaddarca
y�k�c� e�ilimine do�rudan kar�� ��kacak ve her t�rl� s�n�f sava��m�n�
tepeden ve tarafs�z bir k���mseyi�le kar��lad���n� ilan edecek kadar ileri
gitti. Birka�� d��nda, �u anda (1847) Almanya'da piyasaya s�r�len
b�t�n s�zde sosyalist ve kom�nist yay�nlar, bu baya��, sinir bozucu yaz�na
girerler.

2. TUTUCU SOSYAL�ZM YA DA BURJUVA SOSYAL�ZM�

Burjuvazinin bir b�l�m�, burjuva toplumun varl���n�


s�rd�rmesini g�ven alt�na alabilmek i�in toplumsal dertleri onarmaya
isteklidir.

�ktisat��lar, iyilikseverler, insaniyet�iler, i��i s�n�f�n�n


durumunu d�zeltmek i�in �al�anlar, yoksullara yard�m
i�lerini �rg�tleyenler, hayvanlara eziyet edilmesini �nleme
derneklerinin �yeleri, �l�ml�l�k ba�nazlar�, k�y�da bucakta
sakl� daha akla gelebilecek her t�rl� reformcular bu b�l�me
girerler. �stelik bu sosyalizm bi�imi, i�lenmi�,
eksiksiz sistemlere sahiptir.

Bu bi�ime bir �rnek olarak Proudhon'un Philosophie


de la Misdre (Sefaletin Felsefesi)ni anabiliriz.

Sosyalizan burjuva, modern toplum ko�ullar�n�n sa�lad��� b�t�n


�st�nl�klerden, bunlardan zorunlu olarak do�an sava��m ve tehlikeler
olmaks�z�n yararlanmak ister.

Onlar, devrimci ve par�alay�c� ��eleri d��nda, bug�nk�


toplumun s�rmesinden yanad�rlar. Proletaryas�z bir burjuvazinin
�zlemini �ekerler. Burjuvazi do�al olarak, kendisinin
en �st�n durumda bulundu�u d�nyay� en iyi d�nya
sayar; ve burjuva sosyalizmi de, bu rahatlat�c� anlay��
geli�tirerek olduk�a eksiksiz �e�itli sistemlere ula�t�r�r. Proletaryan�n
bu gibi bir sistemi uygulamas�n� ve b�ylelikle
do�ruca toplumsal Yeni Kud�s'e y�r�mesini isterken, ger�ekte o yaln�zca,
proletaryan�n mevcut toplumun s�n�rlar� i�inde kalmas�n�, ama
burjuvaziyle ilgili b�t�n nefret dolu d��nlerini kafas�ndan atmas�n�
istemektedir.

Bu sosyalizmin ikinci ve daha pratik, ama daha az sistemli bir bi�imi,


i��i s�n�f�na, salt politik reformun de�il, ancak maddi varl�k
ko�ullar�ndaki, ekonomik ili�kilerdeki bir de�i�ikli�in bir yarar�
olabilece�ini g�stererek, her t�rl� devrimci hareketi i��i s�n�f�n�n
g�z�nden d��rmeye �al�m�t�r. Bununla birlikte, sosyalizmin bu bi�imi,
maddi varl�k ko�ullar�ndaki de�i�ikliklerden, hi�bir bi�imde burjuva
�retim ili�kilerinin ortadan kald�r�lmas�n�, ancak bir devrimle
ger�ekle�tirilebilecek bir ortadan kald�rmay� de�il, bu ili�kilerin
s�rekli varl���na dayanan idari reformlar�, yani sermaye ile emek
aras�ndaki ili�kilere hi�bir bak�mdan ili�meyecek, ama olsa olsa burjuva
h�k�metinin masraflar�n� azaltacak ve idari i�leri basitle�tirecek
reformlar� anlar.

Burjuva sosyalizmi, ancak bir laf cambazl���na b�r�nd��� zaman ve ancak o


zaman uygun anlat�m�n� bulur.

�zg�r ticaret: i��i s�n�f�n�n yarar�na. Himayeci g�mr�k resimleri: i��i


s�n�f�n�n yarar�na. Hapishane reformu: i��i s�n�f�n�n yarar�na. Burjuva
sosyalizminin son s�z� ve s�ylemek istedi�i tek ciddi s�z i�te budur.

Hepsi �u t�mceyle �zetlenebilir: burjuva -i��i s�n�f�n�n yarar�na- burjuvad�r.

3. ELE�T�REL-�TOPYACI SOSYAL�ZM VE KOM�N�ZM

Burada, her b�y�k modern devrimde, Babeuf ve �tekilerin yaz�lar�nda


oldu�u gibi, proletaryan�n istemlerini her zaman dile getirmi� olan
yaz�n�n s�z�n� etmiyoruz.

Proletaryan�n, kendi hedeflerine ula�mak i�in, feodal


toplumun y�k�lmakta oldu�u evrensel co�ku anlar�ndaki
ilk do�rudan giri�imleri, proletaryan�n o zamanki geli�memi�
durumundan �t�r� ve ayn� zamanda kurtulu�u i�in
ekonomik ko�ullar�n, hen�z yarat�lmam� ve ancak yakla�an
burjuva �a��nda yarat�labilecek olan ko�ullar�n yoklu�undan
�t�r�, zorunlu olarak ba�ar�s�zl��a u�rad�. Proletaryan�n bu ilk
hareketlerine e�lik eden devrimci yaz�n,
zorunlu olarak gerici bir nitelik ta��yordu. Bu yaz�n, evrensel
zahitli�i (bir lokma bir h�rka zihniyetini -�.) ve en
kaba bi�imiyle toplumsal e�itli�i telkin ediyordu.

St. Simon, Fourier, Owen ve �tekilerin hakl� olarak


sosyalist ve kom�nist sistemler olarak adland�r�lan sistemleri,
proletarya ile burjuvazi aras�ndaki sava��m�n, yukar�da anlat�lan,
ilk, geli�memi� d�neminde ortaya ��kt�lar (bkz: B�l�m 1., Burjuvalar
ve Proleterler).

Bu sistemlerin kurucular�, ger�ekten, s�n�f kar��tl�klar�n� oldu�u


kadar, h�k�m s�ren toplum bi�imindeki par�alay�c� ��elerin etkisini de
g�rebilmi�lerdir. Ama, daha �ocukluk �a��nda olan proletarya, onlara
herhangi bir tarihsel giri�imi ya da herhangi bir ba��ms�z politik hareketi
olmayan bir s�n�f gibi g�r�nm�t�r.
S�n�f kar��tl�klar�n�n geli�mesi sanayinin geli�mesine
ayak uydurdu�undan, i�inde ya�ad�klar� ekonomik durum
hen�z onlara proletaryan�n kurtulu�unun maddi ko�ullar�n� sunmuyordu.
Bundan �t�r� onlar, bu ko�ullar� yaratacak yeni bir toplumsal bilim,
yeni toplumsal yasalar aramaya koyulmu�lard�r.

Tarihsel eylem onlar�n yarat�c� ki�isel eylemine, tarihin yaratt���


kurtulu� ko�ullar� ger�ek d�� tasar�mlara ve proletaryan�n ad�m ad�m,
kendili�inden s�n�f �rg�tlenmesi de bu mucitler taraf�ndan �zel olarak
icat edilmi� bir toplum �rg�tlenmesine boyun e�ecektir. Onlar�n g�z�nde,
gelece�in tarihi kendi toplumsal planlar�n�n propagandas�na ve prati�e
ge�irilmesine d�n�ecektir.

Planlar�n� bi�imlendirirlerken, en �ok ac� �eken s�n�f


olarak en �ok i��i s�n�f�n�n ��karlar�n� g�zetmenin bilincindedirler.
Proletarya onlar i�in ancak en �ok ac� �eken s�n�f olmas� bak�m�ndan
vard�r.

S�n�f sava��m�n�n geli�memi� durumu kadar i�inde bulunduklar� ortam da,


bu t�r sosyalistlerin kendilerini b�t�n s�n�f kar��tl�klar�n�n �ok
�st�nde g�rmelerine neden olmu�tur. Onlar toplumun her �yesinin, hatta
en iyi durumda olan�n�n da, ko�ullar�n�n iyile�tirilmesini isterler.
Bundan �t�r� onlar hep, s�n�f ayr�m� yapmadan, hay�r,
egemen s�n�f� el �st�nde tutarak, toplumun t�m�ne �a�r�da
bulunurlar. ��nk�, insanlar bir kez sistemlerini anlad�ktan
sonra, olanakl� en iyi toplum i�in bunun olanakl� en
iyi plan oldu�unu nas�l g�rmezlik ederler?

B�ylece, onlar her t�rl� politik eylemi ve �zellikle her


t�rl� devrimci eylemi reddederler; ama�lar�na bar��� yollarla
ula�mak isterler, ve zorunlu olarak ba�ar�s�zl��a u�ramaya
mahkum k���k deneylerle ve �rnek g�sterme yoluyla, yeni
Toplumsal Tanr� Buyru�u'nun yolunu d�emeye �abalarlar.

Proletaryan�n hen�z pek az geli�mi� oldu�u ve kendi


durumunun hen�z �topik bir kavray��na sahip bulundu�u
bir zamanda �izilen, gelece�in toplumuna ili�kin bu ger�ek
d�� resimler, bu s�n�f�n toplumun genel bir yeniden kurulu�una
duydu�u ilk sezgisel �zlemini yans�t�yordu.

Ama bu sosyalist ve kom�nist yay�nlar, ayn� zamanda


bir ele�tiri ��esi i�erirler. Mevcut toplumun b�t�n ilkelerine
sald�r�rlar. Onun i�in bunlar, i��i s�n�f�n�n ayd�nlanmas� i�in �ok
de�erli malzemeyle doludurlar. Bu yay�nlarda �nerilmi� olan, kentle
k�y aras�ndaki ayr�m�n ortadan kald�r�lmas�, ailenin ortadan kald�r�lmas�,
sanayilerin �zel ki�iler hesab�na i�letilmesine ve �cret sistemine
son verilmesi, toplumsal uyumun ilan edilmesi, devletin
i�levlerinin yaln�zca �retimi denetlemekle s�n�rlanmas� gibi
pratik �nlemler-b�t�n bu �neriler, o s�ralar daha hen�z
belirmeye ba�lam� olan ve bu yay�nlarda ancak ilk belli-belirsiz
bi�imleriyle ay�rd�na var�lan s�n�f kar��tl�klar�n�n
ortadan kald�r�lmas� gere�ine i�aret etmekten �te ge�mezler.
Onun i�indir ki, bu �neriler kat�ks�z �topyac� bir nitelik ta��rlar.

Ele�tirel-�topyac� Sosyalizm ve Kom�nizm tarihsel geli�meye ters orant�l�


bir anlam ta��r. Modern s�n�f sava��m� ne kadar geli�ir ve belirli
bir bi�im al�rsa, hayale ba�lanarak
bu sava��m�n d��nda kal� ve ona kar�� y�neltilen
hayali sald�r�lar da o oranda t�m pratik de�erini ve
t�m teorik nedenini yitirir. Bu y�zdendir ki, bu sistemlerin
kurucular� bir�ok bak�mlardan devrimci olmalar�na
kar��n, onlar�n tilmizleri her durumda gerici tarikatlar kurmaktan
�te gitmemi�lerdir. Onlar, proletaryan�n ileriye
do�ru tarihsel geli�imi kar��s�nda ustalar�n�n eski g�r�lerine
s�k�ca sar�l�rlar. Bu y�zden, onlar kararl�l�kla s�n�f
sava��m�n� k�llendirme ve s�n�f kar��tl�klar�n� uzla�t�rma
yolunda �aba g�sterirler. Toplumsal �topyalar�n�n
deneylerle ger�ekle�tirilmesini, d�nyadan yal�t�lm� phalanstere'ler
olu�turulmas�n�,
Yurt ��i Kolonileri kurulmas�n�, -Yeni Kud�s'�n formalar� sekize katl�
cep kitab� boyunda bask�s� olan- yeni bir K���k �cariay� d�lerler ve
b�t�n bu havadaki �atolar� ger�ekle�tirmek
i�in de burjuvan�n merhametine, burjuva yard�m severlerin
keselerine seslenmek zorunda kal�rlar. Ve derece derece, yukar�da
betimlenen gerici tutucu sosyalistlerin kategorisine batarlar; onlardan
tek farklar�, daha sistemli bilgi�likleri ve kendi toplum bilimlerinin
mucizevi etkilerine besledikleri ba�nazca ve bat�l inan�lar�d�r.

Bu y�zden onlar, i��i s�nf�n�n giri�ece�i her t�r politik


eyleme �iddetle kar�� ��karlar; onlara g�re, bu t�r eylem
yeni Tanr� Buyru�u'na ancak k�r bir inan�s�zl�ktan ileri
gelebilir.

�ngiltere'de Owen'ciler Chartist'lere, Fransa'da da Fourier'ciler


Reformistler'e kar��d�rlar.

-4-

KOM�N�STLER�N BUG�NK� �E��TL� MUHALEFET


PART�LER� KAR�ISINDAK� DURUMU

Kom�nistlerin �ngiltere'deki Chartist'ler, Amerika'daki


tar�m reformcular� gibi mevcut i��i s�n�f� partileriyle ili�kileri
B�l�m 2 de a��klanm�t�r.

Kom�nistler i��i s�n�f�n�n en yak�n hedeflerine eri�ilebilmesi


ve g�ncel ��karlar�n�n korunmas� i�in sava��m y�r�t�rler; ama onlar
ayn� zamanda, mevcut hareket i�inde bu hareketin gelece�ini temsil
ederler ve onu g�zden ka��rmazlar. Kom�nistler Fransa'da tutucu ve
radikal burjuvaziye kar�� Sosyal Demokratlarla ba�la�ma kurarlar,
ama b�y�k Devrim'den devral�nagelen geleneksel s�z kal�plar�na
ve aldatmacalara kar�� ele�tirel bir durum alma
hakk�n� hi�bir zaman elden b�rakmazlar.

�svi�re'de Radikalleri desteklerler, ama bu partinin birbirine kar��t


��elerden olu�tu�u, bir b�l�m�n Fransa'daki anlam�nda Demokratik
Sosyalistler, bir b�l�m�n�n de radikal burjuvalar oldu�u ger�e�ini g�zden
ka��rmazlar.

Polonya'da, ulusal kurtulu�un ba� ko�ulu olarak bir


tar�m devriminde direten partiyi, 1846'daki Krakov ayaklanmas�n� ba�latan
partiyi desteklerler.

Almanya'da mutlak monar�iye, feodal-seny�r tahakk�m�ne ve k���k


burjuvaziye kar��, devrimci bir yolda hareket etti�i s�rece burjuvaziyle
birlikte sava��m y�r�t�rler.

Ama onlar, burjuvazinin kendi egemenli�iyle birlikte


zorunlu olarak getirece�i toplumsal ve politik ko�ullar�,
Alman i��ilerinin burjuvaziye kar�� bir o kadar silah olarak
an�nda kullanabilmeleri i�in, ve Almanya'da gerici s�n�flar�n y�k�l��n�n
ard�ndan burjuvazinin kendisine kar�� sava�a
hemen giri�ebilmeleri i�in, burjuvaziyle proletarya aras�ndaki d�manca
kar��tl���n bilincini i��ilerde olanakl� en a��k bi�imiyle uyand�rmay�
hi�bir zaman savsaklamazlar.

Kom�nistler dikkatlerini en �ok Almanya'ya �evirirler,


��nk� bu �lke Avrupa uygarl���n�n daha ileri ko�ullar� alt�nda
ve Onyedinci Y�zy�lda �ngiltere'de, Onsekizinci Y�zy�lda Fransa'da
oldu�undan �ok daha geli�mi� bir proletarya ile yap�lmak durumundaki
bir burjuva devriminin e�i�indedir, ve ��nk�, Almanya'daki burjuva
devrimi, hemen ard�ndan gelecek bir proleter devrimin ba�lang�c� olacakt�r.

K�sacas�, kom�nistler her yerde, mevcut toplumsal ve


politik d�zene kar��, her devrimci hareketi desteklerler.
Onlar, b�t�n bu hareketlerde, o s�radaki geli�me derecesi
ne olursa olsun, m�lkiyet sorununu hareketin temel sorunu olarak �n
plana ��kar�rlar.

Son olarak, onlar, her yerde b�t�n �lkelerin demokratik partilerinin


birli�i ve anla�mas� i�in �al��rlar.

Kom�nistler, g�r�lerini ve ama�lar�n� gizlemeyi k���kl�k sayarlar. Onlar,


hedeflerine ancak, mevcut b�t�n toplumsal ko�ullar�n zorla devrilmesiyle
ula�abilece�ini a��k�a ilan ederler. Vars�n egemen s�n�flar bir kom�nist
devrimi korkusuyla titresinler. Proleterlerin zincirlerinden
ba�ka kaybedecek bir �eyleri yoktur. Kazanacaklar� koca
bir d�nya vard�r.

B�T�N �LKELER�N ����LER�, B�RLE��N�Z!

SON
::::::::::::::::::::

You might also like